İndir

Transkript

İndir
Priştine, 17 Haziran 2013
Nr. Ref.: RK427/13
KABUL EDİLMEZLİK KARARI
Başvuru No: KI98/12
Başvurucu
Ruzhdi Shala
Priştine Bölge Savcılığı’nın PPN nr. 812-1/2008 sayılı dava sürecinin
uzatılması ve etkisizliği hakkında anayasal denetim başvurusu
KOSOVA CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ
Mahkeme Heyeti:
Enver Hasani, Başkan
Ivan Čukalović, Başkanvekili
Robert Carolan, Üye
Altay Suroy, Üye
Almiro Rodrigues, Üye
Snezhana Botusharova, Üye
Kadri Kryeziu, Üye
Arta Rama-Hajrizi, Üye
Başvurucu:
1. Başvurucu Ruzhdi Shala, Priştine’deki “Sejdiu & Qerkini” Hukuk Bürosu
tarafından temsil edilmiştir.
İtiraz Edilen Karar
2. Başvurucu PPN nr. 812-1/2008 sayılı davanın soruşturma sürecinin Priştine
Bölge Savcılığı tarafından sürüncemede bırakılmasına itiraz etmiştir.
Başvurunun Konusu
3. Başvurunun konusu, kızının öldürülmesine ilişkin soruşturma sürecinin
Priştine Bölge Savcılığı tarafından dört yıl boyunca sonuçlandırmamamsına
yönelik başvurucunun şikayetidir.
4. Başvurucu, Anayasa Mahkemesi’nden İçtüzüğün 39. kuralı uyarınca dinlenme
duruşması yapmasını talep etmiştir.
İlgili Hukuk
5. Başvuru Anayasa’nın 113.7 fıkrasına, 03/L-121 sayı ve 15 Ocak 2009 tarihli
Kosova Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi Hakkında Yasa (bundan sonra:
Yasa)’nın 20. maddesi ile Kosova Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü
(bundan sonra: İçtüzük)’nün 56.2 fıkrasına dayandırılmıştır.
Başvuru Süreci
6. Başvurucu 15 Ekim 2012 tarihinde Kosova Anayasa Mahkemesi (bundan
sonra: Mahkeme)’ne başvurmuştur.
7. Başkan, 5 Kasım 2012 tarihinde Üye Ivan Čukalović’i raportör yargıç olarak
atamış ve Üyeler Almiro Rodrigues (başkan), Snezhana Botusharova ve Kadri
Kryeziu’dan oluşan Ön İnceleme Heyeti’ni belirlemiştir.
8. Mahkeme, başvurunun kaydedildiğini 13 Kasım 2012 tarihinde başvurucuya,
Bölge Savcılığı’na ve Kosova Devlet Savcılığı’na bildirmiştir.
9. Devlet Başsavcısı başvuruya ilişkin cevabını 7 Aralık 2012 tarihinde
Mahkeme’ye sunmuştur.
10. Priştine Bölge Savcılığı başvuruya ilişkin cevabını 17 Aralık 2012 tarihinde
Mahkeme’ye sunmuştur.
11. Başvurucu 24 Aralık 2012 tarihinde Mahkeme’ye gönderdiği bir yazıda
başvurunun statüsü konusunda bilgi ve Mahkeme’den İçtüzüğün 39. kuralı
uyarınca dinlenme duruşması yapılmasını talep etmiştir.
12. Mahkeme 28 Aralık 2012 tarihinde başvurucunun sorusuna cevap vermiştir.
13. Ön İnceleme Heyeti 29 Nisan 2013 tarihinde Raportör Yargıç’ın raporunu
incelemiş ve Mahkeme Heyeti’ne başvurunun kabul edilmezliğine ilişkin öneri
sunmuştur.
2
Başvurucunun Sunduğu Evraka Göre Olguların Özeti
14. Başvurucunun kızı M. Sh., 1 Aralık 2008 günü gece yarısına yakın saatlerde
savcılıkça henüz bilinmeyen kişilerce katledilmiştir. Başvurucunun kızı
silahların ateşlendiği anda dört kişiyle birlikte otomobilin içindeydi. O
vurulmuş ancak otomobildeki diğer dört kişi yaralanmadan kurtulmuşlardır.
15. Başvurucunun kızı derhal Kosova Üniversite Klinik Merkezi Acil Bölümüne
gönderilmiş, ancak orada can vermiştir. Hekim raporu onun ateşli silahla
vurularak öldüğünü tespit etmiştir.
16. Başvurucu, kızının ölümü hakkında daha fazla bilgi almak amacıyla 2 Aralık
2010 tarihinde Kosova Polisi Müfettişliği’ne başvurmuştur.
17. Başvurucu, bu kuşkusunu 6 Ocak 2011 tarihinde Hukuki Danışma ve Bölgesel
Kalkınma Merkezi (bundan sonra: CLARD)’ne bildirmiştir.
18. Başvurucu 20 Ocak 2011 tarihinde EULEX Savcılığına başvurarak kızının
ölümüyle ilgili kuşkularını bildirmiş ve EULEX Savcılığından kızının davasını
üstlenmesini talep etmiştir.
19. Başvurucu, kızının ölümüyle ilgili olarak 28 Ocak 2011 tarihinde Priştine
Bölge Savcılığı’na başvurmuştur.
20. Başvurucu, davası konusunda Kamu Denetçiliği’ne bilgi vermiştir.
21. Başvurucuya, kızının davasının Priştine Kamu Savcılığı’na verildiği 24 Kasım
2011 tarihinde bildirilmiştir.
22. Başvurucu CLARD ile birlikte, Kosova Ceza Yargılama Usulü Yasası ve Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi ile Kosova’da geçerli diğer hukuk araçlarıyla
belirlenmiş mağdur taraf hakların uyarınca 19 Mayıs 2012 ve 9 Temmuz 2012
tarihlerinde Priştine Bölge Savcılığı’ndan, dava dosyası nüshalarını talep
etmişlerdir.
23. Başvurucu Kosova Yargı Kurulu Başkanı ve Kosova Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanı’yla görüşerek durumunu açıklamaya çalışmış, Başbakan ve
EULEX Hakimleri Meclis Başkanı’yla da görüşmeyi denemiştir.
24. Priştine Bölge Savcılığı 17 Aralık 2012 tarihinde başvuruyla ilgili olarak
Mahkeme’ye cevaben gönderdiği yazıda, gizli teknik tedbirler dahil Savcılık
tarafından alınan tedbirleri, şüpheli kişilerin suçu işlediklerine ilişkin delil ile
gerekçeli şüphenin bulunmayışı, tanıkların ifadeleri gibi konular hakkında
bilgi vermiştir. Savcılık, başvurucuyla birkaç kez görüştüklerini ve derlenen
deliller uyarınca harekete geçmek için gizli teknik tedbirlerin sonuçlarını
beklediklerini doğrulamıştır.
3
Başvurunun İddiaları
25. Başvurucu, maktul kızının babası sıfatıyla Mahkeme’ye başvurmaya yetkili
taraf olduğunu ileri sürerek ve iddiasını desteklemek amacıyla AİHM
içtihatlarını zikretmiştir.
26. Başvurucu, hakkında suç duyurusunda bulunmak veya askıya almak ya da
dava dosyasını kapatmak üzere cinayeti işleyen bir şüpheli belirlenmeden
Savcılık tarafından somut eyleme ilişkin bir delil olmaksızın soruşturmanın
dört yıl devam ettiğini iddia etmiştir.
27. Başvurucu, Polis Genel Müdürlüğü’nün Priştine Bölge Savcılığı’na ilişkin
düzenlediği bir “bilgilendirme raporunu” elde ettiğini ve bu raporda kızının
ölümüyle ilgili hiçbir bilginin çıkarılamayacağının yazıldığını ileri sürmüştür.
28. Başvurucu, maktulün yakını olarak kendisinin savcılık soruşturma dosyasına
erişim hakkından mahrum edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu, mağdur taraf
olarak söz konusu haklarının Kosova Geçici Ceza Yargılama Usul Yasası’nın
143. maddesi [Dosyanın Görülmesi] ve Sözleşme’nin 40 maddesi [Açık
Duruşma ve Evraka Erişim] ile güvence altına alındığını ileri sürmüştür.
29. Başvurucu Mahkeme’den saygıyla şunları talep etmiştir:
•
Başvurusunun kabil edilir olduğunun tespiti,
•
İçtüzüğün 39. kuralı uyarınca açık bir duruşma belirleme,
•
Başvurucunun, Anayasa’nın 54. maddesi [Hakların yargı Yoluyla
Korunması], İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 7. maddesi [Kanun
Önünde Eşitlik], Sözleşme’nin 1. maddesi [İnsan Haklarına Saygı
Yükümlülüğü], 2. maddesi [Yaşama Hakkı] ve 13. maddesi [Etkili Bir
Hukuki Yola Başvurma Hakkı] ile güvence altına alınan bireysel haklarının
etkisiz soruşturma süreciyle çiğnendiğini tespit etme,
•
Bu başvuruda zikrolunan tarafların bu Mahkeme’nin gerekli gördüğü ve
hukuken temellendirilmiş hak ve yükümlülüklerini belirleme.
Kanun
KGCYUY, KISIM XVI: DOSYANIN GÖRÜLMESİ
Madde 143
1. Mağdur, onun yasal temsilcisi ya da yetkili temsilcisi veya mağdur
müdafisi, böyle bir şeyi yapmak için meşru çıkarının mevcut olması
halinde, mahkemenin ya da kamu savcısının elinde bulunan yazıları
ve somut delilleri inceleme, kopyalama ya da fotoğraflama hakkına
sahiptir.
4
2. Mahkeme ya da kamu savcısı, sanığın ve diğer kişilerin meşru
çıkarlarının mağdur çıkarlarını aşması durumunda ya da
incelenmenin, kopyalanmanın ya da fotoğraf çekmenin soruşturma
amacını, insanların yaşamını ya da sağlığını tehlikeye atacağına
veya usulü önemli ölçüde aksatacağına dair büyük ihtimalinin mevcut
olması ve mağdurun halen tanık olarak sorgulanması durumunda,
somut delillerin incelenme, kopyalanma ya da fotoğraflanma iznini
reddedebilir.
03/L-125 sayılı DEVLET SAVCILIĞI YASASI
Madde 10
Halkla ilişkiler
1. Devlet Savcısı çalışmaları konusunda kamuoyunu düzenli olarak
bilgilendirir.
2. Devlet Savcısı, bu madde’nin 1. fıkrası hariç, resmi sırı açıklayabilecek,
bir suç olayı hakkında devam etmekte olan sorgulama işlemini tehlikeye
sokabilecek, her hangi bir kişinin, kişiliğini, onurunu, güvenliğini ve
mahrumiyet hakkını ya da erginlik çağına girmemiş olanların haklarını
ihlal edecek bilgileri dolaylı ya da dolaysız şekilde sunmaz.
Başvurunun Kabul Edilirliği
30. Başvurucunun başvurusunun esastan görüşülmesine geçmeden önce Anayasa
Mahkemesi, Anayasa’da belirtilip Yasa ve İçtüzükte ayrıntıları verilmiş olan
kabul edilirlik koşullarının yerine getirilip getirilmediğini incelemek
durumundadır.
31. Mahkeme, Anayasa’nın 53. maddesine [İnsan Hakları Hükümlerinin
Yorumlanması] atıfta bulunmak ister. Maddesi şöyledir:
Bu anayasayla güvenceye bağlanan insan hak ve temel özgürlüklerinin
yorumlanması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıyla uyumlu
şekilde yapılır.
32. Mahkeme, AİHM içtihatlarına dayanarak ölen kızın babası dolaylı mağdur
olduğunu ve bu şekilde Mahkeme’ye başvurmaya yetkili taraf olduğunu
değerlendirmiştir (bkz. Gakiyev ve Gakiyeva v. Rusya, Başvuru no: 3179/05,
6 Kasım 2009 tarihli karar).
33. Başvurucunun, Kosova’da soruşturmadan yetkili kamu makamlarınca
uzatılmasıyla ilgili olarak Sözleşme’nin 13. maddesiyle [Etkili Bir Hukuki Yola
Başvurma Hakkı] bağlantılı 1. maddesi [İnsan Haklarına Saygı Yükümlülüğü]
ve 2. maddesinin [Yaşama Hakkı] ihlali iddiası konusunda Mahkeme, devletin
kendi yetki alanı içerisindeki tüm kişilerin hayatlarını korumaya kilit ve usul
sorumluluğu vardır. Bu, yaşama hakkının bir yandan kilit yükümlülük olarak
yasayla korunması, diğer yandan usule gereği olarak etkili bir soruşturmanın
yapılmasıdır.
5
34. Mahkeme, AİHM içtihadı uyarınca soruşturmanın “esas amacını” sağlayan
bazı unsurların olduğunu vurgular: i) Tebligattan sonra, yakının yaptığı
formel şikayetten bağımsız olarak kamu makamlarının soruşturmayı başlatma
görevleri, ii) soruşturmadan sorumlu kişilerin yasada ve uygulamada
bağımsızlığı ve tarafsızlığı, iii) ölüm koşulları ve nedenlerine götürecek şekilde
soruşturmanın etkili olması ve […] sorumluların bulunup cezalandırılması
gerekir.
35. Mahkeme mevcut başvuru dosya evrakına dayanarak: i) olaydan haberdar
oldukları anda devlet makamları makul tedbirler aldığını, ii) soruşturmada yer
alan kişilerin bağımsızlık ve tarafsızlığının ihlaline ilişkin emare
bulunmadığını, iii) soruşturmanın devam etmekte olup henüz bitmediğini,
ancak bunun soruşturmanın etkisiz olduğu anlamına gelmediğini,
soruşturmanın gerekli adımların atılması görevi olup belli bir sonucu elde
etme sorumluluğu olmadığını tespit etmiştir.
36. Mahkeme, mevcut başvuruda başvurucunun kızının ölümünden dolayı
Kosova kamu makamlarını suçlamadığını ve kızının hayatının üçüncü
taraflarca tehdit edildiğinin bildikleri veya bilmeleri ve başvurucunun kızının
bu tehlikeden korunması için tedbir almış olmaları gerektiğinin ima
edilmediğini tespit etmiştir (bkz. AİHM 47916/99 numaralı Menson ve
diğerleri v. Birleşik Krallık başvurusuna ilişkin 6 Mayıs 2003 tarihli Kabul
Edilirlik Kararı). Bu nedenle başvurucunun olayı, devlet ajanları tarafından
veya devlet ajanlarıyla işbirliğinde olan özel kişiler tarafından ölümcül gücün
kullanılması olaylarından ayrı tutulmalıdır. (bkz. örneğin, McCann ve
diğerleri v. Birleşik Krallık, 27 Eylül 1995 tarihli karar, Seri A, no: 324;
Hugh Jordan v. Birleşik Krallık, no: 24746/94, 4 Mayıs 2001 tarihli karar,
AİHM 2001-III (Özetler); Shanaghan v. Birleşik Krallık, no 37715/97, 4
Mayıs 2001 tarihli karar, AİHM 2001-III (Özetler).
37. Mahkeme, AİHM’nin soruşturmalarla ilgili uyguladığı genel esaslara atıfta
bulunarak ilk önce herhangi bir soruşturmada sonuçların eksikliğinin
soruşturmanın etkisiz olduğu anlamına gelmediğini açıklar: soruşturma
görevi “belli bir sonucu elde etmek olmayıp gerekli adımların atılmasını
gerekli kılan” görevdir. (bkz. Paul ve Audrey Edwards v. Birleşik Krallık, no:
46477/99, § 71, AİHM 2002-II).
38. Mevcut başvuru ekinde sunulan evraktan Mahkeme, soruşturmanın halen
devam ettiğini ve halihazırda savcılığın olası şüpheliler hakkında suç
duyurusunda bulunmaya yeterli delilleri toplamadığını tespit etmiştir.
39. Mahkeme, Kosova’da yürürlükte olan yasalara göre soruşturma dosyasına
erişim hakkının soruşturma amaçları ve söz konusu sürece dahil edilmiş
herkesin korunması doğrultusunda savcının takdirine bağlı olduğunu tespit
etmiştir.
40. Savcılık Mahkeme’ye başvurucuyla birkaç kez temasa geçildiğini ve onun
önerisi doğrultusunda bazı tanıkların ifadeye çağırıldığını, savcılık tarafından
alınan tedbirler ve soruşturmanın statüsü konusunda bilgilendirildiğini
bildirmiştir.
6
41. Mahkeme, soruşturmanın tamamlanması veya ara verilmesi de dahil
soruşturma dosyasının korunması dışında, soruşturma sürecinin Kosova’da
yürürlükte olan yasayla belirlendiği şekilde savcının takdir ve yetkisi dahilinde
olduğunu, bu nedenle savcının takdir yetkisine Mahkeme’nin her
müdahalesinin onun özerkliğine müdahale olacağını tespit etmiştir.
42. Ayrıca Bölge Savcılığı soruşturmanın statüsü konusunda Mahkeme’yi
bilgilendirmiş ve savcılığın toplanan deliller ışığında hareket edeceğini
belirtmiştir.
43. Netice itibariyle başvuru kabul edilmez niteliktedir ve reddedilmesi gerektiği
ortaya çıkmaktadır.
44. Başvurucunun dinlenme duruşması yapmaya ilişkin talebiyle ilgili olarak
Mahkeme Yasa’nın 20. maddesine atıfta bulunur. Madde şöyledir:
1. Anayasa
Mahkemesi,
sözlü
görüşmeye
ait
oturumun
tamamlanmasından sonra konu ile ilgili kararı alır. Tarafların sözlü
görüşmeden vazgeçme hakkı vardır.
2. Bu maddenin 1. fıkrasına bağlı olmaksızın, değerlendirmesine göre,
mahkeme, dava dosyaları esasınca anayasanın görüşme nesnesi olan
konular üzerinde karar alabilir.
45. Mahkeme, Yasa’nın söz konusu maddesinin 2. fıkrasındaki ifadeye göre bu
başvuru hakkında bir karar alabilmesi için sunulan evrakın yetersiz olduğunu
değerlendirmiştir.
46. Bu nedenle başvurucunun dinlenme duruşmasının yapılmasına ilişkin talebi
kabul edilmez olarak reddedilmelidir.
7
BU SEBEPLERDEN DOLAYI
Anayasa’nın 113.7 fıkrası, Yasa’nın 20. maddesi ve İçtüzüğün 36.1(c) bendi uyarınca
Anayasa Mahkemesi’nin 17 Haziran 2013 tarihinde yapılan duruşmasında
oybirliğiyle:
I.
Başvurunun kabul edilmez olarak reddine,
II.
Kararın taraflara bildirilmesine,
III.
Yasa’nın 20.4 fıkrası uyarınca Resmi Gazete’de yayımlanmasına karar
verilmiştir.
IV.
İşbu karar derhal yürürlüğe girer.
Raportör Yargıç
Anayasa Mahkemesi Başkanı
Prof. Dr. Ivan Čukalović, imza
Prof. Dr. Enver Hasani, imza
8

Benzer belgeler

İndir

İndir 18. Priştine Bölge Mahkemesi 6 Nisan 2009 tarihinde çıkarttığı Ac. nr. 1018/08 sayılı

Detaylı

İndir

İndir 19. Başvurucu, Ticaret Bölge Mahkemesi’nin kararına karşı 21 Mayıs 2012 tarihinde itiraz dilekçesi vermiştir. 20. Priştine Ticaret Bölge Mahkemesi başvurucunun itirazını süresi geçmiş olarak 22 Ağu...

Detaylı

İndir

İndir 10. Priştine Bölge Savcılığı başvuruya ilişkin cevabını 17 Aralık 2012 tarihinde Mahkeme’ye sunmuştur. 11. Başvurucu 24 Aralık 2012 tarihinde Mahkeme’ye gönderdiği bir yazıda başvurunun statüsü kon...

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI 3. Başvurucu, yukarıda zikredilen kararların Anayasa’nın 119. madde [Genel Esaslar] 1 ve 2. fıkraları, 121. madde [Mülkiyet] 1. fıkrası ve IX. Kısmı [Ekonomik İlişkiler] ile güvence altına alınmış ...

Detaylı

İndir

İndir Edwards – Birleşik Krallık 13071/87 sayı ve 10 Temmuz 1991 tarihli kabul edilmiş dava başvurusu hakkında Avrupa İnsan Hakları Komisyonunun Raporu vb.) 31. Ancak usulün bir bütün olarak ele alınması...

Detaylı