kemýk defektlerýnýn ýyýleþtýrýlmesýnde kalsýyum sülfat ve

Transkript

kemýk defektlerýnýn ýyýleþtýrýlmesýnde kalsýyum sülfat ve
KEMÝK DEFEKTLERÝNÝN
ÝYÝLEÞTÝRÝLMESÝNDE KALSÝYUM SÜLFAT
VE KALSÝYUM HÝDROKSÝAPATÝTÝN
KARÞILAÞTIRILMASI
Abdullah GÖÐÜÞ*, Nadir ÞENER**, Þenol AKMAN***, Bilge BÝLGÝÇ****
Ortopedide kemik defektlerinin tamirinde otogreftlere alternatif olarak
deðiþikbiyomalzeýýzeler tercih edilmektedir. Bunlardan benzer
osteokonduktif etkiye sahip kalsiyumsülfat dihidrat (KSD) ve mercan
kaynaklý hidroksiapatit uzun yýllardýr ortopedi pratiðive literatüründe yer
almaktadýr. Ça.lýþmamýzýýý amacý bu iki biyomalzemeyi kontrol
gruplanmn da eþliðinde defekt tamirlerinde birbirleri ile aþýlaþtýrmaktýr.
Çalýþmamýzda Wistar türü 48 adet erkek sýçan kullanýldý. Deneye
alýnansýçanlar randomize olarak ve eþit sayýda 2 gruba aynldý. Tüm
gruplardaki sýçanlann sað tibiaproksimal metafizlerine açýlan defektler
kontrol amacýyla boþ býrakýlýrken sol tibia proksimalmetafizlerine açýlan
defektlere l. gnýpta KSD, 2. gnýpta ise MKH dolduruldu. Sakrifikasyon 2.,
4. ve 6. haftalarda yapýldý. Patolojik kesitler Huo ve arkadaþlarmýn
önerdiði sistem ile radyolojik görünti.iler ise bizim belirlediðimiz
kantitatif bir sistem ile skorlandý.
Hem radyolojik hem de histolojik skorlama sistemlerine göre l. ve 2.
gruplarm kendi kontrol gruplanna göre skor ortalamalan 2. 4. ve 6.
haftalarda daha yiýksek çýkmakla birlikte bu fark istatiksel olarak anlamlý
bulunmadý. Aynca 1. ve 2. grup arasýnda radyolojik ve histolojik skorlama
sistemlerinde tüm haftalarda ortalama deðerleri birbirine çok yakýn
olarak bulundu.
6s' weeks. Specimens' histological evaluation was performed according to Huo et
al. and radiologic evaluation was performed using a scoring system developed by
us.
The difference between group 1, group 2 and the control group was not statistically
significant for radiological and histological parameters at 2nd, 4s' and 6s' weeks,
even there was a tendency for a higher score for group 1 and group 2. Comparison
of group 1 and group 2 also revealed very similar results for all three sacrification
times.
CSD and CHA are both found to be slightly superior in comparison to control
group but the difference is not statistically significant. Direct comparison of both
biomaterials showed no significant differences.
Keywords: Bone defects, bone healing, osteoconductive biomaterials, calcium
sulfate, calcium hidroxiapatite
Kemik defektlerinin rekonstrüksiyonu gerek ortopedide
gerekse maksillofasyal cerrahide çözüm bekleyen ve
üzerinde yoðun çalýþýlmýþ bir konudur. Kemik defektlerinin
tamirinde otogreftler etkin bir çözüm olmakla beraber
otogreftin elde edilmesi ek morbidite ve komplikasyonlarý
KSD ve MKH'in kontrol gnýbuna göre defekt doluþunda istatiksel olarak birlikte getirmektedir (1,7,15). Aynca otogreftlerde miktar
anlamlý olmamakla birlikte daha baþarýlý olduðu ve birbirleri arasýnda da yönünden her zaman sýnýrlanma mevcuttur. Allogreftler ise
anlamlý bir fark oluþturnýadýklan gözlendi.
infeksiyon hastalýklarýnýn taþýnýmý riskine sahiptirler ve
bunu önlemek için uygulanan sterilizasyon yöntemleri
Anahtar Kelimeler: Kemik defekti, kemik iyileþmesi, osteokonduktif
allogreftlerin biyolojik özelliklerinden fedakarlýk gerektirir.
biomateryaller, kalsiyum sulfat, kalsiyum hidroksiapatit
Bu nedenle günümüzde greftlere alternatif olarak
COMPARISON OF CALCIUM SUTFATE AND demineralize kemik matriksi (DKl, mercan kaynaklý
hidroksiapatit (MKI), bioaktif camlar ve seramikler, deðiþik
CALCIUM HYDRONIAPATITE IN BONE DEFECTS
matrikslere emdirilmiþ kemik morfojenik proteini ve
Various biomaterials are used as arý alteinative to autografts in kalsiyum sülfat dihidrat (ortopedik alçý, plaster of Paris)
orthopedic practice for the treatment of bone defects. Two osteoconductive (KSD) gibi ek morbiditeye neden olmayan ve istenildiði
biomaterials calcium sulfate dihydrate (CSD) and corraline
kadar elde edilebilen biyomalzemeler mevcut olup bu
hydroxiapatite (CHA) are widely used in orthopedic surgery for a long
time. Aim of this study is to compare this two materials by the presence of materyaller ile çok sayýda klinik ve deneysel çalýþma devam
etmektedir (3,6,7,13).
controlgroups in the treatment of bone defects.
48 male Wýstar rats were randomly and equally divided in two groups.
Similar bone defects were created in both proximal metaphysis of tibiae.
In group 1 the defect was filled with CSD and in group 2 the defect was
filled with CHA on left tibiae. The defect on the right tibia was left alone
and served as control in both groups. Rats were sacrificed at 2nd, 4s' and
*
**
***
****
Bu materyallerden KSD kolay ve çabuk uygulanabilmesi,
ucuzluðu, yeni oluþan kemik ile eþ zamanlý yer deðiþimi,
kolay þekillenebilirliði ve sterilizasyonu nedeniyle kemik
defektlerinin tamirinde kullanýþlý bir biyomateryaldir
Kadir Has Üniversitesi Týp Fakültesi, Ortopedi ve Travmatoloji Kliniði ABD, Yrd.Doç.Dr,
SSK Göztepe Eðitim Hastanesi 2. .Ortopedi ve Travmatoloji Klirýiði, Uzman Dr,
Þiþli Etfal Hastanesi, 2. Ortopedi ve Travmatoloji Kliniði, Þef yardýmcýsý
Ýstanbul Üniversitesi, Ýstanbul Týp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalý, Doç.Dr.
HACETTEPE ORTOPEDÝ DERGÝSÝ 11 6 2 6 2001
49
(2,3,11). Osteokonduktif ve' az miktarda osteogenezi
uyarýncý etki gösterir (2,3,7).
metafizirýden anteromedial longitudinal yaklaþýk
MKH spongioz kemiðe benzer yapýsý ile
osteokonduktif etki gösterir (6). Biyouyumluluðu, 6 ay
içinde rezorbe olarak yeni kemik ile yer
deðiþtirebilmesi, spongioz kemiðe benzerkompresif
yük dayanýmý kullaným avantajlarýndandýr (5,8,10).
Ana özellikleri özetlenen KSD ve MKH üzerine
baðýmsýz pekçok deneysel ve klinik çalýþma olmakla
birlikte, her ikisini karþýlaþtýran çalýþmalar
bulunmamaktadýr.
Çalýþmamýzda amacýmýz sýçan tibialarýnýn proksimal
metafizlerinde oluþturulan kortikospongioz
defektlerde bu
materyalleri dolgu malzemesi olarak kullanarak.
defektin, iyileþmesini radyolojik ve histopatolojik
olarak deðerlendirmektir.
Þekil 1. a. kontrol grubunda 0. günde tibia proksimalinde
oluþturulan defektin görüntüsü b. 1. grupta (KSD grubu)
0. günde tibia proksimalinde KSD ile doldurulan defektin
görüntüsü
GEREÇLER VE YÖNTEM
Tablo 1: sýçanlarýn gruplara göre sakrifikasyon zaman ve sayýlarý
Çalýþmamýzda aðýrlýklan 220-310 (ortalama 250) gr
arasýnda deðiþen Wistar türü 4-6 aylýk 48 adet erkek
sýçan kullanýldý. Çalýþmaya baþlamadan önce
çalýþma planý ve içeriði deneyin yapýldýðý Cerrahpaþa
Týp Fakültesi, Deneysel Týp ve Araþtýrma Merkezi etik
kuruluna sunularak gerekli onay alýndý. Deneye
katýlan sýçanlar randomize olarak ve eþit sayýda 2
gruba aynldý. Tüm gruplardaki sýçanlarýn sað tibia
proksimal metafizlerine açýlan defektler kontrol
amacýyla boþ býrakýlýrken sol tibia proksimal
metafizlerine açýlan defektlere 1. ,grupta KSD, 2.
grupta ise MKH dolduruldu (Þekil 1). Böylelikle bu
sýçanlarýn boþ býrakýlan sað tibialarý da l. grup için l.
kontrol grubunu, 2. grup için ise 2. kontrol grubunu
oluþturdular. Sýçanlar deney boyunca standart yem
ve musluk suyu ile beslendiler. Deney süresince
sýçanlara herhangi bir aktivite veya yük verme
kýsýtlamasý yapýlmadý. Cerrahi giriþimi takiben tüm
deney hayvanlarý beþli kafeslerde takip edildiler.
Deney boyunca 1. gruptan 1 denek takip sýrasýnda ve
2. gruptan 1 denek anestezi sýrasýnda öldüðü için
çalýþmaya dahil edilmedi. Her iki grupta da 2.,4. ve 6.
haftalarda sakrifikasyanu takiben histolojik ve
radyolojik deðerlendirme yapýldý. Takip boyunca
sýçanlarýn gruplara göre sakrifikasyonlan tablo 1'de
gösterilmiþtir.
Cerrahi teknik: Tüm sýçanlarda kas içi 15 mg Ketalar
(Ketamin, Eczacýbaþý, Ýstanbul) ile anestezi saðlandý.
Sýçanlarýn her iki bacaklan týraþlandý, cerrahi alaný
povidon iodür ile temizlendi ve delikli kompres
örtülerek steril koþullarda cerrahiye baþlandý. Ýlk
olarak kontrol tibialarý yapýldý. Takiben dolgu
materyali kullanýlacak tibiaya geçildi. Her iki tibiaya da
ayný cerrahi yöntem uygulandý. Tibia proksimal
HACETTEPE ORTOPEDÝ DERGÝSÝ 11 6 2 6 2001
50
gruplar
sýçan sayýsý
sakrifikasyon zaman
1-1.5 cm'lik insizyon ile girildi. Yine longitudinal olarak
cilt, ciltaltý ve periost kesilerek kemik korteks yüzeyine
ulaþýldý. Minik ekartörler yardýmýyla yumuþak dokular
2
ekarte edildi. 2 mm 'lik drill ile tibia aksýna dik olacak
þekilde karþý, kortekse dek derinleþen kemik defekti
,oluþturuldu. Kontrol taraflarýnda boþ býrakýlan bu
defekt l. grupta KSD, 2. grupta ise MKH ile dolduruldu.
KSD (Boz alçý, Uþak) toz halinde 160 derecede 4 saat
sterilize edildikten sonra 1 gr'ý 1 ml.enjeksiyonluk
distile su ile karýþtýrýldý. Donmaya yakýn macun
kývamýnda iken defekte küçük uçlu spatula yardýmýyla
dolduruldu ve taþan kýsmý ýslak gaz ile silindi. MKH
(Proosteon 500, Interpore International Company,
Irvine CA., ABD) ise granülleri çok iri olmasýndan
dolayý önce steril koþullarda ezilerek daha küçük
granüller haline getirildi ve küçük bir küret yardýmýyla
defekte doldurularak iyice sýkýþtýrýldý. Tüm bu
iþlemleri takiben katlar 2/0 catgut ile kapatýldý ve cilt
tekar povidon iodür ile temizlendi. Cilt üzerine Opsite
(Smith-Nephew, Hull, Ýngiltere) sýkýlarak insizyon açýk
býrakýldý. Ameliyat sonrasý infeksiyon profilaksisi
amacýyla tüm hayvanlara 5 mg/100 gr sefazolin
(Sefazol, Mustafa Nevzat Ýlaç Sanayi, Ýstanbul)
verildi.
Histolojik deðerlendirme: Sakrifiye edilen
deneklerden her iki tibia çevre yumuþak dokularýndan
defekt bölgeleri zarar görmeksizin izole edildi.
Çýkarýlan tibialar % 10 formalin içinde bir gün fikse
edildi. Takiben % 10 nitrik asit içinde 2 gün bekletildi.
Böylelikle demineralizasyon iþlemi tamamlanan
dokular akan suda 1 saat kadar tutularak asitten
arýndýnldý. Her doku lezyon alanýný içine alacak
þekilde uzunlamasýna kesildi. Elde edilen örnekler
parafine gömülerek 4-5 mikron kalýnlýkta kesitler
alýndý. Kesitler hematoksilen-eozin ile böyanýp ýþýk
mikroskobunda incelendi. Örnekler Huo ve
arkadaþlannýn önerdiði sistem ile skorlandý (9) (tablo
2).
Tablo 2: kýrýk iyileþmesinin histolojik deðerlendirme sistemi
skor
histolojik bulgular
Radyolojik deðerlendirme: Radyografik
deðerlendirme için sýçanlar sakrifiye edildikten sonra
ilgili ekstremite izole edildi ve tüp mesafesi 40 cm,
kullanýlan enerji düzeyi 40 kV,100 mA/ 0.03 sn olacak
þekilde konvansiyonel radyografileri alýndý. Defekt
bölgesinde 2mm defekt büyüklüðü ve hiç yeni kemik
oluþumu olmamasý 0, defekt büyüklüðü > 1 mm 1,
defekt büyüklüðü <lmm 2, defekt hiç seçilemiyorsa 3
puan verilerek radyolojik skorlama yapýldý.
Radyolojik- deðerlendirme bu kriterlere göre
deneyden- baðýmsýz 2 radyoloji uzmanýna yaptýnldý.
Bu iki radyolog tarafindan farklý deðerlendirme
yapýlan denekler 3. bir uzmana gösterilerek sonuca
ulaþýldý.
Ýstatiksel deðerlendirme: Tüm veriler "Primar of
Biostatistics" programý ile deðerlendirildi. Tüm
gruplarýn, her deðerlendirme haftasý için histolojik ve
radyolojik skorlamalarýný takiben, ortalama +/- ISD ve
median deðerleri saptandý. Median deðerlerin
(nonparametrik) karþýlaþtýrýlmasý amacýyla KruskalWallis testi kullanýldý; çoðul gruplann karþýlaþtýrýlmasý
DUNN yöntemi ile yapýldý. Ýstatistiksel anlamlýlýk
%95'lik bir güven aralýðýna (p<0.05) göre belirlendi.
BULGULAR
Her iki grupta da 24'er adet sýçan ile yapýlmasý
planlanan deney anestezi ve takip sýrasýnda
kaybedilen 2 denek nedeniyle 46 adet sýçan ile
tamamlandý. Tüm çalýþma gruplannýn radyolojik ve
histolojik skorlamalarý tablo 3'de verilmiþtir. Her iki
grubun da radyolojik ve histopatolojik sonuçlannýn
ortalama deðerleri nonparametrik Kruskal-Wallis testi
ile karþýlaþtýnldý. Gruplar arasý deðerlendirmeler de
tablo 4'te sunulmuþtur. Histopatolojik ve radyolojik
sonuçlar aþaðýda sakrifikasyon zamanlarýna göre
ana hatlarýyla özetlenmiþtir.
Radyoloji: 2. haftada genel olarak 1. ve 2. kontrol
gruplarýnda defekt net olarak seçilirken 1. grupta
KSD`ýn kýsmen rezorbe olduðu ancak defekt
büyüklüðünün sabit kaldýðý gözlendi. 2. grupta ise
dolgu materyali olan MKH halen tam olarak
seçilebilmekteydi. 4. haftada 1. ve 2. kontrol
gruplarýnda defektlerde belirgin bir küçülme ve doluþ
olmakla birlikte tüm defektler gözlenmekteydiler. l.
grupta ise KSD'ýn %50'den daha çok rezorbe olduðu
ve rezorbsiyon olan yerlerde defektin dolduðu
gözlendi. 2. grupta ise MKH'in halen rezorbe olmadýðý
ancak defekt görünümünde silikleþme baþladýðý
gözlendi (þekil 2). 6. haftada ise kontrol gruplarýnýn
hemen hemen yansýnda defektler gözlenmez iken l.
grupta KSD'ýn tüm gruplarda rezorbe olduðu,
çoðunluðunda ise defektin artýk gözle seçilemeyecek
hale geldiði görüldü. 2. grupta ise MKH'in tam
rezorbsiyonu ve defektin tam kaybolmasý ancak
yandan daha az röntgende gözlenirken diðer
röntgenlerde defekt daha dens bir kemik adacýðý
olarak zorlukla seçilebilmekteydi.
Histopatoloji: 2. haftada l. ve 2. kontrol gruplannda
aðýrlýklý olarak fibröz doku ve kýkýrdak dokusu göze
çarpmaktaydý. l. grupta ise KSD çevresinde fibröz
Tablo 3: Gruplarýn sakrifýkasyon zamanlarýna göre patoloji ve radyoloji skorlarý
grup
patoloji
ortalama/SD
radyoloji
ortalama/SD
Tablo 4 : tedavi ve kontrol gruplarýnýn
sakrifikasyon sürelerine göre karþýlaþtýrmalý sonuçlarý
(Kruskal-Wallis bazlý DUNN yöntemi ile )
gruplar
p deðerleri
HACETTEPE ORTOPEDÝ DERGÝSÝ 11 6 2 6 2001
51
Þekil 2: a) 4. haftada kontrol grubunda defekte belirgin bir küçülrzýe ve doluþ mevcut b) l. grupta KSD'ýn belirgin rezorbe
olduðu ve rezorbsiyon geliþen yerlerin yeni kemik oluþumu ile dolduðu gözlendi. c) 2. grupta MKH'in halen tam rezorbe
olmadýðý ancak defekt görünümünde silikleþme baladýðý gözlendi.
doku, fibröz doku içinde az miktarda yabancý cisim
reaksiyonunu gösteren dev hücreler ve kýkýrdak
dokusu mevcuttu. 2. grupta ise poroz yapý içinde
fibröz doku yer yer kýkýrdak dokusu gözlenmekteydi.
4. haftada kontrol gruplannda aðýrlýklý olarak kýkýrdak
dokusu yer yer kemik dokusu gözlendi.1. grupta
KSD'ýn büyük oranda ortamdan emildiði, mevcut
parçacýklarýn ise etrafinda fibröz doku diðer
kýsýmlarda ise kýkýrdak ve kemik dokusunun eþit
miktarda daðýldýðý gözlendi. Yer yer nekrotik kemikler
de gözlenmekteydi. 2. grupta poroz yapý içinde eþit
miktarda kýkýrdak ve kemikdokusu daðýlýmý gözlendi
(þekil 3). 6. haftada kontrol gruplarýnda çoðunlukla
kýkrdak dokusu ve immatür kemik dokusu eþit
miktarlarda gözlenirken bir kýsmýnda matür kemik
dokusu kýkýrdak dokusundan daha fazlaydý. l. grupta
çoðunlukla immatür ve matür kemik dokusu kýkýrdak
dokusundan daha fazla alanlarda gözlenmekte, KSD
adacýklan ise hemen hiç gözlenmemekteydi. 2.
grupta MKH çoðunluk kesitlerde poroz materyal
olarak gözlenmekte ancak porozite içinde kemik
oluþumu kýkýrdak oluþumunu aþmýþ durumda
gözlenmekteydi. 6. haftada hiçbir grupta tam matür
kemik ile defektin tam doluþu gözlenmedi.
da nonspesifik osteomiyelitlerin tedavisinde
antibiyotik taþýyýcý matriks oiarak yaygýn kullaným
alaný bulmuþtur (2,3). Son yýllarda KSD'ýn implantlar
ile birlikte kullanýmýnda dahi baþanlý sonuçlar elde
edilmiþtir (3). Bazý yazýlarda KSD'ýn osteoindüktif
etkisinin de olabileceði öngörülmüþse de (2), genel
kabul gören osteokondûktif etkisi ile yeni geliþen
damar tomurcuklanma ve osteoblastlara zemin
oluþturarak kemik iyileþmesini saðladýðý yönündedir
(3,6,7).
TARTIÞMA
Çalýþmamýzda deðiþik çalýþmalarda baðýmsýz olarak
kullanýldýðýnda etkin sonuçlar elde edilen ve her ikisi
de osteokonduktif özellikleri ile etkili olan iki
biyomalzemeyi, KSD ve MKH'i karþýlaþtýrmayý ve
kontrol grubuna göre etkinliklerini belirlemeyi
amaçladýk. Her ikisi de piyasada ticari olarak mevcut
olan etkinlikleri klinik çalýþmalarda benzer görünen
(sadece rezorbsiyon süreleri farklý) bu iki
biyomalzemeden KSD diðerine göre kolay elde
edilmesi ve üretimi nedeniyle belirgin olarak daha
Ortopedide özellikle büyük kemik defektlerinin tamiri
her zaman için sorun olmuþ ve deðiþik
biyomalaemeler ile çözüm arayýþlanna gidilmiþtir. Bu
amaçla kullanýlan malzemlerden birisi yüz yýlý aþkýn
bir süredir bilinen 1982 yýlýnda Dressman tarafindan
ilk kez kullaným bulan KSD'dýr (3). O günden bugüne
KSD kemik tümörlerinin rezeksiyonu veya küretajý ile
oluþan kemik defektlerinin tamiri için veya spesifik ya
HACETTEPE ORTOPEDÝ DERGÝSÝ 11 6 2 6 2001
52
Kemik defektlerinin tamirinde yaygýn kullanýlan diðer
bir biyomalzeme de MKH'dir. MKH goniopora türü
mercanlann özel bir üretim sürecine maruz
býrakýlmasý ile elde edilir ( 11 ). Bu mercanlarýn yoðun
kalsiyum karbonat içeriði özel üretim sürecinin
sonunda kalsiyum hidroksiapatite çevrilir ve
mercanýn protein içeriði de uzaklaþtýrýlarak nonimmünojenik hale getirilir (10,12). Elde edilen
biyomateryal 500-600 mikronluk por yapýsý, % 65-75
porozite özelliði ile spongioz kemiði taklit eder
(10,11). Aynca klinik çalýþmalar da otogreftler ile
karþýlaþtýrýldýðýnda MKH'in otogreftler kadar etkin
olabileceðini göstermiþtir (4).
Þekil 3: a) 4. haftada kontrol gruplarmda aðýrlýklý olarak kýkýrdak dokusu yer yer kemik dokusu gözlendi. (HE x 125) b) l.
grupta KSD'ýn büyük oranda ortamdan emildiði, mevcut parçacýklann ise etrafinda fibröz doku ve yabancý cisim dev hücresi,
diðer kýsýmlarda ise kýkýrdak ve kemik dokusunun eþit miktarda daðýldýðý göýlendi. (HE x 310) c) 2. gýupta poroz yapý içinde
eþit miktarda kýkýrdak ve kemik dokusu daðýlýmý gözlendi. (HE x 125)
ucuzdur. Bu karþýlaþtýrmalý deney sonucunda benzer
etkinlik göstermesi nedeniyle daha ucuz ve kolay elde
edilebilen biyomalzemelerin kullanýmýnýn öncelik
taþýyabileceðini düþünmekteyiz.
Sonuçlarýmýzda hem KSD hem de MKH istatiksel
olarak anlamlý olmamakla beraber kontrol grubuna
göre hem radyolojik hem de patolojik deðerlendirme
sistemlerinde daha baþarýlý görülmektedir. KSD hem
radyolojik görüntülerde hem de patolojik kesitlerde 2.
haftadan itibaren rezorbe olmaya baþlamýþ ve 6.
haftada büyük oranda rezorbe olarak yeni immatür
kemik ile yer deðiþtirmiþtir. Bu süre literatüre göre
daha kýsadýr (2,3,11). Ancak bizim defekt çapýmýz da
her ne kadar uygulanan kemiðe göre oransal olarak
ayný olsa da kantitatif olarak literatüre göre daha
küçüktür. KSD'ýn kullanýldýðý grupta defekt doluþu
normal kemik iyileþmesi sürecini ve aþamalarýný
izlemekle birlikte patolojik kesitlerde KSD
adacýklannýn çevresindeki reaktif fibröz doku ve
yabancý cisim reaksiyonunu düþündüren dev
hücreler dikkat çekicidir. Literatürde genel olarak
KSD'a karþý yabancý cisim reaksiyonu oluþmadýðý
belirtilmektedir. Ancak Yamazaki ve ark.
çalýþmasýnda tartýþma bölümünde KSD'a karþý
yabancý cisim reaksiyonu görmediklerini söylemekle
birlikte bulgular kýsmýnda rezorbe olan KSD granülleri
etrafinda multinükleer dev hücreler gözlemlemiþlerdir
(14). Bizim bulgulanmýz genel literatürdeki bilgiyi
desteklememektedir. KSD'a karþý doku reaksiyonu
daha detaylý çalýþýlmalýdýr kanýsýndayýz.
MKH hem radyolojik görüntüler hem de patolojik
kesitlerde defekt doluþu ve yeni kemik oluþumu
yönünden KSD ile benzer özellikler gösterirken
rezorbsiyonunun KSD'a göre çok daha yavaþ olduðu
gözlendi. Özellikle histolojik kesitlerde poroz görünen
MKH, 6. haftada dahi tam rezorbe olmazken poroz
yapý aralýklarmda KSD'a eþdeðer kemik doluþu
oluþturduðu belirlendi. MKH'de KSD gibi yabancý
cisim reaksiyonu görülmedi.
Sonuç olarak kontrol grubu ile kýyaslanan her iki
biyomalzeme de kemik defekt doluþuna
osteokonduktif özellikleri ile katkýda
bulunmaktadýrlar. Denek sayýsý daha artýnlarak ve
sakrifikasyon süresi daha da uzatýlarak yapýlacak
çalýþmalar aradaki farký istatiksel anlamlý düzeye
taþýyabilir. Birbirleri ile karþýlaþtýrýldýklan zaman
etkinlik olarak her iki biyomalzeme arasýnda anlamlý
fark gözlenmemekle birlikte KSD'a karþý oluþan
yabancý cisim reaksiyonu gözönünde tutulmasý
gereken bir özelliktir.
KAYNAKLAR
1. Banwart JC, Asher MA, HassaneinRS. Iliac crest
bone graft harvest donor site morbiditty: a statistical
evaluation .1995; 20(9):1055-1060
2. Beeson WH. Palster of Paris as an alloplastic
implant in frontal sinus. Arch Otolaryngol
1981;107:664-669
3. Blaha JD. Evolving technologies:new answers or
new problems? Calcium sulfate bone-void filler.
Orthopedics 1998; 21(9):1017-1019
4. Bucholz RW, Carlton RPT, Holmes R. Interporous
hydroxyapatite a a bone graft substitute in tibial
plateau fractues. Clin Orthop 1994; 240:53-62
5. Cunin G, Boissonnet H, Petite H, Blanchat C,
Guillemin G. Experimental vertebroplasty using
osteoconductive granular material. Spine 2000;
25(9):1070-1076
6. Einhorn TA. Current concepts review:
enhancement of fracture healing. J Bone Joint Surg
1995; 77(A): 940-956
7. Hadjipovlou AG, Simmons JW, Yang J, Nicodemus
CL, Esch O, Simmons DJ. Plaster of Paris as an
osteoconductive material for interbody vertebral
fusion in mature sheep. Spine 2000: 25(1):10-16
8. Holmes RE, Bucholz RW, Mooney V. Porous
hydroxyapatite as a bone -graft substitute in
HACETTEPE ORTOPEDÝ DERGÝSÝ 11 6 2 6 2001
53
metaphyseal defects. J Bone Joint Surg 1986;
68A:904-911
9. Huo MH, Troiano NW, Pelker RR, Gundberg CM,
FriedIaender GE. The influence of ibuprofen on
fracture repair: biomechanical, biochemical,
histologic and histomorphometric parameters in rats.
J Orthop Res 1991;9:383-390.
12. Thalgott JS, Fritts K, Giuffre JM, Timlin M. Anterior
interbody fusion of the cervical spine with coralline
hydroxyapatite. Spine 1999; 24:1295-1299
13. Varlet A, Hingrez M. Osteogenetic induction by
antibiotic loaded plaster of Paris pellets combined
with decalcified bone matrix. Rev Chir Orthop 1985;
71(2):73-78
10. Martin RB, Chapman MW, Sharkey NA, Zissimos
SL, Bay B, Shars EC. Bone ingrowth and mechanical
properties of coralline hydroxyapatite lyr after
implantation. Biomaterials 1993; 2:182-185
14. Yamazaki Y, Oida S, Akimoto Y, Shioda S.
Respond of the mouse femoral muscle to an implant
of a composite of bone morphogentic protein and
plaster of Paris. Clin Orthop 1988; 234:240-248
11.Peltier LF, Jones RH. Treatment of unicameYal
bone cysts by curettage and packing with plaster of
Paris pellets. J Bone Joint Surg 1978; 60(A):820-822
15. Younger EM, Chapman MW. Morbidity at bone
graft donor sites. J orthop Trauma 1989; 3(3):192195
YAZIÞMA ADRESÝ :
Nadir Þener
PK 29
81110 Bostancý
Ýstanbul
HACETTEPE ORTOPEDÝ DERGÝSÝ 11 6 2 6 2001
54

Benzer belgeler