Temmuz

Transkript

Temmuz
moda
dekorasyon
01 bakım
11 seyahat
07
15 teknoloji
27
Temmuz 2012
31
24
Moda
Sokaklar
Rengarenk
Sıcaklar iyiden iyiye kendini hissettirirken
kıyafetler ayrı bir önem taşımaya başladı.
Bunalmadan ve modadan geri kalmadan günlük
yaşantınızda da şıklığı yakalayabilirsiniz.
Temmuz ayının gelişiyle güneş iyiden iyiye
tenleri kavurmaya başladı. Tatile çıkamayanlar
için günü olabildiğince az terleyerek bitirmek
zorlu bir mücadele haline gelmiş durumda. Keza
tatilde şezlongunun altında kavrulanlar için de
olabildiğince ferah kalmak mühim. Peki hem serin
hem şık olmak için 2012 yaz modası bize ne gibi
alternatifler sunmakta? Önceliği kadınlara verecek
olursak; en başında belirtelim, 2012 yaz mevsiminin
ruhuna uygun biçimde rengarenk meyveler bu
yaza renklerini vermişler; portakal, limon, elma
ve ahududunun tonları revaçta. Seçtiğiniz renk
ne olursa olsun modaya uygun olacaktır. Siyaha
duyduğunuz bir aşk varsa da dantelli modeller
bu renkte ön planda. Bu önemli konunun altını
çizdikten sonra şunu belirtmek isteriz ki, bu sene
sokakları saran uzun etekleri atlamamakta yarar
var. Zira asimetrik kesimleri ile tarzınıza hareket
kazandırmanın yanında efil efil çalışmanıza ya
da gezmenize yardımcı oluyorlar. Önde gelen
markalar bu konuda ellerinden gelenin en iyisini
yapmış. Üstelik bu etekleri sade bir kolsuz t-shirt ile
kombinlemek oldukça kolay. Bunun yanında eğer
“ben etek sevmem” ekolünden geliyorsanız, sizler
de unutulmuş değilsiniz: rengarenk kısa şortlarda
kullanılan malzemeler serin tutan keten veya
hem serin tutan hem de kırışma derdi olmayan
polyesterden üretildiği için rahatlık kaçınılmaz.
Erkeklere geldiğimizde ise sahnede ketenin rol
çaldığını görüyoruz. Pantolonlarla ilkbahara
damgasını vuran skinny ve dar kesimler yazın
şortlarla birlikte başrolü kimseye kaptırmamaya
niyetli gibi. Son birkaç yıl içinde, erkek modasının
feminen çizgilere daha yakın olduğunu
düşündüğümüzde kullanılan parlak ve açık renkler
bu motto ile tutarlı biçimde ilerlemekte. Özellikle
takım elbiselerde kumaşlar incelirken parlaklık
artıyor. Lakin parlaklık artsa da bu yaz renklerde
o kadar büyük bir değişimden bahsedemiyoruz.
Maskülen renkler olarak tabir edebileceğimiz siyah,
gri ve lacivertler dolaplarda kendilerine her zaman
yer bulurken, sarı ve mavinin açık tonları da erkek
giyiminde kendilerinden bahsettirecekler. Ek olarak
podyumda oldukça şaşırtıcı etki yaratan ipek ceket,
gömlek ve şort kombinlerini de dikkate almakta
fayda var. Bu sıra dışılığın yaz için bedenlere
büyük ferahlama getireceği ise açık. Bahsetmeden
geçemeyeceğimiz bir diğer giysi ise kanvas şortlar.
Hiçbir zaman modası geçmeyen bu giysinin, bu
dönem trend olarak çok geçerliliği olmasa da
tercihin rahatlıktan yana olması durumunda o da
vazgeçilmezlerden.
Bakım
TATİLDEN
SONRA DA
CİLDİNİZ
PARLASIN
Geçen sayımızda işlediğimiz
saç bakımının ardından sıra
cildinizin bakımında... Keyifli ve
bol güneşli bir tatilin ardından
sağlığınızı veya görünümünüzü
tehlikeye atabilecek
faktörlerden korunmak
oldukça basit.
Kabul edelim, şu dünyadaki güzel olan her şeyin bir bedeli
var. Nasıl yediğiniz yemek ne denli lezzetli fakat kalorisi
o denli fazla ise, aynı şeyi tatil için de söyleyebiliriz. Yaz
aylarının en büyük zevki, denizden esen rüzgarla birlikte
güneş ışınlarının teninizle oynamasına izin vermek.
Fakat cildiniz bu konuda sizinle hem fikir olmayabilir.
Her ne kadar belirli bir noktaya kadar iyi gelse de güneş
cildinizin yıpranmasında önemli bir etken. Üstüne deniz
tuzu ve havuzdaki klor birleşince ortaya hayli olumsuz bir
tablo çıkıyor. Cildinizin sağlığını tehlikeye atmamak için
izlemeniz gereken adımların başında evden çıkış saatinizi
ayarlamak ve yaz boyunca cildinize uygun bir güneş
kremi sürmek gibi önlemler var. Bu güneş kremleri temel
olarak UV ışınları emme, yansıtma ya da dağıtma yolu ile
cildinize etki etmesini önlüyorlar. Hangi tip güneş kremini
kullanacağınıza dair dermatologunuza danışmanız doğru
bir davranış olur. Tercih edeceğiniz ürünün mineralli veya
sütlü olması da cilt tipinizle alakalı bir durum. Böylelikle
korumanın yanında cildinizi besleme şansınız da oluyor.
Güneş kremlerinin etki dereceleri de bildiğiniz
üzere faktörlerden ilerliyor. Faktör seviyesi
arttıkça bronzlaştırıcı etki azalıyor. Teninizin de hoş
görünmesini istiyorsanız size verebileceğimiz tavsiye,
yüksek faktörlü bir güneş kremini sahile inmeden önce
sürüp, güneşlenmek için kakao ve havuç yağı benzeri
ürünler kullanmanız olacak. Atlanmaması gereken
önemli bir nokta da cildinizi bu denli yorduktan
sonra markaların sizler için hazırladığı güneş sonrası
bakım kremleri. Oluşabilecek yanıklar için de oldukça
faydalı olan bu ürünler içinde doğal bitki özlü, özellikle
aleovera ve nane aromalı olanlarını tercih ederseniz
hem cildinize ferahlık verip, rahatlatır. Hem de daha
yumuşak bir dokuya sahip olmasını sağlayabilirsiniz.
Bunun haricinde kişisel bakımınızla ilgili olarak, kişisel
havlunuzu kullanmanız, mümkün olduğunca çıplak
ayakla az dolaşmanız ve kurulanma sırasında nemli
bölge kalmayacak şekilde özenli davranmanız listede
yapılacaklar arasında. Son olarak akşam eve ya da
otele döndükten sonra banyonun ardından tüm
vücudunuza uygulayacağınız nemlendirici krem hayat
kurtarıcınız olabilir.
Dekorasyon
YAZLIKLAR RENKLENDİ
Tatil başladı, yazlıklar
şenlendi. Peki yılın
önemli bir bölümünde
ıssız ve bakımsız
kalan yazlığınızı nasıl
hale yola getirmeli?
Yazlığınızı oda oda
trende uygun,
ruhunuzu dinlendirecek
şekilde dekore etmek
ve olası misafirlerinizi
büyülemek sizin
elinizde...
lan
yazlığınızla ne kadar ilgilendiğinizle doğru orantılı olacak şekilde orantılı
tmeden önce
e beyaz
uşturabileceğiniz
ün büyük
inde size
önereceğimiz kemik ve krem veya pastel mavi ve yeşil tonları evin bu
en
başlıklarında kullanarak şıklık yaratabileceğiniz bu materyali
em de tüm
ir görüntü
onlarını
ntü elde
ayna ve
Banyolar Misafir Odasına Dönerse
Mevsimlerden yenilik vakti. Bu yenilik evlere tadilat şeklinde
yansıyor, haliyle. Bu yıl banyonuza el atmaya ne dersiniz? Donuk bir
banyoya sahip olmaktansa misafir odasını aratmayacak konforda ve
güzellikte bir banyo tasarlamak sandığınızdan çok basit.
Bir evin ne kadar temiz ve özenli olduğu iki yerden anlaşılır: mutfak ve banyo.
Misafirliğe gittiğinizde her salon az çok özenlidir fakat o evi özel ve güzel kılan
saklı detaylarda olanlardır. Banyolarda yapılabilecek değişiklikler oldukça
etkileyici olabilir. Peki bakalım bu sene banyolarda trend nedir?
Tercih edeceğiniz renk sizin arzunuza göre değişecektir elbet. Bu noktada bizim
önerimiz, eğer açık renk istiyorsanız, turkuaz ve beyazdan şaşmamanız. Fakat
belirtmekte fayda var ki bu sene göze çarpan ilk şey, koyu renkler olan kırmızı
ve grinin banyo tasarımında oldukça geniş yer tutuyor olması. Kabinlerde ise bir
şefaflık söz konusu. Görece sade cam kullanımı yaygın, bir farkla, buğulandırma
veya deforme etme yoluyla hem dekoratif açıdan daha elegant bir görünüm
sağlanmış oluyor hem de kendinizi böylelikle daha rahat hissedebiliyorsunuz.
Geçtiğimiz senelerde tezgahlardan dışarı fırlayan lavabolar, bu sene muntazam
biçimde yerlerine geri dönmüşler. Fakat eskinin yapaylığından ziyade banyo
mermerine oyulmuş ve onun bir devamı gibi görünen lavabolar ve musluklar
tercih edilmekte. Kullanılan kare şekiller ise doğallığı ve inandırıcılığı arttırıyor.
Temel ihtiyaçları sıraladıktan sonra son olarak belirtmekte fayda var ki,
dekorasyonu geniş bir banyo paspası ve yeşil bitkilerle tamamladığınız takdirde
banyonuzu sizi dinlendirecek bir mekan haline getirme işlemini tamamlamış
oluyorsunuz.
Seyahat
YURTDIŞI TATİL
CENNETLERİ
Sakin, kendilerine has atmosferleriyle
bu ufak Avrupa kentleri görülmeye değer!
Vernazza:
Liguria, Spezia’nın bir vilayeti olan Vernazza’nın sizi cezb edecek ilk
yönü hiç trafiği olmayan gerçek bir balıkçı kasabası olması. Akdeniz’in
maviliğinde dik bir yamaca sırtını yaslamış ve kocaman kayalarla adeta
kendini dünyadan saklamaya çabalayan bir kent... Başarılı olmuş olacak
ki insan her baktığında, havasını soluduğunda cennetin nasıl olacağı
konusunda biraz fikir sahibi olabiliyor. Bunun yanında yerleşim yerinin
tarihi de oldukça eski. Bölgenin en göze çarpan yapılarından biri olan
Santa Margherita d’Antiochia kilisesi 1251 yılında yapılmış. Fakat bazı
uzmanlara göre gerek kullanılan malzeme gerekse tasarım göz önüne
alındığında kilisenin 13 değil de 12. yüzyılda yapılmış olması da mümkün.
Doğudan giriş kapısı ve bir nef, iki koridor ve sekizgen bir çatıya sahip
kilisesi şehrin tam ortasında yer alan Piazza Marconi meydanında yer
alıyor. Bir başka dikkat çeken yapı ise 15. yüzyılda korsan saldırılarından
korunmak amaçlı yapılan gözetleme yeri: Doria Kalesi. Bunların dışında
Madonna di Reggio Tapınağı’na yapacağınız bir ziyaret ile patikada
ilerlerken büyüleneceğiniz geniş bir Monet tablosu görebilirsiniz. Bu kadar
gezdikten sonra yapacağınız en akıllı şey denize girmek olacak elbet.
Bunun için de doğal dokusu hiç bozulmamış yine şehrin ortasında yer alan
Vernezza Plajı da ziyaretçileri hazır ve nazır bekler vaziyette. Son olarak da
kendinizi tazelemeniz ve karnınızı doyurabileceğiniz bir mekan olan Pirata
Cafe de bize sizden ufak bir tüyo olsun.
San Sebastian:
İspanya’da otonom Bask Bölgesi’nde bulunan kentin tarihi çok
çok eskilere, 1014 yılına dayanmakta. O günden 1813 yılına kadar
birçok devletin istilasına uğramış kent, güzelliğinin talihsizliği
olsa gerek taciz ateşleri sırasında tamamıyla harap edilmiş.
Kraliçe II. Elizabeth’in yardımlarıyla bugünkü yazlık bir kent olma
statüsünü kazanan şehir her şeyden evvel, Çeşme’yi andıran
koylarıyla ön plana çıkmakta. Uzun kum sahili gündüz serap
gördüğünüzü düşünmenize neden olabilir. Havanın kararmasıyla
şehrin ortaya çıkan ışıkları ise olağanüstü bir atmosferin parçası
olmanıza olanak tanıyor. Şehrin en gözde plajlarını söyleyecek
olursak, Contxa, Zurriola, Ondarreta gidilmesi gereken yerlerden.
Ziyaretinizi Ağustos ayında gerçekleştirmeniz durumunda
“Grande Semana” denilen kutlamalara katılmanız mümkün.
Ayrıca nereye giderseniz gidin Bask mutfağının eşsiz lezzeti
Pintxos peşinizi hiçbir restoranda bırakmayacak. Dinlenmenin
yanı sıra kültürünüzü geliştirmek ve farklı bir uygarlığı tanımak
adına uğramanız gereken önemli mekanlar ise şöyle; Ayete
Sarayı ve Parkı, San Telmö Müzesi, Victoria Eugenia Tiyatrosu,
Kursaal ve Maria Cristina Köprüleri, Buen Pastor katedrali ve son
olarak Santa Maria Bazılıkası.
Faro:
Belirtmeliyiz ki, size tavsiye ettiğimiz şehirler arasında en yaşlı
olanı 29000 yıllık Faro. Güney Portekiz’de yer alan bu tatil cenneti,
zamanında Rio Formossa lagünü ile Paleolitik Çağ insanını
cezbetmiş olsa gerek. Tarih öncesi zamanlarda önemli bir koloni
görevi gören Faro tarih boyunca farklı milletleri ve toplulukları
koylarında misafir etmiş. Kendi havalimanına sahip bu kent
ulaşım açısından da oldukça avantajlı. Faro’ya ait bir başka özellik
ise Akdeniz iklimine sahip olup o dayanılmaz sıcağı bünyesinde
barındırmıyor olması. Zira yazları ılık ve sizi bunaltmayacak, aynı
zamanda tatilde olduğunuzu hissettirecek kadar da sıcak. Karmaşık
şehir yaşamından uzak, medeni bir kent olmasının yanında bahar
aylarında nesli tükenmekte olan birçok kuş türüne de ev sahipliği
yapıyor. Panoromik manzarasına eklenen tarihi binaları ile gelenleri
Harikalar Diyarı’ndaki Alice gibi hissetmesini sağlıyor. Yıl içinde
gerçekleşen aktiviteler arasında Rally yarışı ve bir de Öğrenci
Festivali yer almakta.
Saint-Jean De Luz:
Tarihine baktığımızda kritik bir bölgede, önemli bir liman olması sebebiyle
sıklıkla korsanların istilasına uğrayan bu güzel şehir şimdilerde meraklı
turistlerin akınına uğramakta. 1640’ta yapılan Maison Joanoenea, şehrin
kimliğini oluşturan temel yapılardan. Bina Avusturyalı Anne ve Kraliçe’nin
kalışından sonra “İspanya Prensesi” ile anılarak Infanta Of Spain House adını
almış. Ayrıca Maria Theresa ve XIV. Louis’in evlilik törenlerinin gerçekleştiği
kilisesi de tarihi anlara tanıklık etmiş binalardan. Şehir bünyesinde John
Baptist Kilisesi’ni de barındırmakta. Özellikle 17. yüzyılda liman şehri olması
sebebiyle “Altın Çağ”ını yaşayan Saint-Jean De Luz, şimdilerde önemli bir
turizm merkezi haline gelmiş. Turistik olarak gezginleri cezbedecek özellikleri
arasında temiz ve bakımlı, doğanın insanlara bir lütfu olan sahilleri, masmavi
suları, kaliteli otelleri ve deniz suyu tedavisi yapılan terapi merkezleri, şehrin
atmosferiyle örtüşen havuzları ve golf sahaları da var. Bütün bu güzelliklerin
yanında şehri daha iyi tanımanızı ve daha eğlenceli vakit geçirmenizi
sağlayacak olan Tuna Festival, Sardine Gecesi Festivali, Patron Saint Jean
Festivalleri de yaz aylarında gerçekleşen kaçırmamanız gereken etkinliklerden.
Unutmadan, Bask lezzetlerini de fethetmeyi sakin ihmal etmeyin. Bu şehir
ruhunuz kadar karnınızı da iyi doyurabilme kapasitesine sahip.
Cadiz:
İspanya’nın güneybatısında, Endülüs otonomuna ait bir şehir olan
Cadiz sahilleri ve soylu tarihi ile diğer şehirlerden belki bir adım önde
durmakta. Kurucusu Fenikeliler’in adını koyduğu şehir, “surlarla çevrili
savunma mevkii” anlamına geliyor. Anlamını destekleyecek şekilde
İspanya Donanması da bu şehir içinde ikamet etmekte. Kentin eskiliği
sizi korkutmasın zira yüzyıllar öncesinden orada yaşadığını bildiğiniz
her bir yapı ve hatta o yapılardaki taşlar sizi asla gidemeyeceğiniz
yolculuklara çıkarabilir. Casa almirante, San Antonio di Padua Kilisesi
veya şehrin meydanında gezinirken her köşesinde kim bilir ne
yaşanmışlıklar var diye düşünüp, sokaklar arasında gezinen elinde
sepeti ile ufak bir kız çocuğu görebilir, peşine takılabilirsiniz. Ya da
Fenikeliler döneminde pazar yeri satıcılarının bağırışları kahvenizi
içtiğiniz bir cafede kulağınıza çalınabilir. Bunlara ek olarak, Aduana
Sarayı İl İdare Meclisi binasi, surlar, 1812 Anayasası anıtı, Gran Teatro
Falla tiyatrosu, Katedral ve hapishane ziyaret listenizde olması gereken
yerlerden. Yeşili, denizi ve ılıman iklimiyle kendini size hayran bırakacak
bu kente gitmeden evvel hazırlıklı olun, terk etmek istemeyebilirsiniz.
İstanbul’da deniz keyfinin adresi:
BURC Beach Kilyos, İstanbul’un merkezine
yaklaşık 30 dakika uzaklıkta güney sahilleri
tadında bir yer.
le
güney
aatlerinden
zmetine
Deniz ve güneşin yanında spor da yapmak isteyenlere
burada birçok alternatif var. Kite board, katamaran, wind
surf gibi su sporlarının yanı sıra beach volley ve beach soccer
imkânlarından da yararlanabilirsiniz. BURC Beach Kilyos,
Kite board, beach volley şampiyonası gibi organizasyonlara,
konserlere ve hafta sonu gün batımı partilerine de ev sahipliği
yapıyor. Bu yıl 27 Haziran - 1 Temmuz tarihleri arasında
Dünya Kite Board Şampiyonası’na ev sahipliği yapan Burc
Beach’te güneş, deniz, spor ve sürpriz aktivitelerle misafirler
ve katılımcılar unutulmaz anlar yaşama fırsatı buldu.
İstanbul kalabalığından kaçmak, mükemmel bir gün geçirerek
kendinizi tatilde gibi hissetmek istiyorsanız, siz de bir
gününüzü ya da hafta sonunuzu Burc Beach kaçamağıyla
renklendirebilirsiniz.
Teknoloji
MUTFAKLAR ARTIK
ÇOK EĞLENCELİ!
Çoğumuzun vakit geçirmekten pek de hoşlanmadığı ve
olabildiğince uzak durduğu, evin en leziz fakat yorucu
mekanı mutfaklara teknolojinin eli değdi. Artık yemek
yapmak eskisinden daha pratik, üstelik çok daha sağlıklı...
21. yüzyılın nimeti teknoloji mutfaklara sadece hayatı
kolaylaştırmak için el atmıyor. Zamanı kısarken mutfakta
yemek için harcadığınız süreyi eğlenceli hale de getiriyor.
Örneğin tost makineleri. “Nasıl olacak?” demeyin;
son çıkan tost makineleri sayesinde, sabah vakti bir
gözünüz kapalı bir gözünüz açık yaptığınız tostun üzerine
istediğiniz şekli çizerek güne güzel başlayıp sabahlarınızı
neşelendirebilirsiniz. Bunun haricinde dik durabilen
internet bağlantılı ekranlardan yemek tarifi alabilirsiniz.
Üstelik kendi tariflerinizi de unutmamak ve istediğiniz tarife
kolaylıkla ulaşabilmek için oldukça pratik bir eşya.
Vereceğimiz bir başka müjde ise ocaklar hakkında. Yıllardır
mutfağın önemli bir kısmını cüssesi ile işgal eden ve
modern hayatın akışının tersine oldukça hantal bir hava
yaratan ocakları artık duvara asmanın vakti geldi. Evet,
gayet doğru okudunuz. Şimdiki ocaklar portatiflik anlayışını
bir başka boyuta taşıdılar. Yemeğinizi pişirip temizliğini
yaptıktan sonra bu ocakları duvara asabiliyorsunuz. Eğer
ayakta duramayacak kadar üşengeçseniz, sizler için
de ayaklı ocaklar mevcut. Dört tekerleği olan bir masa
görünümündeki bu ocakları istediğiniz herhangi bir yere
taşımak mümkün. Böylelikle yorgun olduğunuz günlerde
oturarak yemek pişirebilirsiniz. Kesme ve karıştırma
işlemlerini gerçekleştirmeniz için ocağın yan tarafına bir
bölme ayrılmış.
z
Kültür Sanat
Sizin İçin Seçtiklerimiz
Budala
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
İlk romanı İnsancıklar 1846’da yayımlandı. Ünlü eleştirmen V. Belinski bu eser üzerine Dostoyevski’den
geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Daha sonra yayımlanan öykü ve romanları o dönemde fazla
ilgi görmedi. Yazar 1849’da I. Nikola’nın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu
gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi. En önemli
eserlerinden Budala 1868-1869 yıllarında Russki Vestnik dergisinde tefrika edildi. Dostoyevski bu romanında
insan ruhunun labirentini çılgınlık, tutku ve hastalık prizmasında kırılan görüntüsüyle sergilemiştir.
Üç Başlı Ejderha
Leyla Erbil
“Leylâ Erbil acıyı, sevgiyi, inancı, ölümü ‘estetize’ etmekten kaçınır. Kişilerini trajik kahramanlara
dönüştürmemeye özen gösterir. Onlar ‘Bizhalk’ın üyesidirler: Hatalı, yalancı, duyarsız, çıkarcı,
zayıftırlar. Erbil’de düzenin yandaşları gibi düzenin karşıtları da aynı acımasız ‘eleştirel bilinç’
önündedirler.
“(…)‘Siyasal’ bir okumaya son derece açık ve uygun olan Üç Başlı Ejderha’da sorular yanıtsız
bırakılmıştır. Geride kalan sadece kötülük ve tarihten devralınmış siyasal cinayetlerdir…” Ahmet Oktay
Görmeniz Gereken 501 Doğa Harikası
Bu kitapta sıradağlar, çöller, kanyonlar, nehirler, buzullar, bataklıklar, falezler, şelaleler, mercan
resifleri, tropikal yağmur ormanları ile birlikte, evinden çıkmayı sevmeyen televizyon gezginlerini bile
heyecanlandıracak zengin seçenekler bulunuyor. Everest Dağı, Cebelitarık Kayalıkları ve Büyük Rift
Vadisi gibi dünyaca ünlü yerlerin yanı sıra adını daha önce hiç duymadığınız doğa harikalarıyla da
karşılaşacaksınız. Yöre sakinleri ve coğrafyacılar dışında kaçımız Macaristan’daki Hortobagy Ulusal
Parkı’nı, Japonya’daki Shirakami-Sanchi Ormanı’nı ya da Kuzey Kutup Dairesi içindeki güzelim Wrangel
Adası’nı duymuşuzdur? Kitapta bunlarla birlikte bildiğimiz, belki de çok yakınında yaşayıp görmediğimiz
başka harikalar da yer alıyor.
Osmanlı Kostümleri – Costume Of Turkey
Octavien Dalvimart – Çeviren: Ali Berktay
Osmanlı Kostümleri 210 yıl sonra ilk kez Türkçe
Octavien Dalvimart’ın 1798 yılı civarında İstanbul’a gelerek çizdiği altmış renkli resme
açıklamaların da eklenmesiyle 1802’de Londra’da yayımlanan Osmanlı Kostümleri albümü ilk
kez Türkçe yayımlanıyor. Kısaltılmadan ve ilk baskısındaki İngilizce ve Fransızca açıklamalar
da korunarak hazırlanan bu baskı, boyutu açısından da ilk baskısına sadık. Bu eser, tarih
meraklılarına hitap ettiği kadar, o dönem üzerine araştırma yapan uzmanlar için de kaynak
niteliği taşımaktadır.
ÇOCUKLARINIZ İÇİN SEÇTİKLERİMİZ
Zaman Günlükleri 5 - Bilimin Gücü
Roderick Hunt – Çeviren: Sevgi Atlıhan
Hücre, Zaman Ağı’nın enerji sağlayan parçasıdır ve Viranların onu ele geçirmesi görevin tamamının
başarısızlığa uğramasına yol açacaktır. Üç çocuk bu önemli parçayı bulmak için zamanda yolculuk yapar.
Ancak bu defa görevi tamamlamak gerçekten çok zor olacaktır.
Çıkartmalı Kıyafetleriyle - Hayalimdeki Meslekler
Emily Bone
Irmak, Yeliz ve Derin üniversite sınavına hazırlanıyorlar, ancak hala gitmek
istedikleri bölümlere karar verememişler. Yaz tatilinde bir ay boyunca okulun
düzenlediği bir staj programına katılarak, iş yaşamı ve meslekler hakkında daha
çok bilgi edinmeye çalışıyorlar. Çıkartmaları kullanarak, onların bu maceralarına
siz de katılabilirsiniz.
Eğlenceli Bilim - Gündüz ve Gece
Imke Rudel – Çeviren: Ayça Sabuncuoğlu
Gece ve gündüz olmasının nedeni nedir?
Neden bazen gündüzler daha uzundur?
Sabah erken kalkmak neden daha eğlencelidir?
Gece ve gündüzle ilgili bütün soruların yanıtı bu ilginç kitapta.
Şeker mi, Şaka mı?
Theresa Breslin – Çeviren: Aslı Tanrıyar
Kuzeyin gizemli topraklarındaki Starling Şatosu’nda
Cadılar Bayramı çok eğlenceli geçer. Şato sakinleri
herkesin katıldığı muhteşem bir şölen düzenler. Starling
Şatosu Dükkânı sihirli şeyler almak isteyenlerle dolup
taşar. Bu yıl da şatoda harika bir şölen düzenleniyor.
Ancak yine bazı yaramazlar planları aksatıyor ve işler
karışıyor. Starling Şatosu’nun becerikli takımının
birbirinden komik maceralarına siz de katılın.

Benzer belgeler