AB, Türkiye`yi kaybetmemeli

Transkript

AB, Türkiye`yi kaybetmemeli
SiyahMaviKýrmýzýSarý
“Tabiat dedikleri þey, olsa olsa ve
hakikat-i hariciye sahibi ise, ancak
bir san'at olabilir, sâni olamaz.
Bir nakýþtýr, nakkaþ olamaz.
Ahkâmdýr, hâkim olamaz.”
Bekleyiniz...
Y
DUYURU
20 Mayýs Perþ
embe günü
vereceðimiz Ta
biat Risalesi he
diyemiz için
ek gazete tale
pl
er
in
iz
i
17 Mayýs Pazart
esi akþamýna ka
da
r Abone
Servisimize bi
ldirmenizi bekl
iyoruz.
GERÇEKTEN HABER VERiR
Telefonlarým
ýz: 0 (212) 630
48 35, 0212
655 88 59’dan
219-220, 0 (532
) 267 27 72
Not: Kitaplar 17
Mayýs Pazartes
i
gününden itiba
ren kargo ile
gönderilmeye
baþlanacaktýr.
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR
10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ/ 75 Kr
YIL: 41 SAYI: 14.437
www.yeniasya.com.tr
AB DÖNEM BAÞKANI JOAN CLOS:
SANATÇI LALE MANSUR YENÝ ASYA’YA KONUÞTU:
BAÞÖRTÜSÜ
YASAÐI KORKUNÇ
“Gençken baþörtüsü ve çarþaf benim için kabul edilemez bir þeydi”
diyen Lale Mansur, “Üniversitedeki baþörtüsü yasaðýna ne
diyorsunuz?” sorusuna þöyle cevap verdi: “Korkunç... Korkunç...”
KEMALPERESTLER MÝLLETTEN UZAK
n Toplumu­tanýdýkça­önyargýlarýn­azaldýðýný­ifade­eden­Mansur,
“Gördüm­ki­çok­deðiþik­insanlar­var.­Beyin­olarak­geniþ­görüþlü­biri
baþörtülü­olabiliyor.­Ýnanç­baþka­bir­þey,­onu­sorgulayamazsýnýz.­Ýnsanlar­ne­þekilde­yaþamak­istiyorlarsa­öyle­yaþamalýlar.­Ben­baþörtüsüne
destek­olarak­birlikte­fotoðraf­çektirenlerden­biriyim.­Eðer­baþýmý­kapatmam­gerektiðine­inansaydým­beni­kimse­tutamazdý!”­dedi.
H. Hüseyin Kemal’in röportajý sayfa 13’te
n “Var­ o­lan­ ve­sa­ye­tin­ bit­me­si­ni­ is­te­me­yen­ler,­ ya­ni­ biz­ on­la­ra­ Ke­mal­pe­rest­ler­ di­yo­ruz,­ sis­te­min­ de­ðiþ­me­sin­den­se­ dar­be­ ol­ma­sý­ný
ter­cih­ e­di­yor­lar”­ di­yen­ Man­sur,­ “Ke­mal­pe­rest­ler­ zah­met­ e­dip­ sos­yo­lo­jik­a­raþ­týr­ma­la­rý­hiç­o­ku­mu­yor­lar.­A­lan­ça­lýþ­ma­la­rý­na­da­ya­nan
bir­ çok­ ça­lýþ­ma­ Ýs­lâ­mî­ ke­si­min­ ço­ðul­cu­ ol­du­ðu­nu­ or­ta­ya­ ko­yu­yor.
Ben­ ke­mal­pe­rest­le­rin­ id­di­a­la­rý­na­ ka­týl­mý­yo­rum.­ Ke­mal­pe­rest­le­rin
halk­la­temaslarý­yok”­þeklinde­konuþtu.
KÜL BULUTLARI YAYILMAYA BAÞLADI
Anneler Günü ticarîleþti
Uçuþlara yine kül engeli
n An­tal­ya’da­bir­grup­ka­dýn,­ti­ca­ri­leþ­ti­ril­di­ði­ni­hatýrlatarak,­An­ne­ler­Gü­nü’nü­pro­tes­to­et­ti.­‘’Dün­ya­Ka­dýn­Yü­rü­yü­þü­An­tal­ya­Plat­for­mu’’­a­dý­na­a­çýk­la­ma­ya­pan­Ay­sun
Po­lat,­‘’Dün­ya­ka­dýn­la­rý­nýn­yok­sul­lu­ða,­þid­de­te,­sa­va­þa­ve
ka­dý­nýn­sö­mü­rül­me­si­ne,­yok­sul­lu­ðu­na­kar­þý­yü­rü­dü­ðü­bir
dö­nem­de,­An­ne­ler­Gü­nü­a­dý­al­týn­da­ü­ze­ri­miz­den­rant
sað­la­mak­is­te­yen­ser­ma­ye­ye­kar­þý­yýz’’­de­di.­Sayfa 11’de
n AB­Dö­nem­Baþ­ka­ný­Ýs­pan­ya’nýn­An­ka­ra­Bü­yü­kel­çi­si­Jo­an­Clos,­Tür­ki­ye’de­ki­de­ði­þim­sü­re­cin­den­u­mut­lu­ol­du­ðu­nu­i­fa­de­e­de­rek,­son­dö­nem­de
de­mok­ra­tik­leþ­me­yö­nün­de­ö­nem­li­a­dým­lar­a­tan­Tür­ki­ye’nin,­AB­ku­lü­bü­ne
ka­týl­ma­yý­hak­et­ti­ði­ni­söy­le­di.­“Av­ru­pa
Bir­li­ði’ne­ü­ye­lik­ar­zu­nu­zu­mu­ha­fa­za­e­din”­tav­si­ye­sin­de­bu­lu­nan­Clos,­Tür­ki­ye’nin­ge­le­ce­ði­nin­AB’de­ol­du­ðu­nu
kay­det­ti.­­Haberi sayfa 4’te
CLOS— Türkiye’nin AB üyeliði
kaçýrýlmamasý gereken bir fýrsat.
Barýþa katký saðlar
AB ÜYELÝÐÝ BARIÞ YOLU
n TBMM­ Baþkaný­ Mehmet­ Ali­ Þahin,­ 9­ Mayýs­ Avrupa
Günü­ dolayýsýyla­ yayýmladýðý­ mesajda,­ farklý­ medeniyetleri,­kültürleri­buluþturarak­bir­arada­özgürce­yaþamalarýný
saðlayan­ köklü­ bir­ tarihî­ geçmiþe­ sahip­ olan­ Türkiye’nin
AB’ye­ üyeliðinin­ ortak­ barýþ­ ve­ istikrar­ çabalarýna­ büyük
katký­saðlayacaðýný­bildirdi. Haberi sayfa 4’te
ONLAR ÇOCUKLARINA GÝTTÝLER— Anneler Günü’nü buruk kutlayan þehit anneleri, çocuklarýnýn mezarlarýný ziyaret edip dua ettiler. Oðlunun saðlýðýnda
her Anneler Günü’nde kendisini hatýrladýðýný belirten þehit annesi Þevkiye Aktunç, ‘’O bana gelemedi, ben ona geldim. Oðlum sað olsa þimdi yanýmda olacaktý, elimi
öpecekti 10 yýldan beri her bayramda, her Anneler Günü’nde onu yalnýz býrakmýyorum, mezarýný ziyaret edip hasret gideriyorum’’ dedi. Haberi sayfa 3’te
ANTALYA’DA PROTESTO YAPILDI
TÜRKÝYE, AB’YE KATILMAYI HAK ETTÝ
TBMM BAÞKANI MEHMET ALÝ ÞAHÝN:
FOTOÐRAF: AA
BAÞÖRTÜLÜLERLE FOTOÐRAF ÇEKTÝRDÝM
AB, Türkiye’yi
kaybetmemeli
‘Freud, ahlâksýz
ve yalancýydý’
Çevre felâketi
sürüyor
n Fransýz­ filozof­ Michel
Onfray ’ýn,­ psikanalizin
babasý­ Sigmund­ Freud’u
‘’ahlâksýz­ ve­ yalancý’’
olarak­ gösteren­ kitabý
Fransa’da­ ateþli­ bir­ tartýþma­meydana­getirdi.­
Haberi sayfa 16’da
n Mek­si­ka­Kör­fe­zi’nde­de­niz­di­bin­de­ki­pet­rol­ku­yu­su­nun­yol­aç­tý­ðý­sý­zýn­tý­yý
dur­dur­mak­i­çin,­çe­lik­ve
be­ton­dan­ö­zel­o­la­rak­in­þa
e­di­len­100­ton­luk­dev­blo­k
da­i­þe­ya­ra­madý.
Haberi sayfa 5’te
n Ýzlan­da’da­ak­tif­o­lan­Ey­yaf­yal­la­yö­küll­Ya­nar­da­ðý­nýn­püs­kürt­tü­ðü­kül­bu­lut­la­rý
dolayýsýyla,­Av­ru­pa­ha­va­sa­ha­sý­nýn­ba­zý
böl­ge­le­ri­u­çuþ­la­rýn­ip­tal­e­dil­me­siy­le­kar­þý
kar­þý­ya­kal­dý.­Da­ha­ön­ce­Por­te­kiz­ve­Ýs­pan­ya’ya­u­la­þan­bu­lut­lar­yü­zün­den­ba­zý­ha­va­a­lan­la­rý­u­çuþ­la­ra­ka­pa­týl­dý.­­Sayfa 7’de
ISSN 13017748
ÝSLÂMÝYET KADINI ZÝRVEYE TAÞIDI
Haberi sayfa 6’da
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
2
YENÝASYA / 10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ
LÂHÝKA
Herþey kaydediliyor
‘‘
[email protected]
Ýman edip güzel iþler yapanlarý, (evet) muhakkak ki onlarý, içinde ebedi kalmak üzere altlarýndan ýrmaklar akan cennet köþklerine yerleþtireceðiz. (Böyle iyi) iþler yapanlarýn mükafatý ne
Ankebut: 58/ Âyet-i Kerime Meâli
güzeldir!
Gösteriþ ve riyadan
þirke yol var
.
B ediuzzaman
Said Nurs i
‘‘
ÝSTÝKAMET
“Gerçi hükümet hafiyeleri beni
görmüyorlar ve ben onlardan
saklanabilirim. Fakat Cehennem gibi
bir zindaný bulunan bir Padiþah-ý
Zülcelâlin melâikeleri beni görüyorlar
ve fenalýklarýmý kaydediyorlar.”
HÜSEYÝN GÜLTEKÝN
GSM: 0505 284 32 40
D
N
ev-i insanýn dörtten birini teþkil eden
çocuklar, âhiret imanýyla insanca yaþayabilirler ve insaniyetin istidatlarýný taþýyabilirler. Yoksa, elîm endiþeler içinde, kendini uyutturmak ve unutturmak için çocukça oyuncaklarýyla, haylâz bir hayatla yaþayacak. Çünkü, her vakit etrafýnda onun gibi çocuklarýn ölmesiyle onun nazik dimaðýnda ve ileride
uzun arzularý taþýyan zayýf kalbinde ve mukavemetsiz ruhunda öyle bir tesir yapar ki, hayatý ve
aklý o biçareye âlet-i azap ve iþkence edeceði zamanda, âhiret imanýnýn dersiyle, görmemek için
oyuncaklar altýnda onlardan saklandýðý o endiþeler yerinde, bir sevinç ve geniþlik hissederek der:
“Bu kardeþim veya arkadaþým öldü, Cennetin
bir kuþu oldu. Bizden daha iyi keyf eder, gezer.
Ve validem öldü, fakat rahmet-i Ýlâhiyeye gitti,
yine beni Cennette kucaðýna alýp sevecek ve
ben de o þefkatli anneciðimi göreceðim” diye
insaniyete lâyýk bir tarzda yaþayabilir.
Hem insanýn bir rub’unu teþkil eden ihtiyarlar,
yakýnda hayatlarýnýn sönmesine ve topraða girmelerine ve güzel ve sevimli dünyalarýnýn kapanmasýna karþý tesellîyi, ancak ve ancak âhiret imanýnda
bulabilirler. Yoksa o merhametli muhterem babalar ve fedakâr þefkatli analar, öyle bir vâveylâ-yý ruhî ve bir daðdaða-i kalbî çekeceklerdi ki, dünya
onlara meyusâne bir zindan ve hayat iþkenceli bir
azap olurdu. Fakat âhiret imaný onlara der:
“Merak etmeyiniz. Sizin ebedî bir gençliðiniz
var, gelecek ve parlak bir hayat ve nihayetsiz bir
ömür sizi bekliyor. Ve zâyi ettiðiniz evlât ve akrabalarýnýzla sevinçlerle görüþeceksiniz. Ve ettiðiniz
bütün iyilikleriniz muhafaza edilmiþ; mükâfatlarýný göreceksiniz” diye, iman-ý âhiret onlara öyle bir
tesellî ve inþirah verir ki; her birinin yüz ihtiyarlýk
birden baþlarýna toplansa onlarý meyus etmez.
Nev-i insanýn üçten birisini teþkil eden gençler,
hevesâtlarý galeyanda, hissiyata maðlûp, cüretkâr akýllarýný her vakit baþýna almayan o gençler, âhiret imanýný kaybetseler ve Cehennem azabýný tahattur
etmezlerse, hayat-ý içtimâiyede, ehl-i namusun malý
ve ýrzý ve zayýf ve ihtiyarlarýn rahatý ve haysiyeti tehlikede kalýr. Bazý, bir dakika lezzeti için bir mes’ut
hanenin saadetini mahveder ve bu gibi, hapiste
dört beþ sene azap çeker, canavar bir hayvan hükmüne geçer. Eðer iman-ý âhiret onun imdadýna gelse, çabuk aklýný baþýna alýr. “Gerçi hükümet hafiyeleri beni görmüyorlar ve ben onlardan saklanabilirim. Fakat Cehennem gibi bir zindaný bulunan bir
Padiþah-ý Zülcelâlin melâikeleri beni görüyorlar ve
fenalýklarýmý kaydediyorlar. Ben baþýboþ deðilim ve
vazifedar bir yolcuyum. Ben de onlar gibi ihtiyar ve
zayýf olacaðým” diye, birden, zulmen tecavüz etmek
istediði adamlara karþý bir þefkat, bir hürmet hissetmeye baþlar. Bu mânânýn dahi Risâle-i Nur’da bürhanlarýyla izahýna iktifaen kýsa kesiyoruz.
Hem nev-i beþerin ehemmiyetli bir kýsmý,
hastalar ve mazlûmlar ve bizim gibi musîbetzedeler ve fakirler ve aðýr ceza alan mahpuslar, eðer iman-ý âhiret onlarýn imdadýna yetiþmezse, her vakit hastalýðýn ihtarýyla gözü
önüne gelen ölüm ve intikamýný alamadýðý ve
na mu su nu e lin den kur ta ra ma dý ðý zâ li min
mað ru râ ne i ha ne ti ve bü yük mu sî bet ler de
bo þu bo þu na ma lý ný, ev lâ dý ný kay bet mek le
gelen elîm meyusiyeti ve bir-iki dakika veya
bir iki saat keyif yüzünden beþ on sene böyle
bir hapis azabýný çekmekten gelen kederli sýkýntý, elbette o biçarelere dünyayý zindan ve
hayatý bir iþkenceli azaba çevirir. Eðer âhirete
imân imdatlarýna yetiþse, birden onlar nefes
alýrlar; sýkýntýlarý, meyusiyetleri ve endiþeleri
ve intikam hiddetleri, derece-i imanýna göre
kýsmen ve bazan tamamen zâil olur.
Þuâlar, On Birinci Þuâ, s. 203, (yeni tanzim, s. 352)
LÜGATÇE:
rub’: Dörtte bir.
vâveylâ-yý ruhî: Ruhî
haykýrýþlar.
daðdaða-i kalbî: Kalbde
olan telâþ ve ýztýrap.
meyusâne: Ümitsizce,
üzülerek.
inþirah: Gönül rahatlýðý.
tahattur: Akla gelmek,
hatýrlamak.
hafiye: Gizli çalýþan,
casus.
bürhan: Birþeyi ispatlamak için kullanýlan
kesin delil, ispat vâsýtasý.
inî kaynaklardan bazý hakikatlarý, bazý dikkat
çekici ikazlarý öðrenince ehl-i din olarak iþimizin hiç de kolay olmadýðýný anlýyoruz. Ýmanla bu fani dünyadan göçüp, dar-ý saadeti kazanmanýn rahmet-i Ýlâhiyeden ümit kesmemekle
beraber pek de kolay olmadýðýný öðreniyoruz.
Meselâ; bir çoðumuz Efendimizin (asm) “Allah, kendisine ortak koþulmasýný asla affetmez. Bundan baþka
günahlarý ise, dilediði kimse için baðýþlar. Allah’a ortak
koþana gelince, artýk o haktan uzak bir sapýklýkla sapmýþ
gitmiþtir” hadis-i þerifindeki tesbitlere bakýnca, en büyük günahlardan olan ve Yüce Allah’ýn kesinlikle affetmeyeceði “þirk” gibi bir günahtan çok uzaklarda olduðumuzu zannederiz. Yani Allah’ýn tek olduðunu, eþi ve
benzeri bulunmadýðýný bütün zerratýmýzla ifade eder ve
öylece inanýrýz. Ve dolayýsýyla þirk diye tarif edilen ve
Allah’a ortak koþmak diye tanýmlanan böyle bir dehþetli
günahý iþlemekten kendimizi çok emin biliriz.
Lâkin ehl-i din olarak, çoðumuzun aklýna, “gizli þirk”
diye tâbir edilen Allah’a ortak koþmakla eþ anlamlý olan
bu tehlikeli durum gelmez. Bünyesinde riyayý, gösteriþi,
‘desin’leri, teveccüh-ü nâsý barýndýran hal ve tavýrlarýn bir
nevî “gizli þirk” olduðunu ve mü’minler için asýl tehlikenin bu gibi durumlar olduðunu bilmemiz gerekir. Bilmenin ötesinde, ibadet ve taatlerimizde, amel ve hizmetlerimizde bu gibi tehlikeleri dikkate almakta gerekli
titizliði gösterebiliyor muyuz?
Ýbadetlerimizde, taatlerimizde, her türlü amelimizde rýza-i Ýlâhîyi nazara almadan, insanlarýn takdir ve
tahsinlerini, iltifat ve övgülerini beklemenin, alkýþ ve
medihlerine itibar etmenin beraberinde getireceði
“gizli þirk” gibi insanýn ebedî hayatýný mahvedecek
bir tehlikeyi asla göz ardý etmemek gerek.
Bu meyanda, Efendimizin (asm); “Ümmetim hakkýnda en çok korktuðum þey, Allah’a ortak koþmalarýdýr. Ben güneþe, aya ve puta tapacaklarýný söylemiyorum. Fakat Allah rýzasý dýþýnda yapýlan amelleri ve gizli
arzularý kast ediyorum” hadis-i þerifindeki dikkat çekici uyarý ve ikazlarý çok iyi okumalý diye düþünüyorum.
Bu gibi tehlikeleri çok iyi gören Bediüzzaman Hazretleri, ibadetin ruhu olan ihlâsý kazanmak için talebelerine Ýhlâs Risâlesi’ni lâakal on beþ günde bir defa
okumalarýný ýsrarla tavsiye ediyor. Ýhlâsýn ehemmiyetine iþaret ettikten sonra, ihlâsý kýracak esbaptan yýlandan, akrepten kaçýndýklarý gibi kaçýnmalarý noktasýnda talebelerine iþarette bulunuyor. Ayrýca onun
neden yalnýz ve yalnýz Allah’ýn rýzasýný esas aldýðýný;
onun dýþýndaki her türlü takdir ve iltifattan, medih ve
övgüden kaçýndýðýný, bu noktada talebelerine niçin
sürekli ikazlarda bulunduðunu çok iyi anlýyoruz.
Bu nok ta da, Be di üz za man’ýn, ‘bir ce ma a tin
sa’yleriyle (çalýþmalarýyla) vücuda gelen semerâtý,
o cemaatin reisine vermenin bir nevî þirk-i hafî olduðunu’ vurguladýðýný da unutmamak gerek. Ayrýca müellif-i muhteremin “Enaniyetten neþ’et eden
þirk-i hafî katýlaþtýðý zaman esbab þirkine inkýlap eder. Bu da devam ederse, küfre tahavvül eder. Bu
dahi devam ederse, ta’tile, yani halýksýzlýða incirar
eder. El-iyazü billah” (Mesnevî-i Nuriye, s. 155)
tesbitini de ehl-i dinin iyi okumasý gerekir.
Riya ve gösteriþin tehlikelerini, en bariz þekilde, Efendimizin (asm) þu tesbitlerinde görüyoruz: “Kýyamet günü, aleyhinde ilk önce hüküm verilecek olanlar þunlardýr: Herkes onu þehit olarak biliyor. Allah’ýn huzuruna
getirilen bu adama, yüce Allah, verdiði nimetlere karþý
neler yaptýðýný sorar. Adam; ‘Ya Rabbi, Senin yolunda
cihad ettim ve sonunda þehit oldum’ deyince, Allah (cc)
‘Yalan söylüyorsun. Bilâkis sen cesaretlidir, kahramandýr denilmek için savaþtýn. Nitekim hakkýnda böyle söylenmiþtir’ buyurur. Sonra bu adamýn cehenneme atýlmasý için emir verilir. Bu defa ilim öðrenmiþ, öðrendiðini baþkalarýna öðretmiþ baþka bir adam huzura getirilir.
Cenâb-ý Hak, adama verdiði nimetlerini hatýrlatýr ve bu
nimetlere karþý neler yaptýðýný sorar. O da; ‘Senin rýzan
için ilim öðrendim, Kur’ân okudum, öðrendiklerimi
baþkalarýna da öðrettim’ deyince Yüce Allah: ‘Yalan söyledin. Sen âlim denilmek için öðrendin. Ne güzel okuyor desinler diye Kur’ân okudun. Gerçekten sana bunlar söylendi’ buyurur. Ve ‘Bunu Cehenneme atýn’ emrini verir. Baþka bir adam getirilir. Yüce Allah’ýn her çeþit
maldan bolca verdiði ve çeþitli ihsan ve ikramlarda bulunduðu söylenir. Bu nimet ve ihsanlara karþýlýk neler
yaptýðý sorulur. O da kendisine verilen bu nimetleri yâd
ettikten sonra, bunlarý verilmesi gerekli yerlere Allah rýzasý için daðýttýðýný söyleyince, Yüce Allah; ‘Yalan söyledin. Bilâkis sana cömert kimsedir desinler diye verdin’
der ve ‘Atýn bunu cehenneme’ diye emir verir Cenâb-ý
Hak. Sonra Efendimiz (asm) Ebu Hureyre’nin (ra) dizine vurup, “Ey Ebû Hureyre. Bu üç kimse, kýyamet
günü, cehennemin, aleyhlerinde kabaracaðý Allah’ýn
ilk üç mahlûkudur” buyurur.
Cenâb-ý Hak’tan hepimizi, bütün ehl-i dini “þirk-i
hafî”ye kapý aralayacak her türlü riya ve gösteriþten
uzak kýlmasýný temennî ediyorum.
Ýhlâs ve uhuvveti yaþayabilmek
DÜÞÜNÜNCE
NÝMETULLAH AKAY
[email protected]
Ý
s lâm gü ne þi nin a hir za mandaki önemli bir parýltýsý olan Bediüzzaman Said Nursî’nin telif etmiþ olduðu “Risâle-i Nur” eserleri, her Müslümanýn þiddetle muhtaç olduðu hakikatlerin izahlarýný içinde
bulundurmaktadýr. Zamanýn, fikirleri karmakarýþýk hale getiren husûsiyetine karþý, bir Ýlâhî inayet olarak
bu e ser ler ehl-i i ma nýn im da dý na
gönderilmiþtir. Burada Ýslâm nimeti, zamanýn idrakine uygun bir þekilde insanlýðýn istifadesine sunulmaktadýr.
On yýllardýr istifade ettiðimiz bu
eserlerin, insanlara hem dünya, hem
de ahiret saadetini kazandýracak özelliklere sahip olduðunu hiç çekinmeden söyleyebiliriz. Ancak imaný
kuvvetlendiren ve Ýslâm’ý en güzel
bir þekilde yaþamaya sevk eden bu
e ser ler le meþ gul o lan lar la el bet te
nefis ve þeytanlar uðraþmaya devam edecektir. Bu sebeple hiç tahmin edilmeyen durumlarda bile imtihaný kaybetme ihtimalinin bulunduðunu aklýmýzdan uzak tutmamamýz gerekir.
Korku ve ümit ortasýnda yaþamaya
çalýþmak ve “Allah’ýn rýzasýný kazanma” hedefinden þaþmamak için elimizden geleni yapmamýz gerekir. Bunun için Ri sâ le ler de va az e di len kuv vet li
düsturlarý hayatýmýza geçirmekle kendimizi nefis ve þeytanlarýn tasallutundan kurtarabiliriz.
Þüp he siz hiç ak lý mýz dan çý kar ma ma mýz ge re ken düs tur la rýn ba þýn da
“Ýhlâs” gelmektedir. Ýhlâs bütün amellerimizde Ýlâhî rýzanýn olmasýný gerektirir. Nefis ve þeytanlarýn tetiklediði
duygularýmýzla hareket yerine, akýl ve
kalb birlikteliðinin oluþturacaðý akl-ý
selimle hareket etmek ve Kur’ân’ý ve
Peygamber-i Zîþan’ý (asm) yaþantýmýzýn bütün karelerinde rehber edinmek
te mel he def ol ma lý dýr. Bu du rum da
“Bir zerre ihlâslý amelin, batmanlarla
ih lâs sýz a mel den da ha ev lâ ol du ðu”
gerçeðini her zaman hatýrýmýzda tutma mýz ge re ke cek tir. Þüp he siz ih lâs
‘‘
Amellerimizin ihlâslý olup olmamasýnýn hakemi vicdanýmýz olmalýdýr. Kalbimizde geçen
en ince ve küçük duygularý bile bilen Rabbimizden hiçbir haletimizi
gizleyemeyeceðimizi unutmamamýz gerekir.
imtihanýný geçen insanlar hem dünyada, hem de ahirette gerçek saadeti bulmuþ olacaklardýr.
Amellerimizin ihlâslý olup olmamasý nýn ha ke mi vic da ný mýz ol ma lý dýr.
Kal bi miz de ge çen en in ce ve kü çük
duygularý bile bilen Rabbimizden hiçbir haletimizi gizleyemeyeceðimizi unutmamamýz gerekir. Ýhlâssýz amellerin hiçbir deðerinin olmayacaðýný unutmayýp, ihlâslý ameller iþlemeyi ana
maksat yaparsak, nefis ve þeytanlarýn
tuzaklarýna düþmeden istikamet üzere
yolumuza devam etme imkânýmýz olabilecektir Allah’ýn inayetiyle...
Risâle-i Nur’da geçen önemli düsturlardan bir tanesi de “Uhuvvet” düsturudur. Bu düstur, bütün ehl-i imana
kardeþliði þiddetle tavsiye etmektedir.
Çünkü ehl-i imanýn kardeþliði Allah’ýn
emridir ve Kur’ân’ýn “Bütün mü’minler kardeþtir” hükmüyle sabittir. Allah
için birbirini sevmek, Müslüman kardeþini kendinden üstün görmek, kendimiz için istediðimizi Müslüman kardeþimiz için de istemek ve bu kardeþlerimize muhabbetle yaklaþmak bizim
ana hedeflerimizden olmalýdýr. Bediüz za man Haz ret le ri bu nun i le il gi li
“U huv vet Ri sâ le si” ni te lif et miþ ve
mesleðimizde “Fenâfilihvan” (kardeþlik te fa ni ol mak) düs tu ru ol du ðu nu
beyan etmiþtir. Allah düþmanlarýnýn
ve dün ya yý fe sa da ver me yi ken di ne
he def it ti haz e den in sî þey tan la rýn
çok ça bu lun du ðu bir dün ya da, Ýs lâm’ýn aydýnlýðýyla yaþamaya çalýþan
in san lar la uð raþ mak el bet te in saf la
baðdaþmayacaktýr.
Ben bu yazýmda bugünlük sadece
“Ýhlâs” ve “Uhuvvet” düsturlarýna dikkat çekmek istedim. Þüphesiz “Ýhlâs”
düsturunu iyi anlamak için “Lem’alar”
isimli eserden 20. ve 21. Lem’alarý, “uhuvvet” düsturunu iyi anlamak için de
“Mektubat” isimli eserin 22. Mektubu’nu çokça okumamýz ve anladýklarýmýzý hayatýmýza geçirmemiz gerekir.
Risâlelerde, bizlerin istikamet üzere
bir Müs lü man o la bil me miz i çin, Ýs lâm’ýn bilhassa günümüzde bize çokça
lâzým birçok düsturu ikna edici bir þekilde izah edilmektedir. Bütün bunlarý
sýrf okumuþ olmak için deðil, anlayýp
hayatýmýza geçirmemiz için okumalýyýz.
Temel hedefimiz, Ýslâm’ý en güzel bir
þekilde anlayýp hayatýmýza geçirerek Allah’ýn rýzasýný kazanmak ve Peygamber
Efendimizin (asm) sünnet-i seniyyesine
uyarak ona lâyýk ümmet olmak olmalýdýr. Aksi takdirde dünyanýn Allah’ýn rýzasý dýþýndaki hiçbir ameli, makamý,
mevkisi bizi kurtaramayacaktýr.
Allah için
çalýþýnýz.
lillah,
livechillah,
lieclillah
rýzasý
dairesinde
hareket
ediniz.
O vakit sizin
ömrünüzün
dakikalarý,
seneler hükmüne geçer.
Bediüzzaman,
Lemalar, s. 23
SiyahMaviKýrmýzýSarý
3
YENÝASYA / 10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ
HA­BER
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk
Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Yazý Ýþleri Müdürü
Mustafa DÖKÜLER
Mehmet KUTLULAR
Ýstihbarat Þefi
Mustafa GÖKMEN
Genel Müdür
Recep TAÞCI
Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Spor Editörü
Erol DOYRAN
Haber Müdürü
Faruk ÇAKIR
Ankara Temsilcisi
Mehmet KARA
Reklam
Koordinatörü
Mesut ÇOBAN
Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel:
(0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212)
651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410
Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad.
Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14
96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229
Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský:
Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
ISSN 13017748
NAMAZ
VAKÝTLERÝ
Hicrî:
26 C.Evvel
1431
Rumî:
27 Nisan
1426
Ýller
Adana
Ankara
Antalya
Balýkesir
Bursa
Diyarbakýr
Elazýð
Erzurum
Eskiþehir
Gaziantep
Isparta
Ýmsak
3.53
3.50
4.12
4.11
4.04
3.30
3.30
3.16
4.00
3.45
4.09
Güneþ
5.29
5.32
5.47
5.53
5.47
5.07
5.09
4.58
5.42
5.20
5.46
Öðle
12.42
12.52
13.01
13.12
13.07
12.23
12.27
12.18
13.01
12.34
13.01
Ýkindi
16.28
16.42
16.46
17.02
16.58
16.10
16.15
16.09
16.51
16.20
16.48
EN ACI ANNELER GÜNÜ
Anneler Günü’nde þehit oðlunu topraða veren anne Seçil Can, “Anneler Günü’mü böyle mi
kutlayacaktýn? Þimdi elimi öpmeni deðil, cenazeni bekliyorum kýnalý kuzum” diye aðladý.
Daðlýca’da teröristlerle girdiði çatýþmada þehit olan
Uzman Çavuþ Metin Can.
HAKKÂRÝ’NÝN Yüksekova ilçesine baðlý Daðlýca
bölgesinde teröristlerle girdiði çatýþmada þehit
olan Uzman Çavuþ Metin Can’ýn (23) annesi
Seçil Can (46), oðlunu Anneler Günü’nde
topraða vermenin acýsýný yaþadý. Türkeli
Mahallesi’ndeki evinde, Anneler Günü’nde
oðlunun cenazesini beklerken aðýtlar yakan
anne Seçil Can’ý ne yakýnlarý, ne kocasý Güngör
Can, ne de çocuklarý Ýkbal, Ýlkay ve Mete teskin
edebildi. Acý haberi aldýðý günden beri evi
yakýnlarý ve vatandaþlarýn akýnýna uðrayan Can,
‘’Oðlum daha 23 yaþýndaydýn, sana doyamadým
bile. Her Anneler Günü’nde elimi öpemesen
bile telefonla arar, kutlardýn. Bugün Anneler
Günü’mü böyle mi kutlayacaktýn. Þimdi elimi
öpmeni deðil, cenazeni bekliyorum kýnalý
kuzum. Ben seni öpmeye kýyamazdým, senin
canýný nasýl aldýlar. Daha mürüvvetini bile
göremedim’’ diyerek sinir krizleri geçirdi.
Oðlunun yaklaþýk 15 gün önce izinli olarak
evine geldiðini, 13 gün kaldýðýný, hasret
giderdiklerini dile getiren Can, oðluyla son
görüþmelerini þöyle anlattý: ‘’Ölümü sanki
içine doðmuþtu. Zaten melek gibiydi, kimseyi
kýrmaz incitmezdi. Hatta, bir arkadaþýndan
daha önce aldýðý borç parayý da ödemiþ,
‘hakkýný helâl et’ demiþ. Öldüðü gün telefonda
Filistin’e ambargo kalksýn
Millî Güvenlik dersine protesto
AFYONKARAHÝSAR Hak ve Özgürlükler Platformu, düzenlediði eylem ile okullarda okutulan
Millî Güvenlik dersini protesto etti. Hak ve Özgürlükler Platformu üyeleri, tepkilerini dile getirmek için ellerinde pankartlarla PTT binasý
önünde basýn açýklamasý yaptý. Açýklamayý okuyan Afyonkarahisar Hak ve Özgürlükler
Platformu sözcüsü Þennur Demir, askerlerin
okullarda üniforma ile bulunmalarýna bir anlam veremediklerini söyledi. Demir, subaylar
tarafýndan derslerde günlük siyasi konularýn
iþlendiðini ileri sürdü. Eðitimin kaliteli olabilme si nin an cak e ði ti min öz gür leþ me siy le
mümkün olduðunu belirten Demir konuþmasýna þöyle devam etti: “Eðitim sistemimizde
defalarca müfredata ders ve ders kitaplarýna yönelik deðiþiklikler olmasýna raðmen 1926’dan
beri okutulan millî güvenlik derslerine dokunulmamýþtýr. Bu derse yönelik bu zamana kadar
Millî Eðitim Bakanlýðý’nýn hiçbir deðiþiklik yapmamasý bize bu dersin Millî Eðitim Bakanlýðý dýþýndaki unsurlarca dayatýldýðýný gösteriyor.
ÖÐRENCÝLER ZORLA 6. KOLORDU
KOMUTANLIÐINA GÖTÜRÜLDÜ
EN son Adana Seyhan’da tamamý kýz öðrencilerden oluþan bir Ýmam Hatip okulunda öðrencilerin zorla 6. Kolordu Komutanlýðýný gezmeye götürülmesi ve orada
baþörtülerinin zorla açtýrýlmasý yapýlan
baskýyý ve dayatmayý bize açýkça gösteriyor.” Demir, eðitim pedagojisi olmayan
subaylarýn okullarda ki bulunuþ amaçlarýnýn masum görünmediðini söyledi. Öðretmenlere yönelik fiþlemeler ve çocuklara yönelik endoktrinasyon ve baskýlarýn
bunun göstergesi olduðunu vurgulayan
Demir, “Bu subaylar tarafýndan derslerde
günlük siyasî konular iþleniyor ve Ýmam
Hatip Liselerindeki kýz öðrencilerin baþörtüsü özgürlüklerine karþý baský, tehdit ve
dayatmalar sürdürülüyor” dedi. Basýn açýklamasýnýn okunmasý ve atýlan sloganlarýn ardýndan platform üyeleri olaysýz bir
þekilde daðýldý. Afyonkarahisar / cihan
Afyonkarahisar Hak ve Özgürlükler Platformu, okullarda okutulan Millî Güvenlik dersini protesto etti.
Seçil Can (ortada) Anneler Günü’nde Hakkâri’de þehit olan oðlunun cenazesini bekledi. FOTOÐRAFLAR: AA
görüþtüm, iyi olduðunu, telefonlarýn sürekli
çekmediðini söyledi. Zaten hep o bizi arardý.’’
Þehidin babaannesi Lütfiye Can (65) ise torunu
için gözyaþý dökerken, teröre lanetler yaðdýrdý.
Bu arada, Kozan ilçesinin birçok yerinde
vatandaþlar, evlerinin ve iþ yerlerinin önünü,
cadde ve sokaklarý Türk bayraklarýyla donattýlar. Þehir içi dolmuþ sürücüleri de araçlarýna
siyah kurdele ve Türk Bayraðý astý. Þehit olan
Uzman Çavuþ Metin Can’ýn, cenazesi
Kozan’da Hoþkadem Camii’ndeki törenin
ardýndan þehitlikte topraða verildi. Kozan / aa
Þehit anneleri oðullarýnýn
mezarýný ziyaret etti
lýk oluþtu, herkes ambargonun kaldýrýlmasýný istiyor. Vatandaþlar 23 Mayýsta hareket edecek gemilere çok büyük destek verdi. Gemileri satýn aldýk. Ýçindeki malzemeleri yüklemeye çalýþýyoruz. Dünyanýn her tarafýndan
bu gemiye katýlanlar olacak. Eðer Ýsrail gemilere müdahale etmezse iki gün içerisinde
Gazze’ye ulaþýrýz. Bir hafta içerisinde de döneriz. Fakat, Ýsrail yardým gemilerini vuracaðýný söylüyor. Bu tam bir korsanlýktýr.
Allah’ýn izniyle yardým gemilerimiz Gazze’ye girecektir.’’ Ýsrail’in yardým gemilerinin Gazze’ye girmesini engellemek için
ÝHH çalýþaný Ýzzet Þahin’i yakalayýp gözaltýna aldýðýný anlatan Yýldýrým, gözaltý süresinin sürekli uzatýlarak yardýmlarýn engellenmek istediðini ileri sürdü. Edirne / aa
Yatsý
21.11
21.33
21.29
21.52
21.50
20.55
21.02
21.00
21.42
21.03
21.33
Ýller
Ýstanbul
Ýzmir
Kastamonu
Kayseri
Konya
Samsun
Þanlýurfa
Trabzon
Van
Zonguldak
Lefkoþa
Kayseri’de þehit anneleri, oðullarýnýn mezarlarýný ziyaret etti. Anneler Günü’nü buruk kutlayan þehit anneleri, çocuklarýnýn mezarlarýný ziyaret edip çiçek býraktý. Kartal Þehitliðine gelen þehit annesi Þevkiye Aktunç, oðlu Bekir
Aktunç’un mezarýný okþayýp fotoðrafýný öptükten sonra karanfil býraktý. Oðlunun saðlýðýnda her Anneler Günü’nde
kendisini hatýrladýðýný belirten Þevkiye Aktunç, ‘’O bana gelemedi, ben ona geldim. Oðlum sað olsa þimdi yanýmda
olacaktý, elimi öpecekti 10 yýldan beri her bayramda, her Anneler Günü’nde onu yalnýz býrakmýyorum, mezarýný
ziyaret edip hasret gideriyorum’’ dedi. Þehit annesi Sebahat Vurgan da ‘’Oðlum bu vatan için öldü. Þu an yanýmda
onu hissediyorum. Mezarýný devamlý ziyaret ediyorum’’ diye konuþtu. Tunceli’nin Nazimiye ilçesindeki Sarýyayla
Jandarma Karakolu’na 30 Nisanda teröristlerce düzenlenen baskýnda þehit düþen uzman çavuþ Kemal Koçyiðit’in
annesi Nazmiye Koçyiðit de oðlunun mezarýný ziyaret etti. Anneler Günü dolayýsýyla sabahýn erken saatlerinden
itibaren Edirnekapý Þehitliði’ne gelen þehit anneleri, çocuklarýnýn mezarlarýný ziyaret etti. Çiçeklerle mezarlýða gelen
þehit anneleri, çocuklarýnýn mezarý baþýnda dua edip çiçek býraktý. Kayseri / aa
DARÜLACEZELÝ ANNELERE ZÝYARETÇÝ AKINI
ÝSTANBUL Büyükþehir Belediyesi Saðlýk ve Sosyal Hizmetler Daire Baþkanlýðý, Kayýþdaðý Darülaceze Müdürlüðü’nde hayatýný sürdüren 330 yaþlý ve kimsesiz bayan,
bir Anneler Gününü daha Ýstanbul’un çeþitli yerlerinden gelen ziyaretçileriyle geçirdi. Anneler Günü hazýrlýklarýný önceden tamamlayan Darülacezeli anneler, gü-
nün erken saatlerinden itibaren, ziyaretlerine gelecek olan misafirlerini beklemeye baþladý. Darülaceze’nin bayan sakinlerini bu önemli günlerinde gönüllü kuruluþlardan, üniversitelerin öðrenci derneklerine; Darülaceze
dostlarýndan sanat dünyasýna yaklaþýk 850 Ýstanbullu
ziyaret etti. Ýstanbul/Yeni Asya
Ordulu þehidin evine ateþ düþtü
HAKKÂRÝ’NÝN Yüksekova ilçesi Daðlýca bölgesi
Oramar Tepesi’nde uzaktan kumandalý mayýnýn
patlatýlmasý sonucu þehit düþen þehit çavuþ Emrah
Aktaþ’ýn (23) evine ateþ düþtü. Dört gündür arazi
taramasýnda olan ve mayýn dedektörcüsü olarak
görev yapan Çavuþ Emrah Aktaþ’ýn uzman
çavuþluk sýnavýna girdiði ve kazandýðý, 3 ay sonra
terhis olacaðý ardýndan ise Uzman Çavuþluk
görevine baþlayacaðý öðrenildi. Þehit Aktaþ’ýn babasý
Sami Aktaþ (54), “Vatan sað olsun, yapacak baþka
bir þey yok, olsa da elden gelmez. Dilerim yapanlarýn yanlarýna kalmaz” dedi. Baba Aktaþ, oðlu ile
en son 3 gün önce görüþtüðünü kaydederek,
“Oramar Tepesi’nde bir süre kalacaðýz demiþti. 14
Aðustos’ta terhis olacaktý. Uzman çavuþ olmak
istiyordu. Sýnavlara girip kazandý. Terhis olduktan sonra uzman çavuþ olarak askerde kalacaktý.
Hakkâri Yüksekova’yý seviyordu. Çok cesurdu.
Doðu’da görev yapmaktan dolayý gururluydu” diye
anlattý. Oðlunun odasýnda aðlayan anne Haným
Aktaþ (51) ise “Kýnalý kuzum, böyle mi gelecektin?
Sen bizleri nasýl býrakýp da gidersin. Hani senin
daha düðününü yapacaktýk. Sensiz biz ne
yaparýz?” diyerek aðýtlar yaktý. Ordu / cihan
Ýmsak
4.00
4.20
3.39
3.45
4.01
3.29
3.39
3.17
3.14
3.46
4.08
Güneþ
5.45
5.58
5.25
5.24
5.38
5.15
5.14
5.02
4.53
5.33
5.40
Öðle
13.08
13.15
12.48
12.42
12.54
12.38
12.28
12.25
12.10
12.56
12.50
Ýkindi
16.59
17.03
16.41
16.30
16.41
16.30
16.14
16.17
15.58
16.49
16.33
Akþam
20.18
20.19
20.00
19.47
19.57
19.49
19.30
19.35
19.15
20.08
19.48
Yatsý
21.54
21.49
21.37
21.17
21.26
21.26
20.58
21.11
20.45
21.45
21.12
Tabiat Risalesi
YE­NÝ­AS­YA’dAN­SÝ­ZE
[email protected]
u sezonun son hediyesi olarak vereceðimizi geçen sonbaharda duyurduðumuz,
önceki hafta bu köþede tekrar hatýrlattýðýmýz ve Cuma’dan itibaren anonslarýna baþladýðýmýz Tabiat Risalesi için de geri sayým baþladý.
Bilindiði gibi, bu eser, inkârcýlýðýn en önemli
dayanaklarýndan biri olan tabiatperestlik fikrini, kökünden yerle bir ediyor.
“Ma dem mev cu dat var ve in kâr e dil mez.
Hem her mevcut sanatlý ve hikmetli vücuda geliyor. Hem madem kadîm deðil, yeniden oluyor” deyip, bu “vücuda geliþ”in izahý için aklen
dört yolun bulunduðuna iþaret ediyor:
* Ya sebepler icad ediyor,
* Ya kendi kendine oluyor,
* Ya tabiatýn tesiriyle vücuda geliyor.
* Ya da bir Kadîr-i Zülcelâlin kudretiyle vücuda geliyor.
Üstad bu ihtimalleri sýraladýktan sonra þöyle
devam ediyor:
“Madem aklen bu dört yoldan baþka yol yok.
Evvelki üç yol muhal, battal, mümteni, gayr-i
kabil (imkânsýz, geçersiz) olduklarý kat’î ispat edilse, bizzarure ve bilbedahe (mecburen ve açýk
bir þekilde), dördüncü yol olan tarîk-ý vahdaniyet (bir, tek ve benzersiz olan Allah’a götüren
yol) þeksiz, þüphesiz sabit olur.”
Ve eserin devamýnda, evvelki üç yol, inkârcýlarda itiraza mecal býrakmayan aklî ve mantýkî
delil ve izahlarla çürütülüp, dördüncü þýk olan
“Bir olan Allah yarattý” esasý ispat ediliyor.
Öyle ki, bu izah ve ispatlardan sonra, inkârcý
tabiatperest teslim olup þöyle diyor:
“Þimdiye kadar yanlýþ gittiðimiz yol hem yüz
derece muhal (imkânsýz), hem gayet zararlý ve
nihayet derecede çirkin bir meslek olduðunu itiraf ediyorum. Sâbýk (geçmiþ) tahkikatýnýzdan,
zerre miktar þuuru bulunan anlayacak ki, tabiata icat vermek mümtenidir, muhaldir (imkânsýzdýr). Ve herþeyi doðrudan doðruya Vacibü’lVücuda (Varlýðý kesin ve reddedilemez olan Allah’a) vermek vacipdir, zarurîdir. ‘Elhamdülillahi ale’l-iman’ (Ýman nimeti için Allah’a hamd
olsun) deyip iman ediyorum.”
Eserin devamýnda, iman eden eski tabiatperestin, zihnini meþgul eden “Önemsiz þeylerde
sebeplerin icada müdahaleleri Allah’ýn rububiyet saltanatýna ne zarar verir, bundan dolayý
saltanatýna bir noksanlýk gelir mi?” þeklindeki iki þýklý sualine yine ikna edici bir cevap veriyor.
Son kýsmýnda ise üç sual cevaplandýrýlýyor:
1. “Çok tembellerden ve târikü’s-salâtlardan
(namazý terk edenlerden) iþitiyoruz. Diyorlar
ki: ‘Cenab-ý Hakkýn bizim ibadetimize ne ihtiyacý var ki, Kur’ân’da çok þiddet ve ýsrarla, ibadeti terk edeni zecr edip (sakýndýrýp) Cehennem gibi dehþetli bir ceza ile tehdit ediyor?”
2. “Her mevcut, her cihette, her iþinde ve
her þe yin de (...) me þi et-i Ý lâ hi ye ye (Ce nab-ý
Hakkýn iradesine) ve kudret-i Rabbaniyeye tâbi
olmasý çok azîm (büyük) bir hakikattir, (...) dar
zihinlerimize sýðýþmýyor. Halbuki gördüðümüz
bu nihayet derecede mebzuliyet (bolluk), hilkat
ve icad-ý eþyadaki (varlýklarýn vücuda getirilip
yaratýlýþýndaki) hadsiz sühulet (kolaylýk), (...) o
hakikat-ý azîmeyi (büyük hakikati), en makbul
ve en mâkul bir mesele olduðunu gösteriyorlar.
Bu kolaylýðýn sýrrý ve hikmeti nedir?”
3. “Þu zamanda çok ileri giden feylesoflar diyorlar ki: ‘Hiçten, hiçbir þey icatedilmiyor ve
hiçbir þey idam edilmiyor; yalnýz bir terkip, bir
tahlildir ki, kâinat fabrikasýný iþlettiriyor.”
Bu üç sualin de geniþ izahlarla cevaplandýrýldýðý eser, netice olarak, “tabiatý býrakýp hakikate
geçen zat”ýn þu sözleriyle sona eriyor:
“Cenab-ý Hakka zerrat (zerreler) adedince
þükür ve hamd ve sena ediyorum ki, kemal-i imaný (kâmil imaný) kazandým; evham ve dalâletlerden kurtuldum ve hiçbir þüphem de kalmadý. Elhamdülillâhi alâ dini’l-Ýslâm ve kemali’l-iman. (Ýslâm dini ve kâmil imandan dolayý
Allah’a hamd olsun.)”
Ýþte Tabiat Risalesi bu kuvvete sahip bir eser.
Dikkatle ve anlayarak okuyan inkârcý, materyalist ve tabiatperestleri imana getiriyor; ehl-i imanýn da imanýný güçlendiriyor.
Onun için bu esere, inansýn veya inanmasýn,
herkesin ihtiyacý var.
B
FOTOÐRAF: AA
ÝNSAN Hak ve Hürriyetleri (ÝHH) Ýnsanî
Yardým Vakfý Genel Baþkaný Bülent Yýldýrým, ‘’Toplumda Filistin’e karþý büyük bir
duyarlýlýk oluþtu, herkes ambargonun kaldýrýlmasýný istiyor’’ dedi. Yýldýrým, Edirne Ticaret ve Sanayi Odasý’nda düzenlenen ‘’Rotamýz Filistin Yükümüz Ýnsanî Yardým’’ konferansýnda, Ýsrail’in bütün dünyanýn gözü önünde Filistin’e saldýrdýðýný ve binlerce Filistin vatandaþýný þehit ettiðini belirtti. ÝHH
öncülüðünde Avrupa’nýn çeþitli ülkelerinden toplanan yardýmlarýn satýn alýnan sekiz
gemiyle Gazze’ye taþýnacaðýný anlatan Yýldýrým, þunlarý söyledi: ‘’(Rotamýz Filistin Yükümüz Ýnsanî Yardým) kampanyasýyla Ýnþallah
Filistin’e uygulanan ambargoyu kaldýracaðýz.
Toplumda Filistin’e karþý büyük bir duyarlý-
Akþam
19.44
20.00
20.02
20.19
20.16
19.26
19.32
19.26
20.09
19.36
20.04
4
FARK
Korkunç yasaða
karþý cesur çýkýþ
FARUK ÇAKIR
YENÝASYA / 10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ
HA­BER
Tam üyelik çabalarýmýz kararlýlýkla sürecek
TBMM Baþ­ka­ný­Meh­met­A­li­Þa­hin,­Av­ru­pa
Bir­li­ði’ne­tam­ü­ye­li­ðin­Tür­ki­ye­i­çin­stra­te­jik­bir
he­def­ol­du­ðu­nu­vur­gu­la­ya­rak,­“Mec­li­si­miz
bun­dan­son­ra­da­ül­ke­mi­zin­AB’ye­tam­ü­ye­lik
yo­lun­da­ki­ça­ba­la­rý­na­kat­ký­sý­ný­ka­rar­lý­lýk­la­sür­dü­re­cek­tir”­de­di.­Þa­hin,­9­Ma­yýs­Av­ru­pa­Gü­nü
do­la­yý­sýy­la­ya­yým­la­dý­ðý­me­saj­da,­1950­yý­lýn­da
Fran­sa­Dý­þiþ­le­ri­Ba­ka­ný­Ro­bert­Schu­man’ýn­ya­yým­la­dý­ðý­bil­di­riy­le­Av­ru­pa­Bir­li­ði’nin­ku­rul­ma­sý­yo­lun­da­ilk­so­mut­a­dý­mýn­a­týl­dý­ðý­ný,­bu­se­bep­le­9­Ma­yýs’ýn­‘’Av­ru­pa­Gü­nü’’­o­la­rak­an­lam
ka­zan­dý­ðý­ný­be­lirt­ti.­U­lus­la­ra­ra­sý­so­run­la­rýn­art­-
ma­sý­ve­kar­ma­þýk­laþ­ma­sý­nýn,­sa­vaþ­la­ra­sah­ne­o­lan­Av­ru­pa’da­bü­tün­leþ­me­ça­ba­la­rý­nýn­güç­len­me­si­ni­ve­tüm­ül­ke­le­rin­hak­la­rý­nýn­ko­ru­na­rak
bir­lik­i­çe­ri­sin­de­çö­zül­me­si­fik­ri­nin­ge­liþ­me­si­ni
sað­la­dý­ðý­na­dik­ka­ti­çe­ken­Þa­hin,­bu­ça­ba­la­rýn
so­nu­cun­da­yak­la­þýk­500­mil­yon­in­san­i­çin­or­tak­bir­he­de­fi­ve­ge­le­ce­ði­tem­sil­e­den­AB’nin,
dün­ya­ü­ze­rin­de­ba­rýþ­ve­is­tik­ra­ra­kat­ký­sað­la­yan
u­lus­la­ra­ra­sý­bir­o­lu­þum­o­la­rak­ha­ya­ta­geç­ti­ði­ni
i­fa­de­et­ti.­Þa­hin,­me­sa­jýn­da­þun­la­rý­kay­det­ti:
‘’De­mok­ra­si,­in­san­hak­ve­öz­gür­lük­le­ri­ve
hu­ku­kun­üs­tün­lü­ðü­gi­bi­ev­ren­sel­de­ðer­ler­ü­-
ze­rin­de­yük­se­len­AB’ye­tam­ü­ye­lik­ül­ke­miz­i­çin­de­stra­te­jik­bir­he­def­tir.­Yak­la­þýk­ya­rým
as­rý­bu­lan­AB’ye­tam­ü­ye­lik­ça­ba­la­rý­mýz,­çað­daþ­me­de­ni­yet­ler­se­vi­ye­si­nin­ü­ze­ri­ne­çýk­ma
an­la­yý­þýn­dan­güç­al­mak­ta­dýr.­Geç­miþ­ten­be­ri
AB’ye­tam­ü­ye­lik­he­de­fi­doð­rul­tu­sun­da­dev­rim­ni­te­li­ðin­de­dü­zen­le­me­ler­ya­pan­Yü­ce
Mec­li­si­miz,­Tür­ki­ye’nin­da­ha­de­mok­ra­tik,
da­ha­öz­gür­ve­kal­kýn­mýþ­bir­ül­ke­ha­li­ne­gel­me­si­i­çin­ça­lýþ­mak­ta­dýr.­Mec­li­si­miz­bun­dan
son­ra­da­ül­ke­mi­zin­AB’ye­tam­ü­ye­lik­yo­lun­da­ki­ça­ba­la­rý­na­kat­ký­sý­ný­ka­rar­lý­lýk­la­sür­dü­re­-
cek­tir.­Fark­lý­me­de­ni­yet­le­ri,­kül­tür­le­ri­bu­luþ­tu­ra­rak­bir­a­ra­da­öz­gür­ce­ya­þa­ma­la­rý­ný­sað­la­yan­kök­lü­bir­ta­ri­hi­geç­mi­þe­sa­hip­o­lan­Tür­ki­ye’nin­AB’ye­ü­ye­li­ði­nin­or­tak­ba­rýþ­ve­is­tik­rar­ça­ba­la­rý­na­bü­yük­kat­ký­sað­la­ya­ca­ðý­a­çýk­týr.
Me­de­ni­yet­ve­ba­rýþ­pro­je­si­o­la­rak­de­ðer­len­di­ri­len­AB’nin­a­maç­la­rý­ný­ger­çek­leþ­ti­re­bil­me­si,
so­run­la­ra­ge­niþ­bir­ge­le­cek­viz­yo­nuy­la­yak­laþ­ma­sý­na­bað­lý­dýr.­AB­yo­lun­da­ö­nem­li­a­þa­ma­lar­kat­e­den­ül­ke­mi­zin­tam­ü­ye­lik­he­de­fi­ne­u­la­þa­ca­ðý­na­o­lan­i­nan­cým­la­9­Ma­yýs­Av­ru­pa
Gü­nü’nü­kut­lu­yo­rum.’’­­Ankara / aa
[email protected]
ýl­lar­dan­be­ri­söy­lü­yo­ruz,­so­na­er­me­di­ði­sü­re­ce­yýl­lar­ca­da­ha­söy­le­me­ye­de­vam­e­de­ce­ðiz­ki­Tür­ki­ye’yi­i­da­re­e­den­le­rin­yap­tý­ðý­en
bü­yük­ yan­lýþ,­ ba­þör­tü­sü­ne­ ya­sak­ uy­gu­la­mak­týr.
Bu­öy­le­bir­ya­sak­ki,­hem­ka­nun­suz­hem­de­in­saf­sýz...­Bü­yük­ço­ðun­luk­bu­ya­sa­ða­kar­þý,­a­ma­ya­sak­çý­la­rýn­ i­na­dý­ da­ i­nat!­ Dün­ya­ yý­kýl­sa,­ Tür­ki­ye’nin­e­ko­no­mi­si­ve­sa­na­yi­si­çök­se;­on­lar­i­çin­hiç
fark­et­mez,­ye­ter­ki­ya­sak­de­vam­et­sin!
Pe­ki­bu­hak­sýz,­hu­kuk­suz­ve­ka­nun­suz­ba­þör­tü­sü­ya­sa­ðý­böy­le­sü­rüp­gi­de­bi­lir­mi?­Gi­de­mez,­git­me­me­li­ve­Ýn­þal­lah­git­me­ye­cek.­Çün­kü­ba­þör­tü­sü
ya­sa­ðý­na­kar­þý­çý­kan­lar­ve­so­na­er­me­si­ni­is­te­yen­ler
sa­de­ce­ba­þý­ör­tü­lü­o­lan­lar­ve­a­il­e­le­ri­de­ðil,­ba­þý­a­çýk
o­lan­lar­da­ar­týk­bu­ya­sa­ðýn­‘kor­kunç’­ol­du­ðu­nu­i­fa­de­e­di­yor­lar.­Ka­nun­suz­ya­sa­ða­ce­sa­ret­le­kar­þý­çý­kan­i­sim­le­re­bir­i­lâ­ve­da­ha­var:­La­le­Man­sur.­
Ar­ka­da­þý­mýz­Ha­san­Hü­se­yin­Ke­mal’e­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da­Man­sur­þun­la­rý­söy­le­miþ:
*Da­ha­ön­ce,­genç­ken­ba­þör­tü­sü­ve­çar­þaf­be­nim­ i­çin­ ka­bul­ e­di­le­mez­ bir­ þey­di.­ An­cak­ A­na­do­lu’yu­ gez­dik­çe­ du­ru­mun­ far­ký­na­ var­dým.­ (...)
Ba­þör­tü­sü­ ko­nu­sun­da­ tar­týþ­tý­ðý­mýz­ bir­ ar­ka­da­þým­var.­(...)­So­nuç­ta­dü­þün­ce­tar­týþ­ma­sý­ya­pý­yo­ruz­bu­da­çok­nor­mal…
*Be­nim­de­bir­re­ak­si­yo­num­var­dý.­Da­ha­son­ra
gör­düm­ki­çok­de­ði­þik­in­san­lar­var.­Be­yin­o­la­rak
ge­niþ­ gö­rüþ­lü­ bi­ri­ ba­þör­tü­lü­ o­la­bi­li­yor.­ Ý­nanç
baþ­k a­ bir­ þey,­ o­n u­ sor­g u­l a­y a­m az­s ý­n ýz.­ Av­r u­pa’da­ Ka­to­lik­ bir­ çok­ in­san­ var.­ Ýn­san­lar­ ne­ þe­kil­de­ya­þa­mak­is­ti­yor­lar­sa­öy­le­ya­þa­ma­lý­lar.­Ben
ba­þör­tü­sü­ne­des­tek­o­la­rak­bir­lik­te­fo­toð­raf­çek­ti­ren­ler­den­ bi­ri­yim.­ E­ðer­ ba­þý­mý­ ka­pat­mam­ ge­rek­ti­ði­ne­i­nan­say­dým­be­ni­kim­se­tu­ta­maz­dý!
*(So­ru:­Ü­ni­ver­si­te­de­ki­ba­þör­tü­sü­ya­sa­ðý­na­ne­di­yor­su­nuz?) Kor­kunç…­Kor­kunç…­Biz­de,­ken­di­si­ni­baþ­ka­sý­nýn­ye­ri­ne­koy­mak­çok­ek­sik­bir­duy­gu.
“O­nun­ye­rin­de­ol­say­dým,­o­nun­doð­du­ðu­çev­re­ye
doð­say­dým,­on­lar­dan­bi­ri­ol­say­dým”­an­la­yý­þý­nýn
tam­ter­si­ne­müt­hiþ­bir­ö­te­ki­leþ­tir­me­var.
Þu­nu­gör­mek­lâ­zým­ki,­La­le­Man­sur­gi­bi­i­sim­ler­de­ba­þör­tü­sü­ya­sa­ðý­ný­‘Kor­kunç...­Kor­kunç...’
o­la­rak­ad­lan­dýr­ma­ya­baþ­la­dýk­la­rý­na­gö­re­ya­sa­ðýn
de­vam­ et­me­si­ müm­kün­ de­ðil.­ A­ma­ da­ha­ da­ ö­nem­li­ o­lan­ bir­ nok­ta­ þu­dur:­ Man­sur­ ne­ di­yor?
“E­ðer­ba­þý­mý­ka­pat­mam­ge­rek­ti­ði­ne­i­nan­say­dým
be­ni­kim­se­tu­ta­maz­dý!”­Bu­çok­ö­nem­li­bir­i­fa­de.
Bir­ i­nanç,­ bir­ ka­rar­lý­lýk­ gös­ter­ge­si.­ “E­ðer­ ba­þý­mý
ka­pat­mam­ ge­rek­ti­ði­ne­ i­nan­say­dým­ be­ni­ kim­se
tu­ta­maz­dý!”­di­yen­le­rin­sa­yý­sý­her­ge­çen­gün­art­tý­ðý­na­ gö­re­ ba­þör­tü­sü­ ya­sa­ðýn­da­ di­re­nen­ler­ kay­bet­me­ye­mec­bur­ve­mah­kûm­dur­lar.
Þu­da­çok­ö­nem­li­ki,­bu­yön­de­gö­rüþ­be­yan­e­den
ve­ya­sa­ðý­sa­vu­nan­la­ra­kar­þý­ce­sur­çý­kýþ­la­ra­im­za­a­tan­la­rýn­sa­yý­sý­her­ge­çen­gün­ar­tý­yor.­Bu­nun­la­bir­lik­te,­bu­ko­nu­lar­da­a­sýl­ko­nuþ­ma­sý­ge­re­ken­le­rin
nis­be­ten­sus­tu­ðu­ve­‘in­zi­va­ya­çe­kil­di­ði’­de­bir­ger­çek.­Dü­nün­‘mü­ca­hit’le­ri­nin­i­þi­o­lu­ru­na­bý­rak­ma­sý
nor­mal­mi­dir?­San­ki­ba­þör­tü­sü­ya­sa­ðý­uy­gu­lan­mý­yor­muþ­gi­bi­dav­ran­mak,­mil­yon­la­rý­mað­dur­e­den
hak­sýz­ve­ka­nun­suz­ya­sak­kar­þý­sýn­da­ses­siz­kal­mak
Tür­ki­ye’yi­i­da­re­e­den­le­re­ya­kýþ­mý­yor.
Tür­ki­ye’nin­ö­nü­nü­tý­ka­yan­ve­uf­ku­nu­ka­rar­tan
bu­‘kor­kunç­ya­sa­ða’­kar­þý­ce­sur­çý­kýþ­la­rýn­de­va­mý­nýn­gel­me­si­ni­ve­ya­sa­ðýn­bir­an­ön­ce­bü­tün­ne­ti­ce­le­riy­le­bir­lik­te­so­na­er­me­si­ni­te­men­ni­e­di­yo­ruz.
Y
KPSS baþvurularý baþladý
nKAMU Per­so­ne­li­Seç­me­Sý­na­vý­(KPSS)­baþ­vu­ru­la­rý­bu­gün­baþ­la­dý.­10-11­Tem­muz­2010­ta­rih­le­rin­de­ya­pý­la­cak
o­lan­sý­na­va­baþ­vu­ru­lar,­21­Ma­yýs’ta­so­na­e­re­cek.­2010KPSS­li­sans­ (dört­ve­ya­da­ha­faz­la­yýl­lýk­yük­se­köð­re­tim)
prog­ram­la­rýn­dan­me­zun­o­lan­lar­i­le­me­zun­o­la­bi­le­cek
du­rum­da­bu­lu­nan­lar­i­çin­ge­çer­li.­Bir­li­sans (dört­ve­ya
da­ha­faz­la­yýl­lýk­yük­se­köð­re­tim)­ prog­ra­mýn­dan­me­zun
ol­ma­mýþ­ol­mak­ko­þu­luy­la;­ön­li­sans­(i­ki­yýl­lýk­mes­lek­yük­se­ko­ku­lu­ve­i­ki­yýl­lýk­a­çý­köð­re­tim) ve­or­ta­öð­re­tim­(li­se­ve
den­gi­mes­lek­li­se­si)­me­zun­la­rý­i­le­bu­ku­rum­lar­dan­me­zun­o­la­bi­le­cek­du­rum­da­o­lan­lar­i­se­26­Ey­lül­2010­ta­ri­hin­de­ya­pý­la­cak­o­lan­sý­na­va­gi­re­cek­ler.­Sý­nav­so­nuç­la­rý,
sý­nav­ta­ri­hin­den­i­ti­ba­ren­i­ki­yýl­ge­çer­li.­Sý­nav,­10-11
Tem­muz­2010­ta­rih­le­rin­de,­Cu­mar­te­si­sa­bah,­Cu­mar­te­si­öð­le­den­son­ra,­Pa­zar­sa­bah­ve­Pa­zar­öð­le­den­son­ra­ol­mak­ü­ze­re­dört­o­tu­rum­da­81­il­mer­ke­zi­ve­Lef­ko­þa’da
ya­pý­la­cak.­Sý­nav­da­çok­tan­seç­me­li­so­ru­lar­dan­o­lu­þa­cak
test­ler­uy­gu­la­na­cak,­ce­vap­lar­ce­vap­kâ­ðýt­la­rý­na­i­þa­ret­le­ne­cek,­ce­vap­kâ­ðýt­la­rý­ÖSYM’de­op­tik­o­ku­yu­cu­lar­la­o­ku­na­cak­ve­bil­gi­sa­yar­la­de­ðer­len­di­ri­le­cek.­Baþ­vu­ru­hiz­met
üc­re­ti­3­TL,­sa­de­ce­Cu­mar­te­si­sa­bah­o­tu­ru­mu­na­gi­re­cek
a­day­lar­35,00­TL;­Cu­mar­te­si­sa­bah­ar­tý­di­ðer­üç­o­tu­rum­dan­her­han­gi­bi­ri­ne­de­gi­re­cek­a­day­lar­55,00­TL;­Cu­mar­te­si­sa­bah­ar­tý­di­ðer­üç­o­tu­rum­dan­her­han­gi­i­ki­si­ne
de­gi­re­cek­o­lan­a­day­lar­75,00­TL;­tüm­o­tu­rum­la­ra­gi­re­cek­a­day­lar­i­se­95,00­TL­ö­de­ye­cek.­Ankara / cihan
AB, TÜRKÝYE’YÝ
KAYBETMEMELÝ
AB DÖNEM BAÞKANI ÝSPANYA’NIN ANKARA BÜYÜKELÇÝSÝ CLOS, TÜRKÝYE’NÝN AB ÜYELÝÐÝNÝN AVRUPA ÝÇÝN KAÇIRILMAMASI GEREKEN BÝR FIRSAT OLDUÐUNU KAYDETTÝ.
ÝSPANYA’NIN An­ka­ra­Bü­yü­kel­çi­si­Jo­an
Clos,­bü­yük­dö­nü­þüm­ge­çi­ren­ve­de­mok­ra­tik­le­þen­Tür­ki­ye’nin­AB’yi­hak­et­ti­ði­ni
söy­le­di.­Bü­yü­kel­çi,­“Bal­kan­lar’da­ki­so­run­la­rý­çöz­mek­is­ti­yor­sak,­dün­ya­da­nü­fu­zu­mu­zu­ar­týr­mak­ve­ge­niþ­let­mek­is­ti­yor­sak
Tür­ki­ye’nin­AB­ü­ye­li­ði­bi­zim­ka­çýr­ma­ma­mýz­ge­re­ken­bir­fýr­sat­týr”­de­di.
DW’ye­ko­nu­þan­AB­Dö­nem­Baþ­ka­ný­Ýs­pan­ya’nýn­An­ka­ra­Bü­yü­kel­çi­si­Clos,­Tür­ki­ye’de­ki­de­ði­þim­sü­re­cin­den­u­mut­lu
ol­du­ðu­nu­i­fa­de­e­de­rek,­so­ðuk­sa­vaþ­dö­ne­min­den
bu­ya­na­Av­ru­pa­i­çin
bü­yük­fe­da­kâr­lýk­lar
ya­pan­ve­son­dö­nem­de­de­mok­ra­tik­leþ­me­yö­nün­de
ö­nem­li­a­dým­lar­a­tan­Tür­ki­ye’nin,­AB
ku­l ü­b ü­n e­ ka­t ýl­m a­y ý
hak­et­t i­ð i­n i­söy­l e­d i.
“Av­ru­pa­Bir­li­ði’ne­ü­ye­lik­ar­zu­nu­zu­mu­ha­fa­z a­ e­d in”
tav­si­ye­sin­de­bu­lu­nan­Clos,­Tür­ki­ye’nin
ge­le­ce­ði­nin­Av­ru­pa­Bir­li­ði’nde­ol­du­ðu­nu
kay­det­ti.­Ba­ya­kel­çi,­Clos,­“So­ðuk­sa­vaþ­dö­ne­mi­ve­iz­le­yen­sü­reç­te­Türk­hal­ký­nýn
yap­tý­ðý­tüm­fe­da­kar­lýk­lar­kar­þý­sýn­da­biz
on­la­ra­‘li­be­ral­de­mok­ra­tik­ku­lü­be­hoþ­gel­di­niz’­de­me­li­yiz,­bu­nu­Türk­hal­ký­na­borç­lu­yuz.­A­ma­ay­ný­za­man­da­Tür­ki­ye’den­de
de­mok­ra­tik­il­ke­le­re­u­yum­sað­la­ma­sý­ný­is­ti­yo­ruz”­­di­ye­ko­nuþ­tu.­Clos,­fa­sýl­lar­ü­ze­rin­d e­k i­ mü­z a­k e­r e­l e­r in­ bir­ ne­v i
stand-by­du­ru­mun­da­ol­du­ðu­nu
i­fa­de­e­de­rek,­­fa­sýl­la­rýn­bir
kýs­mý­nýn­si­ya­si­o­la­rak­blo­ke
e­dil­di­ði­ni­söy­le­di.­An­cak
TBMM’de­ge­r ek­l i­ya­s al
de­ði­þik­lik­le­rin­ha­ya­ta­ge­çi­ril­me­si­ha­lin­de­i­ler­le­me
kay­de­de­bi­le­cek­fa­sýl­lar­da
ol­d u­ð u­n a­ dik­k a­ çe­k en
Clos,­“Ö­zet­le­e­vet­Av­ru­pa
ta­ra­fýn­dan­bir­sý­kýn­tý­ya­þý­yo­ruz­ a­m a­ ay­n ý­ za­m an­d a
Türk­ta­ra­fýn­da,­mec­lis­te­ba­zý­sý­kýn­tý­lar­mev­cut”­­de­di.­Ýstanbul / Yeni Asya
Clos: Türkiye’nin
üyeliði
kaçýrmamamýz
gereken bir fýrsat
ÝSPANYOL Büyükelçisi Clos, yýl sonuna kadar Kýbrýs sorununa çözüm
bulunamamasý halinde müzakerelerin fiilen duracaðýnýn belirtilmesi üzerine, bu ihtimali önlemek için bir
çö züm bu lun ma sý ný ü mit et ti ði ni
söyledi. Günümüz Avrupa’sý için çok
kötü bir senaryo olacaðýný kaydeden
Joan Clos, Türkiye’nin AB üyelik süre cin de yol al ma sý ge rek ti ði ni dü þündüðünü dile getirdi. Clos, “Çünkü bu Türkiye’nin bizim siyasî kültürümüze güçlü bir þekilde baðlanmasýnýn en iyi garantisidir. Avrupa
ekonomik kriz sürecinden geçiyor
bu ayný zamanda bizim kurumlarýmýzýn kýrýlganlýðýný ortaya koyuyor.
Tüm bu ciddi sorunlara raðmen serin kan lý ha re ket et me li ve Av ru pa’nýn uzun vadeli çýkarlarýný göz önün de bu lun dur ma lý yýz. Bal kan lar’daki sorunlarý çözmek istiyorsak,
dünyada nüfuzumuzu artýrmak ve
geniþletmek istiyorsak Türkiye’nin
AB üyeliði bizim kaçýrmamamýz gereken bir fýrsattýr” diye konuþtu.
“SEVR GÝBÝ DEVASA
HATAYI TEKRARLAMAYALIM”
BÜYÜKELÇÝSÝ Joan Clos, Avrupa’nýn Türkiye’nin üyeliðini zorlaþtýrdýðýný sonra kalkýp Avrupa’ya soðuk baktýklarý için Türk halkýný suçladýklarýný ifade ederek, bu kýsýrdöngünün kýrýlmak zorunda olduðunu kaydetti. Avrupa’ya bakýþ açýsýndaki deðiþim kendilerinin de sorunu olmasý gerektiðini kaydeden Büyükelçisi Joan Clos, þöyle devam etti: “Bu deðiþimin
nedeni verilen farklý ve çok da anlaþýlýr olmayan mesajlar. Ben Avrupa’nýn verdiði mesajlarda deðiþiklik yapmasýnýn zaruri olduðunu düþünüyorum. Türkiye konusunda düþünceli deðil aktif olmalýyýz. Aksi takdirde zaman kaybetme tehlikesi var. Çünkü Türkiye’nin birlik üyesi olmasý yönündeki düþünce stratejik bir zemine dayanýyor ve deðiþikliðe gidilmemesi halinde Avrupa’nýn bölgedeki çýkarlarýný savunmak imkansýz hale gelecektir. Ve bu büyük bir hata olur. Bu Birinci Dünya Savaþý sonrasýnda yapýlan hatalarý
anýmsatýyor. Lütfen Sevr Anlaþmasý gibi devasa boyuttaki hatayý tekrarlamayalým. Türkiye Avrupa Birliði’nin liberal demokratik
ülkeler kulübüne güçlü bir þekilde baðlanmalý. Türk devletinin derin düþüncesinin de bundan yana olduðunu düþünüyorum. Ama
bizler de onlarýn farklý bir þekilde düþünmelerine yol açmamalýyýz. Türkiye’yi tarafýmýza almak için elimizden geleni yapmalýyýz. Avrupa’da bu
stratejik bakýþ açýsýyla bakýlmasýný saðlayacak yeni bir momentum yakalanmasýný saðlayabilecek miyiz bilemiyorum.”
Þehit cenazesinde Tüzmen’e saldýrý giriþimi
AKP Mer­sin­Mil­let­ve­ki­li­ve­es­ki­Dev­let­Ba­ka­ný
Kür­þad­Tüz­men’e,­Hak­ka­ri’nin­Yük­se­ko­va­il­çe­si­ne
bað­lý­Dað­lý­ca­böl­ge­sin­de­te­rö­rist­ler­le­gir­di­ði­ça­týþ­ma­da­þe­hit­o­lan­Uz­man­Ça­vuþ­Can­i­çin­A­da­na’nýn
Ko­zan­il­çe­sin­de­dü­zen­le­nen­tö­ren­sý­ra­sýn­da­sal­dý­rý
gi­ri­þi­min­de­bu­lu­nul­du.­
Me­tin­Can’ýn­ce­na­ze­si­A­da­na­As­ker­Has­ta­ne­sin­den­a­lý­na­rak­Ko­zan’da­Tür­ke­li­Ma­hal­le­si,­Að­lý­bo­ðaz­Cad­de­si­Türk­me­nis­tan­So­kak’ta­ki­ba­ba­e­vi­ne
ge­ti­ril­di.­­Þe­hi­din­ce­na­ze­si­da­ha­son­ra­ce­na­ze­na­ma­zý­i­çin­Hoþ­ka­dem­Ca­mi­si’ne­gö­tü­rül­dü.­Ca­mi
av­lu­sun­da­ve­dý­þa­rý­da­el­le­rin­de­bay­rak­lar­la­top­la­nan­bir­grup,­ce­na­ze­tö­re­ni­ne­ka­tý­lan­AKP­Mer­sin
mil­let­ve­ki­li­Kür­þat­Tüz­men’e­sal­dýr­mak­is­ter­ken,
bu­gir­þi­mi­çe­vik­kuv­vet­po­lis­le­ri­en­gel­le­di.­­Sal­dýr­gan­la­rýn­da­ha­son­ra­ya­þa­nan­ar­ba­de­es­na­sýn­da
Tüz­men’in­ma­kam­o­to­mo­bi­li­ni­tek­me­le­di.­­U­zun
sü­re­hü­kü­met­a­ley­hi­ne­slo­gan­lar­grup­ta­ki­ler,­hü­kü­me­ti­is­ti­fa­ya­ça­ðýr­dý­lar.­An­ne­Seç­kin­Can,­oð­lu­nun­ta­bu­tu­na­sa­rý­la­rak,­‘’Sa­na­söz­ver­dim­oð­lum.
Að­la­ma­ya­ca­ðým.­Düþ­man­la­rý­se­vin­dir­me­ye­ce­ðim.
An­ne­ler­Gü­nü’mü­kut­la­ma­ný­bek­ler­ken,­ce­na­ze­ni
ge­tir­di­ler’’­di­ye­göz­ya­þý­dök­tü.­Þe­hi­din­en­kü­çük
kar­de­þi­Me­te­Can­i­se­as­ker­el­bi­se­si­gi­ye­rek­þe­hit­a­ða­be­yi­ne­ta­bu­tu­ba­þýn­da­as­ker­se­la­mý­ver­di.­Ký­lý­nan
ce­na­ze­na­ma­zý­son­ra­sý­þe­hi­din­ta­bu­tu­bir­sü­re­o­muz­lar­da­ta­þýn­dýk­tan­son­ra­Ko­zan­þe­hir­me­zar­lý­ðýn­da­ki­þe­hit­li­ðe­def­ne­dil­di.­Kozan / aa
Dýþiþleri: Türkiye’nin
Avrupalýlýðý tescil edildi
nDIÞÝÞLERÝ Ba­kan­lý­ðý’nýn­9­Ma­yýs­Av­ru­pa­Gü­nü
do­la­yý­sýy­la­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­“Tür­ki­ye’nin­Av­ru­pa­lý­lý­ðý­nýn­e­sa­sen­tes­cil­e­dil­miþ­bir­du­rum­ol­du­ðu”
kay­de­dil­di.­Dý­þiþ­le­ri­Ba­kan­lý­ðý’nýn­a­çýk­la­ma­sý­na
gö­re,­Dý­þiþ­le­ri­Ba­ka­ný­Ah­met­Da­vu­toð­lu’nun­ya­zý­lý­me­sa­jýn­da,­1999­yý­lýn­dan­bu­ya­na­bütün­Av­ru­pa
va­tan­daþ­la­rýy­la­bir­lik­te­kut­la­nan­Av­ru­pa­Gü­nü’nün,­Av­ru­pa­lý­lýk­bi­lin­ci­nin­ve­fel­se­fe­si­nin­ta­ze­len­me­si­ne­kat­ký­sað­la­dý­ðý­ný­be­lir­til­di.­“Av­ru­pa­u­lus­la­rý­nýn­öz­gür­lük,­de­mok­ra­si­ve­in­san­hak­la­rý­na
say­gý­gi­bi­ev­ren­sel­de­ðer­ler­et­ra­fýn­da­ke­net­len­me­si­ni­sað­la­yan­Av­ru­pa­Bir­li­ði­pro­je­si­nin,­tüm­dün­ya­nýn­tak­dir­et­ti­ði­ta­ri­hi­bir­ba­þa­rý”­ol­du­ðu­kay­de­di­len­me­saj­da,­bu­þe­kil­de­bir­çok­Av­ru­pa­mil­le­ti­nin,­tek­ba­þý­na­e­ri­þe­me­ye­ce­ði­i­de­al­le­ri,­bir­lik­ve
da­ya­nýþ­ma­sa­ye­sin­de­ger­çek­leþ­tir­me­ve­ge­le­ce­ði­ne­gü­ven­le­bak­ma­im­ka­ný­na­ka­vuþ­tu­ðu­bil­di­ril­di.
A­çýk­la­ma­da­Da­vu­toð­lu,­za­man­za­man­kar­þý­la­þý­lan­güç­lük­le­rin,­ü­ye­lik­sü­re­ci­nin­ken­di­te­mel­di­na­mik­le­ri­çer­çe­ve­sin­de­ge­liþ­me­si­ne­ma­ni­ol­ma­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­kay­de­de­rek,­“Duy­gu­sal­lýk­tan­u­zak,­bil­gi­ye­da­ya­lý­ve­ne­ti­ce­ye­o­dak­lý­bir­yak­la­þým
be­nim­sen­me­si­nin­so­nu­ca­u­laþ­mak­ta­et­ki­li­o­la­ca­ðý­ný”­be­lirt­ti.­“Tür­ki­ye’nin­Av­ru­pa­lý­lý­ðý’nýn­e­sa­sen
tes­cil­e­dil­miþ­bir­du­rum”­ol­du­ðu­nu­i­fa­de­e­den
Da­vu­toð­lu,­Tür­ki­ye’nin­“be­nim­se­di­ði­dün­ya­gö­rü­þü,­si­ya­sal­ku­rum­la­rý,­çað­daþ­norm­la­ra­uy­gun
de­mok­ra­tik­ya­pý­sý,­la­ik­dev­let­dü­ze­ni,­ser­best­pa­zar­e­ko­no­mi­si­ve­kül­tü­rel­de­ðer­le­riy­le,­stra­te­jik,
coð­ra­fi,­ta­ri­hi­ve­kül­tü­rel­an­lam­da­her­za­man­Av­ru­pa’nýn­mer­ke­zi­bir­ül­ke­si­ol­ma­ö­zel­li­ði­ni”­ta­þý­dý­ðý­ný­kay­det­ti.­Da­vu­toð­lu’nun­me­sa­jýn­da­þu­i­fa­de­ler­yer­al­dý:­“Tam­ü­ye­lik­le­bir­lik­te,­Av­ru­pa­ken­di­i­çi­ne­ö­nem­li­bir­kül­tür­zen­gin­li­ði­ni­it­hal­et­miþ­o­la­cak­týr.­Böy­le­lik­le,­hem­Tür­ki­ye­hem­de­AB­ev­ren­sel­de­ðer­le­rin­be­nim­sen­me­si­ha­lin­de­me­de­ni­yet­le­ra­ra­sý­uz­la­þý­nýn­müm­kün­ol­du­ðu­nu­tüm­dün­ya­ya­gös­ter­miþ­o­la­cak­týr.­Bu­ve­si­ley­le­tüm­va­tan­daþ­la­rý­mý­zýn­ve­bü­tün­Av­ru­pa­lý­la­rýn­9­Ma­yýs­Av­ru­pa
gü­nü­nü­kut­la­rým.”­ Ankara / aa
Ýstanbul’da yoðun
diplomasi trafiði
n CUMHURBAÞKANI Ab­dul­lah­Gül,­Su­ri­ye
Cum­hur­baþ­ka­ný­Beþ­þar­E­sad­ve­Baþ­ba­kan­Re­cep
Tay­yip­Er­do­ðan­kah­val­tý­da­bir­a­ra­ya­gel­di.­Cum­hur­baþ­kan­lý­ðý­Ta­rab­ya­Köþ­kü’ne,­Baþ­ba­kan­Er­do­ðan­ve­e­þi­E­mi­ne­Er­do­ðan­gel­di.­Ar­dýn­dan­Su­ri­ye
Cum­hur­baþ­ka­ný­E­sad­i­le­e­þi­Es­ma­E­sad­köþ­ke­u­laþ­tý­lar.­Gül,­Ta­rab­ya­Köþ­kü’nde­ay­rý­ca­Ý­ran­Mec­lis­Baþ­ka­ný­A­li­La­ri­ca­ni­i­le­be­ra­be­rin­de­ki­he­ye­ti­ve
I­rak­Hü­kü­met­Söz­cü­sü­A­li­El­Deb­bað’ý­ay­rý­ay­rý
ka­bul­et­ti.­Cum­hur­baþ­ka­ný­Gül,­Ka­tar­E­mi­ri­Þeyh
Ha­mad­Bin­Ha­li­fa­El­Ta­ni­i­le­de­Ta­rab­ya­Köþ­kü’nde­bir­a­ra­ya­gel­di.­Baþ­ba­kan­Re­cep­Tay­yip
Er­do­ðan­da­Su­ri­ye­Cum­hur­baþ­ka­ný­Beþ­þar­E­sad­i­le­Çý­ra­ðan­Sa­ra­yý’nda,­Ka­tar­E­mi­ri­Þeyh­Ha­mad
Bin­Ha­li­fa­El­Ta­ni­i­le­de­Dol­ma­bah­çe’de­ki­Ça­lýþ­ma­O­fi­si’nde­gö­rüþ­tü.­Er­do­ðan,­Su­ri­ye­Cum­hur­baþ­ka­ný­Beþ­þar­E­sad,­Ka­tar­E­mi­ri­Þeyh­Ha­mad
Bin­Ha­li­fa­El­Ta­ni­ve­Ka­tar­Baþ­ba­ka­ný­Þeyh­Ha­mad­Bin­Ca­sim­Bin­Ca­bir­El­Ta­ni­i­le­ça­lýþ­ma­ye­me­ðin­de­bir­a­ra­ya­gel­di.­Baþ­ba­kan­Er­do­ðan,­I­rak
Hü­kü­met­Söz­cü­sü­A­li­El­Deb­bað’ý­Dol­ma­bah­çe’de­ki­Ça­lýþ­ma­O­fi­si’nde­ka­bul­et­ti.­­Ýstanbul / aa
Danýþtay: 4/C çalýþma
hakkýný korumuyor
nDANIÞTAYIN, 4/C’in­ip­ta­li­ta­le­biy­le­A­na­ya­sa
Mah­ke­me­si­ne­yap­tý­ðý­baþ­vu­ru­nun­ge­rek­çe­si­bel­li
ol­du.­Da­nýþ­tay­Ý­da­rî­Da­va­Da­i­re­le­ri­Ku­ru­lu,­657
sa­yý­lý­Dev­let­Me­mur­la­rý­Ka­nu­nu’nun­ge­çi­ci­per­so­nel­ça­lýþ­tý­rýl­ma­sý­na­i­liþ­kin­‘’4/C’’­mad­de­si­nin­ip­ta­li­i­çin­A­na­ya­sa­Mah­ke­me­si­ne­yap­tý­ðý­baþ­vu­ru
ka­ra­rýn­da,­sos­yal­hu­kuk­dev­le­ti­nin,­ni­te­li­ði­nin­ge­re­ði­o­la­rak,­sos­yal­gü­ven­lik­kav­ra­mý­ný­ya­þa­ma­ge­çi­re­rek­so­mut­laþ­tý­ra­ca­ðý­be­lir­til­di.­Ka­rar­da,­dev­le­te­ça­lý­þan­la­rý­ko­ru­mak,­ça­lýþ­ma­ba­rý­þý­ný­sað­la­mak
i­çin­ted­bir­al­mak­yü­küm­lü­lü­ðü­nü­ge­ti­ren­A­na­ya­sa­nýn­49.­mad­de­si­nin,­A­na­ya­sa­nýn­2.­mad­de­sin­de
i­fa­de­si­ni­bu­lan­‘’Sos­yal­Hu­kuk­Dev­le­ti’’­ve­‘’Hu­kuk
Gü­ven­li­ði’’­il­ke­le­ri­nin,­is­tih­dam­þe­kil­le­ri­be­lir­le­ne­rek­ça­lýþ­ma­ha­ya­tý­nýn­ya­say­la­dü­zen­len­me­si­ni­zo­run­lu­kýl­dý­ðý­i­fa­de­e­dil­di.­Ça­lýþ­ma­hak­ký­nýn­var­lý­ðý­nýn,­ye­ter­li­öl­çü­de­iþ­gü­ven­ce­si­ve­sos­yal­gü­ven­lik
hak­ký­ta­nýn­ma­sý­na­bað­lý­ol­du­ðu­vur­gu­la­nan­ka­rar­da,­‘’Hak­sýz,­key­fi­iþ­ten­çý­kar­ma­ya­kar­þý­hu­ku­ki
ko­ru­ma­yý­i­fa­de­e­den­iþ­gü­ven­ce­si­ve­sos­yal­gü­ven­lik­hak­ký­ný­dü­zen­le­me­yen­bir­ya­sa­nýn,­ça­lýþ­ma
hak­ký­ný­ko­ru­du­ðun­dan­söz­et­me­ye­o­la­nak­bu­lun­ma­mak­ta­dýr’’­de­nil­di.­­Ankara / aa
5
YENÝASYA / 10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ
HA­BER
MAKRO DALGA
BAÞKENT YAZILARI
Demokrasiye
müdahâleye karþý…
Et, enflasyon,faiz
RECEP TAÞCI
[email protected]
isan ayý enflasyon rakamlarý açýklandý.
Yýllýk bazda enflasyon tüketici fiyat
endeksiyle yüzde 10,19, üretici fiyatlarýyla da yüzde 10,42 oldu.
TÜÝK verilerine göre aylýk enflasyon TÜFE’de yüzde 0,60, ÜFE’de yüzde 2,35 olarak
gerçekleþti.
2010 yýlýnýn ilk dört ayýnda enflasyon TÜFE’de yüzde 4,55, ÜFE’de yüzde 6,69’a ulaþtý.
Rakamlar…
Sizleri daha fazla boðmayalým.
Anlaþýlýyor ki enflasyon çift haneye demir attý.
Önümüzdeki aylarda yukarýlarý zorlayabilir.
Üretici fiyatlarýndaki yüksek artýþýn yaný sýra
çekirdek enflasyonun geldiði seviye tedirginliðe sebep oluyor.
Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Ali
Babacan ise iyimser.
Enflasyon seyrini normal buluyor.
Bakana göre:
N
Sarýgül: Sav kendisini ruh
doktorlarýna göstersin
n TÜRKÝYE Deðiþim Hareketi (TDH) lideri Mustafa Sarýgül, ‘’Sayýn Önder Sav, kendini ruh doktorlarý ve saðlýk hekimlerine göstermesi lâzým’’ dedi. Anneler Günü faaliyetlerine katýlmak Ýzmir’e
gelen Mustafa Sarýgül, Adnan Menderes Havalimaný’nda gazetecilere açýklamada bulundu. Sarýgül, bir gazetecinin, CHP Genel Sekreteri Önder
Sav’ýn, CHP Genel Baþkaný Deniz Baykal’a yönelik
suikast ihbarýyla ilgili açýklamalarý hakkýndaki sorusu üzerine, çok üzgün olduðunu, CHP’den böyle bir hareket beklediklerini söyledi. Sarýgül þöyle
konuþtu: ‘’Sayýn Deniz Baykal ve arkadaþlarýný
böyle bir þey yapacaklar diye bekliyorduk. Ama
þimdi deðil, TDH daha da güçlendiði zaman bekliyorduk. Sayýn Önder Sav, kendini ruh doktorlarý
ve saðlýk hekimlerine göstermesi lâzým. Sayýn Önder Sav, zaman zaman Peygamberimiz ile ilgili
sözler söylüyor, masasýnda telefonlarý açýk unutuyor. Sayýn Baykal bize saðlýklý lâzým. TDH’yi çukura çekmeye çalýþýyorlar. Ama bu çukurun içinde
olmayacaðýz, çamura bulaþmayacaðýz.’’Ýzmir / aa
Ekonomideki toparlanma ve et fiyatlarýndaki artýþ, enflasyon ateþini yülseltiyor.
O zaman þu soru akla geliyor:
Ekonomileri toparlanan diðer ülkelerde
enflasyon ne alemde?
Cevabýný biz verelim.
Geliþmekte olan bütün ülkelerde bu yýl
enflasyonun artmasý bekleniyor.
Ama…
Türkiye’nin eline su dökemezler.
Yine þampiyonluða oynuyoruz.
Rakiplerimiz,
Venezüella, Rusya, Ýzlanda…
Büyüme rekorlarý kýran Çin’de TÜFE’de artýþ yüzde 5’in altýnda.
Bunu birileri izah etmeli.
Kýrmýzý etin enflasyona etkisine gelince;
Son bir yýlda dana ve sýðýr eti fiyatý yüzde
50, koyun ve kuzu eti fiyatý yüzde 65 artmýþ.
Enflasyonu 1,7 puan yukarý çekmiþ.
Yetkililerin beyaný böyle.
Peki et fiyatlarý neden yükseliyor?
Tarým Bakaný Mehdi Eker’e göre müsebbipleri “spekülatörler”…
Aylardýr halka pahalý et yediren bu spekülatörler kimlerdir?
Açýklayýn.
Sýrtýmýzdan ne kadar kazanç saðladýlar?
Bu kazancýn vergisini ödediler mi?
‘‘
Üretici fiyatlarýndaki yüksek
artýþýn yaný sýra çekirdek
enflasyonun geldiði seviye
tedirginliðe sebep oluyor.
Devletin sorumlu makamlarýný iþgal edenler
ortaya bir lâf atýp, kenara çekilemezler.
Gereðini yapmalýdýrlar.
Spekülatörlerin fiyatlarý belirlemedeki etkileri nedir, bilemeyiz.
Ancak sorunun temelinde arz talep dengesizliðinin yattýðýný rahatça söyleyebiliriz.
Nüfusumuz artýyor…
30 milyon turisti de ekleyin.
Buna karþýlýk büyükbaþ ve küçükbaþ sayýmýz giderek azalýyor.
Köyden þehire göçler, Doðu ve Güneydoðu’daki meralarýn terör dolayýsýyla yasaklanmasý, yem fiyatlarý ve diðer girdi maliyetlerinin yüksek olmasý, et ithalatý, devletin
yeterli teþvik ve desteði esirgemesi hayvancýlýðýmýzý baltalamýþtýr.
Sonuç…
Yeni bir Anayasa
süreci baþlamalý
DEMOKRAT YARGI EÞBAÞKANI DOÇ. DR. OSMAN CAN, YEPYENÝ
BÝR ANAYASA SÜRECÝNÝN BAÞLATILMASI GEREKTÝÐÝNÝ BELÝRTTÝ.
Eroðlu’nun yerine Ýrsen
Küçük getirildi
n KKTC’DE iktidardaki Ulusal Birlik Partisi’nin
(UBP) 8. olaðanüstü kurultayýnda, Deviþ Eroðlu’nun cumhurbaþkaný seçilmesiyle boþalan genel
baþkanlýðýna Ýrsen Küçük getirildi. Saygý duruþu ve
Ýstiklâl Marþý’nýn okunmasýyla baþlayan kurultaya,
Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu da katýlarak bir konuþma yaptý. Kurultayda tek aday Ýrsen Küçük olduðu için seçim yapýlmadý. Divan Baþkaný Nazým
Çavuþoðlu, Ýrsen Küçük’ü genel baþkan olarak ilan
etti. Ýrsen Küçük kurultay açýlýþ konuþmasýnda,
UBP’nin Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu’na verdiði
misyonun, “adada iki halk, iki egemen devletin siyasal eþitliðine dayalý yeni bir ortaklýk” olduðunu
söyledi. Cumhurbaþkaný Eroðlu’nun deneyimlerinden yararlanacaklarýný ve nasihatlerini hep dinleyeceklerini ifade eden Küçük, ‘’UBP’yi zaferden
zafere götüreceklerini’’ söyledi. Lefkoþa / aa
Marmara’da sýcaklýk
6-10 derece artacak
n MARMARA Bölgesi’nde önümüzdeki hafta içinde hava sýcaklýðý 6-10 derece artacak. Sýcaklýklarýn Bursa’da 32, Balýkesir’de 34 ve Ýstanbul’da
29 dereceye ulaþmasý bekleniyor. Devlet Meteoroloji Ýþleri Genel Müdürlüðünden alýnan bilgiye
göre, Marmara Bölgesi’nde hava sýcaklýklarý, önümüzdeki hafta içinde yükselmesi bekleniyor.
Sýcaklýklarýn bugünden itibaren 14 Mayýs Cuma
gününe kadar 6 ile 10 derece arasýnda artmasý
öngörülürken, sýcaklýklarýn Bursa’da 32, Balýkesir’de 34, Ýstanbul’da 29 ve Çanakkale’de ise 28
dereceye ulaþacaðý tahmin ediliyor. Bursa’nýn
Mayýs ayý ortalama en yüksek sýcaklýðý 23.5, Balýkesir’in 24, Ýstanbul’un ise 21.3 derece. Bursa / aa
Bir asker daha intihar etti
n ÞÝÞLÝ’DE bir astsubay kaldýðý otel odasýnda
beylik tabancasýyla intihar etti. Alýnan bilgiye
göre, Sýracevizler Caddesi üzerindeki bir otelde
kalan Astsubay Kýdemli Çavuþ Ali Küçükoðlu,
odasýnda ölü olarak bulundu. Yapýlan inceleme
sonucu Küçükoðlu’nun, beylik tabancasýyla baþýna bir el ateþ ederek intihar ettiði anlaþýldý. Otel
odasýnda ve ceset üzerinde, Cumhuriyet Savcýsý
ve polisin yaný sýra, Merkez Komutanlýðý’na baðlý
ekipler de inceleme yaptý. Bingöl’de görev yaptýðý öðrenilen Küçükoðlu’nun intiharý ile ilgili soruþturma sürdürülüyor. Ýstanbul / aa
Halkýmýz gelir seviyesi düþük olmasýna raðmen diðer ülkelere göre en pahalý eti yiyor.
Daha doðrusu yiyemiyor.
Dar gelirli, emekli, köylü uzaktan seyrediyor.
Yükselen et fiyatlarýný frenlemek için Et ve
Balýk Kurumu 23 bin 500 ton ithalat yapacak.
Geçen hafta açýlan ilk ihale iptal edildi.
Bunlar geçici çözüm.
Hayvancýlýðýmýzý geliþtirecek daha radikal
tedbirler alýnmalý.
Enflasyona dönersek;
Riski gözardý etmeyelim.
Bakýnýz geçen hafta Hazine açtýðý ihale ile
6,6 milyar TL borçlandý.
Bileþik faiz iþlem bazýnda Eylül 2009’dan
bu yana en yüksek seviye olan yüzde 9,66’yý
test etti.
Enflasyon faizleri tetikliyor.
Faizlerdeki bir puanlýk artýþ bir avuç rantiyecinin cebini dolduruyor.
Bütçe dengelerini bozuyor.
Enflasyonun bir sebebi de psikolojik.
Özellikle siyasî istikrar korunmalý, gerilimler ve belirsizlikler giderilmeli.
Referandum ve seçim arefesinde tansiyon
düþürülmeli.
Diyoruz da…
Kimin umurunda.
Mecliste yumruklar konuþuyor.
Osman Can, yeni anayasanýn Kurucu Meclis tarafýndan yapýlmasý gerektiðini belirtti.
DEMOKRAT Yargý Eþbaþkaný ve Anayasa Raportörü
Doç. Dr. Osman Can, yepyeni bir Anayasa sürecinin
baþlatýlmasý gerektiðini söyledi.
Hukukçular Kulübü’nün düzenlediði oturuma katýlan Can, öðrencilerin sorularýný cevapladý. Suç unsuru olan bir Anayasa düzeni içinde yaþadýðýmýzý ifaden eden Can, bu utancý taþýmamak ve kendi ülkemize küfrettirmemek için yepyeni bir Anayasa sürecinin baþlatýlmasý gerektiðini vurguladý. Bu Anayasanýn Kurucu Meclis tarafýndan yapýlmasý gerektiðini
belirten Can, “Toplumun bütün renklerini içinde
barýndýran bir kurucu meclis olmalý. Ýnsanlar bir araya gelmeli ve bu insanlar neyin üzerinde uzlaþýyorlarsa o Anayasa olmalý. Bu Anayasa 70 milyonu barýþ
içinde tutabilir. Çünkü bu Anayasanýn içinde hiç bir
zaman ötekini dýþlayan bir madde olmayacak. Bu bir
çerçeve Anayasasý olmalý” görüþlerini diye konuþtu.
Baþkanlýk sistemi ile ilgili gelen soruya ise Can, Baþkanlýk sistemini istemediðini kaydetti. Can, 550 kiþinin müzakere ettiði ortamýn daha saðlýklý olacaðýný
düþündüðünü ifade etti. Ankara / cihan
Çiçek: Referandum için tarih verdi
DEVLET Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý
Cemil Çiçek, referandumun Temmuz ayý
sonu gibi yapýlabileceðini söyledi.
Çiçek, Kanal 7 televizyonunda gazetecilerin, gündeme iliþkin sorularýný cevapladý. Parlamento olarak üzerlerine düþeni
yaptýklarýný söyleyen Çiçek, bundan sonraki kýsmýn, baþka organlarýn görev alanýna girdiðini, bu konuyu daha fazla Türkiye’nin gündeminde tutmanýn fayda saðlamayacaðýný söyledi. Konunun parlamentoda konuþulduðunu, tartýþýldýðýný belirten Çiçek, þöyle devam etti:
‘’Bence Anayasa deðiþikliði referanduma
gidecektir, gitmesi gerekir. Gitmediði takdirde tüm kurumlar yýpranýr. Bir ülkeye
Anayasa yapýyorsunuz ve bunu milletten
kaçýrýyorsunuz, millete götürmek için ayak diriyorsanýz, kim ayak diriyorsa bu o
kurumun bir itibar kaybýna sebebiyet verir. Bunu açýk olarak ifade edelim. Bu çok
doðru deðil. ‘Millet bilmez, millet bu iþten
anlamaz, en iyisini biz biliriz’ tarzýndaki
bir anlayýþ demokratik deðil. Millete götüreceðiz. Niye milletten çekiniyoruz, niye
milletten endiþe duyuyoruz?’’
Bir baþka soruya karþýlýk Çiçek, referandumun Temmuz ayý sonu gibi yapýlabileceðini, kanuna göre, Resmî Gazete’de ya-
TERÖRÜN ARKASINDA
BEYNELMÝLEL
DESTEK VAR
Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Cemil Çiçek,
yýmlandýktan sonra 60 günü takip eden ilk
Pa zar gü nü re fe ran du mun ya pý la ca ðý ný
hatýrlattý. Çiçek, ‘’Sayýn Cumhurbaþkaný
bunu ne zaman gönderecek, nihaî tarihi
belirlemede bu önemli olacak. Temmuz
ayý içinde olur’’ diye konuþtu.
CUMHURBAÞKANLIÐIYLA ilgili referandum sýrasýnda Daðlýca saldýrýsýnýn, Anayasa deðiþikliði görüþmeleri sýrasýnda da
terör saldýrýlarýnýn yaþandýðýnýn
be lir til me si ü ze ri ne Çi çek,
‘’Türkiye ne zaman önemli adýmlar atacak olsa benzer sýkýn tý lar o lur ve o lu yor’’ de di.
Terör örgütünün tek baþýna bir
anlam ifade etmediðini, bir kýsým politikalarýn parçasý, taþeronu olduðunu belirten Çiçek,
þöyle devam etti: ‘’Terör örgütünün arkasýnda çok önemli bir
beynelmilel destek var. Bunu
görmek lazým. Ýþin yukarýsýndaki adamlar da bunlarýn uzantýsýdýr. Aþaðýda askere silâh sýkanlar piyonlar, siz iþin yukarýsýn da ki a dam la ra ba kýn. Kim
kimin adamýdýr biz bunlarý biliriz, Türkiye bunlarý biliyor. Devlet olarak da hükümet olarak da
biliyoruz.” Ankara / aa
CEVHER ÝLHAN
[email protected]
amuoyunda “Anayasa deðiþikliði” ve peþinden
gelen referandum süreci daha yeterince tartýþýlmadan son günlerde artan çatýþma ve þehid haberleri, unutulan “açýlým” ve terörle mücadele tartýþmalarýný
alevlendirdi.
Ancak Meclis’te özellikle 12 Eylül darbesini koruyup
kollayan “darbe anayasasý”nýn “geçici 15. maddesi”nin
kaldýrýlýp, darbecilerin yargýlanmasýnýn önünü açacak
“zamanaþýmý”ný kaldýran herhangi bir yasal düzenleme
eklenmemesi, darbe-ara dönem ve siyaset iliþkilerini
sözkonusu ediyor. Millet irâdesinin temsilcisi Meclis’in
kapýsýna kilit vuran, hükûmetleri alaþaðý eden, siyasî partileri kapatan darbelere karþý duruþlarý ve darbe dönemlerinde muvazaa siyasî oluþumlarý, yeniden gündeme
getiriyor…Bu bakýmdan, 12 Mart ve 12 Eylül’e karþý verilen asil demokratik mücadelelerle, darbecilerle iþbirliði
içindeki siyasetin teslimiyetçi kýrýlmalarý, ibretlerle
dolu… Meselâ, 12 Eylül darbesinin hemen ardýndan
CIA Ankara Bürosu Þefi Paul Henze’nin ABD Baþkaný
Jimmy Carter’a telefon açýp, “Bizim çocuklar baþardý
(Our boys did it” müjdesi(!), demokrasiyi katleden ve
inkýtaa uðratan diðer darbe ve muhtýralarda olduðu gibi
12 Eylül darbesinin arkasýnda kimlerin olduðunu deþifre
etmekte. Darbe öncesi, millî güvenlik danýþmaný
Zbýgnýew Brezinski’nin Carter’a, “Türkiye’de, týpký
Brezilya’da olduðu gibi bir askerî darbenin en iyi çözüm
olduðu” tavsiyesi, bunun en açýk delillerinden…
K
“DARBECÝLERÝN ÝZNÝ”YLE…
Keza “Ýhtilâl konseyi”nin baþýnda bulunan Evren’in,
darbe hükûmetinde ekonomiden sorumlu Baþbakan
Yardýmcýsý atadýðý Özal’a muvazaa partisi kurdurmasý
ise, bir diðer iþâret.
12 Eylül’ün ilk seçimleri öncesinde Ankara’dan
ABD’ye dönen Dýþiþleri Bakaný Aleksandýr Haig’e,
Almanlarýn “Amerika Sunalp’ý mý destekliyor?”
sorusuna, “Hayýr, Amerika Özal’ý destekliyor” cümlesi de
bu gerçeðin ifâdesi. (Ercan Deva, Þifre: k.ö.þ.k, 110-127)
Nitekim 12 Eylül darbesinin silâh zoruyla kapattýðý
Adalet Partisi kadrolarýnýn, 143 parlamenterin büyük bir
coþku ile çatýsýnda toplandýðý Büyük Türkiye Partisi’nin
de “kapatýlacaðýný” önceden söyleyen Özal’ýn dediði
çýkar. Ýktidara geleceði aþikâr olan bu partinin “AP’nin
devamý” gerekçesiyle 11 gün sonra kapatýlýp, ihtilâlin
Millî Güvenlik Konseyi’nin 79 sayýlý kararýyla aralarýnda
Demirel ve Çaðlayangil’in bulunduðu 12 eski parlamenter ile BTP kurucularýnýn Zincirbozan’a zorunlu
ikamete tabi tutulurlar…
1983’ün baþlarýnda Amerika’da lobi faaliyetlerine
katýlan Özal’ýn dönüþünde Evren’i ziyaret ederek “parti
kurma” düþüncesini kendisine açýp “tek endiþesinin
kuracaðý partiye izin çýkmamasý” olduðunu arz etmesi;
“Amerika’da düþündüm; eski partilerle hiç ilgisi olmayacak, eskilerin devamý olmayacak” teminatýný verip,
“Benimle ilgili kararýnýzda bir deðiþiklik var mý? Onu
öðrenmek isterim” diye “izin” istemesi, bu dönemin
içyüzünü açýklayan önemli olaylardan…
Ve Evren’in “Hayýr, yok; isterseniz parti kurabilirsiniz”
cevabý üzerine, Özal’ýn “seçimi kazanmalarý halinde ‘iktidar olup olamayacaklarý” sorusuna, “Elbette iktidar olursunuz” güvencesini vermesi, sürecin iþleyiþini su yüzüne
çýkarmakta. Sonradan olanlar mâlûm. 6 Kasým 1983
seçimlerinde Özal’ýn “icâzetli” partisi tek baþýna seçimi
kazanýr. Üç günlük tereddütlü ve heyecanlý bekleyiþten
sonra Köþk’e dâvet edilen Özal, Evren’i sol kolunun
dirseðinden yakalayýp kendine doðru çekerek yanaðýndan öper. Bu ani hareketle nasýl tepki vereceði belli
olmayan Evren’le Özal arasýnda gerilen ipler normale
döner ve buzlar erir…Sadece kurdurduðu üç partiye
“izinli-muvazaalý seçim” sonrasý ilk buluþmada Özal’ýn
Evren’e söyledikleri ise mâlûm; “Sayýn
Cumhurbaþkaným. Sizin emrinizdeyim. Elbette 12 Eylül
doðrultusunda hizmet vereceðiz. Sizin direktifleriniz bize
daima rehber olacaktýr. Partimiz, 12 Eylül sâyesinde var
olmuþtur…” (a.g.e.)
“E-MUHTIRA” HÂTIRASI…
Enteresan olaný, 20 yýl sonra içinde bulunduðu “millî
görüþ” siyasî geleneðinden koparak “gömlek deðiþtirdikleri” ve “yenilikçi” olarak “hiçbir partinin devamý
olmadýklarý” iddiasýyla parti kuran Erdoðan’ýn, “ikinci
Özal” olarak övülmekten hoþlanmasý. Her fýrsatta “Özal’ýn yolunda” olduklarýný tekrarlayan ve Demirel’i atlayýp
Özal’la yanyana afiþlerini seçim afiþlerinde astýrmasý.
Daha da enteresaný, baþýndan beri, týpký Özal’ýn “siyasî
yasaklar”ý savunmasý gibi “eskileri” suçlamasý ve 12
Eylül’ün yargýlanmasýna soðuk bakmasý…
Bu açýdan Milliyet’te Devrim Sevimay imzasýyla
yayýmlanan haberde, Hasan Cemal’in “Türkiye’nin
Asker Sorunu” adlý kitabýndaki “e-muhtýra” hâtýrasý
önem kazanýyor. 27 Nisan 2007’de Çankaya’daki
Dýþiþleri Konutunda, Cumhurbaþkanlýðý seçiminin ilk
turu dolayýsýyla yorucu ve gergin bir gün geçiren Gül’ün,
geceyarýsý televizyonlarda sözkonusu “e-bildiri”nin
okunmasý üzerine, apar topar evden çýkarken yakýn bir
dostunu arayýp “Eðer bana birþey olursa âilem sana
emânet” dediðini aktaran H. Cemal, “e-bildiri”nin açýk
bir müdahâle olduðuna ve demokrasiye suikast olduðuna dikkat çekiyor. Baþbakan Erdoðan’dan bazý bakanlara
kadar, birçok iktidar partisi sözcüsü de “27 Nisan ebildirisi”ni “muhtýra olarak algýladýklarýný” anlatýyorlar…
Ne var ki týpký 12 Eylül darbesinin yargýlanmasýnda
olduðu gibi, AKP siyasî iktidarý, “muhtýra” ve
“demokrasiye müdahâle” olarak gördüðü “e-bildiri”yi de
“savcýlar”a havale etti, ediyor; yargýlanmasý için hiçbir þey
yapmadý, yapmýyor…
Bu da en enteresaný…
6
YENÝASYA / 10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ
YURT HABER
Peki ya
duymadýklarýmýz?
YAVUZ TOPALCI
982­A­na­ya­sa­yý­sý,­ge­çi­ci­mad­de­15.–­“12­Ey­lül­1980­ta­ri­hin­den,­ilk­ge­nel­se­çim­ler­so­nu­cu­top­la­na­cak­Tür­ki­ye­Bü­yük­Mil­let­Mec­li­si­nin­ Baþ­kan­lýk­ Di­va­ný­ný­ o­luþ­tu­run­ca­ya­ ka­dar
ge­çe­cek­sü­re­i­çin­de,­ya­sa­ma­ve­yü­rüt­me­yet­ki­le­ri­ni­ Türk­ mil­le­ti­ a­dý­na­ kul­la­nan,­ 2356­ sa­yý­lý
Ka­nun­la­ku­ru­lu­Mil­lî­Gü­ven­lik­Kon­se­yi­nin,­bu
Kon­se­yin­ yö­ne­ti­mi­ dö­ne­min­de­ ku­rul­muþ­ hü­kü­met­le­rin,­2485­sa­yý­lý­Ku­ru­cu­Mec­lis­Hak­kýn­da­Ka­nun­la­gö­rev­i­fa­e­den­Da­nýþ­ma­Mec­li­si­nin
her­tür­lü­ka­rar­ve­ta­sar­ruf­la­rýn­dan­do­la­yý­hak­la­rýn­da­ce­za­î,­ma­lî­ve­ya­hu­ku­kî­so­rum­lu­luk­“id­di­a­sý­i­le­ri­sü­rü­le­mez”­ve­bu­mak­sat­la­her­han­gi
bir­yar­gý­mer­ci­i­ne­baþ­vu­ru­la­maz.”
Bu­mad­de­yi­i­yi­o­ku­ma­nýz­ge­rek­ti­ði­ne­i­na­ný­yo­rum.­ Çün­kü­ ‘a­na­ya­sa­ pa­ke­ti’nin­ oy­lan­ma­sý­ so­nu­cu­ 337­ oy­la­ bu­ mad­de­ ta­rih­ ol­du.­ Bir­ ak­si­lik
çýk­maz­sa­bun­dan­son­ra­cum­hu­ri­yet­le­yö­ne­ti­len
ül­ke­mi­zin­as­ke­rî­dev­let­baþ­kan­la­rý,­ya­ni­dar­be­ci­ler­yar­gý­la­na­cak.­“Bu­sa­at­ten­son­ra­yar­gý­lan­sa­lar
ne­o­la­cak?”­di­ye­so­ran­la­ra­Sa­kýp­Sa­ban­cý’nýn­ki­þi­sel­ web­ si­te­sin­de­ yer­ a­lan­ “Ya­pa­ma­dýk­la­rým”
baþ­lý­ðý­ al­týn­da­ki­ Sa­ban­cý­ Ü­ni­ver­si­te­si­ Kam­pü­sü
baþ­lýk­lý­ kýs­mý­ o­ku­sun.­ Ýn­ter­ne­ti­ ol­ma­yan,­ bil­gi­sa­yar­dan­ an­la­ma­yan­lar­ ve­ya­ “da­ha­ ne­ var­ ki?”
di­yen­ler­i­çin­mal­ze­me­çok­ol­du­ðun­dan­bir­baþ­ka­ör­nek­de­si­zin­le­pay­laþ­mak­is­ti­yo­rum.
“Ý­ti­raf­çý”mýz­ genç­lik­ yýl­la­rýn­da­ MHP­ sem­pa­ti­zan­lý­ðý­nýn­ya­ný­sý­ra,­bir­dö­nem­A­NAP’ta­si­ya­set­yap­mýþ­o­lan­ve­SHP’de­si­ya­sî­ha­ya­tý­ný­nok­ta­la­mýþ,­ çýt­çýt­lý­ se­çim­ a­fiþ­le­ri­ o­lan­ sos­yal­ de­mok­rat­ve­Ya­lo­va­es­ki­Be­le­di­ye­Baþ­ka­ný­Cen­giz
Ko­çal.­ Ko­nu­ i­se­ M.­ Ke­mal’in­ ö­lü­mü­ ar­dýn­dan
TÝ­GEM’e­ mi­ras­ bý­rak­tý­ðý­ –-bu­ a­ra­zi­le­ri­ ne­ za­man­al­dý­ðý­ný­öð­re­ne­me­di­ðim­ve­siz­ler­le­pay­la­þa­ma­dý­ðým­i­çin­ö­zür­di­le­rim—­ a­ra­zi­ler­ü­ze­ri­ne
“a­ðaç­mü­ze­si”­yap­ma­gi­ri­þi­mi­nin­“M.­Ke­mal’in
mi­ra­sý­na­say­gý­sýz­lýk”tan­en­gel­len­me­si.­
M.­ Ke­m al’in­ mi­r a­s ý­n a­ ha­k a­r et­ di­y e­ a­ð aç
mü­ze­si­nin­ en­gel­len­me­si­ man­týk­lý­ gö­zük­me­se
de­dö­ne­min­as­ke­rî­dev­let­baþ­ka­ný­ –-Cum­hu­ri­yet­ i­le­ yö­ne­ti­len­ ül­ke­de­ na­sýl­ ol­du­ðu­nu­ id­rak­ et­mek­te­ zor­lan­dý­ðým—­ ta­ra­fýn­dan­ man­týk­lý­gö­zü­küp­A­ta­türk­çü­lük­a­dý­na­“hop”­den­miþ­ ve­ ta­biî­ si­vil­ si­ya­si­ler­ de­ Be­le­di­ye­ Baþ­ka­ný­mý­za,­ “Biz­den­ yar­dým­ is­te­me!”­ di­ye­bi­le­cek
ka­dar­a­ciz­du­ru­ma­düþ­müþ­ler­dir.­
Her­ney­se­o­la­yýn­ký­sa­ca­ö­ze­ti­ni­baþ­ka­nýn­að­zýn­dan­din­le­ye­lim: “…Bu­a­ra­zi­nin­dev­ri­söz­le­ri
or­ta­da­do­la­þýr­ken,­Ba­kan­lý­ða,­Baþ­ba­kan­lý­ða­ve
Cum­hur­baþ­ka­ný­na­þi­kâ­yet­di­lek­çe­le­ri­u­laþ­tý.­ Þi­kâ­yet­le­rin­ö­ze­ti­þu­i­di:­ Bu­a­ra­zi­M.­Ke­mal’in­mi­ra­sý­o­lu­ðu­i­çin­bu­ra­la­ra­top­lu­ko­nut­yap­mak,­A­ta­türk’e­say­gý­sýz­lýk­o­lur­muþ.­Bu­iþ­lem­der­hal
dur­du­rul­ma­lýy­mýþ…­Ba­ka­na­çý­ka­rak­fi­yat­ta­an­laþ­ma­sað­la­ya­ma­dý­ðý­mý­zý,­bu­ko­nu­da­yar­dým­cý
ol­ma­la­rý­ný­ri­ca­et­ti­ðim­de,­ba­na­söy­le­di­ði­þu­ol­du:
‘Bak­Baþ­kan­bu­ko­nu­be­ni­aþ­tý­ar­týk.­Baþ­ba­ka­na,
Cum­hur­baþ­ka­ný­na­þi­kâ­yet­ler­ya­pýl­mýþ,­Cum­hur­baþ­ka­ný­ (Ke­nan­Ev­ren) Dev­let­De­net­le­me­Ku­ru­lu­nu­dev­re­ye­so­ka­rak­mü­fet­tiþ­ler­ka­na­lý­i­le­bu­i­þi
ta­kip­al­tý­na­al­mýþ.­Be­nim­ya­pa­ca­ðým­bir­þey­yok
ar­týk’­de­di­ve­o­za­ma­na­ka­dar­ger­çek­ten­yar­dým­cý­o­lan­Ba­kan­da­dev­re­dý­þý­kal­mýþ­ol­du…”
E­vet­yar­dým­cý­o­lan­ba­kan­dev­re­dý­þý­ka­lý­yor.
Han­gi­se­bep­le?­Dar­be­ya­pa­rak­‘dev­let­baþ­ka­ný’­o­lan­þah­sýn­o­la­ya­el­at­ma­sý­se­be­biy­le.­Þim­di­bu­o­lay
bi­zim­du­ya­bil­di­ði­miz­kü­çük­bir­“si­ya­set­çi­nin­ge­ri
a­dým­at­ma­sý”­ha­di­se­si.­Pe­ki­ya­duy­ma­dýk­la­rý­mýz?
Baþ­ka­han­gi­me­se­le­ler­de­si­ya­si­ler­ge­ri­a­dým­at­tý?
Bu­ül­ke­nin­ge­le­ce­ði­ne­taþ­ko­yan­lar­þim­di­yar­gý­lan­ma­ya­cak­da­ne­za­man­yar­gý­la­na­cak?­Ki­bu
zat­lar­“ne­o­lur­ne­ol­maz”­di­ye­ken­di­le­ri­ni­a­na­ya­sa
i­le­ko­ru­ma­al­tý­na­al­ma­mýþ­lar­mýy­dý?
NOT: Bu arada ayný arazinin bir kýsmýna Yalova Üniversitesi kurulmasý noktasýnda giriþimler olduðunda da
“asker devlet baþkaný” ile ayný görüþte olan bazýlarý
“100 ineðin yetiþtirilmesi bu üniversitede okuyacak
gençlerin yetiþmesinden daha önemlidir” görüþünü dile getirmiþ ve itiraz etmiþler. Sonuç mu? Beklediðiniz
gibi oldu ve “inek yetiþtirmeye devam” dendi. Ýþin en
komik yaný ise bu iþe karþý çýkanlardan biri de Yalova insanýnýn seçtiði, eðitim fakültesi mezunu bir vekil.
1
Ýmamlar Ýstanbul, Çanakkale
ve Bursa’yý gezecek
ANTALYA’NIN Ga­zi­pa­þa­Ýl­çe­Müf­tü­lü­ðü­ta­ra­fýn­dan­i­mam­la­ra­yö­ne­lik­ge­zi­prog­ra­mý­dü­zen­len­di.­Ýs­tan­bul,
Ça­nak­ka­le­ve­Bur­sa’yý­ge­ze­cek­i­mam­lar­yo­la­çýk­tý.
Ga­zi­pa­þa’da­gö­rev­ya­pan­i­mam­lar­i­çin­üç­gün­lük­ge­zi­prog­ra­mý­dü­zen­len­di.­Prog­ram­kap­sa­mýn­da­i­mam­lar­ilk­gün­ge­ze­cek­le­ri­Ýs­tan­bul’da­E­yüp­Sul­tan,
A­ya­sof­ya,­Sul­tan­Ah­met­ca­mi­le­ri­i­le­Dol­ma­bah­çe­Sa­ra­yý,­Ru­me­li­Hi­sa­rý’ný­zi­ya­ret­e­de­cek.­Ga­zi­pa­þa­Müf­tü­Yar­dým­cý­sý­E­bu­be­kir­Tat­lý,­i­kin­ci­gün­Ça­nak­ka­le
Þe­hit­li­ði,­Ge­li­bo­lu­Ya­rý­ma­da­sý,­Tru­va­ve­Ça­nak­ka­le’nin­il­çe­le­ri­ni­ge­ze­cek­le­ri­ni­söy­le­di.­Ge­zi­nin­son­gü­nün­de­i­se­Bur­sa’nýn­ta­ri­hî­me­kân­la­rý­i­le­U­lu­dað’ý­zi­ya­ret­e­de­cek­i­mam­la­rýn­ka­yak­da­ya­pa­cak­la­rý­ný­söy­le­yen­Tat­lý,­ka­fi­le­si­nin­da­ha­son­ra­il­çe­ye­ge­ri­dö­ne­ce­ði­ni­kay­det­ti.­Ga­zi­pa­þa­Müf­tü­lü­ðü­ta­ra­fýn­dan­dü­zen­le­nen­ge­zi­ye­14­din­gö­rev­li­si­ka­týl­dý.­Ka­fi­le­E­bu­be­kir
Tat­lý­ta­ra­fýn­dan­du­a­lar­la­u­ður­lan­dý.­­Antalya / aa
Kadýný eðitirseniz,
toplumu eðitirsiniz
GÜL-DER BAÞKANI HATÝCE ÜNALDI, “ANNE MEKTEPTÝR. BÝR ERKEÐÝ TERBÝYE EDÝN
BÝR ÝNSANI YETÝÞTÝRMÝÞ OLURSUNUZ. BÝR KADINI TERBÝYE EDÝN BÝR AÝLEYÝ, HATTA
BÝR TOPLUMUN BÜYÜK BÝR BÖLÜMÜNÜ YETÝÞTÝRMÝÞ OLURSUNUZ” DEDÝ.
Ýlk organik bal ormaný
Afyonkarahisar’da açýldý
TÜRKÝYE’NÝN ilk­or­ga­nik­bal­or­ma­ný­Af­yon­ka­ra­hi­sar’ýn­Þu­hut­il­çe­sin­de­a­çýl­dý.­Að­zý­ka­ra­Bal­Or­ma­ný’nýn­a­çý­lý­þý­ný­Çev­re­ve­Or­man­Ba­ka­ný­Vey­sel­E­roð­lu­yap­tý.­A­çý­lýþ­ta­ko­nu­þan­Ba­kan­E­roð­lu,­Af­yon­ka­ra­hi­sar’da­ki­bal­or­ma­ný­nýn­bir­ilk­ol­du­ðu­nu­ve­i­ler­le­yen­za­man­lar­da­uy­gun­o­lan­bü­tün­il­ler­de­ye­ni­bal
or­man­la­rý­o­luþ­tu­ru­la­ca­ðý­ný­söy­le­di.­Bal­or­man­la­rý­nýn­Tür­ki­ye’nin­her­ye­ri­ne­yay­gýn­laþ­ma­sý­i­çin­ça­lýþ­týk­la­rý­ný­di­le­ge­ti­ren­E­roð­lu,­ö­zel­lik­le­a­rý­cý­lar­bir­li­ði­nin­is­te­di­ði­yer­ler­de­or­man­teþ­ki­lâ­tý­nýn­bal­or­ma­ný
kur­du­ðu­nu­bil­dir­di.­Ba­kan­E­roð­lu,­a­rý­cý­la­ra­ba­kan­lýk­o­la­rak­ge­rek­li­des­te­ði­ve­re­rek­bal­or­man­la­rý­nýn
sa­yý­la­rý­ný­ço­ðal­ta­cak­la­rý­ný­a­çýk­la­ya­rak,­a­rý­cý­lar­dan
Tür­ki­ye’yi­dün­ya­bal­ü­re­ti­min­de­bi­rin­ci­sý­ra­ya­ta­þý­ma­la­rý­ný­is­te­di.­E­roð­lu,­“A­rý­cý­la­ra­bun­la­rý­ve­ri­yo­ruz,
a­ma­on­lar­dan­da­bir­ta­le­bi­miz­var.­Tür­ki­ye­o­la­rak
dün­ya­bal­ü­re­ti­min­de­i­kin­ci­ya­da­ü­çü­ncü­sý­ra­da­yýz.­A­rý­cý­lar­dan­bir­söz­al­mak­is­ti­yo­rum.­Bal­ü­re­ti­min­de­bi­zim­dün­ya­da­bir­nu­ma­ra­ol­ma­mýz­lâ­zým.
O­nun­i­çin­si­ze­5­yýl­sü­re­ve­ri­yo­rum.­Bu­sü­re­i­çin­de
Tür­ki­ye’yi­bir­nu­ma­ra­yap­ma­ný­zý­is­ti­yo­rum.­Biz­si­ze­tüm­des­te­ði­ön­ce­den­ol­du­ðu­gi­bi­bun­dan­son­ra
da­ve­re­ce­ðiz”­de­di. Afyonkarahisar / cihan
75 yaþýnda okuma
yazma öðreniyor
Gülderen Eðitim Gönüllüleri Derneði (GÜL-DER), Anneler Günü sebebiyle Köþk salonunda 'Kadýnýn Aile ve Toplumdaki Yeri' konulu bir seminer verdi. FOTOÐRAF: CÝHAN
OSMANÝYE’DE ký­sa­a­dý­GÜL-DER­o­lan­Gül­de­ren­E­ði­tim­Gö­nül­lü­le­ri­Der­ne­ði­ta­ra­fýn­dan­An­ne­ler­Gü­nü­do­la­yý­sýy­la­ ‘Ka­dý­nýn­A­i­le
ve­Top­lum­da­ki­Ye­ri” ko­nu­lu­bir­se­mi­ner­ve­ril­di.­Köþk­sa­lo­nun­da­ve­ri­len­se­mi­ne­re­ko­nuþ­ma­cý­o­la­rak­Uz­man­Psi­ko­log­ve­Yük­sek
Mi­mar­Ce­mi­le­Ü­nal­ko­nuþ­ma­cý­o­la­rak­ka­týl­dý.­Say­gý­du­ru­þu­ve­Ýs­tik­lâl­Mar­þý­nýn­o­kun­ma­sýy­la­baþ­la­yan­se­mi­ne­rin­a­çý­lýþ­ko­nuþ­ma­sý­ný­ya­pan­GÜL-DER­Baþ­ka­ný­Ha­ti­ce­Ü­nal­dý,­ka­dýn­la­rýn­an­ne­lik,­zev­ce­lik,­ev­lât­lýk,­ar­ka­daþ­lýk­ve­kom­þu­luk­yön­le­riy­le­top­lu­mu
de­rin­den­et­ki­le­di­ði­ni­söy­le­di.­­Ka­dýn­la­rýn­ha­yat­la­rý­nýn­her­a­la­nýn­da­çok­dik­kat­li­ol­ma­la­rý
ge­rek­ti­ði­ne­dik­kat­çe­ken­Ha­ti­ce­Ü­nal­dý­“Bir
ka­dýn­ru­hu­nun­de­rin­lik­le­rin­de­yer­a­lan­in­ce­lik,­za­ra­fet,­has­sa­si­yet­ve­a­hen­gin­ze­mi­nin­de
mu­hab­bet,­mer­ha­met,­fe­da­kâr­lýk­ve­sa­da­kat
var­dýr.­An­ne­mek­tep­tir.­Bir­er­ke­ði­ter­bi­ye­e­din­bir­in­sa­ný­ye­tiþ­tir­miþ­o­lur­su­nuz.­Bir­ka­dý­ný­ter­bi­ye­e­din­bir­a­i­le­yi­hat­ta­bir­top­lu­mun­bü­yük­bir­bö­lü­mü­nü­ye­tiþ­tir­miþ­o­lur­su­nuz.­Ev­lât­la­rý­mý­zýn­ku­sur­suz­ol­ma­sý­ný­is­ti­yor­sak­ku­sur­suz­an­ne­ler­ol­mak­i­çin­ça­lýþ­ma­-
lý­yýz.­Ne­sil­ve­top­lum­bi­ze­e­ma­net­tir.­Hay­ra­ reh­ber­ ol­mak­ an­ne­le­rin­ e­lin­de­dir.­ U­nut­ma­ya­lým­ki­Hz.­Mer­yem’i­bü­tün­dün­ya
ka­dýn­la­rý­na­üs­tün­ký­lan­din­dar­lýk,­if­fet,­ev­lât­ çi­le­si­ ve­ sü­kû­tu,­ Hz.­ A­i­þe’yi­ Al­lah­ ka­týn­da­ pak­ e­den­ if­ti­ra­ mu­sî­be­ti­ kar­þý­sýn­da
Al­lah’a­o­lan­tes­li­mi­ye­ti,­Hz.­Fat­ma’yý­cen­net­ ka­dýn­la­rý­nýn­ a­na­sý­ ya­pan­ an­ne­lik­ ve
zev­c e­l ik­ zah­m e­t i­d ir.­ Bin­ 400­ yýl­ ön­c e
Kur’ân­ ka­dý­ný­ zir­ve­le­re­ ta­þý­dý.­ O­nu­ zir­ve­ler­de­ tut­mak­ yi­ne­ bi­zim­ e­li­miz­de­dir.­ Baþ
ta­cý­a­na­la­rý­mý­zýn­bir­gü­nü­de­ðil­her­gü­nü
kut­lu­ve­be­re­ket­li­ol­sun”­þek­lin­de­ko­nuþ­tu.
AÝLELERÝN HUZURU,
DÜZENÝ SAÐLAR
Da­ha­son­ra­kü­sü­ye­ge­len­Uz­man­Psi­ko­log­ve­Yük­sek­Mi­mar­Ce­mi­le­Ü­nal,­‘Ka­dý­nýn
A­i­le­ve­Top­lum­da­ki­Ye­ri”­ko­nu­lu­se­mi­ne­ri­ni­ver­di.­Ýs­lâ­mi­yet’in­ka­dý­na­ver­di­ði­kýy­me­ti­baþ­ka­hiç­bir­di­nin­ver­me­di­ði­ni­kay­de­den
Ü­nal,­ “Di­ni­mi­zin­ bü­yük­ de­ðer­ ver­di­ði­ ka­dýn­la­rý­mý­za­el­bet­te­ki­top­lu­mu­muz­da­ay­ný
de­ðe­ri­ ver­mek­ ve­ on­la­rý­ kol­la­mak­ zo­run­-
da­dýr.­ Pey­gam­ber­ E­fen­di­miz­ (a.s.m)­ "Ka­dýn­la­rý­ný­za­ e­zi­yet­ et­me­yi­niz.­ On­lar­ Al­lah’ýn­ siz­le­re­ e­ma­ne­ti­dir.­ On­la­ra­ yu­mu­þak
o­lu­nuz,­i­yi­lik­e­di­niz.”­ di­ye­rek­ka­dýn­la­rý­mý­za­ ve­ri­len­ de­ðe­ri­ or­ta­ya­ koy­muþ­tur.­ Türk
top­lu­mu­i­çin­kut­sal­bir­ku­rum­o­lan­a­i­le,­o
top­lu­mun­ge­le­nek,­gö­re­nek,­dil,­din­ve­di­ðer­ö­zel­lik­le­rin­den­ya­þan­dý­ðý­en­kü­çük­te­mel­ö­ge­si­dir.­Dü­zen­li­top­lum­lar,­dü­zen­li­a­i­le­le­rin­ var­lý­ðý­ i­le­ o­lu­þa­ca­ðýn­dan­ a­i­le­ye­ ge­rek­li­ö­nem­ve­ril­me­li­dir.­A­i­le­bað­la­rý­nýn­za­yýf­la­dý­ðý­top­lum­la­rýn­yý­ký­ma­uð­ra­ya­ca­ðý­hiç
bir­ za­man­ u­nu­tul­ma­ma­lý­dýr.­ A­i­le­ kav­ra­mý
her­ za­man­ Türk­ top­lu­mu­ i­çin­ ö­nem­li­ bir
yer­de­ tu­tul­mak­ta­dýr.­ Top­lu­mu­ o­luþ­tu­ran
a­i­le­nin­ dü­zen­li­ ol­ma­sý,­ gö­rev­le­ri­ni­ ye­ri­ne
ge­tir­me­si,­ mut­lu­ bir­ ha­yat­ sür­dü­re­bil­me­si
top­lu­mun­ dü­ze­ni­ni­ de­ sað­lar.­ Bu­ ne­den­le
top­lum­ dü­ze­ni­nin­ sað­la­na­bil­me­si­ i­çin­ a­i­le
ku­ru­la­bil­me­si,­ be­lir­li­ ya­sal­ ko­þul­la­ra­ bað­lan­mýþ­týr.­Ka­dýn­la­rý­mý­za­bir­a­i­le­nin­a­yak­ta
kal­ma­sý­ ve­ mut­lu­ bir­ ya­þam­ sür­me­si­ i­çin
bü­yük­ so­rum­lu­luk­lar­düþ­mek­te­dir”­þek­lin­de­ko­nuþ­tu.­­Osmaniye / cihan
YAÞAR ALPTEKÝN:
Anne ve
babanýzýn
kýymetini
iyi bilin
SÝNEMA sa­n'at­çý­sý­ve­ün­lü­man­ken­Ya­þar­Alp­te­kin,­dün­ya­da­en­a­ziz­var­lý­ðýn
an­ne­ve­ba­ba­ol­du­ðu­nu­söy­le­di.­Ma­nav­gat­Çev­re­ve­Di­ya­log­Der­ne­ði’nin­(MA­ÇED) dâ­vet­li­si­o­la­rak­An­tal­ya’nýn­Ma­nav­gat­il­çe­si­ne­ge­len­Alp­te­kin,­Ni­san
Dü­ðün­Sa­lo­nu’nda­Ye­þil­çam­anýla­rý­ný­ve
an­ne­si­i­le­il­gi­li­ha­tý­ra­la­rý­ný­an­lat­tý.­An­ne
ve­ba­ba­sý­ný­9’ar­ay­a­ray­la­kay­bet­me­nin
de­rin­a­cý­sý­i­çin­de­ol­du­ðu­nu­be­lir­ten
Alp­te­kin,­an­ne­si­­vefat­et­ti­ðin­de­ço­cuk­lu­ðu­nun­da­kay­bol­du­ðu­duy­gu­su­na­ka­pýl­dý­ðý­ný­i­fa­de­et­ti.­Alp­te­kin,­“Yü­ce­di­ni­miz
an­ne­ve­ba­ba­mý­za­‘öf­bi­le­‘de­me­me­mi­zi
em­re­di­yor.­O­kut­lu­var­lýk­lar­e­vi­mi­zin
be­re­ke­ti­ve­di­re­ði.­Sað­lý­ðýn­da­kýy­me­ti­ni
i­yi­bi­le­lim.­Bir­ev­lât­o­la­rak­sað­lýk­la­rýn­da
an­ne­ve­ba­bam­la­bir­lik­te­ay­ný­ev­de­ya­þa­dýk.­E­lim­de­gel­di­ði­ka­dar­bir­de­dik­le­ri­ni
i­ki­et­me­me­ye­ça­lýþ­tým.­Hu­zur­lu­bir­ha­yat­sür­mek­is­te­yen­bir­ev­lat­mut­la­ka­an­ne­ve­ba­ba­sý­nýn­ha­yýr­ve­du­a­sý­ný­al­sýn.
Yaþ­lý­lar­naz­lý­dýr.­Ký­rýl­gan­dýr.­Týp­ký­bir
ço­cuk­gi­bi­dir.­ Na­sýl­ an­ne­ ve­ ba­ba­mýz
biz­ ço­cuk­ken­ bir­ de­di­ði­mi­zi­ i­ki­ yap­maz­sa­on­la­rýn­yaþ­lý­lýk­la­rýn­da­bü­tün­is­tek­le­ri­ni­ye­ri­ne­ge­ti­re­lim.­Ya­rýn­geç­ol­ma­dan­ ‘ey­vah’­ de­me­den­ kýy­met­le­ri­ni
bi­le­lim.­An­ne­ve­ba­ba­mý­zýn­her­gün­el
ve­ a­yak­la­rý­ný­ öp­sek­ hak­ký­ný­ ö­de­ye­me­yiz”­di­ye­ko­nuþ­tu.­48­ya­þýn­da­ol­du­ðu­nu­ ve­ 6­ yýl­ ön­ce­ ya­þa­dý­ðý­ ha­ya­tý­ ne­fis
mu­ha­se­be­si­ne­ çe­ke­rek­ ‘Ya­þar­ sen­ ne­re­ye­gi­di­yor­su’n­di­ye­sor­gu­la­dý­ðý­ný­be­lir­ten­Alp­te­kin,­ken­di­sin­de­ilk­de­ði­þi­me
ü­ze­rin­de­ki­gu­rur­ve­kib­ri­ký­ra­rak­baþ­la­dý­ðý­ný­i­fa­de­et­ti.­­Antalya / cihan
MUÞ’UN Has­köy­Ýl­çe­si­Dað­di­bi­Kö­yün­de­ya­þa­yan,
75­ya­þýn­da­ki­Ke­vi­Ak­yol,­i­ler­le­miþ­ya­þý­na­rað­men,­o­ku­ma­yaz­ma­öð­ren­mek­i­çin,­her­gün­o­ku­ma­yaz­ma
kur­su­na­gi­di­yor.­Ke­vi­Ak­yol,­oð­lu­Fe­sih­Ak­yol’un
kurs­öð­ret­men­li­ði­ni­yap­tý­ðý,­Dað­di­bi­Ýl­köð­re­tim­O­ku­lu­na­her­gün­ge­le­rek,­o­ku­ma­yaz­ma­kur­su­gö­rü­yor.­Geç­ti­ði­miz­yýl­Hac­ca­gi­den­Ke­vi­Ak­yol,­o­ku­ma
yaz­ma­bil­me­di­ðin­den­do­la­yý,­o­ra­da­çok­zor­luk­çe­ke­rek,­Hac­dö­nü­þü­oð­lu­na­mut­la­ka­ken­di­si­ne­o­ku­ma
yaz­ma­öð­ret­me­si­ni­is­te­di.­Ke­vi­Ak­yol’un,­o­ku­ma
yaz­ma­bil­me­yen­100­ya­þýn­da­ki­e­þi­de,­te­da­vi­si­nin­ar­dýn­dan­o­ku­ma­yaz­ma­kur­su­na­ge­le­cek.­Kur­si­yer­ler­den­Meh­tap­Ak­yol­i­se,­75­Ya­þýn­da­ki­Ke­vi­Ak­yol’u
ör­nek­al­dý­ðý­ný­di­le­ge­ti­re­rek,­“Bi­ze­en­bü­yük­ör­nek
tey­ze­nin­kur­sa­ge­li­þi­dir.­Biz­de­çok­is­ti­yor­duk.­O­nu
gör­dük­ten­son­ra­biz­de­gel­dik.­Her­ke­sin­gel­me­si­ni
is­ti­yo­rum”­de­di.­Ýl­Mil­lî­E­ði­tim­Mü­dü­rü­Ýl­ha­mi­Bay­rak­tar­da,­“Ý­li­miz­de­o­ku­ma­yaz­ma­kurs­la­rý­mýz­de­vam­e­di­yor.­O­ku­ma­yaz­ma­kurs­la­rý­na­o­ka­dar­çok
ta­lep­ol­du­ki,­ço­ðun­lu­ðu­nu­biz­o­ku­ma­yaz­ma­ya­ge­çir­dik.­Ar­týk­yaþ­la­rý­çok­i­ler­le­miþ­ki­þi­ler­bi­le­o­ku­ma
yaz­ma­kurs­la­rý­na­gel­me­ye­baþ­la­dý.­Þim­di,­çe­þit­li
kurs­la­rý­mýz­la­bir­lik­te,­o­ku­ma­yaz­ma­kurs­la­rý­da­ve­ri­yo­ruz.­Bel­li­bir­yaþ­tan­son­ra,­ih­ti­yaç­duy­duk­la­rý­o­ku­ma­ve­yaz­ma­ko­nu­sun­da­da,­ih­ti­yaç­la­rý­na­kar­þý­lýk
ve­ri­yo­ruz”­i­fa­de­le­ri­ni­kul­lan­dý.­­Muþ / cihan
Trabzonlu 603 öðrenci
matematikte yarýþtý
TRABZON Ö­zel­Al­pars­lan­E­ði­tim­Ku­rum­la­rý’nca
4’ncü­sü­dü­zen­le­nen­ AL­PÝ­MAT­YA­Ma­te­ma­tik
Ya­rýþ­ma­sý­ya­pýl­dý.­O­kul­bi­na­sýn­da­ger­çek­leþ­ti­ri­len
sý­na­va­il­ge­ne­lin­de­ki­72­o­kul­dan­603­öð­ren­ci­ka­týl­dý.­5.­ve­8.­sý­nýf­öð­ren­ci­le­rin­ka­týl­dý­ðý­ve­40­so­ru­nun­so­rul­du­ðu­sý­nav­120­da­ki­ka­sür­dü.­Sý­nav­so­nun­da­5.­sý­nýf­lar­da­Mer­kez­Meh­met­A­kif­Er­soy­Ýl­köð­re­tim­O­ku­lu­Öð­ren­ci­si­Meh­met­Fa­tih­Ak­soy
bi­rin­ci­ol­du.­8.­sý­nýf­lar­da­i­se­bi­rin­ci­li­ði­Sür­me­ne­Ha­san­Tah­sin­Ký­ra­li­Ýl­köð­re­tim­O­ku­lu­öð­ren­ci­si­Fur­kan­Kol­tuk­el­de­et­ti.­Ay­rý­ca­o­kul­lar­ka­te­go­ri­sin­de
sý­na­va­gi­ren­öð­ren­ci­le­rin­top­la­dý­ðý­pu­an­la­rýn­or­ta­la­ma­sý­baz­a­lý­na­rak­ya­pý­lan­de­ðer­len­dir­me­de­Çay­ka­ra
Ze­ki­Bil­ge­Ýl­köð­re­tim­O­ku­lu­bi­rin­ci­ol­du.­Prof.­Dr.
Ýh­san­Koz­Ýl­köð­re­tim­O­ku­lu­i­kin­ci,­Mer­kez­Meh­met­A­kif­Er­soy­Ýl­köð­re­tim­O­ku­lu­da­ü­çün­cü­lü­ðü
el­de­et­ti.­Dü­zen­le­nen­ö­dül­tö­re­ni­ne,­Trab­zon
Mil­lî­E­ði­tim­Mü­dür­Ve­ki­li­Sü­ley­man­Ça­kar,­Ö­zel
Al­pars­lan­E­ði­tim­Ku­rum­la­rý­mü­dür­le­ri,­öð­ren­ci­ler,­öð­ret­men­ler­ve­ve­li­ler­ka­týl­dý.­Trabzon / cihan
“Batman’ýn jeolojik
haritaya ihtiyacý var”
En fedakâr anneler unutulmadý
BAÐCILAR Belediyesi “Anneler Günü”nde en fedakâr anneleri unutmadý. Engelli anneleri için
Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde gerçekleþtirilen programda hem engellilerin hem de engelli
annelerinin yüzü güldürüldü. Yaklaþýk 100 engelli ve engelli annesinin katýldýðý programda engelliler
annelerine anlamlý hediyeler verdi. Cam kemik hastalýðýndan dolayý engelli olan Senem Ünal isimli
engelli genç kýz annesine bir yüzük hediye ederek, bir þiir okudu. Duygusal anlarýn yaþandýðý programda engelli çocuklar gösteriler de yaptý. Programa katýlan Baðcýlar belediye Baþkaný Lokman
Çaðýrýcý, “Her anne sabýrlýdýr, merhametlidir, vefakârdýr ve evlâdý dünyadaki her þeyden daha önemlidir, ama çocuðu engelli olan anneler için sabýr, merhamet ve vefa baþka bir anlam taþýr” dedi.
Annesine böbreðini verdi
SAKARYALI Meh­met­Ars­lan­(30),­an­ne­si­ne­An­ne­ler­Gü­nü’nde­ha­ya­tý­nýn­en­gü­zel­he­di­ye­si­ni­ver­di.
Ars­lan,­2­yýl­dýr­böb­rek­has­ta­sý­o­lan­an­ne­si­ne­böb­rek­le­rin­den­bi­ri­ni­ve­re­rek,­ha­ya­ta­ye­ni­den­bað­la­dý.
Ars­lan,­“Yýl­lar­ön­ce­o­ba­na­ha­yat­ver­miþ­ti.­Ben­de
ev­lât­lýk­gö­re­vi­mi­yap­tým”­de­di.­Al­týn­de­re­bel­de­sin­de
2­yýl­dýr­böb­rek­yet­mez­li­ði­çe­ken­ve­di­a­li­ze­gi­ren­3
ço­cuk­an­ne­si­E­mi­ne­Ars­lan’ýn­(47)­im­da­dý­na,­böb­rek­le­rin­den­bi­ri­ni­ve­ren­oð­lu­Meh­met­Ars­lan­ye­tiþ­ti.
7­yýl­ön­ce­e­þi­ni­kay­be­den­an­ne­Ars­lan’a,­Ýs­tan­bul
Ga­zi­os­man­pa­þa­Has­ta­ne­si’nde­ger­çek­leþ­ti­ri­len­ba­þa­rý­lý­bir­a­me­li­yat­la,­oð­lun­dan­a­lý­nan­böb­rek­nak­le­dil­di.­An­ne­ler­Gü­nü’nde­sað­lý­ðý­na­ka­vuþ­ma­nýn­mut­lu­Oðlunun böbreðiyle saðlýðýna kavuþan Emine
Arslan, oðlunun kendisine en güzel Anneler Günü lu­ðu­nu­ya­þa­yan­an­ne­Ars­lan,­ken­di­si­ne­bu­mut­lu­lu­ðu­ya­þa­tan­oð­lu­na­bol­bol­du­a­et­ti.­­Sakarya / cihan
hediyesi verdiðini söyledi. FOTOÐRAF: CÝHAN
ANKARA Ü­ni­ver­si­te­si­Mü­hen­dis­lik­Fa­kül­te­si­Je­o­lo­ji­Mü­hen­dis­li­ði­Bö­lü­mü­öð­re­tim­ü­ye­si­Prof.­Dr.
Yu­suf­Ka­an­Ka­dý­oð­lu,­Bat­man­Ü­ni­ver­si­te­si­Rek­tör
Yar­dým­cý­sý­Prof.­Dr.­A­li­Bil­gin­i­le­Be­le­di­ye­Baþ­kan­ve­ki­li­Ser­hat­Te­mel’den­ha­zýr­la­dýk­la­rý­pro­je­ler­i­çin
des­tek­is­te­di.­Bat­man­Ü­ni­ver­si­te­si’nde­aç­ma­yý­dü­þün­dük­le­ri­pet­rol­bö­lü­mü­i­le­ha­zýr­la­dýk­la­rý­Bat­man’ýn­je­o­lo­jik­ha­ri­ta­sý­nýn­çý­ka­rýl­ma­sý­na­dö­nük­pro­je­ko­nu­sun­da­be­le­di­ye­den­des­tek­is­te­yen­he­yet,­ge­niþ­kap­sam­lý­bir­pro­je­dü­þün­dük­le­rin­be­lir­te­rek­bu
ko­nu­da­bil­gi­ver­di.­Be­le­di­ye­nin­de­bir­ta­kým­prob­lem­le­ri­ni­çö­ze­cek­le­ri­ni­be­lir­ten­Prof.­Dr.­A­li­Bil­gin,
“Ö­zel­lik­le­je­o-çe­kim­prob­lem­ler.­Bu­ko­nu­lar­da­si­ze
yar­dým­cý­o­la­ca­ðýz.­Bu­pro­je­yi­Dev­let­Plan­la­ma­Teþ­ki­lâ­tý’na­da­sun­ma­yý­dü­þü­nü­yo­ruz.­Je­o­lo­ji­bö­lü­mün­den­son­ra­pet­rol­bö­lü­mü­nü­de­a­çý­yo­ruz.­Siz­Pet­rol
Ü­ni­ver­si­te­si­o­la­rak­i­sim­len­dir­miþ­ti­niz.­Bu­ko­nu­lar­da
be­ra­ber­ça­lý­þa­ca­ðýz”­de­di.­­Batman / cihan
TAZÝYE
Muhterem kardeþimiz Mustafa Taþ ve Tahir Taþ'ýn
babasý
Hacý Yusuf Taþ
'ýn
vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý Hak'tan
rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna
sabr-ý cemil niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
MUÞ YENÝ ASYA
OKUYUCULARI
7
YENÝASYA / 10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ
DÜNYA
Dýþ politikada
verimli bahar
KÜL ENGELÝ
SÜRÜYOR
GENÝÞ AÇI
HALÝL ÝBRAHÝM CAN
[email protected]
M
ÝZLANDA’DA AKTÝF OLAN
EYYAFYALLAYOKULL YANARDAÐININ
PÜSKÜRTTÜÐÜ KÜL BULUTLARI
SEBEBÝYLE, AVRUPA HAVA SAHASININ
BAZI BÖLGELERÝNDE UÇUÞLARIN ÝPTAL
EDÝLMESÝNÝN BEKLENDÝÐÝ BÝLDÝRÝLDÝ.
Volkanik kül bulutlarý, Avrupa Hava Sahasýnýn bazý bölgelerde tekrar kapanmasýna sebep oluyor. Fransa, Ýsviçre, Ýtalya, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Portekiz ve Ýspanya kül bulutlarýnýn en çok etkilediði ülkeler arasýnda yer alýyor.
AVRUPA hava trafiðini yöneten Eurocontrol tarafýndan yapýlan açýklamada, volkanik küllerin Fransa’nýn güneyine, Ýsviçre’ye ve kuzey Ýtalya’ya doðru
ilerlediði belirtildi. Eurocontrol, Atlantik ötesi uçuþlarýn devam edeceðini, kül bulutlarýnýn Ýzlanda’dan Azor adalarý yönünde uzandýðýný, bu yüzden uçaklarýn kuzeyden Grönland üzerinden yapýlacaðýný kaydetti. Eurocontrol, dün akþam saatlerine kadar bulutlarýn Almanya’nýn güneyindeki bazý
yerleri, Çek Cumhuriyeti ve Avusturya’yý kaplamasýnýn tahmin edildiðini bildirdi. Atlantik ortalarýndaki yüksekliði 10 bin 500 metreyi bulan bulutlarýn bir kolunun da Portekiz ve Ýspanya’ya ulaþtýðý, Porto, La Coruna, Vigo ve Santiago havaalanlarýnýn kapatýldýðý belirtildi. Brüksel / aa
ÝTALYA VE FRANSA
OLUMSUZ ETKÝLENDÝ
ÝZLANDA’DA aktif olan Eyyafyallayöküll yanardaðýnýn püskürttüðü
küller, Ýtalya’daki hava trafiðini de olumsuz etkiledi. Milano, Bergamo, Torino, Cenova, Bologna, Verona, Pisa ve Floransa havalimanlarý, kül bulutlarý sebebiyle dün TSÝ 09.00 - 15.00 saatleri arasýnda
hava trafiðine kapatýldý. Fransa’nýn güneydoðusundaki Nice Havaalanýnda da, baþta Ýngiliz havayolu þirketi EasyJet’in olmak üzere, 20
uçuþun iptal edildiði bildirildi. Fransa’nýn 3’üncü büyük havalimaný
olan Nice Havaalanýnýn bir sözcüsü AFP’ye yaptýðý açýklamada, EasyJet’in 15 geliþ uçuþundan 9’unu ve 14 gidiþ uçuþundan 10’unu iptal ettiðini duyurdu. Sözcü, Ýspanyol havayolu Ýberia’nýn da bir Madrid uçuþunu iptal ettiðini belirtti. Roma, Marsilya / aa
MARMARA’DA DA GÖRÜLDÜ
ÝZLANDA’DA yeniden faaliyete geçen yanardaðýn oluþturduðu kül bulutunun dün 20 bin -35 bin feet uçuþ seviyelerinde Marmara’nýn güneybatýsýný ‘’hafif’’ etkilediði bildirildi. Devlet Meteoroloji Ýþleri Genel
Müdürlüðünden edinilen bilgiye göre, yapýlan uyarýda, Eyyafyallayöküll
yanardaðýnýn yeniden faaliyete geçtiði hatýrlatýldý. Uyarýda, þu bilgilere
yer verildi: ‘’Yapýlan son tahminlere göre, 9 Mayýs Pazar günü (dün) sabah 09.00’dan 15.00’e kadar olan sürede, 20 bin - 35 bin feet uçuþ seviyeleri arasýnda, Marmara’nýn güneybatýsý kül bulutundan hafif olarak
etkileneceði tahmin edilmektedir. Volkanik patlamalarýn etkisi, uydu
görüntüleri ile takip edilerek, atmosferik sirkülasyon ve önümüzdeki
periyotlarda üst seviye rüzgârlarýnýn yön ve þiddetindeki deðiþiklikler
dikkate alýnarak yeni deðerlendirmeler yapýlacaktýr.’’ Ankara / aa
NATO askerleri
Moskova’da þov yaptý
n RUSYA 1941-1945 yýllarýnda Nazi Almanya’sýna karþý kazanýlan Ýkinci Dünya Savaþý zaferinin 65. yýlý kutlamalarý dolayýsýyla tören düzenledi. Kýzýl Meydan’da gerçekleþen dev kutlamaya ABD, Ýngiltere, Fransa ve Polonya askerlerinin de katýlýmý ile toplam 10 bin 500 asker
yer aldý. NATO askerlerinin yaný sýra, Rusya ile
birlikte Ýkinci Dünya Savaþý’nda yer alan eski
Sovyet ülkelerinden askerler de kutlamalara katýldý. Tören önce si Rus ya Dev let Baþ ka ný
Dmitri Medvedev, Kremlin Sarayý’nýn giriþ
avlusunda kutlamalar için gelen 25 yabancý
ülke devlet ve hükümet baþkanlarýný karþýladý.
Törende Azerbaycan, Almanya, Bulgaristan,
Vietnam, Ýsrail, Kazakistan, Letonya, Makedonya, Moðolistan Sýrbistan, Slovakya, Slovenya, Tacikistan, Türkmenistan, Hýrvatistan,
Karadað, Çek Cumhuriyeti ve Estonya’dan
devlet baþkanlarý, baþbakanlar ve üst düzey
yetkililer hazýr bulundu. Moskova / cihan
Açe’de 7,4' lük deprem
n ENDONEZYA’NIN Açe eyaleti yakýnýnda
7,4 büyüklüðünde deprem meydana geldi.
Sumatra adasýný vuran 7,4 büyüklüðündeki
depremde bazý evlerin hasar gördüðü bildirildi. Yerel basýn, depremin merkez üssünün
Banda Açe’nin 225 kilometre kadar güneydoðusunda, 61 kilometre derinlikte olduðunu duyurdu. Depremin ardýndan yapýlan
tsunami uyarýsý bir süre sonra kaldýrýldý. Bir
yerel yetkili de depremin elektrik kesintisine
sebep olduðunu, buna karþýn telefon hatlarýnýn zarar görmediðini söyledi. Cakarta / aa
Ýran 5 kiþiyi idam etti
n ÝRAN’DA terör eylemlerine karýþtýklarý gerekçesiyle 5 kiþinin idam edildiði bildirildi. Fars Haber Ajansý, çeþitli þehirlerde bombalama eylemlerine karýþan devrim karþýtý 5 kiþinin idam cezasýnýn Tahran’daki Evin cezaevinde infaz edildiðini duyurdu. Bu kiþilerin, terörle mücadele
yasasý kapsamýnda yargýlandýklarý ve idam hükmünün Yüksek Mahkemece de onaylandýðý belirtildi. Ýdam edilen kiþilerin hangi eylemlere karýþtýklarýna iliþkin bilgi verilmedi. Tahran / aa
Rusya’da kömür
madeni patladý
n RUSYA’NIN Sibirya kesimindeki Kemerova bölgesinde kömür madeninde meydana
gelen grizu patlamasýnda en az 12 kiþinin öldüðü bildirildi. Ardýndan meydana gelen ikinci bir patlama ise, kurtarma ekiplerinin
mahsur kalmasýna yol açtý. Kurtarma çalýþmalarýnýn durmasýna yol açan ikinci patlama
sonucu, 20 kurtarma görevlisi de mahsur kaldý. Ýtar-tass’ýn haberine göre, yaralý olarak çýkarýlanlarýn sayýsý da 41. Moskova / aa
ayýs ayý Türkiye için hareketli bir ay olacak. Suriye Devlet Baþkaný Esad’dan sonra
11 Mayýsta Medvedev Ankara’ya geliyor.
Medvedev’in Suriye ziyareti öncesi Esad’ýn
Türkiye’ye gelmesi, peþinden Medvedev’in gelmesi, bu üç ülke arasýnda çeþitli alanlardaki iþbirliðinin hýzlanacaðýnýn göstergesi. Suriye ziyaretinin, Obama’nýn Suriye’ye yaptýrýmlarý bir yýl daha
uzatma kararýndan hemen sonraya denk gelmesi
ise anlamlý. Rusya, küresel Ortadoðu oyunu içinde var olduðunu ispat etmek için bu fýrsatý deðerlendirmeyi planlýyor. Ýran kozunu, uluslar arasý
kamuoyunun nükleer programa yönelik tepkileri
yüzünden çok rahat kullanamayan Rusya, Suriye
üzerinden Ortadoðu’ya müdahil olduðunu göstermek istiyor. Suriye, Gürcistan savaþý esnasýnda,
Rusya’yý destekleyen nadir ülkelerden birisi olmasýyla, Rusya’nýn dostluðunu kazanmýþ görünüyor.
Bu ziyarette gündeme gelen en önemli konunun
Rusya’nýn Suriye’nin Tartus þehrinde bir deniz
üssü kurma talebi. Eðer bu talep kabul edilirse,
Rusya tarihî bir hayalini gerçekleþtirmiþ olacak.
Türkiye ise, gerek Suriye ile sýcak iliþkileri ve
gerekse Ýran’a bu sýkýntýlý döneminde gösterdiði
dostluk ile bölgeye iliþkin hesaplarý olan herkesin mutlaka dikkati almasý gereken bir ülke konumunda. Özellikle de Ýsrail’e karþý iki yýldýr
gösterilen tepkili tavýr ile, geleneksel Ýsrail yanlýsý politikanýn terk edildiðinin gösterilmesi,
bölge ülkelerinin Türkiye’ye olan sempatisini
arttýrdý. Irak’ýn bütünlüðünü korumasý için çaba göstermesi, Lübnan’la iyi iliþkiler kurmasý,
Batý komþularýna sýcak mesajlar vermesiyle bölgedeki itibarýný pekiþtirmeye çalýþýyor.
Rusya ile karþýlýklý olarak vizelerin kaldýrýlmasý, ticarî iliþkileri geliþtirmeye yönelik bir iyiniyet gösterisinden ibaret. Zira vize alýnmasýn da so run ya þan mý yor du. An cak bu a dým
bile, Rusya’nýn Türkiye ile dostluða ve iþbirliðine önem verdiðini gösteriyor. Ekonomik iliþkiler bakýmýndan Rusya çok önemli. Halen
40 mil yar do lar lýk ti ca ret hac miy le Rus ya,
Türkiye’nin en önemli ticarî ortaðý.
Türkiye, bir yandan Avrupa Birliði’ne üyelik
sürecinde mesafe kaydetmeye çalýþýrken, öbür
yandan bölgesinde farklý diplomatik hamlelerle
yeni açýlýmlar yapmaya baþladý. Avrupa Birliði’nin özellikle Yunanistan krizi ile sarsýntýya
girmesi, ülkemizin küresel krizde yýkýlmayan
finans sektörü ve inþaat sektörüyle öne çýkmasý, AB yetkililerini Türkiye’ye karþý tavýrlarýný
yeniden gözden geçirmeye teþvik edebilir. Baþka bir yazýmýzda ele almayý planladýðýmýz, Avrupa’yý sarsan Avro krizinin, aslýnda uluslar arasý sermayeyi Türkiye’ye çekebileceði ve bu
fýrsatýn iyi kullanýlmasýnýn ülkemizi önemli bir
ekonomik güce dönüþtürebileceði hususu da
çeþitli çevrelerde dile getirilmeye baþlanýldý.
Dýþ politikada bu tür geliþmeler olurken, içe ri de ya þa nan la rý iz le mek in sa ný ü zü yor.
Milletin iradesine yönelik kirli oyunlara her
gün yenilerinin eklenmesi, terörün yeniden
can yakmaya baþlamasý, siyasetin yumruklaþmalar ve belden aþaðý vurmalar ile gittikçe irtifa kaybetmesi, ülkemizin dýþarýda yükselme
trendi içinde olan itibarýna gölge düþürebilecek ü zü cü ge liþ me ler. U ma rýz ül ke miz bu
kirli oyunlarý tezgâhlayan þer odaklarýndan
kýsa sürede kurtulur ve bölgesinde daha güçlü adýmlar atabilen bir güç haline gelir.
ABD Orta Doðu Temsilcisi George Mitchell ile Filistin Devlet Baþkaný Mahmud Abbas Ramallah'ta bir araya gelerek, dolaylý görüþmelerin baþlamasý için karar aldý.
Dolaylý görüþmeler baþladý
ÝSRAÝL ÝLE FÝLÝSTÝNLÝLER ARASINDA YAKLAÞIK BÝR BUÇUK YILDIR KESÝLMÝÞ BULUNAN BARIÞ GÖRÜÞMELERÝ “YAKINLAÞMA” ADI ALTINDA YENÝDEN BAÞLADI.
FÝLÝSTÝNLÝ Baþmüzakereci Saib Erekat, iki taraf arasýnda dolaylý barýþ görüþmelerini baþlatmak üzere, geçen Salý akþamýndan beri bölgede temaslarda bulunan ABD Orta Doðu Temsilcisi George Mitchell’in, Filistin Devlet Baþkaný
Mahmud Abbas ile Ramallah’ta yaptýðý görüþmenin ardýndan bir açýklama yaptý. Abbas i le Mitc hell a ra sýn da ki
top lan tý nýn ar dýn dan ba sýn
mensuplarýna açýklamada bulunan Erekat, “Yakýnlaþma görüþmelerinin baþladýðýný resmen ilân edebilirim” diye konuþtu. Amerikalý arabulucu,
böylece önümüzdeki 4 ay süreyle taraflar arasýnda mekik
diplomasisi yoluyla görüþmelerde bulunacak, taraflar ara-
sýndaki görüþ farklýlýklarýný gidermeye çalýþacak.
Ýsrail ile Filistinliler arasýnda,
Filistin devletinin kurulmasýný
hedefleyen barýþ görüþmeleri,
Ýs ra il’in 2008 yý lý so nun da
Gazze Þeridi’ne düzenlediði
saldýrýlar sebebiyle kesilmiþti.
Dökme Kurþun Operasyonu
a dý ve ri len bu sal dý rý lar da
Gazze’de bin 400 dolayýnda
Filistinli hayatýný kaybetmiþ, 5
bi ne ya kýn ki þi ya ra lan mýþ,
bölgede birçok ev yýkýlmýþ ya
da hasar görmüþtü. Bu arada
Haaretz gazetesi, Obama yönetiminin, Ýsrail ve Filistin taraflarý doðrudan müzakerelere
geçmeden Orta Doðu konusunda bir barýþ planý ortaya
koymayacaklarýný söylediðini
duyurdu. Tel Aviv / aa
ÝSRAÝL, DOÐRUDAN
GÖRÜÞME ÝSTÝYOR
ÝSRAÝL Baþbakaný Binyamin Netanyahu, “uzak mesafeden barýþ
olmaz” diyerek, Filistinlilerle baþlamasý beklenen dolaylý görüþmelerin taraflarý doðrudan görüþmelere götürmesi gerektiðini söyledi.
Netanyahu, Filistin yetkili kurumlarýnýn yaptýklarý toplantýda Filistin
Devlet Baþkaný Mahmud Abbas’a dolaylý görüþmeler için yeþil ýþýk
yakmasýnýn ardýndan, olaðan Bakanlar kurulu toplantýsýnda deðerlendirmelerde bulundu. Filistin yönetimini bu konudaki kararlarýndan ötürü kutlayan Netanyahu, bu görüþmeler için Ýsrail tarafýnýn iki önemli nokta üzerinde durduðunu kaydetti. Bu görüþmelerin önkoþulsuz yapýlmasý üzerinde durduklarýný, ayrýca yakýnlaþma görüþmelerinin en kýsa zamanda doðrudan görüþmelere götürmesi gerektiðini belirttiklerini söyleyen Netanyahu, þöyle devam etti: “Biz
böyle yakýn iki komþu iken barýþ, uzak mesafeden (görüþmelerle)
veya uzaktan kumanda ile yapýlmaz. Ýsrail’in ve Filistinlilerin geleceði için kritik önemdeki bu anlaþmalar, ayný odada oturup müzakere
etmeden bir sonuca varmaz. Barýþ ve güvenliði saðlayalim ki, nesiller boyu Filistinliler ile yan yana birlikte yaþayabilelim.”
Ýngiliz yerel
seçimlerinde Türkler
Londra’da baþarýlý oldu
ÝNGÝLTERE’DE 6 Mayýstaki genel seçimle birlikte,
baþþehir Londra dahil bazý bölge ve þehirlerde yerel seçimler de yapýldý. Genel seçimde hiçbir Türk
ve KKTC kökenli aday milletvekilliði koltuðuna oturamasa da, özellikle Londra’daki 32 bölgenin
bazýlarýnda yapýlan yerel seçimde belediye meclisi
üyesi olmaya hak kazanan adaylar oldu. Baþbakan
Gordon Brown’un lideri olduðu Ýþçi Partisi’nden
belediye meclis üyeliðini 12 yýldýr sürdüren Nilgün Canver, aday olduðu ve Türklerin yoðun olarak yaþadýðý Haringey bölgesinden yeniden belediye meclisi üyeliðine seçildi. Canver Haringey
bölgesinde Ýþçi Partisi’nin 34, Liberal Demokrat
Parti’nin ise 23 belediye meclis üyesi çýkardýðýný
söyleyerek, “Ýþçi Partisi için yerel anlamda çok baþarýlý bir seçim oldu” dedi. Londra / aa
8
Eðitimin
amacý ne
olmalý?
EN so­run­lu­ sek­tör­le­ri­mi­zin­ ba­þýn­da­ ge­len­ e­ði­tim
sek­tö­rü­mü­zün­a­ca­ba­en­bü­yük,­en­te­mel­ve­her­so­ru­nu­nun­a­na­sý­me­se­le­han­gi­si­dir?­
Be­n im­ na­ç iz­ ka­n a­a ­t im­ e­ð i­t im­ sek­t ö­r ü­m ü­z ün
en­te­mel­so­ru­nu­nun,­baþ­ka­çok­bü­yük­so­run­lar­la­be­ra­ber,­e­ði­tim-öð­re­tim­sü­reç­le­ri­nin­çýk­tý­la­rý­nýn­ne­ol­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ne­yö­ne­lik­bir­mu­ta­ba­ka­týn,­bir­ka­ra­rýn­mev­cut­ol­ma­ma­sý­dýr.­
Baþ­ka­bir­i­fa­dey­le­en­be­lir­le­yi­ci­so­run­da­ha­a­na­o­ku­lun­dan­ baþ­la­ya­rak,­ ü­ni­ver­si­te­ye­ ka­dar­ e­ði­timöð­re­tim­ sü­reç­le­rin­den­ ne­ bek­le­di­ði­miz­ ko­nu­sun­da­ka­fa­yor­mak­tan­ka­çý­ný­yor­ol­ma­mýz­dýr.­
Tür­ki­ye­ön­ce­lik­le­e­ði­tim-öð­re­tim­sü­reç­le­ri­nin­çýk­tý­la­rýn­dan­ne­bek­le­di­ði­ne­ka­rar­ver­me­li­dir.­
Ve­ka­ným­ca­bu­gün­i­çin­de­en­bü­yük­ek­sik­bu­dur.­
Son­se­ne­ler­de­bu­me­se­le­yi­cid­di­bir­bi­çim­de­a­na­liz
e­den­bir­þu­ra­top­lan­dý­ðý­ný­da­ha­týr­la­mý­yo­rum.­
E­ði­tim-öð­re­tim­sü­reç­le­ri­tar­tý­þýl­ma­ya­baþ­lan­dý­ðýn­da,­ki­bu­nu­çok­faz­la­ve­çok­a­teþ­li­bir­bi­çim­de­yap­mak­ta­ bir­ ek­si­ði­miz­ yok,­ en­ te­mel­ ko­nu­ o­lan­ “çýk­tý
bek­len­ti­si”­me­se­le­si­ne­pek­gi­ril­mi­yor.­
Bu­ ek­sik­li­ðin­ a­ðýr­lýk­lý­ o­la­rak­ si­ya­si­ ni­te­lik­ ta­þý­yan
çok­ne­de­ni­mev­cut.­
E­li­miz­de­Ma­yýs­1973­ta­rih­li­bir­“Mil­li­E­ði­tim­Te­mel­Ka­nu­nu”­var.­
Ve­bu­ka­nun­da­be­lir­ti­len­ge­nel­a­maç­lar­var.­
Söz­ko­nu­su­ge­nel­a­maç­lar­bö­lü­mü­ge­çen­yüz­yý­lýn
e­ði­tim­ ve­ e­ði­tim­ci­ zih­ni­ye­ti­ne­ gö­re­ a­ma­ ka­bul­ e­de­lim­1973­se­ne­si­ne­gö­re­i­yi­dü­þü­nü­lüp­ya­zýl­mýþ­bir­a­maç­lar­bö­lü­mü.­
Bu­ a­ra­da,­ ge­çer­ken,­ bu­ en­ te­mel­ ­ ya­sa­la­rýn,
baþ­ta­A­na­ya­sa,­Si­ya­si­Par­ti­ler­Ka­nu­nu­ve­Mil­li­E­ði­tim­Te­mel­Ka­nu­nu­ol­mak­ü­ze­re­hep­o­la­ða­n üs­t ü­ dö­n em­l er­d e,­ de­m ok­r a­s i­ ve­ hu­k uk
dev­le­ti­ il­ke­le­ri­nin­ as­ký­ya­ a­lýn­mýþ­ dö­nem­ler­de
çý­k a­r ýl­m ýþ­ ol­m a­s ý­ siz­l e­r e­ de­ ba­n a­ gel­d i­ð i­ ka­dar­il­ginç­ve­se­vim­siz­gel­mi­yor­mu?­
Ha­týr­la­na­ca­ðý­ gi­bi­ Ma­yýs­ 1973,­ 12­ Mart­ dar­be
gün­le­ri­nin,­ay­la­rý­nýn­bir­ta­ne­si.­
Mil­li­ E­ði­tim­ Te­mel­ Ka­nu­nu’nun­ ge­nel­ a­maç­lar
bö­lü­mü­nün­ baþ­lan­gý­cýn­dan­ ba­zý­ sa­týr­la­rý­ sü­tu­nu­ma
kop­ya­la-ya­pýþ­týr­yön­te­miy­le­ta­þý­yo­rum.­­­­­­
I. GENEL AMAÇLAR
Mad­de­ 2-­ Türk­ Mil­lî­ E­ði­ti­mi­nin­ ge­nel­ a­ma­cý,
Türk­Mil­le­ti­nin­bü­tün­fert­le­ri­ni,­
1.­ (De­ði­i­si­ik­ :­ 16/06/1983-2842­ S.K./1.­ Md.) A­ta­türk­in­ký­lâp­ve­il­ke­le­ri­ne­ve­A­na­ya­sa­da­i­fa­de­si­ni­bu­lan­A­ta­türk­mil­li­yet­çi­li­ði­ne­bað­lý:­
Türk­Mil­le­ti­nin­mil­lî,­ah­lâ­kî,­in­sa­nî,­ma­ne­vî­ve
kül­tü­rel­ de­ðer­le­ri­ni­ be­nim­se­yen,­ ko­ru­yan­ ve­ ge­liþ­ti­ren;­ a­i­le­si­ni,­ va­ta­ný­ný,­ mil­le­ti­ni­ se­ven­ ve­ da­i-­
ma­ yü­celt­me­ye­ ça­lý­þan;­ in­san­ hak­la­rý­na­ ve­ A­na­ya­sa­nýn­ baþ­lan­gý­cýn­da­ki­ te­mel­ il­ke­le­re­ da­ya­nan
de­mok­ra­tik,­lâ­ik­ve­sos­yal­bir­hu­kuk­Dev­le­ti­o­lan
Tür­ki­ye­ Cum­hu­ri­ye­ti­ne­ kar­þý­ gö­rev­ ve­ so­rum­lu­luk­la­rý­ný­ bi­len­ ve­ bun­la­rý­ dav­ra­nýþ­ ha­li­ne­ ge­tir­miþ­yurt­taþ­lar­o­la­rak­ye­tiþ­tir­mek;­
Dik­kat­e­der­se­niz­12­Mart­gün­le­rin­de­çý­ka­rý­lan­ka­nu­nun­ ge­nel­ a­maç­lar­ bö­lü­mün­de­ ya­pý­lan­ de­ði­þik­lik
de­Ha­zi­ran­1983­ya­ni­12­Ey­lül­gün­le­ri­ne­a­it.­
Bi­z im­ ül­k e­m iz­d e­ o­l a­ð an­ dö­n em­l er­d e,­ ge­n el
oy­la­ge­len­se­çi­len­TBMM­söz­ko­nu­su­te­mel­ka­nun­la­rý­ a­ca­ba­ ne­ za­man­ sil­ baþ­tan­ ya­pa­bi­le­cek
doð­ru­su­me­rak­e­di­yo­rum.­
Siz­ o­kur­lar­dan­ is­tir­ha­mým­ Mil­li­ E­ði­tim­ Te­mel
Ka­nu­nu’nun­ge­nel­a­maç­lar­bö­lü­mü­nün­ilk­mad­de­si­ni­ dik­kat­li­ce­ o­ku­ma­nýz;­ bir­ u­lus-dev­le­tin­ in­þa­a
sü­re­cin­de­bel­ki­an­la­þý­la­bi­lir­o­lan­bu­i­fa­de­le­rin­2010
yý­lý­Tür­ki­ye’sin­de­ve­dün­ya­sýn­da­mil­li­e­ði­ti­me­yön
ve­ren­il­ke­ler­ol­ma­sý­na­sýl­bir­þey­dir?­
Bi­ri­le­ri­ni­kýz­dýr­mak­pa­ha­sý­na­þu­so­ru­yu­da­sor­ma­dan­e­de­mi­yo­rum:­E­ði­ti­min­mil­li­si­ne­de­mek­tir?­
21.­yüz­yý­lýn­te­mel­mo­to­ru­o­lan­in­sa­nýn­bu­a­maç
mad­de­sin­de­ dev­le­tin­ ve­ top­lu­mun­ ge­ri­si­ne­ çe­kil­miþ,­dev­le­tin­çý­kar­la­rý­i­çin­for­mat­la­na­cak­bir­in­san
ol­ma­sý­ siz­ce­ ö­nü­müz­de­ki­ o­tuz­ se­ne­de­ or­ta­la­ma
bü­yü­me­o­ra­ný­na­na­sýl­kat­ký­ya­pa­cak­týr?­
Eser Karakaþ, Star, 9 Mayýs 2010
Bari hiç konuþma
ORTALIK ka­rýþ­mýþ,­dü­zen­bo­zul­muþ...­Skan­dal­al­mýþ
ba­þý­ný­git­miþ...­Bü­tün­ga­ze­te­ler,­öl­çü­lü­bir­dil­le­de­ol­sa,­o­la­yý­ha­ber­yap­mýþ...­Yo­rum­lar­üst­üs­te­gel­miþ...
Ve­bi­zim­Ön­der­Sav­çýk­mýþ­ko­nu­þu­yor.
A­ma­o­da­ne?
“E­sas­ko­nu”ya­hiç­gir­mi­yor.
“E­sas­ ko­nu”ya­ gir­me­den­ ko­nuþ­ma­ya­ kalk­tý­ðý­ i­çin
de,­“e­sas­ko­nu”ya­gir­me­di­ði­da­ha­bir­be­lir­gin­lik­ka­za­ný­yor.
Oy­sa­ hiç­ ko­nuþ­ma­sa,­ “e­sas­ ko­nu”ya­ gir­me­di­ði­nin
al­tý­bu­ka­dar­çi­zil­me­ye­cek.
De­mek­ ki­ “po­lit­bü­ro”da­ bir­ boz­gun­ ha­va­sý­ söz
ko­nu­su...
Ahmet Hakan, Hürriyet, 9 Mayýs 2010
YENÝASYA / 10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ
MEDYA-POLÝTÝK
Güçlü ordu, güçsüz ülke: Yunanistan
BÝZÝM ye­ni­çe­ri­ler­“Güç­lü­Or­du,­Güç­lü­Tür­ki­ye”­di­ye­bir­slo­gan­at­mýþ­tý­or­ta­ya.­Ken­di­ni­poh­poh­la­yan­bu­ben­mer­kez­ci­slo­ga­nýn­yan­lýþ­ol­du­ðu­nu­an­lat­ma­ya­ça­lýþ­mýþ­tým (1­Ey­lül­2009).
Ör­n ek­ o­l a­r ak­ da­ Sov­y et­l er­ Bir­l i­ð i­ i­l e
ABD’yi­ký­yas­la­mýþ­tým.
Ký­zýl­Or­du­dün­ya­da­ki­i­kin­ci­bü­yük­si­lah­lý
kuv­vet­ti.
A­ma­1991’de­ül­ke­çök­tü!­E­ko­no­mi­da­ðýl­dý.­Or­du­nun­da­çi­vi­si­çýk­tý.
Ö­te­ yan­dan­ Ý­kin­ci­ Dün­ya­ Sa­va­þý­ baþ­la­dý­ðýn­da­ABD­Or­du­su­kor­ku­lan­bir­güç­de­ðil­di.­ Hit­ler,­ “A­me­ri­ka­lý­lar­ an­cak­ diþ­ ma­cu­nu
ü­re­tir”­di­yor­du.
An­cak­ABD­sa­va­þa­gi­rin­ce,­o­müt­hiþ­ü­re­tim­ ka­pa­si­te­si­ni­ si­lah­ en­düs­tri­si­ne­ yö­nelt­ti.
Sa­va­þý­ka­za­nýp,­sü­per­güç­ol­du.
«««
Gel­dik­bu­gü­ne...
Ýþ­te­ ben­ze­ri­ bir­ ör­nek­ da­ha:­ Yu­na­nis­tan
nü­f u­s u­n a­ ve­ ü­r e­t im­ ka­p a­s i­t e­s i­n e­ ký­y as­l a
güç­lü­bir­or­du­bes­le­me­ye­kal­kýþ­tý.
Si­lah­a­lý­mý­na­biz­den­faz­la­pa­ra­har­ca­dý­lar.
Tür­ki­ye­ pa­ra­no­ya­sý­ o­ de­re­ce­ye­ var­mýþ­ ki
sa­vaþ­u­çak­la­rý­ný­mo­tor­la­rý­ça­lý­þýr­hal­de­bek­le­ti­yor­lar­mýþ.
Bu­na­ ver­gi­ ka­çýr­ma­lar,­ iþ­ten­ kay­tar­ma­lar
ve­ di­ðer­ ge­rek­siz­ ka­mu­ har­ca­ma­la­rý­ ek­le­-
nin­ce­Yu­na­nis­tan­e­ko­no­mi­si­çök­tü.
Ar­týk­ fe­na­ hal­de­ ke­mer­ sýk­ma­la­rý­ ge­re­ki­yor.­A­ma­bu­nu­yap­ma­mak­i­çin­çýn­gar­çý­ka­rý­yor­lar.­Gös­te­ri­ler­de­ö­len­ler­ol­du.
Hem­ Sov­yet­ler­ Bir­li­ði,­ hem­ de­ Yu­na­nis­tan­ör­nek­le­ri,­“Güç­lü­Ül­ke”­ol­ma­dan,­“Güç­lü­ Or­du”nun­ bir­ an­la­mý­ ol­ma­dý­ðý­ný­ bi­ze
gös­ter­di.­
Þu­nu­ da­ bi­le­lim:­ Güç­lü­ ül­ke­ sa­de­ce­ e­ko­no­mik­bü­yük­lük­le­de­ol­maz.
A­m e­r i­k a­l ý­l ar,­ I­r ak­ Sa­v a­þ ý’ndan­ son­r a
“Dün­ya­ni­ye­biz­den­nef­ret­e­di­yor”­di­ye­tar­týþ­tý­lar.
Ve­ “Çün­kü­ yu­mu­þak­ gü­cü­mü­zü­ kay­bet­-
Camileri parti binasý bile yapmýþlardý
CAMÝLER, tek­ par­ti­ dö­ne­min­de­ ka­pa­týl­mýþ,­ de­po­ ya­pýl­mýþ,­ yý­kýl­mýþ,­ ki­ra­ya­ ve­ril­miþ,­par­ti­bi­na­sý­ve­spor­ku­lü­bü­lo­ka­li
bi­le­ya­pýl­mýþ­tý.
Baþ­ba­ka­ný­mý­zýn­Ý­nö­nü­dö­ne­min­de­ca­mi­ler­le­il­gi­li­söz­le­ri­ba­na­es­ki­bir­tar­týþ­ma­yý­ha­týr­lat­tý.­1966­yý­lýn­da,­Ýs­met­Pa­þa
mu­ha­le­fet­ li­de­riy­ken,­ ken­di­ dö­ne­min­de
ca­mi­le­rin­ ka­pa­týl­ma­dý­ðý­ný­ id­di­a­ e­din­ce,
dö­ne­min­ ön­de­ ge­len­ ga­ze­te­ci­le­rin­den
Meh­med­ Þev­ket­ Ey­gi,­ Ye­ni­ Ýs­tik­lal­ Ga­ze­te­si’nde­va­tan­daþ­la­ra­bir­çað­rý­da­bu­lu­na­rak­ “CHP­ dö­ne­min­de­ yý­ký­lan,­ sa­tý­lan,
ki­ra­ya­ve­ri­len,­de­po­ve­mü­ze­ya­pý­lan­ca­mi­ler­hak­kýn­da­re­sim,­ya­zý­ve­bil­gi”­gön­der­me­le­ri­ni­ is­te­miþ­ti.­ Ge­len­ ya­zý­ ve­ re­sim­le­rin­ bir­ kýs­mý­ Ye­ni­ Ýs­tik­lal­ Ga­ze­te­si’nde­ ya­y ýn­l an­d ý.­ 2003­ yý­l ýn­d a­ i­s e­ bu
me­se­le­Meh­med­Þev­ket­Ey­gi­ta­ra­fýn­dan
“Ya­kýn­Ta­ri­hi­miz­de­Câ­mi­Ký­yý­mý”­a­dýy­la
ki­tap­laþ­tý­rýl­dý.­ Ki­ta­býn­ baþ­lý­ðý­nýn­ al­týn­da
i­se­“Ka­pa­tý­lan,­sa­tý­lan,­yý­ký­lan,­ki­ra­ya­ve­ri­len,­ de­po­ ya­pý­lan,­ CHP­ o­ca­ðý,­ saz­ ve
iç­ki­e­vi,­spor­ku­lü­bü­lo­ka­li­ha­li­ne­ge­ti­ri­len,­ mü­ze­ye­ dö­nüþ­tü­rü­len­ bin­ler­ce­ mâ­be­din­ ha­zin­ hi­ka­ye­si”­ þek­lin­de­ bir­ i­ba­re
var­dýr.­Bu­ki­tap,­Türk­ta­ri­hi­nin­bu­en­a­cý­ha­di­se­si­ni­te­fer­ru­at­lý­o­la­rak­an­la­týr.
‘‘
CAMÝ KAPATMAK ÝÇÝN KANUN
15­ Ka­sým­ 1935’te­ “Ca­mi­ ve­ mes­cit­le­rin­tas­ni­fi­ne­ve­tas­nif­ha­ri­ci­ka­la­cak­ca­mi­ve­mes­cit­ha­de­me­si­ne­ve­ri­le­cek­mu­ha­sa­sat­ (ma­aþ,­ ö­de­nek) hak­kýn­da”­ bir
ka­nun­çý­ka­rýl­dý.­2845­nu­ma­ra­lý­ka­nun­da
“Tas­nif­ha­ri­ci­tu­tu­lan­ca­mi­ve­mes­cit­ler
Göksu Mescidi ibadethanelikten çýkarýlarak, CHP Ocaðý
yapýldýðý gibi, üzerine de
partinin simgesi altý ok
konulmuþtu. Çok partili
dönemde Göksu Mescidi
tekrar ibadethaneye
dönüþtürüldü.
ve­ mes­ci­tin­ yýk­tý­rýl­dý­ðý­ ve­ bir­ kýs­mý­nýn
ar­sa­sý­nýn­sa­týl­dý­ðý­i­fa­de­e­dil­miþ­ti.­
MESCÝT PARTÝ BÝNASI OLDU
A­na­do­lu­ Hi­sa­rý­ Ba­rut­çu­lar­ So­kak’ta
bu­lu­nan­Gök­su­Mes­ci­ti­ (Mih­ri­þah­Va­li­de­Mes­ci­ti) Mih­ri­Þah­Sul­tan­ta­ra­fýn­dan
yap­tý­rýl­mýþ,­ Ý­kin­ci­ Mah­mud­ ta­ra­fýn­dan
ye­ni­len­miþ­ti.­ Gök­su­ Mes­ci­ti­ i­ba­det­ha­ne­lik­ten­çý­ka­rý­la­rak,­CHP­O­ca­ðý­ya­pýl­dý­ðý­ gi­bi,­ ü­ze­ri­ne­ de­ par­ti­nin­ sim­ge­si­ al­tý
ok­ ko­n ul­m uþ­t u.­ Çok­ par­t i­l i­ dö­n em­d e
Gök­su­ Mes­ci­ti­ tek­rar­ i­ba­det­ha­ne­ye­ dö­nüþ­tü­rül­dü.
KONYA’DA DEPO
YAPILAN CAMÝLER
u­s ul­ ve­ mev­z u­a ­t a­ gö­r e­ ken­d i­l e­r in­d en
baþ­ka­ca­is­ti­fa­de­e­dil­mek­ü­ze­re­ka­pa­tý­lýr”
hük­mü­var­dý.­Bu­ta­rih­ten­son­ra­yüz­ler­ce
ca­mi­ka­pa­týl­dý,­de­po­ya­pýl­dý,­sa­týl­dý,­yýk­tý­rýl­dý,­par­ti­bi­na­sý­bi­le­ya­pýl­dý.­
A­n a­d o­l u’nun­ bir­ç ok­ ye­r in­d e­ yü­r e­ð i
par­ça­la­nan­ va­tan­daþ­la­rý­mýz­ bir­le­þe­rek
ya­pý­lýþ­a­ma­cý­dý­þýn­da­kul­la­ný­lan­ca­mi­ve
mes­cit­le­ri­ sa­týn­ a­lýp,­ tek­rar­ i­ba­det­ha­ne­ye­dö­nüþ­tür­me­ye­ça­lýþ­tý­lar.­To­kat’ta­Kâ­be­ Mes­cit­ i­sim­li­ i­ba­det­ha­ne­ 1940’lý­ yýl­lar­da­ki­ra­ya­ve­ri­le­rek,­tuz­de­po­su­na­dö­nüþ­tü­rül­müþ­tü.­ 1949’da­ sa­tý­þa­ çý­ka­rý­lýn­ca­ dört­ To­kat­lý­ bu­ra­yý­ sa­týn­ a­lýp,­ tek­rar
i­ba­det­ha­ne­ye­ dö­nüþ­tür­dü.­ 4­ O­cak­ 1967
ta­ri­hin­de­ Ye­ni­ Ýs­tik­lal­ Ga­ze­te­si’ne­ gön­de­ri­len­ bir­ mek­tup­ta­ To­kat’ta­ 33­ ca­mi
Þev­k et­ Ey­g i’ye­ mek­t up­ gön­d e­r en
Mev­lüt­ Çý­nar,­ Kon­ya’da­ki­ du­ru­mu­ þöy­le
i­fa­de­et­miþ­ti:­
Ý­nö­nü­is­tib­da­dý­za­ma­nýn­da­Kon­ya’da­ki­i­ba­det­ha­ne­le­rin­du­ru­mu­þöy­le­dir:­
1-­Sul­tan­A­la­a­ad­din­Ca­mi­i:­De­po­ol­du;
2-­Ýp­lik­çi­Ca­mi­i:­Mü­ze­ol­du;­3-­Kýþ­la­Ca­mi­i:­De­po­ol­du;­4-­Bat­tal­lar­Ca­mi­i:­De­po
ol­du;­5-­Pa­þa­Ca­mi­i:­De­po­ol­du;­6-­Cý­výl­lý­oð­lu­Ca­mi­i:­De­po­ol­du;­7-­Ka­pu­Ca­mi­i:
De­po­ol­du;­8-­Sul­tan­Se­lim­Ca­mi­i:­De­po
ol­du;­ 9-­ Sa­hi­ba­ta­ Ca­mi­i:­ De­po­ ol­du;­ 10Sad­red­din­Ko­ne­vi­Ca­mi­i:­De­po­ol­du;­11Ýn­ce­ Mi­na­re­li­ Ca­mi­i:­ De­po­ ve­ Mü­ze­ ol­du;­ 12-­ Ha­va­cý­ Ca­mi­i:­ De­po­ ol­du;­ 13Ka­ra­da­yý­ Ca­mi­i:­ De­po­ ol­du.­ (Meh­med
Þev­ket­Ey­gi,­Câ­mi­Ký­yý­mý,­s.­38-39.)
Erhan Afyoncu,
Bugün, 9 Mayýs 2010
tik”­ ka­ný­sý­na­ var­dý­lar.­ Yu­mu­þak­ Güç­ (Soft
Po­wer) bir­ ül­ke­nin­ tan­kýy­la,­ to­puy­la­ de­ðil;
kül­tü­rüy­le,­sa­na­týy­la,­tu­riz­miy­le,­i­ma­jýy­la­ve
el­bet­te­yar­dým­se­ver­li­ðiy­le­el­de­et­ti­ði­bir­et­ki
a­la­ný­dýr.
Ör­n e­ð in­ Bal­k an­l ar’dan­ Or­t a­d o­ð u’ya,
Türk­ TV­ di­zi­le­ri­nin­ rey­ting­ re­kor­la­rý­ ký­ra­rak­iz­len­me­si­bi­zim­yu­mu­þak­gü­cü­müz­dür.
Tek­rar­la­ya­lým:­Hiç­bir­or­du,­o­nu­bes­le­yen
ül­ke­den­ (halk,­mil­let,­e­ko­no­mi,­si­ya­set,­vb.)
da­ha­ö­nem­li­de­ðil­dir.
Doð­ru­slo­gan,­‘Güç­lü­Tür­ki­ye,­Güç­lü­Or­du’dur;­ta­bii­il­le­de­ge­re­ki­yor­sa.­
Emre Aköz, Sabah, 9 Mayýs 2010
Sanatçý Ediz Hun:
Din ve bilim
evrensel
barýþýn temeli
Bi­lim­ve­din­siz­ce­pa­ra­lel­mi­ol­ma­lý?
BÜTÜN din­ler,­‘Ý­yi­o­lun,­na­mus­lu­o­lun,­hýr­sýz­lýk­yap­ma­yýn,­ha­ram­ye­me­yin,­baþ­ka­sý­nýn­ka­rý­sý­na­ bak­ma­yýn’­ gi­bi­ ö­nem­li­ bil­gi­ler­ ak­ta­rýr
in­san­lý­ða...­Ne­za­man­ki­din­ve­bi­lim­bir­bi­ri­ni
ku­cak­lar­ o­ za­man­ ev­ren­sel­ ba­rýþ­ ge­lir.­ Bi­lim­le
i­ler­li­yor­in­san­a­ma­di­ne­çok­ih­ti­ya­cý­var.­‘Ast­ro­no­mi’­ di­ye­ bir­ bi­lim­ var;­ ne­dir­ as­tro­no­mi,
ma­te­ma­tik­sel­ bir­ dü­ze­nin­ ka­i­nat­ta­ ol­du­ðunu
bi­ze­ gös­te­ri­yor.­ Ben­ si­ze­ de­sem­ ki­ Ma­yýs’ýn
17’sin­de­ Ve­nüs­ ge­ze­ge­ni­ni­ þu­ ko­or­di­nat­lar­dan­ iz­le­me­niz­ müm­kün­dür.­ Bu­ ne­ de­mek­tir
ay­ný­ za­man­da­ kâ­i­nat­ta­ ge­o­met­rik­ bir­ dü­zen
var­dýr.­Kâ­i­nat­ta­hiç­bir­þey­ba­þý­boþ­de­ðil.­
Ge­ze­gen­ sis­tem­le­ri­ mu­ay­yen­ pe­ri­yot­lar­da
dö­nü­yor.­Bu­dün­ya­bir­ge­mi,­365­gün­de­yol­cu­ðu­nu­ ta­mam­lý­yor­ ay­ný­ nok­ta­ya­ ge­li­yor,­ biz
gü­ne­þin­ et­ra­fýn­da­ bir­ yo­lcu­yuz.­ Dün­ya­ ha­va
ge­mi­si.­Di­ðer­ge­ze­gen­sis­tem­le­ri­ne­bak­tý­ðý­nýz­da­ sis­tem­ler­ var,­ gü­neþ­ler­ var.­ Bi­zim­ gü­neþ
kýr­mý­zý;­ da­ha­ so­luk­ hat­ta­ ma­vi­ gü­neþ­ler­ var
di­ðer­ sis­tem­ler­de.­ Do­la­yý­sýy­la­ kâ­i­nat­ta­ ma­te­ma­tik­sel­bir­kud­ret­var.­Bu­kud­ret­te­sa­dü­fi­o­la­maz.­Bü­tün­bun­la­rý­dü­þün­dü­ðü­nüz­de­di­yor­su­nuz­ki­kâ­i­nat­ta­bir­Ya­ra­dan­var!­Bir­kud­ret
var;­biz­o­na­Al­lah­di­yo­ruz.
Þebnem Özcan’ýn röportajý,
Bugün, 9 Mayýs 2010
ÝLK YAYINLANDIÐINDA YENÝ ASYA'YI GAZÝANTEP'TE DAÐITAN 40 YILLIK OKUYUCUMUZ MUSTAFA DEMÝRCÝ:
“Hakikatin gür sesi”ni her yere ulaþtýralým
maz­dý,­hem­ha­ki­kat­le­ri­an­la­týr­dý.­No­tu­da­hak­ký­mýz­ney­se­o­nu­ve­rir­di.­Yu­ka­rý­da­say­dý­ðým­baþ­lan­gýç­la­ge­li­þe­rek­gü­nü­mü­ze­ka­dar­gel­di.
Ye­ni­As­ya­i­le­ne­za­man­ve­na­sýl­ta­nýþ­tý­nýz?
HASAN KAZEL
GAZÝANTEP
Bi­ze­ ký­sa­ca­ ken­di­niz­den­ bah­se­der­ mi­si­niz?
yý­lýn­da­Ma­lat­ya­i­li­Do­ðan­þe­hir­il­çe­si­Er­ke­nek­Kö­yün­de
doð­dum.­Ýlk­öð­re­ni­mi­mi­ka­sa­bam­da­bi­tir­dik­ten­son­ra­ba­ba­mýn­me­mu­ri­ye­ti
dolayýsýyla­Ga­zi­an­tep’e­ta­þýn­dýk.­1969-1970­öð­re­tim­yý­lýn­da­Ga­zi­an­tep­Ý­mam­Ha­tip­li­se­si­nin
or­ta­kýs­mý­na­ka­yýt­ol­dum.­1976­Ý­mam­Ha­tip­Li­se­sin­den,­1980­yý­lýn­da­i­se­Ga­zi­an­tep­E­ði­tim
Ens­ti­tü­sü­nün­Fen­Bi­lim­le­ri­Bö­lü­mü­nü­ta­mam­la­ya­rak­Muþ­Li­se­si­ve­Kah­ra­man­ma­raþ’ta­öð­ret­men­lik,­1985­yý­lýn­dan­gü­nü­mü­ze­ka­dar­Ga­zi­an­tep’in­çe­þit­li­e­ði­tim­ku­rum­la­rýn­da­i­da­re­ci­lik­gö­re­vin­de­bu­lun­dum.­Ev­li­ve­i­ki­­ev­lâ­dým­var.­­
1956
Ön­ce­le­ri­bi­li­yor­su­nuz­haf­ta­lýk­Ýt­ti­had­ga­ze­te­si
çý­ký­yor­du.­Ba­bam­rah­met­li­bu­mec­mu­a­ya­a­bo­ney­di.­Ben­il­ko­kul­da­i­ken­bu­der­gi­ye­ya­ban­cý­de­ðil­dim.­Ga­zi­an­tep’te­Ýt­ti­had'ý­þu­an­da­ha­yat­ta
Mus­ta­fa­Al­tan­gi­bi­ba­bam­da­da­ðý­tý­yor­du.
1970'de­Ýt­ti­hat­der­gi­si­Ye­ni­As­ya­a­dýy­la­gün­lük
o­l a­r ak­ çýk­t ý.­ Mus­t a­f a­ Al­t an­ A­ð a­b ey­ iþ­l e­r i
dolayýsýyla­gün­lük­ga­ze­te­yi­da­ðý­ta­ma­yýn­ca­Na­zým­Gök­çek­A­ða­bey­ve­di­ðer­a­ða­bey­ler­Ye­ni­As­ya­ga­ze­te­si­ni­be­nim­da­ðýt­ma­mý­uy­gun­gör­dü­ler.
Yal­nýz­a­bo­ne­ya­pýl­ma­sý­ge­re­ki­yor­du.­
Bir­gün­Na­zým­Gök­çek­ö­nü­me­düþ­tü,­bir­lik­te
50­ga­ze­te­da­ðýt­týk.­Ben­hem­ga­ze­te­yi­ve­ri­yo­rum
hem­de­da­ðý­tým­lis­te­me­ye­ni­i­sim­ler­ek­li­yor­dum.­Bir­yaz­ta­ti­li­bo­yun­ca­ga­ze­te­yi­da­ðýt­tým.
Ak­þam­la­rý­ders­ha­ne­de­ye­ni­a­bo­ne­ler­bu­lup­ba­na­söy­lü­yor­lar­dý,­ben­de­o­ad­res­le­re­ga­ze­te­yi­gö­tü­rü­yor­dum.­O­kul­la­rýn­a­çý­lý­þý­na­ka­dar­100­a­bo­ne­sa­yý­sý­na­u­laþ­týk­ve­ký­þýn­da­ðý­ta­cak­o­lan­ar­ka­-
da­þý­ma­tes­lim­et­tim.­Fo­toð­raf­ta­Ga­zi­an­tep’te
if­tar­ve­im­sak­sa­at­le­rin­de­ka­le­de­top­a­tý­lýr.­E­li­me­ga­ze­te­yi­a­la­rak­bu­to­pun­ü­ze­rin­de­re­sim
çek­tir­dim.­Ya­ni­i­man­ha­ki­kat­le­ri­Ga­zi­an­tep’e
top­a­týþ­la­rý­gi­bi­Ye­ni­As­ya­i­le­ma­ne­vî­top­a­týþ­la­rý­baþ­la­dý,­an­la­mýn­da­bir­poz­ver­dim.­Ge­çen
ay­lar­da­Ur­fa’ya­Meh­met­Kut­lu­lar­A­ða­bey­gel­miþ­ti.­Fo­toð­ra­fý­gös­ter­dim.­Man­þe­ti­ne­ba­ka­rak
1970­yý­lý­na­a­it­ol­du­ðu­nu­he­men­an­la­dý.­
Ye­ni­As­ya­i­le­bir­ha­tý­ra­nýz­var­sa­bi­ze­an­la­ta­bi­lir­mi­si­niz?
Na­sýl­ol­maz?­Ye­ni­As­ya’nýn­Ga­zi­an­tep’te­ilk
da­ðý­tý­cý­sý­o­lur­da­ha­tý­ra­ol­maz­mý?­Ye­ni­As­ya­ga­ze­te­si­çýk­tý­ðýn­da­sað­gö­rüþ­lü­o­la­rak­bir­Ter­cü­man
ga­ze­te­si­var­dý.­Ye­ni­As­ya­çýk­tý­i­kin­ci­si­ol­du,­di­ðer­le­ri­son­ra­dan­çýk­tý.­Bu­ba­kým­dan­res­mî­er­kân­ol­sun­ol­ma­sýn­ya­Ter­cü­man­ya­da­bi­zim­ga­ze­te­yi­a­lý­yor­du.­Me­se­lâ­Ga­zi­an­tep­li­se­si­nin­mü­dü­rü­rah­met­li­A­li­Fu­at­Bi­len­Ho­ca­ga­ze­te­mi­ze­a­bo­ney­di.
Ga­zi­an­tep’in­bir­u­cun­dan­bir­u­cu­na­ka­dar­ga­ze­te­yi­ya­ya­o­la­rak­da­ðý­tý­yor­dum.­Bir­be­le­di­ye­o­to­bü­sü­ça­lý­þýr­dý,­öð­ren­ci­üc­re­ti­15­Krþ’tu.­Be­nim­de
bir­ga­ze­te­den­kâ­rým­10­Krþ’tu.­"5­Krþ­za­ra­rý­na­o­lu­yor"­di­ye­bir­çok­böl­ge­yi­yü­rü­ye­rek­da­ðý­tý­yor­-
Ri­sâ­le-i­Nur­lar­i­le­ne­za­man­ve­na­sýl­ta­nýþ­tý­nýz?
Ý­mam­ha­tip­o­ku­lu­nun­bi­rin­ci­sý­ný­fý­na­gi­der­ken
ay­ný­dev­re­den­þu­an­da­Rot­ter­dam­Ýs­lâm­Ü­ni­ver­si­te­si­Rek­tö­rü­o­lan­Prof.­Dr.­Ah­met­Ak­gün­düz­ve
be­nim­bir­üst­dev­rem­en­son­Pat­nos­Müf­tü­sü­ve
da­ha­son­ra­bir­tra­fik­ka­za­sýn­da­ve­fat­et­ti­Ah­met
Ya­þar,­Al­lah­rah­met­et­sin,­on­lar­la­bir­lik­te­soh­bet­le­re­ka­tý­lý­yor­duk.­O­ra­da­Na­zým­Gök­çek­A­ða­bey
ders­ (1970-71­yýl­la­rýn­da)­ o­ku­yor­du.­Da­ha­son­ra
Ah­met­Ak­de­niz­a­dýn­da­bir­Ta­bi­at­Bil­gi­si­öð­ret­me­ni­miz­var­dý.­Ve­fat­et­tiy­se­Al­lah­rah­met­ver­sin,
o­nun­sa­ye­sin­de­ken­di­mi­zi­ge­liþ­tir­dik.­Sýk­sýk­e­vi­ne­gi­der­ders­o­kur­duk.­Baþ­lan­gýç­ta­be­nim­o­kul
der­sim­za­yýf­tý,­not­i­çin­git­tim.­Fa­kat­o­çok­cid­dî
bir­ho­ca­mýz­dý.­Bi­ze­not­la­sa­mi­mi­ye­ti­hiç­ka­rýþ­týr­-
MUSTAFA DEMÝRCÝ— Gaziantep’te iftar ve imsak saatlerinde kalede top atýlýr. Elime gazeteyi alarak bu topun üzerinde
resim çektirdim. Yani, "Yeni Asya ile manevî top atýþlarý baþladý" anlamýnda bir poz verdim.
dum.­Ta­bi­10­Krþ’luk­kâr­o­za­man­çok­ö­nem­liy­di.­Be­nim­o­kul­harç­lý­ðým­çýk­tý­ðý­gi­bi­di­ðer­ar­ka­daþ­la­ra­da­borç­ve­ri­yor­dum.­Bir­gün­Ga­zi­an­tep
dâ­vâ­la­rý­i­çin­a­vu­kat­Be­kir­Berk­A­ða­bey­gel­miþ­ti.
Al­lah­rah­met­et­sin.­Ad­li­ye­de­be­ni­Na­zým­Gök­çek­ A­bi­ o­nun­la­ ta­nýþ­týr­dý.­ Ba­na­ çok­ il­ti­fat­ et­miþ­ti,­ga­ze­te­yi­da­ðý­tý­yo­rum­di­ye.­Rah­met­li­e­li­ni­ ba­þý­ma­ ko­ya­rak­ "Kar­deþ­ ga­ze­te­ Ri­sâ­le-i
Nur­la­ra­bü­yük­hiz­met­e­di­yor,­mad­dî­ka­zan­cýn
az­o­la­bi­lir,­a­ma­ma­ne­vî­ka­zan­cý­na­güç­yet­me­ye­cek"­ de­miþ­ti.­ Ben­ Be­kir­ A­ða­be­ye­ ga­ze­te­nin
kâ­rý­hak­kýn­da­bir­þey­söy­le­me­di­ðim­hal­de­be­nim­san­ki­i­çi­mi­o­ku­muþ­tu.­Ben­de­hay­ret­et­miþ­tim.­Ga­ze­te­yi­da­ðý­týr­ken­ar­tan­ga­ze­te­o­lur­sa­ i­a­de­ et­mez­dik.­ Ca­mi­ çý­kýþ­la­rýn­da­ ce­ma­a­te
gös­te­rir "Ha­ki­ka­tin­gür­se­si,­Ye­ni­As­ya­ga­ze­te­si" di­ye­ ba­ðý­rýr­dým.­ Bu­ be­nim­ i­çin­ top­lu­ma
gir­me­mi,­ti­ca­rî­ce­sa­re­ti­min­art­ma­sý­na,­sos­yal­leþ­me­a­la­nýn­da­ba­na­çok­þey­ka­zan­dýr­dý.
Ga­ze­te­miz­ hak­kýn­da­ ne­ söy­le­mek­ is­ter­si­niz?
Ye­ni­ As­ya­ ga­ze­te­si­ yal­nýz­ gün­lük­ o­ku­nan
bir­ ga­ze­te­ de­ðil;­ bir­ e­kol,­ bir­ o­kul­dur.­ Ben
çok­þey­ler­öð­ren­dim.­Ýlk­çýk­tý­ðýn­dan­bu­gü­ne
ka­dar­çiz­gi­sin­den­ka­ti­yen­þaþ­ma­dan­hiz­me­ti­ni­ye­ri­ne­ge­tir­miþ­tir­ve­ge­ti­re­cek­tir.
Bu­gün­ de­ ol­sa­ ve­ mü­sa­it­ ol­sam­ 13­ ya­þým­da­ki­gi­bi­ca­mi­ö­nü­ne­gi­der­"Ha­ki­ka­tin­gür­se­si,­ Ye­ni­ As­ya­ ga­ze­te­si"­ di­ye­ hay­ký­rý­rým.­ Ben
o­kul­di­yo­rum,­çün­kü­her­þe­yi­Ye­ni­As­ya­o­ku­lun­dan­al­dým­ve­öð­ren­dim.­Ye­ni­As­ya­hak­sýz­lýk­kar­þý­sýn­da­da­i­ma­dik­dur­muþ­ve­ka­pan­ma
pa­h a­s ý­n a­ ol­s a­ da­ e­ð il­m e­m iþ­t ir­ ve­ bun­d an
son­r a­ da­ Ýn­þ al­l ah­ e­ð il­m e­y e­c ek­t ir.­ Ri­s â­l e-i
Nur­la­ra­u­laþ­mak­i­çin­bir­a­raç­týr.­Ar­týk­dün­ya
â­lem­ bi­li­yor­ ki­ Ri­sâ­le-i­ Nur­ gü­nü­mü­zün­ en
bü­yük­o­ku­lu,­ü­ni­ver­si­te­si­ve­halk­e­ði­tim­mer­ke­zi­di­ye­bi­li­riz.­Ce­nâb-ý­Al­lah­bi­zi­bu­e­ser­le­re
lâ­yýk­o­lan­kul­la­rýn­dan­ey­le­sýn.­Çün­kü­Ri­sâ­le-i
Nur,­ Kur'ân'ý­mý­zýn­ ve­ Pey­gam­be­ri­mi­zin­ þa­ha­ne­bir­i­lân­na­me­si­dir.­Ye­ni­As­ya­ga­ze­te­si­bu
e­ser­le­rin­del­lâl­lý­ðý­ný­yap­mak­ta­dýr.
9
YENÝASYA / 10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ
makalE
Ruh Rabbimin emrindedir
YERÝN KULAÐI
FikiH GÜnlÜÐÜ
kýl ve zekâ her þeyi çözmeye yetmez.
• Peygamberler, insan-kâinat, yani eþya ve
varlýk münasebetlerini, aradaki koordineyi de
getirdikleri mesajlarla saðlamaktadýrlar.
• Ýnsan daima kendisinden üstün, akýllý, zeki, ahlâklý, dürüst, doðru, güvenebileceði, günahsýz birisini rehber edinmek ister. Peygamber’e inanmayanlar, filozoflarýn veya akýllý geALÝ FERÞADOÐLU
çinen insanlarýn peþine takýlýr, neticede de [email protected]
lâlet ve sapýklýklar bataklýðýnda kendilerini bulurlar. Ýnsanlýk tarihinde günümüze kadar aayvanlar dünyaya gelir gelmez bir-iki
kýp gelen iki yol, bu gerçeðe parmak basar. Bisaat veya bir günde hayat þartlarýna inrinci ve tek emniyetli/huzurlu yol, peygamber
tibak ederler. Ýnsan ise, ancak iki seneyolu. Ýkincisi de, Ýlâhî hakikatlere sýrt çeviren
de ayaða kalkabiliyor, 15 yaþýna kadar kâr ile
inkâr, dalâlet ve sapýklýk uçurumu...
zararýný kavrayabiliyor. Hayatýnýn sonuna ka• Pey gam ber le re i man ol maz sa, in san lýk
dar da hayat þartlarýný öðrenmeye muhtaç!
ka ram sar lý ða/ü mit siz li ðe/bu na lým la ra dü Bunun sebebi, insanýn dünyaya gönderilmesiþer, ha yat la rý zin da na dö ner. A hi ret ha ya tý
nin asýl gayesi, ilim tahsil etmekle tekâmül etolduðu gibi, dünya hayatý da peygamberlemek ve duâ etmektir. Þu hâlde, insan öðretre imanla aydýnlanýr.
mensiz/öndersiz/rehbersiz kalamaz. Çünkü aDolaylý veya direkt “vahy”in mahsulü olan
SÜLEYMAN KÖSMENE
[email protected] - [email protected]
www.fikih.info
0 505 648 52 50
Sa lih Süt lü oð lu: “Ruh ne dir? Mah lûk
mudur, yani yaratýlmýþ mýdýr, deðil midir? Ruhun özü ve hakikati nedir?”
uhun ne olduðu Resûlullah Efendimiz’e
(asm) sorulmuþ; Allah Resulü (asm) soru yu vah ye ha va le et miþ ve Ce nâb-ý
Hak’tan þu vahiy gelmiþtir: “Sana ruhtan sorarlar. De ki: Ruh Rabb’imin emrindendir. Size o
ilimden ancak az bir þey verilmiþtir.” 1
Bize ruh bilgisinden az bir þey verildiði bildirildiðine göre, ruhla ilgili ulaþabildiðimiz bilgilerin çok fazla olmadýðýný baþta teslim edelim.
Yukarýdaki âyeti tefsir ederken ruhun tanýmý üzerinde önemle duran Bedîüzzaman Saîd Nursî
(ra), der ki: “Ruh; zihayat, zîþuur, nuranî, vücûdu haricî giydirilmiþ, cami, hakîkattar, külliyet
kesb etmeye müstaid bir kânun-u emridir.” 2
Tanýmdan yürümeye çalýþalým: Ruh hayat sahibidir. Ruh þuur sahibidir. Ruh nuranîdir. Ruha
vücûd-u haricî giydirilmiþtir. Yani, bu ilâhî emre,
haricî bir hüviyet ve mahiyet kazandýrýlmýþtýr,
hususî bir kapsamlýlýk ve bütünlük verilmiþtir.
Burada, “haricî vücut” kavramý içinde meleklerin her birinin ayrý özelliklere sahip olduðunu, cinlerin her birinin müstakil mahiyetinin bu lun du ðu nu ve in san la rýn her bi ri nin
hu su sî bi rer hü vi ye te sa hip ol du ðu nu an la mak mümkün. Her bir insana dünyaya geliþinde giydirilen, dünyadan gidiþinde soyulan
ve Kýyamet Günü tekrar giydirileceði vaad olunan vücut gömleðini bu “haricî vücud” kavramý içinde düþünmemelidir. Çünkü bu cismanî vücut ayrý bir lütuftur; dünyaya ve kýyamete mahsus bir gömlektir; ölümle soyulduðunda ruh yine latîf cildi ve misâlî bedeni içinde dünyâdan berzâh âlemine ayrýlýr.3
Bedîüzzaman’ýn tanýmýna göre, ruh camidir; yani, derinlik ve bütünlük sahibidir; geniþtir, kapsamlýdýr, Cenâb-ý Hakkýn ekser isimlerine mazhardýr, hadsiz lâtîfeleri ve duygularý bünyesinde barýndýrýr, bir küçük âlem
gi bi dir, cis mâ ni yet le bir leþ ti ðin de kâ i na týn
bir fihristesi ve özeti mahiyetindedir. 4
Yine Üstad Bedîüzzaman’ýn tarifinden hareket ettiðimizde görürüz ki: Rûh hakîkattardýr; ya ni var lý ðý doð ru dan Al lah’ýn em ri ne
dayanýr; sebep olan-sebep olunan iliþkisi olmadan her rûh doðrudan doðruya kendi Hâlýk-ý Kerîm’inin, kendi Sâni-i Hakîm’inin emir ve irâdesinden gelmiþtir. Hayal deðildir.
Rü’yâ deðildir. Efsane deðildir. Mitolojik bir
unsur deðildir. Allah’ýn emrine istinad eden
hakikî bir vücuda ve varlýða sahiptir.
Keza, ruh, külliyet kesb etmeye müstaiddir;
yani, dar kafesine sýð maz o, kabýna sýð maz,
gömleðini yýrtar, topraðýný yarar, bütün kâinatý ardýna alýr, sadece kâinatýn Sahibine muhatap ve müteveccih olur, sadece kâinatýn Sahibine yönelmekle huzur bulur; Allah’ýn mülkünde sýnýr tanýmaz, hudud tanýmaz; bir inkiþaf etti mi, bir açýldý mý, bir uçtu mu yýldýzlar,
güneþler, ulvî âlemler ona dar gelir.5
Nihayet ruh, âyetin de bildirdiði gibi, kânun-u emridir; yani Cenâb-ý Hakkýn emrinden gelmiþ bir kânundur, bir namustur, bir
pa ket prog ram dýr, bir hu su sî ver si yon dur,
bir mahsus tabiattýr; bir büyük hakikatin çekirdeði, nüvesi ve özüdür.
Melekler de ruhanî varlýklardýr. Kur’ân’ýn,
Hazret-i Cebrail (as) için “Ruh” 6, “Rûhu’l-Emin” 7, “Rû hu’l-Ku düs” 8 gi bi say gý ve ih ti ram i fa de le ri kul lan mýþ ol ma sý Haz ret-i
Cebrail’in (as) vazife ve makamýnýn üstünlüðü nü gös ter mek le be ra ber, ma hi yet o la rak
da ruhanî olduðunu gösterir.
Ruh, Al lah’tan bir e mir dir. Al lah’ýn “Â mir”, “Mü rîd”,“Muh yî”, “A lîm”, “Ka dîr”,
“Ha kîm”, “Se mî’”, “Ba sîr” gi bi i sim le rin ve
bilemediðimiz bir çok Esmâ’nýn mazharýdýr.
Yaratýlmýþ bir hakikattir.9
Ruh, ait olduðu varlýðý kimlik ve kiþilik olarak niteler. Ýnsan ruhunun vazifesi Cenâb-ý
Allah’a iradesiyle ve þuuruyla olarak kulluk
yapmaktýr. Cenâb-ý Allah kuluna dilediði kadar yaþama süresi verir, dilediði an kulunun
ruhunu teslim alýr. Kul Azrail’in eliyle berzah âlemine gittiðinde, istese de, istemese de
Cenâb-ý Allah’a teslim olmuþ olur.
R
Dipnotlar
1- Ýsrâ Sûresi, 17/85.
2- Sözler, S.478.
3- a.g.e. S.478.
4- Sünûhât, S. 15.
5- Lem’alar, S. 238.
6- Kadir Sûresi, 97/4.
7- Þuara Sûresi, 26/193.
8- Bakara Sûresi, 2/87, 253; Mâide Sûresi,
5/110; Nahl Sûresi,16/102.
9- Barla Lâhikasý, s. 141.
Peygamberlere imanýn saðladýðý huzur
H
hadis-i þerifler de binlerce fennî, ilmî, edebî,
ahlâkî, içtimâî, siyasî, idarî incelik ve nükteleri,
güzellikleri ihtiva eder. Ki, tefekkürden ilme,
yemekten içmeye, uyumaktan temizliðe; eðitimden evliliðe, ruh/nefis terbiyesinden tekâmüle kadar hayatýn bütün safha ve sahalarýna
dair Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’nin ibraz etmiþ olduðu mu'cizevî bilgilerdir. Onlar, yüzlerce cilt kitaplarda tasnif edilmiþlerdir. Ve asýrlardan beri, insanlýða kaynaklýk etmektedirler.
• Hu ku kun, mi ma rî nin, sa n'a týn kay na ðý
din/vahiy olduðu gibi, teknik ve teknolojinin de kay na ðý din dir. Ýlk Pey gam ber Hz.
Âdem’den (as) son resul Hz. Muhammed’e
(asm) kadar gelen 124 bin peygambere vahiy gönderen Hâdi-i Mutlak, insanlýða hem
maddî hem manevî hidayet vesileleri / kýlavuzlar göndermiþtir. Elçilerini manevî ilerleme cihetinde birer imam gönderdiði gibi,
yi ne in san la rýn mad dî yük sel me le ri su re tin de da hi, o pey gam ber le rin her bi ri si nin
Bergüzar (Belgüzar) Anne
BEDESTEN
Sorulara cevaplar (1)
M. LATÝF SALÝHOÐLU
[email protected]
u hafta, bilhassa siyasî ve içtimaî
hayatýmýza dair bize ulaþan suallere, tenkit ve itirazlara seri halinde
cevap vermek arzusundayýz.
Benzer sorulara sizlerin de zaman zaman muhatap olduðu kanaatindeyiz.
Bu arada, sizlerin ayrýca cevabýný aradýðýnýz suâller, yahut cevap verilmesini
istediðiniz hususlar varsa, onlarý da bugünden itibaren tarafýmýza iletmenizi istirham ediyoruz.
Ýnþaallah, arkadaþlarýmýzla birlikte bütün suâllerin üstesinden gelmeye çalýþýrýz. Gayret bizden, tevfik Allah'tan.
***
Suâl: Siz de biliyorsunuz ki, Bediüzzaman Hazretleri "Euzubillahimineþþeytâni
vessiyaseti" demiþ, þeytandan kaçarcasýna
siyasetten de kaçýnarak Allah'a sýðýnmýþtýr. Buna raðmen, siz nasýl olur da siyasetle ilgileniyorsunuz? Bu bir tezat deðil mi?
B
Cevap: Hayýr, ortada tezat teþkil edecek herhangi bir durum yok.
Zira, 30–35 yýllýk bir kesintinin ardýn-
dan, Üstad Bediüzzaman'ýn bizzat kendisi "Üçüncü Said" nâmýyla 1948–49 senesinden itibaren yeniden siyasetle ilgilenmiþ, bu meselede birçok lâhika mektubu
neþretmiþtir. Bir kýsmý mahrem tutulan
bu mektuplarýn ekserisi meydandadýr, umumun istifadesine açýktýr, bakýlabilir.
Bununla beraber, Üstad'ýn yeniden ilgi len miþ ol du ðu si ya set, þey tan la öz deþleþtirmiþ olduðu o "tarafgirlik siyaseti" deðildir. Tenzih ederiz.
Hatýrlatmakta fayda var: Bediüzzaman,
'Euzubillahimineþþeytâni vessiyaseti' sözünü, II. Meþrûtiyet yýllarýnda sarf etmiþ.
Bu tavrýnýn gerekçesini ise, özetle þu mânâda açýklýyor: "Tarafgirlik hissinin siyasetçiliðe karýþmasý. Tarafgir siyasetçilerin
þeytaný melek, meleði þeytan gibi göstermeye çalýþmasý." (Emirdað Lâhikasý, s. 237)
Ýþte, böylesi bir siyasî anlayýþtan ömür
boyu kaçýnan Üstad Bediüzzaman'a iktidaen, biz de her daim kaçýnýyor ve þerrinden de Allah'a sýðýnýyoruz.
Kaldý ki, siyaset zemini, Cumhuriyet'in
ilk yýl la rýn dan i ti ba ren, a de ta þey ta nýn
me lâ be gâ hý ve o yun sa ha sý na çev ril di.
Yani siyaset, bir bakýma þeytanýn emrine
sokuldu ve farklý hiçbir temayülün hayat
bulmasýna dahi müsaade edilmedi.
Böylesi bir durumda, siyasetle ilgilenmenin geçerli bir mantýðý zaten olamazdý.
Tarihin yorumu
tilaf Devletleri temsilcileri, 10 Mayýs 1919'da Paris'te yaptýklarý toplantýda, Yu na nis tan'ýn Ýz mir'i
iþgal etmesi kararýný verdi.
Yunan Baþbakaný Venizelos'a sür'atle iletilen bu karar, Venizelos tarafýndan da
ayný sür'atle Yunan kara ve
donanma komutanlýklarýna
emir sûretinde bildirildi.
Hemen iþgal hazýrlýklarýna baþlandý. Bu arada, Ýngiliz ve Fransýz donanmasýndan da dolaylý destek saðlanarak harekete geçildi.
Fiilî iþgal, 15 Mayýs günü
baþ la dý. Di re niþ ler, kan lý
þekilde bastýrýldý. Hükûmet
binasýný ele geçiren iþgalciler, bi na nýn bal ko nun dan
iþgalci ülkelerin bayraklarýný sar ký ta rak poz ver di ler
ve meydandaki asker–sivil
topluluða hitap ettiler.
Ýz mir'in iþ ga li, Ýs tan bul
baþta olmak üzere, Anadolu'nun pekçok yerinde pro-
Ý
e li ne ba zý ha ri ka lar ve rip yi ne o in san la ra
bi rer us ta ba þý ve üs tat et miþ tir. On la ra
mutlak olarak uymayý emrediyor...
Bütün medeniyet, yükseliþ, mükemmellik ve
kültür deðerleri, semâvî dinler ve peygamberler eliyle insanlýða hediye edilmiþtir. Medeniyet tarihi, insanlýðýn inkiþaf ederek bugünkü
durumu bulmasýnda dinin (vahiy) en mühim
bir âmil/unsur olduðunu gösteriyor zaten...
Hatta felsefe ve hikmetin içerisinde görünen
fazilet, genel güzellik ve ahlâkî deðerler, insanî
esaslar da, güneþin doðmasýyla ondan yayýlan
ve ay dýn la nan ge ce â le mi nin nur la rý gi bi,
peygamberlik güneþinin doðmasýyla insanlýðýn fikir ve kalplerinde doðan akisler ve parýltýlardýr. Hakikatli felsefe ve hikmetin fen ve
san'at üzerinde görünen bu ýþýklarý, Kur’ân
güneþinin ve nübüvvet kandilinin insanlýk âle mi nin a kis le rin den ve cil ve le rin den doð muþtur. Avrupa ve Amerika’dan getirilen fen
ve san'at da, gerçekte yine Ýslâm’ýn malýdýr.
10 Mayýs 1919
Karar: Ýzmir iþgal edilsin
15 Mayýs 1919'da Ýzmir'i iþgal eden Yunanlýlar, hükümet binasý
balkonundan sarkýttýklarý bayraklar eþliðinde poz verdiler.
testo edildi ve istilâcýlara
karþý þanlý bir millî direniþ
hareketi sergilendi.
Ýþgalin görünürdeki en önem li ge rek çe si, böl ge de
ya þa yan Rum nü fu su nun
Türk nu fü sun dan sa yý ca
fazla olduðuydu.
Ancak, asýl maksat baþkay dý. Zi ra, iþ gal Ýz mir'le
sýnýrlý kalmadý. Kýsa süre-
GÜN GÜN TARÝH
de, Bursa, Eskiþehir, Kütahya ve Afyon'a kadar uzanan
Batý Anadolu'nun büyük bir
kýsmý iþgal ve kanlý çatýþma
alanýna döndü.
Böl ge de, üç se ne müd det le her i ki ta raf tan da
çok büyük can kaybý meydana geldi.
Ýz mir'in iþ ga li, 9 Ey lül
1922'ye kadar devam etti.
Siyaset, ne zaman ki, vatan ve milletin
mukadderatýnda bir mânâ ifade etmeye,
yahut tesirli bir rol kazanmaya baþladý,
Üstad Bediüzzaman da o zaman, kalben
olduðu gibi fiilen de terk etmiþ olduðu siyasete bakma gereðini duydu.
Bakarken de, "sýrat–ý müstakim"in dýþýnda giden ifrat ve tefrit ehlinin yanlýþla rý na dik kat çe ke rek, "â kil sýd dýk lar"a
yol göstermeye çalýþtý. Doðrudan aktif
siyasetin içine girmedi; dost ve talebele ri ne doð ru ad re si ta rif i le o ad re se
yar dým et me le ri ve is ti nat nok ta sý ol malarý tavsiyesinde bulundu. (Age)
Zira, siyaseten de mükellef olduðu bir
vazifesi vardý; onun gereðini yapmak durumundaydý. (Tarihçe–i Hayat, s. 490)
***
Suâl: Siz siyâseten nerede duruyorsunuz? Hangi kulvarda gidiyorsunuz?
Cevap: Biz aktif siyasetin içinde deðiliz. Ayrýca, partilerin vitrinini biz tayin
etmiyoruz. Yani, lider ve yönetim kadrolarýný biz seçmiyoruz. Her partinin kendi
tüzük kurallarý var.
Bu ayrýmý yaptýktan sonra, þunu da ifade edelim ki: Siyâseten doðru yerde durduðumuza ve doðru bir istikamette gittiðimize inanýyoruz. Bu da, çizgi ve misyon
olarak yine Üstad Bediüzzaman'ýn tâbiriyle "Ahrar ve Demokrat" çizgisidir.
***
Su âl: Si zin ta rif et ti ði niz yer de ba zý
yanlýþ adamlar da var. Buna ne dersiniz?
Cevap: Biz doðru yerde durmakla mükel le fiz. Ay ný yer de yan lýþ ki þi le rin de
bu lun ma sý, bi zim o ra yý terk et me mi zi
asla ge rek tir mez. Þahýslara endeksli
olunur mu hiç?
Hem, zahirde bazý doðru adamlar var
ki, bize göre yanlýþ yerde duruyor, yanlýþ
bir istikamette gidiyor.
Dolayýsýyla, yanlýþ yönde giden doðru
a dam la rýn pe þi ne ta kýl mak tan sa, ba zý
yanlýþ adamlara raðmen doðru yerde sebat edip durmayý tercih ederim.
Öncelikli vazifem, doðru yolun yolcularýna yardým etmek ve onlara "nokta–i
istinad" olmaktýr.
Ayrýca, þuna da inanýyoruz ki: Siyasetin doðru adresine doðru ve liyâkatli adamlar gelip kuvvet teþkil ettiklerinde,
"Ahrar ve Demokrat" hareketi þâha kalkacak ve iktidar mevkiinde dine, vatana,
millete hizmete devam edecektir. Vaktiyle, hizmet ettikleri gibi...
Hâsýlý, Ahrarlarýn yeniden uyanýp dirilmesinin, bilhassa bizlerin "vahid–i sahih"
mânâsýndaki tavýr ve yaklaþýmýyla doðrudan irtibatlý olduðuna inanýyoruz.
lTurhan Celkan
(Devamý var)
[email protected]
çamliktan
M. FAHRÝ UTKAN
[email protected]
eni ve dört aðabeyimi 9 ayý aþkýn karnýnda
taþýyýp, kim bilir ne zahmetle dünyaya getiren ve bugünlere gelmemizin sebeplerinden biri olan bir Bergüzar’dý o. Gerçekten de ailemize bir bergüzardý (armaðan, hediye).
Anladýðýnýz gibi annemden bahsediyorum.
1329 (1913–14) yýlýnda Kandýra’da dünyaya
gelmiþ. Babasý, yani dedem, annem daha çocuk yaþta iken askere gitmiþ. “Yemen ellerine
gitti” derdi. Oradan da bir daha dönmemiþ.
Yetim kalan annem Ýzmit’e halasýnýn yanýna
gelmiþ. 1937 yýlýnda babamla evlenmiþler. Babam da, PTT’de telefon hat bakýcýlýðý yapýyordu. Ýkinci Dünya Savaþý yýllarýnda çok yoksulluk çekmiþler. Annem, bir ev kadýný olarak 5
çocuðun bakýmýný üstlenmiþ. Babam da normal iþinden arta kalan zamanlarýnda ilâve iþler
yapýp evini geçindirmeye çalýþýrmýþ. Babamla
evliliklerinden 5 erkek çocuk olmuþ. En son da
ben, bu dünya misafirliði görevine baþlamýþým.
Annem, okuma yazmasý olmayan bir kadýndý. Ama hayret ettiðim bir þey vardýr. O
da sahib-i tertip olmasý. Yani, üzerine namaz far zi ye ti baþ la ma sýn dan i ti ba ren hiç
vakit namazlarýný kaçýrmamýþ. Her anne gibi þefkat örneði bir anne idi bizler için.
Geçtiðimiz “Anneler Günü” münasebetiyle
siz okuyucularýmdan Bergüzar annem ve bütün vefat etmiþ annelerimiz için birer Fatiha
istemek amacýyla bu yazýyý ve þiirimi takdim
ediyorum. Anneler için ne yapýlsa azdýr bildiðiniz gibi. “Cennet annelerin ayaklarýnýn
altýndadýr” hadisi baðlamýnda bütün annelerin Anneler Günü kutlu olsun.
B
Bergüzar Anne
Hayatta bir kere bile ‘Anneciðim’ diyemedim.
O, saf, temiz, çalýþkan kendi halindeydi
Okuryazar deðildi, ama sahib-i tertipti.
Hayatta bir kere bile ‘Anneciðim’ diyemedim
Tam beþ çocuk, beþ erkek çocuk büyütmüþtü,
Ami olmasýna raðmen bu dünya hanýnda.
Her birine Kur’ân’ý öðrettirmiþti kurslarda
Hayatta bir kere bile ‘Anneciðim’ diyemedim.
Nedendir bu hoyratlýðým, nedendir bilemem?
O zaman yoktu sanki bu türden kelimeler.
Hâlâ yanarým; hüzünlenirim kendi kendime,
Hayatta bir kere bile ‘Anneciðim’ diyemedim
Dünyada bir veli gibi yaþadý gitti,
Hayatý bir Eylül günü sona erdi, bitti,
Mezarý bile dediði gibi yitti (!) gitti.
Hayatta bir kere bile ‘Anneciðim’ diyemedim.
Son günlerinde kimseye yük olmadý,
Üç doktor, hastalýðýna farklý teþhis koydu.
Sonunda vefatý, kalp büyümesinden oldu.
Hayatta bir kere bile ‘Anneciðim’ diyemedim, o gül yüzlüye.
Bergüzardý adý biricik annenim.
Ailemize bir bergüzardý bunu bilin.
Hayatta bir kere bile ‘Anneciðim’ diyemedim.
Yaþadýðý sürede kýymetini bilemedim
Dünyada en yüksek hakikat,
peder ve validelerin evlâtlarýna
karþý þefkatleridir. Ve en âlî hukuk
dahi, onlarýn o þefkatlerine
mukabil hürmet haklarýdýr.
Bediüzzaman, Mektubat, s. 250
10
YENÝASYA / 10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ
KÜLTÜR-SANAT
MÝZAH
ÇETÝN KASKA
[email protected]
EVLÂT GARÝÝ NERDESÝN?
Hani sürekli çocuklarýnýn ne yaptýðýný ve nerede olduklarýný
merak eden anne tipleri olur ya, iþte Taha ile benim annelerimiz böyle. Ýkide bir “Yavrum neredesin, ne yapýyon, kiminlensin garii?….” gibi sözcükleri koro þeklinde söylüyorlar. Yani iki
dakika rahat yok, komutana tekmil verir gibi, her saat baþý arzu
halimizi noktasý, virgülünü atlamadan anlatýyoruz.
Geçen gün tam sýnava konsantre olmuþum, telefonun ‘zýýýr’
sesiyle birden irkildim. Baktým annem, hemen açtým yoksa
açmasaydým var ya! Beni sonra ahiretlik sorularýyla terletecekti. ‘’Hee anne ne diyorsun?” dedim, “Ne diyecem hal hatýrýný, bide ne yaptýðýný soracam” dedi. Ben tabi hemen telefonu sol elime alýp saygý duruþuna geçtim. “Ya anne hani iki
dakika önce aradýn, eee ben sýnava girecem dediydim, daha
bir nefes almadan gene aradýn. Ne yapayým, býraktýðýn yerde öylece saftirik duruyorum” dedim. “Eyi eyi” deyip kapadý
telefonu. Sonra tabi, bende konsantre namýna toz bile kalmadý. Bizim Taha da bana geçen gün film izlemeye gittiðini
söyledi. Annesinin film salonunda aramalarýna artýk dayanamamýþ. Ýki de bir “Ne zaman gidicen eve bizim oðlan?
Gariii” diye veryansýn etmiþ. Taha, tabi benden daha bir düzenli askerî içtimalara iþtirak ediyor. Ben artýk Ýstanbul’da
fosilleþmem hasebiyle bana karþý ilgi biraz azalmýþ, ama Taha’nýnki; oooff anlatamam. Yakýnda her ikimiz; cep telefonlarý tarifesinin pahalý olmasý için Ýnsan Haklarý Mahkemesine baþvuracaðýz. Bi de bunun arkadaþlar arasýnda uyandýrdýðý lâf cambazlýðý da var. Bizi görenler süt felan diyorlar…
FUTBOL NE ZAMAN DOÐDU?
Ýnsanoðlunun yerde yuvarlak bir þey görünce ceketi çýkarýp, paçayý kývýrýp, o güzelim kundura ayakkabýlarýyla mahalle maçý yapmayý arzu etmesi çok eskilere dayanýyor. Siz deyin taþ devrine, ben diyeyim demir devrine kadar uzanýyor.
Bu meret futbol iþini ilk bulan Mýsýrlýlardýr. Piramitlerin duvarlarýnda bulunan, ayaklarýyla top oynayan insan resimleri
futbolun baþlangýç tarihinin ilk belgeleridir. Bu belgelere göre topu alýp, birkaç kiþiyi çalýmlayanlar Mýsýrlýlar olmuþtur.
Topu o kadar sevmiþler ki anlatamam, ama yedi buçuk santimetrelik keten ve deri toplarý her þeyi anlatýyor.
Bu buluþ üzerine Çinliler hemen harekete geçip, iki sopa arasý kale yapýp, topu tekmelemeye baþlamýþlar. Bir iki
orta yapmýþlar nafile, gol olmamýþ. Bu sayede depresyona
girmekten azad olmuþlar. Bizim Türkler bu þeylere meraklý olduklarýnda ve güya biraz çaðdaþlaþalým diye hemen
futbola el atmýþlar. Bir türlü formlarýný tutamayan bizimkiler ertesi yýl alt kümeye düþmüþler. Bu þekilde bütün ülkeler bir þekilde oynamaya baþlamýþlar, ama bugünkü oynayýþ þeklini 17. yüzyýlda Ýngiltere’de almýþtýr. Osmanlýnýn
belli baþlý liman þehirlerine yerleþen Ýngilizler bize futbolu
öðretmiþler. Ýlk maçlar Ýstanbul, Selanik, Ýzmir’de oynanmýþ. Ýlk futbol karþýlaþmasý Osmanlý topraklarýnda olan
Selanik’te 1875’te gerçekleþmiþtir. Bu güzelim futbola daha sonra toto, loto karýþmýþ ve sporu mahvetmiþtir.
MOLOZ HATTI
Büyük haber merkezimizin hazýrladýðý baba haber bültenimize hepiniz hoþ geldiniz. Midenize kramplar girmeden önce
özetler: Þok, þok, þok! Deniz Baykal “alo moloz hattýný” aradý
ve darbe anayasasý molozunun kaldýrýlmasýný istedi. Evet þimdi haberler: Amazon haberin bildirdiðine göre; Deniz Baykal
bu gece rüyasýnda melanet ablayý görmesi hasebiyle 365 derece ters açý çizerek, darbe anayasasýnýn caiz olmadýðýný beyan
etti. Bu sevindirici haber yurtta ve çeþitli temsilciliklerde coþkuyla karþýlandý. Ama CHP saflarýnda bu açýklama Deniz Beye yapýlan bir tür büyü olarak yorumlandý. Hatta Kýlýçdaroðlu,
aþýrý hazýmsýzlýk dolayýsýyla 100 defa yeni anayasa demeye
mecbur oldu. Deniz Baykal’ýn imdadýna yetiþen Topbaþ, moloz ekibini meclise gönderdi. Çok sert kayalarý içinde barýndýran molozlarý kaldýrmak pek de kolay olmayacak anlaþýlan.
Moloz ekibi baþkaný; “12 Eylül darbecilerinin artýk yargýlanabilmesi muazzam bir hayýrdýr. Bu kokuþmuþ molozun ortada
kalmamasý için halk olarak çok çalýþmamýz gerek” dedi.
Anadolu’nun son göçerlerine belgesel
ANADOLU’NUN SON GÖÇERLERÝ SARIKEÇÝLÝLER’’ BELGESELÝNÝN GALASI YAPILDI. VALÝ AKSOY: ‘’BELGESEL SADECE
SARIKEÇÝLÝLERÝN GÖÇÜNÜ DEÐÝL, ONLAR GÝBÝ NÝCE YÝTÝP GÝDEN ANADOLU’NUN RENGÝNÝ ANLATIYOR’’ DEDÝ.
MERSÝN’DE, ‘’Anadolu’nun Son Göçerleri Sarýkeçililer’’ adlý belgesel filminin galasý yapýldý. Mersin Valiliðinin desteðiyle yönetmen Yük sel Ak su ta ra fýn dan çe ki len bel ge sel fil min gös te ri mi
Büyükþehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayý’nda gerçekleþtirildi. Gösterime Sarýkeçili aile yöresel kýyafetleri ile katýldý. Merkezin bahçesine de kýl çadýr kuruldu.
Vali Hüseyin Aksoy, filmin gösterimi öncesinde yaptýðý konuþmada,
bir yýlý aþkýn süredir yapýlan çalýþma sonucunda profesyonel yaklaþýmla hazýrlanan belgeselin, Orta Asya’dan Anadolu’ya yapýlan göçlerin
Anadolu’daki son örneklerini göz önüne serdiðini söyledi.
Göç ve göçerliðin bir hayat biçimi olduðunu belirten Aksoy, ‘’Toroslar’da hangi köye giderseniz gidin, köklerinin önce göçer olduðu
sonra köyleþmiþ olduðunu görürsünüz’’ dedi.
Bu geleneksel hayat biçimini sürdürenlerden henüz köyleþmemiþ olanlardan geriye sadece 100 hanelik bir topluluk kaldýðýný vurgulayan Aksoy,
þöyle konuþtu: ‘’Onlar da kýþ aylarýnda ilimizde ve Anamur, Aydýncýk, Silifke, Gülnar ve Mut ilçelerinde yaþamaktadýr. Ne yazýk ki günümüzdeki
tarým arazilerinin geniþlemesi, orman aðaçlandýrma faaliyetlerinin artmasý
ve meralarýn köy tüzel kiþilikleri tarafýndan korumaya alýnmasý, Sarýkeçili
göçerlerin göç yollarýný daraltmakta, ayrýca sosyal hayat tarzlarý da onlarý
yerleþik hayata geçiþe zorlamaktadýr. Bu nedenle de sayýlarý her geçen gün
azalmaktadýr. Hazýrlattýðýmýz bu belgesel, Sarýkeçililerin kýþlak ve yayla arasýnda zorlu hayat mücadelesini konu etmektedir. Bu belgeselle sadece göç olgusuna deðil, bütün bu unsurlara yer vererek kültürel zenginliðe de iþaret etmek istedik.’’
Film gösteriminin sonrasýnda film galasýna katýlan bir yörük aile filml ekibiyle objektiflere böyle poz verdi.
‘’BEN DE BÝR YÖRÜÐÜM’’
YÖNETMEN Yüksel Aksu da, kendisinin de bir Yörük olduðunu, bu sebeple de belgeselin kendisi açýsýndan özel bir yeri olduðunu vurguladý. Muðla’nýn bir Yörük köyünde doðup, büyüdüðünü anlatan Aksu,
‘’Kendi köklerimi ve kendi aidiyetlerimi Toroslar’da kameramla yansýtmak özel heyecan meydana getirdi. Toroslar ve bu hayat alanýnda Yaþar Kemal’den Karacaoðlan’a, Dadaloðlu’ndan Osman Þahin’lere
kadar Türkiye’nin ve Anadolu’nun dünya çapýnda çýkarttýðý sanatçýlarýn gezip gördüðü yerlerde bir þeyler çekmek, kendi tarihimle ve göçer kültürüyle bir arada yaþamak, kayda alýp gelecek kuþaklara aktarmak benim için özeldi’’ dedi. Film gösteriminin ardýndan gazeteci Mehmet Miras’ýn çektiði Sarýkeçelilerin hayatýna iliþkin fotoðraflarýn yer aldýðý sergi ziyarete açýldý. Mersin / aa
Japon kadýnlarý oya öðreniyor
Þirinevler’de ‘kader’ konuþuldu
ÞÝRÝNEVLER Kültür Merkezi tarafýndan organize edilen Salý sohbetlerinin geçen haftaki konuðu
Dr. Hakan Yalmandý. Kader bahsinin konu olarak belirlendiði bu
haftaki sohbete üniversiteli öðrencilerin ilgisi büyüktü. Kuantum fiziðinden yola çýkarak Cenab-ý Allah’ý tanýma yönündeki
çalýþmalarý ile öne çýkan gazetemiz yazarlarýndan Dr. Hakan Yalman, geçen hafta Þirinevler Kültür Mer ke zi nin dü zen le di ði
JAPONYA’DA geçen yýl kurulan Japon Oya Derneði (Oya
No Kai) üyesi kadýnlar, incelik
ve sabýr isteyen Türk el sanatýný öðrenmek için çalýþýyor.
Bir televizyon programýnda
izledikten sonra merak ettiði
Türkiye’ye gelen ve hayran
ka lan Mi zu e Ý ma i’nin Ýz mir’de bir köyde tanýdýðý oyayý öðrenmesiyle baþlayan Japon Oya Derneði çalýþmalarý,
ikinci yýlýný doldurdu. Mizue
Ýmai’nin ülkesine döndükten
sonra bu el sanatýný kendisi
gibi merak eden kadýnlara öðretmeye baþlamasýyla kurulan
Oya Derneðinin üyeleri arasýnda gazeteci, öðretmen ve
ev hanýmlarý da bulunuyor.
Oya Derneði Baþkaný Mizue
Ýmai, oyanýn Türk ve Japon
ka dýn la rý nýn te mel de ay ný
düþünen kültürün bir parçasý ol du ðu nu gös ter di ði ni
söyledi. Tokyo-Antalya / aa
Salý sohbetlerinin konuðu oldu.
Kader ve kazaya iman bahsinin
konu seçildiði bu haftaki sohbete
bü yük il gi gös te ren ü ni ver si te li
gençler, sorduklarý sorularla da akýllarýndaki soru iþaretlerinin cevabýný bulduklarýný ifade ettiler.
Geçmiþte olmuþ ve gelecekte olabilitesi olacak olaylarýn imam-ý
mübin olduðunu ve içinde bulunduðumuz anda yaþanan olaylarýn
da kitab-ý mübin olduðunu ifade
eden Yalman, “Annemizin karnýnda bizi düþünüp gýdamýzý veren
Cenâb-ý Allah’ýn dünyaya geldikten sonra bizi unuttuðunu iddia
etmemiz ne kadar doðru? Kâinatý
yoktan var eden Cenâb-ý Allah,
dünya yokken de bizden haberdardý ve her þeyi geçmiþte olduðu
gibi bugün de biliyor. Burada þu
soru gündeme geliyor: Öyleyse biz
figüran mýyýz? Bu soruya cevabýmýz elbetteki hayýr olacaktýr. Çünkü bir taþý havaya attýðýmýzda taþ
düþer dediðimizde biz düþer dediðimiz için taþýn düþmediðinin farkýndayýz. Aynen bu þekilde Cenâb-ý Allah da bizim ne yapacaðýmýzý biliyor yani biz yapacaðýmýz için o biliyor” diye konuþtu. Yarýn,
Salý Sohbetlerinin bu yýl sonuncusunu darbelerle ilgili yapýlacaðýný
söyleyen Þirinevler Kültür Merkezi
yetkilileri, herkesi bu programa davet etti. Ýstanbul / Yavuz Topalcý
Sadýk Yalsýzuçanlar’la Zeytinburnu’nda
SON dönem öykücüleri arasýnda en üst sýralarda yer alan Sadýk Yalsýzuçanlar, 11 Mayýs Salý günü saat 19.00’da Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde olacak. Öykülerinde, romanlarýnda, denemelerinde sýklýkla aþka yer
veren yazarýn sade bir o kadar da etkili üslûbu, ciddî bir okur kitlesi edinmesini saðlamýþ. Yalsýzuçanlar’ýn, gerçekleþtireceði “Aþk ve Edebiyat” konulu söyleþiye bütün okurlarý ve ilgililer dâvetlidir. Kültür Sanat Servisi
SOLDAN SAÐA — 1. Mürekkep balýðýnýn bir türü (Loligo vulgaris). HAZIRLAYAN:
Þeffaf ve geçirgen olmayan. 2. Yunanistan'ýn baþþehri. - KazakisErdal Odabaþ
tan'ýn sipariþle inþa edilmiþ baþþehri. 3. Yozgat'ýn bir ilçesi. - Hicab
[email protected]
hissi. 4. Ýran'dan geçerek Kuzey Hindistan'a yerleþen halk veya bu
halktan olan kimse. - Ýmalat yapan kimse. 5. Geleneksel olarak ya1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
yýlan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim deðiþtiren alegorik bir anlatýmý olan halk hikâyesi, mitos. - Bebek için hazýr- 1
lanan yiyeceklerin genel adý. 6. (Tersi) Bir olumsuzluk eki. - O- 2
lay, nesne ya da durumlar karþýsýnda kavramsal ayrýþtýrma ve 3
birleþtirme iþlevinde bulunan üst seviyede yeterlilik. - Boya o- 4
larak kullanýlan bir çeþit toprak. 7. Kuþlar sýnýfýnýn, ötücü kuþ- 5
lar takýmýnýn, ardýç kuþugiller familyasýndan, uzunluðu yakla- 6
þýk 25 cm kadar, erkeði kara, diþisi kahverengi olan, orman,
7
fundalýk ve bahçelerde yaþayan, meyvelerle beslenen Türki8
ye'de yerli bir kuþ türü. - Bir baðlama ve kuvvetlendirme edatý. 8. Latince ...den, ...dan anlamýna gelen ön ek. - Þahýs, fert. 9
- Eðimli yamaçlarýn, özellikle bitki örtüsünden yoksun olanlar- 10
da görülen boylarý kýsa, ancak aþýrý eðimleri dolayýsýyla yaðan
yaðmurlardan sonra bol su taþýyan, hýzlý akýþlý düzensiz akarsular. 9. Türlü konularda bilgi veren bir tür yýllýk. - Cepte
taþýnan, içine para, tütün vb. konulan, kumaþtan veya örgüden küçük torba. 10. Ýman eden, kanaat eden. - Bir sür'at yolumuz.
YUKARIDAN AÞAÐIYA— 1. Kendisine soru yöneltilen kiþinin kaçýnmasý ya da açýk bir cevap bulamadýðý için soruyu cevapsýz býrakarak geçiþtirmesi durumu. - Beddua. 2. Gümüþ balýðý. 3. Mayi, sývý. - Isýrgangillerden, Çin, Vietnam ve Malezya'da yetiþen
deðerli bir bitki . 4. Hane, ev anlamlarýnda kelime sonunda kullanýlan bir ek. - Çift süren hayvanlarýn koþulduðu demir uçlu tarým
aracý. 5. Ustalýk, hüner, uzmanlýk. - III. teklik þahýs zamiri yaklaþma hâli. 6. Merhem, krem. - Çok miktarda yemek piþirmeye veya bir þey kaynatmaya yarayan büyük, derin kap. 7. Sayýlarý göstermek için kullanýlan iþaretlerden her biri. - Olay, hadise. 8. Denize vurmak yöntemiyle balýklarýn aða doðru yönetilmesini saðlayan bir taþýn arkasýna aðaç takýlmasýyle oluþan araç. 9. Para ve
emek harcamadan baþkalarýnýn sýrtýndan geçinmek. 10. Protaktinyum elementinin simgesi. - Çiçek tozu, polen. - Masa tenisi,
voleybol vb. oyunlarda maçýn her bir bölümü. 11. Analaþmýþ, çok yavru doðurmuþ, yaþlanmýþ, kümes hayvaný, kuþ ve evcil memeli hayvan. - Eski dilde mercek. 12. Parmaklar birbirinden uzak duracak biçimde gergin duran elde, baþparmak ile serçe parmaðýn uçlarý arasýndaki açýklýk. - Hüzün, keder.
BULMACA
DÜNKÜ BULMACANIN CEVAPLARI
SOLDAN SAÐA: 1. RASATANE. OBA. 2. ÝRÝS. KASAVET. 3. YÝTÝK. HAVANA. 4. AZÝMET. MA. 5. ZALÝMANE. BAS. 6. ÝLÝK. ARMA. 7. SEKARAT. ÝN. 8. OT. NAS. ARÝ. 9.
AY. AÞAMA. HAY. 10. LARNAKA. SÝNE. YUKARIDAN AÞAÐIYA: 1. RÝYAZET. AL. 2. ARÝZA. OYA. 3. SÝTÝLÝST. 4. ASÝMÝLE. AN. 5. KEMÝK. ÞA. 6. AK. TAKANAK. 7. NAH. RAMA. 8.
ESAME.ASA.9.AVA.AT.10.OVA.BR.AHÝ.11.BEN.AMÝRAN.12.ATA.SANÝYE.
11
YENÝASYA / 10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ
EKONOMÝ
Yunanistan küresel ekonomiyi de etkilemeye baþladý
ABD’nin­say­gýn­ga­ze­te­le­rin­den­ New
York­Ti­mes­(NYT),­Yu­na­nis­tan’ýn­borç
kri­zi­nin­Av­ru­pa’nýn­ar­dýn­dan­kü­re­sel­e­ko­no­mi­yi­de­et­ki­si­al­tý­na­al­ma­ya­baþ­la­dý­ðý­ný­yaz­dý.­Ga­ze­te­nin­dün­kü­in­ter­net
si­te­sin­de­ye­ra­lan­yo­rum­ha­ber­de,­Yu­na­nis­tan’da­ki­borç­kri­zi­nin­ve­Av­ru­pa­böl­-
Çaðrý Market Yönetim Kurulu Baþkaný Mahmut Kara.
Çaðrý Hipermarket,
model market oldu
nNÝELSEN a­raþ­týr­ma­ þir­ke­ti­ ve­ri­le­ri­ne­ gö­re,­ Tür­ki­ye’nin­met­re­ka­re­ba­þý­na­ci­ro­ba­zýn­da­en­ba­þa­rý­lý
ye­rel­ mar­ket­le­rin­den­ o­lan­ Çað­rý­ Mar­ket,­ mo­del
mar­ket­ ol­du.­ Tür­ki­ye­ Pe­ra­ken­de­ci­ler­ Fe­de­ras­yo­nu­nun­(TPF) ve­MMI­Tür­ki­ye­Ta­ra­fýn­dan,­Tür­ki­ye­or­ga­ni­ze­pe­ra­ken­de­sek­tö­rün­de­güç­bir­li­ði­sað­lan­ma­sý­a­ma­cý­i­le­dü­zen­le­nen­“Ye­rel­Zin­cir­ler­Bu­lu­þu­yor­ Kon­fe­ran­sý­ ”­ geç­ti­ði­miz­ haf­ta­ ger­çek­leþ­ti­ril­di.­Kon­fe­rans­ta­Çað­rý­Mar­ket,­Ni­el­sen­a­raþ­týr­ma
þir­ke­ti­ve­ri­le­ri­ne­gö­re,­Tür­ki­ye’nin­met­re­ka­re­ba­þý­na­ci­ro­ba­zýn­da­en­ba­þa­rý­lý­ye­rel­mar­ket­le­rin­den
bi­ri­ o­la­rak­ prog­ram­da,­ mo­del­ mar­ket­ o­la­rak­ yer
al­dý.­ Kon­fe­ran­sa­ ko­nuþ­ma­cý­ o­la­rak­ ka­tý­lan­ Çað­rý
Mar­ket’in­Yö­ne­tim­Ku­ru­lu­Baþ­ka­ný­Mah­mut­Ka­ra,
Çað­rý­Mar­ke­tin­ba­þa­rý­sýy­la­il­gi­li­bil­gi­le­ri­ka­tý­lým­cý­lar­la­ pay­laþ­tý.­ Kars’ýn,­ Ak­ya­ka­ Bel­de­sin­de,­ a­i­le­nin,
hay­van­cý­lýk­ve­bak­kal­lýk­la­baþ­la­yan­ti­ca­ret­ha­ya­tý­ný
Ýs­tan­bul’un­A­na­do­lu­ya­ka­sýn­da­bak­kal­lýk,­gý­da­top­tan­cý­lý­ðý­ i­le­ de­vam­ et­tir­dik­le­ri­ni­ i­fa­de­ e­den­ Ka­ra,
1990’lý­ yýl­la­ra­ ge­lin­di­ðin­de­ dün­ya­da­ki­ ge­liþ­me­le­re
a­yak­uy­du­ra­rak­iþ­le­ri­ni­bü­yüt­mek­ka­ra­rý­ný­al­dýk­la­rý­ný­ve­hi­per­mar­ket­i­þi­ne­gir­dik­le­ri­ni­ve­ilk­þu­be­le­ri­ni­1998­yý­lýn­da­Üs­kü­dar”ýn­Bul­gur­lu­Ma­hal­le­sin­de­a­ça­rak­bu­i­þe­baþ­la­dýk­la­rý­ný­söy­le­di.­Ön­ce­A­na­do­lu­Ya­ka­sý­da­ha­son­ra­da­Av­ru­pa­ya­ka­sýn­da­çe­þit­li­ þu­be­ler­ a­ça­rak­ bu­gün­ i­ti­ba­riy­le­ Ýs­tan­bul’da­ 20
þu­be­ye­u­laþ­týk­la­rý­ný­kay­de­den­Ka­ra,­Ýs­tan­bul­dý­þýn­da­ da­ ilk­ de­fa­ Ýz­mit’te­ NCITY­ AVM’de­ bir­ þu­be
aç­týk­la­rý­ný­ve­top­lam­o­la­rak­21­þu­be­ye­u­laþ­týk­la­rý­ný
di­le­ge­tir­di.­ Ýstanbul / Ümit Kýzýltepe
ge­s in­d e­k i­zor­e­k o­n o­m ik­du­r u­m un
ABD’nin­ya­ný­sý­ra,­La­tin­A­me­ri­ka­ve
As­ya­ül­ke­le­ri­ni­de­et­ki­le­di­ði­ni­sa­vun­du.
Ga­ze­te,­“Ar­tan­kü­re­sel­kay­gý,­is­tih­da­mýn
ye­ni­ce­ar­týþ­gös­ter­di­ði­ABD’de­ki­e­ko­no­mik­to­par­lan­ma­yý­ya­vaþ­lat­ma­teh­di­di­i­çe­ri­yor”­yo­ru­mu­nun­da­bu­lun­du.­­Ga­ze­-
te­ye­ko­nu­þan­Ýn­gi­liz­ser­ma­ye­yö­ne­ti­ci­si
I­an­Kel­son,­“So­run­sa­de­ce­Av­ru­pa’nýn
so­r u­n u­ de­ð il,­ bu­ ay­n ý­ za­m an­d a
ABD’nin,­Ja­pon­ya’nýn­ve­Ýn­gil­te­re’nin
de­so­ru­nu”­der­ken,­baþ­ka­bir­yö­ne­ti­ci
Wil­li­am­Gross­da­“pi­ya­sa­la­rý­yi­ne­kor­ku
sar­dý”­i­fa­de­si­ni­kul­lan­dý.­ New York /­a­a
SERBEST PÝYASA
DOLAR
EURO
ALTIN
C. ALTINI
DÜN
1.5390
ÖNCEKÝ GÜN
1.5390
DÜN
1.9600
ÖNCEKÝ GÜN
1.9600
DÜN
59.55
ÖNCEKÝ GÜN
59.55
DÜN
397.000
ÖNCEKÝ GÜN
397.000
tu
tu
tu
tu
199 kuruluþ özelleþtirildi
ÝSMMMO’NUN ‘’ÖZELLEÞTÝRME ANAYASASI’’ RAPORUNA GÖRE, 1986-2010 DÖNEMÝNDE 270 KURULUÞ ÖZELLEÞTÝRME KAPSAMINA ALINDI. ÖZELLEÞTÝRME ÝÞLEMLERÝNDEN DEVLET, 38,7 MÝLYAR DOLAR KAYNAK ELDE EDERKEN, ÝSTÝHDAM 22 BÝN DÜÞTÜ.
Ýs­tan­bul­ Ser­best­ Mu­ha­se­be­ci­ Ma­lî­ Mü­þa­vir­l er­ O­d a­s ý­ (ÝSM­M MO) ra­p o­r u­n a­ gö­r e,
1986-2010­ dö­ne­min­de­ 270­ ku­ru­luþ­ ö­zel­leþ­tir­me­ kap­sa­mý­na­ a­lý­nýr­ken,­ 199­ ku­ru­luþ­ta
his­se­se­ne­di­ve­ya­var­lýk­sa­týþ­iþ­le­mi­ya­pýl­dý­ve
bun­la­rýn­so­nu­cun­da­188­ku­ru­luþ­ta­hiç­ka­mu
pa­yý­ kal­ma­dý.­ Ö­zel­leþ­tir­me­ iþ­lem­le­rin­den
dev­le­tin­el­de­et­ti­ði­kay­nak­38,7­mil­yar­do­lar
ol­du.­ Bu­ kay­na­ðýn­ 78,8’i­ 2004-2010­ dö­ne­min­de­ sað­lan­dý.­ ÝSM­MMO,­ Ö­zel­leþ­tir­me­ Ý­da­re­si­ Baþ­kan­lý­ðý­ (Ö­ÝB),­ TBMM­ ka­yýt­la­rýn­dan­ ya­rar­la­na­rak­ ha­zýr­la­dý­ðý­ ‘’Ö­zel­leþ­tir­me
A­na­ya­sa­sý’’­ra­po­ru­nu­a­çýk­la­dý.­Tür­ki­ye’de­ö­zel­leþ­tir­me­ uy­gu­la­ma­la­rý­nýn­ hýz­ ka­zan­dý­ðý
1986’dan­2010­yý­lý­Mart­a­yý­na­ka­dar­ö­zel­leþ­-
tir­me­ sü­re­ci­ ve­ bu­ sü­reç­te­ ya­þa­nan­ hu­kuk
sü­reç­le­ri­ne­ i­liþ­kin­ bil­gi­ ve­ri­len­ ra­po­ra­ gö­re,
bu­sü­re­i­çe­ri­sin­de­270­ku­ru­luþ­ta­ki­ka­mu­his­se­le­ri,­22­ya­rým­kal­mýþ­te­sis,­524­ta­þýn­maz,­8
o­to­yol,­2­bo­ðaz­köp­rü­sü,­103­te­sis,­6­li­man,
þans­ o­yun­la­rý­ li­sans­ hak­ký­ i­le­ a­raç­ mu­a­ye­ne
is­tas­yon­la­rý­ ö­zel­leþ­tir­me­ kap­sa­mý­na­ a­lýn­dý.
Bu­kap­sam­da­199­ku­ru­luþ­ta­his­se­se­ne­di­ve­ya­var­lýk­sa­týþ/de­vir­iþ­le­mi­ya­pýl­dý­ve­bu­ku­ru­luþ­lar­dan­ 188’sin­de­ ka­mu­ pa­yý­ kal­ma­dý.
2010­yý­lý­nýn­Mart­a­yý­i­ti­ba­rýy­la­ö­zel­leþ­tir­me­ler­den­sað­la­nan­top­lam­ge­lir­de­38,7­mil­yar
do­la­ra­u­laþ­tý.­25­ku­ru­luþ­ta­ki­ka­mu­pa­yý­i­le­4
ta­þýn­maz­ da­ha­ son­ra,­ ö­zel­leþ­tir­me­ iþ­le­mi­ne
ta­bi­tu­tul­ma­dan­kap­sam­dan­çý­ka­rý­la­rak,­tas­-
fi­ye­ e­di­le­rek­ ve­ya­ kap­sam­da­ ol­ma­yan­ baþ­ka
bir­ku­ru­luþ­la­bir­leþ­ti­ri­le­rek­tü­zel­ki­þi­lik­ten­u­zak­la­þýr­ken,­ ha­len­ ö­zel­leþ­tir­me­ kap­sa­mýn­da
2,­kap­sam­ve­prog­ram­da­16­ol­mak­ü­ze­re­ka­mu­y a­ a­i t­ top­l am­ 18­ ku­r u­l uþ­ bu­l u­n u­y or.
Ka­m u,­ bu­ ku­r u­l uþ­l a­r ýn­ 11’in­d e­ yüz­d e
50’nin­ ü­ze­rin­de­ pa­ya­ sa­hip­ ol­ma­yý­ sür­dü­rü­yor.­Bu­nun­ya­ný­sý­ra,­ö­zel­leþ­tir­me­kap­sa­mýn­da­192­ta­þýn­maz,­77­te­sis,­5­li­man,­8­o­to­yol,­2­bo­ðaz­köp­rü­sü,­þans­o­yun­la­rý (Mil­lî­Pi­yan­go­Ý­da­re­si)­ li­sans­hak­ký­da­bu­lu­nu­yor.­ Söz­ ko­nu­su­ dö­nem­de­ ku­rum­lar­da­ is­tih­dam­da­22­bin­ki­þi­lik­dü­þüþ­ya­þan­dý.­Ra­por­da,­yüz­de­53’ü­blok­sa­týþ,­yüz­de­24’ü­te­sis­ ve­ var­l ýk­ sa­t ý­þ ý,­ yüz­d e­ 18’i­ hal­k a­ arz,
Euromoney’den Türk
Telekom’a iki ödül
nEUROMONEY der­gi­si­ta­ra­fýn­dan­ger­çek­leþ­ti­ri­len­‘’Or­ta­ve­Ba­tý­Av­ru­pa’nýn­En­Ý­yi­Yö­ne­ti­len
Þir­ket­le­ri’’­a­raþ­týr­ma­sý­so­nu­cun­da­böl­ge­sin­den
a­day­gös­te­ri­len­fark­lý­ül­ke­ler­den­pek­çok­þir­ke­tin
a­ra­sýn­da­Türk­Te­le­kom’un­i­ki­ö­dü­le­lâ­yýk­gö­rül­dü­ðü­bil­di­ril­di.­Türk­Te­le­kom’dan­ya­pý­lan­ya­zý­lý
a­çýk­la­ma­da,­E­u­ro­mo­ney­der­gi­si­ta­ra­fýn­dan­ge­le­nek­sel­o­la­rak­ya­pý­lan­ve­bu­yýl­6.’sý­dü­zen­le­nen
Or­ta­ve­Ba­tý­Av­ru­pa’nýn­En­Ý­yi­Yö­ne­ti­len­Þir­ket­le­ri­a­raþ­týr­ma­sýn­da­Türk­Te­le­kom’un­‘’En­E­ri­þi­le­bi­lir­Üst­Dü­zey­Yö­ne­tim’’­a­la­nýn­da­bi­rin­ci­lik,
‘’En­Ge­liþ­miþ­Yö­ne­tim’’­a­la­nýn­da­da­i­kin­ci­lik­ö­dü­lü­nü­al­dý­ðý­kay­de­dil­di.­Or­ta­ve­ba­tý­Av­ru­pa
ül­ke­le­ri­ni­kap­sa­yan­böl­ge­de­ger­çek­leþ­ti­ri­len­bu
u­lus­lar­a­ra­sý­a­raþ­týr­ma­so­nu­cun­da­da­ðý­tý­lan­ö­dül­ler­de­þir­ket­le­rin,­pa­zar­da­sa­hip­ol­duk­la­rý­güç,
kar­lý­lýk,­bü­yü­me­po­tan­si­ye­li­i­le­yö­ne­tim­ka­li­te­si
ve­ka­zanç­gi­bi­kri­ter­le­re­gö­re­de­ðer­len­di­ril­dik­le­ri­be­lir­ti­len­a­çýk­la­ma­da,­da­ðý­tý­lan­ö­dül­ler­i­çin­a­day­la­rýn­böl­ge­ler­de­ki­bü­yük­ban­ka­la­rýn­pa­zar­a­na­list­le­ri­ve­a­raþ­týr­ma­ku­ru­luþ­la­rý­ta­ra­fýn­dan­be­lir­len­di­ði­vur­gu­lan­dý.­­Ýstanbul / Yeni Asya
Birinci tehdit
kalitesiz malzeme
nBAYINDIRLIK ve­ Ýs­kân­ Ba­kan­lý­ðý­nýn­ 2009­ Yý­lý­ Ý­da­re­ Fa­a­li­yet­ Ra­po­ru­ ya­yým­lan­dý.­ Ra­por­da,­ ku­ru­mun­ ka­bi­li­yet­ ve­ ka­pa­si­te­ de­ðer­le­dir­me­si,­ ‘’üs­tün­lük­ler’’,­‘’za­yýf­lýk­lar’’,­‘’fýr­sat­lar’’­ve­‘’teh­dit­ler’’­ol­mak
ü­ze­re­ 4­ baþ­lýk­ al­týn­da­ ya­pýl­dý.Ra­por­da­ ‘’ka­li­te­siz
mal­ze­me,­ka­çak­ya­pý­laþ­ma,­de­ne­tim­siz­lik,­do­ðal­a­fet­ris­ki­nin­yük­sek­li­ði­ve­i­mar­plan­la­rý­nýn­uy­gu­lan­ma­ma­sý’’­ ça­lýþ­ma­ a­la­nýn­da­ki­ teh­dit­ler­ o­la­rak­ sý­ra­lan­dý.­Ku­ru­mun­za­yýf­yan­la­rý­a­ra­sýn­da­da­‘’kon­trol­lük­hiz­met­le­ri­nin­­ye­ter­siz­li­ði,­a­na­li­tik­dü­þün­ce­ek­sik­li­ði,­gi­de­rek­za­yýf­la­yan­a­i­di­yet­duy­gu­su’’­yer­al­dý.­
Türkiye karaparada da
sýnýfta kaldý
nTÜRKÝYE, ka­ra­pa­ra­ ak­la­ma­ ve­ te­rö­rün­ fi­nans­ma­n ýy­l a­ mü­c a­d e­l e­ ça­l ýþ­m a­l a­r ý­ kap­s a­m ýn­d a­ O­ECD­Ma­lî­Ey­lem­Gö­rev­Gü­cü­(FATF) ta­ra­fýn­dan
2.­ in­c e­l e­m e­ ha­v u­z u­n a­ da­h il­ e­d il­d i.­ Ma­l i­y e­ Ba­kan­lý­ðý­ Ma­lî­ Suç­la­rý­ A­raþ­týr­ma­ Ku­ru­lu­ Fa­a­li­yet
Ra­po­run­dan­der­le­nen­bil­gi­le­re­gö­re,­Tür­ki­ye’nin
O­E CD’nin­ ka­r a­p a­r a­ ve­ te­r ö­r ün­ fi­n ans­m a­n ýy­l a
mü­ca­de­le­ bi­ri­mi­ o­lan­ FATF­ nez­din­de­ki­ de­ðer­len­d ir­m e­ sü­r e­c i­ de­v am­ e­d i­y or.­ Bu­g ü­n e­ ka­d ar
1994,­ 1998­ ve­ 2006­ yýl­la­rýn­da­ 3­ kez­ ül­ke­ in­ce­le­me­si­ne­ta­bi­tu­tu­lan­Tür­ki­ye,­bu­sü­reç­te­mev­zu­at
de­ði­þik­lik­le­ri­ ve­ alt­ya­pý­ ça­lýþ­ma­la­rýy­la­ FATF­ kri­ter­le­ri­ne­ bi­raz­ da­ha­ u­yum­ sað­la­dý.­ 16­ kri­ter­den
10’un­d a­ ek­s ik­l ik­l e­r i­ ol­d u­ð u­ be­l ir­t i­l en­ Tür­k i­y e,
FATF’a­ yýl­ so­nu­na­ ka­dar­ bun­la­rý­ gi­der­me­ ta­ah­hü­dün­de­ bu­lun­du.­ Tür­ki­ye’nin­ u­yum­ sað­la­mak
zo­run­da­ ol­du­ðu­ kri­ter­le­rin­ 5’i­nin­ te­rör­ fi­nans­ma­nýy­la­il­gi­li­tav­si­ye­ler­o­luþ­tu­ru­yor.­­Ankara / aa
GSM’deki sabit ücrette yüzde 150 artýþ var
GSM o­pe­ra­tör­le­ri­nin­fa­tu­ra­lý­hat­lar­da­yap­tý­ðý­ba­zý­ta­ri­fe­de­ði­þik­lik­le­ri­so­nu­cun­da­sa­bit
ö­de­nen­üc­ret­ler­de­yüz­de­150’yi­ge­çen­o­ran­lar­da­ar­týþ­ol­du­ðu­bil­di­ril­di.­Tü­ke­ti­ci­ler­Bir­li­ði­Ge­nel­Baþ­ka­ný­Na­zým­Ka­ya,­1­Ni­san­i­ti­ba­rýy­la­GSM­a­ra­ma­la­rýn­da­a­za­mi­üc­re­tin
da­ki­ka­da­64­ku­ruþ­tan­40­ku­ru­þa­çe­kil­di­ði­ni
ha­týr­lat­tý.­A­za­mî­üc­ret­ta­ri­fe­sin­de­ki­24­ku­ruþ­luk­ge­lir­kay­bý­ný­te­la­fi­et­mek­is­te­yen­o­pe­ra­tör­le­rin,­kon­tör­den­li­ra­ya­ge­çiþ­te­giz­li­zam
ya­pa­rak­es­ki­kâr­la­rý­ný­ko­ru­ma­yý­a­maç­la­dý­ðý­ný­vur­gu­la­yan­Ka­ya,­kon­tör­lü­hat­lar­da­ge­ce
ya­rý­sý­zam­mý­ný­ya­pan­o­pe­ra­tör­le­rin­fa­tu­ra­lý
hat­lar­da­da­çe­þit­li­tek­nik­ler­le­ar­týþ­he­sap­la­rý
i­çin­de­ol­du­ðu­nu­kay­det­ti.­Bu­tek­nik­le­rin­sa­bit­üc­ret­ar­tý­þý­þek­lin­de­ol­du­ðu­nu­be­lir­ten
Ka­ya,­þöy­le­de­vam et­ti:­ ‘’Ye­ni­ ta­ri­fe­ler­le
da­h a­ u­c u­z a­ ko­n u­þ u­l a­c ak­ sa­v un­ma­s ýy­l a
tü­ke­ti­ci­ ik­na­ e­dil­me­ye­ ça­lý­þýl­mak­ta­ o­lup,
a­za­mi­üc­ret­te­ki­in­di­rim­o­ra­ný­yüz­de­38’lik
be­del­in­di­ri­mi­tü­ke­ti­ci­ye­yan­sý­ma­ya­cak­týr.
Mev­cut­fi­yat­lar­la­de­vam­e­dil­me­si­ha­lin­de
fa­tu­ra­la­rýn­da­dü­þüþ­bek­le­yen­tü­ke­ti­ci,­ay­ný­ be­del­de­ fa­tu­ra­la­rý­ ö­de­me­ye­ ik­na­ e­dil­me­ye­ça­lý­þýl­mak­ta­dýr.­Ye­ni­ta­ri­fe­ve­pa­ket­le­rin­müj­de­o­la­rak­su­nul­ma­sý,­da­ha­ön­ce­den­ iz­le­di­ði­miz­ sah­ne­le­ri­ an­dýr­mak­ta­dýr.
‘Do­ya­ do­ya­ ko­nuþ,­ ku­ruþ­ ku­ruþ­ ö­de’­ gi­bi
tat­lý­söz­le­re­al­da­nan­tü­ke­ti­ci­çok­a­ðýr­be­del­ler­ö­de­miþ­tir.’’­­Bursa / aa
Aylýk mutfak
harcamasý, 651
liraya yükseldi
"Anneler Günü"
ticarîleþtirildi
nANTALYA’DA bir­grup­ka­dýn,­ti­ca­ri­leþ­ti­ril­di­ði­ni­i­le­ri­sü­re­rek,­An­ne­ler­Gü­nü’nü­pro­tes­to­et­ti.­An­ne­ler­ Gü­nü’nü­ pro­tes­to­ et­mek­ i­çin­ Kýþ­la­han­ Çar­þý­sý
ö­nün­de­top­la­nan­‘’Dün­ya­Ka­dýn­Yü­rü­yü­þü­An­tal­ya
Plat­for­mu’’­ü­ye­si­bir­grup­ka­dýn­a­dý­na­ba­sýn­a­çýk­la­ma­sý­ný­ o­ku­yan­ Ay­sun­ Po­lat,­ ‘’Dün­ya­ ka­dýn­la­rý­nýn
yok­sul­lu­ða,­þid­de­te,­sa­va­þa­ve­ka­dý­nýn­sö­mü­rül­me­si­ne,­ yok­sul­lu­ðu­na­ kar­þý­ yü­rü­dü­ðü­ bir­ dö­nem­de,
An­ne­ler­Gü­nü­a­dý­al­týn­da­ü­ze­ri­miz­den­rant­sað­la­mak­is­te­yen­ser­ma­ye­ye­ve­er­kek­e­ge­men­li­ði­ne­kar­þý­yýz’’­di­ye­ko­nuþ­tu.­Dün­ya­da­ve­Tür­ki­ye’de­sö­mü­rü­nün­ve­e­zil­miþ­li­ðin­her­ge­çen­gün­art­tý­ðý­ný­be­lir­ten­Po­lat,­An­ne­ler­Gü­nü­i­çin­ay­lar­ca­ön­ce­baþ­la­yan
kýþ­kýr­tý­cý­ rek­lam­lar,­ pa­no­lar­da­ gü­lüm­se­yen­ an­ne
tab­lo­la­rý­ ve­ ban­ka­ kre­di­ rek­lam­la­rýy­la,­ ak­þam­ ten­ce­re­si­ni­kay­nat­ma­der­di­ne­düþ­müþ­an­ne­le­rin­ü­ze­rin­den­ sað­la­na­cak­ kâ­rýn­ he­sa­bý­nýn­ ya­pýl­dý­ðý­ný­ be­lirt­ti.­He­di­ye­lik­ü­rün­le­rin­ü­re­til­di­ði­fab­ri­ka­lar­da,­iþ
yer­le­rin­de­ ça­lý­þan­ an­ne­le­rin­ in­san­lýk­ dý­þý­ ça­lýþ­ma
þart­la­rý­nýn,­al­dýk­la­rý­dü­þük­üc­ret­le­rin­ve­iþ­yer­le­rin­de­ya­þa­dýk­la­rý­cin­sel­þid­de­tin­gö­zar­dý­e­dil­di­ði­ni­be­lir­ten­ Po­lat,­ An­ne­ler­ Gü­nü’nü­ bu­ an­la­yýþ­ al­týn­da
kut­la­ma­ya­cak­la­rý­ný­vur­gu­la­dý.­­Antalya / aa
yüz­de­3’ü­Bor­sa’da­ya­pý­lan­sa­týþ,­yüz­de­2’si
de­ be­del­li­ de­vir­ ol­mak­ ü­ze­re­ ger­çek­leþ­ti­ri­len­ ö­zel­leþ­tir­me­le­re­ kar­þý­ a­çý­lan­ dâ­vâ­la­rýn
sa­yý­sýn­da­da­ar­týþ­ya­þan­dý­ðý­na­i­þa­ret­e­dil­di.
2008’de­ de­vam­ e­den­ i­da­ri­ da­va­ sa­yý­sý­ 4
bin­ 543’e­ u­la­þýr­ken,­ bu­gü­ne­ ka­dar­ ya­pý­lan
ö­zel­leþ­tir­me­le­rin­yüz­de­78,8’i­nin­ger­çek­leþ­ti­ði­son­dö­nem­de­ö­zel­leþ­tir­me­dâ­vâ­la­rý­da­6
kat­art­tý.­­ÝSM­MMO Baþ­ka­ný­Yah­ya­A­rý­kan,
ad­li­ ve­ i­da­ri­ da­va­ sa­yý­sý­nýn­ Ö­ÝB­ ka­yýt­la­rý­na
gö­re­2009­ba­þý­i­ti­ba­rýy­la­5­bi­ni­aþ­tý­ðý­na­i­þa­ret­ e­de­rek,­ bu­ dâ­vâ­lar­ so­nu­cu­ yar­gý­dan­ çý­kan­ba­zý­ka­rar­la­rýn,­pek­çok­sa­týþ­iþ­le­min­de
ya­sü­re­ci­u­zat­tý­ðý­ný­ya­da­ip­tal­le­re­ne­den­ol­du­ðu­nu­be­lirt­ti.­­Ýstanbul / aa
Konya’da etin kilosu 18 TL
TÜRKÝYE’DE be­si­ci­li­ðin­mer­ke­zi­ka­bul­e­di­len­Kon­ya’da,­ka­sap­lar­da­yað­sýz­da­na­but­e­ti­nin­fi­ya­tý­18­li­ra­ya­düþ­tü.­Pi­ya­sa­a­raþ­týr­ma­sý­na­gö­re,­top­tan­kar­kas­et­ke­sim­fi­ya­tý
16,5­li­ra­ci­va­rýn­day­ken­‘’et­it­ha­la­tý­ya­pý­la­cak’’­ha­be­rin­den­son­ra,­Tür­ki­ye’nin­et­de­po­su­o­lan­be­si­ci­li­ðin­mer­ke­zi­Kon­ya’da
top­tan­kar­kas­et­ke­sim­fi­yat­la­rý­sü­rek­li­ge­ri­le­di.­Bu­gün­i­ti­ba­riy­le­Kon­ya’da,­mez­ba­ha­lar­da­top­tan­kar­kas­ke­sim­fi­ya­tý­13,5­li­ra­ol­du.­E­ti­mez­ba­ha­da­ü­re­ti­ci­den­kar­kas­(ke­mik­li)­o­la­rak­a­lan­ka­sap­lar,­bu­et­le­ri,­Kon­ya’da­pe­ra­ken­de­e­tin­a­de­ta­bor­sa­sý­o­lan
Me­li­ke­ha­tun­Çar­þý­sý’nda­ki­dük­kân­lar­da,­18
i­le­23­li­ra­fi­yat­a­ra­lý­ðýn­da­sa­tý­yor.­Me­li­ke­ha­tun­Çar­þý­sý­ka­sap­la­rýn­dan­Mu­am­mer­Ay­tap,­ke­mik­siz­ve­yað­sýz­da­na­­ar­ka­but­e­ti­ni
bu­gün­i­ti­ba­riy­le­18­li­ra­dan,­köf­te­lik­tam
yað­sýz­kýy­ma­yý­i­se­21­li­ra­dan­sat­týk­la­rý­ný
söy­le­di.­Et­fi­ya­tý­nýn­düþ­me­si­ne­rað­men­sa­týþ­lar­da­ki­dur­gun­lu­ðun­de­vam­et­ti­ði­ni­be­lir­ten­Ay­tap,­‘’An­la­þý­lan­va­tan­daþ,­‘et­it­ha­la­tý’­ha­ber­le­ri­ne­de­niy­le­‘fi­yat­da­ha­da­dü­þer’
bek­len­ti­si­i­çin­de...­Bu­ne­den­le­et­sa­týþ­la­rý­mýz­çok­dü­þük­se­vi­ye­de­sey­re­di­yor’’­de­di.
Kon­ya’da­ki­bü­yük­a­lýþ­­ ve­riþ­mer­kez­le­rin­de
i­se­ka­sap­lar­da­18­li­ra­dan­sa­tý­lan­ke­mik­siz
ve­yað­sýz­da­na­ar­ka­but­e­ti­nin­ki­lo­su­24,5­i­le­28­li­ra­a­ra­sýn­da­de­ði­þen­fi­yat­lar­dan­tü­ke­ti­ci­ye­su­nu­lu­yor.­Kon­ya­Kýr­mý­zý­Et­Ye­tiþ­ti­ri­ci­le­ri­Bir­li­ði­Baþ­ka­ný­Na­zif­Ka­ra­bu­lut,­‘’Ýt­hal­ge­le­cek­e­tin­ma­li­ye­ti­de­yak­la­þýk­14­li­ra­yý­bu­la­cak.­Þu­­an­13,5­o­lan­top­tan­et­ke­sim
fi­ya­tý­da­ha­a­þa­ðý­düþ­mez”­de­di.­­Konya / aa
SAÐLIKLI Gý­da­Plat­for­mu­ (SGP) he­sap­la­ma­la­rý­na­ gö­re­ 4­ ki­þi­lik­ bir­ a­i­le­nin­ mut­fak­ har­ca­ma­sý,­ son­ bir­ ay­da
yak­la­þýk­5,68­li­ra­ar­ta­rak­651,42­li­ra­ya
yük­sel­di.­ Her­ ay­ res­mî­ enf­las­yo­nun
a­çýk­lan­ma­sý­nýn­ ar­dýn­dan­ ‘’mut­fa­ðýn
enf­las­yo­nu’’nu­a­çýk­la­yan­SGP’nin­ve­ri­le­ri­ne­ gö­re,­ TÜ­FE’de­ ay­lýk­ yüz­de
0,60­ ar­týþ­ kay­de­di­len­ ni­san­ a­yýn­da
mut­fak­ mal­ze­me­le­rin­de­ de­ TÜ­FE’ye
ya­kýn­bir­þe­kil­de,­yüz­de­0,87­o­ra­nýn­da­ ar­týþ­ göz­len­di.­ Mut­fa­ða­ gi­ren,­ 24
te­mel­ gý­da­ mad­de­si­ baz­ a­lý­na­rak­ ya­pý­lan­a­raþ­týr­ma­ya­gö­re,­Ni­san­a­yý­ba­þýn­da­645,74­li­ra­o­lan­4­ki­þi­lik­bir­a­i­le­nin­ ay­lýk­ mut­fak­ har­ca­ma­sý,­ Ma­yýs
a­yý­ ba­þýn­da­ 651,42­ li­ra­ya­ yük­sel­di.
Böy­le­ce,­ 4­ ki­þi­lik­ bir­ a­i­le­nin­ mut­fak
mas­ra­fý­ son­ bir­ ay­da­ 5,68­ li­ra­ art­tý.
En­faz­la­fi­ya­tý­ar­tan­ü­rün­le­re­ba­kýl­dý­ðýn­da­i­se­Ni­san­a­yý­ba­þýn­da­1,5­li­ra­o­lan­fi­ya­tý­yüz­de­33­ar­ta­rak­Ma­yýs­­a­yý
ba­þýn­da­ 2­ li­ra­ya­ yük­se­len­ pa­ta­tes­ ilk
sý­ra­yý­ al­dý.­ Zam­ sý­ra­la­ma­sýn­da­ yüz­de
30’luk­ar­týþ­la­fi­ya­tý­2,30­li­ra­dan­3­li­ra­ya­ çý­kan­ ma­kar­na­ i­kin­ci­ o­lur­ken,­ ü­çün­cü­ sý­ra­yý­ ku­ru­ so­ðan­ al­dý.­ Ku­ru
so­ða­nýn­ fi­ya­tý­ yüz­de­ 20­ ar­ta­rak­ 3,60
li­ra­ya­yük­sel­di. Ýstanbul / aa
Seyidoðlu Genel Müdürü Mehmet Göksu.
Seyidoðlu, ihracatýný
‘Helâl Gýda’ sertifikasýyla
daha da arttýracak
nGIDA sek­tö­rü­nün­ön­cü­fir­ma­la­rýn­dan­Se­yi­doð­-
lu­Hel­va-Re­çel,­yurt­dý­þý­pa­zar­lar­da­ki­ih­ra­cat­a­ta­ðý­na­He­lâl­Gý­da­Ser­ti­fi­ka­sýy­la­de­vam­e­de­cek.
Ha­li­ha­zýr­da­Or­ta­do­ðu,­Av­ru­pa­ve­A­me­ri­ka’ya
ih­ra­cat­ya­pan­Se­yi­doð­lu,­He­lâl­ser­ti­fi­ka­sýy­la­tü­ke­ti­ci­ye­gü­ven­ve­re­cek.­Se­yi­doð­lu­Ge­nel­Mü­dü­rü­Meh­met­Gök­su,­“Dün­ya­he­lal­gý­da­pa­za­rý
yak­la­þýk­2­tril­yon­do­la­ra­u­laþ­tý.­Biz­de­bu­pa­zar­da
et­kin­o­yun­cu­lar­a­ra­sýn­da­yer­al­mak­is­ti­yo­ruz.
Fir­ma­o­la­rak­2010­yý­lý­ný­ye­ni­pa­zar­lar­bul­ma­an­la­mýn­da­se­fer­ber­lik­yý­lý­i­lan­et­tik.­Dün­ya­da­a­yak
bas­ma­dýk,­hel­va­mý­zý­tat­týr­ma­dýk­ül­ke­bý­rak­ma­mak­i­çin­do­na­ným­lý­bir­e­kip­kur­duk.­Ö­zel­lik­le
hel­va­tü­ke­ten­ül­ke­ler­A­rap­ül­ke­ler­ol­du­ðu­i­çin
sü­rek­li­He­lâl­gý­da­ser­ti­fi­ka­sý­is­te­ni­yor.­Bu­ser­ti­fi­ka­i­le­ih­ra­cat­he­def­le­ri­mi­ze­u­laþ­mak­i­çin­ye­ni­bir
a­dým­a­týþ­ol­duk.­Þu­an­10­ül­ke­ye­o­lan­ih­ra­ca­tý­mý­zý­yýl­­so­nu­na­ka­dar­20­ül­ke­ye­çý­kar­ma­yý­he­def­li­yo­ruz.­Bu­an­lam­da­ek­fab­ri­ka­ya­tý­rým­la­rý­mý­zý­ta­mam­la­ya­rak­is­tih­da­ma­kat­ký­sað­la­ya­ca­ðýz­”
i­fa­de­le­ri­ni­kul­lan­dý.­Son­yýl­lar­da­Tür­ki­ye’de­He­lal­gý­da­ser­ti­fi­ka­sý­ný­ih­ra­cat­o­dak­lý­ça­lý­þan­pek
çok­fir­ma­nýn­al­dý­ðý­na­dik­kat­çe­ken­Meh­met
Gök­su,­“Bi­zim­ü­re­ti­mi­miz­ta­ma­men­Ýs­lâ­mî­þart­lar­da­ol­ma­sý­na­rað­men­yurt­dý­þýn­da­ba­zý­pa­zar­lar­da­bu­ser­ti­fi­ka­ol­ma­dý­ðý­i­çin­zor­luk­ya­þý­yor­duk.­Pek­çok­fir­ma­gi­bi­biz­de­baþ­vu­ru­mu­zu
yap­týk.­Ge­rek­li­de­ne­tim­le­rin­ya­pýl­ma­sý­nýn­ar­dýn­dan­stan­dart­la­ra­uy­gun­gö­rül­dük.­Ö­zel­lik­le­Or­ta­do­ðu,­Av­ru­pa­ve­A­me­ri­ka­ül­ke­le­rin­de­bu­ser­ti­fi­ka­is­te­ni­yor.­Bun­dan­son­ra­tüm­ü­rün­am­ba­laj­la­rý­mýz­da­‘He­lâl’­lo­go­su­yer­a­la­cak”­di­ye­ko­nuþ­tu.­
12
YENÝASYA / 10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ
ÝLAN
y seri ilânlar
ELEMAN
n SOSYAL GÜVENCESÝ
olan askerleðini yapmýþ,
þoförlüðü olan tam gün
veya parttime çalýþmaya
uygun erkek eleman
alýnacaktýr.
Ankara: (0532) 365 06 37
n MALÝ MÜÞAVÝRLÝK
bürosuna deneyimli
elemanlar alýnacaktýr.
G.O.Paþa
Tel: 0 (212) 563 18 27
ÝÞ ARIYORUM
nFATÝH'te 13.00 ile 17.00
arasý itinayla çocuk
bakýlýr..
Tel: (0 538) 630 82 88
KÝRALIK
DAÝRE
nKÝRALIK DAÝRE: 3+1
120m2 Banyo sayýsý: 1
Bina yaþý: 5-10 arasý
Binadaki kat sayýsý: 3
Bulunduðu kat: 2
Isýtma kat kaloriferi
700 TL.
Tel: 0(212) 640 58 88
SATILIK
DAÝRE
nSATILIK DAÝRE 200 m2
3+1 banyo sayýsý 2 bina
yaþý 0 binadaki kat sayýsý
2 bulunduðu kat 2 Kat
Kaloriferli 145.000 TL
Tel: (0535) 231 11 96
nSATILIK DAÝRE 100 m2
2+1 banyo sayýsý 1 bina
yaþý 0 binadaki kat sayýsý
3 bulunduðu kat 1 kat
kaloriferi 150.000 TL
Tel: (0543) 902 18 36
sýfýr faizli daireler
Gözdaðý'nda, Yakacýk'ta,
Fýndýklý'da, Karlýktepe'de
(0534) 403 40 27
0(216) 451 45 28
SATILIK
ARSA
n ARNAVUTKÖY'de
YARI peþin yarýsý taksitle
arsalar.
250 m2 17.000 TL
822 m2 25.000 TL
560 m2 45.000'e müstakil
OTOYLA takaslanýr.
0(212) 597 06 07
(0532) 407 90 88
(0555) 992 32 87
nSATILIK ARSA
29.000 m2 Bilecik
Gölpazarýnda 15.000 TL
Gsm: (0537) 319 66 15
n ORHANGAZÝ
MERKEZ'de
5.000 m2 Þeftali bahçesi
49.000 m2, 12.000 m2,
3.000 m2, 1.500 m2
Tarlalar. Göl manzaralý
30.000 m2, 1.100 m2,
Villalýk arsalar.
(0 532) 574 11 15
(0 532) 416 29 37
VASITA
nSATILIK MAZDA 929
2.0 GLX 1991 model
12.345 km motor hacmi
1801 - 2000 cm3 motor
gücü 126 - 150 arasý
kahverengi renk benzin +
LPG manuel vites.
Gsm: (0543) 902 18 36
nSAHÝBÝNDEN
1994 mazda HB 156 bin
km de 1600 v.83 bg.
otomatik, benzin+lpg
(ruhsata iþli) sahibinden.
T. C. ANTALYA ASLÝYE 6. HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN
Esas No: 2006/9
Karar no: 2010/6
Davacý Halide Cebrayýlova Vural vekili tarafýndan davalý Turan Uðurcuklu aleyhine
Maddi ve Manevi Tazminat davasý açýlmýþ olup; Mahkemece davacýnýn maddi tazminat davasýnýn feragat nedeni ile Reddine, davacýnýn manevi tazminat davasýnýn kýsmen kabul kýsmen reddine, 1.500.00 TL’nin 24/07/2005 tarihinden itibaren yasal faizi
ile birlikte davacýdan alýnýp davalýya verilmesine, fazlaya iliþkin talebin reddine,
Davacýnýn peþin ödediði 74.30 TL harem mahsubu ile 14.80 TL harcýn davalýdan alýnmasýna, davacýnýn yapmýþ olduðu toplam 487,50 TL yargýlama giderinin kabul ve
red oranýna göre 145,65 TL'sýnýn davalýdan alýnarak davacýya verilmesine, bakiyesinin
davacý üzerinde býrakýlmasýna, davacý kendisini vekille temsil ettirdiðinden davacý yararýna takdir olunan 1.000.00 TL ücreti vekâlet takdiri ile davalýdan alýnarak davacýya
verilmesine karar verilmiþ olup, davalý Turan Uðurcuklu adýna tebligat yapýlamamýþ
olduðundan teblið tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargýtay yolu açýk olmak üzere verilen karar ÝLANEN teblið olunur. 04/05/2010
B: 30540
Manuel vites 6.500 TL
Tel: (0543) 902 18 36
n ALTINYILDIZ
OTOMOTÝV
2008 Renault megan 11 Et
2006 Renault Loguno
2008 Ford Fiesta
1994 Skoda Forman
2003 Fiat Doblo
2008 Fiat Doblo
2000 Fiat Mareo
2005 Hyundaý Panelvon
Adres: Yeni Yalova yolu
oto koop. 13. blok No: 50
BURSA
Tel: 0 (224) 211 58 89
0 (224) 211 58 99
Gsm: (0 533) 519 77 00
Her Türlü Aracýnýz Alýnýr.
Satýlýr.
nSATILIK MAZDA 929
3.0 Royal Classic 1990
model 170.000 km motor
hacmi 2501 - 3000 cm3
motor gücü 151 - 175 arasý
beyaz renk benzin + LPG
otomatik vites 11.000 TL
Tel: (0543) 902 18 36
T. C. KARTAL / ÝSTANBUL 3. ÝCRA DAÝRESÝ
TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
T. C. ÝSTANBUL 1. SULH HUKUK HAKÝMLÝÐÝNDEN ÝLAN
2008/440
Davacý Türk Eðitim Vakfý tarafýndan Müteveffa Seniha Dihkan’ ýn Vasiyetnamesinin açýlýp okunmasý davasýnda verilen karar gereðince;
Mahkememizin 10/03/2010 tarih ve 2008/440 esas, 2010/170 sayýlý karar ilamýnda; Trabzon ili, Trabzon Merkez Ýlçesi, Cumhuriyet Mah, Cilt No: 3, Hane No: 7’de nüfusa kayýtlý Fehmi ve Zehra’dan olma 01/03/1918 Trabzon doðumlu Seniha DÝHKAN
tarafýndan düzenlenen Beyoðlu 31. Noterliði’nin 28/05/1998 tarih ve 31824 yevmiye
sayýlý düzenleme þeklinde düzenlenen vasiyetnamenin TMK’nýn ilgili maddeleri nazara alýnarak açýlýp okunduðunun tesbitine,
Karar kesinleþtiðinde ve talep halinde vasiyetnamede atanan mirasçýlara mirasçýlýk
belgesi verilmesine karar verilmiþ olmakla;
Yasal mirasçýlardan Hatice Kayabaþý, Mehmet Zeki Nemli, Tahsin Dihkan ve
Gülseren Sipahioðlu’nun adreslerine çýkarýlan tebligatlarýn bila döndüðü ve emniyetçe de nereye gittikleri bilinmediðinden iþ bu karar H.U.M.K.’nun 509. ve 510. maddeleri gereðince teblið yerine kain olma üzere teblið olunur.
05/05/2010
B: 31527
Motor ve yürüyen iyi,
bordo, döþeme yaþýna
göre temiz. 7500 TL.
Pazarlýk var.
Gsm: (0536) 404 11 29
nSATILIK GAZ-2705
44.000 km 2006 motor
hacmi 1301-1600 cm3
motor gücü 101-125 arasý
beyaz renk manuel vites
dizel 10.000 TL.
Tel: 0(212) 640 58 88
n SATILIK RENAULT
megane 1.6 coupe 2001
mode 98.000 km
motor hacmi 1301 - 1600
cm3 motor gücü 101 - 125
arasý gümüþ gri renk
benzin otomatik vites
13.000 TL
Tel: (0543) 902 18 36
n SATILIK TATA ýndigo
marina 1.4 TDI 2007
model 95.000 km
motor hacmi 1300 cm3' e
kadar motor gücü 100
beygire kadar bordo renk
dizel manuel vites
13.500 TL.
Tel: (0535) 231 11 96
n SATILIK RENAULT
kangoo 1.5 DCÝ Multix
95.000 km 2006 model
motor hacmi 1301 - 1600
cm3 motor gücü 126 - 150
arasý gri renk manuel
vites dizel 13.500 TL.
Tel: 0(212) 640 58 88
nSATILIK TATA telcoline
4x2 çift kabin 2005
model 80.000 km gümüþ
gri renk motor hacmi
1601 - 1800 cm3 motor
gücü 101 - 125 arasý dizel
manuel vites 12.500 TL
Tel: (0 543) 902 18 36
nSATILIK NÝSSAN
Altima 1991 model
90.000 km Motor Hacmi
1601 - 1800 cm3 Motor
Gücü 101 - 125 arasý Bordo
renk Benzin + LPG
n NURYAPI'dan 40 ay
2009/9936 ESAS.
400,00
8.300,00
500,00
600,00
600,00
2.000,00
200,00
4 Adet
3 Adet
1 Adet
1 Adet
1 Adet
1 Adet
1 Adet
Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri)
TAHMÝNEN 1.5 M EBADINDA PÝMAK PÝLÝÇ AMBLEMLÝ
SOÐUTUCULU REYON DOLAP,
BEKO MARKA DUVAR KLÝMASI,
MARKASIZ SÝYAH RENKLÝ ADÝSYON
2 KAPAKLI KAYALAR AMBLEMLÝ SOÐUTUCU DOLAP,
PRM EXPERT AMBLEMLÝ SANAYÝ BULAÞIK MAKÝNASI,
CAM SÜRGÜLÜ SOÐUTUCU DOLAP.
SOÐUTUCULU 2 KAPILI DOLAP,
4 GÖZLÜ PÝMAK MARKA SANAYÝ OCAK,
(ÝÝK m. 114/1, 114/3)
* : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanýlan Örnek 63’e karþýlýk gelmektedir.
B: 31371
T. C. KÜÇÜKÇEKMECE 3. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN
ESAS NO: 2006/ 75
2000 Model, 20.000 km,
Gri, 4 Lastik Yeni, 4 Parça
Boyalý Deðiþeni Yok.
14.500TL
(0505) 645 47 98
n SATILIK 2007 model
Daihatsu Materia (Japon)
orjinal full donanýmlý
ondörtbinbeþyüz km.de
24.000 TL.
Gsm: (O505) 428 14 14
ÇEÞÝTLÝ
n BAÞBAR ÝNÞAAT
Taahhüt Yenidoðan'da
hizmetinizde.
(0532) 401 55 27
n YILMAZ ALÜMÝNYUM
Ltd. Þti.
Doðrama profilleri
alüminyum köþebentler
sýva mastarlarý plastik
lambriler aksesuarlar ve
dükkân doðramalarý
silikon ve cam cepheleri
0(212) 280 22 89
0(212) 280 55 16
T. C. FATÝH 2. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ MENKUL AÇIK ARTIRMA ÝLANI
Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve deðerleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþ
olup:
Birinci artýrmanýn 26/05/2010 günü saat 10:00- 10:10'da Taylan Sokak. No: 16 Cevizli’de yapýlacaðý ve o gün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý taktirde 31/05/2010 Pazartesi günü
ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlarak satýlacaðý; Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin
edilen deðerinin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna rüçhaný olan alacaklarýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya çevirme ve paylarýn paylaþtýrma giderlerini geçmesinin þart olduðu; mahcuzun satýþ bedeli üzerinden %...oranýnda KDV.’nin alýcýya ait olacaðý
ve satýþ þartnamesinin icra dosyasýndan görülebileceði; gideri verildiði takdirde þartnamenin bir
örneðinin isteyene gönderilebileceði; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla Dairemize baþvurmalarý ilan olunur.
04/05/2010
Adedi
1 Adet
n HONDA CÝVÝC, 1.4 ÝS
SAYI : 2010/632 Talimat.
Örnek No: 25*
Takdir Edilen Deðeri
YTL.
700,00
SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN
e-mail: [email protected]
Fax: 0 (212) 515 24 81
KARAR NO: 2009/46
Davacý ÝSKÝ genel müdürlüðü vekili tarafýndan davalý ENSAR ALTUN aleyhine açýlmýþ bulunan alacak davasýnýn yapýlan 10.2.2009 günlü duruþmasýnda verilen karar gereðince :
Davanýn kýsmen kabulü ile 6.083.95 TL. Alacaðýn davalýdan tahsili ile davacý tarafa verilmesine, fazlaya iliþkin talebin reddine, esas alacak 741.60 TKL kaçak su bedeli 71.00 TL olmak üzere toplam 812.61 TL için dava tarihinden hesap edilecek yasal faiz uygulanmasýna
karar verilmiþtir.
Ýstanbul K.çekmece Fevzi Çakmak mah. Türkeli sokak. NO: 70 Sefaköy adresinde mukim iken adresi meçhul olan ENSAR ALTUN'a kararýn ilanen tebliðine, hükmün 15 gün içinde temyiz edilmediði taktirde KESÝNLEÞTÝRÝLECEÐÝ hususu ilanen teblið olunur.
06.5.2010
Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve kýymeti yazýlý Mahcuz mallarýn 1. satýþý 03.06.2010 günü saat 10.00 ile 10.10 arasýnda Fatih Veledi Karabaþ mah. Balateke sk.
NO: 17 Masko Otoparký adresinde yapýlacak o günü takdir edilen kýymetin % 60 ile satýþ ve
paylaþtýrma masraflarý ile rüçhanlý alacaklýlar var ise rüçhanlý alacaklýlarýn alacaðýnýn toplamýndan fazlasýna talipli çýkmadýðý veya alýcý çýkmadýðý takdirde 08.06.2010 günü ayný yer ve
ayný saatler arasýnda ikinci açýk artýrma yapýlacak ve bu satýþta takdir edilen kýymetin % 40
ile satýþ ve paylaþtýrma masraflarý ile varsa rüçhanlý alacaklýlarýn alacaðýnýn toplamýndan
fazlasýna en çok artýrana ihale yapýlacaktýr. Mahcuzun satýþ bedeli üzerinden alýnmasý gereken KDV % 1 alýcýya ait olacaktýr. Þartnamenin Ýcra dosyasýndan görülebileceði gibi masraf
verildiðinde isteyene bir sureti gönderilecektir. Daha fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda
sayý numarasý yazýlý dosya numarasý ile dairemize baþvurmalarý ilan olunur. 05/05/2010
Satýþý yapýlacak mallarýn
Takdir edilen kýymeti
Adedi
Cinsi
12.000,00 TL
1
34 AP 6418 plakalý Ford Fiesta Comb.1.45 K TDCÝ marka 2005 model - Tonik Mavi renkli Hususi Oto -Motor
No: 4Y68817 -Þasi No: WF0HXXWPJH 4Y68817 - arka
tampon kýrýk - sað ön lastik inik-jant kýrýk vaziyette Anahtar ve Ruhsat yok.
B: 31352
B. ÇEKMECE 3. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜNDEN Taþýnýrýn Açýk Artýrma ÝLANI
Dosya No: 2010-1764 Ta.
Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar açýk artýrma
suretiyle satýþa çýkarýlmýþtýr.
Satýþ; Talatpaþa Mah. Su Yolu Cad. Ýtimat Otoparký ve Adli Yedieminlik Deposu Esenyurt B. çekmece-ist. adresinde Birinci artýrma 27.05.2010 günü saat 12.30-12.40 arasýnda yukarýda yazýlý adreste yapýlacaðý ve o günü kýymetinin % 60'ýný ve öncelikle alacaklarý, satýþ masrafý ile paylaþtýrma masraflarýný geçmek kaydý ile satýlacaðý, böyle bir bedel ile alýcý çýkmadýðý
takdirde 01.06.2010 günü saat 12.30-12.40 arasýnda yukarda yazýlý adreste ikinci artýrma yapýlarak tahmin edilen deðerinin % 40'ýný ve öncelikli alacaklýlarý, satýþ masraf ile paylaþtýrma
masraflarýný geçmek koþulu ile satýlacaðý, alýcý çýkmadýðý takdirde satýþ talebinin düþürüleceði, ihaleye katýlmak isteyenlerden tahmin edilen kýymetinin % 20 oranýnda nakit veya teminat mektubunun isteneceði, aksi halde ihaleye dahil edilmeyecekleri ve satýþ þartnamesinin
icra dosyasýndan görülebileceði, masrafý verildiði takdirde þartnamenin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasý ile Müdürlüðümüze baþvurmalarý, teslim masraflarý, ihale damga resmi ve KDV alýcýya ait olduðu ilan
olunur
30.04.2010
Lira
Adet Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri)
150.000,00 YTL
1
34 SEB 81 Plaka sayýlý 2008 Model Mercedes CLS 350 CGI marka
otomobil (Sað ve ön kapýda çizik mevcut arka tampon vuruk
muhtelif vuruk ve çizikler mevcut olup ruhsat ve anahtarý var)
150.000,00 YTL Toplam
B: 31192
B: 31335
T. C. KARTAL 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN ÝLAN
ESAS NO
KARAR NO
: 2008/109 Esas.
: 2010/27
Davacý K.H. Tarafýndan davalýlar Kartal Nüfus Müdürlüðü ile diðer davalýlar aleyhine açýlan nüfustaki mükerrer kaydýn iptali davasýnýn yapýlan duruþmasý sonunda verilen karar davalýlardan Batý Mah. Hatboyu Cad. 44/27 Pendik Ýstanbul adresinde bulunan CENGÝZ PURUT’un tüm araþtýrmalara raðmen adresi temin edilemediðinden ve duruþma günü ile dava
dilekçesi ilanen teblið edilmiþ olduðundan; Davanýn KABULÜNE, Sivas ili, Þarkýþla ilçesi, Kayalýyokuþ Mahallesi C: 3 H: 30 BSN: 104’te nüfusa kayýtlý Cengiz kýzý Funda’dan doðma Pendik 8/10/1996 doðumlu 18464287752 TC nolu Yasemin Yýldýrým ile ayný hane BSN: 105’te
nüfusa kayýtlý Cengiz kýzý Funda’dan doðma Pendik 08/10/1996 doðumlu 18467287216 TC
nolu Burcu Yýldýrýmýn nüfus kayýtlarýnýn MÜKERRERLÝK NEDENÝYLE ÝPTALÝNE Alýnmasý gerekli 17,25 TL karar ve ilam harcýnýn davalýdan alýnýp hazineye gelir kaydýna Tebligat gideri
22,50 TL ilan gideri 573,48 TL olmak üzere toplam 595,98 TL yargýlama giderinin davalýlardan alýnýp resmi ödenekten harcanmasý nedeniyle hazineye gelir kaydýna Dair, Yargýtay yolu
açýk olmak üzere davalýlardan Nüfus Ýdaresi Temsilcisi Ömer Kemertaþ’ýn yüzlerine karþý diðer davalýlarýn yokluðunda Cumhuriyet Savcýsýnýn mütalaasýna kýsmen uygun olarak verilen
kararýn tebliði yerine geçerli olmak üzere ilgililere ilanen teblið olunur.
05.05.2010
B: 31160
13
YENÝASYA / 10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ
RÖPORTAJ
Bazý komutanlar hukuk çaðýrdýðý halde
mahkemeye gitmiyor. Bunu nasýl yorumluyorsunuz?
Genelkurmay bu subaylara sahip çýkýyor. Mahkemenin çaðýrdýðý subaylar Ankara’ya çaðýrýlýyor,
oradan da mahkemeye gidemiyorlar. Bu, iktidar
ve güç meselesi. Þu ana kadar hep iktidar ellerinde olmuþ, ilk defa sorgulanýyorlar, ilk defa biri çýkýp soru soruyor. Þehit aileleri gerçekleri bir anlasa! Evlâdýný yok yere kaybetmek zor bir durum.
25 yýldýr bu çocuklar ölüyorlar. Nihayet bu duruma itiraz eden þehit aileleri çýkmaya baþladý.
H. HÜSEYÝN KEMAL
[email protected]
ürkiye’de yaþananlar toplumun bütün kesimlerini yakýndan ilgilendiriyor. Özellikle sanat
dünyasýndan bazý insanlar Ýslâmî kültürün yayýlmasýyla sanat alanlarýnýn yok olacaðý endiþesini
taþýyor. Biz de sanat hayatýna Ýstanbul Devlet Opera
ve Balesi’nde baþlayan ve burada uzun dönem görev yapan Lale Mansur’la konuþtuk. Birçok filmde
baþrol oynayan Mansur, Ýslâmi kesimin Kemalistlerin söylediði gibi olmadýðýný dile getiriyor.
T
Toplumda var olduðu söylenen kutuplaþma sizce kimler arasýnda?
Var olan vesayetin bitmesini istemeyenler, yani
biz onlara Kemalperestler diyoruz, sistemin deðiþmesindense darbe olmasýný tercih ediyorlar.
Türkiye’de yaþanan tartýþmalarý bir sanatçý gözüyle nasýl görüyorsunuz?
Ýktidar deðiþiyor; gerçek iktidar bir nebze olsun
Meclise, seçilmiþlere doðru kayacak. Daha önceden yargý, ordu ve CHP esas bizi idare eden bürokrasi bunlar. Aslýnda Ýttihat ve Terakki tarafýndan yönetildiðimizin farkýnda deðildim. Ne zamanki “Hatýrla Sevgili” dizisini çektim, o döneme
ait her kesimden aný kitabý okudum, korkunç bir
þeyle karþýlaþtým. Ve olaylarý daha iyi görmeye
baþladým. Yargý da çok yardýmcý oluyor çok saðolsun; Þemdinli Savcýsý’nda olduðu gibi ne tarafý
tuttuðunu çok iyi belli ediyor.
”Bu zamana kadar niye görememiþim”
diye düþündünüz mü?
Evet düþündüm. Bugün yazýlýp çizilenleri konuþulanlarý, cumhuriyet tarihine yönelik eleþtirileri dile getirenler hapsi boyluyordu. Her þeyi açýk
açýk konuþma imkâný yoktu.
Bir takým þeyleri çok sonra öðreniyorduk. Benim biraz daha þansým var. Aðabeyim insan haklarý konusunda uðraþtýðý için “Güçlü Konak” meselesini o zaman da biliyorduk. Gazeteci dostlarýmdan dolayý bir takým haberleri öðreniyordum,
ama birçok þey yazýlamýyordu.
Kemalperestler sizin gibi düþünen insanlara “Ýslâmcýlar biz olmasak sizi çið çið
yer” diyorlar…
Kemalperestler zahmet edip sosyolojik araþtýrmalarý hiç okumuyorlar. Alan çalýþmalarýna dayanan bir çok çalýþma Ýslâmî kesimin çoðulcu olduðunu ortaya koyuyor. Bunlarý içinde feminist olaný, demokrat, liberal olaný var. Ýçinde kast edildiði
gibi dinî bir sistem isteyenlerin yüzdesi oldukça
düþük. Ben kemalperestlerin iddialarýna katýlmýyorum. Kemalperestlerin halkla temaslarý yok.
:
R
U
S
N
A
M
SANATÇI LALE
Sizce gerçekten korkuyorlar mý yoksa
bilinçli kesimler tarafýndan korkutuluyorlar mý?
Gerçekten korkan insanlar olduðuna inanýyorum, ancak CHP gibi durumun böyle olmadýðýný bildiði halde nemalanan kesimler var.
R
E
L
T
S
E
R
E
P
L
A
KEM
Ý
N
Ý
S
E
M
T
Ý
B
N
Ý
T
VESAYE
R
O
Y
Ý
M
ÝSTE
Bunun sebebi “resmi” politika mý?
Tabiî ki… Okulda ne öðrendim
bilmiyorum. Ne öðrendiysem okuldan sonra öðrendim, tarih okumalarý yaptým. Eðitim sistemimiz korkunç. Dersim’i bile Onur Öymen sayesinde öðrendik. Birçok bilgi, belge çýktý ortaya.
Önceden olayý ‘isyan’ diye bilirdim þimdi katliâm
olarak biliyorum. Nereye elinizi atsanýz çöküyor.
Geçenlerde bir okuma yaparken 1940’larda Mimar Sinan’ýn kafatasýnýn çýkarýlýp Türk olup olmadýðý yönünde araþtýrmalar yapýldýðýný okudum.
Halbuki Mimar Sinan’ýn Rum olduðunu herkes
bilir.
Sizce gerçek tarihle “Cumhuriyetçiler”
yüzleþebiliyor mu?
Bu ülkede demokrasiyi iplemeyen cumhuriyetçiler var. Bizim toplum olarak esas kirlendiðimiz
nokta Susurluk. Ondan önce bir takým þeyler örtbas ediliyordu ancak Susurluk’tan sonra ciddî
þeyler su yüzüne çýktý. Susurlukla yüzleþtikten
sonra hepimiz kirlendik. Halbuki bu konuyla ilgili
birçok þey yapýlmasý gerekiyordu. Geçen gün Baþbakan’ýn sanatçýlarla yaptýðý toplantýda Oktay
Kaynarca “Hiç Kürt olduðu için ayrýmcýlýða uðramýþ birini tanýyor musunuz?” dedi. Dehþete kapýldým. Kürt sorunundan bahsediyorsak aslýnda
Türk sorunundan bahsediyoruz demektir. Kendini eþit vatandaþ olarak görmek istemeyen insanlar
ve bunlarý destekleyen ceberut bir devlet anlayýþý
var. Bu resmî ideolojinin bir yansýmasý. Artýk demokrasi, eþitlik ve hukuksuzluða bulaþanlarýn cezalandýrýlmasýný istiyorum.
Bir sanatçý olarak sivil diktatörlüðe gideceðimizi, sizin yaþantýnýza müdahale edileceðini düþünüyor musunuz?
Biz kime oy vermek istiyorsak ona oy veriyoruz. Tek baþýna veya koalisyonla ülke yönetiliyor.
Ama sonuç olarak sandýða gidiliyor, sonuç olarak
bir hesap verme mekanizmasý var. Ya ötekiler, ya
genelkurmay baþkanlarý?
Sistemin dokunulmazlarý olduðunu mu
düþünüyorsunuz?
Sýrf Hrant Dink cinayetine bakýldýðýnda bazý
çevrelerin birbirini nasýl koruduklarý görünüyor.
Ancak jandarmada en alttakilere dokunulabiliyor.
Ýstanbul Vali yardýmcýsýna da dokunulamadý…
Hükümetin bu konuda giriþimlerini nasýl buluyorsunuz?
Hükümetin yaptýðý birçok þey eleþtirilebilir
noktada, ancak muhalefet yok. Muhalefet hâlâ Ýnönü’nün býyýðýný konuþuyor. Muhalefet “taþ atan
çocuklar” diye anýlan suça itilmiþ çocuklar konusunda kýyameti koparabilirdi. Anayasa deðiþikliði
konusunda “Biz yokuz” diyor. Halbuki “Þu þöyle
olsun” demeli. Marifetmiþ gibi kaç yýl önce hazýrladýklarý “Kürt raporunu” ortaya atýyorlar, ama icraat yok. Aslýna bakarsanýz Türkiye’nin sorunlarýna yeterince ilgi göstermediðimiz için hepimiz
suçluyuz. Gerçi Devlet Güvenlik Mahkemelerinde birçok dâvâm oldu…
Þu an Türkiye’yi tarihî süreçte nerde görüyorsunuz?
Yýllardýr halýnýn altýna süpürülmüþ problemler var. Bence
bu prob lem le rin tü mü Türk
problemi. Hepimiz biliyoruz ki
Türkçe’de kýlýç artýðý kavramý
var, yani öldürülememiþler…
Taraf Gazetesi’nden Nabi Yaðcý “Türklük” kavramýnýn neredeyse lânetlenen bir
”Ha týr la Sev gi li” duruma geldiðini söyleyerek bu yaklaþým
dizisini çekerken ya- doðru mu demiþti…
Hiç kimse ne olarak doðduðu için aþaðýlanakýn tarihe dair okumaz.
Ben mi seçtim ne olacaðýmý? Aslýnda buramalar yaptýðýnýzý ifada
Türk
lerden, Kürtlerden, Ermenilerden bahsetde ettiniz. Neler görmiyoruz. Aslýnda burada devletin resmî ideolojidünüz?
sin
den bahsediyoruz. Hepimizin þeceresini araþCHP’li tanýdýklarýn ditýr
sak
kim bilir ne çýkar…
zideki rolüm nedeniyle
beni eleþtiriyorlardý;
Son dönem AKP ve CHP arasýnda yaþa“Menderes’in propagannan
Hitler tartýþmasýna ne dersiniz?
dasý yapýlýyor” deniyordu.
Lâf
olsun torba dolsun. CHP, meselelerin özüyle
Halbuki benim okudukil
gi
len
mi
yor. CHP bundan önce Van’daki olaylarý
larým karþýsýnda dizide
anlatýlanlar “pembe dizi” diline dolamýþtý, þimdi dillerine Ýnönü’yü dolayakalýr. Okuduklarýmdan caklar. Ýnönü’nün azýnlýklara karþý çýkardýðý “varlýk
birinde Yeþilköy tarafýnda vergisi” ve Dersim olayý onu yerle bir etmeye yeter.
iki kiþi raký içiyorlar ve Biz o kadar hastalýklý bir toplumuz ki Amerika’dan
sarhoþ oluyorlar. Kendi üç günlüðüne Ýstanbul’a gelen arkadaþým “Sizin Aaralarýnda “Buradan Yas- tatürk’le probleminiz ne?” dedi. Bunu Dolmabahsýada’ya tünel açýp Men- çe’deki fotoðraflarý gördükten sonra sordu. Bu tür
deres’i kaçýralým” diyor- þeyler normal deðil. Ýnsanlarý tabu haline getirmek
lar. Bu yüzden sarhoþ iki hiçbir ülkede olmayan bir durum. Atatürk’ü içki ikiþi gerçekleþmeyecek çer gösterdiði için Can Dündar’ýn canýna okudular.
planlarý yüzünden tutuk- Adam Siroz’dan öldü… Ýçmiyor muydu? Atatürk’ün içki sofralarý meþhurdur. Benim babam gelanýyorlar.
Polis ve jandarma “Ben bunu tanýdým” demesiyle
neraldi ve bütün aile Osmanlý Paþasý… Hüsrev Geçocuklar içeri alýnýyor.
re
de babamýn dayýsý, Atatürk’ün içki sofralarýnda
Darbeden bahsetmiþken Türkiye’de asbu
lunmuþ biri. Pek çok hikâyeler dinliyoruz, ancak
Siz bu tür olaylarýn devletin bazý kanadý kerin konumu konusundaki düþünceniz
bun
larýn pek çoðu söylenemiyor!
tarafýndan kýþkýrtýlma olduðunu düþünü- nedir?
Çok þükür iþleri zorlaþýyor. Anladýðým kadarýyla
yor musunuz?
Bu hikâyelerden paylaþabileceðiniz var
Ýnsanlar nasýl Diyarbakýr Cezaevi’nde gördük- bunlar askerlik dýþýnda her þeyle uðraþýyorlarmýþ.
mý?
leri iþkence, aþaðýlama sonucu daða gittilerse bu Bütçeden bu kadar alýyorlar, bu paralar nereye giSöyleyeyim de öldürsünler beni. Bu hikâyeleri
çocuklara yapýlanlar da ayný neticeyi verme ihti- diyor? Son olarak saldýrýya uðrayan karakoldan
an
latacak kadar delirmedim henüz. Ben hayatýmmali var. Çünkü çocuklara yapýlanlar vicdanlarda sonra yapýlan açýklamada “Havanýn yaðmurlu olda
bu kadar çeþitli þekillerde kullanýlan bir siyasî
büyük bir infial uyandýrýyor. Ben 14 yaþýnda ol- duðu” yönünde açýklama yapýlarak savunma yafi
gür
görmedim. Herkes bir yere çekiyor ve kullasam 44 yýlla yargýlanýyor olsam çýkar çýkmaz daða pýldý. Böyle bir açýklama olabilir mi? Bir dahaki
ný
yor.
Ýnsanlar çaðdaþ bir Türk vatandaþý olarak
kaçarým. Ortada vicdana sýðmayan bir durum yaðmurda oradaki askerler kendilerini nasýl hissedeðil, Atatürk kalkanýyla bir þeyler istiyorlar. Sen
var. Devletin bir kanadý bilinçli bir þey yapýyor. Bu decekler acaba? Ordunun bedelli askerliði ve hatne istiyorsan kendi aðzýndan konuþ…
ta vicdanî reddi kabul etmesi gerekiyor.
topraklarda barýþ istemeyenlerin ekmeðine yað
sürecek bir þey bu.
Su ça
itilen çocuklar konu sun da Baþ ba kan’la ko nuþ tu nuz. Neler anlattýnýz?
Kendisinden bir yýla
yakýndýr randevu alýnmaya çalýþýlýyordu. Ben de
sanatçýlarla olan toplantýyý
bir fýrsat bilip kendilerinden
randevu alabildim. Baþbakan’la görüþmemizde Mehmet Atak, Mehmet Uçum
vardý. Baþbakan bizi bir saate yakýn dinledikten sonra
konuyla ilgili bakanlara talimat verdi. Þu an komisyonda çocuklarla ilgili çalýþmalar olduðunu duyuyoruz.
tin
e
y
a
s
e
v
n
la
ro
a
V
“
r,
u
Lale Mans
iz
b
i
n
a
y
r,
le
n
e
y
e
m
e
t
is
bitmesini
z,
ru
o
y
i
d
r
le
t
s
re
e
p
l
a
m
onlara Ke
e
s
n
e
d
in
s
e
m
iþ
ð
e
d
sistemin
darbe olmasýný
tercih ediyorlar” dedi.
Böl ge de ki ço cuk lar
tam olarak ne durumda?
Bu çocuklar üçüncü kuþak çatýþma ortamýnda doðan çocuklar. Bu çocuklarýn neredeyse her birinin ailesinde faili meçhul, iþkenceye maruz kalmýþ insanlar var. Birçok
aile köylerinden atýlmýþ baþka bir þehre göç etmek
zorunda kalmýþlar. Kýrsalda çok az ve basit geçinebilen aile birdenbire þehre gelince maddî-manevî mahvoluyor. Böyle bir ortamda büyüyen çocuklarýn gelen tanklara papatya vermesini bekleyemezsiniz. Birçok çocuk ne yaptýðýný bilmeden,
kýþkýrtýlarak olaylara karýþýyor. Öbür taraftan olaylara hiç karýþmadýðý halde seçme karpuz gibi okullarýndan alýnýp götürülüyor. Okullarýndan alýnýp götürülen çocuklar genelde iyi okuyan çocuklar. Aralarýnda Fen, Anadolu Lisesi birincileri var.
Üniversitedeki baþörtüsü yasaðý korkunç
Etrafýnýzda Ýslâmî kesimden arkadaþlarýnýz var mý?
Daha önce, gençken baþörtüsü ve çarþaf benim için kabul edilemez bir þeydi. Ancak Anadolu’yu gezdikçe durumun farkýna
vardým. Ýstanbul Türkiye deðil. Kurtuluþ Savaþý sýrasýnda
Anadolu’yu anlatan “Kanatsýz Kuþlar” adýnda bir roman
okudum. Anadolu’daki yaþamý o kadar güzel anlatýyor ki.
Süryanisi, Ermenisi, Müslümaný bir arada yaþýyorlar ve birbirleri
için dua istiyorlar. Roman’da Atatürkle ilgili bölümler de var. Bu
bölümlere Kemalistler nasýl çýldýrmadý anlamadým.
Görüþleriniz dolayýsýyla yakýnlarýnýzla hiç tartýþtýðýnýz
oluyor mu?
Baþörtüsü konusunda tartýþtýðýmýz bir arkadaþým var. “Yirmi
beþ yýllýk geçmiþimiz var. Ayrý düþünüyoruz diye geçmiþimizi
çöpe mi atacaðýz? Ben böyle bir þeyi kabul etmiyorum” dedim.
“Biliyorum ki senin düþüncelerinden dolayý bir çýkarýn yok benim
de düþüncelerimden dolayý bir çýkarým yok” dedim. Sonuçta
düþünce tartýþmasý yapýyoruz bu da çok normal…
Toplumu tanýdýkça mý Ýslâmî kesimle ilgili önyargýlarýnýz
gitti…
Benim de bir reaksiyonum vardý. Daha sonra gördüm ki çok deðiþik
insanlar var. Beyin olarak geniþ görüþlü biri baþörtülü olabiliyor. Ýnanç
baþka bir þey, onu sorgulayamazsýnýz. Avrupa’da Katolik bir çok insan
var. Ýnsanlar ne þekilde yaþamak istiyorlarsa öyle yaþamalýlar. Ben
baþörtüsüne destek olarak birlikte fotoðraf çektirenlerden biriyim. Eðer
baþýmý kapatmam gerektiðine inansaydým beni kimse tutamazdý!
Üniversitedeki baþörtüsü yasaðýna ne diyorsunuz?
Korkunç… Korkunç… Bizde, kendisini baþkasýnýn yerine koymak çok eksik bir duygu. “Onun yerinde olsaydým, onun doðduðu çevreye doðsaydým, onlardan biri olsaydým” anlayýþýnýn
tam tersine müthiþ bir ötekileþtirme var.
14
YENÝASYA / 10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ
SPOR
CÝMBOM
BÜTÜN
FÝNALLERÝ
KAYBETTÝ
ANTALYASPORLU FUTBOLCU NECATÝ ATEÞ:
SAMÝ YEN’DEKÝ SON MAÇINDA ANTALYA’YA
YENÝLEREK LÝGÝ 3. SIRADA BÝTÝRMEYÝ
GARANTÝLEYEMEYEN G. SARAY’DA TEKNÝK
DÝREKTÖR RÝJKAARD, “BU TÝP FÝNAL MAÇLARINDA
ÝYÝ SONUÇLAR ALAMADIK” ÞEKLÝNDE KONUÞTU.
G. SARAY’IN
RUHU GÝTMÝÞ
ANTALYASPORLU futbolcu Necati Ateþ, Galatasaray’ý 2-1 yenmiþ olmalarýndan dolayý duyduklarý mutluluðu dile getirirken,
sarý-kýrmýzýlý takým için de ilginç deðerlendirmelerde bulundu.
Necati, özellikle bu sezon form grafiðinin yükseldiðini aktarýrken,
eski takýmý Galatasaray’da kalmýþ olmasý halinde daha farklý durumda bulunacaðýný ileri sürerek, ‘’Ben Galatasaray’da dursaydým
mutlaka her þey daha farklý olurdu. Onlar öyle istedi, ben de kendi iþime devam ettim’’ dedi. Antalyaspor formasý giyiyor olmaktan duyduðu memnuniyeti vurgulayan Necati, sarý-kýrmýzýlý takým için, ‘’Galatasaray’ý ruhunu kaybetmiþ gibi görüyorum. Benim zamanýmda böyle
kimse Ali Sami Yen’e gelip, rahat maç kazanamýyordu’’ ifadelerini kullandý. Öte yandan, maçýn 90. dakikasýnda oyuna girer girmez galibiyet golüne
imza atan Antalyasporlu Veysel ise ‘’Bugün topla ilk buluþmamda golü attým. Futbolda son dakikalarda gol yemek ne kadar kötüyse, atmak da bir o
kadar güzel. Son haftalarda iyi galibiyetler alýyoruz’’ diye konuþtu.
GALATASARAY Teknik Direktörü Frank Rijkaard, Antalyaspor karþýlaþmasýnda olabilecek
en kötü senaryonun olduðunu ve yenildiklerini
söyledi. Rijkaard, kötü bir sonuç aldýklarýný belirterek, ‘’Olabilecek en kötü senaryo buydu.
Artýk yapabileceðimiz, son maça konsantre olup, bütün gücümüzü son maça taþýmak’’ dedi.
Basýn mensuplarýnýn, ‘’Galatasaray bu sezon final maçlarýnýn hiç birini kazanamadý’’ þeklinde
hatýrlatma yapmasý üzerine Hollandalý teknik adam, ‘’Kesinlikle aksine yorum yapamam, bu tip
final maçlarýnda iyi sonuçlar alamadýk, bu takýmýmýzýn kötü bir noktasýydý’’ ifadesini kullandý.
Rijkaard, iki yýldýzýn uzun süren sakatlýklarýndan yakýndý.
DEÐÝÞÝKLÝKLER OLACAK
KEWELL VE
BAROS’UN YERÝNÝ
DOLDURAMADIK
Rijkaard, takýmda gelecek sezon mutlaka deðiþikliklerin yaþanacaðýný dile getirerek, ‘’Ýstanbul
Büyükþehir Belediyespor maçýndan sonra garipsenecek bir açýklama yapmadým. Sezon baþýndan bu
yana önemli maçlarda kaybedilen önemli maçlar
var, demek ki bir þeyler eksik. Yönetimle konuþtum,
ama önümüzde önemli maçlar var, bu konuda yorum yapamam. Gelecek sezon mutlaka bazý deðiþiklikler olacaktýr’’ diye konuþtu.
Sezon boyunca yaþanan sakatlýklardan dert yanan Rijkaard, ‘’Yeterli bir kadroya sahiptik. Ancak
sezonu erken açtýk, birçok maç oynadýk. Bizim için
anahtar, önemli futbolcularýmýzýn uzun süre bizimle birlikte olmayýþýydý. Kewell ve Baros gibi.
Onlarýn yerine koyabileceðimiz çok fazla seçeneðimiz yoktu. Ligin ilk yarýsýna baktýðýmýzda kadroyla ilgili iyi yorumlar yapýldý, ama ondan sonra
fiziksel ve mental açýdan bir düþüþ yaþandý’’ dedi.
Sezon bitti, Kartal açýldý
SÜPER Lig’de Manisaspor’u 2-0 maðlup eden Beþiktaþ, sezonun son
maçlarýnda hücumda açýldý. Sezon baþýndan itibaren gol üretmekte
zorlanan siyah-beyazlý takým, son 3 haftada farklý bir görüntü ortaya
koydu. Sezon boyunca forvet hattý yoðun bir þekilde eleþtiri alan siyahbeyazlý ekip, bitime 1 hafta kala skorer bir görüntü sergiledi. 28 maçta
attýðý 33 golle maç baþýna 1,1 gol ortalamasý yakalayan Beþiktaþ, son 3
karþýlaþmada 7 gol kaydederek 2,3 gol ortalamasýný yakaladý.
GELECEK SEZON BAHANEMÝZ OLAMAZ
Frank Rijkaard, maçtan sonra stat hoparlörlerinden çalýnan ‘’Ah be kardeþim baþýna ne geldi?’’ þarkýsýnýn sezonun özeti olup olmadýðý þeklindeki bir soruyu da þöyle yanýtladý: ‘’Bu tip önemli maçlardan sonra bu tip þarkýlar çalýnabilir. Taraftar için üzücü þeyler bunlar. Geçen sene 5. bitirmiþtik, bu sene 3’üncülük için mücadele ediyoruz. Üst üste koyarak gitmeliyiz. Gelecek sene ise bahanemiz olamaz.’’
Kupa beyi Trabzon Olimpiyat’a çýkýyor
HAFTANIN kapanýþ maçýnda hafta içinde Fenerbahçe’yi yenerek Türkiye
Kupasýný kazanan Trabzonspor, küme düþmesi daha önce kesinleþen
Denizlispor’u Ýstanbul Olimpiyat Stadýnda aðýrlýyor. Saat 20:00’de baþlayacak 90
dakikayý Hakan Özkan yönetecek. Karþýlaþma Lig TV’den naklen yayýnlanacak.
Ýzmir’in, Süper Lig hasretini Buca bitirdi
SARI-LACÝVERTLÝ EKÝP KAYSERÝ ERCÝYES'Ý FARKLI YENEREK SÜPER LÝG BÝLETÝNÝ ALMAYI BAÞARDI.
BANK ASYA 1. Lig’de Kayseri
Erciyesspor’u 4-0 yenen Bucaspor, Kardemir Karabükspor’un
ardýndan Süper Lig’e çýkmayý
baþaran ikinci takým oldu. ‘’Fýrtýna’’ lakaplý Bucaspor, Ýzmir’in
7 yýllýk Süper Lig hasretini bitiren ta kým ol du. TFF 2. Lig
Yükselme Grubu’nu geçen sezon þampiyon olarak tamamladýktan sonra baþarýlý çizgisini
bu sezon da sürdüren sarý lacivertli ekip, takýmý þampiyon
yapan Kemal Kýlýç’ýn 6. hafta
istifasýnýn ardýndan yoluna 8.
ÞEHRÝN
6. TAKIMI
haftadan itibaren Özcan Kýzýltan ile devam etti. Ligde 21.
haftada ele geçirdiði ikinciliði
sezon sonuna kadar korumayý
baþaran sarý lacivertli ekip,
doð ru dan 2 ta ký mýn Sü per
Lig’e yükseldiði Bank Asya 1.
Lig’de, þampiyon Kardemir
Karabükspor’un ardýndan gelecek se zon Turk cell Sü per
Lig’de yer alma hakkýný kazandý. Gelecek yýl 53. kez baþlayacak Süper Lig’de ilk defa mücadele edecek Bucaspor, Lig tarihindeki 67. farklý takým olacak.
SON BÝLET HEYECANI
BANK ASYA 1. Lig’de zirve mücadelesinin tamamlanmasýnýn
ardýndan, gözler Turkcell Süper Lig’e yükselecek son ekibin
belirleneceði Yükselme Grubu mücadelesine çevrildi. Ligi averajla 3. sýrada bitiren Adanaspor’un ardýndan sýralanan Altay,
Karþýyaka ve Konyaspor, 17 Mayýs Pazartesi günü Ýstanbul’da
Turkcell Süper Lig’e yükselme mücadelesine baþlayacak. Bu
sezon uygulamaya baþlanan tek devreli lig usulüyle yapýlacak
maçlarda, takýmlar 17, 20 ve 23 Mayýsta Ali Sami Yen ve
Atatürk Olimpiyat statlarýnda birbirleriyle karþýlaþacak. Bu
müsabakalar sonunda lider olacak ekip, gelecek sezon Turkcell
Süper Lig’de mücadele etme hakkýný kazanacak.
Bucasporlu futbolcular, 4-0'lýk galibiyetin ardýndan büyük sevinç yaþadý.
1959’da Profesyonel Futbol Liginin
baþladýðý Milli Lig’de, Beyaz Grup’ta
Altay ve Ýzmirspor, Kýrmýzý Grup’ta
da Göztepe ve Karþýyaka ile temsil
edilen Ýzmir, bir sonraki sezon Altýnordu’nun da katýlýmýyla 1. ligde
1964-1965 sezonuna kadar 5 takýmla yer aldý. 1983-1984 ve 2000-2001
sezonlarýnda Süper Lig’de temsil edilemeyen Ýzmir, 2002-2003’te
Göztepe ve Altay’ýn ligden düþmesiyle 7 yýldýr Süper Lig’den uzak kaldý. 2009-2010 sezonunda üç takýmla temsil edildiði Bank Asya 1. Lig’de
bu özlemini Bucaspor’la sona erdiren Ýzmir’in diðer temsilcileri Altay
ve Karþýyaka da Adanaspor ve Konyaspor’la play-off maçlarýnda Süper
Lig’e yükselme mücadelesi yapacak.
Bucaspor, gelecek sezon, bugüne
kadarki 6. Ýzmir takýmý olarak Süper
Lig’de yer alacak. 52 yýllýk geçmiþi
bulunan Birinci Futbol Ligi’nde,
1959 yýlýndan bu yana Ýzmir takýmlarýndan Altay 41, Göztepe 25, Karþýyaka 16, Ýzmirspor ve Altýnordu ise
10’ar sezon mücadele etti.
Barcelona, Real Madrid'in 1 puan önünde avantajlý konumda.
Barça - Real çekiþmesi
son haftaya kaldý
BÜYÜK bir þampiyonluk mücadelesine sahne olan La Liga’da
düðüm, Barcelona ile Real Madrid’in haftayý 3’er puanla kapatmasýnýn ardýndan yine bozulmadý ve çözümünü gelecek
hafta oynanacak son lig maçlarýna býraktý. Ligin tepesindeki
her iki takým için oldukça stresli geçen 37. haftada Barcelona,
konuk olduðu Sevilla’yý 3-2, Real Madrid de evinde oynadýðý
maçta Athletic Bilbao’yu 5-1 yenerek yoluna devam etti. Sevilla karþýsýnda aldýðý galibiyetle puanýný 96’ya çýkartarak La Liga rekorunu kýran Barcelona, ligin son haftasýnda evinde, küme düþmeme mücadelesi veren Vallodolid ile oynayacak. Puanýný 95’e yükselten Real Madrid, son hafta, Vallodolid gibi
kümede kalma mücadelesi veren Malaga’ya konuk olacak.
SiyahMaviKýrmýzýSarý
15
YENÝASYA / 10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ
OTOMOBÝL
Sayfa Sorumlusu: Recep Bozdað
[email protected]
Kanýnda hareket var!
Nissan Qashqai 1.5 DCi 4X2
Ýç mekân
Ýç mekânda Qashqai’e eklenen donanýmlar
ilk fark edilenler oluyor. Orta konsoldaki en
büyük deðiþiklik “Nissan Multimedya Sistemi”
ile ortaya konmuþ. Radyo-CD çalar yerine yerleþtirilen sistem ile dokunmatik ekrandan istenilen müzik dinlenebilirken, navigasyon sistemi
de kullanýlabiliyor. Ayný ekran geri vites seçiliyken rehber çizgili geri görüþ ekraný devreye giriyor ve bir anlamda arka gözünüz oluyor. Alüminyum pedal seti, deri döþeme aracýn iç mekânýnýn kalitelisini arttýrmýþ. Ýç mekânýnda kullanýlan malzeme kalitesi ise iyi. Ancak tasarým
olarak kompakt sýnýftaki bir otomobil yerine B
sýnýfýndaki mini bir otomobilin basitliði hakim
denilebilir, ancak sadeliði sevenler için bu o kadarda dert deðil. Bolca düðme dolu olan direksiyon simidi ise pratiklik saðlýyor. Koltuklarýn
rahatlýðý ideal düzeyde. Önde ve arkada sunulan diz mesafesi de yeterli. 410 litrelik bagaj
hacmi rakiplerine göre küçük kalýyor.
ER
TEKNÝK VERÝLrt silindirli
, dö
Motor: 1461 cc
00 d/d
ç: 106 Hp / 40
gü
m
u
m
si
ak
M
2000 d/d
rk: 240 Nm /
to
m
u
m
si
ak
M
Ýleri Manuel
Þanzýman: 6
en çekiþli
Aktarma: Önd
i
Yakýt tüketim 00km
RECEP BOZDAÐ
[email protected]
issan Qashqai, gaz pedalýna hafifçe dokunmanýzý bekliyor, ileriye atýlmak için.
Gerçekten de dokunur dokunmaz sýçrayýveriyor üstün bir çeviklikle. Durmak istemiyor, benim kanýmda hareket var diyor adeta.
Nissan’ý daha çok arazi araçlarýndan tanýyoruz. Kafamýzda öyle yer etmiþ. Patrol, Pathfinder, Terrano ilk akla gelen modellerden. Bu
modeller hâlâ ciddî satýþ rakamlarýna sahip. Fakat özellikle Avrupa pazarýnda iri diyebileceðimiz SUV modellerine karþý oluþan negatif durum, Nissan’ý çeþitli çözüm yollarý aramaya itti. Ýþ te bu ça lýþ ma lar so nu cun da or ta ya
2007’de Qashqai çýktý. Kompakt crossover olarak nitelendirilen Qashqai, Türkiye’de de
beðenildi. Bunu satýþ rakamlarýndan görmek
N
mümkün. Beðenilen Qashqai bu haftaki test
sürüþümüzün misafiri oldu. Eminim ilginç bir
isim olan Qashqai’ninn ne anlama geldiðini
merak etmiþsinizdir. Qashqai, güncel Ýran sýnýrlarý içerisinde yaþayan bir gruba verilen isim olduðunu aktarayým o zaman.
Tasarým
Qashqai, tasarým olarak aslýnda arada kalmýþ bir model gibi. Ne büyük SUV’ler kadar iri ne de kompakt otomobiller kadar silik. Belki
de beðenilmesi birazda bu yüzden. Ancak bizce aracýn yerden yüksekliði ve büyüklüðü uygun ölçülerde. Gövdesiyle sýra dýþý bir görünüme sahip olan Qashqai, büyük farlarý ve kromajlý radyatör ýzgarasýyla dikkat çekiyor. Bunu
ise modelin çýkýþýnýn üzerinden 3 yýl geçmiþ
olmasýna raðmen, meraklý gözlerin hâlâ araca
hayretle bakýþýndan anlamak mümkün. Ara-
Hyundai Baþkanýndan
çalýþana büyük ödül: i20!
OTOMOTÝVÝN yükselen yýldýzý Hyundai, 2009 yýlýndan beri sürdürdüðü maliyet düþürme çalýþmalarý
kapsamýnda önemli kazanýmlar saðlayan çalýþanlarýný ödüllendirmeye devam ediyor. Hyundai Assan
Baþkaný Kwang Heum Um, baþarýlý çalýþanlarýndan Satýnalma ve Ýthalat Departmaný Þefi Seda Altýnbilek’i, geliþtirmiþ olduðu proje sayesinde yepyeni bir i20 ile ödüllendirdi. Fabrikada düzenlenen
ödül törenine Hyundai Assan Baþkan ve CEO’su
Kwang Heum Um, Hyundai Assan Fabrika Direktörü Byung Jin Jin ve diðer Koreli ve Türk üst düzey yöneticiler katýldý. Ýlk kez bir otomobilin ödül
olarak verildiði tören ile Baþkan Um, Hyundai i20
otomobili Seda Altýnbilek’e teslim etti.
Kia’dan 5 Yýl/150.000 km. garanti
KIA, 01Mayýs 2010 tarihinden itibaren bütün binek grubu araçlarýnda 5 Yýl / 150.000 km Garanti
uygulamasýna baþlattý. KIA markasýnýn ürettiði otomobillere duyduðu güvenin en önemli delili olan
5 yýl /150,000 km garanti uygulamasý, Türkiye’de
sadece mekanikte deðil, boya ve paslanmazlýkta da
verilen ilk ve tek araç garanti uygulamasý olarak
göze çarpýyor. Bu uygulama, Türkiye’de zorunlu olarak verilen 2 yýl ya da 60,000 km yasal garantinin
üzerine 5 Yýl / 150.000 km’ ye kadar KIA’nýn sadece Türkiye’deki müþterilerine verdiði özel garanti
onarým güvencesi. KIA’nýn yeni garanti uygulamasý, ticarî araçlar hariç binek SUV ve MPV de dahil
olmak üzere bütün binek grubunda uygulanacak.
Ford Otosan’dan
50. Yýl kampanyasý
KOCAELÝ’NDE bulunan fabrikasýnda geçen hafta 6
milyonuncu Transit’in hattan indiriliþi dolayýsýyla
kam pan ya baþ la týl dý. Ma yýs a yý bo yun ca Ford
Transit’te 6 bin TL’ye varan indirimler yapýlýyor.
Türkiye otomotiv sektörünün liderlerinden Ford
Otosan, 50. yýl kutlamalarý çerçevesinde kampanyalarýna devam ediyor. Binek otomobilde 18 bin
TL’ye 24 ay vade, yüzde 0,49 faiz oranýyla kredi imkâný, 50 ay garanti; Connect’de ise 18 bin TL’ye 24
ay vade, yüzde 0 faiz oranýyla kredi imkâný, 50 ay
garanti; kampanya fýrsatlarý olarak sunuluyor.
lt/1
Þehirdýþý: 4.8
00km
/1
lt
Þehiriçi: 6.0
00km
/1
lt
Karýþýk: 5.2
0/1615 mm
/y): 4315/178
Boyutlar (u/g
kg
Aðýrlýk: 1407
65 lt
i:
m
ac
h
Depo
410 -860 lt
Bagaj hacmi:
i Tekna
ashqai 1.5dC
Q
n
sa
is
N
t:
Fiya
eli anahtar
onnect mod
C
+
an
av
T
Cam
,990TL’ dir.
teslim fiyatý 59
cýn üzerine eklenen tavan raylarý Qashqai’nin
sportifliðini vurguluyor. Nissan Qashqai, 4315
mm uzunluða, 1780 mm geniþliðe ve 1615
mm yüksekliðe sahip. Uzunlukta Qashqai,
standart kompakt sýnýf modellerden çokta
farklý deðil. Nissan, Qashqai ile daha þehirli ama yüksek otomobil arayanlarý hedeflemiþ.
Performans ve sürüþ
Nissan Qashqai’de iki dizel motor seçeneði
var. 2.0 litrelik motor sadece 4x4 versiyonda görev yapýyor. Test misafirimiz olan 4x2 versiyondaysa 1.5 litrelik dCi motor kullanýlýyor. Renault menþeli bu motor 4000d/d’de 106hp güç,
2000d/d’yse 240Nm tork üretiyor. Kanýnda hareket olan bir karaktere sahip olan motorun altý
kademeli þanzýmanla uyumuda sorun yok. Bayanlarýn ilgi göstermesi için Qashqai’nin test ettiðimiz modelinde otomatik þanzýman opsiyonel olarak sunulsaydý daha iyi olacakmýþ. Qashqai fabrika verilerine göre 0-100km/s hýzlanmasýný 12.2 saniyede tamamlýyor. Araç dört tekerlekten çekiþ sistemine sahip olmamasý ve dizel
motorun avantajýyla sýra dýþý bir yakýt performansý gösteriyor. 6.0 litren biraz üstünde test
tüketimi ve 65 litrelik depo birleþimi 1000km civarýnda bir menzile rahatlýkla ulaþýlabileceðini
ortaya koyuyor. Test aracýmýzýn 4x2 olmasý haliyle arazi þartlarýnda bir iddiasý bulunmuyor.
Ancak eklemek gerekir ki, yerden yüksekliði saye sin de ha fif ve ze mi nin kay gan ol ma dý ðý
þartlarda yol almakta problem yok. Yüksek hýzlarda biraz lastik ve rüzgâr sesi alýyor. Yan rüzgârlardan ise çok etkilenmiyor. Qashqai’nin
fren sistemi de, sergilediði performansla kompakt binek otomobillerden daha iyiydi.
DACÝA’NIN 4X4 MODELÝ
TÜRKÝYE YOLLARINDA
YENÝ LANSE EDÝLEN DUSTER, 4X4 SEGMENTÝNDE KENDÝNE YENÝ BÝR ORTAM OLUÞTURMAYA
BAÞLADI. ÞÝMDÝYE KADAR BU SEGMENTTE FÝYATLARI DOLAYISIYLA ARAÇ ALMAYI
DÜÞLEYEN, AMA ALAMAYAN BÝRÇOK ORTA SEGMENT MÜÞTERÝSÝNÝN BU ARACA ÝLGÝSÝ VAR .
RENAULT Mais Genel Müdürü Ýbrahim
Aybar, ‘’Dacia’da bu yýl yüzde 3 civarýnda
pazar payýný rahatlýkla yakalayacaðýmýzý görüyoruz’’ dedi.
Aybar, ‘’4. Mersin otomobil ve Ticarî Araçlar Fuarý’’na katýlmak üzere geldiði Mersin’de, Dacia markasýnýn Renault grubu içerisinde 2000’li yýllarýn baþýnda
katýldýðýný ve 2004’ten itibaren Reault teknolojilerini
ürünlerinde seri olarak
uygulamaya baþlayan
bir markalarý olduðunu söyledi.
Bu markanýn baþarýyla büyüdüðünü ve pazardaki payýný her geçen gün arttýrdýðýný belirten Aybar, ‘’Türkiye’de 2004’de Logan’la baþladýðýmýz
Dacia’nýn yeni yüzü, bugün geldiðimiz noktada Logan, Logan MCV, Logan Pick-Up, Logan Van, Sandero ve en son Duster ile þu anda doruk noktaya ulaþtý’’ diye konuþtu. Dacia’da bu yýl yüzde 3 civarýnda pazar payýný rahatlýkla yakalayacaklarýný gördüklerini
vurgulayan Aybar, þöyle konuþtu:
‘’Duster’in özellikle yeni lanse ettiðimiz
4X4 aracý çok taze ve geçtiðimiz haftadan itibaren görmeye baþladýnýz. Baþarýsý bizleri
çok fazla heyecanlandýrýyor. Türkiye’de
böylesine geliþmiþ bir aracýn bu fiyatta olmasý hakikaten bir ilki yaþatýyor. Biz de ilk-
Peugeot Fýrsatlar Konvoyu yeni modellerini, 32 ilde çeþitli
faaliyetlerle festival havasýnda sergileyecek.
Peugeot Fýrsatlar
Konvoyu 2 yollarda
GEÇTÝÐÝMÝZ yýl ilki düzenlenen Peugeot Fýrsatlar
Konvoyu’nun 2. si, markanýn heyecanýný bütün Türkiye ile paylaþmak için 7 Mayýs’ta yola çýktý. Türkiye’nin
32 ilinde düzenlenecek ve 26 Haziran tarihine kadar
devam edecek olan “Peugeot Fýrsatlar Konvoyu 2”
faaliyetleri dahilinde katýlýmcýlar Peugeot markasýnýn
hem binek hem de hafif ticarî araç ürün gamýnda bulunan bütün araçlar ile tanýþma ve bu araçlarý test etme
imkânýný elde edecekler. “Peugeot Fýrsatlar Konvoyu 2”
kapsamýnda, konvoyun uðradýðý illerde organizasyon
haftasýna özel olarak sýnýrlý sayýda Peugeot modeli
8.000 TL’ye varan indirimler ile sunulacak. Ayrýca ücretsiz check-up imkâný ile aksesuarlarda % 10 indirim
sunulacak ve aksesuar montajý ücretsiz olarak yapýlacak. Peugeot’nun sahip olduðu ve her kesime hitap eden geniþ araç yelpazesi ile Türkiye’de toplam 32 ilde
organize edilecek olan “Peugeot Fýrsatlar Konvoyu 2”
aktivitesinde yepyeni Peugeot modelleri sergilenecek,
simülatörler, animasyonlar ve sürprizler ile bir festival
havasý oluþturulacak. Peugeot Sport Türkiye pilotlarý
Burcu Çetinkaya ile Çiçek Güney de bazý illerde konvoya katýlacaklar. Sürpriz hediyelerin yaný sýra “Peugeot Fýrsatlar Konvoyu 2” test sürüþlerine katýlanlar arasýnda yapýlacak çekiliþ ile 1 kiþi Peugeot 308 CC kazanma þansýna da sahip olacak. 07 Mayýs – 26 Haziran tarihleri arasýnda düzenlenecek olan “Peugeot Fýrsatlar
Konvoyu 2” ile Peugeot, binek ve hafif ticarî araç ürün
gamýnda bulunan 15 farklý modeli test etme ve yepyeni
Peugeot modelleri ile tanýþma imkâný sunulacak.
Türkiye’de sadece Titanium ve Selective modelleri ile satýþa sunulan
Mondeo SW zengin donanýmý ile dikkat çekiyor.
Mondeo SW’den
cazip fiyatlar
TÜRKÝYE otomotiv sektörünün lider þirketi Ford
Otosan, segmentinin en gözde otomobillerinden biri
olan Mondeo’nun Station Wagon modeli ile gönüllerde
taht kuracak. Ford Otosan’ýn CD segmentindeki otomobili Mondeo’nun ürün gamýný zenginleþtiren Station
Wagon Mondeo, 4 ve 5 kapýlý Sedan model ile ayný aks
mesafesi üzerine kurulu olmasýna raðmen daha geniþ
bir arka baþ mesafesine sahip. Geniþ bagaj hacmi ile
ailelerin ilk tercihi olmaya aday olan Mondeo SW, kullaným alanlarýnýn pratikliði ile dikkat çekiyor. Türkiye’de
sadece Titanium ve Selective modelleri ile satýþa
sunulan Mondeo SW zengin donanýmý ile de dikkat
çekiyor. Mondeo SW, Selective versiyonunda, 7 hava
yastýðý, ABS, EBD, EBA, ESP, TCS, Bi-Xenon farlar yine
standart olarak yer alýyor ve hem sürüþ konforunu hem
de sürüþ güvenliðini maksimum seviyeye çýkartýyor.
Alcantara deri döþeme, elektrikli açýlýr tavan, Ford
Anahtarsýz Çalýþtýrma Sistemi, ýsýtmalý ön koltuklar ve
ön cam, 8 yönde elektrik ayarlý ve hafýzalý sürücü
koltuðu, hafýzalý ve katlanabilir yan aynalar, Sony 6’lý
CD/MP3 çalar, Türkçe Bluetooth ve sesli kontrol sistemi ve Yokuþ Kalkýþ Sistemi de Mondeo SW Selective’i
segmentinin en yüksek standart donanýmýna sahip olan
otomobil özelliði kazandýrýyor. Güvenli ve konforlu bir
sürüþ hedefleyen herkes 52 bin 770 TL’den baþlayan fiyatlarla Mondeo SW ayrýcalýðýný yaþayabilecek.
Alfa Romeo’dan
çok avantajlý servis
kampanyasý
Mersin 4. Otomobil ve Ticarî Araçlar Fuarý’nda da görücüye çýkan Dacia 6. modeli Duster 4X2 versiyonu 29.900
Lira, 4X4 versiyonu ise 35.900 liradan baþlayan fiyatlarla satýþa sunuluyor.
lerin markasý olduðumuz için bu heyecaný
bütün müþterilerle birlikte coþkuyla paylaþýyoruz. Pazardaki rakiplerine baktýðýnýz
zaman, Duster kendisine 4x4 segmentinde
yeni bir ortam oluþturmaya baþladý. Þimdiye kadar bu segmentte araç almayý düþleyen, ama fiyatlarý nedeniyle alamayan birçok orta segment müþterimizin Duster’a ilgisi var. Bu ilginin artarak devam edeceðini
düþünüyoruz. Bu yýl içerisinde 3 bin satýþý
rahatlýkla buluruz.’’
Dacia’nýn geleceðinin son derece parlak
olduðuna inandýklarýný belirten Aybar, ‘’Renault’nun teþkilâtý ve marka gücüyle, Türkiye’deki yetkili satýcýlarýn deneyim ve birikimleriyle çok daha ötelere taþýyacaðýz.
Bundan kimsenin kuþkusu olmasýn’’ dedi.
Mersin 4. Otomobil ve Ticari Araçlar Fuarý’nda da görücüye çýkan Dacia 6. modeli
Duster 4X2 versiyonu 29.900 Lira, 4X4 versiyonu ise 35.900 liradan baþlayan fiyatlarla
satýþa sunuluyor.
ALFA Romeo Türkiye, 15 Mayýs tarihine kadar
sürecek genel bakým servis kampanyasý kapsamýnda, 2007 model ve daha altý model yýlýna ait Alfa
Romeo markalý modellere özel indirim ve ödeme
ayrýcalýklarý sunuyor. Kampanya kapsamýnda
model kriterine uygun araçlar için mekanik yedek
parça ve iþçiliklerde “araç model yaþýnýn 5 katý”
indirim uygulanýyor. Ayrýca KDV dahil 499 TL ve
üzeri iþlem yaptýran garanti dýþý Alfa Romeo araç
sahiplerine de 1 yýllýk yol yardým hizmeti ücretsiz
olarak hediye ediliyor. Alfa Romeo yetkili servislerinde geçerli olacak kampanya, boya ve kaporta
iþlemleri hariç bütün mekanik/elektrik iþçilik,
motor yaðý deðiþimi, mekanik yedek parça ve orijinal aksesuarlar gibi servis iþlemlerini kapsýyor.
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
Ü MÝT VÂR O LU NUZ: ÞU ÝS TÝK BAL ÝN KI LÂ BI Ý ÇÝN DE EN YÜK SEK GÜR SA DÂ ÝS LÂMIN SA DÂ SI O LA CAK TIR
Y
10 MAYIS 2010 PAZARTESÝ
HABERLER
Google anneleri unutmadý
n GOOGLE, ‘’Anneler Günü’’ için hazýrladýðý özel tasarýmý ile annelere jest yaptý. Dünya genelinde kutlanan bazý özel günlerde, açýlýþ sayfasýnda özel tasarýmlara yer veren Google, anneleri de unutmadý. Google,
anneleri bu güzel günlerinde anmak ve onurlandýrmak amacýyla, açýlýþ sayfasýnda kýrmýzý ve pembe lâlelere yer verdi. Arama yapmak için Google’a girenler,
Google’ýn son harfinde ‘’e’’ yerine lâleleri gördü. Bu
jesti ile annelerin özel günün kutlayan Google, logosunun üzerine týklandýðýnda da ‘’Anneler Günü’’ özel
aramasýyla, çiçekçi, hediyelik eþya, güzel sözler gibi
sayfalarýn bulunmasýný saðlýyor. Ankara / aa
Lübnan ve Ýsrail’in
humus rekabeti
n ÝSRAÝL’ÝN de millî yemeði olduðunu iddia ettiði
hu mus sa va þýn da Lüb nan bir a dým ö ne geç ti.
Lübnanlý 300 dolayýnda aþçý 10 tonluk humus
yaptý. Bu miktarla Lübnanlýlar, Ýsrail’in Kudüs yakýnýndaki Arap yerleþimi Ebu Goþt’ta geçen Ocak
ayýnda piþirilen 4 tonluk humus rekorunu geçmiþ
oldu. Guinness Rekorlar hakemi, rekorun Lübnan’a geçtiðini doðruladý. Ankara / aa
Freud, ahlâksýz ve
yalancýydý
Meksika Körfezi'ndeki deniz suyuna sýzan petrolün önüne geçilebilmesi için petrol madenciliðinde ilk kez uygulanan bir sistem denendi. Ancak yetkililer, sonuç alamadýklarýný ifade ettiler. FOTOÐRAFLAR: AA
MEKSÝKA KÖRFEZÝ’NDE DENÝZ DÝBÝNDEKÝ PETROL KUYUSUNUN YOL AÇTIÐI SIZINTIYI DURDURMAK
ÝÇÝN ÇELÝK VE BETONDAN ÖZEL OLARAK ÝNÞA EDÝLEN 100 TONLUK DEV BLOK ÝÞE YARAMADI.
DENÝZ tabanýna indirilen ve sýzýntýnýn olduðu noktaya oturtulan oda þeklindeki içi boþ
blokla ilgili uzun süredir devam eden çalýþmalardan bir sonuç alýnamadý. Buz kütlelerine benzeyen metan kristallerinin, hazýrlanan
bu odanýn iç duvarlarýný kapladýðý ve bu sebeple sistemin çalýþmadýðý bildirildi. Petrol
madenciliðinde ilk kez denenen bu yöntemle, petrolün bu odanýn içine akmasý ve bu odaya baðlý bir tüple de su üstünde bulunan
tankerlere aktarýlmasý planlanýyordu. Kuyudan günde 757.000 litre petrol deniz suyuna
karýþýyor. BP firmasýnýn operasyon yetkilisi
Doug Suttles, deniz yüzeyinden 1,6 kilometre derinliðe indirilen odanýn geri çekildiðini
ve sahile doðru götürüldüðünü belirtti. Suttles, hazýrlanan odanýn iþe yaramadýðýný söylemek için erken olduðunu belirterek, “Yapmaya çalýþtýðýmýz þeyden sonuç alamadýðýmýzý söylemekle yetinmeliyim” dedi.
Suttles, sýzýntýnýn durdurulmasý için hem
bu odanýn nasýl kullanýlabileceði, hem de
baþka yöntemler üzerinde çalýþýlmakta olduðunu kaydetti. Meksika Körfezi / aa
n FRANSIZ filozof Michel Onfray’ýn, psikanalizin
babasý Sigmund Freud’u (1856-1939), ‘’ahlâksýz ve
yalancý’’ olarak gösteren kitabý Fransa’da tartýþma
baþlattý. Fransa’nýn baþkenti Paris’teki entelektüeller, Onfray’ýn kaleme aldýðý ve Fransýzca adý ‘’Le
crépuscule d’une idole, l’affabulation freudienne’’
olan kitap ile ilgili görüþlerini medya yoluyla aktarýyor. Kitabýnda Freud’un ‘’evlilik dýþý doðduðunu’’
iddia eden Onfray, ünlü Yahudi kökenli Avusturyalý nöroloðu ‘’yalancý, þarlatan, kokainman, açgözlü
olmakla ve Yahudi karþýtlýðý ile flört etmekle’’ itham
ediyor. Freud’u ‘’palavracýlýkla’’ suçlayan ve psikanalizi bir ‘’plaseboya’’ benzeten Onfray, Freud’u
‘’kendi Oedipus kompleksini genelleþtirip bütün
dünyaya yaymakla’’ suçluyor. Paris / aa
Platform kazasýnýn üzerinden 20 gün geçmesine raðmen, denize karýþan petrolün önüne geçilemiyor.
CASTRO: GÜÇLÜ
HÜKÜMETLER DE
ÞÝRKETLERE SÖZ
GEÇÝREMÝYOR
KÜBA’NIN kurucu devlet baþkaný Fidel Castro
(83), “ABD’nin Meksika Körfezi’nde yirmi gün
önce petrol platformu kazasýndan sonra denize ve nehirlere yayýlan petrol kirliliðinin, dünyanýn en güçlü hükümetlerinin þirketlere söz
geçiremediðinin kanýtý olduðunu” savundu.
Dört yýl önce devlet baþkanlýðýný kardeþi
Raul Castro’ya býrakan Küba komünist devletinin 51 yýllýk önderi Castro, “Kamunun kaderini kim belirliyor ortada” görüþünü vurguladý. Ýngiliz BP þirketinin adýný vermeden Arjantin’de internet sitesine açýklama yapan
Castro, Küba’nýn baþþehri Havana’da devlet
yayýn organlarýnca yayýmlanan konuþmasýnda, “Tabiatý kirletenlere karþý hükümetlerin
çaresiz kaldýðýný, þirketlerin dünyanýn (kötü)
gidiþini belirlediðini” anlattý. Küba; Kanada, Ýspanya, Norveç, Hindistan, Malezya ve Çin’le
kýyýlarda veya kýta sahanlýðýnda petrol aramalarýnda bulunuyor. BP þirketinin anlaþmalý olduðu “Deepwater Horizon” þirketi platformundaki 15 bin ton petrol 20 Nisan’daki kazanýn ardýndan Meksika Körfezi’ne yayýlarak
milyonlarca canlýyý tehdit etti. Havana / aa
Ýklim deðiþikliði, üreme
dengelerini bozacak
n ÝKLÝM deðiþikliðinin ülkemizde Akdeniz kýyýsýndaki kumsallara yumurtasýný býrakan deniz kaplumbaðalarýnýn üreme dengesini bozacaðý, sýcaklýk
artýþýyla birlikte yumurtadan çýkan diþi yavru sayýsý
artarken erkek yavru sayýsýnýn da azalacaðý bildirildi. Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Zooloji
Anabilim Dalý Baþkaný Prof. Dr. Dürdane Kolankaya, sera gazý etkisine sebep olan gazlarýn miktarlarýndaki artýþýn devam etmesi halinde, önümüzdeki
100 yýl içinde sýcaklýðýn 4,5 derece artmasýnýn beklendiðini söyledi. Ýklim deðiþikliðinin deniz kaplumbaðalarý üzerindeki etkisinin baþladýðýný anlatan Kolankaya, ‘’Deniz kaplumbaðalarý 15 yýl öncesine göre yumurtalarýný 10 gün daha erken býrakmaya baþladý’’ dedi. Kolankaya, Chelonia mydas
kaplumbaðalarýnýn üremesinde iklim deðiþikliðinin
etkileri konusunda Mersin ve Adana’daki kumsallarda bulunan kamplumbaða yuvalarýnda 4 yýldýr
çalýþtýklarýný ve önemli bulgulara ulaþtýklarýný belirtti. Ýklim deðiþikliðinin Chelonia mydas gibi kaplumbaða türlerinin üreme dengesini bozacaðýný vurgulayan Kolankaya, ‘’Ýklim deðiþikliði ülkemizde Akdeniz kýyýsýndaki kumsallara yumurtasýný býrakan
deniz kaplumbaðalarýnýn üreme dengesini bozacak.
Sýcaklýk artýþýyla yumurtadan çýkan diþi yavru sayýsý
artarken erkek yavru sayýsý azalacak. Bu türlerin
popülasyonunda erkek bireylere göre diþi bireylerin
sayýsý daha fazla olacak’’ dedi. Aksaray / aa
SiyahMaviKýrmýzýSarý

Benzer belgeler