nil,ninilBR KİTABI - Çukurova Üniversitesi Akademik Bilgi Sistemi
Transkript
nil,ninilBR KİTABI - Çukurova Üniversitesi Akademik Bilgi Sistemi
lYJl f ATATÜRK ÜNiVERsiTEsi iı,nrişiı.r raxür,rnsi (MEDYA VE MAHREMiYETiN SINIRLARJ" ULUSAL SEMPOZYUMU 6-7_8 KASIM 2013 nil,ninilBR KİTABI ERZURI_,M - 20t5 ATATÜRK ÜNiVERsiTf,si ir,nrişiı.r ıarür,rnsi MArrnnııiyrrix sINIRLARI" IJLUSAL SEMPOZYUMU "MEDyA VE 6_7-8 KASIM 2013 niı.,»iniı,BR IdTABI ISsN 2r46-1538 20l5 - Atatiirk Üniversitesi İletişim Fakiiltesi Atatijrk İletişim Hakemli Dergisi Özel Sayısıdır. @ Bu kiıabın btiıün hakları Alatürk Üniversiıeşi jletişim Fqkülteşi'ne aiııir. Ataıtirk Üni\)ersitesı ileıişin Fakiihesi'nin izni ahnmalsızın kitabın ıamaml veya bir hsmı mekanik, elekıronik, folokopi, manyetik kqyıt veya başka şekillerde çoğalllamaz, basılamaz ve dağıtılamaz. l.Basım Kasım 2015 Editoryal Kurul Prot Dr. Uğur YAVUZ Pıof. Dr. Hüseyin KOSE Doç. Dr. Derya TELLAN Doç. D.. Raci TAŞÇIoĞLU Yrd. Doç. Dr. Besim YILDIRIM Kapak Tasanm , Uzm. Yakup ÇIFTÇI Baskr Öncesi Hazrrlrk Doç. Dr. D€ rya TELLAN Uzm. Yakup ÇiFTÇi A§, Gör, ibrahim Ethem ZiNDERİN Yayına Hazırlayanıar Doç. Dr. Derya TELLAN Yrd. Doç. Dr. Duygu OZSOY Uzm. Yakup ÇiFTÇi Arş. Gör. ibrahim Ethem Zi^DEREN Yaaşma Adresi Atatiirk Ünive.sitesi iletişim Fakültesi Me.kez Kampus ERZLIRUM T el: O442 2315l5l Baskr orka ofset Matbaacılık Tl| 0(352) 322 11 ü Organize Sanayi Bölgesi Melikgazi-I(AYSERİ Kongre Başkanı Prot Dr. Uğut YAVUZ si Atatürk Üniversitesi iletişim Fakiilt€ Kongre Düzenleme Kurulu Prot Dr. Uğur YAVUZ Prof, Dt. Hüseyin KÖsE Doç. Dr. salih SEYHAN Yrd. Doç. Dr, Duygu ÖzSoY Kongre Sekreteryasr Aiş. Gör. Büşra sÖNMEz Arş. Gör. Meryem oKUMUŞ Afş, Gör. Tahsin Enıre FIRAT ii Dekanr Bilim kurulu Prof, Dr. Ahmet KALENDER Prof. Dr. Aksu BORA Prof. Dr. Atilla ciRGiN Prol Dr. Aydemir OKAY Prof. Dr. Bilal ARIK Prof. Dr. Edibe SÖZEN Prof. Dr. Erkan YÜKSEL Prof. Dr. Fatma GEÇiKtİ Pıof. Dr. Funda BAŞARAN Prol Dr. Füsun AIVER Prof. Dr. Hacı ibrahirn DELıCE Prol Dr. Haluk GERAY Prol Dr. Hamza ÇAKIR PIol Dr. Huiye KIIRUoĞLU Pıof. Dr. Hülya YENGiN Prof. DL Hüseyin KÖSE Prof. Dr. Kurtuluş KAYALI Prof. DI. Mehmet YÜKSF-IProl Dr. Melda CiNMAN ŞiMŞEK Proı DI. Metin IŞIK Prof. Dı. Naci BOSTANCI Prof. Dr. Naci İSPİR Prof. Dr. Neşe KARS Prof. Dr. Nezih ORHON Prol Prol Dr. Nilüfer TİMİsi Dr. osman ÖzSoY Prof. Dr. Ömer ÖZER Proi Dr. Selahattin BEKMEZ Prof. Dr. Sevda ALANKUŞ Prof. Dı. Suat GEZGiN Prol Dr. Uğur YAVUZ Prof. Dr. Ümit ATABEK Prof. Dr. Yusuf DEVRAN Doç. Dr. Ali UTKU Doç. Dr. Hakan ERGÜL Doç. Dr. Hakan TEMZTÜRK Doç. Dr. Raci TAŞÇIoĞLU Doç. Dr. Salih SEYHAN Doç. Dr. Sıdıka YILMAZ Doç. Dr. Serdar ERciŞ Yrd. Doç. Dr. Besim YILDIRIM Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan KAVAKLI ii DiJiTAL YERLiLERiN MAHREMiYET KAVRAMINlN soRGULANMAsl Doç. Dr. Nüket E. ERGEÇ Bölüı]ıü Çukurova Üniversitesi iletişim Fakültesi, Radyo-TV ve Sinema [email protected] Yrd. Doç. Dr. Murat Enan DoĞAN Çukurova Üniversitesi iletişim Fakültesi, Radyo-TV ve Sinema Bölümü mertandogan @gmail.com Özet Mahremiyei, ne yeni ne de muğlak bir kavramdır. Değealerin sürekli değiştiği günürnüzde, matremiyet kav.am| insan yapan temel nitelikleı statiıkocu duruşunu yİtirmİkıe. Geleneke-| tanımlaııaya göre, mahremiyet kendi baştna insan! nedenle Bu düşünü|mekıedir. da değiştiği çalışmada teknoloji gibi kavrnmınün mahremiyet ier Bugun u.asındadır. şey yetişen dijital yerlilerin mahremiyet kavramının değişip değişmediği sorgülandı. çaltşmada sosyal devriminio içine doğan vi 'kulian,mına iiişkin yaptlan odak gnrp çalışması ile sosyal. medya üzefind€ dijiıal yerli olarak paylaşım sitesi Fa"]"hok doksan soffası gençliğinin mahremiyet sıntrlan incelendi. Mahremiyetin bir şeylerin gizlenmesi değil, kişinin kendi otonomisini ve özerkliği sğlamasl an|amında kullanılan çallşmada, günümüz gençliğinin Facebook kullanımında paylaştıklan içerikler degeılendiriiirken, yapılan anaıizle mahremiyet kavramının güncel tanımına ulaşrlmas! denendi, yeni bir sosyal bask] alant olamk b"'ıçm" tuıgrır", mahremiyetin gizlilii ;larak anlaşıldığı ve dÜiıal dünyanın iai""l,riı- kurgiılandığı ortaya koydu. Anahtar sözcükleri Facebook, Mahremiyet, Değişim THE CONCEPT OF PRIVACY FOR DIGITAL NATIVES Abstract concept of privacy is not new or ambiguoıjs to us- As values change in this day, privacy also |oses its status quo. ssential featufe of humanity. In addition carrying one's set ofselfvalues, Acco.ding to co;ventional jefinitions, privacy is a € privacy m;diates reaching other goodn;sses. At the Present time a Phase shift occurred in the concePt of Privacy similarly lo iıher conceps. Tlis papei aims io examine the change in üe boundaries ofprivacy foJ digital natives, wilhin the context of social media. The study Purposes to test the PresumPlion, if the digital natives bom in the age of technological .eYolution consider about lhe con;entional boundaries of priva;y or constitute updated privacy concePı of the new era. Thercfore, a focus group study about Facebook will be estibıished to theorise the update boundaİie§, definitions and phase shifts of privacğ inine social media fo. the digital naüive§' generation of Posl nineti€§. Today, privacy is no moıe to conceal jntends to reach a 'something as th" concept is used as autonomy and emancipation of the individual._In thal sense, the study facebook, shared on grouP study ofcontext§ via the focus definition ofPrivacy a current conclusion on K€ }.rüords: Facebook. Privacy, Change 1.MAIIRJMİYETiN BİJYÜLÜ vE sIRLr DÜNYASI MI? Mahremiyet, sınırları olan yaşamln içinde ve bireylerin yaşamına ait özel bir alandır. Ancak bu smrrlann ne oldugu, kimin tarafından çizildiği önemli bir tartışma konusudur. Adomo,ya göre bir zamanlar yaşam olarak bilinen şey, önce özel yaşamın, sonıa da sadece ttiketimin alanı haline gelrniştir (ijomo,2009,15). Felsefeciler mahremiyeti de tiıketimin bir nesnesi olarak kabul eder ki, i,jketim toplumu otarak kabul edilen çağımızda he1 şey gibi mahremiyetinde içinin boşaltıldığ1 temel savı vardı;. çağdaş İspanyol fe1sefeci ortega Gasset "Kitleledn Ayaklanması (La ıebeljön de las masas),, (lg3b)lsirrıli Özgün çahşmasında tiim gelçektiği ile günümüz insanın mahrcmiyet adı verilen bir benden yoksun olduğunu beyan edeT. "o kiıle adamının tarihi önceden boşalılmış, yiireğinde bir geçmişi yoi, o nedenle iulwlariraşL, diye adlandırılan her türlü düzene uysa1 Bir insandan çok, sali |üıa 1or1ıopıuıuk puılqrı)den oluş.rn bir insan kabuğundan ibaret; iç dünyasından, yalnız kendine ait, amania,- başkaına devredilemeybcek bir mahremiyeııen, öyle başran sayılamayacak bir benden yoksun. O nedenle her zaman, artık nasıl olması 4erekiyorşq öyleymş gibi yapmaya hazt ve 'nazırdır.', (Gasett, 20l0,12). Gasett bununla birlikte mahıemiyeti dışandan bakıldığında keşfeditmeyecek bir gizler sistemi olduğunu söyterken "İnsan ve 'herkes"' isimli mahİemiyeti ifade etmenin kişilerin anlatım istekleri ile bağlanhlı olduğunu yazar, 175 eserinde "Her biı]ikıe varoluş iki ınahreıfii|etin biı,likıe varolıışııdıır. Bıııılar ne oronela kaışl*h kendilerini belli ederlerse, o ıla o orcıııda ı,a]'dır. Bir be.len içi'lde kopahlnış, hapsedilıııiş gibi dıran bir nahreürür,eli,l belirtisi ise, bıı bedeııin len olüasütıdandD,- Mahreıniyeli Lclirııııe işleııne de "anloııın" dpnir. aıekınin beılenı isıer diü8in, isüer hnrekeı lıalİnrle olsun, bize öıeki insan deı|eü üahrenıiyelıe olup biıenlerin erı çeşitli beliılileriıi, göstergelerini, ipııçlaruıı yolla_,,aıı rengarenk tı,afik laıııbasldu-. o içerisi, o mah|enıiyet asla öntiıniizde hazı, bıılıınnıaz, anla her zaman beılenle birlikte buhınur, ıpkı elmanııı görDıediginiz |a sı giEi" (Gasset, l995;l0l). Teknolojinin gelişmesi mahremiyetin sınıılannın daha çok sorgulanmasına neden olmuştur. mahremiyet alanı, teknoloji devriıni ve bunun yaratttğı sosyal medya, Gasset'in kastettiği Çünkii mahlemiyeti belirtme işlevi olan anlattm. sadec€ bedenle sınırlı kalmadı. Bedenin içinde ve gizli dünyasında olan ancak kişi kendi istediği gibi kontroi edilen mahremiyetin, iletişim araçlarının çoğalması ile fiziksel varoluş sınırlarını zorladığı görülüyoı. Mahremiyetle ilgili her paylaşımın çerçevesini sanal dünyada suje kendi belirliyor ya da belirlemek zorunda bırakılüyol ve bu sınırlar çoğu kez kendi kararı dışında aşılabiliyor. Bu nedenle, artık mahlemiyetin olmadrğı sonucrrna varacak kadar da mabıemiyetin yok olduğu endişesi var denilebilir. Eugene Robinson 6 Haziran 20l3'de sinde ABD Hüktimetinin ülkenin en büyük intemet ve telefon lıizmeti veren Washington Post gazet€ Verizon şirketinden gizli kayıtları aldığının ortaya çıkması ile kaleme aldığı yazısının ilk cümleleri; "jleride kiiçiik bir kız babqsının gözlerinin içine bakarak sorar "baba mahreııliyel neydi? " baba mııhtemelen halulanıayacak" şeklinde olur. Bu olay Geoıge Orwell'in 1984 isimli romanında bahsedilen "Big Brother'ln geryekleştiği endişesini de giindeme getiril. Bu soru niçin geçmiş zamanda sorusu ile birlikte, "Gerçekten mahremiyetin §onu mu?" sorgulamast gündeme getiıir. Gizlilik mahıemiyetin korunmasında temel kural olarak kabul edilir. Her ne kadar bazı bireyleı başkalarının kendileri hakkında ne düşündüğünü umursamasa bile, özel ilişkilerin gelişmesi ve kişinin kendini var etmesi do]ayısü ile maluemiyetinin olma§ının temel koşulu gizliliktir (Moor, 1997). Moor (1997)'a göre kişinin mahremiyetini koruyabilmesi mahrem alanrnı gizli tırtabitmesine bağlıdr. Bu konuda İngiliz felsefeci Theodere Zeldin "İnsanlığın Mafuem Tarihi" (2OlO) kitabında kişilerin kendilerini düşünmekten bıktığını, bu nedenle artık başkalannı merak ettiklerini saylarken bunu kaşifler çağı olalak nitelendiriI. Zeldin (20l0) mahremiyete kişilerin kendisinin karaı vereceğini belirtirken, insanın kendi seçtiği ile görüşebilmesini mahremiyet olarak nitelendirir ve buııların dışındakilerin varlığı ile yokluğu bildk yorumu yapar. Mahremiyetin dönüşümü isimli çalışmasında Giddens, mahremiyet öteki talaflndan özümsenmek değil, onun özelliklerini bilmek ve kendi <lzelliklerini açıkça ortaya koymak, şeklinde tanlmlandığlnda, 'ötekine açl]ma'nın, kişisel sınırların korunmasıyla mümkiin olacağını var sayar (Giddens;1994:89). Kişinin kendini var ederek dönüşebilmesini mahremiyetle ilişkilendiren Giddens'a göre, kişisel hayatın sınırlarını belirleyen mahrem alanlarında onaya çıkan değişmeleı, toplumsal alan ile iliŞkilidir ve toplumda meydana gelen değişimler kişisel hayatı belirlerken, bu sınırları aslında toplumdaki dönüşümlel ortaya koyacaktır. Giddens, dolaysıyla mahremiyetteki dönüşümü toplumdaki değişimle doğrudan ilişkilendirir. Giddens 'mahremiyetin dönüşümü'olarak adlandırdığı doğum teknolojisindeki gelişmeler sayesinde zorunluluğundan kopmuş plastik cinselliğin ortaya çıkması ve kadınların cinsiyet özgtlrlüğü artması gibi iki ana dinamiği olan sürecin, gerçelıte mahremiyetin tiikenişi ve tiiketimi ile belirginlik kazandığını ileri sürer ve bunu bir dönüşüm olarak nitelendirir. Modemite sürecinde farkh falıtörler, modern kurumlar ile kimlik arasında ilişkileri etkilemektedir. Modemitenin insan ilişkilerine getirdiği dinamizm, özellikle güvenlik mekanizmalan ve risk ortamlarındaki değişikliklerle ilgilidir. Kişisel yaşam ve özel hayat teknotojinin getirdiği yeniliklerle risk alhndadır. Giddens (i994) tedirginliklerin ve güvensizliklerin modem öncesi dönemde de olduğunu belirtmekle birlikte modemleşme, sürecin seçeneklerini arttırdığı gibi risk koşullarınl da arttmlştlr. Dolayısıyla gıinümüZdeki teknolojik koşullar bireyJoplum ilişkisinde 'ben'in oluşum sürecini etkilemektedir. Kişiset yaşamın mahrem yönlerindeki değişmeler geniş bir düzlemde sosyal ilişkilerle bağlantıtı hale gelmiştir. Rachets (l975)'e göre, diğer insanlarla istenildiği gibi kurulan sosyal ilişkilerde çeşitliliği sağlayabilmek için gizlilik zorunludur. Karşıdaki kişi ile k-urulan sosyal ilişkilerin niteliğini kişilere verilen özel bitginin içeriği ve derinliği belifler. İlişkilelin her birinde tarafların birbirine aktaldığı kişisel bilginin niİeliği ve niceliği birbirinden farklıdır. Rachels'a göre; eğer verilen bu bilgiler arasında bir farklılık kalmazsa, ilişkiler arasındaki çeşitlilik de sağlanamaz ve bu farklılık mahremiyetle sağlanıı yorumunu yapar. 176 a Günümüzde toplumsal alanla birlikte meydana gelen sanal alan da mahremiyet ilişkilerinin yoıumlaırması, düşünülmesi için yeni bir alan olalak ortaya çıkmıştır. İntemet teknolojisinde yaşanan 2.0 devriminden sonra oluşturulan etkileşimli ortaünlal, yeıri bir iletişim biçimini doğurmuştur. Web üzerinde yaıatılan sosyal alanlar, hem gerceği hem de sanalı yeniden düşünmeyi zorunlu lalmışhr. Çiinkii bilgisayar ağlanyla oluşfurulan yeni bir mekanda toplumsal alanda olduğu gibi, paylaşımlar, tartışmaIar ye yeni arkadaşlıklar gibi insana ait birçok etkileşim yer almakta. Bu etkileşimler sosyal medyaya ilişkin güvenilirliği gündeme getirirken, en çok incelenen konu mahremiyet olmuştul. Giinümüzde mahremiyet, özellikle sosyal medyada sadece güventikle ilişkilendirilmektedir. Oysa Giddens mahremiyeti etkileşimsel bil betimleme olaıak değil, pratik eylem planlan tanımlayan bir ayrıcalıklar ve sorumluluklar kiiınesi olaıak ifade eder (2010, 175). Buna ilişkin olarak da ömeğin kadının boşanma hakkını elde etmesi vasütası ile eşitlikçi bir iletişim düzeyine geçilmesinin bir dönüŞüm olarak ifade edileceğini sar,ıınuI. Mahıemiyetin olmazsa olmaz koşullanndan birisi elbette gizliliktil. Bunun tersini söyleyen Senıett'in deyimi ile kişiler arası iletişimin gizli alanlarda daha anlamlı oldugu şeklinde de ifade edilebilecek bu mahremiyet anlayşı, bir anlamda Viktoryen bir namus anlayrşrnın mirası olalak sonraki kuşaklara kalacaktır. Duygular iradedışı olarak başkalanna gösterilmemeliydi, hatta duygulanmaktan kaçınılmalıydı. Viktoryen ahlak anlayışı ashnda ''futkunun yadsrnması adını alrırş irrasyonel bft tutl-uydu" (1996, 22l). Mahrerniyetin gizlilikten kurtulması gerektiğini ifade ederı Senett, insanlann ancak bilinmeyenle karşı ka§ıya kalalak olgunlaşabilecekleri fikrini saı.ıınur (1996,367). Esas değişim ve dönüşüm bu noktada başlayabilecektir. Bu nedenle esas mahremiyette dönüşüm, gizli olanın paylaşımı değil, cinsler arasında mahremiyet alanındaki hak ve sonımluluklar açısından eşitlikçi bir düzlemin yaratılabilm€ si ile sağlanacaktır (Giddens, 20l0; 175). Brı nedenle çalışmada mahremiyet, gizlilikle beraber kişilerarası eşitlikçi bir değişimin yaşanmasını sağlayan bir ortam olarak kabul edilecektir. Aslında mahremiyet alanı büyülü ve sırlı bir dünyadan daha fazlasını iadeden biı alandır. Bu çerçevede teknoloji ile büyüyen 90 sonrası kuşak sosyal medya ağlannda, bu anlamda eşitlikçi bir yapının olduğu mahrem alanı yaratacak bir dönüşüm sağlayacak mı, yoksa sadece gizlilik sınırlannı mı dalaltacak? Bu soru üzerine kurulan çalışma, dijital yerliler bağiamrnda bunu inceleyecektir. 1.1,Dijital Yerliler: Enformasyon Toplumunun Y€ ni Kuşağı Marc Prensky, 1980 yılı sonrasında doğan bireyleri "Dijital Yerliler" olarak tanır Prens§ (200la), bilgisayarla birlikte büyüyen kuşağın önceki kuşaktan farklı düşündüğtinü amaktadır_ ve "Dijital Yerliler"in zihinlerinin psikolojik yönden farklı bir yapıya sahip olduğunu ileri sürer. Bununla birlikte dijital teknolojileri kullanan, fakat bu teknotojilerin var oluşundan önce doğmuş olan kişiler ise "Dijital Göçmenler" olarak tanımlanmaktaür (Prens§, 200la). Prensğ tarafından DjitaI Yerliler olalak adlandınlan kuşak, yaşamlannı tamamen teknolojiye dayalı olarak yaşayan, video o1unları, intemet ve bilgisayar kullanımında üstiin yeteneğe sahip genç insanlar olarak tanımlanr (Prenslry, 2005, 8). Söz konusu yeni kuşak, düital medyada yer alan görüntiilerin çok boyutlu uzamsal yapısı içerisinde beklenen ve beklenmedik her tiir uyarana karşı çok hızlı bir şekilde cevap verebilmelıiedir. Bu bağlamda dijital yerlilerin kendilerinden önceki kuşaklara göIe falklı bilişsel yeteneklere sahip olduğunu söytemek münıkiindür (Prens§, 200lb). Dijital Yerliler, çevrimiçi (online) ye gündelik hayat arasında bir aynm gözetmeksizin hayatlannın büyük bir krsmını bağlanlılı olarak geçirmektediı (Palfrey ve Gasser,2008). Bu önemli özelliklerinden biri de edindikleri bilgi birikimini kitap ve kiitiiphaneler dışında dijital teknolojiler kullanan farklı ortamlardan (media) edinmeteridir (Nicholas vd.,2010). Bunun sonucunda jenerasyonun büyük bir losmı düşüncelerini çewimiçi ortamlarda teknolojinin jenerasyonun € n sağladlğı olanaklar doğrulnısunda ve genellikle kopyala ve yapıştır mekanizmalanyla alrtanr. Aynca bu kuşak kişiter arası iletişim k-urarken, yeni dijital tekrıolojinin araçlarını birincil iletişim aracı (mediator) olarak L-ullanır §icholas vd, 2010). Bununla birlikte, söz konusu kuşağı farklı isimlerle tanımlayan yazarlarda bulunmaktadır. Neil Howe ve William Strauss (2000) tarafından "Millennial" veya "Y Kuşağl" olarak adlandınlan ve doğum tarihi |982 i|e 2004 yılları alasında kalan kuşağın dijital teknolojilerin içerisinde doğup büyümesi yönünden dijital yerlilerle aynı topluluğu ifade ettiğ söylenebilir. Y kuşağı olarak adlandırılan bu toplululç düa önceki kuşaklara göre daha kalabalık, daha iyi eğitim almış ve geniş bir etnik yelpazeye sahiptir. Bunlara ek olarak, 1993 ve sonrasında doğan bireyleri "Google Jenerasyonu" 177 l (Rowlands ve diğerleri, 2008) veya "Jenerasyon @" (Harımaın,.2003, l7) olalak da adlandıran kuıamsal -yaklaşımlaı bulunmaktadır. söz konusu isiınlendirmelerin büyük bir kısmı, ampirik uygulama alani dışında, çeşitli düşünüIlerin gözlemlerine dayanan kavramsal açıklamaIarı iieirmektedir. Bununla biılikte, kavİamların ispatına ilişkin uygulamalı çalışmalann sınırlı bir içeriğe sahip olduğunu söylemek mümkiindür. Bu nedenle araştlrma, kavramları Türkiye'deki üniversite öğIencileri arasında sorgulamasl bakrmından ileri çalışmalara zemin yaratmaktadür. 2.çALIŞMANIN YÖNTEMi 2.1 Amaç: Bu çalışma, günümüzde yaşanan teknoloji devıimi ile birlikte iletişim biçimleıindeki değişimlerin, mahremiyet olgusunda yarattığı değişirn üzerine odaklanmıştıı. Teknolojik devrirn içine doğan 90 sonıası doğumlulardan oluşan dijital yerlilerin, dünyanın en fazla kullanılan sosyal paylaşım sitesi olan Facebook üzerindeki paylaşımlan çerçevğsinde mahremiyet anlayışları sorgulanacaknr. Bu çerçevede çahşmada şu sorulara cevap bulunulması amaçlanmıştır. l -Mah_remiyet sosyal biçimleniyor? nedya olan Facebook alzerinde gizliIik alanı olarak nasıl 2-ToPlumsal diızlemdeki makemiyet tanımı Facebook üzerinde değişim gösteriyo. mu? 3-Mahrcmiyet alanrnda gerçek bir dörtüşürn §ağlanmasında Facebook eşitlikçi bir düzlem yaratmüş mıdır? Bu soruların cevabrn bulabilmek için çalışmada odak gnıp çalışması yapılmışhr 2.2.Yöntem: Çalışmada dijital yerli olarak belinilen grubun Facebook ve mahremiyet hakkında bakış açılaıı, yaşantı ve ilgilerini derinlemesine ve detaylı olarak elde edilmek istendiğinden odak grup görüşme yöntemi kullanılmıştlr. odak grup görüşmeleri nitel bir veri toplama tekniğidir. Bu yöntem, kiiçük bir gnıpla araşhrmacı aıasrnda yan yapılandınlmlş görüşme t€ kniğidir. Tartışmada grup dinamiğinin etksi kullaulır. Krueger (2000)'e göre odak grup görüşmesinin kişilerin kenditerini kolayca ifade edebileceği bir yapısının olduğundan katılımcıların gerçek his ve düşünceleIinin öğenilebileceğini söylel. Bu nedenle odak gnıp çalışmasında, katılımcılara eleştiriden ve baskıdan uzak bir ortam yaratılması gereki, (Krueger, 2000, 8). Odak grup çahşmalaıı az sayıda kahlımcılarla yapılmak zorunda olduğundan temsil sorunu olabilmektedir. odak gnıp çalışması niteliksel çözümleme yöntemi olup, alaştl[nanrn bireysel anlam üretimi yoluyla çoğul anlam üretmeyi sağlar. Odak gnıp görüşmesinde katılımcı sayısı hakkında çeşitli görüşler olsa da Byers ve Wilcox'a göre (1988) 8-12 kişinin ideal olduğu belirtiliı. Odak grupta önemli olana kişilerin etkileşimli ortamda kontrol edilebilirlikleridir. Çalışmada 6 kadın ve 6 erkek olrnak üzere toplam 12 Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi lisans öğencisinden oluşan odak gnrp çalışması ile görüşleri alınmlştır. Katılımcı|ann bilişsel temsillerini elde edebilmek için odak grup çalışması yapılacak bil ortam hazırlanmıştır. Alaştırmaya davet edilen katılımcılara öncelikle kendileıi için takma isim belirlemeleri ve konuşma sırasında bu isimleri kullanmalan söyl€ rımiştir. Odak gnıp görüşmesi 60 dakika olarak belirlenmiş ve bu sürenin sonunda çalışmantn cevaplanna ulaşılmıştır. Görüşmenin tamamının ses kaydı yapılmış, bu kayıtlar görüşme sonunda deşifre edilerek bulgulaI kısmında kullanılmlştır. Çalışmanın moderatörlüğtinü araştırmacı yapmıştır. Görüşmede odak gnıba aşağdaki sorular yöneltilmiştir; l- Facebook'ta ne paylaşırsınız? Fotoğraf(kendisi, yakın arkadaşı, ailesi, okul hayat...),video, yazı, kişiscl bilgileri (yaş, fotoğraf, iletişim adresi, tam isimleri, memleketi...), siyasi görݧü, dini inanışı, kız arkadaşı, eıkek aıkadaşı, ilişki durumu, sevdiği filimler, mtizikler, kitaplar, doğum ta.ihi 2- Facebook'ta ne paylaşmryo.sunuz? Fotograf(kendisi, yakın arkadaşı, ailesi, okul hayah...),video, yazü, kişisel bilgileri (yaş, fotoğİaf, iletişim adre§i, tam isimle.i, memleketi.,.), siyasi görüşü, dini inanışı, kız arkadaşı, erkek aıkadaşı, ilişki duıumu, sevdiği filimler, müzikler, kitaplar, doğum ta.ihi 178 3- Mahremiyet sizin için ne ifade ediyor? Btı soru ile gruptakilerin ge.çek görüşleri dolaysız biçimde edinilmek istenmiştir bul gular odak gnıp çalışması ile yürütiİlen bu araştırmada soruların cevaplan çerçevesinde elde edilen sistematikleştiıilerek yorumlanmıştır. 3.BULGULAR vE YoRul\t Araştırmada, dijital yerlilerin Facebook kullanlmı ile mahremiyetteki dönüşümün ortaya konulması amaçlandığından 18-22 yaş aralığında Facebook kullanıcısı olan kişilerle görüşme gerçekleştiıilmiştir. Çalışmayan katlIan görüşmecilere ilişkin demografik bilgiler ve Facebook kullanımlanna ilişkin bilgiler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablo l. odak Takma Cinsivet Yaş ismi cülçiçek Sılı cüneŞ sıl P€ ri rmin Montana Ne Alptigin Cöktürk BarlŞ Poymz Kadın Kadln Kadın Kadın Kadın Kadın Erkek Erkek Erkek Erkek Erkek Erkek 2] 20 l8 l9 l9 :0 22 lerin Facebook kullanlmlna başladığı tarih I-3 yıl yl 1-3 1-3 yıl 1-6 ay 3 yıldan fazla 3 yldan fazla 3 ytldan fazla l8 l9 l9 l9 3 yıldan fazla 22 3 3 yıldan fazla 3 yıldan fazla yldan fazla afik Bi ileri ve Facebook kullanım Özel!ikleri Facebook bığlant$ın. Facebook Facebook güncelleme kullanma slklığı kullanma yeri /pıylaşma srkllğı okul/cafe/işyeri Kişisel bilgisayar Kişiselbilgjsayar okul/cafe/işyeri Hafiada birlGç kez Günde biıkaç kez Günde birkaç kez Haffada birkaç kez Dün Geçen haila Hafrada bi.kaç kez cünde biİkaç kez Daha eski HesabImı dondı]rdum Haflada birkaç kez Günde birkaç kez Günde birkaç kez cünde birkaç kez cünde birkaç kez Diin Dün -dondurdu Ki§isel bilgisayar Kişisel bilgisayar Ki§isel KiŞisel Ki§isel Kişisel Kişisel bilPisayar-cep tlf bilgisayar-cep tlf bilgisayar bilgisayar bilgisayar-cep tlf Dün Bugün Dün 6eçen hana Tablol.'de görüldüğü gibi, görüşmeye l8-22 yaş aralığında l2 öğTenci katümıştır. Katılımcılann 8'i üç yıldan fazla süredir Façebook sosyal paylaşım sitesini aktif olarak kullandıklarını ifade etmiştir. Bunlardan ikisi ise hesablnl dondurmuş. Katıllmcılardan Su üniversiteyi kazandıktan sonra bu alanda da var olmak için Facebook kullanmaya başladığını ifade ederken, Montana ise Üniversiteye başladıktan sonra çok zamanını aldığı için hesabını dondurmuş. Genel olarak görüşmecilerin Facebook'a giriş sıklığına bakıldığında aktif kullanıcılar olduklan gözlemlenir. Görüşmenin başında Montana ve Peri'ye neden Facebook hesabını dondurduklan soruldu. "Monlana: Ashndo ben çok vakıimi alıyor diye kopaıııın. Şiüdi evimden uzağa geldim, Facebooka bir iki Şeye baloıak için giriyorsunıE, o arada biri bir şqı yazıyor cevop veriyorsunuz, bir bokıyorsunuz üç saaı geçmiş- okula gelene kadar boş vakıim vardı, buraya geldim ve problem olmaya başladı.." Peri: Ydklaşık 3 ay önce kapattım, Facebook'da ilişki dürümumu payldşmam onları pek ön plaııa koymuyorum. Çünkij abin ile Focebook'ıa arkadaşık. Biilesi daha doğru geliyordu o yüzden kapaııım. Abimİ engelleyebilirdim ama yapmadım. Bana karşı güvenini yiıirmesin diye yaplım." Montana kendi kararı ile Facebook hesabını dondururken, Peri sayfasını sosyal baskı nedeni ile özgür biçimde kullanamaüğı için kapattığını ifade ediyol. Çahşmada daha sonra kahlımcılara Facebook'da ne paylaşırsınz sonrsu soıulmuştur. Bu soruya kahllmcılann daha çok beğendikleri miizik ve şiir gibi hazıı olan iletileri paylaştıkları görütmüş, kendi yazdıklannı paylaştığını sadece bir katılımcı betirtmiştil. Bu paylaşımın nedenini bir katıhmcı benim gördüklerimi, başkaları da görsün diye paylaşıyorum biçiminde ifade etmiştir. Bu sorulara kahlımcılann genel olarak cevapları şu şekilde olmuştuı. 179 08l ,ıou5' aroİap,§! oı§oq üoİnıo DpJoFln o5 lr's,üt ıo5 oıloo ,rrrrtoı( !3ı!q ılq qİorao ,nprodr2D{ ıar§oı( a4 ıalrarıaluau ,İııaauıaıaıaq lPP§ !Şrpaı§! !u!Ş!tıu!rt PuoS {auıuag ı]Dl,top auJalsçüB ıqr? ıŞlpoü.ülo lulpu»l a^ aıııı!!5|}rl İoİ 'aul9İnq lof, ,JDFoİıo,/Dl l!İoJd 4q rq!8 |ŞPa,s! ıDulo lrluos \oluo§ul :ouD,uorl ,uııptnp ıŞala8 DuldDı( Ia! Jlq afoq ur5ı ufiŞnryol ılDpurJt\Dıl.ıIrJD a,İıP §üu§Dlİod Jblru aıug oıloq ,ıoİpıpa \oJruol zlluıJolo/.«Ds nq uouoz ur?nır8 oununJnl §! 4B JılqbrlDlİDd Jaıİa§ q§oq auuaüt uluag ,uı,daİ İaİ Jlq af?q u!5| u|lŞ|lpu|r§alp |uıŞorDlluo ül 'ıarrpıo oııo ,loİ opr|D ,ı§ ,Joİ!Ja^ ,JIJ^ ourlJnp o ,urŞlır§q ,p5Ja3 uDsü! uDPultDJD, ı§ırı§oq üıulo!İos ap |qaqa§ uıuauD^ ar(9g ,u!pra^ ıoüDıo !ıırüaııaılq ,aŞ!o roİftDİ arlsJanlu4 §rluoı{ wnŞnpnı1o a^ ur!r!ıs! arapDs oı,looqarD! :§aung Işap ıcoulo u!3 q Dpnüol ,ıaH ,Joİ|lıqaıüOJ9? !q3 uıloı! oİnuo\ Jaq oüLıoıur§DlİDd Jolılosul ,Joİqo JDluozol( ouıuİırl oPüırIrlDı! ıurJapJurı§np ıpuaş ,ıof,noı{ ırrlraıaluau dı ıarsot 'apsra^luı uınŞrrpnry 'Dpuııus-rrl Dpuılıoıl 'uluag ,nü(blaJa? Igaıı§a\uİal ulroİoı! pzo ,un-üot|l.ı9a ıuıŞu4ı5 ouı§p uıuıJDuo \oJo un,looqd,D] ıPlorl uosı!, zD ,lo5 uolbu§ol,1Dd ,loKıİDı,{rrd ![a§ lo5Jlq !t!Bt! Dıİ,ıoİDı! pzo sauaq a,ı!p!q Dpnuıg upluür?u ,lüJlq looqarDİ ,ıta§ ,Joiıpa doı!ı! aia§ !qr8 Jat!8ırq qDpuDIIoı! op oi axu|lirlp !o,ıŞoıo!'oapıtr ıor4q ,u.OJoİluDuı ounq uag ,qDıılD1l İa§ Jrq a,OP |o,0rı! pzp Dı,Iooqaro{ :zo.ı/bJ ,lpuotualz93 uElıtpı§ğl üsa§ıpua aul93 .I€ Jsz e ueP Peuue^!!8 euütuğuo ıooqersc {ğJ?Io leua8 uuPIIctulIDe) ,üld9,( nunluruo.{ uğpln§its6 deü.uıe§€ , Dpulıupuo )ooqar€ ue[o ElıB{Bq {e6Ja3 uualuBsul Eueıuoh1 ,IıuIIeq J aJel{üIığıı uelııp€ nunŞnPlo aıqgs ıIIÖt nanp.{np a§IPua uapuüsauualıauap aA uPpulseullugllnı uEpuuerğı IJ?leI§€q uüulsBJlss ']ugatFtlq _qEpul§lp aılsra^tun nanPn)Io eA [usI '§eu$D uğp.rPllcuıtI]ıs) ,.DIIPatfQs üulıaPltullaq [ul§8,( eA uItıeıalueu! 'elüsJa^üun uePFpn)[o '}uuaPllPla^ ü8IIq ül.ııuls 9purüeq ualıpuaı {8J8to lauee JğIIrl lllıE)t 'uoİjlu}taq luıJallüpJa^ Jaf 9J3[tulğ8l,(3d eıü{Ps 'lullElı|Puellnı uJlsl aıqes uu?luesü \uueppuuıdnp ua,rn6 epuılse uıuı:ulu.;,(us {ooqac8J,ııdef n3ınr euııuluı§z1,(ed 1e,(eq lazg ıoö ua Jglı.tuılı8ı 'aPI8q ıfıpeıulnıos,(a§ ılq ü1I3Iü aplılllzı8 9p P.( la,(luanl?u muaq apau§!ılQc P{.ooqacBJ eJlls JIq JgllcrulllıE) ,nPluos ns os ulutJElaı§sq € gP.ıooqarğJ,, 8Jglr3ultlneı gJuos Ellsp apulsaru§ç:9a dn 3 rıepo ,.öznungo,{nu§Bl,(9d uslau ,JeIüue apgJı üuüaüPllqapı3 dgqs apuııuı5Iq ğuı§IuPl 'ululllplıqe1o ıelun-ıo,( zıstuğluB {o5 uazEq urݧıll ğ,(nuo{ Jlq BP.IooqecğJ lscuv ,.ıslüP8l)tl5ğ aPuı6üq ıFluls asü luüusq tutlEd9f uJruo,( ılıtlı alı uelüpua) ,n6ıle5 a,{etule eP?Jl IuuPI{Ddğ,( ur o.{ [üsDu uluuElDl§Eq Ioö Pq?p lel|JulüllıEı 'apauı6çı99 ,ışıılaq ıuı!ıqa:a8 ısztürtulıdz,4 uueluruo,( uuyde,( apuıŞllelıu laJEıBq Bıue ıüıaacelüqede,{ lunJof ı.$ıı9c 'ıuıiuıa.ıa6 ısauall)ıe 1o5 uaqa5.ıa3 nuo ul6ı ısauılıqudEf tunlof {eöl5lnD 'ıuıflacelıqauaflaq ıuıı§ulfed ııq esI Eu|Jğlg,{ 1ılu?sul §ueg 'rutaecellqeJelsç8 lultuIit]lq ı3lıq 1uıudu,{ ıuruo,{ zu.{o4 u€ pıElıcıüıIlluıI upuıstfuğI ruos ng ,nplruos nsuos ..auepaN ;zıuısııu ıezu,( uıruof dıualaq nuo 'zrursıru :a6eE aruı§alrfıe .ıtq ğlunuo uutıEz nŞnplo ıuı§el,{ed Jüq uapüe eznun§oH,, uıöI r:alaııllqa,(alapjı uqBp ZPJ\q nunsuos zlulsJü§El,(Pd eu gııooqeceJ eJuos eq8p 9qn.I3 gPDtu§lleÖ ,lpJn§ala uElun§r[f?d ıiııder ,uürpJl§olİDd op ıJDlorJod Pz!!8 ulŞryapq DparJoluo psnBtnp ap ıazog ,ıanroİı§DlİDd \ulJaP?s ,lI5|!1 uıJolJozoİ Dp oİ uıJapıo! uıŞrp^2s :§auııc ,wnıo{ıİolİod yalİa§ u!Ş,PaP,pup ıqıılDs lqıq Dp ısoıtoq DPuı,ploı! ununq '!ıauJg8 Dp ,§o$Dq nuııg ,ııııuo{ıİolİod ııab2§ ur!Şrpaıs! ıuısauııg? uıuısol§oq 'uapl? DwnioH ,uruoiı§Dlt ld ıJoluo 'lfloısou ı1o5 oılop '411qo1o ılıoi ııg wıuoiı§olıbd \Joluo Jlrqop Eoİ Jlq § Jlq uapıB Duııİoı! opıoluo uınŞıp1o nıııu )lD,ıop Pua' :olıS -uınıoİıas ıİou§olİod fuaf2l ıqr? Jobfo]?oıol ' ,wırJoİlr'.a§ fiDıülİDlİDd uafa§ lPrual?a uag .uILu.laN lPJualŞa 'ıqı3 ırlJD§ ıo5 oılDq ,lDIı§Dlü(Dd,paıa paıa]al ıJafaİ Jızoll )lDsJ,llo lorDİrıuol afırp Jarl,u luDİ 'ıı!üı.ıaPp,p üpııa» u pJoİI§DltrDd Dp IıJD§ a^ ,llzau opuıuDl( uııo|uıg ,uınpıoİızoİ apıJaPlıu|1, ıpüarl 'ap \Şap fuDp auıapullR 1o5 oqoq ,ıuıqDseq ünpJoİruDllnJt rq!8 3olg ,uınpJoİıİDl,tıJd 'DıuD uüruo,oıauolbl ıooqaJDİ uo ııs:oııDlııor1l ufu oİIİol İo d lDJŞo ı o/ rl o 5 Dq Dp a^ ıanJo,<\§DlİDd Jalzo§ Pzn? lIZt| olro,İlqapg ,ufuolt İDllbd Ja|?rq 5u!3l! aPpuaD :ıa5ı5l]'D ,ıu uafa§ !q,3 nJofi ^as,İouı§o|ftld IzDİ a^ oap!^ {uŞolo! u4ŞPua?aq dıuQ? ualJü§Dlop allau.ıaıul aPlılPuag ııag :uı?u dlY ,zlıJoilrqD§Dl{od ap, zlı,uyaPJuI§LlP opııDlloq J D||op unp uıloİ azlıuaxu!!§ıp azıuııpuax ,zılJoİıllqDİolı(oı] nuo osıoa au uolo !l13l! alıııapu'ıc :!ıJDg lu!üaıa[uoJ ıpu»l lo5 oılap , Giilçiçek: Ben daha çok Jace'de lemel bilgilerin olmasından yanayım. Kimle arkadaş oldıığııınü bilırıek istetiırı. Saüal orıamdaki arkadaŞlmı tanırnak İsıerim. Çalışmada katılımcılara ilişkisi kısmında açıklama yapıp-yapmadıklan ya da belirtme ihtiyacı olup olmadığı sorulduğunda erkek kat1l1mcl Göktiirk kız aıkadaşınrn rahat§rz olduğu için ilişkisi var olarak yazdlğını, kadın katılımcı Nermin ise ilişkim var olarak belirtmek zorunda olduğunu hissettiğini bunu kendini koruma amacıyla yaptlğrnü beliıtti. Öze|likle Facebook ilişki sekmesi katılımcılar tarafindan toplumsal hayatta ilişkilendirildiği gözlemlendi. Montana ilişkinin belirtilmesinin, insanlann bunu bilip ona göre davranmasını gerektiğini ve zaten gelçek hayatta da böyle oldugunu ifade ederken, Barış ilişki durumunda yazılanların doğruluğunun tartışılabileceği yorumunu yapaıken, Sıla tüm bu yorumlan toplumsal bask]ya bağlayarak açıkladığı gözlemlendi. Odak grııp görüşmesinde, sosyal paylaşım sitelerinin toplumsal hayattan kopmadığı, özellikle kadın erkek ilişkilerinin al,rıı biçimde yansıdığı gözlemlendi. Katılımcılardan Sıla konuşmasında bunu çok açık biçimde aşağıdaki biçimde dile getirir. Sta: İlişki durumunu paylaşmayanların bazıları ıoplumsal bashndan dolayı bunu yapamıyor- Akrabası, annesi, babasl 4örüyorsa eğer buııu paylaşma gereği duymuyor. Sanal orıarnda da toPlumsal bğskı vqf. Nermin: iliŞkisi var yazıyor. Kiminle ne yaptığıfuı değil afua ilişkim olduğünü belilifie gereği duyuyorum. olmasa bile orda duruyor. Çüıbii sosyal ağda konuşmalar biraz farklı boyutlara kğyabiliyor. o yüzden olınasa bile orda durmasını istiyorum. Gökıürk: Bende var yaztyor. Çüıkü kız arkadaşırn bu dıı|umdan rohaısız oıüyor. Mecburen yazıyonım. Poyraz: Beıı bunun gereksiz olduğunu düşünüyorum. DıLgusal bağın insanlara reklom amaçh yazılması bana saçma geliyor. Sonuçla kalpleı inandığmızda bu lür şeylere gerek yok. Montana: İsimle paylaşılması çok saçma geliyof. Bir sefgileme durumu söz konusu, Çok absürd bence ana ilişkisi var yazısını anlayabiliyorum. Normal hayatla karşılaşıırdığımda arkodaşlanmın bildiği gibi facede ki arkadaşlanmın do bunu bilmesi gerekır. iıişkisi var barıı manııktı getİyor. İnsanlar b4nu bilİp ona g6re darfansın. Ama isimle beliftilme\i bana saçma geliyor. Barış: İlŞlci durumu yaap değlşliriyorlar. Tipik ergen hafeketleri gibi qeliyor bano, Daha çok lisedeki dönemde ıevmek ve aşık olmak isteyen ergenler bunu yapıyor. Göktürk: Facebook' da ilişkisi vat yazmak bana uygun değil. Biünin benim kız a,İkğdaşıınııı ptoJıline g ip resiıfllerıne bakması beni fuhaısız edel, Isim belirtlıek iyi değil. Katıhmcılann Facebook paylaşımlan ile ilgili sınırlarını öğenebilmek için "kendi kişisel fotoğaflannla ilgili sınrlann vaı mr?" sorusu yöneltilmiştir. Bu sorunun cevabında ise yine toplumun belirlediği kurallar ve gerçek toplumsal düzlemde oldugu gibi başkalannın ne düşündüğıi önemli bir kriter olmuştur. Bunun dlşlnda bu soruya ilişkin, gelecelıle iş bulma kaygılan, kendileri ile ilgili bilgi toPlamak isteyenlerin Facebook sayfalarına girdikleıinde önyargl yalatmayacak paylaşımlaı olması gerektiği gibi yorumlarla karşılaşılmıştır. Yine siyasi içerikli bir paylaşımda bulunamayacağını Alp Tigin, "Ben genellikle siyasi içerikli paylaşımlarda bulunmamaya dikkat ediyorum. BL ne kadar alkadaş çeıTesinde paylaşsak ta ba§ka yerlelde de görülüyor. Yüksek mevkilerdekinin görmesini istemem" şeklinde yorumlamıştıı. Su, siyasi içerikti paylaşımlarda bulunmayacağlnı, kimsenin bunlan bilmesini istemediğini belirtir. Poyraz, fotoğaf paylaşımlanndaki kriteri dinle itişkilendirerek Müslüman toplumunda paylaşıtan fotoğafların önyargılar yaratacağını ileri siirdü. Katılımcılara son olarak "Mahremiyet sözcüği size neyi ifade ediyor ve Facebook'da ki hangi paylaşımlannrz bu ölçüde?" sorusu yöneltilmiştir. Mahlemiyet genel olarak katılımcılar tarafindan evin içi, özel hayat, başkalannın bilmesini istemedikleri, sadece kendilerinin bildikleri alan olaIak tanrmlandı. Ancak arhk mabremiyetin ka|rnadığı, herkesin her şeyi paylaştığını ama kendilerinin bunu yapmadlklannı belirtirler. Katılımcılar, kendileri ite i|ğ|i zarar görebileceklerini düşiindiikleri şeyleri paylaşmadıklannı ama başkalannın her özel şeyterini paylaştıklaıını ifade ettiler. Atlıas, "k$iye bağlı eğer özelini paylaşmak işliyorşa ki benim için yanlış bir şey. Facebook'un kurulum amacı var ama bİgüı insanlar kullantm cımacıun dışına çıhyorlar mahreuiyel ve özel hayat kalmıyor. İnternet suçu da çok fazla her şeyinizi paylaştığnız zaman ya da eklediğnizde suiistimal olabiliyor." Banş ashnda 181 mahrem alanın oldukça daraldığını sadece bizim bildiklerirnizin mafuemiyet olduğunu "Karşınuzdakiniıı ne yapıp yapnadığnı görebiliyoruz mesela sevmediğimiz bir insan bile olsa onıı tahp ederken oııların mahremiyeıine giı,miş olııyoruz facebook sayesinde." diyerek başkalannın sayfalanna bakmayı mahremiyet olarak yorumlar. PoyIaz ise toplumsal yapı ile mahremiyeti ilişkilendirerek aslında makemiyetin gizlilik sınınnın toplum tarafından belirlendiğini belirtir. Poyraz: benim için mahremiyeı özellikle gizli olan başko toplumlarda mahreıniyeıin snn biraz daho üsttedir. Bü yüzden Facebook'ıaki ,rıahreıniyeı toplundafi ıopluma değiŞir. Bizim loplumuzja mesela birçok şeyi paylaşamıyoruı, Güneş: Sadece beıim bilıliğiııı ve kiuseııin gdrnediği alan olarak ıanımlıyorum. Bıı alan evimin için okulum, arkadaşlarımla giltiğirıı bir yer olabiliı,. Aileırıle evimin lçindeki foıoğraJları veya sevğlinle olan foıoğraJları paylaşmam, benim mahreniyel alanıma kimse girnıiyor ve ginıesiıP de böylelikle i:in vermiyolufi. Monıana: Benim mahreüiyeı olanırn sadece evim demekıeki amacım şu, mesela dışanda bir sürü inian göriyor zaıen sizi mesela plaj da ıek misiniz bir sürii insan görüyor sizi onlardaıı çekinmiyorsunuz faceleh arkadaşlannızın görmesinden çekiniyorsünuz. 4ma aile ayrı benim evdeki durumum özel o bana mahrem geliyor arna evden çıkırkıaı sonru nahrem kalmıyor zaten. Gijklirk: Özellikle evde çelcilmiş bir Ioıoğrar almam oılann kişinin özelidir. Birde bazı kiş iler yediklei yemeklerin foloğraJlarını paylaşıyor, buılan manlıklı bulmuyorum. Gülçiçek: Facebook'da ıfiahfemiyeı denen bif şey kalmadı. Herkes herkesin her şeyini biliyorlar, Her foıoğral paylaşlıyor. Çok ileiye gidenler var face orlamında mahremiyel !ok. Peri: Herkesin her hdydıldıf. Şeyi olıaya her fotoğrofı face koyuyorlar. Mahrcmİyeı kışirıin auı Su: Aile, aıkadaş ve çevrem beninle ilgili her şey 6ıılindir. lsıediğin şeylei beğendiklerini payloşırım kendi özel hayotımı arkıdaşlarımı ailerrıi onlann 6zel hayal larını paylaşmam. Monıana: Genel bir ıııahrem kalmadı denek haklı olabiliiz Facebook'da kıdi ,rahfemilctiırriz bizjm elimiüe ızirı vereınediğimiz sürece kimse zorar vereınez eıkiıerernez. Güneş: PaylaŞmak irısanın içDle alakaıı inŞana kalmış bana giire. Nermin: Bence de mahremiyeı dediğin insanın özeltdif. Bü özeli ıabii ki de sen belirlersin. Bu sınırlor herkese g6re değ$ir beıde /ace benim hakhmda yanlış dilşündürccek şeyleı aımam ye buna dikkat ederim daho çok. Benim isıeğimle qlakalı eğer beı onu beğeniyorsam hoşuma gidiyoısa ye be ilrl için yanıış bir şey dijşünülrıeyeceğini dişünürsem atanm ama yaırıış dişiıriıecekse at rıoırrAlp Tigin: Paylaşılan kğİniı kendİ saygısına bağlı bana göre. Poyraz: Ahlah gizlilik geliyor. Mahremiyeı göreceli bir kavram bana g6re. Benimle ilgili olan mahrem oilemdir. Süla: Bif iıısan bunu niye paylaşıyor diyor ama kendisi de yopabiliyor mıhremiyet benim için oiledir. Mahremiyeti kendilerinin belirleyeceğini belttmekle birlikte, zarar görme endişesi de taşıyorlar. Esasen sınırları kendilerinden çok toplum tarafindan çizildiğnin farkındalar. 4.soNUÇ ve ÖNERİLER Dijital yerlilerin mahıemiyet tanımlarlna ve snrlannn ne olduğunun sorgulandığı çalışmada web ağlan sistemi üzerinde yaIatılan sosyal medyanın, gerçek toplumsal hayatın bir devamı ve yanslmasl olduğu bulgulanmışt[. Toplumsal yapıdaki mahİemiyet ilişkilerinin sosyal paylaşrm sitesi Facebook üzerinde de kurulduğu gözlerrılenmiştir. Mahremiyeti ğzlilik alanına bağlı olarak açıklayan dijital yerliler, aslında bu atanın kendileri dışında biçimlendiğini beIirtmişlerdil. Oclak gnıp yönteminin kullanıldlğ çahşmada kahlımcılann, kendileri dışındakilerin Facebook paylaşımlannı eleştirerek ve başkaIannın sayfalannı izlediklerinden çok zaman kaybettiklerini b€ tirttiler. Bu aıada kendilerinin mahremiyetteki gizliliğne önem veriyorlar. Mahıemiyet alanı olarak kendilerini merkeze koyarak aile ve yakın çeyrelerinde oluşan bir alanı belirlerken, temel olarak evlerini mahremiyet alanı 1a2 olarak belirliyorlar. Erkek kahlımcılar bu alana biraz daha esnek bakarla.ken, kadın kaühmcılar mabıerniyet alanlannı daha geniş belilliyorlar ve bu alana ilişkin payIaşımlan anlamsız buluyorlar. Çalışma sürecinde başlangıçta öngörülmeyen Facebook ve makemiyet ilişkisinde belirgin kadın ve erkek ayrtmlna rastlanmlşıır. Asllnda mahıemiyet aynı toplumsal yapıda olduğu gibi, sanal sosyal paylaşım sitesi Facebook'da da devam ediyor. Kadın, sosyal paylaşım sitesinde rahatsız edilmemek adına ilişkim var yazarken, eıkek kız aıkadaşı rahatsız olmasın diye ilişkim var olarak belirtiyor. Kadın abisi, babası ya da bir başkası görür diye paylaşımlannı sınırlıyor ya da hesabını kapatlyoI, eIkek mahıem olup olmadığna kendi karar veıebiliyor. Ancak genel olarak gözetlemek temel güdü ve paylaşımlar din, siyaset ve aile kurumlannın baskısında biçimleniyor. Toplumsal yapıdaki mahrern anlayışı aslında sanal sosyal paylaşım sitelerine aynı biçimde yansırken mahremiy€ t kadın ve erkek bireylerin eşit biçimde paylaşımlann ortaya koyabileceği eşitlikçi bir düzlemi ve dönüştimü şimdilik vaat etmiyor. Sonuç olarak mahremiyeteki dönüşiimlerin toplumsal yapıdan ayn olarak düşünülemeyecektiı. Gasen (20l0, l73)'in belirttiği gibi "Hangi ıoplıım olursa olsun, buyruk verme ve boyan eğme işlevi ksin nitelik ıaşır. O bağlamda kimin buyruk verip kimin boyun eğeceğ açıkhğa kavuşmadı mı, gei kalan her şey de bulaııktır, beceriksizce yürülülür. Gel gör ki insan en ilkL dokusuıda bile loplumsal bir varhk olduğunq göre, qşhnda ilk elde yalnızca apluluğu ilgilendiren değişinlerden ötürü de kndi mahrem yaşantısında sarsıntıya uğrar." Bı, nedenle sosyal medyada mahremiyetin dönüşümü, mahI€ m alanlann sınrlan toplumsal yaşantıdaki dönüşüm ve değşinılerle doğrudan ilişkilidir. Çünkii sosyal medya toplumsal ilişkilerden ari bir alan olmadığı gibi, toplumsalın kurallan, yasaklan ve baskrcı yapısı tamamen sanal alanda da geçerli olmakta ve dönüşümleıde ancak gerçek düzlemde olduğunda sanala yansıyabilecelıiir. Bu çalışma Parens§'nin dıjital yerliler tanımr ile bizlere düşündiildüğü giinümüz gençliğine ilişkin sınırlı bir çalışma olup, seçilen ömeklem çerçevesinde bir yargıya ulaşılmrştır. Bu ömeklem farklı bölgelerde yapılsa farklı sonuçlaıa ulaşılabilm€ si muhtemeldir. Aıcak günümüz gençliğinin yaşanan teknoloji değişim nedeniyle farklı bilişsel ve duygusal siteçlere sahip olabileceğ öngörülerek bu çalışmanın geniş gnıplar iizerinde denenmesi gerekmeİıedir. Aynca, Türkiye için dijital yerli taDrmının denenmesi gerektiğ bu çahşmanrn bir başka sonucu ve önerisi kabul edilebilir. KAYNAKÇA Burgoon, J. K. (l982). Privacy and communication. In M. Burgoon (Ed.), communication Yearbook 6 (pp. 206249). Beverly Hills, cA: sage Byen, P.Y. & Wilcox, J.R. (1988), "Focus groups: an altemative method ofgathering qualitative data in coİİıİnunication rcsealch", Annual Meeting of the sp€ ech communication Association,74th, New orlean§, LA, November 3-6, l988 Gasset, o. Y J. (1995) lnsan ve'İ{erkes" çev. Neryire Gül Işık. istanbul: Metis_ Gasset, O. Y J. (2Ol0) Kitlelerin Ayaklanması çev.Neyyire Gül lşık,İstanbu|: İş Bankası Kültiir yayınlan, Hasan Ali yücel klasikler dizisi Giddens, A.(20l0) Mahİemiyetin Dönݧümü.2.bsk.Çev.idİis Şahin istanbul: Aynntı yay. Hartmann, M., (2003)The web generation? the (de)con§aııction ofuseİs, morals and coısumption . http://citeseerx.ist.psu.edırviewdoc/downloadjsessionid= l3596,{ llrc29774B9F32D7 A8E7D l l 8434? (erişim 30 Eylül 20l3) doi=l0.1.t.l95.2347&rcp=repl&t»e=pdf Howe, N., Strauss, W., (200o). Millennials ıising: the next generation, vintage, UsA. Nicholas, D. ve diğerleri (2010). Google Generation iI: web behaviour experiments with the BBC. Aslib Proce€ ding§: New lnformation Perspe.tiyes Vol, 63 No. l, 20l l, ss. 2845, Emerald Gıoup Publishing. Kneger, R.A. & Casey, M.A. (20OO). Focus Groups: A Practical Guide For Applied Research.3rd ed. Califomia: Sage. Moor, J. H (1997) 'Towads a Theory of Privacy in üe Information Age" computers and Society, september Palfrey, J. and Gasseı, U. (2008). Bom digital: understandin8 the first generation of digital natives. Basic, UsA. Pren§ky, M. (200la) "Digital natives, digital immigrants" on ıhe Horizon, Vol. 9, No.5, Prensky, M. (200lb) "Digital natives, digital immi$ant§, part ii: do they really think differently?" on the Horizon, Vol. 9, No.6, Prensky, M. (2005). Adopt and Adapt, school Technology for the 2t "ı cenhıry. Eutopia, Kasım 2005. (Erişim: 29 Eylül 20l3) httpr/www.edutopia.orgadopt-and-adapt-shaping-tech-for-classroorn Rachel§, J. (l976) "why P.ivacy is lmpo.tant" Phisolophy and Public Aff'iars. vol4, No4. summer, si323-333 sennet. R, (l996), Kamusa| insanın Çökiişü. istanbul: Aynntı. 183 --..-! ..Does Verizon rccords case mean an end to privacy''vy'ashington Post,06 Haziran 2013. Robinson, E (20l3) http:i/anicles.washingtonpost.corr/20l3 -06-06/opinions/39789346_1_the-guardian-citizen-private-calIs (Erişim 28 Eylül 20l3) Rowiands, I. vd. (20081. The Googıe generation: the information behaviour of the .esearcher of the future. Aslib Proceedings: New Information PersPecıives Vol. 60 No. 4. 2008, ss. 290-3 t0, Emerald Group Pub. (20l0) İnsantığln Mahİem Tarihi.4. basım. Çev. Elif ozsayar, lstanbuI: Ayılntı, T, Zeldin 184