Nihat Genç`in Markalı Küfürnamesi

Transkript

Nihat Genç`in Markalı Küfürnamesi
Nihat Genç'in Markalı Küfürnamesi
Yazar Yahya Düzenli
Pazartesi, 07 Eylül 2009 18:32
Çevresindeki gerçek dostları da Nihat Genç'in her söylediği, her yaptığında "hikmet arama"ktan
vazgeçip bazen da olsa onu
"terbiye sınırları"
na davet edip ikaz etseler iyi olmaz mı?
Eski tüfek Ulusalcı NİHAT GENÇ'İN "MARKALI KÜFÜRNAME"Sİ
"OFLİ HOCA" SINIRI AŞTI...
Uzun süredir Nihat Genç'in "OF'Lİ HOCA" kitabıyla ilgili bir eleştiri yazısı yazıp yazmama
konusunda tereddüt ettim. Ancak kitabın birkaç baskısından sonra cadde yayınları arasında
çıkan resimli/karikatürlü son baskısını gördüğümde hakkında yazı yazmanın artık gerekli
olduğunu düşündüm ve bu "markalı küfürname"ye kısa da olsa dikkat çekmek istedim. Nihat
Genç, bu yazıyı okur mu okumaz mı bilemem, ancak eğer okursa, celâllenmeden önce
"müsekkin" almasını tavsiye ediyorum.
Bu yazının ilk tashih nüshalarını gören bazı dostlarımın "yahu Nihat'ı üzmeyin" tarzında
önerileri oldu ancak kitabın son baskısını görenlerin
" o kitap baştan sona bir küfürnameden ibaret iken bunu en azından birkaç cümle ile de olsa
Nihat Genç kırılacak/alınacak "
diye eleştirmemenin haklı bir tarafının olmadığını takdir edeceklerdir..
"Nihat Genç'in markalı küfürnamesi" diyorum çünkü, Nihat Genç sayesinde Of'li Hoca belden
aşağıya indirgenmiş durumda. Acaba diyorum, bu kitap şuuraltındaki fanteziler ve saplantıların
yeniden (son baskısıyla) suyüzüne çıkışı mı?.
(
Bir Of deyimi:
Küpün içine ne var isa tişina da oni sizdurur.
1 / 11
Nihat Genç'in Markalı Küfürnamesi
Yazar Yahya Düzenli
Pazartesi, 07 Eylül 2009 18:32
) Hem de ne çıkış. Bu sefer Bahadır Boysal'ın pornografik çizgileriyle kitap zenginleştirilmiş (!)
Kitabı okumanıza gerek yok. Göz gezdirin yeter. Tam bir pornografik yayın veya pornografik
fotoroman seyrediyorsunuz adeta. Aslında poşetlenip 'muzır neşriyat' olarak gazete bayilerinde
satılması gereken bir kitap: Of'li Hoca..
Öyle zannediyorum ki Nihat Genç, cadde yayınlarından çıkan bu son baskıyı gördükten sonra "
neye sebep olduğu?"
nu idrak edecektir. Çünkü
ne
yaptığınız
dan çok
neye sebep olduğunuz
daha önemlidir. Ayrıca; işi sadece bu son baskıdaki karikatür/resimlerle sınırlı görüp,
"keşke karikatürler olmasaydı da öyle basılsaydı"
biçimli yaklaşımlar da muhtevayı aklayamaz. Ortada bir
muhtevalı suç
var. Bu suçu işleyen yazarın bizzat kendisidir. Karikatürist Bahadır Boysal da okuduğu
küfürnameye uygun çizgiler serpiştirmiş kitaba.
Nihat Genç'e sorarsanız "Türk edebiyatında kendi tarzında ilk örnek" olan Of'li Hoca kitabı, bize
sorarsanız Of'lu Hoca'yı belden aşağı düzeye indirme bakımından
Türk edebiyatının emsalsiz numunelerinden
dir. Nihat Genç'in diğer kitaplarını bilmem ama bu kitabıyla nasıl bir hedef kitle oluşturmak
istediğini doğrusu tahmin etmek zor değil. Orijinal olmak adına (bir arap atasözünde olduğu gibi)
zemzem kuyusuna işemek
le de meşhur ve orijinal olunuyor.
İnsanın aklına sanki "taammüden" (Bilinçli bir biçimde, önceden tasarlayarak, bile bile, kasten)
yazılmış-kurgulanmış bir kitap gibi geliyor. Nihat Genç de bilir ki Of'lu Hocalar'ın her biri birer
sembol hüviyetindedir. Bu sembollere
belden aşağı savlet
etmek de ancak Nihat Genç'e nasip oluyor. Yani Nihat Genç bir
mızrak ucu.
Kimbilir belki de Nihat Genç Of'li Hoca kitabı ile, Of'un duruşuyla heykelleşmiş, şahsiyet sahibi
Hocaları'nı ancak bu tür bir
taammüd-tasarlama
ile
aşağılayabilirim
diye düşünüyordu. Veya acaba Of'lu Hocaları bu derece
ede
2 / 11
Nihat Genç'in Markalı Küfürnamesi
Yazar Yahya Düzenli
Pazartesi, 07 Eylül 2009 18:32
bî
aşağılama
(!)ya çabalamak, bir zamanların (Kur'an'ın yok edilmek istendiği dönemlerden) intikam almaya
çalışmak mıdır? Çok mu haksızlık ediyoruz, ileri gidiyoruz ? Hayır ! Nihat Genç'in epeyce battığı
kadar ileri gitmediğimi düşünüyorum.
Nihat Genç Of'li Hoca konusunda Hürriyet Gazetesi'nin 14 Ekim 2001 tarihli ekinde "şecaat
arzederken sirkatin"
söylüyor. Gazetede "Temel'in pabucu damda. Of'lu Hoca silip süpürüyor" manşetli, alt başlık
olarak Nihat Genç'in ağzından
"Ben yarattım"
denilerek şunlar yazılıyor:
"Yıl 1988. Nihat Genç, bir grup gencin çıkardığı 'Çete' dergisinde 'Ofli Hoca' başlıklı seri
hikayeler kaleme alıyor. Hikayeler o denli tutuluyor ki hemen bir yıl sonra ''Ofli Hoca-Şeriatta
Ayıp Yoktur'' adıyla kitaplaştırılıyor. Oflu Hoca'nın kısa zamanda çok ünlenip anonimleşmesi
yazarını korkutuyor ve çok fazla ''istek'' almasına rağmen Oflu Hoca'yı kitap olarak devam
ettirmiyor. Haftalık Leman Dergisi'nde çok ciddi takılmasının nedenlerinden biri olarak
gösteriliyor bu Oflu Hoca ürküntüsü. Kitaptan sonra yüzlerce tehdit mektubu ve telefonu almış.
Genç, Ofli Hoca'nın yazarı olarak geri çekilme taktiğinde başarılı oldu sayılır. Çünkü kimse onun
Ofli Hoca'nın yazarı olduğunu hatırlamıyor."
Eski deyimle "LÂ YÜS'EL" olmanın trajik mi desem, traji-komik mi desem, hali işte budur.
Karadeniz insanındaki mizahî derinliğin bir yansıması olarak; Of'lu Hocalar'daki müthiş İslâmî
birikim, derinlikle birlikte bunu mizahî diyalektiğiyle de bütünleştirmelerini tersine çevirme
orijinalliği ne yazık ki bir
Maçkali Endel
'e nasip olmuştur.
Kitabın karikatürsüz önceki baskıları bu yeni baskı kadar gözlere hitap etmiyordu ve ifsad ettiği
kitle bu kadar geniş değildi. Ancak cadde yayınlarından çıkan yeni baskısı
çizgilerle/karikatürlerle desteklenmiş bir
şehevî albüm
...
3 / 11
Nihat Genç'in Markalı Küfürnamesi
Yazar Yahya Düzenli
Pazartesi, 07 Eylül 2009 18:32
Of'li Hoca tipi, cumhuriyet aydınlarının karikatürize ettiği, aşağıladığı hoca tipinin aynısı: Uzun,
çember sakallar, sivri ve eğri bir burun, ağzını gırtlağına kadar açmış, gözleri karşısındaki cinsel
obje karşısında faltaşı gibi yuvasından fırlamış bir tip...
Nihat Genç acaba, çaktırmadan/hissettirmeden Of'lu hocaları belden aşağı düzeye
indirgeyerek, kitabının yeni baskısıyla pornografik olarak karşımıza çıkarak esas duruşta
biryerlere topuk selamı mı veriyor?
Yazıklar mı olsun, eyvahlar mı olsun yoksa Allah şifa mı versin Nihat Genç'e? Ne demeli
bilemiyorum.
Aslında Nihat Genç'in kitabına bu kadar yüklenmek gerekir mi? Doğrusu, kitap hakkında yazılı
bir eleştiri olması bakımından gerekiyor, diye düşünüyorum.
Nihat Genç'in, ansiklopedik mizahî malûmatfuruşluklarında o kadar ayağı yerden kesiliyor ki; "O
f'li hoca
kavramını ilk defa ben kamuoyuna duyurdum, Of'li Hoca kavramının telif hakkı bana aittir.."
yollu iddiası devam ede dursun, "Of'lu Hoca" kavramının Nihat Genç'ten çok önce de kavramsal
ve kitabî olarak kullanıldığını biraz etrafına göz gezdirse görebilirdi. Nihat Genç, Amerikalı
Antropoloji Profesörü Michael E. Meeker'in, 2005 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi yayınları
arasında çıkan
İmparatorluktan Gelen Bir Ulus
kitabına bir göz atarsa '
Of'lu Hoca'
larla ilgili oldukça yoğun, ciddi ve ayrıntılı analizleri görebilir. Bilmeyenler belki "yer" de bilenler
biraz zor "yer" bu "hikmetli tesbitleri"..
Amerikalı bir Antropoloğun (kısmî yanlışlıkları olmakla birlikte) oldukça kapsamlı ve mükemmel
bir şekilde tarihî süreci ve etkinliği/eylemleri/faaliyetleriyle anlattığı, ortaya koyduğu Of'lu Hoca
4 / 11
Nihat Genç'in Markalı Küfürnamesi
Yazar Yahya Düzenli
Pazartesi, 07 Eylül 2009 18:32
portresi, ne yazık ki yerli diyebileceğimiz, duyarlılık taşıdığını zannettiğimiz bir "Maçkalı endel" i
n kaleminde büründüğü portre tam bir rezalettir.
Kitaptaki vaaz üsluplu Of'lu Hoca'nın kurgu-saptırma anlatımlarındaki muhteva
saptırması/bozukluğu bir yana, üslûp ve ağız olarak bile
Of diyalektiyle
asla örtüşmeyen anlatım biçimi de işin garabetlerinden.. Biz üslup ve ağız tarafını
küfürname/rezaletnamenin en son iliği kabul ediyoruz.
Doğrusu Nihat Genç Of'li Hoca kitabıyla ne yapmak istemişti? Ne yapmak istiyor? Veya ne
yaptı? diye sorduğumuzda, vereceğimiz cevap, (belki biraz ileri gidiyoruz ama)acaba, ifade
edilememiş şuuraltı fantezilerini tatmin kompleksinin bir yansıması mıdır?
Of'lu Hoca tiplemesi'nin gerçekte kim olduğu konusunda Heyamola Yayınları'nın çıkarmış
olduğu
"Temel Kimdir" isimli kitabında, benim yazmış olduğum "Mandan Hoca'dan günümüze Of'li
Hoca: İronik şablonun ötesi"
adlı uzun
makalemde oldukça ayrıntılı bilgiler olduğundan burada bunlara girmiyorum. Sadece Michael
Meeker'ın kitabındaki
". Devlet görevlileri 1930'larda, Kemalist reformlara karşı her türlü meydan okumaya daha etkin
bir biçimde karşılık vermeye başlamışlardı; din eğitimiyle ilgili yasakları daha katı bir şekilde
uyguluyorlardı. Bu koşullarda, Of ilçesindeki hocalar ve talebeler faaliyetlerine muhtemelen bir
süre ara vermek zorunda kalmışlardı. 1940'lara gelindiğinde, geleneksel din eğitimi yeraltına
inmiş ve burada yeniden yeşermeye başlamıştı. 1950'lerin sonunda, resmi din akademilerinin
tekrar açılmasından birkaç yıl önce, Of'taki medreseler bu alandaki talebi karşılayan başlıca
kurumlardan biri haline gelmişti."
cümleleri yeterli..
5 / 11
Nihat Genç'in Markalı Küfürnamesi
Yazar Yahya Düzenli
Pazartesi, 07 Eylül 2009 18:32
Michael Meeker'in Atlantik ötesinden gördüğü ve önemle vurgu yaptığı fakat Nihat Genç'in Maç
ka-Ankara-Of
üçgeninde göremediği, veya tersine çevirerek gördüğü Of'lu Hocaların, Kur'an'ın ve İslâmî
eğitimin 1940'lı yıllarda
devlet dipçiğiyle yasaklanması
uygulamalarına karşı direnişleri kitaplık çapta gerçeklerdir.
Nihat Genç'in son sığındığı limanda kendisine yer bulabilmenin şartı Of'li Hoca'nın yeniden
yayınlanması olmasın sakın?
Nihat Genç'in Of'li Hoca'sının ağzındaki şu cümlelere bir bakın:
"... Bu Müslüman kardeşimize bir gün zevceleri demiş ki, 'hacan çaluşan benim, eve parayi
geturen benum, o işte de üste ben çıkacağum..."
"...Gelelum livata meselesune. Dinle cemaat dinle, işune gelmeyen çikar gider. Adamin biri
sorayi, hoca efendu başumdan bir cahilluk geçmiştur, bunun tövbesi var midur?.... dürziye bak,
dürziye....bu zikkimi yerken utanmadin da şimdi mi utaniysin, açikla bakalim, bir defa midur,
alişkanluk mudur, nedur?..."
"... İşte bu utanmaz kadunun finduklukta marabalariyla başundan bir iş geçmiştur, iş ki ne iş,
alamet bunlar iyi dinle Müsliman.... Bu marabadan olmuş mi bir uşak, kocasi da sanayki bu uşak
benum uşak..."
"Kadun kimsi lezuz yaratuktur, nefsum çekti oldi bir uşak..."
"... Ula bir Allah'ın akillisi sen misun? Kizdirma benu, sağa sola kaçma uşuğum, kaçma, ananin
......, tövbe estağfurullah, habu mübarek gün, ananin donina girsen da kilacasun habu
namazi...."
6 / 11
Nihat Genç'in Markalı Küfürnamesi
Yazar Yahya Düzenli
Pazartesi, 07 Eylül 2009 18:32
"... Ben laflari Tirabzonsiporli Hami gibi çakayrum ama, laflar da sizin götünüzden geri döniy..."
"... Hocam, benim gizim kazanmuştur Orman mühendisliğini... Orman mühendisliğinin dinimizde
yeri var midur? Ofli hoca: Valla, mühendisliğine karuşmam, lakün, ormanda ne bok yer
bilemem.."
"..Ofli hoca: Anladum senun derdunu. Ben de bir defasunda asansörde bir kadunla halvet
kaldım...."
"..Uslu durun kadunlar, sira size de gelecek, konudan konuya atlayrum, size de atlayacağum..."
"Ula sen ibne musun, erkek gardaşlarini mi aldun, garuyu mi aldun?"
"Aldum elinden dergüyi, başladum sayfalarini birer birer çevürmeye. Yapma Ofli açma o
sayfayu, orada bir sari orospi vardir, dedü. Bir sayfa daha açtum, yapma Ofli açma o sayfayu,
orada bir esmer orospi vardur. Bir sayfa daha çevürecüm ki açma o sayfayi Ofli, orada da
arabanin üstüne uzanmiş bir kumral orospi vardir..."
İfrazatlar devam ediyor..
Yoruma gerek var mı?
Evet, kitabın içerisindeki tüm kurgu anlatımlar bu ve benzeri pornografik cümlelerle dolu.
Kitaptaki bazı fıkra-vaaz türü anlatımlara konu olan olaylar da ondan-bundan dinlenerek,
deforme edilip yazılmış. Örneğin (pornografik öge ve çağrışım içermeyen belki de tek bölüm) Ku
7 / 11
Nihat Genç'in Markalı Küfürnamesi
Yazar Yahya Düzenli
Pazartesi, 07 Eylül 2009 18:32
rban
'a ilişkin fıkra, bizzat benim canlı şahit olarak yaşadığım ve Ankara'da Vadi Yayınevi sahibi
Ercan Şen'e anlattığım olayın Nihat Genç üslubuyla
Of'li Hoca'
ya maledilmiş şeklidir.
İşte olayın orijinali:
Muhammet Atmaca 2004 yılında memleketi Tonya'da bulunduğu sırada kahvehanede Bekir
Uzun ve birkaç kişi ile sohbet etmektedir. Konu Kurban meselesine gelir. Bekir Uzun şöyle der:
"Şimdi kurban keseyiler meselâ, Hz. İbrahim'a Allah demiş ki: Uşağı kurban edecesın. Bağa
diyecekki kesecesın uşaği ula oyle şey mi olur? gireruk birbirine, doğuşurum onilan, atarım oğa"
Olayın/sohbetin/anlatımın ne Oflu ile ilgisi var, ne de Hoca'larla.. Of ağzıyla: sadece yakişturm
a
..
Nihat Genç, tüm kitaplarının savunmasını yapabilir, savunmasında haklı da olabilir amaaaa Of'li
Hoca kitabını nasıl savunmaya kalkacak bilemiyorum. Haaaa, savunma ihtiyacı duymayabilir.
Savunmadan müstağni olabilir. Ancak Of'lu Hocalara (güya espri üslubuyla) yaptığı bühtan,
hakaret, aşağılama,vs.vs.
nın cevabını ve hesabını verebilecek midir?
Nihat Genç de bilir ki: "Hayırlı bir çığır açarsanız sizden sonraki tüm hayırlardan pay sahibisiniz.
Şer bir çığır açtığınızda da sizden sonraki tüm şerlerden de pay sahibisiniz."
Benim, Of'li Hoca kitabıyla Nihat Genç'in (kendisi adına esefle, üzülerek söylüyorum ki) şer bir
çığır açtığından şüphem yok. Kitap ve yankıları ortada. Sanal alem (Internet)'de ışık hızıyla
dolaşıyor Nihat Genç'in Of'li hocası...
Of'li hoca üslubuyla soralım Nihat Genç'e: "Gene da töğbesi vardur bu işun" Tabii yaptığı işin
vehametinin farkında ise ve de
tövbe-istiğfar edip nâdim olursa...
8 / 11
Nihat Genç'in Markalı Küfürnamesi
Yazar Yahya Düzenli
Pazartesi, 07 Eylül 2009 18:32
Benimkisi tavsiye...
Bana kalırsa Nihat Genç, bu yazıyı hiç dikkate almasın, okumamış olsun. Çünkü yeni savunma
refleksleri geliştirebilir. Ben de ona böyle bir savunma refleksi imkanı vermiş olduğum için ayrıca
muazzep olurum.
Başta Mehmed Akif'in Safahat'ındaki Mandan Hoca/Holo olmak üzere, Hacı Ferşat
Efendi/Holaisa, Mehmed Emin Efendi/Of, Hasan Rami Efendi/Hopşera ve Mehmet Bahaeddin
Efendi / Mimilos, Mustafa Tevfik Efendi / Kondu, Hüseyin Sabri Efendi / Şinek, Hafız Fehmi
Efendi / Paçan, Süleyman Sırrı Efendi/Mimilos, Hasan Efendi / Hopşera-yı Ulya, Mehmet Kamil
Efendi / Holaisa, Hüseyin Hüsnü Efendi / Hopşera-yı Ulya, İsmail Hakkı Efendi / Paçan-Mimilos,
Numan Vehbi Efendi / Zeleka, Mehmet Şerif Efendi / Hopşera-yı Ulya, Mustafa Zühtü Efendi /
Hopşera-yı Süfla, Mahmut Kamil Efendi / Paçan. Kakoşim Efendi / Paçan, Hacı Osman Efendi,
Veliefendizâde / Hopşera, Hacı Dursun Efendi / Çalek, Yusuf Şevki Efendi / Kondu, Süleyman
Efendi / Fotinos, Mahmut Efendi / Miço, Ahmet Ziyaeddin Efendi (Hacı Ferşat Ef. Torunu) /
Holaisa, Yusuf Efendi ve kardeşi Hasan Efendi, Hanecizade / Hopşera, Mehmet Şerif Efendi /
Hopşera, Bekir Efendi / Şerah, Abdurrahman Efendi / Zeno, Gargar Müslim Efendi / Kadahor,
Sırım Muhammet Efendi / Holaisa, İlyas Efendi / Paçan, Müslim Efendi / Şur, Kabro Hasan
Efendi / Holo, Cafer Zihni Efendi / Hopşera, Süleyman Efendi, Çıkrıkzâde / Kondu, İdris Efendi /
Paçan, Fetin Efendi / Şur.
Ve daha bu isimler gibi Of'un birçok meşhur hoca/alimlerinin ruhunu muazzep ettiğinin farkında
mıdır Nihat Genç?
Nihat Genç'e doğrudan seslenelim: Nihat Genç ! o velûd kalemini ve sesini haboyle menhiyat
ve seyyiatlar
da
kullanma. Yazuktur! Gel pişman ol, Of'li Hoca üslubuyla
"pen ettum, siz etmayun! Yaptuk pi çahilluk, çirpilerden çiktuk. Benum yazduklarım galiz küfürler
idi ama kitabun son baskısına eklenen karikatür-resimler da çok berbat..."
desen iş bitecek!
Hulus-i kalp içerisinde tövbe-i nasuh ile adamakıllı bir tövbe ve istiğfar ancak kurtarır Nihat
Genç'i.
9 / 11
Nihat Genç'in Markalı Küfürnamesi
Yazar Yahya Düzenli
Pazartesi, 07 Eylül 2009 18:32
Ne diyelim? Nedamet göstermez ise yapacak bir şey yok. Sadece Cenab-ı Hakk'ın Şafii ismiyle
tecellisi gerekir. Yani
"Allah şifa versin"
demek düşüyor bize..
Çevresindeki gerçek dostları da Nihat Genç'in her söylediği, her yaptığında "hikmet arama"ktan
vazgeçip bazen da olsa onu
"terbiye sınırları"
na davet edip ikaz etseler iyi olmaz mı?
Nerede duracağı belli olmayan, bir denizaltı gibi nereden çıkacağı da müphem böyle "genç"lere
itibar edenlerin de kendilerini iyce yoklamalarını tavsiye ederim.
Eeeee, ölçümüz neydi: Şöhret âfettir. Başka âfetlere yakalanmadan tez zamanda nedamet,
nedamet...
"Ancak tahsil ile olur bu kadar cehalet" bile diyemiyorum. Çünkü ortada, Of'li Hoca'lara yönelik
cehaleti aşmış bir
"cinayet" var.
Hatırıma Cemil Meriç'in Yaşar Kemal'in Demirciler Çarşısı Cinayeti romanı ile ilgili yazdıkları
geldi.
Kırk Ambar kitabında
şöyle diyor Cemil Meriç:
"Demirciler çarşısı cinayeti , gerçek bir cinayet .. şuura , idrake , zevke , türk diline karşı
işlenmiş .... Yaşar Kemal, haddini bildiği zaman bir ümmi-i âriftir. Bir köy odasında tatlı tatlı
Hazreti Ali cenkleri anlatabilir, kasaba kahvesinde saz çalmak da gelir elinden. Coşkun bir
muhayyile, ayıklanmamış bir dil, tam bir "halk ozanı". Bu zeki Anadolu çocuğunu, azgın bir
graphoman yapan, mesuliyetsiz tenkitçilerle reklam sınıfı.."
Aynen Cemil Meriç'in söylediklerini biraz değiştirerek biz de diyoruz ki: "Of'li Hoca gerçek bir
cinayet... Karadeniz zevkine, Karadeniz diline, Karadeniz şuuruna karşı işlenmiş bir cinayet...
Nihat Genç haddini bildiği zaman bir ümmi-i ârif olabilir. Ankara'da Vadi Kitabevi'nde ilköğretim
öğrencilerine(!) tatlı tatlı Dünyayı ve Türkiye'yi kurtarma cenkleri anlatabilir... Bu zeki Karadeniz
çocuğunu azgın bir graphoman yapan onu hayran hayran dinleyenler(!) "
10 / 11
Nihat Genç'in Markalı Küfürnamesi
Yazar Yahya Düzenli
Pazartesi, 07 Eylül 2009 18:32
Son olarak, "Nihat genç niye böyle yaptı?" sorusuna (el emru fevkal edeb ölçüsüne sığınarak,
ve okuyuculardan özür dileyerek) Nihat Genç'in Of'li Hocasından cevap vererek bitirelim:
"Valla uşaklar, buradayken iyi adamdı, lakün, yukarda ne b..k yedi ben nereden bileyim.."
11 / 11

Benzer belgeler