ADR`de sac ayakları bir bir yerine oturuyor

Transkript

ADR`de sac ayakları bir bir yerine oturuyor
ARALIK 2015
yıl: 5
sayı: 27
Treyler Sanayicileri Derneği yayın organıdır / 2 ayda bir yayınlanır
BRF Treyler,
TREDER üyesi oldu
SSAB, TREDER Yönetim
Kurulu ile biraraya geldi
ADR’de sac ayakları
bir bir yerine oturuyor
Başkan’ın Mesajı
Rakamlar doğru yolda
olduğumuzu gösteriyor
Değerli Meslektaşlarım,
Türkiye’de AB’ye uyum sürecine en hazır sektör
ulaştırma. Bunun en sor örneğini de ADR’de yaşadık. Çevre ve insan sağlığının korunması, tehlikeli maddelerin güvenli şekilde dağıtılması ve depolanması konusunda çıkarılan ADR Kanunu’nda
önemli aşamalar kat ettik diyebiliriz.
Türkiye’de 3 bine yakın çeşitte tehlikeli madde
bulunuyor. Bu tehlikeli maddelerin kanunlara ve
yönetmeliklere uygun şekilde tüm lojistik süreçlerinin kontrolünü sağlamak için 1 yıllık süre içerisinde 4 bin Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı (TMGD) yetiştirdik. Göreve gelen kişilerin işin
tüm detaylarına hakim olması için iyi bir eğitim
almaları gerekiyor. Bu eğitimler 123 eğitim kurumunda veriliyor. Sınava girecekler 49 saatlik eğitimin sonunda 125 sayfalık eğitim kitabından sınava
tabi tutuluyorlar.
TMGD çalıştıran firma sayısı 1306, istihdam edilen TMGD sayısı ise 637’ye ulaştı. Bir danışman
5 firmaya danışmanlık yapabileceğinden dolayı
TMGD sayısında hızlı bir şekilde yol alındı.
ADR’ye geçişte en önemli sorunlardan biri de şoför konusuydu. 2 yıl gibi kısa bir sürede 19 bin 301
şoför, temel+ tanker SRC5 Belgesi’ne; 10 bin 588
şoför temel SRC5 Belgesi’ne sahip oldu. Görünen
o ki şoförlerimiz kendilerini çok iyi bir şekilde
ADR’ye hazırladı.
Yönetmelik ile karayoluyla tehlikeli madde taşımacılığı faaliyetlerinde yer alan gönderen, alıcı,
dolduran, yükleyen, boşaltan, paketleyen, taşımacı ve tank-konteyner/taşınabilir-tank işletmecilerini sorumlu tutuyor. Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi adedi 17 bini buldu. Bu sayının önümüzdeki
yıl içinde artarak devam etmesini bekliyoruz.
Önümüzdeki günlerde yayınlanacak olan “Tehlikeli Madde Taşımacılığında Kullanılan Terminal, Depolama Tesisi ve Benzeri Yapıların Asgari
Şartlarının Belirlenmesine Dair Tebliğ” ile “Karayolunda Tehlikeli Madde Taşımacılığı Denetimi
Yönetmeliği” sayesinde ADR’de işin zor kısmını
atlatmış olacağız. 2018 yılında hedeflenen tam
dönüşüm için altyapıyı oluşturmuş olacağız.
Rakamlar bizlere çok doğru yolda olduğumuzu
gösteriyor. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı Tehlikeli Madde ve Kombine Taşımacılık
Genel Müdürlüğü’nün işin başından itibaren çok
büyük özveri ile bugünlere getirdiğini belirtmek
gerekiyor. Bundan böyle özel sektör ve sivil toplum kuruluşları olarak daha çok işbirliği ile ADR’yi
ülkemize kazandıracağız.
TREDER Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Saltık
içindekiler
26
Serin
mühendisleri
geliştirdi
28
Trailight ile Avrupa’da
liderin ensesinde
olacağız
30
Krone’de
yeni stratejiler
gündemde
ARALIK 2015/6
Treyler Sanayicileri Derneği adına imtiyaz sahibi
Kaan Saltık
Genel Yayın Yönetmeni
Hasan Karakurt
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Ayhan Eryazar
Yayın Kurulu
Recep Serin, Murat Tokatlı, Fehir Bulutlar,
Gökhan Maraş, Yalçın Şentürk, Ahmet Toprakkale
Grafik Uygulama
Erhan Aydın
Yönetim Yeri
TREDER
Ataşehir Bulvarı 42 Ada, Gardenya 7/1 Konutlar
Kat:4, Daire:28 Ataşehir/İstanbul
Tel: 0216 580 96 95
www.treder.org.tr
Ajans
LOCA MEDYA
Cennet Mah. Hürriyet Cad. No: 1/1 B-Blok
Küçükçekmece İstanbul
Tel: 0212 579 92 35 Faks: 0212 598 47 62
Baskı
İstanbul Basım Promosyon
0212 603 26 21 Aralık 2015
Dağıtım
Aras Kurye
Yayın Türü
Yaygın
TREDER Haber Dergisi, treyler sektöründeki gelişmeleri
kamuoyuyla paylaşmak adına dernek patronajında,
iki ayda bir, Türkçe olarak hazırlanan sektörel bir yayındır.
36
Tırsan müşterileri
için dünyayı
10 kez dolaştı
38
Aspöck yeni yıla
yeni ürünle
girdi
40
Yeni Nesil Süt Tankeri,
Hijyen ve Verimlilik
Sunuyor
44
Üstyapı üreticileri
bu ödül töreninde
buluştu
46
Ar-Ge
harcamalarında
yüzde 1 barajı aşıldı
6
ADR’de sac ayakları
bir bir yerine oturuyor
Taşımacılık sektörünün son yıllardaki en önemli dönüşümlerinden biri olan ADR’de çok önemli
mesafeler alındı. Yönetmeliğin yayınlanmasının ardından, uygulamalarda bu dönüşüm iyiden iyiye kendisini gösteriyor. İki yıl gibi kısa bir sürede 19 bin 301 şoför temel+ tanker SRC5 Belgesi’ne
sahip olurken, Türkiye’de Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı (TGMD) sayısı 3 bin 935’e ulaştı.
Bakanlığın üzerinde çalıştığı depolama ve denetimlerle ilgili tebliğin yayınlanmasının andından TOBB’un da içinde yer alacağı ADR Çalışma Komitesi’nin kurulmasıyla ADR tam anlamıyla
Türkiye’de yerleşmiş olacak.
A
nkara’da gerçekleştirilen Sürdürülebilir Ulaşım için Yol ve Trafik Güvenliği Ulusal Kongre Fuar ve
Sergisi’nde ADR ele alınan başlıca
konular arasında yer aldı. 7-8 Aralık
tarihinde Green Park Hotel’de gerçekleştirilen karayolu tehlikeli madde
taşımacılığı sorun ve olanaklar konulu
panele TREDER Genel Sekreteri Ayhan
Eryazar, TSE-TBMM Danışmanı Ege İzgi
Çakır, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı AB Uzmanı Gülşah Aytekin, ARÜSDER Genel Sekreteri Gürbüz
Gürer katıldı.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı AB Uzmanı Gülşah
Aytekin, yaptığı sunumda güncel
bilgileri katılımcılara aktarırken,
bugüne kadar olan süreci özetledi.
ADR çerçevesini çizen Aytekin,
“Tehlikeli malların sınıflandırılması,
paketlenmesi, etiketlenmesi; Tehlikeli mal taşımacılığında kullanılacak
taşıtlar ve çeşitli teknik ekipmanların
test edilmesi, sertifikalandırılması,
işaretlenmesi, kullanılması; Tehli-
keli mal taşımacılığında yer alan
kişilerin eğitilmesi, güzergahların
belirlenmesi” konularının ADR kapsamında yer aldığını söyledi.
ADR kimleri ilgilendiriyor?
Yönetmelik ile karayoluyla tehlikeli
madde taşımacılığı faaliyetlerinde
yer alan, gönderen, alıcı, dolduran, yükleyen, boşaltan, paketleyen, taşımacı ve tank-konteyner/
taşınabilir-tank işletmecileri ile
tehlikeli maddeleri taşıyan taşıt
Madde Güvenlik Danışmanı istihdam
etmesi veya tehlikeli madde güvenlik
danışmanından hizmet alması zorunluğu getirildiğini ifade eden Gülşah
Aytekin, bugüne kadar TMGD çalıştıran
firma sayısının 1306, istihdam edilen
TMGD sayısının ise 637 olduğunu
söyledi.
Aytekin, tehlikeli maddelerin karayoluyla taşımacılığı alanında faaliyet
gösteren; dolduran, paketleyen, yükleyen, gönderen, alıcı, boşaltan ve tankkonteyner/taşınabilir tank işletmecileri
faaliyet alanlarından biri veya birden
Şoförlerin eğitimi
yetki belgesi alma zorunluluğundan
muaf olan ve kendi iştigal konusu ile
ilgili resmi araçlarla tehlikeli madde
taşımacılığı yapan veya yapacak
kamu kurum ve kuruluşlarını, Silahlı
kuvvetlerin doğrudan sorumluluğu
veya danışmanlığı altında olmayan,
ticari yükleniciler tarafından yapılan
tehlikeli mal taşımacılığını kapsar”
1306 firma TMGD
istihdam ediyor
Yönetmelik kapsamındaki faaliyetleri
gerçekleştiren işletmelere; ADR’nin
ilgili hükümlerine göre Tehlikeli
aralık 2015
sürücülerinin sorumlu olduğunun altını çizen Aytekin, bunların
kimleri kapsadığını da şöyle açıkladı: “Karayolu ile yapılan tehlikeli
madde taşımacılığı sürecinde yer
alan işletmecileri, maksada uygun
teknik özelliklere sahip her türlü taşıtı, sürücü ve operatörleri,
taşımacılık faaliyetlerinde kullanılan her türlü araç, gereç, ambalaj
ve benzerlerini, Türkiye sınırları
içerisindeki karayolları üzerinde
yabancı plakalı taşıtlarla yapılan
uluslararası taşımaları, Karayolu
Taşıma Yönetmeliği kapsamında
96 eğitim kurumu
3935 TMGD
115 kişi TMGD eğiticisi
123 eğitim kurumu
6 kişi temel eğitim eğiticisi
85 kişi temel+tank eğitim eğiticisi
1 kişi temel+Sınıf 1+Sınıf 7 eğitim
eğiticisi
37 kişi temel+tank+Sınıf 1+Sınıf 7
eğitim eğiticisi
10 bin 588 şoför temel
SRC5 Belgesine sahip
19 bin 301 şoför temel+ tanker
SRC5 Belgesine sahip
283 şoför temel+ Sınıf 1 SRC5
Belgesine sahip
120 şoför temel+ Sınıf 7 SRC5
Belgesine sahip
8
fazla faaliyet gösterdiği faaliyet alanları
için “Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi”
alma zorunluluğu getirildiğini kaydetti.
Taşımacı tarafından sürücüye verilmek
üzere ve ADR Bölüm 5.4.3’te belirtildiği şekilde hazırlanan, taşıma sırasında
meydana gelebilecek veya ortaya çıkabilecek kaza veya acil durum hallerinde
alınacak önlem ve tedbirleri içeren yazılı
talimatın olması gerektiğini söyleyen
Aytekin, araçta bulunması gereken belgeleri şöyle sıraladı:
UN-Numarası,
Maddenin veya nesnenin resmi adı/tanımlaması,
Sınıflandırma Kodu, (Örneğin
2,3,5.2,6.1, 9 vb. olabilir)
Paketleme grubu, (varsa)
Tünel Kısıtlama Kodu,
Ambalajların sayısı ve tarifi,
Tehlikeli maddenin toplam miktarı,
Gönderenin bilgileri,
Alıcının bilgileri.
Depolama ve denetim için
tebliğ çıkacak
Yeni mevzuat çalışmaları hakkında da
bilgi veren Aytekin, “Tehlikeli Madde
Taşımacılığında Kullanılan Terminal, Depolama Tesisi ve Benzeri Yapıların Asgari Şartlarının Belirlenmesine Dair Tebliğ”
ile “Karayolunda Tehlikeli Madde
Taşımacılığı Denetimi Yönetmeliği”nin
çıkacağını söyledi.
Tehlikeli Mal Taşımacılığı Konusunda
Destek” isimli AB Eşleştirme Projesi,
resmi olarak 27 Mayıs 2014 tarihinde
başlandığını söyleyen Aytekin, projenin,
Bakanlık ve Polonya Cumhuriyeti Karayolu Taşımacılığı Genel Denetim Kurumu ile Litvanya Cumhuriyeti Ulaştırma
ve Haberleşme Bakanlığı Devlet Karayolları Müfettişliği ortaklığında yürütüldüğünü belirtti. 19 ay sürecek projenin
bütçesinin 1 Milyon Euro olduğunu
kaydeden Aytekin, proje sonunda; genel
müdürlük ve diğer ilgili kurumların teknik ve idari kapasitelerinin arttırılması,
mevcut mevzuatın gözden geçirilmesi
ile yol kenarı denetimleriyle ilgili taslak
bir mevzuat hazırlanacağını ifade etti.
Tehlikeli madde güvenlik
danışmanlarının (TMGD) eğitimi
TREDER Genel Sekreteri Ayhan Eryazar
da ADR için bugüne kadar yaptıkla-
Ayhan Eryazar
rı çalışmaları, gelinen noktayı ve
önerilerini dile getirdi. ADR’nin
uygulanmamasıyla insan sağlığı
ve çevrenin tehdit altında olmaya
devam edeceğini, tehlikeli madde
için uygun olarak üretim, depolama,
taşıma, dolum ve boşaltım yapılmamayacağını ve tanker sektöründe
haksız rekabetin devam edeceğini
ifade etti.
Ulaştırma Bakanlığı çalışmaları
çerçevesinde sektörden görüş alınmasının ve AB Eşleşme Projesi’nin
çok faydalı olduğunu dile getiren
Eryazar, “ADR Konvansiyonu eğitim
ayağı oturdu, Güvenlik Danışmanlığı
eğitimleri verildi, eğiticiler yetiştirildi, sayıları 3000’i geçti.” dedi.
17 bin firma
faaliyet belgesi aldı
Tehlikeli Maddeyle iştigal edenlerin aldığı Tehlikeli Madde Faaliyet
Belgesi adedinin 17 bini bulduğunu,
faaliyet belgesi almayanların tespiti
ve belgelendirilmesi gerektiğini dile
getiren Eryazar, Ekim 2015’de yapılan TMGD sınavlarına 10 bin kişi
başvurduğuna dikkat çekti.
TSE’nin, hazırlanan dosyalarda,
evrak azaltmasına gitmiş olmasının
üreticileri kısmen rahatlattığını dile
getiren Ayhan Eryazar, TSE’nin,
araca ait sertifikaları, testten kısa bir
süre sonra üreticilere teslim etmesi
beklendiğini belirterek talepleri
şöyle dile getirdi: “İmza sirküleri
, R111 ve R105 gibi evraklar, tip
onay aşamasında, başta verilmektedir. T9 dosyaları hazırlanırken
her araç için bu belgelerin tekrar
verilmesine gerek olmadığını düşünüyoruz. Tasarım onaylarındaki
genişletme işlemlerinin, en baştan
ADR Onay süreci ve fiyatlama prosedürlerine tabi tutulması gerektiğini düşünüyoruz. TSE Ön Büro’dan,
teslim edilen üretici firma belgeleri
hakkında bilgi almak oldukça zor
oluyor. TSE’nin kestiği faturaların,
üretici firmalara ulaşmasına kadar
başka araçlar da kontrol edilebildiğinden üretici firmalar, borçlu
görünmeye devam etmektedir.
Borçluluk durumu devam ettiği
için belge gelmiyor ve böylelikle,
müşterilere verilen termin kaçırılabiliyor. E-fatura veya benzeri bir sisteme geçilmeli. TSE, PTT kargo ile
çalışıyor. PTT Kargo’nun çok yavaş
olması, süreci daha da yavaşlatmaktadır. Örneğin bazı adresleri köy
statüsünde değerlendirip haftada
bir teslimat yapıyor. Belgenin, muayene bittikten sonra hemen araç
başında verilebileceği bir modele
geçilmelidir. Araç ADR belgesi (T9)
mevcut olan araçlar için bile dolum
istasyonları tarafından Sensör Beyanı, Sızdırmazlık Test Raporu gibi ek
belgeler talep edilmektedir. Dolum
istasyonları, uygulamalarında ayrı
ayrı ve birbirinden bağımsız olarak
belli bir prosedüre göre hareket
etmemesi gerekiyor”
Öneriler
TREDER ADR’de örnek
bir çalışma gösterdi
Ayhan Eryazar, ADR sürecinde
TREDER’in kamu sektör işbirliği
içiresinde örnek gösterilecek şekilde çalıştığını dile getirdi. Eryazar,
derneğin yaptığı çalışmaları şöyle
sıraladı: “TREDER, 20 Mart 2008’de
yapılan 1. Tehlikeli Madde ve
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık
Düzenleme Genel Müdürlüğü Daire Başkanı M. Bülent Özçelik, ADR için TOBB’nin de
aralarında bulunduğu bir ADR çalışma gurubu oluşturmayı planladıklarını gündeme
getirdi.
Taşımacılığı Zirvesi’nde yaptığı sunumda, ADR Yönetmeliği devreye
girdikten sonra, yeni araçlara ruhsat
çıkarabilmek için, ADR uygunluk
sertifikasının alınmasının ön şart
olması gerektiğini dile getirdi. 25
Ağustos 2008 tarihinde, Sn. Başbakanımıza arz ettiğimiz yazıda,
Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla
Taşınması Hakkındaki Yönetmeliğin
devreye girişi ile ilgili olarak Hükümetten beklentilerimize yer verildi.
TREDER Yönetim Kurulu, 18 Şubat
2009 tarihinde, şimdi Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yrd. olan Sn. Talat
Aydın ile bir toplantı gerçekleştirdi.
13 Ekim 2009’da ziyaret edilen
Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması
Daire Başkanlığı’nda, T.C. Ulaştırma
Bakanlığı’nın Başkanlığı’nda, ilgili
devlet ve sivil toplum kuruluşlarının
temsilcilerinin bulunacağı geniş
kapsamlı bir ADR Komitesinin kurulması ve söz konusu Komitede, bir
görev dağılımı yapılarak, yönetmeliğin devreye girişini hızlandıracak
faaliyetlerin başlatılması önerildi.
Yine, 13 Ekim 2009 tarihindeki Sanayi Genel Müdürlüğü ziyaretimizde, Ulaştırma Bakanlığı’na yapılan,
ADR ile ilgili devlet ve sivil kuruluşların katılımıyla oluşturulacak bir
komite kurulması önerimiz için de
destek rica edildi.
6 Temmuz 2011 tarihinde, TSE Genel Müdürlüğü’nde Otomotiv Grup
Başkanlığı, Araç Tip Onay Müdürlüğü,
Araç Proje Müdürlüğü ve Sektörel Belgelendirme Grup Başkanlığı ile görüşüldü. Bu görüşmede TREDER Heyeti,
yönetmeliğin yürürlüğe giriş tarihi olan
2013 yılı gelmeden, ADR testlerinin
yapılabileceği ve sektörün en öncelikli
konusu olan T9 Belgesi’nin (uluslararası dolaşım) verilebileceği, bunun
için tek eksiğin gerekli “atama”ların
yapılması olduğunu ifade etti.
15 Eylül 2011 tarihinde, TSE-ADR
Yetkilileri, Dernek merkezimizde, Derneğimiz ADR Komitesi üyeleri ile bir
toplantı yapmıştır. Bu toplantıda, TSE
yetkilileri, ADR’li tanker üretimi yapan
bazı TREDER üyelerinin fabrikalarına
yaptıkları ziyaretlerin faydasını dile
getirdi.
20 Mart 2012’de, Derneğimiz ADR Komitesi, Sanayi Bakanlığı’nda yetkililere
sunum yaptı.
20 Kasım 2012 tarihinde, Tehlikeli
Mal ve Kombine Taşımacılık Genel
Müdürlüğü’nün yapılanması, yönetmelikle ilgili yaptıkları çalışmalar hakkında
bilgi almak ve 1 Ocak 2013 tarihinden
itibaren, ADR’nin uygulanmasıyla ilgili
olarak, Genel Müdürlük ile bir toplantı
yapıldı.
aralık 2015
Muayene istasyonlarının TSE vasıtası ile iletişime geçmeden üretici
firmalar ile direkt olarak bağlantıya
geçmeleri ve hatta firma yetkililerinin şahsi cep telefonlarından
devamlı olarak aranarak bilgi ve
belge talep edilebileceğini belirten
Ayhan Eryazar, önerileri şu şekilde sıraladı: “ADR’li aracın, şasi ve
plaka numarasından, durumunun
(ADR’li mi değil mi, muayeneleri
yapılmış mı) sorgulanabildiği bir
portal oluşturulması.
Eski model kamyona yeni model
tank montajı yapılabiliyor. Böylelikle mevzuatta belirtilen geçiş süreci
uzatılabiliyor. ADR’li araç ruhsatına
tank numarasının işlenmesi bu değişimleri kontrollü hale getirecektir.
Özellikle dolum tesislerine gitmeyen fakat kırsal kesimde, marinalarda, yerleşim yerleri arasında,
ara transferde çalışan ADR’li tank
kullanıcılarının ADR konusunda
bilgilendirilmesi.
Dolum tesislerinde yeni araç için
sertifika orijinali istenmektedir.
Sertifika orijinalleri teslimat anında
sunulamadığı için dolum izninin
belli bir süre TSE tutanakları ile
verilmesi.
Muayene istasyonları ile ilgili sürecin belirlenmesi, mevcut firmalara
yetkilendirme yapılacak ise bu yetkilendirmelerin, firmaların yatırım
planları ile uyumlu olacak şekilde
karara bağlanması.”
10
TREDER, 7 Şubat 2013 tarihinde, Tehlikeli Madde ve Kombine Taşımacılık
Genel Müdürlüğü Yönetimi ve Yetkilileri
ile, ADR konusundaki gelişmelerle ilgili
bir toplantı yapılmış ve bu toplantıda,
TREDER tarafı olarak, ADR konusunda
bir sunum da yapıldı.
30 Temmuz 2013 tarihinde, TREDER
ADR Komitesi, TSE Ulaşım ve Lojistik
Sistemler Merkez Başkanlığı ile bir
toplantı yapılarak mevcut tankerlerin
durumu ve gerekli mevzuat konusu
görüşüldü. TSE ile, ADR Mevzuatı hakkında 9 Eylül 2013 tarihinde, kapsamlı
bir çalıştay yapıldı. TSE’nin ADR ile ilgili
yetkililerinin katıldığı bu çalıştaya, TREDER Teknik Komitesi ile birlikte TAİD
Teknik Komitesi katıldı.
30 Ekim 2013 tarihinde, Tehlikeli Mal ve
Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel
Müdürlüğü’nde yapılan toplantıya, TREDER olarak iştirak edildi. Bu toplantıda,
Bakanlık koordinasyonunda bir ADR
Çalışma Grubu kurulması kararlaştırıldı.
6 Kasım 2013 tarihinde, Kamu ve özel
sektör, ADR için Treyler Zirvesi’nde
buluştu. Treyler Zirvesi’nde bir araya
gelen kamu ve özel sektör yetkilileri
24 Ekim’de Resmi Gazete’de yayınlanan ADR Yönetmeliği’ni ele aldı.
TREDER tarafından organize edilen
ADR Zirvesi, pek çok kamu kurumu
ve özel sektör kuruluşu tarafından
büyük ilgi gördü.
2014 yılında, Ulaştırma Bakanlığı
tarafından yürütülen, Tehlikeli Mal
Taşımacılığı Konusunda Destek
isimli Avrupa Birliği Eşleştirme Pro-
jesine iştirak edildi.
7 Ağustos 2014 tarihinde, TSEUlaşım ve Lojistik Merkez Başkanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı-Tehlikeli
Mal ve Kombine Taşımacılık Genel
Müdürlüğü ile ADR konusunda
toplantı yapıldı.
24-25 Eylül 2014 tarihinde Ulaştırma Bakanlığı tarafından düzenlenen
ADR Değerlendirme Toplantılarına
iştirak edildi.”
OKT Trailer ADR için
önerilerini dile getirdi
OKT Trailer Homologasyon Mühendisi Onur Karcı, toplantıda söz
alarak durum tespiti yaparak önerilerini dile getirdi. Bazı kontrollerde
aracın görülmeden durum tesit
raporunun düzenlenmesinin sakıncalarından bahseden Karcı, “Nihai
kullanıcı, araç sahibi nezdinde
raporun kolayca alınabildiği görüşü
oluşuyor ve bu rapor ile aracı 2018’
e kadar kullanmayı planlıyor. ADR’
li tanker araç sahibi, ara muayene
maliyetine katlanmamak için aracına
durum tespit raporu alıp 2018’e
kadar kullanmayı planlıyor.” şeklinde konuştu.
Mevzuatın 1 Ocak 2014’ ten itibaren zorunlu hale gelmesine rağmen
kamu ihaleleri şartnamelerinde
ADR kriterinin aranmadığına işaret
eden Karcı, yine ADR’li araçlar
için sigorta poliçe ve primlerinin
ayrı düzenlenmesi gerektiğini, bu
konuda Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’ne bilgilendirme yapılmasının tehlike sınıfının
farklılaştırılmasını sağlayacağını
söyledi. Karcı’nın diğer önerileri
şöyle: “Araç uygunluk belgelerinde
Tehlikeli Madde Taşıyan Araçlar,
araç üstü tanklarda BA12 – yarı
römork tanklarda DA12 kodları ile
tanımlanmaktadır. Emniyet Müdürlüklerinde trafik tescili sırasında
bu sorgulama ile ADR’li araç tespiti ve gereklilikler kontrolü sağlanabilir. Ulaştırma Bakanlığı Bölge
Müdürlüklerince ilgili firmaların
Onur Karcı
belgelerini alıp/almadığına dair
denetim yapılmalı. (Ör: Sanayi
İl Müdürlüklerince yapılan Tip
Onay kontrolleri).”
aralık 2015
12
ADR’de başrol güvenlik danışmanının olacak
Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı Serap Alkan, ADR’yi okuyup yorumlayacak, işletmelere
nelerin gerektiğini anlatacak, her bir tehlikeli madde için ADR hükümlerini belirleyip rehberlik,
danışmanlık, eğitmenlik, denetmenlik yapacak olan TMGD’lerin, ADR’nin uygulanmasında çok
önemli bir rol alacağını hatta başrol olacağını söyledi.
liği konusunda hayatımızda neler
değişeceğinin Alkan şöyle anlattı:
“ADR ile; taşınan, işletmelere alınan
kimyasallara (tehlikeli maddelere),
işletmelerden gönderilen atıklara ve
özelliklerine daha fazla hakim olunarak güvenli ambalaj ve araçlarda
sevkinin sağlanması, işletme içerisindeki çalışanların ve işin de güvenli
yapılması anlamına gelmektedir.
ADR daha çok, tehlikeli maddelerin
karayollarında güvenli taşınmasını
sağlamaktadır. İşletmeye alınan bir
kimyasalın ambalajının ADR de
belirtilen şekilde testlerden geçmiş
olması ve ADR uygunluğunu almış
olması, ambalajın üzerinde yine
ADR ye uygun tehlike etiketlerinin
yazıyor olması bu kimyasal ile işletmede çalışacak kişilerin güvenliğini
de sağlamış olacaktır. ADR ile İSG
nin konularından biri olan tehlikeli
kimyasallar, bunlarla ilgili ambalajlama, eğitim vs. konuları daha lokal bir
şekilde TMGD ler tarafından da takip
ediliyor olacaktır.”
Denetim ve idari
yaptırımlar başlamalı
T
ehlikeli maddeleri bir takvim yılı
içerisinde net 50 ton ve üstü miktarlarda işlem yapan, gönderen, paketleyen,
yükleyen, dolduran ve boşaltan olarak
faaliyette bulunan işletmeler ile toplam
araç taşıma kapasitesi 50 ton ve üzerinde
olan taşımacılık işletmeleri TMGD istihdam etmek zorunda. Yasal zorunluluğa
giren TREDER üyeleri bünyelerinde TMGD
istihdam etmeye başladı. Bunlardan biri de
Tırsan Treyler’de görev alan Çevre Yüksek Mühendisi Tehlikeli Madde Güvenlik
Danışmanı Serap Alkan. TREDER Haber
Dergisi olarak Alkan ile TMGD süreçleri ile
ilgili görüştük.
Danışmanların, tehlikeli maddelerin karayolları ile taşıması, bununla ilgili olarak
ambalajlanması, yüklenmesi ve doldurma ile boşaltma işlemlerinde kişilerin,
mülklerin ve çevrenin korunması için
riskleri azaltma konusunda işverene
yardımcı olmaktan sorumlu olduğunu dile getiren Alkan, üniversitelerin
lisans bölümünden mezun olan, yetkili
eğitim kurumlarından birinde 49 saatlik eğitime katılarak, tehlikeli madde
güvenlik danışmanı eğitimi tamamlama belgesini alıp, Bakanlık tarafından
açılacak sınavda 70 puan alarak başarılı
olan kişilerin Tehlikeli Madde Güvenlik
Danışmanlığı yapabileceğini söyledi.
Neler değişecek?
ADR ile birlikte iş sağlığı ve güven-
Güvenlik danışmanının ilgili bütün firmalarda bulundurulması denetimlere
başlaması ve idari yaptırımların uygulamaya alması gerektiğini ifade eden
Serap Alkan, “Bunun dışında bizim
gibi kurumsal ve lider firmaların ADR
gereklerine uyan işletmelerle çalışması
ve onlara hem rehber hem denetmen
olması gerekiyor.” dedi.
Güvenlik danışmanı sınavlarında
başarı oranı düşük olmasını da değerlendiren Alkan, konu hakkında şunları
söyledi: Bence en önemli sorun yine
ihtiyaç var diye uzmanlık alanına bakılmadan herkesin bu belgeyi alabiliyor
olması. Yönetmeliğe göre tüm lisans
mezunları TMGD olabiliyor. Daha
önce okulda veya çalışma alanında
İş güvenliği ile
arasındaki fark
Serap Alkan, tehlikeli madde danışmanı ile iş güvenliği uzmanı arasındaki
farklar şöyle anlattı: “İş Güvenliği
Uzmanının konusu deniz deryadır diyorum. (1 Ağustos 2015 tarihine kadar
Tırsan’da B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
olarak çalışıyordum.) İş Güvenliği
Uzmanı, işletme içerisindeki her
konuyu bilmek zorundadır. Bizim sektörümüzde kaynak, kimyasal, makine
ekipman riskleri, montaj, ergonomi,
lojistik vs. işleri bir aradadır ve uzman
olarak bunların risklerinin ve önlemlerinin biliniyor, tespit ediliyor olması
gerekir. Tüm yasal mevzuatın biliniyor
ve yorumlanıyor olması, tüm çalışanların eğitimleri ve saha denetimlerinin
yapılıyor olması şarttır. TMGD ise İş
Güvenliği Uzmanına göre çok daha
lokal bir konudur. İşletmeye gelen
tehlikeli maddelerin belirlenmesi, her
bir tehlikeli maddenin ADR mevzuatındaki yeri, ambalajlanma, işaretleme,
taşıma şeklinin belirlenmesi ve kontrolü, prosedür ve talimatlarının oluşturularak mevcuttaki yönetim sistemlerine
entegrasyonu ve tehlikeli maddeler
ile ilgilenen personellere eğitimlerinin
verilmesi TMGD’nin görevlerindendir.
Yine aynı şekilde atıklar için; atıklarımızın ADR deki yerinin belirlenmesi, ADR’ye uygun ambalajlanması,
yüklenmesi, işaretlenmesi, prosedür
ve talimatlarının oluşturularak mevcut
yönetim sistemlerine entegrasyonu
ile çalışanlara eğitim verilmesi ve ADR
kapsamında denetimlerin yapılması da TMGD nin görevlerindendir.
TMGD’nin İş Güvenliğindeki gibi her
şeyden biraz bilmek yerine kendi konusunda tamamen uzmanlaşma şansı
vardır.”
TMGD görev ve
sorumlulukları
İşletme liderinin sorumluluğu altında,
işletmenin limitleri dahilinde uygun
araçları ve faaliyetleri belirlemek ve
uygun olan en güvenli yolla bu faaliyetlerin yönetimini kolaylaştırmaktır.
Bunun yanı sıra;
a) Tehlikeli maddelerin taşınmasında
uluslararası anlaşma ve sözleşme
(ADR/RID) hükümlerine uyulduğunu
izler,
b) Tehlikeli maddelerin ADR hükümlerine göre taşınması hususunda
işletmeye öneriler sunar,
c) İşletmenin tehlikeli maddelerin
taşınması ile ilgili yıllık faaliyet raporunu, yıl sonu itibariyle ilk üç ay içerisinde hazırlar ve elektronik ortamında
İdare’ye ibraz eder,
ç) Taşınacak tehlikeli maddelerin
tespiti yapılarak, bu maddeye ilişkin
ADR’deki zorunluluklar ile uygunluk
prosedürlerini belirler,
d) İşletmenin faaliyet konusu olan
tehlikeli maddelerin taşınmasında kullanacağı taşıma araçları satın alınırken
rehberlik eder,
e) Tehlikeli maddelerin taşınması,
yüklenmesi ve boşaltımında kullanılan
teçhizatın kontrolüyle ilgili prosedürleri
belirler,
f) Ulusal ve uluslararası mevzuat ve
bunlarda yapılan değişiklikler hakkında, işletme çalışanlarına göreve yönelik
eğitim verir veya almalarını sağlayarak
bu eğitimin kayıtlarını muhafaza eder,
g) Tehlikeli maddelerin taşınması,
yüklenmesi veya boşaltılması sırasında
bir kaza veya güvenliği etkileyecek
muhtemel bir olay meydana gelmesi
durumunda uygulanacak acil du-
rum prosedürlerini belirler, çalışanlara
bunlarla ilgili tatbikatları periyodik olarak
yaptırır ve bunların kayıtlarını tutar,
ğ) Kazaların veya ciddi ihlallerin tekrar
oluşmasını önleyecek tedbirlerin alınmasını sağlar,
h) Alt yüklenicilerin veya üçüncü
tarafların seçiminde ve çalıştırılmasında
tehlikeli maddelerin taşınmasıyla ilgili
mevzuatın öngördüğü özel şartların
dikkate alınmasını sağlar,
ı) Tehlikeli maddelerin taşınması, doldurulması veya boşaltılmasında yer alan
çalışanların, operasyonel prosedürler ve
talimatlar hakkında bilgiye sahip olmalarını sağlar,
i) Tehlikeli malların taşınması, yüklenmesi veya boşaltılmasında muhtemel
risklere karşı hazırlıklı olmak için, ilgili
personelin farkındalığını artırmaya yönelik önlemler alır,
j) Tehlikeli maddenin sınıfına göre taşıma sırasında taşıtta bulunması gereken
doküman ve güvenlik teçhizatlarının taşıma aracında bulundurulmasına yönelik
talimatları oluşturur,
k) ADR/RID Bölüm 1.10.3.2’de belirtilen
işletme güvenlik planını hazırlayarak
planın uygulanmasını sağlar,
l) Faaliyetler konusunda eğitim, denetim
ve kontrol dâhil yaptığı her türlü işi kayıt
altına alır, bu kayıtları 5 yıl süreyle saklar
ve talep edilmesi halinde İdareye ibraz
eder,
m) İşletmede görevi ile ilgili yapacağı denetlemelerde; denetlenen kişi ve işlerle
ilgili tarih ve saat belirterek kayıt tutar,
n) Herhangi bir tehlikenin söz konusu
olduğu durumlarda tehlike giderilene
kadar yapılan işi durdurur, tehlikenin
giderildiği durumda işi kendi onayı ile
başlatır ve tehlike giderilene kadar
geçen süreçteki her türlü aşamayı işletmeye veya yetkili mercilere yazılı olarak
bildirir,
o) Taşıma aracına yüklenen yükün ADR/
RID hükümlerine uygun olarak; paketlenmesi, etiketlenmesi, işaretlenmesi ve
yüklenmesiyle ilgili iş ve işlemlere ilişkin
prosedürleri belirler,
TMGD, sorumlu olduğu işletmede
taşıma, yükleme veya boşaltma sırasında
meydana gelen bir kazanın cana, mala ve
çevreye zarar vermesi durumunda; kaza
hakkında bilgi toplayarak işletme yönetimine veya idareye bir kaza raporu verir.
aralık 2015
tehlikeli madde, tehlike sınıfları, etiket,
işaret vs. görmeyen insanlar 49 saatlik
eğitime girip hakikaten zorlu bir sınava
giriyor. Hem göz ve kulak aşinalığı
yok, hem konu zor, her soruda çok
küçük detaylar, ayrıntılar, özel hükümler var tüm bunlar bir araya gelince
ADR kitapçığıyla sınava girilse bile
başarılı olunamıyor.
Ayrıca eğitim 49 saat ve tamamen sınava yönelik, sınavdan geçtikten sonra
uygulamaya gelince ne yapılacağı
konusunda insanların çok da bilgileri yok. Burada hemen yine eğitim
firmaları devreye girip belirli ücretler
karşılığında, hatta asıl eğitimden
daha fazla fiyatlara, uygulama eğitimi
veriyorlar. Burada Bakanlığın devreye
girmesi gerektiğini ve uygulama ile
ilgili seminerler vermesi gerektiğini
düşünüyorum. Konu çok yeni, şu
an kimse tam olarak ne yapacağını
bilmiyor bu nedenle Bakanlığa çok iş
düştüğünü düşünüyorum.”
14
BRF Treyler, TREDER üyesi oldu
Türk treyler sanayinin tek temsilcisi olan Treyler Sanayicileri Derneği’ne (TREDER) katılımlar artarak devam ediyor. Son olarak frigorifik treyler üretiminde söz sahibi olan BRF Treyler, TREDER
üyesi oldu.
B
RF Treyler 2004 yılında Hatay – Antakya Yeni Sanayi Sitesi’nde Bülent ve
Seyhan Ramazan tarafından kuruldu. 400
metrekare küçük bir atölyede ticari hayatına başlayan şirket kurulduğu günden
itibaren frigorifik semi treyler imalatı ve
bakımı yapıyor.
2004 yılında BRF, markasının tescilinin
ardından ilk aracını 2005 yılında üretti.
Baba mesleğinin vermiş olduğu tecrübe
ve bilgi birikimi ile hızlı bir şekilde geli-
şen BRF, kısa zamanda üretim alanını
yeni sanayi sitesinde 400 metrekareden 1400 metrekareye çıkarmayı
başardı. Şirket 2010 yıllında Antakya
Dericiler sitesindeki fabrikasına
taşındı. Halen 5000’i kapalı olmak
üzere toplam 12 bin metrekare alan
üzerinde üretimine devam ediyor.
ATP mevzuatına uygun FRC ve
HACCP sertifikalı üretimleri ile son
kullanıcının ihtiyaçlarını belirleyerek
en uygun çözümü sunmayı öncelikleri arasında sıralayan BRF frigorifik
treyler üretimine odaklanıyor. Standart Frigorifik Treyler dışında;
-Double Deck Frigorifik Treyler, Et
Kancalı Frigorifik Treyler, Frigorifik Kamyon Kasası olmak üzere 4
farklı ürün ile müşterilerine hizmet
veren BRF Treyler Panelleri yüksek
yoğunluklu poliüretan malzemeden yapılan “sandviç” panellerdir.
Fiberglas CTP levhalar arasında wet
on wet sistemi ile ısıtmalı yüksek basınçlı presleme metoduyla üretiliyor.
Yüksek kalitede, yüksek ısı yalıtımlı,
darbelere karşı dirençli ve düşük
bakım maliyetli paneller, aracın hafifliği müşterilerinin BRF tercih etme
nedeni oluyor.
Orta ölçekli butik üretime yönelmiş
olmasına karşın kurulduğu ilk andan
itibaren kaliteye verdiği önem ve
zoru başarma azmi sayesinde kısa
sürede Frigorifik Treyler sektöründe
tanındı ve bu ilkelerinden asla ödün
vermemesi ile biliniyor.
Meiller Sakarya’daki üretimini durdurdu
D
oğuş Otomotiv ve Meiller ortaklığıyla kurulan, Sakarya’da faaliyet
gösteren Meiller Doğuş Damper Sanayi
ve Ticaret Ltd. Şti’ne bağlı Meiller Doğuş
Damper Fabrikası’nın üretiminin durdurulmasına karar verildi. Üretim merkezi
ile ilgili nihai karar önümüzdeki günlerde
netlik kazanacak.
Meiller Doğuş Damper Fabrikası’nın
üretimi durdurma kararıyla ilgili olarak
Doğuş Otomotiv’in yaptığı açıklamada
“Kurumsal değerlerimiz, yasalar ve çalışan haklarına saygı ilkeleri çerçevesinde,
çalışanlarımıza karşı doğan tüm yükümlülüklerimiz eksiksiz olarak yerine getirilmiştir. Meiller markasının distribütörlük
faaliyetleri Doğuş Otomotiv tarafından
devam ettirilecektir.” denildi.
16
SSAB TREDER Yönetim Kurulu
ile biraraya geldi
D
ünyanın önde gelen çelik üreticisi
SSAB, TREDER Yönetim Kurulu ile
bir araya gelerek ürünleriyle ilgili teknik bir sunum gerçekleştirdi. 27 Kasım
2015 tarihinde Koluman’ın Samandıra
Tesisleri’nde gerçekleşen toplantıya
SSAB Ülke Müdürü Lemi Özden, Türkiye
Teknik Müdürü Burak Beşler, Bölge Satış
Müdürü Devrim Sağlam ve Pazarlama
Müdürü Emre Aytaç katıldı.
İskandinavya ve ABD merkezli bir çelik
firması olan SSAB’nin, yıllık 9 milyon
ton çelik üretim kapasitesi ve 50 ülkede
17 bin 300 çalışanı ile sektörünün lider
firmaları arasında yer aldığını dile getiren
Türkiye Teknik Müdürü Burak Beşler,
İsveç, Finlandiya ve ABD’de üretim tesisleri bulunan SSAB’nin global cirosunun
2013 yılında 6.4 milyar Euro’ya ulaştığını
kaydetti. Gelişmiş yüksek mukavemetli
çelikler alanında yoğunlaştıklarını ve yıllık
8.8 milyon üretim kapasitesine sahip
olduklarını dile getiren Beşler, yeni ürün
portföyünün yeni fırsatlar yarattığına değinerek “Sektörün en geniş ürün yelpazesine sahip olduklarını , 0,7 mm’den 160
mm’e kadar yüksek mukavemetli çelikler
üretebildiklerini ve ürünlerinin piyasanın
en iyi atölye özelliklerine sahip olduğunu
söyledi. Yüksek mukavemetli borular ve
profiller, aşınmaya dirençli boru ve dolu
çubuklar, lazer kaynaklı plakalar, hazır
setler, lisanslı tasarımlar ve bitmiş
parçalarda müşterilerimize sunduğumuz diğer ürünler ve hizmetlerimizdir.” dedi.
Özel Yassı Mamullerde
Pazar Liderliği
Burak Beşler alanlarında dünyada
pazar lideri konumunda olduklarına
değinerek, verdikleri katma değerli
hizmetleri şöyle açıkladı: “En üst seviyelerde ön işleme hizmetleri. Standart paketler halinde teslim edilen,
prefabrik çözümler. Kaynağa hazır
kitler. Üretime hazır lisanslı tasarımlar. Son parçaların veya bileşenlerin
fabrikasyonu ve teslimatı. Mühendis-
Aşınmaya
Dayanklı Çelikler
350 HB’den 700 HB’e kadar
sertlikte
►Yapısal özellikler (500 HB’e
kadar)
►0,7 mm’den 160 mm’e kadar
kalınlık aralığı
►3,35 m ye kadar genişlikte
levhalar
►Pazarın en iyi atölye özellikleri
►Garanti edilmiş tokluk seçeneği
►400 HB ve 500 HB sertlikte
borular
lik desteği, ortak geliştirme projeleri.” Müşterileri ile beraber 2014 yılı
içerisinde 1200 adet proje gerçekleştirdiklerini anlatan Beşler, 11000 den
fazla kişiye teknik eğitim düzenlediklerini ve bu hizmet ile sektörde eşsiz
olduklarını dile getirdi.
TREDER Başkanı Kaan Saltık,
SSAB’nin Türk treyler sektörünün
gelişimine katkı veren tedarikçilerden biri olduğunu vurgulayarak,
bundan böyle işbirliklerinin arttırılarak devam etmesi dileğinde
bulundu. Türk treyler sektörünün,
bölgenin üretim merkezi olma
hedefine adım adım yaklaştığını
dile getiren Saltık, “TREDER, ulusal
ve uluslararası anlamda kendisine
önemli hedefler koydu. SSAB gibi
tedarikçilerimiz bize destek vermeye
devam ettikçe, bizler de bu hedefimize daha kolay ulaşacağız.” dedi.
aralık 2015
18
Intermobil yine yüzde 30
büyümeyi hedefliyor
2015 yılının treyler sektörü için zor bir yıl olduğunu dile getiren İntermobil Genel Müdürü
Rıfat Perahya, 2014 yılına göre yüzde 6-7 oranında bir daralmanın yaşandığını kaydetti.
“Cirolarımıza baktığımızda geçen yıla göre aynı kaldığımızı görüyoruz” diyen Perahya, bunun
da pazar payının arttığı anlamına geldiğine işaret etti. 2016 yılında yine yüzde 30 büyümeyi
hedeflediklerini açıklayan Perahya, yeni projelerin devreye girmesiyle belki daha fazla büyüme
katedebileceklerini söyledi.
Üretimin en az yüzde 30’u
ihracata olmalı
Standart treyler üreten
5-10 firma kalacak
Son TEREDER Haber Dergisi’nde yayınlanan röportajında söylediklerinin
devamı olarak sadece ulusal pazara
satış yapan yerli üreticilerin kolay
bir sene geçirmediklerini kaydeden
Perahya, ihracat yapan veya en azından üretimlerinin yüzde 30 ve üzerini ihraca ayıran üreticilerin doğru
yapıda olduğunu vurguladı. “Rusya,
maalesef önümüzdeki bir iki yıl içinde ulaşılabilir bir pazar olmayacak.”
diyen Perahya, diğer yandan Irak,
İran, Ortadoğu ülkeleri, İsrail, Kuzey
Afrika hatta Latin Amerika’ya kadar
Türk treyler üreticilerinin ihracatları
olduğuna dikkat çekti.
2015 yılının inişli çıkışlı bir yıl olduğunu ve bazı firmaların finansal sıkıntılar
yaşadığını, belirten Rıfat Perahya, “Kim
olursa olsun, çalıştığımız veya çalışmadığımız bir firmanın üretimini durdurması
bizleri üzer. Daha önce de söylediğimiz
gibi sektörde bir konsolidasyonun olması
kaçınılmaz. Almanya’da 50-60 treyler
üreticisi varken, Türkiye’deki üretici sayısı 164. Bu adedin sürdürülebilir olması
mümkün değil. Öngörüm 13.60 standart
treyler üreten 5-10 firma kalacak. Bunun
dışında damper, tanker, konteyner taşıyıcı, lowbed, silobas, mikser gibi özel
treyler üreten, alanında uzmanlaşmış firmalar ayakta kalacak.” şeklinde konuştu.
Meiller sayesinde kalite
standartları yukarı çıktı
Meiller’in Türkiye’deki üretimini durdurmasını sektör adına olumsuz bir gelişme
olarak değerlendiren Perahya, konu
hakkında şunları söyledi: “Satış ofisleri
devam edecek. Meiller’in Türkiye’de
yatırım yapmış olması, damper sektörünü çok olumlu etkiledi. Son kullanıcının
kalite anlayışını, kaliteli ürüne artı bedel
ödeme olgusuna olumlu etki etmiştir.
Meiller sayesinde damper üreticilerinin
kalite standartlarını yukarı çıkardığını
rahatlıkla söyleyebilirim. Herkesin geriye
dönüp Meiller’e teşekkür etmesi gerekiyor çünkü yerli damper üreticilerimiz
birçok fonksiyonlarını Meiller’e uygun
hale getirdi. Maalesef ülkemizde hala
bir yabancı hayranlığı ve yabancıların
daha iyi ürettiklerine dair yanlış bir kanı
var. Özellikle otomotiv sektöründe Türk
üreticiler tüm dünyaya meydan okuyabi-
lecek düzeyde bilgiye, tecrübeye ve
kararlılığıa sahip. Her ülkenin yaşanmışlıklarla sabit olan farklı beklentileri var. Illa her ülkede en kaliteli ürün
rağbet görecek diye bir kural yok.
Türkiye gibi kişi başına düşen gelirin
hala gelişmekte olduğu ülkelerde
fiyat ve kalite dengesi en önemli
kavram. ‘Yeterli kalite’ bu beklentiyi
tanımlamada doğru bir kavram olur
görüşündeyim. Bunu söylemekle
beraber Türkiye’de lider olan filoların
araçlarında yeni fonksiyonları bulundurmak istediklerini de söylemem
gerekiyor. Wabco’nun birçok yeni
teknolojik ürünü neredeyse Batı
Avrupa ülkeleri kadar Türkiye’de de
satılıyor. Özetlemek gerekirse, Avrupa ve dünyada tanınan markaların
Türkiye’de üretim yapması rekabeti
arttırıken pazarın ve son kullanıcının
algısının gelişmesine fayda sağlıyor.
Euro 5 araçlar için treyler
ihtiyacı olacak
Önümüzdeki yıl Euro 6 motorlarına
geçişin bu sene bayiler tarafından
ön alım etkisi yarattığına dikkat
çeken Perahya, “Bunun iki etkisi
var. Bir yandan kamyon ve çekici
üreticileri 2015 yılında yüksek
üretim adetlerine ulaşırken 2016’nın
ilk 6 ayında ön alımlardan dolayı
daha durgun geçirecekler. Diğer
taraftan Euro 5 motorlu araçlar
daha hesaplı olacağından ilk 6 ayda
çekici ve kamyon satışları artacak.
Daha pahalı olan Euro 6 motorlu
araçlar yerine stokta bulunan
Euro 5 motorlu araçların tercih
edileceğini öngörüyorum. Satılan
çekicilerin arkasına yeni bir dorse
gerekeceğinden 2016 yılında treyler
satışlarının olumlu etkileneceğini
düşünüyorum.” dedi.
20
Tırsan, Yılın En İyi Treyler
Üreticisi Ödülü’ne aday
Türkiye treyler sektöründe aralıksız pazar
lideri olan Tırsan’ın 2002 yılında bünyesine kattığı Kässbohrer markası, İngiltere
dergisi The Heavies tarafından ‘’Yılın En
İyi Treyler Üreticisi’’ ödülüne ağır taşımacılık dalında aday gösterildi.
Her yıl yenisi düzenlenen ödül
töreni, 18 Mart 2016 tarihinde
İngiltere’de gerçekleşecek, dünyanın
önde gelen lojistik ve üretici firmalarının birçok dalda aday gösterildiği
gecede ödüller sahiplerini bulacak.
Kässbohrer için oylamaya katılmak
isteyenler aşağıdaki linke tıklayarak
oy kullanabilirler. http://theheavies.
heavytorque.co.uk/nominations/
Alcoa’nın yeni ürünüyle
jantlar daha kazançlı
Alcoa, ticari araçların alüminyum
jantları için kullanılan yeni LvL ONE®
Avrupa lansmanını yaptı. LvL ONE®,
2016’nın ikinci çeyreğinde tüm
standart Alcoa jant ebatlarında kullanılacak. Ayrıca “Brushed” ve “DuraBright® EVO” jantlarının yanı sıra
Alcoa’nın ticari kamyon filoları için
sunduğu üç seçenekten biri olacak.
Piyasada mevcut olan tüm Alcoa
Aluminyum Jant seçenekleri gibi, yeni
LvL ONE jantlar da Avrupa pazarı için
Alcoa’nın Macaristan’daki son teknolojiyle donatılmış jant tesisinde üretilecek olup sürücülere ve ticari filolara
önemli avantajlar sağlayacak.
Avantajlar neler?
• Çelikten beş kat daha güçlüdür;
böylece daha az zarar görür ve onarım
süresi daha kısadır;
• Yüzde 47’ye kadar daha hafiftir; böylece
taşıma kapasitesi artar, çalışma sıcaklıkları
daha düşük olur ve önemli yakıt ve maliyet
tasarrufları sağlar;
• Göz alıcıdır; Brushed modellerine
göre daha pürüzsüz ve daha parlak bir
yüzeye sahip.
Alcoa Wheel Products Avrupa, Afrika
ve Orta Doğu Başkan Yardımcısı ve
Genel Müdürü Randall Scheps ürün
ile ilgili şunları söyledi: “Dövme
alüminyum jantı yaklaşık 70 yıl önce
icat ettik ve Alcoa o günden bu yana
ürünü geliştirmek ve yenilemek üzere
yorulmadan çalışıyor. Jantlarımız
sağlam, güvenilir ve filoların toplam
maliyetini azaltıyor – üstelik daha
fazla taşıma kapasitesi de sağlıyor.
Böylece büyük maliyet tasarrufları
elde ediliyor. Yeni LvL ONE jantı,
müşterilerin Alcoa’dan beklediği performans ve değeri sunmaya devam
ettiğini gösteren örneklerden yalnızca
biri. Müşterilerimizin çok beğeneceğini düşünüyoruz.”
22
Otokar, Kıbrıs’ta yetkili
servisleriyle bir araya geldi
Türk otomotiv sanayiinin köklü ismi Otokar, satış sonrası hizmetlerindeki müşteri memnuniyetini perçinlemek için yurtiçinde hizmet veren yetkili servisleriyle bir araya geldi. “Değişim” konseptiyle Türkiye genelindeki 101 yetkili servisin katılımıyla KKTC’de gerçekleştirilen toplantıda
Otokar, hizmet kalitesinin yanı sıra personel ve yedek parça bulma kolaylığını artırmaya yönelik
projelerini yetkili servisleriyle paylaştı.
B
ir Koç Topluluğu şirketi olan
Otokar, ürün yelpazesinde
bulunan tüm araçlarda satış sonrası
müşteri memnuniyetini artırmak
amacıyla yetkili servislerine yönelik
yatırımlarına devam ediyor. Müşteri
talep ve beklentileri doğrultusunda
her zaman en doğru ve en hızlı çözümü sunmayı hedefleyen Otokar,
23-25 Kasım tarihleri arasında KKTC
Girne’de 101 yetkili servisiyle bir
araya geldi.
Kendi teknoloji, tasarım ve uygulamaları ile müşterilerinin ihtiyaçlarına
uygun çözümler geliştiren Otokar,
2016 yılında müşterilerinin karşısına
satış sonrası hizmetlerde sektörde
değişim rüzgarı yaşatacak üstün
hizmet kalitesiyle çıkmaya hazırlanıyor. Türkiye genelinde 101 servis
noktası ve 1011 servis personeliyle
müşterilerine hizmet veren Otokar, “Değişim” temalı Yetkili Servis
Toplantısı’nda, müşterilerine verdiği
hizmetin kalitesini artırmak amacıyla
geliştirdiği yeni projelerini yetkili
servislerine sundu.
Her Noktada Üstün
Standartta Hizmet
Üstün tasarım, ürün geliştirme ve
üretim kabiliyetini satış sonrası
hizmetleriyle perçinleyen Otokar,
KKTC’de düzenlediği organizasyonda, SYS-Otokar Servis Yönetim
Sistemi’nin yanı sıra diğer yeni pro-
jelerini de yetkili servisleriyle paylaştı.
Özellikle teknoloji ve gereksinimlerde
yaşanan hızlı değişimi, yetkili servis alt
yapısında da yakalamanın öneminin
vurgulandığı toplantıda, Otokar yetkili
servislerinin, yeni regülasyonlar çerçevesinde, araçlarda yapılan uygulama
ve geliştirmelere hazır yetkili servis alt
yapısı ile yeni yılda da faaliyetlerine
devam etmesi öncelikli hedef olarak
belirlendi.
Gelişen pazar payı ile paralel servis
ağını da genişletmeyi sürdüren Otokar,
hizmet kalitesinin yanı sıra personel,
yedek parça bulma kolaylığını artırmaya,
en hızlı ve etkin hizmeti müşterilerine
sunmaya yönelik yeni projelerini de
yetkili servisleriyle paylaştı.
24
Seçimlerle dalgalanan treyler sektörü
2016 yılında yükselişe geçecek
K
rone Ticari Araçlar CEO’su Rıza
Akgün, TREDER Haber Dergisi’nde
2015 yılı değerlendirmesini yaparken,
gelecek yılki hedeflerinden ve stratejilerinden bahsetti. “Krone olarak 2015
yılı, ortağımızdan ayrılarak Krone Ticari
Araçlar adıyla faaliyetlerimize yeniden
başladığımız bir yıl oldu. Satışlarımız tüm hızıyla devam ederken, aynı
zamanda satış ekiplerimiz ve satış sonrası servis hizmetlerimizde yapılanma
çalışmalarımızı da sürdürdük.” diyen
Akgün, 2015 yılındaki iki genel seçimin
ve aynı dönemde kurlarda meydana
gelen dalgalanmanın lojistik sektörü ve
dolayısıyla treyler pazarını da etkilediğini dile getirdi. Yıl içinde yaşanan
bu gelişmelerin, treyler sektörünün
yıl sonunu düşüşle kapamasına neden
olduğunu belirten Akgün, 2016 yılında,
treyler pazarının tekrar artış trendine
gireceğini söyledi:
11 ülkeye ihracat
Akgün, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Krone olarak biz ise 2015’de
pazarda satışlarımızı arttırma
başarısı gösterdik. Ekonomideki
dalgalanmalar iç pazarı etkilese de
Krone, 11 ülkeye gerçekleştirdiği
ihracat ile de satış rakamlarını yükseltti. 2016 yılında da yükseltmeye
devam edecektir. Bölgesel satış
temsilcilerimiz ile müşterilerimize
doğrudan ulaşmak, finansal alternatifler sunmak, markamızın ikinci el
değerini yükseltmek, iç pazardaki
satışlarımıza pozitif etki yapıyor.
Tire’deki fabrikamızda Almanya’daki üretim kalitesine birebir sahip
ürünlerimiz, hem iç Pazar satışlarımızda hem ihracatımızda önemli
bir rol oynamaktadır. Aynı şekilde
müşteri odaklı üretim modelimiz,
nakliyecilerimize çözüm ortağı
olurken, geniş ürün yelpazemiz ile
her ihtiyaçlarına da cevap vermeye
çalışıyoruz.”
2016 yılını, 2015 yılında gerçekleştirdiğimiz yapılanma çalışmalarını
bir yandan hız kesmeden devam
ettirirken bir yandan da bu çalışma-
larımızın meyvelerini alacağımız bir
yıl olarak gördüklerini anlatan Rıza
Akgün, Krone olarak ihracat pazarlarını arttırma çalışmalarının yanı
sıra iç pazarda da yükselen grafiğini sürdürmek istediklerini anlattı.
Krone Used devrede
Geçtiğimiz ay hizmete açtıkları 4
bin metrekarelik Gebze’deki ikinci
el Krone Used ve yedek parça merkezleriyle ilgili beklentilerini açıklayan Akgün, “Müşterilerimizle sıcak
iletişim halinde olduğumuz doğrudan satış modelimizle önümüzdeki
yılın Krone için çok verimli geçeceğine dair inancımız tam.” dedi.
“Bunun dışında rulo taşımacılığında
kullanılan Coil Liner modelimizin üretimine de başladık.” diyen
Akgün, Krone Tire’nin, ayrıca Yakın
Doğu ve Afrika bölgesindeki zorlu
taşıma görevleri için de 2 yeni araç
tipi olan Profi HD ve X-Treme Liner
modellerini de tüketicilere sunduğunu söyledi.
aralık 2015
26
Serin HCAP
Tenteli Treyler
Serin mühendisleri geliştirdi
Standart Optima serisi alt yapısının geliştirilmesi ile elde edilen Serin HCAP Tenteli Treyler geniş
iç hacmi ve açılabilir arka semer fonksiyonu ile yükleme rahatlığı sağlıyor.
S
erin için üretilmiş yüksek mukavemetli S7000MC çelik malzemeden
üretilmiş I profilden toz altı kaynak
teknolojisi ile üretilen şasi 13650 mm
uzunluk ve 2550 mm genişliğe sahip.
Bu saşi üzerinde her iki yanda yer alan
65 cm yüksekliğinde 5 adet kapaktan
oluşan yan kapaklar, içten içe 2480
mm yükleme genişlik alanı veriyor. Kapakların kolayca açılıp kapanabilmesi
için baba içlerinden, pimli kilit sistemi
kullanılıyor. En önemli değişiklik ise
yeni şasi tasarımı ile elde edilen 1100
mm teker ve 4060 mm gabari yüksekliğinde, iç net 2850 mm yüksekliğinin
yakalanmasıyla elde edilen genişletilmiş hacim sağlanan bu modelde,
yüksek hacimli yüklerin taşınmasında
avantaj sağlıyor. Serin Tenteli Grubunda yer alan ürünlerde kaynak yeterlilik
sertifikası (3834), Yük emniyet sertifikası (Code XL), S400-P400 tipi araçlarda tren yolu taşımacılık sertifikası UIC
596-5 bulunuyor. Yan kapak altında,
taban yan etek profiline açılmış olan
spanset bağlantı noktaları ile
yüklerin kaymasına karşı emniyet
tedbirleri artırılarak yük taşıma
güvenliği en üst seviyeye çıkarıldı.
Boş ağırlığın 6700 kg başlayan
Serin HCAP tercih edilen ekipman ve opsiyonel malzemelere
göre ağırlık değişebiliyor. Serin
Ar-Ge tarafından yapılan yeni bir
geliştirme ise; Gizli kilit sistemli
konteyner kapaklı kapıların bağlantılı olduğu arka semerlerin vida
sistem sayesince kolayca 40 cm
her iki yana açılabilmesini sağlayan sistem. Böylece geniş yüklerin
arkadan girişinde yüklerin kolayca
yerleşimi sağlanıyor. Serin Tenteli
grubunda yer alan modellere de
bu genişleme özelliği opsiyonel
olarak uygulanabiliyor. Serin ArGe mühendislerince geliştirilen
Serin HCAP modeli yükleme ve
taşıma testlerini başarı ile tamamladı. Müşteri beklentilerini yakından takip eden Serin, piyasalardan
gelen geri dönüşümlere göre
ürünlerini geliştirerek öncü ve
rekabetçi yapısını güçlendiriyor.
28
“Trailight ile Avrupa’da
liderin ensesinde olacağız”
Sa-ba, 2020 vizyonu ve stratejisine bağlı olarak, treyler aydınlatma grubunda 2016’da da
piyasada yeni ürünleriyle boy gösterecek. Bulgaristan’daki fabrikasını da devreye alacak olan
Sa-ba, hedeflerini üst düzeye çıkarmış durumda. Sa-ba Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut B. Özlü,
yeni ürünlerin kendileri için milat olacağını ve Avrupa pazarında Treyler aydınlatma tedariğinde
2. sıraya yükselmeyi hedeflediklerini belirterek, “Avrupa’da liderin ensesinde olacağız” diyerek
iddiasını ortaya koyuyor. Özlü, Sa-ba’nın markası Trailight’ı da en üst seviyeye çıkarmaya kararlı
olduklarını vurguladı.
40. yıl kutlanacak
2016 yılında 40. yılını kutlamaya hazırlanan Sa-ba, 2020 vizyonu çerçevesinde
önemli atılımlar yapmaya hazırlanıyor.
TREDER Haber Dergisi olarak atılımları
birinci ağızdan, Sa-ba Yönetim Kurulu
Başkanı Mahmut B. Özlü’den öğrendik. 2015 yılında büyümelerine karşın
hedeflerinin altında kaldıklarını belirten
Özlü, yılın ilk üç ayı dışında zayıf bir sezon geçirdiklerini kaydetti. Özlü, “2015
yılında yüksek beklentimiz vardı. Pazar
payımızı artırmamıza rağmen hedefimizi tam tutturamadık. Seçimlerin etkisi
bizlere de sirayet etti. Treylerde
hedeflerimizin yüzde 15 altında
kaldık” şeklinde konuştu.
Gelecek hibrit aydınlatmada
Treyler ve ticari araç sektörünün
krizlere ilk giren ve son çıkan kesim
olduğunu belirten Özlü, 2016 yılında dalgalanmaları dikkate alarak
bütçe yapacaklarının altını çizdi.
Sa-ba’nın beş yıl kadar önce elektronik aydınlatma teknolojilerine
yöneldiğini aktaran Özlü, geleceğin
aydınlatmasının hibrit olacağını
iddia etti. Özlü sözlerine şöyle
devam etti: “LED ve ampul birlikte
kullanılacak. Şimdi elektroniğin
getirdiği bazı avantajlar var. Sadece
ışığı yakmak yeterli değil. Farklı
yakmak, frekanslarını değiştirmek,
ışığın sinyallerini kablosuz alabilmek önemli. O yüzden elektronik
şart. LED dediğimiz şey aslında
elektroniğin bir komponenti. Üç
yıldır ürünlerimizle pazardayız. Bu
yıl da çok ciddi girdik. Ford, VW
ve Renault için üretim yapıyoruz.
Mercedes’in alt tedarikçisi tara-
miyorsunuz. Rengârenk şerit LED’ler
kullanılıyor. Bu çok yanlış. Aydınlatmanın üç temel ve hayati kuralı var: Önler
beyaz, yanlar sarı, arkalar kırmızı renkte olmalı. Araba sana doğru geliyorsa
beyaz renk görülmeli. Far, pozisyon ve
park lambaları bu yüzden beyaz ışık
verir. Aracı yandan görüyorsanız sarı,
arkadan da kırmızı görülür. Mavi savaş
zamanında kullanılır. Bu çok basit bir
mantık ve evrensel bir ilkeler bütünüdür.”
Sis lambası kullanmasını
bilmiyoruz
karşılayacağız. -50, + 125 derece
arasında yapılan vibrasyon, klima
döngüsü gibi testleri başarıyla geçtik. Yeni ürünlerle treyler üreticileri
modülerlik kazanacak.”
Aydınlatmanın üç temel ve
hayati kuralı: Önler beyaz,
yanlar sarı, arkalar kırmızı
Türkiye’de aydınlatmanın trafik
güvenliğini sağlayamadığı gibi
zarar verdiği durumlar da olduğuna
dikkat çeken Özlü, özellikle ağır/
ticari vasıtalar üzerindeki ışıkların
standartları karışılamadığını söyledi.
Özlü sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Gece ilerideki araç size doğru mu
geliyor yoksa duruyor mu fark ede-
Treylerler için yeni ürünler
Treylerler için yeni ürünler tasarladıklarını anlatan Mahmut Özlü,
yeni ürünlerle ilgili şu bilgileri verdi: “Yeni ve çarpıcı ürünler çıkacak.
Tasarım bitti, üretim içi kalıplama
aşmasındayız. Herkesin beğeneceğini düşünüyoruz. Fonksiyonelliği
yüksek, görselliği kuvvetli ürünler
geliyor. Aydınlatmadaki en yüksek
seviye olan, IP 69 standartlarını
Vizyon 2020 Sa-ba takvimi
Treyler sektörü çok başarılı
Mahmut B. Özlü, Türk treyler sektörünün nicelik, kalite ve coğrafi yayılma
bakımından çok başarılı olduğunu
aktarırken de “Yurtdışındaki en büyük
üreticiler kapasite artıramazken Türkiye’deki treyler üreticileri devamlı bir
büyüme gösteriyor” dedi. Özlü, bu başarıda tedarikçilerin de rolü olduğunu
dile getirdi ve treyler üreticilerinin otomobil markaları gibi davranamadığını
şu sözlerle belirtti: “Ölçekler büyüdükçe kurumsal davranışlar değişiyor.
Piyasada halen taklit ve merdiven altı
üretim sorunları var. Bunlar ölçeklerin
daha da artmasına engel oluyor.”
aralık 2015
fından onaylı bir sistem kurduk.”
Bulgaristan’da da yatırım yaptıklarını kaydeden Özlü, 2016 yılı
sonunda yeni fabrikanın faaliyete
geçeceğini ve AB pazarına daha da
yakınlaşacaklarını söyledi. Şu anda
Treyler aydınlatma ve kablo sistemlerinde Avrupa pazarında 3. ila 4.
sırada olduklarını, ancak yeni yılda
piyasaya çıkaracakları yeni ürünlerle 2. sıraya yükseleceklerini iddia
etti. “Avrupa’da liderin ensesinde
olacağız” diyerek iddiasını ortaya
koyan Özlü, Türkiye’nin markası
olan Trailight’ı da en üst seviyeye
çıkarmaya kararlı olduklarını şöyle
vurguladı: “Bu bizim için milat olacak. Şampiyonlar liginde oynuyoruz
ama her sene final oynayacak hale
geleceğiz. Benim en büyük hedefim
bu. Arkadaşlar otomobil kısmıyla
ilgileniyor, ben Trailight’ı kovalıyorum” dedi.
Özlü, sis lambasının kullanım alanlarını
yeterince bilinmediğine dikkat çekerek,
“Mesela insanlarımızın en kötü alışkanlığı, yağmurda sis lambası kullanması.
Sis lambası yağmurda, karda ve normal
hava şartlarında kullanılmaz. Sis lambaları en yüksek ışık değeri verenlerdir.
Kare şeklinde ışık verir ve bir yere odaklanır ki, sisi delip geçsin, önündeki araç
görülebilesin... Yağmurda yakıldığında
damlacıklar etkisini iki katına çıkartır ve
diğer araç sürücülerini rahatsız eder. Sis
lambaları aslında siste daha iyi görmeyi
değil, görünmeyi sağlar. Bir tür sinyal
lambasıdır. Başkalarını ikaz etmeye
yarar” ışık kullanımına dair uyarılarda
bulundu. Araç muayenelerinde, yetersiz
ışık ve farklı renklerin hafif kusur olarak
geçtiğini belirten Özlü, bu uygulamanın
yanlışlığına dikkat çekti ve medeni dünyada böyle olmadığını belirterek kamuoyunun bu konuda bilinçlendirilmesi
gerektiğini söyledi.
30
Krone’de yeni stratejiler gündemde
Krone, İzmir Tire’deki fabrikasında düzenlediği bir toplantı ile kapılarını basın mensuplarına
açarken, burada stratejilerini kamuoyuyla paylaştı. Krone, fabrikadan satış modelinin yanı sıra
2. el treyler için Krone USED’e devreye alıyor. Firma ayrıca pazarın ihtiyaçlarına uygun olarak
ürünlerde esneklik göstermeyi de öngörüyor.
B
ernard Krone Holding Yönetici
Ortağı Bernard Krone, Krone Ticari
Araçlar CEO’su Rıza Akgün ve Krone
Trailer International Genel Müdürü
Semih Pala’nın katıldığı basın toplantısında, firmanın Doğuş Otomotiv ile neden
ayrıldıklarını, Türkiye ve çevre ülkelerde
izleyecekleri yeni stratejileri ile ilgili güncel bilgiler anlatıldı.
Almanya dışında sadece
Türkiye’de üretiyoruz
Bernard Krone Holding Yönetici Ortağı
Bernard Krone Doğuş Otomotiv ile başladıkları İzmir Tire Krone fabrikası yatırımını
kısa süre önce tek başına yürütmek üzere
devraldıklarını vurgulayarak, Almanya
dışında sadece Türkiye’de üretim, satış
ve satış sonrası olarak yer aldıklarının
altını çizdi. Bunun hem Türkiye’yi hem de
komşu ülke pazarlarını çok önemsedikle-
rinin bir göstergesi olduğunu belirten
Krone, “Türkiye’de uzun vadeli bir
strateji uygulayacağız. Treyler piyasasında Türkiye ve çevre ülkelerinde çok
önemli bir pozisyona sahip olacağız.
Ben ve arkadaşlarım bu hedef için çok
çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
8 maddede Türkiye’nin
avantajları
Krone Ticari Araçlar CEO’su Rıza
Akgün de toplantıda yaptığı sunumda Krone’nin yılda 40 bin 375
adet treyler ürettiğinin altını çizdi.
Üretilen treylerlerin yüzde 28’inin
ay vade uyguluyoruz. İkinci elde araç
alım, satım ve takas hizmeti verecek
Krone USED devreye alıyoruz.”
Rıza Akgün, bu yıl sonunda satışlarda
1500 adetleri yakalamaya çalıştıklarını
kaydetti. 2016’nın daha iyi olacağını belirten Akgün, frigo haricinde
Almanya’da üretilen tüm treylerleri
Tire’de üretebileceklerini kaydetti.
Tire’deki üretim tesisinde hali hazırda
Profi Liner, Mega Liner, Box Liner,
Profi Platfrom modelleri üretildiğine
değinen Akgün, yakında da Coil Liner
modeli üretime başlanacağını söyledi.
Almanya, 26’sının Doğu Avrupa,
25’inin İskandinav ülkeleri, 18’inin
Orta Avrupa pazarlarına satıldığını belirten Akgün, sadece yüzde
3’ünün deniz aşırı pazarlarda
satıldığını vurguladı. Rıza Akgün,
Tire fabrikası için 35 milyon euro
yatırım yapıldığını, fabrikanın yıllık
treyler üretim kapasitesinin 10 bin
adet olduğunu söyleyerek Türkiye’deki üretim avantajlarını şöyle
sıraladı: “Türkiye Avrupa’nın 7. Büyük ekonomisi. Ekonomisi en hızlı
büyüyen ülke. Avrupa, Ortadoğu,
Orta Asya, Afrika pazarlarına erişim kolaylığı ve stratejik konumu.
Türk otomotiv sektörünün büyüme
beklentisi. Lojistik firmalarının
ekonomide daha çok pay alacak
olması. Nitelikli işgücü. Gelişmiş
otomotiv yan sanayisi. Limanlara
yakınlık.”
nan ateş bir an önce söner. Durum
böyle olunca da biz de çevre ülkelere de satışlar yapabiliriz” dedi.
Bayi üzerinden değil
fabrikadan satış
Doğuş Otomotiv’in bayiler üzerinden satışlar gerçekleştirdiğini
ifade eden Akgün, satış stratejilerini
şöyle anlattı: “Almanya’da uyguladığımız doğrudan satışı yapmak istiyoruz. Müşterinin buradaki talebi
de bu. Fabrikadan doğrudan satış.
Müşterilerin ayağına gidiyoruz.
Tire’de teknik bölümümüz ufak tefek değişiklikleri yapabiliyor. Büyük
değişiklikleri Almanya’ya bırakıyoruz. Esneklik göstermeye başladık. Yedek parça konseptimiz var.
Merkezi yedek parça depomuz var.
Yetkili servis sayımız 23. Finansman desteği sunmaya başladık. 60
Krone örnek olacak
Almanya Aşağı Saksonya Bölgesi
Ekonomi, Çalışma ve Ulaştırma Bakanı
Olaf Lies, 40 kişilik Alman yatırımcı
heyeti ile Krone’nin Tire’deki fabrikasını ziyaret etti. Olaf Lies, Alman ve Türk
işbirliğinin büyük bir başarı hikayesi
olduğunu belirterek, Krone’nin Tire’de
açtığı fabrikanın kente ve ülkeye katma
değer kazandırdığına dikkat çekti. Lies,
bu boyutlarda bir yatırımın büyük bir
cesaret örneği olduğunu vurgulayarak
şöyle konuştu: “Krone’nin eyaletimizde özel bir yeri var. İlk defa yurtdışında
yatırım yapmış olmasını cesur bir adım
olarak görüyoruz. Bu yatırım Türkiye
ile Almanya arasındaki işbirliği açısında
da önemli. Heyetimizde gıdadan beslenmeye ve tarıma kadar farklı alanlardan şirketler var. Krone’nin İzmir’de
yaptığı yatırım diğer Alman firmalarına
da örnek olacak”
Krone’nin ikinci sınıf fabrikası diye
bir anlayışı olmadığını Almanya’daki kalite ne ise Türkiye’de aynı
kalitede üretim yaptıklarını kaydeden Akgün, ilk 30 çalışanın üç ay
boyunca Almanya’daki fabrikada
eğitildiğini, ilk zamanlarda 60 uzman Alman personelin kendilerine
destek verdiğini söyledi. Kuzey
Afrika’ya yönelik iki yeni araç
geliştirdiklerini ifade eden Akgün,
hedeflerinin Kuzey Afrika ve Türkiye Cumhuriyetler pazarına satışlar
yapmak olduğunu belirtti. Akgün,
“İnşallah şu an çevre ülkelerde ya-
aralık 2015
Almanya’da kalite ne ise
Türkiye’de de O
32
Scania Kasko hayata geçti,
poliçeler yüzde 25 ucuzlayacak
Scania, VDF ve HDI sigorta
işbirliği ile hayata geçen Scania
Kasko, sektörde birçok yenilik
getiriyor. Sektörde ilk defa 4
yıllık sigortanın hayata geçeceği yeni sistemde, kullanıcılara
yüzde 25 tasarruf sağlanacağı
belirtildi.
S
cania Kasko İmza töreni 10 Aralık
2015 tarihinde Ringa Restaurant’da
gerçekleştirildi. Toplantıda bilgi veren
Scania Genel Müdürü İlhami Eksin,
Scaina’nın son üç yıldaki yolculuğu sayesinde pazar payının yüzde 5’ten yüzde
10’lara çekmeyi başardığını, Scania
kasko ile orijinal parça kullanma müşteri
sadakati, finansman avantajları sağlandığını söyledi. “Scania’da servis bağımlılığı
yüzde 75. Rekora yakın. Son 10 yılda
yüzde 30 net fiyat indirimine gittik.”
diyen Eksin, HDI’ın hızı ve kalitesiyle Scania markasına katkı vereceğini
sözlerini ekledi.
Araçların yüzde 55’ine
finans sağladık
VDF Sigorta CEO’su Tijen Akdoğan Ünver de geçen yıl Scania
Finans’ı satın aldıklarını ve bir yıl
içinde markalarının çok güzel yere
geldiğini belirtti. 100 aracın 55 ine
finansman sağladıklarını belirten
Akdoğan, “Sattığımız bütün araçlara sigorta ile birlikte satış gerçekleştirdik.” dedi.
Kamyoncu dostu sigorta
HDI Sigorta Genel Müdürü Ceyhan
Hancıoğlu ise kaskoda uzman bir
kuruluş haline geldiklerini ve ağır
vasıtada uzak ara bir numara olduklarını iddia etti. Hancıoğlu, şunları
söyledi: “İlk defa uzun süreli 4
yıllık bir ürün sigortada kullanılıyor.
TL ödeme seçeneği dışında Euro
seçenekli. Bu poliçenin şartı, hasar
olduğunda yetkili Scania Servisi’ne
gitme zorunluluğu olması.
1 milyon TL’ye kadar farklı bir
teminat sunuyoruz. Bu kadar
sigorta firmalarının arasında bizleri
seçtiler. Pişman olmayacaklar.
Sigortacıların en büyük maliyeti
hasar maliyeti dolayısıyla yedek
parça maliyeti. Diğer poliçelere
göre yüzde 25-30 arasında bir
tasarruf sağlıyor. Kamyoncu dostu
sigortasıyız.” VDF Sigorta Genel
Müdürü Bahadır Ayış da üç markanın şampiyonlar ligi gibi olduğunu
belirterek “Scania kasko geleceğin
markası. Markalı kaskonun büyüyeceğini inanıyoruz. Scania ve HDI’ya çok
güveniyoruz.” dedi.
aralık 2015
34
Tırsan, Ecta Üyesi Oldu
T
ırsan, 2002 yılında bünyesine kattığı
Kässbohrer markası ile Avrupa’da
Kimyasal Taşımacılığında öncü sivil
toplum oluşumu olan ECTA, Avrupa
Kimyasal Taşımacılığı Birliği’ne üye oldu.
1999 yılında kurulan ECTA, kimyasal
madde taşımacılığında Avrupa’da verimli,
sağlıklı, güvenilir taşımacılık için standartların geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar
yürütmektedir.
Türkiye’de Tehlikeli Madde Taşımacılığında ilklere imza atan Tırsan, ECTA
üyeliği ile kimyasal madde taşımacılığının gelişimi için teknik ve yasal
komitelerinde etkin rol oynayacak ve
hem Türkiye’de hem de Avrupa’da güvenilir kimyasal madde taşımacılığının
gelişimine katkıda bulunacaktır.
Tırsan’ın ADR Yolculuğu
Tırsan, 2002 yılından bu yana ADR
mevzuatına göre tehlikeli madde
taşınmasına uygun akaryakıt ve
kimyasal madde tankerleri üretiyor.
İmalat yeri uygunluğu, ADR tasarım
onay süreçleri, üretilen tankların
yetkili üçüncü kuruluşlar nezaretinde test ve sertifikalandırma faaliyet-
leri yıllardır sistemli bir şekilde
takip ediliyor.
Tırsan, Kässbohrer markası ile
ürettiği tehlikeli ve kimyevi madde
taşımacılığına uygun araçları;
akaryakıt taşımacılığından, bitüm
taşımacılığına ve 1700’den fazla
farklı kimyasal maddeyi taşımaya
yönelik olarak satışı gerçekleşiyor.
Başta Almanya olmak üzere, Avrupa ve Rusya’ya tehlikeli ve kimyevi
madde taşımacılığına uygun araç
ihraç eden Tırsan’ın ADR’li araçları Türkiye’de de en çok tercih
edilen treylerlerdir.
ECTA Hakkında
1999 yılında kurulan ECTA (European Chemical Transport Association
- Avrupa Kimyasal Taşımacılığı Birliği), kimya taşımacılığında Avrupa’da
efektif, sağlıklı, güvenilir ve standartların geliştirilmesi ile ilgili çalışmalarını sürdüren bir yapıdır.
Hıdır Usta 5. şubesini Anadolu Yakası’na açtı
H
ıdır Usta 5. şubesini Anadolu
Yakası’na açtı Hıdırusta, 5. şubesi
ile kıtalararası ‘yedek parça köprüsü’
kurdu. Hıdırusta’nın İkitelli’de bulunan merkezinden tam 54 km uzaklıkta
bulunan Anadolu Yakası Şubesi, 20 Ekim
2015 tarihi itibariyle Hıdırusta bayrağını
dalgalandırmaya başladı.
Yaklaşık 1000 metrekarelik alan üzerinde
iki katlı binasında hizmet veren Hıdırusta
Anadolu Yakası Şubesi, geniş depolama
alanlarına sahip. Şube Müdürlüğünü 17
yıl sektör deneyimine sahip Koray Çelik
üstlenirken, deneyimli satış ve lojistik
kadrosu da dikkat çekiyor. İş Ortaklarının
Stok Yükünü Hafifletecek İstanbul’daki
ikinci üs olarak gerek stratejik gerekse
lokasyon bakımından Anadolu Yakası’nın
gelecek vadeden ilçesi Sancaktepe’yi
seçtiklerini söyleyen Hıdırusta Otomotiv
A.Ş. Genel Müdürü Rıza Şahin, şube
zincirlerine 5. halkayı eklemenin gururunu yaşadıklarını aktarıyor. ‘Yedek
Parça Deposu’ misyonlarını şubeleri
aracılığıyla Türkiye geneline yaymaya devam ettiklerine işaret eden
Şahin, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Anadolu Yakası şubemiz de bunun
en iyi örneklerinden biri olacak.
Öncelikli hedefimiz iş ortaklarımızın
stok yükünü hafifletmek. Merkez
depomuzdan günlük düzenli sevkiyatlar yaparak stoklarımızı güçlendiriyor, bulunabilirlik oranlarımızı
artırıyoruz. Böylece iş ortaklarımızın
taleplerine en kısa sürede cevap
vermeyi hedefliyoruz. Yine şubemiz
vasıtasıyla günlük servislerimizi de
çoğaltarak bölgedeki iş ortaklarımıza
büyük avantaj sağlayacağız.”
36
Tırsan müşterileri için dünyayı
10 kez dolaştı
Tırsan, 2015 yılında saha ve müşteri ziyaretlerini sürdürdü. Tırsan Yurtiçi Bayi Koordinatörü Aydın Temel, “ Bu yıl içerisinde 385 bin 260 kilometre yol kat ederek, bayilerimiz ile birlikte dünyanın etrafında 10 tur atmış olduk” dedi.
tanker ürün gamında Polonya’da toplam
pazardan daha fazla büyüyerek %20 pazar payı elde ettik. İspanya ve Fransa’da
yeni ürünlerimizi lanse ederek yeni
bayilerimiz ile bayi ağımızı genişlettik. ”
açıklamasında bulundu.
Oflaz, “Rusya’da yatırıma devam eden
tek uluslararası oyuncuyuz ve low-bed
segmentinde hala pazar lideriyiz, atık
tankerinde Almanya’da pazar lideri ve
Talson markamızla Air Cargo taşımacılığında Avrupa lideriyiz” dedi.
Satış Sonrası Hizmetlerimize
Son Hız Devam Edeceğiz
T
ırsan, 5 Kasım Perşembe günü
İstanbul’da Radisson Asia Hotel’de yurtiçi satış bayileri ile bir araya geldi.
Tırsan Yurtiçi Satış Genel Müdür Yardımcısı
Ercan Kulaksız’ın açılışını yaptığı toplantıda,
2015 yılı değerlendirmesi, yurtiçi ve yurtdışı
pazar analizleri, ileriki dönemler için hedeflenen planlar ve stratejiler ele alındı.
Müşteri Memnuniyeti
Başarı Kriterimiz
Tırsan Yurtiçi Bayi Koordinatörü Aydın Temel, yaptığı konuşmada, “Tırsan olarak müşterilerimizin memnuniyetini tek başarı kriteri
olarak benimsemekteyiz. Müşterilerimizin
bize duymuş olduğu güveni perçinlemek
adına hızla büyümeye devam eden geniş
bayi ağımız ile birlikte, sahip olduğumuz
ekip ruhunu ortaya koyarak çalışmalarımıza
devam etmekteyiz” dedi.
Temel, “2015 yılında yapmış olduğumuz
saha ve müşteri ziyaretleri ile toplam da
385.260 km yol kat ederek, bayilerimiz
ile birlikte dünyanın etrafında 10 tur atmış
olduk. 2016 yılında da aynı şekilde bayilerimiz ile iş birliği içerisinde olarak müşteri
ziyaretlerimize aynı hızda devam edeceğiz.”
ifadesini kullandı.
Avrupa Başarılarımız
Artarak Devam Ediyor
Tırsan’ın yurtiçi ve yurtdışı pazarında başarıları ile ilgili bilgileri bayiler ile paylaşan Tırsan Pazarlama ve Ürün Yönetimi
Koordinatörü Volkan Oflaz, yaptığı
sunumda “ Tırsan bünyesinde bulunan
Kässbohrer markası ile 100’den fazla
tenteli/perdeli satışı ile ilk defa Portekiz
pazarına giriş yaptık. Schenker, Wallenborn, Hoyer, Dubai Emirates projeleri
gibi kilit müşteri ilişkilerini geliştirerek
Avrupa’da ihalelere imza attığımız başarılı bir yıl geçirdik. Akaryakıt sektöründe
Tırsan Treyler Satış Sonrası Teknik Hizmetler Koordinatörü Okan Yasan, “
Türkiye’de sahip olduğumuz 3S ve
2S olmak üzere toplamda 60’a yakın
satış sonrası servisimizle bünyemizde
bulunan uzman kadromuz ile müşterimize hızlı ve kolay hizmet sunmaktayız.
Bunun yanı sıra müşterilerimize yurt içi
ve yurtdışı olmak üzere eğitimlerimize
son hız devam etmekteyiz, 2015 yılında
yurt dışı ağırlıklı olarak yapmış olduğumuz eğitimlerin yüzde 81’i yurtdışında
yüzde 19’u yurtiçinde gerçekleştirilmiştir” dedi. Yasan, “2016 yılında müşterilerimizin memnuniyetini arttırmak ve
daha iyi hizmetler sunmak adına yeni
projelerimizi devreye alacağız” ifadesini
kullandı.
38
Aspöck yeni yıla yeni ürünlerle girdi
2015 yılını yüzde 100 büyüme ile kapatan Aspöck Aydınlatma, 2016 yılında yüzde 30-35 büyüme
hedefi koydu. Yeni yılda Linepoint 2 ve Brasspoint serisini pazara sunacak olan Aspöck, bu ürünleriyle üreticilere dizayn konusunda daha fazla hareket imkanı sağlıyor.
Y
eni ürünler hakkında bilgi veren Aspöck Aydınlatma Sistemleri Tic. Ltd.
Şti. Satış Müdürü Mahmud Eralp
Abduşoğlu, sinyal-geri vites-park &
fren-sis olarak ayrı ayrı parçalar halinde
üretilen Linepoint 2 serisi lambaların
ister dikey isterse yatay olarak kullanılabildiğine dikkat çekerek, “Ürünlerimiz
kullanılmaya başlandı. Tasarım anlamında çok beğenildi.” dedi.
Akar sinyal lambası
Gelişen teknoloji sayesinde sinyal
fonksiyonunu, akışkan-hareketli hale
getirdiklerini söyleyen Abduşoğlu, sürücü
sinyal verdiğinde dönülen yöne doğru
ledlerin sıra ile yanarak adeta akan bir
ışık akısı oluşturulduğunu, böylece arkadaki sürücünün dönen aracı daha rahat
algılamasının sağlandığını belirterek, bu
lambaların kullanıldığı araçların albenisinin de arttığına dikkat çekti. Abduşoğlu,
lambaların 12-24 volt aralığında çalışabiliyor olması sebebiyle, treyler, otobüs,
traktör gibi hem küçük hem de büyük
araçlarda kullanılabildiğini kaydetti.
Dizayn mühendislerine kolaylık
Abduşoğlu, çubuk formlu Linepoint II
LED stop lambanın yanında, yuvarlak
Brasooint LED stop lambaların 98
ve 140 mm olarak iki ebatla piyasaya sunulduğunu sözlerine ekledi.
Tasarımcıların Linepoint ve Braspoint lambaları ayrı ayrı ya da birlikte
kullanarak çok çeşitli dizayn oluşturabileceklerini ve böylece araçlarını
rakiplerinde ayrıştıracak karakteristik
özellikler verebileceklerinin altını
çizerek, yasal zorunluluklarla estetiği
bir araya getirdiklerinin altını çizdi.
Mahmud Eralp Abduşoğlu, gerek
Linepoint 2 gerekse Braspoint stop
lambalarının en kötü yol ve iklim
koşullarına göre üretildiğini ve
testlerde en yüksek IP standartlarını yakaladığını belirtti. “20-30 bin
saat aralıksız çalışabiliyor” diyen
Abduşoğlu, bunun bir aracın ömründen daha uzun olduğunu vurguladı. İhracat pazarında da 2015 yılı
verimli geçti, Orta Doğu ülkelerinde
edinilen yeni müşteriler sayesinde
Aspöck markası bu lokasyonda da
kullanılmaya başladı. Özellikle tüm
fonksiyonları led olan stop lambalarımız havanın sıcak olduğu bu
ülkelerde tercih ediliyor ve sorunsuz
kullanılıyor dedi.
40
Yeni Nesil Süt Tankeri,
Hijyen ve Verimlilik Sunuyor
Sektörüne kazandırdığı yenilikçi ürünlerle adından söz ettiren OKT, araştırma ve ürün
geliştirmeleri sonucu Yeni Nesil, Süt Tankeri’ni pazara sundu. 2015 yılında Türkiye’de ilk defa
OKT teknolojisi ile geliştirilen yeni nesil Süt Tankeri, şasi üzerinde eski tip birbirinden bağımsız
gövdeler yerine yekpare gövdeli olarak üretildi. 7 bin 780 kg. boş ağırlığı olan Süt Tankeri, 28 bin
litre süt taşıyor.
Y
eni Nesil Süt tankerinin basın lansmanını 5 – 8 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Anadolu Expo 2. Canlı
Hayvan Fuarı’nda gerçekleştirdi. Süt
tankeri ile ilgili 3. Ulusal Süt Zirvesi’nde
konuşan OKT Genel Müdürü Hakan
Maraş, Türkiye’ye bir ilki daha kazandırmanın haklı gururunu yaşadıklarını
söyledi. 1983 yılından itibaren yenilikçi
düşüncenin ve inovasyonun peşinden
giderek başarıya ulaştıklarını belirten
Maraş, “Yeniliğin ve kalitenin izinden
ilerleyen firmamız, bugün, 250’ye yakın
çalışanıyla sektöre yön veren, Ar-Ge
çalışmaları ile müşterilerini yeni ürünler
ile tanıştıran ve ürünlerini dünya standartlarında üretip 29 ülkeye ihraç eden
bir konuma ulaştı.” dedi.
Yeni Nesil Süt Tankeri’nin de
OKT’nin araçüstü ekipman ve
treyler sektörüne inovatif bakışının sonucu olarak geliştirildiğini
söyleyen Maraş, “Süt Tankerimizin
üretimini, Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı ve
bu tip Taşımalarda Özel Ekipmanların Kullanımı Antlaşması olan ATP
kapsamında gerçekleştirdik. Sütün,
insan sağlığına uygun bir şekilde
steril ve güvenli taşınması amacıyla
tank içerisinde yapılan kimyasal
uygulama, pasivasyon ve pickling
sayesinde yüzey parlaklığı sağlanırken iç yüzey temizliği ile de sütün
tutunması ve bakteri oluşumu
engellenmektedir.” dedi.
Sütün taşınması esnasında ısı
değerlerini koruyabilmek için
çok hassas çalışmalar yaptıklarını
sözlerine ekleyen Maraş, sütün
dolum anından boşaltım süresine
kadar ısı değerlerinin sabit kalması
kapsamında gövdenin izolasyon ile
kaplandığını söyledi. Ağırlığı azaltılırken sağlamlık ve mukavemetinin arttırılması için özel tasarım
detaylarıyla projelendirilen tankın,
paslanmaz çelik malzemeden
üretildiğini ifade eden Maraş, “Süt
tankeri üretiminde, silindirik ve ana
gövde yapısında enlemesine eksiz,
yekpare levhalar ve bunların kaynak
birleşimlerinde ISO 3834 Kaynaklı imalat kalite yeterlilik onayı
kapsamında sertifikalı kaynakçılar
tarafından ve en uzun kaynak dikiş
teknolojisiyle üretildi.” dedi.
Maraş, Yeni Nesil Süt Tankeri’ nde
kullanıcı ergonomisinin ön plana
çıkarıldığını, dolum- boşaltım sisteminde ve ekipman kullanımında
kolaylık sağlandığını söyleyerek
konuşmasını sonlandırdı.
tutunmuyor. Tank tüm noktalarıyla
kolayca temizleniyor. Şoförlerim
de çok memnun, tank tesisatındaki sadelik oldukça kullanışlı. Sütü
tanka doldurduğumuz andan tesise
ulaştırıp boşalttığımız ana kadar
sıcaklığını koruyor. Ayrıca estetik
dış görünümü ile de sütün işlendiği
sanayi tesislerinde büyük ilgi görüyor. Vatandaşlarımıza daha sağlıklı
ve hijyenik koşullarda süt taşımak-
tan dolayı bizler de Avcı Tarım olarak
büyük mutluluk duyuyoruz.’’ dedi.
Süt tankerinin hem insan sağlığının
korunması hem de daha fazla süt
taşınması kapsamında sektöre birçok
yenilik sunduğunu sözlerine ekleyen
Avcı, zaman içerisinde filolarının
tamamını bu yeni tankerler ile değiştirmeyi planladıklarını belirtirken
tankı üreten OKT Trailer ekibine de
teşekkür etti.
OKT tarafından üretilen yeni nesil
süt tankerini satın alan Avcı Tarım’
ın sahibi Ali Rıza Avcı da bir açıklama yaparak, “OKT’ nin süt taşımacılığı için geliştirdiği yeni nesil
aracının bizler için en büyük avantajı tonaj, piyasada çalışan tankerlere göre her seferinde yaklaşık
yüzde 8 daha fazla ürün taşıyoruz,
satınalmış olduğumuz tanker bu
konuda tek. Tank içinin parlaklığı
ve iç yüzey temizliği sayesinde
iç gövde ve tesisat üzerinde süt
OKT Genel
Müdürü Hakan Maraş
Süt zirvesinde konuştu.
aralık 2015
Yeni nesil süt tankeri’ni
Avcı Tarım satın aldı
42
OKT Trailer’de işin sırrı
İş güvenliği, yenilik,
teknolojik destek, sertifikasyon
OKT Trailer, sektörel basın mensuplarını OKT Trailer fabrikasında ağırladı. Burada basın mensuplarına firma ile ilgili bilgileri veren OKT yetkilileri, OKT’nin ulaştığı üretim kalitesi, iş güvenliği,
eğitim konularını basın mensuplarına aktarma fırsatı yakaladı.
2014’te 16 milyon dolar
OK Trailer Genel Sekreteri Serinay Özlü,
1983 yılında kurulan OKT Trailer’in, 30 yılı
aşkın süredir gerek yurt içinde gerekse yurt
dışında müşterilerine hizmet verdiğini ve
şu anda 20 bin metrekarelik kapalı alanda
üretim yaptığını söyledi. Üretimin büyük
bir bölümünün tankerler için oluşturulduğunu ifade eden Özlü, 29 ülkeye ihracat
yaptıklarını vurguladı. Özlü OKt Trailer’in
kilometre taşlarını şöyle özetledi:
“1991’de ilk fabrika yatırımını gerçekleştiren OKT Trailer; Amerikan tipi damper
üretimi ile alışılmış damper vizyonunu
değiştirerek, müşterilerinden yoğun ilgi
gördü. 1994’e gelindiğinde; 2000 m²’lik
ilave tesis yatırımı ile OKT Trailer, ilk treyler
damperi üreterek bir ilki gerçekleştirdi.
Alüminyum damper üretimi ile birlikte
sahip olduğu tecrübeyi alüminyum tanker
ve silobas üretimlerinde de kullanarak ürün
gamını genişletti. ADR Tip Onayını 2004
yılında Alüminyum Silindirik Tanker Semi
Treyler ile ilk kez aldı. 2014 yılında ayrıca;
Dünya standartlarında üretim kalitesi
ile Türkiye şartlarına uygun, Hayvancılık
Sektörü’ nün beklentileri dikkate alınarak
geliştirilen Canlı Hayvan Taşıma Aracı;
üstün özellikleri ile sektöründe ilk ve
tek yerli üretim araç olarak müşterilerinin hizmetine sunuldu.”
Yarı römorkta 56,
üstyapılarda 21 adet
kalite kontrol noktası
OKT Trailer Kalite Güvence Koordinatörü Hatice Gözmeral Saçıkara da sektöre
örnek teşkil eden homogolasyon ve
Araç Tip Onay Çalışmaları hakkında bilgi verdi. Yarı römorkta 56, üstyapılarda
21 adet kalite kontrol noktası bulunduğunu anlatan Saçıkara, OKT Trailer
ürünlerinde kalitenin standart olarak
yerleşmesi için sürekli olarak kontrol ve
kalibrasyon süreçlerinin devam ettiğini
vurguladı. OKT Trailer Bilgi Yönetimi
Koordinatörü Mehmet Öner de, 2010
yılında ERP sistemlerine geçtiklerini
belirterek sistemin avantajlarını şöyle
açıkladı: “SQL tabanlı olması, direk
sunucundan çalışması, diğer yazılımlarla entegre olması kaynak kodlarının açık
olması, CRM, MRP, PDI gibi entegre
modüllerinin olması”
Kaynak kodlarının açık olduğunu
belirten Öner, 300 adet ekran özelleştirildiğini, 360 rapor hazırladıklarını, 8
bin saat kod yazıldığını, 50 adet yeni
ekran oluşturulduğunu söyledi. ERP
öncesi ve sonrasında neler olduğunu
anlatan Öner, stok maliyetinin yüzde
70 düştüğünü, sayım sonuçlarının 2
haftalık çalışmadan 3 dakikaya indiğini
kaydetti. Yüzde 95 gibi birebirlik seviyelere ulaşıldığını vurgulayan Öner,
“Yıllık satınalma raporlarını alabiliyoruz. Bu sayede satınalmalarımızı
yüzde 70 oranında gerçekleştirdiğimiz
için maliyetlerin düşüşünde katkısı
oldu. Bunun yanı sıra fatura kesmeden servis kayıtlarına göre katbekat
iyileşmeler oldu.”
Üretimden kalan artık
malzeme müşteriye veriliyor
Fabrikamıza gelen müşteri araçları
park sahamızda özel güvenlik tedbirleri ile park sahamızda fiziksel olarak
korunmanın yanı sıra ERP sistemi ile
de takip edilmektedir. Aracın teslim
alındığı andan itibaren her anahtar
hareketi, duruş süreleri ve yapılan
işlemler sistem üzerinden izlenebilmektedir. Bu sistem sayesinde araç
hakkında bilgi isteyen müşterilerimize
hızlıca geri bildirimde bulunuruz. Yine
ürünlere ait üretim ve ADR kayıtları da
aynı sistem ile yönetilmektedir.
Rakiplerinden farklarından bahseden Maraş, fiyatlarının rakiplerine
göre düşük ancak kalitesinin daha
yüksek olduğunu iddia etti. Üretim
yöntemlerinde kullandığı geri dönüşüm politikası ile üründen arta kalan
malzemeleri yine araç ekipmanı üretiminde kullanarak bu malzemelerin
de müşterilerine teslim edildiklerinin
altını çizdi.
44
Üstyapı üreticileri
bu ödül töreninde buluştu
Makina’dan İsa Tuzcu, Mehmet
Altunbaş, Fikret Karabey gibi isimler
de törene katılım gösterdi.
Operatör ergonomisine
odaklanan ilk tasarım
D
ünyanın önde gelen çelik üreticisi SSAB’nin geleneksel olarak
her yıl düzenlediği Swedish Steel Prize
ödüllerinde büyük ödül bu kez Finlandiya merkezli hasat makineleri üreticisi
Ponsse’nin oldu. Stockholm’de gerçekleşen galada yeni nesil ağaç kesim makineleri ‘Scorpion’ ile ödüle layık görülen Ponsse, yüksek mukavemetli Hardox ve Strenx
çelik kullanarak performansı ve rahatlığı ile
çığır açan bir tasarıma imza attı.
Özel çelikte dünya lideri İsveçli SSAB
tarafından her yıl düzenlen Swedish Steel
Prize, bu yıl yeni nesil ağaç kesim makinesi
‘Scorpion’ ile Ponsse’nin oldu. Bu yıl 17.si
düzenlenen törende ödüle layık görülen
tasarım, vinç kollarında Strenx 700 MC
Plus, şaside Strenx 700 ve kesici kafada
Hardox 450 ile zorlu arazilerde bile maksimum manevra kabiliyeti sağlıyor. Daha
düşük genel ağırlık özelliği ile yakıt tüketimi
düşürülen ve bom hareketleri hızlandırılan
Scorpion, eşsiz dengesi ile Brezilya’dan
Facil System, Güney Afrika’dan Milotek ve
Almanya’dan Terex Cranes’i geride bırakarak birinciliği elde etti.
Törende konuşma yapan SSAB İcra
Kurulu Başkan Yardımcısı, Jüri Başkanı ve
Pazar Geliştirme Müdürü Gregoire Parenty, “Ponsse bu yeni tasarımla yalnızca
operatör ergonomisini iyileştirmemiş,
ayrıca işlevselliği ve güvenliği de geliştirerek üretkenliği artırmıştır. Çok
yönlü ve yenilikçi tasarımda SSAB
olarak Strenx ve Hardox ürünlerimizle nitelik katabildiğimiz için çok
mutluyuz.” dedi.
SSAB Türkiye ekibinden Pazarlama
Müdürü Emre Aytaç, Teknik Geliştirme Müdürü Burak Beşler, Bölge Satış
Müdürü Halim Karaoğlan gibi isimlerin yanı sıra Türk treyler sektörünün
temsilcilerinden Öztreyler’den Kadir
Öztürk, Ahmet Dal, Hamza Öztürk,
Özgül Treyler’den Seyit Ali Özgül,
Koluman’dan Kaan Saltık ve Doğan
Duran, Betonstar’dan Bora Ciliv,
Sezgin Sac’dan İsa Sezgin, Emre
Teknolojinin ve üretim altyapısının
gelişmesine rağmen ağaç kesim
makinelerinde hiçbir yenilik yapılmadığını ve eski tip makinelerin
geliştirilmediğini belirten Ponsse
Arge Direktörü Juha Inberg bu eksikliği gidermek istediklerini ve SSAB
ürünleri ile Scorpion’u geliştirdiklerini belirtti. İşleve odaklanan geleneksel makineleri geliştirmek amacıyla
tasarlanan Scorpion’da Strenx ve
Hardox ile mükemmeli yakaladıklarını belirten Inberg, ürünün operatör
ergonomisine odaklanan tek ağaç
kesme makinesi olduğunun altını
çizdi.
Swedish Steel Prize
17 yaşında...
SSAB’nin faaliyet gösterdiği tüm
ülkelerden katılım gösteren yaklaşık
700 davetli, üç günlük etkinlikte
yüksek mukavemetli çelik hakkında
dünya genelindeki en son bulguları
paylaştılar. Bu yıl 17.si düzenlenen
etkinlik, daha güvenli ve daha sürdürülebilir ürünler geliştirmeye olanak
sağlaması ve ürünler hakkında bilgi
paylaşımını artırması ile sektörde
fark yaratmaya devam ediyor.
46
Ar-Ge harcamalarında
yüzde 1 barajı aşıldı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2014 yılına ait Ar-Ge faaliyetleri araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, bir önceki yıl GSYH içerisinde yüzde 0,95’lik paya sahip olan Ar-Ge harcamaları, psikolojik seviye olan yüzde 1’i aşarak yüzde 1,01’e yükseldi.
T
ürkiye’de kamu kuruluşları, vakıf
üniversiteleri, özel sektörler ve devlet
üniversiteleri 2014 yılında, geçen yıla
oranla yüzde 18,8 artış göstererek ArGe’ye 17 milyar 598 milyon lira harcadı.
Araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri araştırması sonuçlarını değerlendiren
Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı
Kemal Yamankaradeniz, “Ar-Ge faaliyetlerinin GSYH içerisindeki payı devamlı olarak
artırılmalı. Gelişmişliğin en önemli göstergelerinden biri olan Ar-Ge faaliyetlerinin,
gelişmiş ülkelerde ülke ekonomilerinden
aldıkları pay ortalama yüzde 2 ile 3 seviyelerinde. Türkiye psikolojik eşik olan yüzde
1’i aştı. Ancak hala yeterli seviyede değiliz.
Ar-Ge yatırımlarımızın GSYH içindeki payı
sürekli artış göstermeli” dedi.
Ar-Ge yatırımları için devlet desteğinin
öneminin de altını çizen Kemal Yamankaradeniz, “Özellikle son düzenlemelerle
birlikte orta yüksek ve ileri teknoloji
destek limitlerinin 1 buçuk milyon liraya
çıkarılması çok büyük bir gelişme. Ancak
verilen destek kadar, desteğin doğru kullanılmasının sağlanması da büyük önem
taşımakta” diye konuştu.
Ar-Ge harcamalarında
özel sektör başı çekiyor
Gayrisafi yurtiçi Ar-Ge harcamalarında
yüzde 49,8 ile özel sektör başı çekerken,
yüzde 40,5 ile yükseköğretim kurumları ve yüzde 9,7 ile kamu kurumları
onu takip etti. Böylelikle özel sektör bir
önceki yıl yüzde 47,5 olan payını 49,8’e
çıkarmış oldu. Yükseköğretim kurumları pastadan yüzde 40,5’lik pay alırken,
kamu kurumları ise yüzde 9,7’lik pay ile
yılı tamamladı.
Ar-Ge personeli sayısı
artmaya devam ediyor
Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) cinsinden
2014 yılında bir önceki yıla göre Ar-Ge
personeli sayısında ise yüzde 2,2’lik
bir artışla 115 bin 444 kişiye ulaşıldı.
2014 yılında Ar-Ge personeline sektör bazında bakıldığında da, yüzde
53,7’si özel sektörde, yüzde 35,7’si
yükseköğretim kurumlarında yer aldı.
Artan Ar-Ge harcamaları,
patent başvurularına olumlu
yansıdı
Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından, 2015 yılının ilk 10 ayına ait
patent, faydalı model ve endüstriyel
tasarım başvuru rakamlarını açıklandı. Yapılan açıklamaya göre; 2014
yılının ilk 10 ayında, yerli ve yabancı
olmak üzere 12 bin 589 adet patent
ve faydalı model başvurusu yapılırken, bu rakam 2015’in aynı döneminde 13 bin 292 adete ulaştı.
Marka ve endüstriyel tasarım başvuru rakamlarına bakıldığında, bir gerileme olduğu gözlemleniyor. 2014
yılının ilk 10 ayında 87 bin 942 adet
olan yerli ve yabancı marka başvuruları, 2015 yılının aynı döneminde 87
bin 472 adet olarak gerçekleşti.
Tasarım başvurularında ise 2014
yılının ilk 10 ayını kapsayan yerli ve
yabancı başvurular 7 bin 150 adet
iken, 2015 yılının aynı döneminde 6
bin 982 adete geriledi.
TPE (10 Aylık)
Yerli-Yabancı Patent ve Faydalı Model Yerli - Yabancı Marka Yerli - Yabancı Tasarım 2014 2015
12589 13292
87942 87472
7150 6982
Kemal Yamankaradeniz, “Ar-Ge harcamaları artırıldığında patent başvuruları
da doğru orantıyla artış gösteriyor. Patent portföyünde gerçekleşen sadece
yüzde 1’lik bir artış, yüzde 0,11’lik bir ekonomik büyümeye karşılık geliyor.
Bundan dolayı alınan her patent, firmalara kazandırdığı gibi ülke ekonomisinin de gelişimine büyük katkı sağlıyor. Patent başvurularının, dolayısıyla
Ar-Ge harcamalarının artması bu nedenle büyük önem taşıyor” dedi.
Brisa 1 milyar 200 milyon TL gelir açıkladı
B
risa, 2015 yılının ilk 9 ayında net
satış gelirlerinin yüzde 6 artış ile
1.282 milyon TL’ye ve net dönem
kârının yaklaşık 116 milyon TL’ye ulaştığını açıkladı. Brisa, 2015 yılının OcakEylül dönemini kapsayan ilk 9 ayında, bir
önceki yılın aynı dönemine kıyasla tüm
kanallarda toplam satışlarında adetsel
olarak yüzde 5 ve net satışlarında yüzde
6 artış kaydetti. 2015 yılının ilk 9 ayında
şirketin faaliyet kârı 183 milyon TL ve
net kârı yaklaşık 116 milyon TL olarak
gerçekleşti. Şirketin brüt kârlılığı ise geçen
yılın aynı dönemine göre yüzde 9 artarak
375 milyon TL olarak gerçekleşti. Brisa
Genel Müdürü Yiğit Gürçay, 2015 yılı
üçüncü çeyrek sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “2015 yılındaki zorlu koşullara
rağmen, Brisa’nın yılın ikinci çeyreğinde
başlayan güçlü ciro büyümesini, üçüncü
çeyrekte de devam ettirdik. Risklerimizi
kontrol altına almak için attığımız doğru
adımlarla kârlılığımızın, hem ikinci çeyreğin hem de önceki yılın aynı döneminin
üzerine çıkmasını sağladık. Bir önceki yılın
aynı dönemine göre yurtiçi satış adetlerimizi yüzde 11 ve net satışlarımızı yüzde 9
oranında artırdık. Tüm kanallardaki satış
adetlerimizde ise yüzde 5 oranında artış
kaydettik.”
Veri Tabanını Dönüşüm Projesi ödülünü kazandı
B
risa, inovasyon ve teknoloji yatırımlarıyla bir ödül daha kazandı. 15 Ekim’de gerçekleştirilen SAP
Forum’da Brisa, SAP ERP uygulamasını
Suite on HANA platformuna, diğer SAP
uygulamalarını Sybase veri tabanına dönüştürme projesi ile Yılın Veri
Tabanı Dönüşüm Projesi dalında ödüle
layık görüldü. Eylül’de başlayan bu
proje ile 6 uygulamanın Sybase veritabanına ve kurumsal kaynak planlama
(ERP) sisteminin HANA veri tabanına
dönüşümü gerçekleştirilecek Brisa,
projeyi Mart 2016’da tamamlayacak.
Sistemde kullanılacak SAP yeni kullanıcı dostu arayüz uygulaması Fiori ile
birlikte kullanıcı deneyimini ve üretkenliği de artacak. SAP Türkiye’nin
19 yıldır gerçekleştirdiği SAP Forum,
Türkiye’nin en geniş katılımlı bilişim
buluşması olarak dikkat çekiyor. Her
yıl verilen SAP Ödülleri, bilgi teknolojileri alanındaki en değerli projeleri
seçip ödüllendiriyor.
B
risa, ağır ticari araçlara yönelik satış ve
servis zinciri ProPratik’in dördüncü halkasını Van’da açtı. Ağır ticari araç sektöründe hizmet veren Aydınlar ProPratik mağazasında, Bridgestone ve Lassa’ın otobüs ve
kamyon segmentindeki ürünleri, Bandag
lastik kaplama, ağır ticari araçlara yönelik
akü, yedek parça ve aksesuarların satış ve
servisi tek çatı altında yapılıyor. 22 Ekim’de
düzenlenen mağaza açılışında konuşan
Brisa Satış Direktörü Yakup Demir,
“Hızla artan araç parkı ve yükselen
filolaşma/kurumsallaşma oranlarıyla birlikte ticari lastikler pazarındaki müşteri
beklentileri de değişiyor. ProPratik konsepti, Brisa’nın filo yönetim çözümlerini
tek çatı altında birleştiren “Profleet
filo yönetim çözümleri” paketinin bir
parçasıdır. Profleet ile filo müşterilerinin operasyonel maliyetlerinde maksimum tasarruf sağlanmasına yönelik
sürdürülebilir çözümler sunarak sosyal,
ekonomik ve çevresel katma değerini
yükseltilmelerini amaçlıyoruz. Müşteri
odaklı anlayışımız doğrultusunda ilkleri
gerçekleştiriyoruz. İş ortaklarımızı da
bu dönüşüm ve uzmanlaşma sürecine
dâhil ederek yarattığımız ProPratik satış
ve servis zincirimizin İzmir, Mersin
ve Afyon halkalarından sonra dördüncü mağazamızı Aydınlar Otomotiv
çatısı altında Van’da açmaktan büyük
mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.
Aydınlar Otomotiv adına söz alan Muzaffer Aydın ise, “986 metrekare alan
içindeki ve aynı anda 10 araca servis
hizmeti verebilen mağazamızda tüm
teknik lastik bakım işleri, yağlama,
diagnoz, süspansiyon, TÜV muayene
hazırlıkları gibi hizmetleri sunabiliyoruz. ProPratik konseptiyle aynı zamanda akü, yedek parça ve çeşitli aksesuarları da müşterilerimize ulaştırıyoruz.
Aydınlar Otomotiv Propratik mağazamız ile müşterilerimize konusunda
uzman nitelikli kadromuzla hizmet
sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
aralık 2015
Propratik dördüncü mağazasını Van’da açtı
48
Sakarya’da 24 bayinin
satış temsilcisine eğitim verildi
Otokar, satış ve satış sonrası hizmetlerinde müşteri memnuniyetini artırmak, üstün hizmet
politikası ile sektördeki liderliğini taçlandırmak için çalışmalarına devam diyor. Kısa süre önce
Türkiye genelindeki 101 yetkili servisiyle bir araya gelen Otokar, 24 otobüs ve kamyon bayi satış
temsilcisini Sakarya’da “Satış Süreç Yönetimi” eğitiminde ağırladı.
B
ir Koç Topluluğu şirketi olan Otokar, ürün yelpazesinde bulunan tüm
araçlarda satış ve satış sonrası müşteri
memnuniyetini artırmak için düzenlediği
eğitimlere tüm hızıyla devam ediyor.
Üretimden satışa her alanda gelişim
odaklı bir yol izleyen Otokar, son olarak
24 otobüs ve kamyon bayii temsilcisini
Sakarya’da ağırladı.
Kendi teknoloji, tasarım ve uygulamaları
ile müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun
çözümler geliştiren Otokar, sektördeki
üstün hizmet kalitesini taçlandırmak için
kurguladığı bu seneki eğitimlerin
sonuncusunu “Satış Süreç Yönetimi”
üzerine gerçekleştirdi. Topyekûn
mükemmellik felsefesi ile müşterilerinin ve çalışanlarının yanı sıra iş
ortaklarının memnuniyeti ile sürekliliğini sağlamayı hedefleyen Otokar’ın
Sakarya’da gerçekleştirdiği eğitimde
rekabetçi piyasa koşullarında bayilerinin şirket-bayi ve bayi-müşteri
arasındaki stratejileri geliştirmek;
satış süreçlerindeki performanslarını
artırmak konularına ağırlık verildi.
Otokar İç Pazar Satış ve Pazarlama
yöneticilerinin katılımı ile gerçekleşen eğitimde teorik bilgiler haricinde
uygulamalı örneklerle satış sürecinin
çalışanlar tarafından daha detaylı
deneyimlenmesi sağlandı. Bayi
ve müşteri arasındaki motivasyon
unsurunun farklı boyutlarıyla ele
alındığı eğitim sonrasında katılımcılara Otokar fabrikasında otobüs
ve kamyon üretim hatları ile Ar-Ge
merkezi içinde yer alan test alanları
gezdirilerek, detaylı bilgi verildi.
Otokar, BIST Sürdürülebilirlik
Endeksi’nde yerini aldı
Türkiye’nin öncü otomotiv ve savunma sanayii şirketi Otokar, kurumsal sürdürülebilirlik performansı ile BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne girmeye hak kazandı.
tokar, Borsa İstanbul’un belirlediği
“Endeks Seçim Kriterleri” kapsamında değerlendirmeye tabi tutularak,
beklenen değerleri karşıladı ve Otokar,
29 şirketten oluşan BIST Sürdürülebilirlik
Endeksi’ne dahil oldu. Otokar, Kasım
2015 - Ekim 2016 döneminde Borsa
İstanbul’da işlem gören ve kurumsal sürdürülebilirlik performansları üst seviyede
olan şirketlerin paylarından oluşan BIST
Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alacak.
Ekonomik, çevresel ve sosyal faktörleri
kurumsal yönetim ilkeleriyle birleştirerek
uzun vadeli değer yaratmayı amaçlayan
şirketin bu alanda yaptığı çalışmalara
Otokar Sürdürülebilirlik Raporu’nda detaylı olarak yer verildi. Otokar’ın uluslararası sürdürülebilirlik kriterlerine uygun
ikinci Sürdürülebilirlik Raporu, sürdürülebilirlik taahhütlerini ve performansını
kapsıyor.
Otokar’ın Sürdürülebilirlik Raporu,
kapsam ve bağlayıcılık unsurlarının
belirlenmesi, içerik yapısının oluşturulması, performans verilerinin hesaplanması açısından, dünyanın en saygın
raporlama girişimlerinden olan Küresel
Raporlama Girişimi’nin (GRI) Sürdürülebilirlik Raporlama İlkeleri doğrultusunda
hazırlandı ve düzenli olarak güncellenen
GRI İlkeleri’nin son versiyonu olan G4
onayı aldı.
Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç,
sürdürülebilirlik yönetimi kapsamında
asıl hedeflerinin, istikrarlı büyümeye devam etmek ve gelecek nesillere yaşanılır
bir dünya bırakmak olduğunu belirterek,
“Koç Topluluğu’nun paylaştığı değer ve
ilkelere bağlı kalarak, topluma kattığımız
değerleri sürekli geliştirmeyi ve daha iyi
yarınların inşasına artan oranda katkıda
bulunmayı hedefliyoruz” dedi.
Görgüç, hedeflere ulaşmakta takip edilen
stratejiyi ise şöyle tanımladı: “Sürdürülebilirlik stratejimiz, çevreyle dost, iş etiği
ilkelerine sıkı sıkıya bağlı; operasyonel mükemmelliği hedefleyen
ve müşteri beklentilerini eksiksiz
karşılayan yüksek teknolojiye dayalı
katma değerli ürünler geliştirmeye
odaklı iş modelimizle yerli sermaye
yapımızı korumak ve şirket karlılığımızı artırmaktır.”
Koç Holding’in 2006 yılında tüm
Topluluk şirketleri adına imzaladığı BM Küresel İlkeler Sözleşmesi
prensiplerini faaliyetleri genelinde
benimseyen ve aktif destek veren
Otokar, sürdürülebilirlik programının
ana paydalarından biri olan çevreyle
dost ürün ve üretim süreçleri geliştirme çalışmaları bakımından birçok
çalışmaya imza attı. 2014 yılındaki
verimlilik çalışmalarıyla toplam
2.110 GJ enerji tasarrufu, 188 Ton
CO2e sera gazı emisyonu tasarrufu
gerçekleştirirken atık su geri kazanımı ve kapalı devre sistemler aracılığıyla 145.000 m3 suyun üretime
döndürülmesi sağlandı.
İklim değişikliğiyle mücadele çalışmaları kapsamında üretim süreçlerinden doğan sera gazı emisyonlarının azaltılmasının yanısıra üretilen
araçların tüketiminden kaynaklanan
etkilerin düşürülmesi için Ar-Ge çalışmaları yürütüldü. Otokar, cirosunun yaklaşık yüzde 3,5’ini Ar-Ge’ye
ayırdı.
Otokar’ın Başlıca 2014 yılı Sürdürülebilirlik Göstergeleri
Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notu
Toplam enerji tasarrufu
Üretilen araç başına sera gazı emisyonu
Toplam sera gazı emisyonu tasarrufu
Geri kazanılan toplam su
Toplam işgücü
Toplam eğitim saati
Toplam İSG + Çevre eğitimi
Mavi yakalılarda sendikalılık oranı İşgücünde kadın çalışan oranı Ar-Ge harcaması Ar-Ge bütçesinin ciroya oranı Ar-Ge personeli sayısı
Alınan patent sayısı Tedarikçi sayısı 9,20
2.110 GJ
1.65 ton CO₂e/ünite
188 ton
145 bin metreküp
2.258*
51.208 kişi x saat
12.223 kişi x saat
%100
%5,7*
43.5 milyon TL.
%3.53
482
68
1.213
*Müteahhit çalışanlar dahildir.
Değerler 1 Ocak-31 Aralık 2014 dönemine aittir.
BIST Sürdürülebilirlik Endeksi
BIST Sürdürülebilirlik Endeksi, Borsa İstanbul’da işlem gören kurumsal ve sürdürülebilirlik performansları üst seviyede olan şirtketlerin yer alacağı bir endeks
oluşturulması ve sürdürülebilirlik konusundaki anlayış, bilgi ve uygulamaların
artmasını amaçlamaktadır.
aralık 2015
O
50
2.el’de güven arayanlar için
TruckMarket’i tanıttı
Yeni kamyon pazarının 4 katı büyüklüğüne sahip ikinci el kamyon pazarına Ford Otosan da
TruckMarket ile giriş yaptı. 2.el’de en büyük beklenti olan güvenli araç alım satım ihtiyacını
giderecek olan TruckMarket Türkiye geneline yayılmış 20 bayi ile hizmet verecek.
F
ord Otosan’ın ağır ticari araç markası Ford Trucks, son yıllarda büyük
önem kazanan 2. el alım-satım operasyonları için yapılandırdığı yeni markası
TruckMarket’i, kamuoyuna tanıttı. Her
marka ve model ağır ticari 2. el araçları;
ekspertiz, garanti ve finansman çözümleri, kasko ve bakım hediyesi ile birlikte
sunan TruckMarket, müşterilere “2.
El’de Ford Trucks güvencesi” sunmayı
hedefliyor.
2.el’in yeni kurumsal markası
TruckMarket’in tanıtım toplantısı 17
Kasım’da gerçekleştirildi. Toplantıya
Ford Trucks Türkiye Direktörü Serhan
Turfan ile Ağır Ticari araçlar Pazarlama
ve Planlama Müdürü Armağan Hazar ve
Kamyon İş Birimi İkinci El Operasyonları Müdürü Murat Bakış katıldı.
2.el kamyonlar Ford Trucks
garantisiyle satılacak
TruckMarket’te her marka ve model
çekici ve kamyonlar; motor, şanzıman,
diferansiyel, şasi, üst yapı, lastik, aydınlatma, kabin ve kaporta kontrolleri yapılıp, tramer hasar geçmişinin yer aldığı
detaylı bir ekspertiz raporu ile satışa sunuluyor. Ford marka çekici ve kamyonlarda ise ekspertiz raporunun yanısıra,
aracın servis ve bakım geçmişiyle ilgili
bilgiler de yer alıyor. TruckMarket’te
satılacak tüm Ford marka çekici ve
kamyonlara garanti hizmeti de veriliyor. 0-24 ay arasındaki araçlara +1 yıl
garanti sunulurken, 24-48 ay arasındaki
araçlara aktarma organlarındaki üretim
kaynaklı tüm hataları da kapsayacak
şekilde, +6 aylık garanti veriliyor.
Ford Trucks Türkiye Direktörü Serhan Turfan
Finansman ve kiralamada
avantajlar sunacak
TruckMarket, satışa sunduğu her
marka ve model 2. el kamyon
ve çekici için en uygun vade ve
faiz oranlarıyla kişiye özel finansman çözümleri sunuyor. Müşteri,
ödeme koşullarını kendi şartlarına en uygun hale getirebilirken;
kredi başvurusu, kasko ve sigorta
işlemleri için tek noktadan hizmet
alabiliyor. Ayrıca, Yapı Kredi Bankası, Koçfinans ve Türkiye İş Bankası
işbirliği ile düşük faizli kredilerden
yararlabiliyor. TruckMarket’in
satışa sunduğu her marka ve model
2.el kamyon ve çekici araçlar için
80 bin TL kredi kullanımında 12
aylık vadede yüzde 0.28 faiz oranı
avantajı sunuluyor.
TruckMarket yalnızca ağır ticari
satışları ile değil cazip kiralama teklifleri ile de dikkat çekiyor, 2. el araç
müşterileine Avis aracılığıyla 12-36
ay arası kiralama imkanı sunuyor.
Kasko ve bakım hediyesi
Ford Trucks’ın ikinci el ağır ticari
markası kasko hediyesi ile de fark
yaratıyor. TruckMarket’te seçilmiş
araçlar için 1 yıllık kasko hediyesi sunuluyor. Kasko hediyesine ek olarak,
bakım konusunda da müşterilerine
en yüksek kalitede hizmet vermeyi
hedefleyen TruckMarket’ta, Ford
Trucks’ın ikinci el ağından alınan tüm
Ford marka araçlar ücretsiz olarak
tüm bakımları yapılmış şekilde müşterilere teslim ediliyor.
Toplu alımlarda kendisi
teslim ediyor
Ford Trucks, ikinci el ağır ticari
sektöründe yenilikleriyle fark yaratmaya devam ederken, TruckMarket
bir diğer ayrıcalığı ile satın alınan
ağır ticari araçları ayağınıza getiriyor.
Minimum 3 adetlik Ford Cargo marka
araç alımında TruckMarket araçları
müşterinin istediği lokasyona TIR
üzerinde sevk ederek alıcının istediği
yere ulaştırıyor.
“Truckmarket2.elde
müşteriye güven veriyor”
Toplantıda konuşan Ford Trucks
Türkiye Direktörü Serhan Turfan,
“Yenilenen ve geniş bayi yapılanmamız, ürünlerimizdeki yenilikler ve
kalite, sunduğumuz ek hizmetler ile
müşterilerimizin beğenisini kazanarak
2008’den bu yana pazar payımızı
yüzde 15’ten yüzde 25’e çıkardık.
2015 yılının ilk 10 ayında 6 bin 222
araç satarak geçen seneye göre
pazarın çok üzerinde yüzde 33’lük bir
büyüme yakaladık” dedi.
“2.El’e kurumsallaşma
getirdik”
Yeni bayi yapılanması kapsamındaki en önemli yaklaşımlarından
birinin 2. el araç alım satım operasyonları olduğunu anlatan Turhan,
şöyle devam etti: “Buna yönelik yeni
plazalarımızı da 4S olarak tasarladık.
Bununla birlikte, yeni araca göre 1’e
4 oranında alım satımın gerçekleştiği
ağır ticari pazarında 2. el pazarında
kurumsallaşma ihtiyacının çok önemli
olduğunu düşünüyoruz. Son dönemde
2. el pazarının önemi, pazarın büyümesi ile paralel olarak artış gösteriyor. Ford Otosan olarak; 2. El alım
satım operasyonlarında güven arayan
müşterilerimize yönelik olarak Ford
Trucks güvencesiyle kurumsal bir 2. el
markası“TruckMarket”i oluşturmaya
karar verdik.Markası ne olursa olsun,
tüm 2. el araçlar için verdiğimiz taahhütlerle, müşterilerimiz için en güvenli
adres olmayı hedefliyoruz. TruckMarket ile müşterilerimize, ağır ticaride en
yaygın tesis ağına sahip kurumsal 2. el
markası olarak hizmet vereceğiz.2015
yılı sonuna toplam 20 Ford Trucks
Tesisinde TruckMarket markası hizmet
vermeye başlayacak..Truckmarket olarak 2015 yılında 900 adet alım-satım
operasyonu gerçekleştirerek 90milyon
TL alım-satımhacmine ulaşmayı ve 2.el
operasyonlarımızın 2016 yılında yüzde
50 büyümesini hedefliyoruz.”
Armağan Hazar: 2.El’de
yeni pazarlar olabilir
Bir soru üzerine Armağan Hazar Rusya
pazarının kendileri için çok önemli olduğunu burada sıfır araç satmak için bir
yapı oluşturduklarını, ancak 2.El’in bunu
destekleyeceğini gördüklerinde bunun
tedbirlerini alacak durumda olduklarını
söyledi.
(Soldan Sağa), Murat Bakış, Armağan Hazar, Serhan Tufan.
Murat Bakış da şu anda stok devir
hızlarını 4 olarak belirlediklerini, sene
sonunda stoka alınan araçların 4’te
3’ünün satılacağını ve 2016’ya bu
şekilde gireceklerini belirtti. Bakış
stoka aldıkları araçları 90 gün içerisinde sattıklarının da bilgisini verdi. 2. El
araç alımlarını da kolaylaştığını aktaran
Bakış, “Marka model ayrımı yapmadan
bize gelen müşterinin ihtiyaçlarına cevap veriyoruz. Yarım günde müşterinin
ön talebi çıkıyor ve 1 gün içerisinde
satış tamamlanıyor” dedi.
aralık 2015
Murat Bakış: 1 günde
satış sonuçlanıyor
52
Deutz korosu söyledi,
Otokar işçileri dinledi
Otokar, Sakarya’daki fabrikasında üretime sanat molası verdi.
70 yıldır birçok değerli sanat yönetmeni ile sanatsal ve müzikal
çeşitliliği geliştirerek dünyanın
en önemli koroları arasında gösterilen Deutz-Chor Köln Korusu,
Otokar’ın Sakarya’daki üretim
alanında 100 kişiden oluşan
ekibiyle muhteşem bir konser
verdi.
K
oç Topluluğu şirketi olan Otokar, Avrupa’dan Asya ve Kuzey
Amerika’ya kadar dünyanın sayılı koroları
arasında gösterilen Deutz Chor Köln
Korosu’nu ağırladı. 110’dan fazla koristi
ile Almanya’nın en büyük ve en önemli
koroları arasında yer alan Deutz Chor
Köln Korosu, Türkiye’nin ticari araçlar
alanında öncü üreticisi Otokar’ın Sakarya’daki fabrikasında benzeri kolay kolay
yaşanmayacak bir organizasyona imza
attı. Kuruluşundan bugüne 70 yıldır
birçok değerli sanat yönetmeni ile sanatsal ve müzikal çeşitliliği geliştirerek
çalışmalarını sürdüren koronun 100
kişilik dev ekibi, Otokar fabrikasında orkestra şefi, besteci ve piyano
virtözü olan Heinz Walter Florin
şefliğinde, soprano Lisa Tjalve’nin
konuk sanatçılığıyla katılımcılara
unutulmaz bir gün yaşattı.
Otokar Üretim Direktörü Zafer
Doğruyol, Deutz Avrupa, Ortadoğu,
Afrika Satış ve Servisten Sorumlu
Kıdemli Başkan Yardımcısı George
Diderich ve İş Konseyi Başkanı Werner Scherer’in açılış konuşmalarıyla
gerçekleşen konsere Otokar çalışanları büyük ilgi gösterdi. Katılımcılara
mükemmel bir müzik ziyafeti yaşatan Deutz Chor Köln Korosu’nun, 1
saatlik gerçekleştirdikleri performans
büyük beğeni topladı.
Otomotiv sektörü
direksiyonu İran’a kırıyor
Uluslararası yaptırımların kalkmasıyla dünyaya açılan İran, özellikle gelişmiş altyapısı ve üretim
kapasitesiyle Türk otomotiv sektörüne büyük fırsatlar sunuyor. Frost & Sullivan analistleri, siyasi
ve ekonomik krizlerle uğraşan Türkiye’nin komşuları arasında İran’ın büyük ve yeni bir pazar olarak güçlü işbirliklerine imkan sağladığını, otomotiv sektörünün ise bu işbirliğinden en kazançlı
çıkacak sektörlerin başında geldiğine vurgu yapıyor.
ünyanın önde gelen araştırma ve
danışmanlık kuruluşlarından Frost &
Sullivan’ın Otomotiv ve Ulaşım Danışman
Analisti Melek Öztürk, İran’a uygulanan
uluslararası yaptırımların kaldırılmasıyla
birlikte dünya gündemine yerleşen İran’ın
keşfedilmeye değer büyük bir pazar
olduğunu, özellikle gelişmiş bir otomotiv
endüstrisine sahip olan ülkenin küresel otomotiv sektörü aktörleri açısından cazip bir
pazar konumuna yükseldiğini kaydediyor.
Yatırımcılar için yeni ve
büyük bir pazar
Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde Suudi Arabistan’dan sonra ikinci
büyük ekonomiye sahip olan İran’ın 404
milyar dolar gayrisafi milli hasılaya ve kişi
başına düşen 5 bin 200 dolar milli gelire
sahip olduğu bilgisini veren Öztürk, petrol
ihracatı üzerinde uygulanan yaptırımların
hafiflemesiyle ekonomik durgunluktan
kurtulan İran’ın 2013’teki yüzde 1.7’lik
daralmadan sonra 2014’te yüzde 3.0’lık
büyüdüğünü, 2014 ile 2020 yılları arasında
ise gayrisafi yurtiçi hasılasının ortalama
yüzde 3.2 oranında büyümesinin öngörüldüğünü belirtiyor. Öztürk, demografik
açıdan ise Ortadoğu’da Mısır’dan sonra
81 milyonluk nüfusuyla en kalabalık ülke
olan İran halkının yüzde 72’sinin 15-64 yaş
arasında, çalışma çağındaki insanlardan
oluştuğunu kaydediyor.
İran devletinin ekonomiyi petrol sektörü dışındaki alanlarda da güçlendirmek
istemesinin, özellikle otomotiv, metal ve
maden sektörü alanlarında yatırımcılara
yeni ve büyük bir pazar olanağı sağladığını vurgulayan Öztürk, İran devletinin
bu konudaki çalışmaları arasında Merkez
Bankası’na daha fazla bağımsızlık verilmesi,
vergi tabanının genişletilmesi, yerli para
biriminin istikrarlılaştırılması ve standardize
edilmesinin yer aldığını belirtiyor.
Otomotiv sektörü büyük
potansiyellere sahip
İran’ın 2014 yılında gerçekleştirdiği 860,000 binek araç satışıyla
Ortadoğu’da en büyük otomotiv
pazarına sahip olduğunu dile getiren
Öztürk, bu yönde İran hükümetinin
ekonomiyi ve istihdamı güçlendirmek
için yerel üretimin pazarda önemli
bir paya sahip olmasını arzuladığını,
bunun için 2016 ve ilerisi için çeşitli
düzenlemeler gerçekleştirmesinin
beklendiğini kaydediyor.
Bu düzenlemelerin pazarda yerel
OEM’lerin varlığını arttırması için
olumlu bir gelişme olduğunu ifade
eden Öztürk, bunun yanında ithal
edilen araçların motor hacmine bağlı
olarak yüzde 40-75 arasında vergiye
tabi tutulmasının tüketicilerin yerel
markalara yönelmesinin hedeflendiğini
gösterdiğini belirtiyor. Türkiye’de ise
araç ithalatında bazı ülkeler için 10yüzde ’luk oran dışında gümrük vergisinin
uygulanmadığını hatırlatan Öztürk,
ancak Türkiye’de de diğer ülkelerden
faklı olarak ÖTV ile yerel markalara
teşviğin gözlendiğini, örneğin Türkiye’de
üretilmeyen 1.6 litre üzeri motor
hacimli araçlar için ÖTV’nin yüzde 90
ila yüzde 145 seviyelerinde olduğuna
dikkat çekiyor.
İran’ın coğrafi konumu itibariyle 15
ülkeye komşu olduğu ve sınıra yakın 7
stratejik noktadaki serbest bölgelerin
ithalat-ihracat merkezleri olarak faaliyet
gösterdiğini söyleyen Öztürk, 2014 yılı
itibariyle ülkede en çok satışı yapılan
araç markalarının Peugeot, Saipa-Paykan, Iran Khodro ve Çin markaları olduğunu belirtiyor. Öztürk, diğer ülkelerin
pazarlarına kıyasla Çin markalı araçların
İran’da Avrupalı markaların boşluğunu
doldurduğunu, 2014 yılında yüzde 7
pazar payına sahip olarak İran’a güçlü
giriş yaptıklarını ifade ediyor.
Türkiye açısından cazip
bir pazar
İran’ın ülke gelirinin yüzde 50’sini
hizmet sektöründen sağladığını belirten
Öztürk, yaklaşık 11 milyon araçlık araç
parkı göz önüne alındığında, otomotiv
servis sektörünün bundan önemli bir
pay aldığını kaydediyor. Özellikle araç
parkının yüzde 85’inin 7 yaş ve üzeri
olmasının servis pazarı için önemli bir
gösterge olduğunu ifade eden Öztürk,
Türkiye’de ise 7 yaş ve üzeri araç parkının yüzde 70 oranında ve 9.9 milyon
düzeyinde seyrettiğini, İran’nın araç
parkının daha yaşlı ve daha kalabalık
olmasının özellikle aftermarket sektörü
açısından büyük potansiyel sunduğunun altını çiziyor. Diğer yandan Öztürk,
otomotiv parça ürünlerinde ithalattan
yüzde 7 ila yüzde 15 arasında gümrük
vergisi alındığı bilgisini de veriyor.
aralık 2015
D
54
Netlog Lojistik filosunu 250 Adet
Ford Trucks çekici ile güçlendirdi
Netlog Lojistik Yönetim
Kurulu Başkanı Şahap Çak,
Ford Trucks’ın kendileri için
önemini vurgulayarak, “Biz
iş hayatımıza Ford kamyonları ile başladık, yine Ford
Trucks ürünleri ile büyümeye devam ediyoruz. Ford
Trucks güçlü ürün gamı,
Ford ve Koç Holding ortaklığının saygınlığı ile bize
güven veriyor” dedi.
F
ord Trucks, önde gelen lojistik firmaların tercihi olmaya
devam ediyor. Yurt içi ve uluslarası kapsamda verdiği hizmetlerle
Türkiye’nin en büyük ve deneyimli
firmalarından biri olan Netlog Lojistik, 250 adet Ford Trucks 1846T
Midilli Çekici ile filosunu yeniledi.
Ford Otosan Kamyon İş Birimi
Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kınay, Netlog Lojistik Grubu Yönetim
Kurulu Başkanı Şahap Çak, FSM
Demirbaş Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Demirbaş, Ford Trucks
Türkiye Direktörü Serhan Turfan,
Ford TrucksYurtiçi Satış Müdürü
Burak Hoşgören, Ford TrucksPazarlama ve Stratejik Planlama
Müdürü Armağan Hazar ve Netlog
Lojistik üst düzey yöneticilerigerçekleştirilen törende hazır bulundular.
Rahmi Koç Müzesi’nde gerçekleşen
teslimat töreninde Netlog Lojistik
Yönetim Kurulu Başkanı Şahap Çak’a
plaketini Ford Otosan Kamyon İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet
Kınay teslim etti. Törende konuşma
yapan Netlog Lojistik Yönetim Kurulu
Başkanı Şahap Çak, Ford Trucks’ın
kendileri için önemini vurgulayarak,
“Biz iş hayatımıza Ford kamyonları
ile başladık, yine Ford Trucks ürünleri ile büyümeye devam ediyoruz.
Ford Trucks güçlü ürün gamı, Ford
ve Koç Holding ortaklığının saygınlığı ile bize güven veriyor” şeklinde
konuştu.
One Ford stratejisinin ağır ticari araç
sınıfı uygulaması doğrultusunda geliştirilen Ford Trucks 1846T Midilli
Çekici, Ford Trucks’ın DNA’sında
yer alan güç, konfor, verimlilik ve
dayanıklılık özelliklerine sahip.
Pazarda ilk defa sunulan, 2 farklı
sürüş moduyla Ford Trucks 1846T
Midilli Çekici, ihtiyaca göre 940
mm veya 960 mm olarak ayarlanabilmekte olup, piyasadaki en alçak
5’inci teker yüksekliğine sahiptir
ve bu özellikleriyle rakiplerine göre
yüzde 10 daha fazla yük taşıyabiliyor.
Uluslararası taşımacılığın taleplerini
karşılayacak megatreyler ile hacimli yük taşımacılığına uygun olarak
tasarlanan Ford Trucks 1846T Midilli
Çekici’de, intermodal taşımacılık için
gereken ro-ro ve tren iniş-binişlerinde aracı korumak için ön süspansiyon 70 mm yükseltilebiliyor. 460
PS/2100 Nm motor gücü ile sınıfındaki en rekabetçi güç ve torku düşük
devirlerden itibaren geniş bir devir
bandında sunan ve yüzde 20 fiyat
avantajı sunan Ford Trucks 1846T
Midilli Çekici, yüksek performans ve
düşük yakıt tüketiminin konforunu da
bir arada yaşatıyor. Binek araç rahatlığındaki manuel şanzımanı ve debriyajsız otomatik şanzıman opsiyonu
ile ön plana çıkan çekici, lüks binek
araçlarda kullanılan ESP, yokuş kalkış
desteği, klima, elektrikli kabin kaldırma mekanizması gibi donanımları
standart hale getirerek, ağır ticari araç
sektöründeki rakiplerinden ayrılıyor.
Büyük lojistik firmalarının ihtiyaçları
düşünülerek geliştirilen Ford Trucks
1846T Midilli Çekici, filo yönetim
sistemlerine uyumlu altyapısı ve
opsiyonel sunulan Filobil sistemi ile
filoların verimli yönetimi için gerekli
donanımı da müşterilerine sunuyor.
Otokar’ın Antalya’daki treyler bayisi
Meçikoğulları teslimata hızlı başladı
Lojistik ve nakliye sektörü için ürettiği semi treyler ve treylerleri ile pazarın öncelikli tercihleri arasında yer alan Otokar’ın Antalya’daki yeni treyler bayisi Meçikoğulları, sektöre hızlı bir
başlangıç yaptı. Kısa süre önce Otokar’ın Türkiye genelindeki etkin bayi ağına katılan Meçikoğulları iki haftada 3 kayar perdeli Euroslider ve 4 tanker olmak üzere 7 semi treyler teslimatı
gerçekleştirdi.
tiv yetkililerinin yanısıra Otokar Treyler
Satış Birim Yöneticisi Murat Özsoy ve
Bölge Satış Yöneticisi Ümit Şangüder de
hazır bulundu.
Meçikoğulları Otomotiv’in sektöre
hızlı bir giriş yapmasına ilişkin konuşan Otokar İç Pazar Ticari Araçlar Satış
Müdürü Murat Tokatlı, “Meçikoğulları
Otomotiv’in bölgedeki yetkinlik ve
tecrübesini en baştan beri biliyor ve güveniyorduk. Kendileri de bu düşüncelerimizde ne kadar haklı olduğumuzu kısa
sürede ispatlamış oldular. Başarılarının
artarak devam etmesini diliyorum” dedi.
treyler teslimatı gerçekleştirdi. Ceak
Otomotiv, Mehmet Fesci ve Salih
Fesci Otokar’ın kayar perdeli Euroslider tenteli semi treylerini tercih
ederken, Güney İlaçlama ve Turizm,
Hilmi Beken Petrol Ürünleri, Koçcan
Petrol Taşımacılık ve İbrahim Yalçın;
kullanıcısı ve çevresi için tüm güvenlik koşullarını karşılayan akaryakıt taşımalarında alternatifsiz tanker semi
treylerini teslim aldı. Gerçekleşen
teslimatlarda, Meçikoğulları Otomo-
Geniş ürün gamıyla sektörün
tüm ihtiyaçlarını karşılıyor
Üstün tasarım, ürün geliştirme ve üretim
kabiliyeti sayesinde farklı ihtiyaçlara uygun
özel amaçlı üretim yapabilen Otokar,
treyler ve semi treyler üretimini ISO 9001
kalite güvencesi ile gerçekleştiriyor. Van
tipi araçlardan, tenteli araçlara, ADR sertifikalı tankerlerden oto taşıyıcılara kadar
geniş bir ürün gamına sahip olan Otokar,
lojistik ve nakliye sektöründeki müşterileri
için en uygun çözümü Otokar kalitesi ve
uzmanlığı ile sunuyor.
aralık 2015
B
ir Koç Topluluğu şirketi olan
Otokar’ın Türkiye genelindeki
etkin bayi ağına son olarak eklediği
Meçikoğulları Otomotiv, sektöre
hızlı bir giriş yaptı. Lojistik ve nakliye
sektörü için ürettiği tenteli, tanker,
frigorifik, yurtiçi nakliye ve özel
amaçlı treyler ürün ailesi ile pazarın
öncelikli tercihleri arasında yer alan
Otokar’ın Antalya’daki yeni treyler
bayisi Meçikoğulları Otomotiv iki
haftada toplam 7 semi treyler teslimatı gerçekleştirdi. Firma Akdeniz
Bölgesi’nde binek ve ticari araç
alanında yakaladığı başarısını, treyler
alanına da taşıdı.
Müşteri ihtiyaç ve beklentilerine en
uygun otomotiv, ürün ve hizmeti
sunarak, bölgede pazar lideri olma
hedefi ile uzun yıllardır Antalya’da
hizmet veren Meçikoğulları Otomotiv, Otokar treyler bayiliği ile
söz konusu hedefine bir adım daha
yaklaştı. Otokar’ın tenteli, tanker, frigorifik, yurtiçi nakliye ve özel amaçlı
treylerleriyle ürün gamını genişleten
firma, iki haftada 3 Euroslider ve 4
tanker olmak üzere toplam 7 semi
56
Faruk Ağdemir Lojistik
4 adet Tırsan konteyner taşıyıcı aldı
F
aruk Ağdemir Lojistik 4 adet Tırsan SHG.S 40
konteyner taşıyıcı semi treyleri, Tırsan Adapazarı
fabrikasında düzenlenen törenle teslim aldı. Tırsan
bayisi Bursa Ağır Vasıta tarafından satışı gerçekleştirilen
araçların teslimat töreni, Faruk Ağdemir Lojistik Yönetim
Kurulu Başkanı Ebubekir Ağdemir, Satış Müdürü Şener
Mutlu, Bursa Ağır Vasıta Bölge Müdürü Serkan Yazıcı ve
Satış Temsilcisi İbrahim Çiftçi ve Tırsan Treyler Teslimat
Uzmanı Serhat Engin’in katılımı ile gerçekleşti Faruk Ağdemir Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ebubekir Ağdemir gerçekleştirilen törende yaptığı açıklamada: “Tırsan
markasını öncelikli tercih etme sebebimiz araçların kalitesi ve Tırsan’ın pazar lideri olarak çalışma şartlarımıza
en uygun araçları üretmesidir. Ayrıca araçların şasisinin
cıvata bağlantılı olması yedek parça tedariki ve servis
süresini azaltarak bize zaman avantajı sağlamaktadır ”
dedi. Ağdemir, “Öte yandan Tırsan konteyner taşıyıcılar,
20 ft ile 45 ft arasında ebatlarda konteyner taşıyabilme özelliğine sahip
olmaları operasyonel işlerimizi oldukça kolaylaştırmaktadır. Araçların
şasisinin mukavemetinin güçlü olması ve şasinin KTL kaplı olması da
bizim için memnuniyet verici, bu sayede araçlarımızın 2.el değeri de
yükselmektedir ” açıklamasında bulundu.
Ars-Pet Tırsan’dan
120 adet huckepack treyler aldı
A
rs-Pet Uluslararası Nakliyat, Tırsan’dan 120 adet
huckepack standart-mega treyler teslim aldı.
Teslimat törenine Ars-Pet Yönetim Kurulu Başkanı
Ayhan Savaşan, Yönetim Kurulu Üyesi Aslan Savaşan
ve Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu
katıldı. Nuhoğlu, Tırsan’ın Avrupalı rakiplerinden çok
önde olduğunu vurgulayarak, “Kalite, kapasite, üretim, yerleşim, sistem açısından tüm rakiplerimizden
öndeyiz.” dedi.
Tırsan’ın fabrikası dünyada nadir görülür Çetin Nuhoğlu törende yaptığı konuşmada böyle bir tesisin
dünyada dahi çok nadir olabileceğini vurgulayarak,
bir Türk firması olarak bunu Türkiye’de oluşturmalarının önemine değindi. Avrupa’daki hedeflerini
yakalamalarında bu gücün kendilerine buyük avantaj sağlayacağını
söyleyen, Nuhoğlu, “Avrupa’da ne yapabiliriz diye sürekli dolaşıyorum. Rakiplerimizi biliyoruz. İki ay önce bir rakibimizi ziyaret
ettim. O da Avrupa’da ilk iki firmadan biri. Zaten birini daha önce
görmüştüm. Diğerini de sonra gördüm. Onlar da burayı gördüler.
Açıkçası inanılmaz önlerdeyiz. Kalite, kapasite, üretim, yerleşim, sistem açısından tüm rakiplerimizden öndeyiz. Fabrikadaki arkadaşları
çağırdım onlara şahsen teşekkür ettim. Böyle bir yapının oluşması
beni çok gururlandırdı. İnsanın bir şeyden sonra beklentisi bunlar
oluyor.” şeklinde konuştu.
Nuhoğlu, Tırsan’ın müşterinin yanında olduğunu belirterek şöyle
konuştu: “Sürekli olarak günde 50 müşteriyi ararız. Teslimattan sonra, 3 yıl sonra… Her gün 50 firma aranır şikayetiniz, beklentiniz var
mı? Bunlar bizimle müşteri ile ilişkimiz. Tırsan müşterinin yanında
olduğunu baştan kabul eder.” Uçak motoru fabrikası gibi Yıllardır
Tırsan fabrikasını gezdiğini belirten Ars-Pet Yönetim Kurulu Başkanı
Ayhan Savaşan, “Bugün yine fabrikayı gezdik. Uçak motoru fabrikası
gibi olmuş.” dedi. Bugüne kadar Tırsan şasinin arızalandığını görmediklerini vurgulayan Savaşan, 1995 model Tırsan şasiye hiç kaynak
yapmadıklarını söyledi. Savaşan, “İyi olan mal satılıyor. Arabadan
çok iyi anlarım, sıfırdan araba yaparım. Tırsan aracında hata yok.”
dedi. 50 yıllık bir aile şirketi olduklarını, bugüne kadar 330 adet Tırsan marka araç aldıklarına değinen Aslan Savaşan, İzmirli bir firma
olarak başka treyler markası bilmediklerini söyledi. Tırsan ile bir aile
gibi olduklarını söyleyen Savaşan, son ziyaretinde fabrikayı çok gelişmiş bulduklarını anlattı. Tırsan’dan çok memnun olduklarını dile
getiren Savaşan, “Tırsan gibi yüzde 100 Türk sermayeli bir şirketin
bu noktalara gelmesi herkesi gururlandırıyor.” dedi.
3. havalimanı projesine 120 Serin damper
“Emanetiniz Emin Ellerde” sloganıyla çalışmalarına devam eden İskenderun merkezli Öztrans
Nakliyat ile Serin Treyler arasındaki uzun süreli işbirliği, İstanbul 3. Havaalanı hafriyat çalışmalarında da devam ediyor.
ztrans Nakliyat geçtiğimiz ay
120 adet 28 metreküp Serin
Tiger Havuz damperini mevcut
filosuna dahil etti. Öztrans Nakliyat
Ortaklarından Yusuf Dönmez, son
parti araçların teslimat töreninde
, 120. Serin Tiger Havuz damperi, Serin Treyler Yönetim Kurulu
üyesi Recep Serin’den teslim aldı.
Dönmez; “Serin marka araçlardan
duyduğu memnuniyeti belirtmeden
geçemedi ve “önümüzdeki yıllarda
da bu işbirliğinin büyüyerek devam
edeceğini” ifade etti. Türkiye’nin
mega yatırımlarından birisi olan
İstanbul 3. Havalimanı; Cumhuriyet
tarihimizin en yüksek ihale bedeliyle alınan 22 milyar 152 milyon
Euro karşılığı 25 yıl işletme hakkı
alan konsorsiyum toplam 10 milyar
247 milyon Euro yatırım harcaması
yapacak. 3 etap halinde tamamlanacak proje, yıllık 150 milyon yolcu
taşıma kapasitesi ve 77 milyon km
kare alanı ile dünyanın 5. Havalimanı olacak. İçerisinde gölet, eski
taş ocakları ve maden alanları olan
projenin saha dolgu ve düzeltme
işlemleri son hızla devam ediyor.
İstanbul 3. Havaalanı inşaatında,
24 saat kontak kapatmadan çalış-
malarına devam ettiklerini ifade
eden Yusuf Dönmez, “Serin Tiger
havuz damperlerin sağlamlığından
ve ağır kullanım şartlarına rağmen
sorunsuz çalışmasından son derece
memnunuz. İstediğimiz kalitedeki
ürünü almamız ve satış sonrasında
aldığımız destekler nedeniyle yıllardır ısrarla Serin’i tercih ediyoruz.
Özellikle ağır şartlarda çalışma
yaptığımız 3. Havalimanı inşaatındaki işlerimize hız kazandırması, vakit
kaybettirmemesi ile taahhüdümüzü
yerine getirecek olmamızda cesaret
vermektedir” dedi. Serin Treyler
Yönetim Kurulu üyesi Recep Serin;
“Ürün hakkında istekleri ve yönlen-
aralık 2015
Ö
dirmeleri ile bizleri geliştiren müşterilerimizden biri olan Öztrans ile çalışmaktan son derece memnunuz. Öztrans’a
120 adetlik Serin Tiger teslimatını
yaparak, firmanın parkında yer alan
toplam 450 adetlik araç sayısına ulaştık. Sorunsuz devam eden işbirliğimizin
zaman içerisinde dostluğa dönüşmesinden dolayı bizde kendilerine teşekkür
ederiz” dedi. Serin Ar-Ge mühendislerince geliştirilen Serin Tiger modelinde
yenilikler hemen göze çarpıyor. Havuzun alt kısmında ilave kürek bölümü
bulunmuyor. Kürek ve havuz yekpare
dizayn edildiğinden boşalma esnasında
daha düzgün bir döküm kanalı elde
edildi. Üst kemerlerin güçlendirilmiş
formu ve arka kapak çerçevelerinde bu
güçlendirmenin devam ettirilmesiyle,
özellikle yükleme anında malzemenin
sert düşüşü ve kepçenin dayanmasından kaynaklanan yüksek baskıya
karşı dayanım artırıldı. Arka kapak kilit
sistemi havuzun 3 derece kalkmasıyla
vida ayarlı damaklı kilit sistemi devreye girmekte ve en düşük eğimde bile
boşaltma başlamaktadır. Öztrans için
teslimatı yapılan Tiger’ler 3 x 12 tonluk
taşıma gücüne sahip, kampanalı Serin
Marka dingiller kullanıldı. Arka lamba
grubu üzerine krom malzemeden
üretilmiş korumalar takıldı. Yine ilave
takılan 2 beyaz aydınlatma grubu ile
çalışma anında, damperin arka tarafının
da aydınlatılması sağlandı.
Üye İletişim Bilgileri
AKSOYLU TRAYLER RÖMORK SANAYİİ VE TİCARET A.Ş.
Organize San. Bölgesi Mümtaz Zeytinoğlu Bulvarı 6. Cad. 26110 ESKiŞEHiR
Telefon : +90 (222) 236 04 51 ( 3 hat ) - 236 14 63 Faks: +90 (222) 236 14 39
[email protected] www.aksoylu.com.tr
ALİ RIZA USTA
Hacı Yusuf Mescid Mah. Ankara - Adana Çevre Yolu 4. Km (Sedirler Çıkışı) Karatay / KONYA
Telefon : +90 (332) 342 60 00 (5 Hat) Faks: +90 (332) 342 60 00 [email protected] www.alirizausta.com
AYDENİZ DORSE SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
Büyükkayacık Mah. K.O.S. Bölgesi 7. Sok. No:23 SELÇUKLU / KONYA
Telefon : +90 (332) 251 74 91 Faks: +90 (332) 251 74 92 [email protected] www.aydenizdorse.com
Bülent Ramazan Treyler Sanayi LTD ŞTİ.
Güzelburç Beldesi. Güzel Birlik Mah.İpek Yolu Cd. Dericiler Sitesi. No:131 31175 Antakya. HATAY
Telefon : +90 (326) 221 6845 Faks: +90 (326) 221 3540 [email protected] www.brftreyler.com
EFE ENDÜSTRİ VE TİCARET A.Ş.
Ankara Asfaltı 20.km Kemalpaşa – Izmir
Telefon : +90 (232) 877 01 82 Faks: +90 (232) 877 01 91 [email protected] www.efe.com.tr
KOLUMAN OTOMOTİV ENDÜSTRİ A.Ş.
Yenice Otoyol Çıkışı - 33800 Tarsus/MERSİN Telefon : +90 (324) 651 00 20
Faks: +90 (324) 651 00 24 [email protected] www.koluman-otomotiv.koluman.com.tr
KRONE TREYLER SAN. ve TİC. A.Ş.
İbni Melek Mh. Organize Sanayi Bölgesi 2.Sk. No:1 35900 Tire / İzmir / Türkiye
Tel : +90.232.510 10 47 Fax : +90.232.513 52 20 www.krone.com.tr
MEILLER DOĞUŞ DAMPER SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
Sakarya 1.OSB 2. Yol No:19 Arifiye/Sakarya
[email protected] Telefon: +90 (264) 275 45 56
NURSAN TREYLER
2. Organize Sanayi Bölgesi 20. Sk. No: 14 Selçuklu/KONYA
Telefon : +90 (332) 239 18 12 (pbx) Faks: +90 (332) 239 18 16 [email protected] www.nursantrailer.com
OKT TRAILER SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
Astim Organize Sanayi Bölgesi 3.Cadde No :10 09010 AYDIN Telefon : +90 (212) 444 1 655
Faks: +90 (256) 2310516 [email protected] www.okt-trailer.com
OTOKAR OTOMOTİV VE SAVUNMA SANAYİ A.Ş.
Aydınevler mah. Dumlupınar Cad. No:24 A Blok 34855 Küçükyalı/İSTANBUL
Telefon : +90 (216) 489 29 50 Faks: +90 (216) 489 29 67 www.otokar.com.tr
ÖZ TREYLER VE DAMPER SAN.TİC.LTD.ŞTİ
Merkez Mah. Organize Cad. No: 62 Balçık köyü - Gebze/KOCAELİ
Telefon : + 90 (262) 751 50 30 (Pbx) Faks: +90 (262) 751 50 35 [email protected] www.oztreyler.com.tr
ÖZGÜL TREYLER
Konya Organize Sanayi bölgesi 12.Sokak No:14 Selçuklu - KONYA
Telefon : +90 (332) 444 13 60 (pbx) Faks: +90 (332) 239 19 67 [email protected] www.ozgul.com.tr
SERİN TREYLER
Sancak Mh. Y.İstanbul Cd. No:138 Selçuklu / KONYA
Telefon : +90 (332) 239 06 10 (Pbx) Faks: +90 (332) 239 06 13 [email protected] www.serin.com.tr
SEYİT USTA TREYLER SANAYİ VE TİC. LTD.ŞTİ.
Tuzla Mermerciler Organize Sanayi Bölgesi 2. San. Cad. No: 20 Tepeören - Tuzla/ İSTANBUL
Telefon : +90 (216) 593 91 06 / 07 / 08 Faks: :+90 (216) 593 91 09 [email protected] www.seyitusta.com
TAKDİR DORSE & DAMPER
Horozluhan Mahallesi Uzman Sanayi Sitesi Rüya Sokak No:6 KONYA
Telefon : +90 (332) 251 64 32 Faks: +90 (332) 249 22 07 [email protected] www.takdir.com.tr
TIRSAN
Osmangazi Mah. Yıldızhan Cad. 34887 Samandıra / İSTANBUL
Telefon : +90 (216) 564 02 00 Faks: +90 (216) 311 8097 [email protected] www.tirsan.com.tr
YALÇIN DORSE DAMPER SAN. TİC.
Fevzi Paşa Mah. 64. Sok. No:56 E-5 Karayolu Üzeri Değirmenköy – Silivri/İSTANBUL
Telefon : +90 (212) 735 39 49 pbx Faks: +90 (212) 735 39 45 [email protected] www.yalcindorse.com.tr

Benzer belgeler

Sahtecilik aldı başını gidiyor!

Sahtecilik aldı başını gidiyor! Treyler Sanayicileri Derneği adına imtiyaz sahibi Kaan Saltık Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakurt Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ayhan Eryazar Yayın Kurulu Recep Serin, Murat Tokatlı, Fehir Bulutlar, ...

Detaylı

Treyler sekTörünün kalbi Hannover`de aTTı

Treyler sekTörünün kalbi Hannover`de aTTı Treyler Sanayicileri Derneği adına imtiyaz sahibi Kaan Saltık Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakurt Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ayhan Eryazar Yayın Kurulu Recep Serin, Murat Tokatlı, Fehir Bulutlar, ...

Detaylı

Hükümette

Hükümette Treyler Sanayicileri Derneği adına imtiyaz sahibi Kaan Saltık Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakurt Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ayhan Eryazar Yayın Kurulu Recep Serin, Murat Tokatlı, Fehir Bulutlar, ...

Detaylı

Sahteciliğe

Sahteciliğe Treyler Sanayicileri Derneği adına imtiyaz sahibi Kaan Saltık Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakurt Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ayhan Eryazar Yayın Kurulu Recep Serin, Murat Tokatlı, Fehir Bulutlar, ...

Detaylı