kabaran - REC Türkiye

Transkript

kabaran - REC Türkiye
01_kapak.qxd
08/11/2006
17:33
Page 1
BÖLGESEL ÇEVRE MERKEZ‹ DERG‹S‹ - ÜÇ AYDA B‹R YAYIMLANIR
Y›l 2 Say› 3 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 5.00 YTL
KABARAN
KR‹Z
Say›sal yönetiflim
Do¤al alanlarda kontrolsüz büyüyen tatil
ve turizm endüstrisi, kendi bindi¤i dal›
kesiyor.
Toplumun karar alma süreçlerine kat›l›m›
‹nternet sayesinde art›yor.
sayfa 18
sayfa 29
▼
Turizmde s›cak mevsim
Küresel iklim de¤iflimi ve plans›z yerleflimler
gibi yanl›fl arazi kullan›mlar› sonucunda
günümüzde çok daha fazla sele maruz
kal›yoruz.
sayfa 14
▼
Gelece¤imizi götüren seller
▼
Bu yay›n Avrupa Komisyonu
taraf›ndan desteklenmektedir.
Son y›llarda büyük taflk›n say›s›nda
görülen art›fl, hem do¤an›n hem de
insan›n ihtiyac›n› dengeleyecek bir
su yönetiminin aciliyetini gösteriyor
02_önkapakici
08/11/2006
17:34
Page 1
REC Türkiye Yay›nlar› için
Kitapl›¤›n›z›n raflar›nda yer aç›n!
REC Türkiye’nin haz›rlad›¤› yay›nlar okuyucular›yla bulufluyor!
Yay›nlar farkl› paydafllara çevre alan›ndaki çal›flmalar›nda
yol göstermeyi hedefliyor.
REC Türkiye’nin, çevre alan›nda AB uyum sürecini desteklemeye yönelik olarak
Nisan 2005, Mart 2006 ve Haziran 2006 ’da düzenledi¤i üç toplant›n›n sunum ve tart›flmalar›
kitaplaflt›r›ld›. Yay›nlar, toplant› ç›kt›lar›n›n ilgili tüm taraflara aktar›m›yla, AB çevre mezvuat›n›n
üstlenilmesi, çevresel altyap› projelerinin finansman› ve sürdürülebilir kalk›nma hedefinin AB’ye
uyum sürecine entegrasyonu gibi farkl› alanlarda Türkiye’deki çevresel paydafllar›n kapasite geliflimi
ihtiyaçlar›na kal›c› yan›tlar vermeyi amaçl›yor.
REC Türkiye’nin 2004 y›l›nda AB üyelik sürecine STK’lar›n aktif kat›l›m›n› desteklemeye yönelik
bafllatt›¤› bir dizi toplant›n›n ilk ikisinin ç›kt›lar›, iki ayr› kitapla paydafllarla bulufluyor.
Kitaplar, Mart 2005 ve fiubat 2006 tarihlerinde düzenlenen ve AB-STK Diyalo¤u ile Karar Alma
Süreçlerinde STK’lar›n Rolü konular›n›n derinlemesine tart›fl›ld›¤› toplant›lar›n sunumlar› ve
tart›flmalar›ndan olufluyor.
Yay›nlar›m›zdan edinmek için lütfen bizimle temasa geçiniz.
Gelen talepler, eldeki stoklar do¤rultusunda baflvuru s›ras›na göre karfl›lanacakt›r.
REC Türkiye Çevresel Bilgi Program›
Tel: 0312 491 95 72 • E-posta: [email protected]
03-5ForumYURR.qxd
08/11/2006
17:36
Page 3
‹Ç‹NDEK‹LER
yeflil UFUKLAR
Y›l 2 Say› 3
| TEMMUZ-EYLÜL 2006 | ISSN 1305-5232
Yeflil Ufuklar, Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Çevre
Merkezi (REC)’nin üç ayda bir yay›mlanan ve özgün ad›
Green Horizon olan dergisinin Türkiye uyarlamas›d›r.
Yeflil Ufuklar, Green Horizon dergisinde yer alan haber ve
makalelerin yan› s›ra Türkiye’den haber ve makalelere de
yer vermektedir.
Yeflil Ufuklar, REC’in karar alma süreçlerine kat›l›m›
destekleme, bölgesel paydafllar aras›nda iflbirli¤ini teflvik
etme gibi amaçlar›na hizmet eder.
Yeflil Ufuklar, Orta ve Do¤u Avrupa’da çevre ve
sürdürülebilir kalk›nma alan›nda önemli konulara ve
gerçek öykülere yer vermektedir. Dergi, ifl dünyas›,
uluslararas› kurulufllar, hükümet, yerel yönetimler, sivil
toplum kurulufllar›, akademik kurumlar ve bas›n için
yararl› bir kaynakt›r.
Yeflil Ufuklar’da yer alan fikir ve görüfllerin Orta ve Do¤u
Avrupa için Bölgesel Cevre Merkezi (REC) ve REC
Türkiye’nin görüfllerini yans›tmas› gerekmez.
Yeflil Ufuklar, elektronik olarak www.rec.org.tr adresinden
incelenebilir.
10
Yeflil Ufuklar
Yay›n Sahibi: REC Türkiye ad›na Dr. Sibel Sezer Eralp
BTA PRESSPHOTO
DERG‹ EK‹B‹
KAPAK KONUSU
Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü: Yeflim A. Ça¤layan
10
Su üstüne yaz›lmam›fl çözümler
14
Gelece¤imizi götüren seller
Yaz› ‹flleri Müdür Yard›mc›s›: Mehmet Ali Üzelgün
Editör: Nafiz Güder
Çeviri: Özge Gezerler, Gülsima Baykal
Son Okuma: Duygu Güven
Özgün Tasar›m ve Uyarlama: Turgay Ar›k
Yay›n Hizmetleri: Bayt Bilimsel Araflt›rmalar Bas›n
Yay›n ve Tan›t›m Ltd. fiti., Ziya Gökalp Cad. 30/31,
K›z›lay, Ankara. Tel. 0312 431 3062
Bask›: Miki Matbaac›l›k San. ve Tic. Ltd. fiti.
Matbaac›lar Sitesi 560. Sok., No:27, ‹vedik, Ankara
Tel. 0312 395 2128
Bask› Tarihi: 15.11.2006
Son y›llarda s›kça yaflanan büyük taflk›nlar, bölgede acilen kapsaml› bir su
yönetimi planlamas› gere¤ini gösteriyor. Parasal kayna¤›n yan› s›ra, bütün
su kullan›c›lar›n› gözeten bir yaklafl›m gerekli.
Küresel iklim de¤iflimi ve plans›z yerleflimler gibi yanl›fl arazi kullan›mlar›
sonucunda günümüzde çok daha fazla sele maruz kal›yoruz.
SÖYLEfi‹
KAPAK KONUSU
5
Kabaran Kriz
KATKIDA BULUNANLAR
■ Güzin Arar ■ Yunus Ar›kan ■ Os Davis
■ fiebnem Feriver ■ Deniz Gümüflel ■
■ Elisabeth Jeffries ■ Prof. Dr. Mikdat Kad›o¤lu
■ Wojciech Kosc ■ Kerem Okumufl ■ Hande Özüt
■ Elif Pekin ■ Sasa Petejan ■ Kristina Vilimaite
Çiçe¤i burnunda Genel Direktör'ün önceli¤i
biyoçeflitlilik ve iklim
T›pk› canl› tafl›yan bir gemi gibi,
su kaynaklar›n›n yönetimi de
hassas bir denge gerektiriyor.
Bal›kç›l›k, sulama, ulafl›m, taflk›n
yönetimi ve do¤al habitatlar›n
hepsinin su kaynaklar›ndan
beklentisi farkl›. Denge
sa¤lanmad›kça hiçbirinin
baflar›l› olmas› mümkün de¤il.
Avrupa Komisyonu çevre genel direktörlü¤ü görevine getirilen Mogens
Peter Carl ile söylefli.
MERCEK
Sustainable development: Janos Zlinszky
Information and research: Jerome Simpson
Funds and investments: Jennifer McGuinn
Public participation: Magdolna Toth Nagy
Environment and security:
Marta Szigeti Bonifert
Environmental policy: Oreola Ivanova
Business and corporate responsibility:
Robert Nemeskeri
Environmental law: Stephen Stec
New EU member states: Beata Wiszniewska
South Eastern Europe: Radoje Lausevic
Turkey: Dr. Sibel Sezer Eralp
KAPAK RESM‹ Laszlo Falvay
Turizmde s›cak mevsim
D‹⁄ER BÖLÜMLER
Do¤al alanlarda kontrolsüz büyüyen tatil ve turizm endüstrisi, kendi
bindi¤i dal› kesiyor.
Forum 4
D›fl Haberler 6
Türkiye’den Haberler 8
REC BÜLTEN‹
20
22
REC Bülteni 24
Türkiye'nin en tarafs›z çevre platformu
EEA Haberleri 28
REC Türkiye Direktörü Dr. Sibel Sezer Eralp, REC Türkiye Ofisi'nin iki y›l
içinde çevre alan›nda ortaya koydu¤u fark› Yeflil Ufuklar'a anlatt›.
Biliflim Teknolojileri 29
Kitapl›k 30
Birinci Hibe Program›'n›n ard›ndan
Birinci aflamas›n›, 36 projeye destek vererek tamamlayan REC Türkiye
Hibe Program›'n›n baflar› öyküsü.
18
‹LET‹fi‹M
▼
EDITORIAL BOARD
Küçük iflletmeler giriflimi, flirketlerin yenilenebilir kaynaklar sektöründe
bölgesel f›rsatlar yakalamas›na yard›mc› oluyor.
Editör
[email protected]
Abone ifllemleri
[email protected]
▼
Editor-in-Chief: Pavel Antonov
Deputy Editor: Greg Spencer
Sales Officer: Alex Gregorio
Designer: Patricia Barna
Proofreaders: David Landry
Administrative Officer: Emese Gal
Webmasters: Tamas Bodai,
Vadim Ostapenko
18
Sürdürülebilirli¤e destek
▼
Green Horizon
MAGAZINE TEAM
17
Bölgesel Çevre Merkezi
REC Türkiye
‹lkbahar Mahallesi, 15. Cadde,
296. Sokak, No: 8, 06550 Y›ld›z
Çankaya, Ankara-Türkiye
Tel: (90-312) 491 95 30
Faks: (90-312) 491 95 40
Web: www.rec.org.tr
MTI
GÖRSELLER
Antonio Bat ■ B‹LTEK-TÜB‹TAK ■ BTA Pressphoto
■ daspasimirakli.com ■ EC/EPA Photo/CTK ■
Eco Counselling Centre Galati ■ European Policy
Centre ■ Laszlo Falvay ■ Goldman Foundation
■ Ali Güder ■ MTI ■ Mevlüt Partal ■
Lubos Pavlicek ■ Polish Green Network ■ REC Arflivi
■ REC Türkiye Arflivi ■ Laszlo Szabo ■
UNEP Society-Bulgaria ■ Mehmet Ali Üzelgün
■ Robert Wawrety
3 | TEMMUZ-EYLÜL 2006
| yeflil UFUKLAR
03-5ForumYURR.qxd
08/11/2006
17:36
Page 4
FORUM
editörden
Yaflam Yürüyüflü
Ferenc Markus, orta boylu, fazla atletik yap›l› olmayan, sakal› hafif k›rlaflm›fl
bir adam. Onu ilk gördü¤ünüzde dikkatinizi çekense, sizi etkileyen, adeta içinize
iflleyen mavi gözleri. Markus, WWF Macaristan direktörü. Haziran ay›nda, Tuna’n›n Macaristan topraklar› içindeki 450
km’lik sahili boyunca bir yürüyüfl yapt›.
Amac›, insanlarla nehir aras›ndaki dostlu¤u yeniden kurmakt›.
Bu, gerçekten çetin bir ifl. Seddeler ve
nehir k›y›s›ndaki caddeler boyunca hâlâ
duran kum torbalar›, ilkbahardaki taflk›n›
belleklerde canl› tutuyor. Macarlar, Nisan
boyunca bu çamurlu azg›n sulardan evlerini korumak için gece-gündüz çal›flt›. Baz›lar› baflard›, ancak ço¤u için bu mümkün olmad›. Darmada¤›n olmufl yap›lar›n
ve harabeye dönmüfl evlerin görüntüleri
haftalarca ekranlara yans›d›; polis ve askerler taflk›n bölgelerine yard›m ulaflt›r›rken, politikac›lar da birbirini suçlay›p
durdu.
Nehrin afla¤› k›sm›nda, Tisza Nehri’nin isyana kat›ld›¤› bölümde bu manzara daha da iç karart›c›yd›. S›rbistan’›n bat›s›ndaki Vojvodina, Romanya’n›n genifl
bir bölümü ve Bulgaristan’›n küçük bir
bölümü sular alt›ndayd›. Görünüfle göre,
beflerî ve ekonomik maliyetin boyutu,
nehre duyulan k›zg›nl›¤› art›rm›flt›.
Oysa Markus’a göre durum hiç öyle
de¤il. Markus, 270 köye gidip 105 uzmanla konufltuktan sonra Szendentre’de
Tuna Nehri k›y›s›ndaki REC merkez ofisine u¤rad›. Binalar›m›z›n zemin katlar› taflk›n sonras›nda hâlâ kurumam›flt› ve Markus, “insanlar bu nehri seviyor,” diye anlatmaya koyuldu¤unda aç›kças› tepkim
biraz flüpheci oldu.
Markus bu tezini, çok eski bir gerçekten al›nt› yaparak savundu. "Evim bir otoyola, bir otoparka ya da al›flverifl merkezine baks›n," diyen birini duydunuz mu
hiç? Pek mümkün de¤il. Prag’dan Ankara’ya kadar kime sorsan›z ister bir göl, ister bir nehir ya da yeflillikler içinde bir
gölet olsun, herkes suya bakan bir ev ister. ‹flte Markus’un iyimserli¤i buradan
kaynaklan›yor –insanlar suya de¤er verir,
o yüzden de zorunlu olarak onu korumal› ve onunla uyum içinde yaflayabilmelidir. Markus, s›rf bu gerçe¤i bir kez daha
do¤rulamak için nehir boyunca yürüdü,
yol boyunca suyun erdemlerini vurgulad›
ve insanlar› suyu, ne kendilerinin ne de
do¤an›n zarar görece¤i biçimde kullanmalar› konusunda ikna etmeye çal›flt›.
Bu görüfl, do¤a koruma alan›nda 20
y›l› aflk›n tecrübesi olan birinden gelince
inand›r›c› oluyor. Dahas› Markus, insanlar›n ço¤unun asl›nda taflk›n› bekledi¤ini
söyledi¤ini de belirtti. Bu insanlar, kendi
r›zalar›yla nehrin k›y›s›na ev yapt›klar›n›
ve bu tercihlerinin sonuçlar›n›n da bilincinde olduklar›n› kabul ediyor.
yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 4
UNEP SOCIETY — BULGARIA
Pavel Antonov
VAHA: Birleflmifl Milletler Çevre Program›’n›n (UNEP) sponsorlu¤unda çocuklar için 2006 y›l›nda düzenlenen resim
yar›flmas›na Bulgaristan’dan kat›lan 14 yafl›ndaki Marchela Ivo Delcheva, hayat› bir damla su olarak resmetmifl.
Ancak takdir edilebilecek böyle bir
tutum, yetkililerin yeni ve daha yüksek
seddeler yapma yükümlülü¤ünü ortadan
kald›r›r –ki seddeleme, taflk›nlara karfl›
bölgede uygulanan en yayg›n ve k›sa vadeli çözümdür. Bu tutum, karar mercilerini daha stratejik düflünme ve hareket etme yönünde teflvik de eder; belli bölgelerde, nehirlere do¤al yollardan yay›l›p
seddelerin ard›na dek taflabilecekleri genifl alanlar ay›rmak gibi. Zaten Romanya
Nisan'da, giderek yükselen sular›n nehrin
afla¤›s›ndaki yerleflimlere zarar vermesini
önlemek için acil bir önlem olarak bu yola baflvurmufltu.
Markus’a göre Macaristan su iflleri
yetkilileri do¤ru yolda. “Yapt›¤›m›z önerilere gayet aç›klar,” diyerek bu tutumu
onaylarken, tar›m›n nehir üzerinde hâlâ
çevresel bir bask› oldu¤unu da belirtiyor.
Macaristan, ülkedeki belli bafll› nehirlerin
çevre dostu yönetimini hedefleyen birkaç
siyasî giriflimde bulundu. Bunlar aras›nda
Tisza Nehri için 2001'de bafllayan yeni
Vasarhelyi plan› ile, taflk›n ovalar›n›n sür-
dürülebilir kalk›nmas› için 2002'de bafllayan Budapeflte Giriflimi de var. Bunlardan
ikincisi, bölgedeki befl baflbakan taraf›ndan da destekleniyor.
AB üyesi olan Macaristan'›n, her ne
kadar sanayiciler ve yeflil gruplar taraf›ndan elefltirilse de somut bir yasal çerçeve
sa¤layan AB Su Çerçeve Direktifi’ne tam
olarak uymas› gerek.
Geriye Markus’un 'parçalanma' dedi¤i
tek bir sorun kal›yor. Markus, "nehir çok
karmafl›k bir sistem, ve mozai¤in bütün
parçalar› do¤ru yere oturtulmal›," diyor.
Daha güçlü bir siyasî iradeyle birlikte,
taflk›n kontrolü, su tedariki, tar›m, turizm,
tafl›mac›l›k ve do¤a koruman›n eflit ve
bütüncül biçimde ele al›nmas›yla Macaristan’›n güçlü bir nehir yönetimine sahip
olma flans› çok yüksek. Tabii di¤er Orta
ve Do¤u Avrupa ülkelerinin de.
Pavel P. Antonov
03-5ForumYURR.qxd
08/11/2006
17:36
Page 5
FORUM
söylefli
EUROPEAN POLICY CENTRE
Mogens Peter Carl, Ticaret Genel Direktörlü¤ü'ndeki
görevini befl y›l sürdürdükten sonra Kas›m ay›nda
Avrupa Komisyonu çevre genel direktörlü¤ü görevine
getirildi; kimilerine göre bu iki sorumluluk birbirine z›t
nitelikte. Danimarka vatandafl› olan Carl, bu görev
de¤iflikli¤ini, AB ile Orta ve Do¤u Avrupa’n›n çevresel
önceliklerini yaz›l› bir söyleflide Green Horizon'a anlatt›.
Çevre genel direktörlü¤ü (GD) görevine
bafllaman›zdan bu yana dört ay geçti,
bu süre zarf›nda Avrupa’n›n öncelik verdi¤i çevre sorunlar›na bak›fl›n›z nas›l bir
de¤iflim gösterdi?
Avrupa’da çevrenin iyilefltirilmesi her
zaman kafa yordu¤um bir konu olmufltur.
Asl›na bakarsan›z, ben daha önce, ticaret
genel direktörlü¤ü görevim s›ras›nda ticarî
müzakerelere kat›ld›¤›mda ister istemez Avrupa’n›n çevresel önceliklerinin birço¤uyla
öyle ya da böyle karfl› karfl›ya kal›yordum.
O yüzden, 'yeflil' (yani 'deneyimsiz') bir
çevre genel direktörü olarak atanmam›n
Avrupa’n›n öncelikli çevre sorunlar›na yaklafl›m›m› öyle çok fazla de¤ifltirdi¤ini söyleyemem. En büyük fark, flimdi çevre koruman›n ve çevre sorunlar›n› ön plana ç›karman›n o büyük sorumlulu¤unu paylafl›yor
olmam. Asl›nda 'çevre' bafll›¤› alt›nda toplanan konular›n çok çeflitli olmas› insan›n gözünü korkutuyor ve bunlar Komisyon’un
çal›flma program›n›n büyük bölümüyle de
yak›ndan ilgili. Hedeflerimize ulaflt›raca¤›n›
umdu¤um bir di¤er yol da, di¤er genel direktörlükleri çevre konusunu kendi politikalar›na katmaya teflvik etmek.
En acil çevre sorunlar›m›zdan ikisi iklim de¤iflikli¤i ve biyoçeflitlilikte yaflanan
kay›pt›r. Her ikisinin de varl›¤›m›z› tehdit
etti¤ini söylemek abart›l› olmaz. ‹klim de¤iflikli¤ine Avrupa ölçe¤inde çok fazla öncelik veriyoruz. Ben de bu zorlu¤u aflabilmek amac›yla bir ‹klim De¤iflikli¤i Direktörlü¤ü kurarak Çevre GD’nde de¤ifliklikler
yapt›m. Ayn› zamanda biyoçeflitlili¤in korunmas›n› ve sürdürülebilir kullan›m›n› da
özendirici çal›flmalar yürütüyoruz. Son olarak, 2010 y›l› itibariyle biyoçeflitlilikteki
kayb› durduracaksak neler yap›lmas› gerekti¤ini ortaya koyan bir iletiflim yöntemi
benimsedik. Asl›nda ihtiyac›m›z olan gereçlerin birço¤u hali haz›rda mevcut, o
yüzden as›l odaklanaca¤›m›z nokta yeni
yasalar yapmak yerine mevcut yasalar›n
gere¤ince uygulanmas›n› sa¤lamak olacak.
Birlik'te yaflanan son geniflleme çevresel öncelikleri nas›l etkiledi?
Asl›nda geniflleme Birlik'in çevresel
önceliklerinde köklü bir fark yaratmad›.
Biz, 25 üye ülkenin –hepsini olmasa dabüyük bölümünü ilgilendiren sorunlar
üstünde çal›fl›yoruz ve eylem plan›m›zda
da belirtildi¤i gibi, temel yaklafl›m›m›zda
büyük bir de¤ifliklik yok. Yeni üye ülkeler AB’nin zengin biyoçeflitlili¤ine çok
önemli bir katk› sa¤lad›, ancak AB’ye girmenin, bu ülkelerin ekonomik, sosyal ve
çevresel sistemleri aras›ndaki dengeyi
olumsuz yönde etkilemeyece¤ine emin
olmam›z gerekiyor. Mesela bu yeni üyelerin ço¤unun sahip oldu¤u, do¤al aç›dan hâlâ çok de¤erli tar›m alanlar›, toplumsal de¤iflimden veya piyasa güçlerinden zarar görebilir. Benzer biçimde, ulafl›m altyap›s›n› iyilefltirme ihtiyac› çevreye
zarar verebilir. Bu durum AB’yi, sürdürülebilir ekonomik kalk›nmay› teflvik ederken, biyoçeflitlili¤i ve ekosistemleri koruma yollar›n› da aramaya itti. Bunun bir
yolu, Ortak Tar›m Politikas›’n›n k›rsal kalk›nma aya¤›n› güçlendirmekten geçiyor.
Eski üyelerin bu alanda tecrübesi çok.
Onlar, do¤al aç›dan çok de¤erli tar›m
alanlar›n› desteklemenin k›rsal ekonomilerde büyük bir geliflme sa¤layaca¤›n› bi-
liyor. Yeni altyap›n›n çevre üzerindeki etkisini en aza indirmek de büyük önem
tafl›yor.
Dedi¤im gibi, önemli olan mevcut
çevre politikas›n› düzgün biçimde hayata
geçirebilmek. Bu, yaln›zca mevzuata uyulmas›n› sa¤lamak de¤il, mevzuat›n gerekli
yat›r›mlar, uygulama için gereken idarî kapasiteler v.s. aç›s›ndan gerçekçi olup olmad›¤›n› s›namak anlam›na da geliyor.
Genifllemenin beraberinde getirdi¤i
bir di¤er büyük de¤iflim, Balt›k Denizi gibi Avrupa’ya kat›lan baz› bölgelerin AB
politikalar› oluflturulurken daha çok dikkate al›nmas›. Romanya ve Bulgaristan’›n
üyeli¤iyle Karadeniz’e de daha çok odaklanmak gerekecek.
2005 y›l› May›s ay›nda Manchester Üniversitesi’nin yapt›¤› bir çal›flma, Doha
Round’la ticaretin liberallefltirilmesinin
çevreye büyük zarar verebilece¤i konusunda uyar›yordu. Art›k çevre genel direktörü oldu¤unuza göre, serbest ticarete bak›fl›n›zda bir de¤ifliklik var m›?
Aç›kças› hem ticaretin hem de ticaretin
liberalleflmesinin önemli ekonomik, toplumsal ve çevresel etkileri olabilir, –hem
olumlu hem de olumsuz yönde. ‹flte tam
da bu nedenle Ticaret GD daha 1999'da
Sürdürülebilirlik Etki De¤erlendirme Program›’n› bafllatt›, bu programda Manchester
Üniversitesi’nin uzmanlar› da çok önemli
bir rol oynad›. Ticaretin çevre üstündeki
etkilerinin hem olumlu, (örne¤in çevre
dostu ürün ve teknolojilerin ticaretiyle veya daha verimli üretim süreçlerinin özendirilmesiyle); hem de olumsuz, (hurma ya¤›
ve soya gibi tar›m ürünlerinin ticaretinin
artmas›n›n çölleflmeyi de art›rmas› gibi)
olabilece¤ini unutmamak gerek. Burada
zor olan, ticaretin olumlu özelliklerini azamiye ç›kar›rken olumsuz yönlerini asgariye
indirmek. Planlanan iki veya çok tarafl› ticaret anlaflmalar›n›n etki de¤erlendirmelerine biyoçeflitlili¤i de katmay›, ya da Nesli
Tehlike Alt›nda Olan Yabani Hayvan ve
Bitki Türlerinin Uluslararas› Ticaretine ‹lifl-
'Zor olan, ticaretin
olumlu özelliklerini
azamiye ç›kar›rken
olumsuz yönlerini
asgariye indirmek.'
kin Sözleflme'de (CITES) yer alan önlemleri almay› öneren Biyoçeflitlilik Bildirimiz
bu noktada yine önemli bir katk›da bulunuyor. AB’nin bu alanda gösterdi¤i çabalara bir baflka örnek de AB’ye giren bütün
kerestenin yasal olmas›n› sa¤lamay› amaçlayan ve taraf ülkelerle özel anlaflmalar› da
kapsayan Orman Yasas›n›n Uygulanmas›,
Yönetiflim ve Ticarete iliflkin Eylem Plan›m›z.
▼
Çiçe¤i burnunda Genel Direktör’ün
önceli¤i biyoçeflitlilik ve iklim
Devam› sayfa 16’da
5 | TEMMUZ-EYLÜL 2006
| yeflil UFUKLAR
06-09_CEENewsYUR.qxd
08/11/2006
17:37
Page 6
HABERLER
orta ve do¤u avrupa
K‹RL‹L‹KLE MÜCADELE
■ Tar›msal at›klar› süzmek için sazl›klardan yararlan›lan bir pilot proje, Tuna Delta’s›nda tar›mla geçimini sa¤layan çiftçilere,
Karadeniz’e dökülen kirlili¤i azaltma konusunda örnek oluyor
Bu yenilikçi giriflim, Tuna'n›n Moldova, Ukrayna ve Romanya’dan geçen kolu olan Prut Nehri havzas›nda uyguland›. Proje,
Karadeniz’de su yosunlar›n›n ço¤almas›na ve bunun sonucunda
sudaki di¤er organizmalar›n oksijensiz kalmas›na yol açan yüksek düzeylerdeki organik kirlenme sorununu çözmeyi hedefliyor.
Bu çal›flma, Birleflmifl Milletler Kalk›nma Program›/ Küresel
Çevre Fonu’nun bir giriflimi olan Tuna Bölgesel Projesi taraf›ndan 30,900 avroluk bir hibeyle desteklendi.
Projeyi yürüten Rumen sivil örgütü Eco Counselling Centre
Galati ile Moldovya Ekolojik Hareketi, havzan›n k›rsal kesimlerinde görülen kirlili¤in temel nedeninin, topland›ktan sonra
do¤rudan do¤ruya toprak üstünde depolanan tar›msal at›klar oldu¤unu saptad›. Afl›r› besin maddeleri buradan yeralt› ve yerüstü sular›na s›z›yor. Bölgedeki çiftçilerin, al›flageldikleri bu uygulamay› de¤ifltirmek için ne yeterli malî kaynaklar› ne de gerekli
bilgileri var. Pilot projenin uyguland›¤› Romanya’daki Mastacani
ve Moldova’daki Baurci Moldoveni köylerindeki sorunun as›l
kayna¤› da bu.
Sorunun çözümü için Romanya’da ve Moldovya’da, aralar›nda yerel yetkililerin, e¤itimcilerin, çiftçi ve ö¤rencilerin de bulundu¤u yaklafl›k 450 kiflinin kat›ld›¤› toplant›lar düzenlendi.
Çevre e¤itimi, organik at›k iflleme tesisleri kurulmas›, ya¤mur
sular›n›n yüzey sular›na kar›flmas›n› a¤aç ve sazl›klarla engelleme çözümlerini kat›l›mc›lar öncelikle tercih etti.
Pilot proje bölgelerinin sakinleri ve ö¤renciler, geçen y›l sazl›klar oluflturmufltu; ancak beklenmedik taflk›nlar bunlara büyük
zarar verdi. Buna ra¤men, pilot bölgelerdeki su kalitesi ölçüm-
ECO COUNSELLING CENTRE GALATI
Drenaj ar›tmas›
leri, zarar görmeyen sazl›k bölgelerden akan sulardaki nitrat seviyesinin neredeyse %50 oran›nda azald›¤›n› gösterdi.
Proje yürütücüleri, ö¤renci ve ö¤retmenler için e¤itim paketlerinin gelifltirilmesi; 200 kadar ö¤retmenin e¤itilmesi; ö¤rencilerin biyoçeflitlilik, su ve sa¤l›k, insan›n su ekosistemleri üzerindeki etkileri hakk›nda bilgilenmesini içeren bir e¤itim program›
da gerçeklefltirdi. Programda kuramsal derslerin yan› s›ra, okullarda su analizinin yap›lmas› ve organik at›k birimlerinin kurulmas› gibi uygulamalar da yer ald›.
Projenin meyvelerinin, havzada yaflayan di¤er sakinleri de
benzer uygulamalara teflvik etmesi umuluyor.
Daha fazla bilgiyi, <www.cceg.ro/eng/projectPrut.htm> adresinde bulabilirsiniz.
KATI ATIKLAR
S‹V‹L TOPLUM
Slovak hükümeti uzlafl›yor
■ Slovak hükümeti, AB yap›sal ve uyum fonlar›n›n programlanmas› konusunda
halk›n kat›l›m›yla gerçekleflen görüflmeleri STK’lar›n geçti¤imiz k›fl boykot etmesine karfl› ad›mlar att›¤›n› ileri sürdü.
Green Horizon’›n 2006 Mart say›s›nda yer alan habere göre, Slovakya’daki bir
çok STK, hükümetin düzenledi¤i ve 2007 ile 2013 aras›nda tahsis edilmesi beklenen 10 milyar avroluk AB fonunu devletin nas›l kullanaca¤›na iliflkin görüflmelerden çekilmiflti. STK’lar, AB yasas›n›n büyük önem verdi¤i ortakl›k ilkesinin ihlâl
edildi¤inden ve katk›lar›n›n sürekli olarak görmezden gelindi¤inden yak›n›yordu.
Söz konusu fonlar›n programlanmas›ndan sorumlu Bay›nd›rl›k ve Bölgesel
Kalk›nma Bakanl›¤›, bu flikâyetleri dikkate alan ad›mlar att› ve STK’lar›n görüflmelere döndü¤ünü bildirdi.
Bakanl›ktan Lubica Sabadosova, “baz› STK temsilcilerinin çal›flma gruplar›ndaki ve denetleme komitelerindeki üyeliklerini ask›ya alma karar› üzerine bakanl›¤›n›n, hem AB fonlar›n›n programlanmas›nda görev alan bütün bakanl›klar›n temsilcilerinin hem de STK temsilcilerinin kat›ld›¤› bir toplant› düzenledi¤ini,” bildirdi.
Sabadosova'ya göre toplant›da, STK’lar›n harcama plan›n›n birinci tasla¤› üzerindeki görüflleri tart›fl›ld› ve sorumlu bakanl›klar, uygulama konusunda tart›flmaya aç›k olduklar›n› belirtti. Sabadosova, plan›n ikinci tasla¤›nda birçok STK’n›n yorumuna da yer verildi¤ini ve hem hükümet hem de bakanl›k düzeyinde gerçeklefltirilen fonlar›n harcanmas›na iliflkin sonraki birçok toplant›ya STK temsilcilerinin de kat›ld›¤›n› sözlerine ekledi.
Sabadosova ayr›ca, Çingeneler gibi d›fllanm›fl toplumlar›n AB fonlar›ndan yararlanmas› konusunda STK’lar›n endiflelerinin de ele al›nd›¤›n› bildirdi. Fonlar›n
%65’inden fazlas› taflradaki altyap› ve eriflilebilirli¤in iyilefltirilmesi için ayr›l›rken,
harcama plan›n›n en önemli önceliklerinden biri de 'd›fllanm›fl Çingene toplumlar›'
olarak tan›mland›.
yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 6
Bakanlar kat› at›k
yakmaya karfl›
■ Yefliller, kat› at›klar› yakmak yerine yeniden kazanmay› ve kullanmay› tercih ettiklerini ortak bir bildiriyle duyuran Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya hükümetlerini kutlad›.
4-5 May›s'ta Slovakya'n›n Kosice flehrindeki toplant›da bir araya gelen 'Visegrad
Dört' ülkelerinin çevre bakanlar›, belediye
at›k yakma tesislerini 'at›k yok etme' tesisinden ziyade birer 'at›k ›slah' tesisi olarak
s›n›flamak isteyen AB önerisine karfl› ç›kt›.
Bakanlar›n bildirisi, "daha verimli seçenekler olmad›¤› sürece, at›k direktifinde,
geri kazan›m ve yeniden kullan›m›n, enerji elde etmeden daha önemli oldu¤unun
alt›n›n çizilmesini," istiyor.
K›tan›n en büyük yeflil kurulufllar birli¤i olan Avrupa Çevre Bürosu da (EEB), bu
yaklafl›m› övdü. EEB'nin AB Politika Direktörü Stefan Scheuer, "Visegrad bakanlar›,
Komisyon'un önerisinin kabul edilemez
oldu¤unun fark›nda," diyor. Scheuer, önerilen s›n›flaman›n, "flirketlerin at›klar›n›
yakmalar›n› çok daha kolay hale getirdi¤ini," söylüyor. "Oysa AB'nin at›k politikas›,
baflta biyolojik at›klar olmak üzere, at›klar›n yak›lmas›n› teflvik etmemeli."
06-09_CEENewsYUR.qxd
08/11/2006
17:37
Page 7
HABERLER
AB'den Güncel Haberler
■ GDO’lara Aarhus kurallar›
TARIM
AB, Aarhus Sözleflmesi’nin bilgiye eriflim ve toplumun
kat›l›m› flartlar›n›n hükümetlerin geneti¤i de¤ifltirilmifl organizmalar (GDO) hakk›ndaki kararlar› için de geçerli
olmas›n› kabul etti. Avrupa Komisyonu Çevre Genel Direktörü Peter Carl, bunun bütün AB kurumlar›nda geçerli olaca¤›n› söyledi.
Avrupa Bilgi Servisi’nden al›nan bilgiye göre, sa¤lanan imkânlar aras›nda, yurtdafllar›n ve ilgi gruplar›n›n,
Avrupa G›da Güvenlik Kurumu’ndan (EFSA), GDO güvenilirlik de¤erlendirme etüdü talep edebilmesi de bulunuyor. Kurum ayr›ca GDO’lara hangi k›staslara dayanarak izin verdi¤ini de aç›klamak zorunda.
Bununla birlikte, 'ticarî aç›dan hassas' olarak nitelenen bilgilerin nas›l ifllem görece¤i hâlâ belirsizli¤ini koruyor. Carl, Avrupa Komisyonu’nun konuyu ilerleyen zamanlarda ele alaca¤›n› söyleyerek bu konuyla ilgili baflka bir tasla¤›n haz›rlanabilece¤i sinyallerini verdi.
GDO direniflinde Polonyal›lar
ön saflarda
■ Baflbakan Lech Kaczynski, geneti¤i de¤ifltirilmifl tohumlar›n
Polonya’da ticaretini yasaklayan yasay› 17 May›s’ta imzalad›.
Görünüflte, hem AB politikas›yla hem de geneti¤i de¤ifltirilmifl
organizmalara getirilen ulusal yasaklar›n âdil ticaret ilkesini ihlâl etti¤i yönünde Dünya Ticaret Örgütü’nün son karar›yla çeliflen bu yasa, Polonyal› çevreciler ve Greenpeace gibi uluslararas› kurulufllar taraf›ndan sevinçle karfl›land›.
Polonya’n›n bu karar›, geneti¤i de¤ifltirilmifl tohumlar›n ithalini, bu tür tohum ya da bitkilerin ulusal bitki kay›tlar›nda
tescilini yasakl›yor. Böylece yasa, yerel ve bölgesel yönetimlerin Geneti¤i De¤ifltirilmifl Organizmalar› (GDO) yasaklamas›
için 2004 y›l› Haziran ay› boyunca kampanya yürüten Polonya
K›rsal Çevresini Koruma Uluslararas› Koalisyonu'nu (ICPPC)
hakl› ç›kar›yor.
ICPPC, yasan›n kabulünden sonra yapt›¤› aç›klamada bunun, "yerel yönetim temsilcilerinin, STK’lar›n, çiftçilerin, politikac›lar›n ve bilimcilerin ortak baflar›s›,” oldu¤unu belirtti.
Greenpeace Polonya’dan Maciej Muskat da, “yasan›n kabulü, hem AB ülkeleri hem de di¤erlerine örnek olacak önemli
bir ad›m,” diyor ve ekliyor: “Greenpeace, çevresel kayg›lar› ve
sürdürülebilir tar›m›, kimyasal tar›ma tercih eden Polonya’y› örnek almalar› için di¤er ülkeleri teflvik etmeyi sürdürecek.”
■ Havay› temizleyen benzin istasyonlar›
Environment Daily haber servisine göre, H›rvatistan’daki petrol istasyonlar› benzin ve motorindeki sülfür
oran›n› beyan edecek. Uygulama, biyo yak›tlar› özendirirken, sülfür düzeyini AB standardlar›na indirmeyi
amaçl›yor. Birkaç y›l içinde AB’ye girmeyi uman H›rvatistan'›n Çevre Bakan› Marina Matulovic Dropulic,
2010'dan bafllayarak sülfürsüz petrol üretmek için H›rvatistan’daki iki rafineriye yaklafl›k 850 milyon avroluk yat›r›m yap›laca¤›n› söyledi. Avrupa Komisyonu'na göre s›n›fland›rma yap›lmay›fl› düflük sülfürlü benzin sat›fllar›n›
engelliyor.
KORUMACILIK
Balkanlar'da çevre konusunda daha fazla bilgi için
<rerep.rec.org> adresindeki REReP Record’a bak›n›z.
Delta avukat›na ödül
■ Yeflil enerjiye kaynak
■ Ukraynal› çevre avukat› Olya Melen, biyolojik olarak koruma alt›na al›nm›fl olan Tuna Delta’s›nda yasalara ayk›r› flekilde aç›lan ulafl›m kanal› çal›flmas›n› geçici de olsa durdurmas› nedeniyle bu y›lki
Goldman Ödülü’nün sahiplerinden biri oldu.
Melen’e 125,000 dolar kazand›ran ödül, merkezi San Francisco’da bulunan vak›f taraf›ndan, çevre koruma ad›na tüm dünyadaki kayda de¤er çabalara veriliyor. 1990’dan bu yana yaklafl›k 125 kifli bu ödülü kazand›; bunlar aras›nda, 2005'te Romanya’daki Rosia
Montana alt›n madeni projesine karfl› kampanya yürüten Stephanie
Roth da bulunuyor.
Melen, bat› Ukrayna’daki Lviv kentinde bulunan Çevre-ToplumHukuk adl› kuruluflta hukuk birimi baflkan›.
Melen, Turuncu Devrim’den çok önce, eski Ukrayna hükümetine muhalif eylemleri nedeniyle kendisini takdir eden Dünya Do¤ay› Koruma Vakf› (WWF) taraf›ndan ödüle aday gösterilmiflti.
WWF Tuna-Karpat Program Direktörü Michael Baltzer’e göre,
“ortam henüz yeterince güvenli olmad›¤› halde Olya hayat›n› gerçekten tehlikeye att› ve do¤ay› savundu.”
Avrupa ‹mar ve Kalk›nma Bankas› (EBRD) Orta ve Do¤u Avrupa’daki sürdürülebilir enerji projelerine deste¤ini
önemli ölçüde art›r›yor. May›s'ta yap›lan aç›klamaya göre, EBRD üç y›l boyunca enerji verimlili¤i, yenilenebilir
enerji kaynaklar› ile temiz enerji projelerine 1.5 milyon
avro de¤erinde yat›r›m yapacak. Bu miktar, elektrik santrallerinde verimi art›rarak sal›mlar› azaltma projelerine
2001-2005 döneminde yap›lan yaklafl›k 1 milyar avroluk
yat›r›mla benzer önemde.
GOLDMAN FOUNDATION
■ Elektronik eskilerde kördü¤üm
Eski elektrikli ve elektronik cihazlar›n toplanmas›, onar›m›,
geri kazan›lmas›na iliflkin AB direktifini benimseyen Bulgar
hükümeti, buna itiraz eden ifl dünyas›na karfl› kendini savunuyor.
Üretici, ithalatç› ve perakendecilerin 1 Temmuz’dan itibaren söz konusu yasaya uymalar› gerekiyor, ancak hepsi
de yasan›n getirdi¤i kurallara uymak bir yana, daha yasan›n hükümlerini bile tam olarak bilmediklerini söylüyor.
Sanayiciler, hükümeti, yasan›n yürürlü¤e giriflini en az
alt› ay ertelemeye ça¤›rd›.
Hükümete göre elektronik cihazlar ve ev aletleri alan›nda çal›flan iflletmeler yasan›n gereklerini iki flekilde yerine getirebilir: at›klar› toplay›p ifllemenin devlet taraf›ndan
yap›lmas› için belli bir bedel ödemek, ya da ayn› ifllemleri
kendi kuracaklar› özel tesislerde yapmak.
Bulgaristan haber sitesi Dnevnik’e göre, yaklafl›k bin
kurulufltan oluflan bir grup, halen üyesi olduklar› ambalaj
at›klar›n› geri kazan›m kurulufllar›na önceden ödemifl olduklar› ücretlere ra¤men, ambalaj at›klar›n›n geri
dönüflümü için yeniden harç isteyen hükümete karfl› yasal
yola baflvuruyor.
7 | TEMMUZ-EYLÜL 2006
| yeflil UFUKLAR
06-09_CEENewsYUR.qxd
08/11/2006
17:37
Page 8
HABERLER
Türkiye’den K›sa K›sa
Çevre ve Orman Bakanl›¤› Orman Genel
Müdürlü¤ü verilerine göre 2006 A¤ustos
ay›nda ç›kan 1,627 orman yang›n›nda toplam 4,618 hektar alan yand›. Yang›nlar›n
%95 oran›nda insan kaynakl› oldu¤unu
tahmin eden yetkililer, orman yang›nlar›
ile mücadelede toplumun bilinçlenmesi
ve mücadeleye kat›l›m›n sa¤lanmas›n›n
önemini vurguluyor. Orman yang›n›n›
söndürmede ilk müdahalenin önemine
dikkat çeken Ormanc›l›¤› Gelifltirme ve
Orman Yang›nlar› ile Mücadele Hizmetlerini Destekleme Vakf›, 'bir atefl, gelece¤inizi karartmas›n/ bir kova su da sizden' bafll›kl› bir kampanya bafllatt›. <http://
www.ogemvak.org.tr/ s01.htm>
■ Gökkufla¤› Savaflç›s›
Akdeniz'de
Greenpeace’in bayrak gemisi Rainbow
Warrior, üç ayl›k "Akdeniz’i Koruyoruz"
turu kapsam›nda ‹talya ve Yunanistan’dan sonra Türkiye’ye geldi. ‹stanbul
ve Alia¤a’daki aç›klamalar›nda, Akdeniz'in, dünya sular›n›n %1’ini oluflturmas›na ra¤men, denizlerdeki yaflam›n
%9’una ve gemi tafl›mac›l›¤›n›n %30’una
ev sahipli¤i yapan bir biyoçeflitlilik ve ticaret havzas› oldu¤unu belirten Greenpeace yetkilileri, 22 Temmuz’daki aç›klamalar›nda, Alia¤a’n›n durumunun, denizlerimizin korumas› gere¤inin iyi bir
nedeni oldu¤unu ifade etti. K›y›lar›n geliflmesi için Ege k›y›lar›nda S‹T derecelerinin düflürülmesine tepki gösteren aç›klamada, yat›r›mc›lar› tatmin etmek için
hem ulusal hem de uluslararas› düzenlemelere ayk›r› davran›ld›¤› belirtildi. Rainbow Warrior, Mersin ve ‹skenderun körfezlerinin ard›ndan Lübnan, ‹srail ve
Fransa ile turunu sürdürecek.
■ A‹HM Hasankeyf'i sordu
Il›su Baraj›’n›n inflaas›n› ve Hasankeyf’in tafl›nmas›n› durdurmak amac›yla Prof. Dr.
Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. Olufl Ar›k, Prof.
Dr. Metin Ahunbay, Özcan Yüksek ve avukat Murat Cano taraf›ndan, 22 fiubat 2006
tarhinde aç›lm›fl olan davan›n görüflülmesini kabul eden Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi (A‹HM), Türk Hükümeti'ne Il›su
Baraj›'n›n yap›m projesinin ne aflamada oldu¤u ve Hasankeyf'in kültürel miras›n›n
korunmas› yolunda al›nan veya al›nmas›
planlanan önlemlerin neler oldu¤unu sordu. Davac›lar taraf›ndan talep edilen geçici
tedbir ve davan›n öncelikli dava say›larak
incelenmesi istemlerini ise reddetti.
Davac› avukatlardan Murat Cano'ya göre, A‹HM'nin davay› kabul etmesi, Il›su Baraj› projesiyle kültürel mirasa karfl› ifllenen
suçlar› uluslararas› ceza mahkemelerine tafl›yacak süreci de bafllatm›fl oldu.
Temeli 5 A¤ustos 2006'da at›lan Il›su
Baraj›, Atlas Dergisi ve Do¤a Derne¤i’nin
ortak giriflimi olan Hasankeyf’e sadakat
isimli internet sitesi üzerinden toplanan 30
bini aflk›n imza ile protesto ediliyor.
<www.hasankeyfesadakat. com>
yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 8
MEHMET AL‹ ÜZELGÜN
■ Orman yang›n› rekoru
KENTSEL ÇEVRE
Tafl›tlar›n baflkentine do¤ru
■ Ankara Kültür ve Tabiat Varl›klar›n› Koruma Kurulu'nun, 1. derece sit olan Ku¤ulu Park'›n yan›nda köprülü kavflak yap›m›na izin vermesine tepki gösteren Ankaral› sivil örgütler ve yurttafllar, Ankaram Platformu çat›s› alt›nda harekete geçti.
Ankara 8. ‹dare Mahkemesi’nin, Ku¤ulu Katl› Kavfla¤› hakk›nda yürütmeyi durdurma karar›n› kald›r›p, Ankara Büyükflehir Belediyesi taraf›ndan Ku¤ulu Kavfla¤›'nda
yap›lmas› planlanan alt geçit için Çankaya Belediyesi'nin yürütmeyi durdurma istemini reddetmesi üzerine kavflak inflaat› bafllad›.
fiehir Planc›lar› Odas› ve Mimarlar Odas›'n›n bafl›n› çekti¤i Ankaram Platformu
ise, “Ku¤ulu Park Ankaral›lar taraf›ndan korumaya al›nm›flt›r,” slogan›yla parkta
slayt gösterileri, dinletiler ve flehircilik atölye çal›flmalar› düzenliyor.
Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan› Melih Gökçek ise, “baz› provokatörler, bir
baflka deyiflle kadrolu eylemcilerin vakitlerini geçirmek için Ku¤ulu Park'ta yapt›klar› gösteriler tamamen flova yöneliktir. Ku¤ulu Park'a en ufak bir müdahalemiz olmayacakt›r ve alt geçidi en k›sa zamanda bitirerek trafi¤e açaca¤›z," aç›klamas›n›
yapt›.
Mahkemenin verdi¤i 'parka minimum tecavüzle' kavflak yap›m›na izin karar›n›n
teknik netlik tafl›mad›¤›n› öne süren Ankaram Platformu, flehir merkezinin otomobil öncelikli kurgulanmas›n›n tarihi bir hata oldu¤unu ileri sürüyor. Platform'un sözcüsü fiehir Planc›lar› Odas›, trafik h›z›n›n artmas›yla kaza riskinin artt›¤›n›, yaya öncelikli olmas› gereken kent merkezinin yayalar için yaflanmaz hale getirildi¤ini ifade ederek, Büyükflehir Belediyesi'nin keyfî uygulamalarla ça¤dafl ve bilimsel flehircili¤e kulaklar›n› t›kad›¤›n› kaydetti.
Kat›l›mc› karar alma ve yönetiflim ilkelerinin hiçe say›ld›¤›n› ileri süren Platform, uzmanlara, semt sakinlerine, sivil toplum örgütlerine sormadan, hatta haber vermeden yap›lan uygulamalar› parktaki sergilerle k›nayarak, 'kent merkezi
kültür aks›'n›n oluflturulmas› için yeflil ve trafi¤e kapal› alanlar›n art›r›lmas›n› talep
ediyor.
‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹
Türkiye’nin ilk sera gazlar› envanteri
■ Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çevre Sözleflmesi'ne (BM‹DÇS) Ek-I listesinde bulunan ülkelerin en önemli yükümlülüklerinden olan ve her y›l 15 Nisan'da
sunulmas› gereken Ulusal Sera Gazlar› Envanteri Türkiye taraf›ndan ilk kez haz›rland›. Türkiye, 2004'te Sözleflme’ye kat›lmas›n›n ard›ndan ilk sera gazlar› envanterini 2006 Nisan ay›nda BM‹DÇS Sekretaryas›’na sunmufltu. Baz› düzeltmelerin ard›ndan envanter ve Ulusal Envanter raporu A¤ustos ay›nda kesinlik kazanarak
BM‹DÇS web sayfas›nda yay›mlanmaya baflland›.
Mevcut verilere göre 1990 y›l› itibar›yla 170 milyon ton eflde¤er CO2 düzeyinde olan toplam sera gazlar› sal›m›, 2004 y›l› itibar›yla %111 artarak 360 milyon ton
eflde¤er CO2 düzeyine ulaflm›fl durumda. Türkiye ‹statistik Kurumu’nun eflgüdümünde yürütülen envanter çal›flmalar›na, Çevre ve Orman Bakanl›¤›, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl›¤›, Ulaflt›rma Bakanl›¤›, Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤›’n›n yan›
s›ra ‹stanbul Teknik Üniversitesi, ‹stanbul Üniversitesi, Harran Üniversitesi ve Türkiye Teknoloji Gelifltirme Vakf› da katk› sa¤lad›. <http://unfccc.int/national_
reports/annex_i_ghg_inventories/ national_inventories_submissions/items/3734.php>
06-09_CEENewsYUR.qxd
08/11/2006
17:37
Page 9
HABERLER
türkiye
YEN‹LENEB‹L‹R ENERJ‹
TARIM
Onlar hep ›fl›k h›z›nda
Gelece¤in
tohumlar› Meclis’te
at›l›yor
B‹LTEK-TÜB‹TAK
■ Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araflt›rma Kurumu (TÜB‹TAK) taraf›ndan düzenlenen ve üniversite ö¤rencilerinden kurulu tak›mlar›n yar›flt›¤› Formula G 2006 TÜB‹TAK Kupas› Üniversiteleraras› Günefl Arabalar› Yar›fllar›, 22 Temmuz 2006'da ‹stanbul Park’ta düzenlendi. Yar›flmada, ‹stanbul Teknik Üniversitesi’nden ‘Ar›ba 1’
tak›m› birinci, ayn› üniversiteden ‘Ar›ba 2’ tak›m› ikinci ve Y›ld›z Teknik Üniversitesi tak›m› üçüncü oldu. ‹lk üçe giren tak›mlar›n kupalar›n›, sürücüleri Orhan Kösebay, Didem Sofuo¤lu ve Nilay Unutulmaz ald›.
Uluslararas› Otomobil Sporlar› Federasyonu’nun (FIA) pist yar›fllar› kurallar›n›n
uyguland›¤› Formula G 2006’n›n ilk aya¤› olan ve 28 üniversiteden 38 tak›m›n kat›ld›¤› Ege Kupas›, 9 Temmuz 2006'da ‹zmir P›narbafl› Yar›fl Pisti’nde yap›lm›flt›. Final niteli¤indeki Türkiye Kupas›’na kalan 18 tak›m, Ege Kupas›’ndaki derecelerine
göre start ald›.
2006 finaline kat›lan araçlar 2.2 km'lik pistte toplam 30 tur att›. Yar›flmada, günefl jeneratörleri için tavan de¤eri 800 Watt iken, akü kapasiteleri 2 kWh, araç a¤›rl›klar› ise 300 kg ile s›n›rl›.
Formula G Günefl Arabalar› Yar›fl›, TÜB‹TAK Bilim ve Teknik Dergisi’nin koordinatörlü¤ünde, temiz enerji kaynaklar›n› kullanmaya yönelik teknolojilerin Türkiye’de üretilmesinde gençlerin etkin olmas›n› teflvik etmek için düzenleniyor. ‹lki
2005'te düzenlenen Formula G, günefl enerjisine ilgiyi art›rmay› ve yayg›nlaflt›rmay›
hedefliyor.
DO⁄AL AFETLER
Sele kap›lan milyonlar
■ Ard arda meydana gelen sa¤anak ya¤›fllar›n yol açt›¤› can ve mal kay›plar› üzerine TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odas› 4 Temmuz 2006’da yapt›¤› bas›n aç›klamas›yla, sel ve taflk›nlar›n olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi ve can kay›plar›n›n azalt›lmas› için al›nmas› gereken önlemlere dikkat çekti.
Sel ve taflk›n›n, ülkemizde depremlerden sonra en büyük ekonomik kayba neden olan do¤al afetler oldu¤unu ve ekonomik kayb›n her y›l ortalama 100 milyon
dolara ulaflt›¤›n› kaydeden oda baflkan› Mustafa Diren, bu miktar›n dolayl› yans›malar› ile milyar dolarlar› buldu¤unu ifade etti. Taflk›nlar›n kontrolü ve zararlar›n›n
azalt›lmas›na yönelik olarak genelde yap›sal önlemler ba¤lam›nda sürdürülen projeli faaliyetler için ayr›lan yat›r›m miktar› ise y›lda ortalama 30 milyon dolar.
Meteoroloji Mühendisleri Odas› sel ve taflk›nlar›n olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi ve can kay›plar›n›n azalt›lmas› için, do¤al afetler ile ilgili tahmin ve erken
uyar› merkezlerinin oluflturulmas›; do¤al ve insan kaynakl› afet yönetim modellerinin gelifltirilmesi ve karar destek sistemlerinin oluflturulmas›n›n öneminin alt›n›
çizdi.
Ayr›ca, geliflmifl ülkelerde yap›ld¤› gibi hava tahminlerini, “Kaynak, Yer, Zaman,
Miktar ve Olas›l›k” belirtilerek; meteorolojik ihbarlar› ise “Kaynak, Tehlike, Yer, Zaman, Büyüklük, Olas›l›k, ve Koruyucu Önlemler” fleklinde tek tek belirtilerek verilebilecek hale getirilmesi gerekti¤ini belirten Diren, tehlikeli bölgelerin h›zla tahliyesi için gereken sivil savunma afet planlar›n›n ve haz›rl›klar›n›n yap›lmas›
konusundaki aciliyete iflaret etti.
■ Eylül 2006’da TBMM gündemine al›nan
Tohumculuk Kanun Tasar›s›, sivil toplum
örgütleri ve uzman akademisyenlerin hedefi oldu. Geneti¤i De¤ifltirilmifl Organizmalara (GDO) Hay›r Platformu’nun Bursal› STK’larla ortak aç›klamas›nda, tasar›n›n g›da güvenli¤i baflta olmak üzere farkl› maddeleriyle mevcut tar›m yasas›n› ihlâl
etti¤i vurguland›. Ziraat Mühendisleri
Odas› Baflkan› Gökhan Günayd›n, tasar›y›
AB uyum süreciyle iliflkilendirmenin yanl›fl oldu¤unu, geneti¤i de¤ifltirilmifl tohum
üretimi ve ticaretinin, ulusal biyogüvenlik
yasas› olmadan hiçbir ülkede serbest b›rak›lmad›¤›n› dile getirdi ve yasan›n geri çekilmesini istedi. Günayd›n, ulusal biyogüvanlik yasas› olmayan Türkiye’de bu yasayla, Anadolu’ya has birçok meyve, sebze ve bitkinin yok olaca¤›n›, çiftçilerin ihtiyac› olan tohumu, Anadolu'ya özgü bitkilerin geneti¤inde küçük de¤ifliklikler yaparak patentini alan flirketlerden sat›n almak zorunda kalaca¤›n› ifade etti.
Tar›m Bakan› Mehdi Eker ise tohum ithalat›n›n 1984'te serbest b›rak›ld›¤›n›, bitki ›slah› ve tohumculuk kanunlar›n›n y›llarca ihmâl edildi¤ini söyledi. Eker, bitki
›slah› kanununun geçen y›l ç›kt›¤›n› an›msatarak, bu kanunla tohumculu¤un ithalattan ihracata hamle yapaca¤›n› savundu.
Türkiye Tohumculuk Endüstrisi Derne¤i
(TÜRKTED) üyesi flirketler ve tohum üreticileri de tohum üretim ve sat›fl›n› özellefltirecek yasay› savunuyor. Tar›m Bakanl›¤›’na ba¤l› TAGEM-T‹GEM gibi kurumlarla tohumculu¤un geliflemeyece¤ini, verimin artmas› ve dünya piyasas›nda rekabet
gücüne ulaflmak için kamunun da¤›t›mdan tamamen çekilmesini isteyen TÜRKTED, yerli yat›r›mc›n›n rekabet gücüne
önem veriyor.
Tar›msal Araflt›rmalar Genel Müdürlü¤ü'ne (TAGEM) ba¤l› enstitüler arac›l›¤›yla yürütülen tar›msal AR-GE sonucunda,
T‹GEM çiftliklerinde tohumlar›n üretilip
üreticilere da¤›t›ld›¤› sistemin özellefltirilmesini öngören yasa tasar›s› ile piyasay›
düzenleyici kurum haline gelecek olan
TÜRKTED, aralar›nda Monsanto, Bayer,
Syngenta gibi GDO piyasas›n›n devleri de
bulunan, ço¤u yerli 77 flirketten olufluyor.
Yasa tasar›s›n›n aceleye getirilmesinden endiflelenen kurumlar aras›nda TEMA
vakf› da var. Türkiye’nin, dünyan›n çok az
yerinde rastlan›r bir ekosistem çeflitlili¤ine
ve g›da ile tar›m için önemli genetik çeflitlili¤e sahip oldu¤una dikkat çeken TEMA,
ülkenin sahip oldu¤u istisnaî endemik tür
say›s›n›n, Türkiye’ye bu türlerin, özellikle
de dünyan›n büyük bölümünün ba¤›ml›
oldu¤u tah›llar›n türetildi¤i yabani türlerin
korunmas›, tehlike alt›na girmemesi veya
yok olmamas› konusunda daha da büyük
bir sorumluluk yükledi¤ini kaydediyor.
9 | TEMMUZ-EYLÜL 2006
| yeflil UFUKLAR
10-16_CoverStoryYUR.qxd
08/11/2006
17:38
Page 10
KAPAK KONUSU | su yönetimi
SU ÜSTÜNE YAZILMAMIfi
ÇÖZÜMLER
BTA PRESSPHOTO
Os Davis
10-16_CoverStoryYUR.qxd
08/11/2006
17:38
Page 11
su yönetimi | KAPAK KONUSU
Son y›llarda s›kça yaflanan büyük
taflk›nlar, acilen kapsaml› bir su yönetimi
planlamas› gere¤ini gösteriyor. Parasal
kayna¤›n yan› s›ra, bütün su kullan›c›lar›n›
gözeten bir yaklafl›m gerekli. Nuh’un
Gemisi’nde oldu¤u gibi, dengeyi sa¤lamak
burada da hayatî önem tafl›yor.
Sivil çevre örgütlerinin en büyük federasyonu olan Avrupa Çevre Bürosu
(EEB), 2000 y›l› Su
Çerçeve Direktifi’nin
GÜN
(WFD) gerektirdi¤i
Avrupa Birli¤i su koruma
mevzuat›n›n uygulanmas›ndaki yetersizli¤i dikkate alarak, 18 May›s’ta Avrupa’daki
çevre bakanlar›na “bu yöndeki faaliyetlerini art›rmalar›,” ça¤r›s›nda bulundu.
EEB ve Dünya Do¤ay› Koruma Vakf›
(WWF) taraf›ndan de¤erlendirilen 21 ülke-
1.
SUCUL HAB‹TATLAR: Nisan ay›nda yaflanan
taflk›n, bölgedeki alçak yerleri harabeye çevirdi.
Üstte, Bükrefl’in do¤usundaki Fetesti köyü
sakinleri su alt›nda kalm›fl bir evdeki eflyalar›n›
i¤reti bir kay›k yard›m›yla kurtarmaya çal›fl›yor.
Altta solda, kuzey S›rbistan’da iki hafta süren
ola¤anüstü hal s›ras›nda Belgrad’›n güneyindeki
Smederevo’daki zarar› saptamaya çal›flan bir
kifli. Ortada, Stari Kostolacl› bir S›rp çiftçi
hayvanlar›n› kurtarma çabas›nda. Yanda solda,
Belgrad’›n güney do¤usundaki Ritopek köyünde
bir adam sel sular›n› evinden d›flar›ya
pompalamaya çal›fl›yor.
ye ait 25 rapor, uzmanlar›n deyifliyle “Avrupa'n›n ekolojik anlamda sürdürülebilir
bir su yönetimini uygulamaktan hâlâ çok
uzak,” oldu¤unu gösteriyor. ‹nanmas› zor
da olsa, uzmanlara göre yüzey sular›n›n
%50’si, WFD’nin 'sa¤l›kl› ekolojik durum'
hedefini yakalayamama riskini tafl›yor.
Bu raporlardan 22’sinde, hidro enerji,
gemi trafi¤i, taflk›n önleme ya da tar›m gibi faaliyetlere yönelik baraj, sedde ve kanal gibi altyap› unsurlar›, çevre üstündeki
bask›n›n birincil nedenleri olarak tan›mlan›yor.
S›rp yetkililerin ülkede yaflanan en genifl çapl› ve en uzun
süreli sel felâketi ve
toprak erozyonu
olarak niteledikleri
GÜN
olaydan 10 hafta sonra, suyun ülkeye verdi¤i
zarar›n azalmaya bafllad›¤› haber veriliyordu. Sa¤anak ya¤›fllar, kontrol
edilemeyen yeralt› sular› ve eriyen karlar,
Haziran ortalar›nda Tuna, Sava, Tamis ve
Tisza nehirlerin yükselmesine yol açt›;
Tuna ve Sava’n›n yükseklikleri rekor seviyelere ulaflt›. Vojvodina ile orta ve do¤u
S›rbistan’da yaklafl›k 200,000 hektar su alt›nda kald›. Erozyon ve toprak kaymalar›n›n ise 11,000 aileyi etkiledi¤i tahmin ediliyor.
Yeralt› sular› yaklafl›k 240,000 hektarl›k tar›m alan›n› mahvederken binlerce
eve de zarar verdi. Özellikle k›rsal kesimlerdeki içme suyu s›k›nt›s› gelecek bahara
dek Balkanlar’› zor durumda b›rakaca¤a
benziyor.
Mart ay›ndan May›s'a dek ard arda yaflanan felaketler, afetlere karfl› önlem alma
konusunda önemli bir ders oldu. Balkanlar’da sele yol açan ya¤murlar ve su bask›nlar›; malî kaynak s›k›nt›s›n›, merkezi
yönetimin zay›fl›klar›n›, tedarik kanallar›n›n ve altyap›n›n yetersizli¤ini gözler önüne serdi. Southeast Europe Times’›n 22
May›s’taki bir haberinde, nehir seddeleri
infla ve tahkimat›nda yavafl davranman›n
bedelini S›rbistan’›n a¤›r biçimde ödedi¤i
belirtiliyordu. Tar›m ve su tafl›mac›l›¤› sektörlerinin, y›l› büyük kay›plarla kapataca¤›na kesin gözüyle bak›l›yor.
S›rp hükümeti, afet yaralar›n› sarmak
için yaln›zca 3.2 milyon avro ay›rd›.
5.
▼
BTA PRESSPHOTO
MTI
BTA PRESSPHOTO
Büyük tufan söylencesi, insanl›k tarihinde
ileride yaflanacaklar› haber veren bir öyküdür. Yaflamlar›n›n her alan› nehre ba¤l›
olan Sümerler, 9,000 y›l kadar önce Büyük Taflk›n masal›n›, daha sonraki metinlerde mitolojilerini iki döneme ay›rmak
için kullanm›fl. Bat›’daki Nuh’un Gemisi
söylencesi de, inanc›n ve yaflam›n korunmas›na dair önemli dersler içeren, nesilden nesle aktar›lan bir öyküdür.
Sel felaketlerini anlatan öyküler, Avrupa’n›n büyük bölümü için bugün efsane olmaktan ç›kt›. Küresel iklim de¤iflikli¤ine ba¤l› olarak afl›r› iklim olaylar›ndaki art›fl›n ve do¤al su kaynaklar›n›n kötü
kullan›lmas› sonucunda, her ilkbahar beraberinde yeni taflk›n haberlerini de getirecek gibi. E¤er bölgedeki ülkelerden bir
Tuna ya da Drava geçmeseydi, burada
yaflayanlar içme suyu kaynaklar›n azal›fl›na ya da sucul ekosistemlerin tahribat›na
tan›k olabilecekti. Söylenceye göre
Nuh’un Gemisi tam 40 gün 40 gece seyretmifl. 2006 bahar›nda Avrupa’da yaflanan suyla ilgili olaylara benzer bir zaman
dilimi içinde bakarsak, bu tarih öncesi efsanelerde anlat›lan mücadele ve yeniden
do¤ufl öykülerinin bizi uyarmay› amaçlad›¤›n› bile söyleyebiliriz.
11 | TEMMUZ-EYLÜL 2006
| yeflil UFUKLAR
10-16_CoverStoryYUR.qxd
08/11/2006
17:38
Page 12
▼
KAPAK KONUSU | su yönetimi
Oysa sivrisinekle mücadele maliyetinin
yaln›zca Belgrad’da y›lda ortalama 1.7 milyon avro oldu¤u (ya da tahminlere göre,
yaflanan büyük sellerin hemen ard›ndan
bu maliyetin 3.2 milyon avrodan fazla olaca¤›) düflünülürse, bu ödenek inand›r›c›
olam›yor. Taflk›nlar ve içme sular›n›n kirlenmesi sonucunda ç›kabilecek salg›n hastal›klar için de ayr›lm›fl kayda de¤er bir
malî kaynak yok.
Yine de genifl çapl› yeni bir trajedi Balkanlar’› vurmadan önce haz›rlanmak için
hâlâ zaman var. S›rbistan’›n büyük ölçekli
yat›r›mlar bakan› Velimir Ilic May›s sonunda, Zrenjanin’de bir nehir yata¤› tahkimat›
için 1 milyon avro ayr›ld›¤›n› aç›klad›. Haziran'a gelindi¤inde S›rbistan, Avrupa Birli¤i'nden, uluslararas› finans kurumlar›ndan ve afet yard›m kurulufllar›ndan destek
alma konusunda epey yol kat etmiflti.
31 May›s’ta, Polonya’daki çevre kurulufllar›n›n, ülkede
taflk›n zararlar›n›
giderme projesine
sa¤lanan malî kayGÜN
naklar›n usûlsüz kullan›m›n› durdurmas›yla
bir umut ›fl›¤› do¤du. Bu proje,
Avrupa Yat›r›m Bankas›’n›n 250 milyon
avroluk kredisiyle yürüyordu. Polonya’daki yeflil kurulufllar bir süredir, Polonya Bölgesel Su Yönetimi Dairesi'nin bu
fonlar› kötüye kulland›¤›n›, AB Kufl
Direktifi ve Bern Konvensiyonu'nun
korumaya ald›¤› kufl türlerinin üreme
alanlar›na asl›nda zarar verdi¤ini ileri sürüyordu.
Söz konusu alan, Sola Vadisi Natura
2000 alan›yd›; STK'lara göre buradaki çal›flmalar gerekli izinler al›nmadan ve çevresel etki de¤erlendirmesi (ÇED) yap›lmadan yürütülüyordu.
Polonya’daki baz› gruplar geçen y›l,
taflk›n önleme faaliyetlerinin birçok yerde
mevcut çevre yasalar›n› çi¤nedi¤ine, hatta baz› yerlerde hiçbir taflk›n önlemi gerekmedi¤i halde çal›flma yap›ld›¤›na Polonyal› yetkililerin dikkatini çekmiflti. Polonya Yeflil A¤›’ndan Anna Roggenbuck,
Sola vakas›n›n, kamu bütçesinin kötüye
kullan›m›n›n “uç örne¤i” oldu¤unu, ancak “bunun hiç de münferit bir durum olmad›¤›n›,” belirtiyor. “Hem ÇED Direktifi
hem de Sola Nehri örne¤indeki gibi, Habitatlar Direktifi s›k s›k ihlâl ediliyor.”
Roggenbuck’›n iddias›na göre Polonya,
"hiç gerekmedi¤i halde akarsu kontrolüne do¤a korumadan çok daha fazla para
harc›yor.”
Özellikle akarsu kontrolü ve yeni tar›m alanlar› aç›lmas› amac›yla 2007-2013
dönemi için tahsis edilmesi beklenen
önemli miktarda AB yap›sal ve uyum fonlar›n› düflününce, Natura 2000 alanlar›,
Polonyal› su mühendisleri ve su kurulufl-
14.
yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 12
lar›n›n hofluna gitmeyece¤e benziyor. Büyük ölçüde suya ba¤l› sektörler, alanlar›
koruma alt›na alman›n su kullan›m›n› k›s›tlayaca¤›na inand›klar›ndan, akarsu
havzalar›nda Natura 2000 alan› olmas›n›
istemiyor.
Do¤an›n korunmas› ile taflk›n kontrolü gibi birbirine z›tm›fl gibi görünen olgular üstündeki tart›flmaya Küresel Su Ortakl›¤› (GWP) ad›na REC Polonya’dan
Marta Kaczynska el koydu. GWP ve
WWF el ele vererek Natura 2000 alan› su
yönetimine esas oluflturacak ilkeleri belirledi.
“Akarsu vadilerinde Natura 2000 alan›
yönetim ilkeleri” bafll›¤›n› tafl›yan, hem
mühendis hem de do¤a korumac›lar›n fikir ve uzmanl›¤›yla derlenen yay›nda; nehir vadilerinde ›slah, seddeleme, barajlama gibi suyla ilgili çal›flmalar sonucunda
habitat ve türlere yönelik tehlikeler ayr›nt›l› olarak irdeleniyor; Natura 2000 alanlar›na verilen zarar ve bunu asgariye indirmenin yollar› anlat›l›yor. Yazarlar, sorunun ülke ölçe¤inde ele al›nmas›n› tavsiye
ederken; kalk›nma, taflk›n kontrolü ve
do¤a koruma hedeflerini örtüfltürmek
için su mühendisleri ile do¤a korumac›lar
aras›nda iflbirli¤ini art›rma gere¤ini de
vurguluyor.
Kaczynska, ne yaz›k ki kitab›n hâlâ
bir tart›flma belgesi olarak görüldü¤ünü,
bunun da AB kufl ve habitat direktiflerini
kabul ettirmenin zorlu¤unu gösterdi¤ini
sözlerine ekliyor.
REC merkez ofisinin
k›demli dan›flman› Janos Zlinsky, Polonya’n›n Natura 2000
alanlar› benzeri durumlar hakk›nda soGÜN
rulan soruyu flöyle yan›tl›yor: “Her su ekosisteminin sunabilece¤i ‘hizmetler’ çok çeflitlilik gösterebilir (içme suyu, so¤utma suyu,
sulama, tafl›mac›l›k, ekolojik bölgeler, rekreasyon, spor, taflk›n kontrol sahalar›, tar›m ve bal›kç›l›k) ve bunlardan birine gere¤inden fazla yüklenildi¤i takdirde di¤erleri de zarar görür. ‹flte su yönetimi,
arada bu dengeyi kurmak demektir.”
Macaristan’da bu denge düflünülmüfltü
ancak kimse buna gereken önemi vermedi.
Sürdürülebilir Taflk›n Yönetimi için Budapeflte Giriflimi sayesinde Tuna Nehri,
2002'den beri önemli uluslararas› siyasî iflbirliklerinin odak noktas› oldu. Almanya,
Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan,
Polonya ve Romanya’n›n yan› s›ra Avrupa
Komisyonu temsilcileri de, uluslararas› taflk›n yönetiminin güçlendirilmesi için ortak
bir ça¤r› olan Budapeflte Giriflimi Bildirisi'ni
benimsedi.
O zamandan beri de hemen hiçbir fley
yap›lmad›. Macaristan, 2004'te AB’ye girdikten sonra, AB Su Çerçeve Direktifi'ni haya-
19.
ta geçirebilirdi; ancak Macaristan hem siyasî iradeden hem de taflk›n kontrolü, su rezervleri, turizm, do¤a koruma, tar›m ve bunun gibi bugün bo¤uflmakta oldu¤u di¤er
sorunlar› bir arada ele alma becerisinden
yoksun. Oysa Macaristan'›n su koruma giriflimleri, ülke s›n›rlar› d›fl›nda bile büyük
h›zla gerçeklefltiriliyor. Tuna Nehri Uluslararas› Koruma Komisyonu'nun (ICPDR),
2004'teki Roof Raporu ülkenin “yedi komflusunun hepsiyle karfl›l›kl› olarak sa¤lad›¤›
uyumu” övüyordu (ki bu, temel olarak taflk›n önleme ve büyük ölçekli kirlilik vakalar›n› kaps›yordu).
Her fleye karfl›n, Macaristan’› çevreci
yaklafl›mdan yoksun gibi düflünmek do¤ru
olmaz. Macaristan 5 Haziran'da, çevresel
fark›ndal›k için yap›lan 450 kilometrelik yürüyüflün ilk ad›m›na flahit oldu. WWF Macaristan müdürü Ferenc Markus, Tuna Nehri'nin Macaristan’daki bölümü boyunca,
Dunakiliti ile H›rvatistan s›n›r› aras›ndaki
yürüyüflüne o gün bafllad›.
Bu yürüyüfl, AB'de nehir ulafl›m›n› gelifltirme amac›yla bafllat›lan ve Macaristan'da da uygulanacak olan Trans-Avrupa
Ulafl›m A¤›’na tepki niteli¤inde. WWF,
program›n mevcut halinde “öngörülen koflullar›n ve yap›lacak uygulamalar›n, geriye
dönülemez sonuçlar do¤urabilece¤ini ve
mevcut sorunlar› daha da müzminlefltirebilece¤ini,” belirtiyor.
Markus, WWF’nin Tuna Nehri'nin geliflmesine karfl› olmad›¤›n› söylüyor. “Önerdi¤imiz fley, Tuna’y› gemilere uydurmak yerine gemileri Tuna’ya uydurmak,” diyor ve
yürüyüfl notlar›n› her gün ‹nternet'ten yay›mlay›p, Macaristan’›n nehirle iç içe olan
tarihi ve biyolojisi hakk›nda bilgi veriyor.
WWF Macaristan’›n daha büyük hedefi ise,
“ekonomik kalk›nma ile çevre ve insan
beklentilerini uzlaflt›racak çözümler bulmak.” Markus’un günlü¤ü www.azendunam.hu adresinde bulunuyor
2006’daki sel felaketlerinin, S›rbistan
kadar Romanya’y› da
vurmas›yla, Romanya hükümeti de kal›c› önlemler al›nmas›
GÜN
ça¤r›s›nda bulundu.
Romanya Çevre Bakan›
Sulfina Barbu, 7 Haziran’daki
aç›klamas›nda, taflk›n yönetimini iyilefltirmek ve bölgenin ekolojik potansiyelini
art›rmak amac›yla Tuna Nehri'nin Romanya s›n›rlar›ndaki yata¤›n› 2008-2012 aras›nda de¤ifltirmeyi planlad›klar›n› söyledi.
Barbu'ya göre, “hem taflk›nlara karfl› iyi
bir savunma sistemi, hem de sa¤l›kl› çevre aç›s›ndan büyük önem tafl›yan sulak
alanlar› da kapsayan bir ekosistem oluflturmak için” nehir yata¤›n›n de¤ifltirilmesi
gerekiyor. Aral›k 2007’de tamamlanacak
olabilirlik araflt›rmas›n›n, çevre uzmanlar›
ve sivil toplum kurulufllar›yla (STK) birlik-
21.
10-16_CoverStoryYUR.qxd
08/11/2006
17:38
Page 13
su yönetimi | KAPAK KONUSU
te de¤erlendirlmesi de Barbu’nun gündeminde. Nehir yata¤›n›
de¤ifltirme projesinin 2008'de bafllamas› bekleniyor.
Macaristan’a dönersek, Bölgesel Kalk›nma
Bürosu yetkilileri, Tuna Birleflik Program›
planlar›n›n tamamland›¤›n› ve Macaristan
su kaynaklar›n› temizleme ve ›slah çal›flmalar›n›n yak›nda uygulanaca¤›n› aç›klad›.
Hükümet daha önce, program›n bu y›l›n
GÜN
Mart ay›nda bafllayaca¤›n› duyurmufltu, ancak
bu, gerek son genel seçimler, gerek iflleri biraz
a¤›rdan alma sebebiyle defalarca ertelendi.
Macaristan’›n stratejik su rezervlerinin uluslararas› paylafl›m›n›
çözmeyi hedefleyen plan, hem Macaristan’da hem de ülke s›n›rlar› d›fl›nda Tuna’ya özel önem veriyor. Nakliye sektörü kara ve demir yollar›n› felce u¤ratt›¤›ndan, ülke içindeki su tafl›mac›l›¤› gelifltirilecek. AB üye ülkeleriyle ticarette yaflanan art›fl› da dikkate
alan hükümet nihayet bu sorunu çözmek için harekete geçiyor.
Macaristan’daki baz› çevreler, sa¤l›k, çevre ve bölgesel iflbirli¤i konular›nda program› elefltirse de hükümet, baraj infla etmeye gerek kalmadan Tuna’n›n su seviyesini düflük tutaca¤›n›
söyleyerek projeyi savunuyor.
Tabii ki, bu kadar ertelemeden sonra Tuna’n›n zarar görmesini istemeyenler de do¤al olarak hükümetin çevre ve uluslararas› iflbirli¤i konular›ndaki samimiyetine kuflkuyla bak›yor. Elefltirenlerden biri de, Macaristan’›n 107 y›ll›k tafl›mac›l›k flirketi
MAHART Free Port Rt.'nin yöneticisi Laszlo Somlovari. "‹nan›yorum ki" diyor Somlovari, “gerekli barajlaman›n yap›lmamas›
yüzünden Tuna’n›n Macar topraklar›ndaki bölümünün sürekli
derinleflmesi ve bozulmas› öyle bir zarara sebep olacak ki, ülkemizin ekonomik kapasitesi bunu telafi etmeye yetmeyecek.
Ya biz ya da bizim çocuklar›m›z ilk baraj› iflte o zaman yapmak
zorunda kalaca¤›z.”
‹LER‹ CEPHELER: Yukar›da, Nisan ay›nda askerler, bat› Slovakya'daki
Trstice yak›n›nda taflan Cierna Voda nehri boyunca yaklafl›k 80,000 kum
torbas› yerlefltirdi. Altta, Polonya'da Sola Nehri sahillerinde yap›lan taflk›n
kontrolü çal›flmalar› protestolar› körükledi.
lak alanlar›n nerede olduklar›n› gösteren bir liste bile yoksa elinizde, onlar› nas›l koruyabilirsiniz?” Tuna Günü'nde, DEF taraf›ndan izlenen yaklafl›k dört ayl›k bir çal›flma da sunuluyor; bunlar
aras›nda ulusal planlardaki sulak alan koruma tedbirleri de var.
Nihaî sonuçlar ise, fiubat 2007’de aç›klanarak Sulak Alanlar Günü
vurgulanacak.
Tarihte ve mitolojideki büyük taflk›nlar kitab›n›n son bölümü
yaklafl›k alt› hafta sürüyor. Nuh’un Gemisi söylencesinin pek bilinmeyen bir yorumunda, gökyüzü nihayet bulutlardan ar›nd›¤›nda ve insan hayat› yeniden bafllad›¤›nda Tanr›'n›n Nuh’a ve ailesine vaadi anlat›l›yor. Bu yepyeni günde, bir gökkufla¤› beliriyor
ve insan ›rk›n›n bir daha böyle bir felaketi yaflamayaca¤›na dair
verilen sözü temsil ediyor. Bugün afl›r› su, beraberinde siyasî
kumpaslar›, hastal›klar› ve felaketleri de getirebilir; birlik-beraberlik, kiflisel giriflim ve hatta bilgiyi de getirebilir. ‹flte hepimizin görmeyi arzu etti¤i fley, bize yar›nlar›n ayd›nl›k olaca¤›n› gösteren bir
gökkufla¤›.
◗
40.
POLISH GREEN NETWORK/ROBERT WAWRETY
Her y›l 29 Haziran Tuna Günü'nde, Tuna
Havzas›'ndaki 13 ülkede, Almanya, Avusturya, Bosna Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, H›rvatistan, Macaristan, Moldova,
Romanya, S›rbistan Karada¤, Slovakya, Slovenya ve Ukrayna'da yap›lan etkinliklerle
GÜN
su yolunun önemi vurgulan›yor. ICPDR’den
Philip Weller'a göre festival, “insanlara su, elektrik, rekreasyon ve geçim kayna¤› sa¤lamada hayatî rolü olan nehre duyulan minneti göstermenin bir yolu.” ‹lgili bütün kesimlerin
dikkatini günün anlam ve önemine çekmek için düzenlenen etkinlik ve e¤lencelerin yan› s›ra, Tuna Çevre Forumu’nun (DEF)
sulak alanlar› korumak amac›yla düzenledi¤i kampanyan›n ilk sonuçlar› da Tuna Günü'nde duyuruldu.
DEF’in 2 fiubat'ta bafllayan kampanyas›, su planlamac›lar›n›,
sulak alanlar› koruma önlemleri konusunda daha fazla bilgi sahibi olmaya ça¤›r›yor. AB Su Çerçeve Direktifi’nin flartlar›n› 2015 itibariyle yaln›zca üye ülkelerin yerine getirmesi gerekse de, AB
üyesi olmad›¤› halde Tuna Havzas›'n› paylaflan bütün ülkeler bu
direktife uymay› gönüllü olarak kabul etti.
DEF sözcüsü Johannes Wolf, “sulak alanlar koruma alt›na
al›nmadan su da gere¤i gibi korunamaz,” diyor. Tuna’n›n su kaynaklar›n›n durumunu ele alan önceki ulusal de¤erlendirmelerde
sulak alanlara yeterince önem verilmedi¤i de DEF’in iddialar› aras›nda. ICPDR, REC ve BM Kalk›nma Program› – Küresel Çevre Fonu’nun birlikte destekledi¤i Tuna Bölgesel Projesi (DRP), WWF
ve Ramsar Sözleflmesi Sekreteryas›, planlamac›lara yard›mc› olmas› için yararl› gereçler sunuyor.
174 çevre STK’s›ndan oluflan bir a¤ olan DEF, sulak alanlar›
korumada yol gösterici ilkeler belirleyecek yeni bir DRP projesini destekliyor.
Ulusal sulak alan envanterlerinin hayatî oldu¤unu düflünen
DEF, bunlar›n bir an önce ç›kar›lmas› gerekti¤ini vurguluyor. "Su-
BTA PRESSPHOTO
23.
13 | TEMMUZ-EYLÜL 2006
| yeflil UFUKLAR
10-16_CoverStoryYUR.qxd
08/11/2006
17:38
Page 14
KAPAK KONUSU | su yönetimi
GELECE⁄‹M‹Z‹ GÖTÜREN
SELLER
Prof. Dr. Mikdat Kad›o¤lu
AL‹ GÜDER
Küresel iklim de¤iflimi ve plans›z yerleflimler gibi yanl›fl arazi
kullan›mlar› sonucunda günümüzde çok daha fazla sele maruz
kal›yoruz
‹klim de¤iflikli¤i ve ya¤›fl rejiminin de¤iflikli¤inden dolay› bulundu¤umuz co¤rafyadaki taflk›n vakalar› giderek afl›r›l›klar gösterse ve yaratt›¤› tahribat artsa da asla, “daha önce burada hiç sel olmad›,” diyemeyiz.
Dünya üzerinde ya¤mur ya¤maya bafllad›¤›ndan beri, çöller ve el de¤memifl ormanlar dâhil dünyan›n her taraf›nda seller olmaktad›r. Seller, özellikle de âni oluflan flehir selleri, tayfunlar, hortumlar, kuvvetli
rüzgârlar ve y›ld›r›mlar gibi meteoroloji karakterli afetler her y›l çok daha fazla can ve
mal kayb›na yol aç›yor.
Suyun bulundu¤u yerde yükselerek
veya baflka bir yerden gelerek genellikle
kuru olan yüzeyleri kaplamas›na sel denmektedir. Sel sular›n›n fiziksel, ekonomik
ve sosyal kay›plara neden oldu¤u, normal
yaflam› ve faaliyetleri durdurdu¤u veya kesintiye u¤ratt›¤›, yerel imkânlarla bafl edilemeyen durumlara da sel afeti denir.
Türkiye’de meteoroloji ve yerel yönetimler kontrol edemedi¤i için sellerin ad›,
'taflk›n' ya da 'feyezan' olmufltur. Ancak
yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL
2006 | 14
her sel bir taflk›n de¤ildir. Yani sel olmas›
için mutlaka bir derenin taflmas› gerekmez. Seller oluflma yerleri bak›m›ndan;
Dere ve Nehir Selleri (taflk›nlar), Da¤l›k
Alan (Kuru Vadi) Selleri, fiehir Selleri, K›y›
Selleri ve Baraj Selleri olarak befle ayr›l›r.
Son y›llarda sadece tropiklerdeki f›rt›nalar›n say› ve fliddetinde de¤il; Türkiye gibi tropiklerin d›fl›ndaki ülkelerde
de, fliddetlenen gök gürültülü sa¤anak
ya¤›fllardan dolay› flehirlerdeki âni sellerin say› ve fliddetinde art›fl görülüyor. Bu
yüzden seller, h›zla ço¤alan çarp›k yerleflim bölgelerinde art›k daha büyük
afetlere dönüflebiliyor. Seller dâhil olmak üzere, 1990–2000 aras›nda meydana gelen do¤al afetlerin say›s›,
1900–1940 y›llar›nda meydana gelenlerin 7 kat›ndan daha fazlad›r.
Türkiye'de sellerin etkisi
Avrupa ülkelerine k›yasla Türkiye,
özellikle flehir sellerinden daha fazla etkileniyor. Yeflil alanlar›n çok az oldu¤u bü-
yük flehirlerimizde, özellikle binalar, yollar
ve otomobiller için infla edilen park alanlar› yüzünden ya¤›fl›n topra¤a s›zmas› zorlaflmakta, flehirleflme sonucu, yüzeysel su
ak›fl› do¤al yüzeylere göre 6 kat artabilmektedir. Eski mazgallar bu sular› hemen
tahliye edemez, cadde ve sokaklar›m›z k›sa süre içinde derelere dönüflebilir.
Ülkemizde flehir selleri konusunda yeterince istatistikî bilgi mevcut de¤il. Ama
örne¤in, Amerika Birleflik Devletleri’nde
her y›l ortalama olarak 140 kifli sellerden
ölmektedir. Bu ölümlerin yar›s› otomobillerin içinde olmaktad›r. Türkiye’de ise daha çok, sel yataklar›na yerleflmifl ve sel konusunda gerekti¤i gibi uyar›lmayan insanlar yaflamlar›n› yitirmektedir.
Devlet Su ‹flleri (DS‹), 578 adet baraj,
gölet gibi su yap›lar› infla ederek, ülkemizdeki akarsu sellerinin (taflk›n) say›s›n›
önemli ölçüde azaltm›flt›r. Ancak, Taflk›n
Y›ll›klar› inceledi¤inde, Türkiye genelinde 1956–97 y›llar› aras› onar y›ll›k dönemlere göre nehirlere ba¤l› olan sel sa-
10-16_CoverStoryYUR.qxd
08/11/2006
17:38
Page 15
su yönetimi | KAPAK KONUSU
fiimdiye kadar sellerde rol oynayan
tüm ya¤›fllar normal atmosferik sistemler
taraf›ndan oluflturulmufltur ve bu böylece
devam edecektir. Atmosferin do¤as›, yap›s› ve karakteri budur; yani hava, havaî bir
fleydir! Tüm sellerin nedenini, sadece son
y›llardaki yanl›fl yap›laflma ve bitki örtüsünün yok edilmesine ba¤layamay›z. Bu durumda, daha eski y›llarda yaflanan say›s›z
büyük selin oluflumunu aç›klamak mümkün olmaz. Di¤er bir deyiflle, afl›r› ya¤›fllar
atmosferik nedenlerden oluflurken, bu ya¤›fllar›n sel afetine dönüflmesinin nedeni
birden fazlad›r.
Fakat küresel ›s›nma, ya¤›fl fliddetinde
kesin ve net bir flekilde büyük art›fllara neden olmaktad›r. Böylece art›k fliddetli ya¤›fllar, kuru su kanallar›n› veya küçük çaylar›, hemen gürül gürül akan tehlikeli sel
sular›na dönüfltürebiliyor. Ayr›ca eskiden,
örne¤in, ya¤an ya¤mur ve erimifl kar ak›mlar›, su toplama alanlar›na herhangi bir
müdahale ve afete neden olmaks›z›n serbestçe ak›p gidebiliyordu. Art›k günümüzde, küresel iklim de¤iflimi, plans›z ve bilinçsiz yerleflimler gibi yanl›fl arazi kullan›m›n bir sonucu olarak sellere çok daha
fazla maruz kalmaktay›z.
Sellerle mücadele
Sellerle mücadelede, akarsu yata¤›n›
düzeltmek, setler ve barajlar infla etmek gibi sadece yap›sal önlemlere baflvurulmuyor. Romal›lar'dan beri insanlar sellerle
mücadele etmek için barajlar ve su bentleri infla etme yoluna gitmifltir. 1950’li y›llardan sonra selden korunma kavram› büyük
ölçüde de¤iflmifltir. Art›k büyük - küçük
her dere ve nehir için bir baraj yap›lamayaca¤›, flehir ve k›y› selleri gibi sellerin sadece nehirlerle iliflkili olmad›¤› görülmüfltür. Bu nedenle, geliflmifl ülkelerde do¤ru
arazi kullan›m politikalar›, hidro-meteorolojik gözlem a¤lar›, meteoroloji radar›, otomatik ak›m ve ya¤›fl istasyonlar› ve hidro-
meteorolojik modeller sayesinde do¤ru ve
erken nehir-göl-deniz su seviye tahmin ve
uyar›lar› yap›larak, can ve mal kay›plar› en
aza indirgenebilmifltir.
Ülkemizde ise, meteorolojik sel gözetleme ve uyar›lar› ile birlikte su kaynaklar›n›n
yönetimi gere¤ince yap›lamamaktad›r. Çünkü ülkemizde sel tahmini için gerekli olan
ya¤›fl miktar›n› Devlet Meteoroloji ‹flleri
(DM‹), ak›fla geçen ya¤›fl miktar›n› ise DS‹
ölçmektedir. Bu iki kamu kurumunun yan›
s›ra, akarsularda debi ölçümü yapan Elektrik ‹flleri Etüd ‹daresi de (E‹E‹) bu alandaki
üçüncü kurumdur. Bu da¤›n›k yap›, büyük
kaynak israf› ile birlikte sel ve benzeri gözetleme ve uyar›lar›n›n ülkemizde gere¤i gibi yap›lamamas›na neden olmaktad›r.
fiu an ülkemizde hizmet veren az say›daki ya¤›fl istasyonunun verileri gerçek zaman aral›¤›nda merkeze aktar›lamamaktad›r. Yine dere ve nehirlerdeki su debisini
ölçmek için eskiden iflletilen birçok Ak›m
Gözlem ‹stasyonu da gereksiz nedenlerle
kapat›lm›flt›r. Bu nedenlerden dolay›, selleri önceden tespit edip kamuyu bilgilendirecek ve barajlardaki suyu yönetecek Say›sal
Taflk›n Modellerini de içeren Erken Uyar›
Sistemleri gerekti¤i gibi mevcut de¤il.
Havza ölçe¤inde topra¤›n nem durumunu, kar örtüsünü, f›rt›nan›n etkili olma
süresini, ya¤m›fl ve ya¤acak olan ya¤›fl›n
miktarlar›n› belirleyip, nehirlerdeki ak›fl› ve
yükselmeleri say›sal modeller ile bir bütün
içinde sürekli olarak takip ederek sel ihbarlar› yapabilecek flekilde donat›lm›fl ve görevlendirilmifl bir tek teknik kurum olmad›¤› sürece, taflk›n ve baraj selleri de dâhil olmak üzere seller nedeniyle daha çok kay›plara u¤rayaca¤›m›z› söyleyebiliriz.
Merkezi ve yerel kurumlar›n rolü
Merkezi kurumlar›n, akarsu havzalar›
içinde büyüyen yerleflimleri, aç›lan yeni
yollar ve kurulan yeni tesisleri, elveriflsiz tar›m yöntemleri ile topraklar›n yo¤un bir flekilde kullan›lmas›n›, akarsu ve derelerin yataklar› içinde veya mücavirindeki taflk›n riski tafl›yan alanlar›n iskâna aç›lmas›n›, daha
önce infla edilmifl taflk›n tesislerinin üzerlerinin kapat›lmas›n› ve aç›k mecralar›n ka-
pal› mecralara dönüfltürülmesini engellemesi gerekir. Ayr›ca selden koruma tesislerine, yerel yönetimler ve vatandafllar yeterince sahip ç›kmal›d›r.
Dere yataklar›n›n ›slah› için DS‹, makine
ve teknik donan›m bak›m›ndan yeterli hale
getirilmeli, dere yataklar›nda biriken rüsubat›n zaman›nda yatak d›fl›na ç›kar›lmas› sa¤lanmal›d›r. Ayr›ca belediyelerin dere içinde
yatak düzenlemesini engelleyen genelgeler
kald›r›lmal›d›r. Sel yataklar› öncelikle belirlenerek sel risk haritalar› haz›rlanmal› ve sel
yataklar› asla imara aç›lmamal›d›r.
Seller ile mücadelede, sadece yap›sal ve
mühendislik yaklafl›mlar› k›smen uygulamak
yetmez. Bütün bunlar›n yan› s›ra, sel yata¤›
zonlar›/ kamulaflt›rma/ yasalar, rölekasyon,
özel kullan›m ve yap› izinleri, nehirlere ait
sulak alanlar›n geri verilmesi, afet yönetimi
ve sel sigorta gibi yap›sal olmayan yöntemlerin de gerekti¤i gibi kullan›lmas› flartt›r.
Özetle seller ile mücadelede de bütünleflik bir bak›fl ve bir sistem dâhilinde kriz
yönetiminden risk yönetimine geçmemiz
gerekir. Sellere müdahale ve seller sonras›
iyilefltirmeden daha çok; selden önce sel
zararlar›n›n azalt›lmas› ve haz›rl›¤a büyük
önem vermeliyiz.
◗
‹klim de¤iflikli¤inin pay›
SUYA A‹T TOPRAKLAR: Antik ça¤lardaki konumu Göksu Nehri’nin taflk›nlar›na göre
seçilmifl olan Silifke ilçesi, flehrin son yüzy›lda taflk›n sahalar›na do¤ru
yay›lmas›yla birlikte giderek daha fazla say›da sel felâketi yaflamaya bafllad›.
MEVLÜT PARTAL
y›s› azal›rken, ölüm say›s› ve maddî zararlar›n h›zla artt›¤› görülür. Di¤er bir deyiflle, ülkemizde dere yataklar›na müdahale ve yerleflimler, barajlar›n sa¤lad›¤›
yararlardan daha fazla zarar vermektedir.
Ülkemizdeki sellerde ise, yanl›fl yerleflim ve altyap› eksikliklerinin yan› s›ra, modern anlamda sel ve f›rt›na uyar›s› yap›lamamas› sonucu çok fazla can ve mal kayb› olmaktad›r. DS‹’ye göre, son 50 y›lda yaflanan 1,768 taflk›nda, 1,344 kifli hayat›n›
kaybetmifl, 260,000 hektar tar›m arazisi etkilenmifltir. Ekonomik kay›plar ise y›lda ortalama 100 milyon dolar› aflmaktad›r.
MEVLÜT PARTAL
B‹NLERCE YILLIK UYUM: Do¤al su kaynaklar›yla uyumlu
bir iliflki kuran toplumlar, Hasankeyf örne¤inde oldu¤u
gibi, bu iliflkiyi binlerce y›l boyunca sürdürmeyi
baflar›yor (solda).
Prof. Dr. Mikdat Kad›o¤lu, ‹TÜ Meteoroloji
Mühendisli¤i Bölümü Ö¤retim Üyesi
15 | TEMMUZ-EYLÜL 2006
| yeflil UFUKLAR
10-16_CoverStoryYUR.qxd
08/11/2006
17:38
Page 16
FORUM
söylefli
Önceki sorudan devam edersek, yeni AB üyesi ülkelerle, üyelik için baflvuran Orta ve Do¤u Avrupa ülkelerinin
do¤al çevrelerinden ve kaynaklar›ndan afl›r› bir fedakârl›kta bulunmadan
ekonomik denkli¤i yakalamalar› sizce
mümkün mü?
Biyoçeflitlilikte yaflanan kay›p bizim
kayb›m›z. Bu, ekonomilerimiz için bir
kay›p oldu¤u gibi yaflam kalitemizi de
düflürüyor. Sa¤l›kl› bir ekosistemin, sür-
'Ticaretin daha da
liberalleflmesiyle
çevre üstünde
oluflmas›ndan
korkulan olumsuz
etkilerin AB d›fl›nda
görülme olas›l›¤› çok
yüksek.'
dürülebilir nitelikteki her türlü ekonomik
kalk›nma stratejisinin temelini oluflturdu¤u ortada. Ekonomik kalk›nmay›, kaynak
kullan›m›ndan ve çevresel bozulmadan
ay›rmak yeni bir yaklafl›m de¤il, yeni üye
ülkelere özgü bir fley de de¤il. Yeni üye
ülkeler, eski üyelerin düfltü¤ü hatalara
düflmezse do¤al çevre ve kaynaklar›na
zarar vermeden AB’nin ekonomik standardlar›na ulaflabilir, benim inanc›m bu
yönde. Komisyon, adayl›k süreci boyunca, bu ülkelerin altyap›y› gelifltirip ekonomik kalk›nmalar›n› h›zland›r›rken çevrelerine özellikle dikkat etmeleri gerekti¤ini vurgulad›. Üyeli¤in gerçekleflmesinden beri de bu mesaj›n›n alt›n› çizmeyi
ve ülkelerin ilerlemelerini izlemeyi sürdürdü.
AB, do¤al varl›klar›n›n büyük bölümünü AB ortalamas›ndan daha iyi koruyan
yeni üye ülkeleri bir flekilde 'ödüllendirebilir' mi?
Do¤al varl›klar›n›n daha büyük bir
bölümünü korumufl ülkelerin ödüllendirilmesi fikri çok ilginç, ancak objektif bir
de¤erlendirme yapmak zor olabilir. Bence as›l ödül, ülkelerin sa¤l›kl› ekosistemlerden sa¤layacaklar› yararlar ile bu ekosistemlerden elde edecekleri mal ve hizmet ak›fl›n› sürdürebileceklerini bilmenin
rahatl›¤›nda yat›yor; ki bu da ekonomilerini ve yaflam kalitelerini güçlendiriyor.
‹flte bu, Biyoçeflitlilik Bildirimiz'in belki
de en önemli mesaj›.
AB’nin en büyük baflar›lar›ndan biri
de Natura 2000 Korunan Alanlar A¤› oldu. Bu gerçekten çok zor bir ifl ve 25 üye
ülkedeki durumundan görünen o ki, a¤›
tam anlam›yla hayata geçirmek için –burada yaln›zca seçmeyi de¤il, gere¤ince
yönetimi de kastediyorum- daha çok yolumuz var.
2004 Aral›k ay›nda Stockholm’de, baz›
toplumsal hizmetler veya tar›m reformunun güçlendirilmesi gibi birkaç alan
d›fl›nda, “piyasaya daha fazla eriflim
konusunda AB’nin sürekli ve istikrarl›
bir çaba sarf edece¤ini,” söylemifltiniz.
Sizce flimdi, çevre koruma da AB’nin
imtiyazl› alanlar listesine eklenmeli
mi?
Hemen her alanda ve herhangi bir
düzeyde çevre standardlar› söz konusu
oldu¤unda AB dünyaya öncülük ediyor;
bu yüzden ticaretin daha da liberalleflmesiyle çevre üstünde oluflmas›ndan korkulan olumsuz etkilerin AB d›fl›nda, özellikle biyoçeflitlili¤i zengin ama çevre standardlar› ya da yapt›r›m sistemleri geliflmemifl ülkelerde görülme olas›l›¤› çok
yüksek. Biz, (örne¤in tar›m ve orman
ürünleri konusunda) bir çok Sürdürülebilirlik Etki De¤erlendirme çal›flmas› gerçeklefltiriyoruz; bunlar bize söz konusu
etkilerle ilgili daha net fikirler veriyor ve
uygun tedbirler almam›za yard›mc› oluyor. Bu tür tedbirler sorunun (mesela yasa d›fl› kerestecilik) kökenine ne kadar
yak›n olursa, o kadar etkili oluyor. Gümrük vergisi koymak art›k körelmifl bir
yöntem. E¤er AB ve ticaret yapt›¤› ülkeler çevre koruma konusunda ciddiyse sorunu yerinde, yani kendi s›n›rlar› içinde
ele almalar› gerekir, s›n›rda de¤il.
◗
▼
AB Çevre Genel Direktörü Mogens Peter
Carl (Bafltaraf› sayfa 5’te)
YÜZBAfiININ TOMRUKLARI: Macar kolluk kuvvetleri 2001
y›l›nda, koruma alt›ndaki bir ormanda 295,000 avro
de¤erinde kaçak kesim yap›ld›¤›n› tespit etti. Avrupa
Komisyonu yeni üye ülkelerde bu tür suçlara göz
açt›rmama sözü verdi.
17-19_InsightYUR.qxd
08/11/2006
17:39
Page 17
enerji | MERCEK
Küçük iflletmeler giriflimi, flirketlerin yenilenebilir kaynaklar
sektöründe bölgesel f›rsatlar yakalamas›na yard›mc› oluyor
Sürdürülebilirli¤e destek
Elisabeth Jeffries
üçük ve orta boy iflletmeler
(KOB‹), Do¤u Avrupa'da yeni
enerji sektörünün geliflmesinde
hayati bir rol oynayacak. Enerji
odakl› yeni bir ifl ortam› yaratmay› hedefleyen giriflimin en az›ndan temel düflüncesi bu.
Dünya çap›nda çal›flan Yenilenebilir
Enerji ve Enerji Verimlili¤i Ortakl›¤› (REEEP) ile, e5 olarak da bilinen Avrupa Sürdürülebilir Kalk›nma ‹fl Konseyi'nin
2005'te birlikte oluflturduklar› bu giriflim,
Orta ve Do¤u Avrupa’daki KOB‹'lerin temiz ve verimli enerjiye yapacaklar› yat›r›mlar› destekleyecek.
Sürdürülebilir Enerji H›zland›r›c›s›
olarak bilinen giriflim, küçük iflletme
enerji a¤› sayesinde Avrupa’daki geçifl
ekonomilerinde faaliyet gösteren küçük
iflletmeleri bir araya getirecek, KOB‹’lerin
geliflmesine ve say›lar›n›n artmas›n› sa¤layacak.
Giriflimi Çek Cumhuriyeti’ndeki merkezinden yürüten Zdenek Lomecky, “buras›, büyük aktörlerin henüz ele geçirmedikleri yeni bir alan, bu yüzden KOB‹'lere iyi bir f›rsat sunuyor,” diyor. Lomecky,
temiz enerjinin genellikle tek bir merkezden idare edilmedi¤ini, küçük iflletmelerin bu ortamda kolayca faaliyet gösterdi¤ini, dolay›s›yla KOB‹’lerin bu alandaki
büyümeden daha fazla pay alabilece¤ini
ileri sürüyor.
Giriflim, kuruluflundan bu yana geçen
birkaç ay içinde Çek Cumhuriyeti ve Bulgaristan’dan on üye flirket kazand›. Potansiyel üyeler girifl için ücret ödemiyor
ancak ba¤›ms›z bir uzman taraf›ndan denetleniyorlar.
Bir proje gerçeklefltirildi¤inde flirket,
yeni malî kaynak bulunmas›, pazarlama,
Biliflim Teknolojileri altyap›s› ve dan›flmanl›k hizmetleri gibi giriflimin sa¤lad›¤›
hizmetler karfl›l›¤›nda küçük bir bedel
ödüyor. Her ülkede dörder temsilci, oradaki KOB‹'lerle yabanc› iflletme ve uzmanlar aras›nda köprü ifllevi görüyor.
Orta ve Do¤u Avrupa enerji sektörü,
düflük verimlili¤e karfl›n artan talebin sonucunda h›zla de¤iflmekte. Bölgenin büyük k›sm› enerji konusunda hâlâ Rusya’ya ba¤›ml› olsa da, hükümetler enerji
güvenli¤i konusunda ciddî olarak düflünmeye bafllad›. Bölgedeki mevcut temiz
enerji kaynaklar›, bu hedefe ulafl›lmas›na
yard›m edebilir.
Ulusal politikalar ile AB politikalar› yenilenebilir kaynaklar› destekliyor. AB, 10
VER‹ML‹L‹K ZANAATKÂRLARI: Çek Cumhuriyeti'ndeki Svetla nad Sazavou kasabas›nda bulunan bu
cam eflya imalâthanesi gibi küçük iflletmeler, enerji verimlili¤i yat›r›mlar›ndan faydalanabilir.
yeni üye ülkede temiz ve verimli enerjinin
art›r›lmas› için 134 milyar avronun üstünde bir bütçe ay›rd›. Avrupa ‹mar ve Kalk›nma Bankas› (EBRD) da, önümüzdeki
üç y›lda temiz enerji projelerine 1.5 milyar
avroluk yat›r›m yapaca¤›n› aç›klad›.
Polonya, Çek Cumhuriyeti ve di¤er
ülkeler yeni koflullara uymuya bafllad›.
Örne¤in Çek hükümeti, gelecek üç y›l
için, yeni yenilenebilir enerji yasas›yla
k›smen iliflkili baz› hedefler belirledi.
2010 y›l› itibariyle ülkenin enerji ihtiyac›n›n %8’ini yenilenebilir enerji karfl›layacak, bu arada toplam enerji talebi de her
y›l %1 azalacak. Hükümet, bu süre boyunca enerji yönetimi için 282 milyon avro; tar›m sektörünün biyodizel gibi yeni
seçenekler gelifltirmesini desteklemek
amac›yla da 70.5 milyon avro ay›rd›. Merkezî olmayan, basit teknolojili üretim birimleri sayesinde biyokütle de tar›m sektöründeki KOB‹'ler için ilgi çekici bir seçenek olabilir.
Bulgaristan’›n AB biyogaz yasas›n›
kabul etmesi, biyogaz teknolojisi tedarikçileri için benzersiz bir f›rsat sunacak ve
at›k su ar›t›m›n›n önemini art›racak. Lomecky’ye göre, “yaklaflan AB üyeli¤i Bulgaristan ve Romanya su sektörlerindeki
küçük iflletmelerin büyümesini h›zland›r›yor, bu da, bu ülkelerde eskiden beri faal olan Çek hidro teknoloji tedarikçileri
(KOB‹) için bir f›rsat .”
Büyük potansiyel
Giriflim, bölgedeki ifl ortam›n›n çetinli¤i nedeniyle yat›r›m riskinin fazla oldu¤u
inanc›n› de¤ifltirmeyi, böylece KOB‹'lerin
bu f›rsatlar› de¤erlendirmesini amaçl›yor.
“‹stisnalar olsa da, bu flirketler çok profesyonel de¤il. Bazen piyasayla ba¤lant›lar›
ya da piyasa hakk›nda bilgileri zay›f oluyor,” diyor Lomecky, ülkesinde hâlen faal
olan 1 milyon KOB‹ için. Lomecky'ye göre, birçok KOB‹ kendisini d›fllanm›fl hissediyor, âdil olmayan piyasa koflullar›nda
çal›fl›yor, büyük flirketlerle rekabet etmek
zorunda kal›yor ve malî kaynak bulmakta
zorlan›yor.
Giriflim arac›l›¤›yla hâlen faaliyet gösteren flirketler aras›nda bir Çek hidroelektrik teknolojisi uzman› ile bir Bulgar
kereste iflleme flirketi bulunuyor. Bununla birlikte, Alman ve ‹ngiliz rüzgâr çiftli¤i
flirketlerinin birkaç yan kuruluflu d›fl›nda
yeni kurulmufl yerli KOB‹ say›s› fazla
de¤il.
Giriflimin kurucular›ndan biri olan REEEP, temiz enerji piyasalar› için politika giriflimlerini yap›land›ran ve sürdürülebilir
enerji projelerine malî kaynak bulmay›
kolaylaflt›ran uluslararas› bir ortakl›k.
◗
Destekleyici politikalar
EC/EPA PHOTO/CTK/LUBOS PAVLICEK
K
Elisabeth Jeffries, enerji ve çevre konular›nda
makaleler haz›rl›yor ve Yenilenebilir Enerji ve
Enerji Verimlili¤i Ortakl›¤› için yaz›yor.
17 | TEMMUZ-EYLÜL 2006
| yeflil UFUKLAR
17-19_InsightYUR.qxd
08/11/2006
17:39
Page 18
MERCEK | turizm
Do¤al alanlarda kontrolsüz büyüyen tatil ve turizm endüstrisi,
kendi bindi¤i dal› kesiyor
Turizmde s›cak mevsim
Wojciech Kosc
MTI
rta ve Do¤u Avrupa ülkeleri, do¤al güzelli¤e sahip sayfiye yerleri aç›s›ndan her zaman zengin
olmufltur. H›rvatistan’›n 5,800
km’lik Adriyatik K›y›s›, Bulgaristan’›n Karadeniz k›y›s›, Polonya’n›n kuzey
do¤usundaki cennet misali Podlasie. Hepsinin de turizm geçmifli çok eskilere dayan›r. Ancak son y›llarda tatilcilerin buralara
ak›n etmesiyle birlikte bu bölgelerin as›l
de¤eri olan do¤al güzellikleri de bozulmaya bafllad›.
Birleflmifl Milletler Çevre Program›’n›n
(UNEP) Turizm Program›’na göre, ziyaretçilerin bask›s›, do¤an›n bu bask›y› kald›rma kapasitesini aflt›¤›nda turizmin olumsuz etkileri bafl gösterir. Ancak bu, madalyonun yaln›zca bir yüzü.
Di¤er konu ise destekleyici altyap›n›n
oluflturulmas›d›r. Sayfiye yerleri daha fazla
insan› çekmeye çal›flt›¤›ndan, kentsel geliflmenin karakteristik biçimi de peyzaja
hakim oluyor. Oteller, yazl›klar, marinalar
ve di¤er altyap› unsurlar› sonucu dört bir
yan beton, kirlilik ve trafikle kuflat›ld›kça
tatil beldeleri üstündeki bask› art›yor.
Bulgaristan’›n Karadeniz k›y›s›, bu soruna çarp›c› bir örnek. Bir tatil beldesi
O
olan bu bölge, son y›llarda daha önce efli
benzeri görülmemifl biçimde ilgi çekerek
bafl döndürücü bir h›zla büyüdü. Slunchev Bryag ve Zlatni Pyasitsi gibi tatil beldeleri, Komünist dönemde de gözde yerlerdi; ancak piyasa ekonomisine geçiflle
birlikte ekonomik potansiyel daha da
büyüdü.
Trafikte büyük art›fl
Envrionmental News Service'in (ENS)
bir haberine göre Bulgaristan’› 2004'te 4.5
milyon turist ziyaret etti, bu, 1998'deki say›n›n iki kat›ndan bile fazla. Bu ani art›fl›n Slunchev Bryag ve Zlatni Pyasitsi üstündeki etkisi daha da büyük oldu: yatak
say›s› 10 kat artt›. Karadeniz sahil fleridinin tamam›nda yap›laflma bafllad›,
120’den fazla otel de yolda. ENS’nin bildirdi¤i haberde, Bulgaristan’da Thomas
Cook Travel seyahat acentesi olan Svetla
Panayotova, “Parklar, bahçeler, yollar, havuzlar; hepsi sözcü¤ün tam anlam›yla yeni yap›laflman›n alt›nda kaybolup gidiyor,” diyor.
H›rvatistan’daki afl›r› yap›laflma sorunu, Dalmaçya K›y›s›’n›n ticarî potansiyelinden yararlanmak için imar kanunlar›n›
çi¤neyen Macar yat›r›mc›lara karfl› Çevre
Bakanl›¤›’n› harekete geçirdi. Bakanl›k,
May›s ay›nda Vir Adas›'nda, Macarlar'›n
mülkiyetindeki 18 apartman ile 30 binay›
y›kmaya bafllad›.
H›rvat yetkililer, y›k›lan evlerin, 70
metre geniflli¤indeki k›y› fleridine inflaat
yap›lmas›n› yasaklayan kanunu ihlâl etti¤ini ve ruhsats›z infla edildi¤ini belirtti.
Macar mülk sahiplerinin bir bölümü, uygulamaya karfl› hukukî yola baflvuruyor.
Bulgaristan ve H›rvatistan’›n büyüleyici sahil fleritleri, bölgenin çevresi üzerine turizm ve sanayinin bindirebilece¤i
a¤›r yükün belki de en çarp›c› örnekleri.
Daha küçük ölçeklerde bile, do¤al
güzellikler yerel ekonomilere zarar verebilecek düzeyde turizmi de bölgeye
çekebilir.
Polonyal› bir sivil örgüt olan Zielona
Siec'e (Yeflil A¤) göre Podlasie bölgesi bu
çeliflkili durumun içinde. Bölgedeki turizm, yafll› Bialowieza Orman› ya da Narew ve Biebrza nehirleri gibi do¤al güzellikler nedeniyle tam bir patlama yafl›yor.
Yo¤unlaflan insan trafi¤inin tüm bu do¤al
hazineler üstündeki bask›s› ise giderek
art›yor.
yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 18
STOCK.XCHNG
17-19_InsightYUR.qxd
08/11/2006
17:39
Page 19
turizm | MERCEK
MTI
MTI
Bölgesel Çevre Koruma Müfettiflli¤i,
bölgedeki turizm altyap›s›n›n durumunu
görmek için çeflitli denetlemeler yapt›. ‹ncelemeler, göl ve nehir k›y›lar›n›n gitgide
yap›lar taraf›ndan iflgâl edildi¤ini ve bireysel yat›r›mc›lar›n, Polonya yasas›na ayk›r› oldu¤u halde su kenarlar›nda mülk
sahibi olabildiklerini ortaya ç›kard›.
Denetlemeler Podlasie bölgesinin, insan faaliyetlerini kald›rabilecek temel altyap›ya sahip olmad›¤›n› da gösterdi. Zielona Siec’ten Robert Cyglicki, “göllerin
ço¤unun bulundu¤u ve bölgenin en güzel yeri olan kuzeyde, 20 tatil kompleksinden yaln›zca iki tanesinin su ar›tma
tesisi var,” diyor.
AB’nin avantaj ve dezavantajlar›
Yayg›n bir kan›ya göre AB üyeli¤i
–ya da bunun çok yak›nda gerçekleflece¤i düflüncesi– çevre istismar›na karfl› iyi
bir kalkan ifllevi görüyor. Çevre korumaya iliflkin kat› AB kurallar›n›n, do¤al sermayelerini koruma konusunda yeni demokratik ülkelere yard›mc› olaca¤›na inan›l›yor.
Ancak Avrupa Çevre Bürosu’na (EEB)
göre, bat›yla yak›nlaflma ayn› zamanda
çevresel tehditler de getiriyor ve AB’nin
bunlara karfl› bir ilac› yok. EEB’nin, üyeli¤in yeni üye ülkeleri nas›l etkileyece¤ine iliflkin 2004 tarihli raporunda, “serbestlefltirme, özellefltirme ve serbest piyasa gibi Bat›l› kavramlar›n giderek daha
fazla benimsenmesi; biyoçeflitlili¤in korunmas› ve tar›msal üretimin yan› s›ra, su
tedariki, çöp toplanmas›, at›k yönetimi ve
toplu ulafl›m gibi kamu hizmetlerinin sunulmas›na iliflkin mevcut uygulamalar› da
de¤ifltiriyor,” deniliyor.
EEB’nin raporuna göre, yeni AB üyeleri Brüksel’in dayatt›¤› çevre standardlar› ile ekonomik kalk›nma hedefleri aras›nda s›k›fl›p kalm›fl durumda. Bölgedeki
birçok ülke için ikinci hedef öncelikli, bu
ülkelerin en büyü¤ü Polonya. Polonya’da
ulafl›m, tar›m ve enerji altyap›lar›n›n geliflimini h›zland›rmak için ülke ölçe¤inde
gelifltirilen birçok strateji çevre konusuyla çat›fl›yor. EEB ayr›ca, “üyelikle birlikte
artacak refah›n bölge ülkelerini ‘eski’
AB’de hakim olan tüketim al›flkanl›klar›na daha da yaklaflt›raca¤›n› ve çevre üzerindeki bask›y› art›raca¤›n› da” belirtiyor.
EEB’nin bölgedeki yeni üye ülkelerde
gerçeklefltirdi¤i bir anket, AB düzenleme-
lerinin uzun vadede çevre için yarar sa¤lamas›n›n pek mümkün olmad›¤› kan›s›n›n yayg›n oldu¤unu ortaya ç›kard›. Ankete kat›lan bir Polonyal› durumu, “çevreyi iyilefltirmek için ekonomi politikas›,
sosyal ve çevresel politikalardan ayr›lmamal›d›r. Bu, uygulamada ekonomik büyümeyi kaynak tüketiminden ay›rmak
anlam›na gelir ki, bu da AB ve Polonya
için ciddi bir zorluk teflkil eder. Ancak
böylesi radikal bir tutum AB’nin kendi
içinde bile yok,” fleklinde aç›kl›yor. Benzer düflünceler Çek Cumhuriyeti ve Macaristan’da ankete kat›lanlar taraf›ndan da
ifade edildi.
Bulgaristan’›n sahil fleridindeki afl›r›
yap›laflma konusunda popüler medyada
yer alan raporlar›n hemen ard›ndan
2005’teki turist say›s› bir y›l öncesine göre düflüfl gösterdi. Görünüfle bak›l›rsa yat›r›mc›lar efli¤i geçti ve flimdi de potansiyel konuklar›n› korkutup kaç›ran oteller
infla etmekle meflgûl. Ekonomik teflvikler
afl›r› kalk›nma e¤ilimini körüklese bile,
kazanma h›rs› kalk›nman›n sonunu getirebilir.
◗
WWW.DASPASIMIRAKLI.COM
‹Z‹N TALEB‹: H›rvat hükümeti, 2004’te ç›kar›lan
ve k›y›dan itibaren yetmifl metrelik flerit içinde
yap›laflma yasa¤› getiren yasan›n ihlâl edildi¤i
gerekçesiyle Adriyatik k›y›s›ndaki yazl›k evleri
y›kma karar› ald›. Karfl› sayfada ve üstte solda,
20 kadar› Macarlar’a ait olan tart›flma konusu
villalar polis gözetiminde y›k›l›yor. Üstte, bir ev
sahibi eflyas›n› kurtarma telâfl›nda. Solda,
Bulgaristan’da Karadeniz Natura 2000 alan›
potansiyeline sahip Irakli’ye izinsiz otel inflas›n›
önlemek için dozerlerin önüne uzanm›fl
protestocular.
19 | TEMMUZ-EYLÜL 2006
| yeflil UFUKLAR
20-23_RECBulletinYUR.qxd
08/11/2006
17:41
Page 20
REC BÜLTEN‹ | söylefli
AB destekli ilk büyük projesini tamamlayan Bölgesel Çevre Merkezi (REC) Türkiye
Direktörü Dr. Sibel Sezer Eralp, REC Türkiye Ofisi'nin iki y›l içinde çevre alan›nda
ortaya koydu¤u fark› Yeflil Ufuklar'a anlatt›
REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹
Türkiye'nin en tarafs›z çevre
platformu
Yeflil Ufuklar’›n ilk say›s›ndaki
söyleflimizden bu yana, Türkiye’nin AB
üyeli¤i sürecinde iki önemli geliflme
oldu: 17 Aral›k adayl›¤›n kabulu ve 3
Ekim müzakerelerin bafllamas›. Bu iki
dönüm noktas›, Türkiye’de do¤a
koruma ve çevre yönetimine nas›l
yans›d›?
Bu soruyu yan›tlamadan önce, REC
Türkiye yeni kuruldu¤unda Yeflil Ufuklar’›n ilk say›s›na yapm›fl oldu¤um söylefliden sonra, tekrar bir söylefli yap›yor olmaktan çok mutlu oldu¤umu söylemeliyeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 20
yim. Bu benim için çok anlaml›, çünkü
Avrupa Komisyonu’ndan alm›fl oldu¤umuz 2.3 milyon avro tutar›ndaki ilk büyük projeyi baflar›yla tamamlad›k. Henüz
yeni biten bu proje kapsam›nda REC Türkiye yapmay› taahhüt etti¤i faaliyetleri
fazlas›yla gerçeklefltirdi. Elbette ki AB’ye
üyelik sürecinin çevre sektörünü ciddi
olarak etkilemesi beklendi¤i için, biz de
REC Türkiye olarak AB Çevre Müktebesat›’na uyum sürecine ve Türkiye’nin yükümlülükleri konular›na ciddi olarak yöneldik ve bunu sürdürece¤iz.
Sorunuza gelince, asl›nda en kritik tarih bundan alt› y›l önceki Helsinki Zirvesi idi. Türkiye’nin AB üyeli¤i için resmi
olarak adayl›k statüsü almas›, Türkiye-AB
iliflkilerinde yeni bir süreci bafllatt›. Bu
süreç, do¤a koruma ve çevre yönetimi
alanlar›nda çok önemli uyum çal›flmalar›n›n bafllamas›na da vesile oldu. Tabii,
1999 y›l›ndan itibaren her y›l ç›kan Düzenli Raporlar’› ve Kat›l›m Ortakl›¤› Belgeleri’ni inceledi¤imizde çevre alan›ndaki
uyum çal›flmalar›nda önemli aflamalar
kaydedildi¤ini rahatl›kla söyleyebiliriz.
Gerek AB’nin kat›l›m öncesi sa¤lad›¤›
finansman, gerek di¤er finans mekanizmalar› uyum sürecinde çok önemli çal›flmalar›n bafllamas›n› sa¤lad›. Bu arada, 3
Ekim 2005’te fiili müzakerelerin bafllamas›ndan önce yap›lan tarama çal›flmalar›n›n sonuçlar›, mevcut durumu ortaya
koymas› aç›s›ndan oldukça de¤erli gözükmektedir. 3 Ekim tarihi ile sa¤lanan
momentum, siyasî olarak herhangi bir kazaya u¤ramad›¤› takdirde Türkiye’nin
çevresine çok büyük katk›lar getirece¤i
gibi, AB çevre müktesebat›na uyum konusunda da çok önemli kazan›mlar sa¤layacakt›r.
REC’in önemli misyonlar›ndan biri de,
çal›flt›¤› ülkenin, çevre konusunda AB
ile uyumunu kolaylaflt›rmak. ‹ki y›l
önceki söyleflimizde, “REC Türkiye,
bölgesel ve uluslararas› ölçekte
Türkiye’nin üzerine düflenleri
yapabilmesi için kolaylaflt›r›c› ifllevi
üstlenecektir,” demifltiniz. REC
Türkiye’nin bu iki önemli tarih üstünde
do¤rudan bir etkisi oldu mu?
REC Türkiye bugün ülkemizdeki en
tarafs›z çevre platformudur. Bu platformda devlet kurulufllar›, yerel yönetimler,
STK’lar ve ifl dünyas› karfl›l›kl› fikir al›flveriflinde bulunabilmekte ve sorunlar›n çözümüne yönelik ortak paydada buluflma
imkân› yakalamaktad›r. REC’in yaratm›fl
oldu¤u bu platform, gerek bölgesel gerek
ulusal ölçekte AB ile önümüzdeki süreç
içinde müzakere edece¤imiz birçok mevzuat› tart›flmay› baflarm›fl ve paydafllar›n
pozisyonlar›n› ortaya koymada çok etkin
bir rol üstlenmifltir.
Unutmayal›m ki as›l müzakereler
Brüksel’den çok, ülke içinde tüm çevresel paydafllar›n kat›l›m› ile yap›lacak çal›flmalarla gerçekleflecektir. ‹flte bu noktada REC, tüm taraflar› bir araya getirerek
ortak çal›flma alanlar› yaratmakta; böylece hem yönetiflim anlay›fl›n›n yerleflmesini sa¤lamakta hem de Orta ve Do¤u Avrupa’n›n yeni üye ülkelerindeki deneyimini Türkiye’ye aktarma f›rsat› bulmaktad›r. K›sacas›, REC’in 3 Ekim sonras› süreçte çevre alan›nda AB’ye uyum konusunda çok önemli do¤rudan etkileri bulunmaktad›r.
Bunlardan bahsetmeden önce flunu
vurgulamakta fayda var: ülke genelinde,
etkin, baflar›l› ve sürdürülebilir çevre projeleri uyguland›kça, AB’de özendi¤imiz
daha yüksek yaflam kalitesine ulaflma
flans›m›z artacakt›r. K›sacas›, AB ile uyumu kolaylaflt›rmak dendi¤inde sadece AB
müzakereleri, mevzuat›n uyumlaflt›r›lmas›
ve büyük altyap› yat›r›mlar› gibi çözümü
uzun süreli ve yüksek maliyetli makro ifller de¤il, ayn› zamanda yerel yönetimlerin, STK’lar›n ve bireylerin bu süreci sahiplenmesini kolaylaflt›racak ifllerden
bahsediyoruz. Çok etkin reformlar yapabiliriz, mevzuat ile uyumlaflt›rmada çok
h›zl› ilerleyebiliriz, ancak hepimiz bu iflin
uygulamas›nda aktif olarak çal›flmazsak
pratikte sonuca ulaflamay›z.
Bu do¤rultuda REC Türkiye, son 2.5
y›l boyunca Türkiye’de, merkezî kamu
20-23_RECBulletinYUR.qxd
08/11/2006
17:41
Page 21
söylefli | REC BÜLTEN‹
“REC Türkiye
ülkemizdeki en
tarafs›z çevre
platformudur. Devlet
kurulufllar›, yerel
yönetimler, STK’lar
ve ifl dünyas› bu
platformda buluflarak
sorunlar›n
çözümünde iflbirli¤i
yap›yor.”
Hibelerle, hem ulusal hem de yerel
bazda faaliyet gösteren STK’lara çevre
projeleri uygulamak için karfl›l›ks›z finansal destek sa¤layarak, Türkiye’de çevre
konular›n›n kamuoyuna tafl›nmas›n›, bireyler olarak hepimizin çevremize sahip
ç›kmas›n› ve demokratik bir ülke olarak
karar verme süreçlerine kat›l›m›n kolaylaflmas›n› sa¤lad›¤›m›z› düflünüyoruz.
‹klim De¤iflikli¤i Çal›flma Program›
kapsam›nda yürüttü¤ümüz çal›flmalarla,
ülkemizdeki ilgili kamu kurumlar›n› ve
STK’lar› uluslararas› süreçler hakk›nda
bilgilendirdi¤imize ve ülkemizde iklim
de¤iflikli¤i politikalar›n›n gelifltirilmesine
katk›da bulundu¤umuza inan›yoruz.
Tüm bu baflar›lar›m›z›n yan›nda
REC’in Türkiye’de kurulmas›ndan itibaren yaflad›¤›m›z zorluklardan da bahsetmemizde fayda var.
Her fleyden önce REC’in tan›t›m›yla ilgili sanc›l› bir dönem geçirdik. REC’in
uluslararas› bir kurulufl oldu¤unu her f›rsatta dile getirmemiz, bir STK veya flirket
“REC’in Türkiye’de Kurulmas›” Projesinin önemli ç›kt›lar›
Projenin Kapasite Gelifltirme Program› kapsam›nda 13’ü kamu kurumu, 8’i yerel
yönetim, 18’i STK, 6’s› ifl dünyas› kurulufllar› ve 2’si medya kuruluflu olmak üzere
farkl› sektörlerden kurulufllara toplam 41 e¤itim verildi. Bu e¤itimlere toplam 1,373
kifli kat›ld›.
Online ve bas›l› yay›nlardan sorumlu olan Çevresel Bilgi Program› kapsam›nda
genellikle tüm çevre paydafllar›na hitap etmekle birlikte 4’ü kamu kurumlar›na, 3’ü
yerel yönetimlere, 10’u STK’lara ve 1’i de ifl dünyas›na yönelik toplam 18 yay›n
haz›rland›. Bu yay›nlar›n yan› s›ra düzenli olarak yay›mlanan Yeflil Ufuklar dergisinden
7, Türkiye’nin ilk iklim de¤iflikli¤i bülteni olan Cemre’den 3 ve yine çevre paydafllar›
için önemli bir bofllu¤u dolduran online REC Türkiye E-haber bülteninden toplam 59
say› haz›rland›. Bu yay›nlar›n izleyici kitlesi 1,000’in üzerinde bir say›ya ulaflt› ve her
geçen gün artmakta.
REC Türkiye Hibe Programlar› çerçevesinde ise 31’i STK’lara ve 5’i yerel yönetimlere
olmak üzere 22 ilde toplam 36 projeye destek verildi, (ayr›nt›l› bilgi için sayfa 22’ye
bak›n›z).
olmad›¤›n› ve herhangi bir kamu kurulufluna ba¤l› olmad›¤›n› vurgulamam›z gerekti. Yine e¤itim ve seminerlere kat›lanlar›n ve paydafllar›n ak›llar›nda, REC’in
amac›n›, misyonunu ve çal›flma alanlar›n›, Türkiye’de nas›l bir görev üstlendi¤ini
oluflturmak biraz zaman ald›. Ancak bugün gelinen noktada REC Türkiye olarak
iki y›l önce hedefledi¤imiz noktadan ileriye geçti¤imize inan›yoruz.
REC Türkiye nas›l bir boflluk
dolduruyor? E¤er REC Türkiye
kurulmam›fl olsayd›, çevre konusunda
–özellikle AB ile uyum boyutundabugün hangi ifller ‘yap›lmam›fl’ olurdu?
REC Türkiye’nin kuruluflu yaklafl›k üç
y›ll›k bir ön çal›flma sonucunda gerçeklefl. Bu çal›flma, REC’in Türkiye’de faaliyette bulunaca¤› alanlar› belirledi¤i gibi
hangi ihtiyaca cevap vermesi gerekti¤ini
de ortaya koydu. Bu ihtiyaç, AB uyum
sürecinin desteklenmesi olarak tan›mlanm›flt›r.
REC kurulmam›fl olsayd›, devlet kurulufllar›, yerel yönetimler, STK’lar ve ifl
dünyas› için sa¤lanan kapasite gelifltirme
programlar› ve kurumlar aras› çevresel
bilgi paylafl›m› bugün gerçekleflmemifl
olurdu. REC, bugün Türkiye’de çevre alan›nda en önemli destek merkezidir. Bu
merkez, iki y›l içinde benzeri olmayan
yaklafl›k 60 e¤itim, konferans ve seminer
düzenlemifltir. Bu etkinlikler, özel olarak
birçok AB çevre mevzuat›n› kapsad›¤› gibi yatay konular olan çevresel finansman,
çevresel bilgiye eriflim, stratejik çevresel
etki de¤erlendirmesi gibi konular›n ilk
kez Türkiye’de konuflulmas›n› ve tart›fl›lmas›n› sa¤lam›flt›r.
Di¤er yandan, iklim de¤iflikli¤i, sürdürülebilir tüketim ve üretim gibi baz›
tematik alanlarda Türkiye’de gerek kurumsal gerek toplumsal bilinçlendirme
çal›flmalar›n› yürütmekteyiz. Ayr›ca, AB
Çevre Ödülleri Ulusal Sekretaryas› ve
BM ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi'nin (BM‹DÇS) 6. maddesi olan
'E¤itim, Ö¤retim ve Kamuoyu Bilinçlendirme' Ulusal Odak Noktas› olarak uluslararas› platformlarda Türkiye'yi temsil
etmekteyiz.
REC’in en önemli de¤erlerinden biri de
15 y›ll›k deneyimi; REC’in bu deneyimi
Türkiye’ye ne ölçüde aktar›ld›? Yeterli
oldu¤unu düflünüyor musunuz?
REC’in Türkiye’deki kurulufl amac›na
bakt›¤›m›zda AB’ye yeni üye olmufl ülkelerdeki müzakere ve uyum süreci deneyimlerinin aktar›lmas› en önemli önceliklerden biri olarak tan›mlanm›flt›r. Bu çerçevede, yapt›¤›m›z tüm çal›flmalar ve düzenledi¤imiz tüm etkinlikler bu deneyimi
ülkemize aktarma giriflimleri olarak ortaya ç›kmaktad›r. Düzenledi¤imiz her e¤itim, konferans ya da seminerde, yeni üye
olmufl ülkelerin deneyimlerini tüm kat›l›mc›lar ile paylaflt›¤›m›z gibi çeflitli bafll›klarda yap›lan uyum çal›flmalar› ve baflar› hikâyesi örneklerini tüm çevresel
paydafllara aktar›yoruz. Di¤er yandan,
AB’ye uyum sürecinde yeni üye ülkelerde yürütülmüfl pek çok çal›flma, Türkiye’nin ihtiyaç ve öncelikleri göz önüne
al›narak yeniden de¤erlendirilmifl ve
uyarlanm›flt›r.
Özellikle, Yerel Çevre Eylem Planlar›
gibi daha önce AB’ne uyum sürecinde
yerel yönetimlerde baflar›l› olmufl çal›flmalar› Türkiye’de de uygulamay› baflarm›flt›r. Ayr›ca, Türkiye’de ilk kez çevre
gazetecili¤i e¤itimi bafllatm›fl olan REC
Türkiye, bütün REC ülkelerine ‹ngilizce
olarak sunulan Green Horizon isimli çevre dergisini kendi ülkesine uyarlayan ilk
ve halen tek REC ofisidir. Tüm bu çal›flmalar, 15 y›ll›k REC deneyiminin sa¤lam
temelleri üzerine infla edilmifl, ancak kültürel de¤erler ve farkl› gereksinimler de
göz önünde bulundurularak güçlendirilmifltir.
◗
kurumlar›ndan yerel yönetimlere, yerel
STK’lardan ulusal STK’lara ve sanayiden
ifl dünyas›na kadar çok genifl bir yelpaze
oluflturan çevresel paydafllarla ortakl›klar
gelifltirmifltir. Tabii, burada Çevre ve Orman Bakanl›¤› ile gelifltirilen yak›n ve yap›c› iflbirli¤inin önemini vurgulamakta
fayda var.
Bugüne kadar yapm›fl oldu¤umuz
e¤itimler, STK’lara ve yerel yönetimlere
da¤›tt›¤›m›z hibeler ve bütün çevresel
paydafllar›n kullan›m›na ve yarar›na sundu¤umuz yay›nlar›m›z, bültenlerimiz ve
sürekli güncel olan web sitemiz ilk baflta
koydu¤umuz hedefe ulaflt›¤›m›z›n birer
göstergesidir.
AB’ye uyum konusunda yapm›fl oldu¤umuz yerel yönetimler için at›k yönetimi, Türkiye’de AB fonlar› ve çevre, çevresel bilgiye eriflim ve çevresel altyap›
projelerinin finansman› konulu e¤itimler
kamu kurumlar›, yerel yönetimler, sivil
toplum kurulufllar› gibi farkl› farkl› çevre
paydafllar›na yönelik AB çevre müktesebat›na uyum için haz›rl›k süreci olarak alg›lanabilir.
21 | TEMMUZ-EYLÜL 2006
| yeflil UFUKLAR
20-23_RECBulletinYUR.qxd
08/11/2006
17:41
Page 22
REC BÜLTEN‹ | hibe program›
REC Türkiye Hibe Program›, destekledi¤i 36
projeyle birlikte bir baflar› öyküsü koydu ortaya.
Bu öykü tamamland› ama getirdikleriyle yeni
öyküler anlat›lacak, bu öykü de hat›rlanarak
Birinci Hibe
Program›'n›n ard›ndan
Güzin Arar - Hande Özüt
EC Türkiye'nin 1. Hibe Program› ilk büyük projesini tamamlad›. Hibe Program› Ekibi olarak
bizden süreç ve ç›kt›larla ilgili
bir yaz› yazmam›z istendi¤inde,
önce çok sevindik ama sadece bir sayfal›k yerimiz oldu¤unu ö¤renince kara kara
düflünmeye bafllad›k. Çünkü iki y›ll›k bu
süreçte yaflad›klar›m›z› bir sayfaya s›¤d›rmak pek de mümkün görünmüyordu.
Geriye dönüp bak›nca anlatacak ne çok
fley vard›:
Toplumsal amaçlar tafl›yan uygun proje fikirlerine rehberlik yapmak amac›yla
ç›km›flt›k yola. Bu rehberli¤i k›saca tan›mlayacak olursak, 'hem kaynak, hem bilgi,
hem de yöntem bak›m›ndan sivil toplum
kurulufllar›na ve yerel yönetimlere proje
fikirlerini gerçeklefltirmelerinde destek olmak ve böylelikle sivil inisiyatifi gelifltirmek, Türkiye’nin çevresel sorunlar›n›
azaltarak yaflam kalitesini yükseltmek,”
diyebiliriz.
Program›n genel amac›yla birlikte belirledi¤imiz daha özeldeki hedeflerine
ulaflabilmek için, program›m›z› bu özel
hedefleri ve farkl› hedef kitleleri düflünüp
alt programlara ay›rarak kurgulad›k. Bu
alt programlar› da, a) Küçük Hibeler
Program›, b) Tematik Ulusal Hibeler Program› ve 3) Klasik Ulusal Hibeler Program›
bafll›klar› ile s›n›fland›rd›k.
‹lk duyuru, ilk heyecan, derken ikinci
ve üçüncü duyurular. Üç farkl› hibe ça¤r›m›za baflvuran proje sahiplerinin teklifleri, ba¤›ms›z Hibe De¤erlendirme Komitemiz'in süzgecinden geçti ve kaynaklar›m›z ölçüsünde, amaç ve duyuru kapsam›
ile uyuflan 36 proje seçilerek uygulamaya
kondu.
Projelerin tamamlanmas›yla birlikte,
hem yürütmüfl oldu¤umuz program›n sonuçlar› hakk›nda daha objektif bir de¤erlendirme yapabilmek hem de özelde baz›
saptamalara ulaflabilmek için kapsaml› bir
envanter çal›flmas› gerçeklefltirdik. Bunun
yan› s›ra, hibe sahiplerinin görüfllerini almay› hedefleyen anket çal›flmas›n› tamamlad›k. Bu çal›flmadan ç›kard›¤›m›z
R
yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 22
baz› sonuçlar› burada sizlerle paylaflmak
isteriz.
■ Küçük yerleflimlerde yürütülen veya yerelde uygulanan projelerde özellikle
belediyelerle kurulan ortakl›klar, büyük
kentlerde yürütülen projelerden daha sa¤l›kl› iflledi ve toplumun, proje ç›kt›lar›ndan yararlanmas› kolay oldu. Desteklenen
tüm projelere, toplam 114 kurum ve kurulufl ortak oldu veya katk› sa¤lad›. Bunun %25’ini kamu, %35’ini STK’lar,
%18’ini yerel yönetimler ve %11’ini üniversite ve araflt›rma kurumlar› oluflturuyordu.
■ Baz› küçük ve yeni kurulmufl
STK’lar deneyimsizliklerine karfl›n proje
ç›kt›lar› ve donörle iflbirli¤i aç›s›ndan, daha büyük ölçekli ve deneyimli STK’larla
ayn› performans›, hatta kimi zaman daha
yüksek performans gösterdi. Bu da, projenin uygulanmas›nda amatör ruhun, proje yönetiminde de profesyonelli¤in gereklili¤ini tekrar akla getirdi.
■ STK’lar›n ve yerel yönetimlerin
kurumsal ve teknik kapasitelerinin artmas› tüm projelerin ortak hedefi idi. REC
Türkiye taraf›ndan sa¤lanan teknik, finansal destek, ekipman deste¤i ve projelerin uygulanmas› s›ras›nda proje ekiplerinin kazanaca¤› deneyim buna yönelikti. Projeler tamamland›¤›nda, proje sahiplerinin %55’i REC Türkiye taraf›ndan
desteklenen projeleri vas›tas›yla, kurumsal ve teknik kapasitelerinin artt›¤›n›,
%52’si projelerini uygularken REC projesi d›fl›nda yeni projeler üretmek üzere
ortakl›klar gelifltirdiklerini, %12’si de yeni finansal kaynaklara ulaflt›klar›n› bildirmifltir.
■ Projelerin uygulanma süreci REC
Türkiye hibe ekibi taraf›ndan yak›ndan takip edildi, baflar›lar› de¤erlendirildi, sorunlara çözümler arand›. Ancak ç›kt›lar ve
izlenimlerimiz, projelerin sahipleri taraf›ndan da izlenip de¤erlendirilmesinin ne
kadar önemli oldu¤unu gösterdi. Bir çok
proje bu amaçla kendi anket çal›flmalar›n›
yürüttü ve bu projeler kendi baflar›lar›n›n
ve sorunlar›n›n fark›na var›p, bir sonraki
1
2
faaliyet ve projelerine bunu yans›tmakta,
di¤erlerine göre daha baflar›l› oldu.
■ Zaman› yönetmek, hayat› yönetmektir,' diye düflünerek, proje sözleflmesinde belirtilen tarihlere uymaya özen
gösterdik. Ancak ne yaz›k ki, bu her proje için mümkün olmad› ve projelerin %61
uzatma talebinde bulundu. Bu uzatmalar›n›n bir k›sm› proje teklifi haz›rlama s›ras›nda yap›lan yanl›fl veya eksik planlamadan dolay›, bir k›sm› ise proje uygulama
esnas›nda yap›lan plan›n takip edilememesinden kaynakland›.
20-23_RECBulletinYUR.qxd
08/11/2006
17:41
Page 23
hibe program› | REC BÜLTEN‹
Artvin
‹stanbul
Samsun
Bursa
Çanakkale
Trabzon
Gümüflhane
Bayburt
Ankara
Kütahya
Van
‹zmir
Konya
Denizli
Diyarbak›r
Hakkari
Mu¤la
Antalya
Adana
fianl›urfa
Hatay
Toplam 36 projeye 458 786, 09 Avro’luk destek verilmifltir
31 STK ve 5 Yerel Yönetim desteklenmifltir.
● Hibeler ve uygulama alanlar› 22 Kente da¤›lm›flt›r
● Projelerde yaklafl›k 50 proje orta¤› (hüküm kurulufllar›,
üniversiteler, yerel yönetimler ve STK’lar) yer alm›flt›r.
●
●
5
1. Anadolu Do¤a ve Kültür Belgeselleri Derne¤i taraf›ndan yürütülen
‘Beyflehir Gölü Belgeseli’ bafll›kl› proje kapsam›nda bir arfliv
çal›flmas› ve foto¤raf sergisi de gerçeklefltirildi.
2.Kufl Araflt›rmalar› Derne¤i (KAD), kufl göçü aç›s›ndan büyük öneme
sahip Hopa (Artvin) ve Belen’de (Hatay) halk›n göçmen kufllara olan
ilgisini ve kufllar› koruma bilincini art›rmaya yönelik Göçmen Kufllar
Festivalleri düzenledi. Festivallerde, kufl gözlemi ve seminerler gibi
çeflitli etkinliklerin yan› s›ra çocuklara yönelik tiyatro oyunlar› da
sergilendi.
3.Antalya ‹nsan ve Do¤a Derne¤i çevre e¤itimine e¤lenceli ve
kat›l›mc› bir yaklafl›m getirdi. Ö¤renciler ormanda 'besin a¤›
oyunu'nu oynayarak do¤adaki iliflkileri ö¤rendi.
4.REC Türkiye taraf›ndan hibe verilen projelerin flehirlere göre
da¤›l›m›
3
5.Diyarbak›r Ba¤lar Belediyesi, ‘Çöpüme Sahip Ç›k›yorum!’ slogan›
ile yürüttü¤ü proje ile, ilçede halk sa¤l›¤›n› tehdit eden çöp sorununa
çözüm bulmay› amaçlad›. Çeflitli bilinçlendirme toplant›lar›n›n yan›
s›ra evler tek tek ziyaret edilerek proje amac› ve çöplerin d›flar›
ç›kar›lmas› ile ilgili kural ve saatler hakk›nda bilgi verildi.
■ STK’n›n ve faaliyetlerinin sürdürülebilirlik, her projenin uzun vadeli hedefi
olmas› gerekti¤ini her f›rsatta vurgulad›k.
Yapt›¤›m›z envanter çal›flmas›na göre,
proje sahiplerinin tamam›n›n proje faaliyetlerinin devaml›l›¤› ile ilgili planlar› varken, %52’si bununla ilgili olarak finansman bulmak, ilgili kurumlarla iflbirli¤i
protokoller imzalamak vb. gibi somut
ad›mlar› çoktan atm›fl durumda.
Umar›z ileriye yönelik planlar› olan
di¤er proje sahipleri de, en k›sa zamanda
planlar›n› hayata geçirmek için en uygun
yöntemi ve kayna¤› bulur. Ancak REC
Türkiye olarak ümit etmenin ötesine ge-
çerek, tamamlanan projelere destek vermeye ve kurulan iliflkileri ve iflbirli¤ini korumaya devam edece¤iz.
Bu kapsamda gerçeklefltirdi¤imiz ilk
çal›flma, pek ço¤u hayat›nda ilk kez proje
gerçeklefltirmifl STK'lar› bundan sonraki
çal›flmalar› için motive etmek, yerel veya
ulusal ölçekte çevre ve sürdürülebilir kalk›nma alan›nda proje gerçeklefltirmeyi
amaçlayan STK'lara rehberlik yapmak ve
onlar› cesaretlendirmek amac›yla haz›rlad›¤›m›z 'REC Türkiye Hibe Program› Baflar›l› Projeler' bafll›kl› yay›n›m›z oldu.
Tamamlanan projeleri desteklemeye
yönelik olarak atmay› planlad›¤›m›z bir
sonraki ad›m ise, proje ç›kt›lar›n›n yayg›nlaflt›r›lmas›na yönelik olarak proje detaylar›na web sitemizde yer vermek olacak.
Bunun d›fl›nda tamamlanan ve yeni bafllayacak proje sahiplerinin aktif kat›l›m› ile
tüm üyeler aras›nda bilgi al›flveriflini sa¤lamaya yönelik bir e-platformun gerçeklefltirilmesini de, proje sahiplerinin önerisiyle planlar›m›z aras›nda ald›k. Yeni hibe
program›m›z›n bafllamas›yla birlikte web
sitemizden bu konu ile ilgili bilgilere ulaflabileceksiniz.
Proje sahiplerine yollad›¤›m›z anketle
ve yapt›¤›m›z de¤erlendirme toplant›s› ile
çeflitli konulardaki önerilerini alm›flt›k. Bir
sonraki hibe program›nda desteklenmesini önerdikleri alanlardan baz›lar› flöyleydi:
Eski projelerin devaml›l›¤›na yönelik faaliyetler; kat› at›k projeleri, do¤a korumada
yerel halk için alternatif gelir kaynaklar›
yaratacak projeler; ekolojik tar›ma yönelik
küçük yat›r›m projeleri; sivil toplum a¤lar› projeleri; yerel çevre eylem planlar›; AB
ülkeleri ile ortakl›k kurma ve deneyim
paylaflma; ulusal ve yayg›n bir televizyon
kanal› ile birlikte, bir programa dönüflecek çevre belgeselleri dizisi projesi... ve
daha birçok öneri.
fiu an, bütün bu önerileri, kaynaklar›m›z› ve önceliklerimizi dikkate alarak yeni program›m›z› kurguluyoruz. Umuyoruz
ki, y›l sonuna kadar yeni projelerle, yeni
bir hibe program›nda bir araya gelebilece¤iz. Zira köyümüzde, kasabam›zda, kentimizde yap›lacak, düzeltilecek, iyilefltirilecek çok fley var ve tüm bunlara hayata
bak›fl›m›z ve beklentilerimiz de dahil.
Art›k baflkalar›ndan, ötekinden, di¤erinden de¤il kendimizden bir fleyler beklemeyi ö¤reniyoruz. Kendimiz ve çocuklar›m›z için daha iyi bir yaflam› gerçeklefltirmenin yollar›n› bugünden aramaya bafll›yoruz. Bunun için kültürel haf›zam›zda yerini koruyan, ortak bir hedef için birlikte
hareket etme, ekip olma ve iflbirli¤i yapma
anlay›fl›n›n keyfine tekrar, REC Türkiye 2.
Hibe Program› ile varaca¤›z.
◗
4
Güzin Arar - Hande Özüt, REC Türkiye Ülke
Ofisi Hibe Program› Ekibi
23 | TEMMUZ-EYLÜL 2006
| yeflil UFUKLAR
24-27_RECBulletinYUR.qxd
08/11/2006
17:42
Page 24
REC BÜLTEN‹ | türkiye
KISA KISA
■ Operasyonel Program toplant›s›
REC Türkiye, AB’nin 2007-2013 dönemi kat›l›m öncesi malî yard›mlar›n›n planlanmas›na
yönelik olarak T.C. Çevre ve Orman Bakanl›¤›
koordinasyonunda haz›rl›klar› süren 'Çevre
için Operasyonel Program' ile ilgili bir bilgilendirme ve dan›flma toplant›s› düzenledi.
28 Temmuz 2006'da Ankara’da yap›lan
toplant›n›n amac›, devam eden program haz›rl›klar› kapsam›nda kamu kurumlar›na destek olmakt›. Bu çerçevede, REC’in AB uzmanlar›n›n yan› s›ra Çek Cumhuriyeti Çevre
Bakanl›¤› Genel Müdürü’nün ve Türkiye’den
çeflitli bakanl›k uzmanlar›n›n da kat›ld›¤› toplant›, süreçle ilgili ülkeler aras› bilgi, deneyim
ve görüfl paylafl›m›na olanak sa¤lad›.
Operasyonel Program ile, AB uyumu çerçevesinde ülkede çevre sektöründe yap›lmas›
gereken yat›r›mlar›n, Kat›l›m Ortakl›¤› Belgesi’ndeki öncelikleriyle uyumlu, AB Müktesebat›n›n Üstlenilmesine ‹liflkin Ulusal
Program, ulusal kalk›nma planlar› ve sektör
stratejileri öncelikleri ile paralel olarak programlanmas› hedefleniyor.
AB E⁄‹T‹MLER‹
Müzakere Becerileri E¤itimi
■ REC Türkiye, AB’ye kat›l›m sürecini destekleme amaçl› kapasite gelifltirme çal›flmalar› kapsam›nda, kamu kurumlar›na yönelik 5 günlük bir müzakere e¤itimi düzenledi. 2125 A¤ustos aras›nda Bolu Abant’ta gerçekleflen e¤itim, çevre alan›nda AB ile yürütülecek müzakerelere kat›lacak teknik ekibin sürece haz›rlanmas›na yönelikti.
REC Türkiye ile uluslararas› bir STK olan Sustainability Challenge Foundation (SCF)
iflbirli¤iyle gerçeklefltirilen e¤itim, 1992 Rio Birleflmifl Milletler Çevre ve Kalk›nma Zirvesi gibi önemli uluslararas› ad›mlarda etkin rol alm›fl SCF uzmanlar› Frans Evers (baflkan)
ve Hans van Zijst (yönetim kurulu üyesi) taraf›ndan verildi. Ekip, deneyimli çevre uzman› Sema Alpan taraf›ndan desteklendi.
Uluslararas› çevre müzakerelerinde de kullan›labilecek karfl›l›kl› kazanç yaklafl›m› gibi etkili yöntemlerin aktar›ld›¤› e¤itimde kat›l›mc›lar, teorik bilgileri simülasyon oyunlar› gibi çeflitli egzersizlerle uygulama olana¤› buldu. Yo¤un tempolu kursta, AB müzakerelerinde Türkiye’yi bekleyen zorluklar ve f›rsatlar›n ele al›nd›¤› tart›flmalara da yer verildi. E¤itmenler ve kat›l›mc›lar aras›nda interaktif bir iletiflimin kuruldu¤u bir haftal›k
kurs, e¤itmenlerin uluslararas› çevre müzakerelerindeki deneyim ve an›lar›yla renklendi.
Kat›l›mc›lar›n kursun sonunda yorumu, müzakere becerileri e¤itiminin özellikle Türkiye’yi uluslararas› süreçlerde temsil eden tüm kamu kurumu çal›flanlar›na verilmesi
gerekti¤i; e¤itimin ayr›ca ulusal düzeyde kurumlar aras› iletiflim ve koordinasyon gerektiren süreçlerde de çok yararl› olaca¤› yönündeydi.
REC Türkiye Kapasite Gelifltirme Program›
çerçevesinde çevre alan›nda çal›flan kamu
kurumlar›na yönelik proje döngüsü yönetimi
e¤itimi 25-27 Temmuz 2006’da Ankara’da
yap›ld›. Seminer, kamu kurumlar›n›n ulusal
ve yerel çevre sorunlar›na yönelik AB format›nda proje gelifltirme, planlama ve uygulama
kapasitelerini güçlendirmeye yönelik olarak
tasarland›.
Seminer ve grup çal›flmalar›ndan oluflan
üç günlük e¤itimde, farkl› kurumlardan 26
kat›l›mc›, mant›ksal çerçeve yaklafl›m› ile örnek çevre projeleri oluflturarak proje planlama becerilerini gelifltirysç E¤itim, REC Türkiye uzmanlar› taraf›ndan verildi. Seminerde
ayr›ca, AB-Türkiye Malî ‹flbirli¤i çerçevesindeki proje finansman mekanizmalar› ve bu
fonlardan yararlanmak üzere proje fifllerinin
haz›rl›¤› Avrupa Birli¤i Genel Sekreterli¤i uzmanlar› taraf›ndan kat›l›mc›lara aktar›ld›.
REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹
■ Proje Döngüsü Yönetimi Semineri
UZMANLAR AB YOLUNDA: Çevre ve Orman Bakanl›¤›, Tar›m ve Köy ‹flleri Bakanl›¤›, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanl›¤› gibi çevre müzakerelerinde önemli rol üstlenen 11 bakanl›ktan 19 uzman
e¤itimden yararland›.
■ Kurumlar veritaban›
Türkiye'de çevre alan›nda çal›flan kurumlar
aras›nda iletiflim ve bilgi paylafl›m›n› art›r›c›
bir ifllev görmesi hedeflenen ve bu kurumlarla ilgili en güncel bilgileri bar›nd›ran Kurumlar Veritaban›, REC Türkiye web sitesinde yay›nlan›yor. STK'lar, merkezî ve yerel kamu
kurumlar› baflta olmak üzere tüm çevre paydafllar›n› tek bir kaynakta buluflturmay›
amaçlayan veritaban›, REC Türkiye web sitesindeki di¤er veritabanlar› gibi gelifltirmeye
ve güncellemeye elveriflli bir yap›da haz›rland›. Veritaban›n›n kullan›m› da oldukça kolay;
<http://www.rec.org.tr/yeniKurum.asp> adresinden kay›t yapan kurulufllar›n e-posta adresine bir flifre gönderiliyor. Kay›tl› kurulufllar
bu flifre yard›m›yla <http://www.rec.org.tr/
kurumGiris.asp> sayfas›ndan bilgilerini istedi¤i zaman güncelleyebiliyor. <http://
www.rec.org.tr/kurumlar.asp> sayfas›nda da
kay›tl› kurulufllar›n iletiflim bilgilerine
ulafl›labiliyor.
yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 24
Sürdürülebilir tüketim ve üretim
■ REC Türkiye, Birleflmifl Milletler Çevre Program› (UNEP), UNEP/ Wuppertal
Enstitüsü Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim Merkezi (CSCP) ve Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ile iflbirli¤i içinde, ‘AB Kat›l›m Sürecinde Türkiye için Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim Yaklafl›mlar›’ bafll›kl› bir seminer düzenledi. 11 A¤ustos 2006'da ‹stanbul Divan Otel'de gerçeklefltirilen seminerin
ilk oturumu 'Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim modelleri nas›l teflvik edilebilir?
Avrupa Birli¤i ve uluslararas› alanda politik uygulamalar ve Türkiye’yi bekleyen zorluklar ve f›rsatlar' oldu.
‹fl dünyas›n›n yo¤un kat›l›m›yla gerçekleflen, '‹fl dünyas› Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim için nas›l bir rol üstlenebilir? Stratejik kavramlar, yönetim araçlar› ve giriflimler/ insiyatifler' oturumunda uluslararas› süreçler ve iyi uygulamalara de¤inildi. 'Türkiye’de Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim uygulamalar›:
özel sektör giriflimlerinden örnekler' oturumunda ise, Otomotiv Sanayicileri
Derne¤i, Kimya Sanayicileri Derne¤i, Procter and Gamble ve Atateks A.fi.
Morera Tekstil’in uygulamalar›ndan sunumlar yer ald›.
24-27_RECBulletinYUR.qxd
08/11/2006
17:42
Page 25
türkiye | REC BÜLTEN‹
ÖZEL PROGRAMLAR
AB Çevre Ödülleri’nin ilki sahiplerini buldu
REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹
■ AB’nin ifl dünyas› ile çevreyi buluflturan en prestijli ödülü olan 'AB Çevre Ödülleri'nin (European Business
Awards for the Environment) ilki Türkiye’de sahiplerini buldu. AB üyesi 25
ülkenin yan› s›ra kat›l›m sürecinde ve
aday olan ülkelerde düzenlenen AB
Çevre Ödülleri, REC Türkiye ve Sürdürülebilir Geliflme ‹çin Çevre Platformu (SGÇP) taraf›ndan Türkiye’de ilk
kez gerçeklefltirildi.
fiirketlerin çevresel ve sosyal sorumluluk politikalar›n›n de¤erlendirildi¤i ödül program›nda, ‘Yönetim’,
‘Ürün’ ve ‘Süreç’ olmak üzere toplam 3
kategoride 5 flirket ödüle hak kazand›.
Akademisyenlerin yan› s›ra AB, ifl
dünyas› ve STK'lardan yöneticilerin
‹fi DÜNYASININ ÇEVREC‹LER‹: 20 Eylül Çarflamba akflam› Hyatt Otel’de düzenlenen ödül törenine
yer ald›¤› 13 kiflilik jüri, baflvuran 25
ilgi büyüktü.
flirket aras›nda AB kriterleri ve standardlar›na göre çok s›k› bir de¤erlenÖdüller, flirketlere Türkiye’yi AB'de temsil etmenin yan›
dirme yapt›. ‘Süreç’ kategorisinde Eczac›bafl› Özgün Kimyasal
s›ra AB ülkeleriyle ticarette özel yaklafl›m hakk› tan›yor. Ayr›Ürünler A.fi. birincilik ödülüne lây›k görülürken, ikinci ve
ca, ödül alan flirketler, AB Çevre Ödülleri–Türkiye Program›
üçüncülü¤e de¤er flirket bulunamad›. ‘Ürün’ kategorisinde Arlogosunu 3 y›l kullanabiliyor.
çelik A.fi. Buzdolab› ‹flletmesi birincili¤e, yine Arçelik A.fi. BuÖdül törenine Türk Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i
lafl›k Makinas› ‹flletmesi ikincili¤e lây›k görüldü. Bu kategori(TÜS‹AD) Yönetim Kurulu Baflkan› Baflkan› Ömer Sabande üçüncülü¤e de¤er flirket bulunamad›. ‘Yönetim’ kategoric›’n›n yan› s›ra Jüri üyeleri ile REC Türkiye, SGÇP ve ödül alan
sinde ise, Ere¤li Demir Çelik Fabrikalar› T.A.fi. (ERDEM‹R) biflirketlerin üst düzey temsilcileri kat›ld›.
rinci, Siemens A.fi. ikinci, Pharma Vision A.fi. üçüncü oldu.
REC Türkiye yeni binas›nda sizlere daha yak›n...
REC Türkiye iki yafl›nda, yeni yerinde...
Geçen iki y›l içinde çevre paydafllar›na bas›l› ve elektronik destek, kurumsal ve tematik e¤itimler, STK ve
belediyelere hibe programlar› ile hizmet verdi, bundan sonra da sürdürecek.
Yeni yerimizde araflt›rmalar›n›za destek olacak bir çevre
kütüphanesi, REC Türkiye e¤itim ve seminerlerine ev
sahipli¤i yapabilecek bir toplant› salonu var.
REC Türkiye yeni ofisinin kap›lar› rahat ve s›cak ortam›yla
tüm çevre paydafllar›na aç›k. Ayr›ca tüm programlara ayr›
telefon hatlar›yla ulafl›m› daha kolay.
Kapasite Gelifltirme Program›
0312 491 95 02
Hibe Program›
0312 491 95 12
‹klim De¤iflikli¤i Program›
0312 491 95 53
Çevresel Bilgi Program›
0312 491 95 72
BÖLGESEL ÇEVRE MERKEZ‹
REC Türkiye
‹lkbahar Mahallesi 15. Cadde,
296. Sokak No: 8
06550 Y›ld›z, Çankaya, Ankara
Telefon: 0312 491 95 30
Faks: 0312 491 95 40
25 | TEMMUZ-EYLÜL 2006
| yeflil UFUKLAR
24-27_RECBulletinYUR.qxd
08/11/2006
17:42
Page 26
REC BÜLTEN‹ | haber
MUTABAKAT: Japonya D›fliflleri Bakan›
Yard›mc›s› Akiko Yamanaka ve REC ‹cra
Direktörü Marta Szigeti Bonifert Tokyo’da
bir araya geldi.
KORUMA
REC ARfi‹V‹
Bar›fl park›
yak›nlaflt›rd›
RESM‹ Z‹YARET
Japonya ile iflbirli¤i görüflmesi
■ REC ‹cra Direktörü Marta Szigeti Bonifert, Japonya D›fl ‹flleri Bakan› yard›mc›s›
Profesör Akiko Yamanaka ile Japonya’n›n
REC’e verece¤i deste¤i görüfltü
Bonifert ve Yamanaka, 23 Mart’ta Japonya’da, Japon Özel Fonu kapsam›ndaki
etkinlikleri de¤erlendirdi; Orta ve Do¤u
Avrupa’daki potansiyel iflbirli¤i olanaklar›n›
konufltu. Görüflmede Japon kurulufllar›n
sahip oldu¤u teknolojinin ve bilgi birikiminin etkin kullan›lmas›n› sa¤layacak çal›flmalar üzerinde de duruldu.
Japon hükümeti, 1993’te REC bünyesinde kurulan Japon Özel Fonu arac›l›¤›y-
la on y›ldan fazlad›r Orta ve Do¤u Avrupa Bölgesi’ne destek veriyor. Japonya,
uluslararas› çevresel iflbirli¤inde önder olmak ve bu alanda yap›c› bir rol üstlenmek için REC’in stratejisine, program ve
etkinliklerine devaml› siyasî ve malî destek sa¤l›yor.
Szigeti Bonifert’e göre bu destek; iklim de¤iflikli¤i, çevre politikas›, biyoçeflitlilik, yenilenebilir enerji, sektörel entegrasyon, yasa ç›karma, çevresel yat›r›m ve
at›k yönetimi alanlar›nda REC’in bölgedeki paydafllar›n ihtiyaçlar›na daha iyi yan›t
vermesini sa¤lad›.
S‹V‹L TOPLUM DESTE⁄‹
Balkan STK’lar› araflt›rmas›
■ REC’ten bir araflt›rma grubu, Güney Do¤u Avrupa’daki çevre STK’lar› rehberini güncellemek, bu gruplar›n ihtiyaçlar›n› ve sorunlar›n› de¤erlendirmek
amac›yla yeni bir araflt›rma yürütüyor.
Söz konusu araflt›rma, REC’in 2006-2010 döneminde yürütece¤i ve ‹sveç
Uluslararas› Kalk›nma ve ‹flbirli¤i Ajans›’n›n (SIDA) malî destek sa¤lad›¤›, çevre
gruplar›n› destekleme amac› tafl›yan SECTOR projesinin bir parças›. STK’lar
araflt›rmadan iki flekilde yararlan›yor. Öncelikle, araflt›rmaya kat›lan gruplar,
hem ulusal hem de bölgesel ölçekte çal›flan STK’lar›n yer ald›¤› güncel rehbere dahil oluyor.
Hem bu rehber, hem de bunun REC’in ‹nternet sitesinde bulunan ve en çok
ziyaret edilen veri taban› olan on-line versiyonu sayesinde; resmi yetkililer, gazeteciler, ifl dünyas› mensuplar› ve bölgesel çevre hareketiyle ilgilenen herkes
rehberdeki gruplar›n isim ve iletiflim bilgisine eriflebiliyor.
‹kincisi, STK’lar araflt›rmaya kat›larak di¤er konularda da REC’ten destek alma f›rsat› yakalayabiliyor. Araflt›rma sonunda elde edilecek bulgular, kurumsal
de¤erlendirme, toplumsal etkinlikler ve kentsel sürdürülebilirlik için SECTOR
program› taraf›ndan sa¤lanan hibeler, a¤ gelifltirme ve STK e¤itimleri gibi baflka desteklerin tasarlanmas›na yard›mc› olacak. Bu tür destek çal›flmalar› halen
gelifltirilme aflamas›nda ve 2006’n›n sonlar›nda hayata geçirilecek.
yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 26
■ May›s’ta Bulgaristan’da bafllayan bir
bilgilendirme kampanyas› sayesinde
S›rbistan ve Bulgaristan, Stara Planina
bölgesinde kurulacak s›n›raflan ‘bar›fl
park›’’na biraz daha yaklaflt›.
Kampanya, REC Bulgaristan Ülke
Ofisi taraf›ndan yürütülen, Bulgaristan Çevre ve Su ‹flleri Bakanl›¤› ile
‹sviçre Kalk›nma ve ‹flbirli¤i Ajans›
taraf›ndan desteklenen projenin bir
parças›. Kampanya, do¤a park›n›
özendirirken, Stara Planina park›na
dahil edilen alanlar›n ana hatlar›n›
çiziyor. Haziran’da Bulgaristan’›n
Montana flehrinde düzenlenen parkla ilgili aç›k oturuma yöre halk› da
kat›ld›.
1993’te S›rbistan Karada¤ ile s›n›raflan bir park oluflturmak amac›yla
imzalanan anlaflmaya dayanan bakanl›k, kampanyay› park›n Bulgaristan’a ait k›sm›n› belirlemek için
2003’te bafllatt›. S›rbistan’a ait 142,000
hektarl›k k›s›m ise 1997’de belirlenmiflti.
Bar›fl park›, o zamandan beri, do¤al yap›ya zarar vermeden turizm, tar›m ve küçük ölçekli üretimi teflvik
edecek bölgesel kalk›nman›n önemli
bir simgesi oldu.
Daha fazla bilgi için REC Bulgaristan Ülke Ofisi’nden Nelly Papazova ile ba¤lant› kurabilirsiniz, <[email protected]>
ÇEVRE E⁄‹T‹M‹
Yeflil Kutu’nun
Makedoncas›
■ REC’in gençler için haz›rlad›¤› e¤itim seti Yeflil Kutu’yu uyarlayacak yeni ülke Eski Yugoslavya Cumhuriyeti
Makedonya.
Proje, Avusturya Kalk›nma Ajans›’n›n 321,000 avroluk deste¤i ile iki
y›ll›k bir sürede uygulanacak. Makedonya hükümeti de projeye 20,000
avro katk›da bulunacak. Ö¤retmen el
kitab›, CD-ROM, oyunlar, video kaset
ve benzeri e¤itim materyallerini içeren Yeflil Kutu, ortaokul, lise ça¤lar›ndaki ö¤rencilere tüketim al›flkanl›klar›, iklim, kirlilik ve ekoloji gibi konularda temel bilgi veriyor. Polonya’da
pilot olarak uygulanan ilk Yeflil Kutu
projesinin ard›ndan, proje Macarca,
Bulgarca, Çekçe, Slovakça, Rusça ve
‹ngilizce'ye çevirilmifl ve bu ülkelerin
koflullar›na göre uyarlanm›flt›. Türkiye, Arnavutluk ve Azerbaycan ise hâlen Yeflil Kutu'yu uyarlama çal›flmalar›n› sürdürüyor.
24-27_RECBulletinYUR.qxd
08/11/2006
17:42
Page 27
haber | REC BÜLTEN‹
‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹
Sera gaz›
envanterleri
LASZLO SZABO
TAfiKIN REC'‹ DE VURDU!: Teknenin k›ç taraf›ndaki Tamas
Janicsek ve iskele taraf›ndaki Csaba Szabo, taflk›n›n REC
merkez ofisine verdi¤i zarar› gözden geçiriyor.
MERKEZ OF‹S
Yükselen nehir, artan masraflar
■ REC’in Szentendre’de Tuna Nehri k›y›s›nda bulunan merkez ofis binas›, 2002’de
yaflanan rekor düzeydeki taflk›nda büyük
zarar gördükten tam dört y›l sonra bu bahar daha büyük bir taflk›n yaflad›. 2002’deki seviyesinden 8 cm daha yükselen sular
Mart’›n sonlar›nda bulundu¤umuz yere
ulaflt› ve birkaç gün içinde misafir bungalovlar›, konferans merkezi ve iki ofis binas› da dahil REC’in yerleflkesindeki bütün
binalar su alt›nda kald›.
Su seviyesi yükselmeye devam edince
çal›flanlara bir hafta izin kullanmalar› ya da
evde çal›flmalar› tavsiye edildi.
REC ‹cra Direktörü Marta Szigeti Bonifert’e göre zarar 25,000 avronun üstünde.
Buna, bina zemin katlar›n yeniden s›vanmas› ve yal›t›lmas›, elektrik ve ‹nternet
kablolar›n›n yenilenmesi, yerlerin dezenfekte edilmesi gibi masraflar dahil. Macar
hükümetince 99 y›ll›¤›na REC’e tahsis edilmifl olan merkez ofis binalar›n›n bak›m›n›
REC kendi bütçesinden karfl›l›yor. REC
‹dari ‹fller Müdürü Ferenc Andras’a göre,
fazla hasar gören iki ofis binas›n›n zemin
katlar› aylarca kullan›lamayacak. Ofissiz
kalan 15 kadar çal›flan, kütüphanede ya
da di¤er binalarda çal›flmay› sürdürüyor.
YAYIN
Çevresel de¤erlendirme
el kitab›
■ Handbook on Strategic Environmental Assessment for Cohesion Policy 20072013 (2007-2013 Bütünleflme Politikas›
için Stratejik Çevre De¤erlendirmesi El
Kitab›) bafll›kl› yeni kitap, AB’nin fi-
nanse etti¤i Bölgesel Kalk›nma Programlar›n› Yeflillefltirme Ortakl›¤› taraf›ndan yay›mland›. Avrupa Komisyonu REGIO Genel Direktörlü¤ü ve
Çevre Genel Direktörlü¤ü de, Bütünleflme Süreci’ni planlamada yararl› bir
gereç olarak gördü¤ü kitab› yerel ve
bölgesel yetkililere tavsiye ediyor.
Kitap, AB’nin 2007-2013 dönemindeki Bütünleflme Politikas› ile yak›ndan ilgili olan 2001/42/EC Direktifi'nin flartlar›n› aç›kl›yor. Ayr›ca, bölgesel kalk›nma planlamas›na uygun
haz›rlanm›fl stratejik çevresel de¤erlendirme (SEA) için basit
bir yaklafl›m ve metodoloji de öneriyor. Son olarak da, her
bir program belgesine SEA uygulayacak olanlara bilgi, kaynak ve prosedür konusunda yol gösteriyor; sa¤lam bir
SEA’n›n Bütünleflme Politikas› programlar›na ve genel olarak
bölgesel kalk›nmaya sa¤layabilece¤i yararlara de¤iniyor.
Kitap, 8 AB ülkesinden 30 orta¤›n iflbirli¤iyle haz›rland›.
Kitab›n bafl yazarlar› REC’in Çevresel De¤erlendirme Ekibi’nden Jiri Dusik, Ausra Jurkeviciute ve Jennifer McGuinn.
Metnin tasar›m› ve kurgusu ise, Terra ile iflbirli¤i içerisinde,
‹ngiltere ve Galler Çevre Ajans› ile ‹spanyol Çevre Uzmanlar›
Teflkilat› taraf›ndan haz›rland›. Kitap <www.grdp.org> adresinden indirilebilir.
■ Balkanlar, Do¤u Avrupa, Kafkaslar ve
Orta Asya’da (EECCA) sera gaz› (GHG)
envanterleri konusunda çal›flan resmi kurulufl yetkilileri ve uluslararas› uzmanlar,
10-12 May›s tarihlerinde REC’in Szentendre’deki merkez ofisinde düzenledi¤i
bölgesel atölyede bir araya geldi. Bu
çal›flma, bölge ölçe¤inde fikir al›fl veriflinde bulunulmas› ve ulusal envanterlerin
niteli¤ini iyilefltirmeleri için ülkelere destek sa¤lanmas›n› hedefleyen ve toplam
alt› atölyeden oluflan bir dizinin sonuncusuydu.
Atölye, kat›l›mc›lar›n sonuçlar› sunmalar›n›n yan› s›ra, Kyoto Protokolü’nün Ek
1 ülkelerini oluflturan sanayileflmifl ülkelerden yeni bilgiler ö¤renmelerine de olanak tan›d›. Atölye bundan baflka, ulusal
envanter uzmanlar›n›n kapasitelerini gelifltirmeyi, bu sayede uzmanlar›n, projenin
birincil hedeflerine ulaflmalar›na yard›mc›
olmay› ve ulusal sera gaz› envanter çal›flmalar›ndaki iyi uygulamalar› hayata geçirme konusunda e¤itimleri sürdürmeyi
amaçl›yordu.
Sera gaz› envanteri konusunda daha
ayr›nt›l› bilgiye <www.rec.org/REC/Programs/UNDPGHGInventories/Default.html> adresinden ulaflabilirsiniz.
REC Türkiye, Orta ve Do¤u Avrupa Bölgesindeki çevre sorunlar›n›n çözümüne yard›mc› olmak amac›yla
çal›flan, siyasî görüfllerden ve ç›kar guruplar›ndan ba¤›ms›z, kâr amac› gütmeyen, uluslararas› bir kurulufl olan
Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Çevre Merkezi’nin (REC) Türkiye’deki temsilcisidir. REC bu hedefe
ulaflabilmek için sivil örgütler, resmi kurumlar, özel sektör ve di¤er çevre paydafllar› aras›ndaki iflbirli¤ini
teflvik etmekte, serbest bilgi paylafl›m›n› ve çevre yönetimine toplumsal kat›l›m› desteklemektedir.
REC 1990 y›l›nda ABD, Avrupa Komisyonu ve Macaristan taraf›ndan kurulmufltur. Bugünkü yasal zemini, 28
ülke hükümeti ve Avrupa Komisyonu taraf›ndan imzalanan bir sözleflmeye ve Macaristan Hükümeti ile yap›lan
uluslararas› bir anlaflmaya dayanmaktad›r. REC’in merkezi Macaristan’da Szentendre’dedir. Hizmet verdi¤i 16
ülkede, Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, H›rvatistan, Letonya, Litvanya,
Macaristan, FYR Makedonya, Polonya, Romanya, S›rbistan Karada¤, Slovakya, Slovenya ve Türkiye’de ülke
ofisleri bulunmaktad›r.
REC’in mevcut ba¤›flç›lar›, hükümetleraras› ve özel pek çok kurumun yan› s›ra Avrupa Komisyonu ile ABD,
Almanya, Avusturya, Belçika, Birleflik Krall›k, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya,
Finlandiya, Hollanda, ‹talya, ‹sveç, ‹sviçre, Japonya, Kanada, Letonya, Macaristan, Norveç, Polonya, S›rbistan
ve Karada¤ ile Slovenya hükümetleridir.
ARNAVUTLUK
Rr. Durresit P. 11 Shk. 2, Ap. 12
Tirana
Tel/Faks: (355-4) 239-444
E-posta: [email protected]
BOSNA HERSEK
Kalemova 34
71000 Sarajevo
Tel/Faks: (387-33) 263-050, 209130
E-posta: [email protected]
Banya Luka Saha Ofisi
Slavka Rodica 1
78000 Banja Luka, RS
Bosnia and Herzegovina
Tel/Faks: (387-51) 317-022
E-posta: [email protected]
BULGAR‹STAN
Tzar Simeon 42, Ap. 2
1000 Sofia
Tel: (359-2) 983-4817
Fax: (359-2) 983-5217
E-posta: [email protected]
ÇEK CUMHUR‹YET‹
Senovazna 2
11000 Prague
Tel/Faks: (420-2) 2422-2843
E-posta: [email protected]
ESTONYA
Ravala str 8
10143 Tallinn
Tel/Faks: (372-6) 461-423
E-posta: [email protected]
HIRVAT‹STAN
Djordjiceva 8a Br.
10000 Zagreb
Tel: (385-1) 481-0774
Tel/Faks: (385-1) 481-0844
E-posta: [email protected]
LETONYA
Peldu 26/28, 3
LV-1050 Riga
Tel/Faks: (371-7) 228-055
E-posta: [email protected]
L‹TVANYA
Svitrigailos g. 7/16
03110 Vilnius
Tel: (370-5) 231-0067
Tel/Faks: (370-5) 233-5451
E-posta: [email protected]
MACAR‹STAN
Ady Endre ut 9-11
2000 Szentendre
Tel: (36-26) 504-000
Faks: (36-26) 311-294
E-posta: [email protected]
MAKEDONYA
Ilindenska 118
1000 Skopje
Tel/Faks: (389-2) 309-0135, 3090135 or 306-0146
E-posta: [email protected]
POLONYA
ul. Grojecka 22/24
02-301 Warsawa, Poland
Tel: (48-22) 823-8459, 823-9629
Faks: (48-22) 822-9401
E-posta: [email protected]
Web: www.rec.org.pl
ROMANYA
Str Episcop Timus nr.4, Sector 1
Bucharest
Tel: (40-21) 316-7344, 316-7345
Faks: (40-21) 316-7264
E-posta: [email protected]
SIRB‹STAN
Primorska 31
11000 Belgrade
Tel: (381-11) 329-2899
Faks: (381-11) 329-3020
E-posta: [email protected]
Kosova Saha Ofisi
Kodra e Diellit Rruga 3
Lamela 26, PO Box 160
10000 Pristina
Tel/Faks: (381-38) 552-123
E-posta: [email protected]
Karada¤ Saha Ofisi
Ivana Crnojevica 16/2
81000 Podgorica, Montenegro
Serbia and Montenegro
Tel/Faks: (381-81) 210-235,
210-236
SLOVAKYA
Vysoka 18
81106 Bratislava
Tel: (421-2) 5263-2942
Faks: (421-2) 5296-4208
E-posta: [email protected]
SLOVENYA
Slovenska cesta 5
1000 Ljubljana
Tel: (386-1) 425-6860
Faks: (386-1) 421-0939
E-posta: [email protected]
TÜRK‹YE
‹lkbahar Mahallesi, 15.Cadde,
296.Sokak, No:8,
06550 Y›ld›z-Çankaya, Ankara
Tel: (90 312) 491 9530
Faks: (90 312) 491 9540
E-mail: [email protected]
27 | TEMMUZ-EYLÜL 2006
| yeflil UFUKLAR
28-32_Columns.YUR.qxd
08/11/2006
17:43
Page 28
YEfi‹L BAKIfi
F›rt›na dindikten sonra
Küresel ölçekte entegre edilmifl bilgilendirme sistemleri, taflk›n haz›rl›¤› için bir ön koflul
mekte oldu¤unu kabul ederek harekete
geçmesi gerekiyor.
fiüphecilere göre, felâketler hayat›n bir
parças›, hep vard›lar, bundan sonra da olacaklar. Ne tür savunma yöntemleri gelifltirirsek gelifltirelim do¤an›n gücünden kaç›fl
yok onlara göre. Ama bu, can ve mal kayb›n› en aza indirmemenin bahanesi olamaz. Hem yerel hem de küresel ölçekte soru hep ayn›: Do¤al afetleri anlamam›z›, önceden tahmin etmemizi ve karfl› koymam›z› sa¤layacak bir sistem oluflturmak mümkün mü? Yan›t: evet mümkün, en az›ndan
Jaqueline McGlade böyle düflünüyor.
EEA’ya göre gözlem ve erken uyar› için
kapsaml›, bütünleflik ve sürdürülebilir bir
altyap› oluflturmak, afl›r› nitelikli hava olaylar›na karfl› ayakta kalman›n temel koflulu.
‹klim de¤iflikli¤i programlar›, taflk›n önleme, malî istikrar, orman yang›nlar› kontrolü, sivil savunma ve Avrupa’n›n daha bir
çok malî ve hukukî standard›nda Slovenya
genellikle iyi bir örnek olarak gösterilir. Ancak McGlade, afl›r› hava olaylar›n›n yerel
de¤il küresel görüngülere ba¤l› oldu¤unu;
bu nedenle küresel, bölgesel ve yerel düzeyde gözlem ve uyar› sistemlerine ihtiyaç
oldu¤unu söylüyor. McGlade'e göre gerekli altyap›y› oluflturman›n önündeki en büyük engeller, uzun vadeli malî kaynak ve
küresel iflbirli¤i eksikli¤i.
Bütün bu önlemler ba¤lam›nda Slovenya’n›n yapt›klar› pek de yeterli görünmüyor. Örne¤in, ülkedeki meteorolojik
kay›tlar 1850'ye dek uzan›yor. Veriler toplan›yor ancak standard olmad›klar› için
paylafl›lam›yor.
EEA’ya göre, veri paylafl›m› konusunda
farkl›l›k gösteren ulusal politikalar, bu
BEREKETL‹ SULAR: Erken uyar›
sistemleri, Slovenya’daki Bled Gölü
gibi do¤al hazinelerin korunmas›na
yard›m edebilir.
alandaki yeterlili¤i zay›flatabilir. Mc Glade,
“yeryüzünü gözlemlemek ve ülke s›n›r› tan›mayan do¤al afet tehditlerine etkin karfl›l›k vermek için mümkün olan en yüksek
kapasiteyi oluflturup bunu korumak istiyorsak bütün uyumsuzluklar› ortadan kald›rmal›y›z," diyor.
◗
Nisan'da yaflanan ve bütün Orta ve
Do¤u Avrupa’y› su alt›nda b›rakan rekor
düzeydeki taflk›nlar asl›nda hiç sürpriz
de¤ildi. Avrupa Çevre Ajans› (EEA) Ocak
ay›nda, iklim de¤iflikli¤i sonucunda afl›r›l›klar gösteren hava koflullar›n›n, özellikle orta, kuzey ve kuzeydo¤u Avrupa’da
daha çok taflk›na yol açaca¤›n› bildirmiflti. AB’nin en yeni üyelerinden Slovenya
uyar›y› dikkate ald› ama ülkenin, nehirlerin bir dahaki yükselifline etkin bir biçimde cevap verebilmesi için daha fazlas›n›
yapmas› gerekiyor.
E¤er yeryüzü 'son noktaya' yaklafl›yorsa Avrupa bundan muaf de¤il. EEA ‹cra Direktörü Jacqueline McGlade, Mart'ta
Avrupa Parlamentosu’ndaki konuflmas›nda, 1998 ile 2005 aras›nda yaflanan yüze
yak›n y›k›c› taflk›nda, 700 kadar insan›n
yaflam›n› yitirdi¤ini ve yar›m milyon kiflinin yerinden oldu¤unu söyledi. McGlade,
bu dönemdeki taflk›nlar›n en az 25 milyar
avroluk zarara yol açt›¤›n› ve Avrupa nüfusunun %1.5’ini etkiledi¤ini belirtti.
Slovenyal› bir biyo-meteorolog ve
Hükümetleraras› ‹klim De¤iflikli¤i Paneli
(IPCC) üyesi olan Lucka Kajfez Bogataj,
tufanlar›n yol açt›¤› ölümlerin insanlar›
tarih öncesine döndürdü¤ünü belirtiyor.
Bogataj’a göre mesaj aç›k: “Art›k Avrupa’da yaflamak eskiden oldu¤undan
çok daha zor. Geçmiflte oldu¤undan daha fazla do¤al afet yafl›yoruz.”
Alpler ile Akdeniz ve Pannonian düzlüklerinin kesiflti¤i yerde bulunan 2 milyon nüfuslu Slovenya, son taflk›nlardan
fazlas›yla nasibini ald›. Ülkenin, iklim de¤iflikli¤inin kap›ya dayand›¤›n› ve gitgide
daha yerel ve günlük bir olay haline gel-
EC/EPA PHOTO/ANTONIO BAT
Sasa Petejan
EEA Haberleri
Sasa Petejan, Slovenya Ljubljana’da çal›flan çevre
gazetecisi.
‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹ ALANINDA YEN‹ YAYINLAR
‹ngiltere Çevre, G›da ve K›rsal ‹fller Bakanl›¤› (DEFRA)
taraf›ndan desteklenen “‹klim De¤iflikli¤i Alan›nda Hükümet
ve Sivil Toplum Kurulufllar›n›n Kapasitelerinin Gelifltirilmesi
Projesi (‹KL‹M-KAPGEP)” kapsam›nda haz›rlanan yeni
REC Türkiye yay›nlar›, kamu kurulufllar›nda görev alan
uzmanlar›n ve STK’lar›n, iklim de¤iflikli¤i alan›ndaki
uluslararas› toplant›lara daha etkin kat›lmalar›n›
kolaylaflt›racak bilgi ve öneriler içeriyor.
Yay›nlar›m›zdan edinmek için lütfen bizimle temasa
geçiniz.Gelen talepler eldeki stoklar do¤rultusunda baflvuru
s›ras›na göre karfl›lanacakt›r.
REC Türkiye Çevresel Bilgi Program›
Tel: 0312 491 95 72 • E-posta: [email protected]
yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 28
28-32_Columns.YUR.qxd
08/11/2006
17:43
Page 29
YEfi‹L BAKIfi
Jerome Simpson
Biliflim Teknolojileri
Say›sallaflan yönetiflim
Toplumun karar alma süreçlerine kat›l›m› ‹nternet sayesinde art›yor
lojileri (B‹T) kullan›m›n›n seçmen say›s›n›n düflmesi ve hükümete ilginin azalmas›
ile kendini gösteren, giderek kopuk bir
toplum yaratt›¤›n› öne sürüyor.
Öte yandan, Avrupa Komisyonu Ortak Araflt›rma Merkezi’nin 2004’te belirtti¤i gibi, bu, ‘yeni’ bir sivil toplumun katalizörü de olabilir. Bireyler B‹T’leri giderek
daha fazla kullanmakta, pek çok STK bu
teknolojilerden yararlanmakta. Sadece
yerel de¤il, kimlikler aras› (Kosovo/ Kosava örne¤indeki gibi) ve uluslar afl›r› düzeyde say›s›z konu bafll›¤› etraf›nda çevrimiçi topluluklar oluflmakta.
‹nternet, özgürlükçü flekilde düzenlenmifl, yönetim ve sorumlulu¤un paylafl›ld›¤› kat›l›m biçimlerine olanak sa¤l›yor.
Gayri resmî ve kolay eriflilebilir olup, ger-
Toplumla çevrimiçi buluflma
— AB biyoçeflitlilik
tart›flmalar›
B‹LG‹ VE SAYILAR
RYan›tlar: 1,469
Vatandafllar (kurulufllar de¤il):
Ulusal ve yerel STK’lar:
82%
6%
Biyoçeflitlilik eylemcileri:
69%
18-55 aras› yafl da¤›l›m›
93%
Daha önce genifl çapl› paydafl
de¤erlendirmelerine kat›lmam›fl olanlar: 88%
Kat›lan AB ülkeleri ve aday ülkeler: 26
‹lk 15 içindeki Orta ve Do¤u Avrupa Ülkeleri: Bulgaristan
(9.), Çek Cumhuriyeti (12.) ve Slovakya (13.)
çek dünyadakinden daha az yükümlülük
getiriyor. Yani, BM Kalk›nma Program›’n›n Demokratik Yönetiflim Grubu Direktörü Pippa Norris’in (www.pippanorris.com) ortaya att›¤› gibi, ‹nternet, lobicilik, iletiflim ve teflkilatlanma gibi baz› ifllerin yap›l›fl fleklini de¤ifltiriyor, böylece,
iktidar› ve kaynaklar› politik aktörler aras›nda ustaca da¤›t›yor.
Çevrimiçi tart›flma di¤er tart›flma flekillerinin yerini alacak m›? Avrupa Komisyonu, “Avrupa’daki Sesiniz” isimli <europa.eu.int/yourvoice> adresindeki portal›nda yan›t›n ‘hay›r’ oldu¤unu savunuyor.
“Bu yeni tart›flma fleklinin, bir Beyaz Kitaba verilen yaz›l› yan›tlar gibi geleneksel
dan›flma yöntemlerini tamamlayaca¤›n›,
çevrimiçi tart›flmalar›n yeni ve önemli bir
boyut getirdi¤ini, ancak sadece, paydafllar›n politika oluflturmaya kat›l›m› için
kullan›lan gereçler yelpazesinin bir parças› olduklar›n›,” ifade ediyor.
Çevrimiçi biyoçeflitlilik tart›flmalar›ndan toplanan istatistikler, ‹nternet’in, baflta genifl tabanl› paydafl yoklamas›na kat›lma flans› bulamayan kifliler olmak üzere,
politik oluflumlardaki her yafltan bireyin
kat›l›m›n› kolaylaflt›rd›¤›n› gösteriyor. Ayr›ca, tart›flmalara aday statüsündeki iki ülke de dahil olmak üzere 26 ülkenin katk›da bulunmas› az›msanmayacak bir baflar›. Tek sürpriz Estonya’n›n yoklu¤u oldu. ‹nternet’ten kafas› kar›flm›fl bu ülkeye
e-Estonya ad› yak›flt›r›ld›.
◗
AB Çevre Genel Direktörlü¤ü, Aral›k
2005’te, AB’nin 2010 y›l›nda biyoçeflitlilik
kayb›n› durdurma hedefine ulaflmak için
al›nacak önlemler konusunda ‹nternet ortam›nda sekiz hafta süren bir tart›flma süreci bafllatt›. Uygulama, 2004–2005 döneminde genifl bir paydafl kitlesinin yapt›¤›
tart›flmaya ek olarak, toplumun ve uzmanlar›n sürece kat›lmas› için yeni bir f›rsatt›.
Sonuçlar, en önemli 10 sorun ('tahsisli' fonlaman›n artt›r›lmas› gibi) ve çözüm
(toplum bilincinin art›r›lmas› gibi) üstünde fikir birli¤inin yan› s›ra, çevrimiçi anketin genelde olumlu karfl›land›¤›n› gösterdi. Ancak, kat›lanlar›n %9’u, anketin
alternatif çözüm önerme konusunda esnek olmamas›ndan yak›nd›. K›saca anket,
AB’nin k›sa liste haline getirilmifl önceliklerinin sorgulanmadan onaylanmas›na
arac› oldu ve karfl›l›kl› tart›flma ortam›
sa¤lamad›.
UNESCO ise hâlen, Bilgi Toplumu
Dünya Zirvesi eylem plan›n›n çok paydafll› uygulanmas› yönünde çevrimiçi bir
tart›flma yürütüyor, farkl› konularda küresel paydafllardan görüfl istiyor, bunlar› ‹nternet ortam›nda paylafl›yor. UNESCO'nun sonuçlar› analiz etmesi zaman
alacak ama, bu uygulama kat›lanlara daha fazla konuflma özgürlü¤ü veriyor.
Çevre Genel Direktörlü¤ü benzeri resmi kurumlar tabanlar›n› dinlemek, siyasî
giriflimleri ve yerel geliflmeleri tart›flmak
için ‹nternet'i giderek daha fazla kullan›yor. Yine de, çevrimiçi tart›flman›n aç›k
yönetiflime yeni bir model olup olmayaca¤›n› zaman gösterecek. Kimileri, baflta ‹nternet olmak üzere bilgi ve iletiflim tekno-
Bilgi Toplumu olmak bizim elimizde! Düflünce ve
önerilerinizi <[email protected]> adresine
‹nglizce olarak yazabilirsiniz.
‹klim hakk›nda merak etti¤iniz her fley…
www.iklimlerdegisiyor.info
Türkiye’de ‹klim De¤iflikli¤i Politikalar›n›n Tan›t›lmas› Projesi'nin web sitesi www.iklimlerdegisiyor.info aç›ld›.
Türkiye'nin elektronik ortamdaki en kapsaml› iklim de¤iflikli¤i sitesi olan iklimlerdegisiyor.info, proje
etkinliklerini duyurman›n yan› s›ra, iklim de¤iflikli¤i alan›nda çal›flan akademisyenler, sivil toplum örgütleri,
haberciler ve Kyoto Protokolü görüflmelerini izleyen ulusal kadrolar için en güncel bilgileri sunuyor, bir iletiflim
ve tart›flma platformu oluflturuyor.
T.C. Çevre ve Orman Bakanl›¤› Çevre Yönetimi Genel Müdürlü¤ü ve Exergia flirketinin orta¤› oldu¤u, ‹talyan
Çevre ve Arazi Bakanl›¤›'n›n ise efl-finansör olarak yer ald›¤› proje, Avrupa Komisyonu Çevre Genel Müdürlü¤ü
LIFE Fonu'nun deste¤iyle 2006-2008 aras›nda REC Türkiye’nin eflgüdümünde yürütülecektir.
29 | TEMMUZ-EYLÜL 2006
| yeflil UFUKLAR
28-32_Columns.YUR.qxd
08/11/2006
17:43
Page 30
YEfi‹L BAKIfi
Kristina Vilimaite
Kitapl›k
Yenilenebilir politikalar
El kitab›, de¤iflimi gerçeklefltiren gereçlerin 10 temel özelli¤ini anlat›yor
Yenilenebilir Enerji Politikas›
ve Siyaset: Karar süreci için
el kitab›
Çok tarafl› Çevre Anlaflmalar›na Uyum ve
Bunlar›n Uygulanmas› için El Kitab›
Editör Karl Mallon. Earthscan, 2006.
268 sayfa.
Birleflmifl Milletler Çevre Program› (UNEP). May›s 2006.
640 sayfa.
Yaln›zca baflar›l› yenilenebilir enerji politikalar›
tasarlamak için gerekli
mekanizmalar› ayr›nt›l›
ele ald›¤› için de¤il, e¤lenceli üslubu sayesinde
de politika belirleyenler
için gerçek bir baflucu kitab›.
‹lk befl bölümü yazan Mallon, kendi
deyifliyle “herkes görsün diye kirli çamafl›rlar› ortaya sermek” de dahil olmak üzere, baflar›s›z yenilenebilir enerji politikalar›n› anlatarak bafll›yor kitaba. Bu hatalardan yola ç›kan Mallon, baflar›l› bir yenilenebilir enerji politikas›n›n 10 temel özelli¤ini s›ral›yor ve baflar›l› bir politika de¤ifliminde kilit rol oynayan en önemli paydafllar› tan›ml›yor. Sonras›nda ise, olumlu
sonuçlar›n al›nmas› için etkin bir kat›l›m
modeli sunuyor. Hükümet, sanayi ve toplum aras›ndaki etkileflim, enerji konusundaki siyasî kampanyalar ele al›narak tart›fl›l›yor. Son olarak, ‹ngiltere, ABD, Hindistan, ‹spanya ve Kamboçya’dan örnek vakalar ile, Almanya’daki fotovoltaikler ele
al›n›yor.
Avrupa Rüzgâr Enerjisi Derne¤i icra
direktörü Corin Millais, “uluslararas› uzmanlar›n bu kitapta bir araya toplanan
bilgisi ak›ll›ca kullan›l›rsa, yenilenebilir
kaynaklar›m›z›n gerçek gizilgücünü ortaya ç›karabiliriz,” diyor.
Tahminlere göre, çevre konusunda bugüne dek 700’den
fazla uluslararas› anlaflma yap›ld›. Böyle antlaflma, sözleflme,
protokol ve di¤er çok tarafl› çevre anlaflmalar›na taraf olan
ülkeler, ellerindeki s›n›rl› kaynaklar nedeniyle bunlar› hayata geçirmede zorlan›yor.
Bu el kitab›, anlaflmalar›n etkili ve etkin biçimde uygulanmas›n› kolaylaflt›rmak üzere haz›rland›. Resmî, sivil, akademik ve profesyonel kurulufllardaki müzakereciler, politikac›lar, avukatlar, polis, gümrükçüler, araflt›rmac›lar ve yasa
taslaklar› haz›rlayanlar için faydal› bir kitap.
UNEP ve çeflitli ilgili kurumlar 2002'de konuyla ilgili yol gösterici ilkeler gelifltirmiflti. Yeni yay›mlanan bu el kitab›, söz konusu ilkelerin nas›l kullan›laca¤›n› aç›klarken, baz› ülkelerden örnek vakalara yer veriyor ve baz› çok
tarafl› çevre anlaflmalar›n› irdeliyor.
Dünyay› nas›l tükettik?
Lester R. Brown. Türkiye ‹fl Bankas› Kültür
Yay›nlar›. 2006. 230 sayfa.
'Dünya ekonomisi 1950-2000 aras›nda yedi kat artarken, dünyan›n do¤al
yaflam destek sistemleri ayn› kald›.
Su tüketimi üç kat
artt›, ama taze su
üretim
sisteminin
kapasitesi sadece biraz de¤iflti. Fosil ya-
k›tlardan kaynaklanan karbon dioksit
dört kat artt›, ama do¤an›n karbon dioksit emme kapasitesi çok az de¤iflti.'
Dünya Politika Enstitüsü'nün kurucusu Lester R. Brown, ne bahas›na olursa olsun 'kalk›nma'n›n, 'uygarl›k' olmad›¤› gerçe¤ini somut verilere dayanarak,
yal›n ve çarp›c› bir biçimde önümüze
koyuyor. ‹flin tuhaf›, baflta devletlerin
yöneticileri olmak üzere bu gidifli durdurabilecek kifli ve kurumlar›n benimsedi¤i politikalar›n a¤›rl›kl› olarak bu
tükenifli körükleme do¤rultusunda olmas›. Dünyan›n gidiflat› hakk›nda çok
boyutlu bir fikir sahibi olmak isteyenler
için yararl› bir kitap.
Türkiye’de
‹klim De¤iflikli¤i
Politikalar›n›n Tan›t›lmas› Projesi
‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹ ‹Ç‹N STK BULUfiMALARI
3 Kas›m 2006, ‹STANBUL
Kapsam:
Program:
Panel:
●
20 Aral›k 2006, ADANA
●
26 Ocak 2007, ‹ZM‹R
Ulusal ve uluslararas› alandaki güncel geliflmeler ve yürütülen çal›flmalar hakk›nda
bilgilendirmelerin yan›nda, sivil toplum kurulufllar›n›n süreçlere kat›l›m›na yönelik bilgi ve
görüfl al›flveriflinde bulunulacakt›r.
‹klim De¤iflikli¤i Alan›nda Ulusal ve Uluslararas› Geliflmeler STK’lar ‹klim De¤iflikli¤ine Nas›l
Bak›yor?
‹klim De¤iflikli¤i Alan›nda Ortakl›klar; Gerekli mi? Nas›l?
British Council taraf›ndan düzenlenen ve Türkiye program› REC Türkiye’nin iflbirli¤inde yürütülen
KuzeyGüneyDo¤uBat› foto¤raf sergisi, ‹ZODER Enerji Verimlili¤i Karikatür Sergisi ve çeflitli tan›t›m filmleri gösterimi
www.iklimlerdegisiyor.info
yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 30
●
[email protected]
28-32_Columns.YUR.qxd
08/11/2006
17:43
Page 31
REC TÜRK‹YE H‹BE PROGRAMI
REC Türkiye 1. Hibe Program› kapsam›nda desteklenen
36 proje tamamland›.
REC Türkiye 2. Hibe Program› bafll›yor... Dar›s› yeni projelerin bafl›na..!
REC Türkiye Hibe Program› Tel. (0312) 491 95 12
E-posta: [email protected][email protected]
28-32_Columns.YUR.qxd
08/11/2006
17:44
Page 32

Benzer belgeler