Mayıs-2015 - Petinfo Dergi
Transkript
Mayıs-2015 - Petinfo Dergi
PET SAĞLIĞI DERGİSİ MAYIS 2015 SAYI 75 KLİNİK Kliniğinizi daha etkili yönetmek ister misiniz? 18 Tüm yönleriyle radyoloji tartışıldı 28 Cennete açılan pencere’den Kedi Hekimliği 68 n n de ü z ü l ığı ığı y z anl ahatsı TİR. k ş ı k r al k se em e t yü enm nal sisın sayısı l s e sti anlar lış b inte v Yan gastro ayan hay yaş PETİNFO 2015/00 00-00 İÇİNDEKİLER 52 > Kedi ve köpeklerde lezzet Damak tadımıza uyan her gıdayı ağzımız sulana sulana yeriz. Ya kedi ve köpeklerimiz? Onlarda durum nasıl? 18 > Kliniğinizi daha etkili yönetmek ister misiniz? 62 > AnadolU Pet ürünlerinin sunduğu güvenli ve sağlıklı yaşam Bayer, Veteriner Hekimleri için en önemli konulardan biri olan klinik yönetimi ve hasta sahibi ile ilişkiler konusunu 28 Nisan’da İstanbul’da düzenlediği toplantıda ele aldı. Mayıs ayı itibariyle yeni ürününü piyasaya sunan Anadolu Pet Türkiye pazarının standartlarını yükseltip yeni trendler çizmeyi hedefliyor. Anadolu Pet markalarını en çok tercih edilen ürün haline getirmeyi planlıyor. 54 > BU KÖPEK ÇOK HAVALI 24 > TÜM YÖNLERİYLE radyoloji tartışıldı Yanlış beslenme alışkanlığı yüzünden gastrointestinal sistem rahatsızlığı yaşayan hayvanların sayısı yüksektir. Tıpkı insanlardaki gibi, kedi ve köpeklerin yediği gıdalar bağırsaklarda yaşayan mikroorganizmalar tarafından sindirilir. Bu sindirim sonucu gaz meydana gelir ve birikmiş gaz baskıya neden olur. Hayvan ise bu ağrıyı hafifletmek için gazı dışarı bırakır. 68 > Cennete açılan pencere’den Kedi Hekimliği Klinisyen Veteriner Hekimler Derneği tarafından 16-19 Nisan tarihleri arasında İzmir’de gerçekleşmiş olan KLİVET 2015 III. Bahar Sempozyumunda ‘Kedi ve Köpeklerde Tüm Yönleriyle Radyoloji’ anlatıldı. Yakın Doğu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde 23-26 Nisan 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilmiş olan Kedi Hekimliği Sempozyumu mesleki bir bahar şenliği havasında kedi sever meslektaşları bir araya getirdi. PETİNFO 2015/05 04-05 EDİTÖR Tüm hekimlerin Dünya Veteriner Hekimler Günü’nü sevgiyle kutlarım. Bahar ayları yeniliği, coşkuyu ve mutluluğu temsil eder veren arkadaşların başarı hikayelerini de büyük bir heyecanla bekliyoruz. Mesleğimiz için atılan en küçük adım bile önemli gelişimler meydana getirebilir. Kurtardığımız her canın hayatı ile bizim hayatımız da değişebilir. Bahar şenlikleri havasında parazitler de çoğalıyor, hastalarımızı Leishmaniasis yönünden kontrol etmenin tam zamanı geldi. Çeşitli tahlil kombinasyonları hakkında okuyabileceğimiz bilgilerle herkes klinik yapısına uygun bir yöntem bulabilir. Bu hastalık hakkında öğrenmemiz, anlamamız gereken daha çok şey var. Ama iyi bir veteriner hekim her daim yeni şeyler öğrenmeye hazırdır. Bizler de bu konu hakkında katkı sağlamaktan mutluluk duyarak keyifli okumalar ve keyifli kongreler diliyoruz. Havalar ısınınca veteriner hekimliği mesleğine de aynı duyguları yansıtan kongre ve toplantı sezonu tüm hızıyla devam ediyor. Veteriner hekimlere hizmet eden organizasyon ve kurumlar sırasıyla önemli gelişimlere imza atıyor; Mayıs ayı içerisinde KLİVET tarafından gerçekleştirilen “Kedi ve Köpeklerde Tüm Yönleriyle Radyoloji’ kongresi ya da KKTC Yakın Doğu Üniversitesi’nin Kedi Hekimliği Sempozyumu meslektaşları bir araya getiren organizasyonlardandı. Bu değerli kongreleri kaçıranlar da üzülmesin, önümüzdeki aylarda gerçekleştirilecek olan ulusal ve uluslararası organizasyonlardan herkes ilgi alanına göre seçebilir. Kliniğinden çıkmak istemeyen hekim arkadaşlar ise dergimizde klinik yönetimi ile ilgili bilgileri okuyabilirler. Hasta sahipleri eğitiminin ve randevu sisteminin ne işe yaradığı hakkında faydalı bilgiler paylaşmaya çalıştık. İlginizi çekebilecek olan veteriner kahramanların hikayelerinden ilham alıp önemli gelişimlere doğru adım atmaya karar petinfo Mayıs / Sayı: 75 Pet Sağlığı Dergisi Ayda bir yayımlanır. YAYIN TÜRÜ SÜRELİ YEREL SAHİBİ Mat Medya Tanıtım Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. MEHMET AKTOP GENEL KOORDİNATÖR BARIŞ KOLGU [email protected] Bilimin ışığında kalmanız dileğiyle Saygılarımla Veteriner Hekim Gizem Kutun GENEL YAYIN YÖNETMENİ VE YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Vet. Hekim YAĞMUR AĞCAOĞLU [email protected] YAZI İŞLERİ SORUMLUSU VET. HEKİM GİZEM KUTUN [email protected] KATKIDA BULUNANLAR Prof. Dr. Murat şaroğlu Dr. Gürbüz Ertürk ENİKÖ KIRALY ART DİREKTÖR EBRU DERELİ [email protected] GRAFİK TASARIM EMEL VURAL [email protected] DANIŞMA KURULU PROF. DR. AHMET ERGÜN PROF. DR. NİLÜFER AYTUĞ PROF. DR. TAMER DODURKA Yrd. Doç. Dr. Özlem Şengöz Şirin Dr. Banu Dokuzeylül VET. HEKİM RAHŞAN EROL BASKI Gezegen Basım San. Ve Tic. Ltd. Şti. 100 YIL MAHallesi MASSİT MATBAACILAR SİTESİ 2. CADDE GEZEGEN BİNASI NO: 202/A BAĞCILAR/İST Sertifika No: 12002 ADRES YAYINCILAR SK. 10/4 34414 SEYRANTEPE - İSTANBUL TEL: 0212 324 50 56 - 324 50 59 www.matmedya.com ABONE BANU SAYINÇ [email protected] Dergimizde yayınlanan röportaj ve ilanların sorumluluğu sahiplerine aittir. Fotoğraflar izinsiz kullanılamaz. Petinfo Dergisi veteriner hekimlere ve ecza depolarına yönelik bilimsel içerikli, mesleki, ücretsiz, sektörel bir yayındır. PETİNFO 2015/05 06-07 NOTLAR İ.Ü. Veteriner Fakültesi’nde “17. Uluslararası Veteriner Hekimliği Öğrenci Konresi” yapıldı Bu yıl 17 .’si düzenlenen “Uluslararası Veteriner Hekimliği Öğrencileri Bilimsel Araştırma Kongresi” 2830 Nisan 2015 günlerinde İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde yapıldı. Organizasyon komitesinde İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Güneş, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Bilimsel Araştırma Kulübü Danışman Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyyal Ak, Bilimsel Araştırma Kulübü Başkanı Alparslan Karslı’nın yer aldığı bu yılki kongreye 16 ülkeden 150’nin üzerinde yabancı konuk ile 18 ildeki veteriner fa- kültesinden 250 öğrenci ve öğretim elemanının yanı sıra; İ.Ü. Veteriner Fakültesi’nden de 300 dolayında öğrenci ve öğretim elemanı olmak üzere toplam 700 kişi katılımda bulundu. Katılan 52 bilimsel sözlü sunum ve 30 poster sunum arasından sözlü sunumda birinci olan Skopje Ss. Cyril and Methodius Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencisi Maja Pavlovska ve poster sunumu birincisi Lithuanian Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencisi Kristina Musayeva oldu. Proje Yarışması’nı kazanan İ.Ü. Veteriner Fakültesi öğrencilerinden Burak Alabaş’tı. Geçmiş Dünya Veteriner Hekimleri Günümüz kutlu olsun Türk Veteriner Hekimleri Birliği tarafından organize edilen “2015 yılı Dünya Veteriner Hekimleri Günü” 25 Nisan’da Anıtkabir ve Ankara 75. Yıl Hipodromunda düzenlenen törenlerle kutlandı. Dünya Veteriner Hekimler Günü her yıl farklı bir tema ile kutlanmaktadır. 2015 yılı teması “Vektörlerle bulaşan zoonoz hastalıklar” olarak belirlenmiştir. Bu tema doğrultusunda TVHB tarafından afiş hazırlatılarak ülke genelinde dağıtımı yapılmıştır. Daha sonra TVHB Merkez Konseyi Başkanı Talat Gözet konuşması ardından 2015 Onur Ödülleri dağıtıldı. Veteriner Hekimlik PETİNFO 2015/05 08-09 Mesleğine yapmış olduğu üstün hizmetlerden dolayı Merhum Veteriner Hekim Doç. Dr. Osman Nuri Koçtürk “2015 yılı TVHB Onur Ödülü”ne layık görüldü. 2015 yılı Türk Veteriner Hekimleri Birliği Hizmet Ödülleri, her biri farklı sanat alanında ulusal ve uluslararası başarılar elde ederek Veteriner Hekimlik mesleğinin toplumda tanınmasına katkı sağlamışlardır. Veteriner Hekimlerin, hekimliklerinin yanında sanatta da başarılı olacağını göstermiştir. İşte bu nedenle 2015 yılı Türk Veteriner Hekimleri Birliği Hizmet Ödüllerinin Sanatçı Veteriner Hekimlere verilmesi layık görülmüştür. NOTLAR ‘O Koca gözler’ arkasındaki endokrinoloji Japonya’daki Azabu Üniversitesi’nin hayvan davranış bilimcileri, yüreğimizi yumuşatan köpek bakışlarının arkasında şaşırtan hormonel bir mekanizma keşfettiler. Daha önceki araştırmalarda anne- yavru arasındaki bağın oluşmasında mutluluk hormonu olarak da adlandırılan oksitosinin büyük etkisi olduğu saptanmıştır. Memeli türlerin çoğunda anne ve yavru bakışınca ikisi arasında bir ‘feedback’ etkisi meydana gelir. Bu etkide ise oksitosinin devamlı yükselmesi iki birey arasındaki bağın oluşmasını sağlar. Araştırmacılar buna benzeyen bir bağın köpekler ve sahipleri arasında da meydana gelebileceğini düşünmektedir. Çalışmaya sahibiyle beraber 30 köpek katıldı. Hayvan sahipleri 30 dakika boyunca köpeklerle ilgilenmeliydiler. Araştırmacılar ise bu zaman periyodundan önce ve sonra toplanan idrar örneklerindeki oksitosin miktarını incelediler. Sonuçlar ise şaşırtıcı; sürekli göz kontağında olan çiftlerin idrarındaki oksitosin miktarı hayvanlarda %130, hayvan sahiplerinde ise %300 artış gösterdi. Vet Mapp hayat kurtarır Akıllı telefonlar üzerinden çalışan Vet Mapp uygulaması İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’daki veteriner kliniklerin, barınakların ve rehabilitasyon merkezleri haritasıdır. Uygulamanın amacı acil bir durum söz konusu olduğu anda kişiye en yakın veteriner hekimle iletişimini sağlamaktır. App Store veya Google Play’den yükleyebileyeceğiniz bu uygulama içinde kliniğiniz hala yer almıyorsa bilgi@vetmapp. com adresine mesaj yazın. l Nepa mi e depr Nepal’de meydana gelen 7.8 büyüklüğündeki depremden sonra ilk yola çıkan arama-kurtarma gönüllüleri arasında çok sayıda veteriner hekim de yardıma koştu. Dünya Veteriner Hekimleri (Word Vets) organizasyonunun ilk ekipleri Katmandu’ya vardı ve en az 3 hafta bölgede kalmaları beklenmektedir. Gönüllüler yerel veteriner birimleriyle iş birliği yaparak hayvan kurtarma, gıda hijyeni ve zoonoz hastalıkların önlenmesi ile ilgili konularda yardımcı olmaktadır. PETİNFO 2015/05 10-11 NOTLAR Texas katilini ağır ceza bekliyor 32. Dünya Veteriner Hekimliği Kongresi’ni kaçırmayın! 13-17 Eylül tarihleri arası İstanbul’da düzenlenecek olan 32. Dünya Veteriner Hekimliği Kongresi’ne bildiri gönderi tarihi 30 Nisan itibariyle kapanmıştır. Kongrenin indirimli kayıt tarihi ise Mayıs sonuna kadar devam etmektedir. 3000 civarında veteriner hekim, bilim insanları, ulusal ve uluslararası firmalar ile OIE, FAO, WHO ve EFSA gibi uluslararası kuruluşların katılımı beklenmektedir. PETİNFO 2015/05 12-13 Texas eyaletinde çalışan veteriner hekim Dr. Kristen Lindsey (31)’nin Facebook üzerinde paylaştığı resmi dünya çapında büyük tepki yarattı. Komşusunun sarmanını kafasından okla vuran kadın, resmin altındaki yorumunda ‘… yılın veterineri ödülünü memnuniyetle kabul ederim’ yazdı. Bu olay Texas’taki yetkilileri de harekete geçirdi; hem Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen inceleme devam etmekte hem de Amerika Veteriner Hekimler Odası (AVMA) tarafından 5 kişilik komisyon kuruldu. Komisyonun kararına bağlı olarak diplomasının iptali söz konusu olabilir. Şikayetler ve yorumlar AVMA tarafından kurulan [email protected] adresine kabul edildiği bildirildi. Tom ve Jerry Sendromu Journal of Feline Medicine and Surgery tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre 10 yaş üzeri kediler bazı ses tetiklemelerinden dolayı nöbet geçirebilirler. Örnek olarak yumurtanın haşlanırken tencereye çarpması ya da bilgisayar klavyesinin sesi. Çalışmayı 96 kedi üzerinde yapan araştırmacılar ‘ Fareler ve sıçanlar ultrasonik sesler çıkartarak iletişim kuruyor (yaklaşık 40 kHz). Kedilerin fare avında kullandıkları ikincil ultrasonik işitme sistemlerinin tetiklenmesi, kedilerde aşırı tepki yaratır’ dediler. Uluslararası basında bu olay Tom ve Jerry sendromu olarak geçmektedir. 30 adet süs taşı yutan kurbağa geçen yılın birincisi Kaybolan şişkebab, geçen yılın ikincisi 43.5 adet çorap yutan danua geçen yılın üçüncüsü 2015 ‘They Ate WHAT?!’ (Bunlar ne yedi?!) yarışmasına başvurular başladı! Amerikalı Veterinary Practice News dergisi 10. kez They Ate What?! röntgen yarışmasına başvuruları kabul etmeye başladı. Kliniklerde görülen en ilginç röntgenlerin ‘resim yarışması’nın birincilik ödülü $1,500’dır. Röntgen görüntüleri Haziran 30’a kadar [email protected] posta adresine gönderilmeli. Elektronik postada, gönderen kliniğin ve veteriner hekimin adı, adresi, telefon numarası ve vaka ile ilgili kısa bir açıklama eklenmeli. Röntgenin yanına hastanın resmini ve çıkartılan objenin resmini de göndermeyi unutmayın. PETİNFO 2015/05 14-15 ‘ZOOMARK INTERNATIONAL 2015’ fuarı bu sene çok kalabalık olacak 7-10 Mayıs 2015 arası Bologna, İtalya’da düzenlenmiş Zoomark International fuar organizatörleri ilk defa katılan firmaların sayısında %30 artış olduğunu belirtti. Aynı anda 40 farklı ülkeden gelen ve fuardaki şirketlerin %65’ını temsil eden uluslararası katılımcıların sayısı da dikkat çekiydi. Pazara yeni çıkan firmalar ve pet endüstrisinde önemli rol oynayan isimlerin ürünlerini sergilemeyi amaçlayan bu organizasyon her sene pet dünyasındaki yeni trendlerin belirtilmesinde öncülük etmektedir. Bu sene giriş bileti sadece 10 euro olan fuarın veterinerler, pet shop sahipleri, kedi-köpek yetiştiricileri ve pet kuaförleri için ayrı ayrı seminerleri de mevcuttu. Fuarda düzenlenmiş olan pet kuaför yarışması ise EGA (Europeran Grooming Association)’dan daha önce ödül almayan herkese açıktı. Ayrıntılı bilgi için; zoomark.it TOPLANTI i ngiltere’den gelen Bayer yetkilisi Yüksek Hemşire Joy Howell’ın yaptığı sunum hekimler tarafından beğeniyle karşılandı. Aynı zamanda İngiltere’de Veteriner Hemşireliği deneyimi de bulunan Howell sunumunda hasta sahibi ile ilişkilerin öneminden bahsederken Veteriner Hemşirelerin (Teknikerlerin) hekimlerin rakibi olmadığının altını çizdi. Bayer Pazarlama ve Teknik Hizmetler Müdürü Cem Keskindil Kliniğinizi daha etkili yönetmek ister misiniz? Bayer, Veteriner Hekimleri için en önemli konulardan biri olan klinik yönetimi ve hasta sahibi ile ilişkiler konusunu 28 Nisan da İstanbul’da düzenlediği toplantıda ele aldı. Hasta sahibi hizmeti ve iletişim Pet sahipleri kendileriyle nasıl ilgilenildiğini ve aldıkları hizmeti başka hiçbir unsuru hatırlamadıkları kadar iyi hatırlarlar. Bu nedenle veteriner kliniğinde çalışan ekip kliniğin başarısında kilit öneme sahiptir. Joy Howell’dan bazı ipuçları ‘’Gülümsemek aynı zamanda samimiyetinizin işaretidir. Pet sahipleri kliniğinize geldiklerinde onları gülümseyerek karşılayın. Hastanızla ilgili bir gecikme yaşanıyorsa ve pet sahibi bekliyorsa bunun nedenlerini uygun bir dille anlatmalısınız. Yapmanız gerekenlerden biriside hasta sahibi ve hasta ile devamlı göz teması kurmanızdır. Konuşurken hasta sahiplerinden gözlerinizi kaçırmayın. Siz önemlisiniz ya çevresel faktörler önemli değil mi? Kliniğinizin dışından başlamak gerekirse öncelikle otopark sorununuzu çözmeniz gerekir, çünkü pet sahiplerinin %96 sı size araçlarıyla geliyor. Unutmayın otopark rahatlığı müşteri memnuniyetinin göstergesidir. Bahçe ve kliniğinizin temizliği önemlidir. Gündüz periyodik klinik bakımlarını önemsemeli kaka ve koku gibi unsurları kliniğinizden uzak tutmalısınız. Köpeğinizin uzun süreli tedaviye ihtiyacı var! Hastanızın durumunu anlatırken hassas davranın, pet PETİNFO 2015/05 18-19 sahipleri çoğu petlerini aile bireyi olarak görür ve aynı hassasiyette davranırlar. Sorun ortaya çıktığında soğukkanlılığınızı koruyun, nazik olun ve asla pet sahibine büyüklük taslamayın. Kapılarınızı açık tutun, klinik resmi daire değildir. Hasta sahibi ile aranızda çok fazla mesafe olmamalı. Ses tonunuz hasta sahibi üzerinde çok etkilidir. Ses tonunuzu düşürün. Pet sahipleri ve petlerine isimleri ile seslenin. Hayatın her alanında olduğu gibi veteriner hekimlikte de empati göstermek önemlidir. “Yapacağım, Yapabilirim” gibi kelimeler kullanın ve pet sahibine ziyaretlerinden dolayı teşekkür etmeyi ihmal etmeyin. Oturuşumdan pet sahibi rahatsız olur mu? Bunun cevabı basit EVET. Dik durmak ve öne doğru eğilmek sizin ulaşılabilir, anlayışlı ve samimi olduğunuzu gösterir. Sırtınızı dönerek konuşmak, yere veya tavana bakmak ilgisizliğinizi gösterir. Kaçınılması gereken diğer davranışlar ise, başka bir işle uğraşmak, esnemek, kaşınmak, tırnakları incelemek, saçla oynamak, saate bakmaktır. Bayer Yetkilisi Yüksek Hemşire Joy Howell Aktif dinleme önemlidir. Pet sahibine onu dinlediğinizi gösterin. Dikkatinizi iletmek için vücut dilinizi ve işaret dilini kullanın. Söze karışma zaman kaybıdır. Konuşmacıya engel olur ve mesajın tam olarak anlaşılmasını sınırlar. Soru sormadan önce konuşmacının her noktayı bitirmesini bekleyin. Karşı savlarla konuşmayı kesmeyin’’. İngiltere’de Veteriner Hemşirelik mesleği revaçta Konuşmasının ikinci bölümünde Veteriner Hemşirelerin klinikteki öneminden bahseden Howell konuyla ilgili çarpıcı örnekler verdi. İngiltere’de faaliyet gösteren kliniklerin %8’inde 2 veteriner hekim, %36’sı 2-4 veteriner hekim, %56’sında ise 4 den fazla veteriner hekim çalışmaktadır. Avrupa ve ABD’de yapılan yakın tarihli bir araştırmada veteriner hekimlere, karşılaştıkları en büyük zorluklar soruldu. Avrupa’nın genelinde ve ABD’de %39’u aşağıdaki şekilde yanıt verdi. “Pet sahiplerinin tavsiyelere uymasını sağlamak” İngiltere’de ise bu yanıt %29’du. İngiltere’de evcil TOPLANTI hayvan sahiplerinin %94’ü bilgi aramak için internete girmektedir ve bunların %75’i aşağıdaki görüştedir. “Bilgiye ihtiyacım olduğunda ilk baktığım yer internet” Kliniklerin web siteleri doğru bilgilerle dolu, akıcı ve sade olmalıdır. İngiltere’de bir çok pet sahibi bazı parazitlerin, hayvanların kendileri ve aileleri için oluşturduğu riskleri anlamıyor. Yine birçok evcil hayvan sahibi düzenli sağlık taraması gereksinimini anlamıyor. Türkiye de ise 2014 yılında evcil hayvan sahipleri için yapılan araştırmada hem kedi hem köpek sahiplerinin birinci bilgi kaynağının veteriner hekimler olduğu, sonrasında ise internetin tercih edildiği sonucunu ortaya çıkardı. Bu hayvan sahiplerinin çoğu parazit tedavisini veteriner hekimlere yaptırır. İç parazit tedavisinin göreceli olarak düşük kullanım oranları ve hem dış hem de iç parazit ürünleri için beklenenden az kullanım sıklığı dikkate alındığında, veteriner hekimler için parazit tedavisine ilişkin bir farkındalık oluşturma kampanyası evcil hayvan sahipleri arasında parazit ilaçlarının kullanımını artırmada etkili olabilir. Veteriner teknisyeninizi yetkilendirin Veteriner teknisyenleri sizin rakibiniz değildir. Aksine en büyük yardımcınızdır. Hasta sahiplerini eğitmek ve literatürü kullanarak araştırma yapmaları konusunda onlara ilham verin. Doğru uygulamayı göstermek konusunda tereddütleriniz olmasın. Başarılı geçen toplantının ardından Yüksek Hemşire Joy Howel ve Bayer Pazarlama ve Teknik Hizmetler Müdürü Cem Keskindil’e sorularımızı yöneltti. Bir pet kliniği için veteriner teknisyenin öneminden bahseder misiniz? Joy Howell: Veteriner teknisyenler, Klinik Sağlık uzmanları ekibinin önemli bir parçasıdır ve pet sahiplerine özellikle koruyucu bakımı teşvik etmenin yanı sıra hasta bakımı, anestezi işlemlerinde, Dr.Emel Başaran “Hayvan sağlığı alanında hizmet veren bir meslek grubu olan klinisyen hekimlik çok fazla emek ve enerji gerektiren yoğun çalışma temposu olan bir branştır” dedi. MESLEK İÇİ EĞİTİM ZORUNLU VE GEREKLİDİR Veteriner hekimler genelleme yaparsak büyük olasılıkla tek başlarına klinik içindeki tüm teşhis, tedavi ve operasyonları yapan, en zor anlarda çalan telefonlara bakan, randevuları ayarlayan veya aniden bir kediciğin nasıl beslenmesi gerektiği hakkında gelen bir soruya da cevap vermek zorunda kalan ve bu yük altında ezilen süper kahramanlardır. Daha önceki yıllardaki alışkanlıklar ve veteriner hekimlikte yardımcı sağlık personeli açığı ve eksikliği maalesef tüm yükü hekimlere ve mesleki bilgisi olmayan yardımcılara yıkmışken yetişen yeni nesil tekniker ve teknisyenlerle daha profesyonel bir ekiple hizmet verme şansı doğmuştur. Bir kliniğin başarısı ise tam anlamıyla bir takım çalışmasını, bilgi birikimini ve devam eden meslek içi eğitimleri gerektirmektedir. Bayer‘in organize ettiği çalışmada, veteriner hekimler ve katılabilen teknisyen ve teknikerler kısa bir zaman dilimine sığdırılmış olsa bile veteriner yardımcı sağlık personelinin önemi, görevi ve görev dağılımındaki kilit rolünü değerlendirme ve bu konu hakkında düşünme şansını yakalamışlardır. Bir kliniğin başarısı sadece PETİNFO 2015/05 20-21 çok iyi bir ekipman ve hekimlik hizmetinden ibaret değildir ve hekimin hekimliğini yapabilmesi için çok iyi bir takıma ve yönetime ihtiyaç vardır. Ülkemizde de örnek olarak gösterilebilecek bu seminerin tüm meslek kuruluşları tarafından çok ciddi bir şekilde algılanması ve örnek alınması bir şans olacaktır. Gelişmiş ülkelerde meslek kuruluşları meslektaşlarını ve mesleklerini korumak adına her alanda bu tarz eğitimler, kurslar, kongreler ve konferanslar düzenlemektedir. Bu eğitimlere katılmak bir zorunluluktur ve bu mesleği icra etmek isteyen her hekim, her veteriner hemşire belli bir saat eğitimi almak zorundadır. Bizlere düşen yasal altyapı için çalışmalar yapmak ve hekimliği icra etmenin sadece hekimlik hizmetini vermek olmadığını kavramak ve tüm halkaları eşit olarak güçle birbirine bağlamak olmaktır. Tekrardan Bayer firmasına teşekkürlerimi iletirken, başta Veteriner Hekimler Odası, derneklerimiz, Tarım İl Müdürlüğü ve en önemlisi yardımcı sağlık personelimizi yetiştiren okullarımızın yöneticilerinin bir araya gelerek bu konu hakkında çalışmalara başlamasını dilerim. cerrahi ve medikal işlemlerde kan alma, yaralanmalara müdahale ve tırnak kesme gibi bakım hizmetlerini üstlenir. 2015 yılında 30. yılını kutlayan İngiliz Veteriner Hemşireleri Derneği gibi Türk Veteriner Teknisyenleri de nispeten genç meslektaşlar olarak önümüzdeki birkaç yıl içerisinde İngiltere’de olduğu gibi tanınırlıkları artacaktır. Pet sahiplerinin doğru kliniği seçmelerindeki ana etkenler nelerdir? İngiltere’de ve bir pet sahibi olarak ben, şu faktörleri göz önünde bulundurmalarını öneririm; > Web sitesi görünümü ve klinik hakkında bilgilendirme > Kliniği ilk kez ziyaret ettiğinizdeki izlenim, bu ve sonraki ziyaretlerinizde sizi karşılama ve size davranış biçimleri, > Tüm ekip üyelerinin profesyonel standartlara hakim oluşu > Petinize duyulan ilgi ve değişen durumlarda empati yapabilme seviyesi > Açık saatler, kliniğe giriş ve park kolaylığı > Mesai saatleri dışındaki hizmetler > Ambulans hizmeti için koşulları > İlave hizmetler; bakım, yatılı misafir etme, site üzerinden mama ve ekipman siparişi veya telefonla sipariş ve teslim olanağı. Ancak bana göre en önemli etken, pet sahipleri kendilerine nasıl davranıldığını ve nasıl bir hizmet aldığını her zaman hatırlarlar. Bu yüzden başarıyı sağlayacak olan etken ekiptir. Hangi konularda veteriner teknisyenleri daha aktif olmalılar? İstanbul ziyaretimde bir çok pet kliniğini görme imkanım oldu ve açıkçası kliniklerdeki radyografi ve ultrason gibi imkanlardan ve klinik içi laboratuvar olanaklarının varlığından çok etkilendim. Birçok veteriner hekim ile konuşmam sırasında veteriner teknisyenlerinin düzenli eğitimi ve denetimi ile hasta sahiplerini daha iyi bir pet sahibi TOPLANTI İLK DEFA BÖYLE BİR TOPLANTIYA KATILDIM Akın Ziya Önal TÜRKİYE’DE YAPILAN BİR ARAŞTIRMAYA GÖRE HEM KEDİ HEM DE KÖPEK SAHİPLERİNİN İLK BİLGİ KAYNAĞI VETERİNER HEKİMLERDİR. HASTA SAHİPLERİ İLE İLETİŞİM KURMAK ÖNEMLİDİR. olmaları ve iç-dış parazitelerin tedavilerini eğitim konusunda aktif olabileceklerini hissettim. Eğer veteriner hekimler, “avcı kedi” “ev kedisi” “sokak köpeği” gibi birçok farklı yaşam tarzına sahip petlerin koruyucu veteriner sağlık uygulamaları konusunda bir ortak protokol belirleyebilirlerse teknisyenler hasta sahiplerinin, petlerinin yaşam şekillerine göre yaşamaları konusunda bilinçlenmelerine yardımcı olur ve veteriner hekimlere uygun ürünleri sormak için onları cesaretlendirir. Sektörde önemli bir konuyu ele aldınız. Toplantı sonrasında aldığınız tepkiler nasıldı? Yakın gelecekte konsept toplantılarınız devam edecek mi? Cem Keskindil: Bayer olarak sadece bilimsel sunumlarla ve mükemmel ürünlerle değil, aynı zamanda veteriner hekimlerin klinik işletiminde karşılaştığı zorluklara da çözüm bulmak suretiyle küçük hayvan sağlığı sektörüne hizmet etmek istiyoruz. Globalde edinilen bilgi ve tecrübelerin paylaşılmasına çok önem veriyoruz. Veteriner Yüksek Hemşire Joy Howell bizlere Birleşik Krallık’taki veteriner kliniklerinin yapısı, karşılaştıkları zorluklar ve aşmak için kullandıkları yollar hakkında bilgiler aktardı. Hasta sahibinin tedavi başarısının yanında başka nelere önem verdiğini, bir veteriner kliniğinden neler beklediğini çok güzel örneklerle anlattı. Bunun yanında veteriner hekim,teknisyen ve resepsiyonistin hasta sahibiyle doğru iletişimi konusunda ipuçları verdi. İletişim ve klinik işletimi konusuna ilk olarak geçen yıl düzenlediğimiz Bayer Kedi Sağlığı sempozyumunda değindik. Katılan meslektaşlarımın ilgisinin yüksek düzeyde olması nedeniyle bu organizasyonu gerçekleştirdik. Bu organizasyonumuza katılan değerli meslektaşlarım ve teknisyen kardeşlerimiz de bize oldukça olumlu geri bildirimlerde bulundular, memnuniyetlerini ilettiler. Bu nedenle ihtiyaç görülen bu alanda, sektöre olan desteğimizi devam ettirmeyi planlıyoruz. PETİNFO 2015/05 22-23 Yıllardan beri birçok toplantıya katılıyorum. İlk defa teknisyenleri ve sekretaryayı ilgilendiren bir toplantıya katıldım. İşletmede personel yönetimi önemli konulardır, hatta kliniğin can damarıdır diyebiliriz. Bayer iyi bir konuya değindi. Toplantıya kliniğimin sekretaryasından bir kişi getirdim. Büyük bir dikkatle Joy Howell’ı dinledi, önemli notlar aldı. Bence bu da toplantının başarılı geçtiğinin kanıtıdır. VETERİNER SAĞLIK PERSONELİ ŞART Gültekin Külekçi Toplantı verimli oldu. Türkiye’de yardımcı sağlık personeli var evet; ancak bu personelin yetkileri sınırlı hatta yok denecek kadar az. Aslında yardımcı sağlık personelinin sayı olarak fazlalaşması veteriner hekimlerin yükünü de azaltacak. Türkiye’de veteriner hemşire sistemine geçilmesi gerekir diye düşünüyorum. Ancak temel eğitimin okullarda daha kaliteli daha üst düzeyde verilmesi lazım. SÖYLEŞİ Anadolu Pet’in sunduğu güvenli ve sağlıklı yaşam Mayıs ayı itibariyle yeni markasını piyasaya sunan Anadolu Pet, Türkiye pazarının standartlarını yükseltip yeni trendler çizmeyi hedefliyor. Anadolu Pet, markalarını en çok tercih edilen ürünler haline getirmeyi planlıyor. T ürkiye çapında hayvan sağlığının iyileştirilmesi ve refahının yükseltilmesi için çalışan Anadolu Pet tam hızla büyümeye devam ediyor. Anadolu Pet Genel Müdürü Eren Üçüncü, Petinfo ile bir araya gelerek gelecekle ilgili değerlendirmeler yaptı ve yeni markaları LaVital hakkında bahsetti Eren Üçüncü, Anadolu Akvaryum ve Pet Ürünleri Genel Müdürü 2015 yılının ilk yarısını bitirmek üzereyiz, sizden kısa bir değerlendirme alabilir miyiz? Anadolu Pet’in hedeflediği noktada mı? Yılın ilk çeyreği bizim için mevcut ürün gruplarımızı değerlendirdiğimizde şu ana kadar gayet olumlu ve büyüme hedeflerimizle doğru orantılı olarak geçti. 2015 yılı Anadolu Pet için yeni projeler ve yeni ürün gruplarıyla dolu bir yıl. Mayıs ayı itibariyle yeni ürün lansmanlarımıza başlıyoruz, bunun yanında yine sektörde bir ilk olacak yeni bir projeye de Haziran ayında start vereceğiz. Dolayısıyla bu yıl bizim için hem mevcut ürün gruplarımızdaki istikrarlı büyümemizi sürdüreceğimiz, hem de yeni ürün gruplarımıza ve projelerimize yoğunlaşacağımız bir yıl olacak. PETİNFO 2015/05 24-25 Pet sektörünün büyümesini değerlendirirken Anadolu Pet’in bu büyümedeki katkısı nedir? Anadolu Pet olarak ithalatını yapmış olduğumuz ürün gruplarıyla ilgili tek kriterimiz var, kaliteden kesinlikle ödün vermemek ve kendi alanında dünyada kabul görmüş ürünleri evcil hayvan sahipleriyle buluşturmak. Bu noktada ithal etmiş olduğumuz tüm ürünlerin evcil hayvan sahiplerinin ‘’kaliteli ve sağlıklı ürün’’ algısında ciddi anlamda yer ettiğini düşünüyorum. Bu algının gelişmesi ve kalite standartlarının yükselmesi de sektörümüzü hem büyütecek hem de Avrupa standartlarına yaklaştıracak en önemli etkenlerin başında geliyor. Yeni markanız LAVİTAL hayırlı olsun; markanın hikayesi nedir? Anlatır mısınız? Çok teşekkür ederiz. LaVital bizim için bu yılın en heyecan verici ürün lansmanı diyebiliriz. Çıkış LAVİTAL ile pazarda hedefleNEN nokta LaVital için çok uzun vadeli hedeflerimiz var. Türkiye pazarı için ilk hedefimiz tabii ki tüm ürün gruplarımızda olduğu gibi markamızı kendi segmentinde en çok tercih edilen ürün haline getirmek. Bunu kısa zamanda başaracağımıza inanıyoruz. Bunun yanında hedefimiz sadece Türkiye pazarında bulunmak değil, yapmış olduğumuz anlaşmalar çerçevesinde çok kısa zaman içinde LaVital ürün grubumuzun ihracatına da başlayacağız. Amacımız LaVital i önümüzdeki 5 yıl içinde en az 20 ülkede varolan, varolmaktan da öte kendi segmentinde lider bir marka haline getirmek. hikayemiz aslında 1,5 yıl önce başladı. Piyasa gözlemlerimizde ve analizlerimizde her zaman gözümüze çarpan nokta Royal Canin gibi en üst seviye super premium mamalarla, ekonomik ve evcil hayvanlara çok da sağlıklı bir beslenme sunmayan ürünler arasında fiyat anlamında bir uçurum olmasıydı. Dolayısıyla evcil hayvan sahiplerinden bütçeleri el verenler en üst segmentteki ürünleri alıyor, el vermeyenlerse istemeyerek de olsa ekonomik ürünleri tercih etmek zorunda kalıyorlar. LaVital’in çıkış noktası tam olarak burası. Fiyat olarak olarak orta segmentte konumlandıracağımız, kalite olaraksa evcil hayvanların tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bir ürün grubu yaratmak, daha fazla evcil hayvana çok daha sağlıklı bir beslenme imkanı sunmak LaVital markasının çıkış sebebi. SÖYLEŞİ Fiyatı ile de her kesime hitap edebilecek bir ürün LaVital’in çıkış noktasındaki amacımız sağlıklı beslenmenin ulaşılabilir fiyatlarla evcil havyan sahiplerine sunulması. Ekonomik ürünleri kullanan ve sürekli olarak kedi veya köpeğinde beslenmeden kaynaklı sıkıntılar yaşayan her evcil sahibi için LaVital ulaşılabilir ve sağlıklı bir çözüm. ANADOLU PET, ÜrünleriNE olan güveniNİ ve inancıNI %100 müşteri memnuniyeti ibaresiyle AMBALAJLARINA TAŞIDI. DÜNYADA KABUL GÖRMÜŞ KALİTELİ VE SAĞLIKLI ÜRÜNLER EVCİL HAYVAN SAHİPLERİYLE BULUŞACAK. LAVİTAL’in farklılıklarından ve tercih edilme sebeplerinden bahseder misiniz? LaVital birçok ilki içinde barındıran bir ürün grubu. Öncelikle LaVital sektörümüzdeki tüm markaların aksine ithal edilen hazır bir marka değil, Anadolu Pet’in Türkiye pazarındaki hassasiyetleri ve öncelikleri göz önünde bulundurarak ürettirdiği tam skala bir özel marka. Kedi skalasında farklı hassasiyetleri göz önünden bulunduran 5 adet, köpek skalasında ise küçük, orta ve büyük ırklara hitap eden 8 adet ürünle, toplamda farklı boylarda 18 adet üründen oluşuyor. Ürün grubumuz GDO içermiyor ve ağırlıklı olarak balık ve kırmızı et proteinlerinden oluşuyor. Evcil hayvan beslenmesinde ve kaliteli ürünlerin üretimindeki en önemli nokta tecrübe ve bilgi. Üretimimizi İtalya’da Effeffe firmasının yıllık 100.000 ton kapasiteli fabrikalarında yapıyoruz. Effeffe firması hali hazırda İtalya’nın en yüksek tonajlı üreticisi ve aynı zamanda özel marka üretim pazarının lideri konumunda. Tüm ürün içerikleri ve Arge çalışmaları İtalya’nın ve aynı zamanda Avrupa’nın en eski ve köklü üniversitelerinden olan Bologna Üniversitesi’yle ortak çalışmalarla yürütülüyor. Ürünlerimize olan güvenimizi ve inancımızı %100 müşteri memnuniyeti ibaresiyle ambalajlarımıza da taşıdık. Evcil hayvan sahipleri çekinmeden ve bu garanti kapsamında ürünlerimizi deneyebilirler. PETİNFO 2015/05 26-27 2015 yılının kalan yarısı için hedeflerinizden bahseder misiniz? Sohbetimizin başında da bahsettiğim gibi, bizim için 2015 yılı çok dolu bir yıl. Mayıs ayında yaptığımız LaVital ürün grubu lansmanının ardından Haziran ayında önemli bir projemizi, Temmuz ayındaysa yine çok önemli bir ürün grubunun lansmanını sizlerle paylaşıyor olacağız. ERP sistemimizi ihtiyaçlarımıza yönelik olarak tamamen yenileme aşamasındayız, bu da önümüzdeki aylarda tamamlayacağımız ve duyuracağımız önemli projelerden biri. Eklemek istedikleriniz var mı? Toparlayacak olursak 2015 senesi bizim için hem çok yoğun ama bir o kadar da yeniliklerle dolu geçecek. Her geçen gün büyüyen ve gelişen organizasyon yapımız, genç ve dinamik çalışma arkadaşlarımızla bu yıl için belirlemiş olduğumuz tüm hedeflere ulaşacağımıza inanıyorum. Bu güzel sohbet için Anadolu Pet ailesi adına sizlere teşekkür ederim. SEMPOZYUM Tüm yönleriyle radyoloji tartışıldı Klinisyen Veteriner Hekimler Derneği tarafından 16-19 Nisan tarihleri arasında İzmir’de gerçekleşmiş olan KLİVET 2015 III. Bahar Sempozyumunda ‘Kedi ve Köpeklerde Tüm Yönleriyle Radyoloji’ anlatıldı. PETİNFO 2015/05 28-29 Her yıl olduğu gibi, KLİVET bu sene de başarılı bir organizasyon gerçekleştirdi. Klinisyen hekimler tarafından uzun zamandır beklenilen bu konunun A’dan Z’ye kadar bütün detayları ve püf noktaları anlatıldı. Vaka tartışmalarında ise en deneyimli veteriner hekim bile yeni bilgilere sahip oldu. Davet edilen iki uluslararası konuşmacı Kansas Eyalet Üniversitesi’nden egzotik, küçük ve büyük hayvanlarda tanısal görüntüleme uzmanı olan Prof. Dr. David Billier (DVM, DACVR) ve Selanik Aristo Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden küçük hayvanlarda radyoloji, ultrasonografi, CT ve MRI uzmanı olan Uzm. Dr. Panagiotis Mantis (Dip ECVD, FHEA, MRCVS) bilgilerini ve tecrübelerini üç gün süren dolu dolu programda katılımcılara aktardı. KLİVET yönetim kurulu başkanı, Prof. Dr. S. Erdem ACAR ve sempozyumun düzenlenmesinde görev alan değerli meslektaşlarımız tarafından büyük özveriyle hazırlanan kongreye katılan herkes, mesleğine yön verebileceği yeni fikirler edindi. Sempozyum sırasında yapılacak çekilişte 1 kişi FireCR digital röntgen cihazı, 3 kişi FECAVA 2015 kongresi katılımını, 5 kişi ise Textbook of Veterinary Diagnostic radyoloji kitabını kazandı. Ayrıca tüm katılımcılara trioid koruyucu yanı sıra birçok süpriz dağıtıldı. KLİVET Yönetim Kurulu Başkanı, Prof. Dr. S. Erdem Acar Uzm. Dr. Panagiotis Mantis KLİVET İzmir Şube Başkanı Serdar Aktop İzmir VHO Başkanı Gökhan Özdemir TEK TIP TEK SAĞLIK KONSEPTİNİ ÖNEMSEMELİYİZ Seminerde yaptığı açılış konuşmasında Veteriner Hekmler Odası olarak mesleki gelilime katkı sağlayan organizasyonların destekleyicisi olmaktan mutluluk duyduklarını söyleyen Oda Başkanı Gökhan Özdemir , 1954 yılında 86 Zoonoz hastalık varken 2014 yılında bu sayının 868 olduğunu söyledi. Özdemir şöyle devam etti: ‘’Bu sempozyum için gerek Klivet İstanbul merkez yönetiminde, gerekse Klivet İzmir şube yönetiminde görev alan SEMPOZYUM Çeşme caddelerinde kongre billboardları veteriner hekimlerden tam not aldı. meslektaşlarımın ne kadar yoğun bir çaba sarfettiklerini biliyorum emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. 2012 yılında kurulan İzmir şubesinin kurucu başkanı ve şu an derneğin İzmir delegesi olarak yaptıkları çalışmalar için arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Bu süre içinde İzmir Veteriner Hekimler Odamızla KLİVET işbirliği ile ortaklaşa seminerler düzenledik bundan sonra da mesleki tüm derneklerimizle olduğu gibi ortak çalışmalarımız devam edecektir. Oda ve Derneklerimizde genç meslektaşlarımızın katkılarını görmek istiyoruz, mesleki kazanımlarımız ve hak kayıplarımızın önüne geçmek için meslektaşların birlik içinde olması çok önem taşımaktadır Her yıl nisan ayının son cumartesi kutlanan Dünya Veteriner Hekimler Günü haftaya 25 Nisan’da kutlanıyor bu vesile ile hepinizin dünya veteriner hekimler gününü kutluyorum. Bu yıl “Vektörlerle Bulaşan Zoonoz Hastalıklar” konusu benimsendi. 1954 yılında 86 zoonoz hastalık varken 2014 yılında 868 zoonozdan bahsedilmektedir bu durum bize Tek Tıp Tek Sağlık konseptinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermektedir. Hepimiz multidisipliner çalışmayı ilke PETİNFO 2015/05 30-31 GENÇ MESLEKTAŞLARIMIZIN KATKILARINI GÖRMEK İSTİYORUZ. MESLEKİ KAZANIMLARIMIZ VE HAK KAYIPLARIMIZIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN MESLEKTAŞLARIN BİRLİK İÇİNDE OLMASI ÖNEM TAŞIMAKTADIR. edinmeliyiz. Bu arada bir kez daha ülkemizde yeni açılacak veteriner fakültelerine ihtiyacımız olmadığını hatta bazılarının kapatılması gerektiğimi ifade etmek istiyorum asıl ihtiyacımız kaliteli ve donanımlı eğitim almış hekimler yetiştirmek ve uygun istihdam olanakları yaratmaktır.’’ Bu güzel kongreyi kaçıranlar için kısa bir özet; Kedi ve Köpek röntgenini okumak Radyografide geçerli tek bir kural vardır: tüm röntgeni inceleyin. Tüm röntgeni incelemek neden önemli? Öncelikle lezyonları her zaman klinik Gala yemeğinde KLİVET yöneticileri hatıra fotoğrafı çektirdiler. Ümit Örs, Dr. David Billier bulgulara dayanarak öngöremeyiz. Dahası bazı lezyonlar anamnezle tahmin edilebilirken, diğerleriyse hiç beklenmedik ve klinik bulgularla ilişkilendirilebilen lezyonlardan çok daha ciddi olabilir. Röntgenleri okurken pek çok aşamadan geçilir. Bunlardan ilki röntgeni, özellikle de anatomik yapıları incelemektir. Bunu hangi sıralamayla yaptığınızın bir önemi yok, yeter ki tüm röntgeni inceleyin. röntgende görünen her bir organa tek tek bakıp normal mi anormal mi olduğuna karar verin. İkinci adım röntgenlerdeki görsel özellikleri tespit etmektir. Her anormallik için röntgen işaretlerini belirtmeliyiz: sayı, boyut, biçim, lokasyon, marjinasyon ve radyoopasite. Konu radyografik opasite olduğunda bir şeyin sadece opak olduğunu söylemekle kalmayıp ne tür bir opasiteyle karşı karşıya Serdar Aktop, Tarık Akan Levent Erdem (Zoetis), Nobil Abi AAD (Nestle Purina) olduğumuzu tarif etmek iyi olur. Radyografide en lüsent olandan en opak olanına beş ayrı opasite tanımımız mevcut: gaz, yağ, yumuşak doku, kemik ve mineral. Örneğin yumuşak doku opasitesi şeklinde görülen bir akciğer lobu görüyorsak aklımıza ilk gelecek yapısal değişiklik akciğer lobunda hava bulunmadığı yönünde olacaktır. Şimdi patofizyoloji terimleriyle düşünmeliyiz: Havanın yerinine almış olabilir. Örneğin sıvı dolmuşsa pulmoner hemoraji, pulmoner ödem olabilecekken hücreler söz konusuysa zatüre ya da neoplazi olduğunu düşünebiliriz. Ancak ayırt edici listemizi çıkarttıktan sonra vakaya dair klinik/diğer bilgilere bakarak bunu listemizle birleştirerek tekil ya da en olası, daraltılmış bir tanıya ulaşabiliriz. Daha daraltılmış bir teşhise, örn. belli hastalıklara ulaştığımızda, bu hastalıklardan bazıları başka anormalliklerle de yaygın olarak ilişkilendirilebilir; örn. megaözefagus genelde aspirasyon pnömonisiyle ilişkilendirilir ya da plevral efüzyon durumlarında travma kanıtı bulunabilir, örn. kırık bacaklar ya da yumuşak doku şişmesi. Durum buysa ve yaygın olarak başka işaretlerle ilişkilendirilebilen bir tanıya ulaşmışsak tüm röntgene tekrar bakmak her zaman iyi bir fikirdir ancak bu sefer sadece eşlikçi işaretlere bakarız ve böylece onları teşhis etme şansımız artar. Pozisyon uygun mu? Opasite: Pulmonör opasite normal mi, düşük mü fazla mı? Dağılım: Opasitedeki anormal değişim difüze mi lokal mi? Lokasyon: Anormal opasitenin SEMPOZYUM lokasyonu ne? (hangi akciğer lobunda ya da hangi lobun hangi kısmında?) Patern: Anormal opasitenin baskın patern(ler)i ne? KALÇA DISPLAZİSİ RADYOLOJİSİ Köpeklerde en yaygın gelişimsel ortopedik durumdur. Daha sık büyük ve dev ırk köpeklerde görülür. Tümü de gelişim üzerinde etkili olan genetik, hormonal ve çevresel faktörlere dayalı multifaktöriyel etiyoloji. Displazi anormal gelişim anlamına gelir. Kalçalar doğumda normal görünür. Anormal kuvvetler doğumdan daha 2 hafta sonra eklem gevşekliğine (subluksasyon) yol açar. En erken teşhis yaklaşık 14 haftalıkken gerçekleşmiştir. Koksofemoral Eklemin Normal Röntgen Görüntüsü Asetabulum - keskin sınırlı bir kranial asetabular rim ve dorsal kenara sahip, derin formlu ve fincan şeklinde. Femur başı - yuvarlak bağ dokunun (kapital ligament) rabıtası olan fovea capitis’teki düzleşme haricinde düzgün dairesel hatlar. Femur başının yarısından fazlası dorsal asetabular rimin altında yer almalı. Konveks biçimli femur başı yarım dairesi asteabulum arkına paralel olmalı. Femur boynu - femur başını femurun trokanterik bölgesiyle birleştirir. Sırta doğru daha büyük kavise meyleden hafif bir konkav kavis yapar. Çap olarak femur başından daha dar ve düz kenarlı olmalı. Radyografik değişimler > En erken değişim subluksasyon > Genişlemiş eklem boşluğu > Sıkışmış eklem boşluğu, kranial asetabular rim ve femur başı paralel değil. > Femur başının dorsal asetabulun tarafından yetersiz kaplanması. > Femur başı yüzeyinin 2/3’ünden daha azı asetabulum içerisinde > Daha sonraki ya da ikincil değişimler > Femur başının düzleşmesi > Femur başının kalınlaşmasıyla yeniden biçimlenme DESTEĞİMİZ ARALIKSIZ SÜRECEK Anadolu Pet olarak 16-19 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen Klivet Kongresi’ne markamız Royal Canin adına sponsor olarak katıldık. Veteriner hekimlerimizle buluşma ve fikir alışverişinde bulunma şansını yakaladığımız Klivet Kongresi’nde bu sene daha da yoğun ve artan katılımcı sayılarıyla son derece verimli ve keyifli bir zaman geçirdik. Veteriner Hekimlerimizi standımızda ağırlayarak, kendilerine çeşitli hediyeler verdik. Hekimlerimiz ve sektör temsilcileri ile standımızda sektördeki çalışmalar, 2015 hedefleri ve projeleri ile ilgili sohbetler ettik. Anadolu Pet olarak, sektörün gelişimine ciddi katkı sağladığına inandığımız ve her yıl aralarına yenileri eklenen bu gibi bilimsel kongrelere desteğimiz hem bu yılın devamında hem de önümüzdeki yıllarda sürdürmeye devam edeceğiz. PETİNFO 2015/05 32-33 SEMPOZYUM > Asetabulumun yeniden biçimlenmesi > Subkondral kemiğin sklerozu > Femur boynu ve asetabular rimde osteofit KÜÇÜK HAYVAN ACİL VAKALARI RÖNTGENİ Röntgen kritik hastalarda sık kullanılan yaygın olarak ulaşılabilen hızlı bir görüntüleme tekniğidir. Kritik hasta hayvanların röntgen muayenesinde son derece önemli bir kural vardır: “masada ölüm olmaz”. Bunun anlamı hayvanın her türlü görüntüleme tekniği öncesinde yeterince stabilize edilmesi gerektiğidir. Dahası, stresini arttırmamak ve yaraları şiddetlendirmemek üzere hayvana son derece özenle muamele edilmelidir. Gerektiğinde oksijen desteği vermeye ve hastayı tutmaya hazır olunmalıdır. “Tekniğe odaklanılmış olması” prosedür sayısını minimum indirmek ve muayenelerin tekrarını yapmak zorunda kalmamak için önemlidir. Tülay Yılmaz, Özlem Egeden, Tülin Özkara 2’ler Kuralı İki görüntü: Daima anatomik bölgenin iki ortogonal görüntüsünü almaya çalışın. Röntgenlerin düz yüzey grafikleri olduğunu ve 3 boyutlu olarak değerlendirmek için en az 2 ortogonal görüntünün gerektiğini unutmayın. İki taraf: Anormal tarafın normal tarafla kıyaslanması, özellikle muskuloskeletal sakatlıklarda, anormalliğin daha kolay tespit edilmesini sağlar. İki eklem: Kırık şüphesi olduğunda röntgen uzun kemiğin her iki ucundaki eklemi de içermeli. İki bölüm: İleriki aşamalarda röntgen tekrar edilirse bazı durumlar daha kolay görünebilir. Örneğin başta tamamlanmamış bir kırık çizgisi gözden kaçabilecekken 1-2 hafta sonra tekrar röntgen çekilirse daha iyi görülebilir. İki röntgen: Kıyaslama için normal röntgenlerin bir listesini tutmak ya da normal röntgen anatomisi için bir referans kitaba başvurmak faydalı olur. Levent Erdem, Erhan Özkara, Serhan Özbakım YENİ ÜRÜNLERİN MÜJDESİNİ VERDİK Seminer gerek meslektaşlarımızın bir arada olması açısından gerekse de mesleki gelişim açısından faydalı oldu. Özellikle katılımın yoğun olması seminerin kalitesini bir kez daha arttırdı. VIP olarak kongrede distribtörlüğünü yaptığımız İtalyan CANDIOLI firmasının yeni gelecek ürünlerini tanıtma fırsatı bulduk. Meslektaşlarımızla yeni ürünlerimiz hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Başarılı geçen kongre için başta KLİVET yönetimine ve ilgileri için meslektaşlarımıza teşekkür ederiz. PETİNFO 2015/05 34-35 SEMPOZYUM Baş, omurga Doğru konumlandırma önceliklidir. Asimetrik konumlandırmayı yanlış yorumlamamak ya da normal kemiksi projeksiyonları lezyon sanmamak üzere özen gösterilmeli. Genellikle genel anestezi gerekir. Standart ve standart dışı (vurgulu) görüntüler kullanılabilir. Değişiklikleri daha detaylı değerlendirmek üzere hayvan yeterince stabil olduğunda MRI ve CT belirlenebilir. Toraks Lateral ve dorsoventral olmak üzere minimum iki görüntü gerekir. Dorsoventral, ventrodorsala göre daha iyi tolere edilir ve bazen elde edilebilen tek görüntü de bu olur, özellikle de dispnesi olan hayvanlarda. Işın skapulanın kaudal yüzüne odaklanmalı ve tüm torasik kaviteyi kapsayacak şekilde pozisyonlanmalıdır. Abdomen Tam bir değerlendirme için minimum iki röntgen görüntüsü gerekir: lateral ve ventrodorsal. Eğer ventrodorsal görüntü almak mümkün değilse dorsoventral görüntü de kullanılabilir. Hasta dorsal ya da ventral pozisyonu tolere edebilecek durumda değilse tek bir lateral görüntüyle yetinmek zorunda kalabiliriz. Röntgen ışını son kaburgaya ve kaudal olarak 2 cm üstüne odaklanmalı ve tüm abdomeni kapsayacak şekilde koşutlanmalı. Büyük bir köpek söz konusuysa biri kranial diğeri kaudal abdomen olacak şekilde iki görüntü gerekebilir. Pozlama ideal olarak en son ya da ekspirasyon esnasında yapılır. Normal röntgen ve incelemenin tam sistematik değerlendirmesi sonrasında lezyonun daha detaylı değerlendirmesi ve bir tanı koyabilmek için kontrast inceleme yapmak ya da ultrason, MRI ya da CT incelemesiyle devam etmek gerekebilir. Bu ilave incelemeler hasta uygun biçimde stabilize edildikten sonra uygulanabilir. KLİVET’in Mayıs ayındaki ortopedi sempozyumunda ve haziran ayında dermatoloji konulu etkinliğinde görüşmek dileğiyle. Sempozyumu düzenleyen yönetim kurulu ve organizasyon ekibinin yoğun çalışması sonucu, engin tecrübelerini aktaran hocalarla, heyecanla katılan tüm meslektaşlarımız ve destek veren firmalarla beraber İzmir Çeşme’de keyifli bir bahar şenliği yaşandı. MESLEKTAŞLARIMIZLA BİRLİKTE OLMAK GÜZELDİ Novakim olarak KLİVET 2015 III. Bahar Sempozyumunda meslektaşlarımızla bir arada olmaktan mutluluk duyduk. Seçilen konuların önemi ve konuşmacıların aktarımı kongrenin başarılı geçmesinde önemli rol oynadı. Meslektaşlarımızın kongreye ve standımıza olan ilgisi de önemliydi. Kongre boyunca standımızda meslektaşlarımızla bir arada olma fırsatını bulduk. KLİVET yönetimine başarılı organizasyon için teşekkür ederiz. PETİNFO 2015/05 36-37 SEMPOZYUM ZoetIs pet takımı tam kadro Klivet 2015 III. Radyoloji sempozyumundaydı Klinisyen Veteriner Hekimleri Derneği tarafından 16 - 19 Nisan tarihleri arasında Çeşme Sheraton Otel’de düzenlenen III. Radyoloji Sempozyumuna Zoetis olarak tam kadro katılıp, meslektaşlarımızı ağırlamanın gururunu yaşıyoruz. Güçlü Zoetis takımı kongreye tam kadro katılarak gövde gösterisi yaptı. Zoetis standı bir an olsun boş kalmadı. PETİNFO 2015/05 38-39 ZoetIs Pet Takımı olarak 16-19 Nisan tarihlerinde gerçekleşen III. Radyoloji Sempozyumuna bu yıl tam kadromuzla ve yoğun bir kongre programı ile katılım gerçekleştirdik. Standımıza gelip kaydını veren her meslektaşımız; kongreye özel tasarlatılmış olan ‘’Çarkıfelek’’ oyunumuza katılmaya hak kazandı. Çarkıfelek oyunumuza katılan meslektaşlarımız kendileri için özel olarak üretilmiş bilimsel atlas, defter, kalem gibi hediyeler kazanırken; standımızda keyifli vakit geçirme şansı yakaladı. Diğer bir yandan ‘’25 Nisan Dünya Veteriner Hekimler Günü’’ vesilesi ile ‘’Zoetis ile Tam Koruma’’ sloganı ile meslektaşlarımız ile paylaştığımız şemsiyelerimiz ve tebrik kartlarımız da hekimler tarafından oldukça beğeni ile karşılandı. Meslektaşlarımız ile kongre süresince mevcut saha fokusumuz olan Leptospirosis ve Lyme üzerine de en güncel bilgilerimizi paylaşma fırsatı yakaladık. Özellikle her geçen gün tüm dünyada hızla artan Lepto vakalarına karşı yapılacak en ideal aşılamanın 4 Lepto suşuna karşı yapılacak bir aşılama ile sağlanabileceği ve bu bağlamda; Vanguard Plus 5/4L’nin içerisinde barındırdığı 4 lepto suş’u sayesinde şuan Türkiye’de en geniş korumaya sahip İLK ve TEK aşı olduğu vurgusu meslektaşlarımız tarafından yoğun ilgi ile karşılandı. Diğer taraftan kene ile mücadelede yapılan tüm çalışmalara karşın Lyme hastalığının görülme oranı yıldan yıla artar. Yapılacak en iyi korumanın aşılama olduğu ve LymeVax’ın bu mücadelede değerli meslektaşlarımızın en büyük destekçisi olduğu bir kez daha vurgulandı. Her yıl gerek kendi düzenlediği eğitim faaliyetleri gerekse de sektöre değer katacak faaliyetlere verdiği desteklerle yoluna devam eden Zoetis olarak, kongrede emeği geçen tüm meslektaşlarımıza teşekkür ediyor, nice kongrelerde birlikte olmayı temenni ediyoruz. SEMPOZYUM Nestlé PURINa standı kongre boyunca veteriner hekimlerle doluydu. Nestlé PURINA ile Bilim & Keyifli AnlaR 16 - 19 Nisan 2015 tarihlerinde İzmir - Çeşme Sheraton Hotel’de Nestlé PURINA PetCare ailesi olarak veteriner hekim dostlarımız ile biraraya geldik. Bu keyifli dört gün içerisinde sektördeki gelişmeler üzerine paylaşımlarda bulunurken, altın sponsor ve gala yemeği sponsoru olmanın mutluluk ve gururunu da misafirlerimiz ile paylaştık. Firma olarak sektöre her anlamda yaptığımız yatırımların ortak buluşma noktası, kategorinin daha da hızlı büyümesine ve işimize katkı sağlamak amacı taşımaktadır. Geçtiğimiz senelerde olduğu gibi tüm bölge bayilerimiz ile yine bir araya gelerek, standımızda Damak çikolatalarımızı keyifli bir şekilde konuklarımız ile paylaşarak, kongreye katılan veteriner hekimler ile dosthane bir iletişim ve bilimsel paylaşımlarda bulunma fırsatı yakaladık. Hayli yoğun geçen üçüncü günün ardından, Nestlé PURINA ve değerli distribütörlerimiz KUZEY PET, ORİJİN ve MEDIPET sponsorluğunda düzenlenen Gala yemeği boyunca ekibimiz, işimizin çok önemli bir parçasını oluşturan veteriner hekimler ile eğlenceli vakit geçirerek, uzun yıllara dayalı kurulmuş güçlü ilişkileri sağlamlaştırmaya devam etti. Bu organizasyonun başarıya ulaşmasında emeği geçen en başta değerli KLIVET ekibi üyelerine teşekkürlerimizi sunarız. Bununla birlikte bu günlere gelmemize destek veren, bizlerle omuz omuza büyüyen, çok kıymetli veteriner hekimlerimize bu meşakatli yolda bir an olsun bizi yalnız bırakmadıkları için minnetlerimizi sunar, gelecek etkinliklerde bir arada olmaktan ne denli mutluluk duyacağımızı belirtmek isteriz. Nestle Purina PetCare ailesi olarak hız kesmeden tüm çalışmalarımızla veteriner hekimlerimize ve sektöre, her geçen gün daha da destek olmaya elimizden geldiği ölçüde devam etmekte ve kendimizi aşarak ilerleme kaydetmekteyiz. Bu konuda gücümüzü veteriner hekimlerimizin ve tüketicilerimizin desteğinden alıyor, onlara daha iyi hizmet verebilmek için durmaksızın ve keyifle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Veteriner Hekim Güven Selbes Nestlé PURINa yöneticileriyle PETİNFO 2015/05 42-43 SEMPOZYUM KLİVET, MOPSAN VETERİNER ÜRÜNLERİ AÇISINDAN OLDUKÇA VERİMLİ GEÇTİ 4 gün boyunca standımıza yoğun ilgi gösteren veteriner hekimlere teşekkür ederiz. Böyle bir organizasyonda yer almak bizim için mutluluk vericiydi. Mopsan Genel Müdürü Alican İngeç, Mopsan Pazarlama Müdürü Dr. Müge Örs, Mopsan Satış Müdürü Vet. Hek. Turhan Aykut, Mopsan Pazarlama Şefi Cihan Tokat, Mopsan Ürün Sorumlusu Vet. Hek. Ayça Civan, Hill’s İş Geliştirme Yöneticisi Cenk Demiral PETİNFO 2015/05 44-45 16-19 Nisan 2015 tarihlerinde İzmir/Çeşme Sheraton Hotel’de bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Klivet Kongresi Mopsan Veteriner Ürünleri açısından oldukça verimli geçti. 4 gün boyunca birbirinden değerli konuşmacı ve katılımcıları ağırlayan kongrede Mopsan olarak hem veteriner hekimlerimizi ağırlama, hem de yeni ürünümüz Hill’s id sensitive’in ön lansmanını gerçekleştirme fırsatı yakaladık. Katılımın oldukça yüksek olduğu kongrede standımıza olan ilgiden memnun kaldık. Kongrede ön lansmanını yaptığımız gıda duyarlılığı olan köpeklerde gastrointestinal rahatsızlıkların besinsel yönetimi için geliştirilen Hill’s Prescription Diet id sensitive, arttırılmış lezzeti, içerdiği yoğun enerji ve özel olarak seçilmiş besin içeriği ile katılımcıların beğenisini topladı. Kedi ve köpeklerde radyoloji konusunu tüm yönleriyle ele alan, başarılı konuşmacıları ve detaylı içeriği ile dikkat çeken bu organizasyonda yer almak bizler için mutluluk verici. Bu bağlamda KLİVET Klinisyen Veteriner Hekimler Derneği ve yöneticilerine ve bizler gibi organizasyona destek veren diğer tüm sponsor dostlarımıza teşekkürü bir borç biliriz. Daha nice kongrelerde beraber olabilmek ümidiyle… SEMPOZYUM Ankaralı hekimler Boehringer Ingelheim’a tam not verdi. Karadeniz’den gelen veteriner hekimler Boehringer Ingelheim yöneticileri ile bir arada. TEŞHİSLER BİZİM İÇİN ÖNEMLİ Boehringer Ingelheim, Vetmedin ve Metacam adlı ürünlerini tanıtarak hayvan sağlığı konusunda tutkuyla çalıştığını yine gösterdi. Firma güncel mesleki bilgileri aktararak Bahar Sempozyumu’na neşe kattı. Boehringer Ingelheim yöneticileri kongrenin verimli geçtiğini söyledi. Öncelikle kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen herkese tek tek teşekkkür etmek isterim. Daha önce de pek çok kez altını çizdiğimiz gibi, kongreler hem mesleki bilgileri güncelleme açısından hem de sosyal paylaşımlar açıdan özellikle klinisyen veteriner hekimlerimiz tarafından oldukça beğeniliyor. Konu özellikle günlük pratikte çok önemli olan radyoloji olduğunda ise katılım ve beğeni seviyesi de o derece yüksek oluyor. Radyolojik değerlendirmeler, Boehringer Ingelheim Hayvan Sağlığı olarak lansmanlarını yaptığımız Vetmedin ve Metacam adlı ürünlerimizin de endike oldukları PETİNFO 2015/05 46-47 hastalıkların teşhisinde oldukça önemli yer tutuyor. Radyolojik değerlendirmeler, hem dilate kardiyomiyopati (DCM) hem de osteoartritis teşhislerinde klinisyen veteriner hekimlerimiz açısından oldukça değerli bulgular vermekte. Bu nedenle Boehringer Ingelheim Hayvan Sağlığı olarak meslektaşlarımızın bilgilerini güncellemelerine bir nebze de katkımız oldu ise bu bizleri çok mutlu eder. Diğer taraftan uzun geçen kış mevsiminin ardından Çeşme gibi güzel bir yerde de baharı karşılamak ayrıca çok keyifliydi diye düşünüyor, tüm katılımcılara tekrar teşekkür etmek istiyorum. SEMPOZYUM EV SAHİBİ GİBİYDİK Türkiye’yi Yeni Nesil Mama SPECTRUM ile tanıştırma aktivitelerimizin en önemli ayaklarından birini KLİVET 2015 3. Bahar Sempozyumu’na tam kadro katılarak gerçekleştirdik. Seminere olan ilgi ve yüksek katılım sayesinde Veteriner Hekimlerimize ürünümüz hakkında geniş bilgi verme imkanı yakaladık. Ultra premium ürünümüz SPECTRUM’u KLİVET’in “Kedi ve Köpeklerde Tüm Yönleriyle Radyoloji” konulu 2015 III. Bahar Sempozyumu çatısı altındaki bilimsel ortamlarda hekimlerle paylaşma olanağını yakalamak bizler için de gurur vericiydi. Kongre süresince başlamadan Çeşme sokaklarında billboard ilanlarımızla hekimlerimize ve bütün katılımcılara hoşgeldiniz demenin hazzını yaşadık. Bizlerin son derece memnun olarak ayrıldığı bu başarılı organizasyon için başta sempozyumu düzenleyen yönetim kurulu başkanı Prof. Dr. Erdem Acar ve yönetim kurulu hocalarımıza, sempozyum süresince bizlerden desteklerini esirgemeyen organizasyon ekibi hekimlerimize, ardından standımıza uğrayarak SPECTRUM‘u daha yakından tanımak isteyen veteriner hekimlerimize, mevcut dostluklarımızı pekiştirdiğimiz veteriner hekimlerimize de desteklerinden dolayı teşekkürlerimizi sunarız. Spectrum markası ile sektöre hızlı bir giriş yapan Lider Mama kongrenin ev sahibi konumundaydı. PETİNFO 2015/05 48-49 SEMPOZYUM BAHAR AYINA YAKIŞAN VERİMLİ BİR KONGRE OLDU Merial 16 - 19 Nisan 2015 tarihleri arasında Sheraton Çeşme Hotel’de düzenlenen Klivet 2015 Kongresi’ne Platin Sponsor olarak katıldı. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden 300 veteriner hekim, kongre için Çeşme’ye gelerek kedi ve köpek sağlığı hakkında bilgiler aldı. Merial kongrede yeni damlası CERTIFECT’i veteriner hekimlerele buluşturdu. CERTIFECT, keneleri 6 saat içinde öldürmeye başlar ve 24 saat içinde tümünü öldürür. CERTIFECT, keneyle bulaşan hastalıkların bulaşma riskini 4 haftaya kadar azaltır. Klivet Kongresi Merial için Ege, Batı Anadolu ve Ankara Bölgelerinden katılan veteriner hekimlerle bir araya gelerek hekimlerin günlük hayatta karşılaştıkları hastalıkları ve sorunları dinleme ve ileriye dönük çözümler üretme imkanı bulduğu bir kongre oldu. Merial standı her zamanki gibi doluydu. Anadolu Pet - Merial yöneticileri kongrenin bahar ayına yakıştığını söyledi. PETİNFO 2015/05 50-51 SEMPOZYUM YENİ ÜRÜNLERİMİZİ TANITMA İMKANI BULDUK DFCYEM ailesi olarak 16-19 Nisan tarihlerinde Çeşme’de Klivet’in öncülüğünde gerçekleştirilen “Kedi ve Köpeklerde Tüm Yönleriyle Radyoloji” seminerinde yerimizi aldık. DFC Yem, Molly markasıyla kongrenin beğeni kazanan firmaları arasındaydı. DFC yetkilileri kongre süresince veteriner hekimlerin sorularını yanıtladı. Klivet bu yılda değerli veteriner hekimlerimizi ve sektörün ihtiyacına hizmet eden firmaları buluşturma noktasında ev sahipliği yaptı. Bu seminer, bizlerin ilk önceliği olan veteriner hekimlerimizle yakınlaşmamızı ve ürünlerimiz hakkında ilk ağızdan bilgi aktarabilmemize imkan sağladı. Seminerde mevcut kedi maması ürün grubumuza dahil olan olan yeni çeşitlerimiz MOLLY Somonlu & Karidesli ve Molly Light & Sterilised Somonlu kedi mamalarımızın tanıtımını gerçekleştirdik. Bunun yanında yine DFC Ailesi’ne yeni katılan, kendi markamız olan DAFİ köpek mamamızda yavru ve yetişkin PETİNFO 2015/05 52-53 çeşitleriyle seminerde veteriner hekimlerimizle bir araya gelme fırsatı yakaladı. Her yıl düzenlenen bu etkinlikte firma olarak verdiğimiz desteğin mutluluğunu yaşarken başta etkinliğe dair emeği geçen yönetim kurulu ile organizasyon ekibine ve firmalara kattıkları değer için Klivet’e sonsuz teşekkürler. SEMPOZYUM “FARKLI YAKLAŞIMLAR, FARKLI ÇÖZÜMLER SUNDUK” KLİVET III.Bahar Sempozyumu’nun Altın Sponsoru olan HASVET firması veteriner hekimlerle buluşmanın sevincini yaşarken meslektaşlarımızı gerçek kalite ile buluşturdu. Hasvet standına her zaman olduğu gibi ilgi fazlaydı. Klivet 2015 ‘Kedi Ve Köpeklerde Tüm Yönleriyle Radyoloji’ başlıklı 3. Bahar Sempozyumu’na Altın sponsor olarak katıldık. Çeşme Sheraton otelde yapılan organizasyona meslektaşlarımızın ilgisi oldukça fazlaydı. Hasvet’i temsilen tüm saha ve yönetim ekibi olarak bu önemli organizasyonda bulunmanın ve meslektaşlarımızla buluşmanın sevincini yaşadık. Bu organizasyonda, Veteriner Hekimlerimizi bir kez daha, en iyi görüntü kalitesine sahip olan orijinal CR; Fujifilm CR sistemiyle buluşturma fırsatı yakaladık ve 150’nin üzerindeki kullanıcı sayımıza yenilerini ekleme şansımız oldu... Gerçek kaliteyi tercih eden meslektaşlarımıza bir kez daha teşekkür ederiz. Organizasyonda ayrıca meslektaşlarımızın Dünya Veteriner Hekimler gününü kedi, köpek ve atlar için özel yeni nesil glikoz ölçüm istasyonu hediye ederek kutladık. Sektörümüzde beşeri ölçüm metotları kullanılmasının hatalı sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha anlatma imkanı yakaladık. İnsanlar için üretilen glikoz ölçer insan kanı için kalibre edilmiştir ve insan kanındaki glikoz değerini ölçer. Oysaki kandaki glikozun dağılımı insanlar ve hayvanlar için farklıdır. Kırmızı kan hücreleri kedi, köpek, atlarda bile farklılık göstermektedir. Alyuvar boyutlarındaki bu farklılık PETİNFO 2015/05 54-55 plazmadaki glikoz dağılımını etkilemektedir. Örneğin insanlarda kırmızı kan hücrelerindeki glikozun oranı %42 iken %58‘lik kalan kısım plazma içindedir. Kediler, küçük ve az sayıda kırmızı kan hücrelerine sahiptirler, %7 glikoz kırmızı kan hücreleri içindedir kalan %93 ise plazmadadır. Köpeklerde ise yaklaşık %87.5’lik glikoz plazmada, %12.5’lik kısmı ise kırmızı kan hücrelerinde yer almaktadır. Güvenilir sonuçlar elde etmek için onlara özel kalibre edilmiş cihazları kullanmalısınız. Bizim işimize bakış açımız; “Farklı Yaklaşımlar, Farklı Çözümler” esasına dayalı. Bu organizasyonla tanıtımını yaptığımız ve sektörümüze henüz kazandırdığımız E-vet Lab Laboratuvar Yönetimi ve Çözümü de bunlardan biri. E-vet Lab; laboratuvar sonuçlarına ve röntgen görüntülerine kolay bir şekilde ulaşabileceğiniz, sonuçlarını saklayabileceğiniz, hastalarınızın mevcut ve geçmiş sonuçlarına ve hızlı erişebileceğiniz, tek bir yerde dosyalayıp, mail olarak gönderebileceğiniz, raporlama modülü sayesinde istediğiniz istatistiki bilgileri hızlıca alabileceğiniz bir otomasyon sistemidir. Gün be gün sektörümüzün ihtiyacı olan eksiklikleri saptamaya ve gidermeye devam edeceğiz. Organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen Klivet Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Prof. Dr. S. Erdem Acar başta olmak üzere tüm üyelerine Klivet İzmir bölge temsilcilerine çok teşekkür ederiz. TALAT GÜLBAY ANLATIYOR KEDİ VE KÖPEKLERDE BESLENME VE SAĞLIK DENKLEMİ Kedi ve köpeklerde lezzet Damak tadımıza uyan her gıdayı ağzımız sulana sulana yeriz. Ya kedi ve köpeklerimiz? Onlarda durum nasıl? K edi ve köpeklerde kuru ve yaş mamaları beğenmelerini ve tercih etmelerini sağlayan lezzet konusu evcil hayvan sahipleri kadar petfood üreticilerinin de önemle üzerinde durduğu ve yoğunlaştığı bir konu olarak her zaman güncelliğini korumaktadır. Özellikle kuru mamaların içerdiği tüm besin maddeleri ile ilgili evcil hayvan ihtiyaçlarını tam ve eksiksiz karşılamasının şüphesiz en önemli koşulu; kedi ve köpekler tarafından sevilerek önerilen miktarlarda tüketilmesidir. Kedi ve köpeklerde lezzeti oluşturan temel ögeler mamanın fiziksel yapısı, tadı ve kokusudur. KOKU Kedi ve köpeklerin burunlarında yer alan koku alma hücrelerinin sayısına göre değişiklik gösteren koku alma duyusu bu nedenle ırk özelliklerine ve burun bölgesinin anatomisine göre her kedide ve köpekte farklı farklıdır. Burunlarındaki koku algılama reseptörlerinin yer aldığı toplam yüzey ırklara göre ortalama olarak kedilerde 7-21 cm2, köpeklerde ise 18-150 cm2’ dir. Koku alma duyularında bu gelişmiş yapı sayesinde bugün beşeri tıp alanında bazı köpek ırkları deride kanser hücreleri (özellikle melanom) olan bölgelerin koku ile tespitini yapabilmek üzere eğitilmekte ve insanda deri kanserinin teşhisine yardımcı olmaktadırlar. Kedi ve köpeklerde koku almayı etkileyen faktörler doğrudan lezzeti ve iştahı da etkilemektedir. Bunlar: Yaş: Yaşlandıkça burun mukozasında meydana gelen değişiklikler ve beyin ve koku almayla ilgili nöronların yaşlılıktan etkilenmesi sonucu koku alma duyusu da zayıflar. Bu nedenle yaşlı kedi ve köpekler yaşlılığa bağlı olarak daha az koku almaları sebebiyle iştah kaybı da yaşarlar. Kokunun etkileşim süresi: Belirli kokulara uzun süre maruz kalmak o kokuya karşı duyarlılığı azaltarak lezzet algılamayı da azaltır. Özellikle ülkemizde evlerde yemek pişirilmesi sonucu oluşan yoğun yemek kokuları evcil kedi ve köpeklerin kendi lezzetli kuru ve yaş mamalarındaki kokuları alma hassasiyetlerini azaltabilmektedir. Bu da iştahlarını ve lezzet algılama hassasiyetlerini olumsuz etkilemektedir. Kokuyu algılamayı engelleyen çevresel faktörler: Özellikle çamaşır suyu, yer temizleme deterjanları, oda parfümleri gibi baskın kokular son derece hassas koku alan hayvanların kendi mamalarındaki kokuları almasını azaltabilmektedir. Tokluk durumu: Köpekler tok olduklarında koku alma hassasiyetleri daha azdır. Ancak kediler tok da olsalar özellikle hayvansal protein kaynaklarının kokusunu her zaman aynı hassasiyette alırlar ve iştahla tüketebilirler. Sağlık durumu: Burun ve solunumu etkileyen birçok hastalık ve burun tümörleri koku alma duyusunu olumsuz etkileyerek iştahın da azalmasına sebep olurlar. TAT Lezzetin diğer bir önemli faktörü ağızdaki tat alma reseptörleri tarafından algılanan tat’dır. Ortalama olarak tat tomurcuğu sayısı kedilerde en az 3.000, köpeklerde ise en az 1.700’dür. Özellikle, aminoasitlere karşı daha hassas olan bu reseptörler kedi ve köpeklerin aminoasitleri daha çok içeren hayvansal gıdaları daha lezzetli bulmalarına ve daha iştahla yemelerine neden olur. Bu nedenle kediler protein düzeyi yüksek (%32-%33’ün üstünde) kuru mamaları daha çok tercih etmekte ve daha lezzetli bulmaktadır. Köpekler ayrıca kedilerden farklı olarak tatlı aromalara karşı da hassasiyet gösterir ve ilgi duyarlar. FİZİKSEL YAPI Kediler kuru mama tüketirken özellikle kraker yapıda, ağızda CHAMPION'UN DESTEKLERİYLE HAZIRLANMIŞTIR. M. TALAT GÜLBAY, Veteriner Hekim kolay kırılan, elastik olmayan, hafif, ağızlarına ve dişlerine yapışmayan, daha kuru nitelikli mama tanelerini daha büyük bir iştahla yerler. Yine kediler mama tanelerinin yüzeyinin pürüzsüz olmasını ve keskin köşeler içermemesini tercih ederler. Köpekler, kedilere göre nispeten daha nemli ve yapışkan olmamak kaydıyla daha yumuşak mama tanelerini tercih etmektedirler. Kediler kuru mamayı ıslattığınızda beğenmezler. Köpekler kuru mamayı ıslatılmış olarak bazen daha lezzetli bulabilir ve tercih edebilirler. MAMADA TAZELİĞİ, AROMALARI KORUMAK ve İŞTAHLA YENMESİNİ SAĞLAMAK İÇİN ÖNERİLER 1. Paketleri açtıktan sonra ağızlarını kapalı tutmak ve hava almayacak şekilde serin ve kuru bir yerde saklamak. 2. Konserve mamaları buzdolabında saklamak ve 2-3 gün içinde kullanmak. 3. Mama kaplarını temiz tutmak ve düzenli yıkamak. 4. Mama ve su kabını sessiz, sakin ve ağır kokuların (deterjan, çamaşır suyu, oda parfümü, ağır yemek kokuları v.s.) bulunmadığı bir yerde bulundurmak. 5. Kum ve tuvalet kaplarını yemek yediği alandan farklı ya da uzak bir yere koymak. 6. Yenmemiş konserve (yaş) mamaların artıklarını mama kabında bırakmamak gerekir. Aksi takdirde bu kalıntılar bakteri üremesine ve bozuk gıda zehirlenmelerine neden olabilir. 7. Kedi ve köpeklerin alışmış oldukları mamalardan farklı yeni marka ve türde mamalara karşı tedbirli ve temkinli yaklaşacaklarını düşünerek mama değişikliklerini eskisi ile yenisini karıştırarak tedrici olarak yapmak. 1969 yılında Ankara’da doğan M.Talat GÜLBAY, 1983 yılında girdiği Kuleli Askeri Lisesi’nden 1987 yılında mezun olmuş ve İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde eğitimine devam etmiştir. Lisans ve yüksek lisans eğitimlerinin sonrasında 1993 yılında Veteriner Hekim olarak mezun olmuştur. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları ana bilim dalında Doktora eğitimine başlamış ve 1995 yılında yeterlilik sınavını başarı ile tamamlayarak kedi ve köpeklerde obezite problemlerinin düzeltilmesi, kilo kontrolü ve kilo vermeye yardımcı doğal beslenme ilaveleri ve yöntemleri konusunda doktora çalışmasına başlamıştır. 1993 yılında kurduğu veteriner kliniğinde profesyonel iş yaşantısını başlatmış ve 1994 yılında kliniğin işletmesini de kapsayan Patiş Veteriner Hizmetleri Limited şirketini hayata geçirmiştir. Gülbay, 1994 yılında akademik çalışmalarını sürdürürken yerli ve yabancı birçok firmaya teknik danışmanlık yapmış ve özellikle hasta hayvanların beslenmesi konusunda hazırladığı aylık bültenler ve özel reçete diyetlerin evcil hayvan sağlığında kullanımı konusunda hem firmalara ve sektöre bilimsel desteklerde bulunmuştur. 1999 yılında ülkemizde Küçük Hayvan Veteriner Hekimleri Derneği’nin kuruluşunda bulunmuş ve ilk başkanı olarak 2000 yılında WSAVA (Dünya Küçük Hayvan Veteriner Hekimleri Derneği)’ya üye olunmasını sağlamıştır. Amsterdam’da gerçekleşen bu başarı ile birlikte 4 yıl süre ile WSAVA Ulusal Temsilciği ve Uluslararası Genel Kurul Üyeliği görevlerini sürdürmüştür. Bu süre zarfında birçok ulusal ve uluslararası bilimsel konferans ve seminerler düzenlemiş ve birçok konferansta katılımcı olarak yer almıştır. 2001 ve 2005 yılında dünyada en başarılı ve prestijli mesleki konferanslardan birisi olan Kuzey Amerika Veteriner Konferansı’na (The North American Veterinary Conference) Avrupa veteriner hekimlerini temsilen Özel Konuk olarak katılmıştır. Çeşitli dergi yazıları ve akademik makaleleri bulunmaktadır. Örneğin Doğan Yayın Grubu’nda Hürriyet Gazetesi “Pako’nun Sayfasında” kendisine ait köşesinde haftalık olarak evcil hayvan sahiplerine yönelik bilimsel yazılar yayınlamaya başlamıştır. National Geografic Kids Türkiye Dergisi’nin evcil hayvanlarla ilgili olarak hazırladığı ve çocukların gönderdiği evcil hayvanlarla ilgili soruların yanıtları ve merak ettikleri konulardaki yazıları ile çocukların bilgi ve birikimlerine katkıda bulunmaya başlamıştır. Türkiye’nin ilk spesifik kuru kedi ve köpek maması, Premium Champion ve Goody markalarının sahibi Tropikal Pet’in fabrikasının kuruluş aşamasında bünyesine katılmış ve tüm ürünlerin tasarım, formülasyon ve üretimlerini gerçekleştirerek ulusal pet sektörüne tamamen yerli ve yüksek kaliteli ürünlerle büyük bir başarı ile katkıda bulunmuştur. Tropikal Pet teknik danışmanlık görevini de devam ettirmektedir. KÖPEK bu köpek B iriken gazın önemini ve nedenini anlamamız için önce hayvanların bağırsaklarına inelim; Üst mide ve ince bağırsakta mikroorganizmalar bulunmaz. Kalın bağırsak en çok bakteriyi içerir ve bu bakterilerin etkinlikleri kalın bağırsağı vücutta metabolik olarak en aktif organ yapar. İnce bağırsaktaki bakteriler başlıca gram-pozitif, kalın bağırsaktakiler ise başlıca gramnegatiftir. Kalın bağırsağın ilk kısmında karbonhidratlar fermente olur, sonrasında ise protein ve amino asitler parçalanır. pH, bağışıklık sistemi ve peristalsisin etkisiyle bağırsağın farklı bölgelerinde farklı türler bulunur. Sekum ve yükselen kolonda pH düşüktür ve bakteriler hızlı büyür, nötral pH’li alçalan kolonda ise yavaş büyürler. Bağırsaklardaki bakterilerin %99’dan fazlası anaerobdur, ama sekumda aerobik bakterilerin yoğunluğu yüksektir. Bağırsak bakterilerinin hayvanlar için yararlı olan çeşitli işlevleri vardır. Bunlar arasında sindirilemeyen gıdaların parçalanıp emilmelerine yardımcı olmak, hücre büyümesini teşvik etmek, zararlı bakterilerin çoğalmasını baskılamak, bağışıklık sisteminin yalnızca patojenlere cevap vermesini sağlamak ve bazı hastalıklara karşı korumak sayılabilir. Karbonhidrat fermantasyonu ve emilimi Bağırsak florası olmazsa hayvanların vücudu yediği karbonhidratların bir kısmını sindirip kullanamaz, Yanlış beslenme alışkanlığı yüzünden gastrointestinal sistem rahatsızlığı yaşayan hayvanların sayısı yüksektir. Tıpkı insanlardaki gibi, kedi ve köpeklerin yediği gıdalar bağırsaklarda yaşayan mikroorganizmalar tarafından sindirilir. Bu sindirim sonucu gaz meydana gelir ve birikmiş gaz baskıya neden olur. Hayvan ise bu ağrıyı hafifletmek için gazı dışarı bırakır. %1’İN ÖNEMİ Gaz, gastrointestinal sistemde normalde de bulunmaktadır.Gazın oluşumu, dağılımı, atılımı ve miktarıile ilgili değişiklikler ve bozukluklar birtakım semptomlara yol açabilmektedirler. Normalde GİS’deki mevcut gazın yaklaşık %99’unu oluşturan,hepsi de kokusuz olan 5 gaz söz konusudur; nitrojen,oksijen, karbondioksit, hidrojen ve metan. Esermiktarlarda mevcut olup kötü kokudansorumlu olan gazlar ise amonyak, hidrojen sülfit ve merkaptanlar. çünkü polisakkaritlerin sindirimi için gerekli enzimler ancak bazı bağırsak bakterilerinde bulunmaktadır. Steril bir ortamda büyüyen ve bağırsak florası olmayan kemirgenler, normal hayvanlara kıyasla aynı kiloda kalabilmek için %30 daha fazla yemek zorunda oldukları görülmüştür. Bağışıklık Bağırsak bakterileri konağın bağırsak ve sistemik bağışıklık sistemine sürekli etki ederler. Bağırsak mukozasındaki bağışıklık sisteminin hem erken gelişiminde hem de hayat boyunca işleyişinde bakterilerin anahtar bir rolü vardır. Bağırsak mukozası yakınında yer alan lenf dokularını stimüle ederek patojenlere karşı antikor üretmelerini sağlarlar. Bağışıklık sistemi yararlı bakterilere dokunmayıp zararlılara karşı mücadele verir. Bir yavru doğar doğmaz sindirim sistemine bakteriler yerleşir. İlk yerleşen bakteriler bağışıklık tepkisine etki edip kendilerinin konağa ait olarak tanımlanmalarını sağlarlar. Bakteriler oral tolerans adı verilen, ağızdan alınan (veya sindirim sisteminde Metabolik denge bozulduğu an intestinal gaz miktarı da yükselir. Hem hayvana hem de çevresine rahatsızlıklar yaratır. KÖPEK Hızlı, heyecanlı ve obur yiyen hayvanlar yemek yedikleri zaman fazla hava yutar. bulunan bir bakterinin ürettiği) bir antijene daha az duyarlı olmaya neden olan, bir olguya etki ederler. Bağırsak florasındaki bakterilerin sayı ve türlerinin değiştirilmesi, vücudun karbonhidratları fermente etme ve safrayı metabolize etme yeteneklerini azaltır. Yerli bakterilerin azalmasının bir diğer etkisi zararlı patojen bakterilerin çoğalmasına neden olmaktır. Normal durumda intestinal bakterilerin sadece %1’i kokuya sebep olan sülfür ve metan gazları üretirken bakterilerin metabolik dengesi bozulduğu an intestinal gaz miktarı da yükselmeye başlar ve hem hayvana hem de çevresine ciddi rahatsızlıklar yaratabilir. Bu durum genelde hayvanların yedikleriyle ilişkilidir ve aşağıdaki semptomları meydana getirebilir; > Anüsten kokulu veya kokusuz gaz çıkması > orta dereceli mide rahatsızlığı > hafif veya orta dereceli mide distansyonu (şişme) > Mide veya bağırsakta gaz gurultusu (borborygmus) Ciddi bir gastrointestinal hastalığı durumunda değişik miktar ve kokudaki gazı farklı semptomlar da eşlik eder. En ciddi semptomlar ishal ve kusma ile iştahsızlık ve kilo kaybı olabilir. beslenme şekli Mamayı hayvanın hızlı yemesini engelleyen bir kaba koyalım ya da kabın ortasına ağır bir nesne koyup obur hayvanların mamayı hemen silip süpürmesine engel olabiliriz. Mama tanelerini yere de serpebiliriz, bu yöntem özellikle obur hayvanlarda mamanın kısıtlanması için işe yarayan bir yöntemdir,aynı zamanda köpekler için mama tanelerini toplamak güzel bir oyun olacaktır. Bunun için piyasada alabileceğimiz özel eğlenceli mama toplarını da kullanabiliriz. Köpekler günde en az iki defa dışarı çıkartılmalı. Spor, intestinal sistemin kaslarını da hareket ettirip gaz bulutçuklarının açık havaya çıkmasına yardımcı olur. Fazla gaz oluşmasının başlıca nedenleri 1. Diyetteki nedenler Ani mama değişiklikleri; mevcut bağırsak florasının dengesini bozabilir. Kalitesiz ve bozuk mamalar; bağırsağı tahriş eder, bağırsak florasının dengesini bozar ve patojen bakterilerin PETİNFO 2015/05 60-61 çoğalmasına fırsat verebilir. Hayvanlar tarafıdan sindirilmesi zor olan besin maddeleri; alındığında sindirim enzimleri yetersiz kalır. Bunlar kalın bağırsaktaki simbiyotik bakteriler tarafından parçalanırlar. Bu işlem sırasında da bağırsak gazını oluşturan gazlar açığa çıkar. KÖPEK Örnek olarak baklagillerde bulunan oligosakkaritlerin sindirimi için hayvanların enzimleri yetersiz kalır ve bu besinler yendiğinde bağırsaklarda normalden daha fazla gaz oluşur. Yüksek yağ oranlı besin maddeleri; Ağır yağlı yemeklerin sindirimi zordur, sindirim sisteminin aşırı çalışmasına ve üretilen gazın artmasına neden olabilirler. Süt Ürünleri; Kedi ve köpeklerin çoğu laktoz intoleranstır. Süt ürünleri ile beslendiklerinde gastrointestinal sorunlar meydana gelebilir. Baharatlar ve gıda katkı maddeleri; diğer ürünler gibi, baharatlar da floranın bozulmasına ve mukoza tahrişine neden olmaktadır. Premium mama ile beslenen hayvanlarda gaz sorunları söz konusuysa hayvanı malassimilasyon sendromu şüphesiyle incelememiz gerekir. 2. Aerofaji (Fazla havanın yutulması) Çıkartılan gazın çoğu genellikle yutulan gazdır. Hızlı, heyecanlı ve obur yiyen hayvanlar yemek yedikleri zaman fazla hava yutar. Bu genellikle başka hayvanlarla beraber yaşayan, rekabette olan, zorla yedirilen, aç bırakılan ya da herhangi nedenden dolayı hızlı yemek yemek zorunda kalan hayvanlarda görülmektedir. Brakisefal olan himalaya kedileri de hava yutarak yemek yediklerinden dolayı gaz çıkartmaya daha meyillidir. Hasta KÖPEKLERİN çoğu, DEVAMLI SPOR, doğru bir mama seçimi ve düzenli yemek YEME saati ile gaz RAHATSIZLIĞINdan kurtulup rahat ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilir. Günde iki kere yemek verelim. İkiye böldüğümüz porsiyonla hem hayvana yemeğinin sindirilmesi için zaman bırakırız, hem de bütün gün aç kalan hayvan mamasını bir nefeste bitirmemesini sağlamış oluruz. Daha az mama gastrointestinal sistem tarafından da daha kolay sindirilir ve intestinal florayı dengede tutar. Mamayı hep aynı satte vermemize dikkat edelim. Bu konuda veteriner hekimlerin hayvan sahiplerini de bilgilendirmesi şarttır. PETİNFO 2015/05 62-63 Hızlı solunum da aerofajiye sebep olmaktadir. Egzersizden kısa bir süre sonra mamasını yiyen hayvanlar nefes nefese kalarak mamalarını bitirirler. Brakisefal olan himalaya ya da iran kedileri ve pug ya da bulldog gibi köpek ırkları burun yapılarından dolayı yemek yerken hava yutarlar. 3. Parazitler Hayvanlar yeterince yıkanmamış, pişirilmemiş ve işlem görmemiş besin maddeleriyle beraber çeşitli parazitler de alır. Semptom olarak basit gaz birikimi ile başlayan enfeksiyon ilerledikçe ciddi hastalıkların sebebi olabilir. 4.Antibiyotikler Geniş spektrumlu antiyotik kullanımı ile bakterilerin sayısının azaltılması, konağın sağlığına ve onun gıdaları sindirme yeteneğine etki etmektedir. Antibiyotikler, bakteriyel hastalıkları iyileştirmek amacıyla alınınca ya da besin olarak antibiyotikli hayvansal ürün kullanılınca bağırsak florasına zarar veririrler. Bağırsakları tahriş ederek, bağırsak florasına etki ederek veya patojen bakterilerin çoğalmasına fırsat vererek ishale yol açabilirler. KÖPEK Obur köpekler için mama tanelerini toplamak güzel bir oyun olacaktır. sorunun nedeni Antibiyotiklerin bir diğer olumsuz etkisi, dirençli bakterilerin sayılarının artmasına neden olmalarıdır. Gaz birikimin tedavisi Bu sorun çoğunlukla düzensiz ve uygun olmayan mama verilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu yüzden veteriner hekimlerin ilk işi hayvan sahiplerinin eğitimi ve hayvana düzenli bir diet uygulamak olmalıdır. 1. Mama değişikliği Hayvanlar tarafından sindirilmesi zor olan besin maddeleri diyetten çıkartılmalıdır. Baklagiller, fazla lifli, şekerli ve yağlı besinler asla verilmemeli. Süt ürünleri hayvanlar tarafından zevkle tüketilse bile yüksek miktarda verilmemeli. Sahiplere premium köpek maması önerelim. Kalitesi düşük mamalar fazla yağ, dolgu madde ve hayvanlar tarafından sindirilmeyen maddeler içermektedir. Bunlar mamanın fiyatını düşürebilir ama hastalıkların riskini ve veteriner hekime yapılan ziyaretleri arttırır. Premium köpek mamaların fiyatı daha yüksek olmasına rağmen hayvana daha kaliteli bir yaşam sunmaktadır. Hassas mideli hayvanlara özel mamaların verilmesi Köpeklerde gaz çıkartma durumu değişmezse sorunun kökeni daha ciddi olabilir. Semptom olarak gaz birikimi besin allerjisi, intestinal parazitler, karaciğer yetmezliği ya da kanserin göstergesi de olabilir. Bu hastalıkları zamanında tespit etmemiz için kan testi, dışkı muayenesi, röntgen, ultrason gibi ekstra testlerin yapılması da önemlidir. Yeni bir mama tavsiye etmeden önce bu olasılıklar hakkında konuşulmalı ve gereken testler bir an önce yapılmalı. tavsiye edilir ama bu mamalar da alıştırılarak verilmeli. Alıştırma eski ve yeni mamaların farklı oranda karıştırılmasıyla olabilir. İlk öğünde yeni mamanın oranını düşük tutarak adım adım yükseltebilirz. Aniden verilen bir mamanın kalitesi ne kadar iyi olursa olsun, hayvana mide rahatsızlıkları meydana getirebilir. Garantisini verdiğimiz bir mama hayvanlarda gastrointestinal sorunlara yol açabilir. Yemek artıkları hayvanlara verilmemeli. Masanın altında duran koca gözlü hayvanına birkaç köfte uzatan hayvan sahibinin belki vicdanı rahatlar, ama hayvanının midesi bozulur. İçerdikleri yağ, baharat ve katkı maddelerinden PETİNFO 2015/05 64-65 dolayı insan tüketimi için üretilen paketlenmiş hazır mamalar da kesinlikle yasaktır. Hayvanın yanında mutlaka su olmalıdır. Gerekirse mamayı da sulandırabiliriz. Bu yemlerin sindirimini kolaylaştırır ve hayvanın günlük su ihtiyacını da rahat bir şekilde karşılayabilir. Probiyotikler vererek bağırsak florasını düzenler. Probiyotikler sıvı, toz, hap gibi çeşitli formlarda mevcuttur. Bu besin takviyeleri yumuşak dışkı ve ishal durumunda da kullanılabilir. Şişkinliği azaltan özel besin takviyeleri de kullanabilirsiniz. Piyasada köpekler için pek çok karminatif (gaz giderici) preparat mevcuttur. İlaç olarak ise çinko asetat, kuru aktif karbon,bizmut subsalisilat, simetikon ve bazı pankreas enzimleri kullanılabilir. Bunları kullanarak hayvanın ırkı, yaşı, yaşam tarzı dikkate alınmalı. Waltham’ın yaptığı bir araştırmaya göre yemek saatinden yarım saat sonra kullanılan ve yukarıda bahsedilen preparatların kombinasyonunu içeren bir ödül maması yardımıyla, birikmiş gaz yüksek oranda azaltılmaktadır (%85). Dışkı fermentasyon yöntemi ile yapılan inceleme sonucu dışkıya koku veren hidrojen sülfat, besinin içine katılan aktif kömürden dolayı %71, çinko asetat ile %58 oranında azaldı. Cennete açılan pencere’den Kedi Hekimliği Yakın Doğu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde 23-26 Nisan 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilmiş olan Kedi Hekimliği Sempozyumu mesleki bir bahar şenliği havasında kedi sever meslektaşları bir araya getirdi. PETİNFO 2015/05 68-69 Kerry Simpson C ennete Açılan Pencere olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirilen Kedi Hekimliği Sempozyumu’nun ana sponsoru Royal Canine katkılarıyla katılımcılar Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ başta olmak üzere Kanada, İnglitere, Avustralya, Türkiye gibi ülkelerden gelen çeşitli konuşmacılarla kedi hekimliği ile ilişkili konuları tartışma fırsatını yakalayabildiler. Yakın Doğu Üniversitesi’nin 2014 yılında başlatılan bilimsel bahar şenliği geçen sene “Veteriner Dermatolojide Bahar Günleri” konusu ile yola çıkarak bu senede kedi hekimliğinin incelenmesi ile devam ediyor. Kongre organizasyon komitesi, klinisyen hekimlerin en sık karşılaşabileceği kediler ile ilgili her konuya ağırlık vermek gereksinimini düşünerek kedi hekimliğine ilişkin konuların güncel bir bakış açısı ile Diane D. Addie irdelendiği, bilimselliği pratik ile birleştiren, konuya ilişkin bilgilerimizi güncelleyebileceğimiz, keyifli bir kongre gerçekleştirdi. Bir de kediler açısından veterinerlere bakalım Konuşmacılardan Dr. Margie SCHERK bizi kediler açısından bakmamıza davet etti. Veteriner Hekimliği Bilgi Ağı (Veterinary Information Network-VIN)’nın “Kedi KONGRE maruz kaldığı durumlarda ufak tefek değişiklikler yapmak suretiyle mümkün olabilir. Kedilerle uyumlu çalışabilmenin yolu, tabiatları ve davranışlarına empati ile yaklaşmak ve yaşadıklarıyla ilgili hissettiklerini anlamaya çalışmaktan geçer. Kedi türünün sosyal yapısı bizimkinden farklıdır. Kedilere bakışımızı değiştirmeli, onlarla olan etkileşimimizi ve kliniğimizin yapısını kedilerin mümkün olduğu kadar az yadırgayacağı, yabancılık ya da tehdit altında olma hissine kapılmayacakları şekilde ayarlamalıyız. Oturum sırasında kedilerde kolay farkedilmeyen hastalık belirtilerinden, kedinin kliniğe getirilme yollarından, klinik ortamının daha az stresli hale getirmesinden, kedilerin tepkilerinden ve sebeplerinden, iletişim sistemlerinden, veteriner hekimin hayvanlara yaklaşımından ve daha birçok önemli konudan bahsedildi. Konuyu takip eden ilginç videolar ve zor, sıra dışı olguları da gösteren pratik uygulama örnekleri ile kedilerin dünyası ve veteriner hekimlerin bu dünyadaki yeri ile ilgili çok şey öğrenilmiş oldu. Prof. Dr. Deniz Zeyrek İntaş Ağrıyı anlamak Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ Hekimliği” bölümünün kurucusu, Journal of Feline Medicine and Surgery’nin editörü, American Animal Hospital Association’ın (AAHA) akreditasyon denetmeni ve Clinician’s Brief’ in hakemlerinden olan Dr. Scherk, kedilerin klinikte gösterdikleri davranışları aslında içinde bulundukları ortamın yansıtmasından ibaret olduğunu dile getirdi. Dediğine göre, muayene sırasında bir kedinin ne hissettiğini, neden savunmaya çalıştığını anlayabilmek gerekli. Aslında kliniklerimizde yapılan küçük değişikliklerle kedilerin de güvende hissetmelerini sağlayabiliriz. Fazla çaba ve para gerektirmeyen basit altyapı ve tavır değişikliklerinin yapılmamasının ardındaki bilinçsizlik (en iyi ihtimalle) ya da isteksizliğin (en kötü ihtimalle) sebeplerinden birisi, veteriner hekimlerin ya da klinik personelinin köpeklerle çalışmayı, kedilere kıyasla daha rahat bulmasıdır. Pek çok klinikte bazı veteriner hekimler ve diğer çalışanlar kedilerle çalışmayı sevmez. Çünkü kedinin kendilerine zarar verebileceğinden korkar. Bu korkunun azaltılması, kedinin niçin kendini savunmak zorunda hissettiğini anlamak, altında yatan sebepleri ortaya çıkarmak, kediyle olan ilişkileri pozitif bir yaklaşımla sürdürmek ve kedinin PETİNFO 2015/05 70-71 Kediler stresli oldukları durumda hislerini ortama çok güzel yansıtabilir. Ama söz konusu ağrı ise, maalesef durum aynı değildir. Hasta sahiplerinin çoğu kedilerin kendilerine yeten, fazla ihtiyacı olmayan, bakımı nispeten kolay evcil hayvanlar olduklarını düşünür. Küçük hayvanları avlayarak beslendikleri için yalnız bir yaşam sürdürdüklerini gözden kaçırırlar, oysa bunun anlamı bir topluluğun destekleyici kaynaklarına sahip olmadıklarıdır. Zayıflık sergilememek adına, hastalık belirtilerini de gizlerler. Müşteri işbirliğini geliştirmek adına yapılacak ilk işlerden birisi insanların, kolay fark edilemeyen hastalık belirtilerini anlamasını sağlamaktır. Ayrıca veteriner hekimin ekibindeki herkes, kliniğe getirilen hasta bir kedinin hastalığının, söylenenden çok daha uzun süredir devam eden bir probleme işaret edebileceğini göz önünde bulundurmalıdır. Katılımcılar Dr. Scherk ile kedilerde ağrının anlaşılması ve duyulan ağrının giderilmesi için doğru ilaç seçimini de öğrenmiş oldu. Vet School yıldızı Kıbrıs’ta Animal Planet kanalında gösterilmiş olan ‘Vet School’ belgeselinin başarılı klinisyeni Dr. Kerry SİMPSON da özenle seçilen konuşmacı kadrosunda yer aldı. Veteriner kardiyoloji uzmanı olan, Dr. Simpson, kedilerin primer ve spesifik kardiyomiyopatilerinde miyokardial dinamikler üzerine çalıştı. Avusturalya Veteriner Hekimliği Koleji ‘Veteriner Bilim Adamı Kulübü’ üyeliği ile ödüllendirilen Dr. Simpson’a 2011 yılında Royal College of Veterinary Surgeons tarafından “Kedi Hekimliği” alanında “uzman” ünvanı verildi. Kedi Hekimliği kliniğinin şefi olarak ilk radyoaktif kliniğinin açılmasında büyük bir rol oynayan Dr. Simpson, Feline Advisory Burueu (FAB)’ın kurucularından. Kedi hipertansiyon çalışması nispeten yeni bir alandır ve birçok bilinmeyen faktörler vardır. Dr. Simpson gibi uzmanla beraber kedilerde hipertansiyona ilişkin bilgilerimizi güncellemek, kedide hipertansiyonun doğru ölçülmesini öğrenmek ve en etkili şekilde tedavisinin sağlanması hakkında fikir alışverişinde bulunmak, bu konu ardından ise asemptomatik kedilerde kalp üfürümü kosununda bilgi edinmek ayrı bir güzellikti. Dr.Margie Sherck Dr. Diane Addie Günümüzün en önemli konularından; Diagnostik Viroloji Feline Infectious Peritonitis’in olmadığı bir dünya hayal edin. Dr. Dianne ADDIE bu düşü ile konudaki çalışmalarını sürdürmeye devam etmektedir. Dr. Diane Addie, Glasgow Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden (GUVS) mezun olmuştur. Mezuniyeti sonrası 8 yıl boyunca aktif klinik hekimi olarak çalışan araştırmacı, takiben Prof. Dr. Zeki Yılmaz KONGRE Glasgow Üniversitesi’ne dönerek, kedi coronavirusları (FCoV) ve Feline Infectious Peritonitis konusunda doktora yapmıştır. Dr. Addie, şu anda Glasgow Üniversitesi’nde onursal araştırmacı olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Bunların yanında kendisine ait bir web sitesi bulunmakta ve veteriner hekimlere bilgi akışı sağlamaktadır. Özellikle kedilerin bulaşıcı hastalıklarıyla ilgilenen araştırmacının başlıca araştırma alanları; Feline Infectious Peritonitis (FIP), kedilerin kronik gingivostomatitisi ve yavru kedi ölümleridir. European Advisory Board on Cat Diseases ABCD’da görev alan araştırmacının hayali, FCoV ve FIP’in eradikasyonu, FGS’nin tedavisinin bulunması ve hayvanların ıstırabının son bulduğu bir dünyada yaşamaktır. Dr. Dianne, konuşması sırasında verdiği ana mesajda kortikosteroidlerden uzak durmak gerektiğini vurguladı. Kortikosteroidler ağrıyı ve inflamasyonu azaltıp, iştahı arttırdıkları için başlarda hastadan yanıltıcı bir olumlu yanıt alınabilir. Ancak, bu olumlu etkiler kısa sürelidir ve yan etkiler çok daha ciddi olduğundan kedinin sağlığını hastalıkları asla yenemeyecek kadar kötüleştirebilir. Lütfen katkıda bulunun! Dr. Addie konuşmasında PETİNFO 2015/05 72-73 KONGRENİN 24 NİSAN DÜNYA VETERİNER HEKİMLERİ GÜNÜ’NE DENK GELMESİYLE BİG İTHALAT FİRMASININ HAZIRLAMIŞ OLDUĞU HOŞ SÜRPRİZLER VETERİNER HEKİMLERİN OLDUKÇA BEĞENİSİ KAZANDI. KONGRE Yard. Doç.Dr. Osman Ergene Prof.Dr.Kürşat Özer, Erkan Morgül “Lütfen catvirus.com WEB adresinde kronik gingivostomatitis(FCGS) konusunu takip edin çünkü araştırmalarımızda gönüllüye ihtiyaç duyduğumuzda buradan duyuruyoruz. Şu anda, kronik gingivostomatitis olgularında zencefil kökü içeren kapsülleri deneyecek ve/veya kontrollü besin testleri yapacak veteriner hekimlere kapılarımız sonuna kadar açık. Ayrıca, kronik gingivostomatitis geçirmiş kedilerde aşılamayla ilgili deneyimleriniz varsa duymaktan memnun oluruz. E-posta grubumuza üye olmak için, FCGS grubu referansıyla draddie@ btinternet.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.” dedi. Kedilerde görüntülü tanı hakkında öğrenmemiz gereken daha çok şey var Ultrasonografik ve radyografik muayeneler, bize hastalamız hakkında pek çok şey söyler. Kedilerde sindirim kanalının mural değişikliklerinin tanısında en önemli görüntüleme yöntemi ultrasonografidir. Mide/ bağırsak duvarında kalınlaşmış bir tunica muscularis, görünüşte sağlıklı hayvanlarda görülebildiği gibi, yangısal bir duruma ya da infiltratif bir neoplaziye işaret edebilir. Yaşlı kedilerde sık rastlayabileceğimiz gastro-intestinal tümörleri hakkında “Kedide bağırsak tümörlerinde nasıl tanı konur?“ ya da “Hangi PETİNFO 2015/05 74-75 KONGRE ORGANİZASYON KOMİTESİ; KLİNİSYEN HEKİMLERİN KEDİLER İLE İLGİLİ EN SIK KARŞILAŞILAN KONULARA DAHA ÇOK AĞIRLIK VEREREK ÜZERİNDE ÇALIŞMALARI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNMEKTEDİR. biyopsi yöntemleri vardır ve hangisini seçmeliyim?“ gibi soruların cevabını Prof.Dr. Deniz SEYREK İNTAS verdi. Prof.Dr. Deniz SEYREK İNTAS; Giessen Justus-Liebig Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Küçük Hayvan (Cerrahi) Kliniğinde Görüntülü Tanı Teknikleri alanında Residency eğitimi alarak 2011 yılında AssocDipl ECVDI LA (Associate Diplomate of the European College of Veterinary Diagnostic Imaging) unvanını aldı. Yurt içinde ve yurt dışında meslek içi eğitim seminerlerinde (çalıştaylarda) organizatör, konuşmacı ve eğitimci olarak görev aldı. Kendisine “Atlas of Small Animal Ultrasonography” “Küçük Hayvan Ultrasonografi Atlası” isimli kitabın tercüme editörlüğü için 2014’de TÜBA TEÇEP Ödülü (Mansiyon) verildi. Veteriner Cerrahi Derneğinin yönetim kurulu üyesi olan Dr. Seyrek İNTAS, 2011 yılından beri derneğin başkanlığını yürütmektedir. Türkiye’den de konuşmacıların katılması mesleki gelişimleri ve yenilikleri takip etmeyi amaçlayan veteriner hekim meslektaşlar açısından önemlidir. Ülkemizde artık veteriner hekimlerin spesifik konular seçip uzmanlaşması pozitif ilerlemenin en belirgin göstergesidir. Prof. Dr. Deniz Seyrek İntaş gibi veteriner hekimlerin büyük emek vererek uzmanlaştığı konuları meslektaşlarıyla paylaşması ve mesleki hayatlarına katkı sağlaması ile seminerin anlamı da daha büyük oluyor. Kediler, küçük köpekler değildir Kongre Organizasyon Komitesi Başkanı, Prof. Dr. Nilüfer Aytuğ seminerlerde duyduğumuz hastalıkların tanı ve tedavisi hakkında ayrıntılı bilgi vererek kedilere yönelik geleneksel yaklaşımları bir kenara bıraktırıp kedilerin, birer küçük köpek olmadıklarını ve kediler ya da herhangi bir hayvan türü hakkında aslında daha ne kadar çok şey öğrenebileceğimizi gösterdi. Katılımcıları için kaliteli ve tamamıyla yararlı bir kongre gerçekleştirdiği için Nilüfer Aytuğ hocamıza ve kongre organizasyon komitesinde yer alan, emeği geçen herkese teşekkür ederiz. VETERİNER HEKİMLİK MESLEĞİNE HER DAİM DESTEK VEREN ANADOLU PET FİRMASI ROYAL CANİN MARKASIYLA KEDİ HEKİMLİĞİ KONGRESİ’NİN ANA SPONSORLUĞUNU ÜSTLENEREK BİR KEZ DAHA VETERİNER HEKİMLERİN YANINDA OLDUĞUNU GÖSTERDİ. PETİNFO 2015/05 76-77 KEDİ HEKİMLİĞİ KONGRESİ’NDE BİR ARAYA GELEN VETERİNER HEKİMLER “ONLARIN FARKLI OLDUKLARINI BİNLERCE YILDIR BİLİYORUZ” SLOGANINI BENİMSEYEREK KONGRE SÜRESİNCE AKTARILAN TEKNİK KONULARI DİKKATLE DİNLEDİ. PETİNFO 2015/05 78-79 300’E YAKIN VETERİNER HEKİMİN KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NDE AĞIRLAYAN YAKINDOĞU ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ YÖNETİCİLERİ VE AKADEMİSYENLERİNİN MUTLULUKLARI YÜZLERİNDEN OKUNUYORDU. PETİNFO 2015/05 80