Sayı 38 - İzeltaş
Transkript
Sayı 38 - İzeltaş
SAYI 38 EKİM KASIM ARALIK 2015 HABER 2016 çalışan, üreten ve paylaşanların yılı olsun! Servislere pratik çözümler... 3 1mm gövde sac kalınlığı ile yüksek dayanımlı elektrostatik toz boya. 3 Tam açılabilen ve 30kg. taşıma kapasiteli 3 çekmece (75x350x550mm) ile 45kg. taşıma kapasiteli derin 2 çekmece olarak, toplam 5 çekmece. (180x400x550mm) 3 2+2 frenli, 100mm güçlü tekerlekler. 3 8 bölmeli sağlam ve dayanıklı ABS plastik üst malzeme tabla. 3 Merkezi kilit ve çekmeceler için ayrıca Açma mekanizması. www.izeltas.com.tr 5 Çekmeceli Mobil Takım Dolabı 2 Baş Yazı 3 Enerji Yönetim Sistemi 5 İGİD’den İzeltaş’a Ödül 8 Geleceğin Mühendisleri 11 Kompozit Malzemeler Sempozyumu 14 AB Projesi ve İzeltaş 16 Yeni Ürünler 20 İzeltaş Tanıtım Aracı 23 Erma Teknik 24 İdris Şahin Metal 28 İşitme Sağlığının Korunması 36 İzeltaş Her Zaman Zirvede 38 Diyabet 42 Unesco Miras Listesi’nde Türkiye 46 İl İsimleri Nereden Geliyor? 49 5 20 46 38 S. 36 // Y. 15 EKİM KASIM ARALIK 2015 HABER İmtiyaz Sahibi İzeltaş El Aletleri San. ve Tic. A.Ş adına Suat DOĞAN Sorumlu Müdür Ayşegül UĞUŞ 2016 çalışan, üreten ve paylaşanların yılı olsun! ‘İzeltaş Haber’ izeltaş A.Ş.’nin ücretsiz yayınıdır. Yerel süreli yayındır. Yayın Kurulu Suat DOĞAN Ayşegül UĞUŞ www.izeltas.com.tr [email protected] Yönetim Yeri Kemalpaşa Cad. No. 41 35070 Işıkkent - İZMİR T. 0232 472 13 75 (Pbx) İ Ç İ N D E K İ L E R Başkandan Katkıda Bulunanlar Emre ARBAK Yiğit ERÇAYHAN İlkay ADANIR ÖCAL Yılmaz ÖZKAN Vedat ÖĞER Fikret ÇAKAR Dr. Mustafa APAK EDİTÖRDEN Merhaba, Uzun bir aradan sonra “bizi” anlatan dolu dolu bir sayıyla yine sizlerle birlikteyiz… İzeltaş Haber Dergimizin bu yeni sayısındaki birbirinden renkli, keyifli haberleri ve sohbetleri ilerleyen sayfalarda beğenerek okuyacağınızı umuyorum. Aylar, yıllar, göz açıp kapayıncaya kadar hızlı geçiyor. Yeni yıla sayılı günler kaldı. Her yeni yıl yeni umutlar, yeni başlangıçlar, etrafınızdaki şartlar ne olursa olsun hayata sıkıca sarılma isteği demektir. Bugün başımıza gelenler dün düşündüklerimiz, yarın başımıza gelecekler ise bugün düşünmekte olduklarımızdır. O halde olumsuz her ne varsa bir yana bırakıp, olumlu düşünerek, hayatımıza hep güzellikleri çağırarak yüzümüzdeki kocaman tebessümle yeni yılı karşılayalım gönülden, tüm coşkumuzla… Yeni yılla birlikte herkesin düşleri gerçek olsun. Barışın, sağlık ve huzurun, sevginin egemen olduğu bir dünyada, NİCE GÜZEL YILLARA… Sevgiyle kalın… Ayşegül Uğuş Grafik Çınar Ajans cinarajans.com.tr 0232 431 0 431 Baskı: Yabaneri Matbaacılık Ambalaj - Yayıncılık San. Tic. Ltd. Şti. Bornova Cad. No: 9/6 B Öztim iş Merkezi 35070 Işıkkent / İZMİR Tel: 0232 472 21 22 (Pbx) Faks: 0232 472 24 54 Basım Tarihi 29.12.2015 BAŞKANDAN huzuru ve barışı önemli derecede bozmuştur. Merhaba, Son 1 yıldır siyasi gerilimler ve çatışmalar sebebiyle, politik konuların ön plana çıktığı ve ekonominin büyük ölçüde geri planda kaldığı bir süreç geçirdik. Özellikle birbiri ardına yaşadığımız seçimler, ekonominin siyasetin gölgesinde kalmasına sebep olmuştur. 7 Haziran seçimleri sonucunda çıkan koalisyon arayışlarından sonuç alınamaması yeni bir seçimi zorunlu kılmış ve Türkiye önemli bir zaman kaybına uğramıştır. Üretmemek, ülkenin ihtiyaç duyduğu malları ithal etmesine, dolayısı ile de hem ülkenin dış borç açığı vermesine hem de işsizlik sorunlarının baş göstermesine sebep olmaktadır. Sanayileşmenin ülkelerin kalkınmasında çok önemli bir yeri vardır. Sanayileşme ile birlikte gelen istihdam halkın refah seviyesini yükseltmektedir. Ayrıca işsizliğin azalması, işsizliklere ayrılan fonların yükünü de kaldıracak bu sayede verilmesi gereken hizmetlere aktarılan kaynaklar artacaktır. Kaynakların hizmet olarak değerlendirilmesi ise halkın sağlık, refah, eğitim ve sosyal hayat gibi temel insani ihtiyaçları devlet eliyle daha hızlı ve daha iyi bir şekilde almasını sağlayacaktır. Mutlu ve refah seviyesi artmış olan ülkelerde yaşam standartları hep yükselmektedir. Bununla birlikte ülkemizde yaşanan terör olayları ile ülkemiz ısrarla bir kaos ortamına sürüklenmeye çalışılmaktadır. Suriye’li mülteci krizi ve yüzlerce vatandaşımızın ölümüne neden olan terör eylemleri, bunun en somut göstergesidir. Gündemin tamamen politik eksene kayması sonucu ekonomik reformların sekteye uğraması ve iş dünyamızın önünü görememesi yatırımların da ötelenmesine ve 2015’in kayıp bir yıl olmasına sebep olmuştur. Zira her şeyden önce büyüme oranımızda ciddi bir ivme kaybı gözlenmiştir. Bununla birlikte; sanayi üretim endeksinin arzu edilen düzeyde gerçekleşmemesi, enflasyon oranının yükselmesi, ihracatımızdaki düşüş, işsizlik oranının çift haneyi test etmesi, güven endekslerinin kriz seviyelerine ulaşması, 1 doların 3 TL’yi görmesi gibi hususlar ekonomik gelişmemiz konusunda olumsuz gelişmeler olarak sayılabilir. Açıklanan G20 bildirgesinde yer alan güçlü ve kapsayıcı büyüme ile istihdam vurgusu 2016’da Türkiye için de öne çıkacak bir vurgudur. Bunun için de, ilgili tüm ortamlarda dile getirdiğimiz ülkemizin ivedilikle yeni bir sanayi modelini ve üretim hikayesini gerçekleştirmeye ihtiyacı olduğudur. Bu bağlamda, ekonomik programların ve 2015-2018 dönemini kapsayıcı Sanayi Stratejisi Belgesi’nin ivedilikle uygulamaya konması gerekmektedir. Zira, 2002-2008 döneminde yapılan reformlarla %6,9 büyümeyi başarmış bir Türkiye tablosu karşısında, 2009 sonrasında yapılamayan reformlarla ortalama %3 büyüme ile gelişmesi yavaşlamış bir Türkiye ile karşı karşıyayız. O nedenle de; eğitimden, vergiye hukuktan insan hakla- 2 rına kadar bekleyen çok geniş bir alanda yapılması gereken reformların altını çiziyorum. Bu açıdan, 1 Kasım seçimleri sonucunda Sayın Başbakanımızın ifade ettiği “Tek başına iş başına” sloganını çok önemsiyoruz. Çünkü, gerçekten ivedilikle çözüm bekleyen konularımız ve önceliklerimiz var. Önümüzdeki döneme ilişkin de özellikle altını çizmek istediğim husus; ekonomideki önceliklerimizdir. 2007 yılından bu yana askıya alınan reformlar; • Çift haneye yerleşen, mültecilerle yeniden gündeme oturan işsizlik ve mesleksizlik sorunu • Aralık ayında FED’in faiz artırım kararı ile gelişmekte olan ülkelere yansıması • Değişen dünya düzeni içerisinde; gerek ticari anlamda, gerekse enerji alanındaki jeopolitik birliktelikler, TTIP, TPP gibi bölgesel serbest ticaret anlaşmaları Küresel ekonominin gelecek senaryoları içinde enerji ve sanayi 4.0’daki gelişmeler yer almaktadır. Ekonomideki önceliklerimiz bunlar olmakla birlikte, Hükümetimizden en öncelikli beklentimiz kuşkusuz barış ve güvenliğin yeniden tesis edilmesidir. Zira, terör olayları küresel platforma taşınarak, toplumsal Gençlere sanayileşmenin ,mesleki eğitimin ne kadar önemli olduğunu anlatmalı ve teşvik etmeliyiz. Yine tüm halkımıza, pek çoğu dünya standartlarında olan TÜRK MALLARI ‘nı tercih etmeleri bilincini aşılamalıyız. Türk Malı yerine yabancı malı tercih etmek, üretimi ve yatırımı azaltıp işsizliği arttırmaktadır. Halbuki üretmeyen toplumlar kalkınamazlar. Ülke olarak üretmemiz gerekir. Bu anlamda üretimin ve yatırımların teşvik edilmesi en önemli önceliklerimizden biridir. Ülkemizin hak ettiği istikrarı, kalkınmayı ve toplumsal gelişimi yakalayabilmesi için bizler de üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız. İzeltaş Ailesinin bir parçası olan sizlerin de bu süreçte yanımızda olduğunuzu bilmek, bize her zaman güç ve güven vermektedir… Türkiye; dinamik özel sektörü, genç nüfusu, jeopolitik avantajı, doğal kaynakları ile daima dünyanın merkezinde olma potansiyeline sahip bir ülkedir. Yeter ki, birlik ve beraberliğimizi koruyabilelim ve yeter ki ortak aklı işleterek geleceğe doğru hızlı hamleler yapabilelim. Bu düşünceler ile sağlıklı mutlu başarılı bir yıl dilerim. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı BAŞ YAZI Değerli Okurlarım, ekonomisine vereceği zararların daha fazla büyümeden krizin atlatılmasıdır. Uzun bir aradan sonra, bu köşeden sizlere merhaba diyerek Tüm seslenmenin okurlarımıza, İzeltaş’la birlik ve mutluluğunu yaşıyorum. Ara verdiğimiz beraberlik içinde, sağlık ve huzur içinde bu uzun dönemde İzeltaş’tan haberler yeni bir yıla girmeyi diliyorum. veremedik ama elinizdeki bu sayı ile geçmişin bir özetini ve yeni konuları Saygılarımla; sizlere ulaştırmaya çalıştık. İZELTAŞ A.Ş. Suat DOĞAN Satış ve Pazarlama Müdürü Bu sayımızda sizlerle birkaç konu başlığını ele alarak bilgileri tazelemeye çalışacağız: Bildiğiniz gibi; tezgahtar kardeşlerimizin katıldığı son toplantı, aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen ses getirmeye devam ediyor. Bu tür toplantıların hem katlanılması satıcılarımız hem de bizim açımızdan son çalışılmıştır. Tüm bayi ve satıcılarımızın, derece yararlı olduğunu söylemeliyiz. Bir kullanıcılarımızın konu hakkında dikkatli el aletinin nasıl üretildiğini görmek, onun olmalarını ve müşterilerini uyarmalarını değerini daha farklı şekilde anlamaya rica ediyoruz. gerektiği anlatılmaya yol açıyor. Bu organizasyonların aynı zamanda iyi bir eğitim fırsatı verdiğini Değerli okurlar, belirtmek isteriz. 1 Kasım Genel Zaman zaman piyasa atmosferini görmek ortaya amacıyla yaptığımız anketlerde kullanıcı ülkemizde ve gelişme satıcılarımızdan çok özel, takdir çıkan tek Seçimlerinin parti istikrarlı sağlayacağını sonucu hükümetinin, bir ekonomik ümit ediyoruz. dolu cevaplar almaktayız. İzeltaş olarak Toplumsal barış ortamında ekonomik fabrikamız, bu takdir dolu görüş ve büyümenin gerçekleşmesi, ihracat ve düşüncelere layık olmaya çalışmaktadır. ithalatın dengeli bir şekilde gelişmesi ve Yoğun bir faaliyet göstererek, piyasa yatırım eğilimi teşvik edilerek istihdam taleplerinize gayretleri kapasitesinin arttırılmasını diliyoruz. Bu içindeyiz. Buna rağmen, bazı kesimlerde cevap verme arada komşu ülkelerle olan ilişkilerin ucuz fiyatlarla alınıp satılan taklit ürünlere sağlam temellere oturtulması, ekonomik rastlandığı bilgileri gelmektedir. Konu ile gelişmemizin ilgili muhtelif tarihlerde yayınladığımız olduğu mektup ve yazılar ülke çapında tüm Komşumuz’un, krizi uzatma konusundaki kesimlere ulaştırılmış olup bu tür taklit ısrarcı tutumunu sürdüreceği anlaşılıyor. ürünlerin alınıp satılmasının sonuçlarına Dileğimiz, bu olumsuz ilişkilerin Ülkemiz önemli koşullardan bilinmektedir. biri Kuzey’deki 3 BİZDEN HABERLER ENERJİ YÖNETİM SİSTEMİ BELGEMİZİ ALDIK Kuruluşlar için enerji kayıplarını ve artan maliyetleri azaltmanın en etkin yolu enerji tüketimini azaltmaktan geçmektedir. Bunu başarmak için en iyi yol; enerji yönetimine sistematik bir yaklaşım sağlayan Enerji Yönetim Sistemi’dir (EYS). ISO 50001, enerji yönetimindeki mevcut ulusal ve yerel standartların üzerine inşa edilmiş en iyi uygulamaları temsil etmektedir. Bu standart, 60’tan fazla ülkeden enerji yönetimi konusundaki uzmanın bir araya gelerek, uzun yıllar sonunda oluşturdukları bir çerçevedir. ISO 50001 Enerji kuruluşların Yönetim aksiyon Sistemi, planlarını oluşturmalarını sağlar. Enerji tüketimini azaltmak için, hedeflerin belirlenmesini, enerji performans oluşturulmasını; göstergelerinin enerji performansını geliştirmek için, iyileştirme fırsatlarının belirlenmesini, önceliklendirilmesini ve kayıt altına alınmasını sağlamaktadır. Bununla beraber enerji tipi ne olursa olsun, daha etkin, daha sürdürülebilir enerji tüketimi şeklinde sürekli iyileştirme için gereklilikler üzerine kurallar koymaktadır. ISO 50001: 2011 standardı, Haziran 2011’de ISO Uluslararası Standardizasyon Organizasyonu tarafından yayınlanmıştır ve ülkemizde TS EN ISO 50001 olarak Aralık 2011’de yürürlüğe girmiştir. 4 ISO 50001 ENERJİ YÖNETİM SİSTEMİNİN FAYDALARI Kuruluşların enerji tüketimlerini yönetmek ve azaltmak için ISO 50001 paydaşlarınızın mevcut veya gelecekteki beklentilerine uyumu kolaylaştırır. Enerji Yönetim Sistemini kullanmaları şu Enerji temininde güveni artırır: Enerji faydaları sağlayabilir: risklerinize dair açıklarınızı anlamanıza Maliyetleri azaltır: belirlemek, ölçmek için bir yapısal Enerji ve yaklaşım tüketimini ve kuruluşunuzun risk altında olduğu yönetmek alanları görmenizi sağlar. kullanarak, maliyetleri azaltmanıza yardımcı olur. İş performansını geliştirir: Davranışsal değişiklikler yaratmak ve maliyet etkin Sera Gazı Emisyonlarını azaltarak, yasal teknik yükümlülüklere belirlemek ve önceliklendirmek suretiyle uyumu kolaylaştırır. çözümleri Mevcut ya da gelecekte gönüllü ya da enerji tüketiminizi zorunlu olabilecek enerji hedeflerinize üretkenliğinizi ya da sera gazı emisyonu kanunlarına ve bulunur. sistematik en olarak aza indirerek artırmanıza katkıda BİZDEN HABERLER Enerji hedeflerini ve politikalarını İZELTAŞ’ta mevcut olan dört yönetim Enerji sistemine ek olarak, gelişen teknoloji, Yönetim Sisteminizi mevcut yönetim makine parkuru ve enerji kullanımının sistemlerinizle artması gibi nedenler ile; resmileştirir: Kuruluşunuzda entegre ederek maksimum fayda sağlayabilirsiniz. Enerji tüketimini belirlemek, ölçmek, yönetmek, Enerji tüketim hedefleri ve politikalarını resmileştirmek, Yasal yükümlülüklere uyum sağlamak, Davranışsal değişiklikler yaratarak tasarruf etmek, Maliyet etkin sistematik teknik olarak önceliklendirmek çözümleri belirlemek amacıyla TS ve EN ISO 50001 Enerji Yönetimi Sistemi kurulmuştur. İzeltaş olarak, günümüzde pek çok kuruluş gibi çalışmakta olduğumuz iş ortaklarımıza ve çevreye karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmek çabasındayız. Ayrıca enerji tüketimini azaltıp, enerji temininin sürekliliğini sağlamak işletme olarak temel hedeflerimizden biridir. 5 BİZDEN HABERLER TAKIM DOLAPLARIMIZ DÜNYA’YA İHRAÇ EDİLİYOR Döv-sa Sac İşleme tesisimiz olarak 2013 yılının Kasım ayında Turgutlu’daki 12.000 m2’lik kapalı alan üretim sahasına sahip yeni fabrikamıza geçiş yaptık. Yeni fabrikamızda, sektöründeki sac son işleme teknolojilerle donatılmış makine parkurumuzla hizmet vermekteyiz. Sac kesiminde rulodan kesim teknolojisi ile çalışan makinemiz sayesinde firesiz ve hızlı kesim imkanına sahip olduğumuzdan mamullerde cevap hızlı ve verebilmekteyiz. seri üretim kaliteli olarak Bünyemizde oluşturulan yeni dizayn departmanımız ile yeni ürünlere, tasarımlara, esnek olan yüksek kalite üretim anlayışımızı her ürünümüzde olduğu gibi tüm sac ürünlerimize üretim tarzımızla çabuk olarak cevap de yansıtmaktayız. Bunun dışında tesisimizin tamamlayıcı ünitesi olarak Endüstriyel verebilmekteyiz. ve Biyolojik Arıtma tesisiyle çıkan atığı Organize Bölge’ye vermeden önce kendimiz Bu gelişmeler ile birlikte sahip olduğumuz işgücünü ve üretim kapasitemizi de 3 kat arttırmış bulunmaktayız. Üretim anlayışımızdaki “önce kalite” felsefemizi yeni tesisimize geçiş ile birlikte ISO 9001 belgesiyle sertifikalandırmış bulunmaktayız. Tüm bu gelişmelerin yanı sıra yüzey işlem tesisinde çevre dostu olan NANO kaplama kullanılmaktadır. Genelde kullanılan fosfat banyolara göre çamur oluşumu minimuma indirilmiş olan bu sistemde aynı zamanda boya tutunma kalitesinde de artış olmuştur. Endüstriyel ürünlerin boya kalitesi, tuz testlerinde 300 saat yeterli görülmekteyken bünyemizdeki konveyör sistem yüzey işlem ve boya hattımızdan çıkan ürünler yaklaşık olarak 750-1000 saat arası sonuçlar vermektedir. Genel felsefemiz 6 arıtmaktayız. BİZDEN HABERLER 7 BİZDEN HABERLER İGİD’DEN İZELTAŞ’A ÖDÜL İzmir Genç (İGİD)’nin meslek İş Adamları üniversiteler, kuruşlarının Derneği kamu ve katkıları ile düzenlediği İzmir İnovasyon Ödülleri Yarışması’nda üretmiş olduğu ürünle İzeltaş ödül aldı. İzmir İnovasyon Ödülleri Yarışması, ürün ve konsept proje olarak iki ayrı dalda gerçekleşti. Sıra dışı ve birbirinden iddialı inovatif ürün ile projelerin yarıştığı İzmir İnovasyon Ödülleri’nin ikincisini de Ar-Ge merkezi bünyesinde tasarladığı ve ürettiği Ayarlı Montaj Anahtarı ile İnovatif Ürün Dalı’nda İzeltaş Mansiyon Ödülü kazandı. İş dünyası ve üniversitelerden 400 kişinin katıldığı ödül töreninde konuşan İGİD Başkanı Selim Doğanata, Türkiye ve ekonomisinin hedeflerini ancak inovasyon ile gerçekleştirebileceğini, firmaların inovatif oldukları ölçüde gelecekte var olabileceklerini dile getirdi. İzeltaş’ın Ar-Ge merkezinde üretmiş olduğu farklı İzeltaş Yönetim Kurulu Başkanı Ender Törende boyuttaki cıvataları sökebilme özelliği Yorgancılar, bilgi çağı ve onun gereği Anahtarı’nı taşıyan bu yeni ürünü, sektörde beğeni olan inovasyonun ekonomi ve şirketler İzeltaş ile için taşıdığı öneme dikkat çekerek, yöneticilerinden Merkezi Belgesi alan ve bu merkezde “İnovasyon “Başarı için ekip çalışması çok önemli. pek çok yeni ürün araştırması ve dünyanın yeni belirleyici kavramı haline Biz de tasarımını gerçekleştiren İzeltaş, el geldi. Türk ekonomisi ancak inovasyon kapsamında el aletleri sektörü için aletleri sektörünün en başarılı ismi ile daha öne çıkabilir. Şirketler bu inovatif ürünler üretmeyi hedefliyoruz. konumunda. alanda yatırım yaparak sektörlerinde Önümüzdeki dönemlerde de sektörün söz sahibi olabilirler ve uluslararası ihtiyacına yönelik yeni ve gelişmiş başarılar kazanıp, hedeflerine daha ürünler kolay ulaşabilirler.” dedi. hedefliyoruz.” dedi. 8 ve tek anahtarla karşılandı. Üç yıl önce Ar-Ge kavramı şirketler için ödül adına alan Ayarlı tanıtan alan ve Ar-Ge Yiğit Montaj ödülü merkezi Erçayhan Ar-Ge merkezi faaliyetleri tasarlamayı ve üretmeyi BİZDEN HABERLER TÜRKİYE İNOVASYON HAFTASINDAYDIK İzeltaş, İstanbul Kongre Merkezi’nde Türkiye İhracatçılar tarafından Meclisi gerçekleştirilen (TİM) “Türkiye İnovasyon Haftası”na katılım gösterdi. İnovasyon Haftası’nda TİM Başkanı Sn. Mehmet BÜYÜKEKŞİ konuşmada, Türkiye’de inovasyonun önemini son 10 yılda dile Ar-Ge yaptığı Ar-Ge ve getirdi; çalışmalarının arttığını ancak, halen yapılan bu Ar-Ge çalışmalarının yeterli olmadığını, 2002 yılında 29.000 Ar-Ge personelinin 2014 yılı itibari ile 105.000 personele ulaştığını, nitelikli personel sayısının 2023 artış hedefleri doğrultusunda göstermeye devam etmesi gerektiğini, günümüzde %0,95 olan Ar-Ge harcamalarının ciroya oranının 2023 yılında %3 olarak hedeflendiği, nitelikli bilginin iyi kurgulanması için üniversite-sanayi işbirliğinin daha çok PROJEMİZ SERGİLENDİ arttırılmasının gerekli olduğunu ve bu İzeltaş olarak etkinlikte sergilenmeye faydalı olmuştur. Yapılan konferanslar konuda firmaların desteğinin artması hak kazanan Ar-Ge projemiz olan ve konuşmalar sonucunda İzeltaş A.Ş. gerektiğini vurguladı. “Demir Malzemelerden Ar-Ge merkezi kapsamında nitelikli Dövme Yöntemi ile El Aleti Üretimi” personel (yüksek lisans / doktora İzeltaş, etkinlikte stant kurdu, özellikle konulu süresince mezunu) sayısının arttırılması, daha Ar-Ge merkezine sahip firmalar ve sergilendi. Proje hakkında bilgi almak nitelikli, yenilik içeren Ar-Ge projeleri üniversite stantları ziyaret edilerek isteyen kişilere hem proje hem de yürütülmesi, yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi genel olarak firmamız hakkında bilgi anlamında katma değer yaratacak alındı, verildi. İnovasyon haftasına katılan yurt içi satışların yanı sıra ihracatımızı Ar-Ge Merkezi Yönetici Yard. Yiğit arttıracak Erçayhan yaratan karşılıklı bulunuldu. Ayrıca fikir alışverişinde etkinlikte inovatif projeler sergilendi. çeşitli Dışı Metal projemiz “Bu etkinlik etkinlik, inovasyon özellikle yeni ürünler ve yeni teknolojik, üretilmesi niteliğini ürün fark Ar-Ge ve inovatif düşünce hakkında ufuk çalışmalarımızın açan, yurt içi ve yurt dışında çeşitli dolayısıyla İzeltaş’ı güçlendirecektir.” arttıracak sektörlerde inovasyon alanında yapılan dedi. çalışmaları öğrenmek açısında çok 9 BİZDEN HABERLER 3. ÖZEL SEKTÖR AR-GE MERKEZLERİ ZİRVESİ’NE KATILDIK İzeltaş Ar-Ge Yardımcıları Murat Merkezi Yiğit Delibalcı Yönetici Erçayhan 10.12.2014 ve tarihinde, Congresium Ankara ATO Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen “3. Özel Sektör Ar-Ge Merkezleri Zirvesi”ne katıldı. firmalarının Ar-Ge harcamalarının ciroya İZELTAŞ, MARMARA ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ GÜNLERİ’NDE.. oranı %3, ihracatımız da 500 milyon $ İzeltaş Ar-Ge Merkezi Yönetici Yardımcısı Yiğit Erçayhan, 14.04.2015 tarihinde olarak hedeflenmektedir.” dedi. Marmara Üniversitesi Makine Mühendisliği Günleri’ne katıldı. Zirve’de T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sn. Fikri IŞIK konuşmasında “2008 yılından itibaren verilen Ar-Ge teşvikleri ile yapılan Ar-Ge çalışmaları arttı ancak, 2023 hedeflerine ulaşılması için çok daha fazla Ar-Ge projesinin yapılması gerekmektedir. Bu sebeple özel sektör Yiğit ERÇAYHAN, Makine Mühendisliği Bölümü öğrencilerine, firmamızı tanıttı, sektördeki makine mühendislerinin hangi alanlarda çalışabilecekleri ve işverenlerin makine mühendislerinden neler beklediği hakkında iki saatlik bir sunum yaptı. Yiğit ERÇAYHAN, Ar-Ge Merkezi faaliyetlerimizden biri olan üniversite-sanayi işbirliğini güçlendirmek adına; üniversitelerin düzenledikleri kariyer günlerine katılmanın çok faydalı olduğunu, kariyer günlerinin, sektöre ve Ar-Ge çalışmalarına katkı sağlayabilmesi, yeni mezun olan makine mühendislerinin çalışma hayatına yönlendirilmesi ve istihdam yaratma olasılığı açısından verimli etkinlikler olduğunu dile getirdi. Etkinlik sonunda, etkinliği düzenleyen Marmara Üniversitesi Makine Mühendisliği Kulübü, İzeltaş A.Ş. ve Yiğit ERÇAYHAN adına TEMA Vakfı’na birer adet fidan bağışında bulundu. 10 BİZDEN HABERLER GELECEĞİN MÜHENDİSLERİ İZELTAŞ’LA YETİŞİYOR… İzeltaş, Sosyal Sorumluluk kapsamında çeşitli okullara ve üniversitelere eğitim ve malzeme desteği eğitimleri, pratiğe dökme fırsatını buluyor. Tüm bunların yanında özellikle proje yönetimi, takım çalışması, maliyet ve pazarlama konularında da tecrübe kazanıyor. Meydana çıkan yeni nesil araçlar, yurt dışında çeşitli yarışmalara katılıyor ve dünyanın çeşitli yerlerinden farklı üniversitelerin araçlarıyla bir araya geliyor. Son olarak Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Celal Bayar Üniversitelerinin formula takımlarının araçları İzeltaş ile şekillendi. İzeltaş bu üniversitelerdeki genç mühendis adaylarına malzeme desteği vererek, çalışmalarında katkıda bulundu. Projeleri çizilen araçlar İzeltaş ürünleriyle şekillenerek meydana çıktı. İzeltaş’a yapmış olduğu katkılardan dolayı teşekkür eden İstanbul Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencisi Uğur Cem Yılmaz, Yönetim Kurulu Başkanımız Ender Yorgancılar ve Başkan Vekilimiz Akın Dalan ‘a bir plaket takdim ederek teşekkür etti. 11 BİZDEN HABERLER İZELTAŞ’A FUARDA TAM NOT TÜRKİYE’nin lider el aletleri kuruluşu İzeltaş, uluslararası otomotiv endüstrisi fuarı Automechanika’da yerli yabancı tüm ziyaretçilerin beğenisini topladı. Orijinal otomotiv ekipmanları üretimi ve satış sonrası sektörü alanında dünya çapında başarılı fuarlar anlamına gelen Automechanica’da el aletlerinin yanı sıra elektrikli el aletlerinin tanıtımını yapan İzeltaş, uygulamalı anlatım ve eğitimleri ile yoğun ilgi gördü. Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Türk ve Avrupa imalat endüstrilerini bir araya getiren bu fuar, Türkiye için olduğu kadar çevre ülkeler için de önemli bir buluşma platformu haline geldi. İnovasyon ve yeni iş bağlantıları ile dolu dolu geçen 4 günlük fuarda, İzeltaş’ın sektördeki lider konumunu sergilemenin gururunu yaşadık.” şeklinde konuştu. 2016 yılında katılacağımız fuarlar: • 11-14 Şubat 2016 Win (World Of Industry ) Metal Working / Tüyap Beylikdüzü Fuar Merkezi -İstanbul • 06-08 Mart 2016 International Hardware Fair / Köln Almanya • 07-10 Nisan 2016 Win Automechanica / Tüyap Beylikdüzü Fuar Merkezi -İstanbul Fuarda sergilenen ve İzeltaş çalışanları tarafından yapılan, tamamı el aletlerinden oluşan motorsiklet ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü. 12 SOSYAL SORUMLULUK KIZILAY KAN BAĞIŞI GÜNLERİ İzeltaş çalışanları her yıl belirli aralıklarla periyodik olarak düzenlenen Kızılay Kan Bağışı Kampanyası’nın sonuncusunu geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdi. İzeltaş çalışanlarının, kan vermenin önemini ve bunun bir insanlık görevi olduğunun bilincinde olduğunu belirten İzeltaş Halkla Ayşegül büyük İlişkiler Uğuş, bir Sorumlusu “Arkadaşlarımız duyarlılıkla yaptığımız kampanyalara katılıyorlar. Ülkemizin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olan Kızılay’a kan vererek destek olmak hepimizin görevi. Çünkü kan sürekli bir ihtiyaç. Ayrıca verilen her bir ünite kan 3 ayrı hastada kullanılıyor. Yani 3 kişiye hayat veriyor. Bunun manevi mutluluğu paha biçilemez.” diyerek kampanyada kan bağışında bulunan tüm İzeltaş personeline teşekkür etti. Kemik iliğinin yağlanmasını önleyip, kan yapımı canlı tutulur. Verilen kanın yerine, anında vücuttan genç hücreler dolaşımına katıldığı için, bağışçı daha dinç ve canlı olur. Kandaki yüksek yağ oranı düşer. Kan bağışı kalp krizi ihtimalini %90 azaltır. Kan bağışlayan kişide baş ağrısı, stres, yüksek tansiyon, yorgunluk gibi rahatsızlıkların giderilmesinde çok büyük katkısı olur. Kan bağışçısı her kan verdiğinde: AIDS, Hepatit B, Hepatit C, Sifiliz, kan grubu taramasından ücretsiz olarak yararlanmış olur. 13 BİZDEN HABERLER III. EGE KOMPOZİT MALZEMELER SEMPOZYUMU’NA SPONSOR OLDUK İlki Ulusal 2011 Ege yılında Kompozit Sempozyumu’nun Üniversitesi düzenlenen Malzemeler ikincisi Mühendislik Ege Fakültesi ev sahipliğinde 05-07 Kasım 2015 tarihlerinde Kuşadası Pine Bay Oteli’nde gerçekleşti. Uluslararası akademisyenlerin ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Sn. Prof. Dr. Mustafa GÜDEN gibi değerli katılımcıların katılım gösterdiği bu sempozyuma İzeltaş sponsor oldu ve sempozyuma İzeltaş’ı temsilen Ar-Ge Merkezi Yönetici Yardımcılarımız Yiğit ERÇAYHAN ve Murat DELİBALCI ile Ar-Ge Merkezi Araştırmacımız Yılmaz ÖZKAN katıldı. Otomotiv sektöründen hava-uzay, inşaat, kimya, sağlık ve tekstil sektörüne oldukça Üniversite - sanayi işbirliğinin gelişmesi yaygın kullanım alanına sahip olan anlamında önemli bir etkinlik olan kompozit malzemelerin araştırılması, bu geliştirilmesi, üretimi ve onarımı gibi akademisyenleri ve sanayiden gelen konularda tüm alanları da kapsayan, firmalar ile görüşmeler yapıp, yapılan akademisyen ve endüstriden gelen sunumları da inceleyip önümüzdeki kişilerin karşılıklı olarak bilgi alışverişini dönemlerde amaçlayan bu çalışmalarımıza ışık tutacak bilgiler zamanda stant kapsamında sempozyumda açılarak üretilen sergisini yaptık. 14 kadar aynı Ar-Ge ürünlerimizin sempozyumda, üniversitelerin yapılabilecek Ar-Ge edindik ve projelerimizi sergiledik. BİZDEN HABERLER İZELTAŞ’TA DEVİR TESLİM 20 senedir İzeltaş Dış Ticaret Müdürü olan Gürol Elmalı emekliye ayrılarak görev bayrağını teslim etti. 1995 yılında İzeltaş Dış Ticaret Bölümü’nde çalışmaya başlayan ve tam 20 senedir İhracat Müdürü görevini yürüten Gürol Elmalı, geçtiğimiz ay itibariyle emekliye ayrıldı. Gürol Elmalı’ya Bölümü’nde İzeltaş Dış Ticeret düzenlenen bir törenle plaket verildi. Duygulu anların yaşandığı törende bir konuşma yapan Gürol Elmalı “20 yıldır İzeltaş’ta çalışmak ve İzeltaş’ın bugün bu konumda olduğunu görmek ve bunda emeğinizin olduğunu bilmek benim için çok gurur verici. İzeltaş çok büyük, çok güzel bir aile. Bu ailenin bir ülkeye ihracat gerçekleştiren bir firmadır parçası olduğum için çok mutluyum. ve bu başarıda tüm İzeltaş çalışanları Çok güzel günlerim geçti İzeltaş’ta. gibi Gürol Elmalı’nın da katkısı büyüktür. Hayatımın 20 yılını burada geçirdim. Kendisine bundan sonraki yaşamında Burada bölüm olarak çok yoğun çalıştık sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum.” ve artık emeklilik hakkımı kazandığımı dedi. düşünüyorum. Ancak kalben her zaman geride Gürol Elmalı’nın emekli olmasından sonra, kalan ekibe her zaman her türlü bilgi ve İzeltaş İhracat Müdürlüğü görevine, 2002 desteği vereceğimi belirtmek isterim. senesinden beri İzeltaş İhracat Bölge Paylaştığımız tüm güzel ortak değerler Satış Müdürü olan Ece Güler getirildi. İzeltaş’ın yanında olacağımı, için İzeltaş Ailesine çok teşekkür ederim.” Biz de İzeltaş Haber olarak, sevgili dedi. arkadaşımız Gürol Elmalı’ya çok sevdiği konuşmasının çiftlik evinde, ailesi ve sevdikleriyle ardından kendisine bir plaket vererek birlikte sağlıklı, mutlu, uzun bir ömür teşekkür eden İzeltaş Yönetim Kurulu diliyor, bayrağı teslim etmiş olduğu 1992’de Saint Joseph Fransız Lisesi, 1997’de Başkanı Ender Yorgancılar, “20 yıldır arkadaşımız Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari şirketimizde görevinde başarılar diliyoruz. Gürol sevgili Elmalı’nın Gürol başarıyla görev arkadaşımız yapan emeklilik kararı almıştır. Kendisine bunca senedir göstermiş olduğu emek ve yaptığı katkılar nedeniyle İzeltaş adına teşekkür Ece Güler’e de, yeni Ece Güler - İhracat Müdürü Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nden mezun olan Ece Güler, 2002 yılı Ocak ayından beri İzeltaş Dış Ticaret Bölümü’nde, Bölge Satış Müdürü olarak görev yapmaktaydı. Ece Güler İngilizce, Fransızca ve İtalyanca bilmektedir. ediyorum. Bugün, İzeltaş kırkı aşkın 15 BİZDEN HABERLER AVRUPA BİRLİĞİ’NİN PROJESİNE İZELTAŞ’TAN DESTEK Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı AB Koordinasyon Dairesi Başkanlığı, Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Artırılması Hibe Programı Gaz Yakıcı Cihazların Teknik Eğitimi (Technical Training on Gas Burning Devices) projesi kapsamında belirlenen mesleki ve teknik okullarda görev yapan 21 teknik öğretmene yönelik İZELTAŞ İzmir El Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. Işıkkent üretim tesislerinde “Gaz yakıcı cihaz sistemlerinde kullanılan el ve ölçüm aletleri” konusunda, 10.06.2015 tarihinde teknik gezi düzenlendi. Teknik gezide el aletlerinin teknik kullanımı ve imalatları konusunda genel bilgilendirme yapıldı. Projenin genel hedefleri Projenin özel hedefleri Gaz yakıcı cihazlar sektörünün imalatı, Sektör ile işbirliği içerisinde Mesleki montaj ve servis teknikleri alanında yurt Teknik Eğitim Gelişim Projesi ve Mesleki içi ve AB merkezli sektör ile işbirliği Yeterlilikler sağlanarak, mesleki meslek öğretmenlerinin Kurulu eğitim kaynak kursu alınarak müfredatı ve mesleki deneyim, bilgi ve becerilerini modüler eğitime yönelik on iki modüle artırmak. e-öğrenme materyallerini hazırlamak. İzmir meslek Sektördeki farkındalığı artırmak amacıyla, okullarında, usta öğretici ve teknik eğitim bir takvime uygun olarak e-öğrenme alan kişilerin, yeterliliklerinin ölçülmesi, modülleri becerilerinin geliştirilmesi ve bu kişileri profesyonel yeterliliklerinin geliştirilmesi uluslararası rekabete hazırlamak için iki ve 120 öğrenciye mesleki kariyer gelişimi adet eğitim merkezi oluşturmak. için eğitimler vermek. 16 ve Ordu’da bulunan ile 200 usta öğreticiye BİZDEN HABERLER Çalıştay yapıldı Gaz Yakıcı Cihaz Teknikleri Modül Geliştirme Çalıştayı, İzmir Kaya Prestige Otel’de, gaz yakıcı cihazlar alanında hizmet sivil veren toplum düzenlendi. olmak üzere sektör temsilcileri kuruluşlarının ve işbirliğiyle Çalıştay; İzeltaş başta Alarko Carrier, Alhas Isıtma Soğutma, Bosch Termoteknik, DemirDöküm, Ege Soğutma Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ESSİAD), Immergas, İklimlendirme ve Soğutma modüler eğitime yönelik on iki modüle Eğitim Danışma ve Araştırma Derneği e-öğrenme materyalleri hazırlanmasına, (İSEDA), Gelişim modüllerin temel bilgileri kapsayacak Derneği, Rothenberger, Termodinamik şekilde olmasına ve MEB gaz yakıcı Makina Sanayi, Testo, Vaillant, Wolf, cihazlar Gazi Üniversitesi ve MEB Milli Eğitim sayfalarını kapsayacak şekilde olmasına Bakanlığı karar verildi. Çalıştay sonucunda Bloom Mesleki Eğitim temsilcilerinin ve katılımıyla dersinin modüllerinin bilgi Yakıcı Taksonolisi kullanılarak, mesleki eğitim Cihazların Teknik Eğitimi projesinin ana kursu müfredatı ve modüler eğitime hedefi doğrultusunda, sektör ile işbirliği 7 adet eğitim müfredatı hazırlanarak, içerisinde Mesleki Teknik Eğitim Gelişim sektörün hedeflediği temel becerilerin Projesi ve Mesleki Yeterlilikler Kurulu kazandırılacağı eğitim müfredatlarının kaynak revize edilmesi üzerine MEB temsilcilerine düzenlendi. Çalıştayda; alınarak kurs Gaz müfredatı ve görüş bildirildi. MEB tesisat teknolojisi ve iklimlendirme alanı bünyesinde yapı tesisat sistemleri dalında öğretilen gaz yakıcı cihazlar dalının, ayrı bir dal olması gerektiği ve bu sayede nitelikli teknik eleman sağlanabileceği belirtildi. Çalıştay sonucunda MEB Ulusal Mesleki Yeterlilikler Çerçeve Programları doğrultusunda hazırlanması hedeflenen kurs müfredatları ile MEB Tesisat Teknolojisi ve İklimlendirme Alanı Gaz Yakıcı Cihazlar ders müfredatı, sektörün görüş ve önerileri doğrultusunda değerlendirildi. Oluşturulacak program çerçevesinde gaz yakıcı cihazlar konusunda hazırlanacak e-materyalleri ile ders kitapları içerikleri belirlenerek çalışmaların sektör ve çalışanlarının sektör ile paylaşılması eğitiminde kullanılması uygun görüldü. 17 BİZDEN HABERLER İL İSTİHDAM VE MESLEKİ EĞİTİM KURULU TOPLANTISI İZELTAŞ’TA YAPILDI. Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzeltaş Talebi değerlendiren İzmir Valisi Mustafa kurulu başkanIığını yürüttüğü İzeltaş’ta Yönetim Ender Toprak, mesleki eğitimde açılacak ve (İzmir El Aletleri Sanayi ve Ticaret Yorgancılar’ın ‘il genelindeki 118 meslek kapanacak yeni bölümlere, Milli Eğitim, Anonim Şirketi) toplandı. Toplantıda, lisesinde açılacak İŞKUR, Sanayi Odası, Esnaf Teşkilatı, istihdam ve mesleki eğitim politikalarının bölümlere detaylı Ticaret Odası, belediye, ilgili meslek oluşturulması, araştırma sonrasında karar verilmesi’ örgütleri ve sektör temsilcilerinden geliştirici ve işsizliği önleyici tedbirler ile çağrısı kabul gördü. oluşan komisyonun incelemesinin uygulanacak aktif işgücü programlarının Kurulu Başkanı ve bir kapanacak inceleme ve ardından karar verileceğini açıkladı. istihdamı belirlenmesi, istihdam koruyucu, etkinlikleri ve mesleki eğitim uygulamalarına yönelik Avrupa’nın ikinci büyük cam üretim tesisi böylesine İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu, çalışmalar güçlü bir sektörün elemana ihtiyacı İzmir Valisi Toprak’ın başkanlığında Vali önemli yok denilerek, var olan mesleki eğitimle Yardımcısı Hüseyin İçten, İzmir Esnaf genelinde otuz ilçede 118 mesleki eğitim ilgili sahibi olmalarına rağmen, değerlendirildi. gündem istendiğini ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı kurumunda söylerken “Sebep; öğrenci yok. Oysa Zekeriya Mutlu, İŞKUR İl Müdürü Kadri bölümler oldu. bunun analizini yaparken Sanayi Odası, Kabak, Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı, Esnaf Teşkilatı, Ticaret Odası, belediye EBSO Meclis Başkan Yardımcısı Işın ve ilgili meslek kuruluşlarından mutlaka Yılmaz, destek yerel yönetim ve sendika temsilcilerinin bölümün kapatılmak alınmalı. çözüm değil” dedi. 18 Kapatıyoruz demek il düzeyinde kurum müdürleri, katılımıyla Ender Yorgancılar’ın yönetim maddesi açılacak ve Toplantının ise kent kapanacak BİZDEN HABERLER SEKTÖRÜNDEN ÖRNEK VERDİ! Türkiye’de eğitim sistemindeki sıkıntılara meslek lisesi yapma dikkat çeken İzeltaş Yönetim Kurulu getirin’ Başkanı Ender Yorgancılar, 1 milyon ton eğitim sisteminin en güzel uygulanma cam üretimi gerçekleştiren Avrupa’nın yöntemi, ikinci büyük cam üretim tesisinin sahibi meslek önerisinde mecburiyeti bulunduk. Vali Toprak, bu hedef doğrultusunda sektör mesleki eğitimde açılacak ve kapanacak olduklarını belirterek, “Bunun 700 bin temsilcilerinin de olduğu bir alt komisyon yeni bölümlere Milli Eğitim, İŞKUR, Sanayi tonunu iç piyasaya, 300 bin tonunu kurulmalı ve meslek liselerinde açılacak, Odası, Esnaf Teşkilatı, Ticaret Odası, yurt dışına ihraç ediyoruz. Böylesine kapanacak bölümler, Milli Eğitim, İŞKUR, belediye, ilgili meslek örgütleri ve sektör güçlü bir sektör için ‘elemana ihtiyacı Sanayi Odası, Esnaf Teşkilatı, Ticaret temsilcilerinden yok’ denilerek, varolan mesleki eğitimle Odası, belediye ve sektör temsilcilerinin incelemesinin ardından karar verileceğini ilgili bölüm kapatılmak isteniyor. Sebep, de yer aldığı bir komisyon tarafından açıkladı. öğrenci detaylı biçimde analiz edilmeli. Kurul, yaparken Oysa sanayi bunun odasından, analizini esnaf odasından, ticaret odasından mutlaka destek alınmalı. Kapatıyoruz liseleridir. komisyonun kurulacak buluşturmak. Mesele budur” dedi. olan yok. OSB’lerinde İşbaşı da arz ve talep edenleri bir noktada Dolayısıyla hazırlayacağı oluşan komisyonun analizden sonra karar vermeli” dedi. demek çözüm değil” diye konuştu. “Bekleyen değil giden olmalıyız!” “Ülkeyi el birliği ile kalkındıracağız!” İzmir Valisi Mustafa Toprak da işsizliğin İzeltaş Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, olunması gerektiğini söyledi. Vali Toprak, Almanya’nın faaliyet “Eğitim, mesleki eğitim çok önemli. Bu Üniversitesi’ni konuda işbirliği, koordinasyon içinde örnek göstererek “Oradaki sistemi buraya çalışmak durumundayız. Biz bekleyen getirmek gerekiyor. Bu ülkeyi el birliği ile değil, giden olmalıyız. Yani eleman birlikte kalkındıracağız. Türkiye Odalar ihtiyacı olan firmalar, sektörler gelip milli ve Borsalar Birliği, 81 ilde 81 meslek lisesi eğitimi ziyaret etmiyorsa onların gelip yapma kararı aldı. Sanayi Bakanı’na ‘ruhsat talepte bulunmasını sağlamalıyız. Bölüm verdiğiniz her Organize Sanayi Bölgesi’ne açmakla olmuyor. Kurulumuzun amacı gösteren Münih kentinde Maximilians neden olabileceği sorunlara dikkat çektiği konuşmasında yeniliklere açık 19 ÜRÜNLERİMİZ AR-GE YENİ ÜRÜNLER ELEKTRONİKÇİ YAN KESKİ ELEKTRONİKÇİ KARGABURUN DÜZ UÇLU ELEKTRONİKÇİ SİVRİ UÇLU EĞRİ KARGABURUN ağızlar indüksiyonda sertleştirilmiş, PVC Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, PVC Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, PVC izoleli. izoleli. izoleli. ELEKTRONİKÇİ TEPE KESKİ ELEKTRONİKÇİ DÜZ UZUN KARGABURUN Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, kesici Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, kesici Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, kesici ağızlar indüksiyonda sertleştirilmiş, PVC ağızlar indüksiyonda sertleştirilmiş, PVC ağızlar indüksiyonda sertleştirilmiş, PVC izoleli. izoleli. izoleli. ELEKTRONİKÇİ YUVARLAK UÇLU KARGABURUN ELEKTRONİKÇİ SİVRİ UÇLU KARGABURUN Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, kesici UÇLU ELEKTRONİKÇİ PENSE YENİ Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, PVC Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, PVC izoleli. izoleli. 20 ÜRÜNLERİMİZ YENİ KABLO KESME MAKASI AYARLI MONTAJ ANAHTARI MASTER KONTROL KALEMİ 6-22 mm geometrilere 20 mm çapına kadar olan kabloları ebatlarında cıvata ve farklı Ergonomik başına sahip sağlamaktadır. sap kullanım kolaylığı cıvataları açar. kesebilmektedir. T TİPİ MANYETİK BİTS TUTUCU SÜNGÜSÜ İZOLELİ MANYETİK BİTS TUTUCU TORNAVİDA TORX KOMBİNE ANAHTAR Teknik Özellik: Sapın T şeklinde olması Elektriğe Farklı geometriye sahip cıvata başına çalışma kolaylığı sağlamaktadır. sahiptir. sahip cıvataları açar. AĞIR TİP KOMBİNE PENSE VE YAN KESKİ YAYLI FORT PENSE FLEXIBLE MANYETİK BİTS TUTUCU TORNAVİDA Ayar mekanizmasının yaylı olma özelliği Sap kısmının esnek özelliğe sahip olması rahat kullanımı sağlar. çalışma yüksek dayanım özelliğine Sert telleri kesebilmektedir. alanında kullanım kolaylığı sağlamaktadır. 21 BİZDEN HABERLER ŞİMDİ HAYATIMIZDA YAPI MARKETLER VAR Yapı marketler Türkiye’de son 10 kısmı ise ev dekorasyonu ile ilgili ürün yıldır hayatımıza giren bir kavram. Ev grupları dekorasyonu, inşaat gibi işlerde küçük son zamanlarda “kendin yap” kavramı işletmeler ve nalburlar yoğun olarak ile tüketicisinin beğenisini kazanmaya tercih ediliyor. Ancak son yıllarda birbiri başlamıştır. ardına marketler ürünler şu şekilde sınıflandırılmıştır: Ev Türkiye’deki tüketicinin ilgisini buralara gereçleri, elektrik, halı, mobilya, hırdavat, da çekiyor. boya, pazara giren yapı sıhhi oluşturuyor. el Bu marketleri marketlerde aletleri, tesisat, Yapı oto bahçe, bulunan aksesuarları, ahşap, inşaat Pazarın büyüklüğüne rağmen organize malzemeleri gibi. Yapı sektöründe yer yapı %5 alan her markanın, her ürününü bu oranında bir paya sahip. Tüketiciler, %95 marketlerde bulmak mümkündür. Uygun oranında geleneksel etki ve tercihlerin maliyet ile evini yenilemek isteyenler geçerli olduğu kanalları kullanıyor. Yapı yapı marketlerinin marketleri pazarda satışını ancak gerçekleştirdiği marketlerde alışveriş yapmayı tercih etmektedir. Aynı zamanda yapı Türkiye pazarına baktığımızda geleneksel inşaat marketleri tercih edenler arasında hobi nalbur ve hırdavatçıdan satın alım çok sektöründe kullanılan ürünler ortalama olarak yapı işiyle ilgilenen kişiler de yüksek %30’luk bulunmaktadır. ki; profesyonel kesim bu geleneksel ürün grupları bir paya içerisinde sahipken, %70’lik seviyede. Şunu söyleyebiliriz satınalma yöntemini kullanmaktadır. 22 BİZDEN HABERLER PROMOTEK TANITIM ARAÇLARIMIZ TÜRKİYE’Yİ GEZİYOR… El aletleri sektörünün profesyonel lideri müşterilerin doğrultusunda ürün İzeltaş, talepleri çeşidini ve hizmetlerini arttırmaya devam ediyor. Devamlı gelişen ürün çeşidini yerinde ziyaretlerle fabrikalara, servislere, sanayi bölgelerine, tamirhanelere, okullara ve mesleki eğitim veren kurumlara tanıtmak için Promotek araçlarıyla Türkiye’nin dört bir yanını dolaşıyor. En son çeşit ürünlerle ve teknik donanımla yenilenen Promotek araçları kullanıcılara en iyi hizmeti sunabilmek için tasarlandı. İzeltaş Promotek Araçları ile: • Ürünlerimiz • El hakkında bilgiler vermek aletlerinin doğru ve etkin kullanımı hakkında bilgilerimizi paylaşmak • Gelişen teknolojiyi, emniyet kuralları ile birlikte nasıl uygulayacağınızı anlatmak • Karşılaştığınız ve pratik problemlere çözümler anında önermek için taleplerinizi bekliyoruz. Siz de tanıtım araçlarımızın işletmenizi ziyaret etmesini istiyorsanız: www.izeltas.com.tr adresinden talep formunu doldurarak, ya da [email protected] adresine e-posta göndererek başvuruda bulunabilirsiniz. Uzman ekibimiz en kısa zamanda sizleri ziyaret edecektir. Yenilenen araçlarımızla her zaman yanınızdayız… 23 BAYİLERİMİZ ERMA TEKNİK HIRDAVAT / İZMİR ŞÖHRET ERÇELTİK İZELTAŞ DEMEK, KALİTE DEMEKTİR... İzeltaş Haber’in bu sayıdaki ilk konuğu İzmir’den Erma Teknik ve Erma Teknik‘in sahibi sevgili Şöhret Hanım ve eşi Maruf Bey. Erma Teknik’te sistemli ve kurumsal bir işleyiş var. Görev ve sorumluluklar ayrılmış durumda. Şöhret Hanım işin teknik-satış ve finansal bölümlerinden sorumlu; son derece başarılı, yeni çağa uygun modern bir iş kadını. Aynı zamanda iki çocuk annesi. Oğlunun Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduğunu, ancak ticaret yapmayı tercih ettiğini belirtiyor. Kendisinden hem hukuki olarak destek aldıklarını, hem de onun firmanın bilgi işlem altyapı sistemlerinden sorumlu olduğunu söylüyor. Kızının ise Orta Doğu Teknik yurt dışına çıkılıyordu. Ben o gemilerin devam ettim, 98’de artık iki tarafa birden Üniversitesi İktisat Bölümü’nden yeni acentesiydim. Aliağa’da, yetişemediğime karar verip, acenteliği mezun olduğunu ve master yapmak için Petkim’de çalışıyordu. Bu bölgede sanayi bırakıp tam zamanlı burada çalışmaya yurt dışına gitmek istediğini anlatıyor. de yeni yeni kuruluyordu. Eşimin eniştesi başladım. Zamanla büyüdük, yanımız, Şöhret Hanım, genellikle erkek hırdavat ağırlıklı Maruf da o dönem dükkân açar mısınız, kendiniz karşımız derken işte bu günlere geldik. sektörü bir şeyler yapar mısınız, burada ihtiyaç Babadan kalma değil, sonradan olma hırdavatçıyız biz. sektör var dedi. Biz de düşündük, yapar mıyız, olarak bilinir. Siz bu işi başarıyla götüren bir yapamaz mıyız ve 50 m ’lik küçük bir sayılı bayan firma sahibinden birisiniz. dükkân tuttuk. Bu işe başlamış olduk. 2 Öncelikle nasıl başladığınızı ve sektörün bugünkü durumunu anlatır mısınız bizlere? “50 metrekarelik küçük bir dükkân ile işe başladık.” Kısmetimizde bu varmış. Maruf işin kontrol kısmına geçti. Bazı cihazların, O zaman dükkânın başında eniştemiz teknik bakım ve kontrol işlemlerini de duruyordu. Biz sistemi bozmadık, işten yapıyoruz. Yan tarafta bir laboratuvar ayrılmadık, çalışmaya devam ediyoruz iş binamız ve orada çalışan 6-7 tane yerlerimizde. Saat 6 gibi iş çıkışı dükkâna mühendis arkadaşımız var. İşin teknik- geliyoruz, bakıyoruz nasıl gidiyor, olacak teknik-satış- mı olmayacak mı diye. Son derece Toplamda amatörce başladık yani. çalışıyor. ve da mali kısmı bünyemizde bende. 86 kişi Aslında son derece amatörce başladık diyebilirim. Ben de, eşim de farklı 1993 Hem toptan, hem de perakende satışımız işlerde çalışıyorduk. 90’lı yılların başı. O senesiydi Petkim’i bıraktı. İşin başına var. Aliağa’daki satış şubemizde özellikle dönem hava ambargosu vardı. Gemiyle geçti. Ben de 1998’e kadar iki taraflı Petkim’e yoğun hizmet verdiğimiz için, 24 İlk olarak Maruf işten ayrıldı. BAYİLERİMİZ Aliağa’da küçük bir irtibat büromuz vardı. Önceleri oraya hizmeti İzmir’den veriyorduk. Sonra o irtibat bürosunu büyüttük, tefriş ettik ve satış mağazası haline getirdik. Orada da bir mağaza olması bizim açımızdan da iyi oldu. Peki İzeltaş’la yolunuz nasıl kesişti? Çalışmaya nasıl başladınız? Senelerdir başka markaların bayiliğini yapıyorduk. Sonra satınalma yaptığımız firmaların birinden bize iki tane İzeltaş panosu geldi. Çok çeşitli yerlerden alıyorduk ürünlerinizi ancak bayi olmamız henüz çok yeni sayılır. Gerek İzeltaş olsun, gerekse sattığımız diğer ürünler olsun, genellikle müşterinin her istediği kendine dükkân açma arayışlarına giriyor. dönem çok ağır bir Çin baskısı vardı artık “Kendine göre bir şeyler yapan pazarlamacı, hemen kendine dükkân açma arayışlarına giriyor.” o azaldı. Fonlar sebebiyle küçükler ya da Gerçi sadece el aleti sektörünün değil, Müşteriyi ve pazarı öğretiyorsun. Ben başka bir ifadeyle kiloluk ürünler elendi, tüm hırdavat sektörünün sıkıntısı bu. yaptım, kalmadı. Dolayısıyla bundan sonrasının Sektörün lokomotif firmalarının ortak diyor, ayrılıyor. Ben oradan ayrıldım, daha iyi olacağına inanıyorum. Fiyatlar sorunu. Pazarlama şartları, birbirleriyle artık sana bu fiyata vereceğim diyor. artıyor tabii ama olması gereken yere rekabet şartları. Arz çok fazla. Talepten Müşteri de başta inanıyor, çünkü işine geliyor diyebilirim. Yani bir pensenin 2 TL çok arz var. En büyük sorun bu. Herkes geliyor. Ama mal temini, ödeme, finansal olduğu bir ortamda o pensenin hakkı bir hakkını zorluklar sebebiyle devamını getiremiyor. değildir. Emektir sonuçta. Ürün fiyatı da görüyor mağazam Bayi zinciri ve dağıtım ağları daha sağlıklı bu kadar ucuzlayınca bu sefer insanlar var, personelim var, aracım, servisim, olmalı. Günlük, çantalı, ara satıcıların artık sarf yapıyor, giderlerim var. Bunların da bana bir pazardan çekilmesi lazım. Bence pazarın kıymetini bilmiyor yani. Gerçek anlamda maliyeti var. Ama birisi gelip diyor ki “ben en büyük sıkıntıları bunlar... kalite de ortadan kalkıyor. Sektörün bunu ona satarım” yani biraz kendine bir diğer sıkıntısı pazarlama sıkıntısı. göre birşeyler yapan pazarlamacı hemen markayı ya da ürünü bulundurmaya çalışıyoruz. Aşağı yukarı yirmi beş yıldır bu sektörün içindesiniz o zaman. Sizce sektörün en önemli sorunları neler? Sektörün en önemli sorunları dersek, bir malzemesi muamelesi malı birilerine kendinde. satabilme Benim ‘Ben satayım, ben kazanayım’ mantığı işliyor. Bir yerden bulup getirip satıyor da. Ama onun kâr beklentisi çok düşük. Belki de hiç yok. Sadece iş olsun diye yapıyor. O anda satıyor karnını doyuruyor ancak senin piyasanı da allak bullak ediyor. Bizim sektör bu konuda kötü. Bir personel alıyorsun, yetiştiriyorsun. artık kendime kazanacağım 25 BAYİLERİMİZ Piyasadaki satınalmacıların mantığının Teknoloji gelişti, buna bağlı olarak takım görev ve sorumlulukları ona da değişmesi lazım. Her zaman en ucuz trendler de değişti. El aletleri sektörü devretmeye çalışıyorum. Bunun yanında en iyi değildir. Firma sahiplerinin de bunu sizce bu durumdan nasıl etkilendi? Neler bizim baştan beri çok büyük hırslarımız öğrenmesi lazım. yapıldı ya da neler yapılmalı sizce? olmadı. Ciromuz şu kadarken birden bire çok çok yüksekleri hedeflemedik. da Bir kere her şeyden önce teknolojiyi ve Kontrollü yurt trendleri takip etmek ve dijital dünyaya hedefimiz, dışındaki gibi sistemin içine girmesi ayak uydurmak lazım. Online satışlar Bölgesi’nde bir mağaza açmak. Şube lazım. O zaman gerçek anlamda ticaret ve web siteleri çok önemli. Bunlara açmak da öyle hemen olmuyor maalesef. olur. ağırlık önem Onunla ilgili çalışmalar devam ediyor. kazandı. Bütün dünya bu yönde ilerliyor. Bununla ilgili önce bir sistem altyapısı İzeltaş’tan aldığınız hizmetten ve İzeltaş Hepimizin, tüm firmaların bir e-ticaret oluşması, daha doğrusu oluşturulması bayisi olmaktan memnun musunuz? uyumu olması lazım. Çünkü artık piyasa gerekiyor. böyle dönüyor. Bunun yanında bayilik edilebilmesi gerek. Ayrıca oradan da yapısı kuvvetlendirilmeli, zincir güzel müşteriye gerekli hizmetin verilebilmesi planlanmalı. önemli. Kısacası sadece şube açmak Aynı zamanda oturması ödeme gerekiyor. ahlakının Bankaların “Bayilik zinciri bir marka için çok önemli.” vermek şart. E-ticaret büyümekten Manisa Buradan yanayız. Organize oranın İlk Sanayi kontrol değil, aranılır firma olmak, hizmette fark Erma Teknik planlarınız, Evet İzeltaş bir İzeltaş Bayisi olarak için bundan hedefleriniz sonraki neler? yaratmak önemli. Bunun için çalışıyoruz. Neler yapmak istiyorsunuz? söyleyebilirim ki ürün kalitesi ve satış Önümüzdeki süreçte hayalimiz biraz sonrası hizmetiyle çok iyi. daha şubeleşmek. Ama daha derli Her gün servisimiz geliyor. Fiyatlardan toplu, daha kontrollü bir yapıyla bunu da memnunuz. Alış ve satış şartları belli. gerçekleştirmek. Bu da bir marka için önemli. Bayilik zinciri Oğlum bizimle çalışmaya başladı. Bir bir marka için çok önemli. izeltastv om/ youtube.c selaletleri a om/izelt facebook.c A D A Y D ME L A Y ! N İ SOS D E İP K A T İ BİZ ltastr m/ize twitter.co BİZDEN BİRİ 30 YILLIK EMEK Mustafa Usta ile karşılaşmamıza sebep, kendisinin fiilen 30 senedir kullandığı ve bu sene kendi deyimiyle emekliye ayırarak duvara astığı boru anahtarı oldu. Tesadüfen karşılaştık Mustafa Usta ile… İzmir’in Çankaya semtinde 30 senedir demircilik ferforje yapıyor. ürünler, Birbirinden dükkânını güzel süslüyor. Perakende satışı yok. Yaptığı ürünleri özellikle tarihi binaların restorasyonunda, Alaçatı ve Bodrum’daki taş evlerin ve otellerin dekorasyonunda kullanıyor. Mustafa Usta ile karşılaşmamıza sebep, kendisinin fiilen 30 senedir kullandığı ve bu sene kendi deyimiyle emekliye ayırarak duvara astığı ‘boru anahtarı’ oldu. Bu işe başlarken almış olduğu boru anahtarını 30 sene kullanmış. Sonunda Mustafa Abalı bir el aletinin de yorulabileceğini ve ama senelerdir demir dövmekten artık Düşünün malzeme o kadar kaliteli ki üretim ömrünü tamamlaması gerektiğini kollarım ağrıyor. Ben de daha uzun herhangi bir deformasyona uğramadı, bir düşünmüş, artık kullanmamaya karar zamanda yapılacak, daha rahat ve keyifli gün yarı yolda bırakmadı. Daha kullanır vermiş. işler seçiyorum artık. Özellikle eski bina mıydım, evet kullanırdım. Ama insan restorasyonlarında kullanılan orijinaline bile 30 senede emekli oluyorsa, bu alet uygun demirleri yapıyorum. neden olmasın? O yüzden kendisini artık Boru anahtarını emekliye ayırarak dükkânının duvarına asmış. Demirci Mustafa Usta’nın hikayesini kendi ağzından aktarmak istiyorum sizlere… “Benim babam nalbanttı. Manisa emekliye ayırdım ve baş köşeye astım.“ Ayrıca Alaçatı ve Bodrum’daki taş evlerin İzeltaş denildiğinde aklına ne geliyor diye ve soruyorum kendisine… “Kalite” diyor. butik kullanılan, otellerin kapı, dekorasyonlarında avize, sehpa, çeşitli Saruhan’lıyız biz. Çocukluğumda, ilkokul aksesuarlar üretimini “İzeltaş denildiğinde aklıma ilk kalite sıralarında giderdim yapıyorum. Tam 30 yıldır aynı yerdeyim geliyor. Anahtarda desen kalite, pensede ve aynı işi yapmaktan da büyük keyif desen kalite, çekiçte desen, mengenede oldum ama yapamadım ve istifa ettim. alıyorum. Bu boru anahtarı da tam olarak desen kalite… Bir gün bir müşterim Bu bir işe ilk başladığımda yani 30 sene önce bana şu lafı söylemişti “Usta şartlar ne kere hayatıma. 30 senedir demircilik alındı. 30 sene kesintisiz kullandıktan olursa olsun çizgiyi bozma…” Ben de yapıyorum. dekorasyon sonra artık yeter dinlensin dedim ve bozmayacağından emin olmakla birlikte tarihi bina emekliye ayırdım. Çünkü bir el aleti için aynı şeyi İzeltaş’a söylemek istiyorum. demirleri, 30 sene, fiilen ve ağır şartlarda hizmet ağırlıklı tozu etmeye parçaların babama. Askerden sonra devlet memuru demir yardım gibi Daha çok çalışıyorum. restorasyonunda ferforje kokusu Eski kullanılan aksesuarları girmiş yapıyorum. vermek Eskiden çok daha ağır işler yapardım durum. akla hayale sığmayacak bir “Çizgiyi asla bozmayın!” 27 BAYİLERİMİZ İDRİS ŞAHİN METAL / TEKİRDAĞ MESUT ŞAHİN KALİTEDEN ÖDÜN VERMEYEN DURUŞU İZELTAŞ’IN GÜCÜNE GÜÇ KATIYOR... “Bayilerimiz” köşesinde bu sayımızdaki ikinci konuğumuz, Tekirdağ Malkara’dan Mesut Şahin. Babaları İdris Şahin’in adını taşıyan firmalarında, 29 senedir hizmet veriyorlar. Geniş bir alanda hizmet veren İdris Şahin Metal’in Tekirdağ ve Gelibolu’nda mağazaları bulunuyor. Mesut Bey’e, 2012 yılında hizmete giren Malkara’daki yeni mağazasında konuk olduk. Merhaba Mesut Bey. Bize biraz kendinizi ve firmanızı tanıtır mısınız? Hırdavat sektörüne nasıl girdiniz? Firmamız, 1986 yılında Malkara’da kuruldu. Alüminyum profil satışıyla işe başladık. Sonraki yıllarda demir profil ürünlerini bünyemize kattık. Bugün, sanayi bölgesinde, ağırlıklı alüminyum İzeltaş’ın bölgenizdeki durumunu profil ve demir üzerine hizmet veriyoruz. belirsizliğini yılından yönetimindeyim. birlikte bu işletiyorum. koruyor, dönem şartlar dolayısıyla da bölge bazı satıcılar stoktan kaçmaya çalışıyor. olduğu için, fiyata önem verilen ve Sonuç olarak, bu tüm piyasaya yansıyan kardeşimle satın almalarda fiyatın ön plana çıktığı bir olay. yana Firmayı Bu şirket Bizim 2002 durağan gitse de aslında bu satıcılardan kaynaklanıyor. değerlendirir misiniz? Babamız bölgemiz, tarımsal bir da bir alandır. İzeltaş bunun önlemini Elta başımızda. Başta Trakya olmak üzere grubu ürünlerini çıkararak aldı. İzeltaş Ancak krizler her dönem vardı. Yansımaları Marmara Bölgesi’ne hizmet vermeye kalitesi zaten her zaman tercih ediliyor. halka çoktu, azdı ama her dönem az çok çalışıyoruz. Evliyim, 10 yaşında bir oğlum Müşteriler bu bilinçli. vardı. Gider rakamları da çok fazla. Bu var. Devamlı kullanıcılara baktığımızda kısıtlamaların yaşanması normal. Sektör anlamda çok istenilen tek ürün İzeltaş. 2007 yılında hırdavat sektörüne olarak elbette ki atlatılacak bu dönem. Satıcı firmaların güçlü olması gibi, üretici girdik. Hırdavat işine girince de İzeltaş Türk el aleti pazarıyla ilgili düşünceleriniz firmaların da güçlü olması gerekiyor. olmazsa olmaz diye düşündük, 2008 neler? Onlar güçlü durduğunda satıcılar da bu yılında bünyemize kattık. İzeltaş’ı gücü arkalarında hissederek daha dik seçme sebebimiz yerli üretim bir marka El aletleri, kendi sektörü için aynı bir evin duruş sergileyebilirler. İzeltaş gibi büyük olmasıdır. peyniri ekmeği gibi ihtiyaçtır; olmazsa ve güçlü bir firmanın bizim arkamızda olmazıdır yani. Bu dönem alımlarda biraz olduğunu bilmek bayi olarak bizlere de daha kısıtlanmaya gidiliyor ama sonuçta güven veriyor. 28 sektörün olmazsa olmazı. Sektör şu an BAYİLERİMİZ İzeltaş sizce pazar payını arttırmak için neler yapabilir? İzeltaş yıllardır vermeyen bir gerekiyor zaten. kalitesinden firma. Bu ödün Vermemesi yüksek de kalite muhakkak ki maliyetlere de yansıyor ancak kaliteden ödün vermeyen duruşu İzeltaş’ın gücüne güç katıyor. Bu da elbette ki İzeltaş’ın pazarda bugünkü konumunu son derece net açıklıyor. İzeltaş’ın yeni ürün çeşitleri hakkında görüşleriniz neler? Bir markanın ürün çeşidinin gelişmesi, ürün çeşitliliğinin arttırılması elbette ki o marka adına sevindirici ve müşteriyi Biz satıp da almıyoruz, alıp da satıyoruz. Dolayısıyla stoktaki malı çok kısa sürede de memnun edicidir. Ürün gruplarında, müşteriye gönderebiliyoruz. Açıkçası bu da tercih edilmemizi sağlıyor. Firma olarak, yurt dışındaki gibi özellikle otomotiv ve teknolojiyi ve son trendleri takip etmeyi seviyoruz; hem maliyetlerimiz düşüyor, yapı grubu ürün çeşitleri dikkate alınarak hem de zamandan kazanıyoruz. Ayrıca bu şekilde kampanyalarımızı müşterilerimize çalışmalar yapılabilir. rahatlıkla duyurabiliyoruz. Bu süreçte İzeltaş’a da çok güveniyoruz. Firma olarak her zaman yanımızda olduğunu biliyoruz. Kurumsal çizgiyi hiçbir zaman bozmadığını Firma olarak ileriye dönük hedefleriniz görüyoruz. Bu da bayi olarak bizleri son derece memnun ediyor. neler? Bizim firma olarak ana konumuz demirçelik. Bu çok farklı bir alan. Elbette ki ileriye yönelik yatırım çalışmalarımız var. Hırdavat olarak baktığımızda internetten bir online satış sistemimiz var. Bunu da bir şube olarak görüyorum ben. Satışlarımızı tıpkı ayrı bir şubeymiş gibi arttırdığını düşünüyorum. Perakende pazar payımız artıyor. Firma olarak biz, öncelikle kendi bölgemizde çok iyi olmak, bölgeye iyi, kaliteli ve hızlı hizmet sunmak istiyoruz. İnternet sitemizde genel olarak sanayinin ihtiyacı olan her şeyi bulunduruyoruz. İnternet satışı artık tüm dünyada revaçta. 29 TEKNİK ELEKTRİKLİ EL ALETLERİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR VE POTANSİYEL HASAR NEDENLERİ İzeltaş, kurulduğu 1968 yılından bu yana, yüksek kaliteli ürünleri ile profesyonel el aleti pazarında yüksek güven yaratmış ve markasını ulusal olduğu kadar yurt dışı piyasalarda da iyi bir seviyeye taşımıştır. Bugün ürün yelpazesi; anahtarlardan tornavida ve allenlere, montajlı aletlerden servis alet ve ekipmanlarına, makaslardan çektirmelere, keski ve zımbalardan atölye dolaplarına kadar uzanmaktadır. Son yıllarda makine/ ekipman bakım ve onarım konularındaki gelişmelere istinaden ürün yelpazesine elektrikli aletleri de dahil edilmiştir. İzeltaş’ın 43 yıllık deneyimini yansıtan kalite, dayanım ve rahat kullanım özelliklerini taşıyan elektrikli aletler grubu, toplam 13 adet üründen oluşmaktadır. Akülü grubunda 10.8 V; 14.4 V ve 18 V olmak üzere 3 adet vidalama ve matkap makinesi; 710W SDS-plus darbeli matkap, 800W ve 900W SDS-Plus kırıcı delici; avuç taşlama grubunda 115 mm, 180 mm ve 230 mm taşlamalar; 190 mm/1100 W daire testere ve 710 W dekopaj testere yelpazedeki ürünlerdir. CE belgesine sahip elektrikli aletler grubu güçlü elektrik motorları, hızlı şarj edilebilir bataryalar, kararlı batarya kontrol üniteleri, dayanıklı dişli kutuları, sağlam plastik gövde ve rahat tutamaklarla teçhiz edilmiştir. 30 Elektrikli aletler aletlerinde grubu; olduğu gibi İzeltaş el profesyonel kullanıcı taleplerini tam anlamıyla karşılamaktadır. kullanıcıya ve kullanım koşullarına hitap etmektedir. Günümüzde bakım onarım Sağladığı hız ve gücün yanında, elektrikli faaliyetlerinin hızlı, ilk defada ve güvenilir alet kullanımı dikkat edilmediği takdirde şekilde tamamlanması öngörüldüğünden bazı riskler taşımaktadır. Bu yüzden İzeltaş kullanıma elektrikli aletler profesyonel başlamadan evvel ürünün aşağıda kısaca açıklandığı gibi genel bir kontrolden geçirilmesi ve yapılacak işe uygun iş güvenliği ekipmanının giyilmesi/takılması, çevrede iş güvenliği önlemlerinin alınması hem kullanıcı hem çevredeki diğer çalışanlar hem de ürün emniyeti için şarttır: 1- Ürünün ana gövde ve aksesuarlarının mekanik/elektrik işlevselliğini inceleyiniz ve kontrol ediniz (kablo, koruma, disk somunu, mandren, kilit butonları, disk, testere, matkap ucu vs.). 2- Ürünün kablosunun kırık, kesik, izolasyonu sıyrılmış, elektrik izolasyon bandı ile sarılmış “olmamasına” dikkat ediniz. Kablonun bağlı olduğu elektrik tesisatında sigorta ve/veya kaçak akım rölesi bulunduğundan emin olunuz. 3- Doğru çalıştığınızdan elektrik emin kaynağı olunuz, ile şüphe varsa yetkili bir elektrikçiye kaynağın 220V/50Hz olduğunu kontrol ettiriniz. 4- Ürünü güvenli bir vücut pozisyonunda kullanınız. 5- Kullanım sırasında kömürlerde kıvılcım çıkıp çıkmadığını kontrol ediniz. 6- Ürünü çalışırken dinleyiniz, dişlilerden veya motordan gelebilecek farklı seslere duyarlı olunuz. 7- Ürüne göre fonksiyonlarını kontrol ediniz (kırma, darbe, sarkaç, lazer hizalama, ışık, değişken hız, yumuşak başlama, fren, kilitleme butonu vs.) 8- Kusurlu elektrikli aleti kullanmayınız, servise başvurunuz. 31 TEKNİK Servisimizde ürünlerle ilgili Kırıcı delicilerde: karşılaştığımız en yoğunluklu sorunlar • Aşırı aşağıdaki gibi sıralanabilir. yüklenme sonucu yüksek ısı ve yüksek akım nedeni ile motor armatür, stator Akülü matkap ve vidalamalarda: • Aşırı zorlanmadan kaynaklı motor aşırı • Mandren içinde toz ve çapak birikmesi, • Şanzuman dişlilerinde gres azalması sonucu kırılma, aşınma, aşırı yükleme sebepli aşınma sonucu ses oluşumu, • Aşırı nedeni ile elektronik kartta arıza, butonunda toz birikmesi sonucu çalıştıramama, • Akülerde kırılması, etmemesi, darbe nedeni ile gövdenin akü akü kontakların elektronik sonucu O-ring ve yükleme sonucu osilasyon Aşırı yük armatür sargılarında yanma • Mandrende toz, çapak birikmesi ve aşırı yükleme ile hasar görmesi, Avuç taşlamalarda: • Aşırı yükleme nedeni ile motor arızası, stator sargı yanması, kömürlerin dengesiz aşınması, yük ve elektrik dalgalanmaları • Çalıştırma girmesi rulmanının aşınması, zorlanma sonucu, yüksek ısı sebepli kısa devre, • Şanzumanda yanması, pistonların zarar görmesi, • Aşırı dengesiz aşınması, sargılarında kömürlerinin aşınması, • Toz arızası, stator sargı yanması, kömürlerin • Stator ve temas kartında arıza. • El tutamağı ile ürüne ilave yükleme, • Disk kilidinin fren olarak kullanılması sonucu kilidin fonksiyonunu yitirmesi, • Darbe sonucu disk muhafazasının kırılması, • Kabloların ezilmesi sonucu emniyetsiz çalışma, • Aşırı Dekopaj testerelerde: • Testere kilit mekanizmasının aşınması, • Testere sarkaç mekanizmasının aşınması, yükleme nedeni ile dişlilerin dengesiz aşınması, • Taşlama Kırıcı delici iç mekanizması diski dışında üründe geniş zımpara/polisaj diski kullanımı sonucu • Testerenin desteğinden çıkması, • Testere dişinin kopması, • Piston milinin yağlama eksikliği nedeni ile aşırı aşınması. dengesiz yüklenme ve muhafazanın zarar görmesi, Aşırı yükleme sonucu oluşan yüksek akım neticesinde komütatörün ark yapması ve fonksiyonunu bozması, Aşırı yük nedeni ile stator sargılarında yanma Dekopaj testere armatür, piston mili ve sarkaç mekanizması Avuç taşlamada uygun olmayan zımpara/polisaj diski kullanımı Akünün darbe ile kırılması 32 TEKNİK Daire Testere: • Daire testere dişinin kopması, • Aşırı yüklenme sonucu yüksek ısı ve yüksek akım nedeni ile motor armatür, stator ve kömürlerinin yanması, aşınması, • Daire testereye yan yük uygulanması, kesilen malzemenin, testerenin yan yüzeyine sürtmesi. Komütatörde ark atlaması Aşırı ısı nedeni ile stator sargılarında kavrulma Kullanıcının; ürüne kaldırabileceğinden fazla yük uygulamaması ve uzun süreli kesintisiz ağır yükte çalıştırmaması gibi iki temel konu dikkate alındığında, ürün uzun yıllar hizmet verecektir. Dengesiz kömür aşınması 33 BÖLÜMLERİMİZ KALİTE KONTROL İŞ BAŞINDA İzeltaş kuruluşundan itibaren profesyonel müşteri nezdinde kalitesini hep üst düzeyde tutmuştur. Kalitemizi korumak ve hep daha iyiye taşıyarak müşteri beklentilerini karşılamak için kalite yönetim sistemleri dahilinde kalite kontrol faaliyetleri yürütülmektedir. Kalite kontrol faaliyetlerimiz şartnamelere göre hammadde giriş kontrolü ile başlamaktadır. Hammadde kabulünden sonraki üretimin her aşamasında süreç kontrol personelimiz ile üretimin talimatlara uygunluğu kontrol edilir. “Kontrol kalitemizi pekiştirmek amacı ile bir örnek verecek olursak, kombine pense üretiminde yaklaşık 55 aşama bulunmaktadır, bunun da kalite kontrol olarak karşılığı bu ürün 55 defa kontrol edilerek kayıtlarının tutulduğu manasına gelmektedir.” İmalat ve süreç kontrol aşamaları tamamlanan ürünlere paketleme veya öncesinde talimatlara standartlara uygun olarak boyutsal, kimyasal ve mekanik testler uygulanmaktadır. Laboratuvarımızda bulunan standart test cihazları; moment test cihazı, kesici ağız ömür test cihazı, cırcır kol ömür test cihazı, bilgisayar kontrollü moment test cihazı, sertlik ölçme cihazı, biçin değişikliği test cihazı, mikroskop, mikro vickers sertlik ölçme cihazı, bagalite alma cihazı, metalografik yüzey parlatma cihazı, korozyon test cihazı, kaplama kalınlığı ölçme cihazı, profil projeksiyon ve 3 boyutlu koordinat ölçüm cihazından (TÜV-GS) DIN EN 60900 standardı kapsamında testlerini gerçekleştirmek için yanma oluşmaktadır. test cihazı, 10 kV dielektrik test cihazı, 5kV delme test cihazı, sap sıyırma test cihazı ve yanında 34 Bu elektriğe test cihazlarının dayanıklı ürünlerin darbe test cihazı bulunmaktadır. Testlerimizin tamamı TS EN ISO 9001 48. yılımızda bulunduğumuz 2015 yılı kalite dahlinden itibari ile kalitemizi korumakta ve müşteri standartlarını ihtiyaçlarına göre geliştirmekteyiz. Kalite çerçevesinde kontrol ekibi olarak misyonumuz “İzeltaş yönetim sistemi hazırlanan ve kapsayan talimatlar yapılmaktadır. ürün Testlerimizi TS kalitesini 18001 kontrol altında tutmaktır”, iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi vizyonumuz ise “İzeltaş kalitesini yönetim kapsamında belirlenen sistemlerimiz ve ürün startlarımız ile ekipmanları kullanılarak iş güvenlik sürekli ileri taşımaktır”. yapmaktayız. Ayrıca test cihazları için TS 18001 ve TS 14001 çevre yönetim sitemi dahilinde hazırlanan çevreye risk değerlendirmeleri zarar vermeden ile testlerimiz gerçekleştirilmektedir. Son olarak 2015 tetkiklerini gerçekleştirdiğimiz TS EN 50001 enerji yönetim sistemi sayesinde imalat ve test aşamalarında enerji tüketimimizi optimum seviye ye taşıma adına çalışmalarımız başlatılmıştır. ile kontrol edileceği ne sıklıkla kontrol Saydığımız yönetim standartları İzeltaşın edileceği Entegre (EYS) yapılmıştır. Ayrıca otomotiv parçalara aletlerinin 3 boyutlu koordinat ölçüm cihazımız ile yanında otomotive sıcak dövme yöntemi 0,001 mm hassasiyetinde ölçü kontrolleri imal yapılmaktadır. Yönetim oluşturmaktadır. edilen Sistemini İzeltaş parçaların el yan sanayisi gibi detaylı tanımlamalar konumundadır. İzeltaş içerisinde yürüttüğümüz kalite Otomotiv için imal edilen ürünler ISO TS kontrol 16949 kapsamında hazırlanan yönetim müşterilerden gelen geri bildirimlerine sitemi 8D çalışmalarımız ile anında geri dönüş dahilinde aşamalarından 16949 sistemi kullanılan cihazlar üretim ve geçmektedir. ile üretim takım-aparat, tanımlanmıştır, kontrol ISO faaliyetlerimize ek olarak TS yapılmaktadır. Ayrıca müşteriler yerinde esnasında ziyaret edilerek müşterin kullandıkları tezgah aynı ve şekilde kontrol aşamasında hangi ölçüm cihazı el aletleri hakkında fikirleri alınmaktadır, bu fikirler sayesinde ürünlerimizde standartlar çerçevesinden iyileştirmeler yapılmaktadır. 35 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GÜRÜLTÜ VE KULAK / İŞİTME SAĞLIĞININ KORUNMASI KULAK NASIL ÇALIŞIR? Kulağın üç ana bölümü KULAĞI TEHDİT EDEN SESLER (GÜRÜLTÜ) vardır: dış kulak, orta kulak, iç kulak. Dışarıdan görebildiğimiz parça olan dış kulak kendi kanalına açılır. Kulak zarı dış kulak yolunu orta kulaktan ayırır. Orta kulaktaki örs, çekiç ve üzengi kemikçikleri iç kulağa sesin iletilmesine yardımcı olurlar. Kalıcı işitme kaybının en sık nedeni gürültüdür. Metal ve ağaç işçileri, gemi, uçak, otomobil sanayi, çalışanları, iş makinelerini kullananlar, havaalanı çalışanları gibi birçok iş kolunda uzun süreli yoğun gürültüye maruz kalınmaktadır. İç kulakta işitme ve dengeye hassas hücrelerle, beyine giden işitme siniri vardır. Herhangi bir ses kaynağı kulağa titreşim veya ses dalgaları gönderir. Bunlar dış Sesin siddeti doğrudan kulak zarına ulaşan mekanik basınçla ilişkilidir ve desibel (dB) (ses siddeti ölçüm birimi) olarak ölçülür. Kulağımız 0-140 dB arası sesleri algılar. 140 dB kulakta ağrı, kulak zarında yırtılma gibi etkiler yapar. Gürültüye bağlı işitme kaybı 90 desibel üzerindeki şiddette ses gürültüsüne maruz kalma sonucunda ortaya çıkabilmektedir. GÜRÜLTÜ KAYNAKLARI VE SES DÜZEYLERİ (dB): GÜRÜLTÜNÜN SEBEP OLDUĞU İŞİTME KAYBI TİPLERİ İletim Tipi İşitme Kaybı: kulak zarında ve 0 İşitme eşiği zarına çarparak zarın titresimini sağlar. 20 Sessiz bir orman kayıplardır. Bu küçük 30 Fısıltı ile konusma Algı Tipi İşitme Kaybı: İç kulakta duyma kemikçikler 40 Sessiz bir oda hücrelerinde meydana gelen kayıplardır. 50 Şehir içinde bir büro sinir uyarıları haline dönüştürülür ve 60 Karsılıklı konusma direkt olarak beyne giderler. Beyne 70 Dikey matkap gelen uyarılar müzik, kapı çarpması gibi 80 Yüksek sesle konusma kulak yolu vasıtasıyla iletilir ve kulak titreşimler kemikçiklerine orta iletilir kulağın ve yoluyla iç kulağa buradan da işitme sinirine geçerler. Titreşimler iç kulakta ses olarak algılanır. 90 Kuvvetlice bağırma sinir uçlarını öldürmeye başlar. Yüksek 100 Dokuma salonları sese maruz kalma süresi uzadıkça daha 110 Havalı çekiç, Ağaç isleri Ses çok fazla olduğu zaman iç kulaktaki fazla sinir ucu harap olur. Sinir ucu sayısı azaldıkça da işitme azalır. Ölü sinir uçlarını canlandırmak mümkün değildir ve hasar kalıcıdır. 120 Bilyeli değirmen 130 Uçakların yanı 140 Ağrı Esiği, Tüfek sesi Gürültü Yönetmeliği - (23 Aralık 2003/25325) 36 orta kulak kemiklerinde meydana gelen GÜRÜLTÜNÜN İŞİTME KAYBI DIŞINDAKİ ETKİLERİ • Konsantrasyon, dikkat ve reaksiyon kapasitesi zayıflayabilir. • Yorgunluk, uyku bozuklukları ve geç uyuma halleri görülebilir. • Merkezi sinir sistemi bozuklukları, baş ağrıları ve stresler görülebilir. Metobolik ve hormonal bozukluklar görülebilir. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ANİ VE ŞİDDETLİ GÜRÜLTÜNÜN a) Gürültüye Maruz Kalan Kişide; ETKİLERİ • Gürültüye maruz kalan kişinin, sese karşı iyi izole edilmiş bir bölme içine • Kan basıncı (tansiyon) yükselmesi görülebilir. • Kan dolaşımı bozukluğu görülebilir. • Solunum hızı değişmesi ve • Terlemenin artması gibi hususlar alınması, • Gürültülü ortamdaki çalışma süresinin kısaltılması, • Gürültüye karşı etkin kişisel koruyucu Makinelerin yerleştirildiği zeminde; KULAĞI GÜRÜLTÜDEN KORUMA YÖNTEMLERİ gürültü kaynağı ile maruz kalan kişi arasına engel konulmalı ve uzaklık arttırılmalı. Sesin geçebileceği ve yansıyabileceği gereken önlem İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği duvar, tavan, taban gibi yerleri ses emici Tüzüğünün 78. maddesinde belirtilmiştir. malzeme ile kaplamak. Alınacak önlem sırası (1) gürültünün Kulak koruyucularını muhakkak sessiz ortamda takarak gürültülü ortama girmek gerekiyor. Aksi taktirde 80 - 85 desibel gürültüde iç kulakta bulunan işitmemizi sağlayan kısa tüycükler yatık durumdan dik duruma geçiyor ve bu da tehlikeyi başlatıyor bu tüycükler dik konuma geçtikten sonra kulak koruyucu takılınca gürültü de kulağa hapsediliyor ve bu sefer koruyucu korumaktan çok zarar veriyor. Gürültülü bölgelerde kulak koruyucusu takılınca konuşmaları veya uyarı sinyallerini duymama endişesi yersizdir. Hatta sesler daha rahat işitilmektedir. ortadan kaldırılması (3) alıcıda yani kulakta engellemektir. a) Gürültünün Kaynağında; • Gürültü düzeyi düşük makineler seçilmeli ve değiştirilmeli • Gürültü düzeyi daha az olan işlem seçilmeli • Gürültü kaynağı izole edilmeli b) Gürültülü Ortamda; Makinelerin yerleştirildiği zeminde; gürültü kaynağı ile maruz kalan kişi arasına engel konulmalı ve uzaklık arttırılmalı. Sesin geçebileceği ve yansıyabileceği duvar, tavan, taban gibi yerleri ses emici malzeme ile kaplamak. KULAK KORUYUCULARININ GÜRÜLTÜ ENGELLEME / AZALTMA DEĞERLERİ (dB) Kulak koruyucusu herhangi bir yerde unutulmuşsa veya kaybedilmiş ise, mutlaka yeni bir koruyucu alıp kullanılmalıdır. Kirli kulak tıkacı, asla kullanılmamalıdır. İş yerlerinde gürültü konusunda alınması kaynağında, (2) yansıma kaynaklarının Kulak koruyucuları yıprandığında, sertleştiğinde veya şekilleri bozulduğunda değiştirilmelidir. kullanmak. b) Gürültülü Ortamda; görülebilir. Eğer 5. günden sonra da koruyucu kullanmakta sıkıntı çekiliyorsa işçi sağlığı ve iş güvenliği görevlisine durum bildirilmelidir. KULAK KORUYUCUSU KULLANILMASI TALİMATI Bölüm sorumlusu, kişinin kulağına uygun koruyucuyu vermeli ve nasıl kullanılacağını öğretmelidir. Kulak tıkaçları günde en az bir kere sabun ve su ile yıkanmalıdır. Uygun bir bakımla kulak tıkaçları (ear plugs) aylarca, tüm kulağı kaplayan koruyucular (earmuffs) yıllarca kullanılabilir. Kulak koruyucularının kullanılması konusunda hatırlanması gereken diğer konular da şunlardır; •En iyi kulak koruyucusu kulağa iyice uyan yani rahatça kullanılabilendir. •Tıkaçla kulak yolundaki küçük bir açıklık koruyucunun etkinliğini önemli ölçüde azaltır. Bu nedenle iyi bir koruyucu kulağa iyice oturandır. •Kulak tıkaçları takıldıktan sonra konuşma veya herhangi bir şeyi çiğneme sonucu yerinden çıkabilir. Bu nedenle çalışırken zaman zaman kontrol edilerek yerine iyice yerleştirilmelidir. Kulak koruyucularının kullanılması aşağıdaki gibi bir alıştırma programına göre başlanılmalıdır. Öğleden önce Öğleden sonra 1. GÜN 30 dk. 30 dk. PAMUK 5 - 16 2. GÜN 1 sa. 1 sa. PARAFİNLİ PAMUK 20 - 35 3. GÜN 2 sa. 2 sa. CAM PAMUĞU 7,5 - 32 4. GÜN 3 sa. 3 sa. KULAK TIKACI 20 - 45 5. GÜN Tüm mesai boyunca KULAKLIK 12 - 48 37 HOBİ KÖŞESİ İZELTAŞ HER ZAMAN ZİRVEDE! Gecenin karanlığında yürüyüşe başlıyoruz amacımız 5.137 metre yüksekliğe sahip olan Türkiye’nin çatısına ulaşmak. Bir ses geliyor yukardan “MAŞALLAH” bizden önce yürüyüşe başlayan İran’ lı ekibin rehberi, arkadaşlarına moral vermek için sesleniyor. Tüm yürüyüş boyunca bu ses kulağımızda çınlıyor. Ağrı Dağı iki zirveden oluşmaktadır: 5.137 metrelik Atatürk Zirvesi (Büyük Ağrı) ve 3.898 metrelik İnönü Zirvesi. Burası aynı zamanda Türkiye’nin en büyük buzuludur. Marco Polo‘nun “hiç bir zaman çıkılamayacak” dediği Ağrı Dağı’na, Estonyalı bilim adamı ve gezgin Profesör Friedrich Wilhelm Von Parrot 09 Ekim 1829 tarihinde, beş kişilik bir ekip ile zirveye ulaşarak tırmanışı gerçekleştirmiş ve zirveye ulaşmıştır. Bu tarih aynı zamanda, Türkiye’de ve Estonya’da dağcılığın başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Ağrı dağı ile ilk tanışmam Eylül 2009 yılında oldu. Profesör PAROT‘un dağa çıkışının 180. Yılı kutlamaları kapsamında Estonyalı Dağcılar ve çeşitli ülkelerin elçiliklerinin de katılımıyla gerçekleştirilen tırmanışa Arama Kurtarma Ekibi olarak, Hocamız Mustafa ARIZ liderliğinde dokuz kişilik bir ekip olarak dahil oluyoruz. Daha sonrasında çetin kış şartlarında Mart 2010 tarihinde karlara bata çıka 4.200 mt. kampına kadar ulaşabiliyoruz. Maalesef şartlar o tarihte zirve yapmamıza izin vermiyor. Son olarak da Ağustos 2014 tırmanışımızı yapmak üzere harekete geçiyoruz. Van uçağında üç kişiyiz. Ekibin dört üyesi Ankara aktarmalı olarak Van’a bizden önde ulaşıp Doğubeyazıt’a geçiyor. 38 Ayrıca üç kişide bir haftalık Karadeniz turundan sonra Doğubeyazıt’a geliyor. Şansımıza arıza sebebiyle 45 dk. uçakta bekliyoruz. Sonunda anons yapılıyor elektrik arızası giderildi, birazdan havalanacağız. Ağrı Dağı gelmemizi istemiyor galiba diye şakalaşıyoruz. İran transit yolundan ayrılarak toprak yola giriyoruz. Minibüsümüz tozlu yollardan geçerek yükseliyor. Camları kapatıyoruz ama ne fayda; her yer toz toprak. Araçların biri geliyor biri gidiyor. Yukarısı çok kalabalık anlaşılan bir saatlik yolculuk sonunda geniş bir virajda duruyoruz. Uçağımız sonunda Van havaalanına iniyor. Valizleri alıp garaja ulaşmak için yarım saatimiz var, aksi taktirde Van’da konaklamak zorunda kalacağız. Bu durum tüm programımızın aksamasına yol açabilir. Çantaları toplayıp taksiyle garaja geçiyoruz. Bir gün önce kardeşini ziyarete gelen Sinan arkadaşımız Doğubeyazıt minibüsünü bizim için bekletiyor. Araç tam garajdan çıkarken taksi ile önünü kesiyoruz. Macera devam ediyor. Yaklaşık dört saatlik bir yolcuk sonunda Doğubeyazıt’tayız, otele yerleştikten sonra yemeğe çıkıyoruz. Ekibimizin ahçısı Sadun abinin liderliğinde hazırladığımız erzak listesine göre alışverişimizi yapıp otele dönüyoruz. Ertesi gün sabahtan hareket edeceğiz. Bakalım Ağrı Dağ’ı zirvesine çıkmamıza izin verecek mi?çıkmamıza izin verecek mi? Sabah erkenden kalkıp kahvaltıya geçiyoruz. Ekipteki heyecan giderek artıyor. Bizi 2.200 mt’ye götürecek minibüs otelin önüne geldi bile, çantaları aracın üstüne yerleştiriyoruz. Dağ ile aramızdaki son engel olan resmi işlemleri halletmemiz gerek. Bunun için Jandarma Komutanlığı’na gideceğiz. Nüfus cüzdanlarını ve Dağcılık Federasyonu’na ait lisanslarımızı veriyoruz. Daha önceden konu ile ilgili bilgilendirme faksı gönderilmesine rağmen izinlerin çıkması bir saati buluyor, artık gidebiliriz. Görevli askerlere “Allah’a emanet olun!” diyerek oradan ayrılıyoruz. Burası yürüyüşe başlayacağımız yer. Çok sayıda ekip dönüş hazırlığında. Malzemelerde karışıklık olmaması için minibüsün üstünden aldığımız çantaları bir yere toplayıp katırlara yüklenmesi için hazırlıyoruz. Sadece birinci kampa kadar ihtiyacımız olan malzemeleri yanımıza alıyoruz. “Yürüyüş için güzel bir hava, hadi hayırlısı” diyerek başlıyoruz. Yolda tırmanışı tamamlayan gurupların gülen yüzleri ile karşılaşıyoruz, moral verip şans diliyorlar bize. Geniş toprak yol bitiyor patikadan devam ediyoruz İnternetten hava durumuna baktığımızda öğleden sonra yağmur görünüyor. Havada hiçbir belirti yok bir süre “Yolda tırmanışı tamamlayan gurupların gülen yüzleri ile karşılaşıyoruz, moral verip şans diliyorlar bize.” yürüdükten sonra aşağımızda kalan ovaya bakınca doğudan yağmur bulutlarının gelmeye başladığını görüyoruz; yavaş yavaş bulunduğumuz yerde rüzgar artıyor. Yağmur bizi de etkilemeye başlıyor. Yaylacıların olduğu yerlerden geçerken çadırlarında bizi ağırlıyorlar; ayran ve çay ikramında bulunuyorlar. Yağmurun yavaşlaması ile yürüyüşe devam ediyoruz. Yük dolu katırlar yolda bizi geçiyor; Yolu ezberlemişler. Sonunda güzel bir düzlükte kurulmuş bir sürü çadırın olduğu 3.200 mt.’deki kamp alanına ulaşıyoruz: Birinci gün yürüyüşümüz burada tamamlanıyor. Kendimize uygun bir yer bulup yerleşiyoruz. Biraz dinlenip yemek işine girişiyoruz, aç dağcıları doyurmak kolay değil, ocaklar yanmaya başlıyor. Güzel bir ziyafetin ardından diğer ekiplerle tanışıyoruz. Hava kararmaya başlıyor yavaştan, Norveç’ten gelen bir Türk ile sohbet ediyoruz. Turizm firması ile anlaşmış, karma bir grup olarak çıkış yapacaklar, gurubumuzda iki Çinli, bir Alman, bir de diyor sözünü kesiyorum “bir de Türk var değil mi?” gülüşüyoruz fıkra gibi. Norveç’ten dağcılık ile ilgili bilgiler aktarıyor. Çok sayıda dağ evi olduğunu, buralarda kalan kişilerin kullandıkları malzemelerin parasını kutuya atarak ödediğini, görevlilerin belli zamanlarda gelerek eksikleri tamamladığını anlatıyor. Ülkemiz için düşününce bunlar bize maalesef hayal gibi geliyor. Başka bir grup halay çekiyor, ısınmak için iyi bir yöntem. Ruslar yan tarafta toplanmış bizim içinde bulunduğumuz yemek çadırına gölge oyunu ile kurt şekli yapıyorlar hemen Van Gölü canavarımızla karşılık veriyoruz. Arkasından kahkaha sesleri geliyor. Çadırımıza çekiliyoruz yarın yorucu bir gün olacak. 2.GÜN “...Gerçek dağcılar onlar diye içimden geçiriyorum.” Kahvaltı sonrasında etrafı taşlık, belirgin bir patikadan çıkışa başlıyoruz. Bu etap ilk güne göre daha dik, eğim iyice artıyor. 3.800 mt’lerde Kum Kampı dediğimiz bölgeye geldiğimizde Türkiye’nin en yüksekteki bakkalı ile karşılaşıyoruz, etrafı taşla çevrili bir yer burası, gelip geçenlere içecek satıyorlar, fiyatlar el yakıyor. Girişimcilik ruhu burada devreye girmiş, küçük bir moladan sonra yola devam ediyoruz. Yukarıya baktığımızda patikada ikişer kişilik gruplar halinde inenleri görüyoruz. Arkadan gelen önündekinin çantasını tutmuş ağır ağır iniyor. Sebebini anlıyoruz Antalyalı Görme Engelliler, Türkiye Dağcılık Federasyonu Antalya İl Temsilciliği, Akdeniz Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü, Toroslar Doğa Sporları Kulübü işbirliği ile bu organizasyonu yapmışlar. Başarılı bir zirve çıkışından sonra inişe geçiyorlar. Hepimiz çok duygulanıyoruz. “Gerçek Dağcılar Onlar” diye içimden geçiriyorum. 39 HOBİ KÖŞESİ 4.200 mt’deki kamp görünmeye başladı. Hemen yanında bulunan Öküz Deresi denen büyük vadinin yukarısından araba büyüklüğünde kayaların düştüğünü görüyoruz: Ne ihtişamlı bir karşılama töreni. İkinci kamp alanında çadır kurulacak yer sayısı az, kalabalık ekiplere denk geldiğiniz taktirde sıkıntı olabiliyor. Çünkü burası çok kayalık bir bölge, tırmanışı tamamlayan ekiplerin inişe geçmesi sayesinde rahat yer buluyoruz. Yükseklik kendini göstermeye başlıyor. Normalde deniz seviyesinde % 21 oranlarında olan oksijen irtifa ile birlikte azalıyor. Bunun sonucunda kişiden kişiye değişen tepkiler meydana gelebiliyor. En belirgin özelliği baş ağrısı, baş dönmesi, nitekim bu belirtiler ile karşılaşıyoruz ve tüm gün sürüyor. Akut dağ hastalığına kadar gidebilen bu durumu aşmak için dinlenmek, bol sıvı almak ve ara ara bir şeyler atıştırmak gerekiyor. Neyse ki belirtiler akşama doğru geçiyor. Gün içinde zirvenin zaman zaman bulutlardan arındığını görüyoruz. Yüzünü göstermek istemeyen nazlı bir kız gibi, bize kendisini gösteriyor, gözümüz hep onda. Muhteşem bir gün batımı manzarası ile akşamı yapıyoruz. Çantalarımızı şimdiden hazırlamaya başlıyoruz. Ortak kullanacağımız teknik malzemeleri ip ve buz vidalarını aramızda paylaşıyoruz. Bu malzemeleri 4.900 mt’den sonra cam buz olması ihtimaline karşı yanımıza alıyoruz. Krampon, emniyet kemeri, termos, ilk yardım seti ve ihtiyacımız olan her şey hazır. Yarın büyük gün: “Zirve Günü” hadi hayırlısı… Gece saat 01:00’de kalkıp zifiri karanlıkta hazırlanmaya başlıyoruz. Hareket saati geldi, ekip hazır 02:00 yürüyüşe başlıyoruz. Herkesin tepe lambaları açık, hava çok soğuk değil, rüzgar yok denecek kadar az, güzel bir günün belirtileri sanki bunlar. Kayaların ve taşların arasından dolana dolana labirent şeklinde yükselerek hedefimiz olan 5.137 mt’ye doğru harekete geçiyoruz. 40 Önümüzde İranlı dağcılar var. Gerilerde başka ekiplerin ışıklarını görüyoruz. Uzun bir yürüyüş sonunda, gecenin karanlığı yerini doğacak olan güneşin habercisine bırakmaya başlıyor ve yavaş yavaş hava aydınlanıyor. Doğan güneşin etkisi ile meydana gelen o muhteşem Ağrı Dağı’nın piramit şeklindeki gölgesini bu sefer göremiyoruz maalesef. 4.900 mt’lerdeki buzula yaklaşmaya başlıyoruz. Bu noktada üç kilo olan yüksek irtifa botlarımıza yetmezmiş gibi ilave olarak bir kilo ağırlığındaki kramponlarımızı da takıyoruz. İnsan bazen kendini sorguluyor “Ne İşim var burada?” diye, ama öyle bir an yaşıyorsunuz ki belki de bir çok insanın görmediği ve göremeyeceği muhteşem bir manzara size her şeyi sorgulamayı unutturuyor ve o an neden orda olduğunuzu anlıyorsunuz. O an orada olmanız gerektiğini anlıyorsunuz ve yaşadığınız tüm sıkıntılar, zorluklar bir anda anlamsızlaşıyor. İşte sonunda zirveye iyice yaklaştık derken zirvedeyiz… Etrafında başka bir yükseltinin olmaması ve 360 derece bir görsellik sunmasının etkisiyle açık havalarda İran ve Ermenistan’ı bile görebiliyorsunuz Büyük Ağrı’nın zirvesinden. Şuan durduğumuz yerden kimler Şuan durduğumuz yerden kimler geçti diye bakarsak pek çok ünlü kişi var içlerinde, ama en ilginç olanlarını şöyle sıralayabiliriz. Amerikalı astranot James IRWİN, Apollo 15′ uzay aracı ile Ay’a inen sekizinci astronot ve ‘Ay taşıtını’ ilk kullanan astronot olarak bilinir. Ayrıca en anlamlısı da 1937 yılında Binbaşı Cevdet SUNAY başkanlığında 15 subay ve 50 askerden oluşan bir askeri birlik zirveye hareket eder, içlerinden 8 kişi zirveye ulaşır ve Atatürk büstü dikerler. Bu askerlerin dağa ilk çıkışlarıdır. O zamanlar binbaşı olan Cevdet SUNAY, dağa tırmandığında 38 yaşındadır. Daha sonra Türkiye’nin 5. Cumhurbaşkanı olacaktır. Ekipte bir de şair vardır. Teğmen Fazıl Hüsnü DAĞLARCA HOBİ KÖŞESİ Türk bayrağımız, Dağcılık kulübümüzün flaması ve İZELTAŞ flaması ile fotoğraflar çekilip zirveden ayrılıyoruz. Aynı gün Doğubeyazıt’a ineceğimiz için zirvede fazla zaman kaybetmeden hızlı bir şekilde hareket etmemiz gerekiyor. “Bazen zirveye 50 mt. kala geri dönme kararı aldığınız zamanlar olur dağcılıkta, önemli olan ekip olarak sağ sağlim tamamlamaktır.” 4.200 Kampına sağ salim ulaşıyoruz. Arız Hocamız Zirveye çıkışımızı kutlamak için kavun ikram ediyor. Bir süre dinlendikten sonra çadırımızı toplayıp dönüş hazırlıklarına başlıyoruz. İzmir’den başka bir ekip yüksekliğe alışmak için 4.200 kampına çıkıp, sonrasında 3.200 kampına inerek burada geceleyecekler. Bu şekilde yüksekliğe uyum sağlamayı planlıyorlar. Ağrı Dağı tehlikeli bir dağdır. Ne zaman ne olacağı belli olmaz. Hava günlük güneşlikken, beş dakika sonra göz gözü görmeyen fırtınalı bir duruma gelebilir, teknik zorluktan çok mukavemete dayalı zorluğu olan bir dağdır. Bazen zirveye 50 mt. kala geri dönme kararı aldığınız zamanlar olur dağcılıkta, önemli olan ekip olarak sağ sağlim tamamlamaktır faaliyeti. Dağ her zaman oradadır çünkü, her zaman gidebilirsiniz. Bizim farkımız da burada ortaya çıkıyor, üç gün gibi bir sürede tırmanışı tamamlıyoruz. Güzel havanın ve iyi performansın da burada etkisi var tabi ki. Ekip Üyeleri: İniş esnasında Güney Kore ve Rusya dan gelen dağcılar ile karşılaşıyoruz, öyle görünüyor ki jeolojik öneminin yanı sıra, tufandan sonra “Nuh’un Gemisine” ev sahipliği yaptığı inancıyla kutsal bir anlam da taşıyan Ağrı Dağı, bir çok ülkeden insanların da ilgisini çekiyor. Bizi gören yaylacıların çocukları bir şeyler satmak için koşarak geçeceğimiz patikalara çıkıyorlar tüm şirinlikleriyle, Şivesiz düzgün Türkçe konuşmaları bizi şaşırtıyor; televizyonda izledikleri dizilerden diyerek açıklama yapıyor bir arkadaşımız. Kalan yiyecekleri paylaşıyoruz ve en nihayet uzun bir yürüyüş sonunda araçların olduğu yere geliyoruz. Şöförümüzün elindeki karpuzlar kendisine olan sevgimizi daha da arttırıyor açıkçası. Bu güzel ikramdan sonra ekibin kalanının gelmesini beklerken dinleniyoruz. Fotoğraflar: V.ÖGER Vedat ÖGER, Sadun KURAT, Sinan TOPLU, Raşit ADIGÜZEL, Ali CAN, Alime ÇINAR, Rabia YORULMAZ, Türkay ÖRS, Muhlis AKGÜN, Yılday KANDEMİR, Mustafa ARIZ Yazan: Vedat ÖGER Çantalarımızı son bir kez daha aracın üstüne yükleyip yola çıkıyoruz. Doğubeyazıt garajından Van’a geçiyoruz. İzmir’e uçuş öncesinde yorgun bedenlerimizi ödüllendirip güzel bir ziyafet çekiyoruz burada. Faaliyet evde başlar evde biter sözü kulaklarımızda, hayırlı yolculuklar... Şehitlerimizin anısına ithaf edilmiştir….. 41 DOKTORUM s e t e b a Diy Mellitus ŞEKER HASTALIĞI KİŞİ DİYABETLİ OLDUĞUNU NASIL ANLAR? Kan şekeri (glukoz) vücut için gerekli Diyabetin iki tipi vardır: olan enerjiyi sağlar. İhtiyaçtan fazla Tip I diyabet (insüline bağımlı diyabet) şeker, gerektiğinde kullanılmak üzere Bu hastalarda pankreastan insülin yapımı karaciğer ve yağ hücrelerinde depolanır. ya çok azalmış veya durmuştur. Bu Şekerin vücutta enerji olarak kullanılması durumda kanda insülin yoktur. Kan şekeri ve depolanması için insüline gereksinim düzeyini vardır. İnsülin, şekerin kanda yükselmesini insülin vermek zorunludur. Genellikle Diyabetli kişilerde sıklıkla aşağıdaki önleyen çocuklarda ve genç erişkinlerde, yaşamın belirtiler görülür; erken dönemlerinde ortaya çıkar. • Aşırı susama ve su içme bir hormondur, midenin arkasında pankreas adlı organın beta dengelemek için dışarıdan • Sık sık idrara çıkma hücrelerinde yapılır ve kana salgılanır. Yemekten sonra kan şekeri yükselince Tip II diyabet (insüline bağımlı olmayan • Kilo kaybı pankreastaki diyabet) • Aşırı iştah ve çok yeme uyarılır ve kana insülin verilir. İnsülin kan Bu hastalarda pankreasta ileri yaşlara • Bulanık görme şekerinin hücre içine girmesini sağlar. kadar normale yakın düzeyde insülin • Cilt enfeksiyonları Böylece kan şekeri normal düzeyde yapımı vardır. Hatta bazen normalden • İyileşmeyen yaralar tutulur, yükselmez. Hücrelere giren şeker fazla bile insülin yapımı söz konusu • Halsizlik burada yakılır ve enerji olarak kullanılır. olabilir. insülin yapan hücreler Ancak insülin yeterli etkiyi ve Tip I diyabetin belirtileri daha erken yanlış beslenme insülinin istenen etkiyi yaşlarda ortaya çıkar. Tip II diyabetli ortaya göstermesini engeller, kan şekeri yükselir. hastaların bir kısmında teşhis edildikleri çıkar. Kanda şeker miktarı artar ve Hastaların çoğunluğu 40 yaşın üzerinde anda yukarıdaki şikayetler söz konusu böbreklerden idrarla dışarı atılır. ve şişmandır, ailelerinde diyabetli vardır. olmayabilir. sağlayamamaktadır. İnsülin eksikliğinde veya etkisizliğinde şeker hastalığı “diyabet” Şişmanlık t e b a y i D ilde k e s n u g y u i in r e ek Vücudun kan s ır. d ı s a m a m a y a l o p e ed kullanamaması v 42 DOKTORUM KİMLERDE DİYABET GELİŞEBİLİR? Diyabet herkeste söz konusu olabilir. • Yakın akrabalarında diyabet olanlar risk altındadırlar. • Yaş artışıyla beraber diyabet gelişme riski artar. • 40 yaşın üzerinde ve şişman kişiler diyabete yatkındırlar. • Gebelikte diyabet gelişen kadınlarda ileriki yıllarda Tip II diyabete yakalanma sıklığı çok fazladır. • Eğer bir kişide Tip II diyabet varsa ailenin diğer üyeleri de risk altındadır. Tip II diyabet için risk faktörleri • Aşırı kilo • Hareketsiz yaşam tarzı • Ailede diyabet hikayesi Vücut Kitle İndeksi (BMI) 30 ve üzerinde olanların diyabete yakalanma riski normal kişilere göre 5 kat fazladır. Açlık kan şekeri ve OGTT’nin yanı sıra diyabet takibinde kullanılan diğer laboratuvar testleri de aşağıdaki gibidir: HbA1c : Yaklaşık 1 - 3 ay boyunca ortalama kan şekeri düzeylerini yansıtan bir test parametresidir. Diyabetli hastada, uzun dönemde yapılan tedavinin etkinliğinin ve hastanın tedaviye uyumunun izlenmesinde önemlidir. HbA1c bu yönde değerli bir testtir. Fruktozamin: Yaklaşık 2 hafta boyunca ortalama kan şekeri düzeylerini yansıtır. C - peptid: İnsülin diyabetik hastalarda deposunun tarafından tedavisi gören vücut insülin göstergesidir. yapılan Pankreas insülin düzeyini yansıtır. DİYABET NASIL TEDAVİ EDİLİR? Diyabet tedavisinde öncelikle diyabetlinin eğitimi önemlidir. Diyabetli kişiye takip ve tedaviye ilişkin gerekli DİYABET TANISI bilgiler verilmelidir. Edinilen bilgilerin 12 - 13 saatlik açlık kan şekerine bakılması uygundur. önemlidir. • Açlık kan şekeri 126 mg/dl’den yüksek ise, insülin enjeksiyonları, diyabet ilaçları • Diyabet belirtileri bulunuyor ve rastgele ölçülen kan şekeri düzeyi 200 mg/dl’den ve beslenmenin düzenlenmesi kadar yüksek ise, günlük egzersiz de önemli bir tedavi • Şeker yükleme testi sırasında kan şekeri düzeyi 200 mg/dl veya üzerinde ise, yoludur. Yukarıdaki kriterlerden birisi söz konusu ise o kişi diyabetli olabilir ve doktora egzersiz vücudun insülini daha etkili başvurmalıdır. Şeker Yükleme Testi olarak bilinen Oral Glukoz Tolerans Testi (OGTT), kullanmasına yardımcı olarak, kan şekeri diyabet tanısında çok önem taşır. Doktor önerisi ile yapılmalıdır. düzeyini düşürür. günlük yaşama uygulanması ve sürekliliği Diyabetin Düzenli ve tedavisinde bilinçli yapılan 43 DOKTORUM DİYABET NE TÜR HASTALIKLARA YOL AÇAR? Diyabetli ve egzersiz fizyolojistinin programlarını Diyabet hastalarının beslenme, egzersiz dikkatli bir şekilde uygulamalıdır. ve ilaç tedavisi konusunda gerekli özeni DİYABET ÖNLENEBİLİR Mİ? Diyabet tanısı konmuş kişiler en az altı ayda bir endokrinolog bir diyabet uzmanı tarafından kontrol defa edilmelidir. Yılda bir defa göz hastalıkları uzmanına kontrollerini yaptırmalı, diyabet konusunda uzman bir diyetisyen göstermemeleri halinde uzun vadede Diyabetli kişiler aynı zamanda günlük karşılaşacakları diğer tıbbi sorunları şu kan şekeri düzeylerindeki değişiklikleri şekilde sıralayabiliriz; Bu uygulama dengeli beslenme, egzersiz ve ilaç uygulamalarının ne ölçüde istenen sonucun elde edildiğini göstermesi açısından önem taşımaktadır. Tip II diyabeti olanlarda kilo fazlalığı varsa diyet, spor ve zayıflama ile diyabet kontrol altına alınabilir. diyabetinin tipine yani Tip I veya Tip II oluşuna, • Yaşına, • Kilosuna, • Yüksek tansiyon, Egzersiz; • Kan şekerini düşürür ve vücudun glukozu kullanma yeteneğini artırır. • Şişmanlığın sonucu olarak oluşan insülin direncinin düzelmesine yardımcı olur. • Kalp hastalıkları için risk faktörlerini azaltır. LDL Kolesterolü (kötü kolesterol) düşürür. HDL Kolesterolü (iyi kolesterol) yükseltir. • Egzersiz sırasında kan basıncı düşer. • Egzersiz, iyi bir diyetle birlikte TİP II diyabeti ilaç tedavisine gerek kalmadan kontrol altında tutar. Düzenli bir egzersiz ve aktivite diyabetlilerde kan şekerinin düzenlenmesinde etkili bir yoldur. 44 diyabetli vakaların çok yakın olan kişilerin saptanabileceği edilmektedir. Dengeli bir biçimde kilo vererek ve fazla zorlanmadan yapılacak Kan şekeri düzeyleri normal sınırlara riskinin yakın mümkün olduğunu gösteren araştırma şekilde bu kontrol altında komplikasyonların söz konusudur. yüksekliğine ek olarak trigliserid gibi bazı kan yağlarında da Bu tarafından düzenlenmelidir. I konusunda umut verici bulgular elde artış görülmektedir. • Kullanılan ilaçlara göre doktor hastalar için koruyucudur. olan günlük egzersizle, Tip II diyabet düzeylerinin durumların olup olmamasına, bağlı fazladır. Bu nedenle grip aşısı diyabetli riski Tip II diyabetiklerde kan şekeri ve insülin damar sertliği gibi zatürreye gelecek beş yıl içinde diyabet gelişme %50 veya daha fazla oranda azalması • Hastanın ve kişilere akrabaları üzerinde yapılan incelemelerde • Kalp krizi • İnme • Körlük • Böbrek yetmezliği • Damar bozuklukları tutulduğunda Diyet; grip sağlıklı komplikasyonlardan ölüm oranı 3 kat Tip izleyebilmek için evde kan şekeri ölçüm cihazlarını kullanmasını öğrenmelidirler. göre hastaların durumda insülin ve kan yağlarının yüksek seviyelerde olması ileri dönemde komplikasyonların çıkmasında etkilidir. ortaya %58 bulguları vardır. oranında önlenmesinin DOKTORUM “Diyabetik Diyet” diye bir şey yoktur. zaman ne miktarda egzersiz yaptığı, diyabet tedavisi için kullandığı ilaçlar, Diyabetli birçok kişi yapılan tüm bilimsel yaşı ve kan yağlarının ne düzeyde açıklamalara olduğuna bağlı olarak belirlenmelidir. rağmen bir diyet bu yiyecekleri olduğunu hâlâ mucizevi düşünmekte yediklerinde sorunlarının ortadan ve diyabet Örneğin; 180 cm boyunda 90 kg kalkacağına ağırlığındaki bir kişi mevcut kilosunu inanmaktadır. Bu yanlış inanç mutlaka koruyabilmek için, gün içinde 350 gram değiştirilmeli, karbonhidrat düzeltilmelidir. Doktor tüketebilir. Bu miktar kontrolünde, doğru eğitim ve sağlıklı gün boyunca eşit dağıtıldığı takdirde beslenme kan şekeri düzeyinin ani yükselmesi diyabetli kurallarına kişi uyularak sağlıklı bir her kişinin engellenmiş olur. yiyebileceği her şeyi yiyebilir. Diyabetli Diyabet, şekerli gıda yememek değildir. kişilerde sıklıkla karşılaşılan bir sorun da kan yağları ve kolesterol düzeylerinin yüksek olmasıdır. Kilolu AMD, American Diabetes Association’un olmasalar dahi bu kişiler beslenmelerinde 1994 yılında belirlediği önerilere kadar tükettikleri diyabetik kişilerin şeker içeren gıdalar etmelidirler. yağ miktarına dikkat yerine patates ve tahıllarda bulunan kompleks karbonhidratları tüketmesi gerektiği kanısı hakimdi. Yeni yaklaşımda diyabetik vakaların gün içinde yedikleri gıdalardaki toplam karbonhidrat miktarının dengede tutulmasının önemi vurgulanmaktadır. Dengeli beslenme ile kan şekeri düzeylerini istenilen sınırlar içinde tutmak mümkündür. İnsülin tedavisine gerek duyulmayan vakalarda her karbonhidrat öğünde ne tüketilmesi miktar gerektiği diyetisyenler tarafından belirlenmektedir. Dr. Mustafa APAK İnsülin tedavisinde olanlar ise hangi tür gıdayı gerektiği ne miktarda konusunda tüketmeleri daha dikkatli davranmalıdırlar. Et ve yağ dışındaki gıdaların hemen hemen tümü belirli oranda karbonhidrat içermektedir. Karbonhidratlar ise kan şekeri düzeyini en hızlı artıran unsurdur. Bir kişinin günlük tüketmesi gereken karbonhidrat miktarı o kişinin kilosu, ne 45 KÜLTÜR KÖŞESİ TÜRKİYE’DEN DÜNYAYA 15 MİRAS Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) uluslararası önem taşıyan ve bu nedenle takdire ve korunmaya değer doğal oluşumlara, anıtlara ve sitlere “Dünya Mirası” statüsü tanınmaktadır. 2015 yılı itibariyle Dünya genelinde UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kayıtlı 1007 kültürel ve doğal varlık bulunmakta olup bunların 779 tanesi kültürel, 197 tanesi doğal, 31 tanesi ise karma (kültürel/doğal) varlıktır.Ülkemizden UNESCO Dünya Mirası listesine giren 15 kültürel mirasımız vardır. KAPADOKYA VE GÖREME MİLLİ PARKI - 1985 Kapadokya Erciyes, 60 milyon Hasandağı ve yıl önce; Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgâr tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıktı. Hititler´in yaşadığı topraklar dönemlerde daha Hristiyanlığın en sonraki önemli TARİHİ İSTANBUL YARIMADASI - 1985 İstanbul, yerleşim tarihi son yapılan HATTUŞAŞ: HİTİT BAŞKENTİ - 1986 Yenikapı´daki kazılarla bulunan liman Hitit Devleti´nin başkenti olan Hattuşaş doğrultusunda 8500 yıl, kentsel tarihi sanat ve mimarlık alanında gelişmiş bir yaklaşık 3 bin, başkentlik tarihi 1600 yıla bölge olan Hattuşaş, Çorum´un Sungurlu kadar uzanan Avrupa ile Asya kıtalarının ilçesinin güneydoğusunda yer alıyor. kesiştiği noktada bulunan bir dünya Yapılan kazılarda 5 kültür katı ortaya kentidir. çıktı. Bu katlarda Hatti, Asur, Hitit, Frig, Galat, Roma ve Bizans dönemlerinden merkezlerinden biri oldu. kalma kalıntılar bulundu. DİVRİĞİ ULU CAMİİ VE DARÜŞŞİFASI - 1985 TARİHİ SAFR ANBOLU ŞEHRİ - 1994 Cami 1228–29 yıllarında Mengücekli beyi Safranbolu Ahmed Şah tarafından; Dârüşşifa ise aynı gerçekleşen tarihte, Ahmed Şah´ın eşi Turan Melek fazla tarafından Ahlatlı Muğis oğlu Hürrem mimari Şah adlı bir mimara yaptırıldı. Plan tipi ahşap, üç odalı Pontian Yunan stilinde ve süsleme olarak benzeri olmayan bir depreme dayanıklı evleri korunmuştur. eserdir. 1950´lerde modern etkilenmemiştir. gelenekleri, Anadolu´da şehirleşmeden Bu nedenle özellikle yarı BERGAMA ANTİK KENTİ - 2014 İzmir’de bulunan Bergama, Antik metinlerde Pergamon ya da Pergamonos olarak geçiyor. Ege’de Kaikos Pergamon, (Bakırçay) Kuzey Irmağı’nın doğu-batı yönünde uzandığı graben vadisinin kıyısında yer alıyor. Pergamon Tepesi’ndeki 46 Akropol’de ilk yerleşim izleri M.Ö.7.-6. Yy.’a kadar gitmektedir. KÜLTÜR KÖŞESİ EFES ANTİK KENTİ - 2015 İzmir’in Selçuk İlçesinde bulunan Efes Antik Kenti, “Dünyanın Yedi Harikası”ndan CUMALIKIZIK KÖY Ü - 2014 NEMRUT DAĞI - 1987 biri olan Artemis Tapınağı´na ve asırlardır Dünyanın dini merkez işlevi gören Selçuk Meryem Nemrut Dağı, Adıyaman’da bulunuyor. Ana Evi´ne ev sahipliği yapmaktadır. Kommagene Efes; uygarlıklarının MÖ 62 yılında bu dağın tepesine, pek çeşitliliğini yansıtan eşsiz bir kültür mirası çok Yunanve Pers tanrısının heykelinin ve kültürlerarası diyaloğu yüz binlerce yanı sıra kendi mezar-tapınağını da ziyaretçi yoluyla canlı olarak temsil eden yaptırmıştır. Mezarda, bir kartalın başı önemli bir hac mekanıdır. gibi, tanrıların taş oymaları bulunur. gerek Anadolu 8 harikasından kralı biri Antiochus olan Theos, Bursa ilinin Yıldırım ilçesine bağlı bir mahalle olan Cumalıkızık, kuzey eteklerinde Uludağ´ın kurulmuş 5 Kızık köyünden biridir. Cumalıkızık Etnografya Müzesi burada bulunmaktadır. Kuruluşu yaklaşık 1300´lü yıllara uzanan köyde, tarihi doku çok iyi korunmuştur ve Osmanlı erken döneminin kırsal kesim sivil mimari örnekleri günümüze ulaşmayı başarmıştır. KSANTOS - LETOON - 1988 PAMUKKALE VE HIERAPOLIS MİLLİ PARKI - 1988 Pamukkale, güneybatı Türkiye´deki Denizli ilinde doğal bir mevkidir. Kent kaplıcaları ve akan sulardan kalan karbonat mineralleri teraslarını, travertenleri kapsıyor. Türkiye´nin Ege bölgesinde, ılıman bir iklimi olan Menderes Nehri vadisinde bulunur. Antik kentin M.Ö. II. yüzyılda Bergama krallarından II. Eumenes tarafından kurulduğu, adını ise Bergama’nın kurucusu Telephos’un eşi Heira’dan aldığı sanılmaktadır. Eski kaynaklara göre metal ve taş işlemeciliği, dokuma kumaşları ile ünlü olan kent, Büyük Konstantin döneminde Frigya bölgesinin başkentliğini yapmış, Bizans döneminde Piskoposluk merkezi olmuştur. XANTHOS: Fethiye’ye 46 km. uzaklıkta, Kınık köyü yakınlarında bulunan Xanthos, Antik Çağda Likya’nın en büyük idari merkezi idi. M.Ö. 545’te Perslerin egemenliğine girene kadar bağımsız olan kent, bundan yaklaşık olarak yüzyıl kadar sonra tamamıyla yanmıştır. Bu yangından sonra şehir tekrar inşa edilmiş, M.Ö. II. yy.da Likya Birliğinin başkenti olma görevini üstlenmiştir. Daha sonra Romalıların kontrolüne giren kent, bundan sonra Bizans egemenliğine girmiş ve 7. yy.daki Arap akınlarına kadar Bizans egemenliğinde kalmıştır. LETOON: Xanthos’a 4 km. uzaklıkta bulunan Letoon, Antik Çağda Likya’vnın dini merkezi konumundaydı. Bu kutsal alanda Leto, Apollon ve Artemis tapınakları ile birlikte, bir manastır, bir çeşme ve Roma Tiyatrosu kalıntıları bulunmaktadır. Artemis ve Apollo’nun annesi Leto’ya adanmış olan en büyük tapınak, batıda bulunan ve peripteros tarzında yapılmış Leto Tapınağı’dır. NEOLİTİK DÖNEM ÇATALHÖYÜK KALINTILARI - 2012 Çatalhöyük, Orta Anadolu’da, günümüzden 9 bin yıl önce iskân edilmiş, çok geniş bir Neolitik Çağ ve Kalkolitik Çağ yerleşim yeridir. Höyükler kabaca 2 bin yıl kesintisiz iskân edilmiştir. Özellikle neolitik yerleşimin genişliği, barındırdığı nüfusu, oluşturduğu güçlü sanat ve kültür geleneği ile son derece dikkat çekicidir. Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan bu yerleşimin sakinleri, ilk tarımcı topluluklardan da biridir. 47 KÜLTÜR KÖŞESİ DİYARBAKIR SURLARI VE HEVSEL BAHÇELERİ - 2015 Diyarbakır Kalesi kökeni milattan SELİMİYE CAMİİ VE KÜLLİYESİ - 2011 önce 3 binlere dayanan önemli bir Selimiye Camii savunma yapısı olmanın yanı sıra içinde Osmanlı padişahı barındırdığı Sinan’a yaptırdığı Helen, Latin, Süryani, Edirne’de II. TRU VA ANTİK KENTİ - 1998 Antik kent, Çanakkale merkez ilçesini bulunan, Selim’in camidir. bağlı Tevfikiye köyünün batısında, Mimar “Hisarlık Tepesi”nde bulunur. Homeros Sinan’ın tarafından yazıldığı sanılan iki manzum Ermeni ve Arap dillerindeki yazıtlarla 90 (bazı kitaplarda 80 olarak geçer) destandan Anadolu´da iç içe geçmiş uygarlıkları yaşında yaptığı ve “en iyi eserim” dediği geçen Truva Savaşı’nın gerçekleştiği belgeleyen üstün evrensel değere sahip Selimiye Camii gerek Mimar Sinan’ın antik kent, 1870’lerde Alman amatör bir kültür varlığıdır. Binlerce yıldır kaleyle gerek Osmanlı mimarisinin en önemli arkeolog Heinrich Schliemann tarafından bağlantısı olan Hevsel Bahçeleri ise yapıtlarından biridir. keşfedilmiştir. Asurlulardan günümüze, şehrin yiyecek ihtiyacını karşılayan önemli bir doğal alandır. 48 biri olan İlyada’da bahsi KÜLTÜR KÖŞESİ İL İSİMLERİ NEREDEN GELİYOR? Yaşadığımız toplumda kişiler yaşadıkları şehrin isminin nereden geldiğini ve de anlamını oldukça merak etmektedir. Yaşanılan şehrin dışında çoğu kişi, diğer şehir Hatay isimlerinin de kökenlerinin ne olduğunu merak ederler. Bu anlamda, aşağıda verilen bilgiler çeşitli rivayetlere, inanışlara, efsanelere, söylentilere ve de varsayımlara göre şekillenmiştir. Çorum Amasya Bu şehre ismini Atatürk vermiştir. Avrupa, adı Hıtaylar olan yarı göçebe kabilelerin Çin’in kuzeyini işgal ettikleri için Çin’in kuzeyine Hıtay demişlerdir. Atatürk, Hıtaylıların Antakya bölgesine geldiğine Söylentilere göre bu isim Çoğurum Bu şehri, Amazon kralı olan Amasis kelimesinden gelir. Çoğurum kelimesi kurmuş ise, bu bölgeden zamanında yaşayan ve de şehre Amasis şehri anlamındaki “Amasesia” ismini vermiştir. inanıyordu ve bu nedenle bu şehre Hatay ismini vermiştir. Rum’lardan gelmektedir. Kırıkkale Bu bilgi, tarihçi Strabon’a göredir. Edirne Aydın Bu kentin ismi Osmanlı arşivlerine göre Kırıkkal şeklindedir. Bizansın kale Bu şehri Roma döneminde imparator Şehir Argoslar tarafından kurulmuştur. olan Şehre ismini ise Anadolu beylerinden Hadrianopolis ismi verilmiştir. Sonradan birisi olan Aydınoğlu Mehmet Bey’den değişimlere uğramış ve Edirne kelimesi almıştır. kullanılmaya başlanmıştır. Hadrianus kurmuştur ve şehre komutanı, akıncıların kaleye doğru hücum ettiğini öğrenir ve eğer mağlup gelinirse barut dolu fıçıların havaya uçurulmasını emreder. Bizans kale komutanı mağlup olur ve barut fıçıları her yeri yerle bir eder. Şehrin ismi şehirdeki kahramanlıkları ifade eder. Bursa Gaziantep Sı ¸ rnak Eski dönemlerde Bu bölge Bitinya bölgesinin başkentidir. Şehir ismini ise Bitinya kralı olan Prusias’tan almıştır. Şehrin eski adı Ayıntab’dır. Kelime anlamı ise pınarın gözü demektir. Bu kelime halk İslam kaynaklarına göre Nuh’un gemisi tarafından Antep olarak değiştirilmiştir. bu bölgedeki Cudi dağına oturmuştur. Gazi kelimesi ise Kurtuluş Savaşındaki Şehir ise Şehr-i Nuh adıyla kurulmuştur. destek ve başarıdan dolayı verilmiştir. İl olarak Şerneh denilmiştir. 49