Yaşayan Dönüşüm - Harvard Business Review Türkiye

Transkript

Yaşayan Dönüşüm - Harvard Business Review Türkiye
Yaşayan Dönüşüm
trends.fjordnet.com
FJORD TRENDS 2016
TASARIMIN ARTAN ROLÜ ILE
İŞ DÜNYASINI ETKILEYECEK TRENDLER
İÇİNDEKİLER
Fjord 2016
Trendleri
Fjord olarak gelenekselleştirdiğimiz trendler raporumuzun 2016 versiyonunu
paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyor, bu raporun hem bireylere hem de şirket
ve sektörlere 2016’da ışık tutmasını umuyoruz.
Trendler raporumuzda şirketlerin ve toplumun akışını değiştirecek, onları
dönüştüreceğini öngördüğümüz dijital gelişmelere odaklanıyoruz. Bu yıla yön
vereceğini öngördüğümüz 10 trendi ortaya çıkarmak için de Fjord’un 750’den
fazla tasarımcısı, geliştiricisi ve fikir liderleri ile birlikte çalıştık. Ve bu trendlerin
önümüzdeki yıl için iş dünyasını ve toplumu motive ederek ilham vermesini ve
uygulamaya yönelik fikirler vermesini diliyoruz.
Bu yılın trendleri gösteriyor ki hızla değişen teknoloji 2016 yılında da iş yapış
biçimlerimizi değiştirmeye ve dönüştürmeye devam edecek. Önümüzdeki
yıl, uygulamaları alışık olduğumuzdan daha farklı göreceğimizi söyleyebiliriz.
Ses tanıma teknolojilerinin kullanımı yaygınlaşırken sanal gerçeklik ve sağlık
sektöründe kullanılabilir datanın artması 2016 yılının en çok konuşulacak
konularının başında gelecek. Şirketler bu yıl çoklu bulut modellerini uygulamak
ve yönetmek için tüm gerekli araçlara sahip olurken dijitalleşme trendi mevcut
çalışma modellerini dönüştürecek.
FJORD TRENDLERİ
AÇIKLANDI
SAYFA 2
TRENDLERIN
ARKA PLANI
SAYFA 4
2016 TRENDLER
SAYFA 8
“ZAMANI
AZALTAN
KAZANACAK”
SAYFA 30
Fjord 2016 trendlerinin başında dinleme teknolojilerini görüyoruz. Kolumuza
taktığımız cihazlara göre egzersizimizi planlıyor ve neyi ne kadar yiyeceğimize
karar veriyoruz. Evimizdeki cihazlar bizi dinliyor, yanıt veriyor ve isteklerimizi
yeniden düzenliyor. Davranışlarımıza ve beklentilerimize göre öğrenebilen,
değişebilen ve kendini adapte eden cihaz ve uygulamalarla karşı karşıyayız.
2016’nın, dinleme teknolojisinin satın alma, öğrenme ve iletişim kurma
alışkanlıklarımıza yön vereceği bir yıl olacağını öngörüyoruz. Diğer yandan
teknoloji, büyük datanın analiz ve anlamlandırılmasında gelişmeler sağlarken
dijital güvenlik her şeyden önemli hale geliyor. Veri ekonomisinde veri koruma
ve güvenlik bir sosyal sorumluluk... Kişisel verilerin güvenliği hem şirketlerin hem
de hükümetlerin gündeminde olacak. İş yerlerinde ise çalışanlar için çalışma
deneyimi tasarımının öncelikli bir konu olacağını söyleyebiliriz.
Bağımsız uygulamaların ise sonuna geliyoruz. Şu anda da hayatımızda
olan ve her zaman her yerden ulaşabileceğimiz servisler hayatımızın birçok
alanına sızacak. Örneğin; Spotify’ı hem bilgisayarınızdan hem de Über’den
kullanabiliyorsunuz. Bu örneklerin çoğalacağı bir yıl bizi bekliyor. Dijital
teknolojiler, lüks servislerin de yaygınlaşmasını sağlayacak. Diğer yandan
hükümetlerin daha kişiselleştirilmiş vatandaş deneyimi sunmasına imkan
tanıyacak. Sağlığın ise en büyük zenginlik olduğu tartışılmaz. Yeni uygulamalar,
olası sağlık problemlerinin önlenmesine yardımcı olmaktan tedavi sürecinin
takibine kadar bir çok konuda fayda sağlayabilecek.
Dolayısıyla dijital gelişmeler, 2016 yılında da ürün hizmet sunumlarını,
tasarımlarını ve markaları derinden etkileyerek hem özel hem de kamusal
sektörlerde yeni rekabet alanları yaratacak diyebiliriz. Bu da tüm
organizasyonların iş yapılarını ve pratiklerini yeniden yapılandırmalarına neden
olacak. İşletmeler, veri ve analitik sayesinde tüketicilerini daha iyi anlamaya
çalışacak; farklı kaynak, deneyim ve durumlardaki ürün, hizmet ve bilgileri bir
araya getirebilecek esnek platformlara ve teknolojilere sahip olabilecek.
Fjord 2016 tredlerinin hayatınıza ve iş yapış biçimlerinize yol göstereceğine
inanıyor ve trendleri keyifle okumanızı diliyorum.
Kenneth Lindfors
Fjord İstanbul Stüdyo Grup Direktörü
1
Fjord Trends 2016
FJORD TRENDLERİ AÇIKLANDI
Sürekli değişimin kaçınılmaz olduğu
iş dünyasında trendlerin önemi
her geçen gün daha da artıyor.
Bu alanda yapılan birçok çalışma
içerisinde bağlamı, kapsadığı alan
ve içerdiği içgörüler açısından öne
çıkan çalışmaların başında gelen
Fjord Trendleri 2016 geçtiğimiz
günlerde açıklandı. Harvard Business
Review Türkiye’nin katkılarıyla Soho
House’da düzenlenen etkinlikte
Fjord’ün kurucusu ve CCO’su
Mark Curtis kapsamlı bir sunum
2
Fjord Trends 2016
gerçekleştirdi. 2016’da etkisini
hissedeceğimiz trendlerin yanı
sıra bu trendlerin arka planını,
etkileyeceği alanları ve bu alandaki
öncü şirketleri detaylı biçimde
anlatan Curtis, dinleyicilerin sosyal
medya üzerinden ve doğrudan
aktardığı soruları da yanıtladı.
Etkinlik, teknolojiden perakendeye
sağlıktan telekomünikasyona
birçok sektörün önde gelen
şirketlerin karar vericilerinin
yoğun ilgisini çekti.
3
Fjord Trends 2016
4
Fjord Trends 2016
TRENDLERIN
ARKA PLANI
Fjord’un kurucusu Mark Curtis ile Fjord trendlerinin nasıl
belirlendiğini, arka planındaki dinamikleri ve karar vericiler
üzerindeki etkilerini konuştuk.
Fjord olarak bu trendleri belirlerken nasıl bir yöntem
izliyorsunuz? Her yıl bu trendleri belirlemek için yılın ikinci yarısından
itibaren çalışmaya başlıyoruz ve en güncel gelişmeleri gözden kaçırmamak
için özen gösteriyoruz. Bu durum bizde biraz zaman baskısı oluşturuyor, bu
nedenle aslında sürecimiz hızlı ve zorlu. Yılın ikinci yarısıyla birlikte dünyanın
her yerinde workshoplar düzenliyoruz. Bu workshoplara tüm Fjord ekipleri
katılıyor, herkes gördükleri ana trendlerle ilgili fikirlerini ortaya atıyor. Bu
süreçte bir yöntem izliyoruz. Herkes önemli gördüğü trendleri, neden bu
trendin önemli olduğunu, bununla ilgili delilleri, bulguları ve yorumları
yazıyor. Ardından her bir kişi yazdığı kağıdı solundaki kişiye veriyor. Herkes
diğer kişinin kendisine verdiği trendle ilgili yorum yapıyor ve önündeki
önerinin bir trend olup olmadığına dair fikrini belirtiyor. Sonra kâğıt üçüncü
bir kişiye geçiyor ve o kişi de kendisinden önceki iki kişinin yorumlarını
sentezleyerek bir sonuca varıyor. Bu şekilde aslında herkesin diğerlerinin
trend önerilerine katkıda bulunması ve yorum vermesi sağlanıyor. Ayrıca
insanları düşünmeye zorluyor ve olası en iyi fikirlerin açığa çıkmasına zemin
hazırlıyor.
Trendlerin tanımlanmasıyla birlikte oylamaya geçiliyor. En çok oy alan
trendleri detaylandırmak üzere ekipler oluşturuluyor. Her bir ekip, “Trend
Posteri” olarak adlandırdığımız bir çalışma ile sorumlusu oldukları trende
ait delil ve bilgileri topluyor. Bu sayede her bir trendin ana çerçevesi
oluşturuluyor.
Genelde yılda birkaç defa büyük toplantılarımız oluyor, bunların biri
Avrupa’da biri Amerika’da gerçekleştiriliyor. Detaylarını verdiğim bu kapsamlı
çalışmayı denk geldiğinde bu etkinliklerde gerçekleştiriyoruz. Örneğin bu
yıl ABD’de geniş kapsamlı bir trend oturumu düzenledik, Avrupa’da ise
stüdyolarımızı ziyaret ederek onların fikirlerini ve malzemelerini topladık.
Trendleri belirlerken neleri dikkate alıyorsunuz? Aslında tüm bu
bilgiler ve malzemeler içerisinde iki temel şeye bakıyoruz: Ortak özellikler
(kalıplar) ve içgörüler. Bunlar çoğu zaman içgüdüsel olarak doğru gelen
noktalar oluyor. Örneğin bu yılki trendlerden biri olan “Ayrıcalıkların
Demokratikleşmesi” ABD’deki oturumda ortaya çıktı. Bu fikri ortaya atan
5
Fjord Trends 2016
arkadaş anlatırken ben içimden “Evet, bu
gerçekten doğru” diye düşündüm. Bu ilk fikir
aşamasında çok fazla delil söz konusu olamıyor,
ortak nokta analizinin yapılması ve içgüdüsel
olarak benimsenen kavramla ilgili ciddi bir delil
toplama aşamasının hayata geçirilmesi gerekiyor.
Genelde bizim listemizde 23-30 arası öneri
oluyor. Bunların bazılarının zamanının geçtiğini
görebiliyorsunuz, bazıları kulağa havalı geliyor
ama yeterince delil toplayamıyorsunuz veya
bulamıyorsunuz. Bunları eliyoruz ve listeyi 15-19
arası trende indiriyoruz. Ardından bu trendlerin
her biri şirketteki birinin sorumluluğuna veriliyor
ve o kişi bu trendi yazıya döküyor. Bu süreçte
de yeterince ikna edici delil oluşmuyorsa ya da
farklı bakış açıları belirlenemiyorsa o trend de
eleniyor. Genelde sonunda 9-10 trendlik bir liste
oluşuyor.
Yani özetlemek gerekirse oldukça yapısal ve
kapsamlı, uzun bir süreç.
Bu trendlerin temelinde güçlü bir öz
var anlaşılan... Gerçekten de kulağa hoş
gelmesine değil güçlü delillere dayanmasına
bakıyoruz. Örneğin sanal gerçeklikle ilgili
trendimiz dile getirildiğinde ben de oradaydım.
Trendi bizimle paylaşan arkadaşlara “Bundan
emin misiniz?” diye sorma ihtiyacı hissettim
çünkü bunun bir trend olduğundan emin
değildim. Onlar da emin olmadıklarını ama
kulağa doğru geldiğini söylediler. Daha
sonra, aynı trend başka bir stüdyomuzdaki
workshopta da dile getirildiğinde bunun bir kalıp
olabileceğini düşündüm. Üzerine odaklandık,
delilleri aradık ve sonunda bunun 2016 için
önemli bir trend olabileceğini gördük. Biz Aralık
ayı içerisinde trendleri açıkladık ve ardından
Ocak ayı içerisinde birkaç önemli gazete sanal
gerçekliğin büyük bir trend olacağını yazdı. Bu
da bizi mutlu etti çünkü kalıbı yakalayabilmiştik.
Bu trendler tepe yöneticilere ve
karar vericilere ne fayda sağlıyor?
Bu trendlerin karar verme süreçlerini ciddi
biçimde etkilediğine dair deneyimlerimiz ve
güçlü delillerimiz var. Trendleri duyurmak
6
Fjord Trends 2016
için birçok etkinlik düzenliyoruz. Bugün de
düzenlediğimiz trend etkinliklerinden bir
tanesinde beraberiz. Bu etkinliklerde birçok
karar verici ve üst düzey yöneticiyle konuşma
ve fikir alışverişinde bulunma şansına sahip
oluyoruz. Ayrıca son yıllarda sürekli artan
biçimde müşterilerimizden ve ilgililerden talepler
alıyor ve gidip onlara sunumlar yapıyoruz.
Bu ilgililer, stratejik planlama sürecinde
olduklarını ve bu dönemde ileriye yönelik nasıl
konumlanacaklarını belirlerken bu trendlerden
de faydalanmak istediklerini belirtiyorlar. Bunu
sık sık duymaya başladık ve bu bizi mutlu
ediyor. Ayrıca müşterilerimizle trendler hakkında
konuşurken onların buradan bir şeyler aldıklarını
ve işlerine yararlı olacak biçimde kullandıklarını
görebiliyoruz. Kısa bir süre önce büyük bir petrol
şirketiyle konuşurken görünmez uygulamalardan
söz ettik. Toplantının sonunda dijital bölümün
başkanı yanımıza gelip, “Yani uygulama
üretmeyi bırakıp dijital deneyime odaklanmamız
gerektiğini mi söylüyorsunuz?” dedi. Bu
mükemmel bir yorumdu, yönetici, vermek
istediğimiz bakış açısını tamamen içselleştirmişti.
Bu tür durumlarda trendlerin ne kadar önemli ve
yararları olduğunu net olarak görebiliyorsunuz.
Bununla birlikte, trendlerin Fjord ve Accenture
için önemli bir faydası daha var. Trendler
müşteriler ile iletişimimizi daha hızlı ve kolay
yapmamız için bir nevi jargon, dil oluşturuyor.
Bu dil, birlikte konunun özüne daha hızlı
inebilmemizi sağlıyor. Yani biri bir şey anlatırken
“Bu tam da ‘Mülkiyetin Yeni Hali Erişim’ trendi
değil mi?” diyorsunuz ve herkes anlıyor. Bu
kavramları dile getirdiğin anda insanların aklına
yerleşiyor ve herkes bağlamı içselleştirebiliyor.
Bu trendleri bir süredir belirliyorsunuz.
Geçmiş yıllara baktığınızda hangi
trendler gerçekten etkin biçimde
hayata geçti? Aklınıza gelen birkaç
çarpıcı trend var mı? Biraz önce değindiğim
“Mülkiyetin Yeni Hali Erişim” trendi kesinlikle
hayata geçti ve gitgide büyüyor. Bunu en iyi
anlayanlardan biri de otomotiv sektörü oldu.
Otomobilciler, genç müşterilerin artık bir araba
istemediğini, ihtiyaç duyduğunda bir arabaya
erişme imkanı istediğini anladı. Bu trendin
pazarda etkili biçimde yer aldığını görebiliyoruz.
Diğer bir trend de Aralık 2014’te belirlediğimiz
“Para Konuşur.” Bu trendin özünde
mesajlaşmanın ve parasal işlemlerin aynı
ortamda cereyan etmesi vardı. Biz bunu 2014’ün
sonunda söyledik ve geçtiğimiz yıl bu konuda
çok ciddi gelişmeler oldu. Facebook Messenger
ödeme özelliklerini entegre etti, birçok kişinin
sohbet platformlarında bir şeyler alıp sattığını
gördük. Bu yıl da Snapchat ve WhatsApp gibi
oyuncuların ticari mesaj özelliğini getireceğini
ve bir diyalog sırasında bir şeyler satın
alabilmenizin yolunu açacağını düşünüyoruz.
Aslında bu yılki “Görünmeyen Uygulamalar”
bunun bir uzantısı olarak şekilleniyor.
İlk duyduğunuzda bu fikirler şok edici gelebilir
fakat alışverişin özü de bu değil mi? Aslında
fiziksel anlamda pazarlar da bilginin paylaşıldığı
ve sosyal ilişkilerin önemli olduğu yerler; siz
pazara gittiğinizde satıcılarla iletişim kuruyor ve
“Bu portakal kaça?” diye soruyorsunuz.
E-ticarette, işlemlerle bu iletişimi birbirinden
ayırmıştık ve bu çok doğru bir hamle olmadı.
Şimdi bu iletişim, olması gerektiği gibi bir araya
geliyor.
Bu yılki trendlere baktığınızda ortak
kalıplar, genel perspektifler görüyor
musunuz? Bu yılın trendlerini hangi
dinamikler şekillendirdi? Benim
gördüğüm ortak kalıplardan biri insanların
dijital alanın yükselişinin sosyal etkileri
konusunda endişe hissetmesi. Verinin gizliliği,
devletlerin dijital dünyada daha fazla yer alması
gibi bazı gelişmeler bu konuyu öne çıkarıyor.
Aslında biz bu kalıbı düşünerek trendleri
belirlemedik ama trendler ortaya çıkınca
bu ortak nokta bariz biçimde göze çarptı.
Yapay zeka, robotlar, istihdam gibi konularda
insanların ciddi endişeleri oluşuyor. Bu konuda
her geçen gün daha fazla şey söyleniyor.
Burada müşterilerimizi uyarıyor ve dijital alanda
bir şey yapıyorlarsa büyük ihtimalle bunun bir
sosyal etkisinin olacağını söylüyoruz. Buna
dikkat çekiyoruz. Belki istihdamı azaltıyor,
belki de artırıyorlar. Bu etki her zaman negatif
olmayabilir. Buradaki önemli nokta şirketler
yaptıklarının sosyal etkilerini mutlaka hesaba
katmalı.
Gördüğümüz ikinci bir ortak nokta bizim
“daha küçük-daha hızlı-daha genel” olarak
adlandırdığımız yaklaşım. Birçok etkileşim daha
küçük boyuta dönüşüyor ve daha hızlı cereyan
ediyor. Hayatımıza daha derinlemesine entegre
oluyorlar ve bunlardan yaralanmak için büyük
bir çaba göstermeye gerek kalmıyor. Artık tek
bir büyük etkidense birçok küçük etkinin bir
araya gelmesi söz konusu. Seçenek sunmak
iyidir ama sınırsız seçenekle karşılaştığınızda
başınız ağrıyabilir. Yolunuzu bulmak için çok
fazla zaman ve enerji harcamanız gerekebilir.
Bu görünmez uygulamalarda kendini gösteriyor
çünkü bu trendin özünde arka planda çalışan
birçok farklı uygulamanın sağladığı bütünsel bir
deneyim var. İnsanların bir şey elde etmesi için
çok fazla çaba göstermesine gerek kalmamalı.
Gördüğümüz son ortak nokta da tasarım
odaklı düşünmenin olgunlaştığı... Bu beni biraz
endişelendiriyor çünkü tasarım odaklı düşünme
o kadar popüler oldu ki içinin boşaltılması ve
altı sigma veya yalın üretim gibi bekleneni tam
veremeyen bir kavram olarak algılanma riski
olabilir. Bizce tasarım odaklı düşünme harika
ancak çok fazla popülerlik yüklenirse bir gün
birileri “aslında o kadar da işe yaramıyor”
demeye başlayacak. O günleri görmek
istemiyorum ve bunun önüne geçmek için
şirketlerin sadece tasarım odaklı düşünmeye
değil tasarım odaklı üretmeye yönelmesine
önem veriyoruz. Birçok şirket “Bir tasarım birimi
kurmak istiyorum ama nereye koyacağımı bile
bilmiyorum” diyebiliyor. Şirketler işbirliğini
artırmak, fikirlere daha fazla yer açmak ve
iterasyonlar üzerinden bir şeyler ortaya koymak
ihtiyacının farkında ama bunu nasıl yapacaklarını
bilemiyor. Kimin bu bölümü yönetmesi
gerektiğinden emin olamıyorlar.
7
Fjord Trends 2016
2016 TRENDLER
8
01
02
BIZI İZLIYORLAR
DÜRÜST HIZMETLER
05
06
AYRICALIKLARIN
DEMOKRATIKLEŞMESI
HER ŞEY
HALK İÇIN!
09
10
BASITLIK KAZANIR
KENDIN TASARLA
Fjord Trends 2016
03
04
ŞIRKETTEN ÇALIŞANA
B2WE
GÖRÜNMEZ
UYGULAMALAR
07
08
YENI ZENGINLIK:
SAĞLIK
SANAL GERÇEKLIK
GERÇEK OLUYOR
750’DEN FAZLA TASARIMCI VE GELİŞTİRİCİNİN DENEYIMLERİ VE
FİKRİLERİNE DAYANAN, FJORD’UN 2016 TRENDLERİ AÇIKLANDI.
Önümüzdeki yıl iş, tasarım ve kullanıcı dünyasına etki etmesi beklenen gelişmelerden
oluşan bu trendler, toplumsal açıdan da ciddi önem taşıyor. Müşterilerden gelen
talepler ve karşılaşılan problemler karşısında, Fjord ekibinin bilgi birikimi ve kullanıcıların
deneyimleri üzerine kurgulanan bu yaklaşımlar, karar vericilerin geleceği daha iyi
görmesine yardımcı oluyor.
Böylece kullanıcıların da attığı her adımda daha bilinçli ve fayda sağlar hale gelmesinin
zemini hazırlanıyor. İşte, 2016’ya damgasını vuracak 10 trend...
9
Fjord Trends 2016
01 D
BIZI İZLIYORLAR
ört bir yanımız bizi izleyen cihazlarla dolu!
Kolumuzdaki saatimiz kalkıp biraz dolaşmamızı
tavsiye ediyor. Evimizdeki cihazlar bizi izleyerek
hayatımızı yeniden düzenliyor. Tüm bu cihazlar anlık
kararlarımızdan, anlık davranışlarımızdan bir şeyler
öğreniyor. Bu dünyada her bir anın, her bir hareketin ve
her bir tepkinin bir sonucu var.
10
Fjord Trends 2016
Anların hakim olduğu bir dünyada her bir
kararımız iletişimimizi, etkileşimlerimizi ve
işlemlerimizi etkiliyor. Oluşan davranış ve karar
kalıpları nedeniyle müşteriler artık anlık, kısa
süreli etkileşimlere açık hale geliyor. Bu karar
anlarını yakalayabilen, o anda göz önünde
olabilen markalar müşterinin seçimi olurken o anı
yakalayamayanlar bir daha geri dönememek üzere
karanlığa gömülebiliyor.
Bu yaklaşımın temelinde veriye erişim yatıyor.
Ne kadar fazla veriye erişilirse teklifler o kadar
özelleştirilmiş ve faydalı oluyor. Kısacası, verinizi ne
kadar açar, erişime ne kadar izin verirseniz o kadar
rahat, avantajlı ve özel bir deneyim yaşarsınız.
Bu alanda öncü uygulamalar hayata geçmeye
başladı bile. IBM’in bilişsel platformu Watson,
yapılandırılmış ve yapılandırılmamış verilere
aynı anda ulaşarak kullanıcılar için özelleştirilmiş
teklifler üretebiliyor.
NE YAPMALI?
İlk ol veya yok ol
Daha kısa süreli etkileşimler sunmak markalar
için zorlu bir mücadele alanı olacak ve ilk olanlar
ayakta kalırken diğerleri yok olma tehlikesiyle
karşı karşıya kalacak. Örneğin şöyle bir senaryo
düşünelim: Evde yoğurdunuz bitmiş olsun ve sesli
etkileşim asistanınızdan yoğurt sipariş etmesini
istediniz. Sipariş edeceği marka ya sizin önceden
belirlediğiniz ya da en sık sipariş ettiğiniz marka
olacak. O karar anında aklınızda yer eden marka
ayakta kalacak. Bu noktada markalar; giyilebilir
cihazlar, etkileşim platformları gibi unsurları etkin
biçimde kullanmalı, bunları kendisi oluşturamıyorsa
bu alanda işbirliklerine gitmeli.
İzle ve öğren
Markalar kendilerine gelen her türlü mesajı çok
iyi dinlemeli, izlemeli. Bu mesajlardan öğrenmeli.
En azından bunları dikkate aldığını ve izlediğini
gösterecek bir deneyim oluşturmalı.
Dürüst hizmetler yaklaşımını benimse
Markalar müşterilerden daha fazla veri talep
ettikçe gizlilik ve bu verilerin korunması daha
da büyük bir sorun haline geliyor. Şirketler
müşterilerinin verilerini en iyi şekilde korumanın
ve paylaşmanın yollarını bulmalı. Daha detaylı bilgi
için “Dürüst Hizmetler” trendimize bakabilirsiniz.
BİZİ İZLİYORLAR:
DİKKAT ÇEKMEK İSTEDİKLERİMİZ
Bildirimler mikro etkileşimlere
dönüşmeye başladı. Örneğin, Apple
Watch’daki “Ayağa Kalk” bildirimi; uzun
süre oturduğunuzda size kibarca ayağa
kalkıp hareket etmeyi hatırlatıyor.
Ana Yaklaşım
Temel Ölçüt
Hayata Geçirenler
Daha Fazla Bilgi için:
Microinteractions: Designing with Details
Dan Saffer
Micro-Moments: Think with Google
Yeni bir davranış biçimi oluşturmak
için ortalama 66 gün gerekiyor.
https://www.thinkwithgoogle.com/collections/micromoments.html
02 A
DÜRÜST HIZMETLER
kıllı teknolojiler sayesinde evimizde, otomobilimizde, vücutlarımızda
ve sevdiklerimizin hayatlarında neler olup bittiğine dair sayısız bilgi
ve veri üretiyoruz. Bunlar üzerine kurulan birçok hizmet hayatımıza
kolaylık ve keyif katmaya başladı bile. Ancak bu fırsat beraberinde büyük
bir sorumluluğu da getiriyor. Şirketler, müşterilerine ait verilere erişirken ve
bu verileri koruyup paylaşırken çok büyük bir özen göstermek zorunda. Bu
felsefeye göre kurgulanan hizmetlere “Dürüst Hizmetler” diyoruz.
12
Fjord Trends 2016
Aslında veri toplama yeni bir durum değil; ancak
ekonominin veri temeli etrafında şekillendiği
günümüzde çok daha önemli bir hal aldığı da
yadsınamaz. Dijital dünyada güven ve güvenilirlik
hiçbir zaman olmadığı kadar önem kazanıyor.
Veriyi doğru biçimde toplayıp koruyan ve
kullanan, bunu yaparken sorumluluğunun
bilincinde olduğunu gösteren markalar ön plana
çıkıyor. Aslında tüketiciler endişeli olsa da veri
paylaşma konusunda çok da tutucu değil. Her
dört müşteriden üçü alışveriş deneyimlerini daha
kolay ve avantajlı kılmak için verilerine erişim izni
verebileceğini belirtiyor.
Bu noktada önemli olan konu, veri güvenliğinin
ve sorumlu veri kullanımının hizmetlerin tasarım
aşamasında ciddi bir unsur olarak görülmesi ve
hizmetlerin buna göre kurgulanması.
kişisel bilgi istiyormuş gibi düşünün. Onu nasıl
rahatlatabilirsiniz? Tasarımda empati öğesinin
önemini yadsımayın.
Şeffaf olun
Süreçlerin doğal ve akıcı olması önemli; ancak
kullanıcılara hangi aşamada neye maruz
kaldıklarını ya da kalacaklarını açık ve şeffaf
biçimde söyleyin.
Güvenlik tepe yöneticiniz olsun
Veri gizliliği ve güvenliği alanına ayırabildiğiniz
kadar kaynak ayırın. Sistem boyutunda
veriyi tüm tedarik zinciri içerisinde sorumlu
ve güvenli biçimde işleyebilecek yenilikçi
platformlara yatırım yapmaktan kaçınmayın.
Bu konunun yönetimsel boyutta üst düzey bir
sahibi olmasını sağlayın.
Açık, dürüst ve nazik olun
NE YAPMALI?
Üzerinde çalışın
Etkileşimleri sanki sahnede yapılan bir
konuşmaymış gibi görün ve mükemmelleştirmek
için üzerinde sürekli çalışın. Deneyimleriniz insani
olsun. Sanki sokakta hiç tanımadığınız birinden
Müşterilerin, markaları ve şirketleri
değerlendirirken insanları değerlendiriyormuş
gibi değer yargılarını kullandıklarını unutmayın.
Veri toplama niyetinizi önceden ve açıkça bildirin,
bunu nazik ve dostane biçimde ifade edin.
DÜRÜST HİZMETLER:
DİKKAT ÇEKMEK İSTEDİKLERİMİZ
Müşteri verilenin Yaşayan Servisler için
hayat kaynağı olduğu bağlantılı dünyada
güven, her zamankinden daha önemli bir
hale geliyor. Veri ekonomisinde verinin
korunması ve güvenliği sadece bir iş
değil toplumsal bir sorumluluk.
Ana Yaklaşım
Temel Ölçüt
Hayata Geçirenler
Daha Fazla Bilgi için:
Accenture Reports:
Digital Trust in the IOT Era
https://goo.gl/WfZEi2
Paylaştıkları bilgi konusunda tedbirli
davranan dijital kullanıcıların oranı
Internet of Things:
Privacy & Security in a Connected World
https://goo.gl/rzkCC7
03 G
ŞIRKETTEN ÇALIŞANA - B2WE
ünlük hayatımızda beklentilerimiz ve taleplerimiz artıyor,
iş yaşamımızda da daha fazlasını istiyoruz. Artık çalışanlar
şirketlerinden daha özel bir deneyim bekliyor, kariyer
sürecinde kurumlarıyla daha kişisel ve etkin bir bağ kurmayı talep
ediyorlar. Bu talep sonucunda EX yani çalışan deneyimi tasarımı
kavramının ön plana çıktığını görüyoruz. Artık kariyer yolları tek
yönlü ve düz bir rota değil. Şirketin kapısından girip, sebat edip,
hiyerarşi basamaklarını zaman içinde çıkan çalışan profili geride
kalıyor. Günümüzün çalışanları kariyerlerini bir yoldan ziyade bir
“tur” olarak değerlendiriyor ve her yeni işvereni kendi becerilerini
geliştirecek, farklı bir boyuta geçmesine yardımcı olacak bir unsur
olarak görüyor.
14
Fjord Trends 2016
Bugün bu trendin yansımasını kuşak çatışmaları
olarak gözlemliyoruz. X kuşağı ve savaş
sonrası kuşağı çok daha geleneksel bir kariyer
yolu beklentisine sahip. Y ve Z kuşaklarıysa
daha şeffaf, idealize edilmiş işler peşinde. Bu
durum, üst yöneticiler için bir meydan okuma.
Yöneticiler bir yandan yeni yetenekleri çekecek
ve değerlendirecek organizasyonel modeller
oluşturmak durumunda kalırken diğer yandan
da gelişmekte olan ülkelerden gelen yetenekli
işgücünü adapte etmekle uğraşıyor. Hatta 10
yıl içinde yapay zekanın da işgücüne katılacağı
gerçeğinden yola çıkarsak bizi nasıl bir dünyanın
beklediğini daha net görebiliriz.
görmek istemez. Çalışanlar, kendileri için
anlamlı olan konularda çalışmak, şirketin
başarısını etkileyebilmek ve kendi başlarına
karar alabilmek istediklerini söylüyor ve
yöneticilerinin kendilerine güvenmelerini
bekliyorlar.
NE YAPMALI?
Çalışanlarınızı yetkilendirin
Para her zaman yeterli değildir. Yaptığı işin fark
edilmesi, bir grubun parçası olmak ve doğru
araçlarla desteklenmek çalışan için ideal çalışma
ortamının yaratılmasında çok önemli.
Otonomi motivasyonu besler. Kimse
kendini mekanik bir sistemin parçası olarak
Çalışanınızı kucaklayın
Kim olduğumuz ne yaptığımız kadar önemlidir.
Çalışanlar güven içerisinde olmak, değer
verilmek ve süreçlere dahil olmak istiyor. İşi
sosyal hayatlarının bir uzantısı olarak görüyorlar.
Sıkça ödüllendirin ve
fark ettiğinizi gösterin
ŞİRKETLERDEN ÇALIŞANLARA:
DİKKAT ÇEKMEK İSTEDİKLERİMİZ
Çalışanlar kariyerlerini bir dizi
“turdan” ibaret görüyor ve kendilerinin
oluşturduğu bir yolculukta her işi bir
gelişim fırsatı olarak değerlendiriyor.
EX, yetenekli işgücünü çekmek ve elde
tutmak isteyen şirketler için stratejik
bir yatırım haline geliyor.
Ana Yaklaşım
Temel Ölçüt
Hayata Geçirenler
Daha Fazla Bilgi için:
10 Principles of
Organizational Democracy
http://www.worldblu.com/democratic-design/principles.php
%86 ABD’de hizmet temelli
işlerin oranı
Tours of Duty: The New EmployerEmployee Compact
by Reid Hoffman, Ben Casnocha and Chris Yeh
https://hbr.org/2013/06/tours-of-duty-thenew-employer-employee-compact
04
GÖRÜNMEZ
UYGULAMALAR
U
ygulamalar belli bir
noktaya ulaştı ve artık
kullanıcının kontrolünden
çıkıp proaktif biçimde
işlemeye başlıyorlar. Şu anda
uygulamaların atomize olduğu
yani görünmeyecek kadar
küçük ve geri planda kaldığı
bir dünyaya adım atıyoruz. Bu
atomize uygulamalar ve bunları
sağlayan markalar, deneyimin
birçok platforma yayılmasına
ve üçüncü parti hizmetlerle
desteklenmesine imkan veriyor.
16
Fjord Trends 2016
Hizmetlerin müşterilere zaman, konum ve durum
bağlamında ulaştırılmasına zemin hazırlıyorlar.
Örneğin, Spotify bulunduğunuz ortama göre
müzik hizmeti sunuyor ve bunu yaparken
birçok iş ortağının desteğini kullanıyor. Bir
mesajlaşma uygulaması olarak başlayan
WeChat artık binlerce uygulamanın arka planda
çalıştığı bir platform haline geldi. Google’ın
Now on Tap uygulaması kişisel bir asistan
gibi davranıyor ve farklı uygulamalardan
aldığı bilgiler ışığında otomatik olarak uygun
aksiyonları alabiliyor.
Uygulama tasarımının geleceği çok daha sezgisel
olacak. Bugün birçok şirket olayın işlem boyutuna
odaklanıyor; ancak artık etkileşime odaklanmak ve
kullanıcıyı işlem aşamasına yavaş yavaş ve doğal
şekilde çekmek önem kazanıyor. Yani insan için
etkileşime dayanan bir tasarım yapmak gerekiyor.
NE YAPMALI?
Etkileşim noktanızı belirleyin
Geleceğin etkileşim noktasının ne olacağını
belirlemeye çalışın. Kendi noktanızı oluşturun
ya da bu noktayı oluşturan oyuncularla
işbirliğine gidin.
Hizmet tasarımı araçları avantaj sağlıyor
Yolculuk haritaları, hizmet şemaları, temas
noktası belirleme gibi standart hizmet tasarımı
araçlarından olabildiğince yararlanın.
Ekranın dışında düşünün
Uygulamalar artık birer “şey” haline geliyor
ve kimi zaman bunları çalıştırmak için insanın
müdahale etmesine gerek kalmıyor. Artık mobil
cihazlar dışında da hizmetleri yönetme ve
kullanma zamanı geldi. Kullanım kolaylığı ve en
kısa sürede sonuca ulaşma kriterlerine uygun
tasarımlara önem verin.
GÖRÜNMEZ UYGULAMALAR:
DİKKAT ÇEKMEK İSTEDİKLERİMİZ
Atomize uygulamalar çağındayız.
Geleneksel anlamda marka oluşturma
ve iş yapma kurallarının değiştiği,
hizmetlerin, müşterilerin bağlamına göre
otomatik ve görünmez biçimde verildiği
bir dünyada yaşıyoruz.
Ana Yaklaşım
Temel Ölçüt
Hayata Geçirenler
Daha Fazla Bilgi için:
Design for Experience: Where
Technology Meets Design and Strategy
Jinwoo Kim
http://goo.gl/v80e6a
Çin’de yaygın olan WeChat uygulamasının
altında 10 milyon üçüncü parti uygulama
bulunuyor
A Eulogy for Dead Standalone Apps
http://techcrunch.com/2015/12/09/pray-the-lord-thy-code-to-keep
05
AYRICALIKLARIN DEMOKRATIKLEŞMESI
D
ijital hizmetler hepimizin yaşam standardını yükseltti. Geçmişte özelleştirilmiş,
üst uç hizmetler sadece zengin ve ayrıcalıklı kitlenin erişebildiği bir yapıydı.
Bugün dijital teknoloji sayesinde herkesin bir kişisel asistanı olabilir. İsteyen
Uber’den bir özel şoför edinebilir. Dünyada çok az sayıda üretilmiş bir mobilyaya
erişebilirsiniz. Harvard’dan bir yönetici eğitimini online olarak almanız mümkün. Yani
lüks, hiçbir zaman olmadığı kadar kitlelerin seviyesine inmiş durumda.
18
Fjord Trends 2016
Gelecekte geleneksel rollere dayalı ve bazı
ayrıcalıkları temel alan tüm sektörler ciddi
bir meydan okumayla karşı karşıya kalacak.
Verinin her yerde olması ve müşteri deneyimi
tasarımı gibi unsurlar sayesinde bankacılık,
sağlık, eğitim, alışveriş ve daha birçok alandaki
hizmetlerin demokratikleştiğine şahit oluyoruz.
Diğer yandan teknolojik gelişmelerle birlikte
yine sadece en üst kesime ait olan bazı yeni lüks
kavramlar da ortaya çıkabilecek. Kişiselleştirilmiş
teknoloji platformları veya platin iOS gibi şeyler
görürseniz şaşırmayın. Günün sonunda insanoğlu
statüye önem veren bir yaratıktır.
NE YAPMALI?
Farklı disiplinlere hakim ekipler kurun
İş analistleri, tasarımcılar, pazarlamacılar, ürün
ve hizmet yöneticileri el ele çalışmak zorunda.
İş birliğini destekleyen ve çeşitliliğe önem veren
bir iş yeri şirketler için en büyük rekabet ve
yaratıcılık avantajlarından biri haline gelecek.
Platform bulun
Tek taraflı iş yapmak yerine ölçeklenebilir bir
platform anlayışını benimseyin. Bu platform
üzerinden müşterilerinizi sadece alışveriş
yapmak için değil kendi sorunlarına çözümler
bulunmasına yardımcı olmak için de yetkilendirin.
Lüksü yeniden tanımlayın
Dijital demokratikleşmenin yaşandığı çağda
“lüks” ne anlama geliyor? Kendi rolünüzü
tüketici bakış açısına göre analiz edin. Artık
lüksü herkesin sunabileceği gerçeğini göz
önüne alarak iş modelinizin nasıl yıkıma
uğrayabileceğini düşünün. Beklentilerin hızla
değiştiği bir dünyada lüks ve üst uç olarak
nelerin nitelendirilebileceğine kafa yorun.
AYRICALIKLARIN DEMOKRATİKLEŞMESİ:
DİKKAT ÇEKMEK İSTEDİKLERİMİZ
Gelecekte geleneksel rollere sahip ve
özel bir deneyim sunan her endüstri
bir meydan okumayla karşı karşıya
kalacak. Verinin her yerde olması,
E2E CX, mühendisliği ve gelişen
teknolojiler tüm sektörlerde hizmetlerin
demokratikleşmesini sağlayacak.
Ana Yaklaşım
Temel Ölçüt
Hayata Geçirenler
Daha Fazla Bilgi için:
How the Future of Luxury Might
Help Us All Live Better Lives
http://www.pearlfisher.com/live/perspectives/
how-the-future-of-luxury-might-help-us-all-live-better-lives
Lending Club, sadece 2015 bahar
döneminde 2 milyar dolarlık borç
işlemine ev sahipliği yaptı
06
HER ŞEY
HALK İÇIN!
D
evletler, dijitale
kucak açmaya
ve teknolojinin
potansiyelinden
yararlanarak halka
sundukları hizmetlerde
ve bunları sunma
biçimlerinde ciddi
ilerlemeler kaydetmeye
başladılar. Y kuşağı
temsilcilerinin artık kamu
yönetiminde söz sahibi
olması ve orta seviye
yöneticilik pozisyonlarına
gelmeye başlamasıyla
birlikte onların alışık
olduğu dijital yaklaşımlar
da yönetişimde yerini
almaya başlıyor.
Toplumu bir amaç
etrafında
toplamaktan bilgi
asimetrisini yok etmeye
kadar birçok alanda dijital
20
Fjord Trends 2016
teknolojilerin nimetlerinden yararlanan
devletler, artık vatandaş deneyimini
yeniden tanımlama noktasına geliyor.
Herkes için tek tip hizmet yapısından,
kişisel gereksinimlere göre özelleştirilen
hizmetlere geçiş yaptığımız bir
dönemdeyiz.
İngiltere’de devletin dijital tasarım
ekibi e-devlet sitesini 10 haftada
tasarlayıp bitirdi. Washington DC’deki
dijital servisler bölümünün en büyük
hedefi üç ayda bir, en az bir tane ürün
ortaya koyabilmek. Vatandaş tarafında
da dijital teknolojilerin kullanımı
ön plana çıkıyor. Örneğin, Suriyeli
mültecilerin Almanya’ya gelmesiyle
kullanıma sunulan bir uygulama,
isteyen Almanların evlerini mültecilere
açmalarına imkan veriyor. ABD’de
etnik ayrımcılıkla mücadele etmek
için yaratılan bir uygulama üzerinden
polisin şiddet görüntülerini çekip bir
sivil toplum kuruluşuna göndermek
mümkün.
Teknoloji, ayrıca devletin özel sektörle bir araya
gelerek büyük sorunlara çözüm üretmesine de
imkan veriyor. Beyaz Saray, Birleşmiş Milletler
Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Kickstarter
iş birliğiyle düzenlenen yardım kampanyasıyla
yaklaşık 1,8 milyon dolar toplandı. Bu yardımlarla
tam 7 bin kişinin ihtiyaçları karşılanabilecek.
NE YAPMALI?
Sade bir dil kullanın
Devletler içeriğe, yapıya, kullanım kolaylığına
odaklanmalı ve sade bir dil kullanmalı. Örneğin
İsveç’te yalın dil standartları oluşturulmuş ve
devletin buna uyması zorunlu hale getirilmiş.
Hassas olun
Devlet tarafından sunulan birçok araç, hizmet ve
süreç dışa dönük olmaktan uzak ve karmaşık. Bu
hizmetler, vatandaşların endişelerini gidermekte
ve sorunlarına çözüm sağlamakta yetersiz
kalabiliyor. Devletler vatandaşla olan ilişkilerinde
temel oluşturan hizmet ve süreçlerin tasarımında
ve uygulanmasında mümkün olduğunca insani
ve hassas olmalı. Bu hizmetler insana ve insan
ihtiyaçlarına yaklaştığı oranda yararlı ve başarılı
olabiliyor.
Dışarıdan bakın
İnovasyonları tetikleyebilecek içgörüleri elde
etmek için araştırma temelli bir yaklaşım
benimseyin. Tüm ekosistemi göz önüne alarak
ve içgörüleri ortaya çıkarmak için araştırmalar
yaparak şu konulara dışarıdan bakın:
• ekosistemdeki kişiler (vatandaşlar, aracılar,
kamu çalışanları)
• hizmet alınan ortamlar (yüz yüze, online,
telefon)
• herkes tarafında kullanılan ürünler (yazılım,
dijital araçlar, basılı malzeme, fiziksel ürünler)
• süreçler
• tüm sistemin performansı
HER ŞEY HALK İÇİN:
DİKKAT ÇEKMEK İSTEDİKLERİMİZ
Bir yandan dijital dünya, liderliği başka bir
boyuta taşırken diğer yandan teknoloji,
devletin ve özel sektörün temel sorunları
birlikte çözebilmelerine imkan sağlıyor.
Ana Yaklaşım
Temel Ölçüt
İHTİYAÇ SAHİBİ
KİŞİ
Beyaz Saray ve Kickstarter’ın birlikte
bir haftada 1,8 milyon dolar toplamak
suretiyle oluşturduğu fon sayesinde
yardım görecek kişi sayısı
Hayata Geçirenler
Daha Fazla Bilgi için:
Digital Revolutions: Activism in the
Internet Age (World Changing Series)
Symon Hill
Digital Government at Work:
A Social Informatics Perspective
Ian McLoughlin, Rob Wilson
07
YENI ZENGINLIK: SAĞLIK
S
ağlık verileri bireyler için hiç de hayal edemedikleri bir refah ve zenginlik kaynağı haline gelebilir.
Günümüzde maaşların artmadığı, iş garantisinin olmadığı ve sağlık maliyetlerinin sürekli yükseldiği
bir dünyada yaşıyoruz. Bu ortamda sağlık verileri yeni bir para birimi haline dönüşebilir ve bu
verileri paylaşanlara kazanç sağlayabilir.
Bu trendin ortaya çıkmasında birkaç temel faktör rol oynuyor: Kullanıcılar sağlığa yönelik ölçümleri hem
eğlence, hem de önleyici tedavi için yapıyor. Teknolojik gelişmeler önleyici tedavi maliyetlerini azaltıyor;
ancak genel sağlık maliyetleri artmaya devam ediyor.
Artık kişinin kendi sağlığını takip etmesi sadece küçük, teknoloji meraklısı bir müşteri segmentine has
bir özellik değil. Şu anda 100 doların altında birçok sağlık takip cihazı bulmak mümkün. Giyilebilir sağlık
izleme cihazlarına yönelik pazarın 2019’da yüzde 600 büyüyeceği öngörülüyor. Sadece bu cihazların
ucuzlaması değil akıllı telefonlar veya saatler gibi cihazlarla senkronize biçimde çalışması veya bunların
içinde yer alması da önemli.
Kısacası artık sağlık, büyük
organziasyonların takip ettiği ve yüksek
maliyetli bir süreç bütünü olmaktan
çıkma aşamasında. Artık herkes sağlığını
takip edebilir, oluşan verilerden yeni
bilgiler ve yöntemler öğrenebilir. Diğer
sektörler de bu alanda nasıl bir oyun
planı oluşturabileceklerini düşünmeye
çoktan başladılar. Örneğin finans
sektöründe bir sigorta şirketi olan John
Hancock, kullanıcıların aktivitelerini
kaydedip paylaştıkları ve bunun
karşılığında yıllık poliçe bedellerinde
yüzde 15’e varan indirimler aldıkları
bir Apple Watch uygulaması geliştirdi.
Oscar adlı sağlık sigortası şirketi,
üyelerine birer Misfit bileklik veriyor
ve üyeler egzersiz hedeflerini her
gerçekleştirdiklerinde 1 dolarlık ödül
kazanıyorlar. Üyeler bu sistemle bir yılda
240 dolara kadar Amazon’dan hediye
çeki kazanabiliyorlar.
Veri sadece sağlıklı yaşamaya destek
olmaya yaramıyor, aynı zamanda bir gelir
kapısı da yaratabiliyor. Kullanıcılarda
22
Fjord Trends 2016
sağlık verilerini izleme ve paylaşma refleksleri
geliştikçe sağlık sektörünün “ilacın ötesi” olarak
nitelendirdiği bir strateji hayata geçiyor. Bu
verileri kullanarak önleyici tedaviler veya davranış
değişiklikleri yapmak mümkün. Ayrıca doktorlarla
etkileşimli bir iletişim sağlanması ve acil
durumların azaltılması da diğer faydalar arasında.
Kişiye özel ilaçlar ise diğer bir gelişime açık alan.
NE YAPMALI?
Ürün ve hizmetlerinizin sağlıklı yaşamı
desteklediğini düşünün
Bu ürün ve hizmetler neler olabilir? Bu tür bir
vizyonu hayata geçirmek için ne tür iş birlikleri
gerekli? Kaiser Permanente gibi şirketler
platformlarını iş ortaklarına açıyor ve onların
çeşitli uygulamalar geliştirmelerine izin veriyor.
Çalışan sağlığı
Şirketler belirli davranış değişimlerini tetikleyerek
sağlık maliyetlerinden yılda 2 trilyon dolara kadar
tasarruf edebilir. ABD’deki yeni kanuna göre
şirketler kurumsal sağlık programlarına katılan
çalışanlarına sağlık sigortasında yüzde 30’a varan
indirimler sunabiliyor.
İlacın ötesinde düşünün
Sağlık alanında temel vurgu ürün odaklılıktan
sonuç odaklılığa kayıyor. İlaç şirketleri her ürünle
birlikte hizmetler de sunmaları gerektiğini
görüyor. Bu da tele-sağlık, sağlıklı yaşam
programları, bağlantılı cihazlar ve akıllı ilaçlar gibi
birçok alanın ön plana çıkmasına zemin hazırlıyor.
Kültür değişimi
Sağlık kavramını sürdürülebilir bir hale
getirebilmek için yeni bir bakış açısı ve düşünce
tarzı gerekiyor. Müşteri deneyiminin tamamen
yeniden düzenlenmesi, tedavi merkezi olarak
hastanenin değil kişinin evinin tercih edilmesi
ve başkaları tarafından verilen kişiye özel
hizmetten kişinin kendi kendine yardımcı
olacağı bir hizmet yapısına dönüştürülmesi
önem kazanıyor.
YENİ ZENGİNLİK-SAĞLIK:
DİKKAT ÇEKMEK İSTEDİKLERİMİZ
Uyku düzeni, günlük yürüme mesafesi,
alınan gıda ve alkol ve diğer kişisel
ölçütlerin izlenmesiyle birlikte “Kendini
Sayısallaştırma” hareketi hız kazanıyor.
Ana Yaklaşım
Temel Ölçüt
Hayata Geçirenler
Daha Fazla Bilgi için:
The Quantified Self (The MIT Press
Essential Knowledge series)
Gina Neff, Dawn Nafus
2015
2020
2015’de 41,8 milyon adede ulaşan
giyilebilir cihazların ve sağlıklı yaşam izleme
cihazlarının sayısının 2020’de 99,1 milyon
adede yükselmesi bekleniyor.
Information Privacy in the Evolving
Healthcare Environment
Linda Koontz
08
SANAL GERÇEKLIK GERÇEK OLUYOR
K
ısa süre öncesine kadar sanal gerçeklik (VR), hantal ve sadece uçuş simülatörlerine uygun bir
teknoloji olarak görülüyordu; ancak bu durum değişiyor. 2016 yılı sanal gerçeklik açısından bir
dönüm noktası olacak çünkü Sony, Oculus, Samsung gibi pazar liderlerinin yılın ilk yarısında
ürünlerinin tüketici versiyonlarını piyasaya sürmeleri bekleniyor.
Oyun deneyiminin bir sonraki adımı olarak lanse edilen Oculus Rift ve benzeri VR araçları kendi
özelliklerini ve platformlarını oluşturmaya devam edecek. İster inanın ister inanmayın sanal gerçeklik
artık büyük bir iş alanı olmak üzere. VR’ın oyun deneyimini dönüştürmesi kaçınılmaz; ancak bununla da
sınırlı kalmadan işimizde, evlerimizde de kullanım alanları bulacak.
Cihazlar birbiri ardına pazarda yerini almayı sürdürdükçe şirketler de bu teknolojiyi deneyimlemek için
platformlar oluşturmaya hız verecek. Bunun güzel bir örneği Google’ın Cardboard’u. Bu son derece ucuz
olan platformda bir karton mekanizmanın içine akıllı telefonunuzu yerleştiriyorsunuz. New York Times
yeni VR filmlerini daha yaygın şekilde duyurabilmek için bu cihazdan milyonlarcasını bedava dağıttı.
24
Fjord Trends 2016
VR’ın eğitim alanında kullanımı da büyük
fırsatlar içeriyor. Ayrıca sanal turizm, etkileşimli
gazetecilik ve terapi gibi birçok alanda da VR
sistemlerinin katkısı önemli hale gelecek. Artık
sanal gerçekliğin iş hayatına bir katkı sunup
sunmayacağı değil bu katkıyı ne zaman sunacağı
sorgulanıyor.
Deneyin
Bazı işletmeler bu katkıyı görmeye başladılar
bile. Bunun en somut örneklerinden biri
AltspaceVR. Bu uygulama sayesinde sanal
gerçeklik ortamında diğer kişilerle buluşup
etkileşim kurmak mümkün hale geliyor. Bu
özellik ortak çalışmayı zenginleştirmek ve
kişisel verimliliği artırmak anlamında da fırsatlar
sunuyor.
Cihaz odaklı kalmayın
Oculus mu? Sony mi? OZO mu? Veya başka bir
cihaz mı? VR’a nereden başlayacağınıza karar
vermek kolay olmayabilir; ancak lider şirketler
hiç adım atmamaktansa işe bir yerden başlamayı
tercih edeceklerdir. Google Cardboard bu alanda
en uygun maliyetle deneyim sağlıyor.
Geçmişte, tek bir cihaza odaklanan ve bu
cihazı platform olarak görerek sadece buraya
yönelik çözüm ve hizmet üreten şirketlerin zor
günler yaşadığına şahit olduk. Yeni bir teknoloji
çıktığında sadece belirli bir cihaza yönelik çözüm
üretmeye odaklanmaktan kaçının. Bunun yerine
kullanıcı deneyiminin temelini oluşturacak olan
teknolojiye odaklanın.
NE YAPMALI?
VR’ın kullanılan cihaz ve yöntemden
bağımsız olarak birçok sektörü ve hizmeti
daha da yaygınlaştıracağına ve
zenginleştireceğine inanıyoruz. Burada
kilit nokta VR’ın işinizde nerede yararlı
olabileceğini keşfedebilmek.
Oyundan fazlasını düşünün
Sanal gerçeklikle gerçekleştirilen konferans
görüşmeleri daha verimli hale gelebilir mi? Sanal iş
birliği sayesinde iş seyahatleri ve iletişim masrafları
azaltılabilir mi? Fiziki olarak iş yerinizde değilken, iş
yerinizdeymişsiniz gibi çalışabilir misiniz?
SANAL GERÇEKLİK GERÇEK OLUYUR:
DİKKAT ÇEKMEK İSTEDİKLERİMİZ
Şirketler VR cihazları üretmek veya
üretenleri almak için yatırım yapıyor ve
bu teknolojiyi temel alan platformlar
yaratıyor. Bunlar arasında en dikkat
çekeni ise Google Cardboard. Bu kişisel
sanal gerçeklik sistemini, son derece ucuz
şekilde, kartondan katlayarak yaptığınız
bir gözlüğün içine akıllı telefonunuzu
yerleştirerek oluşturabiliyorsunuz.
Ana Yaklaşım
Temel Ölçüt
Hayata Geçirenler
Daha Fazla Bilgi için:
Virtual Reality Gets Real
http://www.theatlantic.com/magazine/
archive/2015/10/virtual-reality-gets-real/403225
Bugün VR deneyimlemenin maliyeti
20 dolar. Bu tutar, kullanıma hazır bir Google
Cardboard’un ortalama fiyatı. (Dilerseniz,
internetten bedava olarak yapım şemasını
indirip, kendiniz de yapabilirsiniz.)
Social or Solitary? Oculus and Sony
Directors Debate the Future of VR
http://www.wareable.com/vr/social-solitary-virtual-reality-oculus-sony
09
BASITLIK KAZANIR
D
ijitalleşme sayesinde tarihin en hiper
aktif dönemini yaşıyoruz. Bu dönemde
inovasyon baş döndürücü bir hızla
gerçekleşiyor ve karşımıza sürekli yeni
seçenekler ve seçimler çıkarıyor. İster App
Store’daki milyonlarca uygulamadan birini,
isterseniz süpermarketteki süt markalarından
birini seçmek olsun, hayatımızın her anı bir
seçim yapmayı gerektiriyor.
Tüketiciler bu seçenek kirliliği içinde yollarını
bulmakta zorluk çekiyor. Karar verme
ihtiyacı arttıkça fiziksel, zihinsel ve duygusal
enerjimiz azalıyor; ancak her geçen gün
daha fazla karar vermemiz gerekiyor. Aşırı
fazla seçenekle karşı karşıya kalan insanlar
daha fazla yanlış karar verir, daha az tatmin
olur hale geliyor. İnsanlar kararlar listesini
olabildiğince kısa ve basit tutmak istiyor.
Durum gerçekten içinden çıkılmaz hale geliyor.
Bir gün içerisinde sadece yemek konusunda
200’den fazla seçenek arasından karar
vermemiz gerekiyor. Bu noktada seçeneklerin
mantıklı biçimde azaltılması ve karmaşın
ortadan kaldırılması önem kazanıyor. P&G,
Head&Shoulders markasındaki ürün sayısını
26’dan 15’e düşürdüğünde satışların yüzde
10 arttığını gördü.
Peki insanların ihtiyaçlarını karşılarken,
gerek duydukları düşünme ve karar verme
süreçlerini azaltmak ve efor gereksinimlerini
düşürmek için neler sunulabilir? Bunun
güzel bir örneği Amazon’un Dash Button
özelliği... Artık evlerimizdeki cihazlarda ilk
yer alan markalar hızlı ve kolay karar veren
tüketicilerin ilk tercihi olacak. Sadakat
eskisinden çok daha azalacak.
26
Fjord Trends 2016
Kararları sadece kişiselleştirilmiş mesajla gönderip
bunlara gelen cevapları analiz ederek tahmin etmenin
ötesine geçen ve alt seviye kararları otomatize
edebilen hizmetler önem kazanacak. Google Now
bu mantığa dayanıyor. Bir ürün hakkında daha
detaylı bilgi gerektiren veya sonuçlarının net biçimde
anlaşılıp kabul edilmesi söz konusu olan kararlarda,
uzmanlık ve çok iyi tasarım ön plana çıkıyor olacak.
IFTTT, kullanıcıların dijital uygulamaları
ve araçları arasında özelleşmiş bağlantılar
kurmalarını sağlayan bir hizmet. Örneğin, bu
hizmet sayesinde Alexa’daki notlarınızı otomatik
olarak Evernote’a kaydetmeniz mümkün. Bu
şirket 2014 yılında 200 milyon doların üzerinde
bir değere ulaşmıştı. Uygulamanın kullanıcıları
bugün günde 20 milyon civarında kısa yol
oluşturuyor ve herkese açık hizmetleri kullanıyor.
NE YAPMALI?
Sipariş derdini kaldırın
Tüketicilerin bir şeyi arama ihtiyacını ortadan
kaldırmanın yollarını keşfedin. Beğendikleri ve
beğenmedikleri şeyleri belirleyin. Uygulamanız
alışveriş yapılacak bir market değil sizin adınıza
karar veren bir yardımcı gibi konumlansın.
Kapsamlı etkileşim
paradigmalarını kullanın
İhtiyaç duyulduğunda ortaya çıkan,
duyulmadığında görülmeyen hizmetler
oluşturabilmek için vücut dili, çevresel ve görsel
etkileşimler önemli girdi noktaları oluşturabilir.
Klasik etkileşimlerde genelde kullanıcının tüm
dikkatinin bu uygulamada olması gerekir.
Tüketicilerin seçim yapmasını gerektiren
senaryolarda onlara yardımcı olun ve rehberlik
edin.
Ayrıca basitleştirmenin diğer yolları da var:
Algoritmalar ve uzmanların yaptığı kürasyonlar.
Ancak dikkat! Basitleştirme önemlidir fakat
aşırı basitleştirme de keşif yapmanın zevkini
öldürebilir.
BASİTLİK KAZANIR:
DİKKAT ÇEKMEK İSTEDİKLERİMİZ
Karar vermeye yönelik artan beklentiler
fiziksel, zihinsel ve duygusal tavizler
gerektiriyor. İnsanlar çok fazla seçenekle
karşı karşıya kaldıklarında doğru kararlar
veremiyorlar, daha az tatmin oluyorlar ve
sonrasında fikir değiştirebiliyorlar.
Ana Yaklaşım
Temel Ölçüt
Hayata Geçirenler
Daha Fazla Bilgi için:
The Culture Industry:
Selected Essays on Mass Culture
Theodor Adorno
Ortalama bir kişi günde sadece yemek
için 200’den fazla seçenek arasından
karar veriyor.
The Life-Changing Magic
of Tidying Up
Marie Kondo
10
KENDIN TASARLA
B
ir şirketin ortalama ömrü 1920’lerde 67 yılken bugün 15 yıla düşmüş durumda.
Yani inovasyon yapma zorunluluğu hiç bu kadar yoğun hissedilmedi. 2014
yılında dünyada Ar-Ge’ye harcanan para 1,6 trilyon doları aştı. Ancak söz gelimi
tüketici ürünleri alanında yeni ürünlerin yüzde 85’inin başarısız olduğu görülüyor.
Bu gelişmelerle birlikte şirketler kuluçka yapılarını ve inovasyon laboratuvarlarını kendi
içlerinde kurmaya, tasarım odaklı düşünme ve sorun çözme pratiklerini kurum içinde
geliştirmeye yöneliyor. Danışmanlık ve finans sektöründe büyük şirketler bu alandaki
oyuncuları satın alarak bünyelerine katıyor. Bunu yapmalarının temel nedeni teknolojiden
farklılaştırıcı avantaj elde etmenin her zamankinden daha zor bir hale gelmesi. Tasarım
odaklı inovasyonun etkisiyle yaşanabilecek kültürel bir değişim bu avantajı en üst düzeyde
yakalamanın kapılarını açabilir.
Şirketler inovasyonun kolay yakalanamadığının farkına varıyor. İnovasyonu artırmak için
empatinin öne çıktığı ve hatanın tolere edilebildiği ve hatta bazı durumlarda ödüllendirildiği
28
Fjord Trends 2016
bir kültür yükseliyor. Tasarım, yönetim kademesinde
de kendine yer buluyor ve tasarımcılar şirketlerin
yaklaşımlarını yönlendirir hale geliyor. Pepsi, eBay
gibi şirketler kendi tasarım üst yöneticilerini atıyor.
düşünsenize... Prensipler üzerine temel tartışmaları
teşvik edin ve şirketlerdeki siloları birbirine
bağlamaya çalışın. İş birliği ve ortak yaratım
süreçlerini teşvik edin.
Çoğu şirket için tasarım yolculuğunda iki temel
engel söz konusu: Süreçlerin entegrasyonu
ve ölçek. Olgunlaşmış ve oturmuş bir şirkete
tasarımcıların entegre edilmesi oldukça zorlu bir
iş. Ayrıca bazı şirketlerde tasarımı kültürün bir
parçası haline getirip yapının tamamına entegre
etmek anlamlıyken bazılarında sadece müşteriye
dokunan alanlarda yapılacak bir entegrasyon
daha faydalı olabilir. Ve tabii ki başarının sırrı bu
sürecin icrasında yatıyor. Son derece hareketli
ekosistemlerde insan odağını kaybetmeden yol
almak önem kazanıyor.
Boyut gerçekten önemli değil
Elbette ki işe göre değişir; ancak genelde etkin
bir tasarım ekibinin kişi sayısı 30 civarındadır. Asıl
önemli olan mükemmel bir kültürü yaratabilmek için
en uygun insan karmasını bir araya getirebilmektir.
İzole etmek kötüdür
Tasarım ve kullanıcı deneyimi ekibini
organizasyondan tamamen ayrı konumlandırmayın.
Mevcut organizasyon yapıları içerisinde küçük
gruplar oluşturmak daha uygun bir yaklaşım olabilir.
Mekan önemlidir
NE YAPMALI?
Ortak dil
Üst düzey yöneticilerin, pilotların ve en
başarılı basketbolcuların aynı dili konuştuğunu
İlham veren mekanlar herkesin içindeki yaratıcılığı
harekete geçirebilir. Mekanlarda duvarları çalışma
alanları haline getirin ve herkes kolektif sürecin nasıl
işlediğine şahit olsun.
KENDİN TASARLA:
DİKKAT ÇEKMEK İSTEDİKLERİMİZ
Her geçen gün daha fazla şirket ortak
bir tasarım stüdyosu kurmak için
Fjord’a geliyor. Bunu yaparken en
çok sorulan sorular: “Tasarımı nerede
konumlandıracağız?” CIO, CMO veya
başka biri mi sorumlu olacak? Veya apayrı
bir birim mi olsun?”
Ana Yaklaşım
Temel Ölçüt
67 yıl
1920’ler
Hayata Geçirenler
Daha Fazla Bilgi için:
Here’s Where Six Banking Giants Are
Placing Their Bets on FinTech Startups
https://www.cbinsights.com/blog/
15 yıl
major-banks-fin-tech-startup-investment-trends
2010’lar
S&P şirketlerinin ömürleri 1920’lerde 67
yılken bugün bu süre 15 yıla düşmüş
durumda.
Good Design Drives Shareholder Value
http://www.dmi.org/?page=DesignDrivesValue
“ZAMANI
AZALTAN
KAZANACAK”
Fjord trendlerinin kurumsal boyutta
açılımları neler olacak? Şirketler
bu trendlerden ne öğrenebilir ve
iş modellerine nasıl yansıtabilir?
Trendler hangi fırsatları ve tehditleri
gösteriyor? Bu soruları Accenture
Türkiye Genel Müdürü Tolga Ulutaş’a
yönelttik. İşte Ulutaş’ın yorumları...
Fjord’un ortaya koyduğu bu trendler
iş dünyası için ne anlam ifade
ediyor? Fjord’un ve dolayısıyla onların
geliştirdikleri trendlerin en önemli özelliği
tüketici dinamiklerine çok hakim olmaları.
Fjord, sosyo-kültürel hareketleri analiz edip
dönüşüm sürecinde ne anlam ifade ettiklerini
anlayabiliyor ve bunların kurumların hizmet
verme sürecinde nasıl bir etkisi ve kullanım
alanı olacağını anlamlandırmaya çalışıyor.
Trendlerin özünde bu mantık yatıyor. Bu çok
önemli zira artık günümüzde şirketler hizmet
verdikleri, bir parçası oldukları toplumun
ve genel anlamda dünyanın sosyo-kültürel
ve ekonomik yapılarını anlamak ve takip
etmek zorundalar. Toplumla birlikte bireylerin
dünyasını da yakından izlemek önemli zira
bireysel çözümler kurumsal çözümlerden daha
önce hayata geçiyor ve kurumlar da bunlara
adapte olmaya çalışıyor. Bunun birkaç sebebi
var. Bireylerin dönüşümlere daha hızlı ayak
uydurmasındaki en temel nedenlerden biri
dönüşüm maliyetinin düşük olması. Bireyler,
en son gelişmeleri hayatlarına kolaylıkla dahil
30
Fjord Trends 2016
edebiliyorlar. Bir uygulama indirerek veya yeni
bir hizmete abone olarak bir dönüşümün parçası
olabiliyorlar. Kurumlarda ise bu iş bu kadar kolay
değil zira arkalarında ciddi bir teknolojik yapı
ve miras taşıyorlar, ayrıca kurum kültürü de
kimi zaman bu değişimin hızını etkileyebiliyor.
Bir kurumun kültürünü değiştirmek bir bireyin
kullanım alışkanlığını değiştirmekten çok daha zor
çünkü kurum kültürünün arkasında bir iş modeli
bir parasal model de yatıyor. Dolayısıyla bireyi
anlamak, bireye inmek çok önemli ve trendler de
buna hizmet ediyor.
Fjord trendlerini kurumsal dünyaya
nasıl indirebiliriz ve trendlerden bu
alanda nasıl faydalanabiliriz? Öncelikle
Fjord trendleri en temel sosyal değişim fay
hatlarının nerelerde oluştuğunu gösteriyor.
Bu genel ve küresel fay hatları (kuşaklararası
geçiş gibi) olabileceği gibi belirli coğrafyaların
veya ekonomilerin özelindeki gelişmeleri de
içerebiliyor. Örneğin benim en ilginç bulduğum
trendlerden biri bireylerin birbirine borç verdiği
sistem. Bu ülke olarak kültürünüzde var olan
bir şeyse ki bizde az miktarda birbirine borç
verme-alma kültürü vardır, bu trend size ciddi
bir fırsat sağlayabiliyor. Bu trend Türkiye’de
ciddi uygulama ve fırsat alanı bulabilir. Fjord
trendlerinin önemi işte burada ortaya çıkıyor.
Fjord bize “bireyden bireye borç alıp verme” diye
bir trend var diyor. Biz de dönüp bunun kendi
sosyo-ekonomik dünyamızda bir anlam ve fırsat
ifade edip etmediğine bakıyoruz. Ayrıca oturmuş
kurumlar da bu değişimi önceden görmek,
gerektiğinde bu değişim öncülüğünü yapmak
gerektiğinde de pozisyon almak anlamında
bu trendlerden ciddi biçimde yararlanabilirler.
Örneğin bir finans kurumu, bir banka bu eğilimi
zamanında görüp değerlendirdiğinde büyük bir
avantaj elde edebilir. Bu açıdan trendlerin önemi
ve değeri bariz.
Diğer dikkat çeken bir trend de veri güvenliğine
olan vurgu. Bu da hem engel hem fırsat olabilir.
Veri güvenliği konusunu çözümlemediğinizde,
uygulamanız veya hizmetiniz size veri konusunda
gerçekçi bir gizlilik yapısı sunmadığı sürece
Türkiye gibi özel yaşamın hassas olduğu bir
coğrafyada başınıza gelebilecek bir aksilik tüm
modelinizin olumsuz etkilenmesine neden olabilir.
Bunun bilincine varmak ve işin en başından
buna dikkat etmek hem rekabet avantajı sağlar
hem de sonrasında sistemi düzeltmek için
ciddi harcamalar yapmanızın önüne geçer.
Mutlaka sizin de başınıza gelmiştir: Hiç ilişkiniz
olmayan yerlerden SMS reklamları alıyorsanız
veya telefon bilginizi verdiğinizi bir kurumdan
sürekli rahatsız edici mesajlar geliyorsa sonunda
verinizi paylaşmak veya verinizi emanet ettiğiniz
kurumun güvenilirliğini sorgulamak noktasında
sıkıntı hissedebiliyorsunuz. Buradaki gizlilik ve
güven yaklaşımı, hayatın bir gerçeği olduğu
kadar bir şirketin iş modelinin de önemli bir
parçası olmalı. Türkiye gibi bir ülkede bu konu
ekstra önem arz ediyor. Yakın zamanda bu konu
çözümlenmezse, ortak standartlar ve kurul setleri
oluşmazsa hiç beklenmedik sıkıntılar yaşanması
söz konusu olabilir.
Girişimciler için de oyun alanlarını
tanımlamak anlamında önemli bir
gösterge olsa gerek... Tamamen
katılıyorum. Özellikle bir şeyleri değiştirmek
yeni bir bakış açısı getirmek isteyen girişimciler
için bu trendler bir yol gösterici durumunda. Bir
önceki soruda bahsettiğimiz sorunlara çözümler
getirmek bile bir girişim fırsatı olabilir. Bireyler
arası borç alıp verme sistematiğini birisi hayata
geçirdiğinde finansal kuruluşlara ciddi bir rakip
olabilir. Dünyada özellikle ödeme sistemlerinde
finans teknoloji şirketlerinin nasıl bir yükselişte
olduğuna şahit oluyoruz. Dolayısıyla trendlerin
işaret ettiği noktalarda ciddi fırsatlar da söz
konusu.
Birçok trend çalışması her sene sil
baştan yeni trendler belirliyor. Bir
öncekiler sanki yok olmuş gibi. Fjord
trendlerinde ise bir süreklilik ve gelişim
var... Fjord trendleri özünde sosyal dinamiklerin
teknoloji dünyasına ve oradan da kurumlara
yansımasına odaklandığı için bu süreklilik
sağlanabiliyor. Her sosyal trend birbirinin girdisi
ve çıktısı biçiminde çalıştığı için burada bir
31
Fjord Trends 2016
evrimsel süreç kendiliğinden ortaya çıkıyor.
Örneğin Yaşayan Servisler kısa zaman içerisinde
gelişti ve vücut bulmaya başladı. Bugün o
konsept içerisinde birkaç farklı yeni trend doğdu
ama hepsi aynı öze sahipler. Genel yapılar
bazı özel parçalara ayrılmaya başladı. Örneğin
Görünmeyen Uygulamalar bu özden geliyor.
Ben örneğin robotların dünyayı idare edeceği
bir geleceğe pek fazla inanmıyorum çünkü
endüstriyel çağdan bugüne bu konuda ciddi bir
izi olması gerekirken net bir süreç göremiyoruz.
Bence burada önemli olan insanın işletim
sisteminin kendisi haline dönüşecek olması.
Yani etrafımızdaki her türlü sistem ve cihaz
kontrolümüz altında olacak ve birbirleriyle müthiş
bir etkileşim içerisinde bize hizmet edecek.
Ama bizi ele geçirecekler mi, hayatımızı kontrol
edecekler mi? Ben buna inanmıyorum. İnsanın
doğasında aracı kullanmak var ama hiçbir zaman
araçlar insana hükmetmemiş. İnsanın yaşamsal
olarak var olmasının en temel öğeleri karar
vermek, risk almak ve bunlar sonucunda bir etki
oluşturabilmek. İnsan etki oluşturma özelliğini
ve gücünü kaybetmek ya da birine devretmek
istemeyecektir.
Bu noktada dikkat çekmek istediğim bir konu
daha var. Fjord trendleri aslında fütüristik bir
vizyon vermiyor. Hâlihazırda hayata geçmeye,
tecrübe edilmeye başlamış konuları içeriyor. Her
trendde hayata geçmeye başlayan bir örnek
uygulama, öncü bir hizmet görmek mümkün.
Bu çok önemli bir nokta zira aslında filiz vermiş
bir alanda pazara ilk giren olma, bu alanın
öncüsü, lideri olma şansını yakalamak için de bir
dönüm noktası oluşturabiliyor trendler. Dijital
dünyada, özellikle de platform ekonomilerinde ilk
girmenin ne kadar önemli olduğunu söylemeye
gerek yok sanırım. Süper bir hizmet yaratmak
yerine bir sistemin parçası olacak, o sistemin
bütününe değer katacak, sistemin diğer hizmet
ve uygulama unsurlarıyla eşgüdüm içinde
çalışabilecek ve ayrıca kullanıcı için de görünmez
olacak bir hizmet oluşturmak giriş bariyerlerini
iyice aşağı çeken bir bakış açısı sağlayabilir. Artık
kimse İsviçre çakısı yaratmak istemiyor. Bıçağın
bıçak, tornavidanın tornavida olduğu bir dünya
32
Fjord Trends 2016
öne çıkıyor. WeChat buna çok güzel bir örnek.
Önce bir mesaj uygulaması olarak başladı şu
anda altında binlerce farklı hizmet çalışıyor. Ama
siz hiçbirini görmüyorsunuz sadece WeChat’i
görüyorsunuz.
Bu basit ve görünmez dünya gerçekten çok
etkili. Sizin vereceğiniz bir siparişi koordine
eden bir uygulama zaman içinde size basitlik
sağlamak anlamında kalıpları okuyor ve sizin
hangi markaları ön plana çıkardığınıza bakarak
onu otomatikman sipariş verebiliyor. Bu da diğer
markaların yok olması anlamına geliyor sizin
dünyanızdan... Bu basitleştirmenin kurumlar
üzerinde ne kadar yıkıcı olabileceğinin küçük bir
örneği. Bunu anlayıp zamanında pozisyon almak
gerçekten kritik öneme sahip.
Altını kalın çizgilerle çizerek şunu söylemek
isterim ki herkesin en büyük derdi ve en sınırlı
kaynağı zaman... Zamanı etkin kullanmayı
sağlayan, süreçleri kısaltan her türlü uygulama
ve hizmet, kullanıcılardan kabul görebilir. Bunu
ilk kim implemente ederse rakiplerinin her
türlü çabasını yok ederek inanılmaz bir rekabet
avantajı elde edilebilir. Anlık ihtiyaca zaman
bağlamında ne kadar yaklaşabilirseniz o kadar
başarılı olursunuz. Aslında her tüketimde gözle
görülmeyen bir “zaman vergisi” var. Bunu
azaltabilen oyuncular başarıyı yakalayacak.
Bu noktada hizmetlerin atomize yani çok
küçük ve kolay olması öne çıkacak. Örneğin
bir şarj cihazı almak istediniz. Bunu arama
motoruna yazdığımda çıkan sonuçların yanında
bir “hemen al” butonu olsa işimiz ne kadar
kolaylaşacak. Ancak bu butona tıkladığımızda
karşımıza kocaman bir site çıkarsa, bizden
üyelik ve benzeri işlemler isterse yani süreç
uzarsa bu heyecan ve etki kayboluyor. O butona
tıkladığınızda bir adımda alımı yapmanız
önemli. Bunu gerçekleştirebilmek içinse
arka planda belki onlarca hizmet birbiriyle
konuşuyor olacak. Siz bunu göremeyeceksiniz
ancak zaman verginiz çok azalacak. Bence yeni
perakende “ara ve satın al” mantığından ibaret
olacak.
ARKA KAPAK
REKLAM GELECEK

Benzer belgeler