kabaran - REC Türkiye
Transkript
kabaran - REC Türkiye
01_kapak.qxd 08/11/2006 17:33 Page 1 BÖLGESEL ÇEVRE MERKEZ‹ DERG‹S‹ - ÜÇ AYDA B‹R YAYIMLANIR Y›l 2 Say› 3 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 5.00 YTL KABARAN KR‹Z Say›sal yönetiflim Do¤al alanlarda kontrolsüz büyüyen tatil ve turizm endüstrisi, kendi bindi¤i dal› kesiyor. Toplumun karar alma süreçlerine kat›l›m› ‹nternet sayesinde art›yor. sayfa 18 sayfa 29 ▼ Turizmde s›cak mevsim Küresel iklim de¤iflimi ve plans›z yerleflimler gibi yanl›fl arazi kullan›mlar› sonucunda günümüzde çok daha fazla sele maruz kal›yoruz. sayfa 14 ▼ Gelece¤imizi götüren seller ▼ Bu yay›n Avrupa Komisyonu taraf›ndan desteklenmektedir. Son y›llarda büyük taflk›n say›s›nda görülen art›fl, hem do¤an›n hem de insan›n ihtiyac›n› dengeleyecek bir su yönetiminin aciliyetini gösteriyor 02_önkapakici 08/11/2006 17:34 Page 1 REC Türkiye Yay›nlar› için Kitapl›¤›n›z›n raflar›nda yer aç›n! REC Türkiye’nin haz›rlad›¤› yay›nlar okuyucular›yla bulufluyor! Yay›nlar farkl› paydafllara çevre alan›ndaki çal›flmalar›nda yol göstermeyi hedefliyor. REC Türkiye’nin, çevre alan›nda AB uyum sürecini desteklemeye yönelik olarak Nisan 2005, Mart 2006 ve Haziran 2006 ’da düzenledi¤i üç toplant›n›n sunum ve tart›flmalar› kitaplaflt›r›ld›. Yay›nlar, toplant› ç›kt›lar›n›n ilgili tüm taraflara aktar›m›yla, AB çevre mezvuat›n›n üstlenilmesi, çevresel altyap› projelerinin finansman› ve sürdürülebilir kalk›nma hedefinin AB’ye uyum sürecine entegrasyonu gibi farkl› alanlarda Türkiye’deki çevresel paydafllar›n kapasite geliflimi ihtiyaçlar›na kal›c› yan›tlar vermeyi amaçl›yor. REC Türkiye’nin 2004 y›l›nda AB üyelik sürecine STK’lar›n aktif kat›l›m›n› desteklemeye yönelik bafllatt›¤› bir dizi toplant›n›n ilk ikisinin ç›kt›lar›, iki ayr› kitapla paydafllarla bulufluyor. Kitaplar, Mart 2005 ve fiubat 2006 tarihlerinde düzenlenen ve AB-STK Diyalo¤u ile Karar Alma Süreçlerinde STK’lar›n Rolü konular›n›n derinlemesine tart›fl›ld›¤› toplant›lar›n sunumlar› ve tart›flmalar›ndan olufluyor. Yay›nlar›m›zdan edinmek için lütfen bizimle temasa geçiniz. Gelen talepler, eldeki stoklar do¤rultusunda baflvuru s›ras›na göre karfl›lanacakt›r. REC Türkiye Çevresel Bilgi Program› Tel: 0312 491 95 72 • E-posta: [email protected] 03-5ForumYURR.qxd 08/11/2006 17:36 Page 3 ‹Ç‹NDEK‹LER yeflil UFUKLAR Y›l 2 Say› 3 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | ISSN 1305-5232 Yeflil Ufuklar, Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Çevre Merkezi (REC)’nin üç ayda bir yay›mlanan ve özgün ad› Green Horizon olan dergisinin Türkiye uyarlamas›d›r. Yeflil Ufuklar, Green Horizon dergisinde yer alan haber ve makalelerin yan› s›ra Türkiye’den haber ve makalelere de yer vermektedir. Yeflil Ufuklar, REC’in karar alma süreçlerine kat›l›m› destekleme, bölgesel paydafllar aras›nda iflbirli¤ini teflvik etme gibi amaçlar›na hizmet eder. Yeflil Ufuklar, Orta ve Do¤u Avrupa’da çevre ve sürdürülebilir kalk›nma alan›nda önemli konulara ve gerçek öykülere yer vermektedir. Dergi, ifl dünyas›, uluslararas› kurulufllar, hükümet, yerel yönetimler, sivil toplum kurulufllar›, akademik kurumlar ve bas›n için yararl› bir kaynakt›r. Yeflil Ufuklar’da yer alan fikir ve görüfllerin Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Cevre Merkezi (REC) ve REC Türkiye’nin görüfllerini yans›tmas› gerekmez. Yeflil Ufuklar, elektronik olarak www.rec.org.tr adresinden incelenebilir. 10 Yeflil Ufuklar Yay›n Sahibi: REC Türkiye ad›na Dr. Sibel Sezer Eralp BTA PRESSPHOTO DERG‹ EK‹B‹ KAPAK KONUSU Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü: Yeflim A. Ça¤layan 10 Su üstüne yaz›lmam›fl çözümler 14 Gelece¤imizi götüren seller Yaz› ‹flleri Müdür Yard›mc›s›: Mehmet Ali Üzelgün Editör: Nafiz Güder Çeviri: Özge Gezerler, Gülsima Baykal Son Okuma: Duygu Güven Özgün Tasar›m ve Uyarlama: Turgay Ar›k Yay›n Hizmetleri: Bayt Bilimsel Araflt›rmalar Bas›n Yay›n ve Tan›t›m Ltd. fiti., Ziya Gökalp Cad. 30/31, K›z›lay, Ankara. Tel. 0312 431 3062 Bask›: Miki Matbaac›l›k San. ve Tic. Ltd. fiti. Matbaac›lar Sitesi 560. Sok., No:27, ‹vedik, Ankara Tel. 0312 395 2128 Bask› Tarihi: 15.11.2006 Son y›llarda s›kça yaflanan büyük taflk›nlar, bölgede acilen kapsaml› bir su yönetimi planlamas› gere¤ini gösteriyor. Parasal kayna¤›n yan› s›ra, bütün su kullan›c›lar›n› gözeten bir yaklafl›m gerekli. Küresel iklim de¤iflimi ve plans›z yerleflimler gibi yanl›fl arazi kullan›mlar› sonucunda günümüzde çok daha fazla sele maruz kal›yoruz. SÖYLEfi‹ KAPAK KONUSU 5 Kabaran Kriz KATKIDA BULUNANLAR ■ Güzin Arar ■ Yunus Ar›kan ■ Os Davis ■ fiebnem Feriver ■ Deniz Gümüflel ■ ■ Elisabeth Jeffries ■ Prof. Dr. Mikdat Kad›o¤lu ■ Wojciech Kosc ■ Kerem Okumufl ■ Hande Özüt ■ Elif Pekin ■ Sasa Petejan ■ Kristina Vilimaite Çiçe¤i burnunda Genel Direktör'ün önceli¤i biyoçeflitlilik ve iklim T›pk› canl› tafl›yan bir gemi gibi, su kaynaklar›n›n yönetimi de hassas bir denge gerektiriyor. Bal›kç›l›k, sulama, ulafl›m, taflk›n yönetimi ve do¤al habitatlar›n hepsinin su kaynaklar›ndan beklentisi farkl›. Denge sa¤lanmad›kça hiçbirinin baflar›l› olmas› mümkün de¤il. Avrupa Komisyonu çevre genel direktörlü¤ü görevine getirilen Mogens Peter Carl ile söylefli. MERCEK Sustainable development: Janos Zlinszky Information and research: Jerome Simpson Funds and investments: Jennifer McGuinn Public participation: Magdolna Toth Nagy Environment and security: Marta Szigeti Bonifert Environmental policy: Oreola Ivanova Business and corporate responsibility: Robert Nemeskeri Environmental law: Stephen Stec New EU member states: Beata Wiszniewska South Eastern Europe: Radoje Lausevic Turkey: Dr. Sibel Sezer Eralp KAPAK RESM‹ Laszlo Falvay Turizmde s›cak mevsim D‹⁄ER BÖLÜMLER Do¤al alanlarda kontrolsüz büyüyen tatil ve turizm endüstrisi, kendi bindi¤i dal› kesiyor. Forum 4 D›fl Haberler 6 Türkiye’den Haberler 8 REC BÜLTEN‹ 20 22 REC Bülteni 24 Türkiye'nin en tarafs›z çevre platformu EEA Haberleri 28 REC Türkiye Direktörü Dr. Sibel Sezer Eralp, REC Türkiye Ofisi'nin iki y›l içinde çevre alan›nda ortaya koydu¤u fark› Yeflil Ufuklar'a anlatt›. Biliflim Teknolojileri 29 Kitapl›k 30 Birinci Hibe Program›'n›n ard›ndan Birinci aflamas›n›, 36 projeye destek vererek tamamlayan REC Türkiye Hibe Program›'n›n baflar› öyküsü. 18 ‹LET‹fi‹M ▼ EDITORIAL BOARD Küçük iflletmeler giriflimi, flirketlerin yenilenebilir kaynaklar sektöründe bölgesel f›rsatlar yakalamas›na yard›mc› oluyor. Editör [email protected] Abone ifllemleri [email protected] ▼ Editor-in-Chief: Pavel Antonov Deputy Editor: Greg Spencer Sales Officer: Alex Gregorio Designer: Patricia Barna Proofreaders: David Landry Administrative Officer: Emese Gal Webmasters: Tamas Bodai, Vadim Ostapenko 18 Sürdürülebilirli¤e destek ▼ Green Horizon MAGAZINE TEAM 17 Bölgesel Çevre Merkezi REC Türkiye ‹lkbahar Mahallesi, 15. Cadde, 296. Sokak, No: 8, 06550 Y›ld›z Çankaya, Ankara-Türkiye Tel: (90-312) 491 95 30 Faks: (90-312) 491 95 40 Web: www.rec.org.tr MTI GÖRSELLER Antonio Bat ■ B‹LTEK-TÜB‹TAK ■ BTA Pressphoto ■ daspasimirakli.com ■ EC/EPA Photo/CTK ■ Eco Counselling Centre Galati ■ European Policy Centre ■ Laszlo Falvay ■ Goldman Foundation ■ Ali Güder ■ MTI ■ Mevlüt Partal ■ Lubos Pavlicek ■ Polish Green Network ■ REC Arflivi ■ REC Türkiye Arflivi ■ Laszlo Szabo ■ UNEP Society-Bulgaria ■ Mehmet Ali Üzelgün ■ Robert Wawrety 3 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | yeflil UFUKLAR 03-5ForumYURR.qxd 08/11/2006 17:36 Page 4 FORUM editörden Yaflam Yürüyüflü Ferenc Markus, orta boylu, fazla atletik yap›l› olmayan, sakal› hafif k›rlaflm›fl bir adam. Onu ilk gördü¤ünüzde dikkatinizi çekense, sizi etkileyen, adeta içinize iflleyen mavi gözleri. Markus, WWF Macaristan direktörü. Haziran ay›nda, Tuna’n›n Macaristan topraklar› içindeki 450 km’lik sahili boyunca bir yürüyüfl yapt›. Amac›, insanlarla nehir aras›ndaki dostlu¤u yeniden kurmakt›. Bu, gerçekten çetin bir ifl. Seddeler ve nehir k›y›s›ndaki caddeler boyunca hâlâ duran kum torbalar›, ilkbahardaki taflk›n› belleklerde canl› tutuyor. Macarlar, Nisan boyunca bu çamurlu azg›n sulardan evlerini korumak için gece-gündüz çal›flt›. Baz›lar› baflard›, ancak ço¤u için bu mümkün olmad›. Darmada¤›n olmufl yap›lar›n ve harabeye dönmüfl evlerin görüntüleri haftalarca ekranlara yans›d›; polis ve askerler taflk›n bölgelerine yard›m ulaflt›r›rken, politikac›lar da birbirini suçlay›p durdu. Nehrin afla¤› k›sm›nda, Tisza Nehri’nin isyana kat›ld›¤› bölümde bu manzara daha da iç karart›c›yd›. S›rbistan’›n bat›s›ndaki Vojvodina, Romanya’n›n genifl bir bölümü ve Bulgaristan’›n küçük bir bölümü sular alt›ndayd›. Görünüfle göre, beflerî ve ekonomik maliyetin boyutu, nehre duyulan k›zg›nl›¤› art›rm›flt›. Oysa Markus’a göre durum hiç öyle de¤il. Markus, 270 köye gidip 105 uzmanla konufltuktan sonra Szendentre’de Tuna Nehri k›y›s›ndaki REC merkez ofisine u¤rad›. Binalar›m›z›n zemin katlar› taflk›n sonras›nda hâlâ kurumam›flt› ve Markus, “insanlar bu nehri seviyor,” diye anlatmaya koyuldu¤unda aç›kças› tepkim biraz flüpheci oldu. Markus bu tezini, çok eski bir gerçekten al›nt› yaparak savundu. "Evim bir otoyola, bir otoparka ya da al›flverifl merkezine baks›n," diyen birini duydunuz mu hiç? Pek mümkün de¤il. Prag’dan Ankara’ya kadar kime sorsan›z ister bir göl, ister bir nehir ya da yeflillikler içinde bir gölet olsun, herkes suya bakan bir ev ister. ‹flte Markus’un iyimserli¤i buradan kaynaklan›yor –insanlar suya de¤er verir, o yüzden de zorunlu olarak onu korumal› ve onunla uyum içinde yaflayabilmelidir. Markus, s›rf bu gerçe¤i bir kez daha do¤rulamak için nehir boyunca yürüdü, yol boyunca suyun erdemlerini vurgulad› ve insanlar› suyu, ne kendilerinin ne de do¤an›n zarar görece¤i biçimde kullanmalar› konusunda ikna etmeye çal›flt›. Bu görüfl, do¤a koruma alan›nda 20 y›l› aflk›n tecrübesi olan birinden gelince inand›r›c› oluyor. Dahas› Markus, insanlar›n ço¤unun asl›nda taflk›n› bekledi¤ini söyledi¤ini de belirtti. Bu insanlar, kendi r›zalar›yla nehrin k›y›s›na ev yapt›klar›n› ve bu tercihlerinin sonuçlar›n›n da bilincinde olduklar›n› kabul ediyor. yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 4 UNEP SOCIETY — BULGARIA Pavel Antonov VAHA: Birleflmifl Milletler Çevre Program›’n›n (UNEP) sponsorlu¤unda çocuklar için 2006 y›l›nda düzenlenen resim yar›flmas›na Bulgaristan’dan kat›lan 14 yafl›ndaki Marchela Ivo Delcheva, hayat› bir damla su olarak resmetmifl. Ancak takdir edilebilecek böyle bir tutum, yetkililerin yeni ve daha yüksek seddeler yapma yükümlülü¤ünü ortadan kald›r›r –ki seddeleme, taflk›nlara karfl› bölgede uygulanan en yayg›n ve k›sa vadeli çözümdür. Bu tutum, karar mercilerini daha stratejik düflünme ve hareket etme yönünde teflvik de eder; belli bölgelerde, nehirlere do¤al yollardan yay›l›p seddelerin ard›na dek taflabilecekleri genifl alanlar ay›rmak gibi. Zaten Romanya Nisan'da, giderek yükselen sular›n nehrin afla¤›s›ndaki yerleflimlere zarar vermesini önlemek için acil bir önlem olarak bu yola baflvurmufltu. Markus’a göre Macaristan su iflleri yetkilileri do¤ru yolda. “Yapt›¤›m›z önerilere gayet aç›klar,” diyerek bu tutumu onaylarken, tar›m›n nehir üzerinde hâlâ çevresel bir bask› oldu¤unu da belirtiyor. Macaristan, ülkedeki belli bafll› nehirlerin çevre dostu yönetimini hedefleyen birkaç siyasî giriflimde bulundu. Bunlar aras›nda Tisza Nehri için 2001'de bafllayan yeni Vasarhelyi plan› ile, taflk›n ovalar›n›n sür- dürülebilir kalk›nmas› için 2002'de bafllayan Budapeflte Giriflimi de var. Bunlardan ikincisi, bölgedeki befl baflbakan taraf›ndan da destekleniyor. AB üyesi olan Macaristan'›n, her ne kadar sanayiciler ve yeflil gruplar taraf›ndan elefltirilse de somut bir yasal çerçeve sa¤layan AB Su Çerçeve Direktifi’ne tam olarak uymas› gerek. Geriye Markus’un 'parçalanma' dedi¤i tek bir sorun kal›yor. Markus, "nehir çok karmafl›k bir sistem, ve mozai¤in bütün parçalar› do¤ru yere oturtulmal›," diyor. Daha güçlü bir siyasî iradeyle birlikte, taflk›n kontrolü, su tedariki, tar›m, turizm, tafl›mac›l›k ve do¤a koruman›n eflit ve bütüncül biçimde ele al›nmas›yla Macaristan’›n güçlü bir nehir yönetimine sahip olma flans› çok yüksek. Tabii di¤er Orta ve Do¤u Avrupa ülkelerinin de. Pavel P. Antonov 03-5ForumYURR.qxd 08/11/2006 17:36 Page 5 FORUM söylefli EUROPEAN POLICY CENTRE Mogens Peter Carl, Ticaret Genel Direktörlü¤ü'ndeki görevini befl y›l sürdürdükten sonra Kas›m ay›nda Avrupa Komisyonu çevre genel direktörlü¤ü görevine getirildi; kimilerine göre bu iki sorumluluk birbirine z›t nitelikte. Danimarka vatandafl› olan Carl, bu görev de¤iflikli¤ini, AB ile Orta ve Do¤u Avrupa’n›n çevresel önceliklerini yaz›l› bir söyleflide Green Horizon'a anlatt›. Çevre genel direktörlü¤ü (GD) görevine bafllaman›zdan bu yana dört ay geçti, bu süre zarf›nda Avrupa’n›n öncelik verdi¤i çevre sorunlar›na bak›fl›n›z nas›l bir de¤iflim gösterdi? Avrupa’da çevrenin iyilefltirilmesi her zaman kafa yordu¤um bir konu olmufltur. Asl›na bakarsan›z, ben daha önce, ticaret genel direktörlü¤ü görevim s›ras›nda ticarî müzakerelere kat›ld›¤›mda ister istemez Avrupa’n›n çevresel önceliklerinin birço¤uyla öyle ya da böyle karfl› karfl›ya kal›yordum. O yüzden, 'yeflil' (yani 'deneyimsiz') bir çevre genel direktörü olarak atanmam›n Avrupa’n›n öncelikli çevre sorunlar›na yaklafl›m›m› öyle çok fazla de¤ifltirdi¤ini söyleyemem. En büyük fark, flimdi çevre koruman›n ve çevre sorunlar›n› ön plana ç›karman›n o büyük sorumlulu¤unu paylafl›yor olmam. Asl›nda 'çevre' bafll›¤› alt›nda toplanan konular›n çok çeflitli olmas› insan›n gözünü korkutuyor ve bunlar Komisyon’un çal›flma program›n›n büyük bölümüyle de yak›ndan ilgili. Hedeflerimize ulaflt›raca¤›n› umdu¤um bir di¤er yol da, di¤er genel direktörlükleri çevre konusunu kendi politikalar›na katmaya teflvik etmek. En acil çevre sorunlar›m›zdan ikisi iklim de¤iflikli¤i ve biyoçeflitlilikte yaflanan kay›pt›r. Her ikisinin de varl›¤›m›z› tehdit etti¤ini söylemek abart›l› olmaz. ‹klim de¤iflikli¤ine Avrupa ölçe¤inde çok fazla öncelik veriyoruz. Ben de bu zorlu¤u aflabilmek amac›yla bir ‹klim De¤iflikli¤i Direktörlü¤ü kurarak Çevre GD’nde de¤ifliklikler yapt›m. Ayn› zamanda biyoçeflitlili¤in korunmas›n› ve sürdürülebilir kullan›m›n› da özendirici çal›flmalar yürütüyoruz. Son olarak, 2010 y›l› itibariyle biyoçeflitlilikteki kayb› durduracaksak neler yap›lmas› gerekti¤ini ortaya koyan bir iletiflim yöntemi benimsedik. Asl›nda ihtiyac›m›z olan gereçlerin birço¤u hali haz›rda mevcut, o yüzden as›l odaklanaca¤›m›z nokta yeni yasalar yapmak yerine mevcut yasalar›n gere¤ince uygulanmas›n› sa¤lamak olacak. Birlik'te yaflanan son geniflleme çevresel öncelikleri nas›l etkiledi? Asl›nda geniflleme Birlik'in çevresel önceliklerinde köklü bir fark yaratmad›. Biz, 25 üye ülkenin –hepsini olmasa dabüyük bölümünü ilgilendiren sorunlar üstünde çal›fl›yoruz ve eylem plan›m›zda da belirtildi¤i gibi, temel yaklafl›m›m›zda büyük bir de¤ifliklik yok. Yeni üye ülkeler AB’nin zengin biyoçeflitlili¤ine çok önemli bir katk› sa¤lad›, ancak AB’ye girmenin, bu ülkelerin ekonomik, sosyal ve çevresel sistemleri aras›ndaki dengeyi olumsuz yönde etkilemeyece¤ine emin olmam›z gerekiyor. Mesela bu yeni üyelerin ço¤unun sahip oldu¤u, do¤al aç›dan hâlâ çok de¤erli tar›m alanlar›, toplumsal de¤iflimden veya piyasa güçlerinden zarar görebilir. Benzer biçimde, ulafl›m altyap›s›n› iyilefltirme ihtiyac› çevreye zarar verebilir. Bu durum AB’yi, sürdürülebilir ekonomik kalk›nmay› teflvik ederken, biyoçeflitlili¤i ve ekosistemleri koruma yollar›n› da aramaya itti. Bunun bir yolu, Ortak Tar›m Politikas›’n›n k›rsal kalk›nma aya¤›n› güçlendirmekten geçiyor. Eski üyelerin bu alanda tecrübesi çok. Onlar, do¤al aç›dan çok de¤erli tar›m alanlar›n› desteklemenin k›rsal ekonomilerde büyük bir geliflme sa¤layaca¤›n› bi- liyor. Yeni altyap›n›n çevre üzerindeki etkisini en aza indirmek de büyük önem tafl›yor. Dedi¤im gibi, önemli olan mevcut çevre politikas›n› düzgün biçimde hayata geçirebilmek. Bu, yaln›zca mevzuata uyulmas›n› sa¤lamak de¤il, mevzuat›n gerekli yat›r›mlar, uygulama için gereken idarî kapasiteler v.s. aç›s›ndan gerçekçi olup olmad›¤›n› s›namak anlam›na da geliyor. Genifllemenin beraberinde getirdi¤i bir di¤er büyük de¤iflim, Balt›k Denizi gibi Avrupa’ya kat›lan baz› bölgelerin AB politikalar› oluflturulurken daha çok dikkate al›nmas›. Romanya ve Bulgaristan’›n üyeli¤iyle Karadeniz’e de daha çok odaklanmak gerekecek. 2005 y›l› May›s ay›nda Manchester Üniversitesi’nin yapt›¤› bir çal›flma, Doha Round’la ticaretin liberallefltirilmesinin çevreye büyük zarar verebilece¤i konusunda uyar›yordu. Art›k çevre genel direktörü oldu¤unuza göre, serbest ticarete bak›fl›n›zda bir de¤ifliklik var m›? Aç›kças› hem ticaretin hem de ticaretin liberalleflmesinin önemli ekonomik, toplumsal ve çevresel etkileri olabilir, –hem olumlu hem de olumsuz yönde. ‹flte tam da bu nedenle Ticaret GD daha 1999'da Sürdürülebilirlik Etki De¤erlendirme Program›’n› bafllatt›, bu programda Manchester Üniversitesi’nin uzmanlar› da çok önemli bir rol oynad›. Ticaretin çevre üstündeki etkilerinin hem olumlu, (örne¤in çevre dostu ürün ve teknolojilerin ticaretiyle veya daha verimli üretim süreçlerinin özendirilmesiyle); hem de olumsuz, (hurma ya¤› ve soya gibi tar›m ürünlerinin ticaretinin artmas›n›n çölleflmeyi de art›rmas› gibi) olabilece¤ini unutmamak gerek. Burada zor olan, ticaretin olumlu özelliklerini azamiye ç›kar›rken olumsuz yönlerini asgariye indirmek. Planlanan iki veya çok tarafl› ticaret anlaflmalar›n›n etki de¤erlendirmelerine biyoçeflitlili¤i de katmay›, ya da Nesli Tehlike Alt›nda Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararas› Ticaretine ‹lifl- 'Zor olan, ticaretin olumlu özelliklerini azamiye ç›kar›rken olumsuz yönlerini asgariye indirmek.' kin Sözleflme'de (CITES) yer alan önlemleri almay› öneren Biyoçeflitlilik Bildirimiz bu noktada yine önemli bir katk›da bulunuyor. AB’nin bu alanda gösterdi¤i çabalara bir baflka örnek de AB’ye giren bütün kerestenin yasal olmas›n› sa¤lamay› amaçlayan ve taraf ülkelerle özel anlaflmalar› da kapsayan Orman Yasas›n›n Uygulanmas›, Yönetiflim ve Ticarete iliflkin Eylem Plan›m›z. ▼ Çiçe¤i burnunda Genel Direktör’ün önceli¤i biyoçeflitlilik ve iklim Devam› sayfa 16’da 5 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | yeflil UFUKLAR 06-09_CEENewsYUR.qxd 08/11/2006 17:37 Page 6 HABERLER orta ve do¤u avrupa K‹RL‹L‹KLE MÜCADELE ■ Tar›msal at›klar› süzmek için sazl›klardan yararlan›lan bir pilot proje, Tuna Delta’s›nda tar›mla geçimini sa¤layan çiftçilere, Karadeniz’e dökülen kirlili¤i azaltma konusunda örnek oluyor Bu yenilikçi giriflim, Tuna'n›n Moldova, Ukrayna ve Romanya’dan geçen kolu olan Prut Nehri havzas›nda uyguland›. Proje, Karadeniz’de su yosunlar›n›n ço¤almas›na ve bunun sonucunda sudaki di¤er organizmalar›n oksijensiz kalmas›na yol açan yüksek düzeylerdeki organik kirlenme sorununu çözmeyi hedefliyor. Bu çal›flma, Birleflmifl Milletler Kalk›nma Program›/ Küresel Çevre Fonu’nun bir giriflimi olan Tuna Bölgesel Projesi taraf›ndan 30,900 avroluk bir hibeyle desteklendi. Projeyi yürüten Rumen sivil örgütü Eco Counselling Centre Galati ile Moldovya Ekolojik Hareketi, havzan›n k›rsal kesimlerinde görülen kirlili¤in temel nedeninin, topland›ktan sonra do¤rudan do¤ruya toprak üstünde depolanan tar›msal at›klar oldu¤unu saptad›. Afl›r› besin maddeleri buradan yeralt› ve yerüstü sular›na s›z›yor. Bölgedeki çiftçilerin, al›flageldikleri bu uygulamay› de¤ifltirmek için ne yeterli malî kaynaklar› ne de gerekli bilgileri var. Pilot projenin uyguland›¤› Romanya’daki Mastacani ve Moldova’daki Baurci Moldoveni köylerindeki sorunun as›l kayna¤› da bu. Sorunun çözümü için Romanya’da ve Moldovya’da, aralar›nda yerel yetkililerin, e¤itimcilerin, çiftçi ve ö¤rencilerin de bulundu¤u yaklafl›k 450 kiflinin kat›ld›¤› toplant›lar düzenlendi. Çevre e¤itimi, organik at›k iflleme tesisleri kurulmas›, ya¤mur sular›n›n yüzey sular›na kar›flmas›n› a¤aç ve sazl›klarla engelleme çözümlerini kat›l›mc›lar öncelikle tercih etti. Pilot proje bölgelerinin sakinleri ve ö¤renciler, geçen y›l sazl›klar oluflturmufltu; ancak beklenmedik taflk›nlar bunlara büyük zarar verdi. Buna ra¤men, pilot bölgelerdeki su kalitesi ölçüm- ECO COUNSELLING CENTRE GALATI Drenaj ar›tmas› leri, zarar görmeyen sazl›k bölgelerden akan sulardaki nitrat seviyesinin neredeyse %50 oran›nda azald›¤›n› gösterdi. Proje yürütücüleri, ö¤renci ve ö¤retmenler için e¤itim paketlerinin gelifltirilmesi; 200 kadar ö¤retmenin e¤itilmesi; ö¤rencilerin biyoçeflitlilik, su ve sa¤l›k, insan›n su ekosistemleri üzerindeki etkileri hakk›nda bilgilenmesini içeren bir e¤itim program› da gerçeklefltirdi. Programda kuramsal derslerin yan› s›ra, okullarda su analizinin yap›lmas› ve organik at›k birimlerinin kurulmas› gibi uygulamalar da yer ald›. Projenin meyvelerinin, havzada yaflayan di¤er sakinleri de benzer uygulamalara teflvik etmesi umuluyor. Daha fazla bilgiyi, <www.cceg.ro/eng/projectPrut.htm> adresinde bulabilirsiniz. KATI ATIKLAR S‹V‹L TOPLUM Slovak hükümeti uzlafl›yor ■ Slovak hükümeti, AB yap›sal ve uyum fonlar›n›n programlanmas› konusunda halk›n kat›l›m›yla gerçekleflen görüflmeleri STK’lar›n geçti¤imiz k›fl boykot etmesine karfl› ad›mlar att›¤›n› ileri sürdü. Green Horizon’›n 2006 Mart say›s›nda yer alan habere göre, Slovakya’daki bir çok STK, hükümetin düzenledi¤i ve 2007 ile 2013 aras›nda tahsis edilmesi beklenen 10 milyar avroluk AB fonunu devletin nas›l kullanaca¤›na iliflkin görüflmelerden çekilmiflti. STK’lar, AB yasas›n›n büyük önem verdi¤i ortakl›k ilkesinin ihlâl edildi¤inden ve katk›lar›n›n sürekli olarak görmezden gelindi¤inden yak›n›yordu. Söz konusu fonlar›n programlanmas›ndan sorumlu Bay›nd›rl›k ve Bölgesel Kalk›nma Bakanl›¤›, bu flikâyetleri dikkate alan ad›mlar att› ve STK’lar›n görüflmelere döndü¤ünü bildirdi. Bakanl›ktan Lubica Sabadosova, “baz› STK temsilcilerinin çal›flma gruplar›ndaki ve denetleme komitelerindeki üyeliklerini ask›ya alma karar› üzerine bakanl›¤›n›n, hem AB fonlar›n›n programlanmas›nda görev alan bütün bakanl›klar›n temsilcilerinin hem de STK temsilcilerinin kat›ld›¤› bir toplant› düzenledi¤ini,” bildirdi. Sabadosova'ya göre toplant›da, STK’lar›n harcama plan›n›n birinci tasla¤› üzerindeki görüflleri tart›fl›ld› ve sorumlu bakanl›klar, uygulama konusunda tart›flmaya aç›k olduklar›n› belirtti. Sabadosova, plan›n ikinci tasla¤›nda birçok STK’n›n yorumuna da yer verildi¤ini ve hem hükümet hem de bakanl›k düzeyinde gerçeklefltirilen fonlar›n harcanmas›na iliflkin sonraki birçok toplant›ya STK temsilcilerinin de kat›ld›¤›n› sözlerine ekledi. Sabadosova ayr›ca, Çingeneler gibi d›fllanm›fl toplumlar›n AB fonlar›ndan yararlanmas› konusunda STK’lar›n endiflelerinin de ele al›nd›¤›n› bildirdi. Fonlar›n %65’inden fazlas› taflradaki altyap› ve eriflilebilirli¤in iyilefltirilmesi için ayr›l›rken, harcama plan›n›n en önemli önceliklerinden biri de 'd›fllanm›fl Çingene toplumlar›' olarak tan›mland›. yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 6 Bakanlar kat› at›k yakmaya karfl› ■ Yefliller, kat› at›klar› yakmak yerine yeniden kazanmay› ve kullanmay› tercih ettiklerini ortak bir bildiriyle duyuran Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya hükümetlerini kutlad›. 4-5 May›s'ta Slovakya'n›n Kosice flehrindeki toplant›da bir araya gelen 'Visegrad Dört' ülkelerinin çevre bakanlar›, belediye at›k yakma tesislerini 'at›k yok etme' tesisinden ziyade birer 'at›k ›slah' tesisi olarak s›n›flamak isteyen AB önerisine karfl› ç›kt›. Bakanlar›n bildirisi, "daha verimli seçenekler olmad›¤› sürece, at›k direktifinde, geri kazan›m ve yeniden kullan›m›n, enerji elde etmeden daha önemli oldu¤unun alt›n›n çizilmesini," istiyor. K›tan›n en büyük yeflil kurulufllar birli¤i olan Avrupa Çevre Bürosu da (EEB), bu yaklafl›m› övdü. EEB'nin AB Politika Direktörü Stefan Scheuer, "Visegrad bakanlar›, Komisyon'un önerisinin kabul edilemez oldu¤unun fark›nda," diyor. Scheuer, önerilen s›n›flaman›n, "flirketlerin at›klar›n› yakmalar›n› çok daha kolay hale getirdi¤ini," söylüyor. "Oysa AB'nin at›k politikas›, baflta biyolojik at›klar olmak üzere, at›klar›n yak›lmas›n› teflvik etmemeli." 06-09_CEENewsYUR.qxd 08/11/2006 17:37 Page 7 HABERLER AB'den Güncel Haberler ■ GDO’lara Aarhus kurallar› TARIM AB, Aarhus Sözleflmesi’nin bilgiye eriflim ve toplumun kat›l›m› flartlar›n›n hükümetlerin geneti¤i de¤ifltirilmifl organizmalar (GDO) hakk›ndaki kararlar› için de geçerli olmas›n› kabul etti. Avrupa Komisyonu Çevre Genel Direktörü Peter Carl, bunun bütün AB kurumlar›nda geçerli olaca¤›n› söyledi. Avrupa Bilgi Servisi’nden al›nan bilgiye göre, sa¤lanan imkânlar aras›nda, yurtdafllar›n ve ilgi gruplar›n›n, Avrupa G›da Güvenlik Kurumu’ndan (EFSA), GDO güvenilirlik de¤erlendirme etüdü talep edebilmesi de bulunuyor. Kurum ayr›ca GDO’lara hangi k›staslara dayanarak izin verdi¤ini de aç›klamak zorunda. Bununla birlikte, 'ticarî aç›dan hassas' olarak nitelenen bilgilerin nas›l ifllem görece¤i hâlâ belirsizli¤ini koruyor. Carl, Avrupa Komisyonu’nun konuyu ilerleyen zamanlarda ele alaca¤›n› söyleyerek bu konuyla ilgili baflka bir tasla¤›n haz›rlanabilece¤i sinyallerini verdi. GDO direniflinde Polonyal›lar ön saflarda ■ Baflbakan Lech Kaczynski, geneti¤i de¤ifltirilmifl tohumlar›n Polonya’da ticaretini yasaklayan yasay› 17 May›s’ta imzalad›. Görünüflte, hem AB politikas›yla hem de geneti¤i de¤ifltirilmifl organizmalara getirilen ulusal yasaklar›n âdil ticaret ilkesini ihlâl etti¤i yönünde Dünya Ticaret Örgütü’nün son karar›yla çeliflen bu yasa, Polonyal› çevreciler ve Greenpeace gibi uluslararas› kurulufllar taraf›ndan sevinçle karfl›land›. Polonya’n›n bu karar›, geneti¤i de¤ifltirilmifl tohumlar›n ithalini, bu tür tohum ya da bitkilerin ulusal bitki kay›tlar›nda tescilini yasakl›yor. Böylece yasa, yerel ve bölgesel yönetimlerin Geneti¤i De¤ifltirilmifl Organizmalar› (GDO) yasaklamas› için 2004 y›l› Haziran ay› boyunca kampanya yürüten Polonya K›rsal Çevresini Koruma Uluslararas› Koalisyonu'nu (ICPPC) hakl› ç›kar›yor. ICPPC, yasan›n kabulünden sonra yapt›¤› aç›klamada bunun, "yerel yönetim temsilcilerinin, STK’lar›n, çiftçilerin, politikac›lar›n ve bilimcilerin ortak baflar›s›,” oldu¤unu belirtti. Greenpeace Polonya’dan Maciej Muskat da, “yasan›n kabulü, hem AB ülkeleri hem de di¤erlerine örnek olacak önemli bir ad›m,” diyor ve ekliyor: “Greenpeace, çevresel kayg›lar› ve sürdürülebilir tar›m›, kimyasal tar›ma tercih eden Polonya’y› örnek almalar› için di¤er ülkeleri teflvik etmeyi sürdürecek.” ■ Havay› temizleyen benzin istasyonlar› Environment Daily haber servisine göre, H›rvatistan’daki petrol istasyonlar› benzin ve motorindeki sülfür oran›n› beyan edecek. Uygulama, biyo yak›tlar› özendirirken, sülfür düzeyini AB standardlar›na indirmeyi amaçl›yor. Birkaç y›l içinde AB’ye girmeyi uman H›rvatistan'›n Çevre Bakan› Marina Matulovic Dropulic, 2010'dan bafllayarak sülfürsüz petrol üretmek için H›rvatistan’daki iki rafineriye yaklafl›k 850 milyon avroluk yat›r›m yap›laca¤›n› söyledi. Avrupa Komisyonu'na göre s›n›fland›rma yap›lmay›fl› düflük sülfürlü benzin sat›fllar›n› engelliyor. KORUMACILIK Balkanlar'da çevre konusunda daha fazla bilgi için <rerep.rec.org> adresindeki REReP Record’a bak›n›z. Delta avukat›na ödül ■ Yeflil enerjiye kaynak ■ Ukraynal› çevre avukat› Olya Melen, biyolojik olarak koruma alt›na al›nm›fl olan Tuna Delta’s›nda yasalara ayk›r› flekilde aç›lan ulafl›m kanal› çal›flmas›n› geçici de olsa durdurmas› nedeniyle bu y›lki Goldman Ödülü’nün sahiplerinden biri oldu. Melen’e 125,000 dolar kazand›ran ödül, merkezi San Francisco’da bulunan vak›f taraf›ndan, çevre koruma ad›na tüm dünyadaki kayda de¤er çabalara veriliyor. 1990’dan bu yana yaklafl›k 125 kifli bu ödülü kazand›; bunlar aras›nda, 2005'te Romanya’daki Rosia Montana alt›n madeni projesine karfl› kampanya yürüten Stephanie Roth da bulunuyor. Melen, bat› Ukrayna’daki Lviv kentinde bulunan Çevre-ToplumHukuk adl› kuruluflta hukuk birimi baflkan›. Melen, Turuncu Devrim’den çok önce, eski Ukrayna hükümetine muhalif eylemleri nedeniyle kendisini takdir eden Dünya Do¤ay› Koruma Vakf› (WWF) taraf›ndan ödüle aday gösterilmiflti. WWF Tuna-Karpat Program Direktörü Michael Baltzer’e göre, “ortam henüz yeterince güvenli olmad›¤› halde Olya hayat›n› gerçekten tehlikeye att› ve do¤ay› savundu.” Avrupa ‹mar ve Kalk›nma Bankas› (EBRD) Orta ve Do¤u Avrupa’daki sürdürülebilir enerji projelerine deste¤ini önemli ölçüde art›r›yor. May›s'ta yap›lan aç›klamaya göre, EBRD üç y›l boyunca enerji verimlili¤i, yenilenebilir enerji kaynaklar› ile temiz enerji projelerine 1.5 milyon avro de¤erinde yat›r›m yapacak. Bu miktar, elektrik santrallerinde verimi art›rarak sal›mlar› azaltma projelerine 2001-2005 döneminde yap›lan yaklafl›k 1 milyar avroluk yat›r›mla benzer önemde. GOLDMAN FOUNDATION ■ Elektronik eskilerde kördü¤üm Eski elektrikli ve elektronik cihazlar›n toplanmas›, onar›m›, geri kazan›lmas›na iliflkin AB direktifini benimseyen Bulgar hükümeti, buna itiraz eden ifl dünyas›na karfl› kendini savunuyor. Üretici, ithalatç› ve perakendecilerin 1 Temmuz’dan itibaren söz konusu yasaya uymalar› gerekiyor, ancak hepsi de yasan›n getirdi¤i kurallara uymak bir yana, daha yasan›n hükümlerini bile tam olarak bilmediklerini söylüyor. Sanayiciler, hükümeti, yasan›n yürürlü¤e giriflini en az alt› ay ertelemeye ça¤›rd›. Hükümete göre elektronik cihazlar ve ev aletleri alan›nda çal›flan iflletmeler yasan›n gereklerini iki flekilde yerine getirebilir: at›klar› toplay›p ifllemenin devlet taraf›ndan yap›lmas› için belli bir bedel ödemek, ya da ayn› ifllemleri kendi kuracaklar› özel tesislerde yapmak. Bulgaristan haber sitesi Dnevnik’e göre, yaklafl›k bin kurulufltan oluflan bir grup, halen üyesi olduklar› ambalaj at›klar›n› geri kazan›m kurulufllar›na önceden ödemifl olduklar› ücretlere ra¤men, ambalaj at›klar›n›n geri dönüflümü için yeniden harç isteyen hükümete karfl› yasal yola baflvuruyor. 7 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | yeflil UFUKLAR 06-09_CEENewsYUR.qxd 08/11/2006 17:37 Page 8 HABERLER Türkiye’den K›sa K›sa Çevre ve Orman Bakanl›¤› Orman Genel Müdürlü¤ü verilerine göre 2006 A¤ustos ay›nda ç›kan 1,627 orman yang›n›nda toplam 4,618 hektar alan yand›. Yang›nlar›n %95 oran›nda insan kaynakl› oldu¤unu tahmin eden yetkililer, orman yang›nlar› ile mücadelede toplumun bilinçlenmesi ve mücadeleye kat›l›m›n sa¤lanmas›n›n önemini vurguluyor. Orman yang›n›n› söndürmede ilk müdahalenin önemine dikkat çeken Ormanc›l›¤› Gelifltirme ve Orman Yang›nlar› ile Mücadele Hizmetlerini Destekleme Vakf›, 'bir atefl, gelece¤inizi karartmas›n/ bir kova su da sizden' bafll›kl› bir kampanya bafllatt›. <http:// www.ogemvak.org.tr/ s01.htm> ■ Gökkufla¤› Savaflç›s› Akdeniz'de Greenpeace’in bayrak gemisi Rainbow Warrior, üç ayl›k "Akdeniz’i Koruyoruz" turu kapsam›nda ‹talya ve Yunanistan’dan sonra Türkiye’ye geldi. ‹stanbul ve Alia¤a’daki aç›klamalar›nda, Akdeniz'in, dünya sular›n›n %1’ini oluflturmas›na ra¤men, denizlerdeki yaflam›n %9’una ve gemi tafl›mac›l›¤›n›n %30’una ev sahipli¤i yapan bir biyoçeflitlilik ve ticaret havzas› oldu¤unu belirten Greenpeace yetkilileri, 22 Temmuz’daki aç›klamalar›nda, Alia¤a’n›n durumunun, denizlerimizin korumas› gere¤inin iyi bir nedeni oldu¤unu ifade etti. K›y›lar›n geliflmesi için Ege k›y›lar›nda S‹T derecelerinin düflürülmesine tepki gösteren aç›klamada, yat›r›mc›lar› tatmin etmek için hem ulusal hem de uluslararas› düzenlemelere ayk›r› davran›ld›¤› belirtildi. Rainbow Warrior, Mersin ve ‹skenderun körfezlerinin ard›ndan Lübnan, ‹srail ve Fransa ile turunu sürdürecek. ■ A‹HM Hasankeyf'i sordu Il›su Baraj›’n›n inflaas›n› ve Hasankeyf’in tafl›nmas›n› durdurmak amac›yla Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. Olufl Ar›k, Prof. Dr. Metin Ahunbay, Özcan Yüksek ve avukat Murat Cano taraf›ndan, 22 fiubat 2006 tarhinde aç›lm›fl olan davan›n görüflülmesini kabul eden Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi (A‹HM), Türk Hükümeti'ne Il›su Baraj›'n›n yap›m projesinin ne aflamada oldu¤u ve Hasankeyf'in kültürel miras›n›n korunmas› yolunda al›nan veya al›nmas› planlanan önlemlerin neler oldu¤unu sordu. Davac›lar taraf›ndan talep edilen geçici tedbir ve davan›n öncelikli dava say›larak incelenmesi istemlerini ise reddetti. Davac› avukatlardan Murat Cano'ya göre, A‹HM'nin davay› kabul etmesi, Il›su Baraj› projesiyle kültürel mirasa karfl› ifllenen suçlar› uluslararas› ceza mahkemelerine tafl›yacak süreci de bafllatm›fl oldu. Temeli 5 A¤ustos 2006'da at›lan Il›su Baraj›, Atlas Dergisi ve Do¤a Derne¤i’nin ortak giriflimi olan Hasankeyf’e sadakat isimli internet sitesi üzerinden toplanan 30 bini aflk›n imza ile protesto ediliyor. <www.hasankeyfesadakat. com> yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 8 MEHMET AL‹ ÜZELGÜN ■ Orman yang›n› rekoru KENTSEL ÇEVRE Tafl›tlar›n baflkentine do¤ru ■ Ankara Kültür ve Tabiat Varl›klar›n› Koruma Kurulu'nun, 1. derece sit olan Ku¤ulu Park'›n yan›nda köprülü kavflak yap›m›na izin vermesine tepki gösteren Ankaral› sivil örgütler ve yurttafllar, Ankaram Platformu çat›s› alt›nda harekete geçti. Ankara 8. ‹dare Mahkemesi’nin, Ku¤ulu Katl› Kavfla¤› hakk›nda yürütmeyi durdurma karar›n› kald›r›p, Ankara Büyükflehir Belediyesi taraf›ndan Ku¤ulu Kavfla¤›'nda yap›lmas› planlanan alt geçit için Çankaya Belediyesi'nin yürütmeyi durdurma istemini reddetmesi üzerine kavflak inflaat› bafllad›. fiehir Planc›lar› Odas› ve Mimarlar Odas›'n›n bafl›n› çekti¤i Ankaram Platformu ise, “Ku¤ulu Park Ankaral›lar taraf›ndan korumaya al›nm›flt›r,” slogan›yla parkta slayt gösterileri, dinletiler ve flehircilik atölye çal›flmalar› düzenliyor. Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan› Melih Gökçek ise, “baz› provokatörler, bir baflka deyiflle kadrolu eylemcilerin vakitlerini geçirmek için Ku¤ulu Park'ta yapt›klar› gösteriler tamamen flova yöneliktir. Ku¤ulu Park'a en ufak bir müdahalemiz olmayacakt›r ve alt geçidi en k›sa zamanda bitirerek trafi¤e açaca¤›z," aç›klamas›n› yapt›. Mahkemenin verdi¤i 'parka minimum tecavüzle' kavflak yap›m›na izin karar›n›n teknik netlik tafl›mad›¤›n› öne süren Ankaram Platformu, flehir merkezinin otomobil öncelikli kurgulanmas›n›n tarihi bir hata oldu¤unu ileri sürüyor. Platform'un sözcüsü fiehir Planc›lar› Odas›, trafik h›z›n›n artmas›yla kaza riskinin artt›¤›n›, yaya öncelikli olmas› gereken kent merkezinin yayalar için yaflanmaz hale getirildi¤ini ifade ederek, Büyükflehir Belediyesi'nin keyfî uygulamalarla ça¤dafl ve bilimsel flehircili¤e kulaklar›n› t›kad›¤›n› kaydetti. Kat›l›mc› karar alma ve yönetiflim ilkelerinin hiçe say›ld›¤›n› ileri süren Platform, uzmanlara, semt sakinlerine, sivil toplum örgütlerine sormadan, hatta haber vermeden yap›lan uygulamalar› parktaki sergilerle k›nayarak, 'kent merkezi kültür aks›'n›n oluflturulmas› için yeflil ve trafi¤e kapal› alanlar›n art›r›lmas›n› talep ediyor. ‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹ Türkiye’nin ilk sera gazlar› envanteri ■ Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çevre Sözleflmesi'ne (BM‹DÇS) Ek-I listesinde bulunan ülkelerin en önemli yükümlülüklerinden olan ve her y›l 15 Nisan'da sunulmas› gereken Ulusal Sera Gazlar› Envanteri Türkiye taraf›ndan ilk kez haz›rland›. Türkiye, 2004'te Sözleflme’ye kat›lmas›n›n ard›ndan ilk sera gazlar› envanterini 2006 Nisan ay›nda BM‹DÇS Sekretaryas›’na sunmufltu. Baz› düzeltmelerin ard›ndan envanter ve Ulusal Envanter raporu A¤ustos ay›nda kesinlik kazanarak BM‹DÇS web sayfas›nda yay›mlanmaya baflland›. Mevcut verilere göre 1990 y›l› itibar›yla 170 milyon ton eflde¤er CO2 düzeyinde olan toplam sera gazlar› sal›m›, 2004 y›l› itibar›yla %111 artarak 360 milyon ton eflde¤er CO2 düzeyine ulaflm›fl durumda. Türkiye ‹statistik Kurumu’nun eflgüdümünde yürütülen envanter çal›flmalar›na, Çevre ve Orman Bakanl›¤›, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl›¤›, Ulaflt›rma Bakanl›¤›, Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤›’n›n yan› s›ra ‹stanbul Teknik Üniversitesi, ‹stanbul Üniversitesi, Harran Üniversitesi ve Türkiye Teknoloji Gelifltirme Vakf› da katk› sa¤lad›. <http://unfccc.int/national_ reports/annex_i_ghg_inventories/ national_inventories_submissions/items/3734.php> 06-09_CEENewsYUR.qxd 08/11/2006 17:37 Page 9 HABERLER türkiye YEN‹LENEB‹L‹R ENERJ‹ TARIM Onlar hep ›fl›k h›z›nda Gelece¤in tohumlar› Meclis’te at›l›yor B‹LTEK-TÜB‹TAK ■ Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araflt›rma Kurumu (TÜB‹TAK) taraf›ndan düzenlenen ve üniversite ö¤rencilerinden kurulu tak›mlar›n yar›flt›¤› Formula G 2006 TÜB‹TAK Kupas› Üniversiteleraras› Günefl Arabalar› Yar›fllar›, 22 Temmuz 2006'da ‹stanbul Park’ta düzenlendi. Yar›flmada, ‹stanbul Teknik Üniversitesi’nden ‘Ar›ba 1’ tak›m› birinci, ayn› üniversiteden ‘Ar›ba 2’ tak›m› ikinci ve Y›ld›z Teknik Üniversitesi tak›m› üçüncü oldu. ‹lk üçe giren tak›mlar›n kupalar›n›, sürücüleri Orhan Kösebay, Didem Sofuo¤lu ve Nilay Unutulmaz ald›. Uluslararas› Otomobil Sporlar› Federasyonu’nun (FIA) pist yar›fllar› kurallar›n›n uyguland›¤› Formula G 2006’n›n ilk aya¤› olan ve 28 üniversiteden 38 tak›m›n kat›ld›¤› Ege Kupas›, 9 Temmuz 2006'da ‹zmir P›narbafl› Yar›fl Pisti’nde yap›lm›flt›. Final niteli¤indeki Türkiye Kupas›’na kalan 18 tak›m, Ege Kupas›’ndaki derecelerine göre start ald›. 2006 finaline kat›lan araçlar 2.2 km'lik pistte toplam 30 tur att›. Yar›flmada, günefl jeneratörleri için tavan de¤eri 800 Watt iken, akü kapasiteleri 2 kWh, araç a¤›rl›klar› ise 300 kg ile s›n›rl›. Formula G Günefl Arabalar› Yar›fl›, TÜB‹TAK Bilim ve Teknik Dergisi’nin koordinatörlü¤ünde, temiz enerji kaynaklar›n› kullanmaya yönelik teknolojilerin Türkiye’de üretilmesinde gençlerin etkin olmas›n› teflvik etmek için düzenleniyor. ‹lki 2005'te düzenlenen Formula G, günefl enerjisine ilgiyi art›rmay› ve yayg›nlaflt›rmay› hedefliyor. DO⁄AL AFETLER Sele kap›lan milyonlar ■ Ard arda meydana gelen sa¤anak ya¤›fllar›n yol açt›¤› can ve mal kay›plar› üzerine TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odas› 4 Temmuz 2006’da yapt›¤› bas›n aç›klamas›yla, sel ve taflk›nlar›n olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi ve can kay›plar›n›n azalt›lmas› için al›nmas› gereken önlemlere dikkat çekti. Sel ve taflk›n›n, ülkemizde depremlerden sonra en büyük ekonomik kayba neden olan do¤al afetler oldu¤unu ve ekonomik kayb›n her y›l ortalama 100 milyon dolara ulaflt›¤›n› kaydeden oda baflkan› Mustafa Diren, bu miktar›n dolayl› yans›malar› ile milyar dolarlar› buldu¤unu ifade etti. Taflk›nlar›n kontrolü ve zararlar›n›n azalt›lmas›na yönelik olarak genelde yap›sal önlemler ba¤lam›nda sürdürülen projeli faaliyetler için ayr›lan yat›r›m miktar› ise y›lda ortalama 30 milyon dolar. Meteoroloji Mühendisleri Odas› sel ve taflk›nlar›n olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi ve can kay›plar›n›n azalt›lmas› için, do¤al afetler ile ilgili tahmin ve erken uyar› merkezlerinin oluflturulmas›; do¤al ve insan kaynakl› afet yönetim modellerinin gelifltirilmesi ve karar destek sistemlerinin oluflturulmas›n›n öneminin alt›n› çizdi. Ayr›ca, geliflmifl ülkelerde yap›ld¤› gibi hava tahminlerini, “Kaynak, Yer, Zaman, Miktar ve Olas›l›k” belirtilerek; meteorolojik ihbarlar› ise “Kaynak, Tehlike, Yer, Zaman, Büyüklük, Olas›l›k, ve Koruyucu Önlemler” fleklinde tek tek belirtilerek verilebilecek hale getirilmesi gerekti¤ini belirten Diren, tehlikeli bölgelerin h›zla tahliyesi için gereken sivil savunma afet planlar›n›n ve haz›rl›klar›n›n yap›lmas› konusundaki aciliyete iflaret etti. ■ Eylül 2006’da TBMM gündemine al›nan Tohumculuk Kanun Tasar›s›, sivil toplum örgütleri ve uzman akademisyenlerin hedefi oldu. Geneti¤i De¤ifltirilmifl Organizmalara (GDO) Hay›r Platformu’nun Bursal› STK’larla ortak aç›klamas›nda, tasar›n›n g›da güvenli¤i baflta olmak üzere farkl› maddeleriyle mevcut tar›m yasas›n› ihlâl etti¤i vurguland›. Ziraat Mühendisleri Odas› Baflkan› Gökhan Günayd›n, tasar›y› AB uyum süreciyle iliflkilendirmenin yanl›fl oldu¤unu, geneti¤i de¤ifltirilmifl tohum üretimi ve ticaretinin, ulusal biyogüvenlik yasas› olmadan hiçbir ülkede serbest b›rak›lmad›¤›n› dile getirdi ve yasan›n geri çekilmesini istedi. Günayd›n, ulusal biyogüvanlik yasas› olmayan Türkiye’de bu yasayla, Anadolu’ya has birçok meyve, sebze ve bitkinin yok olaca¤›n›, çiftçilerin ihtiyac› olan tohumu, Anadolu'ya özgü bitkilerin geneti¤inde küçük de¤ifliklikler yaparak patentini alan flirketlerden sat›n almak zorunda kalaca¤›n› ifade etti. Tar›m Bakan› Mehdi Eker ise tohum ithalat›n›n 1984'te serbest b›rak›ld›¤›n›, bitki ›slah› ve tohumculuk kanunlar›n›n y›llarca ihmâl edildi¤ini söyledi. Eker, bitki ›slah› kanununun geçen y›l ç›kt›¤›n› an›msatarak, bu kanunla tohumculu¤un ithalattan ihracata hamle yapaca¤›n› savundu. Türkiye Tohumculuk Endüstrisi Derne¤i (TÜRKTED) üyesi flirketler ve tohum üreticileri de tohum üretim ve sat›fl›n› özellefltirecek yasay› savunuyor. Tar›m Bakanl›¤›’na ba¤l› TAGEM-T‹GEM gibi kurumlarla tohumculu¤un geliflemeyece¤ini, verimin artmas› ve dünya piyasas›nda rekabet gücüne ulaflmak için kamunun da¤›t›mdan tamamen çekilmesini isteyen TÜRKTED, yerli yat›r›mc›n›n rekabet gücüne önem veriyor. Tar›msal Araflt›rmalar Genel Müdürlü¤ü'ne (TAGEM) ba¤l› enstitüler arac›l›¤›yla yürütülen tar›msal AR-GE sonucunda, T‹GEM çiftliklerinde tohumlar›n üretilip üreticilere da¤›t›ld›¤› sistemin özellefltirilmesini öngören yasa tasar›s› ile piyasay› düzenleyici kurum haline gelecek olan TÜRKTED, aralar›nda Monsanto, Bayer, Syngenta gibi GDO piyasas›n›n devleri de bulunan, ço¤u yerli 77 flirketten olufluyor. Yasa tasar›s›n›n aceleye getirilmesinden endiflelenen kurumlar aras›nda TEMA vakf› da var. Türkiye’nin, dünyan›n çok az yerinde rastlan›r bir ekosistem çeflitlili¤ine ve g›da ile tar›m için önemli genetik çeflitlili¤e sahip oldu¤una dikkat çeken TEMA, ülkenin sahip oldu¤u istisnaî endemik tür say›s›n›n, Türkiye’ye bu türlerin, özellikle de dünyan›n büyük bölümünün ba¤›ml› oldu¤u tah›llar›n türetildi¤i yabani türlerin korunmas›, tehlike alt›na girmemesi veya yok olmamas› konusunda daha da büyük bir sorumluluk yükledi¤ini kaydediyor. 9 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | yeflil UFUKLAR 10-16_CoverStoryYUR.qxd 08/11/2006 17:38 Page 10 KAPAK KONUSU | su yönetimi SU ÜSTÜNE YAZILMAMIfi ÇÖZÜMLER BTA PRESSPHOTO Os Davis 10-16_CoverStoryYUR.qxd 08/11/2006 17:38 Page 11 su yönetimi | KAPAK KONUSU Son y›llarda s›kça yaflanan büyük taflk›nlar, acilen kapsaml› bir su yönetimi planlamas› gere¤ini gösteriyor. Parasal kayna¤›n yan› s›ra, bütün su kullan›c›lar›n› gözeten bir yaklafl›m gerekli. Nuh’un Gemisi’nde oldu¤u gibi, dengeyi sa¤lamak burada da hayatî önem tafl›yor. Sivil çevre örgütlerinin en büyük federasyonu olan Avrupa Çevre Bürosu (EEB), 2000 y›l› Su Çerçeve Direktifi’nin GÜN (WFD) gerektirdi¤i Avrupa Birli¤i su koruma mevzuat›n›n uygulanmas›ndaki yetersizli¤i dikkate alarak, 18 May›s’ta Avrupa’daki çevre bakanlar›na “bu yöndeki faaliyetlerini art›rmalar›,” ça¤r›s›nda bulundu. EEB ve Dünya Do¤ay› Koruma Vakf› (WWF) taraf›ndan de¤erlendirilen 21 ülke- 1. SUCUL HAB‹TATLAR: Nisan ay›nda yaflanan taflk›n, bölgedeki alçak yerleri harabeye çevirdi. Üstte, Bükrefl’in do¤usundaki Fetesti köyü sakinleri su alt›nda kalm›fl bir evdeki eflyalar›n› i¤reti bir kay›k yard›m›yla kurtarmaya çal›fl›yor. Altta solda, kuzey S›rbistan’da iki hafta süren ola¤anüstü hal s›ras›nda Belgrad’›n güneyindeki Smederevo’daki zarar› saptamaya çal›flan bir kifli. Ortada, Stari Kostolacl› bir S›rp çiftçi hayvanlar›n› kurtarma çabas›nda. Yanda solda, Belgrad’›n güney do¤usundaki Ritopek köyünde bir adam sel sular›n› evinden d›flar›ya pompalamaya çal›fl›yor. ye ait 25 rapor, uzmanlar›n deyifliyle “Avrupa'n›n ekolojik anlamda sürdürülebilir bir su yönetimini uygulamaktan hâlâ çok uzak,” oldu¤unu gösteriyor. ‹nanmas› zor da olsa, uzmanlara göre yüzey sular›n›n %50’si, WFD’nin 'sa¤l›kl› ekolojik durum' hedefini yakalayamama riskini tafl›yor. Bu raporlardan 22’sinde, hidro enerji, gemi trafi¤i, taflk›n önleme ya da tar›m gibi faaliyetlere yönelik baraj, sedde ve kanal gibi altyap› unsurlar›, çevre üstündeki bask›n›n birincil nedenleri olarak tan›mlan›yor. S›rp yetkililerin ülkede yaflanan en genifl çapl› ve en uzun süreli sel felâketi ve toprak erozyonu olarak niteledikleri GÜN olaydan 10 hafta sonra, suyun ülkeye verdi¤i zarar›n azalmaya bafllad›¤› haber veriliyordu. Sa¤anak ya¤›fllar, kontrol edilemeyen yeralt› sular› ve eriyen karlar, Haziran ortalar›nda Tuna, Sava, Tamis ve Tisza nehirlerin yükselmesine yol açt›; Tuna ve Sava’n›n yükseklikleri rekor seviyelere ulaflt›. Vojvodina ile orta ve do¤u S›rbistan’da yaklafl›k 200,000 hektar su alt›nda kald›. Erozyon ve toprak kaymalar›n›n ise 11,000 aileyi etkiledi¤i tahmin ediliyor. Yeralt› sular› yaklafl›k 240,000 hektarl›k tar›m alan›n› mahvederken binlerce eve de zarar verdi. Özellikle k›rsal kesimlerdeki içme suyu s›k›nt›s› gelecek bahara dek Balkanlar’› zor durumda b›rakaca¤a benziyor. Mart ay›ndan May›s'a dek ard arda yaflanan felaketler, afetlere karfl› önlem alma konusunda önemli bir ders oldu. Balkanlar’da sele yol açan ya¤murlar ve su bask›nlar›; malî kaynak s›k›nt›s›n›, merkezi yönetimin zay›fl›klar›n›, tedarik kanallar›n›n ve altyap›n›n yetersizli¤ini gözler önüne serdi. Southeast Europe Times’›n 22 May›s’taki bir haberinde, nehir seddeleri infla ve tahkimat›nda yavafl davranman›n bedelini S›rbistan’›n a¤›r biçimde ödedi¤i belirtiliyordu. Tar›m ve su tafl›mac›l›¤› sektörlerinin, y›l› büyük kay›plarla kapataca¤›na kesin gözüyle bak›l›yor. S›rp hükümeti, afet yaralar›n› sarmak için yaln›zca 3.2 milyon avro ay›rd›. 5. ▼ BTA PRESSPHOTO MTI BTA PRESSPHOTO Büyük tufan söylencesi, insanl›k tarihinde ileride yaflanacaklar› haber veren bir öyküdür. Yaflamlar›n›n her alan› nehre ba¤l› olan Sümerler, 9,000 y›l kadar önce Büyük Taflk›n masal›n›, daha sonraki metinlerde mitolojilerini iki döneme ay›rmak için kullanm›fl. Bat›’daki Nuh’un Gemisi söylencesi de, inanc›n ve yaflam›n korunmas›na dair önemli dersler içeren, nesilden nesle aktar›lan bir öyküdür. Sel felaketlerini anlatan öyküler, Avrupa’n›n büyük bölümü için bugün efsane olmaktan ç›kt›. Küresel iklim de¤iflikli¤ine ba¤l› olarak afl›r› iklim olaylar›ndaki art›fl›n ve do¤al su kaynaklar›n›n kötü kullan›lmas› sonucunda, her ilkbahar beraberinde yeni taflk›n haberlerini de getirecek gibi. E¤er bölgedeki ülkelerden bir Tuna ya da Drava geçmeseydi, burada yaflayanlar içme suyu kaynaklar›n azal›fl›na ya da sucul ekosistemlerin tahribat›na tan›k olabilecekti. Söylenceye göre Nuh’un Gemisi tam 40 gün 40 gece seyretmifl. 2006 bahar›nda Avrupa’da yaflanan suyla ilgili olaylara benzer bir zaman dilimi içinde bakarsak, bu tarih öncesi efsanelerde anlat›lan mücadele ve yeniden do¤ufl öykülerinin bizi uyarmay› amaçlad›¤›n› bile söyleyebiliriz. 11 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | yeflil UFUKLAR 10-16_CoverStoryYUR.qxd 08/11/2006 17:38 Page 12 ▼ KAPAK KONUSU | su yönetimi Oysa sivrisinekle mücadele maliyetinin yaln›zca Belgrad’da y›lda ortalama 1.7 milyon avro oldu¤u (ya da tahminlere göre, yaflanan büyük sellerin hemen ard›ndan bu maliyetin 3.2 milyon avrodan fazla olaca¤›) düflünülürse, bu ödenek inand›r›c› olam›yor. Taflk›nlar ve içme sular›n›n kirlenmesi sonucunda ç›kabilecek salg›n hastal›klar için de ayr›lm›fl kayda de¤er bir malî kaynak yok. Yine de genifl çapl› yeni bir trajedi Balkanlar’› vurmadan önce haz›rlanmak için hâlâ zaman var. S›rbistan’›n büyük ölçekli yat›r›mlar bakan› Velimir Ilic May›s sonunda, Zrenjanin’de bir nehir yata¤› tahkimat› için 1 milyon avro ayr›ld›¤›n› aç›klad›. Haziran'a gelindi¤inde S›rbistan, Avrupa Birli¤i'nden, uluslararas› finans kurumlar›ndan ve afet yard›m kurulufllar›ndan destek alma konusunda epey yol kat etmiflti. 31 May›s’ta, Polonya’daki çevre kurulufllar›n›n, ülkede taflk›n zararlar›n› giderme projesine sa¤lanan malî kayGÜN naklar›n usûlsüz kullan›m›n› durdurmas›yla bir umut ›fl›¤› do¤du. Bu proje, Avrupa Yat›r›m Bankas›’n›n 250 milyon avroluk kredisiyle yürüyordu. Polonya’daki yeflil kurulufllar bir süredir, Polonya Bölgesel Su Yönetimi Dairesi'nin bu fonlar› kötüye kulland›¤›n›, AB Kufl Direktifi ve Bern Konvensiyonu'nun korumaya ald›¤› kufl türlerinin üreme alanlar›na asl›nda zarar verdi¤ini ileri sürüyordu. Söz konusu alan, Sola Vadisi Natura 2000 alan›yd›; STK'lara göre buradaki çal›flmalar gerekli izinler al›nmadan ve çevresel etki de¤erlendirmesi (ÇED) yap›lmadan yürütülüyordu. Polonya’daki baz› gruplar geçen y›l, taflk›n önleme faaliyetlerinin birçok yerde mevcut çevre yasalar›n› çi¤nedi¤ine, hatta baz› yerlerde hiçbir taflk›n önlemi gerekmedi¤i halde çal›flma yap›ld›¤›na Polonyal› yetkililerin dikkatini çekmiflti. Polonya Yeflil A¤›’ndan Anna Roggenbuck, Sola vakas›n›n, kamu bütçesinin kötüye kullan›m›n›n “uç örne¤i” oldu¤unu, ancak “bunun hiç de münferit bir durum olmad›¤›n›,” belirtiyor. “Hem ÇED Direktifi hem de Sola Nehri örne¤indeki gibi, Habitatlar Direktifi s›k s›k ihlâl ediliyor.” Roggenbuck’›n iddias›na göre Polonya, "hiç gerekmedi¤i halde akarsu kontrolüne do¤a korumadan çok daha fazla para harc›yor.” Özellikle akarsu kontrolü ve yeni tar›m alanlar› aç›lmas› amac›yla 2007-2013 dönemi için tahsis edilmesi beklenen önemli miktarda AB yap›sal ve uyum fonlar›n› düflününce, Natura 2000 alanlar›, Polonyal› su mühendisleri ve su kurulufl- 14. yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 12 lar›n›n hofluna gitmeyece¤e benziyor. Büyük ölçüde suya ba¤l› sektörler, alanlar› koruma alt›na alman›n su kullan›m›n› k›s›tlayaca¤›na inand›klar›ndan, akarsu havzalar›nda Natura 2000 alan› olmas›n› istemiyor. Do¤an›n korunmas› ile taflk›n kontrolü gibi birbirine z›tm›fl gibi görünen olgular üstündeki tart›flmaya Küresel Su Ortakl›¤› (GWP) ad›na REC Polonya’dan Marta Kaczynska el koydu. GWP ve WWF el ele vererek Natura 2000 alan› su yönetimine esas oluflturacak ilkeleri belirledi. “Akarsu vadilerinde Natura 2000 alan› yönetim ilkeleri” bafll›¤›n› tafl›yan, hem mühendis hem de do¤a korumac›lar›n fikir ve uzmanl›¤›yla derlenen yay›nda; nehir vadilerinde ›slah, seddeleme, barajlama gibi suyla ilgili çal›flmalar sonucunda habitat ve türlere yönelik tehlikeler ayr›nt›l› olarak irdeleniyor; Natura 2000 alanlar›na verilen zarar ve bunu asgariye indirmenin yollar› anlat›l›yor. Yazarlar, sorunun ülke ölçe¤inde ele al›nmas›n› tavsiye ederken; kalk›nma, taflk›n kontrolü ve do¤a koruma hedeflerini örtüfltürmek için su mühendisleri ile do¤a korumac›lar aras›nda iflbirli¤ini art›rma gere¤ini de vurguluyor. Kaczynska, ne yaz›k ki kitab›n hâlâ bir tart›flma belgesi olarak görüldü¤ünü, bunun da AB kufl ve habitat direktiflerini kabul ettirmenin zorlu¤unu gösterdi¤ini sözlerine ekliyor. REC merkez ofisinin k›demli dan›flman› Janos Zlinsky, Polonya’n›n Natura 2000 alanlar› benzeri durumlar hakk›nda soGÜN rulan soruyu flöyle yan›tl›yor: “Her su ekosisteminin sunabilece¤i ‘hizmetler’ çok çeflitlilik gösterebilir (içme suyu, so¤utma suyu, sulama, tafl›mac›l›k, ekolojik bölgeler, rekreasyon, spor, taflk›n kontrol sahalar›, tar›m ve bal›kç›l›k) ve bunlardan birine gere¤inden fazla yüklenildi¤i takdirde di¤erleri de zarar görür. ‹flte su yönetimi, arada bu dengeyi kurmak demektir.” Macaristan’da bu denge düflünülmüfltü ancak kimse buna gereken önemi vermedi. Sürdürülebilir Taflk›n Yönetimi için Budapeflte Giriflimi sayesinde Tuna Nehri, 2002'den beri önemli uluslararas› siyasî iflbirliklerinin odak noktas› oldu. Almanya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Romanya’n›n yan› s›ra Avrupa Komisyonu temsilcileri de, uluslararas› taflk›n yönetiminin güçlendirilmesi için ortak bir ça¤r› olan Budapeflte Giriflimi Bildirisi'ni benimsedi. O zamandan beri de hemen hiçbir fley yap›lmad›. Macaristan, 2004'te AB’ye girdikten sonra, AB Su Çerçeve Direktifi'ni haya- 19. ta geçirebilirdi; ancak Macaristan hem siyasî iradeden hem de taflk›n kontrolü, su rezervleri, turizm, do¤a koruma, tar›m ve bunun gibi bugün bo¤uflmakta oldu¤u di¤er sorunlar› bir arada ele alma becerisinden yoksun. Oysa Macaristan'›n su koruma giriflimleri, ülke s›n›rlar› d›fl›nda bile büyük h›zla gerçeklefltiriliyor. Tuna Nehri Uluslararas› Koruma Komisyonu'nun (ICPDR), 2004'teki Roof Raporu ülkenin “yedi komflusunun hepsiyle karfl›l›kl› olarak sa¤lad›¤› uyumu” övüyordu (ki bu, temel olarak taflk›n önleme ve büyük ölçekli kirlilik vakalar›n› kaps›yordu). Her fleye karfl›n, Macaristan’› çevreci yaklafl›mdan yoksun gibi düflünmek do¤ru olmaz. Macaristan 5 Haziran'da, çevresel fark›ndal›k için yap›lan 450 kilometrelik yürüyüflün ilk ad›m›na flahit oldu. WWF Macaristan müdürü Ferenc Markus, Tuna Nehri'nin Macaristan’daki bölümü boyunca, Dunakiliti ile H›rvatistan s›n›r› aras›ndaki yürüyüflüne o gün bafllad›. Bu yürüyüfl, AB'de nehir ulafl›m›n› gelifltirme amac›yla bafllat›lan ve Macaristan'da da uygulanacak olan Trans-Avrupa Ulafl›m A¤›’na tepki niteli¤inde. WWF, program›n mevcut halinde “öngörülen koflullar›n ve yap›lacak uygulamalar›n, geriye dönülemez sonuçlar do¤urabilece¤ini ve mevcut sorunlar› daha da müzminlefltirebilece¤ini,” belirtiyor. Markus, WWF’nin Tuna Nehri'nin geliflmesine karfl› olmad›¤›n› söylüyor. “Önerdi¤imiz fley, Tuna’y› gemilere uydurmak yerine gemileri Tuna’ya uydurmak,” diyor ve yürüyüfl notlar›n› her gün ‹nternet'ten yay›mlay›p, Macaristan’›n nehirle iç içe olan tarihi ve biyolojisi hakk›nda bilgi veriyor. WWF Macaristan’›n daha büyük hedefi ise, “ekonomik kalk›nma ile çevre ve insan beklentilerini uzlaflt›racak çözümler bulmak.” Markus’un günlü¤ü www.azendunam.hu adresinde bulunuyor 2006’daki sel felaketlerinin, S›rbistan kadar Romanya’y› da vurmas›yla, Romanya hükümeti de kal›c› önlemler al›nmas› GÜN ça¤r›s›nda bulundu. Romanya Çevre Bakan› Sulfina Barbu, 7 Haziran’daki aç›klamas›nda, taflk›n yönetimini iyilefltirmek ve bölgenin ekolojik potansiyelini art›rmak amac›yla Tuna Nehri'nin Romanya s›n›rlar›ndaki yata¤›n› 2008-2012 aras›nda de¤ifltirmeyi planlad›klar›n› söyledi. Barbu'ya göre, “hem taflk›nlara karfl› iyi bir savunma sistemi, hem de sa¤l›kl› çevre aç›s›ndan büyük önem tafl›yan sulak alanlar› da kapsayan bir ekosistem oluflturmak için” nehir yata¤›n›n de¤ifltirilmesi gerekiyor. Aral›k 2007’de tamamlanacak olabilirlik araflt›rmas›n›n, çevre uzmanlar› ve sivil toplum kurulufllar›yla (STK) birlik- 21. 10-16_CoverStoryYUR.qxd 08/11/2006 17:38 Page 13 su yönetimi | KAPAK KONUSU te de¤erlendirlmesi de Barbu’nun gündeminde. Nehir yata¤›n› de¤ifltirme projesinin 2008'de bafllamas› bekleniyor. Macaristan’a dönersek, Bölgesel Kalk›nma Bürosu yetkilileri, Tuna Birleflik Program› planlar›n›n tamamland›¤›n› ve Macaristan su kaynaklar›n› temizleme ve ›slah çal›flmalar›n›n yak›nda uygulanaca¤›n› aç›klad›. Hükümet daha önce, program›n bu y›l›n GÜN Mart ay›nda bafllayaca¤›n› duyurmufltu, ancak bu, gerek son genel seçimler, gerek iflleri biraz a¤›rdan alma sebebiyle defalarca ertelendi. Macaristan’›n stratejik su rezervlerinin uluslararas› paylafl›m›n› çözmeyi hedefleyen plan, hem Macaristan’da hem de ülke s›n›rlar› d›fl›nda Tuna’ya özel önem veriyor. Nakliye sektörü kara ve demir yollar›n› felce u¤ratt›¤›ndan, ülke içindeki su tafl›mac›l›¤› gelifltirilecek. AB üye ülkeleriyle ticarette yaflanan art›fl› da dikkate alan hükümet nihayet bu sorunu çözmek için harekete geçiyor. Macaristan’daki baz› çevreler, sa¤l›k, çevre ve bölgesel iflbirli¤i konular›nda program› elefltirse de hükümet, baraj infla etmeye gerek kalmadan Tuna’n›n su seviyesini düflük tutaca¤›n› söyleyerek projeyi savunuyor. Tabii ki, bu kadar ertelemeden sonra Tuna’n›n zarar görmesini istemeyenler de do¤al olarak hükümetin çevre ve uluslararas› iflbirli¤i konular›ndaki samimiyetine kuflkuyla bak›yor. Elefltirenlerden biri de, Macaristan’›n 107 y›ll›k tafl›mac›l›k flirketi MAHART Free Port Rt.'nin yöneticisi Laszlo Somlovari. "‹nan›yorum ki" diyor Somlovari, “gerekli barajlaman›n yap›lmamas› yüzünden Tuna’n›n Macar topraklar›ndaki bölümünün sürekli derinleflmesi ve bozulmas› öyle bir zarara sebep olacak ki, ülkemizin ekonomik kapasitesi bunu telafi etmeye yetmeyecek. Ya biz ya da bizim çocuklar›m›z ilk baraj› iflte o zaman yapmak zorunda kalaca¤›z.” ‹LER‹ CEPHELER: Yukar›da, Nisan ay›nda askerler, bat› Slovakya'daki Trstice yak›n›nda taflan Cierna Voda nehri boyunca yaklafl›k 80,000 kum torbas› yerlefltirdi. Altta, Polonya'da Sola Nehri sahillerinde yap›lan taflk›n kontrolü çal›flmalar› protestolar› körükledi. lak alanlar›n nerede olduklar›n› gösteren bir liste bile yoksa elinizde, onlar› nas›l koruyabilirsiniz?” Tuna Günü'nde, DEF taraf›ndan izlenen yaklafl›k dört ayl›k bir çal›flma da sunuluyor; bunlar aras›nda ulusal planlardaki sulak alan koruma tedbirleri de var. Nihaî sonuçlar ise, fiubat 2007’de aç›klanarak Sulak Alanlar Günü vurgulanacak. Tarihte ve mitolojideki büyük taflk›nlar kitab›n›n son bölümü yaklafl›k alt› hafta sürüyor. Nuh’un Gemisi söylencesinin pek bilinmeyen bir yorumunda, gökyüzü nihayet bulutlardan ar›nd›¤›nda ve insan hayat› yeniden bafllad›¤›nda Tanr›'n›n Nuh’a ve ailesine vaadi anlat›l›yor. Bu yepyeni günde, bir gökkufla¤› beliriyor ve insan ›rk›n›n bir daha böyle bir felaketi yaflamayaca¤›na dair verilen sözü temsil ediyor. Bugün afl›r› su, beraberinde siyasî kumpaslar›, hastal›klar› ve felaketleri de getirebilir; birlik-beraberlik, kiflisel giriflim ve hatta bilgiyi de getirebilir. ‹flte hepimizin görmeyi arzu etti¤i fley, bize yar›nlar›n ayd›nl›k olaca¤›n› gösteren bir gökkufla¤›. ◗ 40. POLISH GREEN NETWORK/ROBERT WAWRETY Her y›l 29 Haziran Tuna Günü'nde, Tuna Havzas›'ndaki 13 ülkede, Almanya, Avusturya, Bosna Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, H›rvatistan, Macaristan, Moldova, Romanya, S›rbistan Karada¤, Slovakya, Slovenya ve Ukrayna'da yap›lan etkinliklerle GÜN su yolunun önemi vurgulan›yor. ICPDR’den Philip Weller'a göre festival, “insanlara su, elektrik, rekreasyon ve geçim kayna¤› sa¤lamada hayatî rolü olan nehre duyulan minneti göstermenin bir yolu.” ‹lgili bütün kesimlerin dikkatini günün anlam ve önemine çekmek için düzenlenen etkinlik ve e¤lencelerin yan› s›ra, Tuna Çevre Forumu’nun (DEF) sulak alanlar› korumak amac›yla düzenledi¤i kampanyan›n ilk sonuçlar› da Tuna Günü'nde duyuruldu. DEF’in 2 fiubat'ta bafllayan kampanyas›, su planlamac›lar›n›, sulak alanlar› koruma önlemleri konusunda daha fazla bilgi sahibi olmaya ça¤›r›yor. AB Su Çerçeve Direktifi’nin flartlar›n› 2015 itibariyle yaln›zca üye ülkelerin yerine getirmesi gerekse de, AB üyesi olmad›¤› halde Tuna Havzas›'n› paylaflan bütün ülkeler bu direktife uymay› gönüllü olarak kabul etti. DEF sözcüsü Johannes Wolf, “sulak alanlar koruma alt›na al›nmadan su da gere¤i gibi korunamaz,” diyor. Tuna’n›n su kaynaklar›n›n durumunu ele alan önceki ulusal de¤erlendirmelerde sulak alanlara yeterince önem verilmedi¤i de DEF’in iddialar› aras›nda. ICPDR, REC ve BM Kalk›nma Program› – Küresel Çevre Fonu’nun birlikte destekledi¤i Tuna Bölgesel Projesi (DRP), WWF ve Ramsar Sözleflmesi Sekreteryas›, planlamac›lara yard›mc› olmas› için yararl› gereçler sunuyor. 174 çevre STK’s›ndan oluflan bir a¤ olan DEF, sulak alanlar› korumada yol gösterici ilkeler belirleyecek yeni bir DRP projesini destekliyor. Ulusal sulak alan envanterlerinin hayatî oldu¤unu düflünen DEF, bunlar›n bir an önce ç›kar›lmas› gerekti¤ini vurguluyor. "Su- BTA PRESSPHOTO 23. 13 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | yeflil UFUKLAR 10-16_CoverStoryYUR.qxd 08/11/2006 17:38 Page 14 KAPAK KONUSU | su yönetimi GELECE⁄‹M‹Z‹ GÖTÜREN SELLER Prof. Dr. Mikdat Kad›o¤lu AL‹ GÜDER Küresel iklim de¤iflimi ve plans›z yerleflimler gibi yanl›fl arazi kullan›mlar› sonucunda günümüzde çok daha fazla sele maruz kal›yoruz ‹klim de¤iflikli¤i ve ya¤›fl rejiminin de¤iflikli¤inden dolay› bulundu¤umuz co¤rafyadaki taflk›n vakalar› giderek afl›r›l›klar gösterse ve yaratt›¤› tahribat artsa da asla, “daha önce burada hiç sel olmad›,” diyemeyiz. Dünya üzerinde ya¤mur ya¤maya bafllad›¤›ndan beri, çöller ve el de¤memifl ormanlar dâhil dünyan›n her taraf›nda seller olmaktad›r. Seller, özellikle de âni oluflan flehir selleri, tayfunlar, hortumlar, kuvvetli rüzgârlar ve y›ld›r›mlar gibi meteoroloji karakterli afetler her y›l çok daha fazla can ve mal kayb›na yol aç›yor. Suyun bulundu¤u yerde yükselerek veya baflka bir yerden gelerek genellikle kuru olan yüzeyleri kaplamas›na sel denmektedir. Sel sular›n›n fiziksel, ekonomik ve sosyal kay›plara neden oldu¤u, normal yaflam› ve faaliyetleri durdurdu¤u veya kesintiye u¤ratt›¤›, yerel imkânlarla bafl edilemeyen durumlara da sel afeti denir. Türkiye’de meteoroloji ve yerel yönetimler kontrol edemedi¤i için sellerin ad›, 'taflk›n' ya da 'feyezan' olmufltur. Ancak yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 14 her sel bir taflk›n de¤ildir. Yani sel olmas› için mutlaka bir derenin taflmas› gerekmez. Seller oluflma yerleri bak›m›ndan; Dere ve Nehir Selleri (taflk›nlar), Da¤l›k Alan (Kuru Vadi) Selleri, fiehir Selleri, K›y› Selleri ve Baraj Selleri olarak befle ayr›l›r. Son y›llarda sadece tropiklerdeki f›rt›nalar›n say› ve fliddetinde de¤il; Türkiye gibi tropiklerin d›fl›ndaki ülkelerde de, fliddetlenen gök gürültülü sa¤anak ya¤›fllardan dolay› flehirlerdeki âni sellerin say› ve fliddetinde art›fl görülüyor. Bu yüzden seller, h›zla ço¤alan çarp›k yerleflim bölgelerinde art›k daha büyük afetlere dönüflebiliyor. Seller dâhil olmak üzere, 1990–2000 aras›nda meydana gelen do¤al afetlerin say›s›, 1900–1940 y›llar›nda meydana gelenlerin 7 kat›ndan daha fazlad›r. Türkiye'de sellerin etkisi Avrupa ülkelerine k›yasla Türkiye, özellikle flehir sellerinden daha fazla etkileniyor. Yeflil alanlar›n çok az oldu¤u bü- yük flehirlerimizde, özellikle binalar, yollar ve otomobiller için infla edilen park alanlar› yüzünden ya¤›fl›n topra¤a s›zmas› zorlaflmakta, flehirleflme sonucu, yüzeysel su ak›fl› do¤al yüzeylere göre 6 kat artabilmektedir. Eski mazgallar bu sular› hemen tahliye edemez, cadde ve sokaklar›m›z k›sa süre içinde derelere dönüflebilir. Ülkemizde flehir selleri konusunda yeterince istatistikî bilgi mevcut de¤il. Ama örne¤in, Amerika Birleflik Devletleri’nde her y›l ortalama olarak 140 kifli sellerden ölmektedir. Bu ölümlerin yar›s› otomobillerin içinde olmaktad›r. Türkiye’de ise daha çok, sel yataklar›na yerleflmifl ve sel konusunda gerekti¤i gibi uyar›lmayan insanlar yaflamlar›n› yitirmektedir. Devlet Su ‹flleri (DS‹), 578 adet baraj, gölet gibi su yap›lar› infla ederek, ülkemizdeki akarsu sellerinin (taflk›n) say›s›n› önemli ölçüde azaltm›flt›r. Ancak, Taflk›n Y›ll›klar› inceledi¤inde, Türkiye genelinde 1956–97 y›llar› aras› onar y›ll›k dönemlere göre nehirlere ba¤l› olan sel sa- 10-16_CoverStoryYUR.qxd 08/11/2006 17:38 Page 15 su yönetimi | KAPAK KONUSU fiimdiye kadar sellerde rol oynayan tüm ya¤›fllar normal atmosferik sistemler taraf›ndan oluflturulmufltur ve bu böylece devam edecektir. Atmosferin do¤as›, yap›s› ve karakteri budur; yani hava, havaî bir fleydir! Tüm sellerin nedenini, sadece son y›llardaki yanl›fl yap›laflma ve bitki örtüsünün yok edilmesine ba¤layamay›z. Bu durumda, daha eski y›llarda yaflanan say›s›z büyük selin oluflumunu aç›klamak mümkün olmaz. Di¤er bir deyiflle, afl›r› ya¤›fllar atmosferik nedenlerden oluflurken, bu ya¤›fllar›n sel afetine dönüflmesinin nedeni birden fazlad›r. Fakat küresel ›s›nma, ya¤›fl fliddetinde kesin ve net bir flekilde büyük art›fllara neden olmaktad›r. Böylece art›k fliddetli ya¤›fllar, kuru su kanallar›n› veya küçük çaylar›, hemen gürül gürül akan tehlikeli sel sular›na dönüfltürebiliyor. Ayr›ca eskiden, örne¤in, ya¤an ya¤mur ve erimifl kar ak›mlar›, su toplama alanlar›na herhangi bir müdahale ve afete neden olmaks›z›n serbestçe ak›p gidebiliyordu. Art›k günümüzde, küresel iklim de¤iflimi, plans›z ve bilinçsiz yerleflimler gibi yanl›fl arazi kullan›m›n bir sonucu olarak sellere çok daha fazla maruz kalmaktay›z. Sellerle mücadele Sellerle mücadelede, akarsu yata¤›n› düzeltmek, setler ve barajlar infla etmek gibi sadece yap›sal önlemlere baflvurulmuyor. Romal›lar'dan beri insanlar sellerle mücadele etmek için barajlar ve su bentleri infla etme yoluna gitmifltir. 1950’li y›llardan sonra selden korunma kavram› büyük ölçüde de¤iflmifltir. Art›k büyük - küçük her dere ve nehir için bir baraj yap›lamayaca¤›, flehir ve k›y› selleri gibi sellerin sadece nehirlerle iliflkili olmad›¤› görülmüfltür. Bu nedenle, geliflmifl ülkelerde do¤ru arazi kullan›m politikalar›, hidro-meteorolojik gözlem a¤lar›, meteoroloji radar›, otomatik ak›m ve ya¤›fl istasyonlar› ve hidro- meteorolojik modeller sayesinde do¤ru ve erken nehir-göl-deniz su seviye tahmin ve uyar›lar› yap›larak, can ve mal kay›plar› en aza indirgenebilmifltir. Ülkemizde ise, meteorolojik sel gözetleme ve uyar›lar› ile birlikte su kaynaklar›n›n yönetimi gere¤ince yap›lamamaktad›r. Çünkü ülkemizde sel tahmini için gerekli olan ya¤›fl miktar›n› Devlet Meteoroloji ‹flleri (DM‹), ak›fla geçen ya¤›fl miktar›n› ise DS‹ ölçmektedir. Bu iki kamu kurumunun yan› s›ra, akarsularda debi ölçümü yapan Elektrik ‹flleri Etüd ‹daresi de (E‹E‹) bu alandaki üçüncü kurumdur. Bu da¤›n›k yap›, büyük kaynak israf› ile birlikte sel ve benzeri gözetleme ve uyar›lar›n›n ülkemizde gere¤i gibi yap›lamamas›na neden olmaktad›r. fiu an ülkemizde hizmet veren az say›daki ya¤›fl istasyonunun verileri gerçek zaman aral›¤›nda merkeze aktar›lamamaktad›r. Yine dere ve nehirlerdeki su debisini ölçmek için eskiden iflletilen birçok Ak›m Gözlem ‹stasyonu da gereksiz nedenlerle kapat›lm›flt›r. Bu nedenlerden dolay›, selleri önceden tespit edip kamuyu bilgilendirecek ve barajlardaki suyu yönetecek Say›sal Taflk›n Modellerini de içeren Erken Uyar› Sistemleri gerekti¤i gibi mevcut de¤il. Havza ölçe¤inde topra¤›n nem durumunu, kar örtüsünü, f›rt›nan›n etkili olma süresini, ya¤m›fl ve ya¤acak olan ya¤›fl›n miktarlar›n› belirleyip, nehirlerdeki ak›fl› ve yükselmeleri say›sal modeller ile bir bütün içinde sürekli olarak takip ederek sel ihbarlar› yapabilecek flekilde donat›lm›fl ve görevlendirilmifl bir tek teknik kurum olmad›¤› sürece, taflk›n ve baraj selleri de dâhil olmak üzere seller nedeniyle daha çok kay›plara u¤rayaca¤›m›z› söyleyebiliriz. Merkezi ve yerel kurumlar›n rolü Merkezi kurumlar›n, akarsu havzalar› içinde büyüyen yerleflimleri, aç›lan yeni yollar ve kurulan yeni tesisleri, elveriflsiz tar›m yöntemleri ile topraklar›n yo¤un bir flekilde kullan›lmas›n›, akarsu ve derelerin yataklar› içinde veya mücavirindeki taflk›n riski tafl›yan alanlar›n iskâna aç›lmas›n›, daha önce infla edilmifl taflk›n tesislerinin üzerlerinin kapat›lmas›n› ve aç›k mecralar›n ka- pal› mecralara dönüfltürülmesini engellemesi gerekir. Ayr›ca selden koruma tesislerine, yerel yönetimler ve vatandafllar yeterince sahip ç›kmal›d›r. Dere yataklar›n›n ›slah› için DS‹, makine ve teknik donan›m bak›m›ndan yeterli hale getirilmeli, dere yataklar›nda biriken rüsubat›n zaman›nda yatak d›fl›na ç›kar›lmas› sa¤lanmal›d›r. Ayr›ca belediyelerin dere içinde yatak düzenlemesini engelleyen genelgeler kald›r›lmal›d›r. Sel yataklar› öncelikle belirlenerek sel risk haritalar› haz›rlanmal› ve sel yataklar› asla imara aç›lmamal›d›r. Seller ile mücadelede, sadece yap›sal ve mühendislik yaklafl›mlar› k›smen uygulamak yetmez. Bütün bunlar›n yan› s›ra, sel yata¤› zonlar›/ kamulaflt›rma/ yasalar, rölekasyon, özel kullan›m ve yap› izinleri, nehirlere ait sulak alanlar›n geri verilmesi, afet yönetimi ve sel sigorta gibi yap›sal olmayan yöntemlerin de gerekti¤i gibi kullan›lmas› flartt›r. Özetle seller ile mücadelede de bütünleflik bir bak›fl ve bir sistem dâhilinde kriz yönetiminden risk yönetimine geçmemiz gerekir. Sellere müdahale ve seller sonras› iyilefltirmeden daha çok; selden önce sel zararlar›n›n azalt›lmas› ve haz›rl›¤a büyük önem vermeliyiz. ◗ ‹klim de¤iflikli¤inin pay› SUYA A‹T TOPRAKLAR: Antik ça¤lardaki konumu Göksu Nehri’nin taflk›nlar›na göre seçilmifl olan Silifke ilçesi, flehrin son yüzy›lda taflk›n sahalar›na do¤ru yay›lmas›yla birlikte giderek daha fazla say›da sel felâketi yaflamaya bafllad›. MEVLÜT PARTAL y›s› azal›rken, ölüm say›s› ve maddî zararlar›n h›zla artt›¤› görülür. Di¤er bir deyiflle, ülkemizde dere yataklar›na müdahale ve yerleflimler, barajlar›n sa¤lad›¤› yararlardan daha fazla zarar vermektedir. Ülkemizdeki sellerde ise, yanl›fl yerleflim ve altyap› eksikliklerinin yan› s›ra, modern anlamda sel ve f›rt›na uyar›s› yap›lamamas› sonucu çok fazla can ve mal kayb› olmaktad›r. DS‹’ye göre, son 50 y›lda yaflanan 1,768 taflk›nda, 1,344 kifli hayat›n› kaybetmifl, 260,000 hektar tar›m arazisi etkilenmifltir. Ekonomik kay›plar ise y›lda ortalama 100 milyon dolar› aflmaktad›r. MEVLÜT PARTAL B‹NLERCE YILLIK UYUM: Do¤al su kaynaklar›yla uyumlu bir iliflki kuran toplumlar, Hasankeyf örne¤inde oldu¤u gibi, bu iliflkiyi binlerce y›l boyunca sürdürmeyi baflar›yor (solda). Prof. Dr. Mikdat Kad›o¤lu, ‹TÜ Meteoroloji Mühendisli¤i Bölümü Ö¤retim Üyesi 15 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | yeflil UFUKLAR 10-16_CoverStoryYUR.qxd 08/11/2006 17:38 Page 16 FORUM söylefli Önceki sorudan devam edersek, yeni AB üyesi ülkelerle, üyelik için baflvuran Orta ve Do¤u Avrupa ülkelerinin do¤al çevrelerinden ve kaynaklar›ndan afl›r› bir fedakârl›kta bulunmadan ekonomik denkli¤i yakalamalar› sizce mümkün mü? Biyoçeflitlilikte yaflanan kay›p bizim kayb›m›z. Bu, ekonomilerimiz için bir kay›p oldu¤u gibi yaflam kalitemizi de düflürüyor. Sa¤l›kl› bir ekosistemin, sür- 'Ticaretin daha da liberalleflmesiyle çevre üstünde oluflmas›ndan korkulan olumsuz etkilerin AB d›fl›nda görülme olas›l›¤› çok yüksek.' dürülebilir nitelikteki her türlü ekonomik kalk›nma stratejisinin temelini oluflturdu¤u ortada. Ekonomik kalk›nmay›, kaynak kullan›m›ndan ve çevresel bozulmadan ay›rmak yeni bir yaklafl›m de¤il, yeni üye ülkelere özgü bir fley de de¤il. Yeni üye ülkeler, eski üyelerin düfltü¤ü hatalara düflmezse do¤al çevre ve kaynaklar›na zarar vermeden AB’nin ekonomik standardlar›na ulaflabilir, benim inanc›m bu yönde. Komisyon, adayl›k süreci boyunca, bu ülkelerin altyap›y› gelifltirip ekonomik kalk›nmalar›n› h›zland›r›rken çevrelerine özellikle dikkat etmeleri gerekti¤ini vurgulad›. Üyeli¤in gerçekleflmesinden beri de bu mesaj›n›n alt›n› çizmeyi ve ülkelerin ilerlemelerini izlemeyi sürdürdü. AB, do¤al varl›klar›n›n büyük bölümünü AB ortalamas›ndan daha iyi koruyan yeni üye ülkeleri bir flekilde 'ödüllendirebilir' mi? Do¤al varl›klar›n›n daha büyük bir bölümünü korumufl ülkelerin ödüllendirilmesi fikri çok ilginç, ancak objektif bir de¤erlendirme yapmak zor olabilir. Bence as›l ödül, ülkelerin sa¤l›kl› ekosistemlerden sa¤layacaklar› yararlar ile bu ekosistemlerden elde edecekleri mal ve hizmet ak›fl›n› sürdürebileceklerini bilmenin rahatl›¤›nda yat›yor; ki bu da ekonomilerini ve yaflam kalitelerini güçlendiriyor. ‹flte bu, Biyoçeflitlilik Bildirimiz'in belki de en önemli mesaj›. AB’nin en büyük baflar›lar›ndan biri de Natura 2000 Korunan Alanlar A¤› oldu. Bu gerçekten çok zor bir ifl ve 25 üye ülkedeki durumundan görünen o ki, a¤› tam anlam›yla hayata geçirmek için –burada yaln›zca seçmeyi de¤il, gere¤ince yönetimi de kastediyorum- daha çok yolumuz var. 2004 Aral›k ay›nda Stockholm’de, baz› toplumsal hizmetler veya tar›m reformunun güçlendirilmesi gibi birkaç alan d›fl›nda, “piyasaya daha fazla eriflim konusunda AB’nin sürekli ve istikrarl› bir çaba sarf edece¤ini,” söylemifltiniz. Sizce flimdi, çevre koruma da AB’nin imtiyazl› alanlar listesine eklenmeli mi? Hemen her alanda ve herhangi bir düzeyde çevre standardlar› söz konusu oldu¤unda AB dünyaya öncülük ediyor; bu yüzden ticaretin daha da liberalleflmesiyle çevre üstünde oluflmas›ndan korkulan olumsuz etkilerin AB d›fl›nda, özellikle biyoçeflitlili¤i zengin ama çevre standardlar› ya da yapt›r›m sistemleri geliflmemifl ülkelerde görülme olas›l›¤› çok yüksek. Biz, (örne¤in tar›m ve orman ürünleri konusunda) bir çok Sürdürülebilirlik Etki De¤erlendirme çal›flmas› gerçeklefltiriyoruz; bunlar bize söz konusu etkilerle ilgili daha net fikirler veriyor ve uygun tedbirler almam›za yard›mc› oluyor. Bu tür tedbirler sorunun (mesela yasa d›fl› kerestecilik) kökenine ne kadar yak›n olursa, o kadar etkili oluyor. Gümrük vergisi koymak art›k körelmifl bir yöntem. E¤er AB ve ticaret yapt›¤› ülkeler çevre koruma konusunda ciddiyse sorunu yerinde, yani kendi s›n›rlar› içinde ele almalar› gerekir, s›n›rda de¤il. ◗ ▼ AB Çevre Genel Direktörü Mogens Peter Carl (Bafltaraf› sayfa 5’te) YÜZBAfiININ TOMRUKLARI: Macar kolluk kuvvetleri 2001 y›l›nda, koruma alt›ndaki bir ormanda 295,000 avro de¤erinde kaçak kesim yap›ld›¤›n› tespit etti. Avrupa Komisyonu yeni üye ülkelerde bu tür suçlara göz açt›rmama sözü verdi. 17-19_InsightYUR.qxd 08/11/2006 17:39 Page 17 enerji | MERCEK Küçük iflletmeler giriflimi, flirketlerin yenilenebilir kaynaklar sektöründe bölgesel f›rsatlar yakalamas›na yard›mc› oluyor Sürdürülebilirli¤e destek Elisabeth Jeffries üçük ve orta boy iflletmeler (KOB‹), Do¤u Avrupa'da yeni enerji sektörünün geliflmesinde hayati bir rol oynayacak. Enerji odakl› yeni bir ifl ortam› yaratmay› hedefleyen giriflimin en az›ndan temel düflüncesi bu. Dünya çap›nda çal›flan Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimlili¤i Ortakl›¤› (REEEP) ile, e5 olarak da bilinen Avrupa Sürdürülebilir Kalk›nma ‹fl Konseyi'nin 2005'te birlikte oluflturduklar› bu giriflim, Orta ve Do¤u Avrupa’daki KOB‹'lerin temiz ve verimli enerjiye yapacaklar› yat›r›mlar› destekleyecek. Sürdürülebilir Enerji H›zland›r›c›s› olarak bilinen giriflim, küçük iflletme enerji a¤› sayesinde Avrupa’daki geçifl ekonomilerinde faaliyet gösteren küçük iflletmeleri bir araya getirecek, KOB‹’lerin geliflmesine ve say›lar›n›n artmas›n› sa¤layacak. Giriflimi Çek Cumhuriyeti’ndeki merkezinden yürüten Zdenek Lomecky, “buras›, büyük aktörlerin henüz ele geçirmedikleri yeni bir alan, bu yüzden KOB‹'lere iyi bir f›rsat sunuyor,” diyor. Lomecky, temiz enerjinin genellikle tek bir merkezden idare edilmedi¤ini, küçük iflletmelerin bu ortamda kolayca faaliyet gösterdi¤ini, dolay›s›yla KOB‹’lerin bu alandaki büyümeden daha fazla pay alabilece¤ini ileri sürüyor. Giriflim, kuruluflundan bu yana geçen birkaç ay içinde Çek Cumhuriyeti ve Bulgaristan’dan on üye flirket kazand›. Potansiyel üyeler girifl için ücret ödemiyor ancak ba¤›ms›z bir uzman taraf›ndan denetleniyorlar. Bir proje gerçeklefltirildi¤inde flirket, yeni malî kaynak bulunmas›, pazarlama, Biliflim Teknolojileri altyap›s› ve dan›flmanl›k hizmetleri gibi giriflimin sa¤lad›¤› hizmetler karfl›l›¤›nda küçük bir bedel ödüyor. Her ülkede dörder temsilci, oradaki KOB‹'lerle yabanc› iflletme ve uzmanlar aras›nda köprü ifllevi görüyor. Orta ve Do¤u Avrupa enerji sektörü, düflük verimlili¤e karfl›n artan talebin sonucunda h›zla de¤iflmekte. Bölgenin büyük k›sm› enerji konusunda hâlâ Rusya’ya ba¤›ml› olsa da, hükümetler enerji güvenli¤i konusunda ciddî olarak düflünmeye bafllad›. Bölgedeki mevcut temiz enerji kaynaklar›, bu hedefe ulafl›lmas›na yard›m edebilir. Ulusal politikalar ile AB politikalar› yenilenebilir kaynaklar› destekliyor. AB, 10 VER‹ML‹L‹K ZANAATKÂRLARI: Çek Cumhuriyeti'ndeki Svetla nad Sazavou kasabas›nda bulunan bu cam eflya imalâthanesi gibi küçük iflletmeler, enerji verimlili¤i yat›r›mlar›ndan faydalanabilir. yeni üye ülkede temiz ve verimli enerjinin art›r›lmas› için 134 milyar avronun üstünde bir bütçe ay›rd›. Avrupa ‹mar ve Kalk›nma Bankas› (EBRD) da, önümüzdeki üç y›lda temiz enerji projelerine 1.5 milyar avroluk yat›r›m yapaca¤›n› aç›klad›. Polonya, Çek Cumhuriyeti ve di¤er ülkeler yeni koflullara uymuya bafllad›. Örne¤in Çek hükümeti, gelecek üç y›l için, yeni yenilenebilir enerji yasas›yla k›smen iliflkili baz› hedefler belirledi. 2010 y›l› itibariyle ülkenin enerji ihtiyac›n›n %8’ini yenilenebilir enerji karfl›layacak, bu arada toplam enerji talebi de her y›l %1 azalacak. Hükümet, bu süre boyunca enerji yönetimi için 282 milyon avro; tar›m sektörünün biyodizel gibi yeni seçenekler gelifltirmesini desteklemek amac›yla da 70.5 milyon avro ay›rd›. Merkezî olmayan, basit teknolojili üretim birimleri sayesinde biyokütle de tar›m sektöründeki KOB‹'ler için ilgi çekici bir seçenek olabilir. Bulgaristan’›n AB biyogaz yasas›n› kabul etmesi, biyogaz teknolojisi tedarikçileri için benzersiz bir f›rsat sunacak ve at›k su ar›t›m›n›n önemini art›racak. Lomecky’ye göre, “yaklaflan AB üyeli¤i Bulgaristan ve Romanya su sektörlerindeki küçük iflletmelerin büyümesini h›zland›r›yor, bu da, bu ülkelerde eskiden beri faal olan Çek hidro teknoloji tedarikçileri (KOB‹) için bir f›rsat .” Büyük potansiyel Giriflim, bölgedeki ifl ortam›n›n çetinli¤i nedeniyle yat›r›m riskinin fazla oldu¤u inanc›n› de¤ifltirmeyi, böylece KOB‹'lerin bu f›rsatlar› de¤erlendirmesini amaçl›yor. “‹stisnalar olsa da, bu flirketler çok profesyonel de¤il. Bazen piyasayla ba¤lant›lar› ya da piyasa hakk›nda bilgileri zay›f oluyor,” diyor Lomecky, ülkesinde hâlen faal olan 1 milyon KOB‹ için. Lomecky'ye göre, birçok KOB‹ kendisini d›fllanm›fl hissediyor, âdil olmayan piyasa koflullar›nda çal›fl›yor, büyük flirketlerle rekabet etmek zorunda kal›yor ve malî kaynak bulmakta zorlan›yor. Giriflim arac›l›¤›yla hâlen faaliyet gösteren flirketler aras›nda bir Çek hidroelektrik teknolojisi uzman› ile bir Bulgar kereste iflleme flirketi bulunuyor. Bununla birlikte, Alman ve ‹ngiliz rüzgâr çiftli¤i flirketlerinin birkaç yan kuruluflu d›fl›nda yeni kurulmufl yerli KOB‹ say›s› fazla de¤il. Giriflimin kurucular›ndan biri olan REEEP, temiz enerji piyasalar› için politika giriflimlerini yap›land›ran ve sürdürülebilir enerji projelerine malî kaynak bulmay› kolaylaflt›ran uluslararas› bir ortakl›k. ◗ Destekleyici politikalar EC/EPA PHOTO/CTK/LUBOS PAVLICEK K Elisabeth Jeffries, enerji ve çevre konular›nda makaleler haz›rl›yor ve Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimlili¤i Ortakl›¤› için yaz›yor. 17 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | yeflil UFUKLAR 17-19_InsightYUR.qxd 08/11/2006 17:39 Page 18 MERCEK | turizm Do¤al alanlarda kontrolsüz büyüyen tatil ve turizm endüstrisi, kendi bindi¤i dal› kesiyor Turizmde s›cak mevsim Wojciech Kosc MTI rta ve Do¤u Avrupa ülkeleri, do¤al güzelli¤e sahip sayfiye yerleri aç›s›ndan her zaman zengin olmufltur. H›rvatistan’›n 5,800 km’lik Adriyatik K›y›s›, Bulgaristan’›n Karadeniz k›y›s›, Polonya’n›n kuzey do¤usundaki cennet misali Podlasie. Hepsinin de turizm geçmifli çok eskilere dayan›r. Ancak son y›llarda tatilcilerin buralara ak›n etmesiyle birlikte bu bölgelerin as›l de¤eri olan do¤al güzellikleri de bozulmaya bafllad›. Birleflmifl Milletler Çevre Program›’n›n (UNEP) Turizm Program›’na göre, ziyaretçilerin bask›s›, do¤an›n bu bask›y› kald›rma kapasitesini aflt›¤›nda turizmin olumsuz etkileri bafl gösterir. Ancak bu, madalyonun yaln›zca bir yüzü. Di¤er konu ise destekleyici altyap›n›n oluflturulmas›d›r. Sayfiye yerleri daha fazla insan› çekmeye çal›flt›¤›ndan, kentsel geliflmenin karakteristik biçimi de peyzaja hakim oluyor. Oteller, yazl›klar, marinalar ve di¤er altyap› unsurlar› sonucu dört bir yan beton, kirlilik ve trafikle kuflat›ld›kça tatil beldeleri üstündeki bask› art›yor. Bulgaristan’›n Karadeniz k›y›s›, bu soruna çarp›c› bir örnek. Bir tatil beldesi O olan bu bölge, son y›llarda daha önce efli benzeri görülmemifl biçimde ilgi çekerek bafl döndürücü bir h›zla büyüdü. Slunchev Bryag ve Zlatni Pyasitsi gibi tatil beldeleri, Komünist dönemde de gözde yerlerdi; ancak piyasa ekonomisine geçiflle birlikte ekonomik potansiyel daha da büyüdü. Trafikte büyük art›fl Envrionmental News Service'in (ENS) bir haberine göre Bulgaristan’› 2004'te 4.5 milyon turist ziyaret etti, bu, 1998'deki say›n›n iki kat›ndan bile fazla. Bu ani art›fl›n Slunchev Bryag ve Zlatni Pyasitsi üstündeki etkisi daha da büyük oldu: yatak say›s› 10 kat artt›. Karadeniz sahil fleridinin tamam›nda yap›laflma bafllad›, 120’den fazla otel de yolda. ENS’nin bildirdi¤i haberde, Bulgaristan’da Thomas Cook Travel seyahat acentesi olan Svetla Panayotova, “Parklar, bahçeler, yollar, havuzlar; hepsi sözcü¤ün tam anlam›yla yeni yap›laflman›n alt›nda kaybolup gidiyor,” diyor. H›rvatistan’daki afl›r› yap›laflma sorunu, Dalmaçya K›y›s›’n›n ticarî potansiyelinden yararlanmak için imar kanunlar›n› çi¤neyen Macar yat›r›mc›lara karfl› Çevre Bakanl›¤›’n› harekete geçirdi. Bakanl›k, May›s ay›nda Vir Adas›'nda, Macarlar'›n mülkiyetindeki 18 apartman ile 30 binay› y›kmaya bafllad›. H›rvat yetkililer, y›k›lan evlerin, 70 metre geniflli¤indeki k›y› fleridine inflaat yap›lmas›n› yasaklayan kanunu ihlâl etti¤ini ve ruhsats›z infla edildi¤ini belirtti. Macar mülk sahiplerinin bir bölümü, uygulamaya karfl› hukukî yola baflvuruyor. Bulgaristan ve H›rvatistan’›n büyüleyici sahil fleritleri, bölgenin çevresi üzerine turizm ve sanayinin bindirebilece¤i a¤›r yükün belki de en çarp›c› örnekleri. Daha küçük ölçeklerde bile, do¤al güzellikler yerel ekonomilere zarar verebilecek düzeyde turizmi de bölgeye çekebilir. Polonyal› bir sivil örgüt olan Zielona Siec'e (Yeflil A¤) göre Podlasie bölgesi bu çeliflkili durumun içinde. Bölgedeki turizm, yafll› Bialowieza Orman› ya da Narew ve Biebrza nehirleri gibi do¤al güzellikler nedeniyle tam bir patlama yafl›yor. Yo¤unlaflan insan trafi¤inin tüm bu do¤al hazineler üstündeki bask›s› ise giderek art›yor. yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 18 STOCK.XCHNG 17-19_InsightYUR.qxd 08/11/2006 17:39 Page 19 turizm | MERCEK MTI MTI Bölgesel Çevre Koruma Müfettiflli¤i, bölgedeki turizm altyap›s›n›n durumunu görmek için çeflitli denetlemeler yapt›. ‹ncelemeler, göl ve nehir k›y›lar›n›n gitgide yap›lar taraf›ndan iflgâl edildi¤ini ve bireysel yat›r›mc›lar›n, Polonya yasas›na ayk›r› oldu¤u halde su kenarlar›nda mülk sahibi olabildiklerini ortaya ç›kard›. Denetlemeler Podlasie bölgesinin, insan faaliyetlerini kald›rabilecek temel altyap›ya sahip olmad›¤›n› da gösterdi. Zielona Siec’ten Robert Cyglicki, “göllerin ço¤unun bulundu¤u ve bölgenin en güzel yeri olan kuzeyde, 20 tatil kompleksinden yaln›zca iki tanesinin su ar›tma tesisi var,” diyor. AB’nin avantaj ve dezavantajlar› Yayg›n bir kan›ya göre AB üyeli¤i –ya da bunun çok yak›nda gerçekleflece¤i düflüncesi– çevre istismar›na karfl› iyi bir kalkan ifllevi görüyor. Çevre korumaya iliflkin kat› AB kurallar›n›n, do¤al sermayelerini koruma konusunda yeni demokratik ülkelere yard›mc› olaca¤›na inan›l›yor. Ancak Avrupa Çevre Bürosu’na (EEB) göre, bat›yla yak›nlaflma ayn› zamanda çevresel tehditler de getiriyor ve AB’nin bunlara karfl› bir ilac› yok. EEB’nin, üyeli¤in yeni üye ülkeleri nas›l etkileyece¤ine iliflkin 2004 tarihli raporunda, “serbestlefltirme, özellefltirme ve serbest piyasa gibi Bat›l› kavramlar›n giderek daha fazla benimsenmesi; biyoçeflitlili¤in korunmas› ve tar›msal üretimin yan› s›ra, su tedariki, çöp toplanmas›, at›k yönetimi ve toplu ulafl›m gibi kamu hizmetlerinin sunulmas›na iliflkin mevcut uygulamalar› da de¤ifltiriyor,” deniliyor. EEB’nin raporuna göre, yeni AB üyeleri Brüksel’in dayatt›¤› çevre standardlar› ile ekonomik kalk›nma hedefleri aras›nda s›k›fl›p kalm›fl durumda. Bölgedeki birçok ülke için ikinci hedef öncelikli, bu ülkelerin en büyü¤ü Polonya. Polonya’da ulafl›m, tar›m ve enerji altyap›lar›n›n geliflimini h›zland›rmak için ülke ölçe¤inde gelifltirilen birçok strateji çevre konusuyla çat›fl›yor. EEB ayr›ca, “üyelikle birlikte artacak refah›n bölge ülkelerini ‘eski’ AB’de hakim olan tüketim al›flkanl›klar›na daha da yaklaflt›raca¤›n› ve çevre üzerindeki bask›y› art›raca¤›n› da” belirtiyor. EEB’nin bölgedeki yeni üye ülkelerde gerçeklefltirdi¤i bir anket, AB düzenleme- lerinin uzun vadede çevre için yarar sa¤lamas›n›n pek mümkün olmad›¤› kan›s›n›n yayg›n oldu¤unu ortaya ç›kard›. Ankete kat›lan bir Polonyal› durumu, “çevreyi iyilefltirmek için ekonomi politikas›, sosyal ve çevresel politikalardan ayr›lmamal›d›r. Bu, uygulamada ekonomik büyümeyi kaynak tüketiminden ay›rmak anlam›na gelir ki, bu da AB ve Polonya için ciddi bir zorluk teflkil eder. Ancak böylesi radikal bir tutum AB’nin kendi içinde bile yok,” fleklinde aç›kl›yor. Benzer düflünceler Çek Cumhuriyeti ve Macaristan’da ankete kat›lanlar taraf›ndan da ifade edildi. Bulgaristan’›n sahil fleridindeki afl›r› yap›laflma konusunda popüler medyada yer alan raporlar›n hemen ard›ndan 2005’teki turist say›s› bir y›l öncesine göre düflüfl gösterdi. Görünüfle bak›l›rsa yat›r›mc›lar efli¤i geçti ve flimdi de potansiyel konuklar›n› korkutup kaç›ran oteller infla etmekle meflgûl. Ekonomik teflvikler afl›r› kalk›nma e¤ilimini körüklese bile, kazanma h›rs› kalk›nman›n sonunu getirebilir. ◗ WWW.DASPASIMIRAKLI.COM ‹Z‹N TALEB‹: H›rvat hükümeti, 2004’te ç›kar›lan ve k›y›dan itibaren yetmifl metrelik flerit içinde yap›laflma yasa¤› getiren yasan›n ihlâl edildi¤i gerekçesiyle Adriyatik k›y›s›ndaki yazl›k evleri y›kma karar› ald›. Karfl› sayfada ve üstte solda, 20 kadar› Macarlar’a ait olan tart›flma konusu villalar polis gözetiminde y›k›l›yor. Üstte, bir ev sahibi eflyas›n› kurtarma telâfl›nda. Solda, Bulgaristan’da Karadeniz Natura 2000 alan› potansiyeline sahip Irakli’ye izinsiz otel inflas›n› önlemek için dozerlerin önüne uzanm›fl protestocular. 19 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | yeflil UFUKLAR 20-23_RECBulletinYUR.qxd 08/11/2006 17:41 Page 20 REC BÜLTEN‹ | söylefli AB destekli ilk büyük projesini tamamlayan Bölgesel Çevre Merkezi (REC) Türkiye Direktörü Dr. Sibel Sezer Eralp, REC Türkiye Ofisi'nin iki y›l içinde çevre alan›nda ortaya koydu¤u fark› Yeflil Ufuklar'a anlatt› REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹ Türkiye'nin en tarafs›z çevre platformu Yeflil Ufuklar’›n ilk say›s›ndaki söyleflimizden bu yana, Türkiye’nin AB üyeli¤i sürecinde iki önemli geliflme oldu: 17 Aral›k adayl›¤›n kabulu ve 3 Ekim müzakerelerin bafllamas›. Bu iki dönüm noktas›, Türkiye’de do¤a koruma ve çevre yönetimine nas›l yans›d›? Bu soruyu yan›tlamadan önce, REC Türkiye yeni kuruldu¤unda Yeflil Ufuklar’›n ilk say›s›na yapm›fl oldu¤um söylefliden sonra, tekrar bir söylefli yap›yor olmaktan çok mutlu oldu¤umu söylemeliyeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 20 yim. Bu benim için çok anlaml›, çünkü Avrupa Komisyonu’ndan alm›fl oldu¤umuz 2.3 milyon avro tutar›ndaki ilk büyük projeyi baflar›yla tamamlad›k. Henüz yeni biten bu proje kapsam›nda REC Türkiye yapmay› taahhüt etti¤i faaliyetleri fazlas›yla gerçeklefltirdi. Elbette ki AB’ye üyelik sürecinin çevre sektörünü ciddi olarak etkilemesi beklendi¤i için, biz de REC Türkiye olarak AB Çevre Müktebesat›’na uyum sürecine ve Türkiye’nin yükümlülükleri konular›na ciddi olarak yöneldik ve bunu sürdürece¤iz. Sorunuza gelince, asl›nda en kritik tarih bundan alt› y›l önceki Helsinki Zirvesi idi. Türkiye’nin AB üyeli¤i için resmi olarak adayl›k statüsü almas›, Türkiye-AB iliflkilerinde yeni bir süreci bafllatt›. Bu süreç, do¤a koruma ve çevre yönetimi alanlar›nda çok önemli uyum çal›flmalar›n›n bafllamas›na da vesile oldu. Tabii, 1999 y›l›ndan itibaren her y›l ç›kan Düzenli Raporlar’› ve Kat›l›m Ortakl›¤› Belgeleri’ni inceledi¤imizde çevre alan›ndaki uyum çal›flmalar›nda önemli aflamalar kaydedildi¤ini rahatl›kla söyleyebiliriz. Gerek AB’nin kat›l›m öncesi sa¤lad›¤› finansman, gerek di¤er finans mekanizmalar› uyum sürecinde çok önemli çal›flmalar›n bafllamas›n› sa¤lad›. Bu arada, 3 Ekim 2005’te fiili müzakerelerin bafllamas›ndan önce yap›lan tarama çal›flmalar›n›n sonuçlar›, mevcut durumu ortaya koymas› aç›s›ndan oldukça de¤erli gözükmektedir. 3 Ekim tarihi ile sa¤lanan momentum, siyasî olarak herhangi bir kazaya u¤ramad›¤› takdirde Türkiye’nin çevresine çok büyük katk›lar getirece¤i gibi, AB çevre müktesebat›na uyum konusunda da çok önemli kazan›mlar sa¤layacakt›r. REC’in önemli misyonlar›ndan biri de, çal›flt›¤› ülkenin, çevre konusunda AB ile uyumunu kolaylaflt›rmak. ‹ki y›l önceki söyleflimizde, “REC Türkiye, bölgesel ve uluslararas› ölçekte Türkiye’nin üzerine düflenleri yapabilmesi için kolaylaflt›r›c› ifllevi üstlenecektir,” demifltiniz. REC Türkiye’nin bu iki önemli tarih üstünde do¤rudan bir etkisi oldu mu? REC Türkiye bugün ülkemizdeki en tarafs›z çevre platformudur. Bu platformda devlet kurulufllar›, yerel yönetimler, STK’lar ve ifl dünyas› karfl›l›kl› fikir al›flveriflinde bulunabilmekte ve sorunlar›n çözümüne yönelik ortak paydada buluflma imkân› yakalamaktad›r. REC’in yaratm›fl oldu¤u bu platform, gerek bölgesel gerek ulusal ölçekte AB ile önümüzdeki süreç içinde müzakere edece¤imiz birçok mevzuat› tart›flmay› baflarm›fl ve paydafllar›n pozisyonlar›n› ortaya koymada çok etkin bir rol üstlenmifltir. Unutmayal›m ki as›l müzakereler Brüksel’den çok, ülke içinde tüm çevresel paydafllar›n kat›l›m› ile yap›lacak çal›flmalarla gerçekleflecektir. ‹flte bu noktada REC, tüm taraflar› bir araya getirerek ortak çal›flma alanlar› yaratmakta; böylece hem yönetiflim anlay›fl›n›n yerleflmesini sa¤lamakta hem de Orta ve Do¤u Avrupa’n›n yeni üye ülkelerindeki deneyimini Türkiye’ye aktarma f›rsat› bulmaktad›r. K›sacas›, REC’in 3 Ekim sonras› süreçte çevre alan›nda AB’ye uyum konusunda çok önemli do¤rudan etkileri bulunmaktad›r. Bunlardan bahsetmeden önce flunu vurgulamakta fayda var: ülke genelinde, etkin, baflar›l› ve sürdürülebilir çevre projeleri uyguland›kça, AB’de özendi¤imiz daha yüksek yaflam kalitesine ulaflma flans›m›z artacakt›r. K›sacas›, AB ile uyumu kolaylaflt›rmak dendi¤inde sadece AB müzakereleri, mevzuat›n uyumlaflt›r›lmas› ve büyük altyap› yat›r›mlar› gibi çözümü uzun süreli ve yüksek maliyetli makro ifller de¤il, ayn› zamanda yerel yönetimlerin, STK’lar›n ve bireylerin bu süreci sahiplenmesini kolaylaflt›racak ifllerden bahsediyoruz. Çok etkin reformlar yapabiliriz, mevzuat ile uyumlaflt›rmada çok h›zl› ilerleyebiliriz, ancak hepimiz bu iflin uygulamas›nda aktif olarak çal›flmazsak pratikte sonuca ulaflamay›z. Bu do¤rultuda REC Türkiye, son 2.5 y›l boyunca Türkiye’de, merkezî kamu 20-23_RECBulletinYUR.qxd 08/11/2006 17:41 Page 21 söylefli | REC BÜLTEN‹ “REC Türkiye ülkemizdeki en tarafs›z çevre platformudur. Devlet kurulufllar›, yerel yönetimler, STK’lar ve ifl dünyas› bu platformda buluflarak sorunlar›n çözümünde iflbirli¤i yap›yor.” Hibelerle, hem ulusal hem de yerel bazda faaliyet gösteren STK’lara çevre projeleri uygulamak için karfl›l›ks›z finansal destek sa¤layarak, Türkiye’de çevre konular›n›n kamuoyuna tafl›nmas›n›, bireyler olarak hepimizin çevremize sahip ç›kmas›n› ve demokratik bir ülke olarak karar verme süreçlerine kat›l›m›n kolaylaflmas›n› sa¤lad›¤›m›z› düflünüyoruz. ‹klim De¤iflikli¤i Çal›flma Program› kapsam›nda yürüttü¤ümüz çal›flmalarla, ülkemizdeki ilgili kamu kurumlar›n› ve STK’lar› uluslararas› süreçler hakk›nda bilgilendirdi¤imize ve ülkemizde iklim de¤iflikli¤i politikalar›n›n gelifltirilmesine katk›da bulundu¤umuza inan›yoruz. Tüm bu baflar›lar›m›z›n yan›nda REC’in Türkiye’de kurulmas›ndan itibaren yaflad›¤›m›z zorluklardan da bahsetmemizde fayda var. Her fleyden önce REC’in tan›t›m›yla ilgili sanc›l› bir dönem geçirdik. REC’in uluslararas› bir kurulufl oldu¤unu her f›rsatta dile getirmemiz, bir STK veya flirket “REC’in Türkiye’de Kurulmas›” Projesinin önemli ç›kt›lar› Projenin Kapasite Gelifltirme Program› kapsam›nda 13’ü kamu kurumu, 8’i yerel yönetim, 18’i STK, 6’s› ifl dünyas› kurulufllar› ve 2’si medya kuruluflu olmak üzere farkl› sektörlerden kurulufllara toplam 41 e¤itim verildi. Bu e¤itimlere toplam 1,373 kifli kat›ld›. Online ve bas›l› yay›nlardan sorumlu olan Çevresel Bilgi Program› kapsam›nda genellikle tüm çevre paydafllar›na hitap etmekle birlikte 4’ü kamu kurumlar›na, 3’ü yerel yönetimlere, 10’u STK’lara ve 1’i de ifl dünyas›na yönelik toplam 18 yay›n haz›rland›. Bu yay›nlar›n yan› s›ra düzenli olarak yay›mlanan Yeflil Ufuklar dergisinden 7, Türkiye’nin ilk iklim de¤iflikli¤i bülteni olan Cemre’den 3 ve yine çevre paydafllar› için önemli bir bofllu¤u dolduran online REC Türkiye E-haber bülteninden toplam 59 say› haz›rland›. Bu yay›nlar›n izleyici kitlesi 1,000’in üzerinde bir say›ya ulaflt› ve her geçen gün artmakta. REC Türkiye Hibe Programlar› çerçevesinde ise 31’i STK’lara ve 5’i yerel yönetimlere olmak üzere 22 ilde toplam 36 projeye destek verildi, (ayr›nt›l› bilgi için sayfa 22’ye bak›n›z). olmad›¤›n› ve herhangi bir kamu kurulufluna ba¤l› olmad›¤›n› vurgulamam›z gerekti. Yine e¤itim ve seminerlere kat›lanlar›n ve paydafllar›n ak›llar›nda, REC’in amac›n›, misyonunu ve çal›flma alanlar›n›, Türkiye’de nas›l bir görev üstlendi¤ini oluflturmak biraz zaman ald›. Ancak bugün gelinen noktada REC Türkiye olarak iki y›l önce hedefledi¤imiz noktadan ileriye geçti¤imize inan›yoruz. REC Türkiye nas›l bir boflluk dolduruyor? E¤er REC Türkiye kurulmam›fl olsayd›, çevre konusunda –özellikle AB ile uyum boyutundabugün hangi ifller ‘yap›lmam›fl’ olurdu? REC Türkiye’nin kuruluflu yaklafl›k üç y›ll›k bir ön çal›flma sonucunda gerçeklefl. Bu çal›flma, REC’in Türkiye’de faaliyette bulunaca¤› alanlar› belirledi¤i gibi hangi ihtiyaca cevap vermesi gerekti¤ini de ortaya koydu. Bu ihtiyaç, AB uyum sürecinin desteklenmesi olarak tan›mlanm›flt›r. REC kurulmam›fl olsayd›, devlet kurulufllar›, yerel yönetimler, STK’lar ve ifl dünyas› için sa¤lanan kapasite gelifltirme programlar› ve kurumlar aras› çevresel bilgi paylafl›m› bugün gerçekleflmemifl olurdu. REC, bugün Türkiye’de çevre alan›nda en önemli destek merkezidir. Bu merkez, iki y›l içinde benzeri olmayan yaklafl›k 60 e¤itim, konferans ve seminer düzenlemifltir. Bu etkinlikler, özel olarak birçok AB çevre mevzuat›n› kapsad›¤› gibi yatay konular olan çevresel finansman, çevresel bilgiye eriflim, stratejik çevresel etki de¤erlendirmesi gibi konular›n ilk kez Türkiye’de konuflulmas›n› ve tart›fl›lmas›n› sa¤lam›flt›r. Di¤er yandan, iklim de¤iflikli¤i, sürdürülebilir tüketim ve üretim gibi baz› tematik alanlarda Türkiye’de gerek kurumsal gerek toplumsal bilinçlendirme çal›flmalar›n› yürütmekteyiz. Ayr›ca, AB Çevre Ödülleri Ulusal Sekretaryas› ve BM ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi'nin (BM‹DÇS) 6. maddesi olan 'E¤itim, Ö¤retim ve Kamuoyu Bilinçlendirme' Ulusal Odak Noktas› olarak uluslararas› platformlarda Türkiye'yi temsil etmekteyiz. REC’in en önemli de¤erlerinden biri de 15 y›ll›k deneyimi; REC’in bu deneyimi Türkiye’ye ne ölçüde aktar›ld›? Yeterli oldu¤unu düflünüyor musunuz? REC’in Türkiye’deki kurulufl amac›na bakt›¤›m›zda AB’ye yeni üye olmufl ülkelerdeki müzakere ve uyum süreci deneyimlerinin aktar›lmas› en önemli önceliklerden biri olarak tan›mlanm›flt›r. Bu çerçevede, yapt›¤›m›z tüm çal›flmalar ve düzenledi¤imiz tüm etkinlikler bu deneyimi ülkemize aktarma giriflimleri olarak ortaya ç›kmaktad›r. Düzenledi¤imiz her e¤itim, konferans ya da seminerde, yeni üye olmufl ülkelerin deneyimlerini tüm kat›l›mc›lar ile paylaflt›¤›m›z gibi çeflitli bafll›klarda yap›lan uyum çal›flmalar› ve baflar› hikâyesi örneklerini tüm çevresel paydafllara aktar›yoruz. Di¤er yandan, AB’ye uyum sürecinde yeni üye ülkelerde yürütülmüfl pek çok çal›flma, Türkiye’nin ihtiyaç ve öncelikleri göz önüne al›narak yeniden de¤erlendirilmifl ve uyarlanm›flt›r. Özellikle, Yerel Çevre Eylem Planlar› gibi daha önce AB’ne uyum sürecinde yerel yönetimlerde baflar›l› olmufl çal›flmalar› Türkiye’de de uygulamay› baflarm›flt›r. Ayr›ca, Türkiye’de ilk kez çevre gazetecili¤i e¤itimi bafllatm›fl olan REC Türkiye, bütün REC ülkelerine ‹ngilizce olarak sunulan Green Horizon isimli çevre dergisini kendi ülkesine uyarlayan ilk ve halen tek REC ofisidir. Tüm bu çal›flmalar, 15 y›ll›k REC deneyiminin sa¤lam temelleri üzerine infla edilmifl, ancak kültürel de¤erler ve farkl› gereksinimler de göz önünde bulundurularak güçlendirilmifltir. ◗ kurumlar›ndan yerel yönetimlere, yerel STK’lardan ulusal STK’lara ve sanayiden ifl dünyas›na kadar çok genifl bir yelpaze oluflturan çevresel paydafllarla ortakl›klar gelifltirmifltir. Tabii, burada Çevre ve Orman Bakanl›¤› ile gelifltirilen yak›n ve yap›c› iflbirli¤inin önemini vurgulamakta fayda var. Bugüne kadar yapm›fl oldu¤umuz e¤itimler, STK’lara ve yerel yönetimlere da¤›tt›¤›m›z hibeler ve bütün çevresel paydafllar›n kullan›m›na ve yarar›na sundu¤umuz yay›nlar›m›z, bültenlerimiz ve sürekli güncel olan web sitemiz ilk baflta koydu¤umuz hedefe ulaflt›¤›m›z›n birer göstergesidir. AB’ye uyum konusunda yapm›fl oldu¤umuz yerel yönetimler için at›k yönetimi, Türkiye’de AB fonlar› ve çevre, çevresel bilgiye eriflim ve çevresel altyap› projelerinin finansman› konulu e¤itimler kamu kurumlar›, yerel yönetimler, sivil toplum kurulufllar› gibi farkl› farkl› çevre paydafllar›na yönelik AB çevre müktesebat›na uyum için haz›rl›k süreci olarak alg›lanabilir. 21 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | yeflil UFUKLAR 20-23_RECBulletinYUR.qxd 08/11/2006 17:41 Page 22 REC BÜLTEN‹ | hibe program› REC Türkiye Hibe Program›, destekledi¤i 36 projeyle birlikte bir baflar› öyküsü koydu ortaya. Bu öykü tamamland› ama getirdikleriyle yeni öyküler anlat›lacak, bu öykü de hat›rlanarak Birinci Hibe Program›'n›n ard›ndan Güzin Arar - Hande Özüt EC Türkiye'nin 1. Hibe Program› ilk büyük projesini tamamlad›. Hibe Program› Ekibi olarak bizden süreç ve ç›kt›larla ilgili bir yaz› yazmam›z istendi¤inde, önce çok sevindik ama sadece bir sayfal›k yerimiz oldu¤unu ö¤renince kara kara düflünmeye bafllad›k. Çünkü iki y›ll›k bu süreçte yaflad›klar›m›z› bir sayfaya s›¤d›rmak pek de mümkün görünmüyordu. Geriye dönüp bak›nca anlatacak ne çok fley vard›: Toplumsal amaçlar tafl›yan uygun proje fikirlerine rehberlik yapmak amac›yla ç›km›flt›k yola. Bu rehberli¤i k›saca tan›mlayacak olursak, 'hem kaynak, hem bilgi, hem de yöntem bak›m›ndan sivil toplum kurulufllar›na ve yerel yönetimlere proje fikirlerini gerçeklefltirmelerinde destek olmak ve böylelikle sivil inisiyatifi gelifltirmek, Türkiye’nin çevresel sorunlar›n› azaltarak yaflam kalitesini yükseltmek,” diyebiliriz. Program›n genel amac›yla birlikte belirledi¤imiz daha özeldeki hedeflerine ulaflabilmek için, program›m›z› bu özel hedefleri ve farkl› hedef kitleleri düflünüp alt programlara ay›rarak kurgulad›k. Bu alt programlar› da, a) Küçük Hibeler Program›, b) Tematik Ulusal Hibeler Program› ve 3) Klasik Ulusal Hibeler Program› bafll›klar› ile s›n›fland›rd›k. ‹lk duyuru, ilk heyecan, derken ikinci ve üçüncü duyurular. Üç farkl› hibe ça¤r›m›za baflvuran proje sahiplerinin teklifleri, ba¤›ms›z Hibe De¤erlendirme Komitemiz'in süzgecinden geçti ve kaynaklar›m›z ölçüsünde, amaç ve duyuru kapsam› ile uyuflan 36 proje seçilerek uygulamaya kondu. Projelerin tamamlanmas›yla birlikte, hem yürütmüfl oldu¤umuz program›n sonuçlar› hakk›nda daha objektif bir de¤erlendirme yapabilmek hem de özelde baz› saptamalara ulaflabilmek için kapsaml› bir envanter çal›flmas› gerçeklefltirdik. Bunun yan› s›ra, hibe sahiplerinin görüfllerini almay› hedefleyen anket çal›flmas›n› tamamlad›k. Bu çal›flmadan ç›kard›¤›m›z R yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 22 baz› sonuçlar› burada sizlerle paylaflmak isteriz. ■ Küçük yerleflimlerde yürütülen veya yerelde uygulanan projelerde özellikle belediyelerle kurulan ortakl›klar, büyük kentlerde yürütülen projelerden daha sa¤l›kl› iflledi ve toplumun, proje ç›kt›lar›ndan yararlanmas› kolay oldu. Desteklenen tüm projelere, toplam 114 kurum ve kurulufl ortak oldu veya katk› sa¤lad›. Bunun %25’ini kamu, %35’ini STK’lar, %18’ini yerel yönetimler ve %11’ini üniversite ve araflt›rma kurumlar› oluflturuyordu. ■ Baz› küçük ve yeni kurulmufl STK’lar deneyimsizliklerine karfl›n proje ç›kt›lar› ve donörle iflbirli¤i aç›s›ndan, daha büyük ölçekli ve deneyimli STK’larla ayn› performans›, hatta kimi zaman daha yüksek performans gösterdi. Bu da, projenin uygulanmas›nda amatör ruhun, proje yönetiminde de profesyonelli¤in gereklili¤ini tekrar akla getirdi. ■ STK’lar›n ve yerel yönetimlerin kurumsal ve teknik kapasitelerinin artmas› tüm projelerin ortak hedefi idi. REC Türkiye taraf›ndan sa¤lanan teknik, finansal destek, ekipman deste¤i ve projelerin uygulanmas› s›ras›nda proje ekiplerinin kazanaca¤› deneyim buna yönelikti. Projeler tamamland›¤›nda, proje sahiplerinin %55’i REC Türkiye taraf›ndan desteklenen projeleri vas›tas›yla, kurumsal ve teknik kapasitelerinin artt›¤›n›, %52’si projelerini uygularken REC projesi d›fl›nda yeni projeler üretmek üzere ortakl›klar gelifltirdiklerini, %12’si de yeni finansal kaynaklara ulaflt›klar›n› bildirmifltir. ■ Projelerin uygulanma süreci REC Türkiye hibe ekibi taraf›ndan yak›ndan takip edildi, baflar›lar› de¤erlendirildi, sorunlara çözümler arand›. Ancak ç›kt›lar ve izlenimlerimiz, projelerin sahipleri taraf›ndan da izlenip de¤erlendirilmesinin ne kadar önemli oldu¤unu gösterdi. Bir çok proje bu amaçla kendi anket çal›flmalar›n› yürüttü ve bu projeler kendi baflar›lar›n›n ve sorunlar›n›n fark›na var›p, bir sonraki 1 2 faaliyet ve projelerine bunu yans›tmakta, di¤erlerine göre daha baflar›l› oldu. ■ Zaman› yönetmek, hayat› yönetmektir,' diye düflünerek, proje sözleflmesinde belirtilen tarihlere uymaya özen gösterdik. Ancak ne yaz›k ki, bu her proje için mümkün olmad› ve projelerin %61 uzatma talebinde bulundu. Bu uzatmalar›n›n bir k›sm› proje teklifi haz›rlama s›ras›nda yap›lan yanl›fl veya eksik planlamadan dolay›, bir k›sm› ise proje uygulama esnas›nda yap›lan plan›n takip edilememesinden kaynakland›. 20-23_RECBulletinYUR.qxd 08/11/2006 17:41 Page 23 hibe program› | REC BÜLTEN‹ Artvin ‹stanbul Samsun Bursa Çanakkale Trabzon Gümüflhane Bayburt Ankara Kütahya Van ‹zmir Konya Denizli Diyarbak›r Hakkari Mu¤la Antalya Adana fianl›urfa Hatay Toplam 36 projeye 458 786, 09 Avro’luk destek verilmifltir 31 STK ve 5 Yerel Yönetim desteklenmifltir. ● Hibeler ve uygulama alanlar› 22 Kente da¤›lm›flt›r ● Projelerde yaklafl›k 50 proje orta¤› (hüküm kurulufllar›, üniversiteler, yerel yönetimler ve STK’lar) yer alm›flt›r. ● ● 5 1. Anadolu Do¤a ve Kültür Belgeselleri Derne¤i taraf›ndan yürütülen ‘Beyflehir Gölü Belgeseli’ bafll›kl› proje kapsam›nda bir arfliv çal›flmas› ve foto¤raf sergisi de gerçeklefltirildi. 2.Kufl Araflt›rmalar› Derne¤i (KAD), kufl göçü aç›s›ndan büyük öneme sahip Hopa (Artvin) ve Belen’de (Hatay) halk›n göçmen kufllara olan ilgisini ve kufllar› koruma bilincini art›rmaya yönelik Göçmen Kufllar Festivalleri düzenledi. Festivallerde, kufl gözlemi ve seminerler gibi çeflitli etkinliklerin yan› s›ra çocuklara yönelik tiyatro oyunlar› da sergilendi. 3.Antalya ‹nsan ve Do¤a Derne¤i çevre e¤itimine e¤lenceli ve kat›l›mc› bir yaklafl›m getirdi. Ö¤renciler ormanda 'besin a¤› oyunu'nu oynayarak do¤adaki iliflkileri ö¤rendi. 4.REC Türkiye taraf›ndan hibe verilen projelerin flehirlere göre da¤›l›m› 3 5.Diyarbak›r Ba¤lar Belediyesi, ‘Çöpüme Sahip Ç›k›yorum!’ slogan› ile yürüttü¤ü proje ile, ilçede halk sa¤l›¤›n› tehdit eden çöp sorununa çözüm bulmay› amaçlad›. Çeflitli bilinçlendirme toplant›lar›n›n yan› s›ra evler tek tek ziyaret edilerek proje amac› ve çöplerin d›flar› ç›kar›lmas› ile ilgili kural ve saatler hakk›nda bilgi verildi. ■ STK’n›n ve faaliyetlerinin sürdürülebilirlik, her projenin uzun vadeli hedefi olmas› gerekti¤ini her f›rsatta vurgulad›k. Yapt›¤›m›z envanter çal›flmas›na göre, proje sahiplerinin tamam›n›n proje faaliyetlerinin devaml›l›¤› ile ilgili planlar› varken, %52’si bununla ilgili olarak finansman bulmak, ilgili kurumlarla iflbirli¤i protokoller imzalamak vb. gibi somut ad›mlar› çoktan atm›fl durumda. Umar›z ileriye yönelik planlar› olan di¤er proje sahipleri de, en k›sa zamanda planlar›n› hayata geçirmek için en uygun yöntemi ve kayna¤› bulur. Ancak REC Türkiye olarak ümit etmenin ötesine ge- çerek, tamamlanan projelere destek vermeye ve kurulan iliflkileri ve iflbirli¤ini korumaya devam edece¤iz. Bu kapsamda gerçeklefltirdi¤imiz ilk çal›flma, pek ço¤u hayat›nda ilk kez proje gerçeklefltirmifl STK'lar› bundan sonraki çal›flmalar› için motive etmek, yerel veya ulusal ölçekte çevre ve sürdürülebilir kalk›nma alan›nda proje gerçeklefltirmeyi amaçlayan STK'lara rehberlik yapmak ve onlar› cesaretlendirmek amac›yla haz›rlad›¤›m›z 'REC Türkiye Hibe Program› Baflar›l› Projeler' bafll›kl› yay›n›m›z oldu. Tamamlanan projeleri desteklemeye yönelik olarak atmay› planlad›¤›m›z bir sonraki ad›m ise, proje ç›kt›lar›n›n yayg›nlaflt›r›lmas›na yönelik olarak proje detaylar›na web sitemizde yer vermek olacak. Bunun d›fl›nda tamamlanan ve yeni bafllayacak proje sahiplerinin aktif kat›l›m› ile tüm üyeler aras›nda bilgi al›flveriflini sa¤lamaya yönelik bir e-platformun gerçeklefltirilmesini de, proje sahiplerinin önerisiyle planlar›m›z aras›nda ald›k. Yeni hibe program›m›z›n bafllamas›yla birlikte web sitemizden bu konu ile ilgili bilgilere ulaflabileceksiniz. Proje sahiplerine yollad›¤›m›z anketle ve yapt›¤›m›z de¤erlendirme toplant›s› ile çeflitli konulardaki önerilerini alm›flt›k. Bir sonraki hibe program›nda desteklenmesini önerdikleri alanlardan baz›lar› flöyleydi: Eski projelerin devaml›l›¤›na yönelik faaliyetler; kat› at›k projeleri, do¤a korumada yerel halk için alternatif gelir kaynaklar› yaratacak projeler; ekolojik tar›ma yönelik küçük yat›r›m projeleri; sivil toplum a¤lar› projeleri; yerel çevre eylem planlar›; AB ülkeleri ile ortakl›k kurma ve deneyim paylaflma; ulusal ve yayg›n bir televizyon kanal› ile birlikte, bir programa dönüflecek çevre belgeselleri dizisi projesi... ve daha birçok öneri. fiu an, bütün bu önerileri, kaynaklar›m›z› ve önceliklerimizi dikkate alarak yeni program›m›z› kurguluyoruz. Umuyoruz ki, y›l sonuna kadar yeni projelerle, yeni bir hibe program›nda bir araya gelebilece¤iz. Zira köyümüzde, kasabam›zda, kentimizde yap›lacak, düzeltilecek, iyilefltirilecek çok fley var ve tüm bunlara hayata bak›fl›m›z ve beklentilerimiz de dahil. Art›k baflkalar›ndan, ötekinden, di¤erinden de¤il kendimizden bir fleyler beklemeyi ö¤reniyoruz. Kendimiz ve çocuklar›m›z için daha iyi bir yaflam› gerçeklefltirmenin yollar›n› bugünden aramaya bafll›yoruz. Bunun için kültürel haf›zam›zda yerini koruyan, ortak bir hedef için birlikte hareket etme, ekip olma ve iflbirli¤i yapma anlay›fl›n›n keyfine tekrar, REC Türkiye 2. Hibe Program› ile varaca¤›z. ◗ 4 Güzin Arar - Hande Özüt, REC Türkiye Ülke Ofisi Hibe Program› Ekibi 23 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | yeflil UFUKLAR 24-27_RECBulletinYUR.qxd 08/11/2006 17:42 Page 24 REC BÜLTEN‹ | türkiye KISA KISA ■ Operasyonel Program toplant›s› REC Türkiye, AB’nin 2007-2013 dönemi kat›l›m öncesi malî yard›mlar›n›n planlanmas›na yönelik olarak T.C. Çevre ve Orman Bakanl›¤› koordinasyonunda haz›rl›klar› süren 'Çevre için Operasyonel Program' ile ilgili bir bilgilendirme ve dan›flma toplant›s› düzenledi. 28 Temmuz 2006'da Ankara’da yap›lan toplant›n›n amac›, devam eden program haz›rl›klar› kapsam›nda kamu kurumlar›na destek olmakt›. Bu çerçevede, REC’in AB uzmanlar›n›n yan› s›ra Çek Cumhuriyeti Çevre Bakanl›¤› Genel Müdürü’nün ve Türkiye’den çeflitli bakanl›k uzmanlar›n›n da kat›ld›¤› toplant›, süreçle ilgili ülkeler aras› bilgi, deneyim ve görüfl paylafl›m›na olanak sa¤lad›. Operasyonel Program ile, AB uyumu çerçevesinde ülkede çevre sektöründe yap›lmas› gereken yat›r›mlar›n, Kat›l›m Ortakl›¤› Belgesi’ndeki öncelikleriyle uyumlu, AB Müktesebat›n›n Üstlenilmesine ‹liflkin Ulusal Program, ulusal kalk›nma planlar› ve sektör stratejileri öncelikleri ile paralel olarak programlanmas› hedefleniyor. AB E⁄‹T‹MLER‹ Müzakere Becerileri E¤itimi ■ REC Türkiye, AB’ye kat›l›m sürecini destekleme amaçl› kapasite gelifltirme çal›flmalar› kapsam›nda, kamu kurumlar›na yönelik 5 günlük bir müzakere e¤itimi düzenledi. 2125 A¤ustos aras›nda Bolu Abant’ta gerçekleflen e¤itim, çevre alan›nda AB ile yürütülecek müzakerelere kat›lacak teknik ekibin sürece haz›rlanmas›na yönelikti. REC Türkiye ile uluslararas› bir STK olan Sustainability Challenge Foundation (SCF) iflbirli¤iyle gerçeklefltirilen e¤itim, 1992 Rio Birleflmifl Milletler Çevre ve Kalk›nma Zirvesi gibi önemli uluslararas› ad›mlarda etkin rol alm›fl SCF uzmanlar› Frans Evers (baflkan) ve Hans van Zijst (yönetim kurulu üyesi) taraf›ndan verildi. Ekip, deneyimli çevre uzman› Sema Alpan taraf›ndan desteklendi. Uluslararas› çevre müzakerelerinde de kullan›labilecek karfl›l›kl› kazanç yaklafl›m› gibi etkili yöntemlerin aktar›ld›¤› e¤itimde kat›l›mc›lar, teorik bilgileri simülasyon oyunlar› gibi çeflitli egzersizlerle uygulama olana¤› buldu. Yo¤un tempolu kursta, AB müzakerelerinde Türkiye’yi bekleyen zorluklar ve f›rsatlar›n ele al›nd›¤› tart›flmalara da yer verildi. E¤itmenler ve kat›l›mc›lar aras›nda interaktif bir iletiflimin kuruldu¤u bir haftal›k kurs, e¤itmenlerin uluslararas› çevre müzakerelerindeki deneyim ve an›lar›yla renklendi. Kat›l›mc›lar›n kursun sonunda yorumu, müzakere becerileri e¤itiminin özellikle Türkiye’yi uluslararas› süreçlerde temsil eden tüm kamu kurumu çal›flanlar›na verilmesi gerekti¤i; e¤itimin ayr›ca ulusal düzeyde kurumlar aras› iletiflim ve koordinasyon gerektiren süreçlerde de çok yararl› olaca¤› yönündeydi. REC Türkiye Kapasite Gelifltirme Program› çerçevesinde çevre alan›nda çal›flan kamu kurumlar›na yönelik proje döngüsü yönetimi e¤itimi 25-27 Temmuz 2006’da Ankara’da yap›ld›. Seminer, kamu kurumlar›n›n ulusal ve yerel çevre sorunlar›na yönelik AB format›nda proje gelifltirme, planlama ve uygulama kapasitelerini güçlendirmeye yönelik olarak tasarland›. Seminer ve grup çal›flmalar›ndan oluflan üç günlük e¤itimde, farkl› kurumlardan 26 kat›l›mc›, mant›ksal çerçeve yaklafl›m› ile örnek çevre projeleri oluflturarak proje planlama becerilerini gelifltirysç E¤itim, REC Türkiye uzmanlar› taraf›ndan verildi. Seminerde ayr›ca, AB-Türkiye Malî ‹flbirli¤i çerçevesindeki proje finansman mekanizmalar› ve bu fonlardan yararlanmak üzere proje fifllerinin haz›rl›¤› Avrupa Birli¤i Genel Sekreterli¤i uzmanlar› taraf›ndan kat›l›mc›lara aktar›ld›. REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹ ■ Proje Döngüsü Yönetimi Semineri UZMANLAR AB YOLUNDA: Çevre ve Orman Bakanl›¤›, Tar›m ve Köy ‹flleri Bakanl›¤›, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl›¤› gibi çevre müzakerelerinde önemli rol üstlenen 11 bakanl›ktan 19 uzman e¤itimden yararland›. ■ Kurumlar veritaban› Türkiye'de çevre alan›nda çal›flan kurumlar aras›nda iletiflim ve bilgi paylafl›m›n› art›r›c› bir ifllev görmesi hedeflenen ve bu kurumlarla ilgili en güncel bilgileri bar›nd›ran Kurumlar Veritaban›, REC Türkiye web sitesinde yay›nlan›yor. STK'lar, merkezî ve yerel kamu kurumlar› baflta olmak üzere tüm çevre paydafllar›n› tek bir kaynakta buluflturmay› amaçlayan veritaban›, REC Türkiye web sitesindeki di¤er veritabanlar› gibi gelifltirmeye ve güncellemeye elveriflli bir yap›da haz›rland›. Veritaban›n›n kullan›m› da oldukça kolay; <http://www.rec.org.tr/yeniKurum.asp> adresinden kay›t yapan kurulufllar›n e-posta adresine bir flifre gönderiliyor. Kay›tl› kurulufllar bu flifre yard›m›yla <http://www.rec.org.tr/ kurumGiris.asp> sayfas›ndan bilgilerini istedi¤i zaman güncelleyebiliyor. <http:// www.rec.org.tr/kurumlar.asp> sayfas›nda da kay›tl› kurulufllar›n iletiflim bilgilerine ulafl›labiliyor. yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 24 Sürdürülebilir tüketim ve üretim ■ REC Türkiye, Birleflmifl Milletler Çevre Program› (UNEP), UNEP/ Wuppertal Enstitüsü Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim Merkezi (CSCP) ve Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ile iflbirli¤i içinde, ‘AB Kat›l›m Sürecinde Türkiye için Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim Yaklafl›mlar›’ bafll›kl› bir seminer düzenledi. 11 A¤ustos 2006'da ‹stanbul Divan Otel'de gerçeklefltirilen seminerin ilk oturumu 'Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim modelleri nas›l teflvik edilebilir? Avrupa Birli¤i ve uluslararas› alanda politik uygulamalar ve Türkiye’yi bekleyen zorluklar ve f›rsatlar' oldu. ‹fl dünyas›n›n yo¤un kat›l›m›yla gerçekleflen, '‹fl dünyas› Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim için nas›l bir rol üstlenebilir? Stratejik kavramlar, yönetim araçlar› ve giriflimler/ insiyatifler' oturumunda uluslararas› süreçler ve iyi uygulamalara de¤inildi. 'Türkiye’de Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim uygulamalar›: özel sektör giriflimlerinden örnekler' oturumunda ise, Otomotiv Sanayicileri Derne¤i, Kimya Sanayicileri Derne¤i, Procter and Gamble ve Atateks A.fi. Morera Tekstil’in uygulamalar›ndan sunumlar yer ald›. 24-27_RECBulletinYUR.qxd 08/11/2006 17:42 Page 25 türkiye | REC BÜLTEN‹ ÖZEL PROGRAMLAR AB Çevre Ödülleri’nin ilki sahiplerini buldu REC TÜRK‹YE ARfi‹V‹ ■ AB’nin ifl dünyas› ile çevreyi buluflturan en prestijli ödülü olan 'AB Çevre Ödülleri'nin (European Business Awards for the Environment) ilki Türkiye’de sahiplerini buldu. AB üyesi 25 ülkenin yan› s›ra kat›l›m sürecinde ve aday olan ülkelerde düzenlenen AB Çevre Ödülleri, REC Türkiye ve Sürdürülebilir Geliflme ‹çin Çevre Platformu (SGÇP) taraf›ndan Türkiye’de ilk kez gerçeklefltirildi. fiirketlerin çevresel ve sosyal sorumluluk politikalar›n›n de¤erlendirildi¤i ödül program›nda, ‘Yönetim’, ‘Ürün’ ve ‘Süreç’ olmak üzere toplam 3 kategoride 5 flirket ödüle hak kazand›. Akademisyenlerin yan› s›ra AB, ifl dünyas› ve STK'lardan yöneticilerin ‹fi DÜNYASININ ÇEVREC‹LER‹: 20 Eylül Çarflamba akflam› Hyatt Otel’de düzenlenen ödül törenine yer ald›¤› 13 kiflilik jüri, baflvuran 25 ilgi büyüktü. flirket aras›nda AB kriterleri ve standardlar›na göre çok s›k› bir de¤erlenÖdüller, flirketlere Türkiye’yi AB'de temsil etmenin yan› dirme yapt›. ‘Süreç’ kategorisinde Eczac›bafl› Özgün Kimyasal s›ra AB ülkeleriyle ticarette özel yaklafl›m hakk› tan›yor. Ayr›Ürünler A.fi. birincilik ödülüne lây›k görülürken, ikinci ve ca, ödül alan flirketler, AB Çevre Ödülleri–Türkiye Program› üçüncülü¤e de¤er flirket bulunamad›. ‘Ürün’ kategorisinde Arlogosunu 3 y›l kullanabiliyor. çelik A.fi. Buzdolab› ‹flletmesi birincili¤e, yine Arçelik A.fi. BuÖdül törenine Türk Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i lafl›k Makinas› ‹flletmesi ikincili¤e lây›k görüldü. Bu kategori(TÜS‹AD) Yönetim Kurulu Baflkan› Baflkan› Ömer Sabande üçüncülü¤e de¤er flirket bulunamad›. ‘Yönetim’ kategoric›’n›n yan› s›ra Jüri üyeleri ile REC Türkiye, SGÇP ve ödül alan sinde ise, Ere¤li Demir Çelik Fabrikalar› T.A.fi. (ERDEM‹R) biflirketlerin üst düzey temsilcileri kat›ld›. rinci, Siemens A.fi. ikinci, Pharma Vision A.fi. üçüncü oldu. REC Türkiye yeni binas›nda sizlere daha yak›n... REC Türkiye iki yafl›nda, yeni yerinde... Geçen iki y›l içinde çevre paydafllar›na bas›l› ve elektronik destek, kurumsal ve tematik e¤itimler, STK ve belediyelere hibe programlar› ile hizmet verdi, bundan sonra da sürdürecek. Yeni yerimizde araflt›rmalar›n›za destek olacak bir çevre kütüphanesi, REC Türkiye e¤itim ve seminerlerine ev sahipli¤i yapabilecek bir toplant› salonu var. REC Türkiye yeni ofisinin kap›lar› rahat ve s›cak ortam›yla tüm çevre paydafllar›na aç›k. Ayr›ca tüm programlara ayr› telefon hatlar›yla ulafl›m› daha kolay. Kapasite Gelifltirme Program› 0312 491 95 02 Hibe Program› 0312 491 95 12 ‹klim De¤iflikli¤i Program› 0312 491 95 53 Çevresel Bilgi Program› 0312 491 95 72 BÖLGESEL ÇEVRE MERKEZ‹ REC Türkiye ‹lkbahar Mahallesi 15. Cadde, 296. Sokak No: 8 06550 Y›ld›z, Çankaya, Ankara Telefon: 0312 491 95 30 Faks: 0312 491 95 40 25 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | yeflil UFUKLAR 24-27_RECBulletinYUR.qxd 08/11/2006 17:42 Page 26 REC BÜLTEN‹ | haber MUTABAKAT: Japonya D›fliflleri Bakan› Yard›mc›s› Akiko Yamanaka ve REC ‹cra Direktörü Marta Szigeti Bonifert Tokyo’da bir araya geldi. KORUMA REC ARfi‹V‹ Bar›fl park› yak›nlaflt›rd› RESM‹ Z‹YARET Japonya ile iflbirli¤i görüflmesi ■ REC ‹cra Direktörü Marta Szigeti Bonifert, Japonya D›fl ‹flleri Bakan› yard›mc›s› Profesör Akiko Yamanaka ile Japonya’n›n REC’e verece¤i deste¤i görüfltü Bonifert ve Yamanaka, 23 Mart’ta Japonya’da, Japon Özel Fonu kapsam›ndaki etkinlikleri de¤erlendirdi; Orta ve Do¤u Avrupa’daki potansiyel iflbirli¤i olanaklar›n› konufltu. Görüflmede Japon kurulufllar›n sahip oldu¤u teknolojinin ve bilgi birikiminin etkin kullan›lmas›n› sa¤layacak çal›flmalar üzerinde de duruldu. Japon hükümeti, 1993’te REC bünyesinde kurulan Japon Özel Fonu arac›l›¤›y- la on y›ldan fazlad›r Orta ve Do¤u Avrupa Bölgesi’ne destek veriyor. Japonya, uluslararas› çevresel iflbirli¤inde önder olmak ve bu alanda yap›c› bir rol üstlenmek için REC’in stratejisine, program ve etkinliklerine devaml› siyasî ve malî destek sa¤l›yor. Szigeti Bonifert’e göre bu destek; iklim de¤iflikli¤i, çevre politikas›, biyoçeflitlilik, yenilenebilir enerji, sektörel entegrasyon, yasa ç›karma, çevresel yat›r›m ve at›k yönetimi alanlar›nda REC’in bölgedeki paydafllar›n ihtiyaçlar›na daha iyi yan›t vermesini sa¤lad›. S‹V‹L TOPLUM DESTE⁄‹ Balkan STK’lar› araflt›rmas› ■ REC’ten bir araflt›rma grubu, Güney Do¤u Avrupa’daki çevre STK’lar› rehberini güncellemek, bu gruplar›n ihtiyaçlar›n› ve sorunlar›n› de¤erlendirmek amac›yla yeni bir araflt›rma yürütüyor. Söz konusu araflt›rma, REC’in 2006-2010 döneminde yürütece¤i ve ‹sveç Uluslararas› Kalk›nma ve ‹flbirli¤i Ajans›’n›n (SIDA) malî destek sa¤lad›¤›, çevre gruplar›n› destekleme amac› tafl›yan SECTOR projesinin bir parças›. STK’lar araflt›rmadan iki flekilde yararlan›yor. Öncelikle, araflt›rmaya kat›lan gruplar, hem ulusal hem de bölgesel ölçekte çal›flan STK’lar›n yer ald›¤› güncel rehbere dahil oluyor. Hem bu rehber, hem de bunun REC’in ‹nternet sitesinde bulunan ve en çok ziyaret edilen veri taban› olan on-line versiyonu sayesinde; resmi yetkililer, gazeteciler, ifl dünyas› mensuplar› ve bölgesel çevre hareketiyle ilgilenen herkes rehberdeki gruplar›n isim ve iletiflim bilgisine eriflebiliyor. ‹kincisi, STK’lar araflt›rmaya kat›larak di¤er konularda da REC’ten destek alma f›rsat› yakalayabiliyor. Araflt›rma sonunda elde edilecek bulgular, kurumsal de¤erlendirme, toplumsal etkinlikler ve kentsel sürdürülebilirlik için SECTOR program› taraf›ndan sa¤lanan hibeler, a¤ gelifltirme ve STK e¤itimleri gibi baflka desteklerin tasarlanmas›na yard›mc› olacak. Bu tür destek çal›flmalar› halen gelifltirilme aflamas›nda ve 2006’n›n sonlar›nda hayata geçirilecek. yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 26 ■ May›s’ta Bulgaristan’da bafllayan bir bilgilendirme kampanyas› sayesinde S›rbistan ve Bulgaristan, Stara Planina bölgesinde kurulacak s›n›raflan ‘bar›fl park›’’na biraz daha yaklaflt›. Kampanya, REC Bulgaristan Ülke Ofisi taraf›ndan yürütülen, Bulgaristan Çevre ve Su ‹flleri Bakanl›¤› ile ‹sviçre Kalk›nma ve ‹flbirli¤i Ajans› taraf›ndan desteklenen projenin bir parças›. Kampanya, do¤a park›n› özendirirken, Stara Planina park›na dahil edilen alanlar›n ana hatlar›n› çiziyor. Haziran’da Bulgaristan’›n Montana flehrinde düzenlenen parkla ilgili aç›k oturuma yöre halk› da kat›ld›. 1993’te S›rbistan Karada¤ ile s›n›raflan bir park oluflturmak amac›yla imzalanan anlaflmaya dayanan bakanl›k, kampanyay› park›n Bulgaristan’a ait k›sm›n› belirlemek için 2003’te bafllatt›. S›rbistan’a ait 142,000 hektarl›k k›s›m ise 1997’de belirlenmiflti. Bar›fl park›, o zamandan beri, do¤al yap›ya zarar vermeden turizm, tar›m ve küçük ölçekli üretimi teflvik edecek bölgesel kalk›nman›n önemli bir simgesi oldu. Daha fazla bilgi için REC Bulgaristan Ülke Ofisi’nden Nelly Papazova ile ba¤lant› kurabilirsiniz, <[email protected]> ÇEVRE E⁄‹T‹M‹ Yeflil Kutu’nun Makedoncas› ■ REC’in gençler için haz›rlad›¤› e¤itim seti Yeflil Kutu’yu uyarlayacak yeni ülke Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya. Proje, Avusturya Kalk›nma Ajans›’n›n 321,000 avroluk deste¤i ile iki y›ll›k bir sürede uygulanacak. Makedonya hükümeti de projeye 20,000 avro katk›da bulunacak. Ö¤retmen el kitab›, CD-ROM, oyunlar, video kaset ve benzeri e¤itim materyallerini içeren Yeflil Kutu, ortaokul, lise ça¤lar›ndaki ö¤rencilere tüketim al›flkanl›klar›, iklim, kirlilik ve ekoloji gibi konularda temel bilgi veriyor. Polonya’da pilot olarak uygulanan ilk Yeflil Kutu projesinin ard›ndan, proje Macarca, Bulgarca, Çekçe, Slovakça, Rusça ve ‹ngilizce'ye çevirilmifl ve bu ülkelerin koflullar›na göre uyarlanm›flt›. Türkiye, Arnavutluk ve Azerbaycan ise hâlen Yeflil Kutu'yu uyarlama çal›flmalar›n› sürdürüyor. 24-27_RECBulletinYUR.qxd 08/11/2006 17:42 Page 27 haber | REC BÜLTEN‹ ‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹ Sera gaz› envanterleri LASZLO SZABO TAfiKIN REC'‹ DE VURDU!: Teknenin k›ç taraf›ndaki Tamas Janicsek ve iskele taraf›ndaki Csaba Szabo, taflk›n›n REC merkez ofisine verdi¤i zarar› gözden geçiriyor. MERKEZ OF‹S Yükselen nehir, artan masraflar ■ REC’in Szentendre’de Tuna Nehri k›y›s›nda bulunan merkez ofis binas›, 2002’de yaflanan rekor düzeydeki taflk›nda büyük zarar gördükten tam dört y›l sonra bu bahar daha büyük bir taflk›n yaflad›. 2002’deki seviyesinden 8 cm daha yükselen sular Mart’›n sonlar›nda bulundu¤umuz yere ulaflt› ve birkaç gün içinde misafir bungalovlar›, konferans merkezi ve iki ofis binas› da dahil REC’in yerleflkesindeki bütün binalar su alt›nda kald›. Su seviyesi yükselmeye devam edince çal›flanlara bir hafta izin kullanmalar› ya da evde çal›flmalar› tavsiye edildi. REC ‹cra Direktörü Marta Szigeti Bonifert’e göre zarar 25,000 avronun üstünde. Buna, bina zemin katlar›n yeniden s›vanmas› ve yal›t›lmas›, elektrik ve ‹nternet kablolar›n›n yenilenmesi, yerlerin dezenfekte edilmesi gibi masraflar dahil. Macar hükümetince 99 y›ll›¤›na REC’e tahsis edilmifl olan merkez ofis binalar›n›n bak›m›n› REC kendi bütçesinden karfl›l›yor. REC ‹dari ‹fller Müdürü Ferenc Andras’a göre, fazla hasar gören iki ofis binas›n›n zemin katlar› aylarca kullan›lamayacak. Ofissiz kalan 15 kadar çal›flan, kütüphanede ya da di¤er binalarda çal›flmay› sürdürüyor. YAYIN Çevresel de¤erlendirme el kitab› ■ Handbook on Strategic Environmental Assessment for Cohesion Policy 20072013 (2007-2013 Bütünleflme Politikas› için Stratejik Çevre De¤erlendirmesi El Kitab›) bafll›kl› yeni kitap, AB’nin fi- nanse etti¤i Bölgesel Kalk›nma Programlar›n› Yeflillefltirme Ortakl›¤› taraf›ndan yay›mland›. Avrupa Komisyonu REGIO Genel Direktörlü¤ü ve Çevre Genel Direktörlü¤ü de, Bütünleflme Süreci’ni planlamada yararl› bir gereç olarak gördü¤ü kitab› yerel ve bölgesel yetkililere tavsiye ediyor. Kitap, AB’nin 2007-2013 dönemindeki Bütünleflme Politikas› ile yak›ndan ilgili olan 2001/42/EC Direktifi'nin flartlar›n› aç›kl›yor. Ayr›ca, bölgesel kalk›nma planlamas›na uygun haz›rlanm›fl stratejik çevresel de¤erlendirme (SEA) için basit bir yaklafl›m ve metodoloji de öneriyor. Son olarak da, her bir program belgesine SEA uygulayacak olanlara bilgi, kaynak ve prosedür konusunda yol gösteriyor; sa¤lam bir SEA’n›n Bütünleflme Politikas› programlar›na ve genel olarak bölgesel kalk›nmaya sa¤layabilece¤i yararlara de¤iniyor. Kitap, 8 AB ülkesinden 30 orta¤›n iflbirli¤iyle haz›rland›. Kitab›n bafl yazarlar› REC’in Çevresel De¤erlendirme Ekibi’nden Jiri Dusik, Ausra Jurkeviciute ve Jennifer McGuinn. Metnin tasar›m› ve kurgusu ise, Terra ile iflbirli¤i içerisinde, ‹ngiltere ve Galler Çevre Ajans› ile ‹spanyol Çevre Uzmanlar› Teflkilat› taraf›ndan haz›rland›. Kitap <www.grdp.org> adresinden indirilebilir. ■ Balkanlar, Do¤u Avrupa, Kafkaslar ve Orta Asya’da (EECCA) sera gaz› (GHG) envanterleri konusunda çal›flan resmi kurulufl yetkilileri ve uluslararas› uzmanlar, 10-12 May›s tarihlerinde REC’in Szentendre’deki merkez ofisinde düzenledi¤i bölgesel atölyede bir araya geldi. Bu çal›flma, bölge ölçe¤inde fikir al›fl veriflinde bulunulmas› ve ulusal envanterlerin niteli¤ini iyilefltirmeleri için ülkelere destek sa¤lanmas›n› hedefleyen ve toplam alt› atölyeden oluflan bir dizinin sonuncusuydu. Atölye, kat›l›mc›lar›n sonuçlar› sunmalar›n›n yan› s›ra, Kyoto Protokolü’nün Ek 1 ülkelerini oluflturan sanayileflmifl ülkelerden yeni bilgiler ö¤renmelerine de olanak tan›d›. Atölye bundan baflka, ulusal envanter uzmanlar›n›n kapasitelerini gelifltirmeyi, bu sayede uzmanlar›n, projenin birincil hedeflerine ulaflmalar›na yard›mc› olmay› ve ulusal sera gaz› envanter çal›flmalar›ndaki iyi uygulamalar› hayata geçirme konusunda e¤itimleri sürdürmeyi amaçl›yordu. Sera gaz› envanteri konusunda daha ayr›nt›l› bilgiye <www.rec.org/REC/Programs/UNDPGHGInventories/Default.html> adresinden ulaflabilirsiniz. REC Türkiye, Orta ve Do¤u Avrupa Bölgesindeki çevre sorunlar›n›n çözümüne yard›mc› olmak amac›yla çal›flan, siyasî görüfllerden ve ç›kar guruplar›ndan ba¤›ms›z, kâr amac› gütmeyen, uluslararas› bir kurulufl olan Orta ve Do¤u Avrupa için Bölgesel Çevre Merkezi’nin (REC) Türkiye’deki temsilcisidir. REC bu hedefe ulaflabilmek için sivil örgütler, resmi kurumlar, özel sektör ve di¤er çevre paydafllar› aras›ndaki iflbirli¤ini teflvik etmekte, serbest bilgi paylafl›m›n› ve çevre yönetimine toplumsal kat›l›m› desteklemektedir. REC 1990 y›l›nda ABD, Avrupa Komisyonu ve Macaristan taraf›ndan kurulmufltur. Bugünkü yasal zemini, 28 ülke hükümeti ve Avrupa Komisyonu taraf›ndan imzalanan bir sözleflmeye ve Macaristan Hükümeti ile yap›lan uluslararas› bir anlaflmaya dayanmaktad›r. REC’in merkezi Macaristan’da Szentendre’dedir. Hizmet verdi¤i 16 ülkede, Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, H›rvatistan, Letonya, Litvanya, Macaristan, FYR Makedonya, Polonya, Romanya, S›rbistan Karada¤, Slovakya, Slovenya ve Türkiye’de ülke ofisleri bulunmaktad›r. REC’in mevcut ba¤›flç›lar›, hükümetleraras› ve özel pek çok kurumun yan› s›ra Avrupa Komisyonu ile ABD, Almanya, Avusturya, Belçika, Birleflik Krall›k, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Hollanda, ‹talya, ‹sveç, ‹sviçre, Japonya, Kanada, Letonya, Macaristan, Norveç, Polonya, S›rbistan ve Karada¤ ile Slovenya hükümetleridir. ARNAVUTLUK Rr. Durresit P. 11 Shk. 2, Ap. 12 Tirana Tel/Faks: (355-4) 239-444 E-posta: [email protected] BOSNA HERSEK Kalemova 34 71000 Sarajevo Tel/Faks: (387-33) 263-050, 209130 E-posta: [email protected] Banya Luka Saha Ofisi Slavka Rodica 1 78000 Banja Luka, RS Bosnia and Herzegovina Tel/Faks: (387-51) 317-022 E-posta: [email protected] BULGAR‹STAN Tzar Simeon 42, Ap. 2 1000 Sofia Tel: (359-2) 983-4817 Fax: (359-2) 983-5217 E-posta: [email protected] ÇEK CUMHUR‹YET‹ Senovazna 2 11000 Prague Tel/Faks: (420-2) 2422-2843 E-posta: [email protected] ESTONYA Ravala str 8 10143 Tallinn Tel/Faks: (372-6) 461-423 E-posta: [email protected] HIRVAT‹STAN Djordjiceva 8a Br. 10000 Zagreb Tel: (385-1) 481-0774 Tel/Faks: (385-1) 481-0844 E-posta: [email protected] LETONYA Peldu 26/28, 3 LV-1050 Riga Tel/Faks: (371-7) 228-055 E-posta: [email protected] L‹TVANYA Svitrigailos g. 7/16 03110 Vilnius Tel: (370-5) 231-0067 Tel/Faks: (370-5) 233-5451 E-posta: [email protected] MACAR‹STAN Ady Endre ut 9-11 2000 Szentendre Tel: (36-26) 504-000 Faks: (36-26) 311-294 E-posta: [email protected] MAKEDONYA Ilindenska 118 1000 Skopje Tel/Faks: (389-2) 309-0135, 3090135 or 306-0146 E-posta: [email protected] POLONYA ul. Grojecka 22/24 02-301 Warsawa, Poland Tel: (48-22) 823-8459, 823-9629 Faks: (48-22) 822-9401 E-posta: [email protected] Web: www.rec.org.pl ROMANYA Str Episcop Timus nr.4, Sector 1 Bucharest Tel: (40-21) 316-7344, 316-7345 Faks: (40-21) 316-7264 E-posta: [email protected] SIRB‹STAN Primorska 31 11000 Belgrade Tel: (381-11) 329-2899 Faks: (381-11) 329-3020 E-posta: [email protected] Kosova Saha Ofisi Kodra e Diellit Rruga 3 Lamela 26, PO Box 160 10000 Pristina Tel/Faks: (381-38) 552-123 E-posta: [email protected] Karada¤ Saha Ofisi Ivana Crnojevica 16/2 81000 Podgorica, Montenegro Serbia and Montenegro Tel/Faks: (381-81) 210-235, 210-236 SLOVAKYA Vysoka 18 81106 Bratislava Tel: (421-2) 5263-2942 Faks: (421-2) 5296-4208 E-posta: [email protected] SLOVENYA Slovenska cesta 5 1000 Ljubljana Tel: (386-1) 425-6860 Faks: (386-1) 421-0939 E-posta: [email protected] TÜRK‹YE ‹lkbahar Mahallesi, 15.Cadde, 296.Sokak, No:8, 06550 Y›ld›z-Çankaya, Ankara Tel: (90 312) 491 9530 Faks: (90 312) 491 9540 E-mail: [email protected] 27 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | yeflil UFUKLAR 28-32_Columns.YUR.qxd 08/11/2006 17:43 Page 28 YEfi‹L BAKIfi F›rt›na dindikten sonra Küresel ölçekte entegre edilmifl bilgilendirme sistemleri, taflk›n haz›rl›¤› için bir ön koflul mekte oldu¤unu kabul ederek harekete geçmesi gerekiyor. fiüphecilere göre, felâketler hayat›n bir parças›, hep vard›lar, bundan sonra da olacaklar. Ne tür savunma yöntemleri gelifltirirsek gelifltirelim do¤an›n gücünden kaç›fl yok onlara göre. Ama bu, can ve mal kayb›n› en aza indirmemenin bahanesi olamaz. Hem yerel hem de küresel ölçekte soru hep ayn›: Do¤al afetleri anlamam›z›, önceden tahmin etmemizi ve karfl› koymam›z› sa¤layacak bir sistem oluflturmak mümkün mü? Yan›t: evet mümkün, en az›ndan Jaqueline McGlade böyle düflünüyor. EEA’ya göre gözlem ve erken uyar› için kapsaml›, bütünleflik ve sürdürülebilir bir altyap› oluflturmak, afl›r› nitelikli hava olaylar›na karfl› ayakta kalman›n temel koflulu. ‹klim de¤iflikli¤i programlar›, taflk›n önleme, malî istikrar, orman yang›nlar› kontrolü, sivil savunma ve Avrupa’n›n daha bir çok malî ve hukukî standard›nda Slovenya genellikle iyi bir örnek olarak gösterilir. Ancak McGlade, afl›r› hava olaylar›n›n yerel de¤il küresel görüngülere ba¤l› oldu¤unu; bu nedenle küresel, bölgesel ve yerel düzeyde gözlem ve uyar› sistemlerine ihtiyaç oldu¤unu söylüyor. McGlade'e göre gerekli altyap›y› oluflturman›n önündeki en büyük engeller, uzun vadeli malî kaynak ve küresel iflbirli¤i eksikli¤i. Bütün bu önlemler ba¤lam›nda Slovenya’n›n yapt›klar› pek de yeterli görünmüyor. Örne¤in, ülkedeki meteorolojik kay›tlar 1850'ye dek uzan›yor. Veriler toplan›yor ancak standard olmad›klar› için paylafl›lam›yor. EEA’ya göre, veri paylafl›m› konusunda farkl›l›k gösteren ulusal politikalar, bu BEREKETL‹ SULAR: Erken uyar› sistemleri, Slovenya’daki Bled Gölü gibi do¤al hazinelerin korunmas›na yard›m edebilir. alandaki yeterlili¤i zay›flatabilir. Mc Glade, “yeryüzünü gözlemlemek ve ülke s›n›r› tan›mayan do¤al afet tehditlerine etkin karfl›l›k vermek için mümkün olan en yüksek kapasiteyi oluflturup bunu korumak istiyorsak bütün uyumsuzluklar› ortadan kald›rmal›y›z," diyor. ◗ Nisan'da yaflanan ve bütün Orta ve Do¤u Avrupa’y› su alt›nda b›rakan rekor düzeydeki taflk›nlar asl›nda hiç sürpriz de¤ildi. Avrupa Çevre Ajans› (EEA) Ocak ay›nda, iklim de¤iflikli¤i sonucunda afl›r›l›klar gösteren hava koflullar›n›n, özellikle orta, kuzey ve kuzeydo¤u Avrupa’da daha çok taflk›na yol açaca¤›n› bildirmiflti. AB’nin en yeni üyelerinden Slovenya uyar›y› dikkate ald› ama ülkenin, nehirlerin bir dahaki yükselifline etkin bir biçimde cevap verebilmesi için daha fazlas›n› yapmas› gerekiyor. E¤er yeryüzü 'son noktaya' yaklafl›yorsa Avrupa bundan muaf de¤il. EEA ‹cra Direktörü Jacqueline McGlade, Mart'ta Avrupa Parlamentosu’ndaki konuflmas›nda, 1998 ile 2005 aras›nda yaflanan yüze yak›n y›k›c› taflk›nda, 700 kadar insan›n yaflam›n› yitirdi¤ini ve yar›m milyon kiflinin yerinden oldu¤unu söyledi. McGlade, bu dönemdeki taflk›nlar›n en az 25 milyar avroluk zarara yol açt›¤›n› ve Avrupa nüfusunun %1.5’ini etkiledi¤ini belirtti. Slovenyal› bir biyo-meteorolog ve Hükümetleraras› ‹klim De¤iflikli¤i Paneli (IPCC) üyesi olan Lucka Kajfez Bogataj, tufanlar›n yol açt›¤› ölümlerin insanlar› tarih öncesine döndürdü¤ünü belirtiyor. Bogataj’a göre mesaj aç›k: “Art›k Avrupa’da yaflamak eskiden oldu¤undan çok daha zor. Geçmiflte oldu¤undan daha fazla do¤al afet yafl›yoruz.” Alpler ile Akdeniz ve Pannonian düzlüklerinin kesiflti¤i yerde bulunan 2 milyon nüfuslu Slovenya, son taflk›nlardan fazlas›yla nasibini ald›. Ülkenin, iklim de¤iflikli¤inin kap›ya dayand›¤›n› ve gitgide daha yerel ve günlük bir olay haline gel- EC/EPA PHOTO/ANTONIO BAT Sasa Petejan EEA Haberleri Sasa Petejan, Slovenya Ljubljana’da çal›flan çevre gazetecisi. ‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹ ALANINDA YEN‹ YAYINLAR ‹ngiltere Çevre, G›da ve K›rsal ‹fller Bakanl›¤› (DEFRA) taraf›ndan desteklenen “‹klim De¤iflikli¤i Alan›nda Hükümet ve Sivil Toplum Kurulufllar›n›n Kapasitelerinin Gelifltirilmesi Projesi (‹KL‹M-KAPGEP)” kapsam›nda haz›rlanan yeni REC Türkiye yay›nlar›, kamu kurulufllar›nda görev alan uzmanlar›n ve STK’lar›n, iklim de¤iflikli¤i alan›ndaki uluslararas› toplant›lara daha etkin kat›lmalar›n› kolaylaflt›racak bilgi ve öneriler içeriyor. Yay›nlar›m›zdan edinmek için lütfen bizimle temasa geçiniz.Gelen talepler eldeki stoklar do¤rultusunda baflvuru s›ras›na göre karfl›lanacakt›r. REC Türkiye Çevresel Bilgi Program› Tel: 0312 491 95 72 • E-posta: [email protected] yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 28 28-32_Columns.YUR.qxd 08/11/2006 17:43 Page 29 YEfi‹L BAKIfi Jerome Simpson Biliflim Teknolojileri Say›sallaflan yönetiflim Toplumun karar alma süreçlerine kat›l›m› ‹nternet sayesinde art›yor lojileri (B‹T) kullan›m›n›n seçmen say›s›n›n düflmesi ve hükümete ilginin azalmas› ile kendini gösteren, giderek kopuk bir toplum yaratt›¤›n› öne sürüyor. Öte yandan, Avrupa Komisyonu Ortak Araflt›rma Merkezi’nin 2004’te belirtti¤i gibi, bu, ‘yeni’ bir sivil toplumun katalizörü de olabilir. Bireyler B‹T’leri giderek daha fazla kullanmakta, pek çok STK bu teknolojilerden yararlanmakta. Sadece yerel de¤il, kimlikler aras› (Kosovo/ Kosava örne¤indeki gibi) ve uluslar afl›r› düzeyde say›s›z konu bafll›¤› etraf›nda çevrimiçi topluluklar oluflmakta. ‹nternet, özgürlükçü flekilde düzenlenmifl, yönetim ve sorumlulu¤un paylafl›ld›¤› kat›l›m biçimlerine olanak sa¤l›yor. Gayri resmî ve kolay eriflilebilir olup, ger- Toplumla çevrimiçi buluflma — AB biyoçeflitlilik tart›flmalar› B‹LG‹ VE SAYILAR RYan›tlar: 1,469 Vatandafllar (kurulufllar de¤il): Ulusal ve yerel STK’lar: 82% 6% Biyoçeflitlilik eylemcileri: 69% 18-55 aras› yafl da¤›l›m› 93% Daha önce genifl çapl› paydafl de¤erlendirmelerine kat›lmam›fl olanlar: 88% Kat›lan AB ülkeleri ve aday ülkeler: 26 ‹lk 15 içindeki Orta ve Do¤u Avrupa Ülkeleri: Bulgaristan (9.), Çek Cumhuriyeti (12.) ve Slovakya (13.) çek dünyadakinden daha az yükümlülük getiriyor. Yani, BM Kalk›nma Program›’n›n Demokratik Yönetiflim Grubu Direktörü Pippa Norris’in (www.pippanorris.com) ortaya att›¤› gibi, ‹nternet, lobicilik, iletiflim ve teflkilatlanma gibi baz› ifllerin yap›l›fl fleklini de¤ifltiriyor, böylece, iktidar› ve kaynaklar› politik aktörler aras›nda ustaca da¤›t›yor. Çevrimiçi tart›flma di¤er tart›flma flekillerinin yerini alacak m›? Avrupa Komisyonu, “Avrupa’daki Sesiniz” isimli <europa.eu.int/yourvoice> adresindeki portal›nda yan›t›n ‘hay›r’ oldu¤unu savunuyor. “Bu yeni tart›flma fleklinin, bir Beyaz Kitaba verilen yaz›l› yan›tlar gibi geleneksel dan›flma yöntemlerini tamamlayaca¤›n›, çevrimiçi tart›flmalar›n yeni ve önemli bir boyut getirdi¤ini, ancak sadece, paydafllar›n politika oluflturmaya kat›l›m› için kullan›lan gereçler yelpazesinin bir parças› olduklar›n›,” ifade ediyor. Çevrimiçi biyoçeflitlilik tart›flmalar›ndan toplanan istatistikler, ‹nternet’in, baflta genifl tabanl› paydafl yoklamas›na kat›lma flans› bulamayan kifliler olmak üzere, politik oluflumlardaki her yafltan bireyin kat›l›m›n› kolaylaflt›rd›¤›n› gösteriyor. Ayr›ca, tart›flmalara aday statüsündeki iki ülke de dahil olmak üzere 26 ülkenin katk›da bulunmas› az›msanmayacak bir baflar›. Tek sürpriz Estonya’n›n yoklu¤u oldu. ‹nternet’ten kafas› kar›flm›fl bu ülkeye e-Estonya ad› yak›flt›r›ld›. ◗ AB Çevre Genel Direktörlü¤ü, Aral›k 2005’te, AB’nin 2010 y›l›nda biyoçeflitlilik kayb›n› durdurma hedefine ulaflmak için al›nacak önlemler konusunda ‹nternet ortam›nda sekiz hafta süren bir tart›flma süreci bafllatt›. Uygulama, 2004–2005 döneminde genifl bir paydafl kitlesinin yapt›¤› tart›flmaya ek olarak, toplumun ve uzmanlar›n sürece kat›lmas› için yeni bir f›rsatt›. Sonuçlar, en önemli 10 sorun ('tahsisli' fonlaman›n artt›r›lmas› gibi) ve çözüm (toplum bilincinin art›r›lmas› gibi) üstünde fikir birli¤inin yan› s›ra, çevrimiçi anketin genelde olumlu karfl›land›¤›n› gösterdi. Ancak, kat›lanlar›n %9’u, anketin alternatif çözüm önerme konusunda esnek olmamas›ndan yak›nd›. K›saca anket, AB’nin k›sa liste haline getirilmifl önceliklerinin sorgulanmadan onaylanmas›na arac› oldu ve karfl›l›kl› tart›flma ortam› sa¤lamad›. UNESCO ise hâlen, Bilgi Toplumu Dünya Zirvesi eylem plan›n›n çok paydafll› uygulanmas› yönünde çevrimiçi bir tart›flma yürütüyor, farkl› konularda küresel paydafllardan görüfl istiyor, bunlar› ‹nternet ortam›nda paylafl›yor. UNESCO'nun sonuçlar› analiz etmesi zaman alacak ama, bu uygulama kat›lanlara daha fazla konuflma özgürlü¤ü veriyor. Çevre Genel Direktörlü¤ü benzeri resmi kurumlar tabanlar›n› dinlemek, siyasî giriflimleri ve yerel geliflmeleri tart›flmak için ‹nternet'i giderek daha fazla kullan›yor. Yine de, çevrimiçi tart›flman›n aç›k yönetiflime yeni bir model olup olmayaca¤›n› zaman gösterecek. Kimileri, baflta ‹nternet olmak üzere bilgi ve iletiflim tekno- Bilgi Toplumu olmak bizim elimizde! Düflünce ve önerilerinizi <[email protected]> adresine ‹nglizce olarak yazabilirsiniz. ‹klim hakk›nda merak etti¤iniz her fley… www.iklimlerdegisiyor.info Türkiye’de ‹klim De¤iflikli¤i Politikalar›n›n Tan›t›lmas› Projesi'nin web sitesi www.iklimlerdegisiyor.info aç›ld›. Türkiye'nin elektronik ortamdaki en kapsaml› iklim de¤iflikli¤i sitesi olan iklimlerdegisiyor.info, proje etkinliklerini duyurman›n yan› s›ra, iklim de¤iflikli¤i alan›nda çal›flan akademisyenler, sivil toplum örgütleri, haberciler ve Kyoto Protokolü görüflmelerini izleyen ulusal kadrolar için en güncel bilgileri sunuyor, bir iletiflim ve tart›flma platformu oluflturuyor. T.C. Çevre ve Orman Bakanl›¤› Çevre Yönetimi Genel Müdürlü¤ü ve Exergia flirketinin orta¤› oldu¤u, ‹talyan Çevre ve Arazi Bakanl›¤›'n›n ise efl-finansör olarak yer ald›¤› proje, Avrupa Komisyonu Çevre Genel Müdürlü¤ü LIFE Fonu'nun deste¤iyle 2006-2008 aras›nda REC Türkiye’nin eflgüdümünde yürütülecektir. 29 | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | yeflil UFUKLAR 28-32_Columns.YUR.qxd 08/11/2006 17:43 Page 30 YEfi‹L BAKIfi Kristina Vilimaite Kitapl›k Yenilenebilir politikalar El kitab›, de¤iflimi gerçeklefltiren gereçlerin 10 temel özelli¤ini anlat›yor Yenilenebilir Enerji Politikas› ve Siyaset: Karar süreci için el kitab› Çok tarafl› Çevre Anlaflmalar›na Uyum ve Bunlar›n Uygulanmas› için El Kitab› Editör Karl Mallon. Earthscan, 2006. 268 sayfa. Birleflmifl Milletler Çevre Program› (UNEP). May›s 2006. 640 sayfa. Yaln›zca baflar›l› yenilenebilir enerji politikalar› tasarlamak için gerekli mekanizmalar› ayr›nt›l› ele ald›¤› için de¤il, e¤lenceli üslubu sayesinde de politika belirleyenler için gerçek bir baflucu kitab›. ‹lk befl bölümü yazan Mallon, kendi deyifliyle “herkes görsün diye kirli çamafl›rlar› ortaya sermek” de dahil olmak üzere, baflar›s›z yenilenebilir enerji politikalar›n› anlatarak bafll›yor kitaba. Bu hatalardan yola ç›kan Mallon, baflar›l› bir yenilenebilir enerji politikas›n›n 10 temel özelli¤ini s›ral›yor ve baflar›l› bir politika de¤ifliminde kilit rol oynayan en önemli paydafllar› tan›ml›yor. Sonras›nda ise, olumlu sonuçlar›n al›nmas› için etkin bir kat›l›m modeli sunuyor. Hükümet, sanayi ve toplum aras›ndaki etkileflim, enerji konusundaki siyasî kampanyalar ele al›narak tart›fl›l›yor. Son olarak, ‹ngiltere, ABD, Hindistan, ‹spanya ve Kamboçya’dan örnek vakalar ile, Almanya’daki fotovoltaikler ele al›n›yor. Avrupa Rüzgâr Enerjisi Derne¤i icra direktörü Corin Millais, “uluslararas› uzmanlar›n bu kitapta bir araya toplanan bilgisi ak›ll›ca kullan›l›rsa, yenilenebilir kaynaklar›m›z›n gerçek gizilgücünü ortaya ç›karabiliriz,” diyor. Tahminlere göre, çevre konusunda bugüne dek 700’den fazla uluslararas› anlaflma yap›ld›. Böyle antlaflma, sözleflme, protokol ve di¤er çok tarafl› çevre anlaflmalar›na taraf olan ülkeler, ellerindeki s›n›rl› kaynaklar nedeniyle bunlar› hayata geçirmede zorlan›yor. Bu el kitab›, anlaflmalar›n etkili ve etkin biçimde uygulanmas›n› kolaylaflt›rmak üzere haz›rland›. Resmî, sivil, akademik ve profesyonel kurulufllardaki müzakereciler, politikac›lar, avukatlar, polis, gümrükçüler, araflt›rmac›lar ve yasa taslaklar› haz›rlayanlar için faydal› bir kitap. UNEP ve çeflitli ilgili kurumlar 2002'de konuyla ilgili yol gösterici ilkeler gelifltirmiflti. Yeni yay›mlanan bu el kitab›, söz konusu ilkelerin nas›l kullan›laca¤›n› aç›klarken, baz› ülkelerden örnek vakalara yer veriyor ve baz› çok tarafl› çevre anlaflmalar›n› irdeliyor. Dünyay› nas›l tükettik? Lester R. Brown. Türkiye ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›. 2006. 230 sayfa. 'Dünya ekonomisi 1950-2000 aras›nda yedi kat artarken, dünyan›n do¤al yaflam destek sistemleri ayn› kald›. Su tüketimi üç kat artt›, ama taze su üretim sisteminin kapasitesi sadece biraz de¤iflti. Fosil ya- k›tlardan kaynaklanan karbon dioksit dört kat artt›, ama do¤an›n karbon dioksit emme kapasitesi çok az de¤iflti.' Dünya Politika Enstitüsü'nün kurucusu Lester R. Brown, ne bahas›na olursa olsun 'kalk›nma'n›n, 'uygarl›k' olmad›¤› gerçe¤ini somut verilere dayanarak, yal›n ve çarp›c› bir biçimde önümüze koyuyor. ‹flin tuhaf›, baflta devletlerin yöneticileri olmak üzere bu gidifli durdurabilecek kifli ve kurumlar›n benimsedi¤i politikalar›n a¤›rl›kl› olarak bu tükenifli körükleme do¤rultusunda olmas›. Dünyan›n gidiflat› hakk›nda çok boyutlu bir fikir sahibi olmak isteyenler için yararl› bir kitap. Türkiye’de ‹klim De¤iflikli¤i Politikalar›n›n Tan›t›lmas› Projesi ‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹ ‹Ç‹N STK BULUfiMALARI 3 Kas›m 2006, ‹STANBUL Kapsam: Program: Panel: ● 20 Aral›k 2006, ADANA ● 26 Ocak 2007, ‹ZM‹R Ulusal ve uluslararas› alandaki güncel geliflmeler ve yürütülen çal›flmalar hakk›nda bilgilendirmelerin yan›nda, sivil toplum kurulufllar›n›n süreçlere kat›l›m›na yönelik bilgi ve görüfl al›flveriflinde bulunulacakt›r. ‹klim De¤iflikli¤i Alan›nda Ulusal ve Uluslararas› Geliflmeler STK’lar ‹klim De¤iflikli¤ine Nas›l Bak›yor? ‹klim De¤iflikli¤i Alan›nda Ortakl›klar; Gerekli mi? Nas›l? British Council taraf›ndan düzenlenen ve Türkiye program› REC Türkiye’nin iflbirli¤inde yürütülen KuzeyGüneyDo¤uBat› foto¤raf sergisi, ‹ZODER Enerji Verimlili¤i Karikatür Sergisi ve çeflitli tan›t›m filmleri gösterimi www.iklimlerdegisiyor.info yeflil UFUKLAR | TEMMUZ-EYLÜL 2006 | 30 ● [email protected] 28-32_Columns.YUR.qxd 08/11/2006 17:43 Page 31 REC TÜRK‹YE H‹BE PROGRAMI REC Türkiye 1. Hibe Program› kapsam›nda desteklenen 36 proje tamamland›. REC Türkiye 2. Hibe Program› bafll›yor... Dar›s› yeni projelerin bafl›na..! REC Türkiye Hibe Program› Tel. (0312) 491 95 12 E-posta: [email protected] ● [email protected] 28-32_Columns.YUR.qxd 08/11/2006 17:44 Page 32