millet kararını verdi

Transkript

millet kararını verdi
\\ www.212haber.com //
05 - 20 ŞUBAT 2014
Yıl:4
Sayı:48
Fiyatı: 1
2. ULUSALCILIK
PROJESI DEVREDE!
‘MİLLİ BİR SİYASET AKLINA”
A”
SAHİP OLMAMIZI İSTEMİYORLAR!
YORL
RLAR!
352)%$ø/,“Önce sayın Başbakan’ın yakın ekibinden işe başladılar. Özellikle de kritik görevlerde bulunanlarla ilgili kulaktan kulağa dolaşan iftira ve yalanlar üzerinden bir kamuoyu
oluşturdular. Söz gelimi bir bakanın yılda 700
defa resmi makam aracı ile İran’a giriş çıkış
yaptığını, hem Muta nikâhı ile evlendiği karısına hem de devletin çok önemli suni kodlarında saklı olan gizli bilgileri İran’a peşkeş çekmeye gittiğini yaydılar. “ ifadelerini kullandı.
%$ø/,û81/$5,6g</('ú“Sanmayın
nmayın ki bir sabah
uyandılar ve baktılar ki işlerr iyiye gitmiyor ve bir
öfke patlaması yaşıyorlar. Bu
u öfke için ve aynı zamanda atılacak iftiraları inandırıcı
ndırıcı hale getirmek
için çok önceden bir iklim oluşturuldu zaten.
Bu işleri yapmalarına neden
n olan ise tabi ki kişisel olarak sayın başbakan değildir,
eğildir, başka bir hesaptır. Ülkenin iyi ya da kötü,
ü, onlardan bağımsız
“milli bir siyaset aklına” sahip
ip olmasına duyulan
kıskançlığın ötesinde bir hesap
sap var işin içinde.”
İlçemizi ‘anne sevgisi’
ile yöneteceğiz!
Î12’DE
CHP Başakşehir Belediye başkan adayı Özgür Karabat‚ “Başakşehir’i
sevgi ve kardeşlik kenti yapacağımıza söz veriyoruz. Başakşehir’de
sevginin iktidarını kuracağız.
Başakşehir’de ötekimiz yok.
Başkamız yok.
Hepimizin kaderi ortak.” diye
konuştu. Î8’DE
MİLLET KARARINI VERDİ
û$5.,/$5,
0,6,5údú1
6g</('ú/(5
Î2’DE
Prof. Dr. Burhanettin Can:
ú.ú.h/7h5
$5$6,1'$
%ú5ûú=2)5(1
.ú0/ú. Î16’DA
AK Parti Başakşehir İlçe
Teşkilatı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş, İstanbul
Milletvekilleri Harun Karaca, Ünal Kaçır ve Başakşehir Belediye Başkan adayı
Mevlüt Uysal’ın katıldığı
görkemli bir programla
seçim startı verdi.
SABAH 06.00, GECE
24.00 MESAİSİ BAŞLADI
MART ayında yapılacak yerel seçimler
için kolları sıvayan AK Parti Belediye Başkan adayı Mevlüt Uysal ve ilçe
teşkilatı, sabah 06.00’dan gece 24.00’e
kadar sürecek olan yoğun seçim çalışmalarına start verdi. Uysal, 5 yıllık hizmet süresince Başakşehirlilerin
desteği ile Türkiye’de ilk olan projelere
imza atmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “Yolumuz uzun ama
hedeflerimiz büyük.” diye konuştu.
Ankara’ya kadar giderim’
6$$'(73$57ú6úBelediye Başkan adayı
Neşet Çevik, seçim çalışmalarını sürdürüyor. Çevik, “Başakşehirlilerin meselesi Hükümet tarafından çözülecek noktada tıkanırsa, size söz veriyorum, arkamda olursanız Ankara’ya kadar gideriz. Mevzu Başakşehirimizin geleceği ve
menfaati ise gerisi bizim için teferruattır.” diye konuştu. Î6’DA
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.
of. Mazhar Bağlı, AK
Parti-cemaat gerilimine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde
melerde bulundu.
usalcılık projesidir ve
AK Parti MKYK üyesi de olan Bağlı, “Bu ikinci bir ulusalcılık
halka rağmen yürütülen bir girişimidir. Tam anlamıı ile milleti devre dışı
mleleridir.” dedi.
bırakma operasyonudur. Siyaseti işlevsiz kılma hamleleridir.
ÖNCE BAŞBAKAN’IN YAKIN
EKİBİNDEN BAŞLADILAR
‘Arkamda
olursanız
60 bin oyla
belediyeyi alacağız!
MHP Başakşehir Belediye Başkan Adayı Muharrem Kaya, basın mensuplarıyla bir araya geldi.
eldi. İddialı açıklamalarda bulunan Kaya, “60 bin
oyla inşallah belediyeyi
lediyeyi alacağız. Eğer alamazsak,
mazsak, ‘Özür dileriz size kendimizi yeterince ifade
de edemedik’ şeklinde
nde
pankart yapıp sookaklara asacağız”
z”
dedi. Î4’TE
TÜRKİYE’NİN İSTİKRARINA
GÖZ DİKTİLER
$.3$57ú İstanbul Milletvekili Harun Karaca, “Bu ülkenin
hainleri, Türkiye’nin istikrarına ne yazık ki göz diktiler. Ancak o hesapçıların hesabı değil,
Yaradan’ın hesabı tuttu. Bunların elinden gelse bize bir kaşık
su vermez, şu havayı teneffüs
ettirmezler. Dua edenlerin yüzü suyu hürmetine Allah bizleri koruyor.” dedi. Î10’DA
2
G Ü N DEM
(-%*(ťM:9L 2014
www.212haber.com
Şarkıları Mısır
için söylediler
Türkiye’de kurulan Rabia Mısır Dayanışma Derneği, Mısır’da yaşanan
olaylara dikkat çekmek amacıyla geçtiğimiz günlerde Küçükçekmece’deki
Arenamega’da ‘Uluslararası Rabia Gecesi’ düzenledi. Programa 15 farklı ülkeden katılan 19 sanatçı, Mısır için besteledikleri eserlerini seslendirdiler.
nümünde modern dünyaya insan haklarını hatırlatan bir mesaj vermek olduğunun altını çizdi. Arabi konuşmasına şöyle devam etti, “Mısır’da ki gerçek devrimin sesini duyurmak için özgürlük isteyen bütün mazlumlara kollarını açan bir
ülke olan Türkiye’ye geldik. Programlara
İstanbul’dan başladık ama inşallah bütün
dünyayı gezeceğiz” şeklinde konuştu.
BİLAL KELEBEK
T
h5.ú<(·'( kurulan Rabia Mısır Dayanışma Derneği de faaliyetlerini aralıksız devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Küçükçekmece Arenamega’da ‘Uluslararası Rabia Gecesi’ düzenleyen dernek, 15 farklı
ülkeden katılan 19 sanatçıyı bir araya getirdi. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan
konserin sunuculuğunu Feridun Özdemir ve Vecdi Arabi yaptı.
BUGÜNÜN YARINI DA VAR!
Konserin anlam ve önemine dair bir konuşma yapan Özdemir, “Bazen bakan
bir çift göz çok şeyleri çağrıştırır ve çok
anlamlar yüklüdür. Bazen bir isim Esma gibi, bazen de bir işaret tıpkı Rabia gibi. Arkasında çok ama çok derin anlamlar ifade ederler. Şükürler olsun ki rabbime bugün birçok insanla bu salonda birlikte olmanın onurunu ve gururunu yaşıyoruz. Biz öyle bir ecdadın torunlarıyız
ki bu topraklarda daima mazlum halkların yanında yer alacağız. Unutmayalım ki
bugünün yarını da var” dedi.
SESİMİZİ TÜM DÜNYAYA
DUYURACAĞIZ
Konserin organizatörlerinden de olan
Mısırlı sanatçı Vecdi Arabi ise, seslerini tüm dünyaya duyurmak istediklerini söyledi. Arabi bu organizasyonun konser veya festival olmadığını amaçlarının
25 Ocak’ta ki Mısır devriminin 3. Yıl dö-
MISIR İÇİN BURADAYIZ
Amerika’nın ünlü gruplarından Native
Deen’de Mısır için burada oldukları mesajını verdiler. Arap izleyicilerin çoğunluklu olduğu programda Mısır, Suriye
ve Rabia bayrakları biran olsun ellerden
düşmedi. Organizasyonda Fas’tan Reşit
Muştu, Güney Afrika Cumhuriyeti’nden
Zeyin Bika, Suriye’den Yahya Havva ve
Musa Mustafa, Ürdün’den İbrahim edDerdesavi, Halit Alşerif ve Abdulfettah Uveynat, Fransa’dan Dimsa Grubu,
İspanya’dan İslam Şükri, Lübnan’dan Ab-
dullah ez-Zebi, Filistin’den Meys Şeleş,
Yemen’den Abdülkadir Kavza, Kuveyt’ten
Humud Kadir, Cezayir’den Abdurrahman
Buhabile, Mısır’dan Vicdan Abdulbedi elArabi ve Hamid Musa, Endonezya’dan Opick ve Nur Ahyari ile Malezya’dan Ramli Şarip, Mu’adz Dzulkefly ve Türkiye’den
Mehmet Ali Arslan, Ammar Acaroğlu ve
Grup Genç kendi eserlerinin seslendirdiler. Seslerini müzikle dünyaya duyurmak
isteyen sanatçılar Asya’dan Avrupa’ya birçok ülkede konser vermeyi amaçlıyor.
HEP BİR AĞIZDAN
HAYKIRDILAR
Mısır’da hayatının kaybedenlerin isimlerinin de okunduğu gecede, vatandaşlar sık sık tekbir getirerek Mursi aleyhine
slogan attılar. Programın finalinde ise Rabia direnişine adanan bir operet hep bir
ağızdan seslendirildi. Arapçadan İspanyolcaya, Malaycadan İngilizceye birçok
dilde okunan “Bir Rabia Var” operetinin
Türkçe bölümünü de Grup Yürüyüş solisti Mehmet Ali Aslan seslendirdi. //
4
Sİ YASET
(-%*(ťM:9L 2014
www.212haber.com
60 bin oyla belediyeyi
alacağız!
MHP Başakşehir Belediye Başkan Adayı Muharrem
Kaya, bölgede faaliyet gösteren yerel basın mensuplarıyla Başakşehir Sofrası’na bir araya geldi. İddialı
açıklamalarda bulunan Kaya, “60 bin oyla inşallah
belediyeyi alacağız. Eğer alamazsak, ‘Özür dileriz size
kendimizi yeterince ifade edemedik’ şeklinde pankart
yapıp sokaklara asacağız” dedi.
B
BİLAL KELEBEK
$û$.û(+ú5·de Belediye Başkan adayları
sahaya çıkmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde yerel basın mensuplarıyla kahvaltı programında bir araya gelen MHP Başakşehir Belediye Başkanı Adayı Muharrem Kaya, oldukça iddialı açıklamalarda bulundu. Ulaşım sorunundan, kentsel
dönüşüme kadar bir çok konunun konuşulduğu program yaklaşık iki saat sürdü.
Basın mensuplarının sorularını içtenlikle
cevaplayan Kaya, belediye başkanı olması durumunda öncelikli olarak Başakşehir
ve Bahçeşehir’de yeşil alanların korunup,
sosyal alanlar inşa edileceğini, Kayaşehir bölgesinde Cuma günleri semt pazarının kurulacağını ve orta bölgede yerinde kentsel dönüşüm uygulanacağının belirtti. 30 Mart öncesi finansman kaynaklarını ve mal varlıklarını açıklayacaklarını kaydeden Kaya, diğer adaylarında aynı hassasiyeti göstermesi gerektiğini ifade
etti. Seçimlerde kullanacak finans ayaklarını da açıklayan Kaya, bunları şu şekildi sıraladı; “3 tane bütçe kalemimiz var.
Bir Milliyetçi Haraket Partisi’nin vereceği
destek, Muharrem Kaya’nın koyacağı fon
ve meclis üyelerinin seçim çalışmalarına
yapacakları katkı” şeklinde sıraladı.
İDDİANIN ALTINI
DOLDURMAK ÖNEMLİDİR
Belediyeciliğin siyasi bir iş olmadığının
altını çizen Kaya, önemli olan hizmet yaparken tarafsız olabilmektir dedi. Kaya, konuşmasına şöyle devam etti; “İnsanın olmadığı yerde hiçbir şey olmaz. Siyasette dürüstlük ve erdemlilik kavramlarını çok önemsiyoruz. Siyasetçi için araştırma yapsanız ‘Güvenilir olmayan menfaat peşinde koşan insanlar’ sonucuna u-
laşırsınız. Bu çok üzücü bir durum. Siyasete hiçbir zaman ahlaki değerlerimizden
taviz vermeyeceğiz diyerek girdik. Bazen
çok iddialı olduğumu söylüyorlar. İddia,
altını doldurabildiğiniz zaman güzeldir”
diye konuştu.
SİYASET ZENGİNLEŞME
ARACI OLMASIN
Teşkilat olarak iki şeye önem verdiklerini belirten Kaya, bunların mal beyanı ve
finansman kaynağının açıklaması olduğunu söyledi. İsteyen herkesle bu bilgileri paylaşacaklarını ifade eden Kaya, “Eğer
bunları yapabilirsiniz siyasetin abesliğini
ortadan kaldırabilirsiniz. Mal beyanı Muharrem Kaya’nın evi, kızının arabası, kayınvalidesinin Kayseri’de evi, kayınbiraderinin bir dükkânı var şeklinde olacak.
Yani bütün akrabalarımızın mal beyanında bulunacağız. Kendimiz bunu yaptığımız gibi ilkeli siyasetten bahseden bütün adaylardan aynı davranışı bekliyoruz.
Bunları siyasetin zenginleşme aracı olmaması için söylüyoruz” dedi.
DEMEK Kİ KENDİMİZİ İYİ
ANLATAMAMIŞIZ
“Geçen yerel seçimlerde 5 bin civarında oy aldık. Demek ki kendimizi vatandaşa iyi anlatamamışız” diyen Kaya, “Be-
lediyeyi kazanacağız ama kaybettiğimizde de pankartımız hazır ‘Özür dileriz size kendimizi yeterince ifade edemedik’
şeklinde olacak. Demokrasilerde galibiyete de mağlubiyete de hazır olmak lazım. Aslolan çalışmalarınızı kazanmak üzere yapacaksınız. Başakşehir yüzde 32 ile 35 arasında oyla belediye başkanının
seçileceğine inanıyorum. 60 bin oyla Başakşehir Belediyesi’ni alacağım” ifadelerini kullandı.
DEVASA KONUTLARA
İHTİYACIMIZ YOK
Başakşehir’i dört bölgeye ayıran Kaya konuşmasına şöyle devam etti; “Başakşehir
ve Bahçeşehir’de yapabileceğiniz çok fazla bir şey yok. İnsanlar buralara hangi hayallerle geldilerse, o hayalleri yıkmayacak
işler yapmamalısınız. Bizim devasa konutlara değil, gecekondu ve yaşlanmış binaların dönüşümüne ihtiyacımız var. İnsanların gidebileceği kıraathaneler açacağız. Gençlerin spor yapabileceği alanlar
inşa edeceğiz. Bölgelerin ulaşım sıkıntısını çözeceğiz ve imar alanında bu bölgelerin yoğunlaşmasına izin vermeyeceğiz.
Kayaşehir’de insanların ihtiyaçlarını gide-
rebilecekleri hiçbir alan yok. Yapacağımız
ilk iş bölgeye Cuma günleri semt pazarı
kurmak olacak. Altınşehir ise bizim için
çok önemli. Bölge mutlak suretle yerinde
kentsel dönüşüme tabi tutulmalı” şeklinde konuştu.
GEREKİRSE TEM’DE ÇADIR
KURARIRIZ
Bahçeşehir KGS ve OGS’yi 1 Ocak 2015
tarihinde kaldırtacağını iddia eden Kaya,
“Belediye başkanı olduğum zaman Karayolları Bölge Müdürlüğüne, Karayolları Genel Müdürlüğü’ne ve Ulaştırma
Bakanlığı’na kadar gideceğiz. Sorunu anlatacağız fakat buna rağmen çözülemeyecek. Son olarak parti ve meclis üyesi arkadaşlarımızla basın toplantısı düzenleyeceğiz. Eğer bundan da bir sonuç alamazsak son çare olarak tem otoyolunun ortasına çadır kuracağız. Gerekirse OGS ve
KGS kalkıncaya kadar da bu eylemi sürdüreceğiz” dedi. Toplantının son bölümünde konuşan İlçe Başkanı Dursun İzci ise toplantıya katılan herkese teşekkür
ederek basın mensuplarıyla sürekli olarak bu tür istişare programları yapacaklarını söyledi. //
www.212haber.com
G Ü N DEM
(-%*(ťM:9L 2014
5
Seçim tuzağına
AK PARTİ‘DEN ÖNLEM!
Paralel yapının, 30 Mart seçimlerini manipüle edeceği ihbarı üzerine AK Parti
800 bin kişiyi sandıklarda görevlendirdi.
G
g5(9/ú/(5özel bir program
yüklenen akıllı telefonlarla
sonuçlarını görüntüleyip genel merkeze gönderecek.
30 Mart seçim güvenliğinin
sağlanmasına ilişkin devlet gerekli önlemleri alırken,
paralel yapının sonuçların
güvenilirliğini tartışmaya
açmak, vatandaşların kafasını karıştırmak için bazı girişimlerde bulunacağı ihbarları gelmeye başladı. Bunlardan biri de paralel yapının
100 bin kişiyi sandık başlarında görevlendireceği oldu.
Sabah’ta yer alan habere göre; Çoğunluğu öğrencilerden oluşan gençlerin ortaya çıkartabileceği sıkıntıla-
ra karşı da AK Parti özel önlemler aldı.
AK Parti’nin geliştirdiği üç
kademeli önlem paketinin
detayları şöyle:
Her bir sandığın sonuçlarının tam ve doğru olarak
kaydedilerek AK Parti genel
merkezinde değerlendirilmesi için özel bir program
geliştirildi. Bu program sayesinde AK Parti sandıklar
ile ilgili sonuçlar hakkında
anında ve sağlıklı bilgi alma,
buna paralel olarak da spekülasyonları önleme şansına
sahip olacak. Sonuçların birilerinin müdahalesi ile değiştirilmesinin de önüne geçilmeye çalışılacak.
‘En özgür
ülke olacağız’
(6(1/(5%(/('ú<(6úKültür ve Sosyal İşler
Müdürlüğü tarafından düzenlenen söyleşi
programı kapsamında gazeteci-yazar Hakan
Albayrak, gençlerle bir araya geldi. Sabri Ülker Gençlik Merkezi’nde gerçekleşen programda “Sınırsız İslâm Medeniyeti” konusunda konuşan ve 20. yüzyılın ortalarından
bugüne İslâm dünyasına ışık tutan Albayrak,
İslam dünyasında birleşme ve toparlanma açısından “One Minute” ve “Mavi Marmara” olaylarının etkili olduğunu söyledi. Günümüz Türkiye’sine dair değerlendirmelerde bulunan Albayrak, “Bundan 12 yıl önce
ekonomik olarak batmamaya odaklı ve yardım dilenen bir Türkiye vardı. Şimdi dünyanın dört bir yanında sözü geçen bir Türkiye var” dedi.
Son 10 yıldır dünyanın neresinde mazlum
varsa Türkiye’nin oradaki temsilcilerinin o
mazluma yardım eli uzattığını söyleyen Albayrak, “İslâm dünyasında hürriyet ve adalet inancını da temsil ediyor Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan” diye konuştu. Albayrak konuşmasının sonunda “Türkiye tehdit ve şantajlara boyun eğmediği ve güçlü şekilde ayakta kalmaya devam ettiği zaman dünyanın
en özgür ülkesi olacak” dedi. //
V2 Challenge’da
amatörler hız
kesmiyor
92/.$1,û,.$.$'(0ú tarafından organize edilen ve amatörlere düşük bütçelerle yarışma imkanı sağlayan V2 Challenge İstanbul Kupası’nın ikinci ayağı İzmit Körfez
Pisti’nde gerçekleşti. Hafif yağmur altında
başlayan günde antremanlardan sonra pistin
kuruması ile mücadele arttı. Sıralama turlarının birincisi 51.910 ‘luk zamanı ile Celal Yardımcı olurken ikinci sırada genç pilot
Toprak Candan yer aldı. Final yarışına ilk sıradan başlama hakkı kazanan Celal Yardımcı start öncesi yaşadığı şanssızlık sonucu yarışa katılamadı ve sıralamaların ikincisi Toprak Candan V2 Challenge ikinci ayağını rahat kazandı. Podyumun ikinci sırasında Ömer Rifaioğlu yer alırken, üçüncü yarış hayatına V2 Challenge ile başlayan Harun Özdemir oldu. Bu sonuçla ilk iki yarış sonunda Toprak Candan 35 puan ile ilk sırada yer
alıyor. //
GÖRÜNTÜLER MERKEZDE
TOPLANACAK
AK Parti, 30 Mart yerel seçim sandıklarında 800 bin
kişilik bir ordu görevlendirecek. Geçmiş seçimlerden farklı olarak 800 bin kişinin elinde sandık başına giderken içinde özel geliştirilen yazılım yüklenen
akıllı telefonlar olacak. Sandıklar açılır açılmaz ilk
sonuçların telefonla görüntülenip program üzerinden genel merkeze ulaştırılacak. Sayım bitip sonuçlar kesinleşince de oy tutunağının fotoğrafı çekilip
genel merkeze gönderilecek.
Bu arada, AK Parti, sandık görevlilerinin eğitimlerini uzun süredir devam ettiriyor. Son aşamada sandıklardan gelen bilgiler, imzalanmış tutanak sonuçları ve YSK’dan yapılacak resmi açıklamayla 2009’daki sonuçlar sandık bazında karşılaştırmalı analizi yapılacak. Belirgin oy sapması görülen sandıklar ile
parti veya aday bazında olağan üstü sonuçlar çıkması halinde yeniden sayım talep edilecek. //
6
Sİ YASET
(-%*(ťM:9L 2014
www.212haber.com
‘ARKAMDA OLURSANIZ
Ankara’ya kadar giderim’
Saadet Partisi Belediye Başkan adayı Neşet Çevik, seçim çalışmalarını sürdürüyor. Esnaf, ev sohbetleri, STK ve protokol ziyaretlerinde iddialı mesajlar veren Çevik, vatandaşlardan büyük ilgi ve teveccüh gördüklerini söyledi.
6
$$'(73$57ú6úBelediye Başkan adayı Neşet Çevik, seçim çalışmalarını sürdürüyor. Sivil toplum kuruluşları ile esnaf ziyaretlerinde iddialı mesajlar veren Çevik, vatandaşlardan büyük ilgi ve teveccüh gördüklerini söyledi. İKTİSAD, BİNDER ve
Mev’ader ziyaretinde STK’lara dönük projesini açıklayan Çevik, başkan olması durumunda STK’lara mekan ve tanıtım alanı imkanı sunacağı sözünü verdi. STK’ları
‘rakip’ değil partner olarak gördüklerini
dile getiren Çevik, “31 Mart gününden itibaren kolları sıvayacağız ve Başakşehir’i
tüm STK’lar ile elele verip, aralarında da
ayrım yapmadan istişare yapılarak or-
tak projeler geliştirip birlikte inşaa edeceğiz” dedi. Saadet Partisi adayı Neşet Çevik,
kahvehane toplantılarında da vatandaşlarla bir araya geliyor. Mahallelerin sorunlarını dinleyen Çevik, “Bizim belediyeciliğimizde her hafta halk meclisleri olacak.
Mahalle sakinlerini kendi mahallelerinde dinleyecek ve çözüm önerileri sunacağız. Eğer Başakşehirlilerin meselesi Hükümet tarafından çözülecek noktada tıkanırsa, size söz veriyorum, arkamda olursanız
Ankara’ya kadar gideriz. Mesele çözülene
kadar oradan ayrılmayız. Mevzu Başakşehirimizin geleceği ve menfaati ise gerisi bizim için teferruattır.” diye konuştu.
TEMİZ SİYASET, TEMİZ
TOPLUM VE TEMİZ YÖNETİM
Yerel seçimlerin Saadet Partisi’nin zaferiyle
sonuçlanacağını savunan Çevik, belediyeyi kazanmaları durumunda bu temel prensipleri şiar edinerek çalışacakları söyledi:
1- Menfaati Değil, Hizmet Anlayışını
Hâkim Kılmak
2- Halkla Beraber Yönetmek
3- Önce Ahlak ve Maneviyatı Benimsemek
4- Asgari Maliyet, Azami Yarar Prensibi ile Çalışmak
5- Halkı Yönetmek İçin Değil, Halka Hizmet Etmek İçin Çalışmak
6- Planlı ve Programlı Çalışmak //
Çevik, Başakşehir’i, Başakşehirliler ile
birlikte yöneteceklerini ve belediye anlayışlarının temelini 3T Kuralı ve 3R hassasiyeti olacağını açıkladı. Çevik, “Temiz Siyaset, Temiz Yönetim, Temiz Toplum prensibiyle çalışarak Rüşvet, Rant
ve Rehavet hususlarında göstereceğimiz
hassasiyetle dünyaya örnek bir Belediye
olacağız” dedi.
HA BER
www.212haber.com
Kim olursan ol
kibirli olma
Güzel ahlakı, aile efradı ve çevresiyle ilişkilerinde yalnız müminler değil tüm insanlığa örnek olan yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed’i (sav)’in hayatı ‘Hayat Ölçümüz’ adlı programda Milli Gazete yazarı Mahmut Toptaş tarafından anlatıldı.
G
te insanın çöplüğü de cehennemdir.
Ama insanlar orası için yaratılmamıştır. Allah (c.c) bir peygamberle
insan hayatını başlatmıştır ki yanlış
yola gitmesinler diye. Yine yetmemiş zaman içerisinde yapılan hatalarında düzeltilmesi için birçok
peygamber ve kitaplar göndermiştir. Ama buna rağmen insanlara israf etme okulları açılmıştır.” ifadelerini kullandı.
h=(/$+/Ç., aile efradı ve çevresiyle ilişkilerinde yalnız müminler değil tüm insanlığa örnek olan yüce
Peygamberimiz Hz. Muhammed’i
(sav)’in hayatı ‘Hayat Ölçümüz’ adlı programda Milli Gazete yazarı Mahmut Toptaş tarafından anlatıldı. Başakşehir Emin Saraç Kültür
Merkezi’nde gerçekleşen söyleşiye
çok sayıda Başakşehirli katıldı.
“Allah (c.c) kitabı terazi olarak indirdi” diyerek sohbetine başlayan
Mahmut Toptaş, “Allah (c.c). İnsanlar adaletle ayakta kalsınlar, adaleti ayakta tutsunlar diye adalet ölçüsü olarak kitabı indirdi. Bize hayatı veren, kalbimizi şuanda çalıştıran ve hayatımızı bize lütfeden Allah (c.c) hayat ölçümüz olarak, insanların cehenneme gitmemesi için
“Allah (c.c.) yürüyüşümüzden konuşmamıza kadar yapacaklarımızı
Kuran-ı Kerimle bize terazi olarak
göndermiştir” diyen Toptaş, “Allah
(c.c.), Hz. Peygamberimize Kuranı Kerim’i öğretti ki insanların, ülkelerin birbirleriyle münasebetlerin ölçüsünü vermek için. Yine Allah (c.c.) Kuran-ı Kerimle göndermediklerini Hz. Peygamberimizle
göndermiştir ki insanlar örnek alsın. Mesela çok sesli konuşmamanın, kibirle yürümemenin ölçüsü Hz. Peygamberimiz (sav)’dir. Bu
yüzden yolda gülümseyerek giden
insandan korkmayacaksın, çünkü
onlardan genelde zarar gelmez.” dedi. //
Kuran-ı Kerim’de örnekler göstermiştir.” dedi.
İSRAF ETMEYİNİZ
Yeme, içme ve eşya israfından çok
insan israfıyla ilgili ayet gönderildiğini de belirten Toptaş, ”Yediğimiz içtiğimizden arta kalanlar israfımızdır, sonrasında çöpe atarız. İş-
Yaklaşık 1.500 çeşit, toplamda 15 bin
adet kara ve deniz canlısı bulunan
gezi alanını gezen Kayaşehirliler, mavi dünyanın kapılarını aralayarak caretta caretta, dantelli müren, inek burunlu vatoz, kırmızı aslan balığı, palyaço balığı, napolyon balığı, kırmızı
karınlı pirana ve devasa köpekbalıklarını yakından inceleme fırsatı buldular.
Birçok vatandaşın hayatlarında ilk
kez akvaryum gezisine katılmanın
heyecanını ve mutluluğunu yaşadığı
organizasyonda katılımcılar Başakşehir Belediyesi’ne teşekkür ettiler.
Betül Ayrancı: Kayaşehir 5. Bölge
yönetimden geldim. Burası gerçekten
görülmeye değer bir yer. Başakşehir
Belediyesinin yaptığı bu sosyal kültürel etkinlikler gerçekten çok güzel.
Çok memnunuz kaldık bu geziden.
Çocuklarımızla geldik. Çocuklarımızın kültürel gelişimi için de çok yararlı buluyorum. Bizler hiç görmediğimiz canlıları bu sayede gördük.
Gonca Arslantaş: Kayaşehir’de oturuyorum. Daha önce burayı hiç görmemiştim. Çok güzelmiş içerideki balıklar, canlılar. Belediyenin bu etkinliğini çok faydalı ve güzel buldum.
Zaman zaman başka etkinliklere de
gelmeye çalışıyorum.
Mustafa
TEZCAN
ŵƵƚĞnjĐĂŶΛŚŽƚŵĂŝů͘ĐŽŵ
Kaybolan değerlerimiz
UZUN telefon görüşmelerimin birini yapıyordum. Sabırla karşımdakini dinliyor, başımı sallıyor, kısa cevaplar veriyordum. Cep telefonu vücudumun bir parçası olmuştu artık. Evden çıkarken aldığımız ilk eşyamız olmuştu. Olur ya telefonu yanlışlıkla evde unutursak kendimizi boşlukta hissediyoruz. İlk fırsatta gidip dolduruyoruz boşluğu. İnsanlar, arabalarından koşarak çıkıp, muhabbet ederek binaya giriyor ama karşılaştığı komşusuyla muhabbet edemeden asansöre giriyor.
Telefon icat edildi, bina önlerindeki sohbetler tükendi. Komşumuzla face’de görüşür olduk.
Bu kadar konuşacak ne buluyoruz anlamıyorum.
Bu bitmez sohbetlere ne zaman dayanıyor ne de
şarj. Allah’tan yedek şarjlı kılıflar çıktı da rahatladık. Çinliler ona da çözüm bulmuşlar. Tak konuş,
bas konuş.
Görüşme devam ederken arabadan inip, bir
pastaneye girdim. Mesajla gelen ihtiyaç listesini
tamamlıyordum. Alacağımı belirtmek için söze
ne hacet, bir işaret yetti. Bu tarz hallere tezgâhtar
kızlar da alışkın. Konuşan kişinin telefon markasına göre ne alacağını da tahmin ediyorlar. İlginç
değil mi? Değil bence. Tüketim çılgını olduk çıktık. Tükettikçe, tükeniyoruz. İhtiyaç olmadan alıyoruz. Evin farklı yerlerinde inzivaya bıraktığımız
çok eşya var.
Cebimde bir titreşim hissediyorum. Gelen kutumda bir misafir vardı.” Suriye’deki kardeşlerimize yeni ve az kullanılmış giysi topluyoruz…”
Tezgâhtar poşeti uzattı. Kaç para olduğunu
sormadan, kartı verdim. Pazarlık sünnetti aslında, hangi sünneti uyguluyoruz ki sıra ona gelsin.
Nasıl olsa cebimden para çıkmıyordu. Ne kadar
olduğunun ne önemi var ki. Cırt çektir, cırt öde.
Para kazanmak daha mı kolay eskiye göre. Kolay
harcamamızın sebebi bu mu? Paranın değeri mi
yok. Azalan bizim değerlerimiz olmasın.
HKLU
%DüDNü HVL
\
%HOHGL LNDPHW
KLU·GH
.D\DüH DWDQGDüODUD
HGHQY $NYDU\XP
\|QHOLN ]HQOHGL
*H]LVLG
Pakize Şahinoğlu: Akvaryumu çok
beğendik. İki kızımla geldim. Daha önce gelmemiştim buraya. Bu etkinliği yapanlara teşekkür ediyoruz.
Başka gezilerle bu etkinliklerin devam etmesini istiyoruz.
Soner Ataman: Ağrı’dan geliyorum.
Kayaşehir’de misafir olarak kalıyorum ablamda. Daha önce gelmemiştim. Buradaki bu etkinlikleri çok güzel ve faydalı buldum.
Gülizar Küçük: Çok güzel bir gün
oldu. Komşularımla geldik. İlk defa geldim, burası çok hoşuma gitti.
Bundan sonra bu gibi gezilerin devam etmesini diliyoruz.
Bahar İçingir: Buraya ilk kez geldim
çok güzel. Teşekkür ederim.
Cansu Şahinoğlu: Çok beğendim daha önce de gelmemiştim. Teşekkür ederim emeği geçenlere. //
Pastaneden çıkarken bir gencin kapının önünde beni beklediğini fark ettim. Görüşme bitse de
bir an önce selam versem, arzusu her halinden
belliydi. Heyecanlı bir duruşu vardı. Konuşmayı
toparlayıp görüşmeyi keserken göz göze geldik,
gülümsedik, bu arada ben de genci baştan ayağa süzüp kim olduğunu hatırlamaya çalışıyordum. Genç, yıllardır görmediği bir yakınının trenden inişini bekler gibi telefon görüşmemin bitmesini bekliyordu. İlk cümlesi ‘’Hocam beni tanıdınız mı?” oldu. Sima yabancı değildi ama isim
henüz belirmemişti. Dersine girdiğim okulun ismini, 8.sınıf da ablasının olduğunu belirtince,
gözlerindeki ışık daha da artmıştı. Dersine gireli
tam on dört yıl olmuş, seneler ne çabuk geçmişti. Bıraktığım çocuğun yerinde yetişkin bir delikanlı almış. Sınıftaki halleri aklıma geldi. Sınıfın
en küçüğü idi. Neşeli, matrak halini oturaklı ciddi bir duruş kaplamış. Ona göre, hiç değişmemiştim, en azından fiziki olarak. İnsan kendi yaşlandığını, yılların izini, aynadan değil de, etrafındaki
gençlerin büyümesinden anlıyor.
Güzel bir muhabbetten sonra ayrıldık. Öğretmen olmamın en güzel yanlarından birini daha
yaşamıştım. Yıllar önce kaybettiğim değerli bir
eşyamı bulmuş olmanın sevinciyle pastaneden
ayrıldım. Arabaya binerken yine telefon beni çağırmaya başladı…
KONFERANSA DAVET
<ŽŶƵƔŵĂĐŦƌ͘ĚĞŵƌŐƺů
<ŽŶƵ͗͞'ĞůŝƔƟƌĞŶ>ŝĚĞƌůŝŬ͟
dĂƌŝŚ͗ϭϬ͘ϬϮ͘ϮϬϭϰ
^ĂĂƚ͗ϭϵ͗ϬϬ
zĞƌ͗Z^7^ĞŵŝŶĞƌ^ĂůŽŶƵ
ƺƚƺŶmLJĞůĞƌŝŵŝnjĂǀĞƚůŝĚŝƌ͘
Z^7ͲƺŶLJĂƌĚĞŵůŝ^ĂŶĂLJŝĐŝǀĞ7ƔĂĚĂŵůĂƌŦĞƌŶĞŒŝ
7ŬŝƚĞůůŝĞƉŽƐŝƚĞsDϭůŽŬ<͗ϰEŽ͗ϰϭϴͲϰϭϵĂƔĂŬƔĞŚŝƌͬ7^d͘
dĞů͗ϬϮϭϮϲϳϭϵϲϴϴ&ĂŬƐ͗ϬϮϭϮϲϳϭϵϲϴϵ
[email protected] / www.dersiad.org.tr / facebook.com/dersiad
7
Biz de bu hafta Masko’yu ziyaret ettik. Mevcut
elbise dolabının daha büyüğünü bulmak için…
Kayaşehirliler
Akvaryum’u gezdi
%$û$.û(+ú5%(/('ú<(6ú
Kayaşehir’de oturan vatandaşlara 27 Ocak – 7 Şubat tarihleri arasında İstanbul Akvaryum’a düzenlediği gezilerle sosyal kültürel hayatı desteklemeye devam ediyor. Akvaryum
Gezisi’nde Kayaşehirliler, dünya denizlerinde yaşayan balık türlerinin içinde bulunduğu, temalandırma, interaktiflik, yağmur ormanı gibi bölümlerin yer aldığı ve yeni nesil teknolojisiyle dünyanın en yenilerinden
olan akvaryumu gezdiler.
(-%*(ťM:9L 2014
8 ayda 260 ton
bayat ekmek toplandı
İMTİYAZ SAHİBİ
Erne Gazetecilik
ve Matbaacılık Ltd. Şti.
ekmek çöpe gitmiyor. Bağcılar’da
her gün 1,5 ton bayat ekmek değerlendirmek için toplanıyor. Bu
kapsamda ekmek israfına karşı bilinçli davranarak bize yardımcı olan hemşehrilerime teşekkür ediyorum.“ dedi. //
GENEL KOORDİNATÖR
Erol Çakır
%$ø&,/$5·'$ 2013 Mayıs ayından
bu yana 260 ton bayat ekmek toplandı. Bu ekmekler, yem fabrikalarına gönderilerek hayvan yemine dönüştürüldü. Ekmek israfını
önleme adına 400 kutu Bağcılar’ın
dört bir yanına konuldu. Bayat ekmekler şu an çöp yerine bu kutulara atılıyor. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, dünyanın bir
tarafında her gün milyonlarca ekmeğin çöpe gittiğini, diğer bir tarafında milyonlarca insanın hayatının açlık tehdidi altında bulunduğunu ifade etti. Çağırıcı, “Önemli olan ekmeği israf etmemektir. Maksadımız ekmek israfının önüne geçmek. İlçemizde artık bayat
GENEL MÜDÜR
Halil Gölve
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Abidin Koçoğlu
YAYIN DANIŞMANLARI
Necmettin Çakmak
Metin Öztürk
HUKUK DANIŞMANLARI
Av. Adem Yıldırım
Av. Ömer Geyik
GÖRSEL YÖNETMEN
Enis Ak
www.212haber.com
BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN
Adres: Deposite AVM
A-1 Blok Kat: 3 No: 304
Başakşehir/İstanbul
Telefon: (0 212) 486 39 36
Web: www.212haber.com
e-mail: [email protected]
Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.
Merkez Mah. 29 Ekim Cd. İhlas Plaza
No: 11/A41 Yenibosna-Bahçelievler/
İSTANBUL Tel: (212) 454 30 00
Gazetemiz basın ve meslek
ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yayınlanan köşe yazılarından
yazarları sorumludur. Reklamların
sorumluluğu reklam verene aittir.
GAZETEMİZ ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILMAKTADIR
8
Sİ YASET
(-%*(ťM:9L 2014
www.212haber.com
İlçemizi ‘anne sevgisi’
ile yöneteceğiz!
CHP Başakşehir Belediye
başkan adayı Özgür Karabat‚ “Başakşehir’i sevgi ve
kardeşlik kenti yapacağımıza
söz veriyoruz. Başakşehir’de
sevginin iktidarını kuracağız.
Başakşehir’de ötekimiz yok.
Başkamız yok. Hepimizin kaderi ortak.” diye konuştu.
C
HP Başakşehir Belediye
başkan adayı Özgür Karabat‚ seçim çalışmalarına devam ediyor. Bir çok
programa katılan Karabat‚
“Başakşehir’i sevgi ve kardeşlik kenti yapacağımıza söz veriyoruz. Bunun içindir ki bana tevecüh gösterip ‘o bizim kardeşimiz’
dediniz. Bende sizlerle sürekli beraber olan bir kardeşiniz olarak Başakşehir’i
marka kent yapmak için elimden gelen her
imkânımla seferber olacağım.” diye konuştu.
Gençler ve kadınlara yönelik mesajlar veren Karabat, “Gençleri çok seviyorum. Gençlerimizin siyasette aktif olarak bulunmaları beni çok mutlu ediyor.
Her zaman olduğu gibi bu
seçimi de kadınlarımızla
alacağız.”dedi.
“Başakşehir’i anne sevgisi ile yöneteceğiz.” diye konuşan Karabat, şunları söyledi: “Başakşehir’de
sevginin iktidarını kuracağız. Başakşehir’de ötekimiz
yok. Başkamız yok. Hepimizin kaderi ortak. Hepimiz beraberce mücadele edeceğiz. Beraberce kazanacağız. Kim bizi ayırıyorsa
mezhebiyle, etnik kökeniyle, hepsine karşı duracağız.
Yetmiş iki millete ‘de aynı nazarla yaklaşacağız. Bizi kimse yolumuzda döndüremez. Biz artık bir şeye odaklandık ve inandık.
İnanmış bir fikirden daha
etkili bir şey yoktur.”
PROTOKOL
ZİYARETLERİ DE
YAPTI
CHP Başakşehir Belediye
Başkan Adayı Özgür Karabat, Başakşehir Belediye
Başkanı Mevlüt Uysal, Başakşehir Kaymakamı Fatih Kocabaş, Başakşehir
Emniyet Müdürü Murat
Başıbüyük’ü de makamında ziyaret etti. Karabat,
protokol ziyaretlerine Başakşehir Belediye Başkanı
Mevlüt Uysalı makamında ziyaret ederek başladı.
Özgür Karabat’a CHP Başakşehir ilçe Başkanı Kazım Özeren, CHP Başakşehir Belediyesi Meclis üyeleri A.Hadi Akmungan,
Ayhan Gelgel, kadın kolları Başkanı Sevim Yavuz eşlik ettiler.
Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, “Seçimler demokrasinin gereğidir. Seçim yarışında Özgür
Karabat’ın olması bizler için keyifli ve heyecanlı ola-
cak.’’ dedi. Özgür Karabat ise,
“Başakşehir en iyi hizmeti hak
ediyor. Başakşehirli kardeşlerime hizmet için varım. Seçim
yarışında Mevlüt Uysal’a başarılar diliyorum’’ dedi.
Başakşehir ilçe Emniyet Müdürü Murat Başıbüyük ile makamında ziyaret gerçekleştirildi.
Karabat, “İlçemizin huzuru herşeyden önemli bizler için. Başakşehirimizde huzuru
sağlayan tüm Polis kardeşlerime teşekkür ederim’’ dedi. İlçe
Emniyet Müdürü Murat Başıbüyük, “İlçemizde Başlayan bu
seçim heyecanında Başta Özgür Karabat olmak üzere tüm
adayları kutlarım. Seçimlerin
demokrasinin tadında geçeceğine inanıyorum’’dedi. //
3 boyutlu yazıcı
Living Lab’da
Başakşehir Living Lab (Teknoloji ve İnovasyon Merkezi) artık girişimcilerin projelerinin prototipini üretebileceği
3D Printer’a sahip. Living Lab binasında hizmete sunulan 3 boyutlu prototip makinesi ile Living Lab çerçevesinde
proje geliştirenler ürünlerinin 3 boyutlu üretebiliyor.
%$û$.û(+ú5%(/('ú<(6ú’nin teknoloji kullanımı ve uygulamalarında dünya şehirlerini örnek alarak geliştirdiği Living Lab kullanıcılarına ve proje üretenlere yeni bir
imkan sunuyor. Living Lab binasında hizmete geçen biri çok renkli biri tek renkli 2 adet üç boyutlu prototip makinesi ile girişimciler Living
Lab’da hazırladığı proje sonunda elde ettiği ürünü 3 boyutlu hale getirip test edebiliyor, yatırımcıların ve
vatandaşın deneyimine sunabiliyor.
3D PRİNTER İLE NELER
YAPILIYOR?
Başakşehir Living Lab Merkezi’nde
hizmete sunulan iki farklı 3D Printer ürünün kullanış amacı ve yapısına göre kullanılabiliyor. Ürünlerini alçı, seramik bazlı tozdan ve
poli(laktik asit) PLA’dan olmak üzere iki farklı maddeden üreten iki 3D
printer ile girişimciler ürünlerinin
tipine göre bu iki makineden birinde
3 boyutlu malzeme elde edebiliyor.
3D Printerle ile ilgili bilgi veren Teknik Eğitmen Erdem Erduvan; “Çok
renkli prototip makinesinin çalışma
sistemi birebir masaüstü yazıcılar gibidir. Tek fark kağıt yerine özel tozunu kullanmasıdır. Tozun üzerine
kendi için özel üretilmiş sıvısını yine
birebir yazıcı kartuşları gibi kartuşların içinden geçirerek üretimi yapar. En son bittikten sonra tozun içinden malzemenizi çıkartırsınız ve
yan tarafındaki temizleme ünitesinde temizleyerek sertleştirici uygulayarak ürünü alabilirsiniz. Cube adlı tek renkli printer makinemiz PLA
denilen poli laktik asitten yapılmış
flementi kullanır.” diye konuştu.
SANAL GERÇEKLİK
PROGRAMI
Ayrıca binada hizmete sunulan Sanal Gerçeklik Makinesi’nin özelliklerinden de söz eden Erduvan; Var olan sanal gerçeklik programının kullanım amacı ise sizin hayal gücünüzle sınırlıdır. İsterseniz bir şeyler tasarlayabilir ya da var olan bir şeyin
üzerinde değişiklik yapabilirsiniz.
Dijital ortama aktarılmış 3 boyutlu tarama datasının üzerinde istediğiniz değişikliği yapıp 3d printerlerden çıktı alabilirsiniz. Kullandığımız
üç boyutlu gözlük ve tasarımcı-bilgisayar etkileşiminde yeni bir ara yüz
oluşturan alternatif tasarım aracı olan bird ve yerçekimi özelliği ile modellerin gerçek ortamda nasıl hareket ettiğini de görebilirsiniz.” dedi.
ÖNCE PROJE ÜRETİLMELİ
3D Printerlerle ürünlerini görmek
isteyen girişimcilerin ilk olarak Başakşehir Living Lab’a bir proje sunması gerekiyor. Proje kabul edildiği takdirde 3-6 ay arası bir sürede Living Lab Merkezi’nde yer alan kuluçka katında geliştiriyor. Daha sonra bunu canlı bir labarotuvarda üreten girişimcilerin proje sonucunda elde ettikleri ürün ya da hizmet-
leri Living Lab Merkezi’ndeki Showroom veya Başakşehir’in pilot bölgelerinde hayata geçirilerek vatandaşın
görüşüne sunuluyor.
3 boyutlu yazıcı ve tasarım atölyesi aynı zamanda dışarıdan gelen ve
prototip üretmek isteyenlere de maliyet karşılığında hizmet verecek.
BAŞAKŞEHİR LİVİNG LAB
YATIRIMCI VE GİRİŞİMCİYİ
BULUŞTURUYOR
Yaratıcı fikir sahibi bireylerin veya
küçük işletmelerin geliştirme yapmalarını imkan sağlayacak, gerekli her türlü ekipmanın, atölye ve yazılım ortamının bulunduğu Kuluçla Merkezi’nde proje geliştiren girişimciler aynı zamanda ürün ya da
hizmetlerini yatırımcı firmalara tanıtıp birlikte çalışma imkanı da buluyor. Showroom katında yer alan ve projelerle ilgilenen diğer yatırımcılarla iletişim sağlayabiliyor
ve Başakşehir’in projeyi yatırımcı ve
vatandaş gözünden değerlendirme
imkanını ve kullanıcı talebini ölçebiliyor. //
Enerjimizi kullandıkça
kendimizi fark ederiz
3$</$û7,ø,bilgi ve tecrübeleriyle Başakşehirlilerin sevdiği isim Saliha Erdim, Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi’ndeydi.
“Allah (c.c) kullarını sevgiyle yarattı, kâinatı, canlı cansız
bütün mahlûkatları sevgiyle yarattı” diyen Erdim, “Bizler yaratılırken her hücremize sevgi kodlandı, bu yüzden sevgi nerede varsa orada hayat vardır. Sizler sevgiyle hareket edip gülümsediğiniz takdirde bırakın insanları eşyalar bile gülümser. Allah (c.c) insanların kendisine ve çevresine bir ömür boyu yetecek kadar enerji depolamıştır. Bu yüzden bu enerjimizi kullandıkça, fark ettikçe artar ve daha da mutlu oluruz” dedi.
Öncelikle kendimizi tanımalıyız diyerek sözlerine devam
eden Saliha Erdim, “İnsan, en
büyük sanatçı olan Allah’ın
(c.c) yarattığı eşsiz bir varlıktır. Bir esere değer kazandıranda altındaki imzadır. İşte bizi yaratanında her hücremizde imzası var. Bu yüzden
hiç birimizin bir başka insanı
aşağılama, küçümseme gibi
bir lüksü yoktur. Her insanın
içerisinde ortaya çıkartıp geliştirildiğinde dünya çapında
bir birey olmasını sağlayacak
bir özelliği vardır. Onun için,
hiç kimse ne fiziksel özelliklerine ne de başkalarının onu
etkilemesine izin vermeden içindeki bu enerjinin farkına
varıp hayatını sevgi ve hoşgörüyle sürdürmelidir” dedi. //
SE Ç İ M
www.212haber.com
(-%*(ťM:9L
(*(ťM:9L 2014
9
ARTIK ESKİSİ GİBİ PARTİZAN DEĞİL VATANDAŞ. FUTBOL TAKIMI TUTAR GİBİ PARTİ TUTMUYOR. ÇÜNKÜ OYUNU BİLİNÇLİ KULLANIYOR.
DIKKAT!
Seçmen projeye bakıyor
Yerel seçimlere 2 aydan az bir süre kala Belediye Başkan Adaylarının netleşmesiyle beraber Başakşehir’de hummalı
bir çalışma başladı. Adaylar vatandaşla daha yakın temas kurup oy istemek için kapı kapı dolaşırken biz de vatandaşın kanaatini öğrenmek üzere Başakşehir’in farklı mahallelerinin yolunu tuttuk.
HACER TÜRKEL-BİLAL KELEBEK
Y
(5(/6(dú0/(5( 2 aydan az bir süre kala Belediye Başkan Adaylarının netleşmesiyle beraber
Başakşehir’de hummalı bir çalışma başladı. Adaylar vatandaşla daha yakın temaslar kurarak
oy istemek için kapı kapı dolaşırken biz de vatandaşın düşüncesini öğrenmek üzere yola koyulduk. “Hangi kriterleri göz önüne alarak oy
kullanıyorsunuz?”, “Tercihinizi neye göre belirliyorsunuz?”, “Adayı parti ismine göre mi, projelerine göre mi değerlendiriyorsunuz?” sorularına cevap aramak için Başakşehir, Kayaşehir,
Güvercintepe, Altınşehir ve Şahintepe mahallelerinin yolunu tuttuk.
Mahalle sakinlerinin görüşlerini almak için yeri
geldi kahvehanelere girdik, yeri geldi spor merkezlerinin, pastanelerin kapısını çaldık. Görüştüğümüz vatandaşlardan ismini verenler de vermeyenler de oldu. “Vaktim olsa uzun uzadıya
konuşurdum ama müsait değilim.” deyip teklifimizi geri çeviren, aynı zamanda dayanamayıp
ara ara yanımıza gelip koyu sohbetimizi bölüp
bir şeyler söyleyen de oldu, “Yok, ben konuşmayayım, ben konuşursam olay olur” diyen de.
Şimdiye kadar yapılan hizmetler için Allah razı
olsun diyenler de çıktı, memnuniyetsizliğini ifade edenler de. Tabi bir yandan eleştirse de yapılan hizmetleri de anlatıp hakkını veren de oldu. Şimdi sözü daha fazla uzatmadan vatandaşın sesine kulak verelim:
͞ϭϬLJŦůƂŶĐĞDƵƔ͛ƚĂŶŐƂĕůĞ
ŐĞůĚŝŬ͘ϱŽŒůƵŵƵŶϱ͛ŝĚĞŝƔƐŝnj͘7ŵĂƌŬŽŶƵƐƵŶĚĂƐŦŬŦŶƨůĂƌŦŵŦnjǀĂƌ͘ǀŝŵŬŝƌĂ͕ŝƔLJŽŬ͘
;ĞďŝŶĚĞŶϭd>ĕŦŬĂƌŦLJŽƌͿ
ƵŶĚĂŶďĂƔŬĂƉĂƌĂŵǀĂƌƐĂ
ŬĞĨĞŶƉĂƌĂŵŽůƐƵŶ͘͟
͞7ŶƐĂŶůĂƌĂŬŽLJƵŶŵƵƔŐŝďŝďĂŬŵĂƐŦŶůĂƌ͘ĞŶĞŬŵĞŒŝŵŝŶƉĞƔŝŶĚĞLJŝŵ͘<ŝŵďĂŶĂĞŬŵĞŬǀĞƌĞĐĞŬƐĞ͕ŝŶƐĂŶůĂƌĂŬŝŵŚŝnjŵĞƚĞĚĞĐĞŬƐĞ͕ŽLJƵŵƵŽŶĂǀĞƌŝƌŝŵ͘WĂƌĂŵŽůŵĂĚŦŒŦŝĕŝŶŵĂŚĂůůĞĚĞŶĚŦƔĂƌŦĕŦŬĂŵŦLJŽƌƵŵ͘͟
͞ϴLJŦůĚŦƌďƵƌĂĚĂLJŦŵ͘WĂƌƟLJĞ
ĚĞŒŝů͕ŚŝnjŵĞƚĞĚĞŶĞǀĞƐĞǀŝůĞŶŝŶƐĂŶĂŽLJǀĞƌŝƌŝŵ͘^ĂŶĚŦŬƚĂŶŶĞĕŦŬĂƌƐĂŚĂůŬŽŶĂ
ƌĂnjŦŽůĂĐĂŬ͘,ĞƌŬĞƐĞŬƟŒŝŶŝďŝĕĞƌ͘͟
͞^ŝŐĂƌĂLJĂƐĂŒŦǀĂƌĂŵĂƵLJƵƔƚƵƌƵĐƵĂůĚŦďĂƔŦŶŦŐŝĚŝLJŽƌ͘^ŽŬĂŬůĂƌĚĂƺĕďĞƔŬŝƔŝůŝŬŐƌƵƉůĂƌďƵŝƔŝŶƟĐĂƌĞƟŶŝLJĂƉŦLJŽƌ͘
ĞŶĐĞƐŝŐĂƌĂĚĂŶƂŶĐĞƵLJƵƔƚƵƌƵĐƵLJĂĕƂnjƺŵďƵůƵŶƐƵŶ͘͟
KOLTUĞA DEĞİL,
HALKINA SEVDALI
BİR LİDER İSTERİM
PARTİ İSMİ
SADECE REKLAM
KAMPANYASIDIR
Neriman Bektaş
Keriman Oluk
Öncelikle geçmişte halkına sağladığı imkânları göz önünde bulundururum. Daha sonra da ileride halkının ihtiyaçlarını karşılayacak potansiyele sahip olup olmadığını hesaba katarak, bana ve bütün milletimize refah bir yaşam sunacak olan
bir siyasetçiye oy veririm. Bu kişi
bulunduğu vaatleri yerine getiriyorsa, dün yapacağım dediğini bugün
yapıyorsa, benim ve bütün halkın
güvenini kazanmış olur. Ben duyduğum güvenin karşılığını veren,
koltuğa değil de halkına sevdalı bir
lider görmek isterim karşımda. Mühim olan hususta bu zaten. Yine bu
dönemde halkına her konuda destek olacak, yetmiş altı milyon insanın derdiyle dertlenecek, Türkiye’yi
muasır medeniyetler seviyesine çıkaracak olan kişiye oy vereceğim.
Hiçbir zaman körü körüne bir parti
ismine saplantılı olmadım. Her zaman partinin yaptığı faaliyetleri göz
önünde bulundururum. Zaten ismi
ayakta tutacak olan da bu faaliyetlerdir. Yani isim, cisme dönüştüğü
takdirde vardır.
Vatandaşın istek ve ihtiyaçlarıyla ilgileniyor mu ve bunları karşılayabiliyor mu? 7’den 70’e halkın beden ve
ruh sağlığını olumlu etkileyecek sosyal projeleri var mı? Varsa bunları
ne kadar gerçekleştiriyor? Sosyal tesis, sosyal-kültürel aktivite, imkânı
sağlıyor mu? Ben buna bakarım.
Parti ismi sadece reklam kampanyasıdır. Önemli olan hangi partiden olması değil, istenilen kriterlere uygun
hizmet verebilmesidir. Ben bu özelliklere sahip lideri desteklerim.
͞DĂŚĂůůĞĚĞďŝƌďĂŶŬĂ
ďŝůĞLJŽŬ͘͟
͞hůĂƔŦŵĚĂ͕ƐĂŒůŦŬƚĂ͕ĂůƚLJĂƉŦĚĂŽůƵŵůƵŐĞůŝƔŵĞůĞƌǀĂƌ͘^ŽƐLJĂůLJĂƌĚŦŵůĂƌĚĂĕŽŬŝLJŝĂŵĂĚĂŚĂĂĚŝůĚĂŒŦƨůƐŦŶ͘ϯͲϱŬĂƚůŦďŝŶĂƐŦŽůĂŶďŝůĞ
ŬƂŵƺƌĂůŦLJŽƌ͘^ŽƐLJĂůLJĂƌĚŦŵůĂƌLJĂƉŦůŦƌŬĞŶƚĂŬŝƉĞĚŝůĞƌĞŬLJĂƉŦůŵĂůŦ͘
'ĞƌĕĞŬƚĞŶŝŚƟLJĂĐŦŽůĂŶĂǀĞƌŝůŵĞůŝ͘͟
SOL
İKTİDARLARDAN
BİR HAYIR
GÖRMEDİK
Aynur Akça
Bu memlekete hizmet edecek kim olursa ona oy veririz. Şu ana kadar gelen hükümetler hizmet etmek yerine, milletin değerleriyle alay edercesine yasaklar koydular. Başörtülü bayanların okumasını ve kamuda çalışmasını engellemek için başörtüsünü
yasakladılar. Ekonomi yerlerde sürünürken onlar Müslümanları nasıl olur da işlev yapamaz hale getiririz hesabını yaptılar. Şimdiye kadar sol iktidarlardan bir hayır görmedik, eğer
gerçekten hizmet etselerdi kim olduklarına, hangi parti olduklarına
bakmadan oy verirdik. Biz bu ülkede
tam manasıyla 11 yıldır hizmet görüyoruz. Bu yüzden oyumuzu vereceğimiz parti de aday da belli.
͞DĂŚĂůůĞŝŵĂƌĂĂĕŦůƐĂĞŶ
ĂnjŦŶĚĂŶďƵĕŝƌŬŝŶŐƂƌƺŶƚƺ
ŐŝĚĞƌ͕ďŝƌĚƺnjĞŶŐĞůŝƌ͘sĂƚĂŶĚĂƔĂŝƔŝŵŬąŶŦĚŽŒĂƌ͘͟
͞ĂŚĂƂŶĐĞĞLJƟŶďƵƌŶƵ
ĞůĞĚŝLJĞƐŝ͛ŶĚĞĕĂůŦƔŦLJŽƌĚƵŵ͕ϯĂLJĚŦƌŝƔƐŝnjŝŵ͘,nj͘
PŵĞƌĂĚĂůĞƟŶŝŶĕĞLJƌĞŒŝŶŝŝƐƟLJŽƌƵŵ͘͟
ADAYI SON
GÜNE KADAR
TAKİP
EDECEĞİM
Erol Çetin
Genel seçimlerle yerel seçimler çok
farklı oluyor. Yerel seçimlerde adayın
özellikle projelerini ve yapacağı çalışmaları dikkate alarak oyumu kullanacağım. Hangi adaya oy kullanacağımı bilmiyorum. Şu an biraz kararsızım. Mevcut belediye başkanına iyi
veya kötü demek istemiyorum; çünkü bana göre iyi yaptığı işler de var,
doğru bulmadığım şeyler de. İnsanlar takım tutar gibi parti tutuyor. Aslında böyle olmamalı. Kim daha fazla hizmet veriyor veya vereceğini iddia ediyorsa o adaya şans verilmeli.
Başakşehir çok farklı bir yapıya sahip
olduğu için hiç de kolay bir ilçe değil.
Son güne kadar adayları ve çalışmalarını takip edip oyumu ona göre kulnacağım.
lanacağım.
PARTİ DEĞİL,
ADAY BİRİNCİ
PLANDA OLMALI
Maşallah Oğur
Anlamadan verilen her oyu boşa
harcanan oy olarak görüyorum. Seçim öncesi sahaya inen başkan adaylarını bizler önce bir gözden geçirip neler vaat ettiğine bakmalıyız.
Daha sonra da yeterliliğini veya eksik yönlerini irdelemeliyiz. ‘Bu aday bana hizmet getirebilir mi?’ diye kendimizi bir yandan sorgulamalıyız. Adaya, ‘Kardeşim nedir senin projelerin? 5 yılda bizlere, şehrimize sunacağın hizmetler neler?’
diye sorulmalı. İşte kullanılacak oyun boşa gitmemesi bu demektir.
Dinimizde işin ehline verilmesi bir
emirdir. Ben bu emri elimden geldiğince yerine getirmeye çalışıyorum
ve diğer seçmenlerin de bu kriterleri uygulaması gerektiğine inanıyorum. Yaşadığımız şehirlerin daha
yaşanılabilir yerler olması için parti
değil, aday her zaman birinci planplan
da olmalı. //
10
Sİ YASET
(-%*(ťM:9L 2014
www.212haber.com
MİLLET İRADESİ
BAŞAKŞEHİR
İSTANBUL’UN YENİ
VİTRİNİ OLACAK
HACER TÜRKEL
B
$û$.û(+ú5Belediye Başkan Adaylığının açıklanmasıyla birlikte seçim çalışmalarına
hız veren Başakşehir Belediye Başkan Adayı
Mevlüt Uysal, Başakşehir Seçim Koordinasyon Merkezi (SKM)’nin ardından Kayaşehir,
Altınşehir, Güvercintepe Seçim İrtibat Bürolarının açılışını yaptı. Partililerle birlikte mahalleleri dolaşan Mevlüt Uysal, vatandaşlarla birebir görüştü. Samimi temaslarıyla halk
tarafından sıcak tepkiyle karşılanan Uysal,
‘hizmete devam’ dedi.
Başakşehir İstanbul’da ilçeler arasında en
hızlı büyüyen ilçelerden biri. 2009 yılında ilçe olduğumuz zaman nüfusumuz 205 bindi,
şu anda ise 333 bin oldu. Yani bu 5 yıllık dönem içinde yeni bir Başakşehir daha burayla birleşmiş durumda” diyen Başakşehir Belediye Başkanı ve AK Parti adayı Mevlüt Uysal, “Başakşehir ilçe sınırları belirlenirken,
17-20 yıl sonrası Başakşehir hayal edilirken,
ortalama nüfus 700-800 bin olarak hesaplanarak bir ilçe sınırları belirlendi. İstanbul’u
dünyanın farklı bir konumuna getiren değerli başkanımız Kadir Topbaş, Başakşehir’i hep
İstanbul’un farklı bir ilçesi olarak hayal ediyor. Sayın Başbakanımızın büyükşehir belediye başkanlığı döneminde kuruluşu başlayan bu bölge daha sonra ilçeye dönüştü. Biz
Başakşehir’i İstanbul’un yeni vitrini diye tanımlıyoruz; zira bundan bir 20-30 yıl sonra
Avrupa yakasında Başakşehir İstanbul’un yeni vitrini olacak.” dedi.
Mevlüt Uysal, “Geçmişte bir belediye tarafından orta bölge yıllardır hizmetlerden yoksun bir mahrumiyet bölgesi haline gelmişti.
Başbakanımızın da talimatıyla öncelikle ilk
yapmamız gereken, Altınşehir, Güvercintepe ve Şahintepe bölgemizin bir an önce Bahçeşehir ve Başakşehir gibi bütün alt yapılarının bitmesi ve o bölgenin de Başakşehir ilçemize yakışır bir hale gelmesiydi. Bu süreç içerisinde o bölgemizde gerçekten çok büyük yatırımlar yaptık. Alt yapı olarak şu anda Başakşehir’de ne varsa oralara da ulaştırmaya çalışıyoruz. Bir ilçe belediyesinin gücüyle bunu sağlamamız çok mümkün değildi ama sağ olsun büyükşehir belediyemiz o
bölgemizin altyapı yapı yatırımlarını yaptı.
Üzerine de biz kaldırımını, asfaltını yaptık.
BEDAŞ’la yaptığımız protokolle elektriklerinin yerin altına alınmasını sağladık.” ifadelerine yer verdi.
Uysal, “Bu üç mahallemizin büyüklüğü 5
bin 800 dönüm. Zeytinburnu ilçesinin yerleşim alanının 4 bin 500 dönüm olduğunu
düşünürsek, bu süreç içerisinde büyükşehrimizin desteğiyle orta bölgemizde bir buçuk Zeytinburnu büyüklüğündeki bir bölgenin altyapısını bitirmiş olduğumuzu söyleyebiliriz.” diyerek, “Sadece ilçe belediyesi
olarak bizim dökmüş olduğumuz asfalt 400
bin ton. Buna baktığınız zaman gerçekten
o bölge şu anda altyapı olarak olması gerekene ulaştı; ancak devamında yapılması
gerekenler vardı. Bunlar da o bölgemizde
oturan insanlarımızın oturmuş olduğu evlerin Başakşehir ve Bahçeşehir’e benzemesi. Onun için önce imar planlarının düzenlenmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
YIKILAN GECEKONDUNUN
YERİNE EV VERİLDİ
Şahintepe mahallesinin geçmişte bin 680
dönümlük tek bir tapu olan çiftlik arazisini, hisseli bir şekilde vatandaşlara satıldığını belirten Mevlüt Uysal, “Biz o bölgede vatandaşlarımızın bir an önce hisseli tapulardan kurtulup tapularına kavuşması adına neler yapılabilir diye düşündük. Gerçekten de o konuda büyükşehrimizin büyük desteğiyle o bölgemizin planlarını yaptık. İfrazlarıyla birlikte 6 bin 200 hissedar
ile hisseli olan bir tapuyu 30’ar hisseli hale
dönüştürdük. Bundan sonraki adım, yollarda, kamu alanlarında kalan vatandaşlarımızın evlerine karşılık ev yapmak.” cümlelerini kullanarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu anda vatandaşlarımıza sıkıntı veren bir
yapı gibi görünse de gelecekte başlarına bir
talih kuşu konabilir. Kanal İstanbul’un oradan geçme ihtimaline binaen o bölge rezerv alanı ilan edildi. İlan edildikten sonra da inşaatlarımız durdu. Seçim arifesinde
rakip siyasi partiler hep şunu söyleyecek:
“Buralar rezerv alanı ilan edildi. Sizi burada tutmazlar; çünkü buradan boğaz geçecek ve çok değerlenecek.” Hâlbuki orada en
az 130 bin insanımız yaşıyor ve 30 yıldır oranın kahrını çekiyor. Hepsinin de tapulu mülkleri kendilerine aittir. Hakları nasıl
geçmişte onlardan alınmadıysa bugün de
alınmaz. AK Parti bugüne kadar kimden
bir anahtar aldıysa karşılığında muhakkak
bir anahtar verdi. Birinin bir gecekondusunu yıktıysa, kendisine yeni bir ev verdi.”
AK Parti Başakşehir İlçe Teşkilatı, İstanbul Büyükşehir Bele
Karaca, Ünal Kacır ve Başakşehir Belediye Başkan Adayı Mevlü
Kadir Topbaş, “Anketlerde görüyoruz ki, halk kararını verdi. M
KAYAŞEHİR’E DE ‘SULAR VADİSİ’ GİBİ BİR PROJE YAPILACAK
Kayaşehir’in sorunlarına da değinen
Uysal, “TOKİ’nin orada planlamaları bitmemiş olması sebebiyle yapılması
gereken şeylerde eksiklikler var. Bu bölgede bir kültür merkezimiz yok. İnsanlarımızın rahat rahat gezebileceği alanlarımız henüz oluşmadı ama şu anda o
bölgedeki dere ıslahı çalışmaları başladı. Dere ıslahı bittikten sonra o derenin
kenarının aynı Sular Vadisi ya da Haliç
kenarı gibi düzenlendiği zaman inanıyorum ki Kayaşehir İstanbul’un en güzel yerlerinden biri olacak.” diye konuştu. “Başakşehir gelecekte İstanbul’un
yeni vitrini olan bir ilçe olacaksa, büyükşehrimiz, hükümetimiz, ilçe belediyemiz hep beraber omuz omuza verdiğimiz taktirde olacak.” sözlerine yer veren Mevlüt Uysal şunları kaydetti: “Biz
biliyoruz ki Başbakanımız Başakşehir’in
IN
ESNAF
LARINI
N
U
R
O
S
İ
DİNLED
VATANDAŞIMIZ BURADA YAŞAMAKTAN MEMNUN
İstanbul’da Dünya Bankası tarafından yapılan vatandaş
memnuniyeti araştırmasında
39 ilçe içerisinde Başakşehir
ilçesinin birinci çıktığını vurgulayan Uysal, “Demek ki bugüne kadar Başakşehir’de çok
güzel şeyler yapılmış ki vatandaşımız memnun. Park, bahçe bakımı, temizlik işleri, asfalt ve yol konularında ilçe be-
lediyemizin yaptığı hizmetlerde İstanbul’da birinci çıkmış.
Ben bu manada Başakşehir’de
oturan herkese teşekkür ediyorum. İnanıyorum büyükşehir belediye başkanımız ustalık döneminde Başakşehir’e
çok daha güzel şeyler yapacak. Zaten yeni kurulan bir ilçeye hemen metronun gelmesi İstanbul’da tek örnek.” dedi.
ilk harcını koyan kişi. Başakşehir’e gönülden bir bağı var. Biliyoruz ki Büyükşehir Belediye Başkanımız Başak ve Başakşehir mahallelerindeki konutları yapan şirketin sahibi. Buranın önemli bir
bölümünü kendileri yaptı.O zaman hükümetimiz, büyükşehrimiz, ilçe belediyemiz, siz Başakşehir’de oturanlar olarak Başakşehir’i İstanbul’un en güzel ilçelerinden birisi yapacağız inşallah.”
(-%*(ťM:9L 2014
www.212haber.com
11
GALİP GELECEK
ALLAH’A NE KADAR ŞÜKRETSEK AZDIR
ediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Milletvekilleri Harun
üt Uysal’ın katıldığı görkemli bir programla seçim startı verdi.
Milletimiz kimin hizmet yapacağını biliyor.” şeklinde konuştu.
A
.3$57ú İstanbul Milletvekili Harun Karaca,
“Başakşehir’in temelini attığımız zaman şimdiki ev sahiplerimizin çoğu Başakşehir’den
ev almaya cesaret edemedi. İlk 1000 konutu yaptığımız zaman millete adeta gelip buradan ev alın diye yalvarıyorduk. 120 metrekarelik daireleri o zamanın parası 650 liraya sattık. Başakşehir’de kooperatiflerin insanları dolandırdığı dönemlerde millet toplu konuttan ev alma cesaretini gösteremiyordu. Bununla birlikte toplu konut yapan müteahhitler de yoktu. 500 daire yap diye herhangi bir müteahhide iş verdiğimiz zaman ayakları titriyordu. Bugünkü geldiğimiz noktada Allah’a ne kadar şükretsek azdır.” ifadelerini kullandı.
ELLERİNDEN GELSE BİZE BİR
KAŞIK SU VERMEZLER
Dünyanın en büyük havaalanı olan 3. Havaalanının Türk müteahhitler tarafından yapılacağının altını çizen Harun Karaca, “Müteahhitlerin her biri biriyle rekabet ediyor ve
bu rekabetin karşılığında Türkiye’nin bir yılda kendi bütçesinden yapacağı rakamın ne-
redeyse üç misli fiyata havaalanı ihalesine giriyor. Havaalanı müteahhitlerinin yap işlet
devret şekliyle neredeyse 110 katrilyonu buluyor. Türkiye’nin nereden nereye geldiğinin
resmidir bu. 14 Mayıs’ta biz ekonomik özgürlüğümüzü ilan ettik. Yüzde 4 buçuk faizlerden bahsediyorduk. Ülke olarak aynı istikrarla gitseydik bugün yüzde 3’leri konuşuyorduk.” dedi.
Karaca şöyle devam etti: “Bu ülkenin hainleri, Türkiye’nin istikrarına ne yazık ki göz diktiler; ama Allah’ın da bir hesabı var. Her zaman o hesapçıların hesabı değil, Yaradan’ın
hesabı tuttu. Bunların elinden gelse bize bir
kaşık su vermez, şu havayı teneffüs ettirmezler bundan emin olun. Dua edenlerin yüzü
suyu hürmetine Allah bizleri koruyor.”
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI KADİR TOPBAŞ:
MUHALEFET
BOL KESEDEN
ATACAK
‘MİLLETİN DUASI BİZİMLE’
SADECE OY İSTEMİYOR
<WĂƌƟĞůĞĚŝLJĞĂƔŬĂŶĂĂĚĂLJŦDĞǀůƺƚhLJƐĂů͕ƐĞĕŝŵŝŶĞŶĕŽŬĕĂůŦƔĂŶĂĚĂLJůĂƌŦŶĚĂŶďŝƌŝƐŝŽůĂƌĂŬŐƂnjĚŽůĚƵƌƵLJŽƌ͘DĂŚĂůůĞŵĂŚĂůůĞĚŽůĂƔĂŶ͕ĞƐŶĂĨnjŝLJĂƌĞƚůĞƌŝŶĚĞďƵůƵŶĂŶhLJƐĂů͕͞DŝůůĞƟŶĚƵĂƐŦŶŦŶďŝnjŝŵůĞŽůĚƵŒƵŶƵŐƂƌƺLJŽƌƵnj͘7ŶƔĂĂůůĂŚϯϬDĂƌƚ͛ƚĂƺůŬĞŵŝnjĞŬĂƐƚĞĚĞŶůĞƌĞĞŶŐƺnjĞůĐĞǀĂďŦLJŝŶĞŵŝůůĞƟŵŝnjƐĂŶĚŦŬƚĂǀĞƌĞĐĞŬƟƌ͘͟ĚŝLJŽƌ͘
A
.3$57ú%$û$.û(+ú5İlçe Teşkilatı’nın toplantısında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kadir Topbaş, “Anketlerde görüyoruz, halk kararını verdi, yapılan araştırmalarda kararsızların çok azaldığını görüyoruz. Yani milletimiz kimin hizmet yapacağını biliyor ve kararını vermiş
durumda” diye konuştu.
Topbaş, “İstanbul gibi şehrin tarihinde ilk
kez seçimle iş başına gelerek üst üste 2 kez
başkanlık yapmış biri olarak büyük bir onuru yaşıyorum. İstanbul’un nereden nereye geldiğini görüyoruz. Susuzluğun, hava kirliliğinin yaşandığı bir İstanbul’u hatırlıyoruz. Böyle bir İstanbul vardı. Çöp yığınlarına kireç tozu atılırdı. Gazete manşetleri “Ele güne rezil olduk” şeklinde atılıyordu.
İstanbul’un nüfusu 8 milyon kadardı ama
İstanbul Büyükşehir Belediyesi işçilerinin
maaşını bile ödeyemiyordu. Nurettin Sözen
döneminde yani CHP zihniyetinin İstanbul
Belediyesi’ni yönettiği dönemde belediyenin
devletten aldığı pay bugünkünden fazlaydı. Ama yönetemediler. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan belediye başkanı olunca
İstanbul’un kaderi değişti. Bugün bu ölçekte
kendi metrosunu yapan hiçbir belediye yok İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden başka.” dedi.
2009’DA
KILIÇDAROĞLU’NUN
VAAD ETTİĞİ 600
LİRA MAAŞLAR
NEREDE?
Topbaş, şunları söyledi: “Geçtiğimiz seçimlerde Sayın Kılıçdaroğlu, İstanbul’da çok va-
atlerde bulundu. Her fakir aileye 600 lira
maaş vereceklerini söyledi. İşgal edilmiş arazilerin tapularını işgalcilere vereceğini vaat etti. Bu işgalli arazilerin bir kısmı şahıs arazisi. Başkasına ait arazinin tapusunu nasıl vereceksin diye o dönem hiç kimse çıkıp
sormadı.
2019’a kadar raylı sistemleri 400 kilometreye ulaştıracağımızı söyledik. Şimdi diyorlar ki nasıl yapacaklar? Bu kadar zamanda mümkün mü? Biz sözümüzü hiçbir zaman yerde bırakmadık… Laf olsun diye de konuşmadık. Bizim anlayışımız bu.
Başakşehir’e metro gelir diye düşünülür
müydü? İstanbul’da 776 kilometre metro
hatları örmeyi planladık. Şimdi bunlar bol
keseden atacaklar. Ne vaatler gelecek göreceğiz… Önce bir adama bakacaksınız sonra
yaptığı işlere. Kaynaklar nasıl kullanılıyor,
sonuç ne olmuş? Biz hizmet için varız.
BAŞAKŞEHİR’E 3 KATRİLYON
356 TRİLYON YATIRIM
Başakşehir’de yaşamak bir ayrıcalık oldu.
Bugüne kadar Başakşehir’e 3 katrilyon 356
trilyon yatırım yaptık… Ispartakule istikameti, Beylikdüzü istikameti metroya kavuşacak. İstanbul’u bir metro kenti
haline getiriyoruz… CHP döneminde Macaristan’dan getirilen İkarus marka otübüsleri kaldırdık. Hepsini yeniledik. O dönem CHP’li yönetim
çevrecilik adına egzost borusunu otobüslerin üst kısmına
yerleştiriyordu. Bunu çevrecilik adına yapıyorlardı. Bunların çevrecilikten anladıkları
da bu kadardı. //
12
AK Parti MKYK
Üyesi Prof. Mazhar
Bağlı, www.platinhaber.
com sitesinden yayınlanan yazısında AK Particemaat gerilimine şok
değerlendirmelerde bulundu. Bağlı, “Bu ikinci
bir ulusalcılık projesidir
ve halka rağmen yürütülen bir girişimidir.
Tam anlamı ile milleti
devre dışı bırakma operasyonudur. Siyaseti
işlevsiz kılma hamleleridir.” diye konuştu.
Y
G Ü N DEM
(-%*(ťM:9L 2014
2. Ulusalcılık
projesi devrede!
ta nikâhı ile evlendiği karısına hem de devletin çok önemli suni kodlarında saklı
olan gizli bilgileri İran’a peşkeş çekmeye gittiğini yaydılar. Bu kadar akıl ve izan dışı bilgilere inanan bir kitle oluşturuldu. Bunun alt yapısı
çok önceden hazırlandı. Bu
ve benzeri pek çok dezenformasyonu bizzat kendim defalarca duydum. Bundan iki yıl önce Anadolu’da yaptığım bir araştırma esnasında
paralel imamlardan birisi, ki
aynı zamanda bir kamu görevlisi, bana, “sen iyi bir adama benziyorsun yazık olacak
bence sen bu partiden ayrıl
çünkü Tayyip Erdoğan’ın sonu dar ağacıdır” demişti, diyebilmişti. Elbette ben adama gerekeni söyledim ama
bunu ilgililere anlatmakta
çok zorlandım.”
,/',5,0%(<$=,7h1ú9(56ú7(6úgø5(7ú0h<(6ú352)'50$=+$5%$ø/, siyasete suikast süreci ve Başbakan Erdoğan’a yönelik
boğma girişiminin ön hazırlıklarının çok
önceden başladığına işaret etti. Bağlı, “Şu
an her gün dört bir koldan kin ve nefret
kusulmasına neden olan şey öyle sanıldığı gibi bir sabah ortaya çıkmış sözümona
usulsüzlüklere duyulan bir öfke değildir.”
diye konuştu.
AK Parti MKYK Üyesi de olan Bağlı,
www.platinhaber.com sitesinde yayınlanan yazısında AK Parti-cemaat gerilimine yönelik şok değerlendirmelerde bulundu. Bağlı, yazısında şunları dile getirdi:
BEN İŞİN CİDDİYETİNİN
ÇOK ÇOK ÖNCEDEN
FARKINDAYDIM
“Daha önce de söylemiştim, tekrar edeyim, ben işin ciddiyetinin çok çok önceden farkındaydım. Ancak derdimi kimseye anlatamadım. Bu gidişle ülkenin çok
yakında gerçek anlamda bir ‘Haşhaşi ordusu’ ile karşı karşıya olacağını meslektaşlarımızla yaptığımız her sohbette dile
getirirdik. Bu yapının sahip olduğu mekanizmanın sanıldığı kadar basit olmadığını, sadece sn. Gülen’in aklının ürünü
www.212haber.com
olmasının hem teorik olarak hem de pratik olarak mümkün olmadığını görüyordum, görüyorduk. Nihayet ülkeyi sevk ve
idare edenlere karşı yürütülen gayri nizami harbin ya da propagandanın ne kadar profesyonel olduğu açık bir şekilde
görüldü.
ÖNCE BAŞBAKAN’IN YAKIN
EKİBİNDEN BAŞLADILAR
“Önce sayın başbakanın yakın ekibinden
işe başladılar. Özellikle de kritik görevlerde bulunanlarla ilgili kulaktan kulağa dolaşan iftira ve yalanlar üzerinden bir kamuoyu oluşturdular. Söz gelimi bir bakanın yılda 700 defa resmi makam aracı ile İran’a giriş çıkış yaptığını, hem Mu-
‘MİLLİ BİR SİYASET
AKLINA” SAHİP OLMAMIZI
İSTEMİYORLAR!
“Sanmayın ki bir sabah uyandılar ve baktılar ki işler iyiye gitmiyor ve bir öfke patlaması yaşıyorlar. Bu öfke için ve aynı zamanda atılacak iftiraları inandırıcı hale getirmek için çok önceden bir iklim oluşturuldu zaten. Tabi Tayyip Erdoğan gibi halkın gönlünde yer etmiş birisine yerli unsurlar ile bir operasyon yapılmasının kolay olmayacağını bildikleri için de
bu propagandaya aynı zamanda TürkiyeEl Kaide ilişkine dayalı propaganda hep
eşlik etti. Bu işin en önemli sacayaklarından birisi de budur. MİT’in TIR’larına
yönelik operasyon da bu işin bir parçası-
dır. Bu işleri yapmalarına neden olan ise
tabi ki kişisel olarak sayın başbakan değildir, başka bir hesaptır. Ülkenin iyi ya
da kötü, onlardan bağımsız “milli bir siyaset aklına” sahip olmasına duyulan kıskançlığın ötesinde bir hesap var işin içinde.”
BİR ULUSALCININ SÖYLEDİĞİ
İLE BUGÜNÜN NEO-CON
ÇETESİ ARASINDA…
“Belki çoğunuzu şaşırtacak ama sadece hafızanızı biraz zorlamanızı istiyorum, Kürt etnisitesinin bağımsız bir devlet kurmasına en çok karşı olanların bu amaca en büyük hizmeti yapanlar olduğunu göreceksiniz. Etnisite üzerinden siyasi bir dönüşümün asıl taşıyıcı aktörü bugün terör örgütü olabilir ama bunun tohumunu ilk serpenler Kürtler değil ulusalcı Kemalistlerdir. Bu tohumun gelişip
serpilmesini de sağlayanlar ise cuntacılar oldu. Bunların ortak özelliği ise bu konuda hep yüksek sesle sloganlar üzerinden bir propaganda yapmalarıdır. Bundan kırk yıl önce bu konuyla ilgili bir ulusalcının söylediği ile bugün neo con çetesinin söylediğinin arasında ki tek fark seçilen kelimelerdir. İçerik hiç değişmemiştir. Şark Islah Planı ile Tek Türkiye dizisi
arasında mantıksal (senaryo) açıdan hiçbir fark yoktur. Bilindiği gibi batı ve başta
da ABD bu coğrafyada uzun vadeli bir dizi operasyon yürütmektedir. Kendi iç dinamikleri ile gerçekleşecek olan değişimler asla onların istediği siyasi ve toplumsal sonuçları doğurmamaktadır. Bu coğrafyaya yönelik bizzat kendilerinin yürüttükleri tüm operasyonlar da tam anlamıyla fiyasko ile sonuçlandılar. Artık bizzat kendileri değil, kendilerine eklemlenmiş olan yapılar üzerinden operasyonlara
başvurdular. Tabi bunun da alt yapısı var-
dı ellerinde. Her zaman bir B planı yedeğinde bulundurmanın avantajı ile bu işler için çok önceden hazırlamış oldukları
bu çeteyi devreye soktular. İşin, kavganın
ta başından beri önemli ölçüde demokratik açılım üzerinden devam ediyor olmasının nedeni de budur zaten. İyi ya da kötü var olan proje milli bir projedir ve doğal olarak iç dinamiklerle yürümektedir.
Buna yönelik bir operasyon yapılabilmesi açıktan mümkün olmadığı için bu işleri yürütenleri hedef almak daha akıllıca olurdu ve öyle de oldu. Bakın bugüne kadar itibar suikastına uğrayanlara, ya
da neo conların diline doladığı AK Partili aktörlere. Tamamı ya dolaylı ya da doğrudan bu konuyla ilgili olanlardır. Birileri AK Partili aktörlerin eliyle bu coğrafyada bir operasyon (sn. başbakanın deyimi ile ameliyat) yapamayacağını gördü ve
biliyor. Bu hedefinden de vazgeçmediğine
göre bu işin ihalesine gönüllü olarak soyunan bir yapı var zaten.”
BU HALKA RAĞMEN
YÜRÜTÜLEN BİR PROJEDİR
“Son olarak şunun altını çizerek bitireyim. İster kabul edin ister etmeyin, bu
coğrafyada her mazlumun gönlüne girmiş olan bir siyasi aktöre operasyon yaptıktan sonra milletin içine çıkabileceğini zan eden varsa bu coğrafyayı ve milleti tanımıyordur. Bizim insanımız gönlüne oturttuğu kişileri öz evladından farklı görmez orada. Onların “evladına” kast
ederek onları peşinizden sürükleyebileceğinize kim sizi inandırmışsa dostunuz
değildir. Bu ikinci bir ulusalcılık projesidir ve halka rağmen yürütülen bir girişimidir. Tam anlamı ile milleti devre dışı
bırakma operasyonudur. Siyaseti işlevsiz
kılma hamleleridir. Sahi milleti devre dışı bırakan ulusalcıların tarihi size bir şey
hatırlatmıyor mu?” //
G Ü N DEM
www.212haber.com
(-%*(ťM:9L 2014
Sporda dereceler
yine BSM’den geldi
Müsabakalara Bahçeşehir Spor Merkezi (BSM)’nde hazırlanan Cenk Yavuz, İstanbul
İli Kick Boks Teşvik Müsabakası Gençler’de İstanbul 3. sü oldu.
%
pan Zuhal Özkan’da İstanbul’da gerçekleştirilen Türkiye Kadınlar Vücut Geliştirme Şampiyonası’nda birinci olmuştu. //
$û$.û(+ú5%(/('ú<(6ú’nin hayata geçirdiği örnek projelerden olan Bahçeşehir Spor Kompleksi sağladığı imkânlar
ve profesyonel hocaları ile şampiyonlar yetiştiriyor. Kick Boks sporuna Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Spor
Kompleksi’nde başlayan ve antrenmanlarını BSM Hocalarından İlyas Keskin ve
Ramazan Budak ile gerçekleştiren Cenk
Yavuz, İstanbul ili Kick Boks Teşvik Müsabakası Gençler’de 63,5 kilo Gençler
Dalında İstanbul 3. sü oldu.
13
Güvenli üretim
için esnaf eğitimi
%$û$.û(+ú5Belediyesi’nin esnafa yönelik düzenlediği Gıda Güvenliği ve
Hijyen konulu seminerlerinde, 700 esnafa eğitim verildi. Başakşehir Belediyesi, Sağlık İşleri Müdürlüğü tarafından esnafa yönelik düzenlenen Gıda
Güvenliği ve Hijyen Eğitimi Seminerleri, Güvercintepe Bilgievi’nde gerçekleşen eğitimle sona erdi. Her mahallede birer hafta süreyle düzenlenen eğitimlerde, toplam 700 kişiye eğitim verildi. İlçe genelinde belirli periyotlarla,
18 seminer şeklinde gerçekleşen ‘Gıda Güvenliği ve Hijyen eğitimleri’ kapsamında; gıda üretimi ve satışı yapılan işletme çalışanlarına kişisel bakım
ve hijyen, işletme hijyeni, alet ekipman
hijyeni, gıda hijyeni ve güvenliği konularında eğitimler verildi. Eğitimlerin
sonunda katılımcılara ‘Güvenli Tüketim için Sağlıklı Üretim’ katılım belgesi de verildi. //
Bahçeşehir Spor Merkezi’nde bir yıldır
antrenman yaptığını belirten Cenk Yavuz, “Bahçeşehir Spor Merkezi’nde haftada 3 gün, 2 saat antrenman yapıyorum. Temizlik ve ortamdan çok memnunum. Hocalarım ve çalışanlar özverili ve burası çok güzel bir merkez. Emeği
geçen herkese teşekkür ediyorum. Bundan sonra yine başka müsabakalara burada hazırlanacağım daha iyi başarılar
elde etmek istiyorum” dedi.
Cenk Yavuz’un hocalarından Ramazan
Budak, Cenk’in ilk katıldığı maç olduğunu ve tecrübe maçında bu galibiyeti elde etmesinin hem hocalarını hem de
Cenk Yavuz’u motive ettiğini belirterek,
“Bu Cenk’in ilk karşılaması ve karşılamanın heyecanı ortamın değişikliği gibi
etkenlere rağmen böyle güzel bir derece
elde etti. Bizlerde eksiklerimizi gördük.
Bahçeşehir Spor Merkezi olarak profesyonel sporcular yetiştirmeye çalışıyoruz.
Cenk çok çalışkan bir öğrenci ve azimli bir sporcu. Kendisinden bundan sonra
da güzel başarılar bekliyoruz” dedi. Daha önce Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir spor Kompleksinde antrenman ya-
Nihat Tunalı
güven tazeledi
Sertifikalı ilkyardımcı oldular
Esenler Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi’nde (ESKAT) görevli 74 belediye personelinin katıldığı uygulamalı “İlkyardım Kursu”nda
başarılı olanlar, İlkyardım Sertifikalarına ve Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı İlkyardımcı Kimlik Kartları’na kavuştu.
(6(1/(5%(/('ú<(6úDestek Hizmetleri Müdürlüğü Afet Koordinasyon Merkezi Amirliği (AKOM) ile Esenler Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü’nün Esenler Belediyesi Arama Kurtarma
Ekibi’ne (ESKAT) yönelik düzenlediği “İlkyardım Kursu”na katılarak sınavlarda başarı gösterenler sertifikalarını aldı. Esenler Belediyesi Kültür
Merkezi’nde gerçekleştirilen ve Esenler Belediye Başkan Yardımcısı Aydın
Polat’ın da katıldığı programla sertifikalarına kavuşan ekip üyeleri, Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı İlkyardımcı
Kentsel
dönüşüme
giren bina
sayısı 30 kat
arttı
ú67$1%8/ Kentsel Dönüşüm Derneği Başkanı Hakan Çatalkaya, 2013’te ülke çapında
toplam 20 bin binaya
kentsel dönüşüm raporu verildiğini ifade etti.
Çatalkaya, “Her bir binanın ortalama 10 daireden oluştuğunu varsayarsak, toplamda 200
bin ailenin bu sistemden yararlandığını beyan etmemiz mümkün.
Bu rakamın 15 bin gibi büyük bir kısmını i-
Kimlik Kartı’na sahip oldu.
Başkan Yardımcısı Polat’ın yanı sıra Esenler Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürü Nurettin Aksu, İnsan
Kaynakları ve Eğitim Müdürü Hikmet Rabbani Işık, AKOM Amiri Nihat
Duman ve ESKAT ekibinin katıldığı
programda afet öncesinde, afet anında
ve sonrasında yapılması gerekenler de
kısaca hatırlatıldı. AKOM Amiri Nihat Duman’ın ESKAT’ın 2011 yılından
itibaren yaptığı faaliyetleri anlatmasıyla başlayan programda, ekibin Van
Depremi’nde yaptığı çalışmaların yer
aldığı görüntülere de yer verildi. //
se İstanbul bölgesi teşkil ediyor. Bu rakamı
Kadıköy’ün yarısı büyüklüğünde bir bölgenin yenilenmiş olması şeklinde de görebiliriz.” dedi. İstanbul çapında kentsel dönüşüm
sistemine talebin arttığını anlatan Çatalkaya, şu an aylık bin 500
bina olan rakamın sene sonuna kadar 2 bin
500’i görebileceği tahmininde bulundu. En
büyük talebin sırasıy-
ú.ú7(//ú26%’de gerçekleştirilen genel
kurul seçimlerinde mevcut Başkan Vekili Nihat Tunalı oy birliği ile tekrar
başkan vekili görevine getirildi. Seçim
öncesi yaptığı konuşmada, İOSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nihat Tunalı; aldıkları görev ve sorumluluğun
farkında olduklarını ifade etti. Tunalı, Başkan vekilliği görevini üstlendiği zamandan bu zamana bir bütün olarak görev yaptıklarını, kısa bir sürede
yapabileceklerinin en iyisini yapmaya
gayret ettiklerini, yeniden göreve gelirlerse daha iyi hizmet etme amaç ve azminde olduklarını söyledi. İstanbul Valisi ve İOSB Müteşebbis Heyet Başkanı
Hüseyin Avni Mutlu’da birlik ve beraberlik içerisinde çalışmanın başarı getireceği vurgusunu yaparak, güçlerinin
yettiği ölçüde emanet aldıkları görevi
bir sonraki nesillere taşımak arzusunda olduklarını ifade etti. Genel Kurul;
Nihat Tunalı’nın hazırlayıp divana sunduğu listenin 47 katılımcının açık oylama ile kabul etmesiyle son buldu. //
LİSTEDE YER ALAN İSİMLER ŞÖYLE:
1- Nihat TUNALI
2- Hasan Tahsin KARAGÖZ
3- Tahir ORUÇ
4- Nedim ÇIRPICI
0XVWDID.(6.è1
<XVXI72.'(0è5
7- Mehmet Vural KOÇ
8- Sebahatdin KAYAS
la Kadıköy, Esenyurt ve
Küçükçekmece’den geldiğini bildirdi.
Çatalkaya, İstanbul’un
yanı sıra İzmir ve
Ankara’da da sisteme
rağbetin arttığına temas etti. Geçen senenin
başında İzmir’de kentsel dönüşüm sisteminden yararlanarak yenilenen bina sayısının bir
senede sıfırdan ayda
100 bina seviyesine çıktığını vurguladı. //
FAZİLET İNŞAAT LTD. ŞTİ.
Emlak Alım Satımı Yapılır
Kat Karşılığı Arsa Alınır.
Nakit Para ile Arsa Alınır Satılır.
N
Remzi Ergin
0532 274 11 56
Merkez: Mehmet Akif Mah. Kemalpaşa Cad. 6.Sok.
No:91/A K.Çekmece/İST.
Tel: 0212 693 76 28 - 697 01 20 Fax: 0212 693 87 32
Şube: Halkalı Mer. Mah. Kavaklı Mevkii 1202 Sok. No:8
K.Çekmece/İST.
www.faziletinsaatemlak.com
[email protected]
14
ŞE H İ R
(-%*(ťM:9L 2014
www.212haber.com
Kavşak ve yan
yol müjdesi
Bağcılar 9. Olağan Kent Konseyi Toplantısı’nda trafiğin rahatlaması amacıyla çok sayıda kavşak ve yan yolların inşa edileceği müjdesi verildi. AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Engelliler Koordinasyon Merkezi Başkan
Yardımcısı Fatma Şahin ise ‘engelli dostu’ otobüslerin önemine işaret ederek, yeni kaldırım ve yaya geçitlerinin
engellilerin dikkate alınarak inşa edilmesinden memnun olduklarını belirtti.
ú
LÇE MUHTARLARININ, esnafın ve mahalle sakinlerinin katıldığı Bağcılar 9. Olağan
Kent Konseyi Toplantısı büyük ilgi gördü. Ulaşımın ele alındığı toplantıda yapılacak kavşaklar ve yeni yollarla ilgili detaylar verildi.
Bağcılar Kaymakamı Erdal Çakır, geçen
toplantıda Kentsel Dönüşüm Projesi’nin
masaya yatırıldığına temas ederken,
“Konseyde alınan kararlar belediyemiz tarafından ya uygulamaya geçiriliyor ya da
yapılma aşamasında. Bu da belediyemizin
aynı görüş ve fikirde çalıştığının en güzel örneği. Bunu birçok yerde göremezsiniz, ben göremedim. Bu hassasiyet yalnızca Bağcılar’da var.” dedi.
Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, birçok ilçede Kent Konseyi’nin hayata
geçmediğinden söz etti. Çağırıcı, “Biz de-
mokrasiyi hakkıyla yerine getiren bir ilçeyiz. Geçmişte 11 muhtar katılıyordu. Ancak, biz 22 mahallemizin muhtarının da
katılmasını sağladık.” dedi.
ENGELLİLER DİKKATE
ALINIYOR
linde konuştu. Yüksek merdiven ve kaldırımlarda zorlandıklarını anlatan Şahin,
“Bağcılar’da yeni kaldırım ve yaya geçitlerinin engelliler de dikkate alınarak yapılmasından dolayı mutluyuz.” ifadesini kullandı.
KÖSE: ULAŞIM SORUNU
ÇÖZÜLECEK
Kent Konseyi Başkanı Kerim Aytekin
de “Toplantılarda ele aldığımız konularla ilgili olarak Başkanımız Lokman
Çağırıcı’dan hep müspet cevap aldık.” diye
konuştu. Engellilerin ulaşımı ve erişimine değinen AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Engelliler Koordinasyon Merkezi Başkan Yardımcısı Fatma Şahin ise hizmete
sunulan ‘engelli dostu’ otobüslerin önemini vurguladı. Şahin, “Artık hizmete sunulan bütün otobüslerin engellilerin kullanımına uygun olması zorunluluğu var.” şek-
Ulaşım konusuyla ilgili sunum yapan
Bağcılar Belediye Başkan Yardımcısı Şahin Köse, “Ulaşım ülkenin ekonomik, sosyal ve politik yapısına yön veren önemli bir etkendir.” dedi. Trafik sorununun
çözüme kavuşturulması için önemli yatırımların hayata geçirildiğini dile getiren Köse, yakın dönemde birçok önemli kavşağın tamamlanacağını müjdeledi.
Köse, yeni projelere dair şu açıklamalarda bulundu: “Malazgirt, Hoca Ahmet Ye-
sevi ve Mahmutbey caddeleri ile İkitelli ve
İSKİ kavşağı tamamlanarak hizmete açıldı. Mahmutbey köprülü kavşağı, Güneşli
Koçman katlı kavşağı, İSTOÇ Tekstilkent
kuzey yan yol kavşağı, Yavuz Selim bağlantı yolu çalışmaları da devam ediyor. Bu
kavşaklar hizmete geçirildiğinde özellikle İSTOÇ’tan gelen araç yoğunluğunu rahatlatacak.”
Planlanan yatırımlara değinen Köse, Çiftlik Meydanı, Maslak ve Matbaacılar caddeleri, Göztepe Meydanı, Ateştuğla, 100.
Yıl 42 Evler katlı kavşakları projelerinin hazır olduğunu ifade etti. Bağcılar
Meydanı’nda trafiğin de yerin altına alınacağını kaydeden Şahin, Fatih ve Osman
Gazi caddeleri ile Atatürk ve Mimar Sinan
caddelerinin kesişim kavşağı inşaatına dair de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile
görüşmelerin devam ettiğini aktardı.
Şahin, Basın Ekspres yolundan çıkan
bir araç Koçman Caddesi’nin kesişimindeki kavşaktan ilerleyerek Mehmet Akif Caddesi’ne ulaşacağını bildirdi. Şahin, “Yanyolun hizmete sunulmasıyla
Göztepe’de trafik rahatlayacak. Yine bu dönemde Göztepe Meydanı’na da katlı kavşak inşa edilecek. Bu konuda da kamulaştırma çalışmaları sürüyor. Ateştuğla Katlı kavşağı da ihale aşamasında.” dedi. Bağcılar Meydanı’na katlı kavşak inşa edileceğini de duyurdu. Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 1.200 araçlık otopark
projesini hayata geçireceğini belirtti. Şahin,
“Bağcılar Meydanı’nın kenarındaki yollar yerin altına alınacak. Şahin konuşmasının sonunda da ilçenin toplam 1267 araçlık
kapalı otoparklara kavuşacağı bilgisini de
verdi. Toplantıya İlçe Müftüsü Hasan Hüsnü Sula ve muhtarların da aralarında bulunduğu çok sayıda üye katıldı.//
Marmaray’a entegre yeni hatlar açıldı
İETT tarafından, Marmaray’ın diğer toplu ulaşım araçlarıyla entegrasyonunu sağlamak amacıyla önceden açılan 5 hatta ilave yeni hatlar açıldığı belirtildi.
$d,/,û,(.ú0 tarihinde yapılan İstanbul’un
iki yakasını denizaltından birbirine bağlayan Marmaray’ın
diğer toplu ulaşım araçlarıyla entegrasyonunu sağlamak amacıyla açılan yeni hatlarla ilgili bir açıklama yaptı. İETT açıklamasında, “Marmaray’ın
diğer toplu ulaşım araçlarıyla entegrasyonunu sağlamak amacıyla İETT, daha önce yeni
otobüs hatları oluşturmuştu.
Hattın Anadolu ve Avrupa yakasında bulunan Ayrılık Çeşmesi, Üsküdar, Sirkeci, Yenikapı ve Kazlıçeşme istasyonlarıyla bağlantılı açılan yeni hatlarla birlikte mevcut bazı hatlarda da Marmaray’a hizmet
verecek şekilde güzergah değişikliğine gidildi. Marmaray
bağlantılı hatlarda 45 otobüsle
günlük 500’ün üzerinde sefer
yapılıyor ve ortalama 25 bin
yolcu taşınıyor.” ifadelerine yer
verildi. Marmaray’ın açılması metrobüsün yükünü hafiflediğinin belirtildiği İETT açıklamasında, “Marmaray’ın hizmete girmesiyle birlikte metrobüsün Yenibosna, Zeytinburnu, Cevizlibağ, Edirnekapı ve Söğütlüçeşme istasyonlarında günlük yolculuk sayısı
yüzde 7.3 oranında azalış gösterirken bu oran sabah saatlerinde yüzde 12.7’ye kadar çıkıyor. Marmaray ile birlikte metrobüsün günlük yolculuk sayısında da yüzde 5’lik bir azalma
yaşandı. Marmaray öncesinde
metrobüsün 785 bin olan yolculuk sayısı Marmaray’ın açılmasından sonra 750 bine indi. Yani günlük 10 bin 800 kişi metrobüs yerine Marmaray’ı
kullanmaya başladı. Bu da
metrobüsün yükünü biraz da
olsa hafifletmiş oldu.” denildi.
İETT’NİN AÇTIĞI YENİ ENTEGRE HATLAR ŞÖYLE:
Metrobüsten Marmaray’a; MR10 Zeytinburnu–Kazlıçeşme, MR11 Cevizlibağ–Kazlıçeşme, MR20 Yenibosna Metro–Kazlıçeşme, Y1 Aksaray–Yenikapı, BN3 Halkalı–Yenikapı hatlarına ilave olarak, MR2 Bostancı–Ayrılıkçeşme,
MR12 Vezneciler–Edirnekapı–Kazlıçeşme, 97E Kemerburgaz Üniversitesi–
Güneşli–Kazlıçeşme, 19FK Fındıklı
Mahallesi–Ayrılıkçeşme yeni hatları.
Metrobüsten metroya; 614 araç ve 3 bin
530 sefer ile Mecidiyeköy metrobüs durağı ile metroyu birleştiren 77 hat; 385
araç ve 2 bin 151 sefer ile Yenibosna
metrobüs durağı i-
le metroyu birleştiren 51 hat; 538 araç,
2 bin 671 sefer ile Uzunçayır metrobüs
durağı ile metroyu birleştiren 52 hat,
466 araç, 3 bin 47 sefer ile Zincirlikuyu
metrobüs durağı ile metroyu birleştiren
65 hat ile metrobüs-metro entegrasyon
noktalarında hizmet veriliyor.” //
NEY SABRI ÖĞRETİR
(6(1/(5%(/('ú<(6ú6$1$7(9ú
(ESEV)’nin düzenlediği söyleşi
programının bu haftaki konuğu
Tasavvuf Müziği Sanatçısı Neyzen Ender Doğan oldu.
ESEV’de gerçekleşen programda, müzisyen Ender Doğan “Ney ve Müzik” üzerine
ESEV’de çeşitli sanat dallarında eğitim alan öğrencilerle sohbet etti. Müzik yaşamıyla ilgi-
İbrahim Sadri,
şiirleriyle
büyüledi
%(</ú.'h=h%(/('ú<(6ú’nin kültür ve
sanat etkinlikleri kapsamında İbrahim Sadri’yi ağırladı. Beylikdüzü Kültür Merkezi’nde yapılan programda İbrahim Sadri, şiirleriyle dinleyenleri büyüledi. Yeni ve eski şiirlerini sevenleri ile seslendiren, genç-yaşlı, büyük-küçük herkesin yoğun ilgi gösterdiği konserde İbrahim Sadri, Cem Karaca’yı
rahmetle anarak, Karaca’nın sevilen şarkılarını şiir eşliğinde seslendirdi. Barış Manço ve Ahmet Kaya’nın da
şarkılarından seslendiren Sadri, Türk
müziğine emek veren sanatçıları rahmetle andı. //
li öğrencilere bilgi veren Neyzen Doğan, “Ney nefestir, neyzenin nefesiyle güzelleşir” dedi. Ney üfleyen bir insanın başka sanat dallarıyla da ilgilenmesi gerektiğini belirten Doğan,
“Ney üfleyen bir insanın başka
sanat dallarından da beslenmesi gerekir. Başka sanat dallarıyla da uğraşan insan, kendi işini daha iyi yapar. Sanatçılar, her
bir güzellikten nasibini almalı-
dır. Bu çok önemli bir şey.” diye konuştu. Ney’in insana sabretmeyi öğrettiğini anlatan Doğan, sabrın kişiyi olgunlaştırdığını söyledi. Yapılan araştırmalara göre bir enstrüman kullanan insanların kullanmayanlara göre empati kurma yeteneğinin daha güçlü olduğunu belirten Doğan, enstrümanın insan
ilişkilerini de olumlu yönde etkilediğini belirtti. //
Mustafa Ceceli
hayranlarıyla buluştu
TÜRK POP müziğinin sevilen sanatçısı Mustafa Ceceli, Bahçeşehir Kültür ve Sanat Merkezi’nde hayranlarıyla buluştu. Başakşehir
Belediye Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel ve Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Basri Akdemir’nde katıldığı konserde seyirciler bin
200 kişilik salona sığmadı. Yeni albümünün müjdesini hayranlarıyla paylaşan
Ceceli, şarkıların yanı sıra
sahnede çaldığı enstrümanlardaki başarısıyla da hayranlarından büyük alkış aldı. Konser öncesi belediyelerin kültür sanat etkinliklerinin önemini değerlendi-
ren Ceceli, sanat etkinliklerine değer vermenin ve bu
hizmeti getirmenin yol yapmak, köprü yapmak, elektrik getirmek kadar önemli olduğunu söyledi. Ceceli, “Bu bölgede, Başakşehir,
Bahçeşehir’de yaşayan vatandaşlarımızın bir konser
etkinliği için 30-40 km giderek konser salonlarına ulaşması lazım. Siz bu etkinlikleri ayağına getirirseniz
insanların bu onlara verdiğiniz değeri de gösterir. Bunu hem buradaki vatandaşa
gösterdiği saygı sevgi hem
de onlara kültür ve sanatı aşılama çabası olarak görüyorum.” dedi. //
G Ü N DEM
www.212haber.com
(-%*(ťM:9L 2014
15
Her şey bir çatı altında
Mağaza-cafe konseptiyle
Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren
Janome Moda Cafe, yaşamınızı
kolaylaştıracak her şeyi sizin için
düşündü. Bünyesinde Home,
Cafe ve Workshop olmak üzere üç farklı konsepti barındıran
Janome’de öğrenin, üretin, lezzetli molalar verin, alışverişi tüm
aileniz için keyifli hale getirin…
JANOME HOME’LA EVİNİZE TARZ
YARATAN ŞIK DOKUNUŞLAR…
Zamanınızın büyük bir kısmını geçirdiğiniz evinizi yalnızca size özel tasarımlarla giydirmek
Janome Home’la mümkün. Janome Home, evinizi daha özel, daha ayrıcalıklı kılacak ev tekstil
ürünleri ve aksesuarların bulunduğu bir bölüm
olarak hizmete sunuldu. Bu bölümde tüm evinizi güzelleştirecek, şık tasarımlarıyla fark yaratacak ürünler yer alıyor. Janome Home’u, diğer home mağazalardan ayıran ve Janome’yi
Türkiye’de tek yapan en önemli özellik ise mağazada satılan tekstil ürünleri üzerinde istenilen
değişiklik ve eklemelerin hemen orada yapılabiliyor olması. Hem de dikiş yeteneğiniz olmasa
bile, alanında uzman çalışanlar sayesinde kendi
evinizin tasarımcısı olabiliyorsunuz.
Şık perdelerden yatak örtülerine ve nevresim
takımlarına, modern mutfak eşyalarından banyo aksesuarlarına, uyku takımlarından dekorasyon objelerine, bebeğinizin narin cildine ve hassas yapısına uygun tüm tekstil ürünlerine kadar ihtiyaç duyduğunuz kaliteli ve estetik ürünleri, kendi yaratıcılığınızı da katarak bir arada
Janome’de bulabilirsiniz.
JANOME WORKSHOP İLE EVİNİZE
HAUTE COUTURE TASARIMLAR…
Janome Home’da düzenlenecek günlük workshop eğitimleri dikiş-nakıştan kâğıt katlamaya,
resimden ahşap boyamaya, makine nakışından
cam boyamaya kadar pek çok farklı konuda olacak. Alanının uzman isimler tarafından verilecek bu eğitimlerde katılımcılar, öğrendikleriyle
kendilerini geliştirme imkânı bulacak, kendi yaşam alanlarının mimarı olma ayrıcalığını yaşayacaklar. Janome Home’dan alacakları ürünleri,
workshop eğitimiyle diledikleri forma getirip,
farklı kombinler tasarlayabilecekler. Yani Janome Moda Cafe’ye gelenler modanın kendilerine
dayattığını değil, yaratıcılıklarını kullanarak ürettikleriyle kendi tarzlarını yansıtabilecekler.
GURMELERİ ÖZENDİRECEK
LEZZETLER JANOME MODA
CAFE’DE…
Janome Cafe, farklı ve güzel lezzetlerin tadılabileceği özel bir mekân. Janome’yi tercih eden konukların alışveriş yaparken, eğitim alırken, bir
şeyler üretirken bir mola vermek istediklerinde
başka bir yer arayışına girmelerine gerek kalmayacak. Aynı mekânda dinlenme ve bir şeyler yiyip içme ihtiyaçlarını bu sıcak ortamda karşılayabilecekler. Kadınlar alışveriş yaparken, partnerleri veya çocukları Janome Cafe ‘de sıkılmadan vakit geçirebilecekler.
Janome’de üreten kadınlar kazanıyor…
Janome Moda Cafe’nin en önemli özelliklerinden biri, kadınlar için bir sosyal platform özelliğine sahip olması. Kadınlara dikiş nakışla ilgili her türlü donanıma sahip bir ortamda sosyalleşme, sosyalleşirken de üretebilme imkânı sunan Janome, bu yönüyle önemli bir sosyal sorumluluk misyonunu da yerine getirmiş oluyor. //
D
(0ú5%ú/(.0$.ú1( Türkiye’de ilk olan bir projeye imza attı. Japon markası Janome’nin Türkiye distribütörü olan Demirbilek Makine; Home, Cafe ve
Workshop alanlarını Janome Moda Cafe adı altında tek bir mekânda toplayarak İstanbul’luların hizmetine sundu.
Üç farklı alanı tek bir çatıda birleştiren
bu konsept mağaza özelliği, Janome’yi
İstanbulluların vazgeçemeyecekleri uğrak alanlarından biri yapacak.
Konsept mağazacılık konusunda bir ilki gerçekleştiren Janome Moda Cafe’yi
tercih edenler; home bölümünde alışveriş yaparken workshop bölümünde
öğrenip üretebilecekler, cafe bölümünde ise lezzetli molalar verebilecekler.
16
RÖPORTAJ
(-%*(ťM:9L 2014
www.212haber.com
BİRAZ MODERNİZ BİRAZ GELENEKSEL
İki kültür arasında
bir şizofren kimlik
S
HACER TÜRKEL
OSYAL, Ekonomik ve Kültürel Araştırmalar Merkezi’ (SEKAM) nin,
Türkiye’nin 81 ilinde 15-28 yaş grubunda 5 bin 541 gençle yaptığı “Gençlik Araştırması” gençlerin yüzde 70’inin ‘biraz modern biraz geleneksel’ olduğu ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre, “ateist” gençlerin yüzde 13’ünün düzenli olarak beş vakit namaz
kıldığı görüldü. Türkiye’de bir kimlik karmaşasının olduğunu söyleyen
SEKAM Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Can, “Bir mühendis olarak ben buna şizofren kimlik diyorum. Modernin kendi öngördükleri içerisinde tutarlı hali, gelenekselin kendi kimliği içerisinde tutarlı hali vardır ama biraz
modern biraz geleneksel dediğimiz zaman oraya bir tezatlar manzumesi çıkıyor.” dedi. Can, şizofren kimliği, kapalı bir kızın daracık pantolon giymesi
ya da mini etek giyen bir kızın caminin
kapısında çantasından uzun etek çıkarıp giyerek namazını kılıp çıkması örneğiyle ifade etti. Türkiye’de Batı kültür medeniyeti ve İslam kültür medeniyeti çatışmasının olduğunu ifade eden Burhanettin Can ile gençlik üzerine konuştuk.
Türkiye gençliği ne kadar modern
ne kadar geleneksel?
SEKAM olarak TÜİK’in belirlediği 81
ilde 5 bin 541 kişiyi kapsayan 308 soruluk bir anket uygulaması yaptık. Kimliği, ‘Modern geleneksel’, ‘Genel aidiyetler’, ‘Ülkücü, milliyetçi, muhafazakâr,
sosyalist, komünist, ateist, dindar, İslamcı’ düzlemde olmak üzere üç ana
grupta ele aldık. Amacımız bu 3 farklı
kimlikte 15-28 yaş grubunun kendisini
nasıl algıladığı ve nasıl gördüğüydü. Bu
bağlamda gençliğin modern geleneksel eksendeki dağılımı yüzde 70’ler civarında ‘biraz modern biraz geleneksel’
çıktı.. Halbuki felsefi ve literatür bağlamda modernlikle geleneksellik birbirini tutmaz.
Modernitenin sabitesi yoktur, gelenekselliğin ise sabitesi, kutsalı vardır; mevcut durumu muhafaza eder. Biraz modern, biraz geleneksel dediğimiz zaman burada bir kimlik karmaşası var.
SEKAM’ın, Türkiye’nin 81 ilinde 15-28 yaş grubunda 5 bin 541
gençle yaptığı araştırma, gençlerin
yüzde 70’inin ‘biraz modern biraz
geleneksel’ olduğunu ortaya koydu.
Araştırma sonuçlarına göre, “ateist”
gençlerin yüzde 13’ünün düzenli
olarak beş vakit namaz kıldığı görüldü. Türkiye’de bir kimlik karmaşasının olduğunu söyleyen SEKAM
Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Can
ile gençlik üzerine söyleşi yaptık.
Sosyologlar buna melez kimlik diyor. Bir
mühendis olarak ben buna şizofren kimlik diyorum. Yani ne o, ne de bu olan; gelgitler yaşayan, ne zaman nasıl davranacağı belli olmayan bir insan unsuru. En ciddi tehlike de böyle bir denklemin oluşmuş
olması. Yani modernin kendi öngördükleri içerisinde tutarlı hali, gelenekselin kendi kimliği içerisinde tutarlı hali vardır ama biraz modern biraz geleneksel dediğimiz zaman oraya bir tezatlar manzumesi
çıkıyor. Zaten pratik hayatta da bunu hep
beraber görüyoruz ve yaşıyoruz. Buna kapalı bir kızın daracık pantolon giymesini ya da mini etek giyen bir kızın caminin kapısında çantasından uzun etek çıkarıp giyerek namazını kılıp çıkmasını örnek verebiliriz.
ATEİSTLERİN YÜZDE
13’Ü SÜREKLİ
NAMAZ KILIYOR
Yüzde 72’nin biraz modern biraz geleneksel olmasının altında yatan sebepler neler?
İki kültür medeniyet değerlerinin çatışmasıyla meydana gelen bir anafor. Lozan’da
Haim Nahum doktrinine göre kurulmuş
olan bir sistem var: İslam tarihiyle ve İslam dünyasıyla bağlar koparılacak, laiklik
getirilecek, halifelik kaldırılacak.
Alfabe değiştirilerek bir ulus denilen homojen, tek tip insan yaratılmaya (!) girildi. Nitekim 10. Yıl Marşı ‘10 yılda 15 milyon genç yarattık her yaştan’ ibaresiyle yeni bir ulus inşa etme projesidir. 1000 yıldır İslam’la haşır neşir olmamış bir millet,
Şeyh Ebu l Vefa’nın tabiriyle akşam Kürt
yattı, sabah Arap kalktı. Hiçbir kanuniyete uymayan bir mantıkla akşam Müslüman yatanın sabah laik, Müslüman Türk
yatanın laik Türk, Müslüman Kürt olarak
yatanın sabah laik Türk olarak kalkması
gibi bir macera yaşadı bu ülke.
Kanunen ve cebren girilen süreçte, Batı kültür medeniyeti eğitimden günlük yaşantıya kadar her alana sokulmaya çalışıldı. Romanlarda, radyolarda, TV’lerde,
filmlerde, dizilerde, reklamlarda hep bu
işlendi. İslam kültür medeniyet değerleriyle laik Batı kültür medeniyeti değerleri
karşı karşıya gelip çatışmaya başladı. Batı kültür medeniyeti İslam kültür medeniyetini tasfiye edemedi, İslam kültür medeniyeti de Batı kültür medeniyetini sınırda
durduramadı. Bu sefer geçişkenlik meyda-
na geldi. Bu geçişkenlik melez değerlerin
ve şizofreninin oluşmasına sebebiyet verdi. Onun sonucu olarak bugün bu ülkede
15-28 yaş grubunun yüzde 72’si ‘biraz modern biraz gelenekselim’, yüzde 12’si ‘modernim’, yüzde 16’sı ‘gelenekselim’ diyor.
Medyada en çok tartışılan konu ateist olanların yüzde 13’ünün sürekli namaz kılması, bunun karşılığında dindarım diyenlerin yüzde 18’inin ise hiç namaz kılmaması oldu. Dolayısıyla hangi kimlik mensubu olursa olsun o kimlik mensuplarının
belli bir yüzdesi sahip olduğu kimliğin ismiyle muhtevası arasında ilişki kuramıyor. Türkiye’nin şu an yeni nesil olarak en
ciddi sıkıntısı bu.
Anladığımız kadarıyla Türkiye’de büyük oranda Batı kültür medeniyeti ve İslam kültür medeniyeti çatışması var.
Seküler eksenli Batı kültür medeniyetiyle
İslam kültür medeniyeti arasındaki çatışma Osmanlının son 100 yılında başlıyor.
Cumhuriyetin ilanıyla beraber tamamen
devlet eliyle cebri olarak uygulanmaya koyuluyor. Daha sonra medya, sanat dünyası, turizm gibi sektörler eliyle yaygınlaştırılma ve inşa edilmeye çalışılıyor. Tabi değer sistemlerinin çok temel bir özelliği var.
Her değer sistemi mutlak hak olduğuna inanır ve diğer değer sistemine tahammül
edemez. Her değer sistemi kendisini mutlak hak olarak gördüğü için de dünyaya
hâkim olmak ister. Türkiye’de hala hızı kesilmemiş, bugün bile devam eden kaçınılmaz bir kültür medeniyet çatışması var.
Hz. Âdem ile iblisin, Hak ile batılın, marufla münkerin kavgasıdır bu. Bunu görmediğimiz sürece bedel ödeyeceğiz. Hz.
Peygamberin bunula alakalı çok uyarıcı
bir hadisi var. “Barış dönemleri geçici dönemlerdir. Öyleyse gelecek mücadeleler için hazırlanın. Kapkaranlık geceler gibi işler karıştığı zaman Kur’an-ı Kerim’e sarılın.” Günde 5 vakit namazın her rekâtında
okuduğumuz Fatiha suresinde “Bizi sırati müstakime ilet” diye tekrarlıyoruz ama
bu şekli olarak söylendiği zaman etkisi olmuyor.
Bugün gelinen noktada şaşılacak bir şey
yok. Geçmişte Peygamberlere karşı yapılan mücadele ne ise bugün Müslümanlara
karşı yapılan mücadele de odur. Yapacağımız çok şey var. AB süreci bizim açımızdan sıkıntılı bir süreçtir. Bunu Türkiye’nin
çok iyi görmesi gerek; çünkü AB’den alınmış yasaların bedelini bu toplum ödeyecek.
EV ‘EŞREFİ MAHLUKAT’, OKUL ‘MAYMUN’ DİYOR
Eğitim düzeyi yükseldikçe dini ve ailevi değerlerin azaldığını görüyoruz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Eğitim düzeyi yükseldikçe toplumsal değerlere yabancılaşma var. Kültür medeniyetten kopma ve kentleşme yabancılaşmayı artırıyor. Bizim yaptığımız gençlik araştırmasında da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının yaptırdığı tüm araştırmalarda
da bu çıktı karşımıza. Batı kültür medeniyet değerleriyle İslam kültür medeniyet değerleri çatışması Cumhuriyetle beraber yoğunlaştı ve çok ciddi araç olarak eğitimde kullanıldı. Türkiye’deki eğitim tamamen
Batı kültür medeniyet değerlerine göre inşa edildi. (Son zamanlarda 4+4+4’le biraz
kendi değerlerimiz aktarıldı.) O bağlamda 1980 darbesinden sonra din kültürü ve
ahlak bilgisi dersleri kondu. Ev çocuğa İslam kültür medeniyet değerlerine göre bir
eğitim verirken, okul resmi müfredata göre
bir eğitim veriyor. Müfredatta var olan eğitimin dayandığı temel değerler, Batının laik seküler değerleri. Bir örnek olarak verecek olursak okul, ‘kâinat tesadüfen meydana geldi, her hangi bir yaratıcı yok, tesadüf
sonucu canlılar oluştu, o tesadüflerin sonucu da maymunun evrimiyle insan meydana
geldi’, diyor; ev ise, ‘kâinatı da tüm canlıları da yaratan Allah’tır ve Allah insanı eşrefi
mahlûkat olarak, insan olarak yaratmıştır.’
diyor. Ev, 5-12 yaş arasındaki çocuğa insanı
eşrefi mahlukat olarak doğrudan doğruya
yaratılmış bir varlık olarak tanımlarken, okul, maymunun evrilmesiyle meydana gelmiştir diye tanımlıyor. Çocuk hangisine uyacak? Dolayısıyla çocuk iyi not almak için
bir taraftan öğretmeni, bir taraftan da anne
babasını idare edecek.
Evdeki eğitim, biz vahyi, sünneti, aklı ve
beş duyuyu alarak, olayları yorumlarız, değerlendiririz diyor, okul da sadece akıl ve
beş duyu üzerinde duruyor; vahyi ve sünneti alacak şekilde kurulan bir teori ya da
model bilimsel değildir, bunlar dogma-
lık kıyafetin adına devrim deyip, şapka giymeyen insanları istiklal mahkemelerinde astılar. Arkasından çarşafa savaş açtılar.
Cumhuriyet tarihi boyunca devam eden savaş başörtü savaşıydı. Şimdi üniversitelerde, devlet dairelerinde serbest kaldı. Burası
Müslüman ülke değil mi? Müslümansa niye halkı İslam’ı kendi inançlarına göre yaşayamıyor? Sistem niye buna göre şekillenmiyor? İşte Lozan’la beraber meydana gelen ana tezat. Türkiye’nin bu sıkıntıları aşabilmesi için devletin, milletin değer sistemine
göre yeniden yapılandırılması gerekiyor.
dır diyor. Bu şekilde iki ayrı ağırlık merkezi meydana gelmiş oluyor. Dolayısıyla iki ağırlık merkezi Cumhuriyet tarihi boyunca hep çatıştı durdu. Siyaset, milletin değerlerine ağırlık vermeye başladığı zaman
Türkiye’de eksen tartışması başladı ve arkasından şekli ne olursa olsun bir darbe teşebbüsü gerçekleşti. 27 Mayıs, 12 Mart, 12
Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan, Taksim Gezi hadiseleriyle başlayan ‘Kadife Darbe’ süreci
de böyledir.
MAĞLUP TOPLUMLAR GALİP
TOPLUMLARI TAKLİT EDER
İbn-i Haldun’un çok güzel bir tespiti var:
“Mağlup toplumlar galip toplumları taklit eder, mağlubiyetin sebebini de şekilde arar.” diyor. Topkapı Sarayı’na gittiğimizde
giysilerde 3. Selim’le başlayan bir değişim
sürecinin var olduğunu görüyoruz. 2. Mahmut fesi, Mustafa kemal şapkayı getirdi. Kı-
Türkiye’de uygulanan eğitim politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Siyasi iktidarlar belli bir tolerans bandının dışına çıkamıyorlar. Türkiye’deki eğitim politikaları normalde 50 ya da 100 yıllık bir spektruma sahip olması lazım. Eğitim sisteminin yazboz tahtası yapılmaması gerek. Türkiye’de, sistemin değerleriyle milletin değerleri arasındaki çatışmadan
meydana gelen kaosla, günübirlik politikalarla bu iş götürülmeye çalışılıyor. Taraflar
hep birbirlerini kolluyorlar. Eğitim sisteminin bu kadar değişkenlik içermemesi gerek. Türkiye’de ne gariptir ki bakan değişse,
müsteşar değişse MEB politikaları değişiyor. Sistemin değerleriyle milletin değerleri
arasındaki tezat ortadan kalkmadığı sürece
bu gelgitleri yaşayacağız.
Peki, bu tezat nasıl ortadan kalkar?
Millet sorumluluğunu üstlenir, elini taşın
altına korsa düzelir. Bu sistemin millete göre yeniden yapılandırılması lazım. Bu değerler milletin değerlerine, kültür medeniyetine göre yeniden yapılandırılırsa ve şekillendirilirse, ordu içerisinde de polis içerisinde kavga, MİT içerisinde ya da yargı ile
siyaset arasında çatışma olmaz. Türkiye’nin
şu anki yaşadığı sıkıntı, iki farklı medeniyet değerlerine göre yetişmiş iki ayrı insan
unsurunun ortaya gelmiş olmasıdır. Bunlar arasında bir uzlaşma sağlamamız, ortak
müştereklerle bir mutabakat sağlayıp, yeni bir anayasa hazırlamamız lazım. Bu da
sabırla, kırmadan, dökmeden verilen bir
mücadeleyle ve milletin sesini yükseltmesiyle olur. Eğer millet sesini yükseltmezse, tribünlerdeki insanlar gibi bakarlarsa bu
problem çözülmez. Millet, biz bunu istiyoruz deyip ısrar edecek. Yanlış gördüğü şeyde protestosunu yasal mevzuata uygun olarak ortaya koyup sahaya inecek.
YÜZDE 30 ŞİZOFREN
KİMLİĞE SAHİP
Gezi parkı olaylarında bir yanda namaz
kılanı bir yanda ateisti veya çok farklı siyasi partilerin görüşleri olan insanların el
işaretlerini gördük. Bunları bir araya getiren temel neden ne?
Türkiye’de 15-28 yaş grubunda meydana
gelen şizofren kimlik, melez kimlik istikamet kaybına sebebiyet verdi. Bir kere önce bunu ifade etmemiz lazım. Orada kafası
karışık yüzde 30’luk bir kesim var. Ateistin
yüzde 13’ü sürekli namaz kılıyor, dindarın
yüzde 18’i hiç namaz kılmıyor. Taksim gezi
hadiselerinde bu anlamda çok heterojen insan unsurunun olmasının nedeni, kimliğin
ismiyle muhtevası arasındaki uyumsuzluk.
Bu önemli bir şey. Siyasi iktidarın kullandığı dil ile 15-28 yaş grubunun benimsediği
dil arasında çok ciddi bir fark var. Amerika,
Batı buna ‘ben nesli’ diyor.
Başbakanın en az 3 çocuk yapın demesi, 5
vakit namazlı bir gencin kafasında benim
özgürlük hakkıma müdahale ediyor diye algılanıyor. Ya da ayran için demesi, ‘sen
ne karışıyorsun bana ben istediğimi içerim’ tepkisiyle karşılanıyor. Yani olaya neden ayran için diyor diye bakmıyor. Bunu
özgürlüğüne kısıtlama olarak anlıyor. Taksim Gezi sürecinde ya da öncesinde Tayyip Erdoğan’ın diktatör olduğu söylenmeye
başlanmıştı. İşte bu şizofren kimliğe sahip
olan insan unsuru, Tayyip beyin bu ifadesini özgürlüklerine veya özel hayatına müdahale olarak algıladı. Sosyal medyada bu konu işlenince de kendisini oraya attı.
Koç Üniversitesi ormanın içerisine kuruldu, yığınla ağaç kesildi, o zaman neredeydi bu çevreciler? Yığınla AVM yapıldı, neredeydi bu AVM’ye karşı olanlar? Demek
ki Taksim’deki protestonun nedeni oraya
AVM yapılması veya çevre meselesi değil.
İşte kimlikte meydana gelen kırılma, orada
asla bir araya gelmemesi gereken insan unsurunun bir araya toplanmasına vesile oldu. SEKAM’ın yaptığı gençlik araştırmasının sahada test edilmesi Taksim’dir.
ÜMMET BİRBİRİNDEN
SORUMLU
Bireyselliğin hızla yayıldığını görüyoruz. Bu duruma sebep olan ne?
Bireysellik, Batı kültür medeniyetinin öngördüğü bir değerdir. Bizde toplumsallık varken o bireyi savunur, bireyi sorumlu tutar. Hâlbuki Hz. Peygamber, ‘Herkes
çobandır ve mahiyetinden mesuldür.’ der.
Erkek, aileden sorumludur. Kadın evinden sorumludur. Bunun yanı sıra akrabalar, komşular, mahalle, millet, ümmet birbirinden sorumlu. Böyle bir bağ var. Bizde ümmet halinde, cemaat halinde yaşam,
Batı’da ise bireysel yaşam mevcut. Bu akım
batıdan gelen akımdır, bizim akımımız değil. Toplumsallığın ilk nüvesi ailedir. Siz aileyi bozduğunuz, böldüğünüz zaman birey
ortadan kalkar. Onun için model olarak da
bizde geniş aile vardır. Akrabalık hukuku
karşılıklı etkileşimi, bağlılığı meydana getirir. Aynı köyden olma, hemşerilik bile sosyal dayanışmayı meydana getiren bir bağdır. Bireysellik, Batı kültür medeniyetinin
ve yanlış eğitim, yanlış şehirleşme, yanlış
göç politikasının sonucudur. //
www.212haber.com
İHH’dan
yetimler için
350 proje
İHH İnsani Yardım Vakfı, 2014 Yetim
Dayanışma Günleri’nde 41 ülkede 350
proje ile 60.000 yetim çocuğa ulaşacak!
ú
++ú16$1ú<$5',09$.),16-31
Mart tarihleri arasında dördüncüsü düzenlenecek olan 2014 Yetim
Dayanışma Günleri ile dünyada 41
ülke ve bölgede 350’yi aşkın proje
gerçekleştirmeyi ve 60.000’i aşkın
yetime ulaşmayı hedefliyor.
Hali hazırda 40 bine yakın yetimi dönemsel ve sürekli olarak destekleyen İHH İnsani Yardım Vakfı, 2011 yılından beri “Yetim Dayanışma Günleri” başlığı ile büyük bir yardım organizasyonu düzenliyor. Yılda bir kere düzenlenen
organizasyonda Türkiye ile birlikte dünyanın 39 ülke ve bölgesin-
eli, Konya, Mardin, Mersin, Sakarya, Sivas, Şanlıurfa, Trabzon, Uşak,
Van, Yalova, Zonguldak illerinde
uygulanacak.
de çalışan Vakıf, üç yıl boyunca eğitimden sağlığa, sosyal destek çalışmalarından acil yardımlara, kültürel aktivitelerden mesleki eğitim
ve kalkındırma projelerine kadar
yetimler için hayata geçirdiği 226
proje ile on binlerce çocuğa ulaştı.
Tayland, Yemen ve Ekvador’da ise
197 proje gerçekleştirilecek. Bunlar arasında yardımlaşma projeleri
kadar, Somali’ye dikiş makineleri,
Gazze’ye bakkal dükkânları, Türkiye içindeki yetim ailelerinin evlerinin tadilatı gibi kalkınma projeleri öne çıkıyor.
2014 Yetim Dayanışma Günleri için hazırlanan 350 projenin 149’u
iseTürkiye’nin Adana, Ankara,
Antalya, Batman, Bitlis, Bursa, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, İskenderun, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Koca-
İHH İnsani Yardım Vakfı, 2014
Yetim Dayanışma Günleri’nde gerçekleştirilecek 350 proje kapsamında yurtdışında 44.274, ülke içerisinde ise toplam 20.769 yetim
çocuğun yararlanacağını belirtti. //
Afganistan, Arakan, Arnavutluk,
Bangladeş, Bosna-Hersek, Burkina Faso, Cibuti, Çad, Çeçenistan, Endonezya, Etiyopya, Filipinler, Filistin, Gana, Gürcistan, Haiti, Irak, Kazakistan, Keşmir, Kırgızistan, Kosova, Lübnan, Makedonya, Mısır, Moritanya, Nepal, Pakistan, Preşova, Ruanda, Sancak, Sierra Leone, Somali, Sri Lanka, Sudan, Suriye, Tacikistan, Tanzanya,
200 yardım TIR’ı daha
yola çıkmaya hazırlanıyor
685ú<(·'( 2011 yılında başlayan ve
yaklaşık 3 yıldır büyük bir yıkımın
yaşandığı Suriye’deki insani krizin
boyutu, rakamlarla ifade edilemeyecek bir dramı yansıtıyor. Milyonlarca kişinin yerinden edildiği, en temel
ihtiyaçların bile karşılanamaz durumda olduğu bölgede, İHH İnsani
Yardım Vakfı, mağduriyetlerin başladığı gününden beri yardım çalışmaları yürütüyor.
Gelinen noktada, yüz binlerce insan
bu desteklerle hayata tutunmuş olsa da yıkım ve katliamlar artarak devam ediyor. Üstelik saldırılarla yaşanan ölümlere açlıktan ölümler de eklendi ve kış mevsimi tüm bu olumsuzlukları daha da artıran bir faktör durumunda. Dolayısıyla yardımlara olan ihtiyaç ve yardımların aciliyeti de her geçen gün artıyor. Bu tablo karşısında, bölgede yardıma muhtaç insanlar için bir çok yardım kampanyası düzenleyen İHH İnsani Yardım Vakfı, şimdiye dek gerçekleştirmiş olduğu en büyük TIR organizas-
yonunu yapmaya hazırlanıyor. Bugüne kadar Suriye’ye 2 bin 100 yardım
TIR’ı gönderen İHH, 1 Ocak-28 Şubat arasında göndermeyi hedeflediği 500 TIR’ın 200’ünü 23 Şubat Pazar
günü Türkiye genelinde düzenlenecek programlarla kaldıracak. Kalkacak TIR’ların bir kısmı Cilvegözü ve
Ceylanpınar sınır kapılarından direk
geçiş yapacak, geri kalanları ise Kilis ve Reyhanlı’daki lojistik merkezlerimizde depolanacak. Yardımlar öncelikle, Suriye içindeki sınır hattı boyunda sıkışmış milyonlarca insana,
daha sonra da Halep ve Şam çevresi ile Yermük kampı gibi iç bölgelere
gönderilecek. //
G Ü N DEM
(-%*(ťM:9L 2014
17
18
G Ü N DEM
(-%*(ťM:9L 2014
www.212haber.com
‘Başakşehir Şehir Hastanesi
ÜÇ YIL İÇİNDE
tamamlanacak’
B
DKoHüHKLU6RKEHWOHULQLQ dokuzuncusu,
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun
katılımıyla Muhsin Ertuğrul tiyatrosunda gerçekleşti. Başakşehirlilerin yoğun ilgi gösterdiği sohbette Müezzinoğlu, Başakşehir Şehir Hastanesi’nin 3 yıl içersinde tamamlanacağı müjdesini verdi.
Ev sahipliğini Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın yaptığı sohbete, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve eşi eşi Faize Müezzinoğlu’nun yanı sıra, Ak
Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman
Soylu ve eşi Hamdiye Soylu, Başakşehir
Kaymakamı Fatih Kocabaş, Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel ve Bahçeşehir
sohbetlerin önceki konuklarından; Süzer
Holding Onursal Başkanı Mustafa Süzer,
MEMEDER Başkanı Prof. Dr. Vahit Özmen, Bahçeşehir Musiki Cemiyeti Başkanı Kadriye Zöngür katıldı.
Açılış konuşmasını Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel’in
yaptığı Bahçeşehir Sohbetleri, bölgenin kuruluşundan günümüze uzanan
hikâyesinin anlatıldığı slâyt gösterisiyle başladı.
BAHÇEŞEHİR’E YENİ
HASTANE
‘İNSANLARIN ÜLKELERİNE
KARŞIDA SORUMLULUKLARI
VARDIR’
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim görevlisi Doç. Dr. Mehmet Çelik’in moderatörlüğünde gerçekleşen sohbete Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Batı Trakya’dan
Türkiye’ye uzanan hikâyesini anlatarak başladı: “Çocukluğumdan itibaren
doktor olmak istiyordum. 1982 senesinde Cerrahpaşa’yı bitirdim. 83’yılında ceketimi alıp Meriç nehrini kaçarak geçtim. 1986 senesinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldum. Bir yanda bakanlık arabası bir yanda kendi arabam olsa ben
kendi arabamı seçerim. Ama kendimize
karşı sorumluluklarımız olduğu gibi bu
ülkeye karşıda sorumluklarımız var. Bu
nedenle insanlar kendilerini düşündüğü
kadar ülkesini de düşünmelidir. Siyasette çektiğim sıkıntılar çoktur ama bu ülkeye karşı borçlarımız ve sorumluluklarımız da var” dedi.
Gençlere tavsiyelerde de bulunan Bakan
Müezzinoğlu: “Çocuklarımızda, gençlerimizde bulunması gereken üç şey vardır;
özdeğer sahibi olmaları gerekir, öz saygıları olması gerekir, özgüvenleri olması ge-
Bahçeşehir Sohbetlerinin dokuzuncusu, Sağlık
Bakanı Mehmet
Müezzinoğlu’nun
katılımıyla Muhsin
Ertuğrul tiyatrosunda gerçekleşti.
Başakşehirlilerin
yoğun ilgi gösterdiği sohbette Müezzinoğlu,
Başakşehir Şehir
Hastanesi’nin 3 yıl
içersinde tamamlanacağı müjdesini
verdi.
rekir. Tüm bunları çocuklarımıza, gençlerimize verebilirsek başarı zaten gelecektir.
Anne baba olarak çocuklarımıza güvenmeliyiz. Kendisine saygısı olmayanın başkasına saygısı olmaz. Hayatımda en çok
yaşadığım sıkıntıları seviyorum. Bir kapı kapanırsa, binlerce kapıyı açacak güç
kendi içimizde vardır.”
“Gençleri üçüncü doğru adreslere yöneltmeliyiz” diyen Sağlık Bakanı, doğru adresleri bulmak ve çoğalmanın yerel
yönetimlerin sorumluluğunda olduğuna
dikkat çekti, ‘Yerel belediyeler toplumun
her kesiminden insana sağlıklı spor yapabileceği, sosyalleşebileceği alanlar oluşturmalıdır’ şeklinde konuştu.
Hekimlik para için yapılacak meslek değildir, insanı sevmeniz gerekir. Sağlığın
istismarına göz yumamayız ama her sorunu da kanunla çözemeyiz, diyen Bakan Müezzinoğlu, çözümün sağlık okur
yazarlığını topluma aktarmakta olduğunu vurguladı: “Çocuklarımızın %90’ı bu
dünyaya sağlıklı olarak geliyorlar. Önemli
olan hastalanmadan, sağlığımızı koruyabilmeyi öğrenmektir” dedi.
Başakşehirlilerin sorularını da yanıtlayan Bakan Müezzinoğlu, Başakşehir Şehir Hastanesi’nin önümüzdeki üç yıl içinde bölge sakinlerinin hizmetine açılacağı müjdesini de verdi. Sağlık Bakanı,
“Ülkemizin sağlık sorunlarını çözmek için reel gerçekler üzerinde yürüyoruz,
bizim ülke olarak hastane yapma sorunumuz yok, yetişmiş eleman sorunumuz
vardır” dedi.
Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, gecenin anısına Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na plaket takdim etti. Bakan Müezzinoğlu’na katılımı için teşekkür eden Başkan Uysal, Bahçeşehir’in
hastane sorununa çözüm bulduklarını belirtti: “ Bahçeşehir’de belediyemize ait olan bir yeri özel hastaneye çevirdik. Yakında burada Medipol Üniversitemizin bir uygulama hastanesi faaliyete geçecek. Belediyecilik artık sosyal belediyecilik boyutu ile önemli. Elinde birçok
imkânı olan insanlar bir araya gelemiyor,
biz burada Bahçeşehir’de bir araya geldik.
Bahçeşehir’de bulunan 350 dönümlük göletimizi, 1550 dönüme çıkartacağız. Göletimiz, Sayın Bakanımızın da dediği gibi
üçüncü doğru adres olacak” dedi. //
A DV E RT O R IA L
www.212haber.com
(-%*(ťM:9L 2014
SOO RESTAURANT’TA
BÜYÜK DEĞİŞİM
Bünyesinde 2 adet restaurant buůƵŶĚƵƌĂŶǀĞƵnjƵŶLJŦůůĂƌĚŦƌŐŦĚĂĂůĂŶŦŶĚĂĨĂĂůŝLJĞƚŐƂƐƚĞƌĞŶEĂƌͲDĞƌŶŽŶŝŵbŝƌŬĞƟ͛ŶĞďŝƌLJĞŶŝƐŝŶŝĚĂŚĂ
ĞŬůĞĚŝ͘
^KKZĞƐƚĂƵƌĂŶƚ͕ŬĂůŝƚĞůŝŬĂĚƌŽƐƵŝůĞLJĞŵĞŬůĞƌŝŶŚĂnjŦƌůĂŶŵĂƐŦŶĚĂŶƐƵŶƵŵƵŶĂŬĂĚĂƌ͕,ŝũLJĞŶ͕'ƺǀĞŶůŝŬǀĞ
,ĞůĂůŬĞƐŝŵŬĂǀƌĂŵůĂƌŦŶĚĂŶŬĞƐŝŶůŝŬůĞƂĚƺŶǀĞƌŵĞŵĞŬƚĞĚŝƌ͘
dĞŵĞů ĨĞůƐĞĨĞŵŝnj ŽůĂŶ ŚŝũLJĞŶŝŬ ƺƌĞƟŵŬŽƔƵůůĂƌŦŶĚĂ͕ƵƐƚĂĂƔĕŦůĂƌŦŵŦnj
ƚĂƌĂķŶĚĂŶŚĂnjŦƌůĂŶŵŦƔŽůĂŶƚƺŵLJĞŵĞŬůĞƌŝŵŝnjŝŵŝƐĂĮƌůĞƌŝŶŝnjĞǀĞƉĞƌƐŽŶĞůŝŶŝnjĞŐƂŶƺůĨĞƌĂŚůŦŒŦŝůĞŝŬƌĂŵ
ĞĚĞďŝůŝƌƐŝŶŝnj͘
zĞŵĞŬŚŝnjŵĞƚůĞƌŝŶĚĞǀĂnjŐĞĕŝůŵĞnj
ŽůŵĂŬǀĞƐŝnjĚĞŒĞƌůŝŵƺƔƚĞƌŝůĞƌŝŵŝnjŝŶƚĂŬĚŝƌŝŶŝŬĂnjĂŶŵĂŬďŝƌŝŶĐŝŚĞĚĞĮŵŝnjĚŝƌ͘
dƺƌŬŝLJĞ͛ŶŝŶĞŶƂŶĚĞŐĞůĞŶ'ŦĚĂǀĞ
dĞŵŝnjůŝŬĞŶĞƟŵbŝƌŬĞƟ/^/^ƚĂƌĂķŶĚĂŶďƵĂůĂŶĚĂ^ĞƌƟĮŬĂŝůĞŽŶƵƌůĂŶĚŦƌŦůĚŦŬ͘
^ĂďĂŚůĂƌŦĂĕŦŬďƺĨĞŬĂŚǀĂůƚŦ͕ƉŝĚĞ
ĕĞƔŝƚůĞƌŝ͕ ŦnjŐĂƌĂůĂƌ ǀĞ ƐƵůƵ LJĞŵĞŬ
ŚŝnjŵĞƚůĞƌŝǀĞƌŵĞŬƚĞLJŝnj͘
dŽƉůƵ LJĞŵĞŬ ƚĂůĞƉůĞƌŝ͕ ĚƺŒƺŶͲŶŝƔĂŶͲƐƺŶŶĞƚŽƌŐĂŶŝnjĂƐLJŽŶůĂƌŦ͕ƂnjĞů
ƚŽƉůĂŶƚŦ LJĞŵĞŬůĞƌŝ ŝĕŝŶ ĞŶ ƵLJŐƵŶ
ĂĚƌĞƐďŝnjŝnj͘
<(1ú/(1(1
.$/ú7(
<(1ú
KADRO
<(1ú
+ú=0(7
<(1ú
/(==(7
dh1.h
<(0(.úûú
*h9(1úûú
7ŬŝƚĞůůŝKƌŐĂŶŝnjĞ^ĂŶĂLJŝƂůŐĞƐŝ'ŝLJŝŵǀĞ^ĂŶĂƚŬĂƌůĂƌ<ŽŽƉ͘ϱůŽŬ7ŬŝƚĞůůŝͲĂƔĂŬƔĞŚŝƌͬ7^dEh>
0212 671 89 58
19

Benzer belgeler

Yürüyüşe Devam!

Yürüyüşe Devam! Bakanlığı’na kadar gideceğiz. Sorunu anlatacağız fakat buna rağmen çözülemeyecek. Son olarak parti ve meclis üyesi arkadaşlarımızla basın toplantısı düzenleyeceğiz. Eğer bundan da bir sonuç alamazs...

Detaylı

Kafanız karışmasın

Kafanız karışmasın Tayyip Erdoğan” diye konuştu. Albayrak konuşmasının sonunda “Türkiye tehdit ve şantajlara boyun eğmediği ve güçlü şekilde ayakta kalmaya devam ettiği zaman dünyanın

Detaylı

savunan adam

savunan adam Mısır’da hayatının kaybedenlerin isimlerinin de okunduğu gecede, vatandaşlar sık sık tekbir getirerek Mursi aleyhine slogan attılar. Programın finalinde ise Rabia direnişine adanan bir operet hep bir

Detaylı