Sayı 38 - İzeltaş

Transkript

Sayı 38 - İzeltaş
SAYI 38
EKİM
KASIM
ARALIK
2015
HABER
2016
çalışan,
üreten ve
paylaşanların
yılı olsun!
Servislere pratik çözümler...
3 1mm gövde sac kalınlığı
ile yüksek dayanımlı
elektrostatik toz boya.
3 Tam açılabilen ve 30kg.
taşıma kapasiteli 3 çekmece
(75x350x550mm)
ile 45kg. taşıma kapasiteli derin
2 çekmece olarak, toplam 5 çekmece.
(180x400x550mm)
3 2+2 frenli, 100mm
güçlü tekerlekler.
3 8 bölmeli
sağlam
ve dayanıklı
ABS plastik üst
malzeme tabla.
3 Merkezi kilit ve
çekmeceler için ayrıca
Açma mekanizması.
www.izeltas.com.tr
5 Çekmeceli
Mobil Takım
Dolabı
2
Baş Yazı
3
Enerji Yönetim Sistemi
5
İGİD’den İzeltaş’a Ödül
8
Geleceğin Mühendisleri
11
Kompozit Malzemeler Sempozyumu
14
AB Projesi ve İzeltaş
16
Yeni Ürünler
20
İzeltaş Tanıtım Aracı
23
Erma Teknik
24
İdris Şahin Metal
28
İşitme Sağlığının Korunması
36
İzeltaş Her Zaman Zirvede
38
Diyabet
42
Unesco Miras Listesi’nde Türkiye
46
İl İsimleri Nereden Geliyor?
49
5
20
46
38
S. 36 // Y. 15
EKİM
KASIM
ARALIK
2015
HABER
İmtiyaz Sahibi
İzeltaş El Aletleri San. ve
Tic. A.Ş adına
Suat DOĞAN
Sorumlu Müdür
Ayşegül UĞUŞ
2016
çalışan,
üreten ve
paylaşanların
yılı olsun!
‘İzeltaş Haber’ izeltaş
A.Ş.’nin ücretsiz yayınıdır.
Yerel süreli yayındır.
Yayın Kurulu
Suat DOĞAN
Ayşegül UĞUŞ
www.izeltas.com.tr
[email protected]
Yönetim Yeri
Kemalpaşa Cad. No. 41
35070 Işıkkent - İZMİR
T. 0232 472 13 75 (Pbx)
İ Ç İ N D E K İ L E R
Başkandan
Katkıda Bulunanlar
Emre ARBAK
Yiğit ERÇAYHAN
İlkay ADANIR ÖCAL
Yılmaz ÖZKAN
Vedat ÖĞER
Fikret ÇAKAR
Dr. Mustafa APAK
EDİTÖRDEN
Merhaba,
Uzun bir aradan sonra “bizi” anlatan dolu
dolu bir sayıyla yine sizlerle birlikteyiz…
İzeltaş Haber Dergimizin bu yeni sayısındaki
birbirinden renkli, keyifli haberleri ve sohbetleri ilerleyen sayfalarda beğenerek okuyacağınızı umuyorum.
Aylar, yıllar, göz açıp kapayıncaya kadar hızlı
geçiyor. Yeni yıla sayılı günler kaldı. Her yeni
yıl yeni umutlar, yeni başlangıçlar, etrafınızdaki şartlar ne olursa olsun hayata sıkıca sarılma isteği demektir.
Bugün başımıza gelenler dün düşündüklerimiz, yarın başımıza gelecekler ise bugün düşünmekte olduklarımızdır. O halde olumsuz
her ne varsa bir yana bırakıp, olumlu düşünerek, hayatımıza hep güzellikleri çağırarak
yüzümüzdeki kocaman tebessümle yeni yılı
karşılayalım gönülden, tüm coşkumuzla…
Yeni yılla birlikte herkesin düşleri gerçek olsun. Barışın, sağlık ve huzurun, sevginin egemen olduğu bir dünyada,
NİCE GÜZEL YILLARA…
Sevgiyle kalın…
Ayşegül Uğuş
Grafik
Çınar Ajans
cinarajans.com.tr
0232 431 0 431
Baskı:
Yabaneri Matbaacılık
Ambalaj - Yayıncılık
San. Tic. Ltd. Şti.
Bornova Cad. No: 9/6 B
Öztim iş Merkezi
35070 Işıkkent / İZMİR
Tel: 0232 472 21 22 (Pbx) Faks:
0232 472 24 54
Basım Tarihi
29.12.2015
BAŞKANDAN
huzuru ve barışı önemli derecede bozmuştur.
Merhaba,
Son 1 yıldır siyasi gerilimler ve çatışmalar sebebiyle, politik konuların ön plana
çıktığı ve ekonominin büyük ölçüde geri
planda kaldığı bir süreç geçirdik. Özellikle
birbiri ardına yaşadığımız seçimler, ekonominin siyasetin gölgesinde kalmasına
sebep olmuştur. 7 Haziran seçimleri sonucunda çıkan koalisyon arayışlarından
sonuç alınamaması yeni bir seçimi zorunlu kılmış ve Türkiye önemli bir zaman kaybına uğramıştır.
Üretmemek, ülkenin ihtiyaç duyduğu
malları ithal etmesine, dolayısı ile de hem
ülkenin dış borç açığı vermesine hem de
işsizlik sorunlarının baş göstermesine sebep olmaktadır. Sanayileşmenin ülkelerin
kalkınmasında çok önemli bir yeri vardır.
Sanayileşme ile birlikte gelen istihdam
halkın refah seviyesini yükseltmektedir.
Ayrıca işsizliğin azalması, işsizliklere ayrılan fonların yükünü de kaldıracak bu
sayede verilmesi gereken hizmetlere aktarılan kaynaklar artacaktır. Kaynakların
hizmet olarak değerlendirilmesi ise halkın
sağlık, refah, eğitim ve sosyal hayat gibi
temel insani ihtiyaçları devlet eliyle daha
hızlı ve daha iyi bir şekilde almasını sağlayacaktır. Mutlu ve refah seviyesi artmış
olan ülkelerde yaşam standartları hep
yükselmektedir.
Bununla birlikte ülkemizde yaşanan terör
olayları ile ülkemiz ısrarla bir kaos ortamına sürüklenmeye çalışılmaktadır. Suriye’li
mülteci krizi ve yüzlerce vatandaşımızın
ölümüne neden olan terör eylemleri, bunun en somut göstergesidir.
Gündemin tamamen politik eksene kayması sonucu ekonomik reformların sekteye uğraması ve iş dünyamızın önünü
görememesi yatırımların da ötelenmesine
ve 2015’in kayıp bir yıl olmasına sebep olmuştur.
Zira her şeyden önce büyüme oranımızda
ciddi bir ivme kaybı gözlenmiştir. Bununla birlikte; sanayi üretim endeksinin arzu
edilen düzeyde gerçekleşmemesi, enflasyon oranının yükselmesi, ihracatımızdaki
düşüş, işsizlik oranının çift haneyi test etmesi, güven endekslerinin kriz seviyelerine ulaşması, 1 doların 3 TL’yi görmesi gibi
hususlar ekonomik gelişmemiz konusunda olumsuz gelişmeler olarak sayılabilir.
Açıklanan G20 bildirgesinde yer alan
güçlü ve kapsayıcı büyüme ile istihdam
vurgusu 2016’da Türkiye için de öne çıkacak bir vurgudur.
Bunun için de, ilgili tüm ortamlarda dile
getirdiğimiz ülkemizin ivedilikle yeni
bir sanayi modelini ve üretim hikayesini gerçekleştirmeye ihtiyacı olduğudur.
Bu bağlamda, ekonomik programların
ve 2015-2018 dönemini kapsayıcı Sanayi
Stratejisi Belgesi’nin ivedilikle uygulamaya konması gerekmektedir.
Zira, 2002-2008 döneminde yapılan reformlarla %6,9 büyümeyi başarmış bir
Türkiye tablosu karşısında, 2009 sonrasında yapılamayan reformlarla ortalama
%3 büyüme ile gelişmesi yavaşlamış bir
Türkiye ile karşı karşıyayız. O nedenle de;
eğitimden, vergiye hukuktan insan hakla-
2
rına kadar bekleyen çok geniş bir alanda
yapılması gereken reformların altını çiziyorum.
Bu açıdan, 1 Kasım seçimleri sonucunda
Sayın Başbakanımızın ifade ettiği “Tek başına iş başına” sloganını çok önemsiyoruz.
Çünkü, gerçekten ivedilikle çözüm bekleyen konularımız ve önceliklerimiz var.
Önümüzdeki döneme ilişkin de özellikle
altını çizmek istediğim husus; ekonomideki önceliklerimizdir.
2007 yılından bu yana askıya alınan reformlar;
• Çift haneye yerleşen, mültecilerle yeniden gündeme oturan işsizlik ve mesleksizlik sorunu
• Aralık ayında FED’in faiz artırım kararı ile gelişmekte olan ülkelere yansıması
• Değişen dünya düzeni içerisinde;
gerek ticari anlamda, gerekse enerji alanındaki jeopolitik birliktelikler, TTIP, TPP
gibi bölgesel serbest ticaret anlaşmaları
Küresel ekonominin gelecek senaryoları
içinde enerji ve sanayi 4.0’daki gelişmeler
yer almaktadır.
Ekonomideki önceliklerimiz bunlar olmakla birlikte, Hükümetimizden en öncelikli
beklentimiz kuşkusuz barış ve güvenliğin
yeniden tesis edilmesidir. Zira, terör olayları küresel platforma taşınarak, toplumsal
Gençlere sanayileşmenin ,mesleki eğitimin ne kadar önemli olduğunu anlatmalı
ve teşvik etmeliyiz. Yine tüm halkımıza,
pek çoğu dünya standartlarında olan
TÜRK MALLARI ‘nı tercih etmeleri bilincini
aşılamalıyız. Türk Malı yerine yabancı malı
tercih etmek, üretimi ve yatırımı azaltıp
işsizliği arttırmaktadır. Halbuki üretmeyen toplumlar kalkınamazlar. Ülke olarak
üretmemiz gerekir. Bu anlamda üretimin
ve yatırımların teşvik edilmesi en önemli
önceliklerimizden biridir.
Ülkemizin hak ettiği istikrarı, kalkınmayı
ve toplumsal gelişimi yakalayabilmesi için
bizler de üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız. İzeltaş Ailesinin bir parçası olan sizlerin de
bu süreçte yanımızda olduğunuzu bilmek,
bize her zaman güç ve güven vermektedir…
Türkiye; dinamik özel sektörü, genç nüfusu, jeopolitik avantajı, doğal kaynakları
ile daima dünyanın merkezinde olma potansiyeline sahip bir ülkedir. Yeter ki, birlik
ve beraberliğimizi koruyabilelim ve yeter
ki ortak aklı işleterek geleceğe doğru hızlı
hamleler yapabilelim.
Bu düşünceler ile sağlıklı mutlu başarılı bir
yıl dilerim.
Ender YORGANCILAR
Yönetim Kurulu Başkanı
BAŞ YAZI
Değerli Okurlarım,
ekonomisine vereceği zararların daha
fazla büyümeden krizin atlatılmasıdır.
Uzun bir aradan sonra, bu köşeden
sizlere
merhaba
diyerek
Tüm
seslenmenin
okurlarımıza,
İzeltaş’la
birlik
ve
mutluluğunu yaşıyorum. Ara verdiğimiz
beraberlik içinde, sağlık ve huzur içinde
bu uzun dönemde İzeltaş’tan haberler
yeni bir yıla girmeyi diliyorum.
veremedik ama elinizdeki bu sayı ile
geçmişin bir özetini ve yeni konuları
Saygılarımla;
sizlere ulaştırmaya çalıştık.
İZELTAŞ A.Ş.
Suat DOĞAN
Satış ve Pazarlama Müdürü
Bu sayımızda sizlerle birkaç konu başlığını
ele alarak bilgileri tazelemeye çalışacağız:
Bildiğiniz gibi; tezgahtar kardeşlerimizin
katıldığı son toplantı, aradan uzun bir
zaman geçmesine rağmen ses getirmeye
devam ediyor. Bu tür toplantıların hem
katlanılması
satıcılarımız hem de bizim açımızdan son
çalışılmıştır. Tüm bayi ve satıcılarımızın,
derece yararlı olduğunu söylemeliyiz. Bir
kullanıcılarımızın konu hakkında dikkatli
el aletinin nasıl üretildiğini görmek, onun
olmalarını ve müşterilerini uyarmalarını
değerini daha farklı şekilde anlamaya
rica ediyoruz.
gerektiği
anlatılmaya
yol açıyor. Bu organizasyonların aynı
zamanda iyi bir eğitim fırsatı verdiğini
Değerli okurlar,
belirtmek isteriz.
1
Kasım
Genel
Zaman zaman piyasa atmosferini görmek
ortaya
amacıyla yaptığımız anketlerde kullanıcı
ülkemizde
ve
gelişme
satıcılarımızdan
çok
özel,
takdir
çıkan
tek
Seçimlerinin
parti
istikrarlı
sağlayacağını
sonucu
hükümetinin,
bir
ekonomik
ümit
ediyoruz.
dolu cevaplar almaktayız. İzeltaş olarak
Toplumsal barış ortamında ekonomik
fabrikamız, bu takdir dolu görüş ve
büyümenin gerçekleşmesi, ihracat ve
düşüncelere layık olmaya çalışmaktadır.
ithalatın dengeli bir şekilde gelişmesi ve
Yoğun bir faaliyet göstererek, piyasa
yatırım eğilimi teşvik edilerek istihdam
taleplerinize
gayretleri
kapasitesinin arttırılmasını diliyoruz. Bu
içindeyiz. Buna rağmen, bazı kesimlerde
cevap
verme
arada komşu ülkelerle olan ilişkilerin
ucuz fiyatlarla alınıp satılan taklit ürünlere
sağlam temellere oturtulması, ekonomik
rastlandığı bilgileri gelmektedir. Konu ile
gelişmemizin
ilgili muhtelif tarihlerde yayınladığımız
olduğu
mektup ve yazılar ülke çapında tüm
Komşumuz’un, krizi uzatma konusundaki
kesimlere ulaştırılmış olup bu tür taklit
ısrarcı tutumunu sürdüreceği anlaşılıyor.
ürünlerin alınıp satılmasının sonuçlarına
Dileğimiz, bu olumsuz ilişkilerin Ülkemiz
önemli
koşullardan
bilinmektedir.
biri
Kuzey’deki
3
BİZDEN HABERLER
ENERJİ YÖNETİM SİSTEMİ
BELGEMİZİ ALDIK
Kuruluşlar
için
enerji
kayıplarını
ve
artan maliyetleri azaltmanın en etkin
yolu
enerji
tüketimini
azaltmaktan
geçmektedir. Bunu başarmak için en
iyi yol; enerji yönetimine sistematik
bir yaklaşım sağlayan Enerji Yönetim
Sistemi’dir (EYS).
ISO 50001, enerji yönetimindeki mevcut
ulusal ve yerel standartların üzerine
inşa edilmiş en iyi uygulamaları temsil
etmektedir. Bu standart, 60’tan fazla
ülkeden enerji yönetimi konusundaki
uzmanın bir araya gelerek, uzun yıllar
sonunda oluşturdukları bir çerçevedir.
ISO
50001
Enerji
kuruluşların
Yönetim
aksiyon
Sistemi,
planlarını
oluşturmalarını sağlar. Enerji tüketimini
azaltmak için, hedeflerin belirlenmesini,
enerji
performans
oluşturulmasını;
göstergelerinin
enerji
performansını
geliştirmek için, iyileştirme fırsatlarının
belirlenmesini, önceliklendirilmesini ve
kayıt altına alınmasını sağlamaktadır.
Bununla beraber enerji tipi ne olursa
olsun, daha etkin, daha sürdürülebilir
enerji tüketimi şeklinde sürekli iyileştirme
için
gereklilikler
üzerine
kurallar
koymaktadır.
ISO
50001:
2011
standardı,
Haziran
2011’de ISO Uluslararası Standardizasyon
Organizasyonu tarafından yayınlanmıştır
ve ülkemizde TS EN ISO 50001 olarak
Aralık 2011’de yürürlüğe girmiştir.
4
ISO 50001 ENERJİ
YÖNETİM SİSTEMİNİN
FAYDALARI
Kuruluşların
enerji
tüketimlerini
yönetmek ve azaltmak için ISO 50001
paydaşlarınızın mevcut veya gelecekteki
beklentilerine uyumu kolaylaştırır.
Enerji Yönetim Sistemini kullanmaları şu
Enerji temininde güveni artırır: Enerji
faydaları sağlayabilir:
risklerinize dair açıklarınızı anlamanıza
Maliyetleri
azaltır:
belirlemek,
ölçmek
için
bir
yapısal
Enerji
ve
yaklaşım
tüketimini
ve kuruluşunuzun risk altında olduğu
yönetmek
alanları görmenizi sağlar.
kullanarak,
maliyetleri azaltmanıza yardımcı olur.
İş performansını geliştirir: Davranışsal
değişiklikler yaratmak ve maliyet etkin
Sera Gazı Emisyonlarını azaltarak, yasal
teknik
yükümlülüklere
belirlemek ve önceliklendirmek suretiyle
uyumu
kolaylaştırır.
çözümleri
Mevcut ya da gelecekte gönüllü ya da
enerji
tüketiminizi
zorunlu olabilecek enerji hedeflerinize
üretkenliğinizi
ya da sera gazı emisyonu kanunlarına ve
bulunur.
sistematik
en
olarak
aza
indirerek
artırmanıza
katkıda
BİZDEN HABERLER
Enerji
hedeflerini
ve
politikalarını
İZELTAŞ’ta mevcut olan dört yönetim
Enerji
sistemine ek olarak, gelişen teknoloji,
Yönetim Sisteminizi mevcut yönetim
makine parkuru ve enerji kullanımının
sistemlerinizle
artması gibi nedenler ile;
resmileştirir:
Kuruluşunuzda
entegre
ederek
maksimum fayda sağlayabilirsiniz.
Enerji tüketimini belirlemek, ölçmek,
yönetmek,
Enerji tüketim hedefleri ve politikalarını
resmileştirmek,
Yasal yükümlülüklere uyum sağlamak,
Davranışsal
değişiklikler
yaratarak
tasarruf etmek,
Maliyet
etkin
sistematik
teknik
olarak
önceliklendirmek
çözümleri
belirlemek
amacıyla
TS
ve
EN
ISO 50001 Enerji Yönetimi Sistemi
kurulmuştur.
İzeltaş olarak, günümüzde pek çok
kuruluş gibi çalışmakta olduğumuz
iş ortaklarımıza ve çevreye karşı olan
sorumluluklarımızı
yerine
getirmek
çabasındayız. Ayrıca enerji tüketimini
azaltıp, enerji temininin sürekliliğini
sağlamak
işletme
olarak
temel
hedeflerimizden biridir.
5
BİZDEN HABERLER
TAKIM DOLAPLARIMIZ
DÜNYA’YA İHRAÇ EDİLİYOR
Döv-sa
Sac
İşleme
tesisimiz
olarak
2013 yılının Kasım ayında Turgutlu’daki
12.000 m2’lik kapalı alan üretim sahasına
sahip yeni fabrikamıza geçiş yaptık.
Yeni
fabrikamızda,
sektöründeki
sac
son
işleme
teknolojilerle
donatılmış makine parkurumuzla hizmet
vermekteyiz.
Sac
kesiminde
rulodan
kesim teknolojisi ile çalışan makinemiz
sayesinde firesiz ve hızlı kesim imkanına
sahip
olduğumuzdan
mamullerde
cevap
hızlı
ve
verebilmekteyiz.
seri
üretim
kaliteli
olarak
Bünyemizde
oluşturulan yeni dizayn departmanımız
ile yeni ürünlere, tasarımlara, esnek
olan yüksek kalite üretim anlayışımızı her ürünümüzde olduğu gibi tüm sac ürünlerimize
üretim tarzımızla çabuk olarak cevap
de yansıtmaktayız. Bunun dışında tesisimizin tamamlayıcı ünitesi olarak Endüstriyel
verebilmekteyiz.
ve Biyolojik Arıtma tesisiyle çıkan atığı Organize Bölge’ye vermeden önce kendimiz
Bu
gelişmeler
ile
birlikte sahip olduğumuz işgücünü ve
üretim kapasitemizi de 3 kat arttırmış
bulunmaktayız.
Üretim
anlayışımızdaki
“önce
kalite”
felsefemizi yeni tesisimize geçiş ile birlikte
ISO 9001 belgesiyle sertifikalandırmış
bulunmaktayız.
Tüm bu gelişmelerin yanı sıra yüzey
işlem tesisinde çevre dostu olan NANO
kaplama
kullanılmaktadır.
Genelde
kullanılan fosfat banyolara göre çamur
oluşumu minimuma indirilmiş olan bu
sistemde aynı zamanda boya tutunma
kalitesinde de artış olmuştur. Endüstriyel
ürünlerin boya kalitesi, tuz testlerinde
300
saat
yeterli
görülmekteyken
bünyemizdeki konveyör sistem yüzey
işlem ve boya hattımızdan çıkan ürünler
yaklaşık olarak 750-1000 saat arası
sonuçlar vermektedir. Genel felsefemiz
6
arıtmaktayız.
BİZDEN HABERLER
7
BİZDEN HABERLER
İGİD’DEN İZELTAŞ’A ÖDÜL
İzmir
Genç
(İGİD)’nin
meslek
İş
Adamları
üniversiteler,
kuruşlarının
Derneği
kamu
ve
katkıları
ile
düzenlediği İzmir İnovasyon Ödülleri
Yarışması’nda üretmiş olduğu ürünle
İzeltaş ödül aldı.
İzmir İnovasyon Ödülleri Yarışması,
ürün ve konsept proje olarak iki
ayrı dalda gerçekleşti. Sıra dışı ve
birbirinden iddialı inovatif ürün ile
projelerin yarıştığı İzmir İnovasyon
Ödülleri’nin ikincisini de Ar-Ge merkezi
bünyesinde
tasarladığı
ve
ürettiği
Ayarlı Montaj Anahtarı ile İnovatif
Ürün Dalı’nda İzeltaş Mansiyon Ödülü
kazandı.
İş dünyası ve üniversitelerden 400
kişinin katıldığı ödül töreninde konuşan
İGİD Başkanı Selim Doğanata, Türkiye
ve
ekonomisinin
hedeflerini
ancak
inovasyon ile gerçekleştirebileceğini,
firmaların inovatif oldukları ölçüde
gelecekte
var
olabileceklerini
dile
getirdi.
İzeltaş’ın Ar-Ge merkezinde üretmiş
olduğu
farklı
İzeltaş Yönetim Kurulu Başkanı Ender
Törende
boyuttaki cıvataları sökebilme özelliği
Yorgancılar, bilgi çağı ve onun gereği
Anahtarı’nı
taşıyan bu yeni ürünü, sektörde beğeni
olan inovasyonun ekonomi ve şirketler
İzeltaş
ile
için taşıdığı öneme dikkat çekerek,
yöneticilerinden
Merkezi Belgesi alan ve bu merkezde
“İnovasyon
“Başarı için ekip çalışması çok önemli.
pek çok yeni ürün araştırması ve
dünyanın yeni belirleyici kavramı haline
Biz de
tasarımını gerçekleştiren İzeltaş, el
geldi. Türk ekonomisi ancak inovasyon
kapsamında el aletleri sektörü için
aletleri sektörünün en başarılı ismi
ile daha öne çıkabilir. Şirketler bu
inovatif ürünler üretmeyi hedefliyoruz.
konumunda.
alanda yatırım yaparak sektörlerinde
Önümüzdeki dönemlerde de sektörün
söz sahibi olabilirler ve uluslararası
ihtiyacına yönelik yeni ve gelişmiş
başarılar kazanıp, hedeflerine daha
ürünler
kolay ulaşabilirler.” dedi.
hedefliyoruz.” dedi.
8
ve
tek
anahtarla
karşılandı. Üç yıl önce Ar-Ge
kavramı
şirketler
için
ödül
adına
alan
Ayarlı
tanıtan
alan
ve
Ar-Ge
Yiğit
Montaj
ödülü
merkezi
Erçayhan
Ar-Ge merkezi faaliyetleri
tasarlamayı
ve
üretmeyi
BİZDEN HABERLER
TÜRKİYE İNOVASYON
HAFTASINDAYDIK
İzeltaş, İstanbul Kongre Merkezi’nde
Türkiye
İhracatçılar
tarafından
Meclisi
gerçekleştirilen
(TİM)
“Türkiye
İnovasyon Haftası”na katılım gösterdi.
İnovasyon Haftası’nda TİM Başkanı
Sn.
Mehmet
BÜYÜKEKŞİ
konuşmada,
Türkiye’de
inovasyonun
önemini
son
10
yılda
dile
Ar-Ge
yaptığı
Ar-Ge
ve
getirdi;
çalışmalarının
arttığını ancak, halen yapılan bu Ar-Ge
çalışmalarının yeterli olmadığını, 2002
yılında
29.000
Ar-Ge
personelinin
2014 yılı itibari ile 105.000 personele
ulaştığını, nitelikli personel sayısının
2023
artış
hedefleri
doğrultusunda
göstermeye
devam
etmesi
gerektiğini, günümüzde %0,95 olan
Ar-Ge harcamalarının ciroya oranının
2023 yılında %3 olarak hedeflendiği,
nitelikli bilginin iyi kurgulanması için
üniversite-sanayi işbirliğinin daha çok
PROJEMİZ SERGİLENDİ
arttırılmasının gerekli olduğunu ve bu
İzeltaş olarak etkinlikte sergilenmeye
faydalı olmuştur. Yapılan konferanslar
konuda firmaların desteğinin artması
hak kazanan Ar-Ge projemiz olan
ve konuşmalar sonucunda İzeltaş A.Ş.
gerektiğini vurguladı.
“Demir
Malzemelerden
Ar-Ge merkezi kapsamında nitelikli
Dövme Yöntemi ile El Aleti Üretimi”
personel (yüksek lisans / doktora
İzeltaş, etkinlikte stant kurdu, özellikle
konulu
süresince
mezunu) sayısının arttırılması, daha
Ar-Ge merkezine sahip firmalar ve
sergilendi. Proje hakkında bilgi almak
nitelikli, yenilik içeren Ar-Ge projeleri
üniversite stantları ziyaret edilerek
isteyen kişilere hem proje hem de
yürütülmesi,
yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi
genel olarak firmamız hakkında bilgi
anlamında katma değer yaratacak
alındı,
verildi. İnovasyon haftasına katılan
yurt içi satışların yanı sıra ihracatımızı
Ar-Ge Merkezi Yönetici Yard. Yiğit
arttıracak
Erçayhan
yaratan
karşılıklı
bulunuldu.
Ayrıca
fikir
alışverişinde
etkinlikte
inovatif projeler sergilendi.
çeşitli
Dışı
Metal
projemiz
“Bu
etkinlik
etkinlik,
inovasyon
özellikle
yeni
ürünler
ve
yeni
teknolojik,
üretilmesi
niteliğini
ürün
fark
Ar-Ge
ve inovatif düşünce hakkında ufuk
çalışmalarımızın
açan, yurt içi ve yurt dışında çeşitli
dolayısıyla İzeltaş’ı güçlendirecektir.”
arttıracak
sektörlerde inovasyon alanında yapılan
dedi.
çalışmaları öğrenmek açısında çok
9
BİZDEN HABERLER
3. ÖZEL SEKTÖR
AR-GE MERKEZLERİ
ZİRVESİ’NE KATILDIK
İzeltaş
Ar-Ge
Yardımcıları
Murat
Merkezi
Yiğit
Delibalcı
Yönetici
Erçayhan
10.12.2014
ve
tarihinde,
Congresium Ankara ATO Uluslararası
Kongre ve Sergi Sarayı’nda T.C. Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından
gerçekleştirilen “3. Özel Sektör Ar-Ge
Merkezleri Zirvesi”ne katıldı.
firmalarının Ar-Ge harcamalarının ciroya
İZELTAŞ, MARMARA
ÜNİVERSİTESİ
MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ
GÜNLERİ’NDE..
oranı %3, ihracatımız da 500 milyon $
İzeltaş Ar-Ge Merkezi Yönetici Yardımcısı Yiğit Erçayhan, 14.04.2015 tarihinde
olarak hedeflenmektedir.” dedi.
Marmara Üniversitesi Makine Mühendisliği Günleri’ne katıldı.
Zirve’de T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanı Sn. Fikri IŞIK konuşmasında “2008
yılından itibaren verilen Ar-Ge teşvikleri
ile yapılan Ar-Ge çalışmaları arttı ancak,
2023 hedeflerine ulaşılması için çok
daha fazla Ar-Ge projesinin yapılması
gerekmektedir. Bu sebeple özel sektör
Yiğit ERÇAYHAN, Makine Mühendisliği Bölümü öğrencilerine, firmamızı tanıttı,
sektördeki makine mühendislerinin hangi alanlarda çalışabilecekleri ve işverenlerin
makine mühendislerinden neler beklediği hakkında iki saatlik bir sunum yaptı. Yiğit
ERÇAYHAN, Ar-Ge Merkezi faaliyetlerimizden biri olan üniversite-sanayi işbirliğini
güçlendirmek adına; üniversitelerin düzenledikleri kariyer günlerine katılmanın çok
faydalı olduğunu, kariyer günlerinin, sektöre ve Ar-Ge çalışmalarına katkı sağlayabilmesi,
yeni mezun olan makine mühendislerinin çalışma hayatına yönlendirilmesi ve istihdam
yaratma olasılığı açısından verimli etkinlikler olduğunu dile getirdi. Etkinlik sonunda,
etkinliği düzenleyen Marmara Üniversitesi Makine Mühendisliği Kulübü, İzeltaş A.Ş. ve
Yiğit ERÇAYHAN adına TEMA Vakfı’na birer adet fidan bağışında bulundu.
10
BİZDEN HABERLER
GELECEĞİN MÜHENDİSLERİ
İZELTAŞ’LA YETİŞİYOR…
İzeltaş, Sosyal Sorumluluk kapsamında
çeşitli okullara ve üniversitelere eğitim
ve malzeme desteği eğitimleri, pratiğe
dökme fırsatını buluyor.
Tüm bunların yanında özellikle proje
yönetimi, takım çalışması, maliyet ve
pazarlama
konularında
da
tecrübe
kazanıyor.
Meydana çıkan yeni nesil araçlar, yurt
dışında
çeşitli
yarışmalara
katılıyor
ve dünyanın çeşitli yerlerinden farklı
üniversitelerin
araçlarıyla
bir
araya
geliyor.
Son olarak Yıldız Teknik Üniversitesi,
İstanbul Teknik Üniversitesi ve Celal
Bayar
Üniversitelerinin
formula
takımlarının araçları İzeltaş ile şekillendi.
İzeltaş
bu
üniversitelerdeki
genç
mühendis adaylarına malzeme desteği
vererek, çalışmalarında katkıda bulundu.
Projeleri çizilen araçlar İzeltaş ürünleriyle
şekillenerek meydana çıktı.
İzeltaş’a
yapmış
olduğu
katkılardan
dolayı teşekkür eden İstanbul Teknik
Üniversitesi
Mühendislik
Fakültesi
öğrencisi Uğur Cem Yılmaz, Yönetim
Kurulu Başkanımız Ender Yorgancılar ve
Başkan Vekilimiz Akın Dalan ‘a bir plaket
takdim ederek teşekkür etti.
11
BİZDEN HABERLER
İZELTAŞ’A FUARDA TAM NOT
TÜRKİYE’nin lider el aletleri kuruluşu
İzeltaş, uluslararası otomotiv endüstrisi
fuarı Automechanika’da yerli yabancı tüm
ziyaretçilerin beğenisini topladı.
Orijinal
otomotiv
ekipmanları
üretimi
ve satış sonrası sektörü alanında dünya
çapında başarılı fuarlar anlamına gelen
Automechanica’da el aletlerinin yanı sıra
elektrikli el aletlerinin tanıtımını yapan
İzeltaş, uygulamalı anlatım ve eğitimleri ile
yoğun ilgi gördü. Yönetim Kurulu Başkanı
Ender Yorgancılar, “Türk ve Avrupa imalat
endüstrilerini bir araya getiren bu fuar,
Türkiye için olduğu kadar çevre ülkeler için
de önemli bir buluşma platformu haline
geldi. İnovasyon ve yeni iş bağlantıları ile
dolu dolu geçen 4 günlük fuarda, İzeltaş’ın
sektördeki lider konumunu sergilemenin
gururunu yaşadık.” şeklinde konuştu.
2016 yılında katılacağımız fuarlar:
•
11-14 Şubat 2016
Win (World Of Industry ) Metal
Working / Tüyap Beylikdüzü Fuar
Merkezi -İstanbul
•
06-08 Mart 2016
International Hardware Fair / Köln Almanya
•
07-10 Nisan 2016
Win Automechanica / Tüyap
Beylikdüzü Fuar Merkezi -İstanbul
Fuarda sergilenen ve İzeltaş çalışanları tarafından yapılan, tamamı el aletlerinden oluşan
motorsiklet ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü.
12
SOSYAL SORUMLULUK
KIZILAY KAN BAĞIŞI GÜNLERİ
İzeltaş
çalışanları
her
yıl
belirli
aralıklarla periyodik olarak düzenlenen
Kızılay Kan Bağışı Kampanyası’nın
sonuncusunu
geçtiğimiz
aylarda
gerçekleştirdi.
İzeltaş çalışanlarının, kan vermenin
önemini ve bunun bir insanlık görevi
olduğunun bilincinde olduğunu belirten
İzeltaş
Halkla
Ayşegül
büyük
İlişkiler
Uğuş,
bir
Sorumlusu
“Arkadaşlarımız
duyarlılıkla
yaptığımız
kampanyalara katılıyorlar. Ülkemizin en
büyük sivil toplum kuruluşlarından biri
olan Kızılay’a kan vererek destek olmak
hepimizin görevi. Çünkü kan sürekli
bir ihtiyaç. Ayrıca verilen her bir ünite
kan 3 ayrı hastada kullanılıyor. Yani
3 kişiye hayat veriyor. Bunun manevi
mutluluğu paha biçilemez.” diyerek
kampanyada kan bağışında bulunan
tüm İzeltaş personeline teşekkür etti.
Kemik iliğinin yağlanmasını önleyip,
kan yapımı canlı tutulur.
Verilen kanın yerine, anında vücuttan genç hücreler
dolaşımına katıldığı için, bağışçı daha dinç ve canlı olur.
Kandaki yüksek yağ oranı düşer.
Kan bağışı kalp krizi ihtimalini %90 azaltır.
Kan bağışlayan kişide baş ağrısı, stres, yüksek tansiyon,
yorgunluk gibi rahatsızlıkların giderilmesinde çok büyük
katkısı olur.
Kan bağışçısı her kan verdiğinde:
AIDS, Hepatit B, Hepatit C, Sifiliz, kan grubu taramasından
ücretsiz olarak yararlanmış olur.
13
BİZDEN HABERLER
III. EGE KOMPOZİT
MALZEMELER SEMPOZYUMU’NA
SPONSOR OLDUK
İlki
Ulusal
2011
Ege
yılında
Kompozit
Sempozyumu’nun
Üniversitesi
düzenlenen
Malzemeler
ikincisi
Mühendislik
Ege
Fakültesi
ev sahipliğinde 05-07 Kasım 2015
tarihlerinde
Kuşadası
Pine
Bay
Oteli’nde gerçekleşti.
Uluslararası akademisyenlerin ve İzmir
Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Sn.
Prof. Dr. Mustafa GÜDEN gibi değerli
katılımcıların
katılım
gösterdiği
bu
sempozyuma İzeltaş sponsor oldu ve
sempozyuma İzeltaş’ı temsilen Ar-Ge
Merkezi Yönetici Yardımcılarımız Yiğit
ERÇAYHAN ve Murat DELİBALCI ile
Ar-Ge Merkezi Araştırmacımız Yılmaz
ÖZKAN katıldı. Otomotiv sektöründen
hava-uzay, inşaat, kimya, sağlık ve
tekstil
sektörüne
oldukça
Üniversite - sanayi işbirliğinin gelişmesi
yaygın kullanım alanına sahip olan
anlamında önemli bir etkinlik olan
kompozit malzemelerin araştırılması,
bu
geliştirilmesi, üretimi ve onarımı gibi
akademisyenleri ve sanayiden gelen
konularda tüm alanları da kapsayan,
firmalar ile görüşmeler yapıp, yapılan
akademisyen ve endüstriden gelen
sunumları da inceleyip önümüzdeki
kişilerin karşılıklı olarak bilgi alışverişini
dönemlerde
amaçlayan
bu
çalışmalarımıza ışık tutacak bilgiler
zamanda
stant
kapsamında
sempozyumda
açılarak
üretilen
sergisini yaptık.
14
kadar
aynı
Ar-Ge
ürünlerimizin
sempozyumda,
üniversitelerin
yapılabilecek
Ar-Ge
edindik ve projelerimizi sergiledik.
BİZDEN HABERLER
İZELTAŞ’TA DEVİR TESLİM
20 senedir İzeltaş Dış Ticaret Müdürü
olan Gürol Elmalı emekliye ayrılarak
görev bayrağını teslim etti.
1995
yılında
İzeltaş
Dış
Ticaret
Bölümü’nde çalışmaya başlayan ve tam
20 senedir İhracat
Müdürü görevini
yürüten Gürol Elmalı, geçtiğimiz ay
itibariyle emekliye ayrıldı.
Gürol
Elmalı’ya
Bölümü’nde
İzeltaş
Dış
Ticeret
düzenlenen
bir
törenle
plaket verildi. Duygulu anların yaşandığı
törende bir konuşma yapan Gürol Elmalı
“20 yıldır İzeltaş’ta çalışmak ve İzeltaş’ın
bugün bu konumda olduğunu görmek
ve bunda emeğinizin olduğunu bilmek
benim için çok gurur verici. İzeltaş çok
büyük, çok güzel bir aile. Bu ailenin bir
ülkeye ihracat gerçekleştiren bir firmadır
parçası olduğum için çok mutluyum.
ve bu başarıda tüm İzeltaş çalışanları
Çok güzel günlerim geçti İzeltaş’ta.
gibi Gürol Elmalı’nın da katkısı büyüktür.
Hayatımın 20 yılını burada geçirdim.
Kendisine bundan sonraki yaşamında
Burada bölüm olarak çok yoğun çalıştık
sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum.”
ve artık emeklilik hakkımı kazandığımı
dedi.
düşünüyorum. Ancak kalben her zaman
geride
Gürol Elmalı’nın emekli olmasından sonra,
kalan ekibe her zaman her türlü bilgi ve
İzeltaş İhracat Müdürlüğü görevine, 2002
desteği vereceğimi belirtmek isterim.
senesinden beri İzeltaş İhracat Bölge
Paylaştığımız tüm güzel ortak değerler
Satış Müdürü olan Ece Güler getirildi.
İzeltaş’ın
yanında
olacağımı,
için İzeltaş Ailesine çok teşekkür ederim.”
Biz de İzeltaş Haber olarak, sevgili
dedi.
arkadaşımız Gürol Elmalı’ya çok sevdiği
konuşmasının
çiftlik evinde, ailesi ve sevdikleriyle
ardından kendisine bir plaket vererek
birlikte sağlıklı, mutlu, uzun bir ömür
teşekkür eden İzeltaş Yönetim Kurulu
diliyor, bayrağı teslim etmiş olduğu
1992’de Saint Joseph Fransız Lisesi, 1997’de
Başkanı Ender Yorgancılar, “20 yıldır
arkadaşımız
Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari
şirketimizde
görevinde başarılar diliyoruz.
Gürol
sevgili
Elmalı’nın
Gürol
başarıyla
görev
arkadaşımız
yapan
emeklilik
kararı almıştır. Kendisine bunca senedir
göstermiş
olduğu
emek
ve
yaptığı
katkılar nedeniyle İzeltaş adına teşekkür
Ece
Güler’e
de,
yeni
Ece Güler - İhracat Müdürü
Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nden mezun
olan Ece Güler, 2002 yılı Ocak ayından beri
İzeltaş Dış Ticaret Bölümü’nde, Bölge Satış
Müdürü olarak görev yapmaktaydı.
Ece Güler İngilizce, Fransızca ve İtalyanca
bilmektedir.
ediyorum. Bugün, İzeltaş kırkı aşkın
15
BİZDEN HABERLER
AVRUPA BİRLİĞİ’NİN PROJESİNE
İZELTAŞ’TAN DESTEK
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
AB Koordinasyon Dairesi Başkanlığı,
Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin
Kalitesinin
Artırılması
Hibe
Programı
Gaz Yakıcı Cihazların Teknik Eğitimi
(Technical Training on Gas Burning
Devices) projesi kapsamında belirlenen
mesleki ve teknik okullarda görev yapan
21
teknik öğretmene yönelik İZELTAŞ
İzmir El Aletleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Işıkkent üretim tesislerinde “Gaz yakıcı
cihaz sistemlerinde kullanılan el ve ölçüm
aletleri” konusunda, 10.06.2015 tarihinde
teknik gezi düzenlendi. Teknik gezide el
aletlerinin teknik kullanımı ve imalatları
konusunda genel bilgilendirme yapıldı.
Projenin genel hedefleri
Projenin özel hedefleri
Gaz yakıcı cihazlar sektörünün imalatı,
Sektör ile işbirliği içerisinde Mesleki
montaj ve servis teknikleri alanında yurt
Teknik Eğitim Gelişim Projesi ve Mesleki
içi ve AB merkezli sektör ile işbirliği
Yeterlilikler
sağlanarak,
mesleki
meslek
öğretmenlerinin
Kurulu
eğitim
kaynak
kursu
alınarak
müfredatı
ve
mesleki deneyim, bilgi ve becerilerini
modüler eğitime yönelik on iki modüle
artırmak.
e-öğrenme materyallerini hazırlamak.
İzmir
meslek
Sektördeki farkındalığı artırmak amacıyla,
okullarında, usta öğretici ve teknik eğitim
bir takvime uygun olarak e-öğrenme
alan kişilerin, yeterliliklerinin ölçülmesi,
modülleri
becerilerinin geliştirilmesi ve bu kişileri
profesyonel yeterliliklerinin geliştirilmesi
uluslararası rekabete hazırlamak için iki
ve 120 öğrenciye mesleki kariyer gelişimi
adet eğitim merkezi oluşturmak.
için eğitimler vermek.
16
ve
Ordu’da
bulunan
ile
200
usta
öğreticiye
BİZDEN HABERLER
Çalıştay yapıldı
Gaz
Yakıcı
Cihaz
Teknikleri
Modül
Geliştirme Çalıştayı, İzmir Kaya Prestige
Otel’de, gaz yakıcı cihazlar alanında
hizmet
sivil
veren
toplum
düzenlendi.
olmak
üzere
sektör
temsilcileri
kuruluşlarının
ve
işbirliğiyle
Çalıştay;
İzeltaş
başta
Alarko
Carrier,
Alhas
Isıtma Soğutma, Bosch Termoteknik,
DemirDöküm, Ege Soğutma Sanayicileri
ve
İş
Adamları
Derneği
(ESSİAD),
Immergas, İklimlendirme ve Soğutma
modüler eğitime yönelik on iki modüle
Eğitim Danışma ve Araştırma Derneği
e-öğrenme materyalleri hazırlanmasına,
(İSEDA),
Gelişim
modüllerin temel bilgileri kapsayacak
Derneği, Rothenberger, Termodinamik
şekilde olmasına ve MEB gaz yakıcı
Makina Sanayi, Testo, Vaillant, Wolf,
cihazlar
Gazi Üniversitesi ve MEB Milli Eğitim
sayfalarını kapsayacak şekilde olmasına
Bakanlığı
karar verildi. Çalıştay sonucunda Bloom
Mesleki
Eğitim
temsilcilerinin
ve
katılımıyla
dersinin
modüllerinin
bilgi
Yakıcı
Taksonolisi kullanılarak, mesleki eğitim
Cihazların Teknik Eğitimi projesinin ana
kursu müfredatı ve modüler eğitime
hedefi doğrultusunda, sektör ile işbirliği
7 adet eğitim müfredatı hazırlanarak,
içerisinde Mesleki Teknik Eğitim Gelişim
sektörün hedeflediği temel becerilerin
Projesi ve Mesleki Yeterlilikler Kurulu
kazandırılacağı eğitim müfredatlarının
kaynak
revize edilmesi üzerine MEB temsilcilerine
düzenlendi.
Çalıştayda;
alınarak
kurs
Gaz
müfredatı
ve
görüş bildirildi. MEB tesisat teknolojisi
ve iklimlendirme alanı bünyesinde yapı
tesisat
sistemleri
dalında
öğretilen
gaz yakıcı cihazlar dalının, ayrı bir dal
olması gerektiği ve bu sayede nitelikli
teknik eleman sağlanabileceği belirtildi.
Çalıştay sonucunda MEB Ulusal Mesleki
Yeterlilikler
Çerçeve
Programları
doğrultusunda hazırlanması hedeflenen
kurs
müfredatları
ile
MEB
Tesisat
Teknolojisi ve İklimlendirme Alanı Gaz
Yakıcı Cihazlar ders müfredatı, sektörün
görüş
ve
önerileri
doğrultusunda
değerlendirildi. Oluşturulacak program
çerçevesinde
gaz
yakıcı
cihazlar
konusunda hazırlanacak e-materyalleri
ile ders kitapları içerikleri belirlenerek
çalışmaların
sektör
ve
çalışanlarının
sektör
ile
paylaşılması
eğitiminde
kullanılması uygun görüldü.
17
BİZDEN HABERLER
İL İSTİHDAM VE MESLEKİ EĞİTİM KURULU
TOPLANTISI İZELTAŞ’TA YAPILDI.
Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzeltaş
Talebi değerlendiren İzmir Valisi Mustafa
kurulu başkanIığını yürüttüğü İzeltaş’ta
Yönetim
Ender
Toprak, mesleki eğitimde açılacak ve
(İzmir El Aletleri Sanayi ve Ticaret
Yorgancılar’ın ‘il genelindeki 118 meslek
kapanacak yeni bölümlere, Milli Eğitim,
Anonim Şirketi) toplandı. Toplantıda,
lisesinde
açılacak
İŞKUR, Sanayi Odası, Esnaf Teşkilatı,
istihdam ve mesleki eğitim politikalarının
bölümlere
detaylı
Ticaret Odası, belediye, ilgili meslek
oluşturulması,
araştırma sonrasında karar verilmesi’
örgütleri
ve
sektör
temsilcilerinden
geliştirici ve işsizliği önleyici tedbirler ile
çağrısı kabul gördü.
oluşan
komisyonun
incelemesinin
uygulanacak aktif işgücü programlarının
Kurulu
Başkanı
ve
bir
kapanacak
inceleme
ve
ardından karar verileceğini açıkladı.
istihdamı
belirlenmesi,
istihdam
koruyucu,
etkinlikleri
ve
mesleki eğitim uygulamalarına yönelik
Avrupa’nın ikinci büyük cam üretim tesisi
böylesine
İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu,
çalışmalar
güçlü bir sektörün elemana ihtiyacı
İzmir Valisi Toprak’ın başkanlığında Vali
önemli
yok denilerek, var olan mesleki eğitimle
Yardımcısı Hüseyin İçten, İzmir Esnaf
genelinde otuz ilçede 118 mesleki eğitim
ilgili
sahibi
olmalarına
rağmen,
değerlendirildi.
gündem
istendiğini
ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı
kurumunda
söylerken “Sebep; öğrenci yok. Oysa
Zekeriya Mutlu, İŞKUR İl Müdürü Kadri
bölümler oldu.
bunun analizini yaparken Sanayi Odası,
Kabak, Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı,
Esnaf Teşkilatı, Ticaret Odası, belediye
EBSO Meclis Başkan Yardımcısı Işın
ve ilgili meslek kuruluşlarından mutlaka
Yılmaz,
destek
yerel yönetim ve sendika temsilcilerinin
bölümün
kapatılmak
alınmalı.
çözüm değil” dedi.
18
Kapatıyoruz
demek
il düzeyinde kurum müdürleri,
katılımıyla Ender Yorgancılar’ın yönetim
maddesi
açılacak
ve
Toplantının
ise
kent
kapanacak
BİZDEN HABERLER
SEKTÖRÜNDEN
ÖRNEK VERDİ!
Türkiye’de eğitim sistemindeki sıkıntılara
meslek
lisesi
yapma
dikkat çeken İzeltaş Yönetim Kurulu
getirin’
Başkanı Ender Yorgancılar, 1 milyon ton
eğitim sisteminin en güzel uygulanma
cam üretimi gerçekleştiren Avrupa’nın
yöntemi,
ikinci büyük cam üretim tesisinin sahibi
meslek
önerisinde
mecburiyeti
bulunduk.
Vali Toprak, bu hedef doğrultusunda
sektör
mesleki eğitimde açılacak ve kapanacak
olduklarını belirterek, “Bunun 700 bin
temsilcilerinin de olduğu bir alt komisyon
yeni bölümlere Milli Eğitim, İŞKUR, Sanayi
tonunu iç piyasaya, 300 bin tonunu
kurulmalı ve meslek liselerinde açılacak,
Odası, Esnaf Teşkilatı, Ticaret Odası,
yurt dışına ihraç ediyoruz. Böylesine
kapanacak bölümler, Milli Eğitim, İŞKUR,
belediye, ilgili meslek örgütleri ve sektör
güçlü bir sektör için ‘elemana ihtiyacı
Sanayi Odası, Esnaf Teşkilatı, Ticaret
temsilcilerinden
yok’ denilerek, varolan mesleki eğitimle
Odası, belediye ve sektör temsilcilerinin
incelemesinin ardından karar verileceğini
ilgili bölüm kapatılmak isteniyor. Sebep,
de yer aldığı bir komisyon tarafından
açıkladı.
öğrenci
detaylı biçimde analiz edilmeli. Kurul,
yaparken
Oysa
sanayi
bunun
odasından,
analizini
esnaf
odasından, ticaret odasından mutlaka
destek
alınmalı.
Kapatıyoruz
liseleridir.
komisyonun
kurulacak
buluşturmak. Mesele budur” dedi.
olan
yok.
OSB’lerinde
İşbaşı
da arz ve talep edenleri bir noktada
Dolayısıyla
hazırlayacağı
oluşan
komisyonun
analizden
sonra karar vermeli” dedi.
demek
çözüm değil” diye konuştu.
“Bekleyen değil
giden olmalıyız!”
“Ülkeyi el birliği ile
kalkındıracağız!”
İzmir Valisi Mustafa Toprak da işsizliğin
İzeltaş Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar,
olunması gerektiğini söyledi. Vali Toprak,
Almanya’nın
faaliyet
“Eğitim, mesleki eğitim çok önemli. Bu
Üniversitesi’ni
konuda işbirliği, koordinasyon içinde
örnek göstererek “Oradaki sistemi buraya
çalışmak durumundayız. Biz bekleyen
getirmek gerekiyor. Bu ülkeyi el birliği ile
değil, giden olmalıyız. Yani eleman
birlikte kalkındıracağız. Türkiye Odalar
ihtiyacı olan firmalar, sektörler gelip milli
ve Borsalar Birliği, 81 ilde 81 meslek lisesi
eğitimi ziyaret etmiyorsa onların gelip
yapma kararı aldı. Sanayi Bakanı’na ‘ruhsat
talepte bulunmasını sağlamalıyız. Bölüm
verdiğiniz her Organize Sanayi Bölgesi’ne
açmakla olmuyor. Kurulumuzun amacı
gösteren
Münih
kentinde
Maximilians
neden
olabileceği
sorunlara
dikkat
çektiği konuşmasında yeniliklere açık
19
ÜRÜNLERİMİZ
AR-GE
YENİ ÜRÜNLER
ELEKTRONİKÇİ YAN KESKİ
ELEKTRONİKÇİ
KARGABURUN
DÜZ
UÇLU
ELEKTRONİKÇİ SİVRİ UÇLU
EĞRİ KARGABURUN
ağızlar indüksiyonda sertleştirilmiş, PVC
Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, PVC
Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, PVC
izoleli.
izoleli.
izoleli.
ELEKTRONİKÇİ TEPE KESKİ
ELEKTRONİKÇİ DÜZ
UZUN KARGABURUN
Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, kesici
Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, kesici
Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, kesici
ağızlar indüksiyonda sertleştirilmiş, PVC
ağızlar indüksiyonda sertleştirilmiş, PVC
ağızlar indüksiyonda sertleştirilmiş, PVC
izoleli.
izoleli.
izoleli.
ELEKTRONİKÇİ YUVARLAK
UÇLU KARGABURUN
ELEKTRONİKÇİ SİVRİ UÇLU
KARGABURUN
Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, kesici
UÇLU
ELEKTRONİKÇİ PENSE
YENİ
Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, PVC
Yüksek karbonlu krom nikel çeliği, PVC
izoleli.
izoleli.
20
ÜRÜNLERİMİZ
YENİ
KABLO KESME MAKASI
AYARLI MONTAJ ANAHTARI
MASTER KONTROL KALEMİ
6-22
mm
geometrilere
20 mm çapına kadar olan kabloları
ebatlarında
cıvata
ve
farklı
Ergonomik
başına
sahip
sağlamaktadır.
sap
kullanım
kolaylığı
cıvataları açar.
kesebilmektedir.
T TİPİ MANYETİK BİTS
TUTUCU
SÜNGÜSÜ İZOLELİ
MANYETİK BİTS TUTUCU
TORNAVİDA
TORX KOMBİNE ANAHTAR
Teknik Özellik: Sapın T şeklinde olması
Elektriğe
Farklı geometriye sahip cıvata başına
çalışma kolaylığı sağlamaktadır.
sahiptir.
sahip cıvataları açar.
AĞIR TİP KOMBİNE PENSE
VE YAN KESKİ
YAYLI FORT PENSE
FLEXIBLE MANYETİK BİTS
TUTUCU TORNAVİDA
Ayar mekanizmasının yaylı olma özelliği
Sap kısmının esnek özelliğe sahip olması
rahat kullanımı sağlar.
çalışma
yüksek
dayanım
özelliğine
Sert telleri kesebilmektedir.
alanında
kullanım
kolaylığı
sağlamaktadır.
21
BİZDEN HABERLER
ŞİMDİ HAYATIMIZDA
YAPI MARKETLER VAR
Yapı
marketler
Türkiye’de
son
10
kısmı ise ev dekorasyonu ile ilgili ürün
yıldır hayatımıza giren bir kavram. Ev
grupları
dekorasyonu, inşaat gibi işlerde küçük
son zamanlarda “kendin yap” kavramı
işletmeler ve nalburlar yoğun olarak
ile tüketicisinin beğenisini kazanmaya
tercih ediliyor. Ancak son yıllarda birbiri
başlamıştır.
ardına
marketler
ürünler şu şekilde sınıflandırılmıştır: Ev
Türkiye’deki tüketicinin ilgisini buralara
gereçleri, elektrik, halı, mobilya, hırdavat,
da çekiyor.
boya,
pazara
giren
yapı
sıhhi
oluşturuyor.
el
Bu
marketleri
marketlerde
aletleri,
tesisat,
Yapı
oto
bahçe,
bulunan
aksesuarları,
ahşap,
inşaat
Pazarın büyüklüğüne rağmen organize
malzemeleri gibi. Yapı sektöründe yer
yapı
%5
alan her markanın, her ürününü bu
oranında bir paya sahip. Tüketiciler, %95
marketlerde bulmak mümkündür. Uygun
oranında geleneksel etki ve tercihlerin
maliyet ile evini yenilemek isteyenler
geçerli olduğu kanalları kullanıyor. Yapı
yapı
marketlerinin
marketleri
pazarda
satışını
ancak
gerçekleştirdiği
marketlerde
alışveriş
yapmayı
tercih etmektedir. Aynı zamanda yapı
Türkiye pazarına baktığımızda geleneksel
inşaat
marketleri tercih edenler arasında hobi
nalbur ve hırdavatçıdan satın alım çok
sektöründe kullanılan ürünler ortalama
olarak yapı işiyle ilgilenen kişiler de
yüksek
%30’luk
bulunmaktadır.
ki; profesyonel kesim bu geleneksel
ürün
grupları
bir
paya
içerisinde
sahipken,
%70’lik
seviyede.
Şunu
söyleyebiliriz
satınalma yöntemini kullanmaktadır.
22
BİZDEN HABERLER
PROMOTEK TANITIM ARAÇLARIMIZ
TÜRKİYE’Yİ GEZİYOR…
El
aletleri
sektörünün
profesyonel
lideri
müşterilerin
doğrultusunda
ürün
İzeltaş,
talepleri
çeşidini
ve
hizmetlerini arttırmaya devam ediyor.
Devamlı gelişen ürün çeşidini yerinde
ziyaretlerle fabrikalara, servislere, sanayi
bölgelerine, tamirhanelere, okullara ve
mesleki eğitim veren kurumlara tanıtmak
için Promotek araçlarıyla Türkiye’nin
dört bir yanını dolaşıyor.
En son çeşit ürünlerle ve teknik donanımla
yenilenen Promotek araçları kullanıcılara
en iyi hizmeti sunabilmek için tasarlandı.
İzeltaş Promotek Araçları ile:
• Ürünlerimiz
• El
hakkında bilgiler vermek
aletlerinin doğru ve etkin kullanımı
hakkında
bilgilerimizi
paylaşmak
• Gelişen teknolojiyi, emniyet kuralları ile
birlikte nasıl uygulayacağınızı anlatmak
• Karşılaştığınız
ve
pratik
problemlere
çözümler
anında
önermek
için
taleplerinizi bekliyoruz.
Siz de tanıtım araçlarımızın işletmenizi
ziyaret etmesini istiyorsanız:
www.izeltas.com.tr adresinden talep
formunu doldurarak, ya da
[email protected] adresine e-posta
göndererek başvuruda bulunabilirsiniz.
Uzman ekibimiz en kısa zamanda sizleri
ziyaret edecektir.
Yenilenen araçlarımızla
her zaman yanınızdayız…
23
BAYİLERİMİZ
ERMA TEKNİK HIRDAVAT / İZMİR
ŞÖHRET ERÇELTİK
İZELTAŞ DEMEK, KALİTE DEMEKTİR...
İzeltaş Haber’in bu sayıdaki ilk konuğu
İzmir’den Erma Teknik ve Erma Teknik‘in
sahibi sevgili Şöhret Hanım ve eşi Maruf
Bey.
Erma Teknik’te sistemli ve kurumsal
bir işleyiş var. Görev ve sorumluluklar
ayrılmış durumda. Şöhret Hanım işin
teknik-satış ve finansal bölümlerinden
sorumlu;
son
derece
başarılı,
yeni
çağa uygun modern bir iş kadını. Aynı
zamanda iki çocuk annesi. Oğlunun
Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden
mezun olduğunu, ancak ticaret yapmayı
tercih ettiğini belirtiyor. Kendisinden
hem hukuki olarak destek aldıklarını,
hem de onun firmanın bilgi işlem altyapı
sistemlerinden
sorumlu
olduğunu
söylüyor. Kızının ise Orta Doğu Teknik
yurt dışına çıkılıyordu. Ben o gemilerin
devam ettim, 98’de artık iki tarafa birden
Üniversitesi İktisat Bölümü’nden yeni
acentesiydim.
Aliağa’da,
yetişemediğime karar verip, acenteliği
mezun olduğunu ve master yapmak için
Petkim’de çalışıyordu. Bu bölgede sanayi
bırakıp tam zamanlı burada çalışmaya
yurt dışına gitmek istediğini anlatıyor.
de yeni yeni kuruluyordu. Eşimin eniştesi
başladım. Zamanla büyüdük, yanımız,
Şöhret
Hanım,
genellikle
erkek
hırdavat
ağırlıklı
Maruf
da
o dönem dükkân açar mısınız, kendiniz
karşımız derken işte bu günlere geldik.
sektörü
bir şeyler yapar mısınız, burada ihtiyaç
Babadan kalma değil, sonradan olma
hırdavatçıyız biz.
sektör
var dedi. Biz de düşündük, yapar mıyız,
olarak bilinir. Siz bu işi başarıyla götüren
bir
yapamaz mıyız ve 50 m ’lik küçük bir
sayılı bayan firma sahibinden birisiniz.
dükkân tuttuk. Bu işe başlamış olduk.
2
Öncelikle nasıl başladığınızı ve sektörün
bugünkü
durumunu
anlatır
mısınız
bizlere?
“50 metrekarelik
küçük bir dükkân
ile işe başladık.”
Kısmetimizde
bu
varmış.
Maruf
işin
kontrol kısmına geçti. Bazı cihazların,
O zaman dükkânın başında eniştemiz
teknik bakım ve kontrol işlemlerini de
duruyordu. Biz sistemi bozmadık, işten
yapıyoruz. Yan tarafta bir laboratuvar
ayrılmadık, çalışmaya devam ediyoruz iş
binamız ve orada çalışan 6-7 tane
yerlerimizde. Saat 6 gibi iş çıkışı dükkâna
mühendis arkadaşımız var. İşin teknik-
geliyoruz, bakıyoruz nasıl gidiyor, olacak
teknik-satış-
mı olmayacak mı diye. Son derece
Toplamda
amatörce başladık yani.
çalışıyor.
ve
da
mali
kısmı
bünyemizde
bende.
86
kişi
Aslında son derece amatörce başladık
diyebilirim.
Ben
de,
eşim
de
farklı
1993
Hem toptan, hem de perakende satışımız
işlerde çalışıyorduk. 90’lı yılların başı. O
senesiydi Petkim’i bıraktı. İşin başına
var. Aliağa’daki satış şubemizde özellikle
dönem hava ambargosu vardı. Gemiyle
geçti. Ben de 1998’e kadar iki taraflı
Petkim’e yoğun hizmet verdiğimiz için,
24
İlk
olarak
Maruf
işten
ayrıldı.
BAYİLERİMİZ
Aliağa’da küçük bir irtibat büromuz
vardı. Önceleri oraya hizmeti İzmir’den
veriyorduk. Sonra o irtibat bürosunu
büyüttük, tefriş ettik ve satış mağazası
haline getirdik. Orada da bir mağaza
olması bizim açımızdan da iyi oldu.
Peki İzeltaş’la yolunuz nasıl kesişti?
Çalışmaya nasıl başladınız?
Senelerdir başka markaların bayiliğini
yapıyorduk. Sonra satınalma yaptığımız
firmaların birinden bize iki tane İzeltaş
panosu
geldi.
Çok
çeşitli
yerlerden
alıyorduk ürünlerinizi ancak bayi olmamız
henüz çok yeni sayılır. Gerek İzeltaş
olsun, gerekse sattığımız diğer ürünler
olsun, genellikle müşterinin her istediği
kendine dükkân açma arayışlarına giriyor.
dönem çok ağır bir Çin baskısı vardı artık
“Kendine göre
bir şeyler yapan
pazarlamacı, hemen
kendine dükkân
açma arayışlarına
giriyor.”
o azaldı. Fonlar sebebiyle küçükler ya da
Gerçi sadece el aleti sektörünün değil,
Müşteriyi ve pazarı öğretiyorsun. Ben
başka bir ifadeyle kiloluk ürünler elendi,
tüm hırdavat sektörünün sıkıntısı bu.
yaptım,
kalmadı. Dolayısıyla bundan sonrasının
Sektörün lokomotif firmalarının ortak
diyor, ayrılıyor. Ben oradan ayrıldım,
daha iyi olacağına inanıyorum. Fiyatlar
sorunu. Pazarlama şartları, birbirleriyle
artık sana bu fiyata vereceğim diyor.
artıyor tabii ama olması gereken yere
rekabet şartları. Arz çok fazla. Talepten
Müşteri de başta inanıyor, çünkü işine
geliyor diyebilirim. Yani bir pensenin 2 TL
çok arz var. En büyük sorun bu. Herkes
geliyor. Ama mal temini, ödeme, finansal
olduğu bir ortamda o pensenin hakkı
bir
hakkını
zorluklar sebebiyle devamını getiremiyor.
değildir. Emektir sonuçta. Ürün fiyatı da
görüyor
mağazam
Bayi zinciri ve dağıtım ağları daha sağlıklı
bu kadar ucuzlayınca bu sefer insanlar
var, personelim var, aracım, servisim,
olmalı. Günlük, çantalı, ara satıcıların artık
sarf
yapıyor,
giderlerim var. Bunların da bana bir
pazardan çekilmesi lazım. Bence pazarın
kıymetini bilmiyor yani. Gerçek anlamda
maliyeti var. Ama birisi gelip diyor ki “ben
en büyük sıkıntıları bunlar...
kalite de ortadan kalkıyor. Sektörün
bunu ona satarım” yani biraz kendine
bir diğer sıkıntısı pazarlama sıkıntısı.
göre birşeyler yapan pazarlamacı hemen
markayı ya da ürünü bulundurmaya
çalışıyoruz.
Aşağı yukarı yirmi beş yıldır bu sektörün
içindesiniz o zaman. Sizce sektörün en
önemli sorunları neler?
Sektörün en önemli sorunları dersek, bir
malzemesi
muamelesi
malı
birilerine
kendinde.
satabilme
Benim
‘Ben satayım, ben kazanayım’ mantığı
işliyor. Bir yerden bulup getirip satıyor
da. Ama onun kâr beklentisi çok düşük.
Belki de hiç yok. Sadece iş olsun diye
yapıyor. O anda satıyor karnını doyuruyor
ancak senin piyasanı da allak bullak
ediyor. Bizim sektör bu konuda kötü.
Bir personel alıyorsun, yetiştiriyorsun.
artık
kendime
kazanacağım
25
BAYİLERİMİZ
Piyasadaki satınalmacıların mantığının
Teknoloji
gelişti,
buna
bağlı
olarak
takım
görev
ve
sorumlulukları
ona
da değişmesi lazım. Her zaman en ucuz
trendler de değişti. El aletleri sektörü
devretmeye çalışıyorum. Bunun yanında
en iyi değildir. Firma sahiplerinin de bunu
sizce bu durumdan nasıl etkilendi? Neler
bizim baştan beri çok büyük hırslarımız
öğrenmesi lazım.
yapıldı ya da neler yapılmalı sizce?
olmadı. Ciromuz şu kadarken birden
bire çok çok yüksekleri hedeflemedik.
da
Bir kere her şeyden önce teknolojiyi ve
Kontrollü
yurt
trendleri takip etmek ve dijital dünyaya
hedefimiz,
dışındaki gibi sistemin içine girmesi
ayak uydurmak lazım. Online satışlar
Bölgesi’nde bir mağaza açmak. Şube
lazım. O zaman gerçek anlamda ticaret
ve web siteleri çok önemli. Bunlara
açmak da öyle hemen olmuyor maalesef.
olur.
ağırlık
önem
Onunla ilgili çalışmalar devam ediyor.
kazandı. Bütün dünya bu yönde ilerliyor.
Bununla ilgili önce bir sistem altyapısı
İzeltaş’tan aldığınız hizmetten ve İzeltaş
Hepimizin, tüm firmaların bir e-ticaret
oluşması, daha doğrusu oluşturulması
bayisi olmaktan memnun musunuz?
uyumu olması lazım. Çünkü artık piyasa
gerekiyor.
böyle dönüyor. Bunun yanında bayilik
edilebilmesi gerek. Ayrıca oradan da
yapısı kuvvetlendirilmeli, zincir güzel
müşteriye gerekli hizmetin verilebilmesi
planlanmalı.
önemli. Kısacası sadece şube açmak
Aynı
zamanda
oturması
ödeme
gerekiyor.
ahlakının
Bankaların
“Bayilik zinciri
bir marka için
çok önemli.”
vermek
şart.
E-ticaret
büyümekten
Manisa
Buradan
yanayız.
Organize
oranın
İlk
Sanayi
kontrol
değil, aranılır firma olmak, hizmette fark
Erma
Teknik
planlarınız,
Evet İzeltaş bir İzeltaş Bayisi olarak
için
bundan
hedefleriniz
sonraki
neler?
yaratmak önemli. Bunun için çalışıyoruz.
Neler
yapmak istiyorsunuz?
söyleyebilirim ki ürün kalitesi ve satış
Önümüzdeki süreçte hayalimiz biraz
sonrası hizmetiyle çok iyi.
daha
şubeleşmek.
Ama
daha
derli
Her gün servisimiz geliyor. Fiyatlardan
toplu, daha kontrollü bir yapıyla bunu
da memnunuz. Alış ve satış şartları belli.
gerçekleştirmek.
Bu da bir marka için önemli. Bayilik zinciri
Oğlum bizimle çalışmaya başladı. Bir
bir marka için çok önemli.
izeltastv
om/
youtube.c
selaletleri
a
om/izelt
facebook.c
A
D
A
Y
D
ME
L
A
Y
!
N
İ
SOS
D
E
İP
K
A
T
İ
BİZ
ltastr
m/ize
twitter.co
BİZDEN BİRİ
30 YILLIK EMEK
Mustafa Usta ile karşılaşmamıza sebep, kendisinin fiilen 30 senedir kullandığı ve
bu sene kendi deyimiyle emekliye ayırarak duvara astığı boru anahtarı oldu.
Tesadüfen karşılaştık Mustafa Usta ile…
İzmir’in Çankaya semtinde 30 senedir
demircilik
ferforje
yapıyor.
ürünler,
Birbirinden
dükkânını
güzel
süslüyor.
Perakende satışı yok. Yaptığı ürünleri
özellikle tarihi binaların restorasyonunda,
Alaçatı ve Bodrum’daki taş evlerin ve
otellerin dekorasyonunda kullanıyor.
Mustafa Usta ile karşılaşmamıza sebep,
kendisinin fiilen 30 senedir kullandığı
ve bu sene kendi deyimiyle emekliye
ayırarak duvara astığı ‘boru anahtarı’
oldu.
Bu işe başlarken almış olduğu boru
anahtarını 30 sene kullanmış. Sonunda
Mustafa Abalı
bir el aletinin de yorulabileceğini ve
ama senelerdir demir dövmekten artık
Düşünün malzeme o kadar kaliteli ki
üretim ömrünü tamamlaması gerektiğini
kollarım ağrıyor. Ben de daha uzun
herhangi bir deformasyona uğramadı, bir
düşünmüş, artık kullanmamaya karar
zamanda yapılacak, daha rahat ve keyifli
gün yarı yolda bırakmadı. Daha kullanır
vermiş.
işler seçiyorum artık. Özellikle eski bina
mıydım, evet kullanırdım. Ama insan
restorasyonlarında kullanılan orijinaline
bile 30 senede emekli oluyorsa, bu alet
uygun demirleri yapıyorum.
neden olmasın? O yüzden kendisini artık
Boru
anahtarını
emekliye
ayırarak dükkânının duvarına asmış.
Demirci Mustafa Usta’nın hikayesini kendi
ağzından aktarmak istiyorum sizlere…
“Benim
babam
nalbanttı.
Manisa
emekliye ayırdım ve baş köşeye astım.“
Ayrıca Alaçatı ve Bodrum’daki taş evlerin
İzeltaş denildiğinde aklına ne geliyor diye
ve
soruyorum kendisine… “Kalite” diyor.
butik
kullanılan,
otellerin
kapı,
dekorasyonlarında
avize,
sehpa,
çeşitli
Saruhan’lıyız biz. Çocukluğumda, ilkokul
aksesuarlar
üretimini
“İzeltaş denildiğinde aklıma ilk kalite
sıralarında
giderdim
yapıyorum. Tam 30 yıldır aynı yerdeyim
geliyor. Anahtarda desen kalite, pensede
ve aynı işi yapmaktan da büyük keyif
desen kalite, çekiçte desen, mengenede
oldum ama yapamadım ve istifa ettim.
alıyorum. Bu boru anahtarı da tam olarak
desen kalite… Bir gün bir müşterim
Bu
bir
işe ilk başladığımda yani 30 sene önce
bana şu lafı söylemişti “Usta şartlar ne
kere hayatıma. 30 senedir demircilik
alındı. 30 sene kesintisiz kullandıktan
olursa olsun çizgiyi bozma…” Ben de
yapıyorum.
dekorasyon
sonra artık yeter dinlensin dedim ve
bozmayacağından emin olmakla birlikte
tarihi
bina
emekliye ayırdım. Çünkü bir el aleti için
aynı şeyi İzeltaş’a söylemek istiyorum.
demirleri,
30 sene, fiilen ve ağır şartlarda hizmet
ağırlıklı
tozu
etmeye
parçaların
babama. Askerden sonra devlet memuru
demir
yardım
gibi
Daha
çok
çalışıyorum.
restorasyonunda
ferforje
kokusu
Eski
kullanılan
aksesuarları
girmiş
yapıyorum.
vermek
Eskiden çok daha ağır işler yapardım
durum.
akla
hayale
sığmayacak
bir
“Çizgiyi asla bozmayın!”
27
BAYİLERİMİZ
İDRİS ŞAHİN METAL / TEKİRDAĞ
MESUT ŞAHİN
KALİTEDEN ÖDÜN VERMEYEN DURUŞU
İZELTAŞ’IN GÜCÜNE GÜÇ KATIYOR...
“Bayilerimiz” köşesinde bu sayımızdaki
ikinci konuğumuz, Tekirdağ Malkara’dan
Mesut Şahin. Babaları İdris Şahin’in adını
taşıyan firmalarında, 29 senedir hizmet
veriyorlar.
Geniş
bir
alanda
hizmet
veren İdris Şahin Metal’in Tekirdağ ve
Gelibolu’nda
mağazaları
bulunuyor.
Mesut Bey’e, 2012 yılında hizmete giren
Malkara’daki yeni mağazasında konuk
olduk.
Merhaba Mesut Bey. Bize biraz kendinizi
ve firmanızı tanıtır mısınız? Hırdavat
sektörüne nasıl girdiniz?
Firmamız,
1986
yılında
Malkara’da
kuruldu. Alüminyum profil satışıyla işe
başladık. Sonraki yıllarda demir profil
ürünlerini
bünyemize
kattık.
Bugün,
sanayi bölgesinde, ağırlıklı alüminyum
İzeltaş’ın
bölgenizdeki
durumunu
profil ve demir üzerine hizmet veriyoruz.
belirsizliğini
yılından
yönetimindeyim.
birlikte
bu
işletiyorum.
koruyor,
dönem
şartlar
dolayısıyla
da
bölge
bazı satıcılar stoktan kaçmaya çalışıyor.
olduğu için, fiyata önem verilen ve
Sonuç olarak, bu tüm piyasaya yansıyan
kardeşimle
satın almalarda fiyatın ön plana çıktığı
bir olay.
yana
Firmayı
Bu
şirket
Bizim
2002
durağan gitse de aslında bu satıcılardan
kaynaklanıyor.
değerlendirir misiniz?
Babamız
bölgemiz,
tarımsal
bir
da
bir alandır. İzeltaş bunun önlemini Elta
başımızda. Başta Trakya olmak üzere
grubu ürünlerini çıkararak aldı. İzeltaş
Ancak krizler her dönem vardı. Yansımaları
Marmara Bölgesi’ne hizmet vermeye
kalitesi zaten her zaman tercih ediliyor.
halka çoktu, azdı ama her dönem az çok
çalışıyoruz. Evliyim, 10 yaşında bir oğlum
Müşteriler
bu
bilinçli.
vardı. Gider rakamları da çok fazla. Bu
var.
Devamlı
kullanıcılara
baktığımızda
kısıtlamaların yaşanması normal. Sektör
anlamda
çok
istenilen tek ürün İzeltaş.
2007
yılında
hırdavat
sektörüne
olarak elbette ki atlatılacak bu dönem.
Satıcı firmaların güçlü olması gibi, üretici
girdik. Hırdavat işine girince de İzeltaş
Türk el aleti pazarıyla ilgili düşünceleriniz
firmaların da güçlü olması gerekiyor.
olmazsa olmaz diye düşündük, 2008
neler?
Onlar güçlü durduğunda satıcılar da bu
yılında
bünyemize
kattık.
İzeltaş’ı
gücü arkalarında hissederek daha dik
seçme sebebimiz yerli üretim bir marka
El aletleri, kendi sektörü için aynı bir evin
duruş sergileyebilirler. İzeltaş gibi büyük
olmasıdır.
peyniri ekmeği gibi ihtiyaçtır; olmazsa
ve güçlü bir firmanın bizim arkamızda
olmazıdır yani. Bu dönem alımlarda biraz
olduğunu bilmek bayi olarak bizlere de
daha kısıtlanmaya gidiliyor ama sonuçta
güven veriyor.
28
sektörün olmazsa olmazı. Sektör şu an
BAYİLERİMİZ
İzeltaş sizce pazar payını arttırmak için
neler yapabilir?
İzeltaş
yıllardır
vermeyen
bir
gerekiyor
zaten.
kalitesinden
firma.
Bu
ödün
Vermemesi
yüksek
de
kalite
muhakkak ki maliyetlere de yansıyor
ancak kaliteden ödün vermeyen duruşu
İzeltaş’ın gücüne güç katıyor. Bu da
elbette ki İzeltaş’ın pazarda bugünkü
konumunu son derece net açıklıyor.
İzeltaş’ın yeni ürün çeşitleri hakkında
görüşleriniz neler?
Bir markanın ürün çeşidinin gelişmesi,
ürün çeşitliliğinin arttırılması elbette ki
o marka adına sevindirici ve müşteriyi
Biz satıp da almıyoruz, alıp da satıyoruz. Dolayısıyla stoktaki malı çok kısa sürede
de memnun edicidir. Ürün gruplarında,
müşteriye gönderebiliyoruz. Açıkçası bu da tercih edilmemizi sağlıyor. Firma olarak,
yurt dışındaki gibi özellikle otomotiv ve
teknolojiyi ve son trendleri takip etmeyi seviyoruz; hem maliyetlerimiz düşüyor,
yapı grubu ürün çeşitleri dikkate alınarak
hem de zamandan kazanıyoruz. Ayrıca bu şekilde kampanyalarımızı müşterilerimize
çalışmalar yapılabilir.
rahatlıkla duyurabiliyoruz. Bu süreçte İzeltaş’a da çok güveniyoruz. Firma olarak her
zaman yanımızda olduğunu biliyoruz. Kurumsal çizgiyi hiçbir zaman bozmadığını
Firma olarak ileriye dönük hedefleriniz
görüyoruz. Bu da bayi olarak bizleri son derece memnun ediyor.
neler?
Bizim firma olarak ana konumuz demirçelik. Bu çok farklı bir alan. Elbette ki
ileriye yönelik yatırım çalışmalarımız var.
Hırdavat olarak baktığımızda internetten
bir online satış sistemimiz var. Bunu da bir
şube olarak görüyorum ben. Satışlarımızı
tıpkı ayrı bir şubeymiş gibi arttırdığını
düşünüyorum. Perakende pazar payımız
artıyor. Firma olarak biz, öncelikle kendi
bölgemizde çok iyi olmak, bölgeye iyi,
kaliteli ve hızlı hizmet sunmak istiyoruz.
İnternet sitemizde genel olarak sanayinin
ihtiyacı olan her şeyi bulunduruyoruz.
İnternet satışı artık tüm dünyada revaçta.
29
TEKNİK
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİNDE
DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR VE
POTANSİYEL HASAR NEDENLERİ
İzeltaş, kurulduğu 1968 yılından bu yana,
yüksek kaliteli ürünleri ile profesyonel el
aleti pazarında yüksek güven yaratmış
ve markasını ulusal olduğu kadar yurt
dışı piyasalarda da iyi bir seviyeye
taşımıştır.
Bugün ürün yelpazesi; anahtarlardan
tornavida
ve
allenlere,
montajlı
aletlerden servis alet ve ekipmanlarına,
makaslardan
çektirmelere,
keski
ve
zımbalardan atölye dolaplarına kadar
uzanmaktadır.
Son
yıllarda
makine/
ekipman bakım ve onarım konularındaki
gelişmelere istinaden ürün yelpazesine
elektrikli aletleri de dahil edilmiştir.
İzeltaş’ın 43 yıllık deneyimini yansıtan
kalite,
dayanım
ve
rahat
kullanım
özelliklerini taşıyan elektrikli aletler grubu,
toplam 13 adet üründen oluşmaktadır.
Akülü grubunda 10.8 V; 14.4 V ve 18 V
olmak üzere 3 adet vidalama ve matkap
makinesi; 710W SDS-plus darbeli matkap,
800W ve 900W SDS-Plus kırıcı delici;
avuç taşlama grubunda 115 mm, 180 mm
ve 230 mm taşlamalar; 190 mm/1100 W
daire testere ve 710 W dekopaj testere
yelpazedeki ürünlerdir.
CE belgesine sahip elektrikli aletler grubu
güçlü elektrik motorları, hızlı şarj edilebilir
bataryalar,
kararlı
batarya
kontrol
üniteleri, dayanıklı dişli kutuları, sağlam
plastik gövde ve rahat tutamaklarla
teçhiz edilmiştir.
30
Elektrikli
aletler
aletlerinde
grubu;
olduğu
gibi
İzeltaş
el
profesyonel
kullanıcı
taleplerini
tam
anlamıyla
karşılamaktadır.
kullanıcıya ve kullanım koşullarına hitap
etmektedir. Günümüzde bakım onarım
Sağladığı hız ve gücün yanında, elektrikli
faaliyetlerinin hızlı, ilk defada ve güvenilir
alet kullanımı dikkat edilmediği takdirde
şekilde tamamlanması öngörüldüğünden
bazı riskler taşımaktadır. Bu yüzden
İzeltaş
kullanıma
elektrikli
aletler
profesyonel
başlamadan
evvel
ürünün
aşağıda kısaca açıklandığı gibi genel
bir kontrolden geçirilmesi ve yapılacak
işe
uygun
iş
güvenliği
ekipmanının
giyilmesi/takılması, çevrede iş güvenliği
önlemlerinin alınması hem kullanıcı hem
çevredeki diğer çalışanlar hem de ürün
emniyeti için şarttır:
1- Ürünün ana gövde ve aksesuarlarının
mekanik/elektrik işlevselliğini inceleyiniz
ve kontrol ediniz (kablo, koruma, disk
somunu, mandren, kilit butonları, disk,
testere, matkap ucu vs.).
2-
Ürünün
kablosunun
kırık,
kesik,
izolasyonu sıyrılmış, elektrik izolasyon
bandı ile sarılmış “olmamasına” dikkat
ediniz. Kablonun bağlı olduğu elektrik
tesisatında sigorta ve/veya kaçak akım
rölesi bulunduğundan emin olunuz.
3-
Doğru
çalıştığınızdan
elektrik
emin
kaynağı
olunuz,
ile
şüphe
varsa yetkili bir elektrikçiye kaynağın
220V/50Hz olduğunu kontrol ettiriniz.
4- Ürünü güvenli bir vücut pozisyonunda
kullanınız.
5-
Kullanım
sırasında
kömürlerde
kıvılcım çıkıp çıkmadığını kontrol ediniz.
6- Ürünü çalışırken dinleyiniz, dişlilerden
veya motordan gelebilecek farklı seslere
duyarlı olunuz.
7- Ürüne göre fonksiyonlarını kontrol
ediniz
(kırma,
darbe,
sarkaç,
lazer
hizalama, ışık, değişken hız, yumuşak
başlama, fren, kilitleme butonu vs.)
8- Kusurlu elektrikli aleti kullanmayınız,
servise başvurunuz.
31
TEKNİK
Servisimizde
ürünlerle
ilgili
Kırıcı delicilerde:
karşılaştığımız en yoğunluklu sorunlar
• Aşırı
aşağıdaki gibi sıralanabilir.
yüklenme sonucu yüksek ısı ve
yüksek akım nedeni ile motor armatür,
stator
Akülü matkap ve vidalamalarda:
• Aşırı
zorlanmadan
kaynaklı
motor
aşırı
• Mandren içinde toz ve çapak birikmesi,
• Şanzuman dişlilerinde gres azalması
sonucu kırılma, aşınma,
aşırı yükleme sebepli
aşınma sonucu ses oluşumu,
• Aşırı
nedeni ile elektronik kartta arıza,
butonunda toz birikmesi
sonucu çalıştıramama,
• Akülerde
kırılması,
etmemesi,
darbe nedeni ile gövdenin
akü
akü
kontakların
elektronik
sonucu
O-ring
ve
yükleme
sonucu
osilasyon
Aşırı yük armatür sargılarında yanma
• Mandrende
toz,
çapak
birikmesi
ve aşırı yükleme ile hasar görmesi,
Avuç taşlamalarda:
• Aşırı yükleme nedeni ile motor arızası,
stator
sargı
yanması,
kömürlerin
dengesiz aşınması,
yük ve elektrik dalgalanmaları
• Çalıştırma
girmesi
rulmanının aşınması,
zorlanma
sonucu, yüksek ısı sebepli kısa devre,
• Şanzumanda
yanması,
pistonların zarar görmesi,
• Aşırı
dengesiz aşınması,
sargılarında
kömürlerinin
aşınması,
• Toz
arızası, stator sargı yanması, kömürlerin
• Stator
ve
temas
kartında
arıza.
• El tutamağı ile ürüne ilave yükleme,
• Disk kilidinin fren olarak kullanılması
sonucu kilidin fonksiyonunu yitirmesi,
• Darbe
sonucu
disk
muhafazasının
kırılması,
• Kabloların
ezilmesi sonucu emniyetsiz
çalışma,
• Aşırı
Dekopaj testerelerde:
• Testere kilit mekanizmasının aşınması,
• Testere
sarkaç
mekanizmasının
aşınması,
yükleme
nedeni
ile
dişlilerin
dengesiz aşınması,
• Taşlama
Kırıcı delici iç mekanizması
diski dışında üründe geniş
zımpara/polisaj diski kullanımı sonucu
• Testerenin desteğinden çıkması,
• Testere dişinin kopması,
• Piston milinin yağlama eksikliği nedeni
ile aşırı aşınması.
dengesiz yüklenme ve muhafazanın
zarar görmesi,
Aşırı yükleme sonucu oluşan yüksek
akım neticesinde komütatörün ark
yapması ve fonksiyonunu bozması,
Aşırı yük nedeni ile stator sargılarında
yanma
Dekopaj testere armatür, piston mili ve
sarkaç mekanizması
Avuç taşlamada uygun olmayan
zımpara/polisaj diski kullanımı
Akünün darbe ile kırılması
32
TEKNİK
Daire Testere:
• Daire testere dişinin kopması,
• Aşırı yüklenme sonucu yüksek
ısı ve
yüksek akım nedeni ile motor armatür,
stator
ve
kömürlerinin
yanması,
aşınması,
• Daire
testereye yan yük uygulanması,
kesilen malzemenin, testerenin yan
yüzeyine sürtmesi.
Komütatörde ark atlaması
Aşırı ısı nedeni ile stator sargılarında
kavrulma
Kullanıcının; ürüne kaldırabileceğinden
fazla yük uygulamaması ve uzun süreli
kesintisiz ağır yükte çalıştırmaması gibi
iki temel konu dikkate alındığında, ürün
uzun yıllar hizmet verecektir.
Dengesiz kömür aşınması
33
BÖLÜMLERİMİZ
KALİTE KONTROL İŞ BAŞINDA
İzeltaş
kuruluşundan
itibaren
profesyonel müşteri nezdinde kalitesini
hep üst düzeyde tutmuştur. Kalitemizi
korumak ve hep daha iyiye taşıyarak
müşteri beklentilerini karşılamak için
kalite yönetim sistemleri dahilinde kalite
kontrol faaliyetleri yürütülmektedir.
Kalite kontrol faaliyetlerimiz şartnamelere
göre
hammadde
giriş
kontrolü
ile
başlamaktadır. Hammadde kabulünden
sonraki
üretimin
her
aşamasında
süreç kontrol personelimiz ile üretimin
talimatlara uygunluğu kontrol edilir.
“Kontrol kalitemizi pekiştirmek amacı
ile bir örnek verecek olursak, kombine
pense üretiminde yaklaşık 55 aşama
bulunmaktadır,
bunun
da
kalite
kontrol olarak karşılığı bu ürün 55 defa
kontrol edilerek kayıtlarının tutulduğu
manasına gelmektedir.” İmalat ve süreç
kontrol aşamaları tamamlanan ürünlere
paketleme
veya
öncesinde
talimatlara
standartlara
uygun
olarak
boyutsal, kimyasal ve mekanik testler
uygulanmaktadır.
Laboratuvarımızda
bulunan
standart
test cihazları; moment test cihazı, kesici
ağız ömür test cihazı, cırcır kol ömür
test cihazı, bilgisayar kontrollü moment
test cihazı, sertlik ölçme cihazı, biçin
değişikliği test cihazı, mikroskop, mikro
vickers sertlik ölçme cihazı, bagalite
alma cihazı, metalografik yüzey parlatma
cihazı, korozyon test cihazı, kaplama
kalınlığı ölçme cihazı, profil projeksiyon
ve 3 boyutlu koordinat ölçüm cihazından
(TÜV-GS) DIN EN 60900 standardı kapsamında testlerini gerçekleştirmek için yanma
oluşmaktadır.
test cihazı, 10 kV dielektrik test cihazı, 5kV delme test cihazı, sap sıyırma test cihazı ve
yanında
34
Bu
elektriğe
test
cihazlarının
dayanıklı
ürünlerin
darbe test cihazı bulunmaktadır.
Testlerimizin tamamı TS EN ISO 9001
48. yılımızda bulunduğumuz 2015 yılı
kalite
dahlinden
itibari ile kalitemizi korumakta ve müşteri
standartlarını
ihtiyaçlarına göre geliştirmekteyiz. Kalite
çerçevesinde
kontrol ekibi olarak misyonumuz “İzeltaş
yönetim
sistemi
hazırlanan
ve
kapsayan
talimatlar
yapılmaktadır.
ürün
Testlerimizi
TS
kalitesini
18001
kontrol
altında
tutmaktır”,
iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi
vizyonumuz ise “İzeltaş kalitesini yönetim
kapsamında
belirlenen
sistemlerimiz ve ürün startlarımız ile
ekipmanları
kullanılarak
iş
güvenlik
sürekli ileri taşımaktır”.
yapmaktayız.
Ayrıca test cihazları için TS 18001 ve TS
14001 çevre yönetim sitemi dahilinde
hazırlanan
çevreye
risk
değerlendirmeleri
zarar
vermeden
ile
testlerimiz
gerçekleştirilmektedir. Son olarak 2015
tetkiklerini gerçekleştirdiğimiz TS EN
50001 enerji yönetim sistemi sayesinde
imalat
ve
test
aşamalarında
enerji
tüketimimizi optimum seviye ye taşıma
adına
çalışmalarımız
başlatılmıştır.
ile kontrol edileceği ne sıklıkla kontrol
Saydığımız yönetim standartları İzeltaşın
edileceği
Entegre
(EYS)
yapılmıştır. Ayrıca otomotiv parçalara
aletlerinin
3 boyutlu koordinat ölçüm cihazımız ile
yanında otomotive sıcak dövme yöntemi
0,001 mm hassasiyetinde ölçü kontrolleri
imal
yapılmaktadır.
Yönetim
oluşturmaktadır.
edilen
Sistemini
İzeltaş
parçaların
el
yan
sanayisi
gibi
detaylı
tanımlamalar
konumundadır.
İzeltaş içerisinde yürüttüğümüz kalite
Otomotiv için imal edilen ürünler ISO TS
kontrol
16949 kapsamında hazırlanan yönetim
müşterilerden gelen geri bildirimlerine
sitemi
8D çalışmalarımız ile anında geri dönüş
dahilinde
aşamalarından
16949
sistemi
kullanılan
cihazlar
üretim
ve
geçmektedir.
ile
üretim
takım-aparat,
tanımlanmıştır,
kontrol
ISO
faaliyetlerimize
ek
olarak
TS
yapılmaktadır. Ayrıca müşteriler yerinde
esnasında
ziyaret edilerek müşterin kullandıkları
tezgah
aynı
ve
şekilde
kontrol aşamasında hangi ölçüm cihazı
el aletleri hakkında fikirleri alınmaktadır,
bu
fikirler
sayesinde
ürünlerimizde
standartlar çerçevesinden iyileştirmeler
yapılmaktadır.
35
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
GÜRÜLTÜ VE KULAK / İŞİTME
SAĞLIĞININ KORUNMASI
KULAK NASIL ÇALIŞIR?
Kulağın
üç
ana
bölümü
KULAĞI TEHDİT EDEN SESLER
(GÜRÜLTÜ)
vardır:
dış
kulak, orta kulak, iç kulak. Dışarıdan
görebildiğimiz parça olan dış kulak kendi
kanalına açılır. Kulak zarı dış kulak yolunu
orta kulaktan ayırır. Orta kulaktaki örs,
çekiç ve üzengi kemikçikleri iç kulağa
sesin
iletilmesine
yardımcı
olurlar.
Kalıcı işitme kaybının en sık nedeni
gürültüdür. Metal ve ağaç işçileri, gemi,
uçak, otomobil sanayi, çalışanları, iş
makinelerini
kullananlar,
havaalanı
çalışanları gibi birçok iş kolunda
uzun süreli yoğun gürültüye maruz
kalınmaktadır.
İç kulakta işitme ve dengeye hassas
hücrelerle, beyine giden işitme siniri
vardır.
Herhangi bir ses kaynağı kulağa titreşim
veya ses dalgaları gönderir. Bunlar dış
Sesin siddeti doğrudan kulak zarına
ulaşan mekanik basınçla ilişkilidir ve
desibel (dB) (ses siddeti ölçüm birimi)
olarak ölçülür. Kulağımız 0-140 dB
arası sesleri algılar. 140 dB kulakta ağrı,
kulak zarında yırtılma gibi etkiler yapar.
Gürültüye bağlı işitme kaybı 90 desibel
üzerindeki şiddette ses gürültüsüne
maruz
kalma
sonucunda
ortaya
çıkabilmektedir.
GÜRÜLTÜ KAYNAKLARI VE
SES DÜZEYLERİ (dB):
GÜRÜLTÜNÜN SEBEP OLDUĞU
İŞİTME KAYBI TİPLERİ
İletim Tipi İşitme Kaybı: kulak zarında ve
0
İşitme eşiği
zarına çarparak zarın titresimini sağlar.
20
Sessiz bir orman
kayıplardır.
Bu
küçük
30
Fısıltı ile konusma
Algı Tipi İşitme Kaybı: İç kulakta duyma
kemikçikler
40
Sessiz bir oda
hücrelerinde meydana gelen kayıplardır.
50
Şehir içinde bir büro
sinir uyarıları haline dönüştürülür ve
60
Karsılıklı konusma
direkt olarak beyne giderler. Beyne
70
Dikey matkap
gelen uyarılar müzik, kapı çarpması gibi
80
Yüksek sesle konusma
kulak yolu vasıtasıyla iletilir ve kulak
titreşimler
kemikçiklerine
orta
iletilir
kulağın
ve
yoluyla iç kulağa buradan da işitme
sinirine geçerler. Titreşimler iç kulakta
ses olarak algılanır.
90
Kuvvetlice bağırma
sinir uçlarını öldürmeye başlar. Yüksek
100
Dokuma salonları
sese maruz kalma süresi uzadıkça daha
110
Havalı çekiç, Ağaç isleri
Ses çok fazla olduğu zaman iç kulaktaki
fazla sinir ucu harap olur. Sinir ucu
sayısı azaldıkça da işitme azalır. Ölü sinir
uçlarını canlandırmak mümkün değildir
ve hasar kalıcıdır.
120
Bilyeli değirmen
130
Uçakların yanı
140
Ağrı Esiği, Tüfek sesi
Gürültü Yönetmeliği - (23 Aralık 2003/25325)
36
orta kulak kemiklerinde meydana gelen
GÜRÜLTÜNÜN İŞİTME KAYBI
DIŞINDAKİ ETKİLERİ
• Konsantrasyon,
dikkat ve reaksiyon
kapasitesi zayıflayabilir.
• Yorgunluk,
uyku bozuklukları ve geç
uyuma halleri görülebilir.
• Merkezi
sinir sistemi bozuklukları, baş
ağrıları ve stresler görülebilir.
Metobolik ve hormonal bozukluklar
görülebilir.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
ANİ VE ŞİDDETLİ GÜRÜLTÜNÜN
a) Gürültüye Maruz Kalan Kişide;
ETKİLERİ
• Gürültüye
maruz kalan kişinin, sese
karşı iyi izole edilmiş bir bölme içine
• Kan
basıncı
(tansiyon)
yükselmesi
görülebilir.
• Kan dolaşımı bozukluğu görülebilir.
• Solunum hızı değişmesi ve
• Terlemenin artması gibi hususlar
alınması,
• Gürültülü
ortamdaki çalışma süresinin
kısaltılması,
• Gürültüye
karşı etkin kişisel koruyucu
Makinelerin yerleştirildiği zeminde;
KULAĞI GÜRÜLTÜDEN
KORUMA YÖNTEMLERİ
gürültü kaynağı ile maruz kalan kişi
arasına
engel
konulmalı
ve
uzaklık
arttırılmalı.
Sesin geçebileceği ve yansıyabileceği
gereken önlem İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği
duvar, tavan, taban gibi yerleri ses emici
Tüzüğünün 78. maddesinde belirtilmiştir.
malzeme ile kaplamak.
Alınacak önlem sırası (1) gürültünün
Kulak koruyucularını muhakkak sessiz
ortamda takarak gürültülü ortama
girmek gerekiyor. Aksi taktirde 80 - 85
desibel gürültüde iç kulakta bulunan
işitmemizi sağlayan kısa tüycükler yatık
durumdan dik duruma geçiyor ve bu
da tehlikeyi başlatıyor bu tüycükler dik
konuma geçtikten sonra kulak koruyucu
takılınca gürültü de kulağa hapsediliyor
ve bu sefer koruyucu korumaktan çok
zarar veriyor. Gürültülü bölgelerde kulak
koruyucusu takılınca konuşmaları veya
uyarı sinyallerini duymama endişesi
yersizdir. Hatta sesler daha rahat
işitilmektedir.
ortadan kaldırılması (3) alıcıda yani
kulakta engellemektir.
a) Gürültünün Kaynağında;
• Gürültü
düzeyi
düşük
makineler
seçilmeli ve değiştirilmeli
• Gürültü
düzeyi daha az olan işlem
seçilmeli
• Gürültü kaynağı izole edilmeli
b) Gürültülü Ortamda;
Makinelerin yerleştirildiği zeminde;
gürültü kaynağı ile maruz kalan kişi
arasına
engel
konulmalı
ve
uzaklık
arttırılmalı.
Sesin geçebileceği ve yansıyabileceği
duvar, tavan, taban gibi yerleri ses emici
malzeme ile kaplamak.
KULAK KORUYUCULARININ
GÜRÜLTÜ ENGELLEME /
AZALTMA DEĞERLERİ (dB)
Kulak koruyucusu herhangi bir yerde
unutulmuşsa
veya
kaybedilmiş
ise, mutlaka yeni bir koruyucu alıp
kullanılmalıdır.
Kirli kulak tıkacı, asla kullanılmamalıdır.
İş yerlerinde gürültü konusunda alınması
kaynağında, (2) yansıma kaynaklarının
Kulak
koruyucuları
yıprandığında,
sertleştiğinde
veya
şekilleri
bozulduğunda değiştirilmelidir.
kullanmak.
b) Gürültülü Ortamda;
görülebilir.
Eğer 5. günden sonra da koruyucu
kullanmakta sıkıntı çekiliyorsa işçi
sağlığı ve iş güvenliği görevlisine durum
bildirilmelidir.
KULAK KORUYUCUSU
KULLANILMASI TALİMATI
Bölüm sorumlusu, kişinin kulağına uygun
koruyucuyu
vermeli
ve
nasıl
kullanılacağını öğretmelidir.
Kulak tıkaçları günde en az bir kere
sabun ve su ile yıkanmalıdır.
Uygun bir bakımla kulak tıkaçları (ear
plugs) aylarca, tüm kulağı kaplayan
koruyucular
(earmuffs)
yıllarca
kullanılabilir.
Kulak
koruyucularının
kullanılması
konusunda hatırlanması gereken diğer
konular da şunlardır;
•En
iyi kulak koruyucusu kulağa iyice
uyan yani rahatça kullanılabilendir.
•Tıkaçla
kulak yolundaki küçük bir
açıklık koruyucunun etkinliğini önemli
ölçüde azaltır. Bu nedenle iyi bir
koruyucu kulağa iyice oturandır.
•Kulak
tıkaçları takıldıktan sonra
konuşma veya herhangi bir şeyi
çiğneme sonucu yerinden çıkabilir.
Bu
nedenle
çalışırken
zaman
zaman kontrol edilerek yerine iyice
yerleştirilmelidir.
Kulak
koruyucularının
kullanılması
aşağıdaki gibi bir alıştırma programına
göre başlanılmalıdır.
Öğleden önce Öğleden sonra
1. GÜN
30 dk.
30 dk.
PAMUK
5 - 16
2. GÜN
1 sa.
1 sa.
PARAFİNLİ PAMUK
20 - 35
3. GÜN
2 sa.
2 sa.
CAM PAMUĞU
7,5 - 32
4. GÜN
3 sa.
3 sa.
KULAK TIKACI
20 - 45
5. GÜN
Tüm mesai boyunca
KULAKLIK
12 - 48
37
HOBİ KÖŞESİ
İZELTAŞ
HER ZAMAN ZİRVEDE!
Gecenin karanlığında yürüyüşe başlıyoruz
amacımız 5.137 metre yüksekliğe sahip
olan Türkiye’nin çatısına ulaşmak. Bir ses
geliyor yukardan “MAŞALLAH” bizden
önce yürüyüşe başlayan İran’ lı ekibin
rehberi, arkadaşlarına moral vermek için
sesleniyor. Tüm yürüyüş boyunca bu ses
kulağımızda çınlıyor.
Ağrı Dağı iki zirveden oluşmaktadır: 5.137
metrelik Atatürk Zirvesi (Büyük Ağrı)
ve 3.898 metrelik İnönü Zirvesi. Burası
aynı zamanda Türkiye’nin en büyük
buzuludur.
Marco
Polo‘nun
“hiç
bir
zaman
çıkılamayacak” dediği Ağrı Dağı’na,
Estonyalı bilim adamı ve gezgin Profesör
Friedrich Wilhelm Von Parrot 09 Ekim
1829 tarihinde, beş kişilik bir ekip ile
zirveye ulaşarak tırmanışı gerçekleştirmiş
ve zirveye ulaşmıştır. Bu tarih aynı
zamanda, Türkiye’de ve Estonya’da
dağcılığın
başlangıcı
olarak
kabul
edilmektedir.
Ağrı dağı ile ilk tanışmam Eylül 2009
yılında oldu. Profesör PAROT‘un dağa
çıkışının 180. Yılı kutlamaları kapsamında
Estonyalı Dağcılar ve çeşitli ülkelerin
elçiliklerinin de katılımıyla gerçekleştirilen
tırmanışa Arama Kurtarma Ekibi olarak,
Hocamız Mustafa ARIZ liderliğinde dokuz
kişilik bir ekip olarak dahil oluyoruz. Daha
sonrasında çetin kış şartlarında Mart 2010
tarihinde karlara bata çıka 4.200 mt.
kampına kadar ulaşabiliyoruz. Maalesef
şartlar o tarihte zirve yapmamıza izin
vermiyor.
Son olarak da Ağustos 2014 tırmanışımızı
yapmak üzere harekete geçiyoruz. Van
uçağında üç kişiyiz. Ekibin dört üyesi
Ankara aktarmalı olarak Van’a bizden
önde ulaşıp Doğubeyazıt’a geçiyor.
38
Ayrıca üç kişide bir haftalık Karadeniz
turundan sonra Doğubeyazıt’a geliyor.
Şansımıza arıza sebebiyle 45 dk. uçakta
bekliyoruz. Sonunda anons yapılıyor
elektrik
arızası
giderildi,
birazdan
havalanacağız. Ağrı Dağı gelmemizi
istemiyor galiba diye şakalaşıyoruz.
İran transit yolundan ayrılarak toprak yola
giriyoruz. Minibüsümüz tozlu yollardan
geçerek yükseliyor. Camları kapatıyoruz
ama ne fayda; her yer toz toprak.
Araçların biri geliyor biri gidiyor. Yukarısı
çok kalabalık anlaşılan bir saatlik yolculuk
sonunda geniş bir virajda duruyoruz.
Uçağımız sonunda Van havaalanına
iniyor. Valizleri alıp garaja ulaşmak için
yarım saatimiz var, aksi taktirde Van’da
konaklamak zorunda kalacağız. Bu
durum tüm programımızın aksamasına
yol açabilir. Çantaları toplayıp taksiyle
garaja geçiyoruz. Bir gün önce kardeşini
ziyarete
gelen
Sinan
arkadaşımız
Doğubeyazıt minibüsünü bizim için
bekletiyor. Araç tam garajdan çıkarken
taksi ile önünü kesiyoruz. Macera
devam ediyor. Yaklaşık dört saatlik bir
yolcuk
sonunda
Doğubeyazıt’tayız,
otele
yerleştikten
sonra
yemeğe
çıkıyoruz. Ekibimizin ahçısı Sadun
abinin liderliğinde hazırladığımız erzak
listesine göre alışverişimizi yapıp otele
dönüyoruz. Ertesi gün sabahtan hareket
edeceğiz. Bakalım Ağrı Dağ’ı zirvesine
çıkmamıza izin verecek mi?çıkmamıza
izin verecek mi?
Sabah erkenden kalkıp kahvaltıya
geçiyoruz. Ekipteki heyecan giderek
artıyor. Bizi 2.200 mt’ye götürecek
minibüs otelin önüne geldi bile, çantaları
aracın üstüne yerleştiriyoruz. Dağ ile
aramızdaki son engel olan resmi işlemleri
halletmemiz gerek. Bunun için Jandarma
Komutanlığı’na
gideceğiz.
Nüfus
cüzdanlarını ve Dağcılık Federasyonu’na
ait
lisanslarımızı
veriyoruz.
Daha
önceden konu ile ilgili bilgilendirme faksı
gönderilmesine rağmen izinlerin çıkması
bir saati buluyor, artık gidebiliriz. Görevli
askerlere “Allah’a emanet olun!” diyerek
oradan ayrılıyoruz.
Burası yürüyüşe başlayacağımız yer.
Çok sayıda ekip dönüş hazırlığında.
Malzemelerde karışıklık olmaması için
minibüsün üstünden aldığımız çantaları
bir yere toplayıp katırlara yüklenmesi için
hazırlıyoruz. Sadece birinci kampa kadar
ihtiyacımız olan malzemeleri yanımıza
alıyoruz. “Yürüyüş için güzel bir hava,
hadi hayırlısı” diyerek başlıyoruz.
Yolda tırmanışı tamamlayan gurupların
gülen yüzleri ile karşılaşıyoruz, moral
verip şans diliyorlar bize. Geniş toprak
yol bitiyor patikadan devam ediyoruz
İnternetten hava durumuna baktığımızda
öğleden sonra yağmur görünüyor.
Havada hiçbir belirti yok bir süre
“Yolda tırmanışı
tamamlayan
gurupların
gülen yüzleri ile
karşılaşıyoruz,
moral verip şans
diliyorlar bize.”
yürüdükten sonra aşağımızda kalan ovaya
bakınca doğudan yağmur bulutlarının
gelmeye başladığını görüyoruz; yavaş
yavaş bulunduğumuz yerde rüzgar
artıyor. Yağmur bizi de etkilemeye
başlıyor. Yaylacıların olduğu yerlerden
geçerken çadırlarında bizi ağırlıyorlar;
ayran ve çay ikramında bulunuyorlar.
Yağmurun yavaşlaması ile yürüyüşe
devam ediyoruz. Yük dolu katırlar
yolda bizi geçiyor; Yolu ezberlemişler.
Sonunda güzel bir düzlükte kurulmuş
bir sürü çadırın olduğu 3.200 mt.’deki
kamp alanına ulaşıyoruz: Birinci gün
yürüyüşümüz burada tamamlanıyor.
Kendimize uygun bir yer bulup
yerleşiyoruz. Biraz dinlenip yemek işine
girişiyoruz, aç dağcıları doyurmak kolay
değil, ocaklar yanmaya başlıyor. Güzel
bir ziyafetin ardından diğer ekiplerle
tanışıyoruz. Hava kararmaya başlıyor
yavaştan, Norveç’ten gelen bir Türk
ile sohbet ediyoruz. Turizm firması ile
anlaşmış, karma bir grup olarak çıkış
yapacaklar, gurubumuzda iki Çinli, bir
Alman, bir de diyor sözünü kesiyorum “bir
de Türk var değil mi?” gülüşüyoruz fıkra
gibi. Norveç’ten dağcılık ile ilgili bilgiler
aktarıyor. Çok sayıda dağ evi olduğunu,
buralarda kalan kişilerin kullandıkları
malzemelerin parasını kutuya atarak
ödediğini, görevlilerin belli zamanlarda
gelerek eksikleri tamamladığını anlatıyor.
Ülkemiz için düşününce bunlar bize
maalesef hayal gibi geliyor. Başka bir grup
halay çekiyor, ısınmak için iyi bir yöntem.
Ruslar yan tarafta toplanmış bizim içinde
bulunduğumuz yemek çadırına gölge
oyunu ile kurt şekli yapıyorlar hemen Van
Gölü canavarımızla karşılık veriyoruz.
Arkasından kahkaha sesleri geliyor.
Çadırımıza çekiliyoruz yarın yorucu bir
gün olacak.
2.GÜN
“...Gerçek dağcılar
onlar diye içimden
geçiriyorum.”
Kahvaltı sonrasında etrafı taşlık, belirgin
bir patikadan çıkışa başlıyoruz. Bu etap
ilk güne göre daha dik, eğim iyice artıyor.
3.800 mt’lerde Kum Kampı dediğimiz
bölgeye geldiğimizde Türkiye’nin en
yüksekteki bakkalı ile karşılaşıyoruz,
etrafı taşla çevrili bir yer burası, gelip
geçenlere içecek satıyorlar, fiyatlar el
yakıyor. Girişimcilik ruhu burada devreye
girmiş, küçük bir moladan sonra yola
devam ediyoruz. Yukarıya baktığımızda
patikada ikişer kişilik gruplar halinde
inenleri görüyoruz. Arkadan gelen
önündekinin çantasını tutmuş ağır ağır
iniyor. Sebebini anlıyoruz Antalyalı
Görme Engelliler, Türkiye Dağcılık
Federasyonu Antalya İl Temsilciliği,
Akdeniz Dağcılık ve Doğa Sporları
Kulübü, Toroslar Doğa Sporları Kulübü
işbirliği ile bu organizasyonu yapmışlar.
Başarılı bir zirve çıkışından sonra inişe
geçiyorlar. Hepimiz çok duygulanıyoruz.
“Gerçek Dağcılar Onlar” diye içimden
geçiriyorum.
39
HOBİ KÖŞESİ
4.200 mt’deki kamp görünmeye başladı.
Hemen yanında bulunan Öküz Deresi
denen büyük vadinin yukarısından araba
büyüklüğünde
kayaların
düştüğünü
görüyoruz: Ne ihtişamlı bir karşılama
töreni. İkinci kamp alanında çadır
kurulacak yer sayısı az, kalabalık ekiplere
denk geldiğiniz taktirde sıkıntı olabiliyor.
Çünkü burası çok kayalık bir bölge,
tırmanışı tamamlayan ekiplerin inişe
geçmesi sayesinde rahat yer buluyoruz.
Yükseklik kendini göstermeye başlıyor.
Normalde deniz seviyesinde % 21
oranlarında olan oksijen irtifa ile birlikte
azalıyor. Bunun sonucunda kişiden kişiye
değişen tepkiler meydana gelebiliyor. En
belirgin özelliği baş ağrısı, baş dönmesi,
nitekim bu belirtiler ile karşılaşıyoruz ve
tüm gün sürüyor. Akut dağ hastalığına
kadar gidebilen bu durumu aşmak için
dinlenmek, bol sıvı almak ve ara ara bir
şeyler atıştırmak gerekiyor. Neyse ki
belirtiler akşama doğru geçiyor.
Gün içinde zirvenin zaman zaman
bulutlardan arındığını görüyoruz. Yüzünü
göstermek istemeyen nazlı bir kız gibi,
bize kendisini gösteriyor, gözümüz
hep onda. Muhteşem bir gün batımı
manzarası ile akşamı yapıyoruz.
Çantalarımızı
şimdiden
hazırlamaya
başlıyoruz. Ortak kullanacağımız teknik
malzemeleri ip ve buz vidalarını aramızda
paylaşıyoruz. Bu malzemeleri 4.900
mt’den sonra cam buz olması ihtimaline
karşı yanımıza alıyoruz. Krampon,
emniyet kemeri, termos, ilk yardım seti
ve ihtiyacımız olan her şey hazır. Yarın
büyük gün: “Zirve Günü” hadi hayırlısı…
Gece saat 01:00’de kalkıp zifiri karanlıkta
hazırlanmaya
başlıyoruz.
Hareket
saati geldi, ekip hazır 02:00 yürüyüşe
başlıyoruz. Herkesin tepe lambaları
açık, hava çok soğuk değil, rüzgar yok
denecek kadar az, güzel bir günün
belirtileri sanki bunlar. Kayaların ve
taşların arasından dolana dolana labirent
şeklinde yükselerek hedefimiz olan
5.137 mt’ye doğru harekete geçiyoruz.
40
Önümüzde İranlı dağcılar var. Gerilerde
başka ekiplerin ışıklarını görüyoruz. Uzun
bir yürüyüş sonunda, gecenin karanlığı
yerini doğacak olan güneşin habercisine
bırakmaya başlıyor ve yavaş yavaş
hava aydınlanıyor. Doğan güneşin etkisi
ile meydana gelen o muhteşem Ağrı
Dağı’nın piramit şeklindeki gölgesini
bu sefer göremiyoruz maalesef. 4.900
mt’lerdeki buzula yaklaşmaya başlıyoruz.
Bu noktada üç kilo olan yüksek irtifa
botlarımıza yetmezmiş gibi ilave olarak
bir kilo ağırlığındaki kramponlarımızı da
takıyoruz. İnsan bazen kendini sorguluyor
“Ne İşim var burada?” diye, ama öyle
bir an yaşıyorsunuz ki belki de bir çok
insanın görmediği ve göremeyeceği
muhteşem bir manzara size her şeyi
sorgulamayı unutturuyor ve o an neden
orda olduğunuzu anlıyorsunuz.
O an orada olmanız gerektiğini
anlıyorsunuz ve yaşadığınız tüm sıkıntılar,
zorluklar bir anda anlamsızlaşıyor.
İşte sonunda zirveye iyice yaklaştık
derken zirvedeyiz… Etrafında başka bir
yükseltinin olmaması ve 360 derece
bir
görsellik
sunmasının
etkisiyle
açık havalarda İran ve Ermenistan’ı
bile görebiliyorsunuz Büyük Ağrı’nın
zirvesinden.
Şuan durduğumuz yerden kimler
Şuan durduğumuz yerden kimler
geçti diye bakarsak pek çok ünlü kişi
var içlerinde, ama en ilginç olanlarını
şöyle
sıralayabiliriz.
Amerikalı
astranot James IRWİN, Apollo 15′
uzay aracı ile Ay’a inen sekizinci
astronot ve ‘Ay taşıtını’ ilk kullanan
astronot olarak bilinir.
Ayrıca en anlamlısı da 1937
yılında Binbaşı Cevdet SUNAY
başkanlığında 15 subay ve 50
askerden oluşan bir askeri birlik
zirveye hareket eder, içlerinden
8 kişi zirveye ulaşır ve Atatürk
büstü
dikerler.
Bu
askerlerin
dağa ilk çıkışlarıdır. O zamanlar
binbaşı olan Cevdet SUNAY, dağa
tırmandığında 38 yaşındadır. Daha
sonra Türkiye’nin 5. Cumhurbaşkanı
olacaktır. Ekipte bir de şair vardır.
Teğmen Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
HOBİ KÖŞESİ
Türk bayrağımız, Dağcılık kulübümüzün
flaması ve İZELTAŞ flaması ile fotoğraflar
çekilip zirveden ayrılıyoruz. Aynı gün
Doğubeyazıt’a ineceğimiz için zirvede
fazla zaman kaybetmeden hızlı bir
şekilde hareket etmemiz gerekiyor.
“Bazen zirveye
50 mt. kala geri
dönme kararı
aldığınız zamanlar
olur dağcılıkta,
önemli olan ekip
olarak sağ sağlim
tamamlamaktır.”
4.200 Kampına sağ salim ulaşıyoruz.
Arız Hocamız Zirveye çıkışımızı kutlamak
için kavun ikram ediyor. Bir süre
dinlendikten sonra çadırımızı toplayıp
dönüş hazırlıklarına başlıyoruz. İzmir’den
başka bir ekip yüksekliğe alışmak için
4.200 kampına çıkıp, sonrasında 3.200
kampına inerek burada geceleyecekler.
Bu şekilde yüksekliğe uyum sağlamayı
planlıyorlar.
Ağrı Dağı tehlikeli bir dağdır. Ne zaman
ne olacağı belli olmaz. Hava günlük
güneşlikken, beş dakika sonra göz gözü
görmeyen fırtınalı bir duruma gelebilir,
teknik zorluktan çok mukavemete dayalı
zorluğu olan bir dağdır. Bazen zirveye
50 mt. kala geri dönme kararı aldığınız
zamanlar olur dağcılıkta, önemli olan
ekip olarak sağ sağlim tamamlamaktır
faaliyeti. Dağ her zaman oradadır çünkü,
her zaman gidebilirsiniz. Bizim farkımız
da burada ortaya çıkıyor, üç gün gibi bir
sürede tırmanışı tamamlıyoruz. Güzel
havanın ve iyi performansın da burada
etkisi var tabi ki.
Ekip Üyeleri:
İniş esnasında Güney Kore ve Rusya
dan gelen dağcılar ile karşılaşıyoruz,
öyle görünüyor ki jeolojik öneminin yanı
sıra, tufandan sonra “Nuh’un Gemisine”
ev sahipliği yaptığı inancıyla kutsal bir
anlam da taşıyan Ağrı Dağı, bir çok
ülkeden insanların da ilgisini çekiyor.
Bizi gören yaylacıların çocukları bir
şeyler satmak için koşarak geçeceğimiz
patikalara çıkıyorlar tüm şirinlikleriyle,
Şivesiz düzgün Türkçe konuşmaları
bizi şaşırtıyor; televizyonda izledikleri
dizilerden diyerek açıklama yapıyor
bir
arkadaşımız.
Kalan
yiyecekleri
paylaşıyoruz ve en nihayet uzun bir
yürüyüş sonunda araçların olduğu
yere geliyoruz. Şöförümüzün elindeki
karpuzlar kendisine olan sevgimizi daha
da arttırıyor açıkçası. Bu güzel ikramdan
sonra
ekibin
kalanının
gelmesini
beklerken dinleniyoruz.
Fotoğraflar: V.ÖGER
Vedat ÖGER,
Sadun KURAT,
Sinan TOPLU,
Raşit ADIGÜZEL,
Ali CAN,
Alime ÇINAR,
Rabia YORULMAZ,
Türkay ÖRS,
Muhlis AKGÜN,
Yılday KANDEMİR,
Mustafa ARIZ
Yazan: Vedat ÖGER
Çantalarımızı son bir kez daha aracın
üstüne
yükleyip
yola
çıkıyoruz.
Doğubeyazıt garajından Van’a geçiyoruz.
İzmir’e
uçuş
öncesinde
yorgun
bedenlerimizi ödüllendirip güzel bir
ziyafet çekiyoruz burada. Faaliyet evde
başlar evde biter sözü kulaklarımızda,
hayırlı yolculuklar...
Şehitlerimizin anısına ithaf edilmiştir…..
41
DOKTORUM
s
e
t
e
b
a
Diy Mellitus
ŞEKER HASTALIĞI
KİŞİ DİYABETLİ
OLDUĞUNU
NASIL ANLAR?
Kan şekeri (glukoz) vücut için gerekli
Diyabetin iki tipi vardır:
olan enerjiyi sağlar. İhtiyaçtan fazla
Tip I diyabet (insüline bağımlı diyabet)
şeker, gerektiğinde kullanılmak üzere
Bu hastalarda pankreastan insülin yapımı
karaciğer ve yağ hücrelerinde depolanır.
ya çok azalmış veya durmuştur. Bu
Şekerin vücutta enerji olarak kullanılması
durumda kanda insülin yoktur. Kan şekeri
ve depolanması için insüline gereksinim
düzeyini
vardır. İnsülin, şekerin kanda yükselmesini
insülin vermek zorunludur. Genellikle
Diyabetli kişilerde sıklıkla aşağıdaki
önleyen
çocuklarda ve genç erişkinlerde, yaşamın
belirtiler görülür;
erken dönemlerinde ortaya çıkar.
• Aşırı susama ve su içme
bir
hormondur,
midenin
arkasında pankreas adlı organın beta
dengelemek
için
dışarıdan
• Sık sık idrara çıkma
hücrelerinde yapılır ve kana salgılanır.
Yemekten sonra kan şekeri yükselince
Tip II diyabet (insüline bağımlı olmayan
• Kilo kaybı
pankreastaki
diyabet)
• Aşırı iştah ve çok yeme
uyarılır ve kana insülin verilir. İnsülin kan
Bu hastalarda pankreasta ileri yaşlara
• Bulanık görme
şekerinin hücre içine girmesini sağlar.
kadar normale yakın düzeyde insülin
• Cilt enfeksiyonları
Böylece kan şekeri normal düzeyde
yapımı vardır. Hatta bazen normalden
• İyileşmeyen yaralar
tutulur, yükselmez. Hücrelere giren şeker
fazla bile insülin yapımı söz konusu
• Halsizlik
burada yakılır ve enerji olarak kullanılır.
olabilir.
insülin
yapan
hücreler
Ancak
insülin
yeterli
etkiyi
ve
Tip I diyabetin belirtileri daha erken
yanlış beslenme insülinin istenen etkiyi
yaşlarda ortaya çıkar. Tip II diyabetli
ortaya
göstermesini engeller, kan şekeri yükselir.
hastaların bir kısmında teşhis edildikleri
çıkar. Kanda şeker miktarı artar ve
Hastaların çoğunluğu 40 yaşın üzerinde
anda yukarıdaki şikayetler söz konusu
böbreklerden idrarla dışarı atılır.
ve şişmandır, ailelerinde diyabetli vardır.
olmayabilir.
sağlayamamaktadır.
İnsülin eksikliğinde veya etkisizliğinde
şeker
hastalığı
“diyabet”
Şişmanlık
t
e
b
a
y
i
D
ilde
k
e
s
n
u
g
y
u
i
in
r
e
ek
Vücudun kan s
ır.
d
ı
s
a
m
a
m
a
y
a
l
o
p
e
ed
kullanamaması v
42
DOKTORUM
KİMLERDE
DİYABET
GELİŞEBİLİR?
Diyabet herkeste söz konusu olabilir.
• Yakın akrabalarında diyabet olanlar risk
altındadırlar.
• Yaş artışıyla beraber diyabet gelişme
riski artar.
• 40 yaşın üzerinde ve şişman kişiler
diyabete yatkındırlar.
• Gebelikte diyabet gelişen kadınlarda
ileriki yıllarda Tip II diyabete yakalanma
sıklığı çok fazladır.
• Eğer bir kişide Tip II diyabet varsa
ailenin diğer üyeleri de risk altındadır.
Tip II diyabet için risk faktörleri
• Aşırı kilo
• Hareketsiz yaşam tarzı • Ailede diyabet hikayesi
Vücut Kitle İndeksi (BMI) 30 ve üzerinde
olanların diyabete yakalanma riski normal
kişilere göre 5 kat fazladır.
Açlık kan şekeri ve OGTT’nin yanı sıra
diyabet
takibinde
kullanılan
diğer
laboratuvar testleri de aşağıdaki gibidir:
HbA1c : Yaklaşık 1 - 3 ay boyunca ortalama
kan şekeri düzeylerini yansıtan bir test
parametresidir. Diyabetli hastada, uzun
dönemde yapılan tedavinin etkinliğinin
ve
hastanın
tedaviye
uyumunun
izlenmesinde önemlidir. HbA1c bu yönde
değerli bir testtir.
Fruktozamin: Yaklaşık 2 hafta boyunca
ortalama kan şekeri düzeylerini yansıtır.
C
-
peptid: İnsülin
diyabetik
hastalarda
deposunun
tarafından
tedavisi
gören
vücut
insülin
göstergesidir.
yapılan
Pankreas
insülin
düzeyini
yansıtır.
DİYABET
NASIL TEDAVİ
EDİLİR?
Diyabet
tedavisinde
öncelikle
diyabetlinin eğitimi önemlidir. Diyabetli
kişiye takip ve tedaviye ilişkin gerekli
DİYABET TANISI
bilgiler verilmelidir. Edinilen bilgilerin
12 - 13 saatlik açlık kan şekerine bakılması uygundur.
önemlidir.
• Açlık kan şekeri 126 mg/dl’den yüksek ise,
insülin enjeksiyonları, diyabet ilaçları
• Diyabet belirtileri bulunuyor ve rastgele ölçülen kan şekeri düzeyi 200 mg/dl’den
ve beslenmenin düzenlenmesi kadar
yüksek ise,
günlük egzersiz de önemli bir tedavi
• Şeker yükleme testi sırasında kan şekeri düzeyi 200 mg/dl veya üzerinde ise,
yoludur.
Yukarıdaki kriterlerden birisi söz konusu ise o kişi diyabetli olabilir ve doktora
egzersiz vücudun insülini daha etkili
başvurmalıdır. Şeker Yükleme Testi olarak bilinen Oral Glukoz Tolerans Testi (OGTT),
kullanmasına yardımcı olarak, kan şekeri
diyabet tanısında çok önem taşır. Doktor önerisi ile yapılmalıdır.
düzeyini düşürür.
günlük yaşama uygulanması ve sürekliliği
Diyabetin
Düzenli
ve
tedavisinde
bilinçli
yapılan
43
DOKTORUM
DİYABET NE TÜR
HASTALIKLARA
YOL AÇAR?
Diyabetli
ve egzersiz fizyolojistinin programlarını
Diyabet hastalarının beslenme, egzersiz
dikkatli bir şekilde uygulamalıdır.
ve ilaç tedavisi konusunda gerekli özeni
DİYABET
ÖNLENEBİLİR Mİ?
Diyabet tanısı konmuş kişiler en az
altı
ayda
bir
endokrinolog
bir
diyabet
uzmanı
tarafından
kontrol
defa
edilmelidir. Yılda bir defa göz hastalıkları
uzmanına
kontrollerini
yaptırmalı,
diyabet konusunda uzman bir diyetisyen
göstermemeleri halinde uzun vadede
Diyabetli kişiler aynı zamanda günlük
karşılaşacakları diğer tıbbi sorunları şu
kan şekeri düzeylerindeki değişiklikleri
şekilde sıralayabiliriz;
Bu uygulama dengeli beslenme, egzersiz
ve ilaç uygulamalarının ne ölçüde istenen
sonucun
elde
edildiğini
göstermesi
açısından önem taşımaktadır. Tip II diyabeti olanlarda kilo fazlalığı
varsa diyet, spor ve zayıflama ile
diyabet kontrol altına alınabilir. diyabetinin tipine yani Tip I
veya Tip II oluşuna,
• Yaşına,
• Kilosuna,
• Yüksek tansiyon,
Egzersiz;
• Kan
şekerini
düşürür
ve
vücudun
glukozu kullanma yeteneğini artırır. • Şişmanlığın
sonucu
olarak
oluşan
insülin direncinin düzelmesine yardımcı
olur.
• Kalp
hastalıkları için risk faktörlerini
azaltır.
LDL
Kolesterolü
(kötü
kolesterol) düşürür. HDL Kolesterolü
(iyi kolesterol) yükseltir.
• Egzersiz sırasında kan basıncı düşer.
• Egzersiz, iyi bir diyetle birlikte TİP
II
diyabeti
ilaç
tedavisine
gerek
kalmadan kontrol altında tutar. Düzenli
bir egzersiz ve aktivite diyabetlilerde
kan şekerinin düzenlenmesinde etkili
bir yoldur.
44
diyabetli
vakaların
çok
yakın
olan
kişilerin
saptanabileceği
edilmektedir. Dengeli bir biçimde kilo
vererek ve fazla zorlanmadan yapılacak
Kan şekeri düzeyleri normal sınırlara
riskinin
yakın
mümkün olduğunu gösteren araştırma
şekilde
bu
kontrol
altında
komplikasyonların
söz konusudur.
yüksekliğine
ek
olarak
trigliserid gibi bazı kan yağlarında da
Bu
tarafından düzenlenmelidir.
I
konusunda umut verici bulgular elde
artış görülmektedir.
• Kullanılan ilaçlara göre doktor
hastalar için koruyucudur.
olan günlük egzersizle, Tip II diyabet
düzeylerinin
durumların olup olmamasına,
bağlı
fazladır. Bu nedenle grip aşısı diyabetli
riski
Tip II diyabetiklerde kan şekeri ve insülin
damar sertliği gibi
zatürreye
gelecek beş yıl içinde diyabet gelişme
%50 veya daha fazla oranda azalması
• Hastanın
ve
kişilere
akrabaları üzerinde yapılan incelemelerde
• Kalp krizi
• İnme
• Körlük
• Böbrek yetmezliği
• Damar bozuklukları
tutulduğunda
Diyet; grip
sağlıklı
komplikasyonlardan ölüm oranı 3 kat
Tip
izleyebilmek için evde kan şekeri ölçüm
cihazlarını kullanmasını öğrenmelidirler.
göre
hastaların
durumda
insülin
ve
kan
yağlarının
yüksek
seviyelerde
olması
ileri
dönemde
komplikasyonların
çıkmasında etkilidir.
ortaya
%58
bulguları vardır.
oranında
önlenmesinin
DOKTORUM
“Diyabetik Diyet” diye bir şey yoktur.
zaman ne miktarda egzersiz yaptığı,
diyabet tedavisi için kullandığı ilaçlar,
Diyabetli birçok kişi yapılan tüm bilimsel
yaşı ve kan yağlarının ne düzeyde
açıklamalara
olduğuna bağlı olarak belirlenmelidir.
rağmen
bir
diyet
bu
yiyecekleri
olduğunu
hâlâ
mucizevi
düşünmekte
yediklerinde
sorunlarının
ortadan
ve
diyabet
Örneğin; 180
cm
boyunda
90
kg
kalkacağına
ağırlığındaki bir kişi mevcut kilosunu
inanmaktadır. Bu yanlış inanç mutlaka
koruyabilmek için, gün içinde 350 gram
değiştirilmeli,
karbonhidrat
düzeltilmelidir.
Doktor
tüketebilir.
Bu
miktar
kontrolünde, doğru eğitim ve sağlıklı
gün boyunca eşit dağıtıldığı takdirde
beslenme
kan şekeri düzeyinin ani yükselmesi
diyabetli
kurallarına
kişi
uyularak
sağlıklı
bir
her
kişinin
engellenmiş olur. yiyebileceği her şeyi yiyebilir.
Diyabetli
Diyabet, şekerli gıda yememek değildir.
kişilerde
sıklıkla
karşılaşılan
bir sorun da kan yağları ve kolesterol
düzeylerinin
yüksek
olmasıdır.
Kilolu
AMD, American Diabetes Association’un
olmasalar dahi bu kişiler beslenmelerinde
1994 yılında belirlediği önerilere kadar
tükettikleri
diyabetik kişilerin şeker içeren gıdalar
etmelidirler.
yağ
miktarına
dikkat
yerine patates ve tahıllarda bulunan
kompleks
karbonhidratları
tüketmesi
gerektiği kanısı hakimdi. Yeni yaklaşımda
diyabetik vakaların gün içinde yedikleri
gıdalardaki
toplam
karbonhidrat
miktarının dengede tutulmasının önemi
vurgulanmaktadır. Dengeli beslenme ile
kan şekeri düzeylerini istenilen sınırlar
içinde tutmak mümkündür.
İnsülin tedavisine gerek duyulmayan
vakalarda
her
karbonhidrat
öğünde
ne
tüketilmesi
miktar
gerektiği
diyetisyenler tarafından belirlenmektedir.
Dr. Mustafa APAK
İnsülin tedavisinde olanlar ise hangi
tür
gıdayı
gerektiği
ne
miktarda
konusunda
tüketmeleri
daha
dikkatli
davranmalıdırlar.
Et ve yağ dışındaki gıdaların hemen
hemen tümü belirli oranda karbonhidrat
içermektedir. Karbonhidratlar ise kan
şekeri düzeyini en hızlı artıran unsurdur.
Bir kişinin günlük tüketmesi gereken
karbonhidrat miktarı o kişinin kilosu, ne
45
KÜLTÜR KÖŞESİ
TÜRKİYE’DEN DÜNYAYA
15 MİRAS
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) uluslararası önem taşıyan ve bu nedenle takdire ve korunmaya
değer doğal oluşumlara, anıtlara ve sitlere “Dünya Mirası” statüsü tanınmaktadır. 2015 yılı itibariyle Dünya genelinde UNESCO
Dünya Miras Listesi’ne kayıtlı 1007 kültürel ve doğal varlık bulunmakta olup bunların 779 tanesi kültürel, 197 tanesi doğal, 31 tanesi
ise karma (kültürel/doğal) varlıktır.Ülkemizden UNESCO Dünya Mirası listesine giren 15 kültürel mirasımız vardır.
KAPADOKYA VE
GÖREME MİLLİ PARKI - 1985
Kapadokya
Erciyes,
60
milyon
Hasandağı
ve
yıl
önce;
Güllüdağ’ın
püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu
yumuşak
tabakaların
milyonlarca
yıl
boyunca yağmur ve rüzgâr tarafından
aşındırılmasıyla ortaya çıktı. Hititler´in
yaşadığı
topraklar
dönemlerde
daha
Hristiyanlığın
en
sonraki
önemli
TARİHİ İSTANBUL
YARIMADASI - 1985
İstanbul, yerleşim tarihi son yapılan
HATTUŞAŞ:
HİTİT BAŞKENTİ - 1986
Yenikapı´daki kazılarla bulunan liman
Hitit Devleti´nin başkenti olan Hattuşaş
doğrultusunda 8500 yıl, kentsel tarihi
sanat ve mimarlık alanında gelişmiş bir
yaklaşık 3 bin, başkentlik tarihi 1600 yıla
bölge olan Hattuşaş, Çorum´un Sungurlu
kadar uzanan Avrupa ile Asya kıtalarının
ilçesinin güneydoğusunda yer alıyor.
kesiştiği noktada bulunan bir dünya
Yapılan kazılarda 5 kültür katı ortaya
kentidir.
çıktı. Bu katlarda Hatti, Asur, Hitit, Frig,
Galat, Roma ve Bizans dönemlerinden
merkezlerinden biri oldu.
kalma kalıntılar bulundu.
DİVRİĞİ ULU CAMİİ VE
DARÜŞŞİFASI - 1985
TARİHİ SAFR ANBOLU
ŞEHRİ - 1994
Cami 1228–29 yıllarında Mengücekli beyi
Safranbolu
Ahmed Şah tarafından; Dârüşşifa ise aynı
gerçekleşen
tarihte, Ahmed Şah´ın eşi Turan Melek
fazla
tarafından Ahlatlı Muğis oğlu Hürrem
mimari
Şah adlı bir mimara yaptırıldı. Plan tipi
ahşap, üç odalı Pontian Yunan stilinde
ve süsleme olarak benzeri olmayan bir
depreme dayanıklı evleri korunmuştur.
eserdir.
1950´lerde
modern
etkilenmemiştir.
gelenekleri,
Anadolu´da
şehirleşmeden
Bu
nedenle
özellikle
yarı
BERGAMA
ANTİK KENTİ - 2014
İzmir’de
bulunan
Bergama,
Antik
metinlerde Pergamon ya da Pergamonos
olarak
geçiyor.
Ege’de
Kaikos
Pergamon,
(Bakırçay)
Kuzey
Irmağı’nın
doğu-batı yönünde uzandığı graben
vadisinin kıyısında yer alıyor. Pergamon
Tepesi’ndeki
46
Akropol’de
ilk
yerleşim
izleri M.Ö.7.-6. Yy.’a kadar gitmektedir.
KÜLTÜR KÖŞESİ
EFES ANTİK KENTİ - 2015
İzmir’in Selçuk İlçesinde bulunan Efes
Antik Kenti, “Dünyanın Yedi Harikası”ndan
CUMALIKIZIK KÖY Ü - 2014
NEMRUT DAĞI - 1987
biri olan Artemis Tapınağı´na ve asırlardır
Dünyanın
dini merkez işlevi gören Selçuk Meryem
Nemrut Dağı, Adıyaman’da bulunuyor.
Ana Evi´ne ev sahipliği yapmaktadır.
Kommagene
Efes;
uygarlıklarının
MÖ 62 yılında bu dağın tepesine, pek
çeşitliliğini yansıtan eşsiz bir kültür mirası
çok Yunanve Pers tanrısının heykelinin
ve kültürlerarası diyaloğu yüz binlerce
yanı sıra kendi mezar-tapınağını da
ziyaretçi yoluyla canlı olarak temsil eden
yaptırmıştır. Mezarda, bir kartalın başı
önemli bir hac mekanıdır.
gibi, tanrıların taş oymaları bulunur.
gerek
Anadolu
8
harikasından
kralı
biri
Antiochus
olan
Theos,
Bursa ilinin Yıldırım ilçesine bağlı bir
mahalle olan Cumalıkızık,
kuzey
eteklerinde
Uludağ´ın
kurulmuş
5
Kızık
köyünden biridir. Cumalıkızık Etnografya
Müzesi burada bulunmaktadır. Kuruluşu
yaklaşık 1300´lü yıllara uzanan köyde,
tarihi doku çok iyi korunmuştur ve
Osmanlı erken döneminin kırsal kesim
sivil mimari örnekleri günümüze ulaşmayı
başarmıştır.
KSANTOS - LETOON - 1988
PAMUKKALE VE
HIERAPOLIS MİLLİ PARKI - 1988
Pamukkale,
güneybatı
Türkiye´deki
Denizli ilinde doğal bir mevkidir.
Kent kaplıcaları ve akan sulardan
kalan karbonat mineralleri teraslarını,
travertenleri
kapsıyor.
Türkiye´nin
Ege bölgesinde, ılıman bir iklimi olan
Menderes Nehri vadisinde bulunur.
Antik kentin M.Ö. II. yüzyılda Bergama
krallarından II. Eumenes tarafından
kurulduğu,
adını
ise
Bergama’nın
kurucusu Telephos’un eşi Heira’dan
aldığı sanılmaktadır. Eski kaynaklara
göre metal ve taş işlemeciliği, dokuma
kumaşları ile ünlü olan kent, Büyük
Konstantin döneminde Frigya bölgesinin
başkentliğini yapmış, Bizans döneminde
Piskoposluk merkezi olmuştur.
XANTHOS: Fethiye’ye 46 km. uzaklıkta,
Kınık
köyü
yakınlarında
bulunan
Xanthos, Antik Çağda Likya’nın en büyük
idari merkezi idi. M.Ö. 545’te Perslerin
egemenliğine girene kadar bağımsız
olan kent, bundan yaklaşık olarak
yüzyıl kadar sonra tamamıyla yanmıştır.
Bu yangından sonra şehir tekrar inşa
edilmiş, M.Ö. II. yy.da Likya Birliğinin
başkenti olma görevini üstlenmiştir.
Daha sonra Romalıların kontrolüne giren
kent, bundan sonra Bizans egemenliğine
girmiş ve 7. yy.daki Arap akınlarına
kadar Bizans egemenliğinde kalmıştır.
LETOON: Xanthos’a 4 km. uzaklıkta
bulunan Letoon, Antik Çağda Likya’vnın
dini merkezi konumundaydı. Bu kutsal
alanda Leto, Apollon ve Artemis
tapınakları ile birlikte, bir manastır, bir
çeşme ve Roma Tiyatrosu kalıntıları
bulunmaktadır. Artemis ve Apollo’nun
annesi Leto’ya adanmış olan en büyük
tapınak, batıda bulunan ve peripteros
tarzında yapılmış Leto Tapınağı’dır.
NEOLİTİK DÖNEM
ÇATALHÖYÜK
KALINTILARI - 2012
Çatalhöyük,
Orta
Anadolu’da,
günümüzden 9 bin yıl önce iskân edilmiş,
çok geniş bir Neolitik Çağ ve Kalkolitik
Çağ yerleşim yeridir. Höyükler kabaca 2
bin yıl kesintisiz iskân edilmiştir. Özellikle
neolitik yerleşimin genişliği, barındırdığı
nüfusu, oluşturduğu güçlü sanat ve kültür
geleneği ile son derece dikkat çekicidir.
Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri
olan bu yerleşimin sakinleri, ilk tarımcı
topluluklardan da biridir.
47
KÜLTÜR KÖŞESİ
DİYARBAKIR SURLARI VE
HEVSEL BAHÇELERİ - 2015
Diyarbakır
Kalesi
kökeni
milattan
SELİMİYE CAMİİ VE
KÜLLİYESİ - 2011
önce 3 binlere dayanan önemli bir
Selimiye
Camii
savunma yapısı olmanın yanı sıra içinde
Osmanlı
padişahı
barındırdığı
Sinan’a
yaptırdığı
Helen,
Latin,
Süryani,
Edirne’de
II.
TRU VA ANTİK KENTİ - 1998
Antik kent, Çanakkale merkez ilçesini
bulunan,
Selim’in
camidir.
bağlı
Tevfikiye
köyünün
batısında,
Mimar
“Hisarlık Tepesi”nde bulunur. Homeros
Sinan’ın
tarafından yazıldığı sanılan iki manzum
Ermeni ve Arap dillerindeki yazıtlarla
90 (bazı kitaplarda 80 olarak geçer)
destandan
Anadolu´da iç içe geçmiş uygarlıkları
yaşında yaptığı ve “en iyi eserim” dediği
geçen Truva Savaşı’nın gerçekleştiği
belgeleyen üstün evrensel değere sahip
Selimiye Camii gerek Mimar Sinan’ın
antik kent, 1870’lerde Alman amatör
bir kültür varlığıdır. Binlerce yıldır kaleyle
gerek Osmanlı mimarisinin en önemli
arkeolog Heinrich Schliemann tarafından
bağlantısı olan Hevsel Bahçeleri ise
yapıtlarından biridir.
keşfedilmiştir.
Asurlulardan günümüze, şehrin yiyecek
ihtiyacını karşılayan önemli bir doğal
alandır.
48
biri
olan
İlyada’da
bahsi
KÜLTÜR KÖŞESİ
İL İSİMLERİ NEREDEN GELİYOR?
Yaşadığımız toplumda kişiler yaşadıkları şehrin isminin nereden geldiğini ve de
anlamını oldukça merak etmektedir. Yaşanılan şehrin dışında çoğu kişi, diğer şehir
Hatay
isimlerinin de kökenlerinin ne olduğunu merak ederler. Bu anlamda, aşağıda verilen
bilgiler çeşitli rivayetlere, inanışlara, efsanelere, söylentilere ve de varsayımlara göre
şekillenmiştir.
Çorum
Amasya
Bu şehre ismini Atatürk vermiştir. Avrupa,
adı Hıtaylar olan yarı göçebe kabilelerin
Çin’in kuzeyini işgal ettikleri için Çin’in
kuzeyine
Hıtay
demişlerdir.
Atatürk,
Hıtaylıların Antakya bölgesine geldiğine
Söylentilere
göre
bu
isim
Çoğurum
Bu şehri, Amazon kralı olan Amasis
kelimesinden gelir. Çoğurum kelimesi
kurmuş
ise, bu bölgeden zamanında yaşayan
ve
de
şehre
Amasis
şehri
anlamındaki “Amasesia” ismini vermiştir.
inanıyordu ve bu nedenle bu şehre Hatay
ismini vermiştir.
Rum’lardan gelmektedir.
Kırıkkale
Bu bilgi, tarihçi Strabon’a göredir.
Edirne
Aydın
Bu
kentin
ismi
Osmanlı
arşivlerine
göre Kırıkkal şeklindedir. Bizansın kale
Bu şehri Roma döneminde imparator
Şehir Argoslar tarafından kurulmuştur.
olan
Şehre ismini ise Anadolu beylerinden
Hadrianopolis ismi verilmiştir. Sonradan
birisi olan Aydınoğlu Mehmet Bey’den
değişimlere uğramış ve Edirne kelimesi
almıştır.
kullanılmaya başlanmıştır.
Hadrianus
kurmuştur
ve
şehre
komutanı, akıncıların kaleye doğru hücum
ettiğini öğrenir ve eğer mağlup gelinirse
barut dolu fıçıların havaya uçurulmasını
emreder. Bizans kale komutanı mağlup
olur ve barut fıçıları her yeri yerle bir eder.
Şehrin
ismi
şehirdeki
kahramanlıkları
ifade eder.
Bursa
Gaziantep
Sı
¸ rnak
Eski
dönemlerde
Bu
bölge
Bitinya
bölgesinin başkentidir. Şehir ismini ise
Bitinya kralı olan Prusias’tan almıştır.
Şehrin eski adı Ayıntab’dır. Kelime anlamı
ise pınarın gözü demektir. Bu kelime halk
İslam kaynaklarına göre Nuh’un gemisi
tarafından Antep olarak değiştirilmiştir.
bu bölgedeki Cudi dağına oturmuştur.
Gazi kelimesi ise Kurtuluş Savaşındaki
Şehir ise Şehr-i Nuh adıyla kurulmuştur.
destek ve başarıdan dolayı verilmiştir.
İl olarak Şerneh denilmiştir.
49

Benzer belgeler