Mayıs-2015 - Petinfo Dergi

Transkript

Mayıs-2015 - Petinfo Dergi
PET SAĞLIĞI DERGİSİ
MAYIS 2015 SAYI 75
KLİNİK
Kliniğinizi daha
etkili yönetmek
ister misiniz? 18
Tüm yönleriyle
radyoloji
tartışıldı 28
Cennete açılan
pencere’den Kedi
Hekimliği 68
n
n de
ü
z
ü
l ığı
ığı y
z
anl ahatsı TİR.
k
ş
ı
k
r
al
k se
em
e
t
yü
enm nal sisın sayısı
l
s
e
sti anlar
lış b inte
v
Yan gastro ayan hay
yaş
PETİNFO 2015/00 00-00
İÇİNDEKİLER
52 > Kedi ve
köpeklerde lezzet
Damak tadımıza uyan her gıdayı
ağzımız sulana sulana yeriz. Ya
kedi ve köpeklerimiz? Onlarda
durum nasıl?
18 > Kliniğinizi daha etkili
yönetmek ister misiniz?
62 > AnadolU Pet
ürünlerinin sunduğu
güvenli ve sağlıklı yaşam
Bayer, Veteriner Hekimleri
için en önemli konulardan biri
olan klinik yönetimi ve hasta
sahibi ile ilişkiler konusunu
28 Nisan’da İstanbul’da
düzenlediği toplantıda ele aldı.
Mayıs ayı itibariyle yeni ürününü
piyasaya sunan Anadolu Pet
Türkiye pazarının standartlarını
yükseltip yeni trendler çizmeyi
hedefliyor. Anadolu Pet
markalarını en çok tercih edilen
ürün haline getirmeyi planlıyor.
54 > BU KÖPEK ÇOK HAVALI
24 > TÜM YÖNLERİYLE
radyoloji tartışıldı
Yanlış beslenme alışkanlığı
yüzünden gastrointestinal sistem
rahatsızlığı yaşayan hayvanların
sayısı yüksektir. Tıpkı insanlardaki
gibi, kedi ve köpeklerin yediği
gıdalar bağırsaklarda yaşayan
mikroorganizmalar tarafından
sindirilir. Bu sindirim sonucu gaz
meydana gelir ve birikmiş gaz
baskıya neden olur. Hayvan ise
bu ağrıyı hafifletmek için gazı
dışarı bırakır.
68 > Cennete açılan
pencere’den Kedi
Hekimliği
Klinisyen Veteriner Hekimler
Derneği tarafından 16-19 Nisan
tarihleri arasında İzmir’de
gerçekleşmiş olan KLİVET 2015
III. Bahar Sempozyumunda ‘Kedi
ve Köpeklerde Tüm Yönleriyle
Radyoloji’ anlatıldı.
Yakın Doğu Üniversitesi’nin
ev sahipliğinde 23-26 Nisan
2015 tarihleri arasında
gerçekleştirilmiş olan Kedi
Hekimliği Sempozyumu
mesleki bir bahar şenliği
havasında kedi sever
meslektaşları bir araya getirdi.
PETİNFO 2015/05 04-05
EDİTÖR
Tüm hekimlerin
Dünya Veteriner
Hekimler Günü’nü
sevgiyle kutlarım.
Bahar ayları yeniliği, coşkuyu ve mutluluğu temsil eder
veren arkadaşların başarı hikayelerini de büyük
bir heyecanla bekliyoruz. Mesleğimiz için atılan
en küçük adım bile önemli gelişimler meydana
getirebilir. Kurtardığımız her canın hayatı ile bizim
hayatımız da değişebilir.
Bahar şenlikleri havasında parazitler de
çoğalıyor, hastalarımızı Leishmaniasis yönünden
kontrol etmenin tam zamanı geldi. Çeşitli tahlil
kombinasyonları hakkında okuyabileceğimiz
bilgilerle herkes klinik yapısına uygun bir yöntem
bulabilir. Bu hastalık hakkında öğrenmemiz,
anlamamız gereken daha çok şey var. Ama iyi bir
veteriner hekim her daim yeni şeyler öğrenmeye
hazırdır. Bizler de bu konu hakkında katkı
sağlamaktan mutluluk duyarak keyifli okumalar ve
keyifli kongreler diliyoruz.
Havalar ısınınca veteriner hekimliği mesleğine
de aynı duyguları yansıtan kongre ve toplantı
sezonu tüm hızıyla devam ediyor. Veteriner
hekimlere hizmet eden organizasyon ve kurumlar
sırasıyla önemli gelişimlere imza atıyor; Mayıs ayı
içerisinde KLİVET tarafından gerçekleştirilen “Kedi
ve Köpeklerde Tüm Yönleriyle Radyoloji’ kongresi
ya da KKTC Yakın Doğu Üniversitesi’nin Kedi
Hekimliği Sempozyumu meslektaşları bir araya
getiren organizasyonlardandı. Bu değerli kongreleri
kaçıranlar da üzülmesin, önümüzdeki aylarda
gerçekleştirilecek olan ulusal ve uluslararası
organizasyonlardan herkes ilgi alanına göre
seçebilir. Kliniğinden çıkmak istemeyen hekim
arkadaşlar ise dergimizde klinik yönetimi ile ilgili
bilgileri okuyabilirler. Hasta sahipleri eğitiminin ve
randevu sisteminin ne işe yaradığı hakkında faydalı
bilgiler paylaşmaya çalıştık. İlginizi çekebilecek
olan veteriner kahramanların hikayelerinden ilham
alıp önemli gelişimlere doğru adım atmaya karar
petinfo
Mayıs / Sayı: 75
Pet Sağlığı Dergisi
Ayda bir yayımlanır.
YAYIN TÜRÜ
SÜRELİ YEREL
SAHİBİ
Mat Medya Tanıtım
Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.
MEHMET AKTOP
GENEL KOORDİNATÖR
BARIŞ KOLGU
[email protected]
Bilimin ışığında kalmanız dileğiyle
Saygılarımla
Veteriner Hekim Gizem Kutun
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
VE YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Vet. Hekim YAĞMUR AĞCAOĞLU
[email protected]
YAZI İŞLERİ SORUMLUSU
VET. HEKİM GİZEM KUTUN
[email protected]
KATKIDA BULUNANLAR
Prof. Dr. Murat şaroğlu
Dr. Gürbüz Ertürk
ENİKÖ KIRALY
ART DİREKTÖR
EBRU DERELİ
[email protected]
GRAFİK TASARIM
EMEL VURAL
[email protected]
DANIŞMA KURULU
PROF. DR. AHMET ERGÜN
PROF. DR. NİLÜFER AYTUĞ
PROF. DR. TAMER DODURKA
Yrd. Doç. Dr. Özlem Şengöz Şirin
Dr. Banu Dokuzeylül
VET. HEKİM RAHŞAN EROL
BASKI
Gezegen Basım San. Ve Tic. Ltd. Şti.
100 YIL MAHallesi MASSİT
MATBAACILAR SİTESİ 2. CADDE GEZEGEN
BİNASI NO: 202/A BAĞCILAR/İST
Sertifika No: 12002
ADRES
YAYINCILAR SK. 10/4 34414
SEYRANTEPE - İSTANBUL
TEL: 0212 324 50 56 - 324 50 59
www.matmedya.com
ABONE
BANU SAYINÇ
[email protected]
Dergimizde yayınlanan röportaj ve ilanların sorumluluğu sahiplerine aittir. Fotoğraflar izinsiz kullanılamaz.
Petinfo Dergisi veteriner hekimlere ve ecza depolarına yönelik bilimsel içerikli, mesleki, ücretsiz, sektörel bir yayındır.
PETİNFO 2015/05 06-07
NOTLAR
İ.Ü. Veteriner Fakültesi’nde
“17. Uluslararası Veteriner
Hekimliği Öğrenci Konresi” yapıldı
Bu yıl 17 .’si
düzenlenen “Uluslararası Veteriner Hekimliği
Öğrencileri Bilimsel
Araştırma Kongresi” 2830 Nisan 2015 günlerinde İstanbul Üniversitesi
Veteriner Fakültesi’nde
yapıldı. Organizasyon
komitesinde İstanbul
Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Halil Güneş, İstanbul
Üniversitesi Veteriner
Fakültesi Bilimsel Araştırma Kulübü Danışman
Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Seyyal Ak, Bilimsel Araştırma Kulübü Başkanı
Alparslan Karslı’nın yer
aldığı bu yılki kongreye 16 ülkeden 150’nin
üzerinde yabancı konuk
ile 18 ildeki veteriner fa-
kültesinden 250 öğrenci
ve öğretim elemanının
yanı sıra; İ.Ü. Veteriner
Fakültesi’nden de 300
dolayında öğrenci ve
öğretim elemanı olmak
üzere toplam 700 kişi
katılımda bulundu. Katılan 52 bilimsel sözlü sunum ve 30 poster sunum
arasından sözlü sunumda birinci olan Skopje
Ss. Cyril and Methodius
Üniversitesi Veteriner
Fakültesi öğrencisi Maja
Pavlovska ve poster sunumu birincisi Lithuanian
Üniversitesi Veteriner
Fakültesi öğrencisi Kristina Musayeva oldu.
Proje Yarışması’nı
kazanan İ.Ü. Veteriner
Fakültesi öğrencilerinden
Burak Alabaş’tı.
Geçmiş Dünya Veteriner Hekimleri
Günümüz kutlu olsun
Türk Veteriner
Hekimleri Birliği tarafından
organize edilen “2015 yılı
Dünya Veteriner Hekimleri
Günü” 25 Nisan’da
Anıtkabir ve Ankara 75. Yıl
Hipodromunda düzenlenen
törenlerle kutlandı. Dünya
Veteriner Hekimler Günü
her yıl farklı bir tema ile
kutlanmaktadır. 2015
yılı teması “Vektörlerle
bulaşan zoonoz hastalıklar”
olarak belirlenmiştir.
Bu tema doğrultusunda
TVHB tarafından afiş
hazırlatılarak ülke genelinde
dağıtımı yapılmıştır. Daha
sonra TVHB Merkez
Konseyi Başkanı Talat
Gözet konuşması ardından
2015 Onur Ödülleri
dağıtıldı. Veteriner Hekimlik
PETİNFO 2015/05 08-09
Mesleğine yapmış olduğu
üstün hizmetlerden
dolayı Merhum Veteriner
Hekim Doç. Dr. Osman
Nuri Koçtürk “2015 yılı
TVHB Onur Ödülü”ne layık
görüldü. 2015 yılı Türk
Veteriner Hekimleri Birliği
Hizmet Ödülleri, her biri
farklı sanat alanında ulusal
ve uluslararası başarılar
elde ederek Veteriner
Hekimlik mesleğinin
toplumda tanınmasına katkı
sağlamışlardır. Veteriner
Hekimlerin, hekimliklerinin
yanında sanatta da başarılı
olacağını göstermiştir.
İşte bu nedenle 2015 yılı
Türk Veteriner Hekimleri
Birliği Hizmet Ödüllerinin
Sanatçı Veteriner Hekimlere
verilmesi layık görülmüştür.
NOTLAR
‘O Koca gözler’
arkasındaki
endokrinoloji
Japonya’daki Azabu Üniversitesi’nin
hayvan davranış bilimcileri,
yüreğimizi yumuşatan köpek
bakışlarının arkasında şaşırtan
hormonel bir mekanizma keşfettiler.
Daha önceki araştırmalarda
anne- yavru arasındaki bağın
oluşmasında mutluluk hormonu
olarak da adlandırılan oksitosinin
büyük etkisi olduğu saptanmıştır.
Memeli türlerin çoğunda anne
ve yavru bakışınca ikisi arasında
bir ‘feedback’ etkisi meydana
gelir. Bu etkide ise oksitosinin
devamlı yükselmesi iki birey
arasındaki bağın oluşmasını
sağlar. Araştırmacılar buna
benzeyen bir bağın köpekler ve
sahipleri arasında da meydana
gelebileceğini düşünmektedir.
Çalışmaya sahibiyle beraber 30
köpek katıldı. Hayvan sahipleri
30 dakika boyunca köpeklerle
ilgilenmeliydiler. Araştırmacılar
ise bu zaman periyodundan
önce ve sonra toplanan idrar
örneklerindeki oksitosin miktarını
incelediler. Sonuçlar ise şaşırtıcı;
sürekli göz kontağında olan
çiftlerin idrarındaki oksitosin
miktarı hayvanlarda %130,
hayvan sahiplerinde ise %300
artış gösterdi.
Vet Mapp
hayat kurtarır
Akıllı telefonlar üzerinden
çalışan Vet Mapp uygulaması
İstanbul, Ankara, İzmir ve
Bursa’daki veteriner kliniklerin,
barınakların ve rehabilitasyon
merkezleri haritasıdır.
Uygulamanın amacı acil bir
durum söz konusu olduğu
anda kişiye en yakın veteriner
hekimle iletişimini sağlamaktır.
App Store veya Google Play’den
yükleyebileyeceğiniz bu
uygulama içinde kliniğiniz hala
yer almıyorsa bilgi@vetmapp.
com adresine mesaj yazın.
l
Nepa mi
e
depr
Nepal’de meydana gelen 7.8 büyüklüğündeki depremden sonra ilk yola çıkan arama-kurtarma gönüllüleri
arasında çok sayıda veteriner hekim de yardıma koştu. Dünya Veteriner Hekimleri (Word Vets) organizasyonunun ilk
ekipleri Katmandu’ya vardı ve en az 3 hafta bölgede kalmaları beklenmektedir. Gönüllüler yerel veteriner birimleriyle iş
birliği yaparak hayvan kurtarma, gıda hijyeni ve zoonoz hastalıkların önlenmesi ile ilgili konularda yardımcı olmaktadır.
PETİNFO 2015/05 10-11
NOTLAR
Texas katilini
ağır ceza bekliyor
32. Dünya Veteriner Hekimliği
Kongresi’ni kaçırmayın!
13-17 Eylül tarihleri arası İstanbul’da düzenlenecek olan 32.
Dünya Veteriner Hekimliği Kongresi’ne bildiri gönderi tarihi 30 Nisan
itibariyle kapanmıştır. Kongrenin indirimli kayıt tarihi ise Mayıs
sonuna kadar devam etmektedir. 3000 civarında veteriner hekim,
bilim insanları, ulusal ve uluslararası firmalar ile OIE, FAO, WHO ve
EFSA gibi uluslararası kuruluşların katılımı beklenmektedir.
PETİNFO 2015/05 12-13
Texas eyaletinde çalışan
veteriner hekim Dr. Kristen Lindsey
(31)’nin Facebook üzerinde paylaştığı
resmi dünya çapında büyük tepki
yarattı. Komşusunun sarmanını
kafasından okla vuran kadın, resmin
altındaki yorumunda ‘… yılın veterineri
ödülünü memnuniyetle kabul ederim’
yazdı. Bu olay Texas’taki yetkilileri de
harekete geçirdi; hem Ceza Mahkemesi
tarafından yürütülen inceleme devam
etmekte hem de Amerika Veteriner
Hekimler Odası (AVMA) tarafından 5
kişilik komisyon kuruldu. Komisyonun
kararına bağlı olarak diplomasının
iptali söz konusu olabilir. Şikayetler ve
yorumlar AVMA tarafından kurulan
[email protected] adresine
kabul edildiği bildirildi.
Tom ve Jerry Sendromu
Journal of Feline Medicine and Surgery tarafından yayınlanan bir
araştırmaya göre 10 yaş üzeri kediler bazı ses tetiklemelerinden dolayı
nöbet geçirebilirler. Örnek olarak yumurtanın haşlanırken tencereye
çarpması ya da bilgisayar klavyesinin sesi. Çalışmayı 96 kedi üzerinde yapan
araştırmacılar ‘ Fareler ve sıçanlar ultrasonik sesler çıkartarak iletişim
kuruyor (yaklaşık 40 kHz). Kedilerin fare avında kullandıkları ikincil ultrasonik
işitme sistemlerinin tetiklenmesi, kedilerde aşırı tepki yaratır’ dediler.
Uluslararası basında bu olay Tom ve Jerry sendromu olarak geçmektedir.
30 adet süs taşı yutan
kurbağa geçen yılın
birincisi
Kaybolan şişkebab,
geçen yılın ikincisi
43.5 adet çorap yutan
danua geçen yılın
üçüncüsü
2015 ‘They Ate WHAT?!’ (Bunlar ne yedi?!)
yarışmasına başvurular başladı!
Amerikalı Veterinary Practice News dergisi 10. kez They Ate What?!
röntgen yarışmasına başvuruları kabul etmeye başladı. Kliniklerde görülen
en ilginç röntgenlerin ‘resim yarışması’nın birincilik ödülü $1,500’dır.
Röntgen görüntüleri Haziran 30’a kadar [email protected]
posta adresine gönderilmeli. Elektronik postada, gönderen kliniğin ve
veteriner hekimin adı, adresi, telefon numarası ve vaka ile ilgili kısa bir
açıklama eklenmeli. Röntgenin yanına hastanın resmini ve çıkartılan objenin
resmini de göndermeyi unutmayın.
PETİNFO 2015/05 14-15
‘ZOOMARK
INTERNATIONAL
2015’ fuarı bu sene
çok kalabalık olacak
7-10 Mayıs 2015 arası
Bologna, İtalya’da düzenlenmiş
Zoomark International fuar
organizatörleri ilk defa katılan
firmaların sayısında %30 artış
olduğunu belirtti. Aynı anda 40
farklı ülkeden gelen ve fuardaki
şirketlerin %65’ını temsil eden
uluslararası katılımcıların
sayısı da dikkat çekiydi. Pazara
yeni çıkan firmalar ve pet
endüstrisinde önemli rol oynayan
isimlerin ürünlerini sergilemeyi
amaçlayan bu organizasyon
her sene pet dünyasındaki yeni
trendlerin belirtilmesinde öncülük
etmektedir. Bu sene giriş bileti
sadece 10 euro olan fuarın
veterinerler, pet shop sahipleri,
kedi-köpek yetiştiricileri ve pet
kuaförleri için ayrı ayrı seminerleri
de mevcuttu. Fuarda düzenlenmiş
olan pet kuaför yarışması ise
EGA (Europeran Grooming
Association)’dan daha önce ödül
almayan herkese açıktı.
Ayrıntılı bilgi için; zoomark.it
TOPLANTI
i
ngiltere’den gelen Bayer
yetkilisi Yüksek Hemşire Joy
Howell’ın yaptığı sunum hekimler
tarafından beğeniyle karşılandı.
Aynı zamanda İngiltere’de
Veteriner Hemşireliği deneyimi de
bulunan Howell sunumunda hasta
sahibi ile ilişkilerin öneminden
bahsederken Veteriner Hemşirelerin
(Teknikerlerin) hekimlerin rakibi
olmadığının altını çizdi.
Bayer Pazarlama
ve Teknik
Hizmetler Müdürü
Cem Keskindil
Kliniğinizi daha
etkili yönetmek
ister misiniz?
Bayer, Veteriner Hekimleri için en önemli konulardan biri
olan klinik yönetimi ve hasta sahibi ile ilişkiler konusunu
28 Nisan da İstanbul’da düzenlediği toplantıda ele aldı.
Hasta sahibi hizmeti ve iletişim
Pet sahipleri kendileriyle nasıl
ilgilenildiğini ve aldıkları hizmeti
başka hiçbir unsuru hatırlamadıkları
kadar iyi hatırlarlar. Bu nedenle
veteriner kliniğinde çalışan ekip kliniğin
başarısında kilit öneme sahiptir.
Joy Howell’dan bazı ipuçları
‘’Gülümsemek aynı zamanda
samimiyetinizin işaretidir. Pet
sahipleri kliniğinize geldiklerinde
onları gülümseyerek karşılayın.
Hastanızla ilgili bir gecikme
yaşanıyorsa ve pet sahibi bekliyorsa
bunun nedenlerini uygun bir
dille anlatmalısınız. Yapmanız
gerekenlerden biriside hasta sahibi
ve hasta ile devamlı göz teması
kurmanızdır. Konuşurken hasta
sahiplerinden gözlerinizi kaçırmayın.
Siz önemlisiniz ya çevresel
faktörler önemli değil mi?
Kliniğinizin dışından başlamak
gerekirse öncelikle otopark
sorununuzu çözmeniz gerekir,
çünkü pet sahiplerinin %96 sı size
araçlarıyla geliyor. Unutmayın
otopark rahatlığı müşteri
memnuniyetinin göstergesidir.
Bahçe ve kliniğinizin temizliği
önemlidir. Gündüz periyodik klinik
bakımlarını önemsemeli kaka ve
koku gibi unsurları kliniğinizden
uzak tutmalısınız.
Köpeğinizin uzun süreli
tedaviye ihtiyacı var!
Hastanızın durumunu
anlatırken hassas davranın, pet
PETİNFO 2015/05 18-19
sahipleri çoğu petlerini aile bireyi
olarak görür ve aynı hassasiyette
davranırlar. Sorun ortaya çıktığında
soğukkanlılığınızı koruyun, nazik
olun ve asla pet sahibine büyüklük
taslamayın. Kapılarınızı açık tutun,
klinik resmi daire değildir. Hasta
sahibi ile aranızda çok fazla mesafe
olmamalı. Ses tonunuz hasta sahibi
üzerinde çok etkilidir. Ses tonunuzu
düşürün. Pet sahipleri ve petlerine
isimleri ile seslenin. Hayatın her
alanında olduğu gibi veteriner
hekimlikte de empati göstermek
önemlidir. “Yapacağım, Yapabilirim”
gibi kelimeler kullanın ve pet sahibine
ziyaretlerinden dolayı teşekkür
etmeyi ihmal etmeyin.
Oturuşumdan pet sahibi
rahatsız olur mu?
Bunun cevabı basit EVET. Dik
durmak ve öne doğru eğilmek sizin
ulaşılabilir, anlayışlı ve samimi
olduğunuzu gösterir. Sırtınızı dönerek
konuşmak, yere veya tavana bakmak
ilgisizliğinizi gösterir. Kaçınılması
gereken diğer davranışlar ise,
başka bir işle uğraşmak, esnemek,
kaşınmak, tırnakları incelemek, saçla
oynamak, saate bakmaktır.
Bayer Yetkilisi
Yüksek Hemşire
Joy Howell
Aktif dinleme önemlidir. Pet
sahibine onu dinlediğinizi gösterin.
Dikkatinizi iletmek için vücut dilinizi
ve işaret dilini kullanın. Söze karışma
zaman kaybıdır. Konuşmacıya
engel olur ve mesajın tam olarak
anlaşılmasını sınırlar. Soru sormadan
önce konuşmacının her noktayı
bitirmesini bekleyin. Karşı savlarla
konuşmayı kesmeyin’’.
İngiltere’de Veteriner Hemşirelik
mesleği revaçta
Konuşmasının ikinci bölümünde
Veteriner Hemşirelerin klinikteki
öneminden bahseden Howell
konuyla ilgili çarpıcı örnekler
verdi. İngiltere’de faaliyet gösteren
kliniklerin %8’inde 2 veteriner
hekim, %36’sı 2-4 veteriner hekim,
%56’sında ise 4 den fazla veteriner
hekim çalışmaktadır. Avrupa ve
ABD’de yapılan yakın tarihli bir
araştırmada veteriner hekimlere,
karşılaştıkları en büyük zorluklar
soruldu. Avrupa’nın genelinde ve
ABD’de %39’u aşağıdaki şekilde yanıt
verdi. “Pet sahiplerinin tavsiyelere
uymasını sağlamak” İngiltere’de ise
bu yanıt %29’du. İngiltere’de evcil
TOPLANTI
hayvan sahiplerinin %94’ü bilgi
aramak için internete girmektedir ve
bunların %75’i aşağıdaki görüştedir.
“Bilgiye ihtiyacım olduğunda ilk
baktığım yer internet” Kliniklerin web
siteleri doğru bilgilerle dolu, akıcı ve
sade olmalıdır. İngiltere’de bir çok pet
sahibi bazı parazitlerin, hayvanların
kendileri ve aileleri için oluşturduğu
riskleri anlamıyor. Yine birçok evcil
hayvan sahibi düzenli sağlık taraması
gereksinimini anlamıyor.
Türkiye de ise 2014 yılında
evcil hayvan sahipleri için yapılan
araştırmada hem kedi hem köpek
sahiplerinin birinci bilgi kaynağının
veteriner hekimler olduğu, sonrasında
ise internetin tercih edildiği
sonucunu ortaya çıkardı. Bu hayvan
sahiplerinin çoğu parazit tedavisini
veteriner hekimlere yaptırır. İç parazit
tedavisinin göreceli olarak düşük
kullanım oranları ve hem dış hem de
iç parazit ürünleri için beklenenden
az kullanım sıklığı dikkate alındığında,
veteriner hekimler için parazit
tedavisine ilişkin bir farkındalık
oluşturma kampanyası evcil hayvan
sahipleri arasında parazit ilaçlarının
kullanımını artırmada etkili olabilir.
Veteriner teknisyeninizi yetkilendirin
Veteriner teknisyenleri sizin
rakibiniz değildir. Aksine en büyük
yardımcınızdır. Hasta sahiplerini
eğitmek ve literatürü kullanarak
araştırma yapmaları konusunda
onlara ilham verin. Doğru uygulamayı
göstermek konusunda tereddütleriniz
olmasın. Başarılı geçen toplantının
ardından Yüksek Hemşire Joy Howel
ve Bayer Pazarlama ve Teknik
Hizmetler Müdürü Cem Keskindil’e
sorularımızı yöneltti.
Bir pet kliniği için veteriner teknisyenin öneminden bahseder misiniz?
Joy Howell: Veteriner
teknisyenler, Klinik Sağlık uzmanları
ekibinin önemli bir parçasıdır ve
pet sahiplerine özellikle koruyucu
bakımı teşvik etmenin yanı sıra
hasta bakımı, anestezi işlemlerinde,
Dr.Emel Başaran
“Hayvan sağlığı
alanında hizmet veren
bir meslek grubu olan
klinisyen hekimlik çok
fazla emek ve enerji
gerektiren yoğun
çalışma temposu olan
bir branştır” dedi.
MESLEK İÇİ EĞİTİM ZORUNLU VE GEREKLİDİR
Veteriner hekimler genelleme
yaparsak büyük olasılıkla tek başlarına
klinik içindeki tüm teşhis, tedavi ve
operasyonları yapan, en zor anlarda
çalan telefonlara bakan, randevuları
ayarlayan veya aniden bir kediciğin
nasıl beslenmesi gerektiği hakkında
gelen bir soruya da cevap vermek
zorunda kalan ve bu yük altında ezilen
süper kahramanlardır. Daha önceki
yıllardaki alışkanlıklar ve veteriner
hekimlikte yardımcı sağlık personeli
açığı ve eksikliği maalesef tüm yükü
hekimlere ve mesleki bilgisi olmayan
yardımcılara yıkmışken yetişen yeni
nesil tekniker ve teknisyenlerle daha
profesyonel bir ekiple hizmet verme
şansı doğmuştur.
Bir kliniğin başarısı ise tam
anlamıyla bir takım çalışmasını, bilgi
birikimini ve devam eden meslek içi
eğitimleri gerektirmektedir. Bayer‘in
organize ettiği çalışmada, veteriner
hekimler ve katılabilen teknisyen ve
teknikerler kısa bir zaman dilimine
sığdırılmış olsa bile veteriner yardımcı
sağlık personelinin önemi, görevi
ve görev dağılımındaki kilit rolünü
değerlendirme ve bu konu hakkında
düşünme şansını yakalamışlardır.
Bir kliniğin başarısı sadece
PETİNFO 2015/05 20-21
çok iyi bir ekipman ve hekimlik
hizmetinden ibaret değildir ve hekimin
hekimliğini yapabilmesi için çok
iyi bir takıma ve yönetime ihtiyaç
vardır. Ülkemizde de örnek olarak
gösterilebilecek bu seminerin tüm
meslek kuruluşları tarafından çok ciddi
bir şekilde algılanması ve örnek alınması
bir şans olacaktır. Gelişmiş ülkelerde
meslek kuruluşları meslektaşlarını ve
mesleklerini korumak adına her alanda
bu tarz eğitimler, kurslar, kongreler
ve konferanslar düzenlemektedir. Bu
eğitimlere katılmak bir zorunluluktur
ve bu mesleği icra etmek isteyen her
hekim, her veteriner hemşire belli
bir saat eğitimi almak zorundadır.
Bizlere düşen yasal altyapı için
çalışmalar yapmak ve hekimliği icra
etmenin sadece hekimlik hizmetini
vermek olmadığını kavramak ve tüm
halkaları eşit olarak güçle birbirine
bağlamak olmaktır.
Tekrardan Bayer firmasına
teşekkürlerimi iletirken, başta Veteriner
Hekimler Odası, derneklerimiz, Tarım
İl Müdürlüğü ve en önemlisi yardımcı
sağlık personelimizi yetiştiren
okullarımızın yöneticilerinin bir araya
gelerek bu konu hakkında çalışmalara
başlamasını dilerim.
cerrahi ve medikal işlemlerde kan
alma, yaralanmalara müdahale ve
tırnak kesme gibi bakım hizmetlerini
üstlenir. 2015 yılında 30. yılını
kutlayan İngiliz Veteriner Hemşireleri
Derneği gibi Türk Veteriner
Teknisyenleri de nispeten genç
meslektaşlar olarak önümüzdeki
birkaç yıl içerisinde İngiltere’de
olduğu gibi tanınırlıkları artacaktır.
Pet sahiplerinin doğru kliniği seçmelerindeki ana etkenler nelerdir?
İngiltere’de ve bir pet sahibi
olarak ben, şu faktörleri göz önünde
bulundurmalarını öneririm;
> Web sitesi görünümü ve klinik
hakkında bilgilendirme
> Kliniği ilk kez ziyaret
ettiğinizdeki izlenim, bu ve sonraki
ziyaretlerinizde sizi karşılama ve size
davranış biçimleri,
> Tüm ekip üyelerinin
profesyonel standartlara hakim oluşu
> Petinize duyulan ilgi ve değişen
durumlarda empati yapabilme seviyesi
> Açık saatler, kliniğe giriş ve
park kolaylığı
> Mesai saatleri dışındaki hizmetler
> Ambulans hizmeti için koşulları
> İlave hizmetler; bakım, yatılı
misafir etme, site üzerinden mama
ve ekipman siparişi veya telefonla
sipariş ve teslim olanağı.
Ancak bana göre en önemli
etken, pet sahipleri kendilerine nasıl
davranıldığını ve nasıl bir hizmet
aldığını her zaman hatırlarlar. Bu
yüzden başarıyı sağlayacak olan
etken ekiptir.
Hangi konularda veteriner
teknisyenleri daha aktif olmalılar?
İstanbul ziyaretimde bir çok
pet kliniğini görme imkanım oldu
ve açıkçası kliniklerdeki radyografi
ve ultrason gibi imkanlardan ve
klinik içi laboratuvar olanaklarının
varlığından çok etkilendim. Birçok
veteriner hekim ile konuşmam
sırasında veteriner teknisyenlerinin
düzenli eğitimi ve denetimi ile hasta
sahiplerini daha iyi bir pet sahibi
TOPLANTI
İLK DEFA BÖYLE BİR
TOPLANTIYA KATILDIM
Akın Ziya Önal
TÜRKİYE’DE YAPILAN BİR
ARAŞTIRMAYA GÖRE HEM KEDİ
HEM DE KÖPEK SAHİPLERİNİN
İLK BİLGİ KAYNAĞI VETERİNER
HEKİMLERDİR. HASTA
SAHİPLERİ İLE İLETİŞİM
KURMAK ÖNEMLİDİR.
olmaları ve iç-dış parazitelerin
tedavilerini eğitim konusunda
aktif olabileceklerini hissettim.
Eğer veteriner hekimler, “avcı
kedi” “ev kedisi” “sokak köpeği”
gibi birçok farklı yaşam tarzına
sahip petlerin koruyucu veteriner
sağlık uygulamaları konusunda bir
ortak protokol belirleyebilirlerse
teknisyenler hasta sahiplerinin,
petlerinin yaşam şekillerine
göre yaşamaları konusunda
bilinçlenmelerine yardımcı olur ve
veteriner hekimlere uygun ürünleri
sormak için onları cesaretlendirir.
Sektörde önemli bir konuyu ele
aldınız. Toplantı sonrasında
aldığınız tepkiler nasıldı? Yakın
gelecekte konsept toplantılarınız
devam edecek mi? Cem Keskindil: Bayer olarak
sadece bilimsel sunumlarla ve
mükemmel ürünlerle değil, aynı
zamanda veteriner hekimlerin klinik
işletiminde karşılaştığı zorluklara
da çözüm bulmak suretiyle küçük
hayvan sağlığı sektörüne hizmet
etmek istiyoruz. Globalde edinilen
bilgi ve tecrübelerin paylaşılmasına
çok önem veriyoruz. Veteriner Yüksek
Hemşire Joy Howell bizlere Birleşik
Krallık’taki veteriner kliniklerinin
yapısı, karşılaştıkları zorluklar ve
aşmak için kullandıkları yollar
hakkında bilgiler aktardı. Hasta
sahibinin tedavi başarısının yanında
başka nelere önem verdiğini, bir
veteriner kliniğinden neler beklediğini
çok güzel örneklerle anlattı. Bunun
yanında veteriner hekim,teknisyen ve
resepsiyonistin hasta sahibiyle doğru
iletişimi konusunda ipuçları verdi.
İletişim ve klinik işletimi
konusuna ilk olarak geçen yıl
düzenlediğimiz Bayer Kedi Sağlığı
sempozyumunda değindik. Katılan
meslektaşlarımın ilgisinin yüksek
düzeyde olması nedeniyle bu
organizasyonu gerçekleştirdik. Bu
organizasyonumuza katılan değerli
meslektaşlarım ve teknisyen
kardeşlerimiz de bize oldukça
olumlu geri bildirimlerde bulundular,
memnuniyetlerini ilettiler. Bu
nedenle ihtiyaç görülen bu alanda,
sektöre olan desteğimizi devam
ettirmeyi planlıyoruz.
PETİNFO 2015/05 22-23
Yıllardan beri birçok toplantıya
katılıyorum. İlk defa teknisyenleri ve
sekretaryayı ilgilendiren bir toplantıya
katıldım. İşletmede personel yönetimi
önemli konulardır, hatta kliniğin can
damarıdır diyebiliriz. Bayer iyi bir
konuya değindi. Toplantıya kliniğimin
sekretaryasından bir kişi getirdim.
Büyük bir dikkatle Joy Howell’ı dinledi,
önemli notlar aldı. Bence bu da toplantının başarılı geçtiğinin kanıtıdır.
VETERİNER SAĞLIK
PERSONELİ ŞART
Gültekin Külekçi
Toplantı verimli oldu. Türkiye’de yardımcı sağlık personeli var evet; ancak
bu personelin yetkileri sınırlı hatta yok
denecek kadar az. Aslında yardımcı
sağlık personelinin sayı olarak fazlalaşması veteriner hekimlerin yükünü
de azaltacak. Türkiye’de veteriner
hemşire sistemine geçilmesi gerekir
diye düşünüyorum. Ancak temel
eğitimin okullarda daha kaliteli daha
üst düzeyde verilmesi lazım.
SÖYLEŞİ
Anadolu Pet’in
sunduğu güvenli
ve sağlıklı yaşam
Mayıs ayı itibariyle yeni markasını piyasaya sunan Anadolu Pet, Türkiye
pazarının standartlarını yükseltip yeni trendler çizmeyi hedefliyor. Anadolu
Pet, markalarını en çok tercih edilen ürünler haline getirmeyi planlıyor.
T
ürkiye çapında hayvan
sağlığının iyileştirilmesi
ve refahının yükseltilmesi
için çalışan Anadolu Pet
tam hızla büyümeye devam ediyor.
Anadolu Pet Genel Müdürü Eren
Üçüncü, Petinfo ile bir araya gelerek
gelecekle ilgili değerlendirmeler
yaptı ve yeni markaları LaVital
hakkında bahsetti
Eren Üçüncü,
Anadolu Akvaryum
ve Pet Ürünleri
Genel Müdürü
2015 yılının ilk yarısını
bitirmek üzereyiz, sizden
kısa bir değerlendirme alabilir
miyiz? Anadolu Pet’in
hedeflediği noktada mı?
Yılın ilk çeyreği bizim
için mevcut ürün gruplarımızı
değerlendirdiğimizde şu ana
kadar gayet olumlu ve büyüme
hedeflerimizle doğru orantılı olarak
geçti. 2015 yılı Anadolu Pet için yeni
projeler ve yeni ürün gruplarıyla
dolu bir yıl. Mayıs ayı itibariyle yeni
ürün lansmanlarımıza başlıyoruz,
bunun yanında yine sektörde bir ilk
olacak yeni bir projeye de Haziran
ayında start vereceğiz. Dolayısıyla
bu yıl bizim için hem mevcut
ürün gruplarımızdaki istikrarlı
büyümemizi sürdüreceğimiz,
hem de yeni ürün gruplarımıza ve
projelerimize yoğunlaşacağımız
bir yıl olacak.
PETİNFO 2015/05 24-25
Pet sektörünün büyümesini
değerlendirirken Anadolu Pet’in bu
büyümedeki katkısı nedir?
Anadolu Pet olarak ithalatını
yapmış olduğumuz ürün gruplarıyla
ilgili tek kriterimiz var, kaliteden
kesinlikle ödün vermemek ve kendi
alanında dünyada kabul görmüş
ürünleri evcil hayvan sahipleriyle
buluşturmak. Bu noktada ithal
etmiş olduğumuz tüm ürünlerin
evcil hayvan sahiplerinin ‘’kaliteli ve
sağlıklı ürün’’ algısında ciddi anlamda
yer ettiğini düşünüyorum. Bu algının
gelişmesi ve kalite standartlarının
yükselmesi de sektörümüzü
hem büyütecek hem de Avrupa
standartlarına yaklaştıracak en
önemli etkenlerin başında geliyor.
Yeni markanız LAVİTAL hayırlı
olsun; markanın hikayesi nedir?
Anlatır mısınız?
Çok teşekkür ederiz. LaVital
bizim için bu yılın en heyecan verici
ürün lansmanı diyebiliriz. Çıkış
LAVİTAL ile pazarda hedefleNEN nokta
LaVital için çok uzun vadeli hedeflerimiz var. Türkiye pazarı için ilk hedefimiz
tabii ki tüm ürün gruplarımızda olduğu gibi markamızı kendi segmentinde en
çok tercih edilen ürün haline getirmek. Bunu kısa zamanda başaracağımıza
inanıyoruz. Bunun yanında hedefimiz sadece Türkiye pazarında bulunmak
değil, yapmış olduğumuz anlaşmalar çerçevesinde çok kısa zaman içinde
LaVital ürün grubumuzun ihracatına da başlayacağız. Amacımız LaVital i
önümüzdeki 5 yıl içinde en az 20 ülkede varolan, varolmaktan da öte kendi
segmentinde lider bir marka haline getirmek.
hikayemiz aslında 1,5 yıl önce
başladı. Piyasa gözlemlerimizde ve
analizlerimizde her zaman gözümüze
çarpan nokta Royal Canin gibi en üst
seviye super premium mamalarla,
ekonomik ve evcil hayvanlara çok
da sağlıklı bir beslenme sunmayan
ürünler arasında fiyat anlamında bir
uçurum olmasıydı. Dolayısıyla evcil
hayvan sahiplerinden bütçeleri el
verenler en üst segmentteki ürünleri
alıyor, el vermeyenlerse istemeyerek
de olsa ekonomik ürünleri tercih
etmek zorunda kalıyorlar. LaVital’in
çıkış noktası tam olarak burası.
Fiyat olarak olarak orta segmentte
konumlandıracağımız, kalite olaraksa
evcil hayvanların tüm ihtiyaçlarını
karşılayacak bir ürün grubu yaratmak,
daha fazla evcil hayvana çok daha
sağlıklı bir beslenme imkanı sunmak
LaVital markasının çıkış sebebi.
SÖYLEŞİ
Fiyatı ile de
her kesime
hitap edebilecek
bir ürün
LaVital’in çıkış noktasındaki
amacımız sağlıklı beslenmenin ulaşılabilir fiyatlarla evcil
havyan sahiplerine sunulması.
Ekonomik ürünleri kullanan ve
sürekli olarak kedi veya köpeğinde beslenmeden kaynaklı
sıkıntılar yaşayan her evcil
sahibi için LaVital ulaşılabilir
ve sağlıklı bir çözüm.
ANADOLU PET, ÜrünleriNE olan güveniNİ ve inancıNI
%100 müşteri memnuniyeti ibaresiyle AMBALAJLARINA
TAŞIDI. DÜNYADA KABUL GÖRMÜŞ KALİTELİ VE SAĞLIKLI
ÜRÜNLER EVCİL HAYVAN SAHİPLERİYLE BULUŞACAK.
LAVİTAL’in farklılıklarından ve
tercih edilme sebeplerinden
bahseder misiniz?
LaVital birçok ilki içinde
barındıran bir ürün grubu. Öncelikle
LaVital sektörümüzdeki tüm
markaların aksine ithal edilen hazır
bir marka değil, Anadolu Pet’in
Türkiye pazarındaki hassasiyetleri ve
öncelikleri göz önünde bulundurarak
ürettirdiği tam skala bir özel marka.
Kedi skalasında farklı hassasiyetleri
göz önünden bulunduran 5 adet,
köpek skalasında ise küçük, orta
ve büyük ırklara hitap eden 8 adet
ürünle, toplamda farklı boylarda
18 adet üründen oluşuyor. Ürün
grubumuz GDO içermiyor ve
ağırlıklı olarak balık ve kırmızı et
proteinlerinden oluşuyor. Evcil hayvan
beslenmesinde ve kaliteli ürünlerin
üretimindeki en önemli nokta
tecrübe ve bilgi. Üretimimizi İtalya’da
Effeffe firmasının yıllık 100.000 ton
kapasiteli fabrikalarında yapıyoruz.
Effeffe firması hali hazırda İtalya’nın
en yüksek tonajlı üreticisi ve aynı
zamanda özel marka üretim pazarının
lideri konumunda.
Tüm ürün içerikleri ve Arge çalışmaları İtalya’nın ve aynı
zamanda Avrupa’nın en eski ve köklü
üniversitelerinden olan Bologna
Üniversitesi’yle ortak çalışmalarla
yürütülüyor. Ürünlerimize olan
güvenimizi ve inancımızı %100
müşteri memnuniyeti ibaresiyle
ambalajlarımıza da taşıdık. Evcil hayvan
sahipleri çekinmeden ve bu garanti
kapsamında ürünlerimizi deneyebilirler.
PETİNFO 2015/05 26-27
2015 yılının kalan yarısı için
hedeflerinizden bahseder misiniz?
Sohbetimizin başında da
bahsettiğim gibi, bizim için 2015
yılı çok dolu bir yıl. Mayıs ayında
yaptığımız LaVital ürün grubu
lansmanının ardından Haziran
ayında önemli bir projemizi, Temmuz
ayındaysa yine çok önemli bir
ürün grubunun lansmanını sizlerle
paylaşıyor olacağız. ERP sistemimizi
ihtiyaçlarımıza yönelik olarak
tamamen yenileme aşamasındayız,
bu da önümüzdeki aylarda
tamamlayacağımız ve duyuracağımız
önemli projelerden biri.
Eklemek istedikleriniz var mı?
Toparlayacak olursak 2015 senesi
bizim için hem çok yoğun ama bir o
kadar da yeniliklerle dolu geçecek.
Her geçen gün büyüyen ve gelişen
organizasyon yapımız, genç ve dinamik
çalışma arkadaşlarımızla bu yıl için
belirlemiş olduğumuz tüm hedeflere
ulaşacağımıza inanıyorum. Bu güzel
sohbet için Anadolu Pet ailesi adına
sizlere teşekkür ederim. 
SEMPOZYUM
Tüm yönleriyle
radyoloji tartışıldı
Klinisyen Veteriner Hekimler Derneği tarafından
16-19 Nisan tarihleri arasında İzmir’de gerçekleşmiş
olan KLİVET 2015 III. Bahar Sempozyumunda ‘Kedi ve
Köpeklerde Tüm Yönleriyle Radyoloji’ anlatıldı.
PETİNFO 2015/05 28-29
Her yıl olduğu gibi, KLİVET
bu sene de başarılı bir organizasyon
gerçekleştirdi. Klinisyen hekimler
tarafından uzun zamandır beklenilen
bu konunun A’dan Z’ye kadar
bütün detayları ve püf noktaları
anlatıldı. Vaka tartışmalarında ise en
deneyimli veteriner hekim bile yeni
bilgilere sahip oldu. Davet edilen
iki uluslararası konuşmacı Kansas
Eyalet Üniversitesi’nden egzotik,
küçük ve büyük hayvanlarda tanısal
görüntüleme uzmanı olan Prof.
Dr. David Billier (DVM, DACVR) ve
Selanik Aristo Üniversitesi Veteriner
Fakültesi’nden küçük hayvanlarda
radyoloji, ultrasonografi, CT ve MRI
uzmanı olan Uzm. Dr. Panagiotis
Mantis (Dip ECVD, FHEA, MRCVS)
bilgilerini ve tecrübelerini üç
gün süren dolu dolu programda
katılımcılara aktardı.
KLİVET yönetim kurulu
başkanı, Prof. Dr. S. Erdem ACAR
ve sempozyumun düzenlenmesinde
görev alan değerli meslektaşlarımız
tarafından büyük özveriyle hazırlanan
kongreye katılan herkes, mesleğine
yön verebileceği yeni fikirler edindi.
Sempozyum sırasında yapılacak
çekilişte 1 kişi FireCR digital
röntgen cihazı, 3 kişi FECAVA
2015 kongresi katılımını, 5 kişi ise
Textbook of Veterinary Diagnostic
radyoloji kitabını kazandı. Ayrıca tüm
katılımcılara trioid koruyucu yanı sıra
birçok süpriz dağıtıldı.
KLİVET Yönetim Kurulu Başkanı,
Prof. Dr. S. Erdem Acar
Uzm. Dr. Panagiotis Mantis
KLİVET İzmir Şube Başkanı Serdar Aktop
İzmir VHO Başkanı Gökhan Özdemir
TEK TIP TEK SAĞLIK
KONSEPTİNİ ÖNEMSEMELİYİZ
Seminerde yaptığı açılış
konuşmasında Veteriner Hekmler
Odası olarak mesleki gelilime
katkı sağlayan organizasyonların
destekleyicisi olmaktan mutluluk
duyduklarını söyleyen Oda Başkanı
Gökhan Özdemir , 1954 yılında 86
Zoonoz hastalık varken 2014 yılında
bu sayının 868 olduğunu söyledi.
Özdemir şöyle devam etti: ‘’Bu
sempozyum için gerek Klivet İstanbul
merkez yönetiminde, gerekse Klivet
İzmir şube yönetiminde görev alan
SEMPOZYUM
Çeşme caddelerinde kongre billboardları veteriner hekimlerden tam not aldı.
meslektaşlarımın ne kadar yoğun bir
çaba sarfettiklerini biliyorum emeği
geçen herkese teşekkür ediyorum.
2012 yılında kurulan İzmir şubesinin
kurucu başkanı ve şu an derneğin İzmir
delegesi olarak yaptıkları çalışmalar
için arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.
Bu süre içinde İzmir Veteriner Hekimler
Odamızla KLİVET işbirliği ile ortaklaşa
seminerler düzenledik bundan sonra
da mesleki tüm derneklerimizle olduğu
gibi ortak çalışmalarımız devam
edecektir. Oda ve Derneklerimizde genç
meslektaşlarımızın katkılarını görmek
istiyoruz, mesleki kazanımlarımız ve
hak kayıplarımızın önüne geçmek için
meslektaşların birlik içinde olması çok
önem taşımaktadır
Her yıl nisan ayının son cumartesi
kutlanan Dünya Veteriner Hekimler
Günü haftaya 25 Nisan’da kutlanıyor
bu vesile ile hepinizin dünya veteriner
hekimler gününü kutluyorum. Bu
yıl “Vektörlerle Bulaşan Zoonoz
Hastalıklar” konusu benimsendi.
1954 yılında 86 zoonoz hastalık
varken 2014 yılında 868 zoonozdan
bahsedilmektedir bu durum bize
Tek Tıp Tek Sağlık konseptinin ne
kadar önemli olduğunu bir kez
daha göstermektedir. Hepimiz
multidisipliner çalışmayı ilke
PETİNFO 2015/05 30-31
GENÇ MESLEKTAŞLARIMIZIN
KATKILARINI GÖRMEK
İSTİYORUZ. MESLEKİ
KAZANIMLARIMIZ VE HAK
KAYIPLARIMIZIN ÖNÜNE
GEÇMEK İÇİN MESLEKTAŞLARIN
BİRLİK İÇİNDE OLMASI ÖNEM
TAŞIMAKTADIR.
edinmeliyiz. Bu arada bir kez daha
ülkemizde yeni açılacak veteriner
fakültelerine ihtiyacımız olmadığını
hatta bazılarının kapatılması
gerektiğimi ifade etmek istiyorum
asıl ihtiyacımız kaliteli ve donanımlı
eğitim almış hekimler yetiştirmek
ve uygun istihdam olanakları
yaratmaktır.’’ Bu güzel kongreyi
kaçıranlar için kısa bir özet;
Kedi ve Köpek röntgenini okumak
Radyografide geçerli tek bir kural
vardır: tüm röntgeni inceleyin. Tüm
röntgeni incelemek neden önemli?
Öncelikle lezyonları her zaman klinik
Gala yemeğinde KLİVET yöneticileri hatıra fotoğrafı çektirdiler.
Ümit Örs, Dr. David Billier
bulgulara dayanarak öngöremeyiz.
Dahası bazı lezyonlar anamnezle
tahmin edilebilirken, diğerleriyse
hiç beklenmedik ve klinik bulgularla
ilişkilendirilebilen lezyonlardan
çok daha ciddi olabilir. Röntgenleri
okurken pek çok aşamadan geçilir.
Bunlardan ilki röntgeni, özellikle de
anatomik yapıları incelemektir.
Bunu hangi sıralamayla
yaptığınızın bir önemi yok, yeter ki tüm
röntgeni inceleyin. röntgende görünen
her bir organa tek tek bakıp normal mi
anormal mi olduğuna karar verin. İkinci
adım röntgenlerdeki görsel özellikleri
tespit etmektir. Her anormallik için
röntgen işaretlerini belirtmeliyiz: sayı,
boyut, biçim, lokasyon, marjinasyon
ve radyoopasite. Konu radyografik
opasite olduğunda bir şeyin sadece
opak olduğunu söylemekle kalmayıp
ne tür bir opasiteyle karşı karşıya
Serdar Aktop, Tarık Akan
Levent Erdem (Zoetis), Nobil Abi AAD (Nestle Purina)
olduğumuzu tarif etmek iyi olur.
Radyografide en lüsent olandan
en opak olanına beş ayrı opasite
tanımımız mevcut: gaz, yağ, yumuşak
doku, kemik ve mineral. Örneğin
yumuşak doku opasitesi şeklinde
görülen bir akciğer lobu görüyorsak
aklımıza ilk gelecek yapısal değişiklik
akciğer lobunda hava bulunmadığı
yönünde olacaktır. Şimdi patofizyoloji
terimleriyle düşünmeliyiz: Havanın
yerinine almış olabilir. Örneğin
sıvı dolmuşsa pulmoner hemoraji,
pulmoner ödem olabilecekken
hücreler söz konusuysa zatüre ya
da neoplazi olduğunu düşünebiliriz.
Ancak ayırt edici listemizi çıkarttıktan
sonra vakaya dair klinik/diğer bilgilere
bakarak bunu listemizle birleştirerek
tekil ya da en olası, daraltılmış bir
tanıya ulaşabiliriz. Daha daraltılmış
bir teşhise, örn. belli hastalıklara
ulaştığımızda, bu hastalıklardan
bazıları başka anormalliklerle de
yaygın olarak ilişkilendirilebilir; örn.
megaözefagus genelde aspirasyon
pnömonisiyle ilişkilendirilir ya da
plevral efüzyon durumlarında travma
kanıtı bulunabilir, örn. kırık bacaklar
ya da yumuşak doku şişmesi.
Durum buysa ve yaygın olarak başka
işaretlerle ilişkilendirilebilen bir tanıya
ulaşmışsak tüm röntgene tekrar
bakmak her zaman iyi bir fikirdir ancak
bu sefer sadece eşlikçi işaretlere
bakarız ve böylece onları teşhis etme
şansımız artar.
Pozisyon uygun mu?
Opasite: Pulmonör opasite normal mi,
düşük mü fazla mı?
Dağılım: Opasitedeki anormal
değişim difüze mi lokal mi?
Lokasyon: Anormal opasitenin
SEMPOZYUM
lokasyonu ne? (hangi akciğer lobunda
ya da hangi lobun hangi kısmında?)
Patern: Anormal opasitenin
baskın patern(ler)i ne?
KALÇA DISPLAZİSİ RADYOLOJİSİ
Köpeklerde en yaygın gelişimsel
ortopedik durumdur. Daha sık büyük
ve dev ırk köpeklerde görülür. Tümü
de gelişim üzerinde etkili olan genetik,
hormonal ve çevresel faktörlere
dayalı multifaktöriyel etiyoloji. Displazi
anormal gelişim anlamına gelir. Kalçalar
doğumda normal görünür. Anormal
kuvvetler doğumdan daha 2 hafta sonra
eklem gevşekliğine (subluksasyon)
yol açar. En erken teşhis yaklaşık 14
haftalıkken gerçekleşmiştir.
Koksofemoral Eklemin
Normal Röntgen Görüntüsü
Asetabulum - keskin sınırlı bir
kranial asetabular rim ve dorsal kenara
sahip, derin formlu ve fincan şeklinde.
Femur başı - yuvarlak bağ
dokunun (kapital ligament) rabıtası
olan fovea capitis’teki düzleşme
haricinde düzgün dairesel hatlar.
Femur başının yarısından fazlası
dorsal asetabular rimin altında yer
almalı. Konveks biçimli femur başı
yarım dairesi asteabulum arkına
paralel olmalı.
Femur boynu - femur başını
femurun trokanterik bölgesiyle
birleştirir. Sırta doğru daha büyük
kavise meyleden hafif bir konkav kavis
yapar. Çap olarak femur başından
daha dar ve düz kenarlı olmalı.
Radyografik değişimler
> En erken değişim subluksasyon
> Genişlemiş eklem boşluğu
> Sıkışmış eklem boşluğu, kranial
asetabular rim ve femur başı paralel değil.
> Femur başının dorsal asetabulun
tarafından yetersiz kaplanması.
> Femur başı yüzeyinin 2/3’ünden
daha azı asetabulum içerisinde
> Daha sonraki ya da ikincil değişimler
> Femur başının düzleşmesi
> Femur başının kalınlaşmasıyla
yeniden biçimlenme
DESTEĞİMİZ ARALIKSIZ SÜRECEK
Anadolu Pet olarak 16-19 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen Klivet Kongresi’ne
markamız Royal Canin adına sponsor olarak katıldık. Veteriner hekimlerimizle
buluşma ve fikir alışverişinde bulunma şansını yakaladığımız Klivet Kongresi’nde bu
sene daha da yoğun ve artan katılımcı sayılarıyla son derece verimli ve keyifli bir
zaman geçirdik. Veteriner Hekimlerimizi standımızda ağırlayarak, kendilerine çeşitli
hediyeler verdik. Hekimlerimiz ve sektör temsilcileri ile standımızda sektördeki
çalışmalar, 2015 hedefleri ve projeleri ile ilgili sohbetler ettik. Anadolu Pet olarak,
sektörün gelişimine ciddi katkı sağladığına inandığımız ve her yıl aralarına yenileri
eklenen bu gibi bilimsel kongrelere desteğimiz hem bu yılın devamında hem de
önümüzdeki yıllarda sürdürmeye devam edeceğiz.
PETİNFO 2015/05 32-33
SEMPOZYUM
> Asetabulumun yeniden biçimlenmesi
> Subkondral kemiğin sklerozu
> Femur boynu ve asetabular
rimde osteofit
KÜÇÜK HAYVAN
ACİL VAKALARI RÖNTGENİ
Röntgen kritik hastalarda sık
kullanılan yaygın olarak ulaşılabilen
hızlı bir görüntüleme tekniğidir.
Kritik hasta hayvanların röntgen
muayenesinde son derece önemli bir
kural vardır: “masada ölüm olmaz”.
Bunun anlamı hayvanın her türlü
görüntüleme tekniği öncesinde
yeterince stabilize edilmesi gerektiğidir.
Dahası, stresini arttırmamak ve yaraları
şiddetlendirmemek üzere hayvana son
derece özenle muamele edilmelidir.
Gerektiğinde oksijen desteği vermeye
ve hastayı tutmaya hazır olunmalıdır.
“Tekniğe odaklanılmış olması”
prosedür sayısını minimum indirmek
ve muayenelerin tekrarını yapmak
zorunda kalmamak için önemlidir.
Tülay Yılmaz, Özlem Egeden, Tülin Özkara
2’ler Kuralı
İki görüntü: Daima anatomik
bölgenin iki ortogonal görüntüsünü
almaya çalışın. Röntgenlerin düz
yüzey grafikleri olduğunu ve
3 boyutlu olarak değerlendirmek
için en az 2 ortogonal görüntünün
gerektiğini unutmayın.
İki taraf: Anormal tarafın normal
tarafla kıyaslanması, özellikle
muskuloskeletal sakatlıklarda,
anormalliğin daha kolay tespit
edilmesini sağlar.
İki eklem: Kırık şüphesi
olduğunda röntgen uzun kemiğin her
iki ucundaki eklemi de içermeli.
İki bölüm: İleriki aşamalarda
röntgen tekrar edilirse bazı durumlar
daha kolay görünebilir. Örneğin başta
tamamlanmamış bir kırık çizgisi gözden
kaçabilecekken 1-2 hafta sonra tekrar
röntgen çekilirse daha iyi görülebilir.
İki röntgen: Kıyaslama için
normal röntgenlerin bir listesini
tutmak ya da normal röntgen
anatomisi için bir referans kitaba
başvurmak faydalı olur.
Levent Erdem, Erhan Özkara, Serhan Özbakım
YENİ ÜRÜNLERİN MÜJDESİNİ VERDİK
Seminer gerek meslektaşlarımızın bir arada olması açısından gerekse de mesleki
gelişim açısından faydalı oldu. Özellikle katılımın yoğun olması seminerin kalitesini bir
kez daha arttırdı. VIP olarak kongrede distribtörlüğünü yaptığımız İtalyan CANDIOLI
firmasının yeni gelecek ürünlerini tanıtma fırsatı bulduk. Meslektaşlarımızla yeni
ürünlerimiz hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Başarılı geçen kongre için başta
KLİVET yönetimine ve ilgileri için meslektaşlarımıza teşekkür ederiz.
PETİNFO 2015/05 34-35
SEMPOZYUM
Baş, omurga
Doğru konumlandırma önceliklidir.
Asimetrik konumlandırmayı yanlış
yorumlamamak ya da normal kemiksi
projeksiyonları lezyon sanmamak
üzere özen gösterilmeli. Genellikle
genel anestezi gerekir. Standart ve
standart dışı (vurgulu) görüntüler
kullanılabilir. Değişiklikleri daha detaylı
değerlendirmek üzere hayvan yeterince
stabil olduğunda MRI ve CT belirlenebilir.
Toraks
Lateral ve dorsoventral olmak
üzere minimum iki görüntü gerekir.
Dorsoventral, ventrodorsala göre daha
iyi tolere edilir ve bazen elde edilebilen
tek görüntü de bu olur, özellikle
de dispnesi olan hayvanlarda. Işın
skapulanın kaudal yüzüne odaklanmalı
ve tüm torasik kaviteyi kapsayacak
şekilde pozisyonlanmalıdır.
Abdomen
Tam bir değerlendirme için
minimum iki röntgen görüntüsü
gerekir: lateral ve ventrodorsal. Eğer
ventrodorsal görüntü almak mümkün
değilse dorsoventral görüntü de
kullanılabilir. Hasta dorsal ya da ventral
pozisyonu tolere edebilecek durumda
değilse tek bir lateral görüntüyle
yetinmek zorunda kalabiliriz. Röntgen
ışını son kaburgaya ve kaudal olarak 2 cm
üstüne odaklanmalı ve tüm abdomeni
kapsayacak şekilde koşutlanmalı. Büyük
bir köpek söz konusuysa biri kranial
diğeri kaudal abdomen olacak şekilde iki
görüntü gerekebilir. Pozlama ideal olarak
en son ya da ekspirasyon esnasında
yapılır. Normal röntgen ve incelemenin
tam sistematik değerlendirmesi
sonrasında lezyonun daha detaylı
değerlendirmesi ve bir tanı koyabilmek
için kontrast inceleme yapmak ya da
ultrason, MRI ya da CT incelemesiyle
devam etmek gerekebilir. Bu ilave
incelemeler hasta uygun biçimde
stabilize edildikten sonra uygulanabilir.
KLİVET’in Mayıs ayındaki ortopedi
sempozyumunda ve haziran ayında
dermatoloji konulu etkinliğinde
görüşmek dileğiyle.
Sempozyumu düzenleyen yönetim kurulu ve
organizasyon ekibinin yoğun çalışması sonucu,
engin tecrübelerini aktaran hocalarla, heyecanla
katılan tüm meslektaşlarımız ve destek veren firmalarla
beraber İzmir Çeşme’de keyifli bir bahar şenliği yaşandı.
MESLEKTAŞLARIMIZLA BİRLİKTE OLMAK GÜZELDİ
Novakim olarak KLİVET 2015 III. Bahar Sempozyumunda meslektaşlarımızla bir
arada olmaktan mutluluk duyduk. Seçilen konuların önemi ve konuşmacıların
aktarımı kongrenin başarılı geçmesinde önemli rol oynadı. Meslektaşlarımızın
kongreye ve standımıza olan ilgisi de önemliydi. Kongre boyunca standımızda
meslektaşlarımızla bir arada olma fırsatını bulduk. KLİVET yönetimine başarılı
organizasyon için teşekkür ederiz.
PETİNFO 2015/05 36-37
SEMPOZYUM
ZoetIs pet takımı
tam kadro Klivet
2015 III. Radyoloji
sempozyumundaydı
Klinisyen Veteriner Hekimleri Derneği tarafından 16 - 19 Nisan
tarihleri arasında Çeşme Sheraton Otel’de düzenlenen
III. Radyoloji Sempozyumuna Zoetis olarak tam kadro katılıp,
meslektaşlarımızı ağırlamanın gururunu yaşıyoruz.
Güçlü Zoetis takımı kongreye tam kadro katılarak gövde gösterisi yaptı.
Zoetis standı bir an olsun boş kalmadı.
PETİNFO 2015/05 38-39
ZoetIs Pet Takımı olarak 16-19
Nisan tarihlerinde gerçekleşen III.
Radyoloji Sempozyumuna bu yıl tam
kadromuzla ve yoğun bir kongre
programı ile katılım gerçekleştirdik.
Standımıza gelip kaydını veren
her meslektaşımız; kongreye özel
tasarlatılmış olan ‘’Çarkıfelek’’
oyunumuza katılmaya hak kazandı.
Çarkıfelek oyunumuza katılan
meslektaşlarımız kendileri için özel
olarak üretilmiş bilimsel atlas, defter,
kalem gibi hediyeler kazanırken;
standımızda keyifli vakit geçirme
şansı yakaladı. Diğer bir yandan ‘’25
Nisan Dünya Veteriner Hekimler
Günü’’ vesilesi ile ‘’Zoetis ile Tam
Koruma’’ sloganı ile meslektaşlarımız
ile paylaştığımız şemsiyelerimiz
ve tebrik kartlarımız da hekimler
tarafından oldukça beğeni ile
karşılandı. Meslektaşlarımız ile
kongre süresince mevcut saha
fokusumuz olan Leptospirosis
ve Lyme üzerine de en güncel
bilgilerimizi paylaşma fırsatı
yakaladık. Özellikle her geçen gün
tüm dünyada hızla artan Lepto
vakalarına karşı yapılacak en
ideal aşılamanın 4 Lepto suşuna
karşı yapılacak bir aşılama ile
sağlanabileceği ve bu bağlamda;
Vanguard Plus 5/4L’nin içerisinde
barındırdığı 4 lepto suş’u sayesinde
şuan Türkiye’de en geniş korumaya
sahip İLK ve TEK aşı olduğu vurgusu
meslektaşlarımız tarafından yoğun
ilgi ile karşılandı. Diğer taraftan
kene ile mücadelede yapılan tüm
çalışmalara karşın Lyme hastalığının
görülme oranı yıldan yıla artar.
Yapılacak en iyi korumanın aşılama
olduğu ve LymeVax’ın bu mücadelede
değerli meslektaşlarımızın en
büyük destekçisi olduğu bir kez
daha vurgulandı. Her yıl gerek
kendi düzenlediği eğitim faaliyetleri
gerekse de sektöre değer katacak
faaliyetlere verdiği desteklerle yoluna
devam eden Zoetis olarak, kongrede
emeği geçen tüm meslektaşlarımıza
teşekkür ediyor, nice kongrelerde
birlikte olmayı temenni ediyoruz.
SEMPOZYUM
Nestlé PURINa standı kongre boyunca
veteriner hekimlerle doluydu.
Nestlé PURINA ile
Bilim & Keyifli AnlaR
16 - 19 Nisan 2015 tarihlerinde İzmir - Çeşme Sheraton
Hotel’de Nestlé PURINA PetCare ailesi olarak veteriner
hekim dostlarımız ile biraraya geldik.
Bu keyifli dört gün içerisinde
sektördeki gelişmeler üzerine
paylaşımlarda bulunurken, altın
sponsor ve gala yemeği sponsoru
olmanın mutluluk ve gururunu da
misafirlerimiz ile paylaştık. Firma
olarak sektöre her anlamda yaptığımız
yatırımların ortak buluşma noktası,
kategorinin daha da hızlı büyümesine
ve işimize katkı sağlamak amacı
taşımaktadır. Geçtiğimiz senelerde
olduğu gibi tüm bölge bayilerimiz ile
yine bir araya gelerek, standımızda
Damak çikolatalarımızı keyifli bir
şekilde konuklarımız ile paylaşarak,
kongreye katılan veteriner hekimler
ile dosthane bir iletişim ve bilimsel
paylaşımlarda bulunma fırsatı
yakaladık. Hayli yoğun geçen üçüncü
günün ardından, Nestlé PURINA ve
değerli distribütörlerimiz KUZEY PET,
ORİJİN ve MEDIPET sponsorluğunda
düzenlenen Gala yemeği boyunca
ekibimiz, işimizin çok önemli bir
parçasını oluşturan veteriner
hekimler ile eğlenceli vakit geçirerek,
uzun yıllara dayalı kurulmuş güçlü
ilişkileri sağlamlaştırmaya devam
etti. Bu organizasyonun başarıya
ulaşmasında emeği geçen en başta
değerli KLIVET ekibi üyelerine
teşekkürlerimizi sunarız. Bununla
birlikte bu günlere gelmemize
destek veren, bizlerle omuz omuza
büyüyen, çok kıymetli veteriner
hekimlerimize bu meşakatli yolda
bir an olsun bizi yalnız bırakmadıkları
için minnetlerimizi sunar, gelecek
etkinliklerde bir arada olmaktan
ne denli mutluluk duyacağımızı
belirtmek isteriz. Nestle Purina
PetCare ailesi olarak hız kesmeden
tüm çalışmalarımızla veteriner
hekimlerimize ve sektöre, her
geçen gün daha da destek olmaya
elimizden geldiği ölçüde devam
etmekte ve kendimizi aşarak
ilerleme kaydetmekteyiz. Bu konuda
gücümüzü veteriner hekimlerimizin
ve tüketicilerimizin desteğinden
alıyor, onlara daha iyi hizmet
verebilmek için durmaksızın ve keyifle
çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Veteriner Hekim Güven Selbes Nestlé PURINa yöneticileriyle
PETİNFO 2015/05 42-43
SEMPOZYUM
KLİVET, MOPSAN
VETERİNER ÜRÜNLERİ
AÇISINDAN OLDUKÇA
VERİMLİ GEÇTİ
4 gün boyunca standımıza yoğun ilgi gösteren veteriner
hekimlere teşekkür ederiz. Böyle bir organizasyonda yer almak
bizim için mutluluk vericiydi.
Mopsan Genel Müdürü Alican İngeç, Mopsan Pazarlama Müdürü
Dr. Müge Örs, Mopsan Satış Müdürü Vet. Hek. Turhan Aykut,
Mopsan Pazarlama Şefi Cihan Tokat, Mopsan Ürün Sorumlusu
Vet. Hek. Ayça Civan, Hill’s İş Geliştirme Yöneticisi Cenk Demiral
PETİNFO 2015/05 44-45
16-19 Nisan 2015 tarihlerinde
İzmir/Çeşme Sheraton Hotel’de bu
yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Klivet
Kongresi Mopsan Veteriner Ürünleri
açısından oldukça verimli geçti. 4
gün boyunca birbirinden değerli
konuşmacı ve katılımcıları ağırlayan
kongrede Mopsan olarak hem
veteriner hekimlerimizi ağırlama, hem
de yeni ürünümüz Hill’s id sensitive’in
ön lansmanını gerçekleştirme fırsatı
yakaladık.
Katılımın oldukça yüksek
olduğu kongrede standımıza olan
ilgiden memnun kaldık. Kongrede ön
lansmanını yaptığımız gıda duyarlılığı
olan köpeklerde gastrointestinal
rahatsızlıkların besinsel yönetimi
için geliştirilen Hill’s Prescription
Diet id sensitive, arttırılmış lezzeti,
içerdiği yoğun enerji ve özel olarak
seçilmiş besin içeriği ile katılımcıların
beğenisini topladı.
Kedi ve köpeklerde radyoloji
konusunu tüm yönleriyle ele
alan, başarılı konuşmacıları ve
detaylı içeriği ile dikkat çeken bu
organizasyonda yer almak bizler
için mutluluk verici. Bu bağlamda
KLİVET Klinisyen Veteriner Hekimler
Derneği ve yöneticilerine ve bizler
gibi organizasyona destek veren diğer
tüm sponsor dostlarımıza teşekkürü
bir borç biliriz. Daha nice kongrelerde
beraber olabilmek ümidiyle…
SEMPOZYUM
Ankaralı hekimler
Boehringer Ingelheim’a
tam not verdi.
Karadeniz’den gelen veteriner hekimler
Boehringer Ingelheim yöneticileri ile bir arada.
TEŞHİSLER
BİZİM İÇİN
ÖNEMLİ
Boehringer Ingelheim,
Vetmedin ve Metacam adlı
ürünlerini tanıtarak hayvan
sağlığı konusunda tutkuyla
çalıştığını yine gösterdi.
Firma güncel mesleki
bilgileri aktararak Bahar
Sempozyumu’na neşe kattı.
Boehringer Ingelheim yöneticileri kongrenin verimli geçtiğini söyledi.
Öncelikle kongrenin
düzenlenmesinde emeği geçen
herkese tek tek teşekkkür etmek
isterim. Daha önce de pek çok kez
altını çizdiğimiz gibi, kongreler
hem mesleki bilgileri güncelleme
açısından hem de sosyal paylaşımlar
açıdan özellikle klinisyen veteriner
hekimlerimiz tarafından oldukça
beğeniliyor. Konu özellikle günlük
pratikte çok önemli olan radyoloji
olduğunda ise katılım ve beğeni
seviyesi de o derece yüksek oluyor.
Radyolojik değerlendirmeler,
Boehringer Ingelheim Hayvan
Sağlığı olarak lansmanlarını
yaptığımız Vetmedin ve Metacam
adlı ürünlerimizin de endike oldukları
PETİNFO 2015/05 46-47
hastalıkların teşhisinde oldukça
önemli yer tutuyor.
Radyolojik değerlendirmeler,
hem dilate kardiyomiyopati (DCM)
hem de osteoartritis teşhislerinde
klinisyen veteriner hekimlerimiz
açısından oldukça değerli bulgular
vermekte. Bu nedenle Boehringer
Ingelheim Hayvan Sağlığı olarak
meslektaşlarımızın bilgilerini
güncellemelerine bir nebze de
katkımız oldu ise bu bizleri çok mutlu
eder. Diğer taraftan uzun geçen kış
mevsiminin ardından Çeşme gibi
güzel bir yerde de baharı karşılamak
ayrıca çok keyifliydi diye düşünüyor,
tüm katılımcılara tekrar teşekkür
etmek istiyorum.
SEMPOZYUM
EV SAHİBİ
GİBİYDİK
Türkiye’yi Yeni Nesil Mama
SPECTRUM ile tanıştırma
aktivitelerimizin en
önemli ayaklarından birini
KLİVET 2015 3. Bahar
Sempozyumu’na tam kadro
katılarak gerçekleştirdik.
Seminere olan ilgi ve
yüksek katılım sayesinde
Veteriner Hekimlerimize
ürünümüz hakkında geniş
bilgi verme imkanı yakaladık.
Ultra premium ürünümüz
SPECTRUM’u KLİVET’in “Kedi
ve Köpeklerde Tüm Yönleriyle
Radyoloji” konulu 2015 III. Bahar
Sempozyumu çatısı altındaki
bilimsel ortamlarda hekimlerle
paylaşma olanağını yakalamak
bizler için de gurur vericiydi.
Kongre süresince başlamadan
Çeşme sokaklarında billboard
ilanlarımızla hekimlerimize ve
bütün katılımcılara hoşgeldiniz
demenin hazzını yaşadık.
Bizlerin son derece
memnun olarak ayrıldığı bu
başarılı organizasyon için başta
sempozyumu düzenleyen
yönetim kurulu başkanı Prof.
Dr. Erdem Acar ve yönetim
kurulu hocalarımıza, sempozyum
süresince bizlerden desteklerini
esirgemeyen organizasyon
ekibi hekimlerimize, ardından
standımıza uğrayarak
SPECTRUM‘u daha yakından
tanımak isteyen veteriner
hekimlerimize, mevcut
dostluklarımızı pekiştirdiğimiz
veteriner hekimlerimize
de desteklerinden dolayı
teşekkürlerimizi sunarız.
Spectrum markası ile sektöre hızlı bir giriş yapan
Lider Mama kongrenin ev sahibi konumundaydı.
PETİNFO 2015/05 48-49
SEMPOZYUM
BAHAR AYINA YAKIŞAN
VERİMLİ BİR KONGRE OLDU
Merial 16 - 19 Nisan 2015 tarihleri arasında Sheraton Çeşme Hotel’de düzenlenen
Klivet 2015 Kongresi’ne Platin Sponsor olarak katıldı.
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden
300 veteriner hekim, kongre için
Çeşme’ye gelerek kedi ve köpek
sağlığı hakkında bilgiler aldı.
Merial kongrede yeni damlası
CERTIFECT’i veteriner hekimlerele
buluşturdu. CERTIFECT, keneleri 6 saat
içinde öldürmeye başlar ve 24 saat
içinde tümünü öldürür. CERTIFECT,
keneyle bulaşan hastalıkların bulaşma
riskini 4 haftaya kadar azaltır. Klivet
Kongresi Merial için Ege, Batı Anadolu
ve Ankara Bölgelerinden katılan
veteriner hekimlerle bir araya gelerek
hekimlerin günlük hayatta karşılaştıkları
hastalıkları ve sorunları dinleme ve
ileriye dönük çözümler üretme imkanı
bulduğu bir kongre oldu.
Merial standı her
zamanki gibi doluydu.
Anadolu Pet - Merial
yöneticileri kongrenin bahar
ayına yakıştığını söyledi.
PETİNFO 2015/05 50-51
SEMPOZYUM
YENİ ÜRÜNLERİMİZİ
TANITMA İMKANI BULDUK
DFCYEM ailesi olarak 16-19 Nisan tarihlerinde Çeşme’de Klivet’in öncülüğünde
gerçekleştirilen “Kedi ve Köpeklerde Tüm Yönleriyle Radyoloji” seminerinde yerimizi aldık.
DFC Yem, Molly
markasıyla
kongrenin beğeni
kazanan firmaları
arasındaydı.
DFC yetkilileri kongre süresince veteriner
hekimlerin sorularını yanıtladı.
Klivet bu yılda değerli
veteriner hekimlerimizi ve
sektörün ihtiyacına hizmet eden
firmaları buluşturma noktasında
ev sahipliği yaptı. Bu seminer,
bizlerin ilk önceliği olan veteriner
hekimlerimizle yakınlaşmamızı ve
ürünlerimiz hakkında ilk ağızdan
bilgi aktarabilmemize imkan sağladı.
Seminerde mevcut kedi maması
ürün grubumuza dahil olan olan
yeni çeşitlerimiz MOLLY Somonlu &
Karidesli ve Molly Light & Sterilised
Somonlu kedi mamalarımızın
tanıtımını gerçekleştirdik. Bunun
yanında yine DFC Ailesi’ne yeni
katılan, kendi markamız olan DAFİ
köpek mamamızda yavru ve yetişkin
PETİNFO 2015/05 52-53
çeşitleriyle seminerde veteriner
hekimlerimizle bir araya gelme
fırsatı yakaladı. Her yıl düzenlenen
bu etkinlikte firma olarak verdiğimiz
desteğin mutluluğunu yaşarken başta
etkinliğe dair emeği geçen yönetim
kurulu ile organizasyon ekibine
ve firmalara kattıkları değer için
Klivet’e sonsuz teşekkürler.
SEMPOZYUM
“FARKLI YAKLAŞIMLAR,
FARKLI ÇÖZÜMLER SUNDUK”
KLİVET III.Bahar Sempozyumu’nun Altın Sponsoru olan HASVET firması veteriner
hekimlerle buluşmanın sevincini yaşarken meslektaşlarımızı gerçek kalite ile buluşturdu.
Hasvet standına her zaman
olduğu gibi ilgi fazlaydı.
Klivet 2015 ‘Kedi Ve Köpeklerde
Tüm Yönleriyle Radyoloji’ başlıklı 3.
Bahar Sempozyumu’na Altın sponsor
olarak katıldık. Çeşme Sheraton
otelde yapılan organizasyona
meslektaşlarımızın ilgisi oldukça
fazlaydı. Hasvet’i temsilen tüm
saha ve yönetim ekibi olarak bu
önemli organizasyonda bulunmanın
ve meslektaşlarımızla buluşmanın
sevincini yaşadık. Bu organizasyonda,
Veteriner Hekimlerimizi bir kez daha,
en iyi görüntü kalitesine sahip olan
orijinal CR; Fujifilm CR sistemiyle
buluşturma fırsatı yakaladık
ve 150’nin üzerindeki kullanıcı
sayımıza yenilerini ekleme şansımız
oldu... Gerçek kaliteyi tercih eden
meslektaşlarımıza bir kez daha
teşekkür ederiz. Organizasyonda
ayrıca meslektaşlarımızın Dünya
Veteriner Hekimler gününü kedi,
köpek ve atlar için özel yeni nesil
glikoz ölçüm istasyonu hediye ederek
kutladık. Sektörümüzde beşeri
ölçüm metotları kullanılmasının
hatalı sonuçlar doğurabileceğini bir
kez daha anlatma imkanı yakaladık.
İnsanlar için üretilen glikoz ölçer
insan kanı için kalibre edilmiştir ve
insan kanındaki glikoz değerini ölçer.
Oysaki kandaki glikozun dağılımı
insanlar ve hayvanlar için farklıdır.
Kırmızı kan hücreleri kedi, köpek,
atlarda bile farklılık göstermektedir.
Alyuvar boyutlarındaki bu farklılık
PETİNFO 2015/05 54-55
plazmadaki glikoz dağılımını
etkilemektedir. Örneğin insanlarda
kırmızı kan hücrelerindeki glikozun oranı
%42 iken %58‘lik kalan kısım plazma
içindedir. Kediler, küçük ve az sayıda
kırmızı kan hücrelerine sahiptirler, %7
glikoz kırmızı kan hücreleri içindedir
kalan %93 ise plazmadadır. Köpeklerde
ise yaklaşık %87.5’lik glikoz plazmada,
%12.5’lik kısmı ise kırmızı kan
hücrelerinde yer almaktadır. Güvenilir
sonuçlar elde etmek için onlara özel
kalibre edilmiş cihazları kullanmalısınız.
Bizim işimize bakış açımız;
“Farklı Yaklaşımlar, Farklı Çözümler”
esasına dayalı. Bu organizasyonla
tanıtımını yaptığımız ve sektörümüze
henüz kazandırdığımız E-vet Lab
Laboratuvar Yönetimi ve Çözümü de
bunlardan biri. E-vet Lab; laboratuvar
sonuçlarına ve röntgen görüntülerine
kolay bir şekilde ulaşabileceğiniz,
sonuçlarını saklayabileceğiniz,
hastalarınızın mevcut ve geçmiş
sonuçlarına ve hızlı erişebileceğiniz,
tek bir yerde dosyalayıp, mail
olarak gönderebileceğiniz,
raporlama modülü sayesinde
istediğiniz istatistiki bilgileri hızlıca
alabileceğiniz bir otomasyon
sistemidir. Gün be gün sektörümüzün
ihtiyacı olan eksiklikleri saptamaya ve
gidermeye devam edeceğiz.
Organizasyonun düzenlenmesinde
emeği geçen Klivet Yönetim Kurulu
Başkanı Sayın Prof. Dr. S. Erdem Acar
başta olmak üzere tüm üyelerine
Klivet İzmir bölge temsilcilerine çok
teşekkür ederiz. 
TALAT GÜLBAY ANLATIYOR
KEDİ VE KÖPEKLERDE BESLENME VE SAĞLIK DENKLEMİ
Kedi ve köpeklerde lezzet
Damak tadımıza uyan her gıdayı ağzımız sulana sulana yeriz.
Ya kedi ve köpeklerimiz? Onlarda durum nasıl?
K
edi ve köpeklerde kuru ve yaş
mamaları beğenmelerini ve
tercih etmelerini sağlayan
lezzet konusu evcil hayvan sahipleri
kadar petfood üreticilerinin de önemle
üzerinde durduğu ve yoğunlaştığı bir
konu olarak her zaman güncelliğini
korumaktadır. Özellikle kuru mamaların
içerdiği tüm besin maddeleri ile
ilgili evcil hayvan ihtiyaçlarını tam
ve eksiksiz karşılamasının şüphesiz
en önemli koşulu; kedi ve köpekler
tarafından sevilerek önerilen
miktarlarda tüketilmesidir.
Kedi ve köpeklerde lezzeti
oluşturan temel ögeler mamanın
fiziksel yapısı, tadı ve kokusudur.
KOKU
Kedi ve köpeklerin burunlarında yer
alan koku alma hücrelerinin sayısına
göre değişiklik gösteren koku alma
duyusu bu nedenle ırk özelliklerine
ve burun bölgesinin anatomisine göre
her kedide ve köpekte farklı farklıdır.
Burunlarındaki koku algılama
reseptörlerinin yer aldığı toplam
yüzey ırklara göre ortalama olarak
kedilerde 7-21 cm2, köpeklerde
ise 18-150 cm2’ dir. Koku alma
duyularında bu gelişmiş yapı
sayesinde bugün beşeri tıp alanında
bazı köpek ırkları deride kanser
hücreleri (özellikle melanom)
olan bölgelerin koku ile tespitini
yapabilmek üzere eğitilmekte ve
insanda deri kanserinin teşhisine
yardımcı olmaktadırlar.
Kedi ve köpeklerde koku almayı
etkileyen faktörler doğrudan lezzeti
ve iştahı da etkilemektedir. Bunlar:
Yaş: Yaşlandıkça burun mukozasında
meydana gelen değişiklikler ve beyin
ve koku almayla ilgili nöronların
yaşlılıktan etkilenmesi sonucu koku
alma duyusu da zayıflar. Bu nedenle
yaşlı kedi ve köpekler yaşlılığa bağlı
olarak daha az koku almaları sebebiyle
iştah kaybı da yaşarlar.
Kokunun etkileşim süresi: Belirli
kokulara uzun süre maruz kalmak
o kokuya karşı duyarlılığı azaltarak
lezzet algılamayı da azaltır. Özellikle
ülkemizde evlerde yemek pişirilmesi
sonucu oluşan yoğun yemek kokuları
evcil kedi ve köpeklerin kendi
lezzetli kuru ve yaş mamalarındaki
kokuları alma hassasiyetlerini
azaltabilmektedir. Bu da iştahlarını
ve lezzet algılama hassasiyetlerini
olumsuz etkilemektedir.
Kokuyu algılamayı engelleyen
çevresel faktörler: Özellikle çamaşır
suyu, yer temizleme deterjanları, oda
parfümleri gibi baskın kokular son
derece hassas koku alan hayvanların
kendi mamalarındaki kokuları
almasını azaltabilmektedir.
Tokluk durumu: Köpekler tok
olduklarında koku alma hassasiyetleri
daha azdır. Ancak kediler tok da
olsalar özellikle hayvansal protein
kaynaklarının kokusunu her zaman
aynı hassasiyette alırlar ve iştahla
tüketebilirler.
Sağlık durumu: Burun ve solunumu
etkileyen birçok hastalık ve burun
tümörleri koku alma duyusunu
olumsuz etkileyerek iştahın da
azalmasına sebep olurlar.
TAT
Lezzetin diğer bir önemli faktörü
ağızdaki tat alma reseptörleri tarafından
algılanan tat’dır. Ortalama olarak tat
tomurcuğu sayısı kedilerde en az 3.000,
köpeklerde ise en az 1.700’dür.
Özellikle, aminoasitlere karşı
daha hassas olan bu reseptörler
kedi ve köpeklerin aminoasitleri
daha çok içeren hayvansal gıdaları
daha lezzetli bulmalarına ve daha
iştahla yemelerine neden olur.
Bu nedenle kediler protein düzeyi
yüksek (%32-%33’ün üstünde) kuru
mamaları daha çok tercih etmekte ve
daha lezzetli bulmaktadır. Köpekler
ayrıca kedilerden farklı olarak tatlı
aromalara karşı da hassasiyet
gösterir ve ilgi duyarlar.
FİZİKSEL YAPI
Kediler kuru mama tüketirken
özellikle kraker yapıda, ağızda
CHAMPION'UN
DESTEKLERİYLE
HAZIRLANMIŞTIR.
M. TALAT GÜLBAY, Veteriner Hekim
kolay kırılan, elastik olmayan, hafif,
ağızlarına ve dişlerine yapışmayan,
daha kuru nitelikli mama tanelerini
daha büyük bir iştahla yerler.
Yine kediler mama tanelerinin
yüzeyinin pürüzsüz olmasını ve keskin
köşeler içermemesini tercih ederler.
Köpekler, kedilere göre nispeten daha
nemli ve yapışkan olmamak kaydıyla
daha yumuşak mama tanelerini
tercih etmektedirler.
Kediler kuru mamayı ıslattığınızda
beğenmezler. Köpekler kuru mamayı
ıslatılmış olarak bazen daha lezzetli
bulabilir ve tercih edebilirler.
MAMADA TAZELİĞİ,
AROMALARI KORUMAK ve
İŞTAHLA YENMESİNİ SAĞLAMAK
İÇİN ÖNERİLER
1. Paketleri açtıktan sonra ağızlarını
kapalı tutmak ve hava almayacak
şekilde serin ve kuru bir yerde saklamak.
2. Konserve mamaları
buzdolabında saklamak ve 2-3 gün
içinde kullanmak.
3. Mama kaplarını temiz tutmak ve
düzenli yıkamak.
4. Mama ve su kabını sessiz, sakin
ve ağır kokuların (deterjan, çamaşır
suyu, oda parfümü, ağır yemek
kokuları v.s.) bulunmadığı bir yerde
bulundurmak.
5. Kum ve tuvalet kaplarını yemek
yediği alandan farklı ya da uzak bir
yere koymak.
6. Yenmemiş konserve (yaş)
mamaların artıklarını mama kabında
bırakmamak gerekir. Aksi takdirde bu
kalıntılar bakteri üremesine ve bozuk
gıda zehirlenmelerine neden olabilir.
7. Kedi ve köpeklerin alışmış
oldukları mamalardan farklı yeni
marka ve türde mamalara karşı
tedbirli ve temkinli yaklaşacaklarını
düşünerek mama değişikliklerini
eskisi ile yenisini karıştırarak tedrici
olarak yapmak.
1969 yılında Ankara’da doğan M.Talat GÜLBAY, 1983 yılında girdiği Kuleli Askeri Lisesi’nden
1987 yılında mezun olmuş ve İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde eğitimine devam
etmiştir. Lisans ve yüksek lisans eğitimlerinin sonrasında 1993 yılında Veteriner Hekim olarak
mezun olmuştur. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Hayvan Besleme ve
Beslenme Hastalıkları ana bilim dalında Doktora eğitimine başlamış ve 1995 yılında yeterlilik
sınavını başarı ile tamamlayarak kedi ve köpeklerde obezite problemlerinin düzeltilmesi, kilo
kontrolü ve kilo vermeye yardımcı doğal beslenme ilaveleri ve yöntemleri konusunda doktora
çalışmasına başlamıştır. 1993 yılında kurduğu veteriner kliniğinde profesyonel iş yaşantısını
başlatmış ve 1994 yılında kliniğin işletmesini de kapsayan Patiş Veteriner Hizmetleri Limited
şirketini hayata geçirmiştir. Gülbay, 1994 yılında akademik çalışmalarını sürdürürken yerli ve
yabancı birçok firmaya teknik danışmanlık yapmış ve özellikle hasta hayvanların beslenmesi konusunda hazırladığı aylık bültenler ve özel reçete diyetlerin evcil hayvan sağlığında
kullanımı konusunda hem firmalara ve sektöre bilimsel desteklerde bulunmuştur. 1999
yılında ülkemizde Küçük Hayvan Veteriner Hekimleri Derneği’nin kuruluşunda bulunmuş ve
ilk başkanı olarak 2000 yılında WSAVA (Dünya Küçük Hayvan Veteriner Hekimleri Derneği)’ya
üye olunmasını sağlamıştır. Amsterdam’da gerçekleşen bu başarı ile birlikte 4 yıl süre ile
WSAVA Ulusal Temsilciği ve Uluslararası Genel Kurul Üyeliği görevlerini sürdürmüştür. Bu
süre zarfında birçok ulusal ve uluslararası bilimsel konferans ve seminerler düzenlemiş ve
birçok konferansta katılımcı olarak yer almıştır. 2001 ve 2005 yılında dünyada en başarılı ve
prestijli mesleki konferanslardan birisi olan Kuzey Amerika Veteriner Konferansı’na (The North
American Veterinary Conference) Avrupa veteriner hekimlerini temsilen Özel Konuk olarak
katılmıştır. Çeşitli dergi yazıları ve akademik makaleleri bulunmaktadır. Örneğin Doğan Yayın
Grubu’nda Hürriyet Gazetesi “Pako’nun Sayfasında” kendisine ait köşesinde haftalık olarak
evcil hayvan sahiplerine yönelik bilimsel yazılar yayınlamaya başlamıştır. National Geografic
Kids Türkiye Dergisi’nin evcil hayvanlarla ilgili olarak hazırladığı ve çocukların gönderdiği
evcil hayvanlarla ilgili soruların yanıtları ve merak ettikleri konulardaki yazıları ile çocukların bilgi ve birikimlerine katkıda bulunmaya başlamıştır. Türkiye’nin ilk spesifik
kuru kedi ve köpek maması, Premium Champion ve Goody markalarının sahibi
Tropikal Pet’in fabrikasının kuruluş aşamasında bünyesine katılmış ve
tüm ürünlerin tasarım, formülasyon ve üretimlerini gerçekleştirerek ulusal pet sektörüne tamamen yerli ve yüksek kaliteli
ürünlerle büyük bir başarı ile katkıda bulunmuştur.
Tropikal Pet teknik danışmanlık görevini de
devam ettirmektedir.
KÖPEK
bu köpek
B
iriken gazın önemini ve
nedenini anlamamız için önce
hayvanların bağırsaklarına
inelim; Üst mide ve ince
bağırsakta mikroorganizmalar bulunmaz.
Kalın bağırsak en çok bakteriyi içerir
ve bu bakterilerin etkinlikleri kalın
bağırsağı vücutta metabolik olarak en
aktif organ yapar. İnce bağırsaktaki
bakteriler başlıca gram-pozitif, kalın
bağırsaktakiler ise başlıca gramnegatiftir. Kalın bağırsağın ilk
kısmında karbonhidratlar fermente
olur, sonrasında ise protein ve amino
asitler parçalanır. pH, bağışıklık
sistemi ve peristalsisin etkisiyle
bağırsağın farklı bölgelerinde farklı türler
bulunur. Sekum ve yükselen kolonda pH
düşüktür ve bakteriler hızlı büyür, nötral
pH’li alçalan kolonda ise yavaş büyürler.
Bağırsaklardaki bakterilerin %99’dan
fazlası anaerobdur, ama sekumda aerobik
bakterilerin yoğunluğu yüksektir.
Bağırsak bakterilerinin hayvanlar için
yararlı olan çeşitli işlevleri vardır. Bunlar
arasında sindirilemeyen gıdaların
parçalanıp emilmelerine yardımcı olmak,
hücre büyümesini teşvik etmek, zararlı
bakterilerin çoğalmasını baskılamak,
bağışıklık sisteminin yalnızca patojenlere
cevap vermesini sağlamak ve bazı
hastalıklara karşı korumak sayılabilir.
Karbonhidrat fermantasyonu
ve emilimi
Bağırsak florası olmazsa
hayvanların vücudu yediği
karbonhidratların bir
kısmını sindirip kullanamaz,
Yanlış beslenme alışkanlığı
yüzünden gastrointestinal
sistem rahatsızlığı yaşayan
hayvanların sayısı yüksektir.
Tıpkı insanlardaki gibi, kedi
ve köpeklerin yediği gıdalar
bağırsaklarda yaşayan
mikroorganizmalar tarafından
sindirilir. Bu sindirim sonucu
gaz meydana gelir ve birikmiş
gaz baskıya neden olur. Hayvan
ise bu ağrıyı hafifletmek için
gazı dışarı bırakır.
%1’İN ÖNEMİ
Gaz, gastrointestinal
sistemde normalde de
bulunmaktadır.Gazın
oluşumu, dağılımı,
atılımı ve miktarıile ilgili
değişiklikler ve bozukluklar
birtakım semptomlara
yol açabilmektedirler.
Normalde GİS’deki mevcut
gazın yaklaşık %99’unu
oluşturan,hepsi de
kokusuz olan 5 gaz söz
konusudur; nitrojen,oksijen,
karbondioksit, hidrojen ve
metan. Esermiktarlarda
mevcut olup kötü
kokudansorumlu olan gazlar
ise amonyak, hidrojen sülfit
ve merkaptanlar.
çünkü polisakkaritlerin sindirimi için
gerekli enzimler ancak bazı bağırsak
bakterilerinde bulunmaktadır. Steril
bir ortamda büyüyen ve bağırsak
florası olmayan kemirgenler, normal
hayvanlara kıyasla aynı kiloda
kalabilmek için %30 daha fazla yemek
zorunda oldukları görülmüştür.
Bağışıklık
Bağırsak bakterileri konağın
bağırsak ve sistemik bağışıklık
sistemine sürekli etki ederler. Bağırsak
mukozasındaki bağışıklık sisteminin hem
erken gelişiminde hem de hayat boyunca
işleyişinde bakterilerin anahtar bir rolü
vardır. Bağırsak mukozası yakınında
yer alan lenf dokularını stimüle ederek
patojenlere karşı antikor üretmelerini
sağlarlar. Bağışıklık sistemi yararlı
bakterilere dokunmayıp zararlılara
karşı mücadele verir. Bir yavru doğar
doğmaz sindirim sistemine bakteriler
yerleşir. İlk yerleşen bakteriler bağışıklık
tepkisine etki edip kendilerinin konağa
ait olarak tanımlanmalarını sağlarlar.
Bakteriler oral tolerans adı verilen,
ağızdan alınan (veya sindirim sisteminde
Metabolik denge
bozulduğu an
intestinal gaz
miktarı da yükselir.
Hem hayvana
hem de çevresine
rahatsızlıklar yaratır.
KÖPEK
Hızlı, heyecanlı
ve obur yiyen
hayvanlar yemek
yedikleri zaman
fazla hava yutar.
bulunan bir bakterinin ürettiği) bir
antijene daha az duyarlı olmaya
neden olan, bir olguya etki ederler.
Bağırsak florasındaki bakterilerin sayı
ve türlerinin değiştirilmesi, vücudun
karbonhidratları fermente etme ve
safrayı metabolize etme yeteneklerini
azaltır. Yerli bakterilerin azalmasının
bir diğer etkisi zararlı patojen
bakterilerin çoğalmasına neden
olmaktır. Normal durumda intestinal
bakterilerin sadece %1’i kokuya
sebep olan sülfür ve metan gazları
üretirken bakterilerin metabolik
dengesi bozulduğu an intestinal gaz
miktarı da yükselmeye başlar ve
hem hayvana hem de çevresine ciddi
rahatsızlıklar yaratabilir.
Bu durum genelde hayvanların
yedikleriyle ilişkilidir ve aşağıdaki
semptomları meydana getirebilir;
> Anüsten kokulu veya kokusuz
gaz çıkması
> orta dereceli mide rahatsızlığı
> hafif veya orta dereceli mide
distansyonu (şişme)
> Mide veya bağırsakta gaz
gurultusu (borborygmus)
Ciddi bir gastrointestinal hastalığı
durumunda değişik miktar ve kokudaki
gazı farklı semptomlar da eşlik eder.
En ciddi semptomlar ishal ve kusma
ile iştahsızlık ve kilo kaybı olabilir.
beslenme şekli
Mamayı hayvanın hızlı yemesini
engelleyen bir kaba koyalım ya da
kabın ortasına ağır bir nesne koyup
obur hayvanların mamayı hemen silip
süpürmesine engel olabiliriz. Mama
tanelerini yere de serpebiliriz, bu
yöntem özellikle obur hayvanlarda
mamanın kısıtlanması için işe yarayan
bir yöntemdir,aynı zamanda köpekler
için mama tanelerini toplamak güzel
bir oyun olacaktır. Bunun için piyasada
alabileceğimiz özel eğlenceli mama
toplarını da kullanabiliriz.
Köpekler günde en az iki defa dışarı çıkartılmalı. Spor,
intestinal sistemin kaslarını da hareket ettirip gaz
bulutçuklarının açık havaya çıkmasına yardımcı olur.
Fazla gaz oluşmasının
başlıca nedenleri
1. Diyetteki nedenler
Ani mama değişiklikleri; mevcut
bağırsak florasının dengesini bozabilir.
Kalitesiz ve bozuk mamalar; bağırsağı
tahriş eder, bağırsak florasının
dengesini bozar ve patojen bakterilerin
PETİNFO 2015/05 60-61
çoğalmasına fırsat verebilir.
Hayvanlar tarafıdan sindirilmesi
zor olan besin maddeleri; alındığında
sindirim enzimleri yetersiz kalır.
Bunlar kalın bağırsaktaki simbiyotik
bakteriler tarafından parçalanırlar.
Bu işlem sırasında da bağırsak gazını
oluşturan gazlar açığa çıkar.
KÖPEK
Örnek olarak baklagillerde bulunan
oligosakkaritlerin sindirimi için
hayvanların enzimleri yetersiz kalır ve
bu besinler yendiğinde bağırsaklarda
normalden daha fazla gaz oluşur.
Yüksek yağ oranlı besin
maddeleri; Ağır yağlı yemeklerin
sindirimi zordur, sindirim sisteminin
aşırı çalışmasına ve üretilen gazın
artmasına neden olabilirler.
Süt Ürünleri; Kedi ve köpeklerin
çoğu laktoz intoleranstır. Süt ürünleri
ile beslendiklerinde gastrointestinal
sorunlar meydana gelebilir.
Baharatlar ve gıda katkı maddeleri;
diğer ürünler gibi, baharatlar da
floranın bozulmasına ve mukoza
tahrişine neden olmaktadır. Premium
mama ile beslenen hayvanlarda gaz
sorunları söz konusuysa hayvanı
malassimilasyon sendromu şüphesiyle
incelememiz gerekir.
2. Aerofaji (Fazla havanın yutulması)
Çıkartılan gazın çoğu genellikle
yutulan gazdır. Hızlı, heyecanlı ve
obur yiyen hayvanlar yemek yedikleri
zaman fazla hava yutar. Bu genellikle
başka hayvanlarla beraber yaşayan,
rekabette olan, zorla yedirilen, aç
bırakılan ya da herhangi nedenden
dolayı hızlı yemek yemek zorunda
kalan hayvanlarda görülmektedir.
Brakisefal olan
himalaya kedileri de
hava yutarak yemek
yediklerinden dolayı
gaz çıkartmaya
daha meyillidir.
Hasta KÖPEKLERİN çoğu,
DEVAMLI SPOR, doğru bir
mama seçimi ve düzenli
yemek YEME saati ile gaz
RAHATSIZLIĞINdan kurtulup
rahat ve sağlıklı
bir yaşam sürdürebilir.
Günde iki kere yemek verelim. İkiye
böldüğümüz porsiyonla hem hayvana
yemeğinin sindirilmesi için zaman
bırakırız, hem de bütün gün aç
kalan hayvan mamasını bir nefeste
bitirmemesini sağlamış oluruz. Daha
az mama gastrointestinal sistem
tarafından da daha kolay sindirilir ve
intestinal florayı dengede tutar. Mamayı
hep aynı satte vermemize dikkat edelim.
Bu konuda veteriner hekimlerin hayvan
sahiplerini de bilgilendirmesi şarttır.
PETİNFO 2015/05 62-63
Hızlı solunum da aerofajiye sebep
olmaktadir. Egzersizden kısa bir süre
sonra mamasını yiyen hayvanlar
nefes nefese kalarak mamalarını
bitirirler. Brakisefal olan himalaya ya
da iran kedileri ve pug ya da bulldog
gibi köpek ırkları burun yapılarından
dolayı yemek yerken hava yutarlar.
3. Parazitler
Hayvanlar yeterince yıkanmamış,
pişirilmemiş ve işlem görmemiş
besin maddeleriyle beraber çeşitli
parazitler de alır. Semptom olarak
basit gaz birikimi ile başlayan
enfeksiyon ilerledikçe ciddi
hastalıkların sebebi olabilir.
4.Antibiyotikler
Geniş spektrumlu
antiyotik kullanımı ile bakterilerin
sayısının azaltılması, konağın
sağlığına ve onun gıdaları
sindirme yeteneğine etki
etmektedir. Antibiyotikler,
bakteriyel hastalıkları iyileştirmek
amacıyla alınınca ya da besin
olarak antibiyotikli hayvansal ürün
kullanılınca bağırsak florasına zarar
veririrler. Bağırsakları tahriş ederek,
bağırsak florasına etki ederek veya
patojen bakterilerin çoğalmasına
fırsat vererek ishale yol açabilirler.
KÖPEK
Obur köpekler için
mama tanelerini
toplamak güzel bir
oyun olacaktır.
sorunun nedeni
Antibiyotiklerin bir diğer olumsuz
etkisi, dirençli bakterilerin sayılarının
artmasına neden olmalarıdır.
Gaz birikimin tedavisi
Bu sorun çoğunlukla düzensiz ve
uygun olmayan mama verilmesinden
kaynaklanmaktadır. Bu yüzden
veteriner hekimlerin ilk işi hayvan
sahiplerinin eğitimi ve hayvana
düzenli bir diet uygulamak olmalıdır.
1. Mama değişikliği
Hayvanlar tarafından sindirilmesi
zor olan besin maddeleri diyetten
çıkartılmalıdır. Baklagiller, fazla
lifli, şekerli ve yağlı besinler asla
verilmemeli. Süt ürünleri hayvanlar
tarafından zevkle tüketilse bile
yüksek miktarda verilmemeli.
Sahiplere premium köpek
maması önerelim. Kalitesi düşük
mamalar fazla yağ, dolgu madde ve
hayvanlar tarafından sindirilmeyen
maddeler içermektedir. Bunlar
mamanın fiyatını düşürebilir ama
hastalıkların riskini ve veteriner
hekime yapılan ziyaretleri arttırır.
Premium köpek mamaların fiyatı
daha yüksek olmasına rağmen
hayvana daha kaliteli bir yaşam
sunmaktadır. Hassas mideli
hayvanlara özel mamaların verilmesi
Köpeklerde gaz çıkartma durumu
değişmezse sorunun kökeni daha ciddi
olabilir. Semptom olarak gaz birikimi
besin allerjisi, intestinal parazitler,
karaciğer yetmezliği ya da kanserin
göstergesi de olabilir. Bu hastalıkları
zamanında tespit etmemiz için kan testi,
dışkı muayenesi, röntgen, ultrason gibi
ekstra testlerin yapılması da önemlidir.
Yeni bir mama tavsiye etmeden önce
bu olasılıklar hakkında konuşulmalı ve
gereken testler bir an önce yapılmalı.
tavsiye edilir ama bu mamalar da
alıştırılarak verilmeli. Alıştırma eski
ve yeni mamaların farklı oranda
karıştırılmasıyla olabilir. İlk öğünde
yeni mamanın oranını düşük tutarak
adım adım yükseltebilirz.
Aniden verilen bir mamanın
kalitesi ne kadar iyi olursa olsun,
hayvana mide rahatsızlıkları meydana
getirebilir. Garantisini verdiğimiz bir
mama hayvanlarda gastrointestinal
sorunlara yol açabilir. Yemek artıkları
hayvanlara verilmemeli.
Masanın altında duran koca gözlü
hayvanına birkaç köfte uzatan hayvan
sahibinin belki vicdanı rahatlar, ama
hayvanının midesi bozulur. İçerdikleri
yağ, baharat ve katkı maddelerinden
PETİNFO 2015/05 64-65
dolayı insan tüketimi için üretilen
paketlenmiş hazır mamalar da
kesinlikle yasaktır. Hayvanın yanında
mutlaka su olmalıdır. Gerekirse
mamayı da sulandırabiliriz. Bu
yemlerin sindirimini kolaylaştırır ve
hayvanın günlük su ihtiyacını da rahat
bir şekilde karşılayabilir.
Probiyotikler vererek bağırsak
florasını düzenler. Probiyotikler
sıvı, toz, hap gibi çeşitli formlarda
mevcuttur. Bu besin takviyeleri
yumuşak dışkı ve ishal durumunda
da kullanılabilir. Şişkinliği
azaltan özel besin takviyeleri
de kullanabilirsiniz. Piyasada
köpekler için pek çok karminatif
(gaz giderici) preparat mevcuttur.
İlaç olarak ise çinko asetat, kuru
aktif karbon,bizmut subsalisilat,
simetikon ve bazı pankreas enzimleri
kullanılabilir. Bunları kullanarak
hayvanın ırkı, yaşı, yaşam tarzı
dikkate alınmalı. Waltham’ın yaptığı
bir araştırmaya göre yemek saatinden
yarım saat sonra kullanılan ve
yukarıda bahsedilen preparatların
kombinasyonunu içeren bir ödül
maması yardımıyla, birikmiş gaz
yüksek oranda azaltılmaktadır (%85).
Dışkı fermentasyon yöntemi ile
yapılan inceleme sonucu dışkıya koku
veren hidrojen sülfat, besinin içine
katılan aktif kömürden dolayı %71,
çinko asetat ile %58 oranında azaldı. 
Cennete açılan
pencere’den
Kedi Hekimliği
Yakın Doğu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde 23-26 Nisan
2015 tarihleri arasında gerçekleştirilmiş olan Kedi
Hekimliği Sempozyumu mesleki bir bahar şenliği
havasında kedi sever meslektaşları bir araya getirdi.
PETİNFO 2015/05 68-69
Kerry Simpson
C
ennete Açılan Pencere
olan Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti’nde
gerçekleştirilen
Kedi Hekimliği
Sempozyumu’nun ana
sponsoru Royal Canine katkılarıyla
katılımcılar Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ
başta olmak üzere Kanada, İnglitere,
Avustralya, Türkiye gibi ülkelerden
gelen çeşitli konuşmacılarla kedi
hekimliği ile ilişkili konuları tartışma
fırsatını yakalayabildiler. Yakın Doğu
Üniversitesi’nin 2014 yılında başlatılan
bilimsel bahar şenliği geçen sene
“Veteriner Dermatolojide Bahar
Günleri” konusu ile yola çıkarak bu
senede kedi hekimliğinin incelenmesi
ile devam ediyor. Kongre organizasyon
komitesi, klinisyen hekimlerin en sık
karşılaşabileceği kediler ile ilgili her
konuya ağırlık vermek gereksinimini
düşünerek kedi hekimliğine ilişkin
konuların güncel bir bakış açısı ile
Diane D. Addie
irdelendiği, bilimselliği pratik ile
birleştiren, konuya ilişkin bilgilerimizi
güncelleyebileceğimiz, keyifli bir
kongre gerçekleştirdi.
Bir de kediler açısından
veterinerlere bakalım
Konuşmacılardan Dr. Margie
SCHERK bizi kediler açısından
bakmamıza davet etti. Veteriner
Hekimliği Bilgi Ağı (Veterinary
Information Network-VIN)’nın “Kedi
KONGRE
maruz kaldığı durumlarda ufak
tefek değişiklikler yapmak suretiyle
mümkün olabilir.
Kedilerle uyumlu çalışabilmenin
yolu, tabiatları ve davranışlarına empati
ile yaklaşmak ve yaşadıklarıyla ilgili
hissettiklerini anlamaya çalışmaktan
geçer. Kedi türünün sosyal yapısı
bizimkinden farklıdır. Kedilere
bakışımızı değiştirmeli, onlarla olan
etkileşimimizi ve kliniğimizin yapısını
kedilerin mümkün olduğu kadar az
yadırgayacağı, yabancılık ya da tehdit
altında olma hissine kapılmayacakları
şekilde ayarlamalıyız.
Oturum sırasında kedilerde
kolay farkedilmeyen hastalık
belirtilerinden, kedinin kliniğe getirilme
yollarından, klinik ortamının daha az
stresli hale getirmesinden, kedilerin
tepkilerinden ve sebeplerinden, iletişim
sistemlerinden, veteriner hekimin
hayvanlara yaklaşımından ve daha
birçok önemli konudan bahsedildi.
Konuyu takip eden ilginç videolar ve
zor, sıra dışı olguları da gösteren pratik
uygulama örnekleri ile kedilerin dünyası
ve veteriner hekimlerin bu dünyadaki
yeri ile ilgili çok şey öğrenilmiş oldu.
Prof. Dr. Deniz Zeyrek İntaş
Ağrıyı anlamak
Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ
Hekimliği” bölümünün kurucusu,
Journal of Feline Medicine and
Surgery’nin editörü, American Animal
Hospital Association’ın (AAHA)
akreditasyon denetmeni ve Clinician’s
Brief’ in hakemlerinden olan Dr.
Scherk, kedilerin klinikte gösterdikleri
davranışları aslında içinde
bulundukları ortamın yansıtmasından
ibaret olduğunu dile getirdi. Dediğine
göre, muayene sırasında bir kedinin
ne hissettiğini, neden savunmaya
çalıştığını anlayabilmek gerekli.
Aslında kliniklerimizde yapılan küçük
değişikliklerle kedilerin de güvende
hissetmelerini sağlayabiliriz. Fazla
çaba ve para gerektirmeyen basit
altyapı ve tavır değişikliklerinin
yapılmamasının ardındaki bilinçsizlik
(en iyi ihtimalle) ya da isteksizliğin
(en kötü ihtimalle) sebeplerinden
birisi, veteriner hekimlerin ya da klinik
personelinin köpeklerle çalışmayı,
kedilere kıyasla daha rahat bulmasıdır.
Pek çok klinikte bazı veteriner
hekimler ve diğer çalışanlar kedilerle
çalışmayı sevmez. Çünkü kedinin
kendilerine zarar verebileceğinden
korkar. Bu korkunun azaltılması,
kedinin niçin kendini savunmak
zorunda hissettiğini anlamak, altında
yatan sebepleri ortaya çıkarmak,
kediyle olan ilişkileri pozitif bir
yaklaşımla sürdürmek ve kedinin
PETİNFO 2015/05 70-71
Kediler stresli oldukları durumda
hislerini ortama çok güzel yansıtabilir.
Ama söz konusu ağrı ise, maalesef
durum aynı değildir. Hasta sahiplerinin
çoğu kedilerin kendilerine yeten, fazla
ihtiyacı olmayan, bakımı nispeten
kolay evcil hayvanlar olduklarını
düşünür. Küçük hayvanları avlayarak
beslendikleri için yalnız bir yaşam
sürdürdüklerini gözden kaçırırlar,
oysa bunun anlamı bir topluluğun
destekleyici kaynaklarına sahip
olmadıklarıdır. Zayıflık sergilememek
adına, hastalık belirtilerini de gizlerler.
Müşteri işbirliğini geliştirmek adına
yapılacak ilk işlerden birisi insanların,
kolay fark edilemeyen hastalık
belirtilerini anlamasını sağlamaktır.
Ayrıca veteriner hekimin ekibindeki
herkes, kliniğe getirilen hasta bir
kedinin hastalığının, söylenenden çok
daha uzun süredir devam eden bir
probleme işaret edebileceğini göz
önünde bulundurmalıdır. Katılımcılar
Dr. Scherk ile kedilerde ağrının
anlaşılması ve duyulan ağrının
giderilmesi için doğru ilaç seçimini de
öğrenmiş oldu.
Vet School yıldızı Kıbrıs’ta
Animal Planet kanalında
gösterilmiş olan ‘Vet School’
belgeselinin başarılı klinisyeni Dr.
Kerry SİMPSON da özenle seçilen
konuşmacı kadrosunda yer aldı.
Veteriner kardiyoloji uzmanı olan,
Dr. Simpson, kedilerin primer ve
spesifik kardiyomiyopatilerinde
miyokardial dinamikler üzerine çalıştı.
Avusturalya Veteriner Hekimliği Koleji
‘Veteriner Bilim Adamı Kulübü’ üyeliği
ile ödüllendirilen Dr. Simpson’a 2011
yılında Royal College of Veterinary
Surgeons tarafından “Kedi Hekimliği”
alanında “uzman” ünvanı verildi.
Kedi Hekimliği kliniğinin şefi olarak
ilk radyoaktif kliniğinin açılmasında
büyük bir rol oynayan Dr. Simpson,
Feline Advisory Burueu (FAB)’ın
kurucularından. Kedi hipertansiyon
çalışması nispeten yeni bir alandır
ve birçok bilinmeyen faktörler
vardır. Dr. Simpson gibi uzmanla
beraber kedilerde hipertansiyona
ilişkin bilgilerimizi güncellemek,
kedide hipertansiyonun doğru
ölçülmesini öğrenmek ve en etkili
şekilde tedavisinin sağlanması
hakkında fikir alışverişinde bulunmak,
bu konu ardından ise asemptomatik
kedilerde kalp üfürümü kosununda
bilgi edinmek ayrı bir güzellikti.
Dr.Margie Sherck
Dr. Diane Addie
Günümüzün en önemli
konularından;
Diagnostik Viroloji
Feline Infectious Peritonitis’in
olmadığı bir dünya hayal edin. Dr.
Dianne ADDIE bu düşü ile konudaki
çalışmalarını sürdürmeye devam
etmektedir. Dr. Diane Addie, Glasgow
Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden
(GUVS) mezun olmuştur. Mezuniyeti
sonrası 8 yıl boyunca aktif klinik hekimi
olarak çalışan araştırmacı, takiben
Prof. Dr. Zeki Yılmaz
KONGRE
Glasgow Üniversitesi’ne dönerek,
kedi coronavirusları (FCoV) ve Feline
Infectious Peritonitis konusunda
doktora yapmıştır. Dr. Addie, şu anda
Glasgow Üniversitesi’nde onursal
araştırmacı olarak çalışmalarını
sürdürmektedir. Bunların yanında
kendisine ait bir web sitesi
bulunmakta ve veteriner hekimlere
bilgi akışı sağlamaktadır. Özellikle
kedilerin bulaşıcı hastalıklarıyla
ilgilenen araştırmacının başlıca
araştırma alanları; Feline Infectious
Peritonitis (FIP), kedilerin kronik
gingivostomatitisi ve yavru kedi
ölümleridir. European Advisory Board
on Cat Diseases ABCD’da görev alan
araştırmacının hayali, FCoV ve FIP’in
eradikasyonu, FGS’nin tedavisinin
bulunması ve hayvanların ıstırabının
son bulduğu bir dünyada yaşamaktır.
Dr. Dianne, konuşması
sırasında verdiği ana mesajda
kortikosteroidlerden uzak durmak
gerektiğini vurguladı. Kortikosteroidler
ağrıyı ve inflamasyonu azaltıp,
iştahı arttırdıkları için başlarda
hastadan yanıltıcı bir olumlu yanıt
alınabilir. Ancak, bu olumlu etkiler
kısa sürelidir ve yan etkiler çok daha
ciddi olduğundan kedinin sağlığını
hastalıkları asla yenemeyecek
kadar kötüleştirebilir. Lütfen katkıda
bulunun! Dr. Addie konuşmasında
PETİNFO 2015/05 72-73
KONGRENİN 24 NİSAN DÜNYA
VETERİNER HEKİMLERİ
GÜNÜ’NE DENK GELMESİYLE
BİG İTHALAT FİRMASININ
HAZIRLAMIŞ OLDUĞU HOŞ
SÜRPRİZLER VETERİNER
HEKİMLERİN OLDUKÇA
BEĞENİSİ KAZANDI.
KONGRE
Yard. Doç.Dr. Osman Ergene
Prof.Dr.Kürşat Özer, Erkan Morgül
“Lütfen catvirus.com WEB adresinde
kronik gingivostomatitis(FCGS)
konusunu takip edin çünkü
araştırmalarımızda gönüllüye ihtiyaç
duyduğumuzda buradan duyuruyoruz.
Şu anda, kronik gingivostomatitis
olgularında zencefil kökü içeren
kapsülleri deneyecek ve/veya
kontrollü besin testleri yapacak
veteriner hekimlere kapılarımız
sonuna kadar açık. Ayrıca, kronik
gingivostomatitis geçirmiş kedilerde
aşılamayla ilgili deneyimleriniz
varsa duymaktan memnun oluruz.
E-posta grubumuza üye olmak için,
FCGS grubu referansıyla draddie@
btinternet.com adresine e-posta
gönderebilirsiniz.” dedi.
Kedilerde görüntülü
tanı hakkında öğrenmemiz
gereken daha çok şey var
Ultrasonografik ve radyografik
muayeneler, bize hastalamız hakkında
pek çok şey söyler. Kedilerde sindirim
kanalının mural değişikliklerinin
tanısında en önemli görüntüleme
yöntemi ultrasonografidir. Mide/
bağırsak duvarında kalınlaşmış
bir tunica muscularis, görünüşte
sağlıklı hayvanlarda görülebildiği gibi,
yangısal bir duruma ya da infiltratif
bir neoplaziye işaret edebilir. Yaşlı
kedilerde sık rastlayabileceğimiz
gastro-intestinal tümörleri hakkında
“Kedide bağırsak tümörlerinde
nasıl tanı konur?“ ya da “Hangi
PETİNFO 2015/05 74-75
KONGRE ORGANİZASYON
KOMİTESİ; KLİNİSYEN
HEKİMLERİN KEDİLER İLE
İLGİLİ EN SIK KARŞILAŞILAN
KONULARA DAHA ÇOK
AĞIRLIK VEREREK ÜZERİNDE
ÇALIŞMALARI GEREKTİĞİNİ
DÜŞÜNMEKTEDİR.
biyopsi yöntemleri vardır ve hangisini
seçmeliyim?“ gibi soruların cevabını
Prof.Dr. Deniz SEYREK İNTAS verdi.
Prof.Dr. Deniz SEYREK İNTAS; Giessen
Justus-Liebig Üniversitesi Veteriner
Fakültesi, Küçük Hayvan (Cerrahi)
Kliniğinde Görüntülü Tanı Teknikleri
alanında Residency eğitimi alarak 2011
yılında AssocDipl ECVDI LA (Associate
Diplomate of the European College
of Veterinary Diagnostic Imaging)
unvanını aldı. Yurt içinde ve yurt dışında
meslek içi eğitim seminerlerinde
(çalıştaylarda) organizatör, konuşmacı
ve eğitimci olarak görev aldı. Kendisine
“Atlas of Small Animal Ultrasonography”
“Küçük Hayvan Ultrasonografi Atlası”
isimli kitabın tercüme editörlüğü için
2014’de TÜBA TEÇEP Ödülü (Mansiyon)
verildi. Veteriner Cerrahi Derneğinin
yönetim kurulu üyesi olan Dr. Seyrek
İNTAS, 2011 yılından beri derneğin
başkanlığını yürütmektedir.
Türkiye’den de konuşmacıların katılması
mesleki gelişimleri ve yenilikleri takip
etmeyi amaçlayan veteriner hekim
meslektaşlar açısından önemlidir.
Ülkemizde artık veteriner hekimlerin
spesifik konular seçip uzmanlaşması
pozitif ilerlemenin en belirgin
göstergesidir. Prof. Dr. Deniz Seyrek
İntaş gibi veteriner hekimlerin büyük
emek vererek uzmanlaştığı konuları
meslektaşlarıyla paylaşması ve mesleki
hayatlarına katkı sağlaması ile seminerin
anlamı da daha büyük oluyor.
Kediler, küçük köpekler değildir
Kongre Organizasyon Komitesi
Başkanı, Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ
seminerlerde duyduğumuz hastalıkların
tanı ve tedavisi hakkında ayrıntılı bilgi
vererek kedilere yönelik geleneksel
yaklaşımları bir kenara bıraktırıp
kedilerin, birer küçük köpek olmadıklarını
ve kediler ya da herhangi bir hayvan türü
hakkında aslında daha ne kadar çok şey
öğrenebileceğimizi gösterdi. Katılımcıları
için kaliteli ve tamamıyla yararlı bir
kongre gerçekleştirdiği için Nilüfer
Aytuğ hocamıza ve kongre organizasyon
komitesinde yer alan, emeği geçen
herkese teşekkür ederiz.
VETERİNER HEKİMLİK MESLEĞİNE HER DAİM DESTEK VEREN
ANADOLU PET FİRMASI ROYAL CANİN MARKASIYLA KEDİ HEKİMLİĞİ
KONGRESİ’NİN ANA SPONSORLUĞUNU ÜSTLENEREK BİR KEZ DAHA
VETERİNER HEKİMLERİN YANINDA OLDUĞUNU GÖSTERDİ.
PETİNFO 2015/05 76-77
KEDİ HEKİMLİĞİ KONGRESİ’NDE BİR ARAYA GELEN VETERİNER
HEKİMLER “ONLARIN FARKLI OLDUKLARINI BİNLERCE YILDIR
BİLİYORUZ” SLOGANINI BENİMSEYEREK KONGRE SÜRESİNCE
AKTARILAN TEKNİK KONULARI DİKKATLE DİNLEDİ.
PETİNFO 2015/05 78-79
300’E YAKIN VETERİNER HEKİMİN KUZEY KIBRIS TÜRK
CUMHURİYETİ’NDE AĞIRLAYAN YAKINDOĞU ÜNİVERSİTESİ
VETERİNER FAKÜLTESİ YÖNETİCİLERİ VE AKADEMİSYENLERİNİN
MUTLULUKLARI YÜZLERİNDEN OKUNUYORDU.
PETİNFO 2015/05 80

Benzer belgeler