orm muh2008_1_ENSON.qxp - Orman Mühendisleri Odası

Transkript

orm muh2008_1_ENSON.qxp - Orman Mühendisleri Odası
MO B OR
M
Ý
ER Ý
I
TM
OD AS
YAYIN SORUMLUSU
Osman TURUNÇ
MÜHEND
SL
TMMOB
ORMAN MÜHENDÝSLERÝ ODASI
ADINA SAHÝBÝ
Ali KÜÇÜKAYDIN
AN
• 1
954 •
Yýl: 45
Sayý: 1-2-3
Ocak - Þubat - Mart 2008
ÝÇÝNDEKÝLER
YAYIN YÖNETMENÝ
Okan ÇANÇÝN
Baþyazý............................................................................2
YAYIN KURULU
Hakan AKDAÐ
Hüseyin AYTAÇ
Mustafa KIZMAZ
Serkan ERÝKGENOÐLU
Sevda ERGÝZ
TMMOB Orman Mühendisleri Odasý
42nci Olaðan Genel Kurulu Tamamlandý ...........................4
YAYIN KOÞULLARI
I. Ulusal Okaliptus Sempozyumu Gerçekleþtirildi............13
Dergimizde yayýnlanmasý istenen yazýlar bilgisayarda yazýlmalý, daha önce baþka bir yerde basýlýp, yayýnlanmamýþ
olmalýdýr. Ýmzalý bir dilekçe ekinde kaðýda yazýlý olarak, ayrýca elektronik ortamda dergimizin yönetim yerine posta ile
gönderilmelidir. Yazýlar 7 sayfayý (A4) geçmemelidir. 7 sayfayý aþan yazýlarýn birbirini izleyen sayýlarda yayýnlanabileceði
düþünülerek bölümlere ayrýlmalýdýr. Fotoðraflar net ve temiz
olmalý, slayt dýþýnda sayýsal gönderilecek fotoðraflarýn
çözünürlüðü yüksek olmalýdýr. Yazýlarda Türkçe kelimeler kullanýlmalý ve Türkçe dil kurallarýna uyulmalýdýr. Yayýnlanacak
yazý ve çevirilerdeki düþünsel ve teknik sorumluluk yazarýna
ait olup, oda yönetimini ve Dergi Yayýn Kurulunu sorumlu tutmaz. Dergide yayýnlanan yazýlardan kaynak göstermek koþulu ile alýntý yapýlabilir. Dergiye gönderilen yazýlar yayýnlansýn
ya da yayýnlanmasýn geri verilmez. Yazýlar Yayýn Kurulu
tarafýndan incelenir. Yayýn Kurulu yayýnlanacak yazýlarda
gerekli düzeltmeleri yapabilir ve uygun görülen yazýlarý yayýnlar.
YÖNETÝM YERÝ
Necatibey Cad. No: 16/13
06430 Sýhhiye / ANKARA
Tel: 0.312 229 20 09
Belgegeçer: 0.312 229 86 33
E-posta: [email protected]
www.ormuh.org.tr
TMMOB
Orman Mühendisleri Odasý
Hesap No: T.C. Ziraat Bankasý
Necatibey Þubesi: 132953
BASKI
4Renk Yayýn Tanýtým Matbacýlýk Ltd.Þti.
K.Karabekir Cad. 85/7 Ýskitler / ANKARA
Tel: 0.312 341 40 82 Fax: 341 40 82
ISSN: 1301 - 3572
2008 Yýlýnýn Ýlk Mesleki Geliþtirme Eðitimi
Marmaris’te Gerçekleþtirildi ...........................................10
2008 Dünya Ormancýlýk Günü’nü
Kendi Ormanýmýzda Kutladýk ..........................................17
Toros Sediri Ormanlarýmýzda Önemli Bir Zararlý:
Sedir Kabuk Böceði (Orthotomicus tridentatus)..............19
Kuzey Amerika’da Orman Ürünlerinin
Üretiminde Kullanýlan Üretim Makinalarý.........................24
Ormancýlýk Kurumlarý
Að Sayfalarýna Ýliþkin Bir Ýnceleme ..................................29
Ormanlarýmýz, Ormancýlýðýmýz ve Enerji Ormancýlýðý .......35
Ýç Denetim Nedir? .........................................................38
Þeker Hastalýðý (Diyabet)................................................41
Adana Ýlinde 21 Mart Dünya Ormancýlýk Haftasý
Çoþku ile Kutlandý ..........................................................43
Denizli Orman Bölge Müdürlüðüne Baðlý
Çameli Orman Ýþletme Müdürlüðü Ormanlarý
Bayan Müdiremize Emanet ............................................43
Ormancýlar Yeþil Gecede Eðlendi ....................................44
Çam Kese Böceði Projesi Ýle Birinci Oldular ....................44
Ý
ER Ý
MO B OR
M
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
BAÞYAZI
Saygýdeðer Meslektaþlarýmýz,
buna zaman ayýrabilecek meslektaþlardan
oluþan bir yapý kurmaktý. Makulü ve uzlaþmayý
arayan insanlarýn yer aldýðý birliktelikte, marjinal
tavýr ve dayatmalara prim verilmemeliydi. Birlik
listesiyle bütünleþen herkese düþen yükümlülükler vardý. Genel Kurul günü (Cumartesi)
saat 16:30 larda bir grup arkadaþýmýzýn genel
kurulda daðýttýðý ve okuduðu bildiri kýsa zamanda hazýrlanacak bir bildiri deðildi ve süreçteki
önyargýlarý gösteren önemli bir belgeydi.
Odamýzýn 42nci Olaðan Genel Kurulunun
ardýndan yeniden bizleri göreve layýk
gördünüz. Gösterdiðiniz teveccühe teþekkür
ediyoruz ve layýk olmaya çalýþacaðýz. Önceki
iki dönem odamýz yönetim kurulunda görev
alan ve unutulmayacak hizmetlere imza koyan
arkadaþlarýmýzýn bir bölümü görevlerinin
yoðunluðu nedeni ile bu dönem görev
almamýþlardýr. Kendilerine hizmetlerinden
dolayý sizler adýna þükranlarýmýzý sunuyoruz.
Yönetim Kuruluna yeni katýlan arkadaþlarýmýzla ayný þevk ve azimle görevimize devam
edeceðiz.
Deðer verdiðimiz ve vermeye devam edeceðimiz bu arkadaþlarýmýz da; birliði arzulamayan marjinal tavýrlara, bizler gibi tavýr koyabilmeliydiler. Bizler, grubun deðil birliðin temsilcileri olarak huzura geldiðimizi bu nedenle
teveccüh gördüðümüzü bir kez daha ifade
etmek isteriz. Süreçlerin doðal mecraanda
yaþanmasý en temel arzu ve gayretimizdir.
Þubelerimizin ve Genel Merkezimizin kongrelerinde, katýlýmý ve heyecaný yüksek
demokratik bir süreç yaþandý. Normal þartlarda
iki listenin yarýþý halinde geçen seçimler, bazý
þubelerde üç liste oldu. Ancak meslektaþlarýmýzýn bu süreçte gösterdiði olgunluk her
türlü takdire þayandý ve mesleðimizin geleceði
adýna umut vericiydi.
Seçim süreciyle ilgili, bazý arkadaþlarýmýzýn
yazýlý ve sözlü ifadelerle yürüttükleri kampanya,
safiyane düþünen meslek camiamýzda, bilgi
kirlenmelerine neden olmuþ ve hicap duymakla birlikte bizi yukarýdaki açýklamayý yapmaya
sevk etmiþtir. Konjonktür gereði bazý insanlar
veya idareciler kendilerinde güç ve yetki bulabilirler. Kendilerini yetkili ve güçlü hissettikleri
dönemlerde, daha adaletli ve eþitlikçi davranabilmek onlarý yüceltir. Yetki ve gücün devlet,
millet ve bütün adýna verildiði ve geçici olduðu
unutulmamalýdýr. Toplum adýna, kamu adýna
görev yapanlarýn duygusal ve yanlý davranmaya haklarý yoktur. Geçmiþten bu yana
þikayet ettiðimiz bu hastalýklardan ve kýsýr
döngüden kurtularak enerjimizi mesleðimize ve
ülkemize hizmet için kullanmak zorundayýz.
Seçimlerin ardýndan, þimdiye kadar olduðu
gibi bundan sonra da, hiçbir ayrým gözetmeden meslektaþlarýmýza ve mesleðimize
hizmet etmeye devam edeceðiz. Birlikte
olmanýn mesleðimize ve meslektaþlarýmýza
kazandýrdýklarýný geçen dönemlerde yaþayarak
gördük.
Genel Kurul sürecinde ise bizler, "Meslekte
Birlik" listesi ile huzurlarýnýza çýktýk. Geçmiþte
olduðu gibi. Hedefimiz; Mesleðimize ve
meslektaþlarýmýza hizmet adýna makulü
arayan, önyargýlarýný ve kendi kalýplarýný bu
mecraya taþýmayan, hizmet üretebilecek ve
2
I
TM
OD AS
• 1
954 •
Saygýdeðer Meslektaþlarýmýz,
arama ve iþletme ruhsatý verildiði, maden
mevzuatýnýn ormanlar üzerinde büyük tahribatlar yarattýðý ve yaratmaya devam edeceði, mutlaka doðal dengeyi gözeten yeni bir düzenlemesini þart olduðu ittifakla genel kurulda gündem edildi.
42nci Olaðan Genel Kurulumuzda, ormansýzlaþma, iklim deðiþikliði, çölleþme gibi küresel sorunlarýn yanýnda kýrsal fakirlik, göç, bunlarýn ormanlar üzerindeki baskýlarý ve bunlarýn
sonucu olarak 2B konularý konuþuldu. 2B’nin
Anayasaya konulacak geçici madde ile
çözülerek tasfiye edilmesinin gereði vurgulandý. Ancak Taslak Anayasa metninde çözümden çok uzaklaþýldýðý ve yeni orman tahribine
yol açacak çok tehlikeli ve kabul edilemez bir
düzenleme olduðu ittifakla vurgulandý.
Önümüzdeki süreçte, 5531 Sayýlý yetki
kanununun getirdiði yeni sistem çerçevesinde
þubelerimizin mali ve idari yönden daha da
güçlendirilmesi, hizmetlerin yerinden ve daha
etkili verilmesi amacýyla genel kuruldan, yönetim kuruluna yetkiler alýndý kararlar çýkarýldý.
Merkezleri Adapazarý, Amasya ve Erzurum
olmak üzere üç yeni þube kuruldu.
Anayasa Mahkemesinin Turizm Teþvik
kanununun 8.nci maddesini tahsis edilen
Orman alanlarýnda "Kamu yararý ve Zorunluluk"
ilkesinin larç kullanýldýðý gerekçesiyle iptalinin
ardýndan, yeniden düzenlenerek Meclise taþýnmasý basýnýn ve kamuoyunun gündemine oturdu. Yeni düzenlemenin; Turizm merkezlerinde
tahsis edilen orman alanlarýnýn, il orman
alanýnýn %1 ini geçmeme gibi çok büyük alan
tahsisine imkan saðlama, Kamu Ýhale mevzuatý
dýþýnda kalma gibi çok ciddi handikaplarýnýn
olduðu, uygulamada "Kamu Yararý ve
Zorunluluk" ilkesine uyulmadýðý, ayrýca Turizm
Teþvik Kanununun ek 4.ncü maddesinin,
Turizm merkezleri dýþýnda da orman alanlarýnýn
tahsisine izin verdiði ve özellikle bunun suistimallere neden olduðu vurgulandý.
Geçen dönemlerde yapýlan mücadelelerle
çýkarýlan mevzuatlarýn, elde edilen yetkilerin
uygulanmasý için önümüzde çetin bir yol var.
Daha önce, bizim yapacaðýmýz ormancýlýk
hizmetlerini piyasada yapan bazý meslek disiplinleri, Ormancýlarýn gözünü açmasýndan, yetki
yasasýna kavuþmasýndan ve mesleðini icra
etmesinden son derece rahatsýzlar. Bu meslek
disiplinlerinin ve TMMOB’nin 5531 Sayýlý yetki
yasamýzýn uygulama yönetmeliklerine açtýklarý
davalar var. Bu konuda usul yönünden ufak
tefek sýkýntýlar yaþansa da endiþeye gerek yoktur. Yetki yasamýzdan aldýðýmýz güçle, yetkilerimize, geleceðimize ve mesleðimizin geleceðine sahip çýkalým.
Yine Maden Kanununda, özellikle 5177
Sayýlý Kanunla yapýlan deðiþikliklerle her þeyin
maden kapsamýna alýndýðý ve her yerde maden
Saygýlarýmýzla.
YÖNETÝM KURULU
3
Ý
ER Ý
MO B OR
M
MÜHEND
SL
AN
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
TMMOB ORMAN MÜHENDÝSLERÝ ODASI
42nci OLAÐAN GENEL KURULU TAMAMLANDI
Divan Baþkaný Abdurrahman Saðkaya'nýn "..:ormanlarýn sosyal ve fonksiyonel deðerlerinin odun deðerinden
bin kat daha fazla olduðunu, bu deðerlendirmenin henüz
yapýlmadýðýný, ormanlarý sadece aðaç ve odundan ibaret
görmenin yanlýþ olduðunu…" belirten konuþmasýndan
sonra gündem gereði; Odamýz Genel Merkezi tarafýndan
yaptýrýlan orman mühendisliði tanýtým filmi izlendi.
41nci Dönem Odamýz Genel Baþkaný Ali Küçükaydýn
yaptýðý açýlýþ konuþmasýnda anahatlarýyla; "…kýrsal
kalkýnmaya gereken önemin verilmediði, köyden þehre
yoðun göçün devam ettiði bunun sonucunda oluþan
varoþlarýn çarpýk þehirleþmeye neden olduðu, 2B ile
çýkarma iþlemlerinde 1981 yýlýnýn milat kabul edilmesi
gerektiðini ve Anayasa'ya konulacak geçici madde ile 2B
nin tavsiye edilerek gündemden çýkarýlmasýna, turizm,
maden arama ve diðer konularda verilecek izinlerle ilgili
yasalarýn ormanlarýmýzý tehlikeye sokacak, çevre felaketlerine yol açacak þekilde düzenlenmemesi konusunda
gerekli hassasiyetin gösterilmesi" konularýna deðinmiþtir.
Çevre ve Orman Bakaný Prof. Dr. Veysel Eroðlu, CHP
Genel Baþkaný Deniz Baykal, DSP Genel Baþkaný Zeki
Sezer, ANAP Genel Baþkaný Erkan Mumcu, DP Genel
Baþkaný Süleyman Soylu, MHP Milletvekilleri, Metin
Çobanoðlu, Mehmet Þandýr, AKP Milletvekili Nuri Uslu,
ORKÖY Genel Müdürü Hüseyin Karaosmanoðlu, Orman
Fakültesi Dekanlarý; Prof. Dr. Orhan Eldaþ, Prof. Dr.
Cantürk Gümüþ'ten gelen telgraflarýn okunmasýndan
sonra Genel Kurula katýlan konuklarýn konuþmalarýna
geçilmiþtir.
Yasin Bozkurt; “... Ormancýlýðýn ellili yýllarda hali
neyse, ne yazýk ki sýkýntýlarý bugün de ayný. Biz
ormancýlar her zaman yalnýz kalmýþýzdýr. Toplumun bizi
TMMOB Orman Mühendisleri Odasý 42nci Olaðan
Genel Kurulu 5 Nisan 2008 cumartesi günü,
Þubelerimizin tamamýndan katýlan delegelerle Ankara'da
gerçekleþtirildi.
Saygý duruþu ve istiklal marþýmýzýn söylenmesinin
ardýndan; Genel Kurulun Divan Baþkanlýðýna
Abdurrahman Saðkaya, Baþkan Yardýmcýlýðýna Mevlüt
Düzgün, Katipliklere Sami Yýlmaz ve Süleyman Cevahir
oybirliði ile seçilmiþlerdir.
4
I
M
TM
OD AS
• 1
954 •
anlamadýðý, siyasetçinin ise bizi hiç anlamadýðý bir noktadayýz hala. Eski oda
baþkanýmýz Þükrü Abbasoðlu ile birlikte
görev yaptýðým yýllarda yakaladýðýmýz
kaçakçýnýn emvailini bir yýl sonra af edilip
üstüne birde teskeresini kesip alýp
götürüp satmasý için verdiðimizi biliyorum. Þimdi halinize þükredin diyeceðim
ama ne yazýk ki dilim varmýyor. Þunu özellikle vurgulamak istiyorum, geçtiðimiz
günlerde meslek yasamýzýn çýkarýlmasý
için verilen çabada ben; Ýyigün Polat ile
Cemal Akýn’ýn omuz omuza verip
çalýþtýðýný gördüm. Bunun ne demek
olduðunu anlamak için eski günleri yaþamak gerekirdi...”
Özeleþtiri konusunda eksik olduðumuzu belirterek söze baþlayan Nevzat
Ceylan; "…ormanlarýn sadece aðaçlardan
oluþmadýðýný, ne yazýk ki dünya da en az
korunan orman alanlarýnýn ülkemizde
olduðunu, 2B ile orman rejimi dýþýna
çýkarýlan orman alanlarýnýn her Anayasa
deðiþikliði akabinde artarak devam
ettiðin…" ifade etmiþtir.
Mustafa Yumurtacý; “... Seksen üç yýllýk bir geçmiþi olan Türkiye Ormancýlar
Derneði Baþkaný olarak sizleri selamlamaktan onur duyuyorum. Toplantýmýzýn
yapýldýðý bu salonda þurada bir yazý var,
EN BÜYÜK GÜÇ, ÖRGÜTLÜ GÜÇTÜR
diyor. Biz yýllardýr meslek kamuoyundaki
birliktelik için mücadele veriyoruz. Siyasi
düþüncesi ne olursa olsun meslek adýna
arkadaþlarýmýzýn birlikte mücadele etmesi
için doksanlý yýllardan bu yana bunun için
uðraþ veriyoruz. Ama ne yazýk ki zaman
zaman bunu baþaramadýðýmýzý hissettik.
Geçtiðimiz ay ormancýlýk eðitimimizin
150nci yýlý anýsýna düzenlediðimiz kongremizde meslek büyüklerimizi, meslektaþlarýmýzý maalesef aramýzda görememenin üzüntüsünü yaþadýk...”
Daha sonra söz alan Osman Kahveci;
"…kamu kuruluþlarý arasýnda tüzel kiþiliðini koruyabilen teþkilatlardan birinin
genel müdürü olarak, devletin ormanlarýný
devlete karþý koruduðunu, orman mühendisinin diðer mühendislerden farkýnýn
yenilenebilir doðal kaynaklarýný yönetmek
5
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
olduðunu, teknolojik geliþmelere hýzla ayak uydurulduðunu, odunculuktan ekosistem tabanlý ormancýlýða
geçildiðini ormanlýk alanlarda ve ormanlarýn artýmýnda
azalma deðil aksine artýþ olduðunu… " ifade etmiþtir.
Kongreye davetiyesinin eline ulaþamamasý konusundaki sitemiyle söze baþlayan Ýyigün Polat; “... ortak aklýn
yolunda, ortak hakkýn yolunda dayanýþma içinde bundan
böyle yine birlikte olacaðýz. Ekosistem sýnýr tanýmaz,
insan ekosistemin parçasýysa, aklý ve bilinciyle kavradýðý
dünyadýr...” diyerek sözlerin tamamladý.
Ahmet Demirci ise, "…Orman Mühendisleri Odasý ile
Türk Tarým Orman Sen. olarak birlikte fazla mesai ve
yetki kanunu çalýþmalarýnda örnek dayanýþma göstererek birlikte hareket ettiklerini…" söylemiþtir.
Günay Kaya yaptýðý konuþmada, "…TOÇ BÝR SEN
olarak varlýk sebeplerinin orman çalýþanlarýnýn sosyoekonomik durumlarýnýn iyileþtirmek olduðunu…"
söylemiþtir.
Genel Kurul Konuklarýndan, Þükrü Durmuþ ise
"…ülkemiz küresel emperyalizmin kýskacýnda, Türkiye
ormanlarýnýn bugüne taþýnmasýnda orman mühendislerinin çok büyük emeðinin olduðunu ORKAM SEN
olarak her zaman dile getirmekteyiz…" demiþtir.
Kongreye gelirken, þubemiz sýnýrlarý içindeki meslektaþlarýmýzý ziyaret ettik ve kongreye iletmelerini istedikleri sorunlarýný sizlere aktarmak istiyorum diyerek sözlerine baþlayan Ege Þube Baþkaný Kenan Öztan; “...
çalýþmalarýnýn yarýsýndan fazlasýný açýk arazi ve zor iklim
koþullarýnda gerçekleþtiren meslektaþlarýmýzýn özlük
haklarý bakýmýndan emsal disiplinde çalýþanlardan çok
geride olduklarýný. Yýllýk izinlerini bugün Türkiye’de
orman mühendislerinden baþka kullanmayan meslek
disiplini olmadýðýný, iþ yoðunluklarýnýn geliþen teknolojik
imkanlara raðmen azalacaðý yerde arttýðýný...” bu sýralamayý devam ederek sözlerini sürdüren Öztan, daha
sonra yeni yönetime sunulmak üzere bu dilekleri Divan
Baþkanýna vererek sözlerini tamamladý.
Marmara Þubesi Baþkaný Dr. Uçkun Geray; “... mecliste
6
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
geçirilmeye çalýþýlan Turizmi Teþvik Yasasýnýn ormanlarýmýza vereceði zararýn en az maden yasasýndaki kadar
olacaðý üzerinde durarak anayasa içindeki ormanlarýn
iþletilmesi kelimesinin benden önceki arkadaþlar tehlikesi üzerine konuþtular. Eðer Devlet Ormanlarý Devlet
tarafýndan yönetilir, iþletilir, iþlettirilir þeklinde üçüncül
kelime böyle terim olarak girerse bu fonksiyonu itibariyle
özelleþtirme, ama bu fonksiyonu itibariyle ayný zamanda
yabancýlaþtýrma söz konusudur. Türkiye’de özelleþtirme
kelimesinin devamýný mutlaka konuþmamýz gerekecektir. Yani yabancýlaþtýrma...”
Konuþmalarýn ardýndan oluþturulan komisyonlarýn
çalýþmalarý sonunda; Orman Mühendisleri Odasý Ana
Yönetmeliðinde yapýlacak deðiþiklik ile odamýzýn yeni
þubelerinin kurulmasý teklifleri ve tamamý aþaðýda yer
alan sonuç bildirgesi Genel Kurulun oy'una sunularak
kabul edilmiþtir.
41nci Dönem Çalýþma Raporu, Mali Rapor ve
Denetleme Kurulu Raporlarý okunarak ibra edilmek üzere
Genel Kurulun oy'larýna sunulmuþ ve 41nci Dönem
Yönetim ve Denetim Kurullarý ibra edilmiþtir.
Dilek ve temenni konuþmalarýnýn ardýndan Genel
Kurul sona ermiþtir.
6 Nisan 2008 Pazar günü yapýlan seçimler sonunda;
TMMOB ORMAN MÜHENDÝSLERÝ ODASI
42. DÖNEM GENEL MERKEZ ORGANLARI
YÖNETÝM KURULU
1
2
3
4
5
6
7
ASÝL
Ali KÜÇÜKAYDIN
Muhammet SAÇMA
Zeki KAMACI
Ýsmail Hakký BARI
Cemal SUNAR
Ergün ÇETÝN
Osman TURUNÇ
1
2
3
4
5
6
7
YEDEK
Mithat KOÇ
Ýsmail Cengiz METÝN
Faruk BAYRAKTAROÐLU
Erdoðan ÖZEVREN
Kubilay AKDENÝZ
Erol AYDOÐDU
Fami EZER
DENETLEME KURULU
ASÝL
1
2
3
YEDEK
Kemal KARA
H. Avni ÇATAL
Ýsmet ASLAN
1
2
3
Tamer ERTÜRK
Adnan GÜLLER
Orhan YAZICI
ONUR KURULU
ASÝL
1
2
3
4
5
Tarhan ZIK
Eþref GÝRGÝN
Gürzap YILMAZ
Ýsmet ÞEN
Hanifi AVCI
1
2
3
4
5
YEDEK
Muhammet BAYBURTLU
Ziyaeddin AKKOYUNLU
Ahmet KAYA
Mehmet PEKER
Necmettin ÇINGIL
TMMOB YÖNETÝM KURULU
1
2
3
Mehmet DENÝZ
Ersu KALFA
Cezmi KELEÞ
1
TMMOB YÜKSEK ONUR KURULU
Süleyman Iþýk DERÝLGEN
1
7
TMMOB DENETLEME KURULU
Selami CÝLAN
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
TMMOB ORMAN MÜHENDÝSLERÝ ODASI
42 NCÝ OLAGAN GENEL KURUL SONUÇ BÝLDÝRÝSÝ
TMMOB Orman Mühendisleri Odasýnýn 5 Nisan
2008 tarihinde yapýlan 42'nci Olaðan Genel Kurulu
sonucunda aþaðýda belirtilen hususlarýn kamuoyuna
özelikle duyurulmasý kararlaþtýrýlmýþtýr.
Hakkýnda Kanun"un uygulanmasýnda da yeni Oda yönetiminin hukuki ve idari platformlarda ayný anlayýþla
mesleki dayanýþmayý sürdürmesi,
4) Anayasa Mahkemesi kararýyla iptal edilen 2634
sayýlý Turizmi Teþvik Kanununun 8'nci maddesinin yerine konmak üzere hazýrlanan tasarýda, ormanlarýn
ekosistem yaklaþýmýyla yönetiminde öne çýkan fonksiyonel deðerleri dikkate alýnarak yeni düzenlemenin
yapýlmasý ve üstün kamu yararýný ve zorunluluðu
gösteren ölçütleri dikkate alan yeni düzenlemelerin
gerçekleþtirilmesi,
1) Kamuoyunun gündeminde olup, henüz resmi
olarak açýklanmayan yeni Anayasa hazýrlýk çalýþmasý
belgesinin ormanla ilgili 131 nci maddesinde;
a) Orman alanlarýnýn vasýf kaybý nedeniyle orman
rejimi dýþýna çýkarýlmasýna iliþkin 1982 Anayasa'sýyla
getirilen 31/12/1981 tarihinin deðiþtirilmemesi ve bu
tarihin milat olarak kabul edilmesi gerekirken bunun
dikkate alýnmadýðý,
5) 5177 Sayýlý Kanunla Deðiþik, 3213 Sayýlý Maden
Kanunu'na göre, ayýrým gözetilmeden tüm madenlerin
çýkarýlmasýnýn ormanlarý tahrip etmekte olduðu, bu
nedenle, ormanlarýn fonksiyonel deðerleri göz önünde
tutularak, stratejik önemi haiz madenler hariç, maden
arama ve çýkartmada üstün kamu yararýnýn ve zorunluluðun bulunduðunu ifade eden ölçütleri ve diðer gerekleri devreye sokan düzenlemeleri içeren maden
kanununda deðiþikliklerin yapýlmasý,
b) Orman alanlarýnýn, vasýf kaybý nedeniyle orman
rejimi dýþýna çýkarýlmalarýnýn "baþka alanlara
dönüþtürülmesinde kesin yarar olduðu" ifadesiyle
geniþletilerek orman dýþýna çýkarýlmalarý adeta olaðan
hale getiren düzenleme ile 23 Temmuz 2007 tarihine
çekilen düzenlemenin kabul edilemeyeceði,
c) Devlet ormanlarýnýn Devletin gözetim ve denetiminde olduðu ve devlet tarafýndan iþletileceði hükmünün, yeni çalýþmada "iþlettirilir" þeklinde yer
almasýnýn kabul edilemeyeceði,
6) Sürdürülebilir kalkýnmanýn temeli olan topraðýn
ve karasal ekosistemlerin korunmasý, su üretiminin ve
daðýtýmýnýn düzenlenmesi temeline dayalý olarak,
zaman, kaynak, emek ve bilgi birikimi israfýný önleyecek, koordinasyon içinde bir çalýþmayý, eþ zamanlý ve eþ
mekanlý olarak uygulamaya yönelik kurallar içerecek
"Havza Planlamasý ve Yönetimi Temel Kanunu"un
çýkarýlmasý,
d) Henüz resmi olarak açýklanmamýþ bulunan Yeni
Anayasa Taslaðýnda orman köylülerinin kalkýndýrýlmasýna dönük bir düzenlemenin yer almamasýnýn kabul
edilemeyeceði,
2) Kamuoyunda 2B olarak nitelendirilen, 6831
sayýlý Orman Kanununun 2'nci madde uygulamasýyla
hazine adýna orman rejimi dýþýna çýkarýlan alanlarýn
deðerlendirilerek, bir daha yeni 2B alanlarýnýn oluþmamasý için Anayasa'da ve yasalarda eþ zamanlý düzenlemelerin yapýlmasý,
7) Çevre ve Orman Bakanlýðýnda çalýþan ve ek
tazminat ödemelerinden mahrum olan teknik personele, benzer diðer kamu kurumlarý ile eþit ödeme
düzeyde ödemeyi hayata geçirecek mevzuat düzenlemelerinin acilen yapýlmasý,
3) Orman Mühendisleri Odasý'nýn koordinasyonunda, tüm meslek kamuoyunun destekleri ile Odanýn
40'ncý ve 41'nci dönemlerinde kanunlaþtýrýlan, "5531
sayýlý Orman Mühendisliði, Orman Endüstri
Mühendisliði ve Aðaç Ýþleri Endüstri Mühendisliði
Kamuoyuna saygýyla duyurulur. (07 Nisan 2008)
TMMOB ORMAN MÜHENDÝSLERÝ ODASI
42nci GENEL KURULU
8
I
M
TM
OD AS
• 1
954 •
ÞUBELERÝMÝZ 42nci DÖNEM YÖNETÝM KURULLARI
9
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
Ý
ER Ý
MO B OR
M
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
2008 YILININ ÝLK MESLEKÝ GELÝÞTÝRME EÐÝTÝMÝ
MARMARÝS'TE GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ
Odamýzca 14-22 Nisan 2008 tarihleri arasýnda
Muðla'nýn Marmaris Ýlçesinde Üyelerimize yönelik bu
yýlýn ilk Mesleki Geliþtirme Eðitimi düzenlendi.
Eðitim Programýnýn 14 Nisan Pazartesi günkü
açýlýþýna Odamýz Genel Baþkaný Ali KÜÇÜKAYDIN,
Emekli Orman Bakanlýðý Müsteþarý Nevþat ÖZER,
Emekli Orman Bölge Müdürlerimizden Aytekin
GÜNGÖRSÜN, Muðla Orman Bölge Müdürü Ýbrahim
AYDIN, Muðla Ýl Çevre ve Orman Müdürü Behlül
ÞENYÜREK, Genel Merkez Yönetim Kurulu
Üyelerinden; Muhammet SAÇMA, Zeki KAMACI,
Osman TURUNÇ, Orman Mühendisleri Odasý Denizli
Þube Baþkaný Mustafa KALLÝMCÝ, Marmaris Orman
10
I
M
TM
OD AS
• 1
954 •
Ýþletme Müdürü Enver DEMÝRCÝ, emekli ve genç
meslektaþlarýmýzýn katýldýðý seminerin açýlýþýna Muðla
ve Marmaris'in görsel ve yazýlý basýný da ilgi gösterdi.
Seminerin açýlýþýnda düzenlenen toplantýda; Muðla
Ýl Çevre ve Orman Müdürü Behlül ÞENYÜREK "Orman
Mühendislerinin çevre ve doða ile ilgili alanlarda önemli avantajlara sahip olduðunu, orman mühendislerinin
ormancýlýk dýþýndaki konulara da yeterli ilgiyi duymasý
gerektiðini, bu baðlamda kendisine düþen konularda
iþbirliði yapmaya hazýr olduklarýný" belirti.
Muðla Orman Bölge Müdürü Ýbrahim AYDIN ise,
"ormancýlýk mesleðinin kýsa sürede çok geliþme gösterdiðini, daha teknik ve ekonomik ormancýlýk faaliyetlerinin gerçekleþtirilebilmesi için serbest çalýþan orman
m ü h e n d i s l e r i n d e n h i z m e t a l m a y a h az ý r o l d u k l a r ý n ý ,
ormancýlýk özel sektörünün kurumsallaþmasý için üzerlerine düþen katkýyý saðlayacaklarýný" belirtti.
Daha sonra söz alan Emekli Müsteþarýmýz Nevþat
ÖZER ormancýlýk faaliyetlerinin önemine deðinerek
"artýk globalleþen dünyada her iþin devlet eliyle yapýlmasýnýn zorlaþtýðýný bu anlamda ormancýlýk özel sektörünün önem kazandýðýný, özel sektörle kamu kurumlarýnýn bu konuda iþbirliði içinde olmalarý gerektiðini"
vurguladý.
Orman Mühendisleri Odasý Genel Baþkaný Ali
KÜÇÜKAYDIN da yaptýðý konuþmada "Ormancýlýk özel
sektörünün son yýllarda her geçen gün daha da geliþtiðini, özellikle 5531 Sayýlý Meslek yetki yasasýnýn çýkmasý
11
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
ile ivme kazandýðýný, önümüzdeki yýllarda ormancýlýk özel
sektörünün kurumsallaþacaðýný, ormancýlýk faaliyet alanlarýnýn çeþitlendiðini, bu alanlarýn meslektaþlarýmýzla
yeterince doldurulmasý durumunda orman mühendisliðinin en fazla itibar gören ilk üç meslek grubuna gireceðini” belirtti.
Mesleki Geliþtirme Eðitimi üç bölüm halinde
gerçekleþtirildi. Ýlk bölümde Aðaçlandýrma Erozyon
Kontrolu, Mera Islahý, Fidanlýk, Etüd-Proje ve
Mühendislik Hizmetleri konularýnda eðitim verildi.
Eðitimler nazari ve uygulamalý olarak gerçekleþtirildi.
Ýlk bölümdeki eðitime, 88 orman mühendisi katýldý.
Ýkinci bölümde 6831 Sayýlý Orman Kanunu'nun
16,17, 18 .inci ve 115 inci maddeleri uyarýnca dosya
düzenleme ve rapor hazýrlama konularý iþlendi. Bu
eðitime 82 orman mühendisi katýldý.
Üçüncü olarak düzenlenen eðitimde, Orman Yollarý
Etüd-Planlama, Aplikasyonu ve Bakýmý konularý iþlendi.
Eðitime 83 orman mühendisi katýldý.
Ormancýlýðýmýzda yeni bir dönemin baþladýðýna
inandýðýmýz þu günlerde, bugüne kadar sadece kamu
tarafýndan yapýlan ormancýlýk çalýþmalarýnýn hizmet
alýmý ve yapýmý yoluyla özel ormancýlýk bürolarý tarafýndan yapýlmasýna baþlanmasý, eðitime katýlan meslektaþlarýmýzýn ilgi ve heyecanlarýnda kendini gösteriyordu.
Yapýlan dokuz günlük eðitimde ülkemizin dört bir
yanýndan gelen giriþimci orman mühendisleri, yaþadýk-
12
I
M
TM
OD AS
• 1
954 •
larý deneyimleri ve üzerinde çalýþtýklarý projeleri birbirleriyle paylaþarak çok farklý deneyimler kazanmýþ oldular.
Eski arkadaþlýklarýn, dostluklarýn ve anýlarýn tazelendiði, yeni arkadaþlýklarýn ve ortaklýklarýn kurulduðu
eðitimin sonunda genç orman mühendislerinin sertifikalarý kendilerine verildi.
Bu eðitimin meslektaþlarýmýza, mesleðimize ve
ülkemize hayýrlý olmasýný diler, yeni birlikteliklerde
buluþmayý temenni ederiz.
13
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
I. ULUSAL OKALÝPTUS SEMPOZYUMU
GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ
Kahramanmaraþ Sütçü Ýmam Üniversitesi (KSÜ)
Orman Fakültesi ile Doðu Akdeniz Ormancýlýk
Araþtýrma Müdürlüðü tarafýndan düzenlenen
"1. Ulusal Okaliptüs Sempozyumu" Mersin'in Tarsus
ilçesinde 15-17 Nisan 2008 tarihlerinde yapýldý.
Doðu Akdeniz Ormancýlýk Araþtýrma Müdürlüðü
toplantý salonunda yapýlan sempozyumun ilk gününe
Mersin Vali Yardýmcýsý, Tarsus Belediye Baþkan
Vekili, KSÜ Orman Fakültesi Dekaný, Mersin VE
Adana Orman Bölge Müdürleri, Almanya Göttingen
Üniversitesi'nden ve Venezuela Merida Üniversitesi'nden öðretim üyelerinin yanýnda Ülkemizden sayýda bilim adamý ve meslektaþýmýz katýldý.
Sempozyumun açýlýþ konuþmasýnda KSÜ Orman
Fakültesi Dekaný Prof.Dr. Orhan Erdaþ özetle
"Amaçlarýnýn, önemli bir geçmiþe sahip aðaç türünün
gerek biyolojik ve ekolojik özelliklerini gerekse
endüstriyel alanda önemini ortaya koymak, sanayi-
cilere deðerlendirme imkanlarý açmak, bilim üreterek
literatüre yeni bilgiler sunmak olduðunu,
Okaliptüsün, endüstriyel orman aðaçlandýrmalarý
yoluyla tarým alanlarýnda yetiþtirilmeye de aday
olduðunu, ülkemizdeki odun hammaddesi açýðýnýn
kapatýlmasýnda düþünülmesi gereken türlerin içinde
yer aldýðýný" söylemiþtir. Erdaþ sözlerini "bu iþleviyle
doðal ormanlarýmýzýn korunmasý ve doðaya yakýn
iþletilmesi olanaklarýna en etkin katkýyý yapabilecek
konumdadýr. Okaliptüs ekosistemleri ülkemizde biyolojik çeþitlilik, odun ve odun dýþý orman ürünleri
üretimi, koruma ve estetik iþlevleriyle ülkemizin
ayrýcalýklý doða parçalarýný oluþturmaktadýr. Bunlarýn
yanýnda özellikle yakýn gelecekte okaliptüs ormanlarýnda su ekonomisinin özellikle incelenmesi, küresel ýsýnma açýsýndan su kaynaklarýnýn korunmasý
bakýmýndan önemli görülmektedir." diyerek tamamlamýþtýr.
14
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
Sempozyumun açýlýþ konuþmalarý sýrasýnda söz
alan Odamýz Genel Baþkaný Ali Küçükaydýn yaptýðý
konuþmada;
"1939 yýlýnda genç Cumhuriyetimizin kalkýnma
hamlesinin koþar adýmlarla devam ettiði dönemlerde, sýtma hastalýðýnýn da kaynaðý olan Karabucak
bataklýðýnýn kurutulmasý ve Zonguldak Taþkömürü
Ocaklarýnýn maden direði ihtiyacýnýn karþýlanmasý
amacýyla, içerisinde bulunduðumuz yaklaþýk 850
hektar büyüklüðündeki modern okaliptüs ormanlarý
tesis edilmiþtir. Pekçok ülkeye model olduðu gibi,
ülkemiz ormancýlýðýna da model olmuþ olan Alman
Ormancýlarýnýn bile cesaret edemediði bu modern
ormaný, Türk Ormancýsýnýn vücuda getirmesinden
dolayý Orman Mühendisleri Odasý Genel Baþkaný
olarak gururlandýðýmý ve Türk ormancýsýnýn neler
yapabileceðinin bir kez daha ispatlandýðýný öncelikle
belirtmek istiyorum.
Bu vesileyle, saðlýðýndan bile fedakarlýkta bulunarak ülkemizde modern anlamda endüstriyel aðaçlandýrmanýn ilk uygulamasýný yapan ve bu sahalarýn
ülke ekonomisine kazanýmýný saðlayan Fehmi
GÜRESÝN'i rahmetle anýyorum.
Nüfus artýþýyla birlikte dünyada ve buna paralel
olarak ülkemizde de odun hammaddesine duyulan
ihtiyaç artmaktadýr. Tüketim miktarý kadar üretim
yapýlmamasý sonucunda dünya orman alanlarýnýn her
yýl 9,4 milyon hektar azaldýðý FAO'nun 2000 yýlý verilerinde belirtilmektedir.
15
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
Ülkemizde orman ürünleri iþleyen tesislerin hammadde iþleme kapasiteleri 25 milyon m³'e ulaþmýþtýr.
Bu kapasitenin halen % 55'i kullanýlabilir durumdadýr. Orman ürünleri sanayiinde son yýllarda
yaþanan hýzlý deðiþim ve geliþmelere baðlý olarak
endüstriyel odun ihtiyacýnýn 13-14 Milyon m³
seviyesine ulaþmasýyla talebin ancak % 85'lik
bölümü ülke içinden karþýlanabilmekte, kalan arz
açýðý ithalat ile kapatýlmaktadýr. Sanayinin bu
dinamik yapýsý karþýsýnda mevcut arz kaynaklarý
yetersiz kalmakta, doðal ormanlarýmýz üzerinde
yoðun baskýlar meydana gelmektedir. Bu nedenle,
yurdumuzda hýzlý geliþen türlerle (yýllýk artýmý hektarda 10-12m³ olan türler) yapýlacak endüstriyel
plantasyonlarýn önemi ortaya çýkmaktadýr.
Ülkemizde yaklaþýk olarak 200,000 hektar kavak
ve diðer hýzlý geliþen türlerden oluþan özel plantasyon
sahalarý bulunmaktadýr. Araþtýrma Müdürlüklerimizin
yapmýþ olduklarý çalýþmalarda Okaliptüs ile kaplý olan
alanýn 20.000 hektarýn üzerinde, potansiyel okaliptüs
alanlarýnýn ise 150.000 hektar civarýnda olduðundan
bahsedilmektedir.
Potansiyel okaliptüs sahalarýmýzýn büyük bir kýsmýnýn sahipli araziler olmasý nedeniyle gerçek ve
tüzel kiþilikler okaliptüs üretimi için teþvik edilmelidir. Bunun için;
• Hýzlý geliþen türlerle yapýlacak özel aðaçlandýrma çalýþmalarý için Maliye Bakanlýðý'nýn, 1.ve 4. sýnýf
arasýndaki tarým arazilerini bile tahsis ettiði, gerek
hazine arazilerinde gerekse sahipli arazilerdeki özel
aðaçlandýrma çalýþmalarýnda alt tür olarak tarým
yapýlabileceði gerçek ve tüzel kiþiliklere izah edilmelidir,
• Özellikle Çukurova Bölgesindeki çiftçilere, binlerce yýldýr yoðun kullaným nedeniyle yorulan ve ve-
rimi düþen arazilerinde okaliptüs özel aðaçlandýrmasý yapmalarý, en azýndan tarlalarýnýn kenarýna
okaliptüs dikerek, bolca yaprak üretimi yapan
okaliptüs aðaçlarý ile organik madde akýþýnýn saðlanabileceði ve bu þekilde topraðýn verimliliðinin arttýrýlabileceði anlatýlmalýdýr,
• Okaliptüsün istihsal artýklarý (süceyrat odunu)
ve köklerinden bile yüksek ýsýtma özelliði olan
kükürt içermeyen ve dumansýz yanmasý nedeniyle
tercih edilen odun kömürü üretilebileceði özel sektöre anlatýlmalý,
• Yörelere uygun okaliptüs orijinleri tesbit edilerek okaliptüs plantasyonlarýnda % 70'lere kadar
artým yapabilen klonal fidanlar kullanýlmalýdýr. Bunun
için Doðu Akdeniz Ormancýlýk Araþtýrma Müdürlüðü
ve Karabucak Fidanlýðýnda yeterli klon bankasý kurularak cam seralarda kitlesel üretime geçilmelidir,
• Okaliptüs odununun oldukça beðenilen,
kendine özgü, koku, renk ve deseni mevcuttur. Bu
özellikleri nedeniyle iç mekan ürünleri (doðrama,
parke ve masif) olarak kullanýmý saðlanmalýdýr.
Bunun için, kurutma zorluðunun ve kuruma
esnasýnda meydana gelen þekil bozukluðu problemlerinin mutlaka giderilmesi gerekmektedir,
• Dünyada aðýrlýklý olarak kaðýt hamuru, mobilya
ve parke yapýmýnda kullanýlan okaliptüs odunu,
ülkemizde daha çok ambalaj sanayiinde (sebze
sandýðý-palet yapýmý) ve yakacak odun olarak kullanýlmaktadýr Okaliptüs selülozundan çok yüksek
kalitede beyaz kaðýt üretildiði bilinmektedir. Bu
nedenle; kaðýt hamuru ithalatýnýn önüne geçilerek
ülkemizde de diðer ülkelerde olduðu gibi okaliptüsün kaðýt sanayinde kullanýlmasýna çaba gösterilmeli ve bunun için gerekli olan bütün tedbirler
alýnmalýdýr.”
16
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
2008 DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ'NÜ
KENDÝ ORMANIMIZDA KUTLADIK
Bursa ili, Nilüfer ilçesi, Doðanköy sýnýrlarýnda
kalan 515 dekarlýk bozuk orman alaný için yaptýðýmýz "Özel Aðaçlandýrma Projesi"nin Çevre ve
Orman Bakanlýðýnca kabul edilerek aðaçlandýrýlmak
üzere 49 yýllýðýna Oda'mýza tahsis edilmiþ olduðunu
daha önce sizlere duyurmuþtuk.
Nisan 2007'de teslim alýnan sahada, Temmuz ayý
sonu itibariyle diri örtü temizliði ve toprak iþleme
çalýþmalarý bitirilmiþ, sahanýn ihata iþlemleri de
tamamlanarak, fidan dikimine hazýr hale getirilmiþ
ve Kasým/Aralýk döneminde fidan dikimi yapýlmýþtýr.
Aðaçlandýrma ve Erozyon Kontrol Genel
Müdürlüðünden toplam 88.000 YTL. Kredi saðlanarak baþlatýlan Özel Aðaçlandýrma Projemiz kapsamýnda; 7.200 Adet Fýstýkçamý, 3.000 Adet Badem,
1.100 Adet Diþbudak ve 1.100 Adet Akçaaðaç olmak
üzere toplam 12.400 Adet fidan dikilmiþtir.
Aðaçlandýrma sahamýzýn Kent yerleþim birimleri
arasýnda kalmasý nedeniyle saðladýðý avantajý iyi kullanýlmak suretiyle Proje, Bursa kamuoyuyla da paylaþýlmýþ, Akademik Odalar ve bazý kuruluþlardan yaklaþýk 73.058 YTL katký ve destek saðlanmýþtýr.
Parasal katký saðlayan aþaðýdaki Oda, Kuruluþ ve
Kiþiler adýna birer parselde "Hatýra Ormaný" tesis
edilmiþ ve levhalarý dikilmiþtir.
KATKI SAÐLAYANLAR
AK ENERJÝ Elektrik Üretim AÞ.
ERMETAL Þirketler Grubu Çalýþanlarý
Bursa Serbest Muhasebeci ve Mali Müþavirler Odasý
Mimarlar Odasý Bursa Þube Baþkanlýðý
LÝZOR Ýnþ. San. ve Tic. AÞ.
KARATAÞ Hazýr Beton Madencilik Tic. Ltd. Þti
ÖZTÝMUR Müt. Ýnþ. Madencilik Ltd. Þti.
ANIT Asfalt AÞ.
Hayriye ASLAN
Bu þekilde yaklaþýk 5 Ha.lýk sahanýn hatýra
ormaný olarak ayrýlmasý, Projemize hem kaynak
saðlamýþ, hem de kamuoyu tarafýndan desteklenen
ilk ve örnek bir özel aðaçlandýrma projesi olma vasfýný kazandýrmýþtýr.
Bu Projenin diðer bir özelliði de, biz Orman
Mühendislerinin; bu güne kadar yaptýðýmýz çalýþmalara farklý bir boyut getirerek, ilk kez kendi
adýmýzý vereceðimiz bir orman kuruyor olmamýzdýr.
Bu Proje ile, bir yandan Bursa kentine kendi
adýmýzla anýlacak deðerli bir yeþil alan kazandýrmýþ
olurken, diðer yandan, önümüzdeki yýllarda çam
fýstýðý ve badem üretimi ile Oda'mýz önemli bir gelir
kaynaðýna kavuþmuþ olacaktýr.
Aðaçlandýrma sahamýz; önümüzdeki yýllarda kent
içinde yoðun yerleþim alanlarýnýn arasýnda yer alan
bir orman olacaktýr. Bu nedenle, özel aðaçlandýrma
17
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
sahamýzda, kent insanýnýn rekreasyon ihtiyaçlarýný
karþýlamak ve sosyal ormancýlýðýn en güzel örneklerini de sergilemek mümkün olacaktýr.
Bu proje ile; 5 milyon nüfusa ulaþmasý beklenen
Bursa kentinin, küresel ýsýnmaya meydan okurcasýna soluklanacaðý bir orman kurarak, Bursa'nýn
geleceðine önemli bir yatýrým yaptýðýmýza inanýyoruz.
Günümüzde; bilinçsiz kullaným, yanlýþ uygulamalar, çevresel deðerleri dikkate almayan çýkarcý
yaklaþýmlar, dünya ormanlarýnýn gün geçtikçe azalmasýna, doðal yaþam alanlarýnýn önemli ölçüde
tahribine neden olmaya devam etmektedir. Her yýl
ortalama 13 Milyon hektar ormanýn yok edildiði
dünya coðrafyasýnýn, bu gün küresel ýsýnmanýn etkisini gittikçe daha fazla hisseder hale gelmesi
toplumun bu alandaki bilinç düzeyinin de yükselmesini saðlamýþtýr. Bu nedenle aðaçlandýrma
projemiz, üst düzey duyarlýlýða sahip Bursa
kamuoyu nezdinde Oda'mýzýn prestij projesi olmuþtur.
Tüm bu bilgiler ýþýðýnda bu yýl, 21 Mart 'Dünya
Ormancýlýk Günü'nü Projemizi kamuoyuna tanýtmak, yaptýklarýmýzý ve ileriye dönük düþüncelerimizi onlarla paylaþmak niyetiyle, bir ilk olmak
üzere kendi aðaçlandýrma sahamýzda düzenlediðimiz törenle kutladýk.
Þehit Er Rahim Keskin Ýlköðretim Okulu folklor
ekibinin sunduðu halk oyunlarýyla baþlayan törenimize çok sayýda davetlinin yaný sýra meslektaþlarýmýz eþ ve çocuklarýyla renk katmýþlardýr.
Törende, Aðaçlandýrma sahasýnýn Oda'mýza
kazandýrýlmasýnda katký saðlayan Doðan Köy
muhtarý Cemal ÇALIÞKAN, badem fidanlarýnýn
aþýlanma iþini üstlenen fidancý Muharrem YAVAÞ ve
parasal destek saðlayan Oda, kiþi ve kuruluþlara
Oda'mýz adýna birer "Plaket" takdim edilmek
suretiyle ilgililerin güven ve desteðine karþýlýk verilmiþtir.
Törenimiz, yapýlan ikramlarla piknik havasýnda
devam etmiþ, fidan dikimiyle son bulmuþtur.
Aðacý ve ormaný seven, doðal yaþam alanlarýný
ve çevreyi korumanýn gelecek nesiller adýna en iyi
yatýrým olduðunu görebilen, sorumluluðunun
gereðini yapan herkese buradan kucak dolusu
selam gönderiyoruz.
Unutmayalým:
"ORMANSIZ YURT VATAN DEÐÝLDÝR"
TMMOB Orman Mühendisleri Odasý
Bursa Þubesi Yönetim Kurulu Adýna
Ýmdat DEMÝR / Baþkan
18
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
TOROS SEDÝRÝ ORMANLARIMIZDA ÖNEMLÝ BÝR
ZARARLI: SEDÝR KABUK BÖCEÐÝ
(Orthotomicus tridentatus)
Fatih AYTAR¹
Oðuzhan SARIKAYA²
GÝRÝÞ
Cedrus libani (Toros Sediri)'nin dünyadaki en
geniþ doðal yayýlýþ sahalarý Türkiye'nin (417188 ha)
güneyinde, Toroslarda bulunmaktadýr. Toplam sedir
orman alanýnýn 199167,3 hektarý (% 47,7) normal,
218021,2 hektarý (% 52,3) bozuk orman vasfýndadýr (Anonim 2006a). Bu tür, ayrýca Lübnan (2200
ha) ve Suriye'de (400 ha) de kalýntý meþcereler
olarak yayýlýþ göstermektedir (Aksoy ve Özalp,
1990; Kawar, 2001; Ciani ve Castillo, 2005).
C.libani Toros Daðlarýnýn önemli aðaç türlerinden
birisidir ve Türkiye'de aðaçlandýrma faaliyetlerinin
yaný sýra þehirlerimizde de yaygýn olarak peyzaj
düzenleme amaçlý faaliyetlerde (park tesisleri, bahçe
düzenlemeleri, vb.) kullanýlmaktadýr. Yüksek kaliteli
ve hoþ kokulu odunu baþta mobilya endüstrisi
olmak üzere dolap, çekmece, sandýk, gemi inþasý,
binalarýn iç ve dýþ dekorasyonu ve döþemecilikte,
demir yolu traversi olarak, ayrýca su altý inþaatlarýnda yaygýn olarak kullanýlmaktadýr (Yaltýrýk, 1988;
Anþin ve Küçük, 1990; Bozkurt ve ark., 1990;
Günay, 1990).
Sedir Kabuk Böceði [Orthotomicus tridentatus
Eggers, 1921 (Col.: Scolytidae)], son yýllarda Toros
Sediri meþcerelerinde önemli düzeyde tahribata yol
açmaktadýr. Uygulamacýlar tarafýndan yaygýn
biçimde Orthotomicus erosus Woll. (Akdeniz Çam
Kabuk Böceði) olarak bilinen bu tür Türkiye'de ilk
kez Can (1964) tarafýndan Orthotomicus tridentatus olarak tanýmlanmýþtýr. Günümüze kadar bu tür
Postner (1974); Özkazanç ve ark. (1985) ve Selmi
(1998) tarafýndan Orthotomicus erosus var. tridentatus olarak bildirilmiþtir. Türle ilgili olarak yapýlan
çalýþmalarda Ekici (1971), Tosun (1975) ve Usta ve
Keskin (1994)'e ait bulgularda zararlý doðrudan O.
erosus olarak ele alýnmýþtýr. Bu çalýþmalarda zararlýnýn Elmalý-Sevindik, Finike-Ördübek, ElmalýAvlanbeli, Uðurlu-Kýzýlgöl, Elmalý-Bucak Sarnýç,
Elmalý-Çýðlýkara, Adana-Feke, Mersin-Anamur sedir
ormanlarý baþta olmak üzere Toroslarda yaygýn
olduðu bildirilmiþtir. Birçok yabancý kaynakta ise
zararlý Orthotomicus tridentatus adýnda farklý bir tür
olarak bildirilmektedir (Anonim, 2006b,c,d; Graf,
2003; Pfeffer, 1995). Sedir Kabuk Böceði, büyüklük
ve morfolojik yapýsý itibariyle Akdeniz Çam Kabuk
Böceðine (O. erosus) çok benzemektedir. Son yýllarda yapýlan mücadele çalýþmalarýnda O. tridentatus
erginlerinin O. erosus feromonlarýna gelmediði gözlenmiþtir.
O. tridentatus, Mersin Orman Bölge Müdürlüðü'nde ilk salgýnýný (epidemi) 1994 yýlýnda Mut
Orman Ýþletme Müdürlüðü ormanlarýnda yapmýþtýr.
Bunu izleyen yýllarda özellikle Anamur Orman
Ýþletme Müdürlüðü'nde büyük tahribata neden
olmuþtur. Son iki yýl içerisinde Mersin Orman Bölge
Müdürlüðünün diðer doðal sedir ormanlarýna sahip
Bozyazý, Gülnar, Mut, Mersin ve Tarsus Ýþletme
Müdürlükleri Sedir Kabuk Böceðinin zararýný rapor
etmiþtir. Buna paralel olarak Türkiye'nin diðer doðal
sedir ormanlarýnda benzer durum meydana gelmiþ
ve nitekim Adana (Feke), Antalya (Gazipaþa-Sivastý,
Elmalý-Çýðlýkara ve Avlan, Kaþ-Demre ve Gömbe,
Finike, Akseki-Merkez, Ýbradý, Murtiçi), Isparta
(Bucak-Melli ve Pamucak), Kahramanmaraþ
(Andýrýn) ve Konya (Ermenek)'da böceðin zararýna
iliþkin bilgilere ulaþýlmýþtýr. Sedir Kabuk Böceðinin
son dönemlerdeki zararý sonrasý sedir meþcerelerinin en büyük tahripçisi konumuna ulaþtýðý ve
böceðin yayýlma eðiliminde olduðu açýkça görülmektedir. Bu nedenle bu makalede baþta Mersin Orman
Bölge Müdürlüðü olmak üzere sedirin yayýlýþ yaptýðý
tüm alanlarda O. tridentatus'un meydana getirdiði
zararýn (epideminin) boyutu ortaya konmaya
çalýþýlmýþ ve meslek kamuoyunun dikkatinin bu
konuya çekilmesi amaçlanmýþtýr. Ayrýca O. tridentatus'un tanýmý, O. erosus ile farklarý, Türkiye'deki
yayýlýþý ve biyolojisine iliþkin bazý gözlemler sunulmuþ, sonuçta bazý önerilere yer verilmiþtir.
MATERYAL ve YÖNTEM
2004-2007 yýllarý arasýnda yapýlan bu çalýþmaya
2004 yýlýnda O. tridentatus'un ilk salgýnýný gerçekleþtirdiði Mut ve Anamur Orman Ýþletme
Müdürlükleri ormanlarýndan baþlanýlmýþ, daha sonra
diðer sedir ormanlarý gezilerek inceleme ve araþtýrmalarda bulunulmuþtur. Böceðin yayýlýþý ve zararýna
iliþkin bilgiler, Mersin, Antalya, Isparta, Adana,
Konya ve Kahramanmaraþ Orman Bölge Müdürlükleri - Orman Zararlýlarý ile Mücadele (OZM) Þube
19
¹Doðu Akdeniz Ormancýlýk Araþtýrma Müdürlüðü
²SDÜ Orman Fakültesi
Mustafa AVCI²
Ý
ER Ý
MO B OR
M
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
Müdürlükleri ile Ýþletme Müdürlükleri kayýtlarýndan
elde edilmiþtir. Mücadele amacýyla araziye asýlan O.
erosus feromonlarýna böceðin gelmemesi üzerine
tereddüde düþülmüþtür. Bunun üzerine araziden alýnan örnekler Ý.Ü. Orman Fakültesi, Avusturya Boku
Üniversitesi, Rusya St. Petersburg Zooloji Müzesi,
Ýtalya Padova Üniversitesi Entomoloji Bölümü ve Çek
Cumhuriyeti Prag Ormancýlýk ve Yaban Hayatý
Araþtýrma Enstitüsü uzmanlarýna gönderilerek
teþhisi yaptýrýlmýþtýr.
Böceðin biyolojisini detaylý olarak ortaya koyabilmek amacýyla Isparta Orman Bölge Müdürlüðü,
Bucak Orman Ýþletme Müdürlüðü, Uðurlu Orman
Ýþletme Þefliði Karlýk Tepe mevki (1330 m)'nde ve
Mersin Orman Bölge Müdürlüðü, Anamur ve Tarsus
Orman Ýþletme Müdürlüðü sedir sahalarýnda 20042007 yýllarýnda tuzak odunlarý hazýrlanmýþtýr.
Yapýlan periyodik kontrollerle böceðin doðal koþullar
altýnda biyolojisi izlenmiþtir.
BULGULAR
Tanýmý
Genç erginleri açýk kahverengi, olgun erginler kýrmýzýmtýrak-koyu kahverenginde olup büyüklükleri
2,5- 3,9 mm arasýnda ölçülmüþtür. Yuvarlak olan
anten topuzunda hafif kavisli iki (2) adet tüylü diþ
vardýr. Kanat örtülerinin saðrýsýnda birbirinden
hemen hemen eþit uzaklýkta ucu sivri 4 diþ mevcuttur (Þekil 1).
Þekil 1. Sedir Kabuk Böceði ( Orthotomicus tridentatus):
Ergin ve larvalarý
Fig 1. Cedar Bark Betle ( Orthotomicus tridentatus):
Adult and larvae
Orthotomicus tridentatus ile Orthotomicus erosus Arasýndaki Farklýlýklar
O. tridentatus'un ana konukçusu sedir olmasýna
karþýn O. erosus'un sedir aðaçlarýnda varlýðý saptanamamýþtýr. Türkiye'de sedir ormanlarýnda zararlý
tür olarak O. erosus'a ait elde edilen bilgiler O. tridentatus'a aittir. O. tridentatus kanatlarýnýn saðrý
kýsmýndaki 2. ve 3. diþler arasýndaki keskin bir açý ile
O. erosus'tan ayrýlýr (Þekil 2a, b). Ayrýca anten topuzlarý arasýnda da hafif bir farklýlýk görülür.
(a)
(b)
Þekil 2. Saðrýdaki diþ þekilleri
a- Orthotomicus tridentatus b- Orthotomicus erosus (Pfeffer 1994)
Fig 2. Elytral teeth
a- Orthotomicus tridentatus b- Orthotomicus erosus
Konukçu Bitkileri ve Yayýlýþý
Sedir Kabuk Böceðinin (O. tridentatus) Asya ve
Avusturya'da Pinus nigra, P. brutia ve Cedrus libani'
de zarar yaptýðý bildirilmektedir (Pfeffer, 1995).
Ancak Dr. Milos KNIZEK (Prag-Çek Cumhuriyeti) ile
yapýlan yazýþmalar sonucu Orthotomicus tridentatus'un sadece Türkiye'de yayýlýþ yaptýðý anlaþýlmýþtýr.
Diðer ülkelerdeki kayýtlarýn hatalý teþhis olduðunu,
özellikle O. erosus ve O. robustus'un O. tridentatus'tan ayrýmýnýn zor olmasý nedeniyle karýþtýrýldýðýný
bildirmiþtir. Buna göre zararlýnýn yayýlýþý Türkiye ile
sýnýrlý olup konukçusu da yalnýzca C. libani'dir.
Türkiye'de doðal sedir ormanlarýna sahip Adana,
Antalya, Isparta, Kahramanmaraþ, Konya ve Mersin
Orman Bölge Müdürlüklerinde varlýðý saptanmýþtýr.
Biyolojisi
Mersin ormanlarýnda O. tridentatus'a ait 1. dölün
uçma zamaný mayýs ayý baþýndan haziran ayýnýn ikinci yarýsýna kadar devam etmektedir. 2. dölün uçma
zamaný ise temmuz ayý ortasýndan aðustos ayý baþýna kadar sürmektedir. Bucak-Karlýk Tepe'de tuzak
odunlarýnda yapýlan biyolojik tespitlerde yine
böceðin yýlda 2 generasyonu belirlenmiþ olup erginlerin birinci uçma periyodunun nisan ayýnýn ikinci
yarýsýndan itibaren mayýs ayýnýn ortalarýna kadar
sürdüðü, ikinci uçma periyodunun ise temmuz ayý
ortasýndan aðustos ayý ortasýna kadar devam ettiði
belirlenmiþtir. Ayrýca Batý Toroslar sedir ormanlarýnda yaptýðýmýz diðer arazi çalýþmalarýnda böceðin biyolojisine iliþkin bulgular ayný paraleldedir. Kýþlama
genç ergin olarak gövdelerde olmaktadýr.
O. tridentatus erginleri, kabukta giriþ deliði ve
sonrasýnda kambiyum tabakasýnda ana yollar
açmaktadýr. Diþiler bu yollarýn her iki kenarýna
yumurta odacýklarý oluþturarak yumurtalarýný býrak-
20
Ý
ER Ý
MO B OR
M
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
maktadýr (Þekil 3). Çýkan larvalar hemen hemen ana
yola dik beslenerek larva yollarý açarlar ve yollarýn
sonunda pupa yataklarý oluþturarak pupa olurlar
(Þekil 4). Ana yollar ile larva yollarý hem kambiyum
tabakasýnda hem de kabukta yer almaktadýr. Ekici
(1971)'ye göre yýlda 2 döl (generasyon) verdiði
bildirilmekle birlikte yapýlan gözlemlerde uygun iklim
koþullarýnýn oluþmasý durumunda 3. dölün de
baþlayabileceði tahmin edilmektedir.
(a)
(b)
Þekil 6 a, b. Orthotomicus tridentatus etkisi sonucu Toros sedirlerindeki kuruma tipleri
Fig 6 a, b. Drying trees by Orthotomicus tridentatus
Þekil 3. Orthotomicus tridentatus
yumurta odacýklarý
Fig 3. Egg galleries of
Orthotomicus tridentatus
Þekil 4. Orthotomicus tridentatus larva yollarý ve pupa yataklarý
Fig 4. Larva galleries and pupa
cells of Orthotomicus tridentatus
Aðaçtaki Belirtileri
Sedir Kabuk Böceði (O. tridentatus), üreme ve
beslenmesini kambiyum tabakasýnda gerçekleþtirir.
Kambiyum tabakasýna ulaþmak üzere açtýklarý delikler ve bazý aðaçlarda özellikle delik çevresindeki
reçine akýntýlarý böceðin varlýðýnýn en belirgin iþaretidir. Kabuk altýndaki varlýklarý ise açtýklarý ana ve
larva yollarýnýn mevcudiyetinden anlaþýlýr. Diþi erginlerin açmýþ olduðu ana yollar dikili ve yatýk aðaçlarda farklýlýk arz eder. Dikili aðaçlarda genellikle bir
kollu düþey yol gözlenirken, yatýk gövdelerde bir
kollu yatay, iki kollu düþey veya "S" þeklinde yollar
açarlar (Þekil 5). Anayollarýn uzunluðu 3,5-15,0 cm
arasýnda (ort. 7,0 cm) olup, geniþliði 1,2-2,2 mm
arasýndadýr. Larva yollarýnýn uzunluklarý 26 mm ile
44 mm arasýndadýr.
Kuruyan aðaçlarda iki farklý belirti gözlenmiþtir.
Bazý sedirlerde boydan boya kurumayla karþýlaþýlmasýna karþýn bazý fertlerde gövdenin orta bölümündeki yan dallarýn kuru, üst ve alt dallarýn yeþil (yaþ)
olduðu gözlenmektedir (Þekil 6). Bu aðaçlarýn yan
(a)
(b)
(c)
Þekil 5 a, b, c. Orthotomicus tridentatus'un yenik yollarý
Fig 5 a, b, c. Galleries of Orthotomicus tridentatus
dallarýn gövdeden ayrýldýðý bölümlerde O. tridentatus erginlerinin giriþi delikleri ve ana-larva yollarýnýn
mevcut olmasý kurumalarýn sedir kabuk böceði etkisinden kaynaklandýðý tahmin edilmektedir.
Böceðin Ekonomik Önemi
Sedir Kabuk Böceði (O. tridentatus) kambiyum
tabakasýnda meydana getirdiði ana ve larva yollarý
iletim demetlerini kesmekte, bu nedenle aðaçlarýn
ölümlerine sebep olmaktadýr. Sekonder karakterli
olup, fizyolojik bakýmdan zayýf düþmüþ olan aðaçlarý
tercih ederler. Ancak özellikle ormanda rüzgâr, fýrtýna kýrýk ve devrikler, kar kýrmalarý, kuraklýk ve
meþcere içerisinde temiz bir iþletme uygulanmamasý
sonucu salgýn (epidemi) yaparak ormanlar için
büyük bir tehlike oluþturduklarý gözlenmiþtir. O. tridentatus, Mersin Orman Bölge Müdürlüðü'nde ilk
salgýnýný (epidemi) 1994 yýlýnda Mut Orman Ýþletme
Müdürlüðü sedir ormanlarýnda 200 ha alanda yapmýþtýr. Bunu 1996 yýlýnda Anamur Orman Ýþletme
Müdürlüðü ormanlarýnda 400 ha alandaki salgýný
takip etmiþtir. Bu alandaki salgýn 2004 yýlýna kadar
devam etmiþ ve geçen süre içerisinde 3830 ha alanda 9667 adet sedir aðacý kurumuþ ve 12276 m3
kuru emval alýnmýþtýr. 2005 yýlýnda bu böceðin tahribatý ayný iþletmede 1877 ha ile en üst seviyeye çýkmýþ ve 6139 adet sedir aðacý kurumuþ ve bunun
neticesinde 5624 m3 emval alýnmýþtýr (Anonim,
1994-2007). Sedir Kabuk Böceðinin etkisi sonucunda 1994-2007 yýllarý arasýnda Mersin Orman bölge
Müdürlüðü ormanlarýnda toplam 7714,0 ha alanda,
19018 m3 emvale denk gelen 15809 adet birey
henüz idare süresi dolmadan kesilmiþtir (Çizelge 1).
Antalya Orman Bölge Müdürlüðü'nde Elmalý, Finike
ve Kaþ iþletmeleri, Isparta Orman Bölge Müdürlüðü'nde Bucak iþletmesi ve Konya Orman Bölge
Müdürlüðü'nde ise Ermenek Ýþletmesi böceðin
yoðun olarak zarar yaptýðý yerlerdir (Çizelge 2).
21
Ý
ER Ý
MO B OR
M
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
Çizelge 1. Orthotomicus tridentatus'un oluþturduðu zararýn yýllara göre daðýlýmý (Mersin)
Yýl
1994
1996
1997
1997
1998
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2005
2005
2006
2006
2006
2006
2006
2006
2007
Alan Aðaç sayýsý
(ha)
(Adet)
200
5
400
5417
400
3089
10
400
20
400
400
400
400
400
400
1.675
103
100
110
185
506
227
730
5
243
404
12
365
76
93
206
5595
430
114
-
TOPLAM 7714
15806
Eta
(m3)
Ýþletme Þefliði
Ýþletme Müdürlüðü
Kýravga /Mut
8241 Abanoz / Anamur
2961 Abanoz / Anamur
Gülnar (Söðüt Mevki)
/ Gülnar
360 Abanoz /Anamur
Çamlýyayla (Tanzýt )/Tarsus
338 Abanoz /Anamur
69 Abanoz / Anamur
Abanoz / Anamur
204 Abanoz / Anamur
Abanoz / Anamur
103 Abanoz / Anamur
5198 Abanoz / Anamur
308 Kozaðacý / Bozyazý
118 Aslanköy / Mersin
273 Abanoz / Anamur
Aslanköy / Mersin
Gülnar / Gülnar
173 Kozaðacý / Bozyazý
295 Kozaðacý / Bozyazý
377 Kýravga / Mut
Gülnar (Avþarbaðlar ve
Karýncalýseki) / Gülnar
19018
Çizelge 2. Isparta ve Antalya Bölge Müdürlüðü
Sahalarýnda Orthotomicus tridentatus'un zararý
Yýl
Alan (ha)
2000
2001
2002
2003
342
2003
286,5
2004
637
2005
486
2006
291
2006
2007
220,5
2007
125,6
2007
17
2007
TOPLAM 2405,6
Eta (m3)
53
133
151
668
794
1257
1349
1148
379
233
1156
62
2518
9901
Ýþletme Þefliði/Müdürlüðü
Finike
Finike
Finike
Avlan/Elmalý
Çýðlýkara/Elmalý
Çýðlýkara/Elmalý
Çýðlýkara/Elmalý
Demre/Kaþ
Finike
Çýðlýkara/Elmalý
Pamucak-Melli/Bucak
Akseki-Murtiçi/Akseki
Finike
*Böceðin yaygýnlýðýný ortaya koymak amacýyla bazý iþletmelere ait
veriler örnek olarak verilmiþtir.
ÖNERÝLER
Bu bölüm koruyucu tedbirler ve mücadelesi
olmak üzere iki baþlýk halinde verilmiþtir.
a. Koruyucu Tedbirler
1. Toros Sediri genel olarak 1200-2000 m rakýmda yayýlýþ göstermektedir. Bu alanlar rüzgâr, fýrtýna
kýrýk ve devrikler, kar kýrmalarý vb. abiyotik etkilerin
sýklýkla gerçekleþtiði mýntýkalardýr. Bu sahalar özellikle kýþ mevsimi sonrasý baþta olmak üzere yýl
içerisinde mutlaka gezilerek rüzgâr, kar kýrmalarý,
fýrtýna kýrýk ve devrikleri en kýsa sürede alandan uzaklaþtýrýlmalýdýr.
2. Üretim sonrasý kesim artýklarý mutlaka
sahadan uzaklaþtýrýlmalýdýr.
3. Bakým tedbirleri zamanýnda ve tekniðine
uygun olarak yapýlmalýdýr.
4. Mümkün olduðunca orman içinde kabuklu
emval býrakýlmamalýdýr. Býrakýlmasý durumunda
uygun insektisitle ilaçlanmalýdýr.
5. Sedir ormanlarýnda primer zararlý olan Sedir
Yaprak Kelebeði Acleris undulana Wlsghm. ve Sedir
Sürgün Kelebeði Dichelia cedricola (Diakonoff)
oldukça yaygýndýr. Yapraklarý yemek suretiyle zarara
neden olan türler aðaçlarý zayýflatarak O. tridentatus'un zararýna zemin hazýrlamaktadýr. Bu nedenle
bu zararlýlarýn mücadelesi hususunda titiz davranýlmalýdýr. Özellikle bu türlerin mücadelesinde proinsektisitler veya biyoinsektisit olan Bacillus
thuringiensis preparatlarý kullanýlmalýdýr.
6. O. erosus'un mücadelesinde feromon tuzaklarýyla ülkemiz ormanlarýnda baþarýlý uygulamalar
gerçekleþtirilmektedir. O. tridentatus ile mücadelede
biyoteknik mücadele imkânlarýnýn ortaya konabilmesi için böceðin feromonunun üretimi ile ilgili gerekli
adýmlar atýlmalýdýr.
7. Sedir ormanlarýmýzýn içerisinde bulunan
deðiþik statüye sahip korunan alanlarda (milli park,
tabiatý koruma alaný vb.) kabuk böcekleri ve diðer
biyotik (böcek, fungus vb.) veya abiyotik (fýrtýna ve
kar kýrýk ve devrikleri vb.) nedenlerle zarara uðrayan
alanlarda gerekli bakým tedbirleri alýnmalý, kendi
haline asla býrakýlmamalýdýr. Aksi takdirde komþu
iþletme ormanlarýnýn büyük sýkýntýlar yaþayacaðý
unutulmamalýdýr.
b. Mücadelesi
Böceðe karþý henüz feromon kullanma imkâný
olmamasý nedeniyle en uygun mücadele yönteminin
mekanik mücadele olduðu düþünülmektedir. Bu yöntemde böcekli gövde ve dallar zaman kaybetmeden
sahadan uzaklaþtýrýlmalýdýr. Zararlýnýn tahribata yol
açtýðý bu alanlara zararýn þiddetine göre hektarda 420 adet arasýnda ve çapý 20 cm'nin üzerinde tuzak
22
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
odunlarý kurulmalýdýr (Þekil 7). Tuzaklar O. tridentatus'un o yöre için uçma zamaný göz önünde bulundurularak araziye yerleþtirilmelidir. Bu amaçla tuzak
odunlarý ilk generasyon için nisan ayý baþýnda, ikinci
generasyon için temmuz ayýnýn ilk yarýsýnda sahaya
tesis edilmelidir. Meþcere içerisinde fazla gölgeli veya
kurumayý hýzlandýracak açýk ve güneþli yerler tercih
edilmemelidir. Tuzaklar sýk sýk kontrol edilerek, en geç
olgun larva döneminde bulunduklarý yerden
kaldýrýlarak sahadan çýkarýlmalýdýr.
Þekil 7. Tuzak odunlarý / Fig 7. Trap woods
Sedir Kabuk Böceðinin doðal düþmanlarýndan
birisi Thanasimus formicarius (L.) (Col.:
Cleridae)'dur (Tosun,1975). Bu avcý böceðin Artvin,
Çanakkale, Giresun, Ýzmir ve Kastamonu Orman
Bölge Müdürlüklerinde kurulan laboratuvarlarda
baþarýlýyla üretimi gerçekleþtirilmektedir. Özellikle O.
tridentatus salgýný sonrasý bozulan doðal dengenin
tekrar tesisine yönelik olarak T. formicarius üretimi
ve salýmý için Adana, Antalya ve Mersin Orman Bölge
Müdürlüklerinde laboratuvarlarý kurulmasý uygun
olacaktýr. Ayrýca bu avcý böcek birçok kabuk
böceðinin doðal düþmaný olup önümüzdeki yýllarda
Akdeniz Bölgesinde ortaya çýkabilecek muhtemel
böcek salgýnlarý ile mücadeleye hizmet edecektir.
Teþekkür
Çalýþmanýn SDÜ Orman Fakültesi tarafýndan
yürütülen bölümünü "Integrated Management of
Cedars Forest in Lebanon in Cooperation with other
Mediterranean Countries" isimli proje ile destekleyen
GEF-UNEP'e teþekkür ederiz.
KAYNAKLAR
AKSOY, H. ve ÖZALP, G., 1990. Forest Communities of Cedar in
Turkey. (Türkiye'de Sedirin (Cedrus libani A. Rich.) Orman Toplumlarý).
International Cedar Symposium. 22-27 October 1990. p.93-102.
Antalya/Turkey.
ANONÝM, 1994-2007. Mersin Orman Bölge Müdürlüðü Orman
Zararlýlarý Ýle Mücadele Þube Müdürlüðü Kayýtlarý
ANONÝM, 2003-2007. Antalya Orman Bölge Müdürlüðü Orman
Zararlýlarý Ýle Mücadele Þube Müdürlüðü Kayýtlarý
ANONÝM, 2006a. Orman varlýðýmýz. Çevre ve Orman Bakanlýðý,
Orman Genel Müdürlüðü, 160 s. Ankara.
ANONÝM, 2006b. http://www.faunaeur.org/full_results.php?id=
249655 (05 July 2006)
ANONÝM, 2006c. http://www.senckenberg.de/root/index.php?
page_id=3550 (05 July 2006).
ANONÝM, 2006d. http://en.wikipedia.org/wiki/Subgroups_of_the_
order_Coleoptera (20 November 2006) (Last modified page 06:59, 16
November 2006)
ANONÝM, 2007. Isparta Orman Bölge Müdürlüðü Orman Zararlýlarý
Ýle Mücadele Þube Müdürlüðü Kayýtlarý
ANÞÝN, R. ve KÜÇÜK, M., 1990. Niksar ve Erbaa Yöreleri Doðal Sedir
Meþcerelerinde Floristik Araþtýrmalar. Uluslararasý Sedir Sempozyumu.
22-27 Ekim 1990. s. 1-11, Antalya/Türkiye.
BOZKURT, Y., GÖKER, Y. ve ERDÝN, N., 1990. Anatomies and
Tecnological Properties of The Cedar Trees. Toros Sediri (Cederus libani
A. Rich.)'nin Anatomik ve Teknolojik Özellikleri. Uluslararasý Sedir
Sempozyumu. 22-27 Ekim 1990. s. 754-764. Antalya/Türkiye.
CAN, E., 1964. Zur Kenntnis des Orthotomicus tridentatus Egg.
(Zedernborkenkäfer) einem Schädling derZedernwälder der Türkei.
Anzeiger für Schädlingskunde. Volume 37, Number 8 / August, p.113117, Springer Berlin / Heidelberg (Ýngilizce özet). http://www.springerlink.com/content/k500pl7g415518nq/?p=0da3285c38de4c06b5664bf
5703e343a&pi=0
CIANI A., C. ve CASTILLO, P., 2005. The Desertification Process in
The Last Natural Forest of The Southern Mediterranean Region.
http://www.psy.unipd.it/~eto/testi/articoli/cretepau.html (25 December
2005).
EKÝCÝ, M., 1971. Sedir (Cedrus libani Barr.) Zararlý Böceklerinin
Biyolojisi ve Mücadelesi. Ormancýlýk Araþtýrma Enstitüsü Yayýnlarý, Teknik
Bülten Serisi No:45, VI + 56 s. Güzel Ýstanbul Matbaasý, Ankara.
GRAF, R., 2003. Ein Verzeichnis deutschsprachiger Namen für
sämtliche Käferarten Mitteleuropas. Teil 1: Grundsätze und
deutschsprachige Namensvorschläge für Vertreter der mitteleuropäischen
Rüsselkäfer
(Curculionoidea,
pars).-Weevil
News:
http://www.curci.de/Inhalt.html , No. 12: .pp., CURCULIO - Institut :
Mönchengladbach. (ISSN 1615-3472).
GÜNAY, T., 1990. Afyon-Emirdað Yukarý Çaykýþla Vadisi'nde Stebe
Geçiþ Kuþaðýnda Yeni Tespit Edilen Bir Sedir (Cedrus libani A.Rich.) Kalýntý
Meþceresi ve Ekolojik Özellikleri. Uluslararasý Sedir Sempozyumu. 22-27
Ekim 1990. s. 53-63. Antalya/Türkiye
KAWAR N. S., 2001. Insect Pests of Cedar Forests in Lebanon.
Workshop on "Assesment of the scale of Insect Infestation in Cedar
Forests in Lebanon and the Mediterranean Region". GEF Medium Size
Project-Integrated Management of Cedar Forests in Lebanon in
Cooperation with Mediterranean Countries.
ÖZKAZANÇ, O., ÝKTÜEREN, S., YÜCEL, M., 1985. Akdeniz ve Ege
Bölgelerinde Orthotomicus erosus (Woll.)'un Biyolojisi ve Mücadelesi
Üzerine Araþtýrmalar. Ormancýlýk Araþtýrma Enstitüsü Yayýnlarý, Teknik
Bülten: 152: 56 (1985).
PFEFFER, A., 1994. Zentral-und Westpalaarktische Borken-und
Kernkafer (Coleoptera: Scolytidae, Platypodidae). ISBN:3-9520840-6-9.
POSTNER, M., 1974. Scolyidae (=Ipidae), Borkenkäfer. Die
Forshschädlinge Europas. 2.Band p:334-482. Verlag Paul PareyHamburg und Berlin (in SCHWENKE, W.).
SELMÝ, E., 1998. Türkiye Kabuk Böcekleri ve Savaþý, Ý.Ü. Yayýn No.
4042, Ý.Ü.Fen Bilimleri Enstitüsü Yayýn No. 11, ISBN: 975-404-466-X,
Ýstanbul.
TOSUN, Ý., 1975. Akdeniz Bölgesi Ýðne Yapraklý Ormanlarýnda Zarar
Yapan Böcekler ve Önemli Türlerin Parazit ve Yýrtýcýlarý Üzerinde
Araþtýrmalar. Orman Bakanlýðý, Orman Genel Müdürlüðü Yayýnlarý Sýra No:
612, Seri No: 24, Ýstanbul.
USTA, H. Z. ve KESKÝN, S., 1994. Sedir Ormanlarýnýn Zararlýlarý ve
Mücadelesi. Sedir El Kitabý Dizisi:6. (Editör Ünal ELER) Ormancýlýk
Araþtýrma Enstitüsü Yayýnlarý. Muhtelif Yayýnlar Serisi:66, s. 265-286.
Ankara
YALTIRIK, F., 1988. Dendroloji Ders Kitabý. I. Cilt Gymnospermea
(Açýk Tohumlar). Ý.Ü. Orman Fak. Yayýn No:3443/386.
23
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
KUZEY AMERÝKA’DA
ORMAN ÜRÜNLERÝNÝN ÜRETÝMÝNDE KULLANILAN
ÜRETÝM MAKÝNELERÝ
Doç. Dr. Abdullah E. AKAY* Neþe YENÝLMEZ**
ÖZET
Mekanik üretim sistemleri, düþük maliyette tomruk üretmek, gerekli olan organik materyali üretimden
sonra ormanda býrakmak, daha küçük üretim alanlarýnda çalýþarak orman tahribini azaltmak, daha az
meþcere zararý ile seçme kesimlerini gerçekleþtirmek ve iþgücü verimini attýrmak gibi önemli özelliklere
sahiptir. Bu çalýþmada, Kuzey Amerika ülkelerinde yaygýn olarak kullanýlan bazý üretim makineleri tanýtýlmakta
ve orman ürünlerinin üretimindeki iþlevleri sunulmaktadýr. Yüksek satýn alma fiyatlarý, yüksek yakýt fiyatlarý
ile korelasyon gösteren yüksek operasyon maliyetleri ve istihdama olumsuz etkileri nedeniyle, bu araçlarýnýn
büyük çoðunluðu ülkemizde üretim faaliyetlerinde kullanýlmamaktadýr. Ancak, ülkemizde mekanik üretim
araçlarýna olan ilginin ekonomik þartlarýn geliþmesiyle artacaðý düþünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Mekanik üretim sistemleri, üretim makineleri, devirme ve boylama, sürütme, taþýma,
yükleme.
GÝRÝÞ
Özellikle Kuzey Amerika, Avrupa ve Uzakdoðu gibi
bölgelerde yaygýn olarak kullanýlan mekanik üretim sistemleri, orman ürünlerinin üretimi çalýþmalarýnda motorlu testere ve orman traktörü kullanýlan geleneksel yöntemlerin yerini büyük ölçüde almýþtýr. Mekanik üretim,
en az bir veya birden fazla iþlevi gerçekleþtiren makineler yardýmý ile aðaç veya tomruklarýn kesilmesi, boylanmasý veya yongalanmasý gibi iþlemleri içeren çalýþmalardýr (Kellogg ve ark., 1993). Mekanik üretim sistemlerinde kullanýlan üretim makinelerinin en önemli
avantajlarý arasýnda tomruk üretim maliyetini azaltmak,
üretimden sonra kesim artýklarýný ormanda býrakarak
orman ekosistemine organik materyal saðlamak, üretim
çalýþmalarýný daha küçük alanlarda gerçekleþtirerek üretimden zarar gören orman alanlarýný azaltmak, seçme
kesimlerini daha az meþcere zararý ile gerçekleþtirmek ve
üretim sýrasýnda iþgücü verimini attýrmak yer almaktadýr
(Akay ve Sessions, 2004). Üretim makineleri, genelde
eðimin %35'den az olduðu arazilerde ve üretimi yapýlacak aðaç çapýnýn ortalama 50 cm olduðu meþcerelerde
verimli olarak kullanýlabilmektedir (Bettinger ve ark.,
1993). Son yýllarda geliþtirilen mekanik üretim araçlarýnda, yokuþ yukarý ve yokuþ aþaðý güvenli ve verimli çalýþma eðimi sýrasý ile maksimum %20 ve %40'dýr.
Üretim makinelerinin doðru seçilmemesi veya üretim
çalýþmalarýnýn gerektiði gibi planlanmamasý durumunda,
yukarýda sýralanan avantajlarýn çoðu gerçekleþememekte
ve bunun yanýnda üretim çalýþmalarý önemli boyutlarda
ekonomik kayýplar ve çevresel zararlarla sonuçlanmaktadýr. Dik arazilerde veya çap sýnýflarýnýn yetersiz olduðu
meþcerelerde üretim makinelerinin kullanýlmasý durumunda verim kaybý meydana gelmektedir. Mekanik üretim araçlarý orman topraðýnda sýkýþmalara ve üretim
alanýndaki aðaçlarda ve fidanlarda yaralanmalara neden
olabilmektedir (Akay ve ark. 2006). Topraðýn fiziksel
özelliklerinde meydana gelen deðiþmeler bitki köklerini
ve tohumlarý olumsuz yönde etkilemekte (Hildebrand,
1983; Löffler, 1985) ve yaralanmalar ise önemli boyutta
hacim kayýplarý ile sonuçlanmaktadýr (Bredberg, 1983).
Ayrýca, üretim sýrasýnda meydana gelen derin tekerlek
izleri makinelerin hareket kabiliyetini azaltmakta ve üretimde gecikmelere neden olmaktadýr (Akay ve Erdaþ,
2007).
Ülkemizde, tomruk üretiminde üretim makinelerinin
kullanýldýðý mekanik üretim sistemlerinin payý (%5)
oldukça düþüktür (Erdas, 2000). Ancak, ekonomik ve
sosyal nedenlerden dolayý günümüzde yaygýn bir kullaným alaný bulamayan üretim makinelerinin, ülke
ekonomisinde meydana gelecek geliþmelere paralel
olarak ormancýlýkta üretim çalýþmalarýnda daha çok tercih edilmeye baþlanacaðý düþünülmektedir. Mekanik üretim sistemlerinin avantajlarýndan yararlanmak ve üretim
çalýþmalarýnda amaca en uygun üretim makinesini seçebilmek için bu makinelerin özellikleri ve iþlevleri çok iyi
bilinmelidir. Bu çalýþmada, Kuzey Amerika ormancýlýðýnda tomruk üretiminin çeþitli aþamalarýnda (kesme, boylama, sürütme, taþýma ve yükleme) kullanýlan üretim
makineleri tanýtýlmakta ve bu makinelerin iþlevleri sunulmaktadýr.
KESME VE BOYLAMA MAKÝNELERÝ
Mekanik üretim sisteminde ilk safhayý oluþturan
24
*KSÜ Orman Fakültesi **Yüksek Lisans Öðrencisi
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
kesme ve boylama iþlemi, tomruk üretimindeki diðer
çalýþmalarla kýyaslandýðýnda en zor ve en tehlikeli
operasyondur. Ýþ güvenliði ve meþcere zararý dikkate alýnarak aðaçlar kesildikten sonra, orman üretim iþçilerinin
aðaçtan maksimum ekonomik deðeri elde edecek þekilde
boylama iþlemini gerçekleþtirmesi gerekir (Sessions,
1988). Kesme, devirme ve boylama çalýþmalarýnda kullanýlan mekanik üretim araçlarý iki ana gruba ayrýlmaktadýr: Kesici-Ýstifleyici (Feller-Buncher) ve Hasatçý
(Harvester). Hasatçý, kesici-baþlýk (cutting-head)
yardýmý ile aðaçlarý keser, dallarýný temizler, boylar ve
tomruk yýðýnlarý halinde istifler.
KESÝCÝ - ÝSTÝFLEYÝCÝ
Þekil 2. Tek-kollu hasatçý ile aðaçlarýn seksiyonlara ayrýlmasý.
Þekil 1. Lastik tekerlekli bir Kesici-Ýstifleyici.
Kesici-Ýstifleyiciler, hidrolik kesici-baþlýk kullanarak
aðaçlarý topraða en yakýn yerden keser ve sürütmeye
hazýrlamak üzere hidrolik kol yardýmý ile yýðýnlar halinde
istifler (Þekil 1) (Kellogg ve Brinker, 1992). Daha sonra,
aðaçlar bir sürütücü ile dallarý kesilmek ve seksiyonlara
ayrýlmak üzere yol kenarlarýnda düzenlenen geçici istif
yerlerine (rampa) taþýnýrlar. Sürütme sýrasýnda verimliliðin arttýrýlmasý için kesme ve devirme yönü yokuþ
yukarý planlanarak aðaçlarýn yokuþ aþaðý sürütülebilmesi
saðlanýr (Garland, 1983). Kesici-Ýstifleyici ile gerçekleþtirilen kesme ve devirme iþlemi, iþ güvenliði açýsýndan
karþýlaþtýrýldýðýnda motorlu testerenin kullanýldýðý çalýþmalardan daha güvenilir bir ortam saðlar. Kesici-Ýstifleyici ile sürütücü meþcere içinde ayný yolu izlediði için
orman topraðý üzerindeki zarar az olur. Ayrýca, devirme
yönü operasyondan önce planlanarak meþcere zararý ve
kök yaralanmalarý en aza indirilebilir. Kesici-Ýstifleyiciler
lastik tekerlekli olabileceði gibi paletli olanlarý da vardýr.
HASATÇI
Tomruk boyutlarýnda üretim yapýlan mekanik üretim
sitemlerinde hasatçý ve taþýyýcý araçlarý birlikte kullanýlýr.
Hasatçý, aðaçlarý keser, dallarý temizler, seksiyonlara
ayýrýr ve daha sonra taþýyýcý tomruklarý rampalara iletir
(Kellogg ve Brinker, 1992). Hasatçý iki gruba ayrýlmak-
Þekil 3. Çift-kollu hasatçý ile aðaçlarýn kesilmesi ve dallarýnýn temizlenmesi.
tadýr: tek-kollu (single-grip) ve çift-kollu hasatçý (doublegrip). Tek-kollu hasatçý (Þekil 2), aðaçlarý tek bir kesicibaþlýk yardýmý ile keser ve seksiyonlarýna ayýrýrken, çiftkollu hasatçýda (Þekil 3) aðaçlar kesici-baþlýk yardýmý ile
kesildikten sonra aracýn ana gövdesi üzerinde yer alan
ikinci kesiciye yerleþtirilir ve burada dallarý kesilerek seksiyonlarýna ayrýlýr (Kellogg ve ark., 1992).
Mekanik üretim sistemlerinde kullanýlan hasatçýlarýn
verimliliðini etkileyen en önemli faktörler; üretilen
aðaçlarýn ve dallarýn boyutlarý, operatör tecrübesi ve
motivasyonu, birim alanda kesilecek aðaç sayýsý, eðim,
arazi koþullarý ve diri örtü yoðunluðudur (Makkonen,
1991 ve Raymond, 1988). Çapý 55 cm ve daha az olan
aðaçlarýn üretiminde, tek-kollu hasatçý kullanýlarak
yapýlan kesme, dal temizleme ve boylama iþlemlerinin
verimliliði daha yüksektir. Ayrýca, Kellogg ve Brinker
(1992)'ýn yürüttüðü çalýþmanýn sonuçlarýna göre, tekkollu hasatçýlar mekanik üretim iþlerinde çift-kollu
hasatçýlara oranla daha fazla tercih edilmektedir.
Meþcere sýklýðý ve aðaç boyutlarýnýn artmasý ile üretimin verimliliði yükselmekte ve birim maliyeti azalmaktadýr. Son yýllarda geliþtirilen hasatçýlara yerleþtirilen bil-
25
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
gisayarlar sayesinde, seksiyon boyutlarýnýn belirlenmesinde aðaçtan en yüksek deðerde tomruk üretimini
saðlayan optimum boylama yöntemi kullanýlmaktadýr
(Akay ve ark., 2007). Çalýþma koþullarýnýn güçleþtiði dik
arazilerde, özellikle operatör tecrübesi ve motivasyonunun yetersiz olmasý durumunda, hasatçýlarýn üretim
verimliliði azalmakta, orman ekosistemine verdiði zarar
artmakta ve iþ güvenliði riski yükselmektedir (Kellogg ve
Brinker, 1992).
SÜRÜTME VE TAÞIMA MAKÝNELERÝ
Mekanik üretim sistemlerinde üretilen tomruklarýn
kesim yerlerinden kamyonlara yüklenecekleri rampalara
iletilmesi anlamýna gelen bölmeden çýkarma iþlemi
sýrasýnda çeþitli bölmeden çýkarma makineleri kullanýlmaktadýr (Erdaþ, 1986). Mekanik bölmeden çýkarma
çalýþmalarýnda, tomruklar genellikle sürütücü (skidder)
veya taþýyýcý (forwarder) tarafýndan yada her ikisinin
kombinasyonundan oluþan bir sistem ile rampalara
iletilmektedir (Kellogg ve ark., 1992). Bununla birlikte,
orman traktörleri ve çeþitli ekipmanlarla modifiye edilmiþ
ve güçlendirilmiþ tarým traktörleri de sürütme ve taþýma
operasyonlarýnda kullanýlabilmektedir (Öztürk ve Akay,
2007). Türkiye'de üretilen orman ürünlerinin yaklaþýk
%10'u bir tür lastik tekerlekli sürütücü olan orman traktörleri kullanýlarak bölmeden çýkartýlmaktadýr (Erdaþ,
1993).
Sürütme operasyonu (skidding) sýrasýnda, tomruklar
orman topraðý ile kýsmen veya tamamen temas ederek
sürütülmektedir. Tomruklarýn orman topraðý ile hiçbir
temasý olmadan rampaya iletilmesi ise taþýma operasyonu (forwarding) olarak tanýmlanmaktadýr (Kellogg ve
Brinker, 1992). Sürütme ve taþýma operasyonlarýnda
kullanýlan makinelerin verimliliðinde etkili olan en önemli faktörler; aðaçlarýn boyutlarý, eðim, arazi koþullarý ve
meþcere yoðunluðudur.
SÜRÜTÜCÜ
Þekil 4. Sürütme zinciri kullanan bir paletli sürütücü ile sürütme
operasyonu.
Sürütme
operasyonu
sýrasýnda
tomruklar,
sürütücüye baðlý sürütme zinciri (Þekil 4) ile veya
Þekil 5. Sürütme kýskacý kullanan bir lastik tekerlekli sürütücü ile
sürütme operasyonu.
Þekil 6. Sürütme kýskacý kullanan bir paletli sürütücü ile sürütme
operasyonu
sürütücüye monte edilen sürütme kýskacý (Þekil 5)
yardýmý ile çekilerek bölmeden çýkarýlmaktadýr. Lastik
tekerlekli veya paletli sürütücüler ile orman ürünlerinin
rampalara ulaþtýrýlmasý en etkili mekanik bölmeden
çýkarma sistemlerindendir. Benzer motor gücü sýnýfýndaki paletli sürütücülerle kýyaslandýðýnda, lastik tekerlekli
sürütücülerin ekonomik bakýmdan fiyatlarý daha uygundur ve orman topraðý zararý bakýmýndan daha hafiftir
(Kellogg ve Brinker, 1992). Ayrýca, tekerlekli sürütücülerin bakým iþleri daha kolay ve masraflarý daha düþüktür.
Lastik tekerlekli sürütücüler paletli sürütücülerden iki
kat daha fazla hýz yapabilmektedirler. Ayrýca, tekerlekli
sürütücüler üretim alanýna karayolunu takip ederek
ulaþýrken, paletli sürütücüler alana baþka bir araçla taþýnmak zorundadýr. Lastik tekerlekler kumlu topraklarda
uzun yýllar düþük maliyetle kullanýlabilmektedir. Ancak,
taþlý topraklarda ve kayalýk zeminde lastikler hýzla
yýpranýrken, paletler daha uzun süre hizmet verebilmektedir. Paletlere göre yumuþak ve kaygan zeminde çekiþi
daha düþük olan lastik tekerleklere zincir takýlarak çekiþ-
26
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
leri arttýrýlabilmektedir. Lastik tekerleklerin toprak yüzeyi
üzerinde oluþturduklarý temas alaný paletlere göre daha
az olduðundan, tekerleklerin orman topraðý üzerinde
oluþturduklarý zemin basýncý daha fazladýr. Bölmeden
çýkarma operasyonu sýrasýnda, tekerleklerin orman
topraðý üzerindeki zemin basýncýnýn azaltýlmasý ve
topraðýn taþýma yeteneðinin arttýrýlmasý için sürütme
yolu üzerine doðal kesim artýklarýndan (slash) oluþan bir
katman yerleþtirilmektedir (Akay ve Erdaþ, 2007).
Paletli sürütücüler, benzer motor gücü sýnýfýndaki
lastik tekerlekli sürütücülere oranla daha yüksek çekiþ
gücüne ve makine aðýrlýðýna sahip olduðu için sürütme
sýrasýnda daha fazla yük çekebilmektedir (Þekil 6).
Ayrýca, paletli sürütücüler çamurlu ve kaygan zeminlerde
daha yüksek çekiþ gücü saðlarlar. Paletlerin lastik tekerleklere oranla zemin üzerindeki temas alanlarý daha geniþ
olduðundan, paletli sürütücülerin orman topraðý
üzerinde oluþturduklarý zemin basýncý ve dolayýsý ile
toprak sýkýþmasý daha azdýr. Yoðun diri örtü tabakasý ile
kaplý ve zor arazi koþullarýna sahip ormanlýk alanlarda
paletli sürütücülerin manevra kabiliyeti daha yüksektir.
Sürütme operasyonunun daha etkili ve verimli
gerçekleþtirilebilmesi için sürütme yollarýnýn aðaçlar
kesilmeden önce planlanmalý ve arazide iþaretlenmelidir
(Garland, 1983). Ayrýca, meþcere zararýný azaltmak ve
sürütme hýzýný arttýrmak için sürütme yollarý mümkün
olduðu kadar düzgün ve doðrusal þekilde planlanmalýdýr.
Buna göre, düz arazilerde sürütme yollarý doðrusal ve
genellikle birbirine paraleldir; orta eðime sahip arazilerde
ana sürütme yollarý yan yollara ayrýlmaktadýr; dik arazilerde ise sürütme yollarý eþ yükselti eðrilerine paraleldir.
Diðer taraftan, toprak zararýný azaltmak için de sürütme
yollarlý ile kaplý orman alaný en aza indirilmelidir (Garland,
1983).
TAÞIYICI
sýzýn taþýmaktadýrlar (Kellogg ve ark., 1992). Üretim
alanýnda geçici olarak istiflenen tomruklar hidrolik yükleme kolu ile römorka yüklenmekte ve rampada da
kamyonlara aktarýlmaktadýr. Taþýma operasyonu,
sürütme yollarýna kýyasla daha kaliteli taþýma yollarý
gerektirmektedir. Taþýma operasyonunun verimliliði
temelde taþýma mesafesine, aðaç boyutlarýna, yük kapasitesine, vinç kapasitesine ve arazi yapýsýna baðý olarak
deðiþmektedir (Kellogg ve ark., 1993). Taþýyýcýlar genellikle tomruk metodunun uygulandýðý mekanik üretim sistemlerinde hasatçý ile birlikte kullanýlmaktadýr.
Tomruklar orman topraðý ile temas olmaksýzýn
taþýndýðý için, taþýma operasyonu sýrasýnda meþçere
zararý oldukça azdýr, ancak makine aðýrlýðý ve yüksek yük
kapasitesi nedeni ile taþýma yolu boyunca ciddi tekerlek
izi derinliði oluþabilmektedir. Tomruk metodunda,
taþýyýcý üretim alanýnda taþýma yoluna serilen kesim
artýklarý (dallar, aðaç tepesi, vb.) üzerinde hareket
ettiðinde ise tekerlek izi oluþlumu ve toprak sýkýþmasý
çok daha az boyutlarda gerçekleþmektedir (Akay ve ark.,
2007). Sürütme operasyonu ile kýyaslandýðýnda, daha
uzun taþýma mesafesi ve daha fazla yük kapasitesi özelliklerine sahip taþýma operasyonu kullanýlan bölmeden
çýkarma iþleminin birim maliyeti daha düþük olabilmektedir (Kellogg ve ark., 1993).
YÜKLEME MAKÝNELERÝ
Yükleme operasyonu, mekanik üretim çalýþmalarý
içinde en uðraþ verici, masraflý ve tehlikeli iþlemlerden
biridir. Yükleme, tomruk boyutlarýna, toplam üretim
miktarýna ve yükleme metoduna baðlý olarak iki ana
gruba ayrýlmaktadýr; Hidrolik-Kreynlerle yükleme ve
Kýskaçlý-Yükleyicilerle yükleme.
HÝDROLÝK - KREYN
Þekil 7. Lastik tekerlekli taþýyýcý ile taþýma operasyonu.
Þekil 8. Lastik tekerlekli Hidrolik-Kreyn ile yükleme operasyonu.
Mafsallý üretim makinesi olan taþýyýcýlar (Þekil 7), ana
gövdeye eklenen römork kombinasyonu yardýmý ile kýsa
ve orta boy tomruklarý orman topraðý ile temasý olmak-
Hidrolik-Kreynler, kýsa, orta ve büyük boy olmak
üzere tüm tomruk boyutlarýnýn yüklenmesinde baþarý ile
kullanýlan çok yönlü bir yükleyicidir (Þekil 8). Kreynler,
27
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
tek tek veya grup halinde kavradýklarý tomruklarý yüksek
doðruluk oraný ile kamyonlara yüklemektedirler. Bu yükleme yöntemi ile operasyon daha ekonomik ve daha
güvenli olarak gerçekleþmektedir. Hidrolik-Kreyn'in verimliliðini etkileyen faktörlerin baþýnda yükün aðýrlýðý ve
kavrayýcýnýn yük kapasitesi gelmektedir. Kreynler lastik
tekerlekli veya paletli yükleme takýmlarý üzerinde hareket
ederler.
Þekil 9. Lastik tekerlekli Kýskaçlý-Yükleyici ile yükleme operasyonu.
KISKAÇLI - YÜKLEYÝCÝ
Kýskaçlý-Yükleyici, ana gövdenin ön veya arka kýsmýnda kýskaçlý yapýda ve hidrolik mekanizma ile çalýþan bir
tomruk kavrama düzeni bulunan yükleyicilerdir (Þekil 9).
Kavrama düzeni ile bir seferde bir kaç sayýda büyük boy
tomruðu kamyona yükleyebilmektedir. Lastik tekerlekli
veya paletli olan kýskaçlý-yükleyiciler sert zemin üzerinde
daha rahat manevra yapabilmektedirler. Aðýr ve yaðýþlý
hava koþullarýnda, kýskaçlý-yükleyici operasyona devam
edemezken, hidrolik-kreynler yükleme iþlemine devam
edebilmektedir. Lastik tekerlekli olanlarý yüksek hareket
kabiliyetine sahip olduðu için ülkemizde özellikle tomruk
depolarýnda kullanýlmaktadýr.
SONUÇLAR
Bu çalýþmada, Kuzey Amerika ülkelerinde yaygýn
olarak kullanýlan bazý üretim makinelerinin orman ürünlerinin üretimindeki iþlevleri sunulmuþtur. Üretim
makineleri, özellikle ekonomik açýdan deðerli aðaçlarýn
yer aldýðý ve üretim miktarýnýn yüksek olduðu meþcerelerde oldukça düþük maliyette tomruk üretmekte ve iþ
gücü verimini arttýrmaktadýr. Planlý ve kontrollü gerçekleþmesi durumunda mekanik üretim sistemleri tahminlerin aksine meþcere ve orman topraðý üzerinde sýnýrlý
ölçüde tahrip meydana getirmektedir. Üretim
makinelerinin büyük çoðunluðu, satýn alma fiyatlarýnýn ve
yakýt birim fiyatlarýnýn yüksek olmasý ve özellikle istihdama olumsuz etkileri nedeniyle ülkemizde kullanýlmamaktadýr. Ancak, ülkemizde ekonomik þartlarýn geliþmesiyle mekanik üretim araçlarýnýn daha fazla tercih edilmeye baþlanacaðý düþünülmektedir.
REFERENCES
Akay, A. and J. Sessions. 2004. Identifying the factors influencing
the cost of mechanized harvesting equipment. Journal of Science and
Engineering, 7 (2): 65-72.
Akay, A.E., M. Yilmaz, and F. Tonguc. 2006. Impact of Mechanized
Harvesting Machines on Forest Ecosystem: Residual Stand Damage.
Journal of Applied Sciences. 6(11): 2414-2419.
Akay, A.E. ve O. Erdaþ. 2007. Orman ürünlerinin nakliyatýnýn planlanmasýnda að (Network) modeli yaklaþýmý. Ýstanbul Üniversitesi
Orman Fakültesi Dergisi A-Serisi. (Basýmda)
Akay, A.E., H. Serin, O. Erdas. 2007. Orman ürünlerinin üretiminde optimum boylama yönteminin uygulanmasý. "Orman
Kaynaklarýnýn Ýþlevleri Kapsamýnda Darboðazlar, Çözüm Önerileri ve
Öncelikler" 17-19 Ekim 2007, Ýstanbul.
Bettinger, Pete, Sessions, J., and Kellogg, L.D. 1993. Potential
Timber Availability for Mechanized Harvesting in Oregon. WJAF. 8 (1)
pp: 11-15
Bredberg, C.L. and I. Wasterlund. 1983. Wurzel-und
Bodenschaden durch Fahrzeuge, Forstwirtschaftliche Centralblatt.
102. pp: 86-98.
Brown, C.G. 1995. The Dearhorn Case Study: A Production and
Cost Analysis of Single-Grip Harvester and Small Cable Yarder
Performing a Thinning Salvage Operation in Eastern Oregon.
Department of Forest Engineering, OSU, Corvallis, OR. 119p.
Erdaþ, O., 1986. Odun hammaddesi üretimi, bölmeden çýkarma ve
taþýma safhalarýnda sistem seçimi. KTÜ Orman Fakültesi Dergisi. 9 (12): 91-113.
Erdaþ, O., 1993. Bölmeden çýkarma sýrasýnda traktör kullanýmýnýn orman topraðýnýn mekanik özelliklerine etkisi ve bunun biyolojik sonuçlarý. Doða - Turkish Journal of Agricultural and Forestry.
17: 1-10.
Erdas, O. 2000. Orman Ürünleri Transport Teknikleri
(Yayýnlanmamýþ Ders Kitabý). Kahramanmaraþ.
Garland, J.J. 1983. Designated Skid Trails Minimize Soil
Compaction. The Woodland Workbook. Oregon State University
Extension Service-1110.
Hildebrand,E.E. 1983. der Einfluss der Bodenverdichtung auf die
bodenfunktionen im forstlichen Standort, forstwirtsschaftliche
Centralblatt. 102. pp: 111-125.
Kellogg, L.D and Brinker M.B. 1992. Mechanized Felling in the
Pacific Northwest:Existing and Future Technology. Forest Research
Laboratory, Oregon State University, Corvallis. OR. Special
Publication 25
Kellogg, L.D., P. Bettinger, S. Robe, and A. Steffer. 1992.
Compendium of Mechinazed Harvesting Research. Forest Research
Laboratory, Oregon State University, Corvallis, OR. 401p.
Kellogg, L.D., P. Bettinger, and D. Studier. 1993. Terminology of
Ground-Based Mechanized Logging in the Pacific Northwest. Forest
Research Laboratory, Oregon State University, Corvallis, OR.
Kellogg, L.D. and Bettinger, P., 1994. Thinning productivity and
cost for a mechanized cut-to-length system in the northwest coast
region of the USA. J. For. Engineering, 5 (2): 43-54.
Loffler,H. 1985. Bodenschaden bei der Holzernte-Bedeutung und
Erfassung, Der Forst-und Holzwirt. 14(15). pp: 379-383.
Makkonen, I. 1991. Silver Streak Single-grip Harvester in Nova
Scotia. Forest Engineering Research Institute of Canada, Pointe Claire,
Field Note No. Prosessing-23. 2p.
Öztürk, T. A.E. Akay. 2007. Tarým traktörlerinin orman ürünlerinin
üretiminde kullanýlmak üzere modifiye edilmesi. "Orman Kaynaklarýnýn
Ýþlevleri Kapsamýnda Darboðazlar, Çözüm Önerileri ve Öncelikler" 17-19
Ekim 2007, Ýstanbul.
Raymond, K. 1988. Forwarder Operation in Australia. Report of
Logging Industry Research Assoc., Rotorua, New Zeland.
Vol.13(27)6p.
Sessions, J. 1988. Making Better Tree-Bucking Decisions in the
Woods: an introduction to optimal bucking. Journal of Forestry, Vol.
86(10)43-45.
28
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
ORMANCILIK KURUMLARI
AÐ SAYFALARINA ÝLÝÞKÝN BÝR ÝNCELEME
Hadiye BAÞAR* / Ýsmail ÞAFAK*
1. GÝRÝÞ
Her kurum, kurum felsefesi, kurumsal davranýþ,
kurumsal dizayn ve kurumsal iletiþim unsurlarýndan
oluþan bir kimliðe ihtiyaç duyar. Kurumsal kimliðin
çekirdeðini oluþturan kurum felsefesi, kuruluþun kendisi
hakkýndaki temel düþünceleri, ulaþýlmak istenen hedef
düþünceleri kapsar. Kurumsal davranýþ, kurum felsefesi
çerçevesinde kurumun karþý karþýya kaldýðý çeþitli durumlarda nasýl davrandýðýna iliþkin temelleri içerir. Kurum
dizayný, logo ve amblem gibi kurum kimliðinin hedefine
uygun olarak belirlenmiþ tüm görülebilen öðeleri içine
alýr. Kurumsal iletiþim ise kurumun kimliði aracýlýðý ile
sahip olmak istediði imaj için uygulanmasý gereken çeþitli
yöntemleri kapsamaktadýr. Kurumsal kimlikle saðlanmaya çalýþýlan, hedef kitlede istenilen olumlu bir imajýn
oluþturulmasý ve saðlamlaþtýrýlmasýdýr.
Toplumdaki deðiþiklikler kurumlardan beklentileri
farklýlaþtýrmakta, buna baðlý olarakta kurumlara yönelik talepler deðiþim göstermektedir. Kurumlara yönelik
talep, kurumun toplum gereksinimlerini dikkate aldýðý
ve kurum felsefesini net bir þekilde ortaya koyduðu
ölçüde artmaktadýr. Bu nedenle kurumlar, kurum kimliðini bir bütünlük içinde hedef kitleye yansýtmak istemektedir. Kurumsal iletiþim, bu noktada önem kazanmaktadýr. Kurumsal iletiþim kurumun çevresi ile
gerçekleþtirdiði iletiþimin bütünlüðünü koruma ve
kurum imajýnýn istenilen yönde oluþmasýný saðlamayý
amaçlar. Bu amaçla kurumsal iletiþimin kullandýðý araç
ve yöntemler, kurumlar için ayrý bir önem taþýmaktadýr.
Bu yöntemlerden biri olan halkla iliþkiler, kuruluþlarýn çevreleri ile iliþkilerini düzenleyen, kurumu bu
çevrelere anlatan, çevreden izlenim ve beklentileri
kuruma aktararak bu beklentilere yanýt veren çift yönlü
bir iletiþimdir (Okay vd., 2005). Halkla iliþkiler alanýnda, radyo, televizyon, internet, gazete, dergi önemli
iletiþim araçlarýdýr. Teknolojik geliþmeler ve zamanýn
insan yaþamýndaki artan önemine paralel olarak günlük
yaþam içindeki yeri büyüyen internet, geniþ kitlelere
kýsa sürede ulaþma, hedef kitleden kýsa sürede geri
bildirim alma, yeni bilgileri daha kýsa sürede ulaþtýrma
olanaklarýna sahip olmasý ve göreceli olarak daha
düþük masraf ve daha kýsa süre içinde eðitme ve bilgilendirme olanaðý sunma özellikleri ile tercih edilmektedir. Að sayfalarý, internet ortamýnda, yazýlý ve görsel
içeriðe sahip, dünya çapýnda aðdaki (World Wide
Web'de) birimler olarak tanýmlanabilir. World Wide
Web, sosyal, kültürel, eðitim ve mesleki alanlarda
sürekli geniþlemektedir (Uçar vd.,2006). Buna paralel
olarak að sayfalarýnýn fonksiyonlarý da artmaktadýr.
Örneðin günümüzde devlet ile vatandaþ arasýndaki
hizmet ve iletiþimin de elektronik ortama geçtiði
görülmektedir. E-devlet uygulamalarý, ülkemizde de
1990'larýn ortalarýnda bazý devlet kurumlarýnda gayri
resmi olarak baþlamýþtýr. Bu konudaki çalýþmalar 2001
yýlýnda çalýþma gruplarýnýn kurulmasý ve eylem planýnýn
oluþturulmasýyla, bir devlet politikasýna dönüþmüþtür
(Akýncý ve Çaðýltay, 2008).
Að sayfalarý fonksiyonlarýna göre farklý þekillerde
sýnýflandýrýlabilmektedir. Bu sýnýflandýrmalarýn en genel
olaný, að sayfalarýný iki ana gruba ayýran, kurum að sayfalarý ve pazarlama að sayfalarýdýr. Kurum að sayfalarý,
hedef kitlelerine kurumla ilgili genel bilgileri haber
veren sitelerdir. Genel olarak kurumun tarihi, felsefesi,
faaliyet alanlarý ile ürün ya da hizmetleriyle ilgili bilgilerin yaný sýra faaliyet alaný ile ilgili güncel geliþmeler,
finansal gücü, insan kaynaklarý yapýsý gibi konularla
ilgili bilgilere yer verir. Pazarlama að sayfalarý ise
çevrimiçi satýþ ve diðer pazarlama aktivitelerinin
gerçekleþtirilmesine uygun þekilde tasarlanmýþ sitelerdir (Temel, Yeygel, 2006).
Mekanýn önemini ortadan kaldýrma, dinamik bir bilgi
akýþý, sürekli deðiþime ve etkileþime açýk bir yapýya sahip
olma özelliði, að sayfalarýný, kurumlarýn hedef kitlelerine
ulaþmada kullandýklarý önemli araçlar haline getirmiþtir.
Bu iletiþim kanalýnýn etkili bir þekilde kullanýlmasý, að
sayfalarýnýn eriþim hýzý, eriþim kolaylýðý, kullanýlan
teknoloji, içerik ve tasarým gibi kullanýcý davranýþlarýný
etkileyen özellikleriyle mümkün olmaktadýr.
Að sayfalarýnýn artan fonksiyonlarýna paralel olarak
farklý sektörlerde að sayfasý kullanýmlarýný inceleyen
araþtýrmalarýn sayýsý da artmaktadýr. Örneðin Hançer
ve Ataman (2006)'da seyahat acentalarýnda; Temel ve
Yeygel (2006)'da beyaz eþya sektöründe; Yakýn ve
Yeygel (2006)'de reklam sektöründe að sayfalarýnýn
kullanýmýný incelenmiþtir.
Bu çalýþmada bazý ormancýlýk kurumlarýnýn að sayfalarý, içerik ve tasarým yönüyle incelenmiþtir. Að sayfalarýnýn etkinliðini artýran faktörleri belirlemek,
ormancýlýk alanýnda faaliyet gösteren bazý kurumlarýn
að sayfalarýný inceleyerek að sayfalarýnýn, kurumlarýn
tanýtýmý ve hedef kitle ile iletiþimde daha etkili olarak
kullanýlmasýna katkýda bulunmak amaçlanmýþtýr. Bu
amaçla, ormancýlýk alanýnda etkinlik gösteren 7 sivil
toplum kuruluþu, T.C. Çevre ve Orman Bakanlýðý,
29
* Orman Mühendisi
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
Bakanlýða baðlý 3 Genel Müdürlük ile Bakanlýða baðlý
Araþtýrma-Geliþtirme Dairesi Baþkanlýðýnýn da içinde
bulunduðu 5 ormancýlýk araþtýrma kuruluþunun að sayfalarý incelenmiþtir. Çizelge 1'de að sayfalarý incelenen
kurumlarýn adlarý ile að adresleri görülmektedir.
2. YÖNTEM
Ormancýlýkla ilgili bazý kurumlarýn að sayfalarýnýn
fonksiyon ve sunum özelliklerinin belirlenmesinde
Gibson et al. (2003)'de kullanýlan yöntemden büyük
ölçüde yararlanýlmýþtýr.
Bu amaçla incelenen að sayfalarýnda,
• Að sayfasýnýn kullaným kolaylýðýna etki eden
tasarým özellikleri: Ana sayfanýn yapýsý, site haritasý /
dizininin, site içi arama formunun bulunup bulunmamasý, sabit menü çubuklarýnýn diðer sayfalarda
bulunup bulunmamasý, ana sayfadan saðlanabilen
baðlantýlar ile ayrýntýlý bilgilere ulaþabilme özelliði
• Kurumun tanýtýlmasýna yönelik içeriðin özellikleri:
Kurumun tarihsel geliþimi, organizasyon yapýsý, kurumun felsefesi, basýn ve halkla iliþkiler, kurumun
çalýþanlarý ve çalýþmalarý ile bunlara ulaþmayý saðlayacak bilgilerin varlýðý
• Ýletiþim ve eriþilebilirlik özellikleri: Kullanýcýlarýn,
diledikleri anda kuruma ulaþabilecekleri e-posta adresi,
kurumun adresi ve telefonlarýna ait baðlantýlar, belgelerin metin halinde indirilmesi, yabancý dile çeviri að
sayfalarýnýn deðerlendirilmesinde kullanýlabilecek
ölçütler olarak kabul edilmiþtir.
Bu çalýþmada ormancýlýk kurumlarýnýn að sayfalarýnýn incelenmesinde fonksiyon ve sunum özellikleri
bakýmýndan indeksler oluþturulmuþtur:
1. Fonksiyonlar: Tanýtým bilgileri, iletiþim aðý,
katýlýmcýlýk ve eriþilebilirlik fonksiyonlarý olarak 3 alt
baþlýkta ele alýnmýþtýr.
2. Sunum: Görsellik, gezilebilirlik ve güncellik
olmak üzere 3 alt baþlýkta deðerlendirilmiþtir.
Fonksiyon ve sunum özelliklerine yönelik alt baþlýklar Çizelge 2'de tanýmlanmýþtýr.
3. BULGULAR
3.1. Fonksiyon Özelliklerine Ýliþkin Bulgular
Tanýtým Bilgileri
Kurumlarýn kendisini tanýttýðý, kurum tarihi, kurumun vizyon ve misyonunu içeren kurum felsefesi,
örgüt yapýsý ve personel bilgilerinin ayrý bir sayfada
yeterli bir þekilde yer alýp almadýðýna göre deðerlendirilen bu bölümde bazý kurumlarýn, yalnýzca görevlerini tanýmlayan mevzuat bilgilerine yer verdiði,
bazýlarýnýn ise ana sayfada ya da ayrý bir baþlýk altýnda
amaçlarýný, hedeflerini kapsamlý olarak belirttiði
görülmektedir. Ayrýca, kurumlarýn, yaptýklarý çalýþmalarý hedef kitlelere duyurmada izledikleri yola, çalýþmalarýn ne kadarýna ve nasýl eriþim saðlanabildiðine
bakýlmýþtýr. Kurumun kendisini tanýtýrken, iþbirliði yaptýðý kuruluþlar ile mali durumunu da içeren yýllýk raporlarýna yer verip vermediði de bu baþlýk altýnda incelenmiþtir. Bu kapsamdaki bulgular Çizelge 3'de verilmiþtir.
Ýncelenen að sayfalarýnýn büyük bölümünde kurumun tarihine ait bilgilere yer verildiði ve bunun genellikle ayrý bir sayfada ele alýnarak yapýldýðý, bu konuda
bilgi vermeyen 5 adet að sayfasýnýn bulunduðu
görülmektedir. Bunlarýn daðýlýmýna bakýldýðýnda, sivil
toplum kuruluþlarýndan EOV'nin, kamu kuruluþundan
AGM ve DKMP'nin ve araþtýrma kuruluþlarýndan ise
METLA ve EFI'nin bilgi vermediði görülmektedir.
Kurum felsefesi ve organizasyon yapýsý hakkýndaki
bilgilere að sayfalarýnýn tamamýnda yer verildiði ve
çoðunluðunda bunlarýn ayrý bir sayfada yeterli þekilde
aktarýldýðý görülmektedir. Kurum felsefesi ve organi-
30
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
zasyon yapýsý konularý bazý að sayfalarýnda (7'sinde)
farklý konularla birlikte ele alýnmýþtýr. Bu konular,
tüzüklerinde yer almasý sebebiyle bazý sivil toplum
kuruluþlarýnda ayrýca ele alýnmayýp, tüzüðün verilmesiyle yetinilmiþtir.
Að sayfalarýnýn kurum çalýþanlarýna ait isim, görev
veya çalýþma konusu, telefon numarasý, e-posta adresi,
çalýþmalarý ve özgeçmiþlerine ait bilgilerin ne kadarýný
içerdiði konusunda yapýlan inceleme sonunda, 4 að
sayfasýnda bu bilgilerin tamamýna yer verildiði
görülmüþtür. Çalýþanlara yönelik bilgiler sivil toplum
kuruluþlarýnda en az, araþtýrma kuruluþlarýnda ise en
fazla yer almýþtýr.
Ýþbirliði yaptýðý kurumlarý belirten site sayýsý 9 iken;
yýllýk raporlarýný veren kurumlarýn sayýsý 10'dur. Çizelge
3'de Sivil toplum kuruluþlarýndan DHKD, TEMA,
KÇD'nin, kamu kuruluþlarýndan ÇOB, OGM ve DKMP'nin
ve araþtýrma kuruluþlarýndan METLA, IUFRO, PNW'nin
iþbirliði yaptýðý kurumlara iliþkin bilgi verdiði görülmek-
tedir. Yýllýk raporlara ise sivil toplum kuruluþlarýndan
DKHD, TEMA, EOV; kamu kuruluþlarýndan ÇOB,
ORKÖY, OGM ve araþtýrma kuruluþlarýndan EFI, IUFRO,
METLA ve PNW yer vermiþtir.
Ýletiþim Aðý
Ýletiþim aðý baþlýðý altýnda yer alan basýn ve halkla
iliþkiler bölümünde, að sayfalarýnýn basýna ve hedef
kitlesine sunduðu malzeme incelenmiþtir. Hedef kitleye
duyurular, e-bülten ya da e-gazete gibi periyodik bir
yayýnýn bulunup bulunmamasý ve bu yayýnýn sayýlarýna
eriþimin kýsmen veya tamamen mümkün olup olmamasýna göre yapýlan deðerlendirme Çizelge 3'de sunulmuþtur. Buna göre, kamu kuruluþlarýnda bu bilgiler,
sivil toplum kuruluþlarý ile araþtýrma kuruluþlarýna göre
daha az yer almaktadýr.
Kurumun adres, telefon ve e-posta bilgilerinin ne
kadarýna hangi þekilde eriþimin saðlandýðýna göre
yapýlan deðerlendirmede, OMO ve DKMP að sayfalarýnda iletiþim için ayrý bir bölümün bulunmadýðý
31
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
görülmüþtür. Bu bilgiler OMO'da anasayfa altýnda,
DKMP'de e-hizmet ve birimlerimiz baþlýklarý altýnda
bulunmaktadýr.
Diðer að sayfalarýna baðlantý yapýlýp yapýlmamasý
iletiþim aðý alt baþlýðý içinde incelenmiþtir. Sivil toplum
kuruluþlarýndan KÇD, OMO, TOD; kamu kuruluþlarýnýn
tamamý, araþtýrma kuruluþlarýndan ise ARGE, FRI ve
EFI diðer að sayfa adreslerine baðlantý vermiþtir. Yurt
dýþý araþtýrma kuruluþlarýndan IUFRO, EFI ve
METLA'nýn diðer að sayfa adreslerine baðlantý vermediði gözlenmiþtir.
Katýlým ve Eriþilebilirlik
Bu alt baþlýk altýnda Çizelge 3'de görüldüðü gibi,
farklý dile çeviri, indirilebilir belgeler, kurum çalýþanlarýna eriþim, iþbirliði olanaðý, çocuk ve gençlere yönelik
sayfalarýn varlýðý incelenmiþtir. Ýncelenen 18 að sayfasýndan 7 tanesinde, bir veya daha fazla sayýda dile
kýsmen veya tamamen çeviri yapýldýðý, farklý dile çeviri
yapýlan sitelerin hepsinde ingilizceye çeviri olduðu
gözlenmiþtir. Sivil toplum kuruluþlarýndan 2'sinde
anasayfanýn ve bazý sayfalarýn, 1'inde ise tamamýnýn
ingilizceye çevirisinin yapýldýðý; kamu kuruluþlarýnda bu
sayýnýn 1 ve araþtýrma kuruluþlarýnda 2 olduðu
görülmektedir. Ülkemiz ormancýlýk araþtýrma kurumu
(ARGE)'nin kýsmen, Finlandiya ormancýlýk araþtýrma
kuruluþu (METLA)'nýn tüm sayfalarýnýn ingilizcesinin
olduðu; IUFRO, EFI ve PNW'de ise farklý bir dile çeviri
yapýlmadýðý gözlenmiþtir.
Konu ile belgelere ulaþma ve indirebilme özelliði 13
að sayfasýnda görülmektedir. Sivil toplum kuruluþlarýndan 3'ünde indirilebilir belge bulunurken, 4'ünde
bulunmadýðý görülmektedir. Kamu kuruluþlarýnýn
tamamýnda, araþtýrma kuruluþlarýnýn ise FRI dýþýndakilerin tamamýnda indirilebilir belge yer almaktadýr.
Að sayfalarýnýn, kurum çalýþanlarýna eriþim yönüyle
incelenmesi sonucu; Çizelge 3'de görüldüðü gibi sivil
toplum kuruluþlarýnýn yalnýzca 1'inin, kamu kuruluþlarýnýn 2'sinin, araþtýrma kuruluþlarýnýn ise tamamý-
nýn kurum çalýþanlarýna eriþime olanak saðladýðý belirlenmiþtir. TEMA'da, çalýþanlarýn listesi ile birlikte yalnýzca telefon numaralarý verilmiþ; kamu kuruluþlarý
arasýnda, OGM telefonla birlikte e-posta adreslerini de
vermiþ ve e-posta iletiþimi sayfada aktif olarak yer
almýþtýr. Bir diðer kamu kuruluþu olan AGM'de ise yalnýzca telefon bilgileri bulunmaktadýr. Araþtýrma kuruluþlarýnýn ise tamamýnda telefon ve e-posta bilgileri
bulunurken, bunlardan FRI, ARGE, IUFRO, EFI ve
PNW'de e-postalarýnýn, adres üzerinden eriþim saðlayacak þekilde aktif olduðu görülmektedir.
Hedef kitle ile iþbirliði olanaðý saðlamak amacýyla
oluþturulmuþ sayfalar ya da mesaj kutusu olan að sayfasý sayýsý 11'dir. Gruplar arasýndaki durum incelendiðinde bu amaca hizmet eden bölümlere sivil
toplum kuruluþlarýnýn, kamu ve araþtýrma kuruluþlarýna göre daha fazla yer verdiði göze çarpmaktadýr. 7
sivil toplum kuruluþundan 6'sýnýn, 5 kamu kuruluþundan 3'ünün ve 6 araþtýrma kuruluþundan 2'sinin
katýlýmcýlýðý kolaylaþtýran bu tür bölümlere að sayfalarýnda yer verdikleri görülmektedir.
Að sayfalarý, daha geniþ kitlelerin katýlýmýna olanak
tanýmak amacýyla hedef kitle olarak çocuklara, gençlere
ve konu ile doðrudan ilgili olmayan kesimlere yönelik
bölümler açýsýndan da incelenmiþtir. Ýncelenen 18 að
sayfasýndan 6'sýnda bu amaca yönelik bölümler düzenlenmiþtir. Sivil toplum kuruluþlarý içinde TEMA'nýn,
kamu kuruluþlarý içinde ÇOB, OGM, AGM ve DKMP'ýn
ve araþtýrma kuruluþlarý içinde PNW'nin bu amaçla sayfalar oluþturduðu görülmüþtür.
3.2. Sunum Özelliklerine Ýliþkin Bulgular
Sunum özelliklerine iliþkin bulgular Çizelge 3'de verilmiþtir.
Görsellik
Görselliðin deðerlendirilmesinde, grafik ve resimler
ile metinlerin sayfa dizaynýnda kullaným biçimi,
çerçevelerin sayfanýn bütünü ile uyumu incelenmiþtir.
Ýncelenen að sayfalarýnýn tamamýnda grafik ve resim-
32
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
lere, sayfa bütünlüðü içinde ve konu ile uyumlu bir þekilde yer verildiði; çerçevelerin sayfa büyüklüðü ile
uyumlu olduðu görülmüþtür. Ses, video ve animasyona
çok az sitede yer verilmiþtir.
Gezilebilirlik
Bu bölümde að sayfasý içinde hýzlý bir þekilde
hareket etmeyi ve aradýðýna daha çabuk ulaþmayý
saðlayan site içi arama, site haritasý, site dizini, ana
sayfaya dönüþ simgesi ve sabit menü çubuklarýnýn kullanýmý incelenmiþtir. Site içi aramaya sivil toplum kuruluþlarýndan ÇEKUL ve TEMA yer vermiþtir. Kamu kuruluþlarýnda DKMP haricinde hepsinde site içi arama
bölümü yer almaktadýr. Araþtýrma kuruluþlarýnýn
tamamýnda site içi arama yer almakta; PNW'de bu
bölüm bulunmakla birlikte çalýþmamaktadýr.
Site haritasý sivil toplum kuruluþlarýndan TEMA, KÇD
ve OMO'da bulunmakta; DHKD baþlýk olarak bulunmasýna raðmen bu sayfa, site haritasý niteliði taþýmamaktadýr. Kamu kuruluþlarýnda ÇOB, OGM ve AGM'de site
haritasýna yer verilirken DKMP ve ORKÖY'de bu bölüm
bulunmamaktadýr. Araþtýrma kuruluþlarý içinde METLA,
IUFRO ve EFI site haritasýna yer vermiþtir.
Að sayfasý içinde gezilebilirliði kolaylaþtýran ana sayfaya dönüþ ile sabit menü çubuklarýnýn kýsmen veya
tamamen bulunup bulunmamasýna göre yapýlan
inceleme sonucunda sivil toplum kuruluþlarýndan
ÇEKÜL, DHKD, TEMA, EOV ve KÇD'de sabit menü
çubuklarýnýn tamamýnýn yer aldýðý görüþmüþtür. OMO
ve TOD'da ise yalnýzca ana sayfaya dönüþ simgesi
bulunmaktadýr. Kamu kuruluþlarýnda OGM, AGM ve
ORKÖY'de sabit menü çubuklarýnýn tamamý bulunmakta, DKMP'de sayfalar yeni bir pencerede açýlmakta;
ÇOB'da yalnýzca ana sayfaya dönüþ bulunmaktadýr.
Araþtýrma kuruluþlarýnýn tamamýnda sabit menü
çubuklarýna yer verilmiþtir.
Güncelleme Bilgileri ve Ýzlenme Durumu
Güncelleme bilgilerinin pek çok sitede bulunmadýðý,
bu bilgiye yer veren sitelerin KÇD, ARGE ve PNW
olduðu görülmüþtür. Bununla birlikte OMO dýþýndaki
að sayfalarý güncelliðini kaybetmiþ mesaj içermemektedir. OMO'da "Güncel Konular" baþlýðý içinde yeni ve acil
ifadeleri ile 2006 ve 2007'nin ilk yarýsýna ait duyurular
yer almaktadýr.
Ýzlenme Sýklýðý
Sayfa sýralamasý (Page Rank), Google tarafýndan
geliþtirilen bir sayfa deðerleme sistemidir. Bu sistemde
her sayfaya 0 ile 10 arasýnda bir deðer verilmektedir.
Bu deðer genel olarak özgün bir içeriðe, sayfaya verilmiþ baðlantýlara ve baðlantý veren sayfalarýn kalitesine
baðlý olarak deðiþmektedir. Bu deðerler anlýk olarak
belirlenmekte ancak sonuçlar Google Toolbar pagerank
dereceleri olarak 3 ayda bir güncellenmektedir
(Vikipedi, 2008).
Ýncelenen að sayfa adreslerinin sayfa sýralamasý
deðerleri http://www.prchecker.info adresinden saðlanmýþ olup, bu deðerler 3-6 arasýnda deðiþmektedir. En
yüksek sayfa sýralamasý deðerine sahip olan siteler ÇOB,
METLA, IUFRO ve PNW'dir. ARGE ve TOD ise en düþük
sayfa sýralamasý deðerini almýþtýr. Sayfa sýralamasý deðeri
www.google.com'da 10, www.yahoo.com'da 9,
www.google.com.tr'de 7 ve www. hotmail.com'da 7'dir.
Bu deðerler dikkate alýndýðýnda, ormancýlýk að sayfalarýnýn genel olarak iyi bir deðere sahip olduðu
düþünülebilir.
33
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
3.3. Genel Deðerlendirme
Fonksiyon ve sunum özelliklerine yönelik bulgular
birlikte deðerlendirildiðinde alýnan sonuçlar Çizelge
5'de verilmiþtir. Buna göre sivil toplum kuruluþlarý
içerisinde en yüksek puaný (38) TEMA, en düþük puaný
(21) TOD; kamu kuruluþlarýnda en yüksek puaný (39)
OGM, en düþük puaný (25) DKMP; araþtýrma kuruluþlarýnda en yüksek puaný (41) PNW, en düþük puaný
(32) FRI almýþtýr.
4. SONUÇ
Bu araþtýrma ile ormancýlýkla ilgili kurumlarýn að sayfalarý aracýlýðý ile kendilerini nasýl tanýmladýklarý ve kurum
kimliklerini hedef kitleye nasýl sunduklarý incelenmiþtir.
Çalýþmada öncelikle að sayfalarý için kurumlar ile hedef
kitleleri arasýndaki iletiþimi etkileme biçim ve derecesi ile
içerik ve tasarým özellikleri arasýndaki iliþkiyi incelemek
amacýyla bazý kriterler oluþturulmuþtur. Belirlenen kriterler çerçevesinde bazý ormancýlýk kurumlarýnýn að sayfalarýna yönelik bir analiz gerçekleþtirilmiþtir. Çalýþmada
ormancýlýk kurumlarý, sivil toplum, kamu ve araþtýrma
kuruluþlarý olmak üzere 3 grupta ele alýnmýþtýr.
Að sayfalarýnýn kurumsal iletiþimde tercih
edilmesinin en önemli nedenleri iki yönlü, hýzlý ve geniþ
katýlýmlý bir iletiþime olanak tanýmasýdýr. Bu amaçla
hazýrlanan að sayfalarý kuruluþun amacýna baðlý olarak
farklý önceliklere sahip olabilmekte, bu durum að sayfalarýnýn özelliklerine de yansýmaktadýr. Bu çalýþmada
da farklý yapýsal özellikler gösteren sivil toplum, kamu,
araþtýrma kuruluþlarýnýn að sayfalarýna bu farklýlýðýn
belli ölçülerde yansýdýðý görülmektedir. Hedef kitle ile iþ
birliði saðlamaya yönelik bölümler sivil toplum kuru-
luþlarýnda, kamu ve araþtýrma kuruluþlarýna göre daha
fazla yer almýþtýr. Kamu kuruluþlarýnýn sitelerinde,
mevzuata dair belgeler önemli ölçüde yer almakta,
diðerlerine göre daha fazla indirilebilir belge içermektedir. Uzmanlýk alanlarýnýn öne çýktýðý araþtýrma kuruluþlarýnýn sitelerinde ise çalýþanlara ve çalýþmalarýna
eriþim imkanlarýnýn diðer iki gruptan daha ayrýntýlý yer
aldýðý görülmektedir. Bu nedenle að sayfalarýný dahil
olduklarý gruplar içerisinde deðerlendirmek daha
anlamlý olacaktýr.
Kurumsal að sayfalarý, ziyaretçilerin beklentilerini
karþýladýklarý oranda hedef kitle ile iletiþimin güçlenmesine katký saðlamaktadýr. Bu nedenle fonksiyon ve
sunum özellikleri bakýmýndan yüksek puan almýþ að
sayfalarýnýn sayfa sýralamasý deðerinin de yüksek olacaðý beklenebilir. Ancak bu çalýþmada böyle bir iliþkinin
geçerli olmadýðý görülmektedir. Nitekim deðerlendirme
sonucunda 28 puan alan Çevre ve Orman Bakanlýðý að
sayfalarýnýn sayfa sýralamasý deðeri 6'dýr. Buna karþýlýk
34 puan alan Araþtýrma Geliþtirme Dairesi Baþkanlýðý
að sayfalarýnýn, sayfa sýralamasý deðeri ise 3'tür. Bu
durum ormancýlýk kurumlarýnýn að sayfalarýnýn izlenme
sýklýðýnda fonksiyon ve sunum özelliklerinden çok
kamuoyundaki tanýnýrlýk düzeyinin, iþlevselliðinin,
hedef kitle geniþliðinin, üye veya personel sayýsýnýn da
etkili olduðunu düþündürmektedir.
KAYNAKLAR
Akýncý, A., Çaðýltay, K., 2005, E-Devlet Kullanamamak.
http://www.altiustutasarim.com/arsiv/2005/03/edevlet_kullana.php (Eriþim: 07.02.2008)
Gibson R. K., Margolis M., Resnick D., Ward S., J. 2003,
Election Campaigning on the WWW in the USA and UK: A
Comparative Analysis, Party Politics, 9 (January 2003), 47-75
Hançer, M., Ataman, C. 2006, Seyahat Acentalarýnda Ýletiþim
Teknolojisinin Kullanýmý ve Web Sitelerinin Deðerlendirilmesi:
Ege Bölgesi Örneði. DEU, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,
Cilt:8, Sayý:3, s:193-207.
Okay, A., Uzoðlu, S., Okay, A., Uztuð, F., Akyürek, R.,
Oyman, M., 2005, Kurumsal Ýletiþim Yönetimi, T.C. Anadolu
Üniversitesi Yayýný No: 1643, Açýköðretim Fakültesi Yayýný No:
859, Eskiþehir
Temel, A. Yeygel, S. 2006, Ýþletmelerin Kurumsal Ýmajlarýnýn
Hedef Kitlelere Ýletilmesinde Bir Araç Olarak Kurum Web Siteleri
(Sözlü Bildiri), II.Ulusal Halkla Ýliþkiler Sempozyumu, Kocaeli
Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi , 27-28 Nisan 2006, Kocaeli
Uçar, F., Ulutak, N., Özgür, A:Z:, Sofuoðlu, H., Arýcan, M.Z.,
2006, Halkla Ýliþkilerde Uygulama Teknikleri, T.C. Anadolu
Üniversitesi Yayýný No: 1384, Açýköðretim Fakültesi Yayýný No:
751, Eskiþehir
Vikipedi, 2008, PageRank. http://tr.wikipedia.org/wiki/
PageRank (Eriþim: 07.02.2008)
Yakýn, M., Yeygel, S. 2006, Reklam Ajanslarýnýn Ýnternetteki
Vitrini: Kurumsal Web Siteleri. Akdeniz Üniversitesi Ýletiþim
Fakültesi Dergisi, Sayý:5, s:177-211.
Prchecker,
2008,
http://www.prchecker.info/check_
page_rank.php (Eriþim: 07.02.2008)
34
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
ORMANLARIMIZ, ORMANCILIÐIMIZ ve
ENERJÝ ORMANCILIÐI
Mustafa KILIÇ*
Uður TÜFEKÇÝOÐLU*
Ormanlarýmýz 2004 yýlý envanter sonuçlarýna göre,
21.2 milyon hektar alanda yayýlýþ göstermekte olup ülke
alanýnýn %27 sini oluþturmaktadýr. Ormanlýk alanlarýmýzýn %99,9 u devletin mülkiyetindeki ormanlardýr.
Özellikle dað ekosistemlerinde yer alan Ülkemiz
ormanlarýnýn büyük bir kýsmý doðal ormanlardan oluþmakta olup, bu ormanlar içinde bulunduðu iklim
kuþaðýnýn özellikleri, jeolojik ve morfolojik yönden farklý
bir yapýya sahip olmasý sebebiyle orman yetiþtirme bölgeleri, yetiþme yöreleri ve yetiþme ortamý birimleri
bakýmýndan büyük bir çeþitlilik göstermektedir.
Çok deðiþik iklim bölgeleri ve farklý jeolojik yapý ve
toprak özellikleri, bir yandan son derece hassas orman
ekosistemleri oluþtururken diðer yandan çok zengin bir
florayý da beraberinde getirmektedir. Bu zenginliði ile
ülkemiz ülkeden çok kýta özelliði taþýmakta 150 ye yakýn
aðaç türü ormanlarýmýzda doðal olarak yetiþebilmektedir.
Genel ormanlýk alanýnýn %40 ýný geniþ yapraklý
ormanlar %60 ýný iðne yapraklý ormanlar kaplamaktadýr.
Ormanlarýmýzda yayýlýþ alaný olarak en fazla meþe
aðaç türleri (6.4 milyon hektar) yayýlýþ göstermekte,
ondan sonra alansal büyüklük sýrasýna göre kýzýlçam
(5.4 milyon hektar) Karaçam (4.2 milyon Hektar) Kayýn
(1.7 milyon hektar) sarýçam (1.2 milyon hektar) Göknar
(0.6 milyon hektar) Ardýç (0.5 milyon hektar) Sedir (0.4
milyon hektar) Ladin (0.3 milyon hektar), 100 bin hektardan daha küçük alan kaplayan kýzýlaðaç, kestane,
sahilçamý, fýstýkçamý, dýþbudak, gürgen, 10 bin hektardan küçük alan kaplayan kavak, ýhlamur, okaliptus,
servi, Akasya, Sýðla yer almakta bunun dýþýnda daha
küçük alanlarda veya münferit olarak ormanlarýmýzda
yayýlýþ gösteren porsuk, Halep çamý, duglas, andýz,
Akçaaðaç, karaaðaç, kayacýk,çýnar, söðüt, huþ, üvez,
yabani kiraz gibi nadir aðaç türlerimizde bulunmaktadýr.
35
* Orman Mühendisi
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
%99.9 u devletin mülkiyetinde olan ormanlarýmýza
yönelik kamu ve iþletmecilik hizmetleri, 6831 sayýlý
orman kanunu, 3234 sayýlý Orman Genel müdürlüðü
Teþkilat ve Görevleri Hakkýnda kanun, Devlet Orman
Ýþletmesi ve Döner Sermayesi yönetmeliði ve benzeri
mevzuatlarla Orman Genel Müdürlüðüne verilmiþtir.
Orman Genel Müdürlüðü kamu hizmeti gören bir devlet
kuruluþu, bunun yanýnda da devlet ormanlarýný iþleten
iktisadi bir kuruluþ niteliðindedir. Kamu görevi ve iktisadi nitelik taþýyan görevler özel bütçe ve döner sermaye
bütçesi ile yürütülmektedir.
170 yýllýk geçmiþe sahip Orman Genel Müdürlüðünün
geleneksel ormancýlýk politikasýný ise þöyle özetleyebiliriz;
1. Ormanlarýn korunmasý, geliþtirilmesi, geniþletilmesi, biyotik ve abiyotik zararlýlara karþý korunmasý,
2. Ülkemizin endüstriyel ve yakacak odunu ihtiyaçlarýnýn sürdürülebilir þekilde karþýlanmasý,
3. Bozuk orman alanlarýnýn rehabilitasyonu,
4. Ormanlarýn koruyucu ve çevresel fonksiyonlarý ile
yine sosyal ve kültürel hizmetlerinin topluma sunulmasý
vb.
Biz bu makalede, yukarýdaki 2. madde üzerinde,
yani toplumumuzun ihtiyaç duyduðu endüstriyel ve
yakacak odun ihtiyacýnýn sürdürülebilirlik içerisinde
karþýlanmasýnýn yaný sýra endüstride ve yakacak odun
olarak deðerlendirilemeyen üretim materyallerinin
(kök,kütük, gövde ucu, ince tepe ve yan dallar ile ormanda mevcut ve ekonomik olarak deðerlendirilemeyen
aðaç, aðaççýk ve çalýlar vb.) enerji amaçlý kullanýmý (enerji ormancýlýðý) üzerinde durmak istiyoruz.
Bilindiði üzere; petrol, kömür, doðalgaz yenilenemeyen fosil enerji kaynaklarý olarak dünya enerji kaynaðý
rezervlerinin yaklaþýk %94 ünü oluþturmaktadýr.
Günümüzdeki kullaným temposu ile mevcut kömür rezervlerinin 100 yýl, petrol ve doðal gaz rezervlerinin ise
50 yýl sonra tükeneceði tahmin edilmektedir. Ayrýca fosil
yakýtlarýn yarattýðý ekolojik denge bozulmasý alternatif
olarak yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn günümüzde daha
çok konuþulmasýný ve faydalanýlmasýný zorunlu kýlmaktadýr
Çevreye verdiði zarar ve tükenebilir özelliði ile fosil
yakýtlarýna alternatif enerji kaynaklarýnýn baþýnda güneþ,
rüzgar, su, jeotermal, biokütle, gelgit, dalga, vb. yenilenebilir enerji kaynaklarý gelmektedir. Bugün, özellikle
biokütlenin enerji amaçlý kullanýmý ile petrol, kömür ve
doðal gaza baðýmlýlýðýn önemli derecede azalacaðý
düþünülmektedir.
Biokütle; elektrik, ýsý ve diðer enerji þekillerinin üretiminde kullanýlan yenilenebilen önemli bir kaynaktýr.
Biokütle güneþ enerjisinin depolandýðý organik madde
olarak tekrar enerjiye dönüþtürülebilir. Tarýmsal bitkiler
ve atýklarý, endüstriyel odun ve tomruk artýklarý, çiftlik
hayvaný atýklarý ve yöresel organik madde atýklarý hep
birer biokütle kaynaklarýdýr.
Biokütle terimi ile belirli zaman, alan, yada hacým
ölçüsünde toprak üzerinde ve altýndaki yaþayan bitkisel
ve hayvansal maddelerin miktarý(kg, ton/ha) anlaþýlýr.
Dünya üzerinde yer alan biokütlenin yaklaþýk %90'ý
ormanlarda gövdeler, dallar, yapraklar, ve döküntü maddeleri ile yaþayan hayvanlar ve mikroorganizmalardan
oluþmakta ve dünya ormanlarýnýn yýllýk net biyolojik üretimi yaklaþýk 50*1019 ton olarak tahmin edilmektedir.
Bitkilere yönelik biokütleyi basit bir tarifle þöyle de
anlatabiliriz; bitkiler güneþ ýþýnlarýndan aldýðý enerjiyi
kullanarak yapraklarýndaki klorofil yardýmý ile havanýn
CO''sini ve yapraklarýna kadar getirmiþ olduðu suyu birleþtirerek organik madde üretirler. Fotosentez dediðimiz
bu yaþamsal olay neticesi bitkilerde biokütle biçiminde
enerji depolanmaktadýr. Bitkilerin yakýlmasý ile bu enerji
yeniden açýða çýkmakta ve yenilenebilir olmasý nedeniylede yaþamýn baþlamasýndan bugüne insanlýða hizmet
etmektedir.
Özellikle 1970 yýlý ve sonrasý dönem dönem yaþanan
petrol krizi ile birlikte petrol, kömür, doðalgaz benzeri
fosil enerji kaynaklarýnýn tükenme tehlikesine karþý alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarý arayýþýna ülkemizde
de baþlanmýþtýr. Baþlangýçta düzensiz faydalanmalar neticesi kuruluþ özellikleri bozulmuþ bozuk vasýflý geniþ
yapraklý ormanlarýn iyileþtirme çalýþmalarý ile enerji
ormancýlýðýna uygun hale getirilmesi ile baþlayan çalýþmalar ile bugüne kadar 620 bin hektar bozuk vasýflý
baþta meþe ve kayýn türlerimizden oluþan geniþ yapraklý orman bu amaca hizmet edecek þekilde yeniden düzenlenmiþlerdir. Günümüzde ise nerdeyse ormanlarýmýzýn
tamamýndan enerji ormancýlýðýna yönelik faydalanmayý
esas kýlan politikalar oluþturulmaya çalýþýlmaktadýr.
36
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
Þöyleki;
21.2 milyon hektar alanda yayýlýþ gösteren ve
%99.9 u devlet tarafýndan iþletilen ülkemiz ormanlarýndan, ülkemizin ihtiyaç duyduðu endüstriyel odunun
%80'i karþýlanmaktadýr. Tüketimin geriye kalan kýsmý
ise özel ormanlar, 3 hektardan küçük olup orman sayýlmayan yerlerde yapýlan tapulu kesimler, tarým alanlarýnda yer alan kavak, okaliptus gibi hýzlý geliþen tür plantasyonlarýndan yapýlan üretim ve ithalatla karþýlanmaktadýr.
Devletçe iþletilen ormanlardan yýlda ortalama 8-9
milyon m3 endüstriyel odun ile 8 milyon ster yakacak
odun üretilmektedir. Ormanlarýmýzýn yarýya yakýn
bölümü bozuk vasýflý olmasý bir bölümünün ise üretim
dýþý amaçlarla iþletilmesi nedeniyle ancak 9-10 milyon
hektarýnda planlý üretim yapýlmaktadýr. Günümüzde verimsiz orman alanlarýnýn verimli hale dönüþtürülmesi ve
yeni ormanlarýn tesis edilmesi çalýþmalarý ile üretim
yapýlacak orman miktarý artýrýlmaktadýr.
Orman Genel Müdürlüðünce üretilen yuvarlak odunlar, açýk artýrma, tahsis veya indirimli satýþ yoluyla satýlmakta, üretim programýnýn %5'i dikili olarak pazarlanmaktadýr. Endüstriyel odunlarýn pazarlanmasýnda açýk
artýrmalý satýþlar aðýrlýktadýr. Buna karþýlýk yakacak
odun satýþlarýnýn büyük bir bölümünü indirimli (sübvanse edilmiþ) satýþlar oluþturmaktadýr.
Ancak, unutulmamalý ki; En önemli doðal varlýklarýn
baþýnda gelen ve yenilenebilir özelliði ile bugün olduðu
gibi geleceðe de yönelik birçok ekonomik, ekolojik ve
sosyal hizmet sunacak ormanlarýmýzdan faydalanýrken
onun doðal dengesini bozmadan devamlýlýðýný saðlamak
durumundayýz. Ormanlarýn devamlýlýðýnýn (sürekliliði)
saðlanabilmesi kendisinden beklenen çeþitli iþlevleri
yapabilecek biçimde iþletilmesi hukuki, idari, Sosyal ve
teknik altlýklarý iyi hazýrlanmýþ kararlý temel politikalarla
mümkündür.
Ýþte. Orman Genel Müdürlüðümüz üretim amacýyla
iþletilen ormanlarýn bugünkü ve gelecekteki artým ve
geliþme potansiyelini riske etmeden, bu ormanlarýn
sürdürülebilir orman iþletmeciliði ilkeleri doðrultusunda
iþletilmesiyle toplum ve sanayinin ihtiyaç duyduðu enerji de kullanýlacak hammaddenin en iyi karþýlanmasý için
ihtiyaç duyduðu temel ilke politikalarýný oluþtururken
aþaðýdaki kaynaklara da etkinlik kazandýrmak istemektedir.
• Ülkemiz odun, bitki ve hayvan atýk artýklarýndan
binlerce yýldýr yakacak odun olarak ýsýnma ve piþirmede
yararlanmakta ancak halen dünyadaki modern biokütle
kullaným eðiliminin dýþýnda kalmaktadýr. Hâlbuki ülkemiz enerji ormancýlýðýna uygun (kavak, söðüt, kýzýlaðaç,
okaliptüs, akasya gibi hýzlý büyüyen türler baþta olmak
üzere) geniþ alanlarda yayýlýþ gösteren türlere sahiptir.
• Söz konusu alanlar uygun planlamalar doðrultusunda modern enerji ormancýlýðýnda deðerlendirilmeli
kaliteli ürün veren kýymetli aðaçlarýn dýþýnda kalan ve
endüstride deðerlendirilemeyen üretim fazlasý ürünler
ve üretim artýklarýnýn bu sektörün hammadde ihtiyacýný
büyük oranda karþýlayacaðý tahmin edilmektedir.
• Ülkemiz toplam arazisinin %34,ü iþlenebilmektedir. Ýþlenmeyen arazi içerisinde de tarýma uygun alanlar
mevcuttur. Bu alanlar ile geçmiþte iþlenen bugün
deðiþik gerekçelerle terk edilerek kendi haline býrakýlan
araziler, aþýrý meyilli erozyon tehdidi altýnda arazi kullanma kabiliyet sýnýflarýndan 6,7 ve 8. sýnýf araziler modern enerji ormancýlýðýna konu edilebilmelidir.
• Bu tür arazilerde enerji ormancýlýðýna yönelik
faaliyetler(arazi hazýrlýðý, fidan ve makine temini, bakým
çalýþmalarý vb.), devletçe düþük faizli krediler ile desteklenmeli ve teknik bilgi ve danýþmanlýk hizmeti Orman
Genel Müdürlüðünce verilmelidir.
• Büyük sanayi tesislerine, fabrikalara kendi modern
ýsý tesisini kurmasý ve ihtiyaç duyduðu elektrik ve ýsý
enerjisinin buralardan saðlanmasý hususunda devletin
yaptýrýmlarda bulunmasý özel enerji plantasyonlarý için
pazar oluþturacaktýr.
• GAP, Yeþil ýrmak, Çoruh vadisi gibi havza projeleri
kapsamýnda "biokütle enerji teknolojisi" plan ve uygulamalarda mutlaka yer almalýdýr.
Sonuç olarak; Dünyanýn çoðalan nüfusu ve sanayileþmesi ile giderek artan enerji gereksinimini, çevreyi
kirletmeden ve sürdürülebilir olarak saðlaya bilecek
kaynaklardan en önemlisi biokütle enerjidir. Ayrýca
biokütle içerisinde fosil yakýtlarda bulunan kansorejen
madde ve kükürt olmadýðý için çevreye verilen zarar son
derece azdýr. Bütün bunlarýn ötesinde bitki yetiþtirilmesi güneþ var olduðu sürece süreceði için biokütle
tükenmez ve yenilenebilir bir enerji kaynaðý dýr. Bu
baðlamda, Ülkemizde elektrik ve ýsý elde etmek için
kurulacak biyokütle ýsý tesislerinin hammadde ihtiyacýnýn saðlanmasý için Orman Genel Müdürlüðümüz
temel stratejilerini belirlemiþ olup yapýlacak planlama ve
uygulamalarda aktif rol oynayacak düzeyde her türlü
tedbiri almaktadýr.
KAYNAKLAR
KILIÇ. M- CEBECÝ. M.A, -TÜFEKÇÝOÐLU. U: Sürgün
Ormanlarýnýn Koruya Dönüþtürülmesi. Orman Mühendisliði
Dergisi. Yýl44, sayý:10-11-12 Ankara
SARAÇOÐLU. N: Orman Hâsýlat Bilgisi. Ders Kitabý2002Bartýn
ÇOB.2005: 1.Çevre ve Ormancýlýk Þurasý "Tebliðler" Mart
2005-Antalya
OGM.2006: Orman Varlýðýmýz. Orman Genel Müdürlüðü
yayýný-Ankara
TEMERÝT. A.-TÜFEKÇÝOÐLU. U.2004: Turkýsh Biomass
Energy Forestry. Ýnternational Conference 10-12 June 2004
Trieste,Italy
TÜFEKÇÝOÐLU. U.2006: Ülkemiz Ormancýlýðýnda bakým Çalýþmalarýnýn Önemi ve Sorunlarý. Orman Mühendisliði Dergisi Yýl 43,
Sayý;7-8-9 Ankara
37
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
ÝÇ DENETÝM NEDÝR?
Kubilay SOYDAN*
1. GÝRÝÞ
Ülkemiz için yeni bir kavram olan Ýç Denetim;
24/12/2003 tarih ve 25326 sayýlý Resmi Gazetede
yayýnlanarak yürürlüðe giren Kamu Mali Yönetimi ve
Kontrol Kanunu ile birlikte Kamu mevzuatýmýza girmiþ bulunmaktadýr. Ýç Denetim; Kamu gelir, gider,
varlýk ve yükümlülüklerinin etkili, ekonomik ve verimli bir þekilde yönetilmesi, Kamu idarelerinin
kanunlara ve diðer düzenlemelere uygun olarak
faaliyet göstermesi, her türlü malî karar ve iþlemlerde usulsüzlük ve yolsuzluðun önlenmesini saðlamak amaçlarýna hizmet eden Ýç Kontrol sisteminin
bir parçasýdýr.
Her ne kadar Ýç Denetim bizim mevzuatýmýza yeni
girmiþ ise de 1940'lý yýllardan bu yana Dünyanýn bir
çok ülkesinde bilinen bir kavramdýr. Ýç Denetçiler
Enstitüsü (The Institute of Ýnternal Auditors - IIA94 ülkede 249 þubede örgütlenmiþtir) gibi bir çok
kuruluþ Ýç Denetim alanýnda faaliyetlerini sürdürmektedirler.
2. ÝÇ DENETÝM
Ýç Denetçiler Enstitüsünün yaptýðý ve uluslararasý
kabul görmüþ olan Ýç Denetim tanýmý þöyledir: "Ýç
Denetim, kurumun her türlü etkinliðini denetlemek,
geliþtirmek, iyileþtirmek ve kuruma deðer katmak
amacýyla, baðýmsýz ve tarafsýz bir þekilde güvence ve
danýþmanlýk hizmeti vermektir. Ýç Denetçiler, risk
yönetimi, iç kontrol ve yönetim süreçlerinin etkinliði
ve verimliliðinin deðerlendirilmesi ve geliþtirilmesi
için sistematik yaklaþýmlar geliþtirerek kurumun
hedeflerinin gerçekleþtirilmesine yardýmcý olurlar".
5018 sayýlý kanunun 63. maddesinde ise Ýç
Denetim "Kamu idaresinin çalýþmalarýna deðer katmak ve geliþtirmek için kaynaklarýn ekonomiklik,
etkililik ve verimlilik esaslarýna göre yönetilip
yönetilmediðini deðerlendirmek ve rehberlik yapmak
amacýyla yapýlan baðýmsýz, nesnel güvence saðlama
ve danýþmanlýk faaliyetidir. Bu faaliyetler, idarelerin
yönetim ve kontrol yapýlarý ile malî iþlemlerinin risk
yönetimi, yönetim ve kontrol süreçlerinin etkinliðini
deðerlendirmek ve geliþtirmek yönünde sistematik,
sürekli ve disiplinli bir yaklaþýmla ve genel kabul görmüþ standartlara uygun olarak gerçekleþtirilir." þeklinde tarif edilmiþtir.
Yapýlan tariflerden de görüleceði üzere Ýç Denetim
güvence verme ve danýþmanlýk hizmeti verme
fonksiyonlarýndan oluþmaktadýr. Güvence verme
fonksiyonu; kurum içerisinde etkin bir iç kontrol
sisteminin var olduðuna, kurumun risk yönetimi, iç
kontrol sistemi ve iþlem süreçlerinin etkin bir þekilde iþlediðine, üretilen bilgilerin doðruluðuna ve
tamlýðýna, varlýklarýnýn korunduðuna, faaliyetlerinin
etkili, ekonomik, verimli ve mevzuata uygun bir þekilde gerçekleþtirildiðine dair kurum içine ve kurum
dýþýna yeterli güvencenin verilmesidir. Danýþmanlýk
hizmeti verme fonksiyonu ise, idarenin hedeflerini
gerçekleþtirmeye yönelik faaliyetlerinin ve iþlem
süreçlerinin sistemli ve düzenli bir þekilde deðerlendirilmesi ve geliþtirilmesine yönelik önerilerde
bulunulmasýdýr.
Ýç Denetim faaliyetleri Ýç Denetçiler tarafýndan
yürütülür. Kamu idarelerinin yapýsý ve personel
sayýsý dikkate alýnmak suretiyle, Ýç Denetim
Koordinasyon Kurulunun uygun görüþü üzerine,
doðrudan Üst Yöneticiye baðlý Ýç Denetim Birimi
Baþkanlýklarý kurulabilir.
Ýç Denetimden bahsedilince akla bir de Dýþ
Denetim kavramýnýn gelmesi doðaldýr. 5018 sayýlý
kanunun 68. maddesinde harcama sonrasý Dýþ
Denetimin Sayýþtay tarafýndan yapýlacaðý belirtilmiþtir. Dýþ Denetimle ilgili usul ve esaslar Sayýþtay
Kanunu ile belirlenecektir.
3. ÝÇ DENETÝM VE ÝÇ KONTROL ÝLÝÞKÝSÝ
Ýç Kontrol ve Ýç Denetim kavramlarý birbirleri ile
yakýndan iliþkili ancak ayrý iki kavramdýr.
Ýç Kontrol; yöneticilerin kurumu çalýþtýrmalarýna
ve amaçlarýný süreklilik temelinde gerçekleþtirmelerine yardýmcý olmak üzere alt yapýnýn bir parçasý
olarak inþa edilen bir yönetim kontrolüdür. Ýç
Denetim ise Ýç Kontrolün önemli ancak farklý bir
boyutunu oluþturur. Ýç Denetim yönetime yönelik bir
hizmettir. Ýç Kontrolün incelenip deðerlendirilmesi
ve en Üst Yöneticiye güvence saðlanmasý Ýç Denetim
fonksiyonlarý kapsamýndadýr.
Etkin bir Ýç Kontrol sisteminin oluþturulmasý, bu
sistemin gerektiði þekilde iþletilmesi ve izlenmesi
yönetimin sorumluluðu altýndadýr. Ne kadar ayrýntýlý
ve özenli biçimde tasarlanmýþ olursa olsun hiçbir Ýç
Kontrol mekanizmasý hatalarýn ortaya çýkarýlmasý ve
önlenmesi bakýmýndan yüzde yüz güvence saðlamaz.
38
*Orman Mühendisi
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
Bu nedenle yönetimin Ýç Kontrol yapýsýnýn etkinliðini
düzenli bir biçimde izlemesi ve gözden geçirmesi
gerekir. Yöneticiler Ýç Kontrollerin kalitesi hakkýnda
bilgiyi, Ýç Kontrol yapýsýnýn bir parçasý olarak oluþturulan Ýç Denetim Biriminin raporlarýndan edinebilirler. Baþka bir deyiþle Ýç Denetim, Ýç Kontrollerle ilgili
olarak yönetime bilgiler saðlar, deðerlendirmeler
yapar ve önerilerde bulunur.
Sahip olduðu görev ve yetkilere karþýn Ýç Denetçi
kötü mali yönetim ile Ýç Kontrol ortamýnýn ve yönetiminin etkinlik ve etkililiðinden sorumlu deðildir. Ýç
Denetçi Ýç Denetimin baþarýsýndan sorumludur. Ýç
Kontrolün baþarýsýndan yöneticiler sorumludur.
4. ÝÇ DENETÝMÝN KAPSAMI
12/07/2006 tarih ve 26226 sayýlý Resmi
Gazetede yayýnlanarak yürürlüðe konulan Ýç
Denetçilerin Çalýþma Usul ve Esaslarý Hakkýnda
Yönetmeliðin 6. maddesinde "Kamu Ýdarelerinin yurt
dýþý ve taþra dahil tüm birimlerinin iþlem ve faaliyetleri, risk esaslý denetim plan ve programlarý kapsamýnda sistematik, sürekli ve disiplinli bir yaklaþýmla denetim standartlarýna uygun olarak iç denetime tabi tutulur" ve Kamu Ýç Denetim Birim
Yönergesinin 5. maddesinde "Kamu idarelerinin tüm
iþlem ve faaliyetleri iç denetim kapsamýndadýr."
hükümleri bulunmaktadýr.
Bu tanýmlar ýþýðýnda Ýç Denetim faaliyetlerinin
sadece mali konularý içermediði aþikardýr. Ýdarelerin
her türlü mali ve mali olmayan iþ ve iþlemleri Ýç
Denetim faaliyetleri kapsamýndadýr. Ýç Denetimin
sadece mali iþ ve iþlemlere yönelik bir faaliyet olduðu
yargýsý uluslararasý Ýç Denetim standartlarýna (Ýnternational Standards for the Professional Practice of
Ýnternal Auditing) aykýrý olduðu kadar ulusal mevzuat formlarý olan 5018 sayýlý Kamu Mali Yönetimi ve
Kontrol Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümleriyle de
açýkça çeliþmektedir. Avrupa Ýç Denetim Enstitüleri
Konfederasyonu da bu görüþü desteklemekte ve Ýç
Denetimin iç sýnýrlamalara ve coðrafi kýsýtlamalara
bakmaksýzýn bir kurumun faaliyetlerinin tümünü
kapsadýðýný belirmektedir.
Ýç Denetimin amacý Ýdarenin sorumluluklarýný yerine getirmesinde kuruluþ personeline yardýmcý
olmaktýr. Ýç Denetim bu amaca hizmet ederken birbirini tamamlayan mali ve mali olmayan bütün iþ ve
iþlemleri bir sistem dahilinde bütünüyle inceler.
5. ÝÇ DENETÝM TÜRLERÝ
Ýç Denetimin; Uygunluk Denetimi, Performans
Denetimi, Mali Denetim, Bilgi Teknolojisi ve Sistem
Denetimi olmak üzere 5 türü vardýr.
a) Uygunluk Denetimi : Uygunluk denetimi, kamu
idarelerinin faaliyet ve iþlemlerinin ilgili kanun,
tüzük, yönetmelik ve diðer mevzuata uygunluðunun
incelenmesidir. Söz konusu faaliyet ve iþlemlere
örnek olarak Ýdarelerin ana hizmet birimlerince
yürütülen faaliyet ve iþlemler, projeye baðlý iþ ve
iþlemler, arþiv ve dokümantasyon iþlemleri, üretilen
rapor ve bilgiler, bütçe hazýrlýk ve uygulama iþlemleri, taþýnýr ve taþýnmaz iþlemleri, atama ve kadro
iþlemleri, sicil iþlemleri, maaþ ve özlük iþlemleri,
ihale ve diðer satýn alma iþlemleri gösterilebilir.
b) Performans Denetimi : Performans denetimi,
yönetimin bütün kademelerinde gerçekleþtirilen
faaliyet ve iþlemlerin planlanmasý, uygulanmasý ve
kontrolü aþamalarýndaki etkililiðin, ekonomikliðin ve
verimliliðin deðerlendirilmesidir.
INTOSAI (Uluslararasý Sayýþtaylar Birliði)
Denetim Standartlarýnda performans denetimi,
"Denetlenen kurumlarýn görevlerini yerine getirirken
kaynaklarýný tutumlu, verimli ve etkin kullanýp kullanmadýklarýnýn denetimi" (INTOSAI DS 1.0.38)
olarak tanýmlanmýþ ve performans denetiminin kapsamý da aþaðýdaki þekilde ifade edilmiþtir (INTOSAI
DS 1.0.40):
"Kurumlarýn faaliyetlerinin tutumluluðunun, iyi
yönetim ilke ve uygulamalarý ile devlet politikalarýna
göre denetlenmesi,
Ýnsan, mali ve diðer kaynaklarýn kullanýmýndaki
verimliliðin, biliþim sistemleri, performans ölçütleri,
gözetim ve iç kontrol sistemlerinin de incelenmesi
suretiyle denetlenmesi;
Denetlenen kuruluþlarýn hedeflerine ulaþma
yönündeki performanslarýnýn etkinliðinin, kurum
faaliyetlerinin yarattýðý gerçek etkinin amaçlanan
etkiyle kýyaslanmak suretiyle denetlenmesidir."
Performans denetiminin etkin bir þekilde uygulanabilmesi için bazý koþullarýn varlýðý gerekmektedir. Bunlar; Kamuda performans yönetimine
geçilmesi, Stratejik planlama ve performans esaslý
bütçelemeye dayanan bütçe sistemi, hesap verme
sorumluluðu, performans bilgisi saðlayan bir performans ölçüm sistemi, tahakkuk esaslý bir muhasebe
ve raporlama sistemi, performans denetimi
konusunda açýk yasal yetkinin varlýðý, yeterli nitelik
ve niceliðe sahip personel, rapor sonuçlarýnýn izlenmesine yönelik iyi iþleyen bir takip/izleme sistemi,
Kamuda performans denetimine pozitif yaklaþým
gösterilmesidir.
39
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
c) Mali Denetim : Mali denetim; gelir, gider, varlýk ve yükümlülüklere iliþkin hesap ve iþlemlerin
doðruluðunun, mali sistem ve tablolarýn güvenilirliðinin deðerlendirilmesidir.
d) Bilgi Teknolojisi Denetimi : Bilgi teknolojisi
denetimi; idarenin amaçlarýna ve kontrol hedeflerine
ulaþmasýna yönelik olarak bilgi sistemlerinin ve bu
sistemlere iliþkin kontrollerin yeterliliði hakkýnda,
nesnel bir güvence saðlamak amacý ile bilgi teknolojisi sistemlerinin incelenmesi, gerekli kanýtlarýn
toplanmasý, deðerlendirilmesi ve sonuçlarýn raporlanmasý sürecidir.
e) Sistem Denetimi : Sistem denetimi, denetlenen
sürecin ya da birimin (sistem) amaçlarýna ulaþmasýný
saðlamada iç kontrol sistemlerinin ne derecede
yeterli olduðunun deðerlendirilmesidir. Diðer bir
ifadeyle, denetlenen birimin faaliyetlerinin ve iç kontrol sisteminin; organizasyon yapýsýna katký saðlayýcý
bir yaklaþýmla analiz edilmesi, eksikliklerinin tespit
edilmesi, kalite ve uygunluðunun araþtýrýlmasý, kaynaklarýn ve uygulanan yöntemlerin yeterliliðinin
ölçülmesi suretiyle deðerlendirilmesidir.
6. ÝÇ DENETÇÝLÝÐE ATANMA USUL VE ESASLARI
01.01.2008 tarihinden itibaren Ýç Denetçiliðe
atanma iþlemleri 08/10/2005 tarih ve 25960 sayýlý
Resmi Gazetede yayýnlanan Ýç Denetçi Adaylarý
Belirleme, Eðitim ve Sertifika Yönetmeliði hükümlerine göre gerçekleþtirilecektir.
Ýç Denetim faaliyetleri sertifikalý Ýç Denetçiler
tarafýndan yürütülecektir. Bahse konu sertifikalar ise
Ýç Denetim Koordinasyon Kurulunun belirlemiþ
olduðu eðitim faaliyetleri sonucunda sýnavla verilecektir.
Ýç Denetim eðitimine tabi tutulacak Ýç Denetçi
adaylarý, yukarýda belirtilen eðitimden önce Kurulca
yapýlacak veya Öðrenci Seçme ve Yerleþtirme
Merkezi Baþkanlýðýna, Milli Eðitim Bakanlýðý Ölçme
ve Deðerlendirme Merkezine ya da uygun baþka bir
kuruma yýlda en az bir defa yaptýrýlacak aday belirleme sýnavýyla belirlenecektir.
Ýç Denetçi Adaylarýnýn;
a) En az dört yýl süreli eðitim veren fakülteler ile
denkliði Yükseköðretim Kurulu tarafýndan kabul
edilen yurtdýþýndaki fakülte veya yüksekokullardan
birini bitirmek.
b) Yardýmcýlýklarda ve araþtýrma görevliliðinde
geçen süreler dahil olmak üzere; kamu idarelerinde
denetim elemaný olarak en az beþ yýl veya yarýþma
sýnavýyla alýnýp yeterlilik sýnavýný veren uzman, dok-
tora unvanýný almýþ öðretim elemaný ile yönetici
olarak müdür ve daha üst unvanlarda en az sekiz yýl
çalýþmýþ olmak.
c) Ýç denetçi aday belirleme sýnavý son baþvuru
tarihinden beþ yýl öncesine kadar Ýngilizce, Almanca
veya Fransýzca dillerinden birisinden Kamu Personeli
Yabancý Dil Bilgisi Seviye Tespit Sýnavýndan (KPDS)
veya Üniversitelerarasý Dil Sýnavýndan (ÜDS) en az
altmýþ (60) puan almýþ olmak.
d) Son baþvuru tarihi itibarýyla kýrk yaþýndan
büyük olmamak.
e) Sicil raporu düzenlenen son üç yýl içinde olumsuz sicil almamýþ olmak.
f) Uyarma ve kýnama cezalarý hariç disiplin cezasý almamýþ olmak.
g) Yurdun her yerinde çalýþabilecek saðlýk durumuna sahip olmak.
h) Kurulun belirlediði etik kurallara uygun öz
geçmiþe sahip olmak þartlarýna haiz olmalarý gerekir.
7. SONUÇ
Her ne kadar ülkemizde yeni bir kavram olsa da
dünyada bir çok ülke Ýç Denetim sisteminden azami
þekilde istifade etmektedir. Ýdarenin günlük iþleyiþinden baðýmsýz olan ve Kamu Ýç Denetim
Standartlarý ve Meslek Ahlak Kurallarýna uygun
olarak yürütülen Ýç Denetim mesleði uluslararasý
kariyer bir meslektir.
Ýç Denetim sisteminin baþarýyla uygulanabilmesi
halinde Kamu Ýdarelerinin faaliyetlerinde etkililik,
ekonomiklik ve verimlilik artýþýnýn saðlanmasý
mümkün olacaktýr. Ýç Denetimde temel amaç organizasyonun daha iþlevsel olmasý ve verilen hizmetin
kalitesinin artýrýlmasýdýr.
Ýç Denetim sistemi yolsuzlukla mücadeleyi esas
almamakla birlikte karþýlaþtýðý yolsuzluklarý da ilgili
makamlara raporlayarak bu konuda da üzerine
düþen görevi layýðýyla yerine getirecektir.
KAYNAKÇA
1) GÖNÜLAÇAR, Þ.(2007)Ýç Denetimde Hedefler ve
Beklentiler. Mali Hukuk Dergisi 130
2) KORKMAZ, U. (2007) Kamuda Ýç Denetim. Bütçe Dünyasý
Dergisi 25
3) 5018 sayýlý Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu
4) Ýç Denetçilerin Çalýþma Usul ve Esaslarý Hakkýnda
Yönetmelik
5) Ýç Denetçi Adaylarý Belirleme, Eðitim ve Sertifika
Yönetmeliði
6) Kamu Ýç Denetim Birim Yönergesi
7) Kamu Ýç Denetim Rehberi
40
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
ÞEKER HASTALIÐI (DÝYABET)
Turgut YILMAZ*
Pek çok kiþinin ve özellikle çocuklarýn, gereðinden çok ve saðlýksýz beslenmeleri, bu hastalýðýn
baþlýca nedenlerinden birisidir. Yani yalnýzca
yetiþkinler þeker hastasý deðil, ne yazýk ki hastalarýn
arasýnda pek çok çocukta pankreas hastalýðý,
dolayýsýyla da þeker hastalýðý çekmektedir.
Çaðýmýzýn çeþitli hastalýklarýna bakacak olursak,
varlýklý olmanýn her zaman iyi sonuç vermediðini
görürüz. Ekmek sepetini biraz daha yükseðe asmalý,
sofralarýmýzýn zenginliðini azaltmalýyýz.
Þeker hastalarýna, pankreasý uyarýcý ve bu yolla
þeker hastalýðýnýn oluþma nedenlerini ortadan
kaldýracak ilaçlar olarak;
1) Üç ölçü Karanfil Kökü, birer ölçü Çobanüzümü
(Yaban mersini) ve Böðürtlen Yapraðý, üç ölçü Altuni
Parmakotu, iki ölçü kurutulmuþ Yeþil Fasulye
Kabuðu
Bu bitki karýþýmýndan bir çay kaþýðý dolusu, bir
fincan kaynar suda haþlanýr ve demlenmesi için üç
dakika beklenir. Günlük miktar, bir buçuk-iki litredir.
Çobanüzümü yapraklarýnýn etkisi, toplanýþ biçimine
göre deðiþir. Bu yapraklar yalnýzca meyvelerin olgunlaþmasýndan önce toplanmalýdýr. Doðru zamanda
toplandýklarý takdirde, þeker hastalýðýna kesinlikle iyi
geldiði klinik deneylerle kanýtlanmýþtýr. Meyvelerin
olgunlaþmasýndan önce toplanan Çobanüzümü
yapraklarýnýn içerdiði myrtrillin'in yalnýzca þeker salgýsýný normal düzeye indirmekle kalmayýp, hastalýðý
tümüyle iyileþtirebildiði de kanýtlanmýþ bir gerçektir.
Bitkinin yapraklarýndaki myrtrillin, haklý olarak
"Bitkisel Ýnsülin" olarak tanýmlanmaktadýr. Bitki
yapraklarýnýn bu eþsiz gücüne karþýn, onun çayýyla
yapýlacak tedavi sýrasýnda doktor kontrolünü ihmal
etmemek gerekir. Doktor kontrolü, ne olursa olsun
yaptýrýlmalýdýr. Diðer yandan çayý hazýrlamak için bir
çay kaþýðý Çobanüzümü bir bardak suda kaynatýlýr
gün içinde bir ölçek içilir. Çok uzun süre kullanýlmamalýdýr.
2) Þeker oranýnýn düþürülmesi için Kereviz de
önerilebilir.
3) Eski bir halk ilacý da, çið Lahana Suyu veya
her gün yenen taze Havuç tur.
4) Ekmeðin üstünde Soðan ve Sarýmsak yemekte þeker oranýný düþürmede yardýmcý olur.
5) Dört yemek kaþýðý dolusu Çobanüzümü
yapraðý (Meyveleri olgunlaþmadan toplanacak) iki
litre soðuk suya akþamdan koyulup, ertesi sabah bu
miktarýn yarýsý kaynatýlýr ve ikinci soðuk yarýsý ile
karýþtýrýlýr. Bu sývýdan günde üç fincan içilir.
6) Isýrgan Otu'nun da pankreas üzerinde çok
olumlu etkisi vardýr. Kandaki þeker oranýný düþürür.
Bu durumda eczanelerden veya ecza depolarýndan
(Avrupa Ülkelerinde) alýnacak Isýrgan Otu Özü kullanýlmalýdýr. Bu öz Ülkemizde aktarlarda, büyük marketlerde veya þifalý bitki satan yerlerde bulunabilir.
7) Eðir Kökü tüm pankreas rahatsýzlýklarýna iyi
geldiði için, þeker hastalýðýný da iyi edebilir. Bir fincan
soðuk suya, bir silme çay kaþýðý Eðir Kökü akþamdan
koyulur, sabahleyin hafifçe ýsýtýlýr, süzülür ve her
yemekten önce ve sonra birer yudum içilir. Yalnýzca
bu altý yudum Eðir Kökü, þeker hastalarýnca rahatlatýcý bulunabilir.
8) Mürver Yapraklarý ve Filizleri de çay olarak
þeker hastalýðýna karþý önerilir. Mürver, en eski halk
ilaçlarýndan biridir.
9) Karahindiba (Taraxacum officinale): Ýlkbahar
baþlangýcýnda kýrlarda ve çayýrlarda yavaþ yavaþ
kendilerini göstermeye baþladýklarýnda kökünden
kesilen bitki güzelce yýkanýr ve ilk salata olarak
hazýrlanýr. Þeker hastalarý ilkbaharda öðle ve akþam
olmak üzere bu salatayý her gün yemelidirler.
Hindiba'lar çiçeklendiklerinde de, bedendeki þekeri
atmak için dört haftalýk kür uygulanmalýdýr. Saplar
çiçekleri ile birlikte toplanarak yýkandýktan sonra
çiçekler koparýlýr. Günde 10-15 çiçek sapý çið olarak
yendiðinde, þeker normal düzeye inecektir. Saplar
baþlangýçta acý bir tada sahiptirler ama bu tada
zamanla alýþýlýr.
10) Ökse Otu (Viscum alba): Pankreasa karþý çok
etkili olduðu için, ökseotu çayý sayesinde, þeker
hastalýðýnýn nedeni ortadan kalkar. Ökseotu çayý,
bitki geceden soðuk suya koyularak hazýrlanýr.
Baþlangýç olarak, üç fincan soðuk suya üç çay kaþýðý
bitki kullanýlýr. Birkaç hafta sonra iki fincana ve daha
sonra da bir fincana inilir. Þeker hastalýðýna iyi gelen
daha baþka sebzelerin çýktýðý ilkbaharda da, bir süre
için çay içmeye ara verilir. Ökseotu Ekim baþýndan
Aralýk ortasýna kadar ve Mart baþýndan Nisan sonuna
kadar þifalýdýr. Bu zamanlar içinde toplanmalýdýr. En
þifalý olanlarý meþe ve kavak aðaçlarýnda yetiþenlerdir.
Ama çam ve meyve aðaçlarýnda yetiþenleri de
þifalýdýr. Yapraklar ve küçük saplar iyice kýyýlýr.
Bitkinin beyaz meyveleri kullanýlmamalýdýr.
11) Ýsveç Þurubu da pankreasý çok iyi etkilediði,
hatta iyileþtirdiði için, þeker hastalýðýnda da önerilir.
Günde üç kere biraz bitki çayýnýn içine bir çay kaþýðý
41
*Orman Mühendisi
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
• 1
954 •
olarak alýnmalýdýr. Þurubun olaðanüstü derin etkisi
gözönüne alýnarak, ayda bir kere olmak üzere,
pankreas üstünde dört saat süreli bir Ýsveç Þurubu
kompresi uygulanmasý önerilir.
12) Yabani Hindiba çiçekleri ve saplarý da þiþmanlýða karþý baþarý ile kullanýlýr. Bu çaydan günde
iki fincan içilmelidir. Taze Hýyarýn sýkýlmýþ suyu, kandaki þeker oranýný düþürdüðü için özellikle önerilir.
13) Ýskorçina'da ayný Kuþkonmaz gibi, çok deðerli bir diyet sebzesidir. Çok az karbonhidrat içerdikleri
için, her iki sebze de þeker hastalarý için çok deðerli
bir diyet besinidir. Ýskorçina, sebze bahçelerinde
yetiþtirilir ve yabani cinsleri ile ilgisi yoktur.
14) Þeker hastalarý için Yeþil Pýrasa Yapraðý da
çok etkilidir. Yaprak uçlarýna kadar ince kýyýlarak
akþamlarý ekmek üstünde yenilmelidir. Öðle yemekleri için Pýrasa Salatasý da önerilebilir.
15) Çok Lezzetli ve Yararlý Bir Ýçki: Yeþil uçlarýna
kadar ince kýyýlmýþ 500 gr. Pýrasa yapraðýnýn üstüne
0,7 litre buruk beyaz þarap dökülür ve aðzý kapalý
olarak 24 saat bekletilir. Süzüldükten sonra þiþelere
doldurulur ve sabah akþam birer yudum içilir. Geriye
kalan posa ekmek üstünde yenebilir.
16) Büyücek üç baþ Sarýmsak ezilerek bir þiþeye
koyulur ve üstüne konyak doldurulur, 10-14 gün
bekletilir. Her gün kahvaltýdan önce bir çay kaþýðý
alýnýr.
17) Aslanpençesi (Alchemilla vulgaris): Aslanpençesi çayýný þeker hastalarý sýk sýk içmelidir.
Çayýn Hazýrlanýþý: Bir çay fincaný suda bir çay
kaþýðý bitki, yalnýzca haþlanýr ve demlenmesi için
kýsa bir süre (3-5 dk) beklenir. Yemekler arasýnda
günde 3 fincan içilir.
18) Ceviz Aðacý (Junglans regia): Þeker hastalýðýnda Ceviz yapraðý çayý kullanýlýr. Taze yapraklarý
Haziran ortasýnda toplanmalýdýr.
Çayýn Hazýrlanýþý: Bir çay kaþýðý suda ince kýyýlmýþ
Ceviz yapraðý, çeyrek litre kaynar suda haþlanýr ve
demlenmesi için kýsaca (3-5 dk) beklenir.
19) Enginar (Cynera scolymusL.) menekþe
renginde çiçekli)
Karaciðer yetersizliklerine karþý etkilidir. Ne
kadar bol ve çok yenilirse bitkinin etkinliði ve aðýz
tadý o kadar artar.
20) Aðaççileði (Rubus ýdaeusL.) taze meyve veya
reçel olarak yendiði zaman þeker hastalarýna yardýmcý olur. Karaciðeri rahatlatýr.
21) Elma (Pyrus malus L.) Pembe çiçekli Elma:
Karaciðer hastalarýna iyi gelir. Eðer kimyasal maddelerle hiçbir iþlem görmemiþ olduðuna inanýyorsanýz soymadan kabuðuyla yiyin. Yoksa soyarak
yenilmelidir.
22) Acý Bakla (Lupinus albus): Þeker hastalarýnda
kan þekerlerini azaltýr. Olgun tohumlarý kaynar suda
bir müddet tutulurlar. Gevþeyen kabuklar soyulup
bakla yenir. Bu baklalardan 10-20 adet yenebilir.
23) Ayçiçeði (Helianthus annuus): Ayçiçek kökleri
kan þekerlerini artýrmadýðýndan þeker hastalarýnýn bu
kökleri bazý içeceklerinde doðal tatlandýrýcý olarak
kullanabilirler.
24) Limonotu-Melisa Otu (Lippia citriodara):
Þeker hastalýðýnda kan þekerini düþürmek için içilir.
30 gr. kuru limonotu 1 litre suda kaynatýlýr ve günde
3 bardak içilir.
25) Madýmak (Polygonum cogratum) Þeker
hastalarýnda kan þekerini düþürücü etkilere sahiptir.
50 gr. kuru bitki 1 litre suda kaynatýlarak günde 3-4
bardak içilir.
26) Mührüsüleyman=Kurtpençesi (Polygonatum
multiflorum): Kan þekerini düþürücü etkiye sahiptir.
30 gr. bitki 1 litre kaynar suda demlenir v e günde 3
bardak içilir.
27) Okaliptüs (Eucalyptus globulus): Þeker
hastalýðýnda kan þekerini düþürmek için kullanýlýr. Bu
þekilde þeker hastalýðý için kullanýlan ilaçlarýn dozu
düþürülebilir. 30 gr. Okaliptüs yapraðý 1 litre kaynar
suda 15 dk. demlenir ve bu sývýdan günde 2-3 bardak içilir.
28) Taflan Kocayemiþ (Prunus laurocerasus):
Taflan meyvesinden elde edilen tohumlarýn toz haline
getirilip sabah akþam 2 çay kaþýðý alýnmasý kan þekerinin düþmesine yardýmcý olur.
29) Çobanüzümü Yapraðý, Fasulye, Keçisedefotu
ve Tohumlarý ve nane karýþýmý þeker hastalýðý
tedavisinde kullanýlýr. Her birinden 20'er gram
karýþtýrýlýr. 2 çorba kaþýðý 500 ml. Kaynar suya atýlýr,
20 dk. demlenir. Günde 3-4 fincan içilir.
Tüm bu þifalý bitkilerin ve diyet sebzelerinin uygulanmasý sonunda baþarýya ulaþýlabilmesi, ancak
gerekli þeker diyetine uyulmasý sonunda gerçekleþebilir.
YARARLANILAN KAYNAKLAR:
1- TREBEN, M.; Tanrý'nýn Eczanesinden Saðlýk, (Gesundheit
aus der Apotheka Gottes) ÝSBN 975-7787-39-6, Anahtar
Kitaplar-1994
2- ASIMGÝL, Dr. A.; Þifalý Bitkiler, ISBN-975-362-085-3,
Timaþ Yayýnlarý, Ýstanbul-2003
3- MESSÉGUÉ, M.; Hayat Veren Þifalý Otlar (Mon Herbier De
Santé) ISBN 975-325-300-1, AD Yayýncýlýk AD Yayýncýlýk A.Þ.,
Ýstanbul-1997
4- BAYTOP, Prof. Dr. T.; Türkiye'e Bitkiler ile Tedavi (Geçmiþte
ve Bugün ) (Therapy with Medicinal Plants in Turkey (Past and
Present) ISBN 975-420-021-1, Nobel Týp Kitabevleri, Ýstanbul1999
5- Tüzün, H. Roto Baský (yayýnlanmamýþ)
42
I
M
TM
OD AS
HABERLER
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
• 1
954 •
ADANA ÝLÝNDE
21 MART DÜNYA ORMANCILIK HAFTASI ÇOÞKU ÝLE KUTLANDI
TMMOB Orman Mühendisleri Odasý Doðu Akdeniz Þubesi,
Türkiye'nin en büyük Sinema Kuruluþu Olan Mars Entertainment
Group'un Adana Cinebonus Sinemalarý ve Türkiye'nin baþarýlý
Özel Kolejlerinden Gündoðdu Koleji ile birlikte Kuzey yarýkürede
ilkbaharýn, güney yarýkürede sonbaharýn baþlangýcý kabul
edilen 21 Mart Dünya Ormancýlýk Gününü Adana M1 Alýþveriþ
Merkezi'nde bir dizi etkinlikle kutladý.
Adana M1 Alýþveriþ Merkezi'ndeki Cinebonus Sinemalarý
Ormancýlýk Haftasý dolayýsýyla Orman Mühendisleri Odasý Doðu
Akdeniz Þubesizin hazýrladýðý ormanlarýn öneminin ve korunmasýnýn vurgulandýðý ''ormanlarýn korunmasý önce kendimizden''
fragmanlarýyla 14 Marta baþlayýp 3 hafta boyu devam eden
sürede yaklaþýk 80 bin sinemasever insanýmýza eriþmeyi baþarmýþtýr. Ayrýca sinema içerisinde bulunan reklam panolarýnda
ormanlarýn önemi ve korunmasýyla ilgili afiþlerin gösterime
sunulmalarý da ormancýlýk haftasýna ayrý bir güzellik kattý.
Etkinlikte bir konuþma yapan TMMOB Orman Mühendisleri
Odasý Doðu Akdeniz þube baþkaný Selami TECE; Ýnsan hayatýnýn
her aþamasýnda çok büyük bir öneme sahip olan ormanlar,
insanlara saðladýklarý ekonomik, ekolojik hizmetler açýsýndan
ülke sýnýrlarýný aþan bir deðere sahip olduklarý için dünyanýn,
ortak deðerleri içinde en baþta gelenleri arasýnda yer almýþtýr.
Ýnsanoðlunun hayatý sürdürebilmesi için havaya ve suya ne
kadar ihtiyacý varsa, topraða ve aðaca da o kadar ihtiyacý
olduðunu belirterek topraklarýmýzýn erozyonla kaybolmasýný
önlemek, gelecek nesillere daha yeþil, daha güzel ve yaþanýlabilir
bir Türkiye býrakabilmek için, sadece orman teþkilatý deðil,
bütün vatandaþlarýmýzýn, özel ve kamu kuruluþlarýnýn da bir
seferberlik ruhu içerisinde ellerlinden gelen her þeyi yapmalarý
gerektiðini ifade etti.
Cinebonus müdürü Mehmet Özer'de ormancýlýk haftasý
dolayýsýyla 14 Marta baþlayýp 3 hafta boyu devam eden sürede
ormanlarýn öneminin ve korunmasýnýn vurgulandýðý "ormanlarýn
korunmasý önce kendimizden'' fragmanlarýyla yaklaþýk 80 bin
sinemasever insanlarýmýza eriþmeyi hedeflediklerini vurgulamýþtýr.
Adana'nýn en köklü özel okullarýnda Gündoðdu Koleji Öðrencilerinin yapmýþ olduðu orman ve doða konulu resimlerin
sergilendiði etkinlikte Gündoðdu Koleji lise müdürü Hakan
Gediktaþ'da içinde bulunduðumuz yüzyýlýn orman ve doða yüzyýlý
olmasý gerektiðini belirti. Gediktaþ gençlerin mutlaka aðaç
orman ve doða sevgisiyle büyümeleri ve gelecekte ülkemizi ve
tüm dünyayý bekleyen küresel iklim deðiþiklikleri ve çölleþme
gibi tehlikelere karþý bilinçlendirilmesi gerektiðini ifade etti.
Daha sonra aðaç ve ormanlarýmýzýn daha çok sevdirilmesi
için 21 Mart günü Cinebonus önünde daðýtýlan fidanlarda vatandaþlar tarafýndan büyük ilgiyle karþýlanmýþtýr. Orman
Mühendisleri Odasý Doðu Akdeniz Þubesi sekreteri Ayhan Küyük
tarafýndan Ormancýlýk haftasý münasebeti ile Gündoðdu Koleji
Öðrencilerine erozyon ve ormanlarýn önemi konulu bir konferans
verilmiþtir.
Doðu Akdeniz Þube Basýn ve Halkla Ýliþkiler Bürosu
DENÝZLÝ ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜÐÜNE BAÐLI ÇAMELÝ ORMAN ÝÞLETME
MÜDÜRLÜÐÜ ORMANLARI, BAYAN MÜDÝRE'MÝZE EMANET
Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesinden 1988'de mezun
olan Orman Mühendisi Nurcan KAYA; Malatya Toprak Muhafaza Proje
Müdürlüðü emrinde Mühendis olarak göreve baþlamýþ; Gölhisar Orman
Ýþletme Müdürlüðünde, Aðaçlandýrma Þefi ve Tefenni Orman Ýþletme
Þefi olarak, daha sonra Gölhisar Orman Ýþletme Müdürlüðünde, Müdür
Yardýmcýsý olarak görev yapmýþtýr.
Orman Genel Müdürlüðünde ilk bayan müdür yardýmcýsý da olan
Nurcan KAYA 07.01.2008 tarihinde Çameli Orman Ýþletme Müdürü
olarak bir ilke daha imza atmýþ; Türkiye ormancýlýðýnda ilk bayan
Orman Ýþletme Müdürü de olmuþtur.
Çameli Orman Ýþletme Müdiremize baþarýlar diliyoruz.
43
M
Ý
ER Ý
MO B OR
MÜHEND
SL
AN
I
TM
OD AS
HABERLER
• 1
954 •
ORMANCILAR YEÞÝL GECEDE EÐLENDÝ…
Vali Yiðenoðlu'na ormancýlýk çalýþmalarýna verdiði destekten dolayý
Orman Bölge Müdürü Ýbrahim Aydýn teþekkür plaketi verdi.
Orman Mühendisleri Odasý Denizli Þube Baþkaný Mustafa
Kallimci, gecenin açýlýþ konuþmasýný yaptý. Kallimci, orman
çalýþanlarýnýn yoðun iþ temposuyla geçen bir yýlýn yorgunluðunu
yeþil gecede attýklarýný söyledi.
Orman Bölge Müdürü Ýbrahim Aydýn, yeþil gecenin orman
çalýþanlarý için çok anlamlý bir gece olduðunu belirterek, "Yeþil
gece orman teþkilatý tarafýndan yýllardýr geleneksel olarak düzenlediðimiz bir gece. Orman Haftasý kutlamalarý çerçevesinde
gerçekleþtirdiðimiz bu gecede, çalýþanlarýmýz eþleriyle birlikte
yoðun iþ temposunun yorgunluðunu atýyorlar ve eðleniyorlar.
Bizler böyle gecelerde çalýþanlarýmýzýn yanýnda geçmiþ yýllarda
teþkilatýmýzda görev yapmýþ emekli büyüklerimizi unutmayýz. Yýl
boyu özellikle yaz aylarýnda orman yangýnlarýna karþý fedakarca
mücadele eden personelime kutluyorum" dedi.
Gecenin onur konuðu Muðla Valisi Lütfi Yiðenoðlu, orman
varlýðý bakýmýndan Türkiye'nin en zengin ili olan Muðla ilinde bölge
müdürlüðü çalýþanlarýnýn ormanlarý koruma konusunda verdikleri
mücadeleyi kutladý.
Orman Haftasý deðiþik etkinliklerle kutlanýyor. Muðla Orman
Bölge Müdürlüðü ve Orman Mühendisleri Odasý, 21 Mart Dünya
Ormancýlýk Günü nedeniyle Marmaris’de "Yeþil Gece" düzenledi.
Her yýl Orman Haftasýnda geleneksel olarak düzenlenen yeþil
gecede ormancýlar gönüllerince eðlendi.
Marmaris’te 22 Mart Cumartesi akþamý düzenlenen geceye
Muðla Valisi, Ula Kaymakamý, Ýl Emniyet Müdürü, Orman Bölge
Müdürü, Gençlik Spor Ýl Müdürü, Orman Ýþletme Müdürleri,
Orman Ýþletme Þefleri ve orman çalýþanlarý eþleriyle birlikte katýldý.
ÇAM KESE BÖCEÐÝ PROJESÝ ÝLE BÝRÝNCÝ OLDULAR
Eskiþehir Tepebaþý Anadolu Lisesi öðrencileri Oðuzhan
ÜSTÜNDAÐ ve Ýsmail Cem ÇELEBÝÖREN'in projesi birinci olarak
altýn madalya aldý.
6. Çevre Olimpiyatý INEPO' elemelerinde 45 ilden 134 projeyi geride býrakarak birinci olan gençlere tebrik yaðýyor.
Kýzýlçam ve bazý meyve aðaçlarýna zarar veren Çam Kese
Böceði ve Kýrmýzý Orman Karýncalarý ile ilgili bir araþtýrma yapan
öðrencilere baþýndan beri destek veren Eskiþehir Orman Bölge
Müdürlüðü adýna Sýtký Küçüköz’de birer plaket verdi.
Akdeniz iklim kuþaðýnda bulunan Orman Bölge
Müdürlüklerimizce hazýrlanan laboratuvar ortamlarýnda Çam
Kese Böceði ie mücadelede yiyicilerin üretilmesi hýzla yayýlýrken,
Kýrmýzý Orman Karýncasýnýn usulüne uygun taþýnmalarý da artýk
hýzla yaygýnlaþmakta olduðunu vurgulayan Sýtký Küçüköz
öðrencileri kutlayarak, "iki üniversitesi olan Eskiþehir’de lise
öðrencilerinin bu projeyi seçmeleri bizi mutlu etmiþtir.
Yaptýklarý bu çalýþma için kendilerini kutluyorum" dedi.
Öðrencilerde bu konuyu tesadüfen seçtiklerini ve sonrasýnda bilgi ve belge toplama aþamasýnda Orman Teþkilatýnýn kendilerine destek olduðunu ifade ettiler.
Öðrenciler 1-4 Haziran tarihlerinde Ýstanbul'da yapýlacak
olan Çevre Olimpiyatlarýnda 35 ülke içinde Türkiye'yi temsil edecekler.
44

Benzer belgeler

orm muh2008_2_ENSON_YENI_SAYFALAR.qxp

orm muh2008_2_ENSON_YENI_SAYFALAR.qxp YAYIN KOÞULLARI Dergimizde yayýnlanmasý istenen yazýlar bilgisayarda yazýlmalý, daha önce baþka bir yerde basýlýp, yayýnlanmamýþ olmalýdýr. Ýmzalý bir dilekçe ekinde kaðýda yazýlý olarak, ayrýca el...

Detaylı

orm muh2006_4.qxd - Orman Mühendisleri Odası

orm muh2006_4.qxd - Orman Mühendisleri Odası Yönetim Yerine posta ile gönderilmelidir. Yazýlar 7 sayfayý (A4) geçmemelidir. 7 sayfayý aþan yazýlarýn birbirini izleyen sayýlarda yayýmlanabileceði düþünülerek bölümlere ayrýlmalýdýr. Fotoðraflar...

Detaylı