KENTĠÇĠ ULAġIM TERĠMLERĠ SÖZLÜĞÜ Zikrullah Kırmızı

Transkript

KENTĠÇĠ ULAġIM TERĠMLERĠ SÖZLÜĞÜ Zikrullah Kırmızı
KENTĠÇĠ ULAġIM TERĠMLERĠ
SÖZLÜĞÜ
Zikrullah Kırmızı
Fehime Tunalı ÇalıĢkan
2008
©
SUNUġ
Kentiçi ulaĢımcılık deneyimlerimizden gözlemlediğimiz ve olumsuz etkilerini derinlemesine
yaĢadığımız bir sorundan yola çıktık baĢlangıçta. Dilimiz Türkçe bilim dili olma yolunda
önemli adımlar atıyor, yol kat ediyordu, bunun ayrımındaydık. Ama kendi uğraĢ alanımızda,
uğraĢın gerektirdiği dil ve kavramlar konusunda tam bir karmaĢa yaĢanıyor, kentiçi ulaĢımın
ayrı bir bilim dalı olması giderek kaçınılmazlaĢırken, bu bilim dalı kendisini henüz
kavramlaĢamamıĢ gündelik dille anlatmak zorunda kalıyordu. Gündelik dil, tüm üst (meta)
dillerin kaynağı olmasına karĢın, disiplin içi kesinliği, nesnelliği taĢımaktan uzak olduğundan,
ayrıca herhangi bir insan etkinliği ayrıĢmaya, olgulaĢmaya, nesneleĢmeye, uzmanlaĢmaya
baĢladığında kendi kavramsal açıklamasını, kendi özgün dili ve terimlerini de yanı sıra
zorunlu kıldığından, ülkemizde de tarihsel süreç içerisinde doğan gereksinimler bilimsel
terimleĢmeyi doğal olarak getirmiĢtir diyebiliriz. Ama ulaĢım, özellikle kentiçi ulaĢım,
Türkçe’de terimsel anlamda kendi sözlüğünü üretemediğinden, gündelik dilden sıkça alınan
sözcükler anlam bulanıklığına yol açabilmiĢ, Avrupa dillerinden aktarılan kavramlara,
çerçevesizlik nedeniyle değiĢik anlam içerikleri yüklenebilmiĢ, konuyla ilgili belli bir
kavramsal ölçün (standart) oluĢamamıĢ, çoğu kez aynı disiplinden insanlar aynı içeriğe ayrı
ayrı sözcükler uyguladıkları gibi, bunun tersi de söz konusu olabilmiĢtir.
Türkçe kentiçi ulaĢım yazını (literatür) dil tutumu açısından çeliĢik bir görüntü
vermiĢtir. Üniversiteler, iĢletmeler, yönetim kurumları kendi gözlükleriyle baktıkları kentiçi
ulaĢım nesnesine, kendi dillerinde tanımlamalar getirmiĢler, tanımlamalar arasında dilsel
olarak bir uyum, tutarlılık genelde sağlanamamıĢtır.
Sektörün iki çalıĢan insanı olarak yaptığımız iĢlerde sorunla yüzleĢtikçe, kentiçi
ulaĢımın bir terimler sözlüğüne ivedi gereksinimi olduğunu sıkça düĢünür olduk. Kendi
uzmanlığımız olmamasına karĢın, elimizin altında konuyla ilgili oldukça zengin, üstelik
uygulamaları da kapsayan kaynaklar bulunmaktaydı. Sabırlı, uzun bir çalıĢmayla bir çerçeve
oluĢturulabilir, bir baĢvuru kaynağını kentiçi ulaşım terimleri sözlüğü önerisi olarak
geliĢtirebilirdik.
Yıllar önce kolları sıvadık. Metin taramaları yaptık. Kavramları, yalancı kavramlardan
olabildiğince süzmeye, ayırmaya çalıĢtık. UlaĢım yetkesi niteliğinde kurumsal yayınları
özellikle öne çıkardık.
Amacımız, anlaĢılacağı üzere, kavramlaĢmayla birlikte kentiçi ulaĢımın bir bilim diline
kavuĢması, dolayısıyla geliĢkin, oturuĢmuĢ bilim dalı olmasına katkıda bulunmaktı.
Uygulayıcı, iĢletmeci, yaptığı iĢin, kullandığı gösterge düzeninin üzerinde ortaklaĢa uzlaĢılmıĢ
bir kavrama dayalı olduğunu bilmeliydi. Böylelikle kavramlarla rastgele ve güncel iliĢkiler
kurarak, onları güncel koĢullara göre yorumlayarak, bilimdıĢı uygulamalara gerekçe
bulamamalıydı. BoĢluk, iyi ya da kötü birçok niyetle doldurulabilirdi. Ama eğer bilimden söz
ediyorsak, güncel ve günlük dilin esnekliğinin yetersiz kalacağını, kötüye de
kullanılabileceğini unutmamalıydık.
ÇıkıĢ düĢüncemiz buydu. Kendi çalıĢmalarımızda kuĢkusuz kimi güçlükler yaĢadık.
Ġnce ayrımlar yaĢamsal önemdeydi. Ama kimse bunlarla zaman yitirmiyordu. Bu yüzden aynı
dili konuĢamadığımız insanlarla sorunlarımız vardı.
Ülkemizde kentiçi ulaĢım uygulamaları kuĢkusuz yeni değildir. YaĢamın içinde hep var
oldu ulaĢma çabası, edimi. Araçlı ya da araçsız. Ġnsanlar da bu eylemlerini bir biçimde
adlandırdılar. Ama acı olan, gelinen noktada, Türkiye sözkonusu olduğunda, aradan yüzyıldan
çok zaman geçmesine karĢın, hala kavramlarda uzlaĢılamamıĢ, ortak bir anlatım dilinde
buluĢulamamıĢ olmasıdır.
Artık kentiçi ulaĢım kendi dilini, terimlerini, söylemini oluĢturmalıydı. Terimler
sözlüğü önemli bir çerçeve belgedir. Canlı, devingen bir çerçevedir bir yandan. Her sözlük
giriĢimi öneri olmaktan öteye geçmez. Bu insanların, öncelikle alan içinde yer alan, etkin olan
insanların, önerilmiĢ terimler konusunda doğrudan ya da dolaylı olarak uzlaĢma eğilimleriyle
ilgilidir ve asıl belirleyici olan, konunun sürekli uğraĢanlarının terimleri kullanma konusunda
kararlılıkları ve ısrarlarıdır. Kullanım yaygınlaĢtıkça terim oturur ya da farklı önerilerle
zenginleĢir. Bunun anlamı Ģudur; hiçbir sözlük dayatmaz gerçekte. AnlaĢma önerisidir, bir
öneri olduğunun altını özellikle kalın, çizer.
AyrıĢan, altı çizilen konu (olgu) kavramlaĢma eğilimi içinde demektir, kendi terimlerini
oluĢturmaya koyulur. Ülkemizde daha çok gecikemezdi böyle bir çalıĢma. Çünkü bilgi
aktarımı ve paylaĢımının evrensel düzeyde yoğunlaĢtığı günümüzde, Batı dünyasında az çok
oluĢmuĢ ulaĢım kavramlarıyla uyum sağlamak, ortak dili kullanmak zoruydaydık. Sıfırdan
yeni bir Ģey ortaya çıkarmak değil, ama evrensel ölçünü Türkçemize uyarlamak ve
yaptığımızın bir öneri oluĢturup sunmak olduğunu unutmamalıydık. Üstelik, kentiçi ulaĢım
konusu ülkemizde olması gereken yere etkinlik düzeyi olarak gelmiĢ bulunmaktadır.
GiriĢimimizin anlamı budur. Kendi sorunlarımızdan yola çıkarak, kültürümüze katkıda
bulunmak elimizden geldiğince, biçiminde özetleyebiliriz bunu.
Uluslararası Toplu UlaĢım Birliği, Amerikan Toplu UlaĢım Birliği, vb. kurumların
kaynakları kuĢkusuz yol göstericiydi. Ama doğrudan sözlük olarak, bir kaynak sıkıntısı vardı.
Bu konuda, değerli bilim adamımız, hocamız RuĢen KeleĢ’in çalıĢmaları, ama en çok da
Kentbilim Terimleri Sözlüğü (1998, ikinci basım) olağanüstü bir kaynak olarak yardımımıza
koĢtu. Hocamızın sözlüğü yalnızca bir terimler sözlüğü olmakla kalmıyor, aynı zamanda
Türkçenin bilim dili olarak geliĢmesi ve zenginleĢtirilmesine devrimci bir katkı yapıyordu.
Biz onun sözlüğünden belki kentiçi ulaĢım alanını zorlayacak kerte yararlandık. Bunun nedeni
bu değerli sözlüğün bir baĢka bilim dalınca da içselleĢtirilmesini sağlamak, alanlararası
tutarlığı elden geldiğince gözetmekti.
Olabildiğince, alıntıladığımız kaynaklarda Sayın RuĢen KeleĢ’in anlatımını korumaya
çalıĢtık, çok zorlanmadıkça. Hocamız zaten önsözünde çok güzel belirtiyor olması gerekeni:
“Kuşku yok ki, bütün terim sözlüklerinde olduğu gibi, Kentbilim Terimleri Sözlüğü’nde
yer alan terimler de, birer öneri olmaktan öteye geçmiyor. Bunları beğenenler gibi
beğenmeyenler de olacaktır. Kitabın 1980’de ilk baskısını yapan Türk Dil Kurumu da, hiçbir
zaman, önerdiği sözcük ve terimlerin herkesçe benimsenmesini zorunlu sayan bir tutum içine
girmemiştir” (RK, 1998, s.8)
Bu bir ortak ve verimli çalıĢma ürünüdür. ĠĢbirliği, emek, alınteri, paylaĢım, ötekinin
emeğine saygı, varsa değerini oluĢturur. Birçok kusuru, göremediğimiz birçok eksiği olacağı
açık. Yapıcı eleĢtiri, hiç kuĢkusuz sözlüğün geliĢtirilmesine katkıda bulunacaktır. Hiçbir
kurum ya da kiĢinin bu çabada herhangi bir desteği sözkonusu olmamıĢtır. KiĢisel niyet ve
seçimin sonucu, ürünüdür çalıĢma.
Yöntem yalın ve bizce etkilidir. Temel, seçili metinler taranarak, kavramsal içerik
taĢıyabilecek sözcükler, ulaĢımcılık deneyimlerimiz ve sezgilerimizle ayrıĢtırılarak, Ġngilizce
kavramlaĢtırmalarla buluĢturularak dizin oluĢturuldu. Öztürkçe anlatım, ilke olarak
benimsendi. Dilimizi yalnızca kullanmak değil, onu geliĢtirmek gibi bir iĢlevimiz olduğuna bu
ülkenin iki yurttaĢı olarak inanıyoruz. Bu inancımız, önerilerimize yansımıĢtır. Ama yeni
sözcük türetme yoluna gittiğimiz sonucu, bu yöntemi hiç dıĢlamamamıza, benimsememize
karĢın, hemen çıkarılmamalıdır bundan. Yaygın ve doğru kullanılan kavramlar, aynen biçim
ve içerik olarak korunmuĢ, açıklamaların yalın, kesin ve güçlü olmasına çaba harcanmıĢtır.
Ġnceleyen, ağırlığın, amaca da uygun olarak, kentiçi ulaĢıma verildiğini görecektir.
Genel ulaĢım, trafik, kentbilimi ve bağlı birçok alan, kentiçi ulaĢıma dolaylı bağlantıları
nedeniyle sözlüğe girmiĢtir. Özellikle Sayın RuĢen KeleĢ’ten aktardığımız kavramlar
kentbilim ağırlıklıdır, ama bir ulaĢım sözlüğünde bulunması yerinde olacaktı. Hocamıza saygı
nedeniyle, onun anlatımlarını korumaya, belirtmeye özen gösterdik.
Sözlük ortak, yaygın kullanım içindir. Sözlükçüler sözlüklerini, diğer yazı türlerine göre
daha kolay paylaĢabilmeli, diye düĢünüyoruz. Ama bundan, sözlüklerin arkasında bütünsel,
düĢünsel yaklaĢım olmadığı, özgün bir bakıĢ açısının yer almadığı türünden bir sonuç asla
çıkarılmamalıdır. Sözlükler de bütün diğer metinler gibi politik bir öz taĢırlar, çünkü seçimle
ve öneriyle doğrudan ilgilidirler. Belli bir bakıĢ açısına, düĢünce dizgesine dayanırlar. Bu da
çok doğaldır. Bizim sözlüğümüzün politik çizgisi doğaya saygı temelli olup, yeryüzü ve çevre
sorunlarına özel bir duyarlılık taĢımaktadır. Buna inanıyoruz. Bu da hele kentiçi ulaĢımda
toplu, ortak, çevre duyarlı çözümlerin düĢünce altyapısını oluĢturduğu anlamına gelir
kaçınılmazcasına. Bu anlamda sözlüğümüz yanlı bir sözlüktür ve bunun da, değerini
azaltacağını düĢünmüyoruz. Sonuçta bu sözlük aynı zamanda bir kentbilim ya da çevrebilimi
terimleri sözlüğü olarak düĢünülmemelidir. Ama gelecekte tüm alan terimlerini kapsayan bir
genel terimler sözlüğünün, ortak, uzman kurullarda oluĢumu en önemli aĢamayı, adımı
oluĢturacaktır, diye düĢünmeden de edemiyoruz.
Ġngilizce dıĢında dillerde (Almanca, Fransızca ya da eski Türkçe) bir arayıĢa girmedik.
Ġngilizce de bizim için ikincil bir konudur. Burada yer alıĢının nedeni, uluslar arası baĢvuru
noktasını yakalamaktır belli ölçülerde.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu çalıĢma kiĢiseldir. Ġki kiĢinin gönüllü çalıĢmasıdır.
Profesyonel bir giriĢim olmadığı ilk bakıĢta anlaĢılabilir.
Yayınlandığı web sitesinde herkesin kullanımına açık tutulmuĢtur. Ama hiçbir kurum ya
da kiĢi, bizden izin almadan, düĢüncemizi sormadan, kendi çalıĢması gibi kullanmamalıdır.
Böyle bir durumda yasal hak arama yoluna gidilecektir.
Emeğimize saygı duyulmasını bekleme hakkımız olduğuna inanıyoruz.
GörüĢlere, eleĢtirilere açığız. Uzmanlığımız ne kentiçi ulaĢım, ne de dilbilim. Eğer bu
ve benzeri uzmanlıkların gerektirdiği kimi zorunlulukları gözden kaçırdıysak, bunun için özür
dilemeye her zaman hazırız.
Umarım bu, Kentiçi Ulaşım Terimleri Sözlüğü’müz, ilgili kurum çalıĢanları denli,
öğrencilerimize, diğer alan uğraĢanlarına da yararlı olur.
Zikrullah KIRMIZI
Fehime TUNALI ÇALIġKAN
KISALTMALAR
AAOD
AB(EU)
ABD (USA)
ABKUGS (METMED)
AKBİL
AR-GE
AŞ
AT
ATUB (APTA)
AUY (TEM)
BA(O)
BABİ(OD)
Bİ(D)
Bkz.
CO
CO2
DPT
DSÖ (WHO)
EGO
EM (EA)
ES (TA)
ESHOT
Fr.
GTUD (ADVS)
HÇ (RNA)
HRS (LRT)
İDO
İDYD
İETT
İSKİ
İst.
İUAP
İY (d)
kg
KGM
KKTUB (CUTA)
Akıllı Araç Otoyol Dizgesi
Avrupa Birliği
Amerika BirleĢik Devletleri (United States of American)
Akdeniz Bölgesinde Kentiçi UlaĢımın GeliĢimini Sağlama (Maitriser
l'Evolution et des Transports Urbain Mediterranees)
Akıllı Bilet
AraĢtırma geliĢtirme
Anonim ġirket
Avrupa Topluluğu
Amerikan Toplu UlaĢım Birliği (The American Public Transit Association)
Avrupa UlaĢım Yolu (Trans European Motorway)
BaĢlangıç (Ordination)
BaĢlangıç-BitiĢ (Ordination-Destination)
BitiĢ (Destination)
Bakınız
Karbon monoksit
Karbondioksit
Devlet Planlama TeĢkilatı
Dünya Sağlık Örgütü (Health Organization of World)
Elektrik Gaz Otobüs ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğü (Ankara)
EriĢim Mesafesi (Access distance)
EriĢim süresi (Access time)
Elektrik Su Havagazı Otobüs Troleybüs ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğü (Ġzmir)
Fransızca
GeliĢmiĢ Toplu UlaĢım Dizgesi (Advenced Public Transportation Systems)
Hatağı çözümlemesi (Route Network of Analysis)
Hafif raylı sistem (light rail system)
Ġstanbul Deniz Otobüsleri
Ġvedi (Acil) Durum Yönetim Dizgesi
istanbul Elektrik Tramvay Tünel (Ġstanbul)
Ġstanbul Su kanalizasyon ĠĢletmeleri (Ġstanbul)
Ġstanbul
Ġstanbul UlaĢım Ana Planı
ĠĢ yoğunluğu (density)
kilogram
Karayolları Genel Müdürlüğü
Kanada Kentiçi Toplu UlaĢım Birliği (Canadian Urban Transit Assaciation)
Km
KTB (MPO)
KYÜ (GDT)
lt
Man-Dem (Man-Lev)
MİA (CBD)
MY (FY)
OABS (AVLS)
OKB (ARZ)
OÜTS (AFCS)
ÖHO
ÖUYS (TRPT)
PTT
SDG(LNG)
RK
SDU (CNG)
Sİ (FQO)
SYU(LPG)
TC
TCDD
Tr.
UKOME
UOB (COV)
UÖÖ (ISO)
UTUB (UITB)
VETD (VIPS)
VUD(VTS)
VUD (VTS)
YBDD (MICS)
YOL-BİL
Kilometre
Kent tasarım birimi (Metropolitan planning organization)
Kesintisiz yurtiçi üretim (Gross domestic product)
litre
Manyetik demiryolu (magnetic levitation)
Merkezi ĠĢ Alanı (Central Business District)
Mali yıl (Fiscal year)
Otomatik araçyeri belirleme sistemi (Automatic vehicle location systems)
Otomobil kısıtlı bölge (Auto restricted zone)
Otomatik ücret toplama sistemi (Automatic fare collection systems)
Özel Halk Otobüsü
Özel ulaĢım seyahat süresi (Time Riding of Private Transport)
Posta Telgraf Telefon
SıvılaĢtırılmıĢ Doğal Gaz (Liquefied Natural Gas)
RuĢen KeleĢ
SıkıĢtırılmıĢ doğal uçucu (Compressed natural gas)
Sıklık iyileĢtirmesi (Frequency optimization)
Sıvı yeryağı uçucusu (Liquefied petroleum gas)
Türkiye Cumhuriyeti
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları
Türkçe
UlaĢım Koordinasyon Merkezi
Uçucu organik bileĢik (Volatile organic compounds)
Uluslararası Ölçünleme Örgütü (International Organization for
Standardization)
Uluslararası Toplu UlaĢım Birliği (International Assaciation of Public
Transport)
VTS EtkileĢimli Tasarım Dizgesi (VTS Interactive Planning System)
VOLVO UlaĢım Dizgesi (Volvo Transportation Systems)
Volvo UlaĢım Dizgeleri (Volvo Transportation Systems)
Yönetim Bilgi Denetim Dizgesi (Management Information Control Systems)
Yolcu Bilgilendirme ve UlaĢım Yönetimi Dizgesi
KENTĠÇĠ ULAġIM TERĠMLERĠ SÖZLÜĞÜ
kavram
consept
açıklama
100 araç baĢına
bakım kanalı
sayısı
maintenance canal
number per 100
vehicle
UlaĢım filosunu oluĢturan her 100 araç baĢına düĢen bakım kanalı
sayısı.
100 km. baĢına
yakıt tüketimi (lt)
100.000 km. baĢına
kaza sayısı
6 yaĢ altı çocuk
fuel consumption
per 100 km
accident number per
100.000 km
children under 6
years ego
60 yaĢ üzeri emekli pensioners over 60
years ego
over 60 years age
60 yaĢ üzeri kartı
card
over 65 years age
65 yaĢ üzeri kartı
card
Araçların gerçekleĢtirdikleri her 100 km. baĢına tüketilen yakıt
(motorin) toplamı .
Araçların gerçekleĢtirdikleri her 100.000 km. baĢına düĢen toplam
(ölümlü, hasarlı, vb.) kaza sayısı.
DeğiĢik ücretlendirilen ya da ücret dıĢı tutulan yolcu kesimi
(kategorisi).
DeğiĢik ücretlendirilen (indirimli) ya da ücret dıĢı tutulan yolcu
kesimi (kategori).
Yolcunun 60 yaĢ üzerinde olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle
(indirimli) yolculuk yapmasını sağlayan kart.
Yolcunun 65 yaĢ üzerinde olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle
(ücretsiz) yolculuk yapmasını sağlayan kart.
A
ABKUGS
METMED
açık durak
open stop
açık garaj alanı
opened depot area
açık ücret
uygulaması
açık üçgen durak
open system
ağır raylı (metro)
ağırlıklı yolculuk
süresi
akaçlama (drenaj)
akaryakıt ambarı
AKBĠL
akbil giĢesi
Akdeniz Bölgesinde Kentiçi Ulaşımın Gelişimini Sağlamak
(Maitriser l'Evolution et des Transports Urbain Mediterranees)
kısaltması.
Genellikle bir direk ve üzerinde adını, tanıtıcı iĢaretini (kod,vb.)
belirten bir levha bulunan durak türü.
Filo araçlarının parklama ve ikmal yaptıkları garajlarda kapalı
yapılar dıĢında kalan bölge.
Bilet iptalinin yolcunun kendine bırakıldığı ya da yapılmadığı
dizge. Bkz. Güven esaslı bilet uygulaması.
Üzerinde yolcuyu bilgilendirme amaçlı iĢletme bilgileri ve reklam
uygulanabilen üçgen prizme tasarımlı açık durak türü.
Trafiğin yoğun olduğu bölgelerde yüksek kapasiteli bir elektrikli
heavy rail (metro)
demiryolu taĢımacılığı. ÖncelenmiĢ yol geçiĢi, çok vagonluluğu,
yüksek hızı ve anında durabilmesi, karmaĢık uyarı dizgesi ve
yüksek peronlarıyla bilinir. Ayrıca ‘hızlı demiryolu’, yer altı’,
‘yüksek peronlu’ ya da 'kentsel demiryolu' (metro) denir. Bkz
“Demiryolu, Ağır”
weighted travel time Seçenek varsayımlarla kurgulanan ulaĢım örnekçelerinde (model)
değiĢik ağırlıklara göre hesaplanan, toplam seyahat süresine
(generalized cost)
aktarma süresi, yürüme sürelerinin de eklendiği yolculuk süresi.
Yağmur ve diğer atık suların yapıların (yol, bina, vb.) dıĢına zarar
drainage
vermeyecek biçimde aktarımının sağlanması.
Toplu ulaĢım araçlarında kullanılan akaryakıtın (mazot) teslim
fuel storehouse
alındığı, depolandığı ve garajlara dağıtımının yapıldığı saklama
yeri, depo.
Ġstanbul'de kentiçi toplu ulaĢım iĢletmelerinde kullanılan, içindeki
AKBIL
çipe bilgilerin yüklendiği elektronik bilet türü. Akıllı Bilet
kısaltması.
Çip (akbil tom) satan, dolum yapan satıĢ noktası.
akbil agent
open triangle stop
akbil mavi kartlı
yolculuk geliri
akbil mavikart
kuponu
trip revenue with
blue akbil card
blue akbil card
coupon
akbil sayma birimi akbil counter
(kontürü)
touch memory
akbil tom
(akbil) chip deposit
güvenceliği
(depozit)
akbilli yolculuk
akbilli yolculuk
geliri
AkılcılaĢtırma,
ussallaĢtırma
trip with akbil
trip revenue with
akbil
rationalization
Akıllı Araç
Yönetim Dizgesi
(AAYD)
Intelligent Vehicle
Highway Systems
(IVHS)
aktarım düzeneği
transmission
mechanism
transfer
aktarma
aktarma bileti
aktarma durağı
aktarma koĢulu
aktarma merkezi
aktarma olumsuz
etkisi
aktarma süresi
aktarma süresi
ağırlık etkeni
(faktör)
Çipli (akbil tom) süre sınırlı kart yolculuklarından elde edilen
iĢletme geliri.
Çipli (akbil tom) süre sınırlı kartlarda yeni kullanım dönemini
gösteren ve sözkonusu süre için (aylık, vb.) yolculuk bedeli
karĢılığı satılan belge.
TanımlanmıĢ parasal birim değerin elektronik bilette (akbil)
sayısal karĢılığı.
Çip (akbil tom) kullanan yolculardan, yolculuk bedeli dıĢında bir
kez çip aygıtı karĢılığı alınan güvence (depozito) bedeli.
Akbil bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk.
Çip (akbil tom) biletli yolculuklardan elde edilen iĢletme geliri.
Bir ulaĢım hatağının varolan kaynaklarının (taĢıt, hatlar, insan,
yapı, gelir/gider, vb.) daha etkin bir hatağı oluĢturulması
yönünde yeniden değerlendirilmesi.
Anayollarda trafik yönetim ve denetimi için geliĢtirilmiĢ teknoloji.
GeliĢtirilmiĢ Toplu UlaĢım Dizgesi (GTUD), Otomatik Araçyeri
Tanı Dizgesi (OATD) ve sürücülere yardımcı olan tasarım
(planlama), algılama, çözümleme ve karar süreçlerinden oluĢan
‘çekici (cazip) ulaĢım’, vb. yi kapsar.
Araçlarda hareketin mekanik iletimini sağlayan donanım öbeği.
Kentiçi ulaĢımda, seyahat boyunca bir hattan ya da ulaĢım
aracından diğerine ücretli ya da ücretsiz geçiĢ yapma.
Yolcuya, öngörülen koĢullarda, aynı ya da değiĢik ulaĢım türleri
transfer ticket
arasında aktarma olanağı veren bilet.
Yolcuların, bir hattan ya da araçtan diğerine geçtikleri durak.
transfer stop
UlaĢım hatları ya da araçları arasında aktarma yapabilmeyi
transfer condition
olanaklı kılan ve önceden belirlenmiĢ yolcu, araç, bilet, ücret, vb.
özelliklerin tümü.
Yolcuların bir hattan ya da araçtan diğerine geçiĢ yapabildikleri
transfer center
değiĢmez (sabit) yer.
Aktarmadan kaçınmak amacıyla, yolcunun doğrudan
transfer penalty
(aktarmasız, tek araçla) seyahati için harcamaya razı olduğu
ortalama zaman. Gerçek süre birimi olarak (örneğin, dakika, vb.)
gösterilir.
Kentiçi ulaĢımda bir hattan ya da araçtan diğerine geçiĢ süresi.
transfertime
UlaĢım örnekçelerinde, genellikle (örn, VIPS II) aktarma yapılan
hattın sefer aralığının yarısı olarak varsayılır.
weight factor for the Yolculuk etkeni=1 varsayıldığında aktarma için zorunlu
yürümelerin yolculuk etkenine göre katsayısı. Katsayının 1'in
transfer time
üstüne çıkma oranında aktarma süresi olumsuz ağırlığı artar.
aktarma yapıları
(tesis)
aktarmalı seyahat
transfer facility
Hat ve araçlararası aktarmaları ücret ve bilet yapısıyla da
bütünleĢik (entegre) olarak kolaylaĢtıran fiziksel ortam.
transfer travel
aktarmalı tek tip
ücret
flat fare with
transfers
Birden çok hat ya da araç kullanılarak ve aktarmalar yapılarak
bitirilen seyahat.
Sayı ya da süre tanımlı (sınırlı) aktarma olanağı sağlayan yolculuk
ücreti türü (Örn. 1 saatte bir yönde 2 ücretsiz ya da indirimli
aktarma hakkı.)
Aktarmayla baĢlayan ya da biten yolculuk.
aktarmalı yolculuk transfer trip
aktarmayı
ketleyen bilet
uygulaması
akü
fare system that
penalise transfers
Yolcunun aktarmasız (doğrudan) yolculuğu yeğlemesini sağlayan,
aktarma yapmayı çekici olmaktan çıkaran ücret ve bilet yapısı
accumulator
Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depolayan ve
gerektiğinde kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüĢtürerek
bağlı alıcılara gönderen aygıt.
Belli özellikleriyle sınırlanmıĢ, ayrılmıĢ kent bölgesi.
Bir alandaki (zon) yolcu kitlesinin oluĢum noktasını gösteren özel
düğüm.
Kentin belirli bir alanı için tanımlanmıĢ yolculuk ücreti.
area
alan (zon)
alan (zon) merkezi centroid
alan (zon) ücreti
zonal fare
alansal (zonal)
hizmet düzeyi
alımsatım (tecim,
ticaret) alanı
altgeçit
area wise level of
service
commerce function
UlaĢım hizmet düzeyinin alan (zon) düzeyinde coğrafi dağılımı.
under walk
altyapı
infrastructure
altyapı (ulaĢım)
ambar hizmet
düzeyi
ambar iĢçisi
ambar stok kartı
infrastructure
(transport)
infra structure
improvement
storehouse service
level
storehouse worker
stock card
1) Karayolunun diğer bir karayolu ya da demiryolunu alttan
geçmesini sağlayan yolyapısı. 2) "Taşıtların ya da yayaların bir
anayolun bir yanından öbür yanına, anayolu kullanmaksızın ve
anayoldaki gidiş gelişi aksatmaksızın güvenle geçebilmelerini
sağlayan ve anayoldan daha aşağı düzeyde bulunan geçit."(RK,
1998)
1) Görünür kentsel hizmetleri (ulaĢım, su, vb.) sürdürülebilir
kılan destek yapılar (yolağı, filo, vb.) 2) "Bir kentin işlevlerini
görebilmesi, büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan temel işgörü ve
kolaylıklarla gereçler." (RK, 1998)
Kentiçi ulaĢımla ilgili her tür yol, aktarma merkezi, durak, yaya
bölgesi, park, vb. yapılar.
Amerikan Toplu
UlaĢım Birliği
(ATUB)
American Public
Transportation
Association (APTA)
amortisman gideri
depreciation cost
altyapı yatırımı
ana çıkıĢ yolu
ana hat
ana koridor
Kentin ağırlıklı olarak alıĢ veriĢ yapılan kesimi. Bkz. Merkezi İş
Alanı.
UlaĢım alttyapısı için yapılan öngörülmüĢ harcama.
Stok ambarlarının, malzeme, yedek parça, yakıt, vb.
gereksinimlerini karĢılama yeteneği.
Malzeme ambarlarında görevli iĢçi çalıĢan.
Ambara giriĢi yapılan gerecin (malzeme) özellikleri ve sınıf
(kategori) tanımlarını içeren, belli bir düzen içinde kullanıma
açık tutulan belge.
Toplu ulaĢım endüstrisini temsil eden, ulusal, kar amaçlamayan
ekonomik birlik. ATUB, ABD’de 400’den fazla ulaĢım kurumunu,
iĢletmesini kapsar. Bunların arasında merkezi ya da yerel ulaĢım
ve tasarım (planlama) birimleri, fabrikalar, ulaĢım donanım
sunucuları, araĢtırmacılar, yapımcılar ve üneversiteler bulunur.
Bütçe dönemi içinde, değiĢmez anamal (sabit sermaye) dönemsel
yenilenme düzeyi.
"Bir kentin odağından (merkez) çevresine, oradan da komşu ve uzak
main out-going road
kentlere gitmeyi sağlayan başlıca yol." (RK, 1998)
Besleyici, yan hatlarla desteklenen, yüksek kapasiteli, ağırlıklı ana
trunk line
yol hattı.
Bkz. Ana yol (Ana cadde).
main corridor,
arterial street
Sürekli akıĢın sağlanması ve yüksek araç yoğunluğuyla kendini
gösteren, yolculukların kesiĢtiği ve nicelik olarak büyüdüğü,
büyük merkezleri bağlayan ve baĢka alanlara eriĢim için araç
trafiğinin öncelendiği, iĢlek yol. Bkz. Ana koridor.
Ġstanbul'un coğrafi olarak Boğazın doğusunda kalan kara parçası.
ana yol (ana
cadde)
arterial street, main
corridor
Anadolu Yakası
Anatolian Side
anagörev (misyon)
Anakent,
büyükĢehir
mission
metropolis
Bir kurum ya da iĢletmenin varolma nedeni (misyon).
"Bir ülkenin ya da bölgenin, çevresindeki tüm kentsel ve kırsal
topluluklara (yerleşim yerlerine) ekonomik ve toplumsal yönlerden
egemen bulunan ve genellikle ülkenin başka ülkelerle olan her türlü
ilişkilerinin sağlandığı en büyük kenti." (RK, 1998)
anakent alanı
greater urban area
anakent
(büyükĢehir)
belediye baĢkanı
anakent
(büyükĢehir)
bölgesi
major of the greater
metropolitan area
Türkiye'de 1984 yılında çıkarılan 3030 sayılı BüyükĢehir
Belediyesi yasasıyla tanımlanan yerel yönetim birimi.
BüyükĢehir Belediyelerinin (Türkiye'de yasayla tanımlı yerel
yönetim bölümü) seçilmiĢ yöneticisi.
anapara oluĢumu
ve aktarımı
capital formation
and transfer
metropolitan region
(area)
1) ĠĢlevsel kent alanı. Genel olarak, tanımlı yönetsel alanla çakıĢır.
2) "Ekonomik ve toplumsal yaşamın, daha çok çekirdek kentin etkisi
altında bulunduğu, ortak çıkarlarla ona bağlı olan, sınırlarını doğal
koşullardan ve tüze kurallarından çok, günlük iş gelgitlerinin
belirlediği, yönetsel alanla her zaman örtüşmeyen önemli ölçüde
kentleşmiş alanı." (RK, 1998)
Ortaklıklardaki anapara artıĢlarına karĢılık düĢen taksitli
ödemeleri kapsar.
anapara (sermaye) capital share
ortaklık payı
anapara (sermaye) capital assistance
desteği
anapara (sermaye) capital costs
gideri
highway
anayol
Anonim Ģirketlerde sermaye ortaklığı payı.
ĠĢletme giderleri dıĢarda (hariç) ulaĢım anapara (sermaye)
harcamaları için finans desteği; bu yerel, merkezi yönetimlerce
sağlanabilir.
Kamu ulaĢım dizgesinde arazi, yapı, araç, vb. uzun erimli
varlıkların giderleri toplamı.
Tüm ulaĢım türlerine (ana trafiğe) açık olan, kesen yan yollara
göre geçiĢ üstünlüğü olan ve trafik iĢaretleriyle bu özelliği
tanımlanan yol.
Tüm ulaĢım türlerine açık kentiçi yol örgüsü.
ÇalıĢma sırasında arızalanan otobüsün çalıĢmasını keserek garaja
dönüĢ yapmasını anlatan Fransızca kökenli sözcük. Bkz. Arızaya
bağlı garaja dönüş , Dönüş.
Sürücünün günlük olağan çalıĢma süresinin (mesai) hattın yolcu
kullanımı gözönünde tutularak ikiye bölünmesi ve aracın doruk
(zirve) süre dıĢı ara (öğle) saatlerinde verimsiz çalıĢmasının
önlenmesine dönük iĢletme uygulaması.
Taksi dolmuĢ, dolmuĢ, minibüs, okul-iĢ servisleri ile yapılan
yolculukların gerçekleĢtirildiği kentiçi ulaĢım biçimi.
anayol ağı
antre (dönüĢ)
highway network
antre
ara dinlenmeli
çalıĢma
peak service
ara toplu ulaĢım
(taĢım) türü
arabalı vapur
para-transit mode
arabulum
Mediation
araç
vehicle
araç (otobüs) kira
geliri
revenue of rent a
vehicle (bus)
araç (otobüs)
yokluğuna bağlı
yitik (zayi) sefer
lost run by vehicle's
(buse's) lack
Yolcu yanısıra araç taĢımacılığı da yapan, özel tasarımlı deniz
ulaĢım türü. Bkz. Araç gemisi, Feribot.
ĠĢçi sendikaları ve iĢverenler arasında görüĢmelerin
sürdürülmesini sağlamak ve iki yana da önerilerde bulunmak,
anlaĢma için cesaretlendirmek üzere yansız üçüncü kesim
çabaları.
Kent içi ulaĢım amaçlı kullanılabilen tüm motorlu-motorsuz
araçlar. Daha genel olarak, karayolunda kullanılan motorlu,
motorsuz ve özel amaçlı taĢıtlar ile iĢ makinaları ve lastik
tekerlekli diğer araçların genel adı.
UlaĢım iĢletmelerinde filoyu oluĢturan araçların yolcu taĢımacılığı
dıĢında kira bedeli karĢılığı görevlendirilmelerinden kaynaklanan
gelir.
UlaĢım aracı eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan sefer yitimi,
gerçekleĢtirilemeyen sefer.
araç bağlama
clamping down
Araçların kural dıĢı davranıĢlardan dolayı trafikten alakonulması.
vehicle ferry
araç baĢına sürücü drivers per vehicle
vehicle testing
araç denetim
araç filosu
vehicle fleet
araç gemisi
Ferryboat
araç hizmet gideri
cost of vehicle
service
vehicle monitoring
araç izleme
araç izleme dizgesi vehicle monitoring
system
(sistem)
Filoyu oluĢturan tüm araç baĢına düĢen sürücü (Ģöfor) sayısı.
Trafiğe çıkan araçların, yetkili kurumlarca teknik yeterliliklerinin
dönemsel olarak gözden geçirimi.
UlaĢım hizmeti sağlayan toplam araç varlığı. Bkz. Araç yığını
(stok).
Daha çok araç taĢımacılığı amacıyla tasarımlanmıĢ ve ve değiĢmez
bu se kesitinde (hat) iĢletilen deniz ulaĢım aracı. Bkz. Arabalı
vapur, Feribot.
Kentiçi ulaĢım hizmetinin gerçekleĢmesinde bir araç için gereken
toplam gider (harcama) tutarı.
UlaĢım araçlarının trafik içerisindeki davranıĢlarının, uzaktan,
değiĢik teknolojiler yardımıyla izlenmesi.
UlaĢım iĢletmelerinde yolculuk hizmeti veren araçların trafikteki
seyirlerinin, hatağı üzerinde, bilgi aktarma (transfer) teknolojileri
kullanılarak belli bir merkezden izlenmesi ile ilgili yapı(lanma).
araç kasa
(karoseri) iĢçisi
araç kasa iĢliği
(karoseri atölyesi)
araç kilometre
worker of car bodies Filo otobüslerinin tüm kasa (karoseri) donanımıyla ilgili iĢçi
araç kilometre
gideri
cost per vehicle
kilometer
çalıĢan.
automative body
workshop
vehicle kilometer
Her türlü araç kasası (karoseri) bakım, onarım, üretim iĢinin
yapıldığı iĢlik.
Kent alanı içinde tüm yollarda yolculuk yapılan araçların
katettikleri toplam kilometre. Metamatiksel olarak; Araç x Yol
uzunluğu olarak gösterilir.
Araç km. baĢına düĢen toplam iĢletme gideri.
araç konuĢluğu
(durguluk,
parkyeri)
araç kullanım
oranı
araç reklamı
araç sayısı
araç türü (tip)
araç yeri belirleme
parking lot
vehicle occupancy
rate
mobilboard
number of vehicles
vehicle type
vehicle locationing
araç yığını (stok)
Rolling Stock
araçların
çalıĢamama
nedenleri
araçlı ulaĢım türü
none available
vehicles by reasons
araçlı yolculuk
katsayısı
araĢtırma ve
geliĢtirme (ARGE) gideri
vehicular trips per
capita per day
research and
development
expense
araĢtırma,
sorgulama,
analitik etüd
arazi kullanım
yapısı
mechanised modes
survey, planning
research
land use
arazi taĢıtı
land vehicle
ardalan, artbölge
hinterland
arıza arası
katedilen yol
(AAKY)
arıza yazıcısı
mean distance
between failures
(MDBF)
breakdown (failure)
writer
return by failure to
depot
extra run
acid rain
asker
asla doymayan
(Fr. la jamais
contente)
soldier
The never satisfied
aĢamalı (kademeli) stage fare system
ücret yapısı
aĢırı doluluk
(araçta, otobüste)
aĢırı istem (talep)
Yolcu kilometrenin koltuk kilometreye oranı.
Otobüslere (dıĢ ve iç cephe) uygulanan reklam.
Kentiçi ulaĢımında kullanılan araçların sayısı.
UlaĢım araçlarının; fiziksel, teknik özelliklerine dayalı ayrımı.
UlaĢım araçlarının yerleminin (coğrafi konum) değiĢik
teknolojiler yardımıyla saptanıp tanımlanması.
Otobüs ve demiryolu araçlarını (vagon) kapsayacak biçimde
ulaĢımda kullanılan araçların tümü. Bkz. Araç filosu.
UlaĢım iĢletmelerinde öngörülmesine (planlanmasına) karĢın
hizmetini gerçekleĢtiremeyen araçların sınıflandırılmıĢ (kategorik)
olarak seferlerini yapamamalarının açıklaması.
Yaya yolculuk dıĢında motorlu ya da motorsuz araçlarla yapılan
tüm yolculuk türleri.
Kent yerleĢiği (kentli) baĢına düĢen günlük araçlı yolculuk sayısı.
Bütçe yılı içinde yapılacak geliĢtirme ve iyileĢtirmeler için
yürütülecek araĢtırma-geliĢtirme çalıĢmalarına ayrılan ödenek.
"Bir kent ya da kasabanın tasarımını olanaklı kılmak için gerekli
bilgilerin elde edilmesi amacıyla bilimsel yöntemlerle yapılar
çalışmaların tümü." (RK, 1998)
structure of land use 1.Kentsel alan üzerinde tüm arazinin iĢlevsel olarak tanımlanan
arazi kullanımı
arızaya bağlı
garaja dönüĢ
artı (fazla) sefer
asit yağmuru
"Taşıtların, devinim durumunda olmadıklarında geçici olarak
bekleme yapabilmeleri için ayrılan ve bu amaçla yapılmış yapı."
(RK, 1998)
overcrowding on
vehicle (bus)
excessive demand
kullanılma biçimi, 2.Nüfus, istihdam, sanayi, ticaret, okullar,
konut alanları, MĠA, vb. niteliklerin kentsel dağılımı.
Kentiçi devingenliğin coğrafi dağılımı. Ġnsanların bireysel ve
kurumsal olarak kentsel alanı yoğaltım (tasarruf) biçimi.
Karayollarında yük/yolcu taĢımada kullanılan, tekerleklerinin
tümü motordan güç alan motorlu araç.
"Bir kenti, kentler dizisini ya da bölgeyi çevreleyen ve onunla yakın
ekonomik ve toplumsal etkileşim içinde olan bölge."(RK, 1998)
Yolculuk hizmetinden kendisini alakoyacak önemli bir soruna
değin, bir aracın km. olarak katettiği yol uzunluğu.
Filo otobüslerinin günlük arıza kayıtlarını tutan çalıĢan.
Araçların günlük seferleri sırasında arızalanarak sefer
düzeninden çıkıp garaja (depo) dönüĢü. Bkz. Antre, Dönüş.
Öngörülenin (planlanan) üzerinde yapılan sefer (sayısı).
Baca ve araç salımlarının (gaz) atmosferde yükselip su buharı ile
birleĢmesi sonucu oluĢan sülfirik, nitrik asitin yağmurla birlikte
yeryüzüne inmesi ve kirliliğe yolaçması.
DeğiĢik ücretlendirilen (indirimli) yolcu sınıfı (kategori).
1899‟da Belçikalı bir mühendisin hız rekoru kıracak ilk araba
tasarısına verdiği ad.
Basamaklı ya da Kıtaya göre ücretlendirme de denir. Yol
uzunluğunun, coğrafi bölge ya da baĢka fiziksel bir ölçüte
dayanmadan, yolculuk ücreti olarak basamaklandırılması ya da
kıtalara bölünerek ayrıĢtırılması.
Araç (otobüs) yolcu kapasitesinin (oturarak+ayakta) üzerinde
yolcu yükü.
Sunulan yolculuk kapasitesinin üzerinde somut, gerçek yolculuk
beklentisi.
aĢırı kentleĢme
overurbanization
atık
atık yönetimi
small churn
waste management
atlı araba
animal-drawn
vehicle
horse drawn
tramway
atlı tramvay
atmosfer kirliliği
atmospheric
pollution
atölyelerarası istek material transfer
(sipariĢ) pusulası
European urban
Avrupa kentsel
spesification
koĢulu
Avrupa Yakası
Avrupa Yaya
Hakları Bildirgesi
aydınlatma
European Side
aylık gelir
aylık gider
aylık hesap
durumu
aylık kart
aylık yolculuk
monthly revenue
monthly cost
mounthly summary
sheet
monthly passe
monthly trip
ayrıcalık
concession
aysonu mevcudu
total end of month
azgeliĢmiĢ ülke
emerging country
illumination
"Gerçek bir üretim artışına dayanmayan, kentlerdeki işsiz ve gizli
işsiz sayısını ölçüsüz olarak çoğaltan, hızlı ve düzensiz kentleşme
türü." (RK, 1998)
Çevreye atılan ya da boĢaltılan zarar verici madde.
Salıma neden olabilecek üretim çıktılarının zarar vermeyecek ya
da en az zarar verecek biçimde iĢlem görmeleri ve bunun için
alınan önlemler.
Hayvanlarca (genellikle at) çekilen, küçük kapasiteli, tekerlekli ve
eski bir kara ulaĢım aracı.
Bağlı atlarca çekilen ve ray üzerinde devinen araçlı ulaĢım türü.
Örnekleri genellikle 19. yüzyıl ikinci yarısında görüldü
(Ġstanbul'da 1871) ve zaman içinde yerini elektrikli tramvaylara
bıraktı.
UlaĢım araçları salımına (emisyon) bağlı hava kirlenmesi.
Bkz.Hava Kirliliği.
Bulunmayan bir malzemenin iĢletme içinde bir baĢka atölyeden
sağlanması için kullanılan belge. Bkz. Malzeme aktarımı.
1) 1992 yılında Avrupa'da değiĢik ülkelerin katılımı ve onayıyla
biçimlenen, kent değerlerinin korunması ve geliĢtirilmesi için
gerekli ilkeleri içeren belge. 2) Kentsel yaĢamın sürdürülebilirliği
ve insan odaklı örgütlenmesiyle ilgili olarak Avrupa Topluluğu
ülkelerince 1992 yılında kabul edilen karar.
Ġstanbul'un coğrafi olarak Boğazın batısında kalan kara parçası.
1988'de uygulamaya sokulan ve yaya haklarını güvenceye alan
ortak metin.
Kentlerde yol ve alanların gece ya da sisli havalarda görüĢ
sağlamak amacıyla elektrik direkleri ya da diğer yapılar (tesis)
aracılığıyla ıĢıklandırılmaları.
UlaĢım iĢletmelerinde bir aylık iĢletmecilikten sağlanan gelir.
UlaĢım iĢletmelerinde bir aylık iĢletmecilik gideri.
ĠĢletmenin aylık nakit akıĢlarını özet olarak gösteren belge.
Zaman süreli (1 ay) sınırsız biniĢ hakkı tanıyan kart.
ĠĢletmenin hizmete verdiği araçlarla 1 ay içinde gerçekleĢtirdiği
biniĢ sayısı.
"Kamu işlerinin görülmesinde, belli kişi, kuruluş ya da ortaklıklara
tanınan yetki, yasal dayanak." (RK, 1998)
Ayın sonuncu günü itibarıyla, tüm çalıĢanların önceki dönem (ay)
hareketi hesaplanarak ortaya çıkarılan çalıĢan sayısı.
Ekonomik geliĢme ve KiĢi BaĢına DüĢen Ulusal Geliri açısından en
alt düzeylerde olan ülke.
B
bağımsız sermaye
ve bütçe
independent capital
and budget
link
bağlantı
bağlantı diyagramı link figure
link type
bağlantı türü
bağlantı yolculuk
süresi
bağlantı yolu
riding time for the
link
link road
bağlantı yükü
link load
ĠETT KuruluĢ Yasası'nda (1939 tarih, 3645 sayı) geçen, ĠETT'nin
kendi gelir ve giderleri üzerinde tasarruf hakkı olduğunu,
bütçesini bağımsız olarak hazırlayacağını gösteren sözcelem
(ifade).
Gerçek ya da saymaca duraklar arasındaki uzaklık.
Bağlantı yüklerini gösteren çizge (grafik).
Kullanılma biçimine, türüne (araçlı ya da yaya) göre bağlantı
tanımı.
Ġki düğüm (durak) arası bağlantıdaki yolculuk süresi. Bkz.
Duraklararası yolculuk süresi.
Bir kavĢak yakınında ulaĢım yollarının birbirlerine bağlanmasını
sağlayan, kavĢak alanı dıĢında kalan ve tek yönlü trafiğe ayrılmıĢ
olan karayolu bölümü.
Bir bağlantı üzerinde iki yönde birim zamanda ortalama toplam
yolcu sayısı.
bakım (revizyon),
gözden geçirim
maintenance,
inspection
bakım çalıĢanı
(personel)
bakım çukuru
(kanal)
bant sistemi
maintenance staff
(personnel)
maintenance canal
basamaklı (kıtalı)
bilet sistemi
basamaklı
demiryolu
(asansör tipi
demiryolu)
basamaklı ücret
basamaksız ücret
Bkz. Zincirleme iş akışı.
inclined railroad
Bkz. Demiryolu, basamaklı (asansörlü).
stage fare
flat fare
TanımlanmıĢ bir değiĢkene bağlı olarak değiĢen ücret tarifesi.
Tek tip, herhangi bir değiĢkene bağlı olarak değiĢmeyen ücret
tarifesi. Bkz. Tek tip ücret.
UlaĢım iĢletmelerinde verimliliğin temel, ölçünlü (standart) bir
dizi ölçütle anlatımı.
performance
indicator
baĢlangıç (BA)
origin, ordination
baĢlangıç bitiĢ
matrisi
origin-destination
matris
baĢlangıç düğümü start node
baĢlangıç-bitiĢ çifti ordinationdestination pairs (O(BA-BĠ)
D)
development
bayındırlıklık,
imar
bekleme (araç)
süresi
bekleme (yolcu)
süresi
bekleme süresi
ağırlık etkeni
(faktörü)
beklemeli zaman
çizelgesi
beklenen gelir
artıĢı
belediye
belediye baĢkanı
(reis)
belediye çalıĢanı
UlaĢım araçlarının, garaj, iĢlik (atölye), vb. yerlerde bakımonarımlarının yapıldığı çukur.
conveyor belt
system
staged fare ticket
baĢarım
(performans)
göstergesi
bedensel özürlü
belgisi (kart)
1) Araçların dönemsel olarak gözden geçirilmesi ve eksiklerinin
giderilmesi iĢi. 2) Araçların belli dönemlere bağlı ve düzenli olarak
denetimlerinin yapıldığı ve sorunlarının sorunlarının saptandığı
denetim iĢlemi.
UlaĢım iĢletmelerinde garaj (bakım onarım) hizmetlerini yürüten
iĢçi çalıĢan.
Kentiçi ulaĢım aracında belli bir uzaklıktan (mesafe) sonra değiĢik
(farklı) ücret uygulanmasını tanımlayan ücretlendirme yapısı.
Amaçlı bir seyahatin çıkıĢ (baĢlangıç) noktası. Tek yönde, kentiçi
seyahate baĢlanan nokta.
"İnsanların, taşıtların ve malların belli bir yerleşim yerinde belli
noktalar arasındaki gidiş gelişlerini denetlemek amacıyla, bu
devinimin nerede başlayıp bittiğini, amacını, yoğunluğunu ve
süresini, dizgesel bir biçimde saptamayı olanaklı kılan bir
matematiksel örnekçeleme yordamı." (RK, 1998)
Seyahatin (araçlı ya da yaya) baĢladığı bağlantı noktası.
BaĢlangıç ve bitiĢ noktasıyla (çıkıĢ ve amaç) tanımlanan kent içi
seyahat.
"Bir yerin yapı ve hizmet gereksinimini sağlama, orayı geliştirip
güzelleştirme, yaşama koşullarını uygunlaştırma, iyileştirme ve
düzeyini yükseltme." (RK, 1998)
Yolcunun belirlenmiĢ oranlarda (sağlık kurulu belgesiyle)
disabled persons
bedensel özürlü (fiziksel engelli) olduğunu belgeleyen ve özel
card
tarifeyle yolculuk yapmasını sağlayan belgi.
Hattın sonuna varıĢla aracın geri dönüĢ hareketi arasındaki
layover time
aralığı tanımlayan süre. DönüĢ hazırlığı ve gecikmelerin
kazanılması için değerlendirilir.
1) Yolculuklarda durak ve trafikte geçen bekleme süreleri. 2)
waiting time
Durak, terminal, istasyon, iskele, vb. yerlerde yolculuk için araç
bekleme süresi.
weight factor for the Yolculuk etkeni=1 varsayıldığında beklemelerin yolculuk etkenine
göre katsayısı. Katsayının 1'in üstüne çıkma oranında bekleme
waiting time
süresi olumsuz ağırlığı artar.
dwell time
expected revenue
increase
municipality
mayor
municipality staff
Kapıların açılma/kapanmaları da içinde olmak üzere durakta
yolcu iniĢ biniĢ sürelerini de gözeten araç ya da tren zaman
tarifeleri.
Yeni bütçe döneminde tarife artıĢı, satıĢ, vb. ye bağlı olarak
hesaplanan gelir farkı.
Yerel yönetim birimi, yetkesi.
"Kent yönetiminin başı; genellikle seçimle iş başına gelir." (RK,
1998)
DeğiĢik ücretlendirilen yolcu türü (kategori). ĠĢgünleri dıĢında
ücretsiz yolculuk hakkı olan yerel yönetim çalıĢanı.
belediye meclisi
municipal
parliament
benimsenebilir
yaĢam gideri
(BYG)
benzin
cost-of-living
allowance (COLA)
benzinli motor
besleme hat
uygulaması
traffic statute
feeder system
besleme otobüs
besleme öngörüsü
feeder bus
feeder strategy
besleyici hat
feeder route
beĢi bir arada
bilet ambarı
tickets with five
ticket storehouse
bilet denetimi
(kontrolü)
fare control
bilet dizgesi
ticketing system
bilet geliri
bilet kutusu
bilet okuma
ticket revenue
ticket box
ticket validation,
validation
gasoline
bilet okuma (iptal) validator
ve denetim aygıtı
bilet satıcı hesabı
ticket seller account
bilet satıĢ aygıtı
ticket selling
machine
bilet satıĢ ve
kullanım dizgesi
ticket sale/use
system
bilet satıĢı
ticket sale
bilet teknolojisi
collection
technology
bilet türü
tickettype
bilet ücreti
bilet ve ücret
toplama sistemi
bilet yükleme
aygıtı
biletçi
biletçisiz iĢletme
fare
ticketing and fare
collection systems
ticket coding
machine
conductor
one man operation
Yerel yönetimlerde yerel seçimlerle seçilen ve siyasal yelpazeyi
karĢılayan kiĢilerin oluĢturduğu, yasalarda belirlenmiĢ yetkileri
kullanan topluluk.
Genellikle tüketici fiyat endeksi olarak da bilinen, temelinde
çalıĢanların maaĢ ve ücretlerinin azalma ve artıĢlarını sağlamada
kullanılan resmi gösterge.
UlaĢım araçlarının bir bölümünde yakıt olarak kullanılan yeryağı
(petrol) türevi.
Yakıt olarak benzin yakan motor.
Hatların yolboyunca değiĢken kapasite kullanımlarının, verimsiz
araç kullanımının önlenmesi için yolcu isteminin büyüklüğü ve
amacına uygun kurgulanan ana hat-besleme hat biçiminde
aktarmalı hatağı tasarımı.
Bkz “Otobüs, Besleme”
Besleyici ve ana hat bileĢimiyle kurgulanan, aktarmalı ulaĢım
hatağı tasarımı.
Ana hatları besleyen düĢük kapasiteli hat.
BeĢ tam ücretli bilet paketi.
Yolculuk biletlerinin teslim alındığı, korunduğu ve ilgili birimlere
(bilet dağıtım [tevzi]) dağıtıldığı ambar.
Biletlerin tür ve özelliklerine göre taĢıdıkları koĢullara uygun
kullanılıp kullanılmadıklarının ulaĢım araçları içinde ya da
dıĢında gözetimi.
Kentiçi ulaĢım iĢletmeciliğinde bilet uygulamalarını tüm
boyutlarıyla içeren yapı.
Yolculuk biletleri satıĢından elde edilen gelir.
Kentiçi ulaĢım araçlarında biletlerin toplandığı kutu.
1) Biletlerin araç biniĢleri ya da terminal, istasyon giriĢlerinde
kurulu aygıtlarda iĢlem görmesi. 2) Biletin yolculuk karĢılığı olan
diliminin (değiĢik ortamlarda) kullanımdan düĢürülmesi.
1) Bilgisayar temelli bilet uygulamasında, yolcuların geçiĢleri
sırasında yaptıkları iĢlemlerden edinilen yolculuk ve ücret
bilgilerinin, iĢlenmek üzere ana bilgisayara aktarımını sağlayan
aygıt. Süreç çift yönlü çalıĢabildiğinden, ana bilgisayardan bilet
denetim makinasına da bilgi aktarımı yapılabilmektedir. 2)
Biletlerden, değiĢik biçimlerde yolculuk kullanım bedellerini
düĢen aygıt. 3) Bilet üzerindeki elektronik bilgileri okuyabilen, bu
bilgilerin doğruluk ve geçerliliğini denetleyebilen, yolculuk türüne
göre ücretlendirme yapabilen elektronik aygıt.
Bilet satıcılarının belirli büyüklükte parasal değer içeren biletleri
dönemsel olarak belge karĢılığı üstlenmesi (zimmet).
Yolcuların biletlerini edinebildikleri, biletler üzerinde gereken
bilgi kayıtlarının yazılabildiği ve bilgi ağı içerisinde
etkinleĢtirilebilen aygıt.
Bilet satıĢ verilerinin toplanması ve gelir tablolarının çıkartılması,
bilet satıĢlarıyla ilgili hesapların denetimi, hatlara göre gelir ve
yolcu bilgilerinin toplanmasını sağlayan iĢletim dizgelerinden
oluĢan yapı.
Yolculuklarda kullanılan değiĢik tür biletlerin yolculara ücret
karĢılığı sunumu.
UlaĢımda kullanılan biletlerin (ödeme biçimi) türel, yapısal,
iĢlevsel ve kullanım biçimleriyle ilgili donanım ve yazılım altyapısı.
Yolcu türüne, kullanma süresine, teknolojisine göre değiĢen bilet
özellikleri.
Yolculuk için kullanılan biletin parasal karĢılığı.
Yolculuk ücretleri ve kullanılan biletlerin iĢletmelerce toplanma
biçimlerinin yapısı.
Bilet üzerindeki manyetik iz ya da çip üzerine bilet özelliklerinin
yazdırılmasını, bilet tanımının yapılmasını sağlayan aygıt.
Kentiçi ulaĢım araçlarında yolculara bilet satıĢı yapan görevli.
Araçlarında yalnızca sürücüyle yürütülen, ayrıca araç içi biletçi
çalıĢtırılmayan, toplu ulaĢım iĢletmeciliği.
reuse of ticket
biletin yeniden
kullanımı
biletli bekleme yeri paid area
biletli yolculuk
biletli yolculuk
geliri
bilgi iletiĢim ağı
trip with ticket
trip revenue with
ticket
network
bilgi toplama
data collection
bilgi yükleme
(depolama)
bilgi yükleme
sınırı
biniĢ (baĢlangıç)
ücreti
biniĢ (yolculuk)
baĢına gider
biniĢ koĢulu
data storage
biniĢ, binme
boarding
biniĢ, yolculuk
ride
biniĢ paylaĢımı
ridesharing
bir yönde
ortalama yük
bireysel ulaĢım
türü
birleĢtirilmiĢ
durak
bisiklet
bisiklet yolu
bisikletçi
bitiĢ (BĠ)
bitiĢ düğümü
Boğaz
boğaz geçiĢli hat
Bosna Hersek
sığınmacı kartı
boĢ bilet (kart)
boĢ zaman
etkinliği
Aynı biletin birden çok biniĢte kullanımı.
UlaĢım aracına binmeden önce biletini kullanmıĢ, yolculuk
bedelini ödemiĢ yolcunun toplandığı bölge (Örneğin, peron, vb.).
Kağıt bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk.
Kağıt biletli yolculuklardan elde edilen iĢletme geliri.
Bilginin yakın ya da uzak mesafelerde aktarılmasını sağlayan
kablolu ya da koblosuz ağ altyapısı.
Kentiçi ulaĢımda ulaĢımla ilgili verinin (yolcu ve yolculuk, trafik,
vb. bilgiler) değiĢik teknolojiler yardımıyla ya da doğrudan
derlenmesi.
Manyetik ya da çip biletlerde, yolculuklarla ilgili bilginin önceden
ya da iĢlem (yolculuk) sırasında kaydı.
data storage
capasity
boarding (initiation)
fee
costs per boarding
Manyetik ya da çip kartlarda, kullanım bilgilerinin kaydedilebilir
boyutu (Genellikle byte olarak adlanır).
boarding condition
Genellikle ulaĢım örnekçelerinde (model), duraklar için kullanım
düzeyi tanımı. Örneğin, biniĢe izin verilmiĢ ya da yasaklanmıĢ
durak, vb.
1) Tek araçla gerçekleĢtirilen, bağlantısız yolculuk. 2) Yolcuların
duraklarda araçlara binme eylemi.
Araçlarla yapılan tek biniĢli seyir. Seyahat, 1 ya da birden çok
biniĢ ya da yolculukla (seyir) oluĢur. Bkz. Biniş, Yolculuk, Seyahat.
Temel ücret de denir. DeğiĢik yolculuk türlerinde, değiĢmez,
genelgeçer, ayrıĢtırılmamıĢ ücret kesimi.
Her bir yolculuk (biniĢ) için iĢletme gideri.
Seyahat yapan bir kiĢinin aracını dolmuĢ, taksi gibi kullandığı,
toplu ulaĢımın dıĢında bir taĢımacılık biçimi. Buna bir tür
‘dolmuşçuluk’ da denir. Bkz. Dolmuş.
averageload-dirigent UlaĢım yolu üzerinde, bir yönde, birim zamanda, birim yol
uzunluğuna düĢen ortalama yolculuk sayısı.
Otomobil ve taksilerle yapılan kentiçi yolculuk türü.
private
transportation mode
Kentin mevcut ulaĢım ağının örnekçelendirilmesinde gerçek ya da
aggregated stop
kümeleĢtirilmiĢ sanal durak. Bkz. Düğüm.
Ġki tekerlekli motorsuz ulaĢım aracı.
bicycle
Kara yolunun yalnızca bisikletlilerin kullanımlarına ayrılan
bicycle road
bölümü.
Bisiklet kullanımını seçenek bir ulaĢım türü olarak öne çıkaran,
velibist
bu yönde kamuoyu oluĢturan insan.
1) Amaçlı bir seyahatin bir ya da birden çok yolculukla ulaĢılan
destination
amaç noktası. 2) Tek yönde, kentiçi seyahatin bittiği (sona erdiği,
yolculuğun amacına ulaĢtığı) nokta.
Yolculuğun (araçlı ya da yaya) bittiği bağlantı noktası.
end node
Ġstanbul'un Avrupa ve Anadolu Yakalarını ayıran, Marmara iç
Bosphorus
denizini Karadeniz'e bağlayan deniz geçiĢi.
cross bosphorus line Ġki karayı kesen suyolunu (Ġstanbul özelinde Ġstanbul Boğazı) aĢan
ulaĢım hattı.
Bosnia's refugee
Bosna Hersek savaĢı sığınmacılarına özel tarifeyle (ücretsiz)
yolculuk hakkı veren belge.
blank media
leisure activity,
spare time activity
Verisiz, bilgi yüklenmemiĢ bilet.
1) ÇalıĢma ve zorunlu gereksinimleri karĢılayan zaman dilimleri
dıĢında, her tür zorunlu olmayan insan etkinliklerinin
yapılabildiği zaman dilimi. 2) "İnsanların, çalışma, uyuma, yemek
yeme dışında kalan zamanlarını eğlenerek geçirmeleri, dinlenmeleri,
kültürel gereksinimlerini gidermeleri için yaptıkları eylemler
bütünü." (RK, 1998)
bölge
bölge ücreti
bölgeiçi geçerli
bölgeiçi seyahat
istemi (talep)
district
zone fare
pass per zone
travel demand
within district,
interzonal travel
demand
zoning
Belli özellikleriyle sınırlanmıĢ, alandan (zon) büyük kentsel kesim.
TanımlanmıĢ bölge içinde geçerli yolculuk ücreti türü.
TanımlanmıĢ bir bölge içinde geçerli.
Belli bir (il, ilçe, yerleĢme, değiĢik ölçütlerle sınırlanmıĢ coğrafi
alan) bölge içinde kalan yolculuk beklentilerinin büyüklüğü.
bölgeler arası
seyahat istemi
(talep)
interzonal travel
demand
Bölgeler arasında yolcu çekimi ve büyüklüğü, bir bölgeden diğer
bölgeye olan ve değiĢik amaçlarla gerçekleĢtirilen seyahat isteğinin
nicel/nitel boyutu, büyüklüğü.
bölgesel ücret
bölgesel yönetim
zonal fare
regional
government
fare varies per zone
BelirlenmiĢ bir bölge içerisinde geçerli ücret tarifesi.
Özellikle eyalet ya da bölge yönetimlerinin bulunduğu ülkelerde
merkezi ve yerel yönetimden ayrılan bir yönetim biçimi.
UlaĢım ya da diğer bir nedenle bölgelere ayrılmıĢ kentlerde
yolculuğun katedilen bölgelere göre değiĢik ücretlendirilmesi.
bölgeleme
bölgeye göre
değiĢen ücret
bulunmuĢ eĢya
büro yönetim
dizgesi
bütçe ödeneği
bütünleĢik
(entegre) bilet ve
ücret yapısı
"Kentsel özellikleri denetlemek ve yönetebilmek amacıyla, kent
tasarımı çerçevesinde, kent alanının bugünkü ve gelecekteki kullanış
biçimlerine göre bölgeciklere ayrılması, bu düzenlemeyi
gerçekleştirecek kurallar koyarak bölgelerin (alan) özgül nicelik ve
niteliğini ayrıştırmak." 'RK, 1998)
lost and found in the Yolcuların ulaĢım araçlarında unuttukları ve daha sonra
sahiplenilmeyen değiĢik nesneler.
vehicle
Sözcük iĢlem, posta, belge (dökümantasyon) yönetimi, vb. iĢletim
office system
dizgelerinden oluĢan yapı.
appropriated budget Bütçe uygulama dönemi için öngörülen harcama.
1) Kentiçi ulaĢımda yeralan tüm ulaĢım tür ve iĢletmeleri arasında
integrated fare and
bilet ve ücretler açısından (bu durum hatağı bütünleĢmesini de
ticketing system
gerektirir) sağlanan birlik ve uyumu öngören düzen. 2) DeğiĢik
ulaĢım türlerinin uyguladığı ücret tarifeleri ve bilet tipleri
arasında uyum ve ortak kullanım olanağının sağlandığı yapı.
bütünleĢim,
tümleĢim
entegration
bütünleĢme
stratejisi
strategy for
integration
büyük kamyon
büyükkent
(metropolitan)
yönetim yapısı
large truck
metropolitan
management system
büyükĢehir
büyükĢehir alanı
büyükĢehir
belediye baĢkanı
metropolis
greater urban area
major of the greater
metropolitan area
Ġlgili kurum, iĢletme ve uygulamalarında iĢbirliği, ortaklaĢma,
birleĢme, yardımlaĢma, vb. yöntemlerle yapılan iĢlerde
sürekliliğin sağlanması ve verimin arttırılması.
1) UlaĢımda değiĢik ulaĢım türleriyle (kategori) ilgili olarak
amaçlanan bütünleĢme için öngörülen yol, yöntem. 2) DeğiĢik tür,
iĢletme, araç, bilet, ücret, vb. kentiçi ulaĢım ögeleri arasında
iĢbirliği ve uyum sağlamak için öngörülen yol, tutum.
TaĢıma gücü (tonalitesi) yüksek yük taĢıma aracı.
Büyük kent (metropolitan) alanının yönetsel düzenleniĢi.
Bkz. Anakent.
Bkz. Anakent alanı.
Bkz. Anakent belediye başkanı.
C
cadde dıĢı park
yeri
off-street parking
place
Cadde Tramvayı
cadde üzeri park
yeri
Streetcar
on-street parking
place
cama taĢan araç
reklamı
mobilboard spilling
over to the windows
1) Herkese ya da belli kurum çalıĢanlarına açık araç park yeri. 2)
Karayolu sınır çizgisi dıĢında olan ve bir geçiĢ yolu/servis yoluyla
taĢıt yoluna bağlanmayan araç park yeri.
Bkz .Raylı, hafif.
1) Cadde üzerinde herkese açık otomobil park yeri. 2) Karayolu
sınır çizgisi dıĢında olan ve bir geçiĢ/servis yoluyla taĢıt yoluna
bağlanan parkyeri.
Otobüslerde cama taĢan büyük reklam türü.
cari gider
current expense
carte orange (kart
oranj, turuncu
kart)
ceza
carte orange
CO
(karbonmonoksit)
CO (carbon
monoxide)
fine fare
Yatırım harcamaları, ödenecek borçlar, sermaye oluĢumu
(teĢekkül) ve aktarmalar (transfer) dıĢında kalan tüm bütçe yılı
giderleri.
Paris'te kent içi ulaĢımda kullanılan ve rengiyle adlandırılan
yolculuk kartı.
Eksik ödenmiĢ ya da ödenmemiĢ yolculuklara uygulanan ek
ödeme.
Araç yakıtlarının yanmasına bağlı olarak havaya salınan ve
kirlilik yaratan kimyasal uçucu (gaz).
Ç
çağcıl (modern)
bilet uygulaması
modern fare
collection system
çağcıl (modern)
durak
modern stop
çağır bin
dial-a-ride
çakıĢan hatlar
overcrowding
(concentration)
routes
çalıĢan (personel)
gideri
çalıĢan (personel)
yapısı
personnel cost
UlaĢım iĢletmelerinde çalıĢan tüm personel için (memur, iĢçi,
sözleĢmeli) yapılan harcama.
personnel system
çalıĢan araç
service (vehicle)
ÇalıĢanlara yapılan ödeme ve kesintiler, çalıĢan bilgileri,
personelle ilgili belgelerin, istatistik ve raporların hazırlanması,
vb. iĢletim dizgelerinden oluĢan düzen.
ĠĢletme araç filolarında; bakım, onarım, yedekleme, vb. dıĢında
yolculuk taĢımacılığı yapmak üzere günlük hizmete verilen araç.
çalıĢan araç baĢına
günlük yolculuk
çalıĢan araç baĢına
km.
çalıĢan araç baĢına
sürücü (Ģöfor)
çalıĢanın
(personel)
iĢbırakımı
çatallanan hatlar
daily trips per
service
km. per service
Filonun hizmete verilen araçlarından her birinde bir gün boyunca
gerçekleĢen yolculuk sayısı.
drivers per service
Ortalama çalıĢan araç baĢına düĢen sürücü (Ģöfor) sayısı.
personnel's exit
Kurumda çalıĢan kiĢilerin (personel), değiĢik nedenlerle görevden
ayrılması.
branched route
çekici
tractor
çekicilik (cazibe)
oranı
çekim örnekçesi
(model)
attraction weight
Aynı anayolu koĢut (paralel) kullandıktan sonra yerleĢmelerin
bulunduğu uç noktalarda birbirine yakın yerleĢmelere ayrılan
hatlar.
Arkasına bağlı değiĢik motorsuz araçları (römork) çekmek için
yapılmıĢ, yük taĢımayan motorlu taĢıt.
Yolcunun, bir ulaĢım aracını diğerine yeğleme çarpanı (katsayı,
faktör).
"İki etkinlik alanı arasındaki çekim gücünün, bunlardan birinin
sahip olduğu özelliklere (nüfus, iş olanağı, arazi, vb.) bağlı
değişkenlerin büyüklüğü ya da gücünün bir işlevi (fonksiyon)
olduğu ve etkileşim yoğunluğunun uzaklıkla ters orantılı
bulunduğunu varsayan bir açıklama yordamı." (RK, 1998)
gravity model
Geleneksel bilet toplama yöntemlerinin (biletçi, bilet kutusuna
atma, vb.) yerine yeni teknolojilere dayalı daha kullanıĢlı bilet
toplama (iptal) yolu, yöntemi.
Yolcunun açık hava etkilerinden belli oranlarda korunduğu,
üzerinde yolcuyu bilgilendirme amaçlı iĢletme bilgileri ve reklam
uygulanabilen modern tasarımlı, ıĢıklandırılan, oturma birimleri
içeren durak türü.
Yolcunun isteği üzerine, ulaĢım bölgesi içinde herhangi bir yerde,
önceden belirlenmiĢ süreler içerisinde, değiĢik araçlarla
gerçekleĢtirilen değiĢken (sabit olmayan) hatlı ulaĢım türü. “Çağır
bin’ adı da verilir. Bkz. İsteğe bağlı.
Ana yol akımlarında üstüste binerek aĢırı yığılmaya yol açan
hatlar.
UlaĢım hizmeti veren aracın, birim zamanda (saat, gün, ay, vb.)
gerçekleĢtirdiği kilometre olarak yol uzunluğu.
çeĢitli gider
various expense
Kırtasiye, basılı kağıt, basım; ilan,yayın; gazete, dergi, kitap;
sosyal tesis; telif-çeviri; danıĢmanlık, bilirkiĢilik; yargı giderleri,
ulaĢım araç giderleri; yolluk; katılma payları; emekli sandığı
giderlerine katılım payı; stajyer öğrenci; temsil ve ağırlama
giderleri; diğer giderleri vb. kapsayan bütçe bölümü.
çevre
environment
çevre dostu
çevre hakkı
environmentallyfriendly
environment right
Ġnsanların ve diğer canlıların yaĢamları boyunca iliĢkilerini
sürdürdükleri ve karĢılıklı olarak etkileĢim içinde bulundukları,
fiziksel, dirimsel (biyolojik), toplumsal (sosyal), ekonomik ve
kültürel ortam.
Çevreye zarar vermeyen, çevreyi kollayan, çevre duyarlı.
çevre tasarımı
environmental plan
çevre uyumlu
teknoloji
çevre yitimi
çevre yolu
environmentally
safe technology
environmental
decline
ring road
çevrebilim
ecology
çevrelortam
ecosystem
çıkıĢ-varıĢ
çözümlemesi
çift (iki) katlı
otobüs
çift bilet
uygulaması
origin-destination
analysis
double deck bus
Bkz. Başlangıç bitiş matrisi.
double fare
Kentiçi ulaĢımda tanımlı hatlarda değiĢik hizmet düzeyine uygun
(konforlu, hızlı, uzun, boğaz geçiĢli, vb.) katlanmıĢ yolculuk ücreti.
çift yakıtlı otobüs
dönüĢüm tasarımı
çift yönlü hat
çip (silikon) kart
duel-fuel bus
conversion project
double route
chip (silicon) card
Motorin (dizel) yanısıra doğal gaz yakıtlı motorla çalıĢan araç
dönüĢümü tasarımı.
çizgisel kent
lineer town
çok arabalılık
multiple car
ownership
multi-path
assignment
algorithm
çok hatlı yükletim
algoritması
çok türlü ulaĢım
dizgesi
çokkatlı alıĢveriĢ
merkezi
multimodal
transportation
system
multilevel
schopping center
çokkatlı araç parkı multilevel parking
Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaĢama hakkını kötüye
kullanıma karĢı yargı önünde kendini savunma hakkı.
"Bir büyük kent ya da çevresi ile birlikte tasarlanması gerekli
yerleşme bölgeleri ile bunları etkileyen diğer bölgeler için, bölgesel
ölçekli tasarımlarla ilişkisi kurularak hazırlanan ve koruma,
kullanma, yerleşme düzenlerine ilişkin ilkeler getiren çalışma."
(RK, 1998)
Çevreyi kirletmeyen (olabildiğince az kirleten) ve koruyan teknik
uygulamalar.
Kentiçi ulaĢıma bağlı çevresel ortam ve değerlerin yitirilmesi.
"Gidiş geliş tıkanıklıklarını önlemek, dolaşımı hızlandırmak, kentiçi
yolların kentlerarası yollarla bağlantılarını kurmak için yapılan,
yaya dolaşımına kapalı yol." (RK, 1998)
“Tüm canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerini
inceleyen bilim dalı." (RK, 1998)
“Canlılar ve cansızlarla çevre arasındaki madde ve enerji dağılımın,
her tür etkinlik ve yaşantının, ortaklaşma, bağımlılık ve sınırlama
ilkeleriyle biçimlendirildiği yapı." (RK, 1998)
Bkz. Otobüs, çitf katlı.
Aynı yol boyunda (güzergah) iki yönlü çalıĢan hat.
Silikon çip içeren, genellikle plastik ana maddeli, ĠSO ölçünlü,
teknolojik olarak daha geliĢmiĢ bilet.
"Bir karayolunu, demiryolunu ya da akarsuyu izleyen ya da deniz
kıyısını izleyerek giden yolboyunca uzanan, uzunlamasına bir
tasarıma bağlı gelişmekte olan, gelişmesi sağlanan kent." (RK,
1998)
Tek bir ev halkının, birden çok otomobil sahibi oluĢu.
Yolcunun yolculuğu için hat seçimlerini belirleyen seçenekler
dizisi tasarımı.
1) Kentsel ulaĢım ağı üzerinde birden çok ulaĢım türünün
birarada olması. 2) Ġçinde birden çok ulaĢım türü barındıran
ulaĢım yapısı.
"Genellikle kentin odağında bulunan, ama tersi örneklerin de
sözkonusu olduğu, birden çok düzeyde satış yerlerinden oluşma,
ulaşım çekim-itim yapıları." (RK, 1998)
"Kentlerin yoğun nüfus bölgeleriyle iş merkezlerinde yeralan, kamu
ya da özel taşıtları geçici sürelerle bırakabilme amacıyla yapılmış,
yeraltı-yerüstü birkaç kattan oluşan yapı." (RK, 1998)
çoklu seyahat
yapısı
more than one mean Kentiçi yolculuğun gerçekleĢmesinde birden çok ulaĢım türü,
değiĢik bilet ve hizmet düzeyi kulanımına olanak tanıyan kentiçi
of travel
çokçekirdekli
(merkezli) kent
multi-nucleated city "Genişçe bir alana yayılmakla birlikte, ayrı ayrı altmerkezler
ulaĢım ortamı.
çevresinde gelişen, birbirine bağlı yerleşim kümelerinden oluşan
kent." (RK, 1998)
D
darboğaz
debriyaj
değiĢik hız alanı
(zon)
değiĢik ücret
"Taşıt geçişlerinin sıkça tıkandığı ve düzene sokulmasını, özel
önlemler alınmasını gerektiren yol kesimleri, kavşakları."
(RK,1998)
Araçlarda motorla vites kutusu arasında bulunan, motorun
clutch
hareketini vites kutusuna (Ģanzuman) ileten ya da kesen, vites
değiĢimi sağlayan aktarma birimi.
different speed zone Birbirinden, ortalama ulaĢım hızları açısından ayrıĢan kentsel
bölgeler.
bottleneck street
differential fare
değiĢik ücret
yapısı
differential fare
scheme
değiĢken (esnek)
tarife
değiĢken gider
(maliyet)
değiĢmez gider
(sabit maliyet)
değiĢmez (sabit)
hat
fare elasticity
değiĢmez (sabit)
hat yapısı
fixed guideway
system
değiĢmez hatlar
(demiryolu)
modernizasyonu
fixed guideway
modernization
DeğiĢik ulaĢım türlerinde değiĢik ücret biçimlerinin eĢğüdümlü
olarak uygulanması.
Kentiçi ulaĢım ağında değiĢik ulaĢım tür ve hizmet düzeyleri için
uygulanan değiĢik ve tümleĢik yolculuk ücretlendirme
uygulamaları bütünü.
Yolculuk uzunluğuna bağlı olarak eksilen ya da artan ücret
ödentisi.
variable cost
ĠĢletme etkinlikleriyle bağlantılı değiĢkenleri kapsayan giderler.
fixed cost
ĠĢletmenin etkinlik düzeyine bağlı olmayan, göreli olarak değiĢmez
kalan dolaylı gider.
fixed route
Yolcunun amacına uygun belirli yerlere ya da belirlenmiĢ
duraklara, aynı hat boyunca değiĢmez zaman öngörülerine bağlı
olarak, düzenli sunulan ulaĢım hizmeti. Her değiĢmez hat, aynı
çıkıĢ ve varıĢ noktalarına çalıĢır.
Amacını gerçekleĢtirmek için yapılmıĢ (inĢa) kendi yolboyunda
(güzergah) iĢletmecilik yapılabilen ulaĢım altyapısı (Örneğin, hızlı
tren, hafif raylı tren, vb. hatları.) Bu geçiĢ üstünlüğü sağlanmıĢ
otobüs iĢletmeciliği, hava hatlı otobüs, troleybüs ve feribotlar gibi
ulaĢım dizgelerini de (sistem) kapsar.
Bkz. Demiryolu modernizasyonu.
rail
demiryolu
level crossing
demiryolu
(hemzemin) geçiti
demiryolu (metro), rail, heavy
ağır
Raylar üzerinde ulaĢım iĢletmeciliği.
Karayoluyla demiryolunun aynı düzeyde kesiĢtiği engelli ya da
engelsiz geçit.
Trafiğin yoğun olduğu bölgelerde yüksek kapasiteli bir elektrikli
demiryolu taĢımacılığı. ÖncelenmiĢ yol geçiĢi, çok vagonluluğu,
yüksek hızı ve anında durabilmesi, karmaĢık uyarı dizgesi ve
yüksek peronlarıyla tanınır. Ayrıca ‘hızlı demiryolu‟, yer altı’,
‘yüksek peronlu’ ya da 'kentsel demiryolu' (metro) denir. Altulaşım
da denir (Bkz, RK,1998)
1)Ağır demiryoluna (metro) göre daha düĢük yolcu yoğunluğu için
önerilmiĢ elektrikli demiryolu. Öncelikli yolları paylaĢabilir,
yüksek ya da düĢük peronlar kullanabilir, tek ya da daha çok
araçla (vagon) çalıĢabilir. ‘Sokak tramvayı‟, „tramvay‟ ya da „hava
hatlı tramvay‟ da denir. 2) Daha çok kentleri çevreleyen kuĢakta
çalıĢtırılan hızlı, yerüstü raylı ulaĢım sistemi. Bkz. Tramvay.
demiryolu (raylı),
hafif
rail, light
demiryolu boğaz
tüp geçiĢi
(Marmaray)
railway bosphorus
tube crossing
(Marmaray)
2004 yılında baĢlayan ve yapımı süren, 2014 yılında hizmete
geçecek olan, Ġstanbul'un iki yakası arasında denizaltı geçiĢli
olarak düĢünülen raylı ulaĢım.
demiryolu kavĢağı
railway cutting
"İki demiryolunun ya da demiryolu ile karayolunun kesiştikleri
yer." (RK, 1998)
demiryolu, eğimli
railroad, inclined
1) GeçiĢ önceliği çok yüksek olan demiryolu iĢletmeciliği. Bu
iĢletme tipinde araç gövdesinin dıĢında bir güç kaynağından
kablolarla beslenir. Araçta motor yoktur. 2) Dik eğimli yerlerde
kablolu demiryolu iĢletmesi: Özellikle dik eğimli raylar üzerinde
aracı bir kablo yukarıya doğru çeker. Buna inen demiryolu da
denebilir.
demiryolu, hızlı
rail, high speed
demiryolu,
kentdıĢı (banliyö)
rail, commuter
demiryolu,
kentdıĢı (banliyö)
treni
denetim ölçütü
suburban rail
Öncelik sağlanmıĢ yolunda yüksek yolculuk beklentisini
karĢılayan raylı (demiryolu) ulaĢım iĢletme türü.
Kent çevresini ya da bir baĢka kenti, kent merkezlerine bağlayan
ray üzerinde çalıĢan yerel/bölgesel yolcu treni iĢletmeciliği. Çekici
lokomotif ya da kendi üzerindeki motorla çalıĢan, duraktan
durağa çoklu aktarma bileti uygulanan, ray boyunca iĢyerlerinin
bulunduğu, kent merkezi alanlarında da bir-iki durağı olan bir
taĢımacılık türüdür. Bkz. Kentdışı (Banliyö) Demiryolu, Kentdışı
(Banliyö) raylı taşımacılık.
Kent merkezini yakın çevresine bağlayan raylı ulaĢım aracı. Bkz.
kentdışı (banliyö) treni
deniz toplu ulaĢım
(taĢım) türü
denizyolu
depolanmıĢ değer
kartı
Dersaadet
Tramvay ġirketi
destek çalıĢan
(personel)
destek noktası
destek, sağlayım
(tedarik)
destekleme
(sübvansiyon)
desteklenmiĢ bilet
maritime mode
control criteria
Bir iĢletmenin verimlilik ve baĢarımını ölçmeyi olanaklı kılan eĢik
değer.
Deniz üzerinde seyreden araçlarla (motor, vapur, feribot, vb.)
yapılan yolculuk türü.
maritime
stored value card
Deniz üzerinde ulaĢım.
Önceden ödeme karĢılığı, yüklenmiĢ değer kadar harcama yetkisi
sağlayan ulaĢım kartı ya da bileti.
Dersaadet Tramvay
Company
support personnel
Ġstanbul'da 1869 yılında kurulan, ilk yabancı sermayeli tramvay
Ģirketi.
support point
logistic
Bkz. Saymaca durak.
Sürdürülebilir ulaĢım hizmetleri için malzeme, bakım onarım,
yönetim, vb. destek ve besleme dizgesi.
subsidy
UlaĢım iĢletmelerine kamu ya da özel kesimlerin yaptığı doğrudan
ya da dolaylı parasal yardım.
subsidised ticket
Yolculuk biletlerinin bir bölümü ya da tümünün yolcunun geliri
dıĢında bir kaynaktan karĢılanması.
Yolculuk ücretinin bir bölümü ya da tümünün yolcunun geliri
dıĢında bir kaynaktan sağlanması.
Bkz. Hareketlilik.
"Birçok ana kenti ve kenti, aralarında yerleşim yeri boşlukları
olmaksızın, çok büyük bir kentsel yığın biçiminde bir araya toplayan
anakentler öbeği."(RK, 1998)
Yoğun trafik, salım (emisyon), duman, kaza, vb. ne bağlı ek
ulaĢım giderleri.
desteklenmiĢ ücret subsidised fare
devingenlik
devkent
mobility
megalopolis,
conurbation
dıĢ finansal
maliyet
dıĢ/iç kredi
kullanımı
dıĢardan sağlanan
fayda ve hizmet
external financial
cost
external/internal
loan leasing
outsourced service
diferansiyel
differential gear
diğer gider
other cost
dilim
segment
UlaĢım iĢletmelerinde sürücülük ve bakım hizmetleri dıĢında
kalan genel iĢleri yürüten iĢçi konumunda çalıĢanlar (personel).
Yatırım ve finansman amaçlı olarak kullanılan ulusal ya da
uluslar arası kredi.
Bütçe baĢlığı. Elektrik, su, doğalgaz, PTT, köprü geçiĢ, nakliye,
temizlik firmalarına ödeme, bakım onarım firmalarına ödeme,
taĢınır/taĢınmaz kira giderleri, reklam giderleri, telefon santral,
telsiz tamir bakım ve iĢletme giderleri, bilgiiĢlem ve bilgisayar
onarım ve bakım giderlerini kapsar.
Arka askı donanımı üzerinde bulunan, araç dönüĢlerinin
güvenliğini sağlayan, Ģafttan gelen hareketi 90 derece çevirerek
aks milleri yardımıyla iki tekerleğe ileten, hız azaltıp dönme gücü
(moment) sağlayan aktarma birimi parçası.
Bütçe baĢlığı. Satınalma, personel, yatırım, yakıt giderleri dıĢında
kalemler için yapılan harcama.
Kentin mevcut ulaĢım ağının örnekçelenmesinde; hatların ayrılma
noktaları, yolboyunda (güzergah) keskin dönemeçlerle
birbirinden ayrılan, durak ve bağlantılar öbeği. Bir dizi durak ve
bağlantıdan oluĢur.
din çalıĢanı
dingil ağırlığı
religion personnel
axle load
dinlenme yeri
recreation area
direk (aktarmasız) direct trip
seyahat
steering wheel
direksiyon
Kurumlarda dinsel hizmetler veren görevli.
Araçlarda aynı dingile bağlı tekerleklerden karayolu yapısına
aktarılan ağırlık.
"Kent ve bölge tasarılarında, insanların dinlenme ve eğlenmeleri
için, kişi başına belli bir büyüklükten daha az olmamak üzere
ayrılan alan." (RK, 1998)
Aktarmasız, tek araç ve yolculukla bitirilen (tamamlanan)
seyahat. Bkz. Doğrudan yolculuk.
Aracı istenilen yöne yönlendirme ve gidiĢini denetim altında
tutabilmek için ön tekerleklere kumanda edilmesini sağlayan
donatı.
Endüksiyon bobininden gelen yüksek gerilimi ateĢleme sırasına
göre bujilere dağıtan motor parçası.
Yolcunun Diyanet ĠĢleri BaĢkanlığına bağlı tanımlanmıĢ görevde
olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle yolculuk yapmasını sağlayan
kart.
Dizel yakıt (mazot, motorin) kullanan motor.
"Kent tasarımında, bilimsel araştırma yöntemlerinin
uygulanmasına, deneyime, yerel çözümlemelere dayanan parçacıl
yaklaşım yerine, bir bütünü oluşturan tüm öğelerin, bütünle olan ve
kendi aralarındaki ilişki ve etkileşimlerin belirleyici etkenler olarak
gözönünde tutulmasına ağırlık veren araştırma ve sorun çözme
biçimi." (RK, 1998)
distribütör
distributor
diyanet kartı
piety card
dizel motor
dizge (sistem)
yaklaĢımı
diesel engine
systems approach
dizge tanımlama
system spesification Kendi içinde bir bütün olan bir dizgeyi (iĢletme), dizgeyi oluĢturan
dizisel (ardarda,
konvoy) iĢletim
convoy operation
doğalgaz yakıtlı
otobüs
doğal gazlı otobüs
doğal kaynak
natural gas bus
doğal yıkım
(felaket)
natural disaster
temel yapıtaĢları ve iliĢkileri içerisinde, tüm özellikleriyle ortaya
çıkarmak, betimlemek.
Dizi (konvoy) oluĢturma yerlerinde biraraya gelen toplutaĢıma
araçlarının belirlenen yolboyunca birlikte, birbirlerini izleyerek
seyretmeleri.
Bkz. Otobüs, doğal gazlı, Doğalgazlı otobüs.
bus with natural gas Yakıt olarak motorin yanısıra doğal gaz kullanan otobüs.
Bitki, hayvan, mikroorganizma gibi canlı varlıklarla; hava, su,
natural research
direct trip strategy
doğrudan hat
stratejisi
doğrudan yolculuk direct trip
doğrudan seyahat
mesafesi (DSM)
dokunmalı çip
kart
dokunmasız çip
kart
dolaĢan hat
direct travelled
distance (DTD)
contact card
doldurulmuĢ bilet
(kart)
dolmuĢ (1)
encoded media
dolmuĢ (2)
shared taxi,
dolmush
dolmuĢ motoru
dolmush boat
doluluk oranı
filled ratio
toprak gibi cansız varlıkların tümü.
"Yerel topluluğun genel yaşamını etkileyen, aksatan, bozan
yersarsıntısı (deprem), yangın, su baskını, yerkayması, çığ, vb. doğa
olaylarının yarattığı sonuç."(RK, 1998)
Güçlü yolcu çekim odakları (alan, bölge, vb.) arasında kurulacak
yüksek kapasiteli hatlarla oluĢturulan hatağı öngörüsü.
Tek araçla, aktarma yapmadan gerçekleĢtirilen yolculuk. Bu
durumda yolculuk, seyahatle çakıĢır. Bkz. Direk (aktarmasız)
yolculuk.
Aktarmasız yolculuk uzunluğu.
Dokunmayla (temas) veri iĢleyen (okutulan) silikon çipli bilet.
contectless card
Uzaktan algılama teknolojileriyle iĢleyen (okutulan) silikon çipli
bilet.
detoured route
Kestirme (doğrudan) gitmeyen, yerleĢmelere (mahallelere) girip
çıkan hat.
TanımlanmıĢ, bilgi yüklenmiĢ, kullanıma hazır bilet.
jitney
Belli bir hat boyunca, kiĢilerin kendi küçük ya da ortaboy
araçlarıyla, kentiçi yolcu taĢımacılığını zaman düzenine bağlı
olmadan yaptıkları ulaĢım türü.
Birden çok yolcuya hizmet vermesiyle taksiden ayrılan (7-8 koltuk
kapasiteli); değiĢmez (sabit) yolboyunda (güzergah) değiĢmez
(sabit) ücretlerle çalıĢan ulaĢım türü. DolmuĢlar, Ġstanbul'da
1930'lu yıllardan beri çalıĢmaktadır.
Ġstanbul'da (Türkiye), küçük, orta boy teknelerle kentiçi deniz
taĢımacılığı yapan özel iĢletme türü.
Yolculuk sayısının koltuk sayısına oranı.
doruk (zirve)
doruk (zirve)
sürem oranı
doruk dıĢı
doruk dıĢı saat
doruk dıĢı sürem
peak period
peak hour ratio
Bkz. Doruk süremi.
Günün en yolcu yoğun saat dilimindeki yolculuk sayısının toplam
günlük yolculuğa oranı.
off-peak period
off-peak
off-peak period
Bkz. Doruk dışı sürem.
Bkz. Doruk dışı sürem.
1) Yolculuk devinilerinin genellikle düĢük ve servislerin daha az
yapıldığı günün yoğun olmayan süremi. Temel sürem olarak da
adlandırılır. 2) Yolculukların doruk yolculuklara göre daha düĢük
seyrettiği zaman dilimi. 3) Yolcu yükünün doruğa ulaĢtığı
zamanın dıĢındaki zaman dilimleri. Bkz. Durağan sürem.
doruk
doruk süremi
peak
peakperiod
doruk yönü
peak direction
doruk yönü tersi
return of the vessel
on-peak
Bkz. Doruk süremi.
1) UlaĢımda yolculuk yoğunluğunun yüksek olduğu sabah ve
akĢam zaman dilimi. 2) Yolcu yükünün doruğa ulaĢtığı zaman
dilimi.
Zaman dilimi içinde yolculuk amaçlarıyla bağıntılı olarak akıĢ
doğrultusunda en yüksek yolculuk yönü.
Doruk zaman diliminde, yolculuk amaçlarıyla bağlantılı olarak,
doruk akımın yönüne karĢıt yön. Örneğin sabah doruğunda,
evlerden iĢyerlerine ve okullara yolculuk akımı diliminde, karĢıt
yönde kapasite kullanımı ve yolculuk düzeyi düĢüktür.
Doruk süremde çalıĢan araç sayısının doruk dıĢı araç sayısına
oranı.
peak/base ratio
doruk/dorukdıĢı
oranı
döngüsel (ring) hat circular route
reverse commuting
dönüĢ yolculuğu
dönüĢ, antre
antre
DönüĢken iĢlik
yapısı (modüler
atölye sistemi)
dumanölçer
modular system of
workshop
Hattın tümünde aynı yoldan (güzergah) dönüĢü olmayan hat.
Sabah doruk süremindeki çevreden kent merkezine doğru trafik
ana akıĢ yönüne karĢıt yöndeki, genelde akĢam doruk süremi
yolculuğu.
Giriş, anlamına gelen Fransızca sözcük. ÇalıĢma sırasında
arızalanan otobüsün çalıĢmasını keserek garaja dönüĢ yapması.
Bkz. Arızaya bağlı garaj dönüşü, Antre.
Gereksinime göre yeni atölye iĢlevlerinin, kurulu atölye
hizmetlerine kolayca eklemlenebildiği yapı.
smog detector
IĢık duyarlı, araç salımı (egzoz dumanı) yoğunluğunu ölçen aygıt.
durağan sürem
base period
durak
stop
durak ağırlığı
stop weight
durak aktarma
yükü
durak diyagramı
durak kullanım
etkeni (faktör)
stop transfer load
Genel olarak daha kararlı ve olağan günlük trafik akıĢının
sözkonusu olduğu, sabah ve akĢam dorukları arasındaki dönem.
Bkz. Doruk dışı sürem.
1) Yolcuların indi-bindi yapmaları için araçların duraklama
yaptıkları nokta. 2) Kamu hizmeti yapan yolcu taĢıtlarının yolcu
ya da görevlileri indirmek-bindirmek amacıyla duraklamaları için
trafik iĢaretleriyle belirlenmiĢ yer.
Bir durağın diğerine göre yolcu tarafından yeğlenme etkeni
(faktörü). Durak etkeni=1 denge konumudur. 1’in üstünde ya da
altında durağın çekiciliği ya da iticiliği artar.
Durakta değiĢik araçlar arasında aktarma yapan yolcu sayısı.
durak sayısı
number of stop
durak tümleĢkesi
(kombinasyon)
durak yükü
combination of
stops
stop load
duraklama
stopping
stop figure
disutility factor of
stop
duraklamalı trafik standstill traffic
Durak yüklerini gösteren çizge.
Durak yükletim ve yolculuk süresini etkileyecek biçimde yolcuları
belli duraklara yönelten çekim ve kullanım katsayısı. 1' in altına
inen değer, durağın kullanım çekiciliğinin arttığını, üstünde bir
değer ise azaldığını gösterir.
UlaĢım iĢletmelerinde hatağı üzerinde iĢletmenin araçlarınca
kullanılan tük yolcu indirme-bindirme yerleri sayısı.
Dikey ve yatayda tüm durakları yolculuk hareketleriyle
iliĢkilendiren çizge.
1) Bir durakta birim zamanda biniĢ+iniĢ sayısı. 2) Toplam yolcu
sayısı/durak sayısı.
Trafik zorunluluğu dıĢında nedenlerle (inme/binme,
yükleme/boĢaltma, bekleme, vb.) aracın yol üzerinde duraklama
(geçici durma) eylemi.
Trafik ıĢıkları, araba-kamyon trafiği, yaya-polis, durak nedenli
beklemelerin etkilediği trafik.
duraklararası
yolculuk süresi
durakta bekleme
(durma) süresi
durma, bekleme
riding time for the
link
bus stop time
Ġki düğüm (durak) arası bağlantıdaki yolculuk süresi. Bkz.
bağlantı yolculuk süresi.
halt
Düğüm (1)
aggregate
Düğüm (2)
node
dünya kenti
world city
Trafik zorunluluğu (kırmızı ıĢık, görevli durdurması, yol
kapanması, vb.) nedeniyle aracın yol üzerinde durma eylemi.
Kent ulaĢım ağı örnekçelerinde gerçek ya da birleĢtirilmiĢ sanal
durak. Bkz. Birleştirilmiş durak.
Kent ulaĢım ağı örnekçelerinde gerçek ya da birleĢtirilmiĢ sanal
durak (Durak+alan merkezi [centroid]+destek noktası [point]).
Genellikle coğrafi yerlemiyle (koordinat) tanımlanır.
"Ekonomik, kültürel ve yönetsel etkisi bakımından, etkime ve
etkilenme alanı ülke sınırlarını aşan; özellikle küresel ölçekte
örgütlenmiş anamalın yönetimi, denetimi ve dağıtımı işlevlerini
yerine getirmede uluslar arası ölçünlere (standart) ulaşmış
kurumları barındıran; nicel ve nitel olarak kentler sıralamasında
üstün konumda olan büyük kent." (RK, 1998)
dünya ölçünü
world standart
Dünya Sağlık
Örgütü (DSÖ)
World Health
Organization
(WHO)
vertical marking
düĢey iĢaretleme
Araçların duraklarda geçirdikleri süre. Sefer ve seyir süresi içinde
sayılır.
Dünya çapında geçerliliği konusunda uzlaĢılmıĢ ve uygulanan
ölçün (standart).
Uluslararası örgüt. Çevre kirliliği konusunda baĢlıca baĢvuru
(referans) kurumlarından biri.
Yol düzlemine dik olarak yol kenarında ya da askılı iĢaretleme.
düĢük (tutulmuĢ)
ücret
low fare
düĢük manyetik
alan etkisi
düzendıĢı
düzenleme,
geliĢme
low coercitivity
unregularly
development
UlaĢım hizmetinin geliĢigüzel, rastgele yürütülmesi.
"Bir kent ya da yerleşim yerinin bir bölümünün gelişmesine engel
olmak, bu gelişmeye toplum yararına bir biçim vermek amacıyla,
yerleşim yerinin işlevleriyle toprak kullanımı arasında bir ilişki
kurmayı öngören, geleceğe dönük bir kamusal girişim uygulaması."
(RK, 1998)
düzenli
regularly
düzenli yolculuk
commuter
UlaĢım hizmetinin öngörülmüĢ düzenle, aksatılmadan
yürütülmesi.
Düzenli olarak evle iĢ ya da okul arasında gerçekleĢtirilen seyahat.
düzensiz geliĢme
piecemeal
development; urban
sprawl
"Yerleşim yerlerinin, genellikle bir tasarıma uygun olmayan,
toplumun genel yararına aykırı, bireycil eğilim ve etkinlikler
doğrultusunda gelişimi." (RK, 1998)
düzensizlik
irregularity
Trafik sıkıĢıklığı ve diğer nedenlere bağlı sefer düzeni aksaması.
düzey ayrıĢtırma
grade seperation
"Birbirini kesen iki yolun köprü, içgeçit, yer altı geçidi gibi
araçlarla, birbirine engel oluşturmaksızın, gidişgelişe uygun duruma
getirilmesi." (RK, 1998)
Yoksul kent yerleĢiklerinin 'hareketlilik hakkı'nı koruma amaçlı
olarak iĢletme giderinin altında tutulan ve desteklenen (sübvanse
edilen) yolculuk bedeli.
YaklaĢık 200-300 oersted düzeyinde manyetik alan etkisi
(koersitivite). Bkz. Manyetik alan etkisi.
E
edmonson kartı
(manyetik)
EGO
egzos çıkıĢının
otobüs tavanı
üzerine alınması
egzos gazı süzgeci
(filtre)
edmonson card
(magnetic)
EGO
Ortasında manyetik bir iz bulunan 67x30 mm. boyutlarında bilet
türü. Manyetik biletlerin ilk uygulanan örneği.
exhaust gas filter
Egzoz salımlarını belli oranlarda süzen aygıt.
Elektrik Gaz Otobüs kısaltması. 1942 yılında, 4325 sayılı yasayla
oluĢturulmuĢ Ankara Elektrik ve Havagazı ĠĢletme Genel
Müdürlüğü.
Hava kirliliğinden zemin düzeyinde (insan boyu) doğrudan
exhaust outlet is
placed over bus roof etkilenmeyi azaltmak için egzos çıkıĢ borusunun otobüs tavan
düzeyine teknik olarak yükseltilmesi iĢi.
egzoz ölçümü
exhust measure
eğitim çalıĢanı
(personel)
ek (ilave) ücret
education personnel
eklemlenmiĢ ücret
combine fare
ekolojik denge
ecological balance
ekonomik filo
ömrü
ekonomik ömür
economic fleet life
ekonomik veri
ekspres hat
economical data
express route
ekspres servis
ekspres yol
express service
express road
elektrikli tramvay
electrik traction
tramway
retired
emekli
supplement fee,
supplement fare,
extra
economic life
emekli öğretmen
emekli öğretmen
kartı
en büyük kent
retired teacher
retired teacher card
en çok yolcu yükü
maximum load
(capacity)
most efficient
public transport
network
en yüksek
(maksimum)
verimli toplu
ulaĢım ağı
enaz (minimum)
sürücü gereği
primate city
Araç egzos salımlarının kirliliğe yol açan duman, atık madde vb.
düzeylerinin saptanması.
Kurum personelinin eğitimiyle görevli çalıĢan.
1) DeğiĢik yolculuk türlerinde, değiĢken, öngörülmüĢ ölçütlere
göre ayrıĢtırılmıĢ ücret kesimi. 2) Eksik ödenmiĢ yolculuk bedelini
tamamlayan ücret bedeli. 3) Nicel ya da nitel anlamda değiĢik
(farklı) yolculuk beklentileri için temel ücrete ek yolculuk ücreti.
Kentiçi ulaĢımda değiĢik ücret türlerinin koĢullara uygun
karmasından oluĢan yolculuk ücreti.
Ġnsan ve diğer canlı varlıkların geliĢmelerini sürdürebilmeleri için
gerekli yaĢamsal koĢulları sağlayan ortam.
Filonun ekonomik açıdan verimli olabildiği süre.
"Ulaşımda, yeni bir ulaşım aracı almak yerine varolanın onarılıp
işletmeye alınmasının daha verimli olacağı süre." (RK, 1998)
ĠĢletme gelir ve giderlerini gösteren derlenmiĢ bilgi.
Normal ulaĢım hatlarına göre ulaĢım düzeyi yükseltilmiĢ (her
durakta durmamak, vb.) ve farklılaĢtırılmıĢ, çoğu kez özel ücret
tarifesi uygulanan ulaĢım hizmeti.
Bkz. Ekspres hat.
Araçlarca kullanım biçimi tanımlı (ücretsiz/ücretli), kavĢak ya da
trafik ıĢıklarıyla kesilmeyen ayrılmıĢ (tahsisli) yol.
20. yüzyılın ilk çeyreğinden beri (Ġstanbul'da 1914) raylar
üzerinde elektrik gücüyle devinen kentiçi kara ulaĢım türü.
Yasal olarak öngörülmüĢ hizmet süresini doldurmuĢ, tüm
hakediĢleriyle birlikte görevinden ayrılmıĢ kiĢi.
DeğiĢik ücretlendirilen (indirimli) yolcu sınıfı (kategori).
Yolcunun öğretmen olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle
yolculuk yapmasını sağlayan belge.
"Bir ülkenin, öteki büyük kentlerinden iki ya da üç kat büyük,
yalnızca nicel olarak değil, ekonomik ve kültürel açıdan da önde
gelen kenti. Örneğin, Türkiye'de İstanbul." (RK, 1998)
Gün içerisinde yolculuk sayısının doruğa ulaĢtığı zaman
dilimindeki nicel (sayısal) büyüklük.
En az yolcu km. giderli (maliyet) toplu ulaĢım hatağı.
Sefer süresinin (seyir+sefer düzenleme süresi) sefer aralığına
bölünmesiyle hesaplanan, birim zamanda (1 saatte) gerekli sürücü
sayısı.
En az sürücü gereğinin tamsayıya dönüĢtürülmesiyle hesaplanan
ençok (maksimum) maximum driver
sürücü sayısı. Örneğin, araç baĢına en az 1.5 sürücü 2 sürücü
sürücü gereği
olarak değerlendirilir.
1) Araçların seyir süresini aĢan en çok (maksimum) sefer süresi. 2)
maximum layover
ençok sefer
Araçların toplam sefer süresiyle (sefer seyir süresi+sefer
düzenleme süresi
düzenleme süresi) sefer seyir süresi arasındaki farkın iĢletme
verimliliği açısından kabul edilebilir en yüksek düzeyi.
Elektrikli araçlara merkezi bir güç kaynağından güç (enerji)
catenary
enerji aktarım
desteği sağlayan hava hattı (troleybüslerde olduğu gibi); Bkz.
hattı
Otobüs, troleybüs.
Araçların devinimini sağlayan yakıtın tüketimi.
energy use
enerji kullanımı
energy consumption Araçların devinimini sağlayan yakıtın tüketim düzeyi.
enerji tüketimi
Zorunlu ya da zorunsuz olarak; gecikme, durma, beklemelerle
undisturbed traffic
engellenmemiĢ
kesilmeyen trafik.
trafik
Kentiçi yolculukların, tüm olumsuz (riskli) etkenler açısından
optimum journey
eniyi yolculuk
ideal dengenin oluĢtuğu noktada yapılmasını sağlayan güvenlik
safety
güvenliği
koĢulu.
minimum driver
eriĢebilirlik
accessibility
eriĢebilirlik
çözümlemesi
accessibility
analysis
eriĢim denetimli
karayolu (otoyol)
range controlled
highway
eriĢim mesafesi
(EM)
eriĢim süresi (ES)
access distance
(MA)
access time (TA)
erteleme, tahkim
moratorium
ESHOT
ESHOT
"Bunalım dönemlerinde, yerel yönetimlerin devlete olan borçlarını
ödeme zorunluğunun bir süre için geri bırakımı." (RK, 1998)
Elektrik, Su, Havagazı, Otobüs, Troleybüs kısaltması. 1947 yılında
4583 sayılı yasanın 6.maddesini göre kurulan, Ġzmir Belediyesine
(günümüzde BülyükĢehir Belediyesi) bağlı, katma bütçeli idare.
eski kent (Ģehir)
old town, ancient
town, historic
nucleus
"1) İçinde yaşadığımız yüzyıldan daha önce kurulmuş kent. 2)Bir
kentin, ilk kurulduğu çağdaki çekirdeği çevresinde, ona daha
sonraki çağların kattığı kültürel değerlerle bir bütün oluşturan,
genellikle kültür ve turizm amaçlı korunan kent kesimi." (RK, 1998)
eski yapı stoğu
old housing stock
eski yapıt (eser)
ancient building
esnek
flexible
esnek olmayan
esneklik ölçeği
inflexible
elasticity model
eĢdüzeyli geçit
road junction,
interchange,
intersection
Kentlerde tarihsel özellikleri olan koruma altındaki yapılar
topluluğu.
"Kent tasarılarında (imar planı) özel koruma önlemlerine konu
yapılmaları gereken, tarih, estetik ve sanatsal açıdan büyük değer
taşıyan yapı." (RK, 1998)
Ilımlı, uyumlu, değiĢmeye açık, yeni koĢullara kolay geçiĢ
sağlayan.
katı, uyumda zorlanan, değiĢmeye kapalı.
UlaĢım ücretlerinde ya da sefer düzeninde yapılan herhangi bir
değiĢikliğe karĢılık yolculuk istemindeki (talep) duyarlık ölçüsü.
Örneğin, ücretlerde yüzde 10'luk bir zam, talepte yüzde 3'lük bir
düĢüĢe neden olursa esneklik - 0.3'tür.
Bkz. Kavşak.
eĢdüzeyli kavĢak
level crossing
eĢgüdüm
eĢik çözümlemesi
coordination
threshold analyses
eĢsürem haritası
time-counter map
etanol
ethanol
etkin araç filosu
etkinlik
active vehicle fleet
efficiency
EURO II
EURO II
ev halkı
household
1) Kentin belli noktalarına (örneğin, hastahane, okul, kütüphane,
tiyatro, sinema, kültür ya da alıĢveriĢ merkezi, vb.) ulaĢım
türleriyle eriĢim düzeyi ve koĢulları. 2) "Bir taşınmaza, bir yerleşim
yerine ya da bir yerleşim yerindeki kamusal hizmete erişme olanağı,
varış kolaylığı." (RK, 1998)
Kentin belli noktalarına (örneğin, hastahane, okul, kütüphane,
tiyatro, sinema, kültür ya da alıĢveriĢ merkezi, vb) ulaĢım
türleriyle eriĢim düzeyi ve koĢullarının bir örnekçe üzerinde
değiĢik yöntemlerle sınanması.
Özellikle transit trafiğe ayrılan, belirli yer ve koĢullar dıĢında giriĢ
ve çıkıĢın yasaklandığı, yaya-hayvan-motorlu taĢıtların
giremediği, özel denetim yapılan karayolu.
Seçili ulaĢım türüyle yolculuk hedefine ortalama ulaĢma mesafesi.
Seçili ulaĢım türüyle yolculuk hedefine ortalama ulaĢma süresi.
KesiĢme noktasında buluĢan yolların aynı düzlemde olduğu
kavĢak.
Ġlintili konular arasında her anlamda uyum sağlama (çabası).
"Bir kent büyürken, her nüfus büyüklüğünde, aşılması gereken,
yerel, teknolojik ve yapısal engelleri ya da tıkanıklıkları gidermek
için öngörülmüş her çözümün tutarının hesaplanmasını içeren
araştırma yöntemi." (RK, 1998)
"Bir kentte, belli bir odaktan belli bir ulaşım yapısına göre eşit
yolculuk süresi uzaklığında olan noktaların birleştirilmesinden
oluşan harita." (RK, 1998)
Seçenek yakıt; havadan ağır gazla sıvılaĢtırılmıĢ alkol. Mısır, tahıl
ve ĢekerkamıĢı benzeri tarımsal ürünlerden elde edilir.
UlaĢım hizmeti vermeye hazır araç varlığı.
ĠĢletmelerin; kaynakların değerlendirilmesi, verimlilik, hizmet
düzeyi, kapasite kullanımı, vb. açısından en iyi (optimum) düzeyi.
The Association of European Operational Research Societies
kısaltması. Daha çok lastik tekerlekli kara ulaĢımı araçlarına bağlı
çevre kirlenmesine dönük araç teknoloji ölçünü (standartı). 2014
yılına değin tanımlanmıĢtır (EURO VI).
1) Birarada tek bir konutta yaĢayan aile bireylerinden oluĢan
topluluk. 2) "Aile bireylerinin süreli olarak ortak yaşadıkları ve
paylaştıkları yapı ortamı." (RK, 1998)
ev-iĢ seyahati
uzunluğu
lenght of homework commuting
Evle iĢ arasında tek yönde yapılan seyahat uzunluğu.
faaliyet dıĢı gider
ve zarar
non-operational
expense and loss
faaliyet (etkinlik)
raporu
far
annual report
fazla çalıĢma
belgesi
overtime request
feribot
ferry
filo bileĢimi
fleet composition
Gerçek ve tüzel kiĢi ve kurumlara ödenecek hasar bedelleri;
vergi, sigorta, tasarruf vb. gecikme ceza ve faizlerini içeren
tazminat ve ceza giderleri; tahakkuk etmemiĢ geçmiĢ yıllara ait
gider ve zararlar; stok sayım eksiği ve değer düĢüklüğü, arazi satıĢ
zararı, bağıĢ ve yardımlar, vb. faaliyet dıĢı gider ve zarar baĢlığı
altında toplanan bütçe bölümü.
Bir önceki döneme (genellikle yıl) iliĢkin iĢletme bilgilerini, bütçeyi
ve yatırımları özetleyen yayın.
Araçların ön tarafında bulunan ve sürücünün izlediği yolu
aydınlatan ıĢıldak.
Olağan günlük çalıĢmanın (mesai) üzerinde çalıĢma gerektiren
iĢler için yetkilice düzenlenen, fazla çalıĢma istemini gösteren
belge.
Daha çok araç taĢımacılığı amacıyla tasarımlanmıĢ ve değiĢmez
bir su kesitinde (hat) iĢletilen deniz ulaĢım aracı. Bkz. Arabalı
vapur, Araç gemisi.
Kentiçi ulaĢım iĢletmelerinde ulaĢım araçlarının; marka, model,
tür, vb. açısından filo içerisindeki dağılımları.
Hizmete verilen (çalıĢan) iĢletme araç sayısının filoyu oluĢturan
tüm araç sayısına oranı.
UlaĢım iĢletmelerinde filoyu oluĢturan tüm araçların düzenli
olarak yolcu taĢımacılığına sunulan araç düzeyiyle iliĢkisi.
Seyahat süresi+kirlilik+kaza giderleri dıĢında kalan ulaĢım gideri.
F
head-lamp
filo kullanım oranı fleet occupancy rate
filo kullanımı
fleet utilization
finansal gider
financial cost
fiziksel tasarım
(planlama)
fiziksel veri
forklift
development
planning
physical data
forklift
fren
braking
fren aralığı
(mesafe)
fren lambası
brake distance
Füniküler sistem
funicular system,
funicular tunnel,
cable railway
brake lamp
Varolan kentsel yapı özelliklerinin geliĢme ve eğilim doğrultusuyla
boyutunun kestirimi.
Hatağının coğrafi konumu ve özelliklerini veren bilgi.
Araç, gereç asansörü (kaldırma, indirme, taĢıma) iĢlevi gören iĢ
makinası.
Hareket halinde bulunan aracın hızını kesip yavaĢlatmak ya da
durdurmak için uygulanan denetimli güc aygıtı.
Frene bastıktan sonra katedilen yol uzunluğu.
Araçların arkasında sağ ve solda iki adet bulunan, fren yapılınca
yanan uyarı amaçlı ıĢıldak (lamba).
Genellikle eğimli arazilerde, raylar üzerinde kablo ile çekilen
ulaĢım türü. Bkz. Kablolu demiryolu, Tünel.
G
gabari
clearance
garaj
depot
garaj (manevra)
Ģoförü
garaj silicisi
garajdan gecikme
driver in depot
gazi
gazi yanında eĢi
veteran
veteran
accompanying
spouse
depot cleaner
late from depot
Araçların, yüklü/yüksüz olarak karayolunda güvenli yol
alabilmeleri için uzunluk, geniĢlik, yüksekliklerini belirleyen
ölçüler.
ĠĢletmelerin ulaĢım filolarının servis dıĢında tüm hizmetlerinin
(bakım, onarım, yakıt, temizlik, planlama, koruma, vb.) yapıldığı
açık/kapalı yapı bütünü.
Garaj içinde değiĢik amaçlarla (manevra, bakım, vb.) araçları
kullanan sürücü.
Garajlarda filo otobüslerinin temizliğini yapan iĢçi.
UlaĢım aracının garaj ya da park yerinden hizmet vereceği hat
baĢına geliĢi sırasında oluĢan gecikme.
DeğiĢik ücretlendirilen (ücretsiz) yolcu sınıfı.
DeğiĢik ücretlendirilen (ücretsiz) yolcu sınıfı.
AzgeliĢmiĢ ülkelerde, hızlı ve öngörüsüz (plansız) kentleĢmeye
bağlı, genellikle kentlerin çevrelerinde oluĢan, altyapısız, düzensiz,
yasadıĢı insan yerleĢimleri.
"Yapı kurallarına aykırı olarak, gerçek ya da tüzel, kamusal ve özel
kişilerin arsaları üzerinde, yer sahibinin onayı dışında yapılan,
barınma gereksinimleri devlet ya da yerel yönetimce karşılanmayan
yoksul, dargelirli ailelerin yaşadığı barınak türü." (RK, 1998)
gecekondu (1)
illegal and
unplanning housing
gecekondu (2)
squatter house,
shanty
gecekondu bölgesi
gecikmeli trafik
shanty-town
delay traffic
geçiĢ hakkı
right of way
geçiĢ yolu
traffic lane
gelir
revenue
gelir gider oranı
ratio revenue/costs,
fare box recovery
ratio
gelir kaçağı
fare leakage
gelir yönetimi
clearing house
gelirin korunması
revenue protection
geliĢmekte olan
ülke
geliĢkin tasarımlı
otobüs
geliĢkin toplu
ulaĢım dizgeleri
(GTUD)
developing country
advanced design
bus
advanced public
transportation
systems (APTS)
Bkz. Otobüs, gelişkin tasarımlı.
geliĢmiĢ ülke
developed country
Ekonomik geliĢme ve Kişi Başına Düşen Ulusal Geliri açısından
belli düzeyin üzerindeki ülke.
Bkz. Bayındırlık, imar.
Kentsel alanın iĢlevsel kullanıma göre dağılımı.
development
geliĢtirim
general land use
genel arazi
kullanımı
genel trafik düzeni general traffic
patterns
genel trafik hızı
"Gecekondu yerleşmelerinden oluşan kent kesimi." (RK, 1998)
Trafik ıĢıkları, araba-kamyon trafiği, yaya-polis nedenli
gecikmelerin yolaçtığı trafik.
Yaya ve araç kullanıcılarının diğer yaya ve araç kullanıcılarına
göre yolu kullanma sırasındaki önceliği.
Araçların bir mülke girip çıkması için yapılan yolun karayolu
üzerinde bulunan bölümü.
UlaĢım iĢletmelerinde toplam bilet/kart (yolculuk) vb.satıĢlarının
getirisi.
1) Toplam iĢletme giderlerinin ne kadarının yolculuk gelirleriyle
karĢılandığını gösteren oran. 2) Yolculuk gelirleriyle karĢılanan
iĢletme harcama oranı ölçüsü; bir bölüm ya da sistemin
bütününde toplam iĢletme harcamalarının yeri olarak gelir dilimi.
ĠĢletme denetiminden kaçırılan, muhasebe sistemine gelir olarak
kaydedilemeyen yolculuk gelirleri.
Birden çok iĢletmecinin bulunduğu ortamlarda (kent, bölge, ülke)
bütünleĢik ulaĢım gelirlerinin (harcamaları da içerebilir)
iĢletmelerarası paylaĢımının düzenlenmesi.
Yolculuk geliri kaçaklarının önlenmesi ve biniĢle gelir arasındaki
doğru bağlantının sağlanması.
Ekonomik geliĢme ve Kişi Başına Düşen Ulusal Geliri açısından
belli düzeyin altındaki ülke.
Akıllı Araç Otoyol Dizgeleri (AAOD) teknolojileri, ileri araç iĢletim,
iletiĢim, kullanıcı hizmetleri ve pazar araĢtırmaları kapsamında
ulaĢım geçiĢlerini düzenlemek için gerçekleĢtirilen tasarım.
Bir kentin yolculuk üretimi, motorlu taĢıt ve otomobil sahipliği,
yük taĢımacılığı, türel dağılım, vb. özelliklerinin tümü.
general traffic speed Hatağı üzerinde, tüm trafiğin, belirlenmiĢ kesit ve yolboylarında
genel ulaĢım gideri overall transport
cost
boulevard
geniĢ ağaçlı yol,
bulvar
genelleĢtirilebilir ortalama akıĢ hızı.
Toplumsal maliyet+Kirlilik maliyeti+Seyahat süresi maliyeti+
Kaza maliyeti genel toplamından oluĢan ulaĢım gideri.
"Kent içinde taşıtların ve yayaların gelip geçmesine ayrılmış geniş ve
ağaçlıklı yol." (RK, 1998)
gerçek seyahat
süresi
gerçekleĢen km.
real travel time
Gerçek durumda belli bir seyahat için baĢlangıç noktasından bitiĢ
noktasına gitme süresi.
actuel km
gerçekleĢen sefer
actuel run
gerçekleĢen servis
actual service
geri vites lambası
gezen ev
reverse gear lamp
car-free housing
gezi otobüsü
circulator bus
ĠĢletmelerde öngörülen (planlanan) araç kilometrelerin
uygulamada gerçekleĢme düzeyi (toplam km.olarak).
ĠĢletmelerde öngörülen (planlanan) sefer sayısının uygulamada
gerçekleĢme düzeyi (çalıĢan sefer sayısı olarak).
ĠĢletmelerde öngörülen (planlanan) servis sayısının uygulamada
gerçekleĢme düzeyi (çalıĢan araç sayısı olarak).
Geri vitese takıldığında yanan araç ıĢıldağı.
Bir yere bağlı (sabit) olmayan, tekerlek üzerinde hareketli gezici
konut.
Bkz. Otobüs, gezi.
gezi, park
park
"Dinlenme, eğlenme ya da doğadan yararlanma amacıyla, olduğu
gibi bırakılmış ya da yeniden biçimlendirilmiş oturma, seyir ve
yürüme vb. edilgin eğlenme ve dinlenme biçimlerine olanak
sağlayan açık ve yeşil kamusal alan." (RK, 1998)
gider-yarar
çözümlemesi
cost-benefit
analyses
giriĢ çıkıĢ
denetleyicisi
giysi (melbusat)
ambarı
gökdelen
entry/exit validator
"Kent yapım, hizmet etkinliklerinde, bu hizmetlerin topluma
sağladığı yararlarla bunları elde etmek için yapılan harcamaların
karşılaştırılması yoluyla, belli girişim ve etkinliklerde bulunmanın
doğru olup olmadığına ilişkin sonuçlara ulaşma yordamı." (RK,
1998)
Manyetik kartların okutulduğu aygıt oluğu.
gönüllü yalınlık
hareketi
voluntary simplicity
görev değiĢimi,
Ģanzıman
driver shift at
services
göreve son verme
görevlendirmeye
bağlı yitik (kayıp)
sefer
take over
lost run by
allocation
görünü otobüsü
gözden geçirim,
sınama çalıĢması
güç aktarma
organları
güncelleme
sightseeing bus
diagnostic etud
Bkz. Otobüs, görünü.
Yürütülen bir çalıĢmanın gelinen son aĢamasında, çözümleme
(analiz) öncesi yapılan ussal (mantıksal) denetim.
power transmission
system
validity, update
Motorun hareketini tekerleklere ileten düzeneklerin tümü.
günlük gelir
daily revenue
günlük gider
günlük motorin
tüketimi
günlük yolculuk
daily cost
daily fuel
consumption
daily trip
gürültü
gürültü düzeyi
gürültü kirliliği
güven esaslı bilet
uygulaması
güvenli araç
kullanma tekniği
noise
noise level
noise pollution
open system
clothes storehouse
ÇalıĢanlara ait giyim malzemelerinin teslim alındığı, depolandığı,
kayıtlarının tutulduğu, dağıtıldığı ambar.
skycraper
"Büyük kentlerin odağında yeralan, kentin kültür, alımsatım ve
hizmet işlevlerinin genişliği ve yoğunluğu oranında sayıları çoğalan
çok yüksek yapı." (RK, 1998)
Sağlık ve beslenme gibi konularda, yaĢamın niteliğini yükseltmek
amacıyla, ‘en azın en iyisi’ olduğunu öne süren Budizm kökenli
toplumsal hareket. Buda, Gandhi, Tagore, Thoreau, Gregg (The
Value of Voluntary Simplicity, 1936), Duane Elgin (Voluntary
Simplycity, 1981) vb. belli bsşlı kaynaklarını oluşturur.
Günün ilk vardiyası olan sabah vardiyasında çalıĢan sürücünün
(hat sürücüsü), aynı aracın akĢam vardiyasında görevli sürücüye
iĢi ve otobüsü teslim etmesi.
Kurum yönetiminin çalıĢanın iĢine yasal olarak son vermesi.
UlaĢım araçlarının istek üzerine (genellikle kamusal hizmetler
için) kentiçi ulaĢım hizmetinden çekilerek görevlendirilmesine
bağlı olarak ortaya çıkan sefer eksiği.
safe vehicle
operation
techniques
güvenlik (emniyet) security personnel
görevlisi
security force
güvenlik gücü
güvenlik (emniyet) safety strap
kemeri
Bilginin ya da bir konunun, sürekli yenilenmesi, en son geliĢme ve
değiĢmeleri içermesi için yapılan iĢlem.
UlaĢım iĢletmelerinde bir günlük iĢletmecilikten sağlanan gelir.
UlaĢım iĢletmelerinde bir günlük iĢletmecilik gideri.
UlaĢım iĢletmelerinde filoyu oluĢturan araçların bir günde
tükettikleri yakıt (motorin) miktarı (litre olarak).
ĠĢletmenin servise çıkardığı araçlarla 1 gün içinde gerçekleĢtirdiği
biniĢ sayısı.
Ses düzeyi (desibel) yüksek, uyumsuz ses.
Desibel olarak ölçülür. Sesin Ģiddetini gösterir ölçek.
Kentiçi ulaĢım kökenli yüksek, aĢırı ses kirlenmesi.
Bilet iptalinin yolcunun kendine bırakıldığı ya da yapılmadığı
dizge. Bkz. Açık ücret uygulaması.
Yolcu taĢıma araçlarının güvenli bir biçimde kullanımıyla ilgili
yöntemler, uygulama kuralları.
Garaj, bina, vb. iĢyerlerinin korunmasıyla görevli çalıĢan.
DeğiĢik ücretlendirilen (ücretsiz) yolcu sınıfı. Polis, vb.
Otomobillerde sürücü ve yolcuların güvenliklerini sağlamak için
göğüs ve bele takılan kayıĢ.
H
hafif demiryolu
(raylı)
hafif raylı (LRT)
hafta içi
hafta sonu
light rail
Bkz. Demiryolu (raylı), hafif.
light rail
weekday
weekend
hakem (kurulu)
baĢvurusu
hakim-savcı kartı
grievance
arbitration
judge-attorney card
Bkz. Demiryolu (raylı), hafif.
Kentiçi ulaĢımda iĢgünü.
1) Kentiçi ulaĢımda izlence (tatil) günü. 2) Haftanın çalıĢılmayan
günü (Türkiye'de; Cumartesi, Pazar).
Bir toplu pazarlık sözleĢmesinin yorumu ya da uygulamasıyla
ilgili olarak çalıĢanların sorunu çözüm süreci.
Haliç
Golden Horn
halkla iliĢkiler
geliĢtirimi
hareket amiri
public relations
motivation
bus regulation chief
hareket hakkı
right to mobility
hareket iĢçisi
hareket Ģöforu
regulation worker
operator driver
hareketlilik
mobilitiy
hareketlilik
politikası
hareketlilik
yönetimi
mobilitiy policy
managers of
mobility
Geleneksel toplu ulaĢım hizmet ve yaklaĢımlarını kapsayan ulaĢım
davranıĢlarının yanısıra ulaĢım kararları, hava kalitesi, toplu
ulaĢımda tümleĢik (entegre) arazi kullanımı ve verimlilik için
kamusal eğitim, taĢıma türlerinin trafikte yer tutma ve yolculuk
payları (dağılımı) vb.yi dikkate alan ulaĢım yaklaĢımı.
harita
map
hasarsız kaza
accident without
damage
route
1) Yeryüzünün tümünün ya da bir parçasının, belli bir ölçeğe göre
küçültülüp kuĢbakıĢı görünüĢüyle ikiboyutlu bir düzlem üzerine
geçirilmesi. 2) "Yeryüzünün ya da bir parçasının belli bir orana
göre küçültülerek ikiboyutlu düzlem üzerine izdüşürülmesi."(RK,
1998)
UlaĢım iĢletmelerinde çalıĢan araçların fiziksel (maddi) hasara yol
açmadığı kazalar.
hat
hat amiri
hat bağlantısı
hat değiĢikliğine
bağlı yitik (kayıp)
sefer
assistant operation
chief
route link
lost run by route
change
hat kilometre
route miles
hat muhasebe
sistemi
route accunting
system
hat muhasebesi
route accounting
hat sayısı
hat uzunluğu
number of route
route (line)
kilometer
Yolcunun hakim-savcı olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle
yolculuk yapılmasını sağlayan belge.
Ġstanbul'un Avrupa Yakasını , Beyoğlu ve Ġstanbul olarak ikiye
ayıran körfez.
UlaĢım iĢletme personelinin yolcularla olan iletiĢimlerinin
iyileĢtirilmesi ve geliĢtirilmesi için yürütülen çalıĢma.
Araçların ilk/son hareketleriyle çalıĢma düzenlerini denetleyen
ve yönlendiren iĢletme görevlisi.
Ġnsanların kentiçinde değiĢik amaçlı yolculuklarını
gerçekleĢtirebilme olanaklarının sağlanmasıyla ilgili insan hakkı.
Bkz. İşletme işçisi.
Yolcu taĢımacılığı yapan filo araçlarında (otobüs) sürücülük
yapan iĢçi çalıĢan.
Kent içinde araç ve yolcu hareketleriyle ilgili, birim zamanda
(gün) kiĢi (nüfus) baĢına düĢen yolculuk oranı ya da katsayısıyla
anlatılan bilimsel kavram.
Kentiçi etkinliklere yönelik yolculuklarla ilgili yolculuk yönetimi.
1) Kentte, kentiçi ulaĢım amaçlı olarak saptanmıĢ ve araçların
sürekli ve düzenli olarak sefer yaptıkları iki nokta arasındaki
yolboyu (güzergah). 2) Bir doğrultuda, bir terminalden (baĢlama
noktası) diğer terminale (bitiĢ noktası) düzenli olarak gidip gelen
değiĢmez (sabit) ulaĢım araçları yolu. Bir ya da daha çok dilimden
oluĢur.
Araçların günlük çalıĢmalarının iĢletme bölgesi sorumlu
yardımcısı.
UlaĢım araçlarının hatları üzerinde kullandıkları bağlantı.
Araçların çeĢitli nedenlerle ve iĢletme kararlarıyla hat
değiĢtirmelerine bağlı olarak ortaya çıkan sefer yitimi.
UlaĢım (hat) ağında değiĢmez (sabit) hatlarda yapılan km.
toplamı.
Bir yada birden çok hat'a ait maliyet bilgilerinin(gelir/gider
tabloları, anahtar denetim değerleri, istatistik bilgiler, vb)
izlenmesini sağlayan iĢletim uygulamalarından oluĢan yapı.
UlaĢım iĢletmelerinde hat bazında gelir-gideri (girdi-çıktı)
gösteren hesap(lama) yöntemi.
UlaĢım iĢletmesinde hizmet verilen hatların toplam sayısı.
UlaĢım hattının baĢlangıcıyla bitiĢ noktası arasındaki uzunluk
(km).
hat yolunun
(güzergah)
değiĢtirilmesi
hat yük kesiti
hat'a göre ücret
hatağı (Ģebeke)
etkinliği
hatağı
çözümlemesi (HÇ)
change of route line
Hat yollarının yolculuk beklentileri gözönünde tutularak yeniden
düzenlenmesi.
load profiles for
route
route wise fare
network
effectivness
route network
analysis (RNA)
Bir hatta, hattın bağlantıları boyunca birim zamanda bağlantı
yükleri dağılımı çizgesi.
Hat türüne göre tanımlanmıĢ yolculuk ücreti.
Varolan ulaĢım hatağının verimlilik ölçütlerini tutturma düzeyi.
Hatağının belirlenmiĢ ölçütlerle özelliklerinin ortaya çıkarılması
ve değerlendirilmesi. "Verili bir ağ ve yolculuk matrisi için
giderleri, gelirleri, verimlilik etkenlerini, her başlangıç-bitiş çiftinin
bileşenleri için yolculuk süresini, toplam hizmet düzeyini ve
yolcuların hat seçimini ortaya koyar".(VTS, 1989)
Tasarım ve örnekçe çalıĢmalarında, kentiçi ulaĢım hatağı için
yapılan varsayımlar.
hatağı girdileri
(parametre)
hatağı
iyileĢtirilmesi
(akılcılaĢtırma)
network parameter
route network
rationalization
Kentiçi yolculukların akılcı (en kısa sürede en uzun yolculuk) bir
biçimde yürütülebilmesi için hatağının kentin genel beklentileriyle
de uyumlu olarak düzenlenmesi.
hatağı örnekçesi
model of the route
network
hatların bölge
ölçeğinde yeniden
düzenlenmesi
reregulation of
route in zone
1) Varolan kentiçi ulaĢım ağının temel özelliklerinin yansıtıldığı
kurgusal örnek. 2) Bir ulaĢım ağının değiĢik özelliklerinin belirli
teknik ve yöntemler kullanılarak yapılmıĢ gerçeğe uygun kurmaca
örneği.
Seçili bir bölgede varolan hatağı yapısının daha verimli
iĢletmecilik yapılabilecek biçimde yeniden düzenlenmesi (hat
kısaltma/uzatma, ana hat/besleme hat, vb.)
hatların
eĢgüdümlenmesi
(koordinasyonu)
coordination of
routes
Özellikle koĢutlu (paralel) hatlarda seyir sefer aralıklarının yolcu
durak beklemelerini en aza indirecek biçimde ayarlanması.
hava kirliliği
ölçütü (standart)
hava kirliliği,
kirlenme
standards of
pollutant
air pollutant, air
pollution
Hava kirlilik düzeyiyle ilgili uluslar arası benimsenmiĢ değer(ler).
speed and delay
study
express bus
Araçların trafik içerisindeki davranıĢlarının türlü teknolojiler
kullanılarak ölçümüne dayalı araĢtırma.
rapid rail
Bkz. Demiryolu (raylı), hızlı.
rapid urban
development
rapid transit
Kent altyapısının geliĢme, büyüme hızıyla orantısız göç alma ve
insan yerleĢmesi.
hava niteliği
(kalite)
hava tramvayı
hektar
hesap kesimi
(beyan)
hız
hız bilinci izlencesi
hız ve gecikme
çalıĢması (etüd)
hızlı (ekspres)
otobüs
hızlı demiryolu
(raylı)
hızlı kentsel
geliĢme
hızlı ulaĢım (1)
1) UlaĢım araçları salımlarına bağlı hava (atmosfer) kirlenmesi. 2)
UlaĢım aracı kaynaklı egzos salımı kirliliği. "Kentleşme ve
teknoloji uygulamaları sonucu, insanların ısınma, taşınma ve öteki
etkinlikleri yüzünden, havadaki, insan sağlığı açısından sakıncalı
madde oranının yükselmesi." (RK, 1998)
Yakıt salımları (emisyon) ve kirlilik açısından solunan havanın
air quality
özelliği.
Yapısında bir güç kaynağı taĢımayan, hava kablolu bir elektrik
aerial tramway
sistemiyle hareket eden yolculuk aracı. Araçlar devinimi sağlayan
ve aracın dıĢında bir yerde bulunan güç kaynağından hava
hattıyla beslenir.
UlaĢım yazınında (literatür) yaygın kullanılan kentsel alan birimi
hectare
(10.000 m2)
Bilet satıcılarının üstlendikleri bilet hesabıyla ilgili gerçekleĢme
ticket handling
durumunu belirlenmiĢ zamanlarda ilgili birim görevlisine
bildirimleri, hesap kesimi.
Araçların birim zamanda aldıkları yol uzunluğu.
speed
Programs of speed’s Kimi Avrupa ülklerinde, aĢırı hız yapan sürücülerin alındıkları
zorunlu eğitim izlencesi.
education
Bkz . Otobüs, hızlı (ekspres)
Kendine ayrılmıĢ (öncelikli) yolboyunda diğer tüm ulaĢım
türlerinden bütünüyle ayrıĢtırılarak çalıĢtırılan demiryolu ya da
otobüs ulaĢım hizmeti.
hızlı ulaĢım (2)
express traffic
"Kent ve kasabalarda özel olarak ayrılmış yollarda, giriş ve
çıkışlarla sık sık kesilmeyen, giriş ve çıkışların uzun aralıklı ve
belirli yerlerde öngörülmüş olduğu, istenilen yerlere kısa sürede
gidebilmeyi sağlayan taşıt dolaşımı." (RK, 1998)
hizmet açığı
supply shortage
hizmet büyüklüğü
hizmet düzeyi
hizmet nitelik
(kalite) göstergesi
supply volume
level of serving
quality of service
indicator
hizmet otosu
official car
hizmet yapısı
hukuk personeli
hurda ambarı
supply structure
law personnel
scrap storehouse
UlaĢım hizmet düzeyinin türlü nedenlerle yolculuk isteminin
gerisinde kalmasından doğan eksiklik.
UlaĢım araçlarıyla sağlanan koltuk km. büyüklüğü.
UlaĢım hizmetinin nicel ve nitel özellikleri, boyutu.
TanımlanmıĢ kentiçi ulaĢım hizmetinin özelliklerini saptayan
temel göstergeler (UlaĢım hizmetinin konforu, hızı, dakiklik, vb.
göstergeleri içerir).
ĠĢletmelerde görevli yöneticinin görev yaparken kullandığı binek
aracı.
UlaĢım iĢletmelerinin koltuk km. kapasitesi.
Avukatlık hizmetleri veren kurum çalıĢanı.
KullanılmıĢ ve ömrünü tamamlamıĢ malzeme, araç gerecin
depolandığı ve değerlendirilmek üzere iĢlem gördüğü ambar.
I
ısıl (termal) yazıcı
ISO kartı
(manyetik)
ıĢıklı kavĢak
ıĢınsal bağlantı
ıĢınsal hatlar
ıĢınsar kent
Kağıt ya da karton biletler üzerine ısı temelli (teknoloji) bilgi
kaydı yapma aygıtı.
ISO card (magnetic) 1) Karton ya da plastik hammadde üzerine manyetik iz çekilmiĢ,
ĠSO ölçünlü, 54x85 mm. boyutlarında bilet türü. 2) Manyetik
kartların ikinci kuĢağı olup ĠSO ölçünlü (54x85 mm), karton ya da
plastik ana maddeli, 400 bitten çok bilgi depoloyabilen manyetik
Ģeritli bilet.
signalized crossing Araç ve yaya trafik yönetimi ıĢıkla gerçekleĢtirilen kavĢak.
Kent merkezine açılı ıĢınlar biçiminde bağlanan yol ağı.
radial link
Odaktan (merkezden) çevreye yayılan hatlar.
radial routes
"Kentbilimci Le Corbusier'nin önerdiği, konutların kümeler
radial city
oluşturduğu belli büyüklükteki alana (25 hektar) yayılan, kentte
yaşayanları uygarlık gürültüsü, kent kalabalığı ve ulaşım
sorunlarından korumayı amaçlayan yerleşme türü." (RK, 1998)
thermal printing
Ġ
ĠBB meclis üyeleri
kartı
ĠBB memuru kartı
(tatil günlerinde)
Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi meclis üyelerine özel tarifeyle
council members
(ücretsiz) yolculuk hakkı sağlayan belge.
cards
ĠBB staff card (only Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi memurlarına, Cumartesi ve Pazar
tatil günleri özel tarifeyle (ücretsiz) yolculuk hakkı veren belge.
at the weekend)
ĠBB müfettiĢ ve
murakıpları
ĠBB inspector &
auditor card
Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi müfettiĢ ve hesap denetçilerine
(murakıp) özel tarifeyle (ücretsiz) yolculuk hakkı veren belge.
ĠBB ve ilçe
belediyeleri
koruma güvenlik
görevlisi kartı
içrekyapı
ĠBB security
personnel card
Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi ve Ġlçe Belediyeleri koruma
güvenlik görevlilerine özel tarifeyle (ücretsiz) yolculuk hakkı
veren belge.
intermodal
idare encümeni
executive board
Birden çok ulaĢım türünün etkin olduğu ya da katıldığı ulaĢıma
iliĢkin eylemler bütünü. Bu, ulaĢım bağlantılarını, farklı
seçenekleri, değiĢik türde iĢletmelerarası bağ ya da eĢgüdümü
kapsar. ‘Çokluyapı’ olarak da bilinir.
Yönetim kurulu . ĠETT örneğinde, kuruluĢ yasasıyla tanımlanmıĢ,
düzenli toplanarak (haftada bir) kurumla ilgili yönetim
kararlarının alındığı ve değerlendirildiği, genel müdür,
yardımcıları ve daire baĢkanlarından (üst yönetici) oluĢan kurul.
idari çalıĢan
(personel)
administrative staff
idari Ģartname
tender document
ĠDO
IDO
ĠETT
IETT
ĠETT çalıĢanı
(personel)
ĠETT çalıĢanı
(personel) bilet
satıĢı
ĠETT staff
Kadrosu memur olan, ünvansız memurdan üst yöneticilere kadar
tüm aĢamaları içeren görevlilerin oluĢturduğu çalıĢanlar
(personel) kesimi.
ĠĢletmenin tüm mal ya da hizmet alımlarında teknik
Ģartnamelerle öngörülen özelliklerin dıĢında, genel koĢulları ve
yaptırımları içeren değiĢmez belge.
İstanbul Deniz Otobüsleri kısaltması. Ġstanbul BüyükĢehir
Belediyesi ve bağlı kuruluĢların ortaklığıyla 1987 yılında kurulan
ve aynı yılda hizmet vermeye baĢlayan anonim Ģirket.
İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel İşletmeleri kısaltması. 1939
yılında 3645 sayılı yasayla, yabancı sermayeli ulaĢım, havagazı ve
elektrik Ģirketlerinin kamulaĢtırılması yoluyla kurulan,
günümüzde yalnızca ulaĢım iĢletmeciliği yapan (ağırlıklı olarak
otobüs ulaĢımı) yerel yönetime bağlı kamu kuruluĢu.
DeğiĢik ücretlendirilen (ücretsiz) yolcu sınıfı.
ticket sale with
ĠETT personnel
Yolculuklarda kullanılan değiĢik tür biletlerin, ĠETT'nin kendi
satıĢ yerlerinden, ĠETT görevlilerince doğrudan satıĢı.
ĠETT personeli
bilet satıĢ geliri
revenue of ticket
sale with ĠETT
personnel
Yolculuklarda kullanılan değiĢik tür biletlerin, ĠETT'nin kendi
satıĢ yerlerinden, ĠETT görevlilerince doğrudan satıĢı sonucu
sağlanan gelir.
ĠETT satıĢ yeri
(nokta)
ĠETT uygulaması
iki bölgeli ücret
dizgesi
iki tekerli motorlu
araç
iki yönlü karayolu
ĠETT boots
ĠETT biletlerinin ĠETT'li görevlilerce satıldığı yer.
IETT's practise
two zone system
ĠETT ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğü'ne özgü iĢletim.
Bölge içi ve bölgeler arası ulaĢımda değiĢik yolculuk tarife
uygulaması.
two-wheeled motor
vehicle
two way
Motor gücüyle devinen iki tekerli araç, motorsiklet.
general city council
il genel meclis
member card
üyesi kartı
il trafik komisyonu provincial traffic
committee
TaĢıt yolunun her iki yöndeki taĢıt trafiği için kullanıldığı
karayolu.
Ġstanbul Ġl Genel Meclisi üyelerine özel tarifeyle (ücretsiz)
yolculuk hakkı veren belge.
Ġstanbul'da (Türkiye) 1984 yılına kadar (3030 sayılı BüyükĢehir
Belediyeleri Yasası çıkana değin), il valisi baĢkanlığında çalıĢan,
kentiçi ulaĢım ve trafik yönetimi konusunda en son yargı ve
eĢgüdüm birimi.
Ġstanbul Ġlçe Belediye Meclis Üyelerine özel tarifeyle (ücretsiz)
yolculuk hakkı veren belge.
ilçe belediye meclis municipality district
council member
üyesi kartı
card
UlaĢım terminal ya da durakları yakın çevresindeki bölgede kamu
joint development
ilintili kalkınma
ilk araca yürüme
süresi
ilk hareket (marĢ)
sistemi
walking duration of
passengers for the
first vehicle
primary movement's
system
ilkyardım
first aid
indirimli akbil
reduced akbil
indirimli akbilli
yolculuk
indirimli aktarma
trip with reduced
akbil
with transfer bonus
indirimli bilet
reduced ticket
indirimli biletli
yolculuk
trip with reduced
ticket
ya da özel sektörce gerçekleĢtirilen iĢyerleri giriĢimi.
Bir kentiçi seyahatin baĢlangıcında, konut, okul, iĢyeri, vb. den
çıkılıp binilecek ilk araca kadar geçen yaya yolculuğun süresi.
Ġçten yanmalı motorlarda ilk hareketi sağlamak için dıĢtan bir
etki ile motorun belli bir devirde uyarımını sağlayan motor
parçası.
Ani olarak hastalanan ya da kazaya uğrayan kimseye tıbbi
tedavisi yapılıncaya kadar, anında ve olay yerinde, çevre
olanaklarından yararlanarak uygulanan geçici ilk iĢlem.
TanımlanmıĢ yolcu sınıfları (kategori) için belli oranlarda düĢük
tutulan, çipli (elektronik), önyüklemeli yolculuk bileti.
Ġndirimli akbil bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk.
BelirlenmiĢ hatlar boyunca yapılan (zorunlu) aktarmalarda
yolculuk ücretinde indirim uygulaması.
TanımlanmıĢ yolcu sınıfları (kategori) için belli oranlarda düĢük
tutulan, hammaddesi kağıt olan yolculuk bileti.
Ġndirimli kağıt bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk.
Ġndirimli ücret tarifesiyle yolculuk hakkı veren belge.
TanımlanmıĢ yolculuk sınıfları (kategori) için belli oranlarda
düĢük tutulan, öngörülmüĢ süreler içinde (günlük, haftalık, 15
günlük, aylık) sınırsız biniĢ hakkı veren çipli (elektronik),
önyüklemeli yolculuk bileti.
Yönetim kararlarıyla belirlenmiĢ toplumsal kesimlere uygulanan
düĢük yolculuk bedeli.
Tam ücretin belirli oranında indirim sağlanmıĢ yolcu sınıfı
(kategori).
Ġndirimli ücret uygulanan toplu ulaĢım yolculuğu.
BelirlenmiĢ hatlar boyunca yapılan (zorunlu) aktarmaların ücret
ödenerek gerçekleĢtirilmesi.
indirimli kart
indirimli mavi
akbil
reduced card
reduced blue card
indirimli ücret
reduced social fare
indirimli yolcu
reduced fare
indirimli yolculuk
Ġndirimsiz
aktarma
iniĢ koĢulu
reduced trips
without transfer
bonus
alighting condition
inme
insan kaynağı
alighting
human resource
intizam, düzen
regularity
is salımı (emisyon)
iskele
carbon emission
piers located
ĠSKĠ personel
kartı
ĠSKĠ staff card
Ġstanbul Bilet
Projesi
Ġstanbul Ticketing
Project
Ġstanbul Boğaziçi
Köprüsü
Bosphorus Bridge
of Istanbul
Ġstanbul Fatih
Sultan Mehmet
Köprüsü
Fatih Sultan
Mehmet Bridge of
Istanbul
Ġstanbul UlaĢım
Ana Planı (ĠUAP)
master transport
plan of Istanbul
Ġstanbul kenti için hazırlanmıĢ mevcut ve gelecekte ulaĢım
özellikleri ile beklentilerini belli varsayım ve ölçütler üzerinden
tanımlayan, ĠBB'ce yapılan çerçeve plan.
Ġstanbul's practise
Ġstanbul kentine özgü iĢletim.
Ġstanbul side
Ġstanbul Boğazıyla iki parçaya ayrılan, Türkiye'nin önemli büyük
kenti Ġstanbul'un Batı (Avrupa) yanında, Haliç Körfezinin
kuzeyinde kalan coğrafi bölümü.
Ağır/hafif raylı ulaĢım sistemlerinde yolcu iniĢ biniĢleri ve
beklemelerinin yapıldığı büyük durak.
Yolcunun isteği üzerine, ulaĢım bölgesi içinde herhangi bir yerde,
önceden belirlenmiĢ süreler içerisinde, değiĢik araçlarla
gerçekleĢtirilen değiĢken (sabit olmayan) hat ulaĢım türü. “Çağır
bin’ adı da verilir. Bkz. Çağır bin.
Kent yerleĢiğinin (nüfus), kentsel etkinlikleri için yolculuk istek
düzeyi.
UlaĢım iĢletme birimlerince malzeme, hizmet, vb. gereksinim
bildirimlerinin görevli kurulca değerlendirilmesi iĢi.
Ġstanbul
uygulaması
Ġstanbul Yakası
istasyon
station
isteğe bağlı
demand responsive
istem (talep)
demand
istem
değerlendirimi
istem kestirimi
(talep tahmini)
istifa
demand evaluation
Ġstiklal Madalyası
Varisleri Derneği
üyeleri kartı
association
members of
independence
methal heir
Genellikle, ulaĢım örnekçelerinde, duraklar için kullanım düzeyi
tanımı. Örneğin, iniĢe izin verilmiĢ ya da yasaklanmıĢ durak, gibi.
Yolcuların duraklarda araçlardan iniĢ eylemi.
Kurum ya da iĢletmenin nicelik ve nitelik olarak çalıĢanlarının
(personel) büyüklüğü.
UlaĢım iĢletmelerinde araçların günlük hizmetlerini öngörülmüĢ
zaman çizelgelerine uygun olarak gerçekleĢtirmeleri.
Araç atık aygıtlarından (egzoz) salınan duman kiri.
Deniz araçlarının yolcu/yük indirme-bindirme yapmak için
yanaĢtıkları yer, yapı.
Yolcunun ĠSKĠ (İstanbul Su Kanalizasyon İdaresi) çalıĢanı
olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle yolculuk yapmasını sağlayan
belge.
METMED Projesi kapsamında 1994 yılında Ġstanbul için
gerçekleĢtirilen proje. Katılan ülkeler: Ġspanya (Barselona,
Valencia), Belçika (Brüksel), Fas (Kazablanka), Portekiz (Lizbon),
Türkiye (Ġstanbul), Tunus (Tunus), Almanya (Berlin).
Ġstanbul'un Avrupa ve Anadolu Yakalarını, Ortaköy ve
Beylerbeyi arasında birbirine bağlayan, 1973 yılında trafiğe açılan
kara ulaĢım bağlantısı (köprüsü).
Ġstanbul'un Avrupa ve Anadolu Yakalarını, Rumelihisarı ve
Kavacık arasında birbirine bağlayan, 1988 yılında trafiğe açılan
kara ulaĢım bağlantısı (köprüsü).
range projection
Geleceğe dönük olarak ve varolan yapı özelliklerinden kalkarak
hesaplanan yolculuk beklentileri.
resign
ÇalıĢanın görev süresi dolmadan, isteği üzerine yasal olarak
görevden ayrılması.
İstiklal Madalyası Varisleri Derneği üyelerine özel tarifeyle
(ücretsiz) yolculuk hakkı veren belge.
iĢ (mesai) izleme
kartı
iĢ (repo) cetveli
iĢ alanı
iĢ aracı
iĢ bölgesi
(yerleĢke)
iĢ kazası raporu
work hours
ĠĢçi ve memur çalıĢanların iĢe geliĢ gidiĢlerinin izlendiği belge.
work and free days
shedule
business function
company car
worker's housing
DönüĢümlü (vardiyalı) çalıĢan garaj iĢyerlerinde, iĢçilerin çalıĢma
ve dinlenme (tatil) günlerini gösteren haftalık ya da aylık çizelge.
iĢ makinası
accident on duty
report
machine tool
iĢ seyahati
journey-to-work
iĢ yeri
iĢ yoğunluğu (ĠY)
iĢçi
jobs
job density (d)
labour
iĢçi çalıĢan
hareketi
iĢçi sicil kartonu
iĢçi toplusözleĢme
önödemesi (avans)
Kentin ağırlıklı olarak iĢ yerlerinin bulunduğu kesimi.
Bir iĢyerine bağlı, iĢ amaçlı kullanılan araç.
"Üretim yoğun kentlerde, işçilerin topluca oturmalarını sağlamak
amacıyla yapılan ve genellikle işyerine yürüme uzaklığında bulunan
toplu konutlar." (RK, 1998)
ÇalıĢma sırasında gerçekleĢen kazayla ilgili bilgileri içeren belge.
DeğiĢik üretim alanlarında (yapım, tarım, üretim, vb.) kullanılan,
taĢımacılık yapmayan araç.
1)ĠĢ amaçlı yolculuk. 2) "İnsanların, evleriyle işyeri arasında gidip
gelebilmeleri için, genellikle sabahları kentin merkezine doğru,
akşamları da tersi yönde hergün gerçekleştirdikleri araçlı-araçsız
eylem." (RK, 1998)
Ġstihdam yaratan çalıĢma yeri.
Kentsel birim alan baĢına (km2) düĢen iĢ(yeri) sayısı.
UlaĢım iĢletmelerinde yasayla tanımlanmıĢ çalıĢan (personel)
statüsü. (ĠĢ, Sendikalar, Sigorta, vb.yasalara bağlı çalıĢan).
Öngörülen dönem (gün, hafta, ay, yıl ya da seçili bir süre) içinde
labour mobilitiy
memur personelin iĢe girme, görev yeri ve niteliği, nedenlerine
göre iĢten ayrılma, vb. tüm hareketleri(nin kaydı).
ĠĢçi personelin iĢyerinde çalıĢma düzeni ile amirlerinin gözlem ve
labour registration
değerlendirmelerini içeren belge.
advanse paymant on Süresinde bitirilemeyen sözleĢme görüĢmelerinde, çalıĢanın
kayıplarını karĢılamak amacıyla sonradan kesilmek (mahsup)
collective labor
üzere gerçekleĢtirilen ödeme.
contract
iĢgünü
working-day
iĢletici eĢit gelir
paylaĢımı
allocate the right
revenue to each
operator
iĢletim dizgesi
operational system
Bir iĢletmede günlük iĢletme uygulamalarının her biri (iĢletme,
garaj hizmetleri, malzeme, alım satım, muhasebe, bilgiiĢlem,
planlama, vb. günlük iĢ ve bilgi üreten iĢletim dizgeleridir).
iĢletme açığı
iĢletme amiri
iĢletme bölgelerine
göre kaza
iĢletme bölgesi
operating deficit
operation chief
accident by
operational region
region of operation
Toplam iĢletme gelirleri ile giderleri arasındaki fark.
Araçların günlük çalıĢmalarının iĢletme bölgesi sorumlusu.
UlaĢım iĢletme yönetim bölgelerine göre kazaların dağılımı ve
özellikleri.
iĢletme desteği
(sübvansiyon)
iĢletme geliri
operating assistance
iĢletme gideri
(maliyet)
operating expense,
operating cost
iĢletme giderini
karĢılama düzeyi
coverage of
operating costs
through revenue
iĢletme giderinin
karĢılanması
operating cost
recovery
operating revenue
Haftanın yasaca öngörülmüĢ, çalıĢılan günleri (Türkiye'de
Pazartesi, Salı, ÇarĢamba, PerĢembe, Cuma).
Kentiçi ulaĢım iĢletmelerinin, yolculuk hizmet katkı payları
oranında gelirden pay alması.
Bir kentte ulaĢım iĢletme yönetiminin, altyapı (garaj,vb.), hizmet
ağı, coğrafi yapı, ulaĢım beklenti kümelenmeleri, vb. etkenleri
gözönünde bulundurarak sınırlarını belirlediği hizmet alanı.
UlaĢım iĢletme giderleri için (sermaye giderleri dıĢında) parasal
destek; yerel ya da merkezi yönetim desteği biçiminde olabilir.
UlaĢım hizmeti iĢletmeciliğinden kaynaklanan gelir; doğrudan
yolculuk gelirinin yanısıra reklam, faiz, özel otobüs hizmetleri ve
yönetim desteklerini de kapsar.
1) Parasal olarak ödenen ücret, maaĢ, malzeme, bakım onarım
için gerekli araç gereç ve donatı, yapılar; iĢletme araçları,
donanım, uzmanlık, vb. kiralama bedellerinin toplamı. 2)
Finansman ve amortismanlar dıĢında ulaĢım iĢletme harcamaları.
3) Toplam ĠĢletme maliyetinin yolculuk gelirleriyle karĢılanan
bölümü.
Destekler (sübvansiyon) dıĢında ulaĢım gelirlerinin iĢletme
giderlerini karĢılama düzeyi.
Yolcu gelirleri düzeyiyle iĢletme giderlerini denkleĢtirme.
iĢletme hızı
operating speed
iĢletme iĢçisi
operation worker
iĢletme türü
iĢletme verimliliği
type of operator
operator efficiency
iĢletme yönetim
dizgesi
UlaĢım iĢletmelerinde tüm ulaĢım hizmetleri, trafik yönetimi,
operation
management system uygulama kararları, istem (talep) ve sunum (arz) yönetimi, vb. ile
iĢletmeci (ulaĢım)
iĢletmeler arası
gelir paylaĢımı
operator
revenue sharing
among operators
iĢlevsel kent alanı
functional urban
area
functional data
employee bus
iĢlevsel veri
iĢyeri servisi
UlaĢım iĢletme türünün (mod) 7 gün/24 saat ortalama ticari
iĢletim hızı.
ĠĢletmenin günlük servisinin sürdürümünü sağlayan iĢçi kesimi
(sürücüler içinde).
ĠĢletme yönetimine (kamu, özel) dayalı türel dağılım.
Kentlerde iĢletmelerin büyüklüğü ve toplu ulaĢım türlerinde
kapasite sunum gücüne göre baĢarımın (performans) ölçülebilir
göstergesi (KYÜ payı olarak yolcu km. maliyetiyle ölçülür).
ilgili yapı(lanma).
TanımlanmıĢ ulaĢım iĢi yürüten bireysel ya da tüzel kiĢi.
Özellikle ortak bilet-ücret politikalarının uygulandığı ulaĢım
ağlarında ortak havuzda toplanan yolculuk gelirlerinin iĢletmeler
arasında hakediĢlere göra dağıtılması.
ĠĢ ya da çalıĢmanın yoğunlaĢtığı, ev-iĢ yolculuklarının ağırlıkla
yapıldığı coğrafi bölge.
ivedi (acil) durum
yönetim dizgesi
(sistem)
Hatağının nasıl çalıĢtığını gösteren temel bilgi.
ÇalıĢanların ev-iĢ arası yolculuklarını sağlayan özel ya da kamuya
özgü iĢletme türü.
İstanbul Ulaşım Anonim Şirketi kısaltması. Ġstanbul BüyükĢehir
IUAġ
Belediyesi ve bağlı kuruluĢların ortaklığıyla 1988 yılında kurulan
ve 1989 yılında hafif raylı sistemle (LRT) hizmet vermeye
baĢlayan anonim Ģirket.
UlaĢım iĢletmelerinde olağanüstü durumlarda (trafik, doğal
emergency
management system yıkım, savaĢ, vb.) yürütülecek ulaĢım hizmeti ile ilgili yapı(lanma).
Bkz. Olağanüstü Durum Yönetim dizgesi.
iyileĢtirilmiĢ yolcu
bilgilendirmesi
iyileĢtirme
improved passenger ĠĢletmeyle ilgili yolcu bilgilendirmesinin (hat, zaman, vb. bilgileri)
yeniden düzenlenmiĢ ve etkili kılınmıĢ biçimi.
information
"Bir ulaşım ağı ya da işletmesini, işlevlerini gereği gibi yerine
rehabilitation
iyileĢtirme
yöntemleri
(strateji)
izleme aralığı
(takip mesafesi)
recovering
strategies
ĠUAġ
follow-up distance
getiremez durumdan kurtarmak, özellikle verimsiz uygulamaları
daha üstün hizmet ölçünlerine kavuşturmak." (RK, 1998)
Mevcut iĢletme yapısında belirlenen hedeflere göre, kısa, orta,
uzun dönemli iyileĢtirme olanaklarını dizgeli olarak içeren
uygulama öneri ve tasarıları (planları).
Önde giden aracın arkadan gelen araç tarafından izlenme yol
uzunluğu.
J
jeneratör
jeton
generator
token
jeton satıĢı
jetonlu yolculuk
token sale
trip with token
Yakıt yakarak elektrik enerjisi üreten aygıt.
Hamaddesi metal (alaĢım) olan, araç dıĢında ya da içinde kutu ya
da turnikelere atılarak kullanılan bilet türü.
Yolculuklarda kullanılan jetonların yolculara satıĢı.
Jeton bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk.
K
kablolu (asansör
tipi, çekmeli)
demiryolu
Kablolu araç
elevator type
railway
Genellikle eğimli arazilerde, raylar üzerinde kablo ile çekilen
ulaĢım türü. Bkz. Funiküler Sistem, Tünel.
Cable Car
Gövde dıĢındaki güçkaynağından, yolboyunca uzanan elektrik
hatlarıyla beslenen; kiĢi denetimli, karma trafikte çalıĢan bir
elektrikli raylı iĢletme aracı.
kaçak yolculuk
kağıt bilet
kaldırım
kaldırım
kenarında akıĢ
yönlü Ģerit
kaldırım
kenarında ters
yönlü Ģerit
kaldırım, yaya
kaldırımı
fare evasion
paper ticket
sidewalk
with flow kerb side
lane
Bilet/tarife dıĢı yolculuk.
Anamaddesi kağıt olan, baskılı bilet türü.
Bkz. Yaya kaldırımı
Kaldırıma koĢut ve bitiĢik olarak trafiğin aktığı yönde toplu
ulaĢıma ayrılmıĢ yol kesimi.
contra flow kerb
side lane
Kaldırıma koĢut ve bitiĢik olarak trafiğe ters yönde toplu ulaĢıma
ayrılmıĢ yol kesimi.
kaldırım, yaya
yolu
curb, border
kalkıĢ zamanı
start time
kalkıĢların
eĢgüdümü
kamu arsası
kamu hizmeti
taĢıtı
kamu iĢletmecisi
coordination of
departures
state owned land
service car
official operator
Merkezi ya da yerel yönetimlere bağlı kent içi ulaĢım iĢletmecisi.
kamu iĢletmesi
official operation
Merkezi ya da yerel yönetimlere bağlı kent içi ulaĢım iĢletmesi.
kamu kesimi
public
administration
governing public
transport
official transport
public services
Merkezi ya da yerel yönetime bağlı kurum, kuruluĢ, giriĢim.
kamu toplu
ulaĢımı
kamu ulaĢımı
kamusal kent
hizmeti
sidewalk, pavement, 1) Yollarda yayaların hareketine ayrılmıĢ bölüm. 2) "Bir yolun,
sokağın kenarında yalnız yayaların geçmesine ayrılan, azıcık
footway
kamyon
truck
kamyonet
small truck
kantar
kapalı durak
weiging machine
covered stop
kapalı garaj alanı
covered depot area
kapalı ücret yapısı
closed system
kapasite
capasity
kapasite kilometre
kapasite kullanım
etkeni
kapasite kullanımı
kapasite kullanımı
capacity kilometer
capasity factor
kapasitenin isteme
uyarlanması
to adapt capasity to
demand
utilization ratio
capacity utilization
yükseltilmiş dar bölüm." (RK, 1998)
Yaya yolu, ada, bisiklet yolu, vb. kara yolu bölümlerini taĢıt
yolundan ayıran, taĢıt yoluna göre, araç çıkıĢını güçleĢtirecek
biçimde yükseltilmiĢ olarak yapılan ve karayolundaki trafiği
yönlendiren sınırlayıcı ulaĢım altyapısı.
Bir hatta bağlı çalıĢan araçların günlük seferlerine öngörülmüĢ
baĢlama saati.
Araçların seferlerine baĢlama zamanlarının yolboyu üzerinde
yolcu beklentilerini karĢılayacak biçimde düzenlenmesi.
Kamuya ait, kiĢisel mülk olmayan kara parçası.
Kamu hizmetleri için yük ve yolcu taĢımacılığında kullanılan taĢıt.
ĠĢleticisi kamu olan (merkezi ya da yerel yönetim) toplu ulaĢım.
Kamu kuruluĢlarınca sağlanan kent içi ulaĢım.
"Bir yerleşimde insanların ortaklaşa yararlandıkları ve genellikle
devlet, yerel yönetim gibi kamu tüzel kişiliklerince doğrudan ya da
onların gözetim, denetimleri altında dolaylı olarak, kazanç amacı
güdülmeden yapılan, yol, okul, gezilik, otopark, su, elektrik, gaz,
toplu taşıma vb. gereksinmelerle ilgili işler ve kolaylıklar." (RK,
1998)
Yük taĢımacılığından kullanılan, yüklü ağırlığı 3500 kg.dan çok
olan, lastik tekerlekli kara ulaĢım aracı.
ĠĢ (yük taĢıma) amaçlı kullanılan, taĢıma kapasitesi düĢük (en çok
3500 kg.) kamyon.
Araçların ağırlıklarını saptayan aygıt.
Yolcunun açık hava etkilerinden belli oranlarda korunduğu,
oturma birimleri de içerebilen durak türü.
Filo araçlarının parklama ve yakıt yüklemesi yaptıkları
garajlarda kapalı yapılar bölümü.
Bilet ve kartların giriĢ noktalarında satıldığı ya da turnikeli
geçiĢin zorunlu olduğu ulaĢım yapısı.
Bir araçtaki ençok (azami; maksimum) yolcu sayısı. Koltuk ve
ayakta yolculuk olanağı olarak hesaplanır.
TaĢıt km X araç kapasitesi.
Ençok (maksimum) yolcu yükü/Ortalama yolcu yükü.
Yolcu kilometrenin koltuk kilometreye oranı.
1) Birim zamanda durak, bağlantı, hat, araç, vb. için kapasitenin
yüklenme oranı (yük/kapasite ya da yolcu km/ kapasite km)).
Verimlilik göstergesi olarak kullanılır. 2) Yolcu kilometre/kapasite
kilometre.
Kentiçi ulaĢım iĢletmelerinde filo araçlarının yolculuk isteminin
(talep) yeri ve büyüklüğüne göre dağıtımının sağlanması.
kapıdan kapıya
taĢımacılık
growth door to door Kentiçi ulaĢımda verimsiz hatağı etkinliğinin bir örneği olarak,
kaporta
skylight
kara alanı
land area
karaliste
blacklist
Karayolları Genel
Müdürlüğü
(KGM)
karayolu
Turkish Highways
General Directorate
karayolu ulaĢım
(taĢım) türü
karayolu ağırlıklı
karayolu altyapısı
aktarmaları dıĢlayan; yolculara, yolculuğun baĢlangıçla bitiĢ
noktaları arasında tek araçla hizmet veren olumsuz iĢletmecilik
biçimi için kullanılan sözce.
ġasi üzerine uygulanan, Ģasi ve aracın diğer elemanlarını örten ve
araca dıĢ görünümünü kazandıran donatı.
Büyük su yüzeyleri (okyanus, göl, nehir,vb.) dıĢında kalan kent
alanı.
Bilet kullanım bilgilerinin girdi olarak çözümlemelerinin yapıldığı
yazılımlarda sorunlu, geçersiz biletlerin yakalanması ve
raporlanması.
Türkiye'de, kentsel alandan geçen karayollarının, otoyolların ve
köprülerin planlaması, yapımı, bakımından sorumlu, ulaĢtırma
bakanlığına bağlı ülke çapında örgütlü kamu kuruluĢu.
1) Trafik için kamu yararına açık arazi Ģeridi, köprü ve alan. 2)
Kara üzerinde ulaĢıma ayrılan alan.
surface transit mode Otobüslerle (lastik tekerlekli araçlarla) yapılan yolculuk türü.
highway
overwhelming
motorway
infrastructure of
road
Kentiçi ulaĢımda lastik tekerlekli karayolu ulaĢımının diğer
ulaĢım türlerine göre önde olması, öncelenmesi.
Karayollarının yol ve yükselti (platform), kavĢak, aydınlatma,
iĢaretleme, yaya yapıları, yolcu ve yük taĢıma yapıları, terminal ve
aktarma yerleri, sinyalizasyon, vb. özelliklerinin tümü.
karayolu sınır
çizgisi
karbon alımsatımı
(ticaret)
highway border line Kamusal karayolunda yaya yolunun arazi, arsa ya da mülkle
karbüratör
carburetor
kart
passe
kart bedeli
card value
karter
karton bilet
crank case
hard paper ticket
kasko
katalitik
dönüĢtürücü
(konvertör)
katamaran
katılım (iĢtirak)
katım, katma
(ilhak)
katlı kavĢak
kasko
catalytic converter
kavĢak
crossing, road
junction,
interchange,
intersection
kayık
boat
birleĢtiği çizgi.
carbon trade
catamaran type
participation
annexation,
incorporation
staged crossing
wasted resource
kaynak
savurganlığı (israf)
welding
kaynakhane
accident
kaza
Kyoto sözleĢmesi çerçevesinde salım hakkını tüketemeyen
ülkelerin, dünya salım borsasında bu hakkı baĢka ülkelere
satmaları.
Benzin ve havayı belli bir oranda (1/5) karıĢtırarak silindirlere
gönderen motor parçası.
BelirlenmiĢ bir süre için sınırsız kullanma (biniĢ) hakkı sağlayan
yolculuk belgesi.
Yolculuk kartlarında doğrudan kartın bedeli olarak, kartın
geçerlilik süresi için bir kez verilen, yolculuk bedelinden
(ücretinden) ayrı ödeme.
Araçlarda motor yağı deposu.
Hammaddesi kalın ve daha kaliteli kağıt olan ve bilgilerin üzerine
baskıyla yazıldığı bilet türü.
Türkiye'de zorunlu olmayan araç kaza sigorta uygulaması.
Araç salımlarını (emisyon) azaltma amaçlı olarak yakıtlara
katılan katkı maddesi.
Ġki parçalı gövde ortası açık, hızlı deniz ulaĢım aracı.
Anonim Ģirketlerde sermaye ortaklığı.
"Bir kent yönetiminin, sınırları dışındaki bir yerleşim yerini, yetkili
kurul ve üyelerin kararıyla, kendi sınırları içine alması." (RK, 1998)
KesiĢme noktasında buluĢan yolların farklı düzlemlerde
(yüksekliklerde) olduğu kavĢak.
1) Ġki ya da daha çok karayolunun kesiĢmesi ya da birleĢmesi ile
oluĢan ortak alan. 2."İki ya da daha çok yolun kesiştiği ve taşıt gidiş
gelişinin değişimine olanak verecek biçimde trafik gereçleriyle
düzenlenmiş kent kesimi." (RK, 1998) 3) "Taşıt gidişgelişlerine
ayrılmış yolların kesiştikleri yer." (RK, 1998)
Kol gücüyle (kürek kullanılarak) devinen, küçük kapasiteli deniz
ulaĢım aracı.
Kentiçi ulaĢımda yaratılan kaynağın kötü planlamalara bağlı
verimsiz kullanımı.
Her türlü kaynak iĢleminin yapıldığı yer, iĢlik.
Yolculuk hizmeti veren araçların hizmetleri sırasında oluĢan
hasarlı, yaralamalı, ölümlü olay.
kaza saptama
(tespit) tutanağı
accident record
book
Trafik görevlisi tarafından; örneğine uygun olarak kaza yerinin
durumu, iz ve kanıtlar, kazaya karıĢan sürücüler, varsa ölü ve
yaralılar, hasar veya zarar, zaman ve tarih bilgileriyle gerekli
görülen diğer bilgilerin kaydedildiği belge ve çizenek (kroki).
kaza sigortası
accident insurance
kent (Ģehir)
city
SözleĢme koĢullarına uygun olarak yapılan ödeme (prim) karĢılığı
kazalara karĢı satın alınan parasal güvence.
1) YerleĢik nüfusu, ekonomik/toplumsal/kültürel özellikleri
açısından belli bir büyüklükte olan, ulaĢımdan iletiĢime,
enerjiden suya karmaĢık hizmet (altyapı) ağlarının sözkonusu
olduğu yerleĢme birimi. 2) "Sürekli toplumsal gelişme içinde
bulunan ve toplumun, yerleşme, barınma, gidişgeliş, çalışma,
dinlenme, eğlenme gibi gereksinimlerinin karşılandığı, tarımsal
nüfusu az, nüfus yoğun yerleşme birimi." (RK, 1998)
kent biçimi
urban form
kent büyümesi
urban growth, city
growth
metropolitan
railway (metro)
city fabric, urban
fabric
kent demiryolu
(metro)
kent dokusu
"Bir kentin tasarlanmış ya da tasarlanmamış olarak gelişme süreci
içinde alabileceği örümcek ağı, ışınsar, çizgil, vb. görünümlerden
biri." (RK, 1998)
"Bir kentin belli bir ya da birkaç odak çevresinde, belli bir tasarıma
göre ya da tasarımsız nüfusça ve alanca büyümesi." (RK, 1998)
Bkz. Demiryolu (Raylı), ağır.
1) Bir kentin tarihsel, kültürel, toplumsal, ekonomik, vb. tüm
özelliklerini örgüleyen giriĢik yapı. 2) "Bir kentin, anayollar ve
yanyollarla bölünmüş, çalışma, alımsatım, üretim, dinlenme
yerlerini kapsayan bölgelerden (ilçe), adacıklardan ve küçük
yerleşkelerden (mahalle) oluşan toprak kullanım biçimi." (RK,
1998)
"Yerleşik alanlarda, yörekentlerin dışına doğru kentsel ve tarımsal
toprak kullanımlarının birleştiği alan." (RK, 1998)
"Tasarımı, düzenlenişi, görünümü ve yapılarının tasarım
özellikleriyle, bir kentin insanda bıraktığı izlenim." (RK, 1998)
"Bir kentin özgün tarihsel ve kültürel birikimi; bölgesel, ulusal ve
küresel yerleşim dizgeleri içerisindeki toplumsal, kültürel ve
ekonomik işlevleri ve bunların, o yerleşim yerlerinin uzamsal
(mekan) örgütlenmesine yansımasından kaynaklanan ayırdedici
özelliklerinin ve niteliklerinin tümü." (RK, 1998)
kent eĢiği
urban fringe
kent imgesi
city image
kent kimliği
urban identity
kent kültürü
urban culture
kent merkezi
bağlantısı
kent merkezine
giriĢin
sınırlandırılması
downtown people
mover
confining access to
city center
kent odağı
(merkez)
downtown, city
center
kent otobüsü
kent suçu
intercity bus
urban crime
kent tasarım
(planlama) birimi
(KTB)
Metropolitan Planning Kent içi ulaĢım taĢımacılığı ve bölgenin diğer tasarım (planlama)
Organization (MPO)
süreçlerini seçili yerel yönetim desteğiyle öngören, bu yönde örgütlü
çalıĢmalar yürütmekle görevli birim (kurum).
"İnsanların davranışlarında, ilişkilerinde, değer yargılarında, tinsel
ve gündelik yaşam biçimlerinde kente özgü niteliklerin ortaya
çıkmasıyla birlikte, bir başka deyişle kentlileşmeyle oluşan üstyapı
kurumu." (RK, 1998)
Kentin Merkezi İş Alanıyla (MĠA) bağlantılı, duraklama yapmayan
(ilk durağı son durağı olan) döngüsel (ring) hat türü.
Yaya, bisiklet ya da toplu ulaĢımı önceleyecek biçimde diğer
ulaĢım türlerinin kentin merkezi bölgelerine giriĢlerinin değiĢik
yöntemlerle engellenmesi, azaltılması.
"Bir kentin, başlıca kamusal ve özel yapılarının, tecim, yönetim ve
kültür kuruluşlarının bir araya toplandığı, çok katlı yapıları, yoğun
ve devingen nüfusu ile önemli kesimi." (RK, 1998)
Bkz. Otobüs, kent.
1)Bir kentin doğal, tarihsel ve estetik değerlerine, bireyler, türlü
örgütler ve hatta yöneticilerce zarar verilmesi sonucunda, kamu
duyuncunda (vicdan) yarattığı rahatsızlıklara; yasalarda bu
etkinlikler suç olarak tanımlanmasa bile, verilen ad. 2) Bu tür
eylemlerin yasalarda suç olarak tanımlanmış ve bunları işleyenlerin
karşılaşacakları yaptırımların da yine yasalarda gösterilmiş olması."
(RK, 1998)
kent yapı tasarımı master plan, general "Bir kentsel yerleşmenin yerleşme ilkelerinin ve gelişmesinin
anaçizgilerini gelecek dönem (20 yıl) için öngören çalışma." (RK,
(nazım imar planı) plan
1998)
Kentlerde gündelik yaĢamın zaman açısından yaĢam niteliğini
arttıracak biçimde yapılandırılması, kent yaĢayanlarının
mutluluğunu hedefleyen bir kent zaman planlaması. Batı
dünyasında giderek yerel yönetim siyasetlerinin temel öğelerinden
birini oluĢturmaktadır.
"Su, elektrik, gaz, ulaşım gibi kent gereksinmelerini karşılamak için,
bunları üretildiği kaynaklardan son kullanıcıya, konutlara götüren,
boru, yalıtılmış tel, otobüs yollarının, kent içinde en uygun ve
ekonomi ilkelerine göre yerleştirilme biçimi." (RK, 1998)
kent zaman
politikası
politics on city
times
kentağı
urban network
kentbilim
town and country
planning, urban
planning
kentbilimci
urbanologist
kentbilimleri
urban sciences
kentdıĢı (banliyö)
crosstown
kentdıĢı (banliyö)
treni
kentdıĢı (banliyö)
demiryolu
kentdıĢı (banliyö)
raylı taĢımacılık
kentdıĢı, banliyö
kente göç
suburban rail
Merkezi İş Alanı’na (MĠA) girmeyen raylı sistemler ya da ıĢınsar
olmayan otobüs hatlarının ulaĢım hizmeti verdiği kenti çevreleyen
yerleĢim kuĢağı, yerleĢke.
Bkz. Demiryolu, kentdışı (banliyö) treni.
commuter rail
Bkz, Demiryolu, kentdışı (banliyö).
commuter rail
Bkz. Demiryolu, kentdışı (banliyö).
Kent merkezini saran uzak kentsel bölge.
"Kısal alanların itici ve kentlerin çekici niteliklerinin etkisiyle
nüfusun kırsal bölgelerden kentlere yönelmesi." (RK, 1998)
kentiçi ulaĢım
iĢletmesi
kentlerarası
ulaĢım
kentleĢme
suburban
rural
depopopulation
urban transport
operation
through traffic,
intercity traffic
urbanisation
kentlileĢme
to be citizen
kentsel alan (1)
kentsel alan (2)
urbanised area
urban area
kentsel altyapı
urban infrastructure
kentsel etkinlik
urban activity
"Kentleşmeden ayrı olarak, kentleşme akımı sonunda, toplumsal
değişmenin insan davranışlarında ve ilişkilerinde, değer
yargılarında, tinsel ve maddi yaşam biçimlerinde değişiklikler
yaratma süreci." (RK, 1998)
Genel olarak bir kentin yapılaĢmıĢ alanı.
"Genellikle bir kent yönetimi biriminin sınırları içinde kalmakla
birlikte, kimi kez ondan daha geniş olan ve kırsal niteliğini yitirmiş
ya da yitirmekte olan yörekentleri de kapsayan alan." (RK, 1998)
"Bir kentin, işlevlerini yerine getirebilmesi için gereksinme duyulan
su, elektrik, gaz, atıkdüzeni, iletişim, kaldırım, ulaşım, vb. kentsel
donanımların tümü." (RK, 1998)
Kentlerdeki tüm toplumsal devini.
kentsel geliĢme
urban development
kentsel geliĢme
örnekçesi
urban development
model
"1) Geniş anlamda, kentlerin değişmesine, büyümesine, gelişmesine,
düzenlenmesine yön veren, kentsel çevreyi, yaşamın toplumsal,
ekonomik, kültürel, politik ve estetik gereklerini gözönünde tutarak
düzenleyen uğraşı, bilim ve sanat dalı. 2) Dar anlamda, yerleşim
yerleri için tasarılar hazırlama yöntemlerini öğreten bilim dalı ve bu
dalda yetişmiş kimselerin uğraşısı. 3) Kent bilimlerinden biri." (RK,
1998)
"Kentbilim öğretimi yapan, bu dalda yapıtları ve yayınları olan
kimse." (RK, 1998)
"Kentbilimi dalını da içeren, ama daha geniş olan, kentlerin
doğuşunu, biçimlenişini, kent işlevlerine ilişkin toplumbilimsel,
ekonomik ve teknik tüm etkenleri, kentin yönetimsel yapı ve
süreçlerini inceleyen bilim dallarının tümü." (RK, 1998)
Kent içinde değiĢik ulaĢım türleriyle kent içi yolculuk hizmeti
sunan özel, özerk ya da kamu iĢletmesi.
"Kentlerarasındaki yollar üzerinde araç (taşıt) dolaşımı." (RK,
1998)
"Sanayileşme ve ekonomik gelişmeye koşut olarak kent sayısının
artması ve kentlerin büyümesi sonucunu doğuran, toplumda artan
oranda örgütleşmeye, uzmanlaşmaya ve insanlararası ilişkilerde
kentlere özgü değişikliklere yol açan nüfus birikimi süreci." (RK,
1998)
"Bir ülkede, kentsel nüfusun artması, kentlerin çoğalması ve
bayındır duruma getirilmesi süreci." (RK, 1998)
Kentin gelecek tasarımı için öngörülen aĢamalar kurgusu.
kentsel geliĢme
özellikleri
urban development
patterns
kentsel geliĢme
yordamı
kentsel iĢlev
urban development
strategy
city function
kentsel tasarım,
kent planlaması
urban planning,
town planning
kentsel yapı
kentsel yoğunluk
kentsellik
urban structure
urban density
urbanism
kenttaĢ, hemĢeri
citizen
kesintisiz
(gayrısafi) yurtiçi
üretim (KYÜ)
kesintisiz trafik
gross domestic
product (GDP)
Yurtiçi-yurtdıĢı aktarımlar dıĢında ülkenin (kentin) toplam
üretime 1 yıllık katkısı.
through traffic
kestirim matrisi
forecasting matrix
kestirim örneği
forecasting model
kır-kent itimçekimi
town and country
magnet
"Trafiğin, anayola bir ya da iki yanından yapılan giriş ve çıkışlarla
kesilmesinin trafik kurallarınca yasaklandığı taşıt akımı." (RK,
1998)
UlaĢım tasarım ve örnekçelerinde öngörülmüĢ yolculuk istemi,
beklentisi (talep) yapısı.
UlaĢım tasarım ve örnekçelerinde öngörülmüĢ ulaĢım yapı ve
özellikleri.
"Ebenezer Howard'ca kullanılan, kırsal alanlara kentten daha
güçlü bir demirkapan çekiciliği kazandırmayı, kırsal alanlarla
kentleri evlendirmeyi, daha doğrusu her iki yerleşim yerinin üstün
özelliklerini birleştirmeyi amaçlayan öneri." (RK, 1998)
kırsallaĢma
ruralization
"1) Kırsal alanda yaşayan nüfus oranının yükselmesi. 2) Kırlardan
kentlere göç sonucunda kentin tinsel ve maddi yaşamına
uyumlanamaması nedeniyle, özellikle büyük kentlerdeki gecekondu
bölgelerinin kırsal alan görünümü kazanması." (RK, 1998)
kırtasiye ambarı
stationery
storehoule
kısa dönem
kısa dönem hatağı
short term
short term route
network
short beam
seacost, shore
UlaĢım iĢletmesinin satın aldığı her türlü kırtasıye malzeme ve
araç gerecinin teslim alındığı, depolandığı ve birimlere dağıtıldığı
ambar.
Gelecek 5 yıl ve altı.
Gelecek kısa dönemde (<5 yıl) öngörülmüĢ, iyileĢtirilmiĢ hatağı.
kısa hüzme
kıyı
kıyı (kenar)
parklaması
fringe parking
kıyı çizgisi
coastal line
Kentsel geliĢme örnekçelerine esas olmak üzere nüfus, yerleĢme,
arazi kullanımı, yolculuk istemi, vb. kent özelliklerinin geleceğe
dönük eğilimleri ve gizilgüçleri (potansiyel).
Kentsel geliĢmelerin varolan ya da olabilecek dinamiklere bağlı
tasarımı.
"1) İnsanların, bir kentten bekledikleri; barınma, tecim, çalışma,
yönetim, dinlenme ve eğlenme, ulaşım, vb. hizmetlerinden her biri.
2) Ancak kentlerde bulunabilen, kısal yerleşmelerde sağlanması
olanağı bulunmayan hizmet." (RK, 1998)
"1)Bölge, çevre tasarımlarıyla ve ulusal kalkınma tasarılarıyla
uyumlu olarak, kentin, yalnızca toprak kullanılışı bakımından değil,
aynı zamanda, ekonomik, toplumsal ve nüfusbilimsel yönden
tasarıya, ussal öngörülere bağlanması. 2) Bunu iş edinen bilim dalı
ve uygulama alanı." (RK, 1998) 3) Bir kentin mevcut ve gelecekte,
insan yerleĢmeleri, hizmetlere eriĢim ve onlardan yararlanma
olanaklarıyla ilgili öngörü, yaklaĢım,vb. leri içeren, değiĢik
yaptırım gücü taĢıyabilen yasal dayanaklı çalıĢma.
Kentin temel özelliklerinin bağlantılı ve bütünsel bireĢimi.
Birim alan baĢına yerleĢik (nüfus) sayısı.
"Kentleşme süreci hızlandıkça, kentsel yerleşim yerlerinin ve
buralarda yaşayan insanların kazandıkları yeni niteliklerin tümünü
anlatan bir gelişme ölçütü." (RK, 1998)
"1)Bir kentte doğmuş, büyümüş, yaşamış bulunan, o kentle kişiliği
arasında tarihsel, kültürel, duygusal bağlar bulunan, bu kimlikle
kimi kent özelliklerinden yararlanma hakkı olan ve aynı zamanda
kentine karşı kimi toplumsal sorumluluklar ve yükümlülükler
altında olan kişi." (RK, 1998)
Farın 25 m.'ye değin aydınlatması.
"Denizlerin, yapay ya da doğal göllerin kıyı çizgisi boyunca uzayan
kara parçası." (RK, 1998)
Kent çevresinde (banliyö) oturup da iĢi kent merkezinde olan
insanlarca daha çok kullanılan Merkezi ĠĢ Alanı (MĠA)
çeperlerinde konuĢlandırılmıĢ araç park yerleri.
"Deniz, göl ve akarsularda, herhangi bir anda suyun kara parçasına
değdiği noktaların birleştirilmesinden oluşan ve hava olaylarına
göre değişen doğal çizgi." (RK, 1998)
kıyı kuĢağı (sahil
Ģeridi)
coastal zone
kıyıkent
conurbation
kilit baĢarım
(performans)
göstergeleri
key operating
performance
indicators
kilometre baĢına
araç gideri
vehicle cost per
kilometer
Bir kentiçi ulaĢım aracının yaptığı her kilometre baĢına düĢen
ortalama çalıĢan araç harcaması. Sermaye gideri dıĢında (hariç)
yakıt+lastik+yağ+vergi+sigorta+hizmet+bakım+onarım, vb. sefer
giderlerini kapsar.
kilometre baĢına
sürücü gideri
kilometre bilgileri
cost of driver per
km.
kilometer
informations
kilometer fare
Kentiçi ulaĢımın 1 kilometresi baĢına düĢen kesintisiz (brüt)
sürücü harcaması.
kiralanmıĢ çalıĢan
(personel)
kiralık otobüs
kirlenme denetimi
rent personnel
UlaĢım iĢletmelerinde diğer bir firmadan kiralama yöntemiyle
sağlanan, geçici olarak çalıĢtırılan kiĢiler.
charter bus
pollution control
kiĢi baĢına kentsel
KYÜ
kiĢi baĢına
yolculuk
kitle ulaĢımcılığı
kitle ulaĢımı
km. baĢına gelir
km. baĢına gider
km. baĢına günlük
yolculuk
km. baĢına yakıt
tüketimi
koltuk ambarı
metropolitan GDP
per capita
trips per capita
Bkz. Otobüs, kiralık.
"Hava, su ve toprak gibi çevre değerlerinin kirlenmesini önlemek
üzere, kamu kuruluşlarınca önlem alınması ve bunların yürürlüğe
konulması." (RK, 1998)
Kentte yerleĢik nüfus baĢına düĢen kentsel yurtiçi kesintisiz
üretim (gayrısafi hasıla).
koltuk kilometre
seat kilometer
koltuk km.
maliyeti
kompresör
komĢu (mücavir)
alan
seat km.cost
konfor kapasitesi
comfortable
capacity
housing policy
kilometre ücreti
konut politikası
konut-iĢ/iĢ-konut
yolculuğu
mass transportation
mass transit
revenue per km.
cost per km
daily trips per km.
fuel consumption
per km
support storehouse
compressor
adjacent area
commuting trip
"1)Deniz, göl ve akarsuların, kıyı çizgisi boyunca uzanan, bu çizgi
ile, o çizgi son bulduktan sonra da varlığını sürdüren, kıyı
devinimlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık, taşlık, kayalık, sazlık,
bataklık alanın kara yönündeki doğal sınırı arasında kalan, devletin
kullanım ve egemenliğinde olup toplumun yararlanmasına açık
alan. 2) Kıyı Yasamıza göre, kıyıdan, kara yönünde en az 100 metre
genişliğinde olması gereken 30 metreye değin daralabilecek ve
topluma yararlı olmayan yapı yapılmasına izin verilmeyen alan."
(RK, 1998)
"Kentin dış kesimlerinde geniş, rastgele ve düzensiz birçok yerleşim
yerinde oluşan yeni kentsel alan." (RK, 1998)
Bir iĢletmenin verimlilik ve baĢarımını ölçmeyi olanaklı kılan
temel (kritik) göstergeler. Örneğin, gelirin gideri karĢılama oranı,
araç baĢına çalıĢan sayısı, vb.
UlaĢım iĢletmelerinde dizgeli olarak (sistematik) derlenmiĢ her
türlü kilometre bilgisi.
Yolculuk kilometresine göre geçerli, düzenlenmiĢ ücret tarifesi.
Birim (gün,vb.) zamanda bir kiĢice gerçekleĢtirilen yolculuk sayısı.
Bkz. Toplu ulaşım.
Bkz. Toplu ulaşım.
Birim km. (sefer km+ölü km.) baĢına ulaĢım geliri.
Birim km. (sefer km.+ölü km.) baĢına ulaĢım gideri.
Araçların yaptığı toplam km (sefer km.+ölü km.) birimi baĢına
düĢen bir günlük yolculuk sayısı.
Toplam km. (sefer km.+ölü km.) birimi baĢına tüketilen yakıt
(motorin) miktarı.
Merkez (ana) ambarından ayrı olarak yapılandırılmıĢ, her
garajda garajın sürekli gereksinimleri için kullanılan
malzemelerin elaltında bulundurulmasını sağlayan ambar.
ÇalıĢan ulaĢım araçlarının yolcu kapasite (oturma+ayakta)
kilometresi.
Koltuk kilometre baĢına düĢen iĢletme gideri (Kentin KYÜ
yüzdesi olarak ölçülür).
Basınçlı hava üreten aygıt.
"Hızlı büyüyen kentlerin gelişme alanlarındaki yapıdüzeni denetim
altına almak, tasarım dışı yapılaşmayı önlemek amacıyla, kent
yönetimi sınırlarının, bir dizi onaya bağlı olarak genişletilmesi
sonucunda, yetki alanı içine sokulan alan." (RK, 1998)
Ayakta rahatça durarak yolculuk edebilmeyi de kapsayan yolcu
kapasite üst sınırı.
Kentlerde yaĢayan insanların yerleĢmeleriyle ilgili öngörü ve
yaklaĢımların tümü.
Konut ve iĢ amaçlı yolculuk.
Cadde, otoyol, geçiĢ yollarını içerebilen, seyahatlerin önemli bir
bölümünün gerçekleĢtirildiği genel akıĢ yönünü izleyen geniĢ
coğrafi kanal (bant).
UlaĢım iĢletme yetkisi olmamasına rağmen iĢletmecilik yapan kiĢi.
koridor
corridor
korsan iĢletmeci
illegal operator
koruma, kent
koruma
site protection,
preservation of
natural sites
"Kentsel ve kırsal alanlardaki, doğal ve yapay değerlerin bir bütün
olarak, özellikle doğal güzelliklerin, çağcıl değerlerin ve yapısal
anıtların geliştirilerek korunmasına, kamuca benimsenmiş bir
politika olarak yaklaşılması." (RK, 1998)
koĢut (paralel)
hatlar
koĢutlu (paralel)
hatlar
köprü
parallel routes
Yolboyunun (güzergah) büyük bir bölümünde aynı yolu ve
durakları kullanan hatlar.
duplicated routes
Birbirine koĢut (paralel) ve yakın, aynı ya da benzer yolculuk
hizmetini gerçekleĢtiren hatlar.
bridge
köprü geçiĢ ücreti
körüklü otobüs
köy yolu
urban toll
articulated bus
rural road, lane
kullanabilirlik
accessibility
kullanıcı
user
kullanım
kuralsız
iĢletmecilik
kuruluĢ amacı
kurumsal konut,
lojman
küçük araç
utilization
deregulated
environment
establishment
purpose
service tenancy, free
dwelling
small vehicle
Herhangi bir su engelini (göl, akarsu, deniz) aĢan kara ya da raylı
ulaĢım yolu, yapısı.
Ücretli yol ve köprülerde araç geçiĢlerinde ödenen bedel.
Bkz. Otobüs, körüklü.
"Köyleri, kasabaları ve daha küçük yerleşim birimlerini birbirine
bağlayan, kentlerarası karayollarının gerektirdiği nitelikleri ve
ölçünleri (standart) taşıması gerekli olmayan daha dar yollar." (RK,
1998)
Engelli aracı kullanan özürlülerin ulaĢımda güçlükleri aĢmalarını
kolaylaĢtırma giriĢim ve koĢulları.
"Kent toprağından ve kent yönetiminin sunduğu hizmetlerden
yararlanan ve bu kimliğinden dolayı kent yönetimiyle tüzel ilişkiler
içine bulunan kentli." (RK, 1998)
Bkz. Kapasite kullanımı.
Kent içi ulaĢımda öngörülmüĢ hiçbir kural, iĢlev tanımı,
sorumluluk gözetmeksizin yapılan rastgele iĢletmecilik.
küçük kasa
petty cash
küçük otobüs
küçük sanayi
bölgesi
small bus
little industrial
districkt
kültürel kalıt
(miras)
cultural heritage
Kyoto ölçütleri
(kriter)
Kyoto SözleĢmesi
(protokol)
kyoto's criteria
Kyoto protocol
Bir kurum ya da iĢletmenin varolma nedeni (misyon).
"Görevlilerin oturması için, kimi kuruluşların yaptırdıkları düşük
kiralı ya da kira karşılığı olmayan konut." (RK, 1998)
Otomobil benzeri çok düĢük kapasiteli, bireysel kullanım amaçlı
ulaĢım aracı.
Acil durumlarda, malzeme, hizmet, vb. satınalmalarında
kullanılmak üzere iĢletme birimlerine tanınan üst sınırı
belirlenmiĢ ve sınırlı harcama yetkisi.
Bkz. Otobüs, küçük.
"Belli bir sayının altında işçi çalıştıran, belli bir gücün altında
motor kullanan, yalnız yerel topluluğa hizmet sağlayan sanayi
etkinliklerinin bir kentte yeralması için öngörülen özel bölge." (RK,
1998)
Bir toplumun geçmiĢinden bugüne taĢıdığı tüm kültürel değerler.
Kyoto Sözleşmesinin öngördüğü ve hedefledifi sayısal sınır
göstergeler.
BirleĢmiĢ Milletler İklim Değişikliği Çevre Sözleşmesi içinde 1997
yılında imzaya açılan, Türkiye'nin 178. ülke olarak 2008'de
imzaladığı, karbondioksit ve diğer beĢ tür gazın (sera gazı)
salımını 2012 yılına değin, 1990 yılı düzeyinden % 5 aĢağıya
çekmeyi öngörmüĢ uluslararası belge.
L
lastik
lastik ambarı
tire
tire storehouse
Tekerlekli araçlarda kauçuk hammaddeli tekerlek bölümü.
ĠĢletmelerin satın aldığı otobüs ve diğer araç lastiklerinin teslim
alındığı, depolandığı, kayıtlarının tutulduğu, garaj ve ilgili
birimlere dağıtıldığı ambar.
Londra Metrosu
London's metro
LPG fuel
LPG yakıt
LPG yakıtlı otobüs LPG fuel
conversion project
dönüĢüm
uygulaması
1863'te ulaĢım hizmeti vermeye baĢlayan dünyanın ilk metrosu.
Sıvı petrol gazı kısaltması. Seçenek araç yakıtı.
Mazot yakıtlı motorların LPG yakıtlı motorlara dönüĢtürülmesi
ile ilgili çalıĢma.
M
maddi hasarlı kaza accident with
damage
fiscal year
mali yıl
maliyet-fayda
analizi
malzeme aktarımı
cost-benefit
analyses
material transfer
malzeme çıkma
pusulası
malzeme geri
verme bonosu
stock exit
malzeme girme
bonosu
malzeme istek
belgesi (form)
malzeme istek
listesi
malzeme sağlama
(temin) izlemesi
stock entry
malzeme takım
iĢçisi
manevra sürücüsü
(Ģoför)
mantar kent
material set worker
manyetik alan
etkisi
manyetik bilet
stock return
material request
UlaĢım iĢletmelerinde çalıĢan araçların fiziksel (maddi) hasarlara
neden olduğu kazalar.
Yıllık hesap dönemi. Bir takvim yılı içinde sonlanacak biçimde
tanımlanan hesap dönemi.
Bkz. Gider-yarar çözümlemesi.
Bulunmayan bir malzemenin iĢletme içinde bir baĢka atölyeden
sağlanması için kullanılan belge. Bkz. atölyelerarası istek (sipariş)
pusulası.
Koltuk ambarından malzeme çeken kullanıcı birimin bu iĢlem
için doldurduğu belge.
Ambardan kullanıcı birime çıkmıĢ malzemenin kullanılmama, tip
dıĢı kalma, vb. nedenlerle ambara geri verilmesinde (iade)
kullanılan belge.
Kullanıcı birimin satınalınmasını gerçekleĢtirdiği malzemenin
merkez (ana) ambarına giriĢini yapmak için doldurduğu belge.
Kullanıcı birimin gereksinim duyduğu malzemeyi nitelik ve
niceliğiyle tanımladığı isteme belgesi.
request list
Kullanıcı birimlerin gereksinim duydukları malzemelerin
dökümünü veren belge.
requisition followup sheet
ĠĢletmelerin gereksinimleri için satın alınan malzemelerin
kullanıcı birimce istenmesi (talep), satınalınması (temin), ambar
kayıtlarının yapılması (stok) ve kullanıcı birime verilmesi (teslim)
sürecinin sürekli olarak denetlenmesi.
Garajlarda malzeme takımlarının kullanımından sorumlu iĢçi.
drill driver
Garaj içinde değiĢik amaçlarla (manevra, bakım, vb.) araçları
kullanan sürücü.
boom-town,
mushroom town
coercitivity
"Kurulduktan sonra olağanüstü bir hızla büyüyen, buna koşut
olarak kalabalıklaşan kent." (RK, 1998)
magnetic ticket
Kağıt ya da plastik malzeme üzerine uygulanan manyetik
Ģeritlerde yolculuk bilgilerinin, özel okuyucu ya da yazıcılarla
kaydedilebildiği bilet.
Vagonların altında ve raylar üzerinde manyetik itim ya da çekim
gücüyle değiĢmez bir yolboyunca devinen (hareket) yüksek geçiĢ
öncelikli bir raylı ulaĢım türü.
manyetik
demiryolu (ManDem)
manyetik kart
magnetic levitation
(Mag-Lev)
marjinal iĢletme
gideri
marjinal yolcu
gideri
marginal
operational cost
marginal passenger
cost
mavi akbilli
yolculuk
mavi basın kartı
trip with blue card
magnetic card
blue press card
Manyetik alan etki düzeyi. Bkz. Düşük manyetik alan etkisi.
Kağıt ya da plastik malzeme üzerine uygulanan manyetik
Ģeritlerde yolculuk bilgilerinin, özel okuyucu ya da yazıcılarla
kaydedilebildiği kart.
Her marjinal yolcu baĢına düĢen iĢletme gideri.
Yolcunun saat baĢına düĢen ve hattaki sefer aralığının değiĢmesini
açıklayan (yansıtan) bekleme süresi değeri. Bekleme giderinin
olumsuza (eksi, negatif) seyrettiği eĢik gideri.
Mavi (süreli) akbil bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk.
Yabancı basın çalıĢanlarına baĢbakanlıkça verilen ve ulaĢım
araçlarından ücretsiz yararlanma sağlayan belge.
mavi kart
blue card, multi
journey card
mazot pompası
mazotlu (diesel)
motor
megajül
mekik
fuel pump
diesel engine
memur
staff
memur çalıĢan
döngüsü
staff mobilitiy
merkez (ana)
ambarı
merkez atölye
(ana iĢlik)
merkez iĢletici
central storehouse
merkezi iĢ alanı
(MĠA)
mega-joules
shuttle
central workshop
operator in central
area
central business
district (CBD)
1) Ġstanbul ĠETT bilet uygulaması. Aylık toplu ödeme karĢılığı
sınırsız biniĢ hakkı veren (ĠETT'nin öngördüğü ulaĢım türlerinde)
mavi renkli, kiĢiye özgü kullanımlı karton kartlar, 2001'den sonra
kart üzerine çip (elektronik bilet, akbil tomu) uygulanarak mavi
akbil adıyla tanımlanıp dönüĢtürülmüĢlerdir. 2008 yılında
uygulamadan kaldırılmıĢtır. 2) Günlük, haftalık, 15 günlük, aylık
süreyle sınırsız biniĢ hakkı veren kart. 3) Parası peĢin alınan,
öngörülen süre için sınırsız biniĢ (kullanım) hakkı veren yolculuk
kartı.
Yakıt depolarına yakıt pompalayan aygıt.
Yakıt olarak mazot (disel) yakan motor.
Enerji birimi. 1000 jul.
Özellikle kısa bir hat ya da iĢ merkezleri, ulaĢım sistemleri
arasında bağlantı sağlayan hatların bir bölümünde karĢıt
yönlerde (çift yönlü) çalıĢtırılan kamu ya da özel araç (iĢletimi).
UlaĢım iĢletmelerinde (kamu kurumlarında) hakları, görevleri,
sorumlulukları yasayla tanımlı çalıĢanlar.
Öngörülen dönem (gün, hafta, ay, yıl ya da seçili bir süre) içinde
memur personelin iĢe girme, görev yeri ve niteliği, nedenlerine
göre iĢten ayrılma, vb. tüm devinileri.
ĠĢletmeye giriĢ yapan tüm malzemenin kayıt ve stoklandığı ana
ambar.
Ġkitelli Garajında Motor Yenileme Fabrikası kurulmadan önce
ağır bakım onarım yenileme iĢlerinin yapıldığı iĢlik.
Kentin yoğun odak noktalarında ulaĢım hizmeti veren ulaĢım
iĢletmecisi.
1) Yoğun ĠĢ Bölgesi (YĠB) de denir. ĠĢyerlerinin ve çalıĢanların
yoğunlaĢtığı kent içi alan(lar). 2) Bir kentte; büroların, eğlence ve
konaklama yerlerinin, servis hizmetlerinin, trafiğin yoğun ve arazi
değerinin yüksek olduğu, ticaret ve alıĢveriĢ bölgesi.
Yürütme erki kullanan seçilmiĢ ulusal yetke (otorite).
Ulusal devlet kurumlarına bağlı kamu ya da özerk yapılı ulaĢım
iĢletmesi.
merkezi yönetim
merkezi yönetim
iĢleticisi
mesafe (kıta)
ücreti
central government
central government
operator
distance fare
mesafeye göre
değiĢen ücret
mesafeye göre
ücret
metanol
fare varies per
distance
distance related fare Bkz. Mesafe ücreti.
metro
metrobüs
mevsimlik iĢçi
MĠA'da çalıĢma
oranı
midibüs
minibüs
1) Yapılan yolculuğun uzunluğuna koĢut (paralel) olarak değiĢen
yolculuk bedeli. 2) Katedilen yol uzunluğuna bağlı olarak
ayrıĢtırılmıĢ yolculuk ücreti yapısı.
Bkz. Mesafe ücreti.
Seçenek yakıt; havadan ağır sıvılaĢtırılmıĢ alkol. Doğal gazdan
elde edilir.
Yüksek hız ve kapasiteli, genellikle yeraltında çalıĢan raylı ulaĢım
metro
türü.
Kendi ayrılmıĢ yolunda çalıĢan uzun (iki körüklü), çok yüksek
metrobus
yolcu kapasiteli, lastik tekerlekli ulaĢım aracı. Yolcu, yükseltilmiĢ
duraklarına yolculuk bedelini ödeyerek girer ve araçların tüm
kapılarından iniĢ biniĢ yapılır. Yaygın örnekte elektrikle çalıĢan
araçlar, kimi modellerde akaryakıt kullanmaktadır (Ġstanbul
Uygulamasında olduğu gibi). Manyetik iz yönlendiricili, sürücüsüz
uygulamaları da vardır.
Geçici olarak, belirli bir dönem için çalıĢtırılmak üzere iĢbaĢı
temporary labour
(istihdam) yaptırılan iĢçi.
proportion of jobs in Kentin Yoğun ĠĢ Bölgesi'nde (YĠB) iĢyeri ve çalıĢanların yüzdesi.
methanol
CBD
midibus
minibus
Minibüsle otobüs arası büyüklükte lastik tekerlekli kara ulaĢım
aracı. Bkz. Otobüs, küçük.
Lastik tekerlekli, 8-14 koltuk kapasiteli kara ulaĢım aracı. Bir ara
toplu taĢım türü olan minibüs, genellikle azgeliĢmiĢ ülkelere özgü,
hızlı kentleĢme ve gecekondulaĢmayla yakından ilgili bir olgu
olup, Ġstanbul'da 1959'dan bugüne yolcu taĢımacılığı
yapmaktadır.
minibüs, ortaklaĢa vanpool
minibüs, kamyonet
motor
motor sökme
motor yenileme
fabrikası
motorlu araç
motorlu araç
ulaĢım türü
motorlu araç
yolağı
motorlu araç
yolculuğu
motorlu bisiklet
motorlu özel araç
motorsiklet
motorsuz araç
ulaĢım türü
motris
van
engine
engine dismantling
engine overhaul
plant
motor vehicle
motorized mode
Önceden saptanmıĢ bir noktadan ya da noktaya seyahat giderini
düĢürmek ve kullanımı paylaĢmak amacıyla yolcuların ortak
giriĢimi. Bkz. Minibüs.
Arka kısmı kapalı kamyonet, minibüs.
Yakıttan elde ettiği ısı enerjisini mekanik enerjiye çeviren makina.
Araç motorlarının parçalarına ayrılma iĢlemi.
Her türlü araç motor iĢinin (takma, sökme, onarma, bakım, vb)
görüldüğü iĢlik, çalıĢma yeri.
motorway network
Motor gücüyle devinen tüm ulaĢım araçları.
Motor destekli araçların çalıĢtığı tüm ulaĢım türleri (Yaya ve
motorsuz araçlar dıĢında).
Tüm motorlu araçların kullandığı yolağı.
motorised trip
Yaya ve bisikletli yolculuk dıĢında araçlı tüm yolculuk türleri.
Silindir hacmı 50 cm3'ü geçmeyen, içten patlamalı motorla
donatılmıĢ, yapım (imal) hızı saatte 50 km.den az öngörülmüĢ
motor destekli bisiklet.
privat motor vehicle Bireysel amaçlı olarak sahiplerince kullanılan ulaĢım aracı.
Ġki ya da üç tekerlekli, sepetli ya da sepetsiz motorlu ulaĢım aracı.
motorcycle
Bisiklet, çekçek vb. motor gücü kullanmayan (insan gücüyle
mechanized, non
çalıĢan) ulaĢım türü.
motorized mode
moped
electric locomotive
muhasebe ve
finansman sistemi
accounting and
financial system
muhtar kartı
alderman card
Ġstanbul kentiçi ulaĢımından en son 1966 yılında kaldırılan ve
günümüzde (2002) yalnızca Beyoğlu Ġstiklal Caddesinde yolcu
taĢımacılığını sürdüren elektrikli tramvaylarda vagonları çeken
motorlu araç.
Genel muhasebe kayıtları, borçlar hesabı, alacaklar hesabı,
bütçeleme ve bütçe denetimi, faturalama, bilgi aktarımı, iskonto
ve nakit yönetimi, ödeme, faiz iĢlemleri, proje muhasebesi, vb.
iĢletim dizgelerinden (sistem) oluĢan yapı.
Ġstanbul muhtarlarına özel tarifeyle yolculuk hakkı veren belge.
N
nakil
nakit
nakit ödeme
transfer
cash
paying in cash, to
take cash
nazım plan bürosu metropolitan
planning bureau
nazım planı
master plan of the
city
network
New York
Metrosu
nitelik
ağ
New York's metro
nitelikli (vasıflı)
niteliksiz (vasıfsız)
niteliksiz onarıcı
(vasıfsız tamirci)
normal (solo)
otobüs
quality
unquality
unquality repairman
quality
normal bus
Bir kurumdan diğer kuruma geçen çalıĢan.
Doğrudan para kullanımı.
1) Kent içi ulaĢımda yolculuk bedelini yolcunun araç dıĢında ya da
içinde, geçerli parayla ödemesi. 2) Yolculuk bedelinin doğrudan
para olarak alımı.
Kentsel geliĢme tasarımlarını gerçekleĢtiren, yetkili ve sorumlu,
genellikle yerel yönetimlere bağlı uzmanların görev aldığı resmi
büro.
Genel arazi kullanımı, yerleĢmeler, iĢlevsel kullanımlar, altyapı,
ulaĢım vb. kentsel hizmetlerin yakın, orta ve uzun dönemli
kestirimlerini içeren, politikaları belirleyen, uygulama öngören
tasarım.
Kentsel alanda ulaĢım yol, hat dağılımı.
1885'te ulaĢım hizmeti vermeye baĢlayan, Londra ve Ġstanbul
Tünel'den sonra Dünyada üçüncü metro.
"Mal ya da hizmetlerden yararlananların ya da ilgililerin
beklentilerinin karşılanmasında ulaşılan düzey." (DPT, 2006)
ĠĢ uzmanlığı, yeterliliği olan.
ĠĢ uzmanlığı, eğitimi olmayan.
Tanımlı bir niteliğe göre görev yürütmeyen, niteliksiz garaj
(bakım onarım) iĢçisi.
Bkz. Otobüs, standart boy.
normal kart
normal yolcu
normal card
normal fare
nostaljik tramvay
nostalgic tramway
NOx (azotoksit)
NOx (oxides of
nitrogens)
population
population
projection
nüfus
nüfus kestirimi
nüfus patlaması
population
explosion
nüfus yoğunluğu
population density
nüfus yönetimi
population policy
Herhangi bir özel hak ya da konum sağlamayan ulaĢım kartı.
Tam ücretlendirilen, herhangi bir indirim uygulanmayan yolcu
sınıfı (kategori).
Ġstanbul'da (Türkiye) ĠETT ĠĢletmeleri Genel müdürlüğü'nün, en
son 1966 yılında iĢletmeden kaldırılmıĢ bulunan tramvaylardan
çekici (motris) ve vagon iyileĢtirmesi yaparak Beyoğlu yaya
bölgesinde, 1990 yılında yeniden iĢletmeye koyduğu, küçük ölçekli,
(2 motris, 3 vagondan oluĢan, hattın ortası olan Galatasaray'da
ikiye ayrılan tek raylı, 1640 m.hat uzunluklu ) turistik raylı
iĢletme.
Araç yakıtlarının yanmasına bağlı olarak havaya salınan ve
kirlilik yaratan kimyasal uçucu (gaz).
Kent alanı içinde yerleĢik insanların sayısı.
"Doğum, ölüm ve göç devinilerinin ilerdeki olasılıklarıyla ilgili belli
varsayımlara dayanarak, nüfusun gelecekteki gelişmesine ilişkin
hesaplar yapmak." (RK, 1998)
"Yeryüzünde nüfus artış hızının çok büyük boyutlara varması
sonucunda, yığışımın, birçok ülkeler için önemli bir toplumsal sorun
durumuna gelmesi." (RK, 1998)
"Bir bölgede, bir ülkede ya da anakentte, genellikle bir kilometre
kareye düşen nüfus sayısı." (RK, 1998)
"Nicelik ve nitelik açısından nüfus değişmelerini etkileyebilecek
önlemlerin tümü." (RK, 1998)
O
odak, merkez
center
odakçıl (merkezi)
tasarı
concentric plan
odaklanmıĢ bilgi
centralised data
odaktan
uzaklaĢma
(merkezden kaçıĢ)
okul geçidi
desantralization
"1)Bir kentin, tecim ve hizmet etkinliklerinin toplandığı çekirdek
kesimi. 2) Kentsel işlevlerin ve etkinliklerin yoğunlaştığı irili ufaklı
yerleşim yerleri, kentler." (RK, 1998)
"Kentin bir odak çevresinde birbirini saran türlü işlevsel
kuşaklardan oluşan bir düzen içinde gelişmesini amaçlayan tasarım
türü." (RK, 1998)
Ağ üzerinde (bağlantılı ya da bağlantısız) üretilmiĢ bilginin
değiĢik teknolojiler aracılığıyla ortak veritabanı oluĢturmak ve
iĢlenmek üzere ana bilgisayarlarda (dizgelerde) toplanması.
Türlü kentsel iĢlevlerin, geleneksel olarak ortaya çıktığı yoğun
odaklardan (merkez alanlar) kenti saran dıĢ bölgelere
kaydırılması.
onarım
onarım ve bakım
iĢlikleri (atölye)
Okul öğrencilerinin yol geçiĢlerini güvenle sağlayabilmek için,
taĢıt yolunda ayrılmıĢ ve trafik iĢaretiyle tanımlanmıĢ alan.
Öğrencilerin ev-okul arası yolculuklarını sağlayan genellikle özel
school bus
iĢletme türü.
Öğrenci ve öğretim kurumları görevlilerine hizmet veren ulaĢım
school vehicle
aracı.
Olağanüstü durumlarda (trafik, doğal yıkım, savaĢ, vb.)
emergency
management system yürütülecek ulaĢım hizmeti ile ilgili yapı(lanma). Bkz. İvedi Durum
Yönetim dizgesi.
UlaĢım örnekçe (model) mantığına uymayan, çeliĢen seyahat.
impossible travel
Manyetik kartların bir yarık içerisinden geçirilerek okutulduğu
swipe validator
aygıt oluğu.
Bozuk, hasarlı araçların yeniden çalıĢır duruma getirilmesi.
renovation
maintenance/repair UlaĢım iĢletme araçlarının bakım ve onarımlarının yapıldığı, buna
uygun tasarımlanmıĢ yer.
workshop
onaylı salım
azaltımı
Orer (Fr. Horaire)
orman alanı
certified emission
reduction
timetable
forest area
orman koruyucu
(muhafaza) kartı
orta dönem
medium term
okul servisi
okul taĢıtı
olağanüstü durum
yönetimi dizgesi
olanaksız seyahat
oluklu okuyucu
school walk
Temiz Gelişim Tekniği projelerinin uluslarası yönetim kurulunca
onaylanmasıyla elde edilen hak ve belge.
Bkz. Zaman çizelgesi.
Kent tasarımlarında yeĢil alan olarak ayrılmıĢ ve yerleĢmeye
kapalı bölge.
forest protector card Yolcunun orman koruma görevlisi olduğunu belgeleyen ve özel
tarifeyle yolculuk yapmasını sağlayan belge.
Gelecek 5-20 yıl.
orta dönem hatağı
ortaboy otobüs
ortalama filo yaĢı
ortalama gecikme
ortalama hatağı
hızı
ortalama hız
ortalama seyahat
uzunluğu
ortalama ticari hız
ortalama ulaĢım
bilet geliri
ortalama yolcu
yükü
ortalama yolculuk
medium term route
network
medium-size bus
average bus age
average delay
average road
network speed
average speed
average journey
distance
average commercial
speed
average transport
farebox revenue per
boarding
average load
average trip
UlaĢım örnekçelerinde gelecek orta dönemde (5-20 yıl)
iyileĢtirilmiĢ hatağı.
Bkz. Otobüs, orta boy.
Filoyu oluĢturan tüm otobüslerin (araçların) model yılı esas
alınarak hesaplanmıĢ yaĢlarının toplanıp toplam otobüs (araç)
sayısına bölünmesiyle elde edilen ortalama süre.
Duraklara araçların gecikme sürelerinin ortalaması.
Tüm araçların kent hatağında 7 gün/24 saat gerçekleĢtirdikleri
servislerin hız ortalaması.
UlaĢım türlerinin hızlarının dönemsel ortalaması.
Yolcuların bir ya da birden çok yolculuk yaparak amaçlarına
ulaĢtıkları ortalama yol uzunluğu. Bkz. Yolculuk, Seyahat
Bekleme sürelerini de (durak ve terminallerde, trafikte, vb.)
içeren ortalama ulaĢım hızı.
BiniĢ baĢına düĢen ortalama yolcu geliri.
Gün içerisinde yolculuk sayısının birim zamana düĢen ortalama
büyüklüğü.
Yolculuk sayılarının toplam değerleri üzerinden hesaplanan birim
baĢına (araç, hat, süre, vb.) değer.
Yolcuların seyahat hızları toplamının ortalaması.
ortalama yolculuk
hızı
ortalama yolculuk
uzunluğu
oto boyacısı
oto elektrik
oto elektrikçisi
oto korkuluk
average journey
speed
average riding (trip) Yolcuların yolculukları sırasında gerçekleĢtirdikleri seyehatlerin
ortalama uzunluğu. Bkz. Yolculuk, Seyahat
distance
Filo otobüslerinin tüm boyama iĢleriyle ilgili iĢçi.
auto dyer
Araçlarda her türlü elektrik donanımı ve iĢi.
auto electric
Filo otobüslerinin tüm elektrik donanımıyla ilgili iĢçi.
auto electrician
Karayolunda trafik güvenliği ile bölünmüĢ yollarda araçların
guard auto
oto lastikçisi
otobüs
tire worker
bus
otobüs (araç)
markası
otobüs (araç)
modeli
otobüs (araç) yaĢı
bus mark
uzun/kısa farlarının ıĢık huzmelerinin kırılmasını sağlayan set.
Filo otobüslerinin tüm lastik donanımıyla ilgili iĢçi.
Lastik tekerlekli, yüksek yolcu kapasiteli (en az 15 koltuk) kara
ulaĢım aracı. Ġstanbul'da 1928 yılından beri otobüslü toplu ulaĢım
hizmeti verilmektedir.
Otobüsün (aracın) firma (üretici) adı.
bus model
Otobüsün (aracın) üretim yılı.
bus age
otobüs alımı
bus purchase
otobüs baĢına
günlük km
otobüs baĢına
günlük yolculuk
(biniĢ) sayısı
daily km per bus
Model yılından baĢlayarak (model yılı= 1 yaĢ) otobüsün (aracın)
yaĢı.
Filonun yenilenmesi, gençleĢmesi ve artan yolculuk isteminin
(talep) karĢılanması için yürütülen otobüs satınalma iĢi.
UlaĢım hizmeti veren bir otobüsün 1 günde gelir getiren
kilometresi.
Bir otobüse (araca) bir gün boyunca yapılan yolcu biniĢi
(yolculuk) sayısı.
daily number of
passengers(rides)
per bus
number of
otobüs baĢına
toplam çalıĢan kiĢi personnel per
service (bus)
sayısı
UlaĢım iĢletmelerinde çalıĢan bir otobüs baĢına düĢen iĢçi, memur,
sözleĢmeli çalıĢan toplam sayısı. UlaĢım baĢarım (performans)
göstergesidir.
otobüs durağı
bus stop
otobüs kilometre
otobüs koridoru
otobüs önceliği
bus km.
bus corridor
bus priority
1) Otobüslerin durdukları ve yolcu-iniĢ biniĢi yaptıkları nokta. 2)
Genellikle bir simgeyle gösterilen, yolcuların otobüslere biniĢ iniĢ
yaptıkları yer.
Bir otobüsün gerçekleĢtirdiği km. Bkz. Araç kilometre.
Özellikle otobüslere ayrılmıĢ yol kesimi.
Otobüs Ģeridi, koridoru vb. biçiminde otobüslerin trafikte
seyirlerini kolaylaĢtırıp öncelik sağlayan uygulama.
otobüs Ģeridi
bus lane
otobüs terminali
bus shelter
otobüs varlığı (filo) fleet
bus trip
otobüs yolculuğu
busway
otobüs yolu
otobüs, besleme
bus, feeder
otobüs, çevre
(banliyö)
bus, suburban
otobüs, çift (iki)
katlı
bus, double deck
otobüs, doğal gazlı natural gas bus
otobüs, geliĢkin
tasarımlı
otobüs, gezi
bus, advanced
design
bus, circulator
otobüs, görünü
otobüs, havahatlı
bus, sightseeing
bus, trolley
otobüs, hızlı
(ekspres)
otobüs, hizmet
(servis)
bus, express
otobüs, kent
bus, intercity
otobüs, kiralık
bus, charter
otobüs, körüklü
bus, articulated
otobüs, küçük
otobüs, ortaboy
otobüs, standart
boy
bus, small
bus, medium-size
bus, standard-size
otobüs, ulaĢım
bus, transit
otobüs, van
(minibüs)
(bus), van
otobüs, yeni
tasarım
bus, new look
bus, subscription
1) Otobüslere geçiĢ üstünlüğü tanınan yol Ģeridi. 2) Tüm gün ya da
günün belirlenmiĢ dilimlerinde otobüslere öncelik sağlayan cadde
ya da otoyol Ģeriti. Bazen gerekli ve acil durumlarda diğer taĢıtlar
da bu Ģeriti kullanabilir.
Bekleyen yolculara uygun tasarlanmıĢ, onları kötü hava
koĢullarından koruyan ve oturma birimleri olan, duraklara yakın
yapı ya da yapı eklentisi.
UlaĢım iĢletmelerinde filoyu oluĢturan tüm araçların sayısı.
Araç olarak otobüs kullanılan yolculuk.
1) Diğer Ģeritlerden fiziksel engelle ayrılmıĢ, baĢka ulaĢım
türlerine sınırlanmıĢ, otobüslere ayrılmıĢ yol. 2) Otobüslere
ayrılmıĢ, diğer araçlara açık olmayan yol Ģeriti.
Terminal, hızlı otobüs durakları ya da raylı ulaĢım aktarma
noktalarına bağlı hatların otobüsü. Bkz. Besleme Otobüsü
Yalnızca önden iniĢ biniĢ yapılan, yüksek arkalı normal koltuklu,
ama ayrı yüklüğü olmayan ya da kullanıcı rahatlığı gözetilmemiĢ,
bağlantılı birkaç durağıyla uzun yol hizmet otobüsü.
1) Biri diğerinin üzerinde iki ayrı yolcu bölmesi olan otobüs. 2) Ġki
katlı olarak tasarımlanan, yüksek koltuk kapasiteli ve diğer
otobüslere göre koltuk kapasite sayısı daha yüksek olan ulaĢım
aracı. 3) GiriĢ düzeyi ve onun üzerinde ikinci bir katı bulunan,
yüksekliği uluslar arası ölçünlerle belirlenmiĢ otobüs.
Yalnızca doğal gaz yakıtı kullanarak devinen araç (otobüs). Bkz.
Doğal gaz yakıtlı otobüs.
Ġlk kez 1977 yılında önceki otobüslerle karĢılaĢtırıldığında köklü
bir tasarım ve biçim farkı sunan yeni otobüs.
Kent içinde ya da önemli trafik yollarını kullanarak yakın
bölgelerde, özel, amaçlanmıĢ yerleri gezdiren otobüs.
Pencere alanı geniĢ tutulmuĢ, seyir amacına uyarlanmıĢ otobüs.
Elektrikle çalıĢan lastik tekerlekli ulaĢım aracı; aracın gövdesi
dıĢında bulunan merkezi bir güç kaynağından hatlarla çekilen
elektrik motora aktarılır. Bkz. Troleybüs.
ĠĢletmeci kararıyla hattın bir bölümünde durak sayısı sınırlanmıĢ
ya da olmayan otobüs.
AyrılmıĢ koltuk ve önceden ödenmiĢ ücretle, belirlenmiĢ bir
bölgede sürekli kullanıcılara (müĢteri) iĢletmecinin sunduğu ev-iĢ
arası hızlı ulaĢım hizmeti.
Yalnızca önden iniĢ biniĢi olan, yüksek arka koltuklu, yüklük
bölümü ayrı, kullanıcının rahatı gözetilmiĢ, yüksek hızlı uzun
mesafe hizmet otobüsü.
Birlikte bir amaç, özel bir izlence için kiĢilerin topluca, önceden
belirlenmiĢ bir fiyata göre, tikel bir sözleĢmeyle otobüsleri
kullanabildikleri ulaĢım hizmeti.
1) Arkasında bağlantı birimiyle ekli römorku bulunan, yaklaĢık
17-18 m. uzunluğunda, koltuk ve ayakta yolcu kapasitesi toplam
150 kiĢi dolayında olan otobüs. 2) Ġkiye ayrılmıĢ yolcu bölümleri
olan ve dönemeçlerde bağlantı noktasının kıvrıldığı, 17 m. ya da
daha uzun otobüsler.
Uzunluğu 8,5 m.den az otobüs.
Uzunluğu 9-10,5 m. arası otobüs.
1) Uzunluğu 10,5-12,5 m. arasında olan otobüs 2) Kentiçi ulaĢımda
kullanılan, yaklaĢık 11 m. boyunda, koltuk ve ayakta kapasitesi
bir defada yaklaĢık toplam 100 kiĢi olan otobüs.
Önde ve ortada kapılarıyla, arkada motoru, düĢük arkalıklı
koltuklarıyla kullanıcı için yolcu konforu gözetilmemiĢ, ayrı
yüklüğü olmayan sık duraklı hizmet otobüsü.
6 m. ya da daha kısa, isteğe göre tasarımlanmıĢ, ön ya da yan
kapının doğrudan koridora açıldığı, sınırlı normal koltuklu araç.
Bkz. Minibüs.
1959-1978 arasında üretilen üstün biçim ve mekanik donanımlı
otobüs.
otobüslerin
katarlaĢması
bus bunching
otogar
bus terminal
otomatik araçyeri
belirleme sistemi
(OABS)
automatic vehicle
location system
(AVLS)
otomatik kılavuz
Araç sürücüsü ya da gövdesi içinde görevlilerin bulunmadığı
elektrikli demiryolu.
otomatik ücret
toplama sistemi
(OÜTS)
automated
guideway
automatic fare
collection system
(AFC)
otomobil
car
otomobil
bağımlılığı
otomobil
egemenliği
otomobil patlaması
otomobil sahipliği
düzeyi
otomobil trafiği
automobile
dependency
automobile
dominate
automobile boom
level of car
ownership
automobile traffic
Sahibi tarafından ticari olmayan bireysel yolculukları için
kullanılan dört tekerlekli, motorlu, sürücüsünden baĢka en çok
yedi oturma yeri bulunan kara ulaĢım aracı.
Kentiçi ulaĢımda bireysel ulaĢım türü olan otomobillerin
ağırlığının artması ve otomobil kullanımının yeğlenmesi.
otomobil trafiği
denetimi
otomobile kısıtlı
bölge (OKB)
control automobile
traffic
auto restricted zone
(ARZ)
otomobilleĢme
oranı
otopark
car ownership rate
otoyol, açıkyol,
hızyolu
speedway, freeway,
motorway
parking lot
Verimsiz iĢletmeciliğin ve kötü hatağı tasarımının bir sonucu
olarak, yolboyunca trafik ya da baĢka nedenlere bağlı olarak
otobüslerin arka arkaya dizilmesi.
Kent ya da ülkelerarası kara ulaĢım araçları (otobüs) bekleme
noktaları (terminal).
Yolcuların bilgi gereksinimlerini karĢılamak, filo araçlarının
gerektiğinde bakım, onarımlarını yapabilmek vb. için çalıĢan
araçların trafikteki yerlerini saptayan teknoloji.
Bozuk para, jeton, bilet ya da kartla ödemeye dayalı yolcu
geçiĢlerini sağlayan donanım ve denetim sistemi. UlaĢım ve gelirin
saptanmasını sağlayan özel donanım gerektirir.
Kentiçi ulaĢımda otomobillerin diğer ulaĢım türlerine göre öne
çıkması.
Kentiçi trafiğinde otomobil kullanımının hızlı artıĢı.
Kentte bireysel ulaĢım amaçlı kullanılan otomobillerin sahiplik
düzeyi.
Kentiçinde otomobil hareketlerinden kaynaklanan yolağı
kullanımı.
Kentiçi ulaĢımda otomobil hareketliliğini sınırlamak ya da
azaltmak giriĢimi.
BelirlenmiĢ zaman dilimlerinde, toplu ulaĢım, acil ulaĢım, taksi ve
kimi durumlarda servis araçları dıĢında, normal otomobillere
yasaklanmıĢ ya da sınırlanmıĢ bölge.
Bir kentte yaĢayanların otomobil sahipliğinin düzeyini gösteren
oran.
Araçların topluca park edebildikleri ve bekleme yapabildikleri
alan, yapı.
"Ana kentler arasında hızlı taşıt gidişgelişlerini sağlayan, yayalara
kapalı, taşıt giriş çıkışıyla sık sık kesilmeyen, yerleşim yerlerinden
uzak geçen, hız düşümü gerektiren keskin dönüşleri (viraj)
bulunmayan, bir iki saatlik aralarla dinlenme ve yakıt alım yerleri
öngörülmüş, geniş ve birkaç izli (şerit) yol." (RK, 1998)
Ö
ödeme denetimi
validation
ödeme ortamı
ödence, tazminat
fare media, ticket
media
compensation
ödenecek borç
accunt payable
öğrenci
öğrenci kartı
student
student card
öğretmen
teacher
Yolcuların bilet ve yolculuklarını ödeme biçimlerinin elle,
mekanik ya da elektronik (otomatik) araçlar yardımıyla izlenmesi.
1) Biletlerin ana madde olarak fiziksel özelliği (kağıt, plastik, vb.).
2) UlaĢımda kullanılan biletlerin yapı (malzeme) özellikleri.
"Kamu yararı amacıyla, taşınmazı kamulaştırılan kişiye, bu işlemi
gerçekleştiren kamu kuruluşunun yasalar uyarınca ödediği para."
(RK, 1998)
ĠĢçi ve memur ödemeleriyle ilgili olarak hesaplanmıĢ (tahakkuk)
geçmiĢ dönem vergi borçları (gelir vergisi stopajı, damga vergisi,
katma değer vergisi, vb.), S.S. Kurumu, tasarruf fonu ve bunların
gecikme cezaları; yurtiçi/yurtdıĢı kredi borçları ana para, faiz ve
komisyon ödemeleri; büyükĢehir belediyesinden alınacak borç
ödemelerine dair ödenekleri kapsar.
DeğiĢik ücretlendirilen (indirimli) yolcu sınıfı (kategori).
Yolcunun öğrenci olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle yolculuk
yapmasını sağlayan belge.
DeğiĢik ücretlendirilen (indirimli) yolcu sınıfı (kategori).
öğretmen kartı
teacher card
ÖHO (Özel Halk
Otobüsü)
ÖHO (Private Bus)
ölçek
scale
ölü kilometre
wasted kilometer,
dead kilometer,
deadhead
ölüm
ölümlü ulaĢım
kazası
öncelikli aktarma
durumu
death
fatality, transport
fatality
priority transfer
condition
önerilen hatağı
proposed route
network
öpvebin
kiss and ride
örgütlü (organize)
sanayi bölgesi
organized industrial
district, industrial
estate
örnek, tasım
model
1) Daha çok matematikte kullanılan bir çözümleme (analiz) aracı.
Gelecekte arazi kullanımlarının, ekonomik uygulamaların,
seyahat etkinliklerinin hava, su, arazi kaynaklarının niteliği
(kalite) üzerinde etkilerini kestirebilmede ulaĢım tasarımcıları
tarafından kullanılır. 2) "Bir kentin bugünkü durumu ve gelecekte
alması istenen biçim gözönünde tutularak, kentin oluşumunu
biçimlendiren almaşık etkenleri sınamak ve herbirinin
davranışlarını önceden kestirmek amacıyla kurulan simgesel
anlatı." (RK, 1998)
örnekçe ince ayarı
tuning the model
örneklem
sample
örsted
örümcekağı kent
oersted
radial pattern city
öykünüm
simulation
UlaĢım örnekçelerinin seçilmiĢ kimi varsayımlarla desteklenerek
ayrıntılandırılması.
"Herhangi bir evrenin, incelenmek üzere seçilen parçası." (RK,
1998)
Fizikte manyetik alan gücü birimi.
"Odağından çevresine doğru ışın gibi yayılan yolları olan, örümcek
ağı biçiminde dokusu bulunan kent." (RK, 1998)
"Tasarım kurumlarında kentin gelişmesini belirleyen etkenleri, belli
varsayımlar altında, yapay olarak çevrime sokarak, kentlerin
geleceğine ilişkin kestirimler yapmak ve varılan sonuçları gerçek
kentsel yaşama uygulamak. 2) Bu yöntemi uygulayarak yapılan
kentbilim öğretimi." (RK, 1998)
özel amaçlı taĢıt
spesific vehicle
özel araba
privat car
özel bayi bilet
satıĢı
ticket sale with
private agent
özel bayi bilet
satıĢı geliri
revenue of ticket
sale with privat
agent
Yolcunun öğretmen olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle
yolculuk yapmasını sağlayan belge.
Özel Halk Otobüsü kısaltması. Ġstanbul'da (Türkiye) 1983'den
beri daha örgütlü olarak ĠETT yönetim, yürütüm ve denetiminde
kentiçi otobüs ulaĢım hizmeti veren ve bağımsız iĢletmecilerden
oluĢan iĢletme türü.
Gerçek uzunluklarla bunların harita üzerindeki uzunlukları
arasındaki küçültme oranı.
1) Doğrudan gelir getirmeyen, araçlarla yolcu taĢınmayan
kilometre. 2) Kentiçi ulaĢım araçlarının yolcu taĢımacılığı (servis)
sırasında yaptıkları kilometre dıĢında gerçekleĢen zorunlu ya da
zorunsuz kilometre. Garaj-hatbaĢı km., garaj içi km. yi kapsar. 3)
UlaĢım araçlarının yolcusuz hareketleri; garajlardan hatbaĢlarına
ya da hatlardan hatlara geçiĢlerde sözkonusudur.
ÇalıĢanın (personel), çalıĢırken yaĢamının sona ermesi.
UlaĢım iĢletmelerinde çalıĢan araçların insan ölümleriyle (çalıĢan,
yolcu, sürücü, yaya) sonuçlanan kazaları.
KoĢulları iyileĢtirilmiĢ ve çekicileĢtirilmiĢ aktarma noktası.
Örneğin aktarma noktasında, mağaza, alıĢveriĢ olanağı, rahat
bekleme olanağı, vb. ortamlar oluĢturarak öncelik yükseltilebilir.
Öncelikli aktarma noktaları aktarma olumsuz etkisini düĢürür.
Bkz. Aktarma olumsuz etkisi.
Varolan ulaĢım hatağına seçenek olarak üretilmiĢ hatağı tasarımı.
Toplu ulaĢım araçlarına biniĢ duraklarında (aktarma yerlerinde)
sürücülerin araçlarını bırakmaları ve toplu ulaĢımla seyahatlerini
sürdürmeleri. Bkz. Parketbin.
"Sanayinin etkinliğini ve kentte düzenli yerleşmeyi sağlamak
amacıyla, sanayi kuruluşlarının ulaşım, kentsel arazi, enerji, yakıt,
su, hammadde gibi altyapı ve gereksinmeleriyle ilgili kolaylıkları bir
arada bulunduran, özel olarak tasarlanan ve tasarımlarda yer
verilen bölge türü." (RK, 1998)
Özel amaçlı tasarlanmıĢ (yangın söndürme, cankurtaran, cenaze,
iletiĢim, diğer araçları çekme/kaldırma, vb.) motorlu araç.
Yalnızca araç sahibinin kullanımına açık, 3 ya da üzeri tekerlekli
ulaĢım aracı.
Yolculuklarda kullanılan değiĢik tür biletlerin özel bayi
giĢelerinden özel kiĢilerce, belirli bir kar yüzdesiyle (komisyon)
satıĢı.
Yolculuklarda kullanılan değiĢik tür biletlerin özel bayi
giĢelerinden belirli bir kar yüzdesiyle satıĢı sonucu sağlanan gelir.
özel bilet bayisi
özel giriĢimci
özel iĢleticilere
destek
(sübvansiyon)
özel kiĢilere
kiralanan
özel otomobil
sahipliği oranı
özel ulaĢım
özel ulaĢım
yolculuğu
özel ulaĢım
yolculuk süresi
(ÖUYS)
özelleĢtirme
Kamu iĢletme biletlerini öngörülen komisyon farkıyla satan özel
kiĢi ya da iĢletme.
private enterpreneur KiĢisel sermayesiyle yatırım yapan kiĢi.
Kentiçi ulaĢımı hizmeti veren özel iĢletmelere belli kar oranlarının
subsidy to private
kamu tarafından güvencelenmesi, verimsiz hat ya da bölgeler için
operator
özel iĢleticinin güvencelenen açığının kamu kaynaklarınca
karĢılanması.
renting private agent Bilet satıĢı yapmak üzere, kamu iĢletmelerince özel kiĢilere
kiralanan satıĢ noktası.
private agent
automobile
ownership ratio
private transport
privat transport trip
time riding of
private
transtportation
(TRPT)
privatization
YerleĢik (nüfus) baĢına düĢen otomobil sayısını veren gösterge.
1) Özel araçla yapılan bireysel yolculuk türü. 2) Çok düĢük
kapasiteli kara (otomobil, taksi) ulaĢım araçlarıyla yapılan kentiçi
ulaĢım.
Özel ulaĢım araçlarıyla yapılan yolculuk.
Kentlerde özel ulaĢım araçlarıyla gerçekleĢtirilen yolculukların,
yolculuk baĢına ortalama süresi.
Kamunun elindeki kentiçi ulaĢımı iĢletmelerinin özel iĢletmelere
aktarımı.
Özgül amaçlar için kullanımı yasaca öngörülmüĢ parasal kaynak.
BaĢka kullanıcılarca harcanamaz.
özgülenmiĢ
(tahsisli) fon
kaynakları
dedicated funding
source
ÖzgülulaĢım
Paratransit
Düzenli ulaĢım hatlarından yararlanamayan özürlüler için 1990
Özürlü Amerikalılar Yasası gereği oluĢturulmuĢ ulaĢım hizmeti.
özürlü
disabled persons
özürlü otobüsü
low floor bus
Kentiçi ulaĢımda özel olarak tanımlanan (araç teknolojileri,
değiĢik ücret ya da ücretsiz uygulamaları) bir yolcu sınıfı
(kategori).
Özürlü (fiziksel engelli) yolcuların kentiçi yolculuklarını
yapabilecekleri biçimde özel olarak tasarımlanan ulaĢım aracı.
P
paralı aktarma
no free transfer
paralı otoyol
motorway
parasız aktarma
free transfer
parasız geçiĢ
transit pass
parça yıkama
parçacık (VHC)
parçacık
yakalayıcı
spare parts washing
particul (VHC)
particulate trap
parçalı çözüm
fragmented solution
park denetimi
parking control
park garaj
parking depot
park kısıtlaması
park politikaları
parking restriction
parking policies
park süresini aĢma fine for exceeding
allowed parking
cezası
Yolculuk boyunca bir ulaĢım aracından diğerine geçerken ücret
ödeme.
Lastik tekerlekli kara ulaĢım araçlarınca ücret ödenerek
kullanılabilen yol.
Yolculuk boyunca bir ulaĢım aracından diğerine geçerken ücret
ödememe.
Ücretsiz geçiĢ hakkı. Bazı yolculara sağlanan ücretsiz ulaĢım
hizmeti.
Makina parçalarının bakımı iĢlemi.
Uçucu hidrokarbonlar ya da yanmamıĢ (katı) petrol atıkları.
Araçların saldıkları parçacıkların (katı, kurum,vb.) bir kısmını
yakalayan süzgeç . Genel olarak bir ana gövde ve toplanan katı
parçacıkları yokeden bağlantılı bir denetim biriminden oluĢur.
Sorunu bütünselliği içerisinde değerlendiremeden, parçalı olarak
algılayıp her parça için ayrı ve kalıcı olmayan çözümler üretimi.
Kent içinde kural dıĢı parklamaların izlenmesi, cezalandırılması,
engellenmesi.
UlaĢım iĢletme filo araçlarına sınırlı garaj hizmetlerinin (yakıt,
vb.) verildiği, genelde servis dıĢında konaklama yapılan yer.
Kentlerde araçların park etmelerini zorlaĢtıran uygulama.
Kentlerde araçların park etmelerini düzenleyen anlayıĢ ve
uygulamaların tümü.
Ġzinli araç park süresini aĢma karĢılığı.
time
park ücreti
park yasağı alanı
(zon)
park yeri
parking fare
no parking zone
Yasal otoparklamalar için ödenen ücret.
Araçların park etmelerinin yasak olduğu kentsel alan, bölge.
parking
parketbin
park and ride
parketbiniĢkazan
parketme
park and ride lot
parking
parkmetre
patlayıcı
parking meter
explosive
pazar payı
personel giriĢi
personel
yokluğuna bağlı
yitik (zayi, kayıp)
sefer
pik saat
piyasa düzenlemesi
market share
personnel's entries
lost run by
personnel's lack
Kentlerde araçların park etmeleri (bekleme yapmaları) için
kullanılan açık ya da kapalı alan.
1) Toplu ulaĢıma destek amaçlı ve özel araç kullanıcılarına yönelik
parklama türü. Özel araç kullanıcısı toplu ulaĢım terminallerine
yakın noktalardaki 'parketbin' lerde özel aracını bırakarak toplu
ulaĢım aracına geçer. Özel uygulamalar sözkonusu olabilir
(destekler, vb.). Uygulama, özellikle kent içi yoğun bölgelerdeki
trafik sorununun çözümüne katkı yapar. 2) UlaĢım araçlarına
aktarma yapan otomobil sürücüleri için tasarımlanmıĢ parkyeri.
Bkz. Öpvebin.
Bkz. Parketbin.
Araçların durma ve duraklama eylemleri dıĢında bir yerde
bırakılması.
Ödemeli parkölçer.
Herhangi bir etkiyle patlayan madde. Patlayıcı madde taĢıyan
araçlar ve trafiğiyle ilgili ulusal ve uluslar arası geçerli tanımlar
yapılmıĢ, ölçünler oluĢturulmuĢtur.
UlaĢım iĢletme ya da türünün kent içi yolculuk payı.
Kuruma yeni çalıĢan (personel) katılımı.
Özellikle sürücü personel eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan
eksik sefer.
plaka
licence plate
planlama
postabaĢı
planning
head man
proje gideri
project expense
propan
propane
psikoteknik
psychotechnic
PTT
(teknik+dağıtıcı
çalıĢan) kartı
PTT
(technic+distributor
staff) card
Bkz. Doruk sürem.
UlaĢımla ilgili iĢletmeci davranıĢının piyasa koĢullarına göre
özgürce düzenlenmesi.
Trafiğe tescilli her araca takılan; 0.75 mm kalınlığında, genellikle
metalden yapılı, il, görev, meslek kategorilerini ayıracak harf,
sayı, renk göstergeleri (kod) içeren levha.
Bkz. Tasarım.
Niteliksiz (kalifiye olmayan) iĢçi çalıĢtıran destek hizmet
birimlerinde, iĢçilerden sorumlu, yönetici konumundaki iĢçi.
Bütçe yılı içinde yapılacak geliĢtirme ve iyileĢtirmeler için ayrılan
ödenek.
Seçenek yakıt; sıvılaĢtırılmıĢ yeryağı (petrol) uçucusu (SPG).
Havadan ağır olup orta basınç altında depolanır. Doğal gaz ve
petrol türevidir.
Araç sürücülerinin trafikte anlık olaylara tinsel (ruhsal) ve
bedensel tepkilerinin benzetim, yansılama, öykünüm (simülasyon)
teknikleriyle ölçüldüğü yöntem.
Yolcunun PTT (Posta Telgraf Telefon) teknisyeni ve dağıtıcısı
olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle yolculuk yapmasını sağlayan
belge.
PTT dağıtıcısı
PTT teknisyeni
distributor of PTT
technician of PTT
DeğiĢik ücretlendirilen (ücretsiz) yolcu sınıfı (kategori).
DeğiĢik ücretlendirilen (ücretsiz) yolcu sınıfı (kategori).
peak hour
market regulation
R
raylı toplu ulaĢım
(taĢım) türü
rail transit mode
raylı ulaĢım türü
raysız tramvay
rail mode
trackless trolley
1) Demiryolları üzerinde çalıĢan araçlarla (tünel, tramvay, hafif
raylı, metro, vb.) yapılan yolculuk türü. 2) Ray üzerinde araçlarla
yapılan ulaĢım türü.
Bkz. Raylı toplu ulaşım türü.
Bkz. Otobüs, havahatlı.
rehber
reklamlı otobüs
rektifiye
rölanti devresi
römork
ruhsat
ruhsatlı
ruhsatsız
Rumeli Yakası
Hatağı ve günlük iĢletme bilgileriyle iĢletme hakkında değiĢik
bilgileri içeren kitapçık.
bus with advertising Reklam uygulanan otobüs.
Araçlarda motor bloku yenileme iĢlemi.
rectifier
Motorun durmadan kendi kendine düzenli çalıĢabilmesi için
rolanty period
ayarlanmıĢ en düĢük devri.
Motorlu araçla çekilen, insan ve yük taĢıma için yapılmıĢ
trailer
motorsuz taĢıt.
ÇalıĢma izni.
license
Yasal izinli (ulaĢımla ilgili olarak).
franchised
Yasal izinli olmayan (ulaĢımla ilgili olarak). 'Korsan', 'Kaçak' da
illegal vehicle
denir.
Ġstanbul Boğazıyla iki parçaya ayrılan, Türkiye'nin önemli büyük
European Side
kenti Ġstanbul'un Batı (Avrupa) yanında, Haliç Körfezinin
güneybatısında kalan coğrafi bölümü.
guidebook
S
saat baĢına anamal capital cost per hour
(sermaye) gideri
vehicle cost per
saat baĢına araç
hour
gideri
TaĢıtların ve diğer değiĢmez (sabit) değerlerin aĢınma ve
yıpranma bedellerinin bir saat dilimine düĢen ortalaması.
saat baĢına geçiĢ
(seyir)
saat baĢına sürücü
gideri
saat baĢına yolcu
gideri
saat baĢına yolcu
zaman gideri
sağlık çalıĢanı
runs/hour
Bir yönde 1 saatte iĢleyen araç sayısı.
driver cost per hour
Bir saatlik sürücü (Ģöfor) çalıĢmasına düĢen ortalama ücret
(kesintisiz). Sürücünün maaĢı + genel giderler.
passanger cost per
hour
passangers time cost
per hour
haelth personnel
Saat baĢına düĢen yolculuk iĢletme harcaması.
sağlıklı kent
belgesi (sertifika)
healthy city
certificate
sağlıksız yarıĢma
(rekabet)
unplanned
competition
sahte bilet
counterfeit ticket
salım
emission
salım (emisyon)
ticaret borsası
emission market
sarı basın kartı
yellow press card
sarım (bobinaj)
satınalma gideri
coil winding
purchase cost
satınalma kararı
purchasing decision
savcı
attorney
Bir kentiçi ulaĢım aracının yaptığı her çalıĢma saati baĢına düĢen
ortalama gider. Varsa Biletçi maaĢı + Genel giderlerden oluĢur.
UlaĢım ücretinin, yolcunun hat (araç) seçimine etkisini belirlemek
için kullanılan ağırlık katsayısı (parametre).
Sağlık hizmetleri veren (doktor, hemĢire, vb) çalıĢan.
BM Dünya Sağlık Örgütü’nce yayınlanmıĢ Sağlıklı Kent Ana
Ölçütlerini 20 baĢlık altında (hava kirliliği, gürültü, yeĢil alan,
bisiklet, vb.) listeleyen karar.
Kötü ulaĢım tasarımı ve verimsiz hatağıyla iliĢkili olarak, ulaĢım
sunu ve istemi arasında; iĢletmeler, araç tür ve kapasiteleri,
coğrafi dağılım, hizmet düzeyleri vb. açısından eĢgüdüm ve
bütünlükten yoksun iĢletmeler arasında, kentiçinde ulaĢım ve
trafik karmaĢasına (kaos) da yol açan kuralsız iĢletmecilik
uygulaması.
UlaĢım iĢletme gelirlerinin yasal olmayan yollardan ele geçirilmesi
için iĢletme biletlerinin yasadıĢı oluĢturulmuĢ tıpkıbasımı (kopya).
Kimyasal kirleticilerin (katı ya da uçucu) araçlardan havaya
salınımı.
Kyoto SözleĢmesine yandaĢ olan ulusların salım hedeflerini
tutturabilmek için hakkını kullanamayan diğer uluslardan salım
hakkı satın alabildikleri piyasa.
Yerli basın çalıĢanlarına bakanlar kurulu kararıyla ulaĢım
araçlarından ücretsiz yararlanma hakkı veren kart.
Elektrik motorlarında sargı iĢleminin tümü.
UlaĢım iĢletmelerinde araç gereç, donatı (malzeme), yedekparça,
vb. için yapılan harcama.
Malzeme isteklerinin kurumsal yapı içerisinde gerekli iĢlemlerden
geçirildikten sonra yetkili görevli(ler)ce onaylanması.
DeğiĢik ücretlendirilen (indirimli) yolcu sınıfı (kategori). Hukuk
insanı.
sayısal veri
(istatistik)
saymaca
(kurmaca, sanal)
durak
destek noktası
statistic
Bir olgu ya da sürecin nicel büyüklüklerle (ölçütlerle)
tanımlanması.
model stop
Kentiçi ulaĢım örnekçeleme çalıĢmalarında örneğin gerçekci
olmasını sağlama amaçlı olarak, örnek üzerinde varsayılan
kurmaca (sanal) durak.
support point
Hatağını örnekçe (model) üzerinde daha gerçekci olarak
görebilmek için kullanılan (atanmıĢ) düğüm. Bkz. Destek noktası.
seçenek (alternatif) alternative fuel
yakıt
1) Varolan ve yaygın olarak kullanılan, ağırlıklı dizel yakıtların
(motorin) yerine kullanılabilecek yakıt türleri. 2) Araçlarda,
yüksek kükürtlü dizel ya da benzin yerine kullanılması düĢünülen
düĢük salımlı (emisyon) yakıt. Metanol, etanol, propan ya da
sıkıĢtırılmıĢ doğal gaz, sıvı doğal gaz gibi.
DeğiĢik varsayımlarla kurgulanan ulaĢım hatağı.
seçenek hatağı
alternative network
sefer (tam sefer)
run, bus trip
sefer aralığı
headway
sefer aralıklarının
dağılımı
sefer aralıklarının
düzenlenmesi
distribution of
headways
regulation of
headway
sefer aralıklarının
yeniden dağılımı
redistribution of
headways for better
capacity utilization
daily trips per run
Kentiçi ulaĢım araçlarının varolan zaman düzenlerinin ulaĢım
beklentilerine uygun olarak ve belli yaklaĢımlar içerisinde yeniden
tanımlanması.
layover time
1) UlaĢım aracının sefere baĢlamadan önce ilk durakta (terminal)
bekleme süresi. Kavram, genellikle "DeğiĢmez (sabit) sefer
düzenleme süresi + Sefer düzenleme süresi X Seyir süresi"
biçiminde tanımlanır. 2) Araçların seyir süresi dıĢında kalan sefer
süresi. Araçların ilkduraklarda (terminal) bekleme süresi, seyir
süresi dıĢında, sefer süresi içinde sayılır.
Sefer süresinin bir yüzdesi olarak sefer düzenleme süresi. Bkz.
Sefer düzenleme süresi.
sefer baĢına
günlük yolculuk
sefer düzenleme
süresi
UlaĢım aracının hattın baĢlangıç noktasına dönüĢüyle
tamamlanan (A-B arasında çalıĢan aracın A'dan B'ye gidiĢi yarı
sefer, A'dan B'ye giderek tekrar A'ya dönüĢü bir tam sefer, yani
seferdir) çalıĢması, gidiĢ geliĢi.
1) Bir hatta bağlı iki aracın aynı baĢlangıçtan çıkıĢları arasındaki
süre. 2) Belli bir hatta aynı yönde iki aracın hareketleri arasındaki
zaman aralığı.
Kentiçi ulaĢım hatlarındaki araçların sefer aralığı sürelerine göre
ayrıĢtırılması.
Kapasite, yolculuk istemi ve trafik koĢullarına bağlı olarak belli
bir hattın araçları arasındaki sefer aralıklarının iyileĢtirilmesi
(optimize edilmesi).
Bir sefer (gidiĢ-dönüĢ) baĢına düĢen bir günlük yolculuk biniĢleri
ortalaması.
sefer düzenleme
yüzdesi
sefer istem (talep)
kestirimi
percent layover
forecasting trip
demand
UlaĢım örnekçelerinde hatağında yapılan değiĢikliklerin (seçenek
hatağı) sonucunda sefer isteminde oluĢan değiĢikliğin
hesaplanması.
sefer süresi
round time
sefer uzunluğu
seferde bozulan
otobüs oranı
selektör
sera (uçucu) etkisi
run distance
breakdowd in
service ratio
selector
greenhouse gase
effect, effect of
greenhouse gase
Bir hatta bağlı çalıĢan araçların sefer düzenleme ve bekleme
süreleri de içinde olarak bir tam sefer boyunca çalıĢma süresi.
Bkz. Seyir süresi.
Bir seferde katedilen yol uzunluğu.
Yolcu taĢıma sırasında bozulan otobüslerin toplam çalıĢan otobüs
sayısına oranı.
sera uçucu salımı
(emisyon)
sera uçucusu (gaz)
greenhouse gase
emission
greenhouse gase
Uzun ve kısa hüzmelerin sürücü tarafından yakılıp söndürülmesi.
1) Fosil yakıtların yanması sonucu havada karbondioksit (CO2),
azotoksit (NOx), subuharı, metan (CH4), ozon (O3),
klorflorokarbon (CFC) gazlarının yoğunlaĢmasıyla, dünyanın
yaydığı uzun dalga boylu radyasyonun emilimi (absorbsiyon) ve
yansıtılmasına bağlı olarak yeryüzüne yakın hava kesiminin ve
yeryüzünün aĢırı ısınması. 2) Ġklim değiĢikliği ve ısınmaya neden
olan gazların etkisi.
Sera uçucularının (gaz) havaya (atmosfer) bırakılması.
Havaya (atmosfer) salınan (CO2, vb.) ve iklim değiĢikliği ile
ısınmaya neden olan gazlar.
serviste hasar
ceramic coating
technology (GPX-4)
free travel
service
duplication of
services
subscription bus
downtime
breakedown in
service
damage in service
serviste kaza
accident in service
ses kirliliği
noise pollution
seyahat
travel, journey
seyahat (tam
seyahat)
seyahat gideri
seyahat hızı
trip (complete trip)
seyahat istemi
örnekçelemesi
modelling of travel
demand
seyahat kestirim
örneği
seyahat ölçünü
travel forecasting
model
travel standard
seyahat süresi
riding time
seyahat uzunluğu
travelled distance
seyahat yolu
travel paths
seyir hızı dağılımı
seyir süresi
distribution of
running speed
runtime
sıfır büyüme
sıkıĢtırılmıĢ doğal
uçucu (SDU)
sıklık iyileĢtirmesi
(SĠ)
zero growth
compressed natural
gas (CNG)
frequency
optimization (FQO)
sınırlanmıĢ
öncelikli yol
sınırlı aktarma
exclusive rights-ofway
limited transfer
seramik kaplama
teknolojisi (GPX-4)
serbest kart
servis
servis çakıĢması
servis otobüsü
servisdıĢı
serviste arıza
journey cost
riding speed
Araç motorlarında yanma verimini arttırmayı amaçlayan deneme
aĢamasında teknoloji.
Kentiçi ulaĢım aracına ücretsiz biniĢ hakkı veren belge.
ĠĢletmeye alınma, çalıĢma.
DeğiĢik iĢletmecilerin aynı ulaĢım hizmetini aynı yolağında
koĢutlu ve verimsiz bir biçimde yürütmesi.
Bkz. Otobüs, servis.
Onarım ya da bakım nedeniyle bir aracın iĢletme dıĢı kalması.
UlaĢım araçlarının taĢımacılık hizmetleri sırasında yaptıkları ve
servisin sürmesini engelleyen arıza.
UlaĢım araçlarının çalıĢmaları sırasında yaptıkları kaza sonucu
uğradıkları fiziksel yitim.
UlaĢım araçlarının taĢımacılık hizmetleri sırasında yaptıkları
kaza.
Canlıları rahatsız eden dalgaboylarında (frekans) ve uyumsuz
(kakafonik) seslerle ortaya çıkan kirlilik. Tinsel ve tensel olumsuz
sonuçlara yolaçar.
Tek ya da daha çok araçla yapılan, baĢlangıç noktasından
yolculuk amacına ulaĢılıncaya değin gerçekleĢtirilen devinim.
Direk ya da aktarmalı yapılarak amacına (iĢ, okul, ev, vb.) ulaĢan
yolculuk.
Bir seyahatin gerçekleĢmesi için gereken tüm girdi toplamı.
Hatağında gerçekleĢtirilen seyahatlerde birim süre baĢına
katedilen yol uzunluğu.
Seçili bölgede yolculukların hedef, yön, büyüklük ve yönetimi
açısından belirlenmesi için değiĢik teknikler kullanılarak
yürütülen, varolan durumun anlaĢılması yanında geleceğe iliĢkin
kestirim olanağı sağlayan teknik çalıĢmalar dizisi.
Yeterli tasarım (planlama) verilerinin bulunduğu durumlarda
belirli bir zaman kesiti için oluĢturulan ulaĢım önerisi.
Yolcular açısından seyahat süresi, aktarma oranı, güvenilirlik,
rahatlıkta sağlanan belli hizmet düzeyi.
1) Hatağında gerçekleĢtirilen seyahatlerin ortalama süresi. 2) Bir
yolculuğun baĢlangıç-bitiĢ arasındaki toplam süresi.
1) Hatağında gerçekleĢtirilen, amacına ulaĢmıĢ kentiçi
yolculukların ortalama uzunluğu. 2) Bir yolculuğun baĢlangıçbitiĢ arasındaki toplam uzunluğu; Yolcu km / Yolcu olarak
tanımlanır.
1) Bir seyahatin baĢlangıç-bitiĢi arasında kullanılan yol boyu
(güzergah). 2) Doğrudan, aktarmalı ve yaya seyahatleri içerecek
biçimde çıkıĢ noktasından yolculuğun amacına ulaĢana kadar, tek
ya da birden çok araçla katedilen yol.
Kentiçi ulaĢım hatlarının ortalama seyir hızlarına göre
ayrıĢtırılması.
1) Sefer düzenleme süresi dıĢında (hariç) sefer süresi. GidiĢ-dönüĢ
süre toplamı olup, seyir sırasında beklemeleri kapsar. 2) Sefer
düzenleme süreleri dıĢında araçların bir seferde harcadıkları süre
(duraklarda bekleme süresi içindedir). Bkz. Sefer süresi.
ÖnlenmiĢ, dondurulmuĢ artıĢ, çoğalma.
Seçenek yakıt türü; yüksek basınç altında sıkıĢtırılmıĢ doğal
uçucu (gaz). Havadan hafiftir.
Belli bir gider ya da araç sayısına göre, hizmete verilecek araç tipi
ve sefer aralıklarının belirlenmesi. Böylece bekleme süreleri en
aza (minimal) indirilir, taĢınan yolcu sayısı en çoğa (maksimal)
yükseltilir.
Diğer ulaĢım türleri için belli oranlarda sınırlandırılmıĢ, toplu
ulaĢımı önceleyen yol.
Zaman, bölge, hat, vb. sınırlı aktarma olanağı.
sınırlı
sinyalizasyon
önceliği
partial signalization
priority
Toplu ulaĢım araçlarının denetiminden bağımsız, belirli bir
gecikme üst sınırının tanımlanabildiği geçiĢ üstünlüğü.
sınırsız kart
sınırsız yolculuk
Sınırsız kullanım (biniĢ) olanağı sağlayan kart.
BelirlenmiĢ süre için belirlenmiĢ araçlara sınırsız sayıda biniĢ
hakkı.
sıvılaĢtırılmıĢ
doğal gaz (SDG)
unlimited card
unlimited number of
journey
liquefied natural gas
(LNG)
sigorta gideri
insurance expense
silici
sinyal karıĢması
cleaner
confusion
sinyal lambası
signal lamp
sinyalizasyon
sis lambası
signalization
fog-lamp
SO2
(kükürtdioksit)
sokak donanımı
SO2 (sulfur
dioxide)
street furniture
son yolculuk
yapma hakkı
last ride bonus
sorgu (anket)
questionnaire
sosyal nitelikli hat
social service
sözleĢmeli çalıĢan
contracting
personnel
normal bus,
Standard (single)
bus, Standard-size
bus
jump seat
station wagon
stock control
standart (solo)
otobüs
stepne
steyĢın vagon
stok denetimi
(kontrol)
stratejik amaç
strategic purpose
stratejik hedef
strategic target
su havzası
sunum (arz)
water catchment
area
supply
suyolu
waterway
Seçenek yakıt; 260 Fahrenheit (125 Celcius) derece altında
sıvılaĢtırılmıĢ doğal uçucu. Orta basınç ve çok düĢük ısıda havası
boĢaltılmıĢ (vakumlu) tüplerde saklanır. SDG (LNG) gazı
havadan hafiftir.
Trafik, kasko, akaryakıt, bina ve tesisler, iç ve dıĢ sigorta
harcamaları.
Filo otobüslerinin temizliğinde görevli iĢçi.
Özellikle uzaktan, dokunmasız çip kartların kullanımında değiĢik
kullanıcılardan eĢzamanlı sinyal algılanması durumunda ortaya
çıkan karmaĢa.
Ön sağ-sol, arka sağ-solda olmak üzere araçlarda uyarı amaçlı
kullanılan dört lamba.
Trafikte ıĢıklı uyarı dizgesi (sistem).
Araçların ön tarafından sağ ve solda iki adet bulunan ve görüĢün
azaldığı durumlarda kullanılan lamba.
Araç yakıtlarının yanmasına bağlı olarak havaya salınan ve
kirlilik yaratan kimyasal uçucu (gaz).
"Sokakları yararlı kılan ve işlevlerini gereği gibi yerine getirmelerini
sağlayan, elektrik direkleri, ışıklı göstergeler, telefon külübeleri,
posta kutuları, oturma birimleri, ulaşım aracı bekleme birimleri,
parmaklıklar, sokak aydınlatma gereçleri, satıcı külübeleri, vb.
sokaklardaki durağan nesnelerin tümü." (RK, 1998)
DepolanmıĢ değer yüklü kart kullanıcılarının kartlarında tam
yolculuk bedelinin kalmaması durumunda yine de yolculuğu
yapma (ya da tamamlama) izni.
Kentiçi ulaĢımın özelliklerinin belirlenmesi için yolculara değiĢik
yöntemlerle soru sorularak yürütülen alan çalıĢması.
Kar amacını gözetmeyen, hatta gözardı ederek toplumsal amacı
öne çıkaran ulaĢım hattı ya da hizmeti.
Memur ve iĢçi tanımları (statü) dıĢında, kurumla kiĢi arasında
yapılan sözleĢmeye dayalı olarak çalıĢan kiĢi.
Bkz. Otobüs, standart boy.
Yedek araç lastiği.
Arka kısmı uzatılmıĢ otomobil ya da minibüs.
Malzeme satın alma düzeylerinin saptanması, sipariĢlerin
verilmesi ve istemlerin (talep) listelenmesi, tüm ambarlarda
malzeme/stok kayıtlarının birlikte tutulması, stok sayılarının
denetimi, stok dökümleri (envanter), ölü stokların belirlenmesi,
ambarlara malzeme giriĢ-çıkıĢ oranlarının izlenmesi, vb. iĢletim
düzeneklerinden oluĢan yapı.
Bir kurum ya da iĢletmenin belirlenmiĢ bir dönem sonunda olmak
istediği yere ulaĢabilmek için görevlerini gerçekleĢtirmede
yönlendirici çerçeve, kavramsal sonuçlar.
Bir kurum ya da iĢletmenin stratejik amaçlarını
gerçekleĢtirebilmesi için ortaya koyduğu özgül ve ölçülebilir amaç.
Kentin su gereksiniminin karĢılandığı yerleĢmeye kapalı bölge.
Kent yerleĢiklerine (nüfus), kentsel etkinlikler için sunulan kentiçi
ulaĢım hizmet düzeyi (Koltuk km. olarak tanımlanır).
Kenti saran ya da bölen deniz, akarsu, körfez, vb. su kesimi.
sürdürülebilir
kalkınma
sustainable
development
sürdürülebilir
ulaĢım
süre (zaman)
ücreti
sustainable transport Toplumsal, çevresel, kültürel, ekonomik etkenlere duyarlı
sürekli dengeli
(sürdürülebilir)
geliĢme
sustainable
development
sürelibiniĢ
ridership
sürücü
driver
sürücü belgesi
(ehliyet)
sürücü gideri
licence
sürücü kilometre
sürücü saat
sürüĢ süresi
driver kilometer
driver hours
driving time
Bugünkü kuĢakların gereksinimlerinin, gelecek kuĢak
gereksinmelerine engel oluĢturmayacak biçimde karĢılanmasına
olanak veren ekonomik büyüme siyaseti (politika).
kesintisiz (sürekli) kent içi ulaĢım.
time fare
cost of driving
1) Önceden belirlenmiĢ ve yolculuk ücretine temel alınan bir süre
içinde (saat, gün, hafta, ay, mevsim, yıl, vb.) yapılacak sınırsız
sayıda yolculuğun bir defada ödenen bedeli. 2) TanımlanmıĢ süre
için geçerli yolculuk bedeli.
"Çevre değerlerinin ve doğal kaynakların savurganlığa yol
açmayacak biçimde ussal (akılcı) yöntemlerle, bugünkü ve gelecek
kuşakların hak ve yararları da gözönünde bulundurularak
kullanılması ilkesinden özveride bulunmaksızın ekonomik
gelişmenin sağlanmasını amaçlayan çevreci dünya görüşü. Kavram,
1986 yılında Birleşmiş Milletler'in 'Ortak Geleceğimiz' adlı
raporunda ilk kez kullanılmıştır." (RK, 1998)
ÖngörülmüĢ bir zaman diliminde bir toplu ulaĢım dizgesini
kullanım (biniĢ) hakkı.
1) UlaĢım aracı kullanan kiĢi. 2) UlaĢım iĢletmelerinde filoyu
oluĢturan araçları ve hizmet araçlarını kullanan iĢçi konumunda
çalıĢan.
Araç kullanma yeterliliğini kanıtlayan ve yetkili kurumlarca
yapılan sınavlarda baĢarılı olan kiĢilere verilen belge.
ÇalıĢan aracın değiĢmez (sabit) ve değiĢken giderleri toplamı.
Sürücü gideri, seyahat süresi giderini kapsamaz.
Sürücülerin katettikleri yol uzunluğu (adam km).
Sürücü çalıĢma süresi (adam saat).
UlaĢım aracının seyirde geçen süresi.
ġ
Ģaft
shaft
Vites kutusu ile diferansiyel arasında bulunan, vites kutusu
hareketini diferansiyele ileten aktarma organı parçası.
Ģambriyelli (iç
lastikli) lastik
Ģanzıman
inner tube
Ġçinde havayla ĢiĢirilen ayrı bir bölüm bulunan araç lastiği.
gearbox
Ģasi
chassis
Ģehit aileleri kartı
Ģerit
family of martyr
card
road marker
Vites kutusu da denir. Debriyajla Ģaft arasında bulunan; vites
boĢtayken motorla tekerlek arasındaki bağlantıyı keserek taĢıt
harekete geçmeden motorun çalıĢmasını; ilk hareket, yokuĢ
çıkma, hızlanma durumlarında gerekli dönme gücünü (moment);
geri hareketini; taĢıta uygun hızı sağlayan aktarma organı
parçası.
Araçtaki tüm elemanların üzerine bağlandığı, taĢıyıcı iskelet iĢlevi
gören donatı.
GeçmiĢ savaĢ ve çatıĢmalarda ölen güvenlik görevlilerinin eĢlerine
özel tarifeyle (ücretsiz) yolculuk hakkı veren belge.
Ģifreleme
Ģöfor
encryption
driver
TaĢıtların diziler halinde güvenle yolalmaları için taĢıt yolunun
yola koĢut ayrılmıĢ bölümleri.
Manyetik ya da çip biletlerde güvenlik amaçlı özel kayıt.
Bkz. Sürücü.
T
takograf
tachograph
Araçlara bağlanarak, araç hızını saptayıp kayıtlayan aygıt.
takoz
block
taksi
taxi
taksi durağı
taksi plakası
taxi stand
lisence
taksimetre
tam (ücretli)
yolculuk
tam akbil
taximeter
normal trips
tam akbilli
yolculuk
tam bilet
trip with normal
akbil
normal ticket
tam biletli
yolculuk
tam mavi akbil
trip with normal
ticket
normal blue card
tam mavi akbilli
yolculuk
tam sinyalizasyon
önceliği
tarihi doku
trip with normal
blue card
absolute
signalization
priority
historic pattern
tarihsel etkenler
historical factors
tarihsel kalıt
(miras)
tasarım
historical heritage
tasarım dizgesi
planning system
tasarımcı
tasarlanan
(öngörülen) sefer
planner
planned run
tasarlanan
(öngörülen) servis
planned service
tasarlanan bütçe
taĢıma dizgesi
budget planned
transportation
system
taĢıma sınırı
(kapasite)
taĢıma türü
maximum load
(capacity)
type of transit
taĢıt
taĢıt gereksinimi
vehicle
need of vehicles
taĢıt katarı
vehicle train
normal akbil
planning
taĢıt kaynaklarının redistribution of the
vehicle resources
yeniden
Otobüslerde, yüklü ağırlığı 3.5 ton üzeri olan tüm motorlu
araçlarda ve en çok yüklü ağırlığı 750 kg. dan çok olan iki dingilli
römorklarda, aracın geri-ileri kaymasını önlemek için tekerlek
altına konulan genellikle ağaç engel.
Ġnsanların ücretini ödeyerek bireysel yolculuk amaçlı
kullandıkları araç türü.
Taksilerin bağlı olarak çalıĢtıkları nokta.
Kentiçinde, merkezi yönetimce verilen taksicilik yapma iznini
gösterir tabela. Ġzin sınırlı olduğundan zaman içinde plakalara
bağlı kentsel rant oluĢabilmektedir.
Taksilerde kullanılan katedilen yola bağlı ücret sayacı.
Ġdirimsiz, tam ücret uygulanan yolculuk.
Ġndirimsiz uygulanan tam bedelli, çipli (elektronik) yolculuk
bileti.
Tam akbil bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk.
Ġndirimsiz uygulanan tam bedelli, hammaddesi kağıt olan
yolculuk bileti.
Tam ücretli kağıt bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk.
Ġndirimsiz uygulanan tam bedelli, öngörülmüĢ süreler içinde
(günlük, haftalık, 15 günlük, aylık) sınırsız biniĢ hakkı veren çipli
(elektronik) yolculuk bileti.
Tam mavi (süreli) akbil bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk.
Toplu ulaĢım araçlarının denetleyebildikleri, sinyalizasyon
sistemiyle sağlanan geçiĢ üstünlüğü.
Kentin tarihsel uzam (mekan), yapı ve özelliklerinin yoğun olduğu
bölgelerde tarihsel özelliklerin tümü.
Kentiçi ulaĢımı etkileyen etkenlerden biri olarak arkeolojik
kalıntı, tarihsel kent çevresi ve mimarisi, vb. özelliklerin tümü.
Bir toplumun geçmiĢinden bugüne taĢıdığı tüm tarihsel değerler.
Varolan durum ve kaynaklarla, belirlenmiĢ yordamlara (strateji)
bağlı, geleceğe dönük öngörülerde bulunma.
Araç iĢletiminin günlük tasarlanmasını (zaman çizelgeleri, vb.)
sağlayan iĢletim dizgelerinden oluĢan yapı.
Tasarım iĢi yapan.
Kentin kentiçi ulaĢım beklentileri ve iĢletmenin ulaĢım sunu
gizilgücü (potansiyel) dikkate alınarak hesaplanan ve kağıt
üzerinde öngörülen (planlanan) sefer sayısı.
Kentin kentiçi ulaĢım beklentileri ve iĢletmenin ulaĢım sunu
gizilgücü (potansiyel) dikkate alınarak hizmete verilmesi kağıt
üzerinde öngörülen (planlanan) toplam araç sayısı.
Gelecek dönem (yıl) için öngörülen bütçe.
"Bir ülkede ya da kentte insan ve nesne taşımayı sağlamada
yararlanılan yol, araç, parkyerleri ve büyük araç konuşlanma yerleri
gibi tüm araçlar ve bunlarla ilgili kolaylıkların oluşturduğu yapı."
(RK, 1998) Bkz. Ulaşım dizgesi.
Bir aracın güvenle taĢıyabileceği en çok yük/insan sayısı.
Kentiçi ulaĢımda, filo araç türüne (lastik tekerlekli, deniz, raylı)
dayalı türel dağılım.
UlaĢım aracı.
UlaĢım isteminin, beklentisinin karĢılanamayan bölümü için
gereken taĢıt hesabı.
Bir birim, tek gövdeymiĢcesine yolalmak üzere birbirine
bağlanmıĢ araçlar dizisi.
Ussal (akılcı) bir hatağı için, çalıĢan araçların belirlenen ölçütlere
göre yeniden paylaĢtırılması.
dağıtılması
taĢıt kilometre
baĢına gider
taĢıt muhasebe
sistemi
costs per vehicle
kilometer
vehicle accounting
system
taĢıt muhasebesi
vehicle accounting
taĢıt saat baĢına
biniĢ
taĢıt saat baĢına
gider
taĢıt saat baĢına
kapasite kilometre
taĢıt saat baĢına
yolcu
taĢıt saat baĢına
yolcu kilometre
boardings per
vehicle hour
costs per vehicle
hour
capacity kilometer
per vehicle hour
passengers per
vehicle hour
passenger
kilometers per
vehicle hour
taĢıt tiplerinin
yeniden dağılımı
redistribution of
vehicle types
taĢıt yolu
(kaplama)
taĢıt yükü
TCDD
road used vehicle
(facing)
vehicle load
TCDD
TDĠ
TDĠ
tecim bölgesi
commercial zone
tecim odağı
commercial center
tehlikeli madde
dangerous chemical
tek kapı biniĢi
single door
boarding
tek katlı otobüs
single deck bus
tek tip süre ücreti
time fare with flat
fare
tek tip ücret
flat fare
tek yönlü
one-way
tek yönlü hat
single route
TaĢıtın yaptığı her km. baĢına düĢen iĢletme gideri.
TaĢıtların fiziksel/teknik verileri, yenilenme zamanları,
yakıt/yedek parça tüketimleri, bakım/onarımlarının düzenli
izlenmesi, kritik parçaları, bakım kartları, atölye kayıtlarını tutan
iĢletim dizgelerinden oluĢan yapı.
UlaĢım iĢletmelerinde arac temelli (baz) gelir-gideri (girdi-çıktı)
gösteren hesap(lama) yöntemi.
Bir taĢıtın 1 saatine düĢen biniĢ sayısı.
TaĢıtın çalıĢtığı 1 saate düĢen iĢletme gideri.
Bir taĢıtın 1 saatine düĢen kapasite km. büyüklüğü.
Bir taĢıtın 1 saatine düĢen yolcu sayısı.
Bir taĢıtın 1 saatine düĢen yolcu km. sayısı.
Kentiçi ulaĢım araçlarının tip ve kapasitelerine göre, ulaĢım
beklentilerine uygun olarak ve belli yaklaĢımlar içerisinde,
hatağında yeniden paylaĢılması.
Kara yolunun genel olarak taĢıtlarca kullanılan bölümü.
Yolcu km / TaĢıt km.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları kısaltması. Kentlerarası
ve kentiçi çevre (banliyö) ulaĢımı yapan ve UlaĢtırma Bakanlığı'na
bağlı kamu kuruluĢu. Ġstanbul'da; 1872'de Avrupa, 1877 yılında
ise Anadolu yakasında kurulan çevre (banliyö) ulaĢımı, Marmara
kıyısı boyunca ve koĢutlu olarak hizmetini günümüzde de
sürdürmektedir.
Türkiye Denizcilik İşletmeleri kısaltması. 1843 yılından beri
Türkiye'de kentlerarası ve kentiçi deniz ulaĢımı yapan (ġirket-i
Hayriye kuruluĢu :1850) ve UlaĢtırma Bakanlığı'na bağlı kamu
kuruluĢu. ġehir Hatları ĠĢletmesi, Mart 2005'te yerel yönetime
bağlı ĠDO Aġ.'ye devredildi.
"Bir kentin, daha çok da yalnız tecim etkinliklerinin yerine
getirildiği ve özyapının buna uygun olarak yönetmeliklerle belirtilip
tasarılarda tanımlandığı kesimi." (RK, 1998)
Bir kentin tecim etkinliklerinin en yoğun olduğu, önemli tecimsel
kuruluşlarının toplandığı kesimi." (RK, 1998)
Özel koruma altında taĢınan kimyasal madde. Bu maddeleri
taĢıyan araçlar ve trafiğiyle ilgili ulusal ve uluslar arası geçerli
tanımlar yapılmıĢtır.
Genellikle toplu ulaĢım araçlarında kullanılan yalın (basit) bilet
uygulamalarında, denetimi sağlayabilmek için araçlara biniĢin tek
kapıdan yapılması, iniĢlerin diğer kapılara özgülenmesi.
GiriĢ düzeyinde sürücü (diğer görevliler) ve yolcu oturma
birimleri bulunan otobüs.
TanımlanmıĢ bir süre içinde (hafta, ay, vb.) sınırsız yolculuk
olanağı sağlayan süre ücretiyle tek tip ücreti birleĢtiren yolculuk
ücreti türü.
1) Tek tip, herhangi bir değiĢkene bağlı olarak değiĢmeyen ücret
tarifesi. 2) Herhangi bir ulaĢım etkenine göre (mesafe, araç tipi,
vb.) değiĢmeyen yolculuk ücreti. Bkz. Basamaksız ücret.
Yollarda trafik akıĢ yönlerinden yalnızca biri. Trafiğin
belirlenmiĢ tek yönde akma özelliği.
Hat boyunca tek yönlü çalıĢan, değiĢik yoldan (güzergah) dönüĢ
yapan hat.
tek yönlü karayolu one way street
tekerlek
wheel
teknik çalıĢan
(personel)
teknik filo ömrü
technic personnel
tekray
monorail
technic fleet life
tektip (sabit) tarife flat fare
1)TaĢıt yolunun yalnız bir yöndeki taĢıt trafiği için kullanıldığı
karayolu. 2) "Kent içinde taşıt dolaşımını düzenlemek ve
tıkanıklıkları önlemek amacıyla, taşıtların yalnız bir doğrultudaki
gidiş ya da gelişlerine ayrılmış, dönüşlere ve karşıdan gelen taşıtlara
kapalı yol." (RK, 1998) Bkz. Tek yönlü.
Kara ve hava ulaĢım araçlarının zemin üzerinde hareketlerini
olanaklı kılan donanım.
Teknik statüde (mühendis, matematikçi, vb.) çalıĢan memur ya da
sözleĢmeli kiĢi.
Filonun ekonomik verimlilik göstergelerinden bağımsız olarak
teknik/fiziksel açıdan kullanılabilme süresi.
Tek kiriĢ ya da rayda askılı araç ya da vagonların çalıĢtığı
elektrikli raylı taĢıma. En çok metro ya da uzaktan kumandalı
ulaĢım türlerinde uygulanır.
Herhangi bir ulaĢım etkenine göre (mesafe, araç tipi, vb.)
değiĢmeyen yolculuk ücreti.
telsiz
radio
Kentiçi ulaĢım iĢletmeciliğinde iletiĢim (haberleĢme) amaçlı
kullanılan aygıt.
TEM
freeway
temel ücret
base fare
temiz geliĢim
tekniği
tepki (intikal,
reaksiyon) süresi
tercihli yol, otobüs
yolu
terminal
clean development
mechanism
reaction time
Trans European Motorway kısaltması. Ġstanbul'da kenti doğu-batı
doğrultusunda kesen otoyol.
1) BelirlenmiĢ bir kent alanı (zon) içinde ya da iki nokta arasında
geçerli yolculuk ücreti. 2) Aktarma, bölge geçiĢ, hızlı, doruk sürem
ve indirimli ücretlendirmeler dıĢında kalan normal bir biniĢe
uygulanan ücret. Bkz. Biniş (başlangıç) ücreti.
Salım hakkı alımsatımını düzenleyen uluslar arası düzenek.
tersyönlü hat
contraflow lane
tesviye
levelling
ticari hat
ticari hız
commercial line
commercial speed
ticari hız dağılımı
distribution of
commercial speed
unusable materials
storehouse
total depot area
tip dıĢı ambarı
toplam garaj alanı
toplam gelir
payları
toplam gider
payları
toplam hat
uzunluğu
toplam seyahat
gideri
toplam seyahat
süresi
Sürücünün ayağını gaz pedalından kaldırıp fren pedalına
bastırmasına kadar geçen süre (en az 0.75, en çok 1 sn).
bus lane
Otobüslere ayrılmıĢ yol Ģeridi.
terminal
1) Ġnsan ya da eĢya taĢımalarında, araçların indirme, bindirme,
yükleme, boĢaltma, aktarma yaptıkları, bilet ve ulaĢım
kaynaklarına eriĢebildikleri yer. 2) Kentiçi ya da kentlerarası
ulaĢım araçlarının bekleme, yolcu indirme/bindirme yaptıkları
açık/kapalı yapılardan oluĢan nokta.
Otobüslere ayrılmıĢ, diğer trafik Ģeritlerinin akıĢ yönüne ters
otobüs trafik yönü.
Metallerin model ya da teknik resimlerine göre eğe ve diğer aletler
kullanılarak elle biçimlendirilmesi.
Kar amaçlı iĢletilen ulaĢım hattı.
Sefer düzenleme süresi de içinde olarak (sefer süresi) ulaĢım
aracının birim zamanda katettiği yol uzunluğu.
Kentiçi ulaĢım hatlarının ortalama ticari hızlarına göre
ayrıĢtırılması.
shares of total
revenue
shares of total cost
accumulativ route
lenght
global cost of
journey
total duration of
journey
Filodan düĢmüĢ araçların kullanılamayan malzemelerinin
depolandığı ve iĢlem gördüğü ambar.
Filo araçlarının konuĢlama ve ikmal yaptıkları garajlarda kapalı
ve açık iĢlik ve alanların toplamı.
UlaĢım ve diğer ulaĢım dıĢı iĢletme gelirleri (destek, reklam, vb)
dağılımı.
Toplam iĢletme giderleri içinde değiĢik gider kalemlerinin
(personel, malzeme, yakıt, vb) dağılımı.
Hatların uzunlukları toplamı.
Seyahat süresi+Kirlilik+Kaza giderlerinin toplamı.
YerleĢme (kent) ölçeğinde; Özel Ulaşım Seyahat Süresi + Toplu
Ulaşım Seyahat Süresi.
toplam seyahat
süresi (ortalama)
toplam yolcu
gideri
total travel time
(average)
total passanger cost
toplam yolculuk
katsayısı
toplayıcı yol
total trip per capita
per day
main road
toplu pazarlık
collective
bargaining
toplu taĢıma
mass transportation,
public
transportation
toplu ulaĢım ağı
public transport
network
public transit
system
toplu ulaĢım
dizgesi
toplu ulaĢım hızı
Aktarma ve beklemeler de içinde olarak yolculuğun
baĢlangıcından amacına varıncaya dek geçen ortalama süre.
Ulaşım Yolcu Gideri+Ulaşım Kaza Gideri+Ulaşım Kirlilik Gideri
+Ulaşım Seyahat Süresi gideri ortalamasının yıllık kentsel KYÜ
(Kesintisiz Yurtiçi Üretim-Gayrisafi Milli Hasıla) payı
Yaya yolculuklar da içinde olmak üzere kent yerleĢiği baĢına
düĢen günlük yolculuk (yaya + araçlı) sayısı.
"Kent içinde, oturma alanlarında bulunan ve yerel yollardan
topladığı yaya ve taşıt akımını anayollara aktarmaya yarayan yol."
(RK, 1998)
Ücret, çalıĢma saatleri ve koĢulları gibi temel konuların
düzenlenmesi için iĢçi sendika temsilcileri ile iĢveren arasında
yürütülen görüĢmeler.
"Bir kent halkının ulaşım gereksinmesinin özel taşıt, dolmuş ve
küçük binitler (otomobil) yerine, otobüs ya da metro gibi kısa sürede
çok sayıda insan taşımaya elverişli büyük taşıma araçlarıyla
karşılanmasını içeren ulaşım dizgesi." (RK, 1998). Bkz. Toplu
ulaşım.
Kentte toplu ulaĢım sistemlerinin kullandığı yol haritası.
1) Herhangi bir yerel yönetim, bölgesel yönetim, devlet ya da diğer
yönetim birimlerince desteklenen (sübvansiyon), iĢletilen,
yönetilen ulaĢım hizmetlerinin yürütüldüğü yapı ve iĢleyiĢ. Bu
yapı, yapılan sözleĢmelerle iĢletim ve yönetimleri açısından resmi
kurumlara bağlı çalıĢan özel Ģirketleri de içerir. 2) UlaĢım tür ve
iĢleticileri, iĢletim biçimleri, yasal ve yönetsel özellikleriyle bir
kente toplu ulaĢım hizmeti veren yapının bütünü.
Toplu ulaĢım araç türlerinin hızları ortalaması.
toplu ulaĢım
hizmet açığı
toplu ulaĢım
seyahat süresi
public transport
speed
public transport
supply shortage
total journey time of
public transport
toplu ulaĢım
sistemi
toplu ulaĢım
üretkenliği
toplu ulaĢım
verimliliği
collective transport
system
public transport
productivity
public transport
efficiency
toplu ulaĢım
yatırım harcaması
toplu ulaĢım
yolculuğu
toplu ulaĢım
yönetimi
toplu ulaĢım,
kamusal ulaĢım
public transport
patronage
public
transportation
Kentiçi toplu ulaĢımın kentsel ölçekte yönetimi ve yapılanması.
fine for obstrucking
public transport
Kent yolları üzerinde toplu ulaĢımı engelleyen araç beklemelerine
(parklama) uygulanan ceza.
toplu ulaĢımı
engelleme cezası
Toplu ulaĢım hizmet düzeyinin türlü nedenlerle yolculuk isteminin
gerisinde kalmasından doğan eksiklik.
Duraklara ve duraklardan yürüme, bekleme ve aktarma
sürelerini de içerecek biçimde, toplu ulaĢım araçlarıyla yapılan
seyahatlerin toplam süresi.
Bkz. Toplu ulaşım dizgesi.
Araç, koltuk, birim gider baĢına seyahat, gelir düzeyi.
Kentlerde toplu ulaĢımın büyüklüğü ve toplu ulaĢım türlerinde
kapasite sunum gücüne göre baĢarımın ölçülebilir göstergesi
(KYÜ payı olarak yolcu km. gideriyle ölçülür).
Doğrudan iĢletme harcamaları dıĢında toplu ulaĢım için yapılan
public transport
investment spending diğer (altyapı, araç, vb.) harcamalar.
public transport trip Toplu ulaĢım araçlarıyla yapılan yolculuk.
1) Özel araç, bisiklet+motorsiklet, taksiyle yapılan bireysel ulaĢım
türleri dıĢında kalan araçlarla gerçekleĢtirilen ulaĢım. 2) Yüksek
kapasiteli kara, raylı ve deniz ulaĢım araçlarıyla yapılan kentiçi
ulaĢım. 3) Koltuk (yolculuk) kapasitesi yüksek ulaĢım araçlarıyla
yürütülen kent içi ulaĢım. 4) Kamu ya da özel otobüs, demiryolu
ve diğer taĢıma türleriyle belli bir düzenlilik içinde kent halkına
sunulan genel/özel ulaĢım hizmeti. ‘Kitle ulaşımı’ ya da ‘ulaşım’ da
denir. 5) "Bir kentte, insanların yaşamlarını daha kolay sürdürmek
için gereken seyahatleri yapmalarını sağlamak amacıyla kamu
kuruluşlarının ve özellikle kentsel yerel yönetimlerin ya da onlara
bağlı tüzel kişiliklerin kurup çalıştırdığı ulaşım dizgesi." (RK, 1998)
toplu ulaĢımın
çekiciliği
toplu ulaĢımın
öncelenmesi
attractiveness of
public transport
public transport
prioritization
toplukonut
housing estate,
housing scheme
toplumsallaĢtırma, socialization
kamulaĢtırma
torna
lathing
Toronto
SözleĢmesi
trafik akımı
Toronto Protocol
trafik araĢtırması
traffic survey
trafik bölgesi
traffic zone
trafik denetimi
traffic control
trafik etkili sinyal
dizgesi (sistem)
trafik güvenliği
traffic effectual
signalization
traffic safety
trafik ıĢığı
traffic signal, traffic
light
traffic current
trafik ıĢığı önceliği priority in traffic
signal
traffic sign
trafik iĢareti
trafik kaynağı
traffic generator
trafik kazası
traffic accident
trafik kuralları
traffic rules
traffic law's
trafik mevzuatı
trafik müdürlüğü traffic management
trafik mühendisliği traffic engineering
trafik oylumu
(hacım)
trafik polisi
traffic volume
trafik sayımı
trafik sıkıĢıklığı
traffic counting
traffic congestion
traffic police
Kentiçi toplu ulaĢımın nicel ve nitel hizmet düzeyiyle diğer ulaĢım
türlerinin önüne geçmesi.
Kentlerde ulaĢım yönetimince alınan ulaĢım ve trafik
karar/uygulamalarıyla toplu ulaĢımın öne çıkarılması,
desteklenmesi, yeğlenmesinin sağlanması.
"Konut birleşkesi (kooperatif), konut yapım ortaklığı ya da konut
bankaları gibi kamusal ya da özel kuruluşlarca gerçekleştirilen ve
çok sayıda ailenin barınma gereksinmesini karşılayan büyük çaptaki
konutlandırma ve yerleşim girişimi." (RK, 1998)
"Bir doğal kaynağın, ekonomik etkinliğin ya da hizmetin bireylerin
elinde kişisel kazanç amacıyla kullanılmasını önlemek; ya iyeliğinde
(mülkiyet) ya kullanımında ya da bunların her ikisinde kamunun
etkinliğini arttıracak değişiklikler yaparak bunları tüm toplumun
yararlanmasına sunumak." (RK, 1998)
Metallerin model ya da teknik resimlerine göre iĢlendiği,
biçimlendirildiği tezgah.
YaĢanabilir toplumlar ve sürekli geliĢmeye katkı amaçlı olarak
UITP 53. Kongresi'nce, 1999 yılında yayınlanan bildiri.
Belli bir yolboyunda araç hareketliliği, yol kesitinde birim
zamanda geçen araç sayısı.
Trafikle ilgili ölçülebilir büyüklüklerin (akım, kapasite, hız,
doluluk, vb.) değiĢik yöntemlerle ve dizgesel olarak ölçümü
çalıĢması.
"Ulaşım araştırmalarında yolculuk davranışlarının saptanabildiği ve
çözümlenebildiği en küçük birim." (RK, 1998)
Yasal görevli kurum ya da gönüllü görevlilerce yürütülen trafiğin
kurallı ve düzenli yürümesini sağlama iĢi.
Belli odaklardan (merkez) gerçekleĢtirilen, uzaktan yönetimli yol
ıĢıklandırma (sinyalizasyon) dizgesi.
Trafik içinde seyreden insan ve araçların zarar görmesini
engelleyecek önlemler bütünü.
1) KavĢaklarda yaya ve araçlar için geçiĢi düzenleyen ıĢık
düzeneği. 2) Trafikte yolboyunca ya da kavĢaklarda düzenleyici
iĢlev gören ıĢık uyarı dizgeleri.
Trafik ıĢık düzeninde, belirlenmiĢ araçların (örneğin, toplu
ulaĢım) öncelenmesi.
Trafiği düzenleme amacıyla kullanılan iĢaret levhaları, ıĢıklı ve
sesli iĢaretler, yer iĢaretlemeleri ile trafik görevlilerinin trafiği
yönetmek için yaptıkları deviniler.
"İnsanların ve taşıtların kent içinde devinimlerine yolaçan ve bu
devinimleri çoğaltan eğlence yerleri, işyerleri, öğrenim kurumları,
vb. etkenler." (RK, 1998)
Karayolu üzerinde seyreden bir ya da daha çok aracın karıĢtığı
ölüm, yaralanma ve zararla sonuçlanmıĢ olay.
Trafiği düzenleyen, trafik içinde yeralan tüm kiĢilerin (yaya,
yolcu, sürücü, vb) uyması gereken, yaptırım gücü içeren
düzenlemelerin tümü.
Trafikle ilgili tüm yasa, tüzük, kural, vb.nin tümü.
Trafiği yöneten, düzenleyen kentsel ölçekli resmi kurum.
Trafikle ilgili yol, araç teknolojileri, yol geçitleri, tünel geçiĢleri,
kentiçi trafik yönetimi, vb. konuları ele alan teknik uzmanlık.
"Belli bir noktadan, belirli bir sürede geçen insan, taşıt ve hayvan
sayısı." (RK, 1998)
Kentiçi ve kentlerarası ulaĢım, trafik yönetim ve denetimi yapan
görevli (genellikle kamu görevlisi).
Trafikle ilgili sayısal veri toplamak için yapılan iĢ.
1) Kent yolağında trafiğin onaylanabilir (optimum) değerlerin
altında gerçekleĢtiği olumsuz trafik koĢulları. 2) "Trafik
yoğunluğunun, insan ve taşıt gidişgelişine engel olacak ölçüde
artması." (RK, 1998)
Trafik
SıkıĢıklığının
Azaltılması ve
Hava Kalitesi
Congestion
Mitigation and Air
Quality
ABD'de, hava kirliliğine yolaçak otomobil salımlarını (emisyon)
azaltmada önemli bir katkı niteliğinde trafik ve otoyol projeleri
için federal kaynak sağlama amaçlı örgütlenme.
trafik sigortası
trafik tasarımı
trafik sigortası
general traffic plan
Türkiye'de zorunlu uygulanan kaza sigorta uygulaması.
"Bir kentin genel kent tasarımına kaynak olmak üzere yapılan,
kentin gelecekteki arsa kullanımını etkilemesi öngörülen dolaşım
kaynaklarını ve bunlar arasındaki ilişkileri, kentlinin yararını en
çoklaştıracak ve kent yönetimine en az yük bindirecek biçimde
düzenleyen çalışma." (RK, 1998)
trafik verileri
trafik yoğunluğu
trafik yönetimi
traffic data
traffic intensity
traffic management
trafik yükü
traffic load
trafik, dolaĢım
traffic
traktör (lastik
tekerlekli)
tramvay
tractor (rubber
wheel)
tram(way)
Kentiçi ulaĢımda; araç, kilometre ve hız bilgileri.
Kentin birim yol ve alanı baĢına araç sayısı.
Kent yolağında trafik akıĢını düzenleyen kural, karar ve
uygulamaların tümü.
"Yolların, birim süre içinde, insan ve taşıt gidişgelişinin
tıkanmasına yol açmayacak ölçüde elverişli sayılan insan ve taşıt
oylumu." (RK, 1998)
1) Yayaların, hayvanların ve araçların kara yolları üzerindeki
durum ve davranıĢı. 2) Yolağı üzerinde araçların değiĢik amaçlı
seyirlerini düzenleyen, altyapıdan hukuksal yaptırımlara değin
geniĢ bir yelpazede etkinlik gösteren kurumsal yapılanma.
Gerektiğinde römork çekebilen, ticari amaçlı taĢımacılıkta
kullanılmayan tarım aracı.
tramvay yolculuğu tramway trip
treyler
troleybüs
tubles (iç lastiksiz)
lastik
turbo Ģarj
turistik araç
turnike
tüm hatağında
geçerli
tümleĢik kentsel
tasarım politikası
tümleĢme
trailer
trolleybus, trolley
bus, trolley coach
tubles tire
supercharging
turistic service
gate, turnstile
valid on all network
integrated policy
combining urban
planning
entegration
tünel
funicular system,
funicular tunnel,
cable railway
tünel
elektrifikasyonu
tunnel electrified
tünel yolculuğu
funicular trip
DüĢük hız ve diğer raylı ulaĢım türlerine göre daha düĢük
kapasiteli raylı ulaĢım türü. Ġstanbul'da 1871'de atlı tramvaylar
yerlerini 1914'de elektrikli tramvaylara bıraktı. 1961 yılında
Avrupa, 1966 yılında ise Anadolu yakasında ulaĢımdan çekildi.
Günümüzde tramvay iĢletmeciliği yaygınlaĢmaktadır. Bkz.
Demiryolu, hafif.
Araç olarak tramvay sistemi (Ġstanbul Beyoğlu Tramvayı)
kullanılan yolculuk.
Römorklu, lastik tekerlekli yük taĢıma aracı (kamyon).
Elektrik gücüyle devinen (havai hatlar üzerinden) lastik tekerlekli
kentiçi kara ulaĢım aracı. Bkz. Otobüs, havahatlı.
Ġçinde ayrı bir lastik bulunmayan araç tekerleği.
Ġçten yanmalı motorlarda birim hacımdan alınan gücün
yükseltilebilmesi için (ortalama % 20) gerekli taze hava
miktarının arttırılarak basınç altında (1.7-2 bar) silindir içine
verilmesi.
Turizm amaçlı kentiçi ulaĢım türü.
Terminal, durak ya da araçlara biniĢte engelli geçiĢ.
Varolan kentiçi hatağının her noktasında geçerli, uygulanabilir
olma durumu.
Kenti oluĢturan tüm alt ve üst yapıların, karĢılıklı iliĢki ve
bağımlılıkları gözönünde tutularak, mevcut ve gelecek dönemler
için ilgili yönetimlerce tasarımı (planlanması), öngörülmesi.
Kentiçi ulaĢım tür, iĢletme ve uygulamaları arasında kentsel
tasarıma uygun bütünleĢme, iĢbirliği, uyum süreci.
Londra Metrosundan sonra, dünyada ikinci yeraltı raylı ulaĢım
sistemi olarak 1874 yılında hizmete giren, Ġstanbul'da KaraköyBeyoğlu arasında çalıĢan, 570 m. hat uzunluğunda, ortada ikiye
ayrılan (makas yapan) tek hatlı, baĢlangıçta buhar, günümüzde
ise elektrik gücüyle çalıĢan, lastik tekerlek ve rayların yalnızca
kılavuz iĢlevi gördüğü bir teknolojik dönüĢüm geçiren, kablolu, iki
araçlı tarihi ulaĢım sistemi. Bkz. Kablolu demiryolu, Füniküler
Sistem.
1971 yılında, Karaköy-Beyoğlu arasında çalıĢan tarihi ĠETT
iĢletmesi tünelin (füniküler) kullandığı güçkaynağının buharlıdan
elektrikliye dönüĢtürülmesi.
Araç olarak tünel kullanılan yolculuk.
tüp tünel
tür
tube tunnel
mode
Kara ya da su altında, ulaĢım amaçlı kapalı yapıların genel adı.
Araç ya da ulaĢım araçlarının kullanılma biçimine dayalı ayrım.
türel dağılım
modal split
Türk
Cumhuriyetleri
öğrenci kartı
Türki republics
(middle asia)
student
1) Türe (araç, yolcu, iĢletme, vb.) göre yapılan ayrım. 2) Kentsel
ulaĢım filosunun araç ve iĢletme türüne göre dağılımı. 3) Birçok
insan tarafından kullanılan ulaĢımın değiĢik seçeneklerini
tanımlamada kullanılan terim. Sıklıkla, toplu ulaĢımın yüzde
payına karĢılık özel otomobil kullanımı oranı biçiminde
sözcelenir.
Ortaasya Türk Cumhuriyetlerinin Ġstanbul'da okuyan
öğrencilerine özel tarifeyle (ücretsiz) yolculuk hakkı veren belge.
U
UITP'nin 53.
Kongresi
53rd Congress of
the UITP
UKOME
UKOME
ulaĢabilirlik
ulaĢım
ulaĢım aracı
kullanımı
ulaĢım bakanlığı
accessibility
transit
transport vehicle
occupancy
ministry of
transportation
transit system
ulaĢım dizgesi
ulaĢım dizgesi
(sistemi) ölçünü
(standardı)
standard of the
transport system
ulaĢım finansman
gideri
ulaĢım geliĢtirme
planı
transport financial
cost
comprehensive
transportation plan
ulaĢım göstergesi
transport indicator
ulaĢım harcaması
transport
expanditure
transport line
statistic of transport
ulaĢım hattı
ulaĢım istatistiği
ulaĢım iĢletme
gideri
ulaĢım iĢletmesi
iyileĢtirmesi
ulaĢım kartı
ulaĢım kaza gideri
ulaĢım kazaları
ulaĢım kılavuzu
(rehber)
transport operating
cost
to improve transport
operation
transport card
cost of transport
fatalities
transport accidents
guide of transport
1999 yılında Kanada'da (Toronto) toplanan, Uluslar arası Toplu
Ulaşım Birliği (UITP), Kanada Şehiriçi Toplu Taşım Birliği
(CUTA) ve Amerikan Toplu Taşım Birliği (APTA) ortak imzalı
Toronto Protokolü'nün yayımlandığı kongre.
Ulaşım Koodinasyon Merkezi kısaltması. Ġstanbul'da (Türkiye)
1984 yılında çıkarılan 3030 sayılı BüyükĢehir Belediyeleri Yasası
ile kurulan, büyükĢehir bütününde ulaĢım tasarımı ve
iĢletmeciliğinden sorumlu örgütlenme.
Bkz. Erişebilirlik
Bkz. Toplu ulaşım.
Araç baĢına yolcu düzeyi.
Ulusal ulaĢım izlencelerini (program) kamu ulaĢımını da
kapsayacak biçimde yöneten kamu kurumu.
Yerel ya da bölgesel çok türlü yolculuk hizmetleri sunan (kamu ya
da özel) yapı. 2) UlaĢımla ilgili kendine yeterli yapı.
Genel olarak kent içi ulaĢımın temel göstergelerinde kabul
edilebilir uluslar arası ölçüt.
KYÜ'den kentiçi ulaĢım için harcanan pay.
Varolan yapı ve sorunlarından hareketle, orta-uzun dönemli
geleceğe iliĢkin ulaĢım kestirimleri yaparak konuyla ilgili
aĢamaların belirlendiği strateji ve bağlı uygulamalar dizisi.
UlaĢım hizmetinin temel özelliklerinin evrensel olarak
benimsenmiĢ bir birime (ölçüt) dayalı belirtimi.
Birim yolculuk (mesafe, zaman olarak) için gelirden ayrılan pay.
UlaĢım için tanımlanmıĢ yolboyu.
UlaĢımla ilgili verilerin belirlenmiĢ bir dizgesellik (sistematik)
içerisinde derlenip iĢlenmesi.
Bkz. İşletme gideri.
UlaĢım iĢletmelerinin olduğundan daha verimli ve etkili
yapılanmaları için yürütülen çalıĢma.
Yolcu türü ve yolculuk haklarını tanımlayan kart.
Kentiçi ulaĢım kazalarının kentsel KYÜ payı.
Kent içinde ulaĢım araçlarına bağlı kazalar.
Kent ulaĢım hatağı planı. Yolboyu ve hat bilgileri içerir. ĠĢletmece
gerekli görüldükçe güncellenir.
ulaĢım kirlilik
gideri
ulaĢım koltuk
kullanımı
ulaĢım kullanıcı
gideri
ulaĢım müzesi
cost of transport
fatalities
transport seat
occupancy
user cost of a
transport
transportation
museum
ulaĢım otobüsü
ulaĢım oydaĢması
transit bus
transportation
consensus
ulaĢım örnek ayarı
(kalibrasyonu)
ulaĢım politikası
ulaĢım seyahat
süresi
ulaĢım seyahat
süresi maliyeti
calibration of
transport model
transport policy
travel time
ulaĢım sunumu
(arzı)
ulaĢım tasarısı
(plan)
transport supply
ulaĢım türleri
arası haksız
yarıĢma (rekabet)
unfair competition
among transit types
ulaĢım türü
transport mode
ulaĢım türü
özelliği
ulaĢım verimliliği
modal characteristic
ulaĢım yetkesi
(idaresi)
cost of travel time
transportation plan
transport
performance
transport authority
ulaĢım yolcu gideri cost of passanger
transportation
transport route
ulaĢım yolu
(güzergahı)
transportation
ulaĢım yönetim
management system
dizgesi (sistemi)
transport patronage
ulaĢım yönetimi
privatization of
ulaĢımın
transport
özelleĢmesi
deregulation of
ulaĢımın
transport
serbestleĢmesi
Kentiçi ulaĢım kirliliğinin kentsel KYÜ payı.
ÇalıĢan araçlarda oturma birimi (koltuk) baĢına yolcu düzeyi.
UlaĢımın kullanıcı (yolcu) için parasal gideri. Seyahat süresi
giderini içermez.
ĠETT öncesi ve ĠETT dönemi ulaĢım iĢletme malzeme, araçgereçlerinin sergilendiği müze-sergi. Önce HasanpaĢa
(Kadıköy)'da bulunan sergi, sonra Karaköy yönetim binası
giriĢine taĢınmıĢ, günümüzde kaldırılmıĢtır.
Bkz. Otobüs, ulaşım.
Kentiçi ulaĢımla ilgili konularda ilgili tüm yanlar arasında
uzlaĢma, görüĢ birliği, ortak anlayıĢ oluĢturma ve bu oluĢumun
kurumlaĢması.
UlaĢım örnekçelerinin kentlilerin ulaĢım davranıĢ ve eğilimlerini
doğru yansıtır duruma getirilmesi.
Kentiçi ulaĢımı düzenleyen tüm öngörü ve bağlı uygulamalar.
Bekleme, aktarma ve yürüme süreleri de içinde olmak üzere yaya,
özel ve toplu ulaĢım seyahatlerinin ortalama süresi.
1) Bekleme süreleri de içinde olmak üzere yaya, özel ve toplu
ulaĢım seyahatlerinin 1 saati baĢına düĢen kent KYÜ (GSYH)
katkısı. Türlerin ortalama yıllık seyahat süresi giderleri üzerinden
hesaplanır. 2) Yaya-Bisikletli Ulaşım Seyahat Süresi
Gideri+Motorsikletli Ulaşım Seyahat Süresi Gideri+Toplu Ulaşım
Seyahat Süresi Gideri ortalamasının yıllık kentsel KYÜ (GSYH)
payı.
Kentiçi ulaĢıma giren araç sayısı.
Kentin ulaĢım yapı ve eğilimlerini, yönsemelerini saptayan, Kent
Düzenleme Tasarımı (Nazım Plan) üzerine oturtulan ulaĢım yapısı
kestirimi.
EĢgüdüm ve bütünleĢimin sağlanamadığı kentiçi ulaĢım
dizgesinde, araç türü ve kapasite sunumu, hareket yeteneği,
değiĢik yolboyu, yolculuk ücretleri, bilet vb. konularda, bir ulaĢım
iĢletmesini diğerine göre öne çıkaran, öncelikli kılan durum.
Ulusal ve evrensel kaynak yitimine yol açar.
Araç ve ulaĢım araçlarının kullanım biçimine dayalı ayrım, Bkz.
Tür.
DeğiĢik ulaĢım türlerinin özgül yapı ve nitelikleri.
UlaĢım türü ve araçlarının ulaĢım hizmetiyle ilgili temel
göstergelerde baĢarım (performans) düzeyi.
Kentiçi ulaĢımını tüm aĢamalarıyla tasarlayan, yönlendiren,
yöneten, denetleyen, yetki ve sorumluluk sahibi yönetim birimi.
Yol, toplu ulaĢım ve iĢletme giderleri toplamı.
UlaĢım araçlarının üzerinde seyrettiği (alt)yapı.
Kentiçi ulaĢımının kentsel ölçekte yönetimiyle ilgili yapılanma.
Bkz. Ulaşım yönetimi.
Kentiçi ulaĢımın kentsel ölçekte yönetimi.
Kamu ulaĢım iĢletmelerinin ve iĢletme haklarının özel sermayeye
değiĢik yöntemlerle devri.
Kentiçi ulaĢımın değiĢik iĢlevleriyle (fonksiyon) ilgili olarak tam
kuralsızlık durumuna geçilmesi.
ulusal ulaĢım
dizgesi (sistem)
national
transportation
system
ulusallaĢtırma,
millileĢtirme
nationalization
uluslar arası çevre
hukuku
international
enviromental law
Uluslar arası ekonomide ulusal öncelikleri gözetir, ekonomik
geliĢmeyi sağlarken enerji tüketimi ve hava kirliliğini azaltacak
bütünleĢik, bağdaĢık tüm ulaĢım biçimlerini kapsayan bir içsel
(dahili), kendine yeten dizge (sistem). Ulusal karayolları dizgesi,
toplu ulaĢım ve havaalanı, liman geçiĢlerini kapsar.
"1) Özel iyelikteki (mülkiyet) ekonomik girişimlerin ya da toprak
gibi bir doğal kaynağın, iyeliğinin ve yönetiminin, siyasal, ekonomik
ve toplumsal nedenlerle devlet iyeliğine alınarak, toplumun yararına
sunulması işlemi. 2) Bir ülkede toprağın bireysel iyelik konusu
olmaktan çıkarılması." (RK, 1998)
UOB (uçucu
organik bileĢikler)
"Çevre sorunlarının sınır tanımazlığı, uluslar arası alanların
yönetimi, uluslar arası sorumluluk, çevre hakkı ana başlıkları
doğrultusunda gelişen, çevre değerlerini uluslar arası düzende
korumayı ve geliştirmeyi amaçlayan uluslar arası hukuk dalı." (RK,
1998)
Bir kurum ya da iĢletmenin gelecekte kendisini görmek istediği
vision
biçim, görüntü.
Araç yakıtlarının yanmasına bağlı olarak havaya salınan ve
COV (volatile
organic compounds) kirlilik yaratan uçucu organik bileĢikler.
ustabaĢı
head foreman
UTUB
(Uluslararası
Toplu UlaĢım
Birliği)
uydukent
UITP (Union
Internationale des
Transports Publics)
umu (vizyon)
Conurbation,
satellite town
uygun sefer aralığı optimal set of
headway
matched transfer
Uyumlu aktarma
conciliation
UzlaĢı
long term
uzun dönem
uzun dönem hatağı long term route
network
longer route
uzun hat
uzun hüzme
long beam
Nitelikli (kalifiye) iĢçi çalıĢtıran ana hizmet birimlerinde,
iĢçilerden sorumlu ve yetkili, yönetici konumundaki iĢçi.
Örgüt adı kısaltması. Merkezi Belçika'da bulunan, Dünyadaki
çeĢitli ülke toplu ulaĢım iĢletmelerinin üyesi olduğu birlik.
1) Kent çevresinde oluĢturulan yeni yerleĢme. 2) "Büyük bir kentin
dışında, onun tüzel kişiliğinden bağımsız, ama toplumsal ve
ekonomik etki alanı içinde kalan, gereksinmelerinden pek çoğunu
oradan sağlamak zorunda bulunan, nüfusu genellikle büyük kentin
iş yerlerinde çalışan kişilerden oluşan bir yerleşim yeri." (RK, 1998)
Yolcu bekleme sürelerinin en aza indirgendiği (minimizasyon),
yolculuk sayısının en çoklandığı sefer aralığı.
Hatların eĢgüdümlü olduğu duraklarda aktarma.
Bkz. Arabuluculuk.
Gelecek 20 yıl ve sonrası.
Gelecek uzun dönem için (>20 yıl) iyileĢtirilmiĢ, öngörülmüĢ
hatağı.
Hat boyu (Ġstanbul için 10 km.üzeri) belli bir uzunluğun üzerinde
olan hat.
Farın 100 m. ye kadar aydınlatması.
Ü
ücret
fare
ücret bölgesi
fare zone
Bir ulaĢım iĢletmesinin değiĢik yolcu türlerine uyguladığı değiĢik
yolculuk bedeli.
DeğiĢik ücret düzeyleriyle tanımlanmıĢ, ayrıĢtırılmıĢ kentsel bölge.
ücret dizgesi
fare system
Kentiçi ulaĢım kullanıcılarının biniĢ bedellerini düzenleyen yapı.
ücret kuĢakları
(zon)
ücret politikası
zone fares
ÖzgülenmiĢ tarife ve ücret uygulanan iç alanlara bölünmüĢ ulaĢım
bölgelerinde ücretlendirme dizgesi.
fare policy
UlaĢımda uygulanan ücretlerin belirlenmesinde kullanılan
yaklaĢımların tümü.
Bkz. Ücret yapısı.
Kentiçi ulaĢım iĢletmelerinin uyguladığı değiĢik türleri birarada
gösteren yolculuk ücretlendirme çizgesi.
Bkz. Ücret yapısı.
ücret tarife sistemi fare system
ücret tarife tablosu fare scheme
ücret tarife yapısı
fare structure
ücret toplama
sistemi
fare collection
system
Yolculuk ücretlerinin iĢletmelerce derlenme, toplanma biçimi.
ücret toplama
yazılım ve
donanımı
ticket collection
equipment and
software
Yolculuk ücretlerinin (biletlerin) toplanma biçimlerini belirleyen
bilgisayar temelli araç gereç ve destek yazılımlar.
ücret yapısı
fare structure
1) Bir ulaĢım iĢletmesinin değiĢik yolcu türlerine uyguladığı
değiĢik yolculuk ücretlendirme uygulaması. 2) UlaĢım hatağının
kullanılmasında yolculukların ücretlendirilme biçimi. 3) Herhangi
bir zamanda bir ulaĢım aracını kullanan değiĢik tipte yolcuların
ne kadar ücret ödeyeceğini belirleyen ayrıĢtırılmıĢ ücret seti.
ücretlendirme
düzeyi
ücretsiz kartı
fare level
Kentiçi yolculukların dereceli fiyatlandırılması.
free card
Ücretsiz yolculuk hakkı veren kart.
ücretsiz ulaĢım
seçeneği
ücretsiz yolculuk
Yolculukların yerel, bölgesel ya da merkezi yönetimlerce yüzde
yüz ödendiği (sübvanse edildiği) ulaĢım seçeneği.
üretim (imalat)
alanı
üretim gideri
fare system
alternative
no fare trip, free
trips
manifacturing
function
production cost
üretim iĢliği
(atölye)
production
workshop
üretkenlik
productivity
üst geçit
overhead crossing,
over-pass, fly over
1) KarĢılığında bir bedel ödenmeyen yolculuk. 2) BiniĢ bedeli
alınmayan yolculuk.
Kentin ağırlıklı olarak üretim yapılan kesimi.
Yolcu kilometre baĢına gider (maliyet) göstergesi. Verimlilik
göstergesi olarak kullanılır.
Bakım-onarım ve bazı yedek parçaların üretimlerinin yapıldığı
birim.
ĠĢletmelerin; uygun teknolojiler kullanarak iĢgücü ve sermaye
bileĢimini, iĢletme çarkının yeni yatırımları da karĢılayacak
karlılıkla döndürecek biçimde bir araya getirme düzeyi, biçimi.
1) Karayolunun diğer bir karayolu ya da demiryolunu üstten
geçmesini sağlayan yolyapısı. 2) "Bir yolun iki yanını,
basamaklarla yükseltilmiş bir bağlantı ile birleştiren ve yayaların yoldaki taşıt dolaşımının çekinceleriyle karşılaşmaksızın- karşıdan
karşıya geçmelerini sağlayan geçit." (RK, 1998)
V
vagon
wagon, railway car
vapur
ferry
vardiya baĢı
(amir)
varolan (mevcut)
hatağı
varsayılan durak
shifter
present (existing)
route network
dummy stop
street-car driver
vatman, tramvay
sürücüsü
vergi resim ve harç taxe and duty
verimlilik
efficiency
verimsiz hat
VIPS II
inefficiency route
VIPS II
1) Raylı sistemlerde birbirinden fiziksel olarak ayrılan birimler. 2)
Elektrikli tarmvaylarda motris (çekici) tarafından çekilen,
motorsuz araç.
Su üzerinde (deniz, göl, akarsu) çalıĢan belli büyüklükte ulaĢım
aracı.
Vardiyalı çalıĢan garaj iĢyerlerinde, yönetici iĢçi.
Kentiçi ulaĢım iĢletmeciliğinin üzerinde gerçekleĢtirildiği hatağı.
Hatağını örnek üzerinde daha gerçekci olarak görebilmek için
kullanılan, atanmıĢ, kurmaca, saymaca düğüm. Bkz. Düğüm.
Tramvay çekicileri (motris) sürücüsü.
Damga; taĢıt; plaka ve damga; diğer kuruluĢlarca tahakkuk
ettirilen damga vergileri, harç ve rüsüm; mahkeme ve noter
harçları; diğer vergi, resim ve harç kesintilerini kapsar.
Birim çıktı baĢına girdi ya da gider. Girdiler ile çıktılar arasındaki
iliĢkiyi gösterir.
Geliri giderlerinin altında kalan, kapasite kullanımı düĢük hat.
VTS Etkileşimli Planlama Sistemi (VTS Interactive Planning
System) kısaltması : Volvo Firması'nca 1974 yılından itibaren
geliĢtirilen ve kent içi ulaĢım ağını bilgisayar örnekçelemeleri
aracılığıyla akılcılaĢtırmayı amaçlayan yazılım paketi. Ġstanbul
ĠETT ulaĢım iĢletmesi bu yazılım paketini kendi ulaĢım ağında
1979 yılında denemiĢtir.
VTS
VTS
Ġsveç firması. Volvo Transportation System (Volvo Ulaşım Sistemi)
kısaltması.
Y
yağ yakıt (ikmal)
iĢçisi
yakıt
supply worker
Filo otobüslerinin tüm ikmal iĢleriyle (yakıt, yağ,vb.) ilgili iĢçi.
fuel
yakıt dolum yeri
(istasyon)
yakıt ekonomisi
fuel station
Araçların hareketini sağlayan, genelde yeryağı (petrol) kökenli,
iĢlenmiĢ enerji hammaddesi.
UlaĢım iĢletme araçlarının yakıt yüklemesi (ikmali) yaptıkları yer.
yakıt gideri
fuel cost
yalınlık (sadelik)
downshifting
yalın (basit) bilet
uygulaması
(sistemi)
primitive ticket
collection
yalıtık
yan (tali) yol,
ikincil yol
isolated
crossroad, minor
street
yangeçit
bypass road
yanlıĢ denetim
iĢlemi
yanlıĢlama
çalıĢması
yansıtıcı
error processing
yapı gereçleri
(malzeme) ambarı
yapılabilirlik
building materials
storehouse
feasibility
yapılandırılmamıĢ
zaman
yaralamalı kaza
unconstructiv time
yardımcı gelir
auxiliary revenue
yargıç
yarı kentsel
yerleĢme
judge
semi-urban
settlement
yarı römork
semi-trailer
yarı sefer
half run
fuel economy
Araç yakıt kullanımı, verimli kullanım, yakıt tasarrufu ve
tüketimi ile ilgili ekonomik göstergelere bağlı uygulama.
UlaĢım iĢletmelerinde ulaĢım araçlarının tükettikleri yakıt
harcaması.
Bireyin aĢırı toplumsal tüketim beklentilerinin gönüllü ve bilinçli
bir seçimle düzeyinin aĢağıya çekilmesi. Günümüzde toplumsal
bir hareket olarak kendini göstermektedir.
Gerek bilet teknolojisinde, gerekse yolculuk sırasında bilet
kullanımıyla ilgili iĢlemlerde geleneksel yöntemlerin tümü
(Örneğin, kağıt bilet, biletin bilet kutusunda toplanması, bilet
yakma, vb.).
Etkileyen ögelerden soyutlanmıĢ, iliĢkilerden koparılmıĢ.
1) Üzerindeki trafik yoğunluğu açısından bağlandığı yoldan daha
az önemli olan yol. 2) "Kent içinde bir yerden başka yere gitmek için
her zaman kullanılmayan, anayollar denli önemli olmayan, daha
çok yayalarca kullanılan yol." (RK,1998)
"Taşıt dolaşımını kentte belli bir bölgenin dışına çekmek amacıyla, o
bölgeye teğet olarak geçirilen ve anayola iki ucundan bağlanan
yardımcı yol." (RK, 1998)
UlaĢım örnekçe çalıĢmalarında usdıĢı girdileri denetleyen iĢlem.
diagnostic study
UlaĢım örnekçelerinde, örnekçenin yapılandırılmasında
sözkonusu olabilecek yanlıĢları saptama amaçlı çalıĢma.
reflector
Normal hava koĢullarında 150 m.den görülebilecek kırmızı ıĢık
veren ya da yansıtan aygıt.
ĠĢletmelerin satın aldığı her türlü yapı malzeme ve araç gerecinin
teslim alındığı, depolandığı ve birimlere dağıtıldığı ambar.
accident by wound
"Kent ve kasaba tasarımlarının, türlü etmenler hesaba katılarak,
gerçekleştirilmesinin olanaklı ve ussal olup olmadığını belirlemeye
yarayacak koşullar. 2) Bunu elde etmeye yarayan inceleme ve
araştırma türü." (RK, 1998)
Bireylerin gündelik yaĢamlarında önceden herhangi bir izlenceye
özellikle bağlanmamıĢ, rastgele, özgürce kullanabilecekleri zaman.
UlaĢım iĢletmelerinde çalıĢan araçların yaralanmayla sonuçlanan
kazaları.
UlaĢım iĢletmelerinde yolculuk gelirleri dıĢında kaynaklara bağlı
gelir.
DeğiĢik ücretlendirilen (indirimli) yolcu sınıfı (kategori).
"Bir ölçüde kentleşmiş bulunmakla birlikte, kırsal niteliklerini de
daha tümüyle yitirmemiş bulunan ve genellikle anakentleri
çevreleyen yeni yerleşmeler." (RK, 1998)
Bir bölümü motorlu taĢıt ya da araç üzerine oturan, taĢıdığı yük
ya da kendi ağırlığının bir bölümü motorlu araç tarafından
taĢınan römork.
UlaĢım aracının hattın (çift yönlü hatlarda) diğer noktasına
varıĢıyla tamamladıkları yol.
yarı-kapalı ücret
dizgesi
semi-closed system
yarıĢan hizmetler
competition of
services
yasadıĢı MĠA park
cezası
yasaklı aktarma
durumu
yaĢamalanı
fines for illegal
CBD parking
forbidden transfer
condition
life space
yaĢanabilir çevre
conformity
yaĢanabilirlik
yatay iĢaretleme
yatırım gideri
habitability,
livebility
horizontal marking
cost of investment
yatırım harcaması
investment expense
yavaĢ kent
citta slow
yavaĢ kentleĢme
slow urbanization
yavaĢ yeme
slow food
yavaĢlık hareketi
movement of
slowing
yavaĢ yaĢam
yerleĢkesi
(mahalle)
region of slow life
ÇağdaĢ kent yaĢam ritminin dıĢında, değiĢik değerler dizgesine
uygun yapılandırılan kentsel uzam.
yavaĢlık felsefesi
slowness
philosophy
Gerektiğince hızlı olmayı bilinçli bir dünya görüĢü ve tutumu
olarak kavramlaĢtıran, buna uygun yaĢama biçimi öneren
düĢünce.
yaya
foot, pedestrian
yaya adacığı
pedestrian island
yaya bölgesi
pedestrian precint,
pedestrian zone
pedestrian traffic
1) Herhangi bir araç kullanılmadan yapılan yolculuk. 2)
Araçlarda bulunmayan, karayolu üzerinde hareketsiz ya da
hareketli insan. 3) "Kent içinde belli uzaklıklara yürüyerek ulaşan
kimse." (RK, 1998)
"Bir kentte yayalara ve yürümeye ayrılmış ya da o amaçla
tasarlanmış bir adacık, kesim." (RK, 1998)
"Motorlu taşıt dolaşımına kapalı, yaya yollarından oluşan kent
kesimi." (RK, 1998)
yaya dolaĢımı
(trafik)
Önceden edinilmiĢ kart ya da bilet iptallerinin yolculuk sırasında
yolcunun kendisince yapıldığı, iptal denetiminin sürücü ya da
görevlice yerine getirildiği bilet kullanım uygulaması.
Birbirlerini tümlemek yerine, kötü ve verimsiz iĢletmeciliğe bağlı
olarak ulaĢım türlerinin birbirlerinin hizmetlerini engellemesi,
olumsuz etkilemesi ve genelde ulaĢım düzeyinin düĢürmeleri. Bkz.
Ulaşım türleri arası haksız yarışma.
Yoğun İş Bölgesi'nde izinsiz arç konuĢlamalarına (parklama)
kesilen ceza.
Aktarmaların engellendiği nokta.
"İnsanların ve kentlerin yaşamlarını sürdürebilmeleri, işlevlerini
gereği gibi yerine getirebilmeleri için gereksinme duydukları uzam
(mekan)." (RK, 1998)
Bir dönemin tümü ya da bir bölümünde, yapımı süren ulaĢım ya
da otoyol iĢlerinin gerçekleĢtirilmesinde, sağlık esaslı hava kalite
ölçünlerini (standart) yakalamak ve sürdürmek için devlet hava
kalite öngörüleriyle uyumlu uygulamalar.
"Bir konutun ya da bir kentin niteliklerinin insanların yaşamını
sürdürebilmelerine elverişli oluşu." (RK, 1998)
Yola koĢut ve yol üzerinde uygulanan iĢaretleme.
Yatırım izlencesinde (program) öngörülen yatırımlar için (araç
alımı, tesis, vb) yapılan harcama.
Bütçe yılı içinde bina, tesis, garaj, altyapı yapımları ile yeni
otobüs, döĢeme, demirbaĢ alımlarını kapsar.
Ġtalya’nın Toskana-Chianti kentinde 1990’da ilk kez yaĢama
geçen, gürültü kirliliğini ve trafiği kesmek, yeĢil alanları ve yaya
bölgelerini artırmak, yerel üretim yapan çiftçilerle bu ürünleri
satan dükkan ve lokantaları desteklemek ve yerel estetik öğeleri
korumak gibi, 50'den fazla koĢul içeren YavaĢ Kent Bildirisi’yle
günümüzde etkili bir küresel harekete yol açan kavram.
KentleĢme sürecinin kent kaynakları gözetilerek özenli yönetimi,
yaĢam kalitesini gözden kaçırmayan izlenceli, bilinçli kentleĢme
tasarımı.
ÇağdaĢ kentsel yeme kültürünü eleĢtirerek, doğal besin
kaynaklarından katkısız ürünlere, özgün aĢevlerine (restaurant),
üreticiyle kent arasında alıĢılmadık iliĢkilere, yemeyi keyifli bir
sürece dönüĢtürme, vb. tezleri taĢıyan toplumsal hareket.
ÇağdaĢ kentsel yaĢamı sorgulayan, direnen ve seçenek yaĢam
biçimleri öneren, yaĢamın değiĢik alanlarına özgün yaklaĢımları
etkili seçenekler olarak sunan toplumsal hareket.
"Bir kentte, taşıt kullanmayan kimselerin gidiş gelişleri." (RK,
1998)
yaya geçidi
cross walk,
pedestrian crossing,
pedestrian passage
yaya yolculuk
yaya yolu
walking trip
foot road
yaya yolu
pedestrian way
yayalaĢtırma
closed to traffic
yedek parça
spare part
yeni atama
yeni kentçilik
new apploy
neo-urbanism
new look bus
yeni tasarımlı
otobüs
yeniden kullanım recycling
yeniden yapılanma reorganization
amortisman
yenileme payı
(amortisman)
yenilenebilir enerji renewable energy
resources
kaynağı
yenilenemez enerji non-renewable
energy
yer altı yaya geçidi underground
passage
yer kazanımı
space-saving
yeraltı araç parkı
yeraltı metrosu
yerel coğrafik
koĢullar
underground
parking
subway
local geographic
conditions
yerel özerklik
local autonomy
yerel yönetim
local government,
local authorites
yerel yönetim
iĢleticisi
local government
operator
1) TaĢıt yolunda, yayaların yolu karĢıdan karĢıya güvenle
geçebilmeleri için trafik iĢaretleriyle belirlenmiĢ alan. 2)
"Yollarda, yayaların karşıdan karşıya güvenle geçmelerini sağlamak
üzere, çivi, boya, renkli taş, ışık gibi belirtkelerle ayrılmış geçit."
(RK, 1998)
Araçsız gerçekleĢtirilen yolculuk.
Karayolunun taĢıt yolu ile mülk arazileri arasında kalan ve
yalnızca yayaların kullanabildiği bölümü.
"Kent ve kasabalarda yalnız yayaların gelip geçmesine ayrılmış, taşıt
dolaşımına kapalı yol." (RK, 1998)
"Kent yollarından bir bölümünün, yalnız yürünebilen yerler
durumuna getirilmesi ya da tasarımlarla, yürümeye ve yürüyenlere
daha geniş alanlar ayrılması işlemi." (RK, 1998)
El altında (ambarlarda) bulundurulan, tüketim eğilimlerine göre
belli büyüklüklerde depolanan malzeme.
Bir kiĢinin kamu kurumunda göreve baĢlatılması.
1980’lerin baĢında ABD’de oluĢan bir kent tasarım hareketi. Ev, iĢ
yaĢamı, komĢuluk (hemĢerilik) kavramlarına yeni ve değiĢik bir içerik
yükleyen akımın özellikle baĢarılı Batıda uygulamaları vardır.
Bkz. Otobüs, yeni tasarımlı.
Kullanılan ürün artıklarının yeniden üretim sürecine sokulması.
UlaĢımın kurumsal yapısının, yönetsel ve örgütlenme özelliklerini
de içerecek biçimde gözden geçirilip yeniden (yeni anlayıĢ ve
gereksinimlere uygun olarak) tasarımı.
DeğiĢmez anamal (sabit sermaye) yıllık yenilenme (yedekleme)
payı.
Rüzgar ve güneĢ gibi görünür bir gelecekte tükenmesi sözkonusu
olmayan ve diğer enerji türlerine belli teknolojiler kullanılarak
dönüĢtürülebilen doğal kaynaklar.
Tüketildikten sonra doğal koĢullarda yeniden üretimi olanaksız
olan, doğal enerji kaynakları.
"Yol düzeyinin altında bulunan, yayaların taşıt dolaşımından
korunması için yapılan, çökmelerin önlenmesi için her yanı betonla
kaplı geçit." (RK, 1998)
Çevresel bağlamda, kentiçi ulaĢımdan kurtarılarak doğaya
kazandırılmıĢ kentsel alan.
"Bir yapının yol düzeyinden aşağıda kalan bir bölümünde, taşıtların
beklemeleri için ayrılmış yer." (RK, 1998)
Bkz. Demiryolu (raylı), ağır.
Kentiçi ulaĢımı etkileyen etkenlerden biri olarak değiĢik yerel
coğrafik koĢullara göre ayrıĢan topoğrafya, suyolları, iklim, vb.
özellikleri içeren koĢullar.
"Yerel nitelikteki kamu hizmetlerinin daha iyi görülmesi, katılımcı
demokrasinin yaşama geçirilmesi, korunması ve güçlendirilmesi
doğrultusunda, yerel toplulukların, yerel nitelikteki işleri kendi
sorumlulukları altında, özgürce seçerek oluşturdukları kurumları
aracılığıyla görebilmeleri ve buna uygun kaynaklara
kavuşabilmeleri durumu." (RK, 1998)
1) Yürütme erki kullanan ve yerel (kent, ilçe,vb.) hizmet veren
seçilmiĢ kamusal yetke (otorite). 2) "Merkezi yönetimin dışında,
yerel bir topluluğun ortak gereksinimlerini karşılamak amacıyla,
yönetsel birimlerini doğrudan halkın seçtiği, demokratik ve özerk
kuruluş. 2) Halkın yönetime katılmasına olanak veren, kendi eliyle
seçtiği yerel örgenlerce (organ) yönetilmesini içeren yönetim
birimi." (RK,1998)
Yerel yönetimlere (büyükĢehir, ilçe belediyeleri, vb.) bağlı kamu
ya da özerk yapıda ulaĢım iĢletmesi.
yerel yönetimler
birliği
union of local
authorities,
association of local
authorities
"Güçlerini birleştirerek bir ya da birkaç ortak gereksinmelerini daha
iyi, daha ucuz ve etkin bir biçimde karşılayabilmek amacıyla, yerel
yönetim birimlerinin, yasalarda belirlenen biçimlerde, kendi
istekleriyle ya da zorunlu olarak biraraya gelerek oluşturdukları
ortak yönetim örgütü." (RK,1998)
yerellik ilkesi
subsidarity
"1) Kamusal hizmetlerin halka en yakın olan, belediye, mahalle gibi
yönetsel örgütler eliyle yerine getirilmesini öngören yönetim bilimi
ilkesi. 2) AB Maastricht Antlaşmasının 3/B maddesince öngörülmüş
ilke." (RK, 1998)
yergeçidi
(hemzemin geçit)
level crossing
yerinden yönetim
local government,
decentralization
"Karayoluyla demiryolunun ya da iki karayolunun aynı düzeyde
kesiştikleri, elle ya da özdevimli (otomatik) bir biçimde açılıp
kapatılabilen geçit." (RK, 1998)
"1) Yürütme erkinin (iktidar) belli ölçülerle merkezi yönetimle yerel
yönetim birimleri arasında bölüşülmesini ve bir bölüm yetkilerin
yerel birimler eliyle kullanılmasını gerektiren yönetim anlayışı. 2)
Bu anlayışın başat olduğu yönetim biçimi." (RK, 1998)
yerleĢik
yerleĢik nüfus
inhabitant
settled population
yerleĢke
built-up (urbanised)
area
settlement
yerleĢme
yersarsıntısı,
zelzele, deprem
earthquake
yeĢil alan
green space
yeĢil ulaĢım türü
yeĢil yatırımcı
green mode
green insvestor
yetki sözleĢmesi
contract authority
yığıĢım
concentration
yığıĢımlı
yıllık gelir
yıllık gider
yıllık ücretli izin
kartoteği
yitik (zayi) sefer
derlemi (icmal)
yitik (zayi, kayıp)
kilometre
yitik (zayi, kayıp)
kilometre oranı
yitik (zayi, kayıp)
sefer
cumulativ
annual revenue
annual cost
annual vacation
yitik (zayi, kayıp)
sefer nedeni
yitik (zayi, kayıp)
sefer oranı
lost run by reason
Belli bir yerden olma, bir yere bağlı olma.
"Ekonomik çevre, doğal ve tarihsel koşullar gibi nedenlerle, belli
bir yere ya da alana yerleşmiş ve sürekli yerleşmenin gerektirdiği
işlevleri gören insan topluluğu." (RK,1998)
Ġmarlı, yerleĢime açılmıĢ kentsel alan.
"1) Bir toplumsal kümenin ya da kalabalık bir nüfus topluluğunun,
yaşamak ve ekonomik etkinliklerini sürdürebilmek için belli bir yeri
seçmeleri eylemi. 2) Bu amaçlarla seçilip yerleşilen kent, kasaba, köy
ya da daha küçük bir yer." (RK,1998)
"Kent, kasaba ya da köylerin tümüyle ya da bir bölümlerinin
yeniden hazırlanacak bir yerleşme tasarımına göre bayındırılmasını
gerektiren doğal kıran türü." (RK, 1998)
"Kent ve kasabalarda, insanların dinlenmesine, çocukların
oynamasına ayrılan ve bu yerlerin bir taş yığını görünümü
kazanmasına engel olmak amacıyla, kent yönetimlerince
düzenlenen, gezilik, ağaçlı yol gibi ortak kullanım alanı." (RK,
1998)
Yaya ve bisikletli yolculuk ulaĢım türü.
Kullanılmayan salım haklarının uluslar arası alım satımıyla
uğraĢan.
Bütçe yetkilendirme biçimine bağlı olarak kaynakların zorunlu
yönetimini sağlayan bütçe dönemi.
"Nüfusun ve ekonomik etkinliklerin belli yerleşim yerlerinde ya da
kent odaklarında toplanma süreci." (RK, 1998)
Üstüste binen, eklenen.
UlaĢım iĢletmelerinde bir yıllık iĢletmecilikten sağlanan gelir.
UlaĢım iĢletmelerinde bir yıllık iĢletmecilik gideri.
ĠĢçi ve memur personelin yıllık izin kullanma tarihlerini gösteren
çizelge.
total lost round trip
DeğiĢik nedenlerle öngörülmesine karĢın gerçekleĢtirilemeyen
seferlerin kaydedildiği belge.
lost km
Eksik, gerçekleĢtirilememiĢ seferlerin toplam kilometresi.
lost km. ratio
Eksik, yapılamayan sefer kilometrelerinin öngörülen (tasarlanmıĢ)
kilometreye oranı.
lost run
DeğiĢik nedenlere (trafik, personel eksiği, araç eksiği, vb) bağlı
olarak öngörülen (planlanan) sefer düzeninde yapılamayan sefer
sayısı.
Öngörülen sefer düzenine göre yitirilen seferlerin nedenlerine
göre ayrıĢtırılması (kategorizasyon).
lost run rate
ÇeĢitli nedenlere (trafik, personel eksiği, araç eksiği, vb) bağlı
olarak öngörülen (planlanan) sefer düzeninde yapılamayan sefer
oranı.
yiyecek (iaĢe)
ambarı
yoğunluk
food storehouse
Kurum çalıĢanları için, her türlü yiyecek maddesinin teslim
alındığı, depolandığı ve ilgili birimlere dağıtıldığı ambar.
density
yoğunluk
bölgelemesi
dencity zoning
"Belli büyüklükte bir alana düşen kişi, aile ya da konut birimi sayısı.
Kentbilimde yoğunluk, genellikle hektar başına hesaplanır." (RK,
1998)
"Bir kentte, kentin türlü kesimlerini, olur verilebilecek en yüksek
nüfus yoğunluğu açısından sınırlandırarak, her yoğunluk bölgeciği
için, bu yoğunluk tavanının aşılmasını önleyen kurallar koymak ve
uygulamak." (RK, 1998)
yol
way, road
yol altyapısı
yol bakımı
road infrastructure
road maintenance
yol bölümlerinin
yeniden
düzenlenmesi
re-assigning road
space
yol güvenliği
kuralları
yol iĢaret levhası
road safety rules
Kent içi ulaĢım amaçlı kullanılabilen tüm yolların trafik ve
taĢımacılık ilkelerine uygun düzenlemeleri.
guide board
yol iĢareti
road marker
yol kenarı, banket
banquette, berm
Yolun fiziksel yapısı ve trafik özellikleriyle ilgili bilgi veren,
sürücü ya da yayaların görüĢ açısı içinde kalacak biçimde yol
boyunca uygun alanlara konuĢlandırılmıĢ, genellikle metal yüzey.
Yolun fiziksel yapısı ve trafik özellikleriyle ilgili bilgi veren,
sürücü ya da yayaların görüĢ açısı içinde kalacak biçimde yol
boyunca uygun alanlara konuĢlandırılmıĢ simge ve yönlendirici
çizgilerin tümü.
Yaya yolu bulunmayan karayolunda taĢıt yolu kenarıyla yamaç ya
da hendek kenarı arasında kalan, öncelikle yaya ve hayvanların;
zorunlu durumlarda araçların kullanabileceği bölüm.
yol Ģeridi
yol ustası
yol uzunluğu
yol yapısı
road line
road
master(workman)
lenght of road
road building
yol yatırımı
yolağı
road investment
road network
yolağı
yolağı toplam
uzunluğu
yolboyu geliĢim
road system, road
network
road network speed
street network
capasity
total lenght of road
network
ribbon development
yolboyu, güzergah
route
yolcu
passanger
yolcu ana bekleme
yeri
passenger terminal
yolağı hızı
yolağı kapasitesi
"İnsanların bir yerden başka yere gitmek üzere üzerinden ya da
içinden geçtikleri, yerleşim yerlerinin gelişme doğrultusunu
yakından etkileyen ve kent tasarımlarında önemli bir öğe oluşturan
ulaşım altyapısı." (RK, 1998)
Kentsel yolağına iliĢkin tüm yapı özellikleri.
UlaĢım yolağı bakımı ve yolların sürekli hizmete hazır
tutulabilmesi için yapılan iĢ ve harcama.
Kentiçi yolların yaya, bisiklet, toplu ulaĢımı önceleyen mantık
çerçevesinde kullanıma açılması ve düzenlenmesi.
Uzunlamasına yol bölümleri.
Filo otobüslerinin servis sırasındaki arızalarını yerinde gidermeye
çalıĢan onarım iĢçileri baĢı.
Kentsel alan baĢına düĢen yol.
Yol ve yol üzerinde, yanında, altında, üstünde bulunan ada,
ayırıcı, korkuluk, dayanak (istinad) duvarı, köprü, tünel, menfez
vb. yapı.
UlaĢım yolağı için yapılan harcama.
Kentte, araçlı-araçsız ulaĢım yapılan bağlantılı-bağlantısız tüm
yollar.
"Bir kentin anayollarından, toplayıcı ve ikincil yollarından oluşan
ve arazi kullanımına yön veren yol düzeni." (RK, 1998)
Yolağını kullanan tüm araç türlerinin hızları ortalaması.
Kentsel (kentiçi) yolağının trafiğin olağan akıĢını sağlayacak
biçimde trafikte araç tutma (istihdam) düzeyi.
Sokak ve ekspres yollar da içinde, kentteki tüm yolların toplam
uzunluğu.
"Kentlerarası anayollar üzerinde, bu yollar boyunca insan
topluluklarının ve işyerlerinin gelişigüzel biçimde yerleşmesi." (RK,
1998)
"Kent içinde bir yolun nerelerden geçtiğini, harita ya da tasarılar
üzerinde gösteren doğrultu." (RK, 1998)
1) Kentlerde, değiĢik amaçlarla, değiĢik ulaĢım türlerini (yaya
yolculuk da içinde) kullanarak bir yerden bir baĢka yere giden
kiĢi. 2) Yolculuk yapan. 3) Araç kullanan sürücü ile diğer
görevliler dıĢında araçta bulunan kiĢiler.
Yolcuların uzun bekleme yapabildikleri, buna göre geniĢ alanda
tasarımlanmıĢ, açık ya da kapalı, araçların çıkıĢ ya da varıĢ
noktalarındaki yapılar.
yolcu araĢtırması
yolcu azlığına
bağlı yitik (kayıp,
zayi) sefer
yolcu baĢına gider
yolcu
bilgilendirimi
yolcu bilgilendirim
(enformasyon)
dizgesi
Yolcu
Bilgilendirme ve
UlaĢım Yönetimi
Sistemi (YOLBĠL)
survey of
passangers
lost run by
passenger's scarcity
Yolcularla ulaĢım araĢtırmaları için değiĢik yöntemlerle yapılan
görüĢme, gözlem ve sayımlar.
costs per passenger
passenger
information system
passenger
information delivery
system
Passenger
Information and
Transportation
Management
System
Yolcu baĢına düĢen iĢletme harcaması.
Yolcuların bilet, ücret, hatağı, iĢletme bilgileri, vb.ye eriĢimi.
Yolcu azlığı ya da yolcusuzluk nedeniyle kaldırılmıĢ seferlere bağlı
olarak ortaya çıkan sefer eksiği.
1) UlaĢım iĢletmelerinde yolcuların her türlü bilgilendirilmesi
(enformasyon) ile ilgili yapı(lanma). 2) Yolcuların bilet, ücret,
hatağı, iĢletme bilgileri, vb.ye eriĢimini olanaklı kılan yapılanma.
yolcu bilgisi
ĠETT'nin 2001-02 yatırım izlencesinde (program) yer alan ve
2008'de uygulamaya geçecek; yolcuların hatağı ve ulaĢım
iĢletmeleriyle ilgili bilgilendirilmesi, araç hareketlerinin hatağı
üzerinde bir merkezden izlenmesi, acil durumda ulaĢım hizmetine
müdahele edilmesi, yolculuk ve trafik bilgilerinin sağlanması,
iĢletme planlaması, vb. olanağı sağlayacak iĢin (proje) açık ve
kısaltılmıĢ adı.
Yolcunun kent içi ulaĢım hizmetlerine iliĢkin bilgi düzeyi.
costs per passenger
yolcu kilometre
baĢına düĢen gider kilometer
yolculukların toplam kilometresi. 2) UlaĢım araçlarında yolcuların
gerçekleĢtirdiği kilometrenin toplamı; bağlantısız yolculukların
ortalama yolculuk uzunluğuyla çarpımıyla elde edilir.
1) Her yolcu km. baĢına düĢen iĢletme harcaması. (Kentin KYÜ
yüzdesi olarak ölçülür).
passanger
information
Yolculukların gün içerisinde zaman dilimlerine göre dağılımı.
yolcu kesiti (profil) passanger profile
passanger kilometer 1) Kent alanı içinde, tüm yol türlerinde, tüm araçlarla yapılan
yolcu kilometre
yolcu konforu
passanger comfort
yolcu sayım
yordamı
yolcu seyahat
araĢtırması
yolcu treni,
banliyö
Yolcu Ulaşımı
passenger counting
system
passanger journey
survey
commuter rail
yolcu vapuru
yolcu yığıĢımı
(karmaĢası)
passenger ferry
passeger turbulance
yolculuk
trip
yolculuk amacı
trip's target
yolculuk bilgileri
trip informations
yolculuk dağıtımı
trip distribution
yolculuk davranıĢı
travel behaviour
yolculuk geliri
farebox revenue
yolculuk hızı
runspeed
Koltuk km. sunumuyla bağlantılı olarak kentiçi yolculukların
nitel hizmet düzeyi.
UlaĢım iĢletmelerinde ulaĢım tasarımı (planlama) amaçlı olarak,
yolcu ve yolculuk araĢtırmaları ile ilgili yapı(lanma).
Kentiçi yolculuklarla ilgili gerekli verileri derlemek için yürütülen
çalıĢma.
Aynı zamanda kentiçi yolculuk hizmeti de veren çevresini kente
bağlayan demiryolu, banliyö.
Passenger Transport Amerikan Toplu Ulaşım Birliği (ATUB) tarafından yayımlanan
ulaĢım sektörü haftalık yayını.
(PT)
Yolcu taĢımacılığı yapan deniz ulaĢım türü.
Otobüs katarlaĢması ve dizileĢmesine bağlı olarak duraklarda
yolcuların biniĢ-iniĢ hareketlerinde yaĢanan düzensizlik,
geliĢigüzellik.
Kentlerde, insanların, değiĢik amaçlarla, değiĢik ulaĢım türlerini
(yaya yolculuk da içinde), bir yerden bir baĢka yere gitmek için
kullandıkları, tek biniĢle ve tek araçla gerçekleĢtirdikleri araçlı ya
da araçsız devinim.
Kentiçi yolculuğun eve, iĢe, okula, diğer amaçlara ya da amaç dıĢı
noktalara (uçları olmayan) yöneliĢ nedeni.
UlaĢım iĢletmelerinde dizgesel olarak (sistematik) derlenmiĢ her
türlü yolculuk bilgisi.
"Belli bir başlangıç bölgesinden kaynaklanan her seyahatin, harita
üzerinde, her olası bitiş bölgesine varışını belirleyen araştırma
yöntemi." (RK, 1998)
Kentiçi yolcuların yolculukları sırasında yolboyu, tür, vb.
seçimlerine bağlı davranıĢları.
1) Ek ücret/ceza ve yolculuk desteklerini (sübvansiyon) de
kapsayan ve yolculardan yolculukları karĢılığı alınan ücret. 2)
BiniĢlerde yolcular tarafından nakit, bilet, jeton ve geçiĢ belgesiyle
ödenen bedel.
Yolculuk boyunca kullanılan arac(lar)ın bekleme süreleri dıĢta
(hariç) kalmak üzere seyir birim süreleri baĢına katettikleri
ortalama yol uzunluğu.
yolculuk istem
örnekçesi
yolculuk istemi
(talebi)
yolculuk isteminin
doruklaĢması
model of the travel
demand
travel demand
Varolan kentiçi yolculuk davranıĢlarının temel özelliklerinin
yansıtıldığı kurgusal tasarı.
high peaking of
travel demand
Belli bir zaman kesitinde (diliminde) yolculuk beklentilerinin en
yüksek noktasına ulaĢması.
yolculuk kullanıcı
gideri
yolculuk matrisi
user cost of a trip
Yolculuğun kullanıcı (yolcu) için parasal gideri (maliyet). Seyahat
süresi giderini içermez.
trip matrix
yolculuk sayısı
trip number
yolculuk sınıfları
(kategori)
yolculuk süresi
yolculuk süresi
ağırlığı
yolculuk uzunluğu
trip's categories
UlaĢım hatağında yolculukların baĢlangıç (BA)-bitiĢ (BĠ)
noktalarıyla öbeklenerek tanımlanması.
UlaĢım iĢletmelerinde ulaĢım araçlarıyla yapılan kentiçi
yolculuklarda toplam biniĢ (seyahat) sayısı.
Belirli kararlara dayalı olarak değiĢik ücretlendirilen yolcu
kesimleri.
Kent yerleĢiklerinin konut, iĢ, eğitim, kültür, eğlence, vb. amaçlı
yolculuk hizmeti isteği.
time for a trip
ridetime weight
Bir yolculuk (biniĢ) için harcanan süre.
Belli bir kentiçi ulaĢım türünü diğerine yeğleme katsayısı.
ride distance, riding
distance
travel fare
Bir biniĢle (tek araçla) gerçekleĢtirilen yolcu km. Tek araçlı
yolculuklarda seyahatle aynıdır.
yolculuk ücreti
ayrıĢtırılması
(farklılaĢtırılması)
fare differentation
Sunulan hizmet düzeyi ya da niteliğine göre alınan yolculuk
bedelinin iĢletmelerce değiĢik (farklı) tutulması.
yolculuk üretimi
trip production
yolculuk yaratımı
trip generation
yolculuk yönetimi
passanger
management
dissociation of trips
1) Bir kentin nüfus, yerleĢme, konut, iĢyerleri dağılım ve
özelliklerine bağlı olarak ortaya çıkardığı yolculuk istem (talep)
büyüklüğü. 2) Hareketlilik katsayısını arttırıcı ulaĢım yönetimi
uygulaması.
"Kent içinde yeni yapılan yapılarda, yeni kurulan işyerlerinde
görülen kentsel etkinliklerin taşıt dolaşımını ve durma yeri
gereksinmesini arttırması olgusu." (RK, 1998)
Kentiçi yolculuk hareketlerinin ulaĢım yönetimince belli bir
tasarıma (plana) bağlı olarak yönlendirilip güdülenmesi.
yolculuk ücreti
yolculukların
dağılımı
yolculukların türel
dağılımı
yolda gecikme
yoldıĢı araç
bekleme (park)
yeri
yoldıĢı parkyeri
yoldüzey
(platform)
yolluk (harcırah)
kartı
yolluk kartıyla
yolculuk
yolortası Ģeridi
yolu (gider)
paylaĢma
1) TanımlanmıĢ yolculuk hizmet düzeylerine göre (konfor, hız,
vb.) uygulanan yolculuk (parasal) bedeli. 2) Yolculuk uzunluğu
yanısıra, araç ya da ulaĢım hizmetinin mesafe, hız, sıklık, konfor,
oturma olanağı gibi yolculuk hizmet düzeylerine göre önceden
belirlenmiĢ bedellerinin de yolculuk ücretine yansıtılmıĢ biçimi.
Yolculuk türlerinin belirlenen dönem içinde (zaman dilimi) yüzde
payları.
mode split of all
trips
road delay
off street parking
Bir kentte yapılan yolculukların ulaĢım türlerine göre dağılımı.
off-road parking
place
platform
Bkz. Cadde dışı park yeri.
free society card
Yolcunun belirli bir kamu kurumunun gezici görevli kadrosunda
olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle yolculuk yapmasını sağlayan
belge.
Kentiçinde gezici görev yapan bazı kamu kurum görevlilerine
yasa uyarınca verilen ulaĢım kartıyla yapılan yolculuk türü.
trip with free
society card
(reduced card)
median lane
carpool
UlaĢım aracının trafik, vb. nedenlere bağlı yoldaki gecikmesi.
"Taşıtların kısa ya da uzun sürelerle durabilmeleri ve yollardaki
dolaşımın aksamaması için, ana yollara yakın kent kesimlerinde
yaptırılan bekleme, durma yerleri." (RK, 1998)
TaĢıt + yaya yolu.
Yol ortasında trafiğin akıĢ ya da ters yönünde toplu ulaĢıma
ayrılmıĢ yol kesimi.
Bir ya da daha çok insanın önceden belirlenmiĢ bir yere/yerden
seyahat etmek üzere kendi özel araçlarını ortaklaĢa paylaĢtıkları
düzenleme.
yolüzeri park yeri
yolyanı araç
bekleme (park)
yeri
yonca yaprağı
on- road parking
place
curb parking
Bkz. Cadde üzeri park yeri.
cloverleaf junction
"Bir yonca yaprağını andırır biçimde tasarlanmış alt ve üstgeçit."
(RK, 1998)
Hattın ilk, ana durağa (terminal) bağlı olarak tanımlanan
doğrultusu.
DeğiĢik düzeylerde yönetim görevi üstlenmiĢ (ġef, Müdür, BaĢkan,
Genel Müdür) memur konumunda çalıĢan.
yön
direction
yönetici çalıĢan
administrator
personnel
management
enformation control
system
yönetim biliĢim
denetim dizgesi
yönetim kenti,
baĢkent
administrative city
yönetim merkezi
administrative
centre
administrative area
yönetsel (idari)
alan
yörekent, banliyö
yörekentli
suburb
commuter
load
yük
yük etkeni (faktör) load factor
yük kesiti (profili) load profile
assignment
yükletim
yükletim örnekçesi assignment model
"Taşıtların süreli ya da süresiz durabilmeleri için yolların bir ya da
iki yanında ayrılmış özel durma yeri." (RK, 1998)
Kurumsal iĢletim dizgeleri üzerine oturan, buradan elde edilen
iĢlevsel ve yapılandırılmıĢ iĢletim dizgesi bilgileriyle karar
mekanizmalarının (yönetimin) iĢletme politika ve stratejilerini
üretmelerine olanak veren, iĢletmede tam denetimi sağlayan
yönetsel araç.
"Baskın, başat işlevi bir ülkenin yönetim ve politika kuruluşlarını
barındırmak ve onlara ilişkin etkinlikleri yerine getirme olan kent."
(RK, 1998)
Bkz. Yönetim kenti, başkent.
Yönetim kararlarıyla sınırları tanımlanmıĢ yönetsel alan. Örn.
Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi.
"Genellikle oturma alanı niteliğinde olan, kentin çekirdeğinden
uzakta ya da sınırlarına yakın yerlerde bulunan kent bölümü." (RK,
1998)
"Kent çevresinde oturan ve kentin sunabildiği taşıma
olanaklarından yararlanarak ya da kendi olanaklarıyla her gün
çalışmak üzere kente gidip gelen kimse." (RK, 1998)
Hatlara ya da araçlara dağılmıĢ yolculuk büyüklüğü.
Aracın gerçek yolcu yükünün toplam yolcu kapasitesine oranı.
UlaĢım haritaları üzerinde yolcu yüklerini iki yönlü ve ölçekli
kalınlık olarak gösteren çizge (diagram).
Yolculukların gerçek ya da örnekçe üzerinde araçlara dağıtımı.
Sınanabilen (analitik) ulaĢım örnekçelerinde gerçek ya da sanal
yolcu atamaları yaparak hatağının vereceği tepkilerin ölçümü.
yüksek geçiĢ
önceliği
yüksek hızlı
demiryolu (tren)
yüksek öncelikli
araç
exclusive right-ofway
high speed rail
Otobüs ya da diğer toplu ulaĢım araçları kullanımına özgülenmiĢ
anayol ya da benzer bir baĢka olanak.
High Occupancy
Vehicle
yükseklik sınırı,
gabari
legal limits of
building profile
yükselti çizgisi,
münhani
yükselti haritası
yükselti, rakım,
kot
counter lines
Ġki ya da daha çok insan taĢıyan araçlar. Bunlar bir otobüs,
kamyon ya da taksi olabilir. ÇalıĢtıkları özgülenmiĢ trafik Ģeritleri
zaman zaman ‘otobüs yolu’, ulaşımyolu’, evişyolu’ olarak da
adlandırılır.
"1)Yapılacak bir yapının, kent yönetimince olur verilebilen en çok
yüksekliği. 2) Taşıtlara yüklenecek yükün taşıttaki yüksekliği." (RK,
1998)
"Bir harita üzerinde eşit yükseklikteki noktaları birleştiren eğri
çizgiler." (RK, 1998)
yükseltilmiş
(demiryolu)
yükseltilmiĢ yol
elevated (railway)
yükümlülük
yürüme bağlantısı
counter map
bench mark
heigh-level road,
elevated way
commitment
walk link
Bkz. Demiryolu, hızlı.
"Yükselti eğrilerinden oluşturulan harita." (RK, 1998)
"1) Bir yerin, başlangıç olarak alınan yatay düzlemden yüksekliği ve
bunun sayıyla anlatımı. 2) Yapı tasarımlarında boyutları
gösterebilmek için ölçü çizgileri üzerine yazılan sayı, ölçü sayısı."
(RK, 1998)
Bkz. Demiryolu, ağır.
"Çevresindeki yollardan ya da yapılardan daha yüksekte bulunan
yol." (RK, 1998)
Bkz. Zorunluluk.
Yayaların kullandığı yol.
yürüme hızı
walk speed
yürüme süresi
walking time to and
from stop,
walkingtime
yürüme süresi
ağırlık etkeni
(faktörü)
weight factor for the Yolculuk etkeni=1 varsayıldığında yürümelerin yolculuk etkenine
göre katsayısı. Katsayının 1'in üstüne çıkma oranında yürüme
walking time
yürüme uzaklığı
walking distance
yürürlükten
kaldırma (fesih)
yüzdeyüz doğal
gazlı otobüs
yüzeyli (wall tipi)
durak
cancel
hundred percent
natural gas bus
wall type stop
Yürüme bağlantılarında ortalama birim zamanda yaya katedilen
yol uzunluğu.
1) Bir ulaĢım durağı(na/ndan) yürüme süresi. 2)Araçların yolcu
aldıkları noktalara ya da bu noktalardan baĢlayarak yapılan
yürümenin süresi.
süresi (bekleme ve aktarma süresi ağırlıkları denli olmamakla
birlikte) olumsuz ağırlığı artar.
"Bir kent, özellikle bir komşuluk birimi içerisinde, okul, pazar,
bakkal, manav, vb. kent kolaylıklarına yürüyerek varılabilecek
uzaklık." (RK, 1998)
ĠĢçi olarak çalıĢanların iĢ anlaĢmalarının (akit) iĢverence gerekçeli
olarak geçersiz sayılması.
Yakıt olarak yalnızca doğal kullanan motorlu araç.
Yolcunun açık hava etkilerinden belli oranlarda korunduğu,
üzerinde yolcuyu bilgilendirme amaçlı iĢletme bilgileri ve reklam
uygulanabilen çağcıl tasarımlı, ıĢıklandırılan, oturma birimleri
içeren durak türü.
Z
zaman çizelgesi
(ORER)
timetable
zaman dilimi
zaman gideri
zaman ve gecikme
çalıĢması
zamansınırlı
yolculuk hakkı
zayıf uç
zincirleme iĢ akıĢı
time period
time cost
time and delay
study
time limited card
weak tail
conveyor belt
system
Yolculuk istemi çok düĢük, kente uzak nokta.
ĠĢgücünün iĢlevsel olarak ayrıĢtırıldığı ve bu ayrı iĢlevlere dayalı
zincirleme yapılar içinde üretimin yürütüldüğü çalıĢma yapısı.
zorunlu durak
compulsory stop
"Kent içinde otobüslerin yolcu indirip bindirmek için durmak
zorunda oldukları açık ya da kapalı bekleme yeri." (RK, 1998)
Yasa gereği üçüncü kiĢilerce, kurumlarca yapılan uzlaĢtırma giriĢimi.
compulsory
arbitration
zorunsuz (ihtiyari) non-necessary stop
durak
zorunlu hakemlik
1) UlaĢım iĢletmelerinde servise çıkan araçların günlük çalıĢma
düzenlerini (hat bilgileri, sefer saatleri, sürücü bilgileri, vb.) hat
bazında listeleyen çizelge. 2) UlaĢım araçlarının günlük
çalıĢmalarını düzenleyen, bekleme, hareket, seyir zamanlarını
belirleyen çizelge. 3) Filo otobüslerinin günlük çalıĢmalarını
düzenleyen zaman çizelgesi.
Zamanın seçili kesimi.
Yolcu için yaklaĢık ortalama zaman harcaması.
Kentiçi ulaĢım araĢtırmalarında araçların trafikteki
davranıĢlarının süre ölçümü yöntemleriyle saptanması.
ÖdenmiĢ toplam bedel karĢılığı, öngörülmüĢ zaman süresi
boyunca, belirlenmiĢ ulaĢım araçlarına sınırsız biniĢ olanağı.
"Kentte, toplu ulaşım araçlarının (daha çok otobüs), yolcu indirmek
ve bindirmek için durmak zorunda olmaksızın, gereksinmeye bağlı
durmalarına ayrılan yer." (RK, 1998)
KAYNAKÇA
APTA, www.apta.com
Dil Derneği, Türkçe Sözlük, Dil Derneği yayınları, Ankara, 1998 (1.bası).
HONORE, Carl, Hız Çılgınlığına başkaldıran yavaşlık hareketi: Yavaş, Çev. Esen Gür, Alfa yayınları,
Ġstanbul, 2008
KELEġ, RuĢen, Kentbilim Terimleri Sözlüğü, Ġmge Yayınevi, Ankara, 1998 (2.bası).
PÜSKÜLLÜOĞLU, Ali, Türkçe Sözlük, Can Yayınları, Ġstanbul, 2007 (6.bası).
TUNALI ÇALIġKAN, Fehime/KIRMIZI, Zikrullah, İstanbul‟da Ulaşımın ve İETT‟nin Tarihsel İstatistikleri,
yayınlanmadı.
TUNALI ÇALIġKAN, Fehime/KIRMIZI, Zikrullah, İstanbul‟da Ulaşımın Zamandizini, www.zkirmizi.com,
2009
TUNALI ÇALIġKAN, Fehime/KIRMIZI, Zikrullah, İstanbul‟da Tramvay, 1999, www.zkirmizi.com, 2009
2009
UITP, Millenium City Database, UITP (CD), Brüksel, 2003

Benzer belgeler