TÜRKİYE

Transkript

TÜRKİYE
PARALİMPİK
PARALYMPIC TURKEY
EKİM/OCTOBER 2012 Sayı/Nr:4
TÜRKİYE
PARALİMPİK YÜKSELİŞ / THE RISE OF PARALYMPICS MUSLU TARİH YAZDI / MUSLU WRITES HISTORY
GOALBALL MUCİZESİ / THE GOALBALL MIRACLE MASA TENİSİNDE ÇİFTE ZAFER / DOUBLE VICTORY IN TABLE TENNIS
LONDRA PARALİMPİK OYUNLARI
LONDON PARALYMPIC GAMES
N
YAVUZ KOCAÖMER
TMPK BAŞKANI
NPCT PRESIDENT
icolas Felcon, 25 yaşında engelli bir
Uruguaylı gazeteci… Felcon,
Paralimpik Oyunları sonrası
izlenimlerini kaleme aldığı yazısında,
iletişimci ve engelli biri olarak Londra’da
yaşadığı deneyimi hayret ve övgü dolu
sözlerle dile getirirken, Paralimpik
Oyunları’nın sadece sporcular açısından
değil, engelli diğer insanların da hayata,
dünyaya katılımını ve entegrasyonunu
sağladığı için önemli olduğunun altını
çiziyor. Yaşadığı deneyimden oldukça
etkilendiği görülen Uruguaylı genç muhabir,
Olimpiyat Parkı’nda ve oyunların
gerçekleştirildiği tesislerde herkes gibi engelli
insanların da rahatının, konforunun
düşünüldüğünü vurguladığı yazısında,
“Britanya halkı her türlü erişilebilinirlik ile
yaşıyor. Tüm alt yapıları Paralimpik Oyunları
büyüklüğündeki bir etkinliği düzenlemek için
yeterli zaten… Her sokak bloğunun
ortasında, görme engelli kişiler tarafından
ayırt edilebilinir doku değişikliği, tüm
sokaklarda kolay hareket kabiliyetine
uygunluk ve tekerlekli sandalye rampaları
var. Mağazalar çoğunlukla kolay erişime
uygun, toplu taşıma araçlarında tekerlekli
sandalye için tam güvenlik sağlayan üniteler
mevcut” diyor.
Katılmamak mümkün değil... Sekiz yıl
sonraki Paralimpik Oyunları’nı da umarım
İstanbul’da izler ve benzer değerlendirmelerde
Nicolas Felcon, a 25 year old handicapped journalist from
Uruguay… In his article depicting his impressions following the
Paralympic Games, Felcon expresses his praise and awe of the
experience he had in London as a correspondent and a
handicapped individual, emphasizing that the Paralympic Games
are important as they allow the participation and integration of
athletes as well as other handicapped people. Impressed due to his
experience, the young correspondent from Uruguay stresses in his
article that the welfare and comfort of everyone including the
handicapped has been considered at the Olympic Park and the
facilities where the games are held and states, “The British people
live with all kinds of accessibility. Their entire infrastructure is
adequate to host an event the size of the Paralympic Games…
There is a texture change that can be distinguished by blind people
in the middle of every street block; there are wheelchair ramps in
all the streets that are suitable for easy mobility. Stores are easily
accessible, mass transit vehicles have units that provide full security
bulunur bu genç gazeteci...
2012 Paralimpik Oyunları’nı izleyen,
Londra’da o havayı teneffüs eden hemen
herkes mutlaka farklı deneyimler, kazanımlar
elde etti. Buna ev sahibi ülkenin
organizatörleri dahil... 29 Ağustos akşamı
yapılan açılış töreni, hazırlanış ve sunuş
bakımından biraz uzun da olsa mükemmeldi.
Unutulan şey, 11 dereceye düşen hava
sıcaklığında 4200’den fazla engelli sporcunun
stadyumda bekletilmesiydi. Nitekim
Amerikalılar, Kış Oyunları’na gider gibi kalın
montlar ve yün başlıklar ile seremoniye
çıktılar. Tekerlekli sandalyeli ve ampute
sporcuları o soğukta saatlerce ayakta veya
sandalyelerinde bekletmenin yaratacağı sıkıntı
ve böylelikle oluşabilecek sağlık sorunları
düşünülmemişti.
2012 Paralimpik Oyunları’yla ilgili
deneyimlerden söz ederken, 80 bin kişilik
Olimpiyat Stadı’nda tanık olduğumuz o
muhteşem atmosferi de unutamayız. Atletizm
yarışmaları süresince hafta içi sabah
seanslarında her gün yaklaşık 75 bin kişi
tribünleri doldurdu. Akşam seanslarında ise
oturacak yer yoktu. İngiliz atletler doğal
olarak tezahürattan en büyük payı alırken,
kazanan ve kaybeden tüm sporcular
tribünlerin yoğun desteği ile yarıştılar,
alkışlandılar… Kanımca Londra Paralimpik
Oyunları’nın asla unutulmayacak en önemli
sahnesi buydu.
for wheelchairs”. One must agree with this... I hope that this
young journalist watches the Paralympic Games eight years later
in Istanbul and makes similar comments... Everyone who
watched the 2012 Paralympic Games, who took part of the mood
in London, had different experiences and gains. Albeit a bit long,
the opening ceremony held on the evening of August 29th was
perfect in terms of its preparation and presentation. When
discussing the experiences concerning the 2012 Paralympic
Games, we must not forget the magnificent atmosphere we
witnessed in the 80 thousand capacity Olympic Stadium.
Throughout the track & field contests, every day nearly 75
thousand spectators filled the stands in the morning on weekdays.
There was no room to sit on evening sessions. While British
athletes naturally took the major share of the cheering, all the
athletes, winners and losers competed with the intense support of
the fans and were applauded… In my opinion, this was the most
unforgettable scene of the London Paralympic Games.
PARALİMPİK TÜRKİYE 3
İÇİNDEKİLER / INDEX
8
19
PARALİMPİK YÜKSELİŞ
MUSLU TARİH YAZDI
THE RISE OF PARALYMPICS
MUSLU WRITES HISTORY
28
33
MASA TENİSİNDE ÇİFTE ZAFER
MADALYA AVCISI YAMAÇ
DOUBLE VICTORY IN TABLE TENNIS
YAMAÇ HUNTS DOWN MEDALS
35
37
GELECEĞİN ŞAMPİYONU
PODYUMDAKİ GÜMÜŞ PERİ
FUTURE CHAMPION
SILVER FAIRY ON THE PODIUM
PARALİMPİK TÜRKİYE 4
40
44
GOALBALL MUCİZESİ
DOĞAN HANCI BRONZA ATTI
THE GOALBALL MIRACLE
DOĞAN HANCI IS ANCHORED AT BRONZE
47
50
JUDODA DUYGULUYUZ
SERİYİ BECERİKLİ TAMAMLADI
JUDO BELONGS TO DUYGU
BECERİKLİ COMPLETES THE SERIES IN WEIGHTLIFTING
PARALİMPİK
TÜRKİYE
PARALYMPIC TURKEY
EKİM/OCTOBER 2012 - Sayı/Number: 4
Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.
TMPK ADINA SAHİBİ - PUBLISHER ON
BEHALF OF NPCT: A.YAVUZ KOCAÖMER
GÖRSEL YÖNETMEN / ART DIRECTOR:
ALİCAN SEZER
YAYIN KURULU - PUBLISHING BOARD:
ALİ KİREMİTÇİOĞLU - İBRAHİM
GÜMÜŞDAL - MURAT AĞCA DR. NURETTİN KONAR
BASKI / PRINTING:
MART MATBAACILIK SANATLARI
TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ
ADRES: Merkez Mah. Ceylan Sok. No:24
Nurtepe - Kağıthane / İstanbul
TEL: +90 212 321 23 00 pbx
FAX: +90 212 295 11 07
www.martmatbaa.com.tr
YAYIN YÖNETMENİ VE YAZI İŞLERİ MD.
EDITOR IN CHIEF AND MANAGING
EDITOR:
HAMİT TURHAN
YÖNETİM MERKEZİ / ADMINISTRATION
BUREAU: Türkiye Milli Paralimpik Komitesi
/ National Paralympic Committee of Turkey
- Balmumcu, Hattat Halim Sokak, No:13/1
Beşiktaş - İstanbul
TEL: +90 212 347 93 35
FAX: +90 212 347 97 19
E-MAIL: [email protected] www.tmpk.org.tr
Bu dergideki yazılar yazarların kişisel
görüşlerini yansıtır. Bunlardan TMPK
sorumlu tutulamaz.
PARALİMPİK TÜRKİYE 5
PARALİMPİK YÜKSELİŞ
İNGİLTERE’NİN BEŞKENTİNDE 10 GÜN SÜREN XIV.
PARALİMPİK OYUNLARI TÜRKİYE AÇISINDAN
BİRÇOK İLKLERE SAHNE OLDU. 2000 SYDNEY’E BİR,
2004 ATİNA’YA SEKİZ, 2008 BEIJING’E 16 SPORCU
GÖNDEREN TÜRKİYE, 2012 LONDRA’DA 67 SPORCU
İLE YER ALDI. ATİNA VE BEIJING’E ORANLA
MADALYA SAYISINI BEŞE KATLADIĞIMIZ
LONDRA’DA İLK KEZ 10 DALDA YARIŞTIK, İLK KEZ
TAKIM SPORLARINDA YER ALDIK.
THE RISE OF
PARALYMPICS
HALTERDE NAZMİYE MUSLU DÜNYA VE PARALİMPİK
REKORLARINI KIRARAK ALTIN MADALYA KAZANIRKEN,
ATICILIKTA KORHAN YAMAÇ, MASA TENİSİNDE
NESLİHAN KAVAS, HALTERDE ÇİĞDEM DEDE, JUDODA
NAZAN AKIN GÜMÜŞ, JUDODA DUYGU ÇETE,
HALTERDE ÖZLEM BECERİKLİ, OKÇULUKTA DOĞAN
HANCI BRONZ MADALYA ALDI. AYRICA, MASA TENİSİ
GÜMÜŞ, GOALBALL MİLLİ TAKIMIMIZ DA BRONZ
MADALYA KAZANMA BAŞARISINI GÖSTERDİ.
THE 15TH PARALYMPIC GAMES LASTING 10 DAYS
AT THE CAPITOL OF THE UK WERE THE STAGE OF
MANY FIRSTS FOR TURKEY. HAVING SENT ONE
ATHLETE IN 2000 TO SYDNEY, EIGHT IN 2004 TO
ATHENS, 16 IN 2008 TO BEIJING TURKEY TOOK
PLACE IN LONDON 2012 WITH 67 ATHLETES. IN
LONDON, WHERE WE WON FIVE TIMES MORE
MEDALS THAN ATHENS AND BEIJING, WE
COMPETED IN 10 BRANCHES FOR THE FIRST TIME
AND WE WERE IN ON TEAM SPORTS.
İ
WHILE NAZMIYE MUSLU BROKE THE PARALYMPIC AND
WORLD RECORDS TO REACH THE GOLD MEDAL IN
WEIGHTLIFTING, KORHAN YAMAC IN SHOOTING,
NESLIHAN KAVAS IN TABLE TENNIS, CIGDEM DEDE IN
WEIGHTLIFTING, NAZAN AKIN IN JUDO WON THE SILVER
MEDAL AND DUYGU CETE IN JUDO, OZLEM BECERIKLI IN
WEIGHTLIFTING, DOGAN HANCI IN ARCHERY WON THE
BRONZE MEDAL. BESIDES, TABLE TENNIS DEMONSTRATED
THE SUCCESS TO GET THE SILVER MEDAL AS WELL AS THE
GOALBALL TEAM THE BRONZE MEDAL.
ngiltere’nin başkenti Londra, XXX. Yaz Olimpiyat
Oyunları’nın ardından, 29 Ağustos - 9 Eylül 2012 tarihleri
arasında XIV. Paralimpik Oyunları’na ev sahipliği yaptı.
2012 Londra’ya tarihinin en kalabalık sporcu kafilesiyle
iştirak eden Türkiye, madalya sayısını 2004 Atina ve 2008
Beijing’e oranla beşe katladı. Daha önce 2000 Sydney
Paralimpik Oyunları’na bir, 2004 Atina’ya beş dalda sekiz,
2008 Beijing’e yedi dalda 16 sporcuyla iştirak eden Türkiye,
2004 Atina’da atıcılıkta Korhan Yamaç ile bir altın, bir
bronz, 2008 Beijing’de okçulukta Gizem Girişmen ile bir
altın, masa tenisinde Neslihan Kavas ile bir bronz madalya
kazanmıştı. Londra’da atıcılık, atletizm, futsal, goalball,
halter, judo, masa tenisi, okçuluk, tekerlekli sandalye
basketbol ve yüzme olmak üzere 10 dalda mücadele eden
sporcularımız, bir altın, beş gümüş, dört bronz madalya
kazanma başarısını gösterdi. Halterde Nazmiye Muslu
PARALİMPİK TÜRKİYE 10
Dünya ve Paralimpik Oyunları rekoru kırarak şampiyonluğa
ulaşırken, atıcılıkta Korhan Yamaç, masa tenisinde Neslihan
Kavas, halterde Çiğdem Dede, judoda Nazan Akın gümüş,
halterde Özlem Becerikli, okçulukta Doğan Hancı, judoda
Duygu Çete bronz madalya elde etti. Türkiye, Paralimpik
Oyunları tarihinde ilk kez takım sporlarında da tekerlekli
sandalye basketbol, masa tenisi, futsal, goalball takımlarıyla
yer alırken, masa tenisi takımımız gümüş, goalball takımımız
bronz madalya kazandı. 2012 Londra Paralimpik
Oyunları’nda Çin 95 altın, 71 gümüş, 65 bronz madalya ile
sıralamada birinciliği alırken, Rusya 36 altın,38 gümüş, 28
bronz madalya ile ikinci, Büyük Britanya 34 altın, 43 gümüş,
43 bronz madalya ile üçüncü oldu. Türkiye bir altın, beş
gümüş, dört bronz ile madalya tablosunda 43. sırayı aldı.
2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda 164 ülkeden toplam
4250 sporcu mücadele etti.
Londra Paralimpik Oyunları’nın 29
Ağustos 2012 akşamı yapılan açılış
töreni görkemli bir gösteriyle sahnelendi.
Olimpiyat Parkı içinde yer alan 80 bin
kişilik Olimpiyat Stadyumu’nda
gerçekleştirilen ‘Aydınlanma’ temalı
açılış töreninde, dünyaca ünlü İngiliz
fizikçi ve evrenbilimci Profesör Stephen
Hawking de yer aldı. Profesör
Hawking'in ‘Zamanın Kısa Tarihi’ isimli
kitabından kısa bir bölümün okumasıyla
ve dev bir şemsiyenin sahnenin ortasına
yerleştirilmesiyle başlayan törende, üç
bin gönüllü görev yaptı. Renkli
görüntülere sahne olan tören boyunca
dünyaca ünlü İngiliz oyun yazarı ve şair
William Shakespeare'in ‘The Tempest’
oyunu ve bu oyundaki ‘Miranda’ ve
‘Prospero’ gibi bazı karakterler
canlandırıldı. Birçok engelli kişinin rol
aldığı törende, Newton'ın yerçekimi
kanunu anlatıldı. Dev elmaların
konulduğu stadyumda, seyircilere tören
öncesi dağıtılan elmaları ısırmaları
söylendi ve stadyumdaki seyirciler de
açılış şovuna dahil edildi. Oyunların
açılışına katılan İngiltere Kraliçesi II.
Elizabeth’i stadyuma gelişinde
Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC)
Başkanı Sir Philip Craven karşıladı.
Kraliçe'nin locadaki yerini almasının
ardından İngiliz milli marşı okundu ve
Büyük Britanya bayrağı göndere çekildi.
Törende, kraliyet tahtının ikinci sıradaki
varisi Cambridge Dükü William ile eşi
Kate, İngiltere Başbakanı David
Cameron ile eşi Samantha Cameron ve
Londra Belediye Başkanı Boris
Johnson’ın dışında, Almanya
Cumhurbaşkanı, Avusturya Devlet
Başkanı, İsviçre Devlet Başkanı, İspanya
Başbakanı, Portekiz Başbakanı,
Avustralya Genel Valisi, Ekvator Devlet
Başkan Yardımcısı, Kenya Devlet Başkan
Yardımcısı, Mairitius Devlet Başkan
Yardımcısı, Rusya Federasyonu
Başbakan Yardımcısı, Ukrayna Başbakan
Yardımcısı, Monaco Prensi, Suudi
Arabistan Prensi, çeşitli ülkelerin üst
düzey temsilcileri ve devlet başkanları
eşleri de hazır bulundu.
PARALİMPİK TÜRKİYE 11
Kraliçe II. Elizabeth & Sir Philip Craven
After hosting the 30th Summer Olympic Games, Britain’s capitol
London hosted the 14th Paralympic Games on 29 August - 9
September 2012. Participating in London 2012 with the most
crowded athlete delegation of its history, Turkey increased the
number of its medals five times compared to Athens 2004 and
Beijing 2008. Participating previously with one athlete to 2000
Sydney Paralympic Games, in 2004 with eight athletes in five
branches to Athens, in 2008 to Beijing with 16 athletes in seven
branches, Turkey had won one gold and bronze in 2004 at Athens
in shooting with Korhan Yamaç, one gold in 2008 at Beijing with
Gizem Girişmen in archery, one bronze medal in table tennis with
Neslihan Kavas. Competing in London in the branches of shooting,
track & field, footsall, goalball, weightlifting, judo, table tennis,
archery, wheelchair basketball and swimming totaling 10 branches
in all our athletes managed to win one gold, five silvers, and four
bronze medals. While Nazmiye Muslu broke the Paralympic and
World records to reach the gold medal in weightlifting, Korhan
Yamac in shooting, Neslihan Kavas in Table Tennis, Cigdem Dede
in weightlifting, Nazan Akin in Judo obtain the silver and Ozlem
Becerikli in weightlifting, Dogan Hancı in Archery and Duygu Cete
PARALİMPİK TÜRKİYE 12
Gösteriler ve sporcuların
geçit töreninin ardından Londra
Olimpiyat Oyunları Düzenleme
Komitesi (LOCOG) Başkanı
Sebastian Coe ile Uluslararası
Paralimpik Komitesi (IPC)
Başkanı Sir Philip Craven
konuşma yaptı. LOCOG
Başkanı Coe, "Spor neyin
yapılabileceğini, nelere
ulaşılabileceğini gösterir. Biz de
bunu burada, Paralimpik
Oyunları’nda göreceğiz" dedi.
IPC Başkanı Craven da,
Londra'nın Paralimpik
Oyunları’na ev sahipliği
yapmasından duyduğu
memnuniyeti ifade etti ve
Paralimpik sporculara
seslenerek, "Burada tüm
dünyaya ilham kaynağı
olacaksınız" diye konuştu.
Konuşmaların ardından
İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth,
"2012 Londra Paralimpik
Oyunlarını açıyorum" diyerek
startı verdi. Paralimpik bayrağı,
Birleşik Krallık 22 yaş altı
Paralimpik Basketbol Takımı
tarafından taşındı ve Paralimpik
marşı eşliğinde göndere çekildi.
Paralimpik meşalesi stada,
Afganistan'da bacaklarını
kaybeden İngiliz asker Joe
Townsend tarafından getirildi.
Townsend meşaleyi Paralimpik
sporcu David Clarke'a, Clarke
ise Paralimpik Oyunları’nda
İngiltere'ye ilk altın madalyayı
kazandıran okçu Margaret
Maughan'a devretti. Maughan,
stada getirilmeden önce ülkede
580 kişi tarafından taşınan
meşaleyle Paralimpik ateşini
yaktı. Törende, engellilere
pilotluk eğitimi veren İngiliz
yardım kuruluşu ‘Aeorbility’
alçak uçuş gösterisi yaptı.
Olimpiyat Stadı’nda ‘Big Bang’i
temsil eden bir kürenin
belirmesinin hemen ardından
havai fişek gösterisine geçildi.
Altı Paralimpik sporcu ve
Paralimpik Oyunlar’da daha
önce yarışan sporcular altın
tekerlekli sandalyeler üzerinde
stadyuma uçtu ve 4.5 metre
uzunluğundaki esnek sırıklar
üzerinde çıkan dansçıların
Rihanna’nın şarkısı eşliğinde
performansları başladı. Açılış
töreni, Beverley Knight, Lizzie
Emeh ve Caroline Parker'ın
birlikte seslendirdiği "I Am
What I Am" şarkısı ve havai
fişek gösterisiyle son buldu.
in Judo won medals. The Turkish Paralympic Commitee
participated for the first time with the team events like wheelchair
basketball, table tenis, futsal and goalball and our Table Tenis
team won the silver and our Goalball team the bronze medal. For
the first time in its history of Paralympic Games, Turkey
participated in wheelchair basketball, table tennis, footsall,
goalball teams, our table tennis team won the silver medal and
goalball team won the bronze medal. While China took first place
in the rankings in the 2012 London Paralympic Games with 95
gold, 71 silver, 65 bronze medals, Russia came in second with 36
gold, 38 silver, 28 bronze medals, Great Britain was third with 34
gold, 43 silver, 43 bronze medals. Turkey had one gold, five
silver, four bronze medals to come in 43rd. In the London 2012
Paralympic Games a total of 164 nations participated with a total
of 4250 athletes. The opening ceremony of the London
Paralympic Games held on the evening of 29 August 2012, was
the scene of a magnificent stage show. The theme of the ceremony
was “enlightenment” in the 80 thousand spectator Olympic
Stadium located in the Olympic Park where British physicist and
astronomer Professor Stephen Hawking was also present.
The ceremony started with a reading of a brief passage from
Hawking's book ‘A Short History of Time’ and a gigantic umbrella
was placed in the middle of the stage, continuing with the
assistance of three thousand volunteers. Throughout the colorful
ceremony, William Shakespeare's play ‘The Tempest’ and certain
characters in this play such as ‘Miranda’ and ‘Prospero’ were
enacted. Newton's Law of Gravity was also the subject in the
ceremony attended by many handicapped people. Giant apples
were placed at the stadium and fans were asked to bite the apples
distributed earlier, thus including the spectators into the opening
show. Queen Elizabeth the 2nd was met by the President of the
International Paralympic Committee (IPC) Sir Philip Craven.
Following the seating of the Queen, the British national anthem
was sung and the flag of Great Britain was flown on the pole. The
ceremony was attended by the Duke of Cambridge William and
his wife Kate, British PM David Cameron and his wife Samantha
Cameron and the Lord Mayor of London Boris Johnson, as well as
the President of Germany, President of Austria, President of
Switzerland, PM of Spain, PM of Portugal, Governor of Australia,
Vice President of Ecuador, Vice President of Kenya, Vice President
of Mauritius, Deputy PM of the Russian Federation, Deputy PM of
Ukraine, Monaco Prince, Saudi Arabia Prince, senior
representatives of various countries and wives of the statesmen.
Following the shows and the parade of the athletes, the London
Olympic Games Organization Committee (LOCOG) President
Sebastian Coe and International Paralympic Committee (IPC)
President Sir Philip Craven gave speeches. LOCOG President Coe
said, "Sport demonstrates what may be done, what can be
accomplished. We shall see this here, at the Paralympic Games".
IPC President Craven expressed the satisfaction of London hosting
the Paralympic Games and added to all Paralympic athletes, "You
shall be a source of inspiration to the entire world". Following the
speeches Queen Elizabeth gave the start saying, "I am opening the
2012 London Paralympic Games". The Paralympic flag was carried
by the UK’s U22 Paralympic Basketball Team and was hoisted on
the staff accompanied by the Paralympic march. The Paralympic
torch was brought to the stadium by the British soldier who lost his
legs in Afghanistan Joe Townsend.
PARALİMPİK TÜRKİYE 13
BAYRAĞIMIZI
GİRİŞMEN TAŞIDI
Londra Paralimpik
Oyunları'nın açılış töreninde
Oyunlar’a katılan 166 ülkeden
dört binden fazla atlet alfabetik
sıraya göre ülkelerinin
bayraklarıyla stada girdi.
Açılışta Türk bayrağını 2008
Beijing Paralimpik
Oyunları'nda altın madalya
kazanan okçumuz Gizem
Girişmen taşıdı. 2012 Londra
Olimpiyat Oyunları'nda,
erkekler 400 metrede mücadele
eden ve Olimpiyat
Oyunları’nda yarışan ilk
ampute atlet olarak tarihe
geçen Oscar Pistorius da ülkesi
Güney Afrika'nın bayrağını
taşıyan isimdi. Açılış töreni
öncesi ve sırasında Olimpiyat
Parkı çevresi ile Olimpiyat
Stadı'nda geniş güvenlik
önlemleri alındı. Seyirciler, çok
sayıdaki güvenlik noktalarında
x-ray cihazları ile arandıktan
sonra stada girdi. Tören
öncesinde polis helikopterleri
herhangi bir güvenlik zaafı
yaşanmaması için Olimpiyat
Stadı'nın etrafında uçtu.
Townsend passed the torch to Paralympic athlete David Clarke,
Clarke in turn passed it to archer Margaret Maughan who is the
archer having won the first Paralympic gold medal for the UK.
Maughan lit the Paralympic flame with the torch that was carried by
580 people before being brought to the stadium. The British aid
foundation ‘Aeorbility’ that gives flight instruction to the
handicapped performed a low altitude exhibition. Following the
appearance of a sphere representing the ‘Big Bang’, a fireworks
show was performed. Six Paralympic athletes and athletes who
competed in the Paralympics earlier flew into the stadium on
golden wheelchairs and dancers on flexible poles of 4.5 meters
started to perform accompanied by Rihanna’s song. The opening
ceremony ended with Beverley Knight, Lizzie Emeh and Caroline
Parker singing "I Am What I Am" and a fireworks show.
OUR FLAG BEARER WAS GİRİŞMEN
More than four thousand athletes from 166 nations entered the
stadium at the opening ceremony of the London Paralympic Games
bearing their national flags in alphabetical order. At the opening the
Turkish flag was carried by the archer who had won the gold medal
in 2008 at the Beijing Paralympic Games, Gizem Girişmen. Oscar
Pistorius, who competed in the London 2012 Olympic Games in
the men’s 400 meters, going into the annals of history as the first
amputee athlete to compete in the Olympic Games, bore the flag of
his nation South Africa. Extensive security measures were taken
before and during the opening ceremony.
RIO TOOK OVER THE FLAG
Following the completion of the competition lasting 10 days, the
London 2012 Paralympic Games ended with the closing ceremony
held on the evening of 9 September 2012 at the Olympic Stadium.
The Turkish flag was borne at the closing ceremony by weightlifter
Nazmiye Muslu, who won the Paralympic gold medal by breaking
the world and Paralympic records. Six athletes selected to the
International Paralympic Committee Sports Council, including
national archer Gizem Girişmen saluted the spectators and
presented flowers to representative volunteers. Kim Gavin was the
art director of the ceremony, where British band Coldplay and
American singers Rihanna and Jay-Z took the stage. The Paralympic
flag was turned over at the ceremony by Lord Mayor of London
Boris Johnson to Rio’s Mayor Eduardo Paes and the Paralympic
flame was extinguished.
PARALİMPİK TÜRKİYE 15
Boris
Johnson
Eduardo
Paes
Sir Philip
Craven
İngiliz asker Joe Townsend
PARALİMPİK TÜRKİYE 16
BAYRAĞI RİO TESLİM ALDI
10 gün süren yarışmaların tamamlanmasının ardından, 2012
Londra Paralimpik Oyunları 9 Eylül 2012 akşamı Olimpiyat
Stadyumu’nda düzenlenen kapanış töreni ile sona erdi.
Kapanış töreninde Türk bayrağını oyunlarda Dünya ve
Paralimpik rekoru kırarak altın madalya kazanan milli
halterci Nazmiye Muslu taşıdı. Milli okçu Gizem
Girişmen'in de aralarında yer aldığı Uluslararası Paralimpik
Komitesi Spor Konseyi'ne seçilen altı sporcu seyircileri
selamladı ve gönüllülere temsilen çiçek verdi. Sanat
direktörlüğünü Kim Gavin'in yaptığı törende, dünyaca ünlü
İngiliz müzik grubu Coldplay ile ABD'li sanatçılar Rihanna
ve Jay-Z sahne aldı. Kapanışa imzasını atan Coldplay ,
konser tadında gerçekleşen seremonide Rihanna ve Jay-Z
düetlerinin de bulunduğu 16 parça seslendirdi. Kapanışta üç
saatlik canlı performansını sergileyen Coldplay kadar, solo
parçalar seslendiren Rihanna ve Jay Z de olumlu yorumlar
aldı. Törende Paralimpik bayrağı Londra Belediye Başkanı
Boris Johnson tarafından Rio Belediye Başkanı Eduardo
Paes'e teslim edildi ve Paralimpik ateşi söndürüldü.
PARALİMPİK TÜRKİYE 17
MUSLU TARİH YAZDI
TÜRKİYE’NİN SPORCU KATILIMI VE PERFORMANSI
BAZINDA BAŞARI GRAFİĞİNİ KATLADIĞI 14.
PARALİMPİK OYUNLARI’NDA ALTIN MADALYA
HALTERDE NAZMİYE MUSLU’DAN GELDİ. 40 KİLODA
YARIŞAN SPORCUMUZ 106 KİLOLUK KALDIRIŞI İLE
PARALİMPİK OYUNLARI REKORUNU KIRARAK
ŞAMPİYON OLDU. SONRASINDA 109 KİLOLUK
DÜNYA REKORU DENEMESİNDE DE BAŞARILI OLAN
MUSLU UNUTULMAZ BİR BAŞARIYA İMZA ATTI.
MUSLU WRITES
HISTORY
THE GOLD MEDAL CAME FROM NAZMİYE MUSLU IN
WEIGHT LIFTING DURING THE 14TH PARALYMPICS
WHEREIN TURKEY OBSERVED A MAJOR INCREASE IN
ATHLETE PARTICIPATION AND PERFORMANCE.
COMPETING AT 40 KILOS, OUR ATHLETE BROKE THE
PARALYMPICS RECORD WITH A LIFT OF 106 KILOS
AND BECAME CHAMPION. ALSO SUCCESSFUL
SUBSEQUENTLY AT A WORLD RECORD ATTEMPT OF
109 KILOS, MUSLU ACHIEVED AN UNBELIEVABLE FEAT.
2
012 Londra Paralimpik Oyunları'ndaki tek altın
madalyamız halterde bayanlar 40 kiloda Nazmiye
Muslu'dan geldi. 2008 Beijing Paralimpik Oyunları'nda
bronz madalyayı kıl payı kaçırarak dördüncü olan Muslu,
Londra'da bu kez işi şansa bırakmadı. Kariyerinde Dünya
dördüncülüğü ve Avrupa Şampiyonluğu bulunan sporcumuz,
Excel Arena'da yapılan müsabakalarda 40 kiloda podyuma
çıktı. İlk hakkında 100, ikinci hakkında 104 kiloyu kolaylıkla
geçen Nazmiye Muslu, üçüncü hakkında 106 kiloyu da
rahatlıkla kaldırdı ve Paralimpik Oyunları rekoru kırarak
Our only gold medal in the London 2012 Paralympics came in the
women’s weightlifting 40 kilos from Nazmiye Muslu. Fourth in 2008
at the Beijing Paralympics missing bronze by a hair, Muslu did not
leave it to chance in London. Having a fourth place in the World
Championship and European Championship during her career, our
athlete rose to the podium at the Excel Arena in the 40 kilos. Easily
lifting 100 on her first try and 104 kilos on her second, Nazmiye
Muslu, easily lifted 106 kilos on her third try and rose to the
championship by breaking the Paralympics record. Chinese Zhe Cui
won silver with 97 kilos and Zoe Newson from the UK lifted 88 kilos
to reach for bronze.Using the right to break the world record to
athletes winning the gold medal, Muslu went on the podium once
more with the cheering of the fans, also succeeding with this and
increased her own world record of 106.5 kilos to 109 kilos.
PARALİMPİK TÜRKİYE 20
şampiyonluğa ulaştı. Milli haltercimizin ardından Çinli Zhe
Cui 97 kilo ile gümüş, Büyük Britanya'dan Zoe Newson 88
kilo ile bronz madalya aldı.
Altın madalya kazanan sporculara verilen Dünya rekoru
kırma hakkını da kullanan ve salonu dolduran seyircilerin
yoğun tezahüratları arasında bir kez daha podyuma çıkan
Muslu, bunda da başarılı oldu ve 106.5 kilo ile kendisine ait
olan Dünya rekorunu 109 kiloya çıkardı. Nazmiye Muslu,
önceki rekoru bu yıl Şubat ayında Dubai'de yapılan
uluslararası turnuvada kırmıştı.
Nazmiye Muslu had broken the previous record at the
international tournament held in Dubai during February of this
year. Born on 13.06.1979, Nazmiye Muslu started weight lifting
in 2005 at the Konya Meram Municipal Sports Club. Coached by
Emin Görmüş, Muslu covered a long distance in a short time to
come in first in 2007 at the European Championship, which was
the first international event she competed in and managed to
qualify for 2008 Beijing Paralympics. During her first
Paralympics experience in Beijing Muslu came in fourth, became
World Champion in 2010 and 2012 and won two international
tournaments and broke two world records. Chosen the best
athlete by the Konya Amateur Sports Clubs Federation in 2011,
Muslu's objective is to win a championship medal at the 2020
Paralympics and then quit weight lifting.
Nazmiye Muslu
Zoe Newson
Zhe Cui
13.06 1979 tarihinde doğan
Nazmiye Muslu, haltere 2005 yılında
Konya Meram Belediyesi Spor
Kulübü'nde başladı. Emin Görmüş'ün
antrenörlüğünde kısa zamanda
büyük aşama kaydeden Muslu, 2007
yılında Yunanistan'da yarıştığı ilk
uluslararası organizasyon olan
Avrupa Şampiyonası'nda birincilik
kürsüsüne çıkarken, aynı zamanda
2008 Beijing Paralimpik Oyunları
için de kota almayı başarmıştı. İlk
Paralimpik Oyunları deneyimi olan
Beijing’de dördüncü olan Muslu,
2010 ve 2012 Dünya Şampiyonaları
ile uluslararası turnuvalarda elde
ettiği şampiyonlukların yanı sıra iki
de Dünya rekoruna ulaşmıştı. Konya
Amatör Spor Kulüpleri
Federasyonu’nca 2011’in bedensel
engelli sporcusu seçilen Muslu'nun
hedefi, 2020 Paralimpik
Oyunları'nda da podyuma çıkıp
şampiyonluk madalyası ile
haltere nokta koymak.
PARALİMPİK TÜRKİYE 21
BİR YEMİN ETTİ Kİ…
SHE SWORE
TO IT…
HENÜZ ÜÇ YILLIK HALTERCİYKEN İLK PARALİMPİK
DENEYİMİ OLAN 2008 BEIJING’DE MADALYAYI
KILPAYI KAÇIRMASI ONUN BUGÜNKÜ NOKTAYA
ULAŞMASINDA BÜYÜK ETKEN OLMUŞ… O
GÜNDEN SONRA HALTERE BAKIŞ AÇISI DEĞİŞMİŞ…
ÖNCELERİ SEVMEDEN YAPTIĞINI BELİRTTİĞİ BU
SPORA SONRADAN ADETA AŞIK OLMUŞ VE
2012’DE KÜRSÜYE ÇIKMAK İÇİN KENDİ KENDİNE
ANT İÇMİŞ… SONUÇ; DÖRT YIL SONRA
LONDRA’DA DÜNYA VE PARALİMPİK OYUNLARI
REKORLARIYLA GELEN ALTIN MADALYA…
S
on Paralimpik Oyunları’nda bir altın, beş
gümüş, dört bronz olmak üzere toplam
10 madalya kazanan Türkiye tarihi bir
başarıya imza atarken, bunda en büyük pay
kuşkusuz haltercilere aitti. Londra'ya dördü
bayan ikisi erkek toplam altı sporcuyla giden
Türk halterciler, bayanlarda elde edilen üç
madalya ile Paralimpik Oyunları tarihimize de
damga vurdu. Ülkemizi 40 kiloda temsil eden
Nazmiye Muslu'nun Paralimpik ve Dünya
rekorlarını kırarak elde ettiği altın madalya ise
spor kamuoyumuzun son aylardaki moda
deyimiyle 'pastanın çileği' idi... Nazmiye
Muslu'nun bu görkemli zaferi aslında kendisi
ve kendisini tanıyanlar açısından hiç de
beklenilmeyen bir hadise değildi.
Henüz üç yıllık halterciyken ilk Paralimpik
deneyimi olan 2008 Beijing'de bronz
madalyayı kılpayı kaçırması Nazmiye Muslu
için Londra'nın ilk işaret fişeği olmuş. Çünkü
bu olay Nazmiye'nin haltere bakış açısını
değiştirmiş. Sevmeden yaptığı bu spora o
zaman aşık olmuş ve 2012'de madalya
alacağına dair kendi kendine ant içmiş.
Sonuçta; inancının, kararlılığının ve
çalışkanlığının ödülünü aldı Londra’da,
hepimizi gururlandırarak…
Nazmiye Muslu haltere 2005 yılında Hatice
Polat isimli bir arkadaşının ısrarıyla başlamış.
Başlamış başlamasına ama halteri bir türlü
sevememiş. Hem zamanının önemli bir kısmını
almasından, hem de çocukluktan beri birlikte
büyüdüğü arkadaşlarından kopmasından dolayı
istemeye istemeye sürdürmüş bu işi.... 2007'de
Avrupa Şampiyonu olmasına, annesi ile
babasının desteğine rağmen bu durum 2008
Beijing Paralimpik Oyunları'na kadar
böyle devam etmiş.
PARALİMPİK TÜRKİYE 24
MISSING THE MEDAL BY A HAIR’S LENGTH WHEN SHE
WAS ONLY A WEIGHTLIFTER OF THREE YEARS, AT THE
2008 BEIJING, HER FIRST PARALYMPIC EXPERIENCE,
WAS INSTRUMENTAL IN HER REACHING HER CURRENT
STATUS… AFTER THAT DATE HER OUTLOOK ON
WEIGHT LIFTING HAS CHANGED… SHE LATER FELL IN
LOVE WITH THIS SPORT THAT SHE SAID SHE DID NOT
ENJOY IN THE PAST AND SWORE SHE WOULD GO ON
THE PODIUM IN LONDON… THE RESULT: THE GOLD
MEDAL THAT CAME IN LONDON FOUR YEARS LATER
WITH WORLD AND PARALYMPIC GAMES RECORDS…
Beijing’de kimilerine göre
beklenmedik, kimilerine göre ise
beklenen bir performans göstererek
dördüncü olması onu bir hayli
etkilemiş. Madalyayı kılpayı
kaçırmasına çok üzülmüş ama
haltere bakış açısı da doksan derece
değişmiş bu arada... Sevmediği bu işe
sonradan adeta aşık olmuş…
Devamını kendisinden dinliyoruz:
"Beijing'de ayağıma kadar gelen
fırsatı tepmiştim. Bu durum beni
oldukça üzdü. Eve kapanıp günlerce
ağladım. O kadar etkilendim ki,
inanılmaz bir hırs bastı. Çok
çalışacağıma ve 2012 yılında
madalya alacağıma dair kendi
kendime yemin ettim. O günden
sonra halter hayatımın vazgeçilmez
bir unsuru oldu. Halteri artık çok
seviyordum. Günlerim iki salon
arasında geçiyordu. Bir yandan
mesleğim olan kuaförlüğü
yürütüyor, ardından halter salonuna
geçiyordum. Antrenörüm Emin
Görmüş ile her gün saatlerce
çalışıyordum. Bunun meyvelerini
kısa zamanda toplamaya başladım.
Önce 2010 yılında Malezya'da
yapılan Dünya Şampiyonası'nda,
ardından da 2012 yılında Birleşik
Arap Emirlikleri'ndeki Uluslararası
Turnuva'da birinci oldum. Her iki
organizasyonda kırdığım Dünya
rekorları ise Londra'da neler
yapabileceğimin ilk
göstergeleriydi."
While Turkey has achieved a historical success in the recent
Paralympic Games by winning one gold, five silver and four bronze
medals totaling 10, the major share in this feat belonged to the
weight lifters. Four women and two men Turkish weightlifters, six in
all went to London, putting a stamp on our Paralympic Games
history with the three medals that the female weightlifters won.
Representing our nation at the 40 kilo category, Nazmiye Muslu's
gold medal, which she won breaking both Paralympic Games and
World records was the ‘icing on the cake’... Nazmiye Muslu's
magnificent victory was not at all unexpected for her and those who
know her. Barely losing the bronze medal at 2008 Beijing while she
was only three years into her weight lifting career was the first sign
of what may happen in London for Nazmiye Muslu. As she fell in
love with the sport of weightlifting that she initially did not enjoy,
due to a change in outlook after Beijing; she swore to herself that
she will win a medal in 2012. In conclusion, she made us all proud
by receiving the reward for her belief, decisiveness and hard
work… Nazmiye Muslu started weightlifting in 2005 with the
insistence of her friend Hatice Polat. However, she just couldn’t like
weightlifting. It took too much of her time and caused her to break
away from her friends she grew up with and she unwillingly kept up
with weightlifting... This went on even though she became
European Champion in 2007 and her parents kept supporting her
until the 2008 Beijing Paralympic Games. Expected by some and
unexpected by others, her performance at Beijing and being
fourth made an impact on her. It upset her to barely miss a
medal, but her outlook on weightlifting completely changed...
She fell in love with weightlifting that she hated earlier…
PARALİMPİK TÜRKİYE 25
Doğuştan engelli doğan Nazmiye Muslu, hayata hiç
küsmediğini belirterek, "Bazı sporcular vardır, evinden
dışarı çıkamazken spor sayesinde kendileriyle barışırlar ve
hayata karışırlar. Ben onlardan değildim, mutlu ve neşeli
bir insandım. Engelimi hiç bir zaman mutsuzluk kaynağı
yapmadım. Hep sosyaldim, hep arkadaşlarım oldu. Hatta
halteri ilk başta sevmememin en büyük nedeni de
sosyal hayatımı kısıtlamasıydı. Ama artık bu
konuda bir denge sağlamayı başardım. Arkadaşlarımla
daha az görüşüyor olsam da halterin bana kattığı
maddi manevi zenginlikleri hiçbir zaman göz ardı
edemem" diyor.
Nazmiye Muslu
Sıddıka Muslu
We hear the rest of the story from her: "I missed my chance at
Beijing. This made me very sad. I shut myself in and cried for days.
It made such an effect on me that I became unbelievably ambitious.
I made an oath to work hard and win a medal for sure in 2012.
Since then weightlifting became a crucial aspect of my life. I now
loved weightlifting. I spent my days between the hairdressing salon
that is my career and the weightlifting hall. I worked for hours daily
with my coach Emin Görmüş. I started obtaining the rewards of this
shortly. First I won the 2010 World Championship in Malaysiaand
the UAE 2012 International Tournament. World records at both
events were the preliminary signs of London." Born with her
handicap, Nazmiye Muslu indicates that she never gave up on life
and says, "Some athletes become social thanks to sport. I was not
one of them. I was already happy and joyous. My handicap never
PARALİMPİK TÜRKİYE 26
İsmail Muslu
upset me. I always had friends and I was outgoing and I did not
initially like weightlifting due to having to restrict my social life.
Now I have balanced this out. Although I see my friends less, I
cannot overlook the material and spiritual wealth weightlifting
supplies to me". Stating that there are responsibilities that being a
Paralympic Games champion puts on her shoulders in addition to
the pride she receives, our national weightlifter went on to say:
"There is a classic saying, going to the summit is easy but staying
there is hard… This is why I intend to work harder than ever. I have
no intention of losing my position. The gold in London is not the
end of everything. I’ll be there in 2016 and 2020… I’ll end my
sports career by rising to the podium first in Rio De Janeiro then in
2020 If 2020 takes place in Istanbul, it will be a great jubilee for
me. Then I can break the record of my idol Naim Süleymanoğlu!"
Paralimpik şampiyonluğunun kendisine yaşattığı gururun
yanı sıra omuzlarına bazı sorumluluklar da yüklediğini
kaydeden milli sporcumuz sözlerini şöyle noktalıyor: "Klasik
bir söz vardır; zirveye çıkmak değil, orada kalmak önemli
diye... İşte ben de bunun bilincinde bir sporcu olarak
bundan sonra çok daha fazla çalışacağım. Bulunduğum yeri
uzun süre kimseye kaptırmaya niyetim yok. Yaşım 33 ama
bu sporu daha uzun yıllar yapabilirim. Zihnen ve bedenen
buna hazırım. Londra'da altın aldım, her şey bitti diye bir şey
yok. Bunun 2016'sı var, 2020'si var… Önce Rio De
Jenerio'da, ardından da 2020'de kürsüye çıkarak spor
hayatımı noktalayacağım. Hele 2020 İstanbul'da olursa,
benim için inanılmaz bir jübile olur. Böylece Naim
Süleymanoğlu ağabeyimin rekorunu da kırabilirim!"
MASA TENİSİNDE ÇİFTE ZAFER
DOUBLE VICTORY IN TABLE TENNIS
LONDRA’DA BAŞARILI BRANŞLARIMIZDAN BİR
DİĞERİ MASA TENİSİ İDİ... 2008 BEIJING’İN BRONZ
MADALYALI SPORCUSU NESLİHAN KAVAS FERDİ
MÜSABAKALARDA PARALİMPİK OYUNLARI
İKİNCİSİ OLURKEN, NESLİHAN KAVAS, KÜBRA
ÖÇSOY, ÜMRAN ERTİŞ’TEN OLUŞAN BAYAN MİLLİ
TAKIMIMIZ DA ÜLKEMİZE MASA TENİSİNDE İKİNCİ
GÜMÜŞ MADALYAYI GETİRDİ.
ANOTHER ONE OF OUR SUCCESSFUL SPORTS IN
LONDON WAS TABLE TENNIS... NESLİHAN
KAVAS, WHO HAD WON THE BRONZE IN
BEIJING 2008, WON SECOND PLACE AT THE
INDIVIDUAL CONTESTS OF THE PARALYMPICS,
WHILE OUR TEAM OF NESLİHAN KAVAS, KÜBRA
ÖÇSOY, ÜMRAN ERTİŞ WON THE SECOND
SILVER MEDAL IN TABLE TENNIS.
Neslihan Kavas
M
asa tenisçcilerimiz 2012 Londra Paralimpik
Oyunları'nda tarih yazarak gurur kaynağımız
oldular. Türkiye, bu dalda Neslihan Kavas’ın ferdi
ikinciliği ile gümüş madalyaya uzanırken, Neslihan Kavas,
Kübra Öçsoy ve Ümran Ertiş'ten oluşan Bayan Milli
Takımımız da gümüş madalyaya ulaştı.
Bayanlar sınıf 9'da mücadele eden Neslihan Kavas, A
Grubu'ndaki ilk maçında Polonyalı Karolina Pek'i 3-0
yenerek Oyunlar'a galibiyetle başladı. İkinci maçında Çinli
Lina Lei'ye 3-0 kaybeden Kavas, gruptaki son maçında bir
diğer Çinli Liu Meng'i 3-0 yenerek yarı finalin kapısını açtı.
Neslihan Kavas yarı finalde Çin'den Meili Liu'nun karşısına
Neslihan Kavas
Kübra Öçsoy
Table tennis players made us proud in the London 2012 Paralympic
Games. Turkey won the silver medal with the individual second
place finish by Neslihan Kavas, while our Women National Team
consisting of Neslihan Kavas, Kübra Öçsoy and Ümran Ertiş also
won the silver medal. Competing in the Women’s Class 9, Neslihan
Kavas beat Polish Karolina Pek by 3-0 in her first match of the
Group A, starting the games with a victory. Losing to Chinese Lina
Lei by in her second match by 3-0 Kavas beat another Chinese Liu
Meng'i 3-0 during the last game of the group to rise to the semi
final. Neslihan Kavas faced Chinese Meili Liu in the semi final. At
çıktı. Büyük bir çekişmeye sahne olan müsabakada rakibini
3-2 mağlup eden Kavas böylelikle adını finale yazdırdı.
Kavas'ın finaldeki rakibi ise grup maçlarında mağlup olduğu
Çinli Lina Lei'ydi. Excel Arena'daki finalde güçlü rakibi
karşısında karşılaşmaya iyi başlangıç yapan milli masa
tenisçimiz ilk üç seti 8-11, 11-8, 11-7'lik sonuçlarla 2-1 öne
geçti. Bu üstünlüğü sonraki setlerde sürdüremeyen
Neslihan Kavas, 5-11 ve 7-11 kaybettiği setlerle maçtan
3-2 yenik ayrıldı ve gümüş madalyada kaldı. Eskişehir
Çağfen Spor Kulübü'nün sporcusu olan 25 yaşındaki
Kavas, daha önce 2008 Beijing Paralimpik
Oyunları’nda da bronz madalya almıştı.
Ümran Ertiş
the end of a great struggle, beating her rival by 3-2, Kavas made it
to the final. Kavas's opponent in the final match was Chinese Lina
Lei, who had beaten her in the group matches. Starting well at the
final match in Excel Arena, our national table tennis player was
ahead after the first three sets of 8-11, 11-8, and 11-7 by a score of
2-1. Not able to hang on to this lead, Neslihan Kavas lost the last
two sets by 5-11 and 7-11 losing the match by a final score of 3-2
and making do with the silver medal. As a player of the Eskişehir
Çağfen Sports Club, 25 year old Kavas had won the bronze medal
in 2008 at the Beijing Paralympics.
PARALİMPİK TÜRKİYE 29
Masa tenisindeki ikinci gümüş
madalyamız yine bayan
sporcularımızdan geldi. Neslihan
Kavas, Kübra Öçsoy ve Ümran
Ertiş'ten oluşan Milli Takımımız, Sınıf
6-10 takım müsabakalarının ilkinde
Rusya'yı zorlu bir mücadelenin
ardından 3-2 yenerek yarı finale
yükseldi. Ekibimiz yarı finalde de
Polonya'yı çok çekişmeli geçen bir
maçta 3-2 yenerek adını finale
yazdırdı. Oyunlar'ın dokuzuncu
gününde Excel Arena'da altın
madalya için sahne alan Bayan
Milliler, güçlü bir kadroya sahip Çin'e
3-0 yenilmekten kurtulamadı. Milli
takım oyuncularımızdan Kübra
Öçsoy Lina Lei'ye 3-0, Neslihan
Kavas ilk maçında Lie Fan'a 3-2,
ikinci maçında da Lina Lei'ye 3-0
mağlup olunca gümüş madalya ile
yetinmek zorunda kaldık.
Türkiye böylece Goalball Milli
Takımımızdan sonra tarihinde ikinci
kez takım sporlarında gümüş madalya
elde etti. Takım kaptanı Neslihan
Kavas da Londra Paralimpik
Oyunları'ndaki ikinci gümüş
kariyerindeki üçüncü Paralimpik
madalyasına ulaştı.
Bayanlar masa tenisi sınıf 1-3 takım
mücadelesinde ise Türkiye, çeyrek
finalde ev sahibi Büyük Britanya'ya 32 yenilerek madalya şansını kaybetti.
Hatice Duman ve Nergiz Altıntaş'tan
oluşan milli takımımız Büyük
Britanya karşısında ilk üç sette 2-1
öne geçmesine rağmen
karşılaşmadan 3-2 mağlup ayrıldı.
Kübra Öçsoy
Neslihan Kavas
Lei Lina
Our second silver medal in table tennis came from women athletes. Neslihan Kavas, Kübra Öçsoy and Ümran Ertiş who make
up our national team, beating Russia after a tough challenge in
the first of the Class 6-10 team matches by a score of 3-2 and
rose to the semi final. Our team was able to beat Poland after a
seesaw match in the semi final by 3-2 to reach the final. Taking
the stage at the Excel Arena on the ninth day of the games for the
gold medal, our nationals were beaten by China at 3-0 as the
Chinese had a stronger roster. We had to make do with the silver
medal as our team’s player Kübra Öçsoy lost to Lina Lei by 3-0,
PARALİMPİK TÜRKİYE 32
Liu Meili
Neslihan Kavas lost in her first match to Lie Fan by 3-2, and to
Lina Lei by 3-0 in her second match. Turkey obtained a silver
medal for the second time in history at team sports after the
Goalball National Team. Team captain Neslihan Kavas won her
second silver at the London Paralympic Games and third Paralympics medal in her career. In the women’s table tennis class 13 team contest Turkey lost to host Great Britain by a score of 3-2
in the quarter finals and lost its chances for a medal. Our team of
Hatice Duman and Nergiz Altıntaş was in front in the first three
sets by 2-1, but lost in the end by a final score of 3-2.
MADALYA AVCISI YAMAÇ
2004 ATİNA PARALİMPİK OYUNLARI’NDA
ATICILIKTA BİR ALTIN, BİR BONZ MADALYA
KAZANAN OHAL GAZİSİ EMEKLİ YÜZBAŞI KORHAN
YAMAÇ, ÜÇ KATEGORİDE YARIŞTIĞI LONDRA’DA 10
METRE HAVALI TABANCADA GÜMÜŞ MADALYA
KAZANDI. MİLLİ ATICIMIZ 25 METRE KARIŞIK
TABANCADA DÖRDÜNCÜ, 50 METRE KARIŞIK
TABANCADA DA BEŞİNCİ OLDU.
T
ürkiye'nin Paralimpik Oyunları'ndaki en tecrübeli ve
başarılı isimlerinden milli atıcı Korhan Yamaç 2012
Londra'yı es geçmedi. Oyunlar’ın ilk gününde erkekler
10 metre havalı tabancada sahne alan Yamaç ülkemize
gümüş madalya kazandırdı. Elemelerde 566 puan toplayarak
31 sporcu arasında beşinci sırayı alarak finale yükselen
Korhan Yamaç, finalde 98.7 puan elde etti ve toplamda 664.7
puana ulaştı. Korhan Yamaç’ın bu derecesiyle elemelerde
567, finalde ise 97.7 puan alan Güney Koreli Seakyun Park
arasında eşitlik oluştu. İki sporcunun finali aynı puanda
tamamlaması ile altın madalya alacak sporcuyu belirlemek
üzere shoot-off atışı yapıldı. Güney Koreli sporcu 10.8 puanlık
atışla altın madalyaya uzanırken, Korhan Yamaç 9.9 puanla
gümüş madalyanın sahibi oldu.
Oyunlar'da beşinci gün 25 metre karışık tabanca
kategorisinde yeni bir sınava çıkan Yamaç, bu kez madalyayı
az farkla kaçırarak dördüncülükle yetindi. Yamaç, 573 toplam
puanla 22 sporcu arasında ikinci sırayı alarak ilk sekize girdi
YAMAÇ HUNTS
DOWN
MEDALS
RETIRED VETERAN CAPTAIN KORHAN YAMAÇ,
WHO WON ONE GOLD AND ONE BRONZE MEDAL
IN SHOOTING AT THE ATHENS 2004 PARALYMPICS,
COMPETED IN THREE CATEGORIES IN LONDON,
WHERE HE WON A SILVER MEDAL IN THE 10
METERS AIR PISTOL. HE CAME IN FOURTH IN
THE 25 METERS MIXED PISTOL AND FIFTH IN
THE 50 METERS MIXED PISTOL.
ve finalde mücadele etmeye hak kazandı. Finalde arzuladığı
performansı sergileyemeyen milli sporcumuz 190.1'lik
derecesiyle toplamda 763.1 puanda kaldı ve bu dalda
dördüncü oldu.
Londra Paralimpik Oyunları’nın sekizinci gününde üçüncü
kez sahne alan Korhan Yamaç, erkekler 50 metre karışık
tabancada da beşincilik aldı. Milli atıcımız, elemelerde 532
puanla yedinci sırada en iyi sekiz atıcının mücadele ettiği
finalde yarışmaya hak kazandı. Finalde 91.8 puan elde eden
Yamaç, iki sıra daha yükseldi ve beşinciliği elde etti.
Üçüncü kez katıldığı Paralimpik Oyunları'nı bir gümüş
madalya ile tamamlayan Korhan Yamaç, böylelikle kariyerinin
üçüncü Paralimpik madalyasına ulaştı. OHAL Gazisi olarak
görev yaptığı Türk Silahlı Kuvvetleri'nden 2004 yılı Mart
ayında Piyade Yüzbaşı rütbesi ile emekli olan Korhan Yamaç,
aynı yıl Atina'da düzenlenen Paralimpik Oyunları'nda 50
metre serbest tabanca dalında bronz, 25 metre spor tabanca
dalında altın madalya kazanmıştı.
PARALİMPİK TÜRKİYE 33
Korhan Yamaç
Park Seakyun
One of the most successful names of Turkey in the Paralympics,
national shooter Korhan Yamaç was present at London 2012. On the
first day of the games Yamaç won a silver medal in the men’s 10
meters air pistol. Korhan Yamaç rose to the final, picking up 566 points
in the qualifiers at fifth place among 31 shooters, as he obtained 98.7
points in the final, rising to a total of 664.7 points. Korhan Yamaç tied
with the 567 points in qualifying and final 97.7 points of South Korean
Seakyun Park. As the two shooters had exactly the same points in the
final, a shoot-off was used to determine the gold medal winner. The
South Korean shooter reached for gold by making shots worth 10.8
points, while Korhan Yamaç won the silver medal at 9.9 points. On the
fifth day of the games in the 25 meters mixed pistol Yamaç barely
missed a medal to reach fourth place. Yamaç came in second with 573
total points between 22 shooters, going into the last eight and won the
PARALİMPİK TÜRKİYE 34
Lee Juhee
right to compete in the final. He did not perform the way he wanted in
the finals and he had a final score of 190.1 with 763.1 points in total
and was fourth. His third event on the eighth day of the London
Paralympics was the men 50 meters mixed pistol where he was fifth.
The national shooter came in seventh at 532 points in qualifying going
to the final with the best eight shooters. Winning 91.8 points in the
final Yamaç rose two more ranks and achieved fifth place. Korhan
Yamaç won the third Paralympics medal of his career during the
London Paralympic Games, his third Paralympics. Retiring in March of
2004 from the Turkish Armed Forces with the rank of Infantry Captain,
where he was serving as a veteran due to his disability in the Martial
Law Region, Korhan Yamaç had won bronze in the 50 meters freestyle
pistol and a gold medal in the 25 meters sports pistol at the Athens
Paralympics in the same year.
GELECEĞİN ŞAMPİYONU
FUTURE CHAMPION
SPORCULARIMIZIN LONDRA PARALİMPİK OYUNLARI’NDA ELDE ETTİĞİ
BAŞARILAR ARASINDA NAZAN AKIN’IN AYRI BİR YERİ VAR… O HENÜZ 19
YAŞINDA ÇOK GENÇ BİR GÖRME ENGELLİ JUDOCU VE O YARINLARIN
ŞAMPİYONU… KATILDIĞI İLK PARALİMPİK OYUNLARI’NDA GÜMÜŞ MADALYA
KAZANAN AKIN, 2011 YILINDA DA AVRUPA İKİNCİSİ OLMUŞTU.
NAZAN AKIN HAS A SPECIAL PLACE AMONG SUCCESSES ACHIEVED BY OUR
ATHLETES AT THE LONDON PARALYMPIC GAMES… SHE IS A BLIND JUDO
WRESTLER AT ONLY 19 YEARS OF AGE AND IS THE CHAMPION OF
TOMORROW… WINNING A SILVER MEDAL AT THE FIRST PARALYMPICS SHE
EVER ENTERED, AKIN WAS RANKED SECOND IN EUROPE IN 2011.
Nazan Akın
2
012 Londra Paralimpik Oyunları'ndaki beş gümüş
madalyamızdan biri 19 yaşındaki görme engelli bayan
judocumuz Nazan Akın'dan geldi. Oyunlar'ın üçüncü
gününde B3 sınıfı +70 kiloda tatamiye çıkan Akın, çeyrek
finalde Bulgar Ivomira Mihaylova'yı ippon ile yenerek yarı
finale yükseldi. Yarı finalde Fransa'dan Celine Manzuoli ile
karşılaşan milli judocumuz bu rakibini de ipponla yenerek
adını finale yazdırdı. Genç sporcumuz final karşılaşmasında
Çin'den Yanping Yuan ile karşılaştı. Akın, rakibi karşısında iyi
bir müsabaka çıkarmasına rağmen ipponla yenilmekten
kurtulamadı ve ikincilik kürsüsüne çıktı.
Londra'da gümüş madalya kazanan milli judocumuz aynı
Nazan
Akın
One of our five silver medals at the London 2012 Paralympics
belongs to 19 year old blind woman judo wrestler Nazan Akın.
Going on the tatami on the third day of the games in the B3 class
+70 kilos, in the quarter final Akın beat Bulgarian Ivomira
Mihaylova by ippon to rise to the semi final. Meeting French
Celine Manzuoli in the semi final, our judo wrestler also beat this
opponent by ippon and moved up to the final. At the final
match, she met Yanping Yuan from China. Despite an even
struggle against her rival, Akın lost by ippon and won second
place. Winning the silver medal in London, our national judo
wrestler also had her birthday on the same day. Born on
PARALİMPİK TÜRKİYE 36
gün iki mutluluğu birlikte yaşadı. 1 Eylül 1993 tarihinde
Diyarbakır'da doğan Nazan Akın, 19 yaşına Paralimpik
Oyunları gümüş madalyası ile birlikte girmiş oldu.
Spor hayatını antrenörü Meriç Özdeş nezaretinde Ankara
Göreneller Spor Kulübü'nde sürdüren Nazan Akın, 2008'de
Almanya'daki Uluslararası Turnuva üçüncülüğü ve 2009'da
Türkiye'de düzenlenen Uluslararası Turnuva'da ikinciliğinin
ardından 2011 yılında Londra'da Avrupa ikinciliğini elde
etmişti. 30 yaşına kadar judoya devam etmeyi planlayan milli
sporcumuz, en az üç Paralimpik Oyunları'nda daha ülkemizi
temsil etmeyi ve şimdilik gümüş madalyalarla süslü kariyerini
gelecekte altın madalyalarla zenginleştirmeyi hedefliyor.
Yuan
Yanping
Zoubida
Bouazoug
Irina
Kalyanova
September 1st, 1993 in Diyarbakır, Nazan Akın entered her 19th
year along with the silver medal of the Paralympics. Sustaining
her sports career under the supervision of her coach Meriç
Özdeş at the Ankara Göreneller Sports Club Nazan Akın, has a
third place finish at the International Tournament in Germany in
2008 and second place in 2009 at the International Tournament
in Turkey, followed in 2011 by second place of Europe in
London. Planning to continue in judo until she is thirty years old,
she plans to represent Turkey in at least three more Paralympics
and to enrich her career decorated with silver medals until now,
with gold medals in the future.
PODYUMDAKİ
GÜMÜŞ PERİ
SILVER FAIRY
ON THE PODIUM
Çiğdem Dede
LONDRA’DA PARALİMPİK OYUNLARI’NA DAMGA
VURAN BAYAN HALTERCİLERİMİZDEN ÇİĞDEM DEDE
44 KİLODA 109 KİLOLUK KALDIRIŞI İLE İKİNCİ OLDU.
KARİYERİNDE BİR DÜNYA DÖRDÜNCÜLÜĞÜ OLAN
GAZİANTEPLİ SPORCU İLK KEZ KATILDIĞI
PARALİMPİK OYUNLARI’NDA SERGİLEDİĞİ ÜSTÜN
PERFORMANS İLE ÖNEMLİ BİR BAŞARI ELDE ETTİ.
2
012 Londra Paralimpik Oyunları'nda bayanlar
halterdeki ikinci madalyamız Çiğdem Dede'den geldi.
Oyunlar'da 44 kiloda podyuma çıkan Dede, gümüş
madalyanın sahibi oldu. İlk hakkında 105 kiloyu
kaldıramayan Çiğdem Dede, ikinci hakkında başaılı olup bu
kiloyu geçti. Üçüncü ve son hakkında 109 kiloyu deneyen
milli sporcumuz bu ağırlığı kaldıramadı ve ikinci hakkındaki
105 kiloluk derecesi ile gümüş madalyanın sahibi oldu.
Bayanlar 44 kiloda altın madalya 109 kiloluk kaldırışıyla
Nijeryalı Ivory Nwomokorie'ye giderken, bronz madalyayı
Ukrayna'dan Lidiia Soloviova aldı.
27.02.1980 Gaziantep doğumlu olan Çiğdem Dede, küçük
yaşlarda vurulan yanlış iğne sonucu engelli olan bir sporcu...
PARALİMPİK TÜRKİYE 38
OUR WOMAN WEIGHTLIFTER ÇİĞDEM DEDE WHO
MADE A MARK AT THE LONDON PARALYMPICS
WAS SECOND IN THE 44 KILOS WITH A 109 KILO
LIFT. POSSESSING A WORLD FOURTH PLACE IN HER
CAREER THE ATHLETE FROM GAZIANTEP DISPLAYED
A SUPEROR PERFROMANCE AT THE PARALYMPIC
GAMES THAT SHE ENTERED FOR THE FIRST TIME.
Haltere 2007 yılında başlayan Dede, kısa süreye önemli
başarılar sığdırdı. Antrenörlüğünü Emrah Arslan'ın yaptığı
milli halterci 2010 yılında Birleşik Arap Emirlikleri'nde
düzenlenen Uluslararası Turnuva'da ikinci, Malezya'daki
Dünya Şampiyonası'nda dördüncü, Avusturalya'daki
Uluslararası Darwin Turnuvası'nda ikinci oldu. 2011 yılında
Dubai'de yapılan Uluslararası Turnuva'da da ikinci olarak
Londra Paralimpik Oyunları'na katılma hakkı kazanan Dede,
çıktığı bu ilk Paralimpik sınavında büyük bir başarı göstererek
gümüş madalyaya ulaştı. Yaşamını Gaziantep'te sürdüren
Dede, spor hayatını Ankara Güven Spor Kulübü'nde devam
ettiriyor. Çiğdem Dede, 2016 ve 2020'de de Paralimpik
Oyunları’na katılmayı ve kürsüye çıkmayı hedefliyor.
Çiğdem Dede
The second gold medal in women’s weightlifting at the London
2012 Paralympic Games came from Çiğdem Dede. Going to the
podium at 44 kilos during the games Dede won the silver medal.
Unable to lift 105 kilos in her first try, Çiğdem Dede made it at
this weight on her second try. Trying 109 kilos on her third and
last turn, she could not lift this weight and earned the silver
medal with the 105 kilo lift at her second successful lift. The gold
medal at women’s 44 kilos went to Nigerian Ivory Nwomokorie
with a lift of 109 kilos, while Ukrainian Lidiia Soloviova won the
bronze. Born on 27.02.1980 in Gaziantep, Çiğdem Dede
became handicapped due to the reaction she had to an injection
at an early age... Starting to lift weights in 2007, Dede achieved
Ivory Nwokorie
Lidiia Soloviova
significant successes in a short time. Trained by Emrah Arslan,
the national weight lifter was second at the International
Tournament held in 2010 at the UAE, fourth in the World
Championship held in Malaysia, second in the International
Darwin Tournament held in Australia. Winning the right to
participate in the London Paralympic Games by coming in
second in the International Tournament held in 2011 at Dubai,
Dede was able to win the silver medal in the first Paralympics
she entered. Living in Gaziantep, Dede maintains her sports
career at the Ankara Güven Sports Club. Çiğdem Dede aims to
be present at the 2016 and 2020 Paralympics and to be up
there at the podium.
PARALİMPİK TÜRKİYE 39
GOALBALL MUCİZESİ
THE GOALBALL
MIRACLE
GÖRME ENGELLİ SPORCULARIMIZ LONDRA
PARALİMPİK OYUNLARI’NDA ÜÇÜNCÜ OLARAK
OLİMPİYATLAR VE PARALİMPİK OYUNLARI
TARİHİMİZİN İLK TAKIM SPORLARI MADALYASINI
GETİRDİ. YARI FİNALDE FİNLANDİYA KARŞISINDA
ALINAN ŞANSSIZ YENİLGİ ALTIN MADALYA
UMUTLARIMIZI YOK ETTİ. MİLLİLERİMİZ
ÜÇÜNCÜLÜK MAÇINDA LİTVANYA’YI 4-1 YENDİ.
G
erek Paralimpik'te, gerekse Olimpiyat'ta takım
sporlarında madalyası bulunmayan Türkiye'ye bu
alanda ilk büyük başarıyı Goalball Milli Takımımız
yaşattı. 2012 Londra Paralimpik Oyunları'nda sahne alan
Ay-Yıldızlı ekibimiz ilk kez katıldığı bu büyük
organizasyonda büyük bir başarıya imza atarak bronz
madalyanın sahibi oldu.
Gökhan İnce'nin antrenörlüğünde, Abdullah Aydoğdu,
Hüseyin Alkan, Mehmet Cesur, Tekin Okan Düzgün, Tuncay
Karakaya ve Yusuf Uçar'dan oluşan Goalball Milli Takımı,
Oyunlar'da İsveç, Büyük Britanya, Finlandiya, Brezilya, ve
Litvanya'nın yer aldığı A Grubu'nda mücadele etti. Copper
OUR BLIND ATHLETES WON OUR FIRST TEAM SPORTS
MEDAL IN THE HISTORY OF OLYMPICS AND
PARALYMPIC GAMES BY ACHIEVING A THIRD PLACE
FINISH IN THE LONDON PARALYMPICS. THE
UNLUCKY LOSS AGAINST FINLAND DURING THE SEMI
FINAL MATCH DESTROYED OUR HOPES FOR A GOLD
MEDAL. OUR GOALBALL PLAYERS BEAT LITHUANIA BY
A SCORE OF 4-1 AT THE THIRD PLACE MATCH.
Box'ta oynanan müsabakalarda grubundaki ilk maçında
İsveç'i 9-2 mağlup eden milliler, daha sonra sırasıyla Büyük
Britanya'yı 7-1, Finlandiya'yı 4-0, Brezilya'yı 4-1 yendi.
Grubundaki son maçında Litvanya ile 2-2 berabere kalan
Goalball Milli Takımımız, 13 puanla grup lideri oldu
ve çeyrek finale yükseldi.
Çeyrek finalde Cezayir ile eşleşen Ay-Yıldızlı ekibimiz,
rakibini 3-1 mağlup etmeyi başardı ve adını yarı finale
yazdırdı. Yarı finalde Finlandiya ile karşılaşan Türk Milli
Takımı daha önce grupta 4-0 yendiği rakibi karşısında bu
kez bekleneni veremedi ve salondan 2-0 yenik ayrılarak
final şansını kaybetti.
Goalball Milli Takımı
Goalball National Team
PARALİMPİK TÜRKİYE 41
PARALİMPİK TÜRKİYE 42
Oyunlar'ın dokuzuncu gününde bronz madalya için
Litvanya karşısına çıkan Goalball Milli Takımımız, daha önce
grupta 2-2 berabere kaldığı rakibi karşısında maça çok iyi
başladı ve arka arkaya attığı gollerle 2-0 öne geçti. Devre
sonuna doğru Litvanya bir gol bulmasına karşın,
üstünlüğünü ikinci yarıda da sürdüren takımımız, iki gol
daha atarak maçtan 4-1 galip ayrıldı ve bronz madalyaya
uzandı. Altın madalyayı ise finalde Brezilya'yı 8-1
yenen Finlandiya kazandı.
Goalball Milli Takımımızın aldığı bronz, Türkiye'nin
Olimpiyatlar ve Paralimpik Oyunları tarihinde takım
branşlarında kazanılan ilk madalya oldu. 2000 yılında Görme
Although Turkey did not have any medals in team sports in either
the Paralympics or Olympic Games, the first success was
obtained in this area by our Goalball National Team. Our
Crescent-Star team took place in a major event for the first time
at the London 2012 Paralympics Games achieving a significant
success to win the bronze medal. Coached by Gökhan İnce,
Abdullah Aydoğdu, Hüseyin Alkan, Mehmet Cesur, Tekin Okan
Düzgün, Tuncay Karakaya and Yusuf Uçar constitute our
National Goalball Team competed against Sweden, Great
Britain, Finland, Brazil and Lithuania in Group A. During
matches played at the Copper Box our team beat Sweden by 9-2,
then overcame the UK by a score of 7-1, Finland by 4-0, Brazil
by 4-1. Tied at 2-2 against Lithuania in its last match of its group,
our National Goalball Team was group leader with 13 points and
rose to the quarter final. Matched against Algiers in the quarter
final, our Crescent-Star team managed to defeat its rival by a
score of 3-1, rising to the semi final. In the semi final our
Crescent-Star team met Finland and lost its chances to rise to the
final by losing 2-0 although it had beaten them by 4-0 in the
group. Meeting Lithuania on the ninth day of the games for the
Engelliler Spor Federasyonu'nun kurulmasının ardından
faliyete geçen goalball branşında Milli Takım ilk kez 2003
yılında kuruldu. Aynı yıl içinde Kanada'da katıldığı 2. Dünya
Oyunları'nda 28 ülke arasında sonuncu olan Goalball Milli
Takımı, kısa zamanda büyük bir aşama kaydetti. 2005 yılında
ABD'de yapılan 5. Dünya Gençler Goalball Şampiyonası'nda
üçüncülüğü elde eden Milli Takımımız, aynı dönemde
Avrupa Goalball A Ligi'ne de yükselmeyi başardı. Son olarak
01-10 Nisan 2011 tarihleri arasında Antalya'da yapılan
Dünya Oyunları Goalball Şampiyonası'nda ikinci olan
milliler bu sonuçla 2012 Londra Paralimpik
Oyunları'na katılmaya hak kazandı.
bronze medal, our National Goalball Team led by 2-0 against
this rival that it had earlier tied at 2-2 in the group with back to
back goals. Although Lithuania managed to score a goal towards
the end of the period, our Crescent-Star team maintained its
superiority in the second half by scoring two more goals and
won the match by 4-1 to win the bronze medal. The goal medal
was won in the final by Finland winning 8-1 against Brazil.
Our Goalball National Team won the first medal by winning
bronze, in the history of either the Paralympics or Olympic
Games. The goalball branch was created in 2000 after the
foundation of the Blind Sports Federation, with the National
Team established in 2003. Coming in last during the 2nd World
Games in Canada, among 28 nations, our Goalball National
Team achieved a lot in a short time. Our National Team
obtained third place in 2005 during the 5th World Youth
Goalball Championship, also rising to the Europeam Goalball A
League. Finally, our Crescent-Star team came in second on 01-10
April 2011 in Antalya during the World Games Goalball
Championship and won the right to participate in the 2012
London Paralympics.
PARALİMPİK TÜRKİYE 43
DOĞAN HANCI BRONZA ATTI
DOĞAN HANCI IS ANCHORED AT BRONZE
2007 KARADENİZ OYUNLARI ŞAMPİYONU
ERZURUMLU SPORCU GEÇEN YIL KATILDIĞI İKİ
ULUSLARARASI TURNUVADA OLDUĞU GİBİ LONDRA
PARALİMPİK OYUNLARI’NDA DA ÜÇÜNCÜ OLDU.
CHAMPION AT THE 2007 BLACK SEA GAMES, THE
ATHLETE FROM ERZURUM WAS THIRD AT THE LONDON
PARALYMPIC GAMES AS IN THE TWO INTERNATIONAL
TOURNAMENTS HE ENTERED LAST YEAR.
L
ondra'da okçuluk branşındaki tek
madalyamız Doğan Hancı'dan geldi.
Hancı üçüncülük maçında İspanyol
rakibini yenerek ülkemize bronz madalya
kazandırdı. Erkekler okçuluk ferdi açık
sınıfta mücadele eden sporcumuz
Oyunlar'ın ilk gününde sıralama atışlarına
çıktı. Royal Artillery Barracks'ta yapılan
müsabakalarda toplam 28 sporcunun
yarıştığı sıralama atışları sonunda 671
puanla üçüncü sırayı elde eden Doğan
Hancı ikinci tura yükseldi. İkinci turu maç
yapmadan geçen milli sporcumuz, üçüncü
turda İsveçli Robert Larsson'u 7-1 mağlup
ederek çeyrek finale çıktı. Çeyrek finalde
Slovak Peter Kascak'ı da 7-3 yenen Hancı
adını yarı finale yazdırdı. Finale kalabilmek
için Finlandiya'dan Jare Forsberg'un
karşısına çıkan milli okçumuz, çekişmeli
bir mücadelenin ardından rakibine 6-4
mağlup olmaktan kurtulamadı. Hancı'nın
bronz madalya müsabakasındaki rakibi ise
İspanyol Guillermo Gonzalez
Rodriguez'di. Rakibine karşı çok iyi bir
müsabaka çıkaran Doğan Hancı,
İspanyol'u 6-2 mağlup ederek bronz
madalyanın sahibi oldu.
Erzurum Okçuluk İhtisas Kulübü'nün
sporcusu olan Doğan Hancı'nın
antrenörlüğünü Hikmet Dumanoğlu
yapıyor. 32 yaşındaki Erzurumlu
sporcumuz, 2007'de Karadeniz
Oyunları'nda şampiyon olarak ilk kez
dikkatleri üzerine çekerken,
2011 yılında İngiltere’de ve Türkiye'de
gerçekleştirilen iki uluslararası turnuvada
bronz madalya kazanmayı başardı.
Doğan Hancı'nın da bundan sonraki
hedefi 2016 Paralimpik Oyunları'nda altın
madalyanın sahibi olmak.
Doğan Hancı
Our only medal in London for the branch of archery came from
Doğan Hancı. Hancı defeated his Spanish rival in the match for
third place to win the bronze medal. Competing in the men’s
archery individual open class, he qualified on the first day of the
games. At the end of the qualifying held at the Royal Artillery
Barracks, obtaining third place against 28 athletes with 671
points, Doğan Hancı rose to the second round. Passing the
second tour without a match, our national athlete defeated
Swedish Robert Larsson by a score of 7-1 in the third round to
move to the quarter final. Also winning at the quarter final
against Slovakian Peter Kascak by 7-3, Hancı rose to the semi
PARALİMPİK TÜRKİYE 46
final. Up against Finland's Jare Forsberg for the final, he could
not escape from a 6-4 defeat. Hancı's opponent at the bronze
medal match was Spanish Guillermo Gonzalez Rodriguez.
Performing well against this opponent, Doğan Hancı defeated
the Spaniard by 6-2 to win the bronze medal. An athlete of the
Erzurum Archery Club, Doğan Hancı is coached by Hikmet
Dumanoğlu. The 32 year old archer from Erzurum had become
champion in 2007 at the Black Sea Games and managed to win
bronze medals in two international tournaments held during
2011 in the UK and Turkey. Doğan Hancı's next objective is to
win the gold medal at the 2016 Paralympics.
JUDODA DUYGULUYUZ
PARALİMPİK OYUNLARI’NDA MADALYA
KAZANDIĞIMIZ DALLARDAN BİRİ DE JUDOYDU…
BAYANLAR 57 KİLODA GÜÇLÜ RAKİPLERLE MÜCADELE
EDEN DUYGU ÇETE, BRONZ MADALYA KAZANARAK
ŞEREF KÜRSÜSÜNE ÇIKMA BAŞARISINI GÖSTERDİ.
JUDO
BELONGS
TO DUYGU
ONE OF THE BRANCHES WHERE WE WON A MEDAL IN
THE PARALYMPICS WAS JUDO… FIGHTING AGAINST
POWERFUL RIVALS IN THE WOMEN’S 57 KILO
CATEGORY, DUYGU ÇETE WON THE BRONZE MEDAL
TO SUCCEED IN MOUNTING THE HONORS PODIUM.
Duygu Çete
P
aralimpik Oyunları
tarihinde judoda ilk
madalyamızı Londra’da
Duygu Çete ile kazandık.
Bayanlar 57 kiloda mücadele
eden görme engelli sporcumuz
üçüncülük maçında ABD'li
rakibini yenerek bronz
madalyayı boynuna astı.
Oyunların ikinci gününde B3
sınıfında tatamiye çıkan Çete,
çeyrek finalde Japonya'dan
Mayumi Yoneda'yı ippon ile
yenerek yarı finale yükseldi.
Judocumuz, yarı finalde
Azerabaycan'dan Afag Sultanova
PARALİMPİK TÜRKİYE 48
ile başa baş mücadele etmesine
rağmen karşılaşmayı yuko ile
kaybetti. Duygu Çete, bronz
madalya maçında ise Amerikalı
Cynthia Paige Simon ile
karşılaştı. Rakibi karşısında
baştan sona üstün olan Duygu
Çete, rakibini waza-ari ile
mağlup ederek Türkiye'ye bronz
madalya kazandırdı.
1989 Gümüşhane doğumlu
olan Duygu Çete, antrenörü
Mesut Kapan nezaretinde İzmir
Büyükşehir Belediyesi Spor
Kulübü'nde spor yaşamını
sürdürüyor.
Londra öncesi katıldığı bir çok uluslararası turnuvada
madalya kazanan Duygu Çete'nin başarıları arasında; 2008
yılında Uluslararası Turnuva üçüncülüğü (Almanya), Avrupa
Şampiyonası üçüncülüğü (Macaristan), 2009'da Uluslararası
Turnuva ikinciliği (Almanya), 2010'da Dünya Şampiyonası
We won our first medal in the history of the Paralympics in judo in
London with Duygu Çete. Our blind athlete competing in the
women’s 57 kilos defeated her rival from the USA in the third place
match and won the bronze medal. On the second day of the games,
she was in the B3 class going on the tatami, Çete was matched
against Japanese Mayumi Yoneda beating her by ippon in the
quarter final to rise to the semi final. Although our athlete was in the
semi final against Azerbaijani Afag Sultanova, losing by yuko
despite a head-to-head struggle. Duygu Çete met American Cynthia
Paige Simon in the bronze medal match. Superior against her
opponent from start to end, Duygu Çete beat her rival with waza-ari
üçüncülüğü (Türkiye), Dünya Takımlar Şampiyonası
ikinciliği (Türkiye), 2011'de de Avrupa Şampiyonası
ikinciliği (Londra) bulunuyor. Duygu Çete, Paralimpik
Oyunları’nda şampiyon olmadan judoyu
bırakmayacağını söylüyor.
to win Turkey the bronze medal. Born in 1989 in Gümüşhane,
Duygu Çete is coached by Mesut Kapan at the Izmir Metropolitan
Municipal Sports Club. Winning medals in many international preLondon tournaments, Duygu Çete's successes include; third place
in the 2008 International Tournament (Germany), third place in the
European Championship (Hungary), 2009 second place in the
International Tournament (Germany), third place in 2010 at the
World Championship (Turkey), second place at the World Teams
Championship in 2010 (Turkey), in 2011 second place at the
European Championship (London). Duygu Çete insists that she will
not quit judo before becoming Paralympics champion.
PARALİMPİK TÜRKİYE 49
HALTERDE SERİYİ
BECERİKLİ TAMAMLADI
BECERİKLİ COMPLETES THE
SERIES IN WEIGHTLIFTING
BAYANLAR HALTERDE 2012 PARALİMPİK
OYUNLARI’NA DAMGA VURAN TÜRKİYE, NAZMİYE
MUSLU VE ÇİĞDEM DEDE’NİN ELDE ETTİĞİ ALTIN VE
GÜMÜŞ MADALYALARIN ARDINDAN ÖZLEM
BECERİKLİ İLE DE BRONZ MADALYA KAZANDI. 56
KİLODA YARIŞAN SPORCUMUZ 118 KİLOLUK
KALDIRIŞI İLE MADALYAYA ULAŞTI.
PUTTING ITS STAMP ON THE WOMEN’S
WEIGHTLIFTING CATEGORY OF THE 2012 PARALYMPIC
GAMES, TURKEY WON A BRONZE MEDAL WITH ÖZLEM
BECERİKLİ FOLLOWING THE GOLD AND SILVER
MEDALS OBTAINED BY NAZMİYE MUSLU AND ÇİĞDEM
DEDE. THE 56 KILO ATHLETE WON THE BRONZE
MEDAL WITH A 118 KILO LIFT.
K
elimenin tam anlamıyla Londra'ya
damga vuran bayan
haltercilerimizden üçüncü madalya
Özlem Becerikli'den geldi. Paralimpik
Oyunları'nda Nazmiye Muslu’nun altın,
Çiğdem Dede’nin gümüş madalyalarının
ardından ülkemizi 56 kiloda temsil eden
Özlem Becerikli de bronz madalya ile
seriyi tamamladı. Oyunlar'ın dördüncü
gününde podyuma çıkan milli haltercimiz,
ilk hakkında 115, ikinci hakkında 117,
üçüncü hakkında 118 kiloyu kaldırarak
2012 Londra Paralimpik Oyunları
üçüncüsü oldu. Bu kiloda birinciliği 142
kiloyla Mısırlı Fatma Omar, ikinciliği 135
kiloyla Nijeryalı Lucy Ejike elde etti.
Spora 2009 yılında başlayan va halen
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi
Kağıtspor'un bünyesinde antrenörü Şule
Şahbaz nezaretinde halter yaşamını
sürdüren 32 yaşındaki sporcumuz, daha
önce katıldığı dört büyük
organizasyondan da madalya çıkarmayı
başarmıştı.
2010'da Malezya'daki Dünya
Şampiyonası'nda üçüncü olan Becerikli,
2011 yılında Birleşik Arap Emirlikleri'nde
yapılan iki uluslararası turnuvada bir
gümüş, bir bronz madalya kazanırken,
Avusturalya'da gerçekleştirilen Arafura
Oyunları'nda da üçüncülük kürsüsüne
çıktı. Doğuştan engelli olan Özlem
Becerikli, Kocaeli Büyükşehir
Belediyesi'nin Dikimevi'nde terzilik
yapıyor. İşinden artan kalan bütün
zamanını haltere harcayan Becerikli'nin
en büyük hayali bundan sonraki 2016
Rio De Jenerio Paralimpik Oyunları'nda
altın madalya kazanmak.
Our women weightlifters who literally made their mark on
London, won their third medal with Özlem Becerikli. Following
the gold medal of Nazmiye Muslu and silver medal of Çiğdem
Dede at the Paralympic Games, representing our country at the
56 kilo category, Özlem Becerikli completed the series with a
bronze medal. Going onto the podium on the fourth day of the
games, our national weight lifter picked up 115 kilos in her first
try, 117 kilos in her second try and 118 kilos in her third try to
be third at the London 2012 Paralympic Games. First place lift
of 142 kilos was accomplished by Fatma Omar from Egypt,
while the second place lift of 135 kilos came from Nigerian
Lucy Ejike. Starting weightlifting in 2009 and currently
Özlem Becerikli
continuing her career at the Kocaeli Metropolitan Municipality
Kağıtspor Club, coached by Şule Şahbaz, the 32 year old athlete
managed to obtain medals at the four major events she entered
previously. Coming in third in 2010 at the World Championship
in Malaysia, Becerikli won one silver and one bronze medal in
2011 at two international tournaments held in the UAE, also
coming in third at the Arafura Games held in Australia. Özlem
Becerikli, who is born handicapped, is a seamstress at the
Kocaeli Metropolitan Municipality Tailor Shop. Spending all the
time she has left over from her work to weightlifting, Becerikli's
biggest dream is to win the gold medal at the 2016 Rio De
Janeiro Paralympic Games.
ENGELLERİ AŞAN ADAM
THE MAN WHO OVERCAME OBSTACLES
GÜNEY AFRİKALI ATLET PROTEZ EKİPMANIYLA 2012
LONDRA OLİMPİYAT OYUNLARI’NDA
ENGELSİZLERLE YARIŞAN İLK ENGELLİ ATLET
OLARAK TARİHE GEÇTİ. VAROLMA MÜCADELESİ
OLARAK GÖRDÜĞÜ OLİMPİYAT’TA YARIŞMA
DAVASINI ULUSLARARASI SPOR TAHKİM
MAHKEMESİ’NE (CAS) TAŞIYAN VE HAKLI BULUNAN
PISTORIUS, 2012 LONDRA’DA HEM OLİMPİYAT
HEM DE PARALİMPİK OYUNLARI’NDA YER ALDI.
1
THE SOUTH AFRICAN ATHLETE WENT DOWN INTO HISTORY
AS THE FIRST HANDICAPPED ATHLETE TO COMPETE WITH
THE NON-HANDICAPPED WITH THE PROSTHESIS IN THE
2012 LONDON OLYMPIC GAMES. TAKING HIS CASE TO THE
INTERNATIONAL COURT OF ARBITRATION (CAS) FOR HIS
RIGHT TO COMPETE IN THE OLYMPICS THAT HE DEEMS TO
BE A STRUGGLE FOR EXISTENCE AND JUDGED TO BE
JUSTIFIED PISTORIUS PARTOOK IN BOTH THE OLYMPIC
AND PARALYMPIC GAMES IN 2012 LONDON.
986 yılında Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde iki
fibula kemiğinden yoksun bir şekilde doğan Oscar
Pistorius engelleri spor yaparak aşmak istedi. Protez
bacaklarıyla ilk olarak sutopu, ardından tenis, kriket
ve rugbye merak salan Pistorius, atletizm hayatındaki
ilk önemli başarısını 2004 Atina Paralimpik
Oyunları'nda 200 metrede altın, 100 metrede
bronz madalya alarak elde etti.
Bacaklarında bulunan karbon fiber özel
ekipmanlarla koşan Pistorius, atletizm dünyasında yavaş yavaş
adından söz ettirmeye başlıyordu.
Uluslararası Atletizm Federasyonu’nun (IAAF)
'Avantaj sağlayan herhangi bir ekipmana sahip
bir sporcu Olimpiyat Oyunları'nda yarışamaz' şeklindeki
kuralı, Güney Afrikalı atletin 2008 Beijing Olimpiyat
Oyunları’na katılma hayallerini sona erdirdi.
Beijing Paralimpik Oyunları'nda 100, 200 ve 400 metrede
altın madalya kazanan Oscar Pistorius,
varolma mücadelesi olarak gördüğü
davasını Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS)
taşıdı. CAS'taki davasında, kullandığı protezin avantaj değil,
özellikle start anında kendisine dezavantaj yarattığına dikkat
çeken Oscar Pistorius'un savunması haklı bulunudu ve CAS,
Güney Afrikalı atlete uygulanan yasağı kaldırdı.
Oscar Pistorius
2011 yılında Daegu'da yapılan Dünya Atletizm
Şampiyonası'nda bayrak yarışında gümüş madalya
kazanan Pistorius, 2012 Londra Olimpiyat
Oyunları’nda iki kategoride yarıştı. Pistorius ilk olarak
400 metre elemelerinde piste çıktı. 45.44'lük
derecesiyle kendi adına sezonun en iyi derecesini
yaparak serisinde ikinci oldu ve yarı final koşmaya
hak kazandı. Yarı finalde daha kötü bir derece yapan
Güney Afrikalı atlet 46.54 ile yarışı sonuncu
tamamladı ve finale kalamadı. Pistorius'un da koştuğu
400 metre yarı final serisinde Kirani James finişi ilk
gören isim olurken, 19 yaşındaki Grenadalı sporcu
yarış sonrası yanına gittiği Pistorius'un isminin yazılı
olduğu göğüs numarasını hatıra olarak aldı. Kirani
James, yarışın ardından "O hepimize ilham kaynağı
oldu. Onunla yarışmak benim için de bir onur"
açıklamasında bulundu.
Oscar Pistorius 2012 Londra Olimpiyat
Oyunları’nda ikinci olarak 4x400 bayrak yarışında
mücadele verdi. Eleme serisinde Güney Afrika
ekibinde bayrağı üçüncü sırada taşıyacak olan
Pistorius, kendinden önceki arkadaşı Ofemtse
Mogawane’in Kenyalı Vincent Mumo Kijlu ile
çarpışıp düşmesiyle önce büyük hayal kırıklığı yaşadı.
Yapılan itiraz sonrası yetkililer Güney Afrika
takımının yarış dışı kalmasında Mogawane’in
suçunun bulunmadığı gerekçesiyle Pistorius ve
arkadaşlarına final koşma hakkı tanıdı. Pistorius’un da
yer aldığı Güney Afrika takımı finalde 3:03.46 ile
sekizinci olurken yarışın birinciliğini Bahamalar,
ikinciliği ABD, üçüncülüğü Trinidad Tobago elde etti.
Born in 1986 in Johannesburg, South Africa missing both fibula
bones, Oscar Pistorius had a desire to overcome his handicaps
by participating in sports. He played first water polo and then
successively tennis, cricket and rugby with his artificial limbs. He
obtained his first significant success in track & field at the Athens
2004 Paralympic Games by winning gold in the 200 meters, and
bronze medal in the 100 meter race. Running with special
carbon fiber limbs, Pistorius’s name started to come up more
often in the track & field community. His desire to compete at
the 2008 Beijing Olympic Games did not take place due to the
rule of the International Athletics Federation (IAAF) that “an
athlete possessing any equipment that provides an advantage
cannot compete in the Olympic Games”. Winning the gold
medals at the Beijing Paralympic Games in the 100, 200 and 400
meter races, Oscar Pistorius took his case to the International
Court of Arbitration for Sports (CAS). Drawing attention to the
fact that the prosthesis he is using is causing him a disadvantage
rather than an advantage at the start during the trial at CAS,
Oscar Pistorius's defense was found to be justified and the South
African athlete’s ban was lifted. In 2011 during the Daegu
World Track & Field Championship, Pistorius won the silver
medal in the relay race and raced in two categories in the 2012
PARALİMPİK TÜRKİYE 54
London Olympic Games. Pistorius first went out on the race
track in the 400 meters qualifications. He achieved his best of
the season with a time of 45.44 and was second in his heat and
won the right to run in the semi finals. Coming in with a slower
time in the semi final, the South African athlete completed the
race in last place with a time of 46.54 and did not reach the
final. During the 400 meter semi-final heat where Pistorius also
ran, the winner of that heat was Kirani James. The 19 year old
athlete from Grenada went to Pistorius and took his hest number
as a souvenir. After the race Kirani James announced, "He was a
source of inspiration for all of us. It was an honor for me to race
with him". Oscar Pistorius competed for the second time in the
2012 London Olympic Games during the 4x400 relay race. To
carry the baton for the third time in the qualifying heat for the
South African team, Pistorius had a disappointment as the runner
before him, his teammate Ofemtse Mogawane collided with
Kenyan Vincent Mumo Kijlu and fell. After an appeak officials
granted Pistorius and his teammates the right to run in the final as
Mogawane was not to be blamed for South African to be out of
the running. Including Pistorius, the South African team came in
eighth in the final with a time of 3:03.46; Bahamas won, USA
was second and Trinidad Tobago was third.
PISTORIUS ŞAŞIRTTI
PISTORIUS SURPRISES
U
luslararası Spor Tahkim
Mahkemesi’nde (CAS)
verdiği hukuk mücadelesi
sonrası protez bacaklarıyla 2012
Olimpiyat Oyunları’na katılan ve
Olimpiyatlarda mücadele eden ilk
Paralimpik atlet olarak tarihe geçen
Oscar Pistorius, iki haftalık aradan
sonra bu kez 2012 Paralimpik
Oyunları’nda sahne aldı. Ne var ki
Pistorius’u burada en iddialı olduğu
erkekler 200 metre yarışında hiç
ummadığı kadar zorlu bir rakip
bekliyordu. 200 metrede Brezilyalı
Alan Cardoso Oliveira’ya geçilmesi
Pistorius için büyük hayal kırıklığı
olurken, Londra Paralimpik
Oyunları’nın da sürpriz
neticelerinden biriydi bu… Londra
Olimpiyat Stadı’ndaki mücadelede
Brezilyalı Oliveira 21.45’lik
derecesi ile altın madalyaya uzandı.
Oscar Pistorius 21.52 ile gümüş
madalya aldı. Yarışı 22.46’lık
derecesi ile tamamlayan ABD’li
Blake Leeper ise kürsünün
üçüncülük basamağına çıktı.
2004 Atina ve 2008 Beijing
Paralimpik Oyunları’nın 200
metredeki altın madalyalı atleti, nefes
kesen mücadele sonrası rakibinin
birinciliğiyle ilgili itiraz içeren
görüşler dile getirse de, Uluslararası
Paralimpik Komitesi Pistorius’un
iddialarını çürüten açıklamada
bulundu ve yarışı kazanan Brezilyalı
atletin protez ölçülerinin standarta
uygun olduğu belirtildi.
Participating in the 2012 Olympic Games with his prosthesis legs
after the legal struggle he gave at the International Sports
Arbitration Tribunal (CAS) and going down into history as the first
Paralympic athlete to compete in the Olympics, Oscar Pistorius
took center stage at the 2012 Paralympic Games after a two week
break. However, an unexpectedly challenging rival was waiting for
Pistorius in the men’s 200 meter race where he had the most
confidence. In the 200 meters, as one of the surprise results of the
London Paralympic Games, Brazilian Alan Cardoso Oliveira
passed Pistorius, who was greatly disappointed… Brazilian
Oliveira won gold with a time of 21.45 at the London Olympic
Stadium. Oscar Pistorius took the silver medal at 21.52.
Completing the race with a time of 22.46, Blake Leeper from the
USA was third. The gold medal winning athlete at the 2004
Athens and 2008 Beijing Paralympic Games in the 200 meters,
objected to the first place finish of his rival after a breathtaking
contest, the International Paralympic Committee made an
announcement that contradicted the claims of Pistorius and
indicated that the prosthesis dimensions of the Brazilian athlete
who won the race were in conformance with the standards.
PARALİMPİK TÜRKİYE 55
Fotoğraf /
Photo:
Kaan
Verdioğlu
GİRİŞMEN’E BÜYÜK ONUR
MİLLİ OKÇUMUZ LONDRA’DA YAPILAN OYLAMADA
DOKUZ İSİMDEN OLUŞAN ULUSLARARASI
PARALİMPİK SPORCU KONSEYİ’NE SEÇİLDİ. GİZEM
GİRİŞMEN, 2016 RIO PARALİMPİK OYUNLARI’NA
KADAR BU GÖREVİNİ SÜRDÜRECEK.
2
012 Londra Paralimpik Oyunları'nda bir altın, beş gümüş,
dört bronz madalya kazanarak büyük bir başarıya imza
atan Türkiye, bir zafer de masada elde etti. 2008 Beijing
Paralimpik Oyunları Şampiyonu milli okçumuz Gizem
Girişmen, Londra'da yapılan seçimde Uluslararası Paralimpik
Sporcu Konseyi'ne girdi. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi
tarafından konseye aday gösterilen Girişmen, Uluslararası
Paralimpik Komitesi bünyesinde, sporcuların da katılımıyla
yapılan oylama sonucunda dokuz asil üyeden biri olmayı
başardı. Gizem Girişmen, 2016 Rio de Janerio Paralimpik
Oyunları'na kadar görev yapacak.
GREAT HONOR TO
GİRİŞMEN
OUR NATIONAL ARCHER WAS SELECTED TO THE NINE
PERSON INTERNATIONAL PARALYMIC ATHLETE
COUNCIL AT THE VOTING HELD IN LONDON. GİZEM
GİRİŞMEN WILL MAINTAIN THIS TASK UNTIL THE 2016
RIO PARALYMPIC GAMES.
Sporcu Konseyi'ne seçilmesinden dolayı hem kendisi, hem de
Türkiye adına çok mutlu olduğunu söyleyen Gizem Girişmen,
"Öncelikli görevim sporcuların etkin bir şekilde temsil edilmesi;
önerilerinin, sorunlarının, projelerinin dile getirilmesi… Ayrıca,
engelli spor dalları ile ilgili farkındalık yaratmak ve sporcuların
performans ve emeği ön planda tutularak elçi görevinin
üstlenilmesi de yine görevlerim arasında… Paralimpik Oyunlar
ve engel ile ilgili çeşitli konferanslar verdim, söyleşilerde
bulundum. Yıllar içinde kazandığım deneyimimi Paralimpik
Hareket’e ve Uluslararası Paralimpik Komite’ye etkin katkıya
dönüştürmek istiyorum” dedi.
PARALİMPİK TÜRKİYE 57
ULUSLARARASI PARALİMPİK
SPORCU KONSEYİ NEDİR?
Uluslararası Paralimpik Sporcu
Konseyi, Paralimpik sporcuların
uluslararası örgütlenme içindeki sesi,
Uluslararası Paralimpik Komitesi ile
sporcular arasında bir köprü ve
uygulama sürecine etkin katkı sağlayan
katılımcı bir temsil organıdır. Konsey,
sporcuların temsilini Uluslararası
Paralimpik Komite’nin tüm komite ve
komisyonlarında sağlamakla kalmaz;
Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nde de
sağlar. Bu sayede, Paralimpik Hareket
için evrensel farkındalık ile bugünün ve
geleceğin Paralimpik sporcuları için
fark yaratır. Sporcu Konseyi’ne
seçilebilmek için ön koşul etkin bir
paralimpik sporcu (son iki yaz veya kış
paralimpik oyunundan en az birinde
yarışmış sporcu) olmaktır. Paralimpik
Yaz Oyunları’ndan altı, Paralimpik Kış
Oyunları’ndan üç olmak üzere toplam
dokuz üyesi vardır.
Achieving a significant success by winning one gold, five silver and
four bronze medals at the London 2012 Paralympic Games, also
obtained a victory at the table. Champion of the 2008 Beijing
Paralympic Games, our national archer Gizem Girişmen,was
elected in London to the International Paralympic Athletes Council.
Nominated to the council by the National Paralympic Committee of
Turkey, Girişmen succeeded in becoming one of the main members
as a result of the voting held by athletes as well at the International
Paralympic Committee. Gizem Girişmen will serve in this function
until the 2016 Rio de Janeiro Paralympic Games. Indicating that she
is extremely satisfied both on her own behalf and for Turkey Gizem
Girişmen said, "My primary task is to efficiently represent athletes,
the consideration of suggestions, problems and projects… It is also
among my duties to create awareness on handicapped sports
branches and being an ambassador to highlight the performance
and labors of athletes… I gave various conferences and interviews
on Paralympic Games and handicaps. I would like to transform
years of experience into contributions to the Paralympic Movement
and the International Paralympic Committee”.
Gizem
Girişmen
WHAT IS THE INTERNATIONAL
PARALYMPIC ATHLETES COUNCIL?
The International Paralympic Athletes Council is the voice of
the Paralympic athletes within the international organization.
It is a participatory representation body that is a bridge
between the International Paralympic Committee and
athletes, providing effective contributions to the
implementation process. The Council represents athletes in all
the committees and commissions of the International
Paralympic Committee as well as the International Olympic
Committee. This was it creates universal awareness for the
Paralympic Movements and a difference for the Paralympic
athletes of the future. The preliminary condition to be elected to
the Athletes’ Council is to be an active Paralympic athlete (to
have competed in at least one of the most recent summer or
winter Paralympic games. It has a total of nine members, six
from the Paralympic Summer Games and three from the
Paralympic Winter Games.
PARALİMPİK OYUNLARI
UYGARLIK SINAVIDIR
PARALYMPIC GAMES ARE A TEST OF CIVILIZATION
B
AHMET ÇAKIR
ZAMAN GAZETESİ
SPOR YAZARI
ZAMAN DAILY
SPORTS WRITER
ana göre insanlığın en önemli
buluşlarından biri de spordur. Bugün
başta futbol olmak üzere gerek takım
halinde gerekse bireysel olarak yapılabilen
sayısız spor dalı hayatımızı güzelleştiren
etkenler arasında önemli bir yer tutuyor.
Elbette ki sadece seyretmeyi değil o
sporları kendi çapında yapmayı da içeriyor
bu düşüncem. Sadece seyretmek çok da
sporun ruhuna uygun bir durum değil,
'yapma' işi sporun tanımına da varlık
PARALİMPİK TÜRKİYE 58
nedenine de çok daha yakışıyor.
Engelli insanların spor yapabilmesi elbette
ki çok daha anlamlı ve değerli. Hele bizimki
gibi henüz uygarlık yolunda emekleme
durumundaki ülkelerde engellilerin spor
yapabilmeleri neredeyse mucize olarak
görülebilir. Çünkü onların yaşama
koşullarını iyileştirme yolunda çok daha
yaşamsal nitelikteki işler epeyce eksik
kalmışken spora sıra gelmesi için epeyce
beklemek gerekebilir.
Bu açıdan Paralimpik sporunu önemsiyor ve mümkün
olabileceği kadar ileri adımların atıldığını görüp
seviniyorum. Elbette ki sorunların ve sıkıntıların
sayılamayacak kadar çok olduğunu biliyorum. Ancak bu
normal spor düzenimiz için de böyle. Dolayısıyla ahlayıp
vahlamanın çok da anlamı yok.
Sporumuzla ilgili temel sorun, bir politikasının olmayışı
ve nasıl yönetileceğine bugün bile karar verilememiş
olması. Bir spor politikanız olmadığı zaman her türlü çaba
eksik kalabiliyor, amaca ulaşmakta sıkıntılar yaşanabiliyor.
Çünkü politika, izlenecek yol demek. Hedefe ulaşmak için
nasıl bir yol izleneceğini bilmediğiniz zaman, oraya
ulaşmanız da mümkün olamıyor.
O zaman iş dönüp dolaşıp kişisel çabalara dayanıyor.
Gerek spor dünyamızda gerekse işin Paralimpik boyutunda
böyle insanlar var. Kendini bu işlere adamış olan insanlar,
hiçbir engele kulak asmadan birşeyler yapmaya çalışıyor.
Elbette ki çok yoruluyor hatta bıkıp beziyorlar ama asla
vazgeçmiyorlar. Onların sayesinde hiç değilse bugün
bulunduğumuz noktaya gelebilmiş olmanın buruk
mutluluğunu yaşıyoruz.
Paralel Olimpiyat anlamına gelen Paralimpik’in en
görkemli buluşmalarından biri 2012 Londra'da oldu.
İngilizler sadece Olimpiyatı değil bunu da görkemli
Sport is one of humanity’s major inventions. Countless
branches of sports that can be performed either in teams or
individually make our lives more meaningful in the present day.
Naturally, one needs to participate in sports, not just be a
spectator. Only watching is not suitable for the spirit of sport;
the act of ‘doing it’ befits the existence of sports much better.
It is much more meaningful and valuable for handicapped
people to perform in sports. Especially in countries like ours,
which are still in the crawling stage in civilization, it can be
regarded as a miracle for the handicapped to participate in
sports. One may have to wait quite a while for sports to be in
question, as there are many deficiencies in their lives that need
to be improved in their vital functions. This is why Paralympic
sports are important and it is gratifying that significant steps
forward are taken. Naturally, there are many problems and
frustrations. But, this is the case for our regular sports events
too. Therefore, there is not too much point in whining and
complaining. The fundamental problem regarding our sports is
that there is no policy for it and that even today no decision is
taken as to how it is supposed to be administered. When there
is not sports policy, all efforts may be missing, problems can
occur in reaching targets. Policy means the road map. When
you have no road map to reach the target, it is not possible to
reach it. Then it is back to personal efforts. Such people exist in
our sports community and the Paralympic dimension. People
who are devoted are trying to accomplish things without
biçimde organize ederek dünyanın takdirini bir kez daha
kazandılar. Oyunların kendisiyle birlikte açılış ve kapanış
törenleri de harikaydı. Katılan sporcular da onları izleyenler
de kafalarındaki tüm engelleri silmiş gibiydiler. Normal
oyunlarla Paralimpik arasında hiçbir fark görmediler.
Bu durum bizi çeşitli bakımlardan düşündürdü.
Ülkemizde organize edebilmek için büyük çaba
gösterdiğimiz 2020 Olimpiyat Oyunları’yla ilgili olarak
neler yaşanabileceğini kafamızdan geçirmeden edemedik.
Dünyanın en büyük ve güzel kentlerinden biri olan
İstanbul'a elbette ki Olimpiyat çok yakışacak. Ancak
herşeyi gerektiği gibi yapabilecek miyiz? Özellikle
Paralimpik Oyunlar’ını da aynı kalitede düzenleyebilecek
miyiz?
Londra 2012'de bir kez daha gördük ki Olimpiyatlar
aslında bir uygarlık sınavıdır. Yani düzenlediğiniz oyunların
kalitesi aynı zamanda sizin ne kadar uygar bir ülke olup
olmadığınızın da göstergesidir. Kuşkusuz kazanılacak
madalyalar, yarışmaların gerçekleşeceği ortamlar,
tribünlerin ne kadar dolacağı gibi sorunlar da yaşamsal
önem taşımaktadır. Ancak Paralimpik Oyunları
konusundaki performansımız bunların hepsinden daha
belirleyici olacaktır. Çünkü bundan sonra asıl uygarlık
sınavı orada verilmektedir.
minding any obstacles. They get sick and tired of it all, but they
never give up. We have the bitter satisfaction of having arrived
thus far today to this point, thanks to them. One of the showiest
meets of the Paralympics that mean Parallel Olympics, took
place in London 2012. The British won the appreciation of the
world once more with a magnificent event just like the
Olympics. As well as the games themselves, the opening and
closing ceremonies were also excellent. It was as though the
participating athletes and the fans watching them had wiped
out all the handicaps in their minds. To them, there was no
difference between the Olympics and the Paralympics. This
situation is thought provoking in many aspects. One must think
of what can take place concerning the 2020 Olympic Games
that we are making great efforts to host in our country. Of
course, as one of the largest and most beautiful cities of the
world, Istanbul deserves the Olympics. But, will we be able to
do everything as required? Specifically, will we be able to
organize the Paralympic Games at the same quality? We saw
once more at London 2012 that the Olympics are actually a test
of civilization. The quality of the games you host is also an
indicator of how civilized a country you are. Doubtless, medals
to be won, the environment in which contests will be carried
out, how full the stands will be are also vital problems.
However, our performance about the Paralympic Games is
more important than all of the above. That is where the actual
test of contemporary civilization is conducted.
PARALİMPİK TÜRKİYE 59
SPORCULARIMIZIN ALDIKLARI SONUÇLAR
Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımımız, A
Grubu'nda oynadığı ilk maçta Amerika Birleşik Devletleri'ni
59-50 mağlup ederek, oyunlara iyi bir başlangıç yaptı.
Güçlü rakibi karşısında ilk yarıyı da
31-25 önde tamamlayan milli
takımımız, salondan 59-50 galip
ayrılmayı başardı. Milli
basketbolcularımız, gruptaki ikinci
maçında son Paralimpik Oyunları
şampiyonu Avustralya'ya 71-64 yenildi.
Millilerimiz üçüncü maçta İtalya'yı 65-60
mağlup ederek grubunda maç fazlasıyla ilk sıraya
yükseldi. Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli
Takımımız grupta dördüncü maçta İspanya'ya 6764 yenildi. Milli basketbolcularımız Güney Afrika
ile gerçekleştirdiği son karşılaşmalarında rakibini
79-54 yenerek çeyrek finale yükseldi. Millilerimiz
çeyrek finalde Paralimpik Oyunları’nın
evsahipliğini yapan Büyük Britanya'ya 75-70
yenilerek çeyrek final mücadelesini kaybetti.
İspanya ile karşılaştığı 5-8'incilik maçında rakibine
86-78 mağlup olan Türkiye 7-8’incilik maçında
Polonya’yı 76-74 yenerek Paralimpik Oyunlarını
yedinci olarak tamamladı.
Paralimpik Oyunları'nda ilk kez yer alan Futsal
Milli Takımımız ilk maçında Çin ile karşılaştı. İlk
yarısı 2-0 millilerimizin yenilgisiyle kapanan
karşılaşmanının sonucunda 4-0 kazanan rakibimiz Çin büyük
avantaj elde etti. İkinci maçında Brezilya
ile karşı karşıya gelen Futsal Milli
Takımımız rakibine 4-0 mağlup
oldu. Futsal Milli Takımı son
karşılaşmasında Fransa'ya 1-0 yenilerek
finale kalma şansını kaybetti. Milli Takım
5-8'incilik maçında İran'a 1-0 mağlup
oldu. Futsal Milli Takımımız son maçında
Büyük Britanya'ya 2-0 mağlup olarak
Paralimpik Oyunları mücadelesini
sekizinci olarak tamamladı.
Bayanlar masa tenisi takım sınıf 13'te Nergiz Altıntaş ve Hatice Duman'dan oluşan Milli
Takımımız eleme turunda Tayland’ı 3-2 ile geçerek adını
çeyrek finale yazdırdı. Millilerimiz çeyrek finalde Büyük
Britanya’ya 3-2 mağlup olarak elendi.
Bayanlar okçuluk açık takım eleme turunda Hatice
Bayar, Gizem Girişmen ve Özlem Hacer Kalay'dan oluşan
Okçuluk Milli Takımımız İtalya’ya 183-175 yenilerek yarı
finale kalamadı.
PARALİMPİK TÜRKİYE 60
Erkekler okçuluk açık takım eleme turunda
Zafer Korkmaz, Özgür Özen ve Oğuzhan
Polat'tan oluşan Okçuluk Milli Takımımız
Malezya’yı 197-190 yenerek çeyrek finale
çıktı. Sporcularımız çeyrek final
mücadelesinde Rusya’ya 212-199
yenilerek yarı final şansını yitirdi.
Bayanlar judo 52 kiloda Gülhan
Kılıç, çeyrek finalde Ramona Brussig ile
karşılaştı. Milli judocumuz, Alman
rakibine ippon ile mağlup oldu. Gülhan
Kılıç bronz madalya için çıktığı repesaj
maçında Brezilyalı Michele Ferreira’ya da
kaybederek elendi.
Bayanlar atıcılık 10 metre havalı tüfek
yarışmalarında Aysel Özgan finallere kalma mücadelesinde 10.
olarak ilk sekize giremedi ve elendi.
Erkekler atıcılık 10 metre havalı tüfek yarışlarında Savaş
Üstün 29 kişinin mücadele ettiği finallere katılma
mücadelesinde 23. Olarak elendi.
Erkekler bireysel Recurve W1-W2 sınıfında Küçükçekmece
Dostluk Engelliler Spor Kulübü Sporcusu Mustafa Demir,
Malezya'dan Zin Zülfiki Mat’ı 6-4 mağlup ederek son 16’ya
kaldı. Mustafa Demir sonraki turda Tayvan’dan Lung Hui
Tseng 6-2 mağlup olarak madalya şansını kaybetti. Aynı
kategoride mücadele eden Özgür Özen, Tayvanlı Hua Chen
Chung’u 6-2 yenerek son 16 turuna yükseldi. Özgür Özen de,
İran’dan Roham Shahabipour’a 6-0 mağlup olarak elendi.
Erkekler judo -81 kiloda Yasin
Çimciler, elemelerde İranlı rakibi Sayed
Mirhassan Nattajsolhdar'a yenilerek çeyrek
finale kalma mücadelesini kaybetti.
Erkekler okçuluk ferdi açık sınıfta
Abdullah Şener, elemelerde İtalyan rakibi
Alberto Simonelli'ye 6-4 yenilerek
madalya şansını kaybetti.
Errkekler judo -73 kiloda Halil
İbrahim Önel, elemelerde Alman rakibi
Sebastian Junk'u yenerek çeyrek finale
kaldı. Bu turda Rusya Federasyonu'ndan
Shakhban Kurbanov'a yenilen Halil İbrahim Önel, repesaj
karşılaşmasında Venezuela'dan Mauricio Briceno'ya da
yenilerek madalyaya ulaşamadı.
Bayanlar judo 63 kiloda Şerife Köseoğlu, çeyrek finalde
Çinli Tong Zhou'ya waza-ari puanıyla mağlup oldu. Fin
Paivi Tolppanen ile repesaj maçına çıkan Köseoğlu burada
da ipon puanıyla yenildi ve bronz madalya şansını
değerlendiremedi.
yenilerek yarı finale kalamadı.
Erkekler okçuluk ferdi açık sınıfta Erdoğan Aygan ilk
Aynı kategoride mücadele eden Hatice Bayar ilk
maçında Norveçli John Olav Johansen'i 6-0 yenerek
olarak Kanada’dan Lyne Tremblay’ı 6-0 mağlup ederek
ikinci eleme turuna kaldı. Erdoğan Aygan bu turda
son 16 isim arasına kaldı. Milli okçumuz, Ukrayna’dan
Finlandiyalı Jere Forsberg'e 6-4 yenilerek çeyrek final
Roksolana Dzoba-Balian’ı da 6-4 mağlup ederek adını
kapısından döndü.
çeyrek finale yazdırdı. Bayar, çeyrek finalde
Erkekler halter 56 kiloda Turan Mutlu Excel
İtalya’dan Veronica Floreno'ya 6-2 mağlup olarak
Arena'da tüm hakları sonrasında toplam 150 kilo
mücadelesini madalyasız tamamladı.
ile 10. sırada kaldı ve madalya alamadı.
Aynı kategoride Özlem Hacer Kalay ilk
Masa tenisi bayanlar sınıf 3'te 18 yaşındaki
turu maç yapmadan geçerken, Finlandiya’dan
sporcumuz Hatice Duman B Grubu'nda ilk
Maria-Saana Sinasalo’yu 6-2 mağlup ederek
karşılaşmasında Fransız Marie-Christine
çeyrek finalist oldu. Özlem Hacer Kalay da,
Fillou’ya 3-1 mağlup oldu. Duman, ikinci
İtalya’dan Elisabetta Mijno'na 6-2
maçında Slovenyalı Mateja Pintar'a da 3-1
kaybederek yarı finali göremedi.
yenilerek Paralimpik Oyunları’na veda etti.
Erkekler halter 60 kiloda İzzettin Kanat
Masa tenisi bayanlar sınıf 3'te bir diğer
tüm hakları sonrasında 180 kilo ile
sporcumuz Nergiz Altıntaş E Grubu'nda yaptığı ilk
dördüncülükte kaldı.
karşılaşmada Meksikalı Edith Sigala’yı 3-2 yendi.
Semih Deniz
Bayanlar okçuluk bireysel açık'ta Gülbin Su,
Altıntaş, gruptaki ikinci karşılaşmasında Büyük
Ukrayna'dan Kseniya Markitantova'yı 6-4 mağlup
Britanyalı Jane Campell'a 3-1 mağlup oldu ve
ederek çeyrek finale yükseldi. Milli okçumuz bu
çeyrek finale çıkamadı.
Masa tenisi bayanlar Sınıf 10'da Ümran Ertiş,
turda Rusya Federasyonu’ndan Marina
A grubundaki ilk karşılaşmasında Polonya'dan
Lyzhnikova’ya 6-0 yenilerek mücadelesini noktaladı.
Natalia Partyka'ya 3-0 mağlup oldu. Ertiş, ikinci
Erkekler okçuluk bireysel recurve ilk eleme
maçında Mısır'dan Angham 3-0 yenerek yarı final
karşılaşmasında Zafer Korkmaz, Güney Koreli Yong Ok
iddiasını sürdürdü. Sporcumuz gruptaki son
Kim'i 6-0 mağlup ederek ikinci ön eleme turuna kalmayı
karşılaşmasında Çinli Qian Yang'a 3-0 yenilnce yarı
başardı. Bu turda da Büyük Britanya'dan Kenny Allen'ı 6final yolu kapandı.
4 mağlup eden Korkmaz çeyrek finalde Rusya
Yüzmede Özlem Baykız bayanlar 400 metre
Federasyonu'ndan Oleg Shestakov' 6-4 yenilerek elendi.
serbest elemelerinde 6. oldu ve finallere kalma hakkı
Erkekler okçuluk bireysel recurve ilk eleme
kazanamadı. Özlem Baykız bayanlar 200 metre bireysel
karşılaşmasında Oğuzhan Polat, Polonyalı Wiktor Patryas'ı
karma SM6 yarışında da 3.39.14'lük derecesiyle serisinde
6-2 mağlup ederek ikinci ön eleme turuna kalmayı
yedinci olarak elendi.
başardı. Oğuzhan Polat ikinci eleme turunda Büyük
Bayanlar halter 48 kiloda yarışan Yasemin Ceylan 114
Britanya'dan Phil Bottomley'i 6-4 yenerek çeyrek finale
kilo kaldırarak 4. oldu.
yükseldi. Milli okçumuz çeyrek finalde ABD'den Eric
Erkekler masa tenisi sınıf 4'te
Bennett'e 7-3 yenilerek yarı finale
Abdullah Öztürk, ön elemelerdeki ilk
kalamadı.
maçında Slovenya'dan Andrej
Erkekler atletizm 1500 metre T13
Mezsaros'u 3-0 mağlup etti. İkinci
yarışının ilk elemesinde Semih
maçında Tayvanlı Wen-Hsin Lin'i de 3-1
Deniz 4:01.91dereceyle yedinci oldu ve
mağlup ederek çeyrek finale yükselen
elendi. 400 metre T12 yarışında da
Abdullah Öztkürk, Fransa'dan Maxime
mücadele eden sporcumuz ilk elemede
Thomas'a 3-1 yenilerek yarı finale
yarışı tamamlayamadı. 800 metre T12
çıkamadı.
yarışının ilk elemesinde aldığı
Erkekler atıcılık 10 metre havalı
Yasemin Ceylan üçüncülük de Deniz’e final koşmak için
tüfek karma yarışlarında Savaş Üstün 44
yetmedi.
sporcu arasında 29. olarak final vizesi alamadı.
Erkekler atletizim 400 metre T12 yarışında Mehmet
Bayanlar okçuluk bireysel W1/W2 sınıfında 2008
Nesim Öner ön elemede 52.53’lük derecesiyle yarışı üçüncü
Beijing’in altın madalyalı ismi Gizem Girişmen, ilk turu
tamamladı. Bu sonuç sporcumuza yarı final için yeterli
maç yapmadan geçtikten sonra Büyük Britanya’dan Kate
olmadı. Öner, 800 metre T12 yarışının eleme serisinde de
Murray’i 7-1 mağlup ederek çeyrek finale yükseldi.
ikinci olmasına rağmen sıralamaya giremeyerek finalde
Girişmen, çeyrek finalde İran’dan Zehra Nemati'ye 6-0
yarışamadı.
PARALİMPİK TÜRKİYE 61
Fotoğraflar / Photos:
Kaan Verdioğlu
Beytullah Eroğlu
Atıcılık 25 metre karma tabanca SH1’de Yunus Bahçeci
Yüzme bayanlar 100 metre kurbağalama SB6 yarışında
toplamda 535 puan alarak ilk sekize giremedi ve elendi.
Özlem Baykız 1:53:95'lik derecesiyle finale kaldı. Milli
Bayanlar masa tenisi sınıf 7'de Kübra Öçsoy, ilk maçında
yüzücümüz final yarışında 1:54:60'lık derecesiyle yedinciliği
Fransa'dan Anne Barneoud'u 3-1 mağlup etti. Öçsoy,
elde etti.
Hollanda'dan Kelly van Zon ile karşılaştığı
Saray Rehabilitasyon Merkezi'nde yetişmiş olan özel
ikinci maçta 3-1 mağlup olmasına
sporcumuz Ayşegül Tahtakale, bayanlar gülle atma F20’de
rağmen üçüncü maçta Arjantin'den
8.41 metrelik atışıyla 11. sırayı aldı.
Giselle Munoz'u 3-0 yenerek yarı finale
Atletizm erkekler 800 metre T46’da Cahit
çıktı. Kübra Öçsoy bu turda Rusya
Kılıçaslan ön elemelerde 1:59:14 ile kişisel en iyi
Federasyonu'ndan Yulia Ovsyannikova'ya
derecesini yaparak sekizinci oldu, ancak finallere
3-2 yenildi ve finale kalamadı. Kübra Öçsoy
kalamadı.
üçüncülük karşılaşmasında da Ukraynalı
Yüzme erkekler 50 metre sırtüstü S5 elemelerinde
Viktoriia Safonova'ya 3-1 yenilerek bronz
Beytullah Eroğlu 43.11'lik derecesiyle grubunda
madalyaya uzanamadı.
dördüncü oldu ve finale kalamadı.
Atıcılık 25 metre karma tabanca SH1’de
Atıcılık 50 metre karma tabanca SH1
Korhan Yamaç, toplamda 573 puan alarak ilk
elemelerinde Korhan Yamaç yedinci olarak finale
sekize girdi ve finallere katılma hakkı kazandı.
kalırken, Yunus Bahçeci 24. ve Cevat Karagöl 14.
Yamaç'ın final atışlarında dördüncü olarak bu
olarak final vizesi alamadılar. Yamaç finalde 623.8
sınıfta madalyayı kıl payı kaçırdı.
puan toplayarak beşinci oldu.
Atıcılık 50 metre karma tüfek SH1’de Savaş
Yüzme bayanlar 50 metre kelebek S6
Üstün toplamda 576 puanla 48 kişi arasında 34.
elemelerinde yarışan Özlem Baykız 41:05'lik
Cevat Karagöl
Sırayı alarak elendi.
derecesiyle finale kaldı. Yüzücümüz finalde
Yüzmede bayanlar 50 metre serbest S6 yarışlarında Özlem
42.91'lik derecesiyle sekizinci oldu.
Baykız elemelerde 38.04'lük derecesiyle grubunda dördoüncü
Yüzme erkekler kelebek S5 elemelerinde Beytullah Eroğlu
olarak finale kalmaya hak kazandı. Sporcumuza finalde
42:27'lik derecesiyle finale kaldı. Yüzücümüz finalde 41.44'lük
37.95'lik derecesi madalya için yeterli olmadı.
derecesiyle yedinci olarak madalyaya ulaşamadı.
Atletizm bayanlar 1500 metre T12’de Sümeyye Özcan,
Yüzme bayanlar 100 metre serbest S6 yarışlarında Özlem
rehberi İbrahim Kızılkaya ile koştuğu final yarışında 5:10:68 lik Baykız elemelerde 1:29:64'lük derecesiyle beşinci oldu ve
derecesiyle yedinci oldu ve madalya alamadı.
finale kalamadı.
Atletizm erkekler 1500 metre T46’da Cahit Kılıçaslan 4.08
Yüzme erkekler 100 metre Serbest S5’te Beytullah Eroğlu
ile grubunda dördüncü olarak finale kaldı. Kılıçaslan finalde
elemelerde 1:38:45'lik derecesiyle altıncı oldu ve finalde
4:00:77'lik derecesiyle sekizinci oldu.
yarışmaya hak kazanamadı.
PARALİMPİK TÜRKİYE 62
PARALİMPİK DEVRİM
PARALYMPIC REVOLUTION
Ü
HAMİT TURHAN
PARALİMPİK TÜRKİYE
YAYIN YÖNETMENİ SPOR YAZARI
PARALYMPIC TURKEY
EDITOR IN CHIEF SPORTS WRITER
lkemizin yaşadığı en önemli
paradokslardan biri de engelliler sporu
konusundaydı. Nüfusunun yüzde
12'sinin, -ki bu 8.5 milyon civarında bir rakama
tekabül ediyor- engelli olduğu bir ülke,
engelliler sporunda nasıl bu kadar geri
olabiliyordu? Gelişmiş ülkelerin engelli
insanları yarım asırdır spor sahalarında boy
gösterirken, bizim engellilerimiz neden ortada
gözükmüyordu? Bunun elbette çok derin sosyoekonomik ve psikolojik sebepleri vardı.
Ancak çok azını sıralayabiliriz: Yaşam
alanlarının engellilerin kullanımına uygun
olmayışı, ailelerin engelli bireylerinden
utanarak onları eve hapsetmesi, engellilerin
'Neden ben?' sorusu eşliğinde hayata küsmesi,
engellilere iş imkanlarının yaratılmaması,
meslek sahibi olamamaları gibi nedenler,
Türkiye'yi bu konuda dünyanın en sabıkalı
ülkelerinden biri haline getirmişti. Bu durum
1990'lı yılların ortalarına kadar sürdü. Bu
tarihlerde bir takım gönüllü insanlar, kurum ve
kuruluşlar ortaya çıkmaya başladı. Kimi kendisi
engelliydi, kiminin de ailesinde engelli vardı.
Bir kısmı da, ne kendisinde, ne de ailesinde
engelli yokken, sadece empati kurarak bu işe
soyundu. Başta, Türkiye Milli Paralimpik
Komitesi Başkanı Yavuz Kocaömer olmak üzere
bu gönüllü ordusu, o tarihlerden itibaren
canla başla çalıştı.
Önce devlet mekanizmasını, ardından da
toplum dinamiklerini harekete geçirmeyi
One of the major paradoxes in our country is about sports for the
handicapped. In a country where 12 percent of the population,
corresponding to a figure of around 8.5 million, how could sports
for the handicapped be so far behind? While handicapped people
of developed countries are on fields doing sports for half a century,
how come our handicapped are not around? For sure, this has very
deep socio-economic and psychological reasons. To list a few:
Living areas are not suitable for the use of the handicapped.
Families are ashamed of handicapped members and lock them up
at home. Handicapped give up on life asking themselves, 'Why
me?'. There aren’t job opportunities for the handicapped, they
cannot have professions, All these reasons gave Turkey a bad
record in the world in this area. This lasted until the mid 1990's. At
that time certain volunteer individuals, institutions and
establishments came out. Some were handicapped; some had
handicapped members in their families. Yet some others had not
başardılar. Engelli federasyonları kuruldu,
sponsorlar işin içine çekildi, engelli
bireylerimizin spor yapabilmesi için teşvik edici
hamleler yapıldı, maddi-manevi destek
sağlandı, engelliler yüreklendirildi, özgüvenleri
artırıldı ve engelli sporları bu şekilde çığ gibi
büyüdü. Ülkemiz, Sydney'de sembolik olarak
bir, Atina'da sekiz, Pekin'de 16 sporcuyla temsil
edilirken Londra'ya 67 sporcuyla çıkarma
yapıldı. Bu sayının 2016 Rio De Jenerio'da iki
misline çıkması kuvvetle muhtemel…
2012 Londra Paralimpik Oyunları'na katılan
67 engelli sporcumuzun mücadelesine 10 gün
boyunca tanıklık yaptım. Onlarla birlikte
heyecanlandım, onlarla birlikte gururlandım.
Sergiledikleri performans, kazandıkları 10
madalya göğsümü kabarttı. Engelli sporunun
ülkemizdeki kısacık geçmişini gözümün önüne
getirdiğimde ne büyük işler başarıldığını bir kez
daha anladım. Gelişmiş ülkelerin bundan yarım
asır önce geçtiği süreçleri, Türkiye'nin ancak
21. yüzyılda geçiyor olması, 67 sporcumuzun
Londra'da akıttığı teri daha anlamlı hale getirdi.
Sydney'den Londra'ya, sadece 12 yıl içerisinde
böyle bir ivmenin yakalanması Türk insanının
dinazminin, azminin, yeteneğinin açık bir
göstergesidir. Bir devrim olarak
niteleyebileceğimiz 'Paralimpik Hareket',
İstanbul'un 2020 Olimpiyat ve Paralimpik
Oyunları'na adaylığında da en büyük kozumuz
olacaktır. Emeği geçenlere, öncülük yapanlara
selam olsun.
handicaps of their own or in their families, but empathized and got
involved. Led by the National Paralympic Committee of Turkey
President Yavuz Kocaömer, this army of volunteers worked hard
since then. I witnessed the struggle of our 67 handicapped athletes
who participated in the London 2012 Paralympic Games for 10
days. I got excited with them, I was proud of them. I felt the pride of
the performance they displayed and the 10 medals they won. When
considering the brief past of the handicapped sports in our country,
I understood once more the magnitude of the achievement. The fact
Turkey is undergoing the process that developed countries
underwent half a century ago, in the 21st Century, made the sweat
of our 67 athletes in London more meaningful. Worthy of being
qualified as a revolution, the 'Paralympic Movement' shall be our
trump card in Istanbul's candidacy for the 2020 Olympic and
Paralympic Games. Salute to those who made contributions and
acted as pioneers.
PARALİMPİK TÜRKİYE 63
2012 LONDRA PARALİMPİK OYUNLARI MADALYA TABLOSU
2012 LONDON PARALYMPIC GAMES MEDAL TABLE
ÜLKE SIRALAMASI
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
PARALİMPİK TÜRKİYE 64
Çin Halk Cumhuriyeti
Rusya
İngiltere
Ukrayna
Avustralya
Amerika Birleşik Devletleri
Brezilya
Almanya
Polonya
Hollanda
İran
Güney Kore
İtalya
Tunus
Küba
Fransa
İspanya
Güney Afrika
İrlanda
Kanada
Yeni Zelanda
Nijerya
Meksika
Japonya
Belarus
Cezayir
Azerbaycan
Mısır
İsveç
Avusturya
Tayland
Finlandiya
İsviçre
Hong Kong
Norveç
Belçika
Fas
Altın
95
36
34
32
32
31
21
18
14
10
10
9
9
9
9
8
8
8
8
7
6
6
6
5
5
4
4
4
4
4
4
4
3
3
3
3
3
Gümüş Bronz
71
38
43
24
23
29
14
26
13
10
7
9
8
5
5
19
18
12
3
15
7
5
4
5
2
6
5
4
4
3
2
1
6
3
2
1
0
65
28
43
28
30
38
8
22
9
19
7
9
11
5
3
18
16
9
5
9
4
2
11
6
3
9
3
7
4
6
2
1
4
6
3
3
3
Toplam
231
102
120
84
85
98
43
66
36
39
24
27
28
19
17
45
42
29
16
31
17
13
21
16
10
19
12
15
12
13
8
6
13
12
8
7
6
ÜLKE SIRALAMASI
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
47
47
50
51
52
52
52
52
52
52
58
59
59
61
62
63
63
65
65
67
67
67
67
67
67
73
74
74
Macaristan
Sırbistan
Kenya
Slovakya
Çek Cumhuriyeti
Türkiye
Yunanistan
İsrail
Birleşik Arap Emirlikleri
Letonya
Namibya
Romanya
Danimarka
Angola
Bosna Hersek
Şili
Fiji
İzlanda
Jamaika
Makedonya
Hırvatistan
Bulgaristan
Irak
Kolombiya
Arjantin
Portekiz
Taipei
Malezya
Singapur
Kıbrıs
Etiyopya
Hindistan
Suudi Arabistan
Slovenya
Özbekistan
Venezuella
Endonezya
Sri Lanka
Altın
2
2
2
2
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
Gümüş Bronz
6
3
2
1
6
5
3
2
1
1
1
1
0
0
0
0
0
0
0
0
2
2
2
2
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
0
0
0
6
0
2
3
4
4
8
5
1
0
0
0
4
1
0
0
0
0
0
0
3
1
1
0
4
2
2
1
1
0
0
0
0
0
0
2
1
1
Toplam
14
5
6
6
11
10
12
8
3
2
2
2
5
2
1
1
1
1
1
1
5
3
3
2
5
3
3
2
2
1
1
1
1
1
1
2
1
1
PARALİMPİK TÜRKİYE 65
‘ÇOK
OLUYORMUŞUZ
ARTIK!’
‘WE WERE TOO MUCH!’
TÜRKİYE MİLLİ PARALİMPİK KOMİTESİ GENEL SEKRETERİ İBRAHİM
GÜMÜŞDAL, LONDRA’DAKI XIV. PARALİMPİK OYUNLARI’NDA PEK
ÇOK MUTLULUK YAŞADI. ELDE EDİLEN BAŞARILAR, KAZANILAN
MADALYALAR BAMBAŞKA DÜNYALARA GÖTÜRDÜ ONU…
TEKERLEKLİ SANDALYE BASKETBOL TAKIMIMIZIN ABD’Yİ YENDİĞİ
MAÇ SONRASI YAŞANANLAR İSE İLGİNÇTİ. ÇEŞİTLİ ÜLKELERİN
BAŞKAN VE GENEL SEKRETERLERİ KENDİSİNİ KUTLARKEN, BİRÇOĞU
ÖVGÜLERİNİ O BİLDİK REKLAM FİLMİNDEKİ GİBİ “AMA ÇOK
OLUYORSUNUZ SİZ ARTIK” ŞEKLİNDE DİLE GETİRDILER.
TMPK GENEL SEKRETERİ’Nİ DUYGULANDIRAN BIR DİĞER OLAY, MİLLİ
OKÇU GİZEM GİRİŞMEN’İN OYUNLARA KATILAN SPORCULARIN
OYLARIYLA DOKUZ İSİMDEN OLUŞAN IPC SPORCU KONSEYİ’NE
SEÇİLMESİ İDİ. LONDRA’DAKI SONUÇLARIN ÖNEMLİ VE SEVİNDİRİCİ
OLDUĞUNU, ANCAK BUNUNLA YETİNİLMEMESİ GEREKTİĞİNİ
VURGULAYAN GÜMÜŞDAL, BİR SONRAKİ PARALİMPİK
OYUNLARI’NA HAZIRLANIRKEN BESYO MEZUNU BİNLERCE GENCİN
ENGELLİLER SPORU İÇİN HAREKETE GEÇİRİLEBİLECEĞİNİ BELİRTİYOR
VE “BU DURUMDA 2016 RIO’DA SADECE ATLETİZM VE YÜZMEDE 6070 SPORCUMUZ OLUR” DİYOR.
NATIONAL PARALYMPIC COMMITTEE OF TURKEY SECRETARY
GENERAL İBRAHIM GÜMÜŞDAL EXPERIENCED MANY SATISFYING
MOMENTS AT THE 15TH PARALYMPIC GAMES IN LONDON. THE
SUCCESSES ACHIEVED AND THE MEDALS WON TOOK HIM TO
ALTOGETHER DIFFERENT WORLDS… WHAT HAPPENED AFTER OUR
WHEELCHAIR BASKETBALL TEAM DEFEATED THE USA WAS
INTERESTING. WHILE PRESIDENTS AND GENERAL SECRETARIES OF
VARIOUS NATIONS WERE CONGRATULATING HIM, OTHERS PRAISED
HIM AS IN THE FAMILIAR COMMERCIAL, “YOU ARE TOO MUCH”.
ANOTHER EMOTIONAL ISSUE FOR THE NPCT SECRETARY GENERAL
WAS THAT NATIONAL ARCHER GIZEM GIRIŞMEN WAS SELECTED TO
THE IPC ATHLETES COUNCIL CONSISTING OF NINE NAMES ELECTED
BY ATHLETES’ VOTES. STRESSING THAT THE RESULTS IN LONDON
WERE IMPORTANT AND SATISFYING, BUT THAT WE MUSTN’T STOP
THERE, GÜMÜŞDAL INDICATES THAT THOUSANDS OF PHYSICAL
EDUCATION COLLEGE GRADUATES COULD BE MOBILIZED FOR THE
NEXT PARALYMPIC GAMES AND SAYS, “IN THIS CASE IN 2016 RIO WE
CAN HAVE 60-70 ATHLETES IN JUST TRACK & FIELD AND SWIMMING”.
Fotoğraflar / Photos: Zeki Kurtuluş
P
aralimpik Türkiye’nin bu sayısının konuğu Türkiye Milli
Paralimpik Komitesi Genel Sekreteri İbrahim
Gümüşdal… Londra’da gerçekleşen XIV. Paralimpik
Oyunları sonrası birçok konuda sorularımızı yanıtlayan
Gümüşdal, engelliler sporunun dünü bugünü ve yarınına
ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
- TMPK Genel Sekreteri gözüyle 2012
Londra Paralimpik Oyunları’nı genel
olarak değerlendirir misiniz? Nasıl
buldunuz organizasyonu? Nasıl bir
Paralimpik Oyunları oldu?
- “Genel sekreter olarak ayrım
yapmaksızın, sadece bir sporsever
gözüyle baktığımda tek kelime ile
muhteşem bir Paralimpik Oyunları
yaşadık. 2008 Beijing Paralimpik
Oyunları için de herkesin fikir birliğine
vardığı, ‘En mükemmel Paralimpik
Oyunları’ denildiği esnada Beijing’de
Britanya Büyükelçiği’nde verilen bir
resepsiyona katılmıştım. Londra 2012
Organizasyon Başkanı Sebastion Coe o gün orada yaptığı
konuşmada “…evet burada en mükemmel Paralimpik
Oyunları’nı birlikte izliyoruz ama emin olun 2012 Londra
bundan daha iyi olacak” demişti. ‘İyi’, ‘mükemmel; bunlar
göreceli kavramlar, kişiden kişiye değişebilir
değerlendirmeler... Beijing’e haksızlık etmeden hemen
belirteyim, bence Sebastian Coe haklı çıktı. Tesisler açısından
değerlendirdiğimde Beijing’e yaklaşmak zor, Londra daha
ziyade rasyonel tesisleşmeyi tercih etmiş, oyunlar bittikten
sonra neredeyse stadyum hariç, tüm tesislerin konstrüksiyonu
demonte olacak şekilde düzenlenmiş. Londra’yı öne çıkartan
The guest of this issue of Paralympics Turkey is the Secretary
General of the National Paralympic Committee of Turkey
İbrahim Gümüşdal… Answering many of our questions in many
issues after the 15th Paralympic Games held in London,
Gümüşdal made assessments on the yesterday, today and
tomorrow of handicapped sports.
- Could you generally assess the London 2012 Paralympic Games
through the eyes of the NPCT Secretary General? How did you
find the organization? How were the Paralympic Games?
- “Without discrimination as the secretary general, through the eyes
of a sports fan, it was a magnificent Paralympic Games. There was a
consensus about the 2008 Beijing Paralympic Games, when they
were called the ‘perfect Paralympic Games’ I was in Beijing at a
reception held at the British Embassy. Londra 2012 Organization
Chairman Sebastian Coe said in his speech on that day “…yes we
are watching the perfect Paralympic Games here, but be sure that
London 2012 will be better”. ‘Good’, ‘perfect’; these are relative
concepts, assessments may vary from person to person... Without
being unfair to Beijing, I must say that Sebastian Coe was right. As
PARALİMPİK TÜRKİYE 68
fark tesislerde değildi, bu tesislere gelen seyircilerin belirgin
Paralimpik spor bilincinin hemen hemen tüm müsabakalarda
öne çıkmasıydı. Bilhassa seyircilerin arasında gördüğüm çocuk
sayısı neredeyse gelenlerin dörtte birini kapsıyordu. O kadar
ki, tribün ana girişlerinde bisiklet emanet yerlerinin yanında
ondan daha büyük ‘çocuk arabası emanet yerleri’ doluydu.”
- Türkiye’nin Oyunlara öncekilerden
çok daha fazla sayıda sporcu ile
katılması ve elde edilen sonuçlarla ilgili
görüşleriniz nelerdir?
- “Bilindiği gibi Türkiye 2000 yılında
Sydney Paralimpik Oyunları’na
kontenjan tanınarak sadece bir
sporcuyla katılmış, 2004 Atina’da bu
sayı yine bir kısmı kontenjan olarak
sekiz sporcuya çıkarken, 2008
Beijing’de 16 sporcuya ulaşmıştı.
Londra’daki sporcu sayımız 67…
Hamit Turhan &
Burada kısa bir bilgi aktarayım; görme
İbrahim Gümüşdal
engelliler ‘futbol a5’ branşında bir
takım dört görme engelli futbolcu, ve
bir gören kaleciden oluşur. Katılan takıma sekiz futbolcu artı
iki kaleci kontenjanı tanınır, ancak sporcu kafilesine sadece bu
8 görme engelli futbolcu dahil edilir, kaleciler ise teknik kadro
olarak tanımlanır, yani aslında Londra kafilemiz 69 sporcudan
oluşmuştur. Sonuçta ister 67 ister 69 sporcu olsun bu, çok kısa
bir süreçte engelli sporunda çok büyük adımlar atıldığının
resmidir. 67 sporcumuzun değişik 10 dalda yarışmaları,
bedensel engellilerin yanı sıra görme engelli sporcularımızın
yüksek sayıda katılımı, kafilede zihinsel engelli sporcumuzun
bulunması, takım branşlarındaki varlığımız uluslararası
camiada artı bir değerlendirme unsuru olarak görüldü.”
far as facilities, Beijing is hard to beat, London preferred to build
rational facilities, when the games are over, except for the stadium
all facilities can be uninstalled. What set London apart were not
facilities, it was the highlighting of the distinct Paralympic sports
awareness of spectators coming to these facilities in almost all of
the contests. The number of children among spectators was almost
one fourth of all those who came. At the main entrances of the
stands there were as many pram storage spaces as the bicycle
racks.”
- What are your views concerning Turkey’s participation in the
games with a lot more athletes than previously and the results
obtained?
- “As is known, Turkey entered the 2000 Sydney Paralympic Games
with only one athlete by the provision of a quota, this figure rose to
eight in 2004 Athens through partially a quota and reached 16
athletes in 2008 Beijing. The number of our athletes in London is
67… In the blind ‘football a5’ branch a team consists of four blind
footballers and one seeing goalkeeper. The participating team is
allowed eight players who are blind plus two seeing goalies.
- Londra’da Türkiye’nin kazandığı madalyalarla
ilgili ne gibi değerlendirmeler yapıldı?
- “Oyunlar esnasında karşılaştığım tüm yabancı
dostlarım bu başarımızı samimiyetle kutladılar.
Bundan çok büyük onur duydum. Zira önceki
yıllarda, ki buna federasyonda atletizmden sorumlu
yönetici iken katıldığım müsabakalar dahil,
bahsettiğim dostlarım o zamanlar elde
edemediğimiz yada az elde ettiğimiz başarılarımızı
beni teselli edercesine kutlarlardı. Şimdi ise
neredeyse diş bileyerek hani bir reklam var ya
“Ama çok oluyorsunuz” tarzında kutlamaları kabul
etmek gerçekten keyifli ve fazlasıyla onur vericiydi.
Bana bu keyifli anları yaşattıkları için tüm sporcu
kardeşlerimi tekrar kutluyorum.”
- Avrupa, Dünya Şampiyonaları, Paralimpik
Oyunları gibi üst düzey organizasyonlarda
sporcularımızın ve takımlarımızın parlak başarılar
elde etmeye başlaması nasıl gerçekleşti?
- “Bu sorunun cevabını vermek bana düşmez diye
düşünüyorum. Malum sportif faaliyetler ilgili engelli
spor federasyonlarımız tarafından yürütülüyor.
İzlediğim kadarı ile çok ama çok çalıştılar,
sporcularımızın hayatları son sene neredeyse
sadece kamp ortamlarında geçti, azmettiler
diyeceğim ama onlar engelli. Yani ‘azim’ onların
yaşamlarının kanıksanmış bir parçaları. Çok daha
fazla çalıştılar diyelim ve hak ettikleri yere vardılar.
Eminim kendileri tarafından yükseltilen bu çıta
yakın bir zamanda daha yukarılara yine kendileri ve
onları takip eden yeni sporcularımızla çıkartılacak,
bizlere daha büyük sevinçler yaşatacaklardır.”
But only the 8 blind footballers are included in the delegation of
athletes. Goalkeepers are defined as technical staff. Actually, our
London delegation had 69 athletes. Whether there were 67 or 69
athletes, this is proof that great steps were taken in handicapped
sports in a very short time. 67 athletes competing in 10 different
branches, high participation of blind athletes as well as physically
handicapped, presence of mentally handicapped athletes in the
delegation our presence in team branches were seen as added
values in the international community.”
- How were the medals won by Turkey evaluated in London?
- “All my foreign friends I encountered throughout the games
sincerely congratulated this success. I was greatly honored by this.
In previous years, including the contests I entered when I was a
track & field official in the federation, the friends I mentioned used
to console us due to the lack of the success or congratulate us
because of the little success we did have. It was really enjoyable
and honoring to accept congratulations as though they were
irritated in the manner of the commercial “You are too much”. I
congratulate all my athletes for making me go through these
enjoyable moments.”
- How is it that our athletes and teams are achieving bright
successes in top level events such as European, World
Championships and the Paralympic Games?
- “It is not up to me to answer this question. Sports activities are
conducted by concerned handicapped sports federations. As far I
could see, they worked very hard, the lives of our athletes were
spent almost completely in camps during the last year. They were
determined, since they are handicapped, ‘determination’ is part of
their lives. They worked so hard that they reached the place that
they deserve. I am sure that they will set the bar higher and higher
very soon and that they will provide more and more joy to us with
their future successes and those of their successors.”
- Do the handicapped sports still have obstacles they must
overcome in Turkey? If there are, what are they and what
solutions do you recommend?
-“Thank you for this question… Sure there are problems and this is
the best time to discuss these problems. It is the right time to talk,
discuss and solve problems after a successful event.
PARALİMPİK TÜRKİYE 69
- Türkiye’de engelliler sporunun her şeye rağmen hala aşılması
gereken sorunları var mı? Varsa, nedir bunlar ve ne gibi
çözümler önerirsiniz?
- “Teşekkür ederim sorunuza… Tabii ki sorunlar var ve bu
sorunları konuşmanın en iyi zamanı bence. Böylesine başarılı
geçen bir organizasyondan sonra konuşmak, tartışmak ve
çözmek için tam zamanıdır. Özellikle şu soruları yöneltelim
engelli sporunun içinde olan her kesime, yani kendimize:
Bütün bunları biz nasıl başardık? Başarırken dahi hatalarımız
oldu mu? Daha iyisini nasıl yapabiliriz? Başarıyı da analiz eden
soruları kendimize sorup cevaplamamız lazım ki, gelecek
arkadaşlarımız bu yaşadıklarımızdan dersler çıkarabilsin.”
- Evet hep başarılardan söz ettik, ancak Londra’da dikkatimizi
çeken bir konu var; Paralimpik Oyunları’nın lokomotifi iki
branşı atletizm ve yüzmede biraz gerilerde değil miyiz
biz hala? Neden böyle?
- “Yaramı deştiniz. Madalya sayısı en fazla spor dalı olan
atletizmde 170 final yapıldı, yüzme de onu takip ediyor. Fark
etmişsinizdir her iki branşta da tüm engel grupları yarışır.
Sporcular burada klasifikasyon ile engel durumlarına göre
sınıflandırılır ve öyle yarışırlar. Tüm Paralimpik Oyunları’nda
dağıtılan madalya sayısının neredeyse yüzde altmışı bu iki
branşa verilmiştir. Keza katılımcı sporcu sayısı da o ölçüde
yüksektir. Biz bu iki branşta katılım açısından geçmişe nazaran
önemli artış elde ettik, Beijing’de bir olan atlet sayımız
Londra’da beş oldu. Azımsanmayacak bir sayı bence, keza
yüzmede ilk kez iki sporcumuz kota alarak geldi Londra’ya ve
bunlar finallerde yarıştılar. Yüzmede final bu ülke tarihinde bir
ilk… Buna rağmen atletizm ve yüzmede oldukça gerilerde
olduğumuzu söyleyebilirim. Öncelikle tesislere engelli
sporcular açısından ulaşım ve erişim sorunu hala var. Havuza
gidip gelmeler engelli sporcu için antrenmlardan daha fazla
efor sarf etmesine neden olabiliyor ama esas sorun yeterli
sayıda antrenörümüzün olmayışıdır. Örnek verecek olursam,
yüzme branşında bir antrenörümüz var; Osman Çullu…
Kendisi Kahramanmaraş’ta yaşıyor, hem görme hem de
bedensel engelliler spor federasyonlarımızın milli takım
antrenörü, bildiğim kadarıyla yardımcısı yok. Şimdi bu antrenör
tek başına ne yapabilir? Bu şartlarda Londra’ya iki bedensel
engelli yüzücü götürebildiyse büyük bir başarı, bir de onlara
final yüzdürdü bu arkadaşımız.”
- Madem bu konuda yaranızı deştik istemeyerek, ne yapılması
gerekir sizce? Her ne kadar spor ilgili engelli spor
federasyonların yönetimindedir deseniz de, nihayetinde siz de
belirttiğiniz gibi bedensel engelliler spor federasyonunda
görev almıştınız.
- “Bu bir süreç, öncelikle başta engelli spor federasyonlarımızın
yöneticileri, teknik sorumluları olmak üzere tüm paydaşların bir
araya gelip bir sistem üzerinde uzlaşmaları gerekir. Paydaşlar
derken, Spor Genel Müdürlüğümüzü, Türkiye Milli Paralimpik
Komitesi’ni, hatta atletizm ve yüzme federasyonlarımızı kast
ediyorum. Düşündüğüm proje şu: Gerek atletizm gerekse
yüzme Türkiye’nin tek noktasından idare edilemez. Bize gerekli
olan bol miktarda antrenörü yetiştirmek için antrenör
seminerleri düzenleyelim, bunun için samimi olduğumuz, bu
branşlarda dünyada öncü olan ABD, Almanya, Hollanda,
Rusya gibi ülkelerde bize antrenör hocaları
gönderebileceklerini söyleyen dostlarımız var. Bizim
yapacağımız, her branş ve engel gurubu için antrenör
adaylarını bulmak. Bu da çok kolay, ülkemizde BESYO
mezunu binlerce gencimiz var, adaylarımızı bunların arasından
ülkemizin çeşitli bölgelerinden seçelim, eğitimlerini başarıyla
tamamladıktan sonra görevlendirelim. Şöyle ki, her antrenör
çevresinde çalıştırabileceği azami değişik engel gurubundan
beş engelli sporcuyu tarayıp bulsun -Osman Çullu gibi- , sonra
bu antrenörümüze çalıştıracağı her engelli sporcu için belirli bir
meblağ ödeyelim. Göreceksiniz en kısa zamanda çok fazla
yüzücümüz ve atletimiz olacaktır. Yukarıda bahsettiğim tüm
paydaşlar tarafından oluşturulacak bütçe ile 2016 Rio’da
yüzücü ve atlet sayımız 70-80 sporcu olması hiç de ulaşılamaz
bir rakam değildir. Böyle bir projeye sponsor olmak
isteyen de mutlaka çıkacaktır.”
Fotoğraf:
Kaan Verdioğlu
Özlem Baykız
PARALİMPİK TÜRKİYE 70
Topkapı Sarayı
Topkapı Palace
- Atletizmde beş kişilik kotadan bahsettiniz. Yanılmıyorsam
önceki sayımızda yazdığımız gibi bu sayı daha fazlaydı. Bir
de Hamide Kurt Londra’ya neden götürülmedi?
- “Londra 2012 Paralimpik Oyunları’na katılım kriterleri
atletizm branşında 2009 sonlarında IPC tarafından açıklandı
ve tüm engelli federasyonlarımıza tebliğ edildi. Atletizmde
de bazı diğer branşlarda olduğu gibi ‘kota’ uygulaması
vardır. Belirlenen A veya B barajını aşmanın direkt katılım
olarak algılanması yanlıştır. Konuyla ilgili duyurularda kota
formülü açıkça belirtilmiştir. Federasyonlarımızın atletizm
sorumluları bu konuyu atlamışlar, sporcularını da direkt
olarak baraj derecelerine odaklamışlar. Neticede A barajını
geçen sekiz sporcumuz varken, bize tahsis edilen kota dört
sporcuda kaldı. Bir sporcumuza da TMPK olarak kotalar
belirtmeden önce yapılması gereken ve barajı geçen tüm
sporcularımız için yaptığımız biparti başvurusuna olumlu
yanıt aldık ve görme engelli bayan atletimiz Sümeyye’yi bu
haktan yararlandırarak katılımcı sayımızı beşe çıkarttık. IPC
atletizm tarafından bize tanınan dört kişilik kota
kullanımının belirlenmesini de direkt olarak her üç
federasyonumuza bıraktık. Kendi aralarında yaptıkları
oldukça çekişmelere sahne olduğunu duyduğumuz
toplantılarda hemen sonuç alınamadı ve sonunda kendi
aralarında seçtikleri, bizim dahil olmadığımız bir heyet
belirlediler. Kota dağılımında iki görme, bir bedensel, bir de
zihinsel engelli sporcumuzun Londra kafilesinde yer alması
kararlaştırılmış ve bu isimler nihai akreditasyon işlemleri
için komitemize bildirildi. Hamide Kurt’un gönderilmemesi
öncelikle bende üzüntü yarattı, zira demin de bahsettiğim
gibi atletizm konusundaki bilgi birikimimin yanı sıra bu
spora gönül vermişliğim var. Hamide’yi 14 yaşından beri
tanır ve takip ederim. T54 olan sınıflandırmasını kendisi için
daha uygun olan T53 sınıfına geçişi için IPC atletizm
We should ask ourselves and everyone involved in handicapped
sports: How did we succeed all this? Did we commit errors in
succeeding? How can we do better? We should ask ourselves
and answer questions analyzing success so that our future
colleagues can derive lessons from our experiences.”
- We spoke of successes, but there is an issue that attracts our
attention in London; aren’t we a little behind in two branches
that are the locomotives of the Paralympic Games, track & field
and swimming? Why is this the case?
- “You are opening a wound. In track & field where there is the
largest number of medals, there were 170 finals, swimming
follows it. You must have noticed that all handicap groups
compete in both branches. Athletes are classified according to
their handicap status and compete. Almost sixty percent of all
medals distributed in all the Paralympic Games are issued to
these two branches. Therefore, there is a high number of athletes
participating. We obtained a significant increase in both these
branches compared to the past, while we had only one athlete in
Beijing, we had five in London. This is a figure that cannot be
PARALİMPİK TÜRKİYE 72
yetkilileri nezdinde uzun uğraşlar verdiğimi artık
söyleyebilirim. Sağ olsun kendisi de bizleri mahcup etmedi
ve yeni sınıflandırması ile önce Londra için geçerli olan A
barajını geçti, ardından da Haziran 2012’de Hollanda’da
yapılan Avrupa engelliler atletizm şampiyonasında 200
metre yarışında birinci geldi. Buna rağmen neden Londra
kafilesine alınmadı sorusuna tarafsız kalma durumunda
olduğumdan cevap veremiyorum. Kota dağılımında
tahminimce her üç federasyonun da temsil edilmesi söz
konusu oldu. Hamide daha çok genç, bu azmiyle daha çok
başarılara imza atacak ve başta önümüzdeki 2013 Dünya
Engelliler Atletizm Şampiyonası olmak üzere tüm
uluslararası şampiyonalarda ülkemizi en iyi şekilde
temsil edecektir.”
- Londra öncesi Ankara’da SGM yeni binasında yaşadığınız
bir olay var. Bunu burada paylaşmak ister misiniz?
- “Aslında konuyu tekrar gündeme taşımak istemem, zaten
Başkanımız Sayın Yavuz Kocaömer gerek Posta gerekse
Milliyet’teki köşesinde yazmıştı. Ama bir şey paylaşmam
gerekiyorsa şunu üzülerek söyleyebilirim; konferans
salonuna girdiğimde engelli spor federasyonları
başkanlarımızın üçü de oradaydı. En azından temsil ettikleri
engelliler adına bir reaksiyon gösterebilirlerdi, ‘Bizi
bilgilendirmek için İstanbul’dan gelen yetkilinin
söyleyecekleri bizler için önemlidir, lütfen kendisinin aktif
katılabileceği küçük bir toplantı odasına geçelim’
denilebilirdi. Zira, dayanışma temsil ettiğimiz engelli
camiası için çok önemli bir davranış biçimidir, burada bir
üst makama karşı gelmeme duyarsızlığına kapılmak doğru
bir davranış olamazdı. Neyse fazla uzatmaya da gerek yok.
Spor Genel Müdürlüğü yetkilileri de yaşananlarla ilgili
üzüntülerini dile getirdiler, umarım tekrarı tarafımca veya
bir başka engelli arkadaşım tarafından yaşanmaz.”
overlooked, in the same manner in swimming two of our athletes
received quotas to come to London and they competed in the
finals. This is a first in our national swimming history… Despite
these, I can say that we are quite behind in swimming and track
& field. There is still a problem of transportation and access to
facilities by handicapped athletes. The round trips to the pool
may cause handicapped athletes to expend more effort than the
training, but the real problem is the lack of sufficient coaches.
- Since we unwittingly opened your would in this area, what
needs to be done? In as much as you say sport is under the
administration of the concerned sports federations, as you
mentioned you were also assigned a job at the physically
handicapped sports federation.
- “This is a process. All the stakeholders in it, including officials
and technical staff of the handicapped sports federations must
gather around and agree on a system. When I say stakeholders, I
mean the Sports General Directorate, the National Paralympic
Committee of Turkey, in fact our track & field and swimming
federations.
- Paralimpik Oyunları’na aday bir kentin
alt yapısını engelli insanlarımız ve engelli
sporcularımız açısından nasıl
buluyorsunuz?
- “Şu an için yeterli bulmak fazla
iyimserlik olur diye düşünüyorum. Ama
çok hızlı ve olumlu çalışmalar var.
Örneğin, bugün burada İstanbul’un tarihi
yarımadasında sizinle tekerlekli
sandalyemle saatlerdir dolaşıyorum,
eskiden bu mümkün değildi. Istanbul 2020
gündeme geldiğinden beri biraz da
komitemizin uyarı ve hatırlatmalarıyla bazı
düşünceler değişmeye başladı. Daha
yapılacak çok iş var, inanıyorum ki ilgili
kurumlar en kısa sürede bu açığımızı
kapatacaklardır.”
- İstanbul, 2020 Paralimpik Oyunları’na
ev sahipliği yapabilir mi? Bu noktada
örneklemek gerekirse; Londra’da olan,
bizde olmayan nedir? Ya da bizde olup da
Londra’da olmayan…
Sultanahmet Camii
Sultanahmet Mosque
İstanbul’un 2020 Paralimpik Oyunları’na aday olması büyük bir heyecan yaratırken, kentteki tüm
tarihi, turistik, sosyal ve sportif tesisler engellilerin erişebilirliği için yeniden elden geçiriliyor.
While the Istanbul’s candidacy for the 2020 Paralympic Games creating a great excitement,
all the history of the city, tourist, social and sports facilities is being overhauled for the
accessibility for the people with disabilities.
- “Almanların bir atasözü vardır: ‘Wo ist
die Wille, dort ist der Weg.’ Yani,
‘İstedikten sonra yol bulunur’ ya da ‘İsteğin
olduğu yerde yol da vardır’… İşte tam
böyle; biz istersek tabii ki yaparız,
yapanlardan farklı değiliz, yeter ki
isteyelim ve istediğimizi gerçekleştirmek
için de doğru bilgileri bir araya getirelim.
Sadece yaptım demek için enerjimizi boşa
harcamadan, sorarak, öğrenerek daha da
iyilerini yapabiliriz. Londra’da olanlarla
kendimizi mukayese etmeye kalkarsak
yanılgılara düşebiliriz, hatta morallerimiz
bozulabilir. Yukarıda da belirttiğim gibi
bu bir süreç, aklın yolu bir; eksiklerimiz
belli, bunları tamamlamak için
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek
yok. ‘Bizde olup da Londra olmayan
nedir’ sorusuna biraz ironi yapalım:
şundan eminim eğer 2020 İstanbul’da
olursa, bizim gönüllü sürücülerimiz
görevleri gereği yabancı misafirleri
gidecekleri adreslere kesinlikle
navigasyon kullanmadan zamanında
yetiştireceklerdir. Londra’da birçok
müsabakaya ve resepsiyona başkanımla
birlikte sırf bu nedenle geciktiğimizi hatta
gidemediğimizi de belirtmiş olayım.”
PARALİMPİK TÜRKİYE 73
- Sportif aktiviteleri izlemenizin dışında Londra’da ne gibi
faaliyetleriniz oldu?
- “Sportif faaliyetler federasyonlarımız tarafından
yürütülmektedir. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin
öncelikle yönetimsel olarak çok önemli görevleri var.
Kafilemizin akreditasyon işlemlerinden tutun da, Oyunlar
Köyü’ne yerleşime, her türlü iletişim ve ulaşıma kadar…
Kısacası, kafilenin oradaki yaşamı ile ilgilenen kafile
sorumlusu (chef de mission) arkadaşlarım Demirhan
Şerefhan ve Ali Kiremitçioğlu’na bu vesileyle tekrar
şükranlarımı sunarım. Onların insanüstü gayretleriyle
kafilemiz Londra’da sorunsuz bir şekilde sadece müsabakalara
odaklandı. Buna ek olarak, oyunlarda ziyaretimize gelen ve
bizlere destek veren sayın bakanlarımız Fatma Şahin ve Suat
Kılıç ile Sümeyye Erdoğan ve ekibine kaldıkları süre içinde
refakat ettiler. Genel Sekreter olarak, Paralimpik Oyunları
esnasında başkanım Yavuz Kocaömer ile birlikte diğer
ülkelerle ikili temaslarda bulunduk. Bunun yanı sıra, gerek
sponsorumuz BP ile birlikte verdiğimiz resepsiyonda ev sahibi
olarak, gerekse davet edildiğimiz diğer ülkelerin
resepsiyonlarına (Büyük Britanya, ABD, Almanya, Hollanda
vs.) katılarak ülkemizi temsil ettik.”
Ayasofya
Hagia Sophia
This is the project I am considering: track & field or swimming may
not be administered from a single point in Turkey. We must
conduct trainer seminars to raise the large number of trainers that
we need. We have friends in countries such as the USA, Germany,
Holland and Russia, which are pioneers in the world in this field,
who are close to us and are able to send us trainers’ trainers. What
we need to do is to find the candidate trainers for every branch and
handicap group. That is very easy. We have thousands of youth in
our country who are graduates of physical education and sports
colleges. Let’s pick our candidates from among them from various
regions of our country. Let’s assign them after they successfully
complete their training. Each trainer shall then scan his or her
surroundings to find a maximum of five handicapped athletes from
different handicap groups –such as Osman Çullu - , then we pay
this trainer a certain fee for each handicapped athlete he or she will
train. You will see that in a short time we will have a large number
of swimmers and athletes. Through a budget to be created by all the
stakeholders I mentioned above, it is not impossible to have in
2016 Rio 70-80 athletes in track & field and swimming. Such a
PARALİMPİK TÜRKİYE 74
project will definitely attract sponsors.”
- You mentioned a quota of five in track & field. If I am not
wrong, this number had been higher as we wrote in our
previous issue. Also why was Hamide Kurt not taken to London?
- “The London 2012 Paralympic Games participation criteria for
the track & field branch were announced at the end of 2009 by
the IPC and were notified to all the handicapped federations. As
in other branches, there is a quota implementation in track &
field. It is wrong to perceive qualification in the A or B class as
direct participation. The quota formulation was clearly explained
in the announcements on the subject. Track & field officials of
our federations missed this point and focused athletes on
qualification times. At the end, while there were eight athletes
qualifying in group A, there were only four athletes in the quota
assigned to us. We also received a positive reply to our
application for an extra athlete that we made as the NPCT before
the quotas were announced and we increased the number of our
participants to five by also including our blind woman athlete
Sümeyye, taking advantage of this right.
- Londra’da sporcularımızın aldığı başarılı sonuçlar hepimizi
gururlandırdı. En çok nelerden etkilendiniz?
- “Öncelikle tüm sporcularımızı katılımlarından dolayı
kutluyorum. Orada Olimpiyat Stadı’nda kafilemizin geçişini
bana ayrılan yerden takip etmek anlatılmaz bir duygu.
Beijing’de 27 kişi olan kafile sayımız Londra’da 113 kişiydi.
Yani tören esnasında Türk bayrağımız önde neredeyse 100
metre finiş noktasına vardığında maraton kapısından
kafilenin sonu daha yeni çıkıyordu. Bak, bak hep Türkiye,
çok hayal ettiğim bir sahne, bunu yaşatanlardan Allah razı
olsun diyorum. Kazanılan her madalya ayrı bir gurur ne neşe
We left it up to the three federations to determine the utilization of
the quota recognized to us by IPC track & field. They could not
come to terms during the meetings they had and they created a
board they elected among themselves that we were not included in.
In the quota distribution they decided to include two blind, one
physical and one mentally handicapped athlete in the London
delegation and these names were notified to our committee for final
accreditation transactions. It made me especially sad that Hamide
Kurt was not sent, as I have a special bond with track & field. I have
known and followed Hamide since she was 14 years old. I gave
quite a struggle with the IPC track & field officials in order to change
her T54 classification to T53 that was more suitable for her. She did
not disappoint us and she qualified in group A that was required for
her new classification, then she won first place at the 200 meter race
in the European Handicapped Track & Field Championship in June
2012 in Holland. I cannot answer why she was not taken into the
London delegation despite this, since I must remain unbiased. All
three federations had to be represented in the quota distribution.
Hamide is still very young, she can achieve many successes in the
kaynağımız oldu, Nazmiye’nin altını, ardından inatla dünya
rekorunu kaldırmasını başka hangi duyguyla satırlara
dökebilirsiniz ki… Biliyorsunuz Olimpiyatlarda bir söylem
vardır, ‘En çok altın madalyaya, bir de bronz madalyaya
sevinirsiniz’ diye… Gümüş alanlara haksızlık etmeyelim ama
onların sevinci daha finale kaldıkları an başlamış oluyor ve
final sonrası kaçırılan altının ardından ‘Ne yapalım bu da az
mı’ tesellisi yaşanıyor. Belki biraz insafsızca… Ben tüm
gümüşlerimizi de altınmış gibi kabul ediyor, bizlere
yaşattıkları duygulardan dolayı hepsini alınlarından
öpüyorum.
future with this determination and she will represent our country in
the best manner in all international championships, starting with the
2013 World Handicapped Track & Field Championship.”
- Can Istanbul host the 2020 Paralympic Games? What does
London have that we don’t have? Or anything we have that
London doesn’t…
- “Germans have a proverb: ‘Wo ist die Wille, dort ist der Weg.’ It
means ‘When there is a will, there is a way’… If we want to, sure we
can do it. We are no different than those who do. We just have to
want to do it and bring together what we know. We can do even
better, not just for the sake of doing it, without wasting our energy,
we can ask and learn. If we compare ourselves to London, we can
be misled, we may even be demoralized. As I said earlier, this is a
process. We do not need to reinvent the wheel to complete these. I
can use some irony to answer what we have that London does not. If
2020 is in Istanbul, our volunteer drivers shall make it on time to the
addresses they are destined to go without the aid of navigation. I
must say that we were late or sometimes even did not make it to
many contests and receptions in London due to this reason.”
PARALİMPİK TÜRKİYE 75
Bronz demişken; Paralimpik Oyunları’na ilk kez katılan ve
üçüncülük maçına çıkan goalball takımımızın, kazandıkları bu
karşılaşmada yaşattıklarını burada tarif etmem imkansız.
Yeri gelmişken, madalya almadığımız ama almış kadar bizleri
mutlu eden olaylardan birini de yüzmede yaşadık. İlk defa
katıldığımız bu branşta Özlem Baykız ve Beytullah Eroğlu final
yüzdüler. Türk spor tarihinde hatırladığım kadarıyla bu bir ilk.
Onları bu duruma getiren değerli hocaları, yokluklar içinde var
ettiği için Osman Çullu’yu da onlar kadar kutluyorum. Nedense
antrenörlerimizi yeterli şekilde yad etmiyoruz, halbuki onlar da
sporcularımızın bu başarılarında çok önemli paya sahipler. Tüm
branşlardaki antrenörlere ve teknik ekiplere sonsuz teşekkürler.
Sportif anlamda büyük bir süksemizi de paylaşayım. Tekerlekli
Sandalye Basketbol Takımımız ilk maçta dünya devi ABD’yi
yendi. Oyunlar boyunca gerek kaldığımız tüm Paralimpik
Komite başkan ve genel sekreterlerinin konakladığı otelimizde,
gerekse oyunları izlediğim localarda bu galibiyete ilişkin
kutlamalara muhatap oldum. Birçoğu hani o meşhur reklam
filminde olduğu gibi ‘Çok oluyorsunuz siz de artık’ tarzında
yaklaşımda bulundular… Bir yönetici olarak en çok
onurlandığım olaylardan birini de kapanış töreninde yaşadım.
Tüm ülkelerin Paralimpik Komitelerince ‘IPC Sporcu Konseyi’
için önceden aday adayı gösterilen sporcular, IPC tarafından
elenir ve Paralimpik Oyunları esnasında tüm katılımcı sporcular
tarafından seçilmek üzere adaylar oylamaya sunulur. Seçim
neticesi de kapanış töreninde açıklanır. Daha evvel Lareuss
- Successful results obtained by our athletes in London made us all
proud. What affected you the most?
- “First of all, I congratulate all our athletes due to their participation.
It is an unbelievable feeling to watch the parading of our delegation
from the place reserved to me at the Olympic Stadium. In Beijing
our delegation was consisting of 27 people, in London we were 113
people. During the ceremony, when the Turkish flag at the front
arrived at the 100 meter finish line, the end of the delegation was
just coming out from the marathon gate. Seeing this long line of
Turkish athletes was a scene I dreamed of for a long time. God bless
those who made this possible. Every medal we won was a source of
pride and joy, Nazmiye’s gold and then lifting the world record with
perseverance, emotions were intense… There is a saying at the
Olympics, ‘Gold and bronze medals make you happiest’… Not to
be unfair to those winning silver but their joy start when they reach
the final and they are consoled after missing the gold at the final,
‘well, this is something’. This may be unfair… I accept all our silver
medals as though they were gold and I praise them all for the
happiness they gave us. As far as bronze is concerned; the feelings
that our goalball team that went out for the third place match,
participating for the first time in the Paralympic Games, gave me are
also indescribable. Swimming made us as happy as if we had won
received medals, although we did not win any. Özlem Baykız
and Beytullah Eroğlu swam in the final at this branch we entered
for the first time. This is a first in the Turkish sports history. I
congratulate their esteemed coach Osman Çullu, just as much as
them. In its first match our Wheelchair Basketball Team beat world
giant USA. Throughout the games, I was congratulated due to this
victory at our hotel where all Paralympic Committee presidents and
PARALİMPİK TÜRKİYE 76
ödülü için aday gösterdiğim ve ülkemiz spor tarihinde ilk kez
bir sporcumuzun böyle bir ödülde yarıştığı Gizem Girişmen’i bu
kez IPC Sporcu Konseyi’ne aday göstermiştik. IPC tarafından
adaylığı kabul edilen sporcumuzun Londra’daki kapanış
seremonisi sırasında ‘Gizem Girişmen, Turkey’ anonsuyla
kazandığını duymak ve onu platformda görmek de tarif
edilemez bir mutluluk anıydı benim için… Genç ve başarılı
kardeşlerimin IPC nezdinde yönetimsel anlamda da ülkemi
temsil edebilmeleri çok önem verdiğim bir konudur. Umuyorum
diğer sporcu kardeşlerim de bu ve benzeri uluslararası
kuruluşlarda Gizem’le açılan bu yolda ilerleyeceklerdir.”
- Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin kısa ve uzun vadede
bundan sonraki hedefleri nelerdir?
- “2008 yılından beri TMPK yönetim kurulu üyesi olarak genel
sekreterlik görevini yürütüyorum. Nerelerden nerelere
geldiğimizi atlatmaya kalksam ilave bir sayı çıkartılması
gerekecek. Bu çok zor, meşakkatli ama aynı anda fevkalade
keyifli süreç içinde önemli bir çalışmamız olan ‘Paralimpik
Okul Günleri’ devam ediyor, hatta o konuda çok önemli bir
adım attık; Mili Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu’nca
okullarda zorunlu olan spor dersi müfredatına ‘Paralimpik Okul
Günleri’ ekleniyor. Bu engelliliğin toplum olarak algılanmasında
çok önem verdiğimiz bir konu. Diğer süren çalışmalarımızın
devamı konusunu da Kasım ayı içinde yapacağımız olağan
genel kurulumuzun seçeceği yeni arkadaşlarımıza bırakmak en
doğrusu olacaktır.”
general secretaries stayed and at the booths where we watched the
games. Many said, ‘You guys are too much’, as in the famous
commercial… I was also greatly honored as an official at the
closing ceremony. Athletes nominated to the ‘IPC Athletes Council’
by the Paralympic Committees of all nations are eliminated by the
IPC and nine candidates are voted to be selected by all athletes
during the Paralympic Games. The results of the voting are
announced at the closing ceremony. Nominated earlier for the
Lareuss award, competing for the first time for such an award in the
sports history of our nation, Gizem Girişmen was nominated to the
IPC Athletes Council. IPC had accepted her candidacy and to hear
that she won with the announcement ‘Gizem Girişmen, Turkey’
and seeing her on the platform was also an indescribable moment
of happiness for me…
- What are the future objectives of the National Paralympic
Committee of Turkey from now on in the short and long term?
- “I have been acting as the secretary general since 2008 as a
member of the board of the NPCT. You will need an additional
issue to explain where we started and where we arrived. In this
difficult and arduous but at the same time extremely enjoyable
process, the ‘Paralympic School Days’ continues as an important
project. We took a major step in this area; ‘Paralympic School
Days’ is going to be added to the sports lessons curriculum that is
obligatory in schools by the Board of Education of the National
Ministry of Education. This is an issue that we deem to be very
important for the social perception of being handicapped. As far
as our other ongoing work, it will be best to leave this to our new
colleagues to be elected by the general assembly that will be
convened in November.”
OLİMPİYAT OYUNLARI’NDAN DA 5 MADALYA
TURKEY WINS FIVE MEDALS AT OLYMPIC GAMES
14
. Paralimpik Oyunları öncesinde 27
Temmuz - 12 Ağustos 2012 tarihleri
arasında Londra’da düzenlenen 30. Yaz
Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye iki altın, iki gümüş,
bir bronz olmak üzere toplam beş madalya elde
etti. Londra'da ülkemize ilk Olimpiyat altınını
tekvandoda Servet Tazegül getirdi. Atletizm
kadınlar 1500 metrede Aslı Çakır Alptekin tarihi bir
başarıya imza atarak Olimpiyatlar tarihinde
Türkiye'ye atletizm dalında ilk altın madalya
sevincini yaşatırken, aynı yarışta Gamze Bulut
gümüş madalyanın sahibi oldu. Tekvando kadınlar
67 kiloda Nur Tatar finalde kaybedip gümüş
madalya alırken, grekoromen güreş 120 kiloda Rıza
Kayaalp de bronz madalya kazandı.
Rıza Kayaalp, Nur Tatar, Servet Tazegül, Aslı Çakır Alptekin, Gamze Bulut
Turkey won two gold, two silver and one bronze, totaling five
medals at the 30th Summer Olympic Games held in London
before the 14th Paralympic Games. The first Olympic gold was
won in London by Servet Tazegül in taekwondo. While Turkey
won its first track & field gold in its Olympic history at the
women’s 1500 meters with Aslı Çakır Alptekin, Gamze Bulut won
the silver medal in the same race. While Nur Tatar lost the final
match to win the silver medal in the women’s taekwondo 67
kilos, in Greco roman wrestling 120 kilos Rıza Kayaalp won the
bronze medal.
BOĞAZİÇİ’NDE BİR İLK
PARALİMPİK TÜRKİYE 78
A FIRST ON THE
BOSPHORUS
TÜRKİYE MİLLİ OLİMPİYAT KOMİTESİ’NİN 24.
KITALARARASI YÜZME YARIŞI’NDA BEDENSEL
ENGELLİ ALPER CEYLANTEPE 41 ÜLKEDEN 1181
SPORCU ARASINDA 6.5 KİLOMETRELİK PARKURU
İLK 50 ARASINDA TAMAMLAYARAK 48. OLDU.
İSTANBUL BOĞAZI’NDAKİ ZORLU MÜCADELEDE
SEKİZ ENGELLİ YÜZÜCÜ YER ALDI.
DURING THE 24TH INTERCONTINENTAL SWIMMING RACE
OF THE NATIONAL OLYMPIC COMMITTEE OF TURKEY,
PHYSICALLY HANDICAPPED ALPER CEYLANTEPE COMPLETED
THE 6.5 KILOMETER COURSE IN THE TOP 50 TO COME IN
48TH AMONG 1181 ENTRANTS FROM 41 NATIONS. DURING
THE TOUGH CHALLENGE AT THE BOSPHORUS ISTANBUL
THERE WERE EIGHT HANDICAPPED SWIMMERS.
PARALİMPİK TÜRKİYE 79
T
ürkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin Samsung
Electronics sponsorluğunda düzenlediği 24.
Kıtalararası Boğaziçi Yarışları yüzme, kano ve kürek
dallarında 15 Temmuz 2012
Pazar günü İstanbul
Boğazı’nda yapıldı. 41
ülkeden çeşitli yaş gruplarında
kadın-erkek 1181 sporcunun
katıldığı yüzme yarışında
bedensel engelli Alper
Ceylantepe, İsmet Ayık, Ali
Uzun, Recep Ateş, Ahmet
Karagün ve Cihat Hikmet,
görme engelli Erhan Koçak ve
Özel Sporcular’dan Caner
Ekin de yer aldı. Kanlıca
Vapur İskelesi’nden onar
dakika arayla verilen üç ayrı
startla başlayıp 6.5
kilodmetrelik mesafe sonrası
Kuruçeşme Cemil Topuzlu
Parkı’nda sona eren
Recep Ateş
yarışmada 678 erkek, 180
kadın Türk yüzücü ile 248
erkek, 75 kadın yabancı
yüzücü mücadele etti.
'2 Kıta 1 Yarış' sloganıyla
gerçekleştirilen 24. Boğaziçi
Kıtalararası Yarışları’nı,
Caner Ekin
organizasyona Onur Konuğu
olarak davet edilen ABD’li efsane yüzücü Mark Spitz de
izlerken, engelli yüzücülerden Alper Ceylantepe genel
klasmanda ilk 50 arasına girerek 48. oldu. Yarışı süresinde
tamamlayan diğer engelli yüzücülerden İsmet Ayık 138.,
Ali Uzun 178. Erhan Koçak 535., Recep Ateş 658., Ahmet
Karagün 857. sırayı aldı. Yüzme yarışında genel klasman
birinciliğini son iki yılın şampiyonu Hasan Emre
Musluoğlu elde ederken, Rusya’dan Evengy Bezruchenko
ikinci, İngiltere’den William Ellis üçüncü oldu.
The 24th Intercontinental Bosphorus Swimming Races organized
by the National Olympic Committee of Turkey under the
sponsorship of Samsung Electronics in the branches of swimming,
canoe and rowing were held on Sunday, 15 July 2012 at the
Bosphorus in Istanbul. During the swimming race wherein manwoman 1181 athletes from 41 nations at all age groups
participated, physically handicapped Alper Ceylantepe, İsmet Ayık,
Ali Uzun, Recep Ateş, Ahmet Karagün and Cihat Hikmet, visually
handicapped Erhan Koçak and Special Athlete Caner Ekin were
also included. The race started at the Kanlıca Boat Pier with starts
of ten minute intervals, ended after a course of 6.5 kilometers at
the Kuruçeşme Cemil Topuzlu Park with 678 male, 180 female
PARALİMPİK TÜRKİYE 80
Bedensel engelli
Alper Ceylantepe,
genel klasmanda
48. sırayı aldı.
Turkish swimmers and 248 male, 75 female foreign swimmers
competing. Held with '2 Continents 1 Race' slogan, the 24th
Intercontinental Bosphorus Swimming Races were watched by the
honor guest legendary swimmer from the USA, Mark Spitz, while
physically handicapped swimmer Alper Ceylantepe entered the top
50 in the general rankings to become 48th. Other handicapped
swimmers completing the race within the allotted time İsmet Ayık
was 138th, Ali Uzun 178th, Erhan Koçak 535th, Recep Ateş 658th,
and Ahmet Karagün 857th. The winner of the overall rankings in
the swimming races was the champion of the past two years Hasan
Emre Musluoğlu, with Russian Evengy Bezruchenko second,
followed by the third place finisher from the UK, William Ellis.

Benzer belgeler

TÜRK?

TÜRK? Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.

Detaylı

paralimpik

paralimpik Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.

Detaylı

paralimpik

paralimpik Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.

Detaylı