Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz

Transkript

Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
Psikolojik ve Sosyolojik
Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
1
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
2
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
Psikolojik ve Sosyolojik
Egzersiz
Unutmayın! bütün hastalıklar psikolojik açıdan başlar…
Hikmetullah Yetkin
3
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
Psikolojik ve sosyolojik egzersiz
İSBN:978-605-87038-0-3
Ocak2013
1.Baskı
Yazarı
Hikmetullah Yetkin
Genel Raportör: Necdet Öz denir
Web Takip Editör: Necdet Özdemir
Resim Tasarımı: Mesut yıldız
Kapak Öncüsü: Serpil Aydın oğlu, Hilal Aydemir, Yasemin Beyhan
Yazı İnceleme: Özge Çevik
Resimleyen: Meltem Yurt
Yayın Editörü: Çıra, Altın Yayın, Yapı Kredi ve Murat Çakar
Dağıtım Merkezleri: Ulusal Sanal Platformu, Altın Kitap Yayınları, Çıra Yayın
Yayın Akış Koordinatörü: Doğan Çelebi,
Resimleyen: Enes Göl oğlu, Şengül Martı
2013© Bu eserin Telif hakkı: Hikmetullah Yetkin ile Kültür ve turizm bakanlığına aittir.
Kaynak gösterilmeden ve resmi izin alınmadan kopyalanamaz. Baskı yapılamaz.
2013© Hikmetullah Yetkin
Sponsorlar
Dağ kardeşler hac ve umre malzemeleri/Van
ByVANajans(for a new life) /Van
Selçuk Ecza Deposu/Van
Vatso/Van
Yeni Van Gazetesi
Milliyet
Yetkin Yemek Fabrikası
Persian Cosmetic Shop/ Doğu Center/No:99 Van
Türk Hava Yolları
Yazarlar Dergisi
Antoloji, Edebiyat Defteri(Web)
Van Valilği
Makbil Web Tasarım/ Van(Nejdet Özdemir)
Anadolu Platformu/ İstanbul- Fatih
Yapı Kredi/Ankara
Gaye Ofset/Van
Yazarın Mail Adresi:
[email protected]
4
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
Hikmetullah Yetkin
“Hayat! Bir ilim ibiğe seyrettiğim, hep hayatın içinde devam eden, adeta gerçek o kadarda masalı andıran bir
şerittir.”
O şeritte masal kurup o masalda hayal üstü güzelleri beklemeden yol alan yazarımız, 1988 yılında Van-Merkez
Altın tepe mahallesinde doğdu. İlk-orta-lise eğitimini Van’da tamamladı. Üniversite eğitimine halen devam etmekte,
ulusal gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. Eğitim hakkında projeler yayımladı. İlk eseri 2010 yılında basıldı. Eserin adı:
“Sessiz gecelerde suskun çığlıklar.” Halk tarafından büyük beğeniler topladı. Bunun üzerine ikinci kitabı olan”
Nevm-i Aşk” adlı şiir kitabı basıldı. Şu an üçüncü eseri olan, “Psikolojik ve sosyolojik egzersiz” adlı eserini sanal
âlemde yayınlamakta… Psikolojik alanında konferanslar bir çok ile verdi. Bir yıla yakın Psikiyatri eğitimi verirken,
ilk sağlık psikolojisi olan projesini tasarladı. Şu an belirli gazetelerde ve dergilerde köşe yazarlığı yapmakta… İkinci
eserinde iki büyük ödül alarak, dünya ya nam salmaya devam ediyor. Yabancı ülkede eserleri rekor kırma peşinde…
Türkiye de Nevm-i Aşk adlı eserinin korsanı milyonlar sattıktan sonra eserini yayınladı. Tek amacı bilgiye aç olan
insanları doyurmak…
5
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
6
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
İçindekiler
7
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
8
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
Önsöz
İnsanoğlunun bir düzlemden çok, prizma halinde olduğu ve o prizmada üç nedenden farklı bir varlık
olmadığını hepimizde az çok bilmekteyiz. Aslında bu eserimi yazıp yazmamak ile çok kararsızdım. Çevrenin
bu konular ile farklı bakışları, bir türlü kabullenmeme duygusuna sahip olduklarından dolayı bu eserimi
yazmaya uygun buldum. Bu eserde kutuya mahrum bırakılan kişiliği, düşünceyi, bazı yolların çıkmaz hal
aldığını ve karamsar gözlerle hayatta bakan, insanların düşüncelerini birazda olsa o kutuda kaybolmaya
mahkûm olan insanları değiştire bilmek, onlara rahat ve kolay yollarla psikolojinin düzeltilmesini sosyal
yollarla egzersiz kavramını göstermektir. Bunların, en büyük sebeplerinden biride varlık krizidir. Bu krizi en
iyi Jennylee anlatmaktadır. Jennylee, Ergenlik çağında ´´Varlık Krizi´´ yaşadığımız yoğun dönemi mutlaka
hatırlarız. Ancak yaşımız ilerledikçe, bu kendimizi arama geriliminin hayatımız boyunca ortaya çıktığını da,
deneyimlerimizle anlarız. Kimliklerimizi ararken kendimizi belli düşünce ya da davalara sadakat ile
tanımlayabiliriz. Tüketim toplumu olarak kendini arayış efsanesinde bize yön vermek üzere markaları bile
ele alabiliriz. Ünlü gelişim psikoloğu Erik Erikson, doğumdan ölüme kadar olan yaşam süresini sekiz ayrı
aşamaya ayırır. Her aşama içerisinde birey, belirli bir görev ya da gelişimsel çatışmayla karşı karşıyadır.
Örneğin Kimlik ya da Rol Kargaşası psikososyal aşaması genellikle ergenlik çağını tanımlar. Her
psikososyal aşamada farklı özellikler edinilebilir. Kimlik aşamasının bir özelliği olan sadakat, değer verilen
kurum ya da ideallere bağlanma vaatleri biçiminde görülen vefa ve bağlılığı koruma yeteneğidir. Sadakat
bireyin psikolojik sağlığının bir işaretidir ve özellikle de sosyal gruplarla ilgili olarak, kimlik, ait olma hissi
ve hayattaki amacı destekler.
Aslında ön sözde açıklama yapmanın taraftarı değildim. Nedenini sorarsanız. Önsöz de yazılan kitabın fikir
yasasını değiştirmeye ve ona göre kitap oluşumunun olmasına neden olacağından dolayı istemedim. Değerli
okurlar ve yazarlar… Dünya çok küçük… İnsanların beyini de mikro organizmaların veya toprak
taneciklerinin yüzde biri kadar… Bu yüzde bir kadar olan beyni iyi doyurulmadığında zihinsel hasarlara yol
açabilmektedir. Bu durumu minimum seviyeye indirmek için doğal egzersizlerin yapılması ve o beyni daha
iyi bir şekilde doyurmasını sağlamaktır.
İstanbul/Fatih 10.02.2011
9
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
10
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
Sosyal psikolojisi, hepimizin bildiği gibi günlük yaşadığı ve o yaşantının içinde belirli refleks ve
tepkilerin olmasıdır. Tabi ki sosyal psikoloji insanların, duygularını farklı yönde olumlu ya da olumuz
karşılanmasıdır. Bunun gibi birçok farklı yönleri de bulunmaktadır. Sosyal psikoloji, bir bireyin davranış,
duygu ve düşüncelerinin diğer kimselerin davranış ve özelliklerinden nasıl etkilendiğini ya da
belirlendiğini inceleyen bir bilim dalıdır. Şimdi, davranış, duygu ve düşüncelerimizin, başkalarının
davranış duygu ve düşüncelerinden nasıl etkilenmekte olduğunu gösteren bazı örneklerle vardır.
Yaptığımız her hangi bir elementi sevmediğimizde, başkası yapması ve daha sonra o yapılan elementi
bize tekrar sunduğunda farklı gelebilmektedir. Bir bayanla ilişki kurduktan sonra aldatılırsak, onu
bırakabiliyoruz.
11
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
Şekil A1
1)BİREYLER ARASINDAKİ İLİŞKİ
Bir bireyle karşılaştığımız zaman bilinçli ve bilinçsiz olarak onların hakkında fikirler oluştururuz. Bu
fikirler hakkında doğru ya da yanlış konuşabiliyoruz. Bu konuşma sürecine ve arasındaki çentik iletişim
git gide algı da ayrı bir yer kaplar. Psikologlara göre en iyi etkileşim, bireylerin arasındaki ilişki sonucudur.
Şekil B1
12
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
1.1.Şahıs İzlenimi:
Süslü sanattan kurulan bir portreye ya da caddede geçen bir bayan veya bir erkeğe işaret etmek, insanların
nasıl bir olguda olduğunu ve giyim kuşağından da anlayabiliriz. Her ne kadarda binanın ön cephesine
bakılıp da arka cephesini görmesek de yapılan hareketlerden de fikirler yürütebilir ve onun hakkından
tahlil edilebilir. Bu durumda karşılaşma sayısı arttıkça, ilişkilerin tümünü etkileyen zengin izlenimler
edinirler. Birbirlerini ne kadar sevecekleri, nasıl davranacakları, bir araya gelip gelmeyecekleri, bu
izlenimlere bağlıdır. İlk izlenimler toplumsal etkileşimin yalnızca başlangıcı değil, aynı zamanda temel
belirleyicisidirler. İnsanlar başkalarının kişilikleri hakkında yargıda bulunmak, tahminler yapabilmek için
izlenimler oluştururlarken o anda var olan bilgi ve ipuçlarından yararlanırlar.
Şekil B2
Kişilerin bireyler üzerindeki izlenimleri sözlü, sözsüz davranışlardan ve giyiniş tarzlarından ka-ynaklanır.
Bu davranış ve görünümlere dayanarak bu bireyler hakkında bilgi edinilir. Onu bağışlamak, sosyal
psikolojinin temel kavramlarından biridir. Bağışlama kuramına göz atalım.
13
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
1.2.Bağışlama(Şans verme) Kuramı:
Fritz Heider bu kuramın kavramlarını ortaya atan ilk psikologlardan biridir. Heider'e göre, bütün
insanlarda iki temel güdü vardır. Bunlar çevremizdeki dünyaya ilişkin tutarlı parçaları birbirine uyuşan
bir görüş oluşturma ve çevremizi kontrol etme güdüleridir. Bu güdülerden her birini doyurmanın
gereklerinden biri nasıl davranacaklarını kestirebilme yeteneğidir. Eğer insanların nasıl davranacaklarını
kestiremezsek bizi çevreleyen dünyaya ilişkin görüşümüz rastlantısal, şaşırtıcı, tutarsız ve düzensiz olur.
ŞekilB3
Başka insanların davranışları hakkında kestirmeler yapmak, çevremizdekilere ilişkin kararlı ve tutarlı bir
görüş için gereklidir. Bireylerin nasıl davranacaklarını kestirebilmek için onların kişiliklerine, güdülerine,
heyecanlarına ve tutumlarına ilişkin bir yargı oluşturabilmeye gerek-sinim duyarız. Çevremizde olup
bitecekleri kestirebilmek ve kontrol edebilmek için, başka insanların kişisel eğilimlerine ilişkin her türden
yargıda bulunmaya gereksinimimiz vardır.
1.2.1.Atfetme kuramı:
14
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
Bu kuram, insanların davranışlarının altında yatan nedenleri anlama isteğini vurgular. Bir bireyin
davranışı, ya o kişiye ait özelliklerinden ya da o bireyin içinde bulunduğu çevresel koşullardan
kaynaklanır. Kişisel özellikler sonucu oluşan davranışlar, kişisel özelliğe dayalı yükleme süreçlerini,
çevre koşulları sonucu oluşan davranışlar da çevresel koşullara dayalı yükleme süreçlerini ortaya çıkarır.
Kelley (1976) bireylerin çok nedenli görünen durumlarla karşılaştıklarında yaptıkları yüklemeleri
açıklayan bir araştırma yapmıştır. Kelley bireylerin davranışlarının altında yatan nedenlerle ilgili olarak
karar verirken üç ayrı çeşit bilgiden yararlanıldığını belirtmiştir. Bu bilgiler;
■ Görüş Birliği
■ Tutarlılık
■ Ayırt edicilik şeklinde sınıflandırılmıştır.
Şimdi bunları kısaca inceleyelim:
1.2.1.1.Görüş Birliği:
Bir kimsenin davranışıyla ilgili karar verirken ilk baktığımız şey, bu davranışın her gün rastlanan olağan
davranış mı, yoksa ender görülen davranışlardan biri mi olduğu konusunda görüş birliğine varmaktır.
1.2.1.2.Tutarlılık:
Bir kimsenin davranışı hakkında karar verirken, o kişinin ne kadar tutarlı davrandığı kanısında yargıya
varmamız gerekir. Tutarlı davranışlar benzer durumlarda tekrar tekrar ortaya çıkar. Biz hem kendimizin
hem de başkalarının tutarlılıklarını gözlemeye çalışırız.
1.2.1.3.Ayırt Edicilik:
Yalnız belirli bir durumda, çıkan davranış ayırt edicidir. Birçok durumlarda çıkarsa ayırt ediciliğin düşük
olduğu söylenir. Örneğin, konferans veren yazar bütün seyircilere mi gülümsüyor, yoksa sadece size mi?
15
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
Şekil B4
1.3.Benimseme Hatası:
Kendimiz, bir durumu yanlışta olsa yaparsak, doğru kabul ederiz. Hâlbuki başkaların yaptıkları hatayı
yanlış kabul ederiz. Bu da algı seçeneğimizin kendimize göre tahlil etmemizdir. Bunların kendimizce
doğru başkalarına yanlış olduğuna değinerek sinirleniriz. Arkadaşımız, istemeden bardağı kırınca…
Aptal, sakar şey, nasıl kırarsın bardağı deriz. Hâlbuki kendimiz bunları yaptığımızda çok normal olarak
görürüz. Başkalarının davranışlarının nedenleri hakkında karar verme özelliklerinden en belirgin olanı
Ross (1977) temel yükleme hatası olarak tanımlar.
16
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
Şekil B5
2)TUTUM DEĞİŞMESİ
Tutum bir bireye atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli
bir biçimde oluşturan bir eğilimdir. (Smith 1968)
Tutum birçok özelliğe sahip olmaktadır. Velâkin bunların en büyük sebeplerinden biri tutum
değişmesidir. Tutum, tümden gelim olamaz. Tüme varım etkenleriyle birlikte ifade eder. Engel kavramı
desteklenmektedir. Tutum, ortama göre değişmekte ve o ortamın halini almaktadır.
Şekil B6
3)ÇELİŞKİ KURAMI
Bu tür tutum değişmesi ilk olarak tanınmış psikolog Festinger tarafından Bilişsel Çelişki Kuramı olarak
ileri sürülmüştür. Bu kurama göre, bireyin sahip olduğu bir inanç, bilgi ya da tutum yine o bireyin sahip
olduğu bir başka inanç, bilgi ya da tutumun tersini gerektirirse, bu iki inanç, bilgi ya da tutum arasında
çelişki yaratır. Bu bilişsel çelişki, bireyin sürekli düşünme araştırma ve değişmesinin temelinde yatan ana
güdüdür. Çelişki durumunun varlığı, bireyin bundan kurtulmaya çaba sarf etmesi için yeterli bir güdüdür.
Çelişki giderildikten sonra bilişsel uyum oluşur ve bireyin o konudaki gerginliği ortadan kalkar ve huzura
kavuşur. Festinger, herhangi bir durumda bireyin tecrübe ettiği bilişsel çelişkiyi, söz konusu çelişen
17
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
bilgilerin sayısının ve öneminin, uyuşan bilgilerin sayısına ve önemine oranı olarak ele alır. İnsanların,
%80 çelişki kuramına tabidir. Şayet, bir konu hakkında ne kadarda hakim olduğumuzu düşünsek de o
konunun %20 si çelişki kuramıdır. Bir konuyu veya kendi beynimizi yönetmek istiyorsak, o algılanan ilk
düşünceyi ana belleğe yani kalıcı belleğe kaydetmeliyiz. Bazı psikologlara göre bu kuram sağlıklı
olmayabilir. Beyin algısı elimizde olduğumuzu unutmayalım. Ana belleğe kaydedilen, yanlış bilgilerde
psikolojimizi dejenere edebilir. Bunları önlemek için, aklımızda bulunan soru işaretlerini yok etmek ve
fikirlerimizi doğru yönden gidip gitmediğini kontrol etmek gerekir.
18
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
Şekil C1
4)KİŞİLER ARASI BİR SÜREÇ:
Kişiler arasında oluşan bir problemde çekiciliktir. Sosyal psikologlar çekiciliği birbirinden farklı
yaklaşımlarla açıklar. Bu yaklaşımlardan ilki bilişsel denge ikincisi de öğrenme kuramıdır. Önce denge
kuramı açısından kişiler arası çekiciliği inceleyelim.
Şekil C2
4.1.Çekiciliğin Psikolojik Dengesi:
Heider kişilerarası çekiciliği denge kuramıyla açıklamıştır. Heider, bir kişinin (k), bir diğer kişi (d) ve bir
tutum objesi (o) ile ilişkilerini incelemiştir. Heider'e göre bireyler ilişkilerinde uyum ve denge
aradıklarından zaman içinde, ya iç dünyalarında veya ilişkilerinde değişiklikler yaparak, dengeli ilişkilere
doğru bir gelişme gösterir. K-d-o üçlüsünde her üç ilişki de olumluysa ya da ilişkilerin ikisi olumsuz biri
19
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
olumluysa, k'nin zihninde denge durumu var demektir. İki ilişki de olumlu ise olumlu yani çekicilik söz
konusudur.
Pozitif-Pozitif-Pozitif
Pozitif-Negatif-Negatif: Dengeli Durum
Pozitif- Negatif-Negatif
Negatif-Negatif-Negatif: Dengesiz Durum
(Kağıtçıbaşı 1977, s.732.)
4.2. Klasik Koşullanma:
Bir olgunun ortamdaki hali iyi ise, kendisini benimsemesi daha kolay olmakta… Eğer ki sizde kendinizi
iyi bir kuramda bulursanız. İlginin olduğunu his edersiniz. Bunun aksine bir durum olduğunda içine
kapanıklık ve yalnızlığın başlangıcı olur. Koşullanmayı ve çekiciliği unutmanız gerek. En büyük
eylemimiz kendimizi o ortama koşullamamız olmalıdır. Onların görünüş, biçim, jest ve mimiklerine
20
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
dikkat etmeli ve o ortamda iyi hissetmeliyiz. Bunların yapılması halinde o ortamın farklı boyutlar
olduğunu anlayacaksınız. Bunların birkaç etmeni de bulunmaktadır.
Şekil C3
4.2.1. Kafa yapısına Uyma:
21
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
İnsanlar, kafa yapılarının benzer kişilerle arkadaşlık kurmayı tercih ederler oysaki bunların ne çok yanlış
olduğuna değinelim. Siz her gün makarna yer misiniz? Veya daha çok açıklığa kavuşturalım. Monoton
yaşamayı sever misiniz? Sabah iş, akşam ev yani ev ile iş arasında mekik kurmayı… Bunların ne kadar
çok yanlış olduğunu eminim fark etmişsinizdir. Bunların hiçbir alakasının olmadığını düşünürsünüz.
Oysaki pozitif ve negatif kavramın da gözden geçirmemiz gerekir. İki kafa yapısı bir birini çeker ama
belirli süreliğine çeker. Zamanla fikirler hep aynı noktada devam eder ve beyninizde oluşan yığınların
çözümü bulunamayınca bilgisayar kasası gibi çöker. Yeni tanıdığınız insanın huyunu bilmeden
konuşmanız ne kadar çok hoşunuza gider. Hele de huyunu bilmeden arkadaşlık etmeniz. Bu beyin
algınızın daha yüksekte olduğunu kanıtlamaktadır. Heyecan ve düşünce yapısının yani sinir sisteminizin
gevşemesinin en büyük etkenidir.
Şekil D1
4.2.2. Fiziksel Mekanizma:
Düşünce yapısını ve çekiciliği etkileyen en büyük etkenlerden biride fiziksel mekanizma yani fiziksel
güzelliktir. Yakışıklılık mekanizması, gözlerimizde çekilen porteleri beynimize okutmasıdır. İlk görüşün
daha cazip geldiğini, ikinci bakışın harici diske kaydedilmesi ve üçüncü portede beynimizin oluşumunda
daha iyi bir etken yaratmasını sağlamasıdır. Genelde evlilik seçimlerinde ve giyim konusunda etkileşim
yaratır. Bu tip kişiler genelde gözleri hep farklı birilerini görme çabasında ve sürekli yeniliklere hazır
hissetmeleridir. Bu da beyinde çekiciliğin ne kadar çok yüksek seviyede olduğunu göstermektedir.
Bakımlı bir insan daima çekicidir. Bunun yanı sıra kendisini daha iyi bir motive şeklini de kendisine
22
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
verir. Bunların yanı sıra psikolojimize ayrı bir egzersizde yaratır. Bunların en büyük terapisi çekicilik
kavramını biyolojik olarak görmemizdir.
Şekil D2
4.2.3. Ortam Yakınlığı:
Ortam içinde kiminle yakınlık kurup, kiminle kurmayacağımızda etkilemektedir. Yan yana oturumlar
sürekli doğal bilinir. Bu yakınlık zamanla aşinalığa yol açar, zamanla ilişkinin bozulmasına beynin
geçmişteki hatıralara değinmesine yol açar. Bunların da üzüntü, nedensiz yere strese yol açmaktadır.
Mesafeli oturumlar daha çok önerilmektedir. Albert Arete ye göre; beynimizin en büyük sorunu iyi bir
ortan kurulmamasıdır. Bunların pozitif yanları da bulunmakta bazılarında iyi bir ortamın derin solukların
sonucunda yararlı olmayabilmektedir. Çekiciliğin bir kuramı da yakınlığın farklı boyutlara
götürülmemesidir.
23
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
Şekil D3
Dış görünüşün etkili olduğu kadarda yakınlığının kurulması da çok etkilidir. Ortam yakınlığının negatif
yönde etkilenmesinin sebeplerinden biride düşünce yapısının ve kişilik kuramının yanlış sergilenmesidir.
Bunun terapi yolu ise; önce toplum içinde seçici olmak ve daha iyi bir şekilde verim almak için yakın
olacağımız şahısları tahlil ettikten sonra samimiyetimizi kurmak olmalı… Bunu yapmak için gerçek
kişiliğimizi gizlememiz en uygun yolu olacaktır.
4.2.4. Görüşme Sıklığı:
Psikolojik olarak düşündüğümüzde, görüşme sıklığı artıkça etkileşimde artar. Bunların en büyük
sebeplerinden olan, alışkanlık seviyesinin artması ve git gide bağımlığın artmasıdır. Araştırmacılara göre;
sık sık görme ve beraber olmanın hoşlanmaya yol açacağını söylemişlerdir. Burada önemli olan, iki kişi
arasındaki etkileşimin içeriği değil, düşünce yapısının olumlu etkileşim göstermesidir. Görüşme sıklığı,
beynimizde kurduğumuz nedensiz düşüncelerin artması karşı cinse farklı empatilerle başlar. Aşırı
görüşme düşünce yapısını etkilediği gibi aile yapısını da etkiler. Farklı boyutlarda aileye ilgisizlik ,
çevreye duyarsızlık ve düşünce yapısında yorgunluk hissedilir. Bu gibi durumlarda görüşme sıklığını
minimum seviyeye indirme veya farklı uğraşların yani spor veya benzeri beyin cim lastiği uygulamaları
daha rahat ve daha uysal olmalarını sağlamaktadır.
24
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
Şekil D4
5.ÇOĞALLAŞMANIN TETKİLERİ
Bireyler tek başlarına sonsuza dek yaşayamazlar, çalışamazlar, bilgi toplayamazlar, öğrenemezler.
Bundan dolayı bir toplulukta olmaları gerekmektedirler. Hepimiz, yaşamımız üzerinde önemli etkilere
sahip olan grupların üyesiyiz. Bir toplumda birçok kişi, birden fazla aile, arkadaş çevresi, örgüt, siyasal
parti, ekonomik, dinsel ve mesleki gruba üyedir. Bunların araçları değil de bunlar, bizlerin araçları olması
daha çok önerilmektedir. En iyi egzersizimiz, düşüncemizin yoğunlaştığı noktada olmasıdır. Yoğunlaşan
düşünceler beynimizde yerleştikten sonra onun peşinde koşmamız bizi negatif etkilemektedir.
Beynimizde ön belleğe kaydedilen verinin sürekli toplanması ve bu verilerin zamanla ana belleğe
geçerek, kalıcı hasar bırakmasını göz ardı edilemez. Görüş farlılığı ortamın bozulmasına, yorgunluğun,
stersin ve düşüncenin hat safhaya gelmesini sağlar. Bunların geçici bir süreliğine yok etmek için; sakin
ve durgun olmamız yeterli… Uykunun deminde bırakılmış toplumu bizler seçmekteyiz. Toplumlaşmak,
en büyük kişilik seçimidir. Doğru yol doğru topluluk getirmesine sebep olur.
Şekil E1
6. KİTLE İLETİŞİM:
En çok iletişimde psikolojik sorunlar yaşanmakta ve bu sorunlarda nasıl bir izlenim çıkmakta ve bu
izlenimlerde nasıl bir dominantlık bulunduğunu bilmemiz gerek, Kitle iletişim, toplumun günlük yaşamının bir parçası haline gelmiştir. Televizyondaki diziler, reklamlar, günlük sohbetlerin konusu olmuştur.
Bu araçlar, çocuğun toplumsallaşmasında önemli rol oynar. Televizyon gibi radyo da haber kaynağı
olarak en sık kullanılan kitle iletişim aracıdır. Radyolar müzik, haber, sohbet ve bilgi açısından bireyin
günlük yaşamını etkiler. Gazeteler de kendi görüşleri yönünden kendi okuyucu kitlesini etkiler. Gazeteler
siyasal olayların oluşmasında televizyon ve radyolardan daha önemli rol oynar. Bireyin, diğer insanlarla
ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını inceler. Yükleme süreci, bireyin içinde yer alan ve o bireyin diğer
bireyler hakkında bir izlenim oluşturmasını etkileyen temel bir psikolojik durumdur. Yükleme süreci,
davranışın temelinde yatan nedenleri anlamaya yöneliktir. Genellikle davranışın altında yatan nedeni,
kişinin özelliğinde ararız. Bireylerin davranışlarının altında yatan nedenlerle ilgili karar verirken görüş
birliği, tutarlılık, ayırt edicilik davranışları söz konusudur. Tutumlar, bir bireye atfedilen ve onun bir
psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarının düzenli bir biçimde oluşturan eğilimlerdir.
Tutumlar uzun süreli bilişsel, duygusal, davranışsal biçimleri içerir. Kişiler arasında yer alan süreçlerden
25
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
biri kişiler arası çekiciliktir. Kişiler arası çekiciliği farklı yaklaşımlar açıklar. Bunlar öğrenme ve bilişsel
denge kuramlardır. Kişisel çekiciliğin altında benzerlik, bedensel güzellik, mekân içinde yakınlık ve
bağımlılık vardır. Buları sık sık yaşıyorsak yani kitle iletişim içindeysek, sevmediğimiz nesneyi
yapmamız psikolojimize iyi yansıyacaktır.
Devam edilmeli
Şekil E2
7. STRES VE DEPRESYON:
Stresin ilk akıntısında bir amaç bulunmadığını bizlerde bilmekteyiz. Stresli yaşam olaylarının
genelde depresyonun ilk kez ortaya çıkışında olduğunu daha sonra görülen ataklarla bir ilişkinin
bulunmadığını ortaya koymuştur. Yaşantımızda stresin çok önemli bir yer kapladığının ve o
26
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
streste manevi hasarlar yarattığını görmekteyiz. Öne sürülen teoriye göre ilk atağa eşlik eden
stres beyinde kalıcı değişiklikler yapmakta ve bu da hastalığını tekrarlanmasına yol açmaktadır.
Zaman içinde stres yaratan durum ortadan kalksa da hastalık kendiliğinden tekrar ortaya
çıkabilmektedir. Genelde küçük yaşta anne ve babalarını kaybedenlerde yaşamın ileri yıllarında
depresyon ortaya çıkma şansı fazladır. Hele hele eşini kaybeden veya boşanan kişilerde
depresyon en yüksek seviyededir.
Şekil Z12
Bunların yanı sıra aile içinde sorunların olması direk depresyona yol açmasa da iyileşme süresini
ve psikolojik takıntılarını artırmaya, kendini sürekli sıkıntı içinde görmeye başlar. Sebepsiz yere
sıkıntılarının gelmesine ve organlarının düzensiz bir şekilde çalışmasına aşırı kilo kaybına yol
açmaktadır. Depresyona yol açan direk bir hastalık öncesi kişilik tanımlanamamıştır. Belirli
durumlar ortaya çıktığında herkes depresyona girebilir. Stres yaratan durum kişiye göre
değişmektedir. Sizi hiç etkilemeyen bir durum bir başkasında ağır stres yaratabilir. Kişinin benlik
saygısını zedeleyen durumlar en çok depresyona yol açan stresörlerdir. Psikanalistler
depresyonu farklı dinamikte anlatmaktadır. Onlara göre genelde kendisinden beklentisi yüksek
olan ve ideallerini gerçekleştirememiş insanlarda depresyon fazladır, bu kişiler kendi
istediklerini gerçekleşmekten ziyade başkalarını mutlu etmeye çalışırlar veya hayattan
beklentileri fazladır ve bunu gerçekleştiremeyeceklerini anlamışlardır. Bu terapi süresince etkili
olur. Kendilerini yorgun ve bitkin bir halde görürler. Öğrenilmiş çaresizlik teorisine göre kişi
27
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
hayatının kontrolünü kaybettiğinde depresyona girer. Yine kişinin hayata kötümser bakması,
kendisinin hep olumsuz olarak görmesi, yaşamış olduğu tecrübelerini hep olumsuz olarak
değerlendirmesi depresyon geçiren kişilerde sık görülen özeliklerdir. Kendisini farklı gördüğü
sürece hiçbir şey yapamaz. Bu depresyonu en aza indirmek için, sevmediği elementleri veya
hareketleri yapması daha uygun görülür. Eğer bu depresyonu yok etmek istiyorsak, daima
kendimizi motive etmemiz gerek… (Ben iyiyim, mükemmelim, ben her şeyi başarırım, benden
iyisi olamaz vb) olumlu düşünceleri aklımızda tasarlamamız gerekir.
Şekil Z13
28
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
ERKEK VE BAYAN RUH ANALIZİ YAZILACAK
29
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
Yazı Kaynakçaları:
Daha geniş bilgi edinmek isterseniz, yazarın da yararlandığı aşağıdaki kaynaklara baş-vurabilirsiniz.
Adamovich, D.R., (1984): “The Heart-Fundamentals Of Electrocardiography, Exercise Physiology And
Exercise Stres Testing”, Bireline Publishing Company,Iowa.
Akgün Necati: Egzersiz Fizyolojisi. GSGM yayınları. 1989. Cilt I-II
Açıkada Caner-Ergen Emin: Bilim ve Spor. Büro-Tek Ofset Mat. S. 164-168. 1990.
American Heart Association, (1983): “An Older Person’s Guide To Cardiovascular Health” Dallas, Aha.
Besinci Bes Yıllık Kalkınma Planı, S. 150.
Bengü Mehmet: Sağlık için spor. Adam Yayıncılık. 1983
Cooper H. Kenneth: Aerobics. Bantam Books. 1968
Cooper H. Kenneth: The New Aerobics. M Evans and Co. 1970
Cooper H. K;Cooper M: Aerobics for women. M Evans and Co. 1972
Cordes, K., Ibrahim, H.,(1996): Aplications in Recreation and Leisure , Mosby Publishing, ss.8-48.
Erkan Necmettin: Herkese sağlık ve Güzellik. Safak Yayıncılık. 1976
Erkan Necmettin: Yasam Boyu Spor. Altın Kitaplar. 1982
Erkan Necmettin: Yasam Boyu Spor. Bağırgan Yayınevi. s. 6-24. 1998
Gavin, J., (1992): The Exercise Habit, Leisure Press Champaign, Illinois.
Getcher,L.H., Pipin, G., Varnes., J., (1994): Perspectives on HEALTH, D:C: Health and Company Lexington.
Gür Hakan-Küçükoğlu Selçuk: Yaslılık ve Fiziksel Aktivite. Roche Yayınları. s. 9. 1992
Heyward, V.H., (199l): “Advanced Fitness Assesment And Exercise Prescription“Burgess Publishing
Company, England.
Howe, C.Z., (1983): “Establishing Employee Recreation Programs” Leisure Today Vol: 54, S 34.
http://www.sporbilim.com
Johnson, P.B., (1988): Fitness And You, Saunders College Publishing, New York.
Kahya, E., (Çevirmen), (1995): Đbn-I Sina El- Kanun Fi’t- Tıbb (Birinci Kitap), Süleymaniye Kütüphanesi,
Ankara.
Karpay E., (2000):“Everything Total Fitness Book”, Adams Media Corporation.
Konopka Peter: Spor, beslenme, randıman. Sandoz Kültür Yayınları. s. 140-145. 1985
Kuter Murat: Spor ve Sağlık. Bursa Hakimiyet Matbaası. s. 1-15 1989
Kuter Murat; Öztürk Füsun: 8 Haftalık Egzersizin 35-45 yas arası sedanterlerde Aerobik Güç ve tansiyon
üzerine etkisi. Spor Hekimliği Dergisi.Vol.26.N.3 Aralık 1991 S.123-128
Lange, J., (1982): “America Đs Fitness Binge “Us News And World Reeport, Maay. S 6l-64.
25
Menerney, W., (1978): “Help Yourself” Đlinois, S5.
Mindell Earl, (Çev; Sallı, Y.Ö.),(2003): Anti-Aging Mucizesi
Nerman, V.K., (1995):Exercise Programing For Older Adults, Human Kinetics, Montana.
Seiger, L., Vanderpool, K., Barnes, D., (1996): Fitness And Wellness Strategies, Brown Benchmark, Iowa.
Sharkey, B.T., (1990): “Physsiology Of Fitness “The Canadian Experience, The Journal Of Sports Medicine
And Physical Fitness”.
Tain, G., (1979): “Why Employe Recreation?”Leisure Today, October Vol: 54, S34
United States Of America, (198l): “How To Keep For Life” 6. Edition, Usa, New York.,
Williams, C.S., Harageones, E.G., Jhohnson,D., Smith,C:D., (1999): Personal Fitness, Kendall Hunt
Publishing Company , Iowa.
World Health Organisation, (1968): Exercise Tests Đn Relation To Cardiovascular Function, Tech. Rep.
Ser. No:388.
Yılmaztürk, M.: Büyüme Hormonuyla Ebedi Gençlik, Sabah Gazetesi, 21 Eylül 2003.
Yılmaztürk,M.; (2003): Anti-Aging Program, Yeditepe Üniversitesi Yayınları, Đstanbul.
Zohman, R.L., (1980): “Exercise Your Way To Fitness And Heart”Health., American Heart Association, New
York.
Zorba E., (1999), Herkes Đçin Spor ve Fiziksel Uygunluk, Neyir Matbaası, Ankara.
Zorba, E., (2001): Fiziksel Uygunluk, Neyir Matbaası, Ankara.
Zorba E., Konukma F., Mollaoğulları H., Ağılönü A., Zorba Ercan (2001):Muğla
Üniversitesi Öğretim Elemanları ve Đdari Personelin Hayat Tarzı, Aktivite Düzeyleri,
Antropometrik ve Fiziksel Uygunluk Seviyelerinin Belirlenmesi”, 3. Uluslararası Akdeniz
Spor Bilimleri Kongresi, 2-4 Kasım 2001, Antalya.
Zorba E., Yaman R.,Yıldırım S. ve Saygın Ö., (2000): 18-24 Yas Grubu Öğrencilerde 8 Haftalık Step
Uygulamasının Bazı Fiziksel Uygunluk ve Antropometrik Değerlere Etkisi, Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve
Spor Bilimleri Kongresi, S. 74-79, Ankara.
Zorba E.,(2004):, Yasam Boyu Spor, Marmara Yayıncılık, Đstanbul.
Zorba E., (2005): Vücut Yapısı Ölçüm Yöntemleri ve Sismanlıkla Basa Çıkma, Morpa Yayıncılık, Đstanbul.
Zorba E., (2005): Olimpiyatlara Adaylık Sürecine Đliskin Đstanbul Halkının Görüsleri Üzerine Bir Arastırma,
G.Ü. Sağ. Bil. Enst., Doktora Tezi, Ankara.
Başaran, F. , Psiko-Sosyal Gelişim, A. Ü. Basımevi, ANKARA, 1992.
Coakley, j. , Play, Games and Sports, Developmental Implications for Young People, J. Harris and R.
Park, Play, Games and Sports in Cultural Contexts, Human Kinetics, Champaingn, 1983.
Coakley, J. , Social Dimensions of ıntensive Training and Participation in Children's Ports, Cahill, B. R. ,
30
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
Pearl, A. J. , Human Kinetics, 1993.
H. B. Englih and A. C. A, English, A Comprehensive Dictionary of Psychological and Psyc-hoanalitical
terms, Human Socialization, California, Wadsivorth, P. Co. , 1969
Resim Kaynakçaları
A1- icebakis09.dodeweb.com
A2- ikpaylaşım.com
A3- basketboleğitim.com
A4-radikal.com.tr
A5-on5yirmi5.com
A6- eğitimhaberim.com
A7- nuveforum.net
A8- imploid.com
A9- psikolojimagazin.com
B1- webcicafe.com
B2-kaatolye.com
B3-http://www.meleklermekani.com
B4-bluyor.blogspot.com
31
Psikolojik ve Sosyolojik Egzersiz
Hikmetullah Yetkin
B5-sendeyim.com
B6-foto.internetara.com
C1-manavgat.akdeniz.edu.tr
C2-nihanbora.blogspot.com
C3-selinyetimoglu.com
D1-kitubi.com
D2-dogaltedavi.net
D3-blog.milliyet.com.tr
D4-kadinsaglikliyasam.blogspot.com
E1-parksesleri.wordpress.com
E2- sosyalmekan.net
Z12- kadinlaricin.net
Z13-blog.radikal.com.tr
32