100 yıllık ayıp

Transkript

100 yıllık ayıp
SiyahMaviKýrmýzýSarý
www. bediüzzamanhizmettir.org
Y
GERÇEKTEN HABER VERiR
Bitlis ve
Batman’dan
selâm var
Haberi sayfa 15’te
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR
4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ / 75 Kr
YIL: 41 SAYI: 14.584
www.yeniasya.com.tr
Ýþte Bediüzzaman gerçeði
Sempozyumun açýlýþ konuþmalarýnda, yüz sene önce dile getirdiði görüþleri hâlâ geçerliliðini koruyan ve geleceðe de ýþýk tutan Said Nursî'nin insanlarý ortak deðerlerde buluþturan bir kardeþlik sembolü olduðu vurgulandý. FOTOÐRAF: ERHAN AKKAYA
BEDÝÜZZAMAN’IN VEFATINDAN 50 YIL SONRA YAPILAN SEMPOZYUM, DÜNYANIN HER
YERÝNDEN ÝLÝM ADAMLARIYLA TÜRKÝYE’DEN BÝNLERCE ÝNSANI BÝR ARAYA GETÝRDÝ.
ONUN DAHA ÝYÝ ANLAÞILMASI ÝÇÝN
HAYATTAKÝ TALEBELERÝ DE KATILDI
40 ÜLKEDEN 245 AKADEMÝSYEN GELDÝ
ÝLÝM, ÝMAN VE AHLÂK MODELÝ
n Bü­yük­Ýs­lâm­â­li­mi­ve­Kur'ân­mü­fes­si­ri­Be­di­üz­za­man­Sa­id­Nur­sî­ve­ma­ne­vî­mi­ra­sý­Ri­sa­le­-i­Nur
e­ser­le­ri­nin­da­ha­i­yi­an­la­þýl­ma­sý­i­çin­Ýs­tan­bul­Ý­lim
ve­Kül­tür­Vak­fý­(Ý­ÝKV)­ta­ra­fýn­dan­dü­zen­le­nen­9.­U­lus­la­ra­ra­sý­Be­di­üz­za­man­Sem­poz­yu­mu­baþladý.­
n Sem­poz­yu­mun­Si­nan­Er­dem­Spor­Sa­lo­nun­da
ger­çek­le­þen­a­çý­lý­þý­na­bin­ler­ce­in­san­ka­týl­dý.­A­çý­lýþ­ta­Be­di­üz­za­man'ýn­ha­len­ha­yat­ta­o­lan­ya­kýn­ta­le­be­le­rin­den­Mus­ta­fa­Sun­gur,­Ab­dul­lah­Ye­ðin,­Sa­id
Öz­de­mir­ve­Meh­met­Fý­rýn­cý­da­ha­zýr­bu­lun­du.
n Sem­poz­yu­ma­ABD,­Rus­ya,­Ni­jer­ya,­Ý­ran,­Su­u­dî
A­ra­bis­tan,­Hin­dis­tan­ve­Fi­li­pin­ler­da­hil,­40'a­ya­kýn
ül­ke­den­ge­len­245­a­ka­de­mis­yen,­"Ýn­san­lýk­o­nu­ru­na­lâ­yýk­bir­ge­le­ce­ðin­in­þa­sýn­da­i­lim,­i­man­ve­ah­lâ­kýn­ye­ri­ve­ro­lü"­ko­nu­su­nu­ir­de­le­ye­cek.
n Sem­poz­yum­da­tü­ke­tim­ah­lâ­ký,­kül­tür­ve­din­fark­lý­lýk­la­rýn­dan­kay­nak­la­nan­prob­lem­ler,­sos­yal­a­da­let,
mil­li­yet­çi­lik­gi­bi­pek­çok­ko­nu­tar­týþ­ma­ya­a­çý­la­cak.
Bu­ko­nu­lar­da­uy­gu­la­na­bi­lir­bir­i­lim,­i­man­ve­ah­lâk
mo­de­li­nin­e­sas­la­rý­a­raþ­tý­rý­la­cak.­ Sayfa 3 ve 4’te
ABD ESKÝ BAÞKANI CLINTON:
Din sizi felce
uðratmadý
n ABD­es­ki­Baþ­ka­ný­Bill­Clin­ton,­Ýs­tan­bul'da­ver­di­ði­kon­fe­rans­ta­“Din,­si­zi­fel­ce­uð­rat­ma­dý,­say­gý­i­le­yak­la­þý­yor­su­nuz­di­ne.­Si­ya­sî­bir­si­lâh­da­de­ðil­din.­Siz­Ba­tý­ya,­ö­zel­lik­le­de­Av­ru­pa'ya­yep­ye­ni­bir­a­çý­lým­su­nu­yor­su­nuz.­Müs­lü­man­ül­ke­le­re,­do­ðu­ya­doð­ru­bir­a­çý­lým”­de­di. Haberi sayfa 7’de
DP kongresi
Aralýk’ta
yapýlacak
Bakan Yýldýrým:
Zihinlerde
vize kalkmadý
Meclis
yoðun
çalýþacak
Haberi 5’te
Haberi 4’te
Haberi 5’te
100 yýllýk ayýp
n Be­di­üz­za­man­Ta­ný­tým­ve­Hiz­met­Tý­rý’nýn­Bat­mna­du­ra­ðýn­da­ki
prog­ram­da­ko­nu­þan­Bat­man­Mil­let­ve­ki­li­M.­E­min­Ek­men,­Said
Nursî'ye­dev­let­ta­ra­fýn­dan­ya­pý­lan­bas­ký­ve­zu­lüm­le­ri­ha­týr­lat­tý.­Ek­men,­Be­di­ü­zza­man’ýn­te­rö­re­kar­þý­çö­züm­tek­lif­le­ri­nin­din­le­nil­me­di­ði­ni
be­lir­te­rek,­“100­yýl­son­ra­Be­di­üz­za­man­Haz­ret­le­ri­nin­hak­lý­lý­ðý­ný­bir­kez
da­ha­ko­nu­þu­yor­ol­mak­onu­ne­ka­dar­bü­yü­tü­yor­sa,­100­yýl­dýr­bu­ül­ke­yi
yö­ne­ten­le­ri­o­ka­dar­kü­çül­tü­yor”­þek­lin­de­ko­nuþ­tu. Haberi sayfa 15’te
“Ýslâm
Keþif
Atlasý”
n Ýs­lâm­Kon­fe­ran­sý­Teþ­ki­lâ­tý,­bi­lim­a­la­nýn­da­Bri­tish­Co­un­cil­ve­Qa­tar­Fo­un­da­ti­on­gi­bi­ku­rum­lar­la­bir­lik­te­Ýs­lâm­dün­ya­sý­nýn­“Ke­þif­At­la­sý”ný­o­luþ­tu­ru­yor.­Pro­jey­le­50­fark­lý­ül­ke­de­ya­pý­la­cak­a­raþ­týr­ma­lar­la
Ýs­lâm­dün­ya­sý­nýn­týp,­as­tro­no­mi­ve­ma­te­ma­tik­gi­bi­a­lan­lar­da­dün­ya
mi­ra­sý­na­bý­rak­týk­la­rý­ke­þif­le­rin­bir­ha­ri­ta­sý­çý­ka­rý­la­cak.­­
ISSN 13017748
28 ÞUBAT’IN FATURASINI HÂLÂ ÖDÜYORUZ
H. Hüseyin Kemal’in
röportajý 6. sayfada
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
2
YENÝASYA / 4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ
LÂHÝKA
Urfa taþýyla,
topraðýyla
mübarektir
‘‘
[email protected]
Rabbiniz sizin kalplerinizdekini çok iyi bilir. Eðer siz iyi olursanýz, þunu bilin ki Allah,
kötülükten yüz çevirerek tevbeye yönelenleri son derece baðýþlayýcýdýr.
Ýsra: 25 / Âyet-i Kerime Meâli
Sesler âlemi
.Be­di­uz­za­man­Sa­id­Nur­s i
‘‘
Bütün Urfa halkýna, çoluk ve çocuðuna ve mezarda yatanlarýna
her sabah duâ ediyorum. Ve bütün
Urfalýlara selâm ediyorum. Urfa
taþýyla, topraðýyla mübarektir.
B
en çok zaman evvel bekliyordum ki,
Urfa tarafýnda Nurlara karþý kuvvetli
eller sahip olmaya çýksýn. Çünkü orasý
hem Anadolu’nun, hem Arabistan’ýn,
hem Kür dis tan’ýn bir ne vî mer ke zi
hük mün de dir. Nur lar o ra da yer leþ se, o üç
mem le ket te in ti þa rý na ve si le o lur. Ce nâb-ý
Hakka hadsiz þükrediyorum ki, Seyyid Salih
gibi gençliðin bir kahramaný ve o havalinin
çok kýymetdar ve hamiyetkâr ve dindar iki
milletvekili Nurlara sahip çýkmaya baþladýlar.
Ben de kendi paramla aldýðým ve zehir hastalýðýnýn fazla rahatsýzlýðý içinde tashih ettiðim
bana mahsus bir kýsým mecmualarýmý onlara
gönderiyorum. Çok yerlerden ve çok mühim
zatlar tarafýndan istedikleri halde, ben Urfa’yý
her yere tercih ediyorum. Ýnþaallah bir kýsým
daha onlara göndereceðim.
Seyyid Salih ve hamiyetkâr milletvekilleri
orada Ýnþaallah Kur’ân ve imana tam hizmet
e de cek ve o ra yý Is par ta’da ki Med re se tü’zZehra ve Mýsýr’daki Camiü’l-Ezher’in küçük
bir nümunesi haline getirmeye vesile olmaya
ve Þam ve Baðdat’taki medrese-i Ýslâmiyenin
bir nümunesini açmaya yol açmalarýný rahmet-i Ýlâhiyeden ümit ediyoruz.
Hem madem Risâle-i Nur’un mesleði hýllettir. Ve Urfa ise, Ýbrahim Halilullah’ýn bir menzilidir. Ýnþaallah hýllet-i Ýbrahimiye parlayacaktýr.
Hem ihtimal-i kavîdir ki, bu dehþetli semli
hastalýktan kurtulsam, gelecek kýþta Urfa’ya
gitmeyi cidden arzu ediyorum.
***
Bütün Urfa halkýna, çoluk ve çocuðuna ve
mezarda yatanlarýna her sabah duâ ediyorum.
Ve bütün Urfalýlara selâm ediyorum. Urfa taþýyla, topraðýyla mübarektir. Ben çok hastayým. Onlar da bana duâ etsinler.
Emirdað Lâhikasý, 406-407
***
Risâle-i Nur bu zamanda kâfidir. On sene
medresede okuyanlar, Risâle-i Nur’la bir senede ayný istifadeyi ettiklerine þahit, binler ehl-i ilim var. Madem Hacý Kýlýç Ali bir buçuk sene
bütün Risâle-i Nur eczalarýna sahip çýkmýþ, kýsmen okumuþ; nazarýmýzda yirmi senelik bir
Nur Talebesidir. Ben her sabah haslar içinde onun ismiyle bütün mânevî kazançlarýma, defter-i a’mâline geçmek için hissedar ediyorum.
Öyleyse o da bütün hayatýný Risâle-i Nur’a vermeye mükelleftir.
Demek þimdiye kadar Câmiü’l-Ezher’e gitme ye mu vaf fak ol ma ma sý e hem mi yet li bir
hikmet içindir ki, Nurlar ona kâfi imiþ. Þimdi
Þam’a, Halep’e yakýn olan Urfa’da bir Medrese-i Nuriye ileride teþekkül etmesini kuvvetli
ümit ediyoruz. Kýlýç Ali ile beraber Eski Said’in gayet kýymettar bir talebesi olan Þam’daki Molla Abdülmecid, Urfa’daki Nurun Talebelerinden Seyyid Salih ve onun yanýna giden
Nurun fedakâr bir talebesiyle muhabere etsinler. Ben hem Molla Abdülmecid’e, hem Hacý
Ali’ye, hem Þam’daki Risâle-i Nur’la alâkadar
olanlara pek çok selâm ediyorum. Ve duâlarýný ve o mevkî-i mübarekede bana duâ etmelerini rica ediyorum.
Emirdað Lâhikasý, s. 272
LÜGATÇE
hýllet: Samimî
dost, fedâkâr arkadaþlýk, kahraman
kardeþ ve takdir edici
yoldaþ olmak.
menzil: Ev, oda,
yer, mekân, durak.
hýllet-i Ýbrahimi-
ye: Ýbrahimî dostluk,
kardeþlik.
semli: Zehirli.
defter-i a’mâl: Amel defteri.
mevki-i mübareke: Mübarek mevki,
makam.
GÜLLER VE
DÝKENLER
EKREM KILIÇ
[email protected]
rastte’sîr
faslýný
kâm-rân
oldum.
lkDinledim
naðmeyi dün
kim,gece
hangi
altýn
da teren
nüm etmiþtir?
Rûha
kim
oldum.
Bü
tün se
mâsesleniyor?
vî dînlerde,Keþf
kudile
sî þâd-mân
metinlerin
bir çeþit naðMûsýkî
âlemi
ummân
gibi
ve derin;
me
ile oku
nuþu,
bu tar
zýnsonsuz
Ýlâhî bir
ilhamla meydana
Halk
eden
Kudreti
takdîs
hayrân
gel
diðini
akla
getiriyor.
Kâile
inât
ta heroldum.
varlýðýn kendisine
takdîr olunmuþ bir âhenk içinde hareket ettiði görülüyor. Ýç içe geçmiþ âlemlerin bir büyük nev’î
de þüphesiz, sesler âlemidir. Bu âlemin içinde yer alan mûsýkî, öyle bir intizâm ve
âhengin netîcesidir ki, bütün rûh, þuûr ve
akýl sâhibi olan varlýklarý, hissiyât pencerelerinden binlerce yýldýr akan pek farklý ve
çeþitli bestelerle etkileyip duruyor… “Gûyâ
bü tün kâ i nât ul vî
bir mûsýkîdir; îman
nûru iþitir ezkâr ve
tesbîhleri.”
Bu umûmî âhengi
hisseden; rûhunda,
gönlünde bir mûsýkî
olarak duyan kiþiler
o muhayyel sesleri,
ken di sa dâ la rýy la
veyâ bir takým âletler le baþ ka la rý nýn
du ya bi le ce ði þek le
ko ya rak in san lý ða
sunmaktadýrlar. Bu
besteler ya kulaktan
veyâ çeþitli kayýtlarla ne sil den ne si le
aktarýlmaktadýr.
Her milletin kendi
his si yâ tý na uy gun
þekilde geliþme göste ren mû sý kî, za man za man san’at
þâhikasýna ulaþan eser ler le in san la rýn
gö nül le rin de yer
bulmaktadýr.
Dünyâda her varlýk ve her hâdise çeþitli dillerle kendilerini yoktan var eden bir Kudret-i Mukaddese’ye iþâret
etmekle birlikte, bunu her kiþinin anlayabilmesi mümkün deðildir. Sesler âleminden fýþkýran naðmelerin de
Hâlýk-i Küll-i Þey’e delâleti, maalesef, herkes tarafýndan
ve her zaman fehmedilememektedir. Kimileri o seslerden nefsî ve hevâî heyecanlar duyarlar. Kimileri kâinâttan dinlenen bestelerin birer bendi, birer terennümü olduðunu hissederler.
Bir kýsým insanlar bu iç içe âlemlerin farkýnda bile olmadan yaþarlar. Onlar için seslerin, bestelerin, notalarýn, naðmelerin deðeri yalnýzca bu dünyâ hayâtý ile ilgilidir. Gelip geçici bir neþ’e veyâ keder ifâde eder. Kendi
nefislerine, heveslerine ve alâkadar olduklarý dar bir dâireye hitâb eder. Sonsuzluk içindeki büyük orkestradan
bîhaber yaþar ve ölürler.
Bir baþka bölümü, o âlemlerin, bütün varlýklarý yaratan
Ý
bir Kudretin eseri olduðunu bilerek; bu sonsuz, geniþ ve
derin ummân içinde, ancak bir fýndýk kabuðu mesâbesinde yerlerinin olduðunu idrâk ederler. Bunlar ilim sâhibi
insanlardýr. Ýlimleri, onlarý nefislerine nazar ettirmiþ;
sonradan yaratýlan ve bir müddet sonra da ortalýktan
kaybolan þahsiyetlerinde bu hârika iþleri yapabilecek bir
kabiliyet olmadýðýný bildirmiþtir. Bu sonsuz âlemde, her
þeyde bulunan nizâm, intizâm, ölçü ve âhengin kendi
kendine meydana gelemeyeceðini sezmiþ ve bunlarý kesin ve deðiþmez kurallar ile yaratan bir Kudret-i Mutlaka
olduðuna îmân etmiþlerdir. Kâinât orkestrasýnda icrâ edilen bu konserde, her varlýk kendi dili ile umûmî beste içinde bir takým notalarý seslendirmektedir. “Onlardaki
naðamât, bunlardaki harekât; tesbîhattýr o akvâl, ibâdettir o ahvâl: Kadîm-i Lemyezele, Hakîm-i Lâyezâle.”
Rüzgârýn esmesinde, sularýn þýrýldamasýnda, denizin
dalgalanmasýnda, kuþlarýn cývýldaþmalarýnda, yavrucuklarýn çeþitli seslerle vâlidelerinin nazar-ý dikkat ve þefkatini celbetmelerinde, âþýklarýn hissiyâtýný ifâde sadedindeki tegannîlerinde, âbidlerin duâ ve tazarrûlarýnda bu
büyük orkestranýn naðâmâtý duyulur. Her nev, kendine
uygun bir tarz ve þekilde hissiyâtýný seslendirir. “Sakýn
zannetme ki, bu îlân ve dellâllýk ve tesbîhatýn naðamâtýyla tegannî bülbüle mahsûstur. Belki ekser envâýn herbir nev’înin bülbül misâli bir sýnýfý var ki, o nev’în en latîf hissiyâtýný, en lâtif bir tesbîh ile en latîf sec’alarla
temsîl edecek birer lâtîf ferdi veya
efrâdý bulunur.”
Milletimiz, asýrlar boyu yaþadýðý
çok geniþ coðrafya da, te mâs hâ lin de ol du ðu çe þitli kültürlerden
insanlarla münâse bet le ri ne tî ce sin de, mu az zam
ve mükemmel bir
mû sý kî zev ki ve
ser mâ ye si ne sâ hip ol muþ tur.
Ma a le sef bü tün
kül tü rel de ðer le ri miz de ol du ðu
gi bi, þu son yüz yýlda Avrupa kültü rü kar þý sýn da
de vam lý o la rak
kö tü le nip a þa ðý lan ma sý na rað men, hal ký mý zýn
te sâ hü büy le, bu
sâhada ecdâdýmýzý mahcûb etmeyecek gayretler ve
çalýþmalar yapýlmaktadýr. Günün imkânlarý, geçmiþin
terâkümü ile birleþerek nice þâheserler ortaya konmaktadýr. Çoðumuzun adýný bilmediði nice bestekâr ve icrâcý, millî mefâhirimize âit bu sâhada isti’dâdlarýnýn semeresini vermektedirler. Klâsik mûsýkîmiz tarzýnda, yeni tavýrlarla bezenmiþ pek çok beste arþivlerimizde yerini almýþ ve meraklýlarýný beklemektedir.
Bunlarý Ýlâhî âlemin güzelliklerini keþif ve seyir için
dinlemek, insana lâhûtî âlemlerin kapýlarýný açacak ve
rûhî tekâmüllere vesîle olacaktýr. Yeter ki, gönül kulaðýyla dinleyip, kalb süzgeci ile tasfiye ederek Hâlýk-i asvâtý tefekkür edelim…
Nasihat
istersen
ölüm yeter.
Evet,
ölümü
düþünen,
hubb-u
dünyadan
kurtulur ve
ahiretine
ciddî çalýþýr.
Bediüzzaman
Mukarrebînin seyyiatý
KATRE
HASAN GÜNEÞ
[email protected]
isâle-i Nur okunurken en çok dikkat çeken hususlardan birisi de, Bediüzzaman Hazretlerinin nefsine hitap ederken
sert bir üslûp kullanmasýdýr. Ömrü, harp meydanlarýnda, esaret zindanlarýnda, memleket hapishanelerinde ve sürgünlerde
geçmiþ ve bu çetin þartlarýn tamamýnda ibadetini, ezkâr ve evradýný, ilmî çalýþmasýný, telif ve derslerini ve talebe hizmetini hiç aksatmayan bir zatýn kendi nefsine hitabýný dinlerken gerçekten kendimiz için hakikat aynasýna bakacak takatimiz kalmýyor.
Evet, büyükler hep tevazu ve mahviyet içerisindedirler. Onlar
hep kendilerini özellikle nefislerini zemmederler. Bunca gayret ve
muvaffakiyetlerine raðmen vazifelerini hakkýyla yapýp yapamadýklarýnýn endiþesi içindedirler. Masumlarý da içine alacak büyük musîbetlerin korkusu içerisindedirler. Bizim normal ve sýradan saydýðýmýz bir “terk”, onlar için daðlar büyüklüðünde bir ihmaldir. Daðlar büyüklüðünde gördüðümüz bir hasene ve iyilik, onlar için nefes alýp vermek gibi küçük ve fýtrî bir ameldir. Ücretini peþinen aldýðý bir vazifedir. Hatta onlar o haseneleri ve iyilikleri, ameline güvenmek denilen “ucb”a sevk etme tehlikesinden dolayý farklý bir
nazarla bakarlar ve sahiplenmezler.
Dünyevîleþmiþ ve baþarý için kendine güvenmeyi vazgeçilmez
prensip haline getirmiþ günümüz insaný için bu tevazuyu ve deðerlendirmeyi anlamak gerçekten kolay deðildir.
Tevazuda ve kiþinin kendisini kusurlu görmesinde, makam
ve muhatab çok önemlidir. Yüksek daðlarýn baþý dumanlý olur.
Ýnsî ve cinnî þeytanlar onlarla daha çok uðraþýrlar. Vazifeleri
çok, yükleri aðýr, imtihanlarý þiddetlidir. Bizler dar bir daireden
sorumlu iken, onlar bizler gibi binlercesinden, milyonlarcasýndan sorumludur. Biz gözümüzün önündeki tehlikeyi göremezken, onlar makamlarýnýn yüksekliðiyle gördükleri sahanýn geniþliði ve derinliðiyle iç-içedirler. Peygamberimizin (asm) “Benim bildiklerimi bilseydiniz; çok aðlar, az gülerdiniz” dersinden
en fazla hissedar olanlar onlardýr.
Hani meþhur bir söz vardýr: “Ebrarýn hasenatý, mukarrebînin
seyyiatýdýr.” Bizim hasenat ve iyilikler olarak bilip yaþadýklarýmýzý,
o büyük zatlar kendileri için seyyiat, kusurlar, hatta günahlar mesabesinde görürler. Gerçekte ebrar olmak bile ne kadar önemlidir,
ne kadar büyük bir lütuf ve ne kadar büyük bir kazançtýr. Çünkü
tesbihatlarda sürekli tekrar ederiz, “Allah’ým bizi ebrar ile birlikte
cennetine dâhil et.”
Mukarrebîn, malûm yakýnlar mânâsýndadýr. Daha çok, vazife
cihetiyle yakýnlýðý ifade eder. Meselâ mukarreb melekler derken,
kâinatýn iþleyiþinde, rububiyet ve ubudiyet dairelerinin faaliyetlerinde, binlerce maddî ve manevî âlemlerin birbiriyle münasebetlerinde, tedbir ve tedvirinde, emirlerin tebliðinde, tesbihatlarýn arzýnda vazifeli olan dört büyük melek anlaþýlýr.
Þüphesiz insanlardan da mukarreb olanlar vardýr; baþta
peygamberler, asfiya ve evliya gibi makamlarýna göre Cenâbý Hakk’a yakýnlýklarý olanlar… Hakikî âlimler peygamberlerin
varisleridir. Onlar da yine makamlarý ve vazifeleri cihetiyle
Allah’ýn Resûlüne (asm) onda fâni olacak þekilde kurbiyetleri
ve yakýnlýklarý vardýr.
Her þeyde öne çýkan nefsimiz sorumluluk gibi hususlarda nedense geri çekilerek, “Sen öyle yüksek makamlarda deðilsin, bu kadar sýký sarýlmana ve endiþeye gerek yok” diyebiliyor.
Gerçekte vazife vazifedir, küçüðüne büyüðüne bakýlmaz. Büyüklüðü, vazife ve hizmetin tamamý gibidir. Uhud Savaþý'nda, okçular tepesindeki mücahitlerin beklemek þeklindeki vazifesi ön
safta savaþanlarýnki kadar mühim ve terk edilemezdi.
Vazife, her zaman makamýn yüksekliðiyle doðru orantýlý olmayabiliyor. Bir gemideki bir tayfanýn görevi bazen personelin tamamýnýn görevi kadar önemlidir. Onun görevini ihmal etmesi yüzlerce kiþinin emeklerinin yok olmasýna ve koskoca geminin batmasýna sebep olacaktýr. Bediüzzaman Hazretleri Ýhlâs Risâlesi’nde;
vazifenin ehemmiyetine dikkat çeker ve Risâle-i Nur þakirdleri ve
Kur’ân’ýn hizmetkârlarýna þöyle der: “ … sahil-i selâmet olan Dârü’s-Selâm’a ümmet-i Muhammediyeyi (asm) çýkaran bir sefine-i
Rabbaniyede çalýþan hademeleriz.”
Vazifeli olduðumuz gemi ve içinde bulunduðumuz deniz, cemiyetin hem dünyasýný hem ahiretini alýp götüren ve her bir dalgasýnda binler cenazeler bulunan ahir zaman fýrtýnalarýyla çalkalanan bir deniz… Böyle bir gemide yolcular için normal, hatta makbul çok þeyler vardýr ki, görevliler yaptýðýnda þiddetli cezayý gerektirir. Onun için “ihsan-ý Ýlâhî olarak omuzlara yüklenmiþ bu hizmet-i imaniyeye” azamî dikkat etmek gerekiyor.
Þahsî kemâlâtta yükselmek ya da cennetini geniþletmek
nev'înden nafile ibadetler veya faaliyetler de elbette makbuldür ve zamaný ve konumu müsait olanlara büyük sevaplar kazandýrýr. Ancak umuma bakan hizmetlerin terk edilerek yapýlmasý halinde, kiþiye sorumluluklar getirdiðini
unutmamak gerekiyor. Sonuçlarý ebrar ile mukarrebîn misâlindeki gibidir.
Tehlikenin büyüklüðünü ve hadisenin ciddiyetini fark etmek iþin esasýdýr. Hud'un (as) kavmi, onlarý helâk edecek kara bulutu ufukta gördüklerinde gaflet uykularý o kadar derin
idi ki; yaðmur bulutu zannetmiþlerdi. Onlarýn sevinçlerine
mukabil hakikatý bilen Hud'un (as) ise endiþesi kat kat artmýþtý. Rivayet edilir ki, Peygamberimiz (asm) siyah bir bulut
gördüðünde bu kavmi hatýrlar ve Cenâb-ý Hakk’a sýðýnarak
rüzgârýn ve yaðmurun hayýrlýsýný isterdi.
Bediüzzaman Hazretlerinin her türlü sýkýntýya raðmen
ömrünü iman ve Kur’ân hizmetine vakfetmesi ve gecesini
gündüzüne katmasýndaki endiþe ve sýkýntýsýný ve karþý karþýya olduðumuz tehlikenin büyüklüðünü anlamak için; kýrk ölümden ancak bir-kaç tanesinin imanla kabre girdiðine dair
olan müþahedesini hatýrdan çýkarmamak gerekiyor.
R
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
3
YENÝASYA / 4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ
HA­BER
Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Haber Müdürü
Faruk ÇAKIR
Ankara Temsilcisi
Mehmet KARA
Reklam
Koordinatörü
Mesut ÇOBAN
Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Abone ve Daðýtým Koordinatörü: Adem AZAT
Yazý Ýþleri Müdürü
(Sorumlu)
Mustafa DÖKÜLER
Ýstihbarat Þefi
Mustafa GÖKMEN
Spor Editörü
Erol DOYRAN
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk
Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Mehmet KUTLULAR
Genel Müdür
Recep TAÞCI
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel: (0212)
655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212) 651 92
09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515
24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410 Ýstanbul. Tel:
(0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad. Alibey Ap. No:
29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14 96, Fax: 425 03
36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229 Ahlen, Tel:
004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni
Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský: Yeni Asya
Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
NAMAZ
VAKÝTLERÝ
ISSN 13017748
Hicrî:
26 Þevval
1431
Rumî:
21 Eylül
1426
Ýller
Adana
Ankara
Antalya
Balýkesir
Bursa
Diyarbakýr
Elazýð
Erzurum
Eskiþehir
Gaziantep
Isparta
Ýmsak
5.08
5.16
5.27
5.36
5.31
4.48
4.51
4.42
5.25
5.00
5.27
Güneþ
6.29
6.40
6.48
7.00
6.56
6.10
6.14
6.07
6.50
6.21
6.49
Öðle
12.35
12.45
12.53
13.04
13.00
12.15
12.19
12.11
12.54
12.26
12.54
Ýkindi
15.51
15.59
16.09
16.19
16.13
15.31
15.34
15.25
16.08
15.43
16.09
Akþam
18.28
18.37
18.47
18.57
18.52
18.08
18.12
18.03
18.46
18.20
18.47
DÝYANET, BÝLÝRKÝÞÝ OLARAK
OLUMSUZ GÖRÜÞ BÝLDÝRMEDÝ
DÝYANET ÝÞLERÝ BAÞKAN YARDIMCISI DOÇ. DR. MEHMET GÖRMEZ, DÝYANET'ÝN RÝSALE-Ý NURLAR
HAKKINDAKENDÝSÝNE BAÞVURULDUÐUNDA HEP OLUMLU GÖRÜÞ BÝLDÝRÝLDÝÐÝNÝ SÖYLEDÝ.
ELÝF NUR KURTOÐLU
ÝSTANBUL
DÝYANET Ýþ­le­ri­ Baþ­kan­ Yar­dým­cý­sý­ Doç.­ Dr.
Meh­met­ Gör­mez,­ Be­di­üz­za­man­ Sem­poz­yu­mun­da­ yap­tý­ðý­ a­çý­lýþ­ ko­nuþ­ma­sýn­da­ ö­nem­li
bil­gi­ler­sun­du.
Görmez,­Risale-i­Nur­Külliyatý­mahkemelerde
yargýlandýðý­zaman,­Diyanet­Ýþleri­Baþkanlýðýnýn
eserler­hakkýnda­mahkemeye­sunduðu­bilirkiþi
raporlarýnýn­hiçbirinde,­olumsuz­bir­ifadeye­yer
verilmediðini­söyledi.­17­ayrý­bilirkiþi­raporunu
incelediðini­kaydeden­Görmez,­“Türkiye’de­þartlarýn­en­zor­olduðu­zamanlarda­verilen­17­ayrý
bilirkiþi­raporunda­Risalelerle­ilgili­menfi­bir­tek
kelime­yok.­Bu,­Diyanet­Ýþleri­Baþkanlýðý­adýna
tarihe­þerefle­yazýlan­bir­belgedir”­dedi.­
9.­Uluslararasý­Be­di­üz­za­man­Sem­poz­yu­mu­na
ka­tý­lan­AKP­Ge­nel­Baþ­kan­yar­dým­cý­sý­ve­­eski
Mil­lî­E­ði­tim­Ba­ka­ný­Hü­se­yin­Çe­lik­de,­Be­di­üz­za­man’ýn­ha­ya­tý­nýn­pro­je­si­o­lan­Med­re­se­tüz­zeh­ra­yý
ga­ze­te­miz­i­çin­de­ðer­le­nir­di.­Çe­lik,­“Be­di­üz­za­man
Haz­ret­le­ri­yýl­lar­ca­dâ­vâ­sý­a­dý­na­mü­ca­de­le­et­ti.
Çe­þit­li­e­zi­yet­le­re­ma­ruz­kal­dý.­Dü­þün­ce­le­ri­yü­zün­den­ha­pis­ler­de­yat­tý.­Bu­gün,­Üs­ta­dýn­dü­þün­ce­le­ri­nin­ne­ka­dar­hak­lý­ol­du­ðu­a­þi­kâr.­Be­di­üz­za­man’ýn­ha­ya­týn­da­ö­nem­li­bir­e­ði­tim­pro­je­si­var­dý”
i­fa­de­le­ri­ni­kul­lan­dý.­
“Siz,­Mil­lî­E­ði­tim­Ba­kan­lý­ðý­yap­mýþ­bir­dev­let
er­kâ­ný­o­la­rak­Be­di­üz­za­man’ýn­ha­ya­tý­nýn­pro­je­si
Diyanet Ýþleri Baþkan Yardýmcýsý Doç. Dr.
Mehmet Görmez, “Türkiye’de þartlarýn en
zor olduðu zamanlarda verilen 17 ayrý bilirkiþi raporunda Risalelerle ilgili menfi
bir tek kelime yok” dedi.
o­lan­Med­re­se­tüz­zeh­ra­i­le­il­gi­li­bir­ça­lýþ­ma­yap­tý­nýz­mý­ya­da­bun­dan­son­ra­böy­le­bir­ça­lýþ­ma­dü­þü­nü­yor­mu­su­nuz?”­þek­lin­de­ki­so­ru­mu­zu­ce­vap­la­yan­Çe­lik,­“Ba­zý­me­se­le­ler­er­te­si­gün­ha­ya­ta
geç­mez.­Ö­zel­lik­le­e­ði­tim­le­il­gi­li­ça­lýþ­ma­lar­bir­ne­v'î­to­hum­ek­mek­gi­bi­dir,­ne­za­man­na­sýl­çim­le­ne­ce­ði­ni­bil­mez­si­niz.­A­ma­þu­nu­di­ye­bi­li­rim­ki
Med­re­se­tüz­zeh­ra­mâ­nâ­sý­na­hiz­met­e­den­bir­çok
þey­ya­pýl­mýþ­týr”­de­di.­­
MÜSBET HAREKET ETTÝ
Sem­poz­yum­a­çý­lý­þýn­da ko­nu­þan­Hü­se­yin­Çe­lik,­Be­di­üz­za­man’ýn­or­tak­de­ðer­ler­de­bu­luþ­ma­nýn,­kar­deþ­li­ðin­sem­bo­lü­ol­du­ðu­nu­söy­le­di.­Sta­-
tü­ko­cu­la­rýn­sý­kýl­ma­dan­ken­di­si­ni­Kürt­çü­lük­le­it­ham­et­ti­ði­ni­ak­ta­ran­Çe­lik,­“Ha­ya­tý­nýn­hiç­bir­saf­ha­sýn­da­þid­de­te,­ka­ba­kuv­ve­te­baþ­vur­ma­dý.­Bü­tün­ta­le­be­le­ri­ni­de­bun­dan­u­zak­tut­tu.­Müs­bet
ha­re­ket­de­di­ði­miz­ha­re­ke­ti­ger­çek­leþ­tir­di.­E­ser­le­ri
i­le­de­bu­tav­rý­ný­or­ta­ya­koy­du.­Bu­na­rað­men­sta­tü­ko­cu­tek­par­ti­li­zih­ni­yet,­ken­di­si­ne­sür­gü­nü,
ce­za­e­vi­ni­uy­gun­gör­dü.­Be­di­üz­za­man’a­ha­ya­týn­da­ta­ham­mül­e­de­me­yen­ler,­o­nun­me­za­rý­na­da­hi
ta­ham­mül­e­de­me­di.­Bel­ki­de­Be­di­üz­za­man’ýn­bir
me­za­ra­ih­ti­ya­cý­yok­tu.­O­za­ten­mü­'min­le­rin­gön­lün­de­is­tis­nai­bir­yer­e­din­miþ­ti”­de­di.
Ta­rih­bo­yun­ca­dün­ya­ya­ö­nem­li­ve­de­ðer­li­in­san­la­rýn­gel­di­ði­ni­be­lir­ten­Çe­lik,­“Ö­nem­li­in­san­-
lar,­her­za­man­de­ðer­li­in­san­la­ra­ha­ya­tý­ze­hir­et­miþ­ler­dir.­Ö­nem­li­a­dam­la­rýn­ö­ne­mi,­de­ðe­ri,
ma­ka­mý,­ol­du­ðu­sü­re­ce­dir.­A­ma­de­ðer­li­in­san­lar­ya­þa­dý­ðý­za­ma­nýn­mer­ha­met­siz­li­ði­ne­uð­ra­sa­lar­bi­le­on­la­rýn­ö­ne­mi­an­la­þýl­ma­sa­bi­le­Be­di­üz­za­man­gi­bi­ha­pis­ha­ne­le­re,­zin­dan­la­ra­a­týl­sa­lar,
ze­hir­len­se­ler,­iþ­ken­ce­gör­se­ler­bi­le­on­lar­gö­mü­len­bir­ha­zi­ne­gi­bi­her­za­man­de­ðe­ri­ni­ko­rur­lar.
Ýþ­te­bu­gö­rün­tü,­bu­nun­en­bü­yük­ka­ný­tý­dýr.­Be­di­üz­za­man,­ya­þa­dý­ðý­dö­nem­de­ken­di­si­ne­ha­ya­tý
zin­dan­e­den­le­ri­bi­le­af­fet­miþ­tir.­O­na­e­zi­yet­e­den­ler,­ta­ri­hin­çöp­lü­ðü­ne­gö­mül­müþ­tür.­Tek
par­ti­ve­CHP­zih­ni­ye­ti­de­o­ta­ri­hin­çöp­lü­ðü­ne
gö­mül­müþ­tür”­di­ye­ko­nuþ­tu.
Cami yapmak, imanýn göstergesi
Hekimlere e-takip
CAMÝLER ve­Din­Gö­rev­li­le­ri­Haf­ta­sý­(1-7­E­kim) dü­zen­le­nen­fa­a­li­yet­ler­le­kut­la­ný­yor.­Bur­sa’nýn­Ye­ni­þe­hir­il­çe­si­ne­bað­lý­Ak­ça­pý­nar­Kö­yü'n­de­yap­tý­rý­lan­ca­mi­tö­ren­le­a­çýl­dý.­Ak­ça­pý­nar­Kö­yü­Ca­mi­i’nin­a­çý­lý­þýn­da­ko­nu­þan­Ye­ni­þe­hir­Müf­tü­ve­ki­li­Va­iz­Ka­sým
Ka­ya,­Ýs­lâm’ýn­ilk­gün­le­rin­den­i­ti­ba­ren­Müs­lü­man­la­rýn­ca­mi­ya­pý­mý­na­ö­nem­ver­dik­le­ri­ni­an­lat­tý.­Ca­mi
yap­ma­nýn­i­ma­nýn­ve­din­dar­lý­ðýn­gös­ter­ge­si­ol­du­ðu­nu­kay­de­den­Ka­ya,­Kur’ân’da­þöy­le­de­nil­di­ði­ni­ak­tar­dý:­‘Al­lah’ýn­mes­cit­le­ri­ni,­an­cak­Al­lah’a­ve­a­hi­ret
gü­nü­ne­i­man­e­den,­na­maz­la­rý­ný­dos­doð­ru­ký­lan,­ze­kât­la­rý­ný­ve­ren­ve­Al­lah’tan­baþ­ka­sýn­dan­kork­ma­yan
kim­se­ler­i­mar­e­der.­Ýþ­te,­doð­ru­yo­la­e­ren­ler­den­ol­ma­la­rý­u­mu­lan­lar­bun­lar­dýr.’­­­Bursa / cihan
SOSYAL Gü­ven­lik­Ku­ru­mu
(SGK)­Ge­nel­Sað­lýk­Si­gor­ta­sý­Ge­n el­Mü­d ü­r ü­Ha­s an
Ça­ðýl,­‘’Bir­he­ki­min­gün­de
kaç­ ki­þ i­y e,­ han­g i­ i­l âç­l a­r ý
yaz­dý­ðý­ný,­bu­i­lâç­la­rýn­han­gi
ec­za­ne­ler­den­a­lýn­dý­ðý­ný­‘’e­lek­tro­nik­ta­kip’’­sis­te­miy­le
tes­bit­e­de­bi­li­yo­ruz’’­de­di.
Ça­ðýl,­Çu­ku­ro­va­Týp­Fu­a-­
rý’na­ka­týl­mak­ü­ze­re­gel­di­ði
A­da­na’da,­sað­lýk­ta­su­is­ti­mal
ör­nek­le­ri­nin­her­dö­nem­de
gün­de­me­gel­di­ði­ni,­bu­se­bep­le­Ge­nel­Sað­lýk­Si­gor­ta­sý
kap­sa­mýn­da­be­de­li­ni­ö­de­dik­le­ri­hiz­met­le­ri­çok­da­ha
fark­lý­me­tot­lar­la­in­ce­le­me­ye
baþ­la­dýk­la­rý­ný­söy­le­di.­Ça­ðýl,­1
E­kim­2010­i­ti­ba­riy­le­ha­ya­ta
ge­çen­ye­ni­sis­tem­le­mu­a­ye­ne
ve­re­çe­te­le­rin­e­lek­tro­nik­or­tam­da­ta­kip­e­dil­di­ði­ni­kay­det­ti.­­Adana / aa
9. sýnýflara taþýmalý eðitim
MÝLLÎ E­ði­tim­Ba­kan­lý­ðý­(MEB),­bu­yýl­ilk­kez­or­ta­öð­re­tim­9.­sý­nýf­lar­i­çin­uy­gu­la­na­cak­ta­þý­ma­lý­e­ði­tim­i­le
il­gi­li­e­sas­la­rý­be­lir­le­di.­Bu­na­gö­re,­ö­zel­lik­le­kýz­ço­cuk­la­rý­nýn­o­ku­la­e­ri­þi­mi,­a­i­le­nin­sos­yal­du­ru­mu,­ta­þý­ma­nýn­e­ko­no­mik­ol­ma­sý­gi­bi­hu­sus­lar­göz­ö­nün­de­bu­lun­du­ru­la­cak.­Mil­lî­E­ði­tim­Ba­ka­ný­Ni­met­Çu­buk­çu,
‘’Ta­þý­ma­lý­Or­ta­öð­re­tim­Uy­gu­la­ma­sý’’­ko­nu­lu­bir­ge­nel­ge­ya­yým­la­dý.­Ýl­köð­re­tim­o­ku­lu­bu­lun­ma­yan,­çe­þit­li­se­bep­ler­le­e­ði­tim-öð­re­ti­me­ka­pa­lý,­bir­leþ­ti­ril­miþ
sý­nýf­uy­gu­la­ma­sý­ya­pan­il­köð­re­tim­o­kul­la­rýn­da­ki­öð­ren­ci­le­rin­ta­þý­ma­lý­il­köð­re­tim­uy­gu­la­ma­sý­kap­sa­mýn­da­ta­þýn­dý­ðý­ný­ha­týr­la­tan­Çu­buk­çu,­‘’il­köð­re­tim­ku­rum­la­rý­nýn­8.­sý­ný­fý­ný­bi­ti­ren­öð­ren­ci­ler­i­le­de­vam­e­de­bi­le­ce­ði­or­ta­öð­re­tim­ku­ru­mu­bu­lun­ma­yan­yer­le­þim­bi­ri­min­de­ki­9.­sý­ný­fa­de­vam­e­de­cek­öð­ren­ci­le­rin
ta­þý­na­rak­sý­nav­sýz­öð­ren­ci­a­lan­or­ta­öð­re­tim­ku­rum­la­rý­na­e­ri­þim­le­ri­ni­sað­la­mak­a­ma­cýy­la,­9.­sý­nýf­lar­i­çin
ta­þý­ma­lý­or­ta­öð­re­tim­uy­gu­la­ma­sý­baþ­la­tý­la­cak­týr.­Öð­ren­ci­le­ri­n­i­ka­met­yerlerinden­a­lý­na­rak­il­gi­li­o­kul­la­ra,
ders­bi­ti­min­de­o­kul­la­rýn­dan­a­lý­na­rak­yer­le­þim­bi­rim­le­ri­ne­gö­tü­rül­me­si­ve­öð­ren­ci­le­re­öð­le­ye­me­ði­nin­ve­ril­me­si­plan­lan­ýyor’’­dedi.­Ankara / aa
KUPON NO: 54
800 yýldýr ayakta
ARTVÝN’ÝN Borç­ka­il­çe­si­ne
bað­lý­Zor­lu­Kö­yün­de­bu­lu­nan­yak­la­þýk­800­ya­þýn­da­ki
kes­ta­ne­a­ða­cý,­ta­bi­a­týn­a­ðýr
þart­la­rý­na­rað­men­dim­dik­a­yak­ta­du­ru­yor.­Çev­re­ge­niþ­li­ði­8­met­re­o­lan­ve­7­ki­þi­nin
el­e­le­tu­tu­þa­rak­göv­de­si­ni
an­cak­sa­ra­bil­di­ði­dev­kes­ta­ne­a­ða­cý,­yak­la­þýk­20­met­re­lik­yük­s ek­l i­ð iy­l e­a­s ýr­l a­r a
mey­dan­o­ku­yor.­Köy­hal­kýn­d an­A­d em­Bal­c ý,­köy
hal­ký­nýn­a­ða­cý­ko­ru­ma­sý­sa­ye­sin­de­yak­la­þýk­800­yýl­dýr ya­þa­dý­ðý­ný­be­lirt­ti.­Bal­cý,­‘’Art­vin
Or­man­Böl­ge­Mü­dür­lü­ðün­den­bu­a­ða­cýn­ya­þa­týl­ma­sý­i­çin­ça­lýþ­ma­ya­pýl­ma­sý­ný­ta­lep
e­di­yo­ruz.­A­sýr­lýk­a­ða­cýn­ko­ru­ma­al­tý­na­a­lý­na­rak­a­nýt­a­ðaç
o­la­rak­tes­cil­e­dil­me­si­ni­is­ti­yo­ruz’’­de­di.­­Artvin / aa
Yatsý
19.42
19.54
20.01
20.14
20.09
19.23
19.28
19.20
20.03
19.34
20.02
Ýller
Ýstanbul
Ýzmir
Kastamonu
Kayseri
Konya
Samsun
Þanlýurfa
Trabzon
Van
Zonguldak
Lefkoþa
Ýmsak
5.30
5.40
5.11
5.06
5.19
5.00
4.54
4.47
4.35
5.18
5.17
Güneþ
6.56
7.03
6.37
6.29
6.41
6.27
6.15
6.13
5.58
6.45
6.36
Öðle
13.00
13.07
12.41
12.34
12.46
12.31
12.21
12.17
12.02
12.49
12.42
Ýkindi
16.13
16.23
15.54
15.49
16.02
15.43
15.37
15.30
15.18
16.01
16.00
Akþam
18.52
19.00
18.32
18.27
18.39
18.22
18.14
18.09
17.55
18.40
18.36
Yatsý
20.11
20.16
19.52
19.43
19.54
19.41
19.28
19.28
19.11
20.00
19.49
“Yeni Asya-ABD”
ne zaman?
YE­NÝ­AS­YA’dAN­SÝ­ZE
[email protected]
e­çen­ haf­ta­ki­ kö­þe­miz­de­ “Ye­ni­ As­ya­ Vak­fý
U­SA”­ a­ra­ baþ­lý­ðýy­la­ du­yur­du­ðu­muz­ müj­dey­le­ il­gi­li­ o­la­rak,­ ko­nu­ya­ da­ir­ te­fer­ru­at­lý
mü­za­ke­re­ve­is­ti­þa­re­ler­i­çin­ABD’ye­gi­den­Yö­ne­tim­ Ku­ru­lu­ ü­ye­miz­ ve­ ya­za­rý­mýz­ Ne­jat­ E­ren’in,
de­tay­lý­bil­gi­ler­ih­ti­va­e­den­i­ki­ya­zý­sý­ný­ya­yýn­la­dýk.
Ý­kin­ci­ya­zý­sýn­dan­bir­bö­lü­mü­bu­ra­ya­a­lý­yo­ruz:
“A­me­ri­ka­Ye­ni­As­ya­A­raþ­týr­ma­ve­Ba­sým­Mer­ke­zi’nin­(YARP­CA)­a­maç­la­rý:
“YARP­CA,­ Wis­con­sin­ e­ya­le­tin­de­ ku­rul­muþ­ o­lup­ mad­dî­ ka­zan­ca­ yö­ne­lik­ bir­ þir­ket­ de­ðil­dir.
Mer­ke­zin­ i­ki­ a­na­ ga­ye­si­ var­dýr.­ Bi­rin­ci­si,­ Ri­sa­le-i
Nur­ Kül­li­ya­tý­ný­ ha­pis­ha­ne­ i­çin­de­ ve­ dý­þýn­da­ o­lan
Müs­lü­man­la­ra­ ta­nýt­mak;­ i­kin­ci­si­ i­se­ Ýs­lâ­mýn­ a­na
e­sas­la­rý­ve­Kur’ân­tef­si­ri­o­lan­Ri­sa­le-i­Nur­hak­kýn­da­gayr-i­müs­lim­le­re­ta­ný­tý­cý­bil­gi­ler­sun­mak­týr.
“Bu­he­de­fe­u­laþ­mak­i­çin­YARP­CA­þu­a­na­baþ­lýk­lar­al­týn­da­ça­lýþ­ma­la­rý­ný­sür­dü­re­cek­tir:
“1.­Ri­sa­le-i­Nur’u­doð­ru­ve­an­la­þý­la­bi­lir­bir­þe­kil­de
Ýn­gi­liz­ce’ye­ter­cü­me­et­mek.­Ýn­gi­liz­ce’ye­uy­gun­düþ­me­yen­ter­mi­no­lo­ji­ler­i­çin­Hý­ris­ti­yan­ve­Ýn­cil­ter­mi­no­lo­ji­si­ye­ri­ne­A­rap­ça­ter­mi­no­lo­ji­le­ri­kul­lan­mak.
“2.­Ri­sa­le-i­Nur’u­Ýs­pan­yol­ca’ya­çe­vir­mek.
“3.­ Ýs­lâ­mi­yet­ ve­ Ri­sa­le-i­ Nur­ hak­kýn­da­ki­ yan­lýþ
dü­þün­ce­le­ri­tes­bit­e­dip,­bu­a­raþ­týr­ma­la­rýn­so­nun­da­tes­bit­e­di­len­doð­ru­la­rý­ya­yýn­la­mak.
“4.­ Tür­ki­ye-ABD­ a­ra­sýn­da­ bir­ öð­ren­ci­ de­ði­þim
prog­ra­mý­kur­mak.
“5.­Te­mel­Ýs­lâ­mî­ki­tap­lar­la­Ri­sa­le-i­Nur’u­ba­sýp,
Ýs­lâ­mý­ a­raþ­tý­ran­ ve­ hak­ký­ a­ra­yan­ Müs­lü­man­lar­la
gay­ri­Müs­lim­le­re­u­laþ­týr­mak.
“6.­ A­me­ri­ka­lý­lar­la­ Müs­lü­man­lar­ a­ra­sýn­da­ kül­tü­rel,­sos­yal,­di­nî­ko­nu­lar­da­kar­þý­lýk­lý­o­la­rak­doð­ru­an­la­ma­yý­sað­la­ya­cak­teþ­vik­ler­yap­mak.
“7.­Top­lu­mu­al­ko­lizm,­u­yuþ­tu­ru­cu,­ah­lâk­ve­a­i­le­ mef­hu­mu­ gi­bi­ ko­nu­lar­da­ bil­gi­len­di­rip­ Ýs­lâ­mî
ve­in­sa­nî­de­ðer­le­re­teþ­vik­et­mek.
“8.­ A­me­ri­ka­lý­la­rýn­ na­za­rýn­da­ Ýs­lâ­mý­ o­lum­suz
gös­te­ren­ ne­ga­tif­ fi­kir­le­ri­ da­ðý­ta­cak­ bir­ kon­fe­rans
plat­for­mu­sað­la­ya­rak­teb­lið­ler­de­bu­lun­mak.
“9.­Kur’ân,­ha­dis­ve­Ri­sa­le-i­Nur’u­doð­ru­o­la­rak
öð­re­te­cek­bir­Ýs­lâm­mer­ke­zi­kur­mak.
“10.­Ye­ni­As­ya­ga­ze­te­si­ni­Ýn­gi­liz­ce­o­la­rak­ya­yýn­la­mak.­Ýlk­a­dým­o­la­rak­web–in­ter­net­a­ðýn­da,­da­ha­son­ra­da­nor­mal­ba­sým­o­la­rak­ya­yýn­ha­ya­tý­na­ge­çir­mek.
“11.­ Müs­lü­man­la­rýn­ ge­niþ­ ve­ kri­tik­ ya­pa­bi­len
bir­ dü­þün­ce­ uf­ku­ ka­zan­ma­la­rý­ný­ sað­la­mak­ a­ma­cýy­la­Türk­çe­ve­Ýn­gi­liz­ce­o­la­rak­Kur’ân­ve­mü­za­ke­re­li­Ri­sa­le-i­Nur­ders­le­ri­ni­baþ­lat­mak.”
Ne­jat­E­ren,­bu­ko­nu­la­rý­mü­za­ke­re­e­der­ken­he­ye­can­la­nan­ Va­kýf­ Ge­nel­ Sek­re­te­ri­ Kha­lim­ Wa­li’nin­ “Ye­ni­ As­ya’yý­ bu­ra­da­ ne­ za­man­ Ýn­gi­liz­ce
bas­ký­ya­ge­çir­me­yi­dü­þü­nü­yor­su­nuz?”­di­ye­sor­du­ðu­nu­ve­ken­di­si­nin­“Si­ze­bað­lý;­siz­ha­zýr­sa­nýz­biz
de­ha­zý­rýz”­ce­va­bý­ver­di­ði­ni­ya­zý­yor.
Biz­ de­ diyoruz­ ki:­ De­ne­me­ ni­te­li­ðin­de­ki­ Al­man­ca­say­fa­la­rý­ný­baþ­lat­an­Ye­ni­As­ya­In­ter­na­ti­o­nal,­ABD­ver­si­yo­nu­i­çin­de­ha­zýr,­bek­li­yor.
***
G
Hizmet TIR’ý 4. etapta
Do­ð u­ ve­ Gü­n ey­d o­ð u­ A­n a­d o­l u’da­k i­ ge­z i­s i­n i
sür­dü­ren­Be­di­üz­za­man­Ta­ný­tým­ve­Hiz­met­TIR’ý
dün­kü­Di­yar­ba­kýr­ve­Mar­din­prog­ra­mý­nýn­ar­dýn­dan­ bu­g ün­ Vi­r an­þ e­h ir­ ve­ Þan­l ý­u r­f a’da­ o­l a­c ak.
Git­ti­ði­her­yer­de­bü­yük­bir­te­vec­cüh­le­kar­þý­la­nan
TIR,­ ya­rýn­ki­ Ga­zi­an­tep­ ve­ Kah­ra­man­ma­raþ­ du­rak­la­rýn­dan­son­ra­A­da­na­ve­Kay­se­ri­i­le­ge­zi­si­nin
ü­çün­cü­e­ta­bý­ný­ta­mam­la­mýþ­o­la­cak.
8­E­kim’de­dör­dün­cü­e­ta­ba­baþ­la­ya­cak­o­lan­TIR,
sý­ra­sýy­la­ þu­ du­rak­la­ra­ uð­ra­ya­cak:­ Nev­þe­hir,­ Ak­sa­ray,­Kon­ya,­Is­par­ta,­Bar­la,­De­niz­li,­Ö­de­miþ,­Ýz­mir.
Ab­dul­lah­E­ra­çýk­baþ’ýn­ko­or­di­na­tör­lü­ðün­de­ger­çek­le­þe­cek­o­lan­bu­e­tap­12­E­kim’de­nok­ta­la­na­cak.
Bu­a­ra­da­TIR­i­çin­bir­al­büm­ha­zýr­la­ný­yor.­Ge­zi
so­nun­da,­ ge­zi­len­ yer­ler­de­ çe­ki­len­ fo­toð­raf­la­rýn
yer­ a­la­ca­ðý­ al­büm­de,­ gö­rüþ,­ dü­þün­ce,­ rö­por­taj,
ha­tý­ra­ ve­ yo­rum­lar­ da­ bu­lu­na­cak.­ Ý­le­ri­ki­ yýl­la­ra
ka­la­cak­gü­zel­bir­ha­tý­ra­der­le­me­si­hü­vi­ye­tin­de­o­la­cak­Hiz­met­TIR’ý­al­bü­mü­nün­24­A­ra­lýk’ta­ga­ze­tey­le­bir­lik­te­ve­ril­me­si­plan­la­ný­yor.
***
Eklere devam
Ýl­ki­ 20­ Ni­san’da­ Kon­ya­ il­ ve­ il­çe­le­rin­de­ da­ðý­tý­lan­ve­çok­be­ðe­ni­len­il­ek­le­ri­ça­lýþ­ma­mýz­Ga­zi­an­tep­ e­ki­ i­le­ de­vam­ e­di­yor.­ Ga­zi­an­tep­ e­ki­miz­ 8­ E­kim’de­o­kur­la­rý­mý­zýn­e­lin­de­o­la­cak.­Ek­ya­yý­ný­i­çin
il­ler­ sý­ra­ya­ gir­miþ­ du­rum­da.­ Bir­ ma­ni­ çýk­maz­sa,
22­E­kim’de­To­kat,­12­Ka­sým’da­Kah­ra­man­ma­raþ,
26­Ka­sým’da­Van,­10­A­ra­lýk’ta­Bur­sa,­31­A­ra­lýk’ta
da­Ba­lý­ke­sir­ek­le­ri­nin­ve­ril­me­si­gün­dem­de.
15­Ka­sým’da­da­Kur­ban­Bay­ra­mý­e­ki­ver­me­ha­zýr­lý­klarýmýz­sürüyor.­Þim­di­den­du­yu­ra­lým.
SiyahMaviKýrmýzýSarý
4
YENÝASYA / 4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ
HA­BER
FARK
Bediüzzaman’ý
dinleme zamaný
FARUK ÇAKIR
[email protected]
stad Bediüzzaman Said Nursî’nin yýllar
önce verdiði mesajlara bugün daha fazla
muhtaç olduðumuz anlaþýlýyor. Ýstanbul’da düzenlenen bir sempozyuma katýlan ilim adamlarýnýn yaptýklarý konuþmalar bunu ortaya koymuþ oldu.
Ýstanbul Ýlim ve Kültür Vakfý tarafýndan tertiplenen “Ýnsanlýk Onuruna Lâyýk Bir Gelecek Ýçin Ýlim,
Ýman, Ahlâk” konulu uluslar arasý sempozyum,
benzer sempozyumlarýn 9.’uncusu oluyor. Dün,
sempozyumun açýlýþ toplantýsý yapýldý, bugün ve
yarýn da hazýrlanan tebliðlerin sunumu yapýlacak.
Ýstanbul Ataköy’deki Sinan Erdem Spor Salonunu
dolduran kalabalýk, sadece Türkiye’yi idare edenlere deðil; aslýnda insanlýðýn sürüklendiði buhranlara
çare aradýðýný söyleyenlere de bir mesaj vermiþ oldu. Bu mesaj ‘çare’nin Risâle-i Nur eserlerinde olduðu mesajýndan baþka bir þey deðildi.
245 ilim adamý sempozyum için teblið hazýrlamýþ. Bunlarýn 105 tanesi katýlýmcýlarla paylaþýlacak. Bu çalýþmalar, Risâle-i Nurlarý gündeme
taþýmasý bakýmýndan önemlidir.
Konuþmacýlarýn tamamý alkýþlandý, ama Diyanet Ýþleri Baþkan Yardýmcýsý Prof. Dr. Mehmet
Görmez’in Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnýn Risâle-i
Nurlar hakkýnda verdiði ‘bilirkiþi raporlarý’yla ilgili tesbiti ayrýca dikkat çekiciydi. Görmez, “Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýndan istenen bilirkiþi raporlarýndan hiçbirinde Risâle-i Nur hakkýnda
hiçbir menfi görüþ yoktur, tek kelime yoktur. Bu
durum Diyanet’in tarihine þerefle yazýlmasý gereken bir þeydir” dedi.
Bilhassa ‘tek parti’ devrinde Risâle-i Nur’u ve
onun müellifini mahkûm etmek için her türlü
desiseye müracaat eden devrin yöneticileri, Diyanet Ýþlerini de buna âlet etmek istemiþler. Ama þükürler olsun ki, bu tuzak tutmamýþ, her
türlü baský ve yýldýrmaya raðmen ‘âlim’lerimiz
doðrularý söylemeyi tercih etmiþler. Ýyi de etmiþler ki þimdi hayýrla yad ediliyorlar...
Bu arada Türkiye’yi bir baþtan bir baþa dolaþan
ve Risâle-i Nur’u geniþ kitlelere tanýtan “Bediüzzaman Tanýtým ve Hizmet TIR’ý” da farklý güzelliklere sahne oluyor. Bu güzelliklerden biri de
Batman’da yaþanmýþ. Tanýtým programýnda bir
konuþma yapan Batman Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, þöyle demiþ: “Bediüzzaman Said
Nursî bu topraklardan çýkmýþ, verdiði mesaj bütün dünya tarafýndan algýlanan bir kiþiliktir. Kendisi bugün bizim 100 yýldýr uðraþtýðýmýz ve þu anda da çözümsüzlük içinde bulunduðumuz Doðu
meselesine, ta o zamanlar iþaret etmiþ ve o zamanki þartlarda çözüm teklifleri getirmiþti. Eðer
o gün o çözüm tekliflerinin bir kýsmý bile hayata
geçirilmiþ olsaydý, bugün Türkiye’de 100 bine yakýn insanýn canýný alan, 300 milyar dolardan fazla
paramýzý heba eden ve bütün Orta Doðu’da huzursuzluk kaynaðý olan bir mesele belki hiç olmayacaktý. 100 yýl sonra Bediüzzaman Hazretleri’nin haklýlýðýný bir kez daha konuþuyor olmak
Bediüzzaman’ý ne kadar büyütüyorsa, 100 yýldýr
bu ülkeyi yönetenleri o kadar küçültüyor.”
Dünyadaki ve Türkiye’deki bütün geliþmeler
Risâle-i Nur’u tasdik ederken, Bediüzzaman’ýn
sesini kýsmak isteyenlerin ülkemize verdiði zararýn büyüklüðünü de ortaya koyuyor.
Devir Risâle-i Nur’u okuma ve anlama zamanýdýr; fýrsatý kaçýrmayalým...
Ü
Taziye
Kýymetli kardeþimiz Ramazan Kýlýçoðlu’nun
halasý, salihat-ý nisvandan;
Neslihan
Canoðlu
’nun
vefatýný teessürle öðrendik.
Merhume Cenab-ý Haktan rahmet ve maðfiret
diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý cemil
niyaz eder, taziyetlerimizi sunarýz.
c
Anayasa kökten deðiþtirilmeli
KOBÝDER BAÞKANI NURETTÝN ÖZGENÇ MÝADI DOLAN 12 ÜYLÜL ANAYASASININ
TADÝL EDÝLMEK YERÝNE KÖKTEN DEÐÝÞTÝRÝLMESÝ GEREKTÝÐÝNÝ KAYDETTÝ.
KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki Ýþletmeler Derneði (KOBÝDER) Baþkaný Nurettin Özgenç anayasanýn tadil edilmesine karþý çýkarken miadý dolan metnin kökten deðiþtirilmesini istedi. Özgenç, 12 Eylül 2010 tarihinde yapýlan referandumla yürürlüðe giren 26 maddelik deðiþikliði
beðenmeyerek yeni anayasa talebinde bulunanlarý da samimiyetlerini ortaya koymaya davet etti. Yeni anayasa tartýþmalarýyla ilgili yazýlý bir açýklama yapan KOBÝDER Baþkaný Özgenç, ilk
üç maddeye dokunma anlayýþýna bir anlam veremediðini kaydederek “Gerek yok ama ilk üç
maddeye dokunulamaz ýsrarý çarpýlýrsýn anlamýna mý gelmektedir? Örneðin ilk üç maddede yer
alan ‘Türkiye’nin Baþkenti Ankaradýr.’ ibaresi
kutsal mýdýr, gerek duyulsa deðiþtirilemez demenin mantýðý olabilir mi? Türkiye bunlarý aþmalý ve bir önce sivil anlayýþ ile yeni anayasasýný
yapmalý. Özellikle demokrasinin vazgeçilmezleri
olan siyasi partiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri sýk aralýklarla dillendirdikleri ‘Deðiþiklik
kâfi deðil yeni bir anayasa gereklidir.’ sözlerinin
doðru olup olmadýðýný takiyye yapmadýklarýný
göstermelidir. Çünkü kamuoyu boþ ve hayali
laflarla yanýltýlmamalý. Niyetinde ciddi iseler bunu hayata geçirmek için gayret göstermelidirler.
Aksi olmasý halinde sözünde dürüstlük olmayanýn özünde de dürüstlük olmaz diye halkýmýzý
bu yönde düþündürmemelidir. Dolayýsýyla gün
bugünkü gündür biran önce yeni bir anayasa yapýlmalýdýr. Bu konuda öneride bulunan konunun bayraktarý olan siyasi partiler, sendikalar ve
TBMM, milletin
tek temsilcisidir
KOBÝDER Genel Baþkaný Nurettin Özgenç, 12 Eylül Anayasa'sýnýn kökten deðiþtirilmesi gerektiðini söyledi.
sivil toplum örgütleri hükümete destek olmalýdýr” ifadelerini kullandý.
Siyasilerin ve sivil toplum örgütlerinin ipe un
sermekten kaçýnmalarýný isteyen Özgenç, Türkiye’nin miadý dolan anayasadan bir an evvel
kurtulmasý gerektiðini dile getirdi. Nurettin Özgenç, þu deðerlendirmelerde bulundu:”Günümüze hitap etmeyen anayasa tadil edilmeyip aslýnda kökten deðiþtirilmelidir. Anayasanýn ilk üç
maddesi bu zamanda da geçerlidir lakin ‘Deðiþtirilemez ve deðiþtirilmesi teklif dahi edilemez.’
ibaresi yanlýþtýr. Çünkü o maddeleri de TBMM
kanunlaþtýrmýþtýr. Ýlk üç maddenin deðiþtirilme-
sine gerek yoktur ama þayet öyle karar alýnýrsa
neden deðiþmesin. Ýlk üç maddeye dokunulamaz demenin manasý yoktur. Þayet yapýlacak olan deðiþiklikler mevcut olandan daha ilerici olacaksa niye olmasýn. Günümüzde o maddelerin
deðiþtirilmesine gerek duyulmayabilir fakat dokunulabilir. Örneðin; anayasanýn 3. maddesinde
baþkenti Ankara’dýr diye yer almaktadýr. Böyledir diye ilelebet ayný kalacaðý anlamýna gelmez.
Türkiye’nin Ýstanbul dan yönetilmesinin daha
uygun görülmesi halinde neden olmasýn. Pek
çok dünya devletleri baþkent konusunda deðiþikliðe gittikleri açýktýr.” Ýstanbul/cihan
KO BÝ DER Baþ ka ný Nu ret tin Öz genç,
1924 Anayasasý’nýn 2. maddesi Türkiye
Devleti’nin dininin Ýslâm, resmi dilinin
Türkçe ve devlet merkezinin Ankara olduðunu açýkladýðýný hatýrlatarak “Fakat
daha sonra dinin Ýslam olduðu maddesi
deðiþtirilmiþtir. Demek oluyor ki deðiþtirilemez, deðiþtirilmesi teklif dahi edilemez demenin bir manasý yok ve bu durum bugünkü parlamentoya güvenmemek anlamýna gelmektedir. O gün millet
iradesinin temsilcileri nasýl karar almýþlarsa bugün de ayný kararý alabilirler. Anayasa’ya göre yasama organý TBMM’dir
ve egemenliði Millet adýna kullanacak olan tek yetkili organdýr. Dolayýsýyla bir
üstünlüðü vardýr ve bunun üstünde bir
kuvvet yoktur. Millet egemendir ve bu egemenlik parlamento aracýlýðýyla kullanýlýr. TBMM, milletin tek temsilcisi olup
millet adýna egemenlik hakkýný kullanmaya yetkili tek organ olduðuna göre,
günümüze hitap etmeyen maddelerin
deðiþtirilmesi için halkýn yetki verdiði
TBMM üyeleri yeni anayasa talebine çare olmalýdýr” yorumunu yaptý.
SEMPOZYUMDAN NOTLAR...
ÝSMAÝL TEZER
Said Nursî
özgürlük
savaþçýsý
Ýstanbul Ýlim Kültür Vakfý'nýn düzenlediði 9. Uluslararasý Bediüzzaman Kongresi'ne yurdun çeþitli yerlerinden binlerce kiþi kaltý. FOTOÐRAF: ERHAN AKKAYA
Risale-i Nur Talebelerinin
kitaplarý suç aleti sayýlýyordu
BAÞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ, RÝSALE-Ý NUR KONGRESÝNDE KONUÞTU.
DEVLET Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Bülent Arýnç, “Baþkasýnýn kasaturasý, tabancasý,
býçaðý suç unsuru sayýlýrken, Risale_i Nur talebesinin takkesi, seccadesi, okuduðu kitap suç
aleti sayýlýyordu” dedi. Büyük Ýslam alimi Bediüzzaman Said Nursi ve manevi mirasý Risale_i
Nur eserlerinin daha iyi anlaþýlmasý için Ýstanbul Ýlim ve Kültür Vakfý (ÝÝKV) tarafýndan düzenlenen 9. Uluslararasý Bediüzzaman Sempozyumu baþladý. Binlerce kiþinin katýldýðý
sempozyum dinleyicileri arasýnda Bediüzza-
man Said Nursi’nin hayatta olan talebeleri
Mehmet Fýrýncý, Abdullah Yeðin, Said Özdemir ve Mustafa Sungur da yer aldý. Programa
katýlan Bülent Arýnç, AKP Genel Baþkan Yardýmcýsý Hüseyin Çelik ve Ýstanbul Büyükþehir
Belediye Baþkaný Kadir Topbaþ Bedüzzaman’ýn talebeleriyle selamlaþtý. Bedüzzaman’ýn
hayatýyla çok önemli bir örnek olduðunu ifade
eden Bülent Arýnç, Said Nursi’nin, sahabe hayatýný kendisine örnek alan, büyük bir Ýslam alimi olduðunu belirtti. Arýnç, yeni neslin o
günleri ve o günlerde çekilen sýkýntýlarý bilmediðini dile getirdi. O dönemki gazetelerde,
“Nurcular basýldý, suç aleti olarak tespih takke
ve risale müsadere edildi” þeklinde yayýnlar yapýldýðýný hatýrlatan Arýnç, “Gözaltýna alýnan suç
aletleriydi bunlar. Bir baþkasýnýn kasaturasý, tabancasý býçaðý kamasý suç aleti sayýlýrken, Risale_i Nur talebesinin evlerinde okuduðu kitaplar ve o sýrada namaz kýlýyorlarsa baþlarýndaki
takkeler, seccadeler suç unsuru olarak görülüyordu” ifadesini kullandý. Ýstanbul/cihan
Gümrüklerde
beklemek sona ersin
Seminere Davet
MALATYA
Doðanþehir
Konu
: Peygamber Efendimiz ve Asr-ý Saadet
Konuþmacý : Tuba AKTAÞ (Araþtýrmacý-Yazar)
Tarih
: 5 Ekim 2010 Salý
Saat: 19.00
Yer
: Belediye Konferans Salonu
Organizasyon: Doðanþehir Yeni Asya Temsilciliði
Tel
: 0 (422) 517 31 23 - 517 16 92 / Gsm: (0538) 311 63 59
HATAY Sanayici ve Ýþadamlarý Derneði (HASÝAD) Baþkaný Yahya Kemal Nalçabasmaz, gümrük
kapýlarýndaki beklemelerin önüne geçilebilmesi için ivedilikle çalýþma yapýlmasý gerektiðini söyledi. Nalçabasmaz, HASÝAD üyeleriyle birlikte Cilvegözü Sýnýr Kapýsý’nda incelemelerde bulunarak,
yaþanan TIR kuyruklarýnýn Türkiye’ye yakýþmadýðýný belirtti. Cilvegözü Gümrük Kapýsý’ndan Suriye’ye ve buradan da Ortadoðu’ya mal taþýmacýlýðý
yapan TIR’larýn oluþturduðu kuyruðun Türkiye’ye yakýþmadýðý gibi araçlarýn beklemeden ötürü iþadamlarýna milyonlarca dolar maliyet kaybýna neden olduðuna dikkat çekti.
Bediüzzaman Sempozyumunda yapýlan konuþmalardan kýsa notlar:
Kadir Topbaþ: Bediüzzaman Said Nursi’yi anmaya
vesile olan sempozyumun hayýrlara vesile olmasýný
diliyorum. Bediüzzaman dünyaya yayýlan sesimiz olmuþtur. Buradaki topluluk bunun en büyük þahididir.
Eþsiz sevgi ve hoþgörü sahibi bir insandý Bediüzzaman. Toplumun sorunlarýna duyarsýz kalamazdý ve
kalmadý da. Ýnanýyoruz ki, onun fikirleri her çaðda taze ve ölçü olacaktýr.
Bediüzzaman “Bizim üç büyük düþmanýmýz var:
Cehalet, zaruret, ihtilaf. Bu üç düþmana karþý sanat,
marifet ve ittifak silahýyla cihad edeceðiz” dedi.
Öte yandan “Biz muhabbet fedaileriz, husumete
vaktimiz yoktur” da onun önemli bir sözüdür.
Hüseyin Çelik: Bu ülkede yýllar yýlý Kürtler, Aleviler
ve dindarlar ötekileþtirildiler.
Bediüzzaman her þeye raðmen þiddete, kaba kuvvete tenezzül etmedi. “Müsbet hareket” dediði demokrasi içerisinde fikir mücadelesini sürdürdü.
Tarihte bir önemli insanlar olmuþtur, bir de deðerli… Önemli insanlar makam mansýplarýyla önemlidirler. Makamlarý gidince önemleri de gitmiþtir. Ama deðerli insanlar öldükten sonra bile kýymetleri bilinmiþ,
hep hayýrla yad edilmiþlerdir. Ýþte Bediüzzaman bu
deðerli insanlardandýr. Bugün buradaki bu tablo da
bunun ispatýdýr.
Prof. Dr. Mehmet Görmez (Diyanet Ýþleri Baþk.
Yard.): 100 sene önce “Henien leküm” diye sesleniyor
Bediüzzaman. Ne demek bu? Yani “Kutlu olsun, mübarek olsun, tebrik ederim” demek. Zamanýndaki insanlar onu anlamayýnca, o da mazi derelerinden “telsiz telgrafla” istikbale, bizlere böyle sesleniyor. Bizim
þimdiki hizmetimizi tebrik ve takdir ediyor yani.
Bana “Bütün bu yaþanan güzel tablolarý tek bir
cümle ile özetleyin” deseniz Bediüzzaman’ýn þu cümlesini zikrederim: “Nev-i beþerdeki hikmet-i ezeliyenin
sýrrýnýn tahakkuk etmesi.” Çünkü o Rus polisiyle arasýnda geçen diyalogda da o müjdeyi vermiþti: Müslümanlar inþallah “nev-i beþerdeki hikmet-i ezeliyenin
sýrrýný tahakkuk ettireceklerdir.” Kur’ân’ýn nüzulünün
1400. Sene-i devriyesini idrak ediyoruz. Ne demiþti
Bediüzzaman: “Mariz bir asrýn, hasta bir unsurun, alil
bir uzvun reçetesi ittiba-ý Kur’ân’dýr.”
Bir Diyanet Camiasý üyesi olarak çok dikkatimi çeken bir tespitimi, duygumu da paylaþmak istiyorum:
Diyanetin arþivlerine baktýk. Risale-i Nurlar geçmiþte
çok defa mahkemelere verilmiþ, Diyanet’ten de bilirkiþi raporu istenmiþ ve Diyanet de raporlar vermiþ. Ne
mutlu ki, bugüne kadar Diyanet’ten Risale-i Nurlar
hakkýnda verilen 17 adet bilirkiþi raporunun hiçbirinde
Risale-i Nurlarýn aleyhinde tek bir cümle bile sarfedilmemiþ. Bunu, Diyanet’in tarihçesine bir þeref levhasý
olarak geçmek gerekiyor.
5
YENÝASYA / 4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ
HABER
HABERLER
MAKRO - DALGA
Adil kalýcý bir düzen özlemi
RECEP TAÞCI
[email protected]
008’de­pat­lak­ve­ren­ve­dün­ya­yý­ka­sýp
ka­vu­ran­ kriz,­ 2009­ yý­lýn­da­ en­ a­ðýr
þe­kil­de­ya­þan­dý.
Mil­yon­lar­iþ­le­ri­ni­güç­le­ri­ni­kay­bet­ti.
Ün­lü­ ban­ka­lar­ ve­ fi­nans­ ku­ru­luþ­la­rý­ if­lâs
a­þa­ma­sý­na­ge­lir­ken­pek­çok­þir­ket­bat­tý.
Dev­let­le­rin­ ka­mu­ borç­ stok­la­rý­ i­le­ büt­çe
a­çýk­la­rý­teh­li­ke­li­dü­zey­le­re­çýk­tý.
Ül­ke­miz­de­kriz­den­na­si­bi­ni­al­dý.
Büt­çe­þaþ­tý.
E­ko­no­mi­re­kor­se­vi­ye­de­kü­çül­dü.
Ýþ­siz­lik­ta­van­yap­tý.
2
Hatay’da patlama:
3 ölü, 4 yaralý
n HATAY’DA de­ri­ci­ler­ si­te­sin­de­ki­ bir
iþ­ ye­ri­nin­ ka­zan­ da­i­re­sin­de­ mey­da­na
ge­len­pat­la­ma­da­3­ki­þi­öl­dü,­4­ki­þi­ya­ra­lan­dý.­ A­lý­nan­ bil­gi­ye­ gö­re,­ Gü­zel­burç­bel­de­si­de­ri­ci­ler­si­te­sin­de­Ce­mil
Ü­zer’e­a­it­ol­du­ðu­bil­di­ri­len­2­kat­lý­bir
iþ­ ye­ri­nin­ ka­zan­ da­i­re­sin­de­ mey­da­na
ge­len­pat­la­ma­da,­ilk­be­lir­le­me­le­re­gö­re­ U­ður­ Öz­men,­ Hü­se­yin­ Yýl­maz­ i­le
kim­li­ði­ be­lir­le­ne­me­yen­ 1­ ki­þi­ öl­dü,­ 4
ki­þi­de­ya­ra­lan­dý.­O­lay­son­ra­sý­ya­ra­lý­la­r ýn­ has­t a­n e­l e­r e­ kal­d ý­r ý­l a­r ak­ te­d a­v i
al­tý­na­ a­lýn­dý­ðý,­ so­ruþ­tur­ma­nýn­ sür­dü­rül­dü­ðü­bil­di­ril­di.­Hatay / aa
Ýh­ra­cat­düþ­tü.
Ba­zý­ke­sim­ler­i­se­ak­si­ne­kö­þe­yi­dön­dü.
Baþ­ta­ban­ka­lar.
2009­yý­lýn­da­ban­ka­la­rý­mýz­20,1­mil­yar­TL
kâ­rý­cep­le­ri­ne­at­tý.
Bir­ön­ce­ki­yý­la­gö­re­ar­týþ­yüz­de­50’ye­yak­laþ­tý.
Kriz­den­kâr­lý­çý­kan­bir­di­ðer­ke­sim­de­ilk
1000­Bü­yük­Sa­na­yi­Ku­ru­lu­þu­ol­du.
Ci­ro­la­rý­ve­ih­ra­cat­la­rý­a­zal­dý,­a­ma­ne­hik­met­se­kâr­la­rý­ný­mak­si­mi­ze­et­ti­ler.
Bu­gü­len­bir­a­vuç­ke­sim­dý­þýn­da­ge­niþ­bir
ke­sim­i­se­að­la­dý.
Bun­la­rýn­ ba­þýn­da­ Kü­çük­ ve­ Or­ta­ Bü­yük­lük­te­ki­Ýþ­let­me­ler­(KO­BÝ) ge­li­yor.
Ya­ni­es­naf­ve­sa­nat­kâr­lar.
Bir­kýs­mý­ka­pý­la­rý­na­ki­lit­vur­du.
Ka­lan­lar­ya­ra­la­rý­ný­sar­ma­ya­ça­lý­þý­yor.
Borç­ba­ta­ðýn­da­de­be­le­ni­yor.
270­bi­ni­ban­ka­la­rýn­ta­ki­bin­de.
Her­üç­es­naf­tan­i­ki­si­borç­lu.
Ver­gi­ ve­ SSK­ prim­ borç­la­rý­ bel­le­ri­ni­ bü­-
kü­yor.
Ge­cik­me­zam­mý­ve­fa­i­zi­ay­lýk­yüz­de­1,95­,
yýl­lýk­yüz­de­23,40’ý­bu­lu­yor.
Dev­let­te­fe­ci­fa­i­zi­uy­gu­lu­yor,­borç­la­rý­kat­la­ný­yor.
Enf­las­yon­yüz­de­8­ci­va­rýn­da.
Ge­cik­me­zam­mý­ve­fa­i­zi­yüz­de­23,40.
Ne­re­dey­se­3­ka­tý.
Te­fe­ci­de­mek­le­hak­sýz­mý­yýz?
Ya­pý­la­cak­ ilk­ iþ­ bu­ o­ran­la­rý­ enf­las­yon­ se­vi­ye­si­ne­çek­mek­ol­ma­lý­dýr.
Es­naf­ve­sa­nat­kâr­la­rýn­ver­gi­ve­SSK­prim
bor­cu­100­mil­yar­TL’yi­aþ­mýþ­týr.
Borç­la­rýn­ ye­ni­den­ ya­pý­lan­dý­rýl­ma­sý­ný­ ta­lep­et­mek­te­dir­ler.
Bu­ yön­de­ki­ bas­ký­lar­ so­nuç­ ver­miþ­ hü­kü­met­ça­lýþ­ma­la­ra­baþ­la­mýþ­týr.
Ver­gi­ ve­ prim­ as­lýn­dan­ bir­ in­di­ri­me­ git­me­den­fa­iz­ve­ge­cik­me­zam­mý­o­ran­la­rý­dü­þü­rü­le­cek­ve­va­de­u­za­tý­la­cak.
Spor­ku­lüp­le­ri­i­çin­uy­gu­lan­mýþ­tý.
Fa­iz­ler­ yýl­lýk­ yüz­de­ 3’e­ çe­kil­miþ­ va­de­ 10
yý­la­ya­yýl­mýþ­tý.
Ben­zer­ ko­lay­lý­ðý­ e­ko­no­mi­nin­ o­mur­ga­sý­ný
teþ­kil­ e­den­ es­naf­ ve­ sa­nat­kâr­la­ra­ da­ gös­te­ril­me­si­hak­ka­ni­ye­tin­ge­re­ði­dir.
A­ma­bir­hu­sus­da­göz­den­ka­çý­rýl­ma­ma­lý.
Ver­gi­ve­SSK­pri­mi­ni­za­ma­nýn­da­ö­de­yen­le­rin­du­ru­mu.
Bin­bir­zor­luk­la­e­vi­ni­bar­ký­ný­sa­ta­rak­bor­cu­na­sa­dýk­o­lan­lar...
Hak­sýz­lý­ða­uð­ra­mýþ­ol­mu­yor­lar­mý?
Ger­çek­ten­af­ve­ben­ze­ri­dü­zen­le­me­le­re­sýk
sýk­ baþ­vu­rul­ma­sý­ dev­le­te­ o­lan­ gü­ve­ni­ sars­mak­ta­a­da­let­duy­gu­su­nu­ze­de­le­mek­te­dir.
Ken­di­mi­zi­kan­dýr­ma­ya­lým.
Siz­ne­ka­dar­“af­de­ðil”­di­ye­çýr­pýn­sa­nýz­da
bu­tür­dü­zen­le­me­ler­ne­ti­ce­de­ör­tü­lü­af­týr.
Gü­nü­ kur­tar­ma­yý­ a­maç­la­yan­ ve­ dü­rüst
in­san­la­rý­ce­za­lan­dý­ran­bu­ne­v'î­pal­ye­tif­ted­bir­ler­ye­ri­ne­her­ke­si­ku­cak­la­yan­a­dil­ve­ka­lý­cý­bir­sis­te­min­ku­rul­ma­sý­i­çin­ça­ba­har­can­ma­lý­dýr.
Fa­iz­o­ran­la­rý­ný­in­di­re­rek­ilk­a­dý­mý­a­ta­bi­li­riz.
Tatilden çýkan Meclis,
çok yoðun çalýþacak
ÝKÝ AYI AÞKIN TATÝLÝN ARDINDAN YASAMA FAALÝYETLERÝNE BAÞLAYACAK OLAN TBMM GENEL KURULU, BU HAFTA YOÐUN BÝR GÜNDEMLE
ÇALIÞMALARINA BAÞLIYOR. MECLÝS 1 EKÝMDE TÖRENLE AÇILMIÞTI.
Saadet Partisi,
kongresi 17 Ekim'de
n ES KÝ Baþ­b a­k an­l ar­d an­ Nec­m et­t in
Er­ba­kan,­ Sa­a­det­ Par­ti­si­ O­la­ða­nüs­tü
Kong­re­si­nin­ 17­ E­kim­ 2010’da­ ya­pý­la­ca­ðý­ný­ söy­le­di.­ Sa­a­det­ Par­ti­si­ O­la­ða­nüs­tü­Bü­yük­Kon­gre­Ha­zýr­lýk­ve­Ýs­ti­þa­re­Top­lan­tý­sýn­da­ko­nu­þan­es­ki­baþ­ba­k an­l ar­d an­ Er­b a­k an,­ 11­ Tem­m uz
2010’da­ya­pý­lan­kon­gre­nin­ya­rar­lý­de­ðil,­ za­rar­lý­ ol­du­ðu­nu­ kay­det­ti.­ Ye­ni
bir­kon­gre­nin­za­ru­ret­ha­li­ne­gel­di­ði­ni
i­fa­de­ e­den­ Er­ba­kan,­ 17­ E­kim’de­ Sa­a­det­ Par­ti­si’nin­ O­la­ða­nüs­tü­ Kon­gre­si­nin­ya­pý­la­ca­ðý­ný­bil­dir­di.­Da­ha­ön­ce­ki
dö­nem­ler­de­mil­lî­gö­rü­þü­nün­‘’kal­fa­lýk
hiz­me­tin­de­ bu­lun­du­ðu­nu’’­ di­le­ ge­ti­ren­Er­ba­kan,­‘’Þim­di­us­ta­lýk­hiz­met­le­ri­m i­z i­ yap­m a­y a­ ge­l i­y o­r uz.­ Ye­n i­ bir
dün­ya­ku­ra­ca­ðýz’’de­di.­­Ankara / aa
HSYK üyeliði aday
listelerine itirazlar bugün
n YÜKSEK Se­çim­ Ku­ru­lu­ (YSK),­ Ha­kim­l er­ ve­ Sav­c ý­l ar­ Yük­s ek­ Ku­r u­l u
(HSYK) ü­ye­li­ði­i­çin­a­day­baþ­vu­ru­sun­da­ bu­lu­nan­la­ra­ yö­ne­lik­ ya­pý­la­cak­ i­ti­raz­la­rý­ bu­gün­ ka­bul­ et­me­ye­ baþ­la­ya­cak.­ HSYK­ ü­ye­li­ði­ i­çin­ ya­pý­la­cak­ se­çim­ler­ i­se­ 17­ E­kim­ Pa­zar­ gü­nü­ ger­çek­leþ­ti­ri­le­cek.­HSYK­ü­ye­li­ði­se­çi­mi­i­çin­1.­sý­nýf­ha­kim­ve­cum­hu­ri­yet­sav­cý­l a­r ý­n ýn­ YSK’ya­ yap­t ýk­l a­r ý­ a­d ay­l ýk
baþ­v u­r u­l a­r ý­ Cu­m a­ gü­n ü­ so­n a­ er­d i.
Ad­li­ yar­gý­dan­ 173­ ve­ i­da­rî­ yar­gý­dan
da­34­ol­mak­ü­ze­re­top­lam­207­ha­kim
ve­sav­cý­nýn­baþ­vu­ru­yap­tý­ðý­öð­re­nil­di.
A­day­lis­te­le­ri­ne­ya­pý­la­cak­i­ti­raz­lar­i­se
4­-5­E­kim­gün­le­rin­de­ya­pý­la­cak.­Da­ha
son­ra­YSK,­bu­i­ti­raz­la­rý­de­ðer­len­di­re­rek­7­E­kim­Per­þem­be­gü­nü­a­day­lis­te­si­ne­ ya­pý­lan­ i­ti­raz­la­rý­ so­nuç­lan­dý­ra­cak.­ YSK,­ as­k er­l ik­ hiz­m e­t i­n i­ ya­p an
ha­kim­ve­sav­cý­la­rýn­Ha­kim­ler­ve­Sav­cý­lar­ Yük­sek­ Ku­ru­lu­ (HSYK)­ ü­ye­li­ði
se­çim­le­rin­de­ oy­ kul­la­na­bi­le­cek­le­ri­ni
a­çýk­la­dý.­Ankara / cihan
n ÜSTAD Bediüzzaman­ Hazretlerinin­ talebelerinden­Hasan­Sami­Pala,­2­Ekim’de­Bursa
Emirsultan­kabristanýnda­dualarla­defnedildi.­Uzun
yýllar­Bursa’da­nur­hizmetlerde­bulunan­Sami
Pala’nýn­ naaþý,­ öðle­ namazýna­ müteakiben
Emirsultan­camiinde­kýlýnan­cenaze­namazýndan
sonra,­ Emirsultan­ kabristanýna­ defnedildi.
Bediüzzaman’ýn­telebelerinden­Ali­Çakmak­ve
Erdoðan­Utangaç’ýn­da­katýldýðý­cenaze­namazýna
Türkiye’nin­birçok­il­ve­ilçesinden­gelen­Nur­talebeleri­de­hazýr­bulundu.­Hüseyin Hiçdurmaz/Bursa
DP Aralýk ayýnda
kongreye gidiyor
n DEMOKRAT Par­ti­ (DP)­ Ge­nel­Baþ­kan­Yar­dým­cý­sý
Ah­met­U­ya­nýk,­par­ti­si­nin­10.­O­la­ðan­Kon­gre­si­nin­a­ra­lýk­a­yýn­da­ya­pý­la­ca­ðý­ný­bil­dir­di.­U­ya­nýk,­par­ti­Ge­nel
Mer­ke­zin­de­dü­zen­le­di­ði­ba­sýn­top­lan­tý­sýn­da,­DP­Ge­niþ­le­til­miþ­Ýl­Baþ­kan­la­rý­Top­lan­tý­sý’nýn­1-2­E­kim­de­An­ka­ra’da­ya­pýl­dý­ðý­ný­ha­týr­lat­tý.­Ge­nel­Baþ­kan­Hü­sa­met­tin
Cin­do­ruk­baþ­kan­lý­ðýn­da­ki­top­lan­tý­da,­halk­oy­la­ma­sý­so­nuç­la­rý­nýn­de­ðer­len­di­ril­di­ði­ni­di­le­ge­ti­ren­U­ya­nýk,­ya­pýl­ma­yan­il­kon­gre­le­ri­nin­de­vam­e­dil­me­si­ne­ka­rar­ve­ril­di­ði­ni­söy­le­di.­Ýl­ve­il­çe­kon­gre­le­ri­nin­15­Ka­sý­ma­ka­dar­ta­mam­la­na­ca­ðý­ný­an­la­tan­U­ya­nýk,­par­ti­si­nin­10.­O­la­ðan
Kon­gre­si­nin­A­ra­lýk­a­yýn­da­ya­pý­la­ca­ðý­ný­a­çýk­la­dý.­Top­lan­tý­nýn­so­nun­da­il­baþ­kan­la­rý­ta­ra­fýn­dan­or­tak­bir­bil­di­ri­nin­ha­zýr­lan­dý­ðý­ný­da­i­fa­de­e­den­U­ya­nýk,­bil­di­ri­de­þu
bil­gi­le­rin­yer­al­dý­ðý­ný­kay­det­ti:­"Geç­mi­þi­i­le­her­za­man
ö­vü­nen­ve­ge­le­ce­ðe­u­mut­la,­ka­rar­lý­lýk­la­ba­ka­rak­mü­ca­de­le­si­ne­de­vam­e­den­DP,­ül­ke­ve­ül­ke­in­sa­ný,­bu­ka­ran­lýk­dö­nem­den­kur­tar­mak­i­çin­e­lin­den­ge­le­ni­ya­pa­cak­týr.
Bu­güç,­bu viz­yon,­bu­kad­ro­DP’de­var­dýr.­Hiz­me­tin,
kal­kýn­ma­nýn­ve­ay­dýn­lýk­ge­le­ce­ðin­a­dý­o­lan­DP,­2010
A­ra­lýk­a­yý­i­çin­de­ya­pa­ca­ðý­10.­O­la­ðan­Kon­gre­sin­de­ge­nel­baþ­kan­ve­di­ðer­or­gan­la­rý­ný­se­çe­cek­tir.­Ay­rý­ca­bu
kon­gre,­DP­i­çin­bir­se­çim­star­tý­o­la­cak­týr.’’­Ankara / aa
Memura verilen 'aylýk
kesme' cezasý iptal
Ovaazaltý beldesinde
5 Aralýk'ta seçim var
n BURSA’NIN Mus­ta­fa­ke­mal­pa­þa­il­çe­si­ O­v a­a ­z at­l ý­ bel­d e­s in­d e­ 5­ A­r a­l ýk
2010’da­be­le­di­ye­baþ­kan­lý­ðý­ve­be­le­di­ye
mec­lis­ ü­ye­li­ði­ se­çi­mi­ ya­pý­la­cak.­ Yük­sek­ Se­çim­ Ku­ru­lu­nun­ Res­mî­ Ga­ze­te’de­ ya­yým­la­nan­ ka­ra­rý­na­ gö­re,­ se­çi­me­beldede­örgütlü­tüm­patiler­ka­tý­la­cak.­Bur­sa’nýn­Mus­ta­fa­ke­mal­pa­þa­il­çe­si­ne­bað­lý­ma­hal­le­sta­tü­sü­ne­dö­nüþ­tü­rü­len­ O­va­a­zat­lý­ bel­de­si,­ i­da­re­ mah­ke­me­s i­n in­ ka­r a­r ýy­l a­ ye­n i­d en­ be­l e­d i­y e
sta­tü­sü­ka­zan­mýþ­tý.­­Ankara / aa
Sami Pala aðabey,
dualarla uðurlandý
Meclis Genel Kurulu'nun gündemindeki kanun tasarýlarýný sýrasýyla ele alýp kanunlaþtýracak. Meclis Araþtýrma Komisyonlarýnýn raporlarý da Genel Kurul'da görüþülecek.
TBMM Ge­nel­ Ku­ru­lu,­ i­ki­ a­yý­ aþ­kýn­ ta­ti­lin
ar­dýn­dan­ya­sa­ma­fa­a­li­yet­le­ri­ne­baþ­la­ya­cak.
Ge­nel­ Ku­rul­da­ 5­ E­kim­ Sa­lý­ gü­nü,­ Sað­lýk
Ba­ka­ný­ Re­cep­ Ak­dað­ söz­lü­ so­ru­la­rý­ ce­vap­la­ya­cak.­ Ak­dað’ýn­ so­ru­la­rý­ cevap­la­ma­sý­nýn
ar­dýn­dan,­ma­den­ci­lik­i­le­il­gi­li­Mec­lis­A­raþ­týr­ma­Ko­mis­yo­nu­ra­po­ru­gö­rü­þü­le­cek.­Ra­por­ ü­ze­rin­de­ ö­ner­ge­ sa­hip­le­ri­ söz­ a­la­cak,
grup­la­rý­ a­dý­na­ da­ mil­let­ve­kil­le­ri­ ra­por­la­ il­gi­li­gö­rüþ­le­ri­ni­­a­çýk­la­ya­cak.
6­ E­kim­ Çar­þam­ba­ gü­nü­ i­se­ Dev­let­ Yar­dým­l a­r ý­n ýn­ Ýz­l en­m e­s i­ ve­ De­n et­l en­m e­s i
Hak­kýn­da­Ka­nun­Ta­sa­rý­sý­e­le­a­lý­na­cak.­Ta­sa­rýy­la,­ Dev­let­ Yar­dým­la­rý­ný­ Ýz­le­me­ ve­ De­net­l e­m e­ Ku­r u­l u­ o­l uþ­t u­r u­l u­y or.­ Ta­s a­r ý­y a
gö­re,­a­yý­rým­ya­pýl­mak­sý­zýn­tüm­te­þeb­büs­le­re­ uy­gu­la­nan­ ge­nel­ ni­te­lik­li­ e­ko­no­mik­ ve
ma­li­ted­bir­ler­dev­let­yar­dý­mý­sa­yýl­ma­ya­cak.
Ka­nu­na­ay­ký­rý­yar­dým­la­rýn­ge­ri­a­lýn­ma­sý,
yar­dý­mýn­ fi­i­len­ ve­ril­di­ði­ ta­rih­ten­ i­ti­ba­ren
10­yýl­lýk­za­man­a­þý­mý­na­ta­bi­o­la­cak.­31­A­ra­lýk­2001­ta­ri­hin­den­ön­ce­dü­zen­len­miþ­ve
ya­tý­rým­sü­re­si­bit­miþ­ya­tý­rým­teþ­vik­bel­ge­le­rin­den,­ka­nu­nun­yü­rür­lü­ðe­gir­di­ði­ta­rih­ten
ön­ce­ip­tal­e­di­len­ler,­yap-iþ­let-dev­ret­mo­de­li­ kap­sa­mýn­da­ ger­çek­leþ­ti­ri­le­cek­ ya­tý­rým­lar
i­çin­ dü­zen­le­nen­ler­ ve­ kay­nak­ kul­la­ný­mý­ný
des­t ek­l e­m e­ pi­r i­m i­ ih­t i­v a­ e­d en­l er­ ha­r iç,
her­han­gi­ bir­ iþ­lem­ ya­pýl­mak­sý­zýn­ ger­çek­leþ­miþ­ha­liy­le­ta­mam­lan­mýþ­sa­yý­la­cak.
Bu­ta­sa­rý­nýn­ya­sa­laþ­ma­sý­nýn­ar­dýn­dan­Sa­yýþ­tay­ Ka­nu­nu­ Tek­li­fi­ gö­rü­þü­le­cek.­ Tek­li­fe
gö­re,­Sa­yýþ­tay­ta­ra­fýn­dan­ye­rin­de­lik­de­ne­ti­mi­ya­pý­la­ma­ya­cak,­i­da­re­nin­tak­dir­yet­ki­si­ni
sý­nýr­la­ya­cak­ve­or­ta­dan­kal­dý­ra­cak­ka­rar­a­lý­na­ma­ya­cak.­ TBMM­ Plan­ ve­ Büt­çe­ Ko­mis­yo­nu­ bün­ye­sin­de­ ku­ru­la­cak­ ka­mu­ he­sap­la­rý­alt­ko­mis­yo­nu,­ka­mu­kay­na­ðý­ný­el­de
et­me­le­ri­ve­kul­lan­ma­la­rý­na­yö­ne­lik­ma­lî­yýl
i­çin­de­ki­ ger­çek­leþ­me­le­ri­ iz­le­ye­cek­ ve­ de­ðer­len­di­re­cek.
Ka­mu­ i­da­re­le­ri­nin­ dü­zen­li­lik­ ve­ per­for­mans­ de­n e­t im­l e­r i­ so­n u­c un­d a­ de­n e­t im
grup­baþ­kan­lýk­la­rýn­ca­dü­zen­le­nen­de­ne­tim
ra­por­la­rý­ i­da­re­ler­ i­ti­ba­riy­le­ bir­leþ­ti­ri­le­cek
ve­ bir­ ör­ne­ði­ Sa­yýþ­tay­ Baþ­kan­lý­ðýn­ca­ il­gi­li
ka­mu­ i­da­re­si­ne­ gön­de­ri­le­cek.­ KÝT­ Ko­mis­yo­nu­ da­ de­ne­tim­ fa­a­li­yet­le­ri­ne­ baþ­la­ya­cak.
Ko­m is­y on,­ 6­ E­k im­ gü­n ü,­ TE­Ý ­A Þ,­ TE­TAÞ’ýn;­7­E­kim­gü­nü­i­se­TO­KÝ,­Em­lak­Ko­nut­ Gay­ri­men­kul­ Ya­tý­rým­ AÞ­ ve­ Va­kýf­ Ýn­þa­at­Res­to­ras­yon­ve­Ti­ca­ret­AÞ’nin­he­sap­la­rý­ný­ in­ce­le­ye­cek.­ TBMM­ Ge­nel­ Ku­ru­lu­nun,­ 5­ E­kim­ Sa­lý­ gü­nü­ 15.00-20.00,­ 6-7­ e­kim­gün­le­ri­i­se­14.00-20.00­sa­at­le­ri­a­ra­sýn­da­ça­lýþ­ma­sý­bek­le­ni­yor.­­Ankara / aa
Meclis Baþkaný Þahin misafirleri aðýrlayacak
TBMM Baþ­ka­ný­Meh­met­A­li­Þa­hin,­Ye­ni­Ze­lan­da­ Tem­sil­ci­ler­ Mec­li­si­ Baþ­ka­ný­ Lock­wo­od­Smith­i­le­gö­rü­þe­cek.­TBMM’den­ya­pý­lan
ya­zý­lý­a­çýk­la­ma­ya­gö­re,­Þa­hin’in­ko­nu­ðu­o­la­rak­ Tür­ki­ye’ye­ res­mi­ zi­ya­ret­ ger­çek­leþ­ti­re­cek­Smith,­bu­gün­TBMM­Baþ­ka­ný­Þa­hin­i­le
ma­ka­mýn­da­ gö­rü­þe­cek.­ He­yet­ler­ a­ra­sý­ gö­rüþ­me­nin­de­ya­pý­la­ca­ðý­zi­ya­ret­te­Þa­hin,­­ko­nuk­he­yet­o­nu­ru­na­öð­le­ye­me­ði­ve­re­cek.
TBMM­ Ge­nel­ Ku­rul­ Sa­lo­nu­nu­ da­ ge­ze­cek­Smith­ve­be­ra­be­rin­de­ki­he­yet­i­çin­Tür­-
ki­y e-Ye­n i­ Zel­l an­d a­ Par­l a­m en­t o­l a­r a­r a­s ý
Dost­luk­ Gru­bu­ Baþ­ka­ný­ AKP­ Di­yar­ba­kýr
Mil­let­ve­ki­li­ A­li­ Ýh­san­ Mer­da­noð­lu­ ak­þam
ye­me­ði­ ve­re­cek.­ Smith­ ve­ be­ra­be­rin­de­ki
he­yet,­5­E­kim­de­Tür­ki­ye’den­ay­rý­la­cak.
Ö­te­ yan­dan­ Ce­za­yir­ Halk­ Mec­li­si­ ça­lý­þan­la­rýn­dan­o­lu­þan­he­yet,­TBMM’de­in­ce­le­me­ ve­ a­raþ­týr­ma­ ya­pa­cak.­ Par­la­men­to­la­ra­ra­sý­ Ýþ­bir­li­ði­ An­laþ­ma­sý­ kap­sa­mýn­da­ bu­gün­ Tür­ki­ye’ye­ ge­le­cek­ he­yet,­ TBMM­ Ka­nun­lar­ ve­ Ka­rar­lar­ Mü­dü­rü­ Ha­bip­ Ko­ca­-
man­ i­le­ ya­pa­cak­la­rý­ gö­rüþ­mey­le­ ça­lýþ­ma­la­rý­n a­ bu­g ün­ baþ­l a­y a­c ak.­ Ko­n uk­ he­y et
TBMM’nin­il­gi­bü­rok­rat­la­rýn­dan­ka­nun­ta­sa­rý­sý­ ve­ tek­lif­le­ri­nin­ ha­zýr­lan­ma­sý,­ da­nýþ­ma­ku­ru­lu­ve­Ge­nel­Ku­rul­gün­de­mi­nin­be­lir­len­me­si,­büt­çe­nin­ha­zýr­lan­ma­sý­ve­gö­rü­þül­me­si,­ par­la­men­ter­ de­ne­tim,­ ya­sa­ma­ sü­re­ci­ne­ bil­gi­ des­te­ði­nin­ sað­lan­ma­sý,­ ko­mis­yon­lar­ ve­ di­ðer­ bi­rim­le­rin­ ça­lýþ­ma­la­rý­ ko­nu­sun­da­bil­gi­a­la­cak.­­Ankara / aa
n ZONGULDAK Ý­da­re­Mah­ke­me­si,­iþ­bý­ra­kan­me­mu­ra­ve­ri­len­‘’ay­lýk­tan­kes­me’’­ce­za­sý­ný­ip­tal­et­ti.­A­lý­nan
bil­gi­ye­gö­re,­Zon­gul­dak­Ka­dýn­Do­ðum­ve­Ço­cuk
Has­ta­lýk­la­rý­Has­ta­ne­si­ça­lý­þa­ný­ve­Türk­Sað­lýk-Sen
Zon­gul­dak­Þu­be­si­Yö­ne­tim­Ku­ru­lu­Ü­ye­si­e­be­Ar­zu
Ka­ra,­25­Ka­sým­2009’da­me­mur­kon­fe­de­ras­yon­la­rý­nýn­al­dý­ðý­ka­rar­doð­rul­tu­sun­da­bir­gün­lük­‘’iþ­bý­rak­ma
ey­le­mi’’ne­ka­týl­dý.­Ka­ra’ya,­657­sa­yý­lý­Dev­let­Me­mur­la­rý­Ka­nu­nu­kap­sa­mýn­da­1/30­o­ra­nýn­da­‘’ay­lýk­tan
kes­me’’­ce­za­sý­ve­ril­di.­Ka­ra,­Zon­gul­dak­Ka­dýn­Do­ðum­ve­Ço­cuk­Has­ta­lýk­la­rý­Baþ­ta­bip­li­ði­nin­bu­iþ­le­mi­nin­ip­ta­li­i­çin­Zon­gul­dak­Ý­da­re­Mah­ke­me­si’nde­dâ­vâ
aç­tý.­Mah­ke­me,­yap­tý­ðý­de­ðer­len­dir­me­so­nun­da­i­da­re­nin­iþ­le­mi­ni­ip­tal­et­ti.­Mah­ke­me­nin­ka­ra­rýn­da,­dâ­vâ­cý­nýn,­ü­ye­si­ve­yö­ne­ti­ci­si­bu­lun­du­ðu­sen­di­ka­nýn
bað­lý­ol­du­ðu­kon­fe­de­ras­yo­nun­yet­ki­li­ku­rul­la­rýn­ca­a­lý­nan­ka­ra­ra­u­ya­rak­‘’grev­li­­top­lu­söz­leþ­me­li­sen­di­ka
hak­ký’’­ve­‘’2010­yý­lýn­da­ön­gö­rü­len­zam­mý’’­pro­tes­to
et­mek­a­ma­cýy­la­25­Ka­sým­2009’da­bir­gün­me­sa­i­ye
gel­me­di­ði­nin­an­la­þýl­dý­ðý­be­lir­til­di.­­Kararda­dâ­vâ­cý­nýn
sen­di­kal­fa­a­li­yet­kap­sa­mýn­da­ya­pý­lan­bir­gün­lük­iþ­bý­rak­ma­ey­le­mi­ne­ka­týl­ma­sý­nýn­di­sip­lin­su­çu­o­luþ­tur­ma­sý­nýn­söz­ko­nu­su­ol­ma­dý­ðý­kay­de­dil­di.­­Ankara / aa
Baþbakanlýða bedelli
sorularý yaðýyor
n ASKERLÝÐÝN sü­re­si­ve­ti­piy­le­il­gi­li­tar­týþ­ma­lar­dan
et­ki­le­nen­va­tan­daþ­lar,­ko­nu­yu­baþ­ba­kan­lý­ða­sor­du.
Tar­týþ­ma,­Ge­nel­kur­may­Baþ­ka­ný­Or­ge­ne­ral­I­þýk
Ko­þa­ner’in­‘tek­tip’­as­ker­lik­le­il­gi­li­ça­lýþ­ma­yap­týk­la­rý­ný­a­çýk­la­ma­sýy­la­baþ­la­dý.­Ko­þa­ner’in­a­çýk­la­ma­sý
son­ra­sýn­da­hü­kü­met­ka­na­dýn­dan­as­ker­li­ðin­sü­re­si
ve­be­de­li­ko­nu­sun­da­de­ði­þik­a­çýk­la­ma­lar­gel­di.­En
son­o­la­rak­Baþ­ba­kan­Er­do­ðan,­TBMM’nin­a­çý­lýþ­yý­lý
re­sep­si­yo­nun­da­as­ker­lik­le­Ge­nel­kur­may­ve­Mil­lî
Sa­vun­ma­Ba­kan­lý­ðý’nýn­ça­lýþ­ma­sý­nýn­de­vam­et­ti­ði­ni
söy­le­di.­Ko­nu­nun­ba­sýn­da­ge­niþ­bir­þe­kil­de­iþ­len­me­sin­den­et­ki­le­nen­va­tan­daþ­lar­be­del­li­as­ker­lik­le
il­gi­li­baþ­ba­kan­lý­ðý­so­ru­yað­mu­ru­na­tut­tu.­Baþ­ba­kan­lýk­Ý­le­ti­þim­Mer­ke­zi­(BÝ­MER)’ne­a­ðus­tos­a­yý­i­çe­ri­sin­de­ya­pý­lan­baþ­vu­ru­lar­a­ra­sýn­da­be­del­li­as­ker­lik­le
il­gi­li­gö­rüþ­ve­teklif­ler­ilk­sý­ra­lar­da­yer­al­dý.­A­ðus­tos
a­yýn­da­BÝ­MER’e­e­lek­tro­nik­pos­ta­yo­luy­la­7­bin­527
baþ­vu­ru­ya­pýl­dý.­Bu­baþ­vu­ru­lar­a­ra­sýn­da­ön­pla­na
çý­kan­ko­nu­lar­dan­bi­ri­si­i­se­be­del­li­as­ker­lik­ol­du.­Di­ðer­ko­nu­lar­i­se­2010-KPSS­i­le­il­gi­li­kop­ya­skan­da­lý­na­tep­ki­ler,­fen-e­de­bi­yat­fa­kül­te­si­me­zun­la­rý­nýn
for­mas­yon­e­ði­ti­mi­ne­i­liþ­kin­ta­lep­le­ri,­söz­leþ­me­li­öð­ret­men­le­rin­kad­ro­ya­ge­çi­ril­me­si,­e­mek­li­ma­aþ­la­rý­nýn­art­tý­rýl­ma­sý­ve­yük­sek­öð­re­tim­öð­ren­ci­le­ri­nin
burs­ta­lep­le­ri­ön­pla­na­çýk­tý.­Va­li­lik­ler­a­ra­cý­lý­ðýy­la
BÝ­MER’e­ya­pý­lan­baþ­vu­ru­lar­a­ra­sýn­da­i­se­me­mur­a­lým­la­rý,­ö­zür­lü­le­rin­ka­mu­da­i­þe­yer­leþ­ti­ril­me­si­is­te­ði,­has­ta­ne­ler­de­ça­lý­þan­ta­þe­ron­iþ­çi­le­rin­öz­lük­hak­la­rý­na­ka­vuþ­ma­ta­lep­le­ri­yer­al­dý.­­Ankara / cihan
6
YENÝASYA / 4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ
RÖPORTAJ
H. HÜSEYÝN KEMAL
[email protected]
Türkiye’de demokrat ekonomistlerin önde isimlerinden Süleyman Yaþar’la yeni kitabý ‘Derin Ekonomi’ üzerine konuþtuk. Bilindiði gibi IMF’den borç alýnmasýna akýlcý izahlarla karþý çýkan, deyim yerindeyse IMF’den alýnacak kredinin üzerine oturacak
kriz lobisinin tekerine çomak sokan Yaþar, tartýþýlacak açýklamalarda bulundu. Ýstanbul Sermayesi’nin vesayet sisteminin bitmesini istemediðini
söyleyen Yaþar, AKP’nin sosyal adaletçi politika izlememesi durumunda iktidardan düþebileceðini
vurguladý. Röportajýmýzýn dýþýnda kalan önemli pek
çok konuyu Yaþar’ýn kitabýndan okuyabilirsiniz.
n Tür­ki­ye’nin­ de­mok­ra­tik­leþ­me­siy­le­ bir­lik­te­ e­ko­no­mik­ a­la­ný­nýn­ ya­pý­ taþ­la­rý­ sar­sýn­tý­ya­uð­ru­yor­de­ðil­mi?
ür­ki­ye’de­bu­gü­ne­ka­dar­e­ko­no­mi­ye­ha­kim­o­lan­Ýs­tan­bul­Ser­ma­ye­si­Tür­ki­ye’de­ki­sis­te­min­de­ði­þi­mi­ne­di­ren­mek­te­dir.­Bu­nun­ne­de­ni­i­se­ser­vet­le­ri­ni­as­ke­rî­ve­yar­gý­ve­sa­ye­tiy­le­el­de­et­miþ­ol­ma­la­rý­dýr.­Bi­li­yor­su­nuz­yük­sek­yar­gý,­e­ko­no­mik­ya­tý­rým­lar­da­ye­rin­de­lik­de­ne­ti­mi­ya­pýp­i­de­o­lo­jik­ka­rar­lar­la­ya­tý­rým­la­rý­er­te­li­yor­ya­da­ip­tal­e­di­yor­du.
Tür­ki­ye’nin­bü­yük­kay­bý­o­lu­yor­du.­Böy­le­ol­du­ðu
hal­de­Ýs­tan­bul­Ser­ma­ye­si­yar­gý­sis­te­mi­ü­ze­rin­de­ki
ya­pýl­mak­is­te­nen­de­ði­þik­lik­le­re­de­di­ren­miþ­tir.­
T
n As­ke­rî­ ve­sa­ye­tin­ Ýs­tan­bul­ Ser­ma­ye­si’nin­ ser­ve­ti­nin­ gü­ven­ce­le­rin­den­ bi­ri­ ol­du­ðu­nu­ söy­lü­yor­su­nuz.­ Bu­ id­di­a­lý­ bir­ çý­kýþ­de­ðil­mi?
28­Þu­bat’ýn­ö­nem­li­ka­rar­la­rýn­dan­bi­ri­de­A­na­do­lu­Ser­ma­ye­si’yle­mü­ca­de­le­i­di.­Bu­yüz­den­bir
çok­fab­ri­ka­ka­pa­týl­dý,­A­na­do­lu­Ser­ma­ye­si’nin­o
dö­nem­ya­þa­ma­sý­en­gel­len­di.­Hal­bu­ki­A­na­do­lu
Ser­ma­ye­si­ü­re­ti­me­baþ­la­mýþ­tý.­Ýs­tan­bul­Ser­ma­ye­si­i­se­A­na­do­lu­Ser­ma­ye­si’nin­sü­rek­li­ba­yi­o­la­rak
kal­ma­sý­ný­is­ti­yor­du.­Ýþ­te­bu­nok­ta­da­A­na­do­lu
Ser­ma­ye­si­ü­re­ti­me­baþ­la­yýn­ca­öz­gür­leþ­me­ye­baþ­la­dý­ve­a­cen­te­lik­i­liþ­ki­si­bit­me­ye­baþ­la­dý..­Tam­bu
es­na­da­28­Þu­bat­ya­pý­la­rak­bu­in­san­lar­as­ke­rî­ve­sa­yet­le­dur­du­rul­du­lar.­
n 28­Þu­bat’ýn­si­ya­sî­a­lan­da­ol­du­ðu­ka­dar
e­ko­no­mik­ a­lan­da­ da­ fa­tu­ra­sý­ný­ hâ­lâ­ ö­dü­yo­ruz­de­ðil­mi?
28­Þu­bat’la­baþ­la­yan­2001­kri­zi­nin­fa­tu­ra­sý­ný
ka­pat­mak­i­çin­IMF’de­a­lý­nan­45­mil­yar­do­lar­lýk
bor­cu­fa­tu­ra­sý­ný­do­lay­lý­ver­gi­ler­o­la­rak­hâ­lâ­ö­dü­yo­ruz.­Dev­let­Ba­ka­ný­A­li­Ba­ba­can­ge­çen­ler­de
yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da­ge­ri­ye­ka­lan­25­mil­yar­do­lar­lýk­bor­cun­ö­den­me­ye­de­vam­et­ti­ði­ni­be­lirt­ti.­Ko­nuþ­tu­ðu­muz­te­le­fo­nun­fa­tu­ra­sý­nýn­ya­rý­sý­ný,­kul­lan­dý­ðý­mýz­ben­zi­nin­ne­re­dey­se­yüz­de­dok­sa­ný­ný
bu­ver­gi­ler­o­luþ­tu­ru­yor.­Tür­ki­ye’yi­bu­nok­ta­ya
sü­rük­le­yen­iþ­a­dam­la­rý­i­se­hâ­lâ­say­gýn­in­san­lar­o­la­rak­or­ta­lýk­ta­do­la­þý­yor­lar!
n TÜSÝAD’ýn­ dev­let­ten­ al­dý­ðý­ yar­dým­la­rý
a­çýk­ et­me­mek­ i­çin­ Türk­ Ti­ca­ret­ Ka­nu­nu’nun­ ka­b u­l ü­ ko­n u­s un­d a­ hü­k ü­m e­t e
des­tek­ver­me­di­ði­id­di­a­e­di­li­yor.­Bu­du­ru­mun­al­týn­da­ya­tan­ne­den­ne­dir?
E­ðer­AB­u­yum­ya­sa­la­rý­çer­çe­ve­sin­de­TTK­çý­ka­rýl­sa­i­di­þir­ket­le­rin­bi­lân­ço­la­rýn­da­dev­let­ten­al­dýk­la­rý­yar­dý­mý­da­gös­ter­mek­zo­run­da­ka­la­cak­lar­dý.­Bu­hiç­bi­ri­nin­i­þi­ne­gel­me­di.­Dün­ol­du­ðu­gi­bi­bu­gün­ve­ya­rýn­da­dev­let­yar­dým­la­rýy­la,­rant­lar­la­pa­ra­ka­zan­mak­is­ti­yor­lar.­
28 Þubat’ýn ekonomimize
yüklediði faturayý hâlâ
ödemeye devam ediyoruz
EKONOMÝST SÜLEYMAN YAÞAR: 28 ÞUBAT’LA BAÞLAYAN 2001 KRÝZÝNÝN FATURASINI KAPATMAK ÝÇÝN
IMF’DEN ALINAN 45 MÝLYAR DOLAR BORCU DOLAYLI VERGÝLER OLARAK HÂLÂ ÖDÜYORUZ. KONUÞTUÐUMUZ TELEFONUN FATURASININ YARISI, KULLANDIÐIMIZ BENZÝNÝN YÜZDE DOKSANI BU VERGÝLER.
bir­ya­pý­yý­mý­ö­ne­çý­ka­rýr?
TÜSÝAD­“Ben­bu­ül­ke­nin­e­fen­di­si­yim”­de­mek­ten­vaz­ge­çe­cek,­vaz­geç­mek­zo­run­da.­Za­ten­vaz­geç­mez­se­yok­o­la­cak.­As­ke­rî­ve­sa­ye­tin,­yar­gý­ve­sa­ye­ti­nin­kalk­tý­ðý­bir­yer­de­TÜSÝAD­ar­týk­ka­mu­kay­nak­la­rý­ný­sö­mü­re­me­ye­cek­tir.­Key­fi­ne­gö­re­IMF­i­le
an­laþ­ma­lar­yap­tý­ra­ma­ya­cak­týr.­Ö­bür­ta­raf­tan
TÜSÝAD­bu­de­ði­þim­den­son­ra­A­na­do­lu­Ser­ma­ye­si­i­le­bir­bir­lik­te­lik­sað­lar­sa­Tür­ki­ye’de­sos­yal­a­da­let­çi­bir­sis­tem­ö­ne­çý­ka­cak­týr.­Kriz­de­Ýs­tan­bul­ser­ma­ye­si­sü­rek­li­ka­ram­sar­lýk­ya­yar­ken­A­na­do­lu­Ser­ma­ye­si­is­tih­da­ma­des­tek­ver­miþ­tir.­Ýh­ra­ca­tý­ar­týr­mýþ­týr.­G.­An­tep­kriz­de­ih­ra­ca­tý­ný­i­ki­ka­tý­na­çý­kar­mýþ­týr.­Bir­ke­sim­iþ­çi­çý­ka­rýr­ken­ö­bür­ta­raf­iþ­çi­çý­kar­ma­mýþ­týr.­
‘‘
Merkezî planlama
iflâs etmiþtir
Sulamada hâlâ devletçi bir yapý
hakim. Siz kendi arazinizi büyük
yatýrýmlarla sulayamýyorsunuz.
Bu alanýnda özelleþtirilmesinde
fayda var. GAP için de özel bir
þirket kurulmasýnda fayda olduðunu düþünüyorum. Artýk merkezî planlama iflâs etmiþtir. Bölgelerin tarýmsal faaliyetleri de
kalkýnma ajanslarý yoluyla yürütülmelidir. Devlet Planlama Teþkilâtý bölgelerde kalkýnma müsteþarlýðý olarak örgütlenebilir.
n Siz­ Mer­kez­ Ban­ka­sý’nda­ ku­ru­lan­ vak­fa
da­dik­kat­çe­ki­yor­su­nuz.­Bu­vak­fýn­ö­ne­mi
ve­an­la­mý­ne­dir?
Ka­mu­per­so­ne­li­nin­va­kýf­kur­ma­sý­sa­kýn­ca­lý­dýr,
çün­kü­sa­hip­ol­du­ðu­nuz­ka­mu­gü­cü­nü­kul­la­na­rak­hak­sýz­ka­zan­ca­sa­hip­o­la­bi­lir­si­niz.­Bu­vak­fýn
ü­ye­le­ri­pa­ra­ar­zý­ný­yö­ne­ti­yor­lar,­pa­ra­sal­i­liþ­ki­le­rin
re­gü­la­tör­lü­ðü­nü­ya­pý­yor.­Vak­fýn­ge­lir­ler­kon­tro­lör­lü­ðü­nün­yap­tý­ðý­in­ce­le­me­de­dö­viz­a­lý­nýp­sa­týl­dý­ðý­be­lir­ti­li­yor.­Bu­ra­dan­da­vak­fa­ver­gi­bor­cu­çý­ký­yor.­Bu­borç­lar­ö­den­me­miþ­gö­rü­nü­yor.­Pi­ya­sa­nýn­bil­gi­si­ne­sa­hip­o­la­rak­men­kul­kýy­met­ler­a­lýp
sa­tý­yor­ol­ma­sý­bir­çok­id­di­a­la­rý­gün­de­me­ge­ti­re­cek­tir.­Bu­vak­fýn­na­sýl­ku­rul­du­ðu­or­ta­ya­çý­ka­rýl­ma­lý­dýr.­Es­ki­baþ­kan­la­rýn­da­ol­du­ðu­bu­ku­ru­lu­þun­üst­dü­zey­yö­ne­ti­ci­le­ri­ne­ver­di­ði­ma­aþ­30­bin
li­ray­mýþ.­Ka­mu­hiz­me­ti­gö­ren­per­so­ne­lin­bu­tür
va­kýf­lar­kur­ma­ma­sý­ge­re­kir.­Yan­ge­lir­sað­la­mak­i­çin­va­kýf­a­dýn­da­ti­ca­ret­ha­ne­a­çý­lý­yor­sa­ba­na­gö­re
bu­e­tik­de­ðil­dir.­
n Pe­ki­bu­tür­va­kýf­la­rýn­ör­nek­le­ri­var­mý?
Çe­þit­li­ba­kan­lýk­lar­da­es­ki­den­ku­rul­muþ­bu­tür
n A­na­do­lu­ Ser­ma­ye­si­ de­ dev­let­ten­ yar­- ya­pý­la­rýn­ol­du­ðu­a­þi­kâr.­Ba­zý­es­ki­ba­kan­lar­bu­tür
dým­ al­mý­yor­ mu­ pe­ki?­ Ý­ki­si­ de­ ser­ma­ye va­kýf­la­rýn­ba­þýn­da­ve­hâ­lâ­yö­ne­ti­yor­lar.­Bun­la­rýn
de­ðil­mi?
mut­la­ka­a­raþ­tý­rýl­ma­sý­ge­re­kir.­Me­se­lâ­bir­ba­kan­lý­Bi­ri­si­dev­let­rant­la­rýy­la­zen­gin­o­lur­ken­di­ðe­ri ðýn­es­ki­den­su­kay­na­ðý­var­mýþ­ve­va­kýf­ku­ru­la­rak
1980­son­ra­sý­ih­ra­cat­ön­der­li­ðin­de­bü­yü­me­mo­- su­kay­na­ðýn­dan­sa­tý­lan­su­lar­dan­vak­fýn­yö­ne­ti­ci­de­liy­le­re­ka­bet­çi­bir­ya­pýy­la,­dev­let­ten­pa­ra­al­ma­- le­ri­ne­pa­ra­ak­ta­rý­lý­yor­muþ.­An­la­ya­ca­ðý­nýz­ken­di­dan­ge­liþ­ti.­“Dev­let­ba­na­re­ka­bet­ko­þul­la­rý­ný­sað­- le­ri­ne­im­pa­ra­tor­luk­kur­muþ­lar.­Ka­mu­nun­su­yu
la­sýn,­ba­na­göl­ge­et­me­sin,­ben­dün­ya­i­le­re­ka­bet üs­tün­den­pa­ra­ka­zan­ma­ya­baþ­la­mýþ­lar.­
e­de­ce­ðim”­di­yor.­
En­ö­nem­li­fark­bu!­Ýs­tan­bul­Ser­ma­ye­si­i­se­ya­- n Çok­ cid­dî­ a­çýk­la­ma­lar­da­ bu­lu­nu­yor­su­þa­nan­e­ko­no­mik­kriz­de­hü­kü­me­tin­IMF’den­35 nuz.­ U­ma­rým­ il­gi­li­ler­ du­yar!­ Tek­rar­ e­ko­mil­yar­do­la­rý­a­lýp­ken­di­le­ri­ne­ver­me­le­ri­ni­is­te­- no­mi-si­ya­se­te­dö­ne­cek­o­lur­sak­AB’yi­des­miþ­tir.­Ýs­tan­bul­Ser­ma­ye­si­ser­ve­ti­ni­dev­le­tin­kur­- tek­le­yen­ TÜSÝAD’ýn­ ya­ban­cý­ ser­ma­ye­ye
muþ­ol­du­ðu­þir­ket­le­re­da­ya­na­rak­yap­mýþ­týr.­Dev­- ba­kýþ­a­çý­sý­ne­dir?­
let­þir­ket­le­rin­den­u­cu­za­gir­di­a­lý­yor­lar,­pa­ha­lý­ya
E­ðer­ken­di­si­nin­a­cen­te­li­ði­ni­yap­tý­ðý­bir­ya­ban­cý
kre­di­ve­ri­yor­lar,­pa­ha­lý­ya­mal­sa­tý­yor­lar­dý.­Bu­nun ser­ma­ye­i­se­TÜSÝAD­bu­na­“e­vet”­der,­fa­kat­ken­i­çin­dir­ki­yýl­lar­ca­ö­zel­leþ­tir­me­ye­kaç­mýþ­lar­dýr.­
di­ne­ra­kip­o­la­bi­le­cek­ya­ban­cý­ser­ma­ye­ye­“ha­yýr”
der.­Ö­zel­leþ­tir­me­ler­de­ya­ban­cý­þir­ket­le­rin­sa­týn
n Þim­di­Tür­ki­ye’nin­gi­ri­þim­ci­le­ri­de­di­ði­miz al­ma­la­rý­na­kar­þý­çýk­týk­la­rý­ný­da­u­nut­ma­mak­ge­ke­si­min­as­lýn­da­þah­sî­ba­þa­rý­la­rýy­la­ser­vet­e­- rek.­Me­se­lâ­O­YAK,­ERDEMÝR’i­ya­ban­cý­la­ra­sat­din­me­dik­le­ri­ni­mi­söy­lü­yor­su­nuz?
ma­ya­lým­di­ye­bü­yük­kam­pan­ya­lar­yap­tý,­an­cak
Bu­ ki­þi­ler­ bak­ka­lý­ bi­le­ dev­le­te­ kur­dur­muþ­- ken­di­ban­ka­la­rý­ný­ya­ban­cý­bir­ser­ma­ye­ye­sat­tý!
lar­dýr.­ Mig­ros,­ Gi­ma’yý­ bi­le­ geç­miþ­te­ dev­let
kur­muþ­tur.­Ad­nan­Men­de­res­dö­ne­min­de­ö­zel n Siz­sað­hü­kü­met­le­rin­e­ko­no­mik­a­lan­da
sek­tö­rün­ pa­yý­nýn­ yüz­de­ beþ­ ol­du­ðu­ Ça­nak­ka­le da­ha­sol­po­li­ti­ka­lar­iz­le­di­ði­ni­söy­lü­yor­su­Se­ra­mik­ku­ru­lu­yor.­Da­ha­son­ra­ki­yýl­lar­da­dev­- nuz.­Pe­ki­ya­CHP?­
let­ser­ma­ye­ar­tý­rý­mý­na­ka­týl­mý­yor,­da­ha­son­ra
Hü­kü­me­tin­e­ko­no­mik­po­li­ti­ka­la­rý­na­bak­tý­ðý­þir­ket­ö­zel­sek­tö­rün­o­lu­yor.­Bu­þim­di­a­da­mýn mýz­da­ka­mu­har­ca­ma­la­rý,­iz­le­di­ði­ma­li­ye­po­li­ti­ken­di­ba­þa­rý­sý­mý?­Bu­nu­yýl­lar­ca­iþ­ba­þa­rý­sý­o­- ka­sý­fa­kir­le­re­yö­ne­lik.­Bu­da­bir­yer­de­sos­yal­a­da­la­rak­ gös­te­ril­miþ­tir.­ Bu­ in­san­la­rý­ Bill­ Ga­tes­ i­le let­çi­ol­du­ðu­nu­gös­te­ri­yor.­Öz­gür­lük­le­re­kar­þý­çý­ay­ný­ka­te­go­ri­de­tut­mak­müm­kün­mü?­
kan­CHP­ö­bür­ta­raf­tan­TÜSÝAD’la­yan­ya­na­du­-
n Bu­ka­dar­e­ði­tim­li­ve­dün­ya­i­le­iç­i­çe­ya­þa­yan­in­san­la­rýn­ol­du­ðu­bir­ya­pý­o­lan
TÜSÝAD’ýn­ye­ni­sis­te­me­a­dap­te­o­la­ma­ma­sý
en­te­re­san­de­ðil­mi?
TÜSÝAD’ýn­ta­rih­bil­gi­si,­e­ko­no­mik­bil­gi­si­ne
ka­dar­bil­mi­yo­rum,­yük­sek­tah­sil­li­ol­mak­baþ­ka
bir­þey…­Ço­ðu­nun­o­ku­du­ðu­ta­rih­ki­ta­bý­‘Çýl­gýn
Türk­ler’den­i­ba­ret.­Bir­de­Ram­ses­se­ri­si­ni­o­ku­duk­la­rý­ný­ söy­le­ye­bi­li­riz­ bel­ki.­ Bu­nun­ ya­nýn­da
ABD’li­e­ko­no­mist­No­u­ri­el­Ro­u­bi­ni,­Tür­ki­ye’de
çok­ze­ki,­an­la­yýþ­lý,­kuv­vet­li,­gi­ri­þim­ci­ler­ye­tiþ­ti­ði­ni­ söy­lü­yor.­ Ta­biî­ Türk­ ba­sý­ný­ bun­la­rý­ ha­ber
yap­mý­yor.­ Bu­ a­çý­dan­ ba­kýl­dý­ðýn­da­ A­na­do­lu
Ser­ma­ye­si’nin­iþ­for­mas­yon­la­rý­nýn,­kül­tü­rel­for­mas­yon­la­rý­nýn­ Ýs­tan­bul­ Ser­ma­ye­si’nden­ a­þa­ðý
ol­du­ðu­nu­söy­le­ye­me­yiz,­bel­ki­da­ha­i­yi­di­ye­bi­li­riz!
Ekonomist Süleyman Yaþar, yaþadýðýmýz krizlerin kaynaðýnda 28 Þubat süreci uygulamalarýnýn yattýðýný belirtti.
ASGARÎ ÜCRETTE
BÖLGESEL
UYGULAMAYA
GEÇÝLEBÝLÝR
ÝSTANBUL'DA yaþayan bir insanýn tüketim kalýbýyla Konya’da yaþayan bir
insanýn tüketim kalýbý ayný olamaz.
Bunun içinde bölgelere göre asgari ücret belirlenebilir. Dolayýsýyla bölgelerin
durumuna göre iþ vereni zorlamayan
maliyetler üzerinden istihdamý arttýrmak mümkün olabilir. Yüksek maaþ
verilemediði için bu sefer kayýt dýþý iþçi
çalýþýyor. Sosyal güvenlik prim sistemi
yok oluyor. Sosyal sigortalar sisteminin getirisi de azalýyor.
TARIM KONUSUNDA
TÜRKÝYE YANILTILDI
TÜRKÝYE'DE tarýmla ilgili sorun son otuz yýlýn problemi. Türkiye bu alaný IMF’nin, Dünya Bankasý’nýn raporlarýna býrakmamalýydý. Türkiye’yi AB de tarým konusunda yanýltmýþtýr. Tarýmýn verimsiz olduðu söylenerek “bir kilo bilgisayar mý bir kilo buðday mý?” diyenler olmuþtur. 1990’lý yýllarýn ikinci yarýsýndan bu
yana ortaya çýkan biyoyakýt olayý da tarým arazilerinin
daralmasýna neden olmuþtur. Türkiye burada tarýma
önem vermeyerek kaybetmiþtir. Ancak hükümet bunun yeni farkýna varmýþtýr. Tarýmla uðraþmak isteyenlere devlet, yüzde kýrklara varan hibeler vermektedir. Önümüzdeki birkaç yýl içinde tarýmla ilgili sorunlarýn da çözüleceðine inanýyorum. Türkiye sulanabilir arazisinin ancak yarýsýný kullanýyor. Türkiye bu alanlarý
sulayabilir, tarýma açabilirse dünyayý besleyecektir.
ru­yor.­Bu­da­ge­lir­da­ðý­lý­mý­po­li­ti­ka­sý­ný­na­sýl­ta­sar­la­dý­ðý­ný­gös­te­ri­yor.­
n TÜSÝAD’la­ yan­ ya­na­ du­ra­rak­ CHP­ sos­yal­ a­da­let­çi­ po­li­ti­ka­ iz­le­ye­mez­ mi­ di­yor­su­nuz?
Müm­kün­de­ðil­iz­le­ye­mez.­Öz­gür­lük­le­rin­kar­þý­sýn­da­du­rup­as­ke­rî­ve­yar­gý­ve­sa­ye­ti­nin­ya­nýn­da
du­ru­yor­ol­mak­sos­yal­a­da­let­çi­po­li­ti­ka­nýn­uy­gu­la­na­ma­ya­ca­ðý­nýn­da­is­pa­tý­dýr.­
n Ýz­le­nen­sos­yal­a­da­let­çi­po­li­ti­ka­lar­Ýs­tan­bul­Ser­ma­ye­si’ne­bir­fa­tu­ra­ke­si­yor­mu?
Dev­let­ar­týk­Ýs­tan­bul­Ser­ma­ye­si’ne­rant­sað­la­mý­yor.­Bu­pa­ra­la­rý­dü­þük­ge­lir­li­grup­la­ra­har­cý­yor.­TÜSÝAD’ýn­sý­ký­ný­tý­sý­da­bu.­Ka­mu­da­a­la­ca­ðý
o­lan­üc­ret­li­­ler­den­da­ha­ön­ce­ke­si­len­ba­zý­pa­ra­lar
dev­let­ta­ra­fýn­dan­ge­ri­ö­den­di.­Hal­bu­ki­ö­de­nen
tu­tar­o­lan­13­mil­ya­rýn­TÜSÝAD­ken­di­si­ne­ve­ril­me­si­ni­is­ter­di.­An­cak­ar­týk­hü­kü­met­ka­mu­kay­nak­la­rý­ný­dü­þük­ge­lir­li­in­san­la­ra­kul­lan­dýr­ma­ya
baþ­la­dý.­O­yüz­den­de­Ýs­tan­bul­Ser­ma­ye­si­es­ki­sta­tü­sü­nü­sür­dür­mek­i­çin­sis­tem­ü­ze­rin­de­ki­ve­sa­yet
n E­ko­no­mi­nin­i­çin­de­de­bir­de­mok­ra­tik­leþ­me­ol­du­ðu­nu­dü­þü­nür­sek­siz­TBMM’nin
ba­zý­e­ko­no­mik­ka­rar­lar­da­baþ­vu­ru­la­cak
mer­ci­ol­du­ðu­nu­söy­lü­yor­su­nuz.­Bu­nu­bi­raz­da­ha­a­çar­mý­sý­nýz?
Bak­tý­ðý­nýz­da­IMF­an­laþ­ma­la­rý­ka­mu­har­ca­ma­la­rý­nýn­na­sýl­ya­pý­la­ca­ðý­na­ka­rar­ve­ri­yor;­Sað­lýk,­e­ði­tim­ve­üc­ret­har­ca­ma­la­rýn­da­ký­sýn­tý­ya­gi­dil­me­si­is­te­nir­ken­silâh­a­lým­la­rýn­da­bir­ký­sýn­tý­is­ten­mi­yor.
Hal­kýn­ge­ne­li­ni­il­gi­len­di­ren­bu­tür­ka­rar­la­rýn­sa­de­ce­bü­rok­rat­ve­yü­rüt­me­nin­ve­re­ce­ði­ka­rar­lar­la­a­lýn­ma­ma­sý­ge­re­kir.­Bu­nun­i­çin­de­Mec­lis’ten­o­nay
a­lýn­ma­lý­dýr.­Bi­li­yor­su­nuz­A­me­ri­ka’da­ban­ka­kur­tar­ma­o­pe­ras­yon­la­rý­mec­lis­ten­yet­ki­a­lý­na­rak­ya­pýl­mýþ­týr.­
n Si l â h a­lým­la­rýn­da­da­Mec­li­sin­söz­sa­hi­bi
ol­ma­sý­ko­nu­sun­da­ki­gö­rü­þü­nüz­ne­dir?
Silâh­a­lým­la­rý­nýn­de­net­len­me­si,­doð­ru­ya­pý­lýp
ya­pýl­ma­dý­ðý­par­la­men­to­nun­o­na­yýn­dan­geç­me­li.
Sa­vun­ma­Sa­na­yi’nin­de­ne­ti­mi­ni­Sa­yýþ­tay­a­dý­na­üç
ki­þi­lik­e­kip­yap­mak­ta­dýr.­Bu­ka­bul­e­di­le­bi­lir­bir
du­rum­de­ðil­dir.­Bu­nun­ev­ren­sel­ku­ral­lar­çer­çe­ve­sin­de­ya­pýl­ma­sý­ge­re­kir.­Bu­as­ker­le­rin­de­yü­kü­nü
ha­fif­le­te­cek­bir­du­rum­dur.­
sür­sün,­ken­di­po­zis­yon­la­rý­da­de­ðiþ­me­sin­­is­ti­yor.­
KÜÇÜK SANAYÝ SÝTELERÝNDE MESLEK
OKULLARI AÇILSIN ÝÞSÝZLÝK DÜÞER
n Pe­ki­ hü­kü­met,­ TÜSÝAD’a­ kar­þý­ du­ra­bi­le­cek­güç­te­mi?
TÜSÝAD’la­hü­kü­met­a­ra­sýn­da­ki­ký­rýl­ma­mer­kez­ ban­ka­sý­ baþ­ka­ný­ a­ta­ma­sýn­da­ ya­þan­dý.­ Hü­kü­me­tin­ a­day­la­rý­ný­ TÜSÝAD­ med­ya­da­ yýp­rat­týr­dý­ve­a­ta­ma­yap­týrt­ma­dý.­An­cak­bu­ça­týþ­ma­dan­ TÜSÝAD­ ve­ TOBB­ ye­nik­ çýk­tý.­ Hü­kü­met
ar­týk­ke­sin­ti­siz­o­la­rak­sos­yal­a­da­let­çi­bir­po­li­ti­ka­ uy­gu­la­ya­bi­lir.­ Ak­si­ni­ yap­tý­ðý­ tak­dir­de­ halk
Ak­Par­ti’yi­ik­ti­dar­dan­a­lýr.­TÜSÝAD­ye­ni­a­na­ya­sa­tar­tý­þý­lýr­ken­e­ko­no­mi­de­de­ya­pý­sal­re­form­lar
ic­ra­e­dil­me­si­ni­is­ti­yor.­An­cak­bu­re­form­lar­dan
ön­ce­ TÜSÝAD’ýn­ ken­di­ ya­pý­sý­ný­ de­ðiþ­tir­me­si
ge­r e­k i­y or.­ Bu­ dü­þ ün­c e­ ve­ ey­l em­ tar­z ýy­l a
TÜSÝAD­çað­dý­þý­kal­mýþ­týr.­
Tür­ki­ye’de­TOBB­kriz­ko­nu­sun­da­hü­kü­me­te
yar­dým­cý­ol­ma­dý.­Bu­ku­ru­luþ­la­rýn­e­lin­de­20­mil­yar­do­lar­ol­du­ðu­a­çýk­lan­dý.­Bu­hiç­kul­la­nýl­ma­dý.
Hal­bu­ki­TOBB­bu­pa­ray­la­ü­ye­le­ri­ne­des­tek­ver­me­si­ge­re­ki­yor­du.­Bu­nu­yap­ma­dý­ðý­gi­bi­kre­di­ga­ran­ti­fo­nu­nun­ça­lýþ­tý­rýl­ma­sý­i­çin­bi­le­ha­zi­ne­den­1
mil­yar­ve­ril­me­si­ni­þart­­koþ­tu.­Ken­di­ü­ye­le­ri­nin
ban­ka­lar­dan­kre­di­al­ma­sý­ný­bi­le­Ha­zi­ne­den­pa­ra
al­ma­ya­bað­la­dý.­Al­man­ya’da­i­se­kriz­dö­ne­min­de
bu­tür­ku­ru­luþ­lar­ve­ye­rel­yö­ne­tim­ler­e­ði­tim­sis­te­mi­ne­bað­lý­mes­lek­o­kul­la­rý­na­he­men­e­le­man­a­lýp­ye­tiþ­ti­rip­is­tih­dam­et­ti­ler.­
TOBB­ü­ye­le­ri­nin­ih­ti­ya­cý­o­lan­çý­rak­lýk­o­kul­la­rý
aç­mak­ye­ri­ne­e­lin­de­ki­pa­ray­la­ü­ni­ver­si­te­ku­ru­yor.­TOBB’un­ü­ye­le­ri­nin­ta­rih­çi­ye,­fel­se­fe­ci­ye­ih­ti­ya­cý­yok.­­On­la­rýn­kay­nak­çý­ya,­tor­na­cý­ya,­ah­çý­ya
ih­ti­yaç­la­rý­var.­Kü­çük­sa­na­yi­si­te­le­rin­de­mes­le­kî
o­kul­lar­ku­rul­sun­iþ­siz­lik­dü­þer.­Bir­ta­raf­tan­da
kriz­lo­bi­si­iþ­siz­li­ðin­yük­sel­me­si­ni­des­tek­le­di­ler.
Sos­yal­ka­os­ya­rat­mak­is­te­di­ler.­A­ma ba­þa­rý­lý­o­la­ma­dý­lar.­
n T Ü S Ý A D ’ýn­ya­pý­sal­re­form­yap­ma­sý­ný
is­ti­yor­su­nuz.­Pe­ki­ö­nü­müz­de­ki­dö­nem­de
TÜSÝAD­A­na­do­lu­Ser­ma­ye­si’yle­bir­lik­te­lik
ku­rar­mý?­Bu­bir­lik­te­lik­ül­ke­nin­ye­ni­e­fen­di­le­ri­ni­mi­gös­te­rir­yok­sa­sos­yal­a­da­let­çi
7
YENÝASYA / 4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ
DÜNYA
Türkiye, Avrupa'ya
yeni açýlým sunuyor
ABD ESKÝ BAÞKANLARINDAN CLINTON, TÜRKÝYE’NÝN AVRUPAYA ‘MÜSLÜMAN
ÜLKELERE, DOÐUYA DOÐRU’ YENÝ BÝR AÇILIM SUNDUÐUNU BELÝRTTÝ.
ESKÝ ABD Baþkaný ve Laureate International Üniversitesi Onursal
Baþkaný Bill Clinton, Ýstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsünde verdiði konferansta, 1999’da Türkiye’ye geldiðinde, TBMM’de
bir konuþma yaptýðýný, STK’larý ve depremzedelerin bulunduðu çadýrlarý ziyaret ettiðini hatýrlattý. AB’yi, 6 yýl boyunca Türkiye’yi hýzlý
bir üyelik sürecine sokmalarý konusunda ikna etmeye çalýþtýðýný ifade eden Clinton, ‘’Görüþ farklýlýklarý, ceza yasasý, Kürt sorununa
iliþkin bazý sorunlar olduðunu biliyordum. Ayrýca, göç ve göçmenler konusunda da AB’nin endiþeleri olduðunu biliyordum. Türkiye’nin nüfusu bu hýzla artmaya devam ederse, bütün o fakir Avrupa ülkeleri teker teker Türkiye’ye gelmeye çalýþacaklar bu sefer’’
diye konuþtu.
Clinton, o zamanki argümanýný ‘’Bütün bu endiþeler ve Kýbrýs
sorunu gibi çözülmemiþ sorunlar, Türkiye’nin tam üyeliðinin
yaratacaðý avantajlar yanýnda önemini yitirir’’ þeklinde açýklayarak, ‘’Türkiye’nin, demokrasiye inancý, Ýslâmiyete baðlýlýðý, Ortadoðu’ya örnek olan, insanlarýn din ile terör arasýndaki farký
daha iyi anlamalarýna imkan verecek bir ülke olarak Avrupa’da
bulunmasýnýn yararlarýný anlatmaya çalýþmýþtým’’ diye konuþtu.
Clinton, insanlýk tarihinde karþýlýklý baðýmlýlýðýn en fazla olduðu bir dönemde yaþandýðýna ve ekonominin çok ötesinde
baðýmlýlýklar bulunduðuna iþaret ederek, insan iliþkilerinin
çoðunda iyinin kötüyü dengeleyebileceðini, ayný þeyin
modern dünyada da geçerli olduðunu, 21. yüzyýlda bu etkileþimin herkes için önem
taþýdýðýný söyledi.
Bu etkileþimin getirdiði ‘’muazzam’’
problemlerin üç gruba ayrýlabileceðini
kaydeden Clinton, ilk sorunu, dünyada
etkileþimin artmasýyla ülkelerin birbirlerinden daha fazla etkilenmesi þeklinde
tanýmladý. ‘’Ne kadar birbirimizle etkileþimli hale gelirsek, sýnýrlarýmýz ötesinde
olup bitenlerin daha fazla farkýna varýrýz’’
anlayýþýna iþaret eden Clinton, bunun
geçmiþe kýyasla dünyayý daha istikrarsýz
ve daha az öngörülebilir hale getirdiðine
dikkati çekti.
Clinton, ikinci sorunun, ‘’eþitsizlik’’
olduðunu belirterek, ‘’Son 25 yýl içinde geliþen ülkelere baktýðýnýzda ticaretin önemli olduðunu
görüyoruz, ancak ticaret
tek baþýna yetmiyor’’
de ðer len dir me sinde bulundu.
Dün ya nýn ü çüncü sorununu,
‘’sürdürülebilirliðin saðlanamamasý’’ þeklinde açýklayan Clinton, 20. yüzyýlýn sanayi modeline göre bir sürdürülebilirliðin saðlanamadýðýný söyledi.
Çocuðu kalkan yapan
askerler mahkûm oldu
n ÝSRAÝL'DE askeri mahkeme, Gaz-
ze Þeridi’ne saldýrdýðý “Dökme Kurþun Operasyonu” sýrasýnda, Gazzeli
11 yaþýnda bir çocuðu “kalkan” olarak kul la na rak, bom ba bu lun du ðundan þüphelendikleri çantayý açma la rý ný is te yen i ki Ýs ra il li as ke ri
suçlu buldu. Ýsrail Ordusunun Güney Kuvvetleri Askerî Mahkemesi
duruþmada askerleri mahkûm ederken, “yakýþýksýz davranmak ve yetkilerini aþmaktan” suçlu bulunan askerlerin, bir sonraki duruþmada 3
yýla kadar hapisle cezalandýrýlmalarý
bekleniyor. Kararýn, Ýsrail ordusunda, aramalar ve takip sýrasýnda insanlarýn kalkan olarak kullanýlmasýný yasaklayan uygulamalarla ilgili ilk
mahkumiyet kararý olduðu da bildirildi. Tel Aviv / aa
Afganistan’da
Ýngiliz asker öldü
n AFGANÝSTAN'IN güneyinde meydana gelen bir patlamada, bir Ýngiliz askerin öldüðü bildirildi. Ýngiltere Savunma Bakanlýðýndan yapýlan a çýk la ma da, as ke rin, Hel mand’a baðlý Nahri Saraj yöresinde meydana gelen patlamada öldüðü be lir til di. As so ci a ted Press a jan sý na gö re, Af ga nis tan’da 2001
yýlýndan bu yana toplam 339 Ýngiliz askeri öldü. Londra / aa
TÜRKÝYE, KENDÝ YÖNÜNÜ
TAYÝN ETMÝÞ DURUMDA
ABD Eski Baþkaný Bill Clinton, Türkiye'de katýldýðý konferansta önemli mesajlar
verdi. Clinton, öðrencilerin sorularýný da içtenlikle cevapladý. FOTOÐRAF: AA
KONUÞMASININ ardýndan üniversite öðrencilerinin sorularýný cevaplayan Clinton, dinler ve
özellikle Ýslâm’ýn kültürler arasý diyaloða nasýl
katký sunabileceðine iliþkin soru üzerine, insanlarýn Ýslâm tarihini ve Ýslâm’ýn nasýl örgütlendiðini anlamasýnýn önemli olduðunu belirterek,
Türkiye’nin son dönemlerdeki baþarýsýnýn, insanlarýn, bütün Müslümanlarý ayný kefeye koyamayacaklarýný anlamalarý konusunda fayda
saðladýðýný söyledi. Türkiye’nin laiklik üzerine
kurulurken, farklý dinlere de özgürlük tanýdýðýný
dile getiren Clinton, ‘’Ancak bu þekilde Ýslâmiyet bir bölünme gücü olarak görülmez’’ dedi.
Bill Clinton, ‘’Türkiye’nin yaþadýðýmýz yüzyýlýn
þekillenmesine nasýl katkýda bulunduðunu düþünüyorsunuz?’’ sorusu üzerine de þunlarý söyledi: ‘’Aslýnda çok da iyi durumdasýnýz, gayet
baþarýlýsýnýz. Din, sizi felce uðratmadý, saygý ile
yaklaþýyorsunuz dine. Siyasî bir silâh da deðil
din. Siz Batý’ya, özellikle de Avrupa’ya yepyeni
bir açýlým sunuyorsunuz. Müslüman ülkelere,
doðuya doðru bir açýlým. Bugün dünyanýn geliþmesinde eðer Ýsrail ve Filistinliler barýþ oluþturmak konusunda baþarýlý olabilirlerse, yýllarca
önce almalarý gereken kararý bugün alabilirlerse, siz çok farklý bir dünyaya, bir anlayýþa kapýlarýný açan bir ülke olacaksýnýz. Burada hükümetler, modernleþme ve uzlaþmada birleþerek
ve tamamen tahripkar terör olaylarýndan vazgeçerek insanlarýný refaha kavuþtururlar. Dolayýsýyla olay din deðil, olay doðru karar mý veriyorsunuz, kötü karar mý veriyorsunuz, insanlarý
bölüyor musunuz, birleþtiriyor musunuz, insanlarýn onurunu kýrýyor musunuz, yüceltiyor
musunuz? mühim olan budur. Siz, bu konuda
stratejik bir pozisyondasýnýz. Eksi 6’dan, bir
sonraki yýl artý 10’a çýkabilmiþseniz büyüme hýzýnda, bu muazzam bir þey. Biz, dünya ile angaje olmayý, bizden farklý insanlarý tanýyýp, öðrenmeyi vurguluyoruz. Bu konuda sizden daha
iyisini yapabilecek olan yok. Belki Batý’da ‘Türkiye bizden uzaklaþýyor’, ‘Baþka yerlerdeki aþýrý
uçlara yaklaþacak’ diyeceklerdir. Hayýr, ben bunun doðru olduðunu sanmýyorum. Türkiye,
kendi baðýmsýz yönünü tayin etmiþ durumda
ve burada ilerliyor. Köprü kurmaya çalýþýyor, kötü olaylarýn cereyan etmesini engellemeye çalýþýyor. Batýnýzda bazý þüpheciler vardý, Türkiye’ye sýrtýný dönmenin ne kadar akýl dýþý bir þey
olduðunu gördüler.’’ Ýstanbul / aa
Türkiye-Suriye iþbirliði
dünyayý heyecanlandýrýyor
TÜRKÝYE-SURÝYE Yüksek Düzeyli Stratejik Ýþbirliði Konseyi (YDSK) 2. Bakanlar
toplantýsý Suriye’nin Lazkiye þehrinde yapýlýyor. Toplantýya heyet baþkaný Dýþiþleri
Bakaný Ahmet Davutoðlu ile birlikte, Ýçiþleri Bakaný Beþir Atalay, Millî Savunma
Bakaný Vecdi Gönül ve Enerji Bakaný Taner Yýldýz’ýn da aralarýnda bulunduðu 12
bakan katýlýyor. Toplantýnýn açýlýþýnda
konuþan Davutoðlu, Suriye ve Türkiye arasýndaki iþbirliðinin sadece iki ülke arasýnda deðil bölgede ve dünyada büyük
heyecan meydana getirdiðini belirterek,
“Çünkü bu iliþki þu ana kadar rastlanan
modellerin dýþýna çýkmýþtýr ve ilk defa bu
bölgenin kaderini deðiþtirecek þekilde iki
ülke kendi aralarýndaki iliþkileri hiçbir sýnýr tanýmadan iyileþtirme kararý almýþlardýr ve bunu gerçekleþtirmiþlerdir” dedi.
Kendilerinin sadece güzel fikirler ortaya
sürmediðini, bu fikirleri hayata geçirecek
doðru ve etkin mekanizmalarý da ortaya
koyduklarýný ifade eden Davutoðlu, “Bunun en güzel niþanesi YDSK’nýn kurulmasýydý. Böyle mekanizmalarýn sadece
kurulmasý deðil sürdürülebilir olmasý da
önemlidir” diye konuþtu. Lazkiye / aa
Irak’ta hükümet
kurulmasý yakýn!
GENÝÞ AÇI
HALÝL ÝBRAHÝM CAN
[email protected]
Irak’ta tam da hükümet kuramama rekorunun kýrýldýðý günlerde yeni bir hükümet kurulma ih ti ma li be lir di. Gö rü nen o ki, Þiî li der
Mukteda Sadr ile anlaþan Nuri el Maliki, yeniden Irak’da baþbakan olacak.
Tabiî eksik olan dört oyu bulabilirse.
Tarihin en uzun süreli hükümetsiz kalan ülkesi
durumuna düþen Irak’taki bu geliþme herkesi
memnun etmedi. Amerikan iþgaline karþý en sert
direniþi gösteren Þiîlerin siyasal güce sahip olmasý,
Amerikalýlarýn bu konuda kaygýlarýný hiçe saymasý, liderliðine karþý yaygýn muhalefeti dikkate almamasý, Amerikalýlarý hiç memnun etmedi. Amerikalýlar Sadr’ýn Ýran’la yakýn iliþkilerinden de rahatsýzlar. Bu ittifak ile Ýran’ýn bu ülkedeki nüfuzunun artacaðýný düþünüyorlar. Ýronik olan yön;
Saddam’ýn devrilmesinden sonra ülkeyi Þiîlere emanet eden Amerikalýlarýn þimdi onlarýn etkisi altýndaki bir hükümetten þikâyet etmeleri.
Ayrýca halen süren bombalý saldýrýlarýn çoðunu
da Þiî gruplarýn düzenlediðine inanýyorlar.
Aslýnda Ýran’ýn Irak’taki nüfuzunun artmasý
Türkiye için de pek iyi bir haber deðil. Görünmeyen bir nüfuz rekabetinde Ýran’ýn bir adým öne
geçmesi anlamýna gelecek.
Ama Türkiye için bu ittifakýn bir baþka yönü de
57 milletvekiline sahip Kürtlerin de bu koalisyonda yer almasý ihtimali. Zira Malikî onlarý bölgesel,
ekonomik ve siyasal konulardaki—henüz ayrýntýsý
bilinmeyen—tavizlerle ikna etti. Aslýnda Kürtlerin
de içinde yer aldýðý bir hükümet, Kerkük sorunu
dahil, Kuzey Irak’a iliþkin sorunlarýn çözümünde
yumuþak bir geçiþi kolaylaþtýrabilir.
Maliki’nin ayný tavizleri Sadr’a da verdiði kesin.
Sadr bu konudaki ilkesini “Politikada kalbe yer
yok, þunu bilin ki politika yalnýzca alma ve ermeden ibarettir” sözleriyle açýklamýþtý.
Böyle bir hükümetin kurulmasýyla hassaslaþacak
sorunlardan birisi de 2011 yýlý Aralýk ayýna kadar
Irak’ta kalacak olan 50.000 Amerikan askerinin
durumu olacak. Zira Þiîler Amerikalýlarý “yabancý
iþgalciler” olarak görüyor ve bir an önce ülkeden
ayrýlmalarýný istiyorlar.
Sünnîleri temsil eden ve Ýyad Allavi’nin liderliðindeki Ýyad Allavi hükümete destek vermeyeceklerini
açýkça ifade etti. Bu durum Sünnîlerin büyük ölçüde hükümetten dýþlanmasý anlamýna geliyor.
Hizipleþmenin kronikleþtiði ülkede, böyle bir
hükümetin—kurulmasý halinde—ne kadar birleþtirici olabileceðini kestirmek güç. Ayný güçlük Allavi’nin benzer bir ittifaka girmesi halinde de sözkonusu olacaktý.
Kýsacasý; Irak’ta siyasal istikrar halen çok uzak
görünüyor. Yine de ülkede bir hükümetin kurulmasý, boþluk ve belirsizliðin sürmesinden kesinlikle daha iyi olacaktýr.
Umarýz kurulacak yeni hükümet, Irak halkýný
hak etmediði bir sefalet ve güvensizlik ortamýna iten þartlarý bir an önce ortadan kaldýrýr. Irak halkýný ancak Iraklýlar idare edebilir.
Gazze konvoyu Türkiye’den ayrýldý
n GAZZE konvoyu Türkiye’deki yolculuðunu tamamladý. Konvoy Çilvegözü sýnýr kapýsýndan ayrýlarak Suriye’ye giriþ yaptý. Viva Palestina hareketinin
sorumlusu Kevin Ovenden, mücadelelerinin Gazze
özgürleþene kadar süreceðini söyledi. Konvoyu uðurlama törenine çok sayýda vatandaþ katýldý. Konvoy
Suriye’nin Lazkiye limanýnda Arap ülkelerinden gelecek olan araçlarla buluþacak. Konvoyda bulunan araç
sayýsýnýn 150 olmasý bekleniyor. Konvoy araçlarý Lazkiye limanýndan gemilere bindirilerek Mýsýr’ýn Ariþ limanýna geçilecek. Buradan da kara yolculuðuyla bir
saat uzaklýkta bulunan Refah Sýnýr Kapýsý’ndan Gazze’ye girilecek. 43 araçtan oluþan Gazze konvoyu, 17
Eylül 2010 tarihinde Ýngiltere’den yola çýkmýþtý. Konvoyda 25 ülkeden aktivistler bulunuyor. Müslüman,
Hýristiyan ve Yahudi her din ve renkten insanlar konvoyda bulunuyor. Ýstanbul / Yeni Asya
Ýsrail polisi bir Filistinliyi öldürdü
Lazkiye þehrinde Türk ve Suriyeli bakanlarýn oluþturduðu iki heyet bir araya geldi. FOTOÐRAF: AA
Suriye ile zihinlerdeki vizeleri kaldýramadýk
ULAÞTIRMA Bakaný Binali Yýldýrým, Türkiye ile Suriye arasýnda iliþkilerin istenildiði hýzla geliþmemesinden yakýndý.
Bakan Yýldýrým, “Ýki ülke arasýndaki vizeleri kýsa sürede kaldýrdýk ancak, zihinlerdeki vizeleri malesef ayný hýzla kaldýramadýk” dedi. Türkiye-Suriye Ortak Ýþ Forumunda konuþan Ulaþtýrma Bakaný Binali Yýldýrým Türkiye ile Suriye arasýndaki vizelerin kaldýrýlmasýna raðmen, zihinlerdeki vizelerin ayný hýzla kaldýrýlamamasýndan yakýndý. Bakan Yýldýrým, her iki ülkenin devlet baþkanlarýnýn vizeleri kaldýrmalarý ile birlikte iþ birliði için bütün imkanlarý saðladýklarýný
belirterek, iþbirliðinde istenilen seviyeye ulaþýlamadýðýný
söyledi. Yýldýrým, “Sayýn baþbakanýmýzýn ve Sayýn Esad’ýn
ortaya koyduklarý irade ile kaldýrýlan bu vizelere raðmen zihinlerimizdeki vizeyi ayný hýzla kaldýramadýk. Vizeler kalktý,
sýnýrlar açýldý ama maalesef alýþkanlýklarýmýzý deðiþtirmekte ayný hýzla hareket edemedik” dedi. Ýliþkilerin istenildiði
þekilde geliþmediði alanlar ile ilgili en bariz örneðin taþýmacýlýk olduðunu belirten Bakan Yýldýrým, taþýmacýlýk konusunda yürütülen iþbirliðinin önünde çeþitli engellerin olduðuna dikkat çekti. Tartus / cihan
nDOÐU Kudüs’te bir Filistinli iþçinin, Ýsrail sýnýr polisince vurularak öldürüldüðü bildirildi. Verilen ilk bilgilere
göre, olay, Kudüs’ün dýþýndaki Filistin mahallelerinden Ýsaviyye’de meydana geldi. El Halil’den olduðu bildirilen
38 yaþýndaki Filistinlinin Kudüs’e gizlice girmek istediði
sýrada öldürüldüðü belirtildi. Filistinlinin 6 çocuk babasý
olduðu da kaydedildi. Ýsrail Ordu Radyosu, Filistinli þahsýn Ýsaviyye’deki sýnýr çitlerinden Ýsrail tarafýna atladýðýný,
bu sýrada kendisini yakalayan sýnýr polisi ile aralarýnda
bir arbede yaþandýðýný aktardý. Polis de, Filistinlinin sýnýr
polisinin silâhýný almaya çalýþtýðýný ve aralarýnda çýkan
arbede sýrasýnda vurulduðunu iddia etti. Geçtiðimiz
günlerde Doðu Kudüs’ün Silvan mahallesinde bir Filistinli, mahallede yaþayan aþýrý Yahudi yerleþimci ailelerin
korumalarýnca öldürülmüþtü. Tel Aviv / aa
8
YENÝASYA / 4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ
MEDYA - POLÝTÝK
Askerî Yüksek
Ýdare
Deðiþtirilemez
olan nedir?
BU soruya cevap olarak o bildik, alýþýldýk cümleyi
söyleyeceðim: deðiþtirilemez olan deðiþimdir.
Her yasa yapýcý, koyduðu hükümlerin ebed
müddet süreceði, sürmesi gerektiði kaziyesi üzerine bina eder iradesini.
Ne var ki, hayatýn gerçeði, deðiþtirilemez, deðiþtirilmesi bile düþünülemez denilen nice hükümlerin üzerinden kendi gerçekliðinin tabaný
ile basýp geçmiþtir. Deðiþtirilemez denilen hükümler kendi gülünç durumlarýyla baþ baþa býrakýlmýþtýr.
Kimilerine göre, deðiþtirilemez olan hükümler ancak dinin hükümleri olabilir. Ancak
burada Ýslam söz konusu ise, dinin her yüz
yýlda bir yenileneceði Peygamber beyanýyla
sabittir. Ancak buradaki yenilenmenin mahiyetine dikkat etmek gerekiyor. Dinin yenilenmesi, ona bulaþmýþ olan bidatlerin ondan arýndýrýlmasýyla gerçekleþtirilir. Baþka bir deyiþle, dinin hükümleri (Kuran, Sünnet) yerinde kalýr, fakat onlara bulaþmýþ olan yanlýþ yorumlar veya yanlýþ yoruma yol açabilecek olan
yanlýþ uygulamalar dinden arýndýrýlýr. Bu açýdan bakýldýðýnda Ýslam dininin dogmaya set
çektiði de söylenebilir. Dogma, dinde veya felsefede doðruluðu sýnanmadan kabul edilen
görüþ, hüküm veya öðretidir...
Dogmanýn en geçerli alan olduðu farz edilen
din bile (eðer Ýslam söz konusu ise) onu reddetmeye açýk kapý býrakýyor. Yenileme (tecdit) kavramý iþte tam da burada kendini ortaya koyuyor...
Yürürlükteki Anayasa’nýn ilk üç maddesinin “deðiþtirilemeyeceðini, deðiþtirilmesinin teklif edilemeyeceðini” öngören 4. maddesi, aslýnda, bizzat
kendisiyle havada kalan bir hüküm dermeyan ediyor. Ýlk üç maddenin deðiþtirilemeyeceðini ve
deðiþtirilmesinin teklif edilemeyeceðini öngören
iþbu 4. madde ortadan kaldýrýlsa ne olacak?
Anayasa’ya bu hükmü koyan irade ilk üç
maddede zikredilen hususlarýn, her yasa koyucu
gibi, ebed müddet geçerli olacaðý önyargýsýndan
hareket ediyor: Anayasanýn 1. maddesindeki
Devletin þeklinin Cumhuriyet olduðu hakkýndaki hüküm ile 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hükümlerinin deðiþtirilemeyeceði ve deðiþtirilmesinin teklif edilemeye-
ceði öngörülüyor. Böylece 2. maddede öngörülen “Atatürk milliyetçiliði”nin deðiþtirilemez oluþu bir Anayasa hükmü halinde sabitleþtiriliyor.
Peki, nedir “Atatürk milliyetçiliði” diye sorulduðunda buna verilecek cevap karþýmýza kaç türlü
çýkar acaba? Ve bunlardan hangisinin deðiþtirilemez olduðu kabul edilir? Eðer bahsi geçen milliyetçiliðin rükünleri, “Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçýlýk, Devletçilik, Devrimcilik, Laiklik”
olarak belirleniyorsa, bu tanýmlara, 1930’lu yýllarýn tanýmlarýna (þayet varsa onlarýn belli bir tanýmlarý) göre mi muamele edilecek? 1920’nin
þartlarýna göre payitahtýn baþkent olarak Anka-
‘‘
Nedir “Atatürk milliyetçiliði” diye sorulduðunda buna
verilecek cevap karþýmýza
kaç türlü çýkar acaba?
ra’ya naklini gerektiren þart,—temenni edilmez
ama—farklý biçimde yeniden zuhur etse, Anayasa’da böyle bir hüküm var diye fiili gerçekliðe
göz mü yumulacak?
O günden bu yana bu rükünlerin tanýmlarý
da, baðlamlarý da deðiþip durdu. Anayasa’da yer
almayan fakat teoride önem atfedilen baðýmsýzlýk kavramý gerek ulusal düzlemde, gerek uluslar
arasý düzlemde deðiþti, deðiþiyor...
Ýmdi, bu deðiþen gerçeklik karþýsýnda Anayasa’nýn “deðiþmez, deðiþtirilmesi teklif edilemez”
diye öngördüðü hüküm yalnýzca bir dogma olma deðerinden baþka bir anlam taþýyor mu sorusuyla karþý karþýya geliyoruz.
Hayatýn gerçekliði, kendi gerçeðine uygun
düþmeyen dogmanýn üstüne basýp geçer. Kendi
gerçekliðini dayatýr, onu her türlü dogmanýn üstünde tutmayý baþarýr.
Rasim Özdenören / Yeni Þafak, 3.10.2010
MEMLEKETTE adalet, yargý, yargý baðýmsýzlýðý
zaten sorunlu da... Askeri Yüksek Ýdare
Mahkemesi, terfileri hükümetçe “durdurulan”
üç generalle ilgili “yürütmeyi durdurma”
kararý verdi.
Dura durdura Türkiye ilerliyor iþte!
Ayný “Yüksek Ýdare”; beðenelim beðenmeyelim, ortada Anayasa degiþikliði olduðu
halde, YAÞ kararýyla yargýsýz atýlan subay ve
astsubaylarýn dönüþünde ise “yürütmeyi
yürütme” yanlýsý. Bunun özeti þu:
Sanýk olarak yargýlananýn orduda kalmasý
ve terfii mümkün! Ama sanýðý býrakýn,
yargýlanmayanýn þak diye atýlmasý hâlâ
mümkün!
Adý üstünde: “Askeri yargý.” Rütbe, emir
komuta, alt üst iliþkili “baðýmsýz” mercii!
Tabii “demokrat hükümet”, hele onun
“Gönül’lü asker” bakaný da seyirci!
Anayasa deðiþikliði yapýyorlar, ama zihniyet
deðiþikliði mümkün olmuyor.
Kendi çocuðu “bedelli” yapabilmiþ
Baþbakan, on binlerce baþka (ve çoðu epeyce
büyük!) çocuk için “sivil karar” veremiyor;
“Gönül’lü asker” ise ne YAÞ’a yaþ diyebiliyor,
ne kuruya kuru!
Ne yetkisini kullanýyor, ne kendisinin kullanýlmasýný engelleyebiliyor!
Bir zamanlar bir E General, ki gazetecilerin tutuklu olduðu davada, o serbest
sanýk, demiþ ki: “Astsubaylarýn yoðun oy
kullandýðý sandýklarda AKP çýktý. Rastgele
isim seçip ihraç etmeli.”
Buna da “Askeri yargý” derim iþte. Vecdi
Bey ise, “Askeri rehine”! Tabii onu “rehin”e
veren de, hem demokrat, hem devlet, hem
sivil, hem asker hükümet. Yoksa 8 yýldýr
sabret gönül nasýl olabilirdi!
Adalet:
“Askeri yargý” deyince; “adalet” epey geniþ,
taným. Maðdurun hakkýný arayabilmesi, o
hakkýn korunabilmesine dair.
Mesela, askeri savcýlýklar, “angarya” üstüne
ne yapýyor? Mesela, çok sayýda birlikten,
sözde “yeni haklar” kazandýlar diye, aylardýr
uzman çavuþlarýn günlerce eve gönderilmediði, birlikte yatýrýldýðý, bunun adeta “misilleme” gibi yapýldýðýna dair mesajlar geliyor.
Þimdi ben bunu; “angarya”nýn temel
olduðu askeri ve sivil kurumlara; angaryayý
makul gören piyasanýn hükümeti ile
medyasýný nasýl anlatayým!
Umur Talu / Habertürk, 3.10.2010
Anadilde eðitim
müfredat
meselesidir
Muradým, anadilde eðitim meselesinin baþta tevhid-i tedrisat olmak üzere baþka konularý da kaçýnýlmaz olarak toplumun gündemine getireceði meselesidir.
Anadilde eðitim sadece “Ali topu Ayþe’ye at” fiþini kürtçe ya da arapça yazmak deðildir.
Hatta “Ali topu Rojin’e at” fiþini kürtçe söylemek
de pek deðildir.
Anadilde eðitim bugünkü müfredatý tümüyle
kürtçeye, arapçaya çevirip kürt, arap çocuklara vermek ise karþýmýza dað gibi sorunlar çýkacak demektir. Kürt çocuklarý sabahlarý “Varlýðým türk varlýðýna armaðan olsun”u kürtçe mi söyleyecekler?
Arap çocuklara “Araplar bizi I. Dünya Harbinde
arkadan vurdular”ý arapça mý öðreteceðiz?
Kürtçe eðitim yapýlan okullarda türklerin Orta
Kürt çocuklarý sabahlarý “VarlýAs
ya’dan göç haritalarý sýnýflara kürtçe mi asýlacak?
ðým Türk varlýðýna armaðan olAklýma gelmiþ iken þunu da bir düþünelim desun”u Kürtçe mi söyleyecekler? rim: 2010 Türkiye’sinde artýk sýnýflara türkçe, kürtçe Orta Asya’dan göç haritalarý asmak yerine AB
haritalarý assak daha iyi bir iþ yapmýþ, çocuklarý daTürkiye’de sadece kürtler deðil, anadilleri türkçe ha anlamlý hedeflere yönlendirmiþ olmaz mýyýz?
Mesele bir üçgenin iç açýlarýnýn toplamýnýn yüz
olmayan baþka kesimler de anadilde eðitm görme
haklarýný bir temel hak olarak dile getirmeye baþla- seksen derece olduðunun farklý dillerde öðretilmesi
dýlar. Anadili türkçe olan kiþiler arasýnda da bu te- meselesini çok aþmaktadýr.
Temel mesele zaten senelerdir sýrýtan, çaðdýþý
mel hakký teslim eden kiþilerin sayýsý her geçen gün
kaldýðý konusunda akl-selim sahibi herkesin üzeartýyor.
Ama artýk bu anadilde eðitim meselesinin NA- rinde mutabýk olduðu müfredatý deðiþtirmek, çaðSIL yapýlacaðýnýn da detaylý bir biçimde tartýþýlmasý daþlaþtýrmak meselesidir.
Müfredatý buram buram etnisite kokan yaklagerekiyor.
þým
lardan arýndýrmak, anayasal vatandaþlýk kavraGörebildiðim kadarýyla henüz ortada daha böyle
bir çaba, hazýrlýk, planlama, anlamlý bir görüþ pek mýnýn ruhunu müfredata geçirebilmek meselesidir.
“Son Osmanlý padiþahlarý tembel, zevk ve sefa
yok. Tartýþmalar sadece “anadilde eðitim bir temel
haktýr” düzeyinde kalýrsa ilerleme saðlamak pek ko- düþkünü, egoist olduklarý için Osmanlý Ýmparatorluðu parçalandý” safsatasýný, saçmalýðýný tarih derslay görünmüyor.
Tartýþmanýn bu aþamasýnda çok sevdiðim for- lerinde çocuklara türkçe okutsan ne olur, kürtçe omülü bu kez de anadilde eðitim için kullanmak ge- kutsan ne olur?
Hatta bu saçmalýklarý kürt çocuklarý dil zorluðu
rekebilir: “Anadilde eðitim sadece anadilde eðitim
ne
deniyle daha az anlayabiliyorlar ve içselleþtiremidemek deðildir”.
Bunu derken asla meseleyi bölünme gibi saçma yorlar ise, “ne mutlu kürdüm diyene”.
Eser Karakaþ / Star, 3.10.2010
sapan paranoyalara taþýmak istemiyorum.
ANADÝLDE eðitim meselesi gerçekten karmaþýk bir
konu. Yazýmýn hemen baþýnda her yurttaþýn kendi
anadilinde eðitim görme hakkýnýn temel bir hak olduðunu teslim etmem lazým.
Bu temel hakký teslim ettikten sonra da baþka
tartýþmalara girmek lazým.
Yazýlý ve görsel basýndan konuya iliþkin tartýþmalarý yakýndan izlemeye gayret ediyorum.
‘‘
y seri ilânlar
ELEMAN
n LOGO KULLANAN Ön
Muhasebe bilen bayan
elemanlar alýnacaktýr.
Adres: Bayrampaþa/Mega
Center
Tel: 0532 716 71 67
ACÝLEN
Þirketimiz bünyesinde
stand elemanlarý,
sekreterler, Halkla iliþkiler
uzmanlarý, muhasebeciler
ve ofis içerisinde
çalýþacak elemanlar
alýnacaktýr.
Maaþ+SSK+Yemek+Servis
0(212) 452 51 52
0(212) 452 52 34
(0534) 689 80 46
(0537) 749 18 64
ÝÞ ARIYORUM
n KUYUMCUYUM, 6 yýllýk
deneyimim var, branþým
pres. Ýlginize teþekkür
ederim. Selçuk KUTAS
Tel: 0538 246 91 09
KÝRALIK
DAÝRE
n TÜRK-ÝÞ BLK. son
durakta bulunan caminin
iki bina ilerisi Altýnpark'a
çok yakýn bahçe kat 115
m2 3+1 yeni bina 500.TL
Nurullah ÖZER
(0533) 410 19 76
n 100 m2, 2+1, bina yaþý
16-20 arasý, 3 katlý, 3.kat,
doðalgaz sobalý 500 TL
0(212) 640 58 88
SATILIK
DAÝRE
n BAYRAMPAÞA
KARTALTEPE'de satýlýk
çok güzel daire 120 m2,
2+1, 3 katlý, 2.kat, doðalgaz (kombi) 165.000 TL
(0535) 231 11 96
n KARTALTEPE'de
SATILIK daire çok temiz
masrafsýz 80 m2, 2+1,
bina yaþý 5-10 arasý, 3
katlý, 3.kat, kat kaloriferli,
krediye uygun 80.000 TL
0(212) 640 58 88
n KARTALTEPE'de 100
m2, 2+1, bina yaþý 11-15
arasý, 3 katlý, zemin kat,
doðalgaz sobalý, krediye
uygun, 75.000 TL.
(0535) 231 11 96
n SATILIK KELEPÝR daire
120 m2, 2+1, bina yaþý 0, 13
katlý, 13.kat, doðalgaz
(kombi), krediye uygun
145.000 TL.
(0543) 902 18 36
n 60 m2, 1+1, bina yaþý 2630 arasý, 2 katlý, 2.kat
40.000 TL.
(0535) 231 11 96
n SULTANGAZÝ'de
kelepir 121 m2, gabari
12.50, müstakil parsel,
krediye uygun 180.000 TL.
0(212) 640 58 88
BARLA'da
Göl manzaralý 3 katlý
müstakil ev (Kemal Karta)
(0537) 464 41 31
n AKÇAOÐULLARI
ÝNÞAAT'tan 1+1'ler,
2+1'ler, 3+1'ler ve
dublexler Kurtköy'de,
Yakacýk'da, Gözdaðý'nda
% 30 peþin 40 ay vadeli
sýfýr faizli daireler.
0(216) 377 57 12
SATILIK
ARSA
n ARNAVUTKÖY'de
SAHÝBÝNDEN
300 m2 11.000 TL
500 m2 18.000 TL
300 m2 18.000 TL
400 m2 15.000 TL
imar alaný içerisinde 24
Ay taksitle arsalar
(0532) 717 09 75
0(212) 597 51 87 597 79 02
n YALOVA'da KELEPÝR
konut imarlý arsalar.
(0532) 615 29 16
n ORHANGAZÝ
MERKEZ'de imarlý
arsalar, birinci sýnýf tarým
arazileri.
(0532) 416 29 37
n ÝZNÝK'te BAHÇELER
parseller. Doða harikasý,
yatýrýmcýlara
7.000 TL,
847 m2
1512 m2 10.000 TL,
2.203 m2 13.000 TL
Yeniþehir Orhangazi
asfaltýna cepheli
5.000 m2 25.000 TL
0(212) 249 37 61
(0532) 400 82 85
VASITA
n 2006 STAREX panelvan
çok temiz vade takas
olur, 66.000 km, motor
hacmi, 1801-2000 cm3,
motor gücü 101-125 arasý,
gümüþ gri renkli, manuel
vites, dizel yakýt, takaslý,
ikinci el 12.500 TL.
(0543) 902 18 36
n 2006 GAZELLE sobol
çok temiz 44.500 km de
vade ve takas olur, gaz2752 model, 44500 km
de, motor hacmi 18012000 cm3, motor gücü
101-125 arasý, beyaz renk,
manuel vites, dizel yakýt,
takaslý, ikinci el 10.000 TL.
0(212) 640 58 88
ÇEÞÝTLÝ
n 50 m2 kelepir satýlýk
dükkân 30.000 TL.
0(212) 640 58 88
n ÇOK GÜZEL merkezi
yerde iþ yeri 90 m2 doðalgaz (merkezi) 100.000 TL.
(0543) 902 18 36
n ÝSKÂNLI KAT
mülkiyetli satýlýk iþyeri
150 m2, takaslý, 55.000 TL.
(0543) 902 18 36
n 200 m2, doðalgaz
(merkezi), iþ yeri
80.000 TL.
(0535) 231 11 96
n SATILIK ÝÞHANI kelepir
600 m2, 4 katlý, bina yaþý
21-25 yýl arasý, doðalgazlý
350.000 TL
0543 902 18 36
SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN
e-mail: [email protected]
Fax: 0 (212) 515 24 81
n DEVREN KÝRALIK
Þahin Mini Market
Zuhuratbaba Mahallesi
Türkiþ Caddesi No: 18/B
Bakýrköy/ÝSTANBUL
B.Köy
TC NO: 17278803196
n SATILIK KÝTAP
30.000 Kitap çeþidiyle
kitap konusunda her türlü
yardýmcý oluruz. Özellikle
bulamadýðýnýz kitaplar 2.
el (Baskýsý olmayan)
Kitaplar için Fatih Kozan
(0555) 414 66 11
n ÝHLAS ARMUTLU Tatil
Köyü'nde satýlýk
devremülk
(0539) 570 66 78
ZAYÝ
Ehliyetimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
Abdullah Ayhan
T. C. No: 6614 5122 052
9
YENÝASYA / 4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ
MAKALE
Haram þeylerin
açtýðý hasar
FIKIH GÜNLÜÐÜ
SÜLEYMAN KÖSMENE
[email protected]
www.fikih.info
0 505 648 52 50
Ýsmi mahfuz okuyucumuz: “Ha­ram­sev­mek­bi­ze­ne­le­re­mal­o­lur?­Genç­lik­te­ki­ha­ram­ve­gü­nah­ke­yif­le­rin­ha­ya­tý­mýz­da­yol­aç­tý­ðý­ka­yýp­lar­ü­ze­rin­de­du­rur­mu­su­nuz?­Me­se­lâ,­ha­fý­za
za­a­fý­na­ne­den­o­lur­mu?­Ne­den?”­­
Öm­rün­ ba­ha­rý­ o­la­rak­ te­lâk­ki­ e­di­len­ genç­lik,
Kur’ân­ na­za­rýn­da,­ e­ðer­ i­man­ ve­ if­fet­ i­çin­de­ ge­çer­se,­ â­hi­ret­ ha­ya­tý­nýn­ sa­ba­hý­ hük­mün­de­dir.­ Ýf­fet­ ve­ is­ti­ka­met­ i­çin­de­ geç­me­di­ði­ tak­dir­de­ i­se,
genç­lik­çok­ký­sa­dýr.­Bir­fýr­tý­na­ka­dar­ça­buk,­hýz­lý
ve­he­ye­can­la­a­kar,­e­ser,­ge­çer,­gi­der.­
Genç­lik­ha­ya­tý­nýn­ça­buk­gi­de­ce­ðin­den­as­la­þüp­he
e­dil­me­me­si­ge­rek­ti­ði­ni;­yaz’ýn­gü­ze­ve­ký­þa­yer­ver­me­si­ve­gün­dü­zün­ak­þa­ma­ve­ge­ce­ye­dö­nüþ­me­si­ke­sin­li­ðin­de,­genç­li­ðin­de­ye­ri­ni­ih­ti­yar­lý­ða­ve­ö­lü­me
bý­ra­ka­ca­ðý­ný­be­yan­e­den­Üs­tad­Be­dî­üz­za­man­Sa­îd
Nur­sî­Haz­ret­le­ri;­fa­ni­ve­ge­çi­ci­genç­li­ðin­is­ti­ka­met
da­i­re­sin­de­if­fet­le­hay­ra­sevk­e­dil­me­si­ha­lin­de­o
genç­lik­le­e­be­dî­bir­genç­lik­ka­zan­ma­nýn­müm­kün­o­la­ca­ðý­ný,­bü­tün­se­ma­vî­ki­tap­la­rýn­ve­bü­tün­pey­gam­ber­le­rin­bu­nu­müj­de­et­tik­le­ri­ni­kay­de­der.­
Üs­t ad­ Sa­î d­ Nur­s î­ Haz­r et­l e­r i­n e­ gö­r e,­ gü­z el
genç­lik­ ni­me­ti­ gayr-i­ meþ­rû­ se­fâ­het­ ve­ ha­ram
ke­yif­ler­i­çin­sarf­e­dil­di­ði­tak­dir­de;­i­ki­si­â­hi­ret­ha­ya­týn­da,­ al­tý­sý­ da­ dün­ya­ ha­ya­týn­da –he­men- ol­mak­ü­ze­re­se­kiz­a­çý­dan­kay­be­dil­miþ­o­lur:
­hi­ret­te­ki­ka­yýp­lar­þun­lar­dýr:
1-­Â­hi­ret­mes’û­li­ye­ti.­Ha­ram­genç­lik­ke­yif­le­ri,­töv­be­e­dil­me­di­ði­tak­dir­de,­Mah­þer­de­ve­Mah­ke­me-i
Küb­ra’da­ge­ri­ye­dö­nüþ­süz­piþ­man­lýk­la­ra­sebep­o­lur.
Çün­kü­Ce­nâb-ý­Al­lah­ver­di­ði­ni­met­le­rin­he­sa­bý­ný
so­rar.­Ha­ram­lar­la­iç­i­çe­ge­çi­ril­miþ­þü­kür­süz­bir
genç­lik­o­ra­da­bi­ze­an­cak­mah­cu­bi­yet­ge­ti­rir,­yü­zü­mü­zü­ký­zar­týr,­ba­þý­mý­zý­ye­re­eð­di­rir.­­
2-­ Ka­bir­ a­za­bý­ di­ðer­ bir­ uh­re­vî­ ka­yýp­týr. Ha­ram­ve­gü­nah­la­ö­rül­müþ­bir­genç­lik,­ka­bir­a­za­bý­ný­da­dâ­vet­e­der.­­
Dün­ya­da­ki­ka­yýp­lar­i­se­þun­lar­dýr:
1-­Ha­ram­lez­ze­tin­i­çin­de­bu­lu­nan;­bu­lez­ze­tin­bit­me­sin­den­ge­len­“te­es­süf”­a­cý­sý­ve­so­na­er­me­sin­den
do­ðan­“hü­zün”­be­lâ­sý,­yü­re­ði­mi­zi­de­rin­den­ya­kar.
Çün­kü­lez­ze­tin­he­lâl­ol­ma­sý­i­çin­a­lýn­te­ri­har­car­sak,
bu­a­lýn­te­ri­ve­hak­e­diþ­ma­ne­vî­þü­kür­hük­mü­ne­ge­çer;­gö­rü­nüþ­te­bit­se­de,­Al­lah’ýn­ha­zi­ne­sin­de­de­va­mý
var­dýr!­Þük­re­di­len­her­ni­met,­bir­Cen­net­ni­me­ti­dir;
bit­me­yen­bir­ha­zi­ne­den­ge­lir,­bit­me­yen­bir­ha­zi­ne­ye
gö­tü­rür.­Fa­kat­þü­kür­süz­ve­ha­ram­lez­zet­ler,­-sa­de­ce
gö­rün­dü­ðü­ka­dar­ol­du­ðun­dan- ça­buk­bi­ter­ler.­Bi­tiþ
e­le­mi­i­se,­lez­ze­tin­ver­di­ði­ke­yif­ten­çok­da­ha­a­cý­dýr.
Ýn­sa­ný­mad­dî-ma­ne­vî­yý­kar,­pe­ri­þan­e­der.
2-­Ha­ram­lez­zet;­kul­hak­ký­ný­ih­lâ­le­ve­baþ­ka­sý­nýn­hak­ký­ný­çið­ne­me­ye­da­ya­ný­yor­i­se,­Al­lah’ýn­a­da­le­ti­ ge­re­ði­ bu­na­ kar­þý­lýk­ ge­len­ dün­ye­vî­ be­del
—uh­re­vî­ taz­mi­na­tý­ ha­riç—,­ ay­rý­ bir­ ce­za­ tak­di­ri
o­la­rak­en­bek­len­me­dik­za­man­da­ka­pý­mý­zý­ça­lar.
Bu­ra­da,­“E­den,­bu­lur!”,­“e­ken,­bi­çer”­ku­ra­lý­iþ­ler;
bu­ da­ bi­zi­ mah­ve­der.­ He­lâl­ lez­zet­ler­ i­se,­ ken­di
hak­kýn­ ve­ a­lýn­ te­rin­ ol­du­ðun­dan,­ böy­le­ bir­ a­cý
son­dan­mu­af­týr.­
3-­ Ha­ram­ lez­ze­tin­ i­çin­de­ “kýs­kanç­lýk”­ e­le­mi
var­dýr.­ Ta­þýn­maz,­ çe­kil­mez,­ da­ya­nýl­maz;­ ço­ðu
za­man­teh­li­ke­li­o­lay­la­ra­da­sebep­o­lur.­He­lâl­lez­zet­ler­i­se,­“hak”­e­sa­sý­ü­ze­ri­ne­ku­rul­du­ðun­dan,­ö­zün­de­ bu­ e­le­me­ yol­ ve­re­cek­ bir­ boþ­luk­ ve­ tat­min­siz­lik­bu­lun­maz.­­
4-­Ha­ram­lez­ze­tin­i­çin­de­“ay­rý­lýk”­e­le­mi­var­dýr.
Her­dün­ye­vî­ke­yif­ve­lez­zet­te­var­o­lan­“ay­rý­lýk­ve
fi­rak”­ a­cý­sý;­ lez­ze­ti­ ve­ key­fi­ sý­fý­ra­ in­di­re­cek­ bo­yut­ta­in­san­ru­hun­da­tah­ri­bat­ya­par.­He­lâl­lez­zet­ler­de­i­se,­Al­lah’ýn­iz­niy­le­Cen­net­te­tek­rar­ka­vuþ­ma­ ger­çek­le­þe­ce­ði­ i­çin;­ dün­ya­ i­ti­ba­riy­le­ ay­rý­lýk
ol­sa­da,­e­be­dî­ay­rý­lýk­yok­tur.
5-­ Ha­ram­ lez­ze­tin­ ta­bi­a­týn­da­ mu­ka­be­le­ gör­me­mek,­kar­þý­lýk­bul­ma­mak­ve­iç­ten­se­vil­me­mek
e­lem­var­dýr.­He­lâl­lez­zet­ler­i­se;­ö­zün­de­hak­ih­lâ­li
ol­ma­dý­ðýn­dan­ ve­ kar­þý­lýk­lý­ ne­za­ket­ ve­ say­gý­yý­ e­sas­al­dý­ðýn­dan,­bu­e­lem­ler­den­mu­af­týr.­­­
6-­ Ha­ram­ lez­zet­ler,­ in­san­ ru­hu­ ü­ze­rin­de­ tah­rip­kâr­dýr­lar.­Ru­hu­boþ­lu­ða­a­tar,­kal­bi­að­la­týr,­vic­da­ný­sýz­la­týr,­ha­fý­za­mý­zý­za­a­fi­ye­te­uð­ra­týr,­duy­gu­la­rý­ yýp­ra­týr,­ in­sa­ný­ bu­nal­týr.­ He­lâl­ lez­zet­ler­ i­se,
Al­lah’ýn­ver­di­ði­bir­iz­ne­ve­mü­sa­a­de­ye­da­yan­dý­ðýn­dan;­ bün­ye­sin­de­ böy­le­ ru­hî­ tah­rip­le­re­ yol­ a­çan­un­sur­lar­ta­þý­maz.­
Bü­tün­bu­e­lem­ler,­a­cý­lar­ve­a­rý­za­lar;­ha­ram­ke­yif­ler­den­ge­len­cüz’î­lez­zet­le­ri­ze­hir­li­bir­bal­hük­mü­ne­in­dir­mek­te­dir.­Oy­sa­bü­tün­ha­ram­lez­zet­le­rin­mu­a­di­li,­he­lâl­da­i­re­de­mev­cut­tur.­He­lâl­da­i­re­si­ ge­niþ­tir;­ key­fe­ kâ­fi­ ge­lir.­ Ha­ra­ma­ gir­me­ye­ hiç
lü­zum­yok­tur.­Al­lah’ýn­e­mir­le­ri­i­se­az­dýr.1
Ha­fý­za­mý­za­al­mak­is­te­di­ði­miz­ko­nu­la­rýn­ka­lý­cý­ol­ma­sý­ný­sað­la­mak­i­çin­muh­te­lif­me­tot­lar­de­ne­mek­ten­çe­kin­me­me­li­yiz.­Me­se­lâ­yor­gun­bir­ak­þam­vak­ti
ha­fý­za­mý­za­al­ma­ya­güç­ye­ti­re­me­di­ði­miz­bir­ko­nu­yu,
sa­kin­ve­din­len­miþ­bir­di­ma­ða­u­laþ­tý­ðý­mýz­sa­bah
vak­tin­de­al­mak­müm­kün­o­la­bi­lir.­
Dipnot:
1- Þuâlar, s. 186; Asâ-yý Mûsâ, s. 22; Sözler, s. 33.
Bediüzzaman 50 yýl aradan sonra Urfa’da
uð­ra­dý.­ E­me­vi­ye­ Ca­mi­in­de­ bu­lu­nan­ nu­ra­nî
ce­ma­at­le­ se­lâm­laþ­tý.­ Dok­san­ do­kuz­ yýl­ ön­ÞERÝF GÜNDÜZ
ce­ki­hut­be­si­ni­so­ran­la­ra­e­lin­de­ki­ki­ta­bý­gös­te­rip­Mar­din’e­gel­di­ðin­de­“TIR'ýn”­ay­rýl­mak
Þerif Gündüz [email protected]
ü­ze­re­ol­du­ðu­nu­gör­dü.­Ay­rý­lýk­zor­ol­du,­a­ma­ yo­la­ za­ma­nýn­da­ çý­kýl­dý;­ Ký­zýl­te­pe’de­ a­ha­li­nin­sev­gi­gös­te­ri­le­ri­a­ra­sýn­dan­Vi­ran­þe­e­d i­ü z­z a­m an­ Tý­r ý”­ dün­ Bat­- hir’e­ u­la­þa­cak­ ve­ bu­ra­da­ Cey­lan­pý­nar­ Cad­man’dan­ Di­yar­be­kir­ ve­ Mar­din’e de­sinde­sa­at:­10.00’da­de­ðer­li­Ta­hir­Ün­ver­gel­miþ­ti.­Ha­ni­“sa­yý­lý­gün­ler,­sa­at­- di­ “Van’dan­ ge­len­ me­saj­la­rý”­ Vi­ran­þe­hir­li­ler­ tez­ ge­çer”­ der­ler­ ya,­ ay­nen­ öð­le­ ol­du. ler­le­ pay­laþ­týk­tan­ son­ra,­ Þan­lý­ur­fa’ya­ doð­ru
Bu­ra­da­ plan­la­nan­ sü­re­ he­men­ geç­ti.­ Mi­sa­- yo­la­ de­vam­ e­di­le­cek­tir.­ Yol­da­ ce­nup­ ta­ra­fir­per­ver­Mar­din­li­ler­da­ha­faz­la­kal­ma­la­rý­ný fýn­da­Ak­ça­ka­ya,­Har­ran,­Cey­lan­pý­nar­ve­­þi­is­te­dik­le­ri­hal­de­ko­or­di­na­tör­Þe­ner­Bey,­te­- mal­ ta­ra­fýn­da­ i­se,­ Si­ve­rek,­ Hil­van,­ Bo­za­va,
bes­süm­le­ “Prog­ra­mýn­ ak­sa­ma­ma­sý­ i­çin­ iz­- Sam­sat,­ Kâh­ta­ ve­ A­dý­ya­man’a­ te­bes­süm­le
ni­ni­zi­ is­ti­yo­ruz”­ di­ye­rek­ yol­cu­luk­ ha­zýr­lýk­- el­ sal­la­dýk­tan­ son­ra­ Pey­gam­ber­ler­ Þeh­ri,
Hz.­E­yüp’un­(as)­sab­rý,­Hz.­Ýb­ra­him­(as)­ha­la­rý­ný­baþ­lat­tý.
Git­me­den­ sa­ba­hýn­ bu­ tat­lý­ vak­tin­de­ Be­- li­li­ye­ti­ne­ be­þik­lik­ e­den­ “þan­lý”­ in­san­la­rýn
di­üz­za­man­son­kez­Mar­din­Ka­le­sin­den­ha­- me­kâ­ný,­Þan­lý­ur­fa’ya­ge­le­cek­tir.­Bu­Þan­lý­ur­ya­len­et­ra­fa­doð­ru­ba­kýn­dý:­Bu­lut­la­rýn­ci­var fa’ya­ ge­liþ­ bir­ mi­lât­ o­la­cak.­ E­vet,­ tam­ bir
þe­hir­ler­den­ge­tir­di­ði­se­lâ­mý­al­dý­ve­o­yer­le­re mi­lât.­Ö­lü­mün­den­tam­el­li­yýl­son­ra­bu­ra­ya
doð­ru­ yö­nel­di;­ Nu­say­bin,­ Ö­mer­li,­ Sa­vur, gel­miþ­o­la­cak­týr.­Hem­de­gel­me­si­ni­is­te­me­Ger­cüþ,­ Ha­san­keyf,­ Dar­ge­çit,­ Mid­yat,­ Ciz­- yen­zor­ba­la­ra­rað­men!
Din­len­di­ðin­de­in­sa­ný­de­rin­den­in­ci­ten­ve
re,­ Þýr­nak,­ Per­va­ri,­ Hak­kâ­ri,­ Bey­tüþ­þe­bap,
U­lu­de­re,­ Çu­kur­ca’dan­ son­ra­ “Mi­sak-i­ Mil­lî in­san­lýk­hu­kuk­ta­ri­hin­de­çok­az­em­sa­li­bu­sý­nýr­la­rý­i­çe­rin­de”­bu­lu­nan­Za­ho,­Er­bil,­Sü­- lu­nan­bir­tra­je­di­nin­bir­ne­v'î­rö­van­þý­gi­bi­o­ley­ma­ni­ye,­Mu­sul­ve­Ker­kük’e­git­ti.­Ý­ma­m-ý la­cak.­ Bi­lir­si­niz,­ a­ma­ ye­ri­ gel­miþ­ken­ bi­raz
A­za­m'ýn­Tür­be­si­ni­Bað­dat'ta­zi­ya­ret­et­ti,­a­- an­lat­mak­ zo­run­da­ ka­la­ca­ðým.­ Ha­ni­ öl­me­ma­bu­mez­hep­i­ma­mýmý­za­kar­þý­boy­nu­bü­- den­ ön­c e­ has­t a­ ya­t a­ð ýn­d a­ ol­d u­ð u­ hal­d e,
kül­dü.­ Çün­kü­ 12­ Ni­san­ 2004­ yý­lýn­da­ iþ­gal­ci dev­let­ er­kân­la­rý­ o­nun­ Ur­fa’dan­ Is­par­ta’ya
ABD­as­ker­le­ri­nin­tah­rip­et­tik­le­ri­tür­be­de­ki ge­ri­ dön­me­si­ni­ ýs­rar­la­ is­ti­yor­du.­ Ta­le­be­si
Bay­ram­Yük­sel­A­ða­be­yin­ö­lüm­a­nýn­da­ki­þu
vah­þe­ti­bi­re­bir­gör­dü.­
Bu­ra­dan­bir­hay­li­duy­gu­lu­ay­rýl­dý.­Ka­mýþ­- ha­tý­ra­sý­çok­ma­ni­dar­dý:
“Bir­den­ i­ki­ si­vil­ po­lis­ me­mu­ru­ gel­di.­ Ba­lý,­Der­be­si­ye,­Ha­lep,­Bey­rut,­Ka­hi­re,­Fi­lis­tin
ve­ da­ha­ ö­te­le­ri­ te­ma­þa­ e­dip,­ Mek­ke-i­ Mü­- na;­ ‘Þo­för­ ne­re­de,­ ha­zýr­la­nýn­ gi­de­cek­si­niz’
ke­re­me'de­ta­vaf­yap­tý­ve­Rav­za-i­Mu­ta­hha­- de­di.­ Ben­ de;­ ‘Üs­ta­dý­mýz­ has­ta’­ di­ye­ ko­nu­ra­da­ Hz.­ Pey­gam­be­rin­ (asm)­ kab­ri­ni­ ha­ya­- þur­ken­ on-on­ bir­ res­mî­ ve­ si­vil­ po­lis­ da­ha
len­ zi­ya­ret­ et­tik­ten­ son­ra­ dö­nüþ­te­ Þam’a gel­di­ler,­ ‘Ha­zýr­la­nýn­ he­men,­ Is­par­ta’ya­ gi­-
“B
de­c ek­s i­n iz’­ de­d i­l er.­ Ben­ de;­ ‘Üs­t a­d ý­m ý­z a
söy­le­ye­yim’­ de­dim.”­ (De­va­mý:­ N.­ Þa­hi­ner,
Son­Þa­hit­ler,­3.­Cilt)
Ya­rým­ yüz­ yýl­ ön­ce,­ tak­vim­ yap­rak­la­rý­nýn
23­Mart­1960­Çar­þam­ba­yý­(Hic­rî­1379) gös­ter­di­ði­ ve­ Ra­ma­zan’ý­n­ 25’in­ci­ gü­nü,­ Sa­at
03.00'de­Is­par­ta’dan­bu­ra­ya­has­ta­ha­li­i­le­ge­len­ ve­ “Bu­ra­da­ ö­le­ce­ðim”­ de­di­ði­ Be­di­üz­za­ma­nýn,­Ý­pek­Pa­las­O­te­li­'nin­27­no­lu­o­da­sýn­da­ ve­fat­ et­ti­ði­ bu­ þeh­re­ ge­li­þi­nin­ üs­tün­den
bu­ka­dar­za­man­geç­me­si­ve­yu­ka­rý­da­ki­bas­ký­la­rýn­ ol­du­ðu­ me­kân­lar­da­ bu­lun­ma­sý­ ma­ni­dar­dýr.­ As­lýn­da­ da­ha­sý­ da­ var.­ Ve­fat­tan
son­ra­te­re­ke­si­i­çin­tu­tu­lan­tu­ta­nak­tan­son­ra
o­nu­da­an­la­ta­ca­ðýz:­E­vet,­ve­fa­týn­da­Be­di­üz­za­ma­n’a­a­it­o­lan­mal­te­re­ke­sin­de:
“Cüb­be,­ sa­rýk,­ ib­rik,­ pa­muk­lu­ ça­ma­þýr,
las­tik­ a­yak­ka­bý­ ve­ 20­ TL,”­ hep­si­ bu­ ka­dar.
“Dün­ya­i­le­bir­ba­ðý­ol­ma­yan”­bi­ri­i­le­bütün
dev­let­ ve­ hü­kü­met­ er­kân­la­rý,­ en­ a­cý­maz­sýz
þe­kil­de­ mü­ca­de­le­ e­di­yor­du.­ Ken­di­ ta­bi­ri­ i­le
“Mem­le­ket­ mem­le­ket­ sür­gü­ne­ yol­lan­dým.
Mem­le­ket­ zin­dan­la­rýn­da­ ay­lar­ca­ ih­ti­lât­tan
me­ne­dil­dim,­ de­fa­lar­ca­ ze­hir­len­dim,­ tür­lü
tür­lü­ha­ka­ret­le­re­ma­ruz­kal­dým.­Za­man­ol­du­ki,­ha­yat­tan­bin­de­fa­zi­ya­de,­ö­lü­mü­ter­cih­ et­tim.­ E­ðer­ di­nim­ in­ti­har­dan­ be­ni­ me­net­me­sey­di,­ bel­ki­ bu­gün­ Sa­id­ top­rak­lar­ al­týn­da­çü­rü­müþ­git­miþ­ti.”­(De­va­mý,­Ta­rih­çei­ Ha­yat,­ Sh:­ 543) de­dir­te­cek­ ka­dar­ zu­lüm
gör­müþ­tü.­An­la­þý­lan­bu­bir­mad­dî­dâ­vâ­nýn
mü­ca­de­le­si­ de­ðil;­ kâ­i­na­tý­ ve­ dün­ya­yý­ sa­ran
bir­ul­vî­ha­ki­ka­tin­mü­ca­de­le­si­i­di.
Sað­lý­ðýn­da­ ve­ ö­lü­mün­de­ Ur­fa’da­ kal­ma­sý
is­ten­me­yen­Be­di­üz­za­man,­Ha­lil-ül­Rah­man
der­gâ­hý­na­def­ne­dil­dik­ten­tam­110­gün­son­ra­ 27­ Ma­y ýs­ Ýh­t i­l âl­c ilerinin­ em­r iy­l e,­ 12
Tem­m uz­ 1960’da,­ ge­c e­ ya­r ý­s ý­ Be­d i­ü z­z a­-
BEDESTEN
Seçim ittifaklarý
M. LATÝF SALÝHOÐLU
[email protected]
u­man­Kur­tul­muþ'un­e­ki­biy­le­bir­lik­te­Sa­a­det­Par­ti­sin­den­ay­rýl­ma­sý,­ u­zun­ za­man­dýr­ per­de­ al­týn­da
yü­rü­tü­len­ ye­ni­ si­ya­sî­ denk­lem­le­rin­ þe­kil­len­me­si­ni­da­ha­da­hýz­lan­dý­ra­cak­gi­bi
gö­rü­nü­yor.
N
Tarihin yorumu
Ye­ni­ o­luþ­tu­ru­la­cak­ si­ya­sî­ denk­lem­le­ri,
þim­di­lik­ kay­dýy­la­ "se­çim­ it­ti­fak­la­rý"­ ma­hi­ye­tin­de­gör­mek­ve­o­þe­kil­de­yo­rum­la­mak­da­müm­kün.
Tür­ki­ye'ye­em­sâl­ül­ke­le­rin­he­men­hiç
bi­rin­de­gö­rül­me­yen­yüz­de­10'luk­se­çim
ba­ra­jý,­12­Ey­lül­dar­be­ci­le­ri­ne­a­it­bir­key­fî
ta­sar­ru­fun­ha­len­de­vam­et­ti­ði­ni­gös­te­ri­yor.
"De­mok­ra­si­mü­ca­de­le­si­ve­ri­yo­ruz"­di­ye
or­ta­lý­ðý­ vel­ve­le­ye­ ve­ren­le­rin,­ "12­ Ey­lül­ i­le
he­sap­la­þý­yo­ruz"­ di­yen­le­rin,­ ön­ce­lik­le­ bu
a­yý­bý­or­ta­dan­kal­dýr­ma­la­rý­ge­re­ki­yor­du.
4 Ekim 1853
Osmanlý'yý tüketen Kýrým Harbi
smanlý hakimiyeti altýndaki topraklarý türlü bahanelerle iþgal eden
Rusya'ya karþý, 4 Ekim 1853'te savaþ ilân edildi.
Çok geniþ bir bölgeyi ihtiva etmesine
raðmen, nirengi nokta teþkil etmesi
sebebiyle, bu savaþ "Kýrým Harbi" ismiyle tarihe geçti.
Görünürde Osmanlý ile müttefik, Rusya'ya muhalif görünen Fransa ve Ýngiltere, esasýnda Osmanlý'ya tarihinin en
büyük ihanet darbelerinden birini vurdular. Osmanlý'yý bitirme, tükenme
noktasýna getiren korkunç meblâðda
bir borç yükü altýna soktular.
***
Osmanlý Devleti, tarihinin en aðýr yenilgisini ve en büyük kaybýný, gerçi Rusya ile giriþtiði meþhûr "93 Harbi"nde
yaþadý. (1878)
Ancak, bu dehþetli maðlûbiyetin en
mühim sebeplerinden biri, o tarihten
yaklaþýk yirmi beþ sene evvel yine Rusya
ile tutuþmuþ olduðu "Kýrým Harbi" dolayýsýyla dûçâr olduðu maddî–mânevî zarar, ziyan ve tâkatsizlik halidir.
Osmanlý Devleti, bu dönemde Kýrým,
Balkan ve Kafkas bölgelerinde uðradýðý
büyük toprak zayiatýnýn yaný sýra, Kýrým
Harbi sebebiyle tarihinin en aðýr borç
yükü altýna girdi.
Öyle ki, son taksidi 1954'te ancak ödenebilen tam yüz yýllýk o lânetli "Düyûn–u
umumiye"nin baþlangýcý dahi, gidip Kýrým Harbinin borçlarýna dayanmaktadýr.
Rusya'nýn mütecâviz politikalarýna
karþý, Ýngiltere, Fransa, hatta bir ölçüde
Ýtalya, Osmanlýya taraf görünüyordu.
Oysa, onlarýn asýl maksadý, Osmanlý'ya yardým etmek deðil, kendi menfa-
O
1853–56 yýllarý arasýnda yaþanan Kýrým Harbine dair yerli–yabancý pekçok eser yayýnlandý.
atlerine dokunan Rus yayýlmacýlýðýnýn
önünü kesmekti.
Asýl maksatlarý böyle olunca, Osmanlý'nýn yanýnda ciddî ve samimî bir mücadele politikasý sürdürmediler. Savaþ boyunca kendilerini ve biribirlerini koruyup
kolladýlar; ancak, Osmanlý kasýp kavuran
savaþ alevlerini söndürmek bir yana, o
ateþin üzerine yüksek faizli borçlandýrma körüðüyle gittiler.
Savaþta büyük toprak kaybýna uðrayan Osmanlý Devletine öylesine aðýr bir
fatura ile yüklendiler ki (1854), o borç
ancak yüz senede ödenebildi.
Ne­var­ki,­"si­ya­sî­men­fa­at"i­e­sas­al­dýk­la­rýn­dan,­bu­ba­raj­li­mi­ti­ne­hiç­do­kun­ma­dý­lar,­ do­kun­mak­ i­çin­ en­ u­fak­ bir­ te­þeb­büs­te­da­hi­bu­lun­ma­dý­lar.
Oy­sa,­ bu­ yük­sek­ ba­raj­ li­mi­ti­ yü­zün­den,­mil­yon­lar­ca­seç­me­nin­ter­cih­ve­i­ra­de­hak­ký­he­ba­e­di­li­yor.
Yüz­de­10'un­al­týn­da­oy­a­lan­par­ti­le­rin
Mec­lis­dý­þýn­da­kal­ma­sý­bir­ya­na,­mil­yon­lar­ca­ va­tan­da­þýn­ o­yu­ da­ "Na­sýl­sa­ bi­zim
par­ti­ ka­zan­maz"­ var­sa­yý­mýy­la,­ is­ten­me­yen­baþ­ka­par­ti­le­rin­he­sa­bý­na­ge­çi­y­or.
Bu­i­se,­bâ­riz­bir­hak­sýz­lýk,­hat­ta­bir­hak­kýn­ gas­pe­dil­me­si­ mâ­nâ­sý­ný­ ta­þý­dý­ðý­ gi­bi,
ay­ný­ za­man­da­ de­mok­ra­si­mi­zin­ bir­ a­yý­bý
o­la­rak­var­lý­ðý­ný­e­lân­de­vam­et­ti­ri­yor.
Bu­ hak­sýz­ ve­ a­yýp­lý­ du­rum­ kar­þý­sýn­da,
mev­cut­ par­ti­le­rin­ ço­ðu­ is­ter­ is­te­mez­ bir
"se­çim­it­ti­fa­ký"na­git­me­ye­mec­bur­dur.
*­*­*
Baþ­ka­ par­ti­ler­le­ bir­ se­çim­ it­ti­fa­ký­ yap­ma­ ih­ti­ya­cý­ný­ duy­ma­yan­ tek­ par­ti,­ ik­ti­dar­da­ki­AKP'­dir.
Ý­kin­ci­sý­ra­da­ki­a­na­mu­ha­le­fet­par­ti­si­da­hil,­di­ðer­par­ti­le­rin­ta­ma­mý­Ha­zi­ran­a­yýn­da­ya­pýl­ma­sý­dü­þü­nü­len­ge­nel­se­çim­ler­de
it­ti­fak­kur­ma­i­hti­ya­cý­ný­duy­mak­ta­dýr.
Zi­r a,­ a­n a­ mu­h a­l e­f et­t e­k i­ CHP'in­ bir
ba­r aj­ prob­l e­m i­ ol­m a­s a­ bi­l e,­ ö­z el­l ik­l e
Do­ðu­ ve­ Gü­ney­do­ðu­ Böl­ge­le­rin­de­ di­be
vur­du­ðu,­ es­ki­ de­yim­le­ "sý­fý­ra­ mün­cer"
ol­d u­ð u­ i­ç in,­ o­n un­ da­ se­ç im­ it­t i­f a­k ý­n a
þid­det­le­ ih­ti­ya­cý­ var.­ Ak­si­ hal­de,­ o­ böl­ge­ler­den­ mil­let­ve­ki­li­ çý­ka­ra­bil­me­si­ im­kân­sýz­gö­rü­nü­yor.
Ö­te­ yan­dan,­ MHP'nin­ de­ cid­dî­ mâ­nâ­da­ bir­ ba­raj­ so­ru­nuy­la­ kar­þý­ kar­þý­ya
bu­l un­d u­ð u,­ son­ ya­p ý­l an­ an­k et­l er­d en
an­la­þý­lý­yor.
Sý­ra­da­ki­ di­ðer­ par­ti­ler­den­ SP­ bö­lün­dü
ve­ bö­lü­nen­ her­ i­ki­ ta­raf­ da­ baþ­ka­la­rýy­la
bir­ se­çim­ it­ti­fa­ký­ a­ra­yý­þý­na­ gir­me­ ih­ti­ya­cý­ný­du­ya­cak­lar­dýr.
Ke­za,­BDP,­DP,­BBP­de­öy­le...
*­*­*
Se­çim­ it­ti­fa­ký,­ en­ ge­niþ­ þek­liy­le­ 1991
ge­nel­se­çim­le­rin­de­uy­gu­lan­dý.­Er­ba­kan,
Tür­k eþ­ ve­ E­d i­b a­l i'nin­ li­d er­l i­ð in­d e­k i
par­ti­ler—sýrf­ ba­raj­ yü­zün­den—se­çi­me
tek­ par­ti­ ça­tý­sý­ al­týn­da­ gir­di­ler;­ son­ra,
Mec­lis'te­ yi­ne­ ay­rý­lýp­ par­ti­le­ri­nin­ ba­þý­na­geç­ti­ler.
Mev­c ut­ si­y a­s î­ tab­l o­ ve­ ye­n i­ sü­r eç­t e
ya­þa­nan­ ge­liþ­me­ler,­ yak­la­þan­ ge­nel­ se­çim­den­ ön­ce­ sür­priz­ it­ti­fak­la­rýn­ ku­ru­la­ca­ðý­ný­gös­te­ri­yor.
Tür­k i­y e'de­ yüz­d e­ 10'luk­ ba­r aj­ gi­b i
bir­ "de­m ok­r a­s i­ a­y ý­b ý"­ var­ i­k en,­ zýt­ ta­ban­lý­ par­ti­le­rin­ bi­le­ a­ra­la­rýn­da­ an­la­þýp
bir­"se­çim­it­ti­fa­ký"­kur­ma­la­rýn­da­ga­rip­se­ne­cek­bir­þey­ol­ma­sa­ge­rek.
man’ýn­ bu­ra­da­ki­ kab­ri­ par­ça­la­nýr,­ na’þý­ as­ke­rî­bir­u­çak­la­Is­par­ta­is­ti­ka­me­ti­ne­gö­tü­rü­lür­ “ka­de­rin­a­da­le­ti­ve­be­þe­rin­zul­mün­den”
son­r a­ Üs­t a­d ýn­ sað­l ý­ð ýn­d a­ me­z a­r ý­n ýn­ giz­l i
kal­ma­sý­ný­is­te­yip,­yaz­dý­ðý­þu­i­fa­de­ler­ta­hak­kuk­ e­der­ ve­ ta­le­be­le­ri­ o­nun­ bu­ va­si­ye­ti­ni
çok­da­ha­i­yi­an­lar:­
“Yý­kýl­mýþ­bir­me­za­rým­ki,­yý­ðýl­mýþ­týr­i­çin­de­
Sa­îd’den­yet­miþ­do­kuz­em­vat,­b­â­sam­a­lâ­ma
Sek­se­nin­ci­ol­muþ­tur­me­za­ra­bir­me­zar­taþ­
Be­ra­ber­að­lý­yor­hüs­ran-ý­Ýs­lâ­ma­“
Ýþ­te­bu­gün­ken­di­si,­tam­ya­rým­a­sýr­ön­ce
ve­fa­týn­da­ def­ne­dil­di­ði­ me­za­rý­nýn­ bu­lun­du­ðu­bu­me­kâ­na­ge­le­cek­ve­o­gün­den­bu­gü­ne
ka­dar­ bu­ra­ya­ ge­lip­ Fa­ti­ha­lar,­ Ya­sin-i­ Þe­rif­ler­ ve­ Kur’ân-ý­ Ke­rim­ i­le­ mev­lit­ o­ku­yan­la­rýn­ et­tik­le­ri­ du­â­la­rýn­ ce­min­den­ hâ­sýl­ o­lan
se­v a­b ý,­ ev­v e­l a­ Hz.­ Pey­g am­b e­r i­m iz­ (asm)
ruh­la­rý­na­ ve­ geç­miþ­ ehl-i­ i­man­ i­le­ bütün
Nur­ Ta­le­be­le­ri­nin­ de­ ruh­la­rý­na­ he­di­ye­ et­tik­ten­son­ra,­ma­ða­ra­da­Hz.­E­yüb’ün­ne­bi­li­ði­ni,­ der­gâh­ta­ Hz.­ Ýb­ra­him’in­ dost­lu­ðu­nu
te­fek­kür­e­de­cek,­man­cý­nýk­ta­za­lim­le­rin­zul­mü­ne­sert­bir­tep­ki­gös­te­re­rek:­ “Za­lim­ler­i­çin­ ya­þa­sýn­ ce­hen­nem!” de­yip­ “Ey­ Kürt­ler
ve­Türk­ler!­Þim­di­bir­mi­ting­yap­sam…”­hi­tap­la­rý­i­le­bütün­Þan­lý­ur­fa­se­ma­la­rýn­da­se­si­ni­i­þit­tir­dik­ten­son­ra,­A­bi­de­Par­ký­AVM­ö­nü­ (Es­ki­ YÝMPAÞ) Mev­ki­in­de­ bu­ coþ­ku­ i­le
dün­ ba­ba­la­rý­ gi­bi,­ bu­ gün­ on­la­rýn­ ço­cuk­la­rý
o­l an­ “Þan­l ý­l a­r ýn”­ he­y e­c an­l a­ bek­l e­d ik­l e­r i
“Be­di­üz­za­man­ Tý­rý­nýn” ö­nün­de­ du­ran­la­rýn
yü­rek­le­ri­ne­ u­laþ­tý­ra­cak­ ve­ sa­at:14.00’dan
son­ra­ de­ðer­li­ Ta­hir­ Ün­ver­di­ A­ða­be­yim­ bu
“mi­tin­gin”­de­va­mý­o­lan­not­la­rý,­tat­lý­þi­ve­si­i­le­an­lat­ma­ya­de­vam­e­de­cek­tir­Þan­lý­ur­fa­da.
Pozitivist reform
ve laikçi projeler
neden tutmamýþ?
YERÝN KULAÐI
ALÝ FERÞADOÐLU
[email protected]
sýl­e­ði­ti­ci,­ter­bi­ye­e­di­ci,­bir­leþ­ti­ri­ci­un­sur­din­dir.­Di­ne,­sa­de­ce­Müs­lü­man­lar­de­ðil,­bü­tün
in­san­lýk­muh­taç­týr.­Çün­kü,­be­þer­din­siz­ya­þa­ya­maz.­
E­vet,­din­siz­bir­mil­let­ya­þa­ya­ma­dý­ðý­gi­bi,­din­siz­lik
a­nar­þi­yi­ne­ti­ce­ve­rir.­Do­ðu­nun­te­rak­ki­si­de­din­i­le
müm­kün­dür.
“A­ta­türk’ün­re­form­la­rý,­Ba­tý’da­an­la­þýl­dý­ðý­gi­bi­din
i­le­dev­le­tin­ba­sit­çe­bir­bi­rin­den­ay­rýl­ma­sý­de­ðil,­bu
re­form­lar­da­ha­zi­ya­de­Ýs­lâm­ü­ze­rin­de­dev­let­kont­ro­lü­nü­art­týr­mak­ü­ze­re­ge­ti­ril­miþ­tir.­Dev­le­tin­din
ko­nu­la­rýn­da­hiç­bir­yet­ki­ye­sa­hip­ol­ma­dý­ðý­la­ik­ül­ke­ler­de­ki­nin­ak­si­ne­A­ta­türk­la­ik­li­ði,­dev­le­tin­Ýs­lâm
ku­rum­la­rý­ný­doð­ru­dan­mü­da­he­le­e­de­bil­me­si­ni­sað­la­yan­bir­se­ri­yö­ne­tim­me­ka­niz­ma­sý­o­luþ­tur­muþ­tur...­­(...)­DP’nin­Ýs­lâm­ko­nu­sun­da­ki­tu­tu­mu,
1950’le­rin­la­ik­güç­le­ri­ta­ra­fýn­dan­da­bü­yük­öl­çü­de
et­ki­le­ni­yor­du.­Ýk­ti­dar­da­ol­ma­sa­lar­bi­le,­la­ik­güç­le­rin,­CHP,­bü­rok­ra­si,­or­du­ve­ay­dýn­lar­ü­ze­rin­de­ki­et­ki­si­de­vam­e­di­yor­du.­1
Ýs­tib­dat,­baþ­ka­bir­teh­li­ke­ye­da­ha­dâ­ve­ti­ye­çý­kar­dý:
Hem­ja­ko­ben­la­ik­lik­uy­gu­la­ma­la­rý,­hem­ir­ti­ca­yaf­ta­la­rý­ve­hem­de­res­mî­bas­ký­lar,­va­tan­daþ­la­rý­baþ­ka­a­ra­yýþ­la­ra­yö­nelt­ti­ði­ni­söy­le­mek­ke­hâ­net­de­ðil­dir.­Bir
kýs­mý­fa­na­tiz­me,­ra­di­ka­liz­me­ka­yar­ken,­bir­kýs­mý­da
uç­la­ra,­“si­ya­sal­Ýs­lâm”a­kay­dý.­Ce­za­yir­Ýs­lâm­Top­lu­mu­Ha­re­ke­ti­li­de­ri­Mah­fuz­Nah­nah’ýn­de­ðer­len­dir­me­si­nin­bir­mad­de­si­ni­tek­rar­bu­ra­ya­a­lýr­sak,­“Ýs­lâm
ül­ke­le­rin­de,­bir­ký­sým­grup­la­rýn­ra­di­ka­liz­me,­fa­na­tiz­me­kay­ma­sý­nýn”­se­be­bi­nin­va­ký­a­i­le­ça­kýþ­tý­ðý­ný­gö­rü­rüz:­Hü­kü­met­ve­re­jim­le­rin­he­ge­mon­ya­ya­va­ran­her
þe­yi­kon­trol­et­me­tut­ku­su.­Ban­ka,­te­le­viz­yon,­or­du,
ek­mek­ak­la­ge­len­her­þey­bu­na­da­hil­dir.­Bü­tün­bun­lar­hal­ký­pat­la­ma­nok­ta­sý­na­ge­ti­ri­yor...”­2
Yar­gý­tay­Baþ­ka­ný­Sa­mi­Sel­çuk­da,­sýr­tý­ný­bi­ri­bi­ri­ne
dön­müþ­i­ki­Tür­ki­ye­var­lý­ðýn­dan­bah­se­der:­Bi­ri­hal­ka
da­ya­nan­ve­her­þe­yi­ger­çek­leþ­ti­ren­bir­Tür­ki­ye...­Bu­na
kar­þý­lýk­her­þe­yi­ge­ri­den­iz­le­yen,­ken­di­si­nin­ü­re­tip
dev­let­leþ­tir­di­ði­ya­zý­lý­hu­ku­ka­gö­re,­hal­ký­i­le­mah­ke­me­ler­de­sür­tü­þen,­hal­ký­na­gü­ven­me­yen,­hep­i­çe­doð­ru­pat­la­yan,­ya­yý­lan,­ge­niþ­le­yen­bi­rin­ci­Tür­ki­ye’ye­ye­ti­þe­me­yen,­has­ta­lýk­i­ri­si­han­tal­bir­dev­let...­3
Ne­i­lim,­ne­fi­kir­a­dam­la­rý,­ne­de­va­tan­daþ­la­rýn­ü­ze­rin­de­uz­laþ­tý­ðý­ant-i­de­mok­ra­tik­mad­de­ler­le­do­lu
bir­a­na­ya­sa,­il­ga­e­dil­me­si­ge­re­ken­bin­ler­ce­ka­nun­lar
ül­ke­yi,­mil­le­ti­ne­hâ­le­ge­ti­rir?­­
A
Dipnotlar:
1- The Washington Post, 5 Mart 1989.
2- Aksiyon, 13-19 Kasým 2000.
3- Doç. Dr. Sami Selçuk, (6 Eylül 1999 Adlî Yýl açýlýþ
konuþmasýndan.)
10
YENÝASYA / 4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ
KÜLTÜR-SANAT
POZÝTÝF PENCERE
Bediüzzaman tanýtým týrý vesilesiyle…
Urfa’da, Bediüzzaman
müzesi neden olmasýn?
SEBAHATTÝN YAÞAR
[email protected]
Þehir, taþýdýðý insanla anlamlýdýr.
Þerefli mekânlarý þerefli kýlan, o mekânda yaþamýþ
olan büyük insanlardýr.
Onun için pek çok mekân, üzerinde taþýdýðý þerefli
misafirlerle anýlmaktadýr. ‘Þerefü’l-mekân bil mekin’
yani ‘Mekânýn þerefi o mekânda yaþayanlardadýr.’ sözü, bunun için anlamlýdýr.
Nitekim günümüzde þehirler, bünyesinde barýndýrdýðý tarihî þahsiyetlerle veya halen üzerinde yaþayan kýymetli insanlarla deðer kazanýr.
Tabiî þehrin de o þahsiyetlere sahip çýkarak, aydýnlýk, yaþanabilir ve renkli bir dünya kurmalarý beklenir.
Yani þehir deðerli insanlarýndan, o insanlar da þehirlerinden beslenir.
Yani þehirlerin tarihî þahsiyetleri birer yýldýz gibi,
maddî ve manevî hatýralarýyla parlamalýdýr.
Aslýnda bu bütün devletler ve milletler için de geçerlidir. Ününü dünyaya duyurmuþ bir þahsiyetin, elbette memleketi, doðduðu þehri, hatta giydiði kýyafetleri bile gündem konusudur.
Böyle büyük þahsiyetlerin, kendi memleketlerini
dünyaya tanýtmada büyük katkýlarý olur. Onlar adeta
birer kültür elçisi gibi, kendi kültürel ve tarihî birikimlerini dýþ dünyaya taþýrlar.
Onun için de, gerek yerel anlamda ve gerekse ülke
bazýnda idareciler o þahsiyetlerin isimlerinin yaþamasý ve düþüncelerinin yarýnlara, yeni kuþaklara taþýnmasý için pek çok adýmlar atmýþlardýr.
Türkiye, bu derin zenginliði kendi insanlarýna ve
dýþ dünyaya daha etkin takdim etmelidir.
Çünkü dün, bir aynadýr.
**
Bizim ülkemizde de, varlýðý ile düþünce ufkuyla,
baþarýlarýyla, fetihleriyle ülkesine ve insanlýða çýðýr açmýþ pek çok abidevî þahsiyetimiz mevcuttur. Onlarýn
ruhlarýný yaþatma ve yarýnlara taþýma adýna neler
yapmaktayýz?
Onlarýn ruhu ne kadar þu an bizimledir?
Þanlýurfa, Bursa, Ýstanbul, Konya, Çanakkale… Neden görsel eðitimin bir parçasý deðiller? Oysa bugün
yaþanýrken, dünden geçilmektedir. Dün ile bugünü
sahneleyen bir geçiþ koridorumuz yoksa, biz orada
yaþamýyoruzdur, sadece ruhsuz bir þekilde orada kalýyorsunuz. Bu, bir yabancýnýn, bir yerlerde çalýþýp, bir
otel odasýnda kalmasý gibi bir þeydir.
**
Ýstanbul… Bir abidevî þahsiyetler müzesidir.
Sahabe tablolarýndan evliyalara kadar nice maneviyat büyüklerini ve nice de devirler kapatýp devirler açan büyük ruhlarý bünyesinde barýndýrmaktadýr.
Bursa… Osmanlý ruhu denildiðinde Bursa akla gelir.
O þehirdeki türbelerin birer tarih levhasý gibi karþýnýza dikildiðini ve þehrin gerçek sahiplerinin kimliklerini, yaptýklarý mücadelelerle okuyor ve gönlümüze
bir ruhun aktýðýný hissedersiniz.
Þanlýurfa… Peygamberler þehridir.
Her adým atýþýnýzda, o öncülerin ayak izlerinin varlýðýný ve her nefes alýþ veriþinizde, aldýðýnýz nefese
peygamberlerin soluk alýþ veriþlerinin karýþtýðýný hissediyorsunuz.
Bu yönüyle bakýldýðýnda her þehrimizin nice kahramanlar geçidini izlemek mümkündür.
Türkiye… Bu yönüyle insan suretinde melekler arenasýdýr.
Bu, bir toplum için tam bir iftihar vesilesidir.
**
Diyeceðim þu ki, hangi þehrimiz hangi isimlerle abidevileþmiþse, anlam kazanmýþsa, o þehrimizi o þahsiyetlerle markalaþtýrmak lâzýmdýr. Yani dünyevî algýlarla, ekonomik kaygýlarla deðil, o büyük ruhun yeniden o þehirde ihya edilmesiyle…
Yani Urfa, peygamberler þehri ise, o zaman o pey-
gamberlerin hayat halleri ve insanlýða getirdiði dersler yeniden okunmalý, özümsenmeli ve yaþanmalýdýr.
O zaman bu þehir ve insanlarýna, peygamber ruhu sinecektir. Yani ne yapýp edip, o ruhlarýn yeniden dirilmesi ve günümüz insanlarýnýn ruhlarýnýn oluþumuna
katkýda bulunmasý için ne gerekiyorsa yapýlmalýdýr.
Nitekim ‘sabýr’, ‘hýllet-i Ýbrahimiye’, ‘Bediüzzaman
Mevlidi’ gibi faaliyetler bu ruhun izlerini taþýmaktadýr.
**
Þimdi Urfa’dan yeni bir faaliyet daha bekleniyor.
Urfa, ayný zamanda Bediüzzaman þehridir.
‘Âlimler, peygamberlerin varisleridir’ gereði, Bediüzzaman, bu asrýn büyük bir âlimidir. O zaman, o
peygamber varislerini daha çok anlamalýyýz.
Her yýl sivil toplum kuruluþlarý, Bediüzzaman’ýn
vefat yýldönümünde, Bediüzzaman’ý anma ve anlama
faaliyetleri tertip ediyorlar. Onun adýna sergiler, mevlidler, paneller, konferanslar yapýyorlar. Ýþte bütün bu
programlar, birer Bediüzzaman ruhlu nesiller yetiþtirme programlarýdýr.
Çünkü ulvî ruhlarýn olmadýðý yerlerde, suflî ruhlar
bulunacaktýr.
**
Neden Bediüzzaman müzesi olmasýn?
Gönlümden geçen þu ki, bütün dinlerin merkezi
kabul edilen Urfa’da, Halil Ýbrahim’in (as), Eyüp’ün
(as) varlýðý sadece bir maðara, bir Balýklý Göl þeklinde maddî birkaç unsurda kalmamalýdýr. O peygamberî ruhu yeni nesle taþýmak için ne yapýldýðý
önemlidir.
Bunun yanýnda bir de, Urfa’yý çok seven; ‘Urfa taþýyla topraðýyla mübarektir’ diyen ve ‘Urfa’lýlarýn ölüsüne de dirisine de duâ ediyorum’ diyerek talebelerine mektuplar yazan ve neticede de Urfa’da vefat eden Bediüzzaman’ý, bu þehirde özel olarak ele almak
gerektiðini düþünüyorum.
Siz yeni neslinize neyi takdim ederseniz, o takdim
ettikleriniz, yeni kuþaðýn ruhunu oluþturacaktýr.
Þehirlerimiz, birer vitrin süslemesi gibi yetiþtirdiði
þahsiyetlerin müzeleriyle birer yýldýz gibi parlamalýdýr. Þehrin anlamý da budur. Yani ‘aydýn’lýðýný kaybetmiþ þehir olmaz. Þehrin kalitesi, yetiþtirdiði ‘aydýn’larýndan anlaþýlýr.
Milyonlarca insanýn imanýnýn kurtulmasýna vesile
olan Bediüzzamanlar, Bediüzzaman ruhlular yetiþsin
isteniyorsa, ona, ne denli deðer verildiðinin gösterilmesi gerekmez mi?
‘Ne yapýlabilir?’ denirse, halký temsil eden sivil toplum kuruluþlarý ile devleti temsil eden kurumlar bir
araya gelerek, Þanlýurfa’nýn þanýna lâyýk bir Bediüzzaman müzesi veya külliyesi, yapýlabilir. Bu ayný zamanda devlet-millet kucaklaþmasýnýn da bir göstergesi olacaktýr.
Böylece, Bediüzzaman’ýn yetiþtirmiþ olduðu, manen þekillenmiþ bir neslin yanýnda, bir de onun maddî hatýralarýnýn bulunduðu bir müze yapýlmasý, zamanýn idarecilerinin de Bediüzzaman’a reva gördüðü
23 yýllýk hapis ve sürgün gibi pek çok haksýzlýklarýn
özrü anlamýný taþýyacaktýr.
Evet, devletler de (yani o zamanlar devletin makamlarýnda bulunan insanlar aracýlýðýyla) zaman zaman yanlýþ adým atmýþ olabilir. Ama önemli olan geri
dönüp bakýldýðýnda bir yanlýþ varsa, bundan geri adým atmak, aklýn galip gelmesidir. Türkiye þu an pek
çok konuda bu noktadadýr.
Geçmiþin doðru tercihlerinden ve yaþanmýþ olumsuzluklarýndan ders almak ve yarýna bu ivme ile yürümek, çaðdaþ, modern düþünce insanlarýnýn bulunduðu bir ülkeye yakýþandýr.
Durum, Doðu-Güneydoðu problemleri için de geçerlidir. Nitekim baþbakanýn dilindeki ifadeler, yeni
bir sürecin izlerini taþýyor.
**
Türkiye’nin þehirleri, birer yýldýzlar topluluðunun
vitrini gibidir.
Bu, varolan, yaþanmýþ tarihî fotoðraf albümünü,
yarýnki kuþaklarýn ibretlik seyirlerine vitrinize etmek
ve baþarýlýlar tablosunun ruhunu bugüne takdim etmek, demokrasi yürüyüþünü keyifle sürdüren Türkiye’ye yakýþýr.
Türkiye bu onuru ve haklý gururu içinde taþýyor.
O ruhu da yaþýyor ve yaþasýn.
Yani, Türkiye kendi içinde, Ortadoðu’da ve dünyada rolünü oynasýn.
Dünya, Türkiye halký, Türkiye’den bunu bekliyor.
Osmanlý ruhu, Türkiye’nin kendisinden beklenendir. Ve o ruh ile Avrupa Birliði’ne girmelidir.
Nitekim halkýn görüntüsü budur.
Haydin bakalým… Küçük kýpýrdanýþlar büyük sonuçlar doðuracaktýr.
TEBRÝK
Kaval ustasý ‘Yaþayan Ýnsan
Hazinesi’ adayý oldu
UNESCO’NUN SOMUT OLMAYAN KÜLTÜR MÝRASI ÇALIÞMALARI KAPSAMINDA
BELÝRLENEN TÜRKÝYE’NÝN 2010 YILI ‘’YAÞAYAN ÝNSAN HAZÝNELERÝ’’ ADAYLARI
ARASINDA 42 YAÞINDAKÝ TOKATLI KAVAL USTASI YAÞAR GÜÇ DE YER ALDI.
Tokat’ýn Niksar ilçesinde baba mesleðini 50. Yýl Mahallesi Kavalcý Sokaktaki atölyesinde baþarýyla sürdüren
Yaþar Güç, 3 katlý evinin altýndaki atölyesinde hem kaval üretiyor, hem de çok güzel kaval çalýyor. FOTOÐRAF: AA
“YAÞAYAN ÝNSAN HAZÝNELERÝ’’ ADAYLARI
TÜRKÝYE’NÝN 2010 yýlý ‘’Yaþayan Ýnsan Hazineleri’’ adaylarý þu isimlerden oluþuyor: ‘’Neþet Ertaþ (Abdallýk Geleneði-Halk Ozanlýðý), Yaþar Güç
(Anadolu’da icra edilen hortlama kaval-dilli dilsiz), Halime Öðüt (Anadolu’da yaþayan sipsi ve dilsiz kaval), Mahmut Sür (Cam boncuðu), Mehmet Gürsoy (Çini sanatý), Emine Karadayý (Dokumacýlýk ve doðal boyamacýlýk), Cemil Kýzýlkaya (Yazma sanatý), Maksut Koca (Aþýklýk), Ali Rýza
Ezgi (Aþýklýk), Veli Aykut (Aþýklýk-Zakirlik), Mehmet Bedel (Sipsi Yapýmcýlýðý ve Ýcrasý), Bekir Tekeli (Baðlama yapýmcýsý), Ýrfan Þahin (Kýspet yapýmcýsý), Uður Derman (Tezhip), Hasan Çelebi (Hüsn-ü Hat), Fuat Baþer (Ebru sanatçýsý).’’
BULMACA
1
2 3
4
5
6
7
HAZIRLAYAN:
Erdal Odabaþ
[email protected]
8
9 10 11 12
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
ÖNCEKÝ BULMACANIN CEVAPLARI
SOLDAN SAÐA: 1. DAMA. KODAMAN. 2. ERÝÞTE. ASABÝ.
3. RAMA. LALELÝ. 4. EMAR. EBAT. DA. 5. LAR. GP.
MODEL. 6. ÝKÝ. AÝ. ANA. 7. AYRAN. HAL. 8. KOPUZ.
SÝMA. 9. ODA. RI. ALÝM. 10. YATALAK. LÝRA.
YUKARIDAN AÞAÐIYA: 1. DERELÝ. KOY. 2. ARAMAK.
ODA. 3. MÝMARÝ. PAT. 4. AÞAR. AU. 5. GAYZ. 6.
KELEPÝR. RA. 7. AB. AYIK. 8. DALAMAN. 9. ASETON.
SAL. 10. MAL. DAHÝLÝ. 11. ABÝDE. AMÝR. 12. NÝ.
ALALAMA.
TEBRÝK
Gazetemiz karikatüristi, görsel yönetmenimiz H. Ýbrahim Özdabak’ýn oðlu;
Muhterem kardeþimiz Ernail Kantar'ýn kýzý Elif Nur ile damadý Halil Kartal'ýn
Ahmet Zübeyir
TÜRKÝYE’NÝN 2010 yýlý ‘’Yaþayan Ýnsan Hazineleri’’ arasýnda yer alan Tokatlý kaval ustasý Yaþar
Güç, baba mesleðini 30 yýldýr baþarýyla sürdürüyor. Birleþmiþ Milletler (BM) Eðitim, Bilim ve
Kültür Kurumunun (UNESCO) somut olmayan
kültür mirasý çalýþmalarý kapsamýnda Kültür ve
Turizm Bakanlýðý Araþtýrma ve Eðitim Genel
Müdürlüðü’nce bir süre önce belirlenen ‘’Türkiye’nin 2010 Yýlý Yaþayan Ýnsan Hazineleri’’ arasýnda, Tokatlý kaval ustasý Yaþar Güç de bulunuyor.
Ünlü ozan Neþet Ertaþ baþta olmak üzere aþýklýk, cam boncuðu, ebru, tezhip, dokumacýlýk, baðlama, kýspet ve sipsi yapýmcýlýðý, yazma sanatý, çini
sanatý gibi alanlarda usta 15 isim ile birlikte ‘’Türkiye’nin 2010 Yýlý Yaþayan Ýnsan Hazineleri’’ olarak dünyaya tanýtýlacak olan kaval ustasý Yaþar
Güç, bu durumun gururunu yaþýyor.
Tokat’ýn Niksar ilçesinde baba mesleðini 50. Yýl
Mahallesi Kavalcý Sokaktaki atölyesinde baþarýyla
sürdüren Güç, 3 katlý evinin altýndaki atölyesinde
hem kaval üretiyor, hem de çok güzel kaval çalýyor. 10 yýldýr Niksar’da yaþayan ve önceki belediye
döneminde evinin ve atölyesinin bulunduðu sokaða ‘’Kavalcý Sokak’’ adýnýn verilmesiyle ayrýca
gururlanan Güç, mesleðini baþarýyla sürdürerek
çevresindekilerin takdirini kazanýyor.
42 yaþýndaki kaval ustasý Yaþar Güç, ‘’Yaþayan
Ýnsan Hazineleri’’ arasýnda olmanýn mutluluðu içerisinde olduðunu söyledi. Mesleðe 12 yaþýnda
baþladýðýný belirten Güç, kaval ve mey ustalýðýný
babasýndan öðrendiðini, bu mesleðin aileleri açýsýndan 70 yýllýk bir kültürü temsil ettiðini kaydetti.
Kendisinin 30 yýldýr bu mesleði en iyi þekilde sürdürdüðünü anlatan Güç, çalýþmalarýnýn Kültür ve
Turizm Bakanlýðý’nca arþivlere aldýðýný anlattý.
Mesleðe 12 yaþýnda Baþçiftlik ilçesine baðlý Erikbelen Köyünde baþladýðýný, 2000 yýlýndan bu yana da Niksar’da mesleðini yürüttüðünü belirten
Güç, ‘’Evimin bir bölümünü atölye olarak kullanýyorum. Bu çalýþmalarým Kültür Bakanlýðý tarafýndan UNESCO’ya deðer görülmüþ ve sunulmuþ,
UNESCO tarafýndan kabul görmüþtür. Þu an yaþayan insan hazinesi olmanýn mutluluðunu yaþýyorum’’ diye konuþtu. Tokat / aa
Burak Özdabak
Betül
SOLDAN SAÐA —1. Iþýk, aydýnlýk. - Ýlk döðüþte baþarý kazanan ya da baþarý kazanmadýðý halde hayatý
baðýþlanan gladyatörlerin artýk deneyimli sayýlmasý ile elde ettikleri ilk onursal ünvan. 2. Þükür niyetiyle
yeni doðan çocuklar için kesilen kurban. - Edebe dair, edebiyatla ilgili. 3. Papalýk merkezi. - Þehir planý. 4.
Bebeklere yürüme öncesi görülen yürüme çabalarýnýn halk aarasýndaki söyleniþi. - Rusça’da evet. 5.Yýlan
yastýðýgiller, muzgiller vb. bitki familyalarýnda, çiçeklerin üzerinde bir örtü gibi duran ve çoðu renkli olan bir
çiçek yapraðý. - Atmaktan emir. - Yaban bezelyesi. 6.Bir besin maddesi. - Elektrikte iletkenin direnç birimi. - Yok olma, yok edilme. 7. Dinî bakýmdan aziz tanýnan bazý kadýnlara verilen saygý unvaný. Cüzzamlý kimselere halk arasýnda verilen isim. 8. Kulaðýn duyabildiði titreþim, seda, ün. - Þeyh
Abdulkadir Geylani Hz. lerinin kurduðu tarikat akýmý. 9. Kur'ân alfabesinde birinci harf. - Tabiatüstü yollardan gizli, bilinmeyen þeyleri, geleceði bilme iddiasýnda bulunan kimse. 10. Arabanýn dingilindeki
demir halka. - Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak.
YUKARIDAN AÞAÐIYA — 1. Kervansaraylarýn seyrek bulunduðu yerlerle geçit ve derbentlerdeki
konak yerlerine verilen ad. - Ýçine su, baþka bir içki veya bir sývý karýþtýrýlmamýþ . 2. Bir yerde oturma,
eðleþme. - Bir göz rengi. 3. Kaybolan eþya. - Turnusolün mavi rengini kýrmýzýya çevirmek özelliðinde olan ve birleþimindeki hidrojenin yerine maden alarak tuz oluþturan hidrojenli birleþik,
hamýz. 4. Kalseduan kuvarsýnýn bir türü olan, yüzük taþý, mühür vb. yapmakta kullanýlan, türlü renklerde, yarý saydam, parlak ve deðerli bir taþ. - Deste sayýsý. - Müzikal ses dizilerinde mi ile sol
arasýndaki ses. 5. Suçsuz veya borçsuz olduðu yargýsýna vararak birini temize çýkarmak, tebriye
etmek, ibra etmek. 6. Avrupa Ekonomik Topluluðunun kýsasý. - Kalýn kaba kumaþ. 7. Anemi'de
sessizler. - Kiþi, þahýs. 8. Mühendis cetveli. - Ebembülük adýndaki bitkinin ince, tüy gibi uçuþan, elle
tutulamayan tohumu. 9. Yumuþak ve renkli sahtiyandan yapýlmýþ yarým konçlu lapçýn. - Altýn,
gümüþ veya baþka madenler dövülerek oluþturulan ince, parlak yaprak. 10. Bilgisayarda geçici
bellek. - Kur'ânda baþlangýç sûresi. 11. Asr-ý Saadette meþhur yedi Abdullah için kullanýlan ifade. Ýrityumu simgeleyen harfler. 12. Parýltýlar, aydýnlýklar. - Emile Zola'nýn ünlü eseri.
GEÇMÝÞ OLSUN
Geçirdiði bir rahatsýzlýk sonucu hastaneye kaldýrýlýp ameliyat edilen
Bugün gazetesi yazarý
ile
Hanýmefendinin
AHMET TAÞGETÝREN
'e
adýný verdikleri bir erkek çocuðu dünyaya gelmiþtir. Anne-babayý ve bütün Kantar-Kartal ailelerini
tebrik eder, Cenâb-ý Hak'tan hayýrlý uzun ömürler dileriz.
izdivaçlarýný tebrik eder, genç çifte iki cihan saadetleri dileriz.
Geçmiþ olsun diyor, Cenâb-ý Hak'tan hayýrlý ve âcil þifalar niyaz ediyoruz.
c
c
y
11
YENÝASYA / 4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ
EKONOMÝ
HA­BER­LER
Kayýt dýþýný önleme sözü
TÜRKÝYE MÜTEAHHÝTLER BÝRLÝÐÝ BAÞKANI EREN,’’SEKTÖRDEKÝ KAYITDIÞILIK BÝZÝ ÇOK RAHATSIZ EDÝYOR. VERGÝSÝNÝ
ÖDEYEN MÜTEAHHÝTLER ÝLE ÖDEMEYENLER ARASINDAKÝ REKABET EÞÝTSÝZLÝÐÝNDEN KURTULMAK ÝSTÝYORUZ’’ DEDÝ.
Çiftçimiz baðcýlýkta kendini geliþtirdi. FOTOÐRAF: AA
Çiftçi, baðcýlýkta
kendini geliþtirdi
nMANÝSA Ticaret Borsasý Baþkaný Arif Koþar, çiftçinin baðcýlýk konusunda kendini 10 yýl öncesine göre
çok geliþtirdiðini belirterek, ‘’Bunu bütün dünya kabul ediyor. Yani biz baðcýlýk konusunda uzman olduk. Bunun karþýlýðýný da bu yýl deðil her yýl alacaðýz’’
dedi. Koþar, yaptýðý açýklamada, bu yýl üzüm fiyatlarýnýn çiftçinin, tüccarýn ve ihracatçýnýn yüzünü güldüreceðini, belirtti. Türkiye’nin üzümde dünyada bir
marka haline geldiðini ifade eden Koþar, ‘’Bu ürünü
en iyi þekilde Avrupa’ya, dünyaya sunan ülke konumdayýz. Yani biz baðcýlýk konusunda uzman olduk. Bunun karþýlýðýný da bu yýl deðil her yýl alacaðýz’’
dedi. Lisanslý depoculuk konusunda da adýmlarýn atýldýðýný kaydeden Koþar, ‘’Bu yýl ürün üreten ve emeðinin karþýlýðýný almayan çiftçi kalmayacak. Domatesinden biberine, üzümden pamuða, mýsýra kadar herkesin yüzü gülecek inþallah.’’ Manisa/aa
TÜRKÝYE Müteahhitler Birliði (TMB) Baþkaný
Erdal Eren, sektördeki kayýt dýþýlýktan rahatsýzlýk duyduklarýný belirtirken, vergisini düzgün ödeyen müteahhitler ile ödemeyenler arasýndaki
rekabet eþitsizliðinden kurtulmayý istediklerini
söyledi. Eren, ‘’Kayýtdýþýlýðýn önlenmesi hususunda müteahhitler olarak kamu maliyesiyle,
Vergi Konseyiyle iþbirliði yapmayý taahhüt ediyoruz’’ dedi.
Edinilen bilgiye göre, TMB baþta olmak üzere inþaat sektörü temsilcileri geçen hafta Vergi
Konseyi ile biraraya gelerek, inþaat sektörünü
ve sektörün vergisel mevzuat sorunlarýný masaya yatýrdý. Konuya iliþkin bir deðerlendirmede
bulunan TMB Baþkaný Eren, Vergi konseyinin
toplantýsýnda inþaat sektörünün gündem oluþturduðunu belirtirken, toplantýda inþaat sektö-
rünün yurtiçi yurtdýþýnda geldiði nokta, ekonomik boyutlarý, büyüme rakamlarýna iliþkin bilgiler sunduklarýný ve sektörün önemini, ekonomiye, istihdama katkýsýný anlattýklarýný kaydetti.
Türkiye Müteahhitler Birliði olarak sektördeki kayýtdýþýlýðýn kendilerini çok rahatsýz ettiklerine dikkati çeken Eren, vergisini ödeyen müteahhitler ile ödemeyenler arasýndaki rekabet eþitsizliðinden kurtulmak istediklerini söyledi.
Vergi Konseyinde de kendilerine en fazla dile
getirilen hususun kayýtdýþýlýk olduðunu ifade eden Eren, ‘’Bize (inþaat sektöründe büyük kaçak
var, verginin tabana yayýlmasý ve kayýtdýþýlýðýn
önlenmesi konusunda siz üstünüze düþeni yapacak mýsýnýz) diye sordular, biz de bu konuda
kamunun bizden isteyeceði her türlü iþbirliðine
hazýr olduðumuzu söyledik’’ dedi. Müteahhitle-
2. ULUSLARARASI MUÐLA ÇAM BALI KONGRESÝ, 5-8 EKÝM GÜNLERÝNDE YAPILACAK. KONGREYE, 30 ÜLKEDEN
BÝLÝMADAMLARI VE TEMSÝLCÝLER KATILACAK. DÜNYA ÇAM BALI ÜRETÝMÝNÝN YÜZDE 92’SÝ TÜRKÝYE’DE YAPILIYOR.
nTÜKETÝCÝLER Birliði Genel Baþkaný Nazým Kaya,
Et Balýk Kurumunun her il ve ilçede satýþ maðazalarý
açmasýyla kýrmýzý etteki sýkýntýnýn büyük ölçüde giderilebileceðini söyledi. Kaya, yaptýðý açýklamada, kýrmýzý et fiyatlarýnýn pahalýlýðýna karþý ithal edilen canlý
hayvan ve karkas etlerin kasap reyonlarýna ulaþmamasý nedeniyle fiyatlarda düþüþ saðlanmadýðýný belirtti. Kasaplarýn Et Balýk Kurumunun satýþa sunduðu
ete talep göstermediðini ifade eden Kaya, ‘’Örneðin
Ýstanbul’daki kasaplarýn her birinin Sakarya’daki Et
Balýk Tesislerinden et almasý, hem maliyeti karþýlamaz hem de soðuk zincir kurallarý ihlal edilir. Oysa
ki, Et Balýk Kurumu uygun araçlarla Ýstanbul’a ve diðer þehirlere daðýtým yapsaydý sorun çözülebilirdi’’
dedi. Ýstanbul Büyükþehir Belediyesinin ‘’Halk Et’’ uygulamasýyla halka ucuz et sunmak üzerine çalýþmalar
yaptýðýný vurgulayan Kaya, þunlarý kaydetti: ‘’Yerel
yönetimlerin et satýþýna girmesi yerine, Et Balýk Kurumunun her il ve ilçede satýþ maðazalarý açmasýyla
sýkýntý büyük ölçüde giderilebilecektir. Dolayýsýyla, Et
Balýk Kurumu tüketiciye ilk elden ucuz ve saðlýklý eti
ulaþtýrma þartlarýný oluþturmalýdýr.’’ Bursa/aa
Dünya arýcýlarý Muðla Uluslararasý Çam Balý Kongresinde 5-8 Ekim günleri arasýnda bir araya gelecek. FOTOÐRAF: AA
Piyasadaki olumlu etki
vatandaþlara yansýtýlmalý
Domates 5 lirayý gördü
nPAZARLARDA ‘’elveda’’ etiketleriyle satýþa sunulan
domatesin kilogramý, 5 liraya kadar çýktý. Alýnan bilgiye göre, üründeki azalma nedeniyle fiyatýnda son
2-3 haftadýr süren yükseliþ domatesi adeta lüks yaptý. Market ve pazarlarda satýþa sunulan meyve ve
sebzeler arasýnda en pahalý ürün olarak dikkati çeken domatesin kilosu 5 liraya kadar çýktý. Bursa Sebze ve Meyve Komisyoncularý Derneði Baþkaný Mehmet Galip Toplan, mevsimlik domatesin son günlerini yaþadýðýný, sera ürünü henüz çýkmadýðý için fiyatýnýn bu kadar yüksek olduðunu bildirdi. Bursa/aa
Tuta virisü yaygýnlaþýyor
nDOMATES güvesi olarak bilinen, domateste verim
ve kalite kaybýna yol açan ‘’tuta absoluta’’ zararlýsýnýn
yurt dýþýndan ülkemize girdiði, etki alanlarýný geniþlettiði bildirildi. Selçuk Üniversitesi (SÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öðretim Üyesi Prof. Dr. Özdemir Alaoðlu, domateste verim kaybýna neden olan
Güney Amerika kökenli en önemli domates zararlýsý
‘’tuta absoluta’’nýn ilk olarak Arjantin’de 1964 yýlýnda
görüldüðünü, zararlýnýn daha sonra diðer Latin Amerika ülkelerine de yayýldýðýna dikkat çekti. Zararlýnýn
Ýspanya’da 2006, Ýtalya, Cezayir, Fas ve Tunus’ta 2008,
Fransa, Ýngiltere, Hollanda ve Yunanistan’da ise 2009
yýlýnda saptandýðýný hatýrlatan Prof. Dr. Alaoðlu, zararlýnýn ülkemizde ise ilk olarak 2009 yýlýnda Ýzmir,
Çanakkale ve Muðla’da görüldüðünü söyledi. Alaoðlu, zararlýnýn bu yýl ise Ege, Marmara ve Akdeniz bölgesindeki tarla ile seralarda sýkça görüldüðünü, üreticiler için riskli boyutlara ulaþtýðýný belirtti. Konya/aa
bekleyen KDV alacaklarý olduðunu bildirdi.
Türk müteahhitlerin yurtdýþýnda çok iþ yapmalarýna raðmen ülkeye az döviz getirdiðine iliþkin
iddialar bulunduðunu hatýrlatan Eren, yurtdýþýndan tahsil edilen parayý Türkiye’deki bankalara yatýrmalarý durumunda oradan çimento,
demir, iþçi borcu gibi ödeme yaparken, bu sýrada geçen sürede bankada para beklerken, eðer
kur farký oluþtuysa Maliye’nin bu farktan vergi
isteðini anlattý. Buna karþýn yabancý bankalarda
böyle bir verginin söz konusu olmadýðýna iþaret
eden Eren, Türk bankalarýnda yurtdýþýnda yaptýklarý iþlerin hakediþlerinin deðerlendirmesini
yapamadýklarýný söyledi. TMB Baþkaný Eren,
görüþülen hususlarda Vergi Konseyinin çalýþma grubu kurarak kendilerine destek vereceðini sözlerine ekledi. Ankara/aa
Dünya arýcýlarý Muðla'da buluþacak
Et ve Balýk her þehire
satýþ maðazasý açsýn
nADANA Ticaret Odasý Baþkaný (ATO) Þaban Baþ,
ekonomideki istikrar ortamýnýn devamýnýn saðlanarak piyasalardaki olumlu etkinin vatandaþlara da
yansýtýlmasý gerektiðini belirtti. Baþ, yazýlý açýklamasýnda, dünyanýn geliþmiþ birçok ülkesinin krizden
kurtulma çabasý verdiði dönemde Türkiye’nin yakaladýðý ekonomik istikrarýn memnuniyet verici boyutlara ulaþtýðýný kaydetti. Krizi geride býrakan Türkiye’nin, halen krizle boðuþan ülkeler için model alýnmasýnýn gurur verici olduðunu anlatan Baþ, ekonomideki istikrar ortamýnýn devamýnýn saðlanarak
piyasalardaki olumlu etkinin vatandaþlara da yansýtýlmasý gerektiðini sözlerine ekledi. Adana/aa
rin vergilerini vermeyen, vergi kaçýran bir sektör olarak tanýnmasýndan rahatsýzlýk duyduklarýný anlatan Eren, kayýtdýþýlýðýn önlenmesi hususunda kamu maliyesiyle, Vergi Konseyiyle iþbirliði yapmayý taahhüt ettiklerini bildirdi.
Sektörün vergisel sorunlarý hakkýnda da
Konseye bilgi verdiklerini ifade eden Eren, kendilerine ve sorunlara gösterilen ilgiden de
memnuniyet duyduklarýný söyledi.
Eren, toplantýda vergi mevzuatý açýsýndan
sektörün gerek yurtiçinde gerek yurtdýþýnda
yaptýðý iþler, gayrimenkul yatýrýmlarý ve diðer
konulardaki sorunlarýný baþlýklar halinde sunduklarýný belirtti. Bir çok sektörün bu konuda
sorunu olduðuna iþaret eden Eren, enerji sektörü ve turizm sektöründe yapýlmýþ yatýrýmlarda
hesaplanan yaklaþýk 20 milyar liralarý bulan
DÜNYA arýcýlarý, çam balý üretiminin
yüzde 92’sinin üretildiði Türkiye’de
biraraya gelecek. Muðla Uluslararasý
Çam Balý Kongresi’nin ikincisi, 5-8 Ekim günleri arasýnda Muðla’da yapýlacak. Türkiye Arý Yetiþtiricileri Merkez Birliði (TAB) Baþkaný Bahri Yýlmaz, yaptýðý açýklamada, ilki 2008 yýlýnda gerçekleþtirilen kongreye 17 ülkeden 1870 arýcýnýn katýldýðýný belirtirken, bu yýlki kongreye, 30 ülkeden
çok daha fazla arýcýnýn katýlmasýný
beklediklerini söyledi.
Muðla Üniversitesi Kültür Merkezi’nde düzenlenecek kongrede bu yýl
özellikle ‘’polinasyon-bitkilerin tozlarla döllenmesi’’ konusunun tartýþýlacaðýný bildiren Yýlmaz, bilimadamý
Einstein’in ‘’Arýlar olmazsa dünyada
tarýmsal üretim sona erer’’ sözünü
hatýrlatarak, arýlarýn korunmasýnýn
önemine iþaret etti. Kongre için Arap
Arýcýlar Birliði yetkililerinin de Türkiye’ye geleceðini kaydeden Yýlmaz,
14 ülkenin üye olduðu Arap Arýcýlar
Birliði ile ilk ortak toplantýnýn 2008
yý lýn da Mý sýr’da ya pýl dý ðý ný, i kin ci
toplantýnýn Muðla’da gerçekleþeceðini ifade etti.
Yýllýk 80 bin ton civarýndaki üretimi ile dünya bal üretiminde ilk sýralarda yer almasý nedeniyle arýcýlarýn
Türkiye’ye büyük ilgi duyduðuna iþaret eden TAB Baþkaný Bahri Yýlmaz,
dün ya çam ba lý ü re ti mi nin yüz de
92’sinin Türkiye’de gerçekleþtirildiðini bildirerek, þu bilgiyi verdi:’’Çam
balý kýzýlçam aðacýnýn bulunduðu orman lar dan el de e di li yor ve bu or manlar sadece Yunanistan ve Türkiye kuþaðýnda var. Dünya çam balý üretiminin yüzde 92’si Türkiye’de gerçekleþtiriliyor. Yýllýk üretim, mevsim
þartlarýna göre 10 bin-25 bin ton arasýnda deðiþiyor. Bu yýlki üretim 25
bin ton oldu. Çam balý üretiminde
Muðla bölgesi çok önemli. Bölgedeki
çam aðaçlarýnýn yüzde 10’u çam balýný veriyor. Bir çam aðacýndan her
yýl 14 kg bal alýnabiliyor." Ankara/aa
ÝTÜ AYAZAÐA YERLEÞKESÝ FEN BÝLÝMLERÝ VE BÝLÝÞÝM ENSTÝTÜSÜ ONARIM,
TADÝLAT, YENÝLEME ÝNÞAATI ÝSTANBUL
TEKNÝK ÜNÝVERSÝTESÝ Yapý Ýþleri ve Teknik Daire Baþkanlýðý
ÝTÜ Ayazaða Yerleþkesi Fen Bilimleri ve Biliþim Enstitüsü Onarým, Tadilat, Yenileme
Ýnþaatý yapým iþi 4734 sayýlý Kamu Ýhale Kanununun 19'uncu maddesine göre açýk ihale
usulü ile ihale edilecektir. Ýhaleye iliþkin ayrýntýlý bilgiler aþaðýda yer almaktadýr.
Ýhale Kayýt Numarasý
: 2010/508473
1- Ýdarenin
a) Adresi
: ÝTÜ Rektörlüðü Ayazaða Yerleþkesi Maslak/ÝSTANBUL
b) Telefon ve faks numarasý
: 212 285 30 95 - 212 285 39 74
c) Elektronik Posta Adresi
: [email protected]
ç) Ýhale dokümanýnýn
görülebileceði internet adresi (varsa):
2- Ýhale konusu yapým iþinin
a) Niteliði, türü ve miktarý
: 500 m2 alanda inþaat, mekanik ve elektrik tesisatý
onarým, tadilat, yenileme iþleri.
b) Yapýlacaðý yer
: ÝTÜ Ayazaða Yerleþkesi Maslak/ÝSTANBUL
c) iþe baþlama tarihi
: Sözleþmenin imzalandýðý tarihten itibaren 3 gün içinde yer teslimi yapýlarak iþe baþlanacaktýr.
ç) Ýþin süresi
: Yer tesliminden itibaren 45 (gün) takvim günüdür.
3- Ýhalenin
a) Yapýlacaðý yer
b) Tarihi ve saati
: ÝTÜ Ayazaða Yerleþkesi Maslak/ÝSTANBUL
: 12.10.2010 - 14:00
4. Ýhaleye katýlabilme þartlarý ve istenilen belgeler ile yeterlik deðerlendirmesinde
uygulanacak kriterler:
4.1. Ýhaleye katýlma þartlarý ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatý gereði kayýtlý olduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasý ya da Esnaf ve Sanatkârlar Odasý veya ilgili Meslek Odasý Belgesi.
4.1.1.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, kayýtlý olduðu ticaret ve/veya sanayi odasýndan ya
da esnaf ve sanatkâr odasýndan veya ilgili meslek odasýndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduðu yýlda alýnmýþ, odaya kayýtlý olduðunu gösterir belge,
4.1.1.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgili mevzuatý gereði kayýtlý bulunduðu Ticaret
ve/veya Sanayi Odasýndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduðu yýlda alýnmýþ,
tüzel kiþiliðin odaya kayýtlý olduðunu gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduðunu gösteren Ýmza Beyannamesi veya Ýmza Sirküleri.
4.1.2.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, noter tasdikli imza beyannamesi.
4.1.2.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgisine göre tüzel kiþiliðin ortaklarý, üyeleri veya
kurucularý ile tüzel kiþiliðin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamýnýn bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmamasý
halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususlarý gösteren belgeler ile tüzel kiþiliðin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Þekli ve içeriði Ýdari Þartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Þekli ve içeriði Ýdari Þartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5. Ýhale konusu iþin tamamý veya bir kýsmý alt yüklenicilere yaptýrýlamaz.
4.1.6. Tüzel kiþi tarafýndan iþ deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kiþiliðin yarýsýndan fazla hissesine sahip ortaðýna ait olmasý halinde, ticaret ve sanayi odasý/ticaret odasý bünyesinde bulunan ticaret sicil memurluklarý veya yeminli mali müþa-
vir ya da serbest muhasebeci mali müþavir tarafýndan ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiði tarihten geriye doðru son bir yýldýr kesintisiz olarak bu þartýn korunduðunu gösteren belge.
4.2. Ekonomik ve mali yeterliðe iliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken
kriterler:
Ýdare tarafýndan ekonomik ve mali yeterliðe iliþkin kriter belirtilmemiþtir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterliðe iliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken
kriterler:
4.3.1. Ýþ deneyim belgeleri:
Son on beþ yýl içinde bedel içeren bir sözleþme kapsamýnda taahhüt edilen ve teklif
edilen bedelin % 80 oranýndan az olmamak üzere ihale konusu iþ veya benzer iþlere iliþkin iþ deneyimini gösteren belgeler,
4.3.2. Organizasyon yapýsý ve personel durumuna iliþkin belgeler:
a) Anahtar Teknik Personel istenilmemektedir.
b) Teknik Personel:
4.4. Bu ihalede benzer iþ olarak kabul edilecek iþler ve benzer iþlere denk sayýlacak
mühendislik ve mimarlýk bölümleri:
4.4.1. Bu ihalede benzer iþ olarak kabul edilecek iþler:
Yapým Ýþlerinde Ýþ Deneyiminde Deðerlendirilecek Benzer Ýþlere Dair Tebliðde Yer Alan B/III Grup Dahilindeki iþler.
4.4.2. Benzer iþe denk sayýlacak mühendislik veya mimarlýk bölümleri: Makine Mühendisi veya Elektrik Mühendisi veya Ýnþaat Mühendisi veya Mimar.
5. Ekonomik açýdan en avantajlý teklif sadece fiyat esasýna göre belirlenecektir.
6. Ýhale yerli ve yabancý tüm isteklilere açýktýr.
Tekliflerin deðerlendirilmesinde yerli istekliler lehine fiyat avantajý uygulanmayacaktýr.
7. Ýhale dokümanýnýn görülmesi ve satýn alýnmasý:
7.1. Ýhale dokümaný, idarenin adresinde görülebilir ve 20 TRY (Türk Lirasý) karþýlýðý ÝTÜ Rektörlüðü Satýnalma Þube Müdürlüðü Taahhütler Þefliði Ayazaða Yerleþkesi Maslak/ÝSTANBUL adresinden satýn alýnabilir.
7.2. Ýhaleye teklif verecek olanlarýn ihale dokümanýný satýn almalarý zorunludur.
8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar ÝTÜ Rektörlüðü Satýnalma Þube Müdürlüðü
Taahhütler Þefliði Ayazaða Yerleþkesi Maslak/ÝSTANBUL adresine elden teslim edilebileceði gibi, ayný adrese iadeli taahhütlü posta vasýtasýyla da gönderilebilir.
9. Ýstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. Ýhale sonucu, üzerine ihale yapýlan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleþme imzalanacaktýr. Bu ihalede, iþin tamamý için teklif verilecektir.
10. Ýstekliler teklif ettikleri bedelin % 3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmýþ) takvim
günüdür.
12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
www.bik.gov.tr B: 66129
Ýkinci elde
araç
sýkýntýsý
nÝKÝNCÝ el otomobil sektörünün, son aylarda satabileceði özelliklerde araç bulmakta sýkýntý yaþadýðý bildirildi. Bursa Oto Galericiler Odasý Baþkaný Hakan Yanýk, AA
muhabirine yaptýðý açýklamada, önceden satanýn
çok, alanýn az olduðu ikinci el otomobil sektöründe son aylarda araç
sýkýntýsý yaþandýðýný söyledi. Ýkinci el sektöründe
istenilen özellikle araç olmadýðý için satýþlarýn azaldýðýný ifade eden Yanýk, þöyle konuþtu:’’Yeni
otomobil satýþý yapan bayiler fabrikalardan ürün
alamýyor, ikinci el otomobil galerileri araç bulamýyor. Piyasa otomobile aç hale geldi. Bayilerin
‘talepleri karþýlayamýyoruz’ diyerek 2-3 ay sonrasýna gün vermelerine inanmýyoruz. Verdikleri
kotalar doldu ve istedikleri araçlarý alamýyorlar.
Piyasada hacizli ikinci el
otomobil sayýsý oldukça
fazla. Satýþlarý yapýlamadýðý için araç bulmakta
zorlanýyoruz. Piyasada otomobile ihtiyaç var ancak yeteri ölçüde arz
yok.’’ Yanýk, yenileri satýldýkça ikinci el otomobilde fiyatlarýn düþmesinin
beklenmemesi gerektiðini belirtti. Yanýk,"Piyasa
aç iken fiyatlar kesinlikle
düþmez’’ dedi. Bursa/aa
12
YENÝASYA / 4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ
OTOMOBÝL
KIA MOTOR, TASARIM VE
TEKNOLOJÝYE ODAKLANIYOR
KÝA Motors, Paris’te, yenilikçi tasarým ve üstün
teknolojilerini vurguluyor. Kia standýnýn merkezinde elektrikli konsept aracý Kia POP yer alýyor.
Kia’nýn ünlü tasarýmcýsý Peter Schreyer liderliðinde Kia Motors Avrupa tasarým ekibi tarafýndan
geliþtirilen Kia POP, þu ana kadar üretilen tüm
elektrikli araçlardan farklý bir çizgiye sahip. POP
konseptine ek olarak Kia, sergilediði diðer modeller ile de markanýn geliþen tasarým anlayýþýný
ve bu anlayýþýn seri üretime geçen modellere uygulanýþýný da gözler önüne seriyor. Bu modellerin baþýnda Avrupa’da ilk kez sergilenen Kia’nýn
D segment modeli Magentis geliyor. Magentis,
Avrupa’da 2011 yýlýnda satýþa sunulacak. Kia
standýndaki bir diðer önemli model ise yeni Kia
Sportage. Yine, Kia’nýn çevre dostu otomobiller üretmek amacýyla yaptýðýý farklý modeller de Kia standýnda
otomobil severler ile buluþuyor. Standýn çevreci yeþil alanýnda, düþük emisyon deðerlerine sahip Kia cee’d
ve Kia Venga modelleri ile hibrid Kia Sportage konsept aracý sergileniyor. Kia cee’d, 94 g/km, Kia Venga 114
g/km ve Hibrid Sportage 117 g/km gibi son derece düþük emisyon deðerlerine sahipler.
Sayfa Sorumlusu: Recep Bozdað
[email protected]
PEUGEOT’DAN YENÝ KONSEPT MODEL: HR1
PEUGEOT, Paris Otomobil Fuarý’da yeni konsept otomobili Peugeot HR1’i sergiliyor. Genç ve
aktif HR1, tasarým ve teknoloji
meraklýsý, kendilerine benzeyen
bir araç arayýþýnda olan þehirli
bir müþteri kitlesinin beðenisini kazanmaya yönelik olarak
tasarlandý. HR1, yenilikçi, coupé, SUV gibi farklý araç türlerinin özelliklerini üzerinde
toplayan konsept bir þehir
modeli. Dinamik ve çevreci
HR1, ön de ye ni 3 si lin dir li
benzinli 1.2l THP motor ile arkada elektrikli bir motoru birleþtiren HYbrid4 teknolojisine
sahip. Bu teknoloji düþük karbondioksit salýmý (80 g/km hatta elektrikli modda 0 g), yüksek
güç (147 hp) ve dört tekerlekten çekiþ özelliði sunuyor.
VE DÝÐER
PEUGEOTLAR
Peugeot standýnda, yeni coupe
spor model RCZ, mat siyah sýnýrlý seri Asphalt ve ayný zamanda Siyah Ýnci ve Haria Grisi
renkleriyle de sunuluyor. Keyif
modelleri alanýnda, ziyaretçilerin 200 hp gücündeki yeni 308
GTi 1.6 l THP, ayný motor seçeneðine sahip 308 CC Féline ve
siyah inci rengiyle son derece
þýk ve akýcý 3.0 l HDi motorlu
coupe 407 GT ile tanýþma imkânlarý oluyor. Crossover 3008,
tek ha cim li kom pakt 5008,
Bipper Tepee, Partner Tepee,
4007 ve 207 ve 308 SW de diðer tanýtýlanlar arasýnda.
PARÝS OTOMOBÝL FUARI 112. YILINI KUTLUYOR. FUARDA 41’Ý DÜNYA, 20’SÝ AVRUPA 15’Ý DE FRANSA OLMAK ÜZERE 80’E YAKIN MODELÝN ÝLK TANITIMI YAPILIYOR.
BU YIL 112.­yý­lý­ný­kut­la­yan­Pa­ris­O­to­mo­bil­Fu­a­rý,­þov
i­çin­ka­pý­la­rý­ný­aç­tý.­Frank­furt­O­to­mo­bil­Fu­a­rý­i­le­dö­nü­þüm­lü­o­la­rak­ger­çek­leþ­ti­ri­len­ve­2­E­kim­2010­ta­ri­hin­de­o­to­mo­bil­me­rak­lý­la­rý­na­ka­pý­la­rý­ný­a­çan­fu­ar­da
41’i­dün­ya,­20’si­Av­ru­pa­15’i­de­Fran­sa­ol­mak­ü­ze­re
80’e­ya­kýn­mo­de­lin­ilk­ta­ný­tý­mý­ya­pý­lý­yor.­Fu­ar,­17­E­kim’e­ka­dar­zi­ya­ret­çi­ler­ta­ra­fýn­dan­gö­rü­le­bi­le­cek.­Bu
yýl­çev­re­ci­li­ðin­ve­sý­fýr­e­mis­yo­nun­ön­plan­da­o­la­ca­ðý
fu­ar­da­ye­ni­e­lek­trik­li,­hib­rid­a­raç­lar­ön­plan­da.­An­cak­bu­kez­a­ðýr­lýk­sa­týþ­art­tý­rý­cý­ye­ni­mo­del­ve­ver­si­yon­lar­da­ya­þa­na­cak.­Fu­ar­da­ilk­kez­gö­rü­cü­ye­çý­ka­n
mo­del­ler­a­ra­sýn­da­A­u­di­A7­Sport­back,­Volk­swa­gen
Pas­sat,­Vol­vo­V60,­Chev­ro­let­Or­lan­da,­Cru­ze,­Cap­ti­va,­Cit­ro­en­C4,­Ran­ge­Ro­ver­E­vo­qu­e,­Re­na­ult­De­zir,
Mer­ce­des­CLS,­To­yo­ta­Ver­so­S­gi­bi­mo­del­ler­yer­a­lýr­ken,­Tür­ki­ye’de­ü­re­ti­le­cek­e­lek­trik­li­Flu­en­ce­Z.E­de
ser­gi­le­ni­yor.­‘’Ge­le­cek­Þim­di’’­slo­gan­lý­Pa­ris­O­to­mo­bil­Fu­a­rý,­Av­ru­pa’nýn­bu­yýl­ki­en­bü­yük­fu­ar­faaliyeti
ko­nu­mun­da­bu­lu­nu­yor.­Faaliyete­15­gün­bo­yun­ca
yak­la­þýk­750­bin­zi­ya­ret­çi­bek­le­nir­ken,­med­ya­ya­ay­rý­lan­i­ki­gün­i­çin­de­bütün­dün­ya­dan­10­bi­ne­ya­kýn­ba­sýn­men­su­bu­nun­fu­a­ra­il­gi­si­bek­le­ni­yor.
DÝZEL OTOMATÝK FIAT DOBLO
HYUNDAI’DEN 4 YENÝ MODEL
OTOMATÝK þan­zý­man­lý­Ye­ni­Fi­at­Dob­lo’nun
dün­ya­ta­ný­tý­mý­Pa­ris­O­to­mo­bil­Fu­a­rý’nda­ya­pýl­dý.
To­faþ’ýn­Bur­sa’da­ki­fab­ri­ka­sýn­da­ü­re­ti­len­Ye­ni­Fi­at­Dob­lo’nun­Du­a­lo­gic­o­to­ma­tik­þan­zý­man­ve­90
HP’lik­1.6­lit­re­Mul­ti­jet­di­zel­mo­tor­la­kom­bi­ne­e­dil­miþ­ver­si­yo­nu­nun­dün­ya­ta­ný­tý­mý­ger­çek­leþ­ti­ril­di.­Geç­ti­ði­miz­haf­ta ‘’U­lus­la­ra­ra­sý­2011­Yý­lýn
Ti­ca­ri­A­ra­cý’’­ ö­dü­lü­nü­ka­za­na­rak­bü­yük­bir­ba­þa­rý­nýn­al­tý­na­im­za­a­tan­ye­ni­Fi­at­Dob­lo’nun­di­zel­o­to­ma­tik­ver­si­yo­nu,­Start&Stop­sis­te­mi­nin
de­et­ki­siy­le­133­g/km’lik­dü­þük­e­mis­yon­se­vi­ye­si
ve­100­ki­lo­met­re’de­sun­du­ðu­5­lit­re­lik­or­ta­la­ma
ya­kýt­tü­ke­ti­miy­le­hem­e­ko­lo­jik,­hem­de­e­ko­no­mik­bir­se­çe­nek­o­la­rak­boy­gös­te­ri­yor.
HYUNDAI, 2010­Pa­ris­O­to­mo­bil­Fu­a­rý’nda­i­ki­si
dün­ya­ta­ný­tý­mý­ol­mak­ü­ze­re­4­ye­ni­mo­de­li­ni
ta­ný­tý­yor.­Hyun­da­i’nin­Av­ru­pa­pa­zar­pa­yý­nýn
bü­yü­me­si­ne­pa­ra­lel­o­la­rak,­stan­dý­bu­se­ne
%­66­o­ra­nýn­da­da­ha­bü­yük­ve­top­lam­da­18­mo­de­lin­ta­ný­tý­mý­ya­pý­lý­yor.­Dün­ya­ta­ný­tý­mý­ya­pý­lan­ye­ni­ne­sil­ MPV­(Mul­ti­Pur­po­se
Ve­hic­le–Çok­A­maç­lý­A­raç)
mo­de­li­­“ix20”,­seg­men­ti­nin
“ku­tu”­form­lu­ta­sa­rým­a­lýþ­kan­l ý­ð ýn­d an­ u­z ak­l a­þ a­r ak
Hyun­da­i’nin­mo­dern­ve­ye­ni­lik­çi­ta­sa­rým­an­la­yý­þý­doð­rul­tu­sun­da
da­ha­di­na­mik­ve­spor­tif­bir­gö­rü­nüm­le
kar­þý­mý­za­çý­ký­yor.­Hyun­da­i’nin­ge­niþ­ü­rün­yel­pa­ze­si­ni­ta­nýt­mak­a­ma­cýy­la­da­ha­bü­yük­bir
a­lan­la­yer­al­dý­ðý­Pa­ris’te­mak­yaj­lý­i10­mo­de­li­nin­de­dün­ya­ta­ný­tý­mý­ya­pý­lý­yor.­Tür­ki­ye’de­A-seg­men­ti’nin­en­çok­sa­tý­lan­mo­-
FIAT 500 BLACKJACK
FIAT’IN küçük sýnýfta yer alan ikon modeli 500’ün sadece opak siyah gövde
rengiyle üretilmeye baþlanan “Fiat 500
Blackjack” modeli de Paris’teydi. Yeni 1.2
litre hacimli 85 HP’lik TwinAir motordan
1.4 litre 100 HP’lik benzinli motora kadar
farklý güç üniteleriyle donatýlmýþ olarak
tercih edilebilecek olan Fiat 500 Blackjack, Fiat’ýn retro tasarýmlý 500 modeli
konusunda maksimum kiþiselleþtirme
kapasitesini ispatlayan ürün felsefesinin yeni bir adýmýný temsil ediyor.
YENÝ RENAULT’LAR
PARÝS’TEYDÝ
Dacia’dan, dünya
çapýnda bir baþarý
PARÝS'TE, Re­na­ult,­Tür­ki­ye’de­ü­re­ti­le­cek­e­lek­trik­li­Flu­en­ce­ZE­i­le­Twizy­ZE,­Re­na­ult­ZO­E­Pre­vi­ew­ve­Kan­go­o
ZE­­mo­del­le­ri­ni­nin­son­ha­li­ni­ser­gi­li­yor.­Re­na­ult­Baþ­ka­ný
Car­los­Ghosn,­e­lek­trik­li­Kan­go­o­ZE’nin­di­zel­bir­Kan­go­o
fi­ya­tý­na­pa­za­ra­su­nu­la­ca­ðý­ný­di­le­ge­ti­re­rek,­e­lek­trik­li­Flu­en­ce­Z.E’nin­Fran­sa’da­ver­gi­teþ­vi­ki­i­le­bir­lik­te­21­bin­300
av­ro­dan­sa­tý­la­ca­ðý­ný­bil­dir­di.­Fu­ar­da­kon­sept­o­to­mo­bil
De­Zir’in­de­ilk­gös­te­ri­mi­ger­çek­leþ­ti­ril­di.­­­­­­­
MAZDA 2, KASIM
AYINDA TÜRKÝYE’DE
PARÝS’TE Prö­mi­ye­ri­ya­pý­lan­ye­ni­Maz­da­2,­Ka­sým­a­yýn­da­Tür­ki­ye’de­sa­tý­þa­su­nu­la­cak.­Maz­da,­dü­þük­ya­kýt­tü­ke­ti­mi­ne­ve­e­mis­yon­la­rýn­a­zal­týl­ma­sý­na­ö­nem
ver­di­ði­Pa­ris­O­to­mo­bil­Fu­a­rý’nda­ye­ni­Maz­da­2’nin
Av­ru­pa­Prö­mi­ye­ri­ni­ger­çek­leþ­tir­di.­Maz­da­Tür­ki­ye
Ge­nel­Mü­dür­Ve­ki­li­Je­ro­me­de­Ha­an,­bü­tün­Av­ru­pa’da­ol­du­ðu­gi­bi­Tür­ki­ye’de­de­çok­se­vi­len­Maz­da
2’nin­ye­ni­len­miþ­ver­si­yo­nu­nun­ba­þa­rý­lý­sa­týþ­ra­kam­la­rý­na­u­la­þa­ca­ðý­na­i­nan­dý­ðý­ný­i­fa­de­et­ti.
de­li­o­lan­i10’un­ye­ni­ver­si­yo­nun­da­gün­cel­le­nen­ta­sa­rým­ve­ö­zel­lik­le­rin­ya­nýn­da­sa­de­ce­99
g/km’lik­CO2­e­mis­yo­nu­na­sa­hip­o­lan­ye­ni­1.0
lit­re­ha­cim­li­mo­tor­da­çev­re­ye­gös­ter­di­ði
say­gýy­la­dik­kat­çe­ki­yor.­Pa­ris’te­ta­ný­tý­lan­di­ðer­bir­mo­del­i­se­Ge­ne­sis
Co­u­pe.­
Hyun­da­i’nin­Fu­a­r'da­ki­stan­dýn­da­Blu­e­Dri­ve™­i­sim­li­çev­re­dos­tu­prog­ra­mýn­da­ki­ye­ni­lik­ler­ve­ge­li­þim­le­re­de­yer­ve­ri­li­yor.­Hyun­da­i’nin­SUV-C
seg­men­tin­de­ki­ba­þa­rý­lý­mo­de­li
ix35’in­de­ði­þik­ver­si­yon­la­rý­Hyun­dai­uz­man­lý­ðý­ný­göz­ler­ö­nü­ne­se­ri­yor.
Av­ru­pa­pa­za­rý­na­su­nu­lan­dör­dün­cü­mo­del­o­lan­ix35­Blu­e,­ye­ni­1.7­lit­re­di­zel­mo­tor­ve­Blu­e
Dri­ve™­tek­no­lo­ji­si­sa­ye­sin­de­CO2­e­mis­yon­de­ðe­rin­de­100­km’de­sa­de­ce­135­gram­öl­çü­mü­ne
u­la­þa­rak­sý­ný­fýn­da­li­der­ko­nu­ma­ge­li­yor.­­
YENÝ NESÝL FORD FOCUS SERÝSÝ
YENÝ ne­sil­Ford­Fo­cus­se­ri­si­ve­a­i­le­nin­en­ye­ni­ve
yük­sek­per­for­mans­lý­mo­de­lleri­Pa­ris'te­o­to­mo­bil­se­ver­le­rin­be­ðe­ni­si­ne­su­nul­du.­2011­baþ­la­rýn­da
Av­ru­pa­ve­K.­A­me­ri­ka’da­sa­tý­þa­su­nul­ma­dan­ön­ce­ilk­de­fa­bütün­göv­de­tip­le­riy­le­bir­lik­te­glo­bal
Ford­Fo­cus­mo­de­li­nin­Pa­ris’te­gös­te­ri­mi­ya­pýl­dý.
Ford­ay­rý­ca­ye­ni­Fo­cus’un­glo­bal­per­for­mans
mo­de­li­ni­çý­kar­ma­sö­zü­nü­de­ye­ri­ne­ge­ti­re­rek­se­ri­nin­en­üst­ver­si­yo­nu­o­lan­güç­lü­250­HP’lik­Fo­cus­ST­mo­de­li­nin­dün­ya­prö­mi­ye­ri­ni­ger­çek­leþ­tir­di.­Ye­ni­Fo­cus­lans­ma­ný,­Ford’un­glo­bal­‘’O­NE
Ford’’­stra­te­ji­si­al­týn­da­ü­re­ti­len­ilk­ü­rü­nü­ol­ma­sý
ne­de­niy­le­mar­ka­­ a­çý­sýn­dan­bü­yük­ö­nem­ta­þý­yor.
Ye­ni­Fo­cus­ve­Ye­ni­C-MAX,­fu­a­r­yýl­dýz­la­rý­ol­urken,­Ford­O­to­san­Sa­týþ­ve­Pa­zar­la­ma­dan­So­rum­lu­Ge­nel­Mü­dür­Yar­dým­cý­sý­Ay­kut­Ö­zü­ner,
“Bu­se­ne­Ford­Fi­es­ta’nýn­ba­þa­rý­sýy­la­bi­nek­o­to­mo­bil­de­i­kin­ci­mar­ka­ko­nu­mu­na­yük­sel­dik.­Pa­ris’te­ö­nü­müz­de­ki­dö­nem­de­ye­ni­le­ye­ce­ði­miz­5
ye­ni­ü­rü­nü­mü­zü­ser­gi­li­yo­ruz;­Ye­ni­Fo­cus,­Ye­ni
C-Max,­Mon­de­o,­S-Max­ve­Ga­laxy.­Ö­nü­müz­de­ki­dö­nem­de­ye­ni­le­ye­ce­ði­miz­bu­ü­rün­le­ri­miz­le
2010­yý­lýn­da­Fi­es­ta­i­le­el­de­et­ti­ði­miz­ba­þa­rý­yý­2011
yý­lýn­da­da­ha­da­yu­ka­rý­ya­ta­þý­ya­ca­ðýz”­de­di.
2004 yýlýnda lansmaný yapýlan Dacia sadece 6
yýlda otomobil pazarýnýn vazgeçilmez bir oyuncusu haline geldi. Dacia, binek araçta
2010 yýlýnýn ilk sekiz ayýnda (2009 yýlýna göre)
dünyada, Dacia satýþlarý % 12.1 artýþla 221 bin
092 adete ulaþtý ve pazar payý % 0.6’ya çýktý.
Fransa’da, Dacia % 5.1 pazar payý ve % 118.4
artan satýþlarýyla binek araç pazarýnda altýncý
sýrada yer aldý. Türkiye’de ise 9 bin 925 satýþ
adedi ve % 2.5 Pazar payý ile 10. marka konumunda. Ticarî araçta ise dünyada % 43.9 artýþla toplam 15 bin 839 adet araç sattý. Dacia;
Logan sedan, Sandero, Logan MCV, ticarî araçlar Logan van ve Logan pick-up’tan sonra,
Dacia 4x4 Duster ile ürün gamýný geniþletmeye devam etti. Aralýk 2010’dan itibaren Dacia
Duster kilometrede sadece 139 g. CO2 salýmý
ve 100 kilometrede sadece 5.3 litre yakýt tüketimi olan dCi 90 partikül filtresi dizel motor
seçeneði ile 4x4 versiyonunda satýþa sunulacak. Dacia Duster 4x4 dCi 90 partikül filtresi
Dacia eco² imzasýna sahip olacak.
TOYOTA’DAN
GELECEÐÝN
OTOMOBÝLLERÝ
PARÝS O­to­mo­bil­Fu­a­rý­bu­se­ne­de­To­yo­ta­FT-CH­kon­sept­mo­de­li­i­le­ge­le­ce­ðin­hib­rid­o­to­mo­bi­li­nin­di­na­mik­yü­zü­nü­Av­ru­pa­lý­fu­ar­zi­ya­ret­çi­le­riy­le­ilk­de­fa­ bu­luþ­tu­rur­ken,­ B-MPV­ seg­men­tin­de­k i­ ye­n i­ Ver­s o-S­ mo­d e­l i­n in­ dün­y a
prö­mi­ye­ri­ni­ger­çek­leþ­tir­di.
13
YENÝASYA / 4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ
A­Ý­LE­-­SAЭLIK
Hazýrlayan: RECEP BOZDAÐ
Çocuk geliþiminde iki dönem
TE­RA­PÝ­
GÜN­LÜ­ÐÜ
BANU YAÞAR / Psikolog&Psikoterapist
[email protected]
ÝNSAN hayatýnda özellikle iki dönemde, geliþim ve
deðiþim oldukça hýzlýdýr. Bunlardan ilki, 0-1 yaþ, ikincisi ergenlik dönemidir. Çocuk, doðumundan
bir yaþýna kadar neredeyse konuþacak ve yürüyecek
fizikî olgunluða eriþir. Boy ve kilo olarak büyümenin yaný sýra, zihinsel olarak da hýzlý bir
geliþim gösterir. Bu zaman diliminde bebekle ne kadar çok konuþulursa ve ne
kadar çok þey görürse, dokunursa; zihninde o kadar çok, yeni sinirsel baðlantý
oluþur. Her anlamdaki geliþim için, ilk
yýllar asla atlanmamasý gereken, telâfisi zor yýllardýr. Her bir dönem diðerinin üzerine konan bir yapý gibidir. Bu sebeple saðlam olmayan
katlar diðer süreçleri de zayýflatýr.
Karakter oluþumunda, genlerle
getirilen özellikler yanýnda, bilhassa
okul öncesinde aile içindeki öðrenmelerin de payý oldukça büyüktür.
Gözlemleyerek, taklit ederek, kopyalayarak birçok davranýþ kalýbýný aile içinde kendisi de fark etmeden öðrenir.
Anne babanýn kendi kiþilik yapýlarý,
hayatý nasýl yaþayýp nasýl yorumladýklarý, birbirlerine nasýl davrandýklarý çocuk için adeta bir kayýt malzemesidir. Çocuk ilk orijinal kayýtlarýný aile içi iliþkilerden yapar. Bu kayýtlar, hayatý boyunca hiç silinmeden, her an izlerini ve tesirlerini
gösterecek, yaþadýðý anýlar olarak kararlarýný, seçimlerini ve duygularýný etkileyecektir. Karakterinin þekillenmesinde en çok payý olan ve en çok hatýrladýðý
duygular bu ilk yýllara ait olanlar olacaktýr. Ýlk çocukluk çaðýnda duyulan kelimeler, öðrenilen duâlar, görülen güzellikler gerçek anlamda asla unutulmaz.
Yaþ ilerledikçe, hatta orta yaþla birlikte yaþanan her
olayda yeni çaðrýþýmlar olarak karþýmýza çýkar.
Her çocuk, mizacýnda sadece ona has olan özellikleri taþýr. Bu özellikler ona daha anne karnýndayken hamuruna konan niteliklerdir. Bazen ayný anda
doðan ikizler bile birbirinden o kadar farklýdýr ki. Biri daha çok aðlarken, tuttururken, diðeri bekleyebilen, daha sakin ve sükûnetli olabilmektedir. Bu da
gösteriyor ki, doðuþtan getirilen mizaç üzerine çevre
faktörü ve özellikle ailede öðrenilenler de eklenince
karakterin esas temelini oluþturuyor. Bu temel yapý,
az çok deðiþimlerle hayat boyunca geliþmeye ve deðiþmeye devam ediyor. Büyüdüm ve artýk “oldum”
demek hatalý olur çünkü sürekli büyüyoruz. Her geçen sene, algýlarýmýzý, duygularýmýzý, hayatý yorumlayýþ tarzýmýzý tekrar tekrar deðiþtiriyor.
Ýnsan hayatýndaki ikinci hýzlý geliþim dönemi ise, ergenlik dönemidir. Bu dönem kiþiliðin adeta þöyle bir
sarsýlýp, tekrar oturmasý beklenilen zaman dilimidir. Öðrenilen bütün kalýplar adeta tekrar sorgulanýr.
Doðruluðu, geçerliliði yeniden test edilir. Bu
süreç sancýlý olmakla beraber, saðlýklý geçirildiðinde saðlam ve oturmuþ bir kiþiliðin de güvencesi olur. Bu döneme kadar çocuðumuzla kurduðumuz iliþkinin niteliði, kalitesi saðlýklý bir ergenlik döneminin habercisi olur. Duygularýmýzý, korkularýmýzý ve sevgimizi dürüstçe ifade edebilmeyi, sevgimizi þartsýz verebilmeyi
baþarabilmiþsek eðer, ona karþý görevimizin çoðunu yapmýþ oluruz sanýrým.
Zaten mükemmel anne-baba olmak maharet deðildir, çoðu zaman “yeterince iyi” olmak, daha dürüstçe ve daha etkileyicidir.
Bu dönemde çocuða þefkatle yaklaþmak,
onu anlamaya çalýþmak, dinlemek ve özellikle de baþkalarýnýn yanýnda eleþtiri
yapmaktan kaçýnmak gerekir. Yaþadýðý
çaðý anlamasýna yardýmcý olmak, bu zaman diliminin onun büyümesinde çok
deðerli bir dönem olduðunu anlatmak,
içindeki karýþýklýðý anlamasý için ona
yardýmcý olacaktýr.
Ve son olarak diyebiliriz ki, çocuklarýmýzýn karakter yapýsýnýn þekillenmesinde bizim rolümüz gerçekten büyük, ama inanýn onlar da bizim büyümemizde ve olgunlaþmamýzda oldukça etkin bir role sahipler. Ýnsan bazen düþünüyor, acaba hayatý kim kime öðretiyor.
Onlar mý bize, biz mi onlara?..
Çocuða yeteneklerine
göre hedef belirleyin
KONYA SELÇUK ÜNÝVERSÝTESÝ ÖÐRETÝM ÜYESÝ DOÇ. DR. ÞAHÝN KESÝCÝ, OKULA YENÝ
BAÞLAYAN ÖÐRENCÝLERÝN AÝLELERÝNE UYARILARDA BULUNARAK, ÇOCUKLARA
YETENEKLERÝNE GÖRE HEDEFLER KONULMASI GEREKTÝÐÝNÝN ALTINI ÇÝZDÝ.
KONYA Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleþoðlu
Eðitim Fakültesi Öðretim Üyesi Doç. Dr. Þahin
Kesici, okula yeni baþlayan öðrencilerin ailelerine uyarýlarda bulundu. Yeteneklerine göre çocuklara hedefler konulmasý gerektiðini belirten
Kesici, “Aileler eðitim öðretime yeni baþlayan
çocuklarýnýn kiþisel yeteneklerini iyi öðrenmeli,
onlarýn neler yapabileceðini iyi saptamalý” dedi.
Bazý okullarda sýnýflarýn kalabalýk olduðunu,
bu sebeple öðretmenlerin öðrenciyi yeterince
tanýyamadýðýný belirten Doç. Dr. Þahin Kesici,
ailelerin okula yeni baþlayan çocuklarýný bu
baþlangýç sürecinde iyi gözlemlemesi gerektiðini vurguladý. Okul korkusu oluþmamasý için
çocuklarla iyi diyalog kurulmasýný öneren eksici, “Özellikle anneler bu baþlangýç döneminde
çocuðu okula götürmelidir. Babalar akþam eve
geldiðinde çocuðun okulda neler yaptýðýný sormalý, öðretmenleriyle, arkadaþlarýyla nasýl iletiþim kurduðunu sorarak çocuðu okula alýþtýrmalýdýr” tavsiyesinde bulundu. Çocuklarýn hedef seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili de bilgi veren Doç. Dr. Kesici, “Türkiye’de çocuklarýmýza hedef seçtirme konusunda
sýkýntýlar yaþýyoruz. Çocuklarýmýza potansiyelinin çok üstünde hedef seçtiriyoruz. En fazla
dikkat etmemiz gereken çocuðumuzun çaba ve
gayret gösterebileceði alanlarý tesbit ederek onu
onaylamamýzdýr. Çocuðumuzun belirlediði hedef için ne kadar çalýþmasý gerektiðini belirtmeliyiz, çocuðumuzun duygu ve düþüncelerini iyi
anlamalýyýz” diye konuþtu.
Sürekli yargýlanýp, eleþtirilen çocuklarýn çekindiði için duygularýný anlatamadýðýný ve iletiþim kurmakta güçlük çektiðini bildiren Kesici, “Çocuðumuzu sevdiðimizi göstermeliyiz.
Ona sadece çocuðumuz olduðu için deðil, insan olduðu için saygý göstermeliyiz. Çocuðumuza sadece baþarýlý olduðu zaman sevgi gösteriyoruz, bu çok yanlýþtýr. Çocuk bu durumda sosyal kaygý içinde oluyor” deðerlendirmesini yaptý. Konya / cihan
Emzirme, bebek ile anne
arasýndaki baðý güçlendiriyor
GÝRESUN Saðlýk Müdürü Dr. Cengiz Cindemir,
emzirmenin, bebek ile anne arasýndaki baðý güçlendirdiðini belirtti. Cindemir, her yeni doðan bebeðe ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi, 2 yaþýna
kadar emzirmenin sürdürülmesini tavsiye ettiklerini belirtti.
“Annelerin bebeklerine verdiði en güzel hediye
olan ‘anne sütü’, baðýþýklýk sistemini güçlendirirken, ayný zamanda da bebeðin ilk aþýsýdýr” diyen
Cindemir, sözlerini þöyle sürdürdü: “Anne sütüyle
beslenen bebekler, anne sütünün içeriðindeki demir ve fosfor nedeniyle emzirilmeyen bebeklerden
daha zeki olur. Emziren annelerin meme, yumurtalýk (over) ve rahim içi (endometrium) kanserlerine yakalanma riski de az olmaktadýr. Emzirme, bebek ile anne arasýndaki baðý güçlendirir. Emziren
annelerin kendilerine güvenleri ve annelikten aldýklarý haz daha fazladýr. Anne sütü alan bebekler-
de alt solunum yolu, üst solunum yolu ve ishal gibi
enfeksiyonlar daha az görülür. Emzirme þeker hastalýðý olan annenin günlük insülin ihtiyacýný azaltýr.
Emzirme anneyi ilerde ortaya çýkacak kemik erimesinden korur. Anne sütü alan bebekler de eriþkinlik dönemlerinde þiþmanlýk, þeker hastalýðý, diþ
çürüklüðü gibi hastalýklar daha az görülür.”
Ýlk altý ay yalnýzca anne sütünün tabiî beslenme
olarak adlandýrýldýðýný, bunun da de her bebeðin
bütün ihtiyaçlarýný karþýlamasý bakýmýndan en ideal
beslenme þekli olduðunu vurgulayan Cindemir,
“Anne sütünün gelme süresi kadýndan kadýna deðiþebilir. Doðum sonrasýnda asýl sütün gelmesinden önce memeden ‘kolostrum’ (aðýz sütü) olarak
adlandýrýlan kývamlý, koyu, sarý renkte, az yaðlý, bol
proteinli ve antikorlu bir sývý gelir. Bu sývýnýn yüksek besleyici niteliði ve antikor açýsýndan zengin bir
yapýsý vardýr.” þeklinde bilgi verdi. Giresun / cihan
Kemik erimesine dikkat
Interpress'in araþtýrma raporunda, Eylül ayýnda yeni sezon startý alan dizilerin katýlýmýyla birlikte baþlayan reyting savaþlarýnýn çýkan haberlere de yansýdýðý görüldü.
Diziler, tv ile beraber haberleri de iþgal ediyor
EYLÜL ayýnda yeni sezon startý alan dizilerin katýlýmýyla birlikte,
tv’leri iþgal eden dizilerin medyada çýkan haberleri de ayný þekilde.
Medya takip þirketi Interpress’in düzenli olarak, ulusal yayýn yapan kanallarý içeren ‘Televizyonun Medya Karnesi’ baþlýklý araþtýrma raporu açýklandý. Eylül ayýnda baþlayan yeni yayýn döneminde kanallar, 48 kategoride 487 farklý program yayýnlarken,
toplam 14 bin 195 adet haber ve yazýyla medya da yer aldý. Interpress’in araþtýrma raporuna göre, Eylül ayýnda yeni sezon startý alan dizilerin katýlýmýyla birlikte baþlayan reyting savaþlarýnýn çýkan
haberlere de yansýdýðý görüldü. Geçtiðimiz ay televizyonda yayýnlanan yerli-yabancý 128 dizi hakkýnda toplam 5 bin 585 adet haber çýktý. On dört ulusal kanalýn yayýnladýðý 77 yerli dizi hakkýnda
basýnda toplam 5 bin 134 haber çýkarken, bu kanallar içinde ATV
yayýnladýðý yirmi yerli diziyle ilk sýrada yer aldý. Ayný araþtýrmaya
göre, yedi kanalda yayýnlanan 51 yabancý dizinin 451 haberle yazýlý basýnda yer aldýðý belirlendi. e2 kanalý yayýnladýðý on altý dizi
ve çýkan 124 haber ile ilk sýrada yer alýrken, bu kanalda yayýnlanan
‘Spartacus’ hakkýnda en çok haberi çýkan dizi oldu. CNBC-e haberi çýkan on dört yabancý diziyle basýnda 182 defa haber olurken,
TNT kanalý ise dokuz dizi ve 85 haberiyle basýnda yer aldý.
KANALLARIN YAYINLADIÐI
FÝLM SAYISINDA ARTIÞ VAR
Interpress’in ‘Televizyonun Medya Karnesi’ araþtýrmasýnda, geçtiðimiz ay
televizyonda yayýn yapan on dokuz kanalýn 379 adet yabancý film yayýnladýðý
görüldü. Bu kanallar içinde TV 8 ilk sýrada yetmiþ bir filmle yer alýrken, yayýnladýðý yabancý filmler basýnda 634 defa haber oldu. Kanaltürk elli üç film ile
ikinci sýrada yer alýrken, yazýlý basýnda 450 defa gündeme geldi. Cine5 ise yayýnladýðý kýrk yabancý film ile 329 kez basýnda haber oldu.
ÝYÝ HABER: BELGESELLER YAZILI
BASININ ÝLGÝSÝNÝ ÇEKÝYOR
Yapýlan ayný araþtýrma sonucunda, 10 kanalda yayýnlanan 31 belgesel program, yazýlý basýnda çýkan 163 haberle konu olduðu belirlendi. Kanal 24’te yayýnlanan, Türkiye’nin yakýn tarihine ýþýk tutan ‘Keþke Olmasaydý’ belgeseli birinci
sýrada yer alýrken, sunuculuðunu Cüneyt Polat’ýn yaptýðý Kanal a’da yayýnlanan, gündemi tarihin verdiði bilgiler ýþýðýnda deðerlendiren ‘Dünden Yarýna’ ikinci, CNBC-e’de yayýnlanan ‘3D Safari Afrika’ belgeseli ise üçüncü oldu.
HER 3 kadýndan birinin kemik erimesi
riski taþýdýðý Türkiye’de, erkeklerin de
potansiyel risk altýnda olduklarý bildirildi. Özel bir hastanenin Kalça Cerrahi si Bö lüm Baþ ka ný Prof. Dr. Em re
Toðrul, halk arasýnda ‘’kemik erimesi’’
o la rak bi li nen os te o po ro zun gü nü müzde sýk olarak görülen rahatsýzlýklarýn baþýnda geldiðini söyledi.
Kemik erimesinin, kemiklerde yapý
deðiþikliði ve zayýflamaya baðlý olarak
çabuk kýrýlýr hale gelmesine sebep olan
bir hastalýk olduðunu belirten Toðrul,
ilerleyen yaþlarda bu rahatsýzlýðýn kiþinin hayatýný olumsuz yönde etkilediðini ifade etti. Toðrul, kemik yoðunluðunun azalmasý sonucu kalça kýrýðý yaþayan her 5 kadýndan 1’inin bir yýl içinde
öl me si ne sebep o lan os te o po ro zun
her han gi bir be lir ti ver me me si
dolayýsýyla ‘’Sessiz Hýrsýz’’ olarak adlandýrýldýðýný vurgulayarak, ‘’50 yaþýn üzerindeki her üç kadýndan birinde görülen osteoporoz özellikle menopoz son-
rasýnda kadýnlarda önemli sorunlara
neden oluyor’’ dedi.
Toðrul, osteoporozun bütün yaþlanan insanlarý etkileyebilen bir süreç
olduðunu, ancak kadýnlarda bu rahatsýzlýðýn daha hýzlý bir ivme gösterdiðini belirterek, þunlarý kaydetti:
‘’Kadýn, gebe kalýyor, doðum yapýyor. Be be ðin vü cut ta ki kal si yu mu
kullanmasý nedeniyle daha fazla kayba uð ru yor. Ay rý ca ka dý nýn er ken
yaþta çocuk sahibi olmasý onu daha
dezavantajlý hale getiriyor. Ancak erkekler de potansiyel risk altýndalar.
Ancak son zamanlarda daha çok erkekte kemik erimesine baðlý kalça kýrýðý vak'asý görmeye baþladýk. Bu nedenle erkeklerin de kadýnlar gibi kemik erimesine karþý gerekli önlemleri
almalarý gerekiyor. Erkeklerde artýk
ka dýn lar gi bi ke mik e ri me si tes ti
yaptýrmasý, beslenmesine dikkat etmesi, egzersiz yapmasý ve güneþten
yararlanmasý gerekiyor.’’ Adana / aa
SiyahMaviKýrmýzýSarý
14
YENÝASYA / 4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ
SPOR
FENER NÝANG'LA COÞTU
BÝZE GÖRE
Niang þov sürüyor
F.BAHÇE'DE YÜZLER GÜLMEYE BAÞLADI. ÝKÝ HAFTADA ATILAN 9 GOL SONRASINDA ZÝRVE YARIÞINDA
YENÝDEN ÝDDÝALI BÝR DURUMA GELÝNDÝ. NÝANG GOLLERDEKÝ KATKISIYLA TARAFTARLARI COÞTURDU.
SPOR Toto Süper Lig'in 7. haftasýnda sahasýnda konuk ettiði
Gençlerbirliði'ni 3-0 yenen Fenerbahçe puanýný 13'e yükseltti. Baþkent temsilcisi karþýsýnda aldýðý galibiyetle, 7 maçta galibiyet sayýsýný 4'e yükselten sarý-lacivertli ekip, ligde ilk kez
üst üste 2. maçýndan da galibiyetle ayrýldý. Geçen hafta Kasýmpaþa'yý 6-2'lik farklý skorla maðlup eden sarý-lacivertliler,
bu akþam da Gençlerbirliði karþýsýnda sahadan galibiyetle
ayrýldý. Fenerbahçe bu sezon lig mücadelesinde ikinci kez
kalesini gole kapattý. Ýlk haftada Medical Park Antalyaspor
karþýsýnda kalesinde gol görmeden 4-0 kazanan sarý-lacivertliler, bu maçýn ardýndan çýktýðý 5 maçta 10 gol yemiþti.
GENÇLER'E 20 MAÇTA SADECE 1 KEZ YENÝLDÝ
Fenerbahçe, Gençlerbirliði'ne karþý son yýllarda lig maçlarýnda
genelde baþarýlý sonuçlar aldý. Ýki takým arasýnda ligde yapýlan son
20 maçtan sadece 1'ini baþkent temsilcisi kazanabildi. Ýki ekip arasýndaki son 20 lig maçýndan 14'ünü Fenerbahçe kazanýrken, 5
maç berabere bitti, Gençlerbirliði bu süre içinde sadece 21 Þubat
2009 tarihinde Ankara'da 1-0'lýk sonuçla galip gelebilmiþti. Fenerbahçe'ye transfer olduðu 2004-2005 sezonundan bu yana
Gençlerblirliði'ne 9 gol atan Brezilyalý futbolcu Alex, Baþkent ekibine karþý gol yollarýndaki etkisini bu maçta gösteremedi.
Ligin en çok gol ekibi
SPOR Toto Süper Lig'de 7 maçlýk bölümde 20 gol atarak
maç baþýna 2,85 gol ortalamasý tutturan Fenerbahçe'de forvet hattýnýn performansý, takýmýn çýkýþa geçmesinde önemli
rol oynadý. Son yýllarda forvet hattýnda görev alan futbolcularýndan beklediði verimi pek alamayan sarý-lacivertli ekip, bu
sezon 7 maçta Niang (7), Semih (2) ve Alex (4) ile toplam 13
gol sayýsýna ulaþýrken, forvet hattý atýlan gollerin yüzde 65'lik
bölümüne sahip oldu. Fenerbahçe'de bu sezon 7 maçlýk bölümde orta alan oyuncularý Emre, Mehmet Topuz ve Andre
Santos (1'er) ile savunma oyuncularý Lugano (2) ve Gökhan
Gönül'ün (1) de golleri bulunuyor. Sarý-lacivertlilerin bir golü
de Cumartesi akþamki Gençlerbirliði mücadelesinde rakip
futbolcunun kendi kalesine attýðý golle hanesine yazýldý.
BUNDAN ÖNCEKÝ 4 SEZONDAKÝ PERFORMANS
Bundan önceki 4 sezonuna bakýldýðýnda ise 7 maçlýk bölümde forvet hattýnýn ortaya koyduðu performans, Nianglý Fenerbahçe'nin oldukça gerisinde kaldý. Geçen sezon (2009-2010) 7
maçta 14 gol atan Fenerbahçe'de, forvet hattýný oluþturan Güiza
(3), Semih (3) ve Alex (1) ile 7 gole ulaþan sarý-lacivertlilerde, orta alan oyuncularý Kazým (3), Emre, Andre Santos (1'er) ile Gökhan Gönül ve Vederson (1'er) da gol kaydetti. 2008-2009 sezonunda ise 7 maçlýk bölümü 11 golle geçen sarý-lacivertli ekipte
Güiza, Semih ve Alex (2'þer) toplam 6 gole imza atarken, savunmadan Selçuk ve Roberto Carlos'un 1'er, orta alandan Uður 1 ve
Kazým da 2 gol kaydetti. 2007-2008 sezonunda 7 haftada Semih
(2), Kezman (1) ve Alex (1) ile toplam 4 gol bulan Fenerbahçe'de, Kemal, Roberto Carlos, Aurelio ve Ali Bilgin de 1'er gol attý. Fenerbahçe'de 2006-2007 sezonunda ilk 7 maçta forvet hattý,
Alex ile 6 gol bulurken, Kezman 2 ve Murat Hacýoðlu da 1 gol
kaydetti. Orta alanda Tuncay 3, Tümer 2 ve Selçuk 1 gol atarken, savunmadan Lugano da 2 kez rakip fileleri havalandýrdý.
TARAFTARIN GÖZDESÝ OLDU: Gençlerbirliði maçýnda bir gol atan, diðer
iki golde de büyük pay sahibi olan Niang, karþýlaþmada ortaya koyduðu
performansla tribünleri coþturdu. Maçýn 21. dakikasýnda Caner'in ortasýnda meþin yuvarlaðý kafayla filelere göndererek, sarý-lacivertli ekibe 1-0'lýk
üstünlük getiren Niang'ýn, 25. dakikada da soldan kaleye kadar inip altý
pas içine doðru sert vurduðu topu Gençlerbirliði savunmasýnda Aykut
kendi kalesine gönderdi. Senegalli futbolcu, 88. dakikada Andre
Santos'un Gökhan Gönül'ün asistiyle attýðý golde, Gökhan'a güzel bir orta
yaptý. Niang attýðý ilk golden sonra saha içinde arkadaþlarýyla sevinç
yaþayýp yedek kulübesine gitti ve Kazým'a sarýldý. FOTOÐRAF: A.,A
Bremenli futbolcular
Mesut Özil'i çok arýyor
ALMANLARI TEDÝRGÝN ETTÝK
ALMAN "Bild am Sonntag" gazetesi, Türkiye Futbol
Federasyonu'nun, Almanya'da yetiþen Türk kökenli
genç futbolcularýn peþinde olduðunu yazdý. Gazetenin haberinde, Türk Milli Takýmý Teknik Direktörü
Guus Hiddink'in, FC Nürnberg takýmýnda oynayan
Ýlkay Gündoðan'ý, antrenör Oðuz Çetin'in de FC
Köln'de oynayan Taner Yalçýn'ý izlediði, FC Nürnberg'de oynayan Mehmet Ekici ile Freiburg'da top
koþturan Ömer Toprak'ýn da "sürekli bir þekilde telefonunun çaldýðý" belirtildi. Ýlkay'ýn, Alman Milli
Takýmý'ný tercih ettiðini söylemesine raðmen sýkça
TFF tarafýndan arandýðýný söylediði ifade edilen haberde, Mustafa Doðan, Malik Fathi, Serdar Taþçý ve
Mesut Özil gibi "sadece" 4 Türk kökenli oyuncunun
Alman Milli Takýmý'nda oynamasýnýn sebebinin,
Avrupa ülkelerinde genç Türk kökenli yetenekler arayan TFF Avrupa Bürosu'ndan kaynaklandýðý kaydedildi. TFF Avrupa Bürosu Temsilcisi Erdal Keser'in, Türk Milli Takýmý'nda oynamak isteyen genç
yetenekler aradýklarýný, ancak Alman Milli Takýmý'nda oynamak isteyen Türk kökenli gençlerin kararýna saygý duyduklarýný ve kendilerine hiç bir þekilde baský yapmadýklarýný söylediði belirtildi. Türk
Milli Takýmý'nýn defansýndaki delikleri týkamak için
disiplinli ve yapýlý oyunculara ihtiyaç duyduklarýný ifade eden Keser, zamanýnda Serdar Taþçý'yý Türk
Milli Takýmý'nda çok görmek istediðini ve takýmda
baþarýlý olabileceðine inanmýþ olduðunu kaydetti.
Mesut Özil'in Real Madrid'e transferinden sonra Werder Bremen baþarýsýz oldu.
GÖZLEM
Rijkaard hatalý
SAÝD OKUR
[email protected].
azanan takýmý bozmam diyen Reijkaard bu hafta kendiy le çe liþ ti. Hat ta bu nu
yapmak için son haftalarýn formda
oyuncusu Servet'le polemiðe girip
sakin adamý çileden çýkarttý. Bir
an lam da ken di a ya ðý na kur þun
sýktý Reijkaard. Karabükspor'un
forveti Emenike þu anda liglerin
en etkili forveti. Formda Servet
mi, yoksa maç eksiði ve hazýr olmayan Gökhan Zan mý onu daha
iyi tutardý? Reijkaard'ýn Servet takýntýsý son derece anlamsýz. Bir de
milli takým takýntýsý var ki, o daha
da anlamsýz. Milli Takýma oyuncular elbette gidecek. Orada sakatlýklar olabilir tabiki.
Reijkaard þuna bakmalý. G.Saray'da olduðu gibi, milli takýmlar-
K
ALMAN "Bild am Sonntag" gazetesi, 1. Lig (Bundesliga) takýmlarýndan Werder Bremen'li çoðu futbolcunun, son günlerde yaþadýklarý baþarýsýzlýðýn Mesut Özil'in Real Madrid takýmýna satýlmasýndan kaynaklandýðýna inandýðýný yazdý. Gazetenin spor sayfalarýnda
yer alan haberde, Werder Bremen kalecisi Tim Wiese'nin, çoðu futbolcunun bu þekilde düþündüðünü dile getirerek, "Özil'i her pozisyonda arýyoruz. Sadece
en kritik golleri atmakla kalmadý, ayný zamanda bir
çok golü hazýrladý" þeklinde konuþtuðu belirtildi.
Werder Bremen Spor Müdürü Klaus Allofs'un ise takýmýn bir kriz yaþadýðýný kabul ettiðini, ancak bunun
Mesut'un eksikliðinden kaynaklanmadýðýný savundu-
da da hep kendi oyuncularý sakatlanýyor. Þikayetçi olacaðýna oyuncularýný daha iyi anterene etmeli.
Ayrýca bir teknik adam oyuncusu
"milli" oldu mu bundan gurur duyar ve mutlu olur. Milli olan oyuncu kaliteli ve formda olan oyuncudur. Galatasaray teknik direktörü ise bu durumdan þikayetçi. Ne re dey se tüm o yun cu la rý
"milli" olan G.Saray'ýn teknik direktörü iyi bir yönetici deðildir.
Sevk ve idaresi, takýmý kaynaþtýrmasý, sevgi aþýlamasý, takýmdaþlýk
baðlarýný güçlendirmesi yönlerinden zayýf bir teknik adam profili
çizmiþtir.
Reijkaard'ýn ikinci sezonunda
G.Saray takýmý, ileriye gideceðine
son sürat geriye doðru gitmektedir.
Frank Rijkaard
Geçen sezon ligin baþlarýndaki çýkýþ
sunilikten baþka bir þey deðilmiþ. Bu
þimdi daha iyi anlaþýlýyor. Geliþinde
"Reijkaard" ýn futbolculuk ve Barcelona teknik adamlýðý dopingi, G.Saray a ancak o kadarlýk bir etki yapabilmiþtir. G.Saray'la Reijkaard'la birlikte devam ederse kan kaybý sürmeye devam edecektir.
Adnan Polat yönetiminin futbol
takýmýyla ilgili baþarýsýzlýðý sürüyor. Belki de en baþta Reijkaard'ýn
takýmýn baþýna getirilmesi futbolla
ilgili hatalarýn baþlangýcýnýn fitilini
yaktý. Alýnan oyuncularýn G.Saray'a faydalý olmaktan ne kadar uzak olduklarýný gördük. Belki bu
oyuncularýn içinde faydalý olacak
olanlarý da, teknik adam kullanamadý. Ýyi antrenör elindeki kadroya göre strateji geliþtiren ve kadrosunu verimli biçimde kullanandýr.
Malesef G.Saray'ýn teknik direktörü nün bu özelliði yok. Yönetimin böyle bir teknik adama denk
gelmesi, iyi araþtýrma yapmamalrýnýn sonucundan baþka bir þey
deðil. Adnan Polat hýzlý ve çok radikal kararlar alýrsa belki bu seneyi
kurtarabilir. Yoksa geçen sezonu
zayi eden bu teknik heyet, þimdiden bu sezonu da kaybediyor. Yedi maçta üç maðlubiyet, bu fotoðrafý net olarak gösteriyor.
MEHMET ILGAZ
[email protected]
u sezon üst üste 2 maç kazanamayan Fenerbahçe' nin ne yapacaðý merak konusuydu. 6 gollü Kasýmpaþa maçýnýn ikinci
yarýsýnda oynamaya çalýþýlan futbol ve bunu beceren kadro, Aykut Kocaman'ýn kafasýndaki oyuncu topluluðu olacak ki, Gençlerbirliði karþýlaþmasýnda da ayný 11 sahadaydý. Maçtan önce
oyun karakteri olarak birbirine zýt iki takýmla
peþpeþe oynayacaklarýný söylemesine raðmen
ayný kadro ile çýkmasý da enteresandý.
Tüm oyuncularý ile kendi ceza alaný çevresinde toplanan rakibi karþýsýnda oyuna çok arzulu
ve baskýlý baþladý Fenerbahçe. Futbolcularý ilk
defa, fazla olmasa da oyuncu kovalarken ve top
çýkardýklarýnda rakibe basarken gördük. Bu görüntü 2-0'a kadar çok daha fazlaydý. Skor avantajýný yakaladýktan sonra galibiyeti koruma içgüdüsü ile birlikte maçýn temposunu düþürdüler.
Ankara ekibi 10 kiþi kaldýktan sonra bile durumu idare etmeye çalýþtýlar.
Joseph Yobo uzun zamandýr savruk oynayan
ve bolca pozisyon veren savunmayý toparlamýþ.
Defansa gelen her topta o vardý. Topu oyuna iyi
soktu. Fabio Bilica'nýn futbol dýþýnda her þeye
benzeyen oyunundan sonra Nijeryalýnýn kusursuz futbolu gözlerimizin pasýný sildi. Ýlk defa bu
kadar az, sýfýra yakýn pozisyon verdi savunma oyuncularý onun katkýsýyla.
Fenerbahçe tribünleri özlediði santrforu bulduðunu düþünüyor artýk. Mateja Kezman ve
Daniel Guiza ýstýraplarýndan sonra ikinci baharlarýný yaþýyorlar. Mamadou Niang yýllarýn özlemini bitirmiþ gibi. Müthiþ hýzlý, güçlü ve her pozisyonda olmasý gereken yerde bulunuyor. Rakip defansýn dengesini ve ayarýný yerle bir ediyor. 5 maçta attýðý 8 golle (Fýrat Aydýnus ikinci
golü o yazdýðý için) parmak ýsýrtýyor.
Aykut hoca iki haftadýr bir yerlere mesaj verir
gibiydi. Geçen hafta ilk devrenin sonunda týrpan
vurduðu Fabio Bilica ve iki maçtýr 18'e dahi almadýðý Cristian Baroni' yi silmiþ gibi hissettirmeye baþladý. Ya devre arasýnda 2 Brezilyalý ile yollar ayrýlacak ya da Kazým Kazým'a verdiði þans
gibi, bunlarýn da derslerini alýp toparlanmalarýný
bekleyecek. Ama ilk seçenek daha aðýr basýyor.
Büyük takýmlar için ard arda kazanmak önemlidir. Fenerbahçe bunu ancak 7. haftada becerebildi. Bu kazanma serisi devam ettirilebilirse,
özgüven kazanarak futbollarýnýn üzerlerine koymalarý daha kolay olacaktýr.
B
HABERLER
Eskiþehirspor Zico'ya
teklifte bulundu
n Eskiþehirspor Asbaþkaný Mesut Hoþcan,
Fenerbahçe'nin eski teknik direktörü Arthur Zico
ile görüþmelerinin sürdüðünü söyledi. Hoþcan,
Eskiþehirspor yönetiminin Rýza Çalýmbay ile yollarýný ayýrdýktan sonra teknik direktör arayýþlarýný
sürdürdüðünü belirterek, yerli ve yabancý bir çok
teknik adamla görüþmelerini sürdürdüklerini kaydetti. Hoþçan, Salý gününe kadar teknik direktör
problemini çözeceklerini söyledi.
Mourinho, Ronaldo'nun
hýrsý ve çalýþmasýna hayran
nREAL Madrid Futbol Takýmý'nýn teknik direktörü
Jose Mourinho, ''Hýrsý, disiplini ve takým anlayýþý,
Ronaldo'yu vazgeçilmez yapýyor'' dedi. Ronaldo'nun
takýmýndaki tüm arkadaþlarýndan fazla çalýþtýðýný ve bu
oyuncunun ''dokunulmaz'' olduðunu söyledi. Bu yýl
hücumda yetersiz kalmakla eleþtirilen takýmýnýn performansýndan memnun olduðunu ifade eden
Mourinho, bu eleþtirileri yersiz bulduðunu ve yeteri
kadar gol pozisyonuna girdiklerini kaydetti.
Contador ceza alýrsa
bisikleti býrakacak
n FRANSA Bisiklet Turu'nda, "klenbuterol" adlý
yasaklý madde kullandýðý tespit edildiði için geçici
olarak yarýþlardan men edilen Ýspanyol bisikletçi
Alberto Contador, dopingden dolayý ceza almasý
durumunda sporu býrakabileceðini söyledi. Doping
almadýðýný ve söz konusu yasaklý maddenin yediði
bir etten dolayý çýktýðýný savunan Contador, bir
Ýspanyol televizyonuna verdiði demeçte "Kötü bir
þey yapmadým. Eðer her þey olumlu þekilde
sonuçlanmazsa bir daha bisiklete binermiyim
bilmiyorum, düþüneceðim. Saklayacak hiçbir þeyim
yok" dedi. Bu arada doping kullanmadýðý yönünde
çok emin açýklamalar yapan Contador'a, Ýspanyol
spor dünyasýnda da destek geliyor.
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
15
YENÝASYA / 4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ
GEZÝ - ÝZLENÝM
ÜÇÜNCÜ BÖLGE:
4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ,
Saat: 10:00, Viranþehir,
Ceylanpýnar Caddesi, Halk Bankasý
karþýsý, Konuþmacý: Tahir Ünverdi
4 EKÝM 2010 PAZARTESÝ,
Saat: 14:00, Þanlýurfa,
Abide Park AVM önü (Eski YÝMPAÞ)
Konuþmacý: Tahir Ünverdi
5 EKÝM 2010 SALI,
Saat: 11:00, Gaziantep,
Demokrasi Meydaný
5 EKÝM 2010 SALI,
Saat: 16:00, Kahramanmaraþ,
Trabzon Caddesi, Özel Ýdare Ýþhaný yaný
6 EKÝM 2010 ÇARÞAMBA,
Saat: 15:00, Adana, DDY 6. Bölge
Md.lüðü, Ýstasyon Meydaný
Konuþmacý: Ýslâm Yaþar
7 EKÝM 2010 PERÞEMBE,
Saat: 12:00, Kayseri-Mimar Sinan
Kurþunlu Camii yaný
Konuþmacý: Ýslâm Yaþar
Hizmet TIR’ý yarýn
Gaziantep’te
Mehmet Emin Ekmen,
BEDÝÜZZAMAN
TIRI NE GÜN, NEREDE?
DEVLET, SAÝD
NURSÎ’DEN
ÖZÜR DÝLEMELÝ
Batman’da düzenlenen tanýtým programýnda konuþan ve Bediüzzaman’a devlet tarafýndan bir zamanlar yapýlan
baský ve zulümleri hatýrlatan Batman Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, “Þüphesiz ki, Bediüzzaman Hazretleri’ne,
onun eserlerine ve talebelerine bu ayýbý iþleyenlerin, ondan ve talebelerinden bir özür borcu vardýr” dedi.
de­ta­ný­tým­prog­ra­mý­ya­pýl­dý.­Bu­ra­da­ya­pý­lan­bro­þür
ve­ki­tap­çýk­da­ðý­tý­mý­nýn­ar­dýn­dan,­I­þýk­Do­ðu­dan­Yük­se­lir­ ad­lý­si­ne­viz­yon­gös­te­ri­mi­ger­çek­leþ­ti­ril­di.­Tat­van’da­ö­zel­lik­le­ço­cuk­la­rýn­ve­ço­cuk­lar­a­ra­sýn­da­da
kýz­ço­cuk­la­rý­nýn­TIR’ý­mý­za­yo­ðun­bir­il­gi­ve­sev­gi
MUHTEÞEM ge­çen­Van­prog­ra­mý­nýn­ar­dýn­dan­Be­di­gös­ter­di­ði­göz­len­di.­Ço­cuk­lar­da­ðýt­tý­ðý­mýz­bro­þür­ve
üz­za­man­Ta­ný­tým­ve­Hiz­met­Tý­rý,­Tat­van­ü­ze­rin­den
ki­tap­çýk­lar­dan­al­mak­i­çin­bir­bir­le­riy­le­ya­rýþ­tý­lar.­Bu
Bat­man’a­var­mak­ü­ze­re­ye­ni­den­yol­la­ra­re­van­ol­du.
man­za­ra­bir­za­man­lar­Be­di­üz­za­man­Haz­ret­le­ri’nin
Be­di­üz­za­man’ýn­ “Van­De­ni­zi”­ de­di­ði­Van­Gö­lü’nün
Es­ki­þe­hir­Ha­pis­ha­ne­si’nin­kar­þý­sýn­da­ki­li­se­de­raks­e­ký­yý­sýn­dan­de­vam­e­den­yol­cu­luk­sý­ra­sýn­da­mas­ma­vi
den­kýz­ta­le­be­le­ri­mü­þa­ha­de­e­dip­on­la­rýn­bu­ha­li­ne
göl­muh­te­þem­man­za­ra­sý­ve­ren­giy­le­a­de­ta­biz­le­re
göz­yaþ­la­rýy­la­hü­zün­len­me­si­ni­ha­týr­lat­tý.­O­za­man
göz­kýr­pý­yor­du.­Ak­da­mar­A­da­sý’nýn­ya­kýn­la­rýn­dan
ha­ki­kat­ler­den­ha­ber­siz­o­öð­ren­ci­le­re­mu­ka­bil,­bu­gün
ge­çer­ken,­Be­di­üz­za­man’ýn­“Bu­a­da­da­on­se­ne­ka­la­rak
nur­la­ra­iþ­ti­yak­la­el­u­za­tan­bu­öð­ren­ci­ler­var­dý.­Bel­ki
el­li­ta­ne­ta­le­be­ye­tiþ­tir­sem,­o­ta­le­be­ler­le­Ýs­lâ­mý­bü­tün
de­Be­di­üz­za­man­o­za­man­si­ne­ma­per­de­siy­le­50­yýl
dün­ya­ya­ya­yýp,­dün­ya­yý­fet­he­de­bi­li­rim”­söz­le­ri­zi­hin­son­ra­sý­na­ba­kýp­hü­zün­len­di­ði­gi­bi­baþ­ka­bir­si­ne­ma
le­ri­miz­de­yan­ký­la­ný­yor­du.­Be­di­üz­za­man’a­bel­ki­de
per­de­siy­le­bu­gün­le­re,­bu­man­za­ra­la­ra­ba­kýp­se­vin­Ak­da­mar­ve­ril­me­miþ­ve­bu­ra­da­10­se­ne­fa­lan­ge­çi­rip
miþ­tir...­Bel­ki­ “cen­ne­tâ­sâ­ba­har­lar” müj­de­si­ni­bu­se­50­ta­le­be­ye­tiþ­ti­re­me­miþ­ti,­fa­kat­yer­yü­zü­bir­med­re­se
bep­le­ver­miþ­tir...
ve­bü­tün­za­man­lar­da­bir­ders­sa­a­ti­hük­mü­ne­ge­çe­Ö­te­yan­dan­Tat­van’da­ki­ye­rel­ga­ze­te­ve­te­le­viz­rek­mil­yon­lar­ca­ta­le­be­Be­di­üz­za­man­Ü­ni­ver­si­te­si’nde
yon­lar­he­men­tý­rýn­ya­ný­na­e­kip­gön­de­re­rek­bu­sý­ra
ye­tiþ­me­ye­de­vam­et­mek­tey­di.­Ýþ­te­ye­ti­þen­bu­nesl-i
dý­þý­o­la­yý­ha­ber­leþ­tir­di­ler.­
ce­did­i­le­Ýs­lâ­mi­yet­gü­ne­þi­bü­tün­dün­ya­ya­ya­yý­la­cak­tý.­
Tat­van’da­ki­prog­ra­mýn­ar­dýn­dan­bu­ra­da­bir­sü­re
Be­di­üz­za­man’ýn­i­de­al­le­ri­ni­ve­fi­kir­le­ri­ni­an­la­týp
ko­nak­la­yan­tý­rý­mýz,­a­sýl­ge­niþ­ta­ný­tým­prog­ra­mý­nýn
yay­ma­yý­ken­di­ne­mak­sat­e­di­nen­Be­di­üz­za­man­Ta­ný­ya­pý­la­ca­ðý­Bat­man’a­doð­ru­yol­al­ma­ya­baþ­la­dý.­Bat­tým­ve­Hiz­met­Tý­rý­bu­me­kân­lar­dan­ge­çer­ken­sü­rek­li
man’a­gi­der­ken­Bit­lis­il­mer­ke­zi­nin­i­çin­den­ge­çe­cek
o­la­rak­o­nun­ha­tý­ra­tý­ný­ve­me­kân­lar­la­ir­ti­ba­tý­ný­yad­e­o­lan­TIR’ý­mý­zý­il­mer­ke­zin­de­po­lis­es­kor­tu­kar­þý­la­dý.
di­yor­ve­bir­ba­ký­ma­ye­ni­den­can­lan­dý­rý­yor­du.­
UMUT YAVUZ / [email protected]
TATVAN - BATMAN
lan­Or­han­Zen­gin,­Be­di­üz­za­man’ýn­‘ce­ha­let,­za­ru­ret­ve­ih­ti­lâf’­o­la­rak­be­lir­le­di­ði­üç­düþ­ma­na­‘sa­nat,­ma­ri­fet­ve­it­ti­fak”­si­lâ­hýy­la­mu­ka­be­le­et­ti­ði­ni
be­lirt­ti.­Fen­i­lim­le­ri­i­le
din­i­lim­le­ri­nin­bir­a­ra­da
o­ku­tu­la­ca­ðý­Be­di­üz­za­man’ýn­i­de­al­e­ði­tim­sis­te­miy­le,­ söz­ko­nu­su­ üç
düþ­ma­nýn­üs­te­sin­den
ge­
li­ne­bi­le­ce­ði­ni­be­lir­ten
Orhan Zengin
Zen­gin,­“Be­di­üz­za­man
gö­rüþ­le­riy­le­böl­ge­nin,­ül­ke­mi­zin­ve­bü­tün­in­san­lý­ðýn
so­run­la­rý­na­çö­züm­ler­sun­muþ­tur”­de­di.­
Batman Milletvekili Ekmen:
Devlet Bediüzzaman’dan özür dilemeli
Ko­nuþ­ma­nýn­ar­dýn­dan­ I­þýk­Do­ðu­dan­Yük­se­lir­ ad­lý
si­ne­viz­yon­gös­te­ri­si­il­giy­le­iz­len­di.­Da­ha­son­ra­prog­ram­a­la­ný­na­Bat­man­Mil­let­ve­ki­li­Meh­met­E­min­Ek­men,­AKP­il­Baþ­ka­ný­Zi­ver­Öz­de­mir­ve­Mer­kez­Ýl­çe
Baþ­ka­ný­Di­ya­ed­din­U­çar­i­le­bir­zi­ya­ret­te­bu­lun­du.
TIR­ko­or­di­na­tö­rü­müz­Þe­ner­Boz­taþ’ýn­dâ­ve­tiy­le­Bat­man­lý­la­ra­hi­ta­ben­bir­ko­nuþ­ma­ya­pan­Meh­met­E­min
man­ki­þart­lar­da­bir­ta­kým­çö­züm­teklif­le­ri­ge­tir­miþ­ti.
E­ðer­o­gün­o­çö­züm­teklif­le­ri­nin­bir­kýs­mý­bi­le­ha­ya­ta
ge­çi­ril­miþ­ol­say­dý,­bu­gün­Tür­ki­ye’de­100­bi­ne­ya­kýn
in­sa­nýn­ca­ný­ný­a­lan,­300­mil­yar­do­lar­dan­faz­la­pa­ra­mý­zý­he­ba­e­den­ve­bü­tün­Or­ta­Do­ðu’da­hu­zur­suz­luk
kay­na­ðý­o­lan­bir­me­se­le­bel­ki­hiç­ol­ma­ya­cak­tý.­100­yýl
son­ra­Be­di­üz­za­man­Haz­ret­le­ri’nin­hak­lý­lý­ðý­ný­bir­kez
da­ha­ko­nu­þu­yor­ol­mak­Be­di­üz­za­man’ý­ne­ka­dar­bü­yü­tü­yor­sa,­100­yýl­dýr­bu­ül­ke­yi­yö­ne­ten­le­ri­o­ka­dar
kü­çül­tü­yor.­Öy­le­bir­ha­ki­kat­ten­u­zak­kal­mak,­bý­ra­kýn
fay­da­lan­ma­yý­hat­ta­ya­sak­la­mak,­zin­dan­la­ra­mah­kûm
et­mek­ve­sa­de­ce­i­ma­nî­bir­ay­dýn­lan­ma­de­ðil­ay­ný­za­man­da­be­þe­rî­ve­iç­ti­maî­so­run­la­ra­çok­cid­dî­re­çe­te­ler
ö­ne­ren­bu­zat-ý­muh­te­re­min­e­ser­le­rin­den­fay­da­la­nan
in­san­la­rý­vak­ti­za­ma­nýn­da­a­de­ta­bir­te­rö­rist­gi­bi­yaf­ta­la­mak,­ol­sa­ol­sa­bu­dev­le­tin­bir­a­yý­bý­o­la­bi­lir.­Þüp­he­siz­ki,­Be­di­üz­za­man­Haz­ret­le­ri’ne,­o­nun­e­ser­le­ri­ne­ve
ta­le­be­le­ri­ne­bu­a­yý­bý­iþ­le­yen­le­rin,­on­dan­ve­ta­le­be­le­rin­den­bir­ö­zür­bor­cu­var­dýr.­Ben­i­na­ný­yo­rum­ki,­Be­di­üz­za­man’ýn­me­sa­jý­Tür­ki­ye’de­da­ha­ge­niþ­kit­le­le­re
u­la­þa­cak­týr.­So­run­la­rýn­ba­þýn­da­de­di­ði­ni­yap­ma­mýþ­týk,­a­ma­bel­ki­son­ra­dan­de­di­ði­ni­bü­tün­bir­top­lum­o­la­rak­ya­pa­rak,­bu­so­run­la­rýn­çö­zü­mün­de­ö­nem­li­bir
uz­laþ­tý­rý­cý­ze­min­sað­la­ya­bi­li­riz.­Ben­bir­ke­re­da­ha
ken­di­si­ni­rah­met­le­yad­e­di­yo­rum.­Ken­di­si­nin­ve­a­hi­re­te­ir­ti­hal­et­miþ­ta­le­be­le­ri­nin­me­kân­la­rý­cen­net­ol­-
BEDÝÜZZAMAN Hiz­met­ve­Ta­ný­tým
Týr’ý­5­E­kim­Sa­lý­gü­nü­(ya­rýn)­Ga­zi­an­tep’te­o­la­cak.­De­mok­ra­si­Mey­da­ný’nda
va­tan­daþ­lar­la­bu­lu­þa­cak­o­lan­Be­di­üz­za­man­Ta­ný­tým­ve­Hiz­met­TIR’ý­nýn
zi­ya­re­ti­mü­na­se­be­tiy­le­Ya­zar­Ýs­lâm
Ya­þar­bir­ko­nuþ­ma­ya­pa­cak.­­
Sa­at­ 11.00–13.00­ a­ra­sýn­da­ ger­çek­le­þe­cek­ ve­ bütün­ hal­kýn­ dâ­vet­li
ol­du­ðu­ prog­ram­ sý­ra­sýn­da­ va­tan­daþ­la­ra­ Be­di­üz­za­man­ Haz­ret­le­ri­ i­le
il­gi­li­o­la­rak­bro­þür­ler­da­ðý­tý­la­cak.­
Kahramanmaraþ
Bediüzzaman’ý
bekliyor
BEDÝÜZZAMAN Hiz­met­TIR’ý­i­le­il­gi­li
bütün­ha­zýr­lýk­la­rý­ný­ta­mam­la­yan­Kah­ra­man­ma­raþ­Ye­ni­As­ya­Tem­sil­ci­li­ði
þeh­rin­cad­de­le­ri­ni­ve­bil­bo­ard­la­rý­Be­di­üz­za­man­pos­ter­le­riy­le­do­nat­tý.
Be­d i­ü z­z a­m an­ Hiz­m et­ TIR’ý­n ýn
prog­ra­mýy­la­a­lâ­ka­lý­bil­gi­ve­ren­Ye­ni­As­ya­Tem­sil­ci­si­Meh­met­Di­ken,­5­E­kim
Sa­lý­gü­nü­(ya­rýn) sa­at­14:00’te­bü­yük­bir
kon­voy­eþ­li­ðin­de­kar­þý­la­na­cak­o­lan­Be­di­üz­za­man­TIR’ý­i­le­Kah­ra­man­ma­raþ’ýn­a­na­cad­de­le­rin­de­Be­di­üz­za­man’ýn­hal­ký­se­lâm­la­ya­ca­ðý­ný­be­lirt­ti.
Kon­voy­eþ­li­ðin­de­ger­çek­leþ­ti­ri­le­cek
þe­hir­tu­run­dan­son­ra,­Be­di­üz­za­man
TIR’ý­nýn,­þeh­rin­en­bü­yük­cad­de­si­o­lan
Trab­zon­Cad­de­sin­de­ki­Ö­zel­Ý­da­re­Ýþ
Mer­ke­zi­ö­nün­de­ko­nak­la­ya­ca­ðý­ný­an­la­tan­Di­ken;­prog­ra­mýn­sa­at­15:00’te­baþ­la­ya­ca­ðý­ný­söy­le­di.
Ga­ze­te­miz­ya­zar­la­rýn­dan­Ýs­lâm­Ya­þar’ýn­da­prog­ra­ma­ko­nuþ­ma­cý­o­la­rak
ka­tý­la­ca­ðý­ný­be­lir­ten­Meh­met­Di­ken,
Ýs­lâm­Ya­þar’ýn­ay­ný­gü­nün­ak­þa­mý­Ye­ni­As­ya­Vak­fý’nda­bir­se­mi­ner­ve­re­ce­ði­ni­söy­le­di.
Geç­t i­ð i­m iz­Cu­m a­gü­n ü­na­m a­z ý
mü­te­a­kip­Kah­ra­man­ma­raþ’ýn­mer­kez
ca­mi­le­rin­de­5000­a­det­du­yu­ru­ve­el­i­lâ­ný­da­ðý­týl­dý­ðý­ný­da­an­la­tan­Meh­met
Di­ken,­Kah­ra­man­ma­raþ­lý­lar’ýn­Be­di­üz­za­man’ý­ba­ðýr­la­rý­na­bas­mak­i­çin
bek­le­dik­le­ri­ni­di­le­ge­tir­di.
Batman’ýn en yoðun ve kalabalýk Alýþveriþ Merkezi olan WorldMar önünde programýn yapýlýyor olmasý, kalabalýðý oldukça arttýrdý. Gezmek için halkýn çoðunun bu AVM’ye geliyor olmasý, Batmanlýlarýn çoðunluðunun týrýmýzdan haberdar olmasýna yol açtý.
Tatvan’da, Nurslular’dan selâm var
Bit­lis’in­Tat­van­il­çe­si­ne­var­dý­ðý­mýz­da­biz­le­ri­Be­di­üz­za­man­Sa­id­Nur­sî’nin­bir­ak­ra­ba­sý­kar­þý­la­dý.­Zi­ra
yol­ü­ze­rin­de­Hi­zan­yol­ay­rý­mýn­dan­geç­miþ­ve­Be­di­üz­za­man’ýn­do­ðup­bü­yü­dü­ðü­Nurs­Kö­yü­nü­u­zak­tan
da­ol­sa­se­lâm­la­mýþ­týk.­Þim­di­bi­zi­Tat­van’da­kar­þý­la­yan­Be­di­üz­za­man’ýn­ak­ra­ba­sý­Hik­met­O­kur,­bi­ze­bü­tün­Nurs­lu­la­rýn­se­lâm­ve
mu­hab­bet­le­ri­ni­ge­ti­ri­yor­du.­Hik­met­O­kur­ga­ze­te­miz­a­ra­cý­lý­ðýy­la­ken­di­ne
has­þi­ve­siy­le­þun­la­rý­söy­le­di:
“Ben­Nurs­Kö­yün­de­ya­þý­yo­rum.­Be­di­üz­za­man’ýn­e­sas­ak­ra­ba­la­rý­as­lýn­da­siz­ler­si­niz.­Biz­i­se­ne­se­ben­ak­ra­ba­sý­yýz.­De­dem­i­le­Üs­tad
Be­di­üz­za­man­am­ca­ço­cuk­la­rý­dýr.­Ön­ce­lik­le­bu­ta­ný­tým­prog­ra­mý­ný­ya­pan
Hikmet Okur
kar­deþ­le­ri­mi­ze,­a­bi­le­ri­mi­ze­çok­te­þek­kür­e­di­yo­ruz.­Al­lah­siz­ler­den­ra­zý­ol­sun.
Bu­ha­ki­kat­le­ri­bü­tün­dün­ya­ya­du­yu­ru­yor­su­nuz.­Bu­ra­ya­ge­le­rek­biz­le­ri­çok­mut­lu­et­ti­niz.­Þu­an­da­dün­ya­nýn
en­mut­lu­in­sa­ný­gi­bi­his­se­di­yo­rum­ken­di­mi.­Üs­ta­dýn
ak­ra­ba­sý,­köy­lü­sü,­hem­þeh­ri­si­o­la­rak,­si­zin­bu­ra­ya­ge­li­þi­niz­le­ne­ka­dar­mut­lu­ol­du­ðu­mu­zu­i­fa­de­da­hi­e­de­mi­yo­rum.­Be­di­üz­za­man­bu­yö­re­ler­de­as­rýn­mü­ced­di­di
o­la­rak­bi­li­nir­ve­ta­ný­nýr.­Bu­böl­ge­ler­de­Be­di­üz­za­man
de­nil­di­ðin­de­de­rin­bir­say­gý­du­yu­lur.­Siz­le­re­de­Nurs­lu­la­rýn­sev­gi,­se­lâm­ve­mu­hab­bet­le­ri­ni­su­nu­yo­rum...”
Çocuklar ilgi gösterdi
Tat­van’da­PTT­bi­na­sý­nýn­he­men­ö­nün­de­ki­cad­de­-
Po­li­sin­es­kort­lu­ðun­da­tý­rý­mýz­Bit­lis’in­i­niþ­li,­çý­kýþ­lý­il
mer­ke­zin­den­ya­vaþ­ya­vaþ­ge­çip­Be­di­üz­za­man’ýn
hem­þeh­ri­le­ri­ne­arz-ý­en­dam­et­ti.­
sun.­Bu­dö­nem­de­bu­e­ser­le­ri­o­ku­ya­rak,­an­la­ya­rak­ve
re­çe­te­le­ri­ni­ha­ya­ta­ge­çir­me­ye­ça­lý­þa­rak­bu­yo­la­gö­nül
ko­yan­bü­tün­dost­la­rý­mý­zý­da­bir­ke­re­da­ha­a­ci­za­ne
teb­rik­e­di­yo­rum,­ha­yýr­lý­ol­sun­di­yo­rum,­bu­zi­ya­ret­i­çin­de­te­þek­kür­e­di­yo­rum.”
Batman’da büyük ilgi
Pet­rol­ve­sý­nýr­ti­ca­re­ti­i­le­ol­duk­ça­kal­kýn­mýþ­ve­ge­liþ­miþ­o­lan­Bat­man’a­var­dý­ðý­mýz­da­bi­zi­yol­da­yi­ne­bir
kon­voy­kar­þý­la­dý.­Bat­man­lý­la­rýn­eþ­li­ðin­de­a­tý­lan­þe­hir
tu­ru­nun­ar­dýn­dan­prog­ra­mýn­ya­pý­la­ca­ðý­Worl­dMar
A­lýþ­ve­riþ­Mer­ke­zi’nin­ö­nün­de­ki­park­a­la­ný­na­ge­lin­di.
Van-Bat­man­a­ra­sýn­da­yol­ya­pým­ça­lýþ­ma­la­rý­nýn­yo­ðun­lu­ðu­dolayýsýyla­bi­raz­ge­cik­mey­le­mey­da­na­ge­le­bi­len­tý­rý­mý­zý,­çok­ka­la­ba­lýk­bir­iz­le­yi­ci­kit­le­si­kar­þý­la­dý.
Nor­mal­þart­lar­al­týn­da­bir­il­ve­ya­il­çe­mer­ke­zi­ne
TIR’ý­mýz­ge­lir­ve­ka­la­ba­lýk­lar­bu­nun­ar­dýn­dan­o­lu­þur­du.­An­cak­bu­se­fer­Bat­man­lý­lar­biz­den­ön­ce­o­ra­ya
kü­me­len­miþ­ve­biz­le­ri­kar­þý­la­mýþ­tý.­Bu­da­fark­lý­bir­at­mos­fer­o­luþ­ma­sý­na­yol­aç­tý.­Ka­la­ba­lý­ðýn­he­men­or­ta­sýn­da­prog­ram­i­çin­ha­zýr­lýk­lar­ya­pý­lýr­ken,­Bat­man’da
Nur­Ta­le­be­le­ri­nin­her­gru­bun­dan­in­san­la­rýn­tý­rý­mý­zý
kar­þý­la­ma­ya­gel­miþ­ol­ma­sý­prog­ra­ma­ay­rý­bir­gü­zel­lik
kat­tý.­Gün­ler­den­Cu­mar­te­si­ol­ma­sý­ve­Bat­man’ýn­en
yo­ðun­ve­ka­la­ba­lýk­A­lýþ­ve­riþ­Mer­ke­zi­o­lan­Worl­dMar
ö­nün­de­prog­ra­mýn­ya­pý­lý­yor­ol­ma­sý,­ka­la­ba­lý­ðý­ol­duk­ça­art­týr­dý.­Gez­mek­i­çin­hal­kýn­ço­ðu­nun­bu­AVM’ye
ge­li­yor­ol­ma­sý,­Bat­man­lý­la­rýn­ço­ðun­lu­ðu­nun­tý­rý­mýz­dan­ha­ber­dar­ol­ma­sý­na­yol­aç­tý.­
Bediüzzaman çözümler sunuyor
Her­prog­ra­mý­mý­zý­ol­du­ðu­gi­bi­Bat­man’da­ki­ta­ný­tým­prog­ra­mý­mý­zý­da­TIR’ý­mý­zýn­tek­nik­so­rum­lu­su
ve­su­nu­cu­muz­Me­lih­A­tom­ba­þa­rýy­la­sun­du.­Ü­çün­cü­böl­ge­ko­or­di­na­tö­rü­müz­Þe­ner­Boz­taþ’ýn­a­çý­lýþ­ko­nuþ­ma­sý­ar­dýn­dan­Bat­man­Ýl­tem­sil­ci­li­ði­a­dý­na­söz­a­-
Yerel medyada Bediüzzaman anlatýldý
Daðýtýlan kitap ve broþürler yine kapýþ kapýþ gitti. Tatvan’daki kýz
çocuklarýnýn gösterdikleri sevgi ve ilgi görülmeye deðerdi.
Ek­men­þun­la­rý­söy­le­di:­“Ön­ce­lik­le­bü­tün­hem­þeh­ri­le­ri­mi­zi­say­gýy­la­se­lâm­lý­yo­rum.­Böy­le­bir­hiz­met­te­bu­lun­du­ðu­i­çin­Ye­ni­As­ya­Med­ya­Gru­bu’nu,­bu­i­þe­des­tek­ve­ren­le­ri,­Bat­man’da­ki­tem­sil­ci­lik­ça­lý­þan­la­rý­ný­ve
or­ga­ni­zas­yon­e­ki­bi­ni­gö­nül­den­teb­rik­e­di­yo­rum.­Al­lah­ra­zý­ol­sun­di­yo­rum.­Be­di­üz­za­man­Sa­id­Nur­sî­bu
top­rak­lar­dan­çýk­mýþ,­e­ser­le­ri­45’ten­faz­la­di­le­çev­ri­le­rek,­ver­di­ði­me­saj­bü­tün­dün­ya­ta­ra­fýn­dan­al­gý­la­nan,
an­la­þý­lan­ve­ha­ya­ta­ge­çi­ril­me­ye­ça­lý­þý­lan­bir­yü­ce­ki­þi­lik­tir.­Ken­di­si­bu­gün­bi­zim­100­yýl­dýr­uð­raþ­tý­ðý­mýz­ve
þu­an­da­da­çö­züm­süz­lük­i­çin­de­bu­lun­du­ðu­muz­Do­ðu­me­se­le­si­ne,­ta­o­za­man­lar­i­þa­ret­et­miþ­ve­o­za­-
Ya­pý­lan­bu­ko­nuþ­ma­la­rýn­ar­dýn­dan­ki­tap­çýk,­bro­þür­ve­Ye­ni­As­ya­Ga­ze­te­si­da­ðý­tý­mý­na­ge­çil­di.­Bat­man­lý­lar­bu­e­ser­le­re­bü­yük­il­gi­gös­ter­di­ve­al­mak­i­çin
bir­bir­le­riy­le­ya­rýþ­tý­lar.­Ku­ru­lan­Ye­ni­As­ya­Neþ­ri­yat
stan­dýn­da­da­Ri­sâ­le-i­Nur­Kül­li­ya­tý­ve­Ye­ni­As­ya
Neþ­ri­yat’ýn­bü­tün­e­ser­le­ri­il­gi­li­le­riy­le­bu­luþ­tu.­
Bu­nun­ya­ný­­sý­ra­ye­rel­med­ya­nýn­da­Be­di­üz­za­man
Ta­ný­tým­ve­Hiz­met­Tý­rý’na­il­gi­si­bü­yük­ol­du.­Bat­man­lý­rad­yo­ve­te­le­viz­yon­prog­ram­cý­sý­Ma­ruf­Ö­zül­kü­Bat­man­Genç­lik­FM’de­Bat­man’ýn­en­ö­nem­li­ye­rel­te­le­viz­yon­ka­na­lý­Ka­nal­72’de­yap­tý­ðý­ “Ýn­san­bir
yol­cu­dur”­ ad­lý­prog­ram­da­tý­rý­mýz­i­çin­ö­zel­ya­yýn­lar
ya­pýl­dý.­Ka­nal­72’de­Ma­ruf­Ö­zül­kü’nün­ha­zýr­la­yýp
sun­du­ðu­“Ýn­san­bir­yol­cu­dur”­ö­zel­ya­yý­ný­na­ka­tý­lan
Be­di­üz­za­man­Ta­ný­tým­ve­Hiz­met­Tý­rý’nýn­3.­Böl­ge
Ko­or­di­na­tö­rü­ve­Ri­sa­le-i­Nur­Ens­ti­tü­sü­Ge­nel­Sek­re­te­ri­Þe­ner­Boz­taþ,­bu­ra­da­pro­je­nin­mak­sa­dý­i­le­il­gi­li
bil­gi­ve­rir­ken,­ay­ný­za­man­da­Be­di­üz­za­man­Sa­id­Nur­sî’nin­þah­si­ye­ti,­fik­ri­ya­tý­ve­e­ser­le­ri­i­le­a­lâ­ka­lý­da­so­ru­la­ra­ce­vap­ver­di.­A­na­ha­ber­bül­te­nin­de­de­týr­ha­be­ri­ne­ge­niþ­yer­ve­ren­Ka­nal­72’de­can­lý­o­la­rak­ya­yýn­la­nan­bu­prog­ra­mýn­ge­ce­sa­at­23.00­su­la­rýn­da­da­tek­ra­rý­ya­yýn­lan­dý.­­
Bat­man’da­renk­li­ge­çen­ta­ný­tým­prog­ra­mý­nýn­ar­dýn­dan­tý­rý­mýz,­son­ra­ki­gün­ya­pý­la­cak­Di­yar­ba­kýr­ve
Mar­din­prog­ram­la­rý­na­doð­ru­yol­al­mak­ü­ze­re­ha­zýr­lýk­yap­ma­ya­baþ­la­dý.­
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý

Benzer belgeler