TSK pa di şah ka dar güç lü

Transkript

TSK pa di şah ka dar güç lü
SiyahMaviKýrmýzýSarý
KÜTÜPHANEYE GÝDENLERÝN SAYISI DÜÞTÜ
SÝGARADA RESÝMLÝ UYARI
GÜNLERÝ BAÞLIYOR
TÜRKÝYE’DE DÝYABET
RÝSKÝ ARTIYOR
TEKNOLOJÝ, KÝTABA
OLAN ÝLGÝYÝ
AZALTTI
Haberi sayfa 16’da
Haberi sayfa 15’te
Haberi sayfa 16’da
Y
GERÇEKTEN HABER VERiR
ASYA’NIN BAHTININ MÝFTAHI, MEÞVERET VE ÞÛRÂDIR
1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ / 75 Kr
YIL: 41 SAYI: 14.428
ÝÞÇÝ TAKSÝM
SINAVINDA
www.yeniasya.com.tr
ÝRTÝCA ÝLE MÜCADELE EYLEM PLANI ÝDDÝANAMESÝ’NDEN
‘TSK padiþah
kadar güçlü’
BEDRETTÝN DALAN: ANAYASA ONLARIN
32 YIL SONRA 1 MAYIS KUTLAMALARINA AÇILAN TAKSÝM’DE
GÖZLER BUGÜN ÝÞÇÝLERDE OLACAK. PROVOKASYONLARA DÝKKAT
ÇEKÝLEREK, ÞENLÝK HAVASININ GÖLGELENMEMESÝ ÝSTENÝYOR.
KANLI 1 MAYIS 1977’DE 34 KÝÞÝ ÖLMÜÞTÜ
TAKSÝM’ÝN KUTLAMALARA AÇILIÞI SEVÝNDÝRÝCÝ
n 1­ Ma­yýs­ E­mek­ ve­ Da­ya­nýþ­ma­ Gü­nü­ kut­la­ma­la­rý
32­ yýl­ a­ra­dan­ son­ra­ Ýs­tan­bul-Tak­sim’de­ yapýlacak.
Ýþ­çi­ sen­di­ka­la­rýn­ca­ or­tak­la­þa­ kut­la­na­cak­ gün­de,
tö­ren­ a­la­ný­nýn­ iç­ em­ni­ye­ti­ de­ iþ­ci­ler­ ta­ra­fýn­dan
sað­la­na­cak.­Sen­di­ka­lar­bu­sene,­yýl­lar­dýr­tahrip­ve
ger­gin­lik­le­rin­kay­na­ðý­o­lan­1­Ma­yýs’ta­pro­vo­ka­tör­le­re­kar­þý­ö­nem­li­bir­sý­nav­ve­re­cek­ler.­
n TÜ­SÝ­AD­Baþ­ka­ný­Ü­mit­Boy­ner,­1­Ma­yýs­kut­la­ma­la­rý­nýn­Tak­sim’de­ger­çek­leþ­ti­ril­me­si­yö­nün­de­ki­ta­le­bin,­bu
yýl­kar­þý­lýk­bul­ma­sý­nýn,­top­lum­sal­ba­rý­þýn­ge­li­þi­mi­ba­ký­mýn­dan­mem­nu­ni­yet­ve­ri­ci­ol­du­ðu­nu­i­fa­de­et­ti.­Boy­ner,
Tür­ki­ye’de­top­lum­sal­re­fah­ve­de­mok­ra­si­yo­lun­da,­çok
da­ha­i­yi­ça­lýþ­ma­hayatý stan­dart­la­rý­na­u­la­þýl­ma­sý­nýn
sað­lan­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ne­i­þa­ret­et­ti.­Haberi sayfa 5’te
22 bin 863
polis görev
yapacak
Ýddianamede Bedrettin Dalan'ýn, darbe
sonra baþbakaný olacaðý öne sürülüyor.
n Ýs­tan­bul­13.­A­ðýr­Ce­za­Mah­ke­me­sin­ce­ka­bul­e­di­len­‘’Ýr­ti­ca­i­le­Mü­ca­de­le­Ey­lem­Pla­ný’’­id­di­a­na­me­sin­de,­ör­güt­yö­ne­ti­ci­li­ðiy­le­suç­la­nan­sa­nýk­Bed­ret­tin­Da­lan’ýn,­‘’Er­ge­ne­kon’un
hü­kü­me­ti­or­ta­dan­kal­dýr­mak­a­ma­cýy­la­ha­zýr­la­dý­ðý­dar­be
plan­la­rýn­da,­med­ya­ve­si­ya­se­tin­yön­len­di­ril­me­si­i­le­ba­zý­üst
dü­zey­iþ­a­dam­la­rý­nýn­bu­ko­nu­da­ik­na­e­dil­me­si­gö­re­vi­ni­üst­len­di­ði’’­be­lir­til­di.­Ýd­di­a­na­me­de­Da­lan’ýn­‘’Tür­ki­ye’de­Os­man­lý’dan­son­ra,­pa­di­þa­hýn­kut­sal­gü­cü­nü­Türk­Si­lâh­lý­Kuv­vet­le­ri­nin­al­dý­ðý­ný,­Tür­ki­ye’de­a­na­ya­sa­yý­Türk­Si­lâh­lý­Kuv­vet­le­ri­nin­yap­tý­ðý­ný’’­söy­le­di­ði­de­yer­a­lý­yor.­Haberi sayfa 4’te
ALBAY DURSUN ÇÝÇEK:
Org. Baþbuð
herþeyi biliyor
KARARGÂH BU KADARINI TAHMÝN ETMEDÝ
n Tören alaný dýþýnda 22
bin 863 polisin görev alacaðý, bunlardan 17 bininin
aktif çalýþacaðý, 5 bininin ise ilçelerde hazýr olarak
bekleyeceði bildirildi. Etkinlikler süresince bazý yollar
da trafiðe kapatýlacak. 5’te
n Ýs­tan­bul­13.­A­ðýr­Ce­za­Mah­ke­me­sin­ce­ka­bul­e­di­len­‘’Ýr­ti­ca­i­le­Mü­ca­de­le­Ey­lem­Pla­ný’’­id­di­a­na­me­sin­de,­‘’Bil­gi
no­tu­Dur­sun­Çi­çek.doc’’­i­sim­li­word­bel­ge­sin­de,­De­niz­Ký­dem­li­Kur­may­Al­bay­Dur­sun­Çi­çek’e­a­it­‘’Tu­tuk­la­na­ca­ðý­mý­bi­li­yor­dum.­Ge­nel­kur­may­da­bi­li­yor­du.­Bü­tün­o­la­sý­lýk­la­ra­kar­þý­ha­zýr­lýk­lýy­dýk.­Ge­nel­kur­may,­Er­ge­ne­kon­so­ruþ­tur­ma­sý­ný­geç­al­gý­la­dý.­Bu­i­þin­bu­ka­dar­bü­yü­ye­ce­ði­ni—
Ka­rar­gâh’a­ka­dar­u­za­na­ca­ðý­ný—hiç­he­sap­et­me­di­ler’’
þek­lin­de­i­fa­de­le­rin­yer­al­dý­ðý­be­lir­til­di.­­Haberi sayfa 4’te
Emek ile
sermâye
nasýl barýþýr?
Albay Çiçek teslim oldu
Yazýsý sayfa 2’de
Kabul edilen iddianameye göre, Albay Çiçek,
Org. Baþbuð'un herþeyi bildiðini öne sürdü.
Haberi
sayfa 4’te
ÝNTERNET SÝTELERÝYLE KAMUOYUNU YÖNLENDÝRMEK ÝÇÝN
YGS AÇIKLANDI, EN BAÞARILI ÝL YALOVA OLDU
EKONOMÝNÝN DIÞ FÝNANSMAN ÝHTÝYACI ARTIYOR
14 bin öðrenci sýfýr çekti
Carî açýk 2010’da artacak
n Ne­ti­ce­le­ri­a­çýk­la­nan­Yük­se­köð­re­ti­me­Ge­çiþ­Sý­na­výn­da­14­bin­156­adayýn­puanlarý­hesaplanamadý.­Kon­ya
Me­ram­Fen­Li­se­sin­den­Ay­þe­nur­Þam­ile­Ýs­tan­bul­Ö­zel
Üs­kü­dar­Fen­Li­se­sin­den­Gü­nay­Yol­cu'nun­bi­rin­ci­li­ði
pay­laþ­týðý­sý­nav­da­pu­an­tür­le­ri­nin­or­ta­la­ma­sý­na­gö­re
en­ba­þa­rý­lý­il­Ya­lo­va­ol­du.­ Haberi sayfa 3’te
n De­lo­it­te’un­E­ko­no­mik­Gö­rü­nüm­2010­Ma­yýs­a­yý­ra­po­ru­na­gö­re­Tür­ki­ye’de­bu­yýl­e­ko­no­mi­de­yüz­de­5,56­ban­dýn­da­bir­bü­yü­me­ye­kar­þý­lýk,­yüz­de­7,58­dü­ze­yin­de­enf­las­yon­ve­30­mil­yar­do­lar­ca­rî­a­çýk­bek­le­ni­yor.­Ra­po­ra
gö­re,­Tür­ki­ye­e­ko­no­mi­si­nin­dýþ­fi­nans­man­ih­ti­ya­cý­­ 70
mil­yar­do­la­ra­týr­manabilir. Sayfa 13’te
UZMANLAR
UYARIYOR: ÝTHAL
ETE DÝKKAT
Haberi sayfa 13’te
Sanal irtica siteleri kurmuþlar
SÝTELERDEKÝ HABERLER EYLEM PLANIYLA BENZERLÝK ARZ EDÝYOR
n “Ýr­ti­ca­i­le­Mü­ca­de­le­Ey­lem­Pla­ný’’­id­di­a­la­rý­na­i­liþ­kin­ha­zýr­la­nan­ve­mah­ke­me­ce­ka­bul­e­di­len­id­di­a­na­me­de,­ba­zý­in­ter­net­si­te­le­ri­va­sý­ta­sýy­la­ka­mu­o­yu­nun­yön­len­di­ril­me­ye­ça­lý­þýl­dý­ðý­be­lir­til­di.­2­No’lu­ih­bar­mek­tu­bun­da­yer­a­lan­ve­‘’Ka­mu­o­yu­nu­yön­len­dir­mek­mak­sa­dýy­la­ya­sa­dý­þý­bir­þe­kil­de­iþ­le­ti­len­in­ter­net­si­te­le­ri’’­o­la­rak­be­lir­ti­len­si­te­ler­den­‘’ir­ti­ca.org’’
ve­‘’ir­ti­ca.net’’­ad­lý­si­te­ler­de­ki­ha­ber­le­rin­i­çe­rik­i­ti­ba­riy­le­‘’Ýr­ti­cay­la­Mü­ca­de­le­Ey­lem­Pla­ný’’nda­ki­hu­sus­lar­la­ben­zer­lik­gös­ter­di­ði­ne­dik­kat­çe­kil­di.­Haberi sayfa 4’te
3. KÖPRÜYE
ÇEVRECÝ
TEPKÝSÝ
Haberi sayfa 4’te
ISSN 13017748
ÝNANCIN KAYBOLMASIYLA YÝTÝRÝLEN MASUMÝYET
Yasemin Yaþar’ýn
yazýsý sayfa 2’de
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
2
YENÝASYA / 1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ
LÂHÝKA
Emek ile sermâye
nasýl barýþýr?
.
B ediuzzaman
Said Nurs i
‘‘
Acaba ikisini barýþtýrmak çaresi
yok mudur? Evet, vücub-i
zekât ve hurmet-i riba, karz-ý
hasen þerait-i sulhiyedir.
Þ
u âlemin ihtilâli nedir?”
“Sa’yin sermaye ile mücadelesidir.”
“A ca ba i ki si ni ba rýþ týr mak ça re si yok
mudur?”
“Evet, vücub-i zekât ve hurmet-i riba,
karz-ý hasen þerait-i sulhiyedir. Þu riba taþýný altýndan çeksek, þu zalim medeniyet kasrý çökecektir.”
Eski Said Dönemi Eserleri, Rumuz, s. 513
***
Bu devirde sû-i istimâlât o dereceye vardý ki, bir
sermâyedar, kendi yerinde oturup, bankalar vâsýtasýyla bir günde bir milyon kazandýðý halde; bir bîçare
amele, sabahtan akþama kadar, tahte’l-arz mâdenlerde çalýþýp, kùt-u lâyemût derecesinde, on kuruþluk bir ücret kazanýyor. Þu hal, müthiþ bir kin, bir iðbirar verdi ki, avâm tabakasý havâssa îlân-ý isyan etti.
Þu asrýn tâbiriyle, sosyalistlik, bolþeviklik sûretinde,
evvel Rusya’yý zîr ü zeber edip geçen Harb-i Umûmiden istifade ederek, her yerde kök saldýlar.
Mektûbât, s. 354, (yeni tanzim, s. 618)
***
Arkadaþ! Heyet-i içtimâiyenin hayatýný koruyan
intizamýn en büyük þartý, insanlarýn tabakalarý arasýnda boþluk kalmamasýdýr. Havas kýsmý avamdan, zengin kýsmý fukaradan hatt-ý muvasalayý kesecek derecede uzaklaþmamalarý lâzýmdýr. Bu tabakalar arasýnda muvasalayý temin eden zekât ve
muavenettir. Halbuki vücub-u zekât ile hurmet-i
ribaya müraat etmediklerinden, tabakalar arasý
gittikçe gerginleþir, hatt-ý muvasala kesilir, sýla-i
rahim kalmaz. Bu yüzdendir ki, aþaðý tabakadan
yukarý tabakaya ihtiram, itaat, muhabbet yerine
ihtilâl sadalarý, haset baðýrtýlarý, kin ve nefret vaveylalarý yükselir. Kezalik, yüksek tabakadan aþaðý
tabakaya merhamet, ihsan, taltif yerine zulüm ateþleri, tahakkümler, þimþek gibi tahkirler yaðýyor.
Ýþârâtü’l-Ý’câz, s. 49, (yeni tanzim, s. 79)
***
Ýþârâtü’l-Ý’câz’da ispat edildiði gibi, bütün ihtilâlât-ý beþeriyenin mâdeni bir kelime olduðu gibi,
bütün ahlâk-ý seyyienin menbaý dahi bir kelimedir.
Birinci Kelime: “Ben tok olayým, baþkasý açlýktan ölse, bana ne.”
Ýkinci Kelime: “Sen çalýþ, ben yiyeyim.”
Evet, hayat-ý içtimâiye-i beþeriyede havâs ve avâm,
yani zenginler ve fakirler, muvâzeneleriyle rahatla yaþarlar. O muvâzenenin esâsý ise, havâs tabakasýnda
merhamet ve þefkat; aþaðýsýnda, hürmet ve itaattir.
Þimdi, birinci kelime havâs tabakasýný zulme, ahlâksýzlýða, merhametsizliðe sevk etmiþtir; ikinci kelime avâmý kine, hasede, mübârezeye sevk edip, rahatý beþeriyeyi birkaç asýrdýr selb ettiði gibi; þu asýrda,
sa’y, sermâye ile mübâreze neticesi, herkesçe mâlûm
olan Avrupa hâdisât-ý azîmesi meydana geldi.
Ýþte, medeniyet, bütün cemiyât-ý hayriye ile ve
ahlâkî mektepleriyle ve þedid inzibat ve nizâmâtýyla, beþerin o iki tabakasýný musâlâha edemediði
gibi, hayat-ý beþerin iki müthiþ yarasýný tedâvi edememiþtir. Kur’ân, birinci kelimeyi esâsýndan
vücûb-u zekât ile kal’ eder, tedâvi eder; ikinci kelimenin esâsýný hurmet-i ribâ ile kal’ edip, tedâvi eder. Evet, âyet-i Kur’âniye, âlem kapýsýnda durup,
ribâya “Yasaktýr!” der. “Kavga kapýsýný kapamak için, ribâ kapýsýný kapayýnýz!” diyerek, insanlara
ferman eder. Þâkirdlerine, “Girmeyiniz!” emreder.
Sözler, s. 373, (yeni tanzim, s. 661)
LÜGATÇE:
vücûb-u zekât: Zekâtýn vâcib, þart oluþu.
hurmet-i ribâ: Fâizin haram oluþu.
karz-ý hasen: Güzel borç,
faizsiz verilen borç.
þerait-i sulhiye: Barýþ þartlarý.
riba: Faiz.
kasr: Saray.
sa’y: Gayret, çalýþma, emek.
heyet-i içtimâiye: Sosyal
þekillenmeler.
havas: Mârifet ve yaþayýþça
üstün olan, üst tabaka.
avam: Sýradan biri, fakir
halk tabakasý.
hatt-ý muvasala: Kavuþma
hattý.
muavenet: Yardým, yardýmlaþma.
müraat: Uyma, riayet etme.
sýla-i rahim: Akrabayý ziyâret etme, alâkayý devam ettirme.
ih ti ram: Hür met, say gý
gösterme.
ihtilâlât-ý beþeriye: Beþerdeki ihtilâller.
ahlâk-ý seyyie: Kötü ahlâk.
hayat-ý içtimâiye-i beþeriye: Beþerin sosyal hayatý.
muvâzene: Denge.
mübâreze: Çekiþme, çarpýþma.
‘‘
[email protected]
Sabýr güzeldir. Fakat fakirlerde olursa daha güzeldir. Tövbe güzeldir. Fakat gençlerde
olursa daha güzeldir. Haya güzeldir. Fakat kadýnlarda olursa daha güzeldir.
Câmiü's-Saðîr, No: 2747 / Hadis-i Þerif Meâli
Þefkat açýlýmý - 3
ü nü müz de e be veynlik ciddî profesyonellik gerektiren bir iþtir. Bundan kýrk elli yýl önce daha az kaygý ve
endiþelerle çocuklarýmýzý büyütebiliyorduk. Çocuklarýn ruh dünyalarýný, bilinçaltlarýný etkileyecek çok fazla olumsuz
bir þey yoktu. Günümüzde ise, çocuklarýn dünyasýný etkileyen yüzlerce olumsuz olaylar gözlerden,
kulaklardan geçerek kalpleri ve akýllarý bozmaktadýr. Artýk gözün
gördüðü ve kulaðýn iþittiði hemen
hemen her þey etkilemekte, bozmakta, tahrip etmektedir.
Geliþen dünyanýn, geliþen canavarlarý, günahlarý, sefahati, zalimliði, cahilliði ile beraber büyüyen çocuklarýmýza, yerinde sayan bir ebeveyn anlayýþýyla yaklaþmak ne kadar
doðru ve ne kadar problem çözücüdür düþünmek gerekir.
Anneliði ve babalýðý giydirmek ve yedirmekle sýnýrlý gören anlayýþlar deðiþmediði sürece çocuklarýmýzý hýzla kaybetmeye devam edeceðiz. Sadece maddî dünyaYASEMÝN YAÞAR
larýný beslemenin yeterli olmadýðýný, yüzlerimize ve insanlýðýmýza tokat gibi vuran kaç
[email protected]
dehþet haberiyle anlayacaðýz.
Hazret-i Ali (ra), daha bin dört yüz küsur yýl
önce bu zamanýn, rahata düþkün ve vazifelerinin çocuklarýnýn maddî dünyalarýný doyurmakla
sýnýrlý olduðunu zanneden anne babalara seslenmiþtir: “Çocuklarýnýza içinde bulunduðunuz zamanýn bilgi ve kültürünü deðil, daha sonraki
devrin âdâbý ve erkânýný öðretiniz. Zira onlar
sizin içinde yaþadýðýnýz zamandan baþka bir
zaman için yaratýldýlar.” Ýþte ebeveyn olmak
bu yüzden ciddî bir çaba, donaným, irade, sabýr, þefkat isteyen bir iþtir. Bunlarýn yapabilmesi için anne ve babalarýn iradelerini güçlendirmesi, saðlam bir vicdan ve þefkat eðitiminden geçmeleri gerekecektir. Duygusal zekâ
dediðimiz hisleri tanýma, kontrol etme, nedenini bulma, doðruya kanalize etme gibi becerileri önce anne babalar kendi dünyalarýnda
kontrolü saðlayacak, sonra çocuklarýna dengeli bir biçimde verebileceklerdir.
ile öfke, kin, zalimlik
Bütün çocuklar dünyaya gelirken, sevgiye,
duygularý verilecektir.
þefkate ve güzelliklere müsait bir yapýda gelir.
Bu noktalar nazara alýndýðýnOnlarý þefkat fakiri yapan, þefkatini doðru kulda
anne ve babalarýn kendilerini
lanmayan anneler ve babalardýr. Ýnsanoðluncid
dî
bir sorgulamadan geçirmeleri
da bir çok duygunun tohumlarý ve filizleri
gerekecektir. Batýda yapýlan bir araþvardýr. Belli durumlarda bazý duygular zýt
týrmada 60’lý yýllarda insanlarýn anolmalarýna raðmen ayný anda ortaya çýkarlam a ra yý þý ný ha ya týn mer ke zi ne
lar. Sevgi, düþmanlýk, þefkat ve nefret gibi.
yerleþtirdiðini, 80’li yýllarda ise anlam aBu zýt duygulardan hangisi beslenirse o örayýþýnýn yerini para arayýþýnýn aldýðýný tesbit
ne çýkar. Eþyanýn tabiatý gereði boþ býrakýetmiþlerdir. Artýk hayatý sürdürmek için palan boþluklar bir þekilde doldurulur. Ýnsara ve güç biriktirmek ve nefsi tatmin etmek
nýn kiþilik ve ruh yapýsý da bu gerçekten
öncelik olmuþtur. Anlam arayýþýnýn yok olyola çýkarak kendi boþluklarýný denetimsiz
masý, inançlarý zedelemiþ, inançlarýn zedebir þekilde doldurma ve ihtiyacýný karþýlalenmesi ve kaybolmasý da masumiyeti yima zaafý içindedir. Çocuklara þefkat eðititir
meyi netice vermiþtir. Bu küresel dünmi verilirken anne ve babalarýn bunun iya
da
kibir özgüven olarak adýný almýþ, öfke
çin ciddî bir çabaya girmesi gerekir. Bive
re
ka
betçilik yüceltilmiþ, þehvet cinsel çelinçli bir þekilde sevgi ve þefkat tohumlarý
ki
ci
lik
a
dýy
la meþrûlaþtýrýlmýþ, yalan, ekonoekilmezse zýt duygular yani kin, nefret ve
mik
ve
si
ya
sî
hayatýn vazgeçilmezi olmuþ, kadüþmanlýkla dolabilir. Nefret adaletsizliði, o
na
at
ve
fe
da
kâr
lýk gibi erdemler ani tatmin ve
da þiddeti doðuracaktýr. Bugün suç iþleyen
hazcýlýða feda edilmiþ, hâsýlý Yaratýcý tarafýndan
insanlarýn, dünyayý kana bulayan diktatörlekebair olarak belirlenen büyük günahlar erdem
rin geçmiþ yaþantýlarýna inildiðinde ciddî bir
sayýlmýþ ve insanlýk kaybetmeye baþlamýþtýr.
þefkat, sevgi ve ilgi eksikliði gözlemlenmiþtir.
Ýþte böyle bir manzara içindeki insanýn maBu yüzden anne ve babalar, her davranýþ ve
ne
viyâtý da derinlere inmemekte, derinlerde osözleriyle çocuklarýna örnek olup, sarf edilen
lu
þan çatlaklarý tedavi edememektedir. Meher sözcüðün ve davranýþýn nereye varacaðýný,
zar
lýkta ve Ramazan’da hatýrlanan yedek
tahrip mi tamir mi yapacaðýný inceden inceye helas
tik konumundaki imanlar, hüznün ve
saplamasý gerekir. Meselâ, çocuðunun yanýnda bir
ölümün karþýsýnda sýðýnýlacak tek þey, abaþkasýna hoþgörüsüz davranan, kin ve nefret ifade
ma
o
nun
haricinde hayatýn içine pek sokulmayan
eden sözcükler kullanan anne ve babanýn çocuðu,
bir
i
man
al
gýsý hükmetmeye baþlamýþtýr.
bu mesajý okuyacak ve kalbine ilk nefret tohumlarý
Bu
ge
li
þen
küresel dünyada tahassüngâh olan aianne ve babasý tarafýndan ekilecektir.
le
sý
ðý
nak
la
rý
da tahribata uðramýþ ve tehditlerle
Sevgi ve þefkatin yerleþmesi ancak þefkatli kalpkar
þý
kar
þý
ya
kal
mýþtýr. Birbirine her an boþanabililerde oluþan düþünce, duygu ve davranýþlarla olariz
na
za
rýy
la
ba
kan
çiftler, bu atmosferde anne ve
caktýr. Çocuklarýmýza neyi verirsek onlardan anba
ba
lý
ðý
ic
ra
et
me
yip,
dadýlarýn ve televizyonlarýn
cak onu bekleyebiliriz.
Burada hemen þunu belirtmek gerekir ki, anneler büyüttüðü çocuklarý meyve vermiþtir.
Evlilikler daha baþtan bozuk temeller üzerine inþâ
ve babalar çocuklarýna olumsuz mesajlar vermemiþ
e
dil
miþ, güzellik, makam, para gibi dünyalýklar ve
o la bi lir ler. Fa kat yu ka rý da be lir til di ði gi bi in san
fa
ni
ler üzerine kurulan evlilikler de dünyalýk herþey
duygularý boþluk kaldýrmaz. Eðer bilinçli bir vicdan
gi
bi
kýsa sürede bozulmuþ, parçalanmýþtýr.
ve þefkat eðitimi vermediysek, o zihne bilinçli olaHýz
la deðiþen küresel dünyada insanlarýn þahsiyetrak çevre, medya, televizyon, arkadaþ, internet vs.
‘‘
Ýnancýn
kaybolmasýyla
yitirilen
masumiyet
YORUMLUYORUM
Küresel dünyada kibir
özgüven adýný almýþ, öfke
ve rekabetçilik yüceltilmiþ,
þehvet cinsel çekicilik adýyla
meþrûlaþtýrýlmýþ, yalan
ekonomik ve siyasî hayatýn
vazgeçilmezi olmuþ, kanaat
ve fedakârlýk gibi erdemler
ânî tatmin ve hazcýlýða feda
edilmiþ, hâsýlý Yaratýcý
tarafýndan kebâir olarak
belirlenen büyük günahlar
erdem sayýlmýþtýr.
le rin de de, ben lik le rin de de hýz la de ði þim o luþ muþtur. Ýnsan kalma istikrarý ve sürekliliði, deðiþkenliklerle zedelenmiþ ve insanlýk kalite kaybetmiþtir. Böyle bir dünyada emin olunacak, istikrar
saðlanacak, kimliklerin oturacaðý, þahsiyetin geliþeceði, sosyal hayat çalkantýsýndan dinginliðe ulaþýlacak tek emin müessese aile hayatý görünmektedir. Fakat burasý da bozulmaya baþlayýnca, iþte
insanlýk o zaman kaybetmeye baþlamýþtýr.
Sefih medeniyetin bozuk felsefesine kapýlan anne
ve babalar artýk çocuklarýna bu dünyada erdem ve
ahlâký önceleyen bir hayatý öðütlemiyor. Narsist kültürün ve annelik babalýk vazifesini yapamayan ebeveynlerin meyvesi olan çocuklar, þiþirilmiþ özgüvenleriyle ve edepsiz ve hazcý duygularýyla dünyayý tehdit eder hâle gelmiþtir. Anneler ve babalar þefkatlerini yanlýþ kullanmanýn neticesinde çocuklarýna þu iki
düþünceyi aþýlarlar: Biri, “Benim her þeye sahip olmam lâzým.” Ýkincisi “Kimse benim, mutluluk ve
kendimi gerçekleþtirme arayýþýma engel olamaz.”
Ýþte narsizmin ve ahlâksýzlýðýn menþei olan bu iki
düþünce ailede anne ve baba tarafýndan þuursuzca aþýlanýr. ‘Hafýz mektebinden alýp Avrupa’ya göndermek’
tercihi, çocuklarýna dünyada neyi öncelemeleri hakkýnda verdiði çok yanlýþ bir ders olmuþtur. Üstelik anne ve baba bu dersini þefkatini kullanarak vermektedir.
Ýkinci yanlýþ dersi ise þöyle vermektedir. Yirmi Birinci Mektub’da Bediüzzaman þöyle bir tesbitte bulunur: “Dünyada en yüksek hakikat, peder ve validelerin evlâtlarýna karþý þefkatleridir. Ve en âlî hukuk dahi, onlarýn þefkatlerine mukabil hürmet haklarýdýr.”
Ýþte yanlýþ þefkat ile mânevî boyutu eksik býrakmak,
ahlâk ve erdem eðitimi vermemek, aslýnda annelerin
kendi sonlarýný hazýrlamasý anlamýna gelmektedir.
Çünkü özgüveni yanlýþ ayaklar üzerine oturttuðu için
annenin babanýn ihtiyarlýk halleri her þeyi nefis ve
haz üzerine kuran evlât için çekilmez ve dayanýlmaz
olacak ve yanlýþ þefkatlerinin tokatlarýný evlâtlarýndan
hürmetsizlik ve edepsizlik olarak yiyeceklerdir.
Arzularýn hýzla tatmin edildiði bir dünya yaþanmaktadýr. Böyle bir dünyada his ve duygularý kontrol etme eðitimi çok önemlidir. Ýnsanda akibeti
görmeyen kör hissiyatlar mevcuttur. Eðer bu hissiyat terbiye edilmezse, nefis dahi yardým ederse, insanýn aklý ve kalbi susar. Bu suskunluk da insaný insaniyeten çýkaracak kadar sükûta götürür.
Öyle bir dünya ki, ilgisizliði, sevgisiz ve þefkatsizliði
kaldýrmadýðý gibi, bazen ilgi, þefkat ve sevgi de yetersiz kalmaktadýr. Burada önemli olan doðru þefkat ve
vicdan eðitimidir. Bunun için öncelikle ailenin saðlam ve güvenilir bir sýðýnak (tahassüngâh) olmasý gerekir. Anneler ve babalar çocuklarýna hayatlarýnda
en etkili olduklarý zaman þefkatle, þefkat eðitimini
vermezlerse, o boþluklarý baþkalarý dolduracaktýr.
Þef ka tin do ru ðu nu ya þa yan Haz ret-i Pey gam ber’den (asm) öðrenecek çok þefkatli dersler vardýr. Ýyi bir anne baba olabilmemiz için bizim rol
modelimiz hiç þüphesiz Hazret-i Peygamber’dir
(asm). Ýþte þefkatli Peygamber’in (asm) þefkat dersleriyle beslenmek, çocuklarýmýza vereceðimiz þefkat eðitimi için en doðru dersler olacaktýr.
Bugün eðitimin de, iletiþimin de, vicdan ve hislerin
kontrolünde de en zirve eðitim bin dört yüz küsûr
yýl önce Asr-ý Saadet’te verilmiþtir. Psikologlar, sosyologlar, iletiþim uzmanlarý, çocuk eðitimcileri, anneler ve babalar problemlerin çözümünü yanlýþ adreslerde aramamalýdýr. Çünkü aklýn gereði yaþanmýþ,
denenmiþ ve sonucu alýnmýþ bir neticeyi ve örneði
göz ardý etmemek ve baþka arayýþlara girmemektir.
SiyahMaviKýrmýzýSarý
3
YENÝASYA / 1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ
HA­BER
Yeni Asya Gazetecilik Matbaacýlýk ve Yayýncýlýk
Sanayi ve Ticaret A.Þ. adýna imtiyaz sahibi
Yazý Ýþleri Müdürü
Mustafa DÖKÜLER
Mehmet KUTLULAR
Ýstihbarat Þefi
Mustafa GÖKMEN
Genel Müdür
Recep TAÞCI
Genel Yayýn Müdürü
Yayýn Koordinatörü
Kâzým GÜLEÇYÜZ
Abdullah ERAÇIKBAÞ
Spor Editörü
Erol DOYRAN
Haber Müdürü
Faruk ÇAKIR
Ankara Temsilcisi
Mehmet KARA
Reklam
Koordinatörü
Mesut ÇOBAN
Görsel Yönetmen: Ýbrahim ÖZDABAK
Yeni Asya basýn meslek ilkelerine uymaya söz vermiþtir.
Merkez: Gülbahar Cd., Günay Sk., No: 4 Güneþli 34212 Ýstanbul Tel:
(0212) 655 88 59 Yazýiþleri fax: (0212) 515 67 62 Kitap satýþ fax: (0212)
651 92 09 Gazete daðýtým: Telefax (0212) 630 48 35 ÝlânReklam servisi fax: 515 24 81 Caðaloðlu: Cemal Nadir Sk., Nur Ýþhaný, No: 1/2, 34410
Ýstanbul. Tel: (0212) 513 09 41 ANKARA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Meþrutiyet Cad.
Alibey Ap. No: 29/24, Bakanlýklar/ANKARA Tel: (312) 418 95 46, 418 14
96, Fax: 425 03 36 ALMANYA TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Zeppelin Str. 25, 59229
Ahlen, Tel: 004923827668631, Fax: 004923827668632 KKTC TEMSÝLCÝLÝÐÝ: Avni Efendi Sok., No: 13, Lefkoþa. Tel: 0 542 859 77 75 Baský:
Yeni Asya Matbaacýlýk Daðýtým: Doðan Daðýtým Sat. ve Paz. A.Þ.
Yayýn Türü: Yaygýn süreli
NAMAZ
VAKÝTLERÝ
Hicrî:
17 C.Evvel
1431
ISSN 13017748
Rumî:
18 Nisan
1426
Ýller
Adana
Ankara
Antalya
Balýkesir
Bursa
Diyarbakýr
Elazýð
Erzurum
Eskiþehir
Gaziantep
Isparta
Ýmsak
4.06
4.04
4.25
4.26
4.19
3.43
3.44
3.31
4.15
3.58
4.22
Güneþ
5.38
5.42
5.57
6.03
5.57
5.17
5.19
5.09
5.52
5.30
5.56
Öðle
12.43
12.53
13.01
13.13
13.08
12.23
12.27
12.19
13.02
12.35
13.02
Ýkindi
16.27
16.40
16.45
17.00
16.56
16.08
16.13
16.06
16.49
16.18
16.47
YGS’de 14 bin öðrenci sýfýr çekti
Akþam
19.36
19.51
19.54
20.10
20.07
19.18
19.23
19.17
20.00
19.28
19.56
Yatsý
21.00
21.20
21.18
21.39
21.37
20.43
20.50
20.47
21.29
20.52
21.21
Ýller
Ýstanbul
Ýzmir
Kastamonu
Kayseri
Konya
Samsun
Þanlýurfa
Trabzon
Van
Zonguldak
Lefkoþa
Ýmsak
4.15
4.33
3.54
3.59
4.14
3.45
3.52
3.33
3.28
4.02
4.20
Güneþ
5.56
6.08
5.36
5.34
5.48
5.26
5.24
5.13
5.03
5.44
5.49
Öðle
13.08
13.16
12.49
12.42
12.54
12.39
12.29
12.25
12.11
12.57
12.51
Ýkindi
16.57
17.01
16.38
16.28
16.39
16.28
16.13
16.14
15.56
16.46
16.32
Akþam
20.09
20.11
19.50
19.38
19.49
19.40
19.22
19.26
19.06
19.58
19.40
Yatsý
21.40
21.38
21.23
21.05
21.14
21.12
20.46
20.57
20.33
21.31
21.01
TAHLÝL
Çifte vesayet
DÜN YGS SONUÇLARI AÇIKLANDI. 1 MÝLYON 233 BÝN 580 ADAY LYS'YE GÝRMEYE HAK KAZANIRKEN,
14 BÝN ADAY SINAVDAN SIFIR PUAN ALDI. ADAYLARIN EN BAÞARILI OLDUÐU DERS ÝSE TÜRKÇE OLDU.
YÜKSEKÖÐRETIME Geçiþ Sýnavý (YGS) sonuçlarý
açýklandý. Öðrenci Seçme ve Yerleþtirme Merkezi
(ÖSYM) Baþkaný Prof. Dr. Ünal Yarýmaðan, YGS
sonuçlarýna iliþkin bilgi vermek amacýyla YÖK’de
basýn toplantýsý düzenledi. YGS sonuçlarýna göre,
sýnavda 180 ve üzeri puan alan 1 milyon 233 bin
580 kiþi ikinci aþama sýnav olan Lisans Yerleþtirme Sýnavý’na (LYS) girmeye hak kazandý. Yarýmaðan’ýn verdiði bilgilere göre, ÖSYS’ye 1 milyon
587 bin 990 aday baþvururken, bunlardan 75 bin
471’i sýnavsýz geçiþ baþvurusu yaptý. YGS’ye giren
1 milyon 487 bin 626 adaydan 133’ünün sýnavý
deðiþik nedenlerle iptal edilirken, sýnavý geçerli sayýlan aday sayýsý ise 1 milyon 487 bin 493 olarak
tespit edildi. 1 milyon 473 bin 337 adayýn sýnavda
puaný hesaplanýrken, 14 bin 156 adayýn puaný hesaplanamadý. Sýnavda 70 bin 248 aday 140 puanýn
altýnda kaldý, 169 bin 509 aday 140-180 arasýnda
puan aldý. 180’in üzerinde puan alan aday sayýsý 1
milyon 233 bin 580 oldu. Bu adaylar ikinci aþama
sýnav olan LYS’ye girmeye hak kazandý. Sýnavda
69 kopya tesbit edildi. Yarýmaðan’ýn verdiði bilgiye göre, Konya Meram Fen Lisesinden Ayþenur
Þam ve Ýstanbul Özel Üsküdar Fen Lisesinden
Günay Yolcu 498.761 puanla birinciliði paylaþtý.
Sýnavda Ýstanbul Özel Çað Fatih Fen Lisesi’nden
Furkan Çaðrý Top üçüncü, Adana Fen Lisesi’nden Kemal Sarý dördüncü, Ýzmir Fen Lisesi’nden Arman Özdemir beþinci, Konya Meram
Fen Lisesi’nden Mehmet Nuri Akýncý altýncý,
Konya Meram Fen Lisesi’nden Bekir Tok yedinci, Ankara Fen Lisesi’nden Kamil Çalýþkan sekizinci, Konya Özel Diltaþ Anadolu Lisesi’nden
Ceren Uluer dokuzuncu, Ankara Özel Samanyolu Fen Lisesi’nden Mücahit Yýldýz onuncu oldu. Sýnavda bütün puan türlerinin ortalamasýna
göre en baþarýlý il Yalova oldu.
Huzuru kaçýran
olaylar Hakkâri’yi
geri býraktý
Fen bilimlerini sevdiremiyoruz
YGS’DE 483 aday Türkçe, 2 bin 142 aday Temel
Matematik, 183 aday da Fen Bilimleri’ndeki bütün
sorularý doðru cevaplarken, Sosyal Bilimler testinde sorularýn tamamýna doðru cevap veren çýkmadý. ÖSYM Baþkaný Prof. Dr. Ünal Yarýmaðan, Türkçe testinin ortalamasýnýn 21.6 oranýyla geçen yýlýn
ortalamasýnýn üzerinde çýktýðýný kaydetti. Sosyal
Bilimler testinin ortalamasýnýn 12.4, Temel Matematik testinin ortalamasýnýn yüzde 11.9, Fen Bilimleri testinin ortalamasýnýn yüzde 5.5 olarak gerçekleþtiðini anlatan Yarýmaðan, ‘’Bu üç testinin ortalamalarý beklentilerin biraz altýnda çýkmýþtýr’’ dedi. Yarýmaðan,’’Bu daðýlýmda dikkati çeken, Fen
Bilimleri testinin adaylarýn yarýdan çoðu tarafýndan boþ býrakýldýðýdýr. Fen Bilimleri testine bakarsak 0.5 ve üstünde puan alan 699 bin 710 kiþi,
0.25 ve altýnda 773 bin 627 kiþi bulunuyor. Bu,
bundan önceki sýnavlarda da rastladýðýmýz, bir türlü düzeltemediðimiz bir durum. Nedense öðrencilerimiz fen bilimlerinde yeterince bilinçlendiremiyor veya fen bilimlerini öðrencilere sevdiremiyoruz.
Aslýnda ayný durum biraz matematikte de var.’’
Türkçe aðýrlýklý puan türü olan YGS-3’de baþarý oranýnýn en yüksek düzeyde gerçekleþtiðini ifade eden Yarýmaðan, Türkçe testinin adaylarýn en baþarýlý olduðu test olduðunu belirtti. Ankara / aa
HAKKARÝ Valisi Muammer Türker, Hakkari’nin Yükseköðretime Geçiþ Sýnavý’nda
(YGS) son sýralarda yer almasý ile ilgili olarak, ‘’Son sýralarda yer almamýzda huzuru
kaçýran olaylarýn da etkisi vardýr’’ dedi. Vali
Türker, yaptýðý açýklamada, Hakkâri’nin baþarý sýralamasýndaki yerine çevresel ve sosyal boyutuyla bakýlmasý gerektiðini ifade ederek, þunlarý söyledi:’’Bu sadece öðretmenlerle baþarýlacak
bir iþ deðil. Öðrencilerin de çalýþarak yeterli
ba þa rý yý gös ter me si
gerekmektedir. Öðrencilerimizin ders çalýþacak bir ortamý yok.
Ayný zamanda evlerinde de böyle bir ortamý bulamayan öðrenciler var. Ortam sýkýntýlý. Son sýralarda
yer almamýzda huzuru kaçýran olaylarýn da
etkisi vardýr.’’ Hakkâri’de eðitim seviyesinin
artmasý için çalýþma yürüttüklerini anlatan
Türker, ‘’Biz Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý (SYDV) katkýlarýyla 1500 öðrenciyi, ücretsiz olarak dershanelere yerleþtirdik’’ diye konuþtu. Ýl Millî Eðitim Müdürü Ömer Bulut ise Hakkâri’nin YGS’de son sýralarda yer almasýnýn arzu edilen bir durum olmadýðýný ifade ederek, bu durumun öðrenci
bazýnda deðil, bir bütün olarak deðerlendirilmesi gerektiðini bildirdi. Hakkâri / aa
Teleferiðin yýllýk
bakýmý tamamlandý
n BURSA ile Uludað arasýnda 47 yýldýr hizmet
veren teleferik, yýllýk bakýmýnýn tamamlanmasýnýn ardýndan bugün seferlerine baþlayacak.
Büyükþehir Belediyesinden yapýlan yazýlý açýkla ma ya gö re, va tan daþ la rý U lu dað’a Bur sa
manzarasý eþliðinde ulaþtýran teleferiðin 5 Nisanda baþlayan yýllýk periyodik bakýmý tamamlandý. Her yýl kýþ ve yaz mevsimi öncesinde iki kez bakýmdan geçirilen teleferiðin bu
yýlki bakýmýnda, bütün elektrik ve elektromekanik sistemleri kontrol edilerek, teknik arýzalarý giderildi. Teleferiðin hareket saatleri ve
ücret tarifesine ‘’www.bursa.bel.tr’’ adresinden
ulaþabileceði bildirildi. Bursa / aa
Öðretmenlerin yüzde 7’si
yüksek lisans mezunu
n OECD tarafýndan yapýlan ‘’Uluslararasý Öðretme ve Öðrenme Araþtýrmasý’’nýn (TALIS) Türkiye Ulusal Raporu’nda, ‘’Yüksek yüzeyde eðitimli öðretmen oranýnýn Avusturya’da yüzde 59,
Belçika’da yüzde 84, Polonya’da yüzde 94, Slovakya’da yüzde 96 olduðu’’ belirtilerek, ‘’Türkiye’deki öðretmenlerin ise yaklaþýk yüzde 7’sinin
yüksek lisans mezunu olduðu’’ kaydedildi. Avrupa Komisyonu tarafýndan desteklenerek, Türkiye dahil 23 ülkenin katýlýmýyla Ekonomik Ýþbirliði ve Geliþme Teþkilatý (OECD) Eðitim Müdürlüðü tarafýndan gerçekleþtirilen TALIS’in Türkiye Ulusal Raporu yayýmlandý. OECD ülkesinde
öðretmenlerin çalýþma þartlarýna odaklanan ve
okullardaki öðrenme ortamýný araþtýran uluslar
arasý bir çalýþma olan TALIS araþtýrmasýnýn verileri anket yoluyla 2007 yýlýnda toplanmaya baþlandý ve anket Türkiye’de 2008’de uygulandý. Araþtýrma süresince Türkiye’den 200 okul müdürüne ve her okuldan 20 öðretmene anketler uygulandý. TALIS Türkiye Raporu’nun sonuç bölümünde, araþtýrmadan elde edilen veriler deðerlendirildi. Türkiye’nin genç bir öðretmen nüfusuna sahip olduðu belirtilerek, öðretmenlerin
dörtte üçünün 40 yaþýn altýnda olduðu, yüzde
17’sinin sözleþmeli ve geçici görevle çalýþtýðý,
öðretmenlerin yüzde 83’ünün, yöneticilerin de
yüzde 74.1’inin devlet sektöründe görev yaptýðý
tespiti yapýldý. Türkiye’de her 24 öðrenciye bir
öðretmen, her 25 öðretmene bir pedagojik destek personeli ve her 10 öðretmene bir yönetici
düþtüðü ifade edildi. Ankara / aa
Balýkesir'de Yeni Asya Vakfý'nca düzenlenen Kutlu Doðum programýnda salonu dolduran misafirler, "Iþýk Doðu'dan Yükselir" adlý sinevizyonu ilgiyle izledi.
O, çaðlara reçete yazdý
ÝNSAN HAKLARININ EN GÜZEL ÞEKLÝNÝN ASR-I SAADETTE YAÞANDIÐINI ÝFADE
EDEN YAZARIMIZ HALÝL USLU, "HZ. MUHAMMED, ÇAÐLARA REÇETE YAZDI" DEDÝ.
MEHMET ÇALIÞKAN
BALIKESÝR
KUTLU Doðum Haftasý dolayýsýyla, Yeni Asya Vakfý tarafýndan Balýkesir’de bir program
düzenlendi. ‘Kutlu Doðum’ programýnda büyük Ýslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî
Hazretleri vefatýnýn 50. seneyi devriyesinde
dualarla anýldý. Kalabalýk bir dâvetli topluluðu katýldýðý program Kur’ân-ý Kerim okunmasýyla baþladý. Ardýndan sunuþ konuþmasýný, Yeni Asya yazarlarýndan Hülya Yakut Üstündað yaptý. “Iþýk Doðudan Yükselir” adlý sinevizyon gösterisi izlendi. ‘Kutlu Doðum’
programýnda konuþan yazarýmýz Halil Uslu,
salonun týklým týklým dolu olduðu belirterek,”Bu, milletimizin Peygamber sevgisini
Yazarýmýz Halil Uslu, programda bir konuþma yaptý.
gösteren bir örnektir” dedi. Halil Uslu, “2010
yýlýnýn ‘Kutlu Doðum’ faaliyetleri açýsýndan
hareketli geçtiðini” belirterek, doktorlarýn
Ayþe’ye, Fatma’ya, Ahmed’e reçete yazdýklarýný, Peygamberimizin (asm) ise, çaðlara reçete yazdýðýný” hatýrlattý. Uslu, Müjde Pey-
gamberi’nin (asm) Yemen’e vali olarak tayin
ettiði Muaz bin Cebel’e þöyle emir verdiðini
ifade etti: “Kolaylaþtýrýnýz zorlaþtýrmayýnýz;
sevdiriniz, nefret ettirmeyiniz.” Sözleri sýk,
sýk alkýþlarla kesilen Uslu, ümitsizliðin kanser
hastalýðý gibi olduðunu ifade ederek “ümitvar
olunmasý gerektiðini” belitti. Ýnsan haklarýnýn
en güzel þeklinin Asr-ý Saadette yaþandýðýný
ifade eden Uslu, Yunuz Emre’nin “Gönül
yýkma Kâbe’yi yýkmýþ olursun” dediðini hatýrlattý. Rusya’nýn da dinsiz kalamayacaðý
gerçeðini hatýrlatan Bediüzzaman’dan da örnekler veren Uslu, Rusya Baþbakaný Putin’nin “Ýslâmýn Rusya’ya giriþinin 1119. yýlýný kutladýðýný hatýrlattý. Sözlerini Âkif-i sani
olarak bilinen Ali Ulvi Kurucu’nun Peygamberimize (asm) yazdýðý güzel bir þiir ile noktalayan Halil Uslu, toplantý sonrasý okuyucularý ile buluþarak, kitaplarýný imzaladý.
KÂZIM GÜLEÇYÜZ
[email protected]
dalet Bakaný Sadullah Ergin, “Problem
askerî vesayet olmaktan çýkýp yargý vesayetine mi dönüþtü?” sualini “Evet” diye
cevaplýyor (Seda Þimþek, Bugün, 26.4.10).
Bakaný, konumu gereði doðrudan muhatap
olduðu yüksek yargý organlarýyla iliþkilerinde
karþýlaþtýðý sorunlar, özellikle HSYK ile yaþadýðý
krizler böyle düþünmeye yönlendirmiþ olabilir.
Ama asker vesayetinin kalktýðý izlenimi uyandýracak beyanlarý pek isabetli gibi görünmüyor.
Günlerdir üzerinde durduðumuz Millî Güvenlik derslerinin muhtevasý ve yöntemi, bunlarýn askerler tarafýndan verilmemesi yönündeki
Bakanlýk çabalarýnýn sonuçsuz kalmasý ve kaldýrýldýðý açýklanan EMASYA protokolündeki yetkilerin Ýl Ýdaresi Kanununa istinaden devam ettirilmesi, bunun örneklerinden sadece birkaçý.
Gündemdeki anayasa paketinin askere iliþkin
maddeleri ise, derinlere nüfuz etmiþ bu vesayeti
kaldýrmaya yeterli olmadýðý gibi, yer yer tam tersine daha da güçlendirdiðine dair endiþeler var.
Yüce Divana sevk düzenlemesiyle komutanlarýn Meclis Baþkaný, Baþbakan ve Bakanlarla ayný
statüye yükseltilmesi ve sayýsý arttýrýlan AYM üyeliklerinden birinin Askerî Yargýtay’a tahsis edilmesi, bu endiþelerin önemli dayanaklarýndan.
Askere sivil yargý ve YAÞ kararlarýnýn yargýya
açýlmasý maddelerinde, Genelkurmay’dan gelen
talepler üzerine atýlan geri adýmlar da ayrý konu.
“Büyük reform” edasýyla sunulan deðiþikliklerin askere iliþkin olanlarý bunlardan ibaret ve yürürlüðe girmeleri halinde, askerî vesayeti kaldýrma veya kýsmen de olsa azaltma yönünde kayda
deðer bir geliþme getirebilme ihtimalleri zayýf.
Çünkü askerî vesayetin temel yapýsý ve dayanaðý, hiç dokunulmadan, olduðu gibi duruyor.
Ýþin bir de, perde gerisinde hâlâ aktif þekilde
iþlemeye devam eden “çifte vesayet” boyutu var.
Asker ve yargý vesayetleri, birlikte çalýþýyor.
Son günlerde bir Anayasa Mahkemesi üyesine
izafeten yayýnlanan ses kayýtlarý, bu birlikteliðin
yeni bir örneðini önümüze koyacak nitelikte.
Buna göre, Genelkurmay’da görevli hukukçu
generalin, kendisine “Büyük toplum baskýsýný
göðüsleyin, yani (AKP’yi) bir an önce kapatýn”
dediðini belirten bu mahkeme üyesi, “Devletin
belli kesimlerinin, özellikle Silâhlý Kuvvetlerin
bizden arzularý var. (...) Diyelim ki Baþsavcý yeniden dâvâ açtý. Getirdiði zaman, iþi biter” diyor.
Bu, iþin sadece kapatma dâvâsýyla ilgili kýsmý.
Bunun dýþýnda, bilhassa basýn ve yazarlar hakkýndaki birçok dâvânýn, Genelkurmay’ýn yaptýðý
suç duyurularý üzerine açýldýðý biliniyor. Askerin, kendi istediði yönde sonuçlanmasý için ýsrarlý olduðu dâvâlarda, temyiz dahil bütün aþamalarýn, sonuna kadar ýsrarlý takipçisi olduðu da.
Aslýnda asker ve yargý cenahlarýna dayalý çifte
vesayet olgusu, Türkiye için yeni bir durum deðil.
27 Mayýs darbesinin kurduðu ve adalet tarihimize kara bir leke olarak geçen Yassýada “mahkemesi,” bunun en dramatik örneklerinden biri.
Bilindiði gibi, bu “mahkeme”nin üyeleri, milletin seçtiði Mecliste ve onun içinden çýkan hükümette ülkeye hizmet etmeye çalýþmaktan baþka
bir “suç”larý olmayan insanlara reva gördükleri
insanlýk dýþý muameleleri “Sizi buraya týkan kuvvet böyle istiyor” gerekçesiyle açýklamýþlardý.
Geçen Kasým’da rahmetli olan eski milletvekili ve hukukçu Ýhsan Tombuþ’un “Tek parti ve
DP dönemini, 27 Mayýs, 12 Mart ve 12 Eylül ihtilâllerini yaþadým. 28 Þubat’ta hepsinden fazla
hukukun hýrpalandýðýný, hukuka tasallut ve saldýrý vuku bulduðunu, hukukun çiðnendiðini ve
evrensel hukuka aykýrý davranýþlara girildiðini
gördüm” diyerek vahametine dikkat çekmeye
çalýþtýðý “yargýdaki 28 Þubat tahribatý”nýn hafýzalarda derin izler býrakan en hazin görüntülerini ise, Genelkurmay’daki irtica brifinglerine
koþarak, yapýlan konuþmalarý dakikalarca ayakta alkýþlayan yüksek yargý üyeleri vermiþlerdi.
Sonrasýný hep birlikte yaþadýk. Halen de yaþamaya devam ediyoruz. Ve çifte vesayet sürüyor.
A
4
FARK
Alkole karþý çýðlýk
YENÝASYA / 1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ
HA­BER
‘Padiþahýn gücünü TSK aldý’
“ÝRTÝCA ÝLE MÜCADELE EYLEM PLANI’’ ÝDDÝANAMESÝNÝN 1 NUMARALI SANIÐI FÝRARÝ BEDRETTÝN DALAN’IN, ‘’TÜRKÝYE’DE OSMANLI’DAN SONRA, PADÝÞAHIN KUTSAL GÜCÜNÜ TÜRK SÝLÂHLI KUVVETLERÝNÝN ALDIÐINI, TÜRKÝYE’DE ANAYASAYI TÜRK SÝLÂHLI KUVVETLERÝNÝN YAPTIÐINI’’ SÖYLEDÝÐÝ BELÝRTÝLDÝ.
FARUK ÇAKIR
[email protected]
­yuþ­tu­ru­cu­ve­al­kol­lü­iç­ki­le­re­kar­þý­ne­ka­dar
mü­ca­de­le­e­dil­se­az­dýr,­a­ma­baþ­ta­Tür­ki­ye’yi­i­da­re­e­den­ler­ol­mak­ü­ze­re­bu­ko­nu­da­gay­ret
gös­ter­me­si­ge­re­ken­si­vil­top­lum­ku­ru­luþ­la­rý­da­ma­a­le­sef­‘sar­hoþ’­ol­muþ­du­rum­da.­He­men­her­gün­al­ko­lün­deh­þe­ti­ni­göz­ler­ö­nü­ne­se­ren­ha­di­se­ler­ya­þa­ný­yor,
a­ma­bu­ge­liþ­me­ler­bi­le­bi­zi­u­yan­dýr­ma­ya­yet­mi­yor.
Ba­ký­nýz,­ya­kýn­za­man­ön­ce­Ýz­mir’de­tüy­ler­ür­pe­ten
bir­‘se­ri­ci­na­yet’­iþ­len­di.­Ka­til­zan­lý­sý­ký­sa­sü­re­de­ya­ka­lan­dý­ve­o­ci­na­ye­tin­al­týn­dan­da­as­lýn­da­al­kol­a­lýþ­kan­lý­ðý­çýk­tý.­Ci­na­yet­ten­ký­sa­son­ra­ya­ka­la­nan­ka­til­zan­lý­sý,­“Ýç­ki­iç­ti­ðim­de­fark­lý­bir­ki­þi­li­ðe­bü­rü­nü­yo­rum”
de­miþ.­(Hür­ri­yet,­30­Ni­san­2010)
U­nut­ma­mak­ lâ­zým­ ki,­ iç­ti­ðin­de­ fark­lý­ ki­þi­li­ðe
bü­rü­nen­sa­de­ce­‘ka­til­zan­lý­sý’­de­ðil,­he­men­her­kes
ak­lý­ ip­tal­ e­dip­ in­sa­ný­ ‘de­li’­ ha­li­ne­ ge­ti­ren­ al­kol­lü
iç­ki­le­ri­ iç­ti­ðin­de­ fark­lý­ bir­ ki­þi­li­ðe­ bü­rü­nür.­ Yi­ne
u­nut­ma­mak­ lâ­zým­ ki­ bü­rü­nü­len­ bu­ fark­lý­ ki­þi­lik
hiç­de­i­yi­bir­ki­þi­lik­de­ðil­dir!
Biz­den­ çok­ ön­ce­ bu­ yol­lar­dan­ ge­çen­ ‘ge­liþ­miþ
ül­ke­ler’­ al­ko­lün­ ne­sil­le­ri­ mah­vet­ti­ði­ni­ an­la­dý­ ve
þim­di­ ça­re­ a­rý­yor­lar.­ Tür­ki­ye’yi­ i­da­re­ e­den­le­re
her­ fýr­sat­ta­ bu­ ger­çek­le­ri­ ha­týr­lat­mak­ is­te­yi­þi­mi­zin­ se­be­bi­ de­ bu­dur.­ Ya­rýn­ bir­ gün­ bu­ ‘be­lâ’dan
kur­tul­mak­ i­çin­ ça­lý­þý­la­ca­ðý­na­ gö­re,­ þu­ an­da­ bu
‘be­lâ’dan­u­zak­du­rul­sa­ne­kay­be­di­lir?
Av­ru­pa’nýn­al­kol­be­lâ­sýn­dan­u­zak­dur­ma­ya­ça­lýþ­tý­ðý­ný­ gös­te­ren­ ye­ni­ bir­ ge­liþ­me­ ya­þan­dý.­ AB
dö­nem­baþ­kan­lý­ðý­ný­yü­rü­ten­Ýs­pan­ya’nýn­or­ga­ni­ze
et­ti­ði­Av­ru­pa­Bir­li­ði­U­yuþ­tu­ru­cu­i­le­Mü­ca­de­le­U­lu­sal­Ko­or­di­nas­yon­top­lan­tý­sý­na­ka­tý­lan­yet­ki­li­ler,
genç­ler­de­al­kol­kul­la­ný­mý­nýn­en­di­þe­ve­ri­ci­bo­yut­ta­ol­du­ðu­na­dik­ka­ti­çek­miþ.
A­raþ­týr­ma­la­ra­gö­re­AB­ül­ke­le­rin­de­li­se­çað­la­rýn­da­ki­genç­ler­de­(14-18­yaþ­la­rý­a­ra­sýn­da)­ya­pý­lan­ve­son­1
yý­lý­kap­sa­yan­bir­a­raþ­týr­ma­so­nu­cun­da,­genç­le­rin
yüz­de­72,9’u­nun­al­kol,­yüz­de­47,6’sý­nýn­al­kol­ve­si­ga­ra,­yüz­de­3,9’u­nun­al­kol,­si­ga­ra­ve­es­rar,­yüz­de­2,5’i­nin­de­al­kol­ve­si­ga­ra­nýn­ya­nýn­da­ko­ka­in,­eks­ta­zi­gi­bi
di­ðer­u­yuþ­tu­ru­cu­la­rý­da­kul­lan­dý­ðý­a­çýk­lan­mýþ.
Ýs­pan­ya,­Al­man­ya,­Bel­çi­ka,­Kýb­rýs­Rum­Ke­si­mi,
Es­ton­ya,­ Fran­sa,­ Yu­na­nis­tan,­ Ýr­lan­da­ ve­ Por­te­kiz’in­ ü­ye­si­ ol­du­ðu­ AB­ U­yuþ­tu­ru­cu­ i­le­ Mü­ca­de­le
U­lu­sal­Ko­or­di­nas­yon­gru­bu­nun,­18­ya­þýn­al­týn­da­ki­ler­de­ al­kol­ kul­la­ný­mý­ný­ ön­ce­den­ ön­le­ye­bil­mek
i­çin­ ey­lem­ pla­ný­ ha­zýr­lan­ma­sý­ný­ ka­ra­ra­ bað­la­dý­ðý
i­fa­de­e­dil­miþ.­(Ye­ni­As­ya,­30­Ni­san­2010)
Bu­‘ha­ber’den­öð­ren­di­ði­mi­ze­gö­re­Av­ru­pa­ül­ke­le­ri
“AB­U­yuþ­tu­ru­cu­i­le­Mü­ca­de­le­U­lu­sal­Ko­or­di­nas­yon
Gru­bu”­kur­muþ­lar.­Tür­ki­ye’de­de­ben­zer­bir­ku­ru­luþ
var­mý?­Ve­da­ha­da­ö­nem­li­si­grup,­“18­ya­þýn­al­týn­da­ki­ler­de­al­kol­kul­la­ný­mý­ný­ön­ce­den­ön­le­ye­bil­mek­i­çin”­ça­lýþ­ma­ya­pa­cak­mýþ.­Ýþ­te­a­sýl­me­se­le­bu:­Al­kol­kul­la­ný­mý­ný­‘ön­ce­den’­ön­le­ye­bil­mek!­Bu­nu­yap­mak­da­an­cak
kalp­le­ri­ve­gö­nül­le­ri­ýs­lâh­ve­ik­na­e­de­rek­müm­kün­dür.
Al­kol­lü­iç­ki­ler­hu­su­su­nu­ki­mi­le­ri­ne­gö­re­‘ge­re­ðin­den­faz­la’­gün­dem­de­tu­tu­yor­o­la­bi­li­riz.­A­ma­biz­ce­da­ha­faz­la­gün­dem­de­tu­tul­ma­lý­ve­en­ký­sa­za­man­da­al­ko­le­kar­þý­bir­kam­pan­ya­a­çýl­ma­lý­dýr.­Hiç
de­ðil­se­al­kol­lü­iç­ki­le­rin­rek­lam­la­rý­nýn­ga­ze­te­ler­de
yer­al­ma­sý­ön­len­me­li­ve­en­gel­len­me­li­dir.­An­ka­ra’dan­a­ra­ya­yan­bir­o­ku­yu­cu/­a­ða­be­yi­miz­bu­nu­ha­týr­lat­tý­ve­kam­pan­ya­aç­ma­mý­zý­ta­lep­et­ti.­Ken­di­si­ne
ka­týl­dý­ðý­mý­zý­be­yan­e­di­yor­ve­ken­di­dün­yam­da
‘kam­pan­ya’­aç­tý­ðý­mý­i­lân­e­di­yo­rum.­Her­fýr­sat­ta­‘al­kol­lü­iç­ki­ler’in­za­rar­la­rý­ve­se­bep­ol­du­ðu­‘kö­tü­lük’le­ri­gün­de­me­ge­tir­me­ye­ça­lý­þa­ca­ðýz.­Al­kol­lü­iç­ki­ler­bi­zi,­a­i­le­mi­zi­ve­ce­mi­ye­ti­yut­ma­dan­u­ya­na­lým­ar­týk!
U
Memurun gözü
anayasa paketinde
nANAYASADA ya­pý­la­cak­de­ði­þik­lik­le­me­mur­sen­di­ka­la­rý­i­le­ya­pý­la­cak­top­lu­söz­leþ­me­gö­rüþ­me­le­rin­de­Uz­laþ­týr­ma­Ku­ru­lu­ka­rar­la­rý­nýn­bað­la­yý­cý­ha­le­gel­me­si­me­mur­la­rý­ma­aþ­ar­tý­þý­ko­nu­sun­da­u­mut­lan­dýr­dý.­Uz­laþ­týr­ma­Ku­ru­lu­ka­rar­la­rý­bað­la­yý­cý­ol­sa­bu­gün­en­dü­þük­me­mur­ma­a­þý­270,­or­ta­la­ma­me­mur­ma­a­þý­i­se­248­li­ra­faz­la­o­la­cak­tý.­A­na­ya­sa­de­ði­þik­lik­ça­lýþ­ma­la­rý­top­lu­gö­rüþ­me­ler­de­bek­le­dik­le­ri­zam­mý­a­la­ma­yan­me­mur­lar­a­çý­sýn­dan­ay­rý­bir­an­lam­ta­þý­yor.­A­na­ya­sa’da­ya­pý­la­cak­de­ði­þik­li­ðin­ha­ya­ta­geç­me­siy­le­top­lu­gö­rüþ­me­ler­de­an­laþ­ma­sað­la­na­ma­ma­sý­se­be­biy­le­­baþ­vu­ru­lan­Uz­laþ­týr­ma
Ku­ru­lu­ka­rar­la­rý­bað­la­yý­cý­ha­le­ge­le­cek.­Ankara / aa
Ýzmir’de 40 gözaltý
nÝZMÝR'DE or­ga­ni­ze­suç­ör­gü­tü­ne­yö­ne­lik­o­pe­ras­yon­da,­40­ki­þi­gö­zal­tý­na­a­lýn­dý.­A­lý­nan­bil­gi­ye­gö­re,
Ö­zel­ Yet­ki­li­ Cum­hu­ri­yet­ Sav­cý­sý­ Fa­ruk­ Ça­lýþ­kan’ýn
ta­li­ma­týy­la,­ þe­hir­ mer­ke­zin­de­ dü­zen­le­nen­ o­pe­ras­yon­da,­or­ga­ni­ze­suç­ör­gü­tü­o­luþ­tur­duk­la­rý­id­di­a­sýy­la­40­ki­þi­gö­zal­tý­na­a­lýn­dý.­Zan­lý­la­rýn­çek­se­net­tah­si­la­tý­yap­týk­la­rý­ve­ki­þi­le­ri­teh­dit­et­tik­le­ri­id­di­a­e­dil­di.­Zan­lý­lar­la­bir­lik­te­5­a­det­si­lah­i­le­çok­sa­yý­da­ör­güt­le­il­gi­li­do­kü­man­e­le­ge­çi­ril­di.­­Ýzmir / aa
“ÝRTÝCA i­le­Mü­ca­de­le­Ey­lem­Pla­ný’’­id­di­a­la­rý­na
i­liþ­kin­7­þüp­he­li­hak­kýn­da­ha­zýr­la­nan­id­di­a­na­me­de,­Bed­ret­tin­Da­lan’ýn­‘’Tür­ki­ye’de­Os­man­lý’dan­son­ra,­pa­di­þa­hýn­kut­sal­gü­cü­nü
Türk­Si­lâh­lý­Kuv­vet­le­ri­nin­al­dý­ðý­ný,­Tür­ki­ye’de
a­na­ya­sa­yý­Türk­Si­lâh­lý­Kuv­vet­le­ri­nin­yap­tý­ðý­ný’’­söy­le­di­ði­i­fa­de­e­dil­di.­
‘’Ýr­ti­ca­i­le­Mü­ca­de­le­Ey­lem­Pla­ný’’­id­di­a­la­rý­na­i­liþ­kin­ha­zýr­la­nan­id­di­a­na­me,­13.­A­ðýr­Ce­za
Mah­ke­me­si­ta­ra­fýn­dan­ka­bul­e­dil­di.­Fi­ra­ri
Bed­ret­tin­Da­lan’ýn­bir­nu­ma­ra­lý­sa­nýk­ol­du­ðu
id­di­a­na­me­nin­ka­bul­ka­ra­rýn­da,­mil­le­te­komp­lo­bel­ge­si­nin­al­týn­da­ýs­lak­im­za­sý­bu­lu­nan­De­niz­Al­bay­Dur­sun­Çi­çek­hak­kýn­da­ya­ka­la­ma
em­ri­ve­ril­di.­Bed­ret­tin­Da­lan­i­se­184­say­fa­lýk
id­di­a­na­me­de­bir­nu­ma­ra­lý­sa­nýk­o­la­rak­yer­al­dý.­7­sa­nýk­lý­dâ­vâ­nýn­ilk­du­ruþ­ma­sý­28­Ha­zi­ran’da.­Ýd­di­a­na­me­de,­müþ­te­ki­o­la­rak,­AKP­a­dý­na­Ge­nel­Sek­re­ter­Ýd­ris­Na­im­Þa­hin,­Ge­nel
Baþ­kan­Yar­dým­cý­sý­Ha­san­Hü­se­yin­Tan­rý­ver­di,­a­vu­kat­Sü­ley­man­Kü­çük­su­cu­ve­Mus­ta­fa
Coþ­kun’un­i­sim­le­ri­yer­a­lý­yor.­Ýd­di­a­na­me­de,
ken­di­si­ni­‘’Ku­þak­lar­bo­yu­TSK’ya­hiz­met­et­miþ­bir­a­i­le­ye­sa­hip­ol­mak­tan­o­nur­du­yan­bir
su­bay’’­o­la­rak­ta­ný­tan­ki­þi­nin,­im­za­sýz­mek­tup­la­gön­der­di­ði­‘’Ýr­ti­cay­la­Mü­ca­de­le­Ey­lem­Pla­ný’’­bel­ge­si­nin­o­ri­ji­nal­ol­du­ðu­bil­di­ril­di.­Ay­dýn­lýk­der­gi­sin­de­ya­pý­lan­a­ra­ma­lar­da­Baþ­ba­kan
Er­do­ðan­i­le­ba­zý­üst­dü­zey­bü­rok­rat­ve­ba­kan­la­rýn­te­le­fon­gö­rüþ­me­ka­yýt­la­rý­nýn­e­le­ge­çi­ril­di­ði­bil­di­ri­len­id­di­a­na­me­de,­þüp­he­li­Bed­ret­tin
Da­lan’ýn­dar­be­son­ra­sý­ku­ru­la­cak­hü­kü­met­te
baþ­ba­kan­ol­ma­gö­re­vi­ni­üst­len­di­ði­be­lir­til­di.
GENELKURMAY BÝLÝYORDU
Ýd­d i­a ­n a­m e­d e,­ ‘’Bil­g i­ no­t u­ Dur­s un­ Çi­çek.doc’’­i­sim­li­word­bel­ge­sin­de,­De­niz­Ký­dem­li­Kur­may­Al­bay­Dur­sun­Çi­çek’e­a­it­‘’Tu­tuk­la­na­ca­ðý­mý­bi­li­yor­dum.­Ge­nel­kur­may­da­bi­li­yor­du.­Bü­tün­o­la­sý­lýk­la­ra­kar­þý­ha­zýr­lýk­lýy­dýk.­Ge­nel­kur­may,­Er­ge­ne­kon­so­ruþ­tur­ma­sý­ný­geç­al­gý­la­dý.­Bu­i­þin­bu­ka­dar­bü­yü­ye­ce­ði­ni­ (Ka­rar­gâh’a­ka­dar­u­za­na­ca­ðý­ný) hiç­he­sap­et­me­di­ler’’
þek­lin­de­i­fa­de­le­rin­yer­al­dý­ðý­be­lir­til­di.
DALAN’IN
TAHKÝKATTAN
HABERÝ VARDI
“ERGENEKON’’ terör örgütünün gerçekleþtirmeyi planladýðý askerî müdahale sonrasýnda,
hükümet kurma görevini Dalan’a vermeyi tasarladýðýnýn anlaþýldýðý belirtilen iddianamede,
Dalan’ýn ve telefonda kendisiyle görüþen kiþilerin ifadelerinden, soruþturma öncesinde hakkýnda tahkikat yürütüldüðü yönünde bilgiler aldýðý ve bu sebeple yurt dýþýna çýktýðý, ayrýca
kendisine tutuklanmayacaðý yönünde teminat
verilmesi halinde yurda dönmeyi planladýðýnýn
görüldüðü belirtildi. Ýddianamede, ayrýca ‘’olay
tarihinde MÝT Ýstanbul Bölge Baþkan Yardýmcýsý olan þüpheli Özel Yýlmaz’ýn, elde ettiði bilgileri þüpheli Ýlhami Ümit Handan vasýtasýyla
Bedrettin Dalan’a aktarmak suretiyle yurt dýþýna kaçmasýný saðladýðý’’ belirtildi.
PLAN, ERZÝNCAN’DA
HAYATA GEÇÝRÝLMEK
ÝSTENDÝ
Çiçek teslim oldu
ÝDDÝANAMEDE, ‘’Dursun Çiçek tarafýndan
imzalanmýþ Ýrticayla Mücadele Eylem Planý,
Erzincan’da hayata geçirilmek istenmiþ, bu
amaçla Ergenekon silâhlý terör örgütüne
baðlý olarak faaliyet gösteren þüpheli Saldýray Berk liderliðindeki yasa dýþý oluþum faaliyetlerde bulunmuþtur’’ denildi.
“ÝRTÝCA ile Mücadele Eylem Planý’’ iddialarýna iliþkin dâvâda hakkýnda yakalama emri çýkarýlan Kurmay Albay
Dursun Çiçek, teslim oldu. Beþiktaþ’taki Ýstanbul Adliyesine, ayný zamanda avukatý olan kýzý Ýrem Çiçek ile
savcý ve hakimlerin kullandýðý Çýraðan Caddesi üzerindeki kapýdan gelen Kurmay Albay Dursun Çiçek, binaya
yemekhane kapýsýndan girdi. ‘’Ýrtica ile Mücadele Eylem Planý’’ iddialarýna iliþkin soruþturma kapsamýnda 7
þüpheli hakkýnda açýlan dâvâda, Ýstanbul 13. Aðýr Ceza Mahkemesi, iddianame üzerinde yaptýðý inceleme ve
tensip iþlemi sýrasýnda heyetin 2 üyesinin oyuyla Albay Dursun Çiçek hakkýnda yakalama emri çýkarmýþtý.
Yakalama kararýna, Heyet Baþkaný Köksal Þengün karþý oy kullanmýþtý. Ýstanbul / aa
üst­len­di­ði,­tüm­bu­ey­lem­le­ri­i­le­hü­kü­me­ti­ce­bir­ve­þid­det­yön­te­miy­le­or­ta­dan­kal­dýr­ma­su­çu­na­iþ­ti­rak­et­ti­ði’’­be­lir­til­di.
Ýd­di­a­na­me­de,­sa­nýk­Ha­san­A­til­la­U­ður’dan
ve­A­ta­türk­çü­Dü­þün­ce­Der­ne­ði­Ge­nel­Mer­ke­zin­de­e­le­ge­çi­ri­len­CD’ler­i­çe­ri­sin­de­yer­a­lan­ses­ka­yýt­la­rýn­da,­tu­tuk­lu­sa­nýk­lar­Le­vent
ASKERLER, DEMOKRASÝYÝ
Er­söz,­Ha­san­A­til­la­U­ður,­Ýs­ma­il­Yýl­dýz­i­le
KUTSAL TABU ZANNEDÝYOR
Bed­ret­tin­Da­lan­a­ra­sýn­da­ya­pý­lan­gö­rüþ­me­ye
Ýd­di­a­ne­me­de­Da­lan’ýn,­‘’Er­ge­ne­kon’un­hü­- de­ði­nil­di.­Da­lan’ýn­‘’Tür­ki­ye’de­Os­man­lý’dan
kü­me­ti­or­ta­dan­kal­dýr­mak­a­ma­cýy­la­ha­zýr­la­dý­- son­ra,­pa­di­þa­hýn­kut­sal­gü­cü­nü­Türk­Si­lah­lý
ðý­dar­be­plan­la­rýn­da,­med­ya­ve­si­ya­se­tin­yön­- Kuv­vet­le­ri­nin­al­dý­ðý­ný,­Tür­ki­ye’de­a­na­ya­sa­yý
len­di­ril­me­si­i­le­ba­zý­üst­dü­zey­iþ­a­dam­la­rý­nýn Türk­Si­lah­lý­Kuv­vet­le­ri­nin­yap­tý­ðý­ný’’­söy­le­di­ði
bu­ko­nu­da­ik­na­e­dil­me­si­gö­re­vi­ni­üst­len­di­ði, i­fa­de­e­di­len­id­di­a­na­me­de,­bu­çer­çe­ve­de,­bü­u­lus­la­ra­ra­sý­i­liþ­ki­le­ri­yü­rüt­tü­ðü,­dar­be­son­ra­sý tün­a­na­ya­sa­la­rý­ku­ran­da­i­ma­bir­gü­cün­var­ol­ku­ru­la­cak­hü­kü­met­te­baþ­ba­kan­ol­ma­gö­re­vi­ni du­ðu­nu,­çok­par­ti­li­de­mok­ra­si­ler­de­bu­gü­cün
ÝNTERNET SÝTELERÝYLE
KAMUOYUNU
YÖNLENDÝRMÝÞLER
bur­ju­va,­Türk­de­mok­ra­si­sin­de­i­se­si­lah­lý­kuv­vet­ler­ol­du­ðu­nu­söy­le­di­ði­ne­i­þa­ret­e­dil­di.­Ýd­di­a­na­me­ya­gö­re­Da­lan­gö­rüþ­me­de,­þun­la­rý­söy­le­di:­‘’Þim­di­bu­gü­cün­sa­hi­bi­ol­du­ðu­nun­far­kýn­da­de­ðil­Si­lah­lý­Kuv­vet­ler.­Bi­zim­di­ri­or­du­muz­ö­lü­bir­Tür­ki­ye­mi­çý­ka­ra­cak?­Ben­bu­nu
söy­lü­yo­rum.­Sen­þu­so­pa­yý­gös­ter,­ya­rým­sa­at
son­ra­dev­le­ti­ni­sa­tan­her­ke­si­ta­ný­rým.­Mu­hak­kak­tav­þan­gi­bi­kor­kar­lar.­As­ker­ler­de­de­mok­ra­si­yi­kut­sal­bir­ta­bu­zan­ne­di­yor.­Ke­nar­da­ka­lýn­ca­iþ­te­bu­þe­kil­de­a­yak­ta­du­ru­yor,­o­lay­bu.
Bu­gün­keþ­ke­be­nim­e­lim­de­bir­güç­ol­say­dý,
de­mok­ra­si­na­sýl­o­lur­du,­gös­te­rir­dim.­Güç­kul­la­ný­lýr,­za­ma­ný­gel­di­ði­za­man­kul­la­ný­lýr.­Kul­la­nýl­ma­dý­ðý­za­man­ka­fa­na­çu­val­ge­çi­ri­lir.­Mu­hak­kak­tav­þan­gi­bi­kor­kar­lar.’’­­Ýstanbul / aa
2 NO'LU ihbar mektubunda yer alan ve ‘’Kamuoyunu yönlendirmek maksadýyla yasa dýþý
bir þekilde iþletilen internet siteleri’’ olarak belirtilen sitelerden ‘’irtica.org’’, ‘’irtica.net’’, ‘’turkatak.com’’, ‘’turkatak.net’’ adlý sitelerdeki haberlerin muhteva itibariyle ‘’Ýrticayla Mücadele
Eylem Planý’’ndaki hususlarla ilgili benzerlik
gösterdiðine dikkat çekilen iddianamede, ‘’irtica.org’’ adlý sitede ‘’turkatak’’ adlý siteye link açýldýðý ve ‘’irtica.org’’ ile ‘’irtica.net’’ internet sitelerinin, TR.NET Orta Doðu Yazýlým Hizmetlerince, Millî Savunma Bakanlýðýna yönlendirilen
IP numarasýyla yayýn yaptýðý kaydedildi.
Çevreciler, 3. köprü güzergâhýna karþý
DÜNYA Doðal Hayatý Koruma Vakfý (WWF) Türkiye Genel Müdürü Tolga Baþtak, 3. köprü güzergahýnýn, Ýstanbul’un tarihî, tabiî varlýðýný, þehir
hayatýný ve saðlýklý geliþme kararlarýný olumsuz
etkileyeceðini ileri sürdü.
Baþtak, yaptýðý yazýlý açýklamada, 3. köprü
güzergâhýnýn, Ýstanbul’un kalan tabiî alanlarýný
tehdit ettiðini, 2010 Avrupa Kültür Baþkenti olan
Ýstanbul’un, katýlýmcýlýktan uzak bir süreçle
planlanan 3. köprüyle, ‘’sürdürülebilir olmayan,
kara yoluna baðýmlý, emisyonlarý artýracak bir ulaþým seçeneðinin devreye sokularak, çaðdaþ bir
þehir olma yolunda geri adým attýðýný’’ kaydetti.
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi tarafýndan hazýrlanan köprü güzergahýnýn, Çevre Düzeni Planý ve
Ýmar Planý’na aykýrý olduðunu ifade eden Baþtak, açýklamasýnda þunlara yer verdi: ‘’3. köprü
güzergâhý, Ýstanbul’un tarihi, tabiî varlýðýný, kent
hayatýný ve saðlýklý geliþme kararlarýný olumsuz
etkileyecek. Belirlenen güzergâh, Kuzey Boðaziçi
Önemli Bitki Alaný’nýn ve Önemli Kuþ Alaný’nýn içinden geçiyor. WWF-Türkiye, 3. köprü ve çevresindeki baðlantý yollarýnýn, küresel ölçekte tehlike altýnda bulunan ve nesli dünya çapýnda tehlike altýnda bulunan kuþ türlerinin göç yolunu
tehdit ettiðini belirtiyor. Hýzlý nüfus artýþýyla 78
metropol arasýnda ilk sýrada yer alan Ýstanbul,
yaþam kalitesinin giderek düþtüðü, kente karakteristiðini veren dokunun ve doðanýn alabildiðine bozulduðu bir süreçle karþý karþýyadýr. Baþta
içme suyu havzalarýný ve ormanlarý tehdit eden
plansýz büyüme, kentin kuzeyinde yer alan ormanlarý ve yeþil kuþaðý tahrip etmiþtir. 3. köprünün açýklanan güzergâhý, Ýstanbul’un doðal alanlarýna yönelik tahribat süreci daha da hýzlandýracaktýr.’’ Ýstanbul / aa
Türkiye’nin
üyeliðine ön
yargýyla bakýlýyor
Yapýlan deðiþiklik Anayasa
Mahkemesi’ne götürülemez
HU KUK ÇU LAR Bir­l i­ð i­ Vak­f ý­ Yö­n e­t im­ Ku­r u­l u
Baþ­ka­ný­A­vu­kat­Si­nan­Ký­lýç­ka­ya,­a­na­ya­sa­de­ði­þik­li­ði­nin­re­fe­ran­dum­ön­ce­si­A­na­ya­sa­Mah­ke­me­si­ne­gö­tü­rü­le­me­ce­ði­ni­kay­det­ti.
Ýlk­gö­rüþ­me­le­ri­ta­mam­la­nan­a­na­ya­sa­de­ði­þik­li­ði­nin­re­fe­ran­du­ma­gö­tü­rül­me­si­nin­yü­rür­lü­ðü­nün
dur­du­rul­ma­sý­i­çin­A­na­ya­sa­Mah­ke­me­si­ne­baþ­vu­ru
ha­zýr­lýk­la­rý­nýn­ya­pýl­dý­ðý,­im­za­la­rýn­ta­mam­lan­dý­ðý
ha­ber­le­ri­ü­ze­ri­ne­hu­kuk­çev­re­le­ri­böy­le­bir­þe­yin
müm­kün­o­la­ma­ya­ca­ðý­ný­be­lir­ti­yor.­Hu­kuk­çu­lar
Bir­li­ði­Vak­fý­Yö­ne­tim­Ku­ru­lu­Baþ­ka­ný­Ký­lýç­ka­ya,
Ye­ni­As­ya’ya­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­A­na­ya­sa­Mah­ke­me­si’ne­yet­ki­a­la­ný­dý­þý­ya­pý­lan­her­han­gi­bir­baþ­vu­ru­yu­na­sýl­ki­he­ye­te­su­nul­mak­sý­zýn­doð­ru­dan­baþ­kan­lýk­ça­red­de­di­li­yor­sa­a­na­ya­sa­de­ði­þik­li­ði­nin­re­fe­ran­dum­ön­ce­si­yü­rüt­me­si­nin­dur­du­rul­ma­sý­ve­ip­ta­li­ne­i­liþ­kin­baþ­vu­ru­nun­da­­hu­ku­ken­ge­çer­siz­ol­du­ðu­nu­vur­gu­la­dý.­­Mah­ke­me­Baþ­kan­lý­ðýn­ca­ge­çer­siz­baþ­vu­ru­nun­doð­ru­dan­da­va­ka­bul­e­dil­mek­si­zin
red­de­dil­me­si­ge­rek­ti­ði­nin­al­tý­ný­çi­zen­Ký­lýç­ka­ya,
þun­la­rý­kay­det­ti:­“Ya­sa­ma­sü­re­ci­ta­mam­lan­ma­mýþ
bir­met­ni­A­na­ya­sa­Mah­ke­me­si­nin­de­net­le­me­yet­ki­si­yok­tur.­Ak­si­du­rum­da­­yar­gý­nýn­ya­sa­ma­yet­ki­si­ni­gasb­et­me­si­þek­lin­de­­de­ðer­len­di­ri­lir.
Re­fe­ran­du­ma­gi­de­cek­ve­so­nu­cu­na­gö­re­yü­rür­lü­ðe­gi­rip­gir­me­ye­ce­ði­bel­li­o­la­cak­bir­a­na­ya­sa­de­ði­þik­lik­pa­ke­ti­nin­iþ­lem­ta­mam­lan­ma­dan­A­na­ya­sa­Mah­ke­me­si’ne­gö­tü­rül­me­si­hu­ku­ki­a­çý­dan­ge­çer­siz­bir
baþ­vu­ru­dur­ve­yok­hük­mün­de­dir.­TBMM’de­ka­bul
e­di­len­ya­sa­lar­Cum­hur­baþ­ka­ný­ta­ra­fýn­dan­o­nay­la­nýp
yü­rür­lü­ðe­gir­dik­ten­son­ra­ip­tal­da­va­sý­a­çý­la­bil­di­ði­ne
gö­re,­re­fe­ran­dum­ko­nu­su­o­lan­bir­a­na­ya­sa­de­ði­þik­li­ði­i­çin­de­iþ­le­min­ta­mam­lan­ma­sý­nýn­an­cak­re­fe­ran­dum­so­nu­cu­na­bað­lý­ol­du­ðu­a­çýk­týr.­Mil­let­i­ra­de­si­nin
bek­len­me­si­a­na­ya­sa­ya­ve­de­mok­ra­si­ye­en­uy­gun­çö­züm­dür.­A­na­ya­sa­mý­za­ve­ge­nel­hu­kuk­ku­ral­la­rý­na
gö­re­Ya­sa­laþ­ma­ça­lýþ­ma­la­rý­es­na­sýn­da­ve­ya­sa­ma­a­þa­ma­sý­ta­mam­lan­ma­mýþ­bir­ya­sa­ve­ya­a­na­ya­sa­de­ði­þik­li­ði­i­çin­A­na­ya­sa­Mah­ke­me­si­ne­baþ­vu­ru­la­maz.­Bu
þe­kil­de­ge­çer­siz­bir­baþ­vu­ru­ya­pýl­ma­sý­ha­lin­de­baþ­vu­ru­nun­doð­ru­dan­A­na­ya­sa­Mah­ke­me­si­Baþ­kan­lý­ðýn­ca­red­de­dil­me­si­ge­re­kir.”­­Ankara / YENÝASYA
Birinci tur olgunlukla geçti
TBMM Baþ­ka­ný­Meh­met­A­li­Þa­hin,­TBMM’de­ki
A­na­ya­sa­de­ði­þik­li­ði­gö­rüþ­me­le­ri­nin­bü­yük­bir
ol­gun­luk­i­çe­ri­sin­de­geç­ti­ði­ni­bil­dir­di.­TBMM
Baþ­ka­ný­Þa­hin,­An­tal­ya’nýn­Se­rik­il­çe­si­ne­bað­lý
Be­lek­bel­de­sin­de­dü­zen­le­nen­ 73.­Dün­ya­Spor
Ya­zar­la­rý­Bir­li­ði­(A­IPS)­ Kon­gre­si’nin­a­çý­lý­þýn­da,
bir­ga­ze­te­ci­nin,­‘’Si­zin­de­yi­mi­niz­le­Mec­lis­te­ki
bü­yük­der­bi­yi­na­sýl­de­ðer­len­di­ri­yor­su­nuz’’­so­ru­su­ü­ze­ri­ne,­‘’Bi­rin­ci­tur­gö­rüþ­me­ler­TBMM’de,
be­nim­göz­lem­le­ri­me­da­ya­na­rak­i­fa­de­e­der­sem,
bü­yük­bir­ol­gun­luk­la­geç­ti’’­de­di.­Gö­rüþ­me­ler
es­na­sýn­da­za­man­za­man­tan­si­yo­nun­yük­sel­di­ði­ni,­bu­nun­o­la­bi­le­ce­ði­ni­kay­de­den­Þa­hin,­‘’Her
þey­A­na­ya­sa­ve­iç­tü­zük­i­çe­ri­sin­de­ce­re­yan­et­ti’’
di­ye­ko­nuþ­tu.­­Antalya / aa
MAKEDONYA’NIN An­ka­ra­Bü­yü­kel­çi­si­Mel­po­me­ni­Kor­ne­ti,­Tür­ki­ye’nin
AB­ü­ye­li­ði­ni­des­tek­le­dik­le­ri­ni­be­lir­te­rek,­‘’AB­ül­ke­le­ri­Tür­ki­ye’nin­ü­ye­li­ði­ne­ön­yar­gýy­la­ba­ký­yor’’­de­di.­Kor­ne­ti,
Ha­tay­Va­li­si­Meh­met­Ce­la­let­tin­Le­ke­siz’i­zi­ya­re­ti­sý­ra­sýn­da­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­þunlarý­kaydetti:­‘’U­zun­sü­re­dir­Tür­ki­ye’de­gö­rev­ya­pý­yo­rum­ve
ha­zi­ran­a­yýn­da­gö­re­vim­so­na­e­re­cek.
A­ma­ül­ke­niz­den­ay­rýl­sam­da­Ma­ke­don­ya’da­Tür­ki­ye’yi­an­la­ta­ca­ðým.­O
ka­dar­ben­zer­yön­le­ri­miz­var­ki,­kül­tü­rel,­ta­rih­sel­ve­mi­ma­ri­or­tak­yön­le­ri­miz­bi­zi­bir­bi­ri­mi­ze­bað­lý­yor.­TürkMa­ke­don­hal­ký­nýn­ta­rih­sel­bir­lik­te­li­ði­nin,­dost­lu­ðu­nun­de­va­mý­ný­ön­ce­lik­le­is­ti­yo­ruz.­Dost­lu­ðun­de­va­mý­i­çin
bu­þart­týr.­Ay­rý­ca­Tür­ki­ye’nin­AB­ü­ye­li­ði­ni­des­tek­li­yo­ruz.­AB­ül­ke­le­ri
Tür­ki­ye’nin­ü­ye­li­ði­ne­ön­yar­gýy­la­­ba­ký­yor.’’­Hatay / aa
5
YENÝASYA / 1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ
HA­BER
HABERLER
ANKARA
Yasakta topu taca atmak
Kim­se­göz­le­ri­ni­ka­pa­týp,­“Ar­týk­gý­na­gel­di
bun­l a­r ý­ yaz­m a­y ýn”­ di­y e­mez.­ “Ar­t ýk­ hiç
kim­se­nin­böy­le­bir­so­ru­nu­yok”­di­yen­le­rin
söz­le­ri­nin­hiç­i­nan­dý­rý­cý­ta­ra­fý­yok.­Çün­kü,
Tür­ki­ye­ ge­ne­lin­de­ her­ gün­ on­lar­ca­ o­lay
ya­þa­ný­yor.­
Haf­ta­i­çin­de­ya­sak­ko­nu­sun­da­ö­nem­li­sa­MEHMET KARA
yý­
l
a­bi­le­cek­bir­o­lay­ger­çek­leþ­ti.­Cum­hur­baþ­[email protected]
ka­ný­Ab­dul­lah­Gül’ün­e­þi­Hay­rün­ni­sa­Gül­ve
Baþ­ba­kan­Re­cep­Tay­yip­Er­do­ðan’ýn­e­þi­E­mi­na­ya­sa­de­ði­þik­li­ði­tek­li­fi­nin­ilk­gö­rüþ­- ne­ Er­do­ðan­ hak­kýn­da,­ “ka­mu­ a­la­ný­ sa­yý­lan
me­le­ri­ta­mam­lan­dý.­301-308­a­ra­lý­ðýn­- yer­ler­de­ tür­ban­ ta­ka­rak,­ A­na­ya­sa’ya,­ Türk
da­ka­bul­e­di­len­mad­de­le­rin­i­kin­ci­tur Ce­za­Ka­nu­nu’na,­Ýn­ký­lap­ka­nun­la­rý­na,­A­na­gö­rüþ­me­le­ri­ya­rýn­baþ­la­ya­cak.­Ý­kin­ci­tur­oy­- ya­sa­Mah­ke­me­si­ka­rar­la­rý­i­le­A­ÝHM­ka­rar­la­la­ma­nýn,­ ko­nuþ­ma­lar­ ol­ma­ya­ca­ðý­ i­çin­ da­ha rý­na­ay­ký­rý­ha­re­ket­et­tik­le­ri”­id­di­a­sýy­la­yü­rü­ký­sa­sür­me­si­bek­le­ni­yor.­E­ðer­mad­de­ü­ze­rin­- tü­len­ so­ruþ­tur­ma­da,­ “ko­vuþ­tur­ma­ya­ yer­ ol­de­ö­ner­ge­ve­ril­miþ­se,­sa­de­ce­ö­ner­ge­yi­ve­ren ma­dý­ðý­na”­ka­rar­ve­ril­di.
ko­nu­þa­bi­li­yor.­Mu­ha­le­fe­tin­de­ði­þik­yön­tem­Ko­nu­yu­ ö­zet­le­ye­lim.­ U­zun­ yýl­lar­dýr­ Al­ler­le­en­gel­len­me­si­de­göz­ö­nü­ne­a­lýn­dý­ðýn­da man­ya’da­ya­þa­yan­ve­1999­yý­lýn­dan­bu­ya­na
dört-beþ­ gün­de­ bi­te­ce­ði­ tah­min­ e­di­li­yor.­ Ý­- Av­r u­p a­ Tür­k i­y e­ Cum­h u­r i­y e­t i­ Ka­d ýn­l a­r ý
kin­ci­ tur­da­ fi­re­ler­den­ en­di­þe­ e­den­ AKP­ i­þi Der­ne­ði’nin­baþ­kan­lý­ðý­ný­ya­pan­Sul­tan­A­tý­cý,
sý­ký­tu­tu­yor.­A­dam­a­da­ma­mar­kaj­ya­pý­lý­yor. suç­du­yu­ru­sun­da­“Türk­ka­dý­ný­ný­tem­sil­gö­Çün­kü­ i­kin­ci­ tur­da­ 330’un­ al­týn­da­ ka­la­cak re­vi­ne­sa­hip­ki­þi­ler­o­lan­Hay­rün­ni­sa­Gül­ve
mad­de­ler­pa­ket­ten­düþ­müþ­o­lu­yor.
E­mi­ne­ Er­do­ðan’ýn,­ ka­mu­ a­la­ný­ sa­yý­lan­ yurt
Bu­ký­sa­bil­gi­den­son­ra,­a­sýl­yaz­mak­is­te­di­- dý­þý­ gö­rüþ­me­le­re­ ve­ yurt­ i­çin­de­ a­na­ya­sa­ ve
ði­miz­ko­nu­yýl­lar­dýr­bin­ler­ce­mað­du­ri­yet­o­- ya­sa­lar­i­le­be­lir­ti­len­res­mî­gün­le­re,­din­sel­ký­luþ­tu­ran­bir­ya­sak­hak­kýn­da­o­la­cak.­Ka­nun­- ya­fet­ o­lan­ ve­ si­ya­sî­ sim­ge­ ni­te­li­ði­ bu­lu­nan
suz­ þe­kil­de­ uy­gu­la­nan­ ba­þör­tü­sü­ ya­sa­ðý­ u­- tür­ban­i­le­ka­tý­la­rak­suç­iþ­le­dik­le­ri”­id­di­a­sýn­nut­tu­rul­ma­ya­ ça­lý­þýl­sa­ da­ sý­kýn­tý­ mey­da­na da­bu­lun­muþ­tu.­
ge­tir­me­ye­de­vam­e­di­yor.­Bir­çok­ka­mu­ku­ru­Mah­ke­me­bu­ko­nu­da­ka­rar­ve­rir­ken,­“Bir
lu­þun­da­ ve­ ü­ni­ver­si­te­ler­de­ ba­þör­tü­lü­ler­ ba­zý fi­i­lin­suç­o­luþ­tu­ra­bil­me­si­i­çin­Türk­Ce­za­Ka­for­mül­ler­ bul­sa­ da,­ iç­le­ri­nin­ kan­ að­la­dý­ðý­ný nu­nu’nda­ ya­ da­ ö­zel­ ce­za­ ka­nun­la­rýn­da­ suç
dü­þün­me­mek­im­kân­sýz…­Ba­þý­ný­aç­mak­is­te­- o­la­rak­ ta­ným­lan­ma­sý­ ve­ mü­ey­yi­de­si­nin­ bu­me­yen,­ i­nan­dý­ðý­ i­çin­ ba­þý­ný­ ör­ten­ ki­þi­ler­ i­se lun­ma­sý­ge­rek­ti­ði”­ge­rek­çe­si­ni­ö­ne­sü­rer­ken,
ya­ iþ­ye­rin­den,­ ya­ da­ o­ku­lun­dan­ ce­za­lar­ al­- as­lýn­da­ba­þör­tü­sü­nü­ya­sak­la­yan­bir­ka­nu­nun
ma­ya­de­vam­e­di­yor.
ol­ma­dý­ðý­ný­ da­ söy­le­miþ­ ol­du.­ Bu­ ba­þör­tü­sü
Bu­ bü­yük­ so­run­ gör­mez­den­ ge­li­ne­mez. ya­sa­ðý­ko­nu­sun­da­gü­zel­bir­ge­liþ­me…
‘‘
A
AYM üyesinin ses
kaydýna soruþturma
n ANKARA Cum­hu­ri­yet­Baþ­sav­cý­lý­ðý,­A­na­ya­sa­ Mah­ke­me­si­ Ü­ye­si­ Ser­dar­ Öz­gül­dür’e­ a­it­ ol­du­ðu­ id­di­a­ ses­ kay­dý­ i­le­ il­gi­li
so­ruþ­tur­ma­ baþ­lat­tý.­ A­lý­nan­ bil­gi­ye­ gö­re,
Ba­sýn­ Suç­la­rý­ So­ruþ­tur­ma­ Bü­ro­su­ Sav­cý­sý
Na­di­Tür­kas­lan­ta­ra­fýn­dan­yü­rü­tü­len­so­ruþ­tur­ma,­TCK’nýn­134.­mad­de­sin­de­dü­zen­le­nen­ ‘’ki­þi­ler­ a­ra­sýn­da­ki­ gö­rüþ­me­le­rin­rý­za­dý­þýn­da­kay­de­dil­me­si­ve­bun­la­rýn
ba­sýn-ya­yýn­ yo­luy­la­ ya­yýn­lan­ma­sý’’­ su­çu
kap­sa­mýn­da­ger­çek­leþ­ti­ri­le­cek.­So­ruþ­tur­ma­ kap­sa­mýn­da­ söz­ ko­nu­su­ ko­nuþ­ma
kay­dý­nýn­ger­çek­o­lup­ol­ma­dý­ðý,­ger­çek­i­se
kim­ta­ra­fýn­dan­ve­ne­þe­kil­de­te­min­e­dil­di­ði­a­raþ­tý­rý­la­cak.­Ankara / aa
Ortada yýllardýr büyük
maðduriyetler oluþturan ve
hâlâ da oluþturmaya devam
eden bir yasak var. Bu yasaðý
çözme konumunda olanlar
da topu taca atmak yerine,
meselenin çözüm yollarýný
bulmalýdýrlar.
Fa­kat,­ sa­de­ce­ Cum­hur­baþ­ka­ný­ ve­ Baþ­ba­kan’ýn­eþ­le­ri­ko­nu­sun­da­böy­le­bir­ka­rar
a­lýn­ma­sý,­bu­ya­sa­ðýn­bit­ti­ði­an­la­mý­na­gel­mi­yor.­Çün­kü­ka­mu­sal­a­lan­da­ya­sak­a­la­bil­d i­ð i­n e­ sü­r ü­y or.­ Bu­g ün­ yi­n e­ Tür­k i­ye’nin­ dört­ bir­ ya­nýn­da­ 5-6­ se­ne­dir­ a­ra­lýk­sýz­ de­vam­ e­den­ ba­þör­tü­sü­ne­ öz­gür­lük
ey­lem­le­ri­ya­pý­la­cak.­Her­haf­ta­so­nu­ya­pý­lan­ bu­ ey­lem­le­ri­ ya­ kim­se­ gör­mü­yor,­ ya
da­gör­mez­lik­ten­ge­li­yor.
Ku­rul­duk­tan­ son­ra­ se­çi­me­ gi­rer­ken,­ bu
me­se­le­yi­ çöz­me­le­ri­nin “na­mus­ bor­cu­ ol­du­ðu­nu”­ söy­le­yen­ler,­ þim­di­ler­de­ i­se­ fark­lý
ko­nu­þu­yor­lar­ve­çö­züm­i­çin­bir­fi­kir­ü­ret­mek­ten­ ö­te,­ a­de­ta­ baþ­la­rýn­dan­ sav­ma­ya
ça­lý­þý­yor­lar.
Baþ­ba­kan­ Yar­dým­cý­sý­ ol­du­ðu­ dö­nem­de,
ya­pý­lan­an­ket­ler­de­ba­þör­tü­sü­ya­sa­ðý­nýn­Tür­ki­ye’de­ yüz­de­ 1.5’lik­ ke­simin­ so­ru­nu­ ol­du­-
ðu­nun­or­ta­ya­çýk­tý­ðý­ný­söy­le­yen­Meh­met­A­li
Þa­hin,­ “Bi­zim­ de­ ön­ce­li­ði­miz­ tür­ban­ de­ðil,
iþ­siz­lik­tir”­ de­miþ­ti.­ O­ dö­nem­ gün­de­me­ i­liþ­kin­ a­çýk­la­ma­lar­da­ bu­lu­nan­ Þa­hin,­ “Tür­ban­la
il­gi­li,­ ba­þör­tü­süy­le­ il­gi­li­ so­run­la­rý,­ so­run­ sa­yý­yor­mu­su­nuz?­So­run­sa­yan­la­rýn­sa­yý­sý­yüz­de­ 1.5’tir.­ Halk­ han­gi­ ko­nu­la­rýn­ ön­ce­lik­le
çö­zül­me­si­ni­ is­ti­yor­sa,­ biz­ hü­kü­met­ o­la­rak
bu­ so­run­la­ra­ o­dak­lan­dýk.­ Bi­zim­ gün­de­mi­miz­de­ hal­kýn­ sa­de­ce­ yüz­de­ 1.5’i­nin­ gün­de­min­de­o­lan­bir­ko­nu­ön­ce­lik­li­o­la­rak­yok­tur.
Ol­ma­sý­ si­ya­se­ten­ de­ yan­lýþ­týr.­ Bi­zim­ ön­ce­li­ði­miz­tür­ban­de­ðil,­iþ­siz­lik­tir”­de­miþ­ti.
A­na­ya­sa­ de­ði­þik­li­ði­ tar­týþ­ma­la­rý­nýn­ ya­þan­dý­ðý­ Mec­lis’te­ gö­rüþ­me­ler­ sý­ra­sýn­da­ da
Baþ­ba­kan­Yar­dým­cý­sý­Bü­lent­A­rýnç,­bu­ko­nu­da­to­pu­ta­ca­a­tar­ca­sý­na­MHP’li­Mü­min
Ý­nan’ýn­ pa­ket­te­ ko­nuy­la­ il­gi­li­ dü­zen­le­me
ol­ma­ma­sý­ný­ e­leþ­tir­me­si­ne­ ce­vap­ ve­rir­ken,
“Re­fah­ ve­ Fa­zi­let­ Par­ti­le­ri­ bu­ se­bep­le­ ka­pa­týl­dý.­ Do­la­yý­sýy­la­ ba­þör­tü­sü­ me­se­le­si­ni
CHP­ çöz­mek­ is­ti­yor­sa­ çö­ze­bi­lir,­ e­li­ni­ tu­tan­ yok,­ MHP­ çöz­mek­ is­ti­yor­sa,­ sa­de­ce
so­ruy­la­ de­ðil,­ yük­sek­ ses­le­ bu­nu­ i­fa­de­ e­der;­ tek­lif­ ha­zýr­la­yýn­ ben­ de­ des­tek­le­ye­yim”­di­ye­ce­vap­ver­me­si­ib­ret­lik­ti.
Prof.­ Dr.­ Er­gun­ Öz­bu­dun’un­ de­di­ði­ gi­bi,
“ka­mu­sal­a­lan­da­ba­þör­tü­sü­tak­ma­yý­ya­sak­la­yan­ ka­nun­ hük­mü­ yok.­ Ka­mu­sal­ a­lan­ ta­ri­fi
za­ten­ hiç­bir­ yer­de­ yok.”­ O­ hal­de,­ bu­ ya­sak
ni­ye­de­vam­e­di­yor?­Ya­sak­yok­sa,­bu­uy­gu­la­ma­yý­sür­dü­ren­ler­suç­iþ­le­mi­yor­lar­mý?­
Or­ta­da­ yýl­lar­dýr­ bü­yük­ mað­du­ri­yet­ler­ o­luþ­tu­ran­ ve­ hâ­lâ­ da­ o­luþ­tur­ma­ya­ de­vam­ e­den­ bir­ ya­sak­ var.­ Bu­ ya­sa­ðý­ çöz­me­ ko­nu­mun­da­ o­lan­lar­ da­ to­pu­ ta­ca­ at­mak­ ye­ri­ne,
me­se­le­nin­çö­züm­yol­la­rý­ný­bul­ma­lý­dýr­lar.
TÜSÝAD: TAKSÝM’ÝN KUTLAMALARA AÇILIÞI SEVÝNDÝRÝCÝ
TÜRK Sanayicileri ve Ýþadamlarý Derneði (TÜSÝAD) Yönetim Kurulu Baþkaný Ümit Boyner, 1 Mayýs Emek ve
Dayanýþma Gününe iliþkin yayýmladýðý mesajýnda Türkiye’de toplumsal refah ve demokrasi yolunda, çok
daha iyi çalýþma yaþamý standartlarýna ulaþýlmasýnýn
saðlanmasý gerektiðine iþaret etti. 1 Mayýs Emek ve Dayanýþma Gününün, hem emeðe
saygý, hem de ekonomik büyüme ve
sosyal kalkýnma hedeflerine
moral katký açýsýndan önem
taþýdýðýný belirten Boyner, þunlarý kaydetti: ‘’1 Mayýs kutlamalarýnýn Taksim’de gerçekleþtirilmesi yönündeki talebin,
son yýllarda yaþanan üzücü olaylarýn ardýndan bu yýl karþýlýk
bulmasý, toplumsal barýþýn geliþimi bakýmýndan memnuniyet vericidir.Tüm diðer faili meçhul cinayetlerde olduðu
gibi, 1977’de yaþanan ve karanlýkta kalan menfur olayýn
halen aydýnlýða kavuþturulmamýþ olmasý ise, Türk
demokrasisi için bir ayýp olarak durmakta ve vicdanlarý sýzlatmaya devam
etmektedir.”
Orhan Erinç yeniden
TGC Baþkaný
n TÜRKÝYE Ga­ze­te­ci­ler­Ce­mi­ye­ti­(TGC)
Ge­nel­Baþ­kan­lý­ðý­na­Or­han­E­rinç,­598­oy­a­la­rak­ye­ni­den­se­çil­di.­TGC­Bur­han­Fe­lek
Kon­fe­rans­Sa­lo­nun­da­ya­pý­lan­se­çim­ler­de­E­rinç,­598­oy­a­la­rak­ye­ni­den­TGC­Ge­nel
Baþ­ka­ný­ol­du.­E­rinç’in­Va­hap­Mun­yar,­Tur­gay­Ol­cay­to,­Si­bel­Gü­neþ,­Gül­se­ren­Gü­ver,
Za­fer­A­tay,­Or­han­Ay­han,­A­rif­Ký­zýl­ya­lýn,
Re­cep­Ya­þar,­Do­ðan­Sat­mýþ­ve­Ah­met­Öz­de­mir’den­o­lu­þan­lis­te­si­de­yö­ne­tim­ku­ru­lu­na­se­çil­di.­Ýstanbul / aa
Kamyonla otomobil
çarpýþtý: 4 ölü, 4 yaralý
n NEVÞEHÝR’ÝN A­va­nos­il­çe­si­ne­bað­lý­Ka­la­ba­bel­de­sin­de­kam­yon­la­çar­pý­þan­o­to­mo­bil­de­ki­4­ki­þi­öl­dü,­4­ki­þi­ya­ra­lan­dý.­E­di­ni­len
bil­gi­ye­gö­re,­Kay­se­ri’den­An­ka­ra­yö­nü­ne­gi­den­Mah­mut­Ça­kýr’ýn­(28)­kul­lan­dý­ðý­38­SR
242­pla­ka­lý­kam­yon,­kar­þý­yön­den­ge­len­Ha­lil­Þa­hin­(32)­i­da­re­sin­de­ki­06­YN­663­pla­ka­lý
o­to­mo­bil­le­çar­pýþ­tý.­Ka­za­da­o­to­mo­bil­sü­rü­cü­sü­Ha­lil­Þa­hin­i­le­a­raç­ta­bu­lu­nan­Ser­pil
Ya­man­(28),­E­mir­kan­Þa­hin­(4)­ve­Ýk­bal­Þa­hin­(25)­o­lay­ye­rin­de­öl­dü.­Ya­ra­la­nan­Mü­rey­da­Ya­man­(4),­Di­la­ra­Ya­man­(6),­Ýs­ma­il
Ya­man­(30)­ve­Fat­ma­Naz­Þa­hin­(6),­Er­ci­yes­Ü­ni­ver­si­te­si­Týp­Fa­kül­te­si­Has­ta­ne­si’nde­te­da­vi­al­tý­na­a­lýn­dý.­Nevþehir / aa
Tarlada havan
mermisi bulundu
n SAMSUN’UN Hav­za­il­çe­sin­de,­bir­a­ra­zi­de
pat­la­ma­mýþ­ha­van­mer­mi­si­bu­lun­du.­E­di­ni­len­bil­gi­ye­gö­re,­Son­daj­Ma­hal­le­si’nde,­çift­çi­lik­ya­pan­Ah­met­Ta­ya,­tar­la­sý­ný­trak­tör­le
sür­dü­ðü­sý­ra­da­týr­mý­ðý­na­bir­ci­sim­ta­kýl­dý.
Cis­mi­top­rak­tan­çý­ka­ran­Ka­ya,­du­ru­mu­gü­ven­lik­güç­le­ri­ne­bil­dir­di.­O­lay­ye­ri­ne­ge­len
po­lis,­yap­tý­ðý­in­ce­le­me­de­cis­min­ha­van
mer­mi­si­ol­du­ðu­nu­tes­pit­et­ti.­Yet­ki­li­ler,­söz
ko­nu­su­mer­mi­nin­ne­re­den­gel­di­ði­nin­a­raþ­tý­rýl­dý­ðý­ný­bil­dir­di.­Samsun / aa
Baðýþ, Alman DW radyosunun Türkçe servisine demeç verdi.
Yük olmaya deðil,
almaya geliyoruz
n DEVLET Ba­ka­ný­ve­Baþ­mü­za­ke­re­ci­E­ge­men­Ba­ðýþ,
Tür­ki­ye’nin­AB’ye­ge­ti­re­ce­ði­kat­ký­nýn­çok­da­ha­faz­la
ol­du­ðu­nu­be­lir­te­rek,­“Tür­ki­ye­AB’ye­yük­ol­ma­ya­de­ðil
yük­al­ma­ya­ge­li­yor”­de­di.­Al­man­De­uts­che­Wel­le
(DW)­rad­yo­su­nun­Türk­çe­ser­vi­si­ne­de­meç­ve­ren­Ba­kan­Ba­ðýþ,­­Al­man­ya­Baþ­ba­ka­ný­An­ge­la­Mer­kel­­Tür­ki­ye’yi­zi­ya­retinde­ken­di­si­nin­da­ha­ön­ce­di­le­ge­tir­di­ði
ay­rý­ca­lýk­lý­or­tak­lý­ðýn­as­lýn­da,­Türk-Al­man­i­ki­li­i­liþ­ki­le­ri
i­çin­ge­çer­li­o­la­ca­ðý­ko­nu­sun­da­hem­fi­kir­ol­duklarýný
söyledi.­Baðýþ,­“Çün­kü­ay­rý­ca­lýk­lý­or­tak­lýk,­an­cak­Tür­ki­ye­i­le­Al­man­ya­a­ra­sýn­da­o­la­bi­lir.­Üç­mil­yon­va­tan­da­þý­ný­zýn­ya­þa­dý­ðý,­en­çok­ti­ca­re­ti­niz­ol­du­ðu,­tu­rist­sa­yý­sý­nýn­art­tý­ðý­bir­ül­key­le­di­ðer­le­rin­den­fark­lý,­di­ðer­le­rin­den­ay­rý­ca­lýk­lý­bir­iþ­bir­li­ði­niz,­bir­or­tak­lý­ðý­nýz­söz
ko­nu­su”­dedi.­Mü­za­ke­re­le­ri­en­gel­le­yen­ül­ke­le­rin­tu­tu­mu­nu­na­sýl­de­ðer­len­dir­di­ði­nin­so­rul­ma­sý­ü­ze­ri­ne­de
Ba­ðýþ,­“Av­ru­pa’da­bir­ta­kým­li­der­le­rin­söy­lem­le­rin­de
de­ði­þik­lik­gö­rü­yo­ruz.­Sa­yýn­Mer­kel,­Sa­yýn­Sar­kozy­ar­týk­ay­rý­ca­lýk­lý­or­tak­lýk­la­fý­ný­að­zý­na­al­mý­yor.­O­yüz­den
ben­sü­reç­ten­u­mut­lu­yum.­Tür­ki­ye’nin­AB’ye­ge­ti­re­ce­ði­kat­ký­çok­da­ha­faz­la­dýr.­Tür­ki­ye­AB’ye­yük­ol­ma­ya­de­ðil­yük­al­ma­ya­ge­li­yor”­ce­va­bý­ný­ver­di.­Berlin / aa
“Öcalan’ý Ergenekon
yönlendiriyor” iddiasý
n ÝSVEÇ’TE ya­þa­yan­Kürt­ay­dýn­ve­si­ya­set­çi­Ke­mal
Bur­kay,­te­rör­ör­gü­tü­e­le­ba­þý­Ab­dul­lah­Ö­ca­lan’ýn­i­se
Er­ge­ne­kon­ta­ra­fýn­dan­yön­len­di­ril­di­ði­ni­id­di­a­et­ti.­Bur­kay,­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­AKP’yi­si­vil­ve­de­mok­ra­tik­bir
A­na­ya­sa’yý­gün­de­me­ge­ti­re­me­me­si­se­be­biy­le­e­leþ­tir­di.
2007­se­çim­le­rin­den­son­ra­i­yi­bir­rüz­gâr­ya­ka­la­yan
AKP’nin­­bu­nu­ye­te­rin­ce­i­yi­de­ðer­len­di­re­me­di­ði­ni­ö­ne
sü­ren­Bur­kay,­ye­ni­bir­A­na­ya­sa­ye­ri­ne­or­ta­da­sa­de­ce
bir­de­ði­þik­lik­pa­ke­ti­ol­du­ðu­nu;­bun­da­bi­le­geç­ka­lýn­dý­ðý­ný­vur­gu­la­dý.­Bur­kay,­“Bu­de­ði­þik­lik­pa­ke­ti­en­a­zýn­dan­da­ha­kap­sam­lý­o­la­bi­lir­di”­de­di.­Ke­mal­Bur­kay,
BDP’ye­“Ým­ra­lý­et­ki­sin­den­kur­tu­lup­ba­ðým­sýz­ve­halk­la­rýn­hak­la­rý­ný­sa­vu­nan­bir­çiz­gi­ye­gel­me­si”­çað­rý­sýn­da
bu­lun­du.­BDP’den­A­na­ya­sa­de­ði­þik­li­ði­ne­des­tek­ver­me­si­ni­is­te­yen­Bur­kay,­bu­nun­hem­par­ti­nin­hem­de
Kürt­hal­ký­nýn­ya­ra­rý­na­o­la­ca­ðý­ný­söy­le­di.­­Ke­mal­Bur­kay,­te­rör­ör­gü­tü­e­le­ba­þý­Ab­dul­lah­Ö­ca­lan’ýn­i­se­Er­ge­ne­kon­ta­ra­fýn­dan­yön­len­di­ril­di­ði­ni­id­di­a­et­ti.­Bur­kay,
“(Ö­ca­lan’a)­As­ke­ri­bü­rok­ra­si­nin­yön­ver­di­ði­sýr­de­ðil.
Ö­ca­lan­Ým­ra­lý’dan­a­lý­nýp­A­da­let­Ba­kan­lý­ðý’na­bað­lý­si­vil
bir­ce­za­e­vi­ne­ko­nul­ma­lý.­Ak­si­tak­dir­de­bu­tür­o­lum­suz­luk­lar­la,­sür­priz­ler­le­sü­rek­li­kar­þý­laþ­mak­þa­þýr­tý­cý
ol­maz.”­i­fa­de­le­ri­ni­kul­lan­dý.­Stockholm / cihan
Bu Anayasa, dikiþ tutmaz
Taksim Meydaný’nda 6 iþçi ve memur konfederasyonu tarafýndan ortak hazýrlanan 1 Mayýs kutlama faaliyeti, saat 10.00’da baþlayýp 16.00’da bitecek.
Ýþçi Taksim sýnavýnda
33 YIL SONRA ÝÞÇÝLER, 1 MAYIS KUTLAMALARI ÝÇÝN TAKSÝM’DE. PROVOKASYONLARA DÝKKAT ÇEKÝLEREK, ÞENLÝK HAVASININ GÖLGELENMEMESÝ ÝSTENÝYOR.
1 MAYIS E­mek­ve­Da­ya­nýþ­ma­Gü­nü­kut­la­ma­la­rý­33­yýl­a­ra­dan­son­ra­Ýs­tan­bul-Tak­sim’de­kut­la­na­cak.­Ýþ­çi­sen­di­ka­la­rýn­ca­or­tak­la­þa­kut­la­na­cak­gün­de,­tö­ren­a­la­ný­nýn­iç
em­ni­ye­ti­de­iþ­ci­ler­ta­ra­fýn­dan­sað­la­na­cak.
Sen­di­ka­lar,­yýl­lar­dýr­ger­gin­lik­le­rin­kay­na­ðý
o­lan­1­Ma­yýs’ta­pro­vo­ka­tör­le­re­kar­þý­ö­nem­li
bir­sý­nav­ve­re­cek­ler.­Ö­te­yan­dan,­tö­ren­a­la­ný
dý­þýn­da­22­bin­863­po­li­sin­gö­rev­a­la­ca­ðý,
bun­lar­dan­17­bi­ni­nin­ak­tif­ça­lý­þa­ca­ðý,­5­bi­ni­nin­i­se­il­çe­ler­de­ha­zýr­o­la­rak­bek­le­ye­ce­ði­bil­di­ril­di.­Et­kin­lik­ler­sü­re­sin­ce­ba­zý­yol­lar­da
tra­fi­ðe­ka­pa­tý­la­cak.
Tak­sim­Mey­da­ný’nda­1­Ma­yýs­E­mek­ve
Da­ya­nýþ­ma­Gü­nü­ne­de­niy­le­6­iþ­çi­ve­me­mur­kon­fe­de­ras­yo­nu­ta­ra­fýn­dan­or­tak­ha­zýr­la­nan­kut­la­ma­et­kin­li­ði,­sa­at­10.00’da­baþ­la­yýp­16.00’da­bi­te­cek.
Kon­f e­d e­r as­y on­l ar,­1­Ma­y ýs­t a­Tak­s im
Mey­da­ný’na­3­a­na­kol­dan­gi­re­cek.­E­mek­çi­ler­be­lir­le­nen­nok­ta­lar­da,­sa­at­10.00’dan­i­ti­ba­r en­top­l an­m a­y a­baþ­l a­y a­c ak.­DÝSK­ve
KESK­Þiþ­li-Me­ci­di­ye­köy­gü­zer­ga­hýn­dan,
Türk-Ýþ­ve­Ka­mu-Sen­Un­ka­pa­ný­Köp­rü­sü
ü­ze­rin­den,­Hak-Ýþ­ve­Me­mur-Sen­de­Dol­ma­bah­çe’den­sa­at­11.00’da­yü­rü­yü­þe­baþ­la­ya­cak.­Türk-Ýþ­i­le­bir­lik­te­CHP,­ÖDP,­ÝP,­E­MEP,­Tür­ki­ye­Bir­le­þik­Ýþ­çi­Par­ti­si,­Hal­kýn
Kur­tu­luþ­Par­ti­si,­Ýþ­çi­Cep­he­si­ve­A­ta­türk­çü
Dü­þün­ce­Der­ne­ði­yü­rü­ye­cek.­Ba­rýþ­ve­De­mok­ra­si­Par­ti­si­(BDP),­DSP,­Tür­ki­ye­De­ði­þim­Ha­re­ke­ti,­o­da­lar­ve­der­gi­ler­DÝSK­ve
KESK­i­le­TKP­de­Hak-Ýþ­ve­Me­mur-Sen­i­le
bir­lik­te­yü­rü­ye­rek­Tak­sim’e­çý­ka­cak.
3­kol­dan­ge­len­yü­rü­yüþ­kor­tej­le­rin­den
Þiþ­ha­ne’den­a­la­na­gi­re­cek­o­lan­grup­Be­yoð­lu­Em­ni­yet­Mü­dür­lü­ðü­ö­nün­de,­Þiþ­li’den
ge­len­grup­Har­bi­ye’de­TRT­ö­nün­de,­Dol­ma­bah­çe’den­ge­len­grup­da­Gü­müþ­su­yu­Ý­TÜ­ö­nün­de­a­ra­ma­nok­ta­sýn­dan­ge­çe­cek.
Her­3­grup­Tak­sim’e­gi­riþ­nok­ta­sýn­da
bek­le­ti­le­cek.­Þiþ­ha­ne­yö­nün­den­ge­len­grup
çi­çek­çi­le­rin­ö­nün­de,­Þiþ­li’den­ge­len­grup
PTT­ö­nün­de,­Dol­ma­bah­çe’den­ge­len­grup
da­Va­kýf­lar­Ban­ka­sý­ö­nün­de­bek­le­ye­cek.
Bu­ra­da­ ya­pý­la­cak­ a­nons­ i­le­ kon­fe­de­ras­yon­la­rýn­ ve­ sen­di­ka­la­rýn­ ge­nel­ baþ­kan­la­rý,
si­ya­si­par­ti­tem­sil­ci­le­ri,­ba­kan­lar,­mil­let­ve­-
kil­le­ri­ ve­ ya­ban­cý­ ko­nuk­lar­ sa­at­ 12.00’de
Ka­zan­cý­Yo­ku­þu’na­ge­le­rek­1977­yý­lý­1­Ma­yý­sýn­da­ ha­ya­tý­ný­ kay­be­den­ e­mek­çi­le­ri­ an­mak­i­çin­say­gý­du­ru­þun­da­bu­lu­nup­ka­ran­fil
bý­ra­ka­cak.­ Ar­dýn­dan­ sa­de­ce­ kon­fe­de­ras­yon­la­rýn­ ge­nel­ baþ­kan­la­rý­ Tak­sim­ Mey­da­ný’nda­ki­ Cum­hu­ri­yet­ A­ný­tý’na­ 1­ Ma­yýs­ çe­len­gi­ni­ bý­ra­ka­cak­ ve­ bu­ra­da­ Ýs­tik­lal­ Mar­þý’nýn­ o­kun­ma­sý­nýn­ ar­dýn­dan­ say­gý­ du­ru­þun­da­bu­lu­na­cak.
Bu­ra­da­ki­tö­re­nin­ar­dýn­dan­kon­fe­de­ras­yon­ve­sen­di­ka­ge­nel­baþ­kan­la­rý,­si­ya­si­par­ti
tem­sil­ci­le­ri,­AKM­ö­nü­ne­ku­ru­lan­kür­sü­nün
ö­nün­de­ye­ri­ni­a­la­cak.­Kor­tej­ler­i­se­sa­at
12.20­i­le­sa­at­13.00­a­ra­sýn­da­a­lan­da­ken­di­le­ri­i­çin­be­lir­le­nen­yer­ler­de­yer­le­ri­ni­a­la­cak.
Kor­tej­le­rin­ye­ri­ni­al­ma­sý­nýn­ar­dýn­dan­et­kin­lik­prog­ra­mý­sa­at­13.00’de­baþ­la­ya­cak.­TürkÝþ­ve­DÝSK’ten­bi­rer­iþ­çi,­or­tak­ha­zýr­la­nan­1
Ma­yýs­bil­di­ri­si­ni­o­ku­ya­cak.
Kon­se­rin­ar­dýn­dan­6­iþ­çi­ve­me­mur­kon­fe­de­ras­yo­nu­ge­nel­baþ­kan­la­rý­5’er­da­ki­ka­lýk
ko­nuþ­ma­ya­pa­cak.­Et­kin­lik,­ve­ri­le­cek­kon­se­rin­ar­dýn­dan­so­na­e­re­cek.­Ýstanbul / aa
n SAADET Par­ti­si­(SP)­Ge­nel­Baþ­kan­Yar­dým­cý­sý­Ah­met­De­mir­can,­mev­cut­A­na­ya­sa’nýn­top­ye­kun­de­ðiþ­ti­ril­me­si­nin­þart­ol­du­ðu­nu­be­lir­te­rek,­“Bu­A­na­ya­sa,
ar­týk­di­kiþ­tut­maz­ve­ya­ma­ka­bul­et­mez­du­rum­da­dýr”
de­di.­De­mir­can,­Trab­zon­Ga­ze­te­ci­ler­Ce­mi­ye­ti’nde
dü­zen­le­di­ði­ba­sýn­top­lan­tý­sýn­da,­AKP­ik­ti­da­rý­nýn
2002­se­çim­le­ri­ön­ce­sin­de­hal­ka­ver­di­ði­söz­le­ri­þu­a­na
ka­dar­ye­ri­ne­ge­ti­re­me­di­ði­ni­söy­le­di.­Tür­ki­ye’nin­gün­de­min­de­A­na­ya­sa­de­ði­þik­li­ði­ol­ma­sý­na­rað­men,­hal­kýn­gün­de­min­de­iþ­siz­lik­ve­yok­sul­lu­ðun­yer­al­dý­ðý­ný
ifade­eden­De­mir­can,­þöy­le­de­vam­­et­ti:­‘’AKP­ik­ti­da­rý,­2002­se­çim­le­rin­de­üç­þey­le­mü­ca­de­le­et­me­sö­zü­nü,­tam­an­la­mýy­la­ye­ri­ne­ge­ti­re­me­miþ­tir.­Bun­lar­ya­sak­lar,­yol­suz­luk­ve­yok­sul­luk.­2007­se­çim­le­riy­le­bir­lik­te­mil­let,­AK­Par­ti’ye­bir­de­ye­ni­A­na­ya­sa­yap­ma
fýr­sa­tý­ver­di.­O­gö­re­vi­de­3­yýl­ge­cik­tir­dik­ten­son­ra
þim­di­1982­A­na­ya­sa­sý’nda­sa­de­ce­kýs­mi,­bir­kaç­de­ði­þik­lik­ya­pa­rak­mil­le­tin­ken­di­si­ne­ver­di­ði­bu­gö­re­vi­de
ye­ri­ne­ge­tir­me­me­sü­re­ci­ne­gir­miþ­bu­lun­mak­ta­dýr.’’
A­na­ya­sa­de­ði­þik­li­ði­sü­re­ci­nin­bir­se­çim­mal­ze­me­si­o­la­rak­kul­la­nýl­ma­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­i­fa­de­e­den­De­mir­can,­‘’Bu­A­na­ya­sa­nýn­top­ye­kun­de­ðiþ­ti­ril­me­si­þart­týr.
Bu­A­na­ya­sa,­ar­týk­di­kiþ­tut­maz­ve­ya­ma­ka­bul­et­mez
du­rum­da­dýr.­Bu­A­na­ya­sa,­dep­rem­de­a­ðýr­ha­sar­lý­bi­na
gi­bi­dir,­ta­mir­ka­bul­et­mez’’­de­di.­Trabzon / aa
Kredi kartý borçlularý arttý
n KREDÝ kar­tý­bor­cu­nu­ö­de­me­yen­le­rin­sa­yý­sý­2010
Þu­bat­a­yýn­da­yüz­de­15,8­ar­ta­rak­49­bin­640’a,­fer­di
kre­di­bor­cu­nu­ö­de­me­yen­le­rin­sa­yý­sý­i­se­yüz­de­9,6
yük­se­le­rek­69­bin­200’e­çýk­tý.­Kre­di­kar­tý­bor­cu­nu­ö­de­me­yen­ler­i­le­ge­cik­me­li­ö­de­yen­le­ri­gös­te­ren­ne­ga­tif
ni­te­lik­li­fer­di­kre­di­ve­kre­di­kart­la­rý­sis­te­min­de­yer­a­lan­ki­þi­sa­yý­sý,­2010­Þu­bat­a­yýn­da,­bir­ön­ce­ki­a­ya­gö­re
yak­la­þýk­yüz­de­12,1­o­ra­nýn­da­yük­se­le­rek­118­bin­840’a
yük­sel­di.­Bu­a­ra­da,­2010­yý­lý­nýn­i­ki­a­yýn­da,­bir­ki­þi­nin
ay­lar­i­ti­ba­rýy­la­bir­kez­sa­yýl­ma­sý­du­ru­mun­da­fer­di­kre­di­kar­tý­bor­cu­nu­ö­de­me­miþ­ki­þi­sa­yý­sý­90­bin­257,­kre­di­kart­la­rý­bor­cu­nu­ö­de­me­miþ­ki­þi­sa­yý­sý­125­bin­819,
fer­di­kre­di­ve­kre­di­kart­la­rý­borç­la­rý­ný­ö­de­me­miþ­ki­þi­le­rin­top­la­mý­216­bin­76­o­la­rak­be­lir­len­di. Ankara / aa
BULMACA...BULMACA...BULMACA...BULMACA...BULMACA...BULMACA...BULMACA.............Hayreddin EKMEN
N
T
V
R
A
N
U
Þ
D
V
S
Gelecek
T
E
N
V
Ý
R
S
T
R
N
A
R
N
E
V
N
U
R
S
U
Ü
N
t
t
Kýrmýzý
t
Bir binek
Kare
desenli
kumaþ
Yayla
atýlýr
Ameliyat
odasý
VAKUM
Afet'in
sessizleri
Milattan
önce
Su, âb
Alyans
t
t
t
t
t
Bir nota
Müddet
Arapça'da ben
Meyve
kurusu
t
Mir'at
t
t
SAKIZ
Ýlk kelimeden baþlayýp her basamakta
bir harf deðiþtirerek mânâlý kelimeler
yazýn ve son kelimeye ulaþýn.
t
t
t
N
t
Duman
kiri
Aksetme,
yansýma
t
t
D
Sýcak,
soðuk
arasý
Tevrat
indirilen
peygamber
t
t
EK M
E
Sýcaklýk
MA
doðru yerleþtirirseniz yandan ve üstten
mânâlý kelimeler bulacaksýnýz. Ýpucu olarak
kutulardan birini biz yerleþtirdik.
t
Bir peygamber
t
LE D Ý
KUTU BULMACA
Harf kutularýný üstteki karelere
t
t
Ýlaç,
tiryak,
þifa
t
Yýlan sesi
t
t
Klor'un
sembolü
t
Metal
karýþýmý
Neodim
(sembolü)
Ýyiliði
baþa
kakma
Hoþ koku
Belirti,
iþaret
t
t
Artvin'de
bir ilçe
t
t
Muzlim'in sessizleri
B'deki zâtýn
bir eseri
Þii
(... Yahut
Silistre)
t
Müsavi
D
E
Ð
Ý
Þ
T
Ý
R
HE Y E
t
Azeri
Türkçesi
Ýridyum
(sembolü)
t
Numara'
nýn kýsasý
t
t
B
Bebeðin
elleriyle
sürünmesi
t
t
Bir itikadî
mezheb
Saçý
olmayan
t
Eren, veli
t
t
t
t
t
t
t
SÝND, IRAK, UZUN, KÝRA, KÖÞK, FÝRE,
MUTE, LAMA, RENK, ARUS, NAÝM.
5Harfli: SEYÝR, LAFIZ, AZÝZE, GEYÝK,
MÝRAS, OTLAK, EKMEK, KADÝM,
AYLIK, ODACI, FATIR, DEVAM, UKALA,
NECÝS, ARTIK, ÝRÝCE, LAMEK, SANAN,
ÝVEDÝ, EMAYE.
Pahalýlýk,
fiyat
artýþý
Bir batýnda doðan
Lityum'un
sembolü
Benlik
3Harfli: AYA, UMK, LÝF, CÝN, ZER. RAÝ.
4Harfli: SOFÝ, OKUL, GÝZA, ZAMK, RÝZE,
Boþluk,
mesafe
t
Kadýn
hükümdar
Selenyum
KELÝME YERLEÞTÝRME
t
Ýman
esaslarý
Bir
baðlaç
1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ
L
A
F
I
Z
t
t
Molibden
Bir nota
Gizli
düþman
YENÝ ASYA’NIN HAFTALIK ÝLÂVESÝDÝR
Dört halifeden
biri
Kilisede
tasvir
t
t
A'daki
mahzun
cami
Kadýn gibi
t
Dip, alt
taraf
Bir erkek
ismi
Bir haným
ismi
t
t
t
t
t
t
Ýdrarda
azotlu
madde
Sarýk
47
t
t
t
t
t
Tesir
Eski bir
tahýl
ölçüsü
S O F Ý
t
t
Ýkindi
vakti
Emniyet,
koruma
R
R
F
N
A
Þ
F
E
R
U
N
Madde,
malzeme
t
Yýldýz
Ýstanbul
Sanayi
Odasý
N
E
E
N
U
R
B
A
H
Þ
L
A
Resmî TV
Kurumu
Bereketler
Bir uzunluk ölçüsü
U
V
T
E
A
A
E
T
N
M
Ü
t
t
E
E
E
A
N
R
N
K
E
E
T
t
R
E
V
N
R
L
R
N
D
V
Ý
t
Bir tür yatak örtüsü
Bayan
ismi
t
U
Y
Ü
M
U
U
A
Ü
Ý
E
R
t
N
Ý
R
C
N
R
Y
Y
N
R
U
t
t
t
t
A
R
R
N
A
H
R
U
N
A
N
t
Tören
Bir sûre
Târihî
bina
tamiri
Gülücük
E
U
T
H
A
L
L
U
R
U
N
CEVAPL AR:
TENVÝR, ENVAR,
ENVER, MÜNEVVER,
NURANÝ, NEVVAR,
NEVR, TENEVVÜR,
NURS, NURÝ, NURÝYE,
NUREDDÝN, AYNUR,
NURULLAH, NURAY,
NURHAN, NUREFÞAN,
NURÞEN, NURBAHÞ,
NURTEN, NURÝSTAN,
NURCULUK,
NURANÝYET.
N
N
U
R
A
N
Ý
Y
E
T
R
ÇENGEL BULMACA: Soldan
Saða: 1-Ati 2- Merasim- Al 3- Berekat 4- Desimetre 5Star- Etki 6- ÝSO- Asr- Ok- Mö 7- Üre- Ayasofya 8Amame- Amentü 9- Safile- Zam 10- Zeynel- Li- Süre
11- Mo- Melike- Kak 12- Sinsi- Ayine 13- oN- EneAzerice 14- leK- Eþit- Mzlm 15- Arhavi 16- Alaþým 17Minnet- Lut 18- Deva- Isý 19- sÝ- Ýnikas.
Yukarýdan Aþaðýya: 1-Sol 2- Tebessüm- Emine 3Restorasyon 4- Karia- Eman- Se 5- Semra- EfemineMis 6- Pike- Sa- Ýle- Eþari 7- Materyal- La- Ýr- Nd 8TRT- Ameliyathane 9- tA- Ekose- Ýkiz- Alevi 10- ilAÝkona- Ene- Vatan 11- Ft- Ermiþ 12- Yüzük- Ýz- Ilýk 13Ma- Ara- Cl- Musa 14- Emekleme- Týs.
KUTU BULMACA: Soldan: HEDÝYE, EKLEME.
Yukarýdan: HENDEK, YEMAME.
DEÐÝÞTÝR: VAKUM, VAKUR, VAKAR, SAKAR, SAKAT,
SAKIT, SAKIZ.
Yanda bazý kelimeler gizlidir. Bunlar yandan, üstten, çapraz veya ters olup
kesiþen harfler de olabilir.
KELÝMELER: NUR,
t
KELÝME BUL
M. LATÝF SALÝHOÐLU'NUN YAZISI 5'TE
[email protected]
Pozitif Pencere, Elif’te
POZÝTÝF PENCERE
‘Bismillah ile..’, Elif’ten herkese mer-
SEBAHATTÝN YAÞAR
[email protected]
habalar!
Her hayýrlý iþe, ‘Bismillahirrahmanirrahim’ ile baþlamak, iþimizi Cenâb-ý Hak ile irtibatlandýrmaktýr. Bu irtibat, her þeye gücü
yeten Rabbimizin isimlerini, birer ruh hükmünde iþimize yardýmcý etmesi duâsý anlamý taþýr. Bu kelâm içerisindeki ‘Rahman’ ismiyle iþimizle ilgili hayýrlarý, menfaatleri
celp; ‘Rahîm’ ismiyle de, iþimizin önündeki
engelleri, problemleri def anlamý kazanýlmýþ
olmaktadýr.Yani aslýnda insan, ‘Bismillah ile..’ küçük hâliyle Büyüðe; güçsüz, zayýf hâliyle Güçlü, Kudretli’ye dayanýr. Böylece insan, kendi cüz’î, maddî gücüne, mânevî küllî
gücü de ilâve etmiþ olur.
***
Bundan böyle Ýnþâallah, Elif’te ‘Pozitif
Pencere’de sizlerle birlikte olacaðýz. Pozitif Pencere; kitap, televizyon, köþe adýndan sonra þimdi de Elif’te, ‘okuyucu
diyaloðu’ sayfasýnda. Onun için sayfamýza, hayata olumlu bir pencere açacak
bü tün ça lýþ ma la rý ný zý —ba zen bir kaç
cümle bile olsa—bekliyoruz.
Pozitif algýlamasý güçlü dostlarýmýzýn yakaladýðý olumlu, müsbet görüntüleri, hatýralarý, yaygýnlaþtýrmak ve yaþanabilir bir dünyada mümkün mertebe olaylarýn olumlu
yüzlerine nazarlarýmýzý çevirmek istiyoruz.
Bu kadar moral bozucu olaylarýn yaþandýðý maddî ve mânevî dünyamýzda, ‘Battý balýk
yan gider’ anlayýþý içerisinde deðiliz. Ümitsizliðe, karamsarlýða, sabýrsýzlýða düþmeden, yürüyüþümüzü bir imtihan âdâbý içerisinde
sürdürmek bize düþen en önemli vazifedir.
Hayata açýlan penceremiz ve onlardan
dünyamýza yansýyan görüntüler önemlidir.
Dýþ dünyadakiler iç dünyamýzý; iç dünya da
dýþ dünyamýzý etkiliyor. Ýç dünyamýza temas
eden dýþ dünya manzaralarýmýzý ayarlamak
da insana düþüyor. Ýnsanýn beslenme kaynaklarý, hayata bakýþýný belirliyor.
Okuduklarýmýz da öyle. Kitaplar, bakýþlarýmýza ‘bakýþ açýsý ayarý’ veriyor.
Zaman zaman moralsizleþiyor, asabîleþiyor, kafamýz karýþýyor ve duygularýmýz dengeyi kaybediyorsa, bu durumda hemen bir o-
perasyon baþlatmak gerekiyor. Yani evden
dumanlar çýkýyor, alevler pencerelerden dýþarý doðru görülmeye baþlamýþsa, itfaiye çaðýrmadan beklemek abes olur.
Ýnsanýn alevleri, ateþi, yakýcýlýðý da sözlerinden, gözlerinden, diðer davranýþlarýndan anlaþýlýyor. Bu takdirde insandaki bozulma,
duygu daðýlýmý sinyallerini ciddiye almak ve
tedbirler almak aklýn gereði olacaktýr. Bu durumda hemen pozitif enerji kaynaklarýmýza
baþvurmak, anlamlý olacaktýr.
Davranýþlar önce düþüncede baþladýðý için,
düþünce kirlenmesi, söz kirlenmesini; söz
melini oluþturuyor. Yani mânevî olarak nasýl bir hâlet içerisinde isek, bu bizim maddî
dünyamýzý da direkt etkiliyor. Ýç dünyamýz,
dýþ dünyamýzý þekillendiriyor.
Denilebilir ki, psikolojimiz fizyolojimizi,
fizyolojimiz de psikolojimizi etkiliyor. Yani
yürüyüþümüzün nasýllýðý, ruh halimizin nasýllýðý ile doðrudan ilgilidir. Bir topluluk karþýsýnda konuþmamýzýn nasýllýðý, ses tonumuzun nasýllýðý, beden duruþumuzun nasýllýðý o
ana kadarki almýþ olduðumuz pozitif veya
negatif telkinlerle direkt alâkalýdýr.
Bedenimiz, fani bir hayat ile sýnýrlýdýr. Ve
kirlenmesi duygu kirlenmesini, o da davranýþlardaki kirlenmeyi netice vereceðinden,
sinyaller geldiði halde, daha saðlýklý bir adým atmamak, tedbirleri arttýrmamak, yaranýn büyümesini önce durduracak sonra
da iyileþmesini saðlayacak adýmlar atmadan beklemek, anlamsýz olacaktýr.
Yani bu biraz da þuna benziyor: Kolumuzda görülen bir yara bizi hemen telâþa sevk eder. Hatta yaranýn bedenimizdeki farklý yerlere sýçramasý karþýsýnda telâþýmýz iyice artar
ve hemen doktora baþvurur ve tedavi yollarýný ararýz. Atýlmasý gereken adýmlar zor ve
masraflý da olsa çekinmeyiz.
Oysa mânevî hastalanma bundan çok geri
deðildir, hatta daha da vahimdir. Çünkü mânevî hayatýmýz maddî hayatýmýzýn da te-
insana bu beden, sýnýrsýz, sorumsuz kullanmak üzere verilmiþ deðildir. Burada, emanet
kavramýnýn iyi anlaþýlmasý gerekir. Emanet
olan bir varlýða yaklaþým, onu kullanma þartlarý, onu tekrar sahibine verme hassasiyeti, emaneti muhafaza etme, onu zarar ve ziyandan koruma duyarlýlýðý, elbette oldukça önemlidir. Bu da, oturmuþ bir ahirete iman
algýsýyla kazanýlabilecek bir durumdur.
Allah’a, ahirete iman konusunda problemleri olan bir insanýn, bedenin maddî var-
lýðýný emaneten taþýmak ve korumak gibi bir
uyarýcýsý da olmayacaktýr.
Onun için beden bakýmý, onu saðlýklý kullanmak, maddî hastalýklardan korumak; bu
sebeple, doktor tavsiyeleri, ilâçlar, perhizler
gibi pek çok kurallar, uyulmasý zorunlu kaideler haline geliyor.
Oysa çok önemli bir husus da, manevî
saðlýklýlýk hâlinin oluþmasý, korunmasý ve geliþtirilmesi, maddî saðlýktan çok daha önemli
bir durumdur. Çünkü maddî varlýðýmýz sadece bu dünyayý içine alýyor iken, manevî
varlýðýmýz ebedî bir hayatý kapsamaktadýr. O
zaman ne yapýp etmeli, manevî zenginliklere, güzelliklere, feyizlere ulaþabilmek için elimizden gelen çabayý sergilemeliyiz. Yoksa,
manevî dünyamýz zedelenirse, maddî dünyamýz da saðlýklý kalamaz.
Bütün çabamýz, din ilimleri ile ahiretimizi, fen ilimleri ile de dünyamýzý mamur
etmektir. Aklý baþýnda insanlarýn yapabileceði en güzel iþ bu olacaktýr. Aklý baþýnda olan insan ne dünya iþlerinde kazandýklarýna mesrur, ne de kaybettiklerine
mahzun olmaz. Çünkü ikisi de fanidir. Ama önemli olan, maddî ve fani dünyamýzýn ebediyete açýlan penceresini ciddî önemsemek ve manevî zenginlik açýsýndan
aklýmýzý, kalbimizi beslemektir.
Elif’in Pozitif Pencere’sine, internet adresimize, görüþ ve düþüncelerinizle birlikte,
yaþadýðýnýz ve hayatýnýzda pozitif, olumlu,
güzel izler býrakmýþ olan hatýralarýnýzý bekliyoruz. Bu gülistan ancak böyle güzelleþir.
Sizin yaþadýðýnýz bir olumlu hatýra, birileri için de bir can simidi olabilir.
Duâlarýnýz temennisiyle…
2
ELÝF / 1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ
ELÝF / 1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ
EDEBÝYAT
ÞÝÝR
7
Zaman ve ölüm
OSMAN KANAT
[email protected]
Ölüm, hiç unutulmayacak kadar hayattasýn. Hiç yokmuþ gibi toprak altýndasýn bazen
de. Bir yaðmur gibi ýslak, bir uçurum gibi anisin. Yalnýzlýðý tattýran, sonsuzluðu hatýrlatan bir vuslatsýn. Ölüm, bir rüzgârsýn, ruhumuzu sonsuza uçuran ve bir güneþ gibi yakýcýsýn sineleri kor ateþte býrakan… Arkada býraktýklarýnla acýsýn, yenilmez bir güreþçi gibi
gaddar, bir seher gibi soðuksun… Sinelerde
saklý bir sýr, yürekleri burkan bir özlemsin.
Bazen bir yol ortasýnda, bazen bir kapý arkasýnda, bazen bað bahçe toprak kokusunda,
bazen gecenin zifirinde, gecede, gündüzde,
uykuda, uykusuzlukta, bazen de bir dað arkasýnda, hastane köþesinde hep hayattasýn…
Hayatýn bin bir rengi gibi renk renk, desen
desensin… Sahipsizlerin sahibisin bazen,
bazen uðruna canlar fedalarýn fedacýsýsýn.
Kimi zaman ayýrýrsýn doymamýþ kalpleri,
bazen andýrýrsýn Ýlâhî adaleti… Þimþek gibi
çakarsýn, yangýn gibi yakarsýn, rüzgâr gibi
uçurursun, zambak gibi açarsýn, çiçekler
gi bi a çar sýn me zar lar da… Me zar lýk lar da
hatýrlanýrsýn, ama sen aslýnda her anda varsýn… Genç, ihtiyar demez, evli bekâr fark
etmez, kadýn erkek ne olursa, güzel çirkin
ayýrt etmeden, köylü þehirli, bilgin cahil
farksýz alýrsýn… Sen iþini bilirsin aslýnda…
Sen hayatta hep varsýn… Ölüm, bitmeyen
tek gerçeksin. Gelecek hep sensin… Kimine acý, keder, kimine bir merhemsin… Ölüm, öldürülmez tek gerçeksin…
“Derdim sonsuzluðu isteyen yürektir
Yarýn bilinmez, gece karanlýk, ötelerde seher
Gönlüm ölümden öteyi istemektedir
Zaman, gece ve gündüz bahar yaz sonbahar kýþla bellidir
Ölüm, öldürülmez tek gerçektir…
Gece gibi karanlýk, gündüz gibi parlaktýr da
Hayat gibi ortalarda, bazen sade mezarlarda
Ölüm, doðuþu da andýran bir kitaptýr da
Okumasýný bilirsen, âlim eder
Bilmeyene bir dikenli yataktýr da
Ölüm, sessiz ve sýð zamanlarda
Yaðmalanmýþ anýlarda, saklý mezarlarda
Bir yaz akþamý, bir Nisan sabahýnda
Bilirsin sen aradýðýný
Sormadan bulursun, dünyanýn bir daðýnda
Zaman, ölümü hatýrlatan duman
Zaman, seherlerde soðuk, akþamlarda zifir
Zaman, ölümle yok olan an…”
Ölümdür zamanýn meyvesi, ölüm kimine
zindan, kimine nur… Ölüm yaðmur ardýnda açan çiçek, karanlýða doðan güneþ, belki
de sobaya atýlan odun… Ölüm, ölüm, ölüm… Za man ve ö lüm… Dam la dam la
damlayan an… Yaklaþan ölüm…
Üç nokta açýlýmý
Ýn ter ne tin ha ya tý mýz da et kin bir rol
oy na ma sýy la bir lik te, bo þa ko nuþ ma
düþkünlüðümüz açýða çýktý.
[email protected]
An lýk ya zýþ ma prog ram la rý i le do lu
do lu ya zý þý yo ruz. Lis te le ri miz u za yýp
Açýlým kime yapýlýr? Niçin yapýlýr? Hak- gi di yor, her gir di ði miz de bir kaç ki þi
ký ye nen le re, yan lýþ an la þý lan la ra… Üç görmek bizi mutlu ediyor. Konuþan olnokta da tam bu noktada karþýmýza çýký- sun da, konu önemli deðil…
Ha ber le ri yo rum suz bý rak mý yo ruz.
yor. En çok yanlýþ anlaþýlan ve yanlýþ kulBir
zerre haberine batmanlarca yorum
lanýlan bir dilbilgisi vatandaþýmýz…
ya
pý
yo ruz. Blog sis tem le ri mi zi da i ma
Üç nok ta, dil bil gi si ku ral la rý na gö re
gün
cel
liyor, ilgili ilgisiz her hareketimide vam e de bi le cek ka bi li yet te cüm le le rin so nu na ko nur. Bir baþ ka de yiþ le zi paylaþmaya gayret ediyoruz. Facebosöy le mek is te dik le ri ni zi pal dýr kül dür ok sistemini aktif bir þekilde kullanýyosöy le me di ði niz cüm le le rin so nu na… ruz. Ha ki kat ye ri ne ay rýn tý yý ta lep et Yan lýþ ve e dep dý þý bir söz söy le rim mek, bir fa ni nin ha ya tý ný da i ma ta kip
di ye bo ða zý ný zýn tý kan dý ðý yer de… “Â - etmek; akýl alýr iþ mi?
Konuþmamýz, yazmamýz “sanal âlemle”
ri fe i þa ret ye ter” bo þu na den me miþ tir.
sý
nýr
lý deðil elbette. Gazetelerde yazýyoÜç nok ta ha ki ka te i þa ret e der; bu me ruz,
radyolarda konuþuyoruz. Canlý yatod a sýr lar ca a rif ye tiþ tir miþ tir…
Oysa þimdi o kadar çok konuþuyor, o yýn la ra ka týl mak is te yen le rin sa yý sý bir
kadar boþ yazýyoruz ki… Artýk üç noktaya hayli fazla. Dergiler çýkartýyoruz, kitap üstüne kitap basýyoruz.
gerek kalmýyor.
ZÜBEYÝR ERGENEKON
Ýn ter net te “Ne o lur sa bu lu rum” dü þüncesine sahip olmamýz boþboðaz olmamýzýn sebebi deðil mi? Her düþündüðümüzü yazdýðýmýz için bu hale gelmedi mi internet? Akýl süzgecinden geçirilmeyen, hikmet ile cilâlanmamýþ, edep
Akýl süzgecinden
i le lü tuf lan dý rýl ma mýþ dü þün ce ler her
geçirilmeyen, hikmet ile
yanýmýzý kaplamýþ. Seslice ve durmaksýzýn
dile getiriliyor. Oysa biz hâlâ mesajcilâlanmamýþ, edep ile
larýmýzda, maillerimizde ve yorumlarýlütuflandýrýlmamýþ
mýzda üç nokta kullanýyoruz.
düþünceler her yanýmýzý
Bu te zat de ðil mi? Da ha ne ka dar
söy le ye cek sin? Da ha ne ka dar ko nu kaplamýþ. Seslice ve
þa cak sýn? Bun la rý ya par ken hâ lâ ni durmaksýzýn dile getiriliyor.
ye üç nok ta kul la ný yo ruz?
Üç noktaya acýyorum. O bu asýrda, en
çok
yanlýþ anlaþýlan ve kullanýlan maðBun la rý ya par ken san ma yýn að zý mýz
dur
lar
dan bi ri. Üç nok ta kul lan ma ya
boþ duruyor. Doyasýya konuþuyoruz. “En
çok konuþturan operatörler” ile saatlerce son vermeli bu asrýn insaný. Ya da…
Bý ra kýn söz ler dü ðüm len sin bo ða zý telefon elimizde kalýyor. Ýmkânýmýzýn oldu ðu bü tün kam pan ya la ra ka tý lý yo ruz. nýz da. Bý ra kýn da ha ko nuþ ma dan ký Ar tan he di ye da ki ka lar bi ze yet mi yor. zar sýn yü zü nüz. Ak lý nýz da ha ko nuþ Kampanyalar arttýkça kontörler yetmez ma dan e dep en di þe si i çe ri sin de ol sun.
Bir e li niz de te tik te; að zý ný zý her an ka hale geliyor. Durmadan konuþuyoruz.
Parmaklarýmýz da boþ durmuyor, binli sa- pat ma ya ha zýr bek le sin. Ko nuþ ma ma yýlara ulaþan mesajlarý tüketebilmek için dai- nýn, bin dü þü nüp bir söy le me nin, an ma yazýyoruz. Mizana vurmadan, düþünme- lam lý e dep li cüm le le rin ta dý ný çý ka ra den… Ýnteraktif sözlük denilen muammayý lým. Ne za ket i çe ri sin de, le ta fet li; e dep
bu asrýn teknolojisi de çözemez. Bu daðýnýk- i çe ri sin de ul vî bir ha yat bi zim ol sun…
Ben bu asrýn insanýný anlamadým. Anlalýk, bu düzensizlik, bu karmaþa niye? Bu kayan
varsa üç nokta…
lite eksikliði, nezafet fakirliði neden?
‘‘
Bîçareyiz hem bîkes, hadsizdir hâcâtýmýz
Ey Rasûlü’s-Sekaleyn, sana müracaatýmýz
Ýnþikâk-ý kamer’le, münevver oldu semâ
Daðýldý ufkumuzda, kesîf zulümâtýmýz
Nâfiledir sarf etmek, musavver kelimâtý
Seni tavsiften âciz, cümle münacâtýmýz
Ýki nûranî kanat, nüzûl etti semâdan
Zâtýn ile nurlandý, evc-i kemâlâtýmýz
Sana tâbi olmuþuz; bütün kusurumuzla
Seni medh ü senâda, dillerde her na’týmýz
Semâvat ehline de, âyan oldu mû’cizen
Mi’racýnla müjdeler, buldu kâinatýmýz
Karanlýk yolda bize, kýblemizi gösterir
Sünnet-i seniyye’ndir, münevver mir’âtýmýz
Mi’rac mû’cizesi ki, en münevver en azîm
Bizi evc-i semâya, götüren mirkâtýmýz
O dest-i sýyânetin, hep müzâhir olmasa
Bizi hepten mahveder, cümle hatîâtýmýz
Beþ vakit namaz dahi, Mi’racýn hediyyesi
Nebiler Nebisi’ne, minnet-i midhâtýmýz
Þefâatin müsterhim; her gün salâvatlarda
Kelimât-ý tayyibe ve cümle da’vâtýmýz
Sana her gün beþ defa, muktedi ehl-i îman
Senin lûtfunla kâim, tecdîd-i bîatýmýz
Ta’zîm-i þükranýmýz, sana teba’iyyetle
Önce sana arz olur, bütün tahiyyâtýmýz
Medâr-ý halâs bildik, dâim metbû’iyyeti
Belki kâsýr olsa da, sana sadâkatimiz
Makâm-ý Mahmûd’un ki ilâhî bir mâide
O sofradan akýyor, bütün füyûzâtýmýz
Seni taþlar, aðaçlar, ay ve güneþ tanýyor
Tevhîdi ikrar eder, cümle izâ’âtýmýz
Livâü’l-Hamd altýnda, toplanmak ümîdimiz
Lûtfeyle, kabul eyle; bunca ma’rûzatýmýz
Kur’ân, dest-i pâkinde en mücellâ mû’cize
Hem Sana hem Kur’ân’a, sunmuþuz bîatýmýz
Komþu eyle bizleri, o yüce ashâbýna
Bize ‘hablü’l-metin’i, sunsun hazerâtýmýz
Ümmetine hediyye ve bâki dost verdiðin
Ol Kur’ân-ý Mübîn de kenz-i þefâatýmýz
Sensin bizi vasleden, tevhidin envârýna
‘Bir’liðe yönelmiþtir; cümle daavâtýmýz
Âsi kullarýn hâli, yaman yevm-i mahþerde
Ey merci-i þefâat, lûtfeyle ruhsatýmýz
Sünnet-i seniyyen’le ahkâmýna mün’akid
Ümmet-i müstakbel ve bütün maziyyâtýmýz
Ol bâran-ý þefâat, bize de musâb olsun
O dehþet hengâmýnda, budur niyazâtýmýz
Nurlanýr, bekâ bulur; ‘sünnet’e temessükün
Hidayet iklîmiyle, þu fani hayâtýmýz
Cemâlinle rûþen et, firkate dûçar etme!
Asûmâne eriþir, bütün fizarâtýmýz
Þifayâb olur ancak, Gülistân-ý Nebi’de
Kulûb-ý emrâz ile, cism-i kusûrâtýmýz
Aðlayýp figân edip, serdettik na’týmýzý
Her zaman nâkýs oldu, bütün meþrûhâtýmýz
Gül kokar vâsýl olan, Gülistân-ý Ahmed’e
Lûtfeyle topraðýna, sürünsün hil’atýmýz
Þefâat kýl bâhusus, Hikmet-i bîçareye
Hicâba dûçar eder, bunca kabahâtýmýz
Maden-i mûcizât’la, mücehhez þanlý Nebî
Senin nûrunla bulduk, bütün irhasâtýmýz
Þefâat kýl, himmet et, ey Rasul-i Kibriyâ
Sensin ey Yâr-i Zîþan, vüsûl-i necâtýmýz…
Risâlet semâsýnýn, ey kamer-i münîr’i
Nûrunla hayat buldu, bütün cihazâtýmýz
HÝKMET ERBIYIK
2
ELÝF / 11 NÝSAN 2010 PAZAR
ELÝF / 11 NÝSAN 2010 PAZAR
EDEBÝYAT
GENÇ KALEMLER
Perdeler beni
OSMAN KANAT
[email protected]
Sokakta buldum kendimi. Gecenin geç saatlerini yaþýyor þehrim. Uyku akýyor sokaklarýn gözünden. Þehrim uykuya hazýrlanýyor, bütün yorgunluðuyla. Bedenim onca sessizliðin sesini bozuyor ritimsiz hareketleriyle. Ellerim üþüyor, gözlerim umutsuz, soðuk bütün hantallýðýyla üzerime gelmekte. Ayaklarým amaçsýzca hareket etmekte. Nereye götürüyor beni, farkýnda deðilim.
Bir açmaza mý, bir sevdaya mý, bir yalnýzlýða mý itiyor beni. Bu esnada sessizliðe eþlik eden yaðmur
tanelerinin düþüþünü izliyorum, ne kadar da heyecanla akýyorlar yeryüzüne, ne kadar da hasret içindeler… Dünya ve gökyüzü, kýrmýzý ve kan, yitirilmiþ günler… Ay sessizce dünyayý seyrediyor.
Güneþ baþka diyarlarý ýsýtmakta. Kýr çiçekli daðlar, seher vakti sevdalarý uzaklarda. Perdeler çekilmiþ pencerelere, kapatmýþ kapýlarýný sevda. Sobalar sönmekte, gözler hayallerde. Yaðmur özlemi bitmiþ düþen tanelerle…
Ruhum gizil dünyasýnda hayallere dalmýþ. Umutsuzluk çýkmazlarýyla boðuþuyor. Zamanýn ve
mekânýn dýþýnda geziniyor. Kapanan perdeleri,
sönen sobalarý sorguluyor. Kalbim son titreyiþlerini mi yapýyor ne, heyecanla çarpmakta… Hatýralarýn ve sevdanýn yükü sarsýyor bedenimi ve
kalbimi. Sen geliyorsun yine gözlerimin önüne,
belli belirsiz… Farkýnda deðilim kendimin. Ben
neredeyim ve neyleyim? diyorum.
Sokak lambasý yanýyor son yanýþlarýyla. Iþýk saçýyor kendince etrafa. Yaðmur taneleri dans ediyor, lambanýn ýþýðýnda. Öyle bir manzara ki, ruhum umudu, kalbim seni yeniyor bu anda. Birden dökülüyor dilimden;
Sessiz gecelerde
Serzeniþlerde bulunur yüreðim
Hasretimin kardeþi umudum
Hasretimin kardeþi ruhum
Ürperirim,
Umudum
Yalnýzlýðýmýn bir simgesidir Sen’de
Üþür,
Yalnýz kaldýðýmda ruhum
Hasretimin kardeþi umudum
Hasretimin kardeþi ruhum
Fark ediyorum kendimi anlattýðýmý, fark ediyorum seni anlattýðýmý… Ve birden hayal meyal geliyorsun gözlerimin önüne. Sanki karþýmdasýn
þimdi. Bana bakmaktasýn. Sen misin? diyorken,
anlýyorum ki gözlerimin önünde bir perdesin. Ve
en tatlý hayalini gözlerim kaybederken. Kendimi
anlatabiliyorum sadece, bir perdesin sen;
Zihnim bulanýr, durur kalemim
Üþür;
Yalnýz kaldýðýmda bedenim
Ruhum;
Sýzan soðuða aldanýr
Bir çýkmazda kalemim
Perdeler çekerler önüme
Kapalý;
Açýk;
Nelerden bahsedeyim
Soluðum kapatýr yolumu
Nefesim keser sesimi
Ellerim ve kalemim
Perdeler ve pencerem
Ruhum ve sen
Sen ve perdeler
Kapatýrlar güneþimi
Perdeler çekerler önüme
Perdeler beni
Anlatamam derdimi,
—anlatamam seni
Bir perdesin sadece. Bir perde sen…
Birden fark ediyorum kendimi. Son sür'at yürümekteyim, ýslak yollarda. Þehrin sevdasý omzumda sanki, sanki Mecnun’um ben. Leyla’yý arýyorum çölde… Bedenim kaskatý kesilmiþ. Ellerimi hissetmiyorum. Gözlerim göremez olmuþ.
Kulaklarým duymuyor, yüreðim çaresiz, ayaklarým çýplak, yarým kalmýþým yollarda, son sür'at
yürümekteyim.
Derken derin bir nefesle çalar saatim uyandýrýyor beni. Yorulmuþ çalmaktan. Yorulmuþ duyulmamaktan, usanmýþ benden… Hafifçe doðruluyorum, son gücümle, son enerjimle. Fark ediyorum penceremden gelen soðuðu, yaðmur taneleri
çarpýyor yüzüme. Çekmemiþim perdemi. Kapatmamýþým penceremi. Üþümüþ bedenim, üþümüþ ellerim, üþümüþ ruhum…
Anlatamamýþým, anlatamamýþým ne kendimi ne de seni… Boþuna imiþ üþümelerim… Boþuna imiþ sevdalarým. Ýyi ki çalar saatim çaðýrdý beni… Ýyi ki yarým
kaldý üþümelerim. Kapattým pencerelerimi. Kapattým kendimi… Kapattým geri…
(Her gün yeni perdeler vardýr gözlerimizin önünde, her
gün yeni çileler… Bambaþka dert ler, bit mez dü þünceler… Hakikatler
ül ke sin de, per de le ri
fark et me niz te mennisiyle…)
7
Üstâdýmýz...
ELÝF RUHEFZA ALTUNER
Sâ hi Üs tâ dý mýz, rû hu nuz, be de ni niz
cen net bah çe sin den bir men zil de dir
þim di. Na îm de mi si niz Üs tâ dým, Adn
Üstâdýmýz. Elime kalem düþtü. Ýki kýrmý- cennetinde mi yoksa Firdevste mi? Suâzý var yaný baþýmda. Kýrmýzý kitap, kýrmýzý lim dir Üs tâ dým: Ha be ri ni müb te dâ sý ný
çay. ’Çayýmýn þekeri’ oluyor nurlarla örülü seçip nûr ile mi cevapladýnýz siz de men
zaman. Çayý karýþtýrýyorum; girift âlem çözülüyor. Ceffelkalem kan kýrmýzý kesiliyor.
Üstâdýmýz. ‘Beni dünyaya çaðýrma’ diyordunuz.. Dünyâmýn zulümâtýna nûr arýyordum o dem. ”Demâ gaflet hicâb oldu” dediniz.. Ýrkildim, hicâb etti rûhum. “Demâ gaflet zevâl buldu” dediniz, bin sükûtla sustum.
Üstâdýmýz. Elimde yaralar var. Dilimde, kavlimde, ilimde yaralar. K’alem elimde eðreti duruyor. Ne yapayým Üstâdým, âlemi çaðýrmaya tâkâtim yok ve lâlim. Yazmak bir acizin azýðýdýr, hele ki
harften mahreçten yoksunsa.
Üstâdýmýz. Koca topraklara sýðamayan
serkeþ adamlar size bir mezarlýk topraðý
da hi çok gör dü ler. Mü te es si riz. Lâ kin
Mevlânâ Cami’nin bir sözü düþüyor hatrýma: “Biz ölünce bizim kabrimizi toprakta aramayýnýz. Zira biz âriflerin gönüllerindeyiz.” Ayný mesele hâsýl oluyor, Üstâdým. Sizi görmek için, göklere gönüllere
bakýyorum. Subhanallah Üstadým, ne geniþ menzildesiniz! Bir kabri bir mazlûma
revâ görmeyenler gönüllere, milyon talebelerin gönüllerine de kazma kürek vurabilirler mi Üstâdým? Hakîkâtleri susturabilirler mi, hem cennetâsâ baharlarýn evlâdlarý nûrdan nasýl mahrum edilebilir ki?
[email protected]
rab bu ke’yi? E lem i le u ður la mýþ i di niz,
yeðeniniz Abdurrahman’ý, Hâfýz Ali’yi.
Þimdi orada da elmaskalemlerle yazýyor
mu talebeleriniz Üstâdým, hakikatleri?
Üstâdýmýz. Zindan. “Dünyâ ahirete nisbeten bir zindan hükmünde” ise, dünya i-
çinde, zindan içinde zindan nasýldýr? Cefâ
ender cefâ iken sefâ buldu zindan. Zindan, zindan ki adý bile karanlýk kasvet veren bir mekân. Öyleydi; ki yûsufmisâl bir
üstâd o zindanlarý þâd eyledi. Zindan; zindan idi, oldu handân!
Üstâdýmýz. “Gül devrinde yaþasaydým,
gül devrinin bülbülü olurdum” diyen Âkif’in sözüne benzetiyorum sözümü. “Nûr
devrinde yaþasa idim, o nûrlarýn bülbülü
olurdum” diye. Hüdhüdü olamasam da o
devrin, ceffelkalemliðimle elmas kalem olamasam da bize tevârüs nûrlarý okuyoruz. Sayfa kenarýnda öyle vakarýnýzla, öyle
duruyorsunuz. “Sadakte yâ üstâz!”diyoruz, ”henien lekum” duyuyoruz. Binler
sadakte Üstâdým!
Dünyâsýný bir sepete sýðdýran Üstâdýmýz. Dünyâ’mýzý dünyâya dahi sýðdýramasak da, ‘talebe’niz olmaktan ümîd ediyoruz, belki þefaat!
Üstâdýmýz. ‘Yangýnlar içindeki evlad’larýnýzdan biriyim. Bin mezar hükmündeki bir
rûhla gelmiþtim. Subhanallah! Ne suru israfildi, binler defaatle dirildim. Çað ve bu
mimsiz m’edeniyet hücûm ederken üzerimize, “nûr” örtüsünü çekiyoruz kavlimize..
Üstâdýmýz, aklým fikirden ümmî; kalbim pek çok vakit hicrandan, âlemden zâri. ‘Ömür kýsa, faydalý iþler pek çok’ iken
faz la a mel ge ti re me dim bel ki. Ve da hi
omuzumda yýðýnla günah. Lâkin ümitvârýz, hani yâ talebeniziz, belki Üstâdým,
belki þefaat!
Risâle-i Nur; herkese ayný uzaklýkta deðil,
herkese ayný yakýnlýktadýr
MUHAMMED ZORLU
taraf için ve ‘bazý insanlarýn hayat felsefesine uyum saðlamak ve gençleri kafese sokmak için’ þeklinde algýlanýyor.
Herkesin özel bir yaþantýsý vardýr. Madem özgürüz,
laikiz! O halde laiklik bir tarafa meyilli olmaz… Laiklik,
Risâle-i Nur’u anlatmaya çalýþan nice kalemler vardýr. Risâ- din ve vicdan hürriyetinin teminatý olmalýdýr. Ýþte Üstale-i Nur’un mahiyetini kavramak isteyen nice okurlar vardýr… dýmýz ve onun eserlerini okuyanlarýn inanç özgürlüðüBu yazý herhangi bir araþtýrma yazýsý deðildir. Geniþ bir ne karþý yaptýklarý tecavüze raðmen, Cenâb-ý Hak bu
zaman dilimine yayýlan, apaçýk gözüken, duygu, düþünce asrýn insanlarýna Risâle-i Nur medreselerini nasip etti.
ve aklýn ittifak ettiði bir noktadan ibaret olarak yazýlmýþtýr.
Bu insanlar, fen-ilimle ve akýl-kalp yoluyla münevver,
Gençleri ahlâksýzlýða, imansýzlýða itecek ve gençleri okumuþ üniversite gençliðinin bu hizmetlere sahip çýkgeçici heveslerle azdýracak nefsi emmâreye mukabeleyi masýna vesile oldu.
önleyecek büyük tahþidât var.
Namazlý, abdestli, alýnlarýnda secde nurlarýyla, o fuhþiyatÖzellikle üniversite gençliði büyük tehlike altýnda. tan, günahlardan uzak, adeta yeryüzünde gezen melek yüzNamaz kýlacak bir yer bulamayan üniversiteliler, aklý- lü insanlar gibi dinimizi, tarihimizi, mukaddesatýmýzý ve ömýza geldikçe üzülmemek elde deðil.
zümüzü unutmamýþ bir nesli Cenâb-ý Hak bizlere nasip etti.
Yoksa üniversitede okuyan gençler dinsizliðe mi itilKendi malý gibi hakikatlere sahip çýkan, bu fani hamek isteniyor? Gençler öðrenimlerini sürdürebilmeleri ram lezzetlerin sonunun sonsuz bir elem ve azap olacaiçin inançlarýndan taviz mi vermek zorundalar?
ðýný gören nice nesiller yetiþti…
Böyle olunca Türkiye’deki özgürlük ortamý sadece bir
Bir ateist, Hýristiyan veya Yahudi olsun kimsenin [email protected]
niyle, diliyle, rengiyle, meþrebiyle uðraþmayan nesiller,
herkesi insan olarak görüp, Kur’ân ve iman hakikatlerini bu asrýn insanlarýna duyurmaya çalýþmýþlardýr. Bu
“Nur”(cu) insanlar, müsbet hareketle yola çýkmýþlardýr.
Ve þunu biliyoruz, Üstad Hazretlerinin diðer âlimlerden farký; bu asýrda cihad-ý maneviye için; muhabbetle,
diyalogla, akýlla, ilimle ve fikirle yola çýkmasýdýr. Onun
için þu hakikatler tamamen akla münhasýr deðil, aklýmýzýn yanýnda kalbimize, ruhumuza, fýtratýmýza gayet derecede uygun hakikatlerdir.
Üstad Hazretleri, geçmiþ asýrlarýn müceddidleri gibi bu
asýrdaki tecdid vazifesini, hâlâ da þahs-ý mânevîsiyle devam
ettiriyor ve bu bir silsile-i nuraniyedir. Emaneti geçmiþ
müceddidlerden almýþtýr. Abdulkadir-i Geylani, Mevlânâ
Celâleddin-i Rûmî, Mevlânâ Halid-i Baðdâdî gibi…
Tek kelimeyle özetleyecek olursak; Risâle-i Nur, herkese ayný uzaklýkta deðil, herkese ayný yakýnlýktadýr.
O halde sonuna dek haykýrýyoruz ve diyoruz ki:
“Ekilen Nur tohumlarý çiçek açýyor ve açacaktýr.”
6
ELÝF / 1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ
ELÝF / 1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ
TARÝH
OKUDUKÇA
3
SELÝM GÜNDÜZALP
[email protected]
Ahrar–ý Osmaniye Hareketi
Hür­ri­ye­tin­be­de­li
nat­ve­im­pa­ra­tor­luk­re­ji­mi­nin­so­na­er­mek­te­ol­du­ðu­nu,
yi­ne­i­lim,­ir­fan,­iz'an,­þu­ur­ve­ba­si­ret­gö­züy­le­gör­dü­ler.
Meþ­r u­t i­y et­ re­j i­m i­n i­ sa­v u­n an
On­lar­an­la­dý­lar­ki,­ar­týk­"Es­ki­hâl­mu­hal;­ya­­ ye­ni­hâl,
Os­man­lý­ hür­ri­yet­çi­le­ri­ (Ah­rar­- ya­da­iz­mih­lâl"­o­la­cak.­Do­la­yý­sýy­la,­"ye­ni­hâl"e­mu­ta­býk
Ýstibdat, kendini muhafaza etmek için herlar),­bu­ga­ye­uð­run­da­çok­a­ðýr o­la­cak­can­hý­raþ­bir­ça­ba­nýn­i­çi­ne­gir­di­ler.
kese vesvese verdiði gibi, beni Ýnkýlâptan
be­del­ler­ö­de­di­ler.
Bu­ mü­him­ ger­çe­ði,­ re­a­li­te­yi,­ kuv­vet­le­ muh­te­mel­dir
(1908'den) on sene evvel aldattý ki, ehl–i ihtilâlin
Ço­ðu­nun­ öm­rü­ ha­pis­ler­- ki,­ pa­di­þah­ da­ da­hil­ ol­mak­ ü­ze­re,­ dev­le­tin­ sad­râ­za­mý
ekseri masondur. Lillahilhamd, o vesvese bir–iki sene
de,­ sür­gün­ler­de­ geç­ti.­ Neþ­- da,­ vü­ke­lâ­ gi­bi­ sâ­ir­ hü­kü­met­ er­kân­la­rý­ da­ gör­me­di­ler,
zarfýnda zâil oldu. Tâ o vakitte anladým; bizim ekser
ri­y at­t a­ bu­l u­n a­b il­m ek­ i­ç in, gö­re­me­di­ler.
Ahrârýmýz mutekid Müslümanlardýr.
(Münâzarât, s. 125)
de­f a­l ar­c a­ yurt­ dý­þ ý­n a­ kaç­Bun­dan­do­la­yý­da,­hü­kü­met­ve­sa­ray­eh­li,­muh­te­mel
***
mak­ ve­ yýl­l ar­c a­ Av­r u­p a'da ye­ni­ ge­liþ­me­le­re­ ma­tuf­ (hür­ri­yet,­ meþ­rû­ti­yet,­ cum­hu­ya­þ a­m ak­ mec­b u­r i­y e­t in­d e ri­yet,­mec­lis­ve­kà­nun­ha­ki­mi­ye­ti...)­cid­dî­her­han­gi­bir
Yaþasýn akýl ve tedbir–i mücessem dindar Cemikal­dý­lar.
ha­zýr­lýk­ça­lýþ­ma­sý­i­çi­ne­gir­me­di­ler.
yet–i Ahrâr ve Nur Talebeleri.
Bu­o­la­ða­nüs­tü­þart­lar­se­be­biy­le­de,­za­Bu­me­yan­da­ge­rek­li­il­mî­ve­fik­rî­ha­zýr­lýk­ça­lýþ­ma­sý­ný,
(Divan–ý Harb–i Örfi, s. 89)
man­ za­man­ bu­ gru­bun­ i­çi­ne­ fark­lý­ fi­kir­ ve­ mak­sat­la yi­ne­Ah­rar­lar­yap­tý­lar.­Yýl­lar­ca­can­la,­baþ­la­ça­lýþ­tý­lar.
sýz­ma­lar­ da­ ol­du:­ Er­me­ni­ler,­ ko­mi­ta­cý­lar,­ ma­son­lar,
Hat­ta­de­ni­le­bi­lir­ki,­1876'da­I.­Meþ­rû­ti­ye­tin­i­lân­e­dil­se­fih­ler,­Av­ru­pa­mef­tun­la­rý,­ve­sâ­i­re...
me­si,­Kà­nun–i­E­sâ­si­nin­ha­zýr­lan­ma­sý­ve­Mec­lis–i­Me­E­sa­sýn­da,­çok­ça­ten­kit­e­dil­me­le­ri­nin,­a­si­ve­ne­re­dey­- bû­sa­nýn­a­çýl­ma­sý­da­hi,­gay­ret­li­ve­ha­mi­yet­li­Ah­rar­la­rýn
se­ va­t an­ ha­i ­n i­ gi­b i­ gös­t e­r il­m e­l e­r i­n in­ se­b e­b i­ de,­ bu a­zim­ve­ka­rar­lý­ça­lýþ­ma­sýy­la­müm­kün­ol­muþ­tur.
fark­lý­ve­ka­sýt­lý­sýz­ma­ha­re­ket­le­ri­dir.
O­ta­rih­ler­de­bir–i­ki­se­ne­sü­ren­Meþ­rû­ti­yet­meþ'a­le­Yok­sa,­ a­sýl­ Ah­rar­la­rýn­ mak­sa­dý,­ dev­le­ti­ yýk­mak­ i­çin si­nin­sön­dü­rül­me­sin­den­son­ra­(1878)­da,­Ah­rar­lar­pes
mu­zýr­ke­sim­ler­le­müþ­te­rek­ha­re­ket­et­mek­de­ðil­di.
et­me­di.­ Meþ­rû­ti­ye­tin­ ye­ni­den­ i­lân­ e­dil­me­si­ yo­lun­da,
Ah­
r
ar­
l
ar,­
e­
s
a­
s
en­
ça­
t
ýr­
d
a­
m
a­
y
a­
baþ­
l
a­
y
an­
Os­
m
an­
l
ý
mü­ca­de­le­ye­ay­ný­ka­rar­lý­lýk­la­de­vam­et­ti­ler.
u­nu­he­men­i­fa­de­e­de­lim­ki,­Os­man­lý'nýn­son­dö­Dev­
l
e­
t
i­
n
in­
ve­
Sal­
t
a­
n
at­
sis­
t
e­
m
i­
n
in,­
yu­
m
u­
þ
ak­
bir­
ge­
ç
iþ­
l
e
Ne­var­ki,­mak­sat­la­rý­na­an­cak­o­tuz­yýl­son­ra­na­il­ol­ne­min­de­or­ta­ya­çý­kan­"Ah­rar–ý­Os­ma­ni­ye­Ha­re­Meþ­
r
u­
t
i­
y
e­
t
e­dö­
n
üþ­
m
e­
s
i­i­
ç
in­ça­
l
ý­
þ
ý­
y
or­
l
ar­
d
ý.
du­
lar.­ Hür­ri­yet­ ve­ Meþ­rû­ti­ye­tin­ 1908'de­ ye­ni­den­ i­lân
ke­ti"­ i­le­ "Ah­rar–ý­ Os­ma­ni­ye­ Fýr­ka­sý"­ tý­pa­týp­ ay­ný
E­
v
et,­Üs­
t
ad­Be­
d
i­
ü
z­
z
a­
m
an'ýn­da­i­
f
a­
d
e­et­
t
i­
ð
i­gi­
b
i,­Ah­
e­
d
il­
me­si,­bü­yük­bir­se­vinç­ve­mem­nu­ni­yet­ha­va­sý­mey­þey­de­mek­de­ðil­dir.
rar­
l
a­
r
ýn­i­
ç
in­
d
e­dâ­
h
î­e­
d
ib­
l
er,­þâ­
i
r­
l
er­i­
l
e­ba­
s
i­
r
et­
l
i­si­
y
a­
s
î­
l
er
da­
n
a­ge­tir­di.
Bir­bi­ri­ne­ çok­ ben­ze­yen­ bu­ i­ki­ ter­kip­li­ i­sim­ a­ra­sýn­da
var­
d
ý.
Fa­
kat­ hey­hat­ ki,­ bu­ se­vinç­ de­ ký­sa­ sür­dü.­ Bir­ se­ne
hem­ben­zer,­hem­de­fark­lý­ba­zý­nok­ta­lar­var.
Bun­
l
ar,­
is­
t
ik­
b
âl­
d
e­
ge­
l
e­
c
ek­
bir­
"þid­
d
et­
l
i­
is­
t
ib­
d
ad"ý
son­
r
a­
da­ha­ þid­det­li­ bir­ is­tib­dat­ per­de­si­ ge­ril­di­ ve­ kýrk
Ön­ce,­bu­nok­ta­la­ra­ký­sa­ca­te­mas­e­de­lim.
hiss–i­kab­le'l–vu­ku­i­le­gör­dü­ler.­Gör­dük­le­ri­doð­ruy­du, yýl­sü­re­cek­bir­zu­lû­mat­dev­re­si­ba­þla­týl­mýþ­ol­du.
*­*­*
Ah­rar–ý­ Os­ma­ni­y e­ Ha­r e­k e­ti: U­zun­ sü­ren­ bir­ giz­li fa­kat­bu­na­kar­þý­ge­lir­ken­yan­lýþ­a­da­ma,­Sul­tan­Ab­dü­la­Ah­
r
ar­
l
a­
r
ýn­en­bü­
yük­bir­sý­kýn­tý­sý­da,­mâ­ruz
ha­zýr­lýk­dev­re­sin­den­sonra­1865'te­mey­dan­kal­
d
ýk­
l
a­
r
ý­
þid­
d
et­
l
i­
bas­
ký­lar­ se­be­biy­le,­ fi­kir­le­ri
da­boy­gös­te­ren­Ah­rar–ý­Os­ma­ni­ye­Ha­re­ke­çok­giz­
l
i­þe­
k
il­
d
e­yay­
m
a­
la­rýy­dý.
ti­n in­ bir­ di­ð er­ is­m i­ "Ye­n i­ Os­m an­l ý­l ar"dýr.
Öy­
l
e­ki,­Os­
m
an­
l
ý­sý­
n
ýr­la­rý­i­çin­de,­fi­kir­le­ri­ni
Av­ru­pa'da­ i­se,­ bu­ ha­re­ke­tin­ men­sup­la­rý­na
ba­
s
ýn–ya­
y
ýn­
yo­
l
uy­
l
a­
i­
l
ân­
e­de­mi­yor­lar­dý.­ Çý­"Jön­ Türk­ler"­ de­nil­miþ.­ (Fran­sýz­ca­ "Je­u­nes
kar­
m
ýþ­ol­
d
uk­
l
a­
r
ý­ga­
z
e­
t
e­
l
e­
r
e­der­
hal­mü­da­ha­le­Turcs")
sir–i­Ef­kâr
ler­ya­
p
ý­
l
ý­
y
or,­hat­
t
a­ka­
p
a­
t
ý­
l
ý­
y
or­(Tav­
Bu­ha­re­ke­tin­en­par­lak­yýl­dýz­þah­si­ye­ti­Na­gi­
b
i)­
ve­
ka­
l
em­
er­
b
a­
b
ý­
kim­
s
e­
l
e­
r
e­
a­
ð
ýr­ ce­za­lar
mýk­Ke­mal'dir.­ O­nu­ Zi­ya­ Pa­þa,­ Þi­na­si,­ A­gâh
ve­
r
i­
l
i­
y
or­
d
u.
E­fen­di,­ E­büz­zi­yâ­ Tev­fik­ ve­ A­li­ Su­â­vi­ gi­bi­ i­Bun­dan­ do­la­yý­dýr­ ki,­ ö­zel­lik­le­ Na­mýk­ Ke­sim­ler­ta­kip­e­di­yor.
mâl­
ve­ ar­ka­daþ­la­rý,­ bi­lâ­ha­re­ de­ Prens­ Sa­ba­Bu­ ay­dýn­lar,­ I.­ Meþ­ru­ti­ye­tin­ i­lâ­nýn­da,­ Kà­had­
d
in­ ve­ ar­ka­daþ­la­rý,­ ga­ze­te­ ve­ der­gi­ neþ­ri­nun–i­ E­sa­si­nin­ (A­na­ya­sa­nýn)­ ha­zýr­lan­ma­ya­
t
ý­
n
ý­ da­h a­ zi­y a­d e­ yurt­ dý­þ ýn­d a,­ ek­s e­r i­y et­l e
sýn­da­ ve­ par­la­men­ter­ bir­ sis­te­me­ ge­çil­me­Av­
r
u­
p
a'nýn­muh­te­lif­mer­kez­le­rin­de­yü­rüt­me­sin­de­ bü­yük­ gay­ret­ gös­ter­di­ler­ ve­ ön­cü­lük
ye­ça­
l
ýþ­
tý­lar.
va­zi­fe­si­ni­gör­dü­ler.
*­*­*
Be­
d
i­
ü
z­
z
a­
m
an­Sa­
i
d­Nur­
sî,­tâ­ilk­genç­lik­yýl­Ah­rar–ý­ Os­ma­ni­ye­ Fýr­ka­sý: Jön­ Türk­le­rin
la­
r
ýn­
d
an­
i­
t
i­
b
a­
r
en­
Ah­
r
ar­
l
ar­
la­ ir­ti­bat­lý­ ol­du­ðu­1902'de­Pa­ris'te­ya­pý­lan­Bi­rin­ci­Kon­gre­si­so­nu­
be­
y
an­
e­
d
i­
y
or.­
O­
n
a­
gö­
r
e,­ 1890'lar­da­ "Ah­nu­cu­ þe­kil­len­me­ye­ baþ­la­yan­ li­be­ral­ bir­ fi­kir
rar"­
di­
y
e­
ta­
n
ý­
y
ýp­
öy­
l
e­
de­
ta­n ým­l a­d ý­ð ý­ (Bkz:
ve­si­ya­set­ha­re­ke­ti­dir.­Ýt­ti­hat­çý­grup­la­a­ra­la­rý
Mü­
n
â­
z
a­
r
ât,­s.­125)­Jön­Türk­
le­rin­­ek­se­ri­si­ha­a­çý­lan­bu­ha­re­ket,­1907­kon­gre­sin­de,­ay­rý­bir
mi­
y
et­
ve­
mil­
l
iyet­
dâ­
v
â­
s
ýn­
d
a­
dü­rüst­ ve­ sa­mi­Namýk
Kemal,
Ziya
Paþa,
Þinasi,
Agâh
Efendi,
Ebüzziyâ
Tevfik
ve
Ali
par­ti­ hü­vi­ye­ti­ ka­zan­ma­ya­ baþ­la­dý.­ 1908­ se­mî­
d
ir.­
Suâvi
gibi
isimler,
Yeni
Osmanlýlar
Hareketinin
öncüsü
oldular.
çim­le­rin­den­son­ra­i­se,­Ýt­ti­hat­çý­la­rýn­ra­ki­bi­ve
Nur­sî,­ay­ný­e­se­rin­de,­1892'de­Mar­din­ta­raf­mu­ha­li­fi­ol­ma­ko­nu­mu­na­gel­di.­Mer­ke­zi­yet­la­
r
ýn­d a­ ta­n ý­m a­ fýr­s a­t ý­n ý­ bul­d u­ð u­ Ye­n i­ Os­çi­ve­ko­mi­ta­cý­zih­ni­ye­te­sa­hip­o­lan­Ýt­ti­hat­çý­lar,­Ah­rar­man­
l
ý­
l
ar­i­
ç
in­ay­
nen­þu­i­fa­de­yi­kul­la­ný­yor:­ "Tâ­o­va­kit­te
ziz­ve­Sul­
t
an­Ab­
d
ül­
h
a­
m
id'e­vur­
d
u­
l
ar.
la­rýn­ fik­ren­ ve­ si­ya­se­ten­ kuv­vet­ bul­ma­sý­na­ fýr­sat­ ver­an­
l
a­
d
ým;­
ek­
s
er­
Ah­ra­rý­mýz­ mu­te­kîd­ (i­nanç­lý,­ i­ti­kat­lý)
Oy­
s
a,­
on­
l
a­
r
ýn­
is­
t
ib­
d
a­
d
a­
vur­
d
uk­
l
a­
r
ý­
to­
k
a­
d
ýn­
doð­
r
u
me­di.­ Par­ti­ kad­ro­su­nu­ da­ðýt­týk­la­rý­ gi­bi,­ 1912'de­ki­ so­Müs­
l
ü­
m
an­
l
ar­
d
ýr."
ad­
r
e­
s
i,­
bo­
z
uk­
Ýt­
t
i­
h
at­
ç
ý­
l
ar­
l
a­
Cum­
h
u­
r
i­
y
et­
dö­
n
e­
m
i­
n
in
pa­lý­se­çim­den­son­ra­da­bu­par­ti­yi­ka­pat­týr­dý.
Üs­tad­Be­di­üz­za­man'ýn­bu­ve­ben­ze­ri­sâ­ir­i­fa­de­le­rin­Bu­fýr­ka­nýn­fi­kir­ba­ba­sý­o­la­rak­bi­li­nen­i­sim,­Prens­Sa­- müs­te­bit­si­ya­si­le­riy­di.­O­þid­det­li­to­kat­lar,­bun­la­rýn­yü­zün­
d
e­pat­
l
a­
m
a­
l
ýy­
d
ý.
den­
de­ an­lý­yo­ruz­ ki,­ 1908'de­ dost­ ve­ müt­te­fik­ ol­du­ðu
ba­had­din­Bey­dir.­O­nu­ta­kip­e­den­i­sim­ler­i­se,­þu­þe­kil­Ah­
r
ar–ý­
Os­ma­ni­ye­ Fýr­ka­sý­ he­nüz­ ta­rih­ sah­ne­si­ne­ çýk­*­*­*
de­sý­ra­la­na­bi­lir:­Mi­zan­cý­Mu­rad­Bey,­Nu­red­din­Fer­ruh
Ha­
m
i­
y
et­
l
i­
Ah­
r
ar­
l
ar,­
sa­
d
e­
c
e­
dik­
t
a­
t
ör­
l
e­
r
e­
ve­
dik­
t
a­
re­
ma­
d
an­
da,­
bu­ fik­rî­ ha­re­ke­tin­ ev­ve­li­ya­tý­ný­ ve­ bir­ nevî
i­le­Ah­met­Faz­lý­Bey...
jim­le­ri­ne­kar­þý­çýk­mak­la­ye­tin­me­di­ler.
alt­ya­pý­sý­ný­ teþ­kil­ e­den­ Jön­ Türk­le­ri/Ye­ni­ Os­man­lý­la­rý
Ay­rý­ca,­ge­rek­Os­man­lý'da­ve­ge­rek­se­dün­ya­da,­sal­ta­- "Ah­rar"­o­la­rak­gör­müþ­ve­öy­le­de­i­sim­len­dir­miþ­tir.
Ç BÝR GÖLGELÝK DÜNYA
ÝSLÂM
HUKUKUNUN
ÝNSANÎLÝÐÝ
Be­nim­dün­ya­i­le­i­þim­yok.­Ben­dün­ya­da­bir­a­ða­cýn­göl­ge­sin­de­din­le­nip­son­ra­kal­kan­ve­o­ra­dan
ay­rý­lýp­gi­den­yol­cu­gi­bi­yim.
Hadis-i Þerif
Ç HAYATTAN LEZZET ALMAK
Bediüzzaman diyor ki:
Ahrarlar, hamiyetli ve
basiretli kimselerdi
Mev­cut­hü­küm­le­ri­i­le­Ýs­lâm­þe­ri­a­tý,­es­ki
Ro­ma­hu­ku­kuy­la­ye­ni­me­de­nî­ka­nun­la­rý­mý­zýn­ek­se­ri­sin­den­da­ha­in­sa­nî­dir.
Çün­kü­bi­zim­ka­nun­la­rý­mýz­da­ka­dýn­la
be­ra­ber­ih­ti­yar­lýk­ça­ðýn­da­ki­ba­ba­lar­la­a­na­lar,­ek­se­ri­yet­le­ih­mâl­e­dil­mek­te­dir.
Litterature Religieuse - 1949 Paris
Gü­zel­gö­ren­gü­zel­dü­þü­nür.­Gü­zel­dü­þü­nen,­ha­ya­týn­dan­lez­zet­a­lýr.
Bediüzzaman Said Nursî
Ç HAKTA SEBAT
Benim­bir­a­ya­ðým­þe­ri­at­ta­dur­mak­ta­dýr;­di­ðe­riy­le­yet­miþ­i­ki­mil­le­ti­do­la­þý­rým.
Hz. Mevlânâ (ra)
FARE VE
YAVRUSU
Bir­gün­der­vi­þin­bi­ri,­fa­re­i­le­yav­ru­su­nu
gö­rür.­Fa­re­yav­ru­su­na­ö­zen­le­bak­mak­ta­dýr.­Bu­hay­va­nýn­yav­ru­su­na­kar­þý­o­lan­il­gi­si­ne­þa­þý­rýp,­üs­ta­dý­na­so­rar.­Üs­ta­dý­o­na
der­ki:
“Ev­lâ­dým!­Bir­de­o­yav­ru­ya­an­ne­si­nin­gö­züy­le­bak;­o­za­man­an­lar­sýn..”
Þ
Ç OKUMUÞ CAHÝL!
Ne­ka­dar­çok­o­kur­san­o­ku,­bil­gi­ne­ya­ra­þýr­þe­kil­de­dav­ran­maz­i­sen­ca­hil­sin.
Sadi Þirazî
ELVEDA
YETMÝÞLÝ yýl­lar,­genç­lik­yýl­la­rý…­
Yir­mi­li­yaþ­lar­da­yýz.­Bur­sa­da’yýz.­Bir
bas­ket­bol­þam­pi­yo­na­sý­nýn­ar­dýn­dan
tek­rar­þeh­ri­mi­ze­dön­mek­ü­ze­re­yiz.
Dol­muþ­ta,­ar­ka­kol­tuk­ta­üç­ar­ka­daþ
ko­nu­þu­yo­ruz.­Bil­mem,­han­gi­miz
baþ­lat­tý­soh­be­ti.­
“Ha­yat­ta­en­çok­sev­di­ði­niz­ke­li­me
ne?”­di­ye­so­rul­du.­
Sor­duk­bir­bi­ri­mi­ze:­“Ha­yat­ta­en­çok
sev­di­ðin­ke­li­me­ne?”
Ben­he­men­a­týl­dým:­“El­ve­da”­de­dim.­
O­sý­ra­da­bir­par­ça­ça­lý­yor­du­rad­yo­da:­“El­ve­da­dos­tum”
Der­ken­bu­nu­Or­han­Sey­fi­Or­hon’un­“Ve­da”­þi­i­ri­nin­o­ne­fis­mýs­-
ra­la­rý­süs­le­di.­Yol­cu­luk­böy­le­tat­lý
bir­soh­bet­le­sü­rüp­gi­di­yor­du.­
Der­ken,­ön­ta­raf­ta­bir­bey­var­dý.­Þo­fö­rün­he­men­ya­nýn­da,­tek­ki­þi­o­tu­ru­yor.­Ses­siz­se­da­sýz­bi­zi­din­li­yor­muþ
me­ðer.­O­biz­den­bir­ön­ce­ki­du­rak­ta
in­di.­Ýnerken­ge­ri­ye­doð­ru­dön­dü.
Ka­pý­yý­tu­tup­þöy­le­ka­pý­dan­i­çe­ri­ba­þý­ný­u­zat­tý.­Son­ra­þap­ka­sý­ný­çý­kart­tý­ve
yü­zü­me­doð­ru­te­bes­süm­le­ba­kýp:
“El­ve­da­dos­tum”­de­di.­
E­vet,­bir­el­ve­da,­on­dan­gel­di.­Ya­þý­yor­sa­sýh­hat,­a­fi­yet;­öl­müþ­se­rah­met
du­â­sý­ol­sun­bu­meç­hul,­“El­ve­da”­di­yen­a­da­ma.
Selim Gündüzalp
Ç FUKARA KALBÝ
Fu­ka­ra­kal­bi­ne­her­kim­do­ku­na;
Do­ku­na­si­ne­si­“Al­lah”­o­ku­na
Yunus Emre
Ç PÜF NOKTASI
Yük­sek­ses­le­o­ku­du­ðum­fi­kir­le­ri­i­ki­duy­gum­la
ya­ka­lý­yo­rum.­Çün­kü­böy­le­ce­o­ku­du­ðu­mu­hem
gö­rü­yor,­hem­de­i­þi­ti­yo­rum.­Bu­yüz­den­da­ha­i­yi­kav­rý­yor­ve­ha­týr­lý­yo­rum.
A. Lincoln
Ç ÞÝMDÝKÝ AKLIM OLSAYDI?
Þim­di­ki­ak­lým­ol­say­dý:
Ma­ze­ret­ü­re­ten­de­ðil,­iþ­bi­ti­ren­in­san­lar­la­ça­lý­þýr­dým.
GÜN
DOÐMADAN
Dic­le’yle­Fý­rat­a­ra­sýn­da
Bir­es­ki­þe­hir­cen­net­tit­re­me­si
Sa­rý­gül­ler­çe­vir­miþ­dört­ya­ný­ný
Ya­ban­cý­bir­þe­hir­gi­bi
Kýr­mý­zý­gül­ler­yer­li
Ku­zu­la­rýn­doð­ma­sý­na­sýl­bek­le­nir­se­o
ül­ke­de
Gül­le­rin­aç­ma­sý­da­öy­le­bek­le­nir­gün
doð­ma­dan­ön­ce
Ba­har­yað­mur­la­rý­böy­le­gül­le­re­ge­be
Ý­ner­gök­yü­zün­den­bah­çe­le­re
Ni­þan­lar­da­gül­þer­be­ti­i­çi­lir
Has­ta­la­ra­gül­þu­ru­bun­dan­i­lâç
Gül­bir­ye­ni­yýl­gi­bi
Ye­ti­þir­ev­le­re­muþ­tu­gi­bi
Hý­zýr­fý­sýl­tý­sý­say­o­nu
Ba­ha­rýn­sa­lâ­va­tý­gül­ler
Yer­yü­zü­ne­ge­le­rek­sa­bah­la­rý
Ya­tak­la­ra­dö­kü­le­rek
Aþk­e­za­ný­ný­o­kur­lar­genç­le­re
Sezai Karakoç, Gül Muþtusu, s. 372-373
Ç KÝTAPLAR ÝKÝYE AYRILIR
Ki­tap­la­rý­i­ki­gru­ba­a­yýr­mak­müm­kün­dür:­gü­nün
ki­tap­la­rý­ve­her­za­ma­nýn­ki­tap­la­rý.
Ruskin
Ç HUY
Ne­et­me­li­gü­ze­li­huy­ol­ma­yýn­ca.
Karacaoðlan
Ç HAYRI ÖÐRETMEK
ALLAH’IN YOLLARI
GÜNLERDEN bir­gün,­Pey­gam­berimizin­(asm)­ya­ný­na,­güç­lü­kuv­vet­li,­gür­büz­ve­sað­lý­ðý­ol­duk­ça­ye­rin­de­bir­a­dam­gel­di.­O­nun­bu­hâ­li­et­raf­ta­ki­le­rin
dik­ka­ti­ni­çek­miþ­ti.­As­hab­dan­ba­zý­la­rý:­“Ey­Al­lah’ýn­Re­sû­lü,­keþ­ke­bu­a­dam
Al­lah­yo­lun­da­ça­lý­þýr­ol­say­dý!”­de­di.
Pey­gam­berimiz­(asm),­on­la­ra­þöy­le­ce­vap­ver­di:­“E­ðer­bu­a­dam,­kü­çük­ço­cu­ðu­i­çin­ça­lý­þý­yor­sa,­Al­lah­yo­lun­da­dýr.­Yaþ­lý­an­ne-ba­ba­sý­i­çin­ça­lý­þý­yor­sa­Al­lah­yo­lun­da­dýr.­Nef­si­ni­na­mu­su­nu­ko­ru­mak­i­çin­ça­lý­þý­yor­sa­Al­lah­yo­lun­da­dýr.­A­i­le­si­i­çin­ça­lýþ­mak­ü­ze­re­yo­la­çýk­mýþ­sa,­Al­lah­yo­lun­da­dýr...­An­cak­ö­vün­mek­i­çin­çýk­mýþ­sa­þey­ta­nýn­yo­lun­da­dýr.”
Her­han­gi­bi­ri­niz­ha­yýr­ne­vîn­den­her­han­gi­bir
þey­öð­re­nir­se,­bu­nu­in­san­la­ra­öð­ret­sin­ki­se­me­re­li­ol­sun.­Bu­ha­yýr­böy­le­ce­dal­lan­sýn,­bu­dak­lan­sýn­ve­ken­di­si­ne­da­ha­çok­fay­da­lý­ol­sun.
Ç AKILLI AHMAKLARIN ÝLKÝ
A­kýl­lý­ah­mak­la­rýn­il­ki­þey­tan­dýr.­Â­bid­di­ve­me­lek­le­rin­mü­ez­zi­niy­di.­Öy­le­bir­ah­mak­lýk­ve­gaf­let­ser­gi­le­di­ki,­bü­tün­ah­mak­ve­ga­fil­le­ri­ge­ri­de­bý­rak­tý.­
Ýbnü’l-Cevzî, Ahmak ve Dalgýnlar Kitabý
Ç BÝLGE KANTAR
Sa­bah­kal­kýp­da­tar­týl­sak
Bil­ge­bir­kan­tar­da
Bi­raz­ek­sil­mi­þiz­dir
O­ka­da­rý­ný­ya­tak­ye­miþ
Sezai Karakoç
Ta­mam­lan­mýþ­ul­vî­ve­nur­lu­hiz­met
Kur’ânî­bir­cad­de­bah­þet­miþ­rah­met.
Üs­tad­ka­bul­e­der­ge­len­her­ke­si.
Du­a,­þef­kat­do­lu,­çok­ký­sýk­se­si.
Bü­tün­ha­ya­tý­ný­a­da­mýþ­nu­ra.
Mü'­min­ler­ka­vuþ­muþ­böy­le­hu­zu­ra.
Ta­hir­Kü­çük,­Üs­tad’la­ge­lir­aþ­ka.
Ah­met­Rüz­gar’da­he­ye­can­bam­baþ­ka.
Yor­gun­düþ­müþ,­alt­mýþ­yýl­bu­çi­ley­le.
Bo­ðuþ­muþ­bir­ö­mür;­in­kâr,­hi­ley­le.
Ay­lar­dan­mü­ba­rek­Ra­ma­zan­A­yý.
Dost­la­ra­a­çýk­týr­gö­nül­sa­ra­yý.
Ce­sa­ret­le,­bir­ka­le­gi­bi­dur­muþ.
Des­sas­hü­cum­la­ra,­Kur’ân’la­vur­muþ.
Fark­lý­her­za­man­dan­bu­gün­kü­ha­li
San­ki­ve­da­e­den­yol­cu­mi­sa­li.
Hep­müs­ta­kim­dur­muþ;­se­bat,­þi­a­rý.
Ý­ma­na­hiz­met­te­bü­tün­na­za­rý.
Zü­beyr,­Bay­ram­þa­þý­rýr­lar­bu­ha­le.
Üs­tad­yö­nel­miþ­bir­kut­lu­vi­sa­le.
Dün­ya­zev­ki­di­ye­bir­þey­tat­ma­mýþ.
Kay­gý­sýz,­te­lâþ­sýz­bir­gün­yat­ma­mýþ.
Em­ni­yet­te­bü­yük­bir­te­lâþ­baþ­lar.
Ha­ber­du­yu­lun­ca­ça­tý­lýr­kaþ­lar.
‘’Bu­genç­ler­kur­tul­sun,­yan­sam­da­ne­gam.’’
Hep­bu­nu­dü­þün­müþ,­sa­bah­ve­ak­þam.
A­mir­ler­den­e­mir­a­lýr­po­lis­ler.
O­te­le­ge­lir­ler,­ka­rý­þýk­his­ler.
Hep­du­a­cý­ol­muþ­ehl-i­i­ma­na
Bü­yük­va­zi­fe­dar,­a­hir­za­ma­na.
Yaþ­lý­bir­â­lim­zat­has­ta­ya­tý­yor.
Bu­ra­da­kalp­ler­sev­giy­le­a­tý­yor.
Her­sür­gün­di­ya­rý,­va­ta­ný­ol­muþ.
Nur­a­þýk­la­rýy­la­ün­si­yet­bul­muþ.
Bü­tün­dün­ya­lý­ðý,­bir­tek­e­lin­de
Müs­bet­hiz­met­tar­zý,­da­im­di­lin­de
Ar­ka­ar­ka­ya­ge­lin­ce­e­mir­ler.
Ýs­te­me­den­em­ri­teb­lið­e­der­ler.
‘’An­ka­ra’dan­ta­li­mat­var­Ur­fa’ya.’’
‘’Dö­ne­cek­si­niz­he­men­Is­par­ta’ya.’’
Is­par­ta’da­ya­ta­ðýn­da­ya­tý­yor.
Kal­bi,­vus­lat­aþ­ký­i­le­a­tý­yor.
Ur­fa­lý­lar­tep­ki­gös­te­rir­bu­na.
Top­la­nýr­lar­o­te­lin­et­ra­fý­na.
Al­dýr­ma­mýþ­sür­gün­le­re,­ce­fa­ya.
‘’Ha­zýr­la­nýn,­gi­di­yo­ruz­Ur­fa’ya’’
Kýz­gýn­lýk­la­ge­lir­ler­ga­le­ya­na.
Sa­hip­çý­kar­lar­Ma­ne­vî­Sul­tan’a.
Bu­em­ri­ýs­rar­la­ve­rin­ce­Üs­tad.
Ha­zýr­lýk­ya­pý­lýr,­he­men­son­sü­r'at.
‘’Üs­tad’ý­gön­der­me­yiz­hiç­bir­ye­re.’’
‘’Kýy­met­li­bir­mi­sa­fir­dir­biz­le­re.’’
Yir­mi­Mart­sa­ba­hý­yol­cu­luk­baþ­lar.
Ta­hi­ri­u­ður­lar,­gö­zün­de­yaþ­lar.
‘’Hem­yaþ­lý,­hem­has­ta,­hem­de­â­lim­zat.’’
‘’Son­za­man­la­rýn­da­ey­le­sin­ra­hat.’’
Ev­sa­hi­bi­Fit­nat­Ha­ným­çok­üz­gün.
Is­par­ta’da­ka­lan­dost­lar­da­hü­zün.
An­ka­ra’ya­bir­tel­graf­yað­mu­ru:
‘’Boz­ma­yýn­Ur­fa’da­mev­cut­hu­zu­ru.’’
Yo­la­çý­ký­lýr­yað­mur­lu­za­man­da.
Po­lis­ler­yað­mur­dan­ka­çar­o­an­da.
O­da­da­sü­kû­net,­dil­ler­de­du­a.
He­men­his­se­di­lir­ma­ne­vî­ha­va.
Yol­daþ­o­lur;­Zü­be­yir,­Hüs­nü,­Bay­ram.
Dil­ler­de­du­a­lar,­gö­nül­ler­de­gam.
Dâ­vet­e­di­lir­o­te­le­bir­dok­tor.
Se­ya­hat­e­de­mez­di­ye­bir­ra­por,
Kon­ya’ya­bi­raz­te­dir­gin­gi­rer­ler.
Sað­nak­yað­mur­i­le­de­vam­e­der­ler.
Ha­zýr­lar,­ve­re­rek­yet­ki­li­le­re.
‘’Bu­a­teþ­le­da­ya­na­maz­se­fe­re.’’
Ko­ru­nur­lar­mü­ces­sem­rah­met­i­le.
Yað­mur­hi­ma­ye­ye­o­lur­ve­si­le.
Gön­der­mek­is­ter­ler,­ra­po­ra­rað­men.
‘’Am­bu­lans­da­tah­sis­e­de­lim­he­men.’’
Yo­la­de­vam­e­der­ler­a­ran­ma­dan.
Em­ni­yet­i­le­ge­çer­ler­Kon­ya’dan.
Meh­met­Ha­ti­boð­lu­bir­a­ziz­in­san.
De­mok­rat­Par­ti­ye­Ur­fa’da­baþ­kan.
Kar­de­þi­ne­ve­da­e­der­Kon­ya’da.
Mad­de­ten­u­zak­kal­dý­lar­dün­ya­da.
Ha­be­ri­du­yun­ca­o­te­le­ko­þar.
Üs­tad’ý­bu­hal­de­gö­rün­ce­þa­þar.
Ab­dül­me­cid­üz­gün,­gö­zün­de­yaþ­var.
Sey­da’sý­na­ba­kar,­has­ret­kalp­te­bar.
O­ra­dan­da­em­ni­ye­te­gi­di­yor.
Mü­dü­re­say­gýy­la­ri­ca­e­di­yor.
Yol­la­rý­nýn­üs­tün­de­‘’Gâ­vur­Da­ðý.’’
Bun­dan­böy­le­is­mi­o­lur­‘’Nur­Da­ðý.’’
‘’Mi­sa­fi­ri­mi­zi­ra­hat­bý­ra­kýn.’’
‘’Çok­has­ta,­ve­fa­tý­bel­ki­de­ya­kýn.’’
An­tep’e­sa­bah­er­ken­ce­va­rý­lýr.
Bu­ra­da­ký­sa­bir­­mo­la­ve­ri­lir.
Mü­dür­bu­ri­ca­ya­ku­lak­ver­mez­pek.
‘’Ke­sin­ta­li­mat­var,­git­me­si­ge­rek.’’
Ça­mur­lu­bir­yað­mur­ya­ðar­bu­sa­at
Bu­ul­vî­ve­da­ya­að­lar­kâ­i­nat.
Meh­met­Ha­ti­boð­lu­çe­ker­si­lâ­hý.
‘’Ýþ­le­me­yin­böy­le­bü­yük­gü­na­hý.’’
Yir­mi­Bir­Mart­gü­nü­öð­le­ye­ya­kýn.
Ur­fa’ya­va­rýr­lar,­iz­niy­le­Hak­kýn.
‘’Gön­de­re­mez­kim­se­bur­dan­bu­za­tý.’’
‘’Ur­fa,­ka­bul­et­mez,­bu­ic­ra­a­tý.’’
Bir­A­ziz­Mi­sa­fir­gel­miþ­Ur­fa’ya.
Hiç­ö­nem­ver­me­miþ,­fa­ni­dün­ya­ya.
Gö­rev­li­ler­tek­rar­o­te­le­gi­der.
Ken­di­le­ri­Üs­tad’a­ri­ca­e­der.
Hiz­met,­me­þak­kat­le­geç­miþ­bir­ha­yat.
Za­lim­ler­O'­na­hiç­ver­me­miþ­ra­hat.
‘’Is­par­ta’ya­dö­nün­bü­yük­bas­ký­var.’’
‘’An­ka­ra’da­hü­kü­met­ver­miþ­ka­rar.’’
Ab­dul­lah­Ye­ðin’i­bu­lur­lar­ön­ce.
Bu­ruk­se­vinç­du­yar,­böy­le­gö­rün­ce.
‘’Bu­hal­de­dö­ne­mem,­ben­Is­par­ta’ya.’’
‘’Bel­ki­de­öl­me­ye­gel­dim­bu­ra­ya.’’
Ý­pek­Pa­las­O­tel’in­de­bir­o­da.
Ý­ki­gün­mi­sa­fir­ka­lýr­bu­ra­da.
Yir­mi­Ý­ki­Mart­gü­nü­böy­le­ge­çer.
Ýf­tar­da­sa­de­ce­bi­raz­su­i­çer.
Yir­mi­Ye­di­No­lu­O­da,­son­ma­kam.
Hiz­me­tin­de­i­ti­na­i­le­Bay­ram.
A­te­þi­da­ha­da­yük­se­lir­ak­þam.
O­na­per­va­ne­dir,­Zü­be­yir­ve­Bay­ram.
Ur­fa­lý­lar­du­yun­ca­bu­ha­be­ri.
O­te­lin­ö­nü­an­dý­rýr­mah­þe­ri.
Sü­rek­li­üs­tün­den­a­tar­yor­ga­ný.
U­ça­cak­fa­ni­den­ar­týk­bu­ca­ný.
Bir­ma­ne­vî­ha­va­çök­müþ­o­da­ya.
Ka­pan­mýþ­ka­pý­lar,­san­ki­dün­ya­ya.
Zü­beyr­çý­kar,­Bay­ram­ka­lýr­Üs­tad’la.
Ma­zi­yi­dü­þü­nür­bir­ul­vî­yad­la.
TAHÝRέAÐABEY
Ýçi­dýþý­Nur­Tâhir,­Mutlu,­bahtiyar­insan,
Zamanýn­velîsidir,­dedi;­Bediüzzaman.
Törenle­abdest­alýr,­sýçratmaz­bir­damla,
Namaz­kýlar­âheste,­hem­ta’dîl-i­erkânla.
Denizli­ve­Afyon’da,­Üstadýna­müzâhir,­­­
Isparta­Kahramaný,­gül­kokulu­bir­Tâhir.
“Yok­mu­bir­talebem?”­deyip;­yalvardý­Üstad,
“Gösterildi;­Tahirî­gibi,­mübârek­bir­zât.
Zindanlarda­bile,­Mutlu­bir­dünyasý­vardý,
Huzur­bulmak­isteyen,­orda,­Ona­koþardý.
Ýri­kalýn­kaþlarý,­ak­sakallý­bir­velî,
Çoluk-çocuk­hizmette,­arþ­demiþler­ileri.
Lütfi’nin­hizmetini,­Allah­lütfetti­Ona,
Bakýye-i­ömrünü,­böyle­getirdi­sona.
“Nur­fabrikasý”nýn­çarký­olmuþ­hep­dönmüþ,
“Mübârekler­heyeti,”­halka­halka­büyümüþ.
“Gül­fabrika­mensuplarý,”­bu­yollarda­yürümüþ,
“Sav­Köyü,”­forma­forma,­kitap­olmuþ­büyümüþ.
“Ýhtiyarlarýn­genci,”­demiþti­Üstad­ona,
Ebedî­gençlik­kazanýp;­hayatý­erdi­sona.
Onun­sesinde­huzur,­baþka­bir­lezzet­vardý,
Mesajýný,­ötelerden­alýr;­öyle­sunardý.
“Sarsýlmayan­sadâkati,­aldanmayan­zekâsý,
Kur’ân’a­rapt­edilmiþ,­dipdiri­hâfýzasý.”
“Benim­Hâlýkým,­bu­dünyayý,­bana­hâne­yapmýþ,”
Dersinde:­“Tahirî!­Sen­böyle­diyebilirsin,”­demiþ.
“Genç­Said’i,­Tahirî’de­müþâhede­eder,
O­gelmeden­meclise,­kokusunu­hisseder.”
Lemaât’ý­bulup­da,­Üstadýna­getirmiþ;
“Sözlerin­âhirine­ilâve­edin,”­demiþ.
“Tahirî!”­dedi­mi­Üstad;­“Tamam­efendim!”­derdi,
Hiç­tereddüt­etmeden,­tüm­sermayeyi­verdi.
Varsa­yoksa­neyi,­hizmette­harcadý­her­þeyi,
Sýddîk-ý­Ekber­misâli,­büsbütün­sermayeyi.
Sattý­tarlayý;­Ayetü’l-Kübrâ­basýlsýn­diye,
Çoluk-çocuða­býraktý;­sadaka-i­câriye.
“Ýstihdam­olunan,­bir­Veliyy’i­Azîmdi­o,
Üstadýna­hizmet­eden,­aziz,­müstakîmdi­o.
Üstadý’nýn­yanýnda,­hatýrý­pek­yüceydi,
Üstad,­bazen­aðabeylere,­hiddetleniverse;
Tahirî’yi­görünce­hemen;­yumuþayýverirdi,
“Tahirî’nin­hatýrý­için­sizi­affettim”­derdi.
“Yâ­Rabbî!­Tahirî­kendini­bilmesin!”­derdi,
Üstadýn­duâsýyla,­kendini­bilmeyenlerdendi.
“Tahirî’nin­kalemi;­hatt-ý­Kur’ân’a­mahsus,”
Derslerini­yapardý,­hatt-ý­Kur’ân’dan­melfûz.
Ardýnda­namaz­kýlýp,­dersini­dinlemiþtim,
Hakiki­tullâb-ý­nûr;­böyle­olur­demiþtim.
Cenazede­bulunup­onu­teþyî’­etmiþtim,
Mekânýn­Cennet­olsun,­þefâat­kýl­demiþtim.
EYÜP­OTMAN
4
ELÝF / 1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ
ELÝF / 1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ
GEZÝ
GEZÝ
Unutulmaz Ýzlanda hatýralarý
ESRA NURAY SEZER
ziyaret edip duâlar ediyorlar. Hiçbir karþýlýk da beklemiyorlar.“
Ne kadar acý dediðinizi veya aðladýðýnýzý hisseder gibi oldum.
Ama insan, hayatta ne ekerse, onu biçmiyor mu?
Zamanýnda çocuklarýn, gençlerin, annelerine en muhir varmýþ, bir yokmuþ. Eski zaman içinde, kalbur zaman
taç olduklarý zamanda Avrupalý anne de o çocuða, o geniçinde; develer tellâl, pireler berber iken, çok uzak ülkede
ce “Senin hayatýn beni ilgilendirmez” demiyor muydu?
bir peri kýzý yaþarmýþ diye baþlar bütün masallar. Ama
Öyle bir zaman geliyor ki, annenin de çocuða muhtaç olbenim þimdi size anlatacaklarým peri masalý deðil, benim anladuðu anda çocuk anneyi yalnýz býrakmýyor mu?
tacaklarýmda ne develer tellâl, ne pireler berber hiç deðil. Buz i“Hem anne ve babayý þefkat ile teçhiz eden ve seni onlarýn
le ateþin iç içe geçtiði ülke mi dersiniz; yoksa küller ülkesi mi bimerhametli elleriyle terbiye ettiren hikmet ve rahmet hesabýna,
lemem, ama bu masal gibi ülkede yaþadýklarýmýz gerçek.
onlara hürmet ve muhabbet, Cenâb-ý Hakk’ýn muhabbetine aitYaðmurlu bir Ýstanbul akþamý baþladý bu masallar ülketir. O muhabbet ve hürmetin þefkat lillah için olduðuna dair alâsine yolculuðumuz. Ýstanbul yaðmura esir olmuþtu. Þaimeti þudur ki: Onlar ihtiyar olduklarý ve sana hiçbir faydalarý
rin, “Ýstanbul aðlýyor, Ben aðlýyorum.” dediði gibi, ben aðkalmadýðý ve seni zahmet ve meþakkate attýklarý zaman, onlara
lamasam da Ýstanbul bu gece ya sevinçten, ya kederden
daha ziyade þefkat, muhabbet ve merhamet etmektir.”
aðlayan bir insan gibi hýçkýra hýçkýra aðlýyordu.
Allah, kelâmýnda demiyor mu: “Eðer onlardan biri ya
Ýstanbul varsýn aðlayýp dövüne dursun, yolcu yolunda gerek
da her ikisi senin yanýnda ihtiyarlýk çaðýna ulaþýrsa, sakýn
misâli biz yolumuza devam edecektik.
onlara ‘Öf’ bile deme. Onlarý azarlama, onlara tatlý ve güÝstanbul’dan Ýzlanda’ya sefer olmadýðý için, önce Danimarzel söz söyle.” (Ýsra Sûresi)
ka’nýn Kopenhag þehrine, oradan da Ýzlanda’ya geçecektik.
Efendimiz (asm) ne de güzel söylemiþ: “Evinizde beli bükülGece saat üç sularýydý Kopenhag’a vardýðýmýzda. Bizi
müþ ihtiyarlar olmasaydý, belâlar üzerinize sel gibi dökülecekti.”
gönül dostlarý mý desem, yoksa Osmanlý’dan kalma akýnAllah’ýn kelâmýna mazhar olmak isteyen kim varsa, iþte fýrsat,
cýlar mý desem dostlar karþýladý. Gece geç vakit olmasýna
ihtiyarlarýmýz hayatta iken onlara dört elle sarýlalým.
raðmen, yüzlerinde en ufak bir yorgunluk emaresi olmaSaçý sakalý aðarmýþ bir ihtiyarýn duâsýný Allah reddetmez. O
yan, gözlerinin içi parlayan bu insanlar, bizi havaalanýnhalde bu duâ makinalarýnýn duâsýný bol bol alalým.
dan alýp misafirhaneye götürdüler...
Ýþte Ýslâm olmanýn, iþte insan olmanýn farký. “Ýman insaný
insan eder, belki insaný sultan eder” derken; iþte bir gayr-i
“ALO! EVÝMDE ÖLMEK ÝSTÝYORUM
müslim, bir ihtiyar, ölüm ânýnda eþinden, çocuklarýndan ayrý
ELÝMÝ TUTAR MISIN?”
kalýp, sýrf elini tutmasý için, saatliðine korkunç paralar verilirKopenhag’da benim ilgimi çeken konulardan biri, Anne Met- ken; bir Müslüman bunu Allah rýzasý için vazife olarak yapýyor, iþte iman böyle insaný sultan ediyor. Ýmandan uzaklaþte Harder isimli bir hemþirenin kurmuþ olduðu firmaydý.
Danimarka’da hastanelerde yatmakta olan hastalarýn son mak ise insanýn en yakýn anne babasýný veya eþlerin birbirleanlarýndaki istekleri evlerinde olmak istemeleri ve evlerinde rini terk ediþlerine kadar sukut ettirebiliyor.
Oysa bilseler ki ölümün ön ciheti azap, arka ciheti rahmettir!
ölmek istemeleriymiþ. Fakat bu hastalar, hastalýk ânýnda veya
Bundan birkaç yýl önce Almanya’nýn Köln þehrine gitmiþtim.
yaþlýlýkta yanlarýnda hiç kimseyi bulamýyorlarmýþ. Ýnsanýn
hastalýkta ve yaþlýlýkta, sevenlerine en muhtaç olduðu bir za- Konu anne ve babaya, ihtiyarlara saygý ve onlarýn duâlarýný alma
manda, yakýnlarýnýn olmayýþý çok zor olsa gerek. Çünkü; hasta
yakýnlarý, eþleri veya çocuklarý olsun, hastayý terk etmelerinin
sebebi; hemþire Harder’e göre ölümle yüzleþmekten, bir gün
kendilerinin de öleceðinden korkmalarýymýþ. Hastane odasýnda; sevdiklerinden uzak yapayalnýz ölen insanlarýn çektikleri
acýyý yakýndan bilen hemþire Harder ve on hemþire bu firmayý kurmuþlar. Ölüm anýnda ölümü bekleyen hastanýn yanýnda
bulunmak, onlarýn ellerinden tutmak, onlara Ýncil okumak, ilâhi söylemek saati 500 kron yani (125 TL). Parola ise “Alo! EÝzlanda, Atlas Okyanusunun
vimde ölmek istiyorum, elimden tutar mýsýnýz?“ Aile ve akrakuzeyinde Grönland’la
ba kavramlarý tedavülden kalkýyor, doðum oranlarý düþüyor,
yaþlý nüfus artýyor, insanlar tek baþýna ölüyor. Avrupa’da yeni
Avrupa arasýnda stratejik bir
bir sektör doðuyor: “Kiralýk hasta bakýcýlar.” “Evinde ölmek isöneme sahip. Ülkede 15 aktif
teyen yaþlý hastalarýn elinden tutup duâlar ediliyor.”
Bir de parasý olmayan yaþlýlarýn kendi aralarýnda bulduklarý
yanardað var. Surtsey isimli
çözüm. Ýki bin yaþlý hasta kendi aralarýnda telefon zinciri halkasý
ada 1963 yýlýnda fýþkýran
kurmuþlar. Her gün birbirlerini arýyorlar. Karþý taraftan “Alo“ sesi gelmiyorsa, bu demektir ki, bir ihtiyar daha ölüme yapayalnýz
lavlardan oluþmuþ.
gitmiþtir. Hemen yetkilileri arayýp durumu iletiyorlar.
Hemþire Harder diyor ki: “Her zaman Müslümanlar’ýn hastalarýna olan ilgisine hayran kalýrdým. Burada yaþayan bir Müslüman hastalansa bütün tanýdýklarý hastaneye koþuyor. Bu konuda
Müslüman hastalar çok þanslý. Önceleri bana bu garip geliyordu. Sonra bunun bir formalite deðil, hasta için çok önemli olduðunu anladým. Müslümanlar hastalarýný hiç yalnýz býrakmýyor;
B
‘‘
ile ilgiliydi. Orada bir bayan baþýndan geçen bir olayý anlattý:
“Yýllar önce benim Alman yaþlý bir ev sahibem vardý.
Çok zengin bir hanýmdý. Günün birinde çok hastalandý ve
yataklara düþtü. Torunlarý vardý, ama hiç kimse gelip de
bakmýyordu. Haftada bir gün gelip kapýdan þöyle öldü mü
diye bakýyorlardý. Bir gün ziyaretine gittim, baktým hâli
periþan, pislik içinde. Eve geldim eþime dedim ki “’Sana
bir þey söyleyeceðim sakýn hayýr deme.’
“Eþim, ‘Tamam söyle’ dedi.
“Ben, yaþlý ev sahibemizi evime getirip annem veya kayýnvalidem gibi bakmak istiyorum. Bizim dinimizde kim olursa olsun bir ihtiyara, hele bir hastaya bakmak çok sevap;
o orada pislikler içinde bakýma muhtaç yaþarken, ben burada bir Müslüman olarak yatamam” dedim.
Eþim, ‘Sen baktýktan sonra benim için fark etmez’ dedi.
“Hemen eþimle çýktýk teyzeyi bize getirdik. Ölünceye
kadar tertemiz hiç sýkýlmadan baktým. Zaten fazla yaþamadý, vefat etti. Bir gün eþimle oturuyoruz, Alman vergi
dairesinden geldiler ‘Evinizin vergisini ödemediniz’ diye.
Eþim de ‘Bizim evimiz yok, bu ev bizim deðil’ deyince
yetkili ‘Nasýl olur, bu ev resmiyette sizin’ dedi. “Meðerse
teyze ölmeden birkaç dairesi vardý, hepsini bizim üzerimize yapmýþ. Oysa ben ona Allah rýzasý için bakmýþtým.”
Ýhtiyar hastaya böyle bakarsan, bu, Allah’ýn dünyada verdiði mükâfatý; bir de ahirette vereceði var. Ýþte bu Ýslâm olmanýn farký, bu insan olmanýn ve imanlý olmanýn farký. Ne
mutlu bu vasýflara sahip olan insanlara…
Asrýn mütefekkiri aslýnda ne de güzel söylemiþ:
“Ýsevîlik din-i hakikisinden aldýðý feyizle hayat-ý içtimâiye-i beþeriyeye nafi san’atlarý ve adalet ve hakkaniyete hizmet eden fünunlarý takip eden bu birinci Avrupa’ya hitap etmiyorum. Belki,
felsefe-i tabiyenin zulmetiyle, medeniyetin seyyiâtýný güzellik
zannederek beþeri sefahate sevk eden bozulmuþ ikinci Avrupa’ya hitap ediyorum. Þöyle ki: Bil, ey ikinci Avrupa! Sen sað elinde sakim ve dalâletli bir felsefeyi sol elinde sefih ve muzýr bir
medeniyeti tutup dâvâ edersin ki, ‘Ýnsanlýðýn saadeti bu ikisiyle-
dir.’ Senin bu iki elin kýrýlsýn ve þu iki pis hediyen senin baþýný yesin ve yiyecek! Acaba, hem ruhunda, hem vicdanýnda,
hem aklýnda, hem kalbinde dehþetli musîbetlerle musîbetzede olmuþ ve azaba düþmüþ bir adamýn cismiyle zahiri bir
surette, aldatýcý bir ziynet ve servet içinde bulunmasýyla saadeti mümkün olabilir mi? Ona mesut denilebilir mi? Ýþte
sen bîçâre insanlýðý böyle baþtan çýkardýn, yalancý bir cennet
içinde cehennemî bir azap çektiriyorsun.
Bu illete karþý bulduðun ilâç, geçici olarak iptal-i his hizmeti
gören cazibedar oyuncaklarýn ve uyutucu hevesat ve fanteziyelerindir. Senin bu ilâcýn senin baþýný yesin ve yiyecek.”
Danimarka’nýn Kopenhag þehrinden bu duygularla ayrýldýk.
ALTI ATEÞ ÜSTÜ BUZLAR ÜLKESÝ: ÝZLANDA
Danimarka’nýn Kopenhang þehrinden üç saat süren uçak yolculuðundan sonra, ”Buz Ülkesi” mânâsý na ge len Ýz lan da’nýn baþ þehri
Reykjavik’e geldik.
Buzlar ülkesi olsa da güneþli
bir gündü. Atlas Okyanusu ýþýl ýþýl
yanmakta diðer yandan da kaynayan sularýn bembeyaz buharlarý semaya doðru yükselmekteydi.
Hani diyorlar ya “altý yanan, üstü
donan þehir“ diye gerçekten de öyleydi.
Ýzlanda, Atlas Okyanusunun kuzeyinde Grönland’la Avrupa arasýnda stratejik
bir öneme sahip. Ülkede 15 aktif yanardað
var. Surtsey isimli ada 1963 yýlýnda fýþkýran
lavlardan oluþmuþ. Dünyanýn en az nüfusu
olan bir ülke olmasýna raðmen, okuma yazma ve eðitim seviyesi yüzde yüz.
Burada Avrupa’nýn hiçbir ülkesinde uygulanmayan bir eðitim sistemi var. Okula
gelen öðrenci, okulun kapýsýnda ayakkabýlarýný çýkartmak zorunda. Okula çorapla giriliyor. Buradaki amaç ev ortamýný okula taþýmak. Ýzlanda‘da Avrupa ülkelerindekiler gibi insanlar evlerine de ayakkabýlarýyla girmiyorlar.
Ayný zamanda dünyada en uzun ömürlü insanlarýn yaþadýðý
ülke. Erkekler 80, kadýnlar ise 83 yaþýna kadar yaþamaktalar.
Reykjavik’te sadece 35 tane Müslüman yaþamakta. 300
bin nüfusu olan ülkede, sadece 190 bini baþþehir Reykjavik’te yaþamakta. Küçük olmasýna raðmen caddeler geniþ,
þehirleþme güzel, rahat bir þehir.
Ýlk günü otelimizde dinlenerek geçirdik. Ýkinci gün ise en çok
turist çeken yerlerden biri olan Blue Lagoon, yani Mavi Göl’e akþam yemeðine dâvetliydik, Ýzlandalý yetkililerle yemek yiyecektik.
Mavi Göl’e geldiðimizde akþam olmak üzereydi. Ne tarafa
baksanýz volkanik taþlarý görmeniz mümkün. Ýki tarafý volkanik
taþlarla çevrili... Volkanik taþlarýn içinde masmavi bir göl ve karlý
daðlarýn arkasýndan tepsi gibi çýkmýþ ay ve öyle ki ay gölün içinde
çok güzel bir yakamoz oluþturmuþ. Dýþarýda manzara o kadar
muhteþem ki: Bunun yanýnda hatýrý sayýlýr bir soðuk var. Dýþarýda fazla durmadan eþimle birlikte tesise giriyoruz.
Yemekler geldi. Yemek esnasýnda sohbet baþladý. Türkler
olarak yedi kiþiydik. Ýzlanda grubu ise kalabalýktý. Tanýþma
faslý oldu. Ben yazar olduðumu söylediðim zaman Ýskoçyalý
Ýverena Haným’ýn çok ilgisini çekti. Ýverena Haným kitaplarýmýn hangi konular üzerinde olduðunu sordu. En fazla “Kadýn Olmak Zor“ kitabýmýn üzerinde durdu.
Ýverena Haným “Doðru, gerçekten de kadýn olmak zor” dedi.
Ben de, kadýn olmanýn zor olduðunu, fakat aslýnda 21. asýrda kadýna bakýþ açýsýnýn kadýn olmayý zorlaþtýrdýðýný, oysa Ýslâm dininde kadýn olmanýn zor deðil, bilâkis çok kolay olduðunu söyledim.
Ýverena Haným çok ilginç buldu. “Bu kitabý okumak isterim,
Ýngilizcesi var mý”? diye sordu. Ben “Hayýr” dediðim zaman “Deðiþik bir kitap olmasý gerekir” dedi. Ertesi gün bir program daha
vardý, ben gitmemiþtim, arkadaþlara benimle olan konuþmadan
çok etkilendiðini, çok güzel bir konuþma olduðunu söylemiþ.
Zaten Müslüman kadýn ve onlarýn haklarý her zaman insanla-
rýn ilgisini çeken bir konu olmakta. Hele bir de karþýnýzda Hýristiyan bir kadýn varsa, Ýslâm’da kadýn haklarý daha cazip olmakta.
Burada yaþadýðým bir olayý anlatmak istiyorum:
Ben Almanya’nýn Mainz þehrinde, Mainz Üniversite öðrencilerine “Ýslâm’da kadýn” adlý bir seminer vermiþtim. Orada bir öðrenci yanýma gelmiþ ve þöyle söylemiþti. Babasý Türk, annesi Alman olan bu kýzýmýz, “Siz emin misiniz Müslüman kadýný anlattýðýnýza” dedi. Ben de “Neden sordun?” dedim.
Genç kýz “Siz Müslüman kadýný öyle anlattýnýz ki, sizin anlattýklarýnýz Avrupalý kadýnda bile hâlâ yok, oysa benim kafamda
Müslüman kadýn denilince; hiç hakký olmayan,
hep erkeðin gerilerinde bir kadýn canlanýyor, ama
siz benim
5
Bu olay 1970 yýllarýnda Ýzlanda’da yaþanmýþ. Ýzlandalý bir genç
denizcilik yapýyormuþ. Gemilerle dünyayý dolaþýp ayný zamanda kendini Viking kabul ediyormuþ. Bir gün gemi ile
Fas’a gitmiþler, orada demir atmýþlar. Gemideki kaptan demiþ
ki “Sakýn gemiden inmeyin. Burada insaný keserler, öldürürler. Belli olmaz, siz gemiden ayrýlmayýn” demiþ.
Ýzlandalý genç biraz midesine düþkünmüþ. Fas’ýn meþhur baharatlý yemeklerinin kokusu burnuna gelmiþ. Genç dayanamamýþ gemiden gizlice çýkmýþ. Bir iki derken Fas’ta çevre edinmiþ.
Bir gün Ýzlandalý genç, Faslý arkadaþlarýna demiþ ki: “Beni deðiþik
bir yere götürün.” Faslý arkadaþlarý da genci alýp camiye götürmüþler. Camide o anda Allah’ýn kelâmý Kur’ân-ý Kerim okunmaktaymýþ. Genç o kadar etkilenmiþ ki aðlamaya baþlamýþ. Sonra da kendi kendine demiþ ki “Ya sen bir Vikingsin. Viking aðlar
mý”? Oysa bilmez ki Allah kelâmý karþýsýnda deðil Viking, daðlar
bile boyun eðer. Okunan kelâm; Ýzlandalý genci o kadar etkiler
ki, arkadaþlarýna “Bu okunandan bana verir misiniz?” der. Arkadaþlarý Rahman Sûresi’nin Ýngilizce meâlini, bir de Kur’ân hediye
ederler. Ýzlandalý gencin seyahati biter, evine gelir.
Rahman Sûresini, Kur’ân-ý Kerim’i odasýna býrakýr. Aradan
zaman geçer, genç tekrar sefere gider. Annesi bir gün gencin odasýnda Rahman Sûresi’ni bulur. O kadar etkilenir ki, oðlu gelinceye kadar Müslüman olur. Oðlu gelir olanlarý oðluna anlatýr.
“Oðlum, bizim aradýðýmýz Allah iþte burada, gerçekler bunlar“
der. Genç delikanlý bir gün Ýngiltere’ye giderken anne, oðluna ”Oðlum, Ýngiltere’den bana Ýslâm’ý anlatan kitaplar getir” der.
Oðlu Ýngiltere’ye gider, orada Pakistanlýlarla karþýlaþýr ve der ki:
“Benim annem Müslüman oldu, Ýslâmî eserler istiyor.”
Pakistanlýlar der ki: ”Anneniz Müslüman oldu da, neden sen
dü - Müslüman olmadýn? Sen Allah’a inanmýyor musun?”
Genç “Ýnanýyorum” der. Pakistanlý bey ise: ”O halde sen de
þün ce mi de Müslümansýn” der ve orada delikanlý da Müslüman olur. Pakisðiþtirdiniz” demiþti.
Ýkinci günü ise Türkiye-Ýzlanda Kültür tanlý beyler bu Ýzlandalý gence Ýngilizce Risâle-i Nur’u verirler.
Risâle-i Nur’u alan Ýzlandalý genç, bu iman hakikatlerini anneDerneði Baþkaný Caner Köktürk bizi sýcak su kaynaklarýndan en meþhur olan Strokkur’a götürdü. Buradaki suyun ö- sine getirir. Annesi ruhunun gýdasýný bulmuþtur. Âb-ý hayat yüzelliði ise her 5 ile 10 dakika arasý 30-40 metre yükselmesi. Uzun reðine damlamýþ, çatlayan dudaklara medet olmuþtur. Bu habir yolculuktan sonra varýyoruz. Muhteþem bir yer. Ýlk bakýþta ným, Ýzlanda Cumhurbaþkaný’nýn basýn danýþmaný ve hâlen de
gölet gibi normal bir su, fýþkýracaðý sýrada kabarýyor kabarýyor basýn danýþmanlýðý yapmaktadýr. Bunu bize anlatan Caner Bey,
birden bir patlayýþý var ki görmeye deðer. O su patlayýnca öyle Türk arkadaþlarýyla, 1970 yýllarýnda Ýzlanda gibi bir adada Risâlebir çukur açýlýyor ki birkaç dakika o çukur dolmaya baþlýyor. i Nur’u tanýyan bu hanýmý ziyarete gider. Hanýmýn, bunlarý gördüðü zaman ilk söylediði þu: “Siz Bediüzzaman’ý tanýyor musunuz? Siz, Bediüzzaman’ýn ülkesinden mi geliyorsunuz? Siz bu eserleri okuduðunuz için imanýnýz ne kadar kuvvetli.”
O gün de günlerden Cuma idi. Burada Müslümanlara ait iki tane cami var. Bir tanesine gittik. Birkaç haným, 3035 de erkek vardý. Ben hanýmlar bölümündeydim. Bir kenarda bir bey ve iki haným çok ilgimi çekti.
Risâle-i Nur’la tanýþan Ýzlandalý genç, iman
Beyin ise hâl dili çok deðiþikti. Bir kenarda pür dikkat kýlýhakikatlerini annesine getirir. Ýzlanda
nan namazý, okunan hutbeyi büyük bir hayranlýkla dinliyordu. Camiden çýkarken beyle ve genç kýzlarla tanýþma fýrsatýCumhurbaþkaný’nýn basýn danýþmaný olan
mýz oldu. Bey, Ýzlanda Üniversitesi’nde doçent öðretim göannesi, ruhunun gýdasýný bulmuþtur. Âb-ý
revlisiymiþ. Ýslâm toplumunda sosyal hayatý araþtýrdýðýný ve
hanýmlarýn ise öðrencileri olduðunu söyledi. Tercüman vasýhayat yüreðine damlamýþ, çatlayan
tasýyla “Ýslâm’ýn en çok neyi ilginizi çekti?” diye sordum.
dudaklara medet olmuþtur...
En çok ilgisini çeken ve hayretler içinde kaldýðý husus,
deðiþik ülkelerden gelen insanlarýn bir anda kaynaþýp ayTekrar su öyle azgýnlaþýyor, gelgitler yaþýyor tekrar bir patlama… ný sözle hareket etmeleri, ayný anda rükûya gitmeleri,
Bu anlatýlmaz, sadece yaþanýr diyorum. O suya bir düþseniz, kur- secde etmeleri ve selâm vermeleri imiþ.
Ýslâm özgürlüðümüzü kýsýtlýyor diyenlere iþte özgürlük
tulma þansýnýz yok, ânýnda kavrulursunuz. Sýcaklýk 100-200 derece. Tefekkür etmemiz için, Allah’ýn bu muhteþem san'atý kar- bu? Tek Allah’tan emir almak, O'na yalvarmak, O'na boyun
eðmek ve O'ndan istemek. Yoksa günümüz insanýnýn dediði
þýsýnda Allahuekber dememiz için geçerli bir sebep deðil mi?
gibi anne babadan emir almamak, istediði zaman istediði þeyi yapmak özgürlük deðildir. Aksi takdirde özgürlük adýna
“SÝZ, BEDÝÜZZAMAN’IN
yola çýkarsanýz kötü alýþkanlýklarýn esiri olursunuz.
ÜLKESÝNDEN MÝ GELÝYORSUNUZ?”
Bir akþam üzeri geldiðimiz Ýzlanda’dan sabahýn erken saErtesi gün Caner Bey, bize Reykjavik’i gezdirdi. Þehrin bir
atlerinde ayrýlýyoruz. Ýzlanda sessiz, Ýzlanda hâlâ uykuda olsa
zamanlar su deposu olarak kullandýklarý þimdilerde ise cafe
da þehrin ýþýl ýþýl yanan sokak lambalarý parlýyordu.
olarak kullanýlan yüksek kuleye gittik. En üst kata çýktýk. Bir
Uçaðýmýz havalanmýþ, Atlas Okyanusunun üzerinden Ýzlantarafta Atlas Okyanusu, karþýmýzda karlarla kaplý buz daðlarý
da’yý terk ediyordu. Son kez baktým Ýzlanda’ya…
ve Reykjavik þehri ayaklar altýnda; Kahvelerimizi yudumlarÞairin ”Ben gurbette deðilim, gurbet benim içimde” dediken Caner Köktürk Bey bir hatýra anlattý. Caner Beyin anlatði gibi Ýzlanda’dan ayrýlsak da, her halde Ýzlanda’da yaþatýðý bu olay hem eþimi, hem de beni aðlattý.
nanlar uzun zaman içimizde yaþayacak gibi…
‘‘
[email protected]
Müs­teh­cen­lik­ne­dir?
üstehcenlik, toplumdan topluma, bireyden bireye deðiþen bir
konu. Birine göre müstehcen olan, bir diðerine göre olmayabiliyor. Çünkü kültürden kültüre, bireyden bireye deðer yargýlarý çok fazla deðiþebiliyor. Belki bunu bizim toplum için lokalize etmek lâzým. Bizim toplumsal deðerlerimiz, kültürümüz açýsýndan baktýðýmýz zaman müstehcenlik, “insanlarý tahrik eden, cinsel
duygularýný kabartan, iþtahlarýný arttýran ve bir þekilde yoldan çýkarmaya, baþtan çýkarmaya çalýþan her türlü görsel, iþitsel uyaran” þeklinde ifade edilebilir.
Pornografi ise, bunun biraz daha ilerlemiþ þekli olarak deðerlendirilebilir.
M
Ki­þi,­ö­zel­lik­le­de­ka­dýn­ne­den­müs­teh­cen­ol­mak­is­ter?­Bu­na­sýl­bir­psi­ko­lo­ji­nin­so­nu­cu?
Müstehcen haller sergileyen kadýnlarý, belki birkaç kategoriye ayýrmak lâzým.
Yetiþme biçimi olarak çok serbest, rahat bir ortamda yetiþmiþ biri olabilir.
Veya fuhuþ sektöründen gelen bir ailenin kýzý olduðunu düþünün. Ya da bir
þekilde ona benzer camiâdan gelen bir insan veya parçalanmýþ, deðer yargýlarý oturmamýþ bir aile çocuðu olduðunu düþünün. Ya da bazen dindar-muhafazakâr bir ailenin, aþýrý baskýcý yaklaþýmý sonucu gençler ailenin tam tersi deðer yargýlarýna bürünebiliyor. Bu gibi insanlar, çok rahatlýkla böyle bir sektörün, böyle bir hâlin içerisine girebilir.
Veya meselâ; bazý bayanlar, yapý olarak; “borderlayn (sýnýrda kiþilik)” ya
da “histrionik (teþhirci - gösterip de vermeyen) kiþilikte olabiliyor. Kendini çokça gösterme, teþhir etme, güzelliðini sergileme ve bu þekilde ilgi odaðý olma, meþhur olma isteði taþýyabilir. Bunun da en kolay yolu, soyunmaktýr veya bir þekilde müstehcen görüntü vermektir. Tabiî bu tarz insanlarýn deðer yargýlarý da, buna uygun oluyor. Aile isterse muhafazakâr
olsun, bazen bu kiþilerin dürtülerinin önüne geçilemiyebiliyor. Ama onlar
da az önce saydýðým kategoride oluyor. Bazen de kandýrýlarak olabiliyor.
Kimi insanlar da, çok fazla farklý hayata, lüks hayata, refah içerisinde olma, deðiþik þeyler elde etme amacýyla, para karþýlýðý bazen bu tür görüntüler verebiliyor, böyle bir ortam içerisinde kendilerini bulabiliyorlar.
Ka­dý­nýn­fýt­ra­týn­da­ken­di­ni­teþ­hir­et­me­duy­gu­su­var­dýr,­di­ye­bi­lir
mi­yiz?
Tabiî, var. Kadýn her zaman için kendini beðendirmek, takdir edilmek, iltifat edilmek, ilgi odaðý olmak, çekici olmak ister. Yaratýlýþýnda var bu. Tabiî
belli kültürlerde deðer yargýlarý, kadýna fren mekanizmalarý koyabiliyor. Ama
kiþinin; kiþisel, ailesel ve toplumsal olarak deðer yargýlarý bu fren mekanizmasýný oluþturmaya yeterli deðilse, çok kolay bir þekilde böyle bir alana (müstehcenliðe vs.) kayabiliyor.
Ya­ni­ka­dýn,­top­lum­i­çin­de­ken­di­ni­da­ha­çe­ki­ci­ve­be­ðe­ni­lir­hâ­le
ge­tir­mek­i­çin­mi­a­çý­lý­yor?
Bir yönüyle öyle. Ama aslýnda kadýnýn, kendini çokça teþhir etmesi, gizemi de kaldýrýyor ortadan. Batýlý toplumlarýn bir çoðuna baktýðýnýz zaman, cinsel devrimin yaþanmasý, insanlarýn kýlýk kýyafet gibi bir çok alanda kendilerince özgür davranmasý, cazibeyi kaldýrmýþtýr. Ve bundan dolayý insanlar cinsel yönden farklý davranýþlara, fantezilere, eðilimlere girmiþtir. Normal, fýtrî ve tabiî olaný unutuyor insanlar. Artýk zevk vermiyor, cazip gelmiyor çünkü. O anlamda insanlarýn belli bir mahremiyet içerisinde
yaþamasý ve cinselliði de o mahremiyet içerisinde götürmesi, aslýnda uzun
soluklu bir aile hayatý veya cinsel mutluluk açýsýndan da saðlýklý bir durum. Her þeyi alenen ortada yaþamak, çok saðlýklý deðil zaten. Duygularý
öldürüyor çünkü. Göre göre artýk kabulleniyorsunuz, bir esprisi kalmýyor.
Pe­ki,­ka­dý­nýn,­ken­di­ni­top­lu­ma­teþ­hir­et­me­is­te­ði,­psi­ko­lo­jik­bir
ra­hat­sýz­lýk­ve­ya­bir­ki­þi­lik­so­ru­nu­o­la­bi­lir­mi?
Bir kýsmýnda olabilir. Öyle hastalýklar da var çünkü. Ama tabiî “Her
kendini teþhir eden, her müstehcen görüntü veren hastadýr” demek
yanlýþ olur. Ama dediðim gibi elbette bunlar içerisinde bir þekilde teþhircilik hastalýðý olanlar da var.
Siz­ce,­ken­di­ni­teþ­hir­e­den­ki­þi,­ne­ka­dar­öz­gür?­Ken­di­öz­gür­lü­ðüy­le­mi­bu­nu­ya­pý­yor,­yok­sa­bu­ra­da­baþ­ka­þey­le­rin­kö­le­si­ol­mak
gi­bi­bir­du­rum­mu­söz­ko­nu­su?
Eðer kiþi bir para karþýlýðý bunu yapýyorsa, para amaçlý yapýyordur. Ama
teþhircilik hastalýðý varsa, hastalýðý bu yola teþvik ediyordur. Orada paranýn önemi yoktur, yani kiþi ondan kendince bir haz, bir keyif alýyordur, mutlu oluyordur.
Ama bir de, teþhircilik hastalýðý deðil de, kendini teþhir ederek ilgi odaðý olmak isteyenler, dikkat çekmek isteyenler veya bu yolla meþhur olmak, bir
yerlere gelmek, onu bir basamak olarak kullanmak isteyenler var. Yani her
müstehcen görüntü veren ayný kategoriye girmez, mümkün deðil. Hepsinin
amacý farklýdýr. Ortak olan þey, o görüntüdür. Ama görüntünün arka planýnda çok deðiþik amaçlar vardýr. Bu amaç için o görüntü kullanýlýr. Bütün me-
sele budur.
Bir kýsmý da kandýrýlýr, telkine yatkýndýr çünkü, “Ya bak þöyle yap, böyle yap,
bir yerlere gelirsin, þu olur, bu olur” diye kandýrýlan insanlardýr. Yoksa hepsi
hasta ruhlu insanlar deðil. Hatta bir kýsmý, yýllar sonra çok piþman olduklarýný
ifade eder, “Keþke þu görüntüleri vermeseydim, hayatýmýn en büyük hatasý, en
büyük yanlýþým... vs.” diye röportajlar da verirler. Ama þu bir gerçek ki, saðlam
bir aile eðitimi, deðer yargýsý, terbiyesi almamýþ veya çok ciddî parçalanmýþ aile
çocuklarý, alkol, madde veya kumar baðýmlýsý, fuhuþ sektörüne yakýn sektörde
çalýþan aile çocuklarý, bu alana daha çok meylediyor. Buradan da þu sonuç çýkýyor: Saðlýklý, nitelikli, kiþilikli bir aile ortamý, her türlü olumsuz etkiye karþý koruyucu bir kalkan, bir zýrh gibi.
‘‘
Be­di­üz­za­man­Haz­ret­le­ri,­ör­tün­me­nin,­ka­dý­nýn­ya­ra­tý­lý­þý­nýn,­bir
an­lam­da­psi­ko­lo­ji­si­nin­ge­re­ði­ol­du­ðu­nu­söy­lü­yor.­Bu­ko­nu­da­ne­ler­söy­le­mek­is­ter­si­niz?
Bediüzzaman Hazretlerinin demek istediði þudur: Kadýnlarýn çok azý güzeldir. Çoðu ya çirkindir, ya yaþlýdýr—çünkü kadýn, erkeðe göre daha çabuk
yaþlanýr. Ve kadýn fýtraten ilgi çekmek, ilgi odaðý olmak, kendini teþhir etmek,
göstermek ister. Ama hiçbir çirkin kadýn da, kendini göstermek istemez. Hep
güzelleþmek, estetik yapmak, makyaj yapmak, çirkinliðini bir takým þeylerle
kamufle etmek ister. Burada zaten Bediüzzaman’ýn vurguladýðý þey de o. Kadýnýn fýtratýnda bu var yani. Dolayýsýyla örtü, bütün bunlarý da kapatýr aslýnda.
Ayný zamanda da, kendilerine farklý niyetle bakan insanlarýn bakýþýný da kýsmen engelleyebilir. Fakat, ailelerin kýzlarýna örtü konusunda baský yapmamalarýný öneririm. Bazý kýzlarýmýz, “köþeyi dönünce” örtüsünü çýkarabiliyor. Veya baþta örtü; ful makyaj, dar bir bluu jeen. Çok sýrýtýyor. Bu daha çok teþhircilik oluyor. Bunun için kýzlarýn sindirerek, özümseyerek örtünmesi daha
mantýklý. Örtünmüyorsa da asla baský yapmamak gerek.
Bi­raz­da­ço­cuk­la­rý­mýz­ve­genç­le­ri­miz­den­söz­e­de­lim.­Med­ya­a­ra­cý­lý­ðýy­la­müs­teh­cen­li­ðe­ma­ruz­ka­lan,­bil­has­sa­ço­cuk­ve­er­gen­ler
de,­bu­du­rum­dan­o­lum­suz­bir­þe­kil­de­et­ki­len­mi­yor­mu?­Bu­na
kar­þý­bir­ted­bir­a­lýn­ma­lý­de­ðil­mi?
Eðer aileler bir filtrasyon, bir takým denetim mekanizmalarý koymamýþsa,
çocuklar ve gençler buna çok rahat bir þekilde ulaþabiliyor ve bundan olumsuz
bir þekilde etkilenebiliyorlar tabiî. Çok erken yaþta cinselliði tahrik eden uyaranlar almak, çocuklarýn ve gençlerin erken hormonal geliþimlerinin oluþmasýna ve o yönde meraklarýnýn artmasýna sebep olabilir. Bu da, kendinde var olan ve meselâ eðitime, bilime, kültüre, san'ata, spora ayýrmasý gereken enerjinin bir kýsmýný cinsel alana yöneltme þeklinde bir problem doðurabilir. Buradan da pornografiye kayma riski olabilir ve oradaki görüntüleri gerçek hayatta
zannedip o þekilde karþýsýnda bir kadýn-erkek profili oluþturabilir. Ve karþý cinse yaklaþýmýnda böyle bir yolu deneyebilir. Bu da yanlýþ bir yöntem olur tabiî.
Müstehcen görüntüler veya kaba cinsel muhtevalý uyarýlar, çocuk ve gençlerin önünde kötü bir modeldir. Kiþilik geliþimi aþamasýnda çocuk ve gençler,
gördüklerini taklit etme eðilimindedir. Yani onlar gibi olmak isteyebilirler,
onlar gibi meþhur olmak isteyebilir, onlarýn gittiði yollarý, giydikleri giysileri,
çýktýklarý yerleri vs. merak edebilirler. Eðilimi de varsa tabiî çocuðun, gencin..
Herkeste olmaz çünkü. Bunun dýþýnda, çocuk ve ergen, aileyle de ciddî çatýþmaya girebilir. Çünkü ailenin vermek istedikleri ile gördükleri arasýnda duran
çocuk, tabiatý nereye yatkýnsa oraya kayabiliyor.
Özetle söylemek gerekirse, müstehcen görüntüler, yayýnlar vs. çocuk ve
ergenlerin kiþiliklerini bozabildiði gibi, yanlýþ cinsel eðilimlere ve davranýþlara da yönlendirebilir. Dolayýsýyla, çocuk ve gençlerin bu þekilde uyaranlara maruz kalmasýnýn mutlaka denetlenmesi ve engellenmesi lâzým.
Yetiþkin insanlar için de açýkça deðilse bile, tercih olarak tedbir almak gerekir. Çünkü bir þekilde insanlar ulaþýyor buna, yasaklamak çözüm olmuyor. Ama denetim mekanizmasý ve belli kumandalar, belli filtrasyonlar,
tercihli bir takým mekanizmalar gündeme getirilebilir.
Son­bir­so­ru­o­la­rak,­ar­tan­þid­det­o­lay­la­rý­i­le­müs­teh­cen­lik­a­ra­sýn­da­bir­i­liþ­ki­gö­rü­yor­mu­su­nuz?
Cinsel muhtevalý suçlar da, tecavüz de bir þiddettir neticede ama genel anlamda þiddeti arttýran þeyleri þöylece sýralayabiliriz: Özellikle büyük þehirlerde
yoðun trafik, hava kirliliði, oksijen miktarýnýn ve yeþil çevrelerin azalmasý, betonlaþma, gelir daðýlýmýndaki ciddî uçurumlar; siyasî, sosyal, ekonomik çalkantýlar, belirsizlikler, düzensiz aile hayatlarý, kapitalist sistemin sürekli tüketimi teþvik etmesi, gençlerin çocuklarýn kiþilik geliþimlerini olumsuz etkileyecek san'atsal, kültürel deðer yargýlarýnýn yeterli olmayýþý gibi bir çok sebeple
þiddet artabilir.
Öte yandan kontrolsüz göçler, terör olaylarý ve tabiî ki gereðinden fazla
cinsel muhtevalý uyarýmlar da þiddeti arttýrýr. Yani kiþi, cinsel muhtevalý uyarýldýðý zaman, illâ gidip tecavüz edecek deðil, sokaktakine de saldýrabilir,
yani neticede, ilkel cinsel enerji bir yerde boþalmak ister. Meselâ bir futbol
müsabakasýnda karþý tarafa cinsel muhtevalý küfür de edebilir, kavga da edebilir, satýr da çekebilir. O bir enerji yükü çünkü, bir yerde boþalacak. Bazen öyle boþalýr, bazen böyle.
Te­þek­kür­ler...
Ben teþekkür ederim.
DÝR?
ÝM
K
N
E
Ð
Ö
D
N
ÞABA
orum’un Kargý
1952 yýlýnda Ç
çe. Ortaokulu il
ilçesinde doðdu
oÇ
atip Lisesini
sinde, Ýmam-H
m
ru
. 1974’te Erzu
rum’da bitirdi
en
d
Enstitüsü’n
Yüksek Ýslâm
mýþ
Beþ yýl Sarýka
mezun oldu.
Elî
il
tan sonra M
Vaizliði yaptýk
n
du
ðýna geçti. Yur
ðitim Bakanlý
de
m
ti
nde ortaöðre
deðiþik yerleri
Ahlâk Bilgisi öð
Din Kültürü ve
a
’d
96
n Döðen, 19
retmenliði yapa
ti
i
n
74’lü yýllarda
emekli oldu. 19
ve
,
ný
yazý hayatý
baren baþladýðý
s
A
ni
09) kadar Ye
fatýna (4.11.20
k
ra
la
o
köþe yazarý
ya gazetesinde
en Döðen’in, ilk
sürdürmüþ ola
’te
84
19
Tekniðe
seri Kur’ân’dan
buva
ci rýnda eseri
yayýnlandý. 40
lunmaktadýr.
ýdýr Baybara, 1958 yýlýnda Mardin’de doðdu. Ýlköðrenimini orada yaptý. 1972 yýlýnda Mardin Ýmam Hatip Lisesi'ne baþladý.
1979 yýlýnda mezun oldu. Mezun olduktan yaklaþýk iki ay sonra
imamlýk görevine baþladý. Ayný yýl Ýstanbul Yüksek Ýslâm Enstitüsü sýnavlarýný kazandý. Mezun olacaðý sene Yüksek Ýslâm Enstitüsü, Ýlahiyat Fakültesi oldu. Böylece Ýlahiyat Fakültesinin ilk mezunlarýndan olmuþ oldu. 1983 yýlýnda fakülteyi bitirdi. Ayný yýl Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý’nda vaizlik ve müftülük imtihanlarýna girip kazandý. 1984 yýlýnda
Mardin Mazýdaðý ilçesine vaiz olarak atandý. Orada müftü olmadýðý için vekâleten müftülük görevini yürüttü. 1986 yýlýnda bu göreve asaleten atandý. 1988 yýlýnda ihtisas yapmak üzere Haseki Eðitim Merkezine geldi. 1989 yýlýnda yüksek lisans sýnavýný kazandý ve Kelâm Anabilim dalýnda tezini
hazýrladý. Tezini 1993 yýlýnda bitirdi. 2000 yýlýnda
vaiz olarak Ýstanbul’da göreve baþladý. Þile’de 2,5
yýl, Bayrampaþa Cezaevi'nde de 2 sene görev yaptý.
2005 yýlýndan beridir de Güngören Merkez Vaizi olarak görev yapmaktadýr. Hýdýr Baybara evli ve 4 çocuk babasýdýr.
H
KÝMDÝR?
RÖPORTAJ: ÝSMAÝL TEZER
Tarih boyunca eðitimde büyük reformlar, savaþ, kriz gibi olaðanüstü hallerin ardýndan yapýlmýþtýr. Bu yenilikçi tavýr, Osmanlý Devleti’nin son dönemlerinde de ortaya konmaya çalýþýldý. Fakat Osmanlý Devleti'nin tasfiyesiyle, yapýlmaya çalýþýlan ýslâh ve reform çalýþmalarý hükümsüz kalmýþtýr. Van’da temeli atýlan ve I. Dünya Savaþý sebebiyle geri kalan, Bediüzzaman Said Nursî’nin Medresetü’z-Zehra projesi ise, bu ýslâh çalýþmalarýnýn arasýnda, eðitime yüz yýl sonra bile ýþýk tutabilecek modelde bir örnektir.
Medreseler tarihine genel bir bakýþ
Ders okutulan yer anlamýna gelen medreselerin ilk olarak ne zaman kurulduðu tam olarak aydýnlýða kavuþmamýþtýr1. Ýslâm dünyasýndaki medreseler arasýnda hem yapý, hem de eðitim, metot ve müfredatlarý açýsýndan çok büyük benzerlikler bulunmaktadýr. Bunun sebebi ise, medreselerin kuruluþ amaçlarýnýn dinî eðitim olmasýdýr. Ancak daha sonra Ýslâm bilimlerinin yanýnda lisanî ve müsbet ilimlerin de bulunmasýyla sistemli birer eðitim-öðretim kurumlarý hâline gelmiþtir. Medreseler, Selçuklularla birlikte üniversiter bir kimlik kazanmýþlardýr. (1040-1063) 2
Osmanlý’da son dönem medrese
ýslâhý çalýþmalarý ve Medresetü’z-Zehra
XVII. yüzyýldan itibaren Osmanlý medreselerinde, müsbet ilimlerin ikinci planda kalmasýyla ve buna binâen lisanî ilimlerin öðretiminin de zayýflamasýyla birlikte medreseler giderek genel eðitim veren kurumlar olmaktan çýkmýþtýr. II. Abdulhamid’den sonra Þeyhülislâm Mustafa Hayri Efendi zamanýnda ciddî olarak ýslâhat yapmak istendi. Medresetü’l-Kudat, Medresetü’l-vâizîn, Medresetü’l-mutehassýsîn gibi çeþitli medreseler kuruldu. Ancak I. Dünya Savaþý ve arkasýndan imparatorluðun tasfiyesi sebebiyle bu okullar uzun süreli olmadý.3 Bediüzzaman’ýn Medresetü’z-Zehra namýyla, ilk olarak Bitlis, Van veya Diyarbakýr’da kurmak istediði üniversitenin de amacý, Kürt ve Türk ulemasýnýn geleceðini saðlamlaþtýrma ve eðitim-öðretimi doðuya medrese kapýsý ile sokmak, seçme kabiliyetini ve irade yetisinin güzelliklerini göstermek ve ondan faydalanýlmasýný saðlamaktý.4 O dönemde kurulan çeþitli medreseler gibi
Medresetü’z-Zehra’nýn da temeli Van’da atýlmýþ, Sultan Reþad, yapýmý için 19.000 altýn vermiþ fakat bu ýslâh hareketi de I. Dünya savaþý münasebeti ile geri kalmýþtýr. Bundan sekiz-dokuz
yýl sonra Bediüzzaman Said Nursî, Ankara’ya gitmiþ ve 200 milletvekilinden 163’ünün imzasýyla 150.000 banknot verilmesi kararlaþtýrýlmýþtýr. Ancak medreselerin kapatýlmasýyla bu hüküm geçersiz kalmýþtýr.5 3.3.1924 tarih ve 430 sayýlý Tevhid-i Tedrisat Kanunu maddelerine göre Maarif vekâletine (Eðitim Bakanlýðý) devredilen medreselerin, Maarif Vekili Vasýf Bey tarafýndan kapatýlmasý üzerine, bu kanun maddelerinde medreselerin kapatýlmasýyla alâkalý açýk bir hükmün bulunmadýðýna dair çeþitli tartýþmalar yaþanmýþtýr. Ancak 4. Maddede Ýmam–Hatiplerin veya Ýlahiyat Fakültelerinin açýlmasýyla din eðitimi için yeni öðretim kurumlarýnýn açýlmasý veya din eðitimi için yeni öðretim kurumlarýnýn açýlmasýnýn hükme baðlanmasý, ayný amaca yönelik öðretim veren medreselerin iþlevsiz kaldýklarýný dolaylý yönden göstermektedir. Yani din eðitimi veren yeni kurumlarýn açýlmasý ile medreselerin kapatýlmasý yolu, Maarif Vekâleti tarafýndan seçilmiþtir 6.
Medresetü’z-Zehra’nýn sekiz þartý ve eðitimdeki yeri
Bediüzzaman Said Nursî’nin ýslâh modelinde Medresetü’z-Zehra’nýn sekiz þartý bulunmaktadýr.
1- Bu yeni üniversiteye, alýþýlmýþ, benimsenmiþ, cazibesi olan bir isim olarak “Medrese” adýnýn verilmesi gerekmektedir.
2- Fen ilimleriyle din ilimleri birlikte, birbiri içine alýnýp okutulmalýdýr. Lisanlar Arapça (bilim dili olarak) vacip, Türkçe (resmî dil olarak) lâzým, Kürtçe (mahallî dil olarak) caiz olarak ayarlanmalýdýr.
3- Ýki taraflý, yani hem fen ilimlerini, hem de din ilimlerini bilen, ayrýca hem Türkçe’yi, hem de mahallî dil olan Kürtçe’yi konuþabilen müderrislerin eðitimde yer almasý gerekmektedir.
4- Kürtlerin istidatlarýyla da meþveret edilmeli, onlarýn çocuksu ve basit olan mizaçlarý dikkate alýnmalý. Çünkü çok elbise var ki, bir endama birisi güzel gelirken bir diðerine çirkin gelebilir. Çocuklarýn talimi ya cebren ya da arzularýný, isteklerini okþamak ile olur.
5- Taksimü’l-a'mâl kaidesini tamamýyla uygulamalý ki, bölümler birbiri içine girebilsin ve çýkabilsin; ayrýca bölümlerden uzman kiþiler çýkabilsin.
6- Bir iþ sahasý bulmak ve devam eden talebelerin, ilim öðrenen kiþilerin ilerlemesini saðlamak ve de resmî yüksek okullara denk tutmak, sýnavlarýný da onlarýnki gibi netice verici kýlmak, neticesiz býrakmamak.
7- Öðretmen okulunu, geçici olarak þu üniversitede merkez yapmak, dâhil etmektir. Tâ ki ilim ve düzen ondan buna geçsin; fazilet ve diyanet de, sonra, bundan ona geçsin. Karþýlýklý
deðiþim ile iki kanatlý olup hem dünyaya, hem ahirete bakan zülcenâheyn olsun.
8- Þark vilayetlerinde deðiþmeyen bir âdet olan bireysel öðrenme yöntemini, halka ve daire þeklinde gruplar olarak yenilemek.7
Bu yapý içerisinde Bediüzzaman Said Nursî, fen ilimleriyle din ilimlerinin birlikte okutulmasý düþüncesiyle, günümüzdeki sarmal programlama yaklaþýmý ile okutulmasýný ele
almýþtýr. Bu yaklaþýmda doðrusal bir sýra izlenmez. Daha önce öðrenilmiþ olan konular tekrar edilebilir. Bu tekrarlar konuyu sadece hatýrlatmaktan çok, kapsamýný da geniþletmelidir. Müfredat muhtevasý bu tip yaklaþýmla hazýrlanmýþ programlar daha esnektirler. Ancak öðrenilecek konular ve öðrenme süresi kontrollüdür. Her konu arasýnda bir ardýþýklýk
söz konusudur.8
“Onlarýn çocuksu ve basit olan mizaçlarý dikkate alýnmalý, çünkü çok elbise var, bir endama birisi güzel gelirken bir diðerine çirkin gelebilir” kaidesiyle Bediüzzaman Said Nursî, günümüzdeki çoklu zekâ kuramýna da deðinmektedir. Huy ve mizaçlarýn farklý olmasýyla birlikte kiþiliðin ve zekânýn da farklýlýðý sonucunda, çeþitlendirilmiþ eðitim ortamlarýnýn oluþturulmasýndan bahsetmiþtir. Ýlk olarak Gardner, insanýn çoklu zekâya sahip olduðunu, zekânýn tek boyutlu olmadýðýný, tersine çok boyutlu olduðunu öne sürmüþtür. Bunun üzerine, dilbilimsel
zekâ, mantýksal zekâ, görsel zekâ, ritmik zekâ, bedensel zekâ, bireyler arasý zekâ, bireysel zekâ olmak üzere yedi tip zekâdan söz etmiþtir. 9
Bediüzzaman Said Nursî, birbirine yakýn ihtisas dallarý arasýndaki kopukluðu giderip ilmî dayanýþma ve yardýmlaþma mânâsýndaki iþbirliðini tavsiye etmektedir. Dinî ilimleri ele alacak
olursak; “Hadis”, “Fýkýh”, “Tefsir”, “Kelâm”, “Tasavvuf” gibi Ýslâmî ilimler veya týp sahasýndaki “Dâhiliye”, “Kalp-Damar” gibi ihtisaslar tamamen birbirinden kopuk olmamalý. Bu dallardan
her biri elbette ayrý ihtisas gerektirmektedir, ancak en azýndan yakýn ihtisas dallarý arasýnda ortak noktalardan, kesiþme noktalarýndan hareketle iþbirliði ve dayanýþma saðlanmalý, fikir alýþ
veriþi yapýlmalýdýr.
8. maddedeki tek baþýna öðrenme konusunu iki yönden ele alabiliriz. Ýlk olarak, “Medrese” – “Tekke” – “Mektep” üçlüsü arasýndaki ilmî ihtilâftýr. Medreseler sadece din ilimlerini ders veren
müesseseler iken; “Tekkeler” tasavvuf ve tarikat ehlinin merkezi olup müsbet ilimleri de, medrese ilmini de barýndýrmazlardý. “Mektepler” ise Batý tarzý bir eðitim verip sadece müsbet ilimleri okutan bir yapýya sahipti.10 Ýkinci olarak bugün eðitim-öðretimde yaygýn olarak kullanýlan “Ýþbirliðine Dayalý Öðrenme” metoduna da deðinmiþtir. Ýþbirliðine dayalý öðrenme, talebelerin gruplar
halinde bir problemi çözmek ya da bir görevi yerine getirmek üzere ortak amaç uðruna birlikte çalýþma yoluyla bir konuyu öðrenme yaklaþýmýdýr.11 Osmanlý dönemi medreselerde yaygýn bir þekilde uygulanan “Takrir” (sunuþ yoluyla öðretme) metoduydu.12 Davranýþlarýn ezberden söyleme, yazma, tanýma ve hatýrlama gibi ilkelere sahip olan bir stratejidir.13 Sadece öðretmenin merkezde
olduðu bu yönteme nazaran, Bediüzzaman Said Nursî Medresetü’z-Zehra modelinde Doðu vilayetlerindeki bireysel öðrenme metotlarýnýn yerine, daireler, halkalar gibi gruplar halinde yapýlan
“Ýþbirliðine Dayalý Öðrenme” metodunu koymuþtur.
Sonuç
Günümüzdeki modern okullarýmýzda yapmaya çalýþtýðýmýz geleneksel yöntemlerden çýkma çabasýný ve 2000’li yýllarda temelini atmaya çalýþtýðýmýz yapýlandýrýcý yaklaþýmýn tohumlarýný, Bediüzzaman Said Nursî 1913’te yapýmýna baþlanan, ancak geri kalan Medresetü’z-Zehra’da uygulamak istemiþtir. Bu tarz metotlar ve stratejilerle bizi yaklaþýk yüz yýl ileriye taþýyabilecek bu projeyi,
hem Kürt, hem de Türk ulemasýnýn istikbali için eserlerinde belirtmiþtir. O yýllarda Bitlis, Van, Diyarbakýr gibi pek çok vilayette bu proje hakkýnda halka bilgi vermiþ ve umumundan hakikatine
dair tasdik almýþ, bu konuda halkýn tercümaný olmuþtur.
Takrir yöntemi tarzýndaki geleneksel eðitim metotlarý ve ilim açýsýndan, Doðu vilayetlerindeki lisanî sýkýntýlarýn giderilmesi için, Medresetü’z-Zehra saðlam bir temeldir. Ayný
zamanda, eðitim politikasýna aykýrý, ayrý iki tip insan yetiþmesine sebep olan günümüzdeki ilim yuvalarýnýn, mektepler ile medrese tarzýnda eðitim veren dinî ilim yuvalarýnýn, iç
içe olduðu bir pilot uygulama olarak Medresetü’z-Zehra yaklaþýmý, hâlâ yüz yýl öncesinden günümüze bakýp ýslâh çabalarýný sürdürmektedir.
Dipnotlar:
1) Bozkurt, Nebi, Diyanet Vakfý Ýslâm Ansiklopedisi Mescid Maddesi, Ankara 2003, s. 323–324. 2) Türk Düþünce Tarihi, 2001 AKM Yayýn: 259. 3) Ýpþirli, Mehmet, Diyanet Vakfý Ýslâm Ansiklopedisi Mescid Maddesi, Ankara 2003. 4) Nursî, Bediüzzaman
Said, Münâzarât, Yeni Asya Neþriyat, 1991. 5) Nursî, Bediüzzaman Said, Emirdað Lâhikasý, Yeni Asya Neþriyat, 2007. 6) Taþdemirci, Prof. Dr. Ersoy, Osmanlý Ýmparatorluðunda Medreselerin Bozulmalarý, Medreseleri Islâh Etme Teþebbüsleri ve Kapatýlmalarý, “Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi”, Sayý: 4, Kayseri 1990. 7) Canan, Prof. Dr. Ýbrahim: Bediüzzaman’ýn Fikri Programý Üzerine Bir Analiz, Nesil Yayýnlarý, 2008, s. 129-131. 8) Demirel, Prof. Dr. Özcan: Kuramdan Uygulamaya
Eðitimde Program Geliþtirme, Pagem Akademi Yayýnlarý, 2008, s. 127. 9) Sönmez, Prof. Dr. Veysel: Program Geliþtirmede Öðretmen El Kitabý, Aný Yayýnlarý, 13. Baský, Ankara 2007, s. 360. 10) Canan, Prof. Dr. Ýbrahim: Bediüzzaman’ýn Fikri
Programý Üzerine Bir Analiz, Nesil Yayýnlarý, 2008, s. 112-113. 11) Demirel, Prof. Dr. Özcan: Kuramdan Uygulamaya Eðitimde Program Geliþtirme, Pagem Akademi Yayýnlarý, 2008, s. 217. 12) Ýpþirli, Mehmet, Diyanet Vakfý Ýslâm Ansiklopedisi
Mescid Maddesi, Ankara 2003, s. 328. 13) Sönmez, Prof. Dr. Veysel: Program Geliþtirmede Öðretmen El Kitabý, Aný Yayýnlarý, 13. Baský, Ankara 2007, s.209
Dünyaya teþrifinle nurlandý bütün âlem.
Zulmetler zâil oldu kalmadý hiçbir elem.
Hâlýk-ý Kâinat’ýn ezelî tercümaný
Ýnsaný insan eder getirdiði fermaný
Kudretiyle kaldýrýr Rabbim sünnetullahý
Akla kapý açýlýr insan bulur Allah’ý.
Münkir hayrette kalýr mu'cize karþýsýnda.
Hakký arayan bulur, bu âlem çarþýsýnda.
En büyük mu'cizesi Ýlâhî vahiy Kur’ân.
Mesut ve bahtiyarsýn, ayrýlma ondan bir an
Cin ve insin hepsine meydan okuyor Kur’ân.
Muâraza edemez hiç kimse hiçbir zaman.
O’nun mu'cizâtýný taþýr her bir taife.
Mu'cize lisanýyla baþlar O’nu tarife.
Rabbim mu'cizelerle Sen’i etmiþti teyit.
Münkirler ilzam olup mü’minler olur þahit.
Doðmadan önce bile gösterdin çok mu'cize.
Kâhinler ve Hatifler, haber vermiþti bize.
Doðduðun gece ise kâinat ve mâfîhâ.
Seni müjdeliyordu tüm beþere bir daha.
Senden haber veriyor eski ve yeni Ahit.
Rabbimin ihbarýyla sana olmuþtu þahit.
Mahlûkatýn her nev'i seni bilir ve tanýr.
Hangisine sorarsan “Ente Resûl” haykýrýr.
Doðru çýkarmak için ‘’Dur !’’der; Rabbim güneþe.
Müþrikler þaþar kalýr meydana gelen iþe.
Güvercin ve örümcek maðarada muhafýz.
Seni ve Ebû Bekr’i Rabbim eder elbet hýfz.
Baþýn üstünde bulut, sýcaktan korur elbet.
‘’Levlâke’’ sýrrý ile her mu'cize bir âyet.
Bir avuç taþ ve toprak, düþmana top ve gülle.
Bozguna uðratmýþtý Rabbimin izni ile.
Müsebbihtir Allah’a koca daðlar ve taþlar.
Avucuna alýnca zikre tesbihe baþlar.
Celâlle kaldýrýnca parmaðýný semaya.
‘’Ýki parça ol’’ diye Rabbim emretti aya.
Susuz kalmýþtý harpte Peygamberin (asm) ordusu.
On parmaðýndan akar âb-ý Kevser gibi su.
Hurma fidanlarýný dikince Resulûllah.
“Ayný yýl meyve verin’’ diye emretti Allah.
Hemen kabul edilir duâsý, bedduasý.
Bir tek gayesi vardýr ubudiyet dâvâsý.
Bereket duâsýyla çok oluyor az taam.
Bütün kâinat yese bitmez ediyor devam.
Hasta ve mecnunlara þifaresandýr eli.
Onun mübarek eli Hekim-i Lokman gibi.
Topraðý yarýp gelir iþaretiyle aðaç.
Bunu görünce hemen kalbinde imana yer aç
Maziden ve âtîden dosdoðru verir haber.
Rabbim bildirmez ise tüm bunlardan bîhaber.
Bunlar gibi binlerce göstermiþtir mu'cize.
Sadece biri bile nefsi düþürür acze
Taþ, toprak ve aðaçtan deðilsin daha câmid.
Ýman ve itaatle olun Allah’a âbid.
Aslan, kurt ve yýlandan geri kalma ey mü’min.
Sünnet-i seniyyenin kalesinde ol emîn.
Ahsen-i takvîm insan, bunlardan kalmaz geri.
Ona ümmet olarak olalým Hakk'ýn eri.
11
YENÝASYA / 1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ
DÜNYA
Rumlar müzakerelerden ümitsiz
KIB RIS Rum­ ke­s i­m in­d e­ ya­p ý­l an­ bir
an­k e­t e­ gö­r e,­ Rum­l a­r ýn­ yüz­d e­ 70’i
Kýb­r ýs­ so­r u­n u­n un­ çö­z ü­m ü­ a­m a­c ýy­l a
yü­rü­tü­len­ mü­za­ke­re­le­rin­ so­nuç­ ge­ti­re­c e­ð i­n e­ i­n an­m ý­y or,­ yüz­d e­ 65’i­ i­s e
Kýb­rýs­lý­ Türk­ler­le­ bir­lik­te­ ya­þa­ma­nýn
zor­o­la­ca­ðý­ný­dü­þü­nü­yor.
Kýb­rýs­Rum­ke­si­min­de­‘’Mar­fin­La­i­ki
Bank’’­ a­dý­na­ ‘’RAI­ Con­sul­tants­ Pub­lic
Ltd’’­ þir­ke­ti­ ta­ra­fýn­dan­ ya­pý­lan­ ‘’2009
‘Kýb­rýs’­Ba­ro­met­re­si’’­i­sim­li­an­ke­tin­so­nuç­la­rý­a­çýk­lan­dý.­24­Þu­bat-8­Mart­ta­rih­le­ri­ a­ra­sýn­da,­ yo­ðun­laþ­tý­rýl­mýþ­ Kýb­-
rýs­ mü­z a­k e­r e­l e­r i­n in­ bi­t i­m in­d en­ he­men­ son­r a­ 1002­ ki­þ i­n in­ ka­t ý­l ý­m ýy­l a
ya­pý­lan­ an­ke­tin­ so­nuç­la­rý­na­ ge­niþ­ yer
ve­ren­ Rum­ ba­sý­ný,­ Kýb­rýs­lý­ Rum­la­rýn
mü­z a­k e­r e­l e­r e­ o­l an­ i­n an­c ý­n ýn­ es­k i­y e
gö­r e­ da­h a­ da­ a­z al­d ý­ð ý­n a­ i­þ a­r et­ et­t i.
Söz­ko­nu­su­an­ke­te­ka­tý­lan­lar­dan­yüz­de­ 70’i­ ‘’mev­cut­ mü­za­ke­re­ sü­re­ci­ so­nuç­ge­ti­re­cek­mi’’­so­ru­su­na­o­lum­suz,
yüz­d e­ 23’ü­ de­ o­l um­l u­ cevap­ ver­d i.
Rum­ ga­ze­te­le­ri,­ bu­ so­nuç­la­rýn­ Meh­met­ A­li­ Ta­lat’ýn­ KKTC­ Cum­hur­baþ­ka­ný­i­ken­el­de­e­dil­di­ði­ni­be­lirt­ti.
Kýb­r ýs­l ý­ Türk­l er­l e­ ba­r ýþ­ i­ç e­r i­s in­d e
bir­l ik­t e­ ya­þ a­m a­ ko­n u­s u­n a­ Kýb­r ýs­l ý
Rum­la­rýn­bu­yýl­da­ha­da­o­lum­suz­yak­laþ­týk­la­rý­ný­kay­de­den­Rum­ba­sý­ný,­‘’Kýb­rýs­lý­ Türk­ler­le­ ba­rýþ­ i­çin­de­ bir­lik­te­ ya­þa­mak­ne­ka­dar­ko­lay’’­so­ru­su­na­yüz­de
65’lik­ bir­ o­ra­nýn­ ‘’bir­lik­te­ ya­þa­ma­nýn
zor­o­la­ca­ðý’’­cevabý­ný­ver­di­ði­ni­ak­tar­dý.
Bu­ so­ru­ya­ ‘’ko­lay­ o­la­cak’’­ cevabý­ný­ ve­ren­le­rin­o­ra­ný­yüz­de­30’da­kal­dý.
Ge­çen­yý­lýn­so­nuç­la­rýn­da­‘’ko­lay­o­la­cak’’­di­yen­le­rin­o­ra­ný­nýn­sa­yüz­de­45­ol­du­ðu­ha­týr­la­týl­dý.­­Lefkoþa / aa
TÜRKÝYE’NÝN TAM
ÜYELÝÐÝNE KARÞILAR
ANKETE katýlan Kýbrýslý Rumlarýn yüzde 75’i, Türkiye’nin Avrupa Birliði’ne (AB) tam üyeliðine karþý olduðunu belirtti. Türkiye’nin AB’ye tam üyeliðine karþý çýkarak imtiyazlý ortak olmasýndan yana tavýr takýnan yüzde 75’lik kesimin yanýnda, sadece
yüzde 14’lük bir kesim tam üyeliðe destek verdi. Ayrýca, ‘’Güney Kýbrýs’ýn Türkiye’den talep ettiði koþullarýn yerine getirilmemesi durumunda, Türkiye’nin tam üyelik sürecinin engellenmesi mi gerektiði’’ sorusuna da yüzde 82’lik bir kesim destek belirtti. Yüzde 12’lik bir kesimse bu teze karþý çýktý.
Yunanistan’ý kurtarma paketi
krizin yayýlmasýný önleyecek
n AB Ko­mis­yo­nu­Baþ­ka­ný­Jo­se­Ma­nu­el­Bar­ro­so,­Yu­na­nis­tan’a­yar­dým­pa­ke­ti­nin­bir­kaç­gün
i­çin­de­þe­kil­le­ne­ce­ði­ni­ve­bu­pa­ke­tin­kri­zin­di­ðer­ül­ke­le­re­ya­yýl­ma­sý­ný­ön­le­ye­ce­ði­ni­söy­le­di.
Çin’de­te­mas­lar­da­bu­lu­nan­Bar­ro­so,­‘’Yu­na­nis­tan’ýn­ih­ti­yaç­la­rý­nýn­za­ma­nýn­da­kar­þý­la­na­ca­ðý­ko­nu­sun­da­þüp­he­yok.­Gö­rüþ­me­le­rin­çok
ya­kýn­da,­ge­le­cek­gün­ler­de­ta­mam­la­na­ca­ðýn­dan­e­mi­nim’’­de­di.­Yu­na­nis­tan­i­le­il­gi­li­kur­tar­ma­pa­ke­ti­nin­ha­zýr­lan­ma­sýn­da­‘’sað­lam­ve­hýz­lý
i­ler­le­me’’­sað­lan­dý­ðý­ný­i­fa­de­e­den­Bar­ro­so,
‘’Kur­tar­ma­pa­ke­ti,­Av­ro­Böl­ge­si’nin­fi­nan­sal­is­tik­ra­rý­nýn­ko­run­ma­sýy­la­a­la­ka­lý.­Bu­pa­ket­ya­yýl­ma­nýn­muh­te­mel­et­ki­le­ri­ni­ön­le­ye­cek’’­di­ye
ko­nuþ­tu.­Yu­na­nis­tan’ýn­i­çin­de­bu­lun­du­ðu­du­ru­mun,­Av­ru­pa’nýn­i­çin­de­ve­dý­þýn­da­e­ko­no­mi­de­ki­den­ge­siz­lik­le­rin­hal­le­dil­me­si­ne­ih­ti­yaç
ol­du­ðu­nu­gös­ter­di­ði­ni­be­lir­ten­Bar­ro­so,­bu­ül­ke­nin­so­run­la­rý­ný­Çin­Baþ­ba­ka­ný­Wen­Ji­a­ba­o­i­le­e­le­al­dý­ðý­ný,­Çin­li­yet­ki­li­le­rin­Yu­na­nis­tan’a
muh­te­mel­yar­dým­ko­nu­sun­da­hiç­bir­i­fa­de­le­ri
ol­ma­dý­ðý­ný­kay­det­ti.­Çin’in,­dev­let­borç­la­rý­nýn
Av­ru­pa’yý­çal­ka­la­sa­bi­le­av­ro­ya­gü­ve­ni­nin­sür­dü­ðü­nü­bil­di­ren­Bar­ro­so,­‘’Çin’in­Av­ru­pa­Bir­li­ði­ve­av­ro­ya­gü­ve­ni­nin­a­zal­dý­ðý­ný­dü­þün­mü­yo­rum’’­de­di.­Al­man­si­ya­set­çi­le­re­gö­re,­Yu­na­nis­tan’a­yar­dým­pa­ke­ti­nin­mik­ta­rý­üç­yýl­lý­ðý­na
100-120­mil­yar­av­ro­yu­bu­la­bi­lir.­­Pekin / aa
Economist: Ýngiltere’yi
muhafazakârlar yönetsin
n ÝNGÝLÝZ E­co­no­mist­der­gi­si,­ül­ke­de­ki­ge­nel
se­çi­mi­Da­vid­Ca­me­ron­li­der­li­ðin­de­ki­Mu­ha­fa­za­kâr­Par­ti’nin­ka­zan­ma­yý­hak­et­ti­ði­ni­yaz­dý.
Der­gi­nin­bu­haf­ta­ki­sa­yý­sýn­da,­6­Ma­yýs­ta­ya­pý­la­cak­ge­nel­se­çim­le­il­gi­li­“Ýn­gil­te­re’yi­kim­yö­net­me­li”­baþ­lýk­lý­bir­ma­ka­le­ya­yým­lan­dý.­Ma­ka­le­nin­gi­ri­þin­de,­“Var­sa­yým­la­rý­u­nu­tun,­po­li­ti­ka­la­ra­ba­kýn.­Bu­çer­çe­ve­de,­Mu­ha­fa­za­kâr­lar­ka­zan­ma­yý­hak­e­di­yor”­de­nil­di.­Ýn­gi­liz­se­çim­sis­te­min­de,­kü­çük­oy­fark­la­rý­nýn­bi­le­par­la­men­to­da­ki­san­dal­ye­sa­yý­la­rýn­da­bü­yük­de­ði­þik­lik­le­re­sebep­o­la­bil­di­ði­ne­dik­kat­çe­ki­len­ma­ka­le­de,
mev­cut­du­rum­da­Mu­ha­fa­za­kar­Par­ti,­Ýþ­çi­Par­ti­si­ve­Li­be­ral­De­mok­rat­Par­ti­a­ra­sýn­da­ba­þa
baþ­gi­den­se­çim­ya­rý­þý­ne­de­niy­le,­ko­a­lis­yon­hü­kü­me­ti­ne­gi­dil­me­si­nin­tah­min­e­dil­di­ði­be­lir­til­di.­Ma­ka­le­de,­mev­cut­se­çim­sis­te­mi­ne­de­de­ði­ni­le­rek,­meselâ­Li­be­ral­De­mok­rat­Par­ti­li­de­ri
Nick­Clegg’in,­Ýþ­çi­Par­ti­si­i­le­ay­ný­o­yu­a­la­cak
ol­ma­sý­na­kar­þýn,­par­la­men­to­da­Ýþ­çi­Par­ti­si­nin
san­dal­ye­sa­yý­sý­nýn­an­cak­üç­te­bi­ri­ne­sa­hip­o­la­bi­le­ce­ði­ne­dik­kat­çe­kil­di.­Ýn­gi­liz­se­çim­sis­te­mi
dar­böl­ge­ve­ço­ðun­luk­e­sa­sý­na­gö­re­dü­zen­len­di­ði­i­çin,­ya­ni­her­se­çim­böl­ge­sin­de­en­çok­o­yu
a­la­nýn­doð­ru­dan­mil­let­ve­ki­li­se­çil­me­si­do­la­yý­sýy­la,­her­han­gi­bir­si­ya­sî­par­ti­se­çim­de­ilk­sý­ra­da­yer­al­ma­sa­da­par­la­men­to­da­en­çok­san­dal­ye­ye­sa­hip­o­la­bi­li­yor.­Londra / aa
Ýran, uranyum
takasýnýn topraklarýnda
yapýlmasýný istiyor
n ÝRAN, gü­ven­so­ru­nu­se­be­biy­le­u­ran­yum
ta­ka­sý­nýn­ken­di­top­rak­la­rýn­da­ya­pýl­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­bil­dir­di.­Ý­ran’ýn­res­mî­ha­ber­a­jan­sý
IR­NA’nýn­ha­be­ri­ne­gö­re,­di­ni­li­der­A­ye­tul­lah
A­li­Ha­ma­ney’in­u­lus­la­ra­ra­sý­da­nýþ­ma­ný­A­li
Ek­ber­Ve­la­ye­ti,­u­ran­yum­ta­ka­sý­ko­nu­sun­da
Ba­tý­lý­ül­ke­le­re­gü­ve­ni­le­me­ye­ce­ði­ni­söy­le­di.­Ba­tý­lý­ül­ke­le­rin­geç­miþ­te­bu­ko­nu­da­Ý­ran­i­le­an­laþ­ma­lar­yap­ma­sý­na­rað­men­söz­le­rin­de­dur­ma­dý­ðý­ný­ha­týr­la­tan­Ve­la­ye­ti,­‘’Bin­bir­güç­lük­le
yüz­de­3,5­o­ra­nýn­da­zen­gin­leþ­tir­di­ði­miz­u­ran­yu­mu­Ba­tý­lý­la­rýn­ih­ti­ya­rý­na­ve­rir­sek,­on­la­rýn
söz­le­ri­ni­tu­tup­tut­ma­ya­cak­la­rýn­dan­e­min­de­ði­liz’’­de­di.­U­ran­yum­ta­ka­sý­nýn­Tür­ki­ye­gi­bi­ü­çün­cü­bir­ül­ke­de­ya­pý­lýp­ya­pýl­ma­ya­ca­ðý­na­i­liþ­kin­so­ru­yu­ce­vap­la­yan­Ve­la­ye­ti­þun­la­rý­söy­le­di:­‘’On­lar,­ger­çek­ten­Tür­ki­ye’ye­kar­þý­dü­rüst
dav­ra­ný­yor­lar­mý?­On­lar­söz­le­rin­de­dur­mak
is­te­me­dik­ten­son­ra­Tür­ki­ye­de­on­la­rý­an­laþ­ma­ya­uy­ma­ya­mec­bur­e­de­mez.’’­Ve­la­ye­ti,­u­ran­yum­de­ðiþ­to­ku­þu­i­çin­Çin­se­çe­ne­ði­nin­bi­le­söz­ko­nu­su­o­la­ma­ya­ca­ðý­ný­be­lirt­ti­ve­‘’Ba­tý­lý­lar,­yüz­de­20­zen­gin­leþ­ti­ril­miþ­u­ran­yu­mu­Ý­ran’a­ge­tir­sin­ler,­yüz­de­3,5­ya­da­5­o­ra­nýn­da
zen­gin­leþ­ti­ril­miþ­u­ran­yu­mu­tes­lim­al­sýn­lar’’
di­ye­ko­nuþ­tu.­­Tahran / aa
Ýsrail ile Filistin arasýndaki barýþ görüþmeleri, Ýsrail'in Doðu Kudüs'te yeni yerleþim yerleri bina etmeye baþlamasýyla askýya alýnmýþtý.
Barýþ görüþmeleri
baþlayacak mý?
ÝSRAÝL DIÞÝÞLERÝ BAKANI AVIGDOR LIEBERMAN, ÝSRAÝL ÝLE FÝLÝSTÝNLÝLER ARASINDA
DOLAYLI BARIÞ GÖRÜÞMELERÝNÝN YAKINDA BAÞLAYACAÐI TAHMÝNÝNDE BULUNDU.
ÝSRAÝL or­du­su­rad­yo­su­nun­ha­be­ri­ne­gö­re ðýy­la­il­gi­li­o­la­rak­da,­“Fi­lis­tin­li­ba­kan­lar­dan
Ýs­ra­il­Dý­þiþ­le­ri­Ba­ka­ný­A­vig­dor­Li­e­ber­man, ço­ðu­nun­te­le­fon­la­rýn­dan,­sim­kart­la­rýn­dan
ül­ke­si­ni­zi­ya­ret­e­den­Ko­lom­bi­ya­Dý­þiþ­le­ri­Ba­- vaz­geç­me­le­ri­ge­re­ki­yor”­de­di.
Ýs­ra­il­Dý­þiþ­le­ri­Ba­ka­ný,­Su­ri­ye’nin­Lüb­ka­ný­Ja­i­me­Ber­mu­dez­i­le­gö­rüþ­me­sin­den
son­ra­dü­zen­le­nen­or­tak­ba­sýn­top­lan­tý­sýn­da nan’da­ki­Hiz­bul­lah’a­Scud­fü­ze­le­ri­ver­di­ði­yap­tý­ðý­a­çýk­la­ma­da,­“Gö­rüþ­me­le­rin­ke­sin­ta­- ne­i­liþ­kin­ha­ber­ler­le­il­gi­li­so­ru­lar­ü­ze­ri­ne
de,­“bu­nun­çok­cid­dî­bir
ri­hi­bel­li­ol­ma­mak­la­bir­lik­te,
ko­nu­ol­du­ðu­nu­ve­böl­ge­bir­kaç­haf­ta­i­çin­de­baþ­la­ya­ca­nin­is­tik­ra­rý­i­çin­bü­yük­bir
ðý­na­i­na­ný­yo­rum”­di­ye­ko­teh­dit­o­luþ­tur­du­ðu­nu”­söy­nuþ­tu.­Ül­ke­si­nin­doð­ru­dan
le­di.­Li­e­ber­man,­ABD­Sa­gö­rüþ­me­le­re­de­ha­zýr­ol­du­vun­ma­Ba­ka­ný­Ro­bert­Ga­ðu­nu­söy­le­yen­Li­e­ber­man,
tes’in­Hiz­bul­lah’ýn­dün­ya­Fi­lis­tin­Yö­ne­ti­mi­ni,­al­dý­ðý­ba­da­ki­bir­çok­ül­ke­den­da­ha
zý­ka­rar­lar­dan­do­la­yý­e­leþ­tir­di.
faz­la­fü­ze­ye­sa­hip­ol­du­ðu
Li­e­ber­man,­Fi­lis­tin­U­lu­sal
yo­lun­da­ki­a­çýk­la­ma­la­rý­ný
Yö­ne­ti­mi­Baþ­ka­ný­Mah­mud
da­ha­týr­la­ta­rak,­“Bu,­ke­sin­Ab­bas’ýn­Ba­tý­Þe­ri­a’da­ki­Ya­lik­le­çok­ra­hat­sýz­e­di­ci.­Ýs­hu­di­yer­le­þim­le­rin­de­ü­re­ti­ra­il’in­her­han­gi­bir­man­týk­len­ü­rün­le­re­ve­Ýs­ra­il­sim Avigdor Lieberman
sýz­ha­re­ket­le­re­gi­riþ­me­gi­bi
kart­la­rý­na­ya­sak­ge­tir­me­si­ni
“tu­haf”­kar­þý­la­dý­ðý­ný­be­lirt­ti­ve­bu­ka­rar­la­rý bir­ni­ye­ti­yok.­Ýs­ra­il,­so­rum­lu­bir­hü­kü­me­te
“ba­rýþ­ve­ya­iþ­bir­li­ði­ne­git­me­ni­ye­tin­de­ol­ma­- sa­hip­bir­ül­ke­dir.­Yi­ne­de­Sa­vun­ma­Ba­ka­dýk­la­rý­nýn­i­þa­re­ti”­o­la­rak­yo­rum­la­dý.­“E­ko­- ný­nýn­bu­söz­le­ri­ni­duy­mak­çok­ra­hat­sýz­e­no­mik­bir­boy­kot­ba­rýþ­gö­rüþ­me­le­riy­le­el­e­- di­ci.­Bu,­bütün­böl­ge­nin­is­tik­ra­rý­na­yö­ne­lik
le­git­mez”­di­yen­Li­e­ber­man,­sim­kart­ya­sa­- bir­teh­dit­tir”­de­di.­­Tel Aviv / aa
MECLÝS BAÞKANI:
ÝSRAÝL VATANDAÞI
OLSUNLAR
ÝSRAÝL Meclisi Baþkaný Reuven Rivlin, “iki
devletli çözüm doðrultusunda Ýsrail ve Batý Þeria’yý bölme yerine, Filistinlileri Ýsrail
vatandaþý olarak kabul etmekten yana olduðunu” söyledi. Rivlin, Ýsrail’deki Yunanistan büyükelçisiyle görüþmesi sýrasýnda
yaptýðý açýklamada, bir barýþ anlaþmasýna
ulaþma ihtimalini deðerlendirirken, “Topraklarý bölme yerine Filistinlileri bu ülkenin
vatandaþlarý olarak görmeyi tercih ederim” dedi. Meclis Baþkaný Rivlin, geçen yýl
yaptýðý bir konuþmada Ýsrail’in kuruluþunun, ülkedeki Filistinliler arasýnda bir travmaya yol açtýðýný belirten sözleriyle gündeme gelmiþti. Bu açýklamasýnda Rivlin,
Ýsrail’deki Araplarýn ülkenin ayrýlmaz bir
parçasý olduðunu vurgulamýþ, pek çok Arap’in kendilerini Filistinli olarak addettiklerini ve diðer Filistinli kardeþleri için üzülüp acý çektiklerini söylemiþti.
Hindistan ve Pakistan görüþmesi pozitif geçti
GÜNEY As­ya­ Böl­ge­sel­ Ýþ­bir­li­ði­ Teþ­ki­lâ­tý
(SA­ARC) li­der­ler­ zir­ve­si­ i­çin­ Bhu­tan’ýn
baþþehri­ Thim­pu’da­ bu­lu­nan­ Hin­dis­tan
Baþ­ba­ka­ný­ Man­mo­han­ Singh­ i­le­ Pa­kis­tan­lý
mes­lek­ta­þý­ Yu­suf­ Rý­za­ Gi­la­ni’nin­ bir­ a­ra­ya
gel­me­le­ri­u­lus­la­r­a­ra­sý­ca­mi­a­da­sür­priz­o­la­rak­ de­ðer­len­di­ri­lir­ken,­ 9­ ay­ son­ra­ ya­pý­lan
gö­rüþ­me­ ger­gin­ i­ki­ kom­þu­nun­ i­liþ­ki­le­ri­ni
yu­mu­þat­tý.­Ý­ki­ül­ke­a­ra­sýn­da­2008­yý­lýn­da­ki
Mum­bai­ te­rör­ sal­dý­rý­la­rýn­dan­ be­ri­ sü­ren
dip­lo­ma­tik­aç­ma­za­bir­son­ver­mek­i­çin­bir
Yunanistan yangýný
söndürülebilecek mi?
a­ra­ya­ ge­len­ i­ki­ li­de­rin­ gö­rüþ­me­si,­ i­ki­ ül­ke
dip­lo­mat­la­rý­a­ra­sýn­da­da­“bek­le­nen­den­da­ha­po­zi­tif”­o­la­rak­yo­rum­lan­dý.
Hin­dis­tan­Dý­þiþ­le­ri­Sek­re­te­ri­Ni­ru­pa­ma­Ra­o,
Thim­pu’da­Hin­dis­tan­ve­Pa­kis­tan­baþ­ba­kan­la­rý­nýn­yap­tý­ðý­gö­rüþ­me­nin­“çok­i­yi”­geç­ti­ði­ni,­li­der­le­rin­i­ki­ül­ke­a­ra­sýn­da­ki­i­liþ­ki­le­rin­nor­mal­leþ­ti­ril­me­si­ge­rek­ti­ði­ko­nu­sun­da­an­laþ­týk­la­rý­ný
söy­le­di.­Yak­la­þýk­1­sa­at­15­da­ki­ka­sü­ren­gö­rüþ­me­nin,­1947­yý­lýn­dan­bu­ya­na­3­kez­sa­va­þan­i­ki
nük­le­er­güç­a­ra­sýn­da­ki­i­liþ­ki­ler­a­çý­sýn­dan­ö­nem
ta­þý­dý­ðý­ný­be­lir­ten­yet­ki­li­ler,­top­lan­tý­dan­çý­ka­cak
her­han­gi­bir­o­lum­lu­so­nu­cun­ül­ke­ler­a­ra­sýn­da­ki­ger­gin­lik­le­ri­a­zal­ta­bi­le­ce­ði­ni­vur­gu­la­dý.­Hin­dis­tan’ýn­en­üst­dü­zey­dip­lo­ma­tý­o­lan­Ra­o,­i­ki
ül­ke­baþ­ba­kan­la­rý­nýn­dý­þiþ­le­ri­ba­kan­la­rý­nýn­i­liþ­ki­ler­de­ye­ni­den­gü­ven­te­sis­e­dil­me­si­nin­yol­la­rý­ný­a­ra­mak­la­gö­rev­len­di­ril­di­ði­ni­de­i­fa­de­et­ti.­Dý­þiþ­le­ri­ba­kan­la­rý­nýn­ha­zýr­la­ya­ca­ðý­bir­yol­ha­ri­ta­sý
ü­ze­rin­de­gö­rüþ­me­le­re­de­vam­e­dil­me­si­ka­rar­laþ­tý­rýl­dý.­Gö­rüþ­me­le­rin­tak­vi­mi­hak­kýn­da­i­se­a­çýk­la­ma­ya­pýl­ma­dý. Yeni Delhi / cihan
GENÝÞ AÇI
HALÝL ÝBRAHÝM CAN
[email protected]
u­na­nis­tan’ý­if­lâs­tan­kur­tar­ma­nýn­be­de­li­gün­den­gü­ne­a­ðýr­la­þýr­ken,­Av­ru­pa­Bir­li­ði’nin­di­ðer­ba­zý­ü­ye­le­ri­de­ –Por­te­kiz,­Ýs­pan­ya,­Ýr­lan­da-­sin­yal­ver­me­ye­baþ­la­dý.­Müf­lis­tüc­ca­rýn­borç­la­rý­ný­giz­le­me­ye­ça­lýþ­ma­sý­gi­bi,­baþ­lan­gýç­ta­hay­li­dü­þük­gös­te­ri­len­borç­lar­ve­a­çýk­la­rýn­bil­di­ri­le­nin­kat
kat­üs­tün­de­ol­du­ðu­or­ta­ya­çýk­tý.­Ya­pý­lan­he­sap­la­ma­la­ra­gö­re­Yu­nan­va­tan­daþ­la­rý­nýn­ge­lir­le­ri­or­ta­la­ma­yüz­de­20­düþ­müþ­du­rum­da.­Sen­di­ka­lar­a­yak­ta.­
Þim­di­Yu­na­nis­tan,­AB­ve­IMF’den­120­mil­yar
av­ro­kre­di­ko­par­ma­ya­ça­lý­þý­yor.­Bu­nun­i­çin­de­ka­mu­har­ca­ma­la­rý­nýn­ke­sil­me­si­ni­ver­gi­le­rin­ge­nel­o­la­rak­yüz­de­o­nun­ü­ze­rin­de­ar­ttý­rýl­ma­sý­ný­is­ti­yor.
Ve­ri­le­cek­kre­di­le­rin­yak­la­þýk­30­mil­yar­av­ro­su­Al­man­ban­ka­la­rýn­dan­çý­ka­cak.­Ýþ­te­Al­man­ka­mu­o­yu
bu­na­tep­ki­gös­te­ri­yor.­“Biz­pa­ra­sýz­lýk­tan­ha­vuz­fýs­ki­ye­le­ri­ni­bi­le­ka­pa­týp,­park­la­ra­çi­çek­e­ke­mez­ken,
ni­ye­Yu­nan­lý­la­ra­pa­ra­ve­ri­li­yor?”­di­ye­so­ru­yor­lar.
Oy­sa­za­ten­Al­man­ban­ka­la­rý­nýn­12­mil­yar­av­ro­su
Yu­na­nis­tan’ýn­tah­vil­le­rin­de­ya­tý­yor.­IMF­bu­pa­ra­nýn­ya­rý­sý­nýn­çok­tan­çö­pe­git­ti­ði­ka­na­a­tin­de.­
Ay­rý­ca­so­run­Yu­na­nis­tan’ýn­so­ru­nu­ol­mak­tan
çok­tan­çýk­tý.­Yu­na­nis­tan’a­kre­di­ve­ren­ül­ke­ler­a­ra­sýn­da­ Al­man­ya’dan­ son­ra­ Fran­sa­ ve­ Bel­çi­ka
da­var.­Yal­nýz­ca­Fran­sa­Mer­kez­Ban­ka­sý­nýn­ver­di­ði­kre­di­6­mil­yar­av­ro­nun­ü­ze­rin­de.­Ý­tal­ya’nýn
20­mil­yar­av­ro­ya­ya­kýn­Yu­nan­tah­vil­le­ri­ne­ya­tý­rýl­mýþ­ pa­ra­sý­ var.­ Av­ru­pa­ Mer­kez­ Ban­ka­sý­ da
Av­ru­pa­ Ban­ka­la­rý­na­ kre­di­ ver­di­ði­ i­çin,­ ba­týk
kre­di­ler­den­doð­ru­dan­et­ki­le­ni­yor.
Ýþ­te­ bu­ yüz­den­ Yu­na­nis­tan­ kri­zi­ çö­züm­len­mez­se,­bir­yan­dan­av­ro­nun­is­tik­ra­rý­ný­ve­Av­ru­pa’nýn­ e­ko­no­mik­ du­ru­mu­nu­ bo­zar­ken,­ ö­bür
yan­d an­ dev­l et­l e­r i­ za­t en­ kriz­d e­ kur­t ar­d ýk­l a­r ý
ban­ka­la­ra­ ye­ni­den­ pa­ra­ pom­pa­la­mak­ zo­run­da
bý­ra­ka­ca­ðý­i­çin,­doð­ru­dan­et­ki­le­ye­cek.­
Al­man­ya­ Baþ­ba­ka­ný­ Mer­kel,­ ön­ce­ki­ gün­ bir
ba­sýn­top­lan­tý­sýn­da­Yu­na­nis­tan’ýn­ilk­plan­da­av­ro­ya­da­hil­e­dil­me­si­nin­“sür­dü­re­le­bi­lir­fak­tör­le­re”
da­yan­ma­dý­ðý­ný,­ bu­nun­ da­ mev­cut­ kri­zin­ çö­zü­mü­nü­güç­leþ­tir­di­ði­ni­söy­lü­yor.­A­ma­ö­bür­ta­raf­tan­ Yu­na­nis­tan’ý­ kur­tar­ma­ya­ el­le­ri­nin­ mah­kûm
ol­du­ðu­nu­söy­le­mek­i­çin­“Leh­man­Brot­her’ýn­ba­þý­na­ge­le­nin­ül­ke­le­ri­mi­zin­ba­þý­na­gel­me­si­ne­i­zin
ve­re­me­yiz”­ di­yor.­ Zi­ra­ Yu­na­nis­tan­ e­ko­no­mi­si
AB­ e­ko­no­mi­si­nin­ yüz­de­ 3’ü­nü­ o­luþ­tur­sa­ da,­ di­ðer­ borç­lu­ ül­ke­le­re­ kri­zi­ ya­ya­rak­ do­mi­no­ et­ki­si
ya­pa­bi­le­cek­ bir­ du­rum­da.­ Bir­ uz­man­ “her­ke­se
Tay­land’ýn­kü­çük­bir­ül­ke­ol­ma­sý­na­kar­þýn,­As­ya
kri­zi­nin­ o­ra­dan­ baþ­la­dý­ðý­ný­ ha­týr­lat­mak­ is­te­rim”
di­yor.­ IMF­ di­rek­tö­rü­ Do­mi­ni­qu­e­ Stra­uss-Kahn
“her­ ge­çen­ gün­ yal­nýz­ca­ Yu­na­nis­tan’da­ de­ðil,
Av­ru­pa­ Bir­li­ðin­de,­ hat­ta­ da­ha­ ö­te­ler­de­ du­rum
da­ha­da­kö­tü­ye­gi­di­yor”­u­ya­rý­sýn­da­bu­lu­nu­yor.
Yi­ne­de­kur­ta­rý­cý­lar­bir­tür­lü­de­ha­re­ke­te­ge­çe­mi­yor­lar.­IMF­ve­AB­uz­man­la­rý­a­lý­na­cak­tedbir­le­ri,­kre­di­len­dir­me­þek­li­ni­tar­tý­þýp­du­ru­yor­lar.­An­la­þý­lan­o­ki;­ö­nü­müz­de­ki­bir­i­ki­haf­ta­i­çin­de­bir­an­laþ­ma­ya­va­rý­la­cak.­An­cak­Yu­na­nis­tan’a­a­çý­la­cak
kre­di­le­rin­be­de­li­ni­yi­ne­Yu­nan­hal­ký­ö­de­ye­cek.­Bu
da­ö­nü­müz­de­ki­u­zun­bir­dö­nem­bo­yun­ca,­Yu­nan­lý­la­rý­sý­ký­ke­mer­li­zor­gün­ler­bek­li­yor.­Pe­ki­bu
kri­zin­so­rum­lu­su­ce­za­sý­ný­çe­ke­cek­mi?­Tür­ki­ye’de­ki­ban­ka­lar­da­ki­pa­ra­la­rý­hor­tum­la­yan­la­rýn
ka­çý­ce­za­sý­ný­çek­ti?­Be­de­li­kim­ö­de­di?­Hiç­kuþ­ku­nuz­ol­ma­sýn­Yu­na­nis­tan’da­da­ay­ný­sý­o­la­cak.
Bu­ a­ra­da­ fi­yat­la­rýn­ u­cuz­la­ma­sý­ dolayýsýyla­ da­ha­ çok­ tu­rist­ çek­me­si­ ge­re­ken­ Yu­na­nis­tan’a­ gi­den­tu­rist­sa­yý­sýn­da­da­a­zal­ma­var.­Ýs­tik­rar­sýz­lýk
on­la­rý­da­kor­kut­muþ.­Bun­dan­Tür­ki­ye’nin­is­ti­fa­de­et­ti­ði­ni,­bu­sek­tör­le­uð­ra­þan­dost­lar­söy­lü­yor­lar.­Ta­bi­biz­a­kýl­cý­po­li­ti­ka­lar­la­Yu­nan­a­da­la­rýn­dan­ka­çan­la­rý­çe­ke­bi­lir­sek.­Kom­þu­mu­zun­bu­sý­kýn­tý­la­rý­na­ ül­ke­mi­zin­ de­ bel­li­ öl­çü­ler­de­ kat­ký
sað­la­ma­sý­ge­rek.­Ka­ri­ka­tür­le­re­de­ko­nu­ol­sa,­hü­kü­me­tin­Yu­na­nis­tan’a­yar­dým­tek­lif­et­ti­ði­ha­ber­le­ri­nin­ger­çek­ol­ma­sý­ný­te­men­ni­e­di­yo­ruz.
Y
Bulgaristan’a Türk
azýnlýklarý eleþtirisi
AVRUPA Kon­se­yi­Par­la­men­ter­ler­Mec­li­si­ (AKPM)
Bul­ga­ris­tan’ý,­ül­ke­de­ki­Türk­a­zýn­lý­ðý­nýn­in­san­hak­la­rý­na
ye­te­ri­ka­dar­say­gý­gös­ter­me­di­ði­ge­rek­çe­siy­le­e­leþ­tir­di.
AKPM­ge­nel­ku­ru­lu,­‘’Bul­ga­ris­tan’da­ki­iz­le­me­sü­re­ci
son­ra­sý­di­ya­log’’­baþ­lýk­lý­ra­por­ve­bu­na­bað­lý­ka­rar­ta­sa­rý­sý­ný­oy­la­ya­rak­ka­bul­et­ti.­Ka­bul­e­di­len­ka­rar­da,­Sof­ya­yö­ne­ti­min­den,­Türk­a­zýn­lý­ðýn­so­run­la­rý­ný­gi­de­ri­ci­so­mut
ted­bir­al­ma­sý­is­ten­di.­AKPM­ge­nel­ku­ru­lun­da­ka­bul­e­di­len­de­ði­þik­lik­ö­ner­ge­sin­de,­‘’ba­zý­si­ya­sî­par­ti­ü­ye­le­ri­nin
ýrk­çý­ve­ya­ban­cý­düþ­man­lý­ðý­ný­kö­rük­le­ye­ce­ði­söy­lem­le­ri­nin,­a­zýn­lýk­ü­ye­le­ri­ne­yö­ne­lik­söz­lü­ve­fi­zik­sel­sal­dý­rý­lar­i­le­ca­mi­le­re­yö­ne­lik­say­gý­sýz­tu­tum­la­ra­i­liþ­kin­et­ki­li­so­ruþ­tur­ma­baþ­la­týl­ma­sý’’­çað­rý­sýn­da­bu­lu­nul­du.­Ra­por­da,
Tür­ler­ve­Ro­man­la­rýn,­en­faz­la­a­yý­rým­cý­lý­ða­ta­bi­tu­tu­lan
a­zýn­lýk­grup­la­rý­ol­du­ðu­i­fa­de­e­dil­di.­­Strasbourg / aa
12
YENÝASYA / 1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ
ÝLAN
T. C. PENDÝK 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ TAÞINIRIN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
T. C. ÝSTANBUL 1. ÝCRA MÜDÜRLÜÐÜ MENKULÜN AÇIK ARTIRMA ÝLANI
Dosya No: 2010/3731
Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr.
Birinci artýrma 20/05/2010 günü saat 12.00-12.10 arasý Ýstanbul Adliye Sarayý otoparký
Sultanahmet /ÝSTANBUL adresinde yapýlacak ve o günü kýymetlerin % 60'ýna istekli bulunmadýðý takdirde 25/05/2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrma yapýlarak satýlacaðý. Þu
kadar ki artýrma bedelinin tahmin edilen kýymetin % 40’ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin
alacaðýna rüçhaný olan alacaklýnýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve bundan baþka paraya
çevirme ve paylarýn paylaþtýrma masraflarýnýn geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ
bedeli üzerinden % 18 oranýnda K.D.V.'nin ve tellaliye harcýnýn alýcýya ait olacaðý ve satýþ
þartnamesinin bir örneðinin isteyene gönderilebileceði, Satýþa gireceklerden % 20 teminat
þartý aranacaðý ve borçluya tebligat yapýlmamasý halinde dahi satýþýn yapýlacaðý, fazla bilgi
almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla dairemize baþvurmalarý ilan olunur.
Muhammen Kýymeti Adedi Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri
34 CVY 04 Plakalý 2008 Model Dacia Marka KAMYONET
15.000,00 TL
1
Lambasý kýrýk. Sol ön kapý, sol çamurluk vuruk. Sol alt
vuruk. Muhtelif yerlerinde çizikler mevcut.
DOSYA NO: 2009/9805 E.
B: 29245
T. C. AKYURT ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ ÝLAN
ESAS NO: 2006/136
Kermese Davet
ÝSTANBUL
Yeni Asya Vakfý Hanýmlar Kolu'nun
Öðrenciler yararýna düzenlediði kermesimizde;
Birbirinden güzel hediyelikler,
Yöresel tatlarla zenginleþtirilmiþ gýda reyonumuz
Ýçli köfteler, çið köfteler, börekler, dolmalar.
Tatlý çeþitleri, yaþ pastalar….
Züccaciye, giyim aradýðýnýz her þeyi bulacaðýnýz
Kermesimize katýlýmlarýnýzla bu hayýr yarýþýna sizlerde ortak olun…!
Tarih
: 28 Nisan - 5 Mayýs 2010
Saat: 11:00
Yer
: Fetih Cad. Dereboyu Sok. No: 5 Þirinevler / ÝSTANBUL
(Acarkid Çocuk Giyim ve Erço Ayakkabý yaný)
Ýrtibat Tel : (0 536) 959 03 00
ALANYA
Konferansa Davet
Konu
Konuþmacý
Tarih
Yer
Organizasyon
Tel
: Hz. Peygamber'den Hayat Prensipleri
: Ýslâm Yaþar (Edebiyatçý -Yazar)
: 01 Mayýs 2010 Cumartesi
Saat: 20.45
: Belediye Kültür Sarayý (Müze yaný)
: Alanya Yeni Asya temsilciliði
: 0 (242) 513 27 13
Se mi ne re Davet
GAZÝANTEP
T. C. BARTIN AÝLE MAHKEMESÝ
ÝLAN METNÝ
Esas No: 2009/7
Küçük Ataberk Öztoprak‘ýn TMK.nun velayet, vesayet ve
miras hükümlerinin uygulanmasýna iliþkin tüzüðün 4. Maddesi gereðince mahkememizde açýlan çocuk mallarýnýn korunmasý davasýnda küçüðün velisi MUSTAFA VE MÝHRÝCAN
KIZI 1974 BARTIN D.LU ÜMRAN ÖZTOPRAK‘ýn adresi tüm
araþtýrmalara raðmen tespit edilemediðinden duruþma günü olan 18/05/2010 günü saat 11.30'da mahkememiz duruþma salonunda hazýr bulunmasý veya kendilerini bir vekil
ile temsil ettirmeleri, mazeretsiz olarak duruþmaya gelmedikleri takdirde davanýn yokluklarýnda görülüp sonuçlandýrýlacaðý, bu ilan metninin dava dilekçesi ve duruþma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen teblið olunur.
B: 27825
425,00 YTL
17
Bir borçtan dolayý hacizli ve aþaðýda cins, miktar ve kýymetleri yazýlý mallar satýþa çýkarýlmýþtýr.
Birinci artýrma 26/05/2010 günü 11.30 - 11.35 saatleri
arasýnda Abdülhalik Renda Cad. Santral Sk. Pendik'de yapýlacak ve o günün kýymetlerinin % 60’ýna istekli bulunmadýðý takdirde 31/05/2010 günü ayný yer ve saatte 2. artýrmanýn yapýlacaðý.
Þu kadar ki, artýrma bedelinin malýn tahmin edilen kýymetinin % 40'ýný bulmasýnýn ve satýþ isteyenin alacaðýna
rüçhaný olan alacaklýnýn toplamýndan fazla olmasýnýn ve
bundan baþka paraya çevirme ve paylarý paylaþtýrma
masraflarýný geçmesinin þart olduðu, mahcuzun satýþ bedeli üzerinden K.D.V.’nin alýcýya ait olacaðý, satýþ þartnamesinin icra dosyasýnda görülebileceði, masrafý verildiði
taktirde þartnamenin bir örneðinin istiyene gönderilebileceði, satýþa iþtirak etmek isteyenlerin muhammen bedelin % 20’si oranýnda nakit para ya da eþ deðerde banka
teminat mektubu vermeleri þarttýr. Fazla bilgi almak isteyenlerin yukarýda yazýlý dosya numarasýyla dairemize baþvurmalarý ilan olunur.
500,00 YTL
20
500,00 YTL
700,00 YTL
5
7
1.400,00 YTL
125,00 YTL
125,00 YTL
185,00 YTL
140,00 YTL
160,00 YTL
190,00 YTL
190,00 YTL
130,00 YTL
140,00 YTL
430,00 YTL
165,00 YTL
180,00 YTL
500,00 YTL
220,00 YTL
850,00 YTL
600,00 YTL
125,00 YTL
130,00 YTL
160,00 YTL
140,00 YTL
140,00 YTL
450,00 YTL
140,00 YTL
170, 00 YTL
300,00 YTL
140,00 YTL
450,00 YTL
150,00 YTL
150,00 YTL
900, 00 YTL
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
3’
1
3
3
1
1
1
1
1
3
1
1
2
1
1
1
1
3
800, 00 YTL
300,00YTL
2
2
600,00YTL
150,00 YTL
500,00 YTL
200,00 YTL
510,00 YTL
14
1
2
1
51
180,00 YTL
410,00 YTL
6
22
(Ýc.if.K.114/1, 114/3)
Yönetmelik Örnek No: 25
Muhammen kýymeti
LÝRA (YTL)
ADEDÝ
420,00 YTL
6
160,00 YTL
2
200,00 YTL
2
480,00 YTL
6
100,00 YTL
1
100,00 YTL
1
400,00 YTL
4
600,00 YTL
6
400,00 YTL
4
200,00 YTL
2
400,00 YTL
4
300,00 YTL
3
600,00 YTL
6
200,00 YTL
2
500,00 YTL
5
980,00 YTL
7
780,00 YTL
650,00 YTL
6
5
500,00 YTL
1.200,00 YTL
1.560,00 YTL
5
12
5
T. C. SÝVAS 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN
KAMULAÞTIRMA ÝLANI
ESAS NO: 2010/81
Konu
: Risale-i Nur ve Felsefe
Konuþmacý : Mehmet Nur Türkeþ (Eðitimci)
Tarih
: 1 Mayýs 2010 Cumartesi Saat: 20.30
Yer
: 60. Yýl Mah. Asya Apt. GAZÝANTEP
Organizasyon: Gaziantep Köprü Kültür ve Eðitim Derneði
Se mi ne re Davet
Mahkememizin 2006/136 Esas sayýlý dosyasý Yargýtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmiþ, Yargýtay 2. Hukuk
Dairesi 12/03/2009 tarih ve 2007/19319 Esas.
2009/4507 Karar sayýlý ilamý ile “davaya Aile Mahkemesi sýfatýyla bakýlmasý gerekirken, bu husus düþünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargýlamaya devam edilip, yazýlý þekilde karar verilmesi usul ve yasaya
aykýrýdýr” gerekçesi ile bozulmasýna karar verilmiþtir.
Tüm aramalara raðmen bulunamayan davalý Cengiz
UYSAL’a Yargýtay bozma ilamýnýn ilanen tebliðine karar verilmiþ olmakla, davalýnýn 15 gün içerisinde Yargýtay bozma ilamýna karþý karar düzeltme yoluna baþvurabileceði hususu Yargýtay kararýnýn tebliði yerine kaim olmak üzere ilanen teblið olunur.
B: 29022
ÖRNEK NO: 25
ANTAKYA
Konu
Konuþmacý
Tarih
Yer
: Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin Üç Hayat Devresi
: Ali Vapurlu
: 1 Mayýs Cumartesi
Saat: 20.30
: Stadyum Caddesi Yeni Asya Gazetesi Antakya
Temsilciliði binasý - Antakya / HATAY
Organizasyon: Antakya Yeni Asya Temsilciliði
Ýrtibat Tel : (0 505) 490 51 90 - (0 505) 778 34 39
ANTAKYA
Adana Bölgesi
Yeni Asya Temsilcileri Toplantýsý
Davacý, 1. ORGANÝZE SANAYÝ BÖLGESÝ MÜDÜRLÜÐÜ ile Davalý, OSMAN AYDIN arasýnda mahkememizde görülmekte olan Kamulaþtýrma (Bedel Tespiti ve Tescil) davasý nedeniyle;
Sivas merkez Çayboyu mah. Acýsu Mevkii pafta 6, parsel 2937'de kayýtlý 1.362 m2'
lik taþýnmazýn Sivas merkez 1. Organize Sanayi Bölgesi Tevsi alaný olarak kamulaþtýrma bedelinin tespiti ve idare adýna tescili için dava açýlmýþ olup, ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaþtýrma iþlemine karþý idari yargýda iptal veya adli yargýda
maddi hatalara karþý düzeltim davasý açýlabilecektir, açýlacak davalarda husumet Sivas 1. Organize sanayi bölgesine yöneltilecektir. 30 gün içerisinde kamulaþtýrma iþlemine karþý idari yargýda iptal davasý açýp ve yürütmenin durdurulmasý kararýnýn alýndýðý belgelendirilmediði takdirde kamulaþtýrma iþlemi kesinleþecek ve mahkemece
tespit edilecek kamulaþtýrma bedeli üzerinden taþýnmaz mal Sivas merkez 1. Organize Sanayi Bölgesi adýna tescil edilecektir. Mahkemece tespit edilecek kamulaþtýrma
bedeli hak sahipleri adýna Sivas Ziraat Bankasý Merkez Þubesine yatýrýlacaktýr. Yukarýda esas numaralarý yazýlý davanýn duruþmasý 06/05/2010 günü saat 10.35’de Sivas
2. Asliye Hukuk Mahkemesi duruþma salonunda yapýlacak, davalýnýn davayý bizzat
takip etmesi veya vekili aracýlýðýyla kendisini temsil etmesi, aksi takdirde yokluðunda
yargýlama yapýlarak karar verileceði ve 2942 Sayýlý Kamulaþtýrma Yasasýnýn 8. maddesine göre davalý ile anlaþma saðlanamadýðýndan ayný kanunun 10. maddesine göre
dava açýldýðý hususu ilan olunur.
B: 18699
C Ý NSÝ
Next Oto Teybi
Korax Oto Teybi
Yumatu Oto Teybi
Sunny Oto Teybi
Inpacxs Dijital Uydu Alýcýsý
Wiremo Dijital Uydu Alýcýsý
Yumatu Dijital Uydu Alýcýsý
Keito Receiver
Serkan Dijital Uydu Alýcýsý
Drembox Dijital Uydu Alýcýsý
Sunny Dijital Uydu Alýcýsý
Inpax Dijital Uydu Alýcýsý
Nexstar Dijital Uydu Alýcýsý
Inpax Dijital Uydu Alýcýsý
Sunny Marka Deðiþik
Modellerde Oto Teybi
Yumatu Mx Plass Kart
Giriþ Cihazý
Inpax 2007 Ca Uydu Alýcýsý
Yumatu Shere Kart Giriþ
Cihazý
Inpax X-2008 Cl Kart Giriþ
Inpax Gece Görüþü Kamera
Inpax 2007 Pur Kaydedici
Tunex Altýnuçlu Skart
Kablosu
Tunex Altýnuçlu Skart
Kablosu - Siyah
Secultek 1453 Uydu Alýcýsý
Inpax X2600 F Slim Uydu
Alýcýsý
Next Ye - Du 710 Oto Teybi
Next Ye-5800 Oto Teybi
Next Ye-5800 Oto Teybi
Next Ye - Cm3 Oto Teybi
Sunny Sj 204 Oto Teybi
Next Ye 2600 M Oto Teybi
Next Ye Cm 310 Oto Teybi
Next Ye Cm 122 Oto Teybi
Sunny Sj 2050 Oto Teybi
Next Ye - 5800 Oto Teybi
Next Ye - 4000 Oto Teybi
Next Ye - 6661 Oto Teybi
Next Ye - Cm310 Oto Teybi
Next Ye-Du 0122 Oto Teybi
Next Ye - Cmu 232 Oto Teybi
Sunny Sj 3105 Oto Teybi
Sunny Sj 3090 Oto Teybi
Sunny Sj 12-Mpu Oto Teybi
Sunny Sj 2030 Oto Teybi
Sunny Sj 3095 Oto Teybi
Sunny Sj 2040 Oto Teybi
Sunny Sj 2040 Oto Teybi
Sunny Sj 12-Mpu Oto Teybi
Sunny Sj 2030 Oto Teybi
Sunny Sj 3095 Oto Teybi
Sunny Sj 3110 Oto Teybi
Sunny Sj 3105 Oto Teybi
Korax Kx 6001 Oto Teybi
Korax Kx 3040 Oto Teybi
Yumatu Yt 9000 Oto Teybi
Çift Folyolu 300M Rulo
Ambalaj Kablo
Mýnýu4 Phy 500MKablo
Suntek Rg-6/U100MRulo
Kablo
Sogood Rg-6/U100 Metre
Korax Kx 4040 Oto Teybi
Korax Kx 9001 Oto Teybi
Kx 6001 Korax Oto Teybi
Sunny Universal Sing Lab
Bk 431 Lnb
Inpax Model = Inp X-2
Inpca Model = InpX-2
B: 29030
T. C. SÝVAS 2. ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝ’NDEN KAMULAÞTIRMA ÝLANI
ESAS NO: 2010/80
Davacý, 1. ORGANÝZE SANAYÝ BÖLGESÝ MÜDÜRLÜÐÜ ile Davalý, HALÝL BAYRAKTAROÐLU arasýnda mahkememizde görülmekte olan Kamulaþtýrma (Bedel Tespiti ve
Tescil) davasý nedeniyle;
Sivas merkez Çayboyu mah. Pur Dibi Mevkii pafta 5, parsel 2231'de kayýtlý 12.550
m2' lik taþýnmazýn 1.473,00 m2'si Sivas merkez 1. Organize Sanayi Bölgesi Tevsi alaný
olarak kamulaþtýrma bedelinin tespiti ve idare adýna tescili için dava açýlmýþ olup, ilan
tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaþtýrma iþlemine karþý idari yargýda iptal veya
adli yargýda maddi hatalara karþý düzeltim davasý açýlabilecektir, açýlacak davalarda
husumet Sivas 1. Organize sanayi bölgesine yöneltilecektir. 30 gün içerisinde kamulaþtýrma iþlemine karþý idari yargýda iptal davasý açýp ve yürütmenin durdurulmasý kararýnýn alýndýðý belgelendirilmediði takdirde kamulaþtýrma iþlemi kesinleþecek ve
mahkemece tespit edilecek kamulaþtýrma bedeli üzerinden taþýnmaz mal Sivas merkez 1. Organize Sanayi Bölgesi adýna tescil edilecektir. Mahkemece tespit edilecek kamulaþtýrma bedeli hak sahipleri adýna Sivas Ziraat Bankasý Merkez Þubesine yatýrýlacaktýr. Yukarýda esas numarasý yazýlý davanýn duruþmasý 06/05/2010 günü saat
10.30’da Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi duruþma salonunda yapýlacak, davalýnýn
davayý bizzat takip etmesi veya vekili aracýlýðýyla kendisini temsil etmesi, aksi takdirde yokluðunda yargýlama yapýlarak karar verileceði ve 2942 Sayýlý Kamulaþtýrma Yasasýnýn 8. maddesine göre davalý ile anlaþma saðlanamadýðýndan ayný kanunun 10.
maddesine göre dava açýldýðý hususu ilanen teblið olunur.
B: 18698
T. C. KARASU ASLÝYE HUKUK MAHKEMESÝNDEN KAMULAÞTIRMA ÝLANI
ESAS NO: 2010/59 Esas.
Tarih
Adres
: 2 Mayýs 2010 Pazar Saat: 10.00
: Stadyum Caddesi Yeni Asya Gazetesi Antakya
Temsilciliði binasý - Antakya / HATAY
Ýrtibat Tel : (0 505) 490 51 90 - (0 505) 778 34 39
Organizasyon: Antakya Yeni Asya Temsilciliði
Se mi ne re Davet
TURGUTLU
Konu
: Aile Ýçi Ýletiþim
Konuþmacýlar: Ýbrahim Ünal, Saide Nur Yýldýz (Dost Tv Programcýlarý)
Tarih
: 2 Mayýs 2010 Pazar
Saat: 14.00
Yer
: Turgutlu Lisesi Konferans Salonu
Organizasyon: Bizim Aile Dergisi Turgutlu Temsilciliði
Ýrtibat Tel
: (0 530) 327 85 77 - (0 544) 352 08 42
ÞANLIURFA
TAZÝYE
TEBRÝK
Muhterem kardeþlerimiz Ahmet
Yýldýz'ýn babasý, Hüseyin Býyýklýoðlu'nun
kayýnpederi
Arkadaþýmýz
Ýlknur ile
Murat Çakýr
Ýsmail Yýldýz
'ýn
Beyefendinin izdivaçlarýný tebrik eder,
ebedî saadetler dileriz.
vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma
Cenâb-ý Hak'tan rahmet ve maðfiret
diler, kederli ailesi ve yakýnlarýna sabr-ý
cemil niyaz eder, taziyetlerimizi
sunarýz.
Yaþanur, Gülten, Selma, Nurcan,
Nurkan, Tuba Ö, Betül, Zehra,
Gülizar, Fidan, Sedanur, Nurþen,
Nurdan, Edanur,
Emine, Cemile, Hatice, Gülbahar,
Gülsüm, Hayriye, Semra, Fidan,
Necla, Þuranur, Ayten, Havva,
Yasemin Ç.
ETLÝK YENÝ ASYA
OKUYUCULARI /
ANKARA
Pazar Se mi ne rleri
Konu
: Risale-i Nur'da Temel Hukuk Ýlkeleri
Konuþmacý : Lokman Altýn (Hukukçu)
Tarih
: 2 Mayýs 2010 Pazar
Saat: 13.00
Yer
: Bahçelievler 1. Sokak, Kürkçüoðlu Apartmaný, No: 4, Þanlýurfa
Organizasyon: Risale-i Nur Enstitüsü Þanlýurfa Temsilciliði
Tel
: (0 530) 348 16 20
ISPARTA
Isparta Bediüzzaman Mevlidine Davet
Tarih
: 6 Haziran 2010 Pazar (Öðle Namazýný müteakip)
Yer
: Isparta Ulu Camii
Organizasyon: Isparta Yeni Asya Temsilciliði
Ýrtibat Tel : (0 505) 590 66 57 - 0 (246) 218 66 75
KAMULAÞTIRILAN TAÞINMAZIN
BULUNDUÐU YER : Sakarya ili Karasu ilçesi Adatepe Köyü
MEVKÝÝ
: Köyiçi
PAFTA NO
:8
ADA NO
:PARSEL NO
: 159
VASFI
: Tarla
YÜZÖLÇÜMÜ
: 5700
MALÝKÝN ADI VE SOYADI : 1 - Mehmet Besim TAN
2- Hasan Hayri TAN
3- Emine TAN
4- Nesrin KARAASLAN(KARADAÐ)
5- Hayriye Gülüm PULATMEN
6- Zeynep Gonca TAN
7- Sultane Maria MUHAYEÞ
8- Tahsin ERDÝNÇ
KAMULAÞTIRMAYI YAPAN
ÝDARENÝN ADI
: Adatepe Köyü Tüzel Kiþiliði
Kamulaþtýrmayý yapan davacý idare, malikleriyle cinsi ve niteliði yukarýda yazýlý taþýnmazýn kamulaþtýrma bedelinin tespiti ve tescili için davacý idare tarafýndan mahkememizin
2010/59 Esas sayýsýnda dava açýlmýþtýr.
2942 Sayýlý Kamulaþtýrma Yasasýnýn 10. maddesinin 4. bendi uyarýnca ilan olunur.
16/03/2010
B: 19990
Sermaye Piyasasý Kurulu
TAZÝYE
Muhterem kardeþimiz Tahir Taþ'ýn babasý
Yusuf Taþ
'ýn
vefatýný teessürle öðrendik. Merhuma Cenâb-ý
Hak'tan rahmet ve maðfiret diler, kederli ailesi
ve yakýnlarýna sabr-ý cemil niyaz eder,
taziyetlerimizi sunarýz.
ADAPAZARI YENÝ ASYA
OKUYUCULARI
TÜREV ARAÇLARIN ALIM SATIMINA ARACILIK
YETKÝ BELGESÝ
Numarasý
Tarihi
ARK/TAASA-166
08.04.2010
Sermaye Piyasasý Kurulunca Piramit Menkul Kýymetler A.Þ.’nin Vadeli Ýþlem ve Opsiyon Borsasý A.Þ.’nde
“Türev Araçlarýn Alým Satýmýna Aracýlýk” faaliyetinde
bulunmasý uygun görülmüþtür.
Bu belge, 3794 ve 4487 sayýlý Kanunlarla deðiþik 2499
sayýlý Sermaye Piyasasý Kanunu uyarýnca verilmiþtir.
Vedat AKGÝRAY
Kurul Baþkaný
Ortaklýðýn :
Baðlý Olduðu T. Sicil Memurluðu: Ýstanbul
Sicil No
: 270617
B: 29097
R
eklam
ezervasyon
Tel : 0(212) 655 88 59
Fax: 515 24 81
13
YENÝASYA / 1 MAYIS 2010 CUMARTES Ý
EKONOMÝ
1 ABD DOLARI
ALIÞ
DÖVÝZ
SATIÞ
1.4804
1.4875
ALIÞ
EFEKTÝF
SATIÞ
1.4794
DÖVÝZ
SATIÞ
ALIÞ
ALIÞ
EFEKTÝF
SATIÞ
1 ÝSVÝÇRE FRANGI
1.3642
1.3730
1.3622
1.3751
1 ÝSVEÇ KRONU
0.20234
0.20445
0.20220
0.20492
1.4733
1.4800
1.4678
1.4856
1.4897
1 KANADA DOLARI
1 AVUSTRALYA DOLARI
1.3705
1.3795
1.3642
1.3878
1 KUVEYT DÝNARI
5.0836
5.1506
5.0073
5.2279
1 DANÝMARKA KRONU
0.26335
0.26465
0.26317
0.26526
1 NORVEÇ KRONU
0.24880
0.25048
0.24863
0.25106
1 EURO
1.9601
1.9696
1.9587
1.9726
1 SUUDÝ ARABÝSTAN RÝYALÝ
0.39592
0.39663
0.39295
0.39960
1 ÝNGÝLÝZ STERLÝNÝ
2.2546
2.2664
2.2530
2.2698
100 JAPON YENÝ
1.5713
1.5817
1.5655
1.5877
SERBEST PÝYASA
DOLAR
EURO
ALTIN
C. ALTINI
DÜN
1.4820
ÖNCEKÝ GÜN
1.4840
DÜN
1.9730
ÖNCEKÝ GÜN
1.9680
DÜN
56.05
ÖNCEKÝ GÜN
55.73
DÜN
374.000
ÖNCEKÝ GÜN
372.000
p
p
p
Cinsi
Cinsi
p
29 NÝSAN
2010
MERKEZ BANKASI DÖVÝZ KURLARI
Uyum'un 30. þubesi dua ile açýldý.
Uyum 30’uncu þubesini
Atakent’te açtý
UYUM A.Þ. 30’uncu þubesini Halkalý Küçükçekmece’de hizmete açtý. Uyum A.Þ. Ýstanbul’daki 30’uncu
Atakent’teki 4. þubesini Atakent Mahallesi, Atatürk
Caddesi, Kýrlangýç Sokak, No: 1 Halkalý adresinde
düzenlediði küçük bir törenle hizmete açtý. Þubenin
açýlýþýný Uyum Yönetim Kurulu Baþkaný Ýskender
Keleþ ve Yönetim Kurulu Baþkan Yardýmcýsý Ali Akyüz gerçekleþtirdi. Açýlýþa dâvetliler ve vatandaþlar
katýldý. Dua ile açýlýþý yapýlan þube 1040 metrekare
kapalý alanda 5 bin çeþit ile tüketicilere hizmet verecek. Maðazanýn 60 araçlýk otoparký ve 40 personeli
bulunuyor. Açýlýþ sebebiyle indirimli ürünlerin satýldýðý maðazaya vatandaþlar yoðun ilgi gösterdi.
Dýþ açýk üç ayda üçe katlandý
DIÞ TÝCARET AÇIÐI YILIN ÝLK ÇEYREÐÝNDE BÝR ÖNCEKÝ YILIN AYNI DÖNEMÝNE
GÖRE, YÜZDE 175.3 ARTARAK 12.13 MÝLYAR DOLAR OLARAK GERÇEKLEÞTÝ.
TÜRKÝYE Ýstatistik Kurumu (TÜÝK) ve Gümrük
Müsteþarlýðý tarafýndan oluþturulan geçici dýþ ticaret verilerine göre, Ocak-Mart döneminde dýþ ticaret açýðý, bir önceki yýlýn ayný dönemine göre
175,3 artarak 12 milyar 125 milyon dolara yükseldi. TÜÝK verilerine göre yýlýn ilk üç aylýk döneminde ihracat yüzde 7 artýþla 26.2 milyar dolar, ithalat yüzde 32.7 artýþla 38.33 milyar dolar oldu. Ýlk
üç ayda ihracatýn ithalatý karþýlama oraný geçen
yýlki yüzde 84.8’den yüzde 68.4’e geriledi. Dýþ ticaret açýðý Mart’ta geçen yýlýn ayný dönemine göre
yüzde 112.5 artarak 5.03 milyar dolar oldu. Mart
ayýnda ihracat yüzde 22.4 artarak 9.99 milyar dolar, ithalat yüzde 42.7 artarak 15.02 milyar dolar
olurken söz konusu dönemde ihracatýn ithalatý
karþýlama oraný ise yüzde 66.5’e geriledi. Avrupa
Birliði’nin (AB) ihracattaki payý 2010 Mart ayýnda yüzde 45.7’ye yükselirken, AB’ye yapýlan ihra-
cat, 2009 yýlýnýn ayný ayýna göre yüzde 33.3 artarak 4.56 milyar dolar olarak gerçekleþti. Bu dönemde en fazla ihracat yapýlan ülke olan Almanya’ya yapýlan ihracat geçen yýlýn ayný ayýna
göre yüzde 22.9 artarak 917 milyon dolar oldu.
Bu yýlýn Mart ayýnda en büyük ihracat kalemi ise
1.39 milyar dolar ile motorlu kara taþýtlarý, traktör, bisiklet, motosiklet olurken, bunu 796 milyon dolar ile demir-çelik izledi. Ankara / aa
Et ithalatý haftaya baþlýyor
Maryapý Yön. Kur. Bþk. Münir Özkök projeyi tanýttý.
Güneþli Konutlarý satýþta
MARYAPI Yönetim Kurulu Baþkaný Münir Özkök,
Güneþli’de, 305 konuttan oluþan ‘’Güneþli Konutlar’’
projesinde, satýþa çýkýlan ilk haftada 102 konut
satýldýðýný söyledi. Güneþli Konutlar’ýn tanýtým toplantýsýnda konuþan Özkök, projenin toplam maliyetinin
65 milyon lira olduðunu belirtti. Atatürk Havalimaný ile
TEM’i baðlayan Basýn Ekspres yolu üzerindeki Güneþli
Kavþaðý’na 800 metre mesafede bulunan Güneþli
Konutlar’ýn yapýmýný Maryapý, Enyapý, Dost Ýnþaat ve
Ýstanbul Ýnþaat gerçekleþtiriyor. 18 ayda tamamlanacak
projenin Kasým 2011’de teslim edilmesi planlanýyor. 16
bin metrekare arsa üzerinde, 41 bin metrekarelik inþaat
alanýna sahip projede 2 Club House da inþa edilecek. 5
bloktan oluþacak projede en düþük 62,15 metrekareli
1+1, en yüksek de 218,27 metrekareli 4+1 konutlar yer
alýyor. Projede ortalama metrekare satýþ fiyatý 1.750 lira
olarak belirlendi. Projede daire fiyatlarý 112 bin lira ile
409 bin lira arasýnda deðiþiyor. Ekonomi Servisi
ET fiyatlarýný aþaðý çekmek için hükümetin
ithalat yetkisi verdiði Et ve Balýk Kurumu,
Estonya, Letonya, Litvanya ve Macaristan’dan 7 bin 500 danaya denk gelen 4 bin
25 ton kasaplýk canlý sýðýrý ithal etmek üzere
ihale açtý. Et ve Balýk Kurumu’nun internet
sitesinde yer alan duyuruya göre, ihale 4
Mayýs 2010 tarihinde saat 10.00’da Ankara’da ‘’pazarlýk usulü’’ ile gerçekleþtirilecek.
Ýthal edilecek canlý kasaplýk sýðýrlar Angus,
Hereford, Montofon, Holstein, Simental ýrký veya melezlerinden, yaþlarý 16 ay ile 28 ay
arasýnda olacak. Tarým Bakaný Mehdi Eker,
ithalat kararýnýn ardýndan perakende et fiyatlarýnýn 23.7 liradan 19.60 liraya, toptan
fiyatlarýn da 17-18 liradan 14.5-15 liraya
düþtüðünü söyledi. “Toptan fiyatlarýnýn biraz daha düþmesini bekliyoruz” diyen Tarým Bakaný, Et ve Balýk Kurumu’nun piyasayý düzenleyeceðini üreticinin de bundan za-
rar görmeyeceðini ileri sürdü. Devlet Bakaný Zafer Çaðlayan da et ithalatýna birkaç
gün, en geç bir hafta içerisinde baþlanacaðýný belirterek, “Ýthalat canlý sýðýr þeklinde yapýlacak. Lüzum görülürse et þeklinde de yapýlabilir” þeklinde konuþtu. Et ithalatý konusunda, Et Balýk Kurumu’na 31 Aralýk 2010
tarihine kadar ithalat izni verildiðini hatýrlatan Bakan Çaðlayan, bu çerçevede Et Balýk
Kurumu’nun 16 bin ton canlý sýðýr ve 7 bin
500 ton da et ithalat yetkisi bulunduðunu
bildirdi. Tüketici Haklarý Merkezi TÜ-MER
Gýda Komitesi Baþkaný Veteriner Hekim
Muhammet Efe de, “fiyatlarý düþürmek amacýyla ithal edilmesi düþünülen canlý hayvanlarýn nasýl beslendikleri ve hormon ilâçlarý kullanýp kullanmadýklarý gözden kaçýrýlmamsý gereken önemli bir konudur. Bu sorunlarýn bir daha yaþanmamasý için kalýcý
çözüm teklifleri üretilmelidir, dedi.
MB’den hükümete
enflasyon mektubu
MERKEZ Bankasý, Mart ayý itibarýyla yüzde 9,56 olan yýllýk enflasyonun belirlenen yüzde 8,5 belirsizlik aralýðýnýn
üst sýnýrýnýn üzerinde kalmasý nedeniyle hükümete açýk
mektup gönderdi. Merkez Bankasý’ndan yapýlan açýklamaya göre, Merkez Bankasý Baþkaný Durmuþ Yýlmaz ve
Baþkan Yardýmcýsý Erdem Baþçý imzalarýný taþýyan mektup, hükümet adýna Devlet Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Ali Babacan’a gönderildi. 2010 yýl sonu enflasyon hedefinin Hükümet ile birlikte yüzde 6,5 olarak belirlendiði
hatýrlatýlarak, Mart ayý itibarýyla yýllýk enflasyon yüzde
9,56 olarak gerçekleþtiði ve yüzde 8,5 olarak belirlenen
belirsizlik aralýðýnýn üst sýnýrýnýn üzerinde kaldýðý kaydedilen mektupta, ‘’bu çerçevede, enflasyonun hedeflenen
patikadan belirgin olarak sapmasýnýn nedenleri ile orta
vadeli hedeflere ulaþmak için alýnan ve alýnmasý gereken
önlemleri açýklayan 29 Nisan 2010 tarihli Enflasyon Raporu iliþikte bilginize sunulmaktadýr’’ denildi. Ankara / aa
y seri ilânlar
ELEMAN
n SOSYAL GÜVENCESÝ
olan askerleðini yapmýþ,
þoförlüðü olan tam gün
veya parttime çalýþmaya
uygun erkek eleman
alýnacaktýr.
Ankara: (0532) 365 06 37
n MALÝ MÜÞAVÝRLÝK
bürosuna deneyimli
elemanlar alýnacaktýr.
G.O.Paþa
Tel: 0 (212) 563 18 27
n PLATÝN MEDÝKAL'de
çalýþacak bayan eleman
alýnacaktýr.
Tel: 0 (356) 212 55 01
ÝÞ ARIYORUM
n VASIFSIZIM ÝÞ
arýyorum
Tel: 0 (212) 635 36 23
nFATÝH'te 13.00 ile 17.00
arasý itinayla çocuk
bakýlýr..
Tel: (0 538) 630 82 88
KÝRALIK
DAÝRE
nKÝRALIK DAÝRE 75 m2
1+1 bina yaþý: 5-10 arasý
binadaki kat sayýsý: 4
bulunduðu kat: 1 Sobalý
350TL, 500 TL Depozit
(0535) 231 11 96
n BAÞAKÞEHÝR ONUR
kentte 3+1, 2 yýllýk bina,
4 katlý, 3.kat mantolu.
Doðalgazlý 650 TL
Tel: (0 533) 665 62 20
nKÝRALIK DAÝRE: 3+1
120m2 Banyo sayýsý: 1
Bina yaþý: 5-10 arasý
Binadaki kat sayýsý: 3
Bulunduðu kat: 2
Isýtma kat kaloriferi
700 TL.
Tel: 0(212) 640 58 88
SATILIK
DAÝRE
nSATILIK DAÝRE 75 m2
1+1 banyo sayýsý : 1
bina yaþý: 5-10 arasý
binadaki kat sayýsý: 4
bulunduðu kat: 1
merkezi sistem ýsýtmalý
krediye uygun 60.000TL
(0 543) 902 18 36
nSATILIK DAÝRE 135 m2
3+1 Banyo Sayýsý 1
Bina Yaþý 5-10 arasý
Binadaki Kat Sayýsý 3
Bulunduðu Kat 1
Isýtma Kat Kaloriferli
35.000 TL
0(212) 640 58 88
nSATILIK DAÝRE 200 m2
3+1 banyo sayýsý 2 bina
yaþý 0 binadaki kat sayýsý
2 bulunduðu kat 2 Kat
Kaloriferli 145.000 TL
Tel: (0535) 231 11 96
nSATILIK DAÝRE 100 m2
2+1 banyo sayýsý 1 bina
yaþý 0 binadaki kat sayýsý
3 bulunduðu kat 1 kat
kaloriferi 150.000 TL
Tel: (0543) 902 18 36
SATILIK
ARSA
nSATILIK SULTANGAZÝ
121 m2 Konut Ýmarlý Gabari
12.50 Müstakil Parsel
180.000TL
nSATILIK TEKÝRDAÐ
Malkarada 2920 m2 tarla
Gabari 6.50 Müstakil
Parsel 20.000TL
0(212) 640 58 88
nSATILIK ARSA 200 m2
villa imarlý gabari serbest
müstakil parsel 15.000 TL
(0535) 231 11 96
nSATILIK ARSA 313 m2
villa imarlý gabari 9.50
müstakil parsel 29.500 TL
0(212) 640 58 88
nSATILIK ARSA 107 m2
villa imarlý emsal
% 10 / 20 gabari 9.50
müstakil parsel 15.000 TL
(0543) 902 18 36
n ARNAVUTKÖY'de
YARI peþin yarýsý taksitle
arsalar.
250 m2 17.000 TL
822 m2 25.000 TL
560 m2 45.000'e müstakil
OTOYLA takaslanýr.
0(212) 597 06 07
(0532) 407 90 88
(0555) 992 32 87
n ORHANGAZÝ
MERKEZ'de 5.000 m2
Þeftali bahçesi 49.000
m2, 12.000 m2, 3.000 m2,
1.500 m2 tarlalar. Göl
manzaralý 30.000 m2,
1100 m2 villalýk arsalar.
(0532) 574 11 15
(0532) 416 29 37
nSATILIK ARSA
29.000 m2 Bilecik
Gölpazarýnda 15.000 TL
Gsm: (0537) 319 66 15
nSATILIK ARSA 1.214 m2
müstakil parsel
20.000 TL.
Tel: (0535) 231 11 96
VASITA
nSATILIK ÝKÝNCÝ EL
Tata indica 1.4 TDI
Comfort 2005 model
80.000 km beyaz renkli
dizel manuel vites
10.500 TL
0(212) 640 58 88
nSATILIK ÝKÝNCÝ EL
Mitsubishi Colt
1.5 DI-D Invite 2006
model 75.000 km
mavi renkli Dizel Manuel
vites 18.750
0(212) 640 58 88
n AKÇAYLAR OTOMOTÝV
2007 Model Doblo 1.3
Hususi, 2006 Model Ford
Focus TDÝ, 2006 Model
Fiat Albea 1.3 Multijet
Tel: 667 32 99
nSAHÝBÝNDEN
1994 mazda HB 156 bin
km de 1600 v.83 bg.
otomatik, benzin+lpg
(ruhsata iþli) sahibinden.
Motor ve yürüyen iyi,
bordo, döþeme yaþýna
göre temiz. 7500 TL.
Pazarlýk var.
Gsm: (0536) 404 11 29
n SATILIK RENAULT
megane 1.6 coupe 2001
mode 98.000 km
motor hacmi 1301 - 1600
cm3 motor gücü 101 - 125
arasý gümüþ gri renk
benzin otomatik vites
13.000 TL
Tel: (0543) 902 18 36
n SATILIK TATA ýndigo
marina 1.4 TDI 2007
model 95.000 km
motor hacmi 1300 cm3' e
kadar motor gücü 100
beygire kadar bordo renk
dizel manuel vites
13.500 TL.
Tel: (0535) 231 11 96
n SATILIK RENAULT
kangoo 1.5 DCÝ Multix
95.000 km 2006 model
motor hacmi 1301 - 1600
cm3 motor gücü 126 - 150
arasý gri renk manuel
vites dizel 13.500 TL.
Tel: 0(212) 640 58 88
n ALTINYILDIZ
OTOMOTÝV
2008 Renault megan 11 Et
2006 Renault Loguno
2008 Ford Fiesta
1994 Skoda Forman
2003 Fiat Doblo
2008 Fiat Doblo
2000 Fiat Mareo
2005 Hyundaý Panelvon
Adres: Yeni Yalova yolu
oto koop. 13. blok No: 50
BURSA
Tel: 0 (224) 211 58 89
0 (224) 211 58 99
Gsm: (0 533) 519 77 00
Her Türlü Aracýnýz Alýnýr.
Satýlýr.
nSATILIK TOFAÞ Kartal
2000 model 107.000 km
motor hacmi 1301 - 1600
cm3 motor gücü 101 - 125
arasý beyaz renk benzin +
LPG Manuel
9.250 TL
Tel: 0(212) 640 58 88
nSATILIK MAZDA 929
3.0 Royal Classic 1990
model 170.000 km motor
hacmi 2501 - 3000 cm3
motor gücü 151 - 175 arasý
beyaz renk benzin + LPG
otomatik vites 11.000 TL
Tel: (0543) 902 18 36
nSATILIK NÝSSAN
Altima 1991 model
90.000 km Motor Hacmi
1601 - 1800 cm3 Motor
Gücü 101 - 125 arasý Bordo
renk Benzin + LPG
Manuel vites 6.500 TL
Tel: (0543) 902 18 36
nSATILIK TATA telcoline
4x2 çift kabin 2005
model 80.000 km gümüþ
gri renk motor hacmi
1601 - 1800 cm3 motor
gücü 101 - 125 arasý dizel
manuel vites 12.500 TL
Tel: (0 543) 902 18 36
nSATILIK GAZ-2705
44.000 km 2006 motor
hacmi 1301-1600 cm3
motor gücü 101-125 arasý
beyaz renk manuel vites
dizel 10.000 TL.
Tel: 0(212) 640 58 88
ÇEÞÝTLÝ
nKÝRALIK KÜÇÜKKÖYDE
dükkân iþyeri kaloriferli 75
m2 300 TL
(0 543) 902 18 36
nSATILIK ÝÞYERÝ sobalý
150 m2 55.000 TL
(0535) 231 11 96
Deloitte: Türkiye
yüzde 5,5-6
bandýnda büyüyecek
DELOÝTTE’UN Ekonomik Görünüm 2010
Mayýs ayý raporuna göre Türkiye’de bu yýl
ekonomide yüzde 5,5-6 bandýnda bir büyümeye karþýlýk, yüzde 7,5-8 düzeyinde
enflasyon ve 30 milyar dolar cari açýk bekleniyor. Deloitte, üç ayda bir yayýnladýðý Ekonomik Görünüm raporlarýnýn Mayýs
2010 sayýsýný, ‘’Zor yýla umut veren baþlangýç’’ üst baþlýðý ile yayýmladý. Deloitte Ekonomi Danýþmaný Murat Üçer tarafýndan hazýrlanan raporda, dünya ekonomisindeki geliþmelere paralel olarak Türk ekonomisinin normalleþme sürecine girdiði
vurgulanýyor. Ekonomideki toparlanmayla
birlikte cari açýk ve dýþ finansman ihtiyacýnda artýþ eðiliminin devam ettiðine iþaret
edilen rapora göre, 2009’u 60 milyar dolarlýk finansman ile kapatan Türkiye ekonomisinin dýþ finansman ihtiyacýnýn bu yýl
30 milyar dolarý cari açýk olmak üzere 70
milyar dolara týrmanmasý bekleniyor. Geçen senenin düþük baz etkisi dikkate alýnarak raporda 2010 büyüme tahminleri de
revize edildi. Ekonominin bu yýl yüzde
5,5-6 bandýnda bir büyüme sergilemesi
beklenirken, baz etkisinin ortadan kalkmasýyla 2011 yýlýnda büyümenin belirgin
bir þekilde yavaþlayacaðý öngörülüyor. Þubat ayýnda yüzde 10,1 olan yýllýk enflasyonun Mart’ta tekrar tek haneli seviyelere
geriledikten sonra eylüle kadar yüzde 8-10
bandýnda kalmasý ve yýlý yüzde 7,5-8 arasýnda tamamlamasý bekleniyor. Yüzde
14’e yükselen iþsizlik oranýnýn ise önümüzdeki dönemde de bu seviyelerde kalýcý
hale gelebileceði vurgulanýyor. Raporda,
bu yýl cari açýðýn rahatlýkla 30 milyar dolar
seviyesine çýkmasý ve kamu ile özel sektör
toplam olmak üzere 40 milyar dolarýn üzerinde bir borç servisi gerçekleþmesi öngörülüyor. Ýstanbul / aa
SERÝ ÝLANLARINIZ ÝÇÝN
e-mail: [email protected]
Fax: 0 (212) 515 24 81
nSATILIK DÜKKAN 50 m2
ýsýtma yok 30.000 TL.
0(212) 640 58 88
ZAYÝ
Olivetti OL-2023 marka
ve 00001135 sicil nolu
Yazar Kasa Ruhsatýmý
kaybettim. Hükümsüzdür.
Ferhat Tavli
T.C. No: 64675261524
Nüfus Cüzdanýmý ve Yeþil
Kartýmý kaybettim.
Hükümsüzdür.
Ürgiye Ayber
SiyahMaviKýrmýzýSarý
15
YENÝASYA / 1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ
Hazýrlayan: RECEP BOZDAÐ
HA­BER­LER
Aileyi korumalýyýz
SOSYAL Hiz­met­ler­ve­Ço­cuk­E­sir­ge­me­Ku­ru­mu­ (SHÇEK)­ Ge­nel­Mü­dü­rü­Ýs­ma­il­Ba­rýþ,­ba­zý
te­le­viz­yon­di­zi­le­ri­nin­a­i­le­kav­ra­mý­na­o­lum­suz
et­ki­yap­tý­ðý­ný,­top­lum­sal­bü­tün­lü­ðün­ye­ni­den
ya­ka­lan­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­be­lirt­ti.­Baþ­ba­kan­lýk­A­i­le­ve­Sos­yal­A­raþ­týr­ma­lar­Ge­nel­Mü­dür­lü­ðün­ce­a­i­le­bü­tün­lü­ðü­nün­ko­run­ma­sý,­güç­len­me­si
ve­bu­a­lan­da­sos­yal­po­li­ti­ka­o­luþ­tu­rul­ma­sý­a­ma­cýy­la­ka­mu­ku­rum­la­rý,­ü­ni­ver­si­te­ler,­ye­rel
yö­ne­tim­ler­ve­si­vil­top­lum­ku­ru­lu­þu­tem­sil­ci­le­ri­nin­ka­tý­lý­mýy­la­dü­zen­le­nen­Ye­rel­A­i­le­Ça­lýþ­ta­yý’nýn­12’nci­si­Ýz­mir’de­ya­pýl­dý.­Ýs­ma­il­Ba­rýþ,
Bal­ço­va­Ter­mal­Te­sis­le­ri’nde­ki­ça­lýþ­ta­yýn­a­çý­lý­þýn­da,­a­i­le­or­ta­mý­nýn­so­run­ü­re­ti­len,­so­run­la­rýn
i­ki­ka­tý­ka­dar­da­çö­züm­le­rin­bu­lun­du­ðu­mer­kez­ler­ol­du­ðu­nu­söy­le­di.­Ço­cu­ðun­ko­nuþ­ma­sýn­dan­dav­ra­ný­þý­na,­er­ke­ðin­tu­tum­lu­lu­ðun­dan
is­raf­çý­lý­ðý­na,­ka­dý­nýn­e­vi­ne­ba­ðým­lý­lý­ðýn­dan­az
ko­nuþ­ma­sý­na­ka­dar­so­run­la­rýn­a­i­le­or­tam­la­rýn­da­tar­tý­þýl­dý­ðý­ný,­tar­tý­þý­lýr­ken­de­çö­züm­le­rin­ü­re­til­di­ði­ni­be­lir­ten­Ba­rýþ,­þöy­le­ko­nuþ­tu:­‘’A­i­le
or­ta­mýn­da,­yu­va­da­i­ki­kat­so­run­çöz­me­me­ka­niz­ma­sý­var­dýr,­so­run­la­rýn­çö­zül­dü­ðü­yer­dir.
Hiç­bir­er­kek,­ka­dýn,­ço­cuk­a­i­le­i­çin­de­ki­so­ru­nu
baþ­ka­la­rýy­la­çöz­me­nok­ta­sý­na­git­mi­yor,­ön­ce
ken­di­i­çin­de­çö­zü­yor.­Ka­dý­nýn,­er­ke­ðin,­ço­cu­ðun­ye­ri­ön­ce­lik­le­bir­a­i­le­or­ta­mý­dýr,­bir­a­ra­ya
gel­me­le­ri­dir.’’­Ba­zý­te­le­viz­yon­di­zi­le­ri­nin­a­i­le
kav­ra­mý­na­o­lum­suz­et­ki­yap­tý­ðý­ný,­top­lum­sal
bü­tün­lü­ðün­ye­ni­den­ya­ka­lan­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni
be­lir­ten­Ba­rýþ,­þun­la­rý­kay­det­ti:­‘’Es­ki­den­bü­yük­le­ri­mi­zin­bu­lun­du­ðu­kah­ve­ye­bi­le­gi­re­mez­dik,­yan­la­rýn­da­si­ga­ra­i­çil­mez­di.­Bu­nu­na­sýl
sað­lar­lar­dý,­bi­zi­dö­ver­ler­miy­di?­Ha­yýr,­a­ma
böy­le­bir­an­la­yýþ­var­dý.­Bun­lar­kay­bol­ma­ya­baþ­la­dý.­Gü­ven­siz­or­tam­o­luþ­tu.­Hu­zu­rev­le­rin­de
ka­lan­la­rýn­sa­yý­sý­art­tý,­top­lu­mu­muz­yaþ­lan­dý­da
mý­böy­le­ol­du,­ha­yýr.­Yaþ­lý­lýk­la­a­lâ­ka­lý­de­ðil,­a­ma­ar­tý­yor.­Biz­dev­let­o­la­rak­gö­re­vi­mi­zi­yap­ma­lý­yýz,­a­ma­bu­gö­re­vin­dev­le­tin­o­to­ri­te­siy­le
tek­ba­þý­na­te­sis­e­dil­me­si,­a­i­le­nin­to­par­lan­ma­sý,
þart­la­rýn­i­yi­leþ­me­si­müm­kün­de­ðil.­Top­lum­sal
ha­yat­ta­bi­rey­le­rin,­bu­de­ðer­le­ri­sýk­sýk­sa­vun­ma­sý­ge­re­kir.­Top­lum­sal­de­ðer­le­re­ters­dü­þen
bir­ta­kým­þey­le­ri­ya­pan­la­rýn­meþ­ru­laþ­tý­rý­lýp­ön
pla­na­ko­nul­ma­sý,­ne­sil­le­ri­en­ö­nem­li­nok­ta­da
tah­rik­e­de­cek­ve­ge­le­ce­ði­mi­ze­gü­ven­le­bak­ma­mý­za­en­gel­o­la­cak­týr.’’­A­i­le­nin­ko­run­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­i­fa­de­e­den­Ba­rýþ,­‘’Çað­daþ­ge­liþ­miþ­ül­ke­ler­de­en­ö­nem­li­so­run­lar­dan­bi­ri­a­i­le­so­ru­nu­dur.­A­i­le­yi­ye­ni­den­es­ki­ha­le­ge­tir­mek­i­çin
cid­dî­za­man­ve­kay­nak­har­ca­ma­la­rý­yap­mak­ta­dýr­lar.­A­ma­ok­yay­dan­çýk­týk­tan­son­ra­çok­pa­ha­lý­ve­za­man­is­ti­yor,­bir­ta­kým­ne­sil­ler,­bir­dö­nem­ne­sil­ler­de­top­lum­dan­ge­rek­li­des­te­ði­a­la­ma­dý­ðý­i­çin­mah­vo­lup­gi­di­yor’’­de­di.­­Ýzmir / aa
112’lerde asýlsýz
ihbarlara ceza verilsin
n TÜRK Sað­lýk-Sen­ ta­ra­fýn­dan­ 112­ A­cil­ ser­vis­ hiz­met­le­ri­nin­ ve­ ça­lý­þan­la­rýn­ so­run­la­rý­ i­le
il­gi­li­ o­la­rak­ bir­ ra­por­ ha­zýr­lan­dý.­ Ha­zýr­la­nan
ra­por­da­ mes­le­ði­ ge­re­ði­ þo­för­lük­ e­ði­ti­mi­ al­ma­yan­ A­cil­ Týp­ Tek­nis­yen­le­ri­nin­ am­bu­lans
þo­fö­rü­ o­la­rak­ gö­rev­len­di­ril­dik­le­ri­ be­lir­til­di.
Bu­ gö­rev­len­dir­me­ sebebiy­le­ am­bu­lans­ ka­za­la­rýn­da­ar­týþ­ol­du­ðu­na­dik­kat­çe­ki­le­rek­bu­gö­rev­len­dir­me­le­rin­ ip­tal­ e­dil­me­si­ is­ten­di.­ 112
A­cil­ sað­lýk­ hiz­met­le­ri­nin­ su­nu­mu­ sý­ra­sýn­da
mey­da­na­ ge­len­ ka­za­lar­da­ ha­sa­rýn­ ça­lý­þan­lar­dan­ tah­sil­ e­dil­di­ði­ne­ dik­kat­ çe­ki­le­rek,­ gö­rev
ku­sur­la­rýn­dan­ kay­nak­lý­ mad­dî­ za­rar­la­rýn­ ku­rum­ca­kar­þý­lan­ma­sý­ge­rek­ti­ði­vur­gu­lan­dý.­Ka­za­lar­da­ölen­per­so­ne­lin­a­i­le­le­ri­ni­taz­mi­nat­ö­den­me­si­is­ten­di.­Ankara / RECEP GÖREN
AÝLE­-­SAÐLIK
Açýklama yapýlmadan
et tüketmeyin
Helâl ve temiz olmayan
gýda güvenli deðildir
GÜVENLÝ gýda kriterleri içinde çoðu kez inanç
hassasiyetinin gözetilmediðini ifade eden Nogay, helâl ve temiz olmayan hiçbir gýdanýn güvenli olmadýðýný söyledi. Gýdada sadece ithal
ette deðil, yurt içinde yerli üretimde de kriterlere baðlanarak, tüketicinin bilgilendirilmesini isteyen Nogay, vatandaþlara, tükettiði gýda ile ilgili olarak tercih hakký saðlanmasý gerektiðini kaydetti.
Tüketilen etin helâl
ve temiz olup olmadýðý konusunda yeterli bilgiye sahip olunmadýðýnýn altýný çizen Nogay, þöyle dedi: “Milyonlarca vejetaryen, ömrü boyunca et yemediði
halde hayatýný saðlýklý bir þekilde sürdürmektedir.
Dünya Helâl Gýda Birliði olarak, bu konuda hükümet yetkilileri yeterli açýklamayý yapýncaya kadar,
ithal ete hayýr diyoruz. Lütfen bir hafta, onbeþ
gün ya da bir ay et tüketmeyelim. Halkýn tercihinden doðan gücün her
þeyi yerli yerine oturtacaðý
görülecektir.” Bursa /
cihan
DÜNYA HELÂL GIDA BÝRLÝÐÝ DERNEÐÝ
BAÞKANI RAÞÝT NOGAY, ÝTHAL ETLE ÝLGÝLÝ
ÇEÞÝTLÝ ÝDDÝALAR SEBEBÝYLE HÜKÜMETÝN,
GEREKLÝ AÇIKLAMAYI YAPANA KADAR ET
TÜKETÝLMEMESÝ UYARISINDA BULUNDU.
ÝTHAL et­le­il­gi­li­çe­þit­li­id­di­a­lar­gü­de­me­ge­lir­ken­Dün­ya­He­lâl­Gý­da­Bir­li­ði­Der­ne­ði,
“Hü­kü­met­ge­rek­li­a­çýk­la­ma­la­rý­ya­pýn­ca­ya
ka­dar­et­tü­ket­me­yin”­çað­rý­sýn­da­bu­lun­du.
Dün­ya­He­lâl­Gý­da­Bir­li­ði­Der­ne­ði­Baþ­ka­ný
Ra­þit­No­gay,­et­it­ha­la­tý­na­i­zin­ve­ril­me­siy­le
bir­lik­te­Av­ru­pa’nýn­don­muþ­et­stok­la­rý­nýn
e­ri­ti­le­ce­ði­ni,­as­lýn­da­ke­di-kö­pek­ma­ma­sý
ya­pý­la­cak­o­lan­dü­þük­ka­li­te­li­e­tin­ge­le­ce­ði­ni,­yan­lýþ­ke­sim­yön­tem­le­ri­nin­uy­gu­la­na­rak
el­de­e­di­len­e­tin­ge­le­ce­ði­ne­yö­ne­lik­id­di­a­lar
bu­lun­du­ðu­nu­söy­le­di.­No­gay,­it­ha­la­týn­fi­yat­la­rý­den­ge­ye­ge­ti­rip­ge­tir­me­ye­ce­ði­nin
bel­li­ol­ma­ma­sý,­ü­re­ti­ci­nin­za­rar­e­de­ce­ði,­et
it­hal­et­me­nin­ge­çi­ci­bir­çö­züm­ol­du­ðu,­sür­dü­rü­le­bi­lir­bir­fi­yat­is­tik­ra­rý­sað­la­na­ma­ya­-
ca­ðý­gi­bi­en­di­þe­ler­i­çin­hü­kü­me­tin­net­o­la­rak­a­çýk­la­ma­yap­ma­sý­ge­rek­ti­ði­ni­kay­det­ti.
Tar­týþ­ma­nýn­kay­na­ðý­nýn,­Tür­ki­ye’nin­it­hal
e­de­ce­ði­et­le­il­gi­li­stan­dart­la­rýn­an­la­þý­la­bi­lir
bi­çim­de­a­çýk­lan­ma­ma­sý­ol­du­ðu­nu­sa­vu­nan
Ra­þit­No­gay,­“Hü­kü­met,­it­hal­e­de­ce­ði­et­te
han­gi­kri­ter­le­ri­a­ra­mak­ta­dýr.­Bun­la­rýn­ka­mu­ya­a­çýk­lan­ma­sý­ge­rek­mek­te­dir.­Hü­kü­met,­et­it­ha­lin­de­be­lir­le­nen­kri­ter­ler­a­ra­sýn­da­ka­mu­o­yu­nun­ö­nem­se­di­ði­kri­ter­ler­den
bi­ri­o­lan­‘it­hal­e­tin­he­lâl­ke­sim­þart­la­rý’ný­ta­þý­yýp­ta­þý­ma­dý­ðý­ný­a­çýk­la­ma­lý­dýr.­Et­le­ri­tü­ke­te­cek­fert­le­rin­bü­yük­ço­ðun­lu­ðu­nun­i­nanç
has­sa­si­ye­ti­ta­þý­dý­ðý­dü­þü­nül­dü­ðün­de,­ge­ti­ri­le­cek­kri­ter­ler­a­ra­sýn­da­en­ö­nem­li­si­he­lâl
ya­ni­te­miz­ol­ma­ö­zel­li­ði­dir”­de­di.­
Türkiye’de diyabet riski artýyor
TÜRKÝYE'DE YAPILAN "PURE" ÇALIÞMASINA GÖRE, TÜRKÝYE’DE
35-70 YAÞ ARALIÐINDAKÝ NÜFUSUN YÜZDE 52’SÝ OBEZ, YÜZDE
34’Ü FAZLA KÝLOLU, YÜZDE 3,6’SI ÝSE NORMAL KÝLOLU.
DÜN YA ge­n e­l in­d e­ 17­ ül­k e­d e­ yü­r ü­t ü­l en
‘’PU­RE’’­ça­lýþ­ma­sýn­da,­Tür­ki­ye’de­35-70
yaþ­a­ra­lý­ðýn­da­di­ya­bet­o­ra­ný­yüz­de
14,7­ o­l a­r ak­ tes­b it­ e­d il­d i.
Dün­ya­ge­ne­lin­de­17­ül­ke­de­de­vam­e­den­ve­on
i­ki­ yýl­lýk­ i­le­ri­ye­ dö­nük
e­pi­de­mi­yo­lo­jik­bir­a­raþ­týr­ma­ o­lan­ ‘’PU­RE’’­ ça­lýþ­ma­sý­nýn­ so­nuç­la­rý­ bel­li
ol­du.­Tür­ki­ye­a­ya­ðý­Me­ta­bo­lik­Sen­drom­Der­ne­ði­ta­ra­fýn­dan­ yü­rü­tü­len­ ça­lýþ­ma
i­le­ Tür­ki­ye’de­ bu­la­þý­cý­ ol­ma­yan­has­ta­lýk­lar­ko­nu­sun­da­en­ö­nem­li­ve­ri­ta­ba­ný­ný­o­luþ­tu­rul­du.
Ýs­tan­bul,­ Ko­ca­e­li,­ Nev­þe­hir,­ Ay­dýn,­ An­tal­ya,­ Sam­sun,­ Ma­lat­ya­ ve
Ga­zi­an­tep­yü­rü­tü­len­ve­top­lam­4­bin
57­ ki­þi­nin­ ka­týl­dý­ðý­ PU­RE­ ça­lýþ­ma­sý­na,
kýr­sal­ve­kent­sel­böl­ge­den­ve­dü­þük,­or­ta,
yük­sek­e­ko­no­mik­grup­lar­dan­35-70­yaþ­a­ra­sý­ 2­ bin­ 463­ ka­dýn,­ bin­ 594­ er­kek­ ki­þi­ a­lýn­dý.­Ça­lýþ­ma­kap­sa­mýn­da­2­bin­578­ha­ne
zi­ya­ret­e­dil­di­ve­bu­ra­lar­da­bütün­ha­ne­hal­ký­na­ a­it­ bil­gi­ler­ top­lan­dý.­ Me­ta­bo­lik­ Sen­drom­ Der­ne­ði­ Baþ­ka­ný­ ve­ PU­RE­ Ça­lýþ­ma­sý
“KADINLARDA OBEZÝTE
ORANI DAHA YÜKSEK’’
ÇALIÞMAYA göre, birçok ülke için ciddî
saðlýk sorunlarýndan biri haline gelen obezite Türkiye’de sinyal veriyor. Türkiye’de 35-70 yaþ arasýndaki nüfusun
yüzde 52’si obez ve yüzde 34’ünün fazla kilolu çýkýyor. Kilosu normal deðerlerde olanlarýnýn oranýn ise yüzde 13,6’larda kalýyor. Obezitenin yaygýnlýðý açýsýndan kýrsal ve kentsel bölgelerde belirgin bir fark çýkmýyor. Obezite en çok
kadýnlarda görülüyor. Kadýnlarýn yüzde
10’u, erkeklerin yüzde 20’si normal kiloya sahip bulunuyor. Günlük kiþi baþýna en az 2 bin kalori tüketiliyor ve toplam kalorinin yüzde 50’si karbonhidrattan alýnýyor. Türkiye’de 35-70 yaþ arasýnda yüzde 42 olan hipertansiyon görülme sýklýðý, kadýnlarda yüzde 45, erkeklerde yüzde 37,5 olarak, yüksek kolestrolü bulunanlarýn oraný ise yüzde
55 olarak belirlendi. Çalýþmaya göre
Türkiye’de metobolik sendrom görülme sýklýðý yüzde 35,8. Erkeklerle 102,
kadýnlarda 88 santimetrenin üzerinde
bel çevresi kalýnlýðý olanlarda görülen
metobolik sendrom oraný Avrupalýlarýn
önerdiði ölçüler dikkate alýnarak bir
hesaplama yapýldýðýnda yüzde 42,7’ye
yükseliyor. Metabolik sendrom görülme oraný 35 yaþýnda yüzde 21, 50’li
yaþlarda yüzde 40, 60’lý yaþlarda ise
yüzde 50’ye yükseliyor. Ankara / aa
U­lu­sal­Ko­or­di­na­tö­rü­Ay­te­kin­O­ðuz,,­ça­lýþ­ma­da­ en­ çok­ ö­ne­ çý­kan­ so­nu­cun­ di­ya­bet
de­ðer­le­ri­ol­du­ðu­nu­söy­le­di.­Ça­lýþ­ma­ya­ka­tý­lan­la­rýn­ 12­ yýl­ bo­yun­ca­ ta­kip­ e­di­le­ce­ði­ni
be­lir­ten­ O­ðuz,­ 3­ yýl­da­ bir­ öl­çüm­le­ri­nin­ yi­ne­le­ne­ce­ði­ni­ ve­ ye­ni­ ve­ri­ler­ top­la­na­ca­ðý­ný
kay­det­ti.
“DÝYABET GÖRÜLME SIKLIÐI
KENTLERDE 2 KAT FAZLA’’
Tür­ki­ye’de­di­ya­bet­gö­rül­me­sýk­lý­ðý­nýn­ar­týþ­ gös­ter­di­ði­nin­ tes­bit­ e­dil­di­ði­ni­ be­lir­ten
O­ðuz’un­ ça­lýþ­ma­ so­nu­cu­na­ i­liþ­kin­ ver­di­ði
bil­gi­ye­gö­re,­35-70­yaþ­a­ra­lý­ðýn­da­yüz­de­14,7
o­ra­nýn­da­di­ya­bet­gö­rü­lü­yor.­Pre-di­ya­be­ti­o­lan­ya­ni­giz­li­þe­ke­ri­o­lan­la­rýn­o­ra­ný­i­se­yüz­de­9,6.­Di­ya­be­ti­ve­pre-di­ya­be­ti­o­lan­ki­þi­le­rin­o­ra­ný­yüz­de­24-25­ci­va­rýn­da­bu­lu­nu­yor.
Ya­pý­lan­ ça­lýþ­ma­ya­ gö­re­ 35­ yaþ­ üs­tü­ 4­ ki­þi­den­bi­ri­nin­kan­þe­ke­ri­de­ðer­le­ri­nor­mal­sý­ný­rýn­da­de­ðil.­Her­4­di­ya­bet­li­den­3’ü­kan­þe­ke­ri­ni­ kon­trol­ e­de­mi­yor.­ Di­ya­bet­ sýk­lý­ðý­ 50
ya­þýn­dan­son­ra­ar­týþ­gös­te­ri­yor,­60­ya­þýn­dan
son­ra­ o­ran­ yüz­de­ 30’la­ra­ çý­ký­yor.­ Di­ya­bet
gö­rül­me­ sýk­lý­ðý­ kent­ler­de­ di­ðer­ il­le­re­ o­ran­la
yüz­de­2­o­ra­nýn­da­da­ha­faz­la­gö­rü­lü­yor.
Gazlý içecekler
yaþlandýrýyor
n ÖZELLÝKLE yaz­ ay­la­rýn­da­ se­rin­le­mek
i­çin­bol­mik­tar­da­tü­ke­ti­len­gaz­lý­i­çe­cek­ler,­ cil­din­ yaþ­lan­ma­sý­na­ sebep­ o­lu­yor.
Har­vard­Ü­ni­ver­si­te­si’nde­fa­re­ler­ü­ze­rin­de­ ya­pý­lan­ a­raþ­týr­ma­ya­ gö­re;­ gaz­lý­ i­çe­cek­le­rin­ i­çin­de­ bu­lu­nan­ fos­fat­ mad­de­si,
cilt­ve­kas­lar­da­bo­zul­ma­ya­yol­a­çý­yor.­Et,
ek­mek­ve­pas­ta­gi­bi­gý­da­lar­da­da­kul­la­ný­lan­bu­mad­de,­kalp­ve­böb­rek­le­re­de­za­rar­ve­ri­yor.­Geç­ti­ði­miz­yýl­ABD’de­ya­pý­lan­ bir­ a­raþ­týr­ma­da,­ haf­ta­da­ 2-3­ bar­dak
gaz­lý­i­çe­cek­tü­ket­me­nin­pan­kre­as­kan­se­ri­ne­ ya­ka­lan­ma­ ris­ki­ni­ i­ki­ kat­ ar­týr­dý­ðý
belirlenmiþti.­ntvmsnbc.com
Pnömokok
aþýsýna ödül
nAÞI en­düs­tri­sin­de­hiz­met­ve­ren­þir­ket­le­rin­ba­þa­rý­la­rý­nýn­de­ðer­len­di­ril­di­ði,­dün­ya­nýn­en­say­gýn­ö­dül­le­rin­den­Vi­E­2010­ö­dü­lü­nü,­pnö­mo­kok­a­þý­sý­i­le­ Gla­xoS­mith­Kli­ne
(GSK) ka­zan­dý.­A­þý­en­düs­tri­si­ne­o­lum­lu
kat­ký­sý­o­lan­þir­ket­ve­bi­rey­le­rin­ça­lýþ­ma­ve
ba­þa­rý­la­rý­ný­o­nur­lan­dýr­mak­a­ma­cýy­la­dü­zen­le­nen­Vi­E­2010­ö­dü­lü­nü­ (Vac­ci­ne­In­dustry­Ex­cel­len­ce–A­þý­En­düs­tri­si­Mü­kem­mel­li­yet­Ö­dül­le­ri),­20­Ni­san’da­A­me­ri­ka
Bir­le­þik­Dev­let­le­ri’nde­ger­çek­leþ­ti­ri­len
Dün­ya­A­þý­Kon­gre­sin­de­dü­zen­le­nen­tö­ren­le­ve­ril­di.­Vi­E­ö­dül­le­ri­her­yýl­a­þý­en­düs­tri­si­ne­o­lum­lu­kat­ký­sý­o­lan­þir­ket­ve­bi­rey­le­rin
ça­lýþ­ma­ve­ba­þa­rý­la­rý­ný­o­nur­lan­dýr­mak­ve
bun­la­rýn­far­kýn­da­lý­ðý­ný­ar­týr­mak­a­ma­cýy­la
dü­zen­le­ni­yor.­Pnö­mo­kok­a­þý­sý,­ö­lü­me­yol
a­çan­cid­dî­pnö­mo­kok­has­ta­lýk­la­rýn­dan­ve
or­ta­ku­lak­il­ti­ha­bý­nýn­ne­de­ni­o­lan­bak­te­ri­ler­den­ko­run­ma­yý­sað­la­yan­bir­a­þý­ol­ma­sý
dolayýsýyla­bu­ö­dü­le­lâ­yýk­gö­rül­dü.­A­ra­la­rýn­da­za­tür­re­nin­de­bu­lun­du­ðu­bir­çok
has­ta­lý­ða­yol­a­ça­bi­len­pnö­mo­kok­bak­te­ri­si
dün­ya­da­5­yaþ­al­týn­da­ki­ço­cuk­la­rýn­en­ö­lüm­sebep­le­ri­a­ra­sýn­da­bu­lu­nu­yor.­Bu
bak­te­ri­nin­sebep­ol­du­ðu­has­ta­lýk­lar­dan
yýl­da­yak­la­þýk­1­mil­yon­600­bin­ki­þi­vefat
e­di­yor.­Ö­len­le­rin­800­bi­ni­ni,­bü­yük­ço­ðun­lu­ðu­nu­az­ge­liþ­miþ­ül­ke­ler­den­ol­mak
ü­ze­re­ço­cuk­lar­o­luþ­tu­ru­yor.­Ýstanbul / aa
SiyahMaviKýrmýzýSarý
SiyahMaviKýrmýzýSarý
Ü MÝT VÂR O LU NUZ: ÞU ÝS TÝK BAL ÝN KI LÂ BI Ý ÇÝN DE EN YÜK SEK GÜR SA DÂ ÝS LÂMIN SA DÂ SI O LA CAK TIR
Y
HABERLER
1 MAYIS 2010 CUMARTESÝ
TEKNOLOJÝ,
KÝTABA OLAN
ÝLGÝYÝ AZALTTI
GELÝÞEN TEKNOLOJÝYLE BÝRLÝKTE HEMEN HER CADDE VE SOKAKTA AÇILAN ÝNTERNET KAFELER, KÜTÜPHANELERE OLAN ÝLGÝYÝ AZALTIYOR.
YAPILAN araþtýrmalarda kitap okuma alýþkanlýðý Avrupa ülkelerinden oldukça geride
olduðu belirtilen Türkiye’de kitaba olan ilgi
geliþen teknolojiyle birlikte daha da azalmakta. Özellikle geliþen teknolojiyle birlikte her
türlü bilimsel rapor, kitap ve bilginin internette paylaþýlmasý, bu bilgilere internet kafe
ve cep telefonlarýndan ulaþýlmasýnýn kolaylaþmasý kütüphanelere ilginin azalmasýnda
en büyük etken olarak dikkati çekiyor.
Daha önce taþrada yaþayan birçok kiþi,
bulunduklarý ildeki kütüphanelerde yeterince kaynak bulunmadýðý için Ankara’daki kütüphanelerde günlerce bazen haftalarca araþtýrma yapmak zorunda kalýrken,
þimdi internet sayesinde kýsa zamanda istedikleri bilgiye kolayca ulaþabiliyor.
Ýnternet kafelerin kütüphanelere ilgiyi azalttýðýný ifade eden Konya Ýl Halk Kütüphanesi Müdürü Hasan Coþar, Konya’da ilçe ve
köylerle birlikte toplam 32 kütüphanenin faaliyet gösterdiðini belirtti. Konya / aa
KÜTÜPHANE ÖNÜNDEKÝ KUYRUKLAR TARÝH OLDU
COÞAR, bu kütüphanelerde 2009 yýlý verilerine göre
418 bin 248 adet kitap bulunduðunu vurgulayarak, þunlarý kaydetti: ‘’Eskiden öðrenciler ödev hazýrlayýp, araþtýrma
yapacaðýnda en kolay ulaþabileceði kaynaklar kütüphanelerdeydi. Þimdi ödevlerini istediði þekilde internetten araþtýrabiliyorlar. Hatta
indirdikleri dosyalarýn çýktýsýný alýp öylece öðretmenlerine sunabiliyorlar. Yýllar önce
kütüphane önünde uzun kuyruklar oluþuyormuþ. 20 yýl öncesine kadar da kütüphane kullanýmý
oldukça yoðundu. Þimdi ise internet kafeler arttýkça okuyucu sayýmýz da azalýyor. Ödevler internetten yapýlmaya baþlanýnca ilkokul ve lise öðrencileri kütüphaneye gelmez oldu.’’
SÝGARA PAKETLERÝNDE DAHA ETKÝLÝ OLMASI BEKLENEN RESÝMLÝ UYARI UYGULAMASI BAÞLIYOR.
paketler imal edecek. Bunlarý da hemen
satýþa sunabilecek. Firmalar, daha önce
ürettikleri ve stoklarýnda bulunan eski
paketleri de, 30 Haziran 2010 tarihine kadar piyasaya sürebilecek. Eski
paketlerin arzý bu tarihte son bulacak. Ancak, daha önce piyasaya verilmiþ eski paketler, yýl
sonuna kadar satýþta kalabilecek. Yani, þu an sadece
yazýlý uyarýlarýn olduðu
eski paketlerin 31 Aralýk 2010 tarihine kadar satýþýna izin veri le cek. 1 O cak
2011’ten itibaren
ise piyasada kesinlikle resimli
u ya rý ya yer
vermeyen sigara
ve diðer tütün mamul le ri sa tý la ma ya cak.
Biyolojik çeþitliliðin
kaybý önlenemiyor
n DÜNYA liderlerinin, 2010’a kadar biyolojik çeþitlilik
kaybýnýn azaltýlmasýna iliþkin verdikleri sözleri tutmadýðý bildirildi. BM uzmanlarýnýn “Science” dergisinde yayýmlanan raporunda, liderlerin 2002’de verdikleri sözleri tutmadýðý ve biyolojik çeþitlilik kaybýnýn hýzlandýðý belirtildi. Rapora imza atanlardan Stuart Butchart, yaptýklarý incelemenin, hükümetlerin
2002’de verdiði sözü tutmadýðý, biyolojik çeþitliliðin
giderek daha hýzlý þekilde kaybedildiði yönünde olduðunu vurguladý. Butchart, verilere göre 2010’un biyolojik çeþitlilikte azalmanýn durduðu bir yýl deðil, “elde
kalanlara iyi bakmak için” çabalarýn arttýrýlacaðý ve
ciddî tedbirlerin alýnmaya baþlayacaðý bir yýl olmasý
gerektiðini belirtti. Washington / aa
Toros’ta karlar eridi
Sigarada resimli uyarý günleri
SÝGARADA resimli uyarý uygulamasý bugün
baþlýyor. Tütün ve Alkol Piyasasý Düzenleme Ku ru mu (TAPDK) Baþ ka ný Meh met
Küçük, bugünden itibaren hiçbir firmanýn
üzerinde birleþik uyarý olmayan sigara ve diðer tütün mamullerini üretemeyeceðini bildirdi. Küçük, Danýþtay’ýn iptal kararýyla uygulama tarihi önce 1 Ocak’tan 1 Mart’a, daha sonra da 1 Mayýs’a ertelenen resim ve yazýlardan oluþan birleþik uyarý sisteminin bugün uygulamaya konulacaðýný söyledi.
Çýkarýlan Yönetmelik ve Kurul Kararlarý
çerçevesinde bugünden itibaren sigara ve
diðer tütün mamullerinde eski üretimlerin
son bulacaðýný kaydeden Küçük, firmalarýn
sadece üzerinde yazý ve resimli uyarý olan
paketleri üretebileceðini ifade etti. Firmalara stoklarýndaki tütün mamulleri için bir
ge çiþ dö ne mi ta ný dýk la rý ný da be lir ten
TAPDK Baþkaný Küçük, þunlarý söyledi:
‘’Tütün mamulü üreten firmalar, yarýndan (bugün) itibaren sadece birleþik uyarýlý
BM uzmanlarýný raporu, Science Dergisi'nde yayýmlandý.
Böy le ce yýl ba þýn dan itibaren piyasa da bir le þik u yarýsýz tek bir
pa ket da hi
kalmayacak.’’
TAPDK
Baþkaný, dünya
uygulamalarýnýn,
resimlerin sigaranýn zararlarý konusun da da ha u ya rý cý
olduðu sonucunu verdiðini belirtti.
TAPDK’nýn resimli uyarýlarla ilgili Kurul Kararýna göre, daha önce belirlenen 14 resim ve yazý, piyasa ya ar zý na i zin ve ri len du mansýz tütün mamulleri dýþýndaki bütün ürünlerin en çok görülebilen geniþ ön yüzeyine kapak
a çým ya da band rol bi tim nok ta sýn dan
baþlamak üzere yerleþtirilecek.
En çok görülebilen geniþ ön yüzey, önden
açýlan sert paketlerde paketin açýldýðý yüzeyi,
yumuþak paketlerde ise en çok görülebilen
yüzeylerden herhangi birini ifade edecek.
Farklý paket tiplerinde ise birleþik uyarýnýn
uygulanacaðý en çok görülebilen geniþ ön
yüzey, baþvurularýn deðerlendirilmesi sýrasýnda Kurum tarafýndan belirlenecek.
PAKETÝN YÜZDE
65’ÝNÝ KAPLAYACAK
Resimli uyarýlar, sýnýr çizgisi ile birlikte
paketlerin yüzde 65’ini kaplayacak. Birleþik
uyarýlar, yer aldýðý yüzeyin üst köþesine paralel olacak þekilde ve yüzeyde bulunan diðer bilgiler ile ayný yönde konumlandýrýlacak. Bu uyarýlar sabit ve silinemez olarak
basýlacak. Sigara dýþýndaki tütün mamullerinde de sökülemez nitelikte olmasý þartýyla yapýþtýrýlabilecek. Ankara / aa
Çevre dostu
dünya kupasý
BREZÝLYA’DA 2014’te düzenlenecek Dünya Kupasý’nýn, ‘’en çevre dostu’’
dünya kupasý olmasý için çalýþmalara baþlandý. Brezilya Spor Bakaný Orlando Silva, Çevre
Ba kan lý ðý i le ku pa i çin
yapýlan çalýþmalarýn çevreye etkisinin deðerlendirileceði bir planýn geliþtirilmesi için anlaþma imzalandýðýný açýkladý. Dünya Kupasý için inþa edilecek her binanýn ya da yapýlacak her türlü
ça lýþ ma nýn çev re ye za rar
vermediðini gösteren bir izin a lýn ma sý ge rek ti ði ni
belirten Silva, ‘’Amacýmýz,
en yeþil kupayý düzenlemek’’ dedi. Silva, resmî yetkililerin, takýmlarýn ve taraftarlarýn ulaþýmýnda en çevre dostu yollarýn kullanýlmasýný
saðlamak için çalýþtýðýný da belirtti. Brasilia / aa
n TOROS Daðlarýna geçtiðimiz yýl Ekimi yapýlan
Sedir tohumlarýnýn kar altýndaki bekleyiþleri sona
erdi. Yaðýþlý geçen kýþ mevsiminin ardýndan karla rýn e ri me siy le or ta ya çý kan Se dir to hum la rý
çimlenmeye baþladý. Sedir tohumlarý baharýn gelmesi ile çimlenerek yýllardýr çýplak olan kayalýk alanlarý kaplamaya baþladý. Mersin Orman Bölge
Müdür Müdürü M. Mustafa Gözükara, bugüne
kadar 78 bin hektar sedir ormaný tesis ettiklerini
belirterek, bu ormanlarýn tamamýnýn ormancýlar
eliyle oluþturulduðunu kaydetti. Mersin / cihan
Güvenli internet
için pratik bilgiler
n GÜVENLÝ internet kampanyasý kapsamýnda “guvenliinternet.org” sitesi açýldý. “http://guvenliinternet.org ve “http://www.guvenliinternet.org “ adreslerinden ulaþýlabilen sitede, çocuklarý, iþ ve özel
hayatý internetin tehlikelerinden koruma yollarý
anlatýlýyor. Güvenli internet için pratik bilgiler veriliyor. Sitede, bilgisayarý korumak için yapýlmasý
gerekenlere de tek tek sýralanýyor. Ýstanbul / cihan
Gözü baþkanlýkta
n ABD’NÝN California Valisi ve eski Hollywood yýldýzý Arnold Schwarzenegger, “Amerikan kanunlarý
el verseydi, Baþkan olmak
isterdim” dedi. ABD yasalarýna göre, ülke dýþýnda
doðan vatandaþlarýn baþkan lýk gö re vi ne gel me si
mümkün deðil. AvusturArnold Schwarzenegger
ya’da do ðan Schwar ze negger da haktan mahrum durumda. Ünlü þovmen Jay Leno’nun programýna katýlan eski aktör,
“Yasa deðiþseydi ve yabancý ülkelerde doðanlara
Beyaz Saray yolu açýlsaydý, Baþkan olmayý dener
miydin?” þeklindeki soruya, “Hiç þüphesiz” cevabýný verdi. Ancak böyle bir deðiþiklik, yakýn gelecekte
muhtemel görünmüyor. California / cihan
16 dolara cep telefonu
n GSM operatörü Vodafone, maliyeti sadece 16
dolar olan dünyanýn en ucuz cep telefonu modelini, Katar’daki müþterilerinin beðenisine sundu.
Þirket tarafýndan yapýlan açýklamada, Vodafone
150 (VF 150) model telefonun, 24 ay yenisiyle deðiþtirme garantisine sahip olduðu belirtildi. Vodafone Katar Ticarî Ýþ Ünitesi baþkaný Said Daniel
Huran, VF 150 modelinin piyasaya sunulmasýyla
birçok insana mobil teknolojiden ilk defa yararlanma fýrsatý verdiklerini söyledi. Cep telefonlarýnýn
fiyatýnýn, artan sosyal deðere sahip mobil hizmetlere ulaþma ve faydalanma önündeki en büyük engel ler den bi ri si ol du ðu nu söy le yen Hu ran, VF
150’yi kullanan müþterilerin mobil toplumun bir
parçasý haline geleceðini kaydetti. Dubai / cihan
Yunan adalarýna
vizesiz turizm
n ULUSOY Liman Ýþletmeleri Ege Bölge Müdürü
Can Özgen, Yunanistan adalarýna bir haftalýk vizesiz turlarýn 15 Mayýsta baþlayacaðýný bildirdi. Özgen, tur güzergâhýnýn Çeþme, Pire, Mikanos, Santorini, Girit, Rodos ve Kos olduðunu, turlarýn Cumartesi günleri olmak üzere 11 Eylül 2010 tarihine
kadar devam edeceðini belirtti. Özgen, Kos’un Rodos’tan sonra en hareketli ada olduðunu ifade etti.
Kuþadasý’ndan Yunan adalarý turlarý yapan gemilerin 4-5 günlük tur düzenlediklerini, gittikleri adada 4 ile 7 saat kaldýklarýný anlatan Özgen, ‘’Çeþme’den kalkacak Ankara Feribotu en az 12 saat olmak üzere, örneðin Mikanos’ta bütün gün kalacak. Þu anda Yunanistan adalarýna bir haftalýk baþka bir tur yok" ifadelerini kullandý. Ýzmir / aa
SiyahMaviKýrmýzýSarý

Benzer belgeler