KENTĠÇĠ ULAġIM TERĠMLERĠ SÖZLÜĞÜ Zikrullah Kırmızı
Transkript
KENTĠÇĠ ULAġIM TERĠMLERĠ SÖZLÜĞÜ Zikrullah Kırmızı
KENTĠÇĠ ULAġIM TERĠMLERĠ SÖZLÜĞÜ Zikrullah Kırmızı Fehime Tunalı ÇalıĢkan 2008 © SUNUġ Kentiçi ulaĢımcılık deneyimlerimizden gözlemlediğimiz ve olumsuz etkilerini derinlemesine yaĢadığımız bir sorundan yola çıktık baĢlangıçta. Dilimiz Türkçe bilim dili olma yolunda önemli adımlar atıyor, yol kat ediyordu, bunun ayrımındaydık. Ama kendi uğraĢ alanımızda, uğraĢın gerektirdiği dil ve kavramlar konusunda tam bir karmaĢa yaĢanıyor, kentiçi ulaĢımın ayrı bir bilim dalı olması giderek kaçınılmazlaĢırken, bu bilim dalı kendisini henüz kavramlaĢamamıĢ gündelik dille anlatmak zorunda kalıyordu. Gündelik dil, tüm üst (meta) dillerin kaynağı olmasına karĢın, disiplin içi kesinliği, nesnelliği taĢımaktan uzak olduğundan, ayrıca herhangi bir insan etkinliği ayrıĢmaya, olgulaĢmaya, nesneleĢmeye, uzmanlaĢmaya baĢladığında kendi kavramsal açıklamasını, kendi özgün dili ve terimlerini de yanı sıra zorunlu kıldığından, ülkemizde de tarihsel süreç içerisinde doğan gereksinimler bilimsel terimleĢmeyi doğal olarak getirmiĢtir diyebiliriz. Ama ulaĢım, özellikle kentiçi ulaĢım, Türkçe’de terimsel anlamda kendi sözlüğünü üretemediğinden, gündelik dilden sıkça alınan sözcükler anlam bulanıklığına yol açabilmiĢ, Avrupa dillerinden aktarılan kavramlara, çerçevesizlik nedeniyle değiĢik anlam içerikleri yüklenebilmiĢ, konuyla ilgili belli bir kavramsal ölçün (standart) oluĢamamıĢ, çoğu kez aynı disiplinden insanlar aynı içeriğe ayrı ayrı sözcükler uyguladıkları gibi, bunun tersi de söz konusu olabilmiĢtir. Türkçe kentiçi ulaĢım yazını (literatür) dil tutumu açısından çeliĢik bir görüntü vermiĢtir. Üniversiteler, iĢletmeler, yönetim kurumları kendi gözlükleriyle baktıkları kentiçi ulaĢım nesnesine, kendi dillerinde tanımlamalar getirmiĢler, tanımlamalar arasında dilsel olarak bir uyum, tutarlılık genelde sağlanamamıĢtır. Sektörün iki çalıĢan insanı olarak yaptığımız iĢlerde sorunla yüzleĢtikçe, kentiçi ulaĢımın bir terimler sözlüğüne ivedi gereksinimi olduğunu sıkça düĢünür olduk. Kendi uzmanlığımız olmamasına karĢın, elimizin altında konuyla ilgili oldukça zengin, üstelik uygulamaları da kapsayan kaynaklar bulunmaktaydı. Sabırlı, uzun bir çalıĢmayla bir çerçeve oluĢturulabilir, bir baĢvuru kaynağını kentiçi ulaşım terimleri sözlüğü önerisi olarak geliĢtirebilirdik. Yıllar önce kolları sıvadık. Metin taramaları yaptık. Kavramları, yalancı kavramlardan olabildiğince süzmeye, ayırmaya çalıĢtık. UlaĢım yetkesi niteliğinde kurumsal yayınları özellikle öne çıkardık. Amacımız, anlaĢılacağı üzere, kavramlaĢmayla birlikte kentiçi ulaĢımın bir bilim diline kavuĢması, dolayısıyla geliĢkin, oturuĢmuĢ bilim dalı olmasına katkıda bulunmaktı. Uygulayıcı, iĢletmeci, yaptığı iĢin, kullandığı gösterge düzeninin üzerinde ortaklaĢa uzlaĢılmıĢ bir kavrama dayalı olduğunu bilmeliydi. Böylelikle kavramlarla rastgele ve güncel iliĢkiler kurarak, onları güncel koĢullara göre yorumlayarak, bilimdıĢı uygulamalara gerekçe bulamamalıydı. BoĢluk, iyi ya da kötü birçok niyetle doldurulabilirdi. Ama eğer bilimden söz ediyorsak, güncel ve günlük dilin esnekliğinin yetersiz kalacağını, kötüye de kullanılabileceğini unutmamalıydık. ÇıkıĢ düĢüncemiz buydu. Kendi çalıĢmalarımızda kuĢkusuz kimi güçlükler yaĢadık. Ġnce ayrımlar yaĢamsal önemdeydi. Ama kimse bunlarla zaman yitirmiyordu. Bu yüzden aynı dili konuĢamadığımız insanlarla sorunlarımız vardı. Ülkemizde kentiçi ulaĢım uygulamaları kuĢkusuz yeni değildir. YaĢamın içinde hep var oldu ulaĢma çabası, edimi. Araçlı ya da araçsız. Ġnsanlar da bu eylemlerini bir biçimde adlandırdılar. Ama acı olan, gelinen noktada, Türkiye sözkonusu olduğunda, aradan yüzyıldan çok zaman geçmesine karĢın, hala kavramlarda uzlaĢılamamıĢ, ortak bir anlatım dilinde buluĢulamamıĢ olmasıdır. Artık kentiçi ulaĢım kendi dilini, terimlerini, söylemini oluĢturmalıydı. Terimler sözlüğü önemli bir çerçeve belgedir. Canlı, devingen bir çerçevedir bir yandan. Her sözlük giriĢimi öneri olmaktan öteye geçmez. Bu insanların, öncelikle alan içinde yer alan, etkin olan insanların, önerilmiĢ terimler konusunda doğrudan ya da dolaylı olarak uzlaĢma eğilimleriyle ilgilidir ve asıl belirleyici olan, konunun sürekli uğraĢanlarının terimleri kullanma konusunda kararlılıkları ve ısrarlarıdır. Kullanım yaygınlaĢtıkça terim oturur ya da farklı önerilerle zenginleĢir. Bunun anlamı Ģudur; hiçbir sözlük dayatmaz gerçekte. AnlaĢma önerisidir, bir öneri olduğunun altını özellikle kalın, çizer. AyrıĢan, altı çizilen konu (olgu) kavramlaĢma eğilimi içinde demektir, kendi terimlerini oluĢturmaya koyulur. Ülkemizde daha çok gecikemezdi böyle bir çalıĢma. Çünkü bilgi aktarımı ve paylaĢımının evrensel düzeyde yoğunlaĢtığı günümüzde, Batı dünyasında az çok oluĢmuĢ ulaĢım kavramlarıyla uyum sağlamak, ortak dili kullanmak zoruydaydık. Sıfırdan yeni bir Ģey ortaya çıkarmak değil, ama evrensel ölçünü Türkçemize uyarlamak ve yaptığımızın bir öneri oluĢturup sunmak olduğunu unutmamalıydık. Üstelik, kentiçi ulaĢım konusu ülkemizde olması gereken yere etkinlik düzeyi olarak gelmiĢ bulunmaktadır. GiriĢimimizin anlamı budur. Kendi sorunlarımızdan yola çıkarak, kültürümüze katkıda bulunmak elimizden geldiğince, biçiminde özetleyebiliriz bunu. Uluslararası Toplu UlaĢım Birliği, Amerikan Toplu UlaĢım Birliği, vb. kurumların kaynakları kuĢkusuz yol göstericiydi. Ama doğrudan sözlük olarak, bir kaynak sıkıntısı vardı. Bu konuda, değerli bilim adamımız, hocamız RuĢen KeleĢ’in çalıĢmaları, ama en çok da Kentbilim Terimleri Sözlüğü (1998, ikinci basım) olağanüstü bir kaynak olarak yardımımıza koĢtu. Hocamızın sözlüğü yalnızca bir terimler sözlüğü olmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkçenin bilim dili olarak geliĢmesi ve zenginleĢtirilmesine devrimci bir katkı yapıyordu. Biz onun sözlüğünden belki kentiçi ulaĢım alanını zorlayacak kerte yararlandık. Bunun nedeni bu değerli sözlüğün bir baĢka bilim dalınca da içselleĢtirilmesini sağlamak, alanlararası tutarlığı elden geldiğince gözetmekti. Olabildiğince, alıntıladığımız kaynaklarda Sayın RuĢen KeleĢ’in anlatımını korumaya çalıĢtık, çok zorlanmadıkça. Hocamız zaten önsözünde çok güzel belirtiyor olması gerekeni: “Kuşku yok ki, bütün terim sözlüklerinde olduğu gibi, Kentbilim Terimleri Sözlüğü’nde yer alan terimler de, birer öneri olmaktan öteye geçmiyor. Bunları beğenenler gibi beğenmeyenler de olacaktır. Kitabın 1980’de ilk baskısını yapan Türk Dil Kurumu da, hiçbir zaman, önerdiği sözcük ve terimlerin herkesçe benimsenmesini zorunlu sayan bir tutum içine girmemiştir” (RK, 1998, s.8) Bu bir ortak ve verimli çalıĢma ürünüdür. ĠĢbirliği, emek, alınteri, paylaĢım, ötekinin emeğine saygı, varsa değerini oluĢturur. Birçok kusuru, göremediğimiz birçok eksiği olacağı açık. Yapıcı eleĢtiri, hiç kuĢkusuz sözlüğün geliĢtirilmesine katkıda bulunacaktır. Hiçbir kurum ya da kiĢinin bu çabada herhangi bir desteği sözkonusu olmamıĢtır. KiĢisel niyet ve seçimin sonucu, ürünüdür çalıĢma. Yöntem yalın ve bizce etkilidir. Temel, seçili metinler taranarak, kavramsal içerik taĢıyabilecek sözcükler, ulaĢımcılık deneyimlerimiz ve sezgilerimizle ayrıĢtırılarak, Ġngilizce kavramlaĢtırmalarla buluĢturularak dizin oluĢturuldu. Öztürkçe anlatım, ilke olarak benimsendi. Dilimizi yalnızca kullanmak değil, onu geliĢtirmek gibi bir iĢlevimiz olduğuna bu ülkenin iki yurttaĢı olarak inanıyoruz. Bu inancımız, önerilerimize yansımıĢtır. Ama yeni sözcük türetme yoluna gittiğimiz sonucu, bu yöntemi hiç dıĢlamamamıza, benimsememize karĢın, hemen çıkarılmamalıdır bundan. Yaygın ve doğru kullanılan kavramlar, aynen biçim ve içerik olarak korunmuĢ, açıklamaların yalın, kesin ve güçlü olmasına çaba harcanmıĢtır. Ġnceleyen, ağırlığın, amaca da uygun olarak, kentiçi ulaĢıma verildiğini görecektir. Genel ulaĢım, trafik, kentbilimi ve bağlı birçok alan, kentiçi ulaĢıma dolaylı bağlantıları nedeniyle sözlüğe girmiĢtir. Özellikle Sayın RuĢen KeleĢ’ten aktardığımız kavramlar kentbilim ağırlıklıdır, ama bir ulaĢım sözlüğünde bulunması yerinde olacaktı. Hocamıza saygı nedeniyle, onun anlatımlarını korumaya, belirtmeye özen gösterdik. Sözlük ortak, yaygın kullanım içindir. Sözlükçüler sözlüklerini, diğer yazı türlerine göre daha kolay paylaĢabilmeli, diye düĢünüyoruz. Ama bundan, sözlüklerin arkasında bütünsel, düĢünsel yaklaĢım olmadığı, özgün bir bakıĢ açısının yer almadığı türünden bir sonuç asla çıkarılmamalıdır. Sözlükler de bütün diğer metinler gibi politik bir öz taĢırlar, çünkü seçimle ve öneriyle doğrudan ilgilidirler. Belli bir bakıĢ açısına, düĢünce dizgesine dayanırlar. Bu da çok doğaldır. Bizim sözlüğümüzün politik çizgisi doğaya saygı temelli olup, yeryüzü ve çevre sorunlarına özel bir duyarlılık taĢımaktadır. Buna inanıyoruz. Bu da hele kentiçi ulaĢımda toplu, ortak, çevre duyarlı çözümlerin düĢünce altyapısını oluĢturduğu anlamına gelir kaçınılmazcasına. Bu anlamda sözlüğümüz yanlı bir sözlüktür ve bunun da, değerini azaltacağını düĢünmüyoruz. Sonuçta bu sözlük aynı zamanda bir kentbilim ya da çevrebilimi terimleri sözlüğü olarak düĢünülmemelidir. Ama gelecekte tüm alan terimlerini kapsayan bir genel terimler sözlüğünün, ortak, uzman kurullarda oluĢumu en önemli aĢamayı, adımı oluĢturacaktır, diye düĢünmeden de edemiyoruz. Ġngilizce dıĢında dillerde (Almanca, Fransızca ya da eski Türkçe) bir arayıĢa girmedik. Ġngilizce de bizim için ikincil bir konudur. Burada yer alıĢının nedeni, uluslar arası baĢvuru noktasını yakalamaktır belli ölçülerde. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu çalıĢma kiĢiseldir. Ġki kiĢinin gönüllü çalıĢmasıdır. Profesyonel bir giriĢim olmadığı ilk bakıĢta anlaĢılabilir. Yayınlandığı web sitesinde herkesin kullanımına açık tutulmuĢtur. Ama hiçbir kurum ya da kiĢi, bizden izin almadan, düĢüncemizi sormadan, kendi çalıĢması gibi kullanmamalıdır. Böyle bir durumda yasal hak arama yoluna gidilecektir. Emeğimize saygı duyulmasını bekleme hakkımız olduğuna inanıyoruz. GörüĢlere, eleĢtirilere açığız. Uzmanlığımız ne kentiçi ulaĢım, ne de dilbilim. Eğer bu ve benzeri uzmanlıkların gerektirdiği kimi zorunlulukları gözden kaçırdıysak, bunun için özür dilemeye her zaman hazırız. Umarım bu, Kentiçi Ulaşım Terimleri Sözlüğü’müz, ilgili kurum çalıĢanları denli, öğrencilerimize, diğer alan uğraĢanlarına da yararlı olur. Zikrullah KIRMIZI Fehime TUNALI ÇALIġKAN KISALTMALAR AAOD AB(EU) ABD (USA) ABKUGS (METMED) AKBİL AR-GE AŞ AT ATUB (APTA) AUY (TEM) BA(O) BABİ(OD) Bİ(D) Bkz. CO CO2 DPT DSÖ (WHO) EGO EM (EA) ES (TA) ESHOT Fr. GTUD (ADVS) HÇ (RNA) HRS (LRT) İDO İDYD İETT İSKİ İst. İUAP İY (d) kg KGM KKTUB (CUTA) Akıllı Araç Otoyol Dizgesi Avrupa Birliği Amerika BirleĢik Devletleri (United States of American) Akdeniz Bölgesinde Kentiçi UlaĢımın GeliĢimini Sağlama (Maitriser l'Evolution et des Transports Urbain Mediterranees) Akıllı Bilet AraĢtırma geliĢtirme Anonim ġirket Avrupa Topluluğu Amerikan Toplu UlaĢım Birliği (The American Public Transit Association) Avrupa UlaĢım Yolu (Trans European Motorway) BaĢlangıç (Ordination) BaĢlangıç-BitiĢ (Ordination-Destination) BitiĢ (Destination) Bakınız Karbon monoksit Karbondioksit Devlet Planlama TeĢkilatı Dünya Sağlık Örgütü (Health Organization of World) Elektrik Gaz Otobüs ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğü (Ankara) EriĢim Mesafesi (Access distance) EriĢim süresi (Access time) Elektrik Su Havagazı Otobüs Troleybüs ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğü (Ġzmir) Fransızca GeliĢmiĢ Toplu UlaĢım Dizgesi (Advenced Public Transportation Systems) Hatağı çözümlemesi (Route Network of Analysis) Hafif raylı sistem (light rail system) Ġstanbul Deniz Otobüsleri Ġvedi (Acil) Durum Yönetim Dizgesi istanbul Elektrik Tramvay Tünel (Ġstanbul) Ġstanbul Su kanalizasyon ĠĢletmeleri (Ġstanbul) Ġstanbul Ġstanbul UlaĢım Ana Planı ĠĢ yoğunluğu (density) kilogram Karayolları Genel Müdürlüğü Kanada Kentiçi Toplu UlaĢım Birliği (Canadian Urban Transit Assaciation) Km KTB (MPO) KYÜ (GDT) lt Man-Dem (Man-Lev) MİA (CBD) MY (FY) OABS (AVLS) OKB (ARZ) OÜTS (AFCS) ÖHO ÖUYS (TRPT) PTT SDG(LNG) RK SDU (CNG) Sİ (FQO) SYU(LPG) TC TCDD Tr. UKOME UOB (COV) UÖÖ (ISO) UTUB (UITB) VETD (VIPS) VUD(VTS) VUD (VTS) YBDD (MICS) YOL-BİL Kilometre Kent tasarım birimi (Metropolitan planning organization) Kesintisiz yurtiçi üretim (Gross domestic product) litre Manyetik demiryolu (magnetic levitation) Merkezi ĠĢ Alanı (Central Business District) Mali yıl (Fiscal year) Otomatik araçyeri belirleme sistemi (Automatic vehicle location systems) Otomobil kısıtlı bölge (Auto restricted zone) Otomatik ücret toplama sistemi (Automatic fare collection systems) Özel Halk Otobüsü Özel ulaĢım seyahat süresi (Time Riding of Private Transport) Posta Telgraf Telefon SıvılaĢtırılmıĢ Doğal Gaz (Liquefied Natural Gas) RuĢen KeleĢ SıkıĢtırılmıĢ doğal uçucu (Compressed natural gas) Sıklık iyileĢtirmesi (Frequency optimization) Sıvı yeryağı uçucusu (Liquefied petroleum gas) Türkiye Cumhuriyeti Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Türkçe UlaĢım Koordinasyon Merkezi Uçucu organik bileĢik (Volatile organic compounds) Uluslararası Ölçünleme Örgütü (International Organization for Standardization) Uluslararası Toplu UlaĢım Birliği (International Assaciation of Public Transport) VTS EtkileĢimli Tasarım Dizgesi (VTS Interactive Planning System) VOLVO UlaĢım Dizgesi (Volvo Transportation Systems) Volvo UlaĢım Dizgeleri (Volvo Transportation Systems) Yönetim Bilgi Denetim Dizgesi (Management Information Control Systems) Yolcu Bilgilendirme ve UlaĢım Yönetimi Dizgesi KENTĠÇĠ ULAġIM TERĠMLERĠ SÖZLÜĞÜ kavram consept açıklama 100 araç baĢına bakım kanalı sayısı maintenance canal number per 100 vehicle UlaĢım filosunu oluĢturan her 100 araç baĢına düĢen bakım kanalı sayısı. 100 km. baĢına yakıt tüketimi (lt) 100.000 km. baĢına kaza sayısı 6 yaĢ altı çocuk fuel consumption per 100 km accident number per 100.000 km children under 6 years ego 60 yaĢ üzeri emekli pensioners over 60 years ego over 60 years age 60 yaĢ üzeri kartı card over 65 years age 65 yaĢ üzeri kartı card Araçların gerçekleĢtirdikleri her 100 km. baĢına tüketilen yakıt (motorin) toplamı . Araçların gerçekleĢtirdikleri her 100.000 km. baĢına düĢen toplam (ölümlü, hasarlı, vb.) kaza sayısı. DeğiĢik ücretlendirilen ya da ücret dıĢı tutulan yolcu kesimi (kategorisi). DeğiĢik ücretlendirilen (indirimli) ya da ücret dıĢı tutulan yolcu kesimi (kategori). Yolcunun 60 yaĢ üzerinde olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle (indirimli) yolculuk yapmasını sağlayan kart. Yolcunun 65 yaĢ üzerinde olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle (ücretsiz) yolculuk yapmasını sağlayan kart. A ABKUGS METMED açık durak open stop açık garaj alanı opened depot area açık ücret uygulaması açık üçgen durak open system ağır raylı (metro) ağırlıklı yolculuk süresi akaçlama (drenaj) akaryakıt ambarı AKBĠL akbil giĢesi Akdeniz Bölgesinde Kentiçi Ulaşımın Gelişimini Sağlamak (Maitriser l'Evolution et des Transports Urbain Mediterranees) kısaltması. Genellikle bir direk ve üzerinde adını, tanıtıcı iĢaretini (kod,vb.) belirten bir levha bulunan durak türü. Filo araçlarının parklama ve ikmal yaptıkları garajlarda kapalı yapılar dıĢında kalan bölge. Bilet iptalinin yolcunun kendine bırakıldığı ya da yapılmadığı dizge. Bkz. Güven esaslı bilet uygulaması. Üzerinde yolcuyu bilgilendirme amaçlı iĢletme bilgileri ve reklam uygulanabilen üçgen prizme tasarımlı açık durak türü. Trafiğin yoğun olduğu bölgelerde yüksek kapasiteli bir elektrikli heavy rail (metro) demiryolu taĢımacılığı. ÖncelenmiĢ yol geçiĢi, çok vagonluluğu, yüksek hızı ve anında durabilmesi, karmaĢık uyarı dizgesi ve yüksek peronlarıyla bilinir. Ayrıca ‘hızlı demiryolu’, yer altı’, ‘yüksek peronlu’ ya da 'kentsel demiryolu' (metro) denir. Bkz “Demiryolu, Ağır” weighted travel time Seçenek varsayımlarla kurgulanan ulaĢım örnekçelerinde (model) değiĢik ağırlıklara göre hesaplanan, toplam seyahat süresine (generalized cost) aktarma süresi, yürüme sürelerinin de eklendiği yolculuk süresi. Yağmur ve diğer atık suların yapıların (yol, bina, vb.) dıĢına zarar drainage vermeyecek biçimde aktarımının sağlanması. Toplu ulaĢım araçlarında kullanılan akaryakıtın (mazot) teslim fuel storehouse alındığı, depolandığı ve garajlara dağıtımının yapıldığı saklama yeri, depo. Ġstanbul'de kentiçi toplu ulaĢım iĢletmelerinde kullanılan, içindeki AKBIL çipe bilgilerin yüklendiği elektronik bilet türü. Akıllı Bilet kısaltması. Çip (akbil tom) satan, dolum yapan satıĢ noktası. akbil agent open triangle stop akbil mavi kartlı yolculuk geliri akbil mavikart kuponu trip revenue with blue akbil card blue akbil card coupon akbil sayma birimi akbil counter (kontürü) touch memory akbil tom (akbil) chip deposit güvenceliği (depozit) akbilli yolculuk akbilli yolculuk geliri AkılcılaĢtırma, ussallaĢtırma trip with akbil trip revenue with akbil rationalization Akıllı Araç Yönetim Dizgesi (AAYD) Intelligent Vehicle Highway Systems (IVHS) aktarım düzeneği transmission mechanism transfer aktarma aktarma bileti aktarma durağı aktarma koĢulu aktarma merkezi aktarma olumsuz etkisi aktarma süresi aktarma süresi ağırlık etkeni (faktör) Çipli (akbil tom) süre sınırlı kart yolculuklarından elde edilen iĢletme geliri. Çipli (akbil tom) süre sınırlı kartlarda yeni kullanım dönemini gösteren ve sözkonusu süre için (aylık, vb.) yolculuk bedeli karĢılığı satılan belge. TanımlanmıĢ parasal birim değerin elektronik bilette (akbil) sayısal karĢılığı. Çip (akbil tom) kullanan yolculardan, yolculuk bedeli dıĢında bir kez çip aygıtı karĢılığı alınan güvence (depozito) bedeli. Akbil bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk. Çip (akbil tom) biletli yolculuklardan elde edilen iĢletme geliri. Bir ulaĢım hatağının varolan kaynaklarının (taĢıt, hatlar, insan, yapı, gelir/gider, vb.) daha etkin bir hatağı oluĢturulması yönünde yeniden değerlendirilmesi. Anayollarda trafik yönetim ve denetimi için geliĢtirilmiĢ teknoloji. GeliĢtirilmiĢ Toplu UlaĢım Dizgesi (GTUD), Otomatik Araçyeri Tanı Dizgesi (OATD) ve sürücülere yardımcı olan tasarım (planlama), algılama, çözümleme ve karar süreçlerinden oluĢan ‘çekici (cazip) ulaĢım’, vb. yi kapsar. Araçlarda hareketin mekanik iletimini sağlayan donanım öbeği. Kentiçi ulaĢımda, seyahat boyunca bir hattan ya da ulaĢım aracından diğerine ücretli ya da ücretsiz geçiĢ yapma. Yolcuya, öngörülen koĢullarda, aynı ya da değiĢik ulaĢım türleri transfer ticket arasında aktarma olanağı veren bilet. Yolcuların, bir hattan ya da araçtan diğerine geçtikleri durak. transfer stop UlaĢım hatları ya da araçları arasında aktarma yapabilmeyi transfer condition olanaklı kılan ve önceden belirlenmiĢ yolcu, araç, bilet, ücret, vb. özelliklerin tümü. Yolcuların bir hattan ya da araçtan diğerine geçiĢ yapabildikleri transfer center değiĢmez (sabit) yer. Aktarmadan kaçınmak amacıyla, yolcunun doğrudan transfer penalty (aktarmasız, tek araçla) seyahati için harcamaya razı olduğu ortalama zaman. Gerçek süre birimi olarak (örneğin, dakika, vb.) gösterilir. Kentiçi ulaĢımda bir hattan ya da araçtan diğerine geçiĢ süresi. transfertime UlaĢım örnekçelerinde, genellikle (örn, VIPS II) aktarma yapılan hattın sefer aralığının yarısı olarak varsayılır. weight factor for the Yolculuk etkeni=1 varsayıldığında aktarma için zorunlu yürümelerin yolculuk etkenine göre katsayısı. Katsayının 1'in transfer time üstüne çıkma oranında aktarma süresi olumsuz ağırlığı artar. aktarma yapıları (tesis) aktarmalı seyahat transfer facility Hat ve araçlararası aktarmaları ücret ve bilet yapısıyla da bütünleĢik (entegre) olarak kolaylaĢtıran fiziksel ortam. transfer travel aktarmalı tek tip ücret flat fare with transfers Birden çok hat ya da araç kullanılarak ve aktarmalar yapılarak bitirilen seyahat. Sayı ya da süre tanımlı (sınırlı) aktarma olanağı sağlayan yolculuk ücreti türü (Örn. 1 saatte bir yönde 2 ücretsiz ya da indirimli aktarma hakkı.) Aktarmayla baĢlayan ya da biten yolculuk. aktarmalı yolculuk transfer trip aktarmayı ketleyen bilet uygulaması akü fare system that penalise transfers Yolcunun aktarmasız (doğrudan) yolculuğu yeğlemesini sağlayan, aktarma yapmayı çekici olmaktan çıkaran ücret ve bilet yapısı accumulator Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depolayan ve gerektiğinde kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüĢtürerek bağlı alıcılara gönderen aygıt. Belli özellikleriyle sınırlanmıĢ, ayrılmıĢ kent bölgesi. Bir alandaki (zon) yolcu kitlesinin oluĢum noktasını gösteren özel düğüm. Kentin belirli bir alanı için tanımlanmıĢ yolculuk ücreti. area alan (zon) alan (zon) merkezi centroid alan (zon) ücreti zonal fare alansal (zonal) hizmet düzeyi alımsatım (tecim, ticaret) alanı altgeçit area wise level of service commerce function UlaĢım hizmet düzeyinin alan (zon) düzeyinde coğrafi dağılımı. under walk altyapı infrastructure altyapı (ulaĢım) ambar hizmet düzeyi ambar iĢçisi ambar stok kartı infrastructure (transport) infra structure improvement storehouse service level storehouse worker stock card 1) Karayolunun diğer bir karayolu ya da demiryolunu alttan geçmesini sağlayan yolyapısı. 2) "Taşıtların ya da yayaların bir anayolun bir yanından öbür yanına, anayolu kullanmaksızın ve anayoldaki gidiş gelişi aksatmaksızın güvenle geçebilmelerini sağlayan ve anayoldan daha aşağı düzeyde bulunan geçit."(RK, 1998) 1) Görünür kentsel hizmetleri (ulaĢım, su, vb.) sürdürülebilir kılan destek yapılar (yolağı, filo, vb.) 2) "Bir kentin işlevlerini görebilmesi, büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan temel işgörü ve kolaylıklarla gereçler." (RK, 1998) Kentiçi ulaĢımla ilgili her tür yol, aktarma merkezi, durak, yaya bölgesi, park, vb. yapılar. Amerikan Toplu UlaĢım Birliği (ATUB) American Public Transportation Association (APTA) amortisman gideri depreciation cost altyapı yatırımı ana çıkıĢ yolu ana hat ana koridor Kentin ağırlıklı olarak alıĢ veriĢ yapılan kesimi. Bkz. Merkezi İş Alanı. UlaĢım alttyapısı için yapılan öngörülmüĢ harcama. Stok ambarlarının, malzeme, yedek parça, yakıt, vb. gereksinimlerini karĢılama yeteneği. Malzeme ambarlarında görevli iĢçi çalıĢan. Ambara giriĢi yapılan gerecin (malzeme) özellikleri ve sınıf (kategori) tanımlarını içeren, belli bir düzen içinde kullanıma açık tutulan belge. Toplu ulaĢım endüstrisini temsil eden, ulusal, kar amaçlamayan ekonomik birlik. ATUB, ABD’de 400’den fazla ulaĢım kurumunu, iĢletmesini kapsar. Bunların arasında merkezi ya da yerel ulaĢım ve tasarım (planlama) birimleri, fabrikalar, ulaĢım donanım sunucuları, araĢtırmacılar, yapımcılar ve üneversiteler bulunur. Bütçe dönemi içinde, değiĢmez anamal (sabit sermaye) dönemsel yenilenme düzeyi. "Bir kentin odağından (merkez) çevresine, oradan da komşu ve uzak main out-going road kentlere gitmeyi sağlayan başlıca yol." (RK, 1998) Besleyici, yan hatlarla desteklenen, yüksek kapasiteli, ağırlıklı ana trunk line yol hattı. Bkz. Ana yol (Ana cadde). main corridor, arterial street Sürekli akıĢın sağlanması ve yüksek araç yoğunluğuyla kendini gösteren, yolculukların kesiĢtiği ve nicelik olarak büyüdüğü, büyük merkezleri bağlayan ve baĢka alanlara eriĢim için araç trafiğinin öncelendiği, iĢlek yol. Bkz. Ana koridor. Ġstanbul'un coğrafi olarak Boğazın doğusunda kalan kara parçası. ana yol (ana cadde) arterial street, main corridor Anadolu Yakası Anatolian Side anagörev (misyon) Anakent, büyükĢehir mission metropolis Bir kurum ya da iĢletmenin varolma nedeni (misyon). "Bir ülkenin ya da bölgenin, çevresindeki tüm kentsel ve kırsal topluluklara (yerleşim yerlerine) ekonomik ve toplumsal yönlerden egemen bulunan ve genellikle ülkenin başka ülkelerle olan her türlü ilişkilerinin sağlandığı en büyük kenti." (RK, 1998) anakent alanı greater urban area anakent (büyükĢehir) belediye baĢkanı anakent (büyükĢehir) bölgesi major of the greater metropolitan area Türkiye'de 1984 yılında çıkarılan 3030 sayılı BüyükĢehir Belediyesi yasasıyla tanımlanan yerel yönetim birimi. BüyükĢehir Belediyelerinin (Türkiye'de yasayla tanımlı yerel yönetim bölümü) seçilmiĢ yöneticisi. anapara oluĢumu ve aktarımı capital formation and transfer metropolitan region (area) 1) ĠĢlevsel kent alanı. Genel olarak, tanımlı yönetsel alanla çakıĢır. 2) "Ekonomik ve toplumsal yaşamın, daha çok çekirdek kentin etkisi altında bulunduğu, ortak çıkarlarla ona bağlı olan, sınırlarını doğal koşullardan ve tüze kurallarından çok, günlük iş gelgitlerinin belirlediği, yönetsel alanla her zaman örtüşmeyen önemli ölçüde kentleşmiş alanı." (RK, 1998) Ortaklıklardaki anapara artıĢlarına karĢılık düĢen taksitli ödemeleri kapsar. anapara (sermaye) capital share ortaklık payı anapara (sermaye) capital assistance desteği anapara (sermaye) capital costs gideri highway anayol Anonim Ģirketlerde sermaye ortaklığı payı. ĠĢletme giderleri dıĢarda (hariç) ulaĢım anapara (sermaye) harcamaları için finans desteği; bu yerel, merkezi yönetimlerce sağlanabilir. Kamu ulaĢım dizgesinde arazi, yapı, araç, vb. uzun erimli varlıkların giderleri toplamı. Tüm ulaĢım türlerine (ana trafiğe) açık olan, kesen yan yollara göre geçiĢ üstünlüğü olan ve trafik iĢaretleriyle bu özelliği tanımlanan yol. Tüm ulaĢım türlerine açık kentiçi yol örgüsü. ÇalıĢma sırasında arızalanan otobüsün çalıĢmasını keserek garaja dönüĢ yapmasını anlatan Fransızca kökenli sözcük. Bkz. Arızaya bağlı garaja dönüş , Dönüş. Sürücünün günlük olağan çalıĢma süresinin (mesai) hattın yolcu kullanımı gözönünde tutularak ikiye bölünmesi ve aracın doruk (zirve) süre dıĢı ara (öğle) saatlerinde verimsiz çalıĢmasının önlenmesine dönük iĢletme uygulaması. Taksi dolmuĢ, dolmuĢ, minibüs, okul-iĢ servisleri ile yapılan yolculukların gerçekleĢtirildiği kentiçi ulaĢım biçimi. anayol ağı antre (dönüĢ) highway network antre ara dinlenmeli çalıĢma peak service ara toplu ulaĢım (taĢım) türü arabalı vapur para-transit mode arabulum Mediation araç vehicle araç (otobüs) kira geliri revenue of rent a vehicle (bus) araç (otobüs) yokluğuna bağlı yitik (zayi) sefer lost run by vehicle's (buse's) lack Yolcu yanısıra araç taĢımacılığı da yapan, özel tasarımlı deniz ulaĢım türü. Bkz. Araç gemisi, Feribot. ĠĢçi sendikaları ve iĢverenler arasında görüĢmelerin sürdürülmesini sağlamak ve iki yana da önerilerde bulunmak, anlaĢma için cesaretlendirmek üzere yansız üçüncü kesim çabaları. Kent içi ulaĢım amaçlı kullanılabilen tüm motorlu-motorsuz araçlar. Daha genel olarak, karayolunda kullanılan motorlu, motorsuz ve özel amaçlı taĢıtlar ile iĢ makinaları ve lastik tekerlekli diğer araçların genel adı. UlaĢım iĢletmelerinde filoyu oluĢturan araçların yolcu taĢımacılığı dıĢında kira bedeli karĢılığı görevlendirilmelerinden kaynaklanan gelir. UlaĢım aracı eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan sefer yitimi, gerçekleĢtirilemeyen sefer. araç bağlama clamping down Araçların kural dıĢı davranıĢlardan dolayı trafikten alakonulması. vehicle ferry araç baĢına sürücü drivers per vehicle vehicle testing araç denetim araç filosu vehicle fleet araç gemisi Ferryboat araç hizmet gideri cost of vehicle service vehicle monitoring araç izleme araç izleme dizgesi vehicle monitoring system (sistem) Filoyu oluĢturan tüm araç baĢına düĢen sürücü (Ģöfor) sayısı. Trafiğe çıkan araçların, yetkili kurumlarca teknik yeterliliklerinin dönemsel olarak gözden geçirimi. UlaĢım hizmeti sağlayan toplam araç varlığı. Bkz. Araç yığını (stok). Daha çok araç taĢımacılığı amacıyla tasarımlanmıĢ ve ve değiĢmez bu se kesitinde (hat) iĢletilen deniz ulaĢım aracı. Bkz. Arabalı vapur, Feribot. Kentiçi ulaĢım hizmetinin gerçekleĢmesinde bir araç için gereken toplam gider (harcama) tutarı. UlaĢım araçlarının trafik içerisindeki davranıĢlarının, uzaktan, değiĢik teknolojiler yardımıyla izlenmesi. UlaĢım iĢletmelerinde yolculuk hizmeti veren araçların trafikteki seyirlerinin, hatağı üzerinde, bilgi aktarma (transfer) teknolojileri kullanılarak belli bir merkezden izlenmesi ile ilgili yapı(lanma). araç kasa (karoseri) iĢçisi araç kasa iĢliği (karoseri atölyesi) araç kilometre worker of car bodies Filo otobüslerinin tüm kasa (karoseri) donanımıyla ilgili iĢçi araç kilometre gideri cost per vehicle kilometer çalıĢan. automative body workshop vehicle kilometer Her türlü araç kasası (karoseri) bakım, onarım, üretim iĢinin yapıldığı iĢlik. Kent alanı içinde tüm yollarda yolculuk yapılan araçların katettikleri toplam kilometre. Metamatiksel olarak; Araç x Yol uzunluğu olarak gösterilir. Araç km. baĢına düĢen toplam iĢletme gideri. araç konuĢluğu (durguluk, parkyeri) araç kullanım oranı araç reklamı araç sayısı araç türü (tip) araç yeri belirleme parking lot vehicle occupancy rate mobilboard number of vehicles vehicle type vehicle locationing araç yığını (stok) Rolling Stock araçların çalıĢamama nedenleri araçlı ulaĢım türü none available vehicles by reasons araçlı yolculuk katsayısı araĢtırma ve geliĢtirme (ARGE) gideri vehicular trips per capita per day research and development expense araĢtırma, sorgulama, analitik etüd arazi kullanım yapısı mechanised modes survey, planning research land use arazi taĢıtı land vehicle ardalan, artbölge hinterland arıza arası katedilen yol (AAKY) arıza yazıcısı mean distance between failures (MDBF) breakdown (failure) writer return by failure to depot extra run acid rain asker asla doymayan (Fr. la jamais contente) soldier The never satisfied aĢamalı (kademeli) stage fare system ücret yapısı aĢırı doluluk (araçta, otobüste) aĢırı istem (talep) Yolcu kilometrenin koltuk kilometreye oranı. Otobüslere (dıĢ ve iç cephe) uygulanan reklam. Kentiçi ulaĢımında kullanılan araçların sayısı. UlaĢım araçlarının; fiziksel, teknik özelliklerine dayalı ayrımı. UlaĢım araçlarının yerleminin (coğrafi konum) değiĢik teknolojiler yardımıyla saptanıp tanımlanması. Otobüs ve demiryolu araçlarını (vagon) kapsayacak biçimde ulaĢımda kullanılan araçların tümü. Bkz. Araç filosu. UlaĢım iĢletmelerinde öngörülmesine (planlanmasına) karĢın hizmetini gerçekleĢtiremeyen araçların sınıflandırılmıĢ (kategorik) olarak seferlerini yapamamalarının açıklaması. Yaya yolculuk dıĢında motorlu ya da motorsuz araçlarla yapılan tüm yolculuk türleri. Kent yerleĢiği (kentli) baĢına düĢen günlük araçlı yolculuk sayısı. Bütçe yılı içinde yapılacak geliĢtirme ve iyileĢtirmeler için yürütülecek araĢtırma-geliĢtirme çalıĢmalarına ayrılan ödenek. "Bir kent ya da kasabanın tasarımını olanaklı kılmak için gerekli bilgilerin elde edilmesi amacıyla bilimsel yöntemlerle yapılar çalışmaların tümü." (RK, 1998) structure of land use 1.Kentsel alan üzerinde tüm arazinin iĢlevsel olarak tanımlanan arazi kullanımı arızaya bağlı garaja dönüĢ artı (fazla) sefer asit yağmuru "Taşıtların, devinim durumunda olmadıklarında geçici olarak bekleme yapabilmeleri için ayrılan ve bu amaçla yapılmış yapı." (RK, 1998) overcrowding on vehicle (bus) excessive demand kullanılma biçimi, 2.Nüfus, istihdam, sanayi, ticaret, okullar, konut alanları, MĠA, vb. niteliklerin kentsel dağılımı. Kentiçi devingenliğin coğrafi dağılımı. Ġnsanların bireysel ve kurumsal olarak kentsel alanı yoğaltım (tasarruf) biçimi. Karayollarında yük/yolcu taĢımada kullanılan, tekerleklerinin tümü motordan güç alan motorlu araç. "Bir kenti, kentler dizisini ya da bölgeyi çevreleyen ve onunla yakın ekonomik ve toplumsal etkileşim içinde olan bölge."(RK, 1998) Yolculuk hizmetinden kendisini alakoyacak önemli bir soruna değin, bir aracın km. olarak katettiği yol uzunluğu. Filo otobüslerinin günlük arıza kayıtlarını tutan çalıĢan. Araçların günlük seferleri sırasında arızalanarak sefer düzeninden çıkıp garaja (depo) dönüĢü. Bkz. Antre, Dönüş. Öngörülenin (planlanan) üzerinde yapılan sefer (sayısı). Baca ve araç salımlarının (gaz) atmosferde yükselip su buharı ile birleĢmesi sonucu oluĢan sülfirik, nitrik asitin yağmurla birlikte yeryüzüne inmesi ve kirliliğe yolaçması. DeğiĢik ücretlendirilen (indirimli) yolcu sınıfı (kategori). 1899‟da Belçikalı bir mühendisin hız rekoru kıracak ilk araba tasarısına verdiği ad. Basamaklı ya da Kıtaya göre ücretlendirme de denir. Yol uzunluğunun, coğrafi bölge ya da baĢka fiziksel bir ölçüte dayanmadan, yolculuk ücreti olarak basamaklandırılması ya da kıtalara bölünerek ayrıĢtırılması. Araç (otobüs) yolcu kapasitesinin (oturarak+ayakta) üzerinde yolcu yükü. Sunulan yolculuk kapasitesinin üzerinde somut, gerçek yolculuk beklentisi. aĢırı kentleĢme overurbanization atık atık yönetimi small churn waste management atlı araba animal-drawn vehicle horse drawn tramway atlı tramvay atmosfer kirliliği atmospheric pollution atölyelerarası istek material transfer (sipariĢ) pusulası European urban Avrupa kentsel spesification koĢulu Avrupa Yakası Avrupa Yaya Hakları Bildirgesi aydınlatma European Side aylık gelir aylık gider aylık hesap durumu aylık kart aylık yolculuk monthly revenue monthly cost mounthly summary sheet monthly passe monthly trip ayrıcalık concession aysonu mevcudu total end of month azgeliĢmiĢ ülke emerging country illumination "Gerçek bir üretim artışına dayanmayan, kentlerdeki işsiz ve gizli işsiz sayısını ölçüsüz olarak çoğaltan, hızlı ve düzensiz kentleşme türü." (RK, 1998) Çevreye atılan ya da boĢaltılan zarar verici madde. Salıma neden olabilecek üretim çıktılarının zarar vermeyecek ya da en az zarar verecek biçimde iĢlem görmeleri ve bunun için alınan önlemler. Hayvanlarca (genellikle at) çekilen, küçük kapasiteli, tekerlekli ve eski bir kara ulaĢım aracı. Bağlı atlarca çekilen ve ray üzerinde devinen araçlı ulaĢım türü. Örnekleri genellikle 19. yüzyıl ikinci yarısında görüldü (Ġstanbul'da 1871) ve zaman içinde yerini elektrikli tramvaylara bıraktı. UlaĢım araçları salımına (emisyon) bağlı hava kirlenmesi. Bkz.Hava Kirliliği. Bulunmayan bir malzemenin iĢletme içinde bir baĢka atölyeden sağlanması için kullanılan belge. Bkz. Malzeme aktarımı. 1) 1992 yılında Avrupa'da değiĢik ülkelerin katılımı ve onayıyla biçimlenen, kent değerlerinin korunması ve geliĢtirilmesi için gerekli ilkeleri içeren belge. 2) Kentsel yaĢamın sürdürülebilirliği ve insan odaklı örgütlenmesiyle ilgili olarak Avrupa Topluluğu ülkelerince 1992 yılında kabul edilen karar. Ġstanbul'un coğrafi olarak Boğazın batısında kalan kara parçası. 1988'de uygulamaya sokulan ve yaya haklarını güvenceye alan ortak metin. Kentlerde yol ve alanların gece ya da sisli havalarda görüĢ sağlamak amacıyla elektrik direkleri ya da diğer yapılar (tesis) aracılığıyla ıĢıklandırılmaları. UlaĢım iĢletmelerinde bir aylık iĢletmecilikten sağlanan gelir. UlaĢım iĢletmelerinde bir aylık iĢletmecilik gideri. ĠĢletmenin aylık nakit akıĢlarını özet olarak gösteren belge. Zaman süreli (1 ay) sınırsız biniĢ hakkı tanıyan kart. ĠĢletmenin hizmete verdiği araçlarla 1 ay içinde gerçekleĢtirdiği biniĢ sayısı. "Kamu işlerinin görülmesinde, belli kişi, kuruluş ya da ortaklıklara tanınan yetki, yasal dayanak." (RK, 1998) Ayın sonuncu günü itibarıyla, tüm çalıĢanların önceki dönem (ay) hareketi hesaplanarak ortaya çıkarılan çalıĢan sayısı. Ekonomik geliĢme ve KiĢi BaĢına DüĢen Ulusal Geliri açısından en alt düzeylerde olan ülke. B bağımsız sermaye ve bütçe independent capital and budget link bağlantı bağlantı diyagramı link figure link type bağlantı türü bağlantı yolculuk süresi bağlantı yolu riding time for the link link road bağlantı yükü link load ĠETT KuruluĢ Yasası'nda (1939 tarih, 3645 sayı) geçen, ĠETT'nin kendi gelir ve giderleri üzerinde tasarruf hakkı olduğunu, bütçesini bağımsız olarak hazırlayacağını gösteren sözcelem (ifade). Gerçek ya da saymaca duraklar arasındaki uzaklık. Bağlantı yüklerini gösteren çizge (grafik). Kullanılma biçimine, türüne (araçlı ya da yaya) göre bağlantı tanımı. Ġki düğüm (durak) arası bağlantıdaki yolculuk süresi. Bkz. Duraklararası yolculuk süresi. Bir kavĢak yakınında ulaĢım yollarının birbirlerine bağlanmasını sağlayan, kavĢak alanı dıĢında kalan ve tek yönlü trafiğe ayrılmıĢ olan karayolu bölümü. Bir bağlantı üzerinde iki yönde birim zamanda ortalama toplam yolcu sayısı. bakım (revizyon), gözden geçirim maintenance, inspection bakım çalıĢanı (personel) bakım çukuru (kanal) bant sistemi maintenance staff (personnel) maintenance canal basamaklı (kıtalı) bilet sistemi basamaklı demiryolu (asansör tipi demiryolu) basamaklı ücret basamaksız ücret Bkz. Zincirleme iş akışı. inclined railroad Bkz. Demiryolu, basamaklı (asansörlü). stage fare flat fare TanımlanmıĢ bir değiĢkene bağlı olarak değiĢen ücret tarifesi. Tek tip, herhangi bir değiĢkene bağlı olarak değiĢmeyen ücret tarifesi. Bkz. Tek tip ücret. UlaĢım iĢletmelerinde verimliliğin temel, ölçünlü (standart) bir dizi ölçütle anlatımı. performance indicator baĢlangıç (BA) origin, ordination baĢlangıç bitiĢ matrisi origin-destination matris baĢlangıç düğümü start node baĢlangıç-bitiĢ çifti ordinationdestination pairs (O(BA-BĠ) D) development bayındırlıklık, imar bekleme (araç) süresi bekleme (yolcu) süresi bekleme süresi ağırlık etkeni (faktörü) beklemeli zaman çizelgesi beklenen gelir artıĢı belediye belediye baĢkanı (reis) belediye çalıĢanı UlaĢım araçlarının, garaj, iĢlik (atölye), vb. yerlerde bakımonarımlarının yapıldığı çukur. conveyor belt system staged fare ticket baĢarım (performans) göstergesi bedensel özürlü belgisi (kart) 1) Araçların dönemsel olarak gözden geçirilmesi ve eksiklerinin giderilmesi iĢi. 2) Araçların belli dönemlere bağlı ve düzenli olarak denetimlerinin yapıldığı ve sorunlarının sorunlarının saptandığı denetim iĢlemi. UlaĢım iĢletmelerinde garaj (bakım onarım) hizmetlerini yürüten iĢçi çalıĢan. Kentiçi ulaĢım aracında belli bir uzaklıktan (mesafe) sonra değiĢik (farklı) ücret uygulanmasını tanımlayan ücretlendirme yapısı. Amaçlı bir seyahatin çıkıĢ (baĢlangıç) noktası. Tek yönde, kentiçi seyahate baĢlanan nokta. "İnsanların, taşıtların ve malların belli bir yerleşim yerinde belli noktalar arasındaki gidiş gelişlerini denetlemek amacıyla, bu devinimin nerede başlayıp bittiğini, amacını, yoğunluğunu ve süresini, dizgesel bir biçimde saptamayı olanaklı kılan bir matematiksel örnekçeleme yordamı." (RK, 1998) Seyahatin (araçlı ya da yaya) baĢladığı bağlantı noktası. BaĢlangıç ve bitiĢ noktasıyla (çıkıĢ ve amaç) tanımlanan kent içi seyahat. "Bir yerin yapı ve hizmet gereksinimini sağlama, orayı geliştirip güzelleştirme, yaşama koşullarını uygunlaştırma, iyileştirme ve düzeyini yükseltme." (RK, 1998) Yolcunun belirlenmiĢ oranlarda (sağlık kurulu belgesiyle) disabled persons bedensel özürlü (fiziksel engelli) olduğunu belgeleyen ve özel card tarifeyle yolculuk yapmasını sağlayan belgi. Hattın sonuna varıĢla aracın geri dönüĢ hareketi arasındaki layover time aralığı tanımlayan süre. DönüĢ hazırlığı ve gecikmelerin kazanılması için değerlendirilir. 1) Yolculuklarda durak ve trafikte geçen bekleme süreleri. 2) waiting time Durak, terminal, istasyon, iskele, vb. yerlerde yolculuk için araç bekleme süresi. weight factor for the Yolculuk etkeni=1 varsayıldığında beklemelerin yolculuk etkenine göre katsayısı. Katsayının 1'in üstüne çıkma oranında bekleme waiting time süresi olumsuz ağırlığı artar. dwell time expected revenue increase municipality mayor municipality staff Kapıların açılma/kapanmaları da içinde olmak üzere durakta yolcu iniĢ biniĢ sürelerini de gözeten araç ya da tren zaman tarifeleri. Yeni bütçe döneminde tarife artıĢı, satıĢ, vb. ye bağlı olarak hesaplanan gelir farkı. Yerel yönetim birimi, yetkesi. "Kent yönetiminin başı; genellikle seçimle iş başına gelir." (RK, 1998) DeğiĢik ücretlendirilen yolcu türü (kategori). ĠĢgünleri dıĢında ücretsiz yolculuk hakkı olan yerel yönetim çalıĢanı. belediye meclisi municipal parliament benimsenebilir yaĢam gideri (BYG) benzin cost-of-living allowance (COLA) benzinli motor besleme hat uygulaması traffic statute feeder system besleme otobüs besleme öngörüsü feeder bus feeder strategy besleyici hat feeder route beĢi bir arada bilet ambarı tickets with five ticket storehouse bilet denetimi (kontrolü) fare control bilet dizgesi ticketing system bilet geliri bilet kutusu bilet okuma ticket revenue ticket box ticket validation, validation gasoline bilet okuma (iptal) validator ve denetim aygıtı bilet satıcı hesabı ticket seller account bilet satıĢ aygıtı ticket selling machine bilet satıĢ ve kullanım dizgesi ticket sale/use system bilet satıĢı ticket sale bilet teknolojisi collection technology bilet türü tickettype bilet ücreti bilet ve ücret toplama sistemi bilet yükleme aygıtı biletçi biletçisiz iĢletme fare ticketing and fare collection systems ticket coding machine conductor one man operation Yerel yönetimlerde yerel seçimlerle seçilen ve siyasal yelpazeyi karĢılayan kiĢilerin oluĢturduğu, yasalarda belirlenmiĢ yetkileri kullanan topluluk. Genellikle tüketici fiyat endeksi olarak da bilinen, temelinde çalıĢanların maaĢ ve ücretlerinin azalma ve artıĢlarını sağlamada kullanılan resmi gösterge. UlaĢım araçlarının bir bölümünde yakıt olarak kullanılan yeryağı (petrol) türevi. Yakıt olarak benzin yakan motor. Hatların yolboyunca değiĢken kapasite kullanımlarının, verimsiz araç kullanımının önlenmesi için yolcu isteminin büyüklüğü ve amacına uygun kurgulanan ana hat-besleme hat biçiminde aktarmalı hatağı tasarımı. Bkz “Otobüs, Besleme” Besleyici ve ana hat bileĢimiyle kurgulanan, aktarmalı ulaĢım hatağı tasarımı. Ana hatları besleyen düĢük kapasiteli hat. BeĢ tam ücretli bilet paketi. Yolculuk biletlerinin teslim alındığı, korunduğu ve ilgili birimlere (bilet dağıtım [tevzi]) dağıtıldığı ambar. Biletlerin tür ve özelliklerine göre taĢıdıkları koĢullara uygun kullanılıp kullanılmadıklarının ulaĢım araçları içinde ya da dıĢında gözetimi. Kentiçi ulaĢım iĢletmeciliğinde bilet uygulamalarını tüm boyutlarıyla içeren yapı. Yolculuk biletleri satıĢından elde edilen gelir. Kentiçi ulaĢım araçlarında biletlerin toplandığı kutu. 1) Biletlerin araç biniĢleri ya da terminal, istasyon giriĢlerinde kurulu aygıtlarda iĢlem görmesi. 2) Biletin yolculuk karĢılığı olan diliminin (değiĢik ortamlarda) kullanımdan düĢürülmesi. 1) Bilgisayar temelli bilet uygulamasında, yolcuların geçiĢleri sırasında yaptıkları iĢlemlerden edinilen yolculuk ve ücret bilgilerinin, iĢlenmek üzere ana bilgisayara aktarımını sağlayan aygıt. Süreç çift yönlü çalıĢabildiğinden, ana bilgisayardan bilet denetim makinasına da bilgi aktarımı yapılabilmektedir. 2) Biletlerden, değiĢik biçimlerde yolculuk kullanım bedellerini düĢen aygıt. 3) Bilet üzerindeki elektronik bilgileri okuyabilen, bu bilgilerin doğruluk ve geçerliliğini denetleyebilen, yolculuk türüne göre ücretlendirme yapabilen elektronik aygıt. Bilet satıcılarının belirli büyüklükte parasal değer içeren biletleri dönemsel olarak belge karĢılığı üstlenmesi (zimmet). Yolcuların biletlerini edinebildikleri, biletler üzerinde gereken bilgi kayıtlarının yazılabildiği ve bilgi ağı içerisinde etkinleĢtirilebilen aygıt. Bilet satıĢ verilerinin toplanması ve gelir tablolarının çıkartılması, bilet satıĢlarıyla ilgili hesapların denetimi, hatlara göre gelir ve yolcu bilgilerinin toplanmasını sağlayan iĢletim dizgelerinden oluĢan yapı. Yolculuklarda kullanılan değiĢik tür biletlerin yolculara ücret karĢılığı sunumu. UlaĢımda kullanılan biletlerin (ödeme biçimi) türel, yapısal, iĢlevsel ve kullanım biçimleriyle ilgili donanım ve yazılım altyapısı. Yolcu türüne, kullanma süresine, teknolojisine göre değiĢen bilet özellikleri. Yolculuk için kullanılan biletin parasal karĢılığı. Yolculuk ücretleri ve kullanılan biletlerin iĢletmelerce toplanma biçimlerinin yapısı. Bilet üzerindeki manyetik iz ya da çip üzerine bilet özelliklerinin yazdırılmasını, bilet tanımının yapılmasını sağlayan aygıt. Kentiçi ulaĢım araçlarında yolculara bilet satıĢı yapan görevli. Araçlarında yalnızca sürücüyle yürütülen, ayrıca araç içi biletçi çalıĢtırılmayan, toplu ulaĢım iĢletmeciliği. reuse of ticket biletin yeniden kullanımı biletli bekleme yeri paid area biletli yolculuk biletli yolculuk geliri bilgi iletiĢim ağı trip with ticket trip revenue with ticket network bilgi toplama data collection bilgi yükleme (depolama) bilgi yükleme sınırı biniĢ (baĢlangıç) ücreti biniĢ (yolculuk) baĢına gider biniĢ koĢulu data storage biniĢ, binme boarding biniĢ, yolculuk ride biniĢ paylaĢımı ridesharing bir yönde ortalama yük bireysel ulaĢım türü birleĢtirilmiĢ durak bisiklet bisiklet yolu bisikletçi bitiĢ (BĠ) bitiĢ düğümü Boğaz boğaz geçiĢli hat Bosna Hersek sığınmacı kartı boĢ bilet (kart) boĢ zaman etkinliği Aynı biletin birden çok biniĢte kullanımı. UlaĢım aracına binmeden önce biletini kullanmıĢ, yolculuk bedelini ödemiĢ yolcunun toplandığı bölge (Örneğin, peron, vb.). Kağıt bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk. Kağıt biletli yolculuklardan elde edilen iĢletme geliri. Bilginin yakın ya da uzak mesafelerde aktarılmasını sağlayan kablolu ya da koblosuz ağ altyapısı. Kentiçi ulaĢımda ulaĢımla ilgili verinin (yolcu ve yolculuk, trafik, vb. bilgiler) değiĢik teknolojiler yardımıyla ya da doğrudan derlenmesi. Manyetik ya da çip biletlerde, yolculuklarla ilgili bilginin önceden ya da iĢlem (yolculuk) sırasında kaydı. data storage capasity boarding (initiation) fee costs per boarding Manyetik ya da çip kartlarda, kullanım bilgilerinin kaydedilebilir boyutu (Genellikle byte olarak adlanır). boarding condition Genellikle ulaĢım örnekçelerinde (model), duraklar için kullanım düzeyi tanımı. Örneğin, biniĢe izin verilmiĢ ya da yasaklanmıĢ durak, vb. 1) Tek araçla gerçekleĢtirilen, bağlantısız yolculuk. 2) Yolcuların duraklarda araçlara binme eylemi. Araçlarla yapılan tek biniĢli seyir. Seyahat, 1 ya da birden çok biniĢ ya da yolculukla (seyir) oluĢur. Bkz. Biniş, Yolculuk, Seyahat. Temel ücret de denir. DeğiĢik yolculuk türlerinde, değiĢmez, genelgeçer, ayrıĢtırılmamıĢ ücret kesimi. Her bir yolculuk (biniĢ) için iĢletme gideri. Seyahat yapan bir kiĢinin aracını dolmuĢ, taksi gibi kullandığı, toplu ulaĢımın dıĢında bir taĢımacılık biçimi. Buna bir tür ‘dolmuşçuluk’ da denir. Bkz. Dolmuş. averageload-dirigent UlaĢım yolu üzerinde, bir yönde, birim zamanda, birim yol uzunluğuna düĢen ortalama yolculuk sayısı. Otomobil ve taksilerle yapılan kentiçi yolculuk türü. private transportation mode Kentin mevcut ulaĢım ağının örnekçelendirilmesinde gerçek ya da aggregated stop kümeleĢtirilmiĢ sanal durak. Bkz. Düğüm. Ġki tekerlekli motorsuz ulaĢım aracı. bicycle Kara yolunun yalnızca bisikletlilerin kullanımlarına ayrılan bicycle road bölümü. Bisiklet kullanımını seçenek bir ulaĢım türü olarak öne çıkaran, velibist bu yönde kamuoyu oluĢturan insan. 1) Amaçlı bir seyahatin bir ya da birden çok yolculukla ulaĢılan destination amaç noktası. 2) Tek yönde, kentiçi seyahatin bittiği (sona erdiği, yolculuğun amacına ulaĢtığı) nokta. Yolculuğun (araçlı ya da yaya) bittiği bağlantı noktası. end node Ġstanbul'un Avrupa ve Anadolu Yakalarını ayıran, Marmara iç Bosphorus denizini Karadeniz'e bağlayan deniz geçiĢi. cross bosphorus line Ġki karayı kesen suyolunu (Ġstanbul özelinde Ġstanbul Boğazı) aĢan ulaĢım hattı. Bosnia's refugee Bosna Hersek savaĢı sığınmacılarına özel tarifeyle (ücretsiz) yolculuk hakkı veren belge. blank media leisure activity, spare time activity Verisiz, bilgi yüklenmemiĢ bilet. 1) ÇalıĢma ve zorunlu gereksinimleri karĢılayan zaman dilimleri dıĢında, her tür zorunlu olmayan insan etkinliklerinin yapılabildiği zaman dilimi. 2) "İnsanların, çalışma, uyuma, yemek yeme dışında kalan zamanlarını eğlenerek geçirmeleri, dinlenmeleri, kültürel gereksinimlerini gidermeleri için yaptıkları eylemler bütünü." (RK, 1998) bölge bölge ücreti bölgeiçi geçerli bölgeiçi seyahat istemi (talep) district zone fare pass per zone travel demand within district, interzonal travel demand zoning Belli özellikleriyle sınırlanmıĢ, alandan (zon) büyük kentsel kesim. TanımlanmıĢ bölge içinde geçerli yolculuk ücreti türü. TanımlanmıĢ bir bölge içinde geçerli. Belli bir (il, ilçe, yerleĢme, değiĢik ölçütlerle sınırlanmıĢ coğrafi alan) bölge içinde kalan yolculuk beklentilerinin büyüklüğü. bölgeler arası seyahat istemi (talep) interzonal travel demand Bölgeler arasında yolcu çekimi ve büyüklüğü, bir bölgeden diğer bölgeye olan ve değiĢik amaçlarla gerçekleĢtirilen seyahat isteğinin nicel/nitel boyutu, büyüklüğü. bölgesel ücret bölgesel yönetim zonal fare regional government fare varies per zone BelirlenmiĢ bir bölge içerisinde geçerli ücret tarifesi. Özellikle eyalet ya da bölge yönetimlerinin bulunduğu ülkelerde merkezi ve yerel yönetimden ayrılan bir yönetim biçimi. UlaĢım ya da diğer bir nedenle bölgelere ayrılmıĢ kentlerde yolculuğun katedilen bölgelere göre değiĢik ücretlendirilmesi. bölgeleme bölgeye göre değiĢen ücret bulunmuĢ eĢya büro yönetim dizgesi bütçe ödeneği bütünleĢik (entegre) bilet ve ücret yapısı "Kentsel özellikleri denetlemek ve yönetebilmek amacıyla, kent tasarımı çerçevesinde, kent alanının bugünkü ve gelecekteki kullanış biçimlerine göre bölgeciklere ayrılması, bu düzenlemeyi gerçekleştirecek kurallar koyarak bölgelerin (alan) özgül nicelik ve niteliğini ayrıştırmak." 'RK, 1998) lost and found in the Yolcuların ulaĢım araçlarında unuttukları ve daha sonra sahiplenilmeyen değiĢik nesneler. vehicle Sözcük iĢlem, posta, belge (dökümantasyon) yönetimi, vb. iĢletim office system dizgelerinden oluĢan yapı. appropriated budget Bütçe uygulama dönemi için öngörülen harcama. 1) Kentiçi ulaĢımda yeralan tüm ulaĢım tür ve iĢletmeleri arasında integrated fare and bilet ve ücretler açısından (bu durum hatağı bütünleĢmesini de ticketing system gerektirir) sağlanan birlik ve uyumu öngören düzen. 2) DeğiĢik ulaĢım türlerinin uyguladığı ücret tarifeleri ve bilet tipleri arasında uyum ve ortak kullanım olanağının sağlandığı yapı. bütünleĢim, tümleĢim entegration bütünleĢme stratejisi strategy for integration büyük kamyon büyükkent (metropolitan) yönetim yapısı large truck metropolitan management system büyükĢehir büyükĢehir alanı büyükĢehir belediye baĢkanı metropolis greater urban area major of the greater metropolitan area Ġlgili kurum, iĢletme ve uygulamalarında iĢbirliği, ortaklaĢma, birleĢme, yardımlaĢma, vb. yöntemlerle yapılan iĢlerde sürekliliğin sağlanması ve verimin arttırılması. 1) UlaĢımda değiĢik ulaĢım türleriyle (kategori) ilgili olarak amaçlanan bütünleĢme için öngörülen yol, yöntem. 2) DeğiĢik tür, iĢletme, araç, bilet, ücret, vb. kentiçi ulaĢım ögeleri arasında iĢbirliği ve uyum sağlamak için öngörülen yol, tutum. TaĢıma gücü (tonalitesi) yüksek yük taĢıma aracı. Büyük kent (metropolitan) alanının yönetsel düzenleniĢi. Bkz. Anakent. Bkz. Anakent alanı. Bkz. Anakent belediye başkanı. C cadde dıĢı park yeri off-street parking place Cadde Tramvayı cadde üzeri park yeri Streetcar on-street parking place cama taĢan araç reklamı mobilboard spilling over to the windows 1) Herkese ya da belli kurum çalıĢanlarına açık araç park yeri. 2) Karayolu sınır çizgisi dıĢında olan ve bir geçiĢ yolu/servis yoluyla taĢıt yoluna bağlanmayan araç park yeri. Bkz .Raylı, hafif. 1) Cadde üzerinde herkese açık otomobil park yeri. 2) Karayolu sınır çizgisi dıĢında olan ve bir geçiĢ/servis yoluyla taĢıt yoluna bağlanan parkyeri. Otobüslerde cama taĢan büyük reklam türü. cari gider current expense carte orange (kart oranj, turuncu kart) ceza carte orange CO (karbonmonoksit) CO (carbon monoxide) fine fare Yatırım harcamaları, ödenecek borçlar, sermaye oluĢumu (teĢekkül) ve aktarmalar (transfer) dıĢında kalan tüm bütçe yılı giderleri. Paris'te kent içi ulaĢımda kullanılan ve rengiyle adlandırılan yolculuk kartı. Eksik ödenmiĢ ya da ödenmemiĢ yolculuklara uygulanan ek ödeme. Araç yakıtlarının yanmasına bağlı olarak havaya salınan ve kirlilik yaratan kimyasal uçucu (gaz). Ç çağcıl (modern) bilet uygulaması modern fare collection system çağcıl (modern) durak modern stop çağır bin dial-a-ride çakıĢan hatlar overcrowding (concentration) routes çalıĢan (personel) gideri çalıĢan (personel) yapısı personnel cost UlaĢım iĢletmelerinde çalıĢan tüm personel için (memur, iĢçi, sözleĢmeli) yapılan harcama. personnel system çalıĢan araç service (vehicle) ÇalıĢanlara yapılan ödeme ve kesintiler, çalıĢan bilgileri, personelle ilgili belgelerin, istatistik ve raporların hazırlanması, vb. iĢletim dizgelerinden oluĢan düzen. ĠĢletme araç filolarında; bakım, onarım, yedekleme, vb. dıĢında yolculuk taĢımacılığı yapmak üzere günlük hizmete verilen araç. çalıĢan araç baĢına günlük yolculuk çalıĢan araç baĢına km. çalıĢan araç baĢına sürücü (Ģöfor) çalıĢanın (personel) iĢbırakımı çatallanan hatlar daily trips per service km. per service Filonun hizmete verilen araçlarından her birinde bir gün boyunca gerçekleĢen yolculuk sayısı. drivers per service Ortalama çalıĢan araç baĢına düĢen sürücü (Ģöfor) sayısı. personnel's exit Kurumda çalıĢan kiĢilerin (personel), değiĢik nedenlerle görevden ayrılması. branched route çekici tractor çekicilik (cazibe) oranı çekim örnekçesi (model) attraction weight Aynı anayolu koĢut (paralel) kullandıktan sonra yerleĢmelerin bulunduğu uç noktalarda birbirine yakın yerleĢmelere ayrılan hatlar. Arkasına bağlı değiĢik motorsuz araçları (römork) çekmek için yapılmıĢ, yük taĢımayan motorlu taĢıt. Yolcunun, bir ulaĢım aracını diğerine yeğleme çarpanı (katsayı, faktör). "İki etkinlik alanı arasındaki çekim gücünün, bunlardan birinin sahip olduğu özelliklere (nüfus, iş olanağı, arazi, vb.) bağlı değişkenlerin büyüklüğü ya da gücünün bir işlevi (fonksiyon) olduğu ve etkileşim yoğunluğunun uzaklıkla ters orantılı bulunduğunu varsayan bir açıklama yordamı." (RK, 1998) gravity model Geleneksel bilet toplama yöntemlerinin (biletçi, bilet kutusuna atma, vb.) yerine yeni teknolojilere dayalı daha kullanıĢlı bilet toplama (iptal) yolu, yöntemi. Yolcunun açık hava etkilerinden belli oranlarda korunduğu, üzerinde yolcuyu bilgilendirme amaçlı iĢletme bilgileri ve reklam uygulanabilen modern tasarımlı, ıĢıklandırılan, oturma birimleri içeren durak türü. Yolcunun isteği üzerine, ulaĢım bölgesi içinde herhangi bir yerde, önceden belirlenmiĢ süreler içerisinde, değiĢik araçlarla gerçekleĢtirilen değiĢken (sabit olmayan) hatlı ulaĢım türü. “Çağır bin’ adı da verilir. Bkz. İsteğe bağlı. Ana yol akımlarında üstüste binerek aĢırı yığılmaya yol açan hatlar. UlaĢım hizmeti veren aracın, birim zamanda (saat, gün, ay, vb.) gerçekleĢtirdiği kilometre olarak yol uzunluğu. çeĢitli gider various expense Kırtasiye, basılı kağıt, basım; ilan,yayın; gazete, dergi, kitap; sosyal tesis; telif-çeviri; danıĢmanlık, bilirkiĢilik; yargı giderleri, ulaĢım araç giderleri; yolluk; katılma payları; emekli sandığı giderlerine katılım payı; stajyer öğrenci; temsil ve ağırlama giderleri; diğer giderleri vb. kapsayan bütçe bölümü. çevre environment çevre dostu çevre hakkı environmentallyfriendly environment right Ġnsanların ve diğer canlıların yaĢamları boyunca iliĢkilerini sürdürdükleri ve karĢılıklı olarak etkileĢim içinde bulundukları, fiziksel, dirimsel (biyolojik), toplumsal (sosyal), ekonomik ve kültürel ortam. Çevreye zarar vermeyen, çevreyi kollayan, çevre duyarlı. çevre tasarımı environmental plan çevre uyumlu teknoloji çevre yitimi çevre yolu environmentally safe technology environmental decline ring road çevrebilim ecology çevrelortam ecosystem çıkıĢ-varıĢ çözümlemesi çift (iki) katlı otobüs çift bilet uygulaması origin-destination analysis double deck bus Bkz. Başlangıç bitiş matrisi. double fare Kentiçi ulaĢımda tanımlı hatlarda değiĢik hizmet düzeyine uygun (konforlu, hızlı, uzun, boğaz geçiĢli, vb.) katlanmıĢ yolculuk ücreti. çift yakıtlı otobüs dönüĢüm tasarımı çift yönlü hat çip (silikon) kart duel-fuel bus conversion project double route chip (silicon) card Motorin (dizel) yanısıra doğal gaz yakıtlı motorla çalıĢan araç dönüĢümü tasarımı. çizgisel kent lineer town çok arabalılık multiple car ownership multi-path assignment algorithm çok hatlı yükletim algoritması çok türlü ulaĢım dizgesi çokkatlı alıĢveriĢ merkezi multimodal transportation system multilevel schopping center çokkatlı araç parkı multilevel parking Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaĢama hakkını kötüye kullanıma karĢı yargı önünde kendini savunma hakkı. "Bir büyük kent ya da çevresi ile birlikte tasarlanması gerekli yerleşme bölgeleri ile bunları etkileyen diğer bölgeler için, bölgesel ölçekli tasarımlarla ilişkisi kurularak hazırlanan ve koruma, kullanma, yerleşme düzenlerine ilişkin ilkeler getiren çalışma." (RK, 1998) Çevreyi kirletmeyen (olabildiğince az kirleten) ve koruyan teknik uygulamalar. Kentiçi ulaĢıma bağlı çevresel ortam ve değerlerin yitirilmesi. "Gidiş geliş tıkanıklıklarını önlemek, dolaşımı hızlandırmak, kentiçi yolların kentlerarası yollarla bağlantılarını kurmak için yapılan, yaya dolaşımına kapalı yol." (RK, 1998) “Tüm canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalı." (RK, 1998) “Canlılar ve cansızlarla çevre arasındaki madde ve enerji dağılımın, her tür etkinlik ve yaşantının, ortaklaşma, bağımlılık ve sınırlama ilkeleriyle biçimlendirildiği yapı." (RK, 1998) Bkz. Otobüs, çitf katlı. Aynı yol boyunda (güzergah) iki yönlü çalıĢan hat. Silikon çip içeren, genellikle plastik ana maddeli, ĠSO ölçünlü, teknolojik olarak daha geliĢmiĢ bilet. "Bir karayolunu, demiryolunu ya da akarsuyu izleyen ya da deniz kıyısını izleyerek giden yolboyunca uzanan, uzunlamasına bir tasarıma bağlı gelişmekte olan, gelişmesi sağlanan kent." (RK, 1998) Tek bir ev halkının, birden çok otomobil sahibi oluĢu. Yolcunun yolculuğu için hat seçimlerini belirleyen seçenekler dizisi tasarımı. 1) Kentsel ulaĢım ağı üzerinde birden çok ulaĢım türünün birarada olması. 2) Ġçinde birden çok ulaĢım türü barındıran ulaĢım yapısı. "Genellikle kentin odağında bulunan, ama tersi örneklerin de sözkonusu olduğu, birden çok düzeyde satış yerlerinden oluşma, ulaşım çekim-itim yapıları." (RK, 1998) "Kentlerin yoğun nüfus bölgeleriyle iş merkezlerinde yeralan, kamu ya da özel taşıtları geçici sürelerle bırakabilme amacıyla yapılmış, yeraltı-yerüstü birkaç kattan oluşan yapı." (RK, 1998) çoklu seyahat yapısı more than one mean Kentiçi yolculuğun gerçekleĢmesinde birden çok ulaĢım türü, değiĢik bilet ve hizmet düzeyi kulanımına olanak tanıyan kentiçi of travel çokçekirdekli (merkezli) kent multi-nucleated city "Genişçe bir alana yayılmakla birlikte, ayrı ayrı altmerkezler ulaĢım ortamı. çevresinde gelişen, birbirine bağlı yerleşim kümelerinden oluşan kent." (RK, 1998) D darboğaz debriyaj değiĢik hız alanı (zon) değiĢik ücret "Taşıt geçişlerinin sıkça tıkandığı ve düzene sokulmasını, özel önlemler alınmasını gerektiren yol kesimleri, kavşakları." (RK,1998) Araçlarda motorla vites kutusu arasında bulunan, motorun clutch hareketini vites kutusuna (Ģanzuman) ileten ya da kesen, vites değiĢimi sağlayan aktarma birimi. different speed zone Birbirinden, ortalama ulaĢım hızları açısından ayrıĢan kentsel bölgeler. bottleneck street differential fare değiĢik ücret yapısı differential fare scheme değiĢken (esnek) tarife değiĢken gider (maliyet) değiĢmez gider (sabit maliyet) değiĢmez (sabit) hat fare elasticity değiĢmez (sabit) hat yapısı fixed guideway system değiĢmez hatlar (demiryolu) modernizasyonu fixed guideway modernization DeğiĢik ulaĢım türlerinde değiĢik ücret biçimlerinin eĢğüdümlü olarak uygulanması. Kentiçi ulaĢım ağında değiĢik ulaĢım tür ve hizmet düzeyleri için uygulanan değiĢik ve tümleĢik yolculuk ücretlendirme uygulamaları bütünü. Yolculuk uzunluğuna bağlı olarak eksilen ya da artan ücret ödentisi. variable cost ĠĢletme etkinlikleriyle bağlantılı değiĢkenleri kapsayan giderler. fixed cost ĠĢletmenin etkinlik düzeyine bağlı olmayan, göreli olarak değiĢmez kalan dolaylı gider. fixed route Yolcunun amacına uygun belirli yerlere ya da belirlenmiĢ duraklara, aynı hat boyunca değiĢmez zaman öngörülerine bağlı olarak, düzenli sunulan ulaĢım hizmeti. Her değiĢmez hat, aynı çıkıĢ ve varıĢ noktalarına çalıĢır. Amacını gerçekleĢtirmek için yapılmıĢ (inĢa) kendi yolboyunda (güzergah) iĢletmecilik yapılabilen ulaĢım altyapısı (Örneğin, hızlı tren, hafif raylı tren, vb. hatları.) Bu geçiĢ üstünlüğü sağlanmıĢ otobüs iĢletmeciliği, hava hatlı otobüs, troleybüs ve feribotlar gibi ulaĢım dizgelerini de (sistem) kapsar. Bkz. Demiryolu modernizasyonu. rail demiryolu level crossing demiryolu (hemzemin) geçiti demiryolu (metro), rail, heavy ağır Raylar üzerinde ulaĢım iĢletmeciliği. Karayoluyla demiryolunun aynı düzeyde kesiĢtiği engelli ya da engelsiz geçit. Trafiğin yoğun olduğu bölgelerde yüksek kapasiteli bir elektrikli demiryolu taĢımacılığı. ÖncelenmiĢ yol geçiĢi, çok vagonluluğu, yüksek hızı ve anında durabilmesi, karmaĢık uyarı dizgesi ve yüksek peronlarıyla tanınır. Ayrıca ‘hızlı demiryolu‟, yer altı’, ‘yüksek peronlu’ ya da 'kentsel demiryolu' (metro) denir. Altulaşım da denir (Bkz, RK,1998) 1)Ağır demiryoluna (metro) göre daha düĢük yolcu yoğunluğu için önerilmiĢ elektrikli demiryolu. Öncelikli yolları paylaĢabilir, yüksek ya da düĢük peronlar kullanabilir, tek ya da daha çok araçla (vagon) çalıĢabilir. ‘Sokak tramvayı‟, „tramvay‟ ya da „hava hatlı tramvay‟ da denir. 2) Daha çok kentleri çevreleyen kuĢakta çalıĢtırılan hızlı, yerüstü raylı ulaĢım sistemi. Bkz. Tramvay. demiryolu (raylı), hafif rail, light demiryolu boğaz tüp geçiĢi (Marmaray) railway bosphorus tube crossing (Marmaray) 2004 yılında baĢlayan ve yapımı süren, 2014 yılında hizmete geçecek olan, Ġstanbul'un iki yakası arasında denizaltı geçiĢli olarak düĢünülen raylı ulaĢım. demiryolu kavĢağı railway cutting "İki demiryolunun ya da demiryolu ile karayolunun kesiştikleri yer." (RK, 1998) demiryolu, eğimli railroad, inclined 1) GeçiĢ önceliği çok yüksek olan demiryolu iĢletmeciliği. Bu iĢletme tipinde araç gövdesinin dıĢında bir güç kaynağından kablolarla beslenir. Araçta motor yoktur. 2) Dik eğimli yerlerde kablolu demiryolu iĢletmesi: Özellikle dik eğimli raylar üzerinde aracı bir kablo yukarıya doğru çeker. Buna inen demiryolu da denebilir. demiryolu, hızlı rail, high speed demiryolu, kentdıĢı (banliyö) rail, commuter demiryolu, kentdıĢı (banliyö) treni denetim ölçütü suburban rail Öncelik sağlanmıĢ yolunda yüksek yolculuk beklentisini karĢılayan raylı (demiryolu) ulaĢım iĢletme türü. Kent çevresini ya da bir baĢka kenti, kent merkezlerine bağlayan ray üzerinde çalıĢan yerel/bölgesel yolcu treni iĢletmeciliği. Çekici lokomotif ya da kendi üzerindeki motorla çalıĢan, duraktan durağa çoklu aktarma bileti uygulanan, ray boyunca iĢyerlerinin bulunduğu, kent merkezi alanlarında da bir-iki durağı olan bir taĢımacılık türüdür. Bkz. Kentdışı (Banliyö) Demiryolu, Kentdışı (Banliyö) raylı taşımacılık. Kent merkezini yakın çevresine bağlayan raylı ulaĢım aracı. Bkz. kentdışı (banliyö) treni deniz toplu ulaĢım (taĢım) türü denizyolu depolanmıĢ değer kartı Dersaadet Tramvay ġirketi destek çalıĢan (personel) destek noktası destek, sağlayım (tedarik) destekleme (sübvansiyon) desteklenmiĢ bilet maritime mode control criteria Bir iĢletmenin verimlilik ve baĢarımını ölçmeyi olanaklı kılan eĢik değer. Deniz üzerinde seyreden araçlarla (motor, vapur, feribot, vb.) yapılan yolculuk türü. maritime stored value card Deniz üzerinde ulaĢım. Önceden ödeme karĢılığı, yüklenmiĢ değer kadar harcama yetkisi sağlayan ulaĢım kartı ya da bileti. Dersaadet Tramvay Company support personnel Ġstanbul'da 1869 yılında kurulan, ilk yabancı sermayeli tramvay Ģirketi. support point logistic Bkz. Saymaca durak. Sürdürülebilir ulaĢım hizmetleri için malzeme, bakım onarım, yönetim, vb. destek ve besleme dizgesi. subsidy UlaĢım iĢletmelerine kamu ya da özel kesimlerin yaptığı doğrudan ya da dolaylı parasal yardım. subsidised ticket Yolculuk biletlerinin bir bölümü ya da tümünün yolcunun geliri dıĢında bir kaynaktan karĢılanması. Yolculuk ücretinin bir bölümü ya da tümünün yolcunun geliri dıĢında bir kaynaktan sağlanması. Bkz. Hareketlilik. "Birçok ana kenti ve kenti, aralarında yerleşim yeri boşlukları olmaksızın, çok büyük bir kentsel yığın biçiminde bir araya toplayan anakentler öbeği."(RK, 1998) Yoğun trafik, salım (emisyon), duman, kaza, vb. ne bağlı ek ulaĢım giderleri. desteklenmiĢ ücret subsidised fare devingenlik devkent mobility megalopolis, conurbation dıĢ finansal maliyet dıĢ/iç kredi kullanımı dıĢardan sağlanan fayda ve hizmet external financial cost external/internal loan leasing outsourced service diferansiyel differential gear diğer gider other cost dilim segment UlaĢım iĢletmelerinde sürücülük ve bakım hizmetleri dıĢında kalan genel iĢleri yürüten iĢçi konumunda çalıĢanlar (personel). Yatırım ve finansman amaçlı olarak kullanılan ulusal ya da uluslar arası kredi. Bütçe baĢlığı. Elektrik, su, doğalgaz, PTT, köprü geçiĢ, nakliye, temizlik firmalarına ödeme, bakım onarım firmalarına ödeme, taĢınır/taĢınmaz kira giderleri, reklam giderleri, telefon santral, telsiz tamir bakım ve iĢletme giderleri, bilgiiĢlem ve bilgisayar onarım ve bakım giderlerini kapsar. Arka askı donanımı üzerinde bulunan, araç dönüĢlerinin güvenliğini sağlayan, Ģafttan gelen hareketi 90 derece çevirerek aks milleri yardımıyla iki tekerleğe ileten, hız azaltıp dönme gücü (moment) sağlayan aktarma birimi parçası. Bütçe baĢlığı. Satınalma, personel, yatırım, yakıt giderleri dıĢında kalemler için yapılan harcama. Kentin mevcut ulaĢım ağının örnekçelenmesinde; hatların ayrılma noktaları, yolboyunda (güzergah) keskin dönemeçlerle birbirinden ayrılan, durak ve bağlantılar öbeği. Bir dizi durak ve bağlantıdan oluĢur. din çalıĢanı dingil ağırlığı religion personnel axle load dinlenme yeri recreation area direk (aktarmasız) direct trip seyahat steering wheel direksiyon Kurumlarda dinsel hizmetler veren görevli. Araçlarda aynı dingile bağlı tekerleklerden karayolu yapısına aktarılan ağırlık. "Kent ve bölge tasarılarında, insanların dinlenme ve eğlenmeleri için, kişi başına belli bir büyüklükten daha az olmamak üzere ayrılan alan." (RK, 1998) Aktarmasız, tek araç ve yolculukla bitirilen (tamamlanan) seyahat. Bkz. Doğrudan yolculuk. Aracı istenilen yöne yönlendirme ve gidiĢini denetim altında tutabilmek için ön tekerleklere kumanda edilmesini sağlayan donatı. Endüksiyon bobininden gelen yüksek gerilimi ateĢleme sırasına göre bujilere dağıtan motor parçası. Yolcunun Diyanet ĠĢleri BaĢkanlığına bağlı tanımlanmıĢ görevde olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle yolculuk yapmasını sağlayan kart. Dizel yakıt (mazot, motorin) kullanan motor. "Kent tasarımında, bilimsel araştırma yöntemlerinin uygulanmasına, deneyime, yerel çözümlemelere dayanan parçacıl yaklaşım yerine, bir bütünü oluşturan tüm öğelerin, bütünle olan ve kendi aralarındaki ilişki ve etkileşimlerin belirleyici etkenler olarak gözönünde tutulmasına ağırlık veren araştırma ve sorun çözme biçimi." (RK, 1998) distribütör distributor diyanet kartı piety card dizel motor dizge (sistem) yaklaĢımı diesel engine systems approach dizge tanımlama system spesification Kendi içinde bir bütün olan bir dizgeyi (iĢletme), dizgeyi oluĢturan dizisel (ardarda, konvoy) iĢletim convoy operation doğalgaz yakıtlı otobüs doğal gazlı otobüs doğal kaynak natural gas bus doğal yıkım (felaket) natural disaster temel yapıtaĢları ve iliĢkileri içerisinde, tüm özellikleriyle ortaya çıkarmak, betimlemek. Dizi (konvoy) oluĢturma yerlerinde biraraya gelen toplutaĢıma araçlarının belirlenen yolboyunca birlikte, birbirlerini izleyerek seyretmeleri. Bkz. Otobüs, doğal gazlı, Doğalgazlı otobüs. bus with natural gas Yakıt olarak motorin yanısıra doğal gaz kullanan otobüs. Bitki, hayvan, mikroorganizma gibi canlı varlıklarla; hava, su, natural research direct trip strategy doğrudan hat stratejisi doğrudan yolculuk direct trip doğrudan seyahat mesafesi (DSM) dokunmalı çip kart dokunmasız çip kart dolaĢan hat direct travelled distance (DTD) contact card doldurulmuĢ bilet (kart) dolmuĢ (1) encoded media dolmuĢ (2) shared taxi, dolmush dolmuĢ motoru dolmush boat doluluk oranı filled ratio toprak gibi cansız varlıkların tümü. "Yerel topluluğun genel yaşamını etkileyen, aksatan, bozan yersarsıntısı (deprem), yangın, su baskını, yerkayması, çığ, vb. doğa olaylarının yarattığı sonuç."(RK, 1998) Güçlü yolcu çekim odakları (alan, bölge, vb.) arasında kurulacak yüksek kapasiteli hatlarla oluĢturulan hatağı öngörüsü. Tek araçla, aktarma yapmadan gerçekleĢtirilen yolculuk. Bu durumda yolculuk, seyahatle çakıĢır. Bkz. Direk (aktarmasız) yolculuk. Aktarmasız yolculuk uzunluğu. Dokunmayla (temas) veri iĢleyen (okutulan) silikon çipli bilet. contectless card Uzaktan algılama teknolojileriyle iĢleyen (okutulan) silikon çipli bilet. detoured route Kestirme (doğrudan) gitmeyen, yerleĢmelere (mahallelere) girip çıkan hat. TanımlanmıĢ, bilgi yüklenmiĢ, kullanıma hazır bilet. jitney Belli bir hat boyunca, kiĢilerin kendi küçük ya da ortaboy araçlarıyla, kentiçi yolcu taĢımacılığını zaman düzenine bağlı olmadan yaptıkları ulaĢım türü. Birden çok yolcuya hizmet vermesiyle taksiden ayrılan (7-8 koltuk kapasiteli); değiĢmez (sabit) yolboyunda (güzergah) değiĢmez (sabit) ücretlerle çalıĢan ulaĢım türü. DolmuĢlar, Ġstanbul'da 1930'lu yıllardan beri çalıĢmaktadır. Ġstanbul'da (Türkiye), küçük, orta boy teknelerle kentiçi deniz taĢımacılığı yapan özel iĢletme türü. Yolculuk sayısının koltuk sayısına oranı. doruk (zirve) doruk (zirve) sürem oranı doruk dıĢı doruk dıĢı saat doruk dıĢı sürem peak period peak hour ratio Bkz. Doruk süremi. Günün en yolcu yoğun saat dilimindeki yolculuk sayısının toplam günlük yolculuğa oranı. off-peak period off-peak off-peak period Bkz. Doruk dışı sürem. Bkz. Doruk dışı sürem. 1) Yolculuk devinilerinin genellikle düĢük ve servislerin daha az yapıldığı günün yoğun olmayan süremi. Temel sürem olarak da adlandırılır. 2) Yolculukların doruk yolculuklara göre daha düĢük seyrettiği zaman dilimi. 3) Yolcu yükünün doruğa ulaĢtığı zamanın dıĢındaki zaman dilimleri. Bkz. Durağan sürem. doruk doruk süremi peak peakperiod doruk yönü peak direction doruk yönü tersi return of the vessel on-peak Bkz. Doruk süremi. 1) UlaĢımda yolculuk yoğunluğunun yüksek olduğu sabah ve akĢam zaman dilimi. 2) Yolcu yükünün doruğa ulaĢtığı zaman dilimi. Zaman dilimi içinde yolculuk amaçlarıyla bağıntılı olarak akıĢ doğrultusunda en yüksek yolculuk yönü. Doruk zaman diliminde, yolculuk amaçlarıyla bağlantılı olarak, doruk akımın yönüne karĢıt yön. Örneğin sabah doruğunda, evlerden iĢyerlerine ve okullara yolculuk akımı diliminde, karĢıt yönde kapasite kullanımı ve yolculuk düzeyi düĢüktür. Doruk süremde çalıĢan araç sayısının doruk dıĢı araç sayısına oranı. peak/base ratio doruk/dorukdıĢı oranı döngüsel (ring) hat circular route reverse commuting dönüĢ yolculuğu dönüĢ, antre antre DönüĢken iĢlik yapısı (modüler atölye sistemi) dumanölçer modular system of workshop Hattın tümünde aynı yoldan (güzergah) dönüĢü olmayan hat. Sabah doruk süremindeki çevreden kent merkezine doğru trafik ana akıĢ yönüne karĢıt yöndeki, genelde akĢam doruk süremi yolculuğu. Giriş, anlamına gelen Fransızca sözcük. ÇalıĢma sırasında arızalanan otobüsün çalıĢmasını keserek garaja dönüĢ yapması. Bkz. Arızaya bağlı garaj dönüşü, Antre. Gereksinime göre yeni atölye iĢlevlerinin, kurulu atölye hizmetlerine kolayca eklemlenebildiği yapı. smog detector IĢık duyarlı, araç salımı (egzoz dumanı) yoğunluğunu ölçen aygıt. durağan sürem base period durak stop durak ağırlığı stop weight durak aktarma yükü durak diyagramı durak kullanım etkeni (faktör) stop transfer load Genel olarak daha kararlı ve olağan günlük trafik akıĢının sözkonusu olduğu, sabah ve akĢam dorukları arasındaki dönem. Bkz. Doruk dışı sürem. 1) Yolcuların indi-bindi yapmaları için araçların duraklama yaptıkları nokta. 2) Kamu hizmeti yapan yolcu taĢıtlarının yolcu ya da görevlileri indirmek-bindirmek amacıyla duraklamaları için trafik iĢaretleriyle belirlenmiĢ yer. Bir durağın diğerine göre yolcu tarafından yeğlenme etkeni (faktörü). Durak etkeni=1 denge konumudur. 1’in üstünde ya da altında durağın çekiciliği ya da iticiliği artar. Durakta değiĢik araçlar arasında aktarma yapan yolcu sayısı. durak sayısı number of stop durak tümleĢkesi (kombinasyon) durak yükü combination of stops stop load duraklama stopping stop figure disutility factor of stop duraklamalı trafik standstill traffic Durak yüklerini gösteren çizge. Durak yükletim ve yolculuk süresini etkileyecek biçimde yolcuları belli duraklara yönelten çekim ve kullanım katsayısı. 1' in altına inen değer, durağın kullanım çekiciliğinin arttığını, üstünde bir değer ise azaldığını gösterir. UlaĢım iĢletmelerinde hatağı üzerinde iĢletmenin araçlarınca kullanılan tük yolcu indirme-bindirme yerleri sayısı. Dikey ve yatayda tüm durakları yolculuk hareketleriyle iliĢkilendiren çizge. 1) Bir durakta birim zamanda biniĢ+iniĢ sayısı. 2) Toplam yolcu sayısı/durak sayısı. Trafik zorunluluğu dıĢında nedenlerle (inme/binme, yükleme/boĢaltma, bekleme, vb.) aracın yol üzerinde duraklama (geçici durma) eylemi. Trafik ıĢıkları, araba-kamyon trafiği, yaya-polis, durak nedenli beklemelerin etkilediği trafik. duraklararası yolculuk süresi durakta bekleme (durma) süresi durma, bekleme riding time for the link bus stop time Ġki düğüm (durak) arası bağlantıdaki yolculuk süresi. Bkz. bağlantı yolculuk süresi. halt Düğüm (1) aggregate Düğüm (2) node dünya kenti world city Trafik zorunluluğu (kırmızı ıĢık, görevli durdurması, yol kapanması, vb.) nedeniyle aracın yol üzerinde durma eylemi. Kent ulaĢım ağı örnekçelerinde gerçek ya da birleĢtirilmiĢ sanal durak. Bkz. Birleştirilmiş durak. Kent ulaĢım ağı örnekçelerinde gerçek ya da birleĢtirilmiĢ sanal durak (Durak+alan merkezi [centroid]+destek noktası [point]). Genellikle coğrafi yerlemiyle (koordinat) tanımlanır. "Ekonomik, kültürel ve yönetsel etkisi bakımından, etkime ve etkilenme alanı ülke sınırlarını aşan; özellikle küresel ölçekte örgütlenmiş anamalın yönetimi, denetimi ve dağıtımı işlevlerini yerine getirmede uluslar arası ölçünlere (standart) ulaşmış kurumları barındıran; nicel ve nitel olarak kentler sıralamasında üstün konumda olan büyük kent." (RK, 1998) dünya ölçünü world standart Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) World Health Organization (WHO) vertical marking düĢey iĢaretleme Araçların duraklarda geçirdikleri süre. Sefer ve seyir süresi içinde sayılır. Dünya çapında geçerliliği konusunda uzlaĢılmıĢ ve uygulanan ölçün (standart). Uluslararası örgüt. Çevre kirliliği konusunda baĢlıca baĢvuru (referans) kurumlarından biri. Yol düzlemine dik olarak yol kenarında ya da askılı iĢaretleme. düĢük (tutulmuĢ) ücret low fare düĢük manyetik alan etkisi düzendıĢı düzenleme, geliĢme low coercitivity unregularly development UlaĢım hizmetinin geliĢigüzel, rastgele yürütülmesi. "Bir kent ya da yerleşim yerinin bir bölümünün gelişmesine engel olmak, bu gelişmeye toplum yararına bir biçim vermek amacıyla, yerleşim yerinin işlevleriyle toprak kullanımı arasında bir ilişki kurmayı öngören, geleceğe dönük bir kamusal girişim uygulaması." (RK, 1998) düzenli regularly düzenli yolculuk commuter UlaĢım hizmetinin öngörülmüĢ düzenle, aksatılmadan yürütülmesi. Düzenli olarak evle iĢ ya da okul arasında gerçekleĢtirilen seyahat. düzensiz geliĢme piecemeal development; urban sprawl "Yerleşim yerlerinin, genellikle bir tasarıma uygun olmayan, toplumun genel yararına aykırı, bireycil eğilim ve etkinlikler doğrultusunda gelişimi." (RK, 1998) düzensizlik irregularity Trafik sıkıĢıklığı ve diğer nedenlere bağlı sefer düzeni aksaması. düzey ayrıĢtırma grade seperation "Birbirini kesen iki yolun köprü, içgeçit, yer altı geçidi gibi araçlarla, birbirine engel oluşturmaksızın, gidişgelişe uygun duruma getirilmesi." (RK, 1998) Yoksul kent yerleĢiklerinin 'hareketlilik hakkı'nı koruma amaçlı olarak iĢletme giderinin altında tutulan ve desteklenen (sübvanse edilen) yolculuk bedeli. YaklaĢık 200-300 oersted düzeyinde manyetik alan etkisi (koersitivite). Bkz. Manyetik alan etkisi. E edmonson kartı (manyetik) EGO egzos çıkıĢının otobüs tavanı üzerine alınması egzos gazı süzgeci (filtre) edmonson card (magnetic) EGO Ortasında manyetik bir iz bulunan 67x30 mm. boyutlarında bilet türü. Manyetik biletlerin ilk uygulanan örneği. exhaust gas filter Egzoz salımlarını belli oranlarda süzen aygıt. Elektrik Gaz Otobüs kısaltması. 1942 yılında, 4325 sayılı yasayla oluĢturulmuĢ Ankara Elektrik ve Havagazı ĠĢletme Genel Müdürlüğü. Hava kirliliğinden zemin düzeyinde (insan boyu) doğrudan exhaust outlet is placed over bus roof etkilenmeyi azaltmak için egzos çıkıĢ borusunun otobüs tavan düzeyine teknik olarak yükseltilmesi iĢi. egzoz ölçümü exhust measure eğitim çalıĢanı (personel) ek (ilave) ücret education personnel eklemlenmiĢ ücret combine fare ekolojik denge ecological balance ekonomik filo ömrü ekonomik ömür economic fleet life ekonomik veri ekspres hat economical data express route ekspres servis ekspres yol express service express road elektrikli tramvay electrik traction tramway retired emekli supplement fee, supplement fare, extra economic life emekli öğretmen emekli öğretmen kartı en büyük kent retired teacher retired teacher card en çok yolcu yükü maximum load (capacity) most efficient public transport network en yüksek (maksimum) verimli toplu ulaĢım ağı enaz (minimum) sürücü gereği primate city Araç egzos salımlarının kirliliğe yol açan duman, atık madde vb. düzeylerinin saptanması. Kurum personelinin eğitimiyle görevli çalıĢan. 1) DeğiĢik yolculuk türlerinde, değiĢken, öngörülmüĢ ölçütlere göre ayrıĢtırılmıĢ ücret kesimi. 2) Eksik ödenmiĢ yolculuk bedelini tamamlayan ücret bedeli. 3) Nicel ya da nitel anlamda değiĢik (farklı) yolculuk beklentileri için temel ücrete ek yolculuk ücreti. Kentiçi ulaĢımda değiĢik ücret türlerinin koĢullara uygun karmasından oluĢan yolculuk ücreti. Ġnsan ve diğer canlı varlıkların geliĢmelerini sürdürebilmeleri için gerekli yaĢamsal koĢulları sağlayan ortam. Filonun ekonomik açıdan verimli olabildiği süre. "Ulaşımda, yeni bir ulaşım aracı almak yerine varolanın onarılıp işletmeye alınmasının daha verimli olacağı süre." (RK, 1998) ĠĢletme gelir ve giderlerini gösteren derlenmiĢ bilgi. Normal ulaĢım hatlarına göre ulaĢım düzeyi yükseltilmiĢ (her durakta durmamak, vb.) ve farklılaĢtırılmıĢ, çoğu kez özel ücret tarifesi uygulanan ulaĢım hizmeti. Bkz. Ekspres hat. Araçlarca kullanım biçimi tanımlı (ücretsiz/ücretli), kavĢak ya da trafik ıĢıklarıyla kesilmeyen ayrılmıĢ (tahsisli) yol. 20. yüzyılın ilk çeyreğinden beri (Ġstanbul'da 1914) raylar üzerinde elektrik gücüyle devinen kentiçi kara ulaĢım türü. Yasal olarak öngörülmüĢ hizmet süresini doldurmuĢ, tüm hakediĢleriyle birlikte görevinden ayrılmıĢ kiĢi. DeğiĢik ücretlendirilen (indirimli) yolcu sınıfı (kategori). Yolcunun öğretmen olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle yolculuk yapmasını sağlayan belge. "Bir ülkenin, öteki büyük kentlerinden iki ya da üç kat büyük, yalnızca nicel olarak değil, ekonomik ve kültürel açıdan da önde gelen kenti. Örneğin, Türkiye'de İstanbul." (RK, 1998) Gün içerisinde yolculuk sayısının doruğa ulaĢtığı zaman dilimindeki nicel (sayısal) büyüklük. En az yolcu km. giderli (maliyet) toplu ulaĢım hatağı. Sefer süresinin (seyir+sefer düzenleme süresi) sefer aralığına bölünmesiyle hesaplanan, birim zamanda (1 saatte) gerekli sürücü sayısı. En az sürücü gereğinin tamsayıya dönüĢtürülmesiyle hesaplanan ençok (maksimum) maximum driver sürücü sayısı. Örneğin, araç baĢına en az 1.5 sürücü 2 sürücü sürücü gereği olarak değerlendirilir. 1) Araçların seyir süresini aĢan en çok (maksimum) sefer süresi. 2) maximum layover ençok sefer Araçların toplam sefer süresiyle (sefer seyir süresi+sefer düzenleme süresi düzenleme süresi) sefer seyir süresi arasındaki farkın iĢletme verimliliği açısından kabul edilebilir en yüksek düzeyi. Elektrikli araçlara merkezi bir güç kaynağından güç (enerji) catenary enerji aktarım desteği sağlayan hava hattı (troleybüslerde olduğu gibi); Bkz. hattı Otobüs, troleybüs. Araçların devinimini sağlayan yakıtın tüketimi. energy use enerji kullanımı energy consumption Araçların devinimini sağlayan yakıtın tüketim düzeyi. enerji tüketimi Zorunlu ya da zorunsuz olarak; gecikme, durma, beklemelerle undisturbed traffic engellenmemiĢ kesilmeyen trafik. trafik Kentiçi yolculukların, tüm olumsuz (riskli) etkenler açısından optimum journey eniyi yolculuk ideal dengenin oluĢtuğu noktada yapılmasını sağlayan güvenlik safety güvenliği koĢulu. minimum driver eriĢebilirlik accessibility eriĢebilirlik çözümlemesi accessibility analysis eriĢim denetimli karayolu (otoyol) range controlled highway eriĢim mesafesi (EM) eriĢim süresi (ES) access distance (MA) access time (TA) erteleme, tahkim moratorium ESHOT ESHOT "Bunalım dönemlerinde, yerel yönetimlerin devlete olan borçlarını ödeme zorunluğunun bir süre için geri bırakımı." (RK, 1998) Elektrik, Su, Havagazı, Otobüs, Troleybüs kısaltması. 1947 yılında 4583 sayılı yasanın 6.maddesini göre kurulan, Ġzmir Belediyesine (günümüzde BülyükĢehir Belediyesi) bağlı, katma bütçeli idare. eski kent (Ģehir) old town, ancient town, historic nucleus "1) İçinde yaşadığımız yüzyıldan daha önce kurulmuş kent. 2)Bir kentin, ilk kurulduğu çağdaki çekirdeği çevresinde, ona daha sonraki çağların kattığı kültürel değerlerle bir bütün oluşturan, genellikle kültür ve turizm amaçlı korunan kent kesimi." (RK, 1998) eski yapı stoğu old housing stock eski yapıt (eser) ancient building esnek flexible esnek olmayan esneklik ölçeği inflexible elasticity model eĢdüzeyli geçit road junction, interchange, intersection Kentlerde tarihsel özellikleri olan koruma altındaki yapılar topluluğu. "Kent tasarılarında (imar planı) özel koruma önlemlerine konu yapılmaları gereken, tarih, estetik ve sanatsal açıdan büyük değer taşıyan yapı." (RK, 1998) Ilımlı, uyumlu, değiĢmeye açık, yeni koĢullara kolay geçiĢ sağlayan. katı, uyumda zorlanan, değiĢmeye kapalı. UlaĢım ücretlerinde ya da sefer düzeninde yapılan herhangi bir değiĢikliğe karĢılık yolculuk istemindeki (talep) duyarlık ölçüsü. Örneğin, ücretlerde yüzde 10'luk bir zam, talepte yüzde 3'lük bir düĢüĢe neden olursa esneklik - 0.3'tür. Bkz. Kavşak. eĢdüzeyli kavĢak level crossing eĢgüdüm eĢik çözümlemesi coordination threshold analyses eĢsürem haritası time-counter map etanol ethanol etkin araç filosu etkinlik active vehicle fleet efficiency EURO II EURO II ev halkı household 1) Kentin belli noktalarına (örneğin, hastahane, okul, kütüphane, tiyatro, sinema, kültür ya da alıĢveriĢ merkezi, vb.) ulaĢım türleriyle eriĢim düzeyi ve koĢulları. 2) "Bir taşınmaza, bir yerleşim yerine ya da bir yerleşim yerindeki kamusal hizmete erişme olanağı, varış kolaylığı." (RK, 1998) Kentin belli noktalarına (örneğin, hastahane, okul, kütüphane, tiyatro, sinema, kültür ya da alıĢveriĢ merkezi, vb) ulaĢım türleriyle eriĢim düzeyi ve koĢullarının bir örnekçe üzerinde değiĢik yöntemlerle sınanması. Özellikle transit trafiğe ayrılan, belirli yer ve koĢullar dıĢında giriĢ ve çıkıĢın yasaklandığı, yaya-hayvan-motorlu taĢıtların giremediği, özel denetim yapılan karayolu. Seçili ulaĢım türüyle yolculuk hedefine ortalama ulaĢma mesafesi. Seçili ulaĢım türüyle yolculuk hedefine ortalama ulaĢma süresi. KesiĢme noktasında buluĢan yolların aynı düzlemde olduğu kavĢak. Ġlintili konular arasında her anlamda uyum sağlama (çabası). "Bir kent büyürken, her nüfus büyüklüğünde, aşılması gereken, yerel, teknolojik ve yapısal engelleri ya da tıkanıklıkları gidermek için öngörülmüş her çözümün tutarının hesaplanmasını içeren araştırma yöntemi." (RK, 1998) "Bir kentte, belli bir odaktan belli bir ulaşım yapısına göre eşit yolculuk süresi uzaklığında olan noktaların birleştirilmesinden oluşan harita." (RK, 1998) Seçenek yakıt; havadan ağır gazla sıvılaĢtırılmıĢ alkol. Mısır, tahıl ve ĢekerkamıĢı benzeri tarımsal ürünlerden elde edilir. UlaĢım hizmeti vermeye hazır araç varlığı. ĠĢletmelerin; kaynakların değerlendirilmesi, verimlilik, hizmet düzeyi, kapasite kullanımı, vb. açısından en iyi (optimum) düzeyi. The Association of European Operational Research Societies kısaltması. Daha çok lastik tekerlekli kara ulaĢımı araçlarına bağlı çevre kirlenmesine dönük araç teknoloji ölçünü (standartı). 2014 yılına değin tanımlanmıĢtır (EURO VI). 1) Birarada tek bir konutta yaĢayan aile bireylerinden oluĢan topluluk. 2) "Aile bireylerinin süreli olarak ortak yaşadıkları ve paylaştıkları yapı ortamı." (RK, 1998) ev-iĢ seyahati uzunluğu lenght of homework commuting Evle iĢ arasında tek yönde yapılan seyahat uzunluğu. faaliyet dıĢı gider ve zarar non-operational expense and loss faaliyet (etkinlik) raporu far annual report fazla çalıĢma belgesi overtime request feribot ferry filo bileĢimi fleet composition Gerçek ve tüzel kiĢi ve kurumlara ödenecek hasar bedelleri; vergi, sigorta, tasarruf vb. gecikme ceza ve faizlerini içeren tazminat ve ceza giderleri; tahakkuk etmemiĢ geçmiĢ yıllara ait gider ve zararlar; stok sayım eksiği ve değer düĢüklüğü, arazi satıĢ zararı, bağıĢ ve yardımlar, vb. faaliyet dıĢı gider ve zarar baĢlığı altında toplanan bütçe bölümü. Bir önceki döneme (genellikle yıl) iliĢkin iĢletme bilgilerini, bütçeyi ve yatırımları özetleyen yayın. Araçların ön tarafında bulunan ve sürücünün izlediği yolu aydınlatan ıĢıldak. Olağan günlük çalıĢmanın (mesai) üzerinde çalıĢma gerektiren iĢler için yetkilice düzenlenen, fazla çalıĢma istemini gösteren belge. Daha çok araç taĢımacılığı amacıyla tasarımlanmıĢ ve değiĢmez bir su kesitinde (hat) iĢletilen deniz ulaĢım aracı. Bkz. Arabalı vapur, Araç gemisi. Kentiçi ulaĢım iĢletmelerinde ulaĢım araçlarının; marka, model, tür, vb. açısından filo içerisindeki dağılımları. Hizmete verilen (çalıĢan) iĢletme araç sayısının filoyu oluĢturan tüm araç sayısına oranı. UlaĢım iĢletmelerinde filoyu oluĢturan tüm araçların düzenli olarak yolcu taĢımacılığına sunulan araç düzeyiyle iliĢkisi. Seyahat süresi+kirlilik+kaza giderleri dıĢında kalan ulaĢım gideri. F head-lamp filo kullanım oranı fleet occupancy rate filo kullanımı fleet utilization finansal gider financial cost fiziksel tasarım (planlama) fiziksel veri forklift development planning physical data forklift fren braking fren aralığı (mesafe) fren lambası brake distance Füniküler sistem funicular system, funicular tunnel, cable railway brake lamp Varolan kentsel yapı özelliklerinin geliĢme ve eğilim doğrultusuyla boyutunun kestirimi. Hatağının coğrafi konumu ve özelliklerini veren bilgi. Araç, gereç asansörü (kaldırma, indirme, taĢıma) iĢlevi gören iĢ makinası. Hareket halinde bulunan aracın hızını kesip yavaĢlatmak ya da durdurmak için uygulanan denetimli güc aygıtı. Frene bastıktan sonra katedilen yol uzunluğu. Araçların arkasında sağ ve solda iki adet bulunan, fren yapılınca yanan uyarı amaçlı ıĢıldak (lamba). Genellikle eğimli arazilerde, raylar üzerinde kablo ile çekilen ulaĢım türü. Bkz. Kablolu demiryolu, Tünel. G gabari clearance garaj depot garaj (manevra) Ģoförü garaj silicisi garajdan gecikme driver in depot gazi gazi yanında eĢi veteran veteran accompanying spouse depot cleaner late from depot Araçların, yüklü/yüksüz olarak karayolunda güvenli yol alabilmeleri için uzunluk, geniĢlik, yüksekliklerini belirleyen ölçüler. ĠĢletmelerin ulaĢım filolarının servis dıĢında tüm hizmetlerinin (bakım, onarım, yakıt, temizlik, planlama, koruma, vb.) yapıldığı açık/kapalı yapı bütünü. Garaj içinde değiĢik amaçlarla (manevra, bakım, vb.) araçları kullanan sürücü. Garajlarda filo otobüslerinin temizliğini yapan iĢçi. UlaĢım aracının garaj ya da park yerinden hizmet vereceği hat baĢına geliĢi sırasında oluĢan gecikme. DeğiĢik ücretlendirilen (ücretsiz) yolcu sınıfı. DeğiĢik ücretlendirilen (ücretsiz) yolcu sınıfı. AzgeliĢmiĢ ülkelerde, hızlı ve öngörüsüz (plansız) kentleĢmeye bağlı, genellikle kentlerin çevrelerinde oluĢan, altyapısız, düzensiz, yasadıĢı insan yerleĢimleri. "Yapı kurallarına aykırı olarak, gerçek ya da tüzel, kamusal ve özel kişilerin arsaları üzerinde, yer sahibinin onayı dışında yapılan, barınma gereksinimleri devlet ya da yerel yönetimce karşılanmayan yoksul, dargelirli ailelerin yaşadığı barınak türü." (RK, 1998) gecekondu (1) illegal and unplanning housing gecekondu (2) squatter house, shanty gecekondu bölgesi gecikmeli trafik shanty-town delay traffic geçiĢ hakkı right of way geçiĢ yolu traffic lane gelir revenue gelir gider oranı ratio revenue/costs, fare box recovery ratio gelir kaçağı fare leakage gelir yönetimi clearing house gelirin korunması revenue protection geliĢmekte olan ülke geliĢkin tasarımlı otobüs geliĢkin toplu ulaĢım dizgeleri (GTUD) developing country advanced design bus advanced public transportation systems (APTS) Bkz. Otobüs, gelişkin tasarımlı. geliĢmiĢ ülke developed country Ekonomik geliĢme ve Kişi Başına Düşen Ulusal Geliri açısından belli düzeyin üzerindeki ülke. Bkz. Bayındırlık, imar. Kentsel alanın iĢlevsel kullanıma göre dağılımı. development geliĢtirim general land use genel arazi kullanımı genel trafik düzeni general traffic patterns genel trafik hızı "Gecekondu yerleşmelerinden oluşan kent kesimi." (RK, 1998) Trafik ıĢıkları, araba-kamyon trafiği, yaya-polis nedenli gecikmelerin yolaçtığı trafik. Yaya ve araç kullanıcılarının diğer yaya ve araç kullanıcılarına göre yolu kullanma sırasındaki önceliği. Araçların bir mülke girip çıkması için yapılan yolun karayolu üzerinde bulunan bölümü. UlaĢım iĢletmelerinde toplam bilet/kart (yolculuk) vb.satıĢlarının getirisi. 1) Toplam iĢletme giderlerinin ne kadarının yolculuk gelirleriyle karĢılandığını gösteren oran. 2) Yolculuk gelirleriyle karĢılanan iĢletme harcama oranı ölçüsü; bir bölüm ya da sistemin bütününde toplam iĢletme harcamalarının yeri olarak gelir dilimi. ĠĢletme denetiminden kaçırılan, muhasebe sistemine gelir olarak kaydedilemeyen yolculuk gelirleri. Birden çok iĢletmecinin bulunduğu ortamlarda (kent, bölge, ülke) bütünleĢik ulaĢım gelirlerinin (harcamaları da içerebilir) iĢletmelerarası paylaĢımının düzenlenmesi. Yolculuk geliri kaçaklarının önlenmesi ve biniĢle gelir arasındaki doğru bağlantının sağlanması. Ekonomik geliĢme ve Kişi Başına Düşen Ulusal Geliri açısından belli düzeyin altındaki ülke. Akıllı Araç Otoyol Dizgeleri (AAOD) teknolojileri, ileri araç iĢletim, iletiĢim, kullanıcı hizmetleri ve pazar araĢtırmaları kapsamında ulaĢım geçiĢlerini düzenlemek için gerçekleĢtirilen tasarım. Bir kentin yolculuk üretimi, motorlu taĢıt ve otomobil sahipliği, yük taĢımacılığı, türel dağılım, vb. özelliklerinin tümü. general traffic speed Hatağı üzerinde, tüm trafiğin, belirlenmiĢ kesit ve yolboylarında genel ulaĢım gideri overall transport cost boulevard geniĢ ağaçlı yol, bulvar genelleĢtirilebilir ortalama akıĢ hızı. Toplumsal maliyet+Kirlilik maliyeti+Seyahat süresi maliyeti+ Kaza maliyeti genel toplamından oluĢan ulaĢım gideri. "Kent içinde taşıtların ve yayaların gelip geçmesine ayrılmış geniş ve ağaçlıklı yol." (RK, 1998) gerçek seyahat süresi gerçekleĢen km. real travel time Gerçek durumda belli bir seyahat için baĢlangıç noktasından bitiĢ noktasına gitme süresi. actuel km gerçekleĢen sefer actuel run gerçekleĢen servis actual service geri vites lambası gezen ev reverse gear lamp car-free housing gezi otobüsü circulator bus ĠĢletmelerde öngörülen (planlanan) araç kilometrelerin uygulamada gerçekleĢme düzeyi (toplam km.olarak). ĠĢletmelerde öngörülen (planlanan) sefer sayısının uygulamada gerçekleĢme düzeyi (çalıĢan sefer sayısı olarak). ĠĢletmelerde öngörülen (planlanan) servis sayısının uygulamada gerçekleĢme düzeyi (çalıĢan araç sayısı olarak). Geri vitese takıldığında yanan araç ıĢıldağı. Bir yere bağlı (sabit) olmayan, tekerlek üzerinde hareketli gezici konut. Bkz. Otobüs, gezi. gezi, park park "Dinlenme, eğlenme ya da doğadan yararlanma amacıyla, olduğu gibi bırakılmış ya da yeniden biçimlendirilmiş oturma, seyir ve yürüme vb. edilgin eğlenme ve dinlenme biçimlerine olanak sağlayan açık ve yeşil kamusal alan." (RK, 1998) gider-yarar çözümlemesi cost-benefit analyses giriĢ çıkıĢ denetleyicisi giysi (melbusat) ambarı gökdelen entry/exit validator "Kent yapım, hizmet etkinliklerinde, bu hizmetlerin topluma sağladığı yararlarla bunları elde etmek için yapılan harcamaların karşılaştırılması yoluyla, belli girişim ve etkinliklerde bulunmanın doğru olup olmadığına ilişkin sonuçlara ulaşma yordamı." (RK, 1998) Manyetik kartların okutulduğu aygıt oluğu. gönüllü yalınlık hareketi voluntary simplicity görev değiĢimi, Ģanzıman driver shift at services göreve son verme görevlendirmeye bağlı yitik (kayıp) sefer take over lost run by allocation görünü otobüsü gözden geçirim, sınama çalıĢması güç aktarma organları güncelleme sightseeing bus diagnostic etud Bkz. Otobüs, görünü. Yürütülen bir çalıĢmanın gelinen son aĢamasında, çözümleme (analiz) öncesi yapılan ussal (mantıksal) denetim. power transmission system validity, update Motorun hareketini tekerleklere ileten düzeneklerin tümü. günlük gelir daily revenue günlük gider günlük motorin tüketimi günlük yolculuk daily cost daily fuel consumption daily trip gürültü gürültü düzeyi gürültü kirliliği güven esaslı bilet uygulaması güvenli araç kullanma tekniği noise noise level noise pollution open system clothes storehouse ÇalıĢanlara ait giyim malzemelerinin teslim alındığı, depolandığı, kayıtlarının tutulduğu, dağıtıldığı ambar. skycraper "Büyük kentlerin odağında yeralan, kentin kültür, alımsatım ve hizmet işlevlerinin genişliği ve yoğunluğu oranında sayıları çoğalan çok yüksek yapı." (RK, 1998) Sağlık ve beslenme gibi konularda, yaĢamın niteliğini yükseltmek amacıyla, ‘en azın en iyisi’ olduğunu öne süren Budizm kökenli toplumsal hareket. Buda, Gandhi, Tagore, Thoreau, Gregg (The Value of Voluntary Simplicity, 1936), Duane Elgin (Voluntary Simplycity, 1981) vb. belli bsşlı kaynaklarını oluşturur. Günün ilk vardiyası olan sabah vardiyasında çalıĢan sürücünün (hat sürücüsü), aynı aracın akĢam vardiyasında görevli sürücüye iĢi ve otobüsü teslim etmesi. Kurum yönetiminin çalıĢanın iĢine yasal olarak son vermesi. UlaĢım araçlarının istek üzerine (genellikle kamusal hizmetler için) kentiçi ulaĢım hizmetinden çekilerek görevlendirilmesine bağlı olarak ortaya çıkan sefer eksiği. safe vehicle operation techniques güvenlik (emniyet) security personnel görevlisi security force güvenlik gücü güvenlik (emniyet) safety strap kemeri Bilginin ya da bir konunun, sürekli yenilenmesi, en son geliĢme ve değiĢmeleri içermesi için yapılan iĢlem. UlaĢım iĢletmelerinde bir günlük iĢletmecilikten sağlanan gelir. UlaĢım iĢletmelerinde bir günlük iĢletmecilik gideri. UlaĢım iĢletmelerinde filoyu oluĢturan araçların bir günde tükettikleri yakıt (motorin) miktarı (litre olarak). ĠĢletmenin servise çıkardığı araçlarla 1 gün içinde gerçekleĢtirdiği biniĢ sayısı. Ses düzeyi (desibel) yüksek, uyumsuz ses. Desibel olarak ölçülür. Sesin Ģiddetini gösterir ölçek. Kentiçi ulaĢım kökenli yüksek, aĢırı ses kirlenmesi. Bilet iptalinin yolcunun kendine bırakıldığı ya da yapılmadığı dizge. Bkz. Açık ücret uygulaması. Yolcu taĢıma araçlarının güvenli bir biçimde kullanımıyla ilgili yöntemler, uygulama kuralları. Garaj, bina, vb. iĢyerlerinin korunmasıyla görevli çalıĢan. DeğiĢik ücretlendirilen (ücretsiz) yolcu sınıfı. Polis, vb. Otomobillerde sürücü ve yolcuların güvenliklerini sağlamak için göğüs ve bele takılan kayıĢ. H hafif demiryolu (raylı) hafif raylı (LRT) hafta içi hafta sonu light rail Bkz. Demiryolu (raylı), hafif. light rail weekday weekend hakem (kurulu) baĢvurusu hakim-savcı kartı grievance arbitration judge-attorney card Bkz. Demiryolu (raylı), hafif. Kentiçi ulaĢımda iĢgünü. 1) Kentiçi ulaĢımda izlence (tatil) günü. 2) Haftanın çalıĢılmayan günü (Türkiye'de; Cumartesi, Pazar). Bir toplu pazarlık sözleĢmesinin yorumu ya da uygulamasıyla ilgili olarak çalıĢanların sorunu çözüm süreci. Haliç Golden Horn halkla iliĢkiler geliĢtirimi hareket amiri public relations motivation bus regulation chief hareket hakkı right to mobility hareket iĢçisi hareket Ģöforu regulation worker operator driver hareketlilik mobilitiy hareketlilik politikası hareketlilik yönetimi mobilitiy policy managers of mobility Geleneksel toplu ulaĢım hizmet ve yaklaĢımlarını kapsayan ulaĢım davranıĢlarının yanısıra ulaĢım kararları, hava kalitesi, toplu ulaĢımda tümleĢik (entegre) arazi kullanımı ve verimlilik için kamusal eğitim, taĢıma türlerinin trafikte yer tutma ve yolculuk payları (dağılımı) vb.yi dikkate alan ulaĢım yaklaĢımı. harita map hasarsız kaza accident without damage route 1) Yeryüzünün tümünün ya da bir parçasının, belli bir ölçeğe göre küçültülüp kuĢbakıĢı görünüĢüyle ikiboyutlu bir düzlem üzerine geçirilmesi. 2) "Yeryüzünün ya da bir parçasının belli bir orana göre küçültülerek ikiboyutlu düzlem üzerine izdüşürülmesi."(RK, 1998) UlaĢım iĢletmelerinde çalıĢan araçların fiziksel (maddi) hasara yol açmadığı kazalar. hat hat amiri hat bağlantısı hat değiĢikliğine bağlı yitik (kayıp) sefer assistant operation chief route link lost run by route change hat kilometre route miles hat muhasebe sistemi route accunting system hat muhasebesi route accounting hat sayısı hat uzunluğu number of route route (line) kilometer Yolcunun hakim-savcı olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle yolculuk yapılmasını sağlayan belge. Ġstanbul'un Avrupa Yakasını , Beyoğlu ve Ġstanbul olarak ikiye ayıran körfez. UlaĢım iĢletme personelinin yolcularla olan iletiĢimlerinin iyileĢtirilmesi ve geliĢtirilmesi için yürütülen çalıĢma. Araçların ilk/son hareketleriyle çalıĢma düzenlerini denetleyen ve yönlendiren iĢletme görevlisi. Ġnsanların kentiçinde değiĢik amaçlı yolculuklarını gerçekleĢtirebilme olanaklarının sağlanmasıyla ilgili insan hakkı. Bkz. İşletme işçisi. Yolcu taĢımacılığı yapan filo araçlarında (otobüs) sürücülük yapan iĢçi çalıĢan. Kent içinde araç ve yolcu hareketleriyle ilgili, birim zamanda (gün) kiĢi (nüfus) baĢına düĢen yolculuk oranı ya da katsayısıyla anlatılan bilimsel kavram. Kentiçi etkinliklere yönelik yolculuklarla ilgili yolculuk yönetimi. 1) Kentte, kentiçi ulaĢım amaçlı olarak saptanmıĢ ve araçların sürekli ve düzenli olarak sefer yaptıkları iki nokta arasındaki yolboyu (güzergah). 2) Bir doğrultuda, bir terminalden (baĢlama noktası) diğer terminale (bitiĢ noktası) düzenli olarak gidip gelen değiĢmez (sabit) ulaĢım araçları yolu. Bir ya da daha çok dilimden oluĢur. Araçların günlük çalıĢmalarının iĢletme bölgesi sorumlu yardımcısı. UlaĢım araçlarının hatları üzerinde kullandıkları bağlantı. Araçların çeĢitli nedenlerle ve iĢletme kararlarıyla hat değiĢtirmelerine bağlı olarak ortaya çıkan sefer yitimi. UlaĢım (hat) ağında değiĢmez (sabit) hatlarda yapılan km. toplamı. Bir yada birden çok hat'a ait maliyet bilgilerinin(gelir/gider tabloları, anahtar denetim değerleri, istatistik bilgiler, vb) izlenmesini sağlayan iĢletim uygulamalarından oluĢan yapı. UlaĢım iĢletmelerinde hat bazında gelir-gideri (girdi-çıktı) gösteren hesap(lama) yöntemi. UlaĢım iĢletmesinde hizmet verilen hatların toplam sayısı. UlaĢım hattının baĢlangıcıyla bitiĢ noktası arasındaki uzunluk (km). hat yolunun (güzergah) değiĢtirilmesi hat yük kesiti hat'a göre ücret hatağı (Ģebeke) etkinliği hatağı çözümlemesi (HÇ) change of route line Hat yollarının yolculuk beklentileri gözönünde tutularak yeniden düzenlenmesi. load profiles for route route wise fare network effectivness route network analysis (RNA) Bir hatta, hattın bağlantıları boyunca birim zamanda bağlantı yükleri dağılımı çizgesi. Hat türüne göre tanımlanmıĢ yolculuk ücreti. Varolan ulaĢım hatağının verimlilik ölçütlerini tutturma düzeyi. Hatağının belirlenmiĢ ölçütlerle özelliklerinin ortaya çıkarılması ve değerlendirilmesi. "Verili bir ağ ve yolculuk matrisi için giderleri, gelirleri, verimlilik etkenlerini, her başlangıç-bitiş çiftinin bileşenleri için yolculuk süresini, toplam hizmet düzeyini ve yolcuların hat seçimini ortaya koyar".(VTS, 1989) Tasarım ve örnekçe çalıĢmalarında, kentiçi ulaĢım hatağı için yapılan varsayımlar. hatağı girdileri (parametre) hatağı iyileĢtirilmesi (akılcılaĢtırma) network parameter route network rationalization Kentiçi yolculukların akılcı (en kısa sürede en uzun yolculuk) bir biçimde yürütülebilmesi için hatağının kentin genel beklentileriyle de uyumlu olarak düzenlenmesi. hatağı örnekçesi model of the route network hatların bölge ölçeğinde yeniden düzenlenmesi reregulation of route in zone 1) Varolan kentiçi ulaĢım ağının temel özelliklerinin yansıtıldığı kurgusal örnek. 2) Bir ulaĢım ağının değiĢik özelliklerinin belirli teknik ve yöntemler kullanılarak yapılmıĢ gerçeğe uygun kurmaca örneği. Seçili bir bölgede varolan hatağı yapısının daha verimli iĢletmecilik yapılabilecek biçimde yeniden düzenlenmesi (hat kısaltma/uzatma, ana hat/besleme hat, vb.) hatların eĢgüdümlenmesi (koordinasyonu) coordination of routes Özellikle koĢutlu (paralel) hatlarda seyir sefer aralıklarının yolcu durak beklemelerini en aza indirecek biçimde ayarlanması. hava kirliliği ölçütü (standart) hava kirliliği, kirlenme standards of pollutant air pollutant, air pollution Hava kirlilik düzeyiyle ilgili uluslar arası benimsenmiĢ değer(ler). speed and delay study express bus Araçların trafik içerisindeki davranıĢlarının türlü teknolojiler kullanılarak ölçümüne dayalı araĢtırma. rapid rail Bkz. Demiryolu (raylı), hızlı. rapid urban development rapid transit Kent altyapısının geliĢme, büyüme hızıyla orantısız göç alma ve insan yerleĢmesi. hava niteliği (kalite) hava tramvayı hektar hesap kesimi (beyan) hız hız bilinci izlencesi hız ve gecikme çalıĢması (etüd) hızlı (ekspres) otobüs hızlı demiryolu (raylı) hızlı kentsel geliĢme hızlı ulaĢım (1) 1) UlaĢım araçları salımlarına bağlı hava (atmosfer) kirlenmesi. 2) UlaĢım aracı kaynaklı egzos salımı kirliliği. "Kentleşme ve teknoloji uygulamaları sonucu, insanların ısınma, taşınma ve öteki etkinlikleri yüzünden, havadaki, insan sağlığı açısından sakıncalı madde oranının yükselmesi." (RK, 1998) Yakıt salımları (emisyon) ve kirlilik açısından solunan havanın air quality özelliği. Yapısında bir güç kaynağı taĢımayan, hava kablolu bir elektrik aerial tramway sistemiyle hareket eden yolculuk aracı. Araçlar devinimi sağlayan ve aracın dıĢında bir yerde bulunan güç kaynağından hava hattıyla beslenir. UlaĢım yazınında (literatür) yaygın kullanılan kentsel alan birimi hectare (10.000 m2) Bilet satıcılarının üstlendikleri bilet hesabıyla ilgili gerçekleĢme ticket handling durumunu belirlenmiĢ zamanlarda ilgili birim görevlisine bildirimleri, hesap kesimi. Araçların birim zamanda aldıkları yol uzunluğu. speed Programs of speed’s Kimi Avrupa ülklerinde, aĢırı hız yapan sürücülerin alındıkları zorunlu eğitim izlencesi. education Bkz . Otobüs, hızlı (ekspres) Kendine ayrılmıĢ (öncelikli) yolboyunda diğer tüm ulaĢım türlerinden bütünüyle ayrıĢtırılarak çalıĢtırılan demiryolu ya da otobüs ulaĢım hizmeti. hızlı ulaĢım (2) express traffic "Kent ve kasabalarda özel olarak ayrılmış yollarda, giriş ve çıkışlarla sık sık kesilmeyen, giriş ve çıkışların uzun aralıklı ve belirli yerlerde öngörülmüş olduğu, istenilen yerlere kısa sürede gidebilmeyi sağlayan taşıt dolaşımı." (RK, 1998) hizmet açığı supply shortage hizmet büyüklüğü hizmet düzeyi hizmet nitelik (kalite) göstergesi supply volume level of serving quality of service indicator hizmet otosu official car hizmet yapısı hukuk personeli hurda ambarı supply structure law personnel scrap storehouse UlaĢım hizmet düzeyinin türlü nedenlerle yolculuk isteminin gerisinde kalmasından doğan eksiklik. UlaĢım araçlarıyla sağlanan koltuk km. büyüklüğü. UlaĢım hizmetinin nicel ve nitel özellikleri, boyutu. TanımlanmıĢ kentiçi ulaĢım hizmetinin özelliklerini saptayan temel göstergeler (UlaĢım hizmetinin konforu, hızı, dakiklik, vb. göstergeleri içerir). ĠĢletmelerde görevli yöneticinin görev yaparken kullandığı binek aracı. UlaĢım iĢletmelerinin koltuk km. kapasitesi. Avukatlık hizmetleri veren kurum çalıĢanı. KullanılmıĢ ve ömrünü tamamlamıĢ malzeme, araç gerecin depolandığı ve değerlendirilmek üzere iĢlem gördüğü ambar. I ısıl (termal) yazıcı ISO kartı (manyetik) ıĢıklı kavĢak ıĢınsal bağlantı ıĢınsal hatlar ıĢınsar kent Kağıt ya da karton biletler üzerine ısı temelli (teknoloji) bilgi kaydı yapma aygıtı. ISO card (magnetic) 1) Karton ya da plastik hammadde üzerine manyetik iz çekilmiĢ, ĠSO ölçünlü, 54x85 mm. boyutlarında bilet türü. 2) Manyetik kartların ikinci kuĢağı olup ĠSO ölçünlü (54x85 mm), karton ya da plastik ana maddeli, 400 bitten çok bilgi depoloyabilen manyetik Ģeritli bilet. signalized crossing Araç ve yaya trafik yönetimi ıĢıkla gerçekleĢtirilen kavĢak. Kent merkezine açılı ıĢınlar biçiminde bağlanan yol ağı. radial link Odaktan (merkezden) çevreye yayılan hatlar. radial routes "Kentbilimci Le Corbusier'nin önerdiği, konutların kümeler radial city oluşturduğu belli büyüklükteki alana (25 hektar) yayılan, kentte yaşayanları uygarlık gürültüsü, kent kalabalığı ve ulaşım sorunlarından korumayı amaçlayan yerleşme türü." (RK, 1998) thermal printing Ġ ĠBB meclis üyeleri kartı ĠBB memuru kartı (tatil günlerinde) Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi meclis üyelerine özel tarifeyle council members (ücretsiz) yolculuk hakkı sağlayan belge. cards ĠBB staff card (only Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi memurlarına, Cumartesi ve Pazar tatil günleri özel tarifeyle (ücretsiz) yolculuk hakkı veren belge. at the weekend) ĠBB müfettiĢ ve murakıpları ĠBB inspector & auditor card Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi müfettiĢ ve hesap denetçilerine (murakıp) özel tarifeyle (ücretsiz) yolculuk hakkı veren belge. ĠBB ve ilçe belediyeleri koruma güvenlik görevlisi kartı içrekyapı ĠBB security personnel card Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi ve Ġlçe Belediyeleri koruma güvenlik görevlilerine özel tarifeyle (ücretsiz) yolculuk hakkı veren belge. intermodal idare encümeni executive board Birden çok ulaĢım türünün etkin olduğu ya da katıldığı ulaĢıma iliĢkin eylemler bütünü. Bu, ulaĢım bağlantılarını, farklı seçenekleri, değiĢik türde iĢletmelerarası bağ ya da eĢgüdümü kapsar. ‘Çokluyapı’ olarak da bilinir. Yönetim kurulu . ĠETT örneğinde, kuruluĢ yasasıyla tanımlanmıĢ, düzenli toplanarak (haftada bir) kurumla ilgili yönetim kararlarının alındığı ve değerlendirildiği, genel müdür, yardımcıları ve daire baĢkanlarından (üst yönetici) oluĢan kurul. idari çalıĢan (personel) administrative staff idari Ģartname tender document ĠDO IDO ĠETT IETT ĠETT çalıĢanı (personel) ĠETT çalıĢanı (personel) bilet satıĢı ĠETT staff Kadrosu memur olan, ünvansız memurdan üst yöneticilere kadar tüm aĢamaları içeren görevlilerin oluĢturduğu çalıĢanlar (personel) kesimi. ĠĢletmenin tüm mal ya da hizmet alımlarında teknik Ģartnamelerle öngörülen özelliklerin dıĢında, genel koĢulları ve yaptırımları içeren değiĢmez belge. İstanbul Deniz Otobüsleri kısaltması. Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi ve bağlı kuruluĢların ortaklığıyla 1987 yılında kurulan ve aynı yılda hizmet vermeye baĢlayan anonim Ģirket. İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel İşletmeleri kısaltması. 1939 yılında 3645 sayılı yasayla, yabancı sermayeli ulaĢım, havagazı ve elektrik Ģirketlerinin kamulaĢtırılması yoluyla kurulan, günümüzde yalnızca ulaĢım iĢletmeciliği yapan (ağırlıklı olarak otobüs ulaĢımı) yerel yönetime bağlı kamu kuruluĢu. DeğiĢik ücretlendirilen (ücretsiz) yolcu sınıfı. ticket sale with ĠETT personnel Yolculuklarda kullanılan değiĢik tür biletlerin, ĠETT'nin kendi satıĢ yerlerinden, ĠETT görevlilerince doğrudan satıĢı. ĠETT personeli bilet satıĢ geliri revenue of ticket sale with ĠETT personnel Yolculuklarda kullanılan değiĢik tür biletlerin, ĠETT'nin kendi satıĢ yerlerinden, ĠETT görevlilerince doğrudan satıĢı sonucu sağlanan gelir. ĠETT satıĢ yeri (nokta) ĠETT uygulaması iki bölgeli ücret dizgesi iki tekerli motorlu araç iki yönlü karayolu ĠETT boots ĠETT biletlerinin ĠETT'li görevlilerce satıldığı yer. IETT's practise two zone system ĠETT ĠĢletmeleri Genel Müdürlüğü'ne özgü iĢletim. Bölge içi ve bölgeler arası ulaĢımda değiĢik yolculuk tarife uygulaması. two-wheeled motor vehicle two way Motor gücüyle devinen iki tekerli araç, motorsiklet. general city council il genel meclis member card üyesi kartı il trafik komisyonu provincial traffic committee TaĢıt yolunun her iki yöndeki taĢıt trafiği için kullanıldığı karayolu. Ġstanbul Ġl Genel Meclisi üyelerine özel tarifeyle (ücretsiz) yolculuk hakkı veren belge. Ġstanbul'da (Türkiye) 1984 yılına kadar (3030 sayılı BüyükĢehir Belediyeleri Yasası çıkana değin), il valisi baĢkanlığında çalıĢan, kentiçi ulaĢım ve trafik yönetimi konusunda en son yargı ve eĢgüdüm birimi. Ġstanbul Ġlçe Belediye Meclis Üyelerine özel tarifeyle (ücretsiz) yolculuk hakkı veren belge. ilçe belediye meclis municipality district council member üyesi kartı card UlaĢım terminal ya da durakları yakın çevresindeki bölgede kamu joint development ilintili kalkınma ilk araca yürüme süresi ilk hareket (marĢ) sistemi walking duration of passengers for the first vehicle primary movement's system ilkyardım first aid indirimli akbil reduced akbil indirimli akbilli yolculuk indirimli aktarma trip with reduced akbil with transfer bonus indirimli bilet reduced ticket indirimli biletli yolculuk trip with reduced ticket ya da özel sektörce gerçekleĢtirilen iĢyerleri giriĢimi. Bir kentiçi seyahatin baĢlangıcında, konut, okul, iĢyeri, vb. den çıkılıp binilecek ilk araca kadar geçen yaya yolculuğun süresi. Ġçten yanmalı motorlarda ilk hareketi sağlamak için dıĢtan bir etki ile motorun belli bir devirde uyarımını sağlayan motor parçası. Ani olarak hastalanan ya da kazaya uğrayan kimseye tıbbi tedavisi yapılıncaya kadar, anında ve olay yerinde, çevre olanaklarından yararlanarak uygulanan geçici ilk iĢlem. TanımlanmıĢ yolcu sınıfları (kategori) için belli oranlarda düĢük tutulan, çipli (elektronik), önyüklemeli yolculuk bileti. Ġndirimli akbil bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk. BelirlenmiĢ hatlar boyunca yapılan (zorunlu) aktarmalarda yolculuk ücretinde indirim uygulaması. TanımlanmıĢ yolcu sınıfları (kategori) için belli oranlarda düĢük tutulan, hammaddesi kağıt olan yolculuk bileti. Ġndirimli kağıt bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk. Ġndirimli ücret tarifesiyle yolculuk hakkı veren belge. TanımlanmıĢ yolculuk sınıfları (kategori) için belli oranlarda düĢük tutulan, öngörülmüĢ süreler içinde (günlük, haftalık, 15 günlük, aylık) sınırsız biniĢ hakkı veren çipli (elektronik), önyüklemeli yolculuk bileti. Yönetim kararlarıyla belirlenmiĢ toplumsal kesimlere uygulanan düĢük yolculuk bedeli. Tam ücretin belirli oranında indirim sağlanmıĢ yolcu sınıfı (kategori). Ġndirimli ücret uygulanan toplu ulaĢım yolculuğu. BelirlenmiĢ hatlar boyunca yapılan (zorunlu) aktarmaların ücret ödenerek gerçekleĢtirilmesi. indirimli kart indirimli mavi akbil reduced card reduced blue card indirimli ücret reduced social fare indirimli yolcu reduced fare indirimli yolculuk Ġndirimsiz aktarma iniĢ koĢulu reduced trips without transfer bonus alighting condition inme insan kaynağı alighting human resource intizam, düzen regularity is salımı (emisyon) iskele carbon emission piers located ĠSKĠ personel kartı ĠSKĠ staff card Ġstanbul Bilet Projesi Ġstanbul Ticketing Project Ġstanbul Boğaziçi Köprüsü Bosphorus Bridge of Istanbul Ġstanbul Fatih Sultan Mehmet Köprüsü Fatih Sultan Mehmet Bridge of Istanbul Ġstanbul UlaĢım Ana Planı (ĠUAP) master transport plan of Istanbul Ġstanbul kenti için hazırlanmıĢ mevcut ve gelecekte ulaĢım özellikleri ile beklentilerini belli varsayım ve ölçütler üzerinden tanımlayan, ĠBB'ce yapılan çerçeve plan. Ġstanbul's practise Ġstanbul kentine özgü iĢletim. Ġstanbul side Ġstanbul Boğazıyla iki parçaya ayrılan, Türkiye'nin önemli büyük kenti Ġstanbul'un Batı (Avrupa) yanında, Haliç Körfezinin kuzeyinde kalan coğrafi bölümü. Ağır/hafif raylı ulaĢım sistemlerinde yolcu iniĢ biniĢleri ve beklemelerinin yapıldığı büyük durak. Yolcunun isteği üzerine, ulaĢım bölgesi içinde herhangi bir yerde, önceden belirlenmiĢ süreler içerisinde, değiĢik araçlarla gerçekleĢtirilen değiĢken (sabit olmayan) hat ulaĢım türü. “Çağır bin’ adı da verilir. Bkz. Çağır bin. Kent yerleĢiğinin (nüfus), kentsel etkinlikleri için yolculuk istek düzeyi. UlaĢım iĢletme birimlerince malzeme, hizmet, vb. gereksinim bildirimlerinin görevli kurulca değerlendirilmesi iĢi. Ġstanbul uygulaması Ġstanbul Yakası istasyon station isteğe bağlı demand responsive istem (talep) demand istem değerlendirimi istem kestirimi (talep tahmini) istifa demand evaluation Ġstiklal Madalyası Varisleri Derneği üyeleri kartı association members of independence methal heir Genellikle, ulaĢım örnekçelerinde, duraklar için kullanım düzeyi tanımı. Örneğin, iniĢe izin verilmiĢ ya da yasaklanmıĢ durak, gibi. Yolcuların duraklarda araçlardan iniĢ eylemi. Kurum ya da iĢletmenin nicelik ve nitelik olarak çalıĢanlarının (personel) büyüklüğü. UlaĢım iĢletmelerinde araçların günlük hizmetlerini öngörülmüĢ zaman çizelgelerine uygun olarak gerçekleĢtirmeleri. Araç atık aygıtlarından (egzoz) salınan duman kiri. Deniz araçlarının yolcu/yük indirme-bindirme yapmak için yanaĢtıkları yer, yapı. Yolcunun ĠSKĠ (İstanbul Su Kanalizasyon İdaresi) çalıĢanı olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle yolculuk yapmasını sağlayan belge. METMED Projesi kapsamında 1994 yılında Ġstanbul için gerçekleĢtirilen proje. Katılan ülkeler: Ġspanya (Barselona, Valencia), Belçika (Brüksel), Fas (Kazablanka), Portekiz (Lizbon), Türkiye (Ġstanbul), Tunus (Tunus), Almanya (Berlin). Ġstanbul'un Avrupa ve Anadolu Yakalarını, Ortaköy ve Beylerbeyi arasında birbirine bağlayan, 1973 yılında trafiğe açılan kara ulaĢım bağlantısı (köprüsü). Ġstanbul'un Avrupa ve Anadolu Yakalarını, Rumelihisarı ve Kavacık arasında birbirine bağlayan, 1988 yılında trafiğe açılan kara ulaĢım bağlantısı (köprüsü). range projection Geleceğe dönük olarak ve varolan yapı özelliklerinden kalkarak hesaplanan yolculuk beklentileri. resign ÇalıĢanın görev süresi dolmadan, isteği üzerine yasal olarak görevden ayrılması. İstiklal Madalyası Varisleri Derneği üyelerine özel tarifeyle (ücretsiz) yolculuk hakkı veren belge. iĢ (mesai) izleme kartı iĢ (repo) cetveli iĢ alanı iĢ aracı iĢ bölgesi (yerleĢke) iĢ kazası raporu work hours ĠĢçi ve memur çalıĢanların iĢe geliĢ gidiĢlerinin izlendiği belge. work and free days shedule business function company car worker's housing DönüĢümlü (vardiyalı) çalıĢan garaj iĢyerlerinde, iĢçilerin çalıĢma ve dinlenme (tatil) günlerini gösteren haftalık ya da aylık çizelge. iĢ makinası accident on duty report machine tool iĢ seyahati journey-to-work iĢ yeri iĢ yoğunluğu (ĠY) iĢçi jobs job density (d) labour iĢçi çalıĢan hareketi iĢçi sicil kartonu iĢçi toplusözleĢme önödemesi (avans) Kentin ağırlıklı olarak iĢ yerlerinin bulunduğu kesimi. Bir iĢyerine bağlı, iĢ amaçlı kullanılan araç. "Üretim yoğun kentlerde, işçilerin topluca oturmalarını sağlamak amacıyla yapılan ve genellikle işyerine yürüme uzaklığında bulunan toplu konutlar." (RK, 1998) ÇalıĢma sırasında gerçekleĢen kazayla ilgili bilgileri içeren belge. DeğiĢik üretim alanlarında (yapım, tarım, üretim, vb.) kullanılan, taĢımacılık yapmayan araç. 1)ĠĢ amaçlı yolculuk. 2) "İnsanların, evleriyle işyeri arasında gidip gelebilmeleri için, genellikle sabahları kentin merkezine doğru, akşamları da tersi yönde hergün gerçekleştirdikleri araçlı-araçsız eylem." (RK, 1998) Ġstihdam yaratan çalıĢma yeri. Kentsel birim alan baĢına (km2) düĢen iĢ(yeri) sayısı. UlaĢım iĢletmelerinde yasayla tanımlanmıĢ çalıĢan (personel) statüsü. (ĠĢ, Sendikalar, Sigorta, vb.yasalara bağlı çalıĢan). Öngörülen dönem (gün, hafta, ay, yıl ya da seçili bir süre) içinde labour mobilitiy memur personelin iĢe girme, görev yeri ve niteliği, nedenlerine göre iĢten ayrılma, vb. tüm hareketleri(nin kaydı). ĠĢçi personelin iĢyerinde çalıĢma düzeni ile amirlerinin gözlem ve labour registration değerlendirmelerini içeren belge. advanse paymant on Süresinde bitirilemeyen sözleĢme görüĢmelerinde, çalıĢanın kayıplarını karĢılamak amacıyla sonradan kesilmek (mahsup) collective labor üzere gerçekleĢtirilen ödeme. contract iĢgünü working-day iĢletici eĢit gelir paylaĢımı allocate the right revenue to each operator iĢletim dizgesi operational system Bir iĢletmede günlük iĢletme uygulamalarının her biri (iĢletme, garaj hizmetleri, malzeme, alım satım, muhasebe, bilgiiĢlem, planlama, vb. günlük iĢ ve bilgi üreten iĢletim dizgeleridir). iĢletme açığı iĢletme amiri iĢletme bölgelerine göre kaza iĢletme bölgesi operating deficit operation chief accident by operational region region of operation Toplam iĢletme gelirleri ile giderleri arasındaki fark. Araçların günlük çalıĢmalarının iĢletme bölgesi sorumlusu. UlaĢım iĢletme yönetim bölgelerine göre kazaların dağılımı ve özellikleri. iĢletme desteği (sübvansiyon) iĢletme geliri operating assistance iĢletme gideri (maliyet) operating expense, operating cost iĢletme giderini karĢılama düzeyi coverage of operating costs through revenue iĢletme giderinin karĢılanması operating cost recovery operating revenue Haftanın yasaca öngörülmüĢ, çalıĢılan günleri (Türkiye'de Pazartesi, Salı, ÇarĢamba, PerĢembe, Cuma). Kentiçi ulaĢım iĢletmelerinin, yolculuk hizmet katkı payları oranında gelirden pay alması. Bir kentte ulaĢım iĢletme yönetiminin, altyapı (garaj,vb.), hizmet ağı, coğrafi yapı, ulaĢım beklenti kümelenmeleri, vb. etkenleri gözönünde bulundurarak sınırlarını belirlediği hizmet alanı. UlaĢım iĢletme giderleri için (sermaye giderleri dıĢında) parasal destek; yerel ya da merkezi yönetim desteği biçiminde olabilir. UlaĢım hizmeti iĢletmeciliğinden kaynaklanan gelir; doğrudan yolculuk gelirinin yanısıra reklam, faiz, özel otobüs hizmetleri ve yönetim desteklerini de kapsar. 1) Parasal olarak ödenen ücret, maaĢ, malzeme, bakım onarım için gerekli araç gereç ve donatı, yapılar; iĢletme araçları, donanım, uzmanlık, vb. kiralama bedellerinin toplamı. 2) Finansman ve amortismanlar dıĢında ulaĢım iĢletme harcamaları. 3) Toplam ĠĢletme maliyetinin yolculuk gelirleriyle karĢılanan bölümü. Destekler (sübvansiyon) dıĢında ulaĢım gelirlerinin iĢletme giderlerini karĢılama düzeyi. Yolcu gelirleri düzeyiyle iĢletme giderlerini denkleĢtirme. iĢletme hızı operating speed iĢletme iĢçisi operation worker iĢletme türü iĢletme verimliliği type of operator operator efficiency iĢletme yönetim dizgesi UlaĢım iĢletmelerinde tüm ulaĢım hizmetleri, trafik yönetimi, operation management system uygulama kararları, istem (talep) ve sunum (arz) yönetimi, vb. ile iĢletmeci (ulaĢım) iĢletmeler arası gelir paylaĢımı operator revenue sharing among operators iĢlevsel kent alanı functional urban area functional data employee bus iĢlevsel veri iĢyeri servisi UlaĢım iĢletme türünün (mod) 7 gün/24 saat ortalama ticari iĢletim hızı. ĠĢletmenin günlük servisinin sürdürümünü sağlayan iĢçi kesimi (sürücüler içinde). ĠĢletme yönetimine (kamu, özel) dayalı türel dağılım. Kentlerde iĢletmelerin büyüklüğü ve toplu ulaĢım türlerinde kapasite sunum gücüne göre baĢarımın (performans) ölçülebilir göstergesi (KYÜ payı olarak yolcu km. maliyetiyle ölçülür). ilgili yapı(lanma). TanımlanmıĢ ulaĢım iĢi yürüten bireysel ya da tüzel kiĢi. Özellikle ortak bilet-ücret politikalarının uygulandığı ulaĢım ağlarında ortak havuzda toplanan yolculuk gelirlerinin iĢletmeler arasında hakediĢlere göra dağıtılması. ĠĢ ya da çalıĢmanın yoğunlaĢtığı, ev-iĢ yolculuklarının ağırlıkla yapıldığı coğrafi bölge. ivedi (acil) durum yönetim dizgesi (sistem) Hatağının nasıl çalıĢtığını gösteren temel bilgi. ÇalıĢanların ev-iĢ arası yolculuklarını sağlayan özel ya da kamuya özgü iĢletme türü. İstanbul Ulaşım Anonim Şirketi kısaltması. Ġstanbul BüyükĢehir IUAġ Belediyesi ve bağlı kuruluĢların ortaklığıyla 1988 yılında kurulan ve 1989 yılında hafif raylı sistemle (LRT) hizmet vermeye baĢlayan anonim Ģirket. UlaĢım iĢletmelerinde olağanüstü durumlarda (trafik, doğal emergency management system yıkım, savaĢ, vb.) yürütülecek ulaĢım hizmeti ile ilgili yapı(lanma). Bkz. Olağanüstü Durum Yönetim dizgesi. iyileĢtirilmiĢ yolcu bilgilendirmesi iyileĢtirme improved passenger ĠĢletmeyle ilgili yolcu bilgilendirmesinin (hat, zaman, vb. bilgileri) yeniden düzenlenmiĢ ve etkili kılınmıĢ biçimi. information "Bir ulaşım ağı ya da işletmesini, işlevlerini gereği gibi yerine rehabilitation iyileĢtirme yöntemleri (strateji) izleme aralığı (takip mesafesi) recovering strategies ĠUAġ follow-up distance getiremez durumdan kurtarmak, özellikle verimsiz uygulamaları daha üstün hizmet ölçünlerine kavuşturmak." (RK, 1998) Mevcut iĢletme yapısında belirlenen hedeflere göre, kısa, orta, uzun dönemli iyileĢtirme olanaklarını dizgeli olarak içeren uygulama öneri ve tasarıları (planları). Önde giden aracın arkadan gelen araç tarafından izlenme yol uzunluğu. J jeneratör jeton generator token jeton satıĢı jetonlu yolculuk token sale trip with token Yakıt yakarak elektrik enerjisi üreten aygıt. Hamaddesi metal (alaĢım) olan, araç dıĢında ya da içinde kutu ya da turnikelere atılarak kullanılan bilet türü. Yolculuklarda kullanılan jetonların yolculara satıĢı. Jeton bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk. K kablolu (asansör tipi, çekmeli) demiryolu Kablolu araç elevator type railway Genellikle eğimli arazilerde, raylar üzerinde kablo ile çekilen ulaĢım türü. Bkz. Funiküler Sistem, Tünel. Cable Car Gövde dıĢındaki güçkaynağından, yolboyunca uzanan elektrik hatlarıyla beslenen; kiĢi denetimli, karma trafikte çalıĢan bir elektrikli raylı iĢletme aracı. kaçak yolculuk kağıt bilet kaldırım kaldırım kenarında akıĢ yönlü Ģerit kaldırım kenarında ters yönlü Ģerit kaldırım, yaya kaldırımı fare evasion paper ticket sidewalk with flow kerb side lane Bilet/tarife dıĢı yolculuk. Anamaddesi kağıt olan, baskılı bilet türü. Bkz. Yaya kaldırımı Kaldırıma koĢut ve bitiĢik olarak trafiğin aktığı yönde toplu ulaĢıma ayrılmıĢ yol kesimi. contra flow kerb side lane Kaldırıma koĢut ve bitiĢik olarak trafiğe ters yönde toplu ulaĢıma ayrılmıĢ yol kesimi. kaldırım, yaya yolu curb, border kalkıĢ zamanı start time kalkıĢların eĢgüdümü kamu arsası kamu hizmeti taĢıtı kamu iĢletmecisi coordination of departures state owned land service car official operator Merkezi ya da yerel yönetimlere bağlı kent içi ulaĢım iĢletmecisi. kamu iĢletmesi official operation Merkezi ya da yerel yönetimlere bağlı kent içi ulaĢım iĢletmesi. kamu kesimi public administration governing public transport official transport public services Merkezi ya da yerel yönetime bağlı kurum, kuruluĢ, giriĢim. kamu toplu ulaĢımı kamu ulaĢımı kamusal kent hizmeti sidewalk, pavement, 1) Yollarda yayaların hareketine ayrılmıĢ bölüm. 2) "Bir yolun, sokağın kenarında yalnız yayaların geçmesine ayrılan, azıcık footway kamyon truck kamyonet small truck kantar kapalı durak weiging machine covered stop kapalı garaj alanı covered depot area kapalı ücret yapısı closed system kapasite capasity kapasite kilometre kapasite kullanım etkeni kapasite kullanımı kapasite kullanımı capacity kilometer capasity factor kapasitenin isteme uyarlanması to adapt capasity to demand utilization ratio capacity utilization yükseltilmiş dar bölüm." (RK, 1998) Yaya yolu, ada, bisiklet yolu, vb. kara yolu bölümlerini taĢıt yolundan ayıran, taĢıt yoluna göre, araç çıkıĢını güçleĢtirecek biçimde yükseltilmiĢ olarak yapılan ve karayolundaki trafiği yönlendiren sınırlayıcı ulaĢım altyapısı. Bir hatta bağlı çalıĢan araçların günlük seferlerine öngörülmüĢ baĢlama saati. Araçların seferlerine baĢlama zamanlarının yolboyu üzerinde yolcu beklentilerini karĢılayacak biçimde düzenlenmesi. Kamuya ait, kiĢisel mülk olmayan kara parçası. Kamu hizmetleri için yük ve yolcu taĢımacılığında kullanılan taĢıt. ĠĢleticisi kamu olan (merkezi ya da yerel yönetim) toplu ulaĢım. Kamu kuruluĢlarınca sağlanan kent içi ulaĢım. "Bir yerleşimde insanların ortaklaşa yararlandıkları ve genellikle devlet, yerel yönetim gibi kamu tüzel kişiliklerince doğrudan ya da onların gözetim, denetimleri altında dolaylı olarak, kazanç amacı güdülmeden yapılan, yol, okul, gezilik, otopark, su, elektrik, gaz, toplu taşıma vb. gereksinmelerle ilgili işler ve kolaylıklar." (RK, 1998) Yük taĢımacılığından kullanılan, yüklü ağırlığı 3500 kg.dan çok olan, lastik tekerlekli kara ulaĢım aracı. ĠĢ (yük taĢıma) amaçlı kullanılan, taĢıma kapasitesi düĢük (en çok 3500 kg.) kamyon. Araçların ağırlıklarını saptayan aygıt. Yolcunun açık hava etkilerinden belli oranlarda korunduğu, oturma birimleri de içerebilen durak türü. Filo araçlarının parklama ve yakıt yüklemesi yaptıkları garajlarda kapalı yapılar bölümü. Bilet ve kartların giriĢ noktalarında satıldığı ya da turnikeli geçiĢin zorunlu olduğu ulaĢım yapısı. Bir araçtaki ençok (azami; maksimum) yolcu sayısı. Koltuk ve ayakta yolculuk olanağı olarak hesaplanır. TaĢıt km X araç kapasitesi. Ençok (maksimum) yolcu yükü/Ortalama yolcu yükü. Yolcu kilometrenin koltuk kilometreye oranı. 1) Birim zamanda durak, bağlantı, hat, araç, vb. için kapasitenin yüklenme oranı (yük/kapasite ya da yolcu km/ kapasite km)). Verimlilik göstergesi olarak kullanılır. 2) Yolcu kilometre/kapasite kilometre. Kentiçi ulaĢım iĢletmelerinde filo araçlarının yolculuk isteminin (talep) yeri ve büyüklüğüne göre dağıtımının sağlanması. kapıdan kapıya taĢımacılık growth door to door Kentiçi ulaĢımda verimsiz hatağı etkinliğinin bir örneği olarak, kaporta skylight kara alanı land area karaliste blacklist Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) karayolu Turkish Highways General Directorate karayolu ulaĢım (taĢım) türü karayolu ağırlıklı karayolu altyapısı aktarmaları dıĢlayan; yolculara, yolculuğun baĢlangıçla bitiĢ noktaları arasında tek araçla hizmet veren olumsuz iĢletmecilik biçimi için kullanılan sözce. ġasi üzerine uygulanan, Ģasi ve aracın diğer elemanlarını örten ve araca dıĢ görünümünü kazandıran donatı. Büyük su yüzeyleri (okyanus, göl, nehir,vb.) dıĢında kalan kent alanı. Bilet kullanım bilgilerinin girdi olarak çözümlemelerinin yapıldığı yazılımlarda sorunlu, geçersiz biletlerin yakalanması ve raporlanması. Türkiye'de, kentsel alandan geçen karayollarının, otoyolların ve köprülerin planlaması, yapımı, bakımından sorumlu, ulaĢtırma bakanlığına bağlı ülke çapında örgütlü kamu kuruluĢu. 1) Trafik için kamu yararına açık arazi Ģeridi, köprü ve alan. 2) Kara üzerinde ulaĢıma ayrılan alan. surface transit mode Otobüslerle (lastik tekerlekli araçlarla) yapılan yolculuk türü. highway overwhelming motorway infrastructure of road Kentiçi ulaĢımda lastik tekerlekli karayolu ulaĢımının diğer ulaĢım türlerine göre önde olması, öncelenmesi. Karayollarının yol ve yükselti (platform), kavĢak, aydınlatma, iĢaretleme, yaya yapıları, yolcu ve yük taĢıma yapıları, terminal ve aktarma yerleri, sinyalizasyon, vb. özelliklerinin tümü. karayolu sınır çizgisi karbon alımsatımı (ticaret) highway border line Kamusal karayolunda yaya yolunun arazi, arsa ya da mülkle karbüratör carburetor kart passe kart bedeli card value karter karton bilet crank case hard paper ticket kasko katalitik dönüĢtürücü (konvertör) katamaran katılım (iĢtirak) katım, katma (ilhak) katlı kavĢak kasko catalytic converter kavĢak crossing, road junction, interchange, intersection kayık boat birleĢtiği çizgi. carbon trade catamaran type participation annexation, incorporation staged crossing wasted resource kaynak savurganlığı (israf) welding kaynakhane accident kaza Kyoto sözleĢmesi çerçevesinde salım hakkını tüketemeyen ülkelerin, dünya salım borsasında bu hakkı baĢka ülkelere satmaları. Benzin ve havayı belli bir oranda (1/5) karıĢtırarak silindirlere gönderen motor parçası. BelirlenmiĢ bir süre için sınırsız kullanma (biniĢ) hakkı sağlayan yolculuk belgesi. Yolculuk kartlarında doğrudan kartın bedeli olarak, kartın geçerlilik süresi için bir kez verilen, yolculuk bedelinden (ücretinden) ayrı ödeme. Araçlarda motor yağı deposu. Hammaddesi kalın ve daha kaliteli kağıt olan ve bilgilerin üzerine baskıyla yazıldığı bilet türü. Türkiye'de zorunlu olmayan araç kaza sigorta uygulaması. Araç salımlarını (emisyon) azaltma amaçlı olarak yakıtlara katılan katkı maddesi. Ġki parçalı gövde ortası açık, hızlı deniz ulaĢım aracı. Anonim Ģirketlerde sermaye ortaklığı. "Bir kent yönetiminin, sınırları dışındaki bir yerleşim yerini, yetkili kurul ve üyelerin kararıyla, kendi sınırları içine alması." (RK, 1998) KesiĢme noktasında buluĢan yolların farklı düzlemlerde (yüksekliklerde) olduğu kavĢak. 1) Ġki ya da daha çok karayolunun kesiĢmesi ya da birleĢmesi ile oluĢan ortak alan. 2."İki ya da daha çok yolun kesiştiği ve taşıt gidiş gelişinin değişimine olanak verecek biçimde trafik gereçleriyle düzenlenmiş kent kesimi." (RK, 1998) 3) "Taşıt gidişgelişlerine ayrılmış yolların kesiştikleri yer." (RK, 1998) Kol gücüyle (kürek kullanılarak) devinen, küçük kapasiteli deniz ulaĢım aracı. Kentiçi ulaĢımda yaratılan kaynağın kötü planlamalara bağlı verimsiz kullanımı. Her türlü kaynak iĢleminin yapıldığı yer, iĢlik. Yolculuk hizmeti veren araçların hizmetleri sırasında oluĢan hasarlı, yaralamalı, ölümlü olay. kaza saptama (tespit) tutanağı accident record book Trafik görevlisi tarafından; örneğine uygun olarak kaza yerinin durumu, iz ve kanıtlar, kazaya karıĢan sürücüler, varsa ölü ve yaralılar, hasar veya zarar, zaman ve tarih bilgileriyle gerekli görülen diğer bilgilerin kaydedildiği belge ve çizenek (kroki). kaza sigortası accident insurance kent (Ģehir) city SözleĢme koĢullarına uygun olarak yapılan ödeme (prim) karĢılığı kazalara karĢı satın alınan parasal güvence. 1) YerleĢik nüfusu, ekonomik/toplumsal/kültürel özellikleri açısından belli bir büyüklükte olan, ulaĢımdan iletiĢime, enerjiden suya karmaĢık hizmet (altyapı) ağlarının sözkonusu olduğu yerleĢme birimi. 2) "Sürekli toplumsal gelişme içinde bulunan ve toplumun, yerleşme, barınma, gidişgeliş, çalışma, dinlenme, eğlenme gibi gereksinimlerinin karşılandığı, tarımsal nüfusu az, nüfus yoğun yerleşme birimi." (RK, 1998) kent biçimi urban form kent büyümesi urban growth, city growth metropolitan railway (metro) city fabric, urban fabric kent demiryolu (metro) kent dokusu "Bir kentin tasarlanmış ya da tasarlanmamış olarak gelişme süreci içinde alabileceği örümcek ağı, ışınsar, çizgil, vb. görünümlerden biri." (RK, 1998) "Bir kentin belli bir ya da birkaç odak çevresinde, belli bir tasarıma göre ya da tasarımsız nüfusça ve alanca büyümesi." (RK, 1998) Bkz. Demiryolu (Raylı), ağır. 1) Bir kentin tarihsel, kültürel, toplumsal, ekonomik, vb. tüm özelliklerini örgüleyen giriĢik yapı. 2) "Bir kentin, anayollar ve yanyollarla bölünmüş, çalışma, alımsatım, üretim, dinlenme yerlerini kapsayan bölgelerden (ilçe), adacıklardan ve küçük yerleşkelerden (mahalle) oluşan toprak kullanım biçimi." (RK, 1998) "Yerleşik alanlarda, yörekentlerin dışına doğru kentsel ve tarımsal toprak kullanımlarının birleştiği alan." (RK, 1998) "Tasarımı, düzenlenişi, görünümü ve yapılarının tasarım özellikleriyle, bir kentin insanda bıraktığı izlenim." (RK, 1998) "Bir kentin özgün tarihsel ve kültürel birikimi; bölgesel, ulusal ve küresel yerleşim dizgeleri içerisindeki toplumsal, kültürel ve ekonomik işlevleri ve bunların, o yerleşim yerlerinin uzamsal (mekan) örgütlenmesine yansımasından kaynaklanan ayırdedici özelliklerinin ve niteliklerinin tümü." (RK, 1998) kent eĢiği urban fringe kent imgesi city image kent kimliği urban identity kent kültürü urban culture kent merkezi bağlantısı kent merkezine giriĢin sınırlandırılması downtown people mover confining access to city center kent odağı (merkez) downtown, city center kent otobüsü kent suçu intercity bus urban crime kent tasarım (planlama) birimi (KTB) Metropolitan Planning Kent içi ulaĢım taĢımacılığı ve bölgenin diğer tasarım (planlama) Organization (MPO) süreçlerini seçili yerel yönetim desteğiyle öngören, bu yönde örgütlü çalıĢmalar yürütmekle görevli birim (kurum). "İnsanların davranışlarında, ilişkilerinde, değer yargılarında, tinsel ve gündelik yaşam biçimlerinde kente özgü niteliklerin ortaya çıkmasıyla birlikte, bir başka deyişle kentlileşmeyle oluşan üstyapı kurumu." (RK, 1998) Kentin Merkezi İş Alanıyla (MĠA) bağlantılı, duraklama yapmayan (ilk durağı son durağı olan) döngüsel (ring) hat türü. Yaya, bisiklet ya da toplu ulaĢımı önceleyecek biçimde diğer ulaĢım türlerinin kentin merkezi bölgelerine giriĢlerinin değiĢik yöntemlerle engellenmesi, azaltılması. "Bir kentin, başlıca kamusal ve özel yapılarının, tecim, yönetim ve kültür kuruluşlarının bir araya toplandığı, çok katlı yapıları, yoğun ve devingen nüfusu ile önemli kesimi." (RK, 1998) Bkz. Otobüs, kent. 1)Bir kentin doğal, tarihsel ve estetik değerlerine, bireyler, türlü örgütler ve hatta yöneticilerce zarar verilmesi sonucunda, kamu duyuncunda (vicdan) yarattığı rahatsızlıklara; yasalarda bu etkinlikler suç olarak tanımlanmasa bile, verilen ad. 2) Bu tür eylemlerin yasalarda suç olarak tanımlanmış ve bunları işleyenlerin karşılaşacakları yaptırımların da yine yasalarda gösterilmiş olması." (RK, 1998) kent yapı tasarımı master plan, general "Bir kentsel yerleşmenin yerleşme ilkelerinin ve gelişmesinin anaçizgilerini gelecek dönem (20 yıl) için öngören çalışma." (RK, (nazım imar planı) plan 1998) Kentlerde gündelik yaĢamın zaman açısından yaĢam niteliğini arttıracak biçimde yapılandırılması, kent yaĢayanlarının mutluluğunu hedefleyen bir kent zaman planlaması. Batı dünyasında giderek yerel yönetim siyasetlerinin temel öğelerinden birini oluĢturmaktadır. "Su, elektrik, gaz, ulaşım gibi kent gereksinmelerini karşılamak için, bunları üretildiği kaynaklardan son kullanıcıya, konutlara götüren, boru, yalıtılmış tel, otobüs yollarının, kent içinde en uygun ve ekonomi ilkelerine göre yerleştirilme biçimi." (RK, 1998) kent zaman politikası politics on city times kentağı urban network kentbilim town and country planning, urban planning kentbilimci urbanologist kentbilimleri urban sciences kentdıĢı (banliyö) crosstown kentdıĢı (banliyö) treni kentdıĢı (banliyö) demiryolu kentdıĢı (banliyö) raylı taĢımacılık kentdıĢı, banliyö kente göç suburban rail Merkezi İş Alanı’na (MĠA) girmeyen raylı sistemler ya da ıĢınsar olmayan otobüs hatlarının ulaĢım hizmeti verdiği kenti çevreleyen yerleĢim kuĢağı, yerleĢke. Bkz. Demiryolu, kentdışı (banliyö) treni. commuter rail Bkz, Demiryolu, kentdışı (banliyö). commuter rail Bkz. Demiryolu, kentdışı (banliyö). Kent merkezini saran uzak kentsel bölge. "Kısal alanların itici ve kentlerin çekici niteliklerinin etkisiyle nüfusun kırsal bölgelerden kentlere yönelmesi." (RK, 1998) kentiçi ulaĢım iĢletmesi kentlerarası ulaĢım kentleĢme suburban rural depopopulation urban transport operation through traffic, intercity traffic urbanisation kentlileĢme to be citizen kentsel alan (1) kentsel alan (2) urbanised area urban area kentsel altyapı urban infrastructure kentsel etkinlik urban activity "Kentleşmeden ayrı olarak, kentleşme akımı sonunda, toplumsal değişmenin insan davranışlarında ve ilişkilerinde, değer yargılarında, tinsel ve maddi yaşam biçimlerinde değişiklikler yaratma süreci." (RK, 1998) Genel olarak bir kentin yapılaĢmıĢ alanı. "Genellikle bir kent yönetimi biriminin sınırları içinde kalmakla birlikte, kimi kez ondan daha geniş olan ve kırsal niteliğini yitirmiş ya da yitirmekte olan yörekentleri de kapsayan alan." (RK, 1998) "Bir kentin, işlevlerini yerine getirebilmesi için gereksinme duyulan su, elektrik, gaz, atıkdüzeni, iletişim, kaldırım, ulaşım, vb. kentsel donanımların tümü." (RK, 1998) Kentlerdeki tüm toplumsal devini. kentsel geliĢme urban development kentsel geliĢme örnekçesi urban development model "1) Geniş anlamda, kentlerin değişmesine, büyümesine, gelişmesine, düzenlenmesine yön veren, kentsel çevreyi, yaşamın toplumsal, ekonomik, kültürel, politik ve estetik gereklerini gözönünde tutarak düzenleyen uğraşı, bilim ve sanat dalı. 2) Dar anlamda, yerleşim yerleri için tasarılar hazırlama yöntemlerini öğreten bilim dalı ve bu dalda yetişmiş kimselerin uğraşısı. 3) Kent bilimlerinden biri." (RK, 1998) "Kentbilim öğretimi yapan, bu dalda yapıtları ve yayınları olan kimse." (RK, 1998) "Kentbilimi dalını da içeren, ama daha geniş olan, kentlerin doğuşunu, biçimlenişini, kent işlevlerine ilişkin toplumbilimsel, ekonomik ve teknik tüm etkenleri, kentin yönetimsel yapı ve süreçlerini inceleyen bilim dallarının tümü." (RK, 1998) Kent içinde değiĢik ulaĢım türleriyle kent içi yolculuk hizmeti sunan özel, özerk ya da kamu iĢletmesi. "Kentlerarasındaki yollar üzerinde araç (taşıt) dolaşımı." (RK, 1998) "Sanayileşme ve ekonomik gelişmeye koşut olarak kent sayısının artması ve kentlerin büyümesi sonucunu doğuran, toplumda artan oranda örgütleşmeye, uzmanlaşmaya ve insanlararası ilişkilerde kentlere özgü değişikliklere yol açan nüfus birikimi süreci." (RK, 1998) "Bir ülkede, kentsel nüfusun artması, kentlerin çoğalması ve bayındır duruma getirilmesi süreci." (RK, 1998) Kentin gelecek tasarımı için öngörülen aĢamalar kurgusu. kentsel geliĢme özellikleri urban development patterns kentsel geliĢme yordamı kentsel iĢlev urban development strategy city function kentsel tasarım, kent planlaması urban planning, town planning kentsel yapı kentsel yoğunluk kentsellik urban structure urban density urbanism kenttaĢ, hemĢeri citizen kesintisiz (gayrısafi) yurtiçi üretim (KYÜ) kesintisiz trafik gross domestic product (GDP) Yurtiçi-yurtdıĢı aktarımlar dıĢında ülkenin (kentin) toplam üretime 1 yıllık katkısı. through traffic kestirim matrisi forecasting matrix kestirim örneği forecasting model kır-kent itimçekimi town and country magnet "Trafiğin, anayola bir ya da iki yanından yapılan giriş ve çıkışlarla kesilmesinin trafik kurallarınca yasaklandığı taşıt akımı." (RK, 1998) UlaĢım tasarım ve örnekçelerinde öngörülmüĢ yolculuk istemi, beklentisi (talep) yapısı. UlaĢım tasarım ve örnekçelerinde öngörülmüĢ ulaĢım yapı ve özellikleri. "Ebenezer Howard'ca kullanılan, kırsal alanlara kentten daha güçlü bir demirkapan çekiciliği kazandırmayı, kırsal alanlarla kentleri evlendirmeyi, daha doğrusu her iki yerleşim yerinin üstün özelliklerini birleştirmeyi amaçlayan öneri." (RK, 1998) kırsallaĢma ruralization "1) Kırsal alanda yaşayan nüfus oranının yükselmesi. 2) Kırlardan kentlere göç sonucunda kentin tinsel ve maddi yaşamına uyumlanamaması nedeniyle, özellikle büyük kentlerdeki gecekondu bölgelerinin kırsal alan görünümü kazanması." (RK, 1998) kırtasiye ambarı stationery storehoule kısa dönem kısa dönem hatağı short term short term route network short beam seacost, shore UlaĢım iĢletmesinin satın aldığı her türlü kırtasıye malzeme ve araç gerecinin teslim alındığı, depolandığı ve birimlere dağıtıldığı ambar. Gelecek 5 yıl ve altı. Gelecek kısa dönemde (<5 yıl) öngörülmüĢ, iyileĢtirilmiĢ hatağı. kısa hüzme kıyı kıyı (kenar) parklaması fringe parking kıyı çizgisi coastal line Kentsel geliĢme örnekçelerine esas olmak üzere nüfus, yerleĢme, arazi kullanımı, yolculuk istemi, vb. kent özelliklerinin geleceğe dönük eğilimleri ve gizilgüçleri (potansiyel). Kentsel geliĢmelerin varolan ya da olabilecek dinamiklere bağlı tasarımı. "1) İnsanların, bir kentten bekledikleri; barınma, tecim, çalışma, yönetim, dinlenme ve eğlenme, ulaşım, vb. hizmetlerinden her biri. 2) Ancak kentlerde bulunabilen, kısal yerleşmelerde sağlanması olanağı bulunmayan hizmet." (RK, 1998) "1)Bölge, çevre tasarımlarıyla ve ulusal kalkınma tasarılarıyla uyumlu olarak, kentin, yalnızca toprak kullanılışı bakımından değil, aynı zamanda, ekonomik, toplumsal ve nüfusbilimsel yönden tasarıya, ussal öngörülere bağlanması. 2) Bunu iş edinen bilim dalı ve uygulama alanı." (RK, 1998) 3) Bir kentin mevcut ve gelecekte, insan yerleĢmeleri, hizmetlere eriĢim ve onlardan yararlanma olanaklarıyla ilgili öngörü, yaklaĢım,vb. leri içeren, değiĢik yaptırım gücü taĢıyabilen yasal dayanaklı çalıĢma. Kentin temel özelliklerinin bağlantılı ve bütünsel bireĢimi. Birim alan baĢına yerleĢik (nüfus) sayısı. "Kentleşme süreci hızlandıkça, kentsel yerleşim yerlerinin ve buralarda yaşayan insanların kazandıkları yeni niteliklerin tümünü anlatan bir gelişme ölçütü." (RK, 1998) "1)Bir kentte doğmuş, büyümüş, yaşamış bulunan, o kentle kişiliği arasında tarihsel, kültürel, duygusal bağlar bulunan, bu kimlikle kimi kent özelliklerinden yararlanma hakkı olan ve aynı zamanda kentine karşı kimi toplumsal sorumluluklar ve yükümlülükler altında olan kişi." (RK, 1998) Farın 25 m.'ye değin aydınlatması. "Denizlerin, yapay ya da doğal göllerin kıyı çizgisi boyunca uzayan kara parçası." (RK, 1998) Kent çevresinde (banliyö) oturup da iĢi kent merkezinde olan insanlarca daha çok kullanılan Merkezi ĠĢ Alanı (MĠA) çeperlerinde konuĢlandırılmıĢ araç park yerleri. "Deniz, göl ve akarsularda, herhangi bir anda suyun kara parçasına değdiği noktaların birleştirilmesinden oluşan ve hava olaylarına göre değişen doğal çizgi." (RK, 1998) kıyı kuĢağı (sahil Ģeridi) coastal zone kıyıkent conurbation kilit baĢarım (performans) göstergeleri key operating performance indicators kilometre baĢına araç gideri vehicle cost per kilometer Bir kentiçi ulaĢım aracının yaptığı her kilometre baĢına düĢen ortalama çalıĢan araç harcaması. Sermaye gideri dıĢında (hariç) yakıt+lastik+yağ+vergi+sigorta+hizmet+bakım+onarım, vb. sefer giderlerini kapsar. kilometre baĢına sürücü gideri kilometre bilgileri cost of driver per km. kilometer informations kilometer fare Kentiçi ulaĢımın 1 kilometresi baĢına düĢen kesintisiz (brüt) sürücü harcaması. kiralanmıĢ çalıĢan (personel) kiralık otobüs kirlenme denetimi rent personnel UlaĢım iĢletmelerinde diğer bir firmadan kiralama yöntemiyle sağlanan, geçici olarak çalıĢtırılan kiĢiler. charter bus pollution control kiĢi baĢına kentsel KYÜ kiĢi baĢına yolculuk kitle ulaĢımcılığı kitle ulaĢımı km. baĢına gelir km. baĢına gider km. baĢına günlük yolculuk km. baĢına yakıt tüketimi koltuk ambarı metropolitan GDP per capita trips per capita Bkz. Otobüs, kiralık. "Hava, su ve toprak gibi çevre değerlerinin kirlenmesini önlemek üzere, kamu kuruluşlarınca önlem alınması ve bunların yürürlüğe konulması." (RK, 1998) Kentte yerleĢik nüfus baĢına düĢen kentsel yurtiçi kesintisiz üretim (gayrısafi hasıla). koltuk kilometre seat kilometer koltuk km. maliyeti kompresör komĢu (mücavir) alan seat km.cost konfor kapasitesi comfortable capacity housing policy kilometre ücreti konut politikası konut-iĢ/iĢ-konut yolculuğu mass transportation mass transit revenue per km. cost per km daily trips per km. fuel consumption per km support storehouse compressor adjacent area commuting trip "1)Deniz, göl ve akarsuların, kıyı çizgisi boyunca uzanan, bu çizgi ile, o çizgi son bulduktan sonra da varlığını sürdüren, kıyı devinimlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık, taşlık, kayalık, sazlık, bataklık alanın kara yönündeki doğal sınırı arasında kalan, devletin kullanım ve egemenliğinde olup toplumun yararlanmasına açık alan. 2) Kıyı Yasamıza göre, kıyıdan, kara yönünde en az 100 metre genişliğinde olması gereken 30 metreye değin daralabilecek ve topluma yararlı olmayan yapı yapılmasına izin verilmeyen alan." (RK, 1998) "Kentin dış kesimlerinde geniş, rastgele ve düzensiz birçok yerleşim yerinde oluşan yeni kentsel alan." (RK, 1998) Bir iĢletmenin verimlilik ve baĢarımını ölçmeyi olanaklı kılan temel (kritik) göstergeler. Örneğin, gelirin gideri karĢılama oranı, araç baĢına çalıĢan sayısı, vb. UlaĢım iĢletmelerinde dizgeli olarak (sistematik) derlenmiĢ her türlü kilometre bilgisi. Yolculuk kilometresine göre geçerli, düzenlenmiĢ ücret tarifesi. Birim (gün,vb.) zamanda bir kiĢice gerçekleĢtirilen yolculuk sayısı. Bkz. Toplu ulaşım. Bkz. Toplu ulaşım. Birim km. (sefer km+ölü km.) baĢına ulaĢım geliri. Birim km. (sefer km.+ölü km.) baĢına ulaĢım gideri. Araçların yaptığı toplam km (sefer km.+ölü km.) birimi baĢına düĢen bir günlük yolculuk sayısı. Toplam km. (sefer km.+ölü km.) birimi baĢına tüketilen yakıt (motorin) miktarı. Merkez (ana) ambarından ayrı olarak yapılandırılmıĢ, her garajda garajın sürekli gereksinimleri için kullanılan malzemelerin elaltında bulundurulmasını sağlayan ambar. ÇalıĢan ulaĢım araçlarının yolcu kapasite (oturma+ayakta) kilometresi. Koltuk kilometre baĢına düĢen iĢletme gideri (Kentin KYÜ yüzdesi olarak ölçülür). Basınçlı hava üreten aygıt. "Hızlı büyüyen kentlerin gelişme alanlarındaki yapıdüzeni denetim altına almak, tasarım dışı yapılaşmayı önlemek amacıyla, kent yönetimi sınırlarının, bir dizi onaya bağlı olarak genişletilmesi sonucunda, yetki alanı içine sokulan alan." (RK, 1998) Ayakta rahatça durarak yolculuk edebilmeyi de kapsayan yolcu kapasite üst sınırı. Kentlerde yaĢayan insanların yerleĢmeleriyle ilgili öngörü ve yaklaĢımların tümü. Konut ve iĢ amaçlı yolculuk. Cadde, otoyol, geçiĢ yollarını içerebilen, seyahatlerin önemli bir bölümünün gerçekleĢtirildiği genel akıĢ yönünü izleyen geniĢ coğrafi kanal (bant). UlaĢım iĢletme yetkisi olmamasına rağmen iĢletmecilik yapan kiĢi. koridor corridor korsan iĢletmeci illegal operator koruma, kent koruma site protection, preservation of natural sites "Kentsel ve kırsal alanlardaki, doğal ve yapay değerlerin bir bütün olarak, özellikle doğal güzelliklerin, çağcıl değerlerin ve yapısal anıtların geliştirilerek korunmasına, kamuca benimsenmiş bir politika olarak yaklaşılması." (RK, 1998) koĢut (paralel) hatlar koĢutlu (paralel) hatlar köprü parallel routes Yolboyunun (güzergah) büyük bir bölümünde aynı yolu ve durakları kullanan hatlar. duplicated routes Birbirine koĢut (paralel) ve yakın, aynı ya da benzer yolculuk hizmetini gerçekleĢtiren hatlar. bridge köprü geçiĢ ücreti körüklü otobüs köy yolu urban toll articulated bus rural road, lane kullanabilirlik accessibility kullanıcı user kullanım kuralsız iĢletmecilik kuruluĢ amacı kurumsal konut, lojman küçük araç utilization deregulated environment establishment purpose service tenancy, free dwelling small vehicle Herhangi bir su engelini (göl, akarsu, deniz) aĢan kara ya da raylı ulaĢım yolu, yapısı. Ücretli yol ve köprülerde araç geçiĢlerinde ödenen bedel. Bkz. Otobüs, körüklü. "Köyleri, kasabaları ve daha küçük yerleşim birimlerini birbirine bağlayan, kentlerarası karayollarının gerektirdiği nitelikleri ve ölçünleri (standart) taşıması gerekli olmayan daha dar yollar." (RK, 1998) Engelli aracı kullanan özürlülerin ulaĢımda güçlükleri aĢmalarını kolaylaĢtırma giriĢim ve koĢulları. "Kent toprağından ve kent yönetiminin sunduğu hizmetlerden yararlanan ve bu kimliğinden dolayı kent yönetimiyle tüzel ilişkiler içine bulunan kentli." (RK, 1998) Bkz. Kapasite kullanımı. Kent içi ulaĢımda öngörülmüĢ hiçbir kural, iĢlev tanımı, sorumluluk gözetmeksizin yapılan rastgele iĢletmecilik. küçük kasa petty cash küçük otobüs küçük sanayi bölgesi small bus little industrial districkt kültürel kalıt (miras) cultural heritage Kyoto ölçütleri (kriter) Kyoto SözleĢmesi (protokol) kyoto's criteria Kyoto protocol Bir kurum ya da iĢletmenin varolma nedeni (misyon). "Görevlilerin oturması için, kimi kuruluşların yaptırdıkları düşük kiralı ya da kira karşılığı olmayan konut." (RK, 1998) Otomobil benzeri çok düĢük kapasiteli, bireysel kullanım amaçlı ulaĢım aracı. Acil durumlarda, malzeme, hizmet, vb. satınalmalarında kullanılmak üzere iĢletme birimlerine tanınan üst sınırı belirlenmiĢ ve sınırlı harcama yetkisi. Bkz. Otobüs, küçük. "Belli bir sayının altında işçi çalıştıran, belli bir gücün altında motor kullanan, yalnız yerel topluluğa hizmet sağlayan sanayi etkinliklerinin bir kentte yeralması için öngörülen özel bölge." (RK, 1998) Bir toplumun geçmiĢinden bugüne taĢıdığı tüm kültürel değerler. Kyoto Sözleşmesinin öngördüğü ve hedefledifi sayısal sınır göstergeler. BirleĢmiĢ Milletler İklim Değişikliği Çevre Sözleşmesi içinde 1997 yılında imzaya açılan, Türkiye'nin 178. ülke olarak 2008'de imzaladığı, karbondioksit ve diğer beĢ tür gazın (sera gazı) salımını 2012 yılına değin, 1990 yılı düzeyinden % 5 aĢağıya çekmeyi öngörmüĢ uluslararası belge. L lastik lastik ambarı tire tire storehouse Tekerlekli araçlarda kauçuk hammaddeli tekerlek bölümü. ĠĢletmelerin satın aldığı otobüs ve diğer araç lastiklerinin teslim alındığı, depolandığı, kayıtlarının tutulduğu, garaj ve ilgili birimlere dağıtıldığı ambar. Londra Metrosu London's metro LPG fuel LPG yakıt LPG yakıtlı otobüs LPG fuel conversion project dönüĢüm uygulaması 1863'te ulaĢım hizmeti vermeye baĢlayan dünyanın ilk metrosu. Sıvı petrol gazı kısaltması. Seçenek araç yakıtı. Mazot yakıtlı motorların LPG yakıtlı motorlara dönüĢtürülmesi ile ilgili çalıĢma. M maddi hasarlı kaza accident with damage fiscal year mali yıl maliyet-fayda analizi malzeme aktarımı cost-benefit analyses material transfer malzeme çıkma pusulası malzeme geri verme bonosu stock exit malzeme girme bonosu malzeme istek belgesi (form) malzeme istek listesi malzeme sağlama (temin) izlemesi stock entry malzeme takım iĢçisi manevra sürücüsü (Ģoför) mantar kent material set worker manyetik alan etkisi manyetik bilet stock return material request UlaĢım iĢletmelerinde çalıĢan araçların fiziksel (maddi) hasarlara neden olduğu kazalar. Yıllık hesap dönemi. Bir takvim yılı içinde sonlanacak biçimde tanımlanan hesap dönemi. Bkz. Gider-yarar çözümlemesi. Bulunmayan bir malzemenin iĢletme içinde bir baĢka atölyeden sağlanması için kullanılan belge. Bkz. atölyelerarası istek (sipariş) pusulası. Koltuk ambarından malzeme çeken kullanıcı birimin bu iĢlem için doldurduğu belge. Ambardan kullanıcı birime çıkmıĢ malzemenin kullanılmama, tip dıĢı kalma, vb. nedenlerle ambara geri verilmesinde (iade) kullanılan belge. Kullanıcı birimin satınalınmasını gerçekleĢtirdiği malzemenin merkez (ana) ambarına giriĢini yapmak için doldurduğu belge. Kullanıcı birimin gereksinim duyduğu malzemeyi nitelik ve niceliğiyle tanımladığı isteme belgesi. request list Kullanıcı birimlerin gereksinim duydukları malzemelerin dökümünü veren belge. requisition followup sheet ĠĢletmelerin gereksinimleri için satın alınan malzemelerin kullanıcı birimce istenmesi (talep), satınalınması (temin), ambar kayıtlarının yapılması (stok) ve kullanıcı birime verilmesi (teslim) sürecinin sürekli olarak denetlenmesi. Garajlarda malzeme takımlarının kullanımından sorumlu iĢçi. drill driver Garaj içinde değiĢik amaçlarla (manevra, bakım, vb.) araçları kullanan sürücü. boom-town, mushroom town coercitivity "Kurulduktan sonra olağanüstü bir hızla büyüyen, buna koşut olarak kalabalıklaşan kent." (RK, 1998) magnetic ticket Kağıt ya da plastik malzeme üzerine uygulanan manyetik Ģeritlerde yolculuk bilgilerinin, özel okuyucu ya da yazıcılarla kaydedilebildiği bilet. Vagonların altında ve raylar üzerinde manyetik itim ya da çekim gücüyle değiĢmez bir yolboyunca devinen (hareket) yüksek geçiĢ öncelikli bir raylı ulaĢım türü. manyetik demiryolu (ManDem) manyetik kart magnetic levitation (Mag-Lev) marjinal iĢletme gideri marjinal yolcu gideri marginal operational cost marginal passenger cost mavi akbilli yolculuk mavi basın kartı trip with blue card magnetic card blue press card Manyetik alan etki düzeyi. Bkz. Düşük manyetik alan etkisi. Kağıt ya da plastik malzeme üzerine uygulanan manyetik Ģeritlerde yolculuk bilgilerinin, özel okuyucu ya da yazıcılarla kaydedilebildiği kart. Her marjinal yolcu baĢına düĢen iĢletme gideri. Yolcunun saat baĢına düĢen ve hattaki sefer aralığının değiĢmesini açıklayan (yansıtan) bekleme süresi değeri. Bekleme giderinin olumsuza (eksi, negatif) seyrettiği eĢik gideri. Mavi (süreli) akbil bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk. Yabancı basın çalıĢanlarına baĢbakanlıkça verilen ve ulaĢım araçlarından ücretsiz yararlanma sağlayan belge. mavi kart blue card, multi journey card mazot pompası mazotlu (diesel) motor megajül mekik fuel pump diesel engine memur staff memur çalıĢan döngüsü staff mobilitiy merkez (ana) ambarı merkez atölye (ana iĢlik) merkez iĢletici central storehouse merkezi iĢ alanı (MĠA) mega-joules shuttle central workshop operator in central area central business district (CBD) 1) Ġstanbul ĠETT bilet uygulaması. Aylık toplu ödeme karĢılığı sınırsız biniĢ hakkı veren (ĠETT'nin öngördüğü ulaĢım türlerinde) mavi renkli, kiĢiye özgü kullanımlı karton kartlar, 2001'den sonra kart üzerine çip (elektronik bilet, akbil tomu) uygulanarak mavi akbil adıyla tanımlanıp dönüĢtürülmüĢlerdir. 2008 yılında uygulamadan kaldırılmıĢtır. 2) Günlük, haftalık, 15 günlük, aylık süreyle sınırsız biniĢ hakkı veren kart. 3) Parası peĢin alınan, öngörülen süre için sınırsız biniĢ (kullanım) hakkı veren yolculuk kartı. Yakıt depolarına yakıt pompalayan aygıt. Yakıt olarak mazot (disel) yakan motor. Enerji birimi. 1000 jul. Özellikle kısa bir hat ya da iĢ merkezleri, ulaĢım sistemleri arasında bağlantı sağlayan hatların bir bölümünde karĢıt yönlerde (çift yönlü) çalıĢtırılan kamu ya da özel araç (iĢletimi). UlaĢım iĢletmelerinde (kamu kurumlarında) hakları, görevleri, sorumlulukları yasayla tanımlı çalıĢanlar. Öngörülen dönem (gün, hafta, ay, yıl ya da seçili bir süre) içinde memur personelin iĢe girme, görev yeri ve niteliği, nedenlerine göre iĢten ayrılma, vb. tüm devinileri. ĠĢletmeye giriĢ yapan tüm malzemenin kayıt ve stoklandığı ana ambar. Ġkitelli Garajında Motor Yenileme Fabrikası kurulmadan önce ağır bakım onarım yenileme iĢlerinin yapıldığı iĢlik. Kentin yoğun odak noktalarında ulaĢım hizmeti veren ulaĢım iĢletmecisi. 1) Yoğun ĠĢ Bölgesi (YĠB) de denir. ĠĢyerlerinin ve çalıĢanların yoğunlaĢtığı kent içi alan(lar). 2) Bir kentte; büroların, eğlence ve konaklama yerlerinin, servis hizmetlerinin, trafiğin yoğun ve arazi değerinin yüksek olduğu, ticaret ve alıĢveriĢ bölgesi. Yürütme erki kullanan seçilmiĢ ulusal yetke (otorite). Ulusal devlet kurumlarına bağlı kamu ya da özerk yapılı ulaĢım iĢletmesi. merkezi yönetim merkezi yönetim iĢleticisi mesafe (kıta) ücreti central government central government operator distance fare mesafeye göre değiĢen ücret mesafeye göre ücret metanol fare varies per distance distance related fare Bkz. Mesafe ücreti. metro metrobüs mevsimlik iĢçi MĠA'da çalıĢma oranı midibüs minibüs 1) Yapılan yolculuğun uzunluğuna koĢut (paralel) olarak değiĢen yolculuk bedeli. 2) Katedilen yol uzunluğuna bağlı olarak ayrıĢtırılmıĢ yolculuk ücreti yapısı. Bkz. Mesafe ücreti. Seçenek yakıt; havadan ağır sıvılaĢtırılmıĢ alkol. Doğal gazdan elde edilir. Yüksek hız ve kapasiteli, genellikle yeraltında çalıĢan raylı ulaĢım metro türü. Kendi ayrılmıĢ yolunda çalıĢan uzun (iki körüklü), çok yüksek metrobus yolcu kapasiteli, lastik tekerlekli ulaĢım aracı. Yolcu, yükseltilmiĢ duraklarına yolculuk bedelini ödeyerek girer ve araçların tüm kapılarından iniĢ biniĢ yapılır. Yaygın örnekte elektrikle çalıĢan araçlar, kimi modellerde akaryakıt kullanmaktadır (Ġstanbul Uygulamasında olduğu gibi). Manyetik iz yönlendiricili, sürücüsüz uygulamaları da vardır. Geçici olarak, belirli bir dönem için çalıĢtırılmak üzere iĢbaĢı temporary labour (istihdam) yaptırılan iĢçi. proportion of jobs in Kentin Yoğun ĠĢ Bölgesi'nde (YĠB) iĢyeri ve çalıĢanların yüzdesi. methanol CBD midibus minibus Minibüsle otobüs arası büyüklükte lastik tekerlekli kara ulaĢım aracı. Bkz. Otobüs, küçük. Lastik tekerlekli, 8-14 koltuk kapasiteli kara ulaĢım aracı. Bir ara toplu taĢım türü olan minibüs, genellikle azgeliĢmiĢ ülkelere özgü, hızlı kentleĢme ve gecekondulaĢmayla yakından ilgili bir olgu olup, Ġstanbul'da 1959'dan bugüne yolcu taĢımacılığı yapmaktadır. minibüs, ortaklaĢa vanpool minibüs, kamyonet motor motor sökme motor yenileme fabrikası motorlu araç motorlu araç ulaĢım türü motorlu araç yolağı motorlu araç yolculuğu motorlu bisiklet motorlu özel araç motorsiklet motorsuz araç ulaĢım türü motris van engine engine dismantling engine overhaul plant motor vehicle motorized mode Önceden saptanmıĢ bir noktadan ya da noktaya seyahat giderini düĢürmek ve kullanımı paylaĢmak amacıyla yolcuların ortak giriĢimi. Bkz. Minibüs. Arka kısmı kapalı kamyonet, minibüs. Yakıttan elde ettiği ısı enerjisini mekanik enerjiye çeviren makina. Araç motorlarının parçalarına ayrılma iĢlemi. Her türlü araç motor iĢinin (takma, sökme, onarma, bakım, vb) görüldüğü iĢlik, çalıĢma yeri. motorway network Motor gücüyle devinen tüm ulaĢım araçları. Motor destekli araçların çalıĢtığı tüm ulaĢım türleri (Yaya ve motorsuz araçlar dıĢında). Tüm motorlu araçların kullandığı yolağı. motorised trip Yaya ve bisikletli yolculuk dıĢında araçlı tüm yolculuk türleri. Silindir hacmı 50 cm3'ü geçmeyen, içten patlamalı motorla donatılmıĢ, yapım (imal) hızı saatte 50 km.den az öngörülmüĢ motor destekli bisiklet. privat motor vehicle Bireysel amaçlı olarak sahiplerince kullanılan ulaĢım aracı. Ġki ya da üç tekerlekli, sepetli ya da sepetsiz motorlu ulaĢım aracı. motorcycle Bisiklet, çekçek vb. motor gücü kullanmayan (insan gücüyle mechanized, non çalıĢan) ulaĢım türü. motorized mode moped electric locomotive muhasebe ve finansman sistemi accounting and financial system muhtar kartı alderman card Ġstanbul kentiçi ulaĢımından en son 1966 yılında kaldırılan ve günümüzde (2002) yalnızca Beyoğlu Ġstiklal Caddesinde yolcu taĢımacılığını sürdüren elektrikli tramvaylarda vagonları çeken motorlu araç. Genel muhasebe kayıtları, borçlar hesabı, alacaklar hesabı, bütçeleme ve bütçe denetimi, faturalama, bilgi aktarımı, iskonto ve nakit yönetimi, ödeme, faiz iĢlemleri, proje muhasebesi, vb. iĢletim dizgelerinden (sistem) oluĢan yapı. Ġstanbul muhtarlarına özel tarifeyle yolculuk hakkı veren belge. N nakil nakit nakit ödeme transfer cash paying in cash, to take cash nazım plan bürosu metropolitan planning bureau nazım planı master plan of the city network New York Metrosu nitelik ağ New York's metro nitelikli (vasıflı) niteliksiz (vasıfsız) niteliksiz onarıcı (vasıfsız tamirci) normal (solo) otobüs quality unquality unquality repairman quality normal bus Bir kurumdan diğer kuruma geçen çalıĢan. Doğrudan para kullanımı. 1) Kent içi ulaĢımda yolculuk bedelini yolcunun araç dıĢında ya da içinde, geçerli parayla ödemesi. 2) Yolculuk bedelinin doğrudan para olarak alımı. Kentsel geliĢme tasarımlarını gerçekleĢtiren, yetkili ve sorumlu, genellikle yerel yönetimlere bağlı uzmanların görev aldığı resmi büro. Genel arazi kullanımı, yerleĢmeler, iĢlevsel kullanımlar, altyapı, ulaĢım vb. kentsel hizmetlerin yakın, orta ve uzun dönemli kestirimlerini içeren, politikaları belirleyen, uygulama öngören tasarım. Kentsel alanda ulaĢım yol, hat dağılımı. 1885'te ulaĢım hizmeti vermeye baĢlayan, Londra ve Ġstanbul Tünel'den sonra Dünyada üçüncü metro. "Mal ya da hizmetlerden yararlananların ya da ilgililerin beklentilerinin karşılanmasında ulaşılan düzey." (DPT, 2006) ĠĢ uzmanlığı, yeterliliği olan. ĠĢ uzmanlığı, eğitimi olmayan. Tanımlı bir niteliğe göre görev yürütmeyen, niteliksiz garaj (bakım onarım) iĢçisi. Bkz. Otobüs, standart boy. normal kart normal yolcu normal card normal fare nostaljik tramvay nostalgic tramway NOx (azotoksit) NOx (oxides of nitrogens) population population projection nüfus nüfus kestirimi nüfus patlaması population explosion nüfus yoğunluğu population density nüfus yönetimi population policy Herhangi bir özel hak ya da konum sağlamayan ulaĢım kartı. Tam ücretlendirilen, herhangi bir indirim uygulanmayan yolcu sınıfı (kategori). Ġstanbul'da (Türkiye) ĠETT ĠĢletmeleri Genel müdürlüğü'nün, en son 1966 yılında iĢletmeden kaldırılmıĢ bulunan tramvaylardan çekici (motris) ve vagon iyileĢtirmesi yaparak Beyoğlu yaya bölgesinde, 1990 yılında yeniden iĢletmeye koyduğu, küçük ölçekli, (2 motris, 3 vagondan oluĢan, hattın ortası olan Galatasaray'da ikiye ayrılan tek raylı, 1640 m.hat uzunluklu ) turistik raylı iĢletme. Araç yakıtlarının yanmasına bağlı olarak havaya salınan ve kirlilik yaratan kimyasal uçucu (gaz). Kent alanı içinde yerleĢik insanların sayısı. "Doğum, ölüm ve göç devinilerinin ilerdeki olasılıklarıyla ilgili belli varsayımlara dayanarak, nüfusun gelecekteki gelişmesine ilişkin hesaplar yapmak." (RK, 1998) "Yeryüzünde nüfus artış hızının çok büyük boyutlara varması sonucunda, yığışımın, birçok ülkeler için önemli bir toplumsal sorun durumuna gelmesi." (RK, 1998) "Bir bölgede, bir ülkede ya da anakentte, genellikle bir kilometre kareye düşen nüfus sayısı." (RK, 1998) "Nicelik ve nitelik açısından nüfus değişmelerini etkileyebilecek önlemlerin tümü." (RK, 1998) O odak, merkez center odakçıl (merkezi) tasarı concentric plan odaklanmıĢ bilgi centralised data odaktan uzaklaĢma (merkezden kaçıĢ) okul geçidi desantralization "1)Bir kentin, tecim ve hizmet etkinliklerinin toplandığı çekirdek kesimi. 2) Kentsel işlevlerin ve etkinliklerin yoğunlaştığı irili ufaklı yerleşim yerleri, kentler." (RK, 1998) "Kentin bir odak çevresinde birbirini saran türlü işlevsel kuşaklardan oluşan bir düzen içinde gelişmesini amaçlayan tasarım türü." (RK, 1998) Ağ üzerinde (bağlantılı ya da bağlantısız) üretilmiĢ bilginin değiĢik teknolojiler aracılığıyla ortak veritabanı oluĢturmak ve iĢlenmek üzere ana bilgisayarlarda (dizgelerde) toplanması. Türlü kentsel iĢlevlerin, geleneksel olarak ortaya çıktığı yoğun odaklardan (merkez alanlar) kenti saran dıĢ bölgelere kaydırılması. onarım onarım ve bakım iĢlikleri (atölye) Okul öğrencilerinin yol geçiĢlerini güvenle sağlayabilmek için, taĢıt yolunda ayrılmıĢ ve trafik iĢaretiyle tanımlanmıĢ alan. Öğrencilerin ev-okul arası yolculuklarını sağlayan genellikle özel school bus iĢletme türü. Öğrenci ve öğretim kurumları görevlilerine hizmet veren ulaĢım school vehicle aracı. Olağanüstü durumlarda (trafik, doğal yıkım, savaĢ, vb.) emergency management system yürütülecek ulaĢım hizmeti ile ilgili yapı(lanma). Bkz. İvedi Durum Yönetim dizgesi. UlaĢım örnekçe (model) mantığına uymayan, çeliĢen seyahat. impossible travel Manyetik kartların bir yarık içerisinden geçirilerek okutulduğu swipe validator aygıt oluğu. Bozuk, hasarlı araçların yeniden çalıĢır duruma getirilmesi. renovation maintenance/repair UlaĢım iĢletme araçlarının bakım ve onarımlarının yapıldığı, buna uygun tasarımlanmıĢ yer. workshop onaylı salım azaltımı Orer (Fr. Horaire) orman alanı certified emission reduction timetable forest area orman koruyucu (muhafaza) kartı orta dönem medium term okul servisi okul taĢıtı olağanüstü durum yönetimi dizgesi olanaksız seyahat oluklu okuyucu school walk Temiz Gelişim Tekniği projelerinin uluslarası yönetim kurulunca onaylanmasıyla elde edilen hak ve belge. Bkz. Zaman çizelgesi. Kent tasarımlarında yeĢil alan olarak ayrılmıĢ ve yerleĢmeye kapalı bölge. forest protector card Yolcunun orman koruma görevlisi olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle yolculuk yapmasını sağlayan belge. Gelecek 5-20 yıl. orta dönem hatağı ortaboy otobüs ortalama filo yaĢı ortalama gecikme ortalama hatağı hızı ortalama hız ortalama seyahat uzunluğu ortalama ticari hız ortalama ulaĢım bilet geliri ortalama yolcu yükü ortalama yolculuk medium term route network medium-size bus average bus age average delay average road network speed average speed average journey distance average commercial speed average transport farebox revenue per boarding average load average trip UlaĢım örnekçelerinde gelecek orta dönemde (5-20 yıl) iyileĢtirilmiĢ hatağı. Bkz. Otobüs, orta boy. Filoyu oluĢturan tüm otobüslerin (araçların) model yılı esas alınarak hesaplanmıĢ yaĢlarının toplanıp toplam otobüs (araç) sayısına bölünmesiyle elde edilen ortalama süre. Duraklara araçların gecikme sürelerinin ortalaması. Tüm araçların kent hatağında 7 gün/24 saat gerçekleĢtirdikleri servislerin hız ortalaması. UlaĢım türlerinin hızlarının dönemsel ortalaması. Yolcuların bir ya da birden çok yolculuk yaparak amaçlarına ulaĢtıkları ortalama yol uzunluğu. Bkz. Yolculuk, Seyahat Bekleme sürelerini de (durak ve terminallerde, trafikte, vb.) içeren ortalama ulaĢım hızı. BiniĢ baĢına düĢen ortalama yolcu geliri. Gün içerisinde yolculuk sayısının birim zamana düĢen ortalama büyüklüğü. Yolculuk sayılarının toplam değerleri üzerinden hesaplanan birim baĢına (araç, hat, süre, vb.) değer. Yolcuların seyahat hızları toplamının ortalaması. ortalama yolculuk hızı ortalama yolculuk uzunluğu oto boyacısı oto elektrik oto elektrikçisi oto korkuluk average journey speed average riding (trip) Yolcuların yolculukları sırasında gerçekleĢtirdikleri seyehatlerin ortalama uzunluğu. Bkz. Yolculuk, Seyahat distance Filo otobüslerinin tüm boyama iĢleriyle ilgili iĢçi. auto dyer Araçlarda her türlü elektrik donanımı ve iĢi. auto electric Filo otobüslerinin tüm elektrik donanımıyla ilgili iĢçi. auto electrician Karayolunda trafik güvenliği ile bölünmüĢ yollarda araçların guard auto oto lastikçisi otobüs tire worker bus otobüs (araç) markası otobüs (araç) modeli otobüs (araç) yaĢı bus mark uzun/kısa farlarının ıĢık huzmelerinin kırılmasını sağlayan set. Filo otobüslerinin tüm lastik donanımıyla ilgili iĢçi. Lastik tekerlekli, yüksek yolcu kapasiteli (en az 15 koltuk) kara ulaĢım aracı. Ġstanbul'da 1928 yılından beri otobüslü toplu ulaĢım hizmeti verilmektedir. Otobüsün (aracın) firma (üretici) adı. bus model Otobüsün (aracın) üretim yılı. bus age otobüs alımı bus purchase otobüs baĢına günlük km otobüs baĢına günlük yolculuk (biniĢ) sayısı daily km per bus Model yılından baĢlayarak (model yılı= 1 yaĢ) otobüsün (aracın) yaĢı. Filonun yenilenmesi, gençleĢmesi ve artan yolculuk isteminin (talep) karĢılanması için yürütülen otobüs satınalma iĢi. UlaĢım hizmeti veren bir otobüsün 1 günde gelir getiren kilometresi. Bir otobüse (araca) bir gün boyunca yapılan yolcu biniĢi (yolculuk) sayısı. daily number of passengers(rides) per bus number of otobüs baĢına toplam çalıĢan kiĢi personnel per service (bus) sayısı UlaĢım iĢletmelerinde çalıĢan bir otobüs baĢına düĢen iĢçi, memur, sözleĢmeli çalıĢan toplam sayısı. UlaĢım baĢarım (performans) göstergesidir. otobüs durağı bus stop otobüs kilometre otobüs koridoru otobüs önceliği bus km. bus corridor bus priority 1) Otobüslerin durdukları ve yolcu-iniĢ biniĢi yaptıkları nokta. 2) Genellikle bir simgeyle gösterilen, yolcuların otobüslere biniĢ iniĢ yaptıkları yer. Bir otobüsün gerçekleĢtirdiği km. Bkz. Araç kilometre. Özellikle otobüslere ayrılmıĢ yol kesimi. Otobüs Ģeridi, koridoru vb. biçiminde otobüslerin trafikte seyirlerini kolaylaĢtırıp öncelik sağlayan uygulama. otobüs Ģeridi bus lane otobüs terminali bus shelter otobüs varlığı (filo) fleet bus trip otobüs yolculuğu busway otobüs yolu otobüs, besleme bus, feeder otobüs, çevre (banliyö) bus, suburban otobüs, çift (iki) katlı bus, double deck otobüs, doğal gazlı natural gas bus otobüs, geliĢkin tasarımlı otobüs, gezi bus, advanced design bus, circulator otobüs, görünü otobüs, havahatlı bus, sightseeing bus, trolley otobüs, hızlı (ekspres) otobüs, hizmet (servis) bus, express otobüs, kent bus, intercity otobüs, kiralık bus, charter otobüs, körüklü bus, articulated otobüs, küçük otobüs, ortaboy otobüs, standart boy bus, small bus, medium-size bus, standard-size otobüs, ulaĢım bus, transit otobüs, van (minibüs) (bus), van otobüs, yeni tasarım bus, new look bus, subscription 1) Otobüslere geçiĢ üstünlüğü tanınan yol Ģeridi. 2) Tüm gün ya da günün belirlenmiĢ dilimlerinde otobüslere öncelik sağlayan cadde ya da otoyol Ģeriti. Bazen gerekli ve acil durumlarda diğer taĢıtlar da bu Ģeriti kullanabilir. Bekleyen yolculara uygun tasarlanmıĢ, onları kötü hava koĢullarından koruyan ve oturma birimleri olan, duraklara yakın yapı ya da yapı eklentisi. UlaĢım iĢletmelerinde filoyu oluĢturan tüm araçların sayısı. Araç olarak otobüs kullanılan yolculuk. 1) Diğer Ģeritlerden fiziksel engelle ayrılmıĢ, baĢka ulaĢım türlerine sınırlanmıĢ, otobüslere ayrılmıĢ yol. 2) Otobüslere ayrılmıĢ, diğer araçlara açık olmayan yol Ģeriti. Terminal, hızlı otobüs durakları ya da raylı ulaĢım aktarma noktalarına bağlı hatların otobüsü. Bkz. Besleme Otobüsü Yalnızca önden iniĢ biniĢ yapılan, yüksek arkalı normal koltuklu, ama ayrı yüklüğü olmayan ya da kullanıcı rahatlığı gözetilmemiĢ, bağlantılı birkaç durağıyla uzun yol hizmet otobüsü. 1) Biri diğerinin üzerinde iki ayrı yolcu bölmesi olan otobüs. 2) Ġki katlı olarak tasarımlanan, yüksek koltuk kapasiteli ve diğer otobüslere göre koltuk kapasite sayısı daha yüksek olan ulaĢım aracı. 3) GiriĢ düzeyi ve onun üzerinde ikinci bir katı bulunan, yüksekliği uluslar arası ölçünlerle belirlenmiĢ otobüs. Yalnızca doğal gaz yakıtı kullanarak devinen araç (otobüs). Bkz. Doğal gaz yakıtlı otobüs. Ġlk kez 1977 yılında önceki otobüslerle karĢılaĢtırıldığında köklü bir tasarım ve biçim farkı sunan yeni otobüs. Kent içinde ya da önemli trafik yollarını kullanarak yakın bölgelerde, özel, amaçlanmıĢ yerleri gezdiren otobüs. Pencere alanı geniĢ tutulmuĢ, seyir amacına uyarlanmıĢ otobüs. Elektrikle çalıĢan lastik tekerlekli ulaĢım aracı; aracın gövdesi dıĢında bulunan merkezi bir güç kaynağından hatlarla çekilen elektrik motora aktarılır. Bkz. Troleybüs. ĠĢletmeci kararıyla hattın bir bölümünde durak sayısı sınırlanmıĢ ya da olmayan otobüs. AyrılmıĢ koltuk ve önceden ödenmiĢ ücretle, belirlenmiĢ bir bölgede sürekli kullanıcılara (müĢteri) iĢletmecinin sunduğu ev-iĢ arası hızlı ulaĢım hizmeti. Yalnızca önden iniĢ biniĢi olan, yüksek arka koltuklu, yüklük bölümü ayrı, kullanıcının rahatı gözetilmiĢ, yüksek hızlı uzun mesafe hizmet otobüsü. Birlikte bir amaç, özel bir izlence için kiĢilerin topluca, önceden belirlenmiĢ bir fiyata göre, tikel bir sözleĢmeyle otobüsleri kullanabildikleri ulaĢım hizmeti. 1) Arkasında bağlantı birimiyle ekli römorku bulunan, yaklaĢık 17-18 m. uzunluğunda, koltuk ve ayakta yolcu kapasitesi toplam 150 kiĢi dolayında olan otobüs. 2) Ġkiye ayrılmıĢ yolcu bölümleri olan ve dönemeçlerde bağlantı noktasının kıvrıldığı, 17 m. ya da daha uzun otobüsler. Uzunluğu 8,5 m.den az otobüs. Uzunluğu 9-10,5 m. arası otobüs. 1) Uzunluğu 10,5-12,5 m. arasında olan otobüs 2) Kentiçi ulaĢımda kullanılan, yaklaĢık 11 m. boyunda, koltuk ve ayakta kapasitesi bir defada yaklaĢık toplam 100 kiĢi olan otobüs. Önde ve ortada kapılarıyla, arkada motoru, düĢük arkalıklı koltuklarıyla kullanıcı için yolcu konforu gözetilmemiĢ, ayrı yüklüğü olmayan sık duraklı hizmet otobüsü. 6 m. ya da daha kısa, isteğe göre tasarımlanmıĢ, ön ya da yan kapının doğrudan koridora açıldığı, sınırlı normal koltuklu araç. Bkz. Minibüs. 1959-1978 arasında üretilen üstün biçim ve mekanik donanımlı otobüs. otobüslerin katarlaĢması bus bunching otogar bus terminal otomatik araçyeri belirleme sistemi (OABS) automatic vehicle location system (AVLS) otomatik kılavuz Araç sürücüsü ya da gövdesi içinde görevlilerin bulunmadığı elektrikli demiryolu. otomatik ücret toplama sistemi (OÜTS) automated guideway automatic fare collection system (AFC) otomobil car otomobil bağımlılığı otomobil egemenliği otomobil patlaması otomobil sahipliği düzeyi otomobil trafiği automobile dependency automobile dominate automobile boom level of car ownership automobile traffic Sahibi tarafından ticari olmayan bireysel yolculukları için kullanılan dört tekerlekli, motorlu, sürücüsünden baĢka en çok yedi oturma yeri bulunan kara ulaĢım aracı. Kentiçi ulaĢımda bireysel ulaĢım türü olan otomobillerin ağırlığının artması ve otomobil kullanımının yeğlenmesi. otomobil trafiği denetimi otomobile kısıtlı bölge (OKB) control automobile traffic auto restricted zone (ARZ) otomobilleĢme oranı otopark car ownership rate otoyol, açıkyol, hızyolu speedway, freeway, motorway parking lot Verimsiz iĢletmeciliğin ve kötü hatağı tasarımının bir sonucu olarak, yolboyunca trafik ya da baĢka nedenlere bağlı olarak otobüslerin arka arkaya dizilmesi. Kent ya da ülkelerarası kara ulaĢım araçları (otobüs) bekleme noktaları (terminal). Yolcuların bilgi gereksinimlerini karĢılamak, filo araçlarının gerektiğinde bakım, onarımlarını yapabilmek vb. için çalıĢan araçların trafikteki yerlerini saptayan teknoloji. Bozuk para, jeton, bilet ya da kartla ödemeye dayalı yolcu geçiĢlerini sağlayan donanım ve denetim sistemi. UlaĢım ve gelirin saptanmasını sağlayan özel donanım gerektirir. Kentiçi ulaĢımda otomobillerin diğer ulaĢım türlerine göre öne çıkması. Kentiçi trafiğinde otomobil kullanımının hızlı artıĢı. Kentte bireysel ulaĢım amaçlı kullanılan otomobillerin sahiplik düzeyi. Kentiçinde otomobil hareketlerinden kaynaklanan yolağı kullanımı. Kentiçi ulaĢımda otomobil hareketliliğini sınırlamak ya da azaltmak giriĢimi. BelirlenmiĢ zaman dilimlerinde, toplu ulaĢım, acil ulaĢım, taksi ve kimi durumlarda servis araçları dıĢında, normal otomobillere yasaklanmıĢ ya da sınırlanmıĢ bölge. Bir kentte yaĢayanların otomobil sahipliğinin düzeyini gösteren oran. Araçların topluca park edebildikleri ve bekleme yapabildikleri alan, yapı. "Ana kentler arasında hızlı taşıt gidişgelişlerini sağlayan, yayalara kapalı, taşıt giriş çıkışıyla sık sık kesilmeyen, yerleşim yerlerinden uzak geçen, hız düşümü gerektiren keskin dönüşleri (viraj) bulunmayan, bir iki saatlik aralarla dinlenme ve yakıt alım yerleri öngörülmüş, geniş ve birkaç izli (şerit) yol." (RK, 1998) Ö ödeme denetimi validation ödeme ortamı ödence, tazminat fare media, ticket media compensation ödenecek borç accunt payable öğrenci öğrenci kartı student student card öğretmen teacher Yolcuların bilet ve yolculuklarını ödeme biçimlerinin elle, mekanik ya da elektronik (otomatik) araçlar yardımıyla izlenmesi. 1) Biletlerin ana madde olarak fiziksel özelliği (kağıt, plastik, vb.). 2) UlaĢımda kullanılan biletlerin yapı (malzeme) özellikleri. "Kamu yararı amacıyla, taşınmazı kamulaştırılan kişiye, bu işlemi gerçekleştiren kamu kuruluşunun yasalar uyarınca ödediği para." (RK, 1998) ĠĢçi ve memur ödemeleriyle ilgili olarak hesaplanmıĢ (tahakkuk) geçmiĢ dönem vergi borçları (gelir vergisi stopajı, damga vergisi, katma değer vergisi, vb.), S.S. Kurumu, tasarruf fonu ve bunların gecikme cezaları; yurtiçi/yurtdıĢı kredi borçları ana para, faiz ve komisyon ödemeleri; büyükĢehir belediyesinden alınacak borç ödemelerine dair ödenekleri kapsar. DeğiĢik ücretlendirilen (indirimli) yolcu sınıfı (kategori). Yolcunun öğrenci olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle yolculuk yapmasını sağlayan belge. DeğiĢik ücretlendirilen (indirimli) yolcu sınıfı (kategori). öğretmen kartı teacher card ÖHO (Özel Halk Otobüsü) ÖHO (Private Bus) ölçek scale ölü kilometre wasted kilometer, dead kilometer, deadhead ölüm ölümlü ulaĢım kazası öncelikli aktarma durumu death fatality, transport fatality priority transfer condition önerilen hatağı proposed route network öpvebin kiss and ride örgütlü (organize) sanayi bölgesi organized industrial district, industrial estate örnek, tasım model 1) Daha çok matematikte kullanılan bir çözümleme (analiz) aracı. Gelecekte arazi kullanımlarının, ekonomik uygulamaların, seyahat etkinliklerinin hava, su, arazi kaynaklarının niteliği (kalite) üzerinde etkilerini kestirebilmede ulaĢım tasarımcıları tarafından kullanılır. 2) "Bir kentin bugünkü durumu ve gelecekte alması istenen biçim gözönünde tutularak, kentin oluşumunu biçimlendiren almaşık etkenleri sınamak ve herbirinin davranışlarını önceden kestirmek amacıyla kurulan simgesel anlatı." (RK, 1998) örnekçe ince ayarı tuning the model örneklem sample örsted örümcekağı kent oersted radial pattern city öykünüm simulation UlaĢım örnekçelerinin seçilmiĢ kimi varsayımlarla desteklenerek ayrıntılandırılması. "Herhangi bir evrenin, incelenmek üzere seçilen parçası." (RK, 1998) Fizikte manyetik alan gücü birimi. "Odağından çevresine doğru ışın gibi yayılan yolları olan, örümcek ağı biçiminde dokusu bulunan kent." (RK, 1998) "Tasarım kurumlarında kentin gelişmesini belirleyen etkenleri, belli varsayımlar altında, yapay olarak çevrime sokarak, kentlerin geleceğine ilişkin kestirimler yapmak ve varılan sonuçları gerçek kentsel yaşama uygulamak. 2) Bu yöntemi uygulayarak yapılan kentbilim öğretimi." (RK, 1998) özel amaçlı taĢıt spesific vehicle özel araba privat car özel bayi bilet satıĢı ticket sale with private agent özel bayi bilet satıĢı geliri revenue of ticket sale with privat agent Yolcunun öğretmen olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle yolculuk yapmasını sağlayan belge. Özel Halk Otobüsü kısaltması. Ġstanbul'da (Türkiye) 1983'den beri daha örgütlü olarak ĠETT yönetim, yürütüm ve denetiminde kentiçi otobüs ulaĢım hizmeti veren ve bağımsız iĢletmecilerden oluĢan iĢletme türü. Gerçek uzunluklarla bunların harita üzerindeki uzunlukları arasındaki küçültme oranı. 1) Doğrudan gelir getirmeyen, araçlarla yolcu taĢınmayan kilometre. 2) Kentiçi ulaĢım araçlarının yolcu taĢımacılığı (servis) sırasında yaptıkları kilometre dıĢında gerçekleĢen zorunlu ya da zorunsuz kilometre. Garaj-hatbaĢı km., garaj içi km. yi kapsar. 3) UlaĢım araçlarının yolcusuz hareketleri; garajlardan hatbaĢlarına ya da hatlardan hatlara geçiĢlerde sözkonusudur. ÇalıĢanın (personel), çalıĢırken yaĢamının sona ermesi. UlaĢım iĢletmelerinde çalıĢan araçların insan ölümleriyle (çalıĢan, yolcu, sürücü, yaya) sonuçlanan kazaları. KoĢulları iyileĢtirilmiĢ ve çekicileĢtirilmiĢ aktarma noktası. Örneğin aktarma noktasında, mağaza, alıĢveriĢ olanağı, rahat bekleme olanağı, vb. ortamlar oluĢturarak öncelik yükseltilebilir. Öncelikli aktarma noktaları aktarma olumsuz etkisini düĢürür. Bkz. Aktarma olumsuz etkisi. Varolan ulaĢım hatağına seçenek olarak üretilmiĢ hatağı tasarımı. Toplu ulaĢım araçlarına biniĢ duraklarında (aktarma yerlerinde) sürücülerin araçlarını bırakmaları ve toplu ulaĢımla seyahatlerini sürdürmeleri. Bkz. Parketbin. "Sanayinin etkinliğini ve kentte düzenli yerleşmeyi sağlamak amacıyla, sanayi kuruluşlarının ulaşım, kentsel arazi, enerji, yakıt, su, hammadde gibi altyapı ve gereksinmeleriyle ilgili kolaylıkları bir arada bulunduran, özel olarak tasarlanan ve tasarımlarda yer verilen bölge türü." (RK, 1998) Özel amaçlı tasarlanmıĢ (yangın söndürme, cankurtaran, cenaze, iletiĢim, diğer araçları çekme/kaldırma, vb.) motorlu araç. Yalnızca araç sahibinin kullanımına açık, 3 ya da üzeri tekerlekli ulaĢım aracı. Yolculuklarda kullanılan değiĢik tür biletlerin özel bayi giĢelerinden özel kiĢilerce, belirli bir kar yüzdesiyle (komisyon) satıĢı. Yolculuklarda kullanılan değiĢik tür biletlerin özel bayi giĢelerinden belirli bir kar yüzdesiyle satıĢı sonucu sağlanan gelir. özel bilet bayisi özel giriĢimci özel iĢleticilere destek (sübvansiyon) özel kiĢilere kiralanan özel otomobil sahipliği oranı özel ulaĢım özel ulaĢım yolculuğu özel ulaĢım yolculuk süresi (ÖUYS) özelleĢtirme Kamu iĢletme biletlerini öngörülen komisyon farkıyla satan özel kiĢi ya da iĢletme. private enterpreneur KiĢisel sermayesiyle yatırım yapan kiĢi. Kentiçi ulaĢımı hizmeti veren özel iĢletmelere belli kar oranlarının subsidy to private kamu tarafından güvencelenmesi, verimsiz hat ya da bölgeler için operator özel iĢleticinin güvencelenen açığının kamu kaynaklarınca karĢılanması. renting private agent Bilet satıĢı yapmak üzere, kamu iĢletmelerince özel kiĢilere kiralanan satıĢ noktası. private agent automobile ownership ratio private transport privat transport trip time riding of private transtportation (TRPT) privatization YerleĢik (nüfus) baĢına düĢen otomobil sayısını veren gösterge. 1) Özel araçla yapılan bireysel yolculuk türü. 2) Çok düĢük kapasiteli kara (otomobil, taksi) ulaĢım araçlarıyla yapılan kentiçi ulaĢım. Özel ulaĢım araçlarıyla yapılan yolculuk. Kentlerde özel ulaĢım araçlarıyla gerçekleĢtirilen yolculukların, yolculuk baĢına ortalama süresi. Kamunun elindeki kentiçi ulaĢımı iĢletmelerinin özel iĢletmelere aktarımı. Özgül amaçlar için kullanımı yasaca öngörülmüĢ parasal kaynak. BaĢka kullanıcılarca harcanamaz. özgülenmiĢ (tahsisli) fon kaynakları dedicated funding source ÖzgülulaĢım Paratransit Düzenli ulaĢım hatlarından yararlanamayan özürlüler için 1990 Özürlü Amerikalılar Yasası gereği oluĢturulmuĢ ulaĢım hizmeti. özürlü disabled persons özürlü otobüsü low floor bus Kentiçi ulaĢımda özel olarak tanımlanan (araç teknolojileri, değiĢik ücret ya da ücretsiz uygulamaları) bir yolcu sınıfı (kategori). Özürlü (fiziksel engelli) yolcuların kentiçi yolculuklarını yapabilecekleri biçimde özel olarak tasarımlanan ulaĢım aracı. P paralı aktarma no free transfer paralı otoyol motorway parasız aktarma free transfer parasız geçiĢ transit pass parça yıkama parçacık (VHC) parçacık yakalayıcı spare parts washing particul (VHC) particulate trap parçalı çözüm fragmented solution park denetimi parking control park garaj parking depot park kısıtlaması park politikaları parking restriction parking policies park süresini aĢma fine for exceeding allowed parking cezası Yolculuk boyunca bir ulaĢım aracından diğerine geçerken ücret ödeme. Lastik tekerlekli kara ulaĢım araçlarınca ücret ödenerek kullanılabilen yol. Yolculuk boyunca bir ulaĢım aracından diğerine geçerken ücret ödememe. Ücretsiz geçiĢ hakkı. Bazı yolculara sağlanan ücretsiz ulaĢım hizmeti. Makina parçalarının bakımı iĢlemi. Uçucu hidrokarbonlar ya da yanmamıĢ (katı) petrol atıkları. Araçların saldıkları parçacıkların (katı, kurum,vb.) bir kısmını yakalayan süzgeç . Genel olarak bir ana gövde ve toplanan katı parçacıkları yokeden bağlantılı bir denetim biriminden oluĢur. Sorunu bütünselliği içerisinde değerlendiremeden, parçalı olarak algılayıp her parça için ayrı ve kalıcı olmayan çözümler üretimi. Kent içinde kural dıĢı parklamaların izlenmesi, cezalandırılması, engellenmesi. UlaĢım iĢletme filo araçlarına sınırlı garaj hizmetlerinin (yakıt, vb.) verildiği, genelde servis dıĢında konaklama yapılan yer. Kentlerde araçların park etmelerini zorlaĢtıran uygulama. Kentlerde araçların park etmelerini düzenleyen anlayıĢ ve uygulamaların tümü. Ġzinli araç park süresini aĢma karĢılığı. time park ücreti park yasağı alanı (zon) park yeri parking fare no parking zone Yasal otoparklamalar için ödenen ücret. Araçların park etmelerinin yasak olduğu kentsel alan, bölge. parking parketbin park and ride parketbiniĢkazan parketme park and ride lot parking parkmetre patlayıcı parking meter explosive pazar payı personel giriĢi personel yokluğuna bağlı yitik (zayi, kayıp) sefer pik saat piyasa düzenlemesi market share personnel's entries lost run by personnel's lack Kentlerde araçların park etmeleri (bekleme yapmaları) için kullanılan açık ya da kapalı alan. 1) Toplu ulaĢıma destek amaçlı ve özel araç kullanıcılarına yönelik parklama türü. Özel araç kullanıcısı toplu ulaĢım terminallerine yakın noktalardaki 'parketbin' lerde özel aracını bırakarak toplu ulaĢım aracına geçer. Özel uygulamalar sözkonusu olabilir (destekler, vb.). Uygulama, özellikle kent içi yoğun bölgelerdeki trafik sorununun çözümüne katkı yapar. 2) UlaĢım araçlarına aktarma yapan otomobil sürücüleri için tasarımlanmıĢ parkyeri. Bkz. Öpvebin. Bkz. Parketbin. Araçların durma ve duraklama eylemleri dıĢında bir yerde bırakılması. Ödemeli parkölçer. Herhangi bir etkiyle patlayan madde. Patlayıcı madde taĢıyan araçlar ve trafiğiyle ilgili ulusal ve uluslar arası geçerli tanımlar yapılmıĢ, ölçünler oluĢturulmuĢtur. UlaĢım iĢletme ya da türünün kent içi yolculuk payı. Kuruma yeni çalıĢan (personel) katılımı. Özellikle sürücü personel eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan eksik sefer. plaka licence plate planlama postabaĢı planning head man proje gideri project expense propan propane psikoteknik psychotechnic PTT (teknik+dağıtıcı çalıĢan) kartı PTT (technic+distributor staff) card Bkz. Doruk sürem. UlaĢımla ilgili iĢletmeci davranıĢının piyasa koĢullarına göre özgürce düzenlenmesi. Trafiğe tescilli her araca takılan; 0.75 mm kalınlığında, genellikle metalden yapılı, il, görev, meslek kategorilerini ayıracak harf, sayı, renk göstergeleri (kod) içeren levha. Bkz. Tasarım. Niteliksiz (kalifiye olmayan) iĢçi çalıĢtıran destek hizmet birimlerinde, iĢçilerden sorumlu, yönetici konumundaki iĢçi. Bütçe yılı içinde yapılacak geliĢtirme ve iyileĢtirmeler için ayrılan ödenek. Seçenek yakıt; sıvılaĢtırılmıĢ yeryağı (petrol) uçucusu (SPG). Havadan ağır olup orta basınç altında depolanır. Doğal gaz ve petrol türevidir. Araç sürücülerinin trafikte anlık olaylara tinsel (ruhsal) ve bedensel tepkilerinin benzetim, yansılama, öykünüm (simülasyon) teknikleriyle ölçüldüğü yöntem. Yolcunun PTT (Posta Telgraf Telefon) teknisyeni ve dağıtıcısı olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle yolculuk yapmasını sağlayan belge. PTT dağıtıcısı PTT teknisyeni distributor of PTT technician of PTT DeğiĢik ücretlendirilen (ücretsiz) yolcu sınıfı (kategori). DeğiĢik ücretlendirilen (ücretsiz) yolcu sınıfı (kategori). peak hour market regulation R raylı toplu ulaĢım (taĢım) türü rail transit mode raylı ulaĢım türü raysız tramvay rail mode trackless trolley 1) Demiryolları üzerinde çalıĢan araçlarla (tünel, tramvay, hafif raylı, metro, vb.) yapılan yolculuk türü. 2) Ray üzerinde araçlarla yapılan ulaĢım türü. Bkz. Raylı toplu ulaşım türü. Bkz. Otobüs, havahatlı. rehber reklamlı otobüs rektifiye rölanti devresi römork ruhsat ruhsatlı ruhsatsız Rumeli Yakası Hatağı ve günlük iĢletme bilgileriyle iĢletme hakkında değiĢik bilgileri içeren kitapçık. bus with advertising Reklam uygulanan otobüs. Araçlarda motor bloku yenileme iĢlemi. rectifier Motorun durmadan kendi kendine düzenli çalıĢabilmesi için rolanty period ayarlanmıĢ en düĢük devri. Motorlu araçla çekilen, insan ve yük taĢıma için yapılmıĢ trailer motorsuz taĢıt. ÇalıĢma izni. license Yasal izinli (ulaĢımla ilgili olarak). franchised Yasal izinli olmayan (ulaĢımla ilgili olarak). 'Korsan', 'Kaçak' da illegal vehicle denir. Ġstanbul Boğazıyla iki parçaya ayrılan, Türkiye'nin önemli büyük European Side kenti Ġstanbul'un Batı (Avrupa) yanında, Haliç Körfezinin güneybatısında kalan coğrafi bölümü. guidebook S saat baĢına anamal capital cost per hour (sermaye) gideri vehicle cost per saat baĢına araç hour gideri TaĢıtların ve diğer değiĢmez (sabit) değerlerin aĢınma ve yıpranma bedellerinin bir saat dilimine düĢen ortalaması. saat baĢına geçiĢ (seyir) saat baĢına sürücü gideri saat baĢına yolcu gideri saat baĢına yolcu zaman gideri sağlık çalıĢanı runs/hour Bir yönde 1 saatte iĢleyen araç sayısı. driver cost per hour Bir saatlik sürücü (Ģöfor) çalıĢmasına düĢen ortalama ücret (kesintisiz). Sürücünün maaĢı + genel giderler. passanger cost per hour passangers time cost per hour haelth personnel Saat baĢına düĢen yolculuk iĢletme harcaması. sağlıklı kent belgesi (sertifika) healthy city certificate sağlıksız yarıĢma (rekabet) unplanned competition sahte bilet counterfeit ticket salım emission salım (emisyon) ticaret borsası emission market sarı basın kartı yellow press card sarım (bobinaj) satınalma gideri coil winding purchase cost satınalma kararı purchasing decision savcı attorney Bir kentiçi ulaĢım aracının yaptığı her çalıĢma saati baĢına düĢen ortalama gider. Varsa Biletçi maaĢı + Genel giderlerden oluĢur. UlaĢım ücretinin, yolcunun hat (araç) seçimine etkisini belirlemek için kullanılan ağırlık katsayısı (parametre). Sağlık hizmetleri veren (doktor, hemĢire, vb) çalıĢan. BM Dünya Sağlık Örgütü’nce yayınlanmıĢ Sağlıklı Kent Ana Ölçütlerini 20 baĢlık altında (hava kirliliği, gürültü, yeĢil alan, bisiklet, vb.) listeleyen karar. Kötü ulaĢım tasarımı ve verimsiz hatağıyla iliĢkili olarak, ulaĢım sunu ve istemi arasında; iĢletmeler, araç tür ve kapasiteleri, coğrafi dağılım, hizmet düzeyleri vb. açısından eĢgüdüm ve bütünlükten yoksun iĢletmeler arasında, kentiçinde ulaĢım ve trafik karmaĢasına (kaos) da yol açan kuralsız iĢletmecilik uygulaması. UlaĢım iĢletme gelirlerinin yasal olmayan yollardan ele geçirilmesi için iĢletme biletlerinin yasadıĢı oluĢturulmuĢ tıpkıbasımı (kopya). Kimyasal kirleticilerin (katı ya da uçucu) araçlardan havaya salınımı. Kyoto SözleĢmesine yandaĢ olan ulusların salım hedeflerini tutturabilmek için hakkını kullanamayan diğer uluslardan salım hakkı satın alabildikleri piyasa. Yerli basın çalıĢanlarına bakanlar kurulu kararıyla ulaĢım araçlarından ücretsiz yararlanma hakkı veren kart. Elektrik motorlarında sargı iĢleminin tümü. UlaĢım iĢletmelerinde araç gereç, donatı (malzeme), yedekparça, vb. için yapılan harcama. Malzeme isteklerinin kurumsal yapı içerisinde gerekli iĢlemlerden geçirildikten sonra yetkili görevli(ler)ce onaylanması. DeğiĢik ücretlendirilen (indirimli) yolcu sınıfı (kategori). Hukuk insanı. sayısal veri (istatistik) saymaca (kurmaca, sanal) durak destek noktası statistic Bir olgu ya da sürecin nicel büyüklüklerle (ölçütlerle) tanımlanması. model stop Kentiçi ulaĢım örnekçeleme çalıĢmalarında örneğin gerçekci olmasını sağlama amaçlı olarak, örnek üzerinde varsayılan kurmaca (sanal) durak. support point Hatağını örnekçe (model) üzerinde daha gerçekci olarak görebilmek için kullanılan (atanmıĢ) düğüm. Bkz. Destek noktası. seçenek (alternatif) alternative fuel yakıt 1) Varolan ve yaygın olarak kullanılan, ağırlıklı dizel yakıtların (motorin) yerine kullanılabilecek yakıt türleri. 2) Araçlarda, yüksek kükürtlü dizel ya da benzin yerine kullanılması düĢünülen düĢük salımlı (emisyon) yakıt. Metanol, etanol, propan ya da sıkıĢtırılmıĢ doğal gaz, sıvı doğal gaz gibi. DeğiĢik varsayımlarla kurgulanan ulaĢım hatağı. seçenek hatağı alternative network sefer (tam sefer) run, bus trip sefer aralığı headway sefer aralıklarının dağılımı sefer aralıklarının düzenlenmesi distribution of headways regulation of headway sefer aralıklarının yeniden dağılımı redistribution of headways for better capacity utilization daily trips per run Kentiçi ulaĢım araçlarının varolan zaman düzenlerinin ulaĢım beklentilerine uygun olarak ve belli yaklaĢımlar içerisinde yeniden tanımlanması. layover time 1) UlaĢım aracının sefere baĢlamadan önce ilk durakta (terminal) bekleme süresi. Kavram, genellikle "DeğiĢmez (sabit) sefer düzenleme süresi + Sefer düzenleme süresi X Seyir süresi" biçiminde tanımlanır. 2) Araçların seyir süresi dıĢında kalan sefer süresi. Araçların ilkduraklarda (terminal) bekleme süresi, seyir süresi dıĢında, sefer süresi içinde sayılır. Sefer süresinin bir yüzdesi olarak sefer düzenleme süresi. Bkz. Sefer düzenleme süresi. sefer baĢına günlük yolculuk sefer düzenleme süresi UlaĢım aracının hattın baĢlangıç noktasına dönüĢüyle tamamlanan (A-B arasında çalıĢan aracın A'dan B'ye gidiĢi yarı sefer, A'dan B'ye giderek tekrar A'ya dönüĢü bir tam sefer, yani seferdir) çalıĢması, gidiĢ geliĢi. 1) Bir hatta bağlı iki aracın aynı baĢlangıçtan çıkıĢları arasındaki süre. 2) Belli bir hatta aynı yönde iki aracın hareketleri arasındaki zaman aralığı. Kentiçi ulaĢım hatlarındaki araçların sefer aralığı sürelerine göre ayrıĢtırılması. Kapasite, yolculuk istemi ve trafik koĢullarına bağlı olarak belli bir hattın araçları arasındaki sefer aralıklarının iyileĢtirilmesi (optimize edilmesi). Bir sefer (gidiĢ-dönüĢ) baĢına düĢen bir günlük yolculuk biniĢleri ortalaması. sefer düzenleme yüzdesi sefer istem (talep) kestirimi percent layover forecasting trip demand UlaĢım örnekçelerinde hatağında yapılan değiĢikliklerin (seçenek hatağı) sonucunda sefer isteminde oluĢan değiĢikliğin hesaplanması. sefer süresi round time sefer uzunluğu seferde bozulan otobüs oranı selektör sera (uçucu) etkisi run distance breakdowd in service ratio selector greenhouse gase effect, effect of greenhouse gase Bir hatta bağlı çalıĢan araçların sefer düzenleme ve bekleme süreleri de içinde olarak bir tam sefer boyunca çalıĢma süresi. Bkz. Seyir süresi. Bir seferde katedilen yol uzunluğu. Yolcu taĢıma sırasında bozulan otobüslerin toplam çalıĢan otobüs sayısına oranı. sera uçucu salımı (emisyon) sera uçucusu (gaz) greenhouse gase emission greenhouse gase Uzun ve kısa hüzmelerin sürücü tarafından yakılıp söndürülmesi. 1) Fosil yakıtların yanması sonucu havada karbondioksit (CO2), azotoksit (NOx), subuharı, metan (CH4), ozon (O3), klorflorokarbon (CFC) gazlarının yoğunlaĢmasıyla, dünyanın yaydığı uzun dalga boylu radyasyonun emilimi (absorbsiyon) ve yansıtılmasına bağlı olarak yeryüzüne yakın hava kesiminin ve yeryüzünün aĢırı ısınması. 2) Ġklim değiĢikliği ve ısınmaya neden olan gazların etkisi. Sera uçucularının (gaz) havaya (atmosfer) bırakılması. Havaya (atmosfer) salınan (CO2, vb.) ve iklim değiĢikliği ile ısınmaya neden olan gazlar. serviste hasar ceramic coating technology (GPX-4) free travel service duplication of services subscription bus downtime breakedown in service damage in service serviste kaza accident in service ses kirliliği noise pollution seyahat travel, journey seyahat (tam seyahat) seyahat gideri seyahat hızı trip (complete trip) seyahat istemi örnekçelemesi modelling of travel demand seyahat kestirim örneği seyahat ölçünü travel forecasting model travel standard seyahat süresi riding time seyahat uzunluğu travelled distance seyahat yolu travel paths seyir hızı dağılımı seyir süresi distribution of running speed runtime sıfır büyüme sıkıĢtırılmıĢ doğal uçucu (SDU) sıklık iyileĢtirmesi (SĠ) zero growth compressed natural gas (CNG) frequency optimization (FQO) sınırlanmıĢ öncelikli yol sınırlı aktarma exclusive rights-ofway limited transfer seramik kaplama teknolojisi (GPX-4) serbest kart servis servis çakıĢması servis otobüsü servisdıĢı serviste arıza journey cost riding speed Araç motorlarında yanma verimini arttırmayı amaçlayan deneme aĢamasında teknoloji. Kentiçi ulaĢım aracına ücretsiz biniĢ hakkı veren belge. ĠĢletmeye alınma, çalıĢma. DeğiĢik iĢletmecilerin aynı ulaĢım hizmetini aynı yolağında koĢutlu ve verimsiz bir biçimde yürütmesi. Bkz. Otobüs, servis. Onarım ya da bakım nedeniyle bir aracın iĢletme dıĢı kalması. UlaĢım araçlarının taĢımacılık hizmetleri sırasında yaptıkları ve servisin sürmesini engelleyen arıza. UlaĢım araçlarının çalıĢmaları sırasında yaptıkları kaza sonucu uğradıkları fiziksel yitim. UlaĢım araçlarının taĢımacılık hizmetleri sırasında yaptıkları kaza. Canlıları rahatsız eden dalgaboylarında (frekans) ve uyumsuz (kakafonik) seslerle ortaya çıkan kirlilik. Tinsel ve tensel olumsuz sonuçlara yolaçar. Tek ya da daha çok araçla yapılan, baĢlangıç noktasından yolculuk amacına ulaĢılıncaya değin gerçekleĢtirilen devinim. Direk ya da aktarmalı yapılarak amacına (iĢ, okul, ev, vb.) ulaĢan yolculuk. Bir seyahatin gerçekleĢmesi için gereken tüm girdi toplamı. Hatağında gerçekleĢtirilen seyahatlerde birim süre baĢına katedilen yol uzunluğu. Seçili bölgede yolculukların hedef, yön, büyüklük ve yönetimi açısından belirlenmesi için değiĢik teknikler kullanılarak yürütülen, varolan durumun anlaĢılması yanında geleceğe iliĢkin kestirim olanağı sağlayan teknik çalıĢmalar dizisi. Yeterli tasarım (planlama) verilerinin bulunduğu durumlarda belirli bir zaman kesiti için oluĢturulan ulaĢım önerisi. Yolcular açısından seyahat süresi, aktarma oranı, güvenilirlik, rahatlıkta sağlanan belli hizmet düzeyi. 1) Hatağında gerçekleĢtirilen seyahatlerin ortalama süresi. 2) Bir yolculuğun baĢlangıç-bitiĢ arasındaki toplam süresi. 1) Hatağında gerçekleĢtirilen, amacına ulaĢmıĢ kentiçi yolculukların ortalama uzunluğu. 2) Bir yolculuğun baĢlangıçbitiĢ arasındaki toplam uzunluğu; Yolcu km / Yolcu olarak tanımlanır. 1) Bir seyahatin baĢlangıç-bitiĢi arasında kullanılan yol boyu (güzergah). 2) Doğrudan, aktarmalı ve yaya seyahatleri içerecek biçimde çıkıĢ noktasından yolculuğun amacına ulaĢana kadar, tek ya da birden çok araçla katedilen yol. Kentiçi ulaĢım hatlarının ortalama seyir hızlarına göre ayrıĢtırılması. 1) Sefer düzenleme süresi dıĢında (hariç) sefer süresi. GidiĢ-dönüĢ süre toplamı olup, seyir sırasında beklemeleri kapsar. 2) Sefer düzenleme süreleri dıĢında araçların bir seferde harcadıkları süre (duraklarda bekleme süresi içindedir). Bkz. Sefer süresi. ÖnlenmiĢ, dondurulmuĢ artıĢ, çoğalma. Seçenek yakıt türü; yüksek basınç altında sıkıĢtırılmıĢ doğal uçucu (gaz). Havadan hafiftir. Belli bir gider ya da araç sayısına göre, hizmete verilecek araç tipi ve sefer aralıklarının belirlenmesi. Böylece bekleme süreleri en aza (minimal) indirilir, taĢınan yolcu sayısı en çoğa (maksimal) yükseltilir. Diğer ulaĢım türleri için belli oranlarda sınırlandırılmıĢ, toplu ulaĢımı önceleyen yol. Zaman, bölge, hat, vb. sınırlı aktarma olanağı. sınırlı sinyalizasyon önceliği partial signalization priority Toplu ulaĢım araçlarının denetiminden bağımsız, belirli bir gecikme üst sınırının tanımlanabildiği geçiĢ üstünlüğü. sınırsız kart sınırsız yolculuk Sınırsız kullanım (biniĢ) olanağı sağlayan kart. BelirlenmiĢ süre için belirlenmiĢ araçlara sınırsız sayıda biniĢ hakkı. sıvılaĢtırılmıĢ doğal gaz (SDG) unlimited card unlimited number of journey liquefied natural gas (LNG) sigorta gideri insurance expense silici sinyal karıĢması cleaner confusion sinyal lambası signal lamp sinyalizasyon sis lambası signalization fog-lamp SO2 (kükürtdioksit) sokak donanımı SO2 (sulfur dioxide) street furniture son yolculuk yapma hakkı last ride bonus sorgu (anket) questionnaire sosyal nitelikli hat social service sözleĢmeli çalıĢan contracting personnel normal bus, Standard (single) bus, Standard-size bus jump seat station wagon stock control standart (solo) otobüs stepne steyĢın vagon stok denetimi (kontrol) stratejik amaç strategic purpose stratejik hedef strategic target su havzası sunum (arz) water catchment area supply suyolu waterway Seçenek yakıt; 260 Fahrenheit (125 Celcius) derece altında sıvılaĢtırılmıĢ doğal uçucu. Orta basınç ve çok düĢük ısıda havası boĢaltılmıĢ (vakumlu) tüplerde saklanır. SDG (LNG) gazı havadan hafiftir. Trafik, kasko, akaryakıt, bina ve tesisler, iç ve dıĢ sigorta harcamaları. Filo otobüslerinin temizliğinde görevli iĢçi. Özellikle uzaktan, dokunmasız çip kartların kullanımında değiĢik kullanıcılardan eĢzamanlı sinyal algılanması durumunda ortaya çıkan karmaĢa. Ön sağ-sol, arka sağ-solda olmak üzere araçlarda uyarı amaçlı kullanılan dört lamba. Trafikte ıĢıklı uyarı dizgesi (sistem). Araçların ön tarafından sağ ve solda iki adet bulunan ve görüĢün azaldığı durumlarda kullanılan lamba. Araç yakıtlarının yanmasına bağlı olarak havaya salınan ve kirlilik yaratan kimyasal uçucu (gaz). "Sokakları yararlı kılan ve işlevlerini gereği gibi yerine getirmelerini sağlayan, elektrik direkleri, ışıklı göstergeler, telefon külübeleri, posta kutuları, oturma birimleri, ulaşım aracı bekleme birimleri, parmaklıklar, sokak aydınlatma gereçleri, satıcı külübeleri, vb. sokaklardaki durağan nesnelerin tümü." (RK, 1998) DepolanmıĢ değer yüklü kart kullanıcılarının kartlarında tam yolculuk bedelinin kalmaması durumunda yine de yolculuğu yapma (ya da tamamlama) izni. Kentiçi ulaĢımın özelliklerinin belirlenmesi için yolculara değiĢik yöntemlerle soru sorularak yürütülen alan çalıĢması. Kar amacını gözetmeyen, hatta gözardı ederek toplumsal amacı öne çıkaran ulaĢım hattı ya da hizmeti. Memur ve iĢçi tanımları (statü) dıĢında, kurumla kiĢi arasında yapılan sözleĢmeye dayalı olarak çalıĢan kiĢi. Bkz. Otobüs, standart boy. Yedek araç lastiği. Arka kısmı uzatılmıĢ otomobil ya da minibüs. Malzeme satın alma düzeylerinin saptanması, sipariĢlerin verilmesi ve istemlerin (talep) listelenmesi, tüm ambarlarda malzeme/stok kayıtlarının birlikte tutulması, stok sayılarının denetimi, stok dökümleri (envanter), ölü stokların belirlenmesi, ambarlara malzeme giriĢ-çıkıĢ oranlarının izlenmesi, vb. iĢletim düzeneklerinden oluĢan yapı. Bir kurum ya da iĢletmenin belirlenmiĢ bir dönem sonunda olmak istediği yere ulaĢabilmek için görevlerini gerçekleĢtirmede yönlendirici çerçeve, kavramsal sonuçlar. Bir kurum ya da iĢletmenin stratejik amaçlarını gerçekleĢtirebilmesi için ortaya koyduğu özgül ve ölçülebilir amaç. Kentin su gereksiniminin karĢılandığı yerleĢmeye kapalı bölge. Kent yerleĢiklerine (nüfus), kentsel etkinlikler için sunulan kentiçi ulaĢım hizmet düzeyi (Koltuk km. olarak tanımlanır). Kenti saran ya da bölen deniz, akarsu, körfez, vb. su kesimi. sürdürülebilir kalkınma sustainable development sürdürülebilir ulaĢım süre (zaman) ücreti sustainable transport Toplumsal, çevresel, kültürel, ekonomik etkenlere duyarlı sürekli dengeli (sürdürülebilir) geliĢme sustainable development sürelibiniĢ ridership sürücü driver sürücü belgesi (ehliyet) sürücü gideri licence sürücü kilometre sürücü saat sürüĢ süresi driver kilometer driver hours driving time Bugünkü kuĢakların gereksinimlerinin, gelecek kuĢak gereksinmelerine engel oluĢturmayacak biçimde karĢılanmasına olanak veren ekonomik büyüme siyaseti (politika). kesintisiz (sürekli) kent içi ulaĢım. time fare cost of driving 1) Önceden belirlenmiĢ ve yolculuk ücretine temel alınan bir süre içinde (saat, gün, hafta, ay, mevsim, yıl, vb.) yapılacak sınırsız sayıda yolculuğun bir defada ödenen bedeli. 2) TanımlanmıĢ süre için geçerli yolculuk bedeli. "Çevre değerlerinin ve doğal kaynakların savurganlığa yol açmayacak biçimde ussal (akılcı) yöntemlerle, bugünkü ve gelecek kuşakların hak ve yararları da gözönünde bulundurularak kullanılması ilkesinden özveride bulunmaksızın ekonomik gelişmenin sağlanmasını amaçlayan çevreci dünya görüşü. Kavram, 1986 yılında Birleşmiş Milletler'in 'Ortak Geleceğimiz' adlı raporunda ilk kez kullanılmıştır." (RK, 1998) ÖngörülmüĢ bir zaman diliminde bir toplu ulaĢım dizgesini kullanım (biniĢ) hakkı. 1) UlaĢım aracı kullanan kiĢi. 2) UlaĢım iĢletmelerinde filoyu oluĢturan araçları ve hizmet araçlarını kullanan iĢçi konumunda çalıĢan. Araç kullanma yeterliliğini kanıtlayan ve yetkili kurumlarca yapılan sınavlarda baĢarılı olan kiĢilere verilen belge. ÇalıĢan aracın değiĢmez (sabit) ve değiĢken giderleri toplamı. Sürücü gideri, seyahat süresi giderini kapsamaz. Sürücülerin katettikleri yol uzunluğu (adam km). Sürücü çalıĢma süresi (adam saat). UlaĢım aracının seyirde geçen süresi. ġ Ģaft shaft Vites kutusu ile diferansiyel arasında bulunan, vites kutusu hareketini diferansiyele ileten aktarma organı parçası. Ģambriyelli (iç lastikli) lastik Ģanzıman inner tube Ġçinde havayla ĢiĢirilen ayrı bir bölüm bulunan araç lastiği. gearbox Ģasi chassis Ģehit aileleri kartı Ģerit family of martyr card road marker Vites kutusu da denir. Debriyajla Ģaft arasında bulunan; vites boĢtayken motorla tekerlek arasındaki bağlantıyı keserek taĢıt harekete geçmeden motorun çalıĢmasını; ilk hareket, yokuĢ çıkma, hızlanma durumlarında gerekli dönme gücünü (moment); geri hareketini; taĢıta uygun hızı sağlayan aktarma organı parçası. Araçtaki tüm elemanların üzerine bağlandığı, taĢıyıcı iskelet iĢlevi gören donatı. GeçmiĢ savaĢ ve çatıĢmalarda ölen güvenlik görevlilerinin eĢlerine özel tarifeyle (ücretsiz) yolculuk hakkı veren belge. Ģifreleme Ģöfor encryption driver TaĢıtların diziler halinde güvenle yolalmaları için taĢıt yolunun yola koĢut ayrılmıĢ bölümleri. Manyetik ya da çip biletlerde güvenlik amaçlı özel kayıt. Bkz. Sürücü. T takograf tachograph Araçlara bağlanarak, araç hızını saptayıp kayıtlayan aygıt. takoz block taksi taxi taksi durağı taksi plakası taxi stand lisence taksimetre tam (ücretli) yolculuk tam akbil taximeter normal trips tam akbilli yolculuk tam bilet trip with normal akbil normal ticket tam biletli yolculuk tam mavi akbil trip with normal ticket normal blue card tam mavi akbilli yolculuk tam sinyalizasyon önceliği tarihi doku trip with normal blue card absolute signalization priority historic pattern tarihsel etkenler historical factors tarihsel kalıt (miras) tasarım historical heritage tasarım dizgesi planning system tasarımcı tasarlanan (öngörülen) sefer planner planned run tasarlanan (öngörülen) servis planned service tasarlanan bütçe taĢıma dizgesi budget planned transportation system taĢıma sınırı (kapasite) taĢıma türü maximum load (capacity) type of transit taĢıt taĢıt gereksinimi vehicle need of vehicles taĢıt katarı vehicle train normal akbil planning taĢıt kaynaklarının redistribution of the vehicle resources yeniden Otobüslerde, yüklü ağırlığı 3.5 ton üzeri olan tüm motorlu araçlarda ve en çok yüklü ağırlığı 750 kg. dan çok olan iki dingilli römorklarda, aracın geri-ileri kaymasını önlemek için tekerlek altına konulan genellikle ağaç engel. Ġnsanların ücretini ödeyerek bireysel yolculuk amaçlı kullandıkları araç türü. Taksilerin bağlı olarak çalıĢtıkları nokta. Kentiçinde, merkezi yönetimce verilen taksicilik yapma iznini gösterir tabela. Ġzin sınırlı olduğundan zaman içinde plakalara bağlı kentsel rant oluĢabilmektedir. Taksilerde kullanılan katedilen yola bağlı ücret sayacı. Ġdirimsiz, tam ücret uygulanan yolculuk. Ġndirimsiz uygulanan tam bedelli, çipli (elektronik) yolculuk bileti. Tam akbil bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk. Ġndirimsiz uygulanan tam bedelli, hammaddesi kağıt olan yolculuk bileti. Tam ücretli kağıt bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk. Ġndirimsiz uygulanan tam bedelli, öngörülmüĢ süreler içinde (günlük, haftalık, 15 günlük, aylık) sınırsız biniĢ hakkı veren çipli (elektronik) yolculuk bileti. Tam mavi (süreli) akbil bilet türü kullanılarak yapılan yolculuk. Toplu ulaĢım araçlarının denetleyebildikleri, sinyalizasyon sistemiyle sağlanan geçiĢ üstünlüğü. Kentin tarihsel uzam (mekan), yapı ve özelliklerinin yoğun olduğu bölgelerde tarihsel özelliklerin tümü. Kentiçi ulaĢımı etkileyen etkenlerden biri olarak arkeolojik kalıntı, tarihsel kent çevresi ve mimarisi, vb. özelliklerin tümü. Bir toplumun geçmiĢinden bugüne taĢıdığı tüm tarihsel değerler. Varolan durum ve kaynaklarla, belirlenmiĢ yordamlara (strateji) bağlı, geleceğe dönük öngörülerde bulunma. Araç iĢletiminin günlük tasarlanmasını (zaman çizelgeleri, vb.) sağlayan iĢletim dizgelerinden oluĢan yapı. Tasarım iĢi yapan. Kentin kentiçi ulaĢım beklentileri ve iĢletmenin ulaĢım sunu gizilgücü (potansiyel) dikkate alınarak hesaplanan ve kağıt üzerinde öngörülen (planlanan) sefer sayısı. Kentin kentiçi ulaĢım beklentileri ve iĢletmenin ulaĢım sunu gizilgücü (potansiyel) dikkate alınarak hizmete verilmesi kağıt üzerinde öngörülen (planlanan) toplam araç sayısı. Gelecek dönem (yıl) için öngörülen bütçe. "Bir ülkede ya da kentte insan ve nesne taşımayı sağlamada yararlanılan yol, araç, parkyerleri ve büyük araç konuşlanma yerleri gibi tüm araçlar ve bunlarla ilgili kolaylıkların oluşturduğu yapı." (RK, 1998) Bkz. Ulaşım dizgesi. Bir aracın güvenle taĢıyabileceği en çok yük/insan sayısı. Kentiçi ulaĢımda, filo araç türüne (lastik tekerlekli, deniz, raylı) dayalı türel dağılım. UlaĢım aracı. UlaĢım isteminin, beklentisinin karĢılanamayan bölümü için gereken taĢıt hesabı. Bir birim, tek gövdeymiĢcesine yolalmak üzere birbirine bağlanmıĢ araçlar dizisi. Ussal (akılcı) bir hatağı için, çalıĢan araçların belirlenen ölçütlere göre yeniden paylaĢtırılması. dağıtılması taĢıt kilometre baĢına gider taĢıt muhasebe sistemi costs per vehicle kilometer vehicle accounting system taĢıt muhasebesi vehicle accounting taĢıt saat baĢına biniĢ taĢıt saat baĢına gider taĢıt saat baĢına kapasite kilometre taĢıt saat baĢına yolcu taĢıt saat baĢına yolcu kilometre boardings per vehicle hour costs per vehicle hour capacity kilometer per vehicle hour passengers per vehicle hour passenger kilometers per vehicle hour taĢıt tiplerinin yeniden dağılımı redistribution of vehicle types taĢıt yolu (kaplama) taĢıt yükü TCDD road used vehicle (facing) vehicle load TCDD TDĠ TDĠ tecim bölgesi commercial zone tecim odağı commercial center tehlikeli madde dangerous chemical tek kapı biniĢi single door boarding tek katlı otobüs single deck bus tek tip süre ücreti time fare with flat fare tek tip ücret flat fare tek yönlü one-way tek yönlü hat single route TaĢıtın yaptığı her km. baĢına düĢen iĢletme gideri. TaĢıtların fiziksel/teknik verileri, yenilenme zamanları, yakıt/yedek parça tüketimleri, bakım/onarımlarının düzenli izlenmesi, kritik parçaları, bakım kartları, atölye kayıtlarını tutan iĢletim dizgelerinden oluĢan yapı. UlaĢım iĢletmelerinde arac temelli (baz) gelir-gideri (girdi-çıktı) gösteren hesap(lama) yöntemi. Bir taĢıtın 1 saatine düĢen biniĢ sayısı. TaĢıtın çalıĢtığı 1 saate düĢen iĢletme gideri. Bir taĢıtın 1 saatine düĢen kapasite km. büyüklüğü. Bir taĢıtın 1 saatine düĢen yolcu sayısı. Bir taĢıtın 1 saatine düĢen yolcu km. sayısı. Kentiçi ulaĢım araçlarının tip ve kapasitelerine göre, ulaĢım beklentilerine uygun olarak ve belli yaklaĢımlar içerisinde, hatağında yeniden paylaĢılması. Kara yolunun genel olarak taĢıtlarca kullanılan bölümü. Yolcu km / TaĢıt km. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları kısaltması. Kentlerarası ve kentiçi çevre (banliyö) ulaĢımı yapan ve UlaĢtırma Bakanlığı'na bağlı kamu kuruluĢu. Ġstanbul'da; 1872'de Avrupa, 1877 yılında ise Anadolu yakasında kurulan çevre (banliyö) ulaĢımı, Marmara kıyısı boyunca ve koĢutlu olarak hizmetini günümüzde de sürdürmektedir. Türkiye Denizcilik İşletmeleri kısaltması. 1843 yılından beri Türkiye'de kentlerarası ve kentiçi deniz ulaĢımı yapan (ġirket-i Hayriye kuruluĢu :1850) ve UlaĢtırma Bakanlığı'na bağlı kamu kuruluĢu. ġehir Hatları ĠĢletmesi, Mart 2005'te yerel yönetime bağlı ĠDO Aġ.'ye devredildi. "Bir kentin, daha çok da yalnız tecim etkinliklerinin yerine getirildiği ve özyapının buna uygun olarak yönetmeliklerle belirtilip tasarılarda tanımlandığı kesimi." (RK, 1998) Bir kentin tecim etkinliklerinin en yoğun olduğu, önemli tecimsel kuruluşlarının toplandığı kesimi." (RK, 1998) Özel koruma altında taĢınan kimyasal madde. Bu maddeleri taĢıyan araçlar ve trafiğiyle ilgili ulusal ve uluslar arası geçerli tanımlar yapılmıĢtır. Genellikle toplu ulaĢım araçlarında kullanılan yalın (basit) bilet uygulamalarında, denetimi sağlayabilmek için araçlara biniĢin tek kapıdan yapılması, iniĢlerin diğer kapılara özgülenmesi. GiriĢ düzeyinde sürücü (diğer görevliler) ve yolcu oturma birimleri bulunan otobüs. TanımlanmıĢ bir süre içinde (hafta, ay, vb.) sınırsız yolculuk olanağı sağlayan süre ücretiyle tek tip ücreti birleĢtiren yolculuk ücreti türü. 1) Tek tip, herhangi bir değiĢkene bağlı olarak değiĢmeyen ücret tarifesi. 2) Herhangi bir ulaĢım etkenine göre (mesafe, araç tipi, vb.) değiĢmeyen yolculuk ücreti. Bkz. Basamaksız ücret. Yollarda trafik akıĢ yönlerinden yalnızca biri. Trafiğin belirlenmiĢ tek yönde akma özelliği. Hat boyunca tek yönlü çalıĢan, değiĢik yoldan (güzergah) dönüĢ yapan hat. tek yönlü karayolu one way street tekerlek wheel teknik çalıĢan (personel) teknik filo ömrü technic personnel tekray monorail technic fleet life tektip (sabit) tarife flat fare 1)TaĢıt yolunun yalnız bir yöndeki taĢıt trafiği için kullanıldığı karayolu. 2) "Kent içinde taşıt dolaşımını düzenlemek ve tıkanıklıkları önlemek amacıyla, taşıtların yalnız bir doğrultudaki gidiş ya da gelişlerine ayrılmış, dönüşlere ve karşıdan gelen taşıtlara kapalı yol." (RK, 1998) Bkz. Tek yönlü. Kara ve hava ulaĢım araçlarının zemin üzerinde hareketlerini olanaklı kılan donanım. Teknik statüde (mühendis, matematikçi, vb.) çalıĢan memur ya da sözleĢmeli kiĢi. Filonun ekonomik verimlilik göstergelerinden bağımsız olarak teknik/fiziksel açıdan kullanılabilme süresi. Tek kiriĢ ya da rayda askılı araç ya da vagonların çalıĢtığı elektrikli raylı taĢıma. En çok metro ya da uzaktan kumandalı ulaĢım türlerinde uygulanır. Herhangi bir ulaĢım etkenine göre (mesafe, araç tipi, vb.) değiĢmeyen yolculuk ücreti. telsiz radio Kentiçi ulaĢım iĢletmeciliğinde iletiĢim (haberleĢme) amaçlı kullanılan aygıt. TEM freeway temel ücret base fare temiz geliĢim tekniği tepki (intikal, reaksiyon) süresi tercihli yol, otobüs yolu terminal clean development mechanism reaction time Trans European Motorway kısaltması. Ġstanbul'da kenti doğu-batı doğrultusunda kesen otoyol. 1) BelirlenmiĢ bir kent alanı (zon) içinde ya da iki nokta arasında geçerli yolculuk ücreti. 2) Aktarma, bölge geçiĢ, hızlı, doruk sürem ve indirimli ücretlendirmeler dıĢında kalan normal bir biniĢe uygulanan ücret. Bkz. Biniş (başlangıç) ücreti. Salım hakkı alımsatımını düzenleyen uluslar arası düzenek. tersyönlü hat contraflow lane tesviye levelling ticari hat ticari hız commercial line commercial speed ticari hız dağılımı distribution of commercial speed unusable materials storehouse total depot area tip dıĢı ambarı toplam garaj alanı toplam gelir payları toplam gider payları toplam hat uzunluğu toplam seyahat gideri toplam seyahat süresi Sürücünün ayağını gaz pedalından kaldırıp fren pedalına bastırmasına kadar geçen süre (en az 0.75, en çok 1 sn). bus lane Otobüslere ayrılmıĢ yol Ģeridi. terminal 1) Ġnsan ya da eĢya taĢımalarında, araçların indirme, bindirme, yükleme, boĢaltma, aktarma yaptıkları, bilet ve ulaĢım kaynaklarına eriĢebildikleri yer. 2) Kentiçi ya da kentlerarası ulaĢım araçlarının bekleme, yolcu indirme/bindirme yaptıkları açık/kapalı yapılardan oluĢan nokta. Otobüslere ayrılmıĢ, diğer trafik Ģeritlerinin akıĢ yönüne ters otobüs trafik yönü. Metallerin model ya da teknik resimlerine göre eğe ve diğer aletler kullanılarak elle biçimlendirilmesi. Kar amaçlı iĢletilen ulaĢım hattı. Sefer düzenleme süresi de içinde olarak (sefer süresi) ulaĢım aracının birim zamanda katettiği yol uzunluğu. Kentiçi ulaĢım hatlarının ortalama ticari hızlarına göre ayrıĢtırılması. shares of total revenue shares of total cost accumulativ route lenght global cost of journey total duration of journey Filodan düĢmüĢ araçların kullanılamayan malzemelerinin depolandığı ve iĢlem gördüğü ambar. Filo araçlarının konuĢlama ve ikmal yaptıkları garajlarda kapalı ve açık iĢlik ve alanların toplamı. UlaĢım ve diğer ulaĢım dıĢı iĢletme gelirleri (destek, reklam, vb) dağılımı. Toplam iĢletme giderleri içinde değiĢik gider kalemlerinin (personel, malzeme, yakıt, vb) dağılımı. Hatların uzunlukları toplamı. Seyahat süresi+Kirlilik+Kaza giderlerinin toplamı. YerleĢme (kent) ölçeğinde; Özel Ulaşım Seyahat Süresi + Toplu Ulaşım Seyahat Süresi. toplam seyahat süresi (ortalama) toplam yolcu gideri total travel time (average) total passanger cost toplam yolculuk katsayısı toplayıcı yol total trip per capita per day main road toplu pazarlık collective bargaining toplu taĢıma mass transportation, public transportation toplu ulaĢım ağı public transport network public transit system toplu ulaĢım dizgesi toplu ulaĢım hızı Aktarma ve beklemeler de içinde olarak yolculuğun baĢlangıcından amacına varıncaya dek geçen ortalama süre. Ulaşım Yolcu Gideri+Ulaşım Kaza Gideri+Ulaşım Kirlilik Gideri +Ulaşım Seyahat Süresi gideri ortalamasının yıllık kentsel KYÜ (Kesintisiz Yurtiçi Üretim-Gayrisafi Milli Hasıla) payı Yaya yolculuklar da içinde olmak üzere kent yerleĢiği baĢına düĢen günlük yolculuk (yaya + araçlı) sayısı. "Kent içinde, oturma alanlarında bulunan ve yerel yollardan topladığı yaya ve taşıt akımını anayollara aktarmaya yarayan yol." (RK, 1998) Ücret, çalıĢma saatleri ve koĢulları gibi temel konuların düzenlenmesi için iĢçi sendika temsilcileri ile iĢveren arasında yürütülen görüĢmeler. "Bir kent halkının ulaşım gereksinmesinin özel taşıt, dolmuş ve küçük binitler (otomobil) yerine, otobüs ya da metro gibi kısa sürede çok sayıda insan taşımaya elverişli büyük taşıma araçlarıyla karşılanmasını içeren ulaşım dizgesi." (RK, 1998). Bkz. Toplu ulaşım. Kentte toplu ulaĢım sistemlerinin kullandığı yol haritası. 1) Herhangi bir yerel yönetim, bölgesel yönetim, devlet ya da diğer yönetim birimlerince desteklenen (sübvansiyon), iĢletilen, yönetilen ulaĢım hizmetlerinin yürütüldüğü yapı ve iĢleyiĢ. Bu yapı, yapılan sözleĢmelerle iĢletim ve yönetimleri açısından resmi kurumlara bağlı çalıĢan özel Ģirketleri de içerir. 2) UlaĢım tür ve iĢleticileri, iĢletim biçimleri, yasal ve yönetsel özellikleriyle bir kente toplu ulaĢım hizmeti veren yapının bütünü. Toplu ulaĢım araç türlerinin hızları ortalaması. toplu ulaĢım hizmet açığı toplu ulaĢım seyahat süresi public transport speed public transport supply shortage total journey time of public transport toplu ulaĢım sistemi toplu ulaĢım üretkenliği toplu ulaĢım verimliliği collective transport system public transport productivity public transport efficiency toplu ulaĢım yatırım harcaması toplu ulaĢım yolculuğu toplu ulaĢım yönetimi toplu ulaĢım, kamusal ulaĢım public transport patronage public transportation Kentiçi toplu ulaĢımın kentsel ölçekte yönetimi ve yapılanması. fine for obstrucking public transport Kent yolları üzerinde toplu ulaĢımı engelleyen araç beklemelerine (parklama) uygulanan ceza. toplu ulaĢımı engelleme cezası Toplu ulaĢım hizmet düzeyinin türlü nedenlerle yolculuk isteminin gerisinde kalmasından doğan eksiklik. Duraklara ve duraklardan yürüme, bekleme ve aktarma sürelerini de içerecek biçimde, toplu ulaĢım araçlarıyla yapılan seyahatlerin toplam süresi. Bkz. Toplu ulaşım dizgesi. Araç, koltuk, birim gider baĢına seyahat, gelir düzeyi. Kentlerde toplu ulaĢımın büyüklüğü ve toplu ulaĢım türlerinde kapasite sunum gücüne göre baĢarımın ölçülebilir göstergesi (KYÜ payı olarak yolcu km. gideriyle ölçülür). Doğrudan iĢletme harcamaları dıĢında toplu ulaĢım için yapılan public transport investment spending diğer (altyapı, araç, vb.) harcamalar. public transport trip Toplu ulaĢım araçlarıyla yapılan yolculuk. 1) Özel araç, bisiklet+motorsiklet, taksiyle yapılan bireysel ulaĢım türleri dıĢında kalan araçlarla gerçekleĢtirilen ulaĢım. 2) Yüksek kapasiteli kara, raylı ve deniz ulaĢım araçlarıyla yapılan kentiçi ulaĢım. 3) Koltuk (yolculuk) kapasitesi yüksek ulaĢım araçlarıyla yürütülen kent içi ulaĢım. 4) Kamu ya da özel otobüs, demiryolu ve diğer taĢıma türleriyle belli bir düzenlilik içinde kent halkına sunulan genel/özel ulaĢım hizmeti. ‘Kitle ulaşımı’ ya da ‘ulaşım’ da denir. 5) "Bir kentte, insanların yaşamlarını daha kolay sürdürmek için gereken seyahatleri yapmalarını sağlamak amacıyla kamu kuruluşlarının ve özellikle kentsel yerel yönetimlerin ya da onlara bağlı tüzel kişiliklerin kurup çalıştırdığı ulaşım dizgesi." (RK, 1998) toplu ulaĢımın çekiciliği toplu ulaĢımın öncelenmesi attractiveness of public transport public transport prioritization toplukonut housing estate, housing scheme toplumsallaĢtırma, socialization kamulaĢtırma torna lathing Toronto SözleĢmesi trafik akımı Toronto Protocol trafik araĢtırması traffic survey trafik bölgesi traffic zone trafik denetimi traffic control trafik etkili sinyal dizgesi (sistem) trafik güvenliği traffic effectual signalization traffic safety trafik ıĢığı traffic signal, traffic light traffic current trafik ıĢığı önceliği priority in traffic signal traffic sign trafik iĢareti trafik kaynağı traffic generator trafik kazası traffic accident trafik kuralları traffic rules traffic law's trafik mevzuatı trafik müdürlüğü traffic management trafik mühendisliği traffic engineering trafik oylumu (hacım) trafik polisi traffic volume trafik sayımı trafik sıkıĢıklığı traffic counting traffic congestion traffic police Kentiçi toplu ulaĢımın nicel ve nitel hizmet düzeyiyle diğer ulaĢım türlerinin önüne geçmesi. Kentlerde ulaĢım yönetimince alınan ulaĢım ve trafik karar/uygulamalarıyla toplu ulaĢımın öne çıkarılması, desteklenmesi, yeğlenmesinin sağlanması. "Konut birleşkesi (kooperatif), konut yapım ortaklığı ya da konut bankaları gibi kamusal ya da özel kuruluşlarca gerçekleştirilen ve çok sayıda ailenin barınma gereksinmesini karşılayan büyük çaptaki konutlandırma ve yerleşim girişimi." (RK, 1998) "Bir doğal kaynağın, ekonomik etkinliğin ya da hizmetin bireylerin elinde kişisel kazanç amacıyla kullanılmasını önlemek; ya iyeliğinde (mülkiyet) ya kullanımında ya da bunların her ikisinde kamunun etkinliğini arttıracak değişiklikler yaparak bunları tüm toplumun yararlanmasına sunumak." (RK, 1998) Metallerin model ya da teknik resimlerine göre iĢlendiği, biçimlendirildiği tezgah. YaĢanabilir toplumlar ve sürekli geliĢmeye katkı amaçlı olarak UITP 53. Kongresi'nce, 1999 yılında yayınlanan bildiri. Belli bir yolboyunda araç hareketliliği, yol kesitinde birim zamanda geçen araç sayısı. Trafikle ilgili ölçülebilir büyüklüklerin (akım, kapasite, hız, doluluk, vb.) değiĢik yöntemlerle ve dizgesel olarak ölçümü çalıĢması. "Ulaşım araştırmalarında yolculuk davranışlarının saptanabildiği ve çözümlenebildiği en küçük birim." (RK, 1998) Yasal görevli kurum ya da gönüllü görevlilerce yürütülen trafiğin kurallı ve düzenli yürümesini sağlama iĢi. Belli odaklardan (merkez) gerçekleĢtirilen, uzaktan yönetimli yol ıĢıklandırma (sinyalizasyon) dizgesi. Trafik içinde seyreden insan ve araçların zarar görmesini engelleyecek önlemler bütünü. 1) KavĢaklarda yaya ve araçlar için geçiĢi düzenleyen ıĢık düzeneği. 2) Trafikte yolboyunca ya da kavĢaklarda düzenleyici iĢlev gören ıĢık uyarı dizgeleri. Trafik ıĢık düzeninde, belirlenmiĢ araçların (örneğin, toplu ulaĢım) öncelenmesi. Trafiği düzenleme amacıyla kullanılan iĢaret levhaları, ıĢıklı ve sesli iĢaretler, yer iĢaretlemeleri ile trafik görevlilerinin trafiği yönetmek için yaptıkları deviniler. "İnsanların ve taşıtların kent içinde devinimlerine yolaçan ve bu devinimleri çoğaltan eğlence yerleri, işyerleri, öğrenim kurumları, vb. etkenler." (RK, 1998) Karayolu üzerinde seyreden bir ya da daha çok aracın karıĢtığı ölüm, yaralanma ve zararla sonuçlanmıĢ olay. Trafiği düzenleyen, trafik içinde yeralan tüm kiĢilerin (yaya, yolcu, sürücü, vb) uyması gereken, yaptırım gücü içeren düzenlemelerin tümü. Trafikle ilgili tüm yasa, tüzük, kural, vb.nin tümü. Trafiği yöneten, düzenleyen kentsel ölçekli resmi kurum. Trafikle ilgili yol, araç teknolojileri, yol geçitleri, tünel geçiĢleri, kentiçi trafik yönetimi, vb. konuları ele alan teknik uzmanlık. "Belli bir noktadan, belirli bir sürede geçen insan, taşıt ve hayvan sayısı." (RK, 1998) Kentiçi ve kentlerarası ulaĢım, trafik yönetim ve denetimi yapan görevli (genellikle kamu görevlisi). Trafikle ilgili sayısal veri toplamak için yapılan iĢ. 1) Kent yolağında trafiğin onaylanabilir (optimum) değerlerin altında gerçekleĢtiği olumsuz trafik koĢulları. 2) "Trafik yoğunluğunun, insan ve taşıt gidişgelişine engel olacak ölçüde artması." (RK, 1998) Trafik SıkıĢıklığının Azaltılması ve Hava Kalitesi Congestion Mitigation and Air Quality ABD'de, hava kirliliğine yolaçak otomobil salımlarını (emisyon) azaltmada önemli bir katkı niteliğinde trafik ve otoyol projeleri için federal kaynak sağlama amaçlı örgütlenme. trafik sigortası trafik tasarımı trafik sigortası general traffic plan Türkiye'de zorunlu uygulanan kaza sigorta uygulaması. "Bir kentin genel kent tasarımına kaynak olmak üzere yapılan, kentin gelecekteki arsa kullanımını etkilemesi öngörülen dolaşım kaynaklarını ve bunlar arasındaki ilişkileri, kentlinin yararını en çoklaştıracak ve kent yönetimine en az yük bindirecek biçimde düzenleyen çalışma." (RK, 1998) trafik verileri trafik yoğunluğu trafik yönetimi traffic data traffic intensity traffic management trafik yükü traffic load trafik, dolaĢım traffic traktör (lastik tekerlekli) tramvay tractor (rubber wheel) tram(way) Kentiçi ulaĢımda; araç, kilometre ve hız bilgileri. Kentin birim yol ve alanı baĢına araç sayısı. Kent yolağında trafik akıĢını düzenleyen kural, karar ve uygulamaların tümü. "Yolların, birim süre içinde, insan ve taşıt gidişgelişinin tıkanmasına yol açmayacak ölçüde elverişli sayılan insan ve taşıt oylumu." (RK, 1998) 1) Yayaların, hayvanların ve araçların kara yolları üzerindeki durum ve davranıĢı. 2) Yolağı üzerinde araçların değiĢik amaçlı seyirlerini düzenleyen, altyapıdan hukuksal yaptırımlara değin geniĢ bir yelpazede etkinlik gösteren kurumsal yapılanma. Gerektiğinde römork çekebilen, ticari amaçlı taĢımacılıkta kullanılmayan tarım aracı. tramvay yolculuğu tramway trip treyler troleybüs tubles (iç lastiksiz) lastik turbo Ģarj turistik araç turnike tüm hatağında geçerli tümleĢik kentsel tasarım politikası tümleĢme trailer trolleybus, trolley bus, trolley coach tubles tire supercharging turistic service gate, turnstile valid on all network integrated policy combining urban planning entegration tünel funicular system, funicular tunnel, cable railway tünel elektrifikasyonu tunnel electrified tünel yolculuğu funicular trip DüĢük hız ve diğer raylı ulaĢım türlerine göre daha düĢük kapasiteli raylı ulaĢım türü. Ġstanbul'da 1871'de atlı tramvaylar yerlerini 1914'de elektrikli tramvaylara bıraktı. 1961 yılında Avrupa, 1966 yılında ise Anadolu yakasında ulaĢımdan çekildi. Günümüzde tramvay iĢletmeciliği yaygınlaĢmaktadır. Bkz. Demiryolu, hafif. Araç olarak tramvay sistemi (Ġstanbul Beyoğlu Tramvayı) kullanılan yolculuk. Römorklu, lastik tekerlekli yük taĢıma aracı (kamyon). Elektrik gücüyle devinen (havai hatlar üzerinden) lastik tekerlekli kentiçi kara ulaĢım aracı. Bkz. Otobüs, havahatlı. Ġçinde ayrı bir lastik bulunmayan araç tekerleği. Ġçten yanmalı motorlarda birim hacımdan alınan gücün yükseltilebilmesi için (ortalama % 20) gerekli taze hava miktarının arttırılarak basınç altında (1.7-2 bar) silindir içine verilmesi. Turizm amaçlı kentiçi ulaĢım türü. Terminal, durak ya da araçlara biniĢte engelli geçiĢ. Varolan kentiçi hatağının her noktasında geçerli, uygulanabilir olma durumu. Kenti oluĢturan tüm alt ve üst yapıların, karĢılıklı iliĢki ve bağımlılıkları gözönünde tutularak, mevcut ve gelecek dönemler için ilgili yönetimlerce tasarımı (planlanması), öngörülmesi. Kentiçi ulaĢım tür, iĢletme ve uygulamaları arasında kentsel tasarıma uygun bütünleĢme, iĢbirliği, uyum süreci. Londra Metrosundan sonra, dünyada ikinci yeraltı raylı ulaĢım sistemi olarak 1874 yılında hizmete giren, Ġstanbul'da KaraköyBeyoğlu arasında çalıĢan, 570 m. hat uzunluğunda, ortada ikiye ayrılan (makas yapan) tek hatlı, baĢlangıçta buhar, günümüzde ise elektrik gücüyle çalıĢan, lastik tekerlek ve rayların yalnızca kılavuz iĢlevi gördüğü bir teknolojik dönüĢüm geçiren, kablolu, iki araçlı tarihi ulaĢım sistemi. Bkz. Kablolu demiryolu, Füniküler Sistem. 1971 yılında, Karaköy-Beyoğlu arasında çalıĢan tarihi ĠETT iĢletmesi tünelin (füniküler) kullandığı güçkaynağının buharlıdan elektrikliye dönüĢtürülmesi. Araç olarak tünel kullanılan yolculuk. tüp tünel tür tube tunnel mode Kara ya da su altında, ulaĢım amaçlı kapalı yapıların genel adı. Araç ya da ulaĢım araçlarının kullanılma biçimine dayalı ayrım. türel dağılım modal split Türk Cumhuriyetleri öğrenci kartı Türki republics (middle asia) student 1) Türe (araç, yolcu, iĢletme, vb.) göre yapılan ayrım. 2) Kentsel ulaĢım filosunun araç ve iĢletme türüne göre dağılımı. 3) Birçok insan tarafından kullanılan ulaĢımın değiĢik seçeneklerini tanımlamada kullanılan terim. Sıklıkla, toplu ulaĢımın yüzde payına karĢılık özel otomobil kullanımı oranı biçiminde sözcelenir. Ortaasya Türk Cumhuriyetlerinin Ġstanbul'da okuyan öğrencilerine özel tarifeyle (ücretsiz) yolculuk hakkı veren belge. U UITP'nin 53. Kongresi 53rd Congress of the UITP UKOME UKOME ulaĢabilirlik ulaĢım ulaĢım aracı kullanımı ulaĢım bakanlığı accessibility transit transport vehicle occupancy ministry of transportation transit system ulaĢım dizgesi ulaĢım dizgesi (sistemi) ölçünü (standardı) standard of the transport system ulaĢım finansman gideri ulaĢım geliĢtirme planı transport financial cost comprehensive transportation plan ulaĢım göstergesi transport indicator ulaĢım harcaması transport expanditure transport line statistic of transport ulaĢım hattı ulaĢım istatistiği ulaĢım iĢletme gideri ulaĢım iĢletmesi iyileĢtirmesi ulaĢım kartı ulaĢım kaza gideri ulaĢım kazaları ulaĢım kılavuzu (rehber) transport operating cost to improve transport operation transport card cost of transport fatalities transport accidents guide of transport 1999 yılında Kanada'da (Toronto) toplanan, Uluslar arası Toplu Ulaşım Birliği (UITP), Kanada Şehiriçi Toplu Taşım Birliği (CUTA) ve Amerikan Toplu Taşım Birliği (APTA) ortak imzalı Toronto Protokolü'nün yayımlandığı kongre. Ulaşım Koodinasyon Merkezi kısaltması. Ġstanbul'da (Türkiye) 1984 yılında çıkarılan 3030 sayılı BüyükĢehir Belediyeleri Yasası ile kurulan, büyükĢehir bütününde ulaĢım tasarımı ve iĢletmeciliğinden sorumlu örgütlenme. Bkz. Erişebilirlik Bkz. Toplu ulaşım. Araç baĢına yolcu düzeyi. Ulusal ulaĢım izlencelerini (program) kamu ulaĢımını da kapsayacak biçimde yöneten kamu kurumu. Yerel ya da bölgesel çok türlü yolculuk hizmetleri sunan (kamu ya da özel) yapı. 2) UlaĢımla ilgili kendine yeterli yapı. Genel olarak kent içi ulaĢımın temel göstergelerinde kabul edilebilir uluslar arası ölçüt. KYÜ'den kentiçi ulaĢım için harcanan pay. Varolan yapı ve sorunlarından hareketle, orta-uzun dönemli geleceğe iliĢkin ulaĢım kestirimleri yaparak konuyla ilgili aĢamaların belirlendiği strateji ve bağlı uygulamalar dizisi. UlaĢım hizmetinin temel özelliklerinin evrensel olarak benimsenmiĢ bir birime (ölçüt) dayalı belirtimi. Birim yolculuk (mesafe, zaman olarak) için gelirden ayrılan pay. UlaĢım için tanımlanmıĢ yolboyu. UlaĢımla ilgili verilerin belirlenmiĢ bir dizgesellik (sistematik) içerisinde derlenip iĢlenmesi. Bkz. İşletme gideri. UlaĢım iĢletmelerinin olduğundan daha verimli ve etkili yapılanmaları için yürütülen çalıĢma. Yolcu türü ve yolculuk haklarını tanımlayan kart. Kentiçi ulaĢım kazalarının kentsel KYÜ payı. Kent içinde ulaĢım araçlarına bağlı kazalar. Kent ulaĢım hatağı planı. Yolboyu ve hat bilgileri içerir. ĠĢletmece gerekli görüldükçe güncellenir. ulaĢım kirlilik gideri ulaĢım koltuk kullanımı ulaĢım kullanıcı gideri ulaĢım müzesi cost of transport fatalities transport seat occupancy user cost of a transport transportation museum ulaĢım otobüsü ulaĢım oydaĢması transit bus transportation consensus ulaĢım örnek ayarı (kalibrasyonu) ulaĢım politikası ulaĢım seyahat süresi ulaĢım seyahat süresi maliyeti calibration of transport model transport policy travel time ulaĢım sunumu (arzı) ulaĢım tasarısı (plan) transport supply ulaĢım türleri arası haksız yarıĢma (rekabet) unfair competition among transit types ulaĢım türü transport mode ulaĢım türü özelliği ulaĢım verimliliği modal characteristic ulaĢım yetkesi (idaresi) cost of travel time transportation plan transport performance transport authority ulaĢım yolcu gideri cost of passanger transportation transport route ulaĢım yolu (güzergahı) transportation ulaĢım yönetim management system dizgesi (sistemi) transport patronage ulaĢım yönetimi privatization of ulaĢımın transport özelleĢmesi deregulation of ulaĢımın transport serbestleĢmesi Kentiçi ulaĢım kirliliğinin kentsel KYÜ payı. ÇalıĢan araçlarda oturma birimi (koltuk) baĢına yolcu düzeyi. UlaĢımın kullanıcı (yolcu) için parasal gideri. Seyahat süresi giderini içermez. ĠETT öncesi ve ĠETT dönemi ulaĢım iĢletme malzeme, araçgereçlerinin sergilendiği müze-sergi. Önce HasanpaĢa (Kadıköy)'da bulunan sergi, sonra Karaköy yönetim binası giriĢine taĢınmıĢ, günümüzde kaldırılmıĢtır. Bkz. Otobüs, ulaşım. Kentiçi ulaĢımla ilgili konularda ilgili tüm yanlar arasında uzlaĢma, görüĢ birliği, ortak anlayıĢ oluĢturma ve bu oluĢumun kurumlaĢması. UlaĢım örnekçelerinin kentlilerin ulaĢım davranıĢ ve eğilimlerini doğru yansıtır duruma getirilmesi. Kentiçi ulaĢımı düzenleyen tüm öngörü ve bağlı uygulamalar. Bekleme, aktarma ve yürüme süreleri de içinde olmak üzere yaya, özel ve toplu ulaĢım seyahatlerinin ortalama süresi. 1) Bekleme süreleri de içinde olmak üzere yaya, özel ve toplu ulaĢım seyahatlerinin 1 saati baĢına düĢen kent KYÜ (GSYH) katkısı. Türlerin ortalama yıllık seyahat süresi giderleri üzerinden hesaplanır. 2) Yaya-Bisikletli Ulaşım Seyahat Süresi Gideri+Motorsikletli Ulaşım Seyahat Süresi Gideri+Toplu Ulaşım Seyahat Süresi Gideri ortalamasının yıllık kentsel KYÜ (GSYH) payı. Kentiçi ulaĢıma giren araç sayısı. Kentin ulaĢım yapı ve eğilimlerini, yönsemelerini saptayan, Kent Düzenleme Tasarımı (Nazım Plan) üzerine oturtulan ulaĢım yapısı kestirimi. EĢgüdüm ve bütünleĢimin sağlanamadığı kentiçi ulaĢım dizgesinde, araç türü ve kapasite sunumu, hareket yeteneği, değiĢik yolboyu, yolculuk ücretleri, bilet vb. konularda, bir ulaĢım iĢletmesini diğerine göre öne çıkaran, öncelikli kılan durum. Ulusal ve evrensel kaynak yitimine yol açar. Araç ve ulaĢım araçlarının kullanım biçimine dayalı ayrım, Bkz. Tür. DeğiĢik ulaĢım türlerinin özgül yapı ve nitelikleri. UlaĢım türü ve araçlarının ulaĢım hizmetiyle ilgili temel göstergelerde baĢarım (performans) düzeyi. Kentiçi ulaĢımını tüm aĢamalarıyla tasarlayan, yönlendiren, yöneten, denetleyen, yetki ve sorumluluk sahibi yönetim birimi. Yol, toplu ulaĢım ve iĢletme giderleri toplamı. UlaĢım araçlarının üzerinde seyrettiği (alt)yapı. Kentiçi ulaĢımının kentsel ölçekte yönetimiyle ilgili yapılanma. Bkz. Ulaşım yönetimi. Kentiçi ulaĢımın kentsel ölçekte yönetimi. Kamu ulaĢım iĢletmelerinin ve iĢletme haklarının özel sermayeye değiĢik yöntemlerle devri. Kentiçi ulaĢımın değiĢik iĢlevleriyle (fonksiyon) ilgili olarak tam kuralsızlık durumuna geçilmesi. ulusal ulaĢım dizgesi (sistem) national transportation system ulusallaĢtırma, millileĢtirme nationalization uluslar arası çevre hukuku international enviromental law Uluslar arası ekonomide ulusal öncelikleri gözetir, ekonomik geliĢmeyi sağlarken enerji tüketimi ve hava kirliliğini azaltacak bütünleĢik, bağdaĢık tüm ulaĢım biçimlerini kapsayan bir içsel (dahili), kendine yeten dizge (sistem). Ulusal karayolları dizgesi, toplu ulaĢım ve havaalanı, liman geçiĢlerini kapsar. "1) Özel iyelikteki (mülkiyet) ekonomik girişimlerin ya da toprak gibi bir doğal kaynağın, iyeliğinin ve yönetiminin, siyasal, ekonomik ve toplumsal nedenlerle devlet iyeliğine alınarak, toplumun yararına sunulması işlemi. 2) Bir ülkede toprağın bireysel iyelik konusu olmaktan çıkarılması." (RK, 1998) UOB (uçucu organik bileĢikler) "Çevre sorunlarının sınır tanımazlığı, uluslar arası alanların yönetimi, uluslar arası sorumluluk, çevre hakkı ana başlıkları doğrultusunda gelişen, çevre değerlerini uluslar arası düzende korumayı ve geliştirmeyi amaçlayan uluslar arası hukuk dalı." (RK, 1998) Bir kurum ya da iĢletmenin gelecekte kendisini görmek istediği vision biçim, görüntü. Araç yakıtlarının yanmasına bağlı olarak havaya salınan ve COV (volatile organic compounds) kirlilik yaratan uçucu organik bileĢikler. ustabaĢı head foreman UTUB (Uluslararası Toplu UlaĢım Birliği) uydukent UITP (Union Internationale des Transports Publics) umu (vizyon) Conurbation, satellite town uygun sefer aralığı optimal set of headway matched transfer Uyumlu aktarma conciliation UzlaĢı long term uzun dönem uzun dönem hatağı long term route network longer route uzun hat uzun hüzme long beam Nitelikli (kalifiye) iĢçi çalıĢtıran ana hizmet birimlerinde, iĢçilerden sorumlu ve yetkili, yönetici konumundaki iĢçi. Örgüt adı kısaltması. Merkezi Belçika'da bulunan, Dünyadaki çeĢitli ülke toplu ulaĢım iĢletmelerinin üyesi olduğu birlik. 1) Kent çevresinde oluĢturulan yeni yerleĢme. 2) "Büyük bir kentin dışında, onun tüzel kişiliğinden bağımsız, ama toplumsal ve ekonomik etki alanı içinde kalan, gereksinmelerinden pek çoğunu oradan sağlamak zorunda bulunan, nüfusu genellikle büyük kentin iş yerlerinde çalışan kişilerden oluşan bir yerleşim yeri." (RK, 1998) Yolcu bekleme sürelerinin en aza indirgendiği (minimizasyon), yolculuk sayısının en çoklandığı sefer aralığı. Hatların eĢgüdümlü olduğu duraklarda aktarma. Bkz. Arabuluculuk. Gelecek 20 yıl ve sonrası. Gelecek uzun dönem için (>20 yıl) iyileĢtirilmiĢ, öngörülmüĢ hatağı. Hat boyu (Ġstanbul için 10 km.üzeri) belli bir uzunluğun üzerinde olan hat. Farın 100 m. ye kadar aydınlatması. Ü ücret fare ücret bölgesi fare zone Bir ulaĢım iĢletmesinin değiĢik yolcu türlerine uyguladığı değiĢik yolculuk bedeli. DeğiĢik ücret düzeyleriyle tanımlanmıĢ, ayrıĢtırılmıĢ kentsel bölge. ücret dizgesi fare system Kentiçi ulaĢım kullanıcılarının biniĢ bedellerini düzenleyen yapı. ücret kuĢakları (zon) ücret politikası zone fares ÖzgülenmiĢ tarife ve ücret uygulanan iç alanlara bölünmüĢ ulaĢım bölgelerinde ücretlendirme dizgesi. fare policy UlaĢımda uygulanan ücretlerin belirlenmesinde kullanılan yaklaĢımların tümü. Bkz. Ücret yapısı. Kentiçi ulaĢım iĢletmelerinin uyguladığı değiĢik türleri birarada gösteren yolculuk ücretlendirme çizgesi. Bkz. Ücret yapısı. ücret tarife sistemi fare system ücret tarife tablosu fare scheme ücret tarife yapısı fare structure ücret toplama sistemi fare collection system Yolculuk ücretlerinin iĢletmelerce derlenme, toplanma biçimi. ücret toplama yazılım ve donanımı ticket collection equipment and software Yolculuk ücretlerinin (biletlerin) toplanma biçimlerini belirleyen bilgisayar temelli araç gereç ve destek yazılımlar. ücret yapısı fare structure 1) Bir ulaĢım iĢletmesinin değiĢik yolcu türlerine uyguladığı değiĢik yolculuk ücretlendirme uygulaması. 2) UlaĢım hatağının kullanılmasında yolculukların ücretlendirilme biçimi. 3) Herhangi bir zamanda bir ulaĢım aracını kullanan değiĢik tipte yolcuların ne kadar ücret ödeyeceğini belirleyen ayrıĢtırılmıĢ ücret seti. ücretlendirme düzeyi ücretsiz kartı fare level Kentiçi yolculukların dereceli fiyatlandırılması. free card Ücretsiz yolculuk hakkı veren kart. ücretsiz ulaĢım seçeneği ücretsiz yolculuk Yolculukların yerel, bölgesel ya da merkezi yönetimlerce yüzde yüz ödendiği (sübvanse edildiği) ulaĢım seçeneği. üretim (imalat) alanı üretim gideri fare system alternative no fare trip, free trips manifacturing function production cost üretim iĢliği (atölye) production workshop üretkenlik productivity üst geçit overhead crossing, over-pass, fly over 1) KarĢılığında bir bedel ödenmeyen yolculuk. 2) BiniĢ bedeli alınmayan yolculuk. Kentin ağırlıklı olarak üretim yapılan kesimi. Yolcu kilometre baĢına gider (maliyet) göstergesi. Verimlilik göstergesi olarak kullanılır. Bakım-onarım ve bazı yedek parçaların üretimlerinin yapıldığı birim. ĠĢletmelerin; uygun teknolojiler kullanarak iĢgücü ve sermaye bileĢimini, iĢletme çarkının yeni yatırımları da karĢılayacak karlılıkla döndürecek biçimde bir araya getirme düzeyi, biçimi. 1) Karayolunun diğer bir karayolu ya da demiryolunu üstten geçmesini sağlayan yolyapısı. 2) "Bir yolun iki yanını, basamaklarla yükseltilmiş bir bağlantı ile birleştiren ve yayaların yoldaki taşıt dolaşımının çekinceleriyle karşılaşmaksızın- karşıdan karşıya geçmelerini sağlayan geçit." (RK, 1998) V vagon wagon, railway car vapur ferry vardiya baĢı (amir) varolan (mevcut) hatağı varsayılan durak shifter present (existing) route network dummy stop street-car driver vatman, tramvay sürücüsü vergi resim ve harç taxe and duty verimlilik efficiency verimsiz hat VIPS II inefficiency route VIPS II 1) Raylı sistemlerde birbirinden fiziksel olarak ayrılan birimler. 2) Elektrikli tarmvaylarda motris (çekici) tarafından çekilen, motorsuz araç. Su üzerinde (deniz, göl, akarsu) çalıĢan belli büyüklükte ulaĢım aracı. Vardiyalı çalıĢan garaj iĢyerlerinde, yönetici iĢçi. Kentiçi ulaĢım iĢletmeciliğinin üzerinde gerçekleĢtirildiği hatağı. Hatağını örnek üzerinde daha gerçekci olarak görebilmek için kullanılan, atanmıĢ, kurmaca, saymaca düğüm. Bkz. Düğüm. Tramvay çekicileri (motris) sürücüsü. Damga; taĢıt; plaka ve damga; diğer kuruluĢlarca tahakkuk ettirilen damga vergileri, harç ve rüsüm; mahkeme ve noter harçları; diğer vergi, resim ve harç kesintilerini kapsar. Birim çıktı baĢına girdi ya da gider. Girdiler ile çıktılar arasındaki iliĢkiyi gösterir. Geliri giderlerinin altında kalan, kapasite kullanımı düĢük hat. VTS Etkileşimli Planlama Sistemi (VTS Interactive Planning System) kısaltması : Volvo Firması'nca 1974 yılından itibaren geliĢtirilen ve kent içi ulaĢım ağını bilgisayar örnekçelemeleri aracılığıyla akılcılaĢtırmayı amaçlayan yazılım paketi. Ġstanbul ĠETT ulaĢım iĢletmesi bu yazılım paketini kendi ulaĢım ağında 1979 yılında denemiĢtir. VTS VTS Ġsveç firması. Volvo Transportation System (Volvo Ulaşım Sistemi) kısaltması. Y yağ yakıt (ikmal) iĢçisi yakıt supply worker Filo otobüslerinin tüm ikmal iĢleriyle (yakıt, yağ,vb.) ilgili iĢçi. fuel yakıt dolum yeri (istasyon) yakıt ekonomisi fuel station Araçların hareketini sağlayan, genelde yeryağı (petrol) kökenli, iĢlenmiĢ enerji hammaddesi. UlaĢım iĢletme araçlarının yakıt yüklemesi (ikmali) yaptıkları yer. yakıt gideri fuel cost yalınlık (sadelik) downshifting yalın (basit) bilet uygulaması (sistemi) primitive ticket collection yalıtık yan (tali) yol, ikincil yol isolated crossroad, minor street yangeçit bypass road yanlıĢ denetim iĢlemi yanlıĢlama çalıĢması yansıtıcı error processing yapı gereçleri (malzeme) ambarı yapılabilirlik building materials storehouse feasibility yapılandırılmamıĢ zaman yaralamalı kaza unconstructiv time yardımcı gelir auxiliary revenue yargıç yarı kentsel yerleĢme judge semi-urban settlement yarı römork semi-trailer yarı sefer half run fuel economy Araç yakıt kullanımı, verimli kullanım, yakıt tasarrufu ve tüketimi ile ilgili ekonomik göstergelere bağlı uygulama. UlaĢım iĢletmelerinde ulaĢım araçlarının tükettikleri yakıt harcaması. Bireyin aĢırı toplumsal tüketim beklentilerinin gönüllü ve bilinçli bir seçimle düzeyinin aĢağıya çekilmesi. Günümüzde toplumsal bir hareket olarak kendini göstermektedir. Gerek bilet teknolojisinde, gerekse yolculuk sırasında bilet kullanımıyla ilgili iĢlemlerde geleneksel yöntemlerin tümü (Örneğin, kağıt bilet, biletin bilet kutusunda toplanması, bilet yakma, vb.). Etkileyen ögelerden soyutlanmıĢ, iliĢkilerden koparılmıĢ. 1) Üzerindeki trafik yoğunluğu açısından bağlandığı yoldan daha az önemli olan yol. 2) "Kent içinde bir yerden başka yere gitmek için her zaman kullanılmayan, anayollar denli önemli olmayan, daha çok yayalarca kullanılan yol." (RK,1998) "Taşıt dolaşımını kentte belli bir bölgenin dışına çekmek amacıyla, o bölgeye teğet olarak geçirilen ve anayola iki ucundan bağlanan yardımcı yol." (RK, 1998) UlaĢım örnekçe çalıĢmalarında usdıĢı girdileri denetleyen iĢlem. diagnostic study UlaĢım örnekçelerinde, örnekçenin yapılandırılmasında sözkonusu olabilecek yanlıĢları saptama amaçlı çalıĢma. reflector Normal hava koĢullarında 150 m.den görülebilecek kırmızı ıĢık veren ya da yansıtan aygıt. ĠĢletmelerin satın aldığı her türlü yapı malzeme ve araç gerecinin teslim alındığı, depolandığı ve birimlere dağıtıldığı ambar. accident by wound "Kent ve kasaba tasarımlarının, türlü etmenler hesaba katılarak, gerçekleştirilmesinin olanaklı ve ussal olup olmadığını belirlemeye yarayacak koşullar. 2) Bunu elde etmeye yarayan inceleme ve araştırma türü." (RK, 1998) Bireylerin gündelik yaĢamlarında önceden herhangi bir izlenceye özellikle bağlanmamıĢ, rastgele, özgürce kullanabilecekleri zaman. UlaĢım iĢletmelerinde çalıĢan araçların yaralanmayla sonuçlanan kazaları. UlaĢım iĢletmelerinde yolculuk gelirleri dıĢında kaynaklara bağlı gelir. DeğiĢik ücretlendirilen (indirimli) yolcu sınıfı (kategori). "Bir ölçüde kentleşmiş bulunmakla birlikte, kırsal niteliklerini de daha tümüyle yitirmemiş bulunan ve genellikle anakentleri çevreleyen yeni yerleşmeler." (RK, 1998) Bir bölümü motorlu taĢıt ya da araç üzerine oturan, taĢıdığı yük ya da kendi ağırlığının bir bölümü motorlu araç tarafından taĢınan römork. UlaĢım aracının hattın (çift yönlü hatlarda) diğer noktasına varıĢıyla tamamladıkları yol. yarı-kapalı ücret dizgesi semi-closed system yarıĢan hizmetler competition of services yasadıĢı MĠA park cezası yasaklı aktarma durumu yaĢamalanı fines for illegal CBD parking forbidden transfer condition life space yaĢanabilir çevre conformity yaĢanabilirlik yatay iĢaretleme yatırım gideri habitability, livebility horizontal marking cost of investment yatırım harcaması investment expense yavaĢ kent citta slow yavaĢ kentleĢme slow urbanization yavaĢ yeme slow food yavaĢlık hareketi movement of slowing yavaĢ yaĢam yerleĢkesi (mahalle) region of slow life ÇağdaĢ kent yaĢam ritminin dıĢında, değiĢik değerler dizgesine uygun yapılandırılan kentsel uzam. yavaĢlık felsefesi slowness philosophy Gerektiğince hızlı olmayı bilinçli bir dünya görüĢü ve tutumu olarak kavramlaĢtıran, buna uygun yaĢama biçimi öneren düĢünce. yaya foot, pedestrian yaya adacığı pedestrian island yaya bölgesi pedestrian precint, pedestrian zone pedestrian traffic 1) Herhangi bir araç kullanılmadan yapılan yolculuk. 2) Araçlarda bulunmayan, karayolu üzerinde hareketsiz ya da hareketli insan. 3) "Kent içinde belli uzaklıklara yürüyerek ulaşan kimse." (RK, 1998) "Bir kentte yayalara ve yürümeye ayrılmış ya da o amaçla tasarlanmış bir adacık, kesim." (RK, 1998) "Motorlu taşıt dolaşımına kapalı, yaya yollarından oluşan kent kesimi." (RK, 1998) yaya dolaĢımı (trafik) Önceden edinilmiĢ kart ya da bilet iptallerinin yolculuk sırasında yolcunun kendisince yapıldığı, iptal denetiminin sürücü ya da görevlice yerine getirildiği bilet kullanım uygulaması. Birbirlerini tümlemek yerine, kötü ve verimsiz iĢletmeciliğe bağlı olarak ulaĢım türlerinin birbirlerinin hizmetlerini engellemesi, olumsuz etkilemesi ve genelde ulaĢım düzeyinin düĢürmeleri. Bkz. Ulaşım türleri arası haksız yarışma. Yoğun İş Bölgesi'nde izinsiz arç konuĢlamalarına (parklama) kesilen ceza. Aktarmaların engellendiği nokta. "İnsanların ve kentlerin yaşamlarını sürdürebilmeleri, işlevlerini gereği gibi yerine getirebilmeleri için gereksinme duydukları uzam (mekan)." (RK, 1998) Bir dönemin tümü ya da bir bölümünde, yapımı süren ulaĢım ya da otoyol iĢlerinin gerçekleĢtirilmesinde, sağlık esaslı hava kalite ölçünlerini (standart) yakalamak ve sürdürmek için devlet hava kalite öngörüleriyle uyumlu uygulamalar. "Bir konutun ya da bir kentin niteliklerinin insanların yaşamını sürdürebilmelerine elverişli oluşu." (RK, 1998) Yola koĢut ve yol üzerinde uygulanan iĢaretleme. Yatırım izlencesinde (program) öngörülen yatırımlar için (araç alımı, tesis, vb) yapılan harcama. Bütçe yılı içinde bina, tesis, garaj, altyapı yapımları ile yeni otobüs, döĢeme, demirbaĢ alımlarını kapsar. Ġtalya’nın Toskana-Chianti kentinde 1990’da ilk kez yaĢama geçen, gürültü kirliliğini ve trafiği kesmek, yeĢil alanları ve yaya bölgelerini artırmak, yerel üretim yapan çiftçilerle bu ürünleri satan dükkan ve lokantaları desteklemek ve yerel estetik öğeleri korumak gibi, 50'den fazla koĢul içeren YavaĢ Kent Bildirisi’yle günümüzde etkili bir küresel harekete yol açan kavram. KentleĢme sürecinin kent kaynakları gözetilerek özenli yönetimi, yaĢam kalitesini gözden kaçırmayan izlenceli, bilinçli kentleĢme tasarımı. ÇağdaĢ kentsel yeme kültürünü eleĢtirerek, doğal besin kaynaklarından katkısız ürünlere, özgün aĢevlerine (restaurant), üreticiyle kent arasında alıĢılmadık iliĢkilere, yemeyi keyifli bir sürece dönüĢtürme, vb. tezleri taĢıyan toplumsal hareket. ÇağdaĢ kentsel yaĢamı sorgulayan, direnen ve seçenek yaĢam biçimleri öneren, yaĢamın değiĢik alanlarına özgün yaklaĢımları etkili seçenekler olarak sunan toplumsal hareket. "Bir kentte, taşıt kullanmayan kimselerin gidiş gelişleri." (RK, 1998) yaya geçidi cross walk, pedestrian crossing, pedestrian passage yaya yolculuk yaya yolu walking trip foot road yaya yolu pedestrian way yayalaĢtırma closed to traffic yedek parça spare part yeni atama yeni kentçilik new apploy neo-urbanism new look bus yeni tasarımlı otobüs yeniden kullanım recycling yeniden yapılanma reorganization amortisman yenileme payı (amortisman) yenilenebilir enerji renewable energy resources kaynağı yenilenemez enerji non-renewable energy yer altı yaya geçidi underground passage yer kazanımı space-saving yeraltı araç parkı yeraltı metrosu yerel coğrafik koĢullar underground parking subway local geographic conditions yerel özerklik local autonomy yerel yönetim local government, local authorites yerel yönetim iĢleticisi local government operator 1) TaĢıt yolunda, yayaların yolu karĢıdan karĢıya güvenle geçebilmeleri için trafik iĢaretleriyle belirlenmiĢ alan. 2) "Yollarda, yayaların karşıdan karşıya güvenle geçmelerini sağlamak üzere, çivi, boya, renkli taş, ışık gibi belirtkelerle ayrılmış geçit." (RK, 1998) Araçsız gerçekleĢtirilen yolculuk. Karayolunun taĢıt yolu ile mülk arazileri arasında kalan ve yalnızca yayaların kullanabildiği bölümü. "Kent ve kasabalarda yalnız yayaların gelip geçmesine ayrılmış, taşıt dolaşımına kapalı yol." (RK, 1998) "Kent yollarından bir bölümünün, yalnız yürünebilen yerler durumuna getirilmesi ya da tasarımlarla, yürümeye ve yürüyenlere daha geniş alanlar ayrılması işlemi." (RK, 1998) El altında (ambarlarda) bulundurulan, tüketim eğilimlerine göre belli büyüklüklerde depolanan malzeme. Bir kiĢinin kamu kurumunda göreve baĢlatılması. 1980’lerin baĢında ABD’de oluĢan bir kent tasarım hareketi. Ev, iĢ yaĢamı, komĢuluk (hemĢerilik) kavramlarına yeni ve değiĢik bir içerik yükleyen akımın özellikle baĢarılı Batıda uygulamaları vardır. Bkz. Otobüs, yeni tasarımlı. Kullanılan ürün artıklarının yeniden üretim sürecine sokulması. UlaĢımın kurumsal yapısının, yönetsel ve örgütlenme özelliklerini de içerecek biçimde gözden geçirilip yeniden (yeni anlayıĢ ve gereksinimlere uygun olarak) tasarımı. DeğiĢmez anamal (sabit sermaye) yıllık yenilenme (yedekleme) payı. Rüzgar ve güneĢ gibi görünür bir gelecekte tükenmesi sözkonusu olmayan ve diğer enerji türlerine belli teknolojiler kullanılarak dönüĢtürülebilen doğal kaynaklar. Tüketildikten sonra doğal koĢullarda yeniden üretimi olanaksız olan, doğal enerji kaynakları. "Yol düzeyinin altında bulunan, yayaların taşıt dolaşımından korunması için yapılan, çökmelerin önlenmesi için her yanı betonla kaplı geçit." (RK, 1998) Çevresel bağlamda, kentiçi ulaĢımdan kurtarılarak doğaya kazandırılmıĢ kentsel alan. "Bir yapının yol düzeyinden aşağıda kalan bir bölümünde, taşıtların beklemeleri için ayrılmış yer." (RK, 1998) Bkz. Demiryolu (raylı), ağır. Kentiçi ulaĢımı etkileyen etkenlerden biri olarak değiĢik yerel coğrafik koĢullara göre ayrıĢan topoğrafya, suyolları, iklim, vb. özellikleri içeren koĢullar. "Yerel nitelikteki kamu hizmetlerinin daha iyi görülmesi, katılımcı demokrasinin yaşama geçirilmesi, korunması ve güçlendirilmesi doğrultusunda, yerel toplulukların, yerel nitelikteki işleri kendi sorumlulukları altında, özgürce seçerek oluşturdukları kurumları aracılığıyla görebilmeleri ve buna uygun kaynaklara kavuşabilmeleri durumu." (RK, 1998) 1) Yürütme erki kullanan ve yerel (kent, ilçe,vb.) hizmet veren seçilmiĢ kamusal yetke (otorite). 2) "Merkezi yönetimin dışında, yerel bir topluluğun ortak gereksinimlerini karşılamak amacıyla, yönetsel birimlerini doğrudan halkın seçtiği, demokratik ve özerk kuruluş. 2) Halkın yönetime katılmasına olanak veren, kendi eliyle seçtiği yerel örgenlerce (organ) yönetilmesini içeren yönetim birimi." (RK,1998) Yerel yönetimlere (büyükĢehir, ilçe belediyeleri, vb.) bağlı kamu ya da özerk yapıda ulaĢım iĢletmesi. yerel yönetimler birliği union of local authorities, association of local authorities "Güçlerini birleştirerek bir ya da birkaç ortak gereksinmelerini daha iyi, daha ucuz ve etkin bir biçimde karşılayabilmek amacıyla, yerel yönetim birimlerinin, yasalarda belirlenen biçimlerde, kendi istekleriyle ya da zorunlu olarak biraraya gelerek oluşturdukları ortak yönetim örgütü." (RK,1998) yerellik ilkesi subsidarity "1) Kamusal hizmetlerin halka en yakın olan, belediye, mahalle gibi yönetsel örgütler eliyle yerine getirilmesini öngören yönetim bilimi ilkesi. 2) AB Maastricht Antlaşmasının 3/B maddesince öngörülmüş ilke." (RK, 1998) yergeçidi (hemzemin geçit) level crossing yerinden yönetim local government, decentralization "Karayoluyla demiryolunun ya da iki karayolunun aynı düzeyde kesiştikleri, elle ya da özdevimli (otomatik) bir biçimde açılıp kapatılabilen geçit." (RK, 1998) "1) Yürütme erkinin (iktidar) belli ölçülerle merkezi yönetimle yerel yönetim birimleri arasında bölüşülmesini ve bir bölüm yetkilerin yerel birimler eliyle kullanılmasını gerektiren yönetim anlayışı. 2) Bu anlayışın başat olduğu yönetim biçimi." (RK, 1998) yerleĢik yerleĢik nüfus inhabitant settled population yerleĢke built-up (urbanised) area settlement yerleĢme yersarsıntısı, zelzele, deprem earthquake yeĢil alan green space yeĢil ulaĢım türü yeĢil yatırımcı green mode green insvestor yetki sözleĢmesi contract authority yığıĢım concentration yığıĢımlı yıllık gelir yıllık gider yıllık ücretli izin kartoteği yitik (zayi) sefer derlemi (icmal) yitik (zayi, kayıp) kilometre yitik (zayi, kayıp) kilometre oranı yitik (zayi, kayıp) sefer cumulativ annual revenue annual cost annual vacation yitik (zayi, kayıp) sefer nedeni yitik (zayi, kayıp) sefer oranı lost run by reason Belli bir yerden olma, bir yere bağlı olma. "Ekonomik çevre, doğal ve tarihsel koşullar gibi nedenlerle, belli bir yere ya da alana yerleşmiş ve sürekli yerleşmenin gerektirdiği işlevleri gören insan topluluğu." (RK,1998) Ġmarlı, yerleĢime açılmıĢ kentsel alan. "1) Bir toplumsal kümenin ya da kalabalık bir nüfus topluluğunun, yaşamak ve ekonomik etkinliklerini sürdürebilmek için belli bir yeri seçmeleri eylemi. 2) Bu amaçlarla seçilip yerleşilen kent, kasaba, köy ya da daha küçük bir yer." (RK,1998) "Kent, kasaba ya da köylerin tümüyle ya da bir bölümlerinin yeniden hazırlanacak bir yerleşme tasarımına göre bayındırılmasını gerektiren doğal kıran türü." (RK, 1998) "Kent ve kasabalarda, insanların dinlenmesine, çocukların oynamasına ayrılan ve bu yerlerin bir taş yığını görünümü kazanmasına engel olmak amacıyla, kent yönetimlerince düzenlenen, gezilik, ağaçlı yol gibi ortak kullanım alanı." (RK, 1998) Yaya ve bisikletli yolculuk ulaĢım türü. Kullanılmayan salım haklarının uluslar arası alım satımıyla uğraĢan. Bütçe yetkilendirme biçimine bağlı olarak kaynakların zorunlu yönetimini sağlayan bütçe dönemi. "Nüfusun ve ekonomik etkinliklerin belli yerleşim yerlerinde ya da kent odaklarında toplanma süreci." (RK, 1998) Üstüste binen, eklenen. UlaĢım iĢletmelerinde bir yıllık iĢletmecilikten sağlanan gelir. UlaĢım iĢletmelerinde bir yıllık iĢletmecilik gideri. ĠĢçi ve memur personelin yıllık izin kullanma tarihlerini gösteren çizelge. total lost round trip DeğiĢik nedenlerle öngörülmesine karĢın gerçekleĢtirilemeyen seferlerin kaydedildiği belge. lost km Eksik, gerçekleĢtirilememiĢ seferlerin toplam kilometresi. lost km. ratio Eksik, yapılamayan sefer kilometrelerinin öngörülen (tasarlanmıĢ) kilometreye oranı. lost run DeğiĢik nedenlere (trafik, personel eksiği, araç eksiği, vb) bağlı olarak öngörülen (planlanan) sefer düzeninde yapılamayan sefer sayısı. Öngörülen sefer düzenine göre yitirilen seferlerin nedenlerine göre ayrıĢtırılması (kategorizasyon). lost run rate ÇeĢitli nedenlere (trafik, personel eksiği, araç eksiği, vb) bağlı olarak öngörülen (planlanan) sefer düzeninde yapılamayan sefer oranı. yiyecek (iaĢe) ambarı yoğunluk food storehouse Kurum çalıĢanları için, her türlü yiyecek maddesinin teslim alındığı, depolandığı ve ilgili birimlere dağıtıldığı ambar. density yoğunluk bölgelemesi dencity zoning "Belli büyüklükte bir alana düşen kişi, aile ya da konut birimi sayısı. Kentbilimde yoğunluk, genellikle hektar başına hesaplanır." (RK, 1998) "Bir kentte, kentin türlü kesimlerini, olur verilebilecek en yüksek nüfus yoğunluğu açısından sınırlandırarak, her yoğunluk bölgeciği için, bu yoğunluk tavanının aşılmasını önleyen kurallar koymak ve uygulamak." (RK, 1998) yol way, road yol altyapısı yol bakımı road infrastructure road maintenance yol bölümlerinin yeniden düzenlenmesi re-assigning road space yol güvenliği kuralları yol iĢaret levhası road safety rules Kent içi ulaĢım amaçlı kullanılabilen tüm yolların trafik ve taĢımacılık ilkelerine uygun düzenlemeleri. guide board yol iĢareti road marker yol kenarı, banket banquette, berm Yolun fiziksel yapısı ve trafik özellikleriyle ilgili bilgi veren, sürücü ya da yayaların görüĢ açısı içinde kalacak biçimde yol boyunca uygun alanlara konuĢlandırılmıĢ, genellikle metal yüzey. Yolun fiziksel yapısı ve trafik özellikleriyle ilgili bilgi veren, sürücü ya da yayaların görüĢ açısı içinde kalacak biçimde yol boyunca uygun alanlara konuĢlandırılmıĢ simge ve yönlendirici çizgilerin tümü. Yaya yolu bulunmayan karayolunda taĢıt yolu kenarıyla yamaç ya da hendek kenarı arasında kalan, öncelikle yaya ve hayvanların; zorunlu durumlarda araçların kullanabileceği bölüm. yol Ģeridi yol ustası yol uzunluğu yol yapısı road line road master(workman) lenght of road road building yol yatırımı yolağı road investment road network yolağı yolağı toplam uzunluğu yolboyu geliĢim road system, road network road network speed street network capasity total lenght of road network ribbon development yolboyu, güzergah route yolcu passanger yolcu ana bekleme yeri passenger terminal yolağı hızı yolağı kapasitesi "İnsanların bir yerden başka yere gitmek üzere üzerinden ya da içinden geçtikleri, yerleşim yerlerinin gelişme doğrultusunu yakından etkileyen ve kent tasarımlarında önemli bir öğe oluşturan ulaşım altyapısı." (RK, 1998) Kentsel yolağına iliĢkin tüm yapı özellikleri. UlaĢım yolağı bakımı ve yolların sürekli hizmete hazır tutulabilmesi için yapılan iĢ ve harcama. Kentiçi yolların yaya, bisiklet, toplu ulaĢımı önceleyen mantık çerçevesinde kullanıma açılması ve düzenlenmesi. Uzunlamasına yol bölümleri. Filo otobüslerinin servis sırasındaki arızalarını yerinde gidermeye çalıĢan onarım iĢçileri baĢı. Kentsel alan baĢına düĢen yol. Yol ve yol üzerinde, yanında, altında, üstünde bulunan ada, ayırıcı, korkuluk, dayanak (istinad) duvarı, köprü, tünel, menfez vb. yapı. UlaĢım yolağı için yapılan harcama. Kentte, araçlı-araçsız ulaĢım yapılan bağlantılı-bağlantısız tüm yollar. "Bir kentin anayollarından, toplayıcı ve ikincil yollarından oluşan ve arazi kullanımına yön veren yol düzeni." (RK, 1998) Yolağını kullanan tüm araç türlerinin hızları ortalaması. Kentsel (kentiçi) yolağının trafiğin olağan akıĢını sağlayacak biçimde trafikte araç tutma (istihdam) düzeyi. Sokak ve ekspres yollar da içinde, kentteki tüm yolların toplam uzunluğu. "Kentlerarası anayollar üzerinde, bu yollar boyunca insan topluluklarının ve işyerlerinin gelişigüzel biçimde yerleşmesi." (RK, 1998) "Kent içinde bir yolun nerelerden geçtiğini, harita ya da tasarılar üzerinde gösteren doğrultu." (RK, 1998) 1) Kentlerde, değiĢik amaçlarla, değiĢik ulaĢım türlerini (yaya yolculuk da içinde) kullanarak bir yerden bir baĢka yere giden kiĢi. 2) Yolculuk yapan. 3) Araç kullanan sürücü ile diğer görevliler dıĢında araçta bulunan kiĢiler. Yolcuların uzun bekleme yapabildikleri, buna göre geniĢ alanda tasarımlanmıĢ, açık ya da kapalı, araçların çıkıĢ ya da varıĢ noktalarındaki yapılar. yolcu araĢtırması yolcu azlığına bağlı yitik (kayıp, zayi) sefer yolcu baĢına gider yolcu bilgilendirimi yolcu bilgilendirim (enformasyon) dizgesi Yolcu Bilgilendirme ve UlaĢım Yönetimi Sistemi (YOLBĠL) survey of passangers lost run by passenger's scarcity Yolcularla ulaĢım araĢtırmaları için değiĢik yöntemlerle yapılan görüĢme, gözlem ve sayımlar. costs per passenger passenger information system passenger information delivery system Passenger Information and Transportation Management System Yolcu baĢına düĢen iĢletme harcaması. Yolcuların bilet, ücret, hatağı, iĢletme bilgileri, vb.ye eriĢimi. Yolcu azlığı ya da yolcusuzluk nedeniyle kaldırılmıĢ seferlere bağlı olarak ortaya çıkan sefer eksiği. 1) UlaĢım iĢletmelerinde yolcuların her türlü bilgilendirilmesi (enformasyon) ile ilgili yapı(lanma). 2) Yolcuların bilet, ücret, hatağı, iĢletme bilgileri, vb.ye eriĢimini olanaklı kılan yapılanma. yolcu bilgisi ĠETT'nin 2001-02 yatırım izlencesinde (program) yer alan ve 2008'de uygulamaya geçecek; yolcuların hatağı ve ulaĢım iĢletmeleriyle ilgili bilgilendirilmesi, araç hareketlerinin hatağı üzerinde bir merkezden izlenmesi, acil durumda ulaĢım hizmetine müdahele edilmesi, yolculuk ve trafik bilgilerinin sağlanması, iĢletme planlaması, vb. olanağı sağlayacak iĢin (proje) açık ve kısaltılmıĢ adı. Yolcunun kent içi ulaĢım hizmetlerine iliĢkin bilgi düzeyi. costs per passenger yolcu kilometre baĢına düĢen gider kilometer yolculukların toplam kilometresi. 2) UlaĢım araçlarında yolcuların gerçekleĢtirdiği kilometrenin toplamı; bağlantısız yolculukların ortalama yolculuk uzunluğuyla çarpımıyla elde edilir. 1) Her yolcu km. baĢına düĢen iĢletme harcaması. (Kentin KYÜ yüzdesi olarak ölçülür). passanger information Yolculukların gün içerisinde zaman dilimlerine göre dağılımı. yolcu kesiti (profil) passanger profile passanger kilometer 1) Kent alanı içinde, tüm yol türlerinde, tüm araçlarla yapılan yolcu kilometre yolcu konforu passanger comfort yolcu sayım yordamı yolcu seyahat araĢtırması yolcu treni, banliyö Yolcu Ulaşımı passenger counting system passanger journey survey commuter rail yolcu vapuru yolcu yığıĢımı (karmaĢası) passenger ferry passeger turbulance yolculuk trip yolculuk amacı trip's target yolculuk bilgileri trip informations yolculuk dağıtımı trip distribution yolculuk davranıĢı travel behaviour yolculuk geliri farebox revenue yolculuk hızı runspeed Koltuk km. sunumuyla bağlantılı olarak kentiçi yolculukların nitel hizmet düzeyi. UlaĢım iĢletmelerinde ulaĢım tasarımı (planlama) amaçlı olarak, yolcu ve yolculuk araĢtırmaları ile ilgili yapı(lanma). Kentiçi yolculuklarla ilgili gerekli verileri derlemek için yürütülen çalıĢma. Aynı zamanda kentiçi yolculuk hizmeti de veren çevresini kente bağlayan demiryolu, banliyö. Passenger Transport Amerikan Toplu Ulaşım Birliği (ATUB) tarafından yayımlanan ulaĢım sektörü haftalık yayını. (PT) Yolcu taĢımacılığı yapan deniz ulaĢım türü. Otobüs katarlaĢması ve dizileĢmesine bağlı olarak duraklarda yolcuların biniĢ-iniĢ hareketlerinde yaĢanan düzensizlik, geliĢigüzellik. Kentlerde, insanların, değiĢik amaçlarla, değiĢik ulaĢım türlerini (yaya yolculuk da içinde), bir yerden bir baĢka yere gitmek için kullandıkları, tek biniĢle ve tek araçla gerçekleĢtirdikleri araçlı ya da araçsız devinim. Kentiçi yolculuğun eve, iĢe, okula, diğer amaçlara ya da amaç dıĢı noktalara (uçları olmayan) yöneliĢ nedeni. UlaĢım iĢletmelerinde dizgesel olarak (sistematik) derlenmiĢ her türlü yolculuk bilgisi. "Belli bir başlangıç bölgesinden kaynaklanan her seyahatin, harita üzerinde, her olası bitiş bölgesine varışını belirleyen araştırma yöntemi." (RK, 1998) Kentiçi yolcuların yolculukları sırasında yolboyu, tür, vb. seçimlerine bağlı davranıĢları. 1) Ek ücret/ceza ve yolculuk desteklerini (sübvansiyon) de kapsayan ve yolculardan yolculukları karĢılığı alınan ücret. 2) BiniĢlerde yolcular tarafından nakit, bilet, jeton ve geçiĢ belgesiyle ödenen bedel. Yolculuk boyunca kullanılan arac(lar)ın bekleme süreleri dıĢta (hariç) kalmak üzere seyir birim süreleri baĢına katettikleri ortalama yol uzunluğu. yolculuk istem örnekçesi yolculuk istemi (talebi) yolculuk isteminin doruklaĢması model of the travel demand travel demand Varolan kentiçi yolculuk davranıĢlarının temel özelliklerinin yansıtıldığı kurgusal tasarı. high peaking of travel demand Belli bir zaman kesitinde (diliminde) yolculuk beklentilerinin en yüksek noktasına ulaĢması. yolculuk kullanıcı gideri yolculuk matrisi user cost of a trip Yolculuğun kullanıcı (yolcu) için parasal gideri (maliyet). Seyahat süresi giderini içermez. trip matrix yolculuk sayısı trip number yolculuk sınıfları (kategori) yolculuk süresi yolculuk süresi ağırlığı yolculuk uzunluğu trip's categories UlaĢım hatağında yolculukların baĢlangıç (BA)-bitiĢ (BĠ) noktalarıyla öbeklenerek tanımlanması. UlaĢım iĢletmelerinde ulaĢım araçlarıyla yapılan kentiçi yolculuklarda toplam biniĢ (seyahat) sayısı. Belirli kararlara dayalı olarak değiĢik ücretlendirilen yolcu kesimleri. Kent yerleĢiklerinin konut, iĢ, eğitim, kültür, eğlence, vb. amaçlı yolculuk hizmeti isteği. time for a trip ridetime weight Bir yolculuk (biniĢ) için harcanan süre. Belli bir kentiçi ulaĢım türünü diğerine yeğleme katsayısı. ride distance, riding distance travel fare Bir biniĢle (tek araçla) gerçekleĢtirilen yolcu km. Tek araçlı yolculuklarda seyahatle aynıdır. yolculuk ücreti ayrıĢtırılması (farklılaĢtırılması) fare differentation Sunulan hizmet düzeyi ya da niteliğine göre alınan yolculuk bedelinin iĢletmelerce değiĢik (farklı) tutulması. yolculuk üretimi trip production yolculuk yaratımı trip generation yolculuk yönetimi passanger management dissociation of trips 1) Bir kentin nüfus, yerleĢme, konut, iĢyerleri dağılım ve özelliklerine bağlı olarak ortaya çıkardığı yolculuk istem (talep) büyüklüğü. 2) Hareketlilik katsayısını arttırıcı ulaĢım yönetimi uygulaması. "Kent içinde yeni yapılan yapılarda, yeni kurulan işyerlerinde görülen kentsel etkinliklerin taşıt dolaşımını ve durma yeri gereksinmesini arttırması olgusu." (RK, 1998) Kentiçi yolculuk hareketlerinin ulaĢım yönetimince belli bir tasarıma (plana) bağlı olarak yönlendirilip güdülenmesi. yolculuk ücreti yolculukların dağılımı yolculukların türel dağılımı yolda gecikme yoldıĢı araç bekleme (park) yeri yoldıĢı parkyeri yoldüzey (platform) yolluk (harcırah) kartı yolluk kartıyla yolculuk yolortası Ģeridi yolu (gider) paylaĢma 1) TanımlanmıĢ yolculuk hizmet düzeylerine göre (konfor, hız, vb.) uygulanan yolculuk (parasal) bedeli. 2) Yolculuk uzunluğu yanısıra, araç ya da ulaĢım hizmetinin mesafe, hız, sıklık, konfor, oturma olanağı gibi yolculuk hizmet düzeylerine göre önceden belirlenmiĢ bedellerinin de yolculuk ücretine yansıtılmıĢ biçimi. Yolculuk türlerinin belirlenen dönem içinde (zaman dilimi) yüzde payları. mode split of all trips road delay off street parking Bir kentte yapılan yolculukların ulaĢım türlerine göre dağılımı. off-road parking place platform Bkz. Cadde dışı park yeri. free society card Yolcunun belirli bir kamu kurumunun gezici görevli kadrosunda olduğunu belgeleyen ve özel tarifeyle yolculuk yapmasını sağlayan belge. Kentiçinde gezici görev yapan bazı kamu kurum görevlilerine yasa uyarınca verilen ulaĢım kartıyla yapılan yolculuk türü. trip with free society card (reduced card) median lane carpool UlaĢım aracının trafik, vb. nedenlere bağlı yoldaki gecikmesi. "Taşıtların kısa ya da uzun sürelerle durabilmeleri ve yollardaki dolaşımın aksamaması için, ana yollara yakın kent kesimlerinde yaptırılan bekleme, durma yerleri." (RK, 1998) TaĢıt + yaya yolu. Yol ortasında trafiğin akıĢ ya da ters yönünde toplu ulaĢıma ayrılmıĢ yol kesimi. Bir ya da daha çok insanın önceden belirlenmiĢ bir yere/yerden seyahat etmek üzere kendi özel araçlarını ortaklaĢa paylaĢtıkları düzenleme. yolüzeri park yeri yolyanı araç bekleme (park) yeri yonca yaprağı on- road parking place curb parking Bkz. Cadde üzeri park yeri. cloverleaf junction "Bir yonca yaprağını andırır biçimde tasarlanmış alt ve üstgeçit." (RK, 1998) Hattın ilk, ana durağa (terminal) bağlı olarak tanımlanan doğrultusu. DeğiĢik düzeylerde yönetim görevi üstlenmiĢ (ġef, Müdür, BaĢkan, Genel Müdür) memur konumunda çalıĢan. yön direction yönetici çalıĢan administrator personnel management enformation control system yönetim biliĢim denetim dizgesi yönetim kenti, baĢkent administrative city yönetim merkezi administrative centre administrative area yönetsel (idari) alan yörekent, banliyö yörekentli suburb commuter load yük yük etkeni (faktör) load factor yük kesiti (profili) load profile assignment yükletim yükletim örnekçesi assignment model "Taşıtların süreli ya da süresiz durabilmeleri için yolların bir ya da iki yanında ayrılmış özel durma yeri." (RK, 1998) Kurumsal iĢletim dizgeleri üzerine oturan, buradan elde edilen iĢlevsel ve yapılandırılmıĢ iĢletim dizgesi bilgileriyle karar mekanizmalarının (yönetimin) iĢletme politika ve stratejilerini üretmelerine olanak veren, iĢletmede tam denetimi sağlayan yönetsel araç. "Baskın, başat işlevi bir ülkenin yönetim ve politika kuruluşlarını barındırmak ve onlara ilişkin etkinlikleri yerine getirme olan kent." (RK, 1998) Bkz. Yönetim kenti, başkent. Yönetim kararlarıyla sınırları tanımlanmıĢ yönetsel alan. Örn. Ġstanbul BüyükĢehir Belediyesi. "Genellikle oturma alanı niteliğinde olan, kentin çekirdeğinden uzakta ya da sınırlarına yakın yerlerde bulunan kent bölümü." (RK, 1998) "Kent çevresinde oturan ve kentin sunabildiği taşıma olanaklarından yararlanarak ya da kendi olanaklarıyla her gün çalışmak üzere kente gidip gelen kimse." (RK, 1998) Hatlara ya da araçlara dağılmıĢ yolculuk büyüklüğü. Aracın gerçek yolcu yükünün toplam yolcu kapasitesine oranı. UlaĢım haritaları üzerinde yolcu yüklerini iki yönlü ve ölçekli kalınlık olarak gösteren çizge (diagram). Yolculukların gerçek ya da örnekçe üzerinde araçlara dağıtımı. Sınanabilen (analitik) ulaĢım örnekçelerinde gerçek ya da sanal yolcu atamaları yaparak hatağının vereceği tepkilerin ölçümü. yüksek geçiĢ önceliği yüksek hızlı demiryolu (tren) yüksek öncelikli araç exclusive right-ofway high speed rail Otobüs ya da diğer toplu ulaĢım araçları kullanımına özgülenmiĢ anayol ya da benzer bir baĢka olanak. High Occupancy Vehicle yükseklik sınırı, gabari legal limits of building profile yükselti çizgisi, münhani yükselti haritası yükselti, rakım, kot counter lines Ġki ya da daha çok insan taĢıyan araçlar. Bunlar bir otobüs, kamyon ya da taksi olabilir. ÇalıĢtıkları özgülenmiĢ trafik Ģeritleri zaman zaman ‘otobüs yolu’, ulaşımyolu’, evişyolu’ olarak da adlandırılır. "1)Yapılacak bir yapının, kent yönetimince olur verilebilen en çok yüksekliği. 2) Taşıtlara yüklenecek yükün taşıttaki yüksekliği." (RK, 1998) "Bir harita üzerinde eşit yükseklikteki noktaları birleştiren eğri çizgiler." (RK, 1998) yükseltilmiş (demiryolu) yükseltilmiĢ yol elevated (railway) yükümlülük yürüme bağlantısı counter map bench mark heigh-level road, elevated way commitment walk link Bkz. Demiryolu, hızlı. "Yükselti eğrilerinden oluşturulan harita." (RK, 1998) "1) Bir yerin, başlangıç olarak alınan yatay düzlemden yüksekliği ve bunun sayıyla anlatımı. 2) Yapı tasarımlarında boyutları gösterebilmek için ölçü çizgileri üzerine yazılan sayı, ölçü sayısı." (RK, 1998) Bkz. Demiryolu, ağır. "Çevresindeki yollardan ya da yapılardan daha yüksekte bulunan yol." (RK, 1998) Bkz. Zorunluluk. Yayaların kullandığı yol. yürüme hızı walk speed yürüme süresi walking time to and from stop, walkingtime yürüme süresi ağırlık etkeni (faktörü) weight factor for the Yolculuk etkeni=1 varsayıldığında yürümelerin yolculuk etkenine göre katsayısı. Katsayının 1'in üstüne çıkma oranında yürüme walking time yürüme uzaklığı walking distance yürürlükten kaldırma (fesih) yüzdeyüz doğal gazlı otobüs yüzeyli (wall tipi) durak cancel hundred percent natural gas bus wall type stop Yürüme bağlantılarında ortalama birim zamanda yaya katedilen yol uzunluğu. 1) Bir ulaĢım durağı(na/ndan) yürüme süresi. 2)Araçların yolcu aldıkları noktalara ya da bu noktalardan baĢlayarak yapılan yürümenin süresi. süresi (bekleme ve aktarma süresi ağırlıkları denli olmamakla birlikte) olumsuz ağırlığı artar. "Bir kent, özellikle bir komşuluk birimi içerisinde, okul, pazar, bakkal, manav, vb. kent kolaylıklarına yürüyerek varılabilecek uzaklık." (RK, 1998) ĠĢçi olarak çalıĢanların iĢ anlaĢmalarının (akit) iĢverence gerekçeli olarak geçersiz sayılması. Yakıt olarak yalnızca doğal kullanan motorlu araç. Yolcunun açık hava etkilerinden belli oranlarda korunduğu, üzerinde yolcuyu bilgilendirme amaçlı iĢletme bilgileri ve reklam uygulanabilen çağcıl tasarımlı, ıĢıklandırılan, oturma birimleri içeren durak türü. Z zaman çizelgesi (ORER) timetable zaman dilimi zaman gideri zaman ve gecikme çalıĢması zamansınırlı yolculuk hakkı zayıf uç zincirleme iĢ akıĢı time period time cost time and delay study time limited card weak tail conveyor belt system Yolculuk istemi çok düĢük, kente uzak nokta. ĠĢgücünün iĢlevsel olarak ayrıĢtırıldığı ve bu ayrı iĢlevlere dayalı zincirleme yapılar içinde üretimin yürütüldüğü çalıĢma yapısı. zorunlu durak compulsory stop "Kent içinde otobüslerin yolcu indirip bindirmek için durmak zorunda oldukları açık ya da kapalı bekleme yeri." (RK, 1998) Yasa gereği üçüncü kiĢilerce, kurumlarca yapılan uzlaĢtırma giriĢimi. compulsory arbitration zorunsuz (ihtiyari) non-necessary stop durak zorunlu hakemlik 1) UlaĢım iĢletmelerinde servise çıkan araçların günlük çalıĢma düzenlerini (hat bilgileri, sefer saatleri, sürücü bilgileri, vb.) hat bazında listeleyen çizelge. 2) UlaĢım araçlarının günlük çalıĢmalarını düzenleyen, bekleme, hareket, seyir zamanlarını belirleyen çizelge. 3) Filo otobüslerinin günlük çalıĢmalarını düzenleyen zaman çizelgesi. Zamanın seçili kesimi. Yolcu için yaklaĢık ortalama zaman harcaması. Kentiçi ulaĢım araĢtırmalarında araçların trafikteki davranıĢlarının süre ölçümü yöntemleriyle saptanması. ÖdenmiĢ toplam bedel karĢılığı, öngörülmüĢ zaman süresi boyunca, belirlenmiĢ ulaĢım araçlarına sınırsız biniĢ olanağı. "Kentte, toplu ulaşım araçlarının (daha çok otobüs), yolcu indirmek ve bindirmek için durmak zorunda olmaksızın, gereksinmeye bağlı durmalarına ayrılan yer." (RK, 1998) KAYNAKÇA APTA, www.apta.com Dil Derneği, Türkçe Sözlük, Dil Derneği yayınları, Ankara, 1998 (1.bası). HONORE, Carl, Hız Çılgınlığına başkaldıran yavaşlık hareketi: Yavaş, Çev. Esen Gür, Alfa yayınları, Ġstanbul, 2008 KELEġ, RuĢen, Kentbilim Terimleri Sözlüğü, Ġmge Yayınevi, Ankara, 1998 (2.bası). PÜSKÜLLÜOĞLU, Ali, Türkçe Sözlük, Can Yayınları, Ġstanbul, 2007 (6.bası). TUNALI ÇALIġKAN, Fehime/KIRMIZI, Zikrullah, İstanbul‟da Ulaşımın ve İETT‟nin Tarihsel İstatistikleri, yayınlanmadı. TUNALI ÇALIġKAN, Fehime/KIRMIZI, Zikrullah, İstanbul‟da Ulaşımın Zamandizini, www.zkirmizi.com, 2009 TUNALI ÇALIġKAN, Fehime/KIRMIZI, Zikrullah, İstanbul‟da Tramvay, 1999, www.zkirmizi.com, 2009 2009 UITP, Millenium City Database, UITP (CD), Brüksel, 2003