ġnsan hakları ġhlallerġ raporu - İnsan Hakları Derneği Diyarbakır

Transkript

ġnsan hakları ġhlallerġ raporu - İnsan Hakları Derneği Diyarbakır
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
DİYARBAKIR ŞUBESİ
DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ
2011 YILI
ĠNSAN HAKLARI ĠHLALLERĠ
RAPORU
1
2011 YILI İNSAN HAKLARI İHLALLERİ BİLANÇOSU
YAġAM HAKKI ĠHLALLERĠ
ÖLÜ
YARALI
YARGISIZ ĠNFAZ (Keyfi Öldürme, Silah Kullanma Yetkisinin Ġhlali ve Dur Ġhtarına Uymadığı
Gerekçesiyle Öldürülen ve Yaralananlar)
Polis ve Jandarma Tarafından Öldürülen ve
47
86
Yaralananlar
Köy Korucuları Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar
1
20
CEZAEVLERĠNDE ÖLEN ve YARALANANLAR
13
4
Erkek
18
24
Kadın
1
3
Çocuk
1
8
Toplam
20
35
3
-
Resmi Hata ve Ġhmal Sonucu Ölen ve Yaralananlar
14
3
Polis ve Asker Ġntiharları / Ġntihar TeĢebbüsleri
26
5
ġüpheli Polis ve Asker Ölümleri
31
1
Toplam
71
9
Üyesi
2
12
Gazeteci
-
3
Öğretmen / Öğretim Üyesi
-
8
Öğrenci
-
17
Yerel Yönetici
-
6
ĠĢçi
-
5
Ġnançları nedeniyle
-
1
Din Görevlisi
-
1
Avukat
-
2
Doktor
-
1
Toplam
2
56
Güvenlik Görevlisi
149
295
Silahlı Militan
169
6
ÇatıĢmalarda Ölen Yaralanan Siviller
21
24
Toplam
339
325
FAĠLĠ MEÇHUL SALDIRILAR
FAĠLĠ MEÇHUL ADLĠ CĠNAYETLER
RESMĠ HATA VE ĠHMAL
SALDIRIYA UĞRAYANLAR
Siyasi Parti, Sendika ve Dernek Yöneticisi /
SĠLAHLI ÇATIġMALAR
Not: Patlayıcılar sonucu ölen ve yaralanan güvenlik güçleri de bu rakama dâhildir.
2
YASADIġI ÖRGÜT EYLEMLERĠ SONUCU
7
22
ÖLEN – YARALANAN SĠVĠLLER
SINIR HATLARINDA YAġANAN ÖLÜM VE
18
12
YARALANMALAR
MAYIN VE SAHĠPSĠZ BOMBA PATLAMASI SONUCU ÖLÜM ve YARALANMALAR
Erkek
3
25
Çocuk
3
24
Toplam
6
49
Erkek
29
-
Kadın
9
-
Çocuk
5
-
Toplam
43
-
Kadın
5
1
Erkek
3
-
Toplam
8
1
57 intihar
22 teĢebbüs
KUġKULU ÖLÜMLER
NAMUS CĠNAYETLERĠ
ĠNTĠHAR (Erkek)
KADINLARIN YAġAM HAKLARINA YÖNELĠK ĠHLALLER
Kadın Ġntiharları
FuhĢa Zorlanan Kadınlar
-
23 teĢebbüs
62 Ģiddet-yaralı /
5 tecavüz /
3 taciz
17 Ģiddet-yaralı /
7 tecavüz /
7 taciz
6 kadın
Güvenlik güçlerince Yapılan Taciz ve Tecavüz
-
3 taciz
64 intihar
Aile Ġçi ġiddete Uğrayan Kadınlar
23 ölü
Toplumsal Alanda Kadına Yönelik ġiddet, Tecavüz
ve Taciz
10 ölü
ÇOCUKLARIN YAġAM HAKLARINA YÖNELĠK ĠHLALLER
Çocuk Ġntiharları
28 intihar
15 teĢebbüs
Aile Ġçi ġiddete Uğrayan Çocuklar
5 ölü
Toplumsal Alanda Çocuğa Yönelik ġiddet, Tecavüz
ve Taciz
9 ölü
2 Ģiddet-yaralı
4 Ģiddet-yaralı /
35 tecavüz /
29 taciz
ĠġKENCE YASAĞI
ĠġKENCE, KÖTÜ MUAMELE, ONUR KIRICI ve KÜÇÜK DÜġÜRÜCÜ DAVRANIġ ve
CEZALANDIRMA
Gözaltında ĠĢkence ve Kötü Muamele
85 kiĢi
Köy korucuları tarafından yapılan iĢkence ve kötü muamele
3
43 kiĢi
Gözaltı Yerleri DıĢında ĠĢkence ve Kötü Muamele
269 kiĢi
Kaçırma ve Ajanlık Tehdidi
14 kiĢi
Cezaevlerinde ĠĢkence
147 kiĢi
Tehdit Edilenler
Toplumsal Gösterilerde Güvenlik Güçlerinin Müdahalesi Sonucu Dövülen ve
Yaralananlar
Özel Güvenlik Görevlileri Tarafından ĠĢkence ve Kötü Muameleye Maruz
Kalanlar
Okulda ġiddet
60 kiĢi
TOPLAM
932 kiĢi
1
4
1555 kiĢi
KĠġĠ ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÜVENLĠĞĠNE YÖNELĠK ĠHLALLER
Gözaltına Alınanlar
6306 kiĢi
Tutuklananlar
1917 kiĢi
Gözaltına Alınan Sığınmacı ve Göçmenler
4496 kiĢi
Örgüt Militanları Tarafından Alıkonulanlar
46 kiĢi
KAYIP ĠDDĠALARI
Gözaltında Kayıp Ġddiası
1
Diğer Kayıp Ġddiaları
16
EV BASKINLARI
2326
ĠFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELĠK ĠHLALLER
Yasaklanan Etkinlikler
8
Toplatılan ve Yasaklanan Yayınlar
33
Baskına Uğrayan Gazete ve Yayın Organları
4
Anadil Özgürlüğü’ne Yönelik Ġhlaller
34
Engellenen Ġnternet Siteleri
6
Adil Yargılanma Hakkının Ġhlali
118
4
Anadilde Savunma Yasağı
978
DÜġÜNCELERĠNĠ ĠFADE EDENLERE KARġI AÇILAN SORUġTURMALAR
SoruĢturma sayısı
: 83
KiĢi sayısı
: 972
DÜġÜNCELERĠNĠ ĠFADE EDENLERE KARġI AÇILAN DAVALAR
Dava
sayısı
:
66
KiĢi sayısı
: 749
DÜġÜNCELERĠNĠ ĠFADE EDENLERE VERĠLEN CEZALAR
:
Dosya sayısı
135
KiĢi sayısı
: 480
ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELĠK ĠHLALLER
Baskına veya Saldırıya Uğrayan Siyasi Parti, Sendika ve Dernekler
79
Kapatılan / Kapatılmak Ġstenen Siyasi Partiler ve Dernekler
2
TOPLANTI ve GÖSTERĠ ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELĠK ĠHLALLER
Güvenlik Güçleri Tarafından Müdahale Edilen Toplantı ve Gösteriler
494
Ertelenen, Yasaklanan Toplantı ve Gösteriler
80
Açılan SoruĢturmalar
10
Açılan Davalar
7
Sonuçlanan Davalar
4
EKONOMĠK ve SOSYAL HAKLARA YÖNELĠK ĠHLALLER
ĠĢten Çıkarılanlar
135 kiĢi
ĠĢ Kazaları
ĠĢ Kazalarında Ölenler
34
5
ĠĢ Kazalarında Yaralananlar
110
Ġdari SoruĢturmalar
34
Verilen Cezalar
47
Sürgün edilenler
89
ĠĢe Almada ve ÇalıĢtırmada Ayrımcılık, DıĢlama
87
Ücreti verilmeyenler
667
ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği ihlalleri
3
EĞĠTĠM HAKKINA YÖNELĠK ĠHLALLER
Üniversitelerin Disiplin Kurulları Tarafından SoruĢturma Açılanlar
Okuldan Atılan Öğrenciler
529
1
Ayırımcı Uygulamalar
115
CEZAEVLERĠNDE YAġANAN ĠHLALLER
Sevk Uygulamaları
599
Sağlık Hakkı Ġhlali
133
Aile GörüĢü Engellenenler
37
Avukat GörüĢü Engellenenler
1
Tecrit ve Ġzolasyon
70
HaberleĢme v.b. Hakları Engellenenler
96
Disiplin Cezası Verilenler
319
Cezaevlerinde anadille konuĢma yasağı
8
Cezaevlerinde Diğer BaĢvurular
11
ENGELLĠ HAKLARINA YÖNELĠK ĠHLALLER
Sağlık Hakkı Ġhlali
1
6
ÇalıĢma Hakkı Ġhlali
1
Sosyal Güvenlik Hakkı Ġhlali
7
Ayrımcı Uygulamalara Maruz Kalma
1
AYRIMCILIK
Ġnanç Nedeniyle Ayrımcılığa Uğrama
9
Etnik Köken Nedeniyle Ayrımcılığa Uğrama
277
DĠĞER HAK ĠHLALLERĠ
Sağlık Hakkı
(Batman’da 142.744 yeĢil kart iptal
edildi. Toplama rakama yansıtılmadı)
86
Mülkiyet Hakkı
239
Konut Hakkı
19
Seyahat Hakkı
30
Çevre Hakkı
13
Kültürel Haklar
2
Köy BoĢaltma ve Yakma
4
Orman ve Arazi Yakma
39
Arazi, Yayla, Mera ve Otlak Yasağı
141 adet
Askeri Operasyonlar Sonucu YaĢanan Ġhlaller
47
Koruculuk Baskısı
58
Toplu Mezar Ġddiası (mezar sayısı / cenaze sayısı)
Ortaya Çıkan Toplu Mezarlar (mezar sayısı / cenaze
sayısı)
111 / 1699
6 / 45
Kayıp Faili Meçhul Ve Yargısız Ġnfazlara ĠliĢkin Ġddialar
14
Ortaya Çıkan Gözaltında Kayıplar ve Yargısız Ġnfazlar
3
7
Verilmeyen Militan Cenazeleri
107 cenaze
Ölünün Hatıratına Saygısızlık
14
Militanların Cenazelerine Yönelik Uygulamalar
119
Militanların Ailelerinden Tazminat Talebi
2
12 Eylül Darbesi Mağdurlarının ġikayet BaĢvuruları
37
12 Haziran Genel Seçimlere Yönelik YaĢanan Ġhlaller
311
23 Ekim 2011 Van Depremi Sonrası YaĢanan Ġhlaller
93
DĠĞER BAġVURULAR
68
TOPLAM ĠHLAL SAYISI
: 29366
Bu veriler, ĠHD Doğu -Güneydoğu Anadolu Bölge ġubelerinden, ġubemize yapılan
baĢvurulardan ve günlük gazeteler ile internet haber sitelerinden derlenmiĢtir.
2011 yılı içerisinde ġubemize toplam 582 baĢvuru yapılmıĢtır.
8
2011 YILI İNSAN HAKLARI İHLALLERİ ayrINTILI VERĠLER
YAġAM HAKKI ĠHLALLERĠ
YARGISIZ ĠNFAZ (Keyfi Öldürme, Silah Kullanma Yetkisinin Ġhlali ve Dur Ġhtarına
Uymadığı Gerekçesiyle Öldürülen ve Yaralananlar)
Polis ve Jandarma Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar
*BeĢiri Ġlçesi'ndeki askeri lojmanda askerin nöbet kulübesinin hemen bitiĢiğindeki evinden
çıkan 14 yaĢındaki Yusuf BarıĢ'ın gözüne, askerin açtığı ateĢ sonucu dükkan kepengine
çarpan kurĢun nedeniyle kopan sac parçasının isabet ettiği ileri sürüldü. Konu ile ilgili bilgi
veren BarıĢ'ın abisi Ceyhun BarıĢ, aniden iki el silah sesini duyduğunu belirterek,
"Çaprazlama Ģeklinde nöbet kulübesine bitiĢik olan dükkan ve evin sac darabeye isabet
ettiğini ve o esnada dıĢarıda olan kardeĢim silah sesinden hemen sonra gözlerini tutarak eve
doğru gelmeye baĢladı. Biz ilk önce ne olup bittiğini anlamadık, biz çocuğun acilen önce
Batman daha sonra Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Daha sonra dükkanın sacına
baktığımızda kurĢun yırtmıĢ ve hemen dükkanın önünde bulunan kardeĢimin gözüne ise
sactan kopan parça isabet etmiĢ. Daha sonra askeri yetkililerin bize nöbet tutan askerden
alınan ifade de kurĢunun kendisinin de anlamadığı yanlıĢlıkla silahtan çıktığı olarak ifade
vermiĢ" dedi. Olayla ilgili askeri yetkililer ise, herhangi bir bilgi vermedi. BeĢiri Devlet
Hastanesinde kaldırılan BarıĢ, yapılan müdahalenin ardından Dicle Üniversitesi Tıp
Fakültesi'ne sevk edildi. BarıĢ'ın hayati tehlikesinin bulunmadığı ancak gözünde ciddi hasar
oluĢtuğu öğrenildi. (08.01.2011/DĠHA)
*08.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ekrem BarıĢ, Ģu beyanlarda bulundu: ―Benim
oğlum Yusuf Ziya BarıĢ, 07.01.2011 tarihinde saat 19.00 civarında Batman‟ın BeĢiri
Ġlçesi‟nde belirtmiĢ olduğum adresteki dıĢ kapının önündeydi. Evimiz ile BeĢiri Askeri
Lojmanları bitiĢiktir. BeĢeri Askeri Lojmanlarını korumak ile görevli bir asker nöbetçi olarak
kalmaktadır. Saat 19.00 sıralarında oğlum dıĢarıdayken silah sesleri geldi. Bunun üzerine
eĢim Halime BarıĢ dıĢarı çıkmıĢ. EĢimin dıĢarı çıkması ile oğlumun kanlar içinde yerde
yattığını görüyor. Hemen oğlumu Batman Bölge Hastanesine götürdük. Ardından da dün
akĢam Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesine getirdik. Oğlum Ģu an yoğun bakımda ve
doktor gözetimindedir. Oğlum gözünü kaybetmiĢtir. Ayrıca oğlumun hayati tehlikesi devam
etmektedir. Biz olayın neden kaynaklandığını tam olarak bilmiyoruz. Ancak askerlerin
görevini ihmal ettiğini ve sorumluluğun kendilerine yüklemeleri gerektiğini düĢünüyoruz. Bu
nedenle derneğinizden hukuki ve her türlü yardımınızı bekliyoruz.” (ĠHD Diyarbakır)
*Van'ın ErciĢ Ġlçesi'ne PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesini protesto
etmek amacıyla yapılmak istenen yürüyüĢe polisin müdahale etmesi ile baĢlayan olaylar
sürerken, olaylarda bir kiĢi açılan ateĢ sonucunda yaralandı. Kolundan yaralanan Ġhsan Balcı
adlı vatandaĢ, ErciĢ Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (15.02.2011/DĠHA)
*Mardin'in Dargeçit Ġlçesi'nde bugün saat 16.30 sularında Dargeçit Devlet Hastanesi'nde sıra
bekleyen Tacettin isimli uzman çavuĢun etrafa rastgele ateĢ açması sonucu iki kiĢinin
yaralandığı bildirildi. Edinilen bilgilere göre, hastanede sıra beklendiği esnada uzman çavuĢ
ile sırada bekleyenler arasında tartıĢma çıktı. TartıĢmanın ardından uzman çavuĢ Tacettin‘in
silahı ile etrafa rastgele ateĢ açtığı bildirildi. Uzman çavuĢun silahından çıkan mermilerin,
henüz isimleri öğrenilemeyen yaĢlı bir erkeğin ayağından ve bir kız çocuğun ise kolundan
yaralanmasına neden olduğu kaydedildi. Kısa sürede olay yerine gelen Ġlçe Emniyet
9
Müdürlüğü'ne bağlı polis ekipleri tarafından gözaltına alınan uzman çavuĢun, Dargeçit
Emniyet Müdürlüğü‘ne götürüldüğü bildirildi. (22.02.2011/DĠHA)
*Çaldıran'ın Üçgözler (KaĢım) Köyü yakınlarında mazot kaçakçılığı yaptığı iddia edilen evli
ve bir çocuk babası Cihat Yılmaz (25), saat 14.00 sıralarında askerler tarafından açılan ateĢle
yaralandı. Açılan ateĢle karnından ve sırtından yaralanan Yılmaz, tedavi için önce Çaldıran
Devlet Hastanesi'ne ardından ambulansla Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi
AraĢtırma Hastanesi Yoğun Bakım Servisi'nde tedavi altına alındı. Olayın görgü tanığı
Yılmaz'ın kardeĢi Mevlid Yılmaz, abisinin göz göre vurulduğunu söyledi.
Olayın saat 14.00 civarında köye bir kilometre yaklaĢtıkları sırada meydana geldiğini belirten
Mevlid Yılmaz, "Biz gelirken önümüze Çaldıran Piyade Tabur Komutanı ve yarbay rütbesi
olan bir subay cipiyle önümüze çıktı. Yarbay bize yakın bir mesafeden KalaĢnikofla ateĢ etti.
Abim elinden ve karnından birer kurĢunla yaralandı. Ardından abimin bindiği atı da vurdular.
Yanında iki asker vardı. Sonra bize hakaret edip olay yerinden ayrıldılar" dedi.
(03.03.2011/DĠHA)
*Van'ın BaĢkale Ġlçesi'nde dün gece saat 20.00'de Böğrüpek (Xanîk) Köyü yakınlarında
amcasının ahırındaki koyunlara yem vermek için evinden çıkan Nesim Aydın, köy etrafından
pusu atan askerler tarafından tarandığı iddia edildi. BaĢkale Devlet Hastanesi'nde tedavi altına
alınan Aydın, kendisini askerlerin vurduğunu söyledi. Olayın akĢam 20.00 sıralarında
meydana geldiğini ifade eden Aydın, "Köyün 100 metre ilerisinde bulunan amcamın ahırında
bulunan koyunlara yem vermek için çıkmıĢtım. Askerler üzerime ateĢ açtı. Ben dizlerime
isabet eden mermi nedeni ile yaralı olarak yere düĢtüm. Bana dur ihtarı yapılmadı. Bana ateĢ
açan askerler yanıma gelmeden olay yerinden uzaklaĢtı. Askerlerin uzaklaĢmasının ardından
telefonla ailemi aradım. Ailem gelip beni hastaneye kaldırdı. Askerin bana neden ateĢ ettiğini
anlamadım. Olay Fehim Uğurlu adlı köylümüzün evi yakınında meydana geldi" dedi. Olaya
iliĢkin suç duyurusunda bulundukları ve gerekli soruĢturmaların baĢlatıldığını ifade eden
Aydın'ın ağabeyi Cesim Abi ise, kardeĢinin askerler tarafından vurulduğunu, konuyla ilgili
BaĢkale Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Olayla ilgili
keĢiflerin köyde yapıldığını belirten Aydın, söz konusu askerle hakkında Ģikayetçi olduklarını
belirtti. (22.03.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde akĢam saatlerinde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum
günü nedeniyle yürüyüĢe geçen yüzlerce kiĢiye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile
müdahale etti. Olaylar üzerine Demirüstü, Sakarya ve Kanarya sokaklarında toplanan
yüzlerce genç, "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganlarını atarak tekrar yürüyüĢe geçti. Polis
ikinci kez kitleye gaz ve tazyikli su ile müdahale etti. Olaylar gece geç saatlerde sona erdi.
Polisin müdahalesi sırasında biri çocuk olmak üzere 3 kiĢi çeĢitli yerlerinden yaralandı.
A.G.'nin (14) yüzüne isabet eden gaz bombası nedeniyle burnunda, dudağında ve yanağında
yarılma meydana geldi. Çevrede bulunan yurttaĢlar tarafından Nusaybin Devlet Hastanesine
kaldırılan A.G., burada yapılan ilk müdahalenin ardından Mardin Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı. Hastanede tedavisi devam eden A.G., gece geç saatlerde burnundaki kırıklar
nedeniyle üç saat süren bir ameliyat geçirdi. A.G. ameliyatın ardından servise alındı.
Durumunun normale döndüğü A.G.'nin tedavisi devam ediyor. (04.04.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Derecik (Rubarok) Beldesi Koçyiğit (Geli) Köyü
civarında operasyona çıkan özel harekat timlerinin yabani ot toplayan Yusuf Çetinkaya adlı
köylüyü (45) silahla yaraladığı iddia edildi. "Geli Tepesi'ni" operasyon üs bölgesi olarak
10
kullandığı ileri sürülen özel harekat timlerinin bölgede yabani ot toplamaya çıkan Derecik
Korucu Derneği BaĢkanı ġükrü Çetinkaya'nın kardeĢi Yusuf Çetinkaya'ya ateĢ açtığı
bildirildi. Açılan ateĢ sonucu kalça ve karın boĢluğuna isabet eden kurĢunlarla ağır yaralanan
Çetinkaya ġemdinli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (16.04.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi Nuh Mahallesi'nde düzenlenen bir düğünde, sokakta polise ait akrep
tipi zırhlı aracın geçiĢi sırasında küçük çocukların taĢ attığı iddiası ile polis gaz bombası
kullandı. Polisin attığı gaz bombasının bakkalda bulunan 2 yaĢındaki Elif Güngen'in kafasına
isabet etmesi sonucu çocuk ağır yaralandı. Kanlar içinde yere yığılan küçük Güngen, olay
yerinde bulunanlar tarafından Ġlçe Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Doktorların 3 saatlik çabası
iĢe yaramayınca durumu kritik olan küçük Güngen, ailesi tarafından Batman'da bulunan Özel
Medikal Hastanesi'ne götürüldü. Gülgen'in çekilen tomografisinde kafatası arka kemiğinde
kırık olduğu ve durumunun ciddiyetini koruduğu bildirilirken, müdahale sırasında Güngen'i
yerden kaldırmak isteyen Mervan DemirtaĢ (20) isimli gencin de ayağına isabet eden bir
baĢka gaz bombası ile hafif Ģekilde yaralandığı bildirildi. (16.04.2011/DĠHA)
*YSK'nin "Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu" adaylarının baĢvurularını reddetmesinin
protesto edildiği Nusaybin'de polis Ģiddeti iki çocuğu komalık etti. Evinin önünde oyun
oynayan 2 buçuk yaĢındaki Yekbun Baran polisin attığı gaz bombasının kafasına isabet
etmesi sonucu ağır yaralandı. Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan çocuğun kafasında
kırıklar olduğu ve beyin cerrahi servisinde yoğun bakıma alındığı öğrenildi. Polisin attığı gaz
bombalarında biride 10 yaĢındaki Güler Akman'ın yüzüne isabet etti. Yüzünde yanıklar
oluĢan Akman'da Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. (19.04.2011/DĠHA)
*Kürt siyasetçilerin Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 21'inci duruĢması
nedeniyle Kürt siyasetçilerine özgürlük talebi ve YSK'nin kararını protesto etmek için adliye
binası önünde toplanan binlerce kiĢiye polisin ikinci kez müdahale etmesi sonrası polisin
Dağkapı Meydanı'nda toplanan kitleye ikinci kez sert müdahale etmesi sırasında Diyarbakır
BüyükĢehir Belediyesi DĠSKĠ çalıĢanı olan M. Sabri Akar kafasına gaz bombasına isabet
etmesiyle ağır yaralandı. Akar, Özel Alman Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi altına
alındı. Akar'ın kafasına gaz bombası isabet etmesi nedeniyle beyin kanaması geçirdiği ve
durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. (19.04.2011/DĠHA)
*Hakkari'de Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) bağımsız olarak seçimlere girecek 12 adayın
adaylık baĢvurusunu veto etmesi ve Diyarbakır'da 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen KCK
ana davası protesto gösterileri sırasında polisin müdahalesi sonucu baĢından yaralanan Müjdat
Yılmaz, akĢam saatlerinde ameliyata alındı. Gaz bombası isabet etmesi nedeniyle yaralandığı
belirtilen 19 yaĢındaki Yılmaz, dün Hakkari'den Van YYÜ Eğitim AraĢtırma ve Uygulama
Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada ameliyata alınan Yılmaz, daha sonra yoğun bakım ünitesine
kaldırıldı. Henüz kendine gelemeyen Yılmaz, iki gün daha yoğun bakımda
tutulacak. (19.04.2011/DĠHA)
*Bismil'de YSK'nin "Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu" adaylarını veto etmesini protesto
etmek için BDP Ġlçe binası önünde bir araya gelen ve aralarında Belediye BaĢkanı Cemile
Eminoğlu ile BDP'li yöneticilerinin de bulunduğu binlerce kiĢi Nato Caddesi'ne yürüdü.
YürüyüĢün ardından basın açıklaması yapılarak YSK'nin kararı kınandı. Ardından ilçe
merkezine yürümek isteyen kitleye polis Bismil Ġstasyonu civarında önce gaz bombaları ve
panzerlerle müdahale etti, ardından ise kitlenin üzerine niĢan alarak silah sıktı. Kitle ise
taĢlarla polise karĢılık verdi. Çıkan olaylar sürerken polis kurĢunu ile 5 kiĢi yaralandı. Bu
sırada polis yaralıların yanına kimsenin yaklaĢmasına izin vermedi. YaklaĢık yarım saat yerde
11
kalan yaralıların yanına gelen polisin yaĢamını yitiren kiĢiyi ve yaralıları tekmelediği ve silah
dipçiği ile kafalarına vurduğu belirtildi. Polis araçlarına balık istifi Ģeklinde atılan 5 kiĢi
hastane götürüldü. Yaralıların Bismil Devlet Hastanesi'ne götürüldüğünü ve Ġbrahim Oruç
isimli vatandaĢın göğsüne ve baĢına isabet eden kurĢunla öldüğünü öğrenen yüzlerce kiĢi ise
hastane önüne akın etti. Silahla yaralananlardan Gültekin KuĢlu ise Diyarbakır Dicle Tıp
Fakültesi Hastanesi'ne getirildi. Diğer yaralılardan birinin isminin de Mehmet Kara olduğu
bildirildi. (20.04.2011/DĠHA)
*Van'da YSK'nin "Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu"nun milletvekili adaylarına yönelik
aldığı kararı ve Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'nde yapılan protesto gösterisinde polisin açtığı ateĢ
sonucu yaĢamını yitiren Ġbrahim Oruç'un öldürülmesini protesto etmek için Akköprü
Mahallesi'nden Feqiyê Teyran Parkı'na gelerek oturma eylemi yapmak isteyen kitleye polisin
müdahale etmesi sonucu Hacı Aslan adlı bir genç yaralandı. Polisin attığı gaz bombasının
baĢına isabet etmesi sonucu ağır yaralanan Aslan, Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne
kaldırıldı. (21.04.2011/DĠHA)
*Kızıltepe'de toprağa verilen HPG'li BeĢir Muhammed için ve askeri operasyonlara karĢı
Nusaybin'de Newroz Bulvarı'nda bir araya gelen gençler yürüyüĢ yapmak istedi. YürüyüĢe
polisin gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etmesi üzerine gençler taĢ ve
molotofkokteylleri ile karĢılık verdi. Çıkan olaylar sırasında 1'i ağır 3 çocuk yaralandı. Ağır
yaralanan 13 yaĢındaki H.Ġ.'nin baĢına ve koluna gaz bombası, 11 yaĢındaki E.D.'nin baĢına
gaz bombası ve 12 yaĢındaki F.A.'nın ayağına gaz bombası isabet ettiği öğrenildi. Yaralı
çocuklar Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (23.04.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'nde 20 Nisan'da YSK'nın veto kararını protesto etmek için
yürüyen kitleye müdahale sırasında polis kurĢunuyla yaĢamını yitiren lise öğrencisi Halil
Ġbrahim Oruç'un katillerinin bulunması için Ġlçe Kaymakamlığı'na yürüyen kitlenin
engellenmesinin ardından polis müdahalesiyle baĢlayan olaylar sırasında atılan gaz
bombalarında etkilenen bir yurttaĢın yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Olaylar sırasında
fenalaĢan 60 yaĢındaki Kazım ġeker Tekel Mahallesi'ndeki evine götürüldü. Kapının önünde
düĢen ve kalp krizi geçirdiği tespit edilen ġeker, Bismil Devlet Hastanesi'ne oradan da Dicle
Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. ġeker yolda yaĢamını yitirdi. ġeker'in
cenazesi Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Görgü tanıkları
ġeker'in yürüyüĢ içinde yer aldığını ardından atılan gaz bombaları nedeniyle fenalaĢarak evine
götürüldüğünü anlattı. (27.04.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde Demokratik Çözüm Çadırı'na 4. kez polisin el koymasını
protesto etmek için yürüyüĢ yapan gençlere polis IĢık Önder Caddesi'nde gaz bombaları ve
panzerlerle müdahale etti. Müdahale sırasında gözüne gaz bombası isabet eden 14 yaĢındaki
Ġ.A. yaralandı. Çevredekiler tarafından Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan çocuk ilk
müdahalenin ardından Mardin Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. (27.04.2011/DĠHA)
*Mardin-Diyarbakır karayolunun 40 kilometresinde "Dur" ihtarına uymadıkları iddiasıyla
askerlerin açtığı ateĢ sonucu 2 kiĢi yaĢamını yitirdi. Kimlikleri henüz açıklanmayan iki kiĢinin
cenazesinin Mardin Devlet Hastanesi'ne getirildiği bildirildi. Konuya iliĢkin Mardin
Valiliği'nden ise ilginç bir açıklama geldi. "Diyarbakır karayolunun bölücü terör örgütlerince
mayın ve el yapımı patlayıcı madde tuzaklanması konusunda hassas olması ve son dönemde
tel hırsızlığı olaylarının artması nedeniyle önleyici tedbirler alındığı" belirtilen açıklamada,
adeta 2 kiĢini öldürülmesi, jandarmanın hassasiyetine bağlandı. YaĢamın yitirenlerden birinin
7 ayrı hırsızlık suçundan kaydının bulunduğu bilgisine yer veren valilik açıklamasında Ģunlar
12
belirtildi: "Mardin-Diyarbakır karayolunun 40. kilometresinde, kobra zırhlı aracının termal
kamerası ile bölgede Ģüpheli Ģahıslar tespit edilmiĢ, araçta bulunan megafonla defalarca 'dur'
ihtarında bulunulmuĢtur. Bütün uyarılara rağmen Ģüpheli Ģahıslar kaçmaya devam etmiĢtir.
Mevcut kanunlarda yer alan silah kullanma yetkileri çerçevesinde suçüstü yapılan bu Ģüpheli
Ģahıslara karĢı görevli kolluk personeli tarafından ateĢli silah kullanılmıĢtır. Havanın
aydınlanması ile icra edilen olay yeri incelemesi sonucunda olay yerinde 2 Ģahıs ölü olarak
bulunmuĢtur. Bir Ģahsın her iki elinde eldiven olduğu görülmüĢ, ayrıca hırsızlık maksadıyla
kullanıldığı değerlendirilen kürek ile 12 rulo halinde telefon direklerinden kesilmiĢ toplam
500 metre telefon teli olay yeri civarında ele geçirilmiĢtir." (14.05.2011/ Radikal / DĠHA /
Diyarbakır SÖZ)
*Yüksekova'daki protesto gösterileri sırasında atılan gaz bombası sonucu Telli korkmaz adlı
korucunun yaralandığı belirtilmiĢti, ancak Yüksekova Devlet Hastanesi yetkileri ve görgü
tanıklarının verdiği bilgiye göre, Yüksekova Emniyet Müdürlüğü'nde korucu kadrosuyla
çaycılık yapan Telli Korkmaz'ın saat 16.00 sıralarında emniyet binasından çıkıp 50 metre
uzaklaĢtığı sırada silahla vuruldu. Olayın tam emniyet müdürlüğü karĢısında olması ve
protesto olaylarının olmadığı bir yerde yaĢanan olayda 33 yaĢındaki Doğanlı Kampı (ErtuĢ
Kampı) sakini korucu Telli Korkmaz ağır yaralandı. Korkmaz'ın sırtından giren kurĢunun
karnında kaldığı öğrenildi. Yüksekova Devlet Hastanesi'nde ameliyata alınan Korkmaz'ın
hayati tehlikesi devam ederken, polisin kurĢun çekirdeğini doktorlardan aldığı öğrenildi.
Korkmaz'ın yakınlarına "Ben emniyetten çıktıktan sonra polisler beni arkadan vurdu" dediği
iddia edildi. Olayla ilgili savcılığın soruĢturma baĢlattığı öğrenildi. (17.05.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi Ortaköy (AroĢ), Kurê ġîno tepesi ve YemiĢli (Mergeh) Köyü Bilican
tepesi kırsalında askeri operasyon sonucu çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG'liler için yas
ilan edilen Batman'da yapılmak istenen yürüyüĢe izin vermeyen polis dün sert müdahalede
bulunmuĢtu. "Bir polis klasiği" haline gelen rastgele atılan gaz bombalarının baĢına isabet
ettiği 75 yaĢındaki Lamia Talhan ağır yaralanarak Batman Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Hasta olan Talhan, tedavi amaçlı hastaneye giderken, polis Ģiddetinin hedefi oldu. Hastanede
tutulan ve hayati tehlikesi süren Talhan, "Bende taĢ mı vardı, silah mı vardı? BaĢbakan
sokaklara çıkmıyor ki benim gibi yaĢlı insanları görsün" diye isyan ediyor.
(18.05.2011/DĠHA)
*Cizre'de sadece demokratik tepkisini göstermek için sokağa çıkanlara değil herkesi hedef
haline getiren polisin gaz bombaları halkı canından bezdirdi. Dün eve atılan gaz bombası 95
yaĢındaki Mehmet Arslan'ın ağır yaralanmasının ardından bu günde Konak Mahallesi'nde
evinin önünde oturan 6 aylık hamile Sabriye Erinç (35), hiçbir eylem ve gösteri olmadığı
halde polisin attığı gaz bombasının hedefi oldu. Burnuna gaz bombası isabet eden Erinç
ambulansla Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hamile olduğu için röntgen çekilemeyen
Erinç'in burnunda kırık olduğu ve yüzünün ĢiĢtiği bildirildi. Erinç'in hastanede tedavisi
sürüyor. (18.05.2011/DĠHA)
*Mardin‘in Nusaybin Ġlçesi‘nde düzenlenen protesto gösterilerine müdahale eden polis
ekiplerinin kullandığı gaz bombalarının isabet ettiği Z.A. (3) ağır yaralandı.
(18.05.2011/ANF)
*Cizre'de blok adayı Faysal Sarıyıldız'ın açık ara farkla seçimi kazanmasının ardından on
binlerce kiĢi kutlama için sokağa çıktı. Kutlamaların sürdüğü sırada polis gaz bombalarıyla
kitleye müdahale etti. Atılan gaz bombalarında biri kafasına isabet eden 12 yaĢındaki M.A
yaralandı. Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılan çocuk tedavi altına alındı. (12.06.2011/DĠHA)
13
*Siirt'te Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu adayı Gültan KıĢanak'ın kazandığının
kesinleĢmesinin ardından BDP Ġl binası önünde kutlama yapan on binlerce kiĢiye polis gaz
bombaları ve panzerlerle müdahale etti. Polisin sert müdahalesinde Fırat Dağıtım çalıĢanı 70
yaĢlındaki Apê Sofi olarak bilinen Mehmet Altay ağır yaralandı. Gaz bombasının Altay'ın
kafasına ve koluna çarptığı öğrenildi. Altay, Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
(12.06.2011/DĠHA)
*Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu adayı Ġbrahim Binici'nin oylarının 44 binden 40 bine
düĢürülerek vekilliğinin elinden alınmasını protesto etmek için BDP Ġl binası önünde binlerce
kiĢi adliyeye yürüyüĢ baĢlattı. YürüyüĢe Cumhuriyet Caddesi'nde sert müdahalede bulunan
polis çok sayıda kiĢiyi gözaltına aldı. BaĢlayan olaylar ara sokaklara yayılırken, baĢına gaz
bombası isabet eden Ali Polat isimli yurttaĢ ağır yaralandı. Polat Urfa Devlet Hastanesi'ne
kaldırılarak tedavi altına alındı. (12.06.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde Abdullah Canan Köprüsü karĢısındaki kavĢakta zırhlı
araçtan atılan gaz bombasının ağzına isabet etmesi sonucu 4 yaĢındaki V.Ç isimli çocuğun
yaralandığı belirtildi. Edinilen bilgilere göre akĢam saatlerinde Abdullah Canan Köprüsü
karĢısındaki kavĢakta çocukların üzerine polis zırhlı araca taĢ attıkları gerekçesiyle gaz
bombası attı. Zırhlı araçtan atılan gaz bombası sonucu 4 yaĢındaki V.Ç ağzından yaralandı.
Olay yerindeki yurttaĢlar tarafından V.Ç Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi
altına alındı. (14.06.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde 14 Haziran'da Abdullah Canan Köprüsü civarında
oynarken, taĢ attıkları gerekçesi ile zırhlı bir polis aracından atıldığı iddia edilen gaz bombası
ile yaralandığı belirtilen 9 yaĢındaki V.Ç., tedavi edildiği Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp
Fakültesi AraĢtırma Hastanesi'nde 2. kez ameliyat edildi. Dilinin uç kısmı kopan ve yırtılan
V.Ç., ilk ameliyatının ardından 2. kez çenesinden ameliyat edildi. Ortopedi Servisi'nde
tedavisi süren V.Ç.'nin sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtilirken, konuĢamama
riskiyle karĢı karĢıya kalan küçük çocuğun önümüzdeki günlerde 3'üncü bir ameliyat daha
geçireceği aktarıldı.
Dilinin uç kısmı kopan, ön diĢleri tamamen dökülen ve dudakları parçalanıp, sağ yanağı
yanan V.Ç.'nin, ateĢli silahla yaralandığını belirten V.Ç.'nin kuzenin Ergün Çakçı, "Doktorlar
ilk ameliyatta dilinin ucunun koptuğu ve dilinin yarıldığını söylediler. Ön diĢleri kırılmıĢ,
dudakları parçalanmıĢ ve yanağı ise yanmıĢ vaziyette. Ameliyatı yapan doktorlar yaralanma
sebebini ise ateĢli silah olarak belirttiler. Ağzında kuru sıkı mermisi parçası bulduklarını
söylediler bize" dedi. Kırılan çenesinden 2. ameliyatı geçiren V.Ç.'nin ilerleyen günlerde
3'üncü bir ameliyat daha geçireceğini söyleyen Çakçı, V.Ç.'nin iyileĢse bile konuĢmakta
sıkıntı yaĢayacağını ifade etti. V.Ç.'nin servisteki tedavisinin sürdüğünü belirten Çakçı,
"Ġlerde konuĢmama riskiyle karĢı karĢıya kalan V.Ç.'nin durumunun biraz iyiye gitmesi
durumunda olayın faillerinin bulunması için savcılığa suç duyurusunda bulunacağız" diyerek,
yasal iĢlemleri baĢlatacaklarını dile getirdi. (18.06.2011/DĠHA)
*Erzincan‘da 16 Haziran 2011‘de geçirdiği sinir krizi nedeniyle evinin balkonundan havaya
rastgele ateĢ açan polis memuru Muhammed Demir‘in (27) silahından çıkan kurĢunların
isabet ettiği olay yerine gelen polis memurlarından Yusuf Arslan (36) yaĢamını yitirdi,
Hikmet Çakıcı adlı komiser de yaralandı. (17.06.2011/Hürriyet)
*Mardin‘in Nusaybin Ġlçesi‘nde Hatip Dicle‘nin vekilliğinin düĢürülmesini protesto etmek
amacıyla Adliye binasına binlerce kiĢi tarafından yürüyüĢ düzenlendi. Nusaybin‘in bütün
mahallelerinde bir araya gelen yüzlerce kiĢi, Musa Anter Parkı‘nda bulunan Demokratik
14
Çözüm Çadırı‘na akın etti. Daha sonra buradan da Nusaybin Adliye binasına yürüyüĢ
düzenlendi. ―Hatip Dicle‘ye yaklaĢım demokratik çözüme yaklaĢımdır‖ pankartı arkasında
yürüyüĢ yapan binlerce kiĢi, Adliye binasının bulunduğu Hınıs Caddesi üzerinde polislerin
engeli ile karĢılaĢtı. Polislerin engeli ile karĢılaĢan binlerce kiĢi cadde üzerinde oturma eylemi
yaptı. Oturma eyleminin ardından dağılan kitleye polisler, gaz bombası ve tazyikli suyla
müdahalede bulundu. Kitle ile polisler arasında çıkan çatıĢmada 5 kiĢi gaz bombalarıyla
yaralandı. Ġki kiĢinin ağır yaralandığı çatıĢma Nusaybin‘in birçok mahallesine yayıldı.
Polislerin saldırısına taĢ ve havai fiĢekle karĢılık veren binlerce kiĢi, atılan yoğun gaz
bombasından dolayı fenalık geçirdi. ÇatıĢma sırasında kafasından ağır yaralanan 56 yaĢındaki
Nezir Gecidibi, yere yığıldı. Yerde gazbombası altında kalan Gecidibi‘yi yurttaĢlar uzanarak,
çatıĢmanın olduğu alandan uzaklaĢtırmaya çalıĢtı. Polislerin, Gecidibi‘yi olay yerinden
uzaklaĢtıran yurttaĢlara da gaz bombası atması mahallede bulunanlar tarafından tepkiyle
karĢılandı. Daha sonra Gecidibi bindirildiği bir araçla Nusaybin Devlet Hastanesi‘ne
kaldırıldı. Kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle yoğun bakıma kaldırılan Gecidibi‘nin
ölüm tehlikesinin bulunduğu belirtiyor. ÇatıĢmada yaralanan 6 yaĢındaki Baran Yalçın da
kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle Nusaybin Devlet Hastanesi‘ne kaldırıldı.
(24.06.2011/DĠHA / cnnturk.com)
*29.06.2011tarihinde Ģubemize baĢvuran Halet CaruĢ, Ģu beyanlarda bulundu: ―Benim
oğlum Hüseyin CaruĢ 25.06.2011 tarihinde Nil Kolejinin yanında polis ile Diyarbakır halkı
arasında çatıĢma yaĢanıyor. Benim oğlum oradan geçerken olayların arasında kendini
buluyor. Polis oğlumu direk hedef göstererek saldırması nedeni ile sol gözünün tamamen
kaybetmesine neden oldular. Oğlumu orada bulunan halk hastaneye götürüyorlar. Yolda
polisler arabayı durdurmuĢlar. ġoförü bu kiĢinin nerede yaralandığını sormuĢlar. ġoförde
misafirliğe giderken olaylarda olmuĢ dedi. Onlarda bu saat ne iĢi var dıĢarıda demiĢler.
Daha sonra onu Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine sevk etmiĢler. Hemen ameliyata aldılar.
Ancak gözünde büyük bir cismin olduğu 3 ay sonra tekrar ameliyat olması gerekiyor. Ben bu
olayın raporlanmasını istiyorum. ” (ĠHD Diyarbakır)
*Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Hatip Dicle'nin vekilliğinin YSK tarafından düĢürülmesini
protesto eden on bini akĢın kiĢinin düzenlediği yürüyüĢün ardından dağılan kitleye polis gaz
bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahale sırasında polis parkta oturan kimi
yurttaĢları da tartaklayarak gözaltına alırken, Huzurevleri Mahallesi'nde oturan ablasının
evine misafirliğe giden 18 yaĢındaki Açıköğretim Lisesi öğrencisi Hüseyin CaruĢ'un sol
gözüne gaz bombası isabet etti. Gaz bombasının gözbebeğine isabet etmesiyle ağır yaralanan
CaruĢ, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi AraĢtırma Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırıldı.
Ameliyata alınacağı belirtilen CaruĢ'un sol gözünü kaybettiği bildirildi. (25.06.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde YSK'nın Hatip Dicle'nin vekilliğini düĢürmesini protesto
etmek amacıyla yürüyüĢ yapan yurttaĢlar ile polisler arasında yaĢanan çatıĢmalar 3. gününe
girdi. Yollarda barikat kuran yüzlerce kiĢi, polislerin müdahalesine havai fiĢek ve molotoflarla
karĢılık verdi. Uzun süren çatıĢmalarda ismi öğrenilemeyen bir gencin kafasına gaz
bombasının isabet etmesi sonucu yaralandığı bildirildi. Gençler tarafından eylem alanından
uzaklaĢtırılan yaralı yurttaĢın durumunun ağır olduğu bildirildi. (25.06.2011/DĠHA)
*12 Haziran milletvekili genel seçimlerinde seçim gecesi Emek, Demokrasi ve Özgürlük
Bloğu milletvekillerinin seçim zaferi kutlanırken yaĢanan patlamada yaralananları hastaneye
götüren kitleye polisin gaz bombası atması soncu fenalaĢan 54 yaĢındaki Hatice Ġdin, Cizre
Devlet Hastanesi‘ne kaldırılmıĢtı. Durumunun kötüye gitmesi üzerine Batman Özel Dünya
Hastanesi‘ne kaldırılan Ġdin‘in 18 günlük yaĢam mücadelesinin ardından beyin ölümü
gerçekleĢti. Doktorları, ilk müdahalenin geç yapılmasından ötürü Ġdin‘in beyin ölümünün
15
gerçekleĢtiğini söyledi.
Hatice Ġdin‘in kızı Akide Ġdin, annesinin hipertansiyon hastası olduğunu ve olaylarda
yaralandıktan sonra hastaneye kaldırıldığını belirtti. Polisin o sırada hastaneye saldırmaya
baĢladığını, hastaneye onlarca gaz bombası attığını ve bu yüzden doktorların annesine ilk
müdahaleyi yapamadığını söyledi. Olayı ―polis terörü‖ olarak değerlendiren Akide Ġdin,
―Olaylar esnasında hastane polis ablukasına alındı. Annem, Silopi Devlet Hastanesi‘nden
adeta kaçırılarak Cizre Devlet Hastanesi‘ne getirildi. Ġlk müdahale ancak Cizre‘de yapılabildi.
2 saat geç yapılan müdahalenin ardından Batman‘a sevk edildi. Olay polis teröründen baĢka
bir Ģey değil‖ dedi. (29.06.2011/DĠHA / Evrensel)
*12 Haziran milletvekili genel seçimlerinde seçim gecesi Emek, Demokrasi ve Özgürlük
Bloğu milletvekillerinin seçim zaferi kutlanırken yaĢanan patlamada yaralananları hastaneye
götüren kitleye polisin gaz bombası atması soncu fenalaĢan 54 yaĢındaki Hatice Ġdin, Cizre
Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıĢtı. Durumunun kötüye gitmesi üzerine Batman Özel Dünya
Hastanesi'ne kaldırılan Ġdin'in 18 günlük yaĢam mücadelesinin ardından üç gün önce beyin
ölümü gerçekleĢmiĢti. Cihaza bağlı olarak yaĢayan Ġdin, sabah saat 05.00 sularında yaĢamını
yitirdi. Ġdin'in yaĢamını yitirdiğini duyan BDP'liler hastaneye geldi. Ġdin'in cenazesi yakınları
ve BDP'liler tarafından Batman Belediyesi cenaze aracıyla defnedilmek üzere memleketi
ġırnak'a götürüldü. (30.06.2011/DĠHA)
*Nusaybin'de önceki gün Demiryolu üzerinde eylem yapan gençler ve polisler arasında çıkan
olaylarda bir yaĢlı kadın daha polisin kullandığı gaz bombasının hedefi oldu. Evinin bahçe
kapısında oturan 73 yaĢındaki Adile Savcı adlı kadının ayağına gaz bombası isabet etmesi
sonucu yaralandı. Diz kapağının üstüne isabet eden gaz bombası nedeniyle Nusaybin Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan Savcı, ayağı pansuman edildikten sonra taburcu
edildi. Nusaybin'de son günlerde gaz bombasından yaralananların sayısında artıĢ olması
dikkat çekiyor. (05.07.2011/DĠHA / Evrensel)
*ġırnak‘ın Cizre Ġlçesi'nde BDP Cizre Ġlçe Örgütü binası önünde son zamanlarda Kürtlere ve
BDP binalarına yapılan ırkçı saldırıları protesto etmek amacıyla kitlesel basın açıklaması ve
yürüyüĢ düzenlendi. Hükümet Konağı'na doğru yürüyüĢe geçen yüzlerce kiĢiyi Dörtyol'da
polisin yoğun önlemler ile karĢıladı. Kitleye izin vermeyen polisler ile BDP yöneticileri
görüĢme gerçekleĢtirdi. Daha sonra kitle yürüyüĢüne devam etti. Burada yapılan açıklamanın
ardından beĢ dakikalık oturma eylemi yapıldı. Oturma eylemi sonrası kitle, BDP Cizre Ġlçe
binasına doğru PKK ve PKK Lideri Abdullah Öcalan lehine sloganları atarak yürüyüĢe geçti.
Yürüyen kitliye Dörtyol'da polisler tarafından gaz bombaları ile müdahale edildi. Polisin attığı
gaz bombasının 16 yaĢındaki Ġlyas Yıldırım (16) kafasına isabet etmesi üzerine Yıldırım ağır
yaralandı. Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Yıldırım'ın kafatasında yarıklar oluĢtuğu
öğrenildi. (21.07.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin ilçesinde 29 Nisan'da evlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan 10'u
tutuklu 17 kiĢinin yargılandığı dava Nusaybin Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Adliye
binası önünde bekleyen yüzlerce kiĢi de, tutuklulara destek amacıyla slogan attı ve alkıĢ tuttu.
Adliye bahçesinden çıkartılan yurttaĢlar ile polisler arasında sık sık gerginlik çıktı.
Mahkemenin sonuçlanmasıyla birlikte avukatların aileleri bilgilendirdiği sırada polis, kitleye
gaz bombalarıyla müdahale etti. Müdahale sırasında 50 yaĢındaki ġükriye Doğan adlı kadın
sol ayağından yaralandı. Polisin Ģiddetine maruz kalan Doğan, adliye binasının kapısı önünde
oturduklarını ve mahkemenin sonuçlanmasıyla eve gittikleri sırada polislerin müdahalesiyle
karĢılaĢtıklarını belirterek, "Çocuklar tahliye edilmedikten sonra biz de eve doğru gittiğimiz
sırada ayağıma gaz bombası atıldı. Bu yapılanların sorumlusu BaĢbakan Tayyip Erdoğan'dır.
O emir verdikçe bizler yaralanıyoruz" dedi. (22.07.2011/DĠHA)
16
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi Cudi Mahallesi'nde 24 Temmuz akĢamı polisin attığı gaz bombası
sonucu ağır yaralanan ve ameliyat olduğu Diyarbakır Devlet Hastanesi'nde yaĢamını yitiren
13 yaĢındaki Doğan Tayboğa'nın cenaze töreni ardından Cudi Mahallesi'nde eylem yapan bir
gruba, polis müdahalede bulundu. Ġpekyolu'na doğru yürüyüĢe geçen gençlere, polis TOMA
araçları ile müdahalede bulununca, gençler de taĢ ve havai fiĢeklerle karĢılık verdi. Daha
sonra mahallede bulunan Ġstiklal Caddesi'ne barikat kuran gençlere, polis yoğun gaz bombası
attı. Sokak aralarında çatıĢmaların devam ettiği Silopi'de polisin attığı gaz bombaları sonucu
iki çocuk hafif Ģekilde yaralandı. Kulağından yaralanan Zeynep Ö. adlı çocuk Silopi Devlet
Hastanesi'ne kaldırılırken, bacağından yaralanan bir diğer çocuk ise olay yerinden
mahalleliler tarafından uzaklaĢtırıldı. (26.07.2011/DĠHA)
*Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi‘nde HPG'li Sıddık Öztürk'ün cenaze töreninden sonra yürüyüĢe
geçen kitleye polisin biber gazı ve tazyikli su ile müdahale etmesi ile baĢlayan olaylarda
Rahim Karahan (40) isimli yurttaĢ yaralandı. Gaz bombasının yüzüne isabet etmesi sonucu
ağır yaralanan Karahan, Doğubayazıt Mediza Hastanesi'ne kaldırıldı. Karahan'ın yüzü atılan
gaz bombasından parçalanırken, ameliyat edileceği belirtildi. (27.07.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde polis tarafından atılan gaz bombasının kafasına isabet etmesi
sonucu yaĢamını yitiren 13 yaĢındaki Doğan Tayboğa için gün boyu kepenklerin açılmadığı
ilçede gençler Cudi Mahallesi'nde bir araya gelerek protesto gösterisinde bulundu. Eylemin
yapıldığı sokaklarda duvarlara "PKK ve APO" Ģeklinde yazılar yazıldı. Bir süre sonra eylem
yerine gelen polisler, TOMA ve akrep tipi zırhlı araçlarla müdahalede bulundu. Gaz bombası
ve tazyikli su ile müdahale eden polislere gençler de taĢlarla karĢılık verdi. Olaylar sırasında
12 yaĢındaki ġöreĢ Ürün isimli çocuk kafasına isabet eden gaz bombası ile yaralandı. Silopi
Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Ürün, durumunun ağırlaĢması üzerine ġırnak Devlet
Hastanesi'ne sevk edildi. (27.07.2011/DĠHA)
*ġırnak‘ın Silopi Ġlçesi Cudi Mahallesi'nde 24 Temmuz akĢamı bir grup gencin, son
dönemlerde Kürtlere ve BDP binalarına yapılan ırkçı saldırıları protesto etmek istemesi
üzerine polis müdahalede bulunmuĢtu. Polisin attığı gaz bombası sonucu baĢından ağır
yaralanan ve Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak ameliyat edilen 13 yaĢındaki Doğan
Teyboğa, bugün sabaha karĢı yaĢamını yitirdi. Savcının otopsisinin ardından cenazenin
Silopi'de toprağa verileceği öğrenildi. Dün öğle saatlerinde ameliyat edilen ve ardından yoğun
bakımda bekletilen Teyboğa'nın beyin kanaması geçirdiği belirtilmiĢti. (26.07.2011/DĠHABĠANet)
*Diyarbakır'ın merkez Sur Ġlçesi'ne bağlı Cemal Yılmaz Mahallesi'nde, kapısının önünde
bekleyen Mehmet ġirin Çiftçi, polisin açtığı ateĢ sonucu yaĢamını yitirdi. Görgü tanıklarının
anlatımlarına göre ise olay Ģöyle geliĢti: M. ġirin Çiftçi, kardeĢinin mahalle giriĢinde polis
tarafından darp edilmesi üzerine tepki gösterdi. Tepki üzerine olay büyüdü. Daha sonra olay
yerinden ayrılan Çiftçi'yi sivil polis evinin önüne kadar takip etti. Ve Çiftçi kapısının önünde
polis tarafından kafasından vurularak öldürüldü. Çiftçi'nin yengesi Gürsel Çiftçi de, "Kapının
önüne kadar kavga ederek geldiler. Kaynım kendini korumaya çalıĢıyordu. Polis ise silahını
çekerek baĢına silah sıktı" diyerek yaĢananları aktardı. Mahalle sakinleri olayın sıcaklığı
nedeniyle mahalleye gelen polislerin sokağa giriĢine izin vermedi. Polis ve mahalleli arasında
çıkan çatıĢmada ise bir kiĢinin daha polisin attığı gaz bombasıyla yaralandığı öğrenildi.
Yaralanan Süleyman Özner isimli 19 yaĢındaki gencin ise Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldığı öğrenildi. ĠHD ve BDP'lilerin olay yerine gelmesiyle birlikte kısmen yatıĢan
mahalle sakinleri, daha sonra sokağa inceleme yapmak amacıyla gelen savcıya izin verdi.
17
Çiftçi'nin naaĢı halen hastane morgunda otopsi için bekletilirken, hastane önündeki gergin
bekleyiĢ de sürüyor. (29.07.2011/DĠHA)
*Van'ın Çaldıran Ġlçesi'ne bağlı Soğuksu (Sarıksoy) Köyü'nde askerlerin hayvanlarını otlatan
köylüleri taraması sonucu Ercan Uca adlı genç yaĢamını yitirirken, Ġbrahim Ecevet ve Nejdet
Çiftçi ise yaralandı. Edinilen bilgilere göre; Çaldıran'ın Soğuksu (Sarıksoy) Köyü'ne bağlı
Uzunyol (KevrêĢemya) mezrasında sabah saatlerinde köyün 100 metre uzağında bulunan
arazide havanları otlatmakta olan Ercan Uca (25), Ġbrahim Ecevet ve Nejdet Çiftçi adlı
yurttaĢlar, Alakaya (Grêsor) Köyü Karakolu'na bağlı askerlerinin açtığı ateĢ sonucu yaralandı.
Karnından ve sırtından yaralanan Uca, olay yerinde yaĢamını yitirirken, Ecevet ve Çiftçi ise
köylüler tarafından Çaldıran Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılar ilk müdahalenin
ardından Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırılırken, Uca'nın
cenazesi ise Van Devlet Hastanesi Morgu'na getirildi. (31.07.2011/DĠHA / Taraf)
*Van‘ın Çaldıran Ġlçesi‘ne bağlı Soğuksu (Sarıksoy) Köyü'nün Uzunyol (KevrêĢemya)
mezrasında askerlerin açtığı ateĢ sonucu dün hayatını kaybeden Ercan Uca'nın ardından
gecede 12 yaĢındaki Sami ĠĢtenyılmaz adlı çocukta askerlerin ateĢ açması nedeniyle yaĢamını
yitirdi. Edinilen bilgilere göre, Çaldıran Ġlçesi'ne bağlı Sarıçimen (Navrî) Köyü'nde sınırda
gelen bir grup atlıya, Ġran ve Türkiye tarafından ateĢ açıldı. Açılan ateĢ sonucu attan düĢen
Sami ĠĢtenyılmaz isimli çocuğun ayağı atın üzerindeki ipe takılı kaldı ve Ġstenyılmaz, köye
kadar atın arkasında sürüklendi. Köylüler tarafından ağır yaralı hastaneye kaldırılmak istenen
ĠĢtenyılmaz, hayatını kaybetti. Otopsisi gece yapılan ĠĢtenyılmaz, sabah erken saatlerinde
köyde toprağa verildi. (31.07.2011/DĠHA)
*01.08.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Fırat Çiftçi, Ģu beyanlarda bulundu:
“29.07.2011 tarihinde evimize yaklaĢık 100 metre mesafede bulunan Birlik internet cafeye
girdiğim sırada arkadan gömleğimi iki kiĢinin çektiğini ve döndüğümde polis olduğunu
gördüm. Beni tokatlayıp kafama bastılar. Elimi kelepçelemeye çalıĢtılar izin vermedim. Orada
bulunan arkadaĢım Yılmaz‟da ağabeyim ġirin‟i aradılar. Ağabeyim ġirin gelir gelmez beni
darp ettiklerini görünce onları itelemeye baĢladı. Polis yere düĢtü bizde oradan kaçmaya
çalıĢtık. Yerde bulunan polis kalktı ve silahını namlusuna attı ve bunu görünce kaçtım. Eve
gittik. Daha sonra polis takviye ekip isteyip evimizi tekrar bastılar. Evimize yakın olan
caminin yanına geldiğimizde polislerin diğer ağabeyime ateĢ açtığını düĢündük. ġirin
ağabeyim polislerin yanlarına gidince onu araca aldılar ve kısa mesafede kafasına sıktılar.
Ağabeyimin yanına gitmek istedik izin vermediler. Ağabeyim ġirin yaklaĢık 15–20 dakika
yerde kanlar içinde beklettiler. Ağabeyimi vuran polislerin ismini bilmiyorum. Yalnız ÇarĢı
Karakolunda resmi kıyafetliydi olay günü sivil giyinmiĢti. KardeĢimi vuran polis çalınan
bütün malları bana getireceksin demiĢti. Yoksa kafana sıkarım diye de tehdit etmiĢti.
Ağabeyim polislere ben evlendim ve bu iĢi artık yapmayacağım dediği halde onu rahat
bırakmadılar. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi'nde canlı kalkanlara yapılan müdahale sonucunda ağır yaralanan
Van Ġl Genel Meclis Üyesi Yıldırım Ayhan yaĢamını yitirdi. Çukurca'dan helikopterle Van'a
getirilen Ayhan yolda yaĢamını yitirdi. Ayhan'ın cenazesi Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim ve
AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırıldı. (28.08.2011/DĠHA)
*Van Belediyesi tarafından Süphan Mahallesi'nde yapılmak istenen Ramazan Ģenliğine
polisler baskın düzenledi. Baskın sonrası mahalleyi gaz bombası yağmuruna tutan polisler,
birçok evin içine de gaz bombası attı. Atılan gaz bombalarından dolayı mahallede evlerin
büyük bölümünün camları kırılırken, baĢta çocuklar olmak üzere çok sayıda kiĢi yaralandı.
18
Baskın sırasında gaz bombası omzuna isabet eden 7 yaĢındaki Çiğdem Aytekin isimli çocuk
yaralandı. Yaralanan çocuk uzun süre polisin mahalleye giriĢ ve çıkıĢları yasaklamasından
dolayı mahalleden çıkarılamazken, olaydan sonra mahalleye giden BDP Van Milletvekili
Nazmi Gür ile Belediye BaĢkanı Bekir Kaya ev ziyaretlerinin ardından çocuğu alarak
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne götürdü. Hastaneye
götürülen küçük Çiğdem tedavi altına alındı. (13.08.2011/DĠHA)
*Yüksekova'da PKK lideri Abdullah Öcalan'ın görüĢmesinin engellenmesi, ilçedeki polis
baskısı ve operasyonları protesto etmek için yapılan basın açıklamasından sonra çıkan olaylar
sona erdi. Olaylar sırasında baĢına isabet eden gaz bombası sonucu bir kiĢinin yaralandığı
belirtilirken, iki kiĢi de gözaltına alındı. (19.08.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde dolaĢan özel hareket polislerin yurttaĢları kıĢkırtması
üzerine baĢlayan olaylarda 2 kiĢinin yaralandığı bildirildi. Ġddialara göre, Yüksekova çarĢı
merkezinde dolaĢan özel hareket timleri, "hadi bize taĢ atan yok mu" diyerek yurttaĢları
kıĢkırttı. Bunun üzerine yurttaĢlarla polisler arasında tartıĢma çıktı. TartıĢma üzerine
polislerin kitlenin içine gaz bombası attı. Olayda 2 kiĢi gaz bombasının isabet etmesi sonucu
yaralandı. (18.08.2011/DĠHA)
*BDP Diyarbakır Ġl binası önünde bir araya gelen binlerce kiĢi, yürüyüĢ düzenledi. KoĢuyolu
Parkı'na doğru yapılmak istenen yürüyüĢe polisin izin vermemesi üzerine, kitle bu kez Turgut
Özal Burvarı'ndan Diyarbakır 2'nci Hava Kuvvet Komutanlığı'na doğru yürüyüĢe geçti.
YürüyüĢe izin verilmemesini bir saatlik oturma eylemi ile protesto edeceklerini belirten
Milletvekili Nursel Aydoğan, konuĢmasını bitirmeden polis gaz bombaları ile müdahale etti.
Gaz bombaları ve tazyikli su ile yapılan müdahaleye kitle de karĢılık verince çatıĢma çıktı.
Oruç tuttukları öğrenilen 60-70 yaĢlarında onlarca kiĢinin fenalık geçirdiği müdahalede,
Ahmet Doğan isimli yurttaĢ, gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralandığı
öğrenildi. (21.08.2011/DĠHA)
*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüĢtürülmemesi ve uygulanan tecridin
ağırlaĢtırarak sürdürülmesi Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) tarafından Cizre'de
düzenlenen yürüyüĢte polisin gaz bombalıve tazyikli suyla müdahalesiyle çıkan olaylarda iki
gencin yaralandığı belirtildi. Bu müdahaleler sonucunda 19 yaĢındaki Mahsun Ġverendi isimli
genç ayağından yaralandı. Ġverendi'nin yaralı halde gözaltına alındığı iddia edildi. Ġsmi
öğrenilmeyen 17 yaĢındaki bir gencin de kolundan yararlandığı bildirildi. (07.09.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ailesi ve avukatlarıyla
görüĢtürülmemesini protesto etmek amacıyla yapılan yürüyüĢe polisin izin vermemesi üzerine
baĢlayan olaylarda 22 yaĢındaki Yusuf Dayan atılan gaz bombasının Ģakağına isabet etmesi
sonucu ağır yaralandı. Yakınları tarafından Cizre Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırılan
Dayan'ın daha sonra ameliyata alındığı öğrenilirken, hayati tehlikesinin devam ettiği bildirildi.
Dayan'ın hastaneye kaldırıldığını duyan BDP'liler hastaneye akın etti. (14.09.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde emniyet müdürlüğü ile jandarma komutanlığına dün saat
22.00 sıralarında düzenlenen saldırıyla baĢlayan çatıĢma sabah saatlerine kadar devam etti.
ÇatıĢmada bir asker ve bir polis yaĢamını yitirdi 7'si asker 10 kiĢi de yaralandı. ÇatıĢmalar
sırasında asker ve polislerin, evleri rasgele taraması sonucu 14 yaĢındaki Osman ErbaĢ,
Necdet Güreli ve Tayyar Güreli'nin yaĢamını yitirdiği belirtildi. (12.09.2011/DĠHA / DHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde 11 Eylül'de meydana gelen çatıĢmada vücuduna Ģarapnel
parçası saplanan ve ağır yaralı olarak Van Yüzüncü Yıl Eğitimi ve AraĢtırma Hastanesi'nde
19
tedavi altına alınan 25 yaĢındaki Resul Çetin yaĢamını yitirdi. Çetin'in hastanedeki
iĢlemlerinin ardından ġemdinli'ye getirilerek, ġapatan Köyü'nde toprağa verilmesi bekleniyor.
(14.09.2011/DĠHA / DHA)
*ġırnak ve Cizre'de düzenlenen baskınlarda 35 kiĢinin gözaltına alınmasını protesto etmek
için ġırnak'ın Silopi Ġlçesi Cudi Mahallesi bir araya gelerek Ġpek Yolu üzerine yürümek
isteyen kitleye, polis müdahale etti. Kitlenin polisin gaz bombalı müdahalesine taĢlarla
karĢılık vermesi üzerine çatıĢma çıktı. Müdahale sırasında E.K. (17), polisin attığı gaz
bombasının kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldığı iddia edildi.
(18.09.2011/DĠHA)
*Urfa'nın Suruç Ġlçesi'nde YJA Star üyesi TekoĢin ġilan kod isimli Hilal Uğur için açılan
taziyeyi ziyaret etmek isteyen kitleye, polis sert müdahalede bulundu. Müdahale sonucunda
çok sayıda kiĢi çeĢitli yerlerinden yaralanırken, kulağına gaz bombası isabet ettiği belirtilen
Ġsmail Fırat isimli yurttaĢ ise hastaneye kaldırıldı. (20.09.2011/DĠHA / DHA)
*Diyarbakır'ın merkez Bağlar Ġlçesi KoĢuyolu semtinde dün gece arkadaĢları ile gezmek için
evinden çıkan Mehmet Özkan Çiftçi isimli gencin polisler tarafından vurulduğu iddia edildi.
Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde tedavisi süren Mehmet Özkan Çiftçi'nin amcası Adil
Çiftçi'nin anlatımına göre, olay Ģu Ģekilde meydana geldi: "Mehmet arkadaĢları ile
birlikteyken 01.00'de KoĢuyolu Parkı yakınında polisler tarafından durdurulmuĢlar. Yeğenim
ve iki arkadaĢı araçtan iner inmez polisler hepsini hırpalamaya ve hakaret etmeye baĢlamıĢ.
Polis 'Ellerinizi kaldırın' dedikten sonra yeğenim kollarını kaldırmıĢ ve arkadan da ateĢ
etmiĢler." Amca Çiftçi, yeğeninin vurulup yere düĢtükten sonra da polisler tarafından Ģiddet
gördüğünü, 2 saat kadar yerde dövüldüğünü iddia ederek, Ģunları aktardı: "Polisler hem
yeğenimi vurmuĢ hem de tekmeler atmıĢlar. Vurulduktan sonra da ölmesini beklemiĢ,
hastaneye geç götürmüĢler" dedi. Amca Çiftçi, "Yeğenim vurulmuĢ hastaneye getirilmiĢ,
fakat bize dün öğle saatlerinde haber verdiler. Üstelik polisler bize 'trafik kazası' demiĢti, ama
hastaneye gelip gördüğümüzde onlar tarafından vurulduğunu gördük" diye belirtti. Çiftçi,
yeğeninin yaralanmasına iliĢkin olarak, "Hukuki süreci takip edip hesabını soracağız,
yeğenimi vuran polislerden davacı olacağız" dedi. (21.09.2011/DĠHA)
*Cizre‘de PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ve ailesiyle görüĢtürülmemesinin
protesto gösterilerine polisin müdahalesi ile baĢlayan olaylar sona ererken, gaz bombasının
isabet ettiği 2 çocuğun hafif Ģekilde yaralandığı belirtildi. Olayların ardından belediye ekipleri
ilçe merkezinde temizlik çalıĢması baĢlattı. (22.09.2011/DĠHA)
*ġırnak merkez, Silopi, Cizre, Ġdil ve BeytüĢĢebap'taki gözaltı ve tutuklamaları protesto
etmek için sabah saatlerinden itibaren tek tek ilçeleri dolaĢan BDP milletvekilleri Hasip
Kaplan, Ġdris Baluken ve yerel yönetimlerden sorumlu heyetin Silopi'den ayrılarak ġırnak'a
hareket etmesi ardından bir grup genç eylem yaptı. Ara sokaklarda eylem yapan gençler,
polisin engeliyle karĢılaĢınca polisle çatıĢtı. ÇatıĢma esnasında bir çocuğun ayağına isabet
eden biber gazı ile yaralandığı ileri sürülürken, bir araç da biber gazının isabet etmesi sonucu
hasar gördü. (24.09.2011/DĠHA)
*Bingöl'ün Karlıova Ġlçesi'nde akĢam saatlerinde Emniyet Lojmanları'nın arka kısmında
bulunan TOKĠ Konutları'ndan ilçe merkezine gelmeye çalıĢan 30 yaĢında ve sara hastası olan
Gülistan Tosun, polisler tarafından açılan ateĢ sonucu yaralandı. Göğsünden kurĢun yarası
alan Tosun, Karlıova'da yapılan ilk müdahalesinin ardından Bingöl Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı. Tosun'un hastanedeki tedavisi sürerken Karlıova Belediye BaĢkanı Ferit Çelik, söz
20
konusu olayın akĢam saatlerinde yaĢandığını söyledi. Olayın nasıl gerçekleĢtiğine dair net
bilgi alamadıklarını belirten Çelik, "Gülistan Tosun, Emniyet Lojmanları'nın arkasındaki
konutlardan ilçe merkezine doğru geliyor. Bu sırada polisler tarafından kendisine ateĢ
ediliyor. Karlıova'da müdahale eden doktorlar, göğsünden bir kurĢun yarasının olduğunu ve
hayati tehlikesini atlattığını söylediler. Tosun merkez köylerimizden olan Toklular'da ikamet
ediyor" dedi. (29.09.2011/DĠHA / DHA)
*29.09.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Nimettulah Tokay, Ģu beyanlarda
bulundu: “Ağabeyim Fettullah Tokay evli ve 3 çocuk babası, 26.09.2011 tarihinde köydeki
evin cam çerçevelerini almak üzere Batman iline gitti, çerçeveleri alıp köye göndermiĢ,
sonraki araçla döneceğini söylemiĢ, ancak Ģimdiye kadar eve gelmedi, telefonu çaldığı halde
cevap verilmiyor. Dün basında yer alan haberlere göre 26 Eylül 2011 tarihinde Batman ilinde
bir çatıĢmanın olduğu ve bir inĢaat iĢçisinin de yaĢamını yitirdiğidir. Hem bu haberler hem de
kendisine ulaĢamıyor olmasından kaynaklı kaygılanıyoruz. ġubenizden hukuki destek
sunmasını talep ediyoruz.” (ĠHD Siirt ġubesi)
*Van‘ın BaĢkale Ġlçesi'ne bağlı Zernek Köyü yakınlarında yol kontrolü yapan korucu ve sivil
askerler, sigara kaçakçılığı yaptığı iddia edilen Nurullah IĢık yönetimindeki aracı, durmadığı
gerekçesiyle silahla taradı. Tarama sırasında ayağından yaralanan Koç Van Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. 2 çocuk babası IĢık
ameliyata alındı. (04.10.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap (Elkê) Ġlçesi Kato Dağı eteklerinde bulunan Hisarkapı (Setkar)
Köyü'ne gece saat 00.00 sıralarında BeytüĢĢebap Alay Komutanlığı tarafından havan topları
atıldı. Atılan çok sayıda havan topunun bir kısmı 500 koyunluk sürüye isabet etti. Edinilen
bilgilere göre; çok sayıda koyun telef olurken, koyunları otlatan 2 çobandan biri de hafif
yaralandı. Havan topu atıĢlarının devam etmesiyle hemen olay yerinden köye gelen
çobanların köylülere haber vermesi üzerine köylüler askeri harekete geçti.
(06.10.2011/DĠHA)
*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkıĢına yol açan 9 Ekim komplosunu protesto
etmek için Mardin'in Kızıltepe, Midyat ve Nusaybin ilçelerinde yürüyüĢ düzenlemek
isteyenlere polisin Ģiddetli saldırısıyla baĢlayan olaylar sona erdi. 3 ilçede öğle saatlerinde
baĢlayan ve akĢama kadar süren olaylarda 15 kiĢi gözaltına alınırken, Nusaybin'de 3 yaĢındaki
Y.E. ve 60 yaĢındaki Hikmiye AktaĢ polisin attığı gaz bombası sonucu yaralandı. BaĢlarında
vurulan Y.E. Nusaybin'den Mardin Devlet Hastanesi'ne sevk edilirken, Hikmiye AktaĢ
Nusaybin Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Y.E'nin kaftasında çökme ve beyin
kanaması riski taĢıdığı bildirildi. Y.E. ile birlikte olaylarda yaralanan çocuk sayısının 7 olduğu
belirtildi. Y.A. (6), A.D. (10), S.A. (12) ve ismi öğrenilemeyen 3 çocuğun daha yaralandığı
kaydedildi. (09.10.2011/ANF)
*Mardin‘in Nusaybin ilçesinin birçok mahallesinde devam eden olaylarda 60 yaĢındaki
Hikmiye AktaĢ'ın ardından 4 çocuk da yaralandı. Çocuklardan birinin evde tedavi altına
alındığı öğrenilirken 3'ü ise Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. 6 yaĢındaki Y.A., KıĢla
Mahallesi'nde evinin bahçesinde polisin attığı gaz bombasının bacağına isabet etmesi sonucu
yaralanırken, 12 yaĢındaki S.A. ise koluna yakın mesafeden gaz bombası kapsülünün
çarpması sonucu yaralandığı öğrenildi. S.A'ya ilk müdahale yapılırken, kolunda çok sayıda
kırık olduğu için ameliyata alınacağı belirtildi. YaĢadıklarının Ģokunu halen üstünden
atamayan S.A., "Polis beni görüp attı" diyerek polisin direk kendisine gaz bombası attığını
ifade etti. S.A. ameliyata alınacak. Abdulkadir PaĢa Mahallesi‘nde çıkan olaylarda ise 3
yaĢındaki bir çocuk kafasına gaz bombası isabet etmesi sonucu yaralandı. Çocuk hastaneye
21
kaldırılarak ilk müdahalesi yapıldı. Beyin tomografisi çekildikten sonra ikinci müdahalenin
yapılacağı kaydedildi. (09.10.2011/ANF)
*Yüksekova'da 9 Ekim'i kınamak amacıyla yapılan basın açıklama sonrası yürüyüĢe geçen
kitleye polisin yaptığı müdahaleyle baĢlayan olayların yoğunlaĢtığı Esentepe Mahallesi ve
yanından geçen Yüksekova-Van karayolunu trafiğe kapatan gençlerle polis arasındaki
çatıĢmalar sürüyor. Polisin yoğun gaz bombası kullandığı mahalle duman altında kaldı.
Olayların sürdüğü ilçede Ģuana kadar gaz bombası isabet eden iki kiĢinin yaralandığı
öğrenildi. (09.10.2011/DĠHA)
*ġemdinli'nin YeĢilova (Navberoja) Köyü'ne bağlı Bölek (Serekani) Mezrası'na yapılan top
atıĢının isabet ettiği Ġmdat BeĢer adlı genç yaralandı. BeĢer ġemdinli Devlet Hastanesi'ne
kaldırılırken, top atıĢının nereden yapıldığı öğrenilemedi. (22.10.2011/DĠHA)
* Mardin'in Derik Ġlçesi Küçükpınar Mahallesi'nde dün akĢam arkadaĢları ile gecen M.A.O.
(17) adlı çocuk, "dur" ihtarına uymadığı iddiasıyla polis tarafından ayağından vuruldu.
Konuya iliĢkin bilgi veren baba Osman O., polisin gece 23.00 sularında evlerine baskın
düzenlediğini, evde yapılan aramanın ardından bilgisayara el konulduğunu ve kendisine
oğlunun gözaltında olduğunun söylendiğini ifade etti. Oğlunun daha önce de polisler
tarafından birkaç kez dövüldüğünü öne süren baba Osman O., "Polis oğlumu gördüğü yerde
birkaç kez dövdü. Muhtemelen oğlum korktuğu için kaçmıĢtır. Ayağından vurulan oğlum
Ģuan Derik Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'nde tutuluyor. Öğleden sonra savcılığa çıkarılması
bekleniyor" dedi. (30.10.2011/DĠHA)
*31.10.2011 tarihinde ġubemize baĢvuran Osman Öçal, Ģu beyanlarda bulundu; “Oğlum
M.A.Ö (17), 29.10.2011 günü akĢam saatlerinde Ģehir merkezinde polisler tarafından
ayağından vurularak gözaltına alınmıĢ, hastaneye götürülmüĢ ve gece saatlerinde evimiz çok
sayıda polis ve asker tarafından basılmıĢtır. Baskın sırasında bilgisayara el konulmuĢ ve
oğlumun yaralanarak gözaltına alındığını ertesi gün öğrendim. 30.10.2011 tarihinde
çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak Mardin E Tipi Kapalı Cezaevine
konulmuĢtur. Derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum. (ĠHD Mardin ġubesi)
*Diyarbakır'ın Dicle (Piran) Ġlçesi'nde bulunan Ziyaret Tepesi'ndeki özel harekât noktasına
önceki gün düzenlenen roketatarlı saldırının ardından bir HPG'linin çıkan çatıĢmada yaĢamını
yitirdiği, sivil bir yurttaĢın ise yaralandığı açıklandı. Görgü tanıkları ise yaralı yakalanan
HPG'linin kafasına üç el ateĢ edilerek infaz edildiğini ileri sürdü. Yine çatıĢma sırasında
yaralanan 18 yaĢındaki sivil yurttaĢ Murat GeneĢ ise kaldırıldığı hastanede yaĢam savaĢı
veriyor. KurĢunlardan birinin kafasının sol tarafından parça kopardığı, bir kurĢunun kalçasına
ve bir kurĢunun da ayak bileğine denk geldiği belirtilen GeneĢ'in durumunun ağır olduğu ve
hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi. (07.11.2011/DĠHA)
*17.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Orhan GeneĢ, Ģu beyanlarda bulundu: “5
Kasım 2011 tarihinde Dicle ilçesinde akĢam saat 18.00‟da Uçyol semtinde sebebini
bilmediğimiz bir çatıĢma yaĢandı. ÇatıĢmanın yaĢandığı yerde Hacı Alpan diye birinin
marketinde oğlum Murat GeneĢ çalıĢmaktadır. YaĢanan bu çatıĢmada oğlum ayağında yara
aldı. Bir süre burada bulunan internet kâffede saklanan oğlum polisler tarafından bulundu.
Oğlumun kendisinin sivil olduğunu ve bu markette çalıĢtığını söylemesine rağmen nereden
geldiği bilinmeyen bir kurĢun tarafından kafasına sıkıldı. Onu Diyarbakır Devlet hastanesine
getirdiler. Çevik kuvvet tarafından ifademiz alınması için karakola götürüldük. Sonra oğlum
savcılığa çıkarıldı. Ancak savcı oğlumun tüm suçları kabul etmesini istedi. Oğlum kabul
etmediği için serbest bırakıldı. Oğlumun siyasi ile hiçbir ilgisi yoktur. Onun kafasından
22
çıkarılmayan kurĢun hayatını tehlikeye sokuyor. Oğlumun tedavi edilmesini istiyorum.
Oğlumun kafasında bulunan kurĢunun kimin silahından çıktığını tespit edilmesini ve
cezalandırılmasını istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. ”(ĠHD
Diyarbakır ġubesi)
*BDP Silopi Ġlçe Örgütü, Hakkâri'nin Çukurca Ġlçesi Kazan Vadisi'nde 36 HPG'linin
yaĢamını yitirdiği operasyonu protesto etmek amacıyla AKP Ġlçe binasına temsili tabut ile
yürüyüĢ gerçekleĢtirmek istedi. Nuh Mahallesi'nde bir araya gelen binlerce kiĢi, sloganlar
eĢliğinde yürüyüĢe geçti. Temsili tabut taĢıyan kitlenin önü Cudi Mahallesi'nde polis
tarafından akrep tipi zırhlı araçlarla kesilerek, yürüyüĢe izin verilmedi. Binlerce kiĢinin
yürüyüĢüne izin verilmemesi üzerine kitle oturma eylemi baĢlattı. Oturma eyleminin ardından
slogan atarak tekrar yürüyüĢe geçen kitleye polis, tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale
etti. Polis müdahalesine kitle de taĢ ve molotoflarla karĢılık vermesi üzerine çatıĢma çıktı.
Müdahale sırasında Asiye Yiğit (42) isimli yurttaĢın gaz bombasıyla yaralandığı, 3 kiĢinin de
gözaltına alındığı ve Silopi Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'nde tutulduğu belirtildi.
(07.11.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde akĢam saatlerinde bir grup, askeri ve siyasi operasyonları protesto
etmek amacıyla Ġdil Caddesi'ni trafiğe kapattı. Bir süre sonra olay yerine gelen polis, gruba
gaz bombalarıyla müdahale etti. Yapılan müdahale sırasında 11 yaĢındaki Adil Aslan adlı
çocuğun burnuna polisler tarafından atılan gaz bombası isabet etti. Burun kemiği kırılan
Aslan, Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hayati tehlikesinin olmadığı bildirilen Aslan,
ameliyata alındı. Öte yandan Aslan ailesinin, Ģikayetçi olmaması için polis tarafından ―tehdit‖
edildiği iddia edildi. (09.11.2011/DĠHA)
* PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek için kaçırdığı Kartepe isimli
deniz otobüsünde düzenlenen operasyonda yaĢamını yitiren HPG'li Mensur Güzel'in cenaze
törenine müdahale eden polis, cenazenin bulunduğu ġehitlik Camii'ne de gaz bombası attı.
Kitlenin toplanması esnasında polis aracından yapılan "Dağılın aksi takdirde müdahale
ederiz" anonsuna kitle tepki göstererek, taĢ ve ses bombası ile karĢılık verdi. Bunun üzerine
baĢlayan olaylar esnasında polis gaz bombası ve tazyikli su ile kitleyi dağıtmaya çalıĢtı.
Müdahale esnasında cami içine de gaz bombası atılması sonucu çok sayıda yurttaĢ fenalık
geçirdi. Kimi kadınlar bayılırken, bir yurttaĢ da atılan gaz bombasının isabet etmesi sonucu
yaralandı. (15.11.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde Cudi Mahallesi'ne zırhlı araçlar eĢliğinde kaçak elektrik
denetimine giden polisler, burada da mahalle sakinlerinin tepkisi ile karĢılaĢtı. Polisin zırhlı
araçlar ile baskın düzenlemesine tepki gösteren yurttaĢlara polis gaz bombaları ile
müdahalede bulundu. Polis müdahalesinde polisin rastgele attığı gaz bombasının baĢına isabet
ettiği 10-12 yaĢlarındaki Y. O. Ġsimli çocuk ağır yaralandı. Yaralı çocuk Cizre Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. (17.11.2011/DĠHA)
*Hakkâri'de PKK'nin 33. kuruluĢ yıldönümü olan 27 Kasım'ı kutlamak için Demokratik
Çözüm Çadırı önünde Ģölen düzenlendi. ġölenin ardından çarĢı merkezine yürümek isteyen
kitleye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Çıkan olaylarda polisin attığı gaz
bombası ayağına isabet eden Kezban Erol (19) yaralandı. Hakkâri Devlet Hastanesi'ne
kaldırılan Erol tedavi altına alındı. (27.11.2011/DĠHA)
*Mardin'in Dargeçit Ġlçesi'nde PKK'nin 33. yıl dönümünü kutlayan yurttaĢların üzerine polis
tarafından gerçek mermilerle ateĢ açıldığı bildirildi. BDP Dargeçit Ġlçe BaĢkanı Abdurrahman
23
Arslan‘dan, ilçe merkezinde polisin direk yurttaĢların üzerine ateĢ açtığı söyledi. Polis ateĢ
açması sonucu 18 yaĢındaki dershane öğrencisi kardeĢi Mehmet ġirin Arslan‘ın bacağından
yaralandığını belirten Abdurrahman Arslan, ilçede yaralıların artabileceğini aktardı. Öte
yandan Dargeçit Devlet Hastanesi‘nde ilk müdahalesi yapıldıktan sonra Mardin Devlet
Hastanesi‘ne kaldırılan 18 yaĢındaki Mehmet ġirin Arslan da, hastanede yaĢadıklarını anlattı.
Arslan, ―19.30 sularında dershaneden çıktım. PKK‘nin 33. yıldönümünü kutlayan grup ile
karĢılaĢtım. Bu sırada polis gruba müdahale etti. Eylem yapanların dıĢındaydım. Polis ateĢ
açtı ve düĢtüm. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Ambulansla buraya getirildim‖ dedi.
(28.11.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'ne bağlı Akarsu Beldesi'nin Heybeli (Derceme) Köyü'nde dün
gece saat 21.30 sıralarında su tesisatını yapan 2 köylü operasyona çıkan askerler tarafından
tarandı. Açılan ateĢ sonucu ağır yaralanan 5 çocuk babası Yusuf Akın (38) kaldırıldığı Mardin
Devlet Hastanesi'nde yaĢamını yitirirken, Mehmet Eren'in (48) ise Mardin Devlet
Hastanesi'ndeki tedavisi devam ediyor. Konuya iliĢkin açıklama yapa Mardin Valisi Turhan
Ayvaz, olayın, operasyona çıkan askerlerin açtığı ateĢ sonucu meydana geldiğini belirtti.
Açıklamasında kısa süreli bir çatıĢma ortamının oluĢtuğunu belirtmesi dikkat çeken Vali
Ayvaz, açıklamasına Ģöyle devam etti: "Bu sırada su tesisatçıları oldukları daha sonra
anlaĢılan ve ellerindeki üçgen Ģeklindeki boru aletinin de, Bixi uzun namlulu silah sanılıp
terörist saldırı olduğu Ģekli ile ateĢ açılması sonucu, kazara Yusuf Akın baĢından ağır
yaralandı. Mehmet Eren ise vücudundan isabet aldığı iki kursun ile yaralandı"
Konuya iliĢkin konuĢan BDP Mardin Ġl EĢbaĢkanı ġaban KarakaĢ, olayın askerin almıĢ
olduğu ihbar üzerine meydana geldiğini öğrendiklerini bildirdi. Güllü Köyü'nde ikamet eden
elektrik tesisatçısı Yusuf Akın isimli yurttaĢın Heybeli Köyü'ne, Mehmet Eren isimli yurttaĢın
evinde yaĢanan elektrik sorununu gidermek için gittiğini belirten KarakaĢ, "Evdeki elektrik
sorununu tamamladıktan sonra evden ayrılıyorlar. Aracına ilerlediği sırada her iki köylü, pusu
kuran askerler tarafından taranıyor. YaĢamını yitiren Yusuf Akın isimli yurttaĢ Diyarbakır
Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı" dedi. (21.12.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere (Qılaban) Ġlçesi'ne bağlı ve Federal Kürdistan Bölgesi sınırına yakın
Ortasu (Roboski) Köyü'nün sınır noktasında 4 F-16 savaĢ uçağının bombardımanı sonucu
yaĢamını yitirenlerin sayısı 35'i buldu. Cenazelerin param parça olduğu belirtilirken, ölü
sayısı giderek artıyor. YaĢamını yitiren ve ismi öğrenilen 35 kiĢinin isimleri Ģöyle: Seyit Enç,
Özcan Uysal, M. Ali Tosun, Yüksel Ürek, Salih Ürek, Nadir Alma, Mehmet Encü, Nevzat
Encü, Hamza Encü, ġervan Encü, Cemal Encü, Osman Encü, ġıvan Encü, Bilal Encü,
Mahsum Encü, Salih Encü, Haki Encü, Serhat Encü, Adem And, SavaĢ Encü, Çetin Encü,
Bedran Encü, Hüseyin Encü, Aslan Encü, Cevat Encü, Erkan Encü, Selman Encü, Zeydin
Encü, Orhan Encü, Fadıl Encü, Vedat Encü, Cihan Encü, Fikret Encü, Hüsnü Encü, Erkan
Encü. Milliyet gazetesinde yer alan habere göre, yetkililer olayın Irak topraklarında
gerçekleĢtiğini ileri sürdü. ġırnak Valisi olayda 20'den fazla kiĢinin öldüğünü söylerken,
ġırnak yerel gazetelerinden Haber73 yetkilileri BĠANet'e yaptığı açıklamada olayda 28 kiĢinin
öldüğünü ve çok sayıda yaralı olduğunu ifade etti. ġırnak Devlet Hastanesi'nde üç yaralı
bulunduğunu söyleyen Haber73 yetkilisi, yaralılarla görüĢmenin mümkün olmadığını,
hastaneye kimsenin sokulmadığını sözlerine ekledi. Saldırı sonrasında kriz masası oluĢturan
ġırnak Valiliği'de yaptığı yazılı açıklamada ölü sayısının 35 olduğunu doğruladı. Önce ölü
sayısının "20'nin üzerinde" olduğunu açıklayan ġırnak Valiliği yaptığı yazılı açıklamada,
"Irak'ın ilimiz Uludere Ġlçesi'ne yakın sınırında 28.12.2011 çarĢamba günü gerçekleĢtirilen
hava harekâtı sonucunda 35 kiĢi hayatını kaybetmiĢ bir kiĢi de yaralanmıĢtır. Konu ile ilgili
gerekli adli ve idari tahkikat baĢlatılmıĢtır" dedi. (29.12.2011 / DĠHA / BĠANet.org / Haber73
24
/ Milliyet / ġırnak Valiliği) (NOT: Bombardımanda ölü sayısının 34 olduğu daha sonra
tespit edildi.)
*Van'ın BaĢkale Ġlçesi'nde katliam protestosuna polis müdahale etti. YürüyüĢe geçen kitleye
polis gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Polisin müdahalesine gençler
taĢlarla karĢılık verdi. Olaylarda yüzüne gaz bombası isabet eden Fesih Erez isimli yurttaĢ
yaralandı. Yaralanan Erez, BaĢkale Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Olayların
sürdüğü ilçede aralarında bir çocuğun da bulunduğu 5 kiĢi gözaltına alındı. 16 yaĢından küçük
bir çocuğun ise polisler tarafından tartaklanarak gözaltına alındığı görüldü.
(30.12.2011/DĠHA)
*Roboski Katliamı'nı protesto etmek için esnafın kepenk kapattığı, öğrencilerin okulu boykot
ettiği ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde derse girmeyen öğrencilere polis gaz bombaları ile
müdahalede bulundu. Nur Mahallesi'nde bulunan Atatürk Lisesi öğrencileri katliamı protesto
etmek için derslere girmeyerek okul bahçesinde toplandı. Yoğun önlem alan polis, gaz
bombaları ile öğrencilere müdahale etti. Müdahale esnasında 16-17 yaĢlarında bir öğrenci gaz
bombası kapsülünün kafasına isabet etmesi sonucu yaralandı. Gözaltına alınma korkusuyla
hastaneye kaldırılamayan öğrenci arkadaĢları tarafından hemen olay yerinden uzaklaĢtırıldı.
(30.12.2011/DĠHA)
*Silvan'da Feridun Mahallesi Diyarbakır Caddesi üzerine çıkan gençler yolu trafiğe kapatarak
Uludere'de yaĢanan katliamı protesto etti. Bunun üzerine olay yerine gelen polisler, gençlere
gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti. Polisin attığı gaz bombası yüzüne isabet eden
Kerem Kan isimli bir kiĢi ağır yaralandı. YurttaĢlar tarafından Devlet Hastanesi'ne götürülen
Kan'ın hayati tehlikesinin olduğu belirtildi. (30.12.2011/DĠHA)
- Köy Korucuları Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar
*Elazığ'ın Maden Ġlçesi AslantaĢı Köyü'nde geçici köy koruculuğu yapan ve aralarında daha
önceden husumet bulunan Ġrfan Gün ile Cuma Doğan, bugün sabah saatlerinde köy
meydanında tartıĢmaya baĢladı. TartıĢmanın büyümesi üzerine Ġrfan Gün, tabancayla Cuma
Doğan'a ateĢ ederek öldürdü, oğlu lise öğrencisi Yasin Doğan'ı ise yaraladı. Olaydan sonra
kaçan Ġrfan Gün'ün yakalanması için jandarma operasyon baĢlatırken, Yasin Doğan ise Maden
Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (21.04.2011/DĠHA)
*Siirt'in ġirvan Ġlçesi Maden Köyü ile Pervari Ġlçesi ÇavuĢlu Köyü gençleri arasında dün
akĢam Siirt kent merkezindeki belediyeye ait Kızlar Tepesi Mevkii'nde tartıĢma çıktı.
TartıĢma kavgaya dönüĢünce, araya girenler tarafından fazla büyümeden önlendi. Kavgaya
karıĢan geçici köy korucusu olan 'Bayram' ailesi ile korucu olmayan 'Arzak' ailesinin fertleri,
bugün öğlene doğru kent merkezinde yeniden karĢı karĢıya geldi. Siirt Ġl Jandarma
Komutanlığı'nın karĢısında bulunan Hastane Caddesi'nde aileler arasındaki tartıĢma kısa
sürede kavgaya dönüĢtü. Korucu Bayram ailesi KalaĢnikof tüfeklerle Arzak ailesi fertlerinin
üzerine ateĢ açması sonucu Muhittin, Ramazan, Hüseyin, Murat, Rıza ve Hamit Azrak ile
adları öğrenilemeyen 2 kiĢi olmak üzere toplam 8 kiĢi yaralandı. Yaralılardan Muhittin ve
Hüseyin Arzak'ın durumunun ağır olduğu öğrenilirken, kavgaya karıĢan birçok kiĢi polis
tarafından gözaltına alındı. (26.08.2011/ANF)
*Bingöl'ün Karlıova Ġlçesi'nde 28 Temmuz tarihinde TaĢlıca Köyü KorucubaĢı Hacı Alan'ın
öldürülmesi olayının ardından korucular tarafından baĢta BDP ilçe binası olmak üzere birçok
ev ve iĢ yerine yönelik yapılan saldırılarla ilgili henüz adli ve idari soruĢturma baĢlatılmazken,
ilçede korucular tekrar saldırılarıyla sahneye çıktı. Ġlçede öğretmen olan Vahdettin Kartal
25
isimli yurttaĢın iĢyerine korucular tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Ġddiaya göre; Kartal'ın
13-14 yaĢlarında olan engelli çocuğu dün korucuların çocukları tarafından taciz edilince,
Kartal da çocuklara tepki gösterdi. Bunun üzerine sabahın erken saatlerinde korucular
tarafından Kartal'ın iĢ yerine taĢlı saldırı gerçekleĢti. Kartal'ın iĢ yerine sabah gerçekleĢen
saldırının ardından saat 15.00 sıralarında ikinci bir saldırı gerçekleĢti. Korucular tarafından
Kartal'ın iĢyeri kaleĢnikof silahlarla tarandı. Saldırı sırasında iĢ yerinde bulunan Kartal,
kalçasına isabet eden kurĢunla yaralandı. Karlıova Devlet Hastanesi'ne kaldırılan ve burada
ilk müdahalesi yapılan Kartal, ambulansla Bingöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
(27.08.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre ilçesinde korucu olan Tayan ve Kıçan aĢiretine bağlı aileler arasında çıkan
taĢlı-silahlı kavgada biri polis 9 kiĢi yaralandı. Alınan bilgilere göre, Cizre'de Tayan ve Keçan
aĢiretleri arasında bilinmeyen bir nedenden dolayı dün akĢam Silopi yolu üzerinde kavga
çıktı. TaĢlı sopalı kavgada 6 kiĢi yaralandı. Olaya polis ve özel harekat timleri müdahale
ederken, bu sırada açılan ateĢ sonucu biri polis 3 kiĢi yaralandı. Toplam 9 kiĢinin yaralandığı
olay sonrasında polis geniĢ güvenlik önlemleri aldı. (16.09.2011/ANF)
Van'ı Muradiye Ġlçesi'ne bağlı Beydağı (Ut) Köyü'nde yapılan düğünden 65 LD 783 plakalı
araçla misafirleri alarak dönen Ömer Çelik yönetimindeki araç korucu oldukları iddia edilen 3
kiĢi tarafından tarandı. Taramada yaralanan Çelik, Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Olayın görgü tanıkları, araçla geri döndükleri sırada köyün
çıkıĢında yolun taĢlarla kapatıldığını gördüklerini belirterek, "Biz yoldaki taĢları kaldırmaya
çalıĢtığımız sırada silahlı ve maskeli 3 kiĢi tarafından aracımız tarandı. Tarama sırasında
Ömer aldığı kurĢunlarla yaralandı. Saldırganlarda karanlıktan faydalanarak kaçtı. Ama bunu
yapanların korucu olduğunu biliyoruz. Olaydan sonra askere haber verdik. Ancak asker de
gelip öyle etrafa bakıp geri döndü. Operasyon dahi baĢlatmadı" diye konuĢtu.
(17.10.2011/DĠHA)
CEZAEVLERĠNDE ÖLEN ve YARALANANLAR
*Midyat M Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan Murat AktaĢ isimli tutuklunun, PKK Lideri
Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliĢinin yıldönümü olan 15 ġubat'ı protesto etmek
amacıyla bedenini ateĢe verdiği bildirildi. Cezaevi yetkilileri tarafından Midyat Devlet
Hastanesi'ne kaldırılan AktaĢ'ın yapılan tedavinin ardından yeniden cezaevine götürüldüğü ve
durumunun iyi olduğu belirtildi. (16.02.2011/DĠHA)
*Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde PKK davasından tutuklu bulunan Ferit Orak‘ın
kendisini yaktığı iddia edildi. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi
altına alınan Orak'ın durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. Olayın duyulması üzerine
hastaneye giden Tuhad-Der yetkileri, askeri yetkililerin Orak ile görüĢmelerine izin
vermediklerini belirterek, Orak'ın bugün öğle saatlerinde bulunduğu koğuĢta kendisini
yaktığının iddia edildiğini aktardı. Alınan bilgiye göre, Orak'ın vücudunun yüzde 35 oranında
yandığı kaydedildi. (28.03.2011/DĠHA)
*BĠNGÖL'deki M Tipi Kapalı Cezaevi'nde tek kiĢilik bir odada kalan hükümlü T.A., henüz
belirlenemeyen bir nedenle kendini yaktı. Adli suçtan hükümlü olan T.A., hastaneye
kaldırılarak tedavi altına alındı. T.A., önceki gece kaldığı odada henüz belirlenemeyen bir
nedenle yatağını tutuĢturdu. Olayı gören görevliler, yangına müdahale ederek vücudunun
çeĢitli yerlerinden yanan T.A.'yı Bingöl Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Tedavi altına alınan
T.A.'nın hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi (05.05.2011/Diyarbakır Söz)
26
*Elazığ E Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan A.K.‘nin (26) kaldığı koğuĢta 11 Mayıs 2011‘de
bileklerini kestikten sonra ayakkabı bağıyla kendisini astığı iddia edildi. (12.05.2011/Vatan /
Haber Ayrıntı)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nden bulunan kapalı cezaevinde saat 17.40'ta silah sesleri gelmeye
baĢladı. Ardından cezaevi etrafı askerler tarafından kuĢatılırken, 1 tutuklunun baĢına aldığı
kurĢunla ağır yaralandığı ve bir askerin de kolundan yaralandığı bildirildi. Yaralılar cezaevine
gelen ambulanslarla Silopi Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (21.05.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde önceki gün Silopi Kapalı Cezaevi'nde uğradığı silahlı saldırı
sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi Yoğun Bakım
Servisi'nde tedavi altına alınan evli ve 4 çocuk babası PKK'li hükümlü Bedri Ürün'ün hayati
tehlikesi devam ediyor. Konuya iliĢkin bilgi aldığımız Ürün'ün ağabeyi Kadir Ürün,
kardeĢinin dün öğleden sonra ikinci bir ameliyat geçirdiğini belirtti. Kadir Ürün, ayrıca
cezaevinde meydana gelen olay ile ilgili yetkililerin hala kendilerine bir açıklama
yapmadığını ve hastaneyi hiçbir yetkilinin ziyaret etmediğini kaydetti. (23.05.2011/DĠHA)
*22 Aralık 2008 tarihinde Ağrı'da katıldığı bir mitingte slogan attığı gerekçesiyle gözaltına
alınan ve "Örgüt üyesi olduğu" iddiasıyla tutuklanan Ağrı'lı Rahmi Özen'in cenazesi cezasının
infazına 7 ay kala GümüĢhane E Tipi Kapalı Cezaevi'nde kendisini yaktığı iddiasıyla ailesine
teslim edildi. MuĢ Cezaevi'nden GümüĢhane E Tipi Kapalı Cezaevi'ne sevk edilen ve 12 gün
önce bedenini ateĢe verdiği iddia edilen Rahmi Özen'in cenazesi, Ağrı'dan gelen ailesi
tarafından Ankara'daki Keçiören Adli Tıp Kurumu'ndan alınarak, Van'a oradan da Ağrı'ya
götürülecek. Aileye cenaze teslim edildikten sonra verilen ölüm raporunda, ölüm nedeninin
belirtilmemesi dikkat çekerken, yapılan otopsi sonucunda alınan tutanakları görmek ve
alternatif bir otopsi raporu için ĠHD gerekli baĢvurularda bulunacak. (03.08.2011/DĠHA)
*Mardin'in Midyat ilçesinde bulunan M Tipi Kapalı Cezaevi'nde dün akĢam saatlerinde
rahatsızlanan ġeyhmus Yalçın adlı tutuklu yaĢamını yitirdi. 18 yıldır cezaevinde olan ve PKK
davasından müebbet hapis cezası alan Yalçın'ın cenazesinin otopsi yapılması için Mardin
Devlet Hastanesi'ne getirildi. Burada yapılan otopsi sonucunda Yalçın'ın beyin kanaması
geçirdiği iddia edildi. Yalçın'ın cenazesinin hastaneden alınmasından sonra Nusaybin'in Koçer
(Kurike) Köyü'nde defnedileceği bildirildi. (07.08.2011/DĠHA / Evrensel / Taraf)
*Ankara Etimesgut‘ta 4 yıl önce Askerlik yaparken, saçkıran olacağı endiĢesiyle miğfer
giymek istemediği için hakkında askeri mahkemede dava açılan Mehmet Sait Platin,
askerliğini tamamladıktan sonra bu davadan 75 gün hapis cezası aldı. Cezanın infazı için
Batman M Tipi Cezaevi‘nde yatan Mehmet Sait Platin‘in, salıverilmesine 5 gün kala, koğuĢta
nevresimle kendini asarak yaĢamına son verdiği ailesine bildirildi. Dün cenazesi ailesine
teslim edilen Mehmet Sait Platin, aynı gün Batman Asri Mezarlığı‘nda toprağa verildi. Aile
yasa boğulurken, baba 51 yaĢındaki Ramazan Platin, oğlunun intihar etmiĢ olabileceğine
ihtimal vermediğini söyledi. (05.09.2011/DHA)
*Cezaevi aracında çıkan yangında 5 tutuklu feci Ģekilde yanarak can verdi. Tutukluların
Van'dan Ġstanbul'a nakledildikleri belirtildi. Alınan bilgilere göre olay, Kayseri'nin PınarbaĢı
Ġlçesi ile Sivas'a bağlı Gürün Ġlçe yolu arasında, sabahın erken saatlerinde meydana geldi.
Van'dan Ġstanbul'a tutuklu ve hükümlü sevkiyatı yapan cezaevi aracının motor kısmında
yangın çıktığı iddia edildi. Çıkan yangında tutuklu ve hükümlülerin bulunduğu bölümün
kapısının açılmadığı ve içeride bulunan Medeni Demir, Akif Kırınlı, Ġsmet Evim, Sinan AĢka
ve Abdulseddar Ölmez adlı tutuklu ya da hükümlüler feci Ģekilde yanarak can verdi. Cezaevi
27
aracında bulunan askerlerin ise sağlık durumlarının iyi olduğu açıklandı. (16.09.2011/DĠHA /
DHA)
*Kars'ın SarıkamıĢ ilçesine bağlı Alisofu köyünde eĢini döverek öldüren bir kiĢi, tutuklu
bulunduğu cezaevinde intihar etti. 9 Eylül 2011 günü SarıkamıĢ ilçesi Alisofu köyünde ikamet
eden M.Ç. (74) ile eĢi H.Ç. (65) arasında bilinmeyen bir nedenden dolayı tartıĢma çıkmıĢ ve
tartıĢmanın büyümesi üzerine H.Ç. kafasına aldığı tekme ve yumruk darbeleri sonucunda
hayatını kaybetmiĢti. M.Ç. ise olayın ardından SarıkamıĢ Ġlçe Jandarma Komutanlığı'na
giderek teslim olmuĢtu. Çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak Selim Cezaevi'ne
konulan M.Ç. tutuklu bulunduğu cezaevinde kendini asarak intihar etti.
(19.09.2011/KentHaber)
*Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde Irak nüfusuna kayıtlı Azat Cevher isimli tutuklunun
intihar ettiği ileri sürüldü. Cevher'in neden intihar ettiğine yönelik herhangi bir bilgi
alınmazken, Cevher'in cenazesinin Mardin Devlet Hastanesi morgunda tutulduğu belirtildi.
(18.10.2011/DĠHA)
*Cezaevlerinde elveriĢsiz yaĢam koĢulları nedeniyle her geçen birçok tutuklu ve hükümlü
ölümcül hastalıklara yakalanırken, sorunların çözümü konusunda yapılan baĢvuru ve çağrılar
karĢısında kör, sağır ve dilsiz olan yetkililer ile vicdanı sızlamayan toplum bir hükümlüyü
daha ölüme gönderdi. DĠHA'nın daha önce durumuna dikkat çeken ve doktor raporları ile
ailesinin giriĢimlerine yer verdiği haberlerle gündeme getirdiği PKK davasından hükümlü
Latif Badur yaĢamını yitirdi. (08.11.2011/DĠHA)
*Edinilen bilgiye göre, Erzurum H tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Zahir Ersoy, henüz
belirlenemeyen nedenle çarĢafla kendini asarak intihar etti. Mardin nüfusuna kayıtlı olan
Ersoy'un cesedi, Bölge Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili
soruĢturma baĢlatıldı. (25.12.2011/ĠHA)
FAĠLĠ MEÇHUL SALDIRILAR CĠNAYETLER
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde 4 gün arayla kimliği belirsiz 2 erkek cesedi bulundu. 29
Ocak tarihinde Yenimahalle'de 1 ve 3 ġubat'ta da YeĢildere Hacı Abdullah Camisi avlusuna 1
olmak üzere 2 erkek cesedi bulundu. Mahalle sakinlerinin haber vermesi ile cesetleri
Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldıran polis, söz konusu 2 cinayete iliĢkin soruĢturma
baĢlattı. Üzerinde kimlik bulunmayan cesetlerin, kimlere ait olabileceğine dair yapılan
soruĢturma kapsamında cesetlerin polis tarafından kimlik tespiti yapılamadı. Yapılan otopsiye
göre ise, 2 kiĢinin darp sonucu öldürüldüğü kaydedildi. Otopsi iĢlemlerinin ardından söz
konusu 'faili meçhul' cesetlerin Yüksekova Devlet Hastanesi morgunda bekletildiği bildirildi.
Öldürülen kiĢilerin kimliğinin tespit edilememesi üzerine Yüksekova Emniyet Müdürlüğü,
öldürülen kiĢilerin kimliğinin tespit edilmesi için bu kiĢilere ait fotoğrafları yayınlanması için
basın mensuplarına dağıttı. Emniyet, öldürülen kiĢileri tanıyanların kendilerine baĢvurması
talebinde de bulundu. (08.02.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi YeniıĢık Köyü'ne bağlı Alacık (ġatax) Mezrası'nda
hayvanlarını otlatan çobanın "Kurtlar sürüye saldıracak" sözleri üzerine eve gidip silah getiren
Muhsin Dilce (23), dönüĢ yolunda kimliği belirlenemeyen kiĢi veya kiĢilerce açılan ateĢ
sonucu yaralandı. Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Dilce, yapılan müdahalelere
rağmen kurtarılmadı. Dilce'nin kimliği hünüz belirlenemeyen kiĢi veya kiĢilerin açtığı ateĢ
28
sonucu yaĢamını yitirdiğini belirten Yüksekova Kaymakamı Üzeyir Aziz Özeren, olayla ilgili
Cumhuriyet Savcılığı'nın soruĢturma baĢlattığını ifade etti. (16.04.2011/DĠHA)
*Hakkâri‘nin Yüksekova Ġlçesi‘nde 5 Mayıs 2011‘de düzenlenen protesto gösterisine katılan
grupla Mustazaf-Der üyeleri arasında çıkan arbede sırasında faili belirsiz açılan bir ateĢ
sonucu Mustazaf-Der üyesi Ubeyt Durna (30), dernek binasının balkonundan yere düĢerek
yaĢamını yitirdi. (05.05.2011/Radikal)
*Diyarbakır Hava Kuvvetleri Alay Komutanlığı'nın yanında bulunan evinin önünde oynayan
6 yaĢındaki Sakine Güler, kafasına isabet eden kurĢun nedeniyle yaĢam savaĢı veriyor. 5
Mayıs'ta meydana gelen olayın ardından Güler'in Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi
yoğun bakım ünitesindeki tedavisi sürerken, akıllarda "bölgede askeri bölgelerde atılan
adressiz kurĢunlardan biriyle mi yaralandı" sorusunu getirdi. Ailenin anlatımına göre küçük
Sakine'nin ölümle burun buruna geldiği olay Ģöyle geliĢti: Merkez Bağlar Ġlçesi Alay KavĢağı
karĢısında bulunan Santo Caddesi'ndeki Aksak Apartmanları'nda bulunan evinin önünde 5
Mayıs akĢamı saat 18.00 sularında oyun oynayan 6 yaĢındaki Sakine Güler, nereden geldiği
belli olmayan bir kurĢunla baĢından yaralanarak yere düĢtü. Sokaktaki çocukların haber
vermesiyle aile Güler'i kanlar içinde buldu.
Aile önce Güler'in kafasına taĢ değdiğini sandı ve Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesi'ne götürdü. Hastanenin acil servisinde tedavi edilen ve kafasındaki yara dikilen
Güler'in ailesine doktorlar, "Eve götürebilirsiniz" dedi. Bu sırada küçük çocuğun kusmaya
baĢlaması ve ateĢinin yükselmesi üzerine bir sağlık memuru "Beyin kanaması olabilir, beyin
filmi çekilsin" diye uyardı. Ardından beyin tomografisi çekilen çocuğun kafasının sol
Ģakağında kurĢun tespit edildi. Doktorların anlatımına göre, "Beyin zarında yırtılma tespit
edilen" küçük Sakine yoğun bakımda tutuluyor ve kafasındaki kurĢun hayati tehlikesi sürdüğü
için çıkarılmıyor. Uzmanların, "Menenjit riski var ameliyat edemeyiz" dediği küçük
Sakine'nin ailesi çaresizlik içinde bekliyor. Sakine Güler'in vurulmasında dikkat çekici durum
ise akĢam saatlerinde kalabalık olan sokakta kimsenin silah sesi duymamıĢ olması. Sakine'nin
vurulduğu bölgenin askeri alana yakın olması ve kurĢunun uzaktan gelmesi ve sesinin
duyulmaması ise Van'da 21 Temmuz 2010'da Hacıbekir KıĢlası yanında ailesi ile piknik
yaparken askeri bölgeden gelen kurĢunla yaĢamını yitiren 16 yaĢındaki Canan Saldık'ı
hatırlattı. Sakine'nin kafasında kurĢun tespit edilmesine rağmen polisin konuya ilgisizliği ve
"Kafasındaki kurĢunu çıkarın getirin inceleme yapalım" demesi ise kurĢunun askeri bölgeden
geldiği yönündeki kuĢkuları güçlendiriyor. Aksak 2 Apartmanı'nda hizmetli olarak çalıĢan
engelli baba Abdulkadir Güler ise, olayı ilk duyduğunda çocuğun kafasına taĢ değdiğini
düĢündüğünü ve hastanede doktorların dahi ilk etapta taĢ yarası diye yarayı diktiğini anlattı.
Kızının tomografisi çekildikten sonra filmi çeken personelin "TaĢ değil kurĢun" demesiyle
Ģok geçirdiğini kaydeden Güler, küçük Sakine'nin kurĢunla yaralanmasına rağmen 11 gündür
hiçbir yetkilinin inceleme yapmadığını söyledi. Baba Güler, "Kızımı yoğun bakıma aldığımız
günden bu yana sadece bir polis kendi deyimlerince bir vaka yaĢanmıĢ diye gelip çocuğumun,
eĢimin ve benim adımı sorup gitti ve o gün bugündür bize geri dönülmedi" dedi. Hastanedeki
polise uzun süre olmasına rağmen neden bir soruĢturma baĢlatmadıklarını sorduğunu belirten
baba Güler, polisin kendisine "Bağlar Karakolu'na git ya da bekle çocuk taburcu olsun
kafasındaki kurĢunu çıkarsınlar ondan sonra inceleme yaparız" cevabını verdiğini söyledi.
Polisin ilgisizliği üzerine yaĢam savaĢı veren çocuğunu hastanede bırakarak, Diyarbakır
Cumhuriyet Savcılığı'na olayın araĢtırılması için baĢvuru yaptığını anlatan Güler, "Sakine
kardeĢi ile birlikte oyun oynarken, kafasına kurĢun isabet ediyor. Yanında oyun oynayan
kardeĢi dahi ses duymuyor. Oyun oynayan diğer çocuklar, esnaflar hiçbiri ses duymuyor. Bir
an önce soruĢturma açılmasını istiyorum" dedi. Doktorların, "Beyin zarı yırtılmıĢ, kurĢunu
almak için ameliyat edersek, yaĢama Ģansı az, menenjit olma riski var" dediğini ve bu yüzden
29
11 gündür çaresizlik içinde beklediklerini kaydeden baba Güler, "Kızımın durumu hiç iyi
değil yüce Rabbimden kızıma Ģifa vermesini istiyorum. Alman Hastanesi'ndeki doktorlar da
risk var diyor. ġu aĢamada kimse bir Ģey yapamıyor. Son olarak tomografi sonuçlarını bir
umut olarak, Ankara ve Ġstanbul'daki hastanelere gönderdik" Ģeklinde konuĢtu.
(15.05.2011/DĠHA)
*Nusaybin'de bir dershanenin giriĢine atılan bombadan 2 kiĢi yaralandı. Nusaybin'de bugün
saat 14.30 sıralarında Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan özel bir dershanenin giriĢ
kapısına atılan ses bombası, yoldan geçen 23 yaĢındaki Hicran Ak ile henüz ismi
öğrenilemeyen 17 yaĢındaki bir öğrencinin yaralanmasına neden oldu. (07.06.2011/Kenthaber
/ Diyarbakır SÖZ)
*ġırnak merkezde Emek Özgürlük ve Demokrasi Bloğu‘nun seçim zaferinin kutlandığı alanda
meydana gelen patlamada 1'i ağır 12 kiĢi yaralandı. Olayın kutlamanın yapıldığı Ömer Kabak
Meydanı'na atılan el bombasından kaynaklandığı öğrenildi. ġırnak Devlet Hastanesi'nde 7
kiĢinin tedavisi sürerken, Cizre Devlet Hastanesi'ne 5 kiĢi sevk edildi. Olayda ağır yaralanan 1
kiĢi ise Batman Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Olayda hafif yaralanan çok sayıda kiĢinin
hastaneye gitmediği bilgisine ulaĢıldı. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu ġırnak Bağımsız
Milletvekili Adayı Hasip Kaplan, ġırnak Devlet Hastanesi'ne giderek yaralıları ziyaret etti.
Görgü tanıkları el bombasının meydana yakın olan bir damdan atıldığını ifade etti. Yaralıların
götürüldüğü hastaneye yürüyen kitleye yönelik polisin attığı gaz bombaları sonucu çok sayıda
kiĢi gazdan etkilenirken, hastanenin cam ve kapıları da kırıldı.
Söz konusu patlamada yaralananların; Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu ġırnak Ġl Seçim
Komisyonu Üyesi Fırat Bilir, Cengiz Kabak, Ömer ġaran, Selim Çelik, Mevlan Çelik,
Mehmet Nezir Altan, Abdullah Alınak, Yahya Turan, Devran Çelik, Emin Kandemir, Emin
Sevim ve Kazım Acar. (12.06.2011/DĠHA / Yeni ġafak)
*Diyarbakır Merkez YeniĢehir ilçesi ilçesinde Ali Emiri 7. Sokak'ta bulunan Askeri Lojmana
gece saat 12.10 sıralarında kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢiler tarafından atılan el yapımı ses
bombası nedeniyle yoldan geçmekte olan 2 sivil vatandaĢ yaralandı. Atılan ses bombasının
etkisiyle Askeri Lojmanlarda bulunan bazı evlerin camları kırılırken, yoldan geçmekte olan 2
sivil vatandaĢta ayak kısmından hafif yaralandı. (27.06.2011/Kenthaber)
*Diyarbakır'da Kayapınar ilçesi Huzurevleri semti Sıtkı Göral Caddesi üzerinde bulunan
Serhat-2 apartmanının giriĢine kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢilerce parça tesirli bomba atıldı.
Patlama esnasında bina giriĢinde bulunan 9 ve 15 yaĢlarındaki iki kız bombadan çıkan
parçaların bacaklarına saplanması ile yaralandı. (27.06.2011/ĠHA / Diyarbakır SÖZ)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi Van-Yüksekova Karayolu Yüksekova Devlet Hastanesi
KavĢağı'nda BDP eski ilçe yöneticisi Naif Yılmaz'ın da içinde bulunduğu Alaadin TekĢen
yönetimindeki 36 DC 1059 plakalı araç, mavi bir Borodwey ve beyaz bir Toros içinden
kimliği belirsiz saldırganlarca uzun namlulu silahlarla tarandı. Otomobilde bulunan Naif
Yılmaz, Alaaddin TekĢen ve Sinan Kaya adlı kiĢiler yaralandı. Saldırı sırasında olay yerinde
geçmekte olan ve Ergin Eren yönetimindeki 30 M 1013 plakalı Yüksekova Devlet
Hastanesi'nin personel servisi de saldırının hedefi oldu. Serviste bulunan Nurdan Caferoğlu,
Ali Can Durmazer, Nazife Oğuz yaralandı. Saldırının ardından saldırganlar olay yerinden
kaçtı.Saldırıda otomobilde bulunan Sinan Kaya ve Nurdan Caferoğlu ağır yaralandı. Kaya ve
Caferoğlu, ambulans helikopterle Van'a sevk edildi. Diğer 4 yaralının tedavisi ise Yüksekova
Devlet Hastanesi'nde sürüyor. (29.06.2011/DĠHA)
30
*Urfa'nın Suruç Ġlçesi Yıldırım Mahallesi'nde bulunan Bilal ve Deyyan Çelikten'in sahibi
olduğu petrol istasyonu uzun namlulu silahlar ile tarandı. Uzun namlulu silahlar ile istasyona
ve 2 kardeĢin üzerine kurĢun yağdıran Ģüpheliler kaçarken, Çelikten kardeĢler ise olay yerinde
yaĢamını yitirdi. YaĢananların ardından olay yerine sevk edilen çok sayıda polis, istasyon ve
çevresinde inceleme baĢlattı. YaĢamını yitiren Bilal ve Deyyen Çelikten'in cenazeleri otopsi
için Suruç Devlet Hastanesi morguna götürüldü. (10.08.2011/DĠHA)
*Dersim'in Ovacık ilçesinde silahlı bir grup tarafından dün kaçırılan Ġbrahim Ergil (42) isimli
kiĢi Aksu deresi yakınlarında ölü bulundu. Alınan bilgilere göre, Ġbrahim Ergil isimli kiĢi dün
Ovacık yakınlarındaki Aksu deresi bölgesinde arkadaĢlarıyla piknik yaparken, silahlı bir grup
tarafından götürüldü. Ergil'in cesedi bugün Aksu deresi yakınlarında bulundu.
(31.08.2011/ANF)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'ne bağlı Dağlıca (Oremar) Köyü'nün YeĢiltaĢ (ĠĢtazın)
Mezrası'nda 3 Eylül gecesi öldürülen Seyhan Çoruh ve Resul Çoruh adlı koruculara ait
cenazelerin Malatya Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsi iĢlemleri tamamlandı. Korucuların
cenazeleri daha sonra toprağa verilmek üzere köye gönderildi. Hakkari Valiliği, saldırıyı
PKK'ye mal ederken, köylüler ise, bunun tersini söylüyor. 12 Haziran seçimlerinde Oramar
Köyü'ndeki tüm oyların Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu adayına verildiğini kaydeden
köylüler, korucuların 5 yıldır operasyonlara katılmadığı ve çatıĢmalara girmediğini, bu
nedenle askerlerle korucular arasında sık sık sözlü tartıĢmaların yaĢandığını hatırlattı.
Köylüler, "Taburun 20-30 metre uzağında her tarafta özel birliklerin konumlandığı alanda
HPG'liler nasıl da oluyor gelip adamlarımızı vuruyor ve askerin arasında geçiyor.
Korucularımız taranırken, askerin tepki göstermemesi, ateĢ dahi açmamasının anlamı nedir.
Askerler, korucularımızı vuranlara karĢılık verseydi, vuran kiĢi yarım metre dahi
uzaklaĢamazdı" dedi. (05.09.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde eski cezaevi civarında, yaya olarak evine giderken kimliği
belirsiz kiĢilerin silahlı saldırısına uğrayan Ġzmir nüfusuna kayıtlı Kimya Mühendisi Engin
Yıldırım, yaĢamını yitirdi. Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Yıldırım, kurtarılamadı.
Yıldırımın yanında bulunan ve yaralanan Esenyurt Toplum Merkezinde Çocuk GeliĢim
Bölümünde usta öğretici olarak çalıĢan Hülya Kutlar'ın ise tedavisi devam ediyor.
(27.09.2011/DĠHA)
*Batman'da gece saat 23.30 sularında Yavuz Selim Mahallesi Aydınkonak KavĢağı
mevkiinde çatıĢma meydana geldi. Olayda, araçta bulunan 8 aylık hamile Mizgin Doğrul ve 4
yaĢındaki kızı Sultan Doğrul yaĢamını yitirirken, eĢi Talat Doğrul ve diğer 4 çocuğu ise
yaralandı. Batman Valiliği'nin açıklamasına göre, HPG'liler ile polisler arasında çatıĢma çıktı
ve sivil yurttaĢların aracı, çatıĢma ortasında kaldı. Valilik yaptığı açıklamada 3 kiĢinin polis
ekiplerini hedef alarak ateĢ açtığı ve sivillerin açılan ateĢ sonucu yaĢamını yitirdiğini ileri
sürdü. Valilik saldırıyı gerçekleĢtiren 3 kiĢinin de olay ardından çıkan çatıĢmada yaĢamını
yitirdiğini 2 polisin de hafif yaralandığını savundu. (27.09.2011/DĠHA / DHA)
*ġırnak'ın Cizre ilçesinde belediye zabıtası olarak görev yapan ġerif Güven, bugün uğradığı
silahlı saldırıda yaĢamını yitirdi. Alınan bilgilere göre, Cizre Belediyesi'nde görevli zabıta
ġerif Güven, 73 DY 765 plakalı özel otomobille evine doğru giderken, Hz. Nuh Camii
yakınlarında kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢilerce silahlı saldırıya uğradı. Aracına ve vücuduna
isabet eden kurĢunlarla ağır yaralanan Güven yaĢamını yitirdi. (02.10.2011/ANF)
31
*Van'ı Muradiye Ġlçesi'ne bağlı Beydağı (Ut) Köyü'nde yapılan düğünden 65 LD 783 plakalı
araçla misafirleri alarak dönen Ömer Çelik yönetimindeki araç korucu oldukları iddia edilen 3
kiĢi tarafından tarandı. Taramada yaralanan Çelik, Van Bölge Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Olayın görgü tanıkları, araçla geri döndükleri sırada köyün
çıkıĢında yolun taĢlarla kapatıldığını gördüklerini belirterek, "Biz yoldaki taĢları kaldırmaya
çalıĢtığımız sırada silahlı ve maskeli 3 kiĢi tarafından aracımız tarandı. Tarama sırasında
Ömer aldığı kurĢunlarla yaralandı. Saldırganlarda karanlıktan faydalanarak kaçtı. Ama bunu
yapanların korucu olduğunu biliyoruz. Olaydan sonra askere haber verdik. Ancak asker de
gelip öyle etrafa bakıp geri döndü. Operasyon dahi baĢlatmadı" diye
konuĢtu.(17.10.2011/DĠHA)
*Edinilen bilgilere göre; Yüksekova Ġlçesi Güngör Caddesi civarında Serter Gönen (28) isimli
polis memuru kimliği belirsiz kiĢi ya da kiĢilerin silahlı saldırısına uğradı. Saldırıda polis
memuru Gönen ile Abucet Yakut (35) isimli bir yurttaĢ yaralandı. Yüksekova Devlet
Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan KahramanmaraĢ nüfusuna kayıtlı polis Serter Gönen'in
durumunun ağır olduğu öğrenildi. (04.11.2011/DĠHA)
*Diyarbakır‘da 28 Ekim günü evinden çıkan ve bir daha kendisinden haber alınamayan
mesleği saatçilik olan Ramazan Alaca (50) adlı yurttaĢ, Adıyaman‘ın Kahta Ġlçesi kırsalında
bir ağaçta asılı bulundu. 28 Ekim‘den bu yana ailesi tarafından aranan Alaca‘nın Malatya‘da
gözaltına alındığı ve 3 gün gözaltında tutulduğu öğrenildi. Gözaltına alındığı emniyet ve
hastane kayıtlarına da geçen Alaca‘nın gözaltına alınma gerekçesi ise, ailesinin ısrarına
rağmen söylenmediği bildirildi. Ramazan Alaca‘nın gözaltına alındığı zaman ailesine de
haber verilmediği öğrenilirken, Alaca‘nın ailesi, emniyet yetkililerinin Alaca‘nın gözaltına
alındığını ailesine söylenmemesini kendisinin istediğini iddia etti. Malatya ve Adıyaman‘da
herhangi bir iĢinin ve yakınının olmadığını ifade eden Alaca‘nın ailesi, olayın ―intihar değil
cinayet‖ olduğunu söyledi. (09.11.2011/DĠHA)
*Van'ın ErciĢ Ġlçesi'ne bağlı Çelebibağı Beldesi'nde Ġran plakalı araca silahlı saldırı
düzenlendi. Edinilen bilgilere göre, ErciĢ Ġlçesi'ne bağlı Çelebibağı Beldesi yakınlarında
geçen Ġran plakalı yolcu otobüsüne silahlı saldırı düzenlendi. Yapılan silahlı saldırıda 25
yaĢındaki Fatime Vahadi isimli kadın göğsünden yaralanırken, otobüste bulunan 40 yolcudan
6'sı ise kırılan otobüs camlarından dolayı çeĢitli yerlerinden yaralandı. Olaydan sonra bölgeye
gönderilen polisler bölgede inceleme baĢlattı. (15.11.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde özel bir araca kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢilerce silahlı saldırı
düzenlendi. Düzenlen silahlı saldırıda Ġlçe Jandarma Karakol Komutanı Astsubay Oktay
Aydoğan yaĢamını yitirirken, yanındaki sivil memur da ağır yaralandı.Olay Nusaybin'da saat
22.30 sıralarında meydana geldi. Lozan Caddesi üzerindeki Yıldırım Ġlköğretim Okulu
yakınlarında seyir halindeki özel otomobile kimliği belirsiz kiĢilerce silahlı saldırı
düzenlendi.Saldırıda otomobilde bulunan Ġlçe Jandarma Karakol Komutanı Astsubay
BaĢcavuĢ Oktay Aydaoğan olay yerinde yaĢamını yitirirken sivil memur Rıfat Un da
yaralandı.Yaralı Un, Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alınırken olayın
meydana geldiği yere çok sayıda polis aracı gönderildi. (22.11.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nin M. Sait Karay (30) isimli yurttaĢ uğradığı silahlı saldırı
sonucu yaĢamını yitirdi. Edinilen bilgilere göre; akĢam saatlerinde Yüksekova'nın
Yenimahalle Mahallesi Dağlıca yolu üzerinde Mehmet Sait Karay isimli yurttaĢ, kimliği
belirsiz kiĢi ya da kiĢilerin silahlı saldırısına uğradı. Ağır yaralı olarak Yüksekova Devlet
32
Hastanesi'ne kaldırılan Karay'ın yapılan müdahalelere rağmen yaĢamını yitirdiği öğrenildi.
(23.11.2011/DĠHA)
*Batman'a 40 kilometre mesafede bulunan Kozluk Ġlçesi yakınlarındaki ġelmo petrol sahasına
saat 00.00 sıralarında bir grup tarafından yakın mesafeden silahlı saldırı düzenlendiği
bildirildi. Amerika BirleĢik Devletleri'ne ait bir firma tarafından iĢletilen sahada çalıĢan iĢçi
ġeref Çağalan ve kimlikleri öğrenilemeyen 2 özel güvenlik görevlisi yakın mesafeden açılan
ateĢle yaĢamını yitirdi. YaĢamını yitiren ikisi güvenlik görevlisi üç kiĢinin cenazeleri
Batman'daki hastanelere kaldırılırken, bölgede operasyon baĢlatıldığı kaydedildi.
(24.11.2011/DĠHA)
*BDP'nin 3 aralık ta düzenlediği, "Buradayım. Ġrademe Sahip Çıkıyorum" mitingi sonrası
yapılan yürüyüĢe polis müdahale etmiĢ ve olaylar çıkmıĢtı. Merkez Bağlar Ġlçesi 5 Nisan
Mahallesi Lezgin Avcı Caddesi 867. Sokak'ta Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıbbi
Dokümantasyon Yüksekokulu öğrencisi Murat Elibol, silahla vuruldu. Ağır yaralı olarak
hastaneye kaldırılan Elibol, yaĢamını yitirdi. Sırtından aldığı tek kurĢun ile vurulduğu
belirlenen Elibol dün gece Çınar'da toprağa verilirken, kim tarafından öldürüldüğü hâlâ
netleĢmedi. Bazı çevreler olayın polis tarafından yapıldığını belirtirken, görgü tanıkları ise
Murat Elibol'un, Hizbullah üyeleri tarafından öldürüldüğünü iddia etti. Olaya iliĢkin açıklama
yapan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, Bağlar'daki gösterilerden kısa bir süre sonra Lezgin
Avcı Caddesi'nde ağır yaralı bulunan Murat Elibol'un 7.65 çapında bir silah ile vurulduğu
belirtilerek, polisin bu çapta silah kullanmadığını belirtti. "Buna benzer olayda olduğu gibi bu
olayda da bazı çevrelerin polisi direkt suçlamasına artık alıĢtık" ifadeleri kullanılan
açıklamada, "Olayla ilgili inceleme sürüyor. Kullanılan merminin boĢ kovanı elde.
SoruĢturmanın sonunda her Ģey ortaya çıkacak" denildi. Ġsimlerini vermek istemeyen görgü
tanıkları ise, olayın akĢam saat 16.00 civarında gerçekleĢtiğini kaydetti. Görgü tanıklarının
verdiği bilgilere göre olay Ģöyle geliĢti: "Cadde üzerinde yapılan gösteriden hemen sonra olay
meydana geldi. Cadde üzerinde polis yoktu. Bu esnada sakallı bir kiĢi, Murat Elibol'u
kovalamaya baĢladı. Bir süre sonra arkadan montundan yakaladı. Ancak montu üzerinden
çıktı ve yeniden kaçmaya baĢladı. Bu sırada sakallı kiĢi belinden çıkardığı silah ile ateĢ açtı.
Elibol yere düĢerken, sakallı kiĢi yanına gelip bir tekme vurduktan sonra olay yerinden kaçtı.
Kaçan kiĢi, yakında bulunan ve Hizbullah üyelerine ait olduğu ileri sürülen bir markete girdi
ve su içti. Elibol ise, yaklaĢık 15 dakika olay yerinde bekledikten sonra gelen ambulans ile
hastaneye kaldırıldı. Bu esnada ise polis olay yerine gelerek sokak baĢları kapattı.‖
Olaya iliĢkin esnaflardan bilgi alan polisler, sokağın baĢında sigara sattığı belirtilen bir kiĢiyi
gözaltına aldı. Ġfadesi alındıktan sonra serbest bırakılan ve ismi öğrenilemeyen kiĢi, sabah
saatlerinde yeniden polis tarafından gözaltına alındı. (03.12.2011/DĠHA/BĠANet.org)
FAĠLĠ MEÇHUL ADLĠ CĠNAYETLER
*AĞRI‘nın Doğubayazıt Ġlçesi‘nde maskeli 2 kiĢi, 60 yaĢındaki Zeytun Salman‘ı cadde
ortasında tabanca ile ateĢ ederek öldürdü. Cinayetin kan davasından kaynaklandığı üzerinde
duruluyor. Doğubayazıt Merkez Camii yanında bulunan taksi durağı önüne bugün saat
11.30‘da plakasız gri renkli bir otomobil park etti. Otomobilden inen ve yüzlerinde siyah
maske bulunan iki kiĢi, Zeytun Salman‘a iki el ateĢ etti. Maskeli saldırganlar plakasız
otomobil ile uzaklaĢırken, ağır yaralanan Zeytun Salman, kaldırıldığı Devlet Hastanesi‘nde
kurtarılamadı. Olay yerinde incelemelerde bulunan güvenlik güçleri, saldırganların
yakalanması için çalıĢmalara baĢladı. (20.08.2011/KentHaber)
33
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nin Dağkapı Mahallesi'nin Bayarağa Sokağı'nda bulunan Seyh Said-i
Merhum Camii'nde 20 yaĢlarında bir erkeğe ait ceset bulundu. Camiye giden yurttaĢların
haber vermesi üzerine camiye gelen polis, olay yerinde inceleme yaptı. Cesedi bulunan gencin
yaklaĢık 20 yaĢlarında olduğu ve boğazının neĢterle kesildiği belirtildi. Cesedin kime ait
olduğu tespit edilemedi. Olay yerinde savcılık tarafından yapılan incelemenin ardından ceset
Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (17.09.211/DĠHA)
*Edinilen bilgiye göre, Suveren mevkiindeki Ağrı Dağı eteğinde bir çoban tarafından 40-45
yaĢlarında bir erkeğe ait ceset bulundu. Üzerinden kimlik çıkmayan Ģahsın 2 hafta önce
öldüğü tahmin ediliyor. Yüzü parçalanan, vücudunun çeĢitli yerlerinde de yanık izleri bulunan
cesedin, olay yerinde yapılan incelemenin ardından Iğdır Devlet Hastanesi morguna
kaldırıldığı, buradan da kimliğinin ve ölüm sebebinin tespit edilmesi için Trabzon Adli Tıp
Kurumu'na gönderileceği belirtildi. (08.09.2011/Güneydoğu Ekspres)
RESMĠ HATA VE ĠHMAL
-Polis ve Asker Ġntiharları / Ġntihar TeĢebbüsleri
*Hakkari‘de bir polis memurunun beylik tabancasıyla ilk önce eĢini daha sonra da kendisini
vurduğu belirtildi. Edinilen bilgiye göre, olay sabah saatlerinde Gazi Mahallesi Bulvar
Caddesi üzerindeki polis lojmanlarında meydana geldi. Lojmanlarda silah seslerinin
duyulması üzerine söz konusu eve giren polisler, yerde Hakkari Ġl Emniyet Müdürlüğü'nde
görevli polis memuru ve eĢinin cesedi ile karĢılaĢtı. (01.01.2011/DĠHA)
*1990/4 tertip olarak Tekirdağ'da vatani görevini yapan BeĢiri'li Ercan Özcan'ın nöbet
esnasında bulanıma girerek kendi silahıyla kendisini vurduğu ailesine bildirildi.
Asker Ercan Özcan, Tekirdağ devlet hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Hayati
tehlikeyi atlatıldığı bildirilen asker Ercan Özacan‘ın ailesi dün akĢam Tekirdağ‘a gitti.
Tekirdağ‘da bulunan baba Tahsin Özcan oğlunun durumunun iyi olduğunu, hayati
tehlikesinin olmadığını söyledi. Baba Özcan "oğlumun hayati tehlikesinin olmadığı için
sevindim, ancak oğlumun kendisini vurduğu iddiaları bana pek inandırıcı gelmedi. Oğlumun
olayı anlatmasında çeliĢkilerin olduğunu, korkudan bazı Ģeyleri söylemediği anlaĢılıyor.
BaĢkaları tarafından vurulmuĢ olabilir. Ben bu konun takipçisi olacağım" dedi.
(18.01.2011/Batman Gazetesi)
*Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde görev yapan bir askerin bu gün sabah saatlerinde zimmetine
verilen silahla intihar ettiği iddia edildi. Ġntihar giriĢiminde bulunan ve ismi öğrenilemeyen
asker, kaldırıldığı Diyarbakır Asker Hastanesi'nde yaĢamını yitirdi. (24.01.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'da, Akkoyunlu Caddesi üzerinde saat 17.00 sıralarında isminin Mehmet ġimĢek
olduğu belirtilen ve Pirinçlik Jandarma Komutanlığı'nda asker olduğu iddia edilen bir kiĢi
henüz sebebi belirlenemeyen bir nedenden dolayı kendini ateĢe verdi. ġimĢek, çevrede
bulunan vatandaĢlar tarafından söndürülmeye çalıĢılırken, polisin olay yerine gelmesiyle polis
aracında bulunan yangın tüpü ile söndürülerek, olay yerine gelen ambulans ile hastaneye
kaldırıldı. Çevrede bulunan ve yanan Ģahsı söndüren bir görgü tanığı, "Yanarak geliyordu
ceketimle söndürmeye çalıĢtım. Adının Mehmet ġimĢek olduğunu ve Pirinçlik Jandarma
Karakolu‘nda asker olduğunu söyledi. Kendini neden yaktığını söylemedi" diye konuĢtu.
(25.01.2011/DĠHA)
*Türk ordusundaki Ģüpheli asker ölümlerine bir yenisi daha eklendi. Sorgun Jandarma
Karakolunda nöbet esnasında kendini vurduğu iddia edilen asker hayatını kaybetti. Alınan
34
bilgilere göre Sivas'ın ġarkıĢla nüfusuna kayıtlı 1990 doğumlu Jandarma Er Cemal Karakurt
22 günlük izne ayrıldı. DönüĢ yapan Jandarma Er Cemal Karakurt'un çevre emniyet
nöbetçisiyken gece saat 03.35 sıralarında kendine zimmetli tüfeğiyle bir el ateĢ ederek intihar
ettiği iddia edildi. Karakurt, olay yerinde hayatını kaybetti. Olayla ilgili soruĢturma devam
ediyor. (27.02.2011/ANF)
*Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Güvenlik ġube'de görevli polis memuru 50 yaĢındaki A.U.,
sabah geldiği Ģubede arkadaĢlarına selam verdikten sonra bir odaya girdi. Gelen silah sesi
üzerine odaya koĢan mesai arkadaĢları A.U.'nun tabanca ile kafasına bir el ateĢ ederek
yaralandığını gördüler. Ağır Ģekilde yaralanan A.U., olay yerine çağrılan ambulansla Avukat
Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Polis memuru, burada yapılan bütün
müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (28.02.2011/KentHaber)
*Diyarbakır‘ın YeniĢehir Ġlçesi‘ne bağlı Ofis Semti Akkoyunlu Caddesi üzerinde bulunan
ATM‘ye para çekmek üzere gelen ve yurttaĢların gözleri önünde üzerine benzin dökerek
kendisini yakan Kastamonulu Mehmet ġimĢek (22) isimli asker, 35 gündür tedavi gördüğü
GATA Askeri Hastanesi‘nde dün yaĢamını yitirdi. YaĢamını yitiren ġimĢek için memleketi
Kastamonu‘nun TaĢköprü Ġlçesi‘ne bağlı OlukbaĢı Köyü‘nde bir tören düzenlendi. Törene
ġimĢek‘in ailesinin yanı sıra TaĢköprü Belediye BaĢkanı, TaĢköprü Garnizon Komutanı ile
çok sayıda kiĢi katıldı. Yapılan törenin ardından ġimĢek, köy mezarlığında toprağa verildi.
YaĢamını yitiren ġimĢek‘in evli ve eĢinin de 6 aylık hamile olduğu öğrenilirken, iddialara
göre intihar sebebinin de doğacak çocuğunun özürlü olduğunu duyması üzerine gerçekleĢtiği
iddia edildi. (05.03.2011/DĠHA)
* Manisa'da Horozköy Mahallesi'nde ikamet eden MuĢ'un Bulanık Ġlçe nüfusuna kayıtlı
Özgür Göl isimli genç, Zonguldak'ın Ereğli Ġlçesi'nde Deniz Ġstihkam Bölüğünde er olarak
görev yaptığı sırada intihar ettiği ileri sürüldü. Bir hafta önce intihar ettiği ileri sürülen Göl'ün
beraber nöbet tutuğu arkadaĢının ifadesine göre nöbet tuttukları esnada 20 metre
uzaklaĢmasından sonra gelen silah sesiyle nöbet kulübesine döndüğünü ve o esnada arkadaĢı
Göl'ü kendi silahı ile intihar etmiĢ vaziyette bulduğunu iddia etti. Olayın ardından Göl'ün
hastaneye kaldırıldığı ancak bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak, yaĢamını yitirdiği
kaydedildi. Bunun üzerine askeri yetkililerin, Göl'ün ailesine durumu anlattığı ve Gök'ün
naaĢının sessizce Manisa Belediye Mezarlığı'na defnettiği öğrenildi. (03.04.2011/DĠHA)
* Hakkari nüfusuna kayıtlı 20 yaĢındaki Nejdet AĢkan, 6 ay önce askerliğini yapmak için
birliğine teslim oldu. Acemi eğitiminin ardından Mardin'in Midyat Ġlçesi'ndeki 70. Mekanize
Piyade Tugayı'na gönderildi. AĢkan, dün ġırnak yolu üzerinde bulunan boĢ bir akaryakıt
istasyonunda benzin kullanmak suretiyle, vücudunun yüzde 85'i yanmıĢ halde bulundu. AĢkan
oradan, Midyat Devlet Hastanesi'ne ardından Diyarbakır Askeri Cezaevi'ne en sonunda
Ankara GATA'ya sevk edildi. Ağır yaralanan AĢkan, dün sabah saatlerinde hayatını kaybetti.
Askeri yetkililer, AĢkan'ın ölüm nedenini "bunalıma dayalı intihar" olarak bildirdi. Cenazeyi
almak için Ankara'ya gelen aile bir yandan da olayın nasıl olduğunu anlamak için bir ekibi
Mardin'e gönderdi. Mardin'e gidip olay yerinde inceleme yapan ve görgü tanıklarıyla görüĢen
aile bireylerinin aldığı bilgiye göre, AĢkan Mardin'de dükkanlarda da satılabilen bir bidon
benzini alarak, terk edilen benzinliğe geldi. Burada elbiselerini de soyan AĢkan, üzerine
benzin dökerek, kendisini yaktı. Olaya müdahale eden görgü tanıklarına da, AĢkan'ın "çok
bunaldım" dediğini aktardı. Mardin'e giden ve görgü tanıkları, AĢkan'ın arkadaĢları ve askeri
yetkililerle görüĢen ve ismini vermek istemeyen AĢkan'ın akrabalarından biri ise, "Yaptığımız
35
görüĢmede biz kendisini öldürdüğüne kanaat getirdik" diye konuĢtu. Aynı kiĢi, "Ama
yeğenimiz, evi arayınca herhangi bir sıkıntısı yoktu, keyifliydi" diye bilgi verdi. Söz konusu
kiĢi, AĢkan'ı, "Herhangi bir psikolojik sorunu yoktu; ama içine kapanık bir çocuktu" Ģeklinde
tanımladı. AĢkan'ın cenazesini almak için Midyat'ta bulunan yeğeni Hayrettin AĢkan ise,
benzer ifadeleri tekrarladıktan sonra, "Bizim bildiğimiz hiç bir sorunu yoktu. Ġki gün önce
Diyarbakır'da hastaneye göndermiĢler. Haberimiz yoktu. Midyat'ta askerlik yapıyordu.
Psikoloji bölümüne göndermiĢler ve bize de haber vermemiĢler. Hiç bir bilgi gelmemiĢ,
madem böyle bir bunalımdadır, neden aileye haber verilmiyor. Tek kızdığımız nokta da
budur" diye konuĢtu. Anlatılanlardan olayın "intihar olduğu" kanaatini dile getiren Hayrettin
AĢkan, "Askerde bunalmıĢsa neden bunu askerin içinde yapmadı, neden firar etmedi, bir
anlam veremiyoruz" diyerek, Ģüphelerini dile getirdi. Aile, yaĢanan olayın siyasi bir eylem
olmasına ihtimal vermiyor ve AĢkan'ın arkasından herhangi bir mektup not v.s bırakmadığını
savunuyor. (12.04.2011/DĠHA)
*Bilecik 2. Jandarma Er Eğitim Tugay Komutanlığı'nda dün akĢam Ģüpheli bir asker ölümü
yaĢandı. Edinilen bilgilere göre, Mardin doğumlu 20 yaĢındaki Mehmet Mübarek Yılmaz adlı
er, kaldığı bölüğün tuvaletinde tavana asılı halde bulundu. ArkadaĢlarının asıldığı yerden
indirdiği Yılmaz, kaldırıldığı Bilecik Devlet Hastanesi'nde doktorların tüm çabasına rağmen
kurtarılamadı. Yılmaz'ın cenazesi yakınları tarafından toprağa verilmek üzere Mardin'e
götürülecek. Edinilen bilgilere göre, Yılmaz'ın intihar ettiği iddia edildi. (20.04.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'da görev yapan çevik kuvvet polisi Selçuk Akıncı, beylik tabancasıyla intihar etti.
Alınan bilgiye göre; Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet ġube Müdürlüğü'nde görevli 2 yıllık
polis memuru Selçuk Akıncı (22), geçici görevle geldiği Diyarbakır'da intihar etti. Polis
evinde meydana gelen olayda Akıncı'nın cesedi silah sesi üzerine odaya giren arkadaĢları
tarafından bulundu. (07.05.2011/DĠHA / Diyarbakır SÖZ)
*Bir hafta önce bileklerini keserek intihar giriĢiminde bulunan er piyade tüfeğiyle intihar etti.
Malatya 2.Ordu Komutanlığı Ġnönü KıĢlası'nda saat 18.00 sıralarında Adana nüfusuna kayıtlı
er Hasan KarataĢ çenesine dayadığı G3 piyade tüfeğini ateĢledi.(07.05.2011/Kenthaber)
*Ağrı'nın Patnos ilçesinde geçici görevle Doğubayazıt ilçesindeki Jandarma Komando
Bölüğü'ne gelen Kars nüfusuna kayıtlı Jandarma er Emrah Mama'nın intihar ettiği iddia
edildi. Er Mama'nın askerlerin istirahatte olduğu bir saatte G3 piyade tüfeği ile intihar ettiği
ileri sürüldü. Ambulans ile Doğubayazıt Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Emrah Mama,
yaĢamını yitirdi. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (08.05.2011/ANF)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde 34. Hudut Tugay Komutanlığı'nda görevli olan bir askerin
nöbet dönüĢümü esnasında bacağından kendini vurduğu iddia edildi. Sabah saatlerinde
gerçekleĢen olayda yaralanan Van ErciĢ Doğumlu Kamuran Cengiz ismindeki asker, ġemdinli
Devlet Hastanesi'ne getirilerek ilk müdahalesi yapıldı. Yapılan ilk müdahaleden sonra askeri
helikopterle Hakkari Askeri Hastanesi'ne sevk edilen askerin durumunun iyi olduğu öğrenildi.
(25.05.2011/DĠHA)
*Dalaman'da Hava Meydan Merkez Komutanlığı Deniz Üs Komutanlığı'nda 4 aylık asker
olduğu belirtilen Ġdris Çimen'in dün öğlen saatlerinde nöbet esnasında, silahı çenesine dayayıp
ateĢlediği iddia edildi. Olay yerinde yaĢamını yitiren Ġdris Çimen'in Diyarbakır'ın Çınar Ġlçesi
nüfusuna kayıtlı olduğu belirtilirken, cesedinin otopsi yapılmak üzere Ġzmir Adli Tıp
Kurumu'na gönderildiği belirtildi. Çimen'in cenazesinin alınması için ailenin Diyarbakır'dan
yola çıktığı belirtildi. (26.05.2011/DĠHA / Diyarbakır SÖZ)
36
*Hakkari Valiliği, ġemdinli Ġlçesi 34. Hudut Tugay Komutanlığı'nda astsubay olan Fikret
Kaymak'ın dün akĢam saatlerinde intihar ettiğini açıkladı. Kalbine isabet eden kurĢunla
yaralanan Kaymak'ın kaldırıldığı ġemdinli Devlet Hastanesi'nde yapılan müdahaleye rağmen
kurtarılmadığı belirtildi. Yapılan açıklamada, intihar ettiği iddia edilen Kaymak'ın Kütahyalı
olduğu ve cenazesinin memleketine gönderildiği bildirildi. (09.06.2011/DĠHA)
*Balıkesir'in Erdek Ġlçe Jandarma Komutanlığı'nda askerlik yapan Van'ın ErciĢ Ġlçesi'ne bağlı
Hocaali (Xocalî) Köyü nüfusuna bağlı Erhan Mete'nin intihar ettiği iddia edildi. 4 aydır
askerlik yaptığı belirtilen Mete'nin ölüm haberi, ErciĢ Ġlçe Jandarma Komutanlığı ve Deliçay
Jandarma Karakolu yetkilileri tarafından bu sabah aileye iletildi. Er Mete'nin nasıl intihar
ettiği konusunda aileye bilgi verilmediği belirtilirken, cenazenin bugün ErciĢ'e getirileceği
öğrenildi. (10.06.2011/DĠHA)
*Urfa'nın ViranĢehir Ġlçesi'nde bir polisin silahla intihar ettiği belirtildi. Edinilen bilgiye göre,
olay ViranĢehir YeniĢehir Mahallesi'nde meydana geldi. Ġddiaya göre, Timur Sönmez(26)
gece 23.00 sıralarında YeniĢehir'de kaldığı dairede henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı
tabancasıyla kafasına bir el ateĢ ederek intihar etti. ArkadaĢları tarafından ambulansla
ViranĢehir Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Sönmez, yaĢamını yitirdi. Polisin neden intihar
ettiği konusunda bilinmezken, olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (28.06.2011/DĠHA)
*25.07.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hasan Aydınalp, Ģu beyanlarda bulundu:
―Kızım Çimen Aydınalp, doğuĢtan kalp hastasıdır. Sürekli çocuk hastanesinde tedavi
ettiriyorduk. 2010 yılının Temmuz-Ağustos ayında kızımı Gaziantep hastanesi Çocuk
Kardiyoloji servisine sevk ettiler. Anjiyo tedavisi sonrasında Ankara BaĢkent hastanesine sevk
yapıldı. 16 Ağustos 2010 da yatırıldı ve 18 Ağustos‟ta ameliyata alındı. Kızımı Dr. Murat
Özkan ameliyat etti. Ġlk ameliyata hemen yapacağını ikinci ameliyatı ise 45 gün sonra
yaptıracağını söyledi. 18 Ağustos 2010 sabah saat 8.00 da ameliyata alındı akĢamüzeri saat
14.30 da ameliyatı bitti. Ameliyattan sonra kızımı iyileĢerek görmeyi beklerken daha da kötü
bir Ģekilde ameliyattan çıktı. Birinci ameliyatı iyi geçmediği için ikinci ameliyatı da aynı gün
yaptılar. 2 ay hastanede tedavi gördü. Ancak iyileĢme konusunda olumlu bir sonuç vermedi.
Ameliyat sırasında akciğerleri zedelenmiĢ ve ses tellerinde tahribatlar oluĢmuĢtu. 2 ay sonra
kontrole gittiğimde doktorunu bulamadım. Sağlık durumu oldukça ciddidir. Ameliyat öncesi
bana herhangi bir belge imzalatmadılar. Ameliyat olduktan sonra birçok belgeyi imzalattılar.
Sorduğumda tedavi için dediler. Kızımın sağlık durumunu zora sokan kiĢilerden Ģikâyetçiyim.
Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. ”(ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Siirt‘in MeĢelidere köyünde yaĢayan Ali Demir'in, Botan Çayı kenarında kepçe
operatörlüğü yaparken, baraj kapaklarının açılması sonucu, yükselen su seviyesi nedeniyle
Botan Çayı‘nda boğulduğu ileri sürüldü. Demir‘in yaĢamını yitirdiği bölgede daha önce de
Sercan Kadırhan adlı bir vatandaĢın suların yükselmesi sonucu yaĢamını yitirdiği belirtildi.
Kontrolsüz bir Ģekilde baraj kapaklarının açıldığı Botan Çayı‘nda daha önce de bir ailenin
tamamen yok olmaktan zor kurtulduğu öğrenildi. VatandaĢlar baraj yetkililerinin baraj
kapaklarını halka uyarı yapmadan açmasına tepki gösterdi. (27.07.2011/SiirtmanĢet- ĠHD
Siirt ġubesi)
*Adıyaman‘ın Hasancık beldesinde özel bir Ģirkete ait petrol sondaj kuyusunda 'At BaĢı' diye
tabir edilen mekanizmanın yanında oynayan 12 yaĢındaki Mehmet Gazi T. bir anlık dalgınlık
sonucu kendisini mekanizmaya kaptırarak, hayatını kaybetti. Vücudu parçalanan Ģahsı gören
çevredeki vatandaĢlar Jandarma ve sağlık ekiplerine bilgi verdi. Olay yerine gelen jandarma,
37
geniĢ güvenlik önlemi aldı. Cumhuriyet Savcısının incelemesinin ardından Ģahıs bulunduğu
yerden çıkartılarak, kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. (01.08.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'da 28 Temmuz tarihinde yüksek ateĢ Ģikâyeti ile Diyarbakır Çocuk Hastalıkları
Hastanesi'ne götürülen, tedavi sırasında kendisine verilen seruma enjekte edilen ilaç sonrası
sağlık durumu kötüye giden ve önceki gün yaĢamını yitiren Halime Bağrıyanık'ın (12)
cenazesi ailesi tarafından Diyarbakır Mardin Kapı Mezarlığı'nda toprağa verildi. Öte yandan
böbrek yetmezliği sonucu yaĢamını yitirdiği belirtilen Bağrıyanık'ın yanlıĢ tedavi sonucu
yaĢamını yitirdiği ileri sürüldü. Bağrıyanık'ın hastalığı ve hastanedeki yanlıĢ olduğu öne
sürülen tedavisine iliĢkin bilgi veren baba Yusuf Bağrıyanık, evde rahatsızlanan kızını yüksek
ateĢ ve Ģiddetli boğaz ağrısı nedeniyle Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi'ne
kaldırdıklarını söyledi. Çocuk Bölümü Servisi'ne yatırılan kızına yüksek ateĢ teĢhisi
konduktan sonra da serum tedavisi uyguladığını dile getiren baba Bağrıyanık, tedavinin ilk iki
gününde kızının durumunun gayet iyi olduğunu kaydetti. 3'ncü günün de ise kızının "nefes
alamıyorum, vücudum kaĢınıyor" Ģikayeti üzerine teyzesi tarafından baĢka bir hastaneye
götürülmek istendiğini ifade eden baba Bağrıyanık, fakat doktorun hastanın kendi himayesi
altında olduğunu, bu nedenle baĢka bir hastaneye nakledilemeyeceğini söylediğini öne sürdü.
Durumunda bir düzelme görülmeyen ve yüksek ateĢi devam eden Halime Bağrıyanık'ın
tedavisi için verilen seruma doktoru tarafından 3 Ağustos tarihinde 4 adet ilacın enjekte
edildiğini dile getiren baba Bağrıyanık, "Kızıma 3 Ağustos'ta verilen serumun içine 4 adet ilaç
enjekte edildi. Enjekte edilen ilacın ardından çocuğun durumu gittikçe kötüye gitti.
Vücudunda morluklar oluĢmaya baĢladı. 5 Ağustos'ta kızımın sağlık durumu çok kötü olduğu
için, 6 Ağustos'ta yoğun bakım servisine kaldırıldı. Fakat akĢam saatlerine doğru kızım
böbrek yetmezliği nedeniyle yaĢamını yitirdi. Kızım yanlıĢ teĢhis ve ihmal kurbanı oldu" dedi.
(07.08.2011/DĠHA)
*Diyarbakır‘ın YeniĢehir Ġlçesi'nde sık sık kazaların yaĢandığı Seyrantepe Köprülü KavĢak
Viyadüğü'nde bir kaza daha meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, viyadüğe hızla giren bir
araç, karĢıdan karĢıya geçmeye çalıĢan 2 yurttaĢa çarparak olay yerinden kaçtı. Ġsimleri
öğrenilemeyen 2 yurttaĢtan biri yaĢamını yitirirken, bir yurttaĢın da ağır yaralı olarak
Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Kazanın ardından olay yerine gelen yüzlerce
yurttaĢ, yaĢananları protesto etmek için oturma eylemi baĢlattı. Olay yerine gelen çevik
kuvvet polisleri, yurttaĢlara coplu müdahalede bulundu. Müdahale sırasında birçok yurttaĢın
yaralandığı belirtilirken, yurttaĢların oturma eylemi sürüyor. Aynı kavĢakta önceki gün de bir
otomobil karĢıdan karĢıya geçmeye çalıĢan Ramazan Akgün adlı yurttaĢın ölümüne neden
olmuĢ, yurttaĢlar yolu trafiğe kapatarak tepki göstermiĢti. (03.09.2011/DĠHA/Diyarbakır Söz)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde Van'a gelen ve içinde 16 yolcu bulunan, Sinan ġervan
Canan yönetimindeki 30 YC 437 plakalı minibüs Güzelsu Beldesi mevkiinde jandarmaya ait
akrep tipi zırhlı araç tarafından, önü kesilerek durdurulmak istenince yoldan çıktı. Kazada
araçta maddi hasar oluĢurken, bazı yolcular da hafif Ģekilde yaralandı. Kazadan sonra
yolucular Gülezsu Jandarma Karakolu'na götürülerek, ifadeleri alındı. Zırhlı aracın herhangi
bir iĢaret vermeden aniden kendilerini durdurmaya çalıĢtığını belirten araç sürücüsü Sinan
ġervan Canan, "Aniden bir zırhlı araç önümü kesmeye çalıĢtı. Araca çarpmamak için arabamı
içindeki 16 yolcu ile Ģarampole atmak zorunda kaldım. Aracımın takla atmaması için büyük
çaba sarf ettim. Az daha araçtaki 16 kiĢi ile birlikte ölüme gidiyorduk. Bu kaza ile ilgili bir an
önce inceleme baĢlatılması ve buna sebep olanların cezalandırılmasını istiyorum" dedi.
(04.09.2011/DĠHA)
38
*2010 yılı sonunda su tutulmaya baĢlanan ve 2011 yılı baĢlarında elektrik üretimine geçen
Siirt'tin Aydınlar Ġlçesi'ne bağlı TaĢbalta (Sewe) Köyü yakınlarda bulunan Alkumru Barajı
kapaklarının uyarı yapılmadan açılıp kapanması, can kayıplarına neden oluyor. Bugün de
baraj kapaklarının uyarı yapılmadan açılması sonucu Botan Çayı'nın suları aniden yükselince,
serinlemek için suya giren aynı aileden 3 kiĢi boğuldu. Alınan bilgilere göre; sabah
saatlerinde 3 çocuğu ile birlikte Kutmiz ve Billoris köyleri arasında pikniğe giden Fehim
Özbey (39), öğlen saatlerinde sıcakların artmasıyla serinlemek için çocuklarıyla Botan
Çayı'na girdi. Bu sırada Alkumuru Barajı'nın kapakları uyarı yapılmadan açılınca, sular
aniden yükseldi. Suyun yükseldiğini gören Fehim Özbey çocuklarını sudan çıkarmak için
büyük bir caba sarf etti. Ancak tüm çabalarına rağmen, çocukları Serdar Özbey (18), Ġbrahim
Özbey (11) ve Kader Özbey (13) ile birlikte sulara kapıldı. Kader Özbey daha sonra çay
kenarında bulunan yurttaĢlar tarafından kurtarılarak Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken,
Fehmi Özbay ile çocukları Serdar ve Ġbrahim Özbey sulara kapılarak kayboldu.
(04.09.2011/DĠHA)
*VAN'ın Düzyol Mahallesi'nde oyun oynamak üzere evden çıkan 8 yaĢındaki ġirin Dalga, bir
rögarda ölü bulundu. Yakınları duruma isyan ederek, çocuklarının ihmal sonucu öldüğünü
ileri sürdü. Olay, dün akĢam saatlerinde Düzyol Mahallesi'nde meydana geldi. Oyun oynamak
üzere evden çıkan ġirin Dalga'dan uzun süre haber alınamayınca yakınları aramaya çıktı.
Çocuklarını bulamayan aile, durumu polise bildirdi. Bunun üzerine mahallede kapsamlı bir
arama baĢlatıldı. Yapılan aramalarda, ġirin'in yaĢadığı evin yaklaĢık 200 metre uzağında
bulunan Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢma Vakfına ait kömür dağıtım merkezine ait alanın
içerisinde bulunan üstü açık kanalizasyon rögarına da bakıldı. Polis ve itfaiye ekiplerinin 4
metre derinliğindeki rögarda fenerle yaptıkları aramada küçük ġirin, burada çamura saplanmıĢ
halde bulundu. (07.09.2011/Diyarbakırsöz / DHA)
*Ağrı'nın Diyadin Ġlçesi'ne bağlı Bidekli Köyü'nde elektrik akımına kapılan çocuk yaĢamını
yitirdi. Edinilen bilgilere göre, Diyadin Ġlçesi'ne bağlı Dibekli Köyü'ndeki ilköğretim
okulunun çatısına çıkan 14 yaĢındaki Sedat Yardımcı, okul üzerinden geçen elektrik tellerine
temas edince akıma kapıldı. Ağır yaralanan Yardımcı kaldırıldığı Ağrı Devlet Hastanesi'nde
yaĢamını yitirdi. Yardımcının cenazesi otopsi yapılmak üzere Erzurum'a gönderildi.
(08.09.2011/DĠHA)
*Edinilen bilgilere göre, Van‘ın Çatak Ġlçesi'ne bağlı Kaçit Köyü'nde dün ağaçtan düĢen Refik
Ağman ağır yaralandı. Ağman'ın yaralanmasından sonra akrabaları 112 Acil Servisi arayarak
ambulans talebinde bulundu. Ancak askeriyenin onay vermemesi üzerine "güvenlik"
gerekçesiyle köye ambulans gönderilmedi. Köylülerin kendi imkanlarıyla hastaneye getirdiği
Ağman yapılan müdahalelere rağmen kurtarılmayarak yaĢamını yitirdi. Olaya tepki gösteren
Ağman'ın akrabaları, "Refik ağaçtan düĢtükten sonra biz hemen 112'yi aradık ve ambulans
istedik. Ancak bize güvenlik gerekçesi gösterilerek ambulans gönderilmedi. Bizde hastamızı
kendi imkanlarımızla Çatak'a getirdik. Oradan ambulansla Van'a getirdik. Van Bölge Eğitim
ve AraĢtırma Hastanesi'nde yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtulamadı ve yaĢamını
yitirdi. Doktorlar bize hastanın iç kanamadan yaĢamını yitirdiğini söyledi. Burada ciddi bir
hak ihlali var. Sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız" diye konuĢtu.
(03.10.2011/DĠHA)
*Van‘ ın Özalp Ġlçesi Damlacık (ReĢkan) Köyü sınırında Ġran'a mazot almaya giden köylüler,
dönüĢ yolunda Ġran askeriyle karĢılaĢtı. Köylüler kaçmaya çalıĢırken, Erdal Yılmaz (22)
askerlerin açtığı ateĢ sonucu sağ bacağından iki ayrı yerden vurularak olay yerinde kaldı. Köy
sakinlerinin olayı duyması ile olay yerine gitmek istediği, ancak Ġran askerlerinin buna izin
39
vermemesi üzerine Damlacık Jandarma Karakolu'na giderek yaralı Yılmaz'ın alınmasını
istedi. Fakat, karakol yetkililerinin "Gidin kendiniz alın, biz gitmeyiz" cevabını verdiği iddia
edildi. Yılmaz'ın sabah saatlerine kadar olay yerinde bekletildiği ve müdahale edilmediği için
kan kaybından yaĢamını yitirdiği belirtildi. Sabah saatlerinde köylülere teslim edilen
Yılmaz'ın cenazesi yurttaĢlar tarafından Özalp Devlet Hastanesi'ne ardından ise otopsi için
Van Bölge Hastanesi'ne getirildi. (15.10.2011/DĠHA)
* Van‘ın BaĢkale Ġlçesine bağlı Ilıcak Köyü Belliyurt Mezrası'nda ikamet eden Halil Ürgün
isimli Ģahıs, kamyonuyla mülteci geçiĢi yapmak isterken, askerler tarafından durdurulmak
istendi. Ancak dur ihtarına uymayan Ģahsın belli bir süre aracı ile kaçtıktan sonra aracını
bırakarak dağlık alana kaçtığı iddia edildi. Geceyi dağlık alanda geçirmek isteyen Ürgün'ün
donarak yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Halil Ürgün'e ulaĢamayan akrabaları, yaptıkları
aramalar sonucu 2 taĢın arasında Ürgün'e cansız bedeni ile karĢılaĢtı. Ürgün'ün cenazesi
BaĢkale Devlet Hastanesi'ne getirildi. Hastanede yapılan iĢlemlerden sonra Ürgün'ün cenazesi
otopsi yapılmak üzere Van Adli Tıp Kurumuna gönderildi. (20.10.2011/DĠHA)
*Mardin'in Midyat Ġlçesi'ne bağlı Gülveren (Bahvar) Köyü'nde PKK Lideri Abdullah
Öcalan'a uygulanan tecridi protesto etmek için evlerinin damında bedenini ateĢe veren lise
öğrencisi Fırat Ġzgin'in (15) hastanede jandarma tarafından sorgulandığı belirtildi. Ağabey
Mesut Ġzgin, sorgu sırasında kardeĢinin PKK lehine slogan attığını ve Öcalan için kendini
yaktığını söylediğini kaydetti. Ġzgin, gerekli müdahalenin yapılmasının bu nedenle
engellendiğini belirterek, "Devlet bilinçli olarak ölüme terk etti kardeĢimi. Hesabını
soracağız" dedi. Fırat'ın ağabeyi Mesut Ġzgin, kardeĢinin bedenini ateĢe verdiğinin altını
çizerek, "Tüm bedeni hemen hemen yandıktan sonra damda düĢmemek için tellere tutunmuĢ,
ama teller de plastik olunca eriyip kopmuĢ ve Fırat aĢağıya düĢmüĢ" dedi. Kendisinin evde
bulunmadığını belirten ağabey, babasının eve geldiğinde kardeĢini bulduğunu, söndürmeye
çalıĢırken de ellerinin de yandığını hatırlattı. Midyat Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Fırat'ın
burada yaklaĢık 2 saat boyunca bekletildiğini belirten ağabey, doktorlarının dahi kendilerine
Fırat'ın hastanede çok bekletildiği yönünde bilgi verdiğini söyledi. Ağabey Ġzgin, "Zaten
kardeĢim hastaneye gittikten bir süre sonra Ġlçe Jandarma Komutanı hastaneye gitmiĢ ve
kardeĢimi sorgulamıĢ" diye konuĢtu. Sorgu öncesinde jandarmanın kendilerine helikopter
sözü verdiğini belirten Ġzgin, "O helikopter gelmedi bir türlü" diyerek tepki gösterdi.
KardeĢini yanık ünitesi olan bir hastaneye yetiĢtirecek ambulansın gelmemesinin nedenini
kardeĢinin jandarma tarafından sorgulanmasına bağlayan ağabey Ġzgin, "KardeĢim sorgu
sırasında PKK lehine slogan atmıĢ. Abdullah Öcalan için kendini yaktığını söylemiĢ" Ģeklinde
konuĢtu. Fırat'ın Midyat'tan Mardin Devlet Hastanesi'ne sevkinin yapıldığını belirten Ġzgin,
"Hastane burada koĢullarının yetersiz olduğunu bahane ederek kardeĢimi kabul etmedi. 7 saat
boyunca da Özel Mardin Park Hastanesi'nde tutuldu, ancak orada da yüzde 80 yanmıĢ birine
ancak serum verdiler" diye konuĢtu. KardeĢinin bile bile "Ölüme terk edildiğini" iddia eden
ağabey, "Türkiye'nin 81 ilinde yanık ünitesi bulunan hastaneleri aradık ama hepsi doluydu!"
ifadesinde bulundu. "Mardin Devlet Hastanesi'ne yaĢarken kabul edilmeyen kardeĢimin
cenazesi otopsi için oraya götürüldü. YaĢatmak için elinden gelen çabayı göstermeyen
hastane, otopsi için ölümü ile kabul ediyor" diyen ağabey Ġzgin, kardeĢini yitirmenin
üzüntüsünü dile getiremeyeceğini belirterek, "Gerekli itirazları yapacağız. KardeĢimizi
yitirdik, 15 yaĢındaki bir fidan gitti, bizim için kolay değil. Ciddi bir müdahale yapılmıĢ
olsaydı Ģu anda yaĢıyor olabilirdi. Son ana kadar da bilinci yerindeydi. Devlet bilinçli olarak
ölüme terk etti kardeĢimi. Hesabını soracağız" dedi. (14.12.2011/DĠHA)
*Adıyaman Kahta‘da evden kaçınca ailesi tarafından bir odaya kilitlenen Hacer A., dün polise
sığındı. Genç kız, 3 polis eĢliğinde eĢyasını almaya gittiğinde, iki erkek kardeĢi tarafından
40
bıçaklanarak öldürüldü. TÖRE yine terör estirdi. Kurbanın adı bu kez Hacer A.‘ydı.
Gencecikti, 21 yaĢındaydı. Ailesi baskı yapıyordu. Ġlk eylül ayında kaçtı Hacer. Ailesinin
baĢvurduğu polis, Hacer‘i ġanlıurfa‘da bulup teslim etti. Hacer o günden sonra evde, ailesi
tarafından kilitli tutulan bir odada yaĢamaya baĢladı. Düne kadar... Fırsatını bulup kaçtı
Hacer. Bu kez ġanlıurfa‘ya değil polise gitti. ―Ailem baskı yapıyor, kilit altındayım,
çıkarmıyorlar. Öldürülmekten korkuyorum‖ diyerek devlete sığındı. Bile bile korunamayan
onlarca Ģiddet ve töre kurbanı kadın gibi olmayacaktı Hacer. Savcının talimatı aslında yeni
hayatının baĢlangıcı olacaktı Hacer‘in. Ancak yanında hiçbir Ģeyi yoktu. ―EĢyalarımı alabilir
miyim evden‖ deyince kaçtığı, Ģikâyetçi olduğu evine götürüldü 3 polis eĢliğinde. Bir polis
aracı ile saat 16.30 sıralarında son kez evine gitti genç kız. Evin hemen altındaki marketi
iĢleten babası Osman A. ve kardeĢlerini görünce yanlarına uğradı. Neden gittiğini anlatmak
istiyordu.Ama konuĢamadı bile Hacer ve kaçma nedeniyle yüz yüze geldi bir anda. 23
yaĢındaki ağabeyi Üzeyir ve 16 yaĢındaki kardeĢi M. ellerinde bıçaklarla karĢısındaydı.
HaykırıĢlarına; yürekleri ve vicdanları sağır iki kardeĢ, havaya kalkan ellerini Hacer‘in
talihsizliğine sapladı. 3 polisin önünde yere yığıldığında göğüs ve karnına 3 bıçak darbesi
isabet etmiĢti bile. Kadına Ģiddetin o kapkara listesine eklenecek yeni bir satırdan ibaretti artık
Hacer A... Hacer‘i koruyan polislere ise Üzeyir, M. ve baba Osman A.‘yı gözaltına almak
kaldı. (29.12.2011/KentHaber)
-Polis ve Asker Ġntiharları / Ġntihar TeĢebbüsleri
*ġüpheli asker ölümlerinin yaĢandığı kıĢlalarda benzer bir Ģüpheli ölüm olayı daha yaĢandı.
Balıkesir'in Dursunbey Ġlçesi'nden askerlik yapmak üzere Kilis'e giden 21 yaĢındaki Piyade Er
Ramazan Bulut, Haziran ayı baĢında izin kullandıktan sonra yaklaĢık 15 gün önce tekrar
birliği olan ġerif Kaya Hudut Karakolu'na geri döndü. Kulübede nöbet tutan Bulut'un
kendisine zimmetli tüfekle baĢına ateĢ ederek intihar ettiği ileri sürüldü. Terhis olmasına 5 ay
kalan Bulut'un Ģüpheli ölümü Dursunbey Ġlçe Jandarma Komutanlığı'nda görevli astsubaylar
tarafından iletildi. Anne Zahide Bulut, oğlunun intihar ettiği haberini alır almaz sinir krizi
geçirirken, Dursunbey Belediyesi'nden iĢçi emeklisi olan baba Osman Bulut ise oğlunun
intihar etmesine anlam veremedi. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatılırken, Er Bulut'un cesedi
ayrıntılı otopsi yapılmak üzere Antep Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Ramazan Bulut'un
cenazesinin Adli Tıp Kurumu'ndaki incelemenin ardından Dursunbey'e gönderileceği
belirtildi.(07.07.2011/DĠHA)
*Ağrı‘nın Doğubayazıt 1. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda askerlik yapan Sivas
Kangal doğumlu Gökten T. (21), birliğinde iple asılı halde bulundu. ArkadaĢları tarafından
nöbetçi subaya haber verilmesi üzerine ilk müdahalesi olay yerinde yapılan asker, daha sonra
ambulansla Doğubayazıt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen
Gökten T. kurtarılamadı. (23.07.2011/DĠHA)
*Siirt'in Pervari ilçesine bağlı Köprüçay Karakolu'nda görev yapan Uzman ÇavuĢ Sami
Çatkın, karakolda ölü bulundu. Uzman ÇavuĢ'un intihar ettiği ileri sürüldü. Alınan bilgilere
göre, Pervari'ye bağlı Köprüçay Jandarma Karakolu'nda görev yapan Uzman ÇavuĢ Sami
Çatkın, görev yaptığı karakolda ölü bulundu. Cenazesi Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılan
Uzman ÇavuĢ'un intihar ettiği ileri sürülürken, olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı.
(27.08.2011/ANF)
*Diyarbakır'ın Ofis Semti Ekinciler Caddesi'nde Özkaracadağ Apartman'nın 5'nci katında
bulunan dairede Zeynel Demir (21) isimli gencin kafasına tek el ateĢ ederek intihar ettiği iddia
edildi. Asker olduğu ve izne geldiği iddia edilen Demir'in cenazesi otopsi yapılmak üzere
Diyarbakır Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Olay yerine gelen Demir'in yakınları fenalık
41
geçirirken, görgü tanıkları Demir'in intihar değil bir cinayete kurban gittiğini iddia etti.
(06.09.2011/DĠHA)
*Bitlis'in Ahlat Ġlçesi'nde askerlik yapan Sedat Durgun isimli bir Kürt gencinin "intihar
ederek canına kıydığı" ileri sürüldü. Terhisine 4 ay gibi bir süre kalmasına rağmen intihar
ettiği iddia edilen Durgun'un haberi akĢam saatlerinde Ġstanbul'un Üsküdar Ġlçesi'ne bağlı
Yavuztürk Mahallesi'nde ikamet eden ailesine ulaĢtırıldı. Evlerine gelen polis ve jandarma
erlerinden çocukları Durgun'un ölüm haberini alan aile, polis ve jandarma erleri tarafından
evlerine bayrak asılmak istenmesi üzerine duruma tepki gösterdi. Sürekli görüĢtüğü oğlunun
intihar edebileceğine inanmayan baba Mehmet Durgun'un "Çocuğumu siz öldürdünüz.
Öldürdükten sonra bir de gelip, burada Ģov yapıyorsunuz" diyerek tepki göstermesi üzerine
jandarma ve polisler evden uzaklaĢmak zorunda kaldı. (07.09.2011/DĠHA)
*Iğdır Jandarma Komutanlığı'na bağlı Suveren Jandarma Komando Birliği'nde nöbet tutarken
intihar ettiği iddia edilen er Ercan Çağlayan'ın cenazesi iĢlemlerinden sonra ailesine teslim
edildi. Aile cenazeyi alarak MuĢ'un Saray Mahallesi'ndeki evine götürdü. Hacı Salih
Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Çağlayan'ın cenazesi, TaĢo Mezarlığı'nda
toprağa verildi. Çağlayan'ın Babası Gıyasettin Çağlayan, oğlunun yaĢamını yitirmesine iliĢkin
ciddi Ģüphelerinin olduklarını belirterek, "Komutanların ve arkadaĢlarının anlattığına göre;
oğlumun silahı nöbet tuttuğu esnada ateĢ almıĢ. Ben oğlumun intihar ettiğini düĢünmüyorum.
ġu anda soruĢturma devam ediyor. Oğlumun kesin ölüm nedeni kısa sürede ortaya çıkacaktır"
dedi. (24.09.2011/DĠHA / DHA)
*Bitlis‘in Tatvan Ġlçesi 10'uncu Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı‘nda vatani görevini
yapan, Ordu‘nun Ünye ilçesi nüfusuna kayıtlı er Selim Alıcı, önceki gün öğle saatlerinde
kıĢlada kendini tavana bağladığı ipe astı. ArkadaĢları tarafından ipten alınan er Alıcı, Bitlis
Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Selim Alıcı'nın durumunun ağır olduğu bildirildi.
Olayla ilgili soruĢturma sürüyor. (27.09.2011/DHA)
*Erzincan‘da 8 aydır askerlik yapan Ardahan Göle nüfusuna kayıtlı Murat Durak' ın intihar
ettiği öne sürüldü. Ġstanbul'da yaĢayan ailesi aranarak, "Oğlunuz intihar etti" denildi. Ailenin
Murak Durak'ın cenazesini almaya gittiği öğrenildi.(04.10.2011/ANF/SABAH)
*Edinilen bilgilere göre, Sivas‘ın SuĢehri ilçesinde bulunan Gökçekent Jandarma
Karakolu'nda askerlik yapan ve Ağrı nüfusuna kayıtlı 20 yaĢındaki Jandarma er Âdem
ÇalıĢan' ın karakolda kendi silahıyla kendisini vurduğu iddia edildi. Sol omzundan yaralanan
ÇalıĢkan, Cumhuriyet Üniversitesi AraĢtırma ve Uygulama Hastanesi Acil Servisi'ne
kaldırıldı. ÇalıĢan' ın yaklaĢık 3 ay önce askere gittiği belirtilirken, olay ile ilgili olarak idari
ve adli soruĢturma baĢlatıldığı belirtildi.(11.10.2011/DĠHA)
*Anadolu Ajansı'nın (AA) haberine göre, GevaĢ Kaymakamı Yusuf Güni, ―polis memuru
E.A.'nın, ilçeye bağlı Yuva Köyü yakınlarında, yol kenarında ölü bulunduğunu‖ belirterek,
"Yoldan geçen vatandaĢlar, yol kenarındaki arazide bir insanın cansız yattığını görünce, Ġlçe
Jandarma Komutanlığı'nı arayarak ihbarda bulunmuĢ. Ekiplerimiz olay yerine gittiklerinde
sivil kıyafetli polis memurunu, elinde beylik tabancasıyla cansız bir Ģekilde buldu. ġu an
bilgiler kesin değil. Ancak ekipler, olayın intihar olabileceği yönünde görüĢ bildirdi" dedi.
(14.10.2011/DĠHA-DHA)
*ġırnak merkez Atatürk Mahallesi Karayolu KavĢağı'nın karĢısındaki apartmanın 2. katında
oturan MaraĢ nüfusuna kayıtlı Mehmet Kısayürek'in (29) intihar ettiği ileri sürüldü. Silah
42
sesinin duyulmasıyla olay yerine gelen çok sayıda polis ve yurttaĢ, olayın saldırı mı yoksa
intihar mı olduğunu ilk baĢta anlayamadı. Eve girilmesiyle polisin kanlar içinde yerde
yattığını gören polisler olay yerine gelen ambulansla meslektaĢlarını ġırnak Devlet
Hastanesi'ne kaldırdı. ġakağından vurulduğu tespit edilen polisin tüm müdahalelere rağmen
kurtarılamayarak hayatını kaybettiği bildirildi. (21.10.2011/DĠHA/DHA)
*Kars'ta 14'üncü Mekanize Piyade Tugayı'nda askerlik yapan Muhammet Mustafa DurmuĢ
isimli askerin, sabah saatlerinde nöbet tuttuğu kulübede piyade tüfeğiyle baĢına ateĢ ederek
intihar ettiği öne sürüldü. Ġddiaya göre, DurmuĢ'un bulunduğu nöbet kulübesinden silah sesi
gelmesi üzerine kulübeye koĢan askerler, DurmuĢ'un cesedi ile karĢılaĢtı. Burada askeri
savcılıkça yapılan incelemenin ardından DurmuĢ'un cesedi Kars Devlet Hastanesi Morgu'na
kaldırıldı. DurmuĢ'un cenazesi iĢlemler tamamlandıktan sonra memleketi Afyonkarahisar'ın
Çay Ġlçesi'nde toprağa verilecek. (24.10.2011/DĠHA)
*Hakkari‘ de görev yapan polis memuru Muharrem Oğul (29), Validebağ Korusu'nda
kendisine ait tabancayla intihar etti. Komiser Yardımcılığı Kursu'na devam ettiği öğrenilen
polis memurunun izinli olarak Ġstanbul'a geldiği öğrenildi. Üsküdar Validebağ Korusu'nda
gezinti yapan vatandaĢlar, saat 15.30 sıralarında yerde hareketsiz Ģekilde yatan bir kiĢi
olduğunu gördü. Korunun güvenlik görevlileri ile 112 Acil Servisi'ne haber verildi. Kısa süre
içinde koruya gelen sağlık ekibi, yerde sırt üstü yatan kiĢinin hayatını kaybetmiĢ olduğunu
belirledi. Yapılan ilk incelemede intihar eden kiĢinin polis memuru Muharrem Oğul olduğu
tespit edildi. Hakkari'de görev yapan Muharrem Oğul'un Komiser Yardımcılığı Kursu için
Diyarbakır'da bulunduğu, izin alarak Diyarbakır'dan Ġstanbul'a geldiği öğrenildi. Muharrem
Oğul'un kendisine ait 9 milimetre kalibrelik silahla baĢına ateĢ ettiği belirtildi.
(29.11.2011/DHA)
-ġüpheli Polis ve Asker Ölümleri
*Elazığ Ġl Jandarma Alay Komutanlığı'nda görevli Tabip Asteğmen Hüseyin Karagül (28)
kaldığı Orduevi'nde ölü bulundu. Alınan bilgilere göre, askerliğini yedek subay olarak yapan
Ġzmir nüfusuna kayıtlı Tabip Asteğmen Hüseyin Karagül, kaldığı Elazığ Orduevi'nde ölü
bulundu. Cesedi Fırat Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan Karagül'den kan ve doku örnekleri
alındıktan sonra, cenazesi uçakla Ġzmir'e gönderildi. (13.01.2011/ANF/HaberAyrıntı)
*07.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Kenan Yıldırım, Ģu beyanlarda bulundu: ―Bu
sabah amcam oğlu Ümit Yıldırım‟ın Çanakkale‟deki askeri birliğinde kalp krizi geçirerek,
yaĢamını yitirdiği ailesine bildirildi. Ancak biz ailesi olarak buna inanmıyoruz. Kalp sorunu
yoktu. ÖldürülmüĢ olabileceğini düĢünüyoruz. Askeri ölümler çok yoğunlaĢtı. Cenazemizi alıp
ölüm sebebini sağlıklı otopsi yaptırmak için ve ölüm sebebi belirlenmeden askeri tören
yaptırmak istiyoruz. Cenazemizi ve otopsi raporları için kurumunuzdan hukuki yardım talep
ediyoruz. ” (ĠHD Diyarbakır)
*21.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdulselam Hangül, Ģu beyanlarda bulundu:
―KardeĢim Mehmet Hangül, Ġstanbul ilinde askerliğini yapmaktaydı. Geçen ayın 15‟inde
bölüğünden arayıp, intihar ettiğini söylediler. KardeĢim daha önce esrar kullanıyordu.
Ölümünden birkaç gün önce evi arayıp kız kardeĢimle konuĢmuĢ. KardeĢim de
konuĢmasından ĢüphelenmiĢ. Biz olayın intihar olmadığından Ģüpheleniyoruz. Ġstanbul‟a
gittiğimizde ĠHD‟ye baĢvurmuĢtuk. ĠHD‟den bir avukat bize yardımcı oldu. Bizden vekâlet
istedi. Ancak biz sonrasında irtibata geçemedik. Tabur komutanı ile görüĢtüğümüzde,
Mehmet‟in intihar edecek biri olmadığını, ancak bazı sorunları olduğunu söyledi.” (ĠHD
Diyarbakır)
43
*Hatay'ın Kırıkhan Ġlçesi'nde 1. Hudut Tabur Komutanlığı'nda onbaĢı olarak askerlik görevini
yapan ve tezkeresine 2 aydan az kalan Ġsa Akdoğan, 15 ġubat'ta 'intihar etti' diye cenazesi
ailesine teslim edildi. Çocuklarının ölüm haberini alan Akdoğan ailesi, cenazesini almak için
Hatay'a hareket etti. Burada askeri savcılık tarafından yapılan otopsinin ardından, Ġsa
Akdoğan'ın alnının ortasından girerek, baĢının arka kısmından çıkan tek kurĢunla hayatına son
verdiği aileye açıklandı. Cenazeyi alan aile oğullarının cenazesini doğduğu dün Nusaybin'in
Çalê Köyü'nde defnetti. Ġntihar ettiği ileri sürülen Ġsa Akdoğan'ın hiçbir psikolojik sorununun
olmadığını belirten annesi Hanım Akdoğan, oğlunun komutanı tarafından öldürüldüğünü
iddia etti. Anne Akdoğan, "Oğlumu çok genç yaĢta benden aldılar. Daha bir ay önce izine
geldi. Adana Kürkçüler Cezaevi'nde tutuklu olan abisini ziyaret etti. Hep bizi arıyordu.
'Ġntihar etti' dedikleri akĢam saat 20:30'da bizi aradı. Mevlit kandilimizi kutladı. 'Komutan
acele beni çağırıyor, kapatmam gerek' deyip, telefonu kapattı" dedi. Oğlunun intihar edecek
biri olmadığını ifade eden gözü yaĢlı anne, "Teskeresine az kalmıĢ, aklı baĢında, kendisiyle
barıĢık, sevilen bir insandı. Ġntihar etmiĢ olması mümkün değil" diyerek, intihar iddiasına
inanmadığını dile getirdi. (17.02.2011/DĠHA)
*Silopi Ġlçesi'nde Hezil Çayında bir erkek cesedi bulundu. Bulunan cesedin Hisar Askeri
Tabur'da askerlik yapan ve Çanakkale nüfusuna kayıtlı olan askere ait olduğu belirtildi. Üç
günden buyana firar ettiği iddia edilen askerin boğularak yaĢamını yitirdiği iddia edildi.
Jandarma tarafında bulunan cesedin Silopi Devlet Hastanesi morguna kaldırıldığı öğrenildi.
(03.03.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde Ġlçe Jandarma Komutanlığı Piyade Bölüğü'nde askerlik yapan
Doğubayazıt'ın Bardaklı Köyü nüfusuna kayıtlı Nesim Tarhan isimli yurttaĢın intihar ettiği
iddia edildi. Sabah saatlerinde askeri yetkililer, Tarhan'ın ailesini arayarak oğullarının intihar
ettiği haberini verdi. Nesim Tarhan'ın babası Mehmet Salih Tarhan, "Biz kesinlikle
oğlumuzun intihar ettiğine inanmıyoruz. Biz gece oğlumuzla konuĢtuk. Gayet normal bir hali
vardı. Herhangi bir sorunu yoktu biz çocuğumuzun öldürüldüğünü düĢüyoruz" dedi.
(09.03.2011/DĠHA)
*5 Mayıs 2007'de ġırnak'ın Bestler bölgesinde Ayhan Demirci ve Servet Yıldırım isimli iki
asker yaĢamını yitirmiĢ, Genelkurmay tarafından yapılan açıklamada "çatıĢmada PKK
tarafından Ģehit edildiler" açıklaması yapılmıĢtı. Aynı taburda görev yapan ve ismini
açıklamayan bir asker bir internet sitesine ihbar mektubu göndererek olayın yansıtıldığı gibi
olmadığını söyledi. "Üç seneden beri sesimi kimselere duyuramamanın ve bu konuda bir Ģey
yapamamanın eksikliği ile yaĢıyorum" diyen asker mektubunda "Yazımı yayınlarsanız, Ģu ana
kadar rahat rahat uyuyan bu olayın sorumlularının da belki bundan sonra uykularının
kaçmasına katkı sağlayacaksınız" diye belirtiyor. Asker, mektubunda Gregevera tepe
bölgesine çıktıkları operasyonda yaĢanan olayı Ģöyle anlattı: "4. tabur olarak önce biz
gelmiĢtik bu tepeye. Arkamızdan gelen 3. taburun bölgeye gelmesi saat 17.30'u bulmuĢtu.
Tabur komutanlarının sorumluluk sahalarını koordine etmeleri neticesinde bölükler mevzi
hazırlıklarına saat 18.00 de baĢlayabildi. Mevzi yerlerini Jandarma YüzbaĢı Recep Akkaya
koordine etti. Tepe biraz yayvan idi ve ağaçların yapraklarının açması neticesinde her taraf
yemyeĢil olmuĢ ve göz gözü görmüyordu. ArkadaĢlarımızla beraber bizler bir taraftan ateĢ
sahalarını temizliyor bir taraftan da mevzi hazırlıklarını yapıyorduk. Zamanın kısıtlı olması
neticesinde gereken hazırlıkları yapamadık. Hatta özel tim olarak nitelendirilen Behçet
unsurları bile nerde hangi mevzi var kim nerede kalıyor onu bile koordine etmemiĢti. 2. ve 3.
44
bölük komutanları bile mevzilerin yerlerini koordine etmemiĢlerdi. Taburumuzun S3'de mevzi
yerlerini bu sefer iyi koordine etmemiĢti. Saat 21.00 civarında mevzilerin gerisinde gözetleme
yapmakla görevlendirilen Uzman Jandarma ÇavuĢ Serdar Kaplan görüntü aldığını söyledi.
Bunun üzerine tabur komutanı BinbaĢı Emin Uğur Özaçık telsizden 'çak çak...' diye emir
verdi. Bir an tereddüde kapılan Uzman Jandarma ÇavuĢ Serdar Kaplan, tabur komutanının
ısrarı üzerine ateĢ etmeye baĢladı. Ġlk ateĢinde Ģiddetli bir mermi sekmesi duyduk. AteĢ
etmeye devam etmesi üzerine mevzilerden inleme sesi duyuldu. Maalesef dost ateĢi
neticesinde iki arkadaĢımıza mermi isabet etmiĢti. Yani terörist zannederek mevzi içerisinde
gözetleme yapan iki arkadaĢımız J.Komd. Er Servet Yıldırım ve J.Komd. Er Ayhan Demirci
Ģehit olmuĢtu."Askerlerden birinin sırtından vurularak öldüğünü, diğer askerin ise kalçasına
isabet ederek yaralandığını belirten isimsiz asker "Doktor damar yolunu açmaya uğraĢır iken
ana arter damarının isabet alması neticesinde o da Ģehit olmuĢtu. Üstelik mevzi bölgesine
geriden saplayıcı ateĢler açılmıĢtı" dedi. Asker, mevzideki biksie mayonunun parçalandığı
Ģeklinde bir haber duyduklarını belirterek, Tabur komutanı sabah telsizle "Dün açılan karĢı
ateĢ neticesinde mevzideki biksi mayonu parçalanmıĢ. Bunu askerler dahil herkese tek tek
söyleyin. DönüĢ esnasınde herkes çok dikkatli olsun. Bölge boĢ değil" çağrı yaptığı anlatıyor.
Biksi mayonundaki parçalanmanın sebebi karĢı ateĢ olmadığını söyleyen asker, Ģöyle devam
ediyor: "Uzman Jandarma ÇavuĢ Serdar Kaplan ateĢ ettiğinde ilk duyduğum mermi sekmesi
idi o mayonun parçalanmasına sebep olan. Yani olmayan bir terörist varmıĢ gibi
davranılıyordu. Tabur Komutanı Jandarma BinbaĢı Emin Uğur Özaçık'ın talimatı bizlere
söylendiğinde hiç birimiz inanmamıĢtık. Hatta bazı arkadaĢlarım kendini kurtarmak için
utanmadan yalan söylüyor koskoca binbaĢı bile demiĢlerdi. Üstelik olayı adım adım takip
ettiğini öğrendiğimiz tugay komutanı Tuğgeneral Halim Tırkaz bile olayın aslını anlamasına
rağmen, 'Moralinizi bozmayın neticede karĢıdan alınan bir görüntü var. Bu görüntüye
istinaden açılmıĢ bir ateĢ neticesinde yanlıĢlıkla mevzi isabet aldı' demiĢtir. Ama ortada
kesinlikle alınan bir görüntü yoktu. Görüntü diye tabir edilen bizzat kendi arkadaĢlarımız idi."
(14.03.2011/DĠHA)
* Afyon'da askerliğini yapan Van'ın BaĢkale Ġlçesi'ne bağlı KaĢkol Köyü nüfusuna kayıtlı
Cahit Yılmaz adlı kiĢinin intihar ettiği iddia edildi. Sabah saatlerinde Gelenler Köyü Tabur
Komutanı tarafından Yılmaz ailesine oğullarının nöbet sırasında intihar ettiği haberi verildi.
Afyon'da 9 aylık asker olan Yılmaz'ın dün akĢam ailesiyle görüĢtüğünü ve hiç bir sorununun
olmadığına iĢaret eden Yılmaz'ın amcası ġahabettin Yılmaz, yeğeninin intihar ettiğine
inanmadıklarını söyledi. Askeri yetkililerin kendilerine Yılmaz'ı törenle defnedeceklerini
söylediklerini belirten amca Yılmaz, yeğeninin nasıl ve ne Ģekilde öldüğü bilgisinin
kendilerine verilmediğini söyledi. Yılmaz, "Biz intihar iddiasına inanmıyoruz. Bize nasıl
kendini öldürdüğü de söylenmedi. Ayrıca askeri yetkililerin alel acele defnetmek istemesi de
bizi kuĢkulandırıyor. Biz onların çocuğumuzu törenle defnetmesine müsaade etmeyeceğiz"
dedi. (11.04.2011/DĠHA)
*26.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Muhsin Ay, Ģu beyanlarda bulundu:
―Dayımın oğlu Uğur Pamuk, Iğdır ilinde askerlik yapmaktaydı. Askerliğinin bitiĢine yaklaĢık
40 gün kalmıĢtı. 23 Nisan 2011 tarihinde 2 asker ailesinin yanına gidip oğlunun intihar
ettiğini ve yaĢamını yitirdiğini söylemiĢler. Bu haber üzerine ailemizle yola çıktık. Askeriyeye
gittiğimizde intihar ettiklerini söylediler. Biz yetkililere olayın intihar olmadığını söylememiz
üzerine olayın tanığı bir asker yanımıza getirildi. Urfa-Suruçlu 1 aylık askerdi. Uğur‟un yakın
arkadaĢı olduğunu olay günü Uğur‟un nöbetçi olduğu yere gittiğini, Uğur nöbetçi olduğu
kulübenin kapısını kitlediğini, gitmemesi üzerine kendini intihar edeceğini söylemiĢ. Ayrıca
Uğur‟un moralinin bozuk olduğunu da ifade etti. Asker geri dönünce silah sesi duymuĢ.
45
Uğur‟un kendisini intihar ettiğini söyledi. Ben Uğur‟un neresinden kendini vurduğunu
söyledim, o da bana alnından vurduğunu söyledi. Bunun üzerine kulübeyi görmek istediğimizi
söyledik. Kulübenin kapısı yoktu. Her tarafı temizdi, yeni boyanmıĢ gibiydi, kan izleri de
yoktu. Burası 1 metre karelik nizamiye kapısıydı. Daha sonra Malatya‟ya gidip cenazeyi
aldık. Uğur‟un askerde hiçbir sıkıntısı yoktu. Olaydan birkaç gün önce, babasını arayıp son
günlerde askerde, Kürtlere küfür ve hakaret ettiklerini söylemiĢ. O da dayanamayıp onlara
küfretmiĢ. Olaydan sonra tehdit edildiğini babasına anlatmıĢ. Amcasıyla konuĢurken
kendisini öldüreceklerini söylemiĢ. Bunları daha kimseye anlatamamıĢken ölüm haberi geldi.
Uğur daha önce askeri yetkililerin ona terörist dediğini anlatmıĢ. Özdemir Köyü, Özdemir
Sınır Karakolundaydı. Kulübede, karakol bahçesinde, giriĢin sağ yanında, bitiĢteydi. Olay
yeri olarak burayı gösterdiler. Iğdır‟da bulunan bir avukat bize eĢlik etti. Avukat savcılığa
baĢvurmuĢ olayın intiharın dıĢında bir Ģey olabileceğini belirtmiĢ. Olay basında çıktıktan
sonra Tuğgeneral Uğur‟un amcaoğlunu arayıp etrafa inanmayın demiĢ. Bu olayla ilgili
hukuki yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır)
* Iğdır'da Türkiye-Ermenistan sınır karakolunda askerlik yapan er Uğur Pamuk'un intihar
ettiği iddia edildi. Diyarbakır'ın Kulp ilçesi nüfusuna kayıtlı 22 yaĢındaki er Pamuk'un
askerliğinin bitmesine 2 ay kaldığı belirtilirken, dün sabah saat 10.00'da olayın meydana
geldiği ve cenazeyi görenlerin ise kurĢunun ensesinden girdiğini iddia etti. Iğdır Cumhuriyet
Savcılığı tarafından yapılan incelemelerin ardından Pamuk'un cenazesi otopsi için Malatya
Adli tıp kurumuna gönderildi.Ailenin cenazeyi görmesine ise izin verilmedi.
(24.04.2011/DĠHA)
*KıĢlada Ģüpheli ölümlere bir yenisi daha eklendi. Batman'ın Kozluk Ġlçesi'nde bağlı
GümüĢörgü Karakolu'nda görev yapan Sevak ġahin Balıkçı'nın (25) arkadaĢıyla ĢakalaĢırken
vurulduğu iddia edildi. Karakolda yaĢamını yitiren Balıkçı'nın cenazesi Kozluk Devlet
Hastanesine kaldırıldı. (24.04.2011/DĠHA)
*Muğla Dalaman Hava Meydan Merkez Deniz Üssü Komutanlığı'nda 3 aylık asker olan
Diyarbakır'ın Çınar Ġlçesi'ne bağlı BeneklitaĢ (Keldiz) nüfusuna kayıtlı Ġdris Çimen'in
cenazesi 4 gün önce "Nöbet kulübesinde çenesinin altında silah sıkarak intihar etti" denilerek
ailesine gönderildi. Ġzmir'de yapılan otopsinin ardından köyüne getirilen Çimen'in cenazesi
yoğun güvenlik önlemleri altında geceyarısı toprağa verildi. Askeri rütbeli iki kiĢininde eĢlik
ettiği cenaze aileye gösterilmeden "Ġzmir'de yakıma iĢlemi yapıld" denilerek toprağa verilmek
istendi. Ancak duruma itiraz eden aile bireyleri çocuklarını son kez görmek istedi.
Çocuklarının intihar ettiğine inanmayan ailenin cenazedeki kurĢun izlerini görünce Ģüpheleri
iyice arttı. Çünkü Çimen'in Ģakağında ve çene altında olmak üzere iki kurĢun izin vardı, tek
gözü çıkmıĢtı ve kafasının büyü bir kısmı boĢalmıĢ ve içine pamuk doldurulmuĢtu. Cenazeyi
gördükten sonra artık intihar olmadığına emin olduğunu belirten Ġdris Çimen'in dedesi ġevket
Çimen, kafasında iki kurĢun bulunduğuna dikkat çekti. Dede Çimen, "Torunumu son bir kez
görmek için baktım diĢleri yoktu, bir gözüne de pamuk koymuĢlardı. Çenesinin altına sıkarak
intihar ettiğini söylüyorlar, öyleyse diĢleri ve gözü niye yoktu, Ģakağında neden delik vardı"
diye konuĢtu. "Ġntihar bile olsa 20 yaĢında bir çocuğu bu noktaya kim getirdi?" diye soran
dede Çimen, "Ġntihar ise bu noktaya neden geldi, baskı mı gördü, iĢkence mi gördü, durup
dururken intihar etmedi herhalde. Torunumu intihara götüren sorun vardıysa neden zamanında
fark edilip tedbir alınmadı. Bu sebeple her halükarda Ġdrisimin ölümünün sorumlusu
yetkililerdir. Biz intihar mı yoksa öldürülme mi olduğunu bilmiyoruz. Bu karanlık bir ölüm,
sorumlusu ve sebebi kimse onu Allaha havale ediyorum. Bu yürek yangısını hak etmedik.
Sorumluları mutlaka araĢtırılmalı ve bulunmalı. Biz bu acıyı yaĢadık baĢkaları yaĢamasın, bu
acıyı hafifletecek hiçbir Ģey olamaz. Ben otopsi raporu çıktıktan sonra hukuku iĢlem
baĢlatacağım'' Ģeklinde konuĢtu. Cenazeyi almaya gidenlerin arasında olan amca
46
Abdulrahman Çimen ise cenazeyi göstermemek için askerlerin büyük uğraĢ verdiğini ve
otopsi sonuçlarının dahi kendilerine verilmediğini söyledi. Çimen, "Bize Ġdris'in intihar ettiği
haberi verilir verilmez Muğla'ya gittik. Cenazesi otopsi için adli tıbba kaldırılmıĢtı. Savcılık
ve yetkililer gerekli araĢtırmalar ile otopsinin yapıldığını, söylediler bize. Otopsi sonuçları
henüz çıkmadığı söylenerek bize verilmedi. Bizce karanlık olan bu ölümün, intihar olduğu
iddia edildi. Ġdris'in bölük komutanı da cenaze ile birlikte köye geldi. Olayın intihar olduğunu,
otopsilerin yapıldığını ve olayın nedenini halen araĢtırdıklarını söyledi bize. Avukatımız da
var araĢtıracak. Ancak biz intihar olup olmadığını bilmiyoruz bu karanlık bir nokta. Ġntihar ise
bu aĢamaya neden gelindi, biz nasıl güvenip çocuklarımızı askere göndereceğiz'' dedi.
Çocuğunun intihar ettiğine inanmayana anne Rukiye Çimen'de yaĢadığı tarafsız acıyı güçlükle
anlatabildi. "Ben çocuğumu onları öldürsün diye mi doğurup büyüttüm?" diye isyan eden
anne Çimen, "Oğlumun mezarına bile gidemedim. Gecedir geçtir diye beni ve diğer kadınları
mezarlığa götürmediler. Oğlum sağlam, akli dengesi yerinde askere gitti. 19 yaĢında bir
gençti. Hiçbir sıkıntısı derdi yokken neden yaĢamına son versin, yaĢamı seven sabırlı sessiz
bir delikanlıydı. Daha üç aylık askerdi. Dağıtıma bile gelmemiĢti. Çocuklarımızı doğurup
büyüttük, askere gönderdik. Devlet askere giden çocuklarımızı böylemi koruyor,
emanetlerimize böyle mi sahip çıkıyor" diye konuĢtu. (29.05.2011/DĠHA)
*Batman'ın GercüĢ Ġlçesi'ne bağlı Vergili Karakolu'nda 25 gün önce "Nöbet kulübesinden
düĢtü" denilerek ağır yaralanan Konya-Ereğli nüfusuna kayıtlı asker Ramazan Gökçe,
kaldırıldığı Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde yaĢamını yitirdi. Gökçe'nin cenazesi Ereğli'ye
getirildi. Gökçe Ulu Cami'de kılınan cenaze namazının ardından defnedildi.
(31.05.2011/DĠHA)
*Iğdır 5'nci Hudut Alayı'na bağlı Özdemir Karakolu'nda askerlik yaparken, terhisine 35 gün
kala, 22 Nisan 2011 tarihinde intihar ettiği ailesine bildirilen Diyarbakırlı Uğur Pamuk'un
babası Mehmet ReĢat Pamuk ve annesi Sunahan Pamuk, çocuklarının intihar etmediğini,
öldürüldüğünü ileri sürdü.5 çocuklu Pamuk ailesinin ilk çocuğu olan Uğur Pamuk'un terhisi
yaklaĢırken intihar ettiğine inanmadığını belirten anne 45 yaĢındaki Sunahan Pamuk, olayın
aydınlatılmasını istedi. Mehmet ReĢat Pamuk, oğlunun ölüm haberini aldıktan sonra görevli
olduğu karakola gittiklerini belirterek, Ģöyle dedi: "Elime aldığım bir fenerle oğlumun intihar
ettiği belirtilen kulübeye girdik. Kulübede ne bir kan lekesi, ne bir kurĢun izi, ne kapı var, ne
kasası var. Sonra bizi götürdükleri odada çay ikram ettiler. Ben tugay komutanına dedim ki,
kalk beraber gidelim kulübeye, eğer sen burda çocuk intihar etmiĢ dersen, ben oğlumun
hakkını helal edip evime döneceğim dedim. Komutan yerinden bile kalkmadı. Ondan sonra,
kan lekesi yok diyorum. Komutan, 'uzman çavuĢa deterjan vermiĢim yıkatmıĢım' diyor. Ama
duvarda askerlerin yazdığı yazılar vardı daha. 1 metrekarelik kulübe diye yazmıĢlar raporda.
G-3 silahı 1. 05 metredir. Bir insanın kafası da 10 santim olursa, 1 metre 15 santim oluyor.
Silahı nasıl doğrulttu, kafasına nasıl sıktı, bir tavuğu bile kestiğin zaman tavuk 10 kez çırpınıp
durur. Yani bu adam kafasına nasıl sıktı, nasıl düĢtü. Her iki eli karnının üstünde tüfek de
altında nasıl tuttu? Bunu anlamadım. " Oğlunun olaydan bir kaç gün önce telefonla amcasını
arayarak, "Amca beni öldürecekler" dediğini ileri süren baba Pamuk, "Ölümünden 5-6 gün
önce beni de aramıĢtı oğlum. Durumunun iyi olduğunu hiç bir sorunun olmadığını söylemiĢti.
Ama sadece, 'Ben idare edeceğim' sözü kafamda soru iĢareti yaratmıĢtı. Oğlum beni üzmemek
için beni değil de amcasını aramıĢtı" diye konuĢtu.
Oğlunun bir asker arkadaĢının gazetelere mektup gönderdiğini kaydeden Mehmet ReĢat
Pamuk, "Oğlumun bir asker arkadaĢı bazı gazete bürolarına internet yoluyla mektup
göndermiĢ. Vicdan azabı çektiğini anlatan bu kiĢi 22 Nisan tarihinde Uğur'u yemek saatinde
bir kez gördüğünü, komutanın Uğur'u yanına çağırdığını ve bir daha görmediğini anlatmıĢ. 23
Nisan'da bir albayın karakola gelerek, herkese bağırdığını hakaret ettiğini anlatan bu kiĢi, 'siz
47
benim geleceğimi karartacaksınız, getirin o Ģerefsizin ölüsünü' demiĢ. Bunun üzerine 3-4
asker battaniyeye sarılı bir kiĢiyi nöbet kulubesine götürmüĢ. Sonra tabur komutanı yarbay da,
'getirin o Ģerefsizin silahını' demiĢ. Silahı getirmiĢler. Mektubu gönderen kiĢi, bataniyenin
açılmasından sonra Uğur olduğunu görmüĢ. Sözde intihar süsü vermiĢler" iddiasında bulundu.
(01.06.2011 / Diyarbakır Söz)
*Yüksekova Ġlçesi'nde bulunan Harunlu Jandarma Karakolu'nda asker olan Zeki Özel'in
cenazesi "intihar etti" denilerek ailesine teslim edildi. Batman'a getirilen cenaze apar topar
Batman merkeze bağlı Aydınkonak Köyü Mezarlığı'nda toprağa verildi. Özel için Batman
Ġpragaz Mahallesi'nde taziye kuruldu. Özel'in ağabeyi Sadık Özel, kardeĢinin intihar ettiğine
inanmadığını ve ortada karanlık bir cinayetin olduğunu söyledi. Özel, "En son dün saat 10.
20'de kardeĢimle telefonda konuĢtum. Yerinin iyi olmadığını söylüyordu. Ġyi bir yerde görev
yapmadığından yakınıyordu. 10 dakika görüĢmemiz oldu. Sonra da, 'Komutanımız geldi'
deyip telefonu kapattı. Daha sonra ne kadar ulaĢmaya çalıĢtıysam bir türlü görüĢemedim"
dedi.KardeĢi Zeki Özel'in 7 aylık asker olduğunu belirten ağabey Özel," intihar etmesi için bir
sorun yoktu. Son 4 aydır Yüksekova Harunlu Karakolu'nda görev yapıyordu. G-3 tüfeğini
seriye bağlayarak boğazına isabet eden 3 kurĢunla intihar ettiği söylendi. Olay sırasında
kardeĢimin elinde bir mektup olduğu söyleniyor. Ancak, bu henüz bize ulaĢmıĢ değil. Ayrıca
askeri birimlerin otopsi yapıp-yapmadığını bilmiyoruz. Çünkü elimizde olayla ilgili hiçbir Ģey
yok. Olayın saat 10.30-12. 00 arasında olduğu söyleniyor. Bu olay telefon görüĢmemizin
hemen ardından yaĢanmıĢ. Yani kardeĢimle konuĢtuğum an intihar etmiĢ olması gerekiyor ki,
ben silah sesi duymadım. Olayın açıklığa kavuĢması için Harunlu Karakolu'na kadar gitmeyi
kararlaĢtırdık. Böyle bir ölümü kardeĢim hak etmedi" dedi. (05.06.2011/DĠHA / Diyarbakır
SÖZ)
*Son dönemlerde artan Ģüpheli asker ölümlerine bir yenisi de Hatay'da eklendi. Dağıtım
izninden usta birliğine ulaĢmak için Dersim'e gönderilen Hüseyin Karatun'un iki gün sonra
cesedi, doğum yeri olan Hatay civarlarında bulundu. Ġlk incelemelere göre olayın intihar
olduğu belirtilirken, Karatun'un ailesi olayın aydınlatılmayı bekleyen çok sayıda soru iĢareti
olduğuna iĢaret etti. Karatun ailesi ve dayıları, olayın ciddi Ģüpheler bulundurduğunu
belirtmelerine rağmen isimlerinin açık yazılmasını istemiyor. Ancak ailenin verdiği bilgilere
göre olay Ģöyle geliĢti: Hatay'ın Kırıkhan Kaletepe Köyü nüfusuna kayıtlı 1991 doğumlu
Hüseyin Karatun, kısa süre önce zorunlu askerlik için silah altına alındı. Karatun, 3 ay önce
Tokat Merkez 48. Piyade Alayı 1. Tabur, 1. Bölük'te askere gitti. Acemi birliğinden sonra
Karatun, Mayıs ayı baĢlarında dağıtım için Kırıkhan Kalatepe köyüne izne geldi. Bir kaç
günlük dağıtım izninden sonra, aile Karatun'u askerliğinin geri kalan bölümünü yerine
getirmek için Iğdır Hudut alayına gitmesi ve Dersim'deki askeri konvoya dahil olması için
Hatay'dan Tunceli'ye yolcu etti. 16 Mayıs günü Hatay'dan Tunceli'ye gönderilen Karatun'un
ailesi cebine sadece 300 TL harçlık koyabildi ve Terminal'de askerleri bölgeye götüren sivil
araçlara teslim etti. Karatun hareket ettikten sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Ġki
gün sonra Karatun ailesine acı haber ulaĢtırıldı ve Dersim'e oradan da Iğdır'a yolcu edilen 20
yaĢındaki Kürt asker Karatun'un Hatay'ın Hassa ilçesi sınırları içinde cesedinin bulunduğu
bildirildi.
Yapılan ilk incelemelere göre, Karatun her defasında tek kurĢun atabilen av tüfeğiyle
çenesinin altından vurulduğu belirlendi ve yetkililer aileye çocuklarının intihar ettiği
ihtimalini bildirdi. Aile cenazeyi Hatay'ın Hassa ilçesinden alarak, Kırıkhan'ın Kaletepe
köyünde toprağa verdi. Yine Karatun'un cenazesi bulunurken, üzerinde kimliği çıkmasına
rağmen aileye haber verilmediği, olay yerine köylülerin çağrıldığı ve köylülerin Karatun'u
teĢhis ettiği, buna rağmen aileye haber verilmeden cesedin Hassa'da morga kaldırılarak
otopsiye alındığı bildirildi. Ailesi cesedin üzerine giderken, ceset otopsi için parçalandığından
48
aile Karatun'un cesedini teĢhis edemediği belirtildi. ġüphelerde bu noktadan sonra baĢladı.
Olayda kullanılan silahın sahte seri numaralı olduğu aynı seri numaraya ait bir baĢka silahın
tespit edildiği ve o silahın bir silah dükkanında henüz satılmadığı tespit edildi ve polis
tarafından silaha el konuldu. Aile, çocuklarına 300 TL harçlık verdiklerini ve ölümünde de
üzerinden 100 TL para çıktığını belirterek, o paraya silah almıĢ olmasının mümkün
olmadığını ifade ediyor. Ayrıca, Dersim'e gönderilen Karatun ile birlikte yolculuk eden
yolcular ve otobüs Ģoförünün alınan ifadelerinde Karatun'un Elazığ'da indiği oradan da
MaraĢ'a gittiği belirtiliyor. Ancak, MaraĢ'a gittiği ileri sürülen Karatun'a verilen bilette isim
kaydı alınmaması ve verilen bilete isim kaydı yerine, "bir asker" diye yazılması Ģüpheleri
derinleĢtirdi. Ayrıca, Elazığ'da indiği oradan MaraĢ'a geçtiği belirtilen Karatun'un memleketi
Hatay'a geri dönüp intihar ettiği bilgisi aileyi tatmin etmiyor ve soru iĢaretlerine neden oluyor.
Aile, Elazığ'da inen Karatun'un aynı gün nasıl olurda Hatay'a geri dönüp intihar ettiğinin
cevabını arıyor. Aile, "Oğlumuz firar etse, ya eve gelir ya da baĢka bir yere gider. Ayrıca
intihar etmek için neden geri dönüp gelip Hatay'ı seçsin. Ġntihar edecekse, gider askeri birlikte
intihar eder" sözleriyle duruma karĢı itirazlarını dile getiriyor.
Yine Karatun'un üzerinde bulunan ajandasında Tokattaki acemi birliğinde kendisine
uygulanan baskıları yazdığı ve Arap harfleriyle, "Her fani bir gün ölümü tadacak" ayetini
yazdığı belirtildi. Aile ayrıca, savcılığın olayın üzerine yeterince gitmediği, örneğin hiç bir
asker arkadaĢının ifadesinin alınmadığını belirtiyor. Yine Karatun'a ait maddi değeri olan
eĢyaların hiç birine dokunulmazken yanında götürdüğü ve içinde elbiselerinin bulunduğu iki
çantasının kaybolması da Ģüpheleri derinleĢtiren bir baĢka noktayı oluĢturuyor.
(08.06.2011/DĠHA)
*KıĢlada Ģüpheli asker ölümlerine bir yenisi daha eklendi. Tunceli 4. Komando Tugayı
Komutanlığı'nda askerlik yapan Cüneyt Yüksel isimli askerin dün gece geç saatlerde nöbet
değiĢimi sırasında arkadaĢının silahının ateĢ alması sonucu yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Er
Yüksel'in ölümü ile ilgili inceleme baĢlatılırken Elazığ Askeri Hastanesinde yapılacak olan
otopsinin ardından Cüneyt Yüksel'in cenazesi Ġstanbul'un Küçükçekmece Ġlçesi'ne
gönderilecek. (08.06.2011/DĠHA)
*Tunceli‘de operasyona çıkan AĢağıtorunoba Jandarma Karakolu‘na bağlı askerî birlikte yer
alan Jandarma Uzman ÇavuĢ Samet Karslı, bulunduğu yeri değiĢtirdiği esnada kendisine
parolayı soran askerî görevlilere yanıt verememesi nedeniyle vurulmuĢtu. Hastanede tedavi
gören Samet Karslı 14 Haziran 2011‘de yaĢamını yitirdi. (14.06.2011/ntmvsnbc.com / ĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli ilçesinde, 8 Haziran'da karakoldaki odasında ölü bulunan Piyade
Asteğmen Fikret Kaymak'ın (23) ailesi, askeri yetkililerce intihar ettiğinin söylendiğini ancak
buna inanmadıklarını belirterek, olayın araĢtırılmasını istedi. Kütahya'da yaĢayan baba YaĢar
Kaymak, gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun ölümüne üzüldüklerini ancak intihar ettiği
söylenince üzüntülerinin kat kat arttığını bildirdi. CumhurbaĢkanı Abdullah Gül, BaĢbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanlığı yetkilileri ve Cumhuriyet savcılarından,
olayın araĢtırılarak gün yüzüne çıkarılmasını istediklerini ifade eden Kaymak, Ģöyle devam
etti: ''Alnımıza sürülen intihar lekesinin silinmesini istiyoruz. Oğlumuz evli, niĢanlı veya
sözlü değildi ki intihar etsin. Bir sıkıntısı yoktu. Bölük komutanı üsteğmenden sonra en
yetkili kiĢi oğlumdu. Bize bir otopsi raporu gönderdiler. Askeri silahla intihar ettiği yazılmıĢ.
G3 silahını nasıl kendisini vurmak için kullanabilir? Olayın 8 Haziran günü saat 20.50'de
olduğu söyleniyor, bize aynı gün 23.55'te haber veriliyor. Savcı ne zaman inceledi, ne zaman
otopsi yapıldı, ne zaman mahkeme kararı alındı da bize bu leke sürülüyor? Olaydan 5 gün
sonra, görev yaptığı birlikteki Tabur Komutanı beni arıyor. 'Operasyondaydım, yeni döndüm,
olaydan haberim yoktu. Oğlunuz intihar etmiĢ, ben olayı inceletiyorum' diyor. Oğluma isabet
49
eden kurĢun vücuduna girip çıkmıĢ. Oğlum nerede ölmüĢse o mermi de oradadır. Kriminal
laboratuvarlarında bu olay incelensin. Bize gerçekleri söylesinler. Kaza kurĢunuysa veya
teröristler vurduysa açık açık anlatsınlar.'' Kaymak, oğlunun Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ)
Mühendislik Fakültesi ĠnĢaat Mühendisliği Bölümünden geçen yıl mezun olduğunu ve
diplomayı aldıktan birkaç ay sonra askere gittiğini belirterek, intihar edecek bir sebebi
olmadığını savundu. (17.06.2011 /Diyarbakır Söz)
Diyarbakır'da mayın taraması yaptığı belirtilen askerlerin üzerine kaya devrilmesi sonucu 1
askerin yaĢamını yitirdiği ileri sürüldü. Ġddiaya göre, Diyarbakır ile Ergani ilçesi arasında
bulunan Devegeçidi mevkiinde mayın taraması yapan 7. Zırhlı Birlikler Tugayı'na bağlı
askerlerin üzerine kaya devrildi. Olayda üzerine kaya devrildiği ileri sürülen Birol Bilgin'in
(21) kaldırıldığı hastanede yaĢamını yitirdi. Ankara Zırhlı Birlikler Tümen'inden Diyarbakır'a
usta birliğine gelen Bilgin'in cenazesi, memleketi Bartın'da defnedilecek. (14.07.2011/DĠHA)
*Birgün gazetesinin haberine göre MaraĢ Mekanize Piyade Taburluğu‘nda askerliğini yapan
Eren Özel, dün sabah Ģüpheli bir Ģekilde hayatını kaybetti. Taburluktan bir askerin araması
üzerine oğullarının ‗intihar‘ ettiği yönünde haber alan aile, bu ölüme Ģüpheli bakıyor. Eren
Özel‘in kuzeni Nedim Özel, ―Malatyalıyız. Kürt ve Aleviyiz. Eren‘in babası Edirne F Tipi
Cezaevinde 20 yıldır siyasi tutuklu. Eren daha önceki gece annesiyle konuĢmuĢ. Ġyi olduğunu
söylemiĢ. Sabahta böyle bir haber alıyorlar. Bizlere henüz net bir bilgi verilmiyor. Bir
‗intihar‘ diyorlar bir de ‗kaza sonucu öldü‘ diyorlar. Neden olduğu da belirsiz.‖ Eren‘in
askerliğini yaptığı sırada sorun yaĢayıp yaĢamadığını sorduğumuz da ise Nedim Özel, ―Çok
iyi bir çocuktu. Güler yüzlü, bambaĢkaydı. Bir sorun yaĢadığını sanmıyorum. YaĢasaydı,
haberimiz olurdu. Biz bu ölümden Ģüpheleniyoruz‖ yanıtını verdi. (09.09.2011/CNN Türk)
*Kars'ta askerlik yapan Konya Ereğli nüfusuna kayıtlı Er Celal Kızılkan'ın kaza kurĢunu
sonucu yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Olaydan sonra Kızılkan'ın cenazesi otopsi yapılmak
üzere Erzurum'a gönderildi. Asker ölümüyle ilgili olarak açıklama yapan Kars Valiliği, "12
Eylül'de SarıkamıĢ hudutları dahilinde operasyonel faaliyet icra eden Kars Ġl Jandarma
Komutanlığı Dağpınar Jandarma AsayiĢ Komando Bölük Komutanlığı'nda görevli Jandarma
Komando Er Celal Kızılkan (1990/4), meydana gelen silah kazası sonucu hayatını
kaybetmiĢtir. Olaya SarıkamıĢ Askeri Savcılığı tarafından el konulmuĢ olup, adli ve idari
soruĢturma devam etmektedir" denildi. (13.09.211/DĠHA)
*15.09.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Hülya Dengür, Ģu beyanlarda
bulundu: “20 Haziran 2001 tarihinde Bingöl Jandarma lojmanlarında komutan eĢi Ģahsın,
oğlum Süleyman Dengür‟ün beline ip bağlanılarak aĢağı kata indirilmek istenmesi sonucu,
düĢüp ölüyor. Bu dava 2007 yılında Ģahsın 7 ay ceza alması ve bu cezanın 43 TL para
cezasına çevrilmesiyle sonuçlanmıĢtır. Bu durum bizi derinden yaralamıĢtır. Davayı Avrupa
Ġnsan Hakları Mahkemesi‟ne (AĠHM) götürmek istiyoruz. Bu konuda Ģubenizden hukuki
yardım talebinde bulunuyoruz.”
EK BĠLGĠ: “Olaydan sonra evimize gelen askeri yetkililer oğlumun Ģehit olduğunu
söylediler. Bunun için bizlere, oğlumun Ģehitlere tanınan haklardan yararlanmamız için
baĢvuru yapmamızı söylediler. Gerekli evrakları tamamladık. Evraklarımızı Ġstanbul Ġl
Jandarma Komutanlığındaki Ģehitlerle ilgili kısma verdik. Sonra bize verilen cevapta
oğlumuzun Ģehit olmadığı yazılıydı. Ölen oğlumun küçüğü olan oğlum Sabri DENGÜR,
askerlikten muaf tutulurken, ağabeyinin Ģehit olduğu gerekçesiyle muaf tutulmuĢtu. Bu da bir
çeliĢkidir. Bingöl Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan tazminat davamız için de
sizlerden yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Bingöl ġubesi)
50
*Çukurca Gazi Tepe Askeri Üs Bölgesi'nde askerlik yapan er Adem Tarhan'ın kendi silahıyla
intihar ederek yaĢamını yitirdiği iddia edildi. "Kendi silahıyla karnına ateĢ ederek yaĢamını
yitirdiği" iddia edilen Tarhan, Van Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, Erzurum'un Karayazı
Ġlçesi'ne bağlı Sancaktar Köyü'nde bulunan ailesi Van'a doğru yola çıktı. Er Tarhan'ın babası
Tahsin Tarhan, olaydan bir gün önce oğluyla görüĢtüğünü belirterek, "Oğlumun terhisine 80
gün kalmıĢtı. NiĢanlıydı ve askerliği bittiğinde evlenecekti. Ben oğlumla görüĢtüğümde de
hiçbir sıkıntısı yoktu. Bu intihar olamaz bu yüzden gerekli bütün mercilere baĢvuracağım"
diye konuĢtu. Baba Tarhan, otopsi raporunda oğlunun karnında 4 kurĢun olduğunu belirterek,
"4 kurĢunla intihar mı olur?" diye tepki gösterdi. Aile taziyelerin hemen ardından yasal
yollara baĢvuracağını ifade etti. (02.10.2011/DĠHA-DHA)
*Kayseri Komando Taburu'nda yemekhanede görevli olan ve geçici görevle ġırnak'a
gönderilen 1990 Diyarbakır'ın Hazro Ġlçesi DadaĢ Köyü doğumlu Recep Can'ın 4 Ekim günü
gece saat 01.00 sularında silahla intihar ettiği iddia edildi. 9 aylık asker olan Can'ın cenazesini
alan ailesi Hazro'ya bağlı DadaĢ Köyü'nde dün akĢam toprağa verdi. Çocuklarının yaĢamını
yitirmesinden Ģüphelenen ve intihar ettiğine inanmayan ailesinin ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne
baĢvuracağı öğrenildi.(06.10.2011/DĠHA)
*Bitlis'in Tatvan Ġlçesi'nde bulunan 10. Motorlu Piyade Tugayı'nda 5 aydır askerlik yapan
Konya Kürtlerinden er Ali Önal, 14 Ekim'den beri kayıptı. Askeri yetkililer Önal'ın firar
ettiğini iddiasında bulunmuĢ, Konya'nın Cihanbeyli Ġlçesi'ne bağlı Zaferiye Köyü'nden
Tatvan'a gelen aile ise bu iddiaya inanmayarak ĠHD ve savcılığa baĢvurmuĢtu. BaĢvuru
üzerine savcılığın soruĢturma baĢlattığı belirtilirken Önal, bugün Bitlis'in Hizan Ġlçesi'ne bağlı
Yolalan Beldesi'nde köylüler tarafından yol kenarında ölü olarak bulundu. Önal'ın cenazesi
savcılık tarafından olay yerinde yapılan incelemelerden sonra Bitlis Devlet Hastanesi
Morgu'na kaldırıldı. Önal'ın askeri elbisesiyle ve silahıyla birlikte bulunduğu belirtildi.
Hastanede otopsi iĢlemleri devam ederken, ölüm nedeni hakkında bilgi edinilemedi.
(19.10.2011/DĠHA)
*ġırnak'ta Akdizgin 6'ıncı Motorlu Piyade Tugayı 2'inci Taburda Sivas doğumlu Ahmet
Turan KargavuĢ (20), dün nöbetten dönerken doldur-boĢalt istasyonunda silahla yaralandı.
Yaralanan KargavuĢ ġırnak Askeri Hastanesi'ne kaldırıldı. Askeri hastanede yapılan
müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Olayın nöbetten dönerken doldur-boĢalt yaparken
yaĢandığı iddia edilirken, kazanın nasıl meydana geldiği öğrenilemedi. Ahmet Turan
KargavuĢ'un cenazesi otopsi yapılmak üzere GATA'ya gönderildiği belirtildi.
(24.10.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Bağlıca Jandarma Karakolu'nda askerlik yapan Ġbrahim
Atar'ın arkadaĢı tarafından silahla vurulduğu iddia edildi. Terhisine 3 ay kaldığı belirtilen
Jandarma OnbaĢı Ġbrahim Atar, dün saat 16.00 sıralarında iddiaya göre arkadaĢının tüfeğinin
kaza sonucu ateĢ alması nedeniyle yaralandı. Atar, kaldırıldığı hastanede yaĢamını yitirdiği ve
cenazesinin memleketi Aksaray'a gönderileceği belirtildi. (01.11.2011/DĠHA)
* Silopi Ġlçesi Tank Taburu'nda askerlik yapan ve adı öğrenilemeyen Aydın nüfusuna kayıtlı
olduğu belirtilen askerin, nöbet tuttuğu kulübede piyade tüfeğiyle karnına ateĢ ederek intihar
ettiği iddia edildi. Dün gece Silopi Devlet Hastanesi morguna kaldırılan askerin cenazesinin
otopsi yapılmak üzere Diyarbakır Asker Hastanesi'ne götürüleceği
öğrenildi. (22.11.2011/DĠHA)
51
* Manisa'da er olarak 7 aydır askerlik yapan Batmanlı Sinan Tirki isimli gencin, 20 günlük
iznin ardından döndüğü birliğinde çenesine silah dayayarak intihar ettiği ileri sürüldü.
Memleketi Batman'a ailesinin yanına gelerek 20 gün kalıp birliğine dönen Tirki'nin babası
Nezir Tirki, "Sinan birliğine teslim olduktan sonra bizleri aradı. Sohbet ettik. Ġzin dönüĢünden
bir gün sonra telefon açan bir askeri yetkili 'oğlunuz nöbet sırasında çenesine tüfek dayayarak
intihar etti' dedi" diye konuĢtu. Baba Tirki, oğlunun intihar ettiğine inanmadıklarını söyledi.
Sinan Tirki'nin cenazesinin yapılacak otopsinin ardından memleketi Batman'a getirilerek
ġatarla Köyü'nde toprağa verileceği öğrenildi. (25.11.2011/DĠHA/ Batman ÇağdaĢ)
*Edinilen bilgiye göre; Hakkari'nin Yüksekova ilçesi 21. Jandarma Sınır Tugay
Komutanlığı'nda askerliğini yapan er Ahmet Sezgin (21) ve ismi henüz öğrenilemeyen bir
asker, Tugay'da meydana gelen ve yetkililerce silah kazası olduğu ileri sürülen bir olayda
hayatını kaybetti. Ġki askerin cenazeleri, otopsi yapılmak üzere öğle saatlerinde Malatya Adli
Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Er Ahmet Sezgin cenazesinin yarın Nazilli'ye gönderileceği
bildirildi.Konuya iliĢkin bilgi veren Hakkari Valisi Muammer Türker, "Olayın doğru
olduğunu söyleyebilirim. Ama Ģu anda olayın mahiyetini bilmiyorum" dedi. Türker, olayla
ilgili soruĢturma baĢlatıldığını kaydetti.Yüksekova'da askerliğini yapmakta olan 1990
doğumlu er Ahmet Sezgin'in, Nazilli Prof. Muammer Aksoy Mahallesi 1211 Sokak'ta ikamet
eden ailesi, saat 15.00 sıralarında çocuklarının ölüm haberini aldı. Olayın nasıl olduğunu
bilmediklerini ifade eden Ahmet Sezgin'in babası Abdurrahman Sezgin (57), "Kafamız çok
karıĢık. Tek sorumuz var, olayın nasıl olduğunu bilmek istiyoruz" dedi. Er Ahmet Sezgin'in
terhisine 35 gün kaldığı, birkaç gün önce ailesini aradığı ve uçak biletini aldığını belirttiği,
onlara "Merak etmeyin, artık uçak biletimi de aldım geliyorum" dediği öğrenildi.
(29.12.2011/DĠHA)
SALDIRIYA UĞRAYANLAR
-Siyasi Parti, Sendika ve Dernek Yöneticisi / Üyesi
*BaĢkale eski Belediye BaĢkanı AKP'li Ejder Yağızer'in kardeĢi Çetin Yağızer ve oğlu
Lokman Yağızer, BDP Ġlçe binasını basarak içeride bulunan BDP ilçe yöneticileri Nurettin
Güler, Senar YeĢilırmak ve Salih Tayfun'u darp etti. Aracıyla olay yerinden uzaklaĢarak
BaĢkale Belediyesi'ne giden baba-oğul, Belediye BaĢkanı Ġhsan Güler'in makam odasını bastı.
Güler'in makam odasında olmadığı sırada yapılan baskında Yağızer ve oğlu kendilerine engel
olmaya çalıĢan 2 belediye görevlisini de darp etti. Baskından sonra Çetin Yağızer ve oğlu
Lokman Yağızer geldikleri araçla olay yerinden uzaklaĢtı. (10.03.2011/DĠHA)
*Yüksekova'da Mustazaf-Der binasının balkonunda Ubeyt Durna, nerden açıldığı belli
olmayan ateĢ sonucu topuğundan yaralandı. Merminin etkisiyle bulunduğu balkondan aĢağı
düĢen ve baĢı yere çarpan Durna, ağır yaralandı.
Olay yerine çağrılan ambulansla Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Durna yaĢamını
yitirdi. Olayın ardından dernek binasında bulunan diğer kiĢiler polis kontrolünde dıĢarı
çıkarıldı. (05.05.2011/DĠHA)
*Elazığ'da ülkücü bir grup BDP'ye saldırmak için il binası önünde bir araya geldi. Binadan
çıkanlara saldıran grup iki kiĢinin yaralanmasına neden oldu. Olayda yaralanan BDP Elazığ Ġl
BaĢkanı Mehmet Kılıçtepe hastaneye gittiğini ve ayakta tedavi olduğunu söyledi. Kılıçtepe,
binanın dıĢından gelen gürültüyle irkildiklerini, ardından binanın camına çıktıklarını
52
belirterek, "AĢağıda bir grup faĢist küfürler ederek yukarı gelmeye çalıĢıyorlardı, az
ötelerinde bulunan Cami'nin avlusunda ise sivil polisler de vardı" dedi. Kılıçtepe, olayın
organizeli yapıldığını belirterek, "Polislerle görüĢmek için aĢağıya indiğim esnada ise
faĢistlerin saldırısına uğradım. Saldırı o kadar iyi organizeli yapılmıĢtı ki faĢistler kendileriyle
birlikte yandaĢ basınları da getirmiĢlerdi" diye konuĢtu. Kolluk güçlerinin gözlerinin önünde
darp edildiğinin altını çizen Kılıçtepe, "Biz ne kadar barıĢtan yana isek, bir o kadar da kan
dökülmesini isteyenler karĢımızda" diyerek isyan etti.(15.07.2011/DĠHA)
*Siirt'in Yenimahalle Haydar Koyuncu Caddesi'nde devriye görevi yapan polis otosuna
yapılan silahlı saldırıdan sonra Siirt merkez Conkbayır Mahallesi'nde baĢlatılan operasyonda
yaĢamını yitiren HPG'li Mahfuz Aykaç'ın (Demhat) cenazesinin kitlesel defnedilmesini
engelleyen polisler, BDP'lileri darp etti. Cenazenin dini vecibeleri yerine getirildikten sonra
mezarlığa götürülmesi esnasında camide bulunan BDP Ġl BaĢkanı Faruk Sağlam, Siirt
Belediye BaĢkanı Selim Sadak, Kurtalan Belediye BaĢkanı Necat Yılmaz, BDP Kurtalan Ġlçe
yöneticileri ve belediye meclis üyelerine hakaret eden polis, Merkez Ġlçe BaĢkanı Guri
Toprak'ı darp etti. Cenaze törenine katılan kitlenin önünü TOMA, akrep ve panzerlerle kesen
polis, töreni engelledi. Cenazenin 4 kiĢi tarafından omuzlarda mezarlığa götürülmesine izin
verilirken, yakınları olduğu bildirilen iki gencin de onlarca polis tarafından dövülerek linç
edildiği kaydedildi. Cenazenin dini vecibelerinin yerine getirildiği Bilal HebeĢ Camisi'nde de
cenaze namazı kıldıran Mele Mihemed isimli imamın da cami çıkıĢında polis tarafından
tartaklandığı bildirildi. Öte yandan Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak'ı takip eden belediye
basın yayın bürosu çalıĢanı Emin Sadık darp edildikten sonra kelepçelenerek gözaltına alındı.
Kısa bir süre sonra Sadık serbest bırakılırken, yaĢanan olayda çok sayıda kiĢinin yaralandığı
öğrenildi. (19.07.2011/ANF)
*Siirt'te 16 Temmuz'da çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren Mahfuz Aykaç için Conkbayır
Mahallesi'nde kurulan taziye çadırına kitlesel bir Ģekilde BDP'liler tarafından ziyarette
bulunuldu. Ziyaret sırasında mahalleyi ablukaya alan polis, daha sonra çadıra gaz bombaları
ve kalaslarla sert Ģekilde müdahale etti. Müdahale sırasında BDP Siirt Ġl BaĢkanı Faruk
Sağlam, Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak, Kurtalan Belediye BaĢkanı Necat Yılmaz da
tartaklandı. Polisler tarafından yapılan sert müdahale sonucunda Kurtalan Belediye
BaĢkanvekili ġakir Evirgen baĢına aldığı kalas darbesiyle, olayı takip eden DĠHA Siirt
muhabiri Ekrem Tatlı ve ismi öğrenilmeyen 3 kiĢi ağır yaralanarak Siirt Devlet Hastanesi Acil
Servisi'ne kaldırıldı. Çadıra yapılan baskında yaklaĢık 50 kiĢinin çeĢitli yerlerinde yaralandığı
öğrenildi. Polisin hastaneyi de ablukaya alması nedeniyle bazı yaralılar gözaltına alınacak
diye hastaneye götürülemedi. Taziye çadırına giden tüm araçların lastikleri polisler tarafından
bıçaklarla patlatıldığı ve camlarının kırıldığı belirtildi. Kurtalan Belediye BaĢkanı Necat
Yılmaz ve Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak'ın resmi araçları da polisler tarafından tahrip
edildi. (21.07.2011/DĠHA-Bianet)
*Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve BDP'nin çağrısı üzerine Malatya'da bekletilen 23
cenaze için Diyarbakır'da esnaflar kepenk açmazken, binlerce kiĢi Bağlar Ġlçesi 5 Nisan
Mahallesi Özgür YurttaĢ Derneği önünde bir araya geldi. Aralarında DTK Koordinasyon
Kurulu üyeleri ve BDP'li milletvekilleri Ayla Akat Ata ve Demir Çelik ile BDP Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğan, BDP Diyarbakır Ġl EĢ BaĢkanları Zübeyde Zümrüt ve Ömer
Önen, ilçe belediye baĢkanlarının da bulunduğu kitle, sloganlar atarken, yüzlerce polis
tarafından zırhlı araçlarla abluka altına alındı. Kitlenin toplanmasından sonra, 5 Nisan
Mahallesi Özgür YurttaĢ Derneği önünde BDP MuĢ Milletvekilli Demir Çelik açıklama yaptı.
Ancak Çelik'in konuĢma yaptığı sırada polis kitleye gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale
etti. Müdahaleye kitle de taĢ ve molotoflarla karĢılık verdi. Müdahale sırasından onlarca çevik
53
kuvvet polisi BDP MuĢ Milletvekilli Demir Çelik ile Batman Milletvekilli Ayla Akat Ata'nın
üzerine çullanarak coplarla darp etti. Ayrıca milletvekillerine tazyikli su
sıkıldı. (29.10.2011/DĠHA)
-Öğretmen / Öğretim Üyesi
*Urfa'nın Siverek Ġlçesi'ne bağlı Eğriçay Köyü Ġlk Öğretim Okulu'nda görev yapan CoĢkun
Ünver, Serkan Bayhan, DurmuĢ Ahmet ve Oktay GöktaĢ isimli öğretmenler kimliği belirsiz
kiĢilerin saldırısına uğradı. Hafta sonu olması nedeniyle Siverek'e gelen öğretmenler alıĢveriĢ
yaptıktan sonra otomobilleri ile köye dönmek için yola çıktı. Ġlçe Merkezine 35 kilometre
uzaklıktaki Eğriçay Köyü'ne dönen öğretmenler Üçkuyu Köyü yakınlarında bir minibüsün yol
ortasında durduğunu görünce kaza olduğunu sanarak otomobilden indi. Minibüsün yanına
giden öğretmenler yol kenarında aniden önlerine çıkan ve yüzleri kapalı 6-7 kiĢilik bir grubun
sopalı saldırısına uğradı. Öğretmenleri darp eden saldırganlar olay yerinden yolu kestikleri
minibüsle uzaklaĢırken, olayın Ģokunu yaĢayan öğretmenler jandarmayı arayarak yardım
istedi. Olay yerine gelen jandarma yaralı halde gördüğü öğretmenleri Siverek Devlet
Hastanesi'ne kaldırdı. Hastanede ayakta tedavileri yapılan öğretmenlerin sağlık durumunun iyi
olduğu bildirilirken, olayı duyan Ġlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Lütfü Balkır ve çok
sayıda öğretmen de hastaneye geldi. Saldırganların kim olduğu ve saldırı nedenini
bilmediklerini söyleyen 4 öğretmen, jandarmaya yaĢadıklarını anlatıp Ģikayetçi oldu.
Jandarma Öğretmenlerin ifadesi doğrultusunda saldırganların yakalanması için çalıĢma
baĢlattı. (01.05.2011/DĠHA)
*Dicle Üniversitesi Ġntaniye Servisi'nde görevli Doktor Ġrem Akdemir, tedavi etmeye çalıĢtığı
hasta yakınları tarafından saldırıya uğradı. SES Diyarbakır ġubesi ve Diyarbakır Tabip Odası,
meslektaĢlarına yapılan saldırıyı protesto etti. Diyarbakır'daki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi polikilinik giriĢinde toplanan yaklaĢık 50 doktor, meslektaĢları Ġrem Akdemir'e
yönelik saldırıyı alkıĢla protesto etti. (29.07.2011/DĠHA)
*Eğitim Sen Kızıltepe Temsilciliği, Bahçelievler Ġlköğretim Okulu'nda öğretmenlik yapan
sendika üyesi Ömer Bozkurt'un okul idarecisi Taylan Karadeniz tarafından Ģiddete uğrayarak,
hastanelik edildi. Bugün meydana gelen olayda Bozkurt'un 5 gün iĢ göremez raporu aldı.
(14.10.2011/DĠHA / Kızıltepe Gazetesi)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde, geçtiğimiz hafta BeytüĢĢebap Lisesi öğrencileri arasında
çıkan kavganın ardından AKP'li Mezra Belediye BaĢkanı Hüsnü Timur'un oğlu, kardeĢleri ile
aralarında korucuların da bulunduğu bir grup, BeytüĢĢebap Lisesi'ni bastı. Saldırganlar 5
öğrenciyi darp ederken, araya girmek isteyen 2 öğretmen de darp edildi. Yaralılar hastaneye
kaldırılırken, olayı duyan veliler, okulu basan grup ile kavga etti. Kavgada gruptan 1 kiĢi
yaralanarak hastaneye kaldırılırken, olay yerine gelen polis kavgayı ayırdı. Öte yandan, okulu
basan grubun bir araca da hasar verdikleri ve aracın Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü
öğrenildi. (26.10.2011/DĠHA)
-Öğrenci
*Sabah saatlerinde okula gitmek için evlerinden çıkan Ardahan Üniversitesi öğrencilerinden
Mehmet Bayık ve Hayrettin Dimeç, MHP ve AKP'li oldukları belirtilen bir grubun saldırısına
uğradı. Üniversite yakınlarında yapılan saldırıda iki öğrenci bıçaklandı. Olaya polisin
müdahale etmediği belirtilirken, saldırı haberini alan diğer öğrenciler olay yerine gitti. Bunun
üzerine polisin müdahalede bulunduğu ve kalabalığı dağıttığı bildirildi. Yaralı öğrenciler ise
arkadaĢları tarafından Ardahan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralı öğrencilerden kafasına
darbe alan Mehmet Bayık'ın durumunun ağır olduğu öğrenildi. Öte yandan saldırı esnasında
54
AKP'li Ardahan Belediye BaĢkanı'nın Ģoförü BarıĢ Yıldız'ın da Kürt öğrencilere silahla ateĢ
ettiği ileri sürüldü. Saldırıdan sonra öğrencilerin Ardahan Üniversitesi Öğrenci Derneği'ne
gittikleri ve bir provokasyona karĢı dernekten ayrılmadıkları belirtildi. Kentte gerginliğin
devam ettiği bildirildi. (18.03.2011/DĠHA)
*Ardahan Üniversitesi Öğrenci Derneği'ne (AÜÖD), akĢam saatlerinde Ardahan Ülkü
Ocağı'na üye olduğu belirtilen bir kiĢi tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Derneğin önüne
kadar gelen ve dernek binası önünde öğrencilere 3 el ateĢ eden kiĢinin polisler tarafından
gözaltına alındığı öğrenildi. Dernek binasında bulunanların gergin bekleyiĢi sürerken, yoğun
önlemlerin alındığı gözlemlendi. Aynı saatlerde Vali HurĢit Caddesi'nden derneğe doğru
gelen dernek üyesi Hakan Sural'ın da baĢka bir ülkücü grup tarafından saldırıya uğradı ve
kafasından yaralandığı belirtildi. Sural, Ardahan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
(20.03.2011/DĠHA)
*Malatya Ġnönü Üniversitesi kampüsünde DYG‘li öğrencilere ülkücü öğrencilerin saldırdığı
ve sonrasında ise kavga çıktığı bildirildi. Çıkan kavgada yaralanan 4 öğrenciden 3'ünün
Turgut Özal Tıp Merkezi'nde tedavi edildiği öğrenildi. Malatya Devlet Hastanesi‘nde tedavi
edilen ve DYG‘li olduğu bildirilen Mehmet Ġnat adlı öğrencinin ise, tedavisi bitmeden polis
tarafından ifadesi alınacağı gerekçesiyle, gözaltına alındığı Malatya Emniyet Müdürlüğü'ne
öğrenildi. (21.03.2011/DĠHA)
*Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde üç gün önce bir grup Kürt öğrencinin sarı-kırmızıyeĢil renklerinden oluĢan dövizler üzerinde hazırlanmıĢ ödevlerini fakülte panosuna asmasının
ardından 100 kiĢilik ülkücü öğrenci grubunun saldırısına uğradığı öğrenildi. Saldırıda Yunus
Koç, Hasan Alper, Ahmet Cennet adlı öğrenciler vücudunun çeĢitli yerlerine aldıkları
darbelerle yaralandı. Saldırıda yaralanan Hasan Alper üniversite rektörlüğünün ve polisin
gözleri önünde kendilerine saldırı yapıldığını söyledi. Saldırganların kendilerine ve Kürtlere
yönelik hakarette bulunduğunu ifade eden Alper, "Burada bize puĢi takmamamızı, Kürtçe
konuĢmamamızı, top sakal bırakmamamızı söyleyerek tehdit ve hakarette bulundular,
ardından bize saldırdılar. Tüm bunlar rektörlüğün, polisin gözleri önünde yapıldı. Ve
müdahale etmediler" dedi. (26.03.2011/DĠHA)
*Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde bir grup Ülkücü ders çıkıĢı Kürt öğrencilere, sopa, cop ve
bıçaklarla saldırdı. ĠletiĢim Fakültesi'nin kantininde 30 kiĢilik bir ülkücü grup dersten çıkan 3
Kürt öğrenciye saldırdı. YaĢanan saldırıda bir Kürt öğrenci kafasından aldığı darbe ile
yaralandı. Olayın duyulması üzerine dersten çıkan ve fakültenin önüne gelen Kürt
öğrencilerde Ülkücü grubun saldırısına uğradı. Saldırıda Ülkücü grubun polis copları
kullandığı belirtildi. Polisin olay yerine gelmesiyle, ismi öğrenilemeyen yaralı öğrencinin
arkadaĢları tarafından Bölge Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırıldığı belirtilirken, kampus içinde
gerginliğin devam ettiği bildirildi. (06.04.2011/DĠHA)
*Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilgiler son sınıf öğrencisi Fuat KöybaĢı'nın,
YeniĢehir Mahallesi'nde kaldığı ev saat 20.30 sularında polis kıyafeti giyimli kar maskeli
kiĢiler tarafından basıldı. Saldırganların Fuat KöybaĢı'nın karın boĢluğuna iki el kuru sıkı
silahla ateĢ ettiği bununla da yetinmeyip kafasına dipçikle vurduğu öğrenildi. BaĢından ve
göğsünden yaralanan KöybaĢı, daha sonra eve gelen arkadaĢları tarafından Sivas Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. Buradaki ilk müdahalenin ardından Cumhuriyet Üniversitesi Tıp
Fakültesi AraĢtırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edilen KöybaĢı, acil serviste tedavi altına
alındı. (24.04.2011/DĠHA)
55
*ġırnak'ın Cizre ilçesi Ġdil Caddesinde bir erkek öğrenci yurduna yapılan molotofkokteyli,
havai fiĢek ve taĢlı saldırıda 3 öğrenci yaralandı. Öğrencilerden birinde ikinci dereceden
yanıklar olduğu, diğer öğrencilerin durumunun ise iyi olduğu belirtildi. (27.05.2011/ĠHA)
*Malatya'da 21 Mart tarihinde üniversite kampusünde çıkan kavga sonrası gözaltına alınıp
tutuklanan Murat Karaytuğ ve Ebubekir Akyüz isimli Kürt öğrencilerin 3. duruĢması Malatya
1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkemenin görüldüğü esnada ülkücü oldukları
belirtilen bir grubun adliye içindeki Kürt öğrencilere saldırdığı belirtildi. Önce sataĢma ile
baĢlayan olay daha sonra adliye dıĢına taĢtı. Çıkan kavgada 2 Kürt öğrencinin yaralandığı
öğrenildi. Yaralı öğrenciler Malatya Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, olayla ilgili 2 kiĢinin
gözaltına alındığı bildirildi. Olayın polisin gözleri önünde gerçekleĢtiğini ve polisin hiçbir
müdahalede bulunmadığını ifade eden Kürt öğrenciler, adliye binasına giren ülkücülerin
üzerinde silah gördüklerini ve polisin bunlara bile ses çıkarmadığını ileri sürdü.
(18.10.2011/DĠHA)
-Yerel Yönetici
*BaĢkale eski Belediye BaĢkanı AKP'li Ejder Yağızer'in kardeĢi Çetin Yağızer ve oğlu
Lokman Yağızer, BDP Ġlçe binasını basarak içeride bulunan BDP ilçe yöneticileri Nurettin
Güler, Senar YeĢilırmak ve Salih Tayfun'u darp etti. Aracıyla olay yerinden uzaklaĢarak
BaĢkale Belediyesi'ne giden baba-oğul, Belediye BaĢkanı Ġhsan Güler'in makam odasını bastı.
Güler'in makam odasında olmadığı sırada yapılan baskında Yağızer ve oğlu kendilerine engel
olmaya çalıĢan 2 belediye görevlisini de darp etti. Baskından sonra Çetin Yağızer ve oğlu
Lokman Yağızer geldikleri araçla olay yerinden uzaklaĢtı. (10.03.2011/DĠHA)
*Siirt'te 16 Temmuz'da çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren Mahfuz Aykaç için Conkbayır
Mahallesi'nde kurulan taziye çadırına kitlesel bir Ģekilde BDP'liler tarafından ziyarette
bulunuldu. Ziyaret sırasında mahalleyi ablukaya alan polis, daha sonra çadıra gaz bombaları
ve kalaslarla sert Ģekilde müdahale etti. Müdahale sırasında BDP Siirt Ġl BaĢkanı Faruk
Sağlam, Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak, Kurtalan Belediye BaĢkanı Necat Yılmaz da
tartaklandı. Polisler tarafından yapılan sert müdahale sonucunda Kurtalan Belediye
BaĢkanvekili ġakir Evirgen baĢına aldığı kalas darbesiyle, olayı takip eden DĠHA Siirt
muhabiri Ekrem Tatlı ve ismi öğrenilmeyen 3 kiĢi ağır yaralanarak Siirt Devlet Hastanesi Acil
Servisi'ne kaldırıldı. Kurtalan Belediye BaĢkanı Necat Yılmaz ve Siirt Belediye BaĢkanı
Selim Sadak'ın resmi araçları da polisler tarafından tahrip edildi. (21.07.2011/DĠHA-Bianet)
*Van'da Cumhuriyet Caddesi'ndeki bir mağazanın, ruhsatsız olduğu gerekçesiyle yıkılmak
istenmesi üzerine zabıta ekipleri ile mağaza çalıĢanları arasında çıkan arbedede, bir zabıta
memuru yaralandı. Belediye Meclisi, Cumhuriyet Caddesi'ndeki TEKEL binası yanında
bulunan giyim mağazasının, ruhsatsız olduğu gerekçesiyle yıkılmasına karar verdi. Yıkım
iĢlemlerinin baĢlaması için Zabıta Müdürlüğü ekipleri, mağazaya giderek eĢyaların
boĢaltılmasını istedi. Bu esnada, zabıta ekipleri ile mağaza çalıĢanları arasında tartıĢma çıktı.
TartıĢmanın büyümesi üzerine çıkan arbedede, mağaza çalıĢanları zabıta memurlarına
ellerindeki demir çubuk ve sopalarla saldırdı. Zabıta ekiplerinin biber gazı ile müdahalede
bulunduğu olaylarda, bir zabıta memuru kafasına aldığı darbe sonucu yaralandı. Yaralı zabıta
memuru, ambulansla Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
Kavganın ardından olay yerine giderek tarafları sakinleĢtiren polis ekipleri, herhangi bir
taĢkınlık yaĢanmaması için mağaza önünde geniĢ güvenlik önlemi aldı.
(29.07.2011/DiyarbakırSöz / Cihan)
56
*Diyarbakır'ın Bağlar Ġlçesi'ne bağlı Yeniköy Mahalle Muhtarı 45 yaĢlarındaki DerviĢ
Özkaplan evinde doğranmıĢ Ģekilde bulundu. Edinilen bilgiye göre, çocukları ve eĢi
Adapazarı'nda fındık toplamaya giden ve yaklaĢık 20 yıldır muhtarlık yapan Özkaplan'ın evli
oğlu sabah babasını kahvaltıya çağırmak istedi. Telefonla aradığı babasına ulaĢamayan oğlu,
eĢini eve gönderdi. Evden ses çıkmaması üzerine açık olan pencereden içeri giren oğlu ve
gelini, Özkaplan'ın cansız bedeni ile karĢılaĢtı. Onlarca bıçak darbesi ile öldürülen ve boğazı
kesilen Özkaplan, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi morguna otopsi için kaldırılırken, olay yeri
inceleme ekipleri de eve gelerek incelemelerde bulundu. (21.09.2011/DĠHA)
-Ġnançları nedeniyle
*Mardin'in Midyat ilçesinde 22 yıl aradan sonra topraklarına dönen Elbeğendi Köyü papaz
yardımcısı Süryani ġammas Demir, arazide koyunlarını otlatan bir Ģahıs tarafından pompalı
tüfekle vuruldu. Alınan bilgilere göre, Elbeğendi köyü yakınlarında 22 yıl Avrupa'da
kaldıktan sonra 5 yıl önce köyüne dönen papaz yardımcısı ġammas Demir, tartıĢtığı
arazilerinde koyun otlatan bir çoban tarafından pompalı tüfekle vuruldu. Yaralı Demir Midyat
Devlet Hastanesi'nde ilk tedavisinin ardından Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne
kaldırıldı. (02.05.2011/ANF)
*Siirt'in Yenimahalle Haydar Koyuncu Caddesi'nde devriye görevi yapan polis otosuna
yapılan silahlı saldırıdan sonra Siirt merkez Conkbayır Mahallesi'nde baĢlatılan operasyonda
yaĢamını yitiren HPG'li Mahfuz Aykaç'ın (Demhat) cenazesinin kitlesel defnedilmesini
engelleyen polisler, cenazenin dini vecibelerinin yerine getirildiği Bilal HebeĢ Camisi'nde
cenaze namazı kıldıran Mele Mihemed isimli imamı cami çıkıĢında tartaklandı.
(19.07.2011/ANF)
-ĠĢçi
*Erzurum'un Aziziye Ġlçesi'nde bir grup, TOKĠ konutlarında çalıĢan Kürt iĢçilere saldırdı.
Aziziye Ġlçesi'nde bir grup, Diyarbakır'da yaĢanan çatıĢmada 13 askerin yaĢamını yitirmesini
bahane ederek, TOKĠ konutlarında çalıĢan Kürt iĢçilere saldırdı. Olay dün akĢam saatlerinde
bir Kürt iĢçinin çarĢı merkezinde sözlü tacize uğramasıyla baĢladı. "13 askerimizi Ģehit ettiniz,
burada ne iĢiniz var" denilerek hakaret ve sözlü tacize uğrayan iĢçi ile esnaf arasında yaĢanan
tartıĢma çevredeki esnafların da dahil olmasıyla kısa sürede büyüdü. Bazı yurttaĢların araya
girmesiyle engellenen olay akĢam saatlerinde bir grubun inĢaat alanına gelerek kapıları
tekmeleyip, "PKK'liler gelip Aziziye'de mi ekmek yiyeceksiniz" deyip, küfürler etti. Gelen
grubun taĢlı ve sopalı saldırısına uğrayan iĢçilerden biri yaralanırken, saldırı yerine polisin
gelmesiyle söz konusu Kürt iĢçi, Aziziye Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ġsmi öğrenilemeyen
iĢçinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, 200'e yakın Kürt iĢçinin ise alınmayan
güvenlik nedeniyle hayatından endiĢelendiği için ilçe merkezine çıkamadığı bildirildi.
(18.07.2011-DĠHA/Radikal)
*21.07.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Erzurum’un Aziziye Ġlçesi’nde TOKĠ
inĢaatında çalıĢan iĢçiler, Ģu beyanlarda bulundu: ―Erzurum‟da TOKĠ ĠnĢaatında çalıĢan
yaklaĢık 200 Kürt iĢçileriyiz. Bunun 20 kiĢisini Samsun‟da gelen 20 kiĢilik bir kalıpçı ekibi
oluĢturmaktadır. Bize 3 gün önce 15 kiĢilik bir grup saldırdı. Ancak biz tepki gösterdik.
Sayımız fazla olduğu için geri çekilmek zorunda kaldılar. Olay yerine Emniyet Müdürü geldi.
Biz iĢi bıraktığımızı söyledik. Emniyet müdürü söz verdi. ÇalıĢmaya devam edin sizin
güvenliğinizi sağlayacağız dedi. Söz verince biz iĢimizin baĢına geri döndük. ġantiye giriĢinde
iki polis bekledi. AkĢam Ģantiye giriĢinde bulunan polisler oradan ayrılmıĢlardı. Bir gün
sonra tekrar iĢbaĢı yaptık. AlıĢveriĢ yaptığımız esnaflardan duyduk. Bize yönelik saldırıların
belediye baĢkanları tarafından engellendiğini söylediler. Ġlk gün Tuncelili olan ve adı Yusuf
olan bir iĢçi bıçaklandı, kolu kırıldı. Biz buna rağmen olayların büyümemesi için sayımız
57
oldukça fazla olmasına rağmen saldırganlara karĢı sadece kendimizi koruduk. Onlara bir
zarar vermedik. Bu olayı Valinin, emniyet müdürlüğünün bilmelerine rağmen biz bile bize
saldırılacağının, belediye baĢkanı tarafından engellendiğini duymamıza rağmen nasıl onlar
bilgi almadılar. Bu saldırıya göz yumuldu. Dün akĢam saat 20.40 sıralarında çok kalabalık
bir grup çadırlarımıza saldırdılar. Çadırlarımıza Molotof atıldı. Bir çadır tamamen yandı.
YaklaĢık birkaç saat önce emniyetten Ģantiyeye telefon etmiĢler bize ait çadırlarda arama
yapılacağını buna bir tepki göstermememiz söylendi. Bir polis ekibi geldi Ģantiye giriĢinde
beklediler. Hiçbir arama yapılmadı. 4 ile 5 polis geldi. YaklaĢık olarak akĢam saat 17.0017.30 sıralarında beklemeye baĢladılar. Bu grup bize saldırdı. Aramızda bulunan 20 kiĢilik ve
Samsun‟dan gelen kalıp iĢçileri olaydan bir saat önce ayrıldılar. Saldırılar baĢladıktan sonra
tüm ekipler geldi diyebiliriz. Ancak saldırganlara müdahale etmediler. Bizi sahanın etrafına
topladılar. Saldırganlar onların yanında bizi taĢlıyorlardı. Gece saat 24.00 da grup
dağılmayınca Ģantiyeye Vali, Emniyet müdürü ve belediye baĢkanı geldi. Ekip sorumluları ile
görüĢürken o grup bize saldırdı. Bizler geriye doğru kaçarken polislerde bize saldırdılar. Vali
ve Emniyet müdürünün yanında bizi copladılar. Coplardan dolayı darp alan arkadaĢlarımız
oldu. Bizler polis ile saldırganlar arasında kaldık. Hiçbir Ģekilde saldırganlara müdahale
edilmedi. Bizleri ambulanslarla orada tahliye ettiler. ĠnĢaatta bulunan eĢyalarımızı almamıza
bile izin vermediler. Gerekçe olarak ta araba yer olmadığını gösterdiler. Bizler bu saldırıyı
hak edecek hiçbir Ģey yapmadık. Bizler orada ekmek paramızın peĢinde alın teri dökerek
çalıĢan iĢçileriz. Bize neden saldırıldı? Saldırılar neden önlenemedi? Saldırganlar açık bir
Ģekilde gözümüzün önünde cesaretlendirildiler. Çok mağdur edildik. Biz 60 kiĢilik bir grup
Diyarbakır‟a geldik. Diğer iĢçi arkadaĢlarımızda memleketlerine gittiler. Oralarda ilgili
kurumlara baĢvuracaklar. Mağdur edildik. Bu konuda sizden destek talep ediyoruz.” (ĠHD
Diyarbakır ġubesi)
*12.08.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ahmet Yıldız, Ģu beyanlarda bulundu:
―Antalya Serik ilçesinde çalıĢmaktayım. ĠĢ dönüĢünde lojmana giderken 8 kiĢi tarafında darp
edildim ve bu olayı polise intikal ettim. Gerekli yasal iĢlemler yapılmadı. Bu olayı yaptıran
kiĢi aynı saatte serbest bırakıldı. Savcıya ifadem gitmeden nasıl serbest bırakılır anlamıĢ
değilim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
05.09.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Özel Sarı, Ģu beyanlarda bulundu: “Aydın
Germencik‟te bir aya yakın çalıĢıyordum. Diyarbakır ili Silvan ilçesinde meydana gelen
çatıĢmada 13 askerin yaĢamını yitirmesi olayı üzerine, çalıĢtığımız yerde bulunan ülkücüler
ve çevre il ve ilçelerden ülkü ocaklarının örgütlemesi ile gelen binin üzerinde insan bize
saldırdı. Biz orada 8 saat rehin kaldık. Bize pompalı tüfeklerle ve taĢlarla saldırdılar, sıkılan
pompalı silahlardan biri bana isabet etti. Diğer bir arkadaĢımı bıçakla vurdular, bazılarının
atılan taĢlar nedeniyle kafaları kırıldı. Olay yerine gelen jandarma da hiçbir müdahalede
bulunmadan olayı izlediler. Beni yaralı bir Ģekilde hastaneye götürdüler, ondan sonra olayın
nasıl bittiğini bilmiyorum. Hastanede de bana iyi davranmadılar, orada hem hemĢireler hem
de doktorlar bana kötü davrandılar. Birbirlerine iĢte askerlerin ölümüne halay çekerek sevinç
gösterisinde bulunan Ģahıstır. Sürekli kötü davranıyorlardı, en son Kürt bir doktor beni
onlardan alıp Ġzmir Atatürk AraĢtırma Hastanesine sevkimi yapıp orada ikinci defa ameliyata
alındım, önceki ameliyatımı Aydın Devlet Hastanesinde yanlıĢ yapmıĢtılar. Ben hem bize
saldıranların hem de benim sigortamı yapmadan beni çalıĢtıran müteahhit firmadan
Ģikayetçiyim. Bu konuda bana yardımcı olmanızı diliyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*25.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hasan Karahan, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
ve arkadaĢım 15.09.2011 tarihinde Kayseri ili Sarız ilçesinde iĢçi olarak çalıĢtık. Bizi
çalıĢtıran müteahhit paramızı vermeden kaçtı. Bizde kaymakamlığa baĢvurduk.
58
Kaymakamlıktan çıktıktan sonra arabamıza doğru yürürken iki genç bize “ne bakıyorsunuz
diye” seslendiler. Biz aldırıĢ etmeden yolumuza devam ettik. Arkamızdan seslenerek siz
nerelisiniz diye sordular. Bizde Diyarbakırlı olduğumuzu söyledik. Sonra oradan ayrılıp
sanayiye gittik. Sanayiye girdikten sonra bu iki Ģâhısın da aralarında olduğu ve yaklaĢık 2030 kiĢilik bir grup bize saldırmaya baĢladılar. Biz üç kiĢiydik ve üçümüze de saldırdılar.
Saldırı sonucunda çok ağır bir Ģekilde yaralandık. Bu grubun bize saldıracaklarının
anlayınca polisi aradım. Polisin ne zaman geldiğini bilmiyoruz. Bizi hastaneye kaldırmıĢlar
ve yaramız ağır olduğunda dolayı Kayseri devlet hastanesine sevk ettiler. Orada ifade vermek
istedim. Ġfademi almadılar. Bize satır ve demir çubuklarla saldırdılar. Yüzüm ve çenem
kırıldığı için doktor yüzüme platin takılması ve ameliyat olmam gerektiğini bunun içinde belli
bir süre beklemem gerektiğini söyledi. Bende burada mümkün olamayacağını Diyarbakır‟a
sevkimi istedim. Tedavim hala devam ediyor. YaĢanan olayın adli bir olay olmasına ve
talebim olmasına rağmen hiçbir yetkili tarafından ifadem alınmadı. Diğer arkadaĢlarımın
ifadesi alınmıĢ ve polis baskı edip Ģikâyetçi olmamalarını istemiĢler. Bize yönelik yapılan bu
ırkçı ve faĢizan saldırıyı düzenleyen kiĢilerden davacı ve Ģikâyetçiyim. Bu konuyla ilgili sizden
hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
Gazeteci
*Çukurca Ġlçesi Kazan Vadisi'nde kimyasal silah kullanıldığı ileri sürülen operasyonda
yaĢamını yitiren HPG'lilerin cenazelerinin bölgede kaldıkları belirtilmesinin ardından DTK,
BDP, ĠHD ve aileler tarafından Kazan Vadisi'nde (Geliyê Tiyarê) yapılan arama sonucu
bulunan ve dün Malatya'da alınan HPG'li Cevdet ÖrtaĢ'ın (Hamza Botan) cenazesi, kitlesel
olarak toprağa verildi. Cenaze törenini takip eden DĠHA muhabiri 5 kiĢinin saldırısına
uğrayarak, kamerası alınmak istendi. Kitlenin fark etmesi üzerine 5 kiĢilik grup olay yerinden
kaçarak uzaklaĢtı. (05.11.2011/DĠHA)
-Doktor
*Mardin Nusaybin Devlet Hastanesi doktorlarından Kemal Atayoğlu'nun, daha önce
ameliyatla dalağını aldığı N.A'nın, dün sağlık kurulunda baĢka bir isimle heyet raporu almaya
geldiği belirtildi. Ancak Dr. Atayoğlu, tanıyıp heyet raporu almasına engel olduğu
gerekçesiyle N.A'nın saldırısına uğradı. Aldığı darbeyle burnunda kırık olduğu belirtilen
Atayoğlu, hastanede tedavi altına alınırken, polis olayla ilgili soruĢturma baĢlattı.
(07.10.2011/DHA)
-Avukat
*25.07.2011 tarihinde ġubemize baĢvuran Osman Zuhat Bilen, ġeyma Ürper Gökçe Ģu
beyanlarda bulundu; “21.07.2011 tarihinde Nusaybin Asliye Ceza mahkemesinin 2011/303
Esas sayılı dosyada yargılanan 15 çocuğun duruĢmasının saat 21:00 de bitmesi üzerine
adliye önünde beklemekte olan aileleri bilgilendirmek ve adliye önünü boĢaltmalarını istemek
için ben ve bazı meslektaĢlarım adliye dıĢına çıktık. Bu sırada orada beklemekte olan polis
memurlarının yanına giderek beklemekte olan aileleri bilgilendirip evlerine gitmelerini
sağlayacağımızı kendilerinin de herhangi bir olay çıkmaması adına sakin olmalarını,
kendisini amir olarak tanıtan polis memuru “tamam gönderin” dedi. Bunun üzerine ailelerin
yanına gidip duruĢma hakkında gerekli bilgileri verdikten sonra ailelerin tamamına yakını
adliye önünden ayrıldılar. Bu sırada biz avukatların bulunduğu yere yakın mesafeden gaz
bombası atılmaya baĢlandı. Ben ve meslektaĢlarım ĠHD Mardin ġube Yöneticisi Av. Kamuran
Tanhan, Av. ġeyma Ürper Gökçe, Av. Cafer Aydın ve Av. Abdullah Peker gaz bombasından
etkilendik. Üzerimize atılan gaz bombalarından bir tanesi meslektaĢımız Avukat ġeyma Ürper
Gökçe‟nin koluna çarptı. Kendisi gazın etkisiyle baygınlık geçirdi. ArkadaĢımızı Adliye
binasına sokmak istedik ancak polis amiri bize hakaret edip bizi itti.Daha sonra yaralanan
59
arkadaĢımız Nusaybin Devlet Hastanesine götürüp rapor aldık. Mesleğimiz icra etmekte iken
kasıtlı saldırıda bulunan polis memurlarının bu saldırısı nedeniyle Ġnsan Hakları Derneğinin
ilgi ve desteğini bekliyoruz. (ĠHD Mardin)
SĠLAHLI ÇATIġMALAR
*Diyarbakır ili Kulp ilçesi dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçlerince icra edilen faaliyet
esnasında, 2 örgüt militanının cesedi ile muhtelif gıda ve yaĢam malzemesi bulunmuĢtur.
(05.01.2011/Genelkurmay Web)
*ġırnak ili Güçlükonak ilçesi kırsal alanında konuĢlu askeri birliğin yakın emniyet
unsurlarınca bir grup örgüt mensubunun tespit edilmesi üzerine, güvenlik güçlerince icra
edilen faaliyet sonucu, 3 örgüt mensubu silah ve teçhizatı ile birlikte etkisiz hale getirilmiĢtir.
(14.03.2011/Genelkurmay Web)
*Bingöl ili Adaklı ilçesi dağlık arazi kesiminde, bir grup örgüt mensubunun tespit edilmesi
üzerine güvenlik güçlerince icra edilen faaliyet sonucu; 4 örgüt mensubu silah ve teçhizatı ile
birlikte etkisiz hale getirilmiĢ, çıkan çatıĢmada 1 Subay ve 1 Geçici Köy Korucusu
yaralanmıĢtır. (18.03.2011/Genelkurmay Web)
*Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, dün ġırnak'ın Güçlükonak (Basa) Ġlçesi
kırsalında baĢlatılan askeri operasyonda çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada 3 HPG'linin yaĢamını
yitirdiği ve cenazelerinin de helikopterle Güçlükonak Ġlçe Jandarma Komutalığına getirildiği
ileri sürüldü. Ġlçe Jandarma Komutanlığının Güçlükonak Belediyesi'nden cenazeleri
defnetmesini istediği, ancak, AKP'li olan belediyenin cenazeleri kabul etmediği, bunun
üzerine de cenazelerin tekrar helikopter ile Güçlükonak'tan götürüldüğü belirtildi. Cenazelerin
nereye götürüldüğü konusunda bilgi alınamadı. (16.03.2011/DĠHA)
*Batman‘ın Hasankeyf Ġlçesi‘nde polis otosuna yapılan silahlı saldırıda 2‘si polis, 3 kiĢi
yaralandı. Silahlı saldırı, akĢam saatlerinde 18.00 sıralarında, Hasankeyf Ġlçe merkezindeki
Kale giriĢinde nöbet tutan ve içinde 2 polisin bulunduğu polis aracına gerçekleĢtirildi. Alınan
bilgiye göre, kimliği belirsiz bir kiĢi, polis otosuna uzun namlulu silahla ateĢ açtı. Açılan
ateĢte araçta bulunan polis memurları Ramazan Gürbüz ve Fatih Kılıçarslan ile oradan geçen
Hamza Ekinci adlı yurttaĢ yaralandı. Söz konusu silahlı saldırıyı yapan kiĢinin, olay yerinden
yaya olarak kaçtığı açıklandı. Olayın ardından bölgede geniĢ çaplı operasyon baĢlatıldı.
(23.03.2011/DĠHA)
*Hatay ili Hassa ilçesi merkezine yakın bir bölgede, güvenlik güçlerince, bir grup örgüt
mensubunun tespit edilmesi üzerine icra edilen faaliyet sonucu; 7 örgüt mensubu silah ve
teçhizatı ile birlikte etkisiz hale getirilmiĢtir. (01.04.2011/Genelkurmay Web)
*Osmaniye ili Hasanbeyli ilçe Jandarma Komutanlığına bağlı 2 araçlık askeri konvoya
Osmaniye ili istikametinde seyir halinde iken Kızıldere mevkiinde, örgüt mensupları
tarafından silahlı saldırıda bulunulmuĢtur. Silahlı saldırı sonucunda; 1 Jandarma Astsubay ile
5 Jandarma er yaralanmıĢtır. Yaralı personel derhal Osmaniye Devlet Hastanesine sevk
edilerek tedavi altına alınmıĢ, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen 1 Jandarma er
kurtarılamayarak yaĢamını yitirmiĢtir. (01.04.2011/Genelkurmay Web)
60
*ġırnak ili Ġdil ilçesi Mağara Jandarma Karakolu yakınlarında, güvenlik güçlerince icra edilen
faaliyet esnasında, basma düzeneği ile tuzaklanmıĢ el yapımı mayının patlaması sonucu, 2
Subay ile 4 Jandarma Uzman ÇavuĢ yaralanmıĢtır. (02.04.2011/Genelkurmay Web)
*Hakkâri ili Çukurca ilçesi KarataĢ köyü bölgesinde, örgüt mensupları tarafından yol kenarına
döĢenen el yapımı patlayıcının, askeri aracın geçiĢi esnasında infilak etmesi sonucu, araçta
bulunan 1 Astsubay ile 1 Er hafif Ģekilde yaralanmıĢtır. (04.04.2011/Genelkurmay Web)
*Sinop'un Boyabat Ġlçesi'nde dün gece saat 23.00 sıralarında Ġlçe Emniyet Müdürlüğü Polis
Lojmanları önünde devriye görevi yapan polis aracına uzun namlulu silahlarla ateĢ açıldı.
Saldırıda araçta bulunan Sinan Erten, Yücel Satıcı ve Mustafa Göçük isimli polis memurları
yaralandı. Boyabat Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan Sinan Erten'in durumunun ağır
olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi. (07.04.2011/DĠHA)
*ġırnak'ta Cudi Dağı'nda TSK tarafından baĢlatılan geniĢ çaplı operasyonda HPG‘liler ile
çatıĢma çıktığı bildirildi. ÇatıĢmada ilk bilgilere göre, 1 askerin yaralandığı kaydedildi. Yerel
kaynaklardan alınan bilgiye göre ise, çatıĢmada ölen ve yaralan askerlerin olduğu iddia edildi.
(08.04.2011/DĠHA)
*ġırnak ili Silopi ilçesi Çardaklı köyü bölgesinde hudut karakol unsurları tarafından, yasadıĢı
yollardan Irak'tan Türkiye'ye geçiĢ yapmaya çalıĢan 2 örgüt mensubu tespit edilmiĢtir. Örgüt
mensuplarının dur ihtarına uymayarak ateĢle karĢılık vermesi üzerine çıkan çatıĢmada; 1
subay hafif Ģekilde yaralanmıĢ, 2 örgüt mensubu silah ve teçhizatı ile birlikte sağ olarak
yakalanmıĢtır. (08.04.2011/Genelkurmay Web)
*Mardin ili Mazıdağı ilçesi Demirtepe mevkiinde, yol kontrolü yapan güvenlik güçleri
tarafından, anayol kenarında bir patlama çukuru ve parçalanmıĢ 1 erkek cesedi bulunmuĢtur.
Olay yerinde yapılan araĢtırmada; Ceset üzerinde, örgüt tarafından Bengin Welat kod adlı
BeĢir Muhammet adına düzenlenmiĢ örgüt kimliği bulunmuĢtur. (08.04.2011/Genelkurmay
Web)
*Hakkâri ili ġemdinli ilçesi Derecik beldesi kırsalında Geçici Köy Korucuları ile bir grup
örgüt mensubu arasında çıkan çatıĢmada; 1 Geçici Köy Korucusu (GKK) yaralanmıĢtır.
Yaralı Geçici Köy Korucusu helikopter ile hastaneye sevk edilerek tedavi altına alınmıĢtır.
(16.04.2011/Genelkurmay Web)
*Kulp'a bağlı Ġslamköy kırsalında bir haftadır asker ve korucuların katılımıyla baĢlatılan
operasyonda dün akĢam saatlerinde çıkan çatıĢmalar sürüyor. Köyün Kalesor mevkiinde çıkan
çatıĢmada 1 korucunun yaĢamını yitirdiği, 3 korucunun ise yaralandığı bildirildi. Yaralı
koruculardan 2'si Diyarbakır'a sevk edilirken, düĢme sonucu yaralanan 1 korucunun
tedavisinin ise Kulp Devlet Hastanesi'ne sürdüğü belirtildi. YaĢamını yitiren korucunun
cenazesi de Kulp Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. (20.04.2011/DĠHA)
*Diyarbakır ili Kulp ilçesi Ġslamköy Geçici Köy Korucuları (GKK) tarafından köy emniyetine
yönelik icra edilen faaliyet esnasında, bir grup örgüt mensubu ile temas sağlanmıĢ, çıkan
çatıĢma sonucu akĢam saatlerinde 1 GKK yaralanmıĢ, 1 GKK yaĢamını yitirmiĢtir.
(19.04.2011/Genelkurmay Web)
*KahramanmaraĢ ili Pazarcık ilçesi KarataĢtepe bölgesinde güvenlik güçlerince icra edilen
faaliyet esnasında akĢam saatlerinde bir grup örgüt mensubu ile karĢılaĢılması üzerine çıkan
çatıĢma sonucu; biri sağ olmak üzere toplam 4 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir.
(20.04.2011/Genelkurmay Web)
61
*Hakkâri ili Yüksekova ilçesi merkezinde, kimliği belirsiz kiĢi ya da kiĢilerce düzenlenen
silahlı saldırı sonucu; 2 Uzman ÇavuĢ yaralanmıĢ, yaralı personel hastaneye sevk edilerek
tedavi altına alınmıĢtır.
*Hakkâri ili Yüksekova ilçe merkezinde uğradıkları silahlı saldırı sonucu yaralanarak
hastaneye sevk edildiği bildirilen iki Uzman ÇavuĢtan biri, Van 100'üncü Yıl Üniversitesi
AraĢtırma Hastanesinde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaĢamını
yitirmiĢtir. (25.04.2011/Genelkurmay Web)
*Edinilen bilgilere göre; dün akĢam saatlerinde Doğubayazıt 1. Mekanize Piyade Tugay
Komutanlığı'na bombalı saldırı düzenlendi. Saldırıda bir askerin yaralandığı bildirildi. Saldırı
sonrası "Firaz Siyabend Ġntikam Birimi" adlı grup adına ilçe merkezinde dağıtılan bildirilerde,
eylemin Diyarbakır'da polis kurĢunuyla öldürülen Ġbrahim Oruç ve MaraĢ'ın Pazarcık
Ġlçesi'nde yaĢamını yitiren 3 HPG'linin anısına yapıldığı kaydedildi. (25.04.2011/DĠHA)
*Bingöl ili Genç ilçesi Toygar Tepe bölgesinde, güvenlik güçlerince alınan bir duyum üzerine
icra edilen faaliyet esnasında, örgüt mensuplarınca patika yol üzerine yerleĢtirilmiĢ, 2
kilogram amonyum nitrat kullanılarak hazırlanmıĢ basma düzenekli 1 adet el yapımı mayın
bulunmuĢtur. Aynı bölgede birliklerin tertiplenmesi esnasında, örgüt mensuplarınca uzaktan
açılan ateĢ sonucu 1 er yaralanmıĢ, helikopter ile hastaneye sevk edilerek tedavi altına
alınmıĢtır. (24.04.2011/Genelkurmay Web)
*Tunceli ili Pülümür ilçesi Alaman mahallesi bölgesinde, güvenlik güçlerince icra edilen
faaliyet esnasında bir grup örgüt mensubu ile temas sağlanmıĢ, çıkan çatıĢma sonucunda 2
örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir.
*Tunceli ili Pülümür ilçesi Alaman mahallesi bölgesinde güvenlik güçlerince etkisiz hale
getirildiği bildirilen 2 örgüt mensubuna ilave olarak, bugün bölgede icra edilen faaliyet
esnasında sağlanan temas öğle saatlerinde sona ermiĢ ve 5 örgüt mensubu daha silah ve
teçhizatı ile birlikte etkisiz hale getirilmiĢtir. (27.04.2011/Genelkurmay Web)
*Hakkâri ili Çukurca ilçesi dağlık arazi kesiminde, sınır güvenliğini sağlamakla görevli
güvenlik güçlerine, bir grup örgüt mensubu tarafından taciz ateĢini müteakip sızma
giriĢiminde bulunulmuĢ, güvenlik güçlerince saldırının bertaraf edilmesi esnasında 1 Er
yaralanmıĢtır. Yaralı er helikopter ile Hakkâri Asker Hastanesine sevk edilmiĢ, yapılan tüm
müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaĢamını yitirmiĢtir. (02.05.2011/Genelkurmay
Web)
*Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi Çağlı Köyü yakınındaki Hakkari-ġırnak Karayolu üzerinde
bulunan Serbestan Jandarma Karakolu'nda askerlik görevini yapan Konya'nın Selçuklu Ġlçesi
nüfusuna kayıtlı Rıdvan Adam isimli askerin yaĢanan çatıĢmada yaĢamını yitirdiği belirtildi.
Helikopterle Hakkari Asker Hastanesi'ne kaldırılan Adam, durumunun ağır olması üzerine
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim AraĢtırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edildi.
Adam, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (03.05.2011/DĠHA)
*Seçim çalıĢmaları kapsamında Kastamonu'ya giden BaĢbakan Recep Tayyip Erdoğan,
katıldığı mitingin ardından helikopterle Amasya'ya geçti. Erdoğan'a Kastamonu'da eĢlik eden
polis ekipleri ise Ankara'ya dönerken saldırıya uğradı. Ilgaz Dağları eteklerinde yapılan
saldırıda polis eskortuna önce el bombası atıldığı ardından ise silahla ateĢ açıldığı belirtildi.
Patlamayla birlikte araçta ve seçim otobüsünde yangın çıktığı bildirildi. Saldırıda bir polis
yaĢamını yitirdi, 2 polis de yaralandı. (04.05.2011/DĠHA / internethaber.com / milliyet.com)
62
*Mardin ili Nusaybin ilçesi dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçlerince icra edilen faaliyet
esnasında bir grup örgüt mensubu ile temas sağlanmıĢ, çıkan çatıĢma sonucu 2 örgüt mensubu
etkisiz hale getirilmiĢtir. (06.05.2011/Genelkurmay Web)
*Nusaybin Ġlçesi Bagok Dağı'nda dün gece baĢlatılan operasyon sonucu çatıĢma çıktığı
bildirildi. Bagok kırsalı Üçköy mevkiinde uzun süre devam eden çatıĢma sonucunda 2
HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. HPG'lilere ait olduğu belirtilen 2 cenazenin
Nusaybin Devlet Hastanesi morguna getirildiği ileri sürüldü.
(07.05.2011/ntvmsnbc.com/DĠHA)
*Mardin‘in Kızıltepe Ġlçesi‘nin giriĢinde bulunan 4. Hudut Alayı 3. Hudut Taburu‘na 6 Mayıs
2011‘de atılan parça tesirli bomba nedeniyle bir asker yaralandı. (08.05.2011/ANF)
*ġırnak‘ın Silopi Ġlçesi‘ndeki polis evinin önündeki nöbetçi kulübesine uzun namlulu
silahlarla saldırı düzenledi. Saldırıda ilk belirlemelere göre 2 polis ağır yaralandı. Yaralanan
polislerden birinin yaĢamını yitirdiği bildirildi. Öte yandan yaralanan diğer polis de tedavi
gördüğü hastanede yaĢamını yitirdi. (07.05.2011/ntvmsnbc.com / internethaber.com /
Milliyet)
*Hakkâri ili Çukurca ilçesi Üzümlü köyü bölgesinde, güvenlik güçlerince icra edilen faaliyet
esnasında, Üzümlü - Çukurca kara yolunun Irak sınırına yakın mevkisinde, örgütü mensupları
tarafından yerleĢtirilmiĢ el yapımı mayının infilak etmesi sonucu 1 Jandarma Er yaĢamını
yitirmiĢtir. (14.05.2011/Genelkurmay Web)
*12/13 Mayıs 2011 gecesi, ġırnak ili Uludere ilçesi güneyinde, Türkiye-Irak sınırında sınır
güvenliğini sağlamakla görevli bir üs bölgesine hudut ötesinden yaklaĢan kalabalık bir grup
tarafından sızma teĢebbüsünde bulunulmuĢtur. Üs bölgesinde bulunan güvenlik güçleri
tarafından sızma teĢebbüsünde bulunan örgüt mensupları tespit edilmesi sonucu, örgüt
mensuplarıyla sıcak temas sağlanarak bulundukları mevkiler destek silahları ile ateĢ altına
alınmıĢtır. Sızma teĢebbüsünde baĢarısız olan örgüt mensupları kaçıĢ istikametleri, bölgeye
sevk edilen silahlı helikopterler ve üs bölgesinde bulunan destek silahları ile ateĢ altına
alınmıĢ, aynı zamanda bölge özel birliklerle de takviye edilmiĢtir. Aralıklarla devam eden
çatıĢmalar sonucu 5 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir.
*13/14 Mayıs 2011 gecesi, ġırnak ili Uludere ilçesi güneyinde, Türkiye-Irak sınırında sınır
güvenliğini sağlamakla görevli bir baĢka üs bölgesine de hudut ötesinden yaklaĢan örgüt
mensupları tarafından taciz ve sızma teĢebbüsünde bulunulmuĢtur. Sızma teĢebbüsünün
erkenden farkedilmesi sonucu örgüt mensupları ile çatıĢma çıkmıĢ, bölgedeki unsurlar silahlı
helikopter ve birliklerle takviye edilmiĢ, çıkan çatıĢma sonucu 7 örgüt mensubu etkisiz hale
getirilmiĢtir. (14.05.2011/Genelkurmay Web)
NOT: Genelkurmay tarafından açıklanan bu çatıĢmada 12 PKK militanının yaĢamını
yitirdiği belirtiliyor ancak yaptığımız tüm araĢtırmalar rağmen 12 kiĢinin yaĢamını
yitirdiği doğrulanamadı. Basın yayında çıkan haberlere göre ve örgüt tarafından
yapılan açıklamalara göre ve var olan militan cenazelerinden kaynaklı bu sayı 10 olarak
tespit edilmiĢtir. (ĠHD Diyarbakır)
*Bingöl'de devriye gezen bir polis aracına ateĢ açıldığı ve 2 polisin yaralandığı bildirildi.
Alınan bilgiye göre; akĢam saatlerinde Recep Tayyip Erdoğan Mahallesi Kale Caddesi
üzerinde devriye gezen bir polis otosuna bir araçtan ateĢ açıldı. Olayda 2 polisin yaralandığı
ve Bingöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı bildirildi. (14.05.2011/ ntvmsnbc.com /
internethaber.com / Radikal / DĠHA)
63
*Bitlis ili Merkez ilçesi Kayalıbağ köyü dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçleri tarafından
icra edilen faaliyet esnasında, bir grup örgüt mensubu ile sağlanan temas sonucu çıkan kısa
süreli çatıĢmada 1 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir. (18.05.2011/Genelkurmay Web)
*Bitlis'in ġêxcuma alanında bir haftadan beridir baĢlatılan askeri operasyon sonucunda çıkan
çatıĢmada bir HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. YaĢamını yitirdiği iddia edilen
HPG'linin cenazesinin dün gece Bitlis merkeze bağlı Çeltikli Karakolu'ndan Bitlis Devlet
Hastanesi'ne getirildiği belirtildi. Cenazenin hastanen morgunda bekletildiği öğrenildi.
(19.05.2011/DĠHA / ntvmsnbc.com)
*Kastamonu‘da 4 Mayıs 2011‘de seçim mitingi düzenleyen Adalet ve Kalkınma Partisi
(AKP) Genel BaĢkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın seçim otobüsüne dönüĢ yolunda korumalık
yapan polis aracına, Kastamonu-Çankırı karayolunun 25. kilometresindeki Ilgaz Dağı‘nın
Soğuksu Mevkii‘nde bir polis memurunun ölümü ve bir polis memurunun da yaralanmasıyla
sonuçlanan el bombalı ve silahlı saldırının ardından baĢlatılan askerî operasyon kapsamında,
27 Mayıs 2011‘de Ġhsangazi Ġlçesi‘nin dağlık kesiminde çıkan çatıĢmada bir militan
öldürüldü. (28.05.2011/Radikal)
*Kastamonu ili Ġhsangazi ilçesi Bozarmut Köyü bölgesinde, alınan bir duyum üzerine
güvenlik güçleri tarafından icra edilen faaliyet esnasında, bir grup örgüt mensubuyla temas
sağlanmıĢ, çıkan çatıĢmada 1 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir.
(28.05.2011/Genelkurmay Web)
*Sivas ili Ġmranlı ilçesi Sarı Tepe mevkiinde, güvenlik güçlerince alınan bir duyum üzerine
icra edilen faaliyet esnasında bir grup örgüt mensubu ile temas sağlanmıĢ, çıkan çatıĢma
sonucunda 3 örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir. (14.06.2011/Genelkurmay Web)
*Sivas'ın Ġmranlı ilçesine bağlı Karacaören köyü kırsalında askerin baĢlattığı operasyon
sonucu HPG'liler ile çatıĢma çıktığı iddia edildi. ÇatıĢmada 3 HPG'linin yaĢamını yitirdiği
iddia edilirken, bölgeye sevk edilen takviye askerlerle operasyonun geniĢletildiği belirtildi.
(14.06.2011/DĠHA / Vatan)
*Hakkâri ili Çukurca ilçesi AsayiĢ tepe mevkiinde bulunan yeni Jandarma hizmet binasına,
bir grup örgüt mensubu tarafından roketatar ve uzun namlulu silahlarla taciz ateĢi açılmıĢ,
açılan ateĢe derhal karĢılık verilmesi üzerine örgüt mensupları bölgeden uzaklaĢmıĢlardır.
Daha sonra açılan ateĢ sonucu 1 J.Uzm.ÇvĢ. yaralanmıĢ, hastaneye sevk edilerek tedavi altına
alınmıĢtır. (20.06.2011/Genelkurmay Web)
*Hakkâri‘nin Çukurca Ġlçesi‘nde 20 Haziran 2011‘de 20. Jandarma Sınır Tugay
Komutanlığı‘na bağlı askeri birliğin ilçe merkezinde bulunduğu bölgeye düzenlenen
roketatarlı saldırıda bacağına saldırı nedeniyle etrafa saçılan cam kırıklarından isabet eden bir
asker yaralandı. (21.06.2011/ntvmsnbc.com)
*Tunceli‘nin Nazımiye Ġlçesi‘ne 500 metre uzaklıkta bulunan Dereova Köyü yolunda 22
Haziran 2011‘de meydana gelen mayın patlaması sonucu, iki polis memuru yaĢamını yitirdi.
(22.06.2011/ntvmsnbc.com / Diyarbakır SÖZ)
*Mardin'in Nusaybin ilçesinde akĢam saatlerinde Vakıfbank ġubesi önünde nöbet tutan
polislere ses bombası atıldı. Patlamada 3 polisin yaralandığı belirtildi. Yaralı polislerin
Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı bildirildi. (26.06.2011/DĠHA / Hürriyet)
64
*Ordu ili Mesudiye ilçesi Topçam beldesi Sağlık Ocağının bahçesine örgüt mensupları
tarafından yerleĢtirilmiĢ el yapımı patlayıcının infilakı sonucu, sağlık ocağı bahçesinde
bulunan lojmana gitmekte olan 2 Uzman Jandarma ÇavuĢ hafif Ģekilde yaralanmıĢtır.
(26.06.2011/Genelkurmay Web)
*Ordu‘nun Mesudiye Ġlçesi‘ne bağlı Topçam Beldesi‘nde 26 Haziran 2011‘de askerî
lojmanların yakınında meydana gelen patlamada iki uzman çavuĢ yaralandı.
(26.06.2011/Milliyet)
*Van ili Saray ilçesi Örenburç köyü bölgesinde, intikal halinde bulunan askeri araca örgüt
mensupları tarafından yapılan silahlı saldırı sonucu, araçta bulunan bir Astsubay yaĢamını
yitirmiĢ, 3 ErbaĢ / Er yaralanmıĢtır. (26.06.2011/Genelkurmay Web)
*Van‘ın Saray Ġlçesi‘ne bağlı Örenburç Köyü‘nün yakınlarında bulunan Örenburç Piyade
Birliği‘ne ait askerî araca 26 Haziran 2011‘de düzenlenen silahlı saldırı sonucu bir asker öldü,
üç asker de yaralandı. (27.06.2011/ntvmsnbc.com / ĠHA / Diyarbakır SÖZ)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi Ham Petrol KavĢağı'nda patlama meydana geldi. Patlamanın,
polis aracının geçiĢi sırasında meydana geldiği belirtildi. Patlamada, Özge Duran Demirbağ
adlı polis yaralandı. Yaralanan Demirbağ Yüksekova Devlet Hastanesi'nde tedavi altına
alındı. (28.06.2011/DĠHA / cnnturk.com)
*Tunceli ili Ovacık ilçesi dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçleri tarafından icra edilen
faaliyet esnasında, bir grup örgüt mensubu ile temas sağlanmıĢ, çıkan çatıĢmada 3 örgüt
mensubu silah ve teçhizatı ile etkisiz hale getirilmiĢtir. (27.06.2011/Genelkurmay Web)
*Tunceli ili ÇemiĢgezek ilçesi dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçleri tarafından icra edilen
faaliyet esnasında, bir grup örgüt mensubu ile temas sağlanmıĢ, çıkan çatıĢmada 2 örgüt
mensubu etkisiz hale getirilmiĢtir. (30.06.2011/Genelkurmay Web)
*Hakkâri ili Çukurca ilçesi dağlık arazi kesiminde, güvenlik güçleri tarafından icra edilen
faaliyet esnasında, örgüt mensupları tarafından araziye tuzaklanmıĢ el yapımı mayının
patlaması sonucu 1 Uzman ÇavuĢ yaralanmıĢtır. Yaralı personel helikopterle ġırnak Asker
Hastanesine intikal ettirilmiĢ, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıĢtır.
Patlama sonrası bölgedeki güvenlik örgüt mensupları ile kısa süreli temas sağlanmıĢ, açılan
ilk ateĢte bir subay hafif Ģekilde yaralanmıĢtır. (30.06.2011/Genelkurmay Web)
*Çukurca 20. Jandarma Sınır Tugay Komutanlığı'na bağlı askerler Haskel Dağı'nda
sürdürülen askeri operasyonda çıkan çatıĢmada, Ġlçe Jandarma Komutanı YüzbaĢı Ethem
Kara'nın yaralandığı belirtildi. Helikopterle Hakkari Asker Hastanesi'ne kaldırılan Kara,
tedavi altına alındı. Bölgede operasyonların devam ettiği bildirildi. (01.07.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Yeni Mahalle'sinde dün gece bir araya gelen çok sayıda genç, Yüksek Seçim
Kurulu'nun (YSK) Hatip Dicle kararını ve vekillerin serbest bırakılmamasını protesto etti.
Mahalle aralarına barikatlar kuran gençlere polis gaz bombalarıyla müdahale etti. Polis
müdahalesine gençler, taĢ ve molotofkokteylilerle karĢılık verdi. Müdahale esnasında polise
ses bombası atıldı. Ses bombasından çeĢitli yerlerinden yaralanan 3 polis, ġırnak Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. (01.07.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Çukurca ilçesinde önceki gün yapılan operasyonda çıkan çatıĢmada Kıdemli
Astsubay BaĢçavuĢ Erkan Durukan'ın yaĢamını yitirmesinin ardından özel kuvvetlerde görevli
Astsubay BaĢçavuĢ Kalender Özdemir (38) de hayatını kaybetti. Ankara GölbaĢı'nda bulunan
65
Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görev yapan Piyade Astsubay BaĢçavuĢ Kalender
Özdemir'in geçici görevle Hakkari'nin Çukurca ilçesine gönderildiği belirtildi.
(02.07.2011/DĠHA / Vatan)
*Bingöl‘ün Genç Ġlçesi‘nin kırsal kesiminde 3 Temmuz 2011‘de karakol inĢaatına malzeme
taĢıyan araca açılan ateĢ sonucu bir asker öldü, bir asker ile bir sivil de yaralandı.
(03.07.2011/ntvmsnbc.com)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde YeĢildere Mahallesi'nde 2 uzman çavuĢ, uğradıkları silahlı
saldırı sonucu yaĢamını yitirdi. Edinilen bilgilere göre, saldırı sabah saat 07.00 sıralarında
Nedim Zeydan Caddesi üzerinde meydana geldi. Yahya Karakaya (26) ve Murat
Özkozanoğlu (25) isimli uzman çavuĢlar, saldırı sonucu olay yerine çağrılan ambulanslarla
Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Karakaya ve Özkozanoğlu yapılan müdahalelere
rağmen kurtarılamadı. (05.07.2011/DĠHA / Milliyet / tsk.tr)
*Dersim'in Pülümür ilçesi kırsalında havadan ve karadan baĢlatılan operasyon sonucu çıkan
çatıĢmada, bir askerin yaĢamını yitirdiği, 3 askerin de yaralandığı bildirildi. Edinilen bilgilere
göre, Pülümür ilçesine bağlı Çakırkaya köyü kırsalında dün karadan ve havadan operasyon
baĢlatıldı. Çok sayıda askerin katıldığı operasyonda HPG'lilerle çatıĢma çıktı. Ġlk yaĢanan
sıcak temasta 2 asker yaralandı. Gece boyunca da devam eden çatıĢma bölgesine, Dersim
4'üncü Komando Tugay Komutanlığı'ndan helikopterlerle asker sevkiyatı yapıldı. Bu sabah
saatlerinde yeniden çıkan çatıĢmada Hataylı Piyade Uzman OnbaĢı Hüseyin Gözübüyük
yaĢamını yitirdi, 1 asker de yaralandı. Yaralı asker, Elazığ Asker Hastanesi'ne götürülerek
tedavi altına alındı. Yaralı sayısı 3'e çıktığı bölgede çatıĢmaların sürdüğü bildirildi.
(08.07.2011/DĠHA / Vatan / tsk.tr)
*Siirt-ġırnak karayolunda HPG'liler kimlik kontrolü yaptığı belirtilirken, Erzincan'ın Refahiye
ilçesi kırsalında düzenlenen operasyonda çatıĢma çıktı. Lice-Bingöl karayolunda 2'si asker 3
kiĢiyi alıkoyan HPG yol kesme eylemlerini sürdürüyor. ġırnak-Eruh yolunda dün akĢam
saatlerinde Eruh ilçesine bağlı Görendoruk (Memira) köyü yakınlarda HPG'liler karayolunda
araçları durdurarak kimlik kontrolü yaptı. Bir saat süren kimlik kontrolünden sonra HPG'liler,
yolu trafiğe açtı. Yol kontrolü ardından askerler tarafından operasyon baĢlatıldığı öğrenildi.
Erzincan'a 67 kilometre uzaklıkta bulanan Refahiye ilçesi Haçir Yaylası'nda baĢlatılan
operasyon sırasında dün saat 23.00 sıralarında çatıĢma çıktığı belirtildi. ÇatıĢmada 1
HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edilirken, bölgede hava destekli operasyonun devam ettiği
bildirildi. (12.07.2011/DĠHA)
*Diyarbakır‘ın Hazro Ġlçesi‘nde Ġlçe Jandarma Komutanlığı‘na roketatar ve uzun namlulu
silahlarla saldırı düzenlendiği belirtildi. Alınan bilgilere göre akĢam saatlerinde düzenlenen
saldırıda, ilk bilgilere göre 3 askerin yaralandığı kaydedildi. Yerel kaynaklar ilçede
çatıĢmanın sürdüğü belirtiyor. Jandarma Komutanlığı'na yapılan saldırının ardından Hazro
genelinde operasyon baĢlatıldığı belirtilirken, Silvan Ġlçesi'ne doğru da çok sayıda askeri
aracın hareket ettiği bildirildi. (12.07.2011/DĠHA / CNN Türk)
*Diyarbakır'ın Silvan Ġlçesi'ne bağlı BayrambaĢı (Sêdeqnê) Beldesi kırsalında çıkan
çatıĢmada yaĢamını yitirdiği belirtilen ve HPG'li oldukları ileri sürülen 2 kiĢinin cenazesinin
Silvan Devlet Hastanesi morguna kaldırıldığı belirtildi.(14.07.2011/DĠHA)
*Genelkurmay BaĢkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Silvan'da çıkan çatıĢmada 13
askerin yaĢamını yitirdiği, 2'si ağır 7 askerin de yaralandığı bildirildi. Genelkurmay
66
BaĢkanlığı internet sitesinde, Diyarbakır'ın Silvan Ġlçesi'ne bağlı BayrambaĢı (Sêdeqnê)
Beldesi kırsalında 13 askerin yaĢamını yitirdiği ve 7 askerin yaralandığı belirtilen çatıĢmaya
iliĢkin açıklama yapıldı. Açıklamada, Diyarbakır ili Silvan ilçesi kırsal kesiminde operasyon
için arazide bulunan bir birliğin bugün saat 14.45 sularında ormanlık bir alanda, HPG'lilerle
karĢılaĢtığı ve yakın mesafeden sıcak temasa girildiği belirtildi. Açıklamada çatıĢmada ve
ormanlık alanda HPG'liler tarafından atılan el bombalarının etkisiyle çıkan yangından dolayı
13 askerin yaĢamını yitirdiği belirtilirken, ikisi ağır olmak üzere 7 askeri personelin de
yaralandığı yaralıların Diyarbakır Asker Hastanesinde tedavi altına alındığı kaydedildi.
ÇatıĢmada 7 HPG'linin yaĢamını yitirdiğini ileri süren Genelkurmay açıklamasında yaĢamını
yitiren asker ve yaralılarla ilgili detaylı açıklama kimlik tespiti ve ailelerine haber verildikten
sonra ayrıca yapılacağı ifade edildi. (14.07.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Lice ilçesinde ilginç bir olay yaĢandı. Dün gece saat 23.00 sularında ilçe
merkezinde bulunan Muminağa Camii'nin önüne iki ayrı cenaze torbasına konulmuĢ cesetler
bırakıldı. Polise haber verilmesi üzerine olay yerine gelen savcılık incelemelerde bulundu.
Yapılan incelemede cesetlerin çürümüĢ olduğu ve büyük oranda kemiklerin kaldığı öğrenildi.
Cenazelerin daha önce yaĢamını yitirdiği belirtilen 2 HPG‘liye ait olduğu belirtiliyor.
(15.07.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Çukurca ilçesinde gece geç saatlerde ilçe merkezinde devriye gezen polislere
kimliği beli olmayan kiĢi veya kiĢiler tarafından ateĢ açıldı. Açılan ateĢ sonucu bacağına
kurĢun isabet eden bir polis yaralandı. Yaralı polis önce Çukurca Sağlık Ocağı'na oradan da
helikopterle Hakkari'ye sevk edildi. (15.07.2011/DĠHA)
*Bingöl'ün Karlıova ilçesi Hasanova köyü yakınlarında çıkan çatıĢmada 1 HPG'linin yaĢamını
yitirdiği iddia edildi. Bingöl Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, olay gece 00.40
sularında meydana geldi. Hasanova köyü BurmataĢ (XiĢxiĢok) Mahallesi TaĢlıdere mevkiinde
meydana gelen çatıĢmada, HPG'li olduğu ileri sürülen bir kiĢinin yaĢamını yitirdiği
kaydedildi. Valilik bölgede operasyonların devam ettiğini belirtti. (15.07.2011/DĠHA)
*Siirt'in Eruh Ġlçesi ile ġırnak arasında bulunan Görendoruk (Memira) Köyü kırsalında dün
operasyona çıkan askerler ile HPG'liler arasında öğleden sonra çatıĢma çıktığı bildirildi.
Operasyona katılan ve ismini vermek istemeyen bir köy korucusu, çatıĢmada bir astsubay ile
bir erin yaĢamını yitirdiğini ileri sürerek, "ÇatıĢma öğleden sonra gündüz yaĢandı ve akĢam
saatlerine kadar sürdü. ÇatıĢmadan sonra bölgede geniĢ bir operasyon baĢlatıldı. Hem karadan
hem havadan operasyon geniĢleyerek devam ediyor" dedi. (17.07.2011/DĠHA)
*Siirt Yenimahalle Haydar Koyuncu Caddesi'nde devriye görevi yapan polis otosuna dün saat
21.30 sularında kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢilerce silahlı saldırı düzenlenmesi sonucu Siirt
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ġubesi'nde görevli Komiser Osman Demir yaĢamını
yitirdi. ÇatıĢma sonrası akĢam saatlerinden itibaren sürdürülen operasyon sonucunda Siirt
merkez Conkbayır Mahallesi'nde saldırıyı gerçekleĢtirdiği ileri sürülen bir kiĢi ile polis
arasında çatıĢma çıktı. ÇatıĢma sonucunda HPG‘li olduğu ileri sürülün bir kiĢi yaĢamını
yitirirken, bir polis de yaralandı. Yaralı polis, hastanede tedavi altına alındı.
(15.07.2011/DĠHA / Radikal)
*Hakkari‘nin ġemdinli ilçe merkezine 10 kilometre uzaklıkta bulunan YeĢilöz (Feqyan) ve
Hazne (Xizme) köyleri arasındaki bölgeye yönelik baĢlatılan operasyonda askerler ile
HPG''liler arasında çatıĢma yaĢandığı bildirildi. YaĢanan çatıĢmada ilk belirlemelere göre, bir
67
asteğmen ile bir asker yaralındı. ÇatıĢmanın sürdüğü bölgede 2 HPG'linin yaĢamını yitirdiği
iddia edildi. Bölgedeki askeri hareketlilik sürüyor. (22.07.2011/DĠHA / SKY Türk)
*Genelkurmay BaĢkanlığı, Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi YeĢilöz Mahallesi'nde 22 Temmuz'da
HPG'liler ile asker arasında çıkan çatıĢmada yaralanan teğmenin yaĢamını yitirdiğini açıkladı.
Aynı çatıĢmada bir asker daha yaralanmıĢtı. (24.07.2011/DĠHA-Radikal-Miiliyet)
*Mardin'in Ömerli Ġlçesi'nde operasyona çıkan askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktı.
Çıkan çatıĢmada ilk belirlemelere göre, her ikisi de Antepli olan Astsubay Erhan Gül ve
Uzman ÇavuĢ Ali Öztürk ile ismi öğrenilmeyen bir asker yaĢamını yitirdi. ÇatıĢmanın
ardından bölgede geniĢ çaplı operasyon baĢlatıldığı belirtildi.(24.07.2011/DĠHA / ANF /
DHA)
*Diyarbakır'ın Hani ilçesinin Gömeç köyü yakınlarında PKK‘liler tarafından düzenlenen
saldırıda 4'ü asker 7 kiĢi yaralandı. Vali Mustafa Toprak, açıklamasında, ihbar üzerine Gömeç
köyü kırsal kesiminde yapılan aramada ele geçirilen 600 bin kök Hint kenevirinin imha
edildiğini söyledi. Hint kenevirlerinin imha edilmesinden sonra ilçe merkezine dönen askeri
araca örgüt mensupları tarafından silahlı saldırı düzenlendiğini belirten Vali Toprak,
"Saldırıda, 2 astsubay, 2 asker, muhtar, ziraat teknisyeni ve uyuĢturucu Ģüphelisi yaralandı"
dedi. (25.07.2011/SKY Türk / Milliyet)
*Diyarbakır merkez YeniĢehir Ġlçe sınırları içerisinde bulunan Oto Tamir Sanayi Sitesi Polis
Karakolu'na kimliği belirsiz kiĢiler tarafından parça tesirli ses bombası atıldı. Ses bombasının
düĢtüğü karakol bahçesinde bulunan 5 polis, çeĢitli yerlerinden yaralanırken, karakolda maddi
hasar meydana geldi. Yaralı polisler Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Olay yeri inceleme,
ekipleri tarafından patlamanın olduğu yere güvenlik bandı çekilirken, inceleme baĢladı.
(26.07.2011/DĠHA / Radikal))
*Bingöl‘ün Karlıova ilçesi merkezinde bir korucubaĢı, kimliği belirsiz bir kiĢi tarafından
sokak ortasında baĢından vurularak öldürüldü. Alınan bilgilere göre olay Karlıova Ġlçesi'ndeki
Fatih Caddesi'nde saat 15. 00 sıralarında meydana geldi. TaĢlıçay Köyü‘nden (Çırık)
korucubaĢı Hacı Alan, HPG‘li olduğu ileri sürülen kimliği belirsiz bir kiĢi tarafından baĢına
tabanca ile ateĢ edilerek öldürüldü. KorucubaĢı Alan‘ın düĢmesi ardından 4 el daha ateĢ
açıldığı bildirildi. Çevredekiler tarafından hastaneye kaldırılan korucubaĢı Hacı Alan öldü.
Saldırının ardından ilçe merkezine 5 km uzaklıkta bulunan Çırık köyü korucuları da ilçeye
geldi. 25 korucunun etrafa rasgele ateĢ açtığı kaydedilirken, ilçede kepenkler kapatıldı. Olayın
arından korucular ve özel harekat timleri ara sokaklara girerek operasyon baĢlattı, sokaklarda
silah sesleri duyuldu. Kontra faaliyetlerde de bulunan sözkonusu korucubaĢının en son 14
Temmuz günü Karlıova ilçesine bağlı Hasanova‘nın BurmataĢ Mezrası‘nda (XiĢxiĢok) Esfet
EdiĢ (ġoreĢ KaĢura) isimli gerillanın hayatını kaybettiği operasyonda yer aldığı öğrenildi.
(28.07.2011/DĠHA/ANF)
*MaraĢ'ta askeri aracın geçiĢi sırasında meydana gelen patlamada, bir asker yaĢamını yitirdi, 4
asker de yaralandı.(28.07.2011/DĠHA /ANF / Radikal / tsk.tr)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nin Irak sınırında bulunan Aktütün (Bêzele) Köyü'nün Mehende
mevkiinde önceki gün ateĢe verilen araçların bulunduğu alanda operasyona çıkan askerler ile
HPG'liler arasında çatıĢma çıktığı bildirildi. YaĢanan çatıĢmada sırasında ismi öğrenilmeyen
bir uzman çavuĢ yaralandı. Yaralanan Uzman çavuĢ Helikopterle Hakkari Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı. Bölgedeki çatıĢma yer yer devam ederken, Derecik Beldesi'ne bağlı YeĢilova
68
(Navberojan) Köyü yakınlarında askeri sevkiyat yapan birliğe de saldırı düzenledi. Saldırı da
2 askerin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Saldırıdan sonra helikopterler çatıĢma bölgesini
bombalamaya baĢladı. Öte yanda Van'ın Çaldıran Ġlçesi ile Ağrı'nın Diyadin ile Doğubayazıt
ilçeleri arasında yer alan Tendürek Dağı bölgesindeki askeri operasyon ise sürüyor. Bölgede
helikopter hareketliliği de yaĢanıyor. (29.07.2011/DĠHA / Radikal)
*ġemdinli Ġlçesi'nin Irak sınırında bulunan Aktütün (Bêzele) Köyü'nün Mehende mevkiinde
önceki gün ateĢe verilen araçların bulunduğu alanda operasyon baĢlatan askerler ile HPG'liler
arasında çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirdiği belirtilen ve HPG'li olduğu iddia edilen bir kiĢinin
cenazesi ġemdinli Devlet Hastanesi'ne getirildi. (29.07.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Derecik (Rubarok) Beldesi'nden Federal Kürdistan
Bölgesi sınırına asker sevkıyatı yapan araçların geçiĢi sırasında YeĢilova (Navberojan)
Köyü'ne bağlı Beyazgöl (Gedamij) Mezrası yakınlarında patlama meydana geldi. Patlamada 2
askerin yaralandığı ve yaralı askerlerin helikopterlerle Hakkari Askeri Hastanesi'ne
kaldırıldığı öğrenildi.(29.07.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Beyyurdu (Bêdevê) Köyü yakınlarında yaĢanan
çatıĢmada 1 asker yaĢamını yitirdi. Dün gün boyu çatıĢmaların yaĢandığı ve hava hareketliğin
sürekli devam ettiği ġemdinli'de akĢam saatlerinde operasyona çıkan askerler ile HPG'liler
arasında çatıĢma çıktı. Ġlçeye 35 kilometre uzaklıktaki Beyyurdu (Bêdevê) Köyü yakınlarında
yaĢanan çatıĢmada, Kayseri nüfusuna kayıtlı 22 yaĢındaki er Mustafa Bulut yaĢamını yitirdi.
Bulut'un cenazesi Hakkari Askeri Hastanesi'ne kaldırılırken, bölgede operasyonlar sürüyor.
(30.07.2011/DĠHA / Radikal)
*MaraĢ'ın Ekinözü Ġlçesi Kandil Dağı‘nda çıkan çatıĢmada bir astsubay'ın yaĢamını yitirdiği,
3 askerin de yaralandığı belirtildi. (30.07.2011/DĠHA / Sabah / Ġnternethaber)
*Van-BaĢkale Ġlçesi arasındaki yolda yer alan GedikbaĢı (Çux) Köyü yakınlarında sürekli
yolda duran zırhlı askeri araca uzun namlu silahlarla saldırı yapıldı. Saldırı sırasında 3 asker
yaĢamını yitirirken, 4 asker ise yaralandı. Saldırı sırasında aracıyla olay yerinde gecen
BaĢkale Ġlçe Kaymakamı Bilgihan Bayar ve koruması da yaralandı. Kaymakam Bayar ile
koruması BaĢkale Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, ölen ve yaralanan askerler ise
helikopterle Van Askeri Hastanesi'ne kaldırıldı. (01.08.2011/DĠHA / Radikal / Milliyet)
* Bingöl'de askeri konvoya yapılan silahlı saldırıda 3 asker yaralandı. Alınan bilgilere göre,
Elazığ‘dan MuĢ istikametine giden askeri konvoy, Bingöl'ün Bilaloğlu bölgesinde silahlı
saldırıya uğradı. Saldırıda 3 asker çeĢitli yerlerinden yaralanırken, olay sonrası bölgeye
gönderilen 5 Kobra helikopteri kırsal alanı bombaladı. Bölgede operasyonların sürdüğü
öğrenildi. (05.08.2011/ANF / AA)
*Tokat'ın ReĢadiye ve BaĢçiftlik ilçeleri arasında bulunan Elmacık köyü kırsalında güvenlik
güçleriyle bir grup PKK'li arasında çıkan çatıĢmada yaralı olarak yakalanan militan Tokat
Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. (06.08.2011/DHA)
*Bitlis‘ in Hizan ilçe merkezinde bulunan kaymakamlık konutuna gece saat 23.00 sularında
yapılan silahlı saldırı sonucunda 1 polis yaĢamını yitirdi, 1 polis ve 1 asker de yaralandı.
Edinilen bilgilere göre, ilçe merkezinde bulunan ve Ġlçe Kaymakamı Mustafa Adil Tekeli'nin
oturduğu konut ile hemen yanında bulunan Askerlik ġubesi'ne gece silahlı saldırı düzenlendi.
Roketatar ve uzun namlulu silahlarla yapıldığı belirtilen saldırıyla ilgili Bitlis Valiliği'nden
69
yapılan açıklamaya göre, kaymakamlık konutu önünde nöbet tutan Yasin Hörbek isimli polis
yaĢamını yitirdi, Erdem Orhan isimli polisin de yaralandı. Ayrıca Askerlik ġubesi'nde nöbet
tutan bir askerin daha yaralandığı bildirildi. Yaralıların Bitlis Devlet Hastanesi'ne helikopterle
sevk edildiği öğrenildi. (07.08.2011/DĠHA / Hürriyet / Zaman)
*Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi'nde meydana gelen patlamada 4 polis yaralandı. Edinilen
bilgilere göre, Çukurca Ġlçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı
polislere ait aracın geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlama sırasında araçta bulunan 4
polis yaralandı. Yaralı polisler Hakkari Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, patlamanın olduğu
alana çok sayıda polis sevk edildi. (07.08.2011/DĠHA / Milliyet / EnsonHaber)
*Hakkar'nin Çukurca ilçesi'nde dün sivil otomoilin geçiĢi sırasında bombalı saldırı sonucu
yaralanan 4 polisten biri olan Murat Çelikhası tedavi gördüğü Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Tıp Fakültesi AraĢtırma Hastanesinde yaĢamını yitirdi. (08.08.2011/DHA)
*VAN'da, hırsızlık ihbarına giden polis ekibine ateĢ açılması sonucu çıkan çatıĢmada 1 polis
yaralandı. Ġddialara göre, saat 01.50 sıralarında polisi arayan bir kiĢi, Erek Mahallesi
Hacıbekir Ġlköğretim Okulu civarında hırsızlık yapıldığı ihbarında bulundu. Bunun üzerine,
olay yerine giden polis ekibine okulun köĢesinden çapraz ateĢ açıldı. Polisin de açılan ateĢe
karĢılık vermesi üzerine çatıĢma yaĢandı. Kısa süren çatıĢma sırasında 1 polis yaralandı. 2 kiĢi
olduğu tahmin edilen saldırganlar ise olay yerinden kaçtılar. Çevrede geniĢ güvenlik önlemi
alan polis, kaçan kiĢilerin yakalanması için operasyon baĢlattı. (08.08.2011/DHA)
*Hakkari'de sokak ortasında yürürken silahlı saldırıya uğrayan sivil polis kaldırıldığı
hastanede yaĢamını yitirdi. Olay, bugün saat 15.50 sıralarında Cumhuriyet Caddesi Jandarma
lojmanları önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; Cumhuriyet Caddesi üzerinde
bulunan bir mobilya mağazasına giren Bayram Göde adlı polis kafasından tabancayla
vuruldu. Ağır yaralı olarak Hakkari Devlet Hastanesi'ne kaldırılan polis, tüm müdahalelere
rağmen kurtarılamadı. (08.08.2011/DĠHA / Milliyet)
*Ordu'nun Mesudiye Ġlçesi'ne bağlı Çavdar ve Çardaklı köyleri arasında operasyona çıkan
askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktı. ÇatıĢma bir HPG'linin yaĢamını yitirdiği öne
sürüldü. ÇatıĢmanın ardından jandarma ve özel harekat timlerinin de katılımıyla operasyonun
geniĢletildiği öğrenildi.(09.08.2011/DĠHA / DHA)
*Ardahan'ın Göle Ġlçesi'nde operasyona çıkan askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktı.
ÇatıĢmada HPG'li olduğu iddia edilen bir kiĢinin yaĢamını yitirdiği belirtildi. Yerel
kaynaklardan alınan bilgilere göre; Ardahan'ın Göle Ġlçesi'ne bağlı Senemoğlu Yaylası Akyol
Mevkii'nde operasyona çıkan askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada HPG'li
olduğu iddia edilen bir kiĢinin yaĢamını yitirdiği belirtildi. Konuyla ilgili açıklama yapan
Ardahan Valiliği, çatıĢmayı doğrularak çatıĢmada Siirt'in Eruh nüfusuna kayıtlı 'Erdal Koçer'
kod adlı HPG'linin yaĢamını yitirdiğini ileri sürdü. (09.08.2011/DĠHA / DHA)
*Dersim‘in Nazimiye ilçe merkezinde oturan ve geçici köy korucusu kadrosunda 15 yıldır
Hükümet Konağı'nda bekçilik yaptığı belirtilen Mustafa Akçiçek'in dün saat 22.00 sıralarında
akrabalarının yaĢadığı Ramazan Köyü'ne doğru gittiği kaydedildi. Nazımiye'ye 15 kilometre
mesafedeki köye giden Akçiçek'in içinde bulunduğu otomobilin önü, köye 4 kilometre
mesafedeki DoğantaĢ Köyü yol ayrımında bir grup tarafından kesildi. Grubun, 56 yaĢındaki
korucu Akçiçek'i silahla öldürüldüğü belirtildi. (12.08.2011/DĠHA / DHA)
70
*Ġran ordusun Federal Kürdistan Bölgesi'nde yönelik operasyon sırasında çıkan çatıĢmada
yaĢamını yitirdiği belirtilen 5 Türk askerinin cenazesinin Esendere sınır kapısı üzerinden
Türkiye'ye getirildiği iddia edildi. Ġran'ın Federal Kürdistan Bölgesi'ne yönelik 16
Temmuz'dan bu yana devam eden operasyonları sırasında daha önce çıkan çatıĢmada 5 Türk
askerinin yaĢamını yitirdiğini belirtilirken, PiranĢar'a bağlı Gire ġeydan Köyü'nden olan bir
korucu olayı doğrulayarak, "Kendi gözlerimle gördüm. Gire ġeytan Köyü'ne göğüslerinde
Türk bayrağı olan 5 cenaze getirdiler. Elleri morarmıĢtı, göğüsleri ve kafalarında kurĢun izleri
vardı. Bu cenazeleri, dondurulmuĢ etlerin taĢındığı kamyonlarla götürdüler" demiĢti. ġuana
kadar yetkililerden konuyla ilgili açıklama gelmezken, ölen 5 kiĢinin cenazesinin Türkiye'ye
getirildiği iddia edildi. Ġsmini açıklanmasını istemeyen bir görgü tanığı, 5 askerin kapalı
araçlarla üst düzey askeri yetkililerinde bulunduğu heyet gözetiminde Ġran gümrük sahasından
direk Esendere Tabur Komutanlığı'na götürüldüğünü söyledi. Sabah saat 03.00'da gizlice
getirilen cenazelerin daha sonra helikopterle askeri birlikte alındığını da dile getiren görgü
tanığı, cenazelerin giriĢi sırasında resmi iĢlemlerin de yapılmadığını vurguladı.
(13.08.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi giriĢinde bulunan ikinci köprü ile birinci köprü arasındaki
KelereĢ mevkiinde HPG ile askerler arasında çatıĢma çıktığı bildirildi. ÇatıĢmada biri yüzbaĢı
3 asker yaĢamını yitirdi. ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi giriĢinde bulunan ikinci köprü ile birinci
köprü arasındaki KelereĢ mevkiinde HPG'liler ile askerler arasında çatıĢma çıktığı bildirildi.
ÇatıĢma bölgesine sık sık helikopterlerin inip kalktığını belirten yerel kaynaklar, bölgeye çok
sayıda askerin sevk edildiğini kaydetti. Ġlçe merkezinden de havan ve silah sesleri duyuluyor.
Halen devam eden çatıĢmada biri yüzbaĢı 3 askerin yaĢamını yitirdiği belirtildi.
(13.08.2011/DĠHA / Milliyet)
*Van‘ın Saray Ġlçesi'ne bağlı Keçikayası (Kavlik) ile Çaybağı (Runexar) köyleri arasında
askeri konvoyun geçiĢi sırasında meydana gelen patlamada 3 asker yaralandı. Yaralanan
askerlerden biri ayakta tedavi edilirken, 2 kiĢi ise Van'a sevk edildi. Patlama sonrası bölgede
askeri operasyon baĢlatıldı. Patlamanın olduğu bölgede 27 Haziran'da operasyona çıkan
askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma yaĢanmıĢtı. ÇatıĢmada Niğde Bor doğumlu olan
Kıdemli BaĢçavuĢ Erkan Durukan yaĢamını yitirirken, piyade çavuĢlar Yiğit Uçar, Uğur
Özkan ile Piyade Er Ali Ata da yaralanmıĢtı. (15.08.2011/DĠHA)
*Osmaniye'nin Zorkun Yaylası'na bağlı Haçbel mevkiinde baĢlatılan ve çok sayıda askerin
katıldığı operasyonda çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada bir asker yaĢamını yitirdi, askerlerden
Ramazan Koçu ise yaralandı. Bölgede operasyonların devam ettiği belirtildi.
(15.08.2011/DĠHA)
*17 Ağustos 2011 günü HAKKÂRĠ-ÇUKURCA yolu üzerinde intikal halindeki bir askeri
konvoya PKK tarafından bir saldırıda bulunulmuĢtur. Bu saldırı sonucu 8 askeri personel ve 1
Geçici Köy Korucusu ölmüĢ, 15 askeri personel yaralanmıĢtır. Yaralılardan biri hariç
diğerlerinin hayati tehlikesi bulunmamaktadır. (18.08.2011/TSK / DHA)
*Siirt Eruh'a bağlı Bilgili (Eski Eruh) Jandarma Karakolu'na akĢam saatlerinde düzenlenen
saldırıda, 2 asker yaĢamını yitirdi, 1 astsubay ile 3 uzman çavuĢ yaralandı. Yaralı askerler,
helikopterlerle Siirt Asker Hastanesi'ne kaldırıldı. Siirt'in Eruh Ġlçesi'ndeki çatıĢmalarda 2
PKK' linin de öldüğü iddia edildi. ÇatıĢmaların yer yer sürdüğü öğrenildi. (18.08.2011/DĠHA
/ DHA)
71
*Siirt'in Pervari Ġlçesi'nde Ġlçe Jandarma Komutanlığı ve Emniyet Müdürlüğü'ne uzun
namlulu silah ve roketatarla düzenlenen saldırıda 4 asker yaralandı. Aynı saldırıda Çevre ve
Orman Ġlçe Müdürlüğü binasının da hedef alındığı öğrenilirken, saldırı sonucu çıkan yangında
4 sivil yaralandı. Binada çıkan yangını söndürmek için itfaiye olay yerinde çalıĢmalar
yürütüyor. Yaralanan askerler helikopterlerle Siirt'e götürülürken, 4 sivil ise Pervari Devlet
Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (18.08.2011/DĠHA)
*ĠçiĢleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan açıklamada, dün ve önceki gün çıkan
çatıĢmalarda 4 HGP'linin yaĢamını yitirdiği ve 1 HPG'linin ise teslim olduğu iddia edildi.
ĠçiĢleri Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan basın açıklamasında, son günlerde yaĢanan
çatıĢmalara iliĢkin bilgi verildi. Açıklamada, dün Dersim'de yaĢanan çatıĢmada 1 HPG'linin
yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Açıklamada, Siirt'in Eruh (Dihê) Ġlçesi Bilgili Üs bölgesinde
yapılan saldırıda 1 astsubay ve erin hayatını kaybettiği belirtilirken, çatıĢma sonrası yapılan
operasyonda ise 1 HPG'linin hayatını kaybettiği kaydedildi. Açıklamada, ayrıca Siirt'in
Pervari Ġlçesi'nde yapılan operasyonda 2 HPG'linin hayatını kaybettiği iddia edilirken, 1
HPG'linin ise kamplardan kaçarak teslim olduğu ileri sürüldü. (20.08.2011/DĠHA)
*Bingöl'ün Kurudere Köyü'nde dün meydana geldiği belirtilen patlamanın ardından baĢlayan
askeri operasyonlar devam ediyor. Meydana gelen patlamada bir askerin de yaralandığı iddia
edildi. Kurudere Köyü kırsalında baĢlayan operasyonların Kasman ve çevre köyleri de
kapsayarak geniĢlediği belirtildi. Hava destekli devam eden operasyon bölgesine çok sayıda
asker sevkiyatının da yapıldığı kaydedildi. (21.08.2011/DĠHA)
*ġırnak‘ın Cizre ilçesinde dün akĢam saatlerinde, Kandil'e yönelik hava saldırını protesto
etmek için yapılan gösteri sırasında büyük bir patlama meydana geldi ve göstericilerle polis
arasında çatıĢma çıktı. YaĢanan olaylarda biri ağır olmak üzere 13 polisin yaralandığı
bildirilirken, yaralı polis helikopterle Diyarbakır'a gönderildi. Bu arada olayların ardından
yapılan ev baskınlarında da 5 kiĢi gözaltına alındı. (22.08.2011/DĠHA)
*Elazığ‘a bağlı Alacakaya ilçesinde emniyet binası ve lojmanı ile kaymakamlık lojmanına
düzenlenen saldırıda 2 si polis 3 kiĢi yaralandı. Elazığ Valisi Muammer Erol, yaptığı
açıklamada, ilçe merkezine yapılan roketatarlı ve silahlı saldırı sonucu 2 polis ile bir
vatandaĢın yaralandığını bildirdi. Vali Erol, yaralıların ilçe merkezinden Elazığ‘a sevk
edildiğini ifade etti. Alacakaya Kaymakamı Tarık Bahadır da, ilçe emniyet amirliği binası ve
lojmanı ile kaymakamlık lojmanına silahlı saldırı düzenlendiğini kaydetti. Alacakaya
Ġlçesi‘nde saat 20. 45 sıralarında Kaymakamlık ve Emniyet Müdürlüğü binası ile lojmanlarına
kalabalık PKK‘li bir grup tarafından saldırı düzenlendi. Roketatar ve uzun namlulu silahlarla
yapılan saldırıda açılan ilk ateĢ sırasında nöbet tutan 2 polis memuru ile ilçe müftüsünün eĢi
yaralandı. Yaralılar Elazığ Fırat Üniversitesi AraĢtırma Hastanesinde tedavi altına alındılar.
(22.08.2011/Haber7 / Haber Ayrıntı / ĠHD Elazığ ġubesi)
*Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Ergani ilçesinde askeri kontrol noktasına düzenlenen
saldırıda 1‘i ağır 4 askerin yaralandığını bildirdi. Vali Toprak, yaptığı açıklamada, olayın
Ergani Ġlçesi Değirmendere Köyü yakınında meydana geldiğini belirterek, ―'Olayda 1'ağır
olmak üzere 4 askerimiz yaralandı. Bölgede geniĢ çaplı operasyon devam ediyor''
dedi.(23.08.2011/DHA / ANF)
*Diyarbakır'ın Ergani Ġlçesi'nde çıkan çatıĢmada yaralanan ve duran kalbi çalıĢtırılan
Astsubay Ahmet Yumak, tedavi gördüğü hastanede yaĢamını yitirdi. Diyarbakır'ın Ergani
Ġlçesi kırsalında çıkan çatıĢmada biri astsubay 4 asker yaralanmıĢtı. Kalbi duran Astsubay
Ahmet Yumak yapılan müdahaleyle hayata dönmüĢ, Ankara Gülhane Askeri Tıp
72
Akademisi'nde tedavi altına alınmıĢtı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Astsubay Yumak'ın
yaĢamını yitirdiği bildirildi. (25.08.2011/DĠHA / Milliyet)
*Hakkari Valisi Muammer Türker, kent merkezine 4 kilometre uzaklıkta, Hakkari Dağ ve
Komando Tugay Komutanlığına askeri personeli taĢıyan sivil plakalı minibüsün geçiĢi
sırasında, yol kenarına döĢenen patlayıcının infilak ettiğini söyledi. Vali Türker, patlamanın
etkisiyle minibüsün devrilmesi sonucu 2 askerin yaralandığını, hafif yaralanan 13 askerin de
ayakta tedavi edildiğini bildirdi. (25.08.2011/Radikal)
*Mardin'in Midyat Ġlçesi ġenköy Beldesi'nde bulunan jandarma karakoluna uzun namlulu
silah ve roketlerle saldırı düzenlendiği bildirildi. Saldırıda karakolda nöbet tuttukları belirtilen
koruculardan biri yaĢamını yitirirken 3 korucu da yaralandı. (27.08.2011/DĠHA / DHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nden askeri konvoy geçiĢi esnasında patlama meydana geldi.
Patlamada, 3 asker yaĢamını yitirdi, 3 asker de yaralandı. Edinilen bilgilere göre, Hakkari'nin
ġemdinli Ġlçesi Övenç bölgesinde askeri konvoyun geçiĢi sırasında patlama meydana geldi.
Ġlk belirlemelere göre, patlamada 3 asker yaĢamını yitirdi, 3 asker de yaralandı.
(28.08.2011/DĠHA / CNN Türk)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi ile Dağlıca (Oramar) Köyü arasında bu sabah saatlerinde
askerler ile HPG'liler arasında çatıĢma çıktı. Çıkan çatıĢmada, 2 HPG'linin yaĢamını yitirdiği
iddia edildi. ÇatıĢmaya iliĢkin açıklama yapan Hakkari Valisi Muammer Türker, Dağlıca
yolundaki bir menfezin altına mayın döĢemek isteyen 2 HPG'linin bölgedeki askerler
tarafından fark edildiğini ve karĢılıklı çatıĢmanın yaĢandığını bildirerek, çıkan çatıĢmada 2
HPG'linin yaĢamını yitirdiğini iddia etti. HPG'li olduğu iddia edilen 2 kiĢiye ait cenazelerinin
nereye götürüldüğü bildirilmezken, çatıĢmanın çıktığı bölgede kapsamlı operasyonun
baĢlatıldığı belirtildi. (28.08.2011/DĠHA)
*HPG Anakarah Komutanlığı bugün yazılı bir açıklama yayınlayarak Ağustos ayında Türk
ordusu ile HPG gerillaları arasında yaĢanan çatıĢmaların bilançosunu kamuoyuna duyurdu.
Ağustos ayı içerisinde gerilla güçlerinin kısmı olarak harekete geçtiğinin altını çizen HPG
yaĢanan çatıĢmalarda çok sayıda askerin öldürüldüğünü ifade etti. Açıklamaya göre Ağustos
ayında gerillalar tarafından 42 eylem gerçekleĢtirildi. Türk ordusu Ağustos ayı içerisinde 24
defa operasyon gerçekleĢtirdi ve gerçekleĢen bu operasyonlar sonucu 5 defa gerillalar ile
askerler arasında temas yaĢandı. YaĢanan çatıĢmalar soncunda 94 asker ve 5 polis öldü.
Ayrıca 1 asker de gerillalar tarafından esir alındı. Ayrıca 11 gerilla da yaĢamını yitirdi.
YaĢanan çatıĢmalar sonucunda Türk ordusuna ait birçok askeri malzemeye de gerillalar
tarafından el konularak imha edildi. Buna göre; Türk ordusuna ait 1 adet Skorsky tipi
helikopter, 1 adet panzer, 3 adet zırhlı araç, 1 Reyo araç, 1 adet portatif G-3 ferdi silahı, 1 adet
termal kamera, 3 adet HK-33 melez silahı, 1 adet Lazer gerillalar tarafından imha edildi.
Ayrıca 3 adet Skorsky tipi helikopter ve 1 zırhlı araçta gerillalar tarafından darbelendi.
Açıklamada devletle iĢbirliği yapan kesimlere yönelik olarak da gerillaların gerçekleĢtirdiği
eylemler Ģöyle; 10 kiĢi gerillalar tarafından tutuklanırken 10 kiĢi de gözaltına alındı. Yine
karakollara erzak taĢıyan ve baraj gibi yerlerin yapımında çalıĢan Ģirketlere ait 1 kepçe ve 11
araç da gerillalar tarafından imha edildi. HPG tarafından yapılan açıklamaya göre, Ağustos
ayı içerisinde Türk ordusu tarafından Medya Savunma Alanlarına bağlı Kandil alanına 5,
Haftanin alanına 3, Zap alanına 12, Gare alanına 4, Metina alanına 4, Xakurkê alanına 4 ve
Zağros alanına 4 defa olmak üzere toplam 37 defa hava saldırısı gerçekleĢti. Ayrıca gerilla
alanlarından Zağros‘a 9, Zap‘a 7, Xakukê‘ye 8 (2‘si Ġran devleti tarafından) ve Haftanin‘e de
7 olmak üzere toplam 31 defa havan ve obüs saldırısı gerçekleĢti. Yine gerçekleĢen bu
73
saldırıların yanı sıra Türk ordusu 10 defa da kobra tipi helikopterlerle bombardıman
gerçekleĢtirdi. Türk ordusu tarafından gerçekleĢen bu saldırılar sonucu 22 noktada ormanlık
alanlar alev aldı. YaĢanan çatıĢmalar sonucunda yaĢamını yitiren 11 gerillanın kimlik bilgileri
de Ģöyle; ―Hawar – Murteza Golendere, Ronahi – Hamide ġevluk, Levent – Bahtiyar
Rahmani, Karker – Mustafa Merdane, ZerdeĢt – Ali Gezer, Nupelda – Zozan Doğan, Jiyanda
– Hamdiye MutaĢ, Ayhan Gorsê – Ferzat Nucewan, Koçer – Yılmaz Suiçer, DılĢad – Murat
Boral ve Dilbirin – Kiwumerz Alayan‖ (05.09.2011/ANF)
*02.10.2011 tarihinde ġubemize baĢvuruda bulunan bir aile, çocukları Abdurrahman
Minaz‘ın 01.10.2011 tarihinde ġırnak Ġlinde TSK ile PKK militanları arasında çıkan silahlı bir
çatıĢma sonucu yaĢamını yitirdiğini beyan ederek hukuki yardım talebinde bulunmuĢlardır.
(ĠHD Siirt ġubesi)
*HPG Basın Ġrtibat Merkezi (HPG-BĠM), Kars‘ın Kağızman Ġlçesi‘nde yaĢanan çatıĢmaya
iliĢkin açıklama yaptı. HPG-BĠM, Kars‘taki eyleme iliĢkin Ģu açıklamada bulundu: ―1 Ekim
günü saat 19.00 sularında Kars‘ın Kağızman ilçesinde bulunan Savcılık ve Subay
lojmanlarına yönelik olarak gerillalarımız tarafından bir eylem gerçekleĢtirilmiĢtir.
GerçekleĢtirilen eylem sonucunda 3 asker gerillalarımız tarafından öldürülürken 2 kulübe ise
imha edilmiĢtir. Ardından askerler rastgele çevresini taramıĢtır.‖ (02.10.2011/ANF)
*KahramanmaraĢ Pazarcık Ġlçesi'nin Ġğdeli Mevkii'nde arazi arama taraması yapan jandarma
timleri ile PKK'liler arasında dün saat 21.30 sıralarında çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada 1 PKK'li
öldü. Ölen PKK'linin 'Rojak' kod adlı Pazarcık bölge sorumlusu olduğu öne sürüldü.
(02.10.2011/DHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Derecik (Rubarok) Beldesi'nde, askeri aracın geçiĢi
sırasında patlama meydana geldiği bildirildi. Patlamada bir askerin yaralandığı belirtilirken,
bölgede operasyon baĢlatıldı. (04.10.2011/DĠHA-DHA)
*Hakkari Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Hakkari'nin Kazan Vadisi'nde
operasyona çıkan askerlerin, bir yıllık olduğu tahmin edilen bir cenaze buldu. Bulunan
cenazenin HPG'lilere ait olduğu ileri sürülen açıklamada, cenazenin yanında ise, 1 antitank
mayını, 6 el yapımı patlayıcı ve 5 düzenek de bulunduğu iddia edildi. Açıklamada, kriminal
incelenmesinin yapılması maksadıyla cenazeden parça alındığı ve yasal iĢlem baĢlatıldığı
kaydedildi.(05.10.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Lice Ġlçesi ve Bingöl'ün Genç Ġlçesi arasında yapılan kimlik kontrolünün
ardından çıkan çatıĢmada bir kiĢi yaĢamını yitirdi. YaĢamını yitiren ve HPG'li olduğu ileri
sürülen kiĢinin cenazesi, Lice Devlet Hastanesi morguna getirildi. Burada otopsisi yapılan
cenaze Malatya'ya gönderilecek. (06.10.2011/DĠHA/DHA)
*Alınan bilgiye göre, Hakkari‘nin ġemdinli Ġlçesi Ortaklar Jandarma Karakolu yakınında
askeri konvoyun geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlama sırasında ilk bilgilere göre,
1 asker yaĢamını yitirdi, 1 asker ise yaralandı. Yaralı asker Hakkari Asker Hastanesi'ne
kaldırılırken, patlamanın olduğu bölgede operasyon baĢlatıldı. (06.10.2011/DĠHA-DHA)
*Ağrı'nın Yukarı PamuktaĢ Köyü'nde HPG'li olduğu iddia edilen 2 kiĢi ile eski köy korucusu
arasında yaĢanan çatıĢmada, köy korucusu ile HPG'li olduğu iddia edilen 1 kiĢi yaĢamını
yitirdi. Olay sırasında kafasına isabet eden kurĢunla yaralanan Halis Gökçek'in eĢi Pakize
74
Gökçek ise Ağrı Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Olayın ardından bölgede operasyon
baĢlatıldı. (07.10.2011/DĠHA)
*HPG Basın-Ġrtibat Merkezi (HPG-BĠM) yaptığı açıklamada, ―6 Ekim günü saat 10.40‘da
Hakkari‘nin ġemzinan ilçesine bağlı Besosin‘dan Tepê Silort‘a gelen bir askeri konvoya
yönelik olarak gerillalarımız bir eylem gerçekleĢtirmiĢ ve bu eylemde 3 asker öldürülmüĢtür‖
dedi. Ayrıca Silort tepesine gelen takviye güç ile eylem yerine müdahale eden Türk
ordusunun, XapuĢkê, Girê Begaltê, Zozanê XapoĢkê alanlarını da obüs toplarıyla bombaladığı
belirtildi. Öte yandan gerillanın havan atıĢları ile Yüksekova‘daki bir komutanlığını vurduğu
bildirildi. Konuya iliĢkin bilgi veren HPG-BĠM, 7 Ekim günü saat 19.30‘da Hakkari‘nin
Yüksekova ilçesinde bulunan tümen komutanlığına yönelik olarak gerillaların bir eylem
gerçekleĢtirdiğini duyurdu. Havan topuyla gerçekleĢen bu eylemde 1 askerin öldüğünü ve 1
askerin yaralandığı bilgisi de verildi. (08.10.2011/ANF)
*Hakkari Dağ Komando ve Tugay Komutanlığı'na bağlı askerlerin, Kato Dağı ve eteklerinde
bulunan köylerde sürdürdüğü operasyona iliĢkin Hakkari Valiliği'nden açıklama geldi. Valilik
Basın Ġrtibat Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Hakkari'nin Kavaklı (Marûnis), Yoncalı
(Anûtos), Armutlu (Harê), Çeltik (Kehê) köyleri ve ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi Kato Dağı'na
yönelik 7 gündür süren askeri operasyonun sonucunda Armutlu kırsalında HPG'lilere ait iki
ceset ve çok sayıda mühimmat bulundu. "ġehit Jandarma BinbaĢı Yavuz BaĢayar" adı altında
gerçekleĢen operasyonla ilgili adli iĢlemlerin baĢlatıldığı bildirilen açıklamada, ele geçtikleri
iddia edilen mühimmatların imha edildiği belirtildi. Valilik açıklamasında, HPG'lilere ait
olduğu iddia edilen iki cesedin akıbeti hakkında herhangi bir bilgi vermedi.
(09.10.2011/DĠHA)
*Dersim ÇemiĢgezek'te dün gece saat 22.00 sıralarında 4 ayrı noktaya roketatarlarla saldırı
düzenleyen HPG'liler, gece 24.00 sıralarında ikinci saldırıyı gerçekleĢtirdi. Gece geç saatlere
kadar devam eden çatıĢma ile ilgili resmi bir açıklama yapılmazken, bir uzman çavuĢ ile bir
askerin yaralandığı belirtildi. (11.10.2011/DĠHA / DHA)
*HPG Basın-Ġrtibat Merkezi (HPG-BĠM), 11 Ekim günü Hakkari‘nin ġemdinli ilçesine bağlı
Helena karakoluna yönelik olarak gerillaların saat 17.00‘da bir eylem yaptığını duyurdu.
Eylem sonucu biri rütbeli olmak üzere 2 askerin öldürüldüğü ifade edildi. (12.10.2011/ANF)
*Siirt'in Baykan Ġlçesi'ne bağlı Kasımlı Köyü'nde korucular ile HPG'liler arasında çıktığı iddia
edilen çatıĢmada 1 korucu yaĢamını yitirirken, 1 korucu da yaralandı. Çıkan çatıĢmada 2
HPG'linin de yaĢamını yitirdiği öne sürüldü. Bölgede baĢlatılan operasyonun hava destekli
devam ettiği öğrenildi. Yerel kaynaklar operasyonda yer yer çatıĢmaların yaĢandığını bildirdi.
Siirt Valiliği, akĢam saatlerinde Baykan Ġlçesi‘ne bağlı Sarıdana Köyü‘ndeki saldırı ile ilgili
yazılı açıklama yaptı. Valilik açıklamasında, ‘Dodan Jandarma Karakolu Komutanlığı
sorumluluk sahasında, 12 Ekim 2011 günü saat 16.20 sıralarında Baykan‘ın Sarıdana
Köyü‘nden 2 geçici köykorucusu ve 2 sivil vatandaĢa, Bostan Tepe bölgesinde 3 örgüt
mensubunca silahlı saldırıda bulunulmuĢtur. Çıkan çatıĢmada; 1 geçici köy korucusu ölmüĢ, 1
sivil vatandaĢ ise yaralanmıĢtır. Yaralı sivil vatandaĢ, helikopter ile sevk edildiği Siirt Asker
Hastanesi‘nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak ölmüĢtür. ÇatıĢmada 2
PKK‘li etkisiz hale getirilmiĢ olup, olay bölgesine takviye kuvvet sevkedilmiĢtir‘ denildi.
(12.10.2011/DĠHA-DHA-AA)
*DĠHA‘nın haberine göre Siirt'in Baykan Ġlçesi'nde dün akĢam saatlerinde basına yansıyan
çatıĢma haberlerinin gerçeği yansıtmadığı ileri sürüldü. Korucular ile HPG'liler arasında
çatıĢma çıktığı ve çatıĢmada 2 HPG gerillasının yaĢamını yitirdiği, 2 köy korucusunun da
75
yaĢamını yitirdiği ve bir kiĢinin de yaralandığına yer veren haberlerin gerçeği yansıtmadığını
belirten olayın görgü tanığı konuĢtu. Güvenlik açısından isminin açıklanmasını istemeyen
köylü, olayı Ģöyle anlattı: "KorucubaĢı ve aynı zamanda Sarıdana (Mezre) Köyü muhtarı
Ahmet Çarboğa'nın korucu olan 3 oğlu ormanlık alanda odun kestikleri sırada yanlarına gelen
3 HPG gerillası oturup onlara odun kesmenin yasak olduğunu aktardı. Daha sonra HPG'liler
korucuların yanından ayrıldığında korucular arkadan ateĢ ettiler. AteĢ edildiği sırada 2 gerilla
yaĢamanı yitirirken diğer HPG'li korucularla çatıĢmaya girdi. 2 korucu orada yaĢamını yitirdi
bir korucu da yaralandı." Olayın ardından bölgede operasyon baĢlatıldığını, ancak herhangi
sıcak bir temasın yaĢanmadığını belirten köylü, gerillaların infaz edildiğini söyledi.
(13.10.2011/ANF)
*Alınan bilgilere göre, Diyarbakır‘ın Çınar Ġlçesi'nde askeri lojmanlara yönelik bu akĢam saat
18.30 sıralarında saldırı düzenlendi. Uzun namlulu silahlarla yapılan saldırıyla birlikte
baĢlayan çatıĢmanın 45 dakika boyunca devam ettiği belirtildi. ÇatıĢmada ilk belirmelere göre
3 askerin yaralandığı belirtilirken, ilçede giriĢ çıkıĢlar kapatıldı. Ġlçede operasyon
baĢlatılırken, çatıĢmaların yer yer devam ettiği bildirildi. (13.10.2011/DĠHA-DHA)
*Hatay'ın Ġskenderun Ġlçesi'ne bağlı Denizciler Beldesi'ndeki Polis Merkezi önüne saat 16.00
sıralarında siyah bir ciple gelen 3 kiĢinin, karakola ateĢ açtığı belirtildi. Polislerin karĢılık
vermesi üzerine çıkan çatıĢmada, 1'i polis 2 kiĢinin yaĢamını yitirdiği, 1'i ağır 2 polisin de
yaralandığı bildirildi. Yaralı polisler Ġskenderun Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına
alındı. ÇatıĢmanın ardından bölgede operasyon baĢlatıldı. Denizciler Beldesi'ne askeri
birlikler de sevk edildi. (13.10.2011/DĠHA-DHA-AA)
*Edinilen bilgilere göre, Hakkari ili Çukurca Ġlçesi 49. Sınır TaĢı civarında baĢlatılan askeri
operasyon sırasında araziye döĢenen mayın patladı. Patlamada 1 asker yaĢamını yitirdi, 2
asker de yaralandı. Yaralı askerler helikopterle Hakkari Askeri Hastanesi'ne kaldırılırken,
patlama sonrası bölgeye çok sayıda ambulans ve zırhlı araçlarla asker sevk edildi.
(15.10.2011/DĠHA-DHA-AA)
*ġırnak'ta Cudi dağına yönelik baĢlatılan operasyon sonucu çıkan çatıĢmada 1 HPG‘linin
yaĢamını yitirdiği belirtilirken, cenazenin Malatya'ya götürüldüğü öğrenildi. YaĢamını yitiren
ve HPG'li Nihat Kızıl olduğu belirtilen cenazenin Malatya'ya götürülmesi üzerine, ailesi teĢhis
için Malatya'ya geldi. Ġzmir'den Malatya'ya gelen Kızıl'ın annesi, babası ve kardeĢleri,
Malatya Adli Tıp Morgu'na giderek cenazeyi teĢhis etti. (18.10.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'nde 15 Ekim günü Ġlçe Jandarma Karakolu'na silahlı saldırı
düzenlendiği ortaya çıktı. AkĢam saat 22.00 sıralarında düzenlenen saldırıda 2 askerin
yaralandığı belirtilirken, resmi makamlarından ise olaya iliĢkin henüz bir açıklama yapılmadı.
(17.10.2011/DĠHA)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'ne bağlı Uzunkaya (Biloka) Köyü kırsalında 16 Ekim gecesi
baĢlatılan askeri operasyon sonucunda HPG'li oldukları ileri sürülen 2 kiĢinin yaĢamını
yitirdiği öne sürüldü. Söz konusu bölgede halen operasyonların devam ettiği bildirilirken,
cenazelerin ise Malatya Adli Tıp Kurumu Morgu'na götürüldüğü ileri sürülüyor.
(18.10.2011/DĠHA)
*Hakkari ile ġırnak arasında bulunan Kato Dağı'nda çıkan çatıĢmada 3 HPG'li yaĢamını
yitirdi. YaĢamını yitiren HPG‘ lilerden Van BaĢkale doğumlu Emrah Bayer (Baz Mordem) ile
76
Van doğumlu Kasım Karaboğa'nın (Bager Fırat) aileleri MEYADER Van ġubesi yöneticileri
ile birlikte cenazelerin akıbetini sormak amacıyla Hakkari'ye gitti. (18.10.2011/DĠHA)
*Mardin ve Ömerli Ġlçesi yolu üzerinde Hop Geçidi mevkiinde askeri konvoyun geçiĢi
sırasında patlama meydana geldi. Ömerli karayolu 25'inci kilometrede meydana gelen
patlamada, 2 askerin yaralandığı belirtildi. Yaralı askerlerin Mardin Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldığı bildirildi. Patlamanın ardından bölgede askeri operasyon baĢlatıldığı öğrenildi.
(18.10.2011/DĠHA-DHA-AA)
*Bitlis'in Güroymak Ġlçesi'ne bağlı KolbaĢı mevkiinde özel hareket polislerin içinde
bulunduğu akrep tipi zırhlı aracın geçiĢi sırasında yaĢanan patlama sırasında 5 özel hareket
polisi yaĢamını yitirirdi. Olay sırasında yolda geçen iki sivil araçta patlamadan etkilendi.
Büyük hasar gören sivil araçta bulunan Ferit Eraslan ve 2 yaĢındaki kız çocuğu Firamuz
Eraslan da yaĢamını yitirdi. Patlama sırasında yaralanan Ferit Eraslan'ın oğlu olduğu belirtilen
Resul Eraslan‘nın da yaĢamını yitirdiği bildirildi. YaĢamını yitiren polislere iliĢkin açıklama
yapan valilik, polislerinin isimlerinin Yalçın Demir, Volkan Sabaz, Kamuran Ercan, Bilal
Emem ġaban Kılıçaslan olduğunu belirtti. Patlamada 4 kiĢinin de yaralandığı açıklandı.
Yaralıların Bitlis ve Tatvan Devlet hastanelerindeki tedavileri devam ederken, yaralıların
yakınları hastanelere akın etti. (18.10.2011/DĠHA-DHA)
*Bitlis Güroymak'ta dün özel harekat polisine ait aracın geçiĢi sırasında yaĢanan patlama
yolda geçen araçta bulunan ve ağır yaralan yaralanan 10 yaĢındaki Elif Eraslan, tedavi
gördüğü Bitlis Devlet Hastanesi'nde yaĢamını yitirdi. Eraslan'la birlikte patlamada yaĢamını
yitirenlerin sayısı 5'i polis olmak üzere 9'a yükseldi. (20.10.2011/DĠHA-DHA)
*Hakkari' nin Çukurca ilçe merkezi ile ilçe dıĢındaki Kekliktepe'deki askeri üsse yapılan
saldırıda 24 asker yaĢamını yitirdi, 18 asker ise yaralandı. 8 ayrı noktaya aynı anda
düzenlenen saldırıdan sonra Federal Kürdistan Bölgesi yönelik baĢlatılan kara ve hava
operasyonu ise devam ediyor. (19.10.2011/DĠHA-DHA-AA)
*Hakkari‘nin Çukurca ilçesinde 19 Ekim‘de askeri ve polisiye hedeflere yönelik düzenlenen
eylemler sırasında 7 HPG‘linin yaĢamını yitirdiği açıklandı. Hayatını kaybeden HPG‘lilerin
kimlik bilgileri Ģöyle:
-1989 Xoy (Doğu Kürdistan-Ġran) doğumlu, 2008 katılımlı, Agit Rojhilat kod adlı Rahim
Yusuf,
-1987 Diyarbakır doğumlu, 2005 Mardin katılımlı, Kamuran Serbest kod adlı Zeki Savgın
-1985 Mako (Doğu Kürdistan) doğumlu, 2007 katılımlı, Kani Urmiye kod adlı Muhammed
Hatemi,
-1988 Kobani (Batı Kürdistan-Suriye) doğumlu, 2007 katılımlı, Rojhat ArtêĢ kod adlı Ciwan
Keçel,
-1990 Selmas (Doğu Kürdistan) doğumlu, 2006 katılımlı, Serdar Berxwedan kod adlı Numan
Temoyi,
-1990 Selmas doğumlu, 2007 katılımlı, Viyan Tolhildan kod adlı Pervane Delayi
-1988 Van doğumlu 2008 katılımlı, Zinar Xeribo kod adlı Erhan Sucai. (21.10.2011/ANF)
*Çukurca'da dün yaĢanan ve 24 askerin yaĢamını yitirmesine neden olan çatıĢmadan sonra bu
günde operasyona çıkan askerlerin geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Ġlçeye bağlı 15
kilometre uzaktaki Kekliktepe KavuĢak bölgesinde meydana gelen patlamada bir uzman
çavuĢ yaĢamını yitirdi. (20.10.2011/DĠHA-DHA)
*Edinilen bilgilere göre, MuĢ‘ un Korkut Ġlçesi'ne bağlı Altınova kırsalında Saat 07.30'da
sıralarında operasyona çıkan askerlerin geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlamada
77
Uzman ÇavuĢ Ertuğrul Koçer, er Turgay Kocatepe ve er Hasan Tüzün yaralandı. Yaralı
askerler MuĢ Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Patlamadan sonra bölgede geniĢ
kapsamlı operasyon baĢlatıldı. Patlamadan sonra yaralıları ziyaret eden MuĢ Valisi Ali Çınar,
yaralıların hayati tehlikelerin olmadığını söyledi. (20.10.2011/DĠHA-DHA)
*Siirt'in Pervari Ġlçesi'nde bulunan Herekol Dağı'na yönelik iki günden bu yana skorsky tipi
helikopterlerin özel birlikler indirdiği haberlerinin ardından çatıĢma çıktığı bildirildi. Bölgede
bulunan Doğan (Husyan) Köyü kırsalına indirilen askerlerin yanı sıra karayolundan da Siirt
ve ġırnak'tan askerlerin sevk edildiği belirtilmiĢti. Alınan bilgiye göre, operasyon sonucu
çıkan çatıĢmada ilk belirlemelere göre, 1 asker yaĢamını yitirdi, 3 asker de yaralandı. Yaralı
askerler helikopterle Siirt Asker Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, hastaneye doktor ve
tıbbi malzeme takviyesi yapıldığı öğrenildi. (21.10.2011/DĠHA/DHA)
*HPG Anakarargah Komutanlığı, 10 Ekim günü Xakurke ve Xinere‘ye düzenlenen hava
saldırısında, biri KCK Yürütme Konseyi üyesi, ikisi HPG Askeri Konseyi üyesi olmak üzere
7 militanın yaĢamını yitirdiğini açıkladı. Yazılı bir açıklama yapan HPG Anakarargah
Komutanlığı, yedi militana iliĢkin ayrıntılı bilgi verirken, açıklamada Ģunlara yer verildi: ―10
Ekim 2011 günü Xakurke-Xinere alanlarımıza dönük TC iĢgalci güçlerinin kapsamlı bir hava
saldırısı gerçekleĢmiĢti. Bu saldırıda KCK Yürütme Konseyi Üyesi Rüstem Cudi (Rüstem
Osman), HPG Askeri Konsey Üyemiz Çiçek Botan (Guhar Çekirge), HPG Askeri Konsey
Üyemiz AliĢer Koçgiri (Yücel Halis), Bölük komutanımız Nazlıcan (Rındaxan Kayra), EĢref
ArgeĢ (Ömer Çetinkaya), Roj Amara (Rabia Atan) ve Dr. Amara Çiya (Gülistan Çiftçi)
arkadaĢlarımız yaĢamını yitirmiĢtir‖ denildi. (22.10.2011/ANF)
*Bitlis'e bağlı Kayalıbağ Köyü kırsalında çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirdiği belirtilen ve
HPG'liye ait olduğu iddia edilen bir cenaze Devlet Hastanesi'ne getirildi. Askeri
operasyonların sürdüğü bölgede dün öğleden sonra çıkan çatıĢmaya iliĢkin yazılı açıklama
yapan Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz ise, Kayalıbağ Köyü kırsalında dün saat 13.45 sıralarında
çatıĢmanın yaĢandığını ve HPG'li olduğu iddia edilen bir kiĢinin yaĢamını yitirdiğini belirtti.
(23.10.2011/DĠHA)
*HPG Basın Ġrtibat Merkezi (HPG-BĠM), ―20 Ekim günü MuĢ ile Bitlis‘in NorĢin ilçeleri
arasında 3 araçlık bir konvoya yönelik olarak gerçekleĢtirilen eylem ardından kobra tipi
helikopterler tarafından Xivyon ve Kotni alanlarına yönelik olarak yoğun bombardıman
yapılmıĢtı. Yapılan bu bombardımanlar sonucunda Göksun arkadaĢımızın Ģahadete ulaĢtığı
bilgisine ulaĢmıĢ bulunmaktayız‖ dedi. Hayatını kaybeden militanın 1981 MaraĢ doğumlu,
2001 Almanya katılımlı, Göksün MaraĢ kod isimli Seher Künçülü olduğu bildirildi.
(29.10.2011/ANF)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi Tekeli (Gare) Sınır Jandarma Taburu'nda keĢif yapan
askerlerden 2'si mayın patlaması sonucu hayatını kaybetti. Günlerdir operasyon ve
çatıĢmaların yoğunlaĢtığı Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi'ne bağlı Kazan Vadisi'nde 1 astsubayın
yaĢamını yitirdiği ve 6 askerin de yaralandığı bildirildi. Ayrıca çatıĢma bölgesine çok sayıda
ambulansın gönderildiği kaydedildi. (23.10.2011/DĠHA / Radikal)
*Van'ın BaĢkale (Elbak) Ġlçesi yakınlarında askeri aracın geçiĢi sırasında patlama meydana
geldi. Patlamada 4 asker yaralandı. Yarılı askerler Van'da tedavi altına alınırken, bölgede
operasyon baĢlatıldı. (25.10.2011/DĠHA / DHA)
*Osmaniye Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait öğrenci yurdunun önünde görev yapan polislere
yönelik yapılan saldırıda, 2 polis yaĢamını yitirdi, 1 polis yaralandı. Edinilen bilgilere göre,
78
olay FakıuĢağı Mahallesi'nde bulunan üniversite bölgesindeki Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun
öğrenci yurdu önünde meydana geldi. 3 trafik polisinin bulunduğu araca yapılan saldırıda, 2
polis yaĢamını yitirdi, 1 polis yaralandı. Doblo tipi bir otomobille yapıldığı bildirilen
saldırının HPG'liler tarafından yapıldığı belirtildi. Saldırının ardından bölgeye çok sayıda
polis, jandarma ve özel harekât timinin gönderildiği kaydedildi. Saldırıdan sonra yaĢanan
çatıĢmada 1 HPG‘linin de yaĢamını yitirdiği iddia edildi. (28.10.2011/DĠHA / DHA)
*Halk Savunma Güçleri (HPG) 22 Ekim günü Çukurca‘nın Guze ReĢê ve Gunde Pîre
alanlarında baĢlatılan ve kimyasal silahların kullanıldığı hava saldırıları ve Ģiddetli çatıĢmalar
sonucunda en az 24 militanın hayatını kaybettiğini duyurdu. HPG 11 militanla da çatıĢmaların
ardından irtibat kurulamadığını bildirdi.
HPG Anakarargah Komutanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Malatya Adli Tıp
Morgu‘ndaki 24 cenaze Çukurca‘da hayatını kaybeden HPG‘lilere ait. Açıklamada yapılan
araĢtırma sonucunda çatıĢmalar sırasında napalm bombaları ve kimyasal silahlar
kullanıldığının tespit edildiği kaydedildi. Açıklamada Çukurca‘da 22-24 Ekim tarihleri
arasında süren hava saldırıları, yoğun kimyasal bombardıman ve çatıĢmaların ardından
bölgede bulunan 35 militanlık bir birlikle hiçbir Ģekilde iliĢki kurulamadığını ifade etti.
Malatya‘da bulunan 24 cenazenin bu gruptaki militanlara ait olduğunu duyuran HPG, geri
kalan 11 militanla da iletiĢim kurulamadığını açıkladı. HPG bu militanların hayatını kaybedip
kaybetmediği konusunda halen net bir bilgiye ulaĢmadıklarını vurgulayarak ―Fakat sağ olma
ihtimalleri olsa da Malatya Adli Tıp Morgu‘nda tutulan cenazelerin tam olarak hangi
arkadaĢlarımıza ait olduğunu netleĢtiremediğimizden 35 arkadaĢımızın da kimlik bilgilerini
kamuoyuyla paylaĢmanın daha sağlıklı olduğunu düĢünüyoruz‖ açıklamasında bulundu.
HPG açıklamasında Ģu ana kadar sözkonusu gruptan 31 militanın kimlik bilgilerinin
netleĢtiğini duyurdu. Kimliği henüz belirlenemeyen 4 militanın kimlikleri de daha sonra
açıklanacak.
Kimliği netleĢen HPG‘liler Ģunlar:
-Kod Adı: Brusk Amed, Adı Soyadı: Mizbah Kızıler, Doğum Yılı ve Yeri: 1976 / Kulp
Amed, Anne – baba Adı: Fatma – Aziz, Katılım Yılı ve Yeri: 1993 / Kulp, Amed
***
-Kod Adı: Rejav Jilemo, Adı Soyadı: Ali Hasan Pervizi, Doğum yılı ve yeri: 1981 /
Kamyaran, Anne – baba adı: Emine – Ali, Katılım Yılı ve Yeri: 2007 / Berdenazê
***
-Kod Adı: Xeyri Fedakar, Adı Soyadı: Cevdet ÖrtaĢ, Doğum Yılı ve Yeri: 1993 / Hakkari,
Anne – baba Adı: Seyran – Mahmut
***
-Kod Adı: Gülbahar Kobani, Adı Soyadı: Saniye Mustafa, Doğum Yılı ve Yeri: 1993 /
Kobani, Anne – baba Adı: Emine – Mustafa, Katılım Yılı ve Yeri: 2008 / Halep
***
-Kod Adı: Zınar Xoy, Adı Soyadı: Sultaneli Julide, Doğum Yılı ve Yeri: 1987 / Xoy, Anne –
baba Adı: Kudret – BıĢar, Katılım Yılı ve Yeri: 2007 / Xoy
***
-Kod Adı: Berwar Zilan, Adı Soyadı: Behice Bedro, Doğum Yılı ve Yeri: 1983 / Dırbêsiyê,
Anne – baba Adı: Wefiye – Behçet, Katılım Yılı ve Yeri: 1999 / Dırbêsiyê
***
-Kod: Adı: DılĢad Aryen, Adı Soyadı: Giyasettin Kaval, Doğum Yılı ve Yeri: 1982 / Hakkari,
Anne – baba Adı: Gülistan – Veysi, Katılım Yılı ve Yeri: 2009
***
-Kod Adı: Ruken Serhat, Adı Soyadı: ġilan Ergün, Doğum Yılı ve Yeri: 1990 / Van, Anne –
baba Adı: Hatice – Kerem, Katılım Yılı ve Yeri: 2006 / Van
79
***
-Kod Adı: Doğan Afrin, Adı Soyadı: Minnan Ġsmail AkkaĢ, Anne – baba Adı: Zarife Ġsmail,
Katılım Yılı ve Yeri: 2010 / Afrin
***
-Kod Adı: Serdem Pir, Adı Soyadı: Ġkram Kara, Doğum Yılı ve Yeri: 1989 / Van, Anne-baba
Adı: AyĢan – Ġsmail, Katılım Yılı ve Yeri: 2009 / Çanakkale
***
-Kod Adı: Dıjwar Rıha, Adı Soyadı: Çetin Modanlar, Doğum Yılı ve Yeri: 1985 / Urfa, Annebaba Adı: Necla – Ahmet, Katılım Yılı ve Yeri: 2006 / Urfa
***
-Kod Adı: Sipan Cûdi, Adı Soyadı: Geylani ReĢidi, Doğum Yılı ve Yeri: 1991 / Urmiye,
Anne –baba Adı: Asiye – Ġreç, Katılım Yılı ve Yeri: 2008 / Urmiye
***
-Kod Adı: Medya Ronahi, Adı Soyadı: Ġpek Çiçek, Doğum Yılı ve Yeri: 1989 / Iğdır, Anne –
baba Adı: Emine – Hasan, Katılım Yılı ve Yeri: 2009 / Iğdır
***
-Kod Adı: Roza Semsur, Adı Soyadı: Suna Özdemir, Doğum Yılı ve Yeri: 1989 / Adıyaman,
Anne – baba Adı: Besime – Mahmut, Katılım Yılı ve Yeri: 2009 / Ġstanbul
***
-Kod Adı: Zilan Hakkari, Adı Soyadı: Gülistan Koç, Doğum Yılı ve Yeri: 1981 / Hakkari,
Anne – baba Adı: Esmer – Bedirhan, Katılım Yılı ve Yeri: 2006 / Hakkari
***
-Kod Adı: Eylem Ararat, Adı Soyadı: Ebru Muhikancı, Doğum Yılı ve Yeri: 1989 / Kars,
Anne – baba Adı: Birgül – Nurettin, Katılım Yılı ve Yeri: 2008 / Kars
***
-Kod Adı: Beritan ġin, Adı Soyadı: AyĢe Amra, Doğum Yılı ve Yeri: 1984 / Makü, Anne –
baba Adı: Zarife – Adıl, Katılım Yılı ve Yeri: 2007 / Makü
***
-Kod Adı: Kemal Cizir, Adı Soyadı: DerviĢ Özkan, Doğum Yılı ve Yeri: 1985 / ġırnak, Annebaba Adı: Avniye – Abdulaziz, Katılım Yılı ve Yeri: 2009 / Hakkari
***
-Kod Adı: Deniz Derya, Adı Soyadı: Leyla Halimi, Doğum Yılı ve Yeri: 1987 / Salmas,
Anne-baba Adı: Hamide – Hamit, Katılım Yılı ve yeri: 2005 / Salmas
***
-Kod Adı: Diren Tolhıldan, Adı Soyadı: Emine Altun, Doğum Yılı ve Yeri: 1987 / Urfa,
Anne-baba Adı: Nazime – Ahmet, Katılım Yılı ve Yeri: 2007 / Van
***
-Kod Adı: Agırbaz Rapo, Adı Soyadı: Oktay Çelik, Doğum Tarihi ve Yeri: 1986 / MuĢ,
Anne-baba Adı: Makbule – Seyithan, Katılım Yılı ve Yeri: 2007 / Ġsviçre
***
-Kod Adı: Levent Derik, Adı Soyadı: Ahmet Mirza, Doğum Yılı ve Yeri: 1993 / Derik, Annebaba Adı: Peyman – Muhammed Emin, Katılım Yılı ve Yeri: 2009 / Derik
***
-Kod Adı: Welat Munzur, Adı Soyadı: Aziz Balıkçı, Doğum Yılı ve Yeri: 1994 / MuĢ, Anne –
baba Adı: Zahide – Süleyman
***
-Kod Adı: Garzan Çarçela, Adı Soyadı: Sezar Arslan, Doğum Yılı ve Yeri: 1992 / Batman,
Anne – baba Adı: Kadriye – Mehmet, Katılım Yılı ve Yeri: 2009 / Hakkari
***
-Kod Adı: Dılar Dılbırin, Adı Soyadı: Gulale Yusufi, Doğum Yılı ve Yeri: 1986 / Salmas,
80
Anne – baba Adı: Hayal – Sadık, Katılım Yılı ve Yeri: 2003 / Salmas
***
-Kod Adı: Serdar Mezrai, Adı Soyadı: Cemil Erol, Doğum Yılı ve Tarihi: 1992 / Hakkari,
Anne –baba Adı: Camia – Süleyman, Katılım Yılı ve Yeri: 2008 / Hakkari
***
-Kod Adı: Gever FaraĢin, Adı Soyadı: ReĢat Aslan, Doğum Yılı ve Yeri: 1989 / ġırnak
Anne – baba Adı: Hiyal – Hüseyin, Katılım Yılı ve Yeri: 2008 / Hakkari
***
-Kod Adı: Erdal Yılmaz, Adı Soyadı: Enver Akçay, Doğum Yılı ve Yeri: 1981 / Dicle, Amed
Anne – baba Adı: Hazniye – Hasan, Katılım Yılı ve YerĠ: 2006 / Ġstanbul
***
-Kod Adı: Tirej, Adı Soyadı: Mahmut Bor, Doğum Yılı ve Yeri: 1979 / Kurtalan, Siirt
Anne – baba Adı: Gevri – Tahir, Katılım Yılı ve Yeri: 2004 / Amed
***
-Kod Adı: Dündar Gabar, Adı Soyadı: Abdurrahman EnüĢtekin, Doğum Yılı ve Yeri: 1989 /
Siirt, Anne – baba Adı: Fatma – Emin, Katılım Yılı ve Yeri: 2005 / Siirt
***
-Kod Adı: ġaho Hewraman, Adı Soyadı: Ümit Ramazani, Doğum Yılı ve Yeri: 1989 /
Kamyaran, Anne – baba Adı: Zeri Sadıki – Vekil, Katılım Yılı ve Yeri: 2007 / Kamyaran
(30.10.2011ANF)
*Hakkari merkeze 5 kilometre mesafede bulunan Serê Sola Virajı'nda polis aracının geçiĢi
sırasında patlama meydana geldi. Kentin 7 kilometre uzağında bulunan Depin polis arama
noktasından nöbet değiĢimi için kent merkezine gelen zırhlı aracın geçiĢi sırasında yaĢanan
patlamada bir polis yaralandı. Patlama sonrası olay yerine çok sayıda polis sevk edilirken,
Hakkari-Van karayolu ikinci bir patlamanın olabilme ihtimaline karĢı trafiğe kapatıldı.
Patlamaya iliĢkin açıklamada bulunan Hakkari Valisi Muammer Türker, patlamanın ardından
Hakkari-Van Karayolu'nun trafiğe kapatıldığını, ikinci bir mayın ihtimaline karĢı uzman
ekiplerin bölgede arama-tarama çalıĢması yaptıklarını, yaralı polisin ise sağlık durumunun iyi
olduğunu, bölgede ayrıca geniĢ çaplı operasyonun baĢlatıldığını söyledi. (03.11.2011/DĠHA)
*Siirt'tin Eruh Ġlçesi kırsalında Siirt Ġl Jandarma Komutanlığı tarafından yürütülen operasyon
sonucu dün çıkan çatıĢmada bir köy korucusunun yaralandığı belirtildi. Konuya iliĢkin Siirt
Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, Eruh Ġlçesi kırsalında çıkan çatıĢmada bir geçici köy
korucusunun yaralandığı belirtildi. Yaralanan korucunun helikopterle Siirt Asker Hastanesi'ne
kaldırıldığı kaydedildi. Valilik açıklamasında ilk çatıĢmanın ardından ilerleyen saatlerde
ikinci bir çatıĢmanın daha çıktığı ve bu çatıĢmada bir HPG'linin yaĢamını yitirdiğini ileri
sürüldü. (05.11.2011/DĠHA / DHA)
*HPG Basın ve Ġrtibat Merkezi yaptığı açıklamada, 4 Kasım günü saat 18.15 sularında Siirt‘in
Eruh ilçesine bağlı Bokan köyü yakınlarında çıkan çatıĢmada 1 militanın yaĢamını yitirdiğini
bildirdi. ÇatıĢmada 1 asker ölürken, 1 asker ile 1 korucuda yaralandı. HPG çatıĢmada Sipan
Amara kod adlı Güven Öcalan adlı militanın 1983 Urfa doğumlu olduğunu açıkladı. 2004
yılında Almanya‘dan gerilla saflarına katılan Öcalan‘ın Kandil, Behdinan ve Botan
alanlarında görev yürüttüğünü bildirildi. (06.11.2011/ANF)
*HPG Basın Ġrtibat Merkezi (HPG-BĠM), 4 Kasım günü saat 19.30 sıralarında Siirt‘in Eruh
ilçesine bağlı Dervat köyü yakınlarına askerlerin kurduğu pusu sonucu bir militanın hayatını
kaybettiğini bildirdi. Hayatını kaybeden militanın 1990 Mahabad (Doğu Kürdistan) doğumlu,
2006 katılımlı, Zana Kewê kod adlı Kemal Muhammedi olduğu belirtildi. (07.11.2011/DĠHA)
81
*Diyarbakır'ın Dicle (Pîran) Ġlçesi merkezinde bulunan Ziyaret Tepesi'ndeki özel harekat
noktasına dün akĢam 18.30 sıralarında roketatarlı saldırı düzenlendi. Saldırının ardından özel
harekat noktasından rasgele ateĢ açıldığı bildirilirken, evlere, iĢ yerlerine ve belediye binasına
da kurĢunların isabet ettiği öğrenildi. ÇatıĢmanın uzun süre devam ettiği belirtilirken, Murat
GeneĢ (18) adlı 1 genç ağır yaralandı. Manavda çalıĢtığı öğrenilen GeneĢ Dicle Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Öte yandan çıkan çatıĢmada 1 kiĢi yaĢamını yitirirken,
yaĢamını yitiren kiĢinin Ergani Ġlçesi'ne bağlı ġölen Beldesi nüfusuna kayıtlı ve soyadı
Erdoğan olduğu belirtilen HPG'li olduğu ileri sürüldü. YaĢamını yitiren kiĢinin cenazesinin
çatıĢmanın ardından sabah 05.00'a kadar çatıĢma yerinde bekletildiği iddia edilirken, bazı
görgü tanıkları söz konusu kiĢinin yaralandığı ve infaz edildiğini iddia etti. Yine yaĢamını
yitiren kiĢi ile ilgili tutulan tutanaklarda "Canlı bomba" denildiği öğrenilirken, görgü tanıkları
cenaze üzerinde bombanın olmadığını kaydetti. (06.10.2011/DĠHA)
*Batman'ın GercüĢ Ġlçesi kırsalında devriye gezen özel harekat polislerine ait araca silahlı
saldırı düzenlendi. Dün gece saat 23.30 sıralarında GercüĢ-Midyat Karayolu üzerindeki
Yassıca Köyü mevkiinde meydana gelen saldırıda, 2 özel harekat polisinin yaralandığı
belirtildi. Yaralı polisler GercüĢ Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (08.11.2011/DĠHA
DHA / ntvmsnbc.com)
*Dün akĢam 18.30'da Ġzmit-Karamürsel seferini yaparken kaçırılan ve ardından Ġstanbul
SelimpaĢa'ya demir atan Kartepe isimli deniz otobüsünde PKK'li olduğu iddia edilen bir kiĢi
öldürüldü. 13 saati aĢkın süredir devam eden eylemin ardından Saat 06.00 sıralarında gemide
hareketlilik yaĢanmaya baĢladı ve SAT komandolarının bu saatte gemiye çıktığı öğrenildi. Bu
sırada gemiye gaz bombası atılmasıyla patlama sesi duyuldu. Gemide süren kısa süreli
hareketliliğin ardında ise basına yapılan açıklamada "Bir kiĢi etkisiz hale getirildi" denildi.
Gemiyi kaçırdığı ve çatıĢmaya girmeden öldürüldüğü belirtilen kiĢinin 28-30 yaĢlarında
olduğu belirtiliyor. Öte yandan Vali Hüseyin Avni Mutlu'nun gazetecilere verdiği demeçte
"ÇatıĢma olmadı, etkisiz hale getirildi" sözleri ise infaz edildiğine dair Ģüphelere neden oldu.
(12.11.2011/DĠHA / Evrensel / DHA)
*Hakkari'nin Çukurca Ġlçesinde güvenlik güçleri ile PKK‘liler arasında çıkan çatıĢmada 1
PKK'lı ölü olarak ele geçirildi. Hakkari Valisi Muammer Türker, 2 gün önce Üzümlü Sınır
Jandarma Karakolundan alınan bir görüntü üzerine, bölgede operasyon düzenlendiğini belirtti.
Vali Türker, sızma giriĢiminde bulunan bir grup PKK‘lı ile girilen çatıĢmada bir PKK'lının
ölü olarak ele geçirildiğini söyledi. Bölgede operasyonlar sürüyor. (14.11.2011/DHA)
*Diyarbakır'ın Dicle Ġlçesi KurĢunlu Köyü kırsalında baĢlatılan askeri operasyonda çıkan
çatıĢmada 3 HPG'linin yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Operasyona iliĢkin açıklama yapan
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, dün gece KurĢunlu Köyü kırsalında çıkan ve sabah
saatlerine kadar süren çatıĢmada 3 HPG'linin yaĢamını yitirdiğini ileri sürdü. Toprak,
yaĢamını yitirdiğini belirttiği 3 HPG'liden birinin "Armanç" kod isimli bölge sorumlusu
olduğunu iddia etti. Toprak, incelemede bulunmak için bölgeye cumhuriyet savcısının gittiği
sırada da taciz ateĢinin açıldığını kaydetti. Bölgedeki operasyonunun hava destekli ve özel
birliklerin katılımı ile sürdüğünü belirten Toprak, yapılan adli iĢlemlerin ardından cenazelerin
Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderileceğini kaydetti. (28.11.2011/DĠHA / DHA)
*Bitlis-Diyarbakır karayolunun Buzlupınar mevkiinde askeri aracın geçiĢi sırasında patlama
meydana geldi. Patlama sonucunda 5 askerin yaralandığı bildirildi. Yaralı askerler Bitlis
82
Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, bölgede hava destekli operasyon baĢlatıldı.
(29.11.2011/DĠHA / DHA / CNNTürk)
*Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Lice Ġlçesi'nde eylem yapmak üzere gelen ve güvenlik
güçleriyle girdikleri çatıĢmada öldürülen 3 PKK'lı ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Toprak,
Lice'nin Sağlık Mahallesi kesiminde dün akĢam saatlerinde 3 PKK'lının eylem yapmak
amacıyla ilçeye sızma giriĢiminde bulunacağına iliĢkin görüntü alındığını belirtti. Görüntü
üzerin önlem alan Jandarma Özel Harekat Timleri ve özel birlikler bölgeyi kuĢatarak, 3
militanın gireceği alanı tamamen kontrol altına aldı. Gece saat 03.30 sıralarında ilçeye
girmeye çalıĢan 3 militana 'Dur' ihtarında bulunan güvenlik güçlerine ateĢle karĢılık verilmesi
üzerine, çatıĢma çıktı. Süren çatıĢmada 3 PKK‘li silahlarıyla birlikte ölü olarak ele geçirildi.
(03.12.2011/DHA)
*BĠNGÖL'ün Karlıova Ġlçesi'nde güvenlik güçleriyle teröristler arasında çıkan çatıĢmada 1
PKK'lı öldürülürken, 7 PKK'lı da sağ olarak yakalandı. Karlıova'nın Sudurağı Köyü kırsal
kesiminde bu sabah saatlerinde arama tarama faaliyetlerinde bulunan güvenlik güçleri, bir
grup PKK'lı ile karĢılaĢtı. Güvenlik güçlerinin 'teslim ol' çağrısına PKK'lıların ateĢ açarak
karĢılık vermesi üzerine çatıĢma çıktı. ÇatıĢmada 1 PKK'lı öldürülürken, 7'si de sağ olarak
yakalandı. Bölgeye takviye birlikler sevk edilerek, geniĢ kapsamlı operasyon baĢlatıldı.
(03.12.2011/DHA)
*ġırnak‘ın Cudi Dağı‘nda yapılan operasyonda PKK‘lılara ait bir mağara tespit edildi.
Mağarada bulunan 3 militan yapılan operasyon sonucu sağ yakalandı. Yakalanan
militanlardan birinin yaralı olduğu öğrenildi. (07.12.2011/DHA)
*Bingöl kırsalında çıkan çatıĢmada yaĢamını yitirdikleri belirtilen ve HPG'li oldukları ileri
sürülen 8 kiĢinin cenazesinin Elazığ'a götürüldüğü bildirildi. Cenazelerin Fırat Üniversitesi
Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morgunda tutulduğu kaydedildi. (16.12.2011/DĠHA)
*Siirt'te dün gece saatlerinde merkeze bağlı Tuzkuyusu (Erbinê) ve Baykan Ġlçesi'ne bağlı
Çevrimtepe (Girdika) köyleri arasında bulunan kırsalda çatıĢma çıktığı bildirildi. Siirt
Jandarma Komutanlığı'na bağlı jandarma ile Emniyet Özel Harekât ġube Müdürlüğü'ne bağlı
özel timlerin katılımıyla yürütülen operasyon sonucunda çıkan çatıĢmada HPG'li olduğu ileri
sürülen bir kiĢinin yaĢamını yitirdiği kaydedildi. YaĢamını yitiren kiĢinin cenazesinin Siirt
Devlet Hastanesi morguna getirildiği belirtilirken, bölgede operasyonun devam ettiği
öğrenildi. (18.12.2011/DĠHA / CĠHAN)
*ġırnak‘ın Ġdil Ġlçesi YarbaĢı Köyü yakınında bulunan Cehennem Deresi kırsalına yönelik
sabaha doğru düzenlenen askeri operasyonda çatıĢma çıktığı bildirildi. Yerel kaynaklardan
edinilen bilgilere göre; çıkan çatıĢmada bir kiĢinin yaĢamını yitirdiği fakat çatıĢmada yaĢamını
yitiren kiĢinin kimliğine iliĢkin bilgiye ulaĢılamadığı kaydedildi. ÇatıĢma bölgesine yakın
yerde 2 ambulansın hazır bekletildiği bildirilirken, sabaha karĢı yaĢanan çatıĢmada çok fazla
silah sesinin duyulduğu öğrenildi. (22.12.2011/DĠHA) (YaĢamını yitiren kiĢinin HPG’li
olduğu tespit edildi)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'ne bağlı Dağlıca bölgesinde operasyona çıkan askerlerin geçiĢi
sırasında mayın patladı. 11.30 sıralarında ilçe merkezine 25 kilometre uzaklıkta Dağlıca
bölgesinde yaĢanan patlamada, 1 uzman çavuĢ yaĢamını yitirdi, 1 üsteğmen yaralandı.
YaĢamını yitiren uzman çavuĢun cenazesi hastane morguna kaldırılırken, bölgede baĢlatılan
operasyon ise sürüyor. (22.12.2011/DĠHA / DHA)
83
*ġırnak'ta Cudi Dağı'nda günlerdir havadan ve karadan yapılan operasyonlar sürerken, çıkan
çatıĢmalarda bir uzman çavuĢun yaĢamını yitirdiği belirtildi. YaĢamını yitiren Uzman ÇavuĢ
Mehmet Bostanoğlu'nun sabah saatlerinde yaĢanan çatıĢmada yaĢamını yitirdiği belirtilirken,
Cudi'de yer yer çatıĢmaların sürdüğü öğrenildi. (23.12.2011/DĠHA / DHA)
*ġırnak Devlet Hastanesi'ne akĢam saatlerinde 7 cenazenin getirildiği iddia edildi. AkĢam
saatlerinde getirildiği ileri sürülen cenazelerin, Cudi Dağı'nda sürdürülen operasyon
sonucunda yaĢamını yitiren HPG'lilere ait olduğu belirtiliyor. (23.12.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın merkez Kayapınar Ġlçesi'ne bağlı Huzurevleri Mahallesi‘nde ihbar iddiaları
üzerine 4‘üncü Sokak 9 numaralı apartmana yönelik sabaha doğru düzenlenen baskında 2 kiĢi
yaĢamını yitirdi. ÇatıĢma sonrası yaralandıkları ve yakalanmamak için balkondan atladıkları
için yaĢamlarını yitirdikleri iddia edilen 2 kiĢi, Dicle Üniversitesi Hastanesi Morgu‘na
kaldırıldı. ÇatıĢma sonrası olay yerinde görüntü ve bilgi alınmasına izin vermeyen polis,
emrin ―Diyarbakır Valisi‖ tarafından verildiğini belirtirken, olayın yaĢandığı bina ve
çevresinde geniĢ önlemler devam ediyor. Ġsimlerini vermek istemeyen iki görgü tanığı sabah
05.00 sularında kar maskeli özel harekat timleri tarafından baskın düzenlenen binanın önce
ablukaya alındığı ardından yoğun ateĢ altına alındığını iddia etti. Tarama sonrası 3‘üncü katta
bulunan daireye baskın düzenleyen özel timlerin 2 kiĢiyi sağ yakalayarak dıĢarı çıkardığını
öne süren görgü tanıkları, binanın arka tarafına götürülen 2 kiĢinin daha sonra infaz edildiğini
ileri sürdü. Aynı çatıĢmada yaralandığı bildirilen ve aynı hastanede tedavi altına alınan polisi
hastanede ziyaret eden Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ve Diyarbakır Emniyet Müdürü
Mustafa Sağlam ise hastane çıkıĢında kısa bir açıklama yaptı. Olayın Polis 155 hattına yapılan
bir ihbar üzerine gerçekleĢtiğini savunan Toprak, sabaha doğru baskın düzenlenen evde
bulunan kiĢilerin polisi fark ederek ateĢ açtığı bunun üzerine çatıĢma yaĢandığını öne sürdü.
ÇatıĢmanın yaĢandığı anda evde bulunan 2 kiĢinin balkondan atladığını da ileri süren Toprak,
―BoĢ evde yapılan aramada çatıĢma yaĢanırken patlamıĢ 2 el bombası, 2 uzun namlulu silah
ile bir tabanca ele geçirildi. AĢağıya atlamaları sonucu etkisiz hale gelen teröristlerin üzerinde
ise patlamamıĢ bir el bombası daha bulundu‖ iddiasında bulundu. (31.12.2011/DĠHA)
YASADIġI ÖRGÜT EYLEMLERĠ SONUCU ÖLEN-YARALANAN SĠVĠLLER
*Siirt'te Polis Meslek Yüksek Okulu yakınlarında bir araca silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda
aracın içinde bulunan 4 kiĢinin yaĢamını yitirdiği 2 kiĢinin de yaralandığı belirtildi. YaĢamını
yitirenlerden 4 kiĢinin de kadın olduğu söylenirken, HPG'li olduğu ileri sürülen bir kiĢinin de
yaĢamını yitirdiği bildirildi. Bölgede operasyon baĢlatıldı. (20.09.2011/DĠHA / DHA)
*Bingöl'ün en iĢlek caddesi olan Genç Caddesi üzerinde bulunan AKP il binası yakınında
patlama meydana geldi. "Canlı bomba" eylemi olduğu ileri sürülen patlamada çevredeki
binalar ve otomobiller de hasar gördü. Bingöl Valiliğine göre, patlama, biri canlı bomba
olmak üzere 3 kiĢi yaĢamını yitirdi, 20 kiĢi de yaralandı. Yaralananlar Bingöl Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. BaĢbakan Yardımcısı BeĢir Atalay ve ĠçiĢleri Bakanı Ġdris Naim ġahin
de, Van'da düzenledikleri basın toplantısı sırada Bingöl'de meydana gelen patlamaya iliĢkin
bilgi verdi. BeĢir Atalay, patlamanın ardından Bakan Cevdet Yılmaz'ın helikopterle bölgeye
gittiğini belirtti. (29.10.2011/DĠHA / DHA)
*Tunceli‘nin Hozat Ġlçesi‘ne bağlı YenibaĢ Köyü‘nde 15 Ekim 2011‘de jandarma karakoluna
ekmek götüren aracı kullanan Veli Sarısaltık (28) kimliği belirsiz kiĢilerce kaçırıldıktan sonra
ormanlık alanda öldürülmüĢ halde bulunmuĢtu. Konuyla ilgili açıklama yapan Türkiye
Komünist Partisi/Marksist Leninist (TKP/ML) Örgütü, Veli Sarısaltık‘ı örgütün askeri kanadı
84
olan Türkiye ĠĢçi Köylü KurtuluĢ Ordusu‘nun (TĠKKO) öldürdüğünü duyurdu.
(30.10.2011/dersimnews.com)
SINIR HATLARINDA YAġANAN ÖLÜM VE YARALANMALAR
*Alınan bilgilere Diyana‘ya bağlı Xakurke alanında bulunan Geliyê ReĢ‘teki Bermizê
köyünde otomobili ile hareket eden Nizar Ġsmail, pazartesi günü saat 03.00 sıralarında Türk
askerlerinin saldırısına uğradı. Türk askerlerinin aracı taraması sonucu ağır yaralanan Ġsmail,
çevre köylerde yaĢayanlar tarafından hastaneye kaldırıldı. Ġsmail‘in durumunun ciddiyetini
koruduğu kaydedildi. Köylüler, sınır hattına yığılan Türk askerlerinin saldırıları nedeniyle
kendi topraklarında rahat hareket edemediklerini söyleyerek tepkilerini dile getirdi.
(11.01.2011/ANF)
*Van'ın Özalp Ġlçesi Yukarı Tulgalı (Axurka Jorî) Köyü'nde Ġran'dan mazot getirmeye giden
köylüler saldırıya uğradı. 253 ve 254'üncü sınır taĢları arasında Ġran askerlerinin açtığı ateĢ
sonucu Recep Dağgezen (15) isimli çocuk olay yerinde yaĢamını yitirirken, Cumali Altun
(18) ise kolundan hafif yaralandı. Edinilen bilgiye göre; olay bugün saat 14.30'da meydana
geldi. Ġran'a mazot almaya giden köylüler, dönüĢ yolunda Ġran askeriyle karĢılaĢtı. Köylüler
kaçmaya çalıĢırken, Dağgezen askerlerin açtığı ateĢ sonucu kafasından vurularak olay yerinde
yaĢamını yitirdi. YaĢamını yitiren Dağgezen ve hafif yaralı Altun, ambulansla Özalp Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. (29.01.2011/DĠHA)
*Türkiye-Ġran sınırını akaryakıt kaçakçılığı yapmak amacıyla yasadıĢı yollarla geçtiği iddia
edilen 15 yaĢındaki 2 çocuk, Ġran askerlerinin açtığı ateĢ sonucu yaĢamını yitirirken, 1 kiĢi de
yaralandı. Olay, bugün saat 03.00 sıralarında Ġran topraklarında meydana geldi. Özalp
Ġlçesi‘ne bağlı Yukarı Balçıklı Köyü ve Çaldıran‘ın Çilli Köyü‘nden, kaçak akaryakıt
getirmek amacıyla sınırı yasadıĢı yollarla geçen Ömer Pay (15) ve Suat Baykara (15), Ġran
askerlerince açılan ateĢ sonucu öldü. Pay ve Baykara ile birlikte olan Hüsnü Baykara ise
yaralandı. Ġran topraklarında meydana gelen olayın ardından sınırı geçen köylüler, Ömer
Pay‘ın cenazesini Özalp‘a, Suat Baykara‘nın cenazesini ise Çaldıran‘a getirdi. Devlet
Hastaneleri‘nde ön otopsileri yapılan cenazeler, daha sonra Van‘a sevk edildi.
(03.02.2011/Radikal)
*Van'ın Saray Ġlçesi'ne bağlı Korucan (Kurcan) Köyü'nde Ġran'a mazot getirmeye giden YaĢar
Vural (15) ile Turgay Vural (17) dönüĢte saat 01.00 sıralarında Ġran askerlerince tarandı.
Karnından yaralanan ve 2 saat olay yerinde kalan YaĢar Vural yaĢamını yitirdi. ArkadaĢının
yardımına koĢan Turgay Vural (17) de, yakın mesafeden askerlerin açtığı ateĢ sonucu
yaralandı. Ayağından yaralanan Turgay Vural olay yerinden kaçtı. Turgay ve Vural'ın atları
da öldürüldü. Turgay Vural, daha sonra Saray Devlet Hastanesi'nde ayakta tedavi edildikten
sonra taburcu edildi. YaĢamını yitiren YaĢar Vural'ın cenazesi ise otopsisi yapıldıktan sonra
defnedilmek üzere köyüne götürüldü. (23.03.2011/DĠHA)
*Özalp Ġlçesi AĢağı Koçkıran Köyü'nde ikamet eden Eyüp Talayman (55) ile Adil Parkel'e
(51) kaçak yollarla Ġran'a geçtikleri ve sınır ihlali yaptıkları iddiasıyla Ġran askerlerince ateĢ
açıldı. Gece 23.45 sıralarında meydana gelen olayda, Talayman açılan ateĢ sonucu yaĢamını
yitirirken Parlakel ise karnından yaralandı. Yaralı Parlakel telefonla köylülerine ulaĢarak
85
yardım istedi. Bunun üzerine harekete geçen köylüler olay yerinde yaĢamını yitiren Talayman
ile yaralı Parlakeli Özalp Devlet Hastanesi'ne getirdi. Parlakel burada yapılan ilk
müdahalelerinin ardından Van YYÜ Tıp Fakültesi AraĢtırma ve Eğitim Hastanesine sevk
edildi. (13.04.2011/DĠHA)
* Van'ın Özalp (Qelqelî) Ġlçesi AĢağı Koçkıran Köyü'nde dün gece Ġran askerlerinin ateĢ
açması sonucu Eyüp Talayman adlı yurttaĢ yaĢamını yitirmiĢti. Aynı olayda yaralanan ve
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim, AraĢtırma ve Uygulama Hastanesi'ne
kaldırılan Adil Parlakel de yaĢamını yitirdi. Parlakel'in cenazesi AĢağı Koçkıran Köyü'nde
toprağa verilecek. (14.04.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi Alan Karakolu'ndan Ġran'ın Zive kentine bağlı Helece Köyü'nden
pancar toplamak için 502 ve 503 rakamlı sınır taĢları yakınlarında bulunan bir gruba top atıĢı
yapıldı. Top atıĢında Ġran'ın Zive kentine bağlı Helece Köyü nüfusuna kayıtlı Kadriye Ġslami
isimli kadın hayatını kaybetti. Ġsmi öğrenilemeyen 3 kiĢi ise yaralandı. (15.05.2011/DĠHA)
*Ġran-Türkiye sınırında bir Kürt genci daha öldürüldü. Edinilen bilgiye göre, Türkiye-Ġran
sınırında Geliyê Gohi alanında Türkiye'ye getirdiği mazotu bıraktıktan sonra Ġran'a geçen
ġîrzat (22) adlı bir Kürt genci Ġran askerlerince öldürüldü. (27.06.2011/DĠHA)
*Ġran'ın "Kandil'i iĢgal" giriĢimi olarak değerlendiren operasyonlar sürerken, Xakurkê ve
Xinêrê bölgelerine yapılan top atıĢlarından 1 sivilin hayatını kaybettiği ve 4 sivilin de
yaralandığı bildirildi. Edinilen bilgilere göre, Ġran ordusu Federal Kürdistan Bölgesi'nde
bulunan Xakurkê ve Xinêrê alanlarını bombalamayı sürdürüyor. Dün saat 19.00'dan gece
yarısına kadar süren top atıĢlarının, Xinêrê'deki Kela ġin mıntıkasında bulunan Mêrga Mîra
yaylalarındaki köylülere isabet ettiği bildirildi. Top atıĢlarından 1 sivilin hayatını kaybettiği, 4
sivilin de yaralandığı kaydedildi. Ġran ordusunun bombardımanı sonucu çok sayıda köylünün
yaĢadığı yaylalarda mahsur kaldığı ve hiçbir yere hareket edemedikleri öğrenildi. 16
Temmuz'dan bu yana devam eden operasyonlardan daha önce Qeladize'ye bağlı Zelê
bölgesindeki Sune köyünde de 1'i kadın 4 kiĢi top atıĢlarından yararlanmıĢtı.
(25.07.2011/DĠHA)
*Türkiye'nin Kandil'e yönelik hava saldırısında yine siviller hedef alındı. TSK jetlerinin hava
saldırısından kaçmaya çalıĢan sivil bir araçta bulunan 1‘i kadın, 4‘ü çocuk 7 kiĢi öldü. Alınan
bilgilere göre, Türk savaĢ uçaklarının 5. güne giren hava saldırısında sivilleri vurdu. Bölgeyi
bombalayan savaĢ uçakları Kurtekê yolu üzerinde Gollê Köyünde hava saldırısından
kaçanların bulunduğu sivil bir otomobili hedef aldı. Hedef alınan araçta bulunan 4‘ü çocuk,
1‘i kadın toplam 7 sivil Kürt yaĢamını yitirdi. YaĢamını yitirenler arasında 6 aylık bir bebeğin
ve 4 yaĢında bir çocuğun olduğu kaydedilirken yaĢamını yitirenlerin isimleri Ģöyle: Huseyin
Mustafa, Hacı Mam Kak, Vêzan Huseyin, Zana Huseyın, Sonya ġemal, Solin ġamal, Xunav
Huzeyr. Saldırıdan sonra çekilen fotoğraflarda yaĢamını yitirenlerin kol, bacak ve kafalarının
ayrı taraflara saçıldığı, bir çocuğun ise annesinin kucağında can verdiği görülüyor. Roj Tv'ye
konuĢan bombalanan köylerden Zergele'nin muhtarı ölenlerin aynı aileden olduğunu belirtti.
(21.08.2011/ANF)
*Van‘ ın Özalp Ġlçesi Damlacık (ReĢkan) Köyü sınırında Ġran'a mazot almaya giden köylüler,
dönüĢ yolunda Ġran askeriyle karĢılaĢtı. Saat 02.30 sıralarında meydana gelen olayda, köylüler
kaçmaya çalıĢırken, Erdal Yılmaz (22) askerlerin açtığı ateĢ sonucu sağ bacağından iki ayrı
yerden vurularak olay yerinde kaldı. Köy sakinlerinin olayı duyması ile olay yerine gitmek
86
istediği, ancak Ġran askerlerinin buna izin vermemesi üzerine Damlacık Jandarma Karakolu'na
giderek yaralı Yılmaz'ın alınmasını istedi. Fakat, karakol yetkililerinin "Gidin kendiniz alın,
biz gitmeyiz" cevabını verdiği iddia edildi. Yılmaz'ın sabah saatlerine kadar olay yerinde
bekletildiği ve müdahale edilmediği için kan kaybından yaĢamını yitirdiği belirtildi. Sabah
saatlerinde köylülere teslim edilen Yılmaz'ın cenazesi yurttaĢlar tarafından Özalp Devlet
Hastanesi'ne ardından ise otopsi için Van Bölge Hastanesi'ne getirildi. (15.10.2011/DĠHA)
* Van‘ın BaĢkale Ġlçesine bağlı Ilıcak Köyü Belliyurt Mezrası'nda ikamet eden Halil Ürgün
isimli Ģahıs, kamyonuyla mülteci geçiĢi yapmak isterken, askerler tarafından durdurulmak
istendi. Ancak dur ihtarına uymayan Ģahsın belli bir süre aracı ile kaçtıktan sonra aracını
bırakarak dağlık alana kaçtığı iddia edildi. Geceyi dağlık alanda geçirmek isteyen Ürgün'ün
donarak yaĢamını yitirdiği iddia edildi. Halil Ürgün'e ulaĢamayan akrabaları, yaptıkları
aramalar sonucu 2 taĢın arasında Ürgün'e cansız bedeni ile karĢılaĢtı. Ürgün'ün cenazesi
BaĢkale Devlet Hastanesi'ne getirildi. Hastanede yapılan iĢlemlerden sonra Ürgün'ün cenazesi
otopsi yapılmak üzere Van Adli Tıp Kurumuna gönderildi. (20.10.2011/DĠHA)
*Federal Kürdistan Bölgesi'nde yerleĢim yerlerine düzenlenen hava saldırısında çoban
Mehmet Bayiz'in yaralandığı ve 48 küçük baĢ hayvanın da telef olduğu bildirildi. Yerel
kaynaklardan alınan bilgiye göre, savaĢ uçaklarının Süleymaniye'nin Ranya Ġlçesi'ne bağlı
Soregulê, Deregulê, ġêredê ve Meredo köylerini dün akĢam bombaladı. Meredo köyünde
Mehmet Bayiz adlı çobanın ağır yaralandığı, 48 küçük baĢ hayvanın ise telef olduğu bildirildi.
Mehmet Bayiz, köyler tarafından Süleymaniye'ye götürülerek hastanede tedavi altına alındığı
kaydedildi. (23.11.2011/DĠHA)
MAYIN VE SAHĠPSĠZ BOMBA PATLAMASI SONUCU ÖLÜM ve
YARALANMALAR
*Siirt ili Pervari ilçesi Çatköy bölgesinde 16 yaĢındaki bir Ģahıs, arazide bulduğu ve evine
getirdiği cinsi henüz tespit edilemeyen bir cismi kurcalarken, söz konusu cismin patlaması
sonucu yaralanmıĢ, hastaneye sevk edilerek tedavi altına alınmıĢtır.
(17.01.2011/Genelkurmay Web)
*Siirt'in Pervari ilçesi kırsalında, Kemal Açık adlı bir kiĢi bulduğu cismi kurcalarken
meydana gelen patlamada ağır yaralandı. Alınan bilgiye göre olay saat 19.30 sıralarında
Pervari ilçesine bağlı Çat köyü yakınlarında meydana geldi. 17 yaĢındaki Kemal Açık,
bulduğu metal bir cismi kurcalamaya baĢladı. Kısa bir süre sonra bulduğu cisim elinde
patlayan Açık, ağır yaralı olarak köylüler tarafından Pervari Devlet Hastanesi‘ne kaldırıldı.
Burada ilk müdahalesi yapılan ardından Siirt Devlet Hastanesi‘ne getirilerek yoğun bakıma
alındı. Doktorlar, Kemal Açık‘ın durumunun ciddiyetini koruduğunu söyledi.
(17.01.2011/ANF)
*Alınan bilgilere göre, Gabar ve Çırav bölgesindeki Görmek askeri üs bölgesine malzeme
taĢıyan Nezir Bertan yönetimindeki aracın üs bölgesine 500 metre kala geçiĢi sırasında
patlama meydana geldi. Patlamada yaralanan Nezir Bertan helikopterle ġırnak Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. (14.01.2011/ANF)
*ġırnak'ın Cudi Dağı'ndaGelîyê Sîyare mevkiindeki kömür ocaklarında çalıĢan kamyon
Ģoförü Sait Belge yol kenarında bulunan mayına basması sonucu patlama meydana geldi.
Belge'nin kamyondan inip 2-30 metre yürüdükten sonra patlamanın meydana geldiği
belirtildi. Çevredeki kömür ocaklarında çalıĢan iĢçiler, patlama sesi üzerine olay yerine
gelerek patlamada ağır yaralanan Belge'yi ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Belge'nin
87
ġırnak Devlet Hastanesi'nden 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'na götürülerek askeri
helikopterle Diyarbakır'a sevk edildiği öğrenildi. (20.01.2011/DĠHA)
*Van'ın Hacıbekir Mahallesi Dumlupınar Ġlköğretim Okulu'nda çıkan öğrencilerin buldukları
cisim elerinde patladı. Patlamada biri ağır olmak üzere 5 çocuk yaralandı. Yaralanan çocuklar
Van Devlet ile Yüzüncü Yıl Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Çocukları hastane de
ziyaret eden BDP Van Milletvekili Fatma Kurtulan çocuklardan birinin ellerinin kopmak
üzere olduğunu belirtti. (15.02.2011/DĠHA)
* Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi Konur (Nixayla) Köyü yakınlarında patlama meydana geldi.
Patlamada Rızgar ġin adlı köy korucusu yaĢamını yitirdi, 8 yaĢındaki kardeĢi Mehmet Emin
ġin ise yaralandı. Yaralanan Mehmet Emin ġin adlı çocuk askeri helikopterle olay yerinden
alınarak, ġemdinli Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Yapılan müdahalenin ardından ġin, askeri
helikopterle Hakkari Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Patlamaya, Rızgar ġin ve kardeĢi
Mehmet Emin ġin'in hayvanlarını otlattığı sırada araziye bırakılan bir cismin neden olduğu
belirtildi. (13.04.2011/DĠHA)
*ġırnak ili Uludere ilçesi YemiĢli köyü bölgesinde sebebi henüz tespit edilemeyen bir patlama
sonucu; tarlada çalıĢan 1 Geçici Köy Korucusu yaralanmıĢtır. Yaralanan Geçici Köy
Korucusu askeri helikopter ile ġırnak Asker Hastanesine sevk edilerek tedavi altına alınmıĢtır.
(14.04.2011/Genelkurmay Web)
*Ağrı'nın Patnos Ġlçesi'nde Cumhuriyet Mahallesi'ndeki 34. Ġç Güvenlik Mekanize Tugayı'nın
100 metre yakınında henüz belirlenemeyen bir nedenden dolayı patlama meydana geldi.
Patmalada, Serhat (8), Mahsun Duru (10) kardeĢler ile Baran Özyolcu (8) yaralandı. Durumu
ağır olan Baran Özyolci ve Duru kardeĢler Ağrı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Patlayıcının kıĢlanın çöplüğünde bulunan askere ait T-40 tipi bombaatar, eski ve patlamamıĢ
mühimmatların neden olduğu belirtildi. Ağrı Valiliğinden yapılan açıklamada, patlamanın, 34.
Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı atıĢ poligonu yakınlarında askeri alanın 39 metre dıĢında
meydana geldiği belirtildi. Patlamanın saat 11.00 sıralarında Patnos'un Serhat Mahallesi'nde
hayvan otlatan çocukların çevreden aldıkları T-40 tipi bombaatar, eski ve patlamamıĢ
mühimmatları taĢ ile ezmeye çalıĢtıkları sırada meydana geldiği iddia edilen açıklamada,
Baran Özyolcu ve Mahsun Duru'nun ağır Ģekilde, Serhat Duru'nun ise hafif olarak yaralandığı
bildirildi.
Ağrı'nın Patnos Ġlçesi'nde 34. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı'ndan 39 metre mesafede T40 bombaatar mermisinin patlaması sonucu ağır yaralanan ve Erzurum Bölge Eğitim ve
AraĢtırma Hastanesi'ne sevk edilen Baran Özyolcu (8) yaĢamını yitirdi. (16.04.2011/DĠHA)
*Bitlis'in Hizan Ġlçesi'ne bağlı Horozdere (Xoros) Köyü'nde hayvanlarını otlatan Refik Ödgen
(15), yerde bulguğu bir cismi kurcalarken patlama meydana geldi. Patlamada Ödgen ağır
yaralandı. Ödgen'in yanında bulunan kardeĢlerinin haber vermesi üzerine olay yerine gelen
aile bireyleri, Ödgen'i Tatvan Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Tatvan Devlet Hastanesi'nde
yapılan ilk müdahalenin ardından Ödgen, MuĢ Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. MuĢ Devlet
Hastanesi de müdahale etmede yetersiz kalınca Ödgen, Elazığ Devlet Hastanesi'ne sevk
edildi. Hayati tehlikesinin devam ettiği belirtilen Ödgen'in yoğun bakıma alındığı bildirildi.
(22.04.2011/DĠHA)
88
*MuĢ merkezde 49. Motorlu Piyade Tugay Komutan Yardımcılığı'nun atıĢ poligonunda
bulduğu cismi evlerinin önüne götürerek oynayan Gazi Ġlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi
Abdulkadir Akarsu (12), cismin patlaması sonucu yaralandı. Patlamada sağ elinin iki
parmağını ve bir gözünü kaybeden Akarsu, MuĢ Devlet Hastanesi'ndeki ilk müdahalesinin
ardından Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. (24.04.2011/DĠHA)
*Van'ın Bostaniçi Beldesi Esendere Mahallesi Doğan Sokak'ta A.Y. (6) isimli çocuk
bakkaldan aldığı "torpil" adı verilen patlayıcı cismi cam ĢiĢenin içine koyup ateĢe vermesi
sonucu meydana gelen patlamada yaralandı. Patlamanın etkisiyle göğüs bölgesinde yanma
oluĢan A.Y. çevredeki yurttaĢlar tarafından 1 Nolu Sağlık Ocağı'na kaldırıldı. Burada yapılan
ilk müdahalenin ardından A.Y. Van Ġpekyolu Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
(25.04.2011/DĠHA)
*Van'ın ErciĢ Ġlçesi Yukarı Akçagedik Köyü'nde sabah saatlerinde hayvanlarını otlatmak için
köyün merasına götüren Murat Polat (17) merada bulduğu bir cismi kurcalaması sonucu
meydana gelen patlamada yaĢamını yitirdi. Ağır yaralı olarak ErciĢ Devlet Hastanesi'ne
kaldırılan Polat, hastanede yaĢamını yitirdi.
Akçagedik Jandarma Karakolu'ndan, Akçagedik Köyü merasına akĢam saatlerinden itibaren
baĢlayan ve sabah saatlerine kadar havan atıĢı yapıldığı ve Polat'ın meraya düĢen patlamamıĢ
bir havanı kurcalamasıyla meydana geldiği iddia edildi.
Murat Polat'ın yaĢamını yitirmesine neden olan bölgede 6 ay önce askerlerin havan topu atıĢı
yaptığı, bunun üzerine köylülerin karakol yetkilileriyle atıĢ yapmamaları konusunda
görüĢtüğü ortaya çıktı. Karakol yetkililerinin ise köylülere "Gidin ne zaman biri öldüyse o
zaman gelin hesap sorun" dediği ileri sürüldü. (05.05.2011/Evrensel / DĠHA / Diyarbakır
SÖZ)
*Siirt'in Baykan Ġlçesi'ne bağlı Dilektepe (Mınar) Köyü karayolunda tuğla yüklü bir
kamyonun geçiĢi sırasında henüz bilinmeyen bir neden ile meydana gelen patlama sonucu
kamyon Ģoförü Murat Uysal (24) ile yanında bulunan Murta Aydın (33) adlı iĢçi yaralandı.
Yaralılar Baykan Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (30.05.2011/DĠHA / ĠHA / Zaman)
*Nusaybin Ġlçesi'nde bulunan Bagok Dağı kırsalında doğalgaz arama çalıĢması yürüten
firmaya ait bir aracın geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlamanın yaĢanmasının
ardından, aynı firmaya ait özel güvenlik Ģirketi elamanlarını taĢıyan aracın geçiĢi sırasında
ikinci bir patlama yaĢandı. Patlamada 26 yaĢındaki özel güvenlik elemanı Abdulselam Akıncı
ağır yaralandı. Akıncı, Nusaybin Devlet Hastanesi'ne götürüldüğü sırada yolda hayatını
kaybetti. Patlamanın, Nusaybin Ġlçesi yakınlarındaki Bagok Dağı Yusuftepe bölgesinde doğal
gaz arama firmasına ait bir aracın geçiĢi sırasında sabah saat 07.00 sıralarında olduğu
bildirildi. (01.06.2011/ntvmsnbc.com / KentHaber)
Nusaybin Ġlçesi'nde bulunan Bagok Dağı kırsalında bu sabah doğalgaz arama çalıĢması
yürüten gaz arama firmasına ait bir aracın geçiĢi sırasında mayın patlaması sonucu 26
yaĢındaki özel güvenlik elemanı Abdulselam Akıncı yaĢamını yitirmiĢti. Olaya iliĢkin
açıklama yapan Mardin Valisi Turan Ayvaz, mayının TSK'ya ait olduğunu doğruladı. Dibek
köyü mevkisinde doğalgaz araması yapan özel firmaya malzeme götüren tırın mayına
çarptığını ifade eden Ayvaz, mayın patlaması sonucu tırda hasar meydana geldiğini
kaydederek, "Jandarma birliğimizin ikazına rağmen özel güvenlik görevlileri bölgede
araĢtırma yaparken evladımız mayına basması sonucu hayatını kaybetti" dedi.
(01.06.2011/DĠHA)
89
*ġırnak ili Merkez ilçesi dağlık arazi kesiminde, sebebi henüz tespit edilemeyen bir patlama
sonucu; hayvan otlatan 1 vatandaĢ yaralanmıĢ, ġırnak Asker Hastanesine sevk edilerek tedavi
altına alınmıĢtır. (04.06.2011/Genelkurmay Web)
*08.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Selahattin Petekkaya, Ģu beyanlarda bulundu:
―Yeğenim olan Umut Petekkaya, ikamet ettiğimiz köyde çobanlık yapmaktadır. Çobanlık
yaptığı diğer arkadaĢları, Ġbrahim Aytekin ve Davut Petekkaya ile birlikte hayvanları
otlatmaya çıktıkları sırada, ikindi vakti bir patlama meydana gelmiĢ. Meydana gelen patlama
yolda buldukları bir cisim ile oynanması sonucu olmuĢ. Patlama sonucunda yeğenim Umut
yaĢamını yitirdi, diğer 2 arkadaĢı ağır bir Ģekilde yaralandılar. Patlamanın meydana geldiği
yer köylülerin sürekli geçiĢ güzergâhı ve hayvan atlatmak amacı ile kullandıkları bir yoldur.
Patlama yerine yakın bölgede 3 yıl önce yoğun bir çatıĢma yaĢanmıĢtı ve helikopterlerle etraf
bombalanmıĢtı. Bu patlama olayı ile ilgili derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum. ”
(ĠHD Diyarbakır)
*15.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Celal Aytekin, Ģu beyanlarda bulundu: ―7
Haziran 2011 tarihinde oğlum Ġbrahim, hayvanlarımızı otlatmak için akrabamız olan Umut ve
Davut Petekkaya ile birlikte Çermik-Siverek 8. km yolunda bir cisim buluyorlar. Sonra
arkadaĢları Davut‟u da çağırıyorlar. Buldukları cisim 10–12 cm uzunluğunda ve çay bardağı
kalınlığındaki cisimle oynamaya baĢlıyorlar. O esnada üçü bir araya gelerek patlatmaya
çalıĢmıĢlar. Ġlk etapta patlamadığını görünce bir daha denemiĢler. Patladıktan sonra üçü de
yara aldılar. Ġbrahim‟in yarası ağır olmadığı için diğer iki arkadaĢının telefonlarında
ailelerine ulaĢmaya çalıĢmıĢ. Ama telefon parçalandığı için yürüyerek yolun sonuna kadar
geliyor. Davut‟u da yanına alarak yoldan geçen araçların birini durdurarak araç sahibinin
telefonundan 112 acil servisi arayarak durumu bildirdi. Ambulans yolda bulunan Davut‟u
alıp geri dönüyor. Umut olay yerinde kalıyor. Askerlerde Umut‟un cenazesine
dokunmuyorlar. Canlı bomba olma ihtimali olduğunu düĢünüyorlar. Savcıya haber
veriyorlar. Savcı olay yerine bomba imha ekiplerini çağırıyor. Cenazenin boynuna ip
bağlayarak çekmiĢler. AkĢamüstü çocuklarımızı Diyarbakır Tıp Fakültesine getirdik. Davut 7
saat, Ġbrahim 4 saat ameliyatta kaldı. Vücudunda 15–20 parça metal çıktığını söylediler.
Olaya sebebiyet veren sorumlulardan maddi ve manevi Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki
yardım talep ediyorum. ” (ĠHD Diyarbakır)
*Çermik Ġlçesi'ne bağlı Petekkaya Köyü kırsalında koyunlarını otlatan Umut Petekkaya (16)
ile akrabası Davut Petekkaya (15) ve Ġbrahim Aytekin'inin (15) bulduğu henüz bilinmeyen
cismin ellerinde patladığı iddia edildi. Patlamada Umut Petekkaya olay yerinde yaĢamını
yitirirken ağır yaralanan Davut Petekkaya ve Aytekin'in ise Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi'ne kaldırıldı. Petekkaya'nın cenazesi ise otopsi için olay yerinde bekletiliyor.
(07.06.2011/ DĠHA / ntvmsnbc.com / cnnturk.com)
*Siirt‘in Pervari Ġlçesi'ne bağlı Yapraktepe (Ewrex) Köyü Çemê Karê Mezrası kırsalında
sabah saatlerinde çobanlık yapan Halit Kaya adlı yurttaĢ, mayına bastı. Mayının infilak etmesi
sonucu ağır yaralanan Kaya Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (18.06.2011/DĠHA /
Diyarbakır SÖZ)
*Diyarbakır‘ın Ergani Ġlçesi‘nde 20 Haziran 2011‘de Mehmet Serhat Karadeniz (10) çöpte
bulduğu cisimle oynarken cismin patlaması sonucu kolu koptu. Mehmet Serhat Karadeniz‘in
tedavi altına alındığı öğrenildi. (18.06.2011/ANF / AA)
*Diyarbakır Merkez Bağlar Ġlçesi Yeniköy Mezarlığı arkasındaki boĢ arazide oyun oynayan
ve yaĢları 10 ile 13 arasında değiĢen 3 çocuk buldukları ve polis tarafından el yapımı ses
bombası olduğu belirtilen cismi kurcalamaya baĢladı. Çocuklardan Mehmet Atman, eline
90
aldığı ses bombasını fitilini ateĢleyince bomba patladı. Patlamada Atman'ın sağ elinin
baĢparmağı koptu. ArkadaĢlarının yardımıyla 100 metre mesafedeki ana caddeye çıkarılan
Atman, bir araca bindirilerek Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldü. Olayın
bildirilmesi üzerine bölgeye giden polis, yaptığı aramada Atman'ın kopan parmağını bularak,
buz torbası içinde hastaneye götürdü. Atman, kopan parmağının dikilmesi için hemen
ameliyata alındı. (11.07.2011/DHA)
*Hakkari'nin ġemdinli ilçesi GeliĢen köyü yakınlarında seyir halinde bulunan bir aracın
altında mayın patladı. Patlamada bir kiĢinin yaralandığı belirtildi. Edinilen bilgiye göre olay,
önceki akĢam saatlerinde meydana geldi. GeliĢen köyü yolunda seyir halinde bulunan sivil bir
araç, daha önceden döĢenmiĢ olduğu iddia edilen mayının üzerinden geçerken büyük bir
patlama meydana geldi. Patlamada araç sürücüsünün yaralandığı belirtildi. Ġsmi
öğrenilemeyen yaralının ġemdinli Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındığı
bildirildi. (26.07.2011/ĠHA/Yüksekova Haber)
*Van'ın Çaldıran Ġlçesi'ne bağlı Soğuksu (Sarıksoy) Köyü Uzunyol (KevrêĢemya) mezrasında
meydana gelen patlamada Emrah Damçin (18) adlı genç ağır yaralandı. Hayvan otlatmak için
arazide olduğu sabah saatlerinde mayın olduğu iddia edilen cismin elinde patlaması sonucu
sağ elinin parmakları kopan ve vücudunun çeĢitli yerlerinden yaralanan Damçin, Çaldıran
Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk müdahalenin ardından Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim ve
AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. (31.07.2011/DĠHA)
*ġanlıurfa‘ya bağlı Emirler köyünde yapılan düğün sonrasında çocuklar, buldukları mermiyi
taĢla kırmak isteyince patlama oldu. Olayda 11 yaĢındaki Selahattin ASLAN yaralandı.
(31.07.2011/Sabah)
*Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi'ne bağlı Üzümlü Köyü yakınlarında meydana gelen patlamada bir
sivil yaralandı. Alınan bilgiye göre, Çukurca'nın Üzümlü Köyü KarataĢ Karakolu altındaki
yolda patlama meydana geldi. Patlama sırasında özel aracı ile köye yakınlarını ziyarete giden
Adil Özel isimli yurttaĢ yaralandı. Yaralanan Özel hastanede tedavi altına alınırken, yaĢanan
patlamayla ilgili inceleme baĢlatıldı. (01.08.2011/DĠHA / HaberTurk)
*Batman‘ın Kozluk ilçesinde Ö. D. (15) isimli genç, yerde bulduğu pet ĢiĢeyi kurcalarken
patlama meydana geldi. Yaralanan Ö.D., yakınları tarafından Kozluk Devlet Hastanesi‘ne
kaldırıldı. Ö.D., acil serviste yapılan ilk müdahalenin ardından Batman Bölge Devlet
Hastanesi‘nde sevk edildi. Polis olayla ilgili inceleme baĢlattı. (03.08.2011/Diyarbakır SÖZ)
*Siirt'in Eruh Ġlçesi'ne bağlı Görenduruk (Memira) Köyü Jandarma Karakolu'na askeri
malzeme taĢıyan Mustafa Çetinkaya (31) yönetimindeki 56 AZ 445 plakalı minibüs,
malzemeleri bıraktıktan sonra ilçeye dönüĢe geçti. Daha önce yola döĢenen mayın aracın
dönüĢü sırasında patladı. Patlamada aracın Ģoförü Mustafa Çetinkaya yaralanırken, araç
kullanılamaz hale geldi. Çetinkaya, Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, bölgede operasyon
baĢlatıldı. (16.08.2011/DĠHA)
*Hakkari ġemdinli'nin Bağlar (Nehri) Köyü'nün Çem (Navrezan) Mezrası'nda ana yoldan bir
kamyonetin geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlama sonucu plakası öğrenilemeyen
kamyonet Ģoförü Resul Yılmaz ve Ercan Er adlı iki yurttaĢ yaralandı. Yaralanan Yılmaz ve Er
yolda geçen yurttaĢlar tarafından ġemdinli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ġlk müdahalenin
ardından Yılmaz'ın Yüksekova Devlet Hastanesi'ne sevk edildiği bildirildi. ġemdinli'de
tedavisi süren Er'in ise durumunun iyi olduğu belirtildi. (02.09.2011/DĠHA)
91
*Siirt'in Eruh Ġlçesi'ne bağlı Çırpılı (Misefra) Köyü yakınlarındaki Zarova Çayı kenarında dün
piknik yapan Basri Oğuz (55) isimli yurttaĢın yerde bulduğu cismi kurcalaması üzerine elinde
patladığı belirtildi. Edinilen bilgilere göre, meydana gelen patlamada elinden yaralanan
Oğuz'un yakınları tarafından Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı kaydedildi. Oğuz'un
hastanedeki tedavisinin devam ettiği bildirildi. (19.09.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'da iki çocuğun çöpleri karıĢtırdığı sırada patlama meydana geldi. Patlamada, 7
yaĢındaki Ömer Bozkurt ile Cihan Varlı'nın yaralandığı bildirildi. Ġddiaya göre, Ömer Bozkurt
arkadaĢı Cihan Varlı ile birlikte Diyarbakır Camileri ve Kuran Kursları Yaptırma, YaĢatma
YardımlaĢma Derneği'nin önünde bulunan çöpleri karıĢtırırken patlama oldu. Patlamada,
Bozkurt ve Varlı'nın yaralandığı belirtildi. Olay yerine gelen ambulanslarla Diyarbakır Devlet
Hastanesi'ne kaldırılan yaralı çocukların, tedavisinin devam ettiği öğrenildi. Patlama yeri
güvenlik çemberi içine alınırken, bomba imha uzmanları çevredeki araĢtırmalarını sürdürüyor.
(27.09.2011/DĠHA)
*ġIRNAK ile Cizre ve Güçlükonak ilçeleri arasında bulunan Küpeli Dağı eteklerinde bugün
öğlen saatlerinde mayın patlaması sonucu 3 sivilin yaralandığı bildirildi. Kimlikleri henüz
belirlenemeyen yaralı 3 sivil vatandaĢın, ġırnak Devlet Hastanesi'ne getirildiği belirtildi.
(28.09.2011/DĠHA / DHA)
*Alınan bilgilere göre, Van'ın Özalp ilçesine bağlı Yukarı Koçkıran ile Yukarı Balçıklı
köyleri arasında Oymaklı Jandarma Karakolu'na malzeme taĢıyan bir aracın geçiĢi sırasında
patlama meydana geldi. YaĢanan patlamada kamyonette bulunan Kadir Aslan ağır yaralandı.
Van'a kaldırılmak istenen Aslan yolda yaĢamını yitirdi.(10.10.2011/ANF-DHA)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde Silopi Jandarma Komutanlığı'na 200 metre uzaklıkta bulunan
yeĢillik alanda dün patlama meydana geldi. Patlamada yaralanan ve Dicle Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan 2 çocuğun tedavisi devam ederken, durumu ağır olan 11
yaĢındaki Ali Kara'nın hayati tehlikesi sürüyor. Patlamanın neden kaynaklandığı konusunda
bilgi edinilemezken, patlamada ağır yaralanan Fatih Ġlköğretim Okulu 4'üncü Sınıf öğrencisi
Ali Kara'nın babası Ġsa Kara, DÜ. Tıp Fakültesi Beyin Cerrahi yoğun bakım ünitesinde tedavi
gören çocuğunun durumunun kritik olduğunu ifade etti. Dün saat 14.30 sularında meydana
gelen patlamanın ardından oğlunun önce Silopi ardından da ġırnak Devlet Hastanesi'ne ve
oradan da DÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Beyin Cerrahi Bölümü'ne sevk edildiğini bildiren baba
Kara, çocuğunun 22.30'da ameliyata alındığını ve gece 03.00'da ameliyatın sona erdiğini ifade
etti. (17.10.2011/DĠHA / DHA)
*ġırnak'ın Kasrik Beldesi'ne bağlı Akçay Köyü yolu üzerinde Kamil Kolanç isimli yurttaĢa ait
aracın geçiĢi sırasında patlama meydana geldi. Patlamada sonucunda araç sürücüsü Kolanç,
Baki Akman, Yunus Öztürk ve Mehmet ġener yaralandı. Hayati tehlikeleri olmadığı belirtilen
yaralıların Akça 6. Piyade Tuğay Komutanlığı'nın perdelerini yapan kiĢiler olduğu belirtildi.
Ambulansa Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu
bildirildi. Olayı anlatan Ģoför Kamil Kolanç, tugaydan bir askerin kendisini dün akĢam
telefonla arayarak, tugayda iĢçilerin olduğunu ve yarın gelip alması gerektiğini söylediğini
belirtti. Bunun üzerine tugaya gittiğini anlatan Kolanç, iĢçileri aldıktan sonra tugaydan
yaklaĢık 500 metre uzaklaĢtıktan sonra patlama meydana geldiğini söyledi.
(30.10.2011/DĠHA)
92
*Urfa'nın ViranĢehir Ġlçesi Hürriyet Mahallesi'nde Hüseyin Gözbebeği adlı gencin elinde
bilinmeyen bir cisim patladı. Patlamada ağır yaralanan Gözbebeği Urfa Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı. Patlamaya neden olan cisim öğrenilemezken, olay yerine çok sayıda polis geldi.
(01.11.2011/DĠHA)
* Mardin'in Avcılar Köyü mevkiinde 9 Kasım'da meydana gelen patlamada yaralanan
çobanlık yapan 69 yaĢındaki Mahmut ġimdi isimli yurttaĢın sağlık durumu ciddiyetini
koruyor. ġimdi'nin tedavisi Mardin Devlet Hastanesi'nde devam ederken, yakınların
patlamaya askeri mühimmatın neden olduğunu belirtti. (12.11.2011/DĠHA)
*Baykan-Kozluk Karayolu üzerinde bulunan bir dinlenme tesisi yakınında patlama meydana
geldi. Alınan bilgilere göre patlama, dinlenme tesisinde garson olarak çalıĢan Salih Arıtürk
(19) el arabası ile çöp dökmeye giderken meydana geldi. Patlamada ağır yaralanan Arıtürk'ün
Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındığı kaydedildi. Arıtürk
kurtarılamayarak yaĢamını yitirdi. (14.11.2011/DĠHA / Batman Gazetesi)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde Konak Mahallesi'nde bulunan Ġlçe Jandarma Komutanlığı
yakınlarında bilinmeyen bir nedenden dolayı patlama meydana geldi. Patlama sonucu F.A.
(17) ile S.D. (13) isimli 2 çocuk yaralandı. Patlamada yaralanan F.A., ġırnak Devlet
Hastanesi'ne, S.D. ise Cizre Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde tedavi altına alındı. Patlamanın
neden kaynaklandığı ile ilgili herhangi bir bilgi verilmezken, incelemenin sürdüğü öğrenildi.
(19.11.2011/DĠHA / ĠLKHA)
*Batman Bahçelievler Mahallesi'nde bir market önünde beton çivileri ile desteklenmiĢ, parça
tesirli, basınç etkili, el yapımı bombanın patlatıldığı ileri sürüldü. Patlamada olay yerinde
bulunan Y.B. adlı bir kiĢinin yararlandığı ve Bölge Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi
altında alındığı belirtildi. (29.11.2011/DĠHA)
KUġKULU ÖLÜMLER
Erkek
*Ağrı'nın Tutak (Dutax) Ġlçesi'nde dün akĢam saatlerinden itibaren kendisinden haber
alınamayan Ayhan Dağan (27) adlı vatandaĢ, Esmer Köyü yolunda ölü bulundu. Kafasına 3,
vücuduna 2 kurĢun sıkılmıĢ bir Ģekilde ölü bulunan Dağan'ın cenazesinin Tutak Devlet
Hastanesi'nde yapılan iĢlemlerin ardından Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği belirtildi.
(01.01.2011/DĠHA)
*Dersim merkeze bağlı Alacak (Xanê) Mezrası'nda 15 gün önce kaybolan 82 yaĢındaki
Kalman Eroğlu'nun cesedi bulundu. Eroğlu'nun kaybolmasından sonra arama çalıĢmaları
baĢlatan köylüler, aramalar sonucu Eroğlu'nun cesedini, tek baĢına yaĢadığı kulübenin
yanından geçen Pülümür Çayı üzerine kurulu köprünün altında buldu. Kanlar içerisinde olan
cesedi bulan köylüler, jandarmaya haber verdi. Cesedin bulunduğu bölgeye gelen ve inceleme
yapan jandarma ekipleri, cesede kimseyi yaklaĢtırmadı. Olay yerine gelen Tunceli
Cumhuriyet Savcısı incelemelerini tamamladıktan sonra, Eroğlu'nun cesedi otopsi yapılmak
üzere Tunceli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Eroğlu‘nun cesedi ilk gören köylüler, cesette
darp izlerinin olduğunu ve öldürülmüĢ olma ihtimalinin çok büyük olduğunu iddia etti.
(04.01.2011/DĠHA)
*Siirt merkez bağlı Yeni Mahalle Cengiz Topel Caddesi üzerinde bulunan Siirt Jandarma
Karakolu bitiĢiğindeki inĢaat halindeki bir apartmanın asansör boĢluğunda bir kiĢiye ait ceset
93
bulundu. Alınan bilgilere göre, cesedin Siirt'in Eruh Ġlçesi‘ne bağlı Bağgöze nüfusuna kayıtlı
23 yaĢındaki Sabri BeĢtaĢ adlı gence ait olduğu öğrenildi. (14.01.2011/DĠHA)
*Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr.
Veli Yıldırım Ġmren (42), geçici görevle geldiği Elazığ Eğitim ve AraĢtırma Hastanesindeki
dinlenme odasında ölü bulundu. Sağlık Bakanlığının uygulaması kapsamında 3 aylık geçici
görevle bir hafta önce Elazığ'a gelen Doç. Dr. Ġmren, Elazığ Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesinde göreve baĢladı. Cuma günü bir bay-pass ameliyatı yapan Ġmren, dün geceyi
hastanede geçirdi. Bu sabah bir ameliyata girecek olan Ġmren, sabah saatlerinde ameliyathane
yanındaki dinlenme odasında görevliler tarafından kanepenin üzerinde ölü bulundu. Ġntihar
ettiğinden Ģüphelenilen Ġmren'in yapılan ilk incelemesinde sol ayak aĢık kemiği yanında
enjeksiyon izi bulundu. (17.01.2011/KentHaber)
*Urfa'nın Birecik Ġlçesi'ne bağlı Ayran Beldesi'nde, sabah komĢusunun traktörüyle günlük
ücret karĢılığı bahçe sürmeye giden 40 yaĢındaki Abdulkadir Sözeri, göğüs ve kafasının
üzerinden traktör geçmiĢ Ģekilde ölü bulundu. Köylülerin haber vermesi üzerine olay yerine
gelen Cumhuriyet Savcısı ve doktorlar cenazeyi alarak köyün sağlık ocağına getirdi.
Sözeri'nin cenazesi, otopsi ardından köyün mezarlığında toprağa verilecek. Sözeri'nin, kalp
krizi geçirerek traktörden düĢtükten sonra mı aracın altında kaldığı, yoksa bir kasten mi
olduğu yapılacak incelemeden sonra ortaya çıkacak. (18.01.2011/DĠHA)
*Alınan bilgiye göre; sabah saatlerinde Yüksekova'nın YeĢildere Mahallesi'nde bulunan Hacı
Abdullah Camii'nin bahçesinde 30 yaĢlarında olduğu tahmin edilen bir erkeğe ait ceset
bulundu. VatandaĢların haber vermesiyle olay yerine gelen Yüksekova Emniyet Müdürlüğü
Olay Yeri inceleme ekipleri, incelemelerde bulundu. Cami bahçesine atılan 30 yaĢlarındaki
Ģahsın kimliği ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaĢılmazken, olayın duyulması ile Yüksekova
Belediye BaĢkanvekili Erdal Aydın ve Belediye BaĢkan Yardımcısı ReĢit Örbey de olay
yerine geldi. Yüksekova Cumhuriyet Savcısının olay yerinde yaptığı ilk incelemenin
ardından, ceset otopsi için Yüksekova Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
(03.02.2011/DĠHA)
*Nusaybin'de sabahın erken saatlerinde iĢe gitmek için evden çıkan yurttaĢlar, Mardin Yolu
üzerinde bir erkek cesedine rastladı. YurttaĢların haber vermesi ardından olay yerine gelen
polis ekipleri, olay yerinde incelemelerde bulundu. Cesedin 40 yaĢında Mazıdağ nüfusuna
kayıtlı Ġzettin Özgen'e ait olduğu belirlendi. Nusaybin'de GazipaĢa Ġlköğretim Okulu'nda
hademelik yapan Özgen'in cenazesi otopsi yapılmak üzere Diyarbakır'a sevk edildi.
(19.02.2011/DĠHA)
*Batman'da Mehmet ġirin Dalgıç (40) isimli yurttaĢ, Gülistan Caddesi üzerinde bulunan
evinde ölü bulundu. Dalgıç'ın 2 gün boyunca evden çıkmaması üzerine akrabaları polise haber
verdi. Polisler içeri girince Dalgıç'ın cansız bedeniyle karĢılaĢtı. Olay yeri inceleme ekibi ve
savcılık olay yerinde inceleme yaparken, Dalgıç'ın cenazesi Batman Bölge Devlet Hastanesi
morguna kaldırıldı. Ölüm nedeni ile ilgili bilgi verilmezken, olay ile ilgili soruĢturma devam
ediyor. Dalgıç'ın akrabaları ise evin önünde sinir krizi geçirdi. (07.03.2011/DĠHA)
*Mersin'deki oğlunu ziyarete gitmek üzere aylar önce Adilcevaz'dan ayrılan ve kayıplara
karıĢan Mustafa Budak, ailesi tarafından tüm aramalara rağmen bulunamamıĢtı. Dün akĢam
Bismil'e bağlı Koyun köyündeki vatandaĢlar, Galadena Gölü'nün kıyısında kimliği belirsiz
94
parçalanmıĢ bir erkek cesedi buldu. Köylülerin durumu Sinan Jandarma Karakolu'na
bildirmeleri üzerine olay yerine gelen jandarma, yaptığı incelemenin ardından cesedi otopsi
iĢlemleri için Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne gönderdi. Cesedin Mustafa Budak'a ait olması
ihtimali üzerine çocuklarına haber verildi. Diyarbakır'a giden çocukları, Mustafa Budak'ın
cenazesini teĢhis etti. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatılırken, cenazenin çocukları tarafından
Adilcevaz'a getirileceği belirtildi. (12.03.2011/ANF)
*Erzurum Bölge AraĢtırma Hastanesi'nde (BEAH) 2 gün arayla 2 nöbetçi doktor ölü bulundu.
Aynı hastanede geçen yıl da 1 kadın doktor ölü olarak bulunmuĢtu. Erzurum Bölge AraĢtırma
Hastanesi'nde 2 gün arayla 2 nöbetçi doktorun ölü bulunması meslektaĢlarını Ģoke etti. 3 yıldır
BEAH'ta acil uzman hekimi olarak görev yapan Fatih Bilge (32), nöbeti devralmak için
odasına giren meslektaĢı tarafından ölü bulundu. Hemen acil yeniden canlandırma ünitesine
götürülen Doktor Bilge, yapılan bütün müdahalelere rağmen hayata döndürülemedi. Bilge'nin
cenazesi otopsi için hastane morguna kaldırıldı. Önceki gün de Kardiyoloji Servisi
doktorlarından Muhammed Fındık (26) hastanedeki nöbet odasında ölü bulunmuĢtu. Geçen
yıl da aynı hastanenin anestezi uzmanlarından Buket Tasmacıoğlu nöbet çıkıĢı odasında ölü
bulunmuĢtu. (22.04.2011/KentHaber)
*Siirt'te ikamet eden ġükrü Yılmaz, 21 Nisan'da sabahı evinden çıktıktan sonra kaybolmuĢ ve
kendisinde bir daha haber alınamamıĢtı. Ailesinin baĢta emniyet olmak üzere ilgili kurumlara
yaptığı baĢvuruda bir sonuç çıkmamıĢtı. Yılmaz'ın cesedi sabah saatlerinde Newala Qasaba'da
yurttaĢlar tarafından bulundu. Görgü tanıklarının haber vermesiyle olay yerine gelen savcı ve
polis incelemesinin ardından Yılmaz'ın cenazesi Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ölüm
nedeni bilinmeyen Yılmaz için otopsi yapılacağı bildirildi. (26.04.2011/DĠHA)
*Elazığ‘ın Kovancılar ilçesine bağlı Ġsaağa köyünde geçimini hayvancılıkla sağlayan 7 çocuk
babası Ağit Yılmaz (57), dün akĢam otlattığı koyunların köye dönmesine rağmen kendisi
gelmedi. Durumdan Ģüphelenen ailesi, jandarma ekipleriyle birlikte Yılmaz`ı aramaya baĢladı.
Aramalar sonucunda Ağit Yılmaz`ın cesedi, Haraba mevkisinde bulundu. Kovancılar Devlet
Hastanesine kaldırılan Ağit Yılmaz`ın önce yıldırım çarpması sonucu öldüğünden
Ģüphelenildi. Fırat Üniversitesi Hastanesinde yapılan otopside ise Yılmaz`ın baĢından av
tüfeğiyle vurularak öldürüldüğü belirlendi. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı. Yılmaz`ın
cenazesi otopsinin ardından köyünde toprağa verildi. (13.05.2011/Haber Ayrıntı)
*Elazığ`ın Kovancılar ilçesinde bir kiĢi, av tüfeğiyle eĢini ve ağabeyini öldürdü, oğlunu da
yaraladı. Olayın ardından kaçan zanlının yakalanması için operasyon baĢlatıldı. Edinilen
bilgiye göre, Ġsaağa Mezrası köyünde yaĢayan Ekrem Yıldız (42), dün kayıp olarak aranan
Ağit Yılmaz`ın (57) arazide ölü olarak bulunması nedeniyle karısı Zekiye Yıldız ile (34)
kavga etti. Yıldız, karısının ―senin vurduğunu söyleyeceğim‖ demesi üzerine av tüfeğiyle eĢi
Zekiye Yıldız ve oğlu Adem Yıldız`a (14) ateĢ etti. Zekiye Yıldız olay yerinde hayatını
kaybetti, Adem Yıldız da yaralandı. Yıldız, daha sonra evine gittiği ağabeyi Hakkı Yıldız‘a
(50) av tüfeğiyle ateĢ açtı. Ağabeyi Hakkı Yıldız da olay yerinde hayatını kaybetti. Babasının
açtığı ateĢ sonucu yaralanan Adem Yıldız, Kovancılar Devlet Hastanesinden yapılan
müdahalenin ardından Fırat Üniversitesi Hastanesine sevk edildi. Jandarma ekipleri, zanlı
Ekrem Yıldız‘ın yakalanması için operasyon baĢlattı. Bu arada, Ekrem Yıldız‘ın kayıp iken
arazide ölü olarak bulunan Ağit Yılmaz‘ı öldürdüğü öne sürüldü. Köydeki görgü tanıkları,
Yıldız‘ın ağabeyine ateĢ ederken, ―Onu da ben vurdum. Hepinizi de öldüreceğim. Kökünüzü
kazıyacağım‖ diye bağırdığını iddia etti. (14.05.2011/Haber Ayrıntı)
95
*Hizan ilçe merkezinde ikamet eden ve iki gündür kendisinden haber alınamayan, DSP Bitlis
2'nci sıra milletvekili adayı 33 yaĢındaki Bedri Aydın'ın cesedi Hizan ilçesinin Kolludere
beldesi yakınlarında, dağda koyunlarını otlatan bir çoban tarafından bulundu. Çobanın, dağda
üzeri çalı çırpıyla kapatılmıĢ cesedi görürce, 112 ekiplerine ve jandarmaya haber verdi.
Çoban'ın haber vermesi üzerine Hizan Cumhuriyet Savcısı olay yerine giderek incelemelerde
bulundu. Aydın'ın cenazesi yanında kaleĢnikof marka silaha ait mermiler bulunduğu
öğrenildi. Aydın'ın otomobilinin ise Hizan Kolludere karayolunun 20'nci kilometresinde,
öldürüldüğü yerin yakınlarında park halinde olduğu belirlendi. (10.06.2011/DĠHA)
*Bitlis'in Tatvan ilçesine 5 kilometre uzaklıkta bulunan Hamelma ile Tokaçlı köyleri arasında
bulunan ormanlık alanda sabah Toyota marka bir otomobilin içinde 2 erkek cesedi bulundu.
Cesetleri bulan köylüler, jandarmaya haber vermesi üzerine, olay yerine gelen jandarma
yaptığı incelemelerde cesetlerden birinin Güroymak ilçesinin GölbaĢı Beldesi'nin Gültepe
Mahallesi Muhtarı 45 yaĢındaki Mehmet Alp ile 34 yaĢındaki Hakan TaĢdemir'e ait olduğu
belirledi. Yapılan incelemede vücutlarında birçok kurĢun tespite edilen 2 kiĢinin neden
öldürüldüğüyle ilgili soruĢturma baĢlatıldı. Öldürülen 2 kiĢinin dün akĢamdan beri kayıp
olduğu ve ailelerin kendi çabalarıyla arama yaptığı kaydedildi. (01.07.2011/DĠHA /
Diyarbakır SÖZ)
*Hakkari'nin ġemdinli ilçesinde silahla öldürülmüĢ bir erkek cesedi bulundu. Bulunan
cesedin, ilçe nüfusuna kayıtlı 19 yaĢındaki Abdurrahman Camiye‘ye ait olduğu öğrenildi.
Edinilen bilgilere göre, Abdurrahman Camiye'nin cesedi, ġemdinli ilçesine 5 kilometre
mesafede bulunan Günyazı köyü (QelaĢk) Sure Mahallesi'ndeki evinin yakınında bulundu.
Silahla öldürülen Camiye'nin cesedi otopsi yapılmak üzere ġemdinli Devlet Hastanesi
morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruĢturma baĢlatılırken, Camiye'nin neden öldürüldüğüne
dair bir bilgi edinilemedi. (03.07.2011/DĠHA)
*Siirt'tin Baykan Ġlçesi'nde yaklaĢık 15 gündür kendisinden haber alınamayan 60 yaĢlarındaki
Abdulkerim Erkan isimli korucunun cesedi bulundu. Bitlis Baykan yol güzergahında bulunan
ceset kesin ölüm nedeni için Malatya Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Burada yapılan otopside
cesedin bozulmasından kaynaklı kesin ölüm nedeninin tespit edilemediği bu nedenle de
cesedin Ġstanbul Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldığı öğrenildi. (11.07.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Lice Ġlçesi'ne 15 kilometre mesafede bulunan Duru Karakol'una 100 metre
uzaklıkta 30-35 yaĢlarında olduğu tahmin edilen bir erkek cesedi bulundu. Üzerinde kimlik
bulunmayan kiĢinin cesedi otopsi yapılmak üzere Lice Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
(11.07.2011/DĠHA)
*Mardin Kızıltepe Turgut Özal Mahallesi'nde kesik kol ve ayak bulundu. Bir erkeğe ait
olduğu sanılan vücut parçalarına iliĢkin soruĢturma baĢlatıldı. Edinilen bilgilere göre, önceki
gün akĢam saatlerinde emniyet müdürlüğüne gelen bir ihbar üzerine Kızıltepe Turgut Özal
Mahallesi'ne giden polis bir kefene sarılı vücut parçaları buldu. 25-30 yaĢlarında bir erkeğe ait
olduğu sanılan sağ el ve ayak incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Ġlk etapta
kısa süre önce kesildiği sanılan vücut parçalarının kime ait olduğunu öğrenmek için parmak
izi taraması yapan emniyet yetkilileri, sabıka kayıtlarında bir Ģey bulamadı.
(19.07.2011/DĠHA)
*Sivas‘ın SuĢehri Ġlçesi‘nde Sabah saatlerinde D-100 karayolu karĢısı tepe arkası mevkisinde
tarlaya çalıĢmaya giden Turan Ersan (80) isimli vatandaĢ eve dönmeyince durumundan
Ģüphelenen oğlu Ahmet Ersan'ın tarlaya kontrole gitmesi üzerine babasının cansız bedeniyle
96
karĢılaĢtı. Durumu 112 acil servise bildirilmesi üzerine olay yerine gelen 112 acil ekipleri ve
SuĢehri Emniyet müdürlüğü ekipleri Turan Ersan'ın yaĢamını yitirdiğini tespit etti. Olay
yerine SuĢehri Cumhuriyet Savcısı'nın incelemelerinin ardından Turan Ersan'ın cenazesi tıbbi
tetkikler için SuĢehri devlet hastanesinin morguna kaldırıldı. Turan Ersan'ın kesin ölümünün
belirlenmesi için Trabzon Adli Tıp Kurumuna gönderildiği bildirildi.
(19.07.2011/ĠnternetHaber)
*Gaziantep‘te bir dönem müzisyenlere vokalistlik yapan Mustafa Ural, iĢyerinde ölü bulundu.
EĢi Meyyet Ural, saat 01.00 sıralarında eĢinin telefonlarına cevap vermemesi üzerine kızı
Müge'yi de yanına alarak iĢyerine gitti. Kapının açık olduğunu fark eden ana-kız içeri girince
Ģoke oldular. Mahallelinin ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri Ural'ın öldüğünü
belirledi.
Yakın mesafeden Ģakağına isabet eden bilye atar tabancadan çıkan kurĢunla yaĢamını yitirdiği
öne sürülen müzisyenin elinde sadece çakmak olduğu belirtildi. (21.07.2011-ĠnternetHaber)
*Bitlis‘in Mutki ilçesine bağlı Kayran köyü muhtarı ölü bulundu. Edinilen bilgilere göre dün
sabah saatlerinde köylerinin yakınından geçen Meydan Deresi‘ne balık avlamak için evinden
ayrılan Veysi Güzelsoy gece karanlığının çökmesine karĢın evine dönmeyince ailesi dere
civarında arama baĢlattı. Arama neticesinde Kayran Köyü Muhtarı Veysi Güzelsoy‘un cesedi
dere içinde bulunarak, otopsi için Bitlis Devlet Hastanesi‘ne sevk edildi. Aynı zamanda
korucu olan Kayran Köyü Muhtarı Veysi Güzelsoy‘un cinayete kurban gittiğinden
Ģüphelenildiği, olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldığı öğrenildi. (28.07.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Hani ilçesinde 21 yaĢındaki genç, uzun namlulu silahla baĢından vurulmuĢ
halde bulundu. Alınan bilgilere göre, Hani ilçesine bağlı Uzunlar köyünde Cafer Yıldız (21)
adlı genç, evlerinin yanındaki metruk binada uzun namlulu silahla baĢından vurulmuĢ halde
bulundu. Yıldız'ın ölümünün intihar mı yoksa cinayet mi olduğu konusunda savcılık
soruĢturma baĢlatırken, cesedi otopsi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na
kaldırıldı.(09.08.2011/ANF)
*Van'da yabancı uyruklu bir kiĢi, petrol istasyonunun tuvaletinde ölü bulundu. Alınan bilgiye
göre, Ġpekyolu Caddesi'ndeki bir petrol istasyonunun tuvaletine giden inĢaat iĢçileri, yerde bir
cesetle karĢılaĢtı. Durumun polise bildirilmesi üzerine olay yerine gelen Emniyet Müdürlüğü
AsayiĢ ġubesi Cinayet Masası ekipleri, cesedin Ġran uyruklu M. M'ye ait olduğunu belirledi.
UyuĢturucu bağımlısı olduğu öğrenilen M. M'nin ölüm nedeninin, otopsi sonrası belirleneceği
bildirildi.(23.08.2011/Özgürgündem / SondakikaHaber)
*Siirt'in Eruh ilçesinde, bir kiĢi çalıĢmak için gittiği bağda ölü bulundu. Alınan bilgiye göre,
ilçenin Bilgili köyünde ikamet eden 77 yaĢındaki Haydar Yılmaz, çalıĢmak amacıyla köyden
yaklaĢık 5 kilometre uzaklıkta bulunan bağına gitti. Eve geri dönmeyen Yılmaz'ı aramak için
bağa giden ailesi, Yılmaz'ın cansız bedeniyle karĢılaĢtı. Eruh Devlet Hastanesi'ne kaldırılan
Yılmaz'ın cesedi, otopsi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.(26.08.2011/DĠHA)
*Van Hakkari karayolunun BaĢkale'ye bağlı Erek (Arak) Köyü mevkiinde bir ceset bulundu.
Edinilen bilgilere göre, Van-Hakkari karayolunun, BaĢkale Ġlçesi'ne bağlı Erek (Arak) Köyü
yol ayrımında ağaçların arasında 20 yaĢlarında olduğu belirtilen bir erkek cesedi bulundu.
Cesedin kime ait olduğu öğrenilmezken, olay yerine gelen askerler, cesedi otopsi yapılması
için BaĢkale Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırdı. (01.09.2011/DĠHA-Diyarbakır Olay)
97
*Elazığ'ın Sivrice ilçesinde bir gündür haber alınamayan kiĢi ölü olarak bulundu. Alınan
bilgiye göre, YolbaĢı mahallesinde ailesiyle birlikte oturan 64 yaĢındaki Bekir Öğrenoğlu, dün
akĢam saatlerinde evden ayrıldı. Bekir Öğrenoğlu'nun eve dönmemesi üzerine ailesi polise
haber verdi. Öğrenoğlu, polis ve vatandaĢların da katılımıyla gece yapılan tüm aramalara
rağmen bulunamadı. Bekir Öğrenoğlu'nun cesedi, sabah saatlerinde aramaya devam eden
ailesi tarafından Sürek Caddesi'nde çalılıklar içinde bulundu. Yapılan ilk incelemede
vücudunda darp ve yara izine rastlanmayan Öğrenoğlu'nun cesedi otopsi yapılmak üzere Fırat
Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. (20.09.2011/Diyarbakır Söz)
*Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Caferké köyünde ikamet eden ve zihinsel engelli olduğu
ileri sürülen Abdullah Dağlı (26) yaklaĢık 35 gün önce kaybolmuĢtu. Bugün saat 12.00
sıralarında köyde oyun oynayan çocuklar, Abdullah Dağlı'nın cesedini köyün foseptik
çukurunda bulunca durumu ailesine bildirdi. Jandarmanın durumdan haberdar edilmesi
üzerine köye gelen ekipler cesedin çıkarılması için Diyarbakır Büyük Ģehir Belediyesi'nden
yardım istedi. Olay yerine giden BüyükĢehir Belediyesine ait arama kurtarma ekipleri
yaptıkları çalıĢmalar sonrası cesedi bulunduğu yerden çıkardı. Yapılan ilk incelemede uzun
süre çukurda kalan cesedin çürüdüğü görüldü. (28.09.2011/Diyarbakır Söz)
*Malatya'da sulama kanalında bir erkek cesedi bulundu. Alınan bilgiye göre, Cemal Gürsel
mahallesi Kanalboyu caddesindeki sulama kanalında ceset olduğunu fark eden çevre sakinleri,
durumu emniyet ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen emniyet ekipleri, kanalın içerisinde bir
erkek cesedi olduğunu gördü. Ceset, olay yerine gelen sivil savunma ve itfaiye ekipleri
tarafından çıkartıldı. Cesedin 46 yaĢındaki Alettin Araç'a ait olduğu tespit edildi. Olayı haber
alarak gelen Araç'ın yakınları, sinir krizleri geçirdi. (25.09.2011/KentHaber)
Kadın
*Malatya'nın Kale Ġlçesi'nde, dün akĢam saatlerinde Karakaya Baraj Gölü'nde ceset olduğu
ihbarı üzerine olay yerine giden polis ekiplerinin bulduğu kadın cesedi, yapılan inceleme
sonrasında Malatya Adli Tıp Kurumu'na kaldırılmıĢtı. Yapılan çalıĢmalar sonucunda ölen
kadının kimlik bilgilerine ulaĢıldı. Ölen kiĢinin, Malatya merkez Duruldu köyü nüfusuna
kayıtlı Fidan Günaydın (52) olduğu belirlendi. Günaydın'ın ölüm nedeninin otopsi sonucunda
belirleneceği belirtilirken, olayla ilgili savcılık soruĢturması sürüyor. (04.01.2011/DĠHA)
*Dersim Ali Baba Mahallesi Zeytin Tepe Sokak'ta oturan Dilber Erkmen (31) adlı genç kadın,
evinin odunluğunda ölü olarak bulundu. Erkmen'in dün gece geç saatlerde odunluğa gittiği
belirtilirken, durumun sabah saatlerinde odunluğa giren Erkmen'in 10 yaĢındaki çocuğu
tarafından fark edildiği kaydedildi. Erkmen'in komĢularının polise haber vermesi üzerine olay
yerine gelen Cumhuriyet Savcısı, inceleme yaptı. Boğazı ve kafasında darp izleri olduğu
saptanan Erkmen cenazesi, otopsi yapılmak üzere Dersim Devlet Hastanesi Morgu'na
kaldırıldı. (17.03.2011/DĠHA)
*Yüksekova'ya 30 kilometre uzaklıkta bulunan Çevrili (Çardiwar) Köyü ile Pirzalan Köyü
arasındaki sazlık alanda bir kadın cesedi bulundu. 20-25 yaĢ arasında olduğu tahmin edilen
kadının kimliği öğrenilemezken, kadının kim veya kimler tarafından ne için öldürüldüğü
araĢtırılıyor. (31.05.2011/DĠHA)
*Adıyaman'da kaybolduğu bildirilen 6 çocuk annesi kadının cesedi, bir ağaçta asılı bulundu.
Cesedin 6 çocuk annesi Fatma Çetinkaya (58) olduğu ve yaklaĢık 10 gün önce öldüğü tespit
etti. Ceset otopsi için Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Çetinkaya'nın olay yerine yakın bir
98
bölgede yaĢadığı ve 10 gün önce çıktığı evine bir daha dönmediği, ailesi ve yakınlarının
polise baĢvurarak, Çetinkaya'nın kaybolduğunu bildirdikleri öğrenildi. SoruĢturma sürüyor.
(02.09.2011/ANF / Sabah)
*Van Özalp'ın Aksorguç (Velecanî) Köyü'nde Ġran NergiĢ (30) isimli kadının çeyiz sandığına
koymaya çalıĢtığı av tüfeğinin ateĢ alması sonucu karnından yaralandığı iddia edildi.
Yaralanan 4 çocuk annesi NergiĢ'in olay yerinde hayatını kaybettiği belirtilirken, cenaze
otopsi için Van Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Savcılığın olay ile ilgili soruĢturma
baĢlattığı belirtildi. (06.09.2011/DĠHA)
* Siirt'te geçtiğimiz Pazar günü daha önce evlenip boĢanmıĢ olan 30-35 yaĢlarındaki bir
kadının Çakmak Mahallesi'nde bulunan evinde öğle saatlerinde kendini asarak intihar ettiği
iddia edildi. Aynı gün kadının yakınları tarafından dini vecibeleri yerine getirildikten sonra
kent merkezindeki mezarlıkta toprağa verildiği öğrenildi. Konuya iliĢkin yazılı açıklama
yapan Berfin Kadın DanıĢma Merkezi, "Bir kadının Pazar günü bilinmeyen nedenlerden
kaynaklı kendini asması, kadın cinayetlerinin kolay iĢlendiği, ölümlerinin üstünün kapatıldığı,
örtbas edildiği ve cezasız kaldığını göstermektedir" dedi. (01.11.2011/DĠHA)
*Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi'ne bağlı Hallaç (Helleç) Köyü'nde ikamet eden Zeynep Cengiz
(20) isimli genç kadının silahla baĢına ateĢ ederek intihar ettiği iddia edildi. Dün akĢam
saatlerinde kimsenin evde bulunmadığı bir saatte, babasına ait av tüfeğiyle intihar ettiği ileri
sürülen Zeynep Cengiz'in olay yerinde yaĢamını yitirdiği bildirildi. Olay yerine gelen
Doğubayazıt Cumhuriyet Savcısı ile jandarma ekipleri, intiharın Ģüpheli olduğu gerekçesiyle
Cengiz'in babasının ve diğer aile fertlerinin ifadelerini aldı. Cenaze ise otopsi için Trabzon
Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. (25.11.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde 25-30 yaĢlarında kimliği öğrenilemeyen bir kadının cesedi
bulundu. Bıçak darbeleriyle öldürüldüğü belirtilen kadının cesedi futbol sahasında bulundu.
Kadının cenazesi otopsi için yoğun önlem altında Yüksekova Devlet Hastanesi'ne getirildi.
Önce boğazlanan, ardından da 14 bıçak darbesi ile öldürülen kadının Mısrıhan CoĢkun olduğu
öğrenildi. Yüksekova'da KıĢla Mahallesi'nde oturduğu tespit edilen CoĢkun'un 5 çocuk annesi
olduğu ve eĢinin cezaevinde olduğu öğrenildi. CoĢkun'un kim ya da kimler tarafından neden
öldürüldüğü ise öğrenilemedi. CoĢkun'un cenazesi geçtiğimiz gün otopsi için Malatya Adli
Tıp Kurumu'na gönderilmiĢti. (13.12.2011/DĠHA)
- Çocuk
*Van'da 3 gündür kendisinden haber alınamayan 17 yaĢındaki Cemil Ġlper isimli çocuk ölü
bulundu. Edinilen bilgilere göre, Yüniplik Mahallesi'nde oturan ve 3 gündür haber
alınamayan Cemil Ġlper (17) cesedi bulundu. Mahallede çalılar arasında ölü bulunan Ġlper'in
cenazesi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu‘na gönderilirken, olayla ilgili soruĢturma
baĢlatıldı. (19.02.2011/DĠHA)
*Nusaybin'in Ġpekyolu Mahallesi'nde 16 yaĢında bir erkek çocuğun cesedi bulundu. Olay
yerine gelen savcının incelemesinden sonra, ceset ambulans ile otopsi için Nusaybin Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. Birçok yerinden bıçaklanarak öldürüldüğü belirtilen cesedin Bilal Ay'a
ait olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruĢturma sürüyor. (25.02.2011/DĠHA)
99
*Urfa‘nın Siverek ilçesine bağlı Çaylar baĢı mevkiinde 14 yaĢındaki H.T., evde bulunan ve
babasına ait av tüfeği ile oynarken, tüfeğin ateĢ alması ile baĢından vuruldu. Ağır Ģekilde
yaralanan H.T., yakınları tarafından Siverek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. H.T., yapılan
müdahalenin ardından ġanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Çocuk, burada
yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (04.08.2011/DĠHA)
*ġanlıurfa Siverek ilçesinde ağabeyi ile koyun otlatan kız çocuğu, av tüfeğiyle oynadığı
sırada silahın aniden ateĢ alması sonucu öldü. Alınan bilgiye göre, DağbaĢı köyünde ağabeyi
ile beraber köyün merasında koyun otlatan D.Y., babasına ait ruhsatlı av tüfeği ile oynadığı
sırada silahın aniden ateĢ alması sonucu ağır yaralandı. Yakınlarınca Siverek Devlet
Hastanesine kaldırılan D.Y. yolda hayatını kaybetti. Olay sırasında D.Y‘nin yanında bulunan
ağabeyi M.Y. ifadesi alınmak üzere jandarma karakoluna götürüldü. (09.08.2011/Diyarbakır
SÖZ)
*Van'ın Özalp ilçesinde, 6 yaĢındaki çocuğun oynadığı silahın ateĢ alması sonucu ablasını
vurarak öldürdüğü iddia edildi. Edinilen bilgiye göre, olay, ilçeye bağlı Karlıyamaç köyünde
meydana geldi. Ġddiaya göre, sabah saatlerinde babasının av tüfeği ile oynayan Y.Ö., silahın
ateĢ alması sonucu 11 yaĢındaki ablası H.Ö.'nün ölümüne sebep oldu. Küçük kızın cenazesi
otopsi yapılmak üzere Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırılırken,
soruĢturmanın baĢlatıldığı belirtildi. (11.08.2011/ĠHA / Diyarbakır Ekspres / Taraf / Sabah)
NAMUS CĠNAYETLERĠ
Kadın
*Iğdır merkeze bağlı AĢağı Erhacı Köyü'nde yaĢayan ve hayvancılıkla uğraĢan Ahmet ġ.,
geçen yaz eĢi ve 4 çocuğunu alarak Kars‘ın Arpaçay Ġlçesi'ne bağlı HasançavuĢ Köyü'ne
çobanlık yapmaya gitti. Köyde 5 ay çobanlık yapan Ahmet ġ.'nin kızı Z. ile köylülerden 25
yaĢındaki Fırat Y. birbirleriyle evlenmek istedi. Ailesiyle Iğdır‘a dönen Atatürk Lisesi
10‘uncu sınıf öğrencisi Z., 2 ay önce okul çıkıĢı Fırat Y. ile buluĢarak kaçtı. A. ġ., kızının
Fırat Y. tarafından kaçırıldığını belirterek Ģikayetçi oldu. Ġddiaya göre Ahmet ġ. Ģikayetini
geri almak ve evlenmelerine rıza göstermek için 20 bin lira baĢlık parası istedi. Ama bu
rakamı çok bulan Fırat‘ın babası Haydar Y., Z.‘yi 10 gün önce Arpaçay‘a götürerek güvenlik
güçlerine teslim etti. Kızını AĢağı Erhacı Köyü'ne götüren Ahmet ġ., dövdükten sonra bir
odaya kilitledi. Ahmet ġ. geçen 1 Ocak günü eĢi Besra, iki kızı ve bir oğlunu alarak yeğeni
Mehmet ġ.‘nin köydeki düğününe gitti. 15 yaĢında olan ailenin tek oğlu Ġ.ġ., düğün sırasında
eve dönerek ablası Z.‘ye kapıyı açmasını söyledi. Ancak Z.'nin, ―Kapıyı açmayacağım. Beni
öldüreceksin. Biliyorum‖ demesi üzerine Ġ.ġ., ―Hayır seni öldürmeyeceğim. Seni bu hale
getireni öldüreceğim. KonuĢmamız gerek‖ dedi ve ablasını kapıyı açmaya ikna etti. Kapının
açılması üzerine içeri giren Ġ.ġ., iddiaya göre ablası Z.‘yi 21 yerinden bıçaklayarak öldürdü.
Düğünden dönen aile Z.‘nin kanlar içindeki cesediyle karĢılaĢınca durumu güvenlik güçlerine
bildirdi. Bunun üzerine anne Besra, baba Ahmet ile oğulları Ġ.ġ. jandarma tarafından gözaltına
alındı. Babasıyla birlikte çobanlık yapan ve okula gitmeyen Ġ.ġ. sorgusunda ablası Z.‘yi
tartıĢtıktan sonra öldürdüğünü, anne ve babasının önceden haberleri olmadığını savundu. Bu
arada Z.‘nin cesedi otopsi için Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Otopside üç haftalık
hamile olduğu tespit edilen Z., dün gece AĢağı Erhacı Köyü Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Anne ve baba serbest bırakılırken, Ġ.ġ. tutuklanarak Iğdır Cezaevi'ne gönderildi.
(03.01.2011/ANF)
*Diyarbakır‘ın Hazro Ġlçesi‘ne bağlı Çökeksu Köyü'nde oturan 2 çocuk annesi Ġpek Tekin,
iddiaya göre geçen ay evini terk edip baĢka bir erkekle kaçtı. Genç kadını arayan yakınları,
Ġpek Tekin'in Diyarbakır merkezde olduğunu öğrendi. Saklandığı evde yakalanarak bir hafta
100
önce köye getirilen Ġpek Tekin için 'aile meclisi' kuruldu. BaĢka bir erkekle kaçtığı için
hakkında 'ölüm' emri verilen Ġpek Tekin'in, eĢi Kadri Tekin tarafından öldürülmesi kararı
alındı. Ġpek Tekin bugün öğlen saatlerinde eĢi Kadri Tekin tarafından 7.65 milimetre
çapındaki ruhsatsız tabancayla önce omzundan, daha sonra da baĢından vurularak öldürüldü.
EĢini 'töre gereği' öldürdüğünü söyleyen Kadri Tekin, jandarma ekiplerine teslim oldu.
(17.01.2011/ANF)
*Gaziantep'te yaklaĢık 6 yıl önce eĢinden ayrılan ve 7 çocuğuyla birlikte yaĢamaya baĢlayan
Adile E. (41) Gündoğdu Mahallesi Turan Emeksiz Caddesi üzerindeki bir yakınlarının evinde
henüz belirlenemeyen bir nedenle babası Mehmet E. (66) ile tartıĢtı. Baba Mehmet E.,
üzerinde taĢıdığı tabancayı çekerek kızının kafasına ve vücuduna ateĢ ederek kaçtı. Silah sesi
üzerine yan odada bulunan Adile E.'nin oğlu Ü.E. (16), annesi ve dedesinin bulunduğu odaya
koĢtu. Annesini kanlar içerisinde bulan Ü.E., hastaneye kavuĢturmak için sırtına alarak dıĢarı
çıkardı. Ġhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, kadının hayatını kaybettiğini tespit
etti. 7 çocuk annesi Adile E.'nin cesedi ise olay yerinde yapılan incelemenin ardından otopsi
yapılmak üzere Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Mehmet E. ise
suç aleti tabancayla polis ekiplerine teslim oldu. Mehmet E.'nin AsayiĢ ġube Müdürlüğü
Cinayet Büro Amirliği'ndeki sorgulaması devam ederken, verdiği ilk ifadesinde, "Namus
meselesi yüzünden öldürdüm" dediği öğrenildi. (24.01.2011/KentHaber)
*Önceki gün Diyarbakır'da, bir tarlada cesedi bulunan 22 yaĢındaki Mürvet Acar'ın ölümünde,
töre infazı Ģüphesi ağırlık kazandı. Mürvet Acar 22 yaĢındaydı. Ergani'ye bağlı Kavaklı
köyünde 2 ağabeyi, 12 yaĢındaki erkek kardeĢi ve anne-babasıyla yaĢıyordu. Pazartesi günü,
köye 2 kilometre mesafedeki tarlalarında cesedi bulundu. Köylülerin ihbarıyla olay yerine
giden jandarma, genç kızın tüfekle vurulduğunu belirledi. Ceset otopsi için hastaneye
götürülürken soruĢturma kapsamında, baba ve iki ağabeyinin ifadesine baĢvuruldu. Bu sırada
12 yaĢındaki erkek kardeĢi de jandarmaya giderek teslim oldu. Çocuk, ablasıyla tarlaya
gittiklerini, tarlada yılan olduğu için yanına aldığı tüfeğin yanlıĢlıkla ateĢ alması sonucu da
ablasını vurduğunu söyledi. Ġfadesi alınan baba ve ağabeyler de sabah abla ile kardeĢin tarlaya
gittiğini, gerisini bilmediklerini anlatınca savcılık sorgusunun ardından baba ve oğulları
serbest kaldı. Ancak köylüler, Mürvet'in ölümünün kaza değil infaz olduğuna inanıyordu.
Ġddiaya göre, genç kızı ölüme götüren süreç, geçen ay köylerindeki bir düğünde baĢlamıĢtı.
Genç kız, burada düğün çalgıcısı M.K. ile tanıĢtı. Birbirlerine âĢık olan ancak evlenmelerine
izin verilmeyeceğini düĢünen ikili, 3 gün sonra kaçtı. Mürvet'in ailesi duruma sert tepki
gösterdi. Aracılarla M.K.'nin ailesine, kızlarının gönderilmesi için baskı yapmaya baĢladı.
Genç adam da tehditlerden korktu ve 15 gün önce Mürvet Acar'ı köyüne geri gönderdi.
Mutluluğu sadece 2 hafta süren Mürvet de ailesinin "Affettik" demesi üzerine normal
hayatına döndü ve tarlada çalıĢmaya baĢladı. Fakat köye geldikten birkaç gün sonra cesedi
bulundu. Köyde Mürvet için taziye çadırı kuruldu. Ancak ne hikmetse genç kızın 2 amcası
dıĢında babası baĢta olmak üzere ailenin diğer erkekleri taziyeye katılmadı. Bu sırada
köylülerden bazıları, olayın töre infazı olduğunu ileri sürdü. Hatta savcıya verdikleri ifadede
M.K.'nin ailesini arayan birilerinin, "Biz üzerimize düĢeni yaptık. Kızı öldürdük. ġimdi sıra
sizde. Siz de oğlunuzu öldürün" dediğini önü sürdü. (15.09.2011/Sabah)
*Elazığ'ın Palu Ġlçesi'nde 11 yıl önce halasının oğlu ile evlendirildikten sonra ilçede askerlik
yapan bir baĢka kiĢiyle Ankara'ya kaçtığı gerekçesiyle Palu Kalesi yakınlarında 'töre gereği'
baĢına kurĢun sıkalarak 37 yaĢında öldürülen 3 çocuk annesi Zinnur Çimener'in cinayeti
aydınlatıldı. Çimener'i öldürüp, gizlice bilinmeyen bir yere gömdükleri gerekçesiyle kocası 46
yaĢındaki Senayi Çimener, ağabeyi 51 yaĢındaki Murat Çimener ve kayınbiraderi 57
yaĢındaki ReĢit Çimener tutuklandı. (29.09.2011/DHA
101
- Erkek
* Alınan bilgilere göre, Diyarbakır'ın Hazro Ġlçesi‘ne bağlı KırmataĢ Köyü‘nde taksi Ģoförü
olduğu öğrenilen Yılmaz Eryavuz'un aracına aldığı kiĢiyi MeĢebağ Köyü‘ne götürmek üzere
yola çıktı. Köyün giriĢine ulaĢan Eryavuz yönetimindeki araç, henüz kimliği belirlenemeyen
kiĢi ya da kiĢilerce uzun namlulu silahlarla tarandı. Silahlı saldırı sonucu araç Ģoförü Eryavuz
yaralanırken, araçta bulunan ve henüz ismi öğrenilemeyen 22 yaĢındaki kiĢinin yaĢamını
yitirdiği öğrenildi. Bu arada öldürülen kiĢinin MeĢebağ Köyü‘nde korucu olduğu belirtilirken
iddialara göre, bu kiĢinin kısa süre önce bir kadını kaçırdığı ve silahlı saldırının bu nedenle
gerçekleĢmiĢ olabileceği belirtildi. Söz konusu kiĢinin kaçırdığı kadının niĢanlı olduğu ve
düğününe bir ay kala kaçırıldığı öne sürüldü. Yaralı taksicinin Dicle Üniversitesi Tıp
Fakültesi‘ne getirilerek, tedavi altına alındığı öğrenildi. (01.03.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Bağlar Ġlçesi'ne bağlı KoĢuyolu Caddesi'nin 211. sokağında oturan R. T. eĢi ġ.
T.'yi ve sevgilisi olduğu iddia edilen bir kiĢiyi 4. kattaki evlerinin balkonundan aĢağı attı.
Ġddialara göre; R. T. eĢi ġ. T ve sevgilisi olduğu kiĢiyi evde birlikte gördükten sonra ismi
öğrenilemeyen adamı kasatura ile yaraladıktan sonra 4. katta bulunan evinin balkonundan
aĢağı attı. Balkondan atılan adam olay yerinde yaĢamını yitirirken, daha sonra darp edildikten
sonra aynı balkondan atılan ġ. T ise ağır yaralandı. Olay yerine gelen ambulansla ağır yaralı
olan ġ. T. Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, ismi öğrenilemeyen kiĢi ise aynı
hastanenin morguna kaldırıldı. (24.09.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Silvan (Farqîn) Ġlçesi'nde Diyarbakır'a gitmek üzereyken Kale Mahallesi
Karabehlülbey Caddesi üzerinde bulunan Silvan Ġlçe Garajı'nda silahlı saldırıya uğrayan 35
yaĢındaki Muharrem Yıldırım isimli yurttaĢın sevk edildiği Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi'nde yaĢamını yitirdiği belirtildi. Garajdaki çalıĢanlar ve yolcuların gözleri
önünde Yıldırım'a arkadan yaklaĢan ve kafasına tabanca ile ateĢ eden kiĢinin kimliği hakkında
bilgi edinilmezken, olay yerinden kaçtığı esnada "Namus meselesi" diye bağırdığı
belirtildi. (07.11.2011/DĠHA)
ĠNTĠHAR ve TEġEBBÜS(Erkek)
*Siirt'te, elinde benzin bidonu bulunan C.A., dün saat 20.00 sıralarında Atatürk Anıtı önüne
özel otomobili ile gelerek aracı park etti. Üzerine benzin döküp kendini yakan C.A.'yı gören
devriye gezen polisler müdahale etti. Benzinin alev alması sonucu yanan ve Ģoka giren C.A.,
Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. C.A.'nın kapatamadığı borçları nedeniyle uzun zamandan bu
yana bunalımda olduğu ve bu nedenle intihar etmek istediği iddia edildi. (04.01.2011/DĠHA)
*Urfa'da, psikolojik sorunları bulunduğu belirtilen 1 çocuk babası, 29 yaĢındaki Mehmet
Çiftçi, mutfakta av tüfeği ile intihar etti.Alınan bilgiye göre olay, dün gece merkeze bağlı
Uluhan köyünde meydana geldi. Köyde çiftçilik yapan evli ve 1 çocuk babası Mehmet Çiftçi,
dün akĢam tarladan eve döndü. AkĢam yemeğini yiyen Çiftçi mutfağa gitti. Bir süre sonra
gelen silah sesi ile mutfağa koĢan yakınları Çiftçi'yi kanlar içerisinde buldu. Av tüfeği ile
göğsüne ateĢ ederek ağır yaralanan Çiftçi, otomobille hastaneye götürülmek istenirken yolda
öldü. (13.01.2011/DĠHA)
*Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr.
Veli Yıldırım Ġmren (42), geçici görevle geldiği Elazığ Eğitim ve AraĢtırma Hastanesindeki
dinlenme odasında ölü bulundu. Edinilen bilgiye göre, Sağlık Bakanlığının uygulaması
kapsamında 3 aylık geçici görevle bir hafta önce Elazığ`a gelen Doç. Dr. Ġmren, Elazığ Eğitim
ve AraĢtırma Hastanesinde göreve baĢladı. Cuma günü bir bay-pass ameliyatı yapan Ġmren,
dün geceyi hastanede geçirdi. Bu sabah bir ameliyata girecek olan Ġmren, sabah saatlerinde
ameliyathane yanındaki dinlenme odasında görevliler tarafından kanepenin üzerinde ölü
102
bulundu. Ġntihar ettiğinden Ģüphelenilen Ġmren`in yapılan ilk incelemesinde sol ayak aĢık
kemiği yanında enjeksiyon izi bulundu. Olay yerinde savcı ve polis ekiplerinin incelemesinin
ardından Ġmren`nin cenazesi otopsi yapılmak üzere Fırat Üniversitesi Hastanesine kaldırıldı.
Ġmren`in cenazesinin otopsinin ardından uçakla Ankara`ya gönderileceği öğrenildi. Olayla
ilgili soruĢturma baĢlatıldı. (17.01.2011/Haber Ayrıntı)
*Van'ın Beyüzümü Mahallesi 9. sokakta oturan Mehmet Acar (40) adlı vatandaĢ, bu sabah
odaya giren eĢi tarafından tavana asılı Ģekilde bulundu. Dün akĢam saatlerinde yatmak için
gittiği odanın tavanına bağlanmıĢ ipte asılı halde bulunan Acar'ın 9 çocuk babası olduğu ve
iĢsiz olduğu belirtildi. Acar'ın cenazesinin Van Devlet Hastanesi'nde yapılan iĢlemlerin
ardından doğum yeri olan BaĢkale Ġlçesi'ne götürülerek toprağa verileceği öğrenildi.
(18.01.2011/DĠHA)
*ġanlıurfa'da tarihi Balıklıgöl YerleĢkesi içinde bulunan Urfa Kalesi eteklerine çıkan bir kiĢi,
çevredekiler tarafından fark edilince durum polis ekiplerine bildirildi. Olay yerine gelen
ekipler, adının Mahmut H. olduğunu öğrendikleri Ģahsı ikna edip aĢağı indirmeye çalıĢtı.
EĢiyle sorunları olduğu öğrenilen Mahmut H., polis ekiplerinin ikna çalıĢması sırasında
zaman zaman ağladı. YaklaĢık 1 saat süren ikna çabaları sonucunda Mahmut H., çıktığı
yerden indirildi. (19.01.2011/KentHaber)
*Van‘ın Özalp Ġlçesi‘ne bağlı Sarı (Mirgewi) Köyü‘nde oturan ve uzun süredir psikolojik
tedavi gören 52 yaĢındaki 4 çocuk babası Faruk Zengin, dün akĢam kendilerine ait tandır
evinde intihar etti. Tavana astığı iple intihar ettiği ileri sürülen Zengin‘in cenazesi ailesi
tarafından görülmesi üzerine jandarmaya haber verildi. Jandarmanın olay yerinde yaptığı
incelemeden sonra Zengin'in cenazesi otopsi yapılmak üzere Özalp Devlet Hastanesi‘ne
getirildi. (21.01.2011/DĠHA)
*ġanlıurfa'da Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan 7 katlı bir apartmanın çatı katına çıkan Ahmet
K., geçtiğimiz Salı gününden itibaren eĢinin çocuklarını alıp evden kaçması iddiasıyla intihar
etmek istedi. Durumu gören çevredeki vatandaĢlar hemen polis ve 112 ekiplerine haber verdi.
Olay yerine giden polis ekipleri çatı katına çıkarak, Ahmet K.'yi ikna etmeyi baĢardı.
(22.01.2011/KentHaber)
*Diyarbakır'da bir Ģahıs, henüz sebebi belirlenemeyen bir nedenden dolayı üzerine benzin
dökerek kendisini yaktı. Alınan bilgilere göre, saat 17.00 sıralarında Akkoyunlu Cadde
üzerinde bir Ģahıs, henüz sebebi belirlenemeyen bir nedenden dolayı kendini ateĢe verdi.
Çevrede bulunan vatandaĢlar tarafından söndürülmeye çalıĢılan Ģahsın yardımına polis yetiĢti.
Polis aracında bulunan yangın tüpü ile söndürülen Ģahıs, olay yerine gelen ambulansla
hastaneye kaldırıldı. (25.01.2011/KentHaber)
*Batman Fen Lisesi‘nde üç yıldır matematik öğretmenliği yapan 35 yaĢındaki Melek Murat
Çığır, evindeki odasında iple yaĢamına son verdi. ġirinevler Mahallesi‘nde oturan eğitimcinin
iple intiharı sırasında odasındaki bilgisayar görüntüsünü de açtığı iddia edildi. (Batman
ÇağdaĢ)
*Van‘ın BaĢkale Ġlçesi‘ne bağlı Çaldıran köyü Birifkan Mezrası'nda henüz belirlenemeyen
nedenle bunalıma giren R.D. (20) isimli genç, evde bulunan silahı kafasına dayayarak
ateĢledi. Yaralanan ve yakınları tarafından BaĢkale Devlet Hastanesi'ne kaldırılan R.D.,
yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. (02.02.2011/DĠHA)
103
*Adıyaman'da 13 yıldır görev yapan ve Tunceli doğumlu olan 30 yıllık öğretmen Kemal
Sürgeç (52), Mimar Sinan Mahallesi 1129. Sokak'taki evinde banyodaki kalorifer borusuna
bağladığı kemeriyle kendini asarak intihar etti. Kemal öğretmenin ölümü ailesini ve eğitim
camiasını yasa boğdu. (07.02.2011/KentHaber)
*Batman‘da bunalıma giren 32 yaĢındaki Behcet Alptekin girdiği bunalım sonucu cami
bahçesinde bir kutu içinde bulunan fare zehrini içti. FenalaĢan Alptekin Camiye namaz
kılmaya gelen vatandaĢlar tarafından fark edildi. 112 Acil Ambulans aracıyla Batman Bölge
Devlet Hastanesine kaldırılan talihsiz adam midesi yıkandıktan sonra gözlem altına alındı.
Polis olayla ilgili soruĢturma baĢlattı. (13.02.2011/Batman ÇağdaĢ)
*Diyarbakır'ın Ergani ilçesine bağlı Yeniköy'de ikamet eden bir kiĢi, pompalı tüfekle intihar
etti. Yeniköy Muhtarı Enver Yalçın'ın oğlu olan Fadıl Yalçın'ın (27), psikolojik sorunları
nedeniyle intihar ettiği belirtildi. Amcasının oğlunun intihar haberini alan Ergani Belediye
BaĢkanı Fesih Yalçın da Yeniköy'e gitti. (16.02.2011/Diyarbakır SÖZ)
* KahramanmaraĢ'ta 3 çocuk babası Ģahıs, kendisini zincirle asarak intihar etti. Alınan
bilgilere göre, olay saat 12.00 sıralarında Sümer Mahallesi 21. sokaktaki virane bir evde
meydana geldi. ĠnĢaatlarda iĢçi olarak çalıĢtığı öne sürülen R.T. (31) kendisini zincirle odanın
tavanına asarak intihar etti. Gencin asılı bedenini evin içerisinde bulan kardeĢi, durumu
hemen polise ve 112'ye bildirdi. Olay yerine gelen ekipler talihsiz adamın hayatını
kaybettiğini belirledi. (25.02.2011/KentHaber)
*Siirt‘te Cengiz Elçi adlı esnaf, iĢyerinde kimsenin bulunmadığı bir sırada baĢına tabancayla
bir el ateĢ ederek intihara kalkıĢtı. Elçi, Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, hayati tehlikesinin
devam ettiği öğrenildi. (07.03.2011/ANF)
*Gaziantep'te ġahinbey ilçesi Budak köyü civarında bulunan Burç Göleti'ne gelen Cuma Ö.
(63) üzerindeki elbiseleri çıkararak 'DüĢmanım yoktur. Üzülmeyin' diye yazdığı mektubu
bıraktıktan sonra gölete girmiĢti. Elbiseleri bulunduktan sonra durumun jandarma ekiplerine
bildirilmesiyle ceset aramalarına baĢlanmıĢtı. Ancak yapılan bütün aramalara rağmen ceset
bulunamamıĢtı. Bugün sabah saatlerinde gölet kıyısında dolaĢan bir köylü Cuma Ö.'nün
cansız bedeniyle karĢılaĢınca durumu hemen jandarma ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen
jandarma ekipleri yapılan incelemelerin ardından cenazeyi otopsi için Avukat Cengiz Gökçek
Devlet Hastanesi'ne götürdü. (08.03.2011/KentHaber)
*Adıyaman‘da evli ve 2 çocuk babası olan Yusuf Ç., 9 aydan beri beraber olduğu 17
yaĢındaki sevgilisi için intihara kalkıĢtı. Atatürk Bulvarı üzerindeki 9 katlı binanın 5. katına
elinde pompalı tüfek ile çıkan ve havaya 2 el ateĢ eden Ģahıs silahı çenesine dayadı. Ġtfaiye
ekipleri Ģahsın aĢağıya atlama ihtimaline karĢı branda açtı. Çevrede geniĢ güvenlik önlemi
alan polis ekipleri Ģahsı ikna etmek için uzun süre çabaladı. Ġntihar etmek isteyen Yusuf Ç.
sevdiği kız olan 17 yaĢındaki Tuğba S.'nin gelmesini polislerden istedi. Kızın Adıyaman
merkezde oturmadığı öğrenildi. Olay yerine Ģahsın arkadaĢı gelerek, polislerle birlikte Ģahsı
ikna etmeye çalıĢtı. Polisin uzun süren ikna çabaları sonrasında Ģahıs elindeki pompalı tüfeği
polislere teslim ederek intihar etmekten son anda vazgeçti. (10.03.2011/KentHaber)
*Batman‘ın Cumhuriyet Mahallesinde oturan Adem Y.‘nin sabah çocuklarıyla kahvaltı
yaptıktan sonra odasına çekildiği ve kafasına tabancayla ateĢ ederek hayatına son verdiği
104
öğrenildi. Yakınlarının müdahalesine rağmen kurtulamayan Adem Y.‘nin girdiği bunalım
sonucu intihar ettiği belirtiliyor. (13.03.2011/ANF)
*Malatya'da bir Ģahıs sokak ortasında silahla intihar etti. Edinilen bilgiye göre olay, TaĢtepe 3.
Sokak'ta meydana geldi. EĢinin boĢanma davası açtığını öğrenen Mehmet Yıldırım (49),
eĢiyle konuĢmak için TaĢtepe Mahallesi'ne geldi. Burada eĢiyle tartıĢtığı iddia edilen Mehmet
Yıldırım, yol ortasında yanından bulunan silahla kafasına sıkarak intihar etti. Olay yerine
gelen 112 sağlık görevlileri tüm müdahalelere rağmen Yıldırım'ı kurtaramadı.
(17.03.2011/KentHaber)
*Gaziantep‘in Burak Mahallesi'nde ormanlık alanda ağaca asılı birisini gören vatandaĢlar
polise ve sağlık ekiplerine haber verdiler. Ġhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, 19
yaĢındaki H.K.'nin öldüğünü tespit etti. H.K.'nin cesedi, Olay Yeri Ġnceleme ekiplerinin
yaptığı çalıĢma sonucunda otopsi için Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
(28.03.2011/KentHaber)
*Gaziantep‘te Ġkinci intihar olayı ise Ali Fuat Cebesoy Bulvarı üzerindeki bir iĢ yerinde
meydana geldi. Müteahhit olduğu öğrenilen 48 yaĢındaki A.T.'nin bürosundan silah sesi
gelmesi üzerine olay yerine sağlık ekipleri ve polis çağrıldı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri,
kafasından yaralanan A.T.'yi ambulansla özel bir hastaneye kaldırdı. A.T. burada yapılan
müdahaleye rağmen kurtarılamadı. A.T.'nin geride bir mektup bıraktığı öğrenildi.
(28.03.2011/KentHaber)
*Iğdır'ın Tuzluca ilçesi AĢağı Mahalle Mahallesi'nde oturan Recep Gültekin'in (20) babasına
ait olduğu belirtilen av tüfeğiyle evin bahçesinde kafasına ateĢ ederek intihar ettiği iddia
edildi. Olay yerinde yaĢamını yitirdiği belirtilen Gültekin'in cenazesinin otopsi için Tuzluca
Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı kaydedildi. (02.04.2011/DĠHA)
*KahramanmaraĢ'ta bir genç kendini iple astı. Olay, Genç Osman Mahallesinde bir evde
meydana geldi. Yeni Sanayi Sitesi'nde metal sektöründe çalıĢan Hüseyin Akçakaya (19)
kendisini iple tavana astı. Oğlundan uzun süre haber alamayan anne odaya girdiğinde gencin
asılı olduğunu fark etti. Durumun 112 ve polise bildirilmesinin ardından eve gelen sağlık
ekipleri gencin hayatını kaybettiğini belirledi. (05.04.2011/KentHaber)
*Adıyaman'ın Karapınar Mahallesi Ak Konut civarında bulunan dereye sabah saatlerinde
elinde pompalı tüfekle gelen 23 yaĢındaki Bilal R., kafasına dayadığı pompalı tüfekle intihar
etti. Derede yabani ot toplamaya giden bir kadının görerek polise haber vermesi sonucu olay
yerine çok sayıda polis ekibi geldi. Polis çevre güvenliğini alırken, olay yeri inceleme ekipleri
ceset ve çevrede çalıĢma gerçekleĢtirdi. Cumhuriyet savcısının olay yerine gelerek gerekli
incelemeyi yapmasının ardından Ģahsın cesedi Adıyaman Devlet Hastanesi morguna
kaldırıldı. (17.04.2011/KentHaber)
*MaraĢ'ta kardeĢ oldukları belirlenen 4 kiĢinin babalarına ait bağ evinde intihar ettikleri iddia
edildi. Söz konusu olay MaraĢ merkeze bağlı Dereli Köyü'nde meydana geldi. Raden, Sacen,
Rulin ve Beranis Sağocak adlı 4 kardeĢ, eve gelen hizmetli tarafından farklı odalarda ipe asılı
olarak bulundu. Eve giden polis, çocukların babası olduğu belirlenen avukat Necdet
Sağocak'a ulaĢmak için çalıĢma baĢlattı. Bir hafta önce annelerini kaybettikleri öğrenilen ve
yaĢları 25 ile 35 arasında değiĢen 4 kardeĢin, intihar ettikleri iddia ediliyor.
(21.04.2011/DĠHA)
105
*Adıyaman merkez Turgut Reis mahallesi 1160. sokak no:6'da ikamet eden Abuzer E. (52)
isimli Ģahıs kendisini iple bahçedeki incir ağacına astı. Ailesi tarafından fark edilen Ģahsı,
ailesi Adıyaman Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. ġahsın, hastaneye getirildiğinde hayatını
kaybettiği belirtilirken, olayla ilgili soruĢturma sürdürülüyor. (29.04.2011/KentHaber)
*ġanlıurfa'da Yıldız Meydanı'nda bulunan bir apartmanın çatı katına çıkan Ġsa A., kendini
aĢağı atmak istedi. Çatı katından kendini aĢağı doğru sarkıtan genç, korku dolu anlar
yaĢanmasına neden oldu. Cep telefonu tarafından saniye saniye kaydedilen genç, düĢme
tehlikesi geçirdiği sırada son anda duvara tutunmaya çalıĢtı. Çevredeki vatandaĢların durumu
polis ekiplerine bildirmesi üzerine, olay yerine gelen polis ekipleri, genci sakinleĢtirmek için
dakikalarca uğraĢtı. YaĢanan olay vatandaĢlar tarafından korku dolu gözlerle izlendi. Bir türlü
sakinleĢmeyen genç, polis ekiplerinin yaklaĢması üzerine kendini aĢağı atacağını söyledi.
Olay yerine sağlık ve itfaiye ekiplerinin gelmesi ile birlikte genç, yoğun uğraĢlar sonucu aĢağı
indirildi. (13.04.2011/KentHaber)
*Siirt'te sevdiği kızla evlenmesine ailesi tarafından izin verilmeyen genç, silahla kendini
vurdu. Merkez ġeyh Musa Mahallesi'nde Ġzzettin Ç. (20) ailesine bir kızı sevdiğini ve
kendisine istemesini söyledi. Ġzzettin'in ailesi sevdiği kızla evlenmesine karĢı gelince, Ġzzettin
Ç. ile ailesi arasında tartıĢma çıktı. Ailesinin baskılarına dayanamayan genç, kendi odasına
geçerek tabancayla karın bölgesine ateĢ etti. Ağır yaralanan genç, ailesi tarafından özel
hastaneye kaldırıldı. Ġlk müdahalesi burada yapılan Ġzzettin Ç., daha sonra Siirt Devlet
Hastanesi'ne kaldırılarak Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Tamer Gülsur tarafından ameliyata
alındı. Yaralı gencin sağlık durumunun ağır olduğu belirtildi. (2.05.2011 / Diyarbakır Söz)
*Iğdır'ın Tuzluca Ġlçesine bağlı SubaĢı köyünde Ö.B. (21) isimli bir genç ağabeyine ait
pompalı tüfekle intihar etti. Kafasına tek el ateĢ ederek intihar ettiği ileri sürülen Ö.B.'nin olay
yerinde hayatını kaybettiği bildirildi. Ġntihar gerekçesi öğrenilemeyen gencin herhangi bir
sorunun olmadığı ifade edilirken, Tuzluca Jandarma Karakolu tarafından olay ile ilgili
soruĢturma baĢlatıldığı belirtildi. (26.05.2011/DĠHA)
* Muradiye'ye bağlı Doğangün (Rihmîn) Köyü'nde 24 yaĢındaki Ġdris Öztürk isimli gencin
evinden "köy öğretmenlerinin yanına gidiyorum" diyerek ayrıldığı ve kısa bir süre sonra
ahırda asılı olarak bulunduğu belirtildi. Cenazesi Muradiye Devlet Hastanesi'ne kaldırılan
Öztürk, daha sonra otopsi için Van Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (26.05.2011/DĠHA)
*MuĢ merkeze bağlı iki ayrı köyde iki ayrı intihar vakası yaĢandığı ileri sürüldü. Alagün
Köyü'nde yaĢayan 7 çocuk annesi Sultan Ertürk'ün (40) evlerinde kimsenin olmadığı sırada
tavana bağladığı iple kendini astığı ileri sürüldü.
Yine merkeze bağlı Arpayazı Köyü'nde de Kerem Sönmez (30) isimli yurttaĢın ahırda iple
kendini astığını iddia edildi. Sönmez'in 3 çocuk babası olduğu bildirildi. (30.05.2011/DĠHA)
*Batman‘ın Çamlıtepe mahallesi, 4010 sokakta bulunan Mavi Su apartmanında oturan 26
yaĢındaki Adnan Akın intihar etti. 7 katlı apartmanda kapıcılık yapan ağabeyi Burhan‘ın
evinde meydana gelen intihar, Akın ailesini yasa boğdu. Evde oturanların dün öğle saatlerinde
Zilan türbesindeki anma ve aĢ dökme etkinliğine katıldığı sırada Adnan Akın‘ın tavana astığı
iple intihar ettiği öğrenildi. (29.05.2011/Batman ÇağdaĢ)
*Gaziantep'te yardım almak için gittiği yaklaĢık 1 hafta önce evi yanan ve verem hastası olan
40 yaĢındaki Mehmet K., Sosyal YardımlaĢma Vakfı'nda yardım alma günü ertelendiği
106
gerekçesiyle öfkelenerek Hükümet Konağı'nın 6. katından atlamak istedi. Polisler tarafından
fark edilen Mehmet K., kurtarılarak gözaltına alındı. Ġfadesi alınmak üzere karakola götürülen
Ģahsın buradaki iĢlemlerinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi. (30.05.2011/ĠHA)
*Malatya'da bir baba cinnet geçirerek oğlunu yaraladı, kendini öldürdü. Olay, PaĢaköĢkü
Cemal Gürsel Mahallesi 8.Sokak BarıĢ Sitesi A-1 Blok son kattaki evde meydana geldi.
Ġddiaya göre, Ali Ö. (74) ile oğlu Ali Ġrfan Ö. (37) bilinmeyen bir nedenle evde tartıĢtı.
TartıĢma sonrasında baba, oğlu Ali Ġrfan Ö.'ye tabanca ile ateĢ etti. Yere yığılan oğlunun
öldüğünü sanan baba kafasına ateĢ ederek intihar etti. Baba Ali Ö., olay yerinde hayatını
kaybederken yaralanan oğlu ise Turgut Özal Tıp Merkezi'ne kaldırıldı. Ali Ö.'nün Esnaflıktan
emekli olduğu öğrenilirken, yaralanan oğlunun ise Ġzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi 3.
sınıf öğrencisi olduğu bildirildi. (05.06.2011/ĠHA)
*Bingöl'de Genç Caddesi üzerinde bulunan Atlı Palas Oteli'ne dün sabah kayıt yaptıran
Diyarbakır Ergani Ġlçesi nüfusuna kayıtlı 23 yaĢındaki Mehmet Sait Gündüz adlı kiĢi, kaldığı
otel odasında intihar etti. Diyarbakır, Ergani nüfusuna kayıtlı olduğu belirlenen Gündüz'ün
neden intihar ettiği ve ne iĢ yaptığı öğrenilemedi. (18.06.2011/Kenthaber)
*Malatya'da akĢam saatlerinde, Hacı Abdi mahallesi Hasanbey caddesinde meydana gelen
olayda, Sabahattin Kaya (35) adlı Ģahıs, silahla eĢi Nurgül Kaya'ya (37) ateĢ açtı. Sabahattin
Kaya, daha sonra aynı silahla kendini vurdu. Ağır Ģekilde yaralanan ikiliden Nurgül Kaya
hayatını kaybetti, Sabahattin Kaya'nın hayati tehlikesi ise sürmekte. (26.06.2011/ĠHA)
*Siirt'tin Bahçelievler Mahallesi'nde oturan emekli öğretmen Lazgin Özarpacı evinde asılı
bulundu.
Sağlık Ocağı yakınlarında oturan ve Siirt Kız Meslek Lisesi'nde daha önce müdürlük yaptığı
belirtilen ve emekli olan Lazgin Özarpacı, evinin merdiven boĢluğundaki koruma
demirlerinde asılı halde bulundu. Eve gelen yakınlarının olayı görmesi üzerine polis eve
gelerek, evde incelemelerde bulundu. Ġntihar ettiği iddia edilen Özarpacı'nın cenazesi, otopsi
için Siirt Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.(05.07.2011/DĠHA)
*ġanlıurfa‘nın Veysel Karani Mahallesi‘nde 26 yaĢında bir genç intihar teĢebbüsünde
bulunarak hayatına son vermek istedi. Yunus Emre Caddesi‘nde ikamet eden F.Ç. isimli 26
yaĢındaki genç geçirdiği bunalım sonucu evde bulunan ilaçlardan çok miktarda alarak
zehirlendi. Ailesi tarafından fark edilen F.Ç. hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.
(06.07.2011/UrfaHaber)
*Elazığ kent merkezindeki bir otel odasında kalan 26 yaĢındaki Muhammet Karadoğan, henüz
belirlenemeyen bir nedenle girdiği bunalım sonucu av tüfeği ile intihar etti. ÇarĢı Mahallesi
Atatürk Ġlkokulu Sokak`ta bulunan otelde kalan Muhammet Karadoğan, girdiği bunalım
sonucu av tüfeği ile canına kıydı. 2 gün önce geldiği otelin kayıtlarında adı bulunmayan
Karadoğan`ın cesedi, kötü kokuların yayılması üzerine odaya gelen otel personeli tarafından
bulundu. Personelin haber vermesi üzerine olay yerine gelen polisin yaptığı inceleme
sonucunda, Muhammet Karadoğan`ın cesedi otopsi için hastane morguna kaldırıldı.
(07.07.2011/Elazığ HaberAyrıntı)
*KAHRAMANMARAġ'ın Elbistan Ġlçesi'nde 24 yaĢındaki Adem Kılıç, kız arkadaĢı 18
yaĢındaki Kübra Nur ġahin'i elleriyle boğdu. Cinayetin ardından olay yerinden kaçan Adem
Kılıç, güvenlik güçleri tarafından yakalandıktan sonra bileğini keserek intihara kalkıĢtı. Olay,
107
dün gece ilçeye bağlı Karaelbistan Beldesi'nde meydana geldi. Elbistan Ġlçesi'nde oturan
Adem Kılıç, kız arkadaĢı Kübra Nur ġahin ile Karaelbistan Beldesi'ndeki ablasının evinde
buluĢtu. Evde iki sevgili arasında iddiaya göre henüz bilinmeyen bir nedenle tartıĢma çıktı.
TartıĢma alevlenince iddiaya göre Adem Kılıç, genç kızı elleriyle boğarak kaçtı. BoğuĢma
seslerini duyanların ihbarı üzerine olay yerine gelen jandarma, genç kızın cansız bedenini
buldu. Boğulduğu anlaĢılan ġahin'in cesedi, otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu'na
gönderildi. Ġlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, polisin de desteğiyle peĢine düĢtüğü Adem
Kılıç'ı ilçe merkezinde yakaladı. Gözaltına alınan Kılıç, Ġlçe Jandarma Komutanlığı'nda
tuvalete girince camı kırıp bileklerini kesti. Gürültü üzerine içeri giren jandarma tarafından
kanlar içinde bulunan Kılıç, Elbistan Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Burada ilk müdahalesi
yapılan Adem Kılıç, KahramanmaraĢ Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. (08.07.2011/DHA)
*ġanlıurfa'nın Siverek Ġlçesi'ne bağlı Yoğunca Köyü'nde, askere gitmeye hazırlanan 20
yaĢındaki Halil Toy, girdiği bunalım sonucu babasına ait av tüfeğiyle intihar etti. Olay, saat
13. 00 sıralarında meydana geldi. Köyde geçimini çiftçilikle sağlayan Toy ailesinin oğlu Halil
Toy, evde kimsenin olmadığı sırada girdiği bunalım sonucu babasına ait ruhsatsız av tüfeğiyle
göğsüne bir el ateĢ ederek intihar etti. Köylüler, silah sesi üzerine eve geldi. Elinde av
tüfeğiyle kanlar içinde yerde yatan Halil Toy'u gören yakınları, durumu jandarmaya bildirdi.
Olay yerine gelen jandarma ekipleri, evin çevresine güvenlik Ģeridi çekerek inceleme
baĢlattı. (11.07.2011/Siverekhaberleri.com)
*Yüksek Öğretime GeçiĢ Sınavı‘nda (YGS) 420 puan alan 19 yaĢındaki Heybet Yılmaz,
Batman‘ın Kozluk Ġlçesi‘nde ağaç dalına astığı poĢu ile yaĢamına son verdi. Kozluk‘un
Kumpupınar Mezrası‘nda oturan Heybet Yılmaz, dün öğle saatlerinde evlerinin inĢaatında
çalıĢırken, "Ağaç gölgesinde biraz dinleneceğim" diyerek ayrıldı. Bir süre sonra dönmeyince
Yılmaz‘ı arayan yakınları, boynuna bağladığı poĢu ile ağaca asılı haldeki cesedini buldu.
Kozluk Lisesi‘ni baĢarı ile bitiren ve YGS‘de aldığı 420 puanla ilçenin baĢarılı
öğrencilerinden Heybet Yılmaz‘ın intiharı ilçe merkezi ve köyünü yasa boğdu. Mezrada çok
sevilen Heybet Yılmaz‘ın hukuk okumak istediğini söyleyen yakınları niye intihar ettiğine bir
anlam veremediklerini söyledi. (12.07.2011/ANF / Diyarbakır Olay / Milliyet)
*ġanlıurfa‘da, bir yıldır kanser tedavisi gören 73 yaĢındaki Mehmet Aksoy, tek baĢına
yaĢadığı evinde bunalıma girerek tabancayla intihar etti. Olay, kentin Kamberiye Mahallesi
873 Sokak numara 5‘te meydana geldi. Yalnız yaĢayan Mehmet Aksoy, bir yıl önce akciğer
kanserine yakalandı. Tedavi gören Mehmet Aksoy, girdiği bunalım sonucu bir peçeteye 'Ben
kendi kedimi vurdum‘ diye not yazdıktan sonra tabancayla baĢına tek ateĢ edip canına kıydı.
Mehmet Aksoy'un cesedini, bahçesindeki çiçekleri sulamaya gelen yakınları buldu.
(14.07.2011/Sanliurfa.com)
*ġanlıurfa'nın Ceylanpınar Ġlçesi'nde, ailevi nedenlerden dolayı bunalıma giren 35 yaĢındaki
Yusuf Erol, bıçağı boğazına saplayarak intihar etti. Olay, dün saat 23.00 sıralarında
Ceylanpınar'ın EvrenpaĢa Köyü'nde meydana geldi. Bekar olan ve köyde çiftçilik yapan
Yusuf Erol, anne- babası uyuduktan sonra girdiği mutfakta ekmek bıçağını boğazına sapladı.
ġah damarının kesilmesi sonucu mutfakta yaĢamını yitiren Yusuf Erol, su içmek için uyanan
babası tarafından yerde kanlar içerisinde bulundu. Olayın güvenlik güçlerine bildirilmesinin
ardından köye gelen jandarma, öldüğü saptanan Erol'un cesedini otopsi için Ceylanpınar
Devlet Hastanesi'ne gönderdi. Erol'un, ailevi nedenlerden dolayı bir süredir bunalımda olduğu
ileri sürüldü. (22.07.2011/sanliurfa.com)
108
*Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde ikamet eden bedensel engelli bir genç, girdiği bunalım sonucu
kendini evinin tavanına asarak intihar etti. Edinilen bilgiye göre, Ergani ilçesi Ġsmet PaĢa
Mahallesi'nde ikamet eden 27 yaĢındaki Kenan Kaymaz adlı bedensel engelli genç, evde
kimsenin olmadığı sırada iple kendisini evin tavanına astı. Ailesi tarafından tavanda asılı
vaziyette bulunan Kaymaz'ın cesedi otopsi için Ergani Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Bedensel engelli olduğu için bunalıma girdiği iddia edilen Kaymaz'ın ardında bıraktığı intihar
mektubunda yaĢamın kendisine ağır geldiğini yazdığı öğrenildi.
(22.07.2011/GüneydoğuExpres)
*Kars'ta bir çocuğun ağlama sesi üzerine çilingir vasıtasıyla evin kapısını açan polis, karı
kocanın cesediyle karĢılaĢtı. Edinilen bilgiye göre, bugün saat 10.00 sıralarında 30 Ekim
Mahallesi Digor Toki lojmanlarında meydana gelen olayda; apartman sakinleri 1. katta
bulunan ikametten uzun süre çocuk ağlama sesi gelmesi üzerine durumu polise bildirdi. Evin
zilini çalan polis ekipleri yanıt alamayınca çilingir vasıtasıyla kapıyı açtılar. Evin içerisine
giren polisler Kars'ta minibüs Ģoförlüğü yapan Öztürk Aras ve eĢi Semra Aras'ın cesediyle
karĢılaĢtı. Evde ağlayan küçük çocuk dıĢarı çıkarılarak sakinleĢtirilirken, olay yeri ekipleri
evde inceleme yaptı.Karı kocanın tabancayla kafalarından vurulduğu tespit edilirken, Öztürk
Aras'ın önce eĢini vurduğu daha sonrada kendi kafasına sıkarak hayatına son verdiği tahmin
ediliyor. (22.07.2011/Ġnternethaber)
*Van'ın BaĢkale ilçesinde hayvanlarını otlatan Rızgan Karaman (18) isimli gencin av
tüfeğiyle intihara teĢebbüs ettiği iddia edildi. Ağır yaralanan Karaman'ın tedavi altına alındı.
Edinilen bilgilere göre, dün akĢam saatlerinde Van'ın BaĢkale Ġlçesi'ne bağlı Büklümdere
(Êringanî) Köyü'nde hayvanları otlatmak için evden çıkan Rızgan Karaman (18) isimli genç
av tüfeğiyle kendini vurdu. Silah sesinin gelmesi üzerine olay yerine giden ağabeyi Madi
Karaman tarafından önce BaĢkale Devlet Hastanesi'ne ardından ise Van Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesi'ne kaldırılan Karaman'ın hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi. (24.07.2011/DĠHA)
*Batman‘da bunalıma giren 19 yaĢındaki genç, evlerinin bahçesindeki ağaca bağladığı iple
intihar etti. Olay Batman merkeze bağlı Bıçakçı köyünde Saat 13,30'da meydana geldi.19
yaĢında Ö. A isimli genç girdiği bunalım sonucu köy çıkıĢında bulunan bir ağaca ip asarak
yaĢamına son verdi. Köylüler tarafından kendini iple asarak yaĢamına son verdiği ağaçta
Asılı bulunan talihsiz gencin yakınları Olay yerine sinir krizleri geçirdi. Cesedi Batman Bölge
Devlet Hastanesine kaldırılan Ö. Aslan adlı gencin yapılan savcılık Otopsisinin ardından
köyünde gözyaĢları arasında toprağa verildi. Jandarma olayla ilgili soruĢturma baĢlattı.
(25.07.2011/BatmanPostası)
*Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Atabağ beldesinde ailesiyle tartıĢan bir kiĢi evinde bulunan av
tüfeği ile baĢına ateĢ ederek intihar etti. Edinilen bilgiye göre, Atabağ beldesinde ailesiyle
birlikte yaĢayan M.Tahir Bastuğ (28), dün gece ailesi ile girdiği tartıĢmanın ardından evde
bulunan av tüfeğiyle intihar etti. Bastuğ, kaldırıldığı Siirt Devlet Hastanesi'nde hayatını
kaybetti. Ġddialara göre, yaklaĢık 5 sene önce evlenen Bastuğ, aile rızası ile evlendiği eĢinin
üzerine kuma getirmek istedi. Ġkinci bir evlilik yapmak isteyen Bastuğ'un ailesinin bu talebi
kabul etmemesi üzerine bunalıma girdiği ileri sürüldü. (25.07.2011/GüneydoğuEkspres /
siirtliler.net)
*Edinilen bilgilere göre, Selahattin Eyyubi Mahallesi Baraj Sokak'ta oturan 18 yaĢındaki
F.A., dün gece aile fertleri düğüne gittiği sırada evde bulunan pompalı tüfekle kendisini
vurarak intihar etti. KomĢularının silah sesini duyarak haber vermesi üzerine eve dönen aile
fertleri, F.A.'nın cansız bedeni ile karĢılaĢtı. Olay yerine gelen Nusaybin Nöbetçi Cumhuriyet
109
Savcısı ve polis ekipleri incelemelerde bulundu. Yapılan ilk incelemelerin ardından detaylı
otopsi için F.A.'nın cesedi Diyarbakır Adli Tıp
Kurumu'na gönderildi. Ġntihar eden gencin 2011 ġubat ayında Midyat-Nusaybin karayolunda
4 arkadaĢıyla birlikte trafik kazası geçirdiği ve kazada 17 yaĢındaki M.A.'nın ölümü nedeniyle
psikolojik sorun yaĢadığı öğrenildi. (01.07.2011/ĠHA)
*ġanlıurfa‘nın Ceylanpınar ilçesi Ulu camii mahallesindeki evlerinde kimsenin bulunmadığı
bir saatte poĢet içerisindeki ilaçlardan içen 22 yaĢındaki V.U.Ç intihara teĢebbüs etti. YapmıĢ
olduğu intihar giriĢiminden piĢman olan V.U.Ç kendi imkanları ile Ceylanpınar Devlet
Hastanesi Acil Servisine gitti.
Ġntihara teĢebbüs ettiğini ifade ederek doktordan yardım istedi. Serviste midesi yıkanan V.U.Ç
daha sonra gözlem odasına alındı. ġahsın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
(26.07.2011/ĠHA / GüneydoğuEkspres)
*ġanlıurfa'da borçlarını ödeyemeyince bunalıma giren bir kuyumcu, otomobilinin içinde uzun
namlulu silahla intihara teĢebbüs etti. Ġddiaya göre, kuyumculuk yapan ve borçları yüzünden
bunalıma giren Halil Ġ., otomobilini ġanlıurfa-Gaziantep otobanının 20. kilometresinde
durdurdu. Halil Ġ., burada yanında bulunan uzun namlulu silahla kafasına bir el ateĢ etti. Olay
yerinden geçen vatandaĢlar ambulans çağırdı. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri,
ağır yaralanan Halil Ġ.'yi yapılan ilk müdahalenin ardından Balıklıgöl Devlet Hastanesi'ne
kaldırdı. Burada ameliyata alınan Halil Ġ.'nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi. Halil
Ġ.'nin intihar etmeden önce yakınlarını telefonla arayıp, borçları yüzünden artık
dayanamadığını ve intihar edeceğini söyleyerek, haklarını helal etmesini istediği öğrenildi.
(31.07.2011/GüneydoğuEkspres / UrfaHaber.net)
*Bingöl‘ün Yedisu ilçesinde enerji nakil direğine çıkan bir vatandaĢ intihar giriĢiminde
bulundu. Edinilen bilgiye göre, ilçe merkezindeki yüksek gerilim hattının geçtiği enerji nakil
direğine çıkan E.S. adlı vatandaĢ, etrafa bağırarak mahalle muhtarının kendisine bilerek su
vermediğini ve nedenle ektiği bahçesinin kuruduğunu ve çocuklarının aç kaldığını söyledi.
DöĢengi mahalle muhtarı M:B:‘nin kendisine bilerek su vermediğini iddaa eden E.S.
―mahsülüm kurudu, muhtar bana kasıtlı olarak su vermiyor. Çocuklarım aç, ha öyle ölmüĢüm
ha böyle ölmüĢüm ne fark eder‖ dedi. Elindeki kuruyan sebze fidelerini gösteren ve 45 dakika
boyunca elektrik direğinde olan E.S. olay yerine gelen kaymakamlık yetkilileri tarafından
ikna edildi ve direkten aĢağıya indi.(03.07.2011/Güneydoğu Ekspres)
*Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 21 yaĢındaki Sinan Salim adlı genç, evinde asılı halde
bulundu.Alınan bilgilere göre, Yüksekova'nın Esentepe Mahallesi'nde oturan 21 yaĢındaki
Sinan Salim isimli gencin bugün sabah satlerinde tandır evinde ipe asılı halde bulunduğu
öğrenildi. Annesi tarafından bulunan Sinan Salim'in cesedi Yüksekova Devlet Hastanesi'ne
kaldırılırken, kardeĢi 14 yaĢındaki Ġnan Salim'in de geçen yıl 30 Ağustos tarihinde
Yüksekova'da bir beton firmasına ait mikser aracının altında kalarak yaĢamını yitirdiği
öğrenildi. (05.08.2011/ANF / YuksekovaHaber)
*Edinilen bilgiye göre, dün gece saat 03.30 sıralarında Erzurum‘un Palandöken Ġlçesindeki
oturan emekli iĢçi 57 yaĢındaki S.E. doğalgaz borusuna bağladığı çamaĢır ipini boynuna
geçirerek intihar etti. Ġddiaya göre, kısa bir süre önce psikolojik tedavi görmeye baĢlayan ve
yalnız yaĢayan S.E. psikolojik sorunları olduğu için bunalıma girdi. Sahur sonrası oturduğu
apartmanın doğalgaz borusuna çamaĢır ipini bağlayan S.E. boynuna ipi geçirerek kendini
sandalye üzerinden boĢluğa bıraktı. S.E.'nin cansız bedeni ile karĢılaĢan komĢuları durumu
110
polise bildirdi. S.E.'nin cesedi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
(09.08.2011/ĠnternetHaber)
*Diyarbakır‘ın Hani ilçesine bağlı Uzunlar köyünde bir genç henüz belirlenmeyen bir
sebepten dolayı intihar etti. Edinilen bilgilere göre olay, dün sabah saatlerinde ilçeye bağlı
uzunlar köyünde meydana geldi.C:Y (21) isimli genç, kaldıkları evin hemen yanında bulunan
boĢ bir evde otomatik tüfekle baĢından vurulmuĢ halde bulundu. Silah sesinin duyulması
üzerine olay yerine giden ailesi ve köy sakinleri, C:Y.‘nin cansız bedeniyle karĢılaĢtı.
Olayın jandarma ekiplerine haber verilmesiyle köyde geniĢ kapsamlı soruĢturma baĢlatıldı.
(10.08.2011/Güneydoğu Ekspres)
*Urfa'nın Siverek ilçesinde 18 yaĢındaki genç, korucu olan babasına ait tüfekle intihar etti.
Alınan bilgilere göre, Siverek ilçesinde ġirinkuyu Mahallesinde yaĢanan olayda 18 yaĢındaki
Mehmet Baytak, korucu babası Ali Baytak'a ait kalaĢinkof tüfekle intihar etti. Ġntihar eden
gencin cesedi otopsi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. (24.08.2011/DĠHA)
* MuĢ'ta Ġstasyon Caddesi üzerinde bulunan bir iĢ hanının camına çıkan Yunus Misoğlu (30)
isimli yurttaĢ intihar giriĢiminde bulundu. Çevreden geçenler tarafından fark edilen Misoğlu,
olay yerine çağırılan polisler tarafından sarktığı camdan içeriye çekilerek indirildi. MuĢ
Devlet Hastanesi'ne götürülen Misoğlu'nun, çok sayıda bankaya borcunun olduğu ve
ekonomik sıkıntılar yaĢadığı için intihar etmek istediği iddia edildi. (24.08.2011/DĠHA)
*ġanlıurfa'da, iĢsiz olan ve daha önce de birçok kez intihar giriĢiminde bulunduğu öğrenilen
bir Ģahıs, berberin kendisini düzgün tıraĢ etmediğini söyleyerek, eline aldığı bıçakla 4 katlı bir
binanın çatısında yine intihara kalkıĢtı. Olay, dün saat 17.00 sıralarında ġehitlik Mahallesi,
ġehit Nusret Caddesi üzerinde bulunan 4 katlı bir binanın çatısında meydana geldi. Ġddiaya
göre, uzun süredir iĢsiz olan O.A., elinde bıçak ile çatıya çıkarak etrafa bağırmaya baĢladı.
ĠĢsiz ve evsiz olduğunu, sokaklarda yattığını, kimsenin kendisine yardımcı olmadığını belirten
O.A., intihar edeceğini söyledi. Yanına kimseyi yaklaĢtırmayan O.A.'nın atlayacağını düĢünen
mahalle sakinleri durumu polise bildirdi. Ġhbarın ardından, apartmanın çevresinde önlemler
alınırken, bazı polisler çatıya çıkarak genci ikna etmeye çalıĢtı. O.A.'nın bir anlık
dalgınlığından yararlanan polisler tarafından çekilerek, aĢağı indirildi. (26.08.2011/DĠHA)
*KahramanmaraĢ'ta, Mağaralı ÖkkeĢ Caddesi Serintepe Camii önünde, Ali Yardımcı (75),
elinde bulunan tabanca ile karnına bir el ateĢ ederek intihar giriĢiminde bulundu. Çevredeki
vatandaĢların ihbarı üzerine olay yerine gelen 112 acil servis ekipleri, Ali Yardımcı'ya ilk
müdahaleyi yaptıktan sonra KahramanmaraĢ Devlet Hastanesine kaldırdı. (02.09.2011/AkĢam
/ Diyarbakır Ekspres)
*Batman'ın Sason ilçesine bağlı Derince köyü Gençler mezrasında bir genç av tüfeğiyle
intihar etti. Dün akĢam saatlerinde evden av tüfeğiyle çıkan 17 yaĢındaki Ferhat Yıldız eve
dönmeyince ailesi ve köylüler Ģüphelenerek aramaya baĢladı. Köye yakın bir yerde Ferhat
Yıldız'ın cesedine rastlandı. Olayın haber verilmesi üzerine jandarma geniĢ çaplı soruĢturma
baĢlattı. Yıldız'ın cesedi otopsi yapılmak üzere Sason Devlet Hastanesine götürüldü.
(03.09.2011/Diyarbakır Söz)
*Ankara Etimesgut‘ta 4 yıl önce askerlik yaparken, saçkıran olacağı endiĢesiyle miğfer
giymek istemediği için hakkında askeri mahkemede dava açılan Mehmet Sait Platin,
askerliğini tamamladıktan sonra bu davadan 75 gün hapis cezası aldı. Cezanın infazı için
Batman M Tipi Cezaevi‘nde yatan Mehmet Sait Platin‘in, salıverilmesine 5 gün kala, koğuĢta
111
nevresimle kendini asarak yaĢamına son verdiği ailesine bildirildi. Dün cenazesi ailesine
teslim edilen Mehmet Sait Platin, aynı gün Batman Asri Mezarlığı‘nda toprağa verildi. Aile
yasa boğulurken, baba 51 yaĢındaki Ramazan Platin, oğlunun intihar etmiĢ olabileceğine
ihtimal vermediğini söyledi. (05.09.2011/DHA)
*Bingöl'ün Genç ilçesi Servi beldesi Direkli köyü Yedievler mezrasında, psikolojik sorunları
olduğu ileri sürülen Abdullah ġ. (28) adlı Ģahıs, evlerinin yan tarafında bulunan samanlıkta
kalaĢnikof marka silahla kafasına ateĢ ederek intihar etti. Genç Devlet Hastanesi morguna
kaldırılan Abdullah ġ.'nin cesedi, Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Olayla ilgili
soruĢturma baĢlatıldı. (03.09.2011/Diyarbakır Söz / Mynet)
*Diyarbakır'ın Eğil ilçesi Sarıca köyünde 22 yaĢındaki kızı ġirvan'ın sevdiği gence kaçtığını
öğrenen baba Hayri Baran (57), kızının bulunduğu Hantepe köyüne giderek kızının kendisine
verilmesini istedi. Kızını bulamayan baba Baran, yanında taĢıdığı tabancayı baĢına
ateĢleyerek intihar etti. Hayri Baran'ın cenazesi Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde
otopsi yapıldıktan sonra Sarıca köyünde toprağa verildi. (04.09.2011/ANF)
*Dersim'de dün Munzur Mahallesi'nde bulunan Munzur Nehri üzerindeki köprüden atlayarak
intihar ettiği belirlenen 85 yaĢındaki Veli Yoluk'un cesedinin bulunması için yurttaĢlar ile
Sivil Savunma Ekipleri'nin çalıĢmaları sürüyor. Cenazenin Uzunçayır Barajı'na doğru
sürüklendiği belirtilirken, Yoluk'un intihar nedeni konusunda bilgi edinemedi.
(05.09.2011/DĠHA)
*ġANLIURFA‘nın Bamyasuyu Mahallesi'nde oturan Ġbrahim Halil K., aylardır iĢ
bulamadığını söyleyerek kapısını açık bulduğu Yakmaz Apartmanı'nın çatısına çıktı. 5 katlı
binanın çatısından bağırmaya baĢlayan genç, iĢsiz olduğunu ve ölmek istediğini söyledi.
Apartman sakini ve yoldan geçenlerin ses üzerine fark ettiği gencin intihar giriĢimi polise
bildirildi. Yanına kimsenin gelmesini istemeyen genç, polisleri de yaklaĢılması halinde
atlamakla tehdit etti. Ġbrahim Halil K. bu sırada üzerindeki elbiseyi de çakmağı ile ateĢe
vermek istedi. Ancak, havanın rüzgarlı olmasından dolayı çakmağını ateĢleyemedi. Geçim
sıkıntısı yaĢadığını iddia eden ve zaman zaman kendini aĢağı sarkıtan Ġbrahim Halil K'nın
intihar giriĢimi, onlarca mahalle sakini tarafından da film gibi izlendi. Ġntihar giriĢimi, polisin
yanına yaklaĢtığı genci uzun süre konuĢarak ikna etmesi ile son buldu. (05.09.2011/DHA /
Güneydoğu Ekspres)
*BeĢiri-Ġkiköprü beldesinde Turgut Özal mahalle muhtarı Behcet Eren'in 22 yaĢındaki oğlu
Yılmaz Eren, henüz bilinmeyen bir nedenle tabancayla canına kıydı. Henüz bilinmeyen bir
nedenle yaĢamına son veren talihsiz genç Eren, önceki akĢam beldedeki evlerinin bahçesine
çekildi. Herkesin uyuduğu bir saatte Ģakağına dayadığı tabancayla yaĢamını yitiren Eren'in
intiharını Jandarma çok yönlü araĢtırıyor. Talihsiz genç, beldede gözyaĢları arasında toprağa
verildi. (06.09.2011/Batman ÇağdaĢ)
*Adıyaman YeĢilyurt Mahallesi 809 sokakta yaĢayan Yusuf K. (74), evde yalnız bulunduğu
sırada, girdiği bunalım sonucunda av tüfeği ile intihar etti. Yetkililer, olayla ilgili soruĢturma
baĢlatıldığını bildirdi. (10.09.2011/GüneydoğuEkspres)
*Kars'ın SarıkamıĢ ilçesine bağlı Alisofu köyünde yaĢayan Mehmet Çamli, 8 Eylül'de karısı
Hayret Çamlı ile evlerinde tartıĢmıĢ, karısını döverek öldürmüĢtü. Mehmet Çamlı daha sonra
jandarmaya giderek teslim olmuĢtu. Mehmet Çamlı, çıkarıldığı mahkeme tarafından kasten
adam öldürmek suçundan tutuklanarak Selim Cezaevi'ne konulmuĢtu. Çamlı'nın bu sabah
112
cezaevinde kendi isteği ile hayatına son verdiği öğrenildi. Mehmet Çamlı'nın, cezaevinde
sürekli ağladığı, çok piĢman olduğu ve hiç yemek yemediği bildirildi. Çamlı, Alisofu
köyünde, öldürdüğü eĢinin bulunduğu mezarlığa defnedilecek. (18.09.2011/CHA)
*ġanlıurfa'nın Bozova Kaymakamı 31 yaĢındaki Caner Akgün, konutunda tabancayla baĢına
bir el ateĢ ederek yaĢamına son verdi. Sabah saatlerinde konutunda, nöbet tutan polis
memurundan aldığı tabancayla baĢına ateĢ eden Kaymakam Akgün 'Ġntiharımdan kimse
sorumlu değildir' yazılı mektup bıraktı. (02.09.2011/CNN Türk / DHA)
*Hakkari Yüksekova'ya bağlı KamıĢlı (Sineva) Köyü'nde 18 yaĢındaki Rüstem ġin isimli
genç, sabah saatlerinde kaldığı odanın tavanına ip ile asılı bulundu. Ġntihar ettiği iddia edilen
ġin'in cesedi önce Yüksekova Devlet Hastanesi'ne ardından da otopsi yapılmak üzere Van
Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (06.10.2011/DĠHA)
*ġANLIURFA'nın ViranĢehir Ġlçesi'nde, 14 yaĢındaki Mustafa Ekinci, evde bulunan babasına
ait av tüfeğiyle intihar etti. Olay, öğleden sonra ViranĢehir'in Satıcık Köyü'nde meydana
geldi. Mustafa Ekinci, sabah saatlerinde ailesiyle birlikte köy dıĢındaki pamuk tarlasına gitti.
Tarlada çalıĢtıkları sırada aile fertleri ile tartıĢan Mustafa Ekinci, yalnız baĢına eve döndü.
Odaya girip kapıyı kilitleyen Ekinci, duvarda bulunan babasına ait av tüfeği ile göğsüne ateĢ
etti. Silah sesi üzerine koĢan komĢuları, kapıyı kırarak girdikleri evde Ekinci'yi kanlar
içerisinde buldu. YaĢamını yitirdiği saptanan Ekinci'nin cesedi, olay yerinde güvenlik
güçlerince yapılan incelemenin ardından ViranĢehir Devlet Hastanesi morguna gönderildi.
Jandarmanın intihara iliĢkin soruĢturması sürüyor.(07.10.2011/DHA)
*Siirt‘te evinde tavana astığı ipi boynuna geçirerek intihar eden Kadri Ekinci (27), Batman
Alman Hastanesi‘nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
(10.10.2011/Siirtliler.net)
*Batman'ın Sason ilçesi Geçitli Köyünde geçici köy korucusu olan Naci Kaplan adlı vatandaĢ
kendisine ait kaleĢnikof marka uzun namlulu tüfekle intihar etti. Edinilen bilgiye göre, olay
bugün saat 12.30 sıralarında Sason'un Geçitli Köyünde meydana geldi. Son 3 gündür çok
sinirli olduğu belirtilen Kaplan, seriye aldığı kaleĢnikof silahı çenesine dayayarak intihar etti.
Silah sesleri üzerine olay yerine koĢan köylüler Kaplan'ın cansız bedeniyle karĢılaĢtı.
Olayla ilgili soruĢturmanın devam ettiği bildirildi. (16.10.2011/Batman DoğuĢ)
*Ġstanbul Bakırköy, Mardin, Midyat ve Batman'daki Asliye ile Sulh Ceza Mahkemelerinin
hakkında hırsızlık, mala zarar verme ve yaralama olaylarına karıĢtığı iddiasıyla hakkında
tutuklama kararı bulunan C.D., Batman'da polisin takibi sonucu Huzur mahallesi 507'nci
sokakta kıstırıldı. ÇeĢitli suçlardan aranan C.D., kaçamayacağını anlayınca ruhsatsız
tabancasını önce görevlilere doğrulttu, ardından da 'gelmeyin ateĢ ederim' diye tabancayı
baĢına dayadı. Yarım saat süren ikna çalıĢmaları sırasında polis, C.D.'yi ikna etmeye çalıĢtı.
C.D.'nin biranlık dalgınlığından yararlanan polis, etkisiz hale getirdikten sonra baĢına
dayadığı silahı aldı. (03.11.2011/DHA)
*Malatya'nın Kürecik Ġlçesi'ne bağlı Kepez (Qepez) Köyü'nde, Sülayman Yıldız (23), Havva
Akyıldız (18) isimli kadını öldürdükten sonra intihar etti. Edinilen bilgilere göre, Malatya'nın
Kürecik Ġlçesi'ne bağlı Kepez (Qepez) Köyü'nde yaĢayan Süleyman Yıldız (23), sabah
saatlerinde Havva Akyıldız (18) isimli kadını yerde sürükleyerek, köyün Aile Sağlık
Merkezi'ne getirdi. Kısa süreli bağrıĢmaların ardından Yıldız, yanında bulunan silahıyla
Akyıldız'a 3 el ateĢ etikten sonra namluyu kendisine çevirdi ve ateĢ etmeye baĢladı. Akyıldız
113
olay yerinde, Yıldız ise, Malatya Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken yolda yaĢamını yitirdi.
Olay yerinde inceleme baĢlatıldığı belirtildi. (19.12.2011/DĠHA)
*MuĢ E Tipi Cezaevi‘nde tutuklu bulunan Memduh Değer adlı tutuklunun, PKK Lideri
Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek için bedenini ateĢe verdiği ortaya çıktı.
Kamuoyundan gizlenen olay MuĢ E Tipi Cezaevi‘ndeki PKK‘li tutuklulardan gelen mektupla
açığa çıktı. Tutuklular gönderdikleri mektupta Değer‘in 19 Aralık gecesi bedenini ateĢe
verdiğini, arkadaĢlarının erken müdahalesi ile kurtarılarak hastaneye kaldırıldığını belirtiyor.
Değer ile yapılan görüĢmelerde eylemi Öcalan üzerindeki tecrit, askeri ve siyasi operasyonları
protesto etmek için gerçekleĢtirdiği belirtiliyor. (22.12.2011/DĠHA)
*ERZĠNCAN'da, uzun bir süredir ataması yapılmadığı için bunalıma giren Beden Eğitimi ve
Yüksek Okulu mezunu 34 yaĢındaki Alaattin Güven, kendini elektrik kablosuyla asarak
yaĢamına son verdi. Olay dün saat 21.00 sıralarında Keresteciler Sitesi 793 Sokak'taki bir iĢ
yerinde meydana geldi. Erzurum Atatürk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Yüksek Okulu'ndan
(BESYO) 2007 yılında mezun olduktan sonra ataması yapılamayan, bir süre Erzurum'da bir
matbaada çalıĢtıktan sonra buradan ayrılan evli ve bir kız çocuk babası Alaattin Güven,
memleketi Erzincan'a döndü. Beklediği ataması bir türlü yapılmayınca ve baĢka bir iĢ de
bulamayınca bunalıma giren Alaattin Güven, gece, arkadaĢına ait kereste dükkana gitti.
Güven, burada bulduğu elektrik kablosuyla kendini iĢyerinin bahçesindeki korkuluklara
asarak yaĢamına son verdi. Olayın sabah iĢyerine gelenler tarafından fark edilmesi üzerine
polis inceleme baĢlattı. Yakınları, Alaattin Güven'in uzun süredir maddi sıkıntı içinde
olduğunu, ataması yapılamadığı için bunalıma girdiğini ifade etti. (29.12.2011/DHA)
KADINLARIN YAġAM HAKLARINA YÖNELĠK ĠHLALLER
-Kadın Ġntiharları
*Alınan bilgiye göre, Batman'da bir lisede matematik öğretmeni olan Melek Murat Ç. (32),
ġirinevler Mahallesi'nde ailesiyle yaĢadığı evde, henüz belirlenemeyen bir nedenle tavana
astığı iple yaĢamına son verdi. Dün sabah Melek Murat Ç.‘yi uyandırmak için odasına
girmeye çalıĢan aile, kapının kilitli olması nedeniyle Ģüphelenerek durumu polise bildirdi.
Kapıyı kırarak odaya giren ekipler, Melek Murat Ç'nin intihar ettiğini belirledi.
(29.01.2011/Diyarbakır SÖZ)
*VAN‘ın Özalp Ġlçesi AĢağı Turgalı Köyü'nde 6 çocuk annesi 55 yaĢındaki Sıdıka Durmazel,
girdiği bunalım sonucu evin bitiĢiğinde bulunan ahıra giderek kendini iple astı. Durmazel'i
ahırda asılı olarak bulan ailesi fenalık geçirdi. Jandarma ekipleri, olay yerinde inceleme
yaptıktan sonra Durmazel'in cesedi Özalp Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı, ardından da otopsi
için Van'a sevk edildi. (29.01.2011/Diyarbakır SÖZ)
*Urfa'nın Selahaddin Eyyübi Mahallesi'nde oturan 35 yaĢındaki Mine Kıran ise, ilaç içerek
yaĢamına son vermek istedi. Kıran'da kaldırıldığı aynı hastanede tedavi altına alındı.
Ceylanpınar Ġlçesi Ulu Camii Mahallesi'nde ise 40 yaĢındaki Sabahat Turan ve 14 yaĢındaki
kızı Tülin Turan çamaĢır suyu içmek suretiyle zehirlendiler. Anne ve kızı Ceylanpınar Devlet
Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (05.01.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi bağlı Esentepe Mahallesi'nde bulunan babasının evine misafirliğe
giden Adalet Akdoğan (25) adındaki kadının evde bulunan av tüfeğiyle intihar ettiği iddia
edildi. Edinilen bilgilere göre; 3 ay önce Sur Ġlçesi'ne bağlı Bağıvar Mahallesi'nde ikamet
114
eden halasının oğluyla evlendirildiği öğrenilen Akdoğan yaĢamını yitirirken, olay yerinde
yapılan incelemenin ardından Akdoğan'ın cenazesi otopsi için Bismil Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı. (11.01.2011/DĠHA)
*Van'ın Muradiye Ġlçesi'ne bağlı Tansu (Akrak) Köyü'nde dün akĢam saat 18.00 sularında
Tuba Öztürk (18) adlı genç kadın asılı halde bulundu. Öztürk'ün evin ahırında kendisini astığı
ileri sürülürken, ailenin ilk baĢta otopsiye karĢı çıktığı öğrenildi. Ardından otopsi için alınan
cenazenin önce Muradiye Devlet Hastanesi'ne daha sonra Van'a gönderildiği belirtildi.
(18.01.2011/DĠHA)
*Van'ın Özalp Ġlçesi Ġstasyon Mahallesi'nde oturan 17 yaĢındaki Güler Elver isimli genç
kadının saat 13.00 sularında kardeĢi tarafından oturdukları evin misafir odasının tavanına asılı
olarak bulunduğu iddia edildi. Ġntihar ettiği öne sürülen Elver'in cenazesinin önce Özalp
Devlet Hastanesi'ne ardından da Van Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği belirtildi.
(18.01.2011/DĠHA)
*MuĢ'un Bulanık Ġlçesi'ne bağlı Köprüyolu (Betulî) Köyü'nde dün akĢam saat 17.30 sularında
karnına pompalı tüfekle bir el ateĢ ederek intihar ettiği iddia edilen ve henüz 4 aylık evli olan
Pınar Kaya'ın cenazesi (18) MuĢ devlet Hastanesi'nde otopsisi yapıldıktan sonra ailesi
tarafından toprağa verildi. (26.01.2011/DĠHA)
*Van'ın Özalp Ġlçesi'ne bağlı AĢağı Tulgalı (Axurka Jêrî) Köyü'nde 55 yaĢındaki 6 çocuk
annesi Sıdıka Durmazel adında bir kadın saat 11.00 sularında ahırda asılı olarak görüldü.
Durmazel'in cansız bedenini gören yakınları jandarmaya haber verdi. Jandarmanın olay
yerinde yaptığı incelemeden sonra Durmazel'in cenazesi Özalp Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Durmazel'in, eĢinin ölümünden sonra kayını ile evlendiği öğrenildi. (28.01.2011/DĠHA)
*Üniversite sınavlarına hazırlanan 23 yaĢındaki Güler ÇabaĢ, tavana astığı iple canına kıydı.
Ġki kız kardeĢi ve bir arkadaĢıyla yaĢadığı evde tavana astığı iple intihar eden genç kızın
intihar nedeni ise belirsiz… (Batman ÇağdaĢ)
*Fırat Üniversitesi Devlet Konservatuvarı 4'üncü sınıf öğrencisi Seda Çelik, iddiaya göre bu
sabah saatlerinde, 'Böbreklerim ağrıyor, hastaneye gideceğim' diyerek evinden ayrıldı. Fırat
Üniversitesi Hastanesi'nin 10'uncu katında bulunan kafetarya bölümüne çıkan Seda Çelik, saat
13.30 sıralarında sigara içmek için balkon bölümüne geçti. Görgü tanıklarının ifadesine göre
Seda Çelik, baykondan herkesin ĢaĢkın bakıĢları arasında kendisine boĢluğa bıraktı. Beton
zemine düĢen Çelik, olay yerinde yaĢamını yitirdi. Çelik'in yaĢamına son vermeden önce
ablasına cep telefonuyla "Ben kötü bir Ģey yapmadım. Hakkınızı helal edin" yazılı mesaj
çektiği iddia edildi. (03.02.2011/Diyarbakır SÖZ)
*MuĢ'un Malazgirt Ġlçesi Selçuklu Mahallesi'nde oturan 7 çocuk annesi 45 yaĢındaki Adile
Aslan eĢiyle yaĢadığı tartıĢma sonrası evin tavanına asılı halde bulundu. Olay sonrası
Malazgirt Cumhuriyet Savcısı olay yerinde incelemelerde bulunurken, olaya iliĢkin
soruĢturma baĢlatıldı. (04.02.2011/DĠHA)
*Diyarbakır Dicle Üniversitesi Onkoloji Hastanesi'nde tedavi gören kanser hastası Hattı
Sayılır (56) adlı kadın, hastane tuvaletinde asılı bulundu. BaĢ ve boyun kanseri olan Sayılır'ın
1 yıldır tedavi gördüğü ve bir haftadan bu yana da Onkoloji Hastanesi'nde kemoterapi tedavisi
115
gördüğü öğrenildi. Hastane görevlileri tarafından fark edilen Sayılır'ın bir hafta önce eĢinin
öldüğü öğrenilirken, Sayılır'ın intihar ettiği ileri sürüldü. (18.02.2011/DĠHA)
* Batman'ın Kozluk ilçesine bağlı UlaĢlı Köyünde psikolojik sorunları olduğu öğrenilen genç
kadın, dedesine ait av tüfeğiyle kendisini yaraladı. Batman'ın Kozluk ilçesine bağlı UlaĢlı
Köyünde psikolojik sorunları olduğu öğrenilen genç kadın, dedesine ait av tüfeğiyle kendisini
yaraladı. Önceki gün evde bulunduğu bir sırada duvarda asılı bulunan av tüfeğini alan E.A
(20), karnına dayadığı af tüfeğini ateĢledi. Kanlar içinde yere yığılan genç kız, Batman Bölge
Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Psikolojik sorunları bulunduğu ve uzun
süredir tedavi olduğu belirtilen genç kız, ameliyata alındı. (20.02.2011/Batman Postası)
*Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde bir kadın, silahla kendisini vurarak intihar etti.
Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Kayhan köyünde ikamet eden T.O. (32) isimli kadın,
kocasına ait korucu silahını çenesine dayayarak ateĢ etti. Yakınları tarafından Silvan Devlet
Hastanesi'ne kaldırılan kadın, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
(23.02.2011/Diyarbakır SÖZ)
*Gaziantep'te yaklaĢık 1 yıl önce eĢinden boĢanan 3 çocuk annesi kadın girdiği psikolojik
bunalım sonucu kendini evin tavanına asarak intihar etti. Edinilen bilgiye göre olay
MithatpaĢa Mahallesi'nde meydana geldi. Ġddiaya göre burada ikamet 48 yaĢındaki 3 çocuk
annesi A.T. girdiği psikolojik bunalım sonucu kendini evin tavanına asarak intihar etti.
(23.02.2011/KentHaber)
*ADIYAMAN‘da, eĢinden boĢanan 4 çocuk annesi 47 yaĢındaki Rabia Akbaba, evde
kimsenin olmadığı sırada kendisini iple merdiven boĢluğuna asarak yaĢamına son verdi.
(24.02.2011/KentHaber)
*Ağrı'nın Diyadin Ġlçesi Ondört Nisan Mahallesi'nde Pamuk Güven (18) adlı kadının korucu
olan babası Ġsmail Güven'e ait silah ile intihar ettiği iddia edildi. Köy korucusu babasına ait
silahla kafasına ateĢ ettiği ileri sürülen genç kadının olay yerinde yaĢamını yitirdiği bildirildi.
(26.02.2011/DĠHA)
*MuĢ'un Malazgirt Ġlçesi Kalkanlı Mahallesi'nde Zunnure TaĢ (33) adlı kadın, evindeki
banyonun tavanına asılı halde bulundu. Çocukları tarafından fark edilen 5 çocuk annesi TaĢ'ın
intihar ettiği ileri sürüldü. (01.03.2011/DĠHA)
*Siirt Kız Meslek Lisesi 3.sınıf öğrencisi Canan Çiçek, Devlet Hastanesi Caddesi üzerindeki
evlerinin bulunduğu Öztekinler Apartmanı 4'üncü katından henüz bilinmeyen bir nedenle
atladı. Beton zemine düĢerek ağır yaralanan ve ilk tedavisinin ardından Diyarbakır Dicle
Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırılan genç kız kurtarılamadı. (07.03.2011/ANF)
*Siirt‘te Kooperatif Mahallesi'nde 3 aylık evli olduğu öğrenilen 22 yaĢındaki A.Ç'nin balkona
çıkıp 3. kattan atlayarak intihar ettiği ileri sürüldü. Hastaneye kaldırılan A.Ç. yapılan tüm
müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (08.03.2011/DĠHA)
*Siirt'te Bir Ġntihar vakası da dün akĢam yaĢandı. Ġntihara teĢebbüs eden 25 yaĢındaki N.G
isimli genç kadın, 60 adet Prozac ilacı içti. Ailesinin boĢ ilaç kapsüllerinden intiharı fark
etmesi sonucu hastaneye kaldırılan N.G koroner yoğun bakım servisine alınarak midesi
116
yıkandı. MüĢahede altına alınan N.G.'nin durumunun iyi olduğu öğrenildi.
(10.03.2011/DĠHA)
*Batman'da psikolojik tedavi gördüğü iddia edilen bir kadın beĢinci kattan atlayarak intihar
etti. Belde Mahallesi TaĢ Konak Apartmanında ikamet eden ve psikolojik tedavi gördüğü ileri
sürülen T.Y. (29) intihar etti. Dün saat 11.30 sıralarında beĢinci katta oturduğu evin
penceresinden atlaması sonucu ağır yaralanan T.Y., Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan T.Y., hayatını kaybetti.
(15.03.2011/Batman Gazetesi)
*Siirt'in Kurtalan Ġlçesi‘nde 19 yaĢındaki ġahide Ayık isimli genç kadının, babasına ait av
tüfeği ile ‗intihar ettiği‘ iddia edildi. Ġddialara göre; Ayık'ın oturduğu odada kimsenin
bulunmadığı bir sırada babasına ait av tüfeği ile karnına bir el kurĢun sıkarak, intihar ettiği
iddia edildi. Ailesi tarafından Kurtalan Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Ayık, yapılan tüm
müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaĢamını yitirdi. (15.03.2011/DĠHA)
*Urfa'nın Selçuklu Mahallesi'nde ikamet eden 16 yaĢındaki AyĢe Karkar'ın ise, kendisini
oturduğu evin tavanına asarak yaĢamına son verdiği iddia edildi. Ġddialara göre, kısa bir süre
önce niĢanlandırılan Karkar, sabah saatlerinde abisi ile tartıĢmaya baĢladı. Evlenmek
istemediğini söyleyen Karkar'a abisi olumsuz cevap vererek, evlendirileceğini söyledi.
Karkar'ın evde kimsenin olmadığı saatte kendisini oturduğu odanın tavanına asarak, intihar
ettiği iddia edildi. (15.03.2011/DĠHA)
*Siirt'in Kurtalan Ġlçesi'nde bulunan Kurtalan Lisesi 1'nci sınıf öğrencisi S.K adlı kadın
öğrencinin, öğretmeni ile tartıĢtıktan sonra okulun ikinci katından atlayarak intihar etmek
istediği öğrenildi. Ağır yaralanan S.K‘nin olay yerine çağrılan ambulansla önce Ġlçe
Hastanesi'ne daha sonra durumunun kritik olması nedeniyle de Siirt Devlet Hastanesi'ne sevk
edilerek, tedavi altına alındığı bildirildi. Halen Siirt Devlet Hastanesi Ortopedi Servisi'nde
tedavisi süren S.K‘nin kol, bacak ve belinde kırık olduğu tespit edilirken, hayati tehlikeyi
atlatamadığı öğrenildi. (16.03.2011/DĠHA)
*Urfa'da ailesi tarafından zorla evlendirilmek istenen ve geçen hafta niĢanı yapılan 16
yaĢındaki AyĢe Karkar kendini asarak intihar etti. Alınan bilgilere göre, Urfa'da Selçuklu
Mahallesi'nde ailesiyle yaĢayan 16 yaĢındaki AyĢe Karkar, geçen hafta istemediği biriyle
niĢanlandırıldıktan sonra girdiği bunalım sonucu evde kendini asarak intihar etti. Karkar'ın
cenazesi, otopsi için Urfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırıldı.
(16.03.2011/ANF)
*ġanlıurfa'nın ViranĢehir ilçesinde ev kadını Y.Y, evde kimsenin olmadığı bir sırada,
çocuklarının yatak odasında bulunan ranzaya kendini eĢarbıyla astı. Eve gelen çocukları,
annelerini asılı halde görünce çığlık atarak yardım istedi. Evden yükselen seslere koĢan
komĢuları, Y.Y'nin cansız bedeniyle karĢılaĢınca durumu polise bildirdi. Ġhbar üzerine eve
gelen polisler ve sağlık ekibi, Y.Y'nin cesedini yaptıkları incelemenin ardından otopsi için
ViranĢehir Devlet Hastanesi'ne gönderdi. 5 Çocuk annesi Y.Y'nin, eĢi S.Y'nin iĢlerinin kötü
gitmesinden dolayı bir süredir ekonomik sebeplerden dolayı bunalımda olduğu ve bundan
dolayı intihar etmiĢ olabileceği ileri sürüldü. (24.03.2011/KentHaber)
*Batman'da Sabri Ülker ilköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi olan 13 yaĢındaki M.B., girdiği
bunalım sonucu evde kimsenin olmadığı bir sırada tavana astığı eĢarbıyla intihar etti. M.B.
olay yerinde hayatını kaybetti. Bir süre sonra kızlarından haber alamayan aile, kızlarının
117
cansız bedenini görünce sinir krizi geçirdi. Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne kaldırılan
M.B., yapılan otopsinin ardından ailesine teslim edildi. (30.03.2011/KentHaber)
*Erzurum'un Köprüköy ilçesine bağlı Yağan Belde Belediye BaĢkanı Ezalettin Karaduman'ın
eĢi, geçirdiği bunalım sonucu tabancayla kendini vurarak hayatına son verdi. Edinilen bilgiye
göre, Yağan Belde Belediye BaĢkanı Karaduman'ın eĢi N. Karaduman (58) Yağan Beldesi
ġehitler Mahallesi'ndeki evinde kızı ve gelininin mutfakta olduğu sırada, geçirdiği bunalımın
etkisiyle kocasına ait ruhsatlı tabancayı baĢına doğrultarak ateĢ etti. Karaduman, olay yerinde
hayatını kaybetti. (01.04.2011/KentHaber)
*Diyarbakır'ın Ergani ilçesi merkeze bağlı Dağarası köyünde 19 yaĢındaki bir genç kız,
kendini evin tavanına iple asarak intihar etti. Edinilen bilgilere göre, Ergani ilçesine bağlı
Dağarası köyündeki ikamet ettiği evde gece yarısı intihar eden K.S.'yi (19) babası iple asılı
halde buldu. Hayatını kaybeden K.S.'nin intihar sebebinin araĢtırılması için jandarma ekipleri
soruĢturma baĢlatılırken, K.S.'nin cenazesi köyde bulunan aile mezarlığına defnedildi.
(05.04.2011/KentHaber)
*Bitlis'in Sakur Mahallesi'de oturan Sevda Eryılaz (16) isimli genç kadının evinin banyosunda
kendisini tavana asarak intihar ettiği iddia edildi. Annesi tarafından asılı bulunan Eryılmaz'ın
cenazesi otopsi iĢlemlerinden sonra mahalle mezarlığından toprağa verildi. NiĢanlı olan ve
evlilik hazırlıkları yapan Eryılmaz'ın intihar gerekçesi öğrenilmedi. (12.04.2011/DĠHA)
*MaraĢ'ta kardeĢ oldukları belirlenen 4 kiĢinin babalarına ait bağ evinde intihar ettikleri iddia
edildi. Söz konusu olay MaraĢ merkeze bağlı Dereli Köyü'nde meydana geldi. Raden, Sacen,
Rulin ve Beranis Sağocak adlı 4 kardeĢ, eve gelen hizmetli tarafından farklı odalarda ipe asılı
olarak bulundu. Eve giden polis, çocukların babası olduğu belirlenen avukat Necdet
Sağocak'a ulaĢmak için çalıĢma baĢlattı. Bir hafta önce annelerini kaybettikleri öğrenilen ve
yaĢları 25 ile 35 arasında değiĢen 4 kardeĢin, intihar ettikleri iddia ediliyor.
(21.04.2011/DĠHA)
*Urfa'nın Bozova Ġlçesi Sızan Köyü Bıcır Mezrası'nda bir yıldır evli olan 16 yaĢındaki
Çiğdem TaĢkıran'ın intihar ettiği ileri sürüldü. Ġddialara göre olay Ģöyle geliĢti. Dün akĢama
doğru ġexler Köyü'ndeki bir düğünden dönen TaĢkıran ailesi, bir süre sonra gelinleri olan
hamile Çiğdem TaĢkıran'ın silahla kendini öldürdüğünü iddia ederek, jandarmaya haber verdi.
Urfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesine kaldırılan TaĢkıran'ın cenazesi, otopsi yapılmak üzere
Adana Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Urfa Cumhuriyet Savcılığı TaĢkıran'ın ölümüyle ilgili
soruĢturma baĢlattı. (25.04.2011/DĠHA)
*Iğdır'ın Tuzluca Ġlçesi'nde Yükseköğretime GeçiĢ Sınavı (YGS) sonuçlarının ÖSYM
tarafından açıklanmasından sonra, dün öğlen saatlerinde düĢük puan aldığını belirtilen 18
yaĢındaki Cansu Salman intihar etti. (01.05.2011/Kenthaber)
*Siirt merkezde 18.05.2011 tarihinde Bitlis doğumlu H.A (18) intihar etmesi sonucu yaĢamını
yitirdi. (ĠHD Siirt)
*Van'ın BaĢkale Ġlçesi'ne 60 kilometre uzaklıktaki Yanal (Soreder) Köyü'nde dün yeni
evlenen ġükran Deniz adlı genç kadının, düğün gecesi intihar ettiği iddia edildi. Alınan
bilgiye göre, BaĢkale'nin Böğrüpek (Xanik) Köyü'nde yaĢayan ġükran Deniz (25), Yanal
(Soreder) Köyü'nden Vedat Ölmez ile evlendi. Düğünün ardından gece saatlerinde Deniz'in,
118
intihar ettiği ileri sürüldü. Sabaha karĢı saat 03.00 sıralarında tavana astığı iple intihar ettiği
iddia edilen Deniz'in, eĢi tarafından fark edildiği belirtildi. Van Devlet Hastanesi'ne kaldırılın
Deniz, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. (23.05.2011/DĠHA / Diyarbakır SÖZ)
*KahramanmaraĢ‘ta yalnız yaĢadığı ve psikolojik sorunları olduğu öne sürülen Selma Culban
(41) kendini iple asarak yaĢamına son verdi. Yapılan incelemede, genç kadının hayatını
kaybettiği ve intiharın yaklaĢık 3 gün önce gerçekleĢtiği belirlendi. (23.05.2011/ĠHA)
*MuĢ merkeze bağlı iki ayrı köyde iki ayrı intihar vakası yaĢandığı ileri sürüldü. Alagün
Köyü'nde yaĢayan 7 çocuk annesi Sultan Ertürk'ün (40) evlerinde kimsenin olmadığı sırada
tavana bağladığı iple kendini astığı ileri sürüldü.
Yine merkeze bağlı Arpayazı Köyü'nde de Kerem Sönmez (30) isimli yurttaĢın ahırda iple
kendini astığını iddia edildi. Sönmez'in 3 çocuk babası olduğu bildirildi. (30.05.2011/DĠHA /
Diyarbakır SÖZ)
*Batman Aydınlıkevler Mahallesi'nde bunalıma girdiği iddia edilen 3 çocuk annesi E.Y., evde
kimsenin olmadığı esnada eĢarbını tavana bağlayarak kendini astı. EĢi ve yakınları tarafından
Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne kaldırılan E.Y. yapılan tüm müdahalelere rağmen
kurtarılamadı. (27.06.2011/Kenthaber)
*Batman‘ın Kozluk Ġlçesi Tepecik mahallesinde oturan 32 yaĢındaki Sadiye Boral, sabaha
karĢı evinin tavanına asılı olarak bulundu. 3 küçük çocuk annesi Boral‘ın son günlerde
bilinmeyen bir nedenden dolayı bunalıma girdiği öğrenildi. 8 yıldır evli olan Sadiye Boral
ailesiyle iki odalı evde kirada oturuyordu. Maddi sıkıntı yaĢayan Boral ailesi geride kalan
çocuk için psikolojik destek talebinde bulundular. (12.07.2011/ANF / Diyarbakır Olay)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi Derecik Beldesi YeĢilova (Navberoja) Köyü'nde öğlen
saatlerinde Hatun Tekin adlı (20) genç bir kadın evlerinin tavanında asılı halde bulundu.
Otopsi yapılmak üzere Tekin'in cenazesi Derecik Sağlık Ocağı'na oradan da ġemdinli Devlet
Hastanesi morguna kaldırıldı. Buradan yapılan ön otopsinin ardından Tekin'in cenazesi, Van
Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne gönderildi. (05.07.2011/DĠHA)
*Van'ın Özalp Ġlçesi'ne bağlı Kırkçalı (Hezare) Köyü'nde Meryem Ġrek (26) isimli kadının
intihar ettiği iddia edildi. Akrabaları tarafından gece saatlerinde Özalp Devlet Hastanesi'ne
yaralı olarak getirilen Ġrek'in hastanede yaĢamını yitirdiği belirtildi. Ġple kendini asarak intihar
ettiği belirten Ġrek'in cenazesi otopsi yapılmak üzere Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne
getirildi. Cenazeyle birlikte hastaneye gelen Ġrek'in annesi Fatma Özcan, kızının 6 yıldır evli
olduğunu ve bu süre zarfından sürekli eĢi M. ġirin Ġrek ve ailesinden Ģiddet gördüğünü
belirterek, kızın intihar ettiğine inanmadıklarını söyledi. Ġrek'in sürekli Ģiddete maruz
kaldığını iddia eden anne Özcan, "Her zaman dövüyorlardı. Kaç defa kafasını kolunu kırdılar.
Biz hep diyorduk bırak gel ama o çocukları için bırakmıyordu. Çocukları için bu iĢkenceye
katlanan bir insan niye intihar etsin ki. Ben kızımın intihar ettiğine inanmıyorum" dedi.
Özcan, suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.Olayın duyulması üzerine hastane morgu
önüne gelen Bostaniçi Belediye BaĢkanı Nezahat ErgüneĢ, Ġl Genel Meclis BaĢkanı Semira
Varlı ve VAKASUM sorumlu ve çalıĢanları adına açıklama yapan VAKASUM Sorumlusu
Emine Bozkurt, kadın katliamlarının devam ettiğini hatırlatarak, olayın takipçisi olacaklarını
belirtti. Ġrek'in cenazesinin otopsi iĢlemlerinin ardından doğum yeri olan Özalp'ın Dönerdere
Köyü'ne götürülerek defnedileceği söyledi. (08.07.2011/DĠHA)
119
*Van'ın BaĢkale Ġlçesi'ne bağlı Kırbalı (Gerevan) Köyü'nde oturan 20 yaĢındaki Gönül Baran
evin bir odasında kafasına sıkılan kurĢunla ölü bir Ģekilde bulundu. Aile fertleri Baran'ın
silahla intihar ettiği iddiasında bulunurken, Savcılık olayla ilgili olarak soruĢturma baĢlattı.
(13.07.2011/DĠHA)
*ġanlıurfa'da intihar giriĢiminde bulunan bir kadın hastaneye kaldırıldı. Edinilen bilgiye göre,
ġanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde ikamet eden N.U. girdiği bunalım sonucu, çok sayıda hap
içerek intihara kalkıĢtı. Durumu fark eden aile mensupları sağlık ekiplerinden yardım istedi.
Ġlk müdahalesi ambulansta yapılan genç kadının, hastanede midesi yıkandı. N.U' nun hayati
tehlikeyi atlattığı öğrenildi. (05.07.2011/Anadolu Ajansı)
*ġanlıurfa‘nın Hilvan Ġlçesi Yeni Mahalle Semtinde ikamet eden Z.S. isimli genç kız intihar
teĢebbüsünde bulundu. Evde bulduğu çok sayıda haptan alarak hayatına son vermek isteyen
genç kız ailesi tarafından son anda fark edildi. 19 yaĢındaki Z.S. hastaneye kaldırılarak tedavi
altına alınırken yapılan araĢtırmalar sonucu,Z.S.‘nin bunalıma girdiği gerekçesiyle intihar
ettiği anlaĢıldı. Z.S.‘nin hayatı tehlikesinin sürdüğü öğrenildi. (06.07.2011/UrfaHaber)
*Batman'ın Sağlık Mahallesi'nde bir genç kadının intihar etti. 16 yaĢındaki Z.Ö. isimli genç
kadının odasından uzun süre çıkmaması üzerine ailesi durumdan Ģüphelenerek odaya girmeye
çalıĢtı. Kilitli olan kapıyı kırarak içeri giren yakınları Z.Ö.'nün cansız bedenini tavana asılı
halde buldu. Z.Ö.'nün cenazesi Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde yapılan otopsi ardından
defnedilmek üzere ailesine teslim edildi. Z.Ö. ile birlikte Batman'da son bir ay içinde 6.
intihar vakası yaĢandı. (17.07.2011/DĠHA)
*MuĢ'un Bulanık ilçesinde 18 yaĢındaki Evrim Demir, Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi'nde
yaĢanan vahĢete karĢı 14 Temmuz 1982'de baĢlatılan ölüm orucunun yıl dönümünde bedenini
ateĢe verdi. Hayatını kaybeden Demir, günlüğünde yazdığı son notta, "Bu eylemle barıĢın sesi
olmak istiyorum" dedi ve Ģu vasiyette bulundu: "Beni Amed'de Mustafa Malçok'un yanına
gömerseniz çok sevinirim" dedi. (17.07.2011/DĠHA-DHA)
*Van'ın BaĢkale Ġlçesi Ortayazı (Bêjîngêr) köyünde oturan ve psikolojik sorunları olan Adile
Dede isimli kadın, evde bulunan av tüfeğiyle intihar ederek yaĢamına son verdi. Dede'nin
cenazesi otopsi yapılmak üzere köyde bekletilirken, savcılık konuyla ilgili olarak soruĢturma
baĢlattı. Dede'nin daha önce Van'da çeĢitli hastanelerde psikolojik tedavi gördüğü belirtildi.
(27.07.2011/DĠHA / Diyarbakır Söz)
*ġanlıurfa‘nın Kayalar Mahallesinde oturan Kılıç ailesinin 17 yaĢındaki kızı Berivan Kılıç
henüz belirlenemeyen nedenle girdiği bunalım sonucu tavana astığı iple intihar etti. Kılıç'ın
intihar nedeni araĢtırılıyor.(29.07.2011/AA / DiyarbakırSöz / sondakika.com)
*Mardin Mazıdağı Ġlçesi'nde son bir ay içerisinde artan kadın intiharlarını araĢtıran kadın
kurumları, son bir yıl içerisinde ilçede 15-20 arasında kadının intihara teĢebbüs ettiğini,
geçtiğimiz Temmuz ayında ise 4 kadının intihar ettiğini açıkladı. Bağlar Belediyesi Kardelen
Kadın Evi, SELĠS, CEREN ve DĠKASUM gibi kadın kurumlarının temsilcilerinden oluĢan
Mazıdağı Kadın Ġntiharlarını AraĢtırma Komisyonu, Mardin Mazıdağı Ġlçesi'nde son bir ay
içerisinde artan kadın intiharları konusunda rapor hazırladı. Kadınlar raporu Bağlar Belediyesi
Kardelen Kadın AraĢtırma ve Politika Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında
kamuoyuna açıkladı. Açıklamaya Bağlar Belediye BaĢkanı Yüksel Baran ile kadın kurumları
çalıĢanları katıldı. Komisyon adına açıklama yapan RuĢen Seydaoğlu, Temmuz ayında ardı
ardına gerçekleĢen kadın intiharlarının kendilerini kaygılandırdığını belirterek, "Bir heyet
120
oluĢturarak Mardin Mazıdağı Ġlçesi'nde araĢtırmalarımızı yaptık. GörüĢme yaptığımız aileler
gerçekleri söylememiĢ olsalar bile yaptığımız araĢtırmalarda genç kadınları ölüme iten
nedenlerin tıpkı diğer intihar eden kadınlarda olduğu gibi toplumsal baskı, cinsiyet rolleri ve
eğitimden yoksunluk olduğu kanısına vardık" dedi. Seydaoğlu, ilçede 19 yaĢındaki B.K., 18
yaĢındaki N.Y. ve 18 yaĢındaki M.D. intihar, 16 yaĢındaki A.D.'nin ise kaza sonucu yaĢamını
yitirdiği iddia edilirken, Mazıdağı Çankaya Köyü'nde ise 2 genç kadının aynı anda tarım ilacı
içerek intihar giriĢiminde bulunduğunu dile getirdi. Kadına yönelik Ģiddetin farklı
formlarından biri olan baskı sonucuyla, çaresizlik ve çözümsüzlük içinde kalan genç
kadınların sürüklendiği intihar vakalarının artarak devam ettiğinin altını çizen Seydaoğlu,
Temmuz ayında 3 genç kadının kendini asarak intihar etmesi ve bir kadının kaza sonucu
ölmesinin tesadüf olmadığını kaydetti. Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını
yanıtlayan Seydaoğlu, Mazıdağı Ġlçesi'nde geçtiğimiz ay 4 genç kadının yaĢamının yitirdiğini,
son bir yıl içerisinde ise 15 ile 20 arasında kadının intihara teĢebbüs ettiğine dikkat çekti.
Seydaoğlu, yaptıkları araĢtırmada erkeklerin "bunların karakteri öyle" diyerek kadınların
hastalıklı görüldüğünü söyledi. Kardelen Kadın Evi Koordinatörü Mukaddes AlataĢ ise ilçede
sosyal etkinliklerin ve kurumların olmadığını belirterek, "Ġlçede korumak adı altında kadınlar
eve kapatılıyor. Ve neredeyse mevsimlik iĢlerde çalıĢmak dıĢında hiç ilçe dıĢına çıkmıyorlar.
Bu dolayısıyla ciddi bunalıma neden oluyor. Yaptığımız araĢtırmalarda ise daha çok
mevsimlik iĢ dönüĢü bu intiharların geliĢtiği ortaya çıktı. Bundan sonra bu tür vakaların
geliĢmemesi için müdahale etme gereği duyuyoruz" dedi. Ġlçeyi kadın intiharlarıyla en çok
bilinen Batman'la kıyasladıklarında bile Mazıdağı'nın Batman'ı ikiye katladığını söyleyen
AlataĢ, bundan sonra ilçeyle ilgili ciddi çalıĢmalar yürüteceklerini kaydetti. AlataĢ, "Kadınlar
özellikle mevsimlik iĢ için Ģehir dıĢına çıktıklarında var olan eĢitsizliği görüyor. Dolayısıyla
ilçeye döndüklerinde iç çatıĢma yaĢıyorlar" diye konuĢtu. Sosyal Hizmet Uzmanı Ömer Tura
ise, ilçede kadın intiharlarını tetikleyen bir diğer etkenin ise zorla evlilik olduğunu belirterek,
ilçede gerçekleĢen zorla evliliklerin de intihara sürükleyen etkenlerin baĢında geldiğini
aktardı. (05.08.2011/DĠHA)
*Van BaĢkale'ye bağlı Albayrak (Dêr) Köyü'nde oturan Hekime Aybar (21) isimli genç
kadının, evde bulunan av tüfeğiyle intihar ettiği ileri sürüldü. Ġddialara göre, saat 15.00
sıralarında silah sesi üzerine eve giden yakınları, Aybar'ı kanlar içinde buldu. Olay yerinde
hayatını kaybeden Aybar'ın BaĢkale Devlet Hastanesi'ne kaldırılan cenazesi, daha sonra
otopsi yapılmak üzere Van Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Aybar'ın cenazesinin köyde
defnedileceği öğrenilirken, savcılık inceleme baĢlattı. (05.08.2011/DĠHA)
*Batman'da bir kadın, gittiği ağabeyinin evinde sahura doğru balkona çıkarak aĢağı atladı.
Hastaneye kaldırılan kadın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Edinilen bilgilere göre,
Gültepe Mahallesi'nde iki ay önce doğum yapan Rukiye Yaman, ağabeyinin evinde gece
sahura doğru balkona çıkarak aĢağı atladı. 6. kattan atlayan evli ve bir çocuk annesi Rukiye
Yaman, yakınları tarafından Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaman, burada
doktorların yaptığı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. (08.08.2011/Diyarbakır SÖZ)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde ikamet eden ve dün gece Ramazan dolayısı ile imam nikahlı eĢi
Mahmut EdiĢ ile birlikte BeytüĢĢebap'a bağlı Mutluca Köyü'ne akrabalarını ziyarete giden
AyĢe EdiĢ'in, gece 02.00 sularında korucu olan kaynına ait silah ile intihar etmek istediği ileri
sürüldü. Göğsünden ağır yaralanan ve BeytüĢĢebap Devlet Hastanesi'nde kaldırılan EdiĢ,
burada yapılan ilk müdahalenin ardından, helikopterle ġırnak Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
Yoğun bakım servisinde gözetim altında tutulan EdiĢ'in, hayati tehlikeyi atlatamadığı
bildirildi. AyĢe EdiĢ'in 15 ay önce Mahmut EdiĢ ile imam nikahı ile evlendirildiği ve sorun
yaĢandıkları öne sürüldü. (12.08.2011/DĠHA)
121
*Kadın ihtiharlarıyla sık sık gündeme gelen Batman‘da son 10 günde 8 intihara teĢebbüs
olması gözleri yine kente çevirdi. Batman‘ın Sason ilçesine bağlı Tekevler köyünde
geçtiğimiz hafta 11 yaĢındaki Z.E.‘nin tarlada bir ağaca asılı bulunması, bu kentteki intihar
vakalarını yeniden gündeme getirdi. Yerel basına göre, Batman Bölge Devlet Hastanesi Acil
Servisi‘ne son 10 gün içerisinde 8 intihara teĢebbüs vakası geldi. Bu kiĢilerin büyük
çoğunluğu da kadınlar. Bölgede kadınlara yönelik çalıĢmalar yürüten Selis Kadın
DanıĢmanlık Merkezi‘nin verdiği bilgiye göre de Batman‘da 2011 yılı baĢından bu yana 9
kadın intihar etti. Batman‘da faaliyet gösteren kadın dernekleri, kentte kadına yönelik
baskının her geçen gün arttığına dikkat çekerken, intihar olarak kayıtlara geçen vakaların
cinayet olabileceği Ģüphesini dile getiriyor. (22.08.2011/Milliyet)
*Diyarbakır'ın Ergani ilçesi Bozyel Köyü'ne bağlı TaĢtepe mezrasında oturan Perihan Kaya
(18), henüz belirlenemeyen bir nedenle babasına ait ruhsatsız tabancayla intihar etti. Kaya'nın
intihar nedeni araĢtırılıyor. (24.08.2011/Diyarbakır SÖZ / SondakikaHaber)
*Mardin‘in Nusaybin Ġlçesi Ġpek Yolu Mahallesi Çiftlik Küme Evleri'nde oturan Zeynep A.,
(16) odasında tavana asılı halde bulundu. Sahur vakti uyanan ailenin Zeynep A.'nın kapısının
kilitli olduğunu ve cevap vermediğini görmesi üzerine kapıyı kırarak içeri girdi. Kızlarını
tavanda iple asılı halde bulan aile, Zeynep A.'yı hemen Nusaybin Devlet Hastanesi Acil
Servisi'ne kaldırdı. Hastaneye getirilirken yaĢamını yitirdiği anlaĢılan Zeynep A.'nın cenazesi
otopsi yapılmak üzere Diyarbakır'a gönderildi. Cenaze otopsinin ardından Nusaybin'de
toprağa verildi. (25.08.2011/DĠHA)
*Van'ın BaĢkale Ġlçesi'nde ġükran Güner (22) isimli genç kadının intihar giriĢimde bulunduğu
iddia edildi. Edinilen bilgilere göre, BaĢkale ilçesine bağlı Belliyurt (Bavis) Köyü nüfusuna
kayıtlı ġükran Güner (22) evlerinin ahırında intihar giriĢimde bulunduğu bildirildi. Kendisini
iple asarken kardeĢi tarafından fark edilen Güner, BaĢkale Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ġlk
müdahaleden sonra durumu ağır olan Güner Van Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
(25.08.2011/DĠHA)
*Bingöl‘ün Karlıova ilçesine bağlı Kalencik köyünde 20-21 yaĢlarındaki Hayriye BaĢkan
isimli genç kadın dün saat 16.00 sıralarında evde pompalı tüfekle intihar etti. Genç kadının
intihar nedeni öğrenilemezken cenazesi otopsi için Malatya‘ya götürüldü. Bundan dört yıl
önce de kardeĢi Halit BaĢkan, köy dıĢına kendisini asmak suretiyle intihar etmiĢti. Altı yıl
önce aynı aile çevresinde baĢka bir genç kız intihar etmiĢti. (01.09.2011/ANF / Diyarbakır
Söz)
*Bitlis'in merkez Yolalan Beldesi'ne bağlı Kale Mahallesi'nde ailesi ile birlikte yaĢayan 26
yaĢındaki Suna Yavuz isimli genç kadının intihar ettiği iddia edildi. Ġntiharın nasıl
gerçekleĢtiği ve nedeni konusunda bilgi alınamayan Yavuz'un cenazesi Bitlis Devlet
Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Bir ay önce de aynı beldede 15-16 yaĢlarında Gülbeyaz
Üstündağ'ın da intihar ettiği ileri sürülmüĢtü. (06.09.2011/DĠHA)
*Batman‘ın BeĢiri ilçesinin Otluca köyü, önceki akĢam Yasemin‘in intiharıyla sarsıldı. Dört
yıl önce Batman‘daki bir YĠBO‘dan mezun olan 20 yaĢındaki Yasemin Bozkurt‘un acılı
ailesi, kendisini ağaca asan Yasemin‘in intiharına anlam veremedi. Önceki akĢam 19.30
sıralarında köy içinden geçen dere kenarındaki ağaca ip asarak canına kıyan Yasemin‘in acılı
babası Latif Bozkurt, ―9 çocuğum var. Ġkisi evli, 3 üçü kız, dört erkek yanımda. Yasemin,
önceki gün yemeğimi hazırladı, sohbet ettik. Hiçbir sıkıntısı yoktu. Ġlerleyen saatlerde evde
122
olmadığını görünce hepimiz o‘nu aradık. Dere kenarında Yasemin‘i ağaca asılı vaziyette
görünce Ģok olduk. Nasıl olur da canına kıydı. Hala inanamıyoruz‖ dedi. (08.09.2011/Batman
ÇağdaĢ)
*Van‘ın Muradiye ilçesinde, ilkbaharda niĢanlanan ve iki hafta sonra evleneceği belirtilen
A.D. isimli genç kız, dün akĢam saatlerinde belirlenemeyen bir sebepten kendini ahırın
tavanına asarak intihar etti. Olayı fark eden ailesi, kızlarının bedenini asılı olduğu yerden
indirerek köydeki bir araçla Muradiye Devlet Hastanesi'ne yetiĢtirmeye çalıĢtı. Bu arada
ailenin ihbarı ile köye hareket eden sağlık ekibi, kızın cansız bedenini alarak hastaneye
getirdi. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayata döndürülemeyen kızın cenazesi, Van
Adli Tıp Birimi'ne gönderildi. (08.09.2011/Güneydoğu Ekspres)
*Van Özalp'ın Tepedam (Astecu) Köyü'nde dün sabah saatlerinde Nimet Durdu (17) isimli
genç kadının intihar ettiği iddia edildi. Durdu'nun kendini evin tavanına astığı iple intihar
ettiği iddia edildi. Özalp Devlet Hastanesi'nin ardından otopsi için Van'a gönderilen cenazenin
aynı köyde defnedildiği belirtilirken, ilçe savcılığının olay ile ilgili soruĢturma baĢlattığı
öğrenildi. Durdu'nun ölümüyle birlikte söz konusu Tepedam Köyü'nde son 5 yıl içinde 3'ü
kadın 4 kiĢinin intihar iddiasıyla yaĢamını yitirdiği belirtildi. (08.09.2011/DĠHA)
*MuĢ'un Varto Ġlçesi'ne bağlı Dağlıöz (Komagordu) Köyü'nde oturan ve 3 yaĢında küçük bir
kızı olan 23 yaĢındaki ġehriban Bingöl, silahlı intihar ettiği belirtildi. Kafasına sıkılmıĢ
kurĢunla ölü bulunan Bingöl'ün cenazesi otopsi yapılmak üzere MuĢ Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı. (12.09.2011/DĠHA)
*Van'ın Özalp Ġlçesi'ne bağlı AĢağı Akçagül Köyü'nde, 10 gün önce kızkardeĢinin intihar
etmesi nedeniyle Ġzmit'ten gelen 2 çocuk annesi 22 yaĢındaki Senem Ak, girdiği bunalım
sonucu kardeĢinin intihar ettiği ahırda tavana bağladığı ipe kendini astı. Genç kadını, ahıra
giren annesi ipten kurtardı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hastanesi'ne getirilerek tedavi
altına alınan Sanem Ak'ın durumunun iyi olduğu belirtildi. (17.09.2011/Diyarbakır Söz)
*Mardin'ne bağlı Dara Köyü'nde 45 yaĢındaki Hasine Dereli adındaki 7 çocuk annesinin
intihar ettiği iddia edildi. Ġntiharın nasıl gerçekleĢtiği ve nedeni konusunda bilgi alınmazken,
iddialara göre, Dereli'nin eĢiyle yaĢadığı Ģiddetli geçimsizlik nedeniyle intihara teĢvik edildiği
belirtildi. Dereli'nin ölüm nedeninin otopsi raporundan sonra belli açıklanacağı bildirildi.
(19.09.2011/DĠHA)
*ġanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesine bağlı Birlik Mahallesi'nde bunalıma giren 11 çocuk annesi
H.A. (50), kendini baĢ örtüsüyle evlerinin banyosunda astı. Evde bulunan gelini F.A.,
kayınvalidesinin asılı cesedini görünce durumu komĢularına bildirdi. Çağrılan sağlık ekipleri,
H.A'nın olay yerinde hayatını kaybettiği belirledi. Savcı ve polisin incelemesinin ardından,
H.A.'nın cesedi otopsi için ġanlıurfa Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Olay yerinde bulunan
çok sayıda yakını sinir krizleri geçirirken, H.A.'nın bir süre psikolojik tedavi gördüğü
öğrenildi. Olayla ilgili soruĢturma devam ediyor. (11.09.2011/Güneydoğu Ekspres)
*ġanlıurfa‘da eĢiyle tartıĢan 17 yaĢındaki bir kadın, çamaĢır suyunu içerek intihara kalkıĢtı.
Edinilen bilgiye göre, Harran ilçesinde Yukarı yakın yol köyü, Erdemli mezrasında ikamet
eden E.A. (17) adlı kadın, eĢiyle tartıĢması sonucu evde bulunan çamaĢır suyundan içerek
intihar etmek istedi. Ġçtiği çamaĢır suyunun etkisi ile bayılan E.A. yakınları tarafından Harran
Devlet Hastanesi‘ne kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan E.A.‘nın sağlık durumunun
ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Öte yandan, ismi öğrenilemeyen kocanın ifadesi alınması için
123
yakalanma emri çıkarıldığı öğrenildi. Olayla ilgili soruĢturma sürdürülüyor.
(04.10.2011/Diyarbakır Söz)
*Siirt'te geçtiğimiz hafta sonu intihar ettiği iddia edilen 30-35 yaĢlarındaki kadının, sessizce
toprağa verilmesi kuĢkulara neden oldu. Berfin Kadın DanıĢma Merkezi yaptığı açıklamada,
"ölümlerin üstünün kapatıldığı, örtbas edildiği ve cezasız kaldığı" belirtildi. Edinilen bilgilere
göre, Siirt'te geçtiğimiz Pazar günü daha önce evlenip boĢanmıĢ olan 30-35 yaĢlarındaki bir
kadının Çakmak Mahallesi'nde bulunan evinde öğle saatlerinde kendini asarak intihar ettiği
iddia edildi. Aynı gün kadının yakınları tarafından dini vecibeleri yerine getirildikten sonra
kent merkezindeki mezarlıkta toprağa verildiği öğrenildi. Konuya iliĢkin yazılı açıklama
yapan Berfin Kadın DanıĢma Merkezi, "Bir kadının Pazar günü bilinmeyen nedenlerden
kaynaklı kendini asması, kadın cinayetlerinin kolay iĢlendiği, ölümlerinin üstünün kapatıldığı,
örtbas edildiği ve cezasız kaldığını göstermektedir" dedi. (01.11.2011/DĠHA)
*TUNCELĠ'nin Ovacık Ġlçesi'nde oturan 17 yaĢındaki Esengül Akansel, dün akĢam
saatlerinde evde çamaĢır suyu ve çok miktarda ilaç içerek intihar etti. Genç kız bıraktığı
mektupta, ilçede G.D. adındaki kiĢinin kendisiyle zorla birlikte olup hamile bıraktığını yazdı.
Dün akĢam saatlerinde eve giden Anne Sultan Akansel, dıĢ kapının kilitli olduğunu görünce
kızı Esengül'ün dıĢarı çıkmıĢ olabileceğini düĢünerek komĢuya gitti. Bir süre sonra tekrar
gittiği evlerinin halen kilitli olduğunu gören anne Sultan Akansel durumu polise bildirdi. Eve
gelen polisler kapıyı kırarak içeri girdiğinde 17 yaĢındaki Esengül Akansel'in cesediyle
karĢılaĢtı. Esengül Akansel'in yapılan ilk muayenesinde çamaĢır suyu ve çok miktarda ilaç
içerek intihar ettiği belirlendi. Ovacık Cumhuriyet Savcılığı kesin ölüm nedeninin
belirlenmesi için Akansel'in cesedini Malatya Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. Ġki kardeĢi ve
annesi ile birlikte yaĢayan Esengül Akansel'in Lise'yi yeni bitirdiği belirtildi. Evde yapılan
incelemede ise Esengül'ün bıraktığı bir mektup bulundu. Mektupta Esengül Akansel'in, ilçede
yaĢayan G.D. adındaki kiĢinin kendisiyle zorla iliĢkiye girerek hamile bıraktığını, bu nedenle
intihar ettiğini yazdığı kaydedildi. Ovacık Cumhuriyet savcılığı olayla ilgili çok yönlü
soruĢturma baĢlatırken, polis mektupta adı belirtilen ve ortadan kaybolan G.D.'yi arıyor.
(16.11.2011/DHA)
*Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi'ne bağlı Hallaç (Helleç) Köyü'nde ikamet eden Zeynep Cengiz
(20) isimli genç kadının silahla baĢına ateĢ ederek intihar ettiği iddia edildi. Dün akĢam
saatlerinde kimsenin evde bulunmadığı bir saatte, babasına ait av tüfeğiyle intihar ettiği ileri
sürülen Zeynep Cengiz'in olay yerinde yaĢamını yitirdiği bildirildi. Olay yerine gelen
Doğubayazıt Cumhuriyet Savcısı ile jandarma ekipleri, intiharın Ģüpheli olduğu gerekçesiyle
Cengiz'in babasının ve diğer aile fertlerinin ifadelerini aldı. Cenaze ise otopsi için Trabzon
Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. (25.11.2011/DĠHA)
*ġANLIURFA'da, 7 katlı bir inĢaatın çatısına çıkarak intihara kalkıĢan 41 yaĢındaki Hatice
Dilbilir isimli kadın, inĢaat iĢçileri tarafından kurtarıldı. Olay, saat 15.30 sıralarında
Bamyasuyu Mahallesi'nde yapımı devam eden 7 katlı inĢaatın çatısında meydana geldi.
ĠnĢaatın çatısına çıkan ve bağırarak aĢağı atlamak istediğini söyleyen bir kadını görenler
durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Ġhbarın ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri
sevk edilirken, bu sırada inĢaat iĢçileri, kadının bir anlık dalgınlığından faydalanarak
kendilerine doğru çekti. ĠĢçiler tarafından kurtarılan ve baygınlık geçiren kadına, olay yerine
gelen sağlık ekipleri tarafından müdahale edildi. (18.12.2011/DHA)
-Aile Ġçi ġiddete Uğrayan Kadınlar
124
*Hakkari‘de bir polis memurunun beylik tabancasıyla ilk önce eĢini daha sonra da kendisini
vurduğu belirtildi. Edinilen bilgiye göre, olay sabah saatlerinde Gazi Mahallesi Bulvar
Caddesi üzerindeki polis lojmanlarında meydana geldi. Lojmanlarda silah seslerinin
duyulması üzerine söz konusu eve giren polisler, yerde Hakkari Ġl Emniyet Müdürlüğü'nde
görevli polis memuru ve eĢinin cesedi ile karĢılaĢtı. (01.01.2011/DĠHA)
*KahramanmaraĢ'ta bir fabrika iĢçisi, otomatik av tüfeğiyle dehĢet saçtı. Arabayla evinin
kapısını kıran öfkeli adam karısını öldürdü, kızını yaraladı. Olay, sabah saat 07.30 sıralarında
ġeyh Adil Mahallesi Aziziye Caddesi üzerindeki bir ikamette meydana geldi. Ġddiaya göre,
bir fabrikada iĢçi olarak çalıĢan A.Ç. (43), 46 FU 352 plakalı aracıyla evinin önüne geldi.
Otomobiliyle evinin karĢısında bulunan komĢusunun bahçe duvarını yıkan A.Ç. daha sonra
arabayı kendi evinin bahçe kapısına sürdü. Otomobiliyle kapıyı kırarak içeri giren zanlı, üç
çocuğunun annesi olan A.Ç. (38) ile tartıĢmaya baĢladı. Cinnet getirdiği öne sürülen A.Ç.
eline aldığı otomatik av tüfeğiyle 6 el ateĢ etti. Namludan çıkan kurĢunlarla vücudunun çeĢitli
yerlerinden yaralanan talihsiz kadın olay yerinde hayatını kaybetti. Bu sırada annesinin
yanında bulunan F.Ç. de (14) bacağından yaralandı. (09.01.2011/KentHaber)
*Dün Diyarbakır'ın Hazro Ġlçesi'ne bağlı Çökeksu Köyü'nde meydana gelen cinayetin
ayrıntıları ortaya çıkmaya baĢladı. Edinilen bilgilere göre, Çökeksu Köyü'nde ikamet eden
Kadri Tekin (27), 3 ay önce eĢi Ġpek Tekin'e (19) Ģiddet uyguladığı gerekçesi ile gözaltına
alınarak, savcılığa çıkarıldı. Savcılıktaki ifadesinin ardından Kadri Tekin serbest bırakılırken,
Ġpek Tekin ise Hazro Kaymakamlığı tarafından koruma altına alınmak istendi. Emniyete ve
savcılığa verdiği ifadede, köylülerin kendisine iftira attığı için eĢinden Ģiddet gördüğünü
belirten Ġpek Tekin, koruma talebini reddederek, Diyarbakır merkeze yerleĢti. YaklaĢık 3 ay
önce meydana gelen bu olayın ardından Ġpek Tekin, eĢini arayarak çocuklarını özlediğini ve
görmek istediğini söyledi. Öldürülen Ġpek‘in eĢinin ise, "Gel köye sana karıĢmayacağım.
Artık aramızdaki ayrılık bitsin" dediği ileri sürüldü. Bu teklifin ardından köye giden Ġpek,
köye gittikten sonra eĢi tarafından gece geç saatlerde boğazına 3 el ateĢ edilerek katledildi. 2
çocuk annesi Ġpek, olay yerinde hayatını kaybederken, Hazro Jandarma Karakolu‘na teslim
olan eĢ Kadri ise suçunu itiraf etti. (18.01.2011/DĠHA)
*Gaziantep'te iddiaya göre Ali Rıza K. (38) 11 yıldır birlikte yaĢadığı ve resmi nikahlı eĢi
olmayan Hatice Ç. (29) ile tartıĢtı. Kendisini aldattığını iddia ettiği 4 çocuğunun annesini bu
kez evin altında bulunan boĢ bir odaya götürdü. Bu sırada mutfaktan aldığı bıçakla Hatice
Ç.'nin yanına geldi. Ġlk önce Hatice Ç.'nin kulağını kestiği ileri sürülen Ģahıs bu kez iĢkence
yapmaya baĢladı. Yüzünü, vücudunu, kollarını ve ellerini defalarca kesen Ali Rıza K. Hatice
Ç.'yi evde bırakarak çıktı. Talihsiz kadının imdat çağrısı üzerine eve gelen komĢuları Hatice
Ç.'yi kanlar içinde buldu. Bunun üzerine olay yerine sağlık ekipleri ve polis çağırıldı. Kısa
sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri genç kadını alarak Avukat Cengiz Gökçek Devlet
Hastanesi'ne götürdü. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından ameliyata çıkarılan kadının
yüzüne, ellerine ve vücuduna yaklaĢık 100 dikiĢ atıldı. Olayın hemen ardından harekete geçen
Gaziantep Emniyet Müdürlüğü ġahinbey Ġlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri Ģüpheli Ģahsı
Mimar Sinan Mahallesi'nde yürürken buldu. Hemen gözaltına alınan Ģüpheli Ali Rıza K.
ifadesi alınmak üzere emniyet müdürlüğüne götürüldü. (26.01.2011/KentHaber)
*24.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran ġ.Ç., Ģu beyanlarda bulundu: ―Kız kardeĢim G.
K., V. K. ile evlidir. 5 yıl boyunca Ģiddete maruz kaldı. 7 aylık hamileydi. EĢi tekrar kendisine
Ģiddet uygulamıĢtı. 5 yaĢındaki çocuğu ile birlikte aileme sığındı. Ben Siverek‟te ikamet
ediyorum. Kız kardeĢim daha sonra birkaç günlüğüne evine geldi. Çok rahatsızlandı. Bende
kendisini ġanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesine götürdüm. Bebeği karnında ölmüĢtü.
125
Doktor bebeğin çoktan karnında öldüğünü anneyi zehirlediğini söyledi. Kız kardeĢim, „abla
ben öleceğim ölmeden ifade vermek istiyorum. Ölümüme eĢim sebep oldu. Hamile olduğum
halde karnıma vurdu. Bebeğimi karnımda vurdu‟ dedi. Daha sonra polis çağırdık, bu Ģekilde
ifade verdi. Kız kardeĢim 08 Nisan 2010 tarihinde yaĢamını yitirdi. EĢi ölümüne sebep oldu.
Otopsi ġ.Urfa Eğitim AraĢtırma Hastanesinde yapıldı. EĢinin ifadesi alındı. Ancak serbest
bırakıldı. Çocuğunu da bizden 23.01.2011 tarihinde geri aldı. Biz ailesi olarak kız kardeĢimin
ölümüne sebep olduğu halde serbest kalmasına tahammül edemiyoruz. Bu konuda
kurumunuzdan destek bekliyoruz.” (ĠHD Diyarbakır)
*Gaziantep'te madde bağımlısı olduğu iddia edilen bir Ģahıs, annesini ekmek bıçağıyla
defalarca bıçaklayarak öldürdü. Edinilen bilgiye göre, Karacaoğlan Mahallesi 60. sokakta
ikamet eden Emire ġ. (59), madde bağımlısı olduğu öne sürülen oğlu Aydın ġ. tarafından bir
tartıĢma sonucu ekmek bıçağıyla bıçaklandı. Defalarca bıçaklanması sonucu ağır Ģekilde
yaralanan kadın, olay yerinde hayatını kaybetti. Olayın ardından katil zanlısı Aydın ġ.,
ġehitkamil Ġlçe Emniyet Müdürlüğüne gitti ve polis ekiplerine teslim oldu.
(01.02.2011/KentHaber)
* ġANLIURFA'da, iddiaya göre, 4 çocuk babası olan 45 yaĢındaki Kadir Çakmak,
evliliklerini bitirme aĢamasında olduğu eĢi Remziye Çakmak (42) kaldığı eve geldi. EĢinin
yakınlarının da bulunduğu evde bir süre eĢiyle tartıĢmaya baĢlayan issiz Kadir Çakmak, 'Beni
sevmiyorsun', 'Eve baĢka erkekleri alıyorsun' ifadelerini kullanarak bir anda tartıĢmanın
büyümesine neden oldu. YaĢanan tartıĢma üzerine eĢinin de kendisine karĢılık vermesiyle
birlikte sinirlerine hakim olamayan Kadir Çakmak, üzerinde taĢıdığı ruhsatsız tabancayla peĢ
peĢe ateĢ açarak, 4 çocuk annesi eĢine kurĢun yağdırdı. Kanlar içerisinde avlulu evin
bahçesine yığılan genç kadın için yakınları polis ve 112 acil servis ekiplerine ihbarda
bulundu. EĢinin yaralandığını gören koca korkuya kapılarak sokak aralarında kayıplara
karıĢtı. KomĢularının 112'ye haber vermesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri anne
Çakmak'ı ġanlıurfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırdı. Hastaneye kaldırılan kadın
vücuduna isabet eden 3 kurĢun yarasıyla hayatını kaybetti. (06.02.2011/Diyarbakır SÖZ)
*ELAZIĞ‘ın Kovancılar Ġlçesi‘nde kaçarak evlendiği eĢiyle tartıĢıp baba evine dönen 18
yaĢındaki Gülhan Alkan, tartıĢtığı babası 40 yaĢındaki Abdurrahman A. tarafından av
tüfeğiyle vurularak öldürüldü.ÇaybaĢı Mahallesi Ġcadiye Sokak‘ta oturan Gülhan Alkan,
geçen yıl aĢık olduğu inĢaat iĢçisine kaçarak evlendi ve ġanlıurfa‘ya yerleĢti. EĢiyle evdeki
sorunlar nedeniyle sık sık tartıĢan Gülhan Alkan, 4 ay önce baba evine döndü ve boĢanma
davası açtı. Adı henüz öğrenilemeyen eĢinin boĢanmamak için yakınlarını devreye sokmasıyla
davadan vazgeçen Gülhan Alkan‘a babası karĢı çıkarak dün gece onunla tartıĢtı. TartıĢmanın
büyümesi üzerine Abdurrahman A., av tüfeğiyle kızına bir el ateĢ edip öldürdükten sonra suç
aleti silahla birlikte kaçtı. Abdurrahman A.‘nın yakalanması için polis geniĢ çaplı araĢtırma
baĢlatırken, Gülhan Alkan‘ın cesedi savcının incelemesinin ardından Kovancılar Devlet
Hastanesi morguna kaldırıldı.Baba Abdurrahman A. dün sabah saatlerinde Kovancılar Ġlçe
Emniyet Müdürlüğü‘ne silahlıyla birlikte gelerek teslim oldu. Abdurahman A, çıkarıldığı
mahkemece tutuklandı. (16.02.2011/Diyarbakır SÖZ)
*ġANLIURFA'da, eĢinin üzerine kuma getirmek isteyen 50 yaĢındaki Mehmet Altun'un
kaldığı eve baskın düzenleyen 4 çocuğu babalarını yakmak isterken, araya giren 82 yaĢındaki
babaannelerini üzerine benzin döküp yaktılar. Alev topuna dönen yaĢlı kadın komĢuları
tarafından havlu ve battaniye ile söndürülerek, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Vücudunda 2
126
ve 3 derecede yanıklar oluĢan yaĢlı kadının hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
(19.02.2011/KentHaber)
*Urfa'nın Ertuğrul Gazi Mahallesi'nde, bir süre önce askerden geldiği öğrenilen Abdülkadir
Kılıç adındaki kiĢi, ablası 35 yaĢındaki Songül Bengi'nin iĢlettiği kuaför salonuna gitti. Bir yıl
önce eĢinden ayrılan 2 çocuk annesi Bengi'den para isteyen Kılıç, "Param yok" cevabı
üzerine, ablasına hakaret ederek, 5 yerinden bıçaklayarak, ağır yaraladı. Saldırının ardından
Abdülkadir Kılıç kaçarken, kuaför salonu çalıĢanı ve müĢteriler telefonla polis ve sağlık
ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen ambulansla Urfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne
kaldırılan Bengi, yoğun bakıma alınırken, hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi.
(04.03.2011/DĠHA)
*05.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Z.G., Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben 17 yıllık
evliyim. 3 erkek 1 kızım var. En büyüğü 12 yaĢında en küçüğü 3 yaĢındadır. Ben evliliğim
süresince hep Ģiddete maruz kaldım. Çocuklarım da benim gibi Ģiddet görüyor. Sürekli bana
ve çocuklarıma bıçak çekiyor. Tüm maaĢını dıĢarıda kadınlara yediriyor. Defalarca
evimizdeki eĢyalara haciz geldi. Bankadan kredi çekip ortadan kayboluyor. Beni ve
çocuklarımı hayatında çıkarmak istiyor. Israrla hayatımdan çık diyor. Ben gerek ekonomik
koĢullar gerekse kendi ailemle eĢim arasında kavga kan dökülmesin diye hep boyun eğiyorum.
Ancak eve hiçbir Ģey getirmediği gibi hayatı bana ve çocuklarıma zehir etti. Çocuklarım
babalarından öğrenmiĢ birbirlerine bıçak çekiyor. EĢim Belediyede kadrolu iĢçi olarak
çalıĢmaktadır. Aldığı maaĢın tamamını kendisine harcıyor. Ben en son Ģikâyet ettiğimde
bunun için eve gelip beni darp etti. ġimdi Ģiddetin dozunu arttırdığı gibi „beni deĢifre ettin
seni yaĢatmayacağım kafana sıkacağım artık‟ diyor. Çocuklarım ve benim hayatım risk
altındadır. Bize her türlü Ģiddette bulunuyor. Bu konuda bana yardımcı olmanızı istiyorum.”
(ĠHD Diyarbakır)
*Iğdır'ın Karakoyunlu ilçesine bağlı MürĢitali köyünde yaĢayan 2 çocuk annesi Emine M., 6
yıllık kocası Süleyman M.'den gördüğü Ģiddet nedeniyle hastanelik oldu. Edinilen bilgiye
göre, 10 gün önce doktora muayene olmak amacıyla köydeki evinden Iğdır Devlet Hastanesi
Kadın Doğum ve Çocuk bölümüne gelen Emine M., doktor kontrolünün ardından gittiği
evinde ''Neden doktora gittin'' diyen kocası tarafından dövüldü. Kadın hastalıklarıyla ilgili
rahatsızlığı dolayısıyla doktora gitmesinin ardından evinde çocukları önünde kocasından
dayak yiyen kadın, Ģiddetin ardından çocuklarını da alarak babasının evine sığındı. Yediği
dayaktan dolayı ağız, göz ve yüzünde ciddi derecede morluklar oluĢan kadının abisi Mehmet
A., kardeĢinin gördüğü Ģiddet dolayısıyla Karakoyunlu Kaymakamlığına haber verdiklerini,
kaymakamlık yetkililerinin de jandarmaya olayı intikal ettirdiğini belirtti. Olayın
duyulmasının ardından jandarmanın eve gelerek ifade aldığı kaydedilirken, Emine M.'nin
jandarmaya ve cumhuriyet savcısına verdiği ifadesinde kendisine yönelik Ģiddet uygulayan
kocasından Ģikayetçi olduğu bildirildi. Jandarmaya verilen ifade de hem kız kardeĢinin, hem
de babasının Ģikayetçi olduğunu kaydeden ağabey Mehmet A., kız kardeĢinin hamile
olduğunu ve düĢük yapma riski bulunduğunun öğrenilmesi üzerine hastaneye sevk edildiğini,
Iğdır Kadın Doğum hastanesinde yapılan tetkikler sonucunda kadının kanamasının
durdurulduğu, tekrar kanama olması durumunda acilen hastaneye getirilmesi gerektiğinin
söylendiğini anlattı. Muayene sonrası babasının evine dönen kadın, gece geç saatlerde kanama
Ģikayetiyle tekrar hastaneye götürüldüğü, hastanede yapılan muayene sonucunda kadının evde
düĢük yaptığı ve yaklaĢık 15 haftalık olan çocuğunu kaybettiği bildirildi.
(05.03.2011/KentHaber)
127
*8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Urfa'nın Eyyübiye semti Hacıbayram Mahallesi'nde oturan
24 yaĢındaki Zekiye B. adlı kadın komĢusu olan annesinin evine giderken evinin dıĢ kapısını
açık bıraktığı için 26 yaĢındaki eĢi Selahattin B. tarafından bıçaklandı. EĢi annesine gittikten
sonra eve gelen ve evin kapısını açık gören Selahattin B. eĢini evde bulamayınca eĢini
komĢularda aramaya baĢladı. O esnada eve gelen Zekiye B. eĢi Selahattin ile tartıĢmaya
baĢladı. Zekiye'nin "BitiĢik kapıya gidip tabak aldım" demesi üzerine Ģiddet uygulayan eĢi
Selahattin B. cebinden çıkardığı bıçağı eĢinin boğazına sapladı. YaĢananlar sırasında
bağrıĢmaları duyan ve olayın yaĢandığı eve gelen komĢular, genç kadının kanlar içinde yerde
yattığını gördü. Çağrılan ambulans ile yaralı kadın Urfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne
kaldırılırken, eĢini bıçaklayan Selahattin B. ise olay yerine gelen polisler tarafından gözaltına
alındı. Eyyübiye Polis Merkezi'nde ifade veren Selahattin B. "Sokak kapısını açık görünce
sinirlendim. Hırsızın eve girme ihtimalinden dolayı eĢimle tartıĢtık. Bu sırada öfkelendim ve
sırtı dönük eĢime cebimde taĢıdığım ucu kapalı olan bıçağı fırlattım. Fırlattığım bıçağın ucu
açılarak eĢimin boğazını kesti. Onu yaralamak gibi bir niyetim yoktu, ben eĢimi seviyorum ve
çok piĢmanım" dediği öğrenildi. Selahattin B., ifadesinin alınmasının ardından sevk edildiği
mahkeme de "kasten yaralama" ve "6136 sayılı kanuna muhalefet" suçlarından tutuklanarak
Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hastanede tedavisi süren Zekiye B.'nin ise sağlık
durumunun iyiye gittiği bildirildi. (08.03.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'nde yaĢayan 20 yaĢındaki Y.Ç., memleketi Savur'da yaĢayan aĢık
olduğu 18 yaĢındaki M.A. ile evlenmek istemesine kızın ailesi izin vermeyince, 1 yıl önce
kaçıp Ġstanbul'a gittiler. Aile büyüklerinin araya girmesiyle M.A., Y.Ç'nin ailesine 8 bin TL
baĢlık parası vererek barıĢtı. Resmi nikah kıymayan çift, Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'nde
Y.Ç.'nin anne- baba ve ağabeyinin de bulunduğu aynı evde yaĢamaya baĢladı.Ġddiaya göre
M.A., bir süre sonra eĢinin evde olmadığı sırada aynı evi paylaĢtıkları 2 çocuk babası
kayınbiraderi S.Ç.'nin tacizine uğradı. YaĢananlar üzerine M.A., Savur'da yaĢayan ailesinin
yanına gidince, gelinlerinin baba evine dönmesi üzerine M.Ç.'nin ailesi, verdikleri 8 bin TL
baĢlık parasını geri istedi. BaĢlık parasını yaĢadığı maddi imkansızlık nedeniyle ödeyemeyen
baba, eĢine dönmeyen kızını dövünce M.A evden kaçıp Diyarbakır'ın Kulp Ġlçesi'nde polise
sığındı. Ġfadesi alınan genç kadın kendisine tacizde bulunan kayınbiraderi S.Ç. kendisini
döven babası F.A. ile kendisini suçlayan kayınvalidesi H.Ç.'den Ģikayetçi oldu. F.A.'nın
götürüldüğü hastanede yapılan kontrolünde 'darp ve cebir bulgusuna rastlanıldığı' yönünde
rapor verildi. Cumhuriyet Savcılığı da F.A.'nın Ģikayette bulunduğu babası, kayınvalidesi ve
kayınbiraderi hakkında soruĢturma baĢlattı. Genç kadın, haber verilmesi üzerine Kulp
Emniyet Müdürlüğü'ne gelen babası F.A. ile gitmek istemediğini söyleyince, koruma altına
alındı. M.A., bir kadın Sığınma Evi'ne yerleĢtirildi. (08.03.2011/ANF)
*18.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran N.E., Ģu beyanlarda bulundu: ―Kayınlarım
Olcay-Hamdullah ve Hamza E., bana Ģiddet uyguluyorlar. 18 yıllık evliyim. Ailem zorla beni
evlendirdi. Kendi isteğim dıĢında evlendirildim. EĢim Belediyede çalıĢıyor. Aylığını kendimize
harcayamıyoruz. Köyden çıkmak için eĢimi ikna ettim. O da evimizi taĢımayı kabul etti. Ancak
eĢyalarımızı taĢıdığımız esnada kamyon Ģoförü kayınlarıma bizim evi taĢıdığımızı iletti.
Kayınlarım daha sonra eve gelerek eĢyalarımı dağıtıp beni ve 17 yaĢındaki kızımı darp ettiler.
Mersin‟e gidip orada kendimize iĢ bulup çalıĢmak istedik. Kayınlarım gitmemize izin
vermediler. EĢimin maaĢını alıp kendileri yiyorlar. Beni darp ettiklerine dair raporum var.
Kayınlarım beni ölümle tehdit ediyorlar. Polise götürüp zorla ifademi değiĢtirdiler. Beni
tehdit edip her hangi bir yere Ģikâyette bulunursan seni öldürürüz dediler. Bu koda bana
yardımcı olmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
128
*KahramanmaraĢ'ın Elbistan ilçesinde bir kiĢi, annesini uyuduğu sırada av tüfeğiyle vurarak
öldürdü. Olay, sabah saat 08.00 sıralarında TepebaĢı Mahallesi Tahir Efendi Sokak'ta
meydana geldi. Ġddiaya göre odasında uyumakta olan annesi Nihayet A.'nın (60) yanına gelen
M.G. (29), akrabalarına ait olan ruhsatsız av tüfeğini annesine doğrultarak tetiğe bastı.
Daha sonra evden ayrılan M.G., olaydan iki saat sonra 112'yi arayarak annesini vurduğunu
söyledi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Nihayet A.'nın öldüğünü belirledi.
(25.03.2011/KentHaber)
*Mardin'in Derik Ġlçesi Cevizpınar Mahallesi'nde ikamet eden ve aralarında Ģiddetli
geçimsizlik olduğu belirtilen eĢler arasında sabah saatlerinde nedeni belirlenemeyen bir olay
yüzünden tartıĢma çıktı. TartıĢmadan sonra evi terk ederek babasının evine gittiği iddia edilen
Pelda Ekenek (19), burada eĢi Abdurrahman Ekenek'in (30) silahlı saldırısına uğradı.
Silahında bulunan 7 kurĢunu eĢi Pelda Ekenek'in (19) üzerine boĢalttığı iddia edilen Ekenek,
Derik Emniyet Amirliği'ne giderek teslim oldu. Vücuduna isabet eden 3 kurĢun nedeniyle ağır
yaralanan Pelda Ekenek, Derik Devlet Hastanesi'nde yapılan müdahaleye rağmen
kurtarılamadı. (09.05.2011/DĠHA / ĠHA)
*Elazığ`ın Kovancılar ilçesinde bir kiĢi, av tüfeğiyle eĢini ve ağabeyini öldürdü, oğlunu da
yaraladı. Olayın ardından kaçan zanlının yakalanması için operasyon baĢlatıldı. Edinilen
bilgiye göre, Ġsaağa Mezrası köyünde yaĢayan Ekrem Yıldız (42), dün kayıp olarak aranan
Ağit Yılmaz`ın (57) arazide ölü olarak bulunması nedeniyle karısı Zekiye Yıldız ile (34)
kavga etti. Yıldız, karısının ―senin vurduğunu söyleyeceğim‖ demesi üzerine av tüfeğiyle eĢi
Zekiye Yıldız ve oğlu Adem Yıldız`a (14) ateĢ etti. Zekiye Yıldız olay yerinde hayatını
kaybetti, Adem Yıldız da yaralandı. (14.05.2011/Haber Ayrıntı)
*23.05.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran H. C. S., Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben 5 yıldır
R. S. ile evliyim. Daha önce Ġzmir‟de oturuyorduk. Kendisi madde bağımlısı olup, evliliğim
boyunca her türlü Ģiddete maruz kaldım. Bunun dıĢında kayınpederim sürekli cinsel taciz
uyguladı. Ayrıca beni sürekli tehdit ediyor. ġiddet altında artık dayanacak gücüm yok. Son
olarak eĢimin askere gitmesinden sonra beni telefonlarla tehdide devam ediyor. Çünkü
yaklaĢık 2,5 yıldır Diyarbakır‟a annemin yanına geldim. Bu esnada birkaç kez eĢimin
tecavüzüne maruz kaldım. Ve Ģuan da biri 9 aylık diğeri 2,5 yaĢlarında iki kızım var. Birkaç
gün önce eĢimin akrabalarınca evimize saldırı düzenlendi. Kızlarımı zorla alıp Ġzmir‟e
götürdüler. Tarafınızdan hukuki destek talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*Yüksekova'ya 10 kilometre uzakta bulunan Yoncalık Köyü'nün (Pirzalan) Çevreli
mezrası(Çarduvar) yolu üzerinde olan bir köprünün altında 19 yaĢlarında bir kadın cesedi
bulundu. 2 senelik evli olduğu öğrenilen Gülhan Acar'ın eĢi tarafından öldürüldüğü iddia
edildi. Yetkililerin verdiği bilgiye göre zanlı Osman Acar‘ın eĢini öldürdükten sonra sabah
saat 08.30 sıralarında pasaportla Esendere Sınır Kapısı‘ndan Ġran‘a geçtiği, saat 13.30‘da da
Ġran‘dan jandarmayı arayıp, ―EĢimi öldürdüm. Cesedini de Çevreli Mezrası‘daki köprünün
altına attım. Hakkari merkezdeyim gelip teslim olacağım‖ dediği öğrenildi. Bu bilgiden sonra
harekete geçen jandarma ekipleri olayın yaĢandığı mevkiye geldiklerinde Gülhan Acar‘ın
cesedini buldu.
Olay yerine giden Yüksekova Cumhuriyet Savcısı incelemelerde bulundu. Ġncelemenin
ardından Gülhan Acar'ın cesedi Yüksekova Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı.
(31.05.2011/DĠHA)
129
*Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı BayrambaĢı (Sêdeqnê) beldesinde psikolojik sorun
yaĢadığı iddia edilen Özkan TaĢkıran isimli kiĢinin seçim günü gece saatlerde eĢi Halime
TaĢkıran'ı yattığı esnada orakla kafasını parçalayıp öldürdüğü iddia edildi. Yerel
kaynaklardan alınan bilgilere göre, TaĢkıran eĢini gece saatlerinde yattığı esnada baĢına orak
vurarak öldürdü. Olaydan sonra TaĢkıran 2.5-3 yaĢlarındaki kızını kaynanasının evine bıraktı.
Küçük kızın annesinin kanlar içinde evde yattığını söylemesi üzerine olay ortaya çıktı. Özkan
TaĢkıran'ın uzun zamandır psikolojik tedavi gördüğü ve bundan 2-3 yıl önce birini sırtından
bıçaklayarak yaraladığı öğrenildi. Dün akĢam saatlerinde Silvan devlet hastanesine kaldırılan
cenaze otopsi iĢlemleri için Silvan belediyesine ait Cenaze Nakil Aracı ile Diyarbakır'a
gönderildi. (14.06.2011/DĠHA / Diyarbakır SÖZ)
*Bitlis Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, özel bir kurumda güvenlik görevlisi olan B.D.
isimli Ģahıs, yaklaĢık 3 ay önce boĢandığı eĢi M.G.'nin Zeydan Mahallesi KureyĢi Sokak'ta
iĢlettiği kuaför dükkanına gitti. Burada tartıĢtığı M.G.'yi bıçaklayan B.D. olay yerinden hızla
uzaklaĢtı. Bir çocuk annesi M.G. olay yerinde hayatını kaybederken, B.D. ise Bitlis Emniyet
Müdürlüğü AsayiĢ ġube Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalandı. Adli makamlara sevk
edilen B.D. tutuklanarak Bitlis E Tipi Cezaevi'ne konuldu. (23.06.2011/Kenthaber)
*Malatya'da akĢam saatlerinde, Hacı Abdi mahallesi Hasanbey caddesinde meydana gelen
olayda, Sabahattin Kaya (35) adlı Ģahıs, silahla eĢi Nurgül Kaya'ya (37) ateĢ açtı. Sabahattin
Kaya, daha sonra aynı silahla kendini vurdu. Ağır Ģekilde yaralanan ikiliden Nurgül Kaya
hayatını kaybetti, Sabahattin Kaya'nın hayati tehlikesi ise sürmekte. (26.06.2011/ĠHA)
*Diyarbakır'da akli dengesi bozuk olduğu ileri sürülen eĢi 38 yaĢındaki Ali Rıza Ö. tarafından
bıçaklanan 29 yaĢındaki Güner Ö., canını kurtarmak için pencereden atladı. Gelen polislere,
bu kez rehin aldığı oğlunu balkondan atmakla tehdit eden Ali Rıza Ö., biber gazıyla etkisiz
hale getirildi. (03.07.2011/Diyarbakır SÖZ)
*Kars'ta bir çocuğun ağlama sesi üzerine çilingir vasıtasıyla evin kapısını açan polis, karı
kocanın cesediyle karĢılaĢtı. Edinilen bilgiye göre, bugün saat 10.00 sıralarında 30 Ekim
Mahallesi Digor TOKĠ lojmanlarında meydana gelen olayda; apartman sakinleri 1. katta
bulunan ikametten uzun süre çocuk ağlama sesi gelmesi üzerine durumu polise bildirdi.
Ġkametin kapısının zilini çalan polis ekipleri yanıt alamayınca çilingir vasıtasıyla kapıyı
açtılar. Evin içerisine giren polisler Kars'ta minibüs Ģoförlüğü yapan Öztürk Aras ve eĢi
Semra Aras'ın cesediyle karĢılaĢtı. Evde ağlayan küçük çocuk dıĢarı çıkarılarak
sakinleĢtirilirken, olay yeri ekipleri evde inceleme yaptı. Karı kocanın tabancayla kafalarından
vurulduğu tespit edilirken, Öztürk Aras'ın önce eĢini vurduğu daha sonrada kendi kafasına
sıkarak hayatına son verdiği tahmin ediliyor. (22.07.2011/ĠnternetHaber)
*Ali B. ile eĢi Fidan B. arasında Ģiddetli geçimsizlikten dolayı tartıĢma çıktı. Cinnet getiren
Ali B., evdeki keseri alarak eĢine saldırdı. Fidan B. yaralanırken, anne ve babasını ayırmak
isteyen Özlem B. de babası tarafından keserle darp edildi. Çığlık sesleri üzerine olay yerine
gelen komĢuları, kavgayı büyümeden ayırdı. Bir türlü sakinleĢemeyen Ali B., olay yerine
gelen polis ekiplerince gözaltına alındı. Vücudunun çeĢitli yerlerinden keser darbesi ile
yaralanan Fidan B. ve darp sonucu hafif Ģekilde yaralanan kızı Özlem B. ise, ambulansla
ġanlıurfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan Fidan B.'nin
durumunun iyi olduğu öğrenildi. Polis tarafından gözaltına alınan Ali B., ifadesi alınmak
üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (18.07.2011/DĠHA)
130
*ġanlıurfa'nın Siverek ilçesinde eĢlerinden Ģiddet gördüğünü iddia eden 3 kadın, Ģikayetçi
oldu. Alınan bilgiye göre, ilçenin çeĢitli mahallelerinde yaĢayan B. A, E. K. ve N. Ç, polis
merkezine giderek, kendilerine sürekli Ģiddet uyguladığını öne sürdükleri eĢlerini Ģikayet etti.
Gözaltına alınan S. A, O. K. ve M. Ç, Cumhuriyet Savcılığında ifadeleri alındıktan sonra
tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (29.07.2011/DiyarbakırSöz / haberler.com)
*Van‘ın Yüniplik Mahallesi'nde oturan Abdulbari Erol isimli kiĢi dün gece eĢi Gulfiye Erol'u
yattıktan sonra önce boğazını bıçakla kesti, sonra bıçaklayarak öldürdü. EĢini öldürdükten
sonra tekbir getiren Erol'un son 6 yıldır kentte cemaat evlerine takıldığı ve sürekli eĢine Ģiddet
uyguladığı iddia edildi. Mahalle sakinlerin verdiği bilgilere göre, Erol'un iki gün öncede eĢine
Ģiddet uyguladığı ve komĢuların yardımıyla eĢinin kaçarak babasının evine sığındı belirtildi.
Ġki gün baba evinde kalan Gulfiye Erol'u eĢi, dün akĢam tekrar baba evinden aldıktan sonra
evine getirdi. EĢini eve getiren Erol, gecenin geç saatlerinde eĢi 3 çocuğuyla birlikte yattığı
sırada önce bıçakla boğazını kesti, sonra bıçak darbeleriyle öldürdü. EĢini öldürdükten sonra
kapıya çıkan Abdulbari Erol, önce tekbir getirdikten sonra "Bir Ģehidim oldu" diye slogan attı.
Olayın duyulması üzerine toplanan mahalle sakinleri Erol'u linç etmek istedi. Mahalleye gelen
çevik kuvvet ekipleri Erol'u linçten kurtararak, gözaltına aldı. Erol'un gözaltına alınmasından
sonra Ġpek Yolu Devlet Hastanesi'nde otopsi iĢlemleri yapılan Erol'un cenazesi daha sonra
sabaha doğru ailesi ve mahalle sakinleri tarafından Yüniplik Mahallesi Mezarlığı'na götürerek
toprağa verdi. Daha önce dekor iĢlerinde çalıĢan Erol'un son 6 yıldır kentte cemaat
çalıĢmalarına katıldığı ve özelikle kent merkezinde bulunan cemaat evlerinde eğitim gördüğü
iddia edildi. Cemaat evlerine takıldıktan sonra sürekli eĢi Gulfiye Erol'a baskı yaptığı
belirtilen Erol'un dana öncede de eĢini birkaç kez öldürmeye çalıĢtığı belirtildi. VahĢice
öldürülen Gulfiye Erol'un ise evde fazla çıkmadığı, sadece mahallede BDP tarafından yapılan
etkinlik ve Ģölenlere bazen katıldığı öğrenildi. (30.07.2011/DĠHA / Milliyet
* Kars'ın Arpaçay ilçesine bağlı Tomarlı köyünde gelinini taciz ettiği gerekçesiyle gözaltına
alınan kayınpeder tutuklandı.Edinilen bilgilere göre olay, Arpaçay ilçesine bağlı Tomarlı
köyünde meydana geldi. Jandarma Karakol Komutanlığı'na müracaat eden Z.G. isimli kadın,
geçen jandarma, kayınpeder F.G.'yi gözaltına kayınpederi F.G.'nin kendisine tacizde
bulunduğunu iddia ederek Ģikayetçi oldu. Bunun üzerine harekete aldı. Arpaçay Cumhuriyet
Savcılığı'nca ifadesi alındıktan sonra tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen
F.G., Arpaçay Nöbetçi Mahkemesi tarafından ifadesi alındıktan sonra tutuklandı.Gelinine
tacizde bulunduğu gerekçesiyle tutuklanan F.G. Kars Kapalı Cezaevi'ne getirildi.
(01.08.2011/KentHaber)
*Van'da 5 gün aradan sonra bir kadın daha katledildi. Taksicilik yapan 60 yaĢındaki Sabri
Döger eĢi Sevinç Döger'i çocukların gözü önünde silahla vurarak öldürdü. Van'ın Süphan
Mahallesi'nde 29 Temmuz'da Abdulbari Erol tarafından boğazı bıçakla kesilerek öldürülen 28
yaĢındaki Gülnaz Erol'dan sonra CevdetpaĢa Mahallesi'nde oturan ve taksicilik yapan 60
yaĢındaki Sabri Döger de eĢi Sevinç Döger'i çocukların gözü önünde silahla vurarak öldürdü.
Silah sesi üzerine komĢularının haber vermesiyle olay yerine gelen polis Sevinç Döger'in
kanlar içindeki cesediyle karĢılaĢtı. Döger'in gözyaĢlarına boğulan 5 çocuğu yakınları
tarafından sakinleĢtirilmeye çalıĢılırken, cenaze otopsi yapılmak üzere Van Devlet Hastanesi
morguna kaldırıldı. Sabri Döger cinayetten sonra kaçarken, 5 çocuğu yakınlarına teslim
edildi. (03.08.2011/DĠHA / DHA)
*Alınan bilgiye göre, Yenice Mahallesi'nde 7 çocuk annesi Zeyihe D. (40), sabah saatlerinde
eĢi Halil D. ile tartıĢtı. EĢi tarafından darbedilen 7 aylık hamile kadın yaralandı. KomĢuların
çağırdığı ambulansla Balıklıgöl Devlet Hastanesine kaldırılan Zehiye D, burada yapılan
131
müdahalenin ardından Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesine sevk edildi. Yapılan
kontrollerde Zehiye D. ve bebeğin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Zehiye D'nin
geçirdiği travma nedeniyle 24 saat gözetim altında tutulacağı bildirildi. Polis ekipleri, eĢini
darbettiği iddia edilen ve olayın ardından kaçan Halil D'nin yakalanması için çalıĢma
baĢlattı.(06.08.2011/Sabah)
*Diyarbakır Silvan, YeniĢehir Mahallesinde oturan Y. B ile karısı H. B arasında henüz
belirlenemeyen nedenle tartıĢma çıktı. TartıĢmanın büyümesi üzerine Y. B, eĢi H. B'ye
tabancayla iki el ateĢ etti. Y. B, ağır yaraladığı eĢi H. B'yi Silvan Devlet Hastanesi'ne götürdü.
Burada yapılan müdahalenin ardından H. B Diyarbakır Eğitim AraĢtırma Hastanesine sevk
edildi.(22.08.2011/Güneydoğu Ekspres / Mynet)
*ġanlıurfa‘da, eĢlerini döven 4 kiĢi, kadınların Ģikâyeti üzerine gözaltına alındı.
Ġlk olay, önceki akĢam BağlarbaĢı Mahallesi‘nde meydana geldi. Mehmet Çiftçi (32),
boĢanma konusunda tartıĢtığı eĢi Fatma Çiftçi‘yi (33) dövmeye baĢladı. KomĢuları ihbarı
üzerine eve gelen polis, kavgayı sonlandırıp hafif Ģekilde yaralanan kadının Ģikâyeti üzerine
Mehmet Çiftçi‘yi gözaltına aldı.
Süleymaniye Mahallesi‘nde ise Emir Ugun (48) ile dün akĢam saatlerinde ailevi nedenlerden
dolayı eĢi Keziban Ugun (39) tartıĢtı. Kısa sürede büyüyen olayda eĢinden dayak yiyen
kadının yardım çağrısı üzerine eve gelen komĢuları polisi aradı. Yaralı kadın hastaneye
gönderildi, Emir Ugun gözaltına alındı.
Kamberiye Mahallesi‘nde de Mahmut Yılmaz (41) tartıĢtığı eĢi Ayfer Yılmaz‘a (29) vurmaya
baĢladı. ġiddete maruz kalan kadının Ģikâyetçi olması üzerine Mahmut Yılmaz gözaltına
alındı.
Kadıoğlu Mahallesi‘ndeki olayda ise geçimsizlik nedeniyle babasının evine giden Nazlı Deniz
(32), barıĢma talebiyle yanına gelen, aynı yaĢtaki eĢi Ahmet Deniz‘e olumsuz yanıt verdi.
EĢinin Ģiddetine maruz kalan kadının ihbarı üzerine eve gelen polisler, Ahmet Deniz‘i
gözaltına aldı. (23.08.2011/Milliyet)
*ġanlıurfa ViranĢehir‘in Kırbalı Köyü‘nün Kurumgazel Mezrası‘nda Dün gece ‘Alo 156‘
jandarma ihbar hattını arayan bir kiĢi, Kurumgazel Mezrası‘nda çiftçilik yapan 44 yaĢındaki
Mehmet K.‘nın, kızını zincirlerle eve bağlayıp Ģiddet uyguladığını söyledi. Ġhbarın ardından
harekete geçen jandarma, ailenin mezradaki evine gitti. Jandarma yaptığı aramada, evin bir
odasında 15 yaĢındaki Z. K. ‘yı, ayaklarından zincire vurulmuĢ olarak buldu. Genç kız
zincirlerden kurtarılırken, babası Mehmet K. ise gözaltına alındı.
Ġlçe Jandarma Komutanlığı‘na getirilen Mehmet K. , kızının sürekli evden kaçtığını ileri
sürerek, "Kaçmasını engelleyemiyordum. Bunun için böyle bir yöntem buldum ve eve zincirle
bağladım ama Ģiddet uygulamadım" dedi. Babanın sorgulaması devam ederken, ifadesinde
günlerdir zincirlere bağlı olduğunu anlatan ve çok korktuğunu söyleyen Z. K. ise savcılık
talimatı ile devlet koruması altına alınıp, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü‘ne ait bir kuruma
yerleĢtirildi. (23.08.2011/Radikal)
*Erzurum Oltu Ġlçesi Cumhuriyet Mahallesinde ikamet eden Emrah Özden, 9 yıl önce
kaçırarak evlendiği eĢi Süvel Özden'i sürekli darp ettiğini öne süren ailesi kızlarının sürekli
Ģiddet altında yaĢadığını öne sürdüler. Edinilen bilgiye göre, Emrah Özden cep telefonu
yüzünden tartıĢtığı eĢini döverek komalık etti. Oltu Devlet Hastanesi Acil Servisinde
müĢahede altına alınan Süvel Özden'in burnunun kırıldığı, omzunda çatak olduğu ve
vücudunun çeĢitli bölgelerinde darptan kaynaklanan yaralanmalar olduğu belirlendi. Hafıza
kaybı yaĢandığı belirlenen Süvel Özden'in durumun ciddiyetini koruduğu belirtildi.
132
Genç kadının babası Fikrettin Koçak ise kızının defalarca dövüldüğünü belirterek,
damadından Ģikayetçi olduğunu söyledi.(23.08.2011/Sabah / HaberTürk)
*Erzurum‘da dün akĢam saatlerinde merkez Yakutiye ilçesine bağlı Yoncalık semti
Ceylanoğlu Sağlık Ocağı civarında bir kadının iki erkek tarafından sallama tabir edilen döner
bıçağıyla kovalandığını gören vatandaĢlar, hemen polise ihbar etti. GölbaĢı Polis Merkezi ve
Önleyici Hizmetler ġube Müdürlüğü`ne bağlı polis ekipleri, iki erkek tarafından döner
bıçağıyla yaya olarak kovalanan ve 3‘üncü bir kiĢi tarafından da otomobil ile takip edilen
kadını saldırganların elinden kurtardı. Polise sığınan kadın, ekip otosuna bindirilirken 3 erkek
Ģahıs gözaltına alındı. Kadının kocası olduğu belirtilen Ģahsın elindeki döner bıçağına polis
tarafından el konuldu. Saldırganların elinden kurtarılan kadın, ekip otosunda otururken bir
anda terlikli saldırıya uğradı. EĢinin akrabası olduğu belirtilen bir kiĢi, polislerin elinden
kurtularak bir anda kadına yerden aldığı terlikleri fırlattı. ġahıs polislerin müdahalesiyle
hemen etkisiz hale getirildi. Daha sonra saldırıya uğrayan kadın ve Ģüpheli Ģahıslar doktor
raporu alındıktan sonra GölbaĢı Polis Merkezi`ne götürüldüler. Tarafların burada
birbirlerinden Ģikayetçi olmadıkları öğrenildi. (23.08.2011/Sabah / Erzurum Olay)
*Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde son bir ayda, Ģiddete maruz kalan 11 kadının ilçe Emniyet
Müdürlüğüne, 12 kadının ise ilçede faaliyet yürüten Selis Kadın Merkezine baĢvurduğu
bildirildi. Kadın Merkezi Yöneticisi Dürdane Peker, yaptığı açıklamada, ilçede resmi
rakamlara göre, bir ay içerisinde eĢinden Ģiddet gördüğü gerekçesiyle 11 kadının polise, 12
kadının ise merkezlerine baĢvurarak, destek istediğini söyledi.Bir ayda 23 kadının eĢinin veya
çevresindekilerin Ģiddetine maruz kalmasının önemli bir rakam olduğunu ifade eden Peker,
Ģöyle dedi:
''Ġlçe merkezinde aile içi Ģiddete maruz kalan kadınların yüzde 99'u Ģiddete boyun eğerek,
yaĢadıkları travmayı dıĢarıya yansıtamıyor. Son bir ayda 11 kadın polise 12 kadın da
merkezimize baĢvurdu. Biz merkez olarak ilçedeki kadınlara psikolojik ve hukuki
danıĢmanlık hizmeti veriyoruz. Son bir yıl içinde eĢinden Ģiddet gördüğü gerekçesiyle
sığınma talebinde bulunan çok sayıda kadından durumları risk taĢıyan 4 kadını sığınma evine
yönlendirdik. Ġlçemizde, eĢinden veya aile bireyinden psikolojik ya da fiili Ģiddet gören birçok
kadın bulunuyor. Bunların baĢlıca nedenleri arasında ekonomik sorunlar ve alkol kullanımı
geliyor. Psikolojik travma geçiren kadınların rehabilitasyonu için önemli çalıĢmalar
yürütüyoruz. Sorunu en baĢından tespit ederek sorunun kaynağına inebilmek için mahalle
çalıĢmaları yaparak Ģiddete maruz kalan kadınları tespit etmeye çalıĢıyoruz. Ancak birçok
kadın bu konuda çekingen davranıyor. ġiddet gördüklerini ifade edemiyorlar. Eldeki resmi
veriler az gibi görünse de aslında Ģiddete maruz kalarak bunu ifade etmeyen birçok kadın var.
Biz bu kadınlara ulaĢmaya çalıĢarak onlara öncelikle öz güven vermeye, ardından da
psikolojik ve hukuki danıĢmanlık desteği sunmaya çalıĢıyoruz.'' (24.08.2011/Diyarbakır Olay
/ Sondakika.com)
*ġanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde bir gencin internet kafeye gitmesine izin vermeyen annesini
dövdüğü iddia edildi. Alınan bilgiye göre, polis merkezine baĢvuran 56 yaĢındaki Hatice A,
15 yaĢındaki oğlu Ġbrahim A'nın internet cafeye gitmesine izin vermemesi nedeniyle,
kendisini darp ettiğini ifade ederek, Ģikayetçi oldu. (25.08.2011/Diyarbakır SÖZ)
*Güroymak'ın Kümbet Mahallesi'nde oturan Resul A, henüz bilinmeyen bir nedenle eĢi Ayten
A. (40) ile tartıĢtı. Resul A., tartıĢmanın ardından tabancayla baĢına ateĢ ederek eĢini öldürdü.
Olay yerinde hayatını kaybeden Ayten A'nın cesedinin otopsi için Diyarbakır Adli Tıp
Kurumuna gönderildiği, Resul A'nın, Güroymak Ġlçe Emniyet Müdürlüğüne giderek teslim
133
olduğu bildirildi. Olayla ilgili soruĢturma sürdürülüyor. (04.09.2011/Diyarbakır Söz /
sondakika.com)
*Urfa'nın Siverek Ġlçesi'nde çeĢitli suçlardan sabıkası bulunan ve cezaevinden yeni tahliye
olduğu öğrenilen Orhan K.'nin (36), oğlu A.K. (14) tarafından annesine Ģiddet uyguladığı için
bıçaklandığı bildirildi. Olayın ardından Siverek Devlet Hastanesine kaldırılan Orhan K. tüm
müdahalelere rağmen kurtarılamazken, kayıplara karıĢan A.K. isimli çocuğun yakalanması
için çalıĢma baĢlatıldı. (05.09.2011/DĠHA)
*Bitlis'in Ahlat Ġlçesi'ne bağlı Otluyazı (Xulîk) Köyü'nde Fatma Yılmaz (27) adındaki iki
çocuk annesinin kayını tarafından tecavüz edildikten sonra öldürüldüğü iddia edildi. Yerel
kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Ölmez'in eĢinin cezaevinde tutuklu bulunduğu ve
kendisinin de eĢinin ailesi ve kardeĢiyle beraber yaĢadığı belirtildi. Kayını tarafından uzun bir
süredir tecavüze uğradığı belirtilen Ölmez'in son zamanlarda kayınına karĢı koyduğu ve
kayını E.Ö. tarafından öldürüldüğü belirtildi. Ölmez'in öldürülmesinin eĢinin ailesi tarafında
gizli tutulmaya çalıĢıldığını belirten ve adını vermek istemeyen bir yurttaĢ, Ölmez'in
ölümünün kaynanası tarafından saklandığını ama Ölmez'in ailesinin kayını E.Ö.'den
Ģüphelenmesi üzerine kendisinin tutuklandığını belirtti. E.Ö.'nün sonradan suçunu itiraf
ettiğini belirtilirken, Ölmez'in cesedinde biri göğsünde biri kafasında iki kurĢun izinin
olduğunun görüldüğü aktarıldı. ġu an cezaevinde bulunan E.Ö. için ailesinin deli olduğunu
iddia ettiği ve bunun için rapor alınmaya çalıĢtığı ileri sürüldü. (08.09.2011/DĠHA)
*Kars'ın SarıkamıĢ ilçesine bağlı Alisofu köyünde oturan 74 yaĢındaki M.Ç. tartıĢtığı eĢi
Hayret Ç.'yi (65) döverek öldürdü. M.Ç, SarıkamıĢ Jandarma Komutanlığı'na gider teslim
oldu. Bir süreden beri ekonomik problemleri bulunan M.Ç. evde eĢi Hayret Ç. ile tartıĢtı.
EĢine tekme ve tokat atan M.Ç, eline geçirdiği sopayla da vurdu. Hayret Ç. aldığı darbeler
sonucu hayatını kaybetti. EĢinin öldüğünü anlayan M.Ç. evden ayrılarak Jandarma
Komutanlığına giderek teslim oldu. M.Ç'nin ifadesi sonucu köydeki evinden alınan yaĢlı
kadının cesedi otopsi yapılmak üzere Erzurum'a gönderildi. 5 kız, iki erkek çocuğu köy
dıĢında yaĢayan karı koca arasında bir haftadan beri tartıĢma yaĢandığı bildirildi.
(10.09.2011/Güneydoğu Ekspres)
*ġanlıurfa'nın Siverek ilçesinde eĢinden Ģiddet gördüğünü iddia eden kadın, polise baĢvurdu.
Polis merkezine baĢvuran Sara K. eĢinin kendisine "her gün Ģiddet uyguladığını" öne sürerek,
"Vücuduma ısıtılmıĢ çatal batırıp, geceleri beni ayakta bekleterek, eziyet ediyor" dediği
eĢinden Ģikayetçi oldu. ġikayet üzerine soruĢturma baĢlatan polis ekipleri, Ģikayetçi kadının
eĢini gözaltına aldı. ġikayetçi kadının yapılan sağlık kontrolünde ciddi bir ize rastlanmadığı
belirtildi. SoruĢturma sürdürülüyor. (15.09.2011/Diyarbakır Söz)
*Diyarbakır'ın Bağlar Ġlçesi KoĢuyolu Caddesi'nin 211. sokağında oturan R. T. eĢi ġ. T.'yi ve
sevgilisi olduğu iddia edilen bir kiĢiyi 4. kattaki evlerinin balkonundan aĢağı attı. Ġddialara
göre; R. T. eĢi ġ. T ve sevgilisi olduğu kiĢiyi evde birlikte gördükten sonra ismi
öğrenilemeyen adamı kasatura ile yaraladıktan sonra 4. katta bulunan evinin balkonundan
aĢağı attı. Balkondan atılan adam olay yerinde yaĢamını yitirirken, daha sonra darp edildikten
sonra aynı balkondan atılan ġ. T ise ağır yaralandı. Olay yerine gelen ambulansla ağır yaralı
olan ġ. T. Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, ismi öğrenilemeyen kiĢi ise aynı
hastanenin morguna kaldırıldı. (24.09.2011/DĠHA)
*ELAZIĞ'da, 34 yaĢındaki Özcan D., kendisine tecavüz edildiğini, hamile kaldığını, daha
sonra da teyzesinin yardımıyla doğurduğu bebeği terk ettiğini söyleyen kardeĢi 32 yaĢındaki
134
AyĢegül D.'yi elleriyle boğarak öldürdü. Polise teslim olan Özcan D. çıkarıldığı mahkemece
tutuklanırken, olaydan sonra araĢtırma yapan polis, AyĢegül D.'nin doğurduğunu söylediği kız
bebeğin 16 Eylül tarihinde bir mezarlıkta terk edilmiĢ olarak bulduğu bebek olduğunu
belirledi. Bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. (26.09.2011/DHA)
*Gaziantep‘te, iĢsiz Ali Rıza Keskinkılıç 12 yıl önce, bir çocuğunun annesi eĢinden ayrılıp
kaçırdığı Hatice Çarık‘la birlikte olmaya baĢladı. 12 yıllık birliktelikten 4 çocukları oldu.
Ancak 26 Ocak‘ta kıskançlık yüzünden kavga ettiler. ―Beni aldatıyorsun‖ dediği kadını 20
yerinden bıçaklayan Keskinkılıç tutuklandı, Çarık ise tedavisinin ardından Sığınma Evi‘ne
yerleĢtirildi. Bir süre önce tahliye olan Keskinkılıç, yakınlarını araya sokarak nikâhsız eĢi
Çarık‘ı evine dönmeye ikna etti. Bir haftadır tekrar birlikte yaĢayan çift arasında dün sabah
yine kıskançlık yüzünden tartıĢma çıktı. Keskinkılıç, önce mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla,
ardından da eline geçirdiği ĢiĢle Hatice Çarık‘ı çeĢitli yerlerinden yaraladı. Gürültüyü duyup
gelen komĢuları kadını hastaneye kaldırdı. Yüzünde derin kesikler bulunan Hatice Çarık,
yaĢadığı Ģoku atlatmaya çalıĢıyor. Keskinkılıç ise aranıyor. (28.09.2011/Milliyet)
*Adıyaman Kayalık Mahallesi'nde 75 yaĢındaki üvey annesi N.A ile tartıĢan Z.A isimli Ģahıs,
daha sonra üvey annesini darp etti. KomĢuların ihbarı üzerine polis ekipleri olay yerine geldi.
Vücudunun çeĢitli yerlerinden darbe alan yaĢlı kadın olay yerine gelen polis ekipleri
tarafından hastaneye götürüldü. Z.A isimli Ģahıs polis ekipleri tarafından ifadesi alınmak
üzere gözaltına alındı. Olayla ilgili soruĢturma sürdürülürken, yaĢlı kadının sağlık durumunun
iyi olduğu öğrenildi. (28.09.2011/KentHaber)
*17.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Z.B., Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
eski eĢim olan A.G.‟den 2007 yılında boĢandım. Ancak eski eĢim boĢanmayı kabul
etmediğinden 2007 yılından beri sürekli beni tehdit etmektedir. Kendisi ile barıĢmak
istemediğim için telefon ile veya yüzüme karĢı sürekli tehditlerde bulunmaktaydı. 2009 yılında
yüzüme kezzap atmaya çalıĢmıĢtı. Tüm bu tehditlerden dolayı savcılığa defalarca Ģikâyette
bulundum. Ancak Ģikâyetlerim neticesinde açılan soruĢturmalar delil yetersizliğinden ötürü
takipsizlik ile neticelendi. Ben Ģu anda Ergani ilçesinde çalıĢmaktayım. Daha önce Elazığ
ilinde ikamet etmekteydim. ġikâyetlerimi Elazığ Savcılığı‟na yapmaktaydım. Bir Ģikâyetim
çocuğumun kaçırılmasıyla ilgiliydi. Elazığ Sulh Ceza Mahkemesi bu konuyla ilgili ceza verdi
ancak cezanın ertelenmesine karar verdi. Diyarbakır‟a geldikten sonra da tehditleri devam
etti. Geçen hafta Cuma günü çocuğumun okuluna gitmiĢ. Okulda çocuğuma evimizin yerini
göstermesini istemiĢ. Evi göstermemiĢ ancak çocuğu takip edip evimizin yerini öğrenmiĢ.
Çocuğum 2001 doğumlu ve velayeti bende. Ayda 2 defa babası ile görüĢmesi yönünde bir
karar var. Elazığ‟da bulunan teyzem M.B.‟nin evini sürekli arayıp küfür ediyor. Tehdit ediyor.
Teyzem birçok olaya Ģahittir. Onların telefonlarının dinlenilmesi durumunda edilen
hakaretler ve tehditler tespit edilebilir. Benim telefon numaramı yeni olduğundan dolayı
bilmiyor. Savcılığa tekrar Ģikâyet etmek ve koruma tedbiri alınmasını istiyorum. Beni son
arayıĢında „Allahtan baĢka kimseden korkmuyorum, ya bana dönersin ya da ben patlamaya
hazır bir bombayım nerede ne zaman patlayacağım hiç belli olmaz Ģeklinde söylemleri oldu.
Derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*17.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan ġ.E., Ģu beyanlarda bulundu: “EĢim
olan H.E. ile 22 yıldır evliyiz. Bu evliliğimizin baĢından beri aramızda sürekli olarak sorunlar
vardı. En son ramazan ayında basit bir nedenden dolayı tartıĢma çıktı. Kızım ile birlikte
karakola gidip Ģikâyette bulunduk. ġikâyet sonrası ben ve çocuklarım sığınma evinde 2 gün
kaldık. Sığınma evinden çıktıktan sonra ailemin yanına sığındım. Ailemin yanında kaldığımı
öğrenen eĢim kardeĢimi arayıp, telefonda sürekli olarak beni ve çocuklarımı ölümle tehdit
135
ediyor. Ama kendisiyle görüĢmek istemediğim için çocuklarımın okuluna giderek orada bana
ve aileme kötü ithamlarda bulunmuĢ. Kötü olduğumu öğretmenlere söylemiĢ. Tüm bu
nedenlerden dolayı benim ve ailemin can güvenliği yoktur. Bu konuda sizden hukuki yardım
talep ediyorum. ‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*24.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan R.K., Ģu beyanlarda bulundu: “EĢim
olan S.E. ile 29 Kasım 2009 yılında evlendik. Bir yıl evli kaldık. Resmi nikâhım olmadığı için
çocuğuma kimlik çıkaramadım. EĢim beni terk etti. ġuan ailemle yaĢıyorum. Çok zor
durumdayım. Bunun için eĢimden nafaka talebinde bulunmak istiyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*31.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan S.B., Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
44 senedir S.B. ile evliyim. Bu süre zarfında sürekli dayak, hakaret, psikolojik iĢkenceye
maruz kaldım. EĢim beni evden dıĢarı atıp, kapının kilidini de değiĢtirip, giysi ve eĢyalarımı
dahi almama izin vermedi. 6 çocukla Ģuan evli olan kızımın yanın da kalıyorum. Ve çok
mağdurum. Artık eĢimle bir arada yaĢamak istemiyorum. Nafaka talebinde bulunmak
istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Mardin'de boĢanmak istediği avukat eĢi Ç.B.'den Ģiddet gördüğü iddiasıyla Gaziantep'teki
ailesinin yanına gelen 4 çocuk annesi, 31 yaĢındaki Fatma B. eĢi ve yakınlarının ailesiyle
kaldığı Çakmak Mahallesi'ndeki eve baskın yaparak ellerinde demir çubuk ve sopalarla
kendilerine saldırdığını öne sürdü. (08.10.2011/DHA)
*Suriye'nin KamıĢlo kentinde ikamet eden ve Arap kökenli olan 6 nüfuslu ailenin en küçük
kızı olan A.R. adlı genç kadın, Yüksekova'ya bağlı Dilekli (ġuke) Kampı'nda bulunan 70
yaĢındaki Hüseyin TaĢ ile para karĢılığında imam nikahıyla evlendirildi. Bir ay önce
Yüksekova'nın Dilekli Kampı'na getirilerek imam nikahı kıyılan A.R.'ye rızası olmadan
defalarca tecavüz edildiği iddia edildi. Kürtçe bilmeyen ve bu nedenle Hüseyin adlı kiĢiyle
anlaĢamadığını belirten ve günlerce dövüldüğünü söyleyen A.R., son olarak kaldıkları evin
camından atlayarak, Yüksekova BDP Ġlçe binasına sığındı. Burada ĠHD ve BDP'li
yetkililerden yardım talep eden A.R., "Beni evime gönderin" talebinde bulundu. Genç kadının
pasaportunun halen Hüseyin TaĢ adlı kiĢinin elinde bulunduğu öğrenilirken, TaĢ A.R.'yi
getirinceye kadar 25 bin lira masraf ettiğini, bu parayı verirse gidebileceğini söyledi. A.R.,
yaĢadıklarına iliĢkin Ģu bilgileri verdi: "Babam iki evli ayrı yaĢıyor. Zor bir yaĢantımız vardı.
Babam benim rızamı alarak geçici köy korucu emeklisi olan Hüseyin'le evlenmemi istedi.
Ben buradaki yaĢamdan kurtulmak için iyi insan dedikleri Hüseyin'le evlenmeyi, gelenek
göreneklerimiz çerçevesinde kabul ettim. Ancak Muhammed'in üstün çabaları ve Hüseyin'den
aldığı paralar sonucundaki ikna çabaları sonucunda evlenmeyi kabul ederek, Yüksekova'ya
getirildim. Buradaki yaĢantıyı görünce nasıl bir pazarlamaya dönüĢtüğümü fark ederek, geri
gitmek istedim. Bunun üzerine acilen bana imam nikahı kıyarak, bana zorla sahip oldu ve
defalarca tecavüz etti. Ben artık oraya geri dönmek istemiyorum. BDP ve ĠHD bana yardım
etsin." (25.11.2011/DĠHA)
*Adıyaman'ın Besni ilçesinde, psikolojik tedavi gördüğü için eĢinden ayrı yaĢadığı belirlenen
M.ġ, ikna edip eve götürdüğü karısını orakla ağır yaraladı. Ġlçeye bağlı Sarıyaprak beldesinde
yaĢayan G.ġ. (28), kocası M.ġ'nin (34) psikolojik sorunları nedeniyle yaklaĢık 4 ay önce
kendisinden ayrılarak Ġstanbul'da yaĢayan ailesinin yanına yerleĢti. YaklaĢık 10 gün önce
Ġstanbul'a giden M.ġ, ayrı yaĢadığı eĢi G.ġ. ile görüĢerek tedavi görüp iyileĢtiğini öne sürüp
eĢini eve gelmesi konusunda ikna etti. Çift birlikte Ġstanbul'dan Besni ilçesine bağlı
Sarıyaprak beldesindeki evlerine döndü. Henüz belirlenemeyen bir nedenle sinir krizi geçiren
136
koca M.ġ, evin bahçesinde bulunan orakla eĢi G.ġ'yi vücudunun çeĢitli yerlerinden ağır
yaraladı. G.ġ'nin çığlıkları üzerine yardıma koĢan komĢuları, genç kadını kocasının elinden
zor kurtardı. Kanlar içerisinde kalan genç kadın, 112 Acil Servis ekipleri tarafından Besni
Devlet Hastanesine kaldırıldı. Olaydan sonra yakalanan M.ġ, Besni Ġlçe Emniyet
Müdürlüğü'nde gözaltına alındı. (12.12.2011/KentHaber)
*Erzurum'un Hınıs Ġlçesi'ne bağlı Ortaköy'de yaĢayan 1 çocuk annesi ve 3 aylık hamile olan
22 yaĢındaki Aygül Bülbül'ün intihar etmediği, kocası tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı.
Jandarmanın titiz çalıĢması sonucu 12 Aralık günü saat 04.30 sıralarında Hınıs Ġlçesi'ne bağlı
Ortaköy'de iĢlenen cinayet aydınlatıldı. Zakir Bülbül ile 2,5 yıl önce görücü usulü ile evlenen
Aygül Bülbül, 10 aylık oğlu Resul'u babaannesi Gülperi'ye uyutması için verdi. EĢi ile aynı
odaya giren genç kadının av tüfeğiyle intihar ettiği öne sürüldü. Genç kadının, kocasının
amcası olan köy muhtarı Köroğlu Bülbül'e ait av tüfeğini baĢına dayayarak intihar etmesi
Ģüpheyle karĢılandı. Aynur- Fesih Yılmaz çiftinin 6 çocuğundan biri olan Aygül Bülbül'ün
intihar ettiğine inanmayan yakınları, cumhuriyet savcılığına baĢvuruda bulundu. Baba 51
yaĢındaki Fesih Yılmaz, kızını 10 gündür arası açık olan Zakir Bülbül'ün öldürüldüğünü iddia
etti. Bunun üzerine Hınıs Ġlçe Jandarma Komutanlığı ve Erzurum Ġl Jandarma Ġstihbarat ġube
Müdürlüğü tarafından sürdürülen soruĢturmada, Aygül Bülbül'ü kocası Zakir Bülbül'ün çıkan
tartıĢma sonucu av tüfeği ile baĢından vurarak öldürdüğü ortaya çıkarıldı. Suçu itiraf eden
Zakir Bülbül, nöbetçi mahkemece tutuklanarak Hınıs Kapalı Cezaevi'ne konuldu.
(20.12.2011/DHA / ĠHA)
*SĠĠRT‘in Eruh ilçesine bağlı Ormanardı köyünden 38 yaĢındaki ġ.T., 12 çocuklu bir ailenin
kızı, hiç okula gitmemiĢ. Hikâyesi 16 yaĢında, kendisinden 20 yaĢ büyük, sekiz çocuklu bir
adamla evlendirilmesiyle baĢlıyor. Kocası gibi üvey çocuklarının çoğu da kendisinden büyük.
Bir yedi çocuk da o doğuruyor. Yedinci çocuğuna hamileyken kocasını kaybediyor. Buraya
kadar yaĢananlar yerine ve zamanına göre ―normal‖; ne oluyorsa bundan sonra oluyor. Genç
ve dul bir kadın olarak küçük bir köyde barınmak zor. PeĢine takılanlar oluyor. Ve anlattığına
göre birisi, bu takiplerinin sonunda bir tarlada yalnız yakalıyor onu, tecavüz ediyor. Bir süre
sonra hamile kaldığını fark ediyor ġ.T., ne yapacağını bilemiyor. Büyüyen karnını tecavüzcü
A.Ö.‘nün de fark ettiğini ve takip etmeye baĢladığını anlatıyor. Anlattıklarının bundan
sonrası, inanılması güç iddialarla dolu: ―Bir gün yine yalnız yakaladı, bir ağaca bağladı ve
‗senden de bu çocuktan da kurtulacağım‘ diyerek jiletle karnımı kesmeye baĢladı, çok kan
aktı, bebeğin kolu karnımdan dıĢarı fırladı.‖ Çok bağırdığını ama sesini duyuramadığını
anlatan ġ.T., bu manzarayı gördüğünde A.Ö.‘nün afallamasından yararlanıp kollarını çözerek
kaçtığını söylüyor. Babasının evine gidip ağaçtan düĢtüğünü söylemiĢ ve ağabeyinin kendisini
hastaneye götürmesini istemiĢ. Bebeğini kaybettiği hastanede korkusundan aynı yalanı
tekrarlamıĢ ancak doktorları inandıramamıĢ. Yine korkusundan kendisinin yaptığını söylemiĢ.
Aklı çocuklarında kaldığından, hastaneden kaçtığını, savcıya götürülürken gerçekleri
anlatmaya karar verdiğini belirtiyor. Açılan soruĢturmada Ģimdi DNA testinin sonuçları
bekleniyor. Doktor raporuna göre ―bu kesik, herhangi birinin yapabileceği bir kesik değil,
ancak sezaryeni bilen birisi yapmıĢ olabilir!‖ ġ.T., tecavüzcüsünün kasaplık yaptığını
söylüyor. Jandarma olay yerini incelediklerini, hiçbir ize, kan lekesine rastlamadıklarını
belirtiyor. ġ.T., tecavüzcüsünün yere naylonlar serdiğini, önceden önlemini aldığını anlatıyor.
Bütün bu muamma sürerken, ġ.T., öldürüleceğini mi, çocuklarının geleceğini mi düĢünsün,
bilmiyor. Biri henüz iki yaĢında kucağında, diğeri dört yaĢında eteğinde. Üvey çocuklarının,
14 yaĢındaki oğluna ―anneni öldür‖ baskısı yaptığı anlatılıyor. Kendisi de oğlunun
davranıĢlarının değiĢtiğini söylüyor. Dava sürüyor, kim bilir daha ne kadar sürecek. Savcılığa
koruma talebinde bulunulmuĢ, ancak henüz bir cevap yok. Çocukları bu olaylardan dolayı
okula gidemiyor, evlenmiĢ ya da okullu olmayanlar da anneleriyle birlikte baskı altında.
137
―KızkardeĢlerinin namusuna sahip çıkamamak ya da gereğini yapamamakla‖ suçlanan
ağabeyleri de diğer yandan aynı baskıyı yaĢıyorBU haber yazılırken, bölgenin sivil kuruluĢları
ġ.T. ve çocuklarının koruma altına alınması için giriĢimde bulundu. Ancak köyden gelen bir
telefonla, ġ.T., yıllarca birikmiĢ bir öfkenin hakim olduğu köyüne geri dönmeye karar verdi.
Yani her gün kadınların öldürüldüğü bir ülkede, yeniden töre denilen çok standartlı bir
eĢitsizliğin tekinsiz kollarında Ģu anda... YAġADIĞI köyde her kafadan baĢka bir ses çıkıyor.
Kimisi ġ.T.‘nin kendi yaptıklarını gizlemek için yalan söylediğini anlatıyor, kimisi köy
meclisinin toplandığını, ―ailenin namusuna leke sürdüğü için‖ hakkında ölüm kararı çıktığını,
kimisi de kocasından kalan mallara el koymak için üvey çocuklarının böyle bir senaryo
hazırladığını... (21.12.2011/Hürriyet)
*Adıyaman Kahta‘da evden kaçınca ailesi tarafından bir odaya kilitlenen Hacer A., dün polise
sığındı. Genç kız, 3 polis eĢliğinde eĢyasını almaya gittiğinde, iki erkek kardeĢi tarafından
bıçaklanarak öldürüldü. TÖRE yine terör estirdi. Kurbanın adı bu kez Hacer A.‘ydı.
Gencecikti, 21 yaĢındaydı. Ailesi baskı yapıyordu. Ġlk eylül ayında kaçtı Hacer. Ailesinin
baĢvurduğu polis, Hacer‘i ġanlıurfa‘da bulup teslim etti. Hacer o günden sonra evde, ailesi
tarafından kilitli tutulan bir odada yaĢamaya baĢladı. Düne kadar... Fırsatını bulup kaçtı
Hacer. Bu kez ġanlıurfa‘ya değil polise gitti. ―Ailem baskı yapıyor, kilit altındayım,
çıkarmıyorlar. Öldürülmekten korkuyorum‖ diyerek devlete sığındı. Bile bile korunamayan
onlarca Ģiddet ve töre kurbanı kadın gibi olmayacaktı Hacer. Savcının talimatı aslında yeni
hayatının baĢlanğıcı olacaktı Hacer‘in. Ancak yanında hiçbir Ģeyi yoktu. ―EĢyalarımı alabilir
miyim evden‖ deyince kaçtığı, Ģikâyetçi olduğu evine götürüldü 3 polis eĢliğinde. Bir polis
aracı ile saat 16.30 sıralarında son kez evine gitti genç kız. Evin hemen altındaki marketi
iĢleten babası Osman A. ve kardeĢlerini görünce yanlarına uğradı. Neden gittiğini anlatmak
istiyordu.Ama konuĢamadı bile Hacer ve kaçma nedeniyle yüz yüze geldi bir anda. 23
yaĢındaki ağabeyi Üzeyir ve 16 yaĢındaki kardeĢi M. ellerinde bıçaklarla karĢısındaydı.
HaykırıĢlarına; yürekleri ve vicdanları sağır iki kardeĢ, havaya kalkan ellerini Hacer‘in
talihsizliğine sapladı. 3 polisin önünde yere yığıldığında göğüs ve karnına 3 bıçak darbesi
isabet etmiĢti bile. Kadına Ģiddetin o kapkara listesine eklenecek yeni bir satırdan ibaretti artık
Hacer A... Hacer‘i koruyan polislere ise Üzeyir, M. ve baba Osman A.‘yı gözaltına almak
kaldı. (29.12.2011/KentHaber)
-Toplumsal Alanda Kadına Yönelik ġiddet, Tecavüz ve Taciz
*Iğdır'da Güzel Bulut adlı kadın sokak ortasında kimliği belirsiz kiĢilerce pompalı tüfekle
baĢından vurularak öldürüldü. Karaağaç Mahallesi'nde oturan Güzel Bulut (40) adlı kadının
sabah saatlerinde Karaca Sokak'ta kimliği belirsiz kiĢi veya kiĢiler tarafından pompalı tüfek
ile baĢından vurularak öldürülmüĢ vaziyette bulundu. Olay yerine gelen Iğdır Emniyet
Müdürü Cemil Tombul, cinayetin nedenini araĢtırdıkları belirterek, görgü tanıkların ifadesine
göre Ģüpheli Ģahıslara ulaĢmaya çalıĢtıklarını söyledi. (01.01.2011/DĠHA)
*Van'da 16 Ocakta merkeze bağlı Kalecik Köyü yakınlarında A.Ç. isimli kadına tecavüz
ettikten sonra çantasını da gasp ettikleri gerekçesiyle önceki gün gözaltına alınan T.D., ġ.C.,
N.E., Ö.D., B. D. ve G.A.‘nın Emniyet Müdürlüğü‘ndeki sorguları tamamlandı. Sorgularının
ardından yoğun güvenlik önlemi altında adliyeye getirilen zanlılar, Cumhuriyet Savcısı'na
ifade verdi. Savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen
zanlılar, mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgilere göre ġahin A. ve ġirvan A. isimli iki Ģahsın
da olayla ilgili arandığı öğrenildi. (19.01.2011/DĠHA)
*Iğdır'da zorla evine girdikleri kadına tecavüz ettikleri iddiasıyla 2 kiĢi tutuklandı. Edinilen
bilgiye göre, Söğütlü Mahallesi ġen Sokak'taki bir apartmanda oturan yabancı uyruklu Türk
138
vatandaĢı G.H. (40) isimli kadının evine zorla girip kadına tecavüz ettikleri iddia edilen Ö.ġ.
(19) ve E.A. (17), emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkeme
tarafından darp, gasp ve tecavüz suçlamalarıyla tutuklanan zanlılar Iğdır Kapalı Cezaevi'ne
konuldu. (20.01.2011/KentHaber)
*Urfa'da Beykapısı Mahallesi 985. Sokak'ta meydana gelen olayda, evine giden 2 çocuk
annesi Medine TaĢkın, sokak ortasında kimliği belirsiz kiĢi yada kiĢiler tarafından kafasına
silahla ateĢ edilerek katledildi. TaĢkın'ı yerde kanlar içinde yatarken gören mahalle sakinleri,
durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Sağlık ekipleri yaptıkları incelemede kadının
kafasına isabet eden kurĢunlar sonucu hayatını kaybettiğini tespit etti. (20.01.2011/DĠHA)
*Adıyaman'da galericilik iĢi ile uğraĢan Ö.T. isimli Ģahıs, sevgilisi ġanlıurfa Harran
Üniversitesi Müzik Bölümü öğrencisi Demet Ç. ile bir süre önce ayrıldı. Ayrıldıktan sonra
eski kız arkadaĢının izini süren Ö.T., üniversite öğrencisi eski sevgilisinin Türkiye Petrolleri
Anonim Ortaklığı (TPAO) Adıyaman Bölge Müdürlüğünde çalıĢan idari personellerin
çocuklarına müzik eğitimi verdiğini öğrendi. Eski sevgilisinin TPAO Adıyaman Bölge
Müdürlüğünden ayrıldığını gören Ö.T. kullandığı otomobil ile .Demet Ç.'nin önünü kesti.
Ġkna çabalarının ardından Demet Ç. isimli kız, konuĢmak üzere araca bindi. Araç içerisinde
baĢlayan tartıĢma araç dıĢında da devam etti. Eski sevgilisinin otomobilden uzaklaĢtığını
gören Ö.T, otomobilinden çıkardığı tüfek ile üniversite öğrencisi genç kıza arkadan 3 el ateĢ
etti. Ġki bacağına ve kalçasına isabet eden mermiler nedeniyle yaralanan genç kız, ambulansla
Adıyaman Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yapılan tedavilerin ardından
genç kızın iki ayağında da kırık tespit edildi. Ağır yaralı genç kız yapılan müdahalelerin
ardından Malatya Ġnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edildi. Öte yandan, eski sevgilisini
silahla yaraladıktan sonra olay yerinden kaçan Ö.T., akĢam saatlerinde polis ekipleri
tarafından Borsa Ġlköğretim Okulu yakınlarında yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki
sorgusunun ardından hakim karĢısına çıkan Ģahıs tutuklanarak cezaevine konuldu.
(24.01.2011/KentHaber)
*Diyarbakır'ın Sur ilçesine bağlı Tanoğlu köyünde, iddiaya göre, ġenyiğit ailesinin 22
yaĢındaki kızı Figen ġenyiğit'i, yaklaĢık 5 yıl önce, babasının amca çocuğu olan muhtar M.ġ,
oğlu M.H.ġ'ye istedi. ġenyiğit ailesi ise, kızlarının M.H.ġ. ile evlenmek istemediğini
belirterek, evlilik teklifini reddetti. Ancak, muhtar ve çocukları Figen'in kendi gelinleri
olacağını, onu baĢkasına vermelerine izin vermeyeceklerini söyleyerek, ġenyiğit ailesini bu
konuda sürekli rahatsız etti. Baskılardan bunalan Figen, geçen yıl intihar giriĢiminde bulundu.
Bunun üzerine anne Nezihe ġenyiğit, kızın korumak amacıyla kızını kayınbabasının yanına
gönderdi. Figen, Bağlar ilçesinde yaklaĢık 1 yıldır dedesinin yanında kaldığı süre içerisinde
tanıĢtığı bir genci severek, evlenme kararı aldı. ġenyiğit ailesi de Figen'i sevdiği gence
vererek, niĢan yaptı. NiĢanlandığı gecenin sabahında Figen, muhtar ve çocukları tarafında
dedesinin evinden zorla kaçırıldı. Olayı duyan anne Nezihe ġenyiğit ve oğlu 19 yaĢındaki
Erkan ġenyiğit, muhtarın evine gitti. Ancak anne ve oğlu, aile tarafından darp edildiğini ileri
sürdü. Çaresiz kalan ġenyiğit ailesi, kızlarının hayatından endiĢe ederek biran önce bulunması
için savcılığa suç duyurusunda bulundu. (30.01.2011/Diyarbakır SÖZ)
*Gaziantep'te üniversite öğrencisi genç kız, sokak ortasında kafasına sıkılan kurĢunla
öldürüldü. Olay, Yeditepe Mahallesi 210 Nolu Sokak'ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre,
Gaziantep Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 4. sınıf öğrencisi 21 yaĢındaki
P.T., kimliği tespit edilemeyen bir kiĢinin silahlı saldırısına uğradı. Kafasına ve vücudunun
139
değiĢik yerlerine 3 mermi isabet eden P.T. olay yerinde hayatını kaybetti.
(17.02.2011/KentHaber)
*Gaziantep'te 3 gün önce sokak ortasında kafasına sıkılan kurĢunla öldürülen Beden Eğitimi
ve Spor Yüksekokulu son sınıf öğrencisi genç kızın, sınıf arkadaĢı E.G. tarafından
öldürüldüğü ortaya çıktı. (20.02.2011/KentHaber)
*22.02.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran S.Ö., Ģu beyanlarda bulundu: “Ben evlere
giderek temizlik yapıyorum. Çocuklarımın okul masraflarını kendim karĢılıyorum. Önce
Seyrantepe konutlarında çalıĢıyordum. Daha sonra Dr. N. Hanım‟a temizliğe gittim.
Temizliğe giderken belediye otobüslerine biniyorum. YaklaĢık 1 yıl önce Yeniköy mezarlığına
gitmiĢtim. DönüĢte Mardin yoluna çıktım. Ve otobüse binerken (otobüsün numarası biliniyor)
Ģoför bana “sen ne iĢle uğraĢıyorsun, nerden geliyorsun” dedi. Bende sana ne mezarlıktan
geliyorum, dedim. Benden özür diledi. Bende ciddiye almadım. Bu yaz yine aynı otobüse
bindim. Bu sefer fakülte lojmanlarında bir bayan doktorun evinde çalıĢmaya baĢladım. Sabah
8.30–9.00 arası aynı otobüse bindim. Otobüs ilahiyat fakültesine geldiğinde kimse
kalmamıĢtı. Yine bana “abla sen ne iĢle uğraĢıyorsun” dedi. Bende “çocuk baktığımı
söyledim” o da bana imalı bir Ģekilde “hı sen Ģimdi çocuk mu bakıyorsun” dedi. Ben
otobüsten inerken kızmama fırsat vermeden arabayı hızla sürdü. Ve kafasından geçirdiği
imalı sözleri bekçi kulübesinde bulunan diğer bekçilerle de paylaĢıyor. Çünkü oradaki
bekçiler birbirlerine iĢaret ederek beni gösteriyorlardı. BaĢka bir otobüs Ģoförü de (numarası
biliniyor)ben arabaya bindiğim an herkese beni iĢaret ediyor. Bu Ģahıslardan çok rahatsızım.
Bana bu konuda yardımcı olmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*Gaziantep'te eski sevgilisi üniversite öğrencisi 21 yaĢındaki Pınar Türkmen'i öldürmekten
tutuklanan 24 yaĢındaki Emrah GümüĢ, "Pınar kız arkadaĢı F. ile lezbiyen iliĢki yaĢıyordu.
Uyardım dinlemedi, öldürdüm" iddiasında bulundu. 3 yıl arkadaĢlık yapıp ayrıldığı Gaziantep
Üniversitesi Beden Eğitimi Yüksekokulu 4'üncü sınıf öğrencisi Pınar Türkmen'i, 17 ġubat
günü Yeditepe Mahallesi'nde, tabancayla öldüren sınıf arkadaĢı Emrah GümüĢ tutuklandı.
Yapılan soruĢturmada, GümüĢ hakkında 'kasten öldürme, silahla tehdit ve ruhsatsız silah
taĢıma' suçlarından dava açıldı. (07.03.2011/KentHaber)
*4 gün önce görev yaptığı okul önünde kar maskeli üç kiĢi tarafından kaçırılan öğretmen
Sevim Buğdaycı, Diyarbakır'ın merkez ilçesi YeniĢehir'in DökmetaĢ köyünde bulunurken,
Buğdaycı'yı kaçıran zanlı kayıplara karıĢtı. YaklaĢık 1 yıl önce Sevim Buğdaycı'nın amcasının
kızını kaçıran; ancak kaçırdığı kızın ailesi tarafından geri alınmasını kendisine yediremeyen
Ramazan K., 4 gün önce aynı aileden Namık Kemal Ġlköğretim Okulu'nda görev yapan Sevim
Buğdaycı'yı görev yaptığı okulun önünden kaçırdı. 4 gün boyunca gözleri bağlanarak yaklaĢık
7 ayrı yer gezdirilen sevim öğretmen, emniyet güçleri ve aile büyüklerinin de karĢılıklı
çabalarıyla yeri tespit edilerek, kaçıran Ģahsın ailesi tarafından emniyet birimlerine teslim
edildi. Kaçırdığı Sevim Buğdaycı'yı ailesine teslim ettikten sonra kayıplara karıĢan Ramazan
K.'nin yakalanması için emniyet birimleri geniĢ çaplı çalıĢma yürütüyor. Ramazan K.'nin
ailesi tarafından emniyet birimlerine teslim edilen Sevim Buğdaycı, hastanede yapılan sağlık
kontrolünün ardından ailesine teslim edildi. (11.03.2011/KentHaber)
*Gaziantep'te birlikte yaĢadığı 30 yaĢındaki F.Ġ.'ye zorla fuhuĢ yaptırdığı iddia edilen 28
yaĢındaki Nuri Güler, gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü‘ne baĢvuran evli F.Ġ., Kilis‘te
tanıĢtığı ve 1 yıl önce Gaziantep‘e kaçarak birlikte yaĢamaya baĢladığı iĢsiz Nuri Güler
tarafından para karĢılığında erkeklere pazarlandığını ve sürekli dövüldüğünü iddia etti.Bunun
üzerine harekete geçen Ahlak Büro Amirliği ekipleri, daha önce uyuĢturucu, tecavüz ve
140
hırsızlık suçlarından kaydı bulunan Nuri Güler‘i Düztepe semtinde gözaltına aldı.
ĠĢsizlik bahanesiyle birlikte yaĢadığı kadını erkeklere pazarladığı ve karĢı gelince dövdüğü
iddia edilen Nuri Güler, ‘Zorla fuhuĢ yaptırmak ve kasten yaralama‘ suçundan adliyeye sevk
edildi. (18.03.2011/ĠnternetHaber)
*Erzurum‘un Hasandede Mahallesinde tam gün eğitim yapılan Milli Egemenlik Ġlköğretim
Okulundan çıkan öğretmen A.K., evine doğru yürürken üç kiĢi oldukları tahmin edilen
saldırganlar tarafından ağzı kapatılarak dar ve çıkmaz bir sokağa sürüklendi. Olayın Ģokunu
atlattıktan sonra A.K., saldırganlara karĢı koymaya çalıĢtı. Saldırganlar, tecavüz etmeye
çalıĢtıkları öğretmen A.K.'yı 20 yerinden bıçakladıktan sonra baĢına taĢla vurdular. Kanlar
içinde kalmasına rağmen A.K. saldırganların elinden kurtularak 100 metre kadar uzaktaki
anneannesi H.P.'nin evini gitti. Kapıyı açan anneanne P., torunu A. öğretmeni kanlar içinde
görünce bayıldı. Evde bulunanlar hemen durumu polise bildirirken, genç öğretmen de
ambulansla Erzurum'a nakledildi. (07.04.2011/KentHaber)
*Sağlık meslek örgütlerinin "Hekimleri hedef haline getiriyor ve kaosa neden olacak"
itirazlarına rağmen uygulamaya konulan "Aile Hekimliği"nin sonuçları kendini göstermeye
baĢladı. Hasta yakınlarının uyguladığı Ģiddetin hedefi olan hekimler Ģimdi de Kaymakam
Ģiddeti ile karĢı karĢıya kaldı. Son örneği Kocaköy'de yaĢanan olay Ģöyle geliĢti: Diyarbakır'ın
Kocaköy Ġlçesi'nde 1 Nolu Aile Sağlık Merkezi (ASM) Doktoru Bahar Tekin, acil serviste
doktor olmadığı için nöbete kaldı. Bu sırada hastaneyi defalarca arayan Kocaköy Kaymakamı
Muhammet Gürbüz, "Yatalak bir hastam var eve gelin" dedi. "Acil serviste baĢka doktor yok
o yüzden gelemem, ambulans gönderiyorum hastayı gönderin" diyen Tekin'e emirler yağdıran
Kaymakam Gürbüz, bir süre sonra ise makam arabasıyla hastaneye gelerek doktoru herkesin
gözü önünde tekme tokat dövmeye baĢladı. Hastaların araya girmesiyle Gürbüz'ün elinden
kurtularak odasına kaçan Dr. Tekin, polislere durumu haber verdi. Hastaneye gelen polislerin
yanında bile Tekin'e saldırmaya çalıĢan Kaymakam, daha sonra elini kolunu sallayarak
hastaneden çıkıp gitti. Darp raporu alan Tekin ise Kocaköy Cumhuriyeti Savcılığı'na
Kaymakam hakkında suç duyurusunda bulundu. (25.04.2011/DĠHA)
*Antep'te bir anne ve üç çocuğu öldürüldü. Konak Mahallesi'nde bir evde anne ve 3 çocuğu
kafalarına silahla tek el ateĢ edilerek öldürülmüĢ halde bulundu. Cinayetlere iliĢkin bir kiĢi
gözaltına alınırken, anne ve çocukların yakını olduğu belirtilen bir kiĢi ise aranıyor.
(05.05.2011/DĠHA)
*Elazığ'da evlenme teklifini kabul etmeyen lise öğrencisi 15 yaĢındaki Nebahat Karakaya ve
babası Cemal Karakaya saldırgan Burhan Demirel tarafından av tüfeğiyle öldürüldü. Alınan
bilgiye göre; Kovancılar Ġlçesi'nde 32 yaĢındaki Burhan Demirel, evlenme teklifini kabul
etmeyen akrabası lise öğrencisi 15 yaĢındaki Nebahat Karakaya ile babası 50 yaĢındaki Cemal
Karakaya'yı av tüfeğiyle öldürdü. Ġddialara göre, bir süre önce evlenme teklifinde bulunan
saldırgan Demirel, bu isteğinin reddedilmesinin ardından sabah saatlerinde Karakaya ailesinin
Heybet Mahallesi Levent Sokak'ta bulunan evine av tüfeği ile geldi. Ġlk olarak bahçede baba
Cemal Karakaya'yı tehdit eden saldırgana baba, "Kızım okuyor, arada çok yaĢ farkı var
olmaz" dedi. Bunun üzerine saldırgan Demirel, Cemal Karakaya'yı vurdu. Ardından içeri
yönelen saldırgan, Nebahat Karakaya'yı da evin odasında vurdu. Saldırgan daha sonra olay
yerinden kaçtı. Baba kız ise hastaneye kaldırılırken yolda yaĢamlarını yitirdi.
(07.05.2011/DĠHA)
141
*Erzurum Ġl Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, Çaykara Caddesi'ndeki bir
mağazanın sahiplerinden A. Ġ. D. hakkında "cinsel tacizde bulunduğu" ihbarı üzerine, asayiĢ
Ģubesi ekipleri tarafından operasyon düzenlendiği bildirildi. Kadın müĢterilerinden mağazayla
ilgili kampanyaları bildirmek bahanesiyle telefon numaralarını alan A. Ġ. D. ile arkadaĢı S.
M.'nin, telefon numarasını aldığı kiĢilere Ģantaj yaparak, cinsel saldırıda bulunduğu iddia
edildi. Yapılan araĢtırmanın ardından gözaltına alınan iki zanlının, bir kadını aynı yöntem ve
usulle alıkoydukları kaydedildi. Emniyette ifadeleri alınan 2 zanlı çıkarıldıkları mahkemece,
"KiĢiyi hürriyetinden yoksun kılma", "Cinsel saldırı", "ġantaj", "Silahlı tehdit" suçlarından
tutuklandıkları kaydedildi. (19.05.2011/DĠHA)
*Malatya'da zorla bir otomobile bindirilerek kaçırılmak istenen kadını jandarma ekipleri
kurtardı. Alınan bilgiye göre, YeĢilyurt ilçesi Görgü köyü mevkisinde, bir kadının zorla bir
otomobile bindirildiği ihbarı üzerine olay yerine giderek bir aracı durduran jandarma N.A.'yı
(31) kurtardı. Olayla ilgili gözaltına alınan Ġ. K'nın (29), genç kadını Diyarbakır'daki bir
gazinoda çalıĢtırmak için kaçırmaya çalıĢtığı ileri sürüldü. (24.05.2011/Diyarbakır Söz)
*26.05.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran ġ. Ö., Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben yaklaĢık 20
yıldır ġ. A.‟ya ait hamamda çalıĢıyordum. YaklaĢık 4–5 aydır beni iĢten çıkardılar. Sigortam
hiç yatırılmamıĢ bana tazminat ödenmedi. Okumam yazmam olmadığı için ve bu iĢlerden
anlamadığımdan dolayı takip edemedim. Geçen yaz patronumun eĢi tatile gitmiĢti. Kendisi
hacıdır, evine çağırdı, evimi temizle dedi. Hanım evde yok deyince evine gittim. Temizlik
yapmak için kova istedim, temizliği bırak gel dedi. Sehpada meyve tabakları duruyordu. Gel
meyve yiyelim dedi. Temizliğe baĢlayacağımı söyleyince onu boĢ ver. Hanım evde yok gel
birlikte yatalım deyince hemen evden çıkmak istedim. Bana hamamda çalıĢan kadınlardan
benimle yatmayanlara iĢ vermem demiĢti. Bu olayı çocuklarım, yakınlarım duymasın diye
kimseye söyleyemedim. Bilmelerini istemiyorum. Duymaları durumunda adamı yaĢatmazlar.
Ben dul bir kadınım eĢim beni boĢayıp bir hayat kadınıyla evlendi. Ben de çoluk çocuğumu
büyütmek ve okutmak için çalıĢıyorum. Ancak iĢten keyfi olarak çıkarıldım ve sigortamı
yatırmamıĢ. Bundan yaklaĢık 9–10 yıl önce patronum kimliğimi alıp mahkemeye götürdü. Biz
3 çalıĢanın kimliğini götürmüĢlerdi. Bir gün sonra kimliğimizi mahkemeden aldık, niye
götürüldüğünü bilmiyorum. Çok mağdurum bu konuda mağduriyetimin giderilmesi için sizden
hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*Van ve Hakkari'de fuhuĢ olaylarıyla ilgili basına yansıyan A.A ile ilgili haberlerin masa
baĢında yapılan düzmece haberler olduğu ortaya çıktıktan sonra A.A olayın nasıl geliĢtiğini ve
polisin kendisine gözaltında verdirmek istediği ifadeyi DĠHA'ya anlattı. AKP'nin kanalına
dönüĢen TRT'de ve geçtiğimiz günlerde Ġhlas Haber Ajansı'nda "Yüksekova'da 4 PKK'linin
tecavüzüne uğrayan kadın" olarak verilen haberin düzmece ve polis kaynaklı olarak yapıldığı
ortaya çıkmıĢtı. Olayın basına yansımasından sonra A.A, yaĢananları ve baĢından geçenleri
tek tek anlattı. Daha küçükken anne ve babasının ayrıldığını kendisinin dede ve ninesinin
yanında büyüdüğünü kaydeden A.A, 15 yaĢında evlendirildiğini kaydetti. Evlendikten sonra 2
aylık hamile iken eĢinden Ģiddet gördüğünü ve bunun üzerine dede ve ninesinin yanına
döndüğünü kaydeden A.A, aradan bir hafta geçmeden eĢinin baĢka bir kadınla evlendiğini ve
kendisinin yaĢı küçük olduğu için eĢinin yeni evlendiği kadınla resmi nikah yaptırdığını
söyledi. Daha sonra eĢine tekrar geri dönmediğini ve bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini
kaydeden A.A, ailesi tarafından 55 yaĢında maddi durumu iyi olan birisiyle evlendirilir. Kız
çocuğu 13 aylık olduktan sonra ikinci eĢinden de baskı gördüğünü ve çocuğunu babasına
vererek tekrar ailesine döndüğünü dile getirdi. Evde kaldığı müddetçe sürekli yaĢı büyük olan
insanların kendisi ile evlenmek için görücüye geldiğini söyleyen A.A, çareyi Van'a gelip
142
yerleĢmekte bulduğunu ifade etti. Bir müddet sonra tanıĢtığı birisi tarafından fuhuĢa
zorlandığını dile getiren A.A, en son Yüksekova'ya götürüldüğünü ve burada kendisine fuhuĢ
yaptırıldığını söyledi. Yüksekova'da yaĢadıklarını anlatan A.A, önce tecavüze uğradığını ve
kendisine tecavüz edenlerin bu sefer yüzlerini kapatarak kendisini kameraya çektirdiğini ifade
ederek, "Bana tecavüz ettikten sonra giyinmemi istediler. Onlar da hemen üzerlerindeki
elbiseleri değiĢtirerek, yüzlerini örttüler ve bana 'ben piĢmanım' Ģeklinde konuĢmalar
yaptırdılar. Ardından da beni dıĢarı attılar. Daha sonra caddede polisler beni gördü ve
emniyete götürdüler. Emniyette baĢıma gelenleri anlattıktan sonra bana 'Ġstiyorsan gizli tanık
ol, biz sana gereken yardımı yaparız. PKK'lilerin sana bunu yaptığını anlat. Ve biz de seni
televizyonlara çıkaralım. Böylece sen de rahat yaĢamıĢ olursun. PKK sürekli namustan
bahsediyor, fuhuĢa karĢıyız diyor böyle söylersen bunu televizyonlara çıkarırız' dediler.
Ancak ben böyle bir ifade veremeyeceğimi söyledim. Bana bunu yapanların PKK'li
olmadığını söyledim. Bana tecavüz ettikten sonra kılık kıyafet değiĢtirdiler dedim. Bunun
üzerine polisler bana bağırdılar, ardından da darp ettiler. Kolumda morluklar ve vücudumda
ĢiĢlikler oluĢtu. Bu sefer beni alıp Van'a getirdiler. Kadın Sığınma Evi'ne bıraktılar. Ama iki
aylık hamile olduğum için oradan çıkmak zorunda kaldım" dedi. Savcılığa da baĢvurduğunu
ve polislerin gözaltındayken kendisine "Gizli tanık olması yönünde tehditlerde bulunduğunu"
anlattığını kaydeden A.A, çocuğunun alınması için savcıdan yardım istediğini ama savcının
"Ben sana hiçbir yardımda bulunamam çocuğun babası ben miyim" dediğini kaydederek,
daha sonra kürtajla çocuğu aldırdığını kaydetti.
Kendisine tecavüz edenlerin yakalanmasına sevindiğini, ancak olayın çarpıtılmasına tepki
gösteren A.A, "Ben eğer onların istediği gibi ifade vermiĢ olsaydım. Belki daha rahat
yaĢardım. Ama böyle bir onursuzluğu kabul etmedim. Kabul etmediğim için de polisler bana
sahip çıkmadı, üstüne üstlük beni darp ettiler" dedi. (03.06.2011/DĠHA)
*Urfa'da 10 Bin lira alacaklı olduğunu iddia eden 44 yaĢındaki Tahir Ok kardeĢi Ġsmail Ok ve
28 yaĢındaki 8 aylık hamile eĢi Zekiye Ok'u zincirle döverek hastanelik etti. Ġddiaya göre,
kardeĢi tarafından mahkeme kanalıyla icra takibine uğrayan Tahir Ok, merkeze bağlı
Seksenören köyünde çiftçilik yapan ve inĢaat iĢlerinde çalıĢan kardeĢi Ġsmail Ok'la birlikte 5
yıl önce birlikte arazi satın aldı. Tahir Ok, iddiaya göre 2 yıl önce araziyi kardeĢinden
habersiz söz konusu arsayı sattı. KardeĢler arasında arsa için çıkan tartıĢma, yakınlarının
araya girmesi ve Tahir Ok'un kardeĢine 10 bin lira değerinde senet imzalayarak
borçlandırılmasıyla tatlıya bağlandı. Aradan geçen süre içerisinde borcun ödenmemesi
üzerine Ġsmail Ok, bir süre önce ağabeyinin imzaladığı 10 bin lira değerindeki senedi icraya
verdi.
Ġcra iĢlemlerinin baĢlamasına sinirlenen ağabey Tahir Ok, önceki gece geç saatlerde
kardeĢinin evine gitti. Tahir Ok, 4 küçük çocuğu ile evde bulunan kardeĢinin eĢi 8 aylık
hamile Zekiye Ok'u demir zincir ile dövdüğü iddia edildi. Sırtı ve ayaklarına aldığı darbelerle
yaralanan Zekiye Ok, durumu eve gelen eĢine anlattı. Dün sabah ağabeyinin evine giden
Ġsmail Ok da, ağabeyinin zincirli saldırısına uğradı. Sırtında zincir izleri oluĢan ve köylülerin
araya girmesiyle kurtarılan Ġsmail Ok, yanına eĢi Zekiye'yi de alarak jandarmaya giderek
Ģikâyetçi oldu. (16.06.2011/DĠHA)
*Gaziantep'te, geçtiğimiz pazar günü kaybolduktan sonra evinin yakınında cesedi bulunan 5
yaĢındaki Fatma Demir'in katil zanlısı 16 yaĢındaki V.Y. yakalandı. Ġlk ifadesinde suçunu
kabul eden zanlının, "Tecavüz ettikten sonra boğazını sıkınca öldüğünü anladım. Cebinde 25
kuruĢu vardı, onunla da dondurma alıp yedim" dediği öğrenildi. (18.06.2011/Hürriyet)
*KAHRAMANMARAġ'ın Elbistan Ġlçesi'nde 24 yaĢındaki Adem Kılıç, kız arkadaĢı 18
yaĢındaki Kübra Nur ġahin'i elleriyle boğdu. Cinayetin ardından olay yerinden kaçan Adem
143
Kılıç, güvenlik güçleri tarafından yakalandıktan sonra bileğini keserek intihara kalkıĢtı. Olay,
dün gece ilçeye bağlı Karaelbistan Beldesi'nde meydana geldi. Elbistan Ġlçesi'nde oturan
Adem Kılıç, kız arkadaĢı Kübra Nur ġahin ile Karaelbistan Beldesi'ndeki ablasının evinde
buluĢtu. Evde iki sevgili arasında iddiaya göre henüz bilinmeyen bir nedenle tartıĢma çıktı.
TartıĢma alevlenince iddiaya göre Adem Kılıç, genç kızı elleriyle boğarak kaçtı. BoğuĢma
seslerini duyanların ihbarı üzerine olay yerine gelen jandarma, genç kızın cansız bedenini
buldu. Boğulduğu anlaĢılan ġahin'in cesedi, otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu'na
gönderildi. Ġlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, polisin de desteğiyle peĢine düĢtüğü Adem
Kılıç'ı ilçe merkezinde yakaladı. Gözaltına alınan Kılıç, Ġlçe Jandarma Komutanlığı'nda
tuvalete girince camı kırıp bileklerini kesti. Gürültü üzerine içeri giren jandarma tarafından
kanlar içinde bulunan Kılıç, Elbistan Devlet Hastanesi'ne götürüldü. (08.07.2011/DHA)
*Diyarbakır'da oturan 18 yaĢındaki H.ġ. bir arkadaĢ ortamında Ali. K. ile tanıĢtı ve aralarında
duygusal iliĢki baĢladı. ĠĢsiz olan Ali. K. ile H.ġ. sık sık görüĢmeye baĢladı. Ali K., genç kıza
birlikte kaçma teklifinde bulundu. H.ġ., 28 Mayıs günü evdeki para ve ziynet eĢyasını alarak
Ali K. ile önceden belirledikleri Huzurevleri semtindeki bir inĢaata geldi. H.ġ.'nin getirdiği
paraları ve ziynet eĢyasını alan Ali.K. ona tecavüz etti ve bir baĢka kente giderek
evleneceklerini söyledi. Otobüs bileti almaya gideceğini söyleyen Ali K., H.ġ.'ye inĢaatta
beklemesini istedi. Bir süre sonra Ali K. 3 arkadaĢıyla döndü. Hem kendisi, hem de bu kiĢiler
ağzını kapatıp ellerini ayaklarını bağladıkları H.ġ.'ye defalarca tecavüz etti. Hava kararınca
H.ġ.'yi inĢaattan çıkarıp tarlaya götüren zorbalar, burada da tecavüzü sürdürdü. Yakındaki
yoldan geçen bir köylü H.ġ.'nin çığlıklarını duyunca, polise haber verdi. Olay yerine gelen
polisler H.ġ.'yi periĢan halde buldu, 2 kiĢi yakalanırken, 3 kiĢi de kaçtı. Hastaneye kaldırılan
H.ġ. tedavisinin ardından psikolog nezaretinde polise verdiği ifadede baĢından geçenleri tüm
detaylarıyla anlattı. Töre cinayetine kurban gidebileceği endiĢesiyle ailesine haber verilmeyen
H.ġ., devlet korumasına alınarak bir baĢka kentteki yurda yerleĢtirildi. Tecavüz suçlamasıyla
yaĢları 18 ile 20 arasında değiĢen 5 Ģüpheli gözaltına alındı. Sorgularının ardından adliyeye
sevk edilen bu kiĢilerden Ali K. , Fesih A. , Ekrem. B. ve Emin B. tutuklanırken, Ömer Ç.
tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (03.07.2011/Diyarbakır SÖZ)
* Iğdır'ın Tuzluca ilçesinde yaĢlı bir kadın darp edildi. Edinilen bilgiye göre, Tuzluca'da
hayvancılıkla uğraĢan G.G. isimli yaĢlı kadın, eĢeğinin baĢkasının merasına girmesi gerekçe
gösterilerek darp edildi. (22.07.2011/KarsManĢet)
*Siirt'in Pervari Ġlçesi'nde köyde görevli hemĢirenin gece geç saatlerde kaldığı sağlık evinde
bir köylünün tecavüzüne uğradığı ileri sürüldü. Alınan bilgilere göre, Siirt'in Pervari Ġlçesi'ne
bağlı Kilis Köyü Sağlık Ocağı'nda görevli D.T. (23) isimli ebenin kaldığı sağlık evinde
tecavüze uğradığı belirtildi. Gece geç saatlerde demir parmaklıkları keserek eve giren ve
ebeye tecavüz ettiği belirtilen E.Ö. isimli köylü, jandarma tarafından gözaltına alındı.
Gözaltına alınan E.Ö. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'ne
gönderildi. (12.07.2011/DĠHA)
*Dönemin CHP'li Ģimdinin ise AKP'li Van'ın Edremit Ġlçesi'ne bağlı Çiçekli Beldesi Belediye
BaĢkanı Yılmaz Kılıç ile evlilik vadiyle uzun yıllar birlikte yaĢadığını ancak sonradan Ģiddet
görerek terk edildiğini savunan RahĢan ġahin, kadın kuruluĢlarına hukuki yardım için
baĢvurdu. Belediye BaĢkanı Kılıç'la bir akrabasının vasıtasıyla tanıĢtıktan sonra uzun süre
birlikte olduğunu dile getiren ġahin, Yılmaz'ın daha sonra kendisini tehdit ederek, aile
fertlerine dövdürdüğünü aktardı. Can güvenliğinin olmadığını belirten ġahin, Van Belediyesi
Kadın DanıĢma Merkezi (VAKASUM) ile Van Barosu Kadın DanıĢma Merkezi baĢta olmak
üzere birçok yere baĢvuruda bulunarak hukuki destek talebinde bulundu. (28.08.2011/DĠHA)
144
*Ġki kadına tacizde bulunduğu iddia edilen Van'ın Bakraçlı (Yedikilise) Köyü Muhtarı R.D.
görevden alınmazken, R.D. ile ilgili BaĢbakanlık ve Valiliğe dilekçe gönderen köylülerin
suları kesildi. Dilekçe sahiplerinden Mehmet Selim Sihat, "Muhtara kimse dokunmuyor" dedi.
Köylülerin Van Cumhuriyet Savcılığı'na yaptığı suç duyurusundan da bir sonuç elde
edilmezken, suç duyurusu sahiplerinin muhtar ve akrabaların baskılarına maruz kaldığı
bildirildi. 3 aydır muhtar ve akrabaları, 15 hanenin sularını keserken, en son 20 gün önce
köylülerin Valilik ve Özel Ġl Ġdaresi'ne yaptıkları baĢvurudan sonra suları tekrar akmaya
baĢladı. Ancak bunun 5 gün sürdüğü ve suyun tekrar muhtar tarafından kesildiği belirtildi.
(13.08.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Sur Ġlçesi'nde bulunan yeĢil alanda gezintiye çıktığı sırada kimliği belirsiz kiĢi
ya da kiĢiler tarafından yüzüne, kollarına ve bacaklarına kezzap dökülen Rojda Karagöz (20)
isimli genç kadın, ağır yaralandı. Diyarbakır Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırılan
Karagöz'e burada ilk müdahale yapıldı. Ardından Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesi'ne sevk edilen Karagöz'ün vücudunda birinci ve ikinci derece yanık oluĢtuğu ve
yoğun bakım servisinde müĢahede altında tutulduğu kaydedildi. Karagöz'ün hayati tehlikeyi
atlatamadığı bildirildi. (01.09.2011/DĠHA)
*Bitlis‘in Adilcevaz Ġlçesi‘nde yaĢayan Demet Toprak, 14 yaĢındayken amcasının oğlu Metin
Toprak ile rızası olmadan evlendirildi. Evlendikten sonra eĢinin ailesinin evine yerleĢen
Demet Toprak ile kayınvalidesi arasında bir süre sonra geçimsizlik baĢladı. Bunun üzerine
Metin Toprak, zaman zaman Ģiddete maruz kalan eĢini de yanına alarak köyden ayrılıp 9 yıl
önce Ġstanbul‘a yerleĢti. EĢi kapı, pencere montaj iĢinde çalıĢırken, Demet Toprak da günlük
temizlik iĢlerine gitti. Çift, bugün 9 yaĢında olan ġilan ve 5 yaĢında olan Yusuf adında 2
çocuk sahibi oldu. Ġddiaya göre Metin Toprak‘ın ailesi köye geri dönmeleri isterken, Demet
Toprak, Ġstanbul‘da kalmak istedi. Bu nedenle çift arasında sık sık tartıĢmalar yaĢanmaya
baĢladı. Demek Toprak, eĢinin zaman zaman kendisine Ģiddet uyguladığını ileri sürerek,
geçen Haziran ayında evi terk edip boĢanma davası açtı. EĢinin kendisini öldürmek için
Ġzmir‘e geldiğini öğrenen Demet Toprak, kentten kaçıp baĢka bir yere gitti. Ġzmir‘de eĢini
ararken inĢaatlarda çalıĢmaya baĢlayan Metin Toprak, geçen temmuz ayında inĢaattan düĢüp
öldü. Demet Toprak, 13 Temmuz günü kendisini arayan bir kiĢinin, "Metin öldü, sen de
öleceksin, her yerde seni arıyoruz. Az kaldı seni bulacağız" dediğini söyledi. Aldığı telefon
sonrası aileden gizli görüĢtüğü kiĢileri arayan Demet Toprak, eĢinin gerçekten öldüğünü
öğrenince çocuklarını almak için harekete geçti. Toprak, "EĢimin ölmesi üzerine çocuklarımı
almak için aileyi aradım Ama bana, ‘çocukları unut mezara kadar bizde kalacak. Ensendeyiz.
Seni bulduğumuz yerde kafana sıkıcağız‘ diye tehdit ettiler" dedi.
Çocuklarının kendisine verilmesi için CumhurbaĢkanı Abdullah Gül ile BaĢbakan Recep
Tayyip Erdoğan‘dan yardım isteyen Toprak, "Benim hakkımda ölüm kararı çıkarıldığı için
köye gidemiyorum. Devlet büyüklerimin yardım edip, çocuklarımı bana vermelerini
istiyorum" dedi. (02.09.2011/CNNTürk / Diyarbakır Olay)
*Van'ın BaĢkale Ġlçesine Bağlı Yurttepe (Pars) Köyü'nde dün gece bir eve yapılan silahlı
saldırı sonucunda 1 kadın yaralandı. Edinilen bilgilere göre, BaĢkale'ye bağlı Albayrak (Dêr)
Köyü'nde Ali Alkan ile eĢi T. KızıltaĢ'ın bilinmeyen bir nedenle tartıĢtı ve bu tartıĢmaya
Alkan'ın akrabaları da karıĢtı. Bunun üzerine T. KızıltaĢ, Yurttepe (Pars) Köyü'ndeki
babasının evine gitti. Alkan ve akrabaları da, T. KızıltaĢ'ın babasının evine silahlı saldırıda
bulundu. Çok sayıda merminin isabet ettiği evde bulunan Mihrinaz KızıltaĢ (22) kolundan ve
bacağından yaralandı. Olayın duyulması üzerine Alkan ve akrabaları olay yerinden kaçarken
145
yaralanan T. KızıltaĢ ise BaĢkale Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Savcılığın olay ile ilgili
soruĢturma baĢlattığı belirtildi. (06.09.2011/DĠHA)
*ġanlıurfa‘da oturan Fatma Zehra Atlıoğlu, 8 yıl önce ailesinin isteğiyle akrabası Ramazan
Yolcu ile imam nikahlı olarak birlikte yaĢamaya baĢladı. Bu birlikteliğinden Fatmanur ve
Yusufcan isimli 2 çocuğu olan Atlıoğlu, 2 yıl önce Ģiddet gördüğünü iddia ettiği Yusuf
Yolcu'dan ayrılıp baba evine döndü. Atlıoğlu, geçen yıl 73 yaĢındaki Ahmet Atlıoğlu ile
evlendi. 2 çocuğu ile birlikte evlendikten sonra ġairnabi Mahallesi 204. sokaktaki evinde
yaĢamaya baĢlayan Atlıoğlu çifti arasında tartıĢmalar yaĢanmaya baĢladı. Sık sık çocuk
nedeniyle aralarında tartıĢma yaĢanan Fatma Zehra Atlıoğlu, geçen hafta içerisinde Ģiddet
gördüğü iddiasıyla eĢini polise Ģikayet etti. Polisin ifadesini aldıktan sonra serbest bıraktığı
Ahmet Atloğlu, kendisini Ģikayet eden eĢi ile 2 çocuğunu eĢyalarıyla birlikte sokağa attı.
Birkaç parça eĢya ile sokakta kalan gözü yaĢlı kadın, çocuklarına sarılarak yetkililerden
kendisine yardımcı olmasını istedi. Ailesinin de kendilerine sahip çıkmadığını iddia eden
Atlıoğlu, komĢularının yardımıyla sokakta yaĢamını sürdürmeye çalıĢıyor. Çocuklarıyla
birlikte sokakta kalmanın kendilerini korkuttuğunu, yetkililerin kendilerine sahip çıkmaması
halinde intihar etmeyi bile düĢündüğünü söyleyen acılı kadın Ģöyle konuĢtu: "Nikahsız
evliliğimden 2 çocuğum oldu. Ġkinci evliliğimi eĢimin yaĢı benden büyük olmasına rağmen,
sırf çocuklarıma bakması için kabul ettim. Ancak 1 yıl geçmeden çocuklarıma ve bana
yönelik Ģiddet uygulamaya baĢladı. ġimdi sokakta kaldık. Çok çaresizim ölümden baĢka
çarem kalmadı. Buradan devlet büyüklerime sesleniyorum; ne olur bize baĢımızı sokacak bir
yuva versinler. Yoksa intihar etmek istiyorum." (14.09.2011/DĠHA)
*ġanlıurfa merkeze bağlı bir köyde Ġlköğretim öğrencisi Z.ġ.'ye adı açıklanmayan bir akrabası
3 ay önce tecavüz etti. Hamile kalan Z.ġ., midesi bulanıp kusmaya baĢlayınca ġanlıurfa
Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede yapılan muayenenin ardından kızın
tecavüze uğradığı ve 3 aylık hamile olduğu ortaya çıktı. Kızlarının hamile olduğunu öğrenen
aile büyük bir Ģok yaĢarken, küçük kız baĢından geçen tecavüz olayını ailesine ve hastane
polisine anlattı. Tecavüzü öğrenen aile fertleri, telefonla ulaĢtıkları yakınlarına tecavüzcünün
bulunması için haber gönderdi. Z.ġ. ifadesi alındıktan sonra töre cinayetine kurban
gidebileceği endiĢesiyle devlet korumasına alınarak yurda yerleĢtirildi. Jandarma ekipleri,
Z.ġ.'ye tecavüz ederek hamile bırakan akrabayı yakalamak için harekete geçti.
(08.09.2011/Diyarbakır Söz)
*26.09.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran D.T., Ģu beyanlarda bulundu: ―Benim eski eĢim
A. T. ile yıllarca ayrı yaĢadık, sürekli bana hakaret, fiziksel Ģiddet ve iĢkence ediyordu. Benim
5 çocuğum vardı ondan dolayı katlanıyordum. Ancak daha sonra katlanılmaz hale gelince
boĢanmak için mahkemeye baĢvurduk ve boĢandık. Ben çocuklarımı alarak Ġstanbul‟ a gittim.
Orada çalıĢarak geçiniyorum. Benim babamdan bana kalan tapusu bana ait olan evimi eski
kocam kullanıyor ve çıkmak istemiyor. Bu konuda ĠHD‟ den hukuki yardım talep ediyorum.”
(ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*24.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan S.Ç., Ģu beyanlarda bulundu:
“Benimle evlenmek isteyen ġ.K., bu talebini benimle paylaĢtı. Ben kendisiyle evlenmek
istemediğimi ve bunun mümkün olmadığını defalarca belirtmeme rağmen kendisi ısrarcı oldu
ve ısrarı sonraki aĢamalarda tehdit baskılara dönüĢtü. Bu baskı ve tehditler 9 yıldır devam
ediyor. Bu söylediğim Ģahıs defalarca yolumu kesmiĢ ve beni her seferinde de tehdit etmiĢtir.
Anneme dahi defalarca saldırmıĢtır. Ergani yolu üzerinde kardeĢimle birlikteyken bıçakla
saldırdı. KardeĢim 8 bıçak darbesi alırken bende yaralandım. Ancak 3-4 ay cezaevinde kaldı.
Cezaevinde bile tehditlerine devam etti. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Onun
146
dıĢarıda olması benimde can güvenliğimin olmayacağı anlamına geliyor. Korkuyorum. Bu
konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Silopi Belediyesi Viyan Kadın DanıĢma Merkezi'nce yapılan "Uluslararası 2. ve 3. evlilikler
sorununun Silopi'deki yansımaları ve kadınların yaĢadıkları sorunlar" konulu araĢtırmanın
sonuçları açıklandı. Silopi'de kuma getiren erkek sayısının çok olduğu belirtilen raporda,
kadınlara yönelik Ģiddettin uygulandığı belirtildi.
Silopi Belediyesi Viyan Kadın DanıĢma Merkezi'nce "Uluslararası 2. ve 3. evlilikler
sorununun Silopi'deki yansımalarını ve kadınların yaĢadıkları sorunları" tespit etmek amacıyla
yapılan araĢtırmanın sonuçları raporlaĢtırılarak basın toplantısıyla açıklandı. Sosyolog Gül
Berki, hem kamuoyunu bu konuda bilgilendirmek hem de Silopi Viyan Kadın DanıĢma
Merkezi'nin bundan sonraki çalıĢmalarına yön vermek amacıyla alan araĢtırması yapıldığını
kaydetti. AraĢtırmada basın taraması yapılıp sorunun kamuoyuna yansıma çerçevesinin
anlaĢılmaya çalıĢıldığını belirten Berki, Silopi'ye kuma gelen 130 kadını adresleri ile birlikte
tespit ettiklerine iĢaret etti. Berki, "Kotalı örneklem" yöntemiyle, 80 anketin Silopili kadınlara
uygulandığını belirterek, "Kotalarda üstüne kuma gelen Türkiyeli ilk eĢ, Türkiye dıĢından
gelen tek eĢ, Türkiye dıĢından kuma gelen eĢ ve Türkiyeli kuma gelen eĢ Ģeklinde belirlendi.
Anket çalıĢması ile birlikte, aynı kotalarla 15 kiĢi ile sözlü tarih çalıĢması da yapıldı. Sözlü
tarih çalıĢmasında ses kaydı alınarak fotoğraflarla belgelendirildi. Bunların yanı sıra Silopi
Belediyesi'ne bağlı evlendirme dairesinden son 6 yılın evlenme verileri ile birlikte Silopi
Devlet Hastanesi'nden son 8 ayın Ģiddet ve intihar verileri alındı" dedi. AraĢtırma öncesi
kamuoyu tarafından, uluslararası evliliklere iliĢkin gündeme gelen bazı ön kabullerin tespit
edildiğini kaydeden Berki, "Bunlar yüksek baĢlık parasından Ģikâyet eden erkeklerin,
yurtdıĢına yönelmesi, yurt dıĢından gelen kadınlarla daha iyi anlaĢıldığı. O kadınların
Türkiye'nin geliĢmiĢliğini takdir edip, Türkiye'ye yerleĢme hayali kurduğu Ģeklindeydi.
Fakat araĢtırmamızla birlikte bu kabullerin gerçek olmadığını tespit etmiĢ bulunmaktayız"
diye konuĢtu.
'Aslında sorunun görünenden daha derin ve farklı olduğu ortaya çıkmıĢtır' diyen Berki, Ģunları
kaydetti: "Anket çalıĢmasında kadınların evlendikleri zaman kendilerine ödenen baĢlık
paraları sorulmuĢ ve en fazla paranın aslında yurtdıĢından gelen kumalara ve yurtdıĢından
gelen ilk eĢlere verildiği tespit edilmiĢtir. Yani Silopili erkeklerin bu yönelimi ekonomik
nedenlerle değildir. Silopili erkekler yurtdıĢına yönelmiĢ, yurtdıĢındaki kadınlar hem
Türkiye'ye gelmeyi hem de kumalığı kabul etmiĢ. Kadınların yüzde 84'ü görücü usulüyle
evlenmiĢ ve yüzde 79'u evliliği kendi rızasıyla kabul etmiĢtir. Yüzde 42'si de eĢiyle akrabadır.
Yüzde 85'i kuma geleceğini bildiği halde yüzde 40'ı nasip-kısmet diyip kabul etmiĢtir. 'Ailem
beni zorladı' diyenlerin oranı yüzde 15 iken, Türkiye'de yaĢamak isteyenlerin oranı sadece
yüzde 5'dir."
'Yüzde 63'ü 20 yaĢ altında evlendirilmiĢ'
Sözkonusu kadınların yüzde 63'ünün hayat hakkında genel bir deneyim elde edemedikleri, 20
yaĢ altında evlendiğini ifade eden Berki, "Çoğunluğu evlendiğinde reĢit bile değildir.
Ailelerinden öğrendikleri evlilik Ģeklide aynıdır. Bu grup kadınların yüzde 78'inin aileleri
görücü usulü veya berdel ile bir araya gelmiĢtir. Sonuç olarak söylenebilinir ki yurtdıĢından
kuma gelen kadınlar evlilik konusunda edilgen gibi hareket etmekte önlerine gelen ilk fırsatı,
kuma dahi gitse nasip-kısmet diyerek kabul etmektedir. Erkekler açısından bakıldığında bu
serüvenin nedeni, son günlerde popüler olan yurtdıĢından eĢ getirme vakasının, erkekler
arasında bir statü meselesi haline getirilmesidir. Fakat bunun da ötesinde aslında erkeklerin bu
evlilik tercihi sorun olarak raporda tanımlayacağımız nedenlerdir. Yani erkeğin bu macerayı
seçim nedenleri kadının sorunlarının en önemli parçasını teĢkil etmektedir" dedi.
'Kadınların yüzde 21'i Ģiddet gördüğünü itiraf etmiĢ'
YurtdıĢından gelen kadınların kendilerine sürekli yabancı muamelesi yapıldığı ve söz konusu
147
kadınların sürekli baskı altında tutulduklarının belirtildiği raporda, "Kuma gelen yabancı
kadınların yüzde 21'i Ģiddet gördüğünü itiraf etmiĢ, fakat biz bu oranın daha yüksek olduğunu
düĢünüyoruz. Kadınların yüzde 44'ü Ģiddet gördüğünde kimse ile paylaĢmıyor. Kadınların
Silopi'deki baskı durumunu en iyi anlatan istatistik ise daha önce yaĢadıkları ülke ile
Türkiye'yi kıyaslamaları istenildiğinde ortaya çıkıyor; kuma gelen yabancı kadınların yüzde
84'ü, tek eĢ olan yabancı kadınların ise yüzde 74'ü daha önceki yaĢantılarının daha rahat
olduğunu, kadınların daha önce yaĢadıkları ülkede daha özgür olduklarını ifade etmektedirler"
denildi.
'Kadınların yüzde 90'ı kuma olacağını biliyor'
AraĢtırmada, hem yabancı ülkeden kuma gelen kadınlar üzerinde hem de Türkiye içinden
kuma gelen kadınlarla çalıĢma yapıldığı belirtilirken, Ģunlar kaydedildi: "Kumalık da evlilik
gibi kadınlar tarafından kendi kararları olmasına rağmen, çok bilinçli yapılan bir tercih değil.
Türkiye'den gelen kadınların yüzde 90'ı kuma geleceğini biliyorken yabancı kumaların yüzde
85'i kuma geleceğini biliyormuĢ, zorla evlenenlerin oranı Türkiyeliler için yüzde 20 iken
yabancılar için yüzde 15'dir. Genel anlamda kadınların kumalığı kendi rızalarıyla yaptığı
söylenebilir. Diğer taraftan üstüne kuma gelen kadınların yüzde 55'i eĢlerinin kuma
getireceğinden haberdarken, haberdar olan kadınların yüzde 40'ı çocuklarından dolayı
mecburen durumu kabullenmek zorunda kalmıĢ. Durumu bilsin veya bilmesin, kabullensin
veya kabullenmesin kadınların yüzde 80'i üzerine kuma geldiğinde üzüntü yaĢamıĢ. Fakat
yinede yüzde 80'i eĢinden ayrılmayı düĢünmemiĢ. Tüm kadınların yüzde 90'ı kumalarıyla iyi
geçindiğini belirtiyor."
'Hizmetçi muamelesi görüyoruz'
Hizmetçi muamelesi gördüğünü belirten kadınların görüĢünün de yer aldığı raporda, "Burada
canı isteyen herkes gidip kuma getiriyor, bakıyorsun ekonomik durumu iyi olsun ya da
olmasın herkes kuma evliliği yapıyor. Sanki eĢim beni hizmetçilik için getirmiĢ. Hizmetçi
muamelesi görüyorum, buraya hizmetçilik için getirmiĢler ve köle gibi çalıĢtırıyorlar, ben
anladım, bu eve eĢ olarak değil de hizmetçi olarak getirilmiĢim" görüĢleri hakim.
ÇalıĢmada, kadınlar Silopi Viyan Kadın DanıĢma Merkezi'nden öncelikli olarak kadının
bilinçlendirilmesi ve kadın haklarının öğrenilmesine katkıda bulunmalarını isterken, Ģunlar
kaydedildi: "Çoğunlukla sorunlarını içlerine atan kendini ifade etme yolları kapalı olan
kadınların, bilinçlendirilmesi, desteklenmesi ve dayanıĢmalarının sağlanması bizler açısından
öncelikli hedefler olmalıdır. Fakat sorunun yerel bir sorunu aĢan uluslar arası bir sorun
olması, soruna farklı bir boyut katmaktadır. Veriler de göstermiĢtir ki bu sorun sayısal olarak
da artmaktadır. Hem bu nedenle hem Kürt kadınlarının ortak sorunları konusunda çalıĢılması
amacıyla; Ulusal Kürt kadın birliğinin sağlanması gerekmektedir. En azından Federal
Kürdistan Bölgesi, Türkiye, Suriye ekseninde ortak çalıĢacak ve bu ülkelerde bir Ģubesi
olacak bir merkezin kurulması gerekiyor."(07.10.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde 2 gün önce cesedi bulanan 25-30 yaĢlarında olduğu
öğrenilen kadının kimliği tespit edildi. Önce boğazlanan, ardından da 14 bıçak darbesi ile
öldürülen kadının Mısrıhan CoĢkun olduğu öğrenildi. Yüksekova'da KıĢla Mahallesi'nde
oturduğu tespit edilen CoĢkun'un 5 çocuk annesi olduğu ve eĢinin cezaevinde olduğu
öğrenildi. CoĢkun'un kim ya da kimler tarafından neden öldürüldüğü ise öğrenilemedi.
CoĢkun'un cenazesi geçtiğimiz gün otopsi için Malatya Adli Tıp kurumu'na gönderilmiĢti.
(13.12.2011/DĠHA)
*Malatya'nın Kürecik Ġlçesi'ne bağlı Kepez (Qepez) Köyü'nde, Sülayman Yıldız (23), Havva
Akyıldız (18) isimli kadını öldürdükten sonra intihar etti. Edinilen bilgilere göre, Malatya'nın
Kürecik Ġlçesi'ne bağlı Kepez (Qepez) Köyü'nde yaĢayan Süleyman Yıldız (23), sabah
saatlerinde Havva Akyıldız (18) isimli kadını yerde sürükleyerek, köyün Aile Sağlık
148
Merkezi'ne getirdi. Kısa süreli bağırıĢmaların ardından Yıldız, yanında bulunan silahıyla
Akyıldız'a 3 el ateĢ etikten sonra namluyu kendisine çevirdi ve ateĢ etmeye baĢladı. Akyıldız
olay yerinde, Yıldız ise, Malatya Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken yolda yaĢamını yitirdi.
Olay yerinde inceleme baĢlatıldığı belirtildi. (19.12.2011/DĠHA)
-FuhĢa Zorlanan Kadınlar
*Gaziantep'te birlikte yaĢadığı 30 yaĢındaki F.Ġ.'ye zorla fuhuĢ yaptırdığı iddia edilen 28
yaĢındaki Nuri Güler, gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü‘ne baĢvuran evli F.Ġ., Kilis‘te
tanıĢtığı ve 1 yıl önce Gaziantep‘e kaçarak birlikte yaĢamaya baĢladığı iĢsiz Nuri Güler
tarafından para karĢılığında erkeklere pazarlandığını ve sürekli dövüldüğünü iddia etti.Bunun
üzerine harekete geçen Ahlak Büro Amirliği ekipleri, daha önce uyuĢturucu, tecavüz ve
hırsızlık suçlarından kaydı bulunan Nuri Güler‘i Düztepe semtinde gözaltına aldı.
ĠĢsizlik bahanesiyle birlikte yaĢadığı kadını erkeklere pazarladığı ve karĢı gelince dövdüğü
iddia edilen Nuri Güler, ‘Zorla fuhuĢ yaptırmak ve kasten yaralama‘ suçundan adliyeye sevk
edildi. (18.03.2011/ĠnternetHaber)
*Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Ahlak Büro Amirliği ekipleri tarafından 30 ayrı
noktaya fuhuĢ operasyonu düzenlendi. Düzenlenen operasyonda aralarında 2'si yabancı
uyruklu 11'i kadın, toplam 26 kiĢi yakalandı. Aralarında Travestilerin de bulunduğu
öğrenilirken, 11 kadından 5'inin tehdit yoluyla zorla çalıĢtırıldığı öğrenildi. Ġfadelerinin
ardından 11 kadın sağlık kontrolünden geçirilmek üzere devlet hastanesine getirilirken,
yapılan kontroller sonrası kadınların serbest bırakılacağı, 2 yabancı uyruklu kadının ise
Yabancılar ġubesi'ne teslim edileceği öğrenildi. Gözaltında bulunan 15 kiĢinin alınacak
ifadelerinin ardından, FuhuĢa aracılık yapmak suçundan önümüzdeki günlerde adli mercilere
sevk edileceği öğrenildi. (05.04.2011/KentHaber)
-Güvenlik güçlerince Yapılan Taciz ve Tecavüz
*Urfa'da jandarma tacizine uğrayan 3 kız kardeĢten ikisi gözaltına alındı. Ġddialara göre olay
Ģöyle geliĢti. Urfa'nın YeniĢehir Mahallesi'nde ikamet eden Gülten E. bir süre önce "Örgüt
adına suç iĢlediği" iddiasıyla tutuklandı. Urfa E Tipi Cezaevi'ne götürülen annelerini 6 ay
önce ziyarete giden Rozerin (14), Ruken(18) ve Dilan (20) E. görevli jandarma tarafından
arama noktasında ince aramadan geçirildi ve tacize uğradı. Tacize itiraz eden kız kardeĢlerle
jandarmalar arasında arbede yaĢandı. Ardından anne Gülten E. Adana KarataĢ Cezaevi'ne
sürgün edildi üç kız kardeĢe ise 3 ay görüĢ yasağı getirildi.
Taciz ve darp eden jandarma ise "Görevliye mukavemet ettikleri" iddiasıyla üç kız kardeĢ
hakkında suç duyurusunda bulundu. Sabah saatlerinde "Ġfadeniz var" denilerek çağırıldıkları
YeniĢehir Polis Merkezi'nde giden kız kardeĢlerden Ruken e Dilan E. haklarında Ģikayet
olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Ġki kız kardeĢin bu gün akĢam saatlerinde adliyeye sevk
edilmesi bekleniyor.
Konuya iliĢkin bilgi veren ağabey ReĢat E. annelerinin haksız yere cezaevine atıldığı ve kız
kardeĢlerinin taciz edildiğini belirterek, "GörüĢe giden kız kardeĢlerimi taciz ettiler. Tacize
tepki gösteren 14 yaĢındaki kız kardeĢim Rozerin ve diğer kardeĢlerim 20 yaĢındaki Ruken ile
18 yaĢındaki Dilan hakkında dava açtılar. O günkü olaydan sonra annemi Adana KarataĢ
Cezaevi'ne sürgün ettiler. KardeĢlerime de 3 ay görüĢ cezası verildi. Yetinmediler dava
açtılar. ġimdide kardeĢlerimi gözaltına aldılar. Potansiyel suçlu olarak görülüyoruz. Ailemiz
dağıtıldı. Yeter artık bizden ne istiyorlar" diye tepki gösterdi. (01.06.2011/DĠHA)
149
ÇOCUKLARIN YAġAM HAKLARINA YÖNELĠK ĠHLALLER
-Çocuk Ġntiharları
*Diyarbakır‘ın Dicle Ġlçesi‘nde 11 yaĢındaki Ġlköğretim okulu öğrencisi AyĢenur Atalay,
henüz bilinmeyen bir nedenle intihar ederek yaĢamına son verdi. Küçük kızın, gece kendini
yattığı ranzaya asarak intihar ettiği bertildi. Ailesi uyuduktan sonra odasına geçen
AyĢenur‘un, yatağının bulunduğu ranzaya kendini asarak intihar ettiği bildirildi.
(30.01.2011/Diyarbakır SÖZ)
*Gaziantep'te Arif Nihat Asya Lisesi 1. sınıf öğrencisi olan 15 yaĢındaki S.B., karnesinde 7
zayıf bulunduğu için bunalıma girdi. Ailesi ölen yakınlarının taziyesine gidince evde yalnız
kalan S.B., kendisini eĢarpla tavana astı. Küçük kardeĢinin durumu fark etmesi ve çevreden
yardım istemesi üzerine hemen olay yerine koĢan komĢuları Ġlyas B. S.B.'yi asılı olduğu
yerden indirdi. Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'ne kaldırılan S.B., burada yapılan
müdahaleye rağmen kurtarılamadı. (30.01.2011/KentHaber)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde 16 yaĢındaki S.ġ. isimli genç kadının sabahın erken saatlerinde
ailesine bıraktığı mektubun ardından Dicle Nehri'ne atlayarak intihar ettiği ileri sürüldü.
Ġddialara göre, ailesi tarafından istemediği biri ile evlendirilmek istendiği için intihar ettiği
düĢünülen S.ġ. ailesine, "Siz bu mektubu okurken ben suyun altında olacağım" yazılı mektup
bıraktı. Mektubu gören aile fertlerinin Dicle Nehri kıyısındaki arama çalıĢmaları esnasında
S.ġ.'ye ait kazak ve çarĢaf bulduğu öğrenildi. Ardından arama kurtarma çalıĢmaları baĢlatıldı.
Arama kurtarma çalıĢmalarına Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesi Sualtı Arama Kurtarma
ekibinin de katıldığı bildirilirken, Ģu ana kadar herhangi bir sonuca ulaĢılmadığı öğrenildi.
(09.02.2011/DĠHA)
*Bir baĢka intihar olayının da Cizre'nin Cudi Mahallesi Cahferi Sadık Sokak'ta 13.00-14.00
saatleri arasında meydana geldiği bildirildi. 16 yaĢındaki lise öğrencisi N.C.'nin bilinmeyen
bir nedenle av tüfeği ile intihar ettiği öne sürüldü. Kalbine tek el ateĢ ederek intihar ettiği
iddia edilen N.C.'nin cenazesinin otopsisi yapılmak üzere Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na
gönderildiği bildirildi. (09.02.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın merkez YeniĢehir Ġlçesi Ferit KöĢk Mahallesi karĢısında bulunan Dicle Nehri
kenarında yanmıĢ halde bulunan cenazenin dün öğlenden beri kendisinden haber alınamayan
17 yaĢındaki Mustafa Malçok'a ait olduğu belirtildi. Ziya Gökalp Lisesi son sınıf öğrencisi
olduğu öğrenilen Malçok'un PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliĢinin
yıldönümü olan 15 ġubat'ı kınamak amacıyla kendisini yaktığı ve yanında "15 ġubat
karanlığını yanan bedenler aydınlatacak" yazıl not bulunduğu belirtildi. (14.02.2011/DĠHA)
*Urfa'nın Selçuklu Mahallesi'nde ikamet eden 16 yaĢındaki AyĢe Karkar'ın ise, kendisini
oturduğu evin tavanına asarak yaĢamına son verdiği iddia edildi. Ġddialara göre, kısa bir süre
önce niĢanlandırılan Karkar, sabah saatlerinde abisi ile tartıĢmaya baĢladı. Evlenmek
istemediğini söyleyen Karkar'a abisi olumsuz cevap vererek, evlendirileceğini söyledi.
Karkar'ın evde kimsenin olmadığı saatte kendisini oturduğu odanın tavanına asarak, intihar
ettiği iddia edildi. (15.03.2011/DĠHA)
*Siirt'in Kurtalan Ġlçesi'nde bulunan Kurtalan Lisesi 1'nci sınıf öğrencisi S.K adlı kadın
öğrencinin, öğretmeni ile tartıĢtıktan sonra okulun ikinci katından atlayarak intihar etmek
istediği öğrenildi. Ağır yaralanan S.K‘nin olay yerine çağrılan ambulansla önce Ġlçe
150
Hastanesi'ne daha sonra durumunun kritik olması nedeniyle de Siirt Devlet Hastanesi'ne sevk
edilerek, tedavi altına alındığı bildirildi. Halen Siirt Devlet Hastanesi Ortopedi Servisi'nde
tedavisi süren S.K‘nin kol, bacak ve belinde kırık olduğu tespit edilirken, hayati tehlikeyi
atlatamadığı öğrenildi. (16.03.2011/DĠHA)
*Urfa'da ailesi tarafından zorla evlendirilmek istenen ve geçen hafta niĢanı yapılan 16
yaĢındaki AyĢe Karkar kendini asarak intihar etti. Alınan bilgilere göre, Urfa'da Selçuklu
Mahallesi'nde ailesiyle yaĢayan 16 yaĢındaki AyĢe Karkar, geçen hafta istemediği biriyle
niĢanlandırıldıktan sonra girdiği bunalım sonucu evde kendini asarak intihar etti. Karkar'ın
cenazesi, otopsi için Urfa Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırıldı.
(16.03.2011/ANF)
*Van'ın Gürpınar Ġlçesi'ne bağlı YolaĢan (Nêrkox) Köyü'nde 10 yaĢındaki Melek Akbulut,
evlerinin kilerinde asılı bulundu. Ġlköğretim 5. sınıf öğrencisi olan Akbulut'un öğlen okuldan
geldikten sonra ortadan kaybolduğu ve kendisini merak ederek, aramaya baĢlayan ailesinin,
küçük çocuğu kilerin tavanına iple asılı halde bulduğu belirtildi. Ġntihar ettiği iddia edilen
Akbulut'un cenazesi olay yeri incelemesi için bekletilirken, incelemesinin ardından
Akbulut'un cenazesi otopsi yapılmak üzere Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne
götürülecek. (28.03.2011/DĠHA)
*Siirt'in Kurtalan Ġlçesi'nde 16 Mart tarihinde Kurtalan Lisesi birinci sınıf öğrencisi S.K adlı
kadın öğrenci, öğretmeni ile tartıĢtıktan sonra okulun ikinci katından atlayarak intihar
teĢebbüsünde bulunmuĢtu. Ağır yaralanan S.K olay yerine çağrılan ambulansla önce Kurtalan
Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıĢ, ardından da Siirt Devlet Hastanesi'ne sevk edilmiĢti. Siirt'teki
tedavisinin ardından Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edilen S.K leğen
kemiklerinde bulunan kırıklar nedeniyle ameliyat edildiği ve durumunun iyi olduğu öğrenildi.
(30.03.2011/DĠHA)
*Batman'da Sabri Ülker ilköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi olan 13 yaĢındaki M.B., girdiği
bunalım sonucu evde kimsenin olmadığı bir sırada tavana astığı eĢarbıyla intihar etti. M.B.
olay yerinde hayatını kaybetti. Bir süre sonra kızlarından haber alamayan aile, kızlarının
cansız bedenini görünce sinir krizi geçirdi. Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne kaldırılan
M.B., yapılan otopsinin ardından ailesine teslim edildi. (30.03.2011/KentHaber)
*ġanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde lise öğrencisi intihar ederek yaĢamına son verdi. Edinilen
bilgiye göre Ceylanpınar ilçesine bağlı YeĢiltepe köyündeki evinde babasına ait ruhsatlı 9 mm
çapındaki tabanca ile intihara teĢebbüs eden lise 1. sınıf öğrencisi Y.K. (16) karın bölgesine
aldığı kurĢunla ağır yaralandı. Ağır yaralı genç ailesi tarafından Ceylanpınar Devlet Hastanesi
Acil Servisine getirildi. Durumu ağır olan Lise öğrencisi ġanlıurfa Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesi'ne sevk edilirken ViranĢehir ilçesi yakınlarında yaĢamını yitirdi.
(11.04.2011/KentHaber)
*Bitlis'in Sakur Mahallesi'de oturan Sevda Eryılaz (16) isimli genç kadının evinin banyosunda
kendisini tavana asarak intihar ettiği iddia edildi. Annesi tarafından asılı bulunan Eryılmaz'ın
cenazesi otopsi iĢlemlerinden sonra mahalle mezarlığından toprağa verildi. NiĢanlı olan ve
evlilik hazırlıkları yapan Eryılmaz'ın intihar gerekçesi öğrenilmedi. (12.04.2011/DĠHA)
*ġanlıurfa'da 15 yaĢındaki ilköğretim okulu öğrencisi, okulda pencereden atlayarak intihar
etti. Edinilen bilgiye göre, Ertuğrul Gazi Ġlköğretim Okulu'nda eğitim gören 15 yaĢındaki
151
erkek öğrenci, girdiği bunalım sonucu okulun penceresinden atlayarak intihar etmek istedi.
Ağır yaralanan genç, hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kaybetti. (18.04.2011/KentHaber)
*KAHRAMANMARAġ‘ta 16 yaĢındaki DerviĢ K., kendisini iple tavana asarak yaĢamına son
verdi. Olay, akĢam saatlerinde Barbaros Mahallesi 21‘inci sokakta meydana geldi. DerviĢ K.,
akĢam saatlerinde annesi Zeynep K. ile kardeĢlerini aynı mahallede bulunan teyzelerine
bırakarak biraz dolaĢıp geleceğini söyledi. DerviĢ K.‘nın gecikmesi üzerine Zeynep K., yeğeni
Sinan K.‘dan oğluna bakmasını istedi. DerviĢ K.‘nın evine giden kuzeni dıĢarıda
ayakkabılarını görünce kapıyı çaldı. Kapıyı uzun süre çalmasına rağmen açan olmayınca
Sinan K. tekrar evlerine dönerek durumu teyzesine anlattı. Bunun üzerine eve gelen anne
Zeynep K., ile yeğeni, evin anahtarının DerviĢ‘te olması nedeni ile camı kırarak içeriye girdi.
Anne Zeynep K. salonuna gerdiğinde korkunç manzara ile karĢılaĢtı. Oğlunu iple tavana asılı
gören anne Zeynep K. yeğeni ile birlikte DerviĢ K.‘yı boynundaki ipi keserek indirdi. Ġhbar
üzerine olay yerine gelen ambulansla YeniĢehir Devlet Hastanesi‘ne kaldırılan DerviĢ K.‘nın
yaĢamını yitirdiği belirlendi. (26.04.2011/Milliyet)
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi'ne bağlı YemiĢli Köyü'nde yaĢayan 17 yaĢındaki V.B., köy korucusu
olan babası Gazi B.'ye ait silahla intihar giriĢiminde bulunduğu öğrenildi. Ağır yaralanan
V.B.'nin ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındığı bildirilirken, konuya
iliĢkin geniĢ çaplı soruĢturma baĢlatıldığı belirtildi. (28.04.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Ergani ilçesi merkeze bağlı Çimlihöyük köyünde ikamet eden 17 yaĢındaki bir
genç, girdiği bunalım sonucu av tüfeğiyle intihar etti. Edinilen bilgiye göre, merkeze bağlı
Çimlihöyük köyünde ikamet eden Hakan E. (17), evin ahırında sabaha karĢı intihar etti. Av
tüfeğiyle çenesinin altına tek el ateĢ ederek intihar eden Hakan E.'nin ailesi sinir krizleri
geçirdi. Girdiği bunalım sonucu intihar ettiği iddia edilen gencin cenazesi köyde bulunan aile
mezarlığında defnedildi. (28.04.2011/KentHaber)
*Malatya'da, YeĢiltepe YeĢilkaynak Mahallesi'nde oturan ve evden arkadaĢlarıyla pikniğe
gideceğini söyleyerek 10 Mayıs günü ayrılan ve bir daha haber alınamayan YeĢiltepe ĠMKB
Lisesi son sınıf öğrencisi Nurullah Özçelik (17), Karakaya Baraj Gölü'nün Kömürhan
Köprüsü mevkiinde balıkçılar tarafından ölü olarak bulundu. Elazığ tarafında ölü bulunan
gencin Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsisi sonucu intihar ettiği anlaĢıldı.(19.05.2011/ĠHA)
*Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Ziyaret beldesi Atatürk Mahallesi'nde sabah saatlerinde ev
sakinlerinin hayvanlara yem vermek için dıĢarı çıktığı sırada 15 yaĢındaki H.A. kanlar içinde
ağır yaralı olarak bulundu. H.A. kaldırıldığı Siirt Devlet Hastanesi'nde yapılan tüm
müdahalelere rağmen kurtarılamadı. H.A.'nın girdiği bunalım sonucu sabah saat 06.30
sıralarında babasına ait evde bulunan av tüfeği ile karnına ateĢ ederek intihar ettiği öğrenildi.
(10.06.2011/ĠHA)
* Diyarbakır'ın Silvan ilçesine bağlı Sağlık (Sloqê) köyünde de 15 yaĢındaki Gurbet Dağ
isimli genç kadının pompalı tüfekle karın boĢluğuna ateĢ ederek, intihar ettiği iddia edildi.
Silvan Devlet Hastanesi'ne kaldırılan cenazenin otopsi için Diyarbakır'a gönderildiği
öğrenildi. (14.06.2011/DĠHA / Diyarbakır SÖZ)
*Mardin‘in Nusaybin ilçesi Yenituran mahallesi BarıĢ Sokak'ta oturan Ferhat Aydın, dün
akĢam saatlerinde amcası Yusuf Aydın'ın düğünü nedeniyle evde kimsenin olmadığı bir
152
sırada, girdiği bunalım sonucu pompalı tüfekle yaĢamına son verdi. Silah sesi üzerine eve
giren komĢular, Ferhat Aydın'ın cesediyle karĢılaĢınca olayı polise bildirdi. Düğünde olayı
haber alarak eve gelen baba Çetin Aydın ve düğün gecesi yeğenini kaybeden amca Yusuf
Aydın sinir krizleri geçirdi. Amcası Yusuf Aydın'ın en mutlu gününde yaĢamına son veren
Ferhat Aydın'ın, yaklaĢık 4 ay önce kullandığı araç ile Beyazsu yakınlarında kaza yaptığı ve
kazada iki arkadaĢının ölmesinden sonra psikolojik sorunlar yaĢadığı belirtildi.
(01.07.2011/Diyarbakır SÖZ / DĠHA)
*Batman'ın GercüĢ Ġlçesi'nde 11 yaĢındaki çocuğun kendini evin tavanına asarak intihar ettiği
iddia edildi. GercüĢ'e bağlı YemiĢli Köyü'nde 11 yaĢındaki H.ġ. adlı kız çocuğunun kendisini
iple evlerinin tavanına asarak intihar ettiği ileri sürüldü. Henüz belirlenemeyen bir nedenle
kendisini iple evlerinin tavanına asarak intihar ettiği belirtilen H.ġ.'nin ailesi tarafından asılı
bulduğu bildirildi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri, cenazeyi otopsi yapılmak üzere
Batman'a gönderdi. (05.07.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Derecik Beldesi'nde 15 yaĢındaki Ehvaz Kaynak'ın
intihar ettiği iddia edildi. Edinilen bilgilere göre, Derecik Beldesi'ne bağlı YeĢilova
(Navberoja) Köyünün GökçetaĢ (Müseka) Mezrası'nda oturan 15 yaĢındaki Ehvaz Kaynak'ın
(15) intihar ederek yaĢamına son verdiği iddia edildi. Kaynak'ın cenazesi otopsi yapılmak
üzere ġemdinli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (11.07.2011/DĠHA)
*ġanlıurfa‘nın Kayalar Mahallesinde oturan Kılıç ailesinin 17 yaĢındaki kızı Berivan Kılıç
henüz belirlenemeyen nedenle girdiği bunalım sonucu tavana astığı iple intihar etti.
(29.07.2011/AA-DiyarbakırSöz / sondakika.com)
*Mardin‘in Nusaybin Ġlçesi‘nde seviye belirleme sınavında aldığı sonuç üzerine ağabeyinin
sözlerine alınan 6‘ncı sınıf öğrencisi 12 yaĢındaki çocuk, yaĢamına son vermek istedi. Olay,
ilçeye bağlı Girmeli Beldesi‘nde önceki akĢam saatlerinde meydana geldi. 12 yaĢındaki
çocuk, ağabeyinin SBS‘ye iliĢkin kendisine söylediği sözlerini gururuna yediremeyerek
odasına çekildi. Bir süre sonra odasından ses gelmemesi üzerine ailesinin kapıyı açmasıyla,
çocuğun iple tavana asılı olduğu görüldü. Ailesi tarafından asılı olduğu ipten indirilen çocuk.,
ambulansla Nusaybin Devlet Hastanesi‘ne kaldırıldı. Burada yapılan ilk müdahaleden sonra
Ģuuru kapalı olan ve nefes almakta zorlanan çocuk., Batman Bölge Devlet Hastanesi‘ne sevk
edildi. (25.07.2011/Evrensel)
*Batman'ın Sason Ġlçesi'nde 11 yaĢındaki Z.E. adlı kız çocuğu evlerine 200 metre uzaklıkta
ağaca asılı halde bulundu. Edinilen bilgiye göre, Batman'ın Sason Ġlçesi YeĢilevler
Mahallesi'nde 11 yaĢındaki Z.E.'nin akĢam saatlerinde eve gelmemesi üzerine aile çocuğu
aramaya baĢladı. ArayıĢın ardından aile çocuğu bahçelerinin 200 metre uzaklığındaki bir
ağaçta asılı buldu. Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Z.E.'nin otopsisinin ardından
toprağa verileceği kaydedildi.(16.08.2011/DĠHA / Batman Postası)
*Van'ın Özalp Ġlçesi'ne bağlı Hacıali (Xecelî) Köyü'nde Ceylan Ağun (17) adlı genç kadın
tandır evinde ipte asılı bulundu. Saat 14:30'da tandır evine giren Ağun'un imam nikahlı eĢi
Erkan Kurt'un annesi tarafından tavana asılan ipte bulunduğu iddia edilen Ağun'un cenazesi,
Özalp Devlet Hastanesi'nde ön otopsi iĢlemlerinin ardından Erzurum Adli Tıp Kurumu‘na
gönderildi. Olayla ilgili Ağun'un imam nikahlı eĢi Erkan Kurt ve babası Bilal Kurt gözaltına
alınırken, askerler tarafından köyde inceleme yapıldığı bildirildi. Ġntihar ettiği öne sürülen
Ağun'un babası Kubettin Ağun ise, 2 aydır evli olan kızının intihar etmediğini, eĢi ve eĢinin
153
ailesi tarafından öldürüldüğünü iddia ederek, olay ile ilgili suç duyurusunda bulunacağını
söyledi. (07.11.2011/DĠHA)
*Siirt'in Eruh Ġlçesi'ne bağlı Ortaklı (Taxeke) Köyü'nde 14 yaĢındaki Ġ.Ġ. isimli kız çocuğunun
köylüler tarafından ağaca asılı halde bulunduğu bildirildi. Psikolojik sorunları olduğu ileri
sürülen Ġ.Ġ.'nin ailesi ile de problem yaĢadığı iddia edildi. Otopsi yapılmak üzere Diyarbakır
Adli Tıp Kurumu'na götürülen Ġ.Ġ.'nin cenazesi, bugün Ortaklı (Taxeke) Köyü'nde defnedildi.
(14.11.2011/DĠHA)
*D.A adındaki genç kız intihar etti. Yapılan müdahalenin ardından genç kız kurtarıldı.
(22.11.2011/ĠHD Siirt ġubesi)
*Malatya'nın YeĢilyurt Ġlçesi Gündüzbey Beldesi'nde lise öğrenimini yarım bırakan 17
yaĢındaki Alper Kızılkaya ile aynı yaĢtaki Adıgüzel Volkan Çoban, dün gece bir ağacın
dalında aynı iple asılmıĢ olarak bulundu. Sosyal paylaĢım sitesi Facebook'ta profil
fotoğraflarını, 'öldü' yazısıyla değiĢtirerek iki arkadaĢın, aynı kızı sevdiği ve bu nedenle
birlikte intihar ettikleri sanılıyor. Okulu bıraktıktan sonra kasap olan babasının yanında
çalıĢan Adıgüzel Volkan Çoban ile bir çiftçinin çocuğu olan Alper Kızılkaya'nın, Gündüzbey
Beldesi'ndeki havuz mesire alanının yanında dün gece saat 22.30 sıralarında yakınları ve
güvenlik güçleri tarafından ağacın dalına bağlanan ipin iki ucuna asılı bulundu. Sağlık ekipleri
iki gencin olay yerinde öldüklerini belirledi. Polis, cesetlerin üzerinde yaptığı incelemede
Çoban'ın cebinden babasına hitaben ‗Hakkınızı helal edin‘ yazılı veda notu buldu.
(26.11.2011/DHA)
*Mardin'in Midyat Ġlçesi'ne bağlı Gülveren (Bahvar) Köyü'nde Fırat Ġzgin (15) isimli genç,
dün evinin damında bedenini ateĢe verdi. Önce Midyat Devlet Hastanesi'ne ardından Mardin
Özel Park Hastanesi'ne getirilen Ġzgin, gece saatlerinde yaĢamını yitirdi. Ġzgin'in naaĢı otopsi
için Mardin Devlet Hastanesi'ne getirildi. Otopsi iĢlemlerinin devam ettiği hastaneye Ġzgin
ailesinin yanı sıra BDP Mardin il ve ilçe yöneticileri de geldi. Otopsi iĢleminin ardından
Ġzgin'in cenazesinin Gülveren Köy Mezarlığı'nda toprağa verileceği belirtildi. Ġddialara göre,
Ġzgin'in PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın aylardır avukatları ile görüĢtürülmemesini ve
kendisinden haber alınmamasını protesto etmek amacıyla bedenini ateĢe verdiği belirtildi.
(13.12.2011/DĠHA)
*Siirt Cezaevi'nde tutuklu bulunan 10 çocuk, geçtiğimiz gün akĢam saatlerinde intihar
giriĢiminde bulunduğu ortaya çıktı. Geçtiğimiz gün akĢam saatlerinde hap alarak intihar
giriĢiminde bulundukları belirtilen çocukların son anda arkadaĢları tarafından fark edilerek,
cezaevi yönetimi tarafından Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındığı
öğrenildi. Burada mideleri yıkanan çocukların tekrar cezaevine getirildiği ve durumlarının iyi
olduğu belirtildi. Çocukların neden intihar giriĢiminde bulundukları konusunda ise bilgi
edinilemedi. (28.12.2011/DĠHA)
-Aile Ġçi ġiddete Uğrayan Çocuklar
*KahramanmaraĢ'ta bir fabrika iĢçisi, otomatik av tüfeğiyle dehĢet saçtı. Arabayla evinin
kapısını kıran öfkeli adam karısını öldürdü, kızını yaraladı. Olay, sabah saat 07.30 sıralarında
ġeyh Adil Mahallesi Aziziye Caddesi üzerindeki bir ikamette meydana geldi. Ġddiaya göre,
bir fabrikada iĢçi olarak çalıĢan A.Ç. (43), 46 FU 352 plakalı aracıyla evinin önüne geldi.
Otomobiliyle evinin karĢısında bulunan komĢusunun bahçe duvarını yıkan A.Ç. daha sonra
arabayı kendi evinin bahçe kapısına sürdü. Otomobiliyle kapıyı kırarak içeri giren zanlı, üç
154
çocuğunun annesi olan A.Ç. (38) ile tartıĢmaya baĢladı. Cinnet getirdiği öne sürülen A.Ç.
eline aldığı otomatik av tüfeğiyle 6 el ateĢ etti. Namludan çıkan kurĢunlarla vücudunun çeĢitli
yerlerinden yaralanan talihsiz kadın olay yerinde hayatını kaybetti. Bu sırada annesinin
yanında bulunan F.Ç. de (14) bacağından yaralandı. (09.01.2011/KentHaber)
*ġanlıurfa ViranĢehir‘in Kırbalı Köyü‘nün Kurumgazel Mezrası‘nda dün gece ‘Alo 156‘
jandarma ihbar hattını arayan bir kiĢi, Kurumgazel Mezrası‘nda çiftçilik yapan 44 yaĢındaki
Mehmet K. ‘nın, kızını zincirlerle eve bağlayıp Ģiddet uyguladığını söyledi. Ġhbarın ardından
harekete geçen jandarma, ailenin mezradaki evine gitti. Jandarma yaptığı aramada, evin bir
odasında 15 yaĢındaki Z. K. ‘yı, ayaklarından zincire vurulmuĢ olarak buldu. Genç kız
zincirlerden kurtarılırken, babası Mehmet K. ise gözaltına alındı. Ġlçe Jandarma
Komutanlığı‘na getirilen Mehmet K. , kızının sürekli evden kaçtığını ileri sürerek,
"Kaçmasını engelleyemiyordum. Bunun için böyle bir yöntem buldum ve eve zincirle
bağladım ama Ģiddet uygulamadım" dedi. Babanın sorgulaması devam ederken, ifadesinde
günlerdir zincirlere bağlı olduğunu anlatan ve çok korktuğunu söyleyen Z. K. ise savcılık
talimatı ile devlet koruması altına alınıp, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü‘ne ait bir kuruma
yerleĢtirildi. Olayla ilgili soruĢturma sürdürülüyor. (23.08.2011/Radikal)
*ġANLIURFA'nın Siverek Ġlçesi'nde, kaybolduktan 2 gün sonra boĢ bir binada çuval
içerisinde cesedi bulunan ve bıçaklanarak öldürüldüğü ortaya çıkan 4 yaĢındaki Abdülkadir
Yağmur'un, üvey annesi tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Jandarmanın gözaltına aldığı
üvey anne ile kendisine yardımcı olduğu iddia edilen kuzeni, çıkarıldıkları mahkemece
tutuklanarak cezaevine gönderildi. (27.09.2011/DHA)
*KahramanmaraĢ‘ta bir baba, 15 yaĢındaki kızını boğarak öldürdü. Ġddiaya göre, V.Y. (43),
arkadaĢını arayarak kızı Y.Y.‘yi öldürdüğünü söyledi, cesedi gömebilmek için arkadaĢından
yardım istedi. V.Y.‘nin arkadaĢı ise telefon konuĢmasının ardından polisi arayarak ihbarda
bulundu. Polis ekipleri, V.Y‘nin oturduğu evde arama yaptı. Yapılan incelemede 15 yaĢındaki
Y.Y.‘nin cesedi bulundu. Olay Yeri Ġnceleme Ekiplerinin evde inceleme yaptığı sırada, baba
mahallede gizlendiği yerde yakalandı. V.Y.‘nin ilk ifadesinde, ―Kızım Nizip‘te bazı
erkeklerle görüĢüyordu. GörüĢmemesi için KahramanmaraĢ‘a gelmiĢtik. Burada da
görüĢtüğünü öğrenince kendisini uyardım. Ancak beni dinlemedi. Çok piĢmanım‖ dediği
öğrenildi. (13.10.2011/Milliyet / AA)
*Diyarbakır'ın Hani Ġlçesi'nde Tahir Çalık isimli kiĢi, ikamet ettiği AĢağı Barakalar
Mahallesi'ndeki evinde 1.5 yaĢındaki oğlu Muhammed ve 4 aylık Ġbrahim ve Sultan isimli
ikiz çocuklarını bıçak darbeleri ile öldürdü. Olay yerine gelen polis, Çalık'ı gözaltına
aldı. (19.11.2011/DĠHA)
-Toplumsal Alanda Çocuğa Yönelik ġiddet, Tecavüz ve Taciz
* KahramanmaraĢ'ta AsayiĢ ġube Müdürlüğü'ne bağlı Ahlak Bürosu polisleri, kent
merkezinde küçük yaĢtaki kızlara cinsel tacizde bulunulduğu ihbarı üzerine harekete geçti.
Ġlköğretim çağındaki kızların, "Ben Milli Eğitim Müdürlüğü görevlisiyim, sana laptop hediye
edeceğim" diyerek bir kiĢi tarafından taciz edildiği bilgisine ulaĢan polis, soruĢturmayı
derinleĢtirdi. Aylar süren çalıĢmanın ardından adeta iğneyle kuyu kazan polis, son taciz
kurbanı küçük kızdan, 24 ocak günü hangi yollardan gittiklerini öğrendi. Bunun üzerine,
bölgedeki güvenlik kameralarını incelemeye alan dedektifler, küçük kızla birlikte görüntü
karesine giren kiĢinin 35 yaĢındaki M.Ġ. olduğunu belirledi. Dolandırıcılıktan 33, cinsel
tacizden 4 dosyası olduğu tespit edilen ve ayda bir ikamet değiĢtirdiği öğrenilen zanlı, kargo
görevlisi kılığına giren polis tarafından kıskıvrak yakalandı. (31.01.2011/KentHaber)
155
*Batman'da 4 kız öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla hakkında soruĢturma
baĢlatılan öğretmen tutuklandı. Batman Milli Eğitim TeftiĢ Kurulu BaĢkanlığı'nın bir
öğretmenin 4 ilköğretim okulu öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu iddialarıyla ilgili
geçen yıldan beri yürüttüğü soruĢturma sonuçlandı. Metin Bostancıoğlu Ġlköğretim Okulu'nda
görev yapan E.A. adlı öğretmen, 4 kız öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle
dün akĢam polis tarafından gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen öğretmen E.A., tutuklanarak
Batman Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (23.02.2011/KentHaber)
*20.02.2011 tarihinde Siirt Merkezde 7 yaĢındaki bir kız çocuğuna tecavüz ettiği iddiası ile 75
yaĢındaki Z.B. ve 16 yaĢındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiası ile M.T.
isimli kimseler gözaltına alınarak 21.03.2011 tarihinde çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak
Siirt E tipi kapalı cezaevine gönderildiler. (ĠHD Siirt)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde 2 erkek çocuğa cinsel istismarda bulundukları iddiasıyla yakalanan
iĢadamı ve esnaf 4 Ģüpheliye linç giriĢiminde bulunuldu. Mahkemeye sevkedilen Ģüphelilerin
linç edilmek için kendilerine verilmesini isteyen öfkeli yurttaĢlar, adliye önünde toplanırken,
polis sıkı güvenlik önlemleri aldı. Silopi'de aralarında iĢadamı ve esnaf olan yaĢları 25 ile 34
arasında değiĢen, H. K., R. Ö., F. G. ve R. T. iddiaya göre ilçede önce 14 yaĢındaki bir erkek
çocuğa cinsel istismarda bulunarak bunu cep telefonu kamerasıyla kaydetti. Çocuğun durumu
anlatması halinde görüntüleri internetten yayınlamakla tehdit eden Ģüpheliler, defalarca cinsel
istismarda bulundukları mağdurun bir arkadaĢını daha getirmesini istedi. Tehditler üzerine bu
kez mağdur çocuğun beraberinde getirdiği arkadaĢı da aynı kiĢiler tarafından cinsel istismara
uğradı. ġüphelilerin defalarca cinsel istismarına uğrayan çocuklardan biri, rahatsızlanınca
ailesi tarafından hastaneye götürüldü. Hastanede yapılan muayenede çocuğun tecavüze
uğradığı belirlendi. Doktorların da devreye girmesiyle ailesi durumu polise bildirdi. Çocuğun
ifadesi üzerine, iĢadamı ve esnaf olan H.K., R.Ö., F.G. ve R.T'yi gözaltına alındı. ġüpheliler,
polisteki soruĢturmanın ardından dün akĢam saatlerinde adliyenin bulunduğu Hükümet
Konağı'na götürüldü. Silopi'de 2 erkek çocuğa cinsel istismarda bulundukları gerekçesiyle
adliyeye çıkarılan 4 Ģüpheli, savcıya verdikleri ifadenin ardından sevk edildikleri nöbetçi
mahkemece tutuklandı. (29.03.2011/DĠHA)
*ġanlıurfa'da ailesi tarafından nikahsız olarak evlendirildiği 14 yaĢındaki kız anne oldu.
Edinilen bilgiye göre, 14 yaĢındaki F.G resmi nikahsız ailesi tarafından 21 yaĢındaki Ġ.B. ile
imam nikahlı olarak evlendirildi. Evlenmelerinin ardından hamile kalan 14 yaĢındaki F.G.,
ġanlıurfa kadın hastalıkları ve doğum hastanesine sancıdan dolayı getirildi. Hastanede ilk
müdahalenin ardından doğum yapan genç kızın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Öte
yandan, reĢit olmayan kız ile iliĢkiye girmekten dolayı dini nikahlı eĢi Ġ.B. cumhuriyet
BaĢsavcılığı'nda ifadesi alınmak üzere savcılığa sevk edildi. (16.03.2011/KentHaber)
*ġanlıurfa'nın Birecik ilçesinde 18 yaĢındaki bir genç, akrabası 14 yaĢındaki ilköğretim
öğrencisi kız çocuğunu bıçakladıktan sonra, aynı bıçağı kendi karnına sapladı. Edinilen
bilgiye göre, olay, sabah saatlerinde Meydan Mahallesi Abdülkadir Erdil Caddesi'nde bulunan
Sadettin-Feyhan Karaata Ġlköğretim Okulu önünde meydana geldi. 18 yaĢındaki E.K., iddiaya
göre yanında çalıĢtığı karo bordür iĢi yapan kuzeninin 14 yaĢındaki kızı H.K.K.'yi sözlenmek
için istetti. Kızın ailesi ise, H.K.K.'nin yaĢının küçük ve aynı zamanda öğrenci olduğu ifade
ederek olumsuz yanıt verdi. Aldığı olumsuz yanıt üzerine E.K., bu sabah 8. sınıf öğrencisi
H.K.K.'nin eğitim gördüğü okulun önüne giderek, H.K.K. ile konuĢmak istedi. H.K.K.'nin
156
konuĢma isteğini reddetmesi üzerine sinirlerine hakim olamayan E.K., üzerinde bulunan bıçak
ile H.K.K.'yi, karın, sırt ve kolunun 4 yerinden bıçakladı. E.K., daha sonra aynı bıçağı 2 kez
de kendi karnına sapladı. Her iki yaralı da, öğretmenlerin çağırdığı ambulans ile Birecik
Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastanede tedavisine baĢlanan H.K.K.'nin sağlık durumunun
iyi olduğu açıklanırken, E.K., ilk müdahalesinin ardından hayati tehlikesi bulunduğu
gerekçesiyle Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edildi. (24.03.2011/KentHaber)
*Van'da, Ģehir çöplüğünde poĢet içerisine konulmuĢ henüz 3 günlük olduğu belirtilen bir
erkek bebek cesedi bulundu. Van-Özalp karayolu üzerinde bulunan Ģehir çöplüğünde
çalıĢanlar, bir poĢetin içinde beze sarılı bir bebek cesedi ile karĢılaĢınca polis ve jandarmaya
haber verdiler. Olay yerine giden Nöbetçi C. Savcısı ile jandarma ekipleri, olay yerinde
inceleme yaptı. Henüz 3 günlük olduğu tahmin edilen ve erkek olduğu belirtilen bebeğin
cesedi Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi morguna kaldırdı. (25.03.2011/KentHaber)
*ġanlıurfa'da 14 yaĢındaki genç kız anne oldu. Edinilen bilgiye göre, ġanlıurfa da 14
yaĢındaki N.Z. isimli genç kız ailesi tarafından M.D. isimli Ģahıs ile dini nikahlı olarak
evlendirildi. Evlenmelerinin ardından hamile kalan genç kız karın sancısı ile hastaneye
kaldırıldı. Muayene hamile olduğu ve doğum sancısı çektiği öğrenilen genç kız 14 yaĢında
anne oldu. ReĢit olmayan genç kız ile cinsel iliĢkiye girmekten M.D. polis ekipleri tarafından
ifadesi alınmak üzere karakola götürülürken genç kızın babası Ġ.Z.'nin de ifadesine
baĢvuruldu. (04.04.2011/KentHaber)
*Antep'te bir anne ve üç çocuğu öldürüldü. Konak Mahallesi'nde bir evde anne ve 3 çocuğu
kafalarına silahla tek el ateĢ edilerek öldürülmüĢ halde bulundu. Cinayetlere iliĢkin bir kiĢi
gözaltına alınırken, anne ve çocukların yakını olduğu belirtilen bir kiĢi ise aranıyor.
(05.05.2011/DĠHA)
*Alınan bilgiye göre, Elazığ il merkezinde oturan Burhan D. (30), sabah erken saatlerde
Kovancılar ilçesi ÇaybaĢı Mahallesi Levent Sokakta bahçeli bir evde oturan ve akrabası
olduğu belirtilen Cemal Karakaya'nın (50) evine geldi. Burhan D, av tüfeğiyle evin
bahçesindeki Karakaya ile evin kapısında duran kızı Nebahat'a (15) ateĢ etti. Nebahat
Karakaya olay yerinde, baba Cemal Karakaya ise ağır yaralı olarak Elazığ'a kaldırılırken
ambulansta hayatını kaybetti. Olaydan sonra kaçan zanlı Burhan D'nin yakalanması için
çalıĢma baĢlatıldı. Bu arada, Burhan D'nin bir süre önce Nebahat Karakaya ile evlenmek
istediği, ancak aile ve kızın buna karĢı çıktığı, bu nedenle de aralarında tartıĢma yaĢandığı
öğrenildi. Lise öğrencisi Nebahat Karakaya'nın okul giriĢ çıkıĢları için Palu Cumhuriyet
Savcılığına 'tehdit' gerekçesiyle baĢvurması üzerine korunduğu belirtildi. Ayrıca Nebahat
Karakaya'nın okula babası tarafından götürülüp getirildiği öğrenildi. (07.05.2011/Haber
Ayrıntı / Radikal)
*Çermik'te bir süredir herkesi bildiği bir sır olarak konuĢulan bir 13 yaĢındaki çocuğu "cinsel
istismar", yeni bir "Utanç davası" daha mı sorusunu akıllara getiriyor. Ensest ve organize
tecavüzün ipucu 22 Nisan'da savcıya giderek, mağdur ġ.Ç.'nin Ģikâyetçi olmasıyla ortaya
çıktı. Bir süredir ilçede bir esnafın tacizine maruz kaldığını belirten çocuğun Ģikâyeti üzerine
soruĢturma açıldı ve olaya karĢıtlıkları tespit edilen ağabeyi ġ.B. ve esnaf M.Ç. tutuklandı.
2011/453, 2011/447 numaralı iki ayrı dosyada ifadesi bulunan ġ.Ç., "Abim beni dövüyor.
Sırtıma vurunca kanamam oldu. Kızlık zarıma zarar gelmiĢ olabilir. Abim beni rahatsız
ediyor. Cinsel tacizde bulunuyor. ġ.B. bana tacizde bulunuyor. Beni dükkânına çağırıp cinsel
157
tacizde bulunuyor. Bir gün elime bir kâğıt verdi. Saat 13.00'da gel dedi. Ertesi gün gitmedim.
5-6 gün sonra dükkana gittiğimde beni dükkanın içine alıp cinsel tacizde bulundu" diyor.
Savcılık ise soruĢturma dosyasında "Çocuğun 6 aydır okula gitmediği ve 6 aydan bu yana
polis tarafından takip edildiği, son 2 ay ise sürekli takip edildiği kaydedildiğine ve birçok
erkekle birlikte görüldüğünü" belirtiyor. Ancak olayın içyüzünde ise herkesi bilerek sustuğu
organize ve tecavüz bulunduğu belirtiliyor. Ġsmini vermek istemeyen görgü tanıklarının
iddialara göre, annesi 2 yıl önce ilçedeki iki kadınla birlikte ortadan kaybolan ġ.Ç.'nin
babasının ise akli dengesi yerinde değil. Ġlçede dilencilik yaparak geçimini sağlayan aile çevre
tarafından dıĢlanıyor. Çermik Ġlköğretim Okulu öğrencisi olan ġ.Ç.'nin içe kapalı, saldırgan
tavırlarında Ģüphelenen sınıf öğretmeni ağabeyinin küçük kıza dayak atmasına tanık olduktan
sonra yaklaĢık bir buçuk yıl önce, durumu polise bildirdi. Ancak öğretmenin Ģikâyeti polis
tarafından dikkate alınmadı. Bu süre içinde ġ.Ç. ağabeyi tarafından ilçede aralarında, esnaf,
asker ve polislerinde bulunduğu çok sayıda kiĢiye pazarlandı. 6 ay küçük kızın okulu
bırakmasının ardından öğretmeni bu defa savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu.
Savcılık küçük kızı takibe aldı ve görüĢtüğü kiĢileri tek tek tespit etti. Ancak ilginç bir
Ģekilde, çocuğu koruma altına almayı akıl etmedi. Son olarak 22 Nisan'da ise ağabeyinin
isteklerini kabul etmeyen ġ.Ç., yol ortasında feci Ģekilde dövüldü ve savcılığa giderek,
Ģikâyetçi oldu. Küçük ġ.Ç.'nin Ģikâyetçi olmasının hemen ardından ise suçun ortaya
çıkacağında korkan esnaf ve din görevlilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kiĢi aracı
devreye koyarak, ġ.Ç.'nin babası ile görüĢtü ve olayın kapatılması karĢılığında para teklif etti.
YaklaĢık 50 milyar karĢılığı babanın "ġikayetçi olmayacağım, kızımın da Ģikayetini geri
alacağım" diye söz verdiği iddia edildi. AnlaĢmanın ardından savcı Ģikâyet ve soruĢturmayla
ilgili babayı çağırdı ve "ġikayetçi değilim" yanıtı aldı. Savcının özel olarak görüĢtüğü ġ.Ç. ise
savcının "2 aydır seni takip ediyorum. Birçok kiĢiyle görülüyorsun, tek tek isimleri elimde,
yaĢadıklarını anlat" demesine rağmen, sadece iki kiĢinin ismini verdi. Görgü tanıkları küçük
çocuğun bu ifadeyi tehdit altında verdiğini iddia ederken, takip altına alınan çocuğun iki yıl
boyunca neden korunmadığı ise ayrı bir soru iĢareti olarak duruyor. Son olarak ġ.Ç.
ailesinden alınıp koruma altına alınarak Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'na teslim
edildi. Küçük çocuğun Ģikâyeti üzerine ise ağabeyi ġ.B. ve esnaf M.Ç. savcılık ifadelerinin
ardından çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı. Öte yandan bir baĢka iddia ise
Ģehirdeki organize cinsel istismarın üzerini kapatmak için Çermik Devlet Hastanesi'nde
görevli bir doktorun devreye konulduğu ve küçük kızı muayene ederek, "Tecavüz bulgusuna
rastlanmadı, kızlık zarı bozulmamıĢtır" raporu verdiği yönünde.
Konuya iliĢkin bilgi almak için gittiğimiz ilçede herkes "biliyorduk" diyerek, konuya
karıĢmak istemediğini belirtirken, ismini vermeden konuĢanlar ise oldukça çarpıcı iddialarda
bulunuyor. Bir esnaf defalarca tanık olduğunu, ancak Ģehrin ileri gelenleri yaptığı için sesini
çıkaramadığını belirterek, ġ.Ç. isimli kız çocuğunun ilçede aralarında esnaf ve tarikatçılarında
bulunduğu 18 kiĢinin tecavüzüne maruz kaldığını söyledi. Çocuğunun 4 yıldır sistematik
olarak tecavüze maruz kaldığı ve bu tecavüzcülerin arasında asker ile polisin de olduğunu ileri
süren esnaf, "Bu 4 yıldır devam eden bir olay. Ġlk önce çocuğun öğretmeni durumundan
Ģüphelenip, 1 buçuk yıl bunu polise bildiriyor. Ancak iĢin içinde polis ve asker de olduğundan
öğretmenin Ģikayete iĢleme dahi almamıĢ" diye konuĢtu.
"Cinsel istismar"a iliĢkin Ģimdilik soruĢturma "gizli" devam ederken, dava açılıp açılmayacağı
ise merak konusu. (24.05.2011/DĠHA)
*Batman'da 4 ay önce yaĢanan, ancak yeni ortaya çıkan bir tecavüz vakası toplumun el birliği
ile mağdur bir çocuğu nasıl suçlu haline getirdiğini gözler önüne seriyor. Mağdurun kadın
örgütlerine anlattığına göre olay Ģöyle geliĢti. 16 yaĢındaki G.Ö., 4 ay önce komĢusu olan 60
yaĢında ve emekli imam olduğu belirtilen M.G.'nin tecavüzüne uğradı. YaĢadıklarını kimseye
158
anlatamayan mağdur çocuk, geçtiğimiz günlerde hamile olduğunu fark etti. Ailesinin
öğrenmesi üzerine karakola giden G.Ö. ifade verdi ve zanlı M.G. gözaltına alındı. Gözaltında
"Gönüllü olarak benimle birlikte oldu, aramızda yasak aĢk vardı" diyen M.G.'ye inanan savcı
"Çocuğun rızası olmaz, istismardan iĢlem yapılır" ilkesini görmeyerek zanlıyı serbest bıraktı.
M.G.'yi serbest bırakan yargının ardından devreye yerel medya girdi ve bu defa "Yasak aĢk"
baĢlıklarıyla tecavüze uğrayan çocuğu bir kez daha mağdur etti.
Tecavüze uğrayan çocuğun hem yargı hem de medya eliyle suçlu ilan edilmesine tepki
gösteren Batman Belediyesi Selis Kadın DanıĢmanlık Merkezi konunun takipçisi olacağını
belirtti. (08.06.2011/DĠHA)
*Ġnsan Hakları Derneği (ĠHD) Genel Merkezi‘ne, Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi‘nden bir
mektup gönderildi. Ġsmini açıklayamadığımız 3 kiĢi tarafından kaleme alınan mektupta,
cezaevinde küçük çocuklara ‗cinsel taciz‘ uygulandığı iddia edildi. Mektupta, genel
seçimlerden sonra ‗taĢ attıkları‘ gerekçesiyle Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi‘ne 8 çocuğun
getirildiği belirtilerek, ―YaklaĢık 20-30 gün önce bulunduğumuz cezaevine 8 çocuk getirildi.
Bu çocukları önce ‗çatı katı‘ dediğimiz havalandırması, yemekhanesi olmayan tek gözlü
küçücük bir odaya aldılar. Biz bunun doğru olmadığını cezaevi idaresine iletip, daha düzgün
koĢullarda bir yere alınmalarını istedik. Bunun üzerine çocuklar çatı katından alınıp,
hücrelerin altındaki basık-alçak tavanlı bir odaya aldılar‖ denildi. Küçük yaĢtaki çocukların
tutulması için uygun olmayan cezaevinde her türlü kötü muamelenin yaĢandığına dikkat
çekilen mektupta Ģu çarpıcı ifadelere yer verildi: ―YaĢça o 8 çocuktan büyük olan ve sokaktan
alınarak getirilen baĢka bir çocukta onların yanına yerleĢtirildi. Edindiğimiz bilgiye göre
çocuklar bu kiĢinin haksızlıklarına, hakaretlerine ve cinsel tacizine maruz kalıyorlar. Bu
durumu idareye defalarca bildirmemize rağmen, konu geçiĢtiriliyor. Bizimle aynı davadan
dolayı cezaevinde bulunan bu çocukların bizimle birlikte spor, sohbet ve görüĢmelere
çıkabilmesi için koĢulların yaratılmasını istedik. Taleplerimiz görmezden geliniyor. Ġdare
bize, ‗onların anası, babası, kardeĢi değilsiniz‘ Ģeklinde yanıtlar vererek, bizi ‗sürgünle‘ tehdit
ediyor. Bu çocukların biri hariç diğerleri çok küçük, eğer bir önlem alınmazsa bunların
hayatları kararacak‖
ĠHD Genel Merkez Yöneticisi Necla ġengül, mektupta kendilerine bildirilenlere iliĢkin ‗acilen
bir giriĢimde bulunacaklarını kaydederek, ―Bu 8 çocuğun daha sağlıklı bir ortama
yerleĢtirilmesi için muhatap mercilere baĢvurularımızı en kısa sürede yapacağız. Ġnsan hakları
açısından zaten 18 yaĢ altı çocukların büyüklerin tutulduğu cezaevinde tutulmaları uygun
değildir. Ġdarenin derhal bu durumu araĢtırması ve tedbir alması gerekmektedir. ĠHD Siirt
ġubemiz, konunun en yakın takipçisi olacaktır‖ dedi. Geçtiğimiz yıl, Siirt E Tipi Kapalı
Cezaevi'nde tecavüz zanlısı Ġlhami Çolak'ın cezaevinde adli suçtan tutuklu bulunan 6 çocuğa
tecavüz ettiği iddia edilmiĢti. (27.07.2011/ANF)
*Batman'da 17 yaĢındaki A.N.'nin, gizlice buluĢtuğu kız arkadaĢı R.A.'nın babası, ağabeyi ve
beĢ yakınının tecavüzüne uğradığı iddia edildi. A.N. savcılığa, "Aileme teslim ederseniz beni
öldürürler" dedi. Diyarbakır'da oturan 17 yaĢındaki A.N., 1 sene Batmanlı kız arkadaĢı R.A.
ile gizlice telefonla görüĢtü. Batman'daki sel felaketi sırasında genç kız "Buraları sel bastı,
evimiz yıkıldı" diyerek, A.N.'den yardım istedi. A.N. bunun üzerine babasına ait paranın bir
kısmını alarak, gizlice Batman'a gitti. Kız arkadaĢıyla buluĢan A.N., kendilerini yakalayan
baba, ağabey ve 5 akrabalarının tecavüzüne maruz kaldı. Olayın hemen ardından A.N.'nin
Ģikâyeti üzerine gözaltına alınan ağabey, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanırken, baba
ise serbest bırakıldı. Olaya karıĢtığı öne sürülen 5 kiĢinin ise aranmasına devam ediliyor.
Bir baĢka ilginç olay da ağabeyin tutuklanmasının ardından yaĢandı. Tecavüzcü aile mağdur
A.N.'nin dayısına ulaĢtı. Aile, aracılar vasıtasıyla "Davanızdan vazgeçin. Oğlumun serbest
159
bırakılmasını sağlayın, kızımla oğlunuzu evlendirelim" teklifinde bulundu. Ancak hem dayı
hem de delikanlı öneriyi reddetti. (29.07.2011/ĠnternetHaber)
*Gaziantep'te bacağındaki ĢiĢlik nedeniyle hastaneye götürülen 8 yaĢındaki çocuğun, silahla
vurulması sonucu yaralandığı ortaya çıktı. Olay, Vatan mahallesi Beydilli caddesi üzerinde
meydana geldi. Ġddiaya göre, bunaltıcı sıcaklar nedeniyle ailesiyle birlikte damda yatan 8
yaĢındaki M.M.A., henüz kimliği belirlenemeyen bir Ģahsın rast gele havaya ateĢ etmesi
sonucu sol ayağından yaralandı. Gece olayın farkına varmayan çocuk, sabah kalktığı zaman
ayağının ĢiĢ olduğunu görünce babasına haber verdi. Babası tarafından Avukat Cengiz
Gökçek Devlet Hastanesi'ne getirilen M.M.A., burada tedavi altına alındı. Doktorlar, çocuğun
bacağındaki ĢiĢliği anlamak için röntgen filmi çekti. Röntgen sonucuna bakan doktorlar,
çocuğun ayağına mermi isabet ettiğini gördü. (01.08.2011/KentHaber)
*ġANLIURFA‘da, son iki günde hastaneye baĢvuran yaĢları 14 ile 17 arasında değiĢen 11
kızdan birisi doğum yaparken, 10‘unun da hamile olduğu ortaya çıktı. Pazar ve pazartesi günü
peĢ peĢe hastaneye baĢvuran ve yaĢları 14 ile 17 arasında değiĢen, B.M., H.Ç., S.M., ġ.Ç.,
T.B., ġ.Ç., Z.Ç., K.M., S.Ç. ve S.A‘nın da hamile olduğu belirlendi. Muayenelerinin ardından
doktorlar, yaĢı küçük olan kızların durumuyla ilgili olarak polisi bilgilendirdi. ġikayet üzerine
hastaneye gelen polisler, ifadesine baĢvurduğu 18 yaĢından küçük kızlar, kendi rızaları ve
ailelerinin onayıyla imam nikahlı olarak birliktelik yaĢadıklarını söyledi. Bunun üzerine
harekete geçen polis, kentin değiĢik semtlerinde oturan ve çoğunluğu genç kızların akrabası
olan Mahmut M. (24), Halil Ç. (29), Yılmaz M. (30), Yasin Ç. (26), Mahmut B. (24), ġiyar S.
(25), Ġdris Ç. (18), Abdulvahap A. (25), Cumali M. (26) ve Cuma A. (27) gözaltına alındı.
Gözaltına alınan ve poliste sorgulanan 11 Ģüpheli iĢlemlerinin tamamlanmasının ardından
‘reĢit olmayanlarla cinsel iliĢki kurmak‘ suçundan adliyeye sevk edildi. Cumhuriyet Savcısı
tarafından ifadeleri alınan Ģüpheliler, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
(02.08.2011/EnsonHaber / Milliyet)
*IĞDIR'DA, nüfus kayıtlarında 13 yaĢında görünen F.G., imam nikâhıyla birlikte yaĢadığı 30
yaĢındaki kuzeni Ercan G. tarafından dövülerek hastanelik edildi. Gözaltına alınan zanlı,
"Rahatsızlığı nedeniyle bayılıyor. Ayılsın diye tokat attım" diyerek kendini savundu. Merkeze
bağlı Akyumak köyünde yaĢayan ve nüfusta 13 yaĢında görünen F.G. ile geçen nisan ayında
ailesi tarafından 30 yaĢındaki kuzeni Ercan G. (30) arasında imam nikâhı kıyıldı. Ancak
iddiaya göre F.G. ilk günden bu yana eĢinden Ģiddet görmeye baĢladı. Geçen perĢembe günü
Ercan G., yine Ģiddete baĢvurdu. Feci Ģekilde dövülen F.G. hastaneye kaldırıldı. Jandarma da
Ercan G.'yi gözaltına aldı. Ancak zanlı, karısının rahatsızlığı nedeniyle sürekli bayıldığını
söylerek, "Dövmedim, sadece ayılsın diye iki tokat attım" iddiasında bulundu. Ercan G.,
F.G.'nin ailesi, "Kızımız 19 yaĢında. Nüfusta geç yazdırdık" deyince tutuksuz yargılanmak
üzere serbest bırakıldı. (08.08.2011/Sabah)
*Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'nde çocuklara yönelik taciz ve tecavüz iddiaları devam ediyor.
Adli çocuk koğuĢunda kalan bir çocuğun cezaevi pedagoguna ve savcıya defalarca tecavüze
uğradığını aktardığı ve bunun üzerine soruĢturma baĢlatıldığı öğrenildi. Adli çocuk koğuĢunda
kalan bir çocuğun, cezaevinde görevli pedagog doktoruna anlatmasıyla olayın ortaya çıktığı
öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, geçtiğimiz hafta çocuk adli koğuĢunda kalan bir çocuk
cezaevi pedagoguna çıkarak adli koğuĢtan çıkmak istediğini belirtti. Pedagogun niye çıkmak
istediği yönündeki sorularına karĢılık çocuğun olayı anlattığı ve koğuĢta kendisine tecavüz
edildiğini aktardığı belirtildi. Ardından Cezaevi Savcısı'na çıkarılan çocuk burada da baĢından
geçenleri anlattı. Çocuğun, koğuĢta kendisine defalarca tecavüz edildiğini, koğuĢun bütün
temizliğinin kendisine yaptırıldığını ve bütün çocukların elbiselerinin de kendisine yıkatıldığı
160
bilgisini aktardığı öğrenildi. Çocuğun tecavüze uğradığını aktarmasının ardından Siirt Cezaevi
Savcısı'nın soruĢturma baĢlattığı belirtildi. SoruĢturma dosyasına ise gizlilik kararı konulduğu
kaydedildi. (08.08.2011/DĠHA)
*ġanlıurfa'da erken yaĢta evlendirilen 16 yaĢındaki genç kız anne oldu. Edinilen bilgiye göre
A.T.(16) 11 ay önce ailesi tarafından zorla Y.Y. (23) ile dini nikahlı olarak evlendirildi.
Evlenmelerinin 11. ayında hamile kalan genç kız, karın sancısı ve mide bulantısı sonucu
hastaneye kaldırıldı. Hastanede ilk müdahalenin ardından doğumu gerçekleĢtirilen A.T. 16
yaĢında anne oldu. Doktorların A.T.'nin yaĢının küçük olduğunu polislere bildirmesi üzerine
hastaneye gelen polis ekipleri burada genç kızın annesi F.T. ile dini nikahlı kocası Y.Y.'yi
ifadeleri alınmak üzere karakola götürdü. Genç kızın ve doğan bebeğinin sağlık durumunun
iyi olduğu öğrenilirken olayla ilgili soruĢturma baĢlatıldı.(08.08.2011/DHA / Güneydoğu
Ekspres)
*ġanlıurfa‘nın Suruç ilçesinde 13 yaĢında doğum yapan küçük anne F.D.‘nin akrabası olan
nikahsız eĢi Mehmet D.(19) gözaltına alındı. F.D. sancıları artınca önceki gece hastaneye
götürüldü. F.D. bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Doktorlar F.D.‘nin yaĢının küçük olduğunu
belirleyince güvenlik güçlerini aradı. Jandarma küçük annenin 13 yaĢında olduğunu ve 1 yıl
önce amcasının oğlu Mehmet D. Ġle evlendirildiğini saptadı. Sağlığı iyi olan bebek ve anne
yakınlarına teslim edildi. Küçük annenin imam nikahlı olarak birlikte yaĢadığı Mehmet D.
Gözaltına alındı. (10.08.2011/Milliyet / Radikal)
*ġANLIURFA'nın Akçakale Ġlçesi'nde, hastanede doğum yapan N.Ç.'nin 13 yaĢında
olduğunun ortaya çıkması üzerine bir yıldır imam nikahlı olarak birlikte yaĢadığı kiĢi
gözaltına alındı. Dün akĢam saatlerinde doğum sancıları artan N.Ç., yakınları tarafından
getirildiği Akçakale Devlet Hastanesi'nde bir kız bebek dünyaya getirdi. Doğumun ardından
yapılan incelemede N.Ç.'nin 13 yaĢında olduğunun saptanması üzerine, durum güvenlik
güçlerine bildirildi. Bunun üzerine inceleme baĢlatan jandarma, küçük kızın ifadesine
baĢvurdu. Küçük anne, jandarmaya bir yıl önce ailesinin onayı ve kendi rızasıyla akrabaları
olan 27 yaĢındaki Ġbrahim ReĢat B. ile imam nikahlı olarak birlikte yaĢamaya baĢladıklarını
söyledi. Küçük kızın ifadesinin alınmasının ardından harekete geçen jandarma, ilçenin
YukarıbeydaĢ Köyü'nde çiftçilik yapan birlikte yaĢadığı Ġbrahim ReĢat B.'yi gözaltına aldı.
Ġlçe Jandarma Komutanlığı'na götürülerek sorgulanmasına baĢlanan Ģüphelinin, iĢlemlerinin
tamamlanmasının ardından 'reĢit olmayanlarla cinsel iliĢki kurmak' suçundan adliyeye sevk
edileceği açıklandı. (12.08.2011/DHA)
*ġANLIURFA‘nın, Akçakale ilçesi'nde akrabasının tecavüzüne uğrayan 11 yaĢındaki
F.B.'nin hamile kaldığı ortaya çıktı. Küçük kız, töre cinayetine kurban gidebileceği
endiĢesiyle devlet korumasına alındı. Olay; Akçakale Ġlçesinde meydana geldi. Ġlköğretim
öğrencisi F.B.'ye adı açıklanmayan 26 yaĢındaki akrabası 3 ay önce tecavüz etti. Hamile kalan
F.B., oruçluyken midesi bulanıp kusmaya baĢlayınca Akçakale Devlet Hastanesi'ne götürüldü.
Buradan ġanlıurfa Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi'ne sevk edilen F.B.'nin tecavüze
uğradığı ve 3 aylık hamile olduğu ortaya çıktı.Kızlarının hamile olduğunu öğrenen aile büyük
bir Ģok yaĢarken, küçük kız baĢından geçen tecavüz olayını ailesine ve hastane polisine
anlattı. Tecavüzü öğrenen aile fertleri, telefonla ulaĢtıkları yakınlarına tecavüzcünün
bulunması için haber gönderdi.F.B. ifadesi alındıktan sonra töre cinayetine kurban
gidebileceği endiĢesiyle devlet korumasına alınarak yurda yerleĢtirildi.Polis, F.B.'ye tecavüz
ederek hamile bırakan akrabayı yakalamak için harekete geçti. (24.08.2011/DHA)
161
*ġanlıurfa'da, dün hastaneye baĢvuran yaĢları 14 ile 16 arasında değiĢen 3 kızın hamile
olduğu ortaya çıktı. Doktorların Ģikayeti üzerine, hamile kızların birlikte yaĢadığı kiĢiler
gözaltına alındı. Dün akĢam saatlerinde, sancıları artan 14 yaĢındaki K. A. , yakınları
tarafından otomobille Akçakale Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Yapılan kontrolde hamile
olduğu ortaya çıkan K. A. 'nın durumu doktorlar tarafından polise bildirildi. Doktorların
baĢvurusu üzerine harekete geçen polis, ifadesine baĢvurdukları K. A. 'nın, 1 yıldır birlikte
yaĢadığı akrabası 23 yaĢındaki Mehmet K. 'yı gözaltına alındı. Dün gece ġanlıurfa Kadın
Hastalıkları ve Doğum Hastanesi'ne getirilen 15 yaĢındaki F. G. 'nin de yapılan muayenesinde
hamile olduğu saptandı. Doktorların durumu bildirmesinin ardından hastaneye gelen jandarma
F. G. 'nin ifadesine baĢvurdu. F. G. ifadesini alan jandarmaya, 20 yaĢındaki Abdullah K. ile 1
yıl önce dini nikah kıydıklarını ve birlikte yaĢadıklarını söyledi. F. G. yakınlarına teslim
edilirken, birlikte yaĢadığı Abdullah K. ise merkeze bağlı Sağlık Köyü'nde gözaltına alındı.
Yine dün gece hastaneye getirilen 16 yaĢındaki F. D. 'nin de hamile olduğu belirlendi.
Muayenenin ardından doktorlar, durumu jandarmaya bildirdi. ġikayet üzerine hastaneye gelen
jandarmanın ifadesine baĢvurduğu F. D. , akrabası olan 27 yaĢındaki Ġsmail Ġ. ile kendi rızası
ve ailelerinin onayıyla dini nikahlı olarak birliktelik yaĢadığını söyledi. Harekete geçen
jandarma, Harran'a bağlı Büyüktürbe Köyü'ne giderek, Ġsmail Ġ. 'yi gözaltına alındı.
(26.08.2011/Diyarbakır Söz)
*27.08.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Mahmut KARTAL Ģu beyanlarda
bulundu: “25 Ağustos 2011 tarihinde Aydar ailesinden 14 yaĢlarında bir çocuk, torunum
özürlü olduğu halde kuytu bir yere götürerek taciz etmeye çalıĢtı. Oğlum bu olayı gördü.
Çocuk kaçtı. Aileye çocuklarının yaptığı kötülüğe binaen çocuğun buradan uzaklaĢtırılmasını
talep ettik. „Böyle bir olay yalandır, iftiradır.” dedi. Sonra kapımıza gelip bize neden iftira
ediyorsunuz deyip silahla evimizi taradılar ve bizi taciz ettiler. Emniyeti aradım, geldi. KarĢı
evin etrafında tedbir aldı. Ben emniyete gittim. KarĢı aileyi değil, bizi güvene alın dedim.
Bizden dört kiĢiyi, karĢıdan iki kiĢiyi o gece emniyete götürdüler. Silah sıkan korucu idi.
Ertesi gün salıverildiler. Korucu Kadri AYDAR‟dır. Ertesi gün savcılığa gittim, savcı ile
görüĢemedim. Olayın büyümemesi için, kapanması için çaba sarfettim. Bugün diğer aileden
ne kadar korucu varsa buraya geldiler. ĠĢyerimizin karĢısında ve sokakta taciz etmeye
çalıĢtılar. Benim oğlum Taha karĢıdan taciz eden çocuğun tahrik etmesi sonucu dövdü.
Onların bize saldırması sonucu olay çıktı. Emniyet geldi, onlara „Can güvenliğimizi sağlayın‟
dedik. Dediler ki, „Biz sizin can simidiniz değiliz, kavga ederken bize mi sordunuz?‟ Emniyet
güçleri, iĢyerimizin kapısındayken korucu gelip (Küçük Aydar) tabancayla üç el ateĢ etti.
Vahyeddin KARTAL‟ a bir kurĢun isabet etti. Bacağından yaralandı. Can güvenliğimiz
yoktur. Sürekli tacize uğruyoruz. Bu konuda hukuki olarak yardımınız için derneğinizden
talepte bulunuyorum.” (ĠHD Bingöl ġubesi)
*Diyarbakır'ın YeniĢehir Ġlçesi'nde ikamet eden Demiray ailesinin bulunduğu eve bilinmeyen
bir nedenden kaynaklı kaleĢnikof tüfekle ateĢ açıldı. Açılan ateĢ sonucu 23 yaĢındaki Sevgül
Demiray yaĢamını yitirdi, 11 yaĢındaki kardeĢi Y.D ise yaralandı. Saldırının kim ya kimler
tarafından neden gerçekleĢtirildiği konusunda bilgi alınmazken, olayla ilgili soruĢturma
baĢlatıldı. (29.08.2011/DĠHA)
*Batman'dan çeĢitli iĢlerde çalıĢmak için MuĢ'a gelerek Arınç Köyü yakınlarında çadır kuran
ġen ailesinin 25 gün önce kaybolan 1,5 yaĢındaki bebeği Rojin ġen‘in cesedi köyün üst
kısımlarındaki dağlık alanda kafası ezilmiĢ bir Ģekilde bulundu. Polisler tarafından bulunan
bebeğin cenazesi, otopsi yapılmak üzere MuĢ Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada yapılan
otopsiden sonra Arınç Köyü'ne götürülerek toprağa verildi. Köy sakinleri Rojin bebeğin
öldürülmeden önce tecavüze uğradığını iddia ederken, yetkililer soruĢturmanın gizli
162
yürütüldüğünü belirterek, konuyla ilgili bilgi vermekten kaçındı. Olaydan sonra aralarında
Rojin bebeğin akrabalarında bulunduğu 9 kiĢi, gözaltına alındı. (05.09.2011/DĠHA / DHA)
*Adıyaman‘ da 6 çocuk babası 49 yaĢındaki ġ.T isimli Ģahıs YeĢilyurt mahallesi Ticaret
Meslek Lisesi‘nin yanındaki parkta erkek çocuğa cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle polis
tarafından gözaltına alındı. Poliste ifadesi alınan Ģahıs daha sonra polis tarafından adliyeye
sevk edildi.(05.09.2011/Güneydoğu Ekspres)
*Diyarbakır merkez YeniĢehir ilçesi ġehitlik semtinde yaĢayan H.G. (14) isimli kız çocuğu
öğle saatlerinde arkadaĢları ile görüĢmek için evden çıktı. Kızlarından haber alamayan ailenin
akĢam saatlerinde polis karakoluna kayıp baĢvuru yaptığı dakikalarda önemli bir geliĢme
yaĢandı. Merkez Çarıklı Beldesi'ndeki Hayvan Borsası önünde küçük yaĢta bir kızın baygın
ve kıyafetleri yırtılmıĢ halde bulunduğu haberi ulaĢtı. Kesici aletle yaralanan küçük kız
hastanedeki tedavisinin ardından Diyarbakır Emniyeti Çocuk ġube Müdürlüğü'ne götürüldü.
Olaydan bir süre önce ailesinin karakola baĢvuru yaparak kızlarının kaybolduğunu bildirmiĢti.
Polis olayla ilgili soruĢturma baĢlatırken, Diyarbakır Cumhuriyet BaĢsavcılığı'nın talimatıyla
H.G. psikolog ve pedagog gözetiminde ifadesi alınacak. Olayla ilgili polis bilgi vermekten
kaçınıyor.(05.09.2011/Diyarbakır Söz)
* Diyarbakır merkez Bağlar Ġlçesi Yeniköy Mahallesi‘nde dün akĢam saatlerinde 2‘nci Hava
Kuvvet Komutanlığı‘na ait lojmanların dıĢ duvarına 2 kadının bir poĢet bıraktığını görenler
polise bilgi verdi. Gelen polis, çevrede geniĢ güvenlik önlemi alarak, kağıt poĢet üzerinde
inceleme baĢlattı. Kamera ile izlenen poĢette bebek olduğunu belirlenince 112 Acil Servis
çağırıldı. Ambulansla gelen sağlık ekipleri yaptıkları incelemede poĢetin içinde 2-3 günlük
olduğu tahmin edilen ölü bir erkek bebek olduğunu belirledi. (12.10.2011/Milliyet /
Diyarbakır Olay)
*Siirt'te küçük yaĢtaki kız çocuklarına cinsel istismarda bulundukları gerekçesiyle gözaltına
alınan 5 kiĢiden 4'ü tutuklandı. Siirt Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada,
küçük yaĢtaki kız çocuklarının cinsel istismarına yönelik baĢlatılan soruĢturma kapsamında
titiz bir çalıĢma yürütüldüğü belirtildi. Olayla ilgili 5 zanlının gözaltına alındığı bildirilen
açıklamada, Ģu ifadelere yer verildi.''ÇalıĢmalar neticesinde H.S. (14) ve H.S. (13) isimli
küçük yaĢtaki kız çocuklarına nitelikli Ģekilde cinsel istismar olayının gerçekleĢtiğinin
anlaĢılması üzerine, AsayiĢ ġube Müdürlüğü ekiplerince konu titizlikle araĢtırılmıĢtır. Yapılan
çalıĢma ve araĢtırmalar neticesinde, toplam 5 erkek Ģahıs tarafından çeĢitli zamanlarda küçük
yaĢtaki kız çocuklarına cinsel istismarda bulunulduğu tespit edilmiĢtir. Adli mercilere sevk
edilen M.K. (17), Y.B. (17), ġ.E. (19), B.E. (17) ve E.E'den (13) 4'ü tutuklanarak Siirt E Tipi
Kapalı Cezaevine teslim edilmiĢtir, E.E ise serbest bırakılmıĢtır.'' (28.10.2011/DĠHA /
ĠnternetHaber)
*Malatya'nın Kürecik Ġlçesi'ne bağlı Kepez Köyü'nde 2007 yılında ĠĢ adamı Kemal Çelik
tarafından yaptırılan Mehmet Çelik Ġlköğretim Okulu'nda bir öğretmenin 11 kız öğrenciye
sözlü ve fiziki istismarda bulunduğu iddia edildi. 7. ve 8. sınıflarda okuyan A.A (12), B.K
(13), E.A (15), E.Ç (11), H.P (10), M.B (13), M.K (12), Y.H (12), Z.Y (13) isimli öğrencilerin
öğretmenleri M.E.ġ'nin kendilerine sözlü ve fiziki olarak cinsel istismarda bulunduğunu
açıklamasıyla olay ortaya çıktı. Suçlanan M.E.ġ. ismindeki öğretmen ise, suçlamaların
ardından istifa dilekçesini Ġlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne verdi. Ġstifa dilekçesi kabul edilen
öğretmen hakkında Ġlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından idari soruĢturma baĢlatıldığı
belirtildi. (11.12.2011/DĠHA)
163
*KAHRAMANMARAġ'ın Ahır Dağı'nda çuval içinde cesedi bulunan 12 yaĢındaki ġeyda
Durgun'un cinayet Ģüphelisi olarak gözaltına alınan 19 yaĢındaki Kazım C., küçük kıza
tecavüz ettiğini, olayı kimseye söylemesin diye boğarak öldürdüğünü itiraf etti. Dumlupınar
Mahallesi Sait Zarifoğlu Bulvarı'nda oturan 75'inci Yıl Ġlköğretim Okulu 7'inci sınıf öğrencisi
ġeyda Durgun, 22 Aralık'ta okuldan evine geldikten sonra kırtasiye malzemesi almak için
çıktı. Evlerinin bulunduğu sokaktaki bakkaldan alıĢveriĢ yapacağını söyleyen küçük kız geri
dönmedi. Bunun üzerine ailesi, ġeyda Durgun'un bulunması için polise baĢvurdu. Olayla ilgili
polis çalıĢma baĢlatırken, bir gün sonra Ahir Dağı eteklerinde mantar toplayan köylüler,
ormanlık alanda çuval içinde bir kız çocuğuna ait ceset bulunca durumu jandarmaya bildirdi.
Yapılan incelemede cesedin kayıp ġeyda Durgun'a ait olduğu anlaĢıldı. Küçük kızın
boğularak öldürüldükten sonra cesedinin çuvala konularak, ormanlık alana atıldığı belirlendi.
Yapılan otopsinin ardından ġeyda Durgun'un cenazesi toprağa verilirken polis, olayın failini
yakalamak için çalıĢma baĢlattı. Durgun Ailesi'nin oturduğu sokaktaki bütün evleri mercek
altına alan polis, evlerden sadece bir tanesinde kimsenin olmadığını tespit etti. Evde 21
yaĢındaki Ġbrahim A.'nın yaĢadığı, olay günü de çalıĢmak için Ġstanbul'a gittiği saptandı. Evde
yapılan aramada küçük kızın bakkaldan satın aldığı defter, el iĢi kağıdı ve kıyafetleri bulundu.
Bunun üzerine Ġstanbul polisine bilgi verildi ve Ġbrahim A., kaldığı bir inĢaatta yakalandı.
Ġbrahim A. olayla ilgisinin bulunmadığını, evine kendisi gibi elektrikçi olan arkadaĢı Kazım
C.'nin gelip gittiğini, kapı giriĢine gizledikleri anahtarın yerini de bir tek onun bildiğini, iĢ için
Ġstanbul'a birlikte geldiklerini anlattı. Bu bilgi üzerine Ġstanbul'da olduğu anlaĢılan Kazım C.
de yakalandı. Ġki Ģüpheli sorgulanmak üzere KahramanmaraĢ'a getirildi.
6 aylık evli olduğu belirlenen Kazım C. sorgusunda küçük kızı tecavüz ettikten sonra
öldürdüğünü itiraf etti. C. ifadesinde Ģunları anlattı:
"O gün eve geldim. Elimdeki içki ĢiĢeleri ile içeriye girdim. Cam kenarında oturup içmeye
baĢladım. Ġçerken kızın yoldan geçtiğini gördüm ve bunun üzerine kapıya çıktım. 'Bir dakika
bakar mısın?' diye seslendim. Kendisi çekinerek yanıma gelince, 'bayan kuaförüne ben
giremiyorum. Oradan birisini çağırtacağım. Bana yardımcı olur musun?' dedim. Kapıya doğru
iyice yaklaĢınca da içeriye doğru ittim. Bağırdığı takdirde kendisini öldüreceğimi söyleyince
çok korktu ve Ģoka girdi. SarhoĢtum bu nedenle tam hatırlayamıyorum ama tecavüz ettiğimi
hatırlıyorum. Olayı söylerse baĢım belaya girer diye boğarak öldürdüm. Kafasına siyah bir
poĢet geçirdikten sonra elektrik kablosu bandı ile de iyice sardım. Sonra da bir torbaya
koydum. Zeynel O. (26) isimli arkadaĢımı arayarak bana bir araba temin etmesini istedim. O
da oto kiralama Ģirketinden bir araç kiralamıĢ. Kendisinin ehliyeti olmadığı için de diğer
arkadaĢımız Ġsa F.'nin (25) ehliyeti ile aracı kiralamıĢ. Zeynel eve girdiğinde cesedi görünce
adeta Ģoka girdi. Olayı anlattığım zaman da 'Ne halt ettin. Beni karıĢtırma, al arabanın
anahtarını' diyerek çıkıp gitti. Ceset bulunan çuvalı koyarak Ahir Dağı'na götürüp attım ve
kimseye de bir Ģey söylemedim. Daha sonra da arabanın anahtarını Zeynel'e teslim ettim."
(26.12.2011/DHA)
-FuhĢa Zorlanan Çocuklar
*Ġddialara göre; Karaman'da yaklaĢık bir yıldır teyzesi ile birlikte kalan 14 yaĢındaki K.Ç.,
annesi ve teyzesinin para karĢılığı erkeklerle birlikte olmaya zorladığını belirterek polise
baĢvurdu. Polis, K.Ç.'nin ifadesi doğrultusunda, annesi, teyzesi ve küçük kıza tecavüz eden
S.K. (26), K.U. (31), Y.S. (25), H.D. (47), Ö.N.A. (24), Y.B. (31) ile M.K.'yi (30) gözaltına
aldı. Polisteki ifadelerinden sonra adliyeye sevk edilen sanıklardan K.Ç.'nin teyzesi ile 7
erkek tutuklandı, anne H.C. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. K.Ç., Sosyal
Hizmetler Ġl Müdürlüğü yetkililerine teslim edildi.Annesi ile babası ayrılan K.Ç.'nin,
annesinin baĢka bir erkekle evlenmesi üzerine küçük yaĢta dedesinin yanına yerleĢtiği, 2 yıl
önce Mersin'in Mut Ġlçesi'nde tecavüze uğradığı, yaklaĢık 1 yıldır da teyzesinin yanında
kaldığı öğrenildi(02.12.2011/DĠHA
164
ĠġKENCE YASAĞI
ĠġKENCE, KÖTÜ MUAMELE, ONUR KIRICI ve KÜÇÜK DÜġÜRÜCÜ DAVRANIġ
ve CEZALANDIRMA
-Gözaltında ĠĢkence ve Kötü Muamele
*Van'ın ErciĢ Ġlçesi'nde Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekiplerin 3 Ocak'ta yaptığı ev
baskınında gözaltına aldığı DYG üyesi Adem Yıldız, Kutbettin Salta ve Murat Özkaya, Van
Emniyet Müdürlüğü'ne getirildikten sonra ikinci kez ek gözaltı süresi alındı. Gözaltında
bulunan 3 DYG üyesinin avukatla görüĢme kısıtlamasının sona ermesinden sonra mağdurların
avukatı Cemal Demir, Van Emniyet Müdürlüğüne giderek müvekkilleriyle görüĢtü. Yıldız,
Salta ve Özkaya, hem ErciĢ Ġlçe Emniyeti'nde hem de Van TEM'de iĢkenceye maruz
kaldıklarını belirten Demir, "Murat Özkaya çırıl çıplak soyularak kızgın demir ile üzerine
gidildiğini, zorla ve tehditle gizli tanık olmak yönünde baskı uygulandığını belirtmiĢtir. Diğer
iki müvekkilim ise kötü muameleye maruz kalmıĢtır. Ayrıca Adem Yıldız'ın kafasında çeĢitli
ĢiĢlikler, Kutbettin Salta'nın da kafasında darp izleri bulunmaktadır" diyerek müvekkillerinin
ağır küfürlere ve hakaretlere uğradığını söyledi. Müvekkillerinin duruma iliĢkin bugün suç
duyurusunda bulunacağını da aktaran Demir, olaya iliĢkin Meclis Ġnsan Hakları
Komisyonu'na baĢvuracağını söyledi. (05.01.2011/DĠHA)
*Hakkari merkezde DÖKH üyesi 2 kiĢinin gözaltına alınması protesto etmek amacıyla 8
Ocak'ta yapılan basın açıklaması sonrası çıkan olaylarda gözaltına alınan ve daha sonra
serbest bırakılan 3 çocuk, Ġl Emniyet Müdürlüğü'nde iĢkence gördüklerini iddia etti. Ailesi
tarafından hastaneye götürülen 16 yaĢındaki A.Ç.'nin burnunun kırıldığı tespit edildi.
Ameliyata alınan A.Ç., yaĢadıklarını Ģöyle anlattı: "Olay günü arkadaĢlarım ile birlikte
kahvede oturuyorduk. ÇarĢıda olaylar çıkmıĢtı. Polis de kahveyi bastı. Beni de arkadaĢlarımla
birlikte alıp emniyette götürdüler. Burada Diyarbakırlı olduğunu söyleyen bir polis beni
dövmeye baĢladı. Darbelerden dolayı burnum kırıldı." A.Ç.'nin babası ġahin Ç. ise,
"ĠĢkencenin olmadığını söyleyenler gelip oğlumu görsün" sözleriyle tepkisini dile getirerek
Ģunları belirtti: "Çocuğumu gözaltına almıĢlardı. Karakola gidip çocuğumun durumunu
sordum. 'Durumu iyi mi, dayak atılmıĢ mı? dedim. 'Karakolda dayak olmaz' dediler. Ancak
karakolun içinde bir Diyarbakırlı polis çocuğuma dayak atmıĢ." Elinde rapor bulunduğunu ve
olayın peĢini bırakmayacağını ifade eden ġahin Ç. oğluyla birlikte gözaltına alınan diğer 2
çocuğa da elektrik verildiğini kaydederek, sorumlular hakkında suç duyurusunda
bulunduklarını söyledi.
Gözaltında elektrikli iĢkenceye maruz kaldıklarını ileri süren S.A. ve A.A. isimli çocuklar ise,
emniyette bir sicimle boyunlarına elektrik verildiğini belirterek, büyük acılar çektiklerini
kaydetti. Çocuklar, boyunlarında oluĢan izleri göstererek, sorumluların cezalandırılmasını
istedi. (11.01.2011/DĠHA)
*06.01.2011 tarihinde Mahmut Teymur, Mehmet Salih Yardımcı, Agit Atıs, EĢref Usluoğlu
05.01.2011 tarihinde saat 21.00 sularında gözaltına alındıkları ve kendilerine hakaret ile
iĢkence yapıldıkları gerekçesi ile Ģubemize baĢvuruda bulundular. (ĠHD Siirt)
*ErciĢ Ġlçesi'nde daha önce BDP ilçe binasında çaycılık yapan ve bir süre de Günlük ile
Azadiya Welat gazetelerini dağıtan Murat Özkaya, polisler tarafından kendisine sürekli 'gizli
tanık olması' yönünde baskılar uygulandığını ileri sürdü ve daha önce baskılardan dolayı iki
kiĢi hakkında gizli tanıklık yaptığını dile getirdi. Polislerin 3 Ocak'ta evlerine yaptıkları
baskın sonucu kendisini gözaltına alarak, emniyete götürdüğünü aktaran Özkaya, emniyette
iki arkadaĢı hakkında hazırlanan ifade tutanağına imza attığını söyledi. Ġmza attığı tutanakta
165
gözaltında bulunan iki kiĢinin, 'banka Ģubesine ses bombası attığı' yönünde ibarelerin yer
aldığını aktaran Özkaya, gizli tanıklık yönündeki baskıların giderek arttığını ve bu nedenle
savcılığa suç duyurusunda bulunduğu ifade etti. 3 Ocak'ta evlerine yapılan baskın sonucu
gözaltına alınarak ErciĢ Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğünü belirten Özkaya,
yaĢadıklarını Ģöyle anlattı: "3 Ocak'ta polisler bizim eve baskın yaparak, beni alıp götürdü.
Arabanın içinde bana 'senin bir Ģey yapmadığını biliyoruz, ama sen iki kiĢi hakkında gizli
tanıklık yapacaksın' dediler. Ben de bunu kabul etmedim. Daha sonra beni emniyete
götürerek, en alt katta bir odaya soktular. Sonra bütün elbiselerimi çıkarıp beni soydular.
Sobanın içine bir ĢiĢ bırakarak, bana ĢiĢle iĢkence yapacaklarını söylediler. Çok korktuğum
için söylediklerini kabul ettim. Sonra bana bir kağıt imzalattılar. Kağıtta orada yapılan
eylemlerin 'BDP'de gençlik çalıĢmaları yürüten Adem Yıldız ve Kutbettin Saltan'ın (Ģu an
tutuklu) yaptığı, parti binasında patlayıcı madde bulundurduğu ve Halk Bankası önüne ses
bombası bıraktığı' yazılıydı. Ben de buna imza attım" dedi. (02.02.2011/DĠHA)
*08.02.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Aziz Bayın, Ģu beyanlarda bulundu:
―17.01.2011 tarihinde ben ve arkadaĢım iĢe giderken bir minibüs içinde bulunan polisler
kimlik sormadan ensemden tutarak arabaya bindirdiler. Çevik Kuvvet polisi beni Terörle
Mücadele ġubesinde sorguladılar. Sağ ayağımda platin olduğunu beni hastaneye
götürmelerini söylememe rağmen bana hakaret etmeye baĢladılar. Beni dövüp bana baĢka
telkinlerde bulundular. Benim 15 ġubat‟ta ihbarcılık yapmamı istediler. Ben mahkemede dile
getirdim beni ciddiye almadı. Daha sonra dilekçe verdim kabul etmediler. Bu konuda sizden
yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*Batman‘da 11 ġubat 2011 tarihinde Grosmar kavĢağında sakız satan Celal Kolaldıran (15)
adında ki çocuk 'sakız sattığı ayrıca kırmızı ıĢıkta duran arabaların camını sildiği' gerekçesi ile
Emniyet Müdürlüğüne bağlı Yunus ekiplerince gözaltına alındı. Gözaltına alınan 15 yaĢında
ki çocuk daha Sonra Bahçelievler Çocuk ġubesi'ne götürülerek burada ifadesi alındı. Ġfadesi
alınan çocuğa 154 TL para cezası kesilerek, Babasına teslim edildi.
Yunus ekiplerince gözaltına alındıktan sonra Çocuk ġubesine getirilen Celal Kolaldıran
adındaki çocuk, bir polisin burada kendisine tokat attığı iddiasında da bulundu. Gözaltına
alınan çocuk ayrıca 4 saat boyunca tek bir sandalyenin bulunduğu nezarette tek baĢına
bekletildiğini de dile getirdi. Polis tarafından gözaltına alındıktan sonra sokakta çalıĢtığı
gerekçesi ile para cezasına çarptırılan Celal Kolaldıran adındaki çocuk, Yahya Kemal Beyatlı
Lisesi 9. sınıf öğrencisi aynı zamanda sınıfın birincisi ve yarıyıl karnesiyle birlikte
takdirnamede almıĢ. 10 nüfuslu Kolaldıran ailesinin reisi Fahri Baba ise inĢaatlarda amelelik
yapıyor. 8 çocuğu olan ve hiçbir çocuğu çalıĢmayan Baba, 15 yaĢında ki çocuğuna 154 TL
Para cezası kesildiğini duyunca Ģok oldu. "Ben ve ailem geçinmek için gece gündüz demeden
inĢaatlarda ve değiĢik yerlerde çalıĢmak zorundayız. Ayrıca Sosyal YardımlaĢmadan da gıda
ve kömür yardımları da alıyoruz. Fakir bir aileyiz. Bu parayı nasıl ödeyeceğiz? 154 TL'yi
devlete ödediğim takdirde bir ay aç kalırız" diyerek, ceza kesen polislere sitemde bulundu. Bu
arada 15 yaĢında ki bir çocuğun Çocuk ġubesine götürülüp, tokat atılması, 4 saat tek baĢına
nezarette bekletilmesi gibi iddiaların doğru olması halinde çocuk psikolojisini olumsuz yönde
etkileyeceği ve insan hakları ihlali olduğu da belirtilerek, Vali ve Emniyet Müdürünün bu
konuda soruĢturma baĢlatması istendi. (15.02.2011/Batman Postası)
*Urfa'nın Suruç ilçesinde dün binlerce kiĢinin katıldığı 15 ġubat protestosu yürüyüĢünden
sonra gözaltına alınan M. ġ., M. ġ. ve Ö. B. isimli çocuklar emniyetteki iĢlemlerin ardından
Suruç Adliyesi'ne getirildi. Savcılıkta ifadeleri alınan çocuklar, "örgüt üyesi olmamakla
birlikte örgüt adına suç iĢlemek" iddiası ile Suruç Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi.
Mahkemede ifade veren çocukların, karakolda iĢkence gördüklerini bu yüzden kolluk
166
kuvvetlerindeki ifadelerinin geçerli olmadığını söyledikleri belirtilirken, çocukların iĢkence
iddialarının tutanaklara geçirildiği öğrenildi. 3 çocuk ifadelerinin ardından tutuklanarak Urfa
E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi. (16.02.2011/DĠHA)
*Ağrı'nın Diyadin Ġlçesi'nde dün gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Emrah
Özden'in babası Ahmet Özden, oğlu'na ve onunla beraber gözaltına alınarak tutuklanan
Devrim Kayalı'ya iĢkence yapıldığını iddia etti. Diyadin Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen
oğlu ve Kayalı'ya burada "özel harekat timleri" tarafından iĢkence yapıldığını ileri süren baba
Özden, "Diyadin Emniyet Amirliği'ne getirilip orada özel timler tarafından ikisine de iĢkence
yapılıp oğlum Emrah Özden'in ayak parmakları çiğnenerek, sakalları yolunarak iĢkence ve
hakarete maruz bırakılmıĢtır. Polis sürekli oğluma baskı yaparak birilerinin üzerine ifade
vermesini istemiĢtir" dedi. BaĢbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendi dönemlerinde iĢkence
yapılmadığına dair sözlerini hatırlatan Özden, "BaĢbakan Erdoğan Türkiye'de iĢkencenin
olmadığını söylediği halde çocuklarımıza insanlık dıĢı muamele ve iĢkence yapılmaktadır.
Oğlum herhangi bir Ģiddet eylemine katılmamıĢ sadece demokratik hakkını kullanarak basın
açıklamasına katılmıĢtır. Kendi dili ve kimliği için mücadele eden insanlar Ģiddete maruz
kalıyorlar. AKP'nin demokrasi anlayıĢı bumudur. Oğluma hastanede 'iĢkence görmüĢtür'
raporu verilmesine polis engel olmuĢtur. Ben bu iĢin peĢini bırakmayacağım. Oğlumla gurur
duyuyorum bir Kürt olarak oğlumun her zaman yanındayım" diye konuĢtu.
(17.02.2011/DĠHA)
*17.02.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Nurten NaĢa, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben
15.02.2011 tarihinde 5 Nisan mahallesinde öğretmenler caddesinde yürürken bir anda
yanıma yüzleri maskeli üstlerinde polis yelekleri olan biri kadın 4 kiĢi yanıma geldi. Yanıma
gelir gelmez bana coplarla vurmaya baĢladılar. Ben yere düĢünce hafif çekik ve mavi gözlü
polis karnımın üstüne tekme ile vurdu. Ve karnımın üzerine çıktı. Beni coplarla dövüyorlardı.
Bir kiĢi coplarla baldırıma ve bacaklarıma vuruyordu. Bir kiĢi de ayağı ile karnıma
vuruyordu. Diğer iki kiĢi de arkadan ağza alınmayacak küfürler ediyordu. Ġçlerinde biri alın
bunu götürüp s..... diyordu. YaklaĢık 4–5 dakika beni sürekli dövdüler. Ben karnıma aldığım
darbeler sonucunda kendimden geçtim. Kendime geldiğimde panzerden bana su sıkılıyordu.
Panzerin bana sıktığı su nedeni ile yerde sürüklendim. Orada bulunan bazı kiĢiler beni alıp
oradan uzaklaĢtırdılar. Ben kan kanseriyim sürekli olarak tedavi görüyorum. Polislerin bana
neden böyle davrandıklarını bilmiyorum. Durduk yere polisler bana iĢkence yaptılar.
Vücudumun birçok yerinde iĢkence izleri bulunmakta kulağıma gelen su nedeni ile Ģuan
sağırlık çekmekteyim. Ben bana iĢkence yapan polislerden Ģikâyetçiyim. Bana iĢkence eden
polislerin tespit edilip cezalandırılmasını istiyorum. Ayrıca vücudumun her yerinde iĢkence
izleri bulunmaktadır. Bu izlerin tespit edilmesi için tam teĢekküllü bir hastaneye sevkimin
yapılarak iĢkence izlerinin tespit edilmesini istiyorum. Bu konuda bana yardımcı olmanızı
istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*Mardin'in Derik ilçesinde15 ġubat günü PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye
getiriliĢinin 12'nci yıldönümünde çıkan olaylarda gözaltına alınan daha sonra çıkarıldığı
mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan ġahin Yükler adlı yurtta, yeniden
gözaltına alındı. Savcılığın itirazı üzerine dün akĢam Yükler'in evine yapılan baskında, Yükler
15 yaĢındaki yeğeni B. A ile birlikte gözaltına alınarak Derik Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne
götürüldü. Gözaltına alınan ġahin Yükler'in daha önceki gözaltı sürecinde uğradığı Ģiddet
nedeniyle vücudunun çeĢitli yerlerinde yaralar bulunduğu, yüzünde ĢiĢlikler olduğu ve bu
nedenle 15 ġubat gününden bu yana yatakta tedavi gördüğü belirtildi. (22.02.2011/DĠHA)
167
*23.02.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Beritan Burakmak Ģu beyanlarda bulundu:
―Ben 17 ġubat‟ta Tem ġube ekiplerince Bayramoğlu civarında saat 14.00 gibi gözaltına
alındım. Beni gözaltına alan polisler boynumdan tutup beni yerde sürüklediler. Ben gözaltına
alındığımda ailem de benimle birlikteydi. Polisler aileme de kötü davranıp onları da
hırpaladılar. Tem ġube ekipleri beni yakalayıp Tem ġubeye götürdüler. Tem ġube de 8 saat
kadar kaldım. Tem ġube de iken beni sürekli olarak tehdit ettiler. Bana sürekli kırsal da olan
amcamın oğlunu soruyorlardı. Erkan nerede, onu öldüreceğiz diye tehdit ediyorlardı. Dayının
pili bitti onu da alacağız. Sürekli baskı kurup benden bazı bilgiler almaya çalıĢıyorlardı.
Polisler “hadi çözül, itiraf et” bak diğer arkadaĢların her Ģeyi itiraf etti. Diyorlardı. Her Ģeyi
anlatırsan savcıyı tanıyoruz sana yardımcı oluruz diyorlardı. Orada “Japon” diye tanınan bir
polis yanıma gelerek “Ooo, Beritan bütün ailen düĢtü sende mi düĢtün” deyip beni dövmeye
baĢladı. Tem ġube de 8 saat kaldıktan sonra çocuk Ģubeye götürüldüm. Çocuk Ģubedeyken
annem yanıma geldi. Benimle Kürtçe konuĢtu, diye polisler kızmaya baĢladı. Ġkinizi öldürmem
iki saniye sürmez diye bizi tehdit etti. Ben çocuk Ģubede 4 gün kaldım. 21 ġubat‟ta bizi
adliyeye çıkardılar. Daha sonra serbest bıraktılar. Ben bana yapılan uygulamalardan dolayı
polislerden Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talebinde bulunuyorum. ” (ĠHD
Diyarbakır)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde 2 Temmuz 2010 tarihinde meydana gelen olayda, Osman Çağlar,
Dicle Köprüsü'nde yürüdüğü esnada Cizre Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler
tarafından "örgüt üyesi" olabileceği Ģüphesi ile durduruldu. Polisler tarafından yere yatırılan
ve üzerine silah doğrultulan Çağlar, savunmasız bırakıldığı halde gözüne ve özellikle yüzünün
sol tarafına aldığı darbeler sonucu yaralandı. Karakoldaki sorgusu esnasında da iĢkenceye
maruz kalan Çağlar, akĢam saatlerinde Cizre Devlet Hastanesi'ne götürülerek sağlık
kontrolünden geçirildi. Yapılan sağlık taramasının ardından Çağlar'a yüzünün sol tarafında
yaklaĢık 3-4 santimetre ekotik ödem (morarma ve anormal derecede su toplama) teĢhisinin
yer aldığı 777666 protokol numaralı Adli Muayene Raporu verilerek tekrar karakola
gönderildi. Ertesi gün müvekkilli ile görüĢmek üzere Cizre Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne giden
Av. Veysel Vesek ile Rıdvan DalmıĢ, yaralı müvekkilin polisler tarafından darp edilerek
yaralandığını ve sağlık kontrolü için götürüldüğü Cizre Devlet Hastanesi'nde ise tedavi
edilmediğini öğrendi. Bunun üzerine Av. Vesek, Cizre Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na yazılı
baĢvuruda bulunarak Çağlar'ın yeniden sağlık kontrolünden geçirilmesini talep etti. 4
Temmuz'da tekrar Cizre Devlet Hastanesi'ne götürülen Çağlar'a verilen raporda, ilk raporda
belirtilenlerin yanı sıra, sağ omzunda da 3 adet ekimoz (deride geniĢ morluk ve kanama)
tespitinde bulunuldu. Bu rapor ile Çağlar'ın vücudunda meydana gelen yaralanmaların,
yakalandıktan sonra Cizre Emniyet Müdürlüğü'nde de karĢılaĢtığı kötü muamele ve iĢkence
sonucunda meydana geldiğini ortaya çıkardı. Av. Veysel Vesek, müvekkili Çağlar ile ilgili
yakalama iĢleminde bulunan, gözaltındaki sorgusuna katılan ve nezaret iĢlemlerini yapan
Cizre Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler ile o dönem tedavi yapmadığı öne sürülen
77666 Protokol numaralı Adli Muayene Raporu'nu düzenleyen doktor Selahattin Cizrelioğlu
hakkında "Görevi kötüye kullanmak", "ĠĢkence yapmak, kötü muamele ve ihmal"
suçlamasıyla Cizre Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Osman Çağlar, "Örgüt üyesi olmak", "Örgüt adına eylem yapmak" ve "6136 sayılı AteĢli
Silahlar ve Bıçak ile Diğer Aletler Hakkındaki Kanuna aykırılık" iddiasıyla Mardin E Tipi
Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. Cizre Cumhuriyet Savcılığı, görevsizlik kararı vererek
dosyayı Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na gönderdi. Çağlar hakkında
baĢlatılan soruĢturma hala sürüyor. (01.03.2011/DĠHA)
168
*Malazgirt-Bulanık karayolunda özel aracıyla dün akĢam evine giden Bülent Atlaner yolda
polisler tarafından durdurularak darp edildi. Silah dipçikleriyle tartaklanan Atlaner, Malazgirt
Devlet Hastanesi'nden aldığı 3 günlük iĢ göremez raporuyla polisler hakkında savcılığa suç
duyurusunda bulundu. Kendisinden elektronik malzeme isteyen polislere borçla malzemeyi
vermediği için darp edildiğini söyleyen Atlaner, "Malazgirt Emniyet Müdürlüğü AsayiĢ
Büro'da görevli bir polis memuru benim iĢ yerime geldi benden borç televizyon istedi. Ancak
daha öncede bazı polisler borç malzeme alıp parasını ödemedikleri için borç vermedim" dedi.
Olaydan birkaç gün sonra evine giderken polislerin yolunu kestiğini de belirten Atlaner,
araçtan indiği an polislerin saldırısına uğradığını dile getirdi. Polislerin silah dipçikleriyle
kendisini dövdüğünü söyleyen Atlaner, polislerin kendisini dövdüğü zaman bir polisin, "Bunu
öldürüp bir yere atalım" gibi cümleler kullandığını kaydetti. Polis Ģiddetinden sonra gözaltına
alınarak Emniyete götürüldüğünü belirten Atlaner, "Araçtan indiğim zaman bir polis bana,
'Seni erkeklikten düĢüreceğiz' tehdidinde bulundu. Daha sonra beni bir odaya alarak dövdüler.
Yapılan linç giriĢiminden sonra beni hastaneye götürdüler. Buradan 3 günlük iĢ göremez
raporu aldım. Rapordan sonra tekrar Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüm. Burada polisler
sürekli Ģikayetçi olmamam için beni tehdit ediyorlardı" diye konuĢtu. Emniyette ifadesi
alındıktan sonra serbest bırakıldığını söyleyen Atlaner, konuyla ilgili suç duyurusunda
bulunduğunu ve davanın takipçisi olacağını kaydetti. (13.03.2011/DĠHA)
*23 Mart ÇarĢamba günü Doğan Mahallesi Mithat Öktüren Caddesi'nde Saat 12 sularında el
arabasıyla hamallık yapan ve 31 yaĢında olan Epilepsi hastası Mehmet Sabri Baykara isimli
yurttaĢ yolun diğer tarafına geçmek isterken yoldan geçen bir bisiklet çarptı. Baykara ile
bisikleti kullanan kiĢinin arasında bir tartıĢma yaĢandı. TartıĢmaya müdahale eden polis
Baykara'yı gözaltına aldı. Baykara gözaltı sırasında polisin kendisine hakaret ederek
dövdüğünü iddia ederek, ĠHD Siirt ġubesine hukuki yardım talebinde bulundu. Baykara
olaydan hemen sonra genel adli muayene için Siirt Devlet Hastanesi Göz Polikliniğine
baĢvurarak Genel Adli Muayene raporu aldı. Raporda darp ve cebirden dolayı her iki gözde
görme sorunu sorunu yaĢandığı belirtildi. Raporda , "Görme düzeltmesi 1,0 sol penordital da
ödem ve ekimoz, sol ön segment ve sağ ön segment doğal, bilatenal" olduğu belirtildi.
Baykara raporuyla ĠHD Siirt ġubesine hukuki yardım talebiyle baĢvurdu. (25.03.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Cudi Dağı'nda baĢlatılan operasyon kapsamında 4 gün önce akĢam saatlerinde
çıkan çatıĢmada HPG'li olduğu iddia edilen 2 kiĢinin sağ olarak yakalandığı belirtildi. 2
HPG'linin 4 gün boyunca aç ve susuz bırakıldığı kaydedildi. 2 kiĢi, bu sabah saat 04.00
sıralarında Silopi Devlet Hastanesi'nde muayene için getirilirken, doktorun, "Böyle aç ve
susuz bırakılan kiĢileri muayene etmem" dediği iddia edildi. Bu tepki üzerine BaĢverimli
Jandarma Karakolu'nda görevli asker ile doktor arasında tartıĢma çıktığı belirtildi. 2 HPG'liye
yemek verildikten sonra doktorun muayene iĢlemlerine baĢladığı kaydedildi.
(13.04.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'da dün "KCK" adı altında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan
Kürt siyasetçilere destek veren ve YSK'nin kararını protesto eden kitleye yönelik yapılan polis
müdahalesinde gözaltına alınan 100'ü aĢkın kiĢi Diyarbakır Eğitim AraĢtırma Hastanesi'ne
getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi. Üçkuyu mevkiinde bulunan hastanede polisin olaylar
sırasında göstermiĢ olduğu sert tavrı hastane içerisinde de devam ettiği iddia edildi. Ġddiaya
göre katıldığı mitingin ardından gözaltına alınan ve hastaneye vücudunun çeĢitli yerlerinde
darp izleriyle getirilen Ġsmail KardaĢ'a hastane içerisinde de Ģiddet uygulandı. Polisin
doktorların gözleri önünde KardaĢ'a tekmeler ve yumruklarla vurmaya devam ettiği iddia
edildi. BaĢhekim Yardımcısı Remzi GüneĢ'in polislere müdahale edip hastane içerisinde
169
bulunan hastaya bu Ģekilde müdahale edemeyeceklerini söylemesinin ardından polislerin
KardaĢ'ı hastane dıĢına çıkararak polis otosunda darp etmeye devam ettikleri öne sürüldü.
Daha sonra yüzü gözü ĢiĢmiĢ halde ve her yerinden kan akar vaziyette Acil Servis'e getirilen
KardaĢ'a hastane personeli hemen müdahalede bulundu. KardaĢ'ın yakınları, polisler hakkında
suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. (20.04.2011/DĠHA)
*21.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran R.Ç., Ģu beyanlarda bulundu: ―16Nisan 2011
Cumartesi günü saat 10.00 sıralarında Ben-u Sen mahallesinde yürümekte iken, üzerimize
doğru polisler gaz bombası sıktılar. Sanırım yaĢamını yitiren bir gerillanın cenazesi o gün
Ģehre gelmiĢti. Polisler gaz bombası attıktan sonra bir ara sokağa girdim. Resmi giysili çevik
kuvvet polisleri beni ve yanımda bulunan iki kiĢiye saldırdılar. Ġçlerinden biri sol omzuma
coplarla vurdu ve tekme-tokatlarla dövdüler. „Akrep‟ diye tabir edilen bir polis aracına
koydular; onun içinde beni ve yanımdaki iki kiĢiyi onların isimlerini bilmiyorum bizi Ģiddetle
dövdüler. Daha sonra bizleri tehdit, küfür, hakaretler eĢliğinde Emniyet Müdürlüğü‟ne
götürdüler. Orada bizleri ölümle tehdit ettiler. “Sizi 10 gözlü köprüden aĢağı atarız dediler.
1–1,5 saat süreyle polis okulunda kaldım. Parmak izlerimi aldılar. Fotoğraflarımı çektiler.
Daha sonra Devlet Hastanesinin Acil Servisine götürdüler. Orada hiçbir müdahale olmadı,
filmlerim çekilmedi. Sol omzumun çok acıdığını, kemiklerimin kırık olabileceğini ve
vücudumda izler olduğunu söylememe rağmen benim tetkiklerim yapılmadı. Daha sonra
çocuk Ģubeye götürüldüm. 4–5 saat sonra Baronun gönderdiği avukat geldi; onunla baĢ baĢa
görüĢtüm. Ve çok kötü iĢkence gördüğümü söyledim. Avukatıma söyledikten sonra, tekrar
Devlet Hastanesi acil servisine götürüldüm; muayene eden doktora her Ģeyi anlattım. Bu
ikinci götürülüĢümden sonra aynı doktor beni film çekmeye sevk etti. Sol omuz kemiğimin
kırıldığını söyledi. Daha sonra beni eve gönderdiler. Bana “daha sonra gelip, mahkeme
gününü öğren dediler. Ben de bugün (21.04.2011) çocuk Ģubeye gittim ve yarın sabah 09–
10.00 civarında mahkemeye çıkartılacağımı söylediler. ĠĢkence görmem, darp edilmem,
omzumun kırılmasından dolayı hukuki ve tedavi desteği talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*25.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ġsmail KardaĢ, Ģu beyanlarda bulundu:
―19.04.2011 tarihinde Diyarbakır Adliyesi önünde çıkan olaylar sonrasında saat 13.00
civarında gözaltına alındım. Gözaltına alınırken adliyenin önünde yaklaĢık 10–15 polis
tarafından (çevik kuvvet sivil polis) darp edildim. Beni yakaladıktan sonra yere atıp ellerimi
kelepçelediler. Sonra coplar ve tekmelerle sırtıma, kollarıma, baĢıma, yüzüme, bacaklarıma
vurmaya baĢladılar. Ellerim kelepçeli olduğu için bir Ģey yapamadım. Daha sonra bizi
Terörle Mücadele ġubesine götürmek üzere bindirdikleri araçta da 2-3 kiĢi tarafından iĢkence
devam etti. Aynı sivil polisler TEM ġubede de iĢkenceye devam ettiler. AkĢam saat 18.00‟de
rapor almak üzere Diyarbakır AraĢtırma Hastanesine götürüldük. Hastanede darp edildiğim
için adli tabip raporu verilmesi için talepte bulundum. Ancak doktor böyle bir raporun
verilemeyeceğini söyledi. Ben bu duruma itiraz ettim. Ġtiraz etmem üzerine hastanede
doktorun yanında ve gözaltında olup benimle birlikte raporu getirilen diğer Ģahıslar yanında
yaklaĢık 10 kiĢi tarafından darp edildim. Sözlü hakarete maruz kaldım. Bu olaydan sonra
rapor düzenlenmedi. TEM ġubeye geri götürüldüm. Aynı akĢam saat 22.00‟de tekrar rapor
aldırılmak üzere aynı hastaneye götürüldüm. Rapor düzenlendi. Darp edildiğime iliĢkin
bulgular raporda yer aldı. Doktorun bana söylediğine göre ilk getirildiğimizde rapor
alınamama sebebi olarak TEM ġubedeki polislerce doktorla tartıĢtığım ve doktoru darp
etmeye çalıĢtığım için rapor tutulmamıĢ Ģeklinde bir tutanak düzenlemeye çalıĢılmıĢ. Ve
doktorun imzalaması istenmiĢ. Ancak doktor bu tutanağı imzalamamıĢ. O gece gözetim
altında tutulmam gerektiğinden hastanede kaldım. Ertesi gün gözaltında olduğum için TEM
ġubeye geri götürüldüm. Darp edildiğim için vücudumda yaralar ve morluklar oluĢtu.
Gözümden aldığım darbe yüzünden sağ gözüm bulanık görüyor. Ben, beni darp eden polisleri
170
görsem tanırım. Bunların cezalandırılması için davanın takip edilmesini ve hukuki destek
talep ediyorum. ”( ĠHD Diyarbakır)
*25.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mustafa Gül Ģu beyanlarda bulundu:
―19.04.2011 tarihinde saat 14.00 civarlarında ben 5 Nisan Mahallesinde bulunan dükkânımın
yanında bulunuyordum. Olayların artması üzerine dükkânıma yakın olan kahvehaneye gitmek
üzere hareket ettim. O esnada karĢıdan gelen 4 sivil giyimli polis bana hiçbir Ģey sormadan
beni darp etmeye baĢladılar. Havada çok yoğun bir Ģekilde gaz bombası olduğu için ve
yüzlerinde maske olduğu için yüzlerini göremedim. Ellerimi arkadan plastik kelepçe takıp
beni darp ettiler. Daha sonra polis aracına bindirdiler. Aracın içinde de darp etmeye devam
ettiler. Daha sonra beni 10 Nisan karakoluna götürdüler. Buradaki polislere size yeni birini
getirdim diyerek o polislerde dövmeye baĢladılar. Burada fazla kalmayıp beni TEM Ģubeye
götürdüler. Benim konuĢmama, kendimi savunmama hiç fırsat vermediler. TEM Ģubede de
beni diz üstü çöktürüp iki kiĢi dövmeye baĢladı. Kafama, sırtıma, bacaklarıma, kollarıma
vurmaya baĢladılar. Aynı zamanda küfür edip, hakaret ediyorlardı. Bir gün sonra akĢam
saatlerinde rapor almak için Diyarbakır Devlet Hastanesine götürdüler. Doktor muayene
etmeden rapor verdiler. Darp edildiğimi, vücudumda darp izleri olduğunu söylediğim halde
rapora yansımadı. Ben bu konuda soruĢturma baĢlatılması için sizden hukuki yardım talep
ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*25.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdulkadir Savur, Ģu beyanlarda bulundu:
―23.04.2011 tarihinde 13.30 saatlerinde cezaevi üst köĢede ben ayakkabı tamircisine doğru
gidiyordum. Olayların içinde kaldım. Sayıca fazla olan sivil polislerce olay yerinde
yakalandım. Ve darp edildim. Beni yakaladıkları gibi dövmeye baĢladılar. Kim olduğumu,
nereye gittiğimi olaylar bir ilgim olup olmadığını sormadan beni dövmeye baĢladılar. Beni
yürüyerek TEM Ģubeye götürdüler. Beni TEM Ģubenin giriĢindeki kamerasız odaya götürüp
dövmeye baĢladılar. Yüzüğümü parmağımdan zorla çıkardılar. Kafamı duvara vurdular.
Yüzüme, sırtıma, omuzlarıma tekmeyle vurmaya baĢladılar. Kollarımı sırtıma götürüp, o
Ģekilde tutuyorlardı. Ben kollarımın kırık olduğunu söyledim. Ancak bunu yapmaya devam
ettiler. Ayrıca benden ajanlık yapmamı istediler. Bunu kabul etmedim. Kafama vurup hakaret
ettiler. Beni ertesi gün devlet hastanesine rapor için götürdüler. Beni darp edenlerden
Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*Ġdil'de YSK'nin bağımsız adayları veto etmesinin ardından sokağa çıkan halka yönelik polis
müdahalesi ve Bismil'de lise öğrencisi Halil Ġbrahim Oruç'un polis kurĢunu ile öldürülmesini
21 Nisan'da protesto eden kitleye yönelik polis müdahalesiyle baĢlayan olaylar sırasında çarĢı
merkezinde yürüyen Merkez Sağlık Ocağı doktorlarından Mehmet ġirin Nas ve Lezgin
Baykara isimli yurttaĢ darp edilerek gözaltına alınmıĢtı. Çıkarıldıkları mahkeme tarafından
Nas ve Baykara, "polise taĢ attıkları" iddiasıyla tutuklanarak Midyat M tipi Kapalı Cezaevi'ne
gönderilmiĢti. Avukatının itirazı üzerine Nas, dün gece saatlerinden serbest bırakıldı. Nas
Ġdil'e giriĢinde onlarca araçlık konvoy eĢliğinde havai fiĢeklerle karĢılandı. Sevgi
gösterileriyle ilçeye gelen Nas, yaĢadıklarını anlattı. Gözaltına alınırken feci Ģekilde darp
edildiklerini belirten Nas, Emniyet Müdürlüğü'nde de kamerasız odaya götürülerek iĢkence
edildiğini söyledi. Nas, "Kameraların olduğu nezarethaneye getirdiklerinde bize dahi
yaklaĢmıyorlardı. Ancak kameraların olmadığı bir yere götürüp saatlerce iĢkenceden
geçirdiler. Diğer gözaltında bulunan Lezgin Baykara'nın hem alnına hem de ensesine aldığı
dipçik darbeleriyle kafasında dikiĢ yerleri vardı. Emniyet Müdürü olduğunu söyleyen kiĢi
sürekli Baykara'ya ve bana 'ya suçlamaları kabul edeceksin ya da cesedini ailene teslim ederiz'
diyerek tehditler savuruyordu" diye konuĢtu. (27.04.2011/DĠHA)
171
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi kırsalında düzenlenen askeri operasyon sonucu çıkan çatıĢmada
yaĢamını yitiren 10 HPG'li için Diyarbakır'da düzenlenen protesto gösterileri sırasında
gözaltına alınan 13 kiĢi emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Savcılık
tarafından ifadeleri alınan ve tutuklanma talebi ile nöbetçi mahkemeye sevk edilen Ferhat
Sağnak, Lokman Karacadağ, Mehmet Ekinci, Eyüp IĢıktaĢ, Hakan Yılmaz, Ömer Aslan, Ferdi
Kaya, Ahmet Gözükür, Suzan Akyol, NaĢit Kızılkaya, Mehmet Koç, ġiar Akboğa ve Ġshak
Fidan nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. "Toplantı ve gösteri yürüyüĢleri kanununa
muhalefet etmek", "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç iĢlemek" ve "Örgüt
propagandası yapmak" iddiası ile tutuklanan 13 kiĢiden Ferdi Kaya, Ġshak Fidan ve Eyüp
IĢıktaĢ'ın darp edildiğine iliĢkin doktor raporu aldığı bildirildi. (19.05.2011/DĠHA)
* Diyarbakır‘ın Ergani Ġlçesi‘nde, 17 Mayıs 2011‘de düzenlenen eĢzamanlı ev baskınları
sonucu gözaltına alınan M.G. (17), F.K. (17), M.B. (17) ve Ensari Sayın‘ın gözaltında
tutuldukları süre boyunca darp edildikleri ileri sürüldü. 18 Mayıs 2011‘de tutuklanan dört
kiĢiden Ensari Sayın‘ın yüzünün darp nedeniyle morardığı ifade edildi. (01.05.2011/ANF)
*02.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Kutbettin Fidancan, Ģu beyanlarda bulundu:
―Oğlum Nurullah Fidancan, 13 yaĢında ve ortaokul öğrencisidir. 01.06.2011 tarihinde Namık
Kemal Lisesinin bulunduğu caddede polisler tarafından gözaltına alındı. Oğlumun
BaĢbakanın gelmesi nedeniyle yapılan protesto eylemi sırasında gözaltına alınmıĢ. Oğlum
daha önce sağ ayak parmağından ameliyat oldu. Oğlumun ameliyat nedeniyle pansuman
olması gerekiyor. Ġki gündür çocuk Ģubede tutulduğu için pansuman olamadı. Dün akĢam saat
19.30 civarında kendisiyle görüĢtüm. Bana söylemedi ama polislerden iĢkence gördüğü her
halinden belliydi. Kolunda ĢiĢkinlik ve kızarıklılıklar vardı öve çok korkmuĢtu. Bugün tekrar
oğlumu görmek için gittim ancak buna izin vermediler. 24 saat daha gözaltı uzatma kararı
çıktığını söylediler. Çocuğumun sağlık durumundan endiĢe duyuyorum. Bu konuda sizden
hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*BaĢbakan Erdoğan ve hükümet yetkilileri, "ĠĢkenceye sıfırı tolerans" söyleyedursun, bir
iĢkence haberi de Bingöl'den geldi. 10 Haziran günü Emek, Demokrasi ve Özgürlük
Bloğu'nun görkemli mitinginin ardından Bingöl merkeze Bağlı Kasman Mesire alanında
gözaltına alınan kapatılan DTP ve BDP'nin eski Ġl BaĢkanı Avukat Ömer Faruk Ersöz
emniyetteki ifadesinin ardından savcılığa sevk edildi. Buradaki ifadesinin ardından
tutuklanması talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edilen Ersöz, "Örgüt üyesi" olduğu iddiası ile
tutuklanarak Bingöl M Tipi kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Ersöz'ün avukatı Zihni Karaaslan,
müvekkili Ersöz'ün emniyete götürüldüğü esnada iĢkenceye maruz kaldığını belirtti. Ersöz'ün
burnunda, kafasında ve kaburgalarında kırıklar, kol, bacak ve vücudunun çeĢitli yerlerinde ise
zedelenme ve çürükler olduğunu dile getiren Karaaslan, müvekkiline yol boyunca hakaretlerin
de yapıldığını kaydetti. Karaslan, müvekkiline iĢkence yapan polisler hakkında savcılığa suç
duyurusunda bulunduğunu belirtti. Ersöz'ün iĢkence gördüğü adliyede çekilen fotoğraf ile de
ortaya çıktı. (15.06.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde özel harekat timleri ve polisin dört gündür aralıksız
sürdürdüğü ev baskınları ve yol kontrollerinde gözaltına alınan 12 kiĢi Yüksekova Adliyesi'ne
çıkarıldı. Aralarında eski BDP Gençlik Meclisi Sözcüsü Yıldırım Buldan ile BDP Gençlik
Meclisi'ne bağlı YDG üyeleri Metin Gezer, BarıĢ Keskin, HiĢyar Buldan ve Mehmet Ölmez'in
de bulunduğu 12 kiĢi, bu sabah Yüksekova Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden
geçirildi. Sağlık kontrolü sırasında Metin Gezer ve Mehmet Ölmez'in vücudunda iĢkence izi
172
tespit edildiği iddia edildi. Sağlık kontrolünün ardından 12 kiĢi, ifadeleri alınmak üzere
Yüksekova Cumhuriyet Savcılığı'na çıkarıldı. (26.06.2011/DĠHA)
*30.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Akkoyun, Ģu beyanlarda bulundu:
―26 Haziran 2011 tarihinde Derik Emniyet Binasına ses bombası atıldı. Emniyet görevlileri
ve özel harekât timleri bu olayla ilgili terörle mücadele ekipleri ile birlikte sokaklarda rasgele
insanlara saldırıp darp edip gözaltına alıyorlardı. Benim ağabeyim Engin de dıĢarıda
olaylardan haberdar olmadığı halde gözaltına alındı. Gözaltında iĢkenceye maruz kaldı. Çok
ağır bir Ģekilde darp edildi. 7 kaburga kemiği kırıldığı ve ciğerlerine battığı için nefes alıp
vermede zorlanıyor. BeĢ gün önce darp edilmesine rağmen darp izleri hala mevcuttur. Derik
hastanesi ne bir rapor verdi ne de sevkini yaptı. Ağabeyim Engin‟in maddi imkânı olmadığı
halde kendisini bir araç yardımıyla Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesine getirdik.
Burada solunum cihazına bağlı tedavisi devam ediyor. Biz ailesi olarak gözaltında iĢkence
uygulayan kolluk görevlileri, terörle mücadele Ģubesinde bulunan isimleri; Mehmet ve Onur
olan, ayrıca ağabeyimin tedavisini önemsemeyen görevini kötüye kullanan sevkini yapmayan
Doktor Sümeyra diğer polis ve isimlerini bilmediğimiz polis memurlarından Ģikâyetçi ve
davacıyız. Bu konuda sizden yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır)
*Mardin'in Derik Ġlçesi'nde emniyet amirliğine geçtiğimiz günlerde kimliği belirsiz kiĢi ya da
kiĢilerce ses bombası atılmıĢtı. Patlama sırasında olay mahallinden geçen birçok kiĢi gözaltına
alınmıĢtı. Gözaltına alındığını ve darp edildiğini belirten Engin Akkoyun adlı yurttaĢ, Dicle
Üniversitesi AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Akkoyun, götürüldüğü emniyet
amirliğinde birçok polisin kendisine fiziki ve psikolojik Ģiddet uyguladığını belirterek,
kaburgalarının kırıldığını, ancak götürüldüğü hastaneye kendisine iĢkence yapıldığına dair
rapor verilmediğini söyledi. Akkoyun, yaĢadıklarını Ģöyle anlatı: "Eve doğru gidiyordum. Eve
giderken polis yolumu kesti. Küfür etmeye baĢladılar. Üzerime geldiler. Sonra emniyet
amirliğine götürüldüm. Sonra orda bulanan diğer polisler beni vurmaya baĢladılar. Daha sonra
Derik Devlet Hastanesi'ne rapor almak için götürüldüm. Doktora darp edildiğimi, çekilen
röntgenlerimde kaburgamın kırıldığını, kırılan kaburgamın ciğerime saplanmasından kaynaklı
rahat nefes alamadığımı söyledim." Tedavisini yapan doktorun kendisine rapor vereceğini
söyleyen Akkoyun, "Ciğerime kaburgam battığı için hava yapmasından kaynaklı boynuma
kadar sol tarafım ĢiĢmiĢ 4 gündür hastanedeyim. Bir hafta daha kalacağım söyleniyor. Derik
Devlet Hastanesi'nde rapor vermeyen doktor ve beni bu duruma getiren polisler hakkında da
Derik Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Akkoyun ayrıca ĠHD
Diyarbakır ġubesi'ne de baĢvurdu.(01.07.2011/DĠHA)
*22.07.2011 tarihinde gözaltına alınan ĠHD Siirt ġubesi Denetleme Kurulu Asil Üyemiz
Muhsin Beydoğan gözaltına alındığı ve emniyette tutulduğu sırada polislerin hakaret, tehdit
ve baskılarına maruz kalmıĢ iĢkenceye maruz kalmıĢtır. Beydoğan, gözaltı sonrası çıkarıldığı
mahkeme tarafından tutuklanarak, Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi‘ne konuldu. (ĠHD Siirt ġubesi)
*Ġran'da baskılar yüzünden kaçarak Türkiye'ye gelen Ġranlı mülteci Ali Rezaf Zareei, Van'da
iĢkenceye gördüğünü söyledi. Kendisini polis olarak tanıtan ve emniyette gördüğünü belirttiği
kiĢinin evine bıraktığı uyuĢturucudan dolayı tutuklandığını iddia eden Zareei, gözaltında
gördüğü iĢkenceden dolayı iki yerden ayağının kırıldığını belirtti. Sakat olarak cezaevine
konulan Zareei, cezaevinde 22 günlük açlık grevi ve AĠHM'e yaptığı baĢvuru sonrası tahliye
edildi. Ġran yurttaĢı Ali Rezaf Zareei, 2008 yılında yaĢanan baskılarla ilgili ABD'deki yayın
organlarına demeç vermesi ve telefon görüĢmelerinin tespit edilmesinden sonra kaçarak
Türkiye'ye geldi. Kaçak yollarla Ġstanbul'a gelen Zareei, buradan Van'a yönlendirildi. Van'a
gelerek BirleĢmiĢ Milletler Yüksek Komiserliği'ne baĢvuruda bulundu. BaĢvuru üzerine geçici
173
oturma izni aldı. Geçici oturma izni aldıktan sonra kentte bir ev kiralayan Zareei, geçici
olarak bulduğu iĢlerde çalıĢmaya baĢladı. Bir yandan da üçüncü bir ülkeye gitmek için çalıĢan
Zareei'in hayatı, emniyette gördüğü ve kendisini polis olarak tanıtan EĢref Kısa adlı kiĢi
nedeniyle tamamen felaketler yumağına dönüĢtü. Kendisini polis olarak tanıtan ve sürekli
evine giden EĢref Kısa'nın Zareei'in evinde uyuĢturucu kullanmaya baĢladığını iddia edildi.
Son olarak 1 Ağustos 2009 tarihinde Kısa'nın Zareei'nin evine geldiği sırada polisler eve
baskın düzenledi. Baskın sırasında Kısa'nın yanında getirdiği uyuĢturucuyu camdan atması
üzerine polisler uyuĢturucuyla birlikte iki kiĢiyi gözaltına alarak, emniyete götürdü. Emniyette
uyuĢturucuyu kabullenmesi için iĢkencelere maruz kaldığını belirtene Zareei, emniyette
gördüğü Ģiddetten dolayı ayağının iki yerden kırıldığını iddia etti. Gözaltı süresi içinde 10'a
yakın polisinin sürekli kendisine iĢkence yaptığını ileri süren Zareei, yaralı bir Ģekilde
götürüldüğü savcılıkta dil bilmemesine rağmen, polislerin tutanakları üzerine tutuklandığını
dile getirdi.(13.07.2011/DĠHA)
*Siirt'in Aydınlar (Tillo) Ġlçesi'nde 15 Temmuz akĢamı polis aracına yönelik yapılan
saldırının ardından kent genelinde düzenlenen ev baskınları devam ediyor. Siirt Ġl Emniyet
Müdürlüğü'ne bağlı kar maskeli polisler tarafından dün geceden itibaren yapılan ev
baskınlarında DTP eski Aydınlar Belediye Meclis Üyesi Ġsa Adırt ile Zeki Sansor, Mesut
Beydoğan ve soyadı öğrenilemeyen Methi isimli bir kiĢi daha gözaltına alındı. Gözaltına
alınanların sorgulanmak üzere Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. Kent
genelinde düzenlenen ev baskınları sırasında gözaltına alınanların sayısı 16'ya yükselirken,
dün gece gözaltına alınan ve isimleri öğrenilemeyen 2 kiĢinin emniyette yoğun iĢkenceye
maruz kaldığı ve baygınlık geçirdikleri öne sürüldü. (21.07.2011/DĠHA)
*25.07.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan 1970/Siirt doğumlu Metin Beydoğan
Ģu beyanlarda bulundu: “21.07.2011 tarihinde Van GevaĢ ilçesinde bulunan arılarımın
yanına giderken Bitlis yolunda önüm polisler tarafından kesildi ve gözaltına alındım. Beni
araca bindirir bindirmez dövmeye baĢladılar, kalbimin sıkıĢması üzerine beni Baykan devlet
hastanesine götürdüler muayeneden sonra Siirt emniyet müdürlüğüne götürüldüm, Siirt
emniyet müdürlüğünde yoğun iĢkence, küfür ve hakaretlere uğradım, okutulmayan bir sürü
belge bana zorla imzalatıldı. Beni sadece külot kalacak Ģekilde çırılçıplak soydular, baĢımı
masaya vuruyorlardı, ayakta bekletiyorlardı, tekme tokat atıyorlardı, tüm ailemi tehdit
ediyorlardı, gözaltı iĢkence ve hakaretlere maruz kaldım, can güvenliğim yok” (ĠHD Siirt
ġubesi)
*30.07.2011 tarihinde Ģubeye baĢvuruda bulunan 1994/Kurtalan doğumlu Hayrettin
TaĢçı, Ģu beyanlarda bulundu: “29.07.2011 tarihinde Van Çatak devlet hastanesine gittim.
(Çatak ta çobanlık yapıyor) gerekli tahlillerim yapıldı ve reçete verildi daha sonra çarĢı
merkezine indim. Dükkanda olduğum sırada 10-15 kiĢilik sivil bir grup içeri girip kimlik ve
eĢyalarımı da alarak beni karakola götürdüler. Karakolda tehdit, hakaret ve dayaklarına
maruz kaldım, ölümle tehdit edildim.” (ĠHD Siirt ġubesi)
*Van'ın BaĢkale Ġlçesi'nde askeri araca yapılan saldırı ile ilgili bir köy muhtarının gözaltına
alınmasından sonra, bugün de yapılan baskınlarda 7 kiĢi gözaltına alındı. Köy baskını
esnasında, ticaret yapmak amacıyla Böğrüpek (Xanık) Köyü'ne giden Bingöl nüfusuna kayıtlı
1984 doğumlu Orçin Aslan isimli yurttaĢ da, gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan sonra darp
edilen ve kafasında kırıklar oluĢtuğu, vücudunda darp izleri bulunduğu belirtilen Aslan, daha
sonra serbest bırakıldı. Kendisiyle birlikte gözaltında bulunan diğer 7 kiĢinin de darp
edildiğini belirten Aslan, gözaltında bulunduğu sırada askerlerin sürekli kendisini döverek,
hakaret ettiğini kaydederek, suç duyurusunda bulunacağını söyledi. (03.08.2011/DĠHA/Taraf)
174
*Sabah saatlerinde Siirt Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ġubesi'ne (TEM) bağlı
polisler ile özel harekat timleri tarafından Ulus, Ġnönü ve Kooperatif mahallelerinde birçok
eve düzenlenen baskında gözaltına alınan BDP Siirt Merkez ilçe yöneticisi Muhlise TimurtaĢ
ile M.E. (16), H. Ġ. S. (15), K.S. (17), A.S. (15) ve ismi öğrenilemeyen 2 çocuğun gözaltına
alındığı esnada darp edildikleri ileri sürüldü. Aileler, evlerine yapılan baskınlarda polislerin
her tarafı dağıttığını belirterek, çocuklarının da darp edildiğini savundu. (09.08.2011/DĠHA)
*20.08.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Altan Acar- Kadir BaĢ, Ģu beyanlarda
bulundu: ―Bugün bir trafik kazası nedeniyle Diyarbakır YeniĢehir Polis karakolundayken,
yaĢları 17–18 olan 4 çocuk gözaltına alınmıĢ halde karakola getirildiğine tanık olduk.
Polisler gözaltına aldıkları çocukları darp etmekte hem de ağza alınmayacak küfürler
etmekteydiler. Gözaltına alınanlardan bir çocuk daha karakolun bahçesindeyken darp
edilirken kaçtı. Gözaltına alınanlardan bir kiĢi de daha sonra serbest bırakıldı. Ancak
soyadlarını bilmediğimiz Mehmet ve Abdulrrezzak adlı kiĢiler halen gözaltında ve kötü
muamele görüyorlar. Bu konuda sizden yardım talep ediyoruz. ” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Diyarbakır Çınar Ġlçesi'nde Gülhane Askeri Tıp Fakültesi tarafından verilen raporla
psikolojik sorunları olduğu belgelenen 1980 doğumlu Metin Arslan, 7 Eylül'de Cumhuriyet
Mahallesi'nde yoldan geçerken Ģüpheli diye gözaltına alındı. Haberi duyan ve Çınar Emniyet
Müdürlüğü'ne giden Arslan'ın ablası Kevser Arslan, durumun ne olduğunu öğrenmeye
gittiğinde kardeĢinin çığlık seslerini duyduğunu belirtti. Gözaltına alınan Arslan, gördüğü
iĢkence sonucu fenalaĢarak Çınar Entegre Hastanesi'ne kaldırıldı. Arslan, ilk müdahaleden
sonra doktorlar tarafından Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Ancak ilçede doktor
tarafından tutulan raporlara, polislerin el koyduğu iddia edildi. Raporlara el koyan polis ile
abla Kevser Arslan arasında yaĢanan gerginlik üzerine sevke rağmen Arslan'ın Diyarbakır
Devlet Hastanesine götürülmediği ileri sürüldü. YaĢadıklarını anlatan Metin Arslan, "Polisler
beni hastanede bile tehdit etti. Bana bu darp izlerinin merdivenden düĢtüğüm için oluĢtuğunu
söylememi istediler. Eğer söylemez isem beni tekrar gözaltına alıp döveceklerini
söylediler''dedi. Arslan'ın ablası Kevser Arslan ise Ģunları ifade etti: "Son 15 gündür polisler
tarafından ailemize yönelik baskı yapılıyor. 3 gün önce engelli olan kardeĢimi sokak baĢında
yakalayıp dövdüler. Bu olaydan birkaç gün önce tekrar onu yakalayıp emniyete götürüp ona
ellerinde var olan kamera kayıtlarındaki kiĢilerin kimler olduğunu sormuĢlar. KardeĢim onları
tanımadıklarını söylediği zaman darp edilmiĢ. YurttaĢlar tarafından bize haber verilmesi
üzerine emniyete gittiğimde girer girmez kardeĢimin çığlıklarını duydum. KardeĢimin
çığlıklarını duyunca çok kötü oldum. KardeĢime ne yapıyorsunuz diyerek bağırdım. Bunun
üzerine emniyet amiri bize tehditler savurarak kardeĢine sahip çık dedi." (10.09.2011/DĠHA)
*27 Kasım 2010 tarihinde Diyarbakır kırsalında kaza sonucu yaĢamını yitiren YJA-Star üyesi
Urfa-Suruç doğumlu TekoĢin ġilan kod isimli Hilal Uğur için Urfa Suruç'ta açılan taziye
çadırını ziyaret etmek isteyen yurttaĢlara, polis dün sert müdahale etti. Müdahale sonucu
aralarında BDP PM üyesi, il baĢkanı ve yöneticilerinin de bulunduğu 25 kiĢi gözaltına alındı.
Sorgusu tamamlanan 9 kiĢi bugün serbest bırakılırken, 16 kiĢinin emniyetteki sorgusunun
sürdüğü bildirildi. Avukatlardan alınan bilgiye göre, gözaltında bulunan Aynur Yılmaz'ın kolu
ve Faik AlakuĢ'un ise kaburgaları kırıldı. AlakuĢ'un Suruç Devlet Hastanesi'nde tutulduğu ve
Urfa'ya sevk edilmesinin beklendiği bildirildi. (21.09.2011/DĠHA)
*27 Kasım 2010 tarihinde Diyarbakır kırsalında kaza sonucu yaĢamını yitiren YJA Star üyesi
Urfa-Suruç doğumlu TekoĢin ġilan kod isimli Hilal Uğur için Urfa Suruç'ta açılan taziye
çadırını 20 Eylül'de ziyaret etmek isteyen yurttaĢlara, polisin sert müdahalede bulunmasının
175
ardından gözaltına alınan ve serbest bırakılan BDP Suruç Ġlçe Yöneticisi ġükrü Binici'nin
iĢkence gördüğü ileri sürüldü. Polisin müdahalesi sonucu gözaltına alındığını belirten Binici,
"Ben ve çok sayıda kiĢi gözaltında iken de saldırıya maruz kaldık. Kadın arkadaĢımız Aynur
Yılmaz'ın kolu kırıldı. Fatma Doğan'ın her yeri yaralar içinde kaldı. Fayık AlakuĢ'un
kaburgaları kırıldı. Daha sayamadığım çok arkadaĢ çeĢitli yerlerinde yaralandı" dedi.
BaĢbakan Erdoğan'a tepki gösteren Binici, "Artık yeter diyoruz, nereye kadar Sayın Erdoğan.
Sen ve polisin ellerinizi Kürt halkının yakasından çekin. Siz bize saldırdıkça Kürt halkı onurlu
direniĢe devam edecektir, bundan emin olun. Ölümlerle, gözaltılarla bizi haklı davamızdan
yıldıramazsın" dedi. (23.09.2011/DĠHA)
*04.10.2011tarihinde ġubemize baĢvuruda bulunan Muhsin Turan Ģu beyanlarda
bulundu: “ Oğlum Agit Turan, evinden çıktığı sırada kimlik sorgulaması sonrasında
gözaltına alınmıĢ ve tevkif edilmiĢtir. Karakoldan Mahkemeye çıktığında kendisiyle yakinen
görüĢebilme imkânım oldu. Oğlumun yüzünde morluklar ve darp izleri vardı. Darp edildiği
açıkça görülmekteydi. Oğlum Agit Karakolda ifadesi alınırken baskıya maruz bırakıldığını ve
darp edildiğini ifade etti. Ben ĠHD Diyarbakır ġubesinden hukuki yardım talep ediyorum. ‖
(ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*12.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Ġbrahim Demir, Ģu beyanlarda
bulundu: “Yeğenim olan Mahmut Ayaz, 10.10.2011 günü saat 21.00 sıralarında Bağlar
Ġlçesi Ġskanevleri Semti civarında bir arkadaĢı ile birlikte iken polis tarafından gözaltına
alındı. Gözaltına alındıktan sonra önce TEM ġubesine götürülüp orada 14 saat kaldıktan
sonra çocuk Ģubesine gönderiliyor. Çocuk Ģube gözaltına almıĢ gibi iĢlem yapılıyor. Çocuk
Ģubede önce hastaneye daha sonra savcılığa çıkartılıyor. Yeğenim vücudundaki iĢkence
izlerini gösterdiği halde hakim beyanını dikkatte almadı ve yere düĢmüĢsün deyip geçiĢtirdi.
Yeğenim Ģu an da Diyarbakır E Tipi Cezaevinde tutuklu olarak bulunmaktadır. Maruz kaldığı
iĢkence izleri, aradan geçen zamana rağmen henüz belirgindir. ĠĢkence sonucunda kendisine
birçok tutanak da imzalatılmıĢ. Ben oğluma iĢkence uygulayan, hukuk dıĢı muamelede
bulunan polis memurlarından Ģikayetçiyim. Yeğenim adli tıpa sevk edilirse vücudundaki izler
tespit edilir. Bu konuda sizden yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Van Valiliği 5 Ekim'de yaptığı açıklamada, Çatak'ta yapılan operasyonda "4 örgüt mensubu"
ile birlikte çok sayıda örgütsel doküman yakalandığı iddiasını yazılı açıklamayla duyurmuĢtu.
Açıklamadan sonra yakalanan ve 3'ü tutuklanan 4 kiĢinin köylüler olduğu ortaya çıktı.
Tutuklanan Zeki Turgut'un abisi Halil Turgut'a cezaevinde kardeĢini ziyarete ettikten sonra
yaĢananlarla ilgili olarak ĠHD Van ġubesi'ne baĢvurdu. KardeĢine gözaltında iĢkence
yapıldığını belirten Turgut, olayın araĢtırılmasını istedi. Baskın yapılan yerin kendi köyleri
olduğunu dile getiren Turgut, "Baskın yapılan yer bizim kendi köyümüzdür. KardeĢim
özelikle bölgede bulunan Koçerlerden düzenli olarak peynir alıp satıyordu. O günde peynir
almaya giderken bizim köydeki evde yakalanmıĢ. KardeĢimin gerilla olmadığını herkes iyi
biliyor. 3 çocuk babasıdır. Son çocuğu 3 günlüktür. Yani yapılan açıklamanın gerçekle alakası
yoktur" diye konuĢtu. Tutuklamadan sonra dün Van F Tipi Cezaevi'ne giderek kardeĢiyle
görüĢtüğünü kaydeden Turgut, görüĢmede kardeĢi Zeki Turgut'un anlatımlarını Ģöyle anlattı:
"Askerler köyü ablukaya aldıktan sonra baskın düzenledi. Ev baskınında beni gözaltına
aldılar. Gözaltına alınmamla birlikte çırılçıplak beni soydular. Darbelerle kafamı kırdılar.
Vücudumda darbe almadığım yer kalmadı. Bizlere resmen iĢkence yaptılar. Sürekli bazı
Ģeyleri kabul etmemiz isteniyordu. Ele geçirilen mühimmat anda bir ilgimiz yok. Yaralı bir
Ģekilde tutuklanıp cezaevine gönderildik." KardeĢinin halen yaralar içinde olduğunu aktaran
Turgut, kardeĢi ve onla birlikte yakalananların derhal tedavi edilmesini istedi.
(12.10.2011/DĠHA)
176
*Diyarbakır'ın Bağlar Ġlçesi'nde 10 Ekim günü Ġskanevleri'nde gözaltına alınan M.A. (17),
dün savcılığa çıkarıldı. Savcılık iĢlemlerinin ardından tutuklanma talebiyle 5. Sulh Ceza
Mahkemesi'ne gönderilen M.A., "Molotof, ses bombası, el bombası gibi patlayıcı madde
bulundurmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Tutuklanan M.A.'nın kol, sırt ve
sağ bacağında darp izleri olduğu belirtilirken, darp izlerinin hakime gösterildiği ancak
hakimin "DüĢmüĢsün" diyerek dikkate almadığı öğrenildi. M.A.'nın ailesinin hukuki yardım
talebinde bulunmak üzere bugün ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne baĢvuracağı öğrenildi.
(12.10.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde toplumsal olaylara yönelik polisin sert müdahalesi ile ilgili
tartıĢmalar sürerken, söz konusu müdahalelerde ilk hedef çocuklar oluyor. Kameralar
karĢısında çocukların bisikletini kıran polis, Mardin'de geçtiğimiz günlerde ise müdahale
nedeniyle korkuya kapılarak, mayınlı araziye kaçan çocuklara yönelik Ģiddetle gündeme
gelmiĢti. "Mayınla araziye sürülen çocuklar" olarak gündeme gelen olayın ardından,
çocukların tek tek karakola götürülerek, "ajanlık" teklif edildiği ve teklifi kabul etmeyen
çocuklara iĢkence edildiği iddia edildi. Karakola götürülerek iĢkence gördüğünü iddia eden
öğrencilerden biri 8 yaĢındaki M.E.Ġ. 12 Ekim günü okul çıkıĢında sivil polisler tarafından
"Bize neden taĢ atıyorsun?" denildikten sonra gözaltına alındığını belirten Ġlköğretim
öğrencisi M.E.Ġ. okul kapısı önünde sivil polisler tarafından sivil plakalı bir araca bindirilerek
karakola götürüldüğünü söyledi. M.E.Ġ., "Bana silahlarını gösterdiler. Birçok soru sordular taĢ
attığımı söylediler" dedi. Kendisini karakola götüren polislerin, yalnızca soru sormadığını
"ajanlık" da teklif ettiklerini iddia eden M.E.Ġ., arkadaĢlarının isimlerini söylemesi
karĢılığında kendisine dokunmayacakları vaatlerinde bulunduklarını aktardı. M.E.Ġ., "Ben bir
Ģey bilmediğimi söyledim, beni önce dövdüler. Dövdükten sonra beni eğdiler, sonra da tekme
atmaya baĢladılar, sanki top oynuyorlardı" diye konuĢtu. M.E.Ġ.'nin yüzü ve burnunun
ezildiği, dudaklarının patladığı, 2 diĢinin düĢtüğü ve 1 diĢinin de kırıldığı görüldü.
(25.10.2011/DĠHA / Evrensel)
*Eğitim Sen Dersim ġubesi, geçtiğimiz hafta Ġstanbul'da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan
Eğitim Sen Dersim eski ġube BaĢkanı Mehmet Ali Arslan'ın Dersim Emniyet Müdürlüğü'nde
iĢkenceye maruz kaldığı iddialarına iliĢkin Ģube binasında basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuĢan Eğitim Sen Dersim ġube BaĢkanı Hasan Ölgün, eski Ģube baĢkanları
Mehmet Ali Arslan'ın Ġstanbul'da gözaltına alınarak Dersim'e getirildiğini belirterek, olaya
iliĢkin Ģu bilgileri verdi: "Dosyasında gizlilik kararı var deyip avukatı ile görüĢtürülmemiĢtir.
Diğer gün avukatları görüĢmeye gittiklerinde ise Malatya'ya götürüldüğü bilgisi verilerek
yasal hakkı olan avukatları ile görüĢmesi engellenmiĢtir. Bazı iddialara göre arkadaĢımız ilk
muayeneye götürüldüğünde vücudunda herhangi bir darp izi yokken son kontrole
götürüldüğünde ise yüzünde ĢiĢlik ve morluklar olduğu söylenmektedir. ĠĢkenceye sıfır
tolerans diyen AKP hükümetinin iĢkenceye sınırsız tolerans tanıdığını görmekteyiz. Memur
olan, adresleri bilinen, kaçma Ģüphesi bulunmayan bu arkadaĢlarımızın çağrılıp ifadeleri
alınabilecekken bu Ģekilde bir iĢleme tabi tutulmalarının nedeni, emek ve demokrasi
mücadelesinde öne çıkan her kesime gözdağı vermektir. Sürgünler, cezalar ve tutuklamalar ile
sindirilmeye çalıĢılan sendikal hak ve demokrasi mücadelesi veren üye ve yöneticilerimizin
bu baskılarda geri adım atmadığını herkesin bilmesi gerekir." (28.10.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'ne bağlı köylerden aldığı yardımlarla geçinen MuĢ nüfusuna
kayıtlı zihinsel engelli Sadettin ġahin adlı yurttaĢın Tepe Belde Jandarma Karakolu'na bağlı
jandarmalar tarafından "PKK'li olduğu" iddiasıyla gözaltını alınıp iĢkence edildiği öne
sürüldü. ġahin'in onlarca asker tarafından yere yatırılarak silah dipçikleriyle dövülüp, yerde
177
sürükledikten sonra karakola götürüldüğü ve kendisine yapılan iĢkence sırasında "PiĢmanlık
yasasından yararlanmak istiyor musun?" Ģeklinde soruların yönetildiği belirtildi. Karakolda
saatlerce iĢkence yapıldığı ileri sürülen ġahin'in PKK'li olmadığı anlaĢılması üzerine karakol
komutanının ġahin'in MuĢ'taki kardeĢini aradığı bildirildi. Karakol komutanının ağabeyini
almasını istemesi üzerine ġahin'in kardeĢi Bismil'de bulunan yeğenlerini arayarak, ağabeyinin
karakoldan alınmasını istediği belirtildi. Ardından karakola giden yeğen Suat ġahin, dayısını
kanlar içinde görmesi üzerine Bismil Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırdı. Hastanede
yapılan tedavinin ardından zihinsel engelli ġahin'in vücudunun büyük bir bölümünde morluk
ve darp izine rastlandı. Acil Servis'e gelen BDP Bismil Ġlçe BaĢkanı Kerem Amaç ve Bismil
Belediye Meclis üyeleri burada ġahin'in tedavisinin ardından hastanede aldıkları raporla
Bismil Nöbetçi Savcılığı'na baĢvurarak, Tepe Belde Karakol Komutanlığı hakkında suç
duyurusunda bulundu. Öte yandan bir hafta önce Tepe Karakol Komutanlığı'nda görev yapan
rütbeli bir asker tarafından soyadını öğrenemediğimiz ve zihinsel engelli olan Metin adındaki
bir yurttaĢı darp ederek, hastanelik ettiği öğrenildi. (29.10.2011/DĠHA)
*24.12.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Fatma Telek, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum
olan BarıĢ Yılmaz, 22.12.2011 tarihinde akĢam saatlerinde Bağlar polis karakolunda bulunan
polisler tarafından gözaltına alındı. Oğlumu gözaltına alan polisler çenesini kırıp daha sonra
112 servisini arayıp ambulans çağırmıĢlar. ġimdiye kadar kendi çabalarımızla oğlum da
bulunan iĢkence izlerinin tespiti için bazı raporları doktorlardan aldık. 17 yaĢında olan
oğlum Ģu an Dicle Üniversitesi Plastik Cerrahi Bölümün de yatmaktadır. Bu olayı
gerçekleĢtiren ve Ģu anda Bağlar Polis Karakolun da bulunan polislerden ve devlet hastanesi
doktorlarında davacı ve Ģikayetçiyim. Bu polislerin tümümün tespit edilip cezalandırılmasını
talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
- Köy korucuları tarafından yapılan iĢkence ve kötü muamele
*Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yaĢayan Tahsin Barut, Kulp ilçesine bağıl ReĢika (BaĢbuğ)
Köyü'nde dedesinden kalma arazisine ReĢika Köyü korucusu olan Naim Çelik tarafından el
konulduğunu ve bu nedenle kendisi hakkında Kulp Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtığını
söyledi. Barut, Silvan'dan çocuklarıyla ile beraber Kulp Asliye Ceza Mahkemesi'nde
görülecek dava duruĢmasına katılmak Kulp'a giderken korucu Naim Çelik ve beraberindeki
korucuların taĢlı sopalı saldırısına uğradığını söyledi. Daha önce aralarında arazi davası
olduğu ve herhangi bir husumetin yaĢanmaması için davayı adli mercilere taĢıdığını dile
getiren Barut, "Diyarbakır'ın kulp ilçesine bağlı ReĢika (BaĢbuğ) Köyü'nde dedemden kalan
ve adıma kayıtlı tapulu arazim var. Uzun yıllardır Silvan'a göç ettim ve Silvan da yaĢıyorum.
Köy korucusu olan Çelik'in zor kullanarak arazilerime el koyup iĢgal etti. Aramızda herhangi
bir husumetin yaĢanmaması ve hukuki yollardan arazimi almak için Kulp Asliye Hukuk
Mahkemesi'ne baĢvurdum" dedi. 22 ġubat tarihinde dava duruĢmasına katılmak için iki oğlu
ile beraber Kulp'a gittiğini ifade eden Barut, Ģunları söyledi: "Ben ve 2 oğlum Silvan'dan
Kulp'a mahkemeye gittik. Mahkeme bitiminden sonra Silvan'a dönerken (ReĢika) BaĢbuğ ve
(Aqika) Yakıt köyleri arasında aramızda arazi davası olan BaĢbuğ Köyü korucularından Naim
Çelik'in 2 oğlu yolumuzu keserek arabamıza taĢla saldırdılar ve bize 'Neden mahkemeye
gidiyorsunuz? Davanızı geri çekin' dediler. Ben çocuklarımın bunlara müdahale etmesine izin
vermedim. Hukuki bir mücadele verdiğim için karakola gidip yolumuzu kestiklerini bildirmek
için geri döndük. Sivrice Köyüne (Girê mori) gelerek kahvenin önünde aracımızı durdurduk.
O çevrede 2 karakol vardır. Hangi karakolun BaĢbuğ Köyüne baktığını öğrenmek için ben
kahveye gittim. Ben daha kahvede iken Çelik, eski Korucu olan Atilla Çelik ve
beraberlerindeki Üstekin, Veli ve Murat çelik ismindeki 5 kiĢi 2 oğluma sopa ve demir
çubuklarla saldırarak hakaret ve zulüm ettiler. Kahvede çok sayıda insan vardı. Bu
178
korucuların araçlarında silahlarda görülmüĢ. Eğer orda insanlar çok olmasaydı o silahları da
kullanabilirlerdi. Olayda eski korucu Atilla Çelik'in kolu kırılmıĢ diyorlar. 2 oğluma
saldırırken kendi kollarını kırmıĢlar. Bizim böyle bir saldırı olacağından haberimiz yoktu.
Kulp'tan mahkemeden dönüyorduk. Aynı gün içerisinde 2 defa önümüzü kestiler" Barut
korucular hakkında suç duyurusunda bulunacağını kaydetti. (04.03.2011/ANF)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'ne bağlı Dala Köyü'nde dün gece bir araya gelerek Newroz ateĢini
yakan gençlere köy korucuları saldırdı. Köy meydanında yakılan ateĢ etrafında söyledikleri
Ģarkılar eĢliğinde halay çeken gençlere aralarında KorucubaĢı Mehmet Sait Ay'ın da
bulunduğu bir grup korucu silah dipçikleriyle saldırdı. Gençlere ağır hakaretlerde bulunan
korucular Ahmet Bulun adlı gencin burnunu silah dipçiği ile kırdı. Gençler dağılırken,
Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Ahmet Bulun burada ilk tedavisi yapıldıktan sonra
taburcu edildi. (20.03.2011/DĠHA)
*Alınan bilgiye göre, yıllar önce Ergani'ye bağlı Hor mezrasında yaĢanan bir husumet
nedeniyle çıkan bir kavgadan dolayı gıyabında yargılanıp 2 yıl hüküm ceza alan ve firari olan
Hasip Karakoç adlı yurttaĢ, bugün sabahın erken saatlerinde mezraya baskın düzenleyen
jandarma ve korucular tarafından gözaltına alınmak istendi. Bu sırada Hasip Karakoç‘un
gözaltına alınmasına yeğeni Tarık Karakoç engel olmak istediği bildirildi. Tarık Karakoç ile
jandarma ve korucular arasında çıkan arbade de karakol komutanı ile iki köy korucusunun
Tarık Karakoç'u darp ettiği iddia edildi. Çenesinden aldığı dipçik yarası nedeniyle hastaneye
kaldırılan Tarık Karakoç'un çenesine 6 dikiĢ atıldığı bildirildi. YaĢanan olaya iliĢkin bilgi
veren Tarık Karakoç'un yakınları, ismi öğrenilemeyen hastane doktorunun, korucu ve asker
baskısı nedeniyle çene filmi çekmeden hastayı Diyarbakır'a sevk ettiğini iddia ederek,
gittikleri Diyarbakır Adliye Hastanesi hekiminin mevcut dosyayı kabul etmeyip, hastayı geri
yolladığını belirtti. Tarık Karakoç'un olaya karıĢıp kendisini darp eden ve yaralanmasına
sebebiyet veren karakol komutanı ve iki korucu hakkında savcılığa suç duyurusunda
bulunduğu da kaydedildi. (28.03.2011/DĠHA)
*29.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Salih Aslan, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben
1954 tarihinde doğdum. 1986 yılından 2009 tarihine kadar geçici köy koruculuğunu yaptım.
Hem yaĢımdan hem de kendi isteğim üzerine bıraktım. Bıraktığımdan beri bana ve aileme
baskı, tehdit, yıldırma, köyden çıkarma sürekli baskı, dayak silahla ateĢ etme gibi tehditler
üzerimizde vardır. Bunları ağabeyimin oğlu, Ġbrahim Aslan, karakol komutanları, Adem
Yıldız, Uzman ÇavuĢ Murat Sunma tarafından köyün karakolu önünde aĢırı dayak, ölesiye
kadar dövmek, yıldırmak hatta evime ve ailemin bulunduğu evlere ateĢ etmeleri durumunda
mermi çekirdeğinin izleri var. Delikler mevcuttur. Ağabeyimin oğlu Ġbrahim Aslan köy ve
çevresinde ajan ve JĠTEM mensubu olarak tanınmaktadır. Yönlendirilerek baskı, sürgüne
yollama tehditleri ve aĢırı dövmek dayak atma artık dayanamıyorum. Ne olur bu konuda bana
yardımcı olmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*Diyarbakır'ın Hazro Ġlçesi'ne bağlı Orman Kaya Köyü'nde, 1991 yılında koruculuk
dayatıldığı için göç eden ve 2006 yılında köyüne geri dönen Halil AkkuĢ'un (58) korucular
tarafından sopalarla darp edildiği öne sürüldü. Önceki gün meydana gelen olayın ardından
AkkuĢ, korucuları Hazro Kaymakamlığı'na Ģikayet etti. Konuya iliĢkin bilgi veren AkkuĢ'un
amcasının oğlu Zahit AkkuĢ (42) kendilerinin de, 1991 yılında 70 hane ile birlikte, yaĢanan
olaylar ve koruculuğun dayatılması üzerine göç ettiklerini söyledi. AkkuĢ, önceki gün
meydana gelen olayı Ģöyle anlattı: "Amcamın oğlu kendisine ait kahvede otururken,
kahvehanenin önüne gelen bir köylü ile küçük bir bahçe nedeniyle tartıĢmıĢ. Köylü bahçenin
179
kendisine ait olduğunu söylemiĢ. Amcamın oğlu ise bahsi geçen bahçenin kendisine ait
olduğunu belirtmiĢ. Kısa bir süre sonra kahvehaneye gelen korucular 'sen nasıl bu bahçe
benimdir dersin' deyip yanlarında getirdikleri silah ve sopalarla ona hücum ediyorlar.
Kahvehanede ne var ne yok kırıp döküyorlar" dedi. Kavganın ardından köye gelen Hazro Ġlçe
Jandarma Komutanlığı'na bağlı askerlerin korucular hakkında her hangi bir iĢlem yapmadığını
belirten AkkuĢ, aksine askerlerin korucuları korur bir tavır içinde olduğunu öne sürdü.
(04.04.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Kulp Ġlçesi'nde, Baloğlu Köyü'ne bağlı Çiftlik Köyü Mezrası'nda 18 yıl önce
korucular tarafından el konulan arazilerini geri almak için Kulp Adliyesi'ne gelerek
Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunan YaĢar ailesinin fertleri, 50 korucunun
saldırısına uğradı. Saldırıda Diyadin, Ġhsan ve Hayrettin YaĢar aldıkları darbeler sonucu ağır
yaralanarak, çevre hastanelerine kaldırılırken, saldırı sonrası hafif Ģekilde yaralanan Burhan
YaĢar ise Ġlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı.
Konuya iliĢkin bilgi veren ve halen Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'nde koruma altında tutulan
Hayrettin YaĢar, 18 yıl önce evleri yakıldığı için köylerinin yakıldığını söyledi. El konulan
arazilerini almak için tekrar köylerine geri dönme kararı aldıklarını fakat korucuların değil
köye ilçeye bile girmelerine izin vermeyecekleri yönünde tehdit edildiklerini belirten YaĢar,
"Bizi ilçeye bile almayacaklarını söylediler. Bunun üzerine Ġlçede kaymakam, jandarma,
emniyet ve savcılığa haber verdik. Fakat bu gün adliyeye gittiğimizde her hangi bir önlem
alınmamıĢtı. Savcılığa ifade verdikten sonra dıĢarı çıktığımızda 50 kiĢinin üzerinde bir korucu
grubunun saldırısına uğradık. TaĢ, sopa ve sandalyelerle saldıran grup, olay yerine gelen
jandarma ve polisin havaya ateĢ açması sonucu dağıldı. Saldırı sonrası ikisi kardeĢim biri de
amcamın oğlu 3 kiĢi ağır yaralandı. Nereye hangi hastaneye götürdüklerini bilmiyorum. Ben
de Ģuan Ġlçe Emniyeti'nde mahsur durumda kaldım. Saldırı sonrası 'devlet biziz. Hükümet
biziz' diyorlardı" diye yaĢananları anlattı. Saldırıda ağır yaralananlardan 2'si Kulp Devlet
Hastanesi'ne götürülürken, 1'i ise Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı.
(18.04.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre ilçesine bağlı Tepeönü (Batil) Köyü'nde çocuklar arasında baĢlayan tartıĢma
kısa sürede iki ailenin kavgasına dönüĢtü. Kavgada KorucubaĢı Zahir Yıldız ve oğlu Mustafa
Yıldız beraberindeki yakınları ile aynı köyde ikamet eden Ġzzettin Alp'in ailesine kalas ve
taĢlar ile saldırdı. Korucuların saldırısında Ġzzettin Alp'ın eĢi Halime Alp ve oğlu Ramazan
Alp vücutlarına aldıkları kalas ve taĢ darbeleri ile yaralandı. Yaralılar Cizre Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. (07.05.2011/DĠHA)
*Tutuklu Kürt kadın siyasetçi Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu ġırnak Bağımsız
Milletvekili Adayı Selma Irmak için seçim gezisi yapan BDP konvoyuna BeytüĢĢebap
ilçesine bağlı Mezra beldesinde korucuların saldırısına uğradı. TaĢlarla yapılan saldırının
AKP'li Belde Belediye BaĢkanı Hüsnü Timur'un yakınları tarafından yapıldığı bildirildi.
Belediye binası önünde yapılan saldırıya yakın bir yerde bulunan askerler ise olayı izlemekle
yetindi. Araçların tahrip edildiği saldırıda, BeytüĢĢebap Belediye BaĢkanı Yusuf Temel'in de
aralarında bulunduğu 10 kiĢi yaralandı. Konvoy beldeden çıkarak yaralıların tedavisi için
BeytüĢĢebap'a döndü. (08.06.2011/DĠHA)
*"KCK davası" tutuklusu Kürt siyasetçi Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu ġırnak
Bağımsız Milletvekili Adayı Selma Irmak'ın seçim çalıĢmasını yürüten BDP'liler, Uludere'ye
bağlı ġenoba beldesinde korucu olan Babat Ailesi'nin saldırısına uğradı. Babat Petrol yanında
180
BDP'lilere taĢ, sopa ve demir çubuklarla saldıranlar arasında Sefer Babat, Mesut Babat, Cahit
Babat, Recep Babat, Osman Babat'ında yer aldığı bildirildi. Saldırıda 3 kiĢi yaralandı. ÇeĢitli
yerlerinde yaralanan Ciger Babat, ġivan Babat ve BDP Belde BaĢkanı Faysal Babat,
Uludere'ye getirildi. Uludere Adliyesi'nde saldırgan korucular hakkında Ģikayetçi olan 3 kiĢi
ardından Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (01.06.2011/DĠHA)
*Seçim sonuçlarından rahatsız olan AKP 2. sıra Milletvekili Adayı Mehmet Tatar'ın
akrabaları M. Emin Acar Ġlköğretim Okulu önünde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu
müĢahitlerine saldırdı. Saldırıda biri bıçak ile olmak üzere 4 kiĢi çeĢitli yerlerinden yaralandı.
Yaralılar ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırarak tedavi altına alınırken, Gazi PaĢa
Mahallesi'nde olaylar büyüdü. Tatar'ın akrabaları ellerinde kaleĢnikoflar ile sokaklara çıkarak
halka meydan okudu. Bunun üzerine halk toplanarak, Tatar ailesinin bulunduğu mahalleye
doğru yürüyüĢe geçti. Kitle taĢ ile Tatar'ın akrabalarına karĢılık verirken Tatar ailesinden
korucu olan Abdurahman Tatar, Nedim Tatar ve Dündar Tatar havaya ateĢ açması ile
gerginlik had safhaya ulaĢtı. Korucular ellerinde silahlarla küfürler ederek, halkı tahrik ettiği
görüldü.
Olay yerine gelen çevik kuvvet polisleri ve özel harekât timleri, koruculara müdahale
etmezken, Tatar'ın evi polis tarafından güvenlik çemberine alındı. Gazi PaĢa Mahallesi'nde
koruculara tepki gösteren yurttaĢlara polisler gaz bombaları ile müdahale etti. Polis
müdahalesine kitle taĢlar ile karĢılık verdi. Ara sokaklara dağılan kitle ile polisler arasında yer
yer çatıĢmalar devam ederken, BDP Ġl binası önünde toplanan onbinlerce kiĢi seçim zaferini
kutluyor. (12.06.2011/DĠHA)
*14 Temmuz‘u 15 Temmuza bağlayan gece Karlıova ilçesi Hasanova Köyü BurmataĢ
Mezrası kırsalında meydana gelen ve bir HPG gerillasının yaĢamını yitirdiği çatıĢmadan sonra
ĠHD Bingöl ġubesi‘ne yapılan bir baĢvuruyla ilgili olarak, bir heyet olayın meydana geldiği
Hasanova‘nın BurmataĢ Mezrası‘na (XiĢxiĢok) gitti. Bölgeye giden BDP Bingöl Milletvekili
Dr. Ġdris Baluken, ĠHD Bingöl ġubesi BaĢkanı Nihat Aksoy, ĠHD Bingöl ġubesi yönetim
kurulu üyesi Av.Cevat Ġshakoğlu, BDP Bingöl Ġl eĢbaĢkanı Suna Kaya, BDP Karlıova Ġlçesi
EĢbaĢkanı ġemsettin Özen ve Çevre Mühendisi Canfidal BoldaĢ‘a 100‘e yakın kiĢi eĢlik etti.
Olayın meydana geldiği yerde incelemelerde bulunan heyet daha sonra mezraya geçerek,
halkla görüĢtü. Heyetin raporuna göre mezra halkından olan Abdulkerim Sayak, Ömer Mert,
Ferzende Sayak ve Gülbahar Sayak olay gecesi ve sonrasında yaĢadıklarıyla ilgili Ģunları
söyledi: ―14 Temmuzu 15 Temmuza bağlayan gece mezramız kırsalında asker, korucu ve
PKK militanları arasında meydana gelen olayda köyümüz insanları, özellikle de kadın ve
çocuklar, son derece korkulu anlar yaĢamıĢtır. Asker ve korucuların kurĢunları evlerimizin
üzerinden uçuĢuyordu. Olay gecesi, hayvanlarımızın arasına aydınlatma mermileri atıldı.
Olaydan sonraki gündüz evlerimiz arandı. O gün hayvanlarımızı sağmamız engellendi.
Ferzende Sayak‘ın evi aranırken yerdeki sofra tekmelenmiĢ, çocukları korkutulmuĢtur. Daha
sonra, olayın olduğu yere bütün köylüler olarak gittiğimizde asker ve korucular bizlere
taĢlarla saldırdılar. Bizleri tehdit ettiler. Olay yeri, bizler tarafından kullanılan patika yolun
üzerindedir, köyümüze çok yakındır. Orada patlayıcı ve mühimmatın olabileceğine dair
korkuyoruz.‖ ĠHD Bingöl ġubesi BaĢkanı Nihat Aksoy, olay yerinin hemen mezranın alt
tarafında bir yer olduğunu, patlayıcı madde ve mühimmatın olabileceğinden dolayı özellikle
çocukların olayın vuku bulduğu alandan uzak tutulması gerektiğini belirti. BDP Bingöl
Milletvekili Dr. Ġdris Baluken de, son süreçle ilgili bir konuĢma yaptıktan sonra mezradan
Karlıova‘ya geri dönüldü. (17.07.2011/ANF)
*ġırnak Uludere Ġlçesi'ne bağlı ġenoba Beldesi'ndeki korucuların yurttaĢlara dönük saldırıları
devam ediyor. Korucular, son olarak BDP üyesi Yusuf Babat isimli yurttaĢı darp etti. Aynı
181
zamanda yakınları olan Recep Babat, Süleyman Babat ve Ender Babat adlı korucular
tarafından darp edilen Yusuf Babat, Uludere Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. BaĢına 5 dikiĢ
atılan ve yüzünde ĢiĢlikler ve morluklar bulunan Babat, yapılan müdahalenin ardından
hastaneden taburcu edildi. YaĢadıkları hakkında bilgi veren Babat, geçtiğimiz ay kardeĢinin
yine bir grup korucu tarafından darp edilerek tehdit edildiğini, olayın büyümemesi için ise
buna sessiz kaldıklarını söyledi. Babat, korucuların bu kez kendisine hakaret edip tehditlerde
bulunduğunu söyledi. (30.07.2011/DĠHA)
*27.08.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Mahmut KARTAL Ģu beyanlarda
bulundu: “25 Ağustos 2011 tarihinde Aydar ailesinden 14 yaĢlarında bir çocuk, torunum
özürlü olduğu halde kuytu bir yere götürerek taciz etmeye çalıĢtı. Oğlum bu olayı gördü.
Çocuk kaçtı. Aileye çocuklarının yaptığı kötülüğe binaen çocuğun buradan uzaklaĢtırılmasını
talep ettik. „Böyle bir olay yalandır, iftiradır.” dedi. Sonra kapımıza gelip bize neden iftira
ediyorsunuz deyip silahla evimizi taradılar ve bizi taciz ettiler. Emniyeti aradım, geldi. KarĢı
evin etrafında tedbir aldı. Ben emniyete gittim. KarĢı aileyi değil, bizi güvene alın dedim.
Bizden dört kiĢiyi, karĢıdan iki kiĢiyi o gece emniyete götürdüler. Silah sıkan korucu idi.
Ertesi gün salıverildiler. Korucu Kadri AYDAR‟dır. Ertesi gün savcılığa gittim, savcı ile
görüĢemedim. Olayın büyümemesi için, kapanması için çaba sarfettim. Bugün diğer aileden
ne kadar korucu varsa buraya geldiler. ĠĢyerimizin karĢısında ve sokakta taciz etmeye
çalıĢtılar. Benim oğlum Taha karĢıdan taciz eden çocuğun tahrik etmesi sonucu dövdü.
Onların bize saldırması sonucu olay çıktı. Emniyet geldi, onlara „Can güvenliğimizi sağlayın‟
dedik. Dediler ki, „Biz sizin can simidiniz değiliz, kavga ederken bize mi sordunuz?‟ Emniyet
güçleri, iĢyerimizin kapısındayken korucu gelip (Küçük Aydar) tabancayla üç el ateĢ etti.
Vahyeddin KARTAL‟ a bir kurĢun isabet etti. Bacağından yaralandı. Can güvenliğimiz
yoktur. Sürekli tacize uğruyoruz. Bu konuda hukuki olarak yardımınız için derneğinizden
talepte bulunuyorum.”(ĠHD Bingöl ġubesi)
*Batman'ın Kozluk Ġlçesi Bekirhan Beldesi Samanyolu (Kanike) Köyü'nde ikamet eden
Zeynep Kaplan (48) isimli yurttaĢ, köydeki korucular tarafından sürekli hakarete maruz
kaldıklarını belirtti. Bütün köyde korucu olmayan iki aileden biri olduklarını ve sırf bunun
için sık sık korucuların baskılarına maruz kaldıklarını ifade eden 8 çocuk annesi Kaplan,
karakola yaptıkları Ģikayetlerin de sonuçsuz kaldığını ifade etti. Daha önce de eĢiyle birlikte
evde olmadıkları bir sırada evlerine baskın yapan korucuların çocuklarını hırpaladığını ve
büyük kızlarının kolunu kırdığını dile getiren Kaplan, Ģikayetçi olduklarını ancak büyüklerin
araya girmesiyle Ģikayetlerini geri aldıklarını ifade etti. 2 gün önce korucuların bir kez daha
kendilerine saldırdığını ileri süren Kaplan, Makbul A. isimli kiĢinin yaĢanan tartıĢma üzerine
"Ben devletim, ben hükümetim istersem tecavüz de ederim, her Ģeyi yaparım" dediğini ve
kendisine taĢlarla saldırdığını savundu. Bunun üzerine Bekirhan Beldesi Jandarma
Karakolu'na gidip Ģikayetçi olduğunu dile getiren Kaplan, jandarmanın da bu konuda herhangi
bir Ģey yapmadığını söyledi. Korucuların kendilerine saldırmalarının tem amacının
koruculuğu kabul etmedikleri olduğunu belirterek, "Bütün köyde sadece bir iki aile korucu
değil. Daha önce de bir aileye yapıldı bu tür saldırılar. Ya korucu olacaksınız ya da bu köyden
gideceksiniz baĢka çaresi yok diyorlar" Ģeklinde konuĢtu. (19.10.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde, geçtiğimiz hafta BeytüĢĢebap Lisesi öğrencileri arasında
çıkan kavganın ardından AKP'li Mezra Belediye BaĢkanı Hüsnü Timur'un oğlu, kardeĢleri ile
aralarında korucuların da bulunduğu bir grup, BeytüĢĢebap Lisesi'ni bastı. Saldırganlar 5
öğrenciyi darp ederken, araya girmek isteyen 2 öğretmen de darp edildi. Yaralılar hastaneye
kaldırılırken, olayı duyan veliler, okulu basan grup ile kavga etti. Kavgada gruptan 1 kiĢi
yaralanarak hastaneye kaldırılırken, olay yerine gelen polis kavgayı ayırdı. Öte yandan, okulu
182
basan grubun bir araca da hasar verdikleri ve aracın Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü
öğrenildi. (26.10.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde, geçtiğimiz hafta BeytüĢĢebap Lisesi öğrencileri arasında
çıkan kavganın ardından AKP'li Mezra Belediye BaĢkanı Hüsnü Timur'un oğlu, kardeĢleri ile
aralarında korucuların da bulunduğu bir grup, iki gün önce BeytüĢĢebap Lisesi'ni basmıĢtı.
Aynı grup dün akĢam saatlerinde Ali Akdağ isimli bir yurttaĢın evini ve iĢyerini bastı.
Akdağ'ın iĢlettiği terzihaneyi kullanılmaz hale getiren saldırganlar, daha sonra iĢyerinin
üstündeki eve saldırdı. Saldırganlar silah dipçikleriyle, taĢ ve odunlarla iĢyeri ve evin bütün
camlarını kırdı. Evin Mutfak odası, oturma odası ve çocuk odasının camlarını kaya
parçalarıyla kıran grup, evin içine girmek isterken polisler tarafından engellendi. Bu esnada
evde olan aile üyeleri ise büyük korku yaĢadı. Mağdur olan Ali Akdağ, "Hem iĢyerime hem
de evime saldıran Hüsnü Timur'un kardeĢleri ve akrabaları hakkında davacıyım" dedi. Davacı
olamaması için polislerin Akdağ'ı ikna etmeye çalıĢtığı iddia edildi. (28.10.2011/DĠHA)
-Gözaltı Yerleri DıĢında ĠĢkence ve Kötü Muamele
*Ağrı‘nın Patnos Ġlçesi‘nde bulunan Orgeneral Cevdet Sunay KıĢlası‘nın revirinde çocuk
doktoru olarak görev yapan Asteğmen Eser Aynacı‘nın 11 Ocak 2011‘de Teğmen Ġ.C. ve
Astsubay M.Y. tarafından dövülerek baygın halde yol kenarına bırakıldığı iddia edildi.
ġikâyet üzerine soruĢturma baĢlatan askeri yetkililerin M.Y.‘yi tutuklayarak Ağrı Askeri
Cezaevi‘ne gönderdiği öğrenildi. (15.01.2011/Vatan)
*MuĢ'un Varto Ġlçesi'nde esnaflık yapan ve ayaklarından engelli olan esnaf, iĢyerine gelen 5
polis tarafından tekme tokat dövüldüğü iddia edildi. Ġddialara göre, bugün öğlen saatlerinde
Varto'da esnaflık yapan engelli Gıyasettin Barut'un iĢlettiği iĢyerine giden Terörle Mücadele
ġube Müdürlüğü'ne bağlı 5 polis, Barut'u döverek yaraladı. Barut'un kendisinden kimlik
isteyen polislere kimliğini vermek istememesi üzerine tekme tokat dövüldüğü belirtildi. Yaralı
halde iĢyerinde bırakılan esnaf daha sonra suç duyurusunda bulunmak için Ġlçe Cumhuriyet
Savcılığı'na giderken aynı polisler tarafından yolda gözaltına alınarak Ġlçe Emniyet
Müdürlüğü'ne götürüldü. (18.01.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'da Dicle Üniversitesi (D.Ü) Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği bölümünde
okuyan Umut Deniz Erhankaya isimli öğrenci polis tarafından gözaltına alındı. Dağkapı
Meydanı'nda polisler tarafından otobüsten indirildiği öğrenilen Erhankaya'nın, polis
tarafından darp edildiği ve hakaretlere maruz kaldığı belirtildi. Diyarbakır Ġl Emniyet
Müdürlüğü'ne bağlı TEM ġubesi'ne götürülen Erhankaya'nın gözaltı gerekçesi ise
öğrenilemedi. (18.01.2011/DĠHA)
*Ağrı Merkez, Doğubayazıt ve Tutak ilçelerinde sabaha karĢı 14 ayrı eve, eĢ zamanlı
düzenlenen baskınlarda en az 10 kiĢi gözaltanı alındı. Ağrı Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı
ekipler ve jandarmanın eĢ zamanlı baĢlattığı baskınlar çerçevesinde Tutak'ın Burnubulak
Köyü'nde BDP eski Ġlçe BaĢkanı Ġkram Oğul'un evine yapılan baskında, evdekilere hakaret
edildiği, jandarmaların herkesi yere yatırarak kadınların kafalarına ayak bastığı ileri sürüldü.
Yapılan aramada evin altının üstüne getirilmesinden sonra Ġkram Oğul'un yanı sıra 15 gün
önce ameliyat olan ve yatakta bulunan eĢi Hanım Oğul (55), BDP çalıĢanı oğlu Suat Oğul
gözaltına alındı. Doğubayazıt Ġlçesi'nde de sabahın erken saatlerinde evlere baskınlar yapıldı.
Baskınlar sonucu Sait Tayfur, Doğubayazıt Belediye Meclis Üyesi Burhan Karatay, MEYA-
183
DER Doğubayazıt Temsilcisi Nedim Koçkar, Metin Birdal, Adem AkkuĢ, Sait Tayfur, Remzi
Gegez ve Hasan Bozman gözaltına alındı. (25.01.2011/DĠHA)
*Diyarbakır Adliyesi'ne annesi ile beraber ablasının yargılandığı duruĢmayı izlemek için
gelen M.M. (17), polisler tarafından "YaĢın uygun değil" denilerek adliyeye girmesine izin
verilmedi. M.M. itiraz edince adliyede görevli polisler tarafından dıĢarı çıkartılarak tekme
tokat dövüldü. Elbiseleri hırpalanmadan dolayı yırtılan M.M.'nin bağırıĢları nedeni ile
çevredekiler ve avukatlar olaya müdahale etti. Araya avukatların girmesi ile adliyedeki polis
bürosuna götürülerek gözaltına alınan M.M. hakkında önce "Polise mukavemetten" tutanak
tutuldu, ardından da sağlık kontrolünden geçmesi için hastaneye sevk edildi.
(25.01.2011/DĠHA)
*15.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Özcan Demirtuyi Ģu beyanlarda bulundu:
―15.01.2011 günü hurdalık bulunan depomuz soyulduğu için olayı bildirmek üzere saat 08.45
sıralarında babam beni polis merkezine gönderdi. Polis merkezine geldiğimde polis
memurları kahvaltı yapıyorlardı. Ben olayı polislere anlattım. Onlar ise kahvaltı yapıp olay
yerine geleceğiz dediler. Ben sonra eve geldim. Aradan bir saate yakın zaman geçti. Kimse
gelmeyince bu kez babam polis merkezine gitti. Babam kısa bir süre sonra eve tekrar geldi. Ve
babamdan yarım saat sonrada polis ekipleri geldi. Babam bu gelen polis memurlarına
“nerede kaldınız” dedi. Babam ve polis memuru arasında kısa bir konuĢma oldu. Ben de
içerden çıktım ve onların yanına geldim. Kahvaltınızı bir saatte mi yaptınız diye polislere
sordum. Bu soru karĢısında polis memuru üzerime yürüyerek “sen benim kahvaltıma
karıĢamazsın lan” diyerek üzerime saldırdı ve beni darp etti. Daha sonra beni babam aradı
ve polis merkezinden çağırdıklarını söyledi. Ben hemen polis merkezine geldim. Bekleme
salonunda bulunduğum esnada baĢka bir polis memurunun elime verdiği gazeteyi okumaya
çalıĢırken beni darp eden polis memuru; “bırak lan gazeteyi elinden, siz insan değilsiniz”
diyerek bana hakarette bulundu. Ben bu olayla ilgili olarak uzlaĢmak istemiyorum. Bu konuda
bana yardımcı olmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*Van'ın ErciĢ Ġlçesi'nde 15 ġubat nedeniyle yapılmak istenen yürüyüĢe polis müdahale etti.
BDP Ġlçe binasından Zilan Parkı'na doğru yürüyüĢe geçen yaklaĢık 2 bin kiĢiye polis gaz
bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Haber takibi yapan DĠHA Muhabiri Nazan
Sala, polisin küfürlü saldırısına maruz kalırken, çekim yapması ise engellendi.
(15.02.2011/DĠHA)
*PKK Lider Abdullah Öcalan'ın Türkiye getiriliĢinin yıldönümü olan 15 ġubat'ı protesto
etmek için önceki gün düzenlenen yürüyüĢe polisin sert müdahalesini kınamak için bugün
BDP Diyarbakır Ġl binası önünden KoĢuyolu Parkı'na doğru yürüyüĢe geçen kitleye yapılan
müdahale, yine sert oldu. Müdahale sırasında çok sayıda kiĢinin yaralandığı bilgisi gelirken,
Hatboyu Caddesi'nde ara sokaklara giren polis 6 genci gözaltına alarak feci Ģekilde dövdü.
Yüzleri kan içerisinde kalan 6 genç, uzun süre elleri arkadan kelepçelenerek yerde yatırıldı.
Kitlenin göreceği Ģekilde yere yatırılan gençlerin bu durumda olmasına öfkelenen kitle uzun
süre polisi yuhaladı. Gözaltılara engel olmak isteyen halk ile polis arasında uzun süre
gerginlik yaĢandı.
Ayrıca hastaneye gitmek üzere olan kanser hastası A.Kadir TaĢdelen adındaki vatandaĢ da,
polisin kafasına vurduğu silah dipçiği ile yaralandı. Yaralan TaĢdelen, Özel Sultan Hastesi'ne
kaldırıldı.Olaylar devam ediyor./.. (17.02.2011/DĠHA)
184
*19.02.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Çelik, Ģu beyanlarda bulundu:
―17.02.2011 tarihinde oğlum Yücel Çelik gözaltına alındığı sırada polisler tarafından darp
edildiğini kendimiz haber sitelerinde görüntüsünü gördük. Kafası kanlar içinde bu Ģekilde de
gözaltına aldılar. Oğlumun avukatı onu görmüĢ, durumunun iyi olduğunu bize söyledi. Oğlum
pazartesi günü mahkemeye çıkarılacaktır. Ama oğlumu darp eden polislerden Ģikâyetçiyim. ”
(ĠHD Diyarbakır)
*Urfa Kültür Sanat Merkezi çalıĢanı 14 yaĢındaki Ferhat Gözek isimli çocuk, polisin
kendisine fiziki Ģiddet uyguladığını, cezaevine atmak ve ölümle tehdit ettiğini belirterek
ĠHD'ye baĢvurdu. Gözek, çalıĢtığı iĢyerinden çıkarken sivil giyimli polisler tarafından
durdurulduğunu ve kendisine "Elimizde eylemlerde çekilmiĢ videoların, poster ve pankart
taĢırken çekilmiĢ fotoğrafların var" denilerek tokatlandığını, ölümle ve cezaevine atılmakla
tehdit edildiğini iddia etti. Kendisini durduran polislerden Y. isimli TEM amirinin, "Bir daha
oralara gitme, nerede bir eylem varsa oradasın. Poster taĢırken, marĢ okurken, slogan atarken
görüntülerin var elimizde " diyerek kendisine tokat attığını söyleyen Gözek, "Ben de giderim
size ne dedim. Bunun üzerine bana hakaret ettiler. 'Seni öldürür cezaevinde çürütürüz' dediler.
Sizi tutan ne dediğimde, 'terbiyesizlik etme' dediler" dedi. (21.02.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde, ilçe giriĢinde kontrol noktası kuran özel harekat timleri,
ġemdinli Lisesi'nde okuyan ve ismi öğrenilemeyen bir öğrenciyi dövdükleri iddia edildi.
Ġddiaya göre, ders bitiminden sonra öğlen saatlerinde okulundan ayrılıp merkeze bağlı Altınsu
(ġapatan) Köyü'ne gitmek isteyen öğrenci, kontrol noktasındaki özel harekat timleri
tarafından "kendilerine baktığı" gerekçesi dövüldü. 3 özel harekat timi tarafından dövülen
öğrencinin bağrıĢmalarını duyan yakın mesafedeki kontrol noktasında nöbet tutan polisler,
olay yerine giderek öğrenciyi özel harekat timlerinin elinden aldı. (23.02.2011/DĠHA)
*23.02.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Beritan Burakmak Ģu beyanlarda bulundu:
―Ben 17 ġubat‟ta Tem ġube ekiplerince Bayramoğlu civarında saat 14.00 gibi gözaltına
alındım. Beni gözaltına alan polisler boynumdan tutup beni yerde sürüklediler. Ben gözaltına
alındığımda ailem de benimle birlikteydi. Polisler aileme de kötü davranıp onları da
hırpaladılar. Tem ġube ekipleri beni yakalayıp Tem ġubeye götürdüler. Tem ġube de 8 saat
kadar kaldım. Tem ġube de iken beni sürekli olarak tehdit ettiler. Bana sürekli kırsal da olan
amcamın oğlunu soruyorlardı. Erkan nerede, onu öldüreceğiz diye tehdit ediyorlardı. Dayının
pili bitti onu da alacağız. Sürekli baskı kurup benden bazı bilgiler almaya çalıĢıyorlardı.
Polisler “hadi çözül, itiraf et” bak diğer arkadaĢların her Ģeyi itiraf etti. Diyorlardı. Her Ģeyi
anlatırsan savcıyı tanıyoruz sana yardımcı oluruz diyorlardı. Orada “Japon” diye tanınan bir
polis yanıma gelerek “Ooo, Beritan bütün ailen düĢtü sende mi düĢtün” deyip beni dövmeye
baĢladı. Tem ġube de 8 saat kaldıktan sonra çocuk Ģubeye götürüldüm. Çocuk Ģubedeyken
annem yanıma geldi. Benimle Kürtçe konuĢtu, diye polisler kızmaya baĢladı. Ġkinizi öldürmem
iki saniye sürmez diye bizi tehdit etti. Ben çocuk Ģubede 4 gün kaldım. 21 ġubat‟ta bizi
adliyeye çıkardılar. Daha sonra serbest bıraktılar. Ben bana yapılan uygulamalardan dolayı
polislerden Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talebinde bulunuyorum. ” (ĠHD
Diyarbakır)
*Hakkari‘nin Yüksekova Ġlçesi Göngür Mahallesi'nde aralarında kar maskeli özel harekat
timlerinin de bulunduğu polisler tarafından ablukaya alındığı ve Ġ.ġ., E.S ve Ü.S.'nin darp
edildiği ortaya çıktı. Darp edilenler, aynı gece Yüksekova Emniyet Müdürlüğü'ne Ģikayette
bulundu. Yapılan teĢhis iĢlemlerinde 3 kiĢi kendilerini darp eden 3 polisi teĢhis etti. TeĢhis
iĢlemi emniyet görevlileri tarafından tutanak altına alındı. Ve yine darp edildiklerini iddia
185
eden kiĢiler, polis gözetiminde götürüldükleri Yüksekova Devlet Hastanesi'nden darba maruz
kaldıklarına dair rapor aldı. (03.03.2011/DĠHA)
*Geçtiğimiz hafta Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde Zagros ĠĢ Merkezi yanına "Bomba
bırakılmaya çalıĢıldığı" iddiaları üzerine çıkan olaylar sonucu bir polis ağır yaralanmıĢtı.
Olaylar sonrası gece 36 eve baskın düzenleyen polislerin, yurttaĢlara Ģiddet uyguladığı
belirtildi. 16 kiĢinin gözaltına alındığı ev baskınlarında, polislerin kapıları kırdığı, pencereleri
yerlerinden söktüğü, ev eĢyalarını parçaladığı, kadınları dövdüğü ve yüzüstü yere yatırılan
erkeklerin sırtlarına çıkarak, "Bu günler en iyi günleriniz olacak" diyerek tehdit ettiği ileri
sürüldü. Ev baskınlarından birinde polislerin aranan Ģahsı bulamadığı için M.B. isimli yurttaĢı
alarak Yüksekova Tugay Komutanlığı yanındaki araziye götürerek iĢkence yaptığı iddia
edildi. M.B., "Beni evden döverek aldılar ve panzerle Tugay Komutanlığı yanındaki boĢ alana
götürdüler. Burada bir sivil polis ağzıma silahı sokarak konuĢmamı istedi. Daha sonra elektrik
Ģokuyla iĢkence yaptılar. Aradıkları kimseyi tanımadığımı anlayınca beni serbest bıraktılar"
dedi.Evlerine baskın yapılan ve bir ayağı ile bir kolu olmayan engelli Alaattin Kutluk, 60
yıllık ömrü boyunca böyle bir "polis terörü" yaĢamadığını belirterek, "Evi basan gece görüĢlü
dürbünlü ve maskeli polisler evin alt katı ile üst katın kapılarını kırarak içeri girdiler. Ġçerde
televizyon, buzdolabı, çamaĢır makinesi ile çok sayıda ev eĢyasını kırdılar. Bize küfürler
ederek benim özürlü halime aldırmadan beni dövdüler. PKK saflarında yaĢamını yitiren
çocuklarıma küfrettiler. Asker olan çocuklarıma küfrederek 'Sen bunları niye dağa değil de
askere yolladın' diyerek küfrettiler. Çocuklarımı bir araya getirerek 'Hepiniz dağa gidin
burada kalmayın, bundan sonra Kürt'lere iĢkence, öldürme ve tutuklamaların dıĢında yapacak
bir Ģey kalmadı' dedi. Çocuklarınızı ya PKK'ye gönderirsiniz veya sizi öldüreceğiz. Daha
öncede gözaltına alınan 15 yaĢındaki oğlumun boynunu tutarak, 'Ben sana demedim mi
PKK'nin içine gideceksin niye gitmedin' diyerek kelepçeli halde kafasını duvara vurarak
dövdü" dedi. Baskında evde bulunan kadınların da dövüldüğünü ifade eden Kutluk, "Gelen
komiser eğer Ģerefli olsaydı kadınlarımızı dövmezdi. AKP'nin komiseri Ģerefli olsaydı özürlü
bir insanı küfrederek ayaklarını boynuna koyup dövmezdi. Bunlar hakkında savcılığa
baĢvuracağız" diye konuĢtu. Bir baĢka evde ise polisin aradığı kiĢi evde olmayınca, 7
yaĢındaki çocuğa dönerek 'ben bugün abin için geldim yarın senin için geleceğiz' dediği ileri
sürüldü. Bir çocuğu PKK'de, bir çocuğu da askerde olan ve evi basılan 55 yaĢındaki Xemi
Yurtseven ise, "Polisler en az 20 kiĢi birden içeri girerek tüm ev halkına saldırdılar oğlumu
yarı çıplak olarak dıĢarı çıkardılar. Müdahale etmek istedim. Ancak bir polis bana tokat atarak
yere attı. Diğer çocuklarımızı saatlerce ağız üstü yatırarak sırtlarına bastılar. Polislere 'yeter
artık bu yaptığınız zulüm nedeniyle kendimizi ve evimizi ateĢe vereceğiz' dedim. Polisler ise
'ne duruyorsun hadi kendinizi ateĢe verin' dedi. Dünya Kadınlar Günü'nde bize verilen hediye
küfür, silah dipçiği, yumruk ve tekme" diyerek tepki gösterdi. Yapılan ev baskınlarında polis
Ģiddetine maruz kaldığını ve kaygılı olduklarını söyleyen aileler, savcılığa suç duyurusunda
bulunacaklarını belirtti. (07.03.2011/DĠHA)
*Urfa'da dün Topçu Meydanı'nda düzenlenen mitingin ardından alandan ayrılmaya çalıĢan
Ferhat Yıldırım, Gazali Yazar ve Hüseyin Kara adlı gençler polis tarafından kimlik kontrolü
gerekçesiyle durduruldu. Gençlerin kimliğini görmek isteyen sivil giyimli polislere, gençler,
"Önce siz kimliklerinizi gösterin ki kim olduğunuzu bilelim" diyerek karĢılık verdi. Bunun
üzerine kimliklerini göstermeyen polisler ile tartıĢmaya baĢlayan gençler, iddiaya göre, çevik
kuvvet polisleri ile sivil giyimli polisler tarafından biber gazı sıkılarak coplarla darp edildi.
KaĢları yarılan, yüzlerinde ĢiĢlik oluĢan, vücutlarının bir çok yerinde morarma oluĢan gençler
gözaltına alınarak Sarayönü Polis Karakolu'na götürüldü. Karakola götürülen gençlerden
Ferhat Yıldırım, polislerin coĢkulu geçen kadın kutlamasına tahammül edemediklerini belirtti.
Kendilerine kimlik soran Ģahısların sivil giyimli olduklarını söyleyen Yıldırım, "Bizde onların
186
kim olduğunu anlamak için kimlik sorduk. Bize 'Hem mitinge katılıyorsunuz, hem de
kimliğimizi görmek istiyorsunuz' diyerek cevap verdiler. Biz tepki gösterince de çevik kuvvet
polisi ile birlikte bize saldırdılar. Her tarafımız morluklarla dolu. Hastaneden rapor aldık. Bizi
bu hale sokan polisler hakkında suç duyurusunda bulunduk" dedi. Polis Ģiddetine maruz kalan
Gazali Yazar ise, polisin kendilerine biber gazı, cop ve tekmeler ile darp ettiğini belirtti.
Yazar, müdahalede kaĢının açıldığını ve suratının kan içinde kaldığını belirterek, suç
duyurusunda bulunduğunu ifade etti. KaĢlarının ortasının kırıldığını ve suratının kan içinde
kaldığını söyleyen Hüseyin Kara da, "Bizi öldüresiye dövdüler. En demokratik hakkımızı
kullandık. Mitinge katıldık ve bize kimlik soranların kim olduğunu öğrenmek istedik.
KarĢılığı bu olmamalı idi" dedi. (08.03.2011/DĠHA)
* Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesi ĠĢletme ve ĠĢtirakler Daire BaĢkanlığı bünyesinde çalıĢan
otobüs Ģoförleri, 5 Mart tarihinde polis Ģiddeti sonucu kolu yerinden çıkan Ģoför arkadaĢları
Ali Aksoy'un durumuna iliĢkin basın açıklaması yaptı. YeniĢehir'deki otobüs durağında
yapılan basın açıklamasına çok sayıda otobüs Ģoförü katıldı. Açıklamaya polisin darp ettiği
Aksoy da katıldı. Açıklamayı okuyan Ģoför Mustafa Ergin, arkadaĢları Aksoy'un gördüğü
Ģiddeti anlatarak, polisin Aksoy'u durakta durdurarak evraklarını istediğini, arkadaĢlarının da
trafik polislerine "Hangi trafik ihlalini yaptım?" sorusu üzerine 3 trafik polisinin, kendisini
yumruklayarak tartaklamaya baĢladığını belirtti. Tartaklama sonrası trafik polislerinin
herhangi bir iĢlem yapılmaması ve Ģikayetçi olmaması için Aksoy'u tehdit ettiklerini dile
getiren Ergin, olayın yaĢandığı civardaki esnafların kamera kasetlerinin polisler tarafından
sorulmasının ve delilleri karartma giriĢimde bulunulmasının kendilerince düĢündürücü
olduğunu belirtti. Darp sonucu hastaneye kaldırılan Aksoy'un 15 gün iĢ göremez raporu
aldığını belirten Ergin, "Bu olayda kötü muamele ve iĢkenceyi yapan trafik polisleri hakkında
öncelikle cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacağımızı yargısal ve hukuksal alanda
gerekli giriĢimlerde bulunacağımız gibi bu olayın takipçisi olacağımızı belirtmek istiyoruz"
dedi. (09.03.2011/DĠHA)
*Van'ın ErciĢ Ġlçesi 10. Piyade Tugay Komutanlığı'nda askerliğini yapan Diyarbakırlı er
Yakup Yorgun'un 21 Mart akĢamı uzman çavuĢ olduğu öne sürülen bir rütbeli tarafından darp
edildi. Aldığı darbeler sonucunda revire kaldırılan Yorgun, burada da bir yüzbaĢının Ģiddetine
maruz kaldı. Aldığı ağır darbeler sonucu iç kanama geçiren ve kafasında kırık tespit edilen
Yorgun, daha sonra Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi AraĢtırma ve Eğitim Hastanesi
Beyin Cerrahi Yoğun Servisi'nde tedavi altına alındı. Yorgun'un ailesi konuyla ilgili ĠHD'ye
baĢvurarak, hukuki yardım talebinde bulundu. YaĢananlara iliĢkin tepkisini ifade eden
Yorgun'un amcası Muzafer Yorgun, Yakup'un bir arkadaĢının kendilerini arayarak, ağır
yaralandığını bildirmesi üzerine Van'a geldiklerini söyledi. YaĢananlara tepki gösteren amca
Yorgun, "KıĢladan Yakup'un arkadaĢları bizi arayarak, Yakup'un durumun kötü olduğunu
söyledi. Biz de hastaneye geldik. Yakup'un durumunun kötü olduğunu gördük. Ġç kanama
geçirmiĢ, kafası kırılmıĢ ve darp edilmiĢ. Biz hastaneden ErciĢ'e gittik, insanları gördük onlar
bize 'uzman ÇavuĢ baĢka bir bölükten gelmiĢ. Yakup'la tartıĢmıĢ Yakup'u dövmüĢ ve revire
getirmiĢler. Revir'de bir yüzbaĢı bunu çağırıyor ve bir kağıt imzalamasını istiyor. Kağıtta ne
yazıldığını bilmiyoruz. Yakup da imzalamayınca onu bu hale getiriyorlar. Bu olay gösteriyor
ki bizi zerre kadar sevmiyorlar" diyerek tepki gösterdi. Yakup'un herhangi bir sorunun
olmadığını ifade eden amca Yorgun, Yakup'un intihar giriĢiminde bulunduğu yönünde
kendilerine bilgi verildiğini kaydederek, "Biz Kürt olduğumuz için böyle yapıyorlar.
Çocuklarımızı onlara emanet etmek zorundayız, onlar da bu hale getiriyorlar. Bir de
'Peygamber ocağı' diyorlar, bu nasıl bir din ve iman ki yeğenimi bu hale getiriyor. Yeğenim
deli değil ki niye intihar etmeye çalıĢsın? Komutanlar çocuklarımızı öldürmek istiyorlar. Biz
bunlara güvenmiyoruz" diye konuĢtu. Yakup'un hala kendine gelmediğini ve ameliyatının
187
yapılamadığını söyleyen Yorgun, "Madem çocuklarımızı bu kadar dövüyorlar, onlara böyle
davranıyorlar, biz de onları askerliğe göndermeyeceğiz" Ģeklinde konuĢtu. Olayı gerekirse
AĠHM'e taĢıyacaklarını söyleyen amca Yorgun, olayın peĢini bırakmayacaklarını söyledi.
ĠHD'den hukuki yardım talep ettiklerini belirten Yorgun, nereye giderse gitsin olayın peĢini
bırakmayacaklarını kaydetti. (25.03.2011/DĠHA)
Van'ın ErciĢ Ġlçesi 10. Piyade Tugay Komutanlığı Hava Savunma Taburu Karargah
Bölüğü'nde askerliğini yapan Diyarbakırlı er Yakup Yorgun, 21 Mart akĢamında bir yüzbaĢı
ile iki astsubayın Ģiddetine maruz kalması sonucu iç kanama geçirerek yoğun bakıma
alınmıĢtı. Aldığı ağır darbeler sonucu iç kanama geçiren. kafasında kırık tespit edilen ve
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi AraĢtırma ve Eğitim Hastanesi Beyin Cerrahi Yoğun
Bakım Servisi'nde tedavi altına alınan Yorgun, konuĢtu. Yorgun, üstlerinin kendisini binadan
attığını söyledi. Ölümüne dövülen Yorgun'un babası, komadan çıkan ve ilk kez konuĢan
oğlunun verdiği bilgi doğrultusunda Van Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na suç duyurusunda
bulunacaklarını söyledi. Baba Yorgun, oğlunun Oğuz Sarıoğlu ve iki astsubay tarafından darp
edildiğini söyledi. Olaya iliĢkin detayları anlatan baba Yorgun, "Oğlum 21 Mart günü
televizyonda Newroz kutlamalarını izlerken Fatih isimli bir uzman çavuĢla tartıĢıyor. Bu
sırada YüzbaĢı Oğuz Sarıoğlu, SavaĢ Sayın ve Servet Mutlu isimli baĢçavuĢlar da tartıĢmaya
katılıyor ve oğlumu alt katta iyice dövdükten sonra üçüncü kata çıkarıyorlar. Orada da
dövdükten sonra pencereden aĢağı atıyorlar. Sonra da 'Ġntihar etti' diye tutanak tutuyorlar"
dedi. Oğlunun 7 gün boyunca ölümle pençeleĢtiğini ve mutlaka hakkını arayacaklarını
belirten Yorgun, oğlunun ses kaydını da alarak savcılığa sorumlu askerlerle ilgili suç
duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. Oğlunun daha önce Diyarbakır'da Newroz gösterileri
sırasında gözaltına alındığını söyleyen Yorgun, oğlunun bu yüzden Ģiddete maruz kaldığını
kaydetti. Oğlunun "intihar ettiği" öne sürülerek, hastaneye kaldırıldığını belirten baba Yorgun,
oğlunun çok korktuğunu, sürekli sayıkladığını ve travma yaĢadığını dile getirdi. Oğlunun tam
olarak kendine gelmediğini ifade eden baba Yorgun, oğlunun kendisine tam olarak gelmesinin
ardından suç duyurusunda bulunacaklarını ve sorumluların mutlaka cezalandırılmasını
istediklerini söyledi. (30.03.2011/DĠHA)
*Alınan bilgiye göre, yıllar önce Ergani'ye bağlı Hor mezrasında yaĢanan bir husumet
nedeniyle çıkan bir kavgadan dolayı gıyabında yargılanıp 2 yıl hüküm ceza alan ve firari olan
Hasip Karakoç adlı yurttaĢ, bugün sabahın erken saatlerinde mezraya baskın düzenleyen
jandarma ve korucular tarafından gözaltına alınmak istendi. Bu sırada Hasip Karakoç‘un
gözaltına alınmasına yeğeni Tarık Karakoç engel olmak istediği bildirildi. Tarık Karakoç ile
jandarma ve korucular arasında çıkan arbade de karakol komutanı ile iki köy korucusunun
Tarık Karakoç'u darp ettiği iddia edildi. Çenesinden aldığı dipçik yarası nedeniyle hastaneye
kaldırılan Tarık Karakoç'un çenesine 6 dikiĢ atıldığı bildirildi. YaĢanan olaya iliĢkin bilgi
veren Tarık Karakoç'un yakınları, ismi öğrenilemeyen hastane doktorunun, korucu ve asker
baskısı nedeniyle çene filmi çekmeden hastayı Diyarbakır'a sevk ettiğini iddia ederek,
gittikleri Diyarbakır Adliye Hastanesi hekiminin mevcut dosyayı kabul etmeyip, hastayı geri
yolladığını belirtti. Tarık Karakoç'un olaya karıĢıp kendisini darp eden ve yaralanmasına
sebebiyet veren karakol komutanı ve iki korucu hakkında savcılığa suç duyurusunda
bulunduğu da kaydedildi. (28.03.2011/DĠHA)
*TFF 2. Lig Kırmızı Grup'ta Belediye Vanspor ile Elazığspor arasında oynanan karĢılaĢma 11 sona erdi. Mücadelenin ardından protokol odasına giden Van Belediye BaĢkanı Bekir Kaya
ve korumalarına polis izin vermedi. Kaya'nın kendisini tanıtmasına bile izin vermeyen
polisler, yakın mesafeden kendisi ve korumalarının yüzüne sprey ile biber gazı sıktı.
Korumaların müdahale etmesinin ardından bu kez salonda bulanan diğer polisler, korumaları
188
ve Kaya'yı darp etti. Yüzünden ve boynundan darbe alan Kaya, daha sonra korumaları
tarafından odaya alındı. (30.03.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Bismil Ġlçesi'nde dün düzenlenmek istenen yürüyüĢe polisin izin vermemesi
üzerine aralarında Bismil Belediye BaĢkanı Cemile Eminoğlu, BDP Bismil ilçe EĢ BaĢkanları
Nurcan Çelik ve Kerem Amaç'ın da bulunduğu binlerce kiĢi oturma eylemine geçmiĢti.
Oturma eyleminde bulunan kitleye hiçbir uyarı yapılmadan polisin sert bir Ģekilde kitleye
müdahale etmesi özerine birçok kiĢi kameraların karĢısında darp edilirken birçok yurttaĢ da
gaz bombalarından etkilenmiĢti. Bismil Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislerin olayla
hiçbir alakası olmayan iĢitme engelli Ramazan Durar adındaki çocuğu darp ederek hastanelik
ettiği iddia edildi. Vücudunun birçok yerinde morluk ve ĢiĢlikler oluĢan Durar'ın sağ gözüne
aldığı darptan dolayı kan topladığı görüldü. Polisin pervasızca engelli çocuğuna Ģiddet
uyguladığını söyleyen Ramazan Durar'ın annesi Azize Albay, "Oğlumun olayla hiçbir alakası
yoktu. Öğleye kadar evin bahçesinde çalıĢıyordu. Öğleden sonra çarĢıya gitmiĢ çocuk sesleri
duyamadığı için de ne olup bittiğini anlamadan çok sayıda polis tarafından yere yatırarak
kafasına basmıĢ, tekme, yumruklarla dövmüĢler. Bu hangi insanlığa sığar. Sağır ve dilsiz bir
çocuğu böylesine vahĢice dövmek hangi vicdana sığar" dedi. Albay, oğlunun gözaltı
endiĢesinden ötürü hastaneye götürmediğini ifade etti. (02.04.2011/DĠHA)
*Sık sık "orantısız güç kullanma" ile gündeme gelen polis Ağrı'nın Patnos Ġlçesi'nde Anadolu
Lisesi öğrencilerini sıra dayağından geçirdiği iddiası ile yeniden gündeme geldi. Ġddiaya göre,
Patnos Anadolu Lisesi'nin iki öğrencisi arasında kavga çıktı. Polis okul idaresinden izin
almadan okulu bastı. Sınıfları basan polis, bütün kadın ve erkek öğrencileri dayaktan geçirdi.
Polisin kendilerini dövmesine itaraz eden 5 öğrenci gözaltına alındı. Öğrenciler polisin
tutumunu protesto etmek için Patnos Kaymakamlığı'na yürüyüĢ düzenledi. Okul yönetimi
olayı doğrulayarak, olayın takipçisi olacaklarını söyledi. (08.04.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde önceki gün askeri operasyonları protesto etmek için yapılan
yürüyüĢe polis müdahalesi sırasında çıkan olaylarda görgü tanıklarının anlatımına göre Bilgiç
Petrol bölgesinde kafasına gaz bombası isabet etmesi sonucu ağır yaralanan 16 yaĢındaki
Ġbrahim Varlı'nın Cizre Devlet Hastanesi'nde tedavisi sürüyor. Doktorlar beyin cerrahi
servisinde 4 saat süren bir ameliyat geçiren Varlı'nın durumunun iyiye gittiğini bildirdi.
Hastanede oğlunun iyileĢmesini bekleyen baba Mahmut Varlı ise polislerin "Bizden kaçarken
kafasını duvara vurdu, hastaneye getirdik" sözlerine tepki gösterdi.
Görgü tanıklarından dinlediğine göre gaz bombası ile kafası yarılan Ġbrahim Varlı'nın polisler
tarafından yaralı halde darp edildiğini de iddia eden baba Varlı, "Kafasına gaz bombası
çarptıktan sonra oğlum kanlar içinde kalmıĢ. Polisler çevredekilere 'Bu çocuk bizden
saklanıyor' demiĢ. Tam bu sırada bir vatandaĢ da siz ona gaz bombası vurdunuz deyince
polisler o vatandaĢı tehdit etmiĢ. Oğlumun bacağının arka kısmında tekme ve jop darbeleri
var. Eğer Türkiye'de hukuk, adalet ve demokrasi diye bir Ģey varsa bunun yapılmaması
gerekiyor. Eğer oğlum bir suç iĢlemi ise polisler adalete teslim etsinler ölümden gelene kadar
dövmesinler. Bu adalet değildir. Oğlumu kanlar içinde yerde sürüklüyorlar, dövüyorlar, ayağı
ve kollarında yaralar var. Sonra polisler oğlumu bu halde hastaneye kaldırıyorlar. Bize de
'Bak oğlunu bizler hastaneye getirdik' diye övünüyorlar" Ģeklinde konuĢtu. "Bunu yapanların
peĢini bırakmayacağım" diyen Varlı, "Bunu oğluma yapan polisler hakkında dava açacağım.
Eğer bir sonuç alamazsam AĠHM'e baĢvuracağım. Bu dava sonuçlanıncaya kadar mücadele
edeceğim" diye kaydetti. Oğlunun 4 saat ameliyatta kaldığını da aktaran baba Varlı, "Acil
serviste ilk müdahalenin ardından acil cerrahi servisinde ameliyata alındı. 4 saat riskli bir
ameliyat geçirdi. Ameliyattan sonra sabaha kadar yoğun bakımda kaldı. Sabah
189
muayenesinden sonra doktorlar hayati tehlikeyi Ģimdilik atlattığını belirtti. Ancak yinede
sağlığına kavuĢması uzun sürecek. Hastaneden çıktıktan sonrada 3 ay gözetim altında olacak"
diye konuĢtu. (09.04.2011/DĠHA)
* Geçtiğimiz PerĢembe günü Gaziantep Üniversitesi Nizip Meslek Yüksekokulu bahçesinde
oturan Kürt öğrencilerin yanlarına gelen ülkücülerin, sarı, kırmızı, yeĢil renk de olan
bileklikleri bahane ederek Kürt öğrencilere hakaretlerde bulunduğu iddia edildi. Ülkücü
grubun Kürt öğrencilerin kolunda olan bilekliklerin çıkarılmasını bahane ederek kavga
çıkardığı öne sürüldü. Kavganın çıkmasıyla okula çok sayıda jandarma geldi. Ülkücüler,
öğrencilere, "ÇarĢıda Okan parkına gelin hesabınızı görelim" Ģeklinde tehditte bulunduğu
iddia edilirken, Cuma günü ülkücüler ile Kürt öğrenciler parkta buluĢtu. Olay yerine gelen
polis, öğrencilerin dağılmaması üzerine Ģiddet kullanarak, öğrencileri dağıttı. YaĢanan olay
sonrasında iki Kürt öğrenci polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan bir kaç saat
sonra 2 öğrenci emniyetteki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Ülkücülerin saldırısına
uğradığını iddia eden Mustafa Korkmaz, adlı öğrenci okul bahçesinde oturdukları sırada
ülkücü bir grubun arkadaĢının elindeki sarı, yeĢil, kırmızı, bilekliği zorla çıkarmaya çalıĢması
üzerine kavganın çıktığını savundu. Korkmaz, "Ülkücü grubun 'Biz bu rengi istemiyoruz, bu
rengi sevmiyoruz' sözlerine karĢılık arkadaĢımızda sizi ilgilendirmez ben istediğimi takarım
deyince ülkücü grup saldırmaya baĢladı. Olaya polisler müdahale etti. Ancak o esnada da
polisin Ģiddetine maruz kaldık. Cebimde fotoğraf makinesi vardı. Elimi cebine koyup fotoğraf
makinesine bakmak istediğim sırada bütün polisler tekrar beni dövdü. Polisin cop
darbelerinden dolayı makinem kırıldı. Elimi cebime attığım sırada polisler tekrar beni
dövdüler, karnıma tekme vurdular. Kendimden geçmiĢtim. Sonra elimi kelepçelediler önce
hastaneye sonra Emniyet Müdürlüğü'ne götürdüler birkaç saat sonra serbest bıraktılar" dedi.
Olayların bilinçli, planlı geliĢtiğini ifade eden Korkmaz, "Bizi takip ediyorlar sayımızın
azlığından fırsat bilip üstümüze saldırdılar. Bu baskılar bilinçlidir her yıl bu dönemde bu linç
giriĢimlerine maruz kalıyoruz. Amaçları bizi okuldan uzaklaĢtırmak" dedi. Aynı olayda
gözaltına alınan Mustafa Anlar da, polis Ģiddetine maruz kaldığını iddia etti. Anlar polisler
hakkında Nizip Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu fakat yaptığı
baĢvurunun hiçbir gerekçe gösterilmeden savcılık tarafından geri çevrildiğini iddia etti.
(11.04.2011/DĠHA)
*Bitlis'te Final Dersahanesi'ne giden Bager Yalçınkaya ile soyadı öğrenilemeyen Tolga adlı
bir öğrenci aralarındaki bir tartıĢma nedeni ile kavga çıktı. Yalçınkaya'nın iddiasına göre, olay
sonrası Tolga adlı öğrencinin polis ağabeyi ve 10 sivil polis arkadaĢı olay yerine geldi. Olay
yerine gelen polisler, öğrencilere rastgele cop, tekme ve tokatlarla saldırdı ve öğrencilere silah
çekti. Ardından olay yerine sevk edilen özel harekat polisleri, 12 öğrenciyi döverek gözaltına
aldı. Gözaltına alınan öğrencilerin Bitlis Emniyet Müdürlüğü‘ne götürüldüğü öğrenildi.
(12.04.2011/DĠHA)
*19.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Selma Özkan, Ģu beyanlarda bulundu: “Bugün
öğleden sonra Adliyenin karĢısında yürürken polislerin halka saldırması sonucu paniğe
kapılan insanlar kaçıĢıyordu. KardeĢim Ahmet Özkan‟la yolda yürüyorduk. Polislerin halka
tazyikli su ve renkli su sıkması üzerine herkes mağazaya sığındı. Ancak orada da su sıkmaya
devam edildi. O esnada dıĢarıda kardeĢim Ahmet Özkan‟da polisler tarafından sürüklenip,
dayak atılarak ve coplanarak gözaltına alındı. Bu konuda sizden hukuki yardım talep
ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
190
*21.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran R.Ç., Ģu beyanlarda bulundu: ―16Nisan 2011
Cumartesi günü saat 10.00 sıralarında Ben-u Sen mahallesinde yürümekte iken, üzerimize
doğru polisler gaz bombası sıktılar. Sanırım yaĢamını yitiren bir gerillanın cenazesi o gün
Ģehre gelmiĢti. Polisler gaz bombası attıktan sonra bir ara sokağa girdim. Resmi giysili çevik
kuvvet polisleri beni ve yanımda bulunan iki kiĢiye saldırdılar. Ġçlerinden biri sol omzuma
coplarla vurdu ve tekme-tokatlarla dövdüler. „Akrep‟ diye tabir edilen bir polis aracına
koydular; onun içinde beni ve yanımdaki iki kiĢiyi onların isimlerini bilmiyorum bizi Ģiddetle
dövdüler. Daha sonra bizleri tehdit, küfür, hakaretler eĢliğinde Emniyet Müdürlüğü‟ne
götürdüler. Orada bizleri ölümle tehdit ettiler. “Sizi 10 gözlü köprüden aĢağı atarız dediler.
1–1,5 saat süreyle polis okulunda kaldım. Parmak izlerimi aldılar. Fotoğraflarımı çektiler.
Daha sonra Devlet Hastanesinin Acil Servisine götürdüler. Orada hiçbir müdahale olmadı,
filmlerim çekilmedi. Sol omzumun çok acıdığını, kemiklerimin kırık olabileceğini ve
vücudumda izler olduğunu söylememe rağmen benim tetkiklerim yapılmadı. Daha sonra
çocuk Ģubeye götürüldüm. 4–5 saat sonra Baronun gönderdiği avukat geldi; onunla baĢ baĢa
görüĢtüm. Ve çok kötü iĢkence gördüğümü söyledim. Avukatıma söyledikten sonra, tekrar
Devlet Hastanesi acil servisine götürüldüm; muayene eden doktora her Ģeyi anlattım. Bu
ikinci götürülüĢümden sonra aynı doktor beni film çekmeye sevk etti. Sol omuz kemiğimin
kırıldığını söyledi. Daha sonra beni eve gönderdiler. Bana “daha sonra gelip, mahkeme
gününü öğren dediler. Ben de bugün (21.04.2011) çocuk Ģubeye gittim ve yarın sabah 09–
10.00 civarında mahkemeye çıkartılacağımı söylediler. ĠĢkence görmem, darp edilmem,
omzumun kırılmasından dolayı hukuki ve tedavi desteği talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*Van'da YSK kararı ve Kürt siyasetçilerin yargılandığı "KCK ana davası"nı protesto etmek
amacıyla yürüyüĢe geçen kitleye müdahale eden polisler, BaĢbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın,
"Kadın da olsa çocuk da olsa gereken yapılacaktır" talimatına bir de engellileri ekledi.
Belediye Garajı önünde bir araya gelerek, adliye binası önüne yürümek isteyen binlerce
kiĢinin arasında bulunan 26 yaĢındaki engelli yurttaĢ Zana Turgut, polisin kitleye gaz bombalı
ve tazyikli suyla müdahale etmesinin ardından sığındığı Ezberciler ĠĢ Merkezi'nde bulunan
Özgür Center adlı iĢyerinde polisin tekme ve coplarla müdahalesine uğradı. DoğuĢtan iki
bacağından rahatsız olduğu için bastonla yürüyen Turgut'un verdiği bilgilere göre, iĢyerine
girdiğinde onlarca polis gelerek tekme ve coplarla dövmeye baĢladı. Turgut, darbelere karĢı
yüzünü korumaya çalıĢırken, hızlarını alamayan polisler, daha sonra Turgut'un bastonunu
alarak dövmeye baĢladı. ĠĢ merkezi içinde bulunanların çabasıyla polislerin elinden kurtulan
Turgut, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim AraĢtırma ve Uygulama Hastanesi Acil Servisi'ne
kaldırıldı. BaĢından aldığı darbeler nedeniyle acil serviste gecenin geç saatlerine kadar tedavi
gören Turgut, 1 hafta iĢ göremez raporu aldı. Polisler hakkında 2 Nisan Polis Karakolu'na
giderek Ģikayette bulunan Turgut, avukatı aracılığıyla da Van Cumhuriyet Savcılığı'na
baĢvurarak soruĢturma baĢlatılmasını talep etti. Turgut, polislerin kendisine öldüresiye
vurduklarını dile getirerek, "Sadece Kürt olduğumuz için, Kürt olarak talep ettiğimiz insani
değerler nedeniyle bize karĢı bu kadar tahammülsüzler" dedi. (21.04.2011/DĠHA)
*Ġdil'de önceki gece YSK'nın bağımsız adayları veto kararını ve Bismil'de lise öğrencisi
Ġbrahim Oruç'un öldürülmesini protesto gösterilere polis müdahalesi ile baĢlayan olayların
ardından Merkez Sağlık Ocağı doktoru M. ġirin Nas ve Lezgin Baykara isimli yurttaĢ emniyet
ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Ġdil Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifadeleri
alınan Baykara ve Nas, çıkarıldıkları mahkeme tarafından "Yasa dıĢı gösteriye katıldıkları"
iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan Baykara ve Nas'ın dövülerek
gözaltına alındıkları ve vücutlarında darp izleri olduğu belirtildi. (22.04.2011/DĠHA)
191
*22.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hatip Baran, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben
Atatürk Lisesinde öğrenciyim. 20.04.2011 tarihinde okulumuzun gerçekleĢtirdiği Devlet
Tiyatrosunda, tiyatroya gitmek üzere Lezgin Avcı caddesinde oturan arkadaĢımı almak için
evine gittim. ArkadaĢım ile onun evinden çıktık. Tiyatroya gitmek üzere yürürken Lezgin
caddesindeki polisler bana yaklaĢarak avucunun içi ile yüzüme tokat attı. Ben “biz bir Ģey
yapmadık diye bağırdım” sonra arkadaĢım ile birlikte kaçtık. ArkadaĢımın evinin bulunduğu
binaya kaçarken bizi yakaladılar. Coplarla bize saldırdılar. ArkadaĢıma da coplarla
saldırdılar. ArkadaĢım kaçtı. Beni yakalayıp darp ettiler. Her tarafıma vurdular. Her yerimde
cop izleri vardır. Ellerindeki kasklarla yüzüme vurmaya baĢladılar. Sağ gözüm iki yerde
patladı. ġuan ĢiĢkinlik ve iki yerde açık var. Ben kendilerine vurmayın ben öğrenciyim
dediğim halde vurmaya devam ettiler. ġuan yüzlerini hatırlayamıyorum. Çünkü bana saldıran
grup kalabalıktı. Beni dövdükten sonra git dediler. Bende tekrar arkadaĢımın evine gittim.
Orada kaldım. Ban bu Ģekilde darp edenlerden ve döven polislerden Ģikâyetçiyim. Bu konuda
sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*22.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Oktay Alp, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
kepçe operatörüyüm. 20.04.2011 tarihinde BDP il binasına yakın bir yerde kepçenin
içindeydim. Ben içindeyken polisler camlarını kırarak gaz bombası attılar. BayılmıĢım,
polisler gelip beni çıkardılar ve dövmeye baĢladılar. Diğer kepçe operatörü arkadaĢım
Mehmet Kılıç‟ın da ayağını kırdılar. Bize çok ağır Ģiddet uyguladılar. Bütün vücudumda darp
izleri vardır. Polisler bize darbe indirdiler. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.”
(ĠHD Diyarbakır)
*Sağlık meslek örgütlerinin "Hekimleri hedef haline getiriyor ve kaosa neden olacak"
itirazlarına rağmen uygulamaya konulan "Aile Hekimliği"nin sonuçları kendini göstermeye
baĢladı. Hasta yakınlarının uyguladığı Ģiddetin hedefi olan hekimler Ģimdi de Kaymakam
Ģiddeti ile karĢı karĢıya kaldı. Son örneği Kocaköy'de yaĢanan olay Ģöyle geliĢti: Diyarbakır'ın
Kocaköy Ġlçesi'nde 1 Nolu Aile Sağlık Merkezi (ASM) Doktoru Bahar Tekin, acil serviste
doktor olmadığı için nöbete kaldı. Bu sırada hastaneyi defalarca arayan Kocaköy Kaymakamı
Muhammet Gürbüz, "Yatalak bir hastam var eve gelin" dedi. "Acil serviste baĢka doktor yok
o yüzden gelemem, ambulans gönderiyorum hastayı gönderin" diyen Tekin'e emirler yağdıran
Kaymakam Gürbüz, bir süre sonra ise makam arabasıyla hastaneye gelerek doktoru herkesin
gözü önünde tekme tokat dövmeye baĢladı. Hastaların araya girmesiyle Gürbüz'ün elinden
kurtularak odasına kaçan Dr. Tekin, polislere durumu haber verdi. Hastaneye gelen polislerin
yanında bile Tekin'e saldırmaya çalıĢan Kaymakam, daha sonra elini kolunu sallayarak
hastaneden çıkıp gitti. Darp raporu alan Tekin ise Kocaköy Cumhuriyeti Savcılığı'na
Kaymakam hakkında suç duyurusunda bulundu. (25.04.2011/DĠHA)
*25.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ġsmail KardaĢ, Ģu beyanlarda bulundu:
―19.04.2011 tarihinde Diyarbakır Adliyesi önünde çıkan olaylar sonrasında saat 13.00
civarında gözaltına alındım. Gözaltına alınırken adliyenin önünde yaklaĢık 10–15 polis
tarafından (çevik kuvvet sivil polis) darp edildim. Beni yakaladıktan sonra yere atıp ellerimi
kelepçelediler. Sonra coplar ve tekmelerle sırtıma, kollarıma, baĢıma, yüzüme, bacaklarıma
vurmaya baĢladılar. Ellerim kelepçeli olduğu için bir Ģey yapamadım. Daha sonra bizi
Terörle Mücadele ġubesine götürmek üzere bindirdikleri araçta da 2-3 kiĢi tarafından iĢkence
devam etti. Aynı sivil polisler TEM ġubede de iĢkenceye devam ettiler. AkĢam saat 18.00‟de
rapor almak üzere Diyarbakır AraĢtırma Hastanesine götürüldük. Hastanede darp edildiğim
için adli tabip raporu verilmesi için talepte bulundum. Ancak doktor böyle bir raporun
verilemeyeceğini söyledi. Ben bu duruma itiraz ettim. Ġtiraz etmem üzerine hastanede
doktorun yanında ve gözaltında olup benimle birlikte raporu getirilen diğer Ģahıslar yanında
192
yaklaĢık 10 kiĢi tarafından darp edildim. Sözlü hakarete maruz kaldım. Bu olaydan sonra
rapor düzenlenmedi. TEM ġubeye geri götürüldüm. Aynı akĢam saat 22.00‟de tekrar rapor
aldırılmak üzere aynı hastaneye götürüldüm. Rapor düzenlendi. Darp edildiğime iliĢkin
bulgular raporda yer aldı. Doktorun bana söylediğine göre ilk getirildiğimizde rapor
alınamama sebebi olarak TEM ġubedeki polislerce doktorla tartıĢtığım ve doktoru darp
etmeye çalıĢtığım için rapor tutulmamıĢ Ģeklinde bir tutanak düzenlemeye çalıĢılmıĢ. Ve
doktorun imzalaması istenmiĢ. Ancak doktor bu tutanağı imzalamamıĢ. O gece gözetim
altında tutulmam gerektiğinden hastanede kaldım. Ertesi gün gözaltında olduğum için TEM
ġubeye geri götürüldüm. Darp edildiğim için vücudumda yaralar ve morluklar oluĢtu.
Gözümden aldığım darbe yüzünden sağ gözüm bulanık görüyor. Ben, beni darp eden polisleri
görsem tanırım. Bunların cezalandırılması için davanın takip edilmesini ve hukuki destek
talep ediyorum. ”( ĠHD Diyarbakır)
*25.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mustafa Gül Ģu beyanlarda bulundu:
―19.04.2011 tarihinde saat 14.00 civarlarında ben 5 Nisan Mahallesinde bulunan dükkânımın
yanında bulunuyordum. Olayların artması üzerine dükkânıma yakın olan kahvehaneye gitmek
üzere hareket ettim. O esnada karĢıdan gelen 4 sivil giyimli polis bana hiçbir Ģey sormadan
beni darp etmeye baĢladılar. Havada çok yoğun bir Ģekilde gaz bombası olduğu için ve
yüzlerinde maske olduğu için yüzlerini göremedim. Ellerimi arkadan plastik kelepçe takıp
beni darp ettiler. Daha sonra polis aracına bindirdiler. Aracın içinde de darp etmeye devam
ettiler. Daha sonra beni 10 Nisan karakoluna götürdüler. Buradaki polislere size yeni birini
getirdim diyerek o polislerde dövmeye baĢladılar. Burada fazla kalmayıp beni TEM Ģubeye
götürdüler. Benim konuĢmama, kendimi savunmama hiç fırsat vermediler. TEM Ģubede de
beni diz üstü çöktürüp iki kiĢi dövmeye baĢladı. Kafama, sırtıma, bacaklarıma, kollarıma
vurmaya baĢladılar. Aynı zamanda küfür edip, hakaret ediyorlardı. Bir gün sonra akĢam
saatlerinde rapor almak için Diyarbakır Devlet Hastanesine götürdüler. Doktor muayene
etmeden rapor verdiler. Darp edildiğimi, vücudumda darp izleri olduğunu söylediğim halde
rapora yansımadı. Ben bu konuda soruĢturma baĢlatılması için sizden hukuki yardım talep
ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*25.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdulkadir Savur, Ģu beyanlarda bulundu:
―23.04.2011 tarihinde 13.30 saatlerinde cezaevi üst köĢede ben ayakkabı tamircisine doğru
gidiyordum. Olayların içinde kaldım. Sayıca fazla olan sivil polislerce olay yerinde
yakalandım. Ve darp edildim. Beni yakaladıkları gibi dövmeye baĢladılar. Kim olduğumu,
nereye gittiğimi olaylar bir ilgim olup olmadığını sormadan beni dövmeye baĢladılar. Beni
yürüyerek TEM Ģubeye götürdüler. Beni TEM Ģubenin giriĢindeki kamerasız odaya götürüp
dövmeye baĢladılar. Yüzüğümü parmağımdan zorla çıkardılar. Kafamı duvara vurdular.
Yüzüme, sırtıma, omuzlarıma tekmeyle vurmaya baĢladılar. Kollarımı sırtıma götürüp, o
Ģekilde tutuyorlardı. Ben kollarımın kırık olduğunu söyledim. Ancak bunu yapmaya devam
ettiler. Ayrıca benden ajanlık yapmamı istediler. Bunu kabul etmedim. Kafama vurup hakaret
ettiler. Beni ertesi gün devlet hastanesine rapor için götürdüler. Beni darp edenlerden
Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*Bingöl'ün Karlıova Ġlçesi'nde BDP Ġlçe binası önünde kurulan Demokratik Çözüm Çadırı
yüzlerce polisin de katıldığı baskın ile kaldırıldı. Baskın esnasında çadırda bulunan 3 yurttaĢ
polise tepki gösterdiği sırada polisler tarafından darp edildiği belirtildi. Olay yerine gelen
BDP Karlıova Ġlçe BaĢkanı ġemsettin Özen ve Ġlçe Yöneticisi Ümit Öz polisin sert tutumuna
tepki gösterince Özen, Öz ve çadırda bulunan 3 yurttaĢ polis tarafından gözaltına alındı. Çadır
direkleri, branda ve çadır içerisinde bulunan malzemeleri kamyona yüklenerek polis
tarafından götürüldü. (26.04.2011/DĠHA)
193
*Batman'da Belediye Çay Bahçesi yanında kurulan Demokratik Çözüm Çadırı'na yüzlerce
polis tarafından yapılan baskında bir yurttaĢın ağır yaralandığı bildirildi. Baskın sırasında
nöbet tutan ve çadırdan çıkmak istemeyen soyadı öğrenilemeyen Hamza isimli yurttaĢın
polisler tarafından silah dipçiği ile dövüldüğü belirtildi. Vücudunun değiĢik yerlerinden aldığı
dipçik darbeleriyle yaralanan yurttaĢ hastaneye kaldırıldı. (26.04.2011/DĠHA)
*MuĢ'un Varto Ġlçesi'nde Demokratik Çözüm Çadırı'nın polis tarafından kaldırılması
nedeniyle yaĢanan çatıĢmalar sırasında okuldan çıkan 3 çocuğun polisler tarafından
dövüldüğü iddia edildi. Emniyet Müdürlüğü'nün yakınında bulunan evlerine giden D.Y. (16),
A.K. (15) ve S.A. (15) isimli çocuklar polisler tarafından darp edilmeleri nedeniyle çeĢitli
yerlerinden yaralandı. Varto Devlet Hastanesi'ne kaldırılan çocukların hastanedeki tedavileri
sürüyor. (26.04.2011/DĠHA)
*26.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Zöhre Süleymanoğlu, Ģu beyanlarda bulundu:
―21.04.2011 tarihinde Diyarbakır‟ın Bağlar ilçesinde Emek caddesine yakın bir yerde
duruyordum. Olayların çıkması üzerine polisler müdahale etti. Ben olaylara yakın bir yerde
yürüyordum. Birden arkamdan biri saldırdı. Saçımdan çekip tekmelemeye baĢladılar. Yüzleri
maskeli olduğu için kim olduklarını göremedim. Ancak sivil polislerdi ve bana vurmaya
devam ettiler. Sağ tarafıma vurdular, kaburgalarımdan darbe yedim. Beni gözaltına aldılar.
Yol boyunca küfür ve hakaretlerde bulundular. Önce 10 Nisan karakoluna götürdüler. Daha
sonra TEM Ģubeye götürdüler. Gözaltına alındıktan 1 veya 2 saat sonra beni Devlet
hastanesine götürdüler. Doktor gerekli tetkikleri yaptıktan sonra film çekilmesini istedi.
Doktor durumu bana anlatmadı. Orada bulunan polislere izah etti. Onun için raporum da
darp cebir izlerinin olmadığını durumumun iyi olduğunu söyledi. Her ne kadar vücudumda
her hangi bir iz olmasa da uyurken nefes almakta zorlanıyorum. Beni darp edenlerden
Ģikâyetçiyim ve yargılanmalarını istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep
ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*Van'ın ġabaniye Mahallesi'nde 28 Nisan'da devriye gezen polise ait akrep tipi araç, 13
yaĢındaki B.T. (13) isimli çocuğa çarptı. Çarpma sonucu sol bacağının diz kısmı tamamen
deri ve kaslardan soyulan B.T., Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim AraĢtırma ve
Uygulama Hastanesi'nde ameliyat edildi. Ortopedi Servisi'nde tedavisi devam eden ve kas
yırtılması nedeniyle yürüyememe riski ile karĢı karĢıya kalan B.T., arkadaĢlarıyla top
oynadıktan sonra eve döndüğü bir sırada mahallede dolaĢan polis aracının kendisine çarptığını
söyledi. Polislerin kendisine çarptıktan sonra araca alarak tehdit ettiğini iddia eden 13
yaĢındaki B.T., "Beni yaralı halde panzerin içine aldılar. Döverek tehdit ettiler. Ayağımın
kanadığını görünce küfür edip bıçağı çıkararak 'Bizim sana çarptığımızı söylersen seni
keseriz' diye tehdit ettiler" diye konuĢtu. Yaralı olduğunu söylemesine rağmen, polisin
kendisini tokatlayarak inanmadığını ifade eden B.T., "Ben ağlıyordum, onlar da bana küfür
ediyorlardı. Ayağımdan yaralandığımı söylememe rağmen bana inanmıyorlardı. 'Sen yalan
söylüyorsun bir Ģeyin yok' diyorlardı. Sonra pantolonumu yırtarak baktılar. Ayakkabım kan
dolmuĢtu. Bu sefer de 'Ayağını koltuğa vurma kirletiyorsun' deyip küfrettiler" diye konuĢtu.
B.T., polisin hastaneye götürme yerine kendisini uzun süre mahallede panzerle dolaĢtırıp
tehdit ettiğini söyledi. Olanlardan habersiz oğlunu arayan B.T.'nin babası ReĢit T. ise,
mahalledekilerin kendisine verdiği bilgi üzerine Van'daki tüm polis karakollarını dolaĢtığını
ve en son oğlunu hastanede bulduğunu ifade etti. Baba ReĢit T., oğluna yapılanlar karĢısında
isyan ederek, bölgede yaĢanan olaylarda polisin çocuklara uyguladığı iĢkence iddialarını
hatırlattı. ReĢit T., oğlunun sağlık durumunun ciddiyetini koruduğunu dile getirerek, ayağını
kaybetme riskiyle karĢı karĢıya kaldığına dikkat çekti. Sorumlu polisler hakkında Van
194
Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu belirten baba ReĢit T., olayın peĢini
bırakmayacağını kaydetti. (30.04.2011/DĠHA)
*Hakkari Devlet Hastanesi önünden geçen askeri araçtaki askerlerin yurttaĢlara küfür ettiği
ileri sürüldü. Bu esnada orada bulunan 13 yaĢındaki Y.K. isimli çocuğun ise askerlere "Neden
küfür ediyorsunuz" diye sorması üzerine, araçta inen yaklaĢık 10 askerin Y.K.'yı darp ettiği
iddia edildi. Hastane önünde bulunan polislerin de askerlere destek vererek Y.K.'yı 3 metre
derinliğindeki çukura atıp tartakladığı belirtilirken, olaya tepki gösteren yurttaĢlarla polisler
arasında tartıĢma yaĢandı. Y.K.'yı askerlerin elinden kurtarmaya çalıĢan ĠHD Hakkari ġube
Sekreteri Sait Çağlayan ile Y.K ve Y.K.'nın babası Osman K. gözaltına alındı.
(05.05.2011/DĠHA)
*Silopi'de dün akĢam Emniyet Müdürlüğü'nün yanında bulunan polis evinin önünde nöbetçi
kulübesine düzenlenen silahlı saldırıda 2 polisin yaĢamını yitirmesinin ardından BaĢak,
Barbaros, Nuh ve YeniĢehir mahallelerinde Melek Tok, Mustafa Ġzer, Cemal Yiğit, Azadiya
Welat gazetesi dağıtımcısı Ġlyas Yağan, BDP'li Ġl Genel Meclis üyeleri Hasan Atak ve Fadıl
Akti'nin evlerine gece saat 02.00'da özel harekat timleri ve sivil polisler tarafından baskın
yapıldı. Baskınlarda gözaltına alınan 6 kiĢi Silopi Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadelerinin
ardından serbest bırakıldı. Baskın sırasında Azadiya Welat Gazetesi çalıĢanı Ġlyas Yağan'ın
polislerin ev aramasında kaba dayağa maruz kaldığı iddia edildi. Ayrıca polisin içerisinde
fotoğraf olan bir çerçeveyi Yağan'a fırlattığı ileri sürüldü. Yağan, yüzüne ve eline isabet eden
cam parçaları ile hafif Ģekilde yaralandı. (12.05.2011/DĠHA)
*Dün gece Urfa merkezde binlerce kiĢinin katılımı ile Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu
adayı Ġbrahim Ayhan için seçim bürosu açılıĢının ardından BDP bayrağı ile evine dönen AteĢ
ailesinin önü polisler tarafından kesildi. 16 yaĢındaki Ġbrahim AteĢ'i tartaklayarak gözaltına
almak isteyen polislere ailenin diğer fertleri tepki gösterdi. Çocuğun elinde BDP bayrağı
bulunduğu için gözaltına alınmasına tepki gösteren AteĢ'in ağabeyi ve eniĢtesi, "Bu bayrak
yasal gözaltın alamazsınız" dedi. Bunun üzerine polis itiraz eden ağabey Abbas AteĢ ve eniĢte
Halil AteĢ'i ailenin değer fertlerinin önünde döverek gözaltına aldı.
Halil AteĢ'in hamile olan eĢi Emine AteĢ, "EĢimi gözümün önünde döverek gözaltına aldılar.
Küçük oğlum ağlayarak kucağıma atladı ve 'anne babam nerde' diye sordu. Erdoğan'a
sesleniyorum, böyle bir adaletsizliği kabul etmiyorum. Küçük kardeĢimin yanakları yediği
dayaktan mos mor oldu. Bana 'sen slogan at senide gözaltına alalım' diyorlar. Partimizin
adaylarının bayrağını taĢımıĢ diye gözaltına alıyorlar. Böyle adalet olur mu?" diye sordu.
Polisin darp ettiği 16 yaĢındaki Ġbrahim AteĢ ise "Beni resmi bayrağı kaldırmıĢım diye
gözaltına almaya çalıĢtılar. Ağabeyim ve eniĢtem itiraz edince onları döverek gözaltına
aldılar. Küçük yeğenim ve ablam çok korktu. Benim yüzüm yediğim tokatlardan morardı"
Ģeklinde konuĢtu. (13.05.2011/DĠHA / Evrensel)
*Cizre'de ġırnak'ın Uludere Ġlçesi YemiĢli (Mêrgeh) ve Ortaköy (AroĢ) köyleri kırsalında 4
gün süren operasyon sonucunda 12 HPG'linin yaĢamını yitirmesini protesto eden kitlesel
yürüyüĢten sonra gençler ile polis arasında çatıĢma yaĢanmıĢtı. Olaylar sırasında Nur
Mahallesi'nde ikamet eden 70 yaĢındaki Kumri C., 13 yaĢındaki torunu M.C.'yi gözaltına
almak isteyen polislere müdahale edince polisler tarafından darp edildi. BaĢından yaralanan
Canduruk Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Aynı zamanda kalp ve tansiyon hastası olan
Kumri C.'ya yapılan müdahalenin ardından müĢahede altına alındı. YaĢadıklarını anlatan yaĢlı
kadın, "Evimin önünde oturuyordum. Bir baktım polisler torunumu gözaltına almak istiyor.
Hemen müdahale ettim. Bu esnada kafama silahın kabzası ile vurdular. Bir anda kanlar içinde
195
kendimi yerde buldum. Yaralı olduğum halde beni yerde sürükleyip, torunumu zorla ellerimin
arasından alarak gözaltına aldılar" dedi. Öte yandan nenesinin tüm çabasına rağmen gözaltına
alınan 13 yaĢındaki M.C.'nin Cizre Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi.
(15.05.2011/DĠHA)
*Hakkari'de dün yaĢanan olaylarda gözaltına alınan bir yurttaĢın Emniyet'ten kaçtığını ileri
süren polislerin Keklikpınar Mahallesi'ne yaptığı ev baskınları saatlerce devam etti. Bir çok
eve baskın düzenleyen polislerin, evleri dağıtarak bir çok kiĢiyi tehdit ettiği bildirildi.
Polislerin yaptığı ev baskınlarında Özgür Arslan adlı bir genç gözaltına alındı. Görgü tanıkları
polisin mahallede kadınların kafasına silah dayayarak, tehdit ettiğini ve gözaltına alınan
Arslan'ın dakikalarca polis tarafından dövüldüğünü iddia etti. Polisin baskın sonrası
mahalleden çekildiği öğrenildi. (16.05.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde askeri operasyonların protesto edildiği gösterileri izlerken
polislerin darp edip hakaret ettiği gazeteciler Vahap Bay ve Mazlum ĠliĢ, görevli polisler
hakkında ġemdinli Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Bu gün yine meydana gelen olayları takip ettikleri sırada gazeteciler Abdi Tekin ve Vahap
Bay, Yakup Bay ve Mazlum ĠliĢ'e polis gaz bombası attı. Gazdan etkilenen gazetecilere
hakaret eden polis, "ġikayetçi olursanız iĢte böyle olur" dedi. (20.05.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde demokratik tepkilerin ortaya koymak için sokağa çıkanlara atılan
gazların haddi hesabı tutulmazken, polis Ģiddetinin özellikle kadınları hedef alması dikkat
çekiyor. 75 yaĢındaki nine ile 36 yaĢındaki hamile kadının ardından 18 yaĢındaki Canan
Nayci, 10 polis tarafından sokak ortasında bayılıncaya kadar darp edildi. Gözlerini hastanede
açan Nayci'ye darp raporu vermek isteyen doktor ise polisler tarafından tehdit edildi.
Gözlerini hastanede açan Nayci, yaĢadıklarının Ģokunu hala atlatabilmiĢ değil. Konak
Mahallesi'nde arkadaĢları ile buluĢan Nayci yolda yürürken, polisler ile karĢılaĢtığını
belirtiyor. Boynunda puĢi olan sivil polislerin "Gelin buraya" diye seslendiğini ve o anda
baĢlarına geleceği anladıkları için kaçmaya baĢladıklarını kaydeden Nayci, diğer
arkadaĢlarının kaçtığını kendisinin ise 10 polisin arasında kaldığını söyledi. Nayci
yaĢadıklarını, "Ben kaçamadım ellerinde kaldım. 10 polis tekme tokat beni dövdü.
Saçlarımdan tutarak uzun süre yerde sürüklediler. Beni döverken çok eğleniyorlardı. Adeta
top gibi birbirlerine atıyorlardı. Bağırdım sesimi duyan olmadı. BayılmıĢım, cadde ortasında
bırakıp gitmiĢler. Beni bulan bir kaç kiĢi hastaneye getirmiĢ, gözlerimi hastanede açtım" diye
anlattı. Hastanede kendine geldiğinde Ģikayetçi olmak için rapor almak istediğini ancak
doktorun polisler tarafından tehdit edildiğini duyduğunu bu yüzdende rapor verilmediğini
belirten Nayci, fiziksel yaralarının yanında psikolojisinin bozulduğunu ve uyuyamadığını,
gece çığlıklar içinde uyandığını söyledi. Nayci, hastaneden apar topar taburcu edildiğini ve bir
hemĢirenin, "Polisler doktoru tehdit ediyor, o yüzden seni tedavi etmiyorlar" dediğini belirtti.
Nayci, polisler hakkında Ģikayetçi olacağını belirtti. (21.05.2011/DĠHA)
*22.05.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Nurten Koyunyıldız, Ģu beyanlarda bulundu:
―Dün yani, 22.05.2011 tarihinde yeğenim Agit Yıldız, Diyarbakır Yeni Köy mezarlığında
babasının mezarlığını ziyaret ettiği sırada Yeni Köy mezarlığında toplumsal bir olay
gerçekleĢti. O olayda iki sivil giyimli polis memurları tarafından darp edilmiĢtir. Çıkan
kargaĢada iki polis onu yakalayıp dövmüĢlerdir. Onu yere yatırıp üzerine çıkmıĢlar ve
yakasından tutup sırtını duvara vurmuĢlar. Daha sonra akrep denen araca koyduklarında da
coplarla yüzüne ve vücuduna vurmaya devam etmiĢlerdir. Onu TEM ġubeye götürüp orada 1
saat kadar kaldıktan sonra Çocuk ġubeye götürmüĢler. Doktor, polislerin yanında onu
muayene etmiĢ. Darp izlerini doktora göstermiĢ. Tekrardan onu çocuk Ģubeye götürüp 1 gün
196
kaldıktan sonra savcılığa çıkardılar. Savcılık ifade aldıktan sonra serbest bıraktı. Yeğenim
gördüğü darp ve iĢkencelerden dolayı polislerden davacı ve Ģikâyetçiyiz. Bu konuda sizden
hukuki yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır)
*ġırnak merkezde BaĢbakan Erdoğan'ın mitingi sonrası Yenimahalle'de akrep tipi zırhlı araca
taĢ atıldığını iddia eden polis bir çocuğu gözaltına almaya çalıĢtı. Çocuğun gözaltına alınmak
istenmesine tepki gösteren Mevlan Gülenç (24) adlı yurttaĢ, polis tarafında darp edildi. Akrep
tipi zırhlı araca bindirilerek gözaltına alınan Gülenç'in kafasının da kırıldığını iddia eden
mahalle sakinleri "10'a yakın polis coplar ile dövüp götürdüler" dedi.
Gözaltına alınan Gülenç'in ġırnak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. Gözaltına
alınmak istenen çocuğun ise mahalle sakinlerinin polisin elinden aldığı belirtildi.
(24.05.2011/DĠHA)
*Antep'in ġahinbey Ġlçesi'nde 18 Mayıs'ta PKK'nin öncü kadrolarından Haki Karer'in ölüm
yıldönümünde on bini aĢkın kiĢinin katılımıyla yürüyüĢ yapılmıĢtı. YürüyüĢün ardından
Ġbrahim Öztürk ve Necdet Öztürk kardeĢler polis tarafından sokak ortasında darp edilerek
gözaltına alındı. Necdet Öztürk tutuklanırken Ġbrahim Öztürk ise serbest bırakıldı. Polisler
tarafından "Ġnsanlık dıĢı iĢkenceye maruz bırakıldığını" belirten Öztürk kardeĢler ĠHD Antep
ġubesi'ne hukuki yardım talebiyle baĢvuru yaptı. Maruz kaldıkları iĢkenceyi anlatan Ġbrahim
Öztürk, kardeĢinin ağzına polisler tarafından biber gazı sıkılarak etkisiz hale getirdiğini
söyledi. Öztürk, "Haki Karer'in anmasına gittik, sonra dağıldık. O arada polisler çocukları
kovalıyordu, bize yöneldiler. Bizi tanıyan polisler vardı. Sırf kargaĢa çıksın diye kimlik
istediler. Daha kimliğini vermeden polislerden biri yumruk attı kardeĢime. Benim 'ne oluyor
dememle' iki polis bana coplarla saldırdı. Nejdet ellerinden kaçmaya çalıĢtı, on polis birden
Nejdet'i yere attılar, ağzını açtılar biber gazı sıktılar. Nejdet bayıldı, o arada benim yüzüme de
biber gazı sıktılar. Ellerimizi kelepçelediler, baĢka polisler de gelip karnımıza belimize
tekmelerle vurdular. Kelepçeli halde arabaya bindirip bizi hastaneye götürdüler. Her tarafımız
morarmıĢtı. Nejdet yolda tekrar bayıldı. Camiinin orda durduk su döktüler baĢına" diye
konuĢtu. Bir haftadır yemek yiyemediğini söyleyen Öztürk, "Sol tarafım ĢiĢmiĢ, kardeĢimi
döven polisleri de tanıyorum, o günden bu yana acı çekiyorum Allahlarından bulsunlar" diye
sitem etti. Ağabeylerden Bakır Öztürk de, polislerin kendisine hakaret ettiğini belirterek,
polislerin sürekli psikolojik ve fiziksel saldırılarına maruz kaldıklarını söyledi.
(25.05.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin ilçesinde evinde arama yapan polisler tarafından darp edildiğini ileri
süren kiĢi, suç duyurusunda bulundu. Nusaybin Cumhuriyet BaĢsavcılığına suç duyurusu
dilekçesi veren eczacı kalfası Yusuf Bayrak, darp edildiği için devlet hastanesinden 5 günlük
''iĢ göremez'' raporu aldığını ileri sürdü. Bayrak, polislerin saat 04.00 sıralarında evinde arama
yaptığını belirterek, Ģunları söyledi: ''Selahattin Eyyubi Mahallesi'ndeki evimin kapısı sabaha
karĢı çalındı. 'Kimsiniz' dedim. 'Polis' dediler. Kapının camından kimlik göstermelerini
istedim. Bu sırada polisler kapı camını kırdı. Ben de mecburen kapıyı açtım. Kapıyı açmamla
birlikte burnuma ve sırtıma tüfek dipçikleriyle vurdular. Daha sonra lavaboda yüzümdeki
kanları temizledikten sonra savcılığın arama kararını bana gösterdiler. Ġsim ve adresin bana ait
olmadığını görünce bunu polislere ilettim. Polislerin tavrı değiĢti. Olayın duyulmaması için
beni tehdit ettiler. Evden çıkarlarken kırılan kapı camı ve hasar için 50 lira bıraktılar.'' Bayrak,
arama sırasında evde eĢi, engelli kardeĢi ve 4 çocuğunun da bulunduğunu sözlerine ekledi.
(25.05.2011/Diyarbakır Söz)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde de Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler, Orman ve
Güngör mahallerinde bazı evlere baskın düzenledi. Evlerin didik didik arandığı baskınlarda;
197
Zozan Duru, ġerif Kekik, Cevdet Ayvar ve Mehdi Bor gözaltına alındı. Gözaltına alınan 4 kiĢi
Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Baskın sırasında gözaltına alınan Cevdet Ayvar'ın
annesi Gulav Ayvar, polislerin içeri girmesinden sonra kendilerine ağza alınmayacak
hakaretlerde bulunduklarını iddia etti. Polisin arama sırasında kafalarına silah dayadığını
belirten Ayvar, Kürtçe konuĢmamaları yönünde kendilerini tehdit ettiklerini söyledi.
Polisin baskın sırasında kendilerini tartakladığını söyleyen Mehdi Bor'un annesi Kudret Bor
ise, oğlunun polislerin oğlunu da tartaklayarak gözaltına aldığını, konuyla ilgili suç
duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. (27.05.2011/DĠHA)
*ġırnak‘ın Silopi Ġlçesi‘nde 31 Mayıs 2011‘de aracıyla evine giderken yol verme tartıĢması
yaĢadığı polis memurları tarafından darp edilen Ramazan Kayar‘a, yaralı olarak gittiği Silopi
Devlet Hastanesi‘nden ―10 gün iĢ göremez‖ raporu verildi. (01.06.2011/ANF)
*Recep Tayyip Erdoğan‘ın Diyarbakır‘da yapacağı miting öncesinde havaalanında Recep
Tayyip Erdoğan‘ın Diyarbakır‘a gelmesini bekleyen Haber Türk Gazetesi muhabiri Ahmet
YukuĢ çıkan tartıĢma sonucu korumalar tarafından darp edildi. Bacağından yaralanan Ahmet
YukuĢ‘a ―üç gün iĢ göremez‖ raporu verildi. (01.06.2011/ANF)
*Diyarbakır'ın Çınar Ġlçesi'nde iki öğrenci grubu arasında çıkan kavgaya müdahale eden
polisler bir skandala daha imza attı. Görgü tanıklarının ifadesine göre; Çınar Lisesi'nde
okuyan iki öğrenci grubu arasında belirlenmeyen bir nedenle kavga çıktı. Kavgayı ayırmakta
zorlanan okul yönetimi, Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne haber verdi. Okul önüne gelen polisler
ise, sınıflara girerek öğretmenlerin gözü önünde öğrencileri darp ederek, gözaltına aldı. Olayı
anlatan görgü tanığı öğrenciler, "sınıflarımıza polis nasıl coplarla girerek bizi döver ve
tartaklar. Ġdare istifa etmelidir. Eğitimde yaĢanan sorunlar zaten ortada; bir taraftan Ģifreli
sınavlar, bir taraftan sınıfta coplu polis saldırısı yaĢanıyor bunu kınıyoruz. Olaylar esnasında
onlarca liseli genç aldıkları cop darbelerinden yaralandı. Bu kabul edilir bir durum değil''
dedi. Olayı duyan öğrenci velileri ise, Ġlçe Emniyet Müdürlüğü önünde bir araya gelerek,
çocuklarının serbest bırakılmasını istedi. Olayların üzerine BDP Ġlçe BaĢkanı A. Kadir Doğan,
ilçe yöneticileri ve öğrenci velileri polisin tavrını protesto etti. Velilerin ve BDP'lilerin
emniyetle görüĢmesinin ardından öğrenciler serbest bırakıldı. Cop darbeleriyle yaralanan F.Y,
B.C, Ġ.K, ġ.T ve M.G Çınar Entegre Devlet Hastanesi'ne giderek, darp raporu almak istedi.
Ancak "hastanede doktor bulunmadığı" gerekçisiyle öğrencilere rapor verilmedi. Öğrenciler,
"Evet bir kavga yaĢandı. Ancak polisin sınıfa girmesi bizi sınıfta dövmesi kabul edilemez.
Sağlık raporu alarak, gerekli hukuksal giriĢimlerde bulunacağız'' diye belirtti.
(03.06.2011/DĠHA)
*Bitlis merkezde Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Odası BaĢkanı Bendavi Palandöken'in
katılımıyla gerçekleĢtirilen esnaf toplantısına katılan BDP'li esnafın AKP Bitlis Milletvekili
Adayı Vahit Kiler'in talimatıyla AKP'li yöneticiler ve polis tarafından darp edildiği
belirtilirken, salondan çıkan BDP'li esnafın da polisin biber gazlı müdahalesine maruz kaldığı
iddia edildi. BDP Bitlis il yöneticisi ve aynı zamanda esnaf olan Dr. Zeynettin Avcil, Kültür
Sarayı'ndaki toplantıya katılmak için gittiklerini, ancak toplantının orada yapılmadığını
öğrendiklerini belirterek, geri döndükleri esnada Bitlis Esnaf Sanatkarlar Odası'nda
toplantının yapıldığını öğrendiklerini ve salona geçtiklerini söyledi. Türkiye Esnaf Sanatkarlar
Odası tarafından düzenlenen toplantıya katılarak söz aldıklarını belirten Avcil, Bitlis
merkezde dere üstünde bulunan dükkanların esnafın rızasını almadan BaĢbakan'ın talimatıyla
yıkılmasının doğru olmadığını yönünde görüĢ bildirmesinin ardından salonda bulunan AKP
Bitlis Milletvekili Vahit Kiler'in kendisine tepki göstererek; Siz davet edilmediğiniz yere niye
198
geliyorsunuz" dediğini söyledi. Kiler'in bu sözlerine karĢılık söz konusu dükkanların yıkımına
iliĢkin görüĢlerini dile getirmeye devam ettiğini ve "Düzenlenen toplantı AKP'nin toplantısı
mı?" dediğini belirten Avcil, sonrasında solanda bulunan AKP'lilerin kendilerine tepki
göstererek salondan darp edercesine çıkarmak istediklerini belirtti.Toplantıya katılan yerel
gazetecilerden Barzan ġerefhanoğlu ise, toplantıda Avcil'in konuĢmalarından rahatsız olan
Vahit Kiler'in yanında oturan kiĢinin talimat verdiğini iddia ederek, "KonuĢmalardan rahatsız
olan Vahit Kiler yanında oturan Bitlis ġoförler ve Otomobilciler Derneği BaĢkanı ġirin
Özgeç'in oğlu olan Ümit Özgeç'i dirseği ile dürterek talimat verdi. Ardından bu iki kiĢinin
Kürtlerin ve BDP'lilerin aleyhine küfür ettikten sonra bize saldırmaya baĢladılar. Ben fotoğraf
çekmeye çalıĢırken, solanda bulunan ġirin Özgeç ve oğlu Ümit Özgeç bana saldırarak
fotoğraf makinemi kırdılar. Polislerde onları uzaklaĢtıracağı esnada iki polis de beni darp
etmeye çalıĢtı" dedi. ġerefhanoğlu, salondan çıktıktan sonra kapıya bir minibüsün yanaĢtığını
ve minibüsten inen AKP'li birkaç kiĢinin kendilerini göstererek " Bunlara sıkın" dedikten
sonra polislerin hiçbir uyarıda bulunmadan gözlerine biber gazı sıktığını söyledi. Toplantıya
katılan Fevzi Kızılkaya da, solonun kapısında toplantıyı dinlediğini Zeynettin Avcil'in
konuĢmalarına AKP'li Milletvekili Vahit Kiler'in tepki gösterdiği, ardında solanda AKP'lilerin
kendilerine saldırmaya baĢladığını belirtti. Kızılkaya, toplantı esnasında bir polisin yanına
yaklaĢarak, "Gelsene senle iĢim var" dediğini belirtti. Salonda kendilerini hem polisler hem de
AKP'liler tarafından darp edildiğini, salonda çıktıkları esnada da AKP'li yöneticilerin
kendisiyle beraber toplantıya katılan birkaç kiĢiyi daha polise göstererek, "Bunlara sıkın"
dedikten sonra polisin kendilerine gaz sıktığını belirtti. (03.06.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'da Mardin Kapı Semti'nde Gazi KöĢkü bitiĢiğinde üç ayrı eve saat 14.00
sularında Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı özel harekât timleri ve polisler tarafından
baskın yapıldı. Özel harekât timlerinin 1990'lı yılları aratmayan bir biçimde Mardin Kapı'da
Fırat GümüĢ, Fethi Akıcı ve ReĢit Akıcı adlı yurttaĢların evlerine baskın düzenledi. Yapılan
ev baskınında, ev içerisindeki eĢyalar darmadağın edilirken, gözaltına alınan olmadı. Evine
yapılan baskına isyan eden BDP üyesi Fırat GümüĢ, özellikle özel harekât timlerinin evlerine
girmesiyle çok tedirgin olduklarını dile getirdi. Polisin kendisini ve evde bulunan erkek
kardeĢini darp ederek, üstlerindeki giysileri yırttıklarını söyleyen GümüĢ, evlerinin de
darmadağın edildiğini belirtti.
GümüĢ, daha sonra yaĢadıklarını Ģöyle anlattı: "Ġlk baĢta eve girdiler, beni ve kardeĢimi yere
yatırıp kafamıza silah dayadılar. Ondan sonra çocuklarımızı buraya toplayıp onların da
kafalarına silah dayadılar. Çocuklar çok korktu ve ağlamaya baĢladılar, onları zor
sakinleĢtirdik. Ben bütün dünyanın, polislerin bize yaptığı bu vahĢeti duymalarını istiyorum.
Bizi ve evimizi suçsuz, sebepsiz yere bu hale getirdiler. Evimizde bize hakaret ettiler. Hem de
defalarca." (10.06.2011/DĠHA)
*Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Diyarbakır bağımsız milletvekili adayları için yapılan
Ģehir turu konvoyuna katıldıktan sonra Engin Gündüz yönetimindeki aracı durduran polisleri,
aileye cop ve gaz bombaları ile müdahale ettiği belirtildi. Blok adaylarının "Özgürlük
Konvoyu"na katıldıktan sonra evlerine dönmek üzere merkez Kayapınar Ġlçesi Huzurevleri
Cami KöĢesi mevkiinde polis, Engin Gündüz yönetimindeki aracı durdurdu. Emek,
Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Adayı Hatip Dicle'nin seçim
afiĢleri ile süslenen Gündüz'ün aracını "kenara çek" anonsu ile durduran polisin hiçbir gerekçe
göstermeden ceza yazdığı iddia edildi. Olayı anlatan Gündüz, "Annemi araçtan indirmek için
durdum. Sonrasında polis kenara çekmemi istedi. Annemi indirmek için sağa çekmiĢtim,
bütün araçlar blok adaylarının konvoyuna katıldığı için etrafta araç yoktu. Polislere derdimi
anlatmaya çalıĢıyordum. Beni dinlemediler bile, önce ceza yazmakla tehdit ettiler. Ceza yazın
dediğim zaman yakamı çekiĢtirmeye baĢladı. Sonrasını hayal meyal hatırlıyorum, onlarca
199
polis etrafımızı sarmıĢtı. Etrafımızı saran polisler havaya ateĢ açtı, üzerimize gaz bombası
attılar" dedi. Yalnızca annesi Meral Yangil ve ağabeyi Ferdi Gündüz'ün yanında olduğunu
belirten Gündüz, polisin araçlarındaki Mehmet Hatip Dicle'nin afiĢini gördüğü için sert
davrandığına dikkat çekti. Gündüz, "Adaylarımızın konvoyundan kaynaklı zaten bize diĢ
bilemiĢlerdi. Hınçlarını da alacak bir yer arıyorlardı" dedi. Gündüz'ün ağabeyi Ferdi
Gündüz'ün ise polis müdahalesi sırasında aldığı darbeler nedeniyle baĢına 8 dikiĢ atıldı,
annesi Meral Yangil'in ise gaz bombaları nedeniyle olay yerinde fenalık geçirerek, vücudunda
ise aldığı cop darbelerinden ötürü morluklar oluĢtu. Gündüz ailesi, baĢlarına gelen olayla ilgili
olarak polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ve haklarını arayacaklarını belirtti.
Yaralılar Meral Yangil, Ferdi Gündüz ve Engin Gündüz'ün Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesi Acil Servisi'ndeki tedavisi sürüyor. (10.06.2011/DĠHA)
*Batman'da oy kullanma iĢlemlerinin baĢlangıcında itibaren hak ihlallerinin ardı arkası
kesilmiyor. AKP Batman adayı Mehmet ġimĢek bir koruma ordusu eĢliğinde oy kullanmak
üzere Petrol Mahallesi'ndeki Metin Bostan Ġlköğretim Okulu'na geldi. Onlarca koruma,
yüzlerce polis ve zırhlı araçlarla okula gelen ġimĢek'in okulda oy kullandığı sırada tüm
müĢahitler dıĢarı çıkarıldı. Duruma itiraz eden blok müĢahitleri ise ġimĢek'in korumaları ve
polisler tarafından darp edilerek dıĢarı çıkarıldı. Olayda 3 müĢahit çeĢitli yerlerinde yaralandı.
Olaya tepki gösteren yurttaĢları ve müĢahitlerin aralarında bulunduğu 10 kiĢi gözaltına alındı.
(12.06.2011/DĠHA)
*13.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Turgut Asi, Ģu beyanlarda bulundu:
―12.06.2011 günü akĢam saatlerinde BDP‟nin desteklediği adayların kazandığını duymam
üzerine arkadaĢlarımla birlikte BDP il binasının önündeki kutlamaya katılmak amacı ile
gittik. Buradan aracımızla ayrıldıktan sonra Tesisler kavĢağından geçerken orada bulunan
polisler aracımıza taĢ atmaya baĢladılar. TaĢ atan polislerin çoğunluğu resmi kıyafetliydiler.
Bizim arkamızda bulunan araca da taĢ atmaya devam ettiler. Araca isabet eden taĢlardan
dolayı camlar kırıldı ve yüzüme cam parçaları isabet etti. Hastanenin acil bölümüne gittik.
Tedavim yapıldı. Polisleri görmedim ama mobesse kameralarından tespit edebilirim. Sorumlu
polislerden Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. ” (ĠHD
Diyarbakır)
*ġanlıurfa‘da 12 Haziran 2011 gecesi Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku‘nun desteklediği
bağımsız milletvekili adayı Ġbrahim Binici‘nin seçilemediği söylentisi üzerine protesto
yürüyüĢü düzenlemek isteyen grupta yer alan Mehmet Ali Fidan, Ajda Ġnci ve Ali Polat darp
edildikleri gerekçesiyle, 14 Haziran 2011‘de suç duyurusunda bulundu. Mehmet Ali Fidan,
sol elinin üç parmağının kırıldığını, Ali Polat ise vücudunun birçok yerinde morluklar
bulunduğunu söylerken, Ajda Ġnci aldığı darbeler nedeniyle yürüyemediğini ileri sürdü
(14.06.2011/Vatan)
*Urfa Ġl Emniyet Müdürlüğü polislerinin seçim gecesi adliye önüne yürüyen kitle müdahalesi
esnasında gazdan korunmak için bir binaya sığınan dershane öğretmeni Bilal Bozkoyun,
polisler tarafından darp edildiğini belirterek, polisler hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç
duyurusunda bulundu. (18.06.2011/DĠHA)
*Bölge'de 90'lı yıllarda Olağanüstü Hal döneminde uygulanan yasaklar, MuĢ'un Varto
Ġlçesi'nde artan askeri operasyonlar ile birlikte tekrardan gayri-resmi olarak uygulanmaya
baĢladı. Varto'da Haziran ayın baĢından itibaren Bingöl dağları eteklerinde bulunan ve
geçimlerini hayvancılık ile yapan Alagöz (Aléngoz), Sırasöğütler (Înak), Yedikavak (Dérik),
Sazlıca (Qerqerut) Leylek (Leyleq), TaĢçı (Tacî), Ağaçaltı (Xelefa), Acarkent (Zacéx),
200
Oğlakçı (Kovék) köylerinin yaylalarına giden Varto Ġlçe Kaymakamı Ahmet Günaydın ve
Varto Ġlçe Jandarma Bölük Komutanı Veysel Fidan, izinsiz yaylaya çıktıkları gerekçesiyle
köylülerin kimliklerine el koyarken, askerlerin ise Mekap marka spor ayakkabı giyen G.M.
isimli çobanı dövdüğü iddia edildi. Yaylada ismini vermek istemeyen bir köylü, yaĢananlara
iliĢkin Ģunları söyledi: "Bizler Haziran ayı itibari ile geçimimizi sağlamak amacı ile yaylaya
geldik. Tüm geçimimizi hayvancılık yaparak sürdürüyoruz. Ancak geçen gün Varto Ġlçe
Kaymakamı Ahmet Günaydın ve Ġlçe Jandarma Bölük Komutanı Veysel Fidan ve
beraberindeki sivil giyimli askerler, sivil araçlar ile yaylaya geldiler. Bizleri yaylada
toplayarak, 'Sizler bizden habersiz, belgesiz neden yaylaya geldiniz. Valiliğin 21 Nisan 2011
tarihli yayla ve meraların kullanımı ile ilgili genel emri var. Bu emre uymadığınız için hane
baĢı 154 lira para cezası ödeyeceksiniz. Ve yaylaya gelen herkes sabıka kaydı, daimi tebligat
adresi, kimlik belgesi, çoban olarak faaliyet gösterenler terör açısından sakınca bulunmadığı
ve aranmadıklarına dair belge, hayvanların veteriner sağlık raporu vb. belgeler ile birlikte
bizden önce izin alacaksınız ve öyle yaylaya geleceksiniz' dediler. Ve kimliklerimizi alarak
'Karakola gelip cezanızı ödedikten sonra kimliklerinizi alacaksınız. Eğer belgelerinizi
yapmayıp, cezanızı ödemeseniz, tekrar gelirsek tüm hayvanlarınıza el koyacağız ve hepinizi
yaylalardan indireceğiz' dediler." Hayvanları Alagöz Yaylası'nda olan Hanifi Tepe adlı köylü,
yaĢananlara iliĢkin Ģunları söyledi: "Kaymakam ve Ġlçe Jandarma Bölük Komutanı yaylaları
gezerek, izinsiz yaylaya çıkıldığını ve 21 Nisan tarihli MuĢ Valiliği'nin emrini göstererek
orada istenen belgeler ile izin alınması gerektiğini söyledi. Valiliğin genelgesinde ilçe ve il
dıĢından gelenler için istenen belgeler bu belgeler bizden de isteniyor. Valiliğin genelgesinin
dıĢardan gelenler için olduğunu söylememize rağmen 5326 Kabahatler Kanununun 32.
Maddesi'nce emre aykırı hareket etmekten dolayı 154 lira para cezası kestiler. Ve 'Ġkinci defa
buraya gelirsek, cezanızı ve izninizi almamıĢsanız, yayladan indiririz' dediler." Yayla yasağı
olmamasına rağmen tehdit ve keyfi yasaklarla karĢı karĢıya olduklarını ifade eden Tepe,
"Bizler yayla yasağı olmamasına rağmen böyle yasaklara ve tehditlere maruz kalıyoruz. Ne
bizde ne de kendilerinde yaylalar yasaktır diye bir belge bulunmamaktadır. Amaçları bizleri
rahatsız etmek, korkutmak ve yaylalara çıkıĢı zorlaĢtırmaktır. Yasal hiçbir dayanakları
olmadan keyfi bir Ģekilde davranıyorlar" diye konuĢtu.
Bingöl dağları eteklerinde bulunan Sırasöğütler (Înaq) yaylasında 17 yaĢındaki G.M. isimli
çobanın ise Mekap marka ayakkabı giymesinden dolayı dövüldüğü iddia edildi. Ġsmini
vermek istemeyen bir köylü, "Yaylaya yakın koyunların önündeydik, sivil araçla askerler
geldiler ve kimlik istediler. G.M. de kimlik yoktu. Kimliğinin babasının yanında olduğunu
söyledi. Askerler de 'Neden sakal bırakmıĢsın ve niye Mekap ayakkabı giyiyorsun' diye
çobanı tokatlamaya baĢladı. Daha sonra çobanı araca alarak yayla götürdüler" dedi. G.M
isimli çobanın yüzünde morluklar oluĢmasına rağmen korkmasından dolayı hastaneye
gitmediği de iddia edildi. (21.06.2011/DĠHA)
*Kars Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler ve jandarma ekipleri tarafından Bülbül
Mahallesi'nde bulunan bir eve sabah saatlerinde baskın düzenlendi. Polis ve jandarmanın evin
kapısını kırıp, yanlarındaki köpeklerle eve girdikleri belirtildi. Baskın esnasında öğrencilere
Ģiddet uygulandığı belirtilirken, evde bulunan DYG çalıĢanı Kafkas Üniversitesi öğrencileri
Memduh Zirikli, Hicran Arslan ve Osman Konak ile Ġstanbul Üniversitesi öğrencisi Emrah
Zaraoğlan gözaltına alındı. Öğrenciler, Kars Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
(23.06.2011/DĠHA)
*ĠHD Siirt Ģube yöneticisi 1961/Siirt doğumlu Hasan Ceyhan 21.07.2011 tarihinde
Ģubeye baĢvuruda bulunarak, Ģu beyanlarda bulundu: “19.07.2011 günü ĠHD Siirt Ģube
yöneticisi ve gözlemcisi olarak Siirt merkezde yaĢanan silahlı çatıĢma sonrası yaĢamını
yitiren silahlı militanın ailesinin yaptığı baĢvuru üzerine cenazeyi almak ve defnetmek üzere
201
yardımcı oldum, savcılık ve hastanede polisin bakıĢları ve tavırlarıyla baskı kurmaya
çalıĢıyorlardı. Camii önünde de sivil polis memurunun hakaretlerine ve coplarına maruz
kaldım.” (ĠHD Siirt ġubesi)
*Van'da Abdullah Savur adlı bir yurttaĢ, çalıĢtığı iĢyerinde çıkarak Cumhuriyet Caddesi
üzerinde bulunan Tekel binası önünde geçerken resmi giysili bir polisle omuz omuza çarpıĢtı.
ÇarpıĢma üzerine polis, Savur'a küfür etti. Savur'un tepkisi üzerinde polis, Savur'u
Cumhuriyet Caddesi Tekel binası önünde sürekli nöbet tutan polislerin olduğu yere
sürükleyerek, orada nöbet tutan polisler tarafından biber gazı sıkıldı. Tekme tokatlarla sokak
ortasında dövülen Savur, kafasına aldığı telsiz darbesiyle baygınlık geçirdi. Hızını alamayan
polis sokakta geçerken tepki gösterenlere biber gazı sıkarak müdahalede bulundu. Müdahale
sonrası Savur yurttaĢlar tarafından Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Savur'un
kafasına 5 dikiĢ atıldı. Hastanede "Hayati tehlikesi olmadığı" yönünde doktor görüĢünün
ardından polis Savur'u gözaltına aldı. Olayın duyulmasının ardından, hastaneye gelen
yakınları, ĠHD ġube BaĢkanı Ömer IĢık, BDP Ġl EĢ BaĢkanı Cüneyt CaniĢ, Belediye Meclis
Üyesi Sabri Abi ve avukatlar polisin tutumuna tepki gösterdi. Olayın tanığı Savur'un çalıĢtığı
iĢ yerinin sahibi Selim Altın, "Saat 19.30'da dıĢarıdan bağırma sesi geldi. DıĢarı çıktığımızda
Abdullah'a polisin biber gazı sıktığını gördük. 7-8 polis, Abdullah'ı darp ettiğini gördük" dedi.
Altın, aĢırı kan kaybını önlemek için Savur'un kafasına 5 dikiĢ atıldığını doktorların kendisine
söylediğini aktardı. (08.07.2011/DĠHA)
*Siirt'in Yenimahalle Haydar Koyuncu Caddesi'nde devriye görevi yapan polis otosuna
yapılan silahlı saldırıdan sonra Siirt merkez Conkbayır Mahallesi'nde baĢlatılan operasyonda
yaĢamını yitiren HPG'li Mahfuz Aykaç'ın (Demhat) cenazesinin kitlesel defnedilmesini
engelleyen polisler, BDP'lileri darp etti. Cenazenin dini vecibeleri yerine getirildikten sonra
mezarlığa götürülmesi esnasında camide bulunan BDP Ġl BaĢkanı Faruk Sağlam, Siirt
Belediye BaĢkanı Selim Sadak, Kurtalan Belediye BaĢkanı Necat Yılmaz, BDP Kurtalan Ġlçe
yöneticileri ve belediye meclis üyelerine hakaret eden polis, Merkez Ġlçe BaĢkanı Guri
Toprak'ı darp etti. Cenaze törenine katılan kitlenin önünü TOMA, akrep ve panzerlerle kesen
polis, töreni engelledi. Cenazenin 4 kiĢi tarafından omuzlarda mezarlığa götürülmesine izin
verilirken, yakınları olduğu bildirilen iki gencin de onlarca polis tarafından dövülerek linç
edildiği kaydedildi. Cenazenin dini vecibelerinin yerine getirildiği Bilal HebeĢ Camisi'nde de
cenaze namazı kıldıran Mele Mihemed isimli imamın da cami çıkıĢında polis tarafından
tartaklandığı bildirildi. Öte yandan Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak'ı takip eden belediye
basın yayın bürosu çalıĢanı Emin Sadık darp edildikten sonra kelepçelenerek gözaltına alındı.
Kısa bir süre sonra Sadık serbest bırakılırken, yaĢanan olayda çok sayıda kiĢinin yaralandığı
öğrenildi. (19.07.2011/ANF)
*Diyarbakır‘ın Kayapınar Ġlçesi'nde bulunan Park Orman'da yaĢları 10 ile 13 arasında olan 3
çocuğun çevik kuvvet polisleri tarafından "taĢ attıkları" gerekçesiyle darp edildiği ileri
sürüldü. Parkta oynarken arkadaĢları ile ĢakalaĢtıklarını söyleyen Ġ.H.T (13) isimli çocuk,
polisin bir anda kendilerini kovalamaya baĢladığını söyledi. ArkadaĢları S. (10) ve M. (12) ile
birbirlerine taĢ attıkları esnada parkın kapısında bekleyen çevik kuvvet polislerinin
kendilerine seslendiğini söyleyen Ġ.H.T, "Niye taĢ attığımızı sordu. Polisler seslenince
üçümüz de koĢuĢturmaya baĢladık. Sonra bizi yakaladılar. Bize silah dayadılar ve parkın
önünde bekleyen çevik kuvvet otobüsüne aldılar. Orada cop, tekme ve tokatlarla bizi
dövdüler. Sonra da bırakıp tehdit ettiler" dedi. (18.07.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın merkez Kayapınar ilçesi Urfa yolu üzerinde bulunan polis merkezine havai
fiĢekli saldırı düzenlendi. AliĢian Erol Polis Merkezi'ne yönelik saldırıda yaralanan olmazken,
202
olayın ardından havai fiĢek attıkları iddiasıyla 3 kiĢi gözaltına alındı. AyĢe ġan Parkı
yakınlarında otomobil servisi güvenlik görevlileri tarafından yakalanarak polise teslim
edildiği belirtilen 2 kiĢinin polis tarafından yol ortasında feci Ģekilde dövüldüğü belirtildi.
Gözaltına alınan ve yaralı oldukları belirtilen 3 kiĢinin Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele
ġubesi'ne götürüldüğü öğrenildi. (29.07.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi Cudi Mahallesi'nde kendilerine taĢ attıkları iddiası ile 2 çocuğu darp
etmek isteyen polisler ile yaĢananlara tepki gösteren esnaf arasında arbede yaĢandı. Olay
yerine takviye ekip çağıran polisler, esnaflardan Rıdvan Denli (35) ve Nizar Denli (22) isimli
kardeĢleri gözaltına alarak Silopi Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürdü. Mahalledeki gerginlik
devam ediyor. (02.08.2011/DĠHA / ANF)
*DTK'nın, "PKK Lideri Abdullah Öcalan'a özgürlük" ve "Demokratik Özerkliğin resmen
tanınması" talepleri ile baĢlattığı eylemler kapsamında Diyarbakır'ın merkez Kayapınar Ġlçesi
Huzurevleri Mahallesi'nde meĢaleli yürüyüĢ ve basın açıklaması düzenlendi. Huzurevleri
Özgür YurttaĢ Derneği önünden, Ahmer Arif Parkı'na kadar yürüyen kitle adına Huzurevleri
Mahalle Meclis Yöneticisi Fevzi Cengiz tarafından bir açıklama yapıldı. Açıklamanın
ardından grup dağılırken, polisin ara sokaklarda kimlik kontrolü yapması dikkat çekti. 2
çocuk ise slogan attıkları gerekçesiyle tartaklanarak gözaltına alındı. (06.09.2011/DĠHA)
*ġırnak Bahçelievler Mahallesi'nde bir araya gelen onlarca genç, PKK bayrakları açarak
yürüyüĢe geçti. PKK Lideri Abdullah Öcalan ve PKK lehine sloganların atıldığı yürüyüĢe izin
vermeyen polis, gruba tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale etti. Gençlerin de taĢ ve
molotoflarla karĢılık verdiği müdahalede çatıĢma çıktı. Yenimahalle Kültür KavĢağı,
Bahçelievler Mahallesi Hekimevi arkası ve YeĢil Yurt Mahallesi Ömer Kabak Meydanı'na
yayılan olayların büyümesi üzerine çok sayıda çevik kuvvet polisi ve özel harekat timi takviye
edildi. Kullanılan yoğun gaz nedeniyle mahalleler adeta gaz bulutu altında kalırken, sokaktan
geçen bir genç özel harekat timleri tarafından tartaklandı. Olayı görüntülemek isteyen
gazetecilere ise izin verilmedi. Ġsmi öğrenilemeyen genç daha sonra serbest bırakıldı.
(09.09.2011/DĠHA)
*ġemdinli'de dün yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan ve aralarında ġemdinli Belediye
BaĢkan Yardımcısı Naif Yalçın, BDP Ġl Genel Meclis Üyesi Mirpenç Uysal, BDP Ġlçe
BaĢkanı ġuayip Sevik, BDP üyesi Sait Kaya, Kadri Özcaner, Cebrail Can, Ayhan ÇağdaĢ'ın
da bulunduğu 15 kiĢi, ġemdinli'deki iĢlemlerinden sonra Hakkari Emniyet Müdürlüğü'ne
götürüldü. Gözaltına alınanların aileleri ise, gözaltı sırasında evlerin dağıtılarak hakaretlere
maruz kaldıklarını dile getirdi. Ev baskınlarında gözaltına alınan Ayhan ÇağdaĢ'ın kızı Lora
Bejin ÇağdaĢ, "Bakın evimizin haline, polisler babamın bana aldığı kitap, defter ve babama
ait kitaplarını yırttılar. Kafamıza polisler silah dayadılar. Babama sürekli küfür ediyorlardı. O
an bizi öldüreceklerini düĢündük" dedi. Ġl Genel Meclis Üyesi Mirpenç Uysal'ın eĢi Havva
Uysal, yapılanların zulüm olduğunu belirterek, polislerin kapı ve pencerelerini kırarak içeriye
girdiğini dile getirdi. Uysal, "Sabah saat 04.00'te çocuklarımız ve biz uyuyorken polisler
baskın yaptı. Baskında polisler ilk olarak giriĢte bulunan pencereyi kırıp öyle girdiler evimize.
Ġçeri giren özel harekât timi, polis ve askerler çekyatta yatan eĢimi kaldırdılar. Yüzü maskeli
polisler, 'kaldırın ellerinizi duvara yaslanın' diye bağırıyorlardı. O an çocuklar da uyandı.
Çocuklar korkudan ağlıyorlardı. Çocuklarımın yanıma yaklaĢmalarına izin vermediler ve
hakaret ettiler. EĢim DTK EĢbaĢkanı Ahmet Türk ve BDP EĢ Genel BaĢkanı Selahattin
DemirtaĢ'la çektiği fotolar evde vardı. Onları gördüğünde hakaretlerini artırdılar. Evde
bulunan Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerin üstünde bulunan PKK Lideri Abdullah
Öcalan'ın resmini gören polisler saldırmaya baĢladı, gazetelerin bir kısmını parçalayıp
203
Mirpenç'in yüzüne attılar, 'Neden bunları okuyorsun baĢka gazete yok mu' diyerek küfür
ettiler. 3 saat sonra eĢimi alıp götürdüler" dedi. ġemdinli eski Belediye BaĢkanı HurĢit
Tekin'in evine de baskın yapan polisler, Tekin'in evde olmamasından dolayı çocuklarına
hakaret ettiği ve Ģiddet uyguladığı iddia edildi. Tekin'in oğlu Agit Tekin, "Polisler baskın
sırasında direk kapıyı kırmaya çalıĢtı. Biz hızlı açtık. Kapıyı açan abimi yere attılar ve yerde
sürüklediler. Ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyorlardı. Her tarafı darmadağın ettiler.
Nerede baban? Babanın yerini söyle? diye yüksek sesle bağırdılar. Abim kendilerine, babam
burada değil, dün akĢam eve gelmemiĢti. ġu an kendisi Van'da dememize rağmen
inanmıyorlardı. Sonra evi aradılar evde bulunan bilgisayarlara bile el konuldu" diye konuĢtu.
(17.09.2011/DĠHA)
*Erzurum'un Karaçoban Ġlçe merkezinde dolaĢan Yunus Çabuk ve Serhat DadaĢ polisler
tarafından durduruldu. Polislerin ardından iki genci duvarlara yazı yazdıkları gerekçesiyle yol
üzerinde darp ettiği ileri sürüldü. Vücutlarında yaralar oluĢtuğu belirtilen gençlerin daha sonra
serbest bırakıldıkları bildirildi. Olaya tepki gösteren aileler ise, suç duyurusunda
bulunacaklarını kaydetti. (17.09.2011/DĠHA)
*ġırnak‘taki 2. Komando Tugayı‘nda askerlik yapan ġanlıurfalı er Murat Kılıç, nöbet tuttuğu
çadırdaki kedinin kaybolduğu gerekçesiyle bölük komutanı BinbaĢı Ġhsan Gökoğlan
tarafından demir sopayla dövüldü ve ağır hakarete maruz kaldı. Kılıç‘ın arkadaĢı olan bir erin
telefonuyla olaydan haberdar olan ve oğullarının yaralı olarak revirde yattığını öğrenen aile,
TBMM Ġnsan Haklarını Ġnceleme Komisyonu‘na dilekçe ile baĢvurdu. Telefonla ulaĢtığımız
BinbaĢı Gökoğlan ise konuyla ilgili konuĢmak istemediğini söyledi. (20.09.2011/Radikal)
*Urfa'nın Suruç Ġlçesi'nde YJA Star üyesi TekoĢin ġilan kod isimli Hilal Uğur için açılan
taziyeyi ziyaret etmek isteyen kitleye, polis sert müdahalede bulundu. Gaz bombası, tazyikli
su ve joplarla kitleye müdahale eden polis, kitlenin en önünde bulunan ve YJA Star üyesi kızı
Hilal Uğur'un fotoğraflarını taĢıyan annesi Hedle Uğur'un da aralarında bulunduğu çoğunluğu
kadın 25 kiĢiyi tartaklayarak, gözaltına aldı. Müdahale sonucunda çok sayıda kiĢi çeĢitli
yerlerinden yaralandı. Kulağına gaz bombası isabet ettiği belirtilen Ġsmail Fırat isimli yurttaĢ
ise hastaneye kaldırıldı. (20.09.2011/DĠHA / DHA)
*Diyarbakır'ın merkez Bağlar Ġlçesi KoĢuyolu semtinde dün gece arkadaĢları ile gezmek için
evinden çıkan Mehmet Özkan Çiftçi isimli gencin polisler tarafından vurulduğu iddia edildi.
Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde tedavisi süren Mehmet Özkan Çiftçi'nin amcası Adil
Çiftçi'nin anlatımına göre, olay Ģu Ģekilde meydana geldi: "Mehmet arkadaĢları ile
birlikteyken 01.00'de KoĢuyolu Parkı yakınında polisler tarafından durdurulmuĢlar. Yeğenim
ve iki arkadaĢı araçtan iner inmez polisler hepsini hırpalamaya ve hakaret etmeye baĢlamıĢ.
Polis 'Ellerinizi kaldırın' dedikten sonra yeğenim kollarını kaldırmıĢ ve arkadan da ateĢ
etmiĢler." Amca Çiftçi, yeğeninin vurulup yere düĢtükten sonra da polisler tarafından Ģiddet
gördüğünü, 2 saat kadar yerde dövüldüğünü iddia ederek, Ģunları aktardı: "Polisler hem
yeğenimi vurmuĢ hem de tekmeler atmıĢlar. Vurulduktan sonra da ölmesini beklemiĢ,
hastaneye geç götürmüĢler" dedi. Amca Çiftçi, "Yeğenim vurulmuĢ hastaneye getirilmiĢ,
fakat bize dün öğle saatlerinde haber verdiler. Üstelik polisler bize 'trafik kazası' demiĢti, ama
hastaneye gelip gördüğümüzde onlar tarafından vurulduğunu gördük" diye belirtti. Çiftçi,
yeğeninin yaralanmasına iliĢkin olarak, "Hukuki süreci takip edip hesabını soracağız,
yeğenimi vuran polislerden davacı olacağız" dedi. (21.09.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'da dün polise yönelik düzenlenen silahlı saldırının ardından Sur Ġlçesi
Melikahmet Mahallesi'nde polis, birçok evin kapısını kırarak baskın yaptı. Basılan evler didik
204
didik aranırken, evde bulunan bireylerin de polisin hakaret ve kaba uygulamalarına maruz
kaldığı ileri sürüldü. Baskın yapılan evlerden birinin sahiplerinin çalıĢmak için Ģehir dıĢında
olduğu halde kapıları kırılarak içeri girildiği öğrenildi. Evi basılan Üveys Eryılmaz isimli
yurttaĢın da kafasına polisin silah dayayarak hakaret ettiği belirtildi. Evlerine baskın yapılan
Remziye Eryılmaz, yapılan baskında hiçbir gerekçe gösterilmediğini söyleyerek, "Evde
oturuyorduk, dıĢarıdan sesler geliyordu. Bir anda bizim kapı kırıldı, onlarca özel tim içeri
girdi. Ben ne oldu diye sordum, polisler bana bağırarak 'sus konuĢma kadın' dedi. Ben çok
korktum, bütün kapılarımızı kırdılar ne hakları var bunu yapmaya, kapıyı vuramıyorlar mıydı?
Bu mudur insanlık, bunlarda insanlık da kalmamıĢ" dedi. Belediyede iĢçi olarak çalıĢtığını
söyleyen Eryılmaz'ın oğlu Üveys Eryılmaz ise, yaĢananların zulüm olduğunu ifade ederek,
"ĠĢten gelmiĢtim, oturuyordum, birden kapı kırılarak içeri çok sayıda özel tim girdi. Bütün
kapıları kırarak her tarafı dağıttılar bizim yukarı çıkmamıza izin vermediler. Benim kafama
silah dayadılar, tam bir zulümdü. Kapıları kırdılar, hiçbir Ģey demeden de geri gittiler" dedi.
Eryılmaz, baskınlarda kimsenin gözaltına alınmadığını söyledi. (23.09.2011/DĠHA)
*23.09.2011, tarihinde Ģubemize baĢvuran Felek Saydın, Ģu beyanlarda bulundu,
“23.09.2011 tarihinde sabaha karĢı saat 04.00 sularında ikametgah adresim olan ġehitlik
mahallesi 38. Sok. Hilal ap. No: 16 yaniĢehir adresine polis olduklarını tahmin ettiğim sivil
veremsi kıyafetli 15-16 kiĢilik bir grup evin kapısını kırarak evimi bastılar. Hiçbir Ģekilde bize
polis olduklarını ispatlayan kimlik belgelerini göstermediler. Bununla beraber talep etmemize
rağmen arama kararını hiçbir Ģekilde bize göstermediler. Ġçeri girer girmez bize bir Ģey
söylemeden üzerimize saldırdılar. Beni ve torunlarımı hemen etkisiz hale getirdiler. Hiçbir
Ģekilde konuĢmamıza izin vermediler. Torunlarımdan Zilan MENGÜÇ‟ ün üzerine yürüyerek
hiçbir sebep yokken onu tehdit etmeye baĢladılar. Sürekli olarak “siz biliyorsunuz, hepiniz
göreceksiniz, yarın aynı Ģeyler senin baĢına da gelecek” tarzında saldırgan bir Ģekilde bizimle
konuĢuyorlardı. Daha sonra yapılan baskının haksız ve hukuksuz olduğunu dile getiren diğer
torunum Bekes MENGÜÇ‟ün kafasına demir ile vurmaya baĢladılar. KarĢı çıkmaya
kalkıĢtığımızda sürekli olarak hakaret ve küfürler ile karĢı karĢıya kaldık. Evimizi
darmadağın ettiler. Ben ve torunlarım ne yapacağımızı bilmiyoruz. Can güvenliğimiz
tehlikededir. Bu konuda ĠHD‟den hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Hakkari'de sabaha karĢı Özel Harekat Timleri'nin de katılımıyla Yeni Mahalle'de birçok eve
baskın düzenlendi. Yapılan baskınlarda evi dağıtılarak oğlu gözaltına alınan Besi Tarhan, eve
baskına gelen çok sayıda yüzü kar maskeli polis tarafından darp edildiklerini iddia ederek,
Ģöyle konuĢtu: "Sabaha karĢı evimize baskın yapanlar bizleri yerlere yatırdılar. Baskın
sırasında evdeki Kuran-ı Kerimi de indirip dağıttılar. Bütün mahalleyi 20 zırhlı araç ile
ablukaya almıĢlardı. Çok sayıda kar maskeli polis vardı. Oğlumu 'hakkında Ģikâyet var' diye
aldılar. Oğlumun bir suçu yok biz bu mahalleye yeni taĢındık. Allah onların belasını versin.
Baskın sırasında evimizin kapısını kırdılar, evdeki kadınları yere yatırıp ensemize silahla
bastılar. Bizi saatlerce çıplak bir Ģekilde yüz üstü betonun üzerinde beklettiler. Gitmeden
öncede 'Bakın evlerinize ve eĢyalarınıza bir zarar vermedik ona göre' diyerek adeta bizimle
dalga geçtiler. Aracın içine düĢtüğü dam içinde 'iki kürek toprak atarsınız' dediler." Bir diğer
baskında ise, evlerinin dağıldığını ve kendilerine ağza alınmayacak hakaretler yapıldığını
belirten Rıdvan Kapalak'ın babası Hacı Kapalak kendilerine silah çekildiğini iddia etti.
Kapalak, "Baskın sırasında hepimizi yere yatırdılar. Oğlumu çıplak bir Ģekilde götürmek
istediler. Elbiselerini arkasından yola kadar götürdüm. Oğlum suçsuzdur" dedi.
(24.09.2011/DĠHA)
*Siirt'in Pervari Ġlçesi'nde HPG'lilerin Belenoluk (HeĢeta Berespi) Jandarma Karakolu'na
düzenlediği saldırının ardından asker ve özel harekat timleri tarafından düzenlenen baskın ve
205
operasyonlarda birçok hak ihlali yaĢanmakta. Halen devam eden operasyonlarda, köylülerin
askerlerce sürekli taciz ve hakarete maruz kaldığı belirtildi. Telefonla görüĢtüğümüz bir
köylü, olayı Ģöyle anlattı: "AkĢam saatlerinde karakola yapılan baskından sonra bölgeye sevk
edilen askerler köye baskın düzenledi. Köydeki bütün evleri didik didik aradıktan sonra 21
köylüyü gözaltına aldılar. Gözaltına alınan köylüler önce karakola götürüldü. Ardından Siirt
merkeze götürdüler. ÇatıĢma akĢamı karakola yakın olan 16 evden 2 tanesi tamamen
yıkılırken, diğer evler de oturulmaz hale gelmiĢ." Karakol baskınında yaĢamını yitiren
HPG'lilerin cenazelerinin de karakolda olduğunu söyleyen köylü, askerler tarafından sürekli
hakaretler edilerek, "Erkek olan gelip bu cenazeleri alacak Ģeklinde sürekli küfürler ediliyor"
dedi. ÇatıĢma akĢamı 60 küçükbaĢ hayvanlarının da telef olduğunu söyleyen yurttaĢ, "Bizim
hayvanlar yayladadır. ÇatıĢma çıktığından beri köylülerin dıĢarı çıkması yasaktır. Operasyona
çıkan askerler bizim çobanları da gözaltına aldıktan sonra feci bir Ģekilde dövmüĢler. Bir
çobanın diĢlerini kırmıĢlar. Çobanlar iĢkence gördükten sonra serbest bırakılmıĢlar.
Belenoluk'ta askeri operasyon geniĢleyerek devam ediyor" diye konuĢtu. (26.09.2011/DĠHA)
*Van'ın Hatuniye Mahallesi'nde Van Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından dün
gece saat 23.30 sıralarında Metin Özcan'ın evine baskın düzenledi. HPG'lilerin evde olduğu
iddiasıyla yapılan baskın sırasında aile fertlerinin camdan bakması sırasında polisler, eve
direk ateĢ açtı. KurĢunlar, cam kenarları ile duvarlara isabet etti. Baskın sırasında polisler
kapıyı kırarak eve girerken, polisler evde arama yaptıktan sonra ayrıldı. Olay sırasında
gözaltına alınarak emniyete götürüldükten sonra serbest bırakılan ev sahibi Metin Özcan,
polislerin direk eve ateĢ açtığını belirterek, ölümden döndüklerini dile getirdi. YaĢananları
vahĢet olarak değerlendiren Özcan, "Polisler gelir gelmez eve ateĢ açtı. KurĢunlar eve isabet
etti. Sonra evin kapısını kırarak içeri girdiler. YaĢanan olaylar sırasında kızım AlĢah Özcan
baygınlık geçirdi ve hastaneye kaldırdık. Olaydan sonra evde arama yapan polisler suç
unsuruna rastlamadıkları için beni gözaltına alarak emniyete götürdü. Oradan ifadem
alındıktan sonra beni serbest bıraktılar" dedi. (28.09.2011/DĠHA)
*Van'ın BaĢkale Ġlçe merkezinde Metroloji Sokak'ta iĢyeri bulunan Fuat Zeylan'ın iĢyerine
gelen polisler, Zeylan ile tartıĢtı. Nedeni öğrenilmeyen tartıĢmanın üzerine polislerin önce
Zeylan'ı tartakladığı ve daha sonra iĢyerine ateĢ ettiği bildirildi. Olaya tepki gösteren diğer
esnaflar ise, polislerin uygulamalarını protesto ederek, Ġlçe Kaymakamlık binasına kadar
yürüyüĢ düzenledi. YürüyüĢten sonra Zeylan polisler hakkında suç duyurusunda bulunurken,
olay yerine gelen ilçe kaymakamı ise sorumlular hakkında yasal iĢlem baĢlatacağı sözünü
verdi. Suç duyurusundan sonra esnaflar eylemlerini sonlandırdı. (29.09.2011/DĠHA)
*Batman'ın Kozluk Ġlçesi Bekirhan Beldesi Samanyolu (Kanike) Köyü'nde ikamet eden
Zeynep Kaplan (48) isimli yurttaĢ, köydeki korucular tarafından sürekli hakarete maruz
kaldıklarını belirtti. Bütün köyde korucu olmayan iki aileden biri olduklarını ve sırf bunun
için sık sık korucuların baskılarına maruz kaldıklarını ifade eden 8 çocuk annesi Kaplan,
karakola yaptıkları Ģikayetlerin de sonuçsuz kaldığını ifade etti. Daha önce de eĢiyle birlikte
evde olmadıkları bir sırada evlerine baskın yapan korucuların çocuklarını hırpaladığını ve
büyük kızlarının kolunu kırdığını dile getiren Kaplan, Ģikayetçi olduklarını ancak büyüklerin
araya girmesiyle Ģikayetlerini geri aldıklarını ifade etti. 2 gün önce korucuların bir kez daha
kendilerine saldırdığını ileri süren Kaplan, Makbul A. isimli kiĢinin yaĢanan tartıĢma üzerine
"Ben devletim, ben hükümetim istersem tecavüz de ederim, her Ģeyi yaparım" dediğini ve
kendisine taĢlarla saldırdığını savundu. Bunun üzerine Bekirhan Beldesi Jandarma
Karakolu'na gidip Ģikayetçi olduğunu dile getiren Kaplan, jandarmanın da bu konuda herhangi
bir Ģey yapmadığını söyledi. Korucuların kendilerine saldırmalarının tem amacının
koruculuğu kabul etmedikleri olduğunu belirterek, "Bütün köyde sadece bir iki aile korucu
206
değil. Daha önce de bir aileye yapıldı bu tür saldırılar. Ya korucu olacaksınız ya da bu köyden
gideceksiniz baĢka çaresi yok diyorlar" Ģeklinde konuĢtu. (19.10.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde, geçtiğimiz hafta BeytüĢĢebap Lisesi öğrencileri arasında
çıkan kavganın ardından AKP'li Mezra Belediye BaĢkanı Hüsnü Timur'un oğlu, kardeĢleri ile
aralarında korucuların da bulunduğu bir grup, BeytüĢĢebap Lisesi'ni bastı. Saldırganlar 5
öğrenciyi darp ederken, araya girmek isteyen 2 öğretmen de darp edildi. Yaralılar hastaneye
kaldırılırken, olayı duyan veliler, okulu basan grup ile kavga etti. Kavgada gruptan 1 kiĢi
yaralanarak hastaneye kaldırılırken, olay yerine gelen polis kavgayı ayırdı. Öte yandan, okulu
basan grubun bir araca da hasar verdikleri ve aracın Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü
öğrenildi. (26.10.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın BeytüĢĢebap Ġlçesi'nde, geçtiğimiz hafta BeytüĢĢebap Lisesi öğrencileri arasında
çıkan kavganın ardından AKP'li Mezra Belediye BaĢkanı Hüsnü Timur'un oğlu, kardeĢleri ile
aralarında korucuların da bulunduğu bir grup, iki gün önce BeytüĢĢebap Lisesi'ni basmıĢtı.
Aynı grup dün akĢam saatlerinde Ali Akdağ isimli bir yurttaĢın evini ve iĢyerini bastı.
Akdağ'ın iĢlettiği terzihaneyi kullanılmaz hale getiren saldırganlar, daha sonra iĢyerinin
üstündeki eve saldırdı. Saldırganlar silah dipçikleriyle, taĢ ve odunlarla iĢyeri ve evin bütün
camlarını kırdı. Evin Mutfak odası, oturma odası ve çocuk odasının camlarını kaya
parçalarıyla kıran grup, evin içine girmek isterken polisler tarafından engellendi. Bu esnada
evde olan aile üyeleri ise büyük korku yaĢadı. Mağdur olan Ali Akdağ, "Hem iĢyerime hem
de evime saldıran Hüsnü Timur'un kardeĢleri ve akrabaları hakkında davacıyım" dedi. Davacı
olamaması için polislerin Akdağ'ı ikna etmeye çalıĢtığı iddia edildi. (28.10.2011/DĠHA)
*Kağızman'da sabah saatlerinde iki eve Ġlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, özel hareket
timleri ve kar maskeli polislerce baskın düzenledi. Evlerin didik didik arandığı baskında,
Erkan KarataĢ ve Öcalan Gündüz gözaltına alındı. Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen
KarataĢ ve Gündüz'ün gözaltı gerekçeleri öğrenilemedi. Öte yandan gözaltı iĢlemi sırasında
olay yerinden geçen Murat KarataĢ ile 16 yaĢındaki oğlu polisler tarafından tartaklandı.
(01.11.2011/DĠHA)
*05.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Veysi Cancan, Ģu beyanlarda bulundu:
“05.11.2011 tarihinde Urfa kapı civarında arabamla trafikte seyir halindeyken önüme
geçerek beni durduran 21 FF 241 plakalı araçtan inen ve polis olduklarını belirten sivil
giyimli 2 Ģahıs neden yavaĢ gittiğimi söylediler. Ve kendilerine yol vermediğini söyleyerek
bana hakaretlerde bulunmaya baĢladılar. Ben de kendilerine trafik kurallarına uyduğumu ve
yanlıĢ bir Ģey yapmadığımı belirttim. Ancak bu iki Ģahıs bana hakaret etmeye devam ederek
yumruklamaya baĢladılar. Ben bu Ģahıslara kendilerini Ģikâyet edeceğimi belirttim. Ancak
“kime gidersen git” diyerek beni tehdit edip darp etmeye devam ettiler. Aramıza vatandaĢ ve
trafik polisleri girdiği halde bana vurmaya devam ettiler. Beni haksız bir Ģekilde darp eden ve
polis oldukları için bu durumu bana karĢı üstünlük olarak kullanan Ģahıslardan hakaret,
tehdit ve darp olayından dolayı Ģikâyetçiyim. Bu Ģahısların tespit edilerek haklarında gerekli
soruĢturmanın yapılmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Hakkari Ġl Emniyet Müdürlüğüne bağlı polisler, Keklik Pınar Mahallesi'nde Süleyman
Sönmez'in evine baskın düzenledi. Evin didik didik arandığı baskında 18 yaĢındaki Engin
sönmez gözaltına alındı. Baskın sırasında oğlunun darp edildiğini ve sürekli hakarete
uğradığını belirten baba Süleyman Sönmez, polislerin silah dipçikleriyle kendilerini
tartakladığını dile getirdi. Baskın sonrası emniyet götürülen Sönmez'ın gözaltı gerekçesi
öğrenilmedi. (08.11.2011/DĠHA)
207
*Hakkari‘nin Çukurca Ġlçesi Kazan Vadisi'nde, kimyasal silah kullanıldığı ileri sürülen
operasyonda yaĢamlarını yitiren HPG'liler için Yüksekova‘da yapılan protesto eylemleri sona
erdi. Gün boyu süren olaylar sırasında YeĢildere Mahallesi‘nde 4 kiĢi polisler tarafından
gözaltına alındı. Gözaltına alınan 4 kiĢinin kimlikleri öğrenilemezken, görgü tanıkları,
polislerin söz konusu kiĢileri gözaltına alırken feci Ģekilde dövdükten sonra gözaltına aldığını
iddia etti. (08.11.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Çukurca Ġlçesi Kazan Vadisi‘nde yaĢamlarını yitiren HPG'lilerden Mizbah Ezer
ile Ömer Erdoğan'ın cenaze töreni için Bayramoğlu Camii önünde toplanan 10 bini aĢkın
kiĢiye yönelik gerçekleĢen polis müdahalesinin ardından gözaltına alınan yurttaĢlar, AKP
Bağlar Ġlçe TeĢkilatı‘na götürüldü. Olayın duyulması ile beraber Bağlar Ġlçe TeĢkilatı önüne
gelen yurttaĢlara BDP Bismil Belediye BaĢkanı Cemile Eminoğlu ile BDP il ve ilçe
yöneticileri eĢlik etti. Panzerle önü kapatılan AKP Bağlar Ġlçe TeĢkilatı önünde bekleyen
onlarca TOMA aracı ve polisler, AKP Bağlar Ġlçe BaĢkanı Cevdet Kara ile beraber
gözaltındakilerin parti binası içinde tutulması gerektiğini dile getirdi. BDP'lilerin itirazı
üzerine polisler içinde bulundukları panzeri bina önünde bekleyen annelerin üzerine sürdü.
BDP Bismil Belediye BaĢkanı Eminoğlu'nun ite kaka Ġlçe binasına girmesi ile içerde
gözaltında tutulan 3 yurttaĢ, polis aracına bindirilerek olay yerinden uzaklaĢtırılmak istendi.
Olay yerinde bulunan ve yaĢananları kaydeden DĠHA muhabiri Berxwedan Yaruk ise
polislerce tartaklanarak, gözaltına alınmak istendi. Yaruk'u bırakmayan yurttaĢlar ile polisler
arasında arbede yaĢandı. Görüntü kayıtları sildirilen Yaruk'un sağ eli ise aracın kapısı
arasında bırakıldı. Polislerin arbede esnasında kadınları merdivende attığı ve baĢlarına silah
dayayarak, "1 haftanız var, hepinizi alacağız" demesi üzerine gerginlik büyüdü ve Eminoğlu
da gözaltına alınmak istendi. YurttaĢların, "Ya hepimizi alırsınız ya da onları da bırakırsınız"
demesi üzerine polis aracına bindirilen Eminoğlu ve muhabirimiz serbest bırakıldı.
(12.11.2011/DĠHA)
*18.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Evin Çelikbilek, Ģu beyanlarda bulundu: “1718 Kasım tarihinde polisler tarafından evime baskın düzenlendi. Arama kararını
göstermelerini istedim kabul etmediler. Evdeki çerçeveli resimlerin hepsini bilerek kırdılar.
Benim kayınbabamı 1990 yılında gözaltına almıĢlar sonrasında cenazesi bulunmuĢtur.
Polisler eĢim Velat Çelikbilek‟i aradıklarını ve onun akıbeti de babası ile aynı olacağını
söylediler. EĢimin arama gerekçelerini sordum: görüntülerinin olduğunu, gelsin cezaevinde 9
yılını geçirsin bizi uğraĢtırmasın dediler. EĢime ve ölmüĢ olan kayınbabama ağza
alınmayacak hakaret ve küfürlerde bulundular. Ayrıca çıkarken bana bir belge imzalattılar ve
okumama da izin vermediler. Bizi bu Ģekilde küfür, hakaret ve tehditlerde bulunan polislerden
Ģikâyetçiyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*22.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Nesrin Bulut, Ģu beyanlarda bulundu: “Bu
sabah saat 04.00 sularında evimize TEM Ģube polislerin tarafından evimize yapılan baskında
kızım olan Zelal Sorguç gözaltına alındı. Kızımın eĢi cezaevinde olduğu için kızım benim
yanımda kalıyor. Gözaltına alınma gerekçesi KCK Örgüt yapılanmasının içinde yer
almasıdır. Evimiz aranıldı ve bilgisayar, cep telefonlarımıza el konuldu. Arama esnasında
çantamda bulunan ve HADEP üyelik kartımı da almaya çalıĢtılar. Buna izin vermediğim için
bana bağırarak “yat yere, istediğimi alırım” dedi. Bende kızım için gelmiĢsiniz benim
eĢyalarımı alamazsınız buna hakkınız yok dedim. Bunun üzerine bana hakaret etmeye
baĢladılar. Evimin camlarını kırdılar. Beni mağdur ettiler. Bu konuda sizden hukuki yardım
talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
208
*Diyarbakır'da "KCK" adı altında düzenlenen operasyonda evlerine baskın düzenlenen
GülĢen ve Ġrfan Çelik kardeĢlere polisler tarafından Ģiddet uygulandığı ileri sürüldü. Mevlana
Halit Mahallesi'ndeki evlerine polisin sabah saatlerinde baskın düzenlediğini ve 3 saatlik
aramanın ardından polisin kendilerine hakaret ettiğini ve Ģiddet uyguladığını söyleyen anne
Türkan Çelik, "Gözaltına alınan oğlum ve kızım BDP çalıĢanlarıydı. Eve çok sayıda polis
baskın yaptı. Apartmanımız çembere alınmıĢtı. Baskın esnasında 'KCK' operasyonudur
dediler" diye konuĢtu. Baskın esnasında kadın polisin kızı GülĢen'e Ģiddet uyguladığını
söyleyen anne Çelik, "Kızım uykudayken kadın polis onu dövmeye baĢladı o esnada kızım
korktu ve balkona koĢarak kendini atmaya çalıĢtı. Polis onu tuttu. Sonra polis 'bizden
kaçmaya çalıĢan zanlı' diye tutanak tuttu" Ģeklinde konuĢtu. Anne Çelik, oğlu Ġrfan'ın da darp
edilerek gözaltına alındığını kaydederek, "Ġrfan oğlumun bileklerine kelepçeyi taktıkları gibi
yere yatırıp sırtına ayaklarıyla basmaya baĢladılar. Ben de bağırıp çağırdım ardından polisler
beni itmeye ve küfretmeye baĢladı. Hepiniz 'Apocu'sunuz hepinizi götüreceğiz" Ģeklinde
tehditlerde bulunduklarını ifade etti. Kalp ve tansiyon hastası olduğunu söyleyen anne Çelik,
"Bu olanlara dayanmadım tansiyonum yükseldi. Polisler ambulans çağırdı. Ben hastaneye
geldikten sonra oğlumu ve kızımı götürmüĢlerdi" ifadesinde bulundu. (22.11.2011/DĠHA)
*Siirt merkezde Siirt emniyet müdürlüğüne bağlı polislerce 11 eve yapılan baskınlar sırasında
polislerin ayakkabılarıyla içeri girdikleri, bir evde silah sıkıldığı, ev halkına yönelik hakaret
ve tehditlerin olduğu, bazı ev aramalarında muhtarların hazır olmadığı beyan edilmiĢtir.
(23.11.2011/ĠHD Siirt ġubesi)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi Nur Mahallesi'nde sabaha doğru 2 ayrı eve çok sayıda polis akrep tipi
zırhlı araçlar eĢliğinde baskın düzenledi. Yapılan baskında Emin Akıl ve Sait Üstün gözaltına
alındı. Evleri didik didik arayan polisin bir bilgisayara ve ev ahalisinin cep telefonlarına da el
koyduğu öğrenildi. Gözaltına alınan Emin Akıl'ın eĢi Güler Akıl, sabaha doğru saat 03.00'da
eve gelen polislerin her tarafı darmadağın ettiğini çocukların muskalarının içini bile açıp
baktıklarını söyledi. Sait Üstün'ün eĢi Fatma Üstün ise, evlerine baskın yapan polise kapıyı
açan oğlunun polis tarafından tokatlandığını, 17 yaĢındaki kızı Gülistan'ın korkudan baygınlık
geçirdiğini ileri sürerek, evin didik didik arandığını ve bütün cep telefonlarına dahi el
konulduğunu ifade etti. (26.11.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın merkez Sur Ġlçesi'nde surların Urfa Kapısı'na öğlen saatlerinde PKK'nin
bayrağı asıldı. Bir süre sonra olay yerine polisler, bayrağı indirirken bir genci de hakaret
ederek, yaka paça gözaltına aldı. Bayrağın indirilmesinin ardından çok sayıda polis surların
üzerine çıkarak arama yaptı. Görgü tanıkları ise, olay yerine gelen polisin surların üzerinde
fotoğraf çeken iki gence "Gençler o bayrağı oradan alıp bize atar mısınız" demesi üzerine,
gençlerden birinin bayrağı alıp polislere attığı belirtti. Bayrağı polise veren gencin ise daha
sonra hakaret edilerek, yaka paça gözaltına alındığı belirtildi. (27.11.2011/DĠHA)
*Urfa'nın Ceylanpınar Ġlçesi'ne bağlı Boncuklu (Mecburîye) Mezrası'na sabaha karĢı
jandarma ekipleri tarafından 3 eve baskın düzenlendi. Baskın sonrası BDP ilçe yöneticisi
Hüzni Kılıç, Abdurrezak ÇalıĢkan ve Rıdvan Kılıç gözaltına alındı. Gözaltına alınanların
Doruklu Köyü Jandarma Karakolu'na götürüldükleri, evlerde bulunan kitap, dergilere de el
konulduğu öğrenildi. Düzenlenen ev baskınlarında yapılan aramalarda evlerin darmadağın
edildiği, duvarda asılı bulunan Kuran, bağlamanın da yerlere atıldığını söyleyen Hüzni
Kılıç'ın eĢi Yüksel Kılıç, "Uyuyan çocuklarımızın beĢiklerini bile aradılar. Çocuklarımız hala
korkudan tir tir titriyor. Bu zulüm nereye kadar devam edecek" diyerek tepki gösterdi.
(30.11.2011/DĠHA)
209
*Malatya Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı sivil polisler, Hasan Varol Mahallesi'nde Ġnönü
Üniversitesi öğrencisi M.Y., K.E., M.G., S.A.'ya ait eve bu akĢam baskın düzenledi. Baskında
arama iznini göstermeden zorla eve giren sivil polisler, evi didik didik arayıp eĢyaları
dağıttıktan sonra evden ayrıldı. Öğrenciler, polislerden arama iznini sorduklarını, ancak
polislerin zor kullanarak evi zorla aradıklarını ifade etti. Öğrenciler, polislerin kendilerine
hakaret ettiklerini ve kafalarına silah dayadığını söyledi. Öğrenciler, konu ile ilgili ĠHD
Malatya ġubesi'ne baĢvuracaklarını kaydetti. (15.12.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nden Van'a giden bir aracın Yüksekova çıkıĢında bulunan
arama noktasında durdurularak, içinde bulunan 6 kiĢinin gözaltına alındığı öğrenildi. Edinilen
bilgiye göre; 6 yurttaĢ araçtan indirildikten sonra yüzükoyun bir Ģekilde karların üzerine
yatırıldı ve bir süre bu Ģekilde bekletildikten sonra gözaltına alındı. 6 kiĢinin gözaltı gerekçesi
ise öğrenilemedi. (25.12.2011/DĠHA)
-Kaçırma ve Ajanlık Tehdidi
*ErciĢ Ġlçesi'nde daha önce BDP ilçe binasında çaycılık yapan ve bir süre de Günlük ile
Azadiya Welat gazetelerini dağıtan Murat Özkaya, polisler tarafından kendisine sürekli 'gizli
tanık olması' yönünde baskılar uygulandığını ileri sürdü ve daha önce baskılardan dolayı iki
kiĢi hakkında gizli tanıklık yaptığını dile getirdi. Polislerin 3 Ocak'ta evlerine yaptıkları
baskın sonucu kendisini gözaltına alarak, emniyete götürdüğünü aktaran Özkaya, emniyette
iki arkadaĢı hakkında hazırlanan ifade tutanağına imza attığını söyledi. Ġmza attığı tutanakta
gözaltında bulunan iki kiĢinin, 'banka Ģubesine ses bombası attığı' yönünde ibarelerin yer
aldığını aktaran Özkaya, gizli tanıklık yönündeki baskıların giderek arttığını ve bu nedenle
savcılığa suç duyurusunda bulunduğu ifade etti. 3 Ocak'ta evlerine yapılan baskın sonucu
gözaltına alınarak ErciĢ Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğünü belirten Özkaya,
yaĢadıklarını Ģöyle anlattı: "3 Ocak'ta polisler bizim eve baskın yaparak, beni alıp götürdü.
Arabanın içinde bana 'senin bir Ģey yapmadığını biliyoruz, ama sen iki kiĢi hakkında gizli
tanıklık yapacaksın' dediler. Ben de bunu kabul etmedim. Daha sonra beni emniyete
götürerek, en alt katta bir odaya soktular. Sonra bütün elbiselerimi çıkarıp beni soydular.
Sobanın içine bir ĢiĢ bırakarak, bana ĢiĢle iĢkence yapacaklarını söylediler. Çok korktuğum
için söylediklerini kabul ettim. Sonra bana bir kağıt imzalattılar. Kağıtta orada yapılan
eylemlerin 'BDP'de gençlik çalıĢmaları yürüten Adem Yıldız ve Kutbettin Saltan'ın (Ģu an
tutuklu) yaptığı, parti binasında patlayıcı madde bulundurduğu ve Halk Bankası önüne ses
bombası bıraktığı' yazılıydı. Ben de buna imza attım" dedi. Olaydan sonra sürekli takip
edildiğini belirten Özkaya, son olarak geçtiğimiz hafta tekrar polisler tarafından Van
merkezden alındığını ifade ederek, "Daha sonra ben avukatın yanına giderek, emniyette el
konulan telefonumu almak için dilekçe yazdım. Çıktığımda polisler yine beni alıp Van
Adliyesi'ne götürdü. Orada beni en üst katta bir odaya götürdüler. Avukatlar geldiğinde
kafamı yere eğip görmemelerini sağlıyorlardı. Sonra bana bir kağıt imzalattılar. 'GevaĢ
olayları' yazılı bir kağıttı. Altında da isimler yazılıydı. Sonra bana 'Sen bizle çalıĢmaya devam
et, gazete dağıtımını da sürdür. Toplantılara git, ne konuĢuluyorsa not alıp, gazete içinden bize
getir, biz sana para veririz. Gerekirse ismini bile değiĢtiririz. Aileni alıp Ankara'ya götürürüz.
Yeter ki sen bize düzenli bilgi getir' dediler. Ben de korktuğum için bir Ģey demedim. Ancak
sürekli takip ediliyorum. Can güvenliğim yoktur. Bunun için gelip, avukatımla birlikte suç
duyurusunda bulundum" diye yaĢadığı baskıları anlattı. (02.02.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde, Azadiya Welat ve Günlük gazetelerini dağıtan Zahir Vardar,
BDP'de çaycı olarak çalıĢan Bilal Bahadır ile birlikte dün öğlen saatlerinde gazete dağıtımı
yaptığı sırada polis olduklarını belirten 2 kiĢi tarafından zorla alıkonulduklarını söyledi. Zahir
Vardar, "Cumhuriyet Caddesi üzerinde gazete dağıtımı yaptığımız sırada yanımıza yaklaĢan
210
ve kendilerini polis olarak tanıtan uzun boylu top sakallı, diğeri ise uzun boylu ve sarıĢın olan
iki kiĢi tarafından zorla bir sivil araca tehditle bindirilerek, Derecik (Rubarok) yoluna
götürüldük. Bizi burada 2 saat usulsüzce sorguladılar. Sorgulama sırasında 'Niye burada
gazete dağıtıyorsunuz? Kim gazete istedi? Kaç aboneniz var? Gazete okuyucularınız
kimlerdir?' gibi sorular soruldu. Sorgulama bittikten sonra polisler bir yerleri aradıktan sonra
bizi yol üstünde bırakarak bizden uzaklaĢtılar" dedi. Vardar, ĠHD'ye baĢvurarak hukuki
yardım talebinde bulunduğunu ve ĠHD ġemdinli Temsilcisi ile birlikte ġemdinli Cumhuriyet
Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. (24.02.2011/DĠHA)
*ErciĢ'te JĠTEM tarzı bir yapılanmanın PKK'lilerin yakınlarını, "tetikçi" olmaları yönünde sık
sık tehdit ettikleri belirtildi. Kendilerine de bu yönlü teklif yapıldığını, ancak reddettikleri için
ölümle tehdit edildiklerini belirten B.S ve Z.B.'nin iddialarına göre, tehdit olayları 2008'de
baĢladı. B.S.'nin PKK'ye katılan ağabeyi F.S.'nin bir mitinge polisin müdahalesi ile baĢlayan
olaylar sonrası çok iyi Kürtçe ve Türkçe konuĢan birinin "Heval baĢ Ģer dikî" diyerek kendisi
ile diyalog kurmasıyla baĢladı. Daha sonra F.S.'yi bir yerde sohbet etmeye davet eden kiĢi
F.S.'ye kendisinin dağa çıkacağını, isterse kendisinin de gelebileceğini söyledi. 15 yaĢındaki
F.S. "tereddüt" yaĢadı. Daha sonraki görüĢmelerde F.S. teklifi kabul etti. Ancak bu sefer
kendisine dağa göndermeyi teklif eden kiĢi, uzun süren bir oyalamadan sonra F.S.'ye
kendisinin "JĠTEM" elemanı olduğunu, onu dağa göndereceğini, ancak F.S.'nin de dağda
onlara istihbarat sağlamasını istedi. F.S. teklifi reddedince iĢkenceler baĢladı. Bir amcasının
kızı dağda olan F.S. üzerindeki baskılar daha da arttırıldı. Tüm aile bireylerinin nerede
oldukları ne iĢ yaptıkları tek tek F.S.'ye anlatılarak, kendileri ile çalıĢmaması durumunda
ailesinden istedikleri kiĢiyi öldüreceklerini söylediler. 2009'un haziranın da ise gece saat
03.00'de F.S.'ye telefon açarak yanlarına gelmesini istediler. F.S.'yi Ekici (Sêvek) Köyü'nden
alarak bindirdikleri bir araçta gözlerini kapatarak bir binanın duvarlarına kan sıçramıĢ
bodrumuna götürdüler. Burada iĢkenceden geçirilen F.S. daha sonra evine bırakıldı. F.S.
çevresine yüzündeki iĢkence izlerini ve yürüyüĢündeki aksamaları ise, "top oynarken düĢtüm"
Ģeklinde açıkladı. Yine aynı dönemde "aileni öldürürüz" tehdidi ile evinden alınan F.S.,
Bitlis'in Adilcevaz Ġlçesi'nde götürülerek tekliflerini kabul etmesi için baĢına silah dayayıp
kafasının yanından ateĢ açtılar. Baskılar artık dayanılmaz hal alınca F.S. konuyu ailesine
anlattı. Ailesi önce anlatılanlara inanmadı. Ancak tedbir almayı da ihmal etmedi. Olayı "basit
bir polis tehdidi" olarak değerlendiren aile, F.S.'nin cep telefonunun kartını kırdı. Aile F.S.'nin
ErciĢ merkezine 10 kilometre uzaklıktan olan köylerinden 3 ay boyunca çıkmasına izin
vermedi. Ardından F.S. Düzce'ye çalıĢmaya gitti. Ancak orada da F.S.'ye ulaĢan aynı ekip
baskıları orada devam ettirince F.S. tekrar ErciĢ'e döndü. ErciĢ'te de baskılar sürünce
2010'nun ağustosunda ise kendilerini JĠTEM elemanı olarak tanıtan kiĢileri atlatarak PKK'ye
katıldı.
F.S. aracılığı ile kendini "JĠTEM" elemanı olarak tanıtan kiĢilerle tanıĢan F.S.'nin amcaoğlu
Z.B. de aynı baskılara maruz kaldığını söyledi. Kendilerini JĠTEM elemanları olarak tanıtan
kiĢilerin kendisine "Gel sizi eğiteceğiz. Tetikçi olacaksınız. Bizim gösterdiklerimizi
öldüreceksiniz. DeĢifre olursanız biz sizi öldüreceğiz. Sizi dağa göndereceğiz. Bize istihbarat
toplayacaksınız" dediğini söyleyen Z.B., teklifi kabul etmeyince ailesini öldürmekle tehdit
edildiğini söyledi. Ġlçe içinde yaklaĢık 20-30 kiĢilik bir ekip bulunduğunu belirten Z.B., siyah
araçlarla ilçe içinde gezen ekibin daha geniĢ bir coğrafyada faaliyet gösterdiğini söyledi.
Kendilerinin tekliflerini kabul etmediğini ifade eden Z.B., tekliflerini reddince ailemin ve
benin görüĢtüğüm tüm kiĢilerin ne iĢ yaptıklarını nerede bulunduklarını teker teker kendisine
anlattıklarını ve onları öldürmekle tehdit ettiklerini söyledi. Tehditle kendileri ile görüĢmeye
çağırdıklarını söyleyen Z.B., baskı iĢkence, ölüm tehdidi artınca o da F.S. gibi çareyi ErciĢ'ten
uzaklaĢmakta bulduğunu söyledi. Ankara giderek 3 ay boyunca telefon kullanmadığını söylen
211
Z.B., ilçeye döndüğünde ise baskıların aynen devam ettiği belirtti. Sürekli kendileri ile
görüĢmesi için kendisine baskı yapıldığını söyleyen Z.B., kendisinin her defasında farklı
numaralarla arandığını belirterek, onların kendisini 123456789 numaralı telefonla arandığını
bu numarayı aradığında ise "Bu numarayı aramaya yetkiniz yok" Ģeklinde uyarı geldiğini
ifade etti. YaklaĢık 45 gün önce aynı kiĢiler tarafından baskı ile kendisiyle görüĢmeye razı
olduğunu ifade eden Z.B. gözleri kapalı olarak bindirildiği araçla 45 dakikalık yol aldıktan
sonra kendisinin bilmediği bir yere götürüldüğünü ve "tetikçiliği" kabul etmesi için iĢkence ve
ölümle tehdit edildikten sonra yine kendisini aldıkları yere bıraktıklarını söyledi. Ardından
ablası, kız arkadaĢı ve yengesinin aynı telefon numarası ile aranarak "Ben Önder Vanlıyım"
denilerek telefon edildiğini, telefonlardan sonra kendisinin aranarak, "Z., ablanı, yengeni ve
kız arkadaĢını ara" denildiğini ifade etti. Ablasını, yengesini ve kız arkadaĢının aradıklarında
hepsinin aynı telefon numarasından aynı sözler söylenerek arandığını ifade eden Z.B., yaptığı
aramalardan sonra kendilerini "JĠTEM" elemanı olarak tanıtan kiĢiler tarafından arandığını,
kendisine "Bak Z. biz istesek herkese her Ģekilde ulaĢırız. Ġstesek her Ģeyi yapabiliriz"
dediklerini ifade etti. En son ĠHD'ye baĢvurup hukuki yardım talebinde bulunduğunu söyleyen
Z.B., aynı kiĢilerin kendisini telefonla arayarak "Ya Z. siz ne yapıyorsunuz. Bizi bize mi
Ģikayet edeceksiniz. Bana bu emri veren emniyettir, savcıdır" dediğini aktardı. Ağabeyi
F.S.'nin dağa çıkmasından sonra tehditlerin hedefi olan B.S. de yaĢanan tehdit olaylarından
sonra Ġstanbul'a gittiğini ancak Ġstanbul'a kadar siyah plakasız wolksvagen marka bir araçla
takip edildiğini ifade etti. Ġstanbul'da çalıĢtığı süre içinde kendisi ile görüĢmek için baskı ve
tehdit Ģantaj yapıldığını söyleyen B.S., en son bir gün telefonda "Gelmesen Adıyaman'da
okuyan ağabeyini öldüreceğiz. Ağabeyin Ģu anda yurttan çıktı" dediğini, kendisinin bunun
üzerine hemen telefonu kapatarak Adıyaman'da okuyan ağabeyi aradığını "S. ağabey
nerdesin" diye sorduğunu, ağabeyinin tamda onların anlattığı gibi "Ben Ģu anda yurttan çıktım
çarĢıya gidiyorum" dediğini söyledi. Ağabeyinin öldürülmesinden tedirgin olduğunu söyleyen
B.S. bunun üzerine evden çıkarak onlarla görüĢmek zorunda kaldığını ifade etti. GörüĢmede
aynı tekliflerin devam ettiğini kendisini Maltepe'deki evinden alınıp siyah bir araca bindirilip
götürüldüğünde "tetikçimiz ol" teklifinin yapıldığını, kendisinin reddedince öldürülmekle
tehdit edildiğini belirten B.S., yardım isteyerek araçtan atladığını söyledi. Bağırması ile
kendisini alan kiĢilerin olay yerinden uzaklaĢtığını ifade eden B.S., bunun üzerine tekrar
ErciĢ'e döndüğünü ifade etti. YaklaĢık bir aydır ErciĢ'e döndüğünü söyleyen B.S., ilçeye
gelmesi ile aynı kiĢilerin baskılarına devam ettiğini söyledi. En son kendisinin araçla alınarak,
sahile götürüldüğünü ve teklifleri kabul etmesi için dövüldüğünü söyleyen B.S., bir taĢın
üzerinde bulunan bir kanın kendisine gösterilerek "Bak senin gibi direnenlerin sonu böyle
olur" dediklerini aktardı.
YaĢadıklarından tedirgin olan Z.B., B.S., ĠHD Van ġubesi BaĢkanı Ömer IĢık, Avukat Vedat
ġengöl ve aileleri ile birlikte ErciĢ Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
(11.03.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Bismil ilçes'nde Yurtsever Gençlik Meclisi'nde çalıĢmalarını sürdüren Hasan
Koç adlı genç gece evine giderken sivil giyimli polisler tarafından yolu kesilip gözaltına
alındı. Ġki sivil giyimli polis tarafından Bismil Ġlçe Emniyet Amirliğine götürüldüğünü
belirten Koç, "Gece saat 21.00'de evime giderken sivil bir aracın içinde bulunan sivil polisler
'hakkında Ģikayet var' gerekçesiyle beni gözaltına aldı. Bismil Ġlçe Emniyet Amirliği'nde
aileme haber verilmeden saatlerce bekletildim" dedi.
Bismil Ġlçe Emniyet Amirliği'ne bağlı polisler tarafından iki saat ifadesi alındığını belirten
Koç, polislerin sürekli kendisine 'senin hakkında Ģikayet var' Ģeklinde ifadeler kullandığını
belirtti. Koç, polisin, '‘Partiye gelenleri sen dağa gönderiyorsun, onlara yardımcı oluyorsun.
Onları sınıra kadar geçiriyorsun. Bize parti içinde olup biten her Ģeyi aktarırsan bize çalıĢırsan
seni tutuklamayız. Sana araba, ev, iĢ her türlü imkanı sağlarız, yoksa seni tutuklayıp ceza
212
evine göndeririz veya seni burada barındırmayız'‘ Ģeklinde tehdit ve Ģantaj ile ajanlık
teklifinde bulunulduğunu söyledi.Koç, kendisine yapılan ajanlık teklifini reddettiğini,
gençlere çağrıda bulunarak tehdit ve Ģantajlara karĢı boyun eğmemelerini istedi.
(14.03.2011/ANF)
26.03.2011 tarihinde Derneğimize baĢvuruda bulunan Saniye/Hanefi oğlu 1984 Palu
doğumlu Ġbrahim Ersöz özetle; 25.03.2011 Özgür Gündem Gazetesi dağıtımcısı olduğunu,
25.03.2011 günü toplatma kararı bulunan bir dergiden dolayı gözaltına alındığını,
gözaltındayken olayla alakası olmayan bir takım sorular sorulduğunu, bu iĢ için (gazete
dağıtımcılığını), ne kadar para aldığını, kazandığı paradan daha fazla parayı bilgi getirmesi
halinde kendilerinin vereceklerini, gazete dağıtım iĢine devam etmesi halinde sürekli
gözetimlerinde olacaklarını ve her an gözaltına alabilecekleri tehdidinde bulunduklarını
söyledi. (ĠHD Elazığ)
*20.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Necatin GüneĢ, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben
18 Ekim 2010 tarihinde Diyarbakır‟dan Dicle ilçesine giderken Ergani giriĢinde polis ekipleri
Diyarbakır- Ergani minibüsünü durdurdu. Minibüsü durdurduktan sonra Necibe Karatay
(akrabam) ile kızını ve beni gözaltına aldılar. Ve bizi Ergani Emniyet Müdürlüğüne
götürdüler. Burada uzun saçlı, tahminen 30, 32 yaĢında, uzun boylu ve adını Fırat olarak
duyduğum polis memuru bana dönerek “Necattin seni uzun zamandır (3 senedir) tanıyorum,
sen sık sık Piran köyüne gidip geliyorsun. Orada örgüt üyeleri ile görüĢüyorsun, ben sana
oraya gitme demiyorum: ancak giderken de bizimde haberimiz olsun, beraber çalıĢalım
telefonumu sana vereyim. ArkadaĢ olalım” dedi. Ben ise örgüt üyeleri ile hiçbir alakam yok
ben ne onları tanıyorum ne de sizinle çalıĢmak istiyorum. Dedim. Bunun üzerine bana
Ģerefsizsin, adisin v.b hakaretlerde bulundu. Ve beni tehdit etmeye baĢladı. Bana ya dediğimiz
gibi çalıĢacaksın ya da seni hapse tıkarım ve seni evinde öldürürüm dedi. Ve sonra beni
serbest bıraktılar. Bana çok piĢman olacaksın dedi. Beni daha sonra 17 Nisan 2011 tarihinde
tekrardan Ergani giriĢ taburun önünde kamyondan indirdiler. Ve bana yine aynı hakaretlerde
bulundular. Ben bu Ģahıslardan Ģikâyetçiyim.” (ĠHD Diyarbakır)
*10.05.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Gökhan Üney, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben
Diyarbakır Yerel Gündem 21 çalıĢanıyım ve yurtdıĢına yönelik EVS projesi kapsamında
çalıĢma yürütmekteyim. 2011 yılının Ocak ayında bu çalıĢmaya iliĢkin olarak bilgi almak
istediğini söyleyen bir Ģahsın telefonumdan arayarak görüĢmek istediğini söyledi. Bende bu
Ģahsı yerel gündem 21 binasına çağırarak kendisine burada bilgi verebileceğimi söyledim.
Ancak bu Ģahıs Ofis semtinde olduğunu ve benimle burada görüĢmek istediğini belirtti. Ben
de kabul ettim. Beni arayan Ersan ve Mert isimli Ģahıslarla Ofis Semtinde Sadık Künefe
yerinde görüĢtüm. Ancak bu Ģahıslar bana sivil polis olduklarını yerel gündem 21‟in
çalıĢmaları ve çalıĢanları hakkında benden bilgi almak ve bir nevi ajanlık yapmamı istediler.
Ancak ben bu konuda yerel gündem 21 çalıĢmalarının illegal çalıĢmalar olmadığını ve
Diyarbakır Valiliği ile ortak çalıĢma yürüttüğümüzü bu nedenle bizim kuruma dahi gelip bilgi
alabileceklerini ancak beni bu Ģekilde kandırarak rahatsız etmemeleri gerektiğini söyledim.
Ancak bu Ģahıslar kuruma gelmeyeceklerini benden baĢka Ģekillerde bilgi almak istediklerini
söylediler. Ben böyle bir yardımda bulunamayacağımı söyledim ve oradan ayrıldım. Bu
görüĢmenin üstünde 3 gün geçtikten sonra beni tekrar aynı numaradan aradılar. Ben
numarayı tanıdığım için açmadım. Aramalar bir süre devam etti. Daha sonra beni neden bu
kadar çok aradıklarını merak ettiğim için açtım ve ne istediklerini sordum. Benimle yüz yüze
görüĢmek istediklerini ve benden bazı bilgileri almaları gerektiğini söylediler. Ben görüĢmek
213
istemediğimi ve bu aramalardan rahatsız olduğumu belirttim. Bana tekrar yerel gündem 21‟in
çalıĢmalarını ve öğrenci dernekleriyle ilgim olup olmadığını, ilgisi olanları tanıyıp
tanımadığımı sordular. Ben daha sonra bir ay boyunca bu Ģekilde rahatsız edildim. Ben bu
Ģahısların telefonlarını açmadığım için bir gün evime geldiler. Ve beni eve yakın olan bir
parka çağırdılar. GörüĢmeye gittim ancak beni neden rahatsız ettiklerini kendilerine yardımcı
olamayacağımı söyledim. Bana neden telefonlarını açmadığımı beni isterlerse bu Ģekilde
bulabileceklerini ve ertesi gün sabah gelip alacaklarını benimle son kez konuĢacaklarını
söylediler. Bir sonraki gün saat 09.00‟da beni arayarak kapının önünde beklediklerini
konuĢmak istediklerini söylediler. Bunun üzerine ben yanlarına gittim ve 21 GB 971 plaka
sayılı siyah renkli markasını hatırlamadığım bir araca bindirildim. Bu Ģahıslar beni Ofis
semtinde bir kahvaltıcıya götürdüler. Bu Ģahıslar tekrar neden telefonlarını açmadığımı,
benimle yaptıkları konuĢmaları kimseyle paylaĢıp paylaĢmadığımı sordular. Ben de artık beni
aramamalarını bu görüĢmelerden ve beni aramalarından rahatsız olduğumu belirterek
oradan ayrıldım. Ancak bu Ģahıslar beni 0538 369 75 38 ve 0535 651 80 72 nolu
numaralardan aramaya devam ettiler. Ben bu numaraları kullanan ve isimlerinin Ersan ve
Mert olduğunu düĢündüğüm soyadlarını bilmediğim ancak görürsem tanıyabileceğim
Ģahıslardan beni rahatsız ettikleri ve tehdit ettikleri için Ģikâyetçiyim.” (ĠHD Diyarbakır)
*08.07.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan 1993/Siirt doğumlu ġehmuz Gündüz
Ģu beyanlarda bulundu: “04.07.2011 tarihinde gece saat 23.00 sıralarında bir düğünde
döndüğüm sırada önümü zırhlı akrep tabir edilen bir araç kesti, beni araca aldılar. Siirt TEM
Ģubeye götürdüler, resmi gözaltı değildi, beni aldıklarında hakaret ve tehditlerde bulundular.
Onlar için çalıĢmamı istediler. Siirt merkezde yaĢanan olaylarda kimin gittiğini ne
yaptıklarını kendilerine iletmemi istediler, tekrardan cezaevine gitmek istemiyorsan bize
yardımcı ol dediler, sonra serbest bıraktılar. 07.07.2011 günü Gap durağındaki dükkâna
geldiler konuĢmak istediklerini söylediler ben yok deyince ayrıldılar. Beni telefonla da sık sık
arayıp rahatsız ediyorlar para ve yemek karĢılığında ajanlık teklif ediyorlar. BaĢıma bir
Ģeylerin gelebileceği kaygısını taĢıyorum.” (ĠHD Siirt ġubesi)
*ESP İl Başkanı Ayhan Yener, polisin, üyeleri Şeyh Hamit Emre'ye ajanlık teklifinde
bulunduğunu açıkladı. Ezilenlerin Sosyalist Partisi Malatya İl Başkanı Ayhan Yener, İHD
Şube binasında bugün basın toplantısı düzenledi. Üyeleri Şeyh Hamit Emre'ye kendilerini
MİT mensubu olarak tanıtan 2 kişinin Valilik adına yardımda bulunmak istediklerini söyleyen
Emre, "İki kişinin daha sonra para vererek partimiz ile benim ve Ayşe Işık hakkında bilgiler
vermesini söyleyerek ajanlık teklifinde bulunmuşlardır" dedi. Emre'nin ajanlık teklifini kabul
etmeyerek durumu kendilerine aktardığını anlatan Yener, şunları söyledi: "Biz de İHD'ye
başvuruda bulunduktan sonra savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Her gün farklı farklı
insanlar tarafından takip ediliyoruz ve kimi zaman da tacize uğruyoruz. Bu nedenlerle
partimize ve üyelerimize yeni bir komplo hazırlığının olduğunu düşünüyoruz. Savcılığa
bulunduğumuz suç duyurusunda can güvenliğimizin olmadığını, hakkımızda bilgi toplamak
isteyen kişilerin kim olduklarının açığa çıkarılmasını ve cezalandırılmalarını talep ettik."
(16.07.2011/ETHA)
*29.09.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Felek Saydın, Ģu beyanlarda bulundu: “Polis
tarafından 13 yaĢındaki torunum Beyhun Mengüç sürekli tehdit edilerek, kendisine ajanlık
dayatılmaktadır. Beyhun‟un babası 5 yıl önce PKK saflarında iken çıkan çatıĢmada yaĢamını
yitirdi, annesi ise örgüt üyeliğinden 7,5 yıl ceza alarak yaklaĢık bir yıldır cezaevindedir.
Torunum her gün karakola götürülüp, sürekli bilgisayar oyunları oynatılmakta ve para ile
kandırılarak polisler tarafından ajanlaĢtırılmaya çalıĢılmaktadır. Torunumun hayatından
endiĢe duymaktayım.22 Eylül günü Mardin Kapı'da düzenlenen silahlı saldırı sonucu 2
214
polisin yaĢamını yitirmesinin ardından sabaha karĢı 04.00'da kapımız kırılarak, eve baskın
yapıldı. Bütün aile bireylerinin korku içinde olmasına karĢın Beyhun sakin bir Ģekilde
gülüyordu."Mahalledeki çocuklar torunumun sürekli para dağıttığını söylüyorlardı. Takip
etmeye baĢladım, sürekli mahallede bulunan ġehitlik Karakolu'na gittiğini gördüm.
AraĢtırmaya baĢladım. Karakolda sürekli bilgisayar oyunları oynatıp, para veriyorlarmıĢ.
Torunumu ajanlaĢtırmaya çalıĢıyorlar. Sürekli bizden kaçıyor, evde yemek yemiyor. Eve gelen
misafirler kendisine nenesini üzmemesini ona bir Ģey olursa onlara kimin bakacağını
söylemelerine karĢın, Beyhun kendilerine polislerin bakacağını söylüyor. Polislerin para
verip, kandırarak bir akĢam üzeri ġehitlik Karakolu'na götürdüğünü duydum, niçin
götürüldüğünü bilmiyorum. Kendisiyle konuĢtum polisin kendisine yaptığı baskılardan
korktuğu için her Ģeyi inkâr ediyor. Torunumun hayatından endiĢe ediyorum. Bu nedenle 3
gündür okula göndermiyorum. ĠHD‟ den hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*27.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan O.A., Ģu beyanlarda bulundu: “Ben
Dicle Üniversitesi Öğrencisiyim. 26.10.2011 tarihinde saat 13.45 sıralarında 6 sivil giyimli
polis Van‟a yardım paketleri gönderdiğimiz üniversitenin bulunduğu petrol ofisinin yanında
beni gözaltına aldılar. Gözaltına alır almaz devlet hastanesinin acil bölümüne götürdüler.
Oradan da TEM ġubeye götürüldüm. Üniversitede bir patlama meydana geldiğini onunla
ilgimin olup olmadığını sordular. Ġfademi aldıktan sonra serbest bıraktılar. Ġfademin bir
örneği verilmediği gibi fotoğraf makineme de el koydular. Bana çok özel sorular sordular ve
benimle sohbet etmeye baĢladılar. Benimle tekrar görüĢmek istediklerini söylediler. Amaçları
ajanlaĢtırmaya çalıĢmaktır. Bu konuda çok tedirginim ne yapacağımı bilmiyorum. Ayrıca
fotoğraf makinemin hafıza kartını da vermediler. Bu konuda sizden hukuki yardım talep
ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*14.12.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Mehzer Tanhtekin, Ģu beyanlarda
bulundu: “Oğlum olan Mustafa Ġmdat Tantekin, Ģuanda Diyarbakır E Tipi Kapalı
Cezaevinde bağımsızlar koğuĢunda bulunmaktadır. Oğlum terörle mücadele ekipleri
tarafından tehdit edilerek ajanlaĢtırmaya çalıĢıldığını beyan etti. Kendisine bazı vaatlerde
bulunulduğu, önüne kalın bir dosya konulduğu, bu dosyadaki belgelerin imzalanması halinde
elini kolunu sallayarak TEM ġubeden elini kolunu sallayarak çıkacağını söylemiĢler. Ayrıca
BDP il binasına giderek kendileri için bilgi toplanması halinde kendisini maaĢa
bağlayacaklarını belirtti. Oğlum sadece dıĢarı çıkmak için belgeleri imzaladığını ancak
ajanlık yapmayı kabul etmediğini söyledi. Benim oğlum tanımadığı birçok kiĢi hakkında ifade
verdiğini, ancak bunu polis zoruyla verdiğini belirtiyor. Bu durumu düzeltmek istiyor.
Gerekirse mahkeme ifadesini değiĢtirebileceğini söyledi. Bu konuda sizden hukuki yardım
talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
-Cezaevlerinde ĠĢkence
*29.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Adem Bayrak, Ģu beyanlarda bulundu:
―Oğlum Atalay Bayrak, Rize Kalkandere Cezaevine nakil edildiğinden beri sürekli baskı
tehdit ve Ģiddet görüyor. Adalet Bakanlığına ve bazı kurumlara bu sorunların giderilmesi için
resmi giriĢimlerde bulundum. Bunları yaptıktan sonra cezaevindeki baskılar ve Ģiddet daha
da arttı. Yapılan baskıların sebebi onlardan neden Ģikâyetçi olduğu öne sürülüyor. Ayrıca
gardiyanların dıĢında tanınmayan Ģahıslar devreye sokuluyor. Biz ailesi olarak yaĢamına
yönelik risklerin olabileceği endiĢesini taĢıyoruz. Oğlumun Rize cezaevinde kalması cezasını
orda tamamlaması çok büyük bir problem olacaktır. Biz sorunların giderilmesi için resmi
giriĢimlerde bulundukça, devamında farklı baskılar devreye giriyor. Bu nedenle oğlumun
215
Güneydoğuda bir cezaevine nakil etmesini talep ediyoruz. Bu konuda kurumunuzdan destek
bekliyoruz.” (ĠHD Diyarbakır)
*Van F Tipi Cezaevi'nde kapalı görüĢte aileleriyle Kürtçe konuĢan 3 PKK'li tutukluya "A
Takımı" denilen ekip tarafından müdahale edilirken, Kürtçe konuĢan tutuklulara spor ve hücre
cezaları verildi. Van F Tipi Cezaevinde PKK davasında tutuklu bulunan Hamdi Kılınç, Ġskan
Aksaç ve Aydın AkıĢ, geçen hafta yaĢanan olay hakkında aileleri aracılığıyla açıklama yaptı.
Kapalı görüĢte Kürtçe konuĢtukları için cezaevinde gardiyanlar tarafından müdahale
edildiğini belirten tutuklular, "Biz ailelerimizle Kürtçe olarak konuĢtuğumuzda ilk olarak bir
gardiyan gelip bizi uyardı. Biz de konuĢmaya devam edince cezaevinde özel olarak
yapılandırılan müdahale takımı geldi. Gelip direk görüĢmemizi kesmek istedi. Biz engel
olunca saldırı yapıldı ve darp edildik" dedi. Tutuklular, yapılan saldırıdan sonra kendilerine
hücre ve spora çıkmama cezaları verildiğini dile getirdi. (03.02.2011/DĠHA)
*Van F Tipi Cezaevi'nde hükümlü bulunan Tuncer Buldu ve 2 koğuĢ arkadaĢının 15
gardiyanın saldırısına maruz kaldığını iddia eden Tuncer Buldu'nun annesi Aynur Buldu, ĠHD
Van ġubesi'ne baĢvurdu. Geçen Cumartesi günü oğlu Tuncer Buldu ile yaptığı telefon
görüĢmesinde oğlunun iki arkadaĢı ile birlikte 15 gardiyanın saldırısına uğradığını kendisine
aktardığını ifade eden anne Buldu, "Cumartesi evi aradı, benimle konuĢtu. Geçtiğimiz hafta
içinde bir akĢam vakti 15 gardiyanın arama bahanesiyle koğuĢlarına girdiğini ve koğuĢu
dağıtıp yataklara ayakkabılarla bastığını söyledi" dedi. Oğlu Tuncer Buldu'nun kendisine
"Bizi kameraların görüĢ mesafesinden çıkararak ite kaka götürdüler. Ben ile bir arkadaĢımı
havalandırmada, diğer arkadaĢı ise tuvalete sokup dövdüler" dediğini söyleyen anne Buldu,
ĠHD'den hukuki yardım talebinde buldu. ĠHD yetkilileri ise iddialara iliĢkin cezaevine avukat
göndererek olayı araĢtıracaklarını belirtti. (22.03.2011/DĠHA)
*29.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Güvercin Taruk, Ģu beyanlarda bulundu:
―Oğlum Turhan Taruk, 7 yıldır Çorum cezaevinde hükümlü olarak bulunmaktadır. Har hafta
Pazartesi günleri eve telefon açardı. Bu hafta yani, 28.03.2011 tarihinde telefon açmadı.
AkĢama kadar bekledik açmayınca merak edip endiĢelendik. Daha sonra ismini vermeyen bir
Ģahıs evimizi arayarak oğlum Turhan‟ın durumunun çok kötü olduğunu söyledi. ĠĢkence edip
hücreye atmıĢlar ve kimseyle görüĢtürmüyorlar dedi. Oğlumun sağlığından endiĢe
duymaktayız. Bu konuda bize yardımcı olmanızı istiyoruz. ” (ĠHD Diyarbakır)
*20.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Bayram, Ģu beyanlarda bulundu:
―Oğlum Hamdullah Bayram, yaklaĢık 7–8 yıldır hükümlü olarak çeĢitli cezaevlerinde
kalmıĢtır. ġuan net olarak tarihini hatırlamamakla beraber tahminen 1 yıldır Sinop Kapalı
Cezaevinde hükümlü olarak bulunmaktadır. Oğlum dün yani 19.04.2011 tarihinde beni
arayarak “koğuĢumuzda sorun vardı, beni baĢgardiyan Mustafa Özer döverek baĢka koğuĢa
aldı. Beni o kadar çok dövdü ki halen sol kulağımda iĢitme kaybı var. Ayrıca bu esnada beni
tehdit etmeye baĢladı. Ben burada suç duyurusunda bulunamıyorum. Ancak burada hayati
tehlike içerisindeyim.” Dedi. Ben bu telefon görüĢmesinden sonra çok huzursuz oldum.
Oğlumun hayati tehlike içerisinde olması beni fazlası ile endiĢelendiriyor. Bu konuda sizden
hukuki yardım talep ediyorum. ”( ĠHD Diyarbakır)
*16.06.2011 tarihinde Ģubemize Nezahat Kuzu aracılığıyla Kandıra 2 Nolu F Tipi
Cezaevinden mektupla baĢvuran Hanefi Kuzu, Ģu beyanlarda bulundu: ―Kaç kez oluyor
216
size mektup yazıyorum ama faĢizan iktidar AKP politikalarından dolayı her seferinde
gerekçeler göstererek idari kurulu tarafından el konuluyor. Bulunduğum Kandıra 2 Nolu F
Tipi cezaevinde keyfi uygulamaların haddi hesabı olmayan uygulamalarla karĢı karĢıya ve
yaĢamaktayım. YaklaĢık 4 ay önce dıĢ kantine bakan ilgili gardiyan benden habersiz ve bilgim
olmadan adli bir hükümlünün kolisini hesabımdan yolluyorlar. Ne tesadüf ki o sırada da iç
hukuk yolları tükenmiĢ ve evraklarımı AHĠM‟e göndermesi için avukatıma yolladım. Bu
AHĠM‟e gitmemeye dönük bir engellemeydi. Bunun üzerine bende ilgililer hakkında suç
duyurusunda bulundum. Ġlgili Cumhuriyet Savcısı sözlü olarak dilekçemi iĢleme koymayarak
yolsuzluk denilen giriĢime göz yumması üzerine bende dilekçeyi infaz hâkimliğine yolladım.
04.02.2011 tarihinde saat 9.30 civarında cezaevi müdürüyle görüĢme talebi olmaksızın
odamdan zorla alınarak cezaevi idaresi tarafından tutuklu ve hükümlülerin görüĢtüğü odaya
götürüldüm. Sorgusuz ve sualsiz hakaret, tehdit ve Ģantaj yapmaya baĢladılar. Dilekçemi geri
çekmeyeceğimi söylediğimde iĢkence timi olarak bilinen kiĢiler beni kameraların olduğu
yerde iĢkence uyguladılar. Bu konu için Adalet bakanını göreve çağırıyorum, bu görüntüleri
bir heyet denetlesin istiyorum. Yukarıda belirttiğim bu husus cezaevi 2. müdürü olan Servet
isimli kiĢi tarafından yapıldı. Benim 4 Nisan da doktorla randevum olmasına rağmen bana
doktorun izne ayrıldığını söylediler. Yapılan iĢkenceler yetmezmiĢ gibi bana 1 kapalı görüĢten
men için disiplin soruĢturması açıldı. Bulunduğum bu cezaevinde keyfi uygulamalar ve
iĢkencelere tabii tutuluyorum. YaklaĢık 1 ay önce ĠHD‟ye faks ve mektup gönderdim. Uyduruk
uygulamalar gerekçe göstererek mektup ve fakslarıma el koydular. FaĢist AKP‟nin
politikalarını kamufle etmeye çalıĢıyorlar. En son 15 gün önce Günlük Gazetesinde bulunan
Hüseyin Akyol‟a yazdığım bir mektup aynı sebeplerden dolayı el konuldu. Bu idarenin
mektuplara el koyması temel nedeni “kirli çamaĢırlarını gizlemeye” dönüktür. Bu faĢizan
uygulamaların altında imzası olan kurum 1. müdürü Mehmet Kara Kaya, Sosyolog Özlem
Altın, Psikolog Deniz Enül, bu kiĢilerin talimatları doğrultusunda iĢkenceler uygulanmıĢtır.
Hükümetin sözde Türkiye‟de iĢkenceye sıfır tolerans dediği gerçek dıĢı olduğunu BaĢbakan
Erdoğan buradaki kameralara baksın ve görsün. ĠĢkencenin nasıl sistemli olduğunu
göreceklerdir. Bu durumu sizlerle paylaĢmak ve kamuoyuna duyurmak istedim.”(ĠHD
Diyarbakır ġubesi)
*Aileleri aracılığıyla açıklamada bulunan Van F Tipi Cezaevi'nde bulunan tutuklu ve
hükümlüler, Çukurca saldırısından sonra üzerlerindeki baskıların arttığına dikkat çekerek,
kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu. Aileler, tutukluların verdiği bilgileri Ģöyle kaydetti:
"Çukurca'da yaĢanan saldırıdan sonra üzerimizdeki baskılar artmaya baĢladı. Özelikle baskılar
Hakkari ve ilçelerinden gelenlerin üzerinde uygulanıyor. En son Metin Gezer, Yusuf Akın ve
Osman Balar'ın bulunduğu koğuĢa gardiyanlar hiçbir gerekçe göstermeden baskın yapmıĢ.
Baskında hakarete maruz kalan tutuklular sonra tek kiĢilik hücrelere atılmıĢ. Gene özelikle
gardiyanlar Hakkari'den gelenlere küfür ve hakaretlerde bulunuyor." açıklamada, baskıların
her geçen gün giderek arttığına da dikkat çekilerek, kamuoyuna duyarlılık çağrısında
bulunuldu. (22.08.2011/DĠHA)
*26.09.2011 tarihinde Kandıra 2 Nolu F tipi cezaevinden Ģubemize baĢvuran Hanefi
Kuzu, Ģu beyanlarda bulundu: “YaklaĢık bir hafta önce ailemin aracılığı ile size ulaĢtım.
Mektubun içeriğiyle ilgili yaĢadığım sorunların her geçen gün katmerli bir Ģekilde
arttırılarak, her gün tehtid ve Ģantajlarla karĢı karĢıyayım. Size yazdığım mektubun içeriğinin
aynısını 22.06.2011 tarihinde adalet bakanlığına yazarak bu sorunlarda yer alan tüm
yetkililerin cezalandırılana kadar ve durumlar düzelene kadar ölüm orucuna baĢladım.
YaĢanacak tüm olumsuz durumlarda baĢta cezaevi savcısı, cezaevi 1. Müdürü Mehmet
217
KARAKAY, Servet adındaki cezaevi 2. Müdürü ve adalet bakanlığı sorumludur.” (ĠHD
Diyarbakır ġubesi)
*27.09.2011, tarihinde Ģubemize baĢvuran Hasan Aslan, Ģu beyanlarda bulundu, “Benim
ağabeyim Hüseyin Aslan, Malatya E Tipi Kapalı Cezaevinde bulunmaktadır. Ġdare tarafında
ikinci müdür olan Seçkin bir takım itirafçı kullanarak kardeĢime saldırıyor. Ġkinci müdür
tarafından ölümle tehdit ediliyor. Biz ailece abimin hayatından endiĢe duymaktayız. Ġnsan
Hakları Derneğinden hukuki yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Erzurum H Tipi Cezaevinde bulunan siyasi tutuklu kadınlar aileleri aracılığıyla yaptıkları
açıklamada ―son zamanlarda üzerlerindeki baskıların ciddi bir Ģekilde arttığını, görüĢe gelen
ailelerinin üstlerinin iki kez aranıp, çırılçıplak soyulduklarını, içeride sözlü ve fiziki tacize
uğradıklarını, havalandırma saatleri gibi çeĢitli hakların uygulanmasında keyfi olarak
davranıldığını, bazen günde iki kez koğuĢlara baskın yapılarak aramadan geçirildiklerini,
hastane sevkleri sırasında sözlü ve fiziki tacize uğradıklarını, en demokratik tepkilerinde bile
hücre cezaları verildiğini‖ söylediler. (04.10.2011/ http://www.evrensel.net)
*Samsun Bafra T Tipi Cezaevi'nde siyasi tutukluların iĢkence gördüğü iddia edildi. Bafra T
Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Mahsum Oruç'un eĢi Muhteber Oruç, eĢinin bugün telefonla
aradığını ve sesinin çok kötü geldiğini belirterek, eĢinin, sayım sırasında tutuklulara kaba
Ģiddet uygulandığını söylediğini belirtti. ġiddete maruz kalan tutukluların hastaneden rapor
aldığını ifade eden Oruç, "Göğsünden, kolundan ve kasık bölgesinden yaralandığını söyledi.
Bir arkadaĢlarının da göz kapağının yırtıldığını belirtti. KoğuĢta 15 kiĢilermiĢ hepsi de dayak
yemiĢ. Gardiyanlar ve hapishane müdürleri hepsi birlikte bunları dövmüĢler. Gardiyanların
sayısı da çokmuĢ bunlarda bir Ģey yapamamıĢlar. Bir yıldır görüĢlerine gidemiyoruz görüĢ
yasakları da var" Ģeklinde konuĢtu. (15.10.2011/DĠHA)
*Midyat M Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan 4 mahpus, GümüĢhane E Tipi Kapalı Cezaevi'ne
sürgün edildi. GümüĢhane‘ye gönderilen Ahmet Ġmecik ve 3 arkadaĢının siyasilerin koğuĢuna
geçme talebinin cezaevi yönetimi tarafından reddedildiği, bu nedenle 4 tutuklunun açlık grevi
baĢlattığı belirtildi. Aynı cezaevinde açlık grevine baĢlayan Kasım Sözen isimli siyasi
hükümlünün ağabeyi Müslüm Sözen de, "KardeĢim baskı ve iĢkence gördüğünü bildirdi.
Ġnsan hakları savunucularının duyarlı olmasını istiyoruz" çağrısında bulundu.
(09.10.2011/DĠHA)
*10.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Galip GüneĢ, Ģu beyanlarda bulundu:
“KardeĢim olan Mehmet GüneĢ, 28.09.2009 tarihinde gözaltına alındı. Daha sonra
çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Ġki yıldır Diyarbakır D Tipi Kapalı cezaevinde
kalmaktaydı. 12.10.2011 tarihinde Samsun/Bafra cezaevine sürgün edildi. KardeĢim telefonda
yaĢadığı iĢkenceleri anlattı. Gece geç saatlerde kaldırıp hakaret ve küfürlere maruz
bırakıldıklarını, ellerini arkadan bağlayarak kendilerine iĢkence ettiklerini anlattı.
Yemeklerimizi köpeklerin önüne bırakıp bize yedirmeye çalıĢıyorlar. KardeĢimin can
güvenliğinden endiĢeliyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD
Diyarbakır ġubesi)
*17.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Boncuk, Ģu beyanlarda bulundu:
―Oğlum olan Ahmet Boncuk, Dicle Üniversitesi Kimya bölümünde okuyordu. Patlayıcı madde
bulundurmaktan yargılandı ve 10 yıl 5 ay ceza aldı. YaklaĢık 2 yıldır Diyarbakır D Tipi
cezaevinde bulunuyordu. 09.10.2011 tarihinde Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinden Bafra
Cezaevine nakledildi. Bafra cezaevine gittikleri günden beri fiziki ve psikolojik olarak yoğun
218
iĢkencelere maruz kaldıklarını öğrendik. Ġlk nakil sırasında onları çıplak ve elleri kelepçeli
bekletmiĢler. Ayrıca gardiyanların saldırısında 5 arkadaĢının çok ciddi bir Ģekilde yara
aldıklarını söyledi. Yemek verilmemiĢ, küfür ve hakaretlerde bulunmuĢlar. Sabaha kadar
yüksek sesle istiklal marĢı dinletip uyumalarına izin vermiyorlarmıĢ. Baskı ve iĢkenceler halen
devam etmektedir. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*17.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Fatma Cinaklı, Ģu beyanlarda bulundu: “EĢim
olan Edip Cinaklı, Diyarbakır D Tipi Kapalı cezaevinde hükümlü olarak kalmaktaydı. 6 yıl
3ay ceza aldı. 4 ay önce Samsun/Bafra cezaevine sevk edildi. Cumartesi günü yaptığı telefon
görüĢmesinde kendisi ve diğer koğuĢ arkadaĢlarının gardiyanlar tarafından saldırıya maruz
kaldıklarını belirtmiĢ. Saldırı sonucunda eĢim ve arkadaĢı Mahsum Oruç, kaĢında patlama
olmuĢ ve vücutlarında darp izleri oluĢmuĢ. Raporu olduğunu da öğrendik. EĢimin hayatında
endiĢeliyim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*17.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Selahattin Çetin, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Murat Çetin, siyasi suçtan dolayı 8 yıl 9 ay hüküm giydi ve Diyarbakır D Tipi
Kapalı Cezaevinde bulunuyordu. 05.10.2011 tarihinde görüĢe gideceğimiz zaman
Samsun/Bafra cezaevine sevk edileceklerini söyledi. Ancak 15.10.2011 tarihinde Cumartesi
günü saat 16.00-16.30 sıralarında telefon ederek bize haber verdi. Onlara sevk sırasında çok
ağır hakaretler yapıldığını, çırıl çıplak soyulup saatlerce ayakta beklediklerini, elbiselerinin
tümü verilmediğini söyledi. Sevk edilen diğer arkadaĢlarının da aynı Ģekilde iĢkencelere tabii
tutulduğunu anlattı. Hükümlü ve tutuklu da olsa insan guru ile alay edilmesi suç olarak,
iĢkenceyi de bir insanlık suçu olarak bildirmek ve suçluların hakkında gerekli soruĢturmanın
yapılması için sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*17.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Sadiye Aydın, Ģu beyanlarda bulundu: “EĢim
olan Tahsin Aydın, siyasi suçtan dolayı 10 yıldır yargılanıyordu. 10 yıllık zaman aĢımına çok
az bir süre kala 6 yıl 3 ay hüküm verildi. EĢim Diyarbakır cezaevinde hükümlüyken 3 ay önce
Samsun/Bafra cezaevine gönderildi. 15.10. 2011 tarihinde sürgün edildikleri Samsun/Bafra
cezaevinde bulunan 50‟ye yakın gardiyanların saldırılarına maruz kaldıklarını ve birçok
arkadaĢlarının da ciddi bir Ģekilde yara aldıklarına anlattı. ArkadaĢlarının doktordan darp
raporu aldıklarını ve ilgili kiĢilerden Ģikâyetçi olduklarını söyledi. Ġnsan tutuklu ve hükümlü
de olsa insan onuruyla alay edilemeyeceğini ve iĢkenceye tabii tutulamayacağını
düĢünüyorum. Bu darp ve saldırı olaylarını gerçekleĢtiren kiĢilerin bulunup cezalandırılması
için sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*17.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Gıyasettin Akkan, Ģu beyanlarda
bulundu: ―Oğlum olan ġahin Akkan, iĢlediği iddia edilen bir suçtan dolayı 13 yıl 6 ay ceza
aldı. YaklaĢık 7 aydır cezaevindedir. Diyarbakır D Tipi Cezaevinden Samsun Ġli Bafra
cezaevine nakledildi. 15.10.2011tarihinde oğlum eve telefon açtı. Telefon görüĢmemizde
Bafra‟daki gardiyanların kendisini darp ettiklerini, elbiselerinin kendisine verilmediğini,
orada maddi ve manevi baskıya maruz bırakıldığını acilen yardım edilmesini istediğini
belirtti. Ben oğlumun durumundan endiĢe ediyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep
ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*18.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Evrim Akkurt, Ģu beyanlarda bulundu:
“ArkadaĢım olan Hasan Basri Bozdemir, yaklaĢık olarak 2 yıldır cezaevinde bulunmaktadır.
10 gün önce Samsun/Bafra cezaevinde sevk edildi. Cumartesi ailesini arayarak burada kötü
muamelelere maruz kaldıklarını anlatmıĢ. Götürülen tutuklu ve hükümlülere iĢkence
219
yapıldığını söyledi. Ailesi burada olmadığından arkadaĢımın durumundan endiĢe ediyorum.
Onun hakkında bildi edinmek istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.
‖(ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*26.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Fikriye Tanrıkulu, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Mehmet Tanrıkulu, yaklaĢık 1 ay önce Bafra cezaevine nakledildi. Cezaevinde
ciddi sıkıntılar yaĢadığını öğrendik. Oğlum evli olup 2 çocuğu bulunmaktadır. 24.10.2011
tarihinde oğlumu görmek için Samsun/Bafra cezaevine gittik. Ben aile tablosunu
götürmediğim için beni içeri almadılar. Yalnız gelinimin içeri girmesine izin verdiler. Ama
onun görüĢmeleri de kısa sürdü. EĢi kendisiyle görüĢtüğünde, kendisine orada büyük
mağduriyet yaĢadıklarını, hakaret ve iĢkenceye maruz kaldıklarını, hiçbir hakkını
kullanamadıklarını belirtmiĢ. Sabaha kadar yüksek sesle istiklal marĢı dinletip uyumalarına
izin vermiyorlarmıĢ. Ġlk nakil sırasında onları çıplak ve elleri kelepçeli bekletmiĢler. Fiziki
iĢkence uygulatmıĢlar. Gönderdiğimiz kıyafetlerin çoğunu vermemiĢler. Ayrıca benim eĢim
çok yaĢlı, ben ise çok ağır hastayım. Çok ciddi sağlık sorunları yaĢamaktayım. Bu
nedenlerden dolayı Bafra‟ya gidemiyorum. Nakil için sizden hukuki yardım talep ediyorum.‖
(ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*26.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Süleyman Çetin, Ģu beyanlarda bulundu:
“KardeĢim Cengiz Çetin, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinden Bafra Cezaevine nakledildi.
Bafra cezaevine gittikleri günden beri fiziki ve psikolojik olarak yoğun iĢkencelere maruz
kaldıklarını öğrendik. Ġlk nakil sırasında onları çıplak ve elleri kelepçeli bekletmiĢler. Yemek
verilmemiĢ, küfür ve hakaretlerde bulunmuĢlar. Sabaha kadar yüksek sesle istiklal marĢı
dinletip uyumalarına izin vermiyorlarmıĢ. Hobi saatlerinde diğer koğuĢlarla birlikte
çıkmalarına izin vermiyorlar. Sadece 1 ayakkabı ve sınırlı sayıda giysi bulundurabiliyorlar.
Haftada sadece 2 defa sıcak su veriliyor ve sular sık sık kesiliyor. Taleplerine ve dilekçelerine
çok geç cevap veriyorlar. Eski hükümlüleri, cezaevindeki örgütlülük ve iliĢkileri engellemek
için sürgüne gönderiyorlar. Ġstedikleri birçok kitaplar verilmiyor. Bu konuda sizden hukuki
yardım talep ediyorum.‖ (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*27.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Faruk Pekdoğan, Ģu beyanlarda
bulundu: “24.10.2011 tarihinde Rize ili Kalkandere L Tipi Cezaevinde bulunan kardeĢim
Fuat‟ın açık görüĢüne gittim ve kendisiyle görüĢtüm. KardeĢim Fuat cezaevinde kötü
muamele gördüklerini, kendilerine hakaret edildiğini, aĢağılayıcı sözler sarf edildiğini, görüĢ
için çıkarılıp geri getirildiklerinde ayakkabılarını çıkararak sirkelenmelerini istediklerini,
sayım sırasında hazır ol konumunda bekletildiklerini, soğuk havalarda ısınmak amacıyla
giydikleri Ģapka, külah gibi aksesuarların zorla çıkartıldığını anlattı. KoğuĢa gardiyan girdiği
zaman ellerindeki sigaraları atıp esas duruĢa girmeleri gerektiğini bize söyledi. Ve bu
talepleri yerine getirmedikleri takdirde yeri ve zamanı gelince zorla yaptıracaklarından
bahisle tehdit ettiklerini anlattı. Tutuklu ve hükümlü de olsalar insan onuruyla
oynanmayacağını düĢünüyorum. Cezaevi sorumluları ve gardiyanları hakkında soruĢturma
açılmasını istiyorum. Bu konuda Ġnsan Hakları Derneği‟nden hukuki yardım talep ediyorum.‖
(ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*28.10.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Halis Yakut, Ģu beyanlarda
bulundu: ―Diyarbakır Cezaevinden sevkli çıkan kardeĢim Ercan Yakut, Bafra T Tipi
Cezaevine nakledilmiĢtir. Bafra Cezaevi giriĢi sırasında tutukluların üstleri soyularak çıplak
arama, elbise vs ihtiyaçlarını karĢılamama, gazete kitap vermeme, havalandırmaya
çıkarmama, telefon görüĢmelerini engelleme, sürekli marĢ dinletme aile ile görüĢmeleri
220
kısıtlama gibi haklardan mahkûm ediliyorlar. Bu konuda hukuki yardım talep ediyorum.”
(ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*01.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ahmet ÖzsubaĢı, Ģu beyanlarda bulundu:
Oğlum olan Muhyettin ÖzsubaĢı, Diyarbakır D Tipi cezaevinden 4 ay önce Rize Kalkandere
cezaevine sürgün edildi. Ben oğlumun açık görüĢüne 31.11.2011 tarihinde gittim. Orada
kendilerine asker gibi davranmalarını istiyorlar. Ġnfaz kurumu memurları kendilerine sürekli
emir veriyor, cezalandırmaya çalıĢıyorlar. Gardiyanlara karĢı sürekli saygılı ve kendilerini
gördüklerinde ayağa kalkmalarını istiyorlar. Yemekleri az olduğu için kantinden almak
zorunda olduklarını ayrıca gönderilen kitaplarında verilmediğini söyledi. Bu konuda sizden
yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*01.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Yunus HumartaĢ, Ģu beyanlarda bulundu:
“KardeĢim olan Ahmet HumartaĢ, 2008 yılında örgüt üyeliğinden dolayı 6 yıl ceza aldı. 3 yıl
Diyarbakır cezaevinde kaldı. En son sürgünlerde kardeĢimi de Rize Kalkandere cezaevine
gönderdiler. GörüĢüne giden annem ve kız kardeĢim orada yoğun baskıların yaĢandığı ve
kötü muamelede bulunduklarını söyledi. Tutukluların gardiyan ve askerlerin karĢısında elleri
ceplerinde kabul edilmiyor, tespih çekmelerinde dahi izin verilmiyor bütün bunlar
yetmiyormuĢ gibi psikolojik baskıda uygulanıyor. Sizden hukuki yardım talep ediyorum.”
(ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*01.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hayriye Özel, Ģu beyanlarda bulundu: “EĢim
olan Mehmet Özel, Rize Cezaevine sürgün edildi. GörüĢüne gittiğimde bana cezaevinde
yaĢanan baskıları anlattı. Orada kendilerine asker gibi davranmalarını istiyorlar. Ġnfaz
kurumu memurları kendilerine sürekli emir veriyor, cezalandırmaya çalıĢıyorlar. Elleri
ceplerinde kabul edilmiyor, tespih çekmelerine de dahi izin verilmiyor bütün bunlar
yetmiyormuĢ gibi psikolojik baskıda uygulanıyor. Gardiyanlara karĢı sürekli saygılı ve
kendilerini gördüklerinde ayağa kalkmalarını istiyorlar. Cezaevi yönetimi ve ceza infaz
kurumu memurları son derece kötü davranıyorlar ve sürekli provokatif davranıĢlarda
bulunuyorlar. Ayrıca yemekleri 15 kiĢilik getirilmesi gerekirken 6 kiĢilik getiriyorlar. Bu
baskıların son bulması için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*01.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Remezan NaĢa, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Bilal NaĢa, Diyarbakır D Tipi cezaevinden 4 ay önce Rize Kalkandere cezaevine
sürgün edildi. 01.11.2011 tarihinde oğlumun görüĢüne gittim. Büyük bir baskı uygulandığını
söyledi. Tutukluların gardiyan ve askerlerin karĢısında elleri ceplerinde kabul edilmiyor,
tespih çekmelerinde dahi izin verilmiyor bütün bunlar yetmiyormuĢ gibi psikolojik baskıda
uygulanıyor. Sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*01.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Bekir Nadiroğlu, Ģu beyanlarda bulundu:
“KardeĢim olan Ömer Nadiroğlu, Diyarbakır D Tipi Cezaevinden Rize Kalkandere cezaevine
sevk edildi. Dün yaptığımız görüĢmede birçok sorun yaĢadıklarını ve baskıların arttığını
belirtti. Ġlk gittiklerinde tamamen soyunmalarını istemiĢler bunlarda kabul etmeyip tepki
göstermiĢler. Diğer koğuĢtaki arkadaĢlarıyla görüĢemiyor, ortak faaliyetler yürütemiyorlar.
Askeri disiplin uygulanır gibi sürekli aramalarda tek sıraya soktuklarını, gardiyanları
görünce hazır oldu durmalarını istiyorlar. Uygulamalara karĢı çıkınca da baskıların arttığını
her an disiplin cezaları alabileceklerini belirttiler. Siyasi tutuklu ve hükümlülerin üzerinde
büyük bir psikolojik baskı uygulandığını belirtti. Bütün bu yapılan uygulamaların haksız
olduğunu belirtmek isterim. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. ” (ĠHD
Diyarbakır ġubesi)
221
*06.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ahmet Nadiroğlu, Ģu beyanlarda bulundu:
“Amcam olan Ömer Nadiroğlu, 6 yıl ceza aldı. Diyarbakır D Tipi kapalı cezaevinden
Rize/Kalkandere cezaevine sevk edildi. Amcamla telefonla görüĢtüğümde orada yoğun bir
iĢkenceye tabii tutulduğunu söyledi. 27 Kasım‟da cezaevinde türkü söyleyip halay çektikleri
için gardiyanların ve adli tutukluların saldırılarına maruz kaldıklarını anlattı. Onlara askeri
sistem dayatılıyor. Yemek ve telefon görüĢmelerinde tek sıra halinde bekletiliyorlar. Bu
nedenlerden dolayı sizden hukuki yardım talep ediyoruz. ” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*10.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Fince Denli, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum
olan Abdullah Altun 1992 yılında yakalandı ve 36 yıl cezaya mahkûm edildi. Oğlum çeĢitli
cezaevlerinde hükümlü olarak kaldı. Ancak 1yıl önce birçok hastalığı nedeniyle tedavi olmak
üzere Diyarbakır‟a getirilerek E Tipi cezaevine konuldu. Oğlumun birçok hastalığı
bulunmaktadır. Ona özel yatak alıp gönderdim. 02.11.2011 tarihinde oğlum nedenini
bilmediğimiz bir Ģekilde Amasya cezaevine nakledildi. Ġlk sevk edildiğinde giriĢte kendisine
hakaret edildiği ve soyunması istenildiği kabul etmeyince de iĢkenceye maruz kaldığını,
kaburgalarının kırıldığını beyan etti. Ben oğluma yapılan iĢkence ve kötü muameleden
sorumlu olan kiĢilerin tespit edilip cezalandırılmaları için gerekli iĢlemlerin yapılmasını talep
ediyorum. Ayrıca çok hasta olduğum için oğlumu ziyaret etmeye gidemiyorum. Bu nedenle
oğlumun tekrar Diyarbakır‟daki cezaevine naklinin yapılmasını talep ediyorum.” (ĠHD
Diyarbakır ġubesi)
*10.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mikail Özkan, Ģu beyanlarda bulundu:
“Benim oğullarım olan Neytullah ve Azad Özkan, KahramanmaraĢ/Elbistan E Tipi Kapalı
cezaevinde hükümlü olarak kalmaktadırlar. Oğullarım ayrı cezaevlerinde bulunuyorlardı.
Aynı cezaevine nakillerini istediler. Elbistan cezaevine nakil oldular. Aldığım duyumlara göre
oğullarım cezaevi idaresi tarafında yoğun baskı ve iĢkencelere tabii tutuluyorlar. Haftalık
telefon görüĢmeleri dahi gardiyanlar tarafından kısıtlanıyor. Çocuklarımın hayatından endiĢe
ediyorum. Ben çocuklarım için kaygılanıyorum ve maruz kaldıkları kötü muamele ve
iĢkenceye son verilmesini, bu durumdan sorumlu olanlar hakkında gerekli yasal ve idari
iĢlemlerin yapılmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*10.11.2011 tarihinde Ģubemize Bafra T Tipi Kapalı Cezaevinden baĢvuran Salih
Erbekler, Ģu beyanlarda bulundu: “Bizler, Bafra cezaevinde bulunan 100‟e yakın PKK‟li
olarak uzun süreden beri cezaevi yönetiminden kaynaklı, keyfi ve baskıcı tutum ve
davranıĢlarına maruz kalmaktayız. En son sayım esnasında müdürlerin yönetiminde
arkadaĢlarımıza saldırılmıĢ ve bu saldırı sonucunda 2 arkadaĢımız çeĢitli yerlerinden darbe
almak suretiyle yaralanmıĢlardır. Birçok arkadaĢımızın haberi bile olmadan yaka paça
çıkartılıp sürgün edilmiĢlerdir. Ayrıca cezaevi müzik dinleme sisteminden yüksek sesle
koğuĢlarımıza ırkçı ve milliyetçi duyguları kabartan, provakatif marĢlar ve müzikler
dinletilmektedir. Bir diğer konu da spor dâhil birçok hobi faaliyetlerimizi kısıtlamaktadırlar.
Bu konuyla ilgili sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nden Rize Kalkandere L Tipi Kapalı
Cezaevi'ne sürgün gönderilen Ğemgin Durak isimli tutuklunun cezaevi giriĢinde Ģiddete
maruz kaldığı ileri sürüldü. 6 yıldır cezaevinde bulunan Durak'ın 20 saatlik yolculuğun
ardından Rize'ye ulaĢtığı ve burada çırılçıplak soyularak üst aramasından geçirilmeye
zorlanınca Ģiddete uğradığı kaydedildi. Durak'ın ağabeyi Samet Durak, olaydan kardeĢi ile
telefonla konuĢurken haberdar olduklarını belirterek, tepki gösterdi. KardeĢinin özel
222
eĢyalarına da el konulduğunu savunan Durak, "Eğer kardeĢimin baĢına bir Ģey gelirse bundan
cezaevi yönetimi ve BaĢbakan Erdoğan sorumludur" diyerek baskılara son verilmesini
istedi. (15.11.2011/DĠHA)
*16.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Osman Üzül, Ģu beyanlarda bulundu: “Oğlum
olan HaĢim Üzül, 1997 yılında cezaevine girdi. Çıktıktan sonra 1999 yılında PKK örgütüne
katıldı. Eve geri dönüĢ esnasında yakalandı ve çıkarıldığı mahkemece müebbet hapis cezasına
çarptırıldı. Daha önce MuĢ E Tipi cezaevinde kalıyordu. Daha sonra Rize cezaevine sürgün
edildi. Geçen hafta telefonla görüĢürken aniden kesildi. Tekrar aradığında gardiyanların
müdahale ettiğini dile getirdi. Söylediğini göre telefonla görüĢürken eli cebindedir diye
telefonu kesmiĢler. Ağabeyim yaklaĢık olarak 2 aydır sorun yaĢadıklarını ve gardiyanların
kendilerine kötü davrandıklarını, hakaret ettiklerini, yürürken tek sıra halinde yürümeleri
gerektiğini belirtti. Annem sağlığı iyi olmadığından ve birçok hastalığı olduğundan dolayı
görüĢüne gidemiyor. Bu nedenlerden dolayı sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
Diyarbakır ġubesi)
*17.11.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdulbaki YavaĢ, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Hâkim YavaĢ, 1999 yılında Ġstanbul‟da yardım ve yataklıktan dolayı 36 yıl
hüküm giydi. Dilekçe vererek Mardin‟e getirdik. Hasta olduğundan dolayı doktor raporu
eĢliğinde Diyarbakır Cezaevine gönderildi. Diyarbakır cezaevinde tedavi amaçlı 2 yıl
bulundu. 02.112011 tarihinde haberimiz olmadan Amasya Cezaevine sevk edildi. Amasya
cezaevine nakli sırasında haksızlık yapıldığını, iĢkence yapıldığı, aç-susuz bırakıldığını
anlattı. Oğluma yol boyunca yapılan bu aĢağılanma, aç-susuz bırakılma ve iĢkence eden
kiĢilerden Ģikâyetçiyim. Bu nedenlerden dolayı sizden hukuki yardım talep ediyoruz.” (ĠHD
Diyarbakır ġubesi)
*21.11.2011 tarihinde Ģubemize Diyarbakır E Tipi Cezaevinden baĢvuran H.Ö., Ģu
beyanlarda bulundu: “Bana yaklaĢık olarak 3-4 hafta önce sabah saat 08.30‟da mahkemem
olduğu için haber verdiler. Ama hasta olduğum için dilekçe yazıp idareye verdim. Sonra
revirden rapor almam gerektiğini söylediler. Revir doktoru olan Özkan YumuĢak, koğuĢ
kapısına geldi ve bana hastalığımın ne olduğunu sordu. Ben de adet olduğumu ve kanamam
olduğu için çok sancım olduğunu belirttim. Kapıda bulunan sağlık personellerinden bir erkek
bir bayan olmak üzere iki kiĢi duruyorlardı. Kameraların karĢısında benden petimi çıkarıp
bakmak istediklerini söylediler. Ben de bunu kabul etmedim. Aramızda tartıĢma yaĢandı.
Doktor hiçbir Ģekilde müdahalede bulunmadı ve çekip gitti. Bana yapılan bu tavır kiĢilik
haklarıma bir saldırı olduğundan ilgililerden Ģikâyetçiyim.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*24.12.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Ayhan Nazlıer, Ģu beyanlarda bulundu:
“Ağabeyim olan Ramazan Nazlıer, 12 Aralık 2011 tarihinden Osmaniye T Tipi cezaevine sevk
edildi. Ġlk sevk sırasında tamamen soyulmak istenmiĢ bunu kabul etmeyince görevliler
tarafından darp edildi. Ağabeyim kendisine yapılan bu uygulamalar için bir heyetin
gönderilmesini ve kamuoyuna duyurulmasını talep ediyorum. Ayrıca bir avukatın kendisiyle
görüĢmesini istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum. ”(ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
-Tehdit Edilenler
*BDP Malazgirt Ġlçe binasında yapılan açıklamaya, BDP Ġl BaĢkanı Nimet Sezgin, Malazgirt
Ġlçe BaĢkanı Takyettin Özkahraman, Malazgirt Belediye BaĢkanı Nuri Balcı, Ġl Genel ve
Belediye Meclis üyeleri ile kent meclisi sözcüleri katıldı. Açıklama yapan BDP Ġlçe
Yöneticisi Ġhsan GümüĢtaĢ, yaklaĢık 20 gündür Malazgirt'te gençlere yönelik yoğun bir baskı
223
ve yıldırma politikasının baĢlatıldığını belirterek, "Partimize gelip giden gençler geliĢ gidiĢleri
sırasında polisler tarafından gerekçe gösterilmeden üstleri aranıp kameraya alınıyor" dedi.
Polisin bu uygulamalarla gençler üzerinde psikolojik baskı oluĢturduğunu dile getiren
GümüĢtaĢ, sık sık evlere baskınlar yapılarak gençlerin gözaltına alınmaya çalıĢıldığını
kaydetti. GümüĢtaĢ, "Partimizin yaptığı basın açıklamaları sırasında polisin kitlenin arasına
girerek provokasyon yaratmak istediği de açıkça tarafımızdan bilinmektedir. Ayrıca partimiz
üzerindeki baskınlar ve gençlerimiz üzerinde yoğun baskıların yaĢandığı bir dönemde parti
binamızın çatısının yanması da partimiz ve halkımız tarafından kuĢkuyla görülmektedir" dedi.
(11.01.2011/DĠHA)
*Demokratik Yurtsever Gençlik (DYG) Üyesi Ġshak Teknal (13), Batman Ekin Gençlik
Kültür Merkezi'ne giderken, kültür merkezinin bulunduğu binanın koridorunda kar maskeli
iki kiĢinin silah göstererek, kendisini ölümle tehdit ettiğini belirtti. Hukuki yardım talebiyle
ĠHD Batman ġubesi'ne baĢvuran Teknal, olayı Ģöyle anlattı: "Kültür Merkezi gidiyordum.
Binanın giriĢinde bir anda kar maskeli ve sivil olan iki kiĢi beni durdurarak duvara vurdular.
Daha sonra biri, üzerinde Türk bayrağı bulunan silahı belinden çıkartarak kafama dayadı.
Bana 'Eğer rahat durmazsan, seni de diğerleri gibi öldürürüz, kimsenin de haberi olmaz' dedi.
Diğer adam ise 'Yok biz sadece öldürmekle kalmaz, seni iĢkencelerden geçirir ve sonra da
öldürürüz' dedi. Daha sonra kapı sesi duyar duymaz beni bırakıp kaçtılar" dedi.
(31.01.2011/DĠHA)
*02.02.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Orhan Akbudak isimli vatandaĢ
01.02.2011 tarihinde akĢam saatlerinde eve giderken 3 sivil polisin önünü keserek
kendisinden kimlik istediğini ve kendisini ölüm ile tehdit ettikleri gerekçesi ile baĢvuruda
bulundu. (ĠHD Siirt)
*Hakkari'de 13 ġubat'a yapılan ev baskınlarında evi basılarak, polisin kötü muamelesine ve
tehdidine maruz kaldığını belirten Adile Akan ve kızı Meryem Akan, ĠHD Hakkari ġubesi'ne
baĢvurarak, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulması için hukuki yardım talebinde
bulundu. Polislerin oğlu Devlet Akan'ı gözaltına alamaya geldiğini belirten anne Adile Akan,
"Oğlum Devlet Alkan okula gidiyor, ayrıca fırında çalıĢarak geçimimizi sağlıyor. Elimizde
yetimler bulunmaktadır. Ayda birkaç defa gelip evimizi arıyorlar. Sabaha karĢı, polisler yine
evimize baskın yaptılar. Çocuğumu sordular. Oğlum evde değildi. Ayakkabı ile evimize
girerek, her tarafı aradılar. Benim tek isteğim bu üzerimizdeki zulmü kaldırmalarıdır. Biz
onlara ne yaptık ki bize bu zulmü yapıyorlar. Evimizin halini görüyorsunuz. Ayda bir evimizi
bu Ģekilde arıyorlar. Bize bunları reva görenler hakkında davacı olacağız" dedi. Adile Akan‘ın
kızı Meryem Akan ise, yaĢananları Ģu cümleler ile anlattı: "Ben pencereyi açarak, ‗kimsiniz‘
dedim. 'Polis' dedi. 'Ġzniniz var mı?', dedim. Beni tehdit edip baĢıma silah dayadılar. 'Aç
kapıyı yoksa gebertiriz seni' dediler. 'Ayakkabı ile eve girmeyin' dediğim de ise, 'Kes sesini'
dediler. Evin her tarafını dağıtarak, 'Sen toplarsın' dediler. Sonra da bana 'Evi neden
aradığımızı kardeĢlerine sor onlar bizi buraya getirtiyor' dediler. 'Sizi Ģikayet edeceğim'
dedim, bana 'Elinizden geleni yapın' diye cevap verdiler. Evimize ayakkabı ile giren ve beni
tehdit eden polislerden davacı olacağım." (18.02.2011/DĠHA)
*Urfa Kültür Sanat Merkezi çalıĢanı 14 yaĢındaki Ferhat Gözek isimli çocuk, polisin
kendisine fiziki Ģiddet uyguladığını, cezaevine atmak ve ölümle tehdit ettiğini belirterek
ĠHD'ye baĢvurdu. Gözek, çalıĢtığı iĢyerinden çıkarken sivil giyimli polisler tarafından
durdurulduğunu ve kendisine "Elimizde eylemlerde çekilmiĢ videoların, poster ve pankart
taĢırken çekilmiĢ fotoğrafların var" denilerek tokatlandığını, ölümle ve cezaevine atılmakla
224
tehdit edildiğini iddia etti. Kendisini durduran polislerden Y. isimli TEM amirinin, "Bir daha
oralara gitme, nerede bir eylem varsa oradasın. Poster taĢırken, marĢ okurken, slogan atarken
görüntülerin var elimizde " diyerek kendisine tokat attığını söyleyen Gözek, "Ben de giderim
size ne dedim. Bunun üzerine bana hakaret ettiler. 'Seni öldürür cezaevinde çürütürüz' dediler.
Sizi tutan ne dediğimde, 'terbiyesizlik etme' dediler" dedi. (21.02.2011/DĠHA)
*Yüksekova Ġlçesi'nde sabah saatlerinde yüzü maskeli bir kiĢi tarafından Özgürlük
Meydanı'nda bulunan Güven Kuyumculuğu karĢısına bomba bırakıldı. Bombacı yaĢanan
kargaĢadan yararlanarak olay yerinden kaçarken, Ģahsı durdurmaya çalıĢan kiĢileri de
doğrulttuğu silahla etkisiz hale getirdi. Polis incelemeden sonra olay yerinden ayrılırken,
ilçede ilginç yeni bir olay yaĢandı. Olayın yaĢandığı yere yakın olan ve yaĢananlara tanıklık
eden Dize Taksi Durağı'na kimliği belirsiz bir kiĢi tarafından telefon açıldı. "0 732 330 20 81"
nolu numarayla durağı arayan kiĢi telefona cevap veren durak yetkilisine, "Eğer bombacının
kimliğini polise söylerseniz, durağınızı havaya uçuracağız" tehdidinde bulunduğu iddia edildi.
Tehdit üzerine olaydan endiĢe duyduklarını belirten durak çalıĢanları, olayın aydınlatılmasını
istedi. (21.02.2011/DĠHA)
*02.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Hakime Ġmre, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben
Diyarbakır ilinde ikamet etmekteyim. 01.01.2011 tarihinde eĢimi Dicle Üniversitesi Tıp
Fakültesine götürmek için evden çıktım. Otobüs durağında tam otobüse binerken biri
kolumdan çekerek otobüse binmemi engelledi. Sebebini sorduğumda polis olduğunu onunla
gitmem gerektiğini söyledi. Aynı zamanda polis kimliğini de gösterdi. Geride 2 polis daha bizi
izliyordu. Ben de eĢimin hasta olduğunu gözlerinin görmediğini tek baĢına gidemeyeceğini
söyledim. Daha sonra nereye, ne zaman istiyorsanız gelip ifade veririm dedim. Bunun üzerine
polis uzaklaĢıp telefon görüĢmesi yaptı ve bıraktı. Ayrıca bu durum beni rahatsız ediyor.
Benden ne istediklerini bilmiyorum. Sürekli takip altındayım. Her etkinlikte özellikle
resimlerim çekiliyor. Kamera çekimleri yapılıyor. 60 yaĢındayım. Bunlar beni üzüyor.
Sebebini öğrenmek istiyorum. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD
Diyarbakır)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'ne bağlı Tütünlü (Evlîyan) Köyü Güleç (Rûyan) mezrasından 65
EN 557 plakalı aracıya ilçeye doğru yola çıkan Seyfettin Er, yol üzerinde askeri bir aracın
bilerek kendisine çarptığını iddia etti. Nissan marka kamyonetiyle 4 akrabasıyla birlikte ilçe
merkezine alıĢveriĢ yapmak için gitmek istediğini belirten Er, arkasından gelen askeri aracı
kullanan 3. Dağ ve Komando Taburu'na bağlı ve Ortaklar (Besusin) Karakolu'nda seyyar
görev yapan bir yüzbaĢının kendisini sıkıĢtırdığını ve yanlıĢ sollama yaparak kasten aracına
çarptığını öne sürdü. Çarpmanın ardından araçtan inerek, "Ne yapıyorsunuz. Neredeyse beni
uçurumdan atıyordunuz" dediğini belirten Er, bu sözlerine karĢılık yüzbaĢının hakaret ve
tehdidine maruz kaldığını iddia etti. Söz konusu tehdit ve hakaretleri Ortaklar Karakolu'na
Ģikayet etmeye gittikleri sırada da aynı yüzbaĢı ile karĢılaĢtıklarının ifade eden Er,
"Çarpmanın ardından isminin ne olduğunu bilmediğim yüzbaĢı rütbesi olan askeri personelin
bize 'ne iĢiniz var burada teröristler, buralarda gelip geçmeyin yoksa hepinizi öldürürüm'
diyerek hakaret etti ve tehditler savurdu. Karakola gittiğimizde de 'nereye giderseniz gidin
kime Ģikayet etmek istiyorsanız edin teröristler' dedi ve bizi karakol kapısından içeriye
almadı."Er, ġemdinli Savcılığı'na askeri personel hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve
nereye giderse gitsin bu iĢin sonunu bırakmayacağını söyledi. (02.03.2011/DĠHA)
*Elazığ'da Fırat Dağıtım ġirketi çalıĢanı Ġbrahim Ersöz, dün polisler tarafından gözaltına
alınarak tehdit edildiğini iddia etti. Ersöz Ģehir merkezinde gezerken Özgür Halk ve
225
Demokratik Modernite dergisi bulunduğu gerekçesi ile gözaltına alındığını ifade etti. Ersöz,
polislerin kendisini tehdit ettiğini belirterek, "Bana Elazığ'da DĠHA çalıĢanını, Günlük ve
Azadiya Welat gazetelerini kimlere verdiğimi sorarak, bize burada yardımcı olmazsan biz de
senin bu iĢi yapmana izin vermeyiz Ģeklinde tehdit ettiler" dedi. Üzerinde bulunan 5 adet
Özgür Halk ve Demokratik Modernite Dergisi'ne el konulduktan sonra serbest bırakılan
Ersöz, Elazığ ĠHD ġubesi'ne hukuki yardım baĢvurusunda bulundu. (26.03.2011/DĠHA)
*26.03.2011 tarihinde Derneğimize baĢvuruda bulunan Saniye/Hanefi oğlu 1984 Palu
doğumlu Ġbrahim Ersöz özetle; 25.03.2011 Özgür Gündem Gazetesi dağıtımcısı olduğunu,
25.03.2011 günü toplatma kararı bulunan bir dergiden dolayı gözaltına alındığını,
gözaltındayken olayla alakası olmayan bir takım sorular sorulduğunu, bu iĢ için (gazete
dağıtımcılığını), ne kadar para aldığını, kazandığı paradan daha fazla parayı bilgi getirmesi
halinde kendilerinin vereceklerini, gazete dağıtım iĢine devam etmesi halinde sürekli
gözetimlerinde olacaklarını ve her an gözaltına alabilecekleri tehdidinde bulunduklarını
söyledi. (ĠHD Elazığ)
*30.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Selahattin Yıldırmaz, Ģu beyanlarda bulundu:
―Oğlum Cemal Yıldırmaz, Diyarbakır‟da iĢletme bölümünü bitirdikten sonra Ġstanbul‟a
çalıĢmaya gitti. Ġstanbul‟da çalıĢırken gözaltına alınıp tutuklandı. Birçok kez de iĢkenceye
maruz kaldı. ġu anda da birçok dosyası da Ġstanbul‟da devam etmektedir. Ġstanbul‟da gözaltı
ve baskılar artınca yurt dıĢına çıkmak zorunda kaldı. Oğlum daha fazla cezaevinde kalmak
istemediğini, iĢkence ve baskılara artık dayanamayacağını söyledi. Bende 1992 yılında
tutuklanıp yoğun iĢkencelere maruz kalmıĢtım. 5 yıl da ceza almıĢtım. Benim sabıkamdan ve
geçmiĢimden dolayı da sürekli çocuklarıma baskı uygulamaktaydılar. Halen yol
aramalarında bile ismimizi görünce ayrıca araĢtırıp sorguluyorlar. Oğlum tüm bu
baskılardan dolayı yurt dıĢına çıktı. ġuan da Fransa‟da bulunmaktadır. Diğer bir oğlumda
aynı nedenlerden dolayı yurt dıĢına çıkmak zorunda kaldı. Polisler eve gelip hep oğullarımı
sorguluyorlar. Yurt dıĢında olduklarını söylememe rağmen polisler gelip bizi rahatsız
ediyorlar. Bu konudan sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*09.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Zeki Çelik, Ģu beyanlarda bulundu: “Ben,
2003 yılında Sayın Öcalan‟ın doğum gününde Basmane semtinde kendimce, kutlu doğum
günü eğlencesi yaptım. O gün Sayın Öcalan‟ın resmini ve ARGK bayrağını taĢıdım. Sivil
giyimli bir polis gelip beni gözaltına aldı. O esnada bazı kiĢi ve kiĢiler denilen varlıklar
tarafından iĢkenceye maruz kaldım, kaburgalarım kırıldı. Doktorlardan sağlam raporu alıp
beni tehdit edip, aileni ve seni yok ederiz dediler. Bende eĢ dost akraba ve aileme zarar
gelmesin diye bu olay yaĢanmamıĢ gibi devam ettim. Bunca yıl geçmesine rağmen herhangi
bir aramam olmadı. ġayet olsaydı Irak‟a girmek için pasaport aldığım zaman veya Irak‟a
gitmek için sınırda gözaltına alınırdım, almadılar. Son 10 gün Diyarbakır‟da gözaltına
alındım ve benim resmimi ve ismimi arananlar listesinde gösterdiler. Ben “PKK lideri Sayın
Öcalan‟ın resmini herkes taĢır, öyleyse herkes aranıyor, madem aranıyorsa herkesi gözaltına
alın‟ dedim. Bana ve aileme hakaret edip „seni yardım ve yataklıktan içeri atmam için bu
resim yeterli‟ dedi. Bende kalp hastası yaĢlı annem duymasın, üzülmesin diye hiç gelmediğim
Bingöl‟e geldim, burada bir gece sokaklarda kaldım. Ertesi gün ĠHD‟ye baĢvurup yardımcı
olmalarını rica ettim. Tutuklanma kararının doğru olup olmadığını öğrenmek istiyorum.”
(ĠHD BĠNGÖL)
*20.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Necatin GüneĢ, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben
18 Ekim 2010 tarihinde Diyarbakır‟dan Dicle ilçesine giderken Ergani giriĢinde polis ekipleri
Diyarbakır- Ergani minibüsünü durdurdu. Minibüsü durdurduktan sonra Necibe Karatay
226
(akrabam) ile kızını ve beni gözaltına aldılar. Ve bizi Ergani Emniyet Müdürlüğüne
götürdüler. Burada uzun saçlı, tahminen 30, 32 yaĢında, uzun boylu ve adını Fırat olarak
duyduğum polis memuru bana dönerek “Necattin seni uzun zamandır (3 senedir) tanıyorum,
sen sık sık Piran köyüne gidip geliyorsun. Orada örgüt üyeleri ile görüĢüyorsun, ben sana
oraya gitme demiyorum: ancak giderken de bizimde haberimiz olsun, beraber çalıĢalım
telefonumu sana vereyim. ArkadaĢ olalım” dedi. Ben ise örgüt üyeleri ile hiçbir alakam yok
ben ne onları tanıyorum ne de sizinle çalıĢmak istiyorum. Dedim. Bunun üzerine bana
Ģerefsizsin, adisin v.b hakaretlerde bulundu. Ve beni tehdit etmeye baĢladı. Bana ya dediğimiz
gibi çalıĢacaksın ya da seni hapse tıkarım ve seni evinde öldürürüm dedi. Ve sonra beni
serbest bıraktılar. Bana çok piĢman olacaksın dedi. Beni daha sonra 17 Nisan 2011 tarihinde
tekrardan Ergani giriĢ taburun önünde kamyondan indirdiler. Ve bana yine aynı hakaretlerde
bulundular. Ben bu Ģahıslardan Ģikâyetçiyim.” (ĠHD Diyarbakır)
*20 Nisan'da Elazığ merkez Aksaray Mahallesi'nde YSK'nin bağımsız adayları veto etmesini
protesto etmek için düzenlenen basın açıklamasına iliĢkin bildiri dağıtan BDP Elazığ Ġl
Örgütü üyesi Özkan GümüĢ'ün polis aracına zorla bindirilerek Ģehir dıĢına götürülüp tehdit
edildiği iddia edildi. YaĢadıklarını anlatan GümüĢ, bildiri dağıtırken sivil polisler tarafından
durdurulduğunu ve bir araca zorla bindirildiğini söyledi. ġehir dıĢına çıkarıldıktan sonra aracı
durduran polislerin ağır hakaretlerde bulunduğunu kaydeden GümüĢ, "Polisler ilk baĢta
üzerimi arayıp sim kartımı telefondan çıkardılar ve zorla beni bir araca bindirip Ģehir dıĢına
götürdüler. Araçta ise baĢımı eğerek etrafa bakmamamı söylediler. Daha sonra bana mezarlığı
gösterip 'senin yolunda giden kaç kiĢi burada yatıyor biliyor musun' diyerek tehditlerde
bulunmaya baĢladılar" dedi. Götürüldüğü yerde bir polisin silahını çıkarıp "Senin beynini
patlatırım. Bu ülkede yaĢayacaksan buranın kurallarına göre yaĢayacaksın, yoksa seni burada
yaĢatmayız" diye tehdit ettiğini aktaran GümüĢ, konuya iliĢkin Cumhuriyet Savcılığı'na suç
duyurusunda bulunduğunu belirtti. (23.04.2011/DĠHA)
*20.05.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan 1985/Diyarbakır doğumlu Siirt
Eğitim Fakültesi öğrencisi Emrah Kelekçiler Ģu beyanda bulundu: “15 Mart 2011
tarihinde cezaevinden tahliye oldum. Burada okul okuduğum için Siirt merkezde kalıyorum.
Nisan ayı baĢından itibaren 3 kez sivil polisler tarafından durduruldum. Kimlik kontrolünden
sonra „buraya niçin geldiğini biliyoruz, ayağını denk al, akıllı ol, akıllı olmasan aklını alırız‟
vs. tehditlerde bulundular. YaĢam hakkı ve kiĢi güvenliği hakkımdan endiĢeleniyorum.” (ĠHD
Siirt)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde Dersim'de 7 HPG'linin yaĢamını yitirmesine neden olan
operasyon protestosunun ardından yapılan ev baskınlarında polisin tavrı nedeniyle savcılığa
suç duyurusunda bulunan Musa Kurt isimli yurttaĢ, "Suç duyurusunu geri çek yoksa baĢına
geleceklerden biz sorumlu olmayacağız" Ģeklinde tehdit edildiğini iddia etti. Kurt ikinci kez
savcılığa baĢvurdu. (20.05.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere (Qilaban) Ġlçesi kırsalında 12-14 Mayıs tarihlerinde yürütülen operasyon
sonucu yaĢamını yitiren 10 HPG'liden Adem AĢkan'ın (CanĢêr Çempîrî) babası Halit AĢkan,
Cumhuriyet Savcılığı'na baĢvurarak, askerlerin ve korucuların kendilerini köylerinde rahatsız
ettiğini belirtti. Baba AĢkan, cenaze merasimi ve taziye töreninin ardından döndükleri Otluca
(Xenanis) Köyü'nün Tepeli (Sûman) mahallesindeki evlerinde askerler tarafından rahatsız
edildiklerini ifade etti. Dün köylerine gelen asker ve korucuların Tunceli'de askerlik yapan
yeğeni Barzan AĢkan ve iki yıl önce Ġstanbul'a çalıĢmaya giden Barzan'ın ağabeyi Menduh'u
sorduğunu, ikisinin de köyde olmadığını belirtmesi üzerine yanında bulunan oğlunu almaya
227
çalıĢtıklarını kaydetti. Durumu BDP Hakkari Ġl BaĢkanlığı'na ileten baba AĢkan, konu
hakkında yasal takibatın baĢlatılması için savcılığa Ģikayet dilekçesi verdiğini belirtti.
Dün sabah askerlerin köylerine geldiğini ve köylülere aileleri hakkında soru sorduğunu
söyleyen baba AĢkan, yeğeninin durumu kendisine bildirmesi üzerine askerlerle görüĢmeye
gittiğini dile getirdi. Askerlerin kendisine ağabeyi Kasım'ın oğlu Barzan'ı sorduğunu,
kendisinin de Barzan'ın Tunceli'de 7 aydır asker olduğu bilgisini verdiğini dile getiren baba
AĢkan, "Daha sonra Barzan'ın ağabeyi Menduh'u sordular. Menduh'un da 2 yıldır ailesine
bakmak için Ġstanbul'a gittiğini belirttim. Bu sorulardan rahatsız olduğumuz için tartıĢmaya
baĢladık. TartıĢma sonucu yanımda bulunan oğlumun kimliğini istediler. Oğlum da askerliğini
yaptığını ve kimliğini vermeyeceğini belirtince, 'seni merkeze götüreceğiz' dediler. Buna
müsaade etmedim. Bizlere bağırıp tutuklayacaklarını söylediler" diye konuĢtu. TartıĢmalardan
sonra askerlerin yanlarında getirdikleri iki korucuyla birlikte köyden ayrıldığını kaydeden
baba AĢkan, "Barzan ve Menduh'un babası kardeĢim Kasım ile merkeze gelerek, bir dilekçe
ile önce savcılığa Ģikayette bulunduk. Daha sonra BDP Ġl yönetimine de durumu bildirdik"
dedi. Askerlerin kendileri üzerinde baskı oluĢturmak istediğini kaydeden baba AĢkan, ĠHD'ye
de baĢvurarak hukuksal destek talebinde bulunacağını söyledi. (24.05.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi'ne bağlı ġenoba Beldesi'nde KorucubaĢı Hazım Babat'ın yeğeni olan
korucu Osman Babat'ın Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun seçim aracında Ģoförlük
yapan BDP'li Ġsa Ölmez'e, "Bir daha ġenoba'dan geçersen seni ve arabanı da yok ederim"
dediği iddia edildi. Kendisine ayrıca hakaret ve küfür edildiğini söyleyen Ölmez, Babat
hakkında Uludere Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. (28.05.2011/DĠHA)
* Mardin'in Ömerli Ġlçesine Bağlı Çınaraltı (Rısine) Köyü'nde Emek Demokrasi ve Özgürlük
Bloğu adayları için seçim çalıĢması yürüten BDP Ömerli Ġlçe Yöneticisi Adnan Erdem'in
telefonla sürekli tehdit edildiği belirtildi. Erdem, Çınaraltı Karakolu'nda görevli soy adını
öğrenemediği Kemal BaĢçavuĢ'ın dün saat 16.03'te kendisini telefonla aradığını ifade ederek,
kendisine "Neden slogan atıyorsunuz" dediğini ve kendisinin de "Bu partide yöneticiyim.
Bizim partimiz legaldir, yasadıĢı bir parti değildir. Biz bağımsız milletvekili adaylarımız için
tabi ki diğer siyasi partiler gibi çalıĢmalarımızı yürütüyoruz. Eğer slogan atmak yasadıĢı ise o
zaman hakkımızda iĢlem baĢlatın. Ġnsanlar slogan atıyor, kimseyi durduramam" söylediğini
kaydetti. Erdem, konuĢmasını bitirdikten sonra Kemal adlı BaĢçavuĢ'un önce kendisine
hakaretlerde bulunduğunu daha sonra PKK Lideri Abdullah Öcalan ve Kürtlere küfür etmeye
baĢladığını ileri sürdü. Erdem, kendisine ve bütün Kürtlere hakaret edildiği için savcılığa suç
duyurusunda bulunacağını belirterek, kendisine son olarak "Ya bu köyden sen çıkacaksın ya
da ben çıkacağım" dediğini ve telefonu kapattığını aktardı. Kendisine yönelik tehditlerin ilk
olmadığını da sözlerine ekleyen Erdem, bununla birlikte 10 kez telefonla tehdit edildiğini
söyledi. Erdem, önceki hafta Ömerli ilçesinden Mardin'e egzoz pulu için geldiği sırada
Karakol binası önünde durdurulduğunu dile getirerek, Ģöyle devam etti: "Karakol'un trafik
yetkisi olmadığı halde bana 1,5 bin TL para cezası kesti. Jandarma Trafik yetkisi olmadığı
halde para cezası verdiler. 10 defadır beni rahatsız ediyor. AkĢamları birileri kapıma taĢ
atıyor. Ben sürekli telefonlardan tehdit ediliyorum. Ben bu insanlardan Ģüpheleniyorum.
Bende bu insan hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Benim baĢıma bir Ģey gelse de
bunun sorumlusu bu insanlardır. Parti yöneticisi olduğum için bu tür tehditleri alıyorum. Bu
tehditlerle beni yıldırmaya çalıĢıyor. Ama bu tehditlerle yılmayacağız. Mücadelemizi
sürdüreceğiz." (03.06.2011/DĠHA)
*Van Barosu Ġnsan Hakları Komisyonu, ĠHD Van ġubesi ve MAZLUMDER, Van'ın Akköprü
Mahallesi çıkıĢında bulunan Toprak Kale mevkiindeki mağarada yüzlerce insan cesedinin
228
olduğu yönünde 8 Nisan'da Van Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Suç
duyurusuna rağmen bugüne kadar toplu mezarla ilgili her hangi bir geliĢme yaĢanmazken,
savcılığın olayla ilgili beyanını aldığı MAZLUMDER Van Yöneticisi Yakup Aslan polis
tacizine maruz kaldığını belirtti. Suç duyurusundan sonra savcılığa giderek beyanda
bulunduğunu dile getiren Aslan, beyanlara rağmen Ģu ana kadar herhangi bir geliĢme
yaĢanmadığını, olayın ortaya çıkarılması yerine kendisine yönelik baskıların yaĢandığını
söyledi. Olaydan sonra polislerin evine giderek, ailesini tehdit ettiğini belirten Aslan, polis
tacizinin devam etmesi durumunda suç duyurusunda bulunacağını kaydetti.
(06.06.2011/DĠHA)
*13.06.2011 tarihinde Ģubemize ye baĢvuruda bulunan 1973/ġirvan doğumlu Necim
Peldek, Ģu beyanlarda bulundu: “12.06.2011 tarihinde bağımsız milletvekili aday müĢahidi
olarak ġirvan merkez Bağcılar mah. Görevli idim. Oy iĢlemi sırasında karakol komutanı ve
köy korucuları tarafından sürekli rahatsız edildim. Bugün bir ifade için karakola giden
kardeĢim ve amcaoğlumun yanında da bana küfür etmiĢ, kendi ve ailemin yaĢam
güvencesinden endiĢe duyuyorum.” (ĠHD Siirt)
*13.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Beke, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben
12 Haziran genel seçimlerde Bismil‟e bağlı Güngeçti köyünde sandıkta görevli üye
memurdum. Oy verme iĢleminde köyün korucu baĢı olan Tevfik SubaĢı adlı kiĢi kullanılmayan
oyları kullanmak istedi. Ben kullanılmıĢ oyları kabul etmedi. Çünkü beni orada bulunmamın
amacı haksızlıkları önlemektir. Buna karĢı çıkınca korucu baĢı olan Tevfik SubaĢı beni tehdit
etti. Aynı zamanda da kendisi sandık baĢında görevliydi. Ayrıca köyün eski muhtarı olan
Vahdettin Bulut‟ta beni açık açık tehdit etti. Benim baĢıma bu konuda herhangi bir Ģey gelirse
sorumlusu Tevfik SubaĢı‟dır. Sadece bilginiz olsun diye baĢvuruda bulundum.” (ĠHD
Diyarbakır)
*Seçim bitti, ancak sandıklardan çıkan oy oranlarına iliĢkin tehditler sürüyor. Van'ın GevaĢ
Ġlçesi'ne bağlı YemiĢlik (Narik) Köyü'nde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu milletvekili
adaylarına yüksek oy çıktığı gerekçesiyle yüzbaĢı, korucubaĢı Mehmet Aydın ve köy muhtarı
Osman Altun tarafından köylülere baskı yapıldığı ileri sürüldü. Narik Köyü sakinleri,
seçimlerde köylülerin 400 oyun 260'nı blok adaylarından yana kullandığını ve bundan
rahatsız olan yüzbaĢı, korucu baĢı ve köy muhtarının kendilerini sürekli rahatsız ederek tehdit
ettiğini belirtti. 12 Haziran seçimlerinde köy halkının tarihi bir sorumluluk bilinciyle
seçimlere yaklaĢtığını ve oylarını Emek, Demokrasi ve Özgürlük bloğu saflarında durarak
kullandığını iĢaret eden Narikli yurttaĢlar, 400 oyu bulunan köyde tüm baskı ve tehditlere
rağmen yurttaĢların 260 oyu bloktan yana kullandığını açıkladı. (20.06.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Silopi ilçesinde YSK'nin Hatip Dicle'nin vekilliğini düĢürmesi ve "KCK
davası"nda tutuklu 5 milletvekilinin tahliye taleplerinin reddedilmesi protestosuna polis gaz
bombalarıyla müdahale etti. Cudi Mahallesi'nde barikat kuran yüzlerce kiĢi, caddeyi trafiğe
kapatarak polisin gaz bombalarına taĢlarla karĢılık verdi. Saatlerce süren çatıĢmalar kitlenin
mahalle aralarına dağılmasıyla son buldu. ÇatıĢmanın olduğu bölgeye gelen Silopi Ġlçe
Emniyet Müdürü Murat Esentürk polislerden bilgi aldı. Ayrıca polislerin, haber takibini yapan
DHA muhabiri Halil CoĢkun'u "O görüntülerin hesabını vereceksin" sözleriyle tehdit ettiği
bildirildi. (26.06.2011/DĠHA)
*Dersim'de önceki gün 1994 yılında Mirik Mezrası'nda askerler tarafından gözaltına
alındıktan sonra bir daha kendilerinden haber alınamayan IĢık ve Sevin ailesinin 7 ferdi ile
aynı dönemde yakınlarını merak ettiği için mezraya çıkan ve askerler tarafından infaz edilen
229
Ali Haydar IĢık için yapılan basın açıklamasını haberleĢtiren Evrensel Gazetesi Dersim
Muhabiri Kemal Özer, CHP milletvekili Kamer Genç tarafından tehdit edildi. IĢık'ın infaz
edildiği yerde yapılan basın açıklamasına Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu bileĢenleri ile
ĠHD Dersim ġube BaĢkanı BarıĢ Yıldırım, Dersim Barosu BaĢkanı Fatma Kalsen ile sanatçı
Ferhat Tunç'un da aralarında bulunduğu çok sayıda kiĢi katılmıĢtı. (11.07.2011/DĠHA)
*ĠHD Siirt Ģube yöneticisi 1947/Eruh doğumlu Ramazan Ural, Ģubeye yaptığı baĢvuruda
Ģu beyanlarda bulundu: “Evim (evde olmadığım sırada) 16.07.2011 günü saat 07:30
civarında Siirt emniyet müdürlüğüne bağlı polisler tarafından aranmıĢ tüm ev ve eĢyalar
darmadağın edilmiĢ, arama bittikten sonrada ev halkına Ģahsım için tehditlerde bulunarak
evden ayrılmıĢlar.” (ĠHD Siirt ġubesi)
*12.07.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran X.X., Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben Lice ilçesi
… köyü … mezrasında (BaĢvurucunun isteği üzerine gizlenmiĢtir) ikamet etmekteyim.
YaklaĢık 3–4 yıl önce karakola Zafer adlı komutan geldi. Geldiğinden beri sıkıntı
yaĢamaktayım. Sürekli köylüler arasında ajanlaĢtırmaya ve tehdit etmeye baĢladı. 2 yıl önce
kan davasından kaynaklı olarak 2 köylü yaĢamını yitirmiĢti. Bu konuda komutanın ihmali
oldu. Savcılığa gittim ancak ilgilenmedi ve kayıtlara da geçmedi. Benim baĢıma her hangi bir
olay gelmesinden korkuyorum ve de aileme de zarar verebilirler. BaĢıma bir olay gelirse
karakol komutanı sorumludur. Ben bu hususların derneğinize ve kayıtlara geçmesini talep
ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır ġubesi)
*Kars'ın Selim Ġlçesi'nde oyları yüzde yüz yirmi artırarak büyük bir baĢarı elde eden BDP
Kars Milletvekili Mülkiye Birtane için seçim çalıĢmaları yürüten BDP yöneticileri, AKP
Belediye BaĢkanı Muhittin Yücel'in baskılarına maruz kaldı. Belediyeye ait resmi araç
yurttaĢların önünü kesen Belediye BaĢkanı Yücel'in "yeĢil kartların iptal ettirmekle" tehdit
ettiği iddia edildi. Bloğun Kars'ta büyük baĢarı kaydederek seçimlerde baĢarılı bir Ģekilde
çıktığını belirten BDP yöneticisi Bahattin Yücel, AKP'nin seçim sonuçlarını haz edemediğini
belirterek, seçim sonuçlarından sonra halka saldırmaya baĢladığını ifade etti. Yücel, "12 Eylül
seçimlerinde sonuçlar açıklandığında Selim Belediye BaĢkanı'nın eĢi bize 'üç beĢ çapulcu ile
Meclis'e giremeyeceksiniz' dedi. Biz soğukkanlılığımızı koruyarak o zaman bir Ģey demedik.
Bir kaç gün önce eĢim ile birlikte bir arkadaĢımızın evine gittik. Aksam gece saat 11'de
evimize dönüyorduk. Belediye BaĢkanı Muhittin Yücel, makam arabası ile önümüzü kesip
bize küfretmeye baĢladı. Yanında da polis olduğunu tahmin ettiğimiz kiĢiler vardı. Sürekli
bizi, 'Size Selim Ġlçesi'ni dar getireceğim. Üç beĢ çapulcu ile kendinizi bir Ģey mi
sanıyorsunuz' diye tehdit etmeye baĢladı" diye konuĢtu. YaĢadıkları olaylar karĢısında ĢaĢkına
uğradıklarını belirten Yücel, AKP Belediye BaĢkanı'nın Selim Ġlçesi'nde terör estirdiğini ifade
etti. YaĢanan olayın sadece Belediye BaĢkanı ile sınırlı olmadığını ifade eden Bahattin Yücel,
halkı tehdit etmenin içinde çok farklı kiĢilerin olduğunu iddia ediyor. Selim Ġlçesi'nde hiç
tanımadıkları insanların Belediye BaĢkanı ile gezerek, özellikle BDP yöneticilerini tehdit
ettiğini aktaran Yücel, polislerin Belediye BaĢkanı ile her perĢembe günü özellikle
görüĢtüğünü ve kendileri hakkında bilgi aldığını ileri sürdü. Belediye BaĢkanı Muhittin
Yücel'in yalan beyanları doğrultusunda polislerin soruĢturma baĢlattığını belirten Yücel,
Belediye BaĢkanı'nın kendi eliyle 90'lar döneminin kirli kiĢileri devreye soktuğunu ifade etti.
Bahattin Yücel'in eĢi Türkan Yücel ise, Belediye BaĢkanı'nın kendi önlerini kestiklerinde
akıllarına sokak ortasındaki infazların geldiğini belirterek, kirli kiĢilerin Selim Ġlçesi'nde
devreye girdiğini belirtti. Seçimlerde büyük bir baĢarı yakaladıklarını ifade eden Türkan
Yücel, AKP'nin seçimleri hazmedemediğinden dolayı kendilerine saldırdığını söyledi.
Seçimlerden önce AKP'nin halkı oy vermek için tehdit ettiğini belirten BDP Selim Ġlçe
BaĢkanı Ġlhan Yıldırım da, seçimlerden sonra da kendilerine tehdide maruz kaldığını belirten
230
onlarca kiĢinin baĢvurduğunu kaydetti. AKP'nin seçim malzemesi olarak yeĢil kart ve çocuk
parası olarak bilinen yardımları kullandığını belirten Yıldırım, seçimlerde oyunu AKP'ye
vermeyen onlarca yurttaĢın yeĢil kartının iptal edildiğini söyledi. YeĢil kartları iptal edilen
yurttaĢların neredeyse hepsinin seçim döneminde bloğa çalıĢan kiĢiler olduğuna dikkat çeken
Yıldırım, Yücel ailesinin baĢına gelen tehdit olayının kendilerini kaygılandırdığını sözlerine
ekledi. (14.07.2011/DĠHA)
* Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi Yalınsaz (Heft Millet) Köyü'nde yaĢayan Salih Yıldız isimli
yurttaĢ, 2007 yılında kimliğini kaybetti. Kimliğini kaybettikten sonra ilan veren ve daha sonra
kendisine yeni kimlik çıkaran Yıldız'ın yeni kimliğine rağmen eski kimliğini bulanların
yüzünden baĢı dertten kurtulmuyor. Daha önce gözaltına alınıp hakkında iĢlem yapılan Yıldız,
son olarak 28 Temmuz'da tekrar çok sayıda asker tarafından zırhlı araçlarla evine yapılan
baskında gözaltına alındı. Gözaltına alınan Yıldız, götürüldüğü Emniyet'te kendisinin "PKK
adına para topladığı" iddia edilerek, güvenlik kameralarda çekilen görüntü ve bankaya para
çekmek için verilen kimlik fotokopileri kendisine gösterildi. Kimliğin kendisine ait olduğunu
belirten Yıldız, kimlikteki resmin ise kendisine ait olmadığını kaydetti. Polislerin elinde
görüntü ve kimliğin fotokopisi olmasına rağmen Ģuana kadar olayın ortaya çıkarılmamasının
düĢündürücü olduğunu belirten Yıldız, "Tek suçum kimliğimi kaybetmektir. PKK'nin halkı
tehdit ederek, para topladığını hiç duymadığım bir iĢtir. Sorumluların bulunmaması beni
kaygılandırıyor" dedi. Kimliği kaybolduktan sonra polis ile askerler tarafından iki sefer
gözaltına alındığını belirten Yıldız, "Ġki gün önce jandarmalar köye panzer ve zırhlı araçlar ile
beni almaya gelmiĢlerdi. Ben köyde olmadığım için köyün muhtarı beni arayıp, bana
jandarmaların beni sorduğunu söyledi. Ben de Ağrı'daydım. Gelip apar topar Emniyete gittim.
Bana daha öncede sordukları soruları yönelttiler. Polisin elinde bazı görüntüler vardı. O
görüntülerde halkı tehdit ederek para toplayan kiĢinin bankadan para çekerken görüntüleri
vardı. Bir de aynı Ģahsın ġırnak'ta para çekerken, bankaya verdiği kimlik fotokopisi var.
Ancak kimlikteki fotoğrafın bana ait olmadığı nettir. Benim kimliğim kullanılarak, halktan
para toplanılıyor. Ancak bu kadar zamandır bu olaylar olmasına rağmen bu kiĢiler
bulunmadığı gibi, ben iki kezdir gözaltına alınıyorum. Burada bir iĢ var anlayamıyorum" diye
konuĢtu. (02.08.2011/DĠHA)
*Batman'da Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerinin dağıtımını yapan Mazlum
Bilmedi, bu sabah ÇarĢı Mahallesi'nde polisler tarafından gözaltına alındı. Bilmedi,
götürüldüğü Batman Emniyet Müdürlüğü'nde tehdit edildiğini ileri sürdü. 2 saat gözaltında
tutulan Bilmedi, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılırken, gözaltında polislerin kendisini
"Bu iĢi bırak yoksa senin için çok kötü olur" Ģeklinde tehdit ettiğini iddia etti.
(04.08.2011/DĠHA)
*Tokat'ta çıkan çatıĢmada yaralı olarak yakalandığı ileri sürülen HPG'li Mehmet Kurt'un
ailesi, polisten tehdit aldıklarını iddia etti. Kurt'un kardeĢi Ġdris Kurt, polisin kendilerine
"Tokat'ı terk edin yoksa millet sizi linç eder" tehdidinde bulunduğunu söyledi.Tokat'ın
ReĢadiye ve BaĢçiftlik ilçeleri arasında bulunan Elmacık Köyü kırsalında baĢlatılan
operasyonda çıkan çatıĢma sonucu yaralı olarak yakalandığı ileri sürülen HPG'li Mehmet
Kurt'un ailesi, Tokat'a geldi. Kurt'un ailesine TUHAD-FED Genel Sekreteri Hasan Pençe ve
avukatlar da eĢlik etti. Tokat Adliyesi'ne gelerek çocuklarının durumunu öğrenmek isteyen
ailenin avukatları savcılığa baĢvuruda bulundu. Avukatların savcı ile görüĢmesi esnasında
Terörle Mücadele ġubesi'ne bağlı polislerin aileyi tehdit ettiği öne sürüldü.
(08.08.2011/DĠHA)
231
*Erzurum‘un Karayazı Ġlçesi'nde Kuaför dükkânı olan Yunus KamıĢ isimli yurttaĢ son üç
aydır ilçeye yerleĢen özel hareket polislerin sürekli kendisini ölümle tehdit ettiğini belirterek,
savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ġlçeye gelen polislerin 28 Temmuz tarihinden itibaren
sürekli kendisine baskı yaptığını aktaran KamıĢ, suç duyurusu dilekçesinde Ģunlara dikkat
çekti: "Ben 28 Temmuz'da beri sürekli tehditler alıyorum. Ġlk önceleri takip vardı. Takipten
sonra tehditler baĢladı. Polisler gruplar halinde beni takip ediyor. Bazen evin önüne gelip
saatlerce bekliyorlar. En son 1 Ağustos'ta kahvede oturduğum sırada gelip karĢımda oturdular.
O sırada bana bakarak kendi aralarında burunlarını çektiler ve 'Kan kokusu geliyor buradan'
diyerek açık bir Ģekilde tehdit ettiler" dedi. Son olarak iĢ yerine gelen bir polisin tehditle
kendisini tıraĢ etmesini istediğini de dilekçesinde ifade eden KamıĢ, polisi tıraĢ etmediği için
iĢ yerine baskın yapan 12 polis tarafından gözaltına alınarak emniyete götürdüğünün altını
çizdi. Polislerin kendisini emniyete götürdükten sonra tekrar bıraktığını dile getiren KamıĢ,
can güvenliğinin olmadığı ve baĢına bir Ģey gelmesi durumunda Ġlçe Emniyet Müdürlüğü ile
ilçede görev yapan özel hareket timlerin sorumlu olacağını kaydetti. (08.08.2011/DĠHA)
*Batman'da Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerinin dağıtımını yapan Mevlüt Ayak,
bu sabah ġirinevler Mahallesi'nde 3 sivil polis tarafından durduruldu. Polisler Ayak'ın elinde
bulunan Haftalık Demokratik Toplum Gazeteleri'ne el koydu. Ayak'ın ifadesine göre, polisin
kendisine "bir daha bu gazeteler satılmayacak" Ģeklinde tehditlerde bulunduğu ve "Senin
burada ne iĢin var, git Zaman Gazetesi'nde çalıĢ, orada para var" dediği ileri sürüldü.
(10.08.2011/DĠHA)
*Batman'ın Mehmet Sincar Halkevi Seyitler Mahallesi'nde sabah saatlerinde dağıtım yapan
Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazeteleri çalıĢanları Hasan Baytar ve Ramazan Yalçın üç
sivil polis tarafından durdurularak tehdit edildikleri ileri sürüldü. Polisin Baytar ve Yalçın'a
silah çektiği ve daha sonra hakaret ettiği bildirildi. Kimlik kontrolünden sonra Baytar'ın
gözaltına alındığı, Yalçın'ın ise serbest bırakıldığı belirtildi. 10 Nisan Polis Karakolu'na
götürülen Baytar'ın da ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığı kaydedildi.
(14.08.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 13 askerin yaĢamını yitirmesinin ardından bölgede yaĢanan
askeri hareketlilik OHAL dönemini aratır oldu. Lice'de hemen her gün helikopterlerle arazi
keĢfi yapılırken, askeri yetkililerin köy muhtarlarını toplayarak, "Gece hiçbir köylü dıĢarı
çıkmasın" gibi tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Lice'deki askeri yetkililerin ġêxan, Melê ve
Qurmik köy muhtarlarını çağırarak, "Geçe hiçbir köylü dıĢarı çıkmasın, çıkarsa baĢına
geleceklerin sorumluluğunu da almalıdır" tehdidinde bulunduğu ileri sürüldü.
(16.08.2011/DĠHA)
*Van'da Sanat Sokağı'nda sebze satan bir seyyar satıcı ile trafik polisi arasında tartıĢma
yaĢandı. Çevredeki esnaflarında yaĢanan tartıĢmaya müdahale etmesi üzerine tartıĢma yerine
gerginliğe bıraktı. Polis ve yurttaĢlar arasında gerginlik zaman zaman tartaklanmaya varırken,
bir polis silahını çıkararak havaya ateĢ açtı. Çevredeki yurttaĢların telaĢlanmasına neden olan
polisin hareketi, çevredekiler tarafından tepki ve yuhalanmalar ile karĢılaĢtı. OluĢan tepki
üzerine polisler ile esnaf arasında kısa süreli bir kovalamaca yaĢandı. Polisin havaya ateĢ
açması ve yaĢanan gerginlik, polislerin olay yerinden uzaklaĢmasıyla son buldu.
(24.08.2011/DĠHA)
*26.08.2011 tarihinde ġubemize baĢvuruda bulunan Adnan Erdem Ģu beyanlarda
bulundu; “Ben 12 haziran 2011 seçim dönemindeki çalıĢmaları yaparken aynı zamanda
inĢaatçı olmam nedeniyle Ömerli Emniyetinin ĠnĢaat iĢlerine yaparken Kemal adında bir
232
Ģahıs beni telefondan arayarak “BDP mensubu bazı kiĢilerin Çınaraltı Köyünde slogan atıp
köyde huzursuzluk çıkardıklarını, buna neden engel olmuyorsun demesi üzerine ben de Köyde
kimsenin iĢine karıĢmam istiyorsan sen gel müdahale et dedim. Ardından telefondaki Ģahıs
bana küfür edip tehdit etmeye baĢladı. Bunun üzerine Ömerli Cumhuriyet Savcılığına
Ģikâyette bulundum. Ama Savcılık tarafından “kovuĢturmaya gerek olmadığına dair karar
verilmiĢtir”. Bu konuda Derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Mardin
ġubesi)
*Bitlis'in Ahlat Ġlçesi'nde dün nöbet tuttuğu esnada uzun namlulu silah ile intihar ettiği ileri
sürülen Ġstanbul doğumlu Bingöl Kığı Ġlçesi nüfusuna kayıtlı 21 yaĢındaki jandarma er Sedat
Durgun'un ölümünü incelemek isteyen ĠHD Bitlis Temsilcisi Hasan Ceylan, engellemelerle
karĢılaĢtı. Ceylan, ilçeye girer girmez çok sayıda polis aracı tarafından takibe alındı. Ceylan'ın
olay bölgesinde inceleme yapmasına cezaevi yetkilileri izin vermedi. Ceylan son olarak gittiği
Ahlat Cumhuriyet BaĢsavcısı'nın " BaĢınıza bir Ģey gelmeden burayı terk edin" uyarısıyla
karĢılaĢtı. (08.09.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere Ġlçe Belediyesi'nde çalıĢan F.Y. isimli personel, dün gece Hükümet
Konağı'ndaki nöbetçi polis tarafından tehdit edildiğini iddia etti. F.Y., gece mahallelere su
taĢıyan Ģebekelerin olduğu yere giderek bir sorun olup olmadığını kontrol etti. F.Y., bu sırada
yakın olan Hükümet Konağı'nda gece nöbetçi olan polisin ortada hiçbir Ģey olmadığı halde
durup dururken yanına geldiğini, kendisine hakaret ve "öldürürüm seni" diye tehdit ettiğini
ileri sürdü. (10.09.2011/DĠHA)
*ġırnak Uludere Ġlçesi çarĢı merkezinde çalıĢan 4 belediye iĢçisinin Uludere Emniyet
Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından "yolu kapatmıĢsınız" gerekçesiyle tehdit edilerek,
hakarete maruz kaldığı ileri sürüldü. YaĢanan gerginlik üzerine çok sayıda yurttaĢın
gelmesiyle polislerin olay yerini terk ettiği bildirildi. ĠĢçiler Uludere Savcılığı'na baĢvurarak,
polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. (16.09.2011/DĠHA)
*20.09.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan (1963/Van doğumlu) Ġbrahim
Cengiz (PTT koruma güvenlik memuru) Ģu beyanlarda bulundu: “18.09.2011 tarihinde
Van ilinden Siirt ili Pervari ilçesine geliyordum. Aracım saat 19.00 ile 20.30 arasında polisler
tarafından durduruldu burada tacizlerine ve tehditlerine maruz kaldık, araçta 2 hasta kadın
vardı. GörüĢmeler sonrasında serbest bırakıldık. Kaymakam konutu yanında tekrardan
durdurulduk. Burada da hiçbir kimlik ve araç araması yapılmadığı gibi tehditlerine maruz
kaldık. Uzun namlulu silahlarını bize doğru tutuyorlardı. Daha sonra bize hiçbir Ģey demeden
oradan ayrıldılar. Bizde hastaneye gittik. Her iki durdurmamızda hiçbir arama ve kimlik
kontrolü yapılmadı, bizleri taciz ve tehdit ediyorlardı. Bu nedenle can güvenliğimden endiĢe
ediyorum. ġubenize bilgi mahiyetinde baĢvuruda bulunuyorum.” (ĠHD Siirt ġubesi)
*20.09.2011 tarihinde Ģubeye baĢvuruda bulunan Ercan Temel, Ģu beyanlarda bulundu:
“18.09.2011 günü köydeki hastalarımı Ġbrahim Cengiz‟in aracına bindirerek Pervari‟ye
doğru yolla çıktık. Aracımız polisler tarafından 2 kez durduruldu. Araç araması ile kimlik
kontrolü yapılmadı, uzun süre bekletildik, tacizlerine maruz kaldık, silahlarını bize
doğrultmuĢlardı, polislerin keyfi uygulamaları ile taciz ve tehditlerine maruz kaldık. YaĢam
hakkımızdan endiĢe duyuyorum.” (ĠHD Siirt ġubesi)
*Almanya'nın Berlin kentinden gelen ve aralarında milletvekili, tarihçi, üniversite
öğrencilerinin de bulunduğu 15 kiĢilik heyet, Diyarbakır ve Batman'daki temaslarının
ardından Hakkari'ye geldi. Kentteki bazı sivil toplum örgütlerini ziyaret ederek Kürt sorunu,
233
Demokratik Özeklik ve çatıĢmalarda yaĢamını yitiren sivil vatandaĢlarla ilgili bilgi alan heyet,
ĠHD Hakkari ġubesi'ni de ziyaret ettikten sonra, basına açıklamalarda bulundu. Heyet baĢkanı
Michaem Knopp, ġemdinli Ġlçesi'nde bir süre önce çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren sivillerle
ilgili araĢtırma yaptıklarını belirtti. Hakkari'ye gelirken tehdit edildiklerini de belirten
Michaem Knopp, "Dün gelirken Depin Polis kontrol noktasında bir OHAL bölgesi gibiydi.
Bizi bırakmak istemediler. Silah dayatarak tehdit ettiler, bağırdılar, sert konuĢtular, her Ģeyi
yapmaya çalıĢıyorlar. Bizi bir Ģekilde uzaklaĢtırmak istiyorlar" Ģeklinde
konuĢtu.(29.09.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde Seferi Yılmaz'a ait Umut Kitabevi'nin bombalanması olayı
ile ilgili JĠTEM elemanları astsubaylar Ali Kaya ve Özcan Ġldeniz ile itirafçı Veysel AteĢ
hakkında açılan davanın 2. duruĢmasını izlemek için Van Adliyesi önünde bekleyen basın
mensuplarının polis tarafından saldırıya uğramasına iliĢkin adliye önünde basın açıklaması
yapıldı. Van Gölü Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu BaĢkanı Yahya Öylek, gazeteciler
adına açıklama yaparak, durumu yargıya taĢıyacaklarını söyledi. Arbede sırasında 2
gazeteciye ait fotoğraf makinasının kırıldığını aktaran Öylek, yaĢanan durumun ilk olmadığını
belirterek, "Gazeteci arkadaĢlarımız çekim yapmak isteyince çevik polis ekiplerinin sert
tavrıyla kaĢlaĢtı. Polislerin 'ne malum suikast yapabilirsiniz' gerekçesiyle engellendik.
ArkadaĢlarımızı darp ederek ölüm ile tehdit ettiler. CumhurbaĢkanı Abdullah Gül'ün Van
geliĢinde de aynı sorunla karĢılaĢtık, bu olayda bardağı taĢıran son damlaydı. Polisin bu
tutumunu kınıyoruz" diye konuĢtu. (18.10.2011/DĠHA)
*Mardin'in Mazıdağı Ġlçesi'nde Azadiya Welat ve haftalık Yeni Demokratik YaĢam
gazetelerinin dağıtımı engellendi. Azadiya Welat Gazetesi dağıtımcısı Nizamettin Yılmaz,
dağıtım için gittiği ilçede sivil polisler tarafından dağıtım yapmasının engellendiğini belirtti.
Yılmaz, polislerin gazete dağıtımı yapmasını engellediği gibi ilçeden çıkması yönünde de
tehdit ettiklerini söyledi. (18.10.2011/DĠHA)
*20.10.2011 tarihinde ġubemize baĢvuran Abdulaziz DanıĢ, Ģu beyanlarda bulundu;
“Derinsu karakol komutanı Hakan Korucu tarafından sürekli tehdit ediliyorum. Can
güvenliğim yoktur. Derneğinizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Mardin ġubesi)
* ġırnak merkeze bağlı Kumçatı (Dêrgulê) Beldesi'nde sabah saat 05.00'da iki yurttaĢın evine
polis ve özel harekat timleri tarafından baskın yapıldı. Hacı Bozkurt ve Kumçatı Belde
Belediye Meclis Üyesi Ahmet Saltık'ın evlerine, "PKK'ye yardım yataklık ettikleri" iddiasıyla
yapılan baskında Saltık'ın evde olmadığı öğrenildi. Baskın sonrası Hacı Bozkurt gözaltına
alındı. Alınan bilgiye göre; 2 gün önce Kumçatı Belde Belediye Meclis Üyesi Ahmet Saltık'ın
gizli bir numaradan telefonla arandığı ve arayan kiĢinin Saltık'a, "BDP iĢleri sana mı kalmıĢ
git çocuklarınla ilgilen eğer bu iĢleri bırakmazsan iki gün sonra sana ne yapacağımı
göstereceğim" dediği öğrenildi. (21.10.2011/DĠHA)
*Depremzedelere verilmek üzerene çeĢitli illerden TIR'larla gönderilen yardımların ErciĢ
Belediye Garajı'na götürüldüğü ve buradan kamyonlarla belli kesimlere veya ailelere verildiği
iddiası üzerine garaja giden DĠHA Muhabiri Abdurrahman Gök, polis ve belediye görevlileri
tarafından engellendi. Garajdaki depolara alınan yardımları çeken Gök, içinde battaniye ve
gıda maddeleri bulunan midibüsün fotoğraflarını çekerken, belediye görevlileri ve sivil
polislerce engellendi. Önce "Niye çekiyorsun bu resmi araçtır" denilerek engellenen Gök,
ardından araçtan inen sivil bir polis tarafından fotoğraf makinesinden aracın olduğu bütün
fotoğraflar silindi. Ardın yeniden araca binen polis, "ġimdi gidiyorum, seni sonra bulurum"
234
sözleriyle Gök'ü tehdit ederken, baĢka bir polise de, "Buna dikkat edin, biz buradan çıkana
kadar çekim yapmasına izin vermeyin" dedi. (28.10.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın merkez Bağlar Ġlçesi'nin 5 Nisan Mahallesi'nde DTK ve BDP'nin çağrısı ile
Malatya'da bekletilen 24 cenaze için gerçekleĢtirilen yürüyüĢü takip eden DĠHA muhabiri
Mazlum Sezer, polisin yürüyüĢ sırasında bir genci darp ederek gözaltına alınmasını
görüntülerken, polisler tarafından darp edildi. Görüntü kasetini isteyen polise kaseti vermeyen
Sezer polis tarafından tokatlandı. Polisler Sezer‘e "Bir daha seni burada görmeyelim kaybol"
Ģeklinde tehdit ederek kasetine el koydu. (29.10.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın merkez Sur Ġlçesi'nde yapılan yürüyüĢü takip eden DĠHA muhabiri Berxwedan
Yaruk, çekim yaptığı sırada polisler tarafından durdurularak darp edildi. Yaruk‘un makinesini
elinden alan polisler çekilen tüm fotoğrafları silerek, Yaruk'un tanıtım kartına el koydu.
Yaruk'a hakaret eden polis, "Seni tanımıyor muyuz? Bir saat sonra emniyette gel kimliğini
alabilirsen al" diyerek tehdit etti. (29.10.2011/DĠHA)
*Hakkari‘nin Çukurca Ġlçesi‘nde bombardıman sonucu yaĢamını yitiren ve kimyasal silah ile
kazan bombalarının kullanıldığı ileri sürülen Kazan Vadisi‘nde inceleme yapan BDP‘li
vekiller, ―yaĢananın vahĢet‖ olduğunu belirtti. Öte yandan çatıĢmanın olduğu bölgede yaĢayan
köylüler, çatıĢma sonrası askerlerin köylerine baskın yaparak, kafalarına silah dayadığını,
ölümle tehdit ettiğini, ―Devletin gücünü görüyorsunuz. Sizler hepiniz hayvansınız. Bunlara siz
yardım ediyorsunuz. Sizin de sonunuz böyle olacak‖ diye tehditlerde bulunduklarını aktardı.
Köylüler ayrıca askerlerin Rubarê Xanî‘den akan suyun içilmemesini söylediğini belirtilirken,
bu da kimyasal silah kullanma ihtimallerinin yüksek olduğu Ģüphelerine neden oldu.
(02.11.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde dün askeri ve siyasi operasyonları protesto etmek için Ġdil
Caddesi'ni trafiğe kapatan bir gruba polis gaz bombalarıyla müdahale etmiĢti. Müdahale
sırasında burnuna polisin attığı gaz bombası isabet eden 11 yaĢındaki Adil Aslan, dün akĢam
geç saatlerde ameliyat edildi. Burnunda iki yerden kırık olduğu tespit edilen Aslan'ın hayati
tehlikesinin olmadığını belirten doktorları, yarına kadar taburcu olabileceğini söyledi. Diğer
taraftan polislerin aileyi Ģikayetçi olmamaları için ikna etmeye çalıĢtığı ve ikna edilmeyen
ailenin ―tehdit‖ edildiği iddia edildi. Aslan‘ın ailesi ise, ne olursa olsun sorumlular hakkında
davacı olacaklarını kaydetti. (10.11.2011/DĠHA)
*Muradiye ve köylerinde yaĢanan sarsıntılarla evleri oturulamayacak hale gelen köylüler, ilçe
kaymakamından çadır talebinde bulundu. Köylülerin görüĢmek için gittikleri kaymakamlıktan
kovuldukları belirtildi. Köylüler, emniyet müdürü tarafından kaymakama laf söyledikleri
gerekçesiyle tehdit edildiklerini kaydederek, kaymakamın hiç kimseye yardımcı olmadığını
dile getirdi. Herkesin dıĢarıda naylonların içinde kaldığını ifade eden köylüler, "Öldükten
sonra mı devlet bize el atacak" dedi. (14.11.2011/DĠHA)
*Mardin'in Mazıdağı Ġlçesi'nde dün gözaltına alınan Azadiya Welat Gazetesi dağıtımcıları
Nizamettin Yılmaz ile Yasemin Yılmaz emniyetteki iĢlemlerinin ardından bugün savcılığa
çıkarıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan Nizamettin ve Yasemin Yılmaz çifti, "Örgüt propagandası
yapmak" iddiası ile nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılmak için Mazıdağı
Adliyesi'nde bekletilen ve konuya iliĢkin çalıĢtıkları Fırat Dağıtım A.ġ Avukatı Serdar
Çelebi'ye bilgi veren Nizamettin Yılmaz, polislerin haftalık Demokratik Toplum Gazetesi'nin
"toplatma kararı" olduğunu gerekçe göstererek kendilerini gözaltına aldığını belirtti. Söz
konusu "Toplatma" kararının henüz kendilerine tebliğ edilmediğini ve bu karardan bihaber
235
gazete dağıtımını yaptıklarını söyleyen Yılmaz, "Ortada bir mahkeme kararı olduğunu
söylüyorlar. Fakat bu karar henüz bize ulaĢtırılmadan, bizi gözaltına aldılar. Emniyete
götürdüler. Ne emniyetteki sorgumuz sırasında ne de savcılık aĢamasında bizim avukat
talebimiz kabul edilmedi. ġu ana kadar ki tüm iĢlemler kanuna aykırıdır" dedi. Mazıdağı
Savcısı'nın hem haftalık Demokratik Toplum Gazetesi hem de günlük yayın yapan Özgür
Gündem ve Azadîya Welat gazetelerinin ilçeye sokulmaması talimatının bulunduğunu ve bu
bakımdan defalarca "gözaltı" tehdidi ile karĢı karĢıya kaldıklarını dile getiren Yılmaz, "Bize
'bu ilçeye kesinlikle gazete getirmeyeceksiniz' dedi. Ve bu Ģekilde polislere de talimat verdi.
Aksi halde 'Gazetelerin toplatması olsun ya da olmasın sizi gözaltına alırız' diye tehdit etti.
Dağıttığımız gazetelerin 'Örgüt propagandası' yaptığını söylediler. Bu nedenle ilçeye
getirilmesi kesinlikle yasaklanıyor" dedi. (16.11.2011/DĠHA)
*Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Siirt merkeze bağlı GüneĢli (ġemsê) Köyü'ne 3
gün önce sabahın erken saatlerinde iki helikopterle onlarca sivil silahlı kiĢi indirildi. Tek tek
ev ve ahırları dolaĢan ve darmadağın eden silahlı kiĢilerin köylüleri tehdit ettiği ve
hakaretlerde bulunduğu belirtilirken, köylülere "Örgüte yardım ettikleri halinde baĢlarına
gelebilecekleri anlattıkları" ve bu Ģekilde tehditler savurdukları kaydedildi. Köyde saatlerce
süren aramanın ardından silahlı kiĢilerin tekrar helikopterlerle köyden ayrıldığı ifade edildi.
(01.12.2011/DĠHA)
*21.12.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Muzaffer DüĢün, Ģu beyanlarda bulundu:
“Oğlum olan Cevat DüĢün, 20.04.2009 tarihinde YurtdıĢına çıkıĢ yapmıĢtır. Ben oğlumdan
hiçbir haber alamıyorum. Bizi aramıyor. Ancak TEM ġube tarafından 15-20 gün önce evimize
gelip bize oğlumuzu sordular. Biz her seferinde oğlumuzdan haber alamadığımızı
belirtiyoruz. Ancak dün gece sabaha karĢı saat 05.30‟da yaklaĢık 8-9 polis evimize baskın
düzenlediler. Evimizi dağıttılar. Bu konuyla ilgili haberinizin olmasını istedim. ”(ĠHD
Diyarbakır ġubesi)
*Diyarbakır'da, ġırnak'ın Uludere (Qılaban) Ġlçesi'ne bağlı Ortasu (Roboski) Köyü'nde
yaĢlanan katliamı protesto etmek için on bini aĢkın kiĢi BDP il binası önünde toplandı.
Ardından KoĢuyolu Parkı'na doğru yürüyüĢe geçen kitleye polis izin vermedi. YürüyüĢte ısrar
eden kitleye polis tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale etti. Müdahale esnasında polisin
attığı gaz bombalarından biri BDP Ġl eĢ BaĢkanı Zübeyde Zümrüt'ün ayağına isabet etmesiyle
Zümrüt yaralandı. Polislerin kitleye ikinci kez tazyikli su ile biber gazıyla müdahalesi
sırasında polis BDP Ġl Yöneticisi Arif Akkaya'yı "Oğlum sen öldün, seni geberteceğiz"
Ģeklinde ölümle tehdit etti. (29.12.2011/DĠHA)
-Toplumsal Gösterilerde Güvenlik Güçlerinin Müdahalesi Sonucu Dövülen ve Yaralananlar
*Tarım ĠĢletmesi Genel Müdürlüğü (TĠGEM) Ceylanpınar ĠĢletmesi'ne 315 yeni iĢçinin
alınacağını duyurması üzerine, iĢletmede taĢeron firmalarda çalıĢan ve iĢten çıkarılma kaygısı
taĢıyan yüzlerce iĢçi çarĢı merkezinde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Sık sık
"Susma sustukça sıra sana gelecek" ve "ĠĢçiyiz, haklıyız, kazanacağız" sloganları atan iĢçiler
adına açıklama yapan Besim Özgün, iĢsizlik oranı en fazla olan ilçelerin baĢında gelen
Ceylanpınar'da dıĢarıdan iĢçi alımının adaletsizlik olacağını söyledi. Açıklamanın ardından
TĠGEM nizamiyesine doğru yürüyüĢe geçen kitleye polisin izin vermemesi üzerine gerginlik
çıktı. Yürümekte ısrar eden kitle, TĠGEM nizamiye kapısına kadar yürüdü. ĠĢletme
Müdürlüğü idare binasına kadar yürümek isteyen kalabalığa polis biber gazı ve coplarla
müdahale etti. Biber gazından etkilenen ve fenalık geçiren 3 kiĢi olay yerine gelen ambulansla
Ceylanpınar Devlet Hastanesine kaldırıldı. (09.01.2011/DĠHA)
236
*Yüksekova'da Diyarbakır'da görülen KCK davasına dikkat çekmek amacıyla yapılan basın
açıklaması sonrası yürüyüĢe geçen kitleye polisin yaptığı müdahale sonrası baĢlayan olaylar
sürüyor. Ġlçe merkezi ve ara sokaklarda devam eden olaylarda Ģu ana kadar gaz bombası
isabet eden 2 kiĢi yaralanırken, 3 kiĢide gözaltına alındı. (13.01.2011/DĠHA)
*Ağrı'nın ilçelerinde yapılan ev baskınları ve gözaltıları protesto eden gençlere polis
müdahale etti. Doğubeyazıt Büyük Ağrı Caddesi'nde toplanan bir gruba polis müdahale etti.
Polisin gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulunduğu gençler molotof kokteyli, havai
fiĢek ve taĢlarla karĢılık verdi. ÇatıĢma esnasında bir gencin gaz bombası isabet etmesi
sonucu yaralandığı öğrenilirken, tutuklanma korkusuyla gencin hastaneye kaldırılmadığı
bildirildi. Kısa süren çatıĢmanın ardından gençler dağılırken, polis Ġlyas Tanrıverdi ve ismi
öğrenilemeyen iki kiĢiyi gözaltına aldı. (26.01.2011/DĠHA)
*Yüksekova'da DYG üyesi yaklaĢık bin kiĢinin, Ġran hükümetinin Kürt genci Hüseyin Xizri'yi
idam etmesini, DYG Yüksekova Sözcüsü Sedat Karadağ'ın tutuklanmasını ve son dönem
geliĢen gözaltı ve tutuklamaları protesto etmek amacıyla düzenlediği basın açıklamasından
sonra çıkan olaylar karanlığın çökmesiyle son buldu. Öğlen saatlerinde baĢlayan olaylara çok
sayıda polis müdahalede bulundu. Polisin attığı gaz bombaları, tazyikli su ve taĢlardan dolayı
çok sayıda iĢyerinin camları kırılırken, 3 kiĢi de gözaltına alındı. Kafasına gaz bombası isabet
eden bir çocuk yaralanarak Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (29.01.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde sabah saatlerinde baĢlayan gösteriler sürüyor. Polisin sert
bir Ģekilde müdahale ettiği gösteriler Esentepe, Güngör, Cumhuriyet, YeĢildere, KıĢla, çarĢı
merkezi ve Ġran-Van Karayolu civarında yoğunlaĢtı. Polisler müdahale sırasında aralarında
çocukların da bulunduğu 12 kiĢiyi gözaltına aldı. Görgü tanıkları Cumhuriyet Ġlköğretim
Okulu civarında gözaltına alınan iki çocuğun polis tarafından feci Ģekilde dövüldüğünü
belirtirken, 10 yaĢındaki bir çocuğun da gözaltına alınanlar arasında olduğu ifade edildi..
(14.02.2011/DĠHA)
*Hakkari'de BDP'nin yapmak istediği basın açıklamasına polisin müdahalesi ile baĢlayan
olaylarda Salih Abi (60), Esma Yorulmaz (79) ve Süleyman Bayram (19) adlı kiĢiler
yaralandı. Salih Abi'nin sırtına ve ayağına gaz bombası isabet etmesi sonucu yaralandığı
belirtilirken, evine gaz bombası isabet eden Esma Yorulmaz'ın da fenalaĢarak baygınlık
geçirdiği bildirildi. Sülayman Bayram'ın bir parmağının koptuğu belirtilirken, müdahaleden
sonra Abi, Yorulmaz ve Bayram, tedavilerinin yapılaması için Hakkari Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı. (14.02.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde 15 ġubat nedeniyle yapılan yürüyüĢe polisin
müdahalesiyle baĢlayan olaylarda, yüzüne gaz bombası isabet eden bir kiĢi yaralandı. Ġsmi
öğrenilemeyen yaralı vatandaĢ, hastaneye kaldırılırken, ilçede olaylar devam ediyor.
Olaylarda toplam iki kiĢinin yaralandığı öğrenildi. (15.02.2011/DĠHA)
*Van'da PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliĢinin yıldönümü nedeni ile
yapılmak istenen yürüyüĢe polisin sert müdahalesi sonucu bir kiĢi karnına isabet eden bir
cisim ile ağır yaralandı. Ġsmi öğrenilemeyen kiĢi Van Yüzüncü Yıl AraĢtırma Hastanesi'ne
kaldırıldı. Olaylarda 7 kiĢi gözaltına alınırken, müdahale sonrası tekrar bir araya gelen kitle,
Cumhuriyet Caddesi üzerinde oturma eylemi baĢlattı. (15.02.2011/DĠHA)
237
*Van merkezde sabah saatlerinde baĢlayan olaylarda Abdulalim Baran ve Yunus Kurt adlı
kiĢiler yaralandı. Yaralılar Van Yüzüncü Yıl Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına
alındı. (15.02.2011/DĠHA)
*Birecik'te Heykel Meydanında basın açıklaması yapıldı. Açıklamanın ardından BDP Ġlçe
binasına doğru, "Bijî Serok Apo", "Bê serok jiyan nabe" ve "DiĢe diĢ kana kan seninleyiz
Öcalan" sloganları eĢliğinde yürüyüĢe geçen kitleye çevik kuvvet polisleri coplarla müdahale
etti. Polis, bazı gençleri de tartaklayarak gözaltına aldı. Araya girmeye çalıĢan BDP ilçe
BaĢkanı Yusuf YeĢiltepe ise, ilçe emniyet müdürünün hakaretlerine maruz kaldı. Polis
müdahalesi sonucunda YeĢiltepe'ın parmağı kırıldı. Ġlk belirlemelere göre 5 kiĢi gözaltına
alındı. (15.02.2011/DĠHA)
*BDP Bağlar ilçe binası önünde bir araya gelen ve aralarında BDP EĢ Genel BaĢkanı Gültan
KıĢanak, BDP Diyarbakır Ġl BaĢkanı M. Ali Aydın, Diyarbakır BüyükĢehir Belediye BaĢkanı
Osman Baydemir ile ilçe belediye baĢkanlarının da aralarında bulunduğu binlerce kiĢi, polis
ablukasına rağmen Emek Caddesi'ne kadar yürüdü. Sayısı artan kitle Emek Caddesi üzerinden
Polis Okulu'na doğru yürüyüĢe devam etti. Cadde üzerinde barikat kuran polis, kitleye gaz
bombası ve tazyikli su ile müdahale etti. Uzun süre devam eden çatıĢmalarda, 20'yi aĢkın kiĢi
gözaltına alınırken, gözaltılar sırasında polis orantısız güç kullandı. Gözaltına aldıkları
erkeklerin ellerini arkadan ters bükerek götüren polis, kadınları da saçlarından tutarak karga
tulumba gözaltına aldı. (15.02.2011/DĠHA)
*Diyarbakır‘ın Sur Ġlçesi‘nde 15 ġubat'ı protesto eden gruplar, Melikahmet Caddesi, Suriçi
Mahallesi'nde lastik yakarak sık sık slogan attı. Melikahmet Caddesi üzerine gelen polisler,
çevrede bulunan herkesi gözaltına almak istedi. YaĢlı kiĢileri yere uzatarak coplayan polisler,
9 kiĢiyi gözaltına aldı. (15.02.2011/DĠHA)
*Van‘ın ErciĢ Ġlçesi‘nde BDP Ġlçe binasında bir araya gelen 2 bin kiĢi Zeylan Bulvarı'nda
açıklama yapmak üzere yürüyüĢe geçti. Polis barikat kurarak yürüyüĢe izin vermedi. Kitlenin
yürüyüĢünü engelleyen polis daha sonra kitleye gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti.
Kitle polis müdahalesine taĢlarla karĢılık verdi. Müdahale sırasında polis 3 kiĢiyi feci Ģekilde
döverek gözaltına aldı. Aldığı darbelerden dolayı bayılan bir kiĢi yerlerde sürüklenerek
gözaltına alınması ise dikkat çekti. (15.02.2011/DĠHA)
*Derik'te yapılan protesto eyleminin ardından polisin gaz bombalarıyla müdahale sonucu
çıkan çatıĢmalar sona erdi. ÇatıĢmada isimleri öğrenilemeyen 3 kiĢinin yaralandığı öğrenildi.
(15.02.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesinde BDP Ġlçe binası önünde bir araya gelen ve aralarında BDP Silopi
Ġlçe BaĢkanı Bahattin AlkıĢ, Belediye BaĢkanı Emin Toğurlu'nun da bulunduğu kitleye polisin
gaz bombalarıyla müdahale etmesiyle baĢlayan çatıĢmalar sona erdi. Polisin müdahalesi
sırasında DĠHA muhabirinin ise kamerası kırıldı. Polisin attığı gaz bombası nedeniyle BDP
Ġlçe binasının camları kırılırken, 5 yaĢlı kadın ise çeĢitli yerlerinden yaralandı. Yaralılardan 60
yaĢında ve kolu kırılan bir kadın Cizre Devlet Hastanesine kaldırılırken, diğer 4'ü ise Silopi
Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Alınan bilgilere olaylarda ismi öğrenilemeyen 6 kiĢi de
gözaltına alındı. (15.02.2011/DĠHA)
*Cizre'de de çatıĢmalar sona erdi. Olaylar sırasında ismi öğrenilemeyen 1'i kadın 4 kiĢiyi
gözaltına alan polisler, bir gencin elbiselerini parçalayıp döverek gözaltına aldığı görüldü. Üst
kısmı çıplak kalan gençle birlikte 4 kiĢi gözaltına alındı. (15.02.2011/DĠHA)
238
*Urfa'nın ViranĢehir Ġlçesi'nde binlerce kiĢinin katıldığı 15 ġubat eylemine polisin
müdahalesiyle baĢlayan olaylar sona erdi. Olaylara katıldıkları iddiasıyla 6 kiĢi gözaltına
alındı. Polisin gözaltına alınan ve ismi öğrenilemeyen bir kiĢiyi darp ettiği ve kolunun
kırıldığı ileri sürüldü. (15.02.2011/DĠHA)
*BDP Lice Ġlçe Nujiyan Kadın Merkezi'nde yüzlerce kiĢinin katıldığı sinevizyon gösterimi
gerçekleĢtirdi.Kitlenin dağılmasının ardından, bir grup genç ÇarĢı ve Karahasan Mahallesi'ne
doğru yürüyüĢe geçti. Uzun süre yağan kara rağmen burada ateĢler yakan gençler, Öcalan
lehine sloganlar attı. Polisin panzer ve TOMA araçlarıyla müdahale etmesi ile göstericiler de
taĢ ve havai fiĢeklerle karĢılık verdi. Uzun süre göstericilerin yollara kurduğu barikatlardan
dolayı mahallelere giremeyen polisler geri dönüĢte evinin önünde oyun oynayan A.B adlı
çocuğu tartaklayarak gözaltına aldığı öğrenildi. (15.02.2011/DĠHA)
*Diyarbakır''da PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getiriliĢinin 12'inci yıl dönümü
nedeniyle sabah baĢlayan protesto gösterilerine, akĢam saatlerinde de devam edildi. FeritköĢk
Mahallesi'nde toplanan gençlerin bir kez daha yol da bekleyen polislere ait zırhlı araçlara
molotof ve taĢ atması üzerine, polis mahalle aralarına gaz bombası atarak karĢılık verdi.
Gösterilerin yapıldığı mahalleyi abluka altına alan çok sayıda polis, ara sokaklarda 2 kiĢiyi
gözaltına aldı. Ara sokakta bekleyen 22 yaĢlarında bir genci yakalayan onlarca polisin, gözaltı
sırasında aĢırı Ģiddet kullanması dikkat çekerken, gözaltına alınan genç baygınlık geçirdi.
Bilinci yerinde olmadığı halde gencin polis aracına zorla bindirilmek istenmesi üzerine,
gencin son anda yere düĢmesi önlendi. Gözaltına alınan ve isimleri henüz belirlenemeyen 2
kiĢinin Diyarbakır Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi. Öte yandan mahalle
aralarına yapılan müdahale esnasında atılan gaz bombalarının isabet ettiği iki katlı evde
yaĢayan kalp hastası Ramazan Karlı (58) fenalık geçirdi. Tüm aile bireylerinin atılan gaz
bombasından etkilendiği gözlenirken, aile bireyleri ile polisler arasında kısa süreli gerginlik
yaĢandı. YaĢanan gerginliğin ardından durumu ağırlaĢan Karlı, polisin zırhlı aracına
bindirilerek, hastaneye kaldırıldı. (15.02.2011/DĠHA)
*15 ġubat nedeniyle çatıĢmaların yaĢandığı kentlerden Batman'da ise, Petrolkent
Mahallesi'nde ateĢ yakarak gösteri düzenleyen bir gruba polis panzerler eĢliğinde müdahale
etti. Müdahalede kullanılan gaz bombalarının ve tazyikli suyun ev ve kahvehanelere de isabet
ettiği belirtilirken, evden çıkan çocukların da polisler tarafından dövüldüğü bildirildi.
Mahallede 5 çocuk gözaltına alınırken, gözaltına alınan F.Y (10) adlı çocuğun annesi N.Y.,
"Oğlum kapının önünde panzerlerden inen polislerce kovalandı. Yakalayınca dövdüler, biz ve
komĢularımız onu kurtarmak isterken, bize de vurmaya baĢladılar. Polisler hakkında Ģikayetçi
olacağız" dedi. (16.02.2011/DĠHA)
* Silopi'de polisin 15 ġubat eylemlerine sert müdahalesini protesto etmek için BaĢak
Mahallesinde bir araya gelen binlerce kiĢiye yönelik polisin gaz bombaları ve tazyikli su ile
yaptığı müdahalede 2 çocuk yaralandı. Çocuklardan biri ayağına, diğeri ise baĢına isabet eden
gaz bombası ile yaralandı. Mahallenin abluka altına alınmasından ötürü yaralı çocuklar
hastaneye götürülmezken, mahalle içerisine girmeye baĢlayan çevik kuvvet polisinin çok
sayıda kiĢiyi gözaltına aldığı bildirildi. (17.02.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'da 15 ġubat gösterilerinde polisin sert müdahalesi ve gözaltıları protesto etmek
isteyen 20 bin kiĢiye polisin sert müdahalesiyle baĢlayan olaylarda, 20'yi aĢkın kiĢi darp
edilerek gözaltına alındı. SavaĢ görüntülerinin yaĢandığı sokaklarda gözaltına alınanlar
arasında yaralı ve çocukların da olduğu gelen bilgiler arasında. (17.02.2011/DĠHA)
239
*Kurtalan'da iki gün önce aralarında çocukların da bulunduğu 25 kiĢi polisin yaptığı ev
baskınları sonucu gözaltına alınmıĢtı. Gözaltına alınan 25 kiĢiden 4'ü çocuk olmak üzere 9
kiĢi Kurtalan Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, 16 kiĢi
ise savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan sanıkların tamamı, "Örgüte üye olmamakla
beraber örgüt adına suç iĢlemek" iddiasıyla nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi
mahkemede 16 kiĢiden 3'ü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, K.Ç (14), K.Ö,
ġ.Y, M.Ç, Doğan Yüksekbağ, Mehmet Yüksekbağ, Ferdi Çelik, Rızgar Yılmaz, Suat Çiçek,
Fırat Keskinkaya, Mizgin Erdoğdu, Muhamet Demir ve Rezan Yılmaz ise "Örgüte üye
olmamakla beraber örgüt adına suç iĢlemek" iddiasıyla tutuklandı. Tutuklanan 13 kiĢi Siirt E
Tipi Kapalı Cezaevine götürüldü. Gençlerin adliye getirildiği sırada polis adliye binası
önünde yoğun önlem alındı. Mahkeme önünde bekleyen aileler ile birlikte BDP Kurtalan Ġlçe
BaĢkanı Hasan Polat, Kurtalan Belediye BaĢkanı Necat Yılmaz ve kalabalık bir grup sabah
saatlerine kadar adliye önünde bekledi. Sabah saatlerinde iĢlemleri tamamlanan 13 kiĢi
adliyeden çıkarılırken, dıĢarıda bekleyen grup sloganlar atmaya baĢladı. Tutukluların da
sloganlara karĢılık vermesi üzerine polisler tutuklu gençleri tartaklayarak otobüslere bindirdi.
Bunun üzerine adliye kapısı önünde bekleyen grup ile polisler arasında arbede çıktı. Polisin
zırhlı araçlarla müdahalesine grup da taĢlarla karĢılık verince olaylar bir süre ara sokaklarda
sürdü. Tutuklama sonrası çıkan olaylarda Engin Çelik adlı bir genç polisler tarafından
tartaklanarak gözaltına alındı. Çelik, Kurtalan Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
(02.03.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde Zagros ĠĢ Merkezi yanındaki bir dükkana "bomba"
konulmak istendiği iddiaları üzerene baĢlayan ve 6'sı polis 13 kiĢinin yaralanması ile
sonuçlanan olaylar sona erdi. Yaralıların çoğunun gözaltına alınma endiĢesi ile hastanelere
baĢvurmadığı öğrenilirken, olaylarda 10 kiĢinin gözaltına alındığı bildirildi.
(02.03.2011/DĠHA)
*Nusaybin'de BarıĢ Anneleri Ġnisiyatifi'nin öncülüğünde açılan "Demokratik çözüm
çadırı"nda nöbet değiĢimi için KıĢla ve Zeynelabidin mahallelerinde bir araya gelen yüzlerce
kiĢi, 27 Mayıs Caddesi üzerindeki BarıĢ Parkı'ndaki çadıra doğru yürüdü. Çadıra gelen polis
ekipleri, PKK bayraklarını gerekçe göstererek gaz bombaları ile gruba müdahale etti.
Müdahalede BDP PM üyesi Mahmut Çelik, BarıĢ Parkı ĠĢletmecisi Selahattin Tekin, temizlik
iĢçisi Behcet Düzgün ve ismi öğrenilmeyen 2 kiĢinin de aralarında bulunduğu 5 kiĢi
tartaklanarak gözaltına alındı. Müdahalede birçok kiĢi de gazdan etkilenirken, Dr. Kamuran
Yıldırım, Nusaybin Belediye BaĢkanı AyĢe Gökkan, BDP Mardin Ġl Yöneticisi Ümit AĢar da
tartaklandı. Müdahalede "Demokratik çözüm çadır"nda bulunan bir adet dizüstü bilgisayara el
konuldu. Çıkan olayların ardından esnaf kepenk kapatarak, müdahaleyi protesto etti.
(17.03.2011/DĠHA)
*Urfa'nın ViranĢehir Ġlçesi'nde Sabahın erken saatlerinde ġırnak Mahallesi'nde kutlanan
Newroz'a katılmak için binlerce kiĢi yöresel kıyafetleri ile renkli görüntüler oluĢturarak
yürüdü. Newroz alanında kitleye hitaben konuĢan Newroz Tertip Komitesi BaĢkanı Nayıf
Aslan, halkın Newroz Bayramını kutladı. KonuĢmanın ardından Cumhuriyet Caddesi'nden
yürüyüĢe geçen yaklaĢık 10 bin kiĢi "Bijî serok Apo" sloganları atarak, PKK Lideri Abdullah
Öcalan posterleri açtı. Karacadağ Caddesi'nden ilçe merkezine yürüyen kitle, burada polis
barikatı ile karĢılaĢtı. Kitlenin yürüyüĢüne izin vermeyen polis halkı gaz bombası ile
dağıtmaya çalıĢtı. Kitle taĢlarla polise karĢılık verdi. Atılan gaz bombalarının dumanından göz
gözü görmezken, çok sayıda yurttaĢ gaz bombasından etkilendi. Olaylar sırasında bir kiĢi
240
kafasından, bir kiĢi ise bacağından hafif yararlandı. Daha sonra kitle Karacadağ Caddesi'nde
taĢlar ve çöp konteynırları ile barikat kurdu. Karacadağ, Vatan, Su Deposu caddeleri üzerinde
polise ile eylemciler arasında yaklaĢık 3 saat çatıĢmalar devam etti. Eylemler sırasında
isimleri öğrenilmeyen 17 kiĢinin gözaltına alındığı bildirildi. (20.03.2011/DĠHA)
*Cizre'de yaklaĢık 50 bin kiĢinin katılımı ile kutlanan Newroz'un ardından kitle BDP Cizre
Ġlçe binası önünde kurulu olan "Demokratik Çözüm Çadırı"na yürümek istedi. Nusaybin
Caddesine çıkmak isteyin kitleye polisin gaz bombalarıyla müdahalede bulunması üzerine
çatıĢmalar baĢladı. Kitlenin Ġdil Caddesi'nde bulunan "Demokratik Çözüm Çadırı"na
yönelmesi üzerine çatıĢmalar bu sefer de Ġdil Caddesi'nde yoğunlaĢtı. Çadırının önünde
olayların bitmesini bekleyen kitle halaylar çekerken, BDP ġırnak Milletvekili Hasip Kaplan
ve ġırnak Belediye BaĢkanı Ramazan Uysal'ın da aralarında bulunduğu bir heyet polis ile
görüĢmelerde bulundu. YaĢanan olayın 3-5 çocukla sınırlı olmadığını, bir dil ve kimlik sorunu
olduğunu yetkililerin de bu konuda duyarlı olmaları gerektiğinin altını çizen Kaplan, bu
nedenle polisin ilçe binasının sınırları dıĢına çıkmasını talep etti. Yetkililer ise, kendi
görevlilerini Ġdil Caddesi'nde görevlendirmeleri Ģartıyla kendi güçlerini geri çekeceklerini
söyledi. BDP'li yetkililer bunu kabul etmedi. Özellikle ilçe binasının önünde halay çekerken,
ilçe binasının tam karĢısında bulunan sokakta polislerin aralıksız gaz bombası atması dikkat
çekti. YaĢanan olaylarda 3 kiĢinin atılan gaz bombaları sonucu yaralandığı ve Cizre Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldığı bildirildi. Gerginlik devam ediyor. (20.03.2011/DĠHA)
*Newroz kutlamaları için Diyarbakır'a gelen Ġtalyan heyetten Francesca Patrizi, Newroz
kutlamasından sonra KoĢuyolu Parkı'nda kadar düzenlenen yürüyüĢün ardından Ofis semtine
yürümek isteyen kitleye yapılan polis müdahalesinde, yaralandı. KoĢuyolu Parkı'ndaki
olaylarda kafasına aldığı darbe sonucu yaralanan Patrizi Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesi'ne kaldırıldı. (20.03.2011/DĠHA)
*Hakkari'de Newroz kutlamasının ardından "Demokratik Çözüm Çadırı"na yapılan yürüyüĢe,
polisin müdahalesiyle çıkan olaylar sona erdi. Keklikpınar, Dağgöl, Yenimahalle, Bulak ve
Berçelan mahallelerinde yollara barikat kurarak slogan atan gençlere polis gaz bombası,
tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. AkĢam saatlerine kadar süren olaylarda birçok evde
atılan gaz bombalarından dolayı hasar meydana gelirken, Bulak Mahallesi'nde iki kiĢi atılan
gaz bombaları ile hafif Ģekilde yaralandı. Ayrıca olaylar sırasında ismi öğrenilemeyen bir
kiĢinin ise gözaltına alındığı belirtildi. (20.03.2011/DĠHA)
*Bir hafta önce Nusaybin BarıĢ Park'ında kurulan "Demokratik Çözüm Çadırı"na polisin
gerekçe göstermeden müdahale etmesi sırasında Nusaybin Belediye BaĢkanı AyĢe Gökkan,
BDP PM üyesi Erkan PiĢkin ve Mehmet Zahir ErtaĢ polise engel olmak isterken tartaklanarak
darp edildi. Polis panzeri de, Nusaybin Belediye BaĢkanı AyĢe Gökkan'ın park halindeki
aracına çarptı. Çarpma sonucu araç hasar gördü. Müdahale sırasında polis çadırda bulunan ses
cihazı, dizüstü bilgisayar ve pankartlara el koydu. (22.03.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde, HPG'li Halime BaĢ'ın cenaze töreninin ardından 15 bin
kiĢinin katıldığı yürüyüĢe yapılan polis müdahalesi ile baĢlayan olaylar büyüyor. 1992
Newroz'unda ġehitler Köprüsü üzerinde yaĢamını yitirenleri anmak isteyen kitleye polisin izin
vermemesi üzerine baĢlayan olaylar tüm ilçe geneline yayıldı. Anmada ısrarlı olan yurttaĢlar
polisin gaz bombası ve tazyikli suyuna, taĢ ve molotoflarla karĢılık verirken, polis ise anmaya
izin vermemekte ısrar ediyor. Polisin rasgele attığı gaz bombaları birçok eve isabet ederken,
kullanılan gaz nedeniyle ilçe duman altı oldu. Polisin rasgele attığı gaz bombaları yüzlerce
eve ve avlulara isabet ederken, gaz nedeniyle aralarında çocuk, yaĢlı ve kadınların da
241
bulunduğu çok sayıda kiĢi yaralandı. Polisin sert tutumu nedeniyle çatıĢmalar büyürken, çok
sayıda yaralı olduğu ve yaralıların gözaltına alınma ihtimali üzerine hastanelere gitmediği
öğrenildi. Polisin attığı gaz bombası kafasına isabet eden 55-60 yaĢlarında yaĢlı bir yurttaĢ ise
yüzü gözü kan için Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ġsmi öğrenilemeyen yaĢlı yurttaĢ
hastaneye getirilirken, "Polisler etrafımı sararak coplarla, demir çubuklarla beni dövmeye
baĢladı" dedi. YaĢlı yurttaĢın durumunun ciddi olduğu öğrenildi. Yine atılan gaz nedeniyle
40-45 yaĢlarında bir kadın da aynı Ģekilde yüzü gözü kan içinde Nusaybin Devlet
Hastanesi'ne getirildi.Öte yandan Çağçağ Caddesi üzerinde 2 kiĢinin üzerinde bulunduğu
motosiklet, karĢı yönden hızla gelen akrep türü polis aracının altında kalırken, üzerinde
bulunan 2 kiĢi ağır yaralandı. Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan 2 kiĢinin durumlarının
ağır olduğu öğrenildi.Yine Devrim Mahallesi'nde bulunan Atatürk Lisesi bahçesinde,
öğrencilerin oyun oynadığı bir sırada, akrep türü bir polis aracı okula girdi. Araçtan inen sivil
polisler, korkarak etrafa kaçıĢan öğrencileri copladığı iddia edilirken, 3 öğrencinin yaralandığı
belirtildi. Öğrenciler de Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, durumlarının iyi olduğu öğrenildi.
(22.03.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde, polisin dün Demokratik Çözüm Çadırı ve 92 Newroz'un da
yaĢamını yitirenler için ġehitler Köprüsü'ne 10 bin kiĢinin katıldığı yürüyüĢe yaptığı
müdahale ile büyüyen olaylarda ilçe adeta savaĢ alanına döndü. Polisin kullandığı orantısız
güç sonucu 40'ın üzerinde kiĢi yaralandı. Yaralılardan Bahattin Aydemir'in Mardin Devlet
Hastanesi'nde, Hasan Özel'in ise Nusaybin Devlet Hastanesi'nde tedavisinin devam ettiği
bildirildi. Her iki yaralının durumu iyiye giderken, hastaneye kaldırılan diğer kiĢilerin ise
tedavilerinin ardından taburcu edildiği öğrenildi. Ayrıca polisin olaylarda kullandığı gaz
bombası ve plastik mermiler sonucu yaralanan çok sayıda kiĢinin gözaltı korkusu ile
hastaneye gitmediği bilgisine de ulaĢıldı. (23.03.2011/DĠHA)
*25.03.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Remzi Mutlu, Ģu beyanlarda bulundu: ―Ben
20.03.2011 günü Newroz kutlamaları amacı ile park alanına gittim. Buradan yürüyüĢ
yapılacağı söylenince bende kitle ile yürüdüm. KoĢuyolu tarafına gelince polis panzerleri
üzerimize su sıkıp saldırmaya baĢladı. Üzerimize tazyikli su sıkılması üzerine yere düĢtüm.
Yere düĢtükten sonra da, panzer üzerimize gelip bana çarptı. Orada yaralanınca bir taksi
beni hastaneye götürdü. Bacağım tamamen ĢiĢti, dizimde yaralar açıldı. Belimde oluĢan
yaralarda da 3–4- dikiĢ atıldı. Birçok yerimden yaralandım. Halen hastaneye gidiyorum.
Kollarımda da ĢiĢlikler oluĢtu. Bu iĢi yapanlardan Ģikâyetçiyim. Hukuki yardım talep
ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*Hakkari'nin Berçelan Mahallesi'nde bir araya gelen gençler ateĢ yakarak sloganlar attı. Olay
yerine gelen polisler, olaya müdahale ederken, polislerin zırhlı aracı gençlerin tel örgülü
barikatına takıldı. Uzun bir uğraĢtan sonra aracın lastiklerine dolanan tel örgüyü çıkartan
polis, göstericilere gaz bombası ile müdahale etti. Polisin attığı bir gaz bombasının Mesiha
Bozkurt'un evinin içine düĢmesi sonucu 4 kiĢilik aile gazdan zehirlendi. Gazdan zehirlenen 45
günlük bebek de hastaneye kaldırılarak tedavisi yapıldıktan sonra taburcu edildi.
(27.03.2011/DĠHA)
*Nusaybin‘de Mitani Kültür Merkezi, ġirin Bulvarı, 27 Mayıs Caddesi ve Sakarya
Caddesi'nde bir araya gelen binlerce yurttaĢ, BarıĢ Parkı'na yürümek istedi. Kalabalığın önünü
polis Cumhuriyet Caddesi'nde kesti. Polis engeline takılan binlerce kiĢi dört ayrı yerde oturma
eylemi gerçekleĢtirdi. Polislerle görüĢen Emine Ayna ile AyĢe Gökkan, 16 Mart'ta BarıĢ
Parkı'nda kurulan "Demokratik Çözüm Çadırı"nın polis müdahelesi ile kaldırıldığını ve
yeniden kurmak istediklerini belirtti. Sürülen diyaloglar sonucu polis yolun trafiğe kapatıldığı
242
gerekçesiyle müdahele edeceğini iletti. Bunun üzerine oturma eylemine geçen kalabalığa,
polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahele ederken, bazı polislerin vatandaĢlara taĢ
atması da dikkat çekti. Çok yakın mesafeden sıkılan tazyikli boyalı su sonucu vücudunda
yanıklar oluĢan Nusaybin Belediye BaĢkanı AyĢe Gökkan, Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak
yoğun bakıma alındı. Olaylarda polis yoğun gaz bombası kullanırken, bir çok evde ve
iĢyerinde hasar meydan geldi. Ayrıca polisin attığı gaz bombasının sırtına isabet etmesi
sonucu bir gencin yaralandığı belirtildi. Polisin bir çok noktada kullandığı gazdan dolayı
küçük çocuklar ve kadınlar fenalık geçirirken, bir pasaja da gaz bombasının atılması sonucu
çok sayıda kiĢi fenalık geçirdi. Esnaf olaya tepki göstererek kepenklerini kapattı. Gaz
bombasının isabet ettiği park halindeki bir araç ile Sakarya Cadesi'nde bulunan bir dükkan ve
evde yangın meydana geldi. Yangına itfaiye ekipleri müdahale ederek söndürdü.
(27.03.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde, Ġdil Karayolu'nda barikat kuran Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı
çevik kuvvet polisleri, çocukların taĢ attığını öne sürerek rast gele çevreye gaz bombası attı.
Özellikle BDP Ġlçe binası önünde kurulan "Demokratik Çözüm Çadırı"na doğru atılan gaz
bombaları çadırda bulunanlara zor anlar yaĢatırken, duruma tepki gösteren BDP Ġlçe BaĢkanı
Esat Malkoç ile ilçe yöneticileri Ġdil yoluna çıkarak, yolu trafiğe kapattı. BDP'lilerin tepkisine
rağmen polis çevreye rast gele gaz bombası atarken, Malkoç atılan bir gaz bombasının
ayağına isabet etmesi sonucu yaralandı. Bunun üzerine hastaneye kaldırılan Malkoç tedavi
altına alınırken, duruma tepki gösteren bir grup genç, Ġdil Karayolu'na çıkarak polise taĢ ve
havai fiĢeklerle karĢılık verdi. ÇatıĢma gençlerin ara sokaklara dağılmasının ardından sona
erdi. Bu arada Malkoç'un Cizre Devlet Hastanesi'ndeki tedavisi devam ederken, çok sayıda
yurttaĢ hastane önüne akın etti. Öte yandan hastaneye giden polislerin hastane personeline,
Malkoç'a rapor vermemesi için baskı uyguladığı iddia edildi. (27.03.2011/DĠHA)
*Kızıltepe'nin Özgürlük Meydan'ında açılan "Demokratik Çözüm Çadırı"na kar maskeli
polisler baskın düzenledi. Gece saat 04.00 sularında 300'e yakın kar maskeli çevik kuvvet
polisle yapılan baskında, Kızıltepe Belediye BaĢkanvekili ġerife Alp ve BDP Ġlçe EĢ BaĢkanı
Ömer Turgay ile çok sayıda kiĢiye polisin silah dipçikleri ve coplarla saldırıda bulunduğu
belirtildi. Turgay ile birlikte 25 kiĢinin silah dipçikleri ve coplarla darp edilerek gözaltına
alındığı belirtildi. Çadırda bulunan birçok malzemeye baskında el konulurken, çadır da
mahkeme kararıyla polisler tarafından yerinden söküldü. Gözaltına alınanlar Kızıltepe Ġlçe
Emniyeti'ne götürüldü. Polis tarafından ablukaya alınan Özgürlük Meydan'ına kimse
alınmazken, baskın haberi üzerinden çadırın kaldırıldığı yere giden BDP'lilerin "Demokratik
Çözüm Çadırı" yerinde oturma eylemi baĢlattı. Polis oturma eylemine geçen BDP'lilerin
yanına kimsenin yanaĢmasına izin vermiyor. Baskın sırasında çadırda bulunan Kızıltepe
Belediye BaĢkanvekili ġerife Alp, kendisi dahil çadırda bulunan herkesin polisin Ģiddetine
maruz kaldığını ve BDP Ġlçe EĢ BaĢkanı Ömer Turgay'ın polisler tarafından dövülerek
gözaltına alındığı belirtti. (28.03.2011/DĠHA)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde "Demokratik Çözüm Çadırı"na yapılan baskın sonucu
gözaltına alınan 13 kiĢinin serbest bırakılması için Adliye önünde oturan binlerce kiĢiye polis,
sert Ģekilde müdahale etti. Bu sırada polis kitlenin üzerine çok sayıda gaz bombası atarak,
müdahale etti. Kullanılan yoğun gaz nedeniyle cadde gaz bulutu altında kalırken, çok sayıda
kiĢi gazdan etkilenerek bayıldı. Polise taĢlarla karĢılık verilen müdahalede, ismi
öğrenilemeyen bir genci aralarına alan polisler, coplarla darp etmeye baĢladı. Yaralanan genç
gözaltına alınmak için bindirildiği polis aracından kaçarak, kurtuldu. (29.03.2011/DĠHA)
243
*Kızıltepe‘de Demokratik Çözüm Çadırı‘na yapılan polis müdahalesinin ardından gün
içerisinde yaĢanan olaylarda 5 kiĢinin polis tarafından darp edilerek, gözaltına alındığı
bildirildi. Gözaltına alınan ve emniyetteki sorguları devam eden kiĢilerin Ferhat Aksoy, Veysi
Rant, ġehmuz DemiĢtaĢ, Mehmet Ali ĠĢler ve ġehmuz Bingöl olduğu öğrenildi. Bu kiĢilerden
ġehmuz Bingöl‘ün ayağının kırıldığı ve kafasına on dikiĢ atıldığı bildirildi.
(29.03.2011/DĠHA)
*Toplumsal gösterilerde polisin kullandığı ve sık sık ölüm ve yaralanmalara neden olan gaz
bombaları Hakkari'de bir çocuğun yüzünün yanmasına neden oldu. Önceki gün Hakkari'de
Pehlivan Mahallesi'nde yaĢanan gösteriler sırasında olaya müdahale eden polisin attığı gaz
bombası bir evin bahçesine düĢtü. O esnada bahçede oynayan Azat Aslan (6), gördüğü gaz
bombası kovanını eline alıp oynamaya baĢladı. Bir süre sonra ellerini yüzüne sürmeye
baĢlayan küçük Azat'ın yüzü yanmaya ve su toplamaya baĢladı. AkĢam olayın ne olduğunu
anlayamayan ailesi sabah Azat'ı hastaneye kaldırdı. (01.04.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde akĢam saatlerinde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın doğum
günü nedeniyle yürüyüĢe geçen yüzlerce kiĢiye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile
müdahale etti. Olaylar üzerine Demirüstü, Sakarya ve Kanarya sokaklarında toplanan
yüzlerce genç, "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganlarını atarak tekrar yürüyüĢe geçti. Polis
ikinci kez kitleye gaz ve tazyikli su ile müdahale etti. Olaylar gece geç saatlerde sona erdi.
Polisin müdahalesi sırasında biri çocuk olmak üzere 3 kiĢi çeĢitli yerlerinden yaralandı.
A.G.'nin (14) yüzüne isabet eden gaz bombası nedeniyle burnunda, dudağında ve yanağında
yarılma meydana geldi. Çevrede bulunan yurttaĢlar tarafından Nusaybin Devlet Hastanesine
kaldırılan A.G., burada yapılan ilk müdahalenin ardından Mardin Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı. Hastanede tedavisi devam eden A.G., gece geç saatlerde burnundaki kırıklar
nedeniyle üç saat süren bir ameliyat geçirdi. A.G. ameliyatın ardından servise alındı.
Durumunun normale döndüğü A.G.'nin tedavisi devam ediyor. (04.04.2011/DĠHA)
*Askeri ve siyasi operasyonları protesto etmek için BDP ġırnak Ġl binası önünden toplanan
bini aĢkın kiĢi "Ġntikam" pankartını açarak Ömer Kabak Meydan'ında bulunan "Demokratik
Çözüm Çadırı"na doğru yürüyüĢe geçti.Çadırın bulunduğu meydanda son bulan yürüyüĢün
ardından basın açıklaması yapıldı. Açıklamanın ardından çadıra geçmek isteyen gençler polis
tarafından engellendi. Bu sırada polis ile gençler arasında arbede yaĢandı. Polis daha sonra
çadıra ve gençlere gaz bombalarıyla müdahale etti. Çadırın içerisine girmek isteyen polise
gençler taĢlarla karĢılık verdi. Müdahale sırasında polis 2 kiĢiyi gözaltına aldı. Öte yandan
müdahale sırasında polisin Gazi PaĢa Ġlköğretim Okulu bahçesine de gaz bombası attığı ve 20
öğrencinin baygınlık geçirdiği belirtildi. (06.04.2011/DĠHA)
*Hatay'ın Hassa Ġlçesi'nde çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren 7 HPG'li için ġırnak'ın Cizre
Ġlçesi'nde yürüyüĢ düzenlendi. Yapılan konuĢmaların ardından kitle, BDP Cizre Ġlçe Örgütü
binasına dönerken, bir grup genç operasyonları kınamak amacıyla tekrar yolu trafiğe
kapatınca polis gençlere müdahale etti. Gaz bombaları ve tazyikli suyla gençlere müdahale
eden polislere gençler de taĢ, molotof ve havai fiĢeklerle karĢılık verdi. Müdahale esnasında
ismi öğrenilmeyen bir çocuk ayağına gaz bombasının isabet etmesi sonucu yaralandı. Yaralı
çocuk çevredekiler tarafından Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (07.04.2011/DĠHA)
*Hatay'ın Hassa Ġlçesi'nde yaĢamını yitiren 7 HPG'li için ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde
düzenlenen yürüyüĢe polisin izin vermemesi üzerine yaĢanan olaylar devam ederken, 1'i ağır
2 kiĢinin yaralandığı, aralarında çocukların da bulunduğu 12 kiĢinin de gözaltına alındığı
244
belirtildi. DüĢmeye bağlı olarak kafasında çatlak oluĢtuğu iddia edilen Ġbrahim Varlı
ameliyata alınırken, BDP ġırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve BDP ilçe yöneticileri de
yaralıların tedavi gördüğü Cizre Devlet Hastanesi'ne gitti. (07.04.2011/DĠHA)
*Yüksekova'da Demokratik Çözüm Çadırı'nın kurulduğu Musa Anter Parkı'nda bir araya
gelen ve aralarında kurum temsilcilerinin de bulunduğu binlerce kiĢi, Hatay'da 7 HPG'linin
yaĢamını yitirdiği operasyonu kınamak amacıyla ilçe merkezine doğru yaptıkları yürüyüĢe
polisin müdahaleyle baĢlayan olaylar sürüyor. ÇarĢı merkezi baĢta olmak üzere YeĢildere,
Güngör, Cumhuriyet mahallelerinde devam eden olaylarda Ģu ana kadar 2 kiĢi gözaltına
alınırken, 2 kiĢi de gaz bombaların isabet etmesinden dolayı hafif Ģekilde yaralandı.
(09.04.2011/DĠHA)
*Nusaybin'de Sakarya Caddesi üzerinde bir araya gelen gençlerin devam eden askeri
operasyonlara karĢı "Demokratik Çözüm Çadırı"na doğru yürümek istemesi sonucu baĢlayan
olaylar sona erdi. Çıkan olaylarda 3 kadın yoğun Ģekilde atılan gazlardan etkilenerek
baygınlık geçirirken, bir çocuk da ayağına isabet eden gaz bombası nedeniyle yaralandı.
Yaralanan çocuk gözaltına alınma korkusuyla hastaneye götürülmedi. (10.04.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi Nuh Mahallesi'nde düzenlenen bir düğünde, sokakta polise ait akrep
tipi zırhlı aracın geçiĢi sırasında küçük çocukların taĢ attığı iddiası ile polis gaz bombası
kullandı. Polisin attığı gaz bombasının bakkalda bulunan 2 yaĢındaki Elif Güngen'in kafasına
isabet etmesi sonucu çocuk ağır yaralandı. Kanlar içinde yere yığılan küçük Güngen, olay
yerinde bulunanlar tarafından Ġlçe Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Doktorların 3 saatlik çabası
iĢe yaramayınca durumu kritik olan küçük Güngen, ailesi tarafından Batman'da bulunan Özel
Medikal Hastanesi'ne götürüldü. Gülgen'in çekilen tomografisinde kafatası arka kemiğinde
kırık olduğu ve durumunun ciddiyetini koruduğu bildirilirken, müdahale sırasında Güngen'i
yerden kaldırmak isteyen Mervan DemirtaĢ (20) isimli gencin de ayağına isabet eden bir
baĢka gaz bombası ile hafif Ģekilde yaralandığı bildirildi. Gaz bombalı müdahalenin ardından
düğünde bulunan konukların gazdan dolayı düğünü terk etmek zorunda kaldığı ve düğünün
iptal edildiği bildirilirken, zırhlı aracın da olay yerinden hemen uzaklaĢtığı öğrenildi.
(16.04.2011/DĠHA)
*"KCK davası" kapsamında yargılanan Kürt siyasetçilerin 19 Nisan'da görülecek olan
duruĢması öncesi "Kürt siyasetçilerine özgürlük" sloganı ile BDP Cizre Ġlçe Örgütü tarafından
binlerce kiĢinin katılımı ile yürüyüĢ yapılmak istendi. YürüyüĢün henüz baĢında polis uyarı
yapmadan kitleye gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Kitlenin de karĢılık
vermesiyle baĢlayan olaylar, kent geneline yayıldı. Çevik kuvvet ekipleri kentin her köĢesinde
barikatlar kurarken BDP Ġlçe binasına ve "Demokratik Çözüm Çadırı"nda da polis tarafından
gaz bombası atıldı. Polisin attığı gaz bombasının kafasına isabet etmesi sonucu 58 yaĢında bir
yurttaĢ yaralandı. Yaralı kiĢinin gözaltına alınmak korkusuyla hastaneye götürülmediği
bildirildi. Yine evinin önünde oynarken kafasına gaz bombası isabet eden 8 yaĢındaki bir
çocuk yaralandı. Yaralı çocuk Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
Çadıra gaz bombası atılması sonucu ise Sırtköy (DeĢta Darê) Belde Belediye BaĢkanı Nuri
Akman yaralandı. Sırtına ve ayağına gaz bombası isabet eden Akman ise BDP Ġlçe binasında
çok sayıda yurttaĢlar birlikte mahsur kaldı. "Polis halka terör estiriyor" diyen Akman,
"Sırtıma ve ayağıma da birer gaz bombası çarptı. BDP ilçe binası etrafında polis yoğun
güvenlik önlemi aldığı için dıĢarı çıkamıyoruz. Onun için hastaneye gidemiyoruz. Burada
öylece bekliyoruz. Polisin geri çekilmesini bekliyoruz" dedi.
Öte yandan Cizre‘de gün boyu süren olaylarda toplam 20‘nin üzerinde kiĢinin yaralandığı
belirtildi. (17.04.2011/DĠHA)
245
*YSK'nın, 12 bağımsız milletvekili adayının baĢvurularını reddetmesinin ardından, BDP
Diyarbakır Ġl binası önünden bir araya gelen binlerce kiĢi, BDP eski EĢ Genel BaĢkanı
Selahattin DemirtaĢ'ın yaptığı açıklamadan sonra, AKP Ġl binasına doğru yürüyüĢe geçti. AKP
Ġl binası önüne gelen kitleye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahale,
kitle de taĢlarla karĢılık verdi. Bir anda savaĢ alanına dönen Siverek Caddesi'nde baĢlayan
olaylar çevre yol ve mahallelere de yayıldı. Müdahale sırasında polis rasgele gaz bombası
atarken, bazı gaz bombalarının evlere isabet etmesi nedeniyle yurttaĢlar yarı baygın Ģekilde
evlerinden çıkmak zorunda kaldı. Gazdan etkilenen 2 küçük çocuk ve bir genç kadına sağlık
görevlileri ilk müdahaleyi yaparken, olaylarda 2 polis de yaralandı. BDP Ġl binası önünde de
toplanan çok sayıda genç, Bayındırlık Caddesi'ne çıkarak, yolu çift yönlü trafiğe kapattı.
Kitlenin dağılması ile birlikte olaylar sona ererken, 3 kiĢi gözaltına alındı. (18.04.2011/DĠHA)
*Van'da ise Akköprü, Hacıbekir (Xaçort), Yenimahalle ve KarĢıyaka mahallelerinden kent
merkezine yürüyüĢ düzenlendi. Cumhuriyet Caddesi'nde bir araya gelen binlerce kiĢiye polis
müdahale etti. Müdahaleye kitle de taĢlar ve molotofkokteyli ile cevap verdi. Olaylarda Ġrfan
Yılmaz adlı bir genç kafasına aldığı darbe ile yaralandı. Yılmaz Van Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Müdahale sırasında polis Van Bağımsız Milletvekili Adayı
Aysel Tuğluk ve Van Belediye BaĢkanı Bekir Kaya'yı da darp etti. (19.04.2011/DĠHA)
*Van'da sabah saatlerinde mahallelerden gelerek "Demokratik Çözüm Çadırı"nda toplanan
binlerce kiĢi buradan, Belediye Garajı ve Akköprü Mahallesi'ne doğru yürüyüĢe geçti. Kitle
Akköprü ve Belediye Garajı'nda toplanan binlerce kiĢi ile bir araya gelerek, buradan
Cumhuriyet Caddesi'ne doğru yürüyüĢe geçti. YürüyüĢün Akköprü kolu Cumhuriyet
Caddesi'ne gelince polis engeli ile karĢılaĢtı. Polis yürüyüĢe izin vermedi. Kitlenin ısrarı
üzerine polis kitleye gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalede bulundu. Ġlk belirlemelere
göre biri polis 3 kiĢi yaralandı. Cadde üzerinden ara sokaklara çekilen gruplar, MHP Ġl
binasını taĢladı. "Demokratik Çözüm Çadırı"na da polis, gaz bombası ve tazyikli su ile
müdahalede bulundu. Polisin buradaki müdahalesinde de 3 kiĢi yaralandı. Çadırda bulunan
yaĢlılar ve kadınlar gazdan yoğun bir Ģekilde etkilenmelerine rağmen çadırı terk etmedi.
Olaylarda Van Belediyesi Basın ve Halkla ĠliĢkiler Müdürü Adnan Bilen de polisin kullandığı
plastik mermilerin bacağına isabet etmesi sonucu yaralandı. Bilen Medi-Sina Hastanesi'nde
tedavi altına alındı. (19.04.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde sabah saatlerinde baĢlayan olaylarda bir kiĢi yaralandı.
Oryen ĠĢ Merkezi'nin çatısına çıkan polis hedef gözeterek attığı gaz bombası N.S. adlı kiĢinin
yüzüne isabet etti. Ağır yaralanan N.S. çevredekilerin müdahalesi ile olay yerinden
uzaklaĢtırıldı.
Atılan bombalar nedeniyle 18 yaĢındaki bir genç gözünden yaralanırken, 70 yaĢındaki Zeynek
Es adlı yurttaĢın evine isabet eden gaz bombası nedeniyle Es kalp krizi geçirdi. Evde
kundakta bulunan bebek de gazdan etkilenirken bebek Yüksekova Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı. BaĢka bir eve isabet eden gaz bombası evdekilerin zor anlar yaĢamasına neden
oldu. Aile gençler tarafından evin içinden çıkarılmaya çalıĢılırken, ev gazdan dolayı
girilemeyecek hale geldi. Ancak içerde kalan 6 yaĢındaki çocuğu gençler gazın etkisinin
geçmesinin ardından evden çıkardı. (19.04.2011/DĠHA)
*Van'da polis müdahalesi üzerine baĢlayan olaylar sürerken, polis "Demokratik Çözüm
Çadırı"na gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti. Yüzlerce polisin katıldığı müdahale
sırasında kadın ve yaĢlıların da aralarında bulunduğu yurttaĢlar coplarla, tekmelerle darp
edildi. Müdahale sırasında çok sayıda kadın da yaralandı. YurttaĢları yüzü koyun yere
246
yatırarak ellerini arkadan kelepçeleyen polis, çadırı terk etmeyen 100'e yakın kiĢiyi gözaltına
aldı. Gözaltı sırasında engelli bir kiĢi baĢına isabet eden gaz bombası sonucu ağır yaralandı.
Ağır yaralı genç ancak yaklaĢık bir saat sonra olay yerine gelen ambulansla hastaneye
kaldırılabildi. Ġsmi öğrenilemeyen genç, Van Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'nde tedavi altına
alındı. (19.04.2011/DĠHA)
*Hakkari'de YSK'nın kararı protesto etmek için Demokratik Çözüm Çadırı önünde bir araya
gelen kalabalık bir grup, buradan belediye önüne kadar yürüyüĢ yaptı. Belediye önünde sona
eren yürüyüĢün ardından basın açıklaması yapıldı. Yapılan açıklamanın arından Demokratik
Çözüm Çadırı'na dönmek isteyen kitleye polis müdahale etti. Müdahale sırasında Belediye
Meclisi Üyesi Selahattin Kurt yaralandı. Yaralanan Kurt Hakkari Devlet Hastanesi'nde tedavi
altına alındı. (19.04.2011/DĠHA)
*Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen kitleye yönelik yapılan polis müdahalesinde çok
sayıda kiĢi yaralandı. Müdahalede polisin orantısız güç kullanması ve kadın, çocuk, genç
demeden yerlerde sürükleyerek ve coplayarak gözaltına alması dikkat çekti. Gerçek
mermilerin de kullanıldığı ileri sürülen müdahale sırasında yoğun gaz bombası nedeni ile
onlarca kiĢi yararlanırken, yurttaĢlar büyükĢehir belediye binasına sığındı.
Onlarca kiĢinin yaralandığı olaylarda M. Sabri Akar ve ismi öğrenilemeyen bir kiĢi ağır
yaralandı. Sur Belediye BaĢkan Yardımcısı Gülbahar Emek'in de bulunduğu 7 kiĢi Alman
Hastanesi'ne kaldırıldı. BüyükĢehir Belediyesi Çevre Zabıta ġube Müdürü Nesrin ġehriban
Yasak da, çalıĢma odasında bulunduğu esnada polisin tazyikli su sıkması sonucu kırılan cam
parçalarının kafasına isabet etmesi sonucu yaralandı. Alman Hastanesi'nde kaldırılan ġehriban
Yasak'ın kafasına 3 dikiĢ atıldı. Müdahaleler sırasında 81 kiĢinin gözaltına alındığı belirtildi.
Polis belediye binasına da gaz bombası atarak içerde buluna yüzlerce kiĢinin atılan gazdan
etkilendi. Atılan gaz bombaları ve tazyikli su nedeni ile belediye binası harabeye dönerken
olaylar sırasına yaralanan çok sayıda yurttaĢ gözaltına alınmamak için hastaneye gitmedi.
Yoğun gaza rağmen içerde kalan yurttaĢlar belediye pencerelerinden ve çatıda "baskılar bizi
yıldırmaz ", "Direne direne kazanacağız" sloganları atarken polisi yuhalayarak protesto etti.
Gözaltına alınan çok sayıda kiĢinin darp edilmesi soncu yüzleri gözleri kan içinde kalırken
çevrede bulunan yurttaĢlar polise tepki göstererek müdahale etmek istedi. Ancak polis
çevrede bulunan yurttaĢlara gaz bombası ve coplarla müdahale etti. Olayları görüntülemek
isteyen basın mensupları da polisin sert müdahalesinden nasibini aldı. Müdahalede DHA
muhabiri Bayram Bulut polis tarafından darp edildi.
Diyarbakır'da polis Ģiddetinden nasibini alanlar arasında bedensel engelli ses sanatçısı Adnan
Sevik de vardı. ÇatıĢma ortasında kalan Sevik'e yönelik polisin tazyikli su kullanması ve darp
etmesi polis Ģiddetinin fotoğrafı oldu. Ġki ayağını da kullanamayan ve tekerlekli sandalye
üzerinde olan Sevik'in polis müdahalesine karĢı iki elini kaldırarak 'durun' demesine
aldırmayan polislerin tazyikli su atması sonucu Sevik, yere yuvarlandı. Müdahale sonrası
yurttaĢlar tarafından yerden kaldırılan Sevik'in durumunun iyi olduğu öğrenildi.
(19.04.2011/DĠHA)
*YSK'nin adayları vetosunu protesto etmek için Nusaybin'de Yüzüncü Yıl Parkı'ndaki
'Demokratik çözüm çadırı' önünden bir araya gelen binlerce kiĢi, BDP il binasına doğru
yürüyüĢe geçti. YürüyüĢe BDP Ġl BaĢkanı Sedat Dağ, BDP PM üyeleri, Nusaybin Belediye
BaĢkanı AyĢe Gökkan da eĢlik etti. YürüyüĢe polisin müdahalesine, kitlede taĢ ve havai
fiĢeklerle karĢılık verdi. BaĢlayan olaylar yayılarak sürerken, ara sokaklarda çok sayıda kiĢi
çöp bidonlarıyla ve ağaçlarla barikat kurdu. ÇatıĢmalar sırasında BDP PM üyesi Hasan
Bozkurt sırtına isabet eden gaz bombası nedeniyle hastaneye kaldırılırdı.
247
Evinin önünde oyun oynayan 2 buçuk yaĢındaki Yekbun Baran polisin attığı gaz bombasının
kafasına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan
çocuğun kafasında kırıklar olduğu ve beyin cerrahi servisinde yoğun bakıma alındığı
öğrenildi. Polisin attığı gaz bombalarında biride 10 yaĢındaki Güler Akman'ın yüzüne isabet
etti. Yüzünde yanıklar oluĢan Akman'da Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
Öte yandan gün boyu çatıĢmaların sürdüğü kentte 5 kiĢi daha çeĢitli yerlerinden yaralandı.
(19.04.2011/DĠHA)
*YSK'nın, "Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu"nun desteği ile seçimler bağımsız girecek
olan 12 adayın baĢvurusunu reddetmesi Cizre'de de protesto edildi. Çoğunluğunu Cizre
Lisesi'nde çıkan son öğrencilerin oluĢturduğu grup, Orhan Doğan Caddesi'nden "Baskılar bizi
yıldıramaz" ve "PKK halktır, halk burada" sloganlarıyla 'Demokratik çözüm çadırı'na yürüdü.
YürüyüĢe gaz, panzer ve gaz bombalarıyla müdahale eden polise gençler taĢ ve havai
fiĢeklerle karĢılık verdi. ÇatıĢmalar Cudi ve Nur mahallelerinde ara sokaklara yayıldı. Olaylar
sırasında 1'i çocuk 3 kiĢi yaralandı. (19.04.2011/DĠHA)
*Cizre'de eylem yapan gençlere yönelik yapılan polis müdahalesinde Hüseyin Karane adlı
çocuğun kafasına gaz bombası çarpması sonucu yaralandığı belirtildi. 11 yaĢındaki Karane
çevredeki yurttaĢlar tarafından Cizre Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırıldı.
(19.04.2011/DĠHA)
*YSK'nin "Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu" adaylarının baĢvurularını reddetmesini ve
Diyarbakır'da görülen "KCK davası"nda Kürt siyasetçilerin yargılanmasının protesto edildiği
Nusaybin'de, polis Ģiddeti sonucu yaralanan iki çocuğun Devlet Hastanesi'nde tedavisi
sürerken bir çocuk daha yaralandı. BaĢına plastik mermi isabet eden 14 yaĢındaki Hamdullah
Eldemirci, Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Eldemirci'yi hastane getiren aile çocuğun
durumunu öğrenmek için hastaneye gelen polislere tepki gösterdi. (19.04.2011/DĠHA)
*Cizre'de YSK'yı protesto etmek için akĢam baĢlayan olaylar gece geç saatlere kadar sürdü.
Polisin sert müdahalesine taĢ ve molotofkokteylileri ile karĢılık verildi. Olayların yoğunlaĢtığı
Ġdil Caddesi ve "Demokratik Çözüm Çadırı' etrafında olaylar uzun süre devam etti.
Gerginliğin gün boyu hakkim olduğu ilçede, gençlerin eylemlerine polisin yaptığı müdahale
sonucu biri çocuk 3 kiĢinin yaralandığı bildirildi. 11 yaĢındaki Hüseyin Karane, baĢından
aldığı darbe sonucu yaralandı ve Cizre Devlet Hastanesi Acil Servise kaldırıldı. Burada ilk
müdahale yapıldı. Kafasına 10 dikiĢ atılan Karane, taburcu edildi. Cizre'deki olaylar gece geç
saatlerde eylemcilerin evlerine çekilmesiyle sona erdi. (20.04.2011/DĠHA)
*Kürt siyasetçi ve insan hakları savunucularının yargılandığı davanın duruĢması ve YSK'nın
bağımsız adayları veto etmesini protesto etmek amacıyla Diyarbakır Adliyesi önünde yapılan
mitinge polisin yaptığı sert müdahalenin yankıları sürerken, ĠHD Diyarbakır ġubesi, yaĢanan
olaylara iliĢkin hazırladığı gözlem raporunu düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna
açıkladı. Dernek binasında düzenlenen basın toplantısına ĠHD MYK Üyesi Av. RehĢan
Bataray Saman, Doğu ve Güneydoğu Temsilcisi ġevket Akdemir, ĠHD Diyarbakır ġube
Sekreteri Raci Bilici, ġube yöneticileri Av. Pınar DalkuĢ ve Av. Ġbrahim Çeliker katıldı.
Hazırlanan gözlem raporu öncesi bir açıklama yapan ĠHD ġube Sekreteri Raci Bilici, dün
vatandaĢların bir araya gelerek demokratik gösteri haklarını kullanmak istediklerini belirterek,
"Ancak bu vatandaĢlar polisin kullandığı sert müdahale ile dağıtılmak istendi. Bu müdahale
sırasında polislerin kullandığı Ģiddeti, vatandaĢların sokaklarda maruz kaldıkları iĢkence
görüntülerini hepimiz dehĢet içinde izledik, buna maruz kaldık" dedi."Toplantı ve gösteriler
sırasında güvenlik güçlerinin kullandıkları Ģiddet ve müdahale sonucunda meydana gelen
248
ihlallerdeki artıĢta PVSK'nın güvenlik güçlerine tanıdığı geniĢ yetkilerin büyük etkisi olduğu
gibi cezasızlık politikası da etkili olmaktadır" diyen Bilici, Ģöyle devam etti: "Polisin
müdahalesi sonucu yaĢamlarını yitiren Mahsum Karaoğlan, Mustafa Dağ ve Aydın Erdem'in
katilleri aradan geçen zamana rağmen henüz bulunamadılar. Yine 28 Mart olaylarında
polislerin açtıkları ateĢ ve attıkları gaz bombaları sonucu yaĢamını yitiren 10 kiĢinin katilleri
de henüz bulunamadı. Güvenlik güçlerine karĢı yürütülen cezasızlık politikalarına karĢı dün
bu kentte yine benzer olaylar yaĢandı ve güvenlik güçleri kanunun kendilerine tanıdıkları
geniĢ yetkileri kullandılar."Bilici, daha sonra yaĢanan olaylara iliĢkin yaptıkları gözlemleri
basın mensuplarıyla paylaĢtı. Tespitlerin ĠHD Diyarbakır ġubesi'ne mağdur ve mağdur
yakınlarının yaptıkları baĢvurular, dernek yöneticileri ve üyelerinin olaylar sırasındaki
gözlemlerinden yararlanılarak yapıldığını belirtilen Bilici, "Öncelikle yaĢanan olaylar
sırasında yaralılar olduğu haberinin alınması üzerine hastaneler ve hastane acil servisleri
aranarak ve yaralı olduğu bilgisi alınan hastanelere yapılan ziyaretler sonucu yaralılar
hakkında bilgi alınmıĢtır. Özel bir hastanenin acil servisi ile yapılan görüĢmede, 10 kiĢinin
acil bölümüne, kaba dayak ve gasp sonucu yaralanmalar nedeni ile baĢvurdukları, bunların 3
tanesinin giriĢinin yapıldığı ve tedavilerinin yapılarak taburcu edildikleri tespit edilmiĢtir.
Diğer bir özel hastane yetkilileri ile yapılan görüĢmeler ve yapılan ziyaretler sonucunda,
Hastane Acil Servisi'ne yaklaĢık 30 kiĢinin baĢvurduğu belirtilmiĢtir. Bu kiĢilerin büyük
çoğunluğunun darp ve kaba dayak sonucu oluĢan yaralanmalar nedeni ile baĢvurduğu ve
yapılan tedavileri sonucunda taburcu edildikleri belirtilmiĢtir. Ayrıca aynı hastaneye getirilen
2 kiĢinin durumunun ağır olduğu belirtilmiĢtir. Bu ağır yaralılardan 60-65 yaĢlarında olan S.S.
polisin müdahalesi sonucunda gözlerinde ödem oluĢtuğu ve burnunda kırık olduğu
belirtilmiĢtir. Yine diğer ağır yaralı olduğu belirtilen ve 45 yaĢlarında olan M.A.'nın kafasına
isabet eden gaz fiĢeği sonucu ağır yaralandığı, hayati tehlikesinin devam ettiği ve Beyin
Cerrahi bölümünde tedavi altına alındığı belirtilmiĢtir."Bilici, yaĢanan olaylarda yaptıkları
gözlemleri maddeler halinde Ģöyle sıraladı:19 Nisan 2011 günü saat 12.30-14.00 saatleri
arasında, dernek yöneticileri ve üyelerinin dernek binasında bulunduğu sırada yoğun silah
sesleri ve havai fiĢek seslerinin gelmesi üzerine BüyükĢehir Belediyesi önünde bulunan
kitlenin kaçarak sokaklara girdiği, bir kısım vatandaĢın dernek sokağına girdiği, bunun
arkasından polis memurlarının da etrafa yoğun gaz bombaları atarak sokağa girdiği, sokağın
tamamen dumanlar içerisinde kaldığı gözlemlenmiĢtir. Sokağa giren polislerin özellikle
vatandaĢları hedef almak sureti ile gaz fiĢeklerini atması dikkat çekmiĢtir.
Olay sırasında BüyükĢehir Belediyesi önünde bulunan ve müdahale sonucunda Dedeman
Oteli'ne doğru kaçmak zorunda kalan Ģube yöneticimiz, Ģu beyanlarda bulunmuĢtur: "Gaz
bombaları ile yapılan müdahale sonucunda kitlenin bir kısmı otele doğru kaçtı. Arada sıkıĢan
kitlenin üzerine polis tarafından gaz bombaları atılmıĢ ve ilaçlı sular ile müdahalede
bulunulmuĢtur. Bu müdahale sonrası kitle içerisine giren polis memurları kiĢileri gözaltına
almaya çalıĢtı. Bu sırada tahmini 10 kiĢinin polislerce zorla alınmaya çalıĢıldığını gördüm."
Bürosunun penceresinden olayları izleyen derneğimiz yöneticisi Ģu beyanlarda bulunmuĢtur:
"Büronun sokağında yaklaĢık 10 polis memuru yakaladıkları bir çocuğun üzerine çullanarak
çocuğu darp etmeye baĢladılar ve sonrasında gözaltına alındılar. Bu Ģekilde toplam 5 kiĢi darp
edilip gözaltına alındı. Yine polisler gaz bombaları atarken kitleyi ve kiĢileri hedef alarak ateĢ
etmekteydiler. Ayrıca sokaktan geçen vatandaĢlara polisler sataĢarak provoke etmeye
çalıĢıyorlardı." Derneğimiz üyesi Ģu beyanlarda bulunmuĢtur: "Polisler adliyenin karĢısındaki
sokağa girerek etrafa rasgele gaz bombası attılar. Yine belediye kavĢağında bulunan polisler
yoldan geçen özellikle kadınlara bağırarak küfür ediyorlardı. Dağkapı Meydanı'nda bir grup
göstericinin Atatürk heykelinin etrafında toplanmaları üzerine polisler meydana çok yoğun
gaz bombaları attılar ve etraf tamamen duman altında kaldı. Yayılan dumanlar Alman
Hastanesi'nde bulunan hastalar ve yakınlarını da etkiledi."
Diyarbakır Barosu'nda yapılan avukat toplantısında bulunan derneğimiz yöneticisi Ģu
249
beyanlarda bulunmuĢtur: "Toplantı devam ederken çok yoğun bağırma sesleri geldi. Camlara
çıkmamız üzerine robokop giyimli yaklaĢık 10 polisin sokaktaki vatandaĢlara bağırdığı ve 2
sivil giyimli, 18 yaĢından büyük olduğu düĢünülen iki kiĢiyi her iki kolundan tutup götürdüler
ve sokaklarda bağırarak dolaĢmaya devam ettiler." Derneğimize hukuki yardım talebi ile
gelen baĢvurucu Ģu beyanlarda bulunmuĢtur: "Seçim otobüsü üzerindeki konuĢmalar biter
bitmez polisler gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale ettiler. Final Dershanesi'ne doğru
kaçmamız üzerine burada bulunan askeriyenin içerisinden üzerimize gaz bombaları atılmaya
baĢlandı."Derneğimize hukuki yardım talebi ile gelen baĢvurucu Ģu beyanlarda bulunmuĢtur:
"KardeĢim ile yolda yürürken insanlar kaçıĢmaya baĢladı ve orada bulunan polisler gaz
bombaları atmaya baĢladı. Kendimizi korumak amacı ile bir mağazaya sığındık. Birçok insan
mağazaya sığındı ve polis buraya da müdahale etti ve tüm camlar kırıldı. Polisler mağazanın
içerisine girerek herkese coplarla saldırmaya baĢladılar."
Gözlemlerimiz ve çeĢitli kaynaklardan edindiğimiz verilere göre, yaĢanan olaylarda 100'ün
üzerinde kiĢi gözaltına alınmıĢ, ikisi ağır olmak üzere 50'ye yakın vatandaĢın da yaralandığı
tespit edilmiĢtir. Gözaltına almalar sırasında çok sayıda vatandaĢın dövülerek gözaltına
alındıkları tespitiyle, dün yaĢanan olaylarda yoğun bir Ģekilde iĢkence ve kötü muamele
yapıldığına iliĢkin kaygılarımız söz konusudur. ĠĢkence ve kötü muameleye iliĢkin tespit
çalıĢmalarımız devam etmektedir. Bu konuda yapacağımız tespitlerin ardından yaĢananları
ayrıca kamuoyuyla paylaĢacağız.Raporun açıklanmasının ardından ġube Yöneticisi Av. Pınar
DalkuĢ, iĢkence edilerek gözaltına alınan bazı vatandaĢlarla yaptığı görüĢmeleri aktarırken,
ĠHD Bölge Temsilcisi ġevket Akdemir ise, bölge genelinde yaĢanan olaylara iliĢkin
izlenimlerini anlattı. Akdemir, yaĢanan olayların ve polis saldırısının hiçbir hukuki gerekçeyle
açıklanamayacağını belirterek, yapılan sert müdahaleleri kınadıklarını sözleri ekledi.
(20.04.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'da YSK'nın bağımsız adayları veto kararı ve 'KCK davası'nı protesto etmek
isteyen binlerce kiĢiye polisin müdahalesiyle baĢlayan olaylar ikinci gününde artarak devam
ediyor. Kentte 28 Mart 2006'da yaĢanan olayların manzarası yaĢanırken, Bismil'de polis
kurĢunu ile Ġbrahim Oruç'un yaĢamını yitirdiğinin duyulmasıyla mahallelere de barikat
kuruldu. BDP il binası önüne oturma eylemi yapan kitle mahallelere dağılırken Kayapınar
Ġlçesi Huzurevleri Mahallesi, Bağlar 5 Nisan, Fatih mahalleleri, Sur Ġlçesi Turistik Caddesi,
Gazi Caddesi, YeniĢehir Ġlçesi ġehitlik Mahallesi'nde barikatlar kuruldu. Polis kitleye gaz
bombası ve tazyikli su ile müdahale ederken, yer yer silah kullanıldığı öğrenildi. Sur Ġlçesinde
polis silahı ile üç kiĢinin bacağından yaralandığı iddia edildi. Yaralı bir çok kiĢi ise gözaltına
alınmak korkusu ile hastanelere gitmiyor.
Olayların yoğunlaĢtığı Bağlar Ġlçesi Seymenler Caddesi, Öğretmenler Caddesi, Medine
Bulvarı ve Emek Caddesi'nde kurulan barikatlara polis müdahalesi ile baĢlayan olaylar
Ģiddetleniyor. Bağlar Ġlçesi'nin 5 Nisan Mahallesinde bir araya gelen çok sayıda genç ve polis
arasında çatıĢma yaĢandı. Gençlere tazyikli su ve biber gazı ile müdahale eden polise,
gençlerde molotofkokteyli ve taĢlarla karĢılık verdi. Öte yandan Bağlar'da bulunan
"Demokratik Çözüm Çadırı"nı basan polis Öcalan posterleri ve yaĢamını yitiren HPG'lilerin
fotoğraflarına el koydu. Çadırda nöbet tutan çok sayıda kiĢi ise silah dipçikleriyle darp
edilerek gözaltına alındı. Bağlar'da yer yer polisin helikopter ve yerden attığı gaz bombaları
nedeniyle gökyüzünü gaz bulutu sardı. (20.04.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde YSK'nin adayları vetosunu protesto etmek için BaĢak, Nuh ve
Barbaros mahallelerinde bir araya gelen çok sayıda genç polisle çatıĢtı. Sokak baĢlarında
barikat kuran gençler sloganlar attı. Barikat kuran gençlere çevik kuvvet polisi, tazyikli su ve
gaz bombaları ile müdahale etti. Gençlerin taĢ ve havai fiĢeklerle karĢılık vermesi üzerine
çatıĢmalar baĢladı. Ara sokaklara çekilen eylemciler Ġpek yoluna çıkmak isteyince tekrar
250
Polisin müdahalesi ile karĢılaĢtı. ġu ana kadar bir çocuğun gözaltına alındığı ilçede
göstericiler ile polis arasında mahalle aralarında çatıĢma devam ediyor.Olayların yaĢandığı
mahallerde ilköğretim okulu 3. sınıf öğrencisi Zeliha Kesik isimli bir çocuk polisin attığı gaz
bombasının karnına isabet etmesi sonucu yaralandı. Kesik, Silopi Devlet Hastanesi Acil
Servisi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kesik'in durumunun iyi olduğu bildirildi.
(20.04.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde, YSK'nın bağımsız adayları veto etmesini protesto eden
kitleye yönelik polis müdahalesiyle baĢlayan olaylar sürüyor. Polisin orantısız güç
kullanımından aralarında DHA muhabiri Mehmet Ali Bulun'un da bulunduğu 3 kiĢi gaz
bombası isabet etmesi sonucu yaralanarak Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
(20.04.2011/DĠHA)
*Bilânçonun en ağır olduğu Bismil'de yürüyüĢ yapan kitleye polisin müdahalesinin ardından
görgü tanıklarının ifadesine göre halkın üzerine dakikalarca ateĢ açıldı. Açılan ateĢ sonucu 18
yaĢındaki lise öğrencisi Ġbrahim Oruç yaĢamını yitirdi, 4 kiĢi ise silahla ağır yaralandı.
Göğsüne aldığı kurĢunla ağır yaralanan Gültekin KuĢu sevk edildiği Dicle Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi'nde yaĢama savaĢı veriyor. Acil ameliyata alınan KuĢu'un durumu
ciddiyetini koruyor. Silahla yaralanan Mustafa Baykal ise Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tutuluyor. Silahla yaralanan 2 kiĢi ve gözüne gaz bombası
isabet 1 kiĢinin tedavisi ise Ġlçe Devlet Hastanesi'nde sürüyor. Olaylar sırasında 20'den fazla
kiĢi ise polis tarafından yaralı halde gözaltına alındı. (21.04.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Ġdil Ġlçesi'nde YSK'nın bağımsız adayları veto etmesi ve Bismil'de Ġbrahim Oruç'un
polis kurĢunu ile öldürülmesini protesto etmek için yürüyüĢ yapıldı. Adile NaĢit Caddesi'nde
yürüyen gençlere polis gaz bombaları ve panzerlerle müdahale etti. Müdahaleye gençlerinden
karĢılık vermesiyle baĢlayan olaylar uzun süre devam etti. ÇatıĢmalar sırasında özel harekat
polisleri Demokratik Çözüm Çadırı'na baskın yaptı. Çadırdakilerin tepki göstermesi üzerine
önce gerçek silahla havaya ateĢ açan polis ardından ise "Gelirseniz vururuz" diye tehdit etti.
Olaylar sırasında çadırın yanında evine giden Merkez Sağlık Ocağı'nda görevli doktor
Mehmet ġirin Nas darp edilerek gözaltına alındı. Yine olaylar sırasında polisin arasında kalan
Lezgin Baykara isimli yurttaĢ adeta linç edildi. Gözaltına alınan Baykara'nın kolunda
kırıkların oluĢtuğu belirtildi. 2 kiĢi hala gözaltında tutulurken, ilçede yaĢanan olaylarda 10 kiĢi
çeĢitli yerlerinden yaralandı. YurttaĢların gözaltına alınma korkusuyla hastaneler gidemediği
bildirildi. (21.04.2011/DĠHA)
*Kızıltepe'de de aynı gerekçelerle yürüyüĢ yapmak isteyen binlerce kiĢi Mehmet Sincar
Parkı'nda bir araya gelerek belediye binasına doğru yürüyüĢ baĢlattı. YürüyüĢe polisin gaz
bombaları ve panzerlerle karıĢlık vermesiyle çatıĢmalar baĢladı. Bu sırada BDP'liler emniyetle
görüĢerek, Kızıltepe Belediye önüne gelen kitle burada basın açıklaması yaptı. Açıklamanın
ardından yeniden yürümek isteyen kitleye polis müdahalesi ile baĢlayan olaylar kent geneline
yayıldı.Polisin attığı gaz bombalarından aralarında Derik Belediye BaĢkanı Çağlar Demirel ve
Kızıltepe Belediye BaĢkanvekili ġerife Alp'in de bulunduğu çok sayıda kiĢi yaralandı. Birçok
yaralı Kızıltepe Devlet Hastanesine kaldırıldı. Olaylar Ģiddetlenerek devam ediyor.
(21.04.2011/DĠHA)
*Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi'nde YSK'nin Kürt siyasetçiler için aldığı veto kararını protesto
etmek ve Diyarbakır'da polis kurĢunu ile yaĢamını yitiren Ġbrahim Oruç için yürüyüĢ
düzenlendi. Açıklamanın ardından yürümek isteyen gençlere polis tazyikli su ve biber gazı ile
müdahale etti. Gençlerin molotof ve taĢlarla karĢılık vermesi üzerine çıkan çatıĢmada polis
251
panzerleri ve Çevik Kuvvet polisleri geri çekilmek zorunda kaldı. Panzerlerin "Çözüm
Çadırı"na tazyikli su ile saldırması üzerine polisler ile BDP'liler arasında kısa süreli bir
tartıĢma yaĢandı. Polislerin "provakatörlük" yaptığını belirten BDP Doğubayazıt Ġlçe BaĢkanı
Talat AktaĢ ile Doğubayazıt Belediye BaĢkanı Canan Korkmaz, polisler ile tartıĢtı.
TartıĢmanın ardından polislerin gitmemesi üzerine kitle sloganlar atarak oturma eylemi
baĢlattı. YaklaĢık yarım saat süren eylemin ardından polislerin geri çekilmek zorunda kalması
ile olaylar son buldu.Polisin rastgele biber gazı, tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahalede
bulunması sonucu 53 yaĢındaki Cihan Sağdıç karnına isabet eden gaz bombası sonucu
yaralandı. VatandaĢlar tarafından hastaneye kaldırılan Sağdıç, gaz bombasının kemiğine denk
gelmesi sonucu Ģan eseri hafif yaralandığı öğrenildi. Sağdıç, olayların içinde olmadığını ancak
polisin rastgele ateĢ etmesi üzerine yaralandığını belirterek, polisler hakkında suç
duyurusunda bulunacağını belirtti. (21.04.2011/DĠHA)
*Batman'da YSK'nın veto kararını protesto etmek ve polis kurĢunu ile lise öğrencisi Ġbrahim
Oruç'un öldürülmesini protesto etmek için yürüyüĢ yapan kitleye polisin sert müdahalesi ile
baĢlayan olaylar Ģiddetlenerek devam ediyor. Polisin "Demokratik Çözüm Çadırı"na
yönelmesiyle birlikte çok sayıda kiĢi çadır etrafından etten duvar ördü. Bu sırada Belediye
Çay Bahçesinde Milletvekili Ayla Akat Ata polisler tarafından tartaklandı. Milletvekili Bengi
Yıldız'ın üzerine ise gaz bombası atıldı, gaz bombaları Ģans eseri isabet etmedi. Polis
müdahalesi sırasında BDP Ġl EĢ BaĢkanı Saadet Becerikli kolundan, Belediye BaĢkanvekili
Serhat Temel da baĢından yaralanarak hastaneye kaldırıldı. (21.04.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde 100. Yıl Parkı'nda bir araya gelen ve aralarında BDP il ve ilçe
yöneticileri, Eğitim Sen üyeleri, KÜRDĠDER üyeleri, Kızıltepe Belediye BaĢkanı AyĢe
Gökkan ve belediye meclis üyelerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kiĢi Newroz
Alanı'na doğru yürüdü. YurttaĢlar, alkıĢ ve zılgıtlarla bütün ilçenin polis ablukasına
alınmasını protesto etti. Kitle sık sık "Nusaybin intikam alacak", "ġehit namirin" sloganları
attı. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın posterlerini açan kitle, ilçe seçim kurulu önüne siyah
çelenk bırakmak istedi. Ġlçe seçim kuruluna doğru yürüyen kitle, polis engeli ile karĢılaĢtı.
Polis engeline tepki gösteren Nusaybin Belediye BaĢkanı AyĢe Gökkan, 'bizi burada vurun'
diyerek tepki gösterdi. Ġlçe Seçim Kurulu'na yakın bir yerde durdurulan kitle adına açıklama
yapan BDP Mardin Ġl Yöneticisi Ahmet Bingöl, halkın demokratik taleplerini polis terörü ile
karĢılık verilmesini kınadı. Daha sonra kitle adına bir grup ilçe seçim kuruluna siyah çelenk
bıraktı. Kitle daha sonra sloganlar eĢliğinde "Demokratik Çözüm Çadırı"na yürüdü. Özel
harekât timleri de ilçe seçim kurulunu "etten koruma duvarı" altına aldı. ġirin Bulvarı ve IĢık
Önder Caddesi'nden Newroz Alanı'ndan yürüyüĢe geçmek isteyen kitleye katılmak isteyen
yurttaĢlar engellendi. Yola barikat kuran polis gruba tazyikl kokteyliler ile karĢılı i su ve gaz
bombaları ile müdahale etti. Müdahaleye gençler taĢlar ve Molotof k verirken, olaylarda
Hayrettin Alkan, Ġlyas Poyraz ve ismi öğrenilemeyen bir çocuk gözaltına alındı. Polisin attığı
gaz bombaları nedeniyle ise iki çocuk yaralandı. M.A. sırtına, N.Ġ. ise baĢına isabet eden gaz
bombası nedeniyle yaralandı. Gözaltı korkusu ile hastaneye gidemeyen çocuklara çevredeki
yurttaĢlara tarafından tedavi edildi. (21.04.2011/DĠHA)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde Mehmet Sincar Parkı'nda bir araya gelen kalabalık grup,
belediye binasına doğru yürüyüĢe geçti. Polis kalabalığa gaz bombaları ve tazyikli su ile
müdahale etti. Müdahale sırasında 1'i ağır 16 kiĢi yaralandı. Demokratik Çözüm Çadırı'na da
çok sayıda gaz bombası atan polisin hedefinde belediye binası da vardı. Atılana gaz
bombalarından ötürü belediye binasında bulunan birçok kiĢi fenalık geçirdi. Ġlçede olaylar
devam ediyor. (21.04.2011/DĠHA)
252
*Ġdil'de YSK'nın bağımsız adayları veto etmesi ve Bismil'de Ġbrahim Oruç'un polis kurĢunu
ile öldürülmesini protesto etmek için yürüyüĢ yapıldı. YürüyüĢün ardından Adile NaĢit
Caddesi'nde barikat kuran gençlere özel hareket timleri plastik mermi sıktı. Olaylarda 3 kiĢi
plastik mermi ile yaralandı. Plastik mermi ile yaralanan 7 yaĢındaki Y.O. adlı çocuk ağır
yaralandı. Ġdil Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Y.O. durumunun ağır olduğu öğrenildi.
(21.04.2011/DĠHA)
*Kürt siyasetçilerin yargılandığı "Tarihi dava", YSK'nin bağımsız adayları veto etmesi
derken, Bismil'de Ġbrahim Oruç'un polis tarafından öldürülmesi Diyarbakır'ı ayağa kaldırdı.
Bağlar'ın tüm mahalleleri ile Sur, YeniĢehir ve Kayapınar ilçelerinde de birçok mahallede
kitle ile polis arasında çatıĢmalar sürerken, olaylar kentin en iĢlek merkezlerinden biri olan
Ofis semtine de yayıldı. Polisin yoğun gaz bombası ile gaz bulutu altında kalan mahalleler
üzerinde uçan polis helikopterleri de havadan gaz attı. Tüm sokak baĢlarına barikat kuran
gençler, polis ve zırhlı araçları taĢ, molotof ve havai fiĢeklerle mahalleden çıkarırken, polis
tekrar 10 Nisan Polis Karakolu'na konuĢlandı. Polisin attığı gaz bombaları nedeniyle çok
sayıda yurttaĢ vücutlarının çeĢitli yerlerinden yaralandı. 12 yaĢındaki bir çocuk gaz
bombasının isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Olaylarda çoğu çocuk 40 kiĢi gözaltına
alındığı belirtildi. (21.04.2011/DĠHA)
*Batman'da YSK'nin bağımsız adayları veto etmesi ve Bismil'de lise öğrencisinin polis
kurĢunu ile yaĢamını yitirmesini protesto etmek için yürüyen kitleye yönelik müdahalesi ile
baĢlayan olaylar sürüyor. Polisin sabah saatlerinde itibaren üç defa kaldırmak için gaz
bombalarıyla müdahale ettiği "Demokratik Çözüm Çadırı" önünde etten duvar ören kitle,
çadırı vermedi. Bu sırada Belediye Çay Bahçesi'nde Milletvekili Ayla Akat Ata polisler
tarafından tartaklandı. Milletvekili Bengi Yıldız'ın üzerine ise gaz bombası atıldı. Polis
müdahalesi sırasında BDP Ġl EĢ BaĢkanı Saadet Becerikli kolundan, Belediye BaĢkanvekili
Serhat Temel baĢından yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Olaylar sırasında onlarca kiĢi
yaralandı. Polisin sabahtan itibaren kentte uyguladığı Ģiddete iliĢkin BDP Milletvekilleri Ayla
Akat Ata ve Bengi Yıldız, "Çözüm Çadırı" önünde basın açıklaması yaptı. Basın
açıklamasının ardından "Çözüm Çadırı" önünde bekleyen kitleye yönelik polis yeniden gaz
bombalarıyla müdahale etti. Çadırı yıkmak için bölgeye çok sayıda çevik kuvvet ekipleri sevk
edilirken, halk çadırın yıkılmasına izin vermedi ve polis geri çekildi. Bu sırada ayağına gaz
bombası isabet eden Milletvekili Ata, yaralandı. Ata'nın yaralandığını duyan gençler ise,
Petrolkent Mahallesi'nde barikat kurdu. Polisin müdahale etmesiyle baĢlayan çatıĢmalar
sırasında polis gençlerin üzerine ateĢ açtı. Öte yandan kentin özellikle Cumhuriyet Mahallesi,
Milli Egemenlik Caddesi ve birçok noktada çatıĢmalar hala sürüyor. (21.04.2011/DĠHA)
*21.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Kamile Koçağa, Ģu beyanlarda bulundu:
―18.04.2011 tarihinde ben, eĢim, 6 çocuğum ve evli olan kızım Zehra bir de 2 çocuğu evde
iken akĢam saat 22.30‟da aniden çok büyük bir gürültü ve patlama sesi duyduk. EĢim ile
birlikte ne oluyor diye bakmak için balkona çıktık, cadde de polis arabaları ile kaçıĢan
insanları gördük. O an nereden geldiğini görmediğimiz bir cisim çocuk odamızın camını
kırarak evimizin içine girmesi ile evimizin her tarafını gaz kokusu sardı. Çocuk odasında
yatan iki torunumu ve çocuğumu kucağıma aldım. Çocuklar baygın vaziyetteydiler. Bu sırada
hepimiz Ģok halindeydik. Çok kötü bir durumdaydık. Daha sonra ambulans çağırdık.
Çocukları iki ambulansla çocuk hastanesine gönderdik. Bizlerde devlet hastanesine gittik.
Çocuklarıma oksijen gazı verdiler. Hastaneden ancak sabah saat 03.30–04.00 gibi
ayrılabildik. Doktorlardan rapor istedim, raporu savcılığa göndereceklerini söylediler.
Evimizin her tarafını gaz kokusu kaplamıĢtı. Bu nedenle evin içerisine girmek mümkün
253
değildi. Zira evin içerisine girdiğimiz vakit nefes almakta güçlük çekiyorduk. Bu nedenle 2
gün komĢularımızda kaldık. Bu konuda sizden yardım talep ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır)
*Batman'da önceki gün öğlen saatlerinden baĢlayan ve gece boyunca süren olayların
bilançosu ağır oldu. Aralarında çok sayıda çocuklar ve engellilerin de olduğu yüzlerce insan
yaralanırken, 50'nin üstünde kiĢi de gözaltına alındı. Yüzlerce kiĢi ise yoğun gaz
bombardımanı altında yaralandı. Gözaltına alınanlar Batman Emniyet Müdürlüğü'ne
götürülürken, Batman'daki birçok özel hastane yaralılarla dolup taĢtı. Yaralı bir çok yurttaĢın
hastanelere gitmediği gözlemlenirken, yurttaĢların yaralıları kendi imkanlarıyla tedavi ettiği
dikkat çekti. Polis Ģiddetinden BDP Gurup BaĢkan Vekilleri Ayla Akat Ata, Bengi Yıldız,
Belediye BaĢkanvekili Serhat Temel, BDP Ġl Genel Meclis BaĢkanı Salih Aktan, BDP Ġl
EĢbaĢkanı Saadet Becerikli'nin yanı sıra DuruĢ Gazetesi muhabiri Mehmet Uçar, Medya
Gazetesi muhabiri Osman Arslan da nasibini aldı. (22.04.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin, Kızıltepe ve Derik ilçelerinde 20 Nisan'dan itibaren tepkisini gösteren
halka karĢı polis uyguladığı Ģiddet nedeniyle çok sayıda kiĢi yaralandı. Kepeklerin kapalı
olduğu Nusaybin'de 6'sı çocuk olmak üzere 11 kiĢi yaralandı. Yaralı çocuklardan 2.5
yaĢındaki Yekbun Baran'ın durumu iyiye giderken, baĢına plastik mermi isabet eden 11
yaĢındaki Hamdullah Eldemirci ise, kaldırıldığı Mardin Devlet Hastanesi'nde tedavisi
sürüyor. (22.04.2011/DĠHA)
*Van'da 3 gün devam eden olaylarda Ģu ana kadar aralarında kadın ve çocukların bulunduğu
152 kiĢi gözaltına alınırken, aralarında Van Belediyesi Basın ve Halkla iliĢkiler Müdürü
Adnan Bilen'in de bulunduğu 100'e yakın kiĢi yaralandı. Yaralılardan 20'si Van'daki devlet ve
özel hastanelerde tedavi edilirken, kalanlar ise gözaltı korkusundan dolayı hastanelere
gitmeyerek evlerinde kendi imkânlarıyla tedavi oldu. Kentteki esnaf da bir gün kepenk
açmayarak vetoyu veto etti. (22.04.2011/DĠHA)
*Hakkari'de iki gün süren olaylar sırasında kepenkler hiç açılmadı, gösterilerde 19 kiĢi
yaralandı. Yaralılardan durumu ağır olan Müjdat Yılmaz Van'a sevk edilerek tedavi altına
alınırken, polisin BDP il binası önünde bulunan Demokratik Çözüm Çadırına yapılan
müdahalede 51 kiĢi, Keklikpınar Mahallesi'nde ise bir kiĢinin bulunduğu toplam 52 kiĢi
gözaltına alındı.
Binlerce kiĢinin sokaklarda olduğu Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde ise kepenkler 3 gün
boyunca hep kapalı kaldı. Kentte polisin sokaklara giriĢine göstericiler izin vermezken,
olaylarda 5 kiĢi gözaltına alındı, olaylarda çoğunluğu gaz bombasının isabet ettiği 50 kiĢi
yaralandı. Yaralılardan 3'ü Yüksekova Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, kalanlar
ise gözaltı riski nedeniyle hastanelere gitmedi. (22.04.2011/DĠHA)
*BaĢkale ilçe merkezinde bulunan Atatürk heykeli yanında bir araya gelen ve aralarında
Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu Van adayı Nazmi Gür, BaĢkale Belediye BaĢkanvekili
Hecer Saruhan, görevden alınan Belediye BaĢkanı Ġhsan Güler, Ġl Genel Meclis üyelerinin de
bulunduğu bine yakın kiĢinin açıklaması sırasında polisin yaptığı müdahaleyle baĢlayan
olaylar sona erdi. Olaylarda bir genç de gaz bombasının isabet etmesi sonucu yaralandı.
(23.04.2011/DĠHA)
*Diyarbakır‘da Yeniköy Mezarlığı'nda HPG'li Kenan Topdemir'in cenazesinin
defnedilmesinin adından on binlerce kiĢi KuruçeĢme güzergahından Dicleliler Yasevi'ne
doğru yürüyüĢe geçti. Kitleye polis gaz bombaları ve panzerlerle müdahale etti. Müdahaleye
kitle de molotofkokteyli ve havai fiĢeklerle karĢılık vermesiyle kısa süren çatıĢmaların
254
ardından Medine Bulvarı üzerinden 5 Nisan Mahallesi'ne giren kitle yola barikat kurdu.
Polisin barikata müdahalesi ile baĢlayan çatıĢmalar ara sokaklara yayılırken, olaylarda 1‘i
çocuk 3 kiĢi polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı. (23.04.2011/DĠHA)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde Mardin-Diyarbakır Karayolu üzerinde 8 Nisan'da meydana
gelen patlamada yaĢamını yitiren HPG'li BeĢir Muhammed'in (Bengi Welat) cenaze töreninin
ardından "Demokratik Çözüm Çadırı"na yürüyen binlerce kiĢiye polisi müdahalesiyle
baĢlayan olaylar sona erdi. ÇatıĢmalar sırasında 2 kadın gaz bombası isabet etmesi nedeniyle
yaralandı. Ancak kadınlar gözaltına alınma korkusuyla hastaneye götürülmeyerek evlerinde
tedavi edildi. (23.04.2011/DĠHA)
*Kızıltepe'de toprağa verilen HPG'li BeĢir Muhammed için ve askeri operasyonlara karĢı
Nusaybin'de Newroz Bulvarı'nda bir araya gelen gençler yürüyüĢ yapmak istedi. YürüyüĢe
polisin gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etmesi üzerine gençler taĢ ve
molotofkokteylleri ile karĢılık verdi. Çıkan olaylar sırasında 1'i ağır 3 çocuk yaralandı. Ağır
yaralanan 13 yaĢındaki H.Ġ.'nin baĢına ve koluna gaz bombası, 11 yaĢındaki E.D.'nin baĢına
gaz bombası ve 12 yaĢındaki F.A.'nın ayağına gaz bombası isabet ettiği öğrenildi. Yaralı
çocuklar Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (23.04.2011/DĠHA)
*Cizre'nin Nuh Mahallesi'nde annesi ile beraber yolda yürüyen 12 yaĢındaki N.A polisin attığı
gaz bombasıyla yaralandı. YurttaĢlar tarafından Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi
altına alınan N.A'nın sırtından yaralandığı öğrenildi. Hastanede polise tepki gösteren N.A'nın
annesi, "Bu ne biçim iĢ. Devlet biz Kürtlere saldırmak için bahanemi arıyor. Ben onlara taĢ
atmadım hakaret etmedim. Peki neden bana gaz bombası atıyorlar Çocuğuma birĢey olursa
hesabını onlardan sorarım" dedi. (24.04.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'da, YSK'nın bağımsız adayları vetosu ile baĢlayan olaylarda gözaltına alınan 12
kiĢi dün Diyarbakır Adliyesi'nde savcılığa çıkarıldı. Burada ifadeleri alınan 12 kiĢi ile birlikte
geçtiğimiz gün HPG'li Kenan Topdemir'in cenazesinin ardından polis müdahalesiyle baĢlayan
olaylar sırasında Bağlar Ġlçesi BarıĢ Caddesi'nde polis tarafından linç edilerek gözaltına alınan
15 yaĢındaki A.S. de savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan 12 kiĢiden 4'ü serbest
bırakılırken, aralarında A.S.'nin de bulunduğu 8 kiĢi de tutuklama talebiyle Nöbetçi
Hakimliğe sevk edildi. Ġfadeleri alınan 8 kiĢi, "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüt üyesi
olmamakla birlikte örgüt adına suç iĢlemek suçlamalarından tutuklanarak cezaevine
gönderildi. Tutuklananlar içerisinde bir kiĢinin daha darp sonucu yaralı olduğu
belirtildi.Tutuklanan A.S.'nin, kameralara yansıyan görüntülerinde çevrede bulunan kadınların
polislere engel olmaya çalıĢmıĢ, buna karĢı polisler, "Onun cenazesini vereceğiz" demiĢti. Ġl
Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen A.S. dün sağlık kontrolü için Diyarbakır Devlet
Hastanesi'ne götürüldü. Yüzünde, kollarında ve belinde darp izleri bulunan çocuk daha sonra
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Ağır darp edildiğine dair rapor
verilen A.S. daha sonra Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Savcılıkta ifadesi alınması için
salonda bekletilen A.S.'nin durumunun kötü olduğu ve yürümekte zorluk çektiğinin
gözlemlendiği bildirildi. (25.04.2011/DĠHA)
*25.04.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Sabri Akar, Ģu beyanlarda bulundu:
―19.04.2011 tarihinde çalıĢtığım Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesinden dıĢarı çıktım. O gün
KCK duruĢması olduğu için belediyenin önünde kalabalık bir grup bulunmaktaydı. Ben dıĢarı
çıkar çıkmaz kalabalık arasında kargaĢa baĢladı. Ben ne olduğunu anlamadan yüzüme bir
Ģeyin çarptığını hissettim. O an da yere düĢtüm. Elimi yüzüme attığımda yüzümden kanlar
geliyordu. Beni hastaneye götürmeye çalıĢtılar. Ancak polisler tüm yolları kapattığı ve kitleye
255
müdahale etmeye devam ettiği için yaklaĢık bir saat oralarda kaldım. Daha sonra tekrar
belediyenin içine girip arkadan döndük. Tiyatro salonunun oradan adliye tarafındaki çıkıĢtan
Alman Hastanesine getirildim. Benim yüzüme polisin attığı gaz bombası isabet etti. Bana gaz
bombası isabet ettiğinde belediye kapısına 5–10 metre mesafe uzaklıktaydım. Benim
bulunduğum yerde bir Ģeyde olmuyordu. Polisler bilinçli bir Ģekilde hedef gözeterek atmıĢtır.
Bu konuda sizden hukuki yardım talebinde bulunuyorum. Bana yardımcı olmanızı istiyorum.”
(ĠHD Diyarbakır)
*Ağrı'nın Doğubayazıt Ġlçesi'nde Demokratik Çözüm Çadırı'nın kaldırılmasını protesto etmek
amacıyla BDP Ġlçe binası önünde bir araya gelen ve aralarında Doğubayazıt Belediye BaĢkanı
Canan Korkmaz, BDP il ve ilçe yöneticilerinin de bulunduğu çok sayıda kiĢi belediye önüne
doğru yürüyüĢe geçti. Yapılan yürüyüĢe, polis tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale etti.
Müdahale sırasında, polisin sıktığı tazyikli suyun etkisi ile yere düĢen Doğubayazıt Belediye
BaĢkanı Canan Korkmaz, göğsünden ve kalçasından yaralandı. (26.04.2011/DĠHA)
*MuĢ'un Varto Ġlçesi'nde Demokratik Çözüm Çadırı'nı yeniden kurmak isteyen kitleye polis
müdahalesi ile baĢlayan çatıĢmalar sürüyor. Kitleye müdahale eden çevik kuvvet ekipleri,
kitlenin direniĢi karĢısında, emniyetin bulunduğu caddeye çekildi. Kitle ise her caddenin her
iki yönünde çevik kuvvet polislerini müdahalesine taĢ, molotofkokteyli ve havai fiĢeklerle
karĢılık veriyor. Olaylar sırasında 5 kiĢi çeĢitli yerlerine isabet eden gaz bombası mermileri ile
yaralandı. (26.04.2011/DĠHA)
*Van'da Demokratik Çözüm Çadırı'nın kaldırılmasını proteste etmek amacıyla yapılmak
istenen basın açıklaması öncesi kent polis tarafından adeta ablukaya alındı. Açıklamaya
katılmak üzere Belediye Garajı'ndan gelen ilk gruba müdahale eden polisler bazı küçük
çocukları gözaltına alırken, açıklamanın yapılacağı Feqiyê Teyran Parkı'nı ise ablukaya aldı.
Abluka altındaki parka gelen BDP Ġl EĢ BaĢkanı Cüneyt CaniĢ, Van Belediye BaĢkanı Bekir
Kaya, Edremit Belediye BaĢkanı Abdulkerim Sayan, Bostaniçi Belediye BaĢkanı Nezahat
ErgüneĢ bir grupla açıklama yapmak istedi. Ancak çevik kuvvet polisleri parkın içine girerek
kitleyi dağıttı. Baskılara rağmen parkın önünde basın açıklaması yapıldı.Açıklamadan sonra
kitle BDP Ġl binası önüne geçti. Burada toplanan bir grup sloganlar atarak polisin tutumunu
kınadı. Polis burada da gaz bombalarıyla müdahale etti. Müdahaleyle birlikte bir kiĢi kafasına
isabet eden plastik mermiyle yaralandı. Ġsmi öğrenilemeyen kiĢinin gözaltına alınma korkusu
nedeniyle hastaneye kaldırılmadan bir araçla evine götürüldüğü bildirildi. (27.04.2011/DĠHA)
*Van'ın ErciĢ Ġlçesi'nde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun aday tanıtımı programının
ardından Dalan Caddesi yönünden gitmeye çalıĢan kitleye çevik kuvvet izin vermedi. Kitleye
sözlü sataĢmada bulunan çevik kuvvet ekipleriyle kitle arasında yaĢanan kısa süreli
tartıĢmanın ardından polis kitleye, gaz bombası ve tazyikli su ile müdahalede bulundu.
Kitlenin taĢlarla karĢılık vermesi üzerine yaĢanan olaylardan korunmaya çalıĢan bir grup
kadın, Zeylan Caddesi'nde bulunan inĢaat halindeki bir binaya sığındı. Bunun üzerine binaya
giren polisler, kadınları feci Ģekilde döverek hakarette bulundu. Görüntü almaya çalıĢan basın
mensuplarına da küfürler savuran polis, görüntü almalarını engelledi. Burada oğlu Engin
Sala'nın polis tarafından gözaltına alınmasına mani olmaya çalıĢan Zinnet Sala (60), polis
tarafından dövülerek yerlerde sürüklendi. Sala, el ve yüz kısmından yaralandı. Olayda ilk
belirlemelere göre, Sakine Türköz, Engin Sala, Burak Avcı, ġakir Sağlam, Vahyettin Çakır,
Yahya Demirkaynak, Ġhsan Çelebi, Vedat Beyaz, Sıddık TaĢtan, Erbil Erboğa adlı kiĢiler
gözaltına alındı. Gözaltına alınma sırasında ve ErciĢ Emniyet Müdürlüğü'ne götürülme
esnasında gözaltına alınanların darp edildiği iddia edildi. (28.04.2011/DĠHA)
256
*Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Hakkari Bağımsız Milletvekili Adayı Selahattin
DemirtaĢ‘ın kent merkezindeki seçim bürosunun açılıĢı için düzenlenen miting sonrası çıkan
olaylar sona erdi. AçılıĢın ardından bir grup ile polis arasında çıkan tartıĢma kısa sürede
çatıĢmaya neden oldu. Polisin gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale ettiği olaylar Gazi,
Yenimahalle ve Pehlivan mahallerinde devam etti. Geç saatlere kadar devam eden olaylarda,
Pehlivan Mahallesi'nde ismi öğrenilemeyen bir kiĢinin gözaltına alındığı esnada söz konusu
kiĢiyi polisin elinden kurtarmak isteyen bir kadının da polisler tarafından darp edildiği
bildirildi. Ayrıca olaylarda toplam 14 kiĢinin gözaltına alındığı öğrenildi. (07.05.2011/DĠHA)
*Ceylanpınar'da, Dersim'in Pülümür ve Mardin'in Nusaybin ilçelerinde yaĢamını yitiren
HPG'lileri anmak amacıyla gece saatlerinde bir araya gelen yüzlerce genç, Yeni Mahalle'den
baĢlayarak çarĢı merkezine kadar yürüdü. Sloganlar eĢliğinde yürüyüĢe devam eden kitleye
çarĢı merkezinde polis müdahale etti. Müdahalede 8 kiĢi darp edilerek gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlardan 2 kiĢinin polisin uyguladığı Ģiddet nedeniyle hastaneye kaldırıldığı
öğrenildi. Gözaltına alınanlar Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'nde tutuluyor. (09.05.2011/DĠHA)
*Diyadin Ġlçe merkezinde MHP'nin seçim otobüsünün geçiĢi esnasında gençler araca attıkları
yumurtalarla MHP'yi protesto etti. Protesto gösterisine müdahale eden polis, gençleri
dağıtmak için havaya ateĢ açtı. Polisin gençlere yaptığı müdahale sonrası 3 kiĢi gözaltına
alındı. Gözaltına alınmaya çalıĢılan ve polisin kolunu büktüğü için hafif yaralanan bir genci
de yurttaĢlar polisin elinden kurtardı. (09.05.2011/DĠHA)
*Gece Urfa'da KURDÎ-DER ġubesi ve BDP Siyaset Akademisi'nin bulunduğu binaya kimliği
belirsiz kiĢilerce molotofkokteyli atılarak yakıldı. Bir gün önce Urfa'da Emek, Demokrasi ve
Özgürlük Bloğunun tutuklu adayı Ġbrahim Ayhan'ın seçim bürosuna da molotofkokteyli
atılmıĢtı. Görgü tanıkları 4 kiĢi olduğunu belirttikleri saldırganların rahat tavırlarının dikkat
çektiğini söyledi. Binaya bakan etraftaki güvenlik kameralarını incelemek isteyen BDP
avukatlarına ve parti yöneticilerine polis izin vermedi. Saldırıyı duyan yüzlerce yurttaĢ ise,
bina önünde bir araya geldi. Bu sırada polisle yurttaĢlar arasında gerginlik yaĢandı. BDP Ġl
BaĢkanı Müslüm Kaplan, kameraları göstererek olayın faillerinin kimler olduğunu bildiklerini
söyledi. Polis müdürünün görüntüleri isteyen bir avukata hakaret edecek kadar cesaret
alabildiğini söyleyen Kaplan, "Bu saldırılardan, AKP'nin emniyet müdürü ve Valisi
sorumludur" dedi. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu tutuklu adayı Ġbrahim Ayhan'ın
seçim bürosuna doğru yürüyüĢe geçti. Sloganlarla yürüyen yüzlerce kiĢiye polis gaz
bombaları ile müdahale etti. Müdahale sırasında aralarında BDP Merkez Ġlçe BaĢkanı Ġzzet
Yılmaz'ın da bulunduğu 9 kiĢi tartaklanarak ve yerde sürüklenerek gözaltına alındı. Öte
yandan kitleye eĢlik eden Ayhan'ın seçim otobüsüne de "Yasa dıĢı Ģarkı çalındığı iddiasıyla"
polis tarafından el konuldu. (15.05.2011/DĠHA / ĠHA / ntvmsnbc.com)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde sabahın erken saatlerinden itibaren yaĢamını yitiren 12 HPG'li için
BDP ilçe binası önünde toplanan kitlenin öfkesi her geçen saat arttı. Kitleden birçok kiĢi
yakın mesafede bekleyen polise tepki göstermek için taĢ attı. TaĢlara polisinde gaz
bombalarıyla karĢılık vermesiyle olaylar çıktı. Demokratik Çözüm Çadırı'na yönelen polisler
çocukları gözaltın alınmasını engellemeye çalıĢan kadınları darp etti. Olaylar esnasına çadırda
oturan Hüseyin Beyhan gaz bombalarından birinin ayağına isabet etmesi sonucu yaralandı.
Yine 8-9 yaĢlarında bir erkek çoğunun da kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle
yaralandığı öğrenildi. Müdahale esnasında atılan gaz bombasının kafasına isabet etmesi
sonucu Sebahattin Koyuncu isimli yurttaĢ ile isimleri öğrenilemeyen 7 kiĢide in de çeĢitli
yerlerinden yaralandı. (15.05.2011/DĠHA)
257
*12 HPG'linin yaĢamını yitirmesini protesto etmek için Diyarbakır'ın Bağlar Ġlçesi 5 Nisan
Mahallesi'nde binlerce kiĢi Emek, Özgürlü ve Demokrasi Bloğu'nun seçim bürosu önünde bir
araya geldi. "ġehîd namirin" sloganları atan grubun etrafından polis olağanüstü önlem aldı.
Bu sırada bazı gençler polis barikatına taĢ ve molotofkokteyli attı. Polisler ise önce gençlere
gaz bombaları ile müdahale etti, ardından ise seçim bürosunun içine gaz bombaları ve tazyikli
su sıktı. Büronun çamları kırılırken, içerde bulunan çok sayıda kiĢi baygınlık geçirdi. Teğmen
Caddesi'ne yayılan çatıĢmalar sırasında birçok kiĢi gaz bombalarının isabet etmesi sonucu
yaralandı. Kafasından yaralana Ahmet Doğan isimli yurttaĢın hastaneye kaldırılarak, kafasına
10 dikiĢ atıldı. Kafasına gaz bombası isabet eden bir çocuk Diyarbakır Eğitim ve AraĢtırma
Hastanesi'ne kaldırıldı.
Polis aracının çarptığı bir çocuk ise hafif Ģekilde yaralandı. Çevredeki evlere rast gele gaz
bombası atan polisin tavrı yurttaĢların tepkisine neden oldu. Bir evin camında içeri giren gaz
bombası nedeniyle evde bulunan iki çocuk bayıldı. Birinin 7 yaĢında olduğu belirtilen ismi
öğrenilemeyen iki çocuk ambulansla hastaneye kaldırıldı. 5 Nisan Mahallesi'nde gerginlik
devam ediyor. (15.05.2011/DĠHA)
*Ġdil'de 12 HPG'linin yaĢamını yitirdiği operasyonları kınamak için yürüyüĢ yapan kitleye
polis müdahalesiyle baĢlayan olaylar, ilçe geneline yayıldı. Polis gaz bombası ve tazyikli su
ile yaptığı müdahaleye gençler molotof ve taĢlarla karĢılık veriyor. Atılan gaz bombalarının
isabet ettiği iki kiĢi yaralandı. Polisler AĢitî Parkı'nda bulunan Demokratik Çözüm Çadırı'na
da gaz bombası attı. Polisler çadırda asılı siyah bezi yırtarken üzerinde yaĢamını yitiren 12
HPG'linin anısına yapıĢtırılan karanfilleri de sökmeye çalıĢtı. (15.05.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi kırsalında yaĢamını yitiren HPG'liler için Doğubayazıt Ġlçesi'nde
yaklaĢık 10 bin kiĢinin bir araya gelerek yapmak istediği yürüyüĢe yapılan polis müdahalesi
sonrası çıkan olaylar devam ediyor. Ehmedê Xanî Parkı'na doğru yürüyüĢe geçen kitleye polis
izin vermedi. Bunun üzerine kitle ile polis arasında gerginlik çıktı. Polisin kitleye gaz
bombası ve tazyikli su ile müdahale etmesinin ardından kitle de taĢ ve havai fiĢeklerle karĢılık
verdi. Ara sokaklara dağılan gençler ile polis arasında çatıĢmalar yaĢanırken, çıkan olaylarda
ismi öğrenilemeyen 4 kiĢi gözaltına alındı. Doğubayazıt Belediye BaĢkan Yardımcısı Mehmet
Babayiğit'in de aralarında bulunduğu 2 kiĢi çeĢitli yerlerine isabet eden gaz bombaları ile
yaralandı. (16.05.2011/DĠHA)
*Diyarbakır‘da HPG‘lilerin öldürülmesini protesto etmek amacıyla yapılan oturma eylemi
sonrası çıkan olaylar devam ediyor. Emek Caddesi'nde baĢlayan olaylar daha sonra Medine
Bulvarı, Öğretmenler ile Lezgin Avcı Caddesi ve Polis Okulu civarına doğru yayıldı. Yer yer
çatıĢmaların devam ettiği olaylarda Ģuana kadar 16'nın üzerinde kiĢi gözaltına alınırken,
gözaltına alınanlar arasında 70 yaĢındaki yaĢlı bir amcanın olması dikkat çekti. Ayrıca görgü
tanıklarını Emek Caddesi Yamaç Ekmek Fırını civarında 60 yaĢındaki yaĢlı bir yurttaĢın
polisler tarafından feci Ģekilde darp edilerek, gözaltına alındığını söyledi. (16.05.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde BDP Ġlçe binası önünde bulunan Demokratik Çözüm Çadırı'na
polislerin onlarca gaz bombası atmasıyla çadırdakiler fenalık geçirdi. Özellikle kadın ve
çocukların yoğunlukta olduğu çadıra atılan gaz bombaları nedeniyle çok sayıda kiĢi çeĢitli
yerlerinden yaralandı. Atılan gaz bombalarının arasında kalan 12 yaĢındaki bir çocuk ise
bayıldı. Çocuk çağrılına ambulansla Silopi Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Çocuğun
durumunun iyi olduğu bildirildi. (16.05.2011/DĠHA)
258
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi kırsalında düzenlenen askeri operasyon sonrası yaĢamını yitiren ve
9'unun cenazesine ulaĢılan HPG'liler için yapılan gösteriler Diyarbakır'da devam ediyor.
Özellikle Bağlar Ġlçesi 5 Nisan Mahallesi, Teğmen, Lezgin Avcı, Öğretmenler caddeleri ile
Medine Bulvarı çevresinde gençlerle polisler arasında sokak çatıĢmaları yoğunlaĢıyor. Çok
sayıda polisin araçlarla cadde ve sokak aralarına girmesi üzerine yüzlerce kiĢi cadde ve
sokaklara barikat kurarak, polise taĢ, molotofkokteyli ve havai fiĢeklerle karĢılık verdi.
Polislerin özellikle kepenkleri kapılı olan dükkanlar ve evlere tazyikli su sıkması dikkat çekti.
Teğmen Caddesi'de bir grup ise, barikat kurarak yolu trafiğe kapattı. Burada yaĢanan
çatıĢmada 14 yaĢındaki V.T ile 18 yaĢındaki Murat Ġçli polis tarafından tartaklanarak
gözaltına alındı. (16.05.2011/DĠHA)
*Uludere'de operasyon sonucu çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG'liler için ilan edilen 3
günlük yas nedeniyle dükkanların açılmadığı ġemdinli'de polis kent merkezinde sürekli
devriye geziyor. AkĢam saatlerinde ġemdinli yolunu trafiğe kapatan bir grup genç ile polisler
arasında gerginlik çıktı. Polisin gaz bombası kullanması üzerine gençler de, taĢ ve molotof
kokteylleri ile polise karĢılık verdi. Çıkan olaylarda 9 yaĢındaki Yaser Eren adlı çocuk
yaralandı. Grubun dağılması üzerine polis bu kez sokakta bekleyen yurttaĢlar ve basın
mensuplarına gaz bombası attı. Atılan bir gaz bombasının Yavuz Sultan Selim Ġlköğretim
Okulu'nun bahçesine atılması sonucu birçok öğrenci gazdan etkilendi. (16.05.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere (Qilaban) Ġlçesi YemiĢli (Mergeh) Köyü kırsalında yaĢamını yitiren ve
cenazesi ġırnak Devlet Hastanesi'ne kaldırılan HPG'lilerden Hanifi Aydın'ın cenazesi
ġırnak'ta alındıktan sonra yol güzergahında binlerce kiĢi tarafından uğurlandı. Cizre'ye gece
saat 23.00'da giriĢ yapan cenaze konvoyu, Konak Mahallesi'nde binlerce kiĢi tarafından alkıĢ
sloganlar ile karĢılandı. HPG'li Aydın'ın cenazesini uğurlayan binlerce kiĢi dönüĢte tekrar
yürüyüĢe geçerek askeri ve siyasi operasyonları protesto eden sloganlar attı. "Kahrolsun
AKP" ve "Katil Erdoğan" sloganları ile yürüyen kitleye, GüneĢ Oteli civarında polis gaz
bombaları ve tazyiki su ile müdahale etti. Gençlerin de taĢ ve havai fiĢekler ile karĢılık verdiği
olaylar kısa sürede ilçe geneline yayıldı. Konak Mahallesi'nde ġırnak yolu üzerinde eve
gitmek isteyen kadınlara polisin coplar ile müdahale ettiği iddia edildi. Kadınlara ağza
alınmayacak küfürler ile hakaret ettiği iddia edilen polislerin, Canan Naycı adlı kadını
yakalamaya çalıĢınca Naci'nin korkudan bayıldığı öğrenildi. Polis Ģiddetine tanık olduğu için
sinir krizleri geçiren Naycı'yı, komĢuları Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. SakinleĢtirici
iğne ile sakinleĢtirilmeye çalıĢılan Nayci'nin bir süre sonra "Polis geldi, vurmayın beni
vurmayın beni" Ģeklinde çığlıklar atarak sağa sola kaçtığı görüldü. Naycı'yı hastaneye getiren
Bedri Acar, uzun süre psikolog beklediklerini ama ilgilenen kimsenin olmadığını söyledi.
Nayci, halen Cizre Devlet Hastanesi'nde tutuluyor. (17.05.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Çınar Ġlçesi'nde de HPG'li Abdulkadir Ay'ın cenazesini Diyarbakır'a uğurlayan
yüzlerce genç Cumhuriyet Mahallesi'ne doğru yürüyüĢe geçti. YürüyüĢ esnasında polis ve
gençler arasında gerginlik yaĢandı. Polislerin kitleye tazyikli su ve gaz bombaları ile
müdahalesine, gençler havai fiĢek ve taĢlarla karĢılık verdi. Ġlçede baĢlayan olaylar gece geç
saatlere kadar sürerken, bir kiĢinin yaralandığı kaydedildi. (17.05.2011/DĠHA)
*Cizre'nin Nur Mahallesi'nde bulunan Atatürk Lisesi'nde okuyan öğrencilere 12 HPG'linin
yaĢamını yitirmesine neden olan askeri operasyonları protesto etmek amacı ile öğrencilerin
derste "ġehîd mamirin" ve "Bijî Serok Apo" sloganları atması üzerine okulun hemen
yakınında bulunan Cizre Askerlik ġubesi'nden okula doğru ateĢ açılmıĢtı. KurĢunların okulun
duvar ve camlarına isabet edildiği olayı bugün Atatürk Lisesi önünde protesto etmek isteyen
öğrenciler BDP Cizre Ġlçe Binası önünde kurulan Demokratik Çözüm Çadırı'na doğru
259
yürüyüĢe geçmek istedi.
Öğrencilere henüz yürüyüĢe baĢlamadan polis uyarı yapmadan TOMA araçları, tazyikli su ve
gaz bombalarıyla müdahalede bulundu. Müdahale esnasında okul bahçesine atılan çok sayıda
gaz bombası nedeni ile öğrencilerden bazıları fenalık geçirdi. Polisin müdahalesine öğrenciler
de taĢlar ile karĢılık veriyor. Polisin rastegele attığı gaz bombalarından biri bir eve isabet etti.
Gaz bombasının evine içine düĢmesi sonucu 95 yaĢındaki Hacı Mehmet Aslan baygınlık
geçirirdi, ismi öğrenilemeyen bir kadın ise atılan yoğun gaz bombasından ötürü fenalaĢtı. Ġki
kiĢi ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sis dumanı altında kalan Nur Mahallesi polis ablukası
altına alınırken öğrenciler ile polisler arasında çatıĢma da devam ediyor. (17.05.2011/DĠHA)
*Uludere'de HPG'lilerin yaĢamını yitirmesinin ardından 3 günlük yas ilan edilen Çınar'da, dün
akĢam HPG'li Abdulkadir Ay'ın cenazesini binlerce kiĢi karĢıladı. Cenazenin Diyarbakır'a
uğurlanmasından sonra gençler ile polis arasında çatıĢma çıktı. Çıkan olaylarda Kamil Karaca
(12) adlı çocuğa polis aracı çarptı. Çarpma sonucu baĢından yaralanan Karaca, Çınar Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. Karaca hastanedeki tedavisinin ardından eve götürülürken durumunun
iyiye gittiği öğrenildi. Olaylarda ayrıca Ġ.G (13), Ġ.G (16), Ünal Arslan (18) ve Mehmet Nar
(18) adlı 4 genç gözaltına alındı. Gözaltına alınan 4 kiĢi Çınar Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki
ifadelerinin ardından sabah saatlerinde serbest bırakıldı. (17.05.2011/DĠHA)
*Silopi'de bir grup gencin yolda toplanması üzerine polisler Demokratik Çözüm Çadırı'nın
içine onlarca gaz bombası attı. Kadın ve çocukların yoğunlukta olduğu çadırda birçok kiĢi
baygınlık geçirdi. Gaz bombası yüzüne isabet eden bir çocuk ise ağır yaralanarak hastaneye
kaldırıldı. Ġlçede olaylar devam ediyor. (17.05.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi Ortaköy (AroĢ), Kurê ġîno tepesi ve YemiĢli (Mergeh) Köyü Bilican
tepesi kırsalında askeri operasyon sonucu çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG'liler için, yas
ilan edilen Batman'da, bugün BDP il binası önünde toplanan onbinlerce kiĢi Blok adaylarının
merkez seçim lokaline kadar yürüyüĢ yapmak istedi. yürüyüĢe geçen on binlerce kiĢiye polis,
tazyikli su, gaz bombaları ile müdahale ederken, kitle taĢ, havai fiĢek ve molotoflarla karĢılık
verdi. Olaylar Milli Egemenlik Caddesi, Akyürek caddesi ve çarĢı merkezine yayılırken,
polisin gaz bombalarını her tarafa atması dikkat çekti. Polisin sert müdahalesi sonucu birçok
kiĢi yaralanırken, 70 yaĢındaki bir kadın polisin attığı gaz bombası baĢına isabet etmesi
sonucu ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. (17.05.2011/DĠHA)
*Kepenklerin 3 gündür kapalı olduğu Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde, Uludere'de çıkan
çatıĢmada yaĢamını yitiren 12 HPG'li için TepebaĢı Mahallesi'nde bir araya gelen yüzlerce
kiĢi yola barikat kurdu. Gençler, çöp konteynırlarını caddeye savurarak, sık sık PKK Lideri
Abdullah Öcalan lehine slogan attı. Daha sonra TOMA ve zırhlı araçların mahalleye
gelmesiyle gençler ile polisler arasında çatıĢma çıktı. Polisler, gençlere gaz bombalarıyla
saldırması üzerine gençlerde taĢlarla karĢılık verdi. Mehmet Sincar Parkı'na kurulu bulunan
Demokratik Çözüm Çadırı'na gaz bombasının atılmasıyla çadırda bulunan çok sayıda kiĢi
gazdan etkilendi. Çadırda bulanan çocukların polislere tepki göstermesi üzerine polisler hedef
gözeterek, gaz bombası attı. Atılan gaz bombasından dolayı 12 yaĢındaki Roni Ġldem
yüzünden yaralandı. YaklaĢık 10 metreden gaz bombasını yüzüne alan Ġldem, çadırda
bulunanlar tarafından ambulansa konuldu. Ağır yaralanan Ġldem Kızıltepe Devlet
Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (17.05.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde, Demokratik Çözüm Çadırı'nda polisin gaz bombalarıyla
müdahale etmesinin ardından 3 çocuk yaralandı. S.Ö.'nün yüzüne gaz bombası isabet ettiği
için elmacık kemiklerinin kırıldığı öğrenildi. M.ġ'nin baygınlık geçirdiği yine 9 yaĢlarında
260
ismi öğrenilemeyen bir çocuğunda bacağına gaz bombası isabet etti. Ġlçede gerginlik devam
ediyor. (17.05.2011/DĠHA)
*Sırnak'ın Uludere Ġlçesi'nde yaĢamını yitiren HPG'liler için 3 günlük yas ilan edilen
Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde bir grup genç 27 Mayıs Caddesi'nde yola barikat kurdu. Polis
ise gençlere polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahale ardından baĢlayan
çatıĢmalar sırasında 15 yaĢındaki M.M. baĢına isabet eden gaz bombası nedeniyle ağır
yaralandı. M.M.'nin kafatasının açıldığı belirtilirken, yoğun bakıma alındığı bildirildi. Öte
yandan Devrim Mahallesinde bulunan seçim irtibat bürosuna gaz bombası atan polisler, 73
yaĢındaki Menduh Demirkıran'ı hastanelik etti. Ayağına isabet eden gaz bombası nedeniyle
Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Demirkıran, tedavi altına alındı. (17.05.2011/DĠHA)
*Hakkari HPG'lilerin yaĢamını yitirmesini protesto etmek amacıyla mahallerde baĢlayan
olaylar sürüyor. Yeni Mahallede polis ile göstericiler arasında çıkan olaylarda polisin sık sık
silah kullanmasından dolayı mahalle silah sesleriyle yankılandı. Mahalledeki gösteriler
sırasında sivil bir araçtan inen ve uzman çavuĢ olduğu belirtilen bir kiĢi, G-3 piyade tüfeği ile
göstericilerin üzere ateĢ açtı. Olayların sürdüğü kentte Ģu ana kadar 6'si yurttaĢ 3'ü polis
olmak üzere 9 kiĢi yaralanırken, 10 kiĢide gözaltına alındı. Kentteki olaylar sürüyor.
(17.05.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde Cengiz Topel Caddesi, Van-Yüksekova Karayolu ve
Esentepe Mahallesi'nde bir araya gelen gençler, ġırnak'ın Uludere Ġlçesi'nde 12 HPG'linin
yaĢamını yitirdiği operasyonu protesto etti. Olaylara polis gaz bombası ve tazyikli su ile
müdahalede bulundu. Müdahale sırasında bir bankanın Ģubesinden çıkan 33 yaĢındaki Telli
Korkmaz'a gaz bombası isabet etmesi sonucu yaralandı. Teli Korkmaz, Yüksekova Devlet
Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Korkmaz‘ın durumunun ağır olduğu bildirildi.
(17.05.2011/DĠHA)
*BDP Batman Ġl TeĢkilatı‘nın yürüyüĢüne güvenlik güçleri izin vermeyince yer yer olaylar
çıktı. Öğle saatlerinde belediye sarayı önünde toplan BDP‘li kalabalık topluluk Turgut Özal
bulvarı güzergahındaki BDP merkez seçim lokaline yürüyüĢ düzenlemek istedi. Batman BDP
il eĢ baĢkanları Saadet Becerikli ve ġehmus Aslan‘ın güvenlik görevlileriyle yaptığı
görüĢmede olumlu sonuç alınmayınca istenmeyen olaylar yaĢandı.
Batman Emniyet Müdürlüğü‘ne bağlı çevik kuvvet ekipleri kitlenin üzerine gaz bombası attı.
Cadde ve ara sokaklara dağılan kalabalık topluluktan bazıları gaz bombasının etkisiyle fenalık
geçirdi. Kentte bir süre göstericiler ile güvenlik görevlilileri arasında arbede yaĢandı. Polis
yaklaĢık 10 kiĢiyi gözaltına aldı. Cumhuriyet caddesi üzerinde ses bombası bulunurken,
Belediye Sarayı etrafındaki bazı iĢyeri ve evlerde ise polis göstericilerin peĢine düĢtü.
Yüzlerce gaz bombasından etkilenen yaklaĢık 8 kiĢi ise çevredeki hastanelerde ayakta tedavi
edildi. (17.05.2011/Batman ÇağdaĢ)
*ġanlıurfa‘da 22 Mayıs 2011‘de AKP Genel BaĢkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın düzenlediği
seçim mitingi öncesinde ġanlıurfa‘ya gelen AKP konvoyuna düzenlenen saldırı nedeniyle
çıkan olaylar sonucu yedisi polis memuru 17 kiĢi yaralanırken, 30 kiĢi de gözaltına alındı.
(22.05.2011/Milliyet / Star)
*Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun "KCK davası" kapsamında tutuklu bulunan
Mardin Bağımsız Milletvekili Adayı Gülser Yıldırım için Midyat'ta BDP Genel EĢ BaĢkanı
Filiz Koçali ve BDP Van Milletvekili Fatma Kurtulan'ın katılımıyla seçim irtibat bürosunun
açılıĢı için dün yürüyüĢ yapıldı. Koçali ve Kurtulan'ın da aralarında bulunduğu binlerce kiĢi,
Midyat'ın Cumhuriyet Bulvarı'ndaki seçim bürosuna gelmeye baĢladı. Gruba polislerin
261
müdahalesiyle baĢlayan olaylar gece geç saatlere kadar devam etti.Polislerin rast gele çevreye
attığı gaz bombaları sonucu bir kiĢi ağır yaralandı. Yaralanan 21 yaĢındaki Ahmet Arıç,
Midyat Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından Arıç, Mardin
Devlet Hastanesi'ne gönderildi. (23.05.2011/DĠHA)
*BDP'yi "Terör örgütü" olarak ilan eden BaĢbakan R. Tayip Erdoğan'ın Diyarbakır'dan
gitmesinin ardından, polis kentte gösterilere sert müdahale etti. Sabah saatlerinden itibaren
olağanüstü hal manzaralarının yaĢandığı kentte, polisler protesto gösterilerine yönelik
müdahalesini BaĢbakan Erdoğan'ın gitmesinin ardından sertleĢtirdi. Miting alanına yakın olan
merkez Bağlar Ġlçesi Fatih Mahallesi'nde Erdoğan'ı protesto etmek için sokaklara çıkan
yüzlerce kiĢiye polis sert müdahalede bulundu. Zırhlı araçlarla mahalleye giren polis, yoğun
Ģekilde gaz bombası atarken, TOMA müdahale aracı da evlere ve iĢyerlerine rasgele tazyikli
su sıktı.
Atılan yoğun gaz bombalarından 3 kiĢi vücutlarının çeĢitli yerlerinden yaralanırken, bir
apartmana isabet eden gaz bombası sonucu apartmandaki 3 bebek etkilendi. Yaralı bebek ve
gençler için mahalle sakinleri ambulans çağırırken, cadde baĢında bekleyen polis
ambulansların mahalleye girmesine izin vermedi. YurttaĢların tepkisinin ardından mahalleye
girebilen 2 ambulans, gazdan etkilenen 3 bebeği hastaneye kaldırdı. Diğer yaralı 3 genç ise
gözaltına alınmamak için hastaneye gitmedi. (01.06.2011/DĠHA)
*Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun Urfa Bağımsız Milletvekili adayları Ġbrahim
Binici ve tutuklu Ġbrahim Ayhan için Topçu Meydan'ında düzenlenen mitingin dağılmasından
sonra, Atatürk Bulvarı ve Bahçelievler Mahallesi'ne doğru yürüyen kitleye polis cop ve gaz
bombalarıyla müdahale etti. Aralarında 3'ü kadın 8 kiĢi darp edilerek, gözaltına alındı.
Emniyet Müdürlüğü'ne götürülenlerden 3'ü kadın 5 kiĢi ilk iĢlemlerinden sonra serbest
bırakılırken, Mehmet Taner, Agit ġener ve Murat Dağlan adlı gençler ise TEM ġube'ye
götürüldüğü bildirildi. (05.06.2011/DĠHA)
*Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu'nun Diyarbakır'daki zaferi kentte gövde gösterisine
dönüĢtü. Kentin tüm noktalarında 6 adayın zaferi kutlanırken, BDP il binası önünde biriken
yüz binlerce kiĢinin sevinç gösterisine polisin gaz bombası gölge düĢürdü. AKP il binası
önünde bir yurttaĢı yere yatıran çevik kuvvet polisleri tekme tokat darp etti. Bu sırada görüntü
almaya çalıĢan basın mensuplarına da müdahale eden polis, bir çocuğu da darp ederek
gözaltına aldı. AKP Bağlar Ġlçe binası karĢısında evlerine giden 5 kiĢi de polis tarafından
yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı (12.06.2011/DĠHA)
*Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu adayı Gültan KıĢanak'ı Meclis'e gönderen Siirtliler,
zaferini kutlamak için BDP il binası önünde akın etti. AlkıĢ, zılgıt ve PKK Lideri Abdullah
Öcalan lehine sloganları atarken, polis de halkın senini bastırmak için uzun süre zırhlı
araçların sirenlerini açık bıraktı. "Dağılın yoksa müdahale ederiz" anonsunun geçilmesi
üzerine KıĢanak, emniyet yetkileri ile bir süre görüĢtü. Ardından KıĢanak'ın BDP Ġl binasında
kitleye seslendiği sırada polis gaz bombaları, coplar ve panzerlerle on binlerce kiĢiye sert
müdahalede bulundu. Müdahale sırasında kadınlar ve çocuklar ezilme tehlikesi geçirirken çok
sayıda kiĢi yaralanarak Siirt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Polisin BDP Ġl binasının içine
attığı gaz bombaları nedeniyle de yüzlerce kiĢi fenalık geçirdi. Polisin müdahalesine gençler
de taĢlarla karĢılık verirken, olaylar kent geneline yayıldı. Olaylar devam ederken, Gültan
KıĢanak Siirt Valisi Musa Çolak ile görüĢmek istedi, ancak Çolak telefonuna cevap vermedi.
Bunun üzerine KıĢanak, BDP MYK Üyesi Yıldız AktaĢ, Siirt Belediye BaĢkanı Selim Sadak
ve BDP il yöneticileri ile birlikte Cumhuriyet Meydanı'nda oturma eylemi baĢlattı.Daha sonra
262
acil servisteki yaralıların ziyaret eden KıĢanak, daha sonra hastane önünde sert açıklamada
bulundu. KıĢanak Ģunları belirtti: "Bu sakatlara, çocuklara, yaĢlılara saldırı emrini veren adi
Ģerefsizler kimse gelsin buraya. Kimdir bunun sorumlusu. Yok mu bu Ģehirde vali? Yok mu
bu Ģehirde devlet? Devlet Ģiddetiyle mi var, terörüyle mi var, halka zulmüyle mi var? Bu nasıl
bir devlet? Zulmeden bu devlet er geç bu topraklardan gidecektir."
Öte yandan, polis müdahalesi ile baĢlayan olaylarda aralarında bebeklerin, yaĢlılar ve
kadınların da bulunduğu 3'ü ağır toplam 11 yurttaĢ yaralandı. Yaralılar Siirt Devlet Hastanesi
acil servisinde tedavi altına alındı. Durumu ağır olan 2 yaĢındaki Muhammet Sefa Teymur
ailesi tarafından Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, durumu ağır olan Hacire Kaya
ise Batman Bölge Devlet Hastanesi sevk edildi. Durumu ağır olan Fırat Dağıtım ġirketi
çalıĢanı 70 yaĢındaki Mehmet Altay'ın (Apê Sofi) ise Siirt Devlet Hastanesi'nde tedavisi
sürüyor. Diğer yaralılar Talat Ġnan, Zeki Ogun, Hasan Naz, Ġsa Eser, Hevil Çoban, Hakan
Kalkan, Bahri Aslan, Adile Teymur ise Siirt Devlet Hastanesi acil serviste tedavi altında.
Olaylarda çok sayıda kiĢinin de gözaltına alındığı belirtilirken, sayı konusunda bilgi
alınamadı. (12.06.2011/DĠHA)
*12.06.2011 genel seçimlerinde BDP il binası önünde bulunan kitleye saldıran polis 50‘nin
üzerinde kiĢinin yaralanmasına neden oldu. Saldırıda hiçbir uyarı yapılmazken direk gaz
bombası ve panzerlerle saldırı olmuĢtur. Saldırıda ağır yarananlardan, M. Sefa bebek (1
yaĢında), Halime Kayar (1949 doğumlu), Mehmet Altay(70), Selim Can (1956), Talat Ġnan,
Zeki Ogun, Hasan Nas, Ġsa Esen, Hevil Çoban, Hakan Kalkan, Bahri Aslan, Adile Teymur,
Yesuf TaĢ ile Resul Arslan hastaneye kaldırılmıĢtır. (ĠHD Siirt)
*14.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan 1956 Eruh Doğumlu Selim Can, Ģu
beyanlarda bulundu: “12.06.2011 günü milletvekili sonuçlarının açıklanması üzerine BDP
yöneticisi olmam münasebetiyle BDP il binamız önünde bulunan kitlenin içerisindeydim.
Adayımızın kazanması üzerine sevinç gösterisi yapılıyordu, milletvekilimiz konuĢma yaptığı
sırada sivil ve resmi polisler tarafından zırhlı araçlarla TOMA‟lar ile kadın, çocuk ve
yaĢlılarında içinde bulunduğu kitleye gaz bombaları, cop ve kalaslarla müdahalede
bulundular. Saldırıda ağır bir Ģekilde yaralandım.”
NOT: Selim Can‘ın Sağ omuz sırt kısmı, sol omuz üst kısım, sağ bacak baldır, sağ el bilek
kısmi morarma, ĢiĢme, zedelenme, kafada kırık, göğüste acı ve nefes alma güçlüğü olduğu
tespitleri yapıldı. (ĠHD Siirt)
*20.06.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuruda bulunan Fatma Kayar, Ģu beyanlarda
bulundu: “12/06/2011‟de yapılan 24. Dönem Milletvekili genel seçimleri sonrası Siirt
Merkez BDP il Binası önü Mithat Öktüren caddesinde seçim sonucunu kutlayan halka polis
keyfi olarak orantısız bir Ģekilde biriken kalabalığa saldırıda bulunmuĢtur. Bu saldırıda
kaynanam Halime KAYAR kafasına ve vücudunun değiĢik yerlerine aldığı darbeler yüzünden
ağır Ģekilde yaralanmıĢtır. Bu saldırı sırasında kaynanam yaĢına ve cinsiyetine bakılmaksızın
vahĢice saldırıya uğramıĢtır. Bu saldırı neticesinde kaynanam Siirt Devlet Hastanesine
kaldırılmıĢ burada beyin kanması geçirdiği anlaĢılması üzerine Batman‟a sevk edilmiĢtir. Bu
saldırıyı yapanlar hakkında davacıyız.” (ĠHD Siirt)
*Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde Halil Aksoy'un büyük farklı seçimi kazanması üzerine
binlerce kiĢi sokaklara çıkarak, kutlama yaptı. Kutlama yapanlara müdahale eden polislerin
sıktığı tazyikli su sırasında araç üzerinden yere düĢen Mehmet AkbaĢ isimli yurttaĢın kolu
kırıldı. AkbaĢ Doğubayazıt Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. (13.06.2011/DĠHA)
*Seçim kesin sonuçlarının açıklanmasından sonra Bölge'de yüz binlerce kiĢi sokaklara
çıkarak, sonuçlara kutladı. Karnaval havasında geçen kutlamalara, Bölge'nin bütün illerinde
263
polis müdahale etti. Müdahale sonrası aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda kiĢi
yaralandı. Van'da blok adaylardan 4'ün kazanması üzerine binlerce kiĢi sokaklara çıkarak,
havai fiĢeklerle kutlama yaptı. Yapılan kutlamaya polisler gaz bombası ve tazyikli suyla
müdahale etti. Müdahale sırasında yüzüne biber gazı sıkılan bir bebeğinde bulunduğu çok
sayıda kiĢi yaralandı. Polisin kutlama yapan onlarca aracın camını kırarken, kutlamalara
katılan BDP üyesi Sıddık Abi'nin aracının camlarını kırarak, Abi'yi linç etmek istedi. Polisin
gece boyunca yaptığı müdahalede yaralan 3 kiĢi hastaneye kaldırılırken, birçok yurttaĢ ise
yaralı olmasına rağmen gözaltı korkusundan dolayı hastaneye gitmedi ve evlerinden tedavi
oldu. (13.06.2011/DĠHA)
*Büyük kutlamaların olduğu Hakkari'de ise sonuçların açıklanmasının ardından eĢi ve iki
çocuğunu da yanına alarak aracıyla kutlamalara katılan Tarık Yarcı adlı yurttaĢın beĢ
yaĢındaki oğlu atılan bir taĢ ile kafasından yaralandı. Hakkari Devlet Hastanesinde tedavi
altına alınan Yarcı'nınn baĢı pansuman edildikten sonra taburcu edildi. (13.06.2011/DĠHA)
*Yüksekova'da, YSK'nın Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle'nin milletvekilliğini
düĢürmesini protesto eylemine polisin müdahalesiyle baĢlayan olaylar sona erdi. Eyleme
müdahale eden polisin attığı gaz bombasının sırtına isabet ettiği Ümit Özveren adlı yurttaĢ
yaralandı. Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Özveren, ardından "Ġç kanama"
Ģüphesiyle Hakkari Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Özveren burada yoğun bakıma alındı.
(23.06.2011/DĠHA)
*Silopi Cudi Mahallesi'ndeki gösteriye polisin müdahalesiyle baĢlayan olaylarda 17 yaĢındaki
A.T. adlı çocuk gözaltına alındı. Polis'in rastgele attığı gaz bombasının ilköğretim 2. sınıf
öğrencisi 8 yaĢındaki Dıjvar SeviĢoğlu'nun kafasına isabet ettiği öğrenildi. Ailesi tarafından
Silopi Devlet Hastanesi'ne kaldırılan SeviĢoğlu'nun durumunun iyi olduğu bildirildi.
(23.06.2011/DĠHA)
*Mardin‘in Nusaybin Ġlçesi‘nde Hatip Dicle‘nin vekilliğinin düĢürülmesini protesto etmek
amacıyla Adliye binasına binlerce kiĢi tarafından yürüyüĢ düzenlendi. Nusaybin‘in bütün
mahallelerinde biraraya gelen yüzlerce kiĢi, Musa Anter Parkı‘nda bulunan Demokratik
Çözüm Çadırı‘na akın etti. Daha sonra buradan da Nusaybin Adliye binasına yürüyüĢ
düzenlendi. ―Hatip Dicle‘ye yaklaĢım demokratik çözüme yaklaĢımdır‖ pankartı arkasında
yürüyüĢ yapan binlerce kiĢi, Adliye binasının bulunduğu Hınıs Caddesi üzerinde polislerin
engeli ile karĢılaĢtı. Polislerin engeli ile karĢılaĢan binlerce kiĢi cadde üzerinde oturma eylemi
yaptı. Oturma eyleminin ardından dağılan kitleye polisler, gazbombası ve tazyikli suyla
müdahalede bulundu. Kitle ile polisler arasında çıkan çatıĢmada 5 kiĢi gaz bombalarıyla
yaralandı. Ġki kiĢinin ağır yaralandığı çatıĢma Nusaybin‘in birçok mahallesine yayıldı.
Polislerin saldırısına taĢ ve havai fiĢekle karĢılık veren binlerce kiĢi, atılan yoğun gaz
bombasından dolayı fenalık geçirdi. ÇatıĢma sırasında kafasından ağır yaralanan 56 yaĢındaki
Nezir Gecidibi, yere yığıldı. Yerde gazbombası altında kalan Gecidibi‘yi yurttaĢlar uzanarak,
çatıĢmanın olduğu alandan uzaklaĢtırmaya çalıĢtı. Polislerin, Gecidibi‘yi olay yerinden
uzaklaĢtıran yurttaĢlara da gaz bombası atması mahallede bulunanlar tarafından tepkiyle
karĢılandı. Daha sonra Gecidibi bindirildiği bir araçla Nusaybin Devlet Hastanesi‘ne
kaldırıldı. Kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle yoğun bakıma kaldırılan Gecidibi‘nin
ölüm tehlikesinin bulunduğu belirtiyor. ÇatıĢmada yaralanan 6 yaĢındaki Baran Yalçın da
kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle Nusaybin Devlet Hastanesi‘ne kaldırıldı.
(24.06.2011/DĠHA)
264
*Yüksekova‘da YSK'nin Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle'nin milletvekilliğini düĢürmesini
protesto eden gruba polisin müdahalesi ile baĢlayan ve hala sürmekte olan olaylarda Ģu ana
kadar biri ağır 3 kiĢi yaralandı. Aracında seyir halindeyken polisin attığı gaz bombasının
arabanın camını kırarak kafasına isabet etmesi sonucu Selahattin Altan isimli yurttaĢ ile
olaylar sırasında Aydın Serdar ve ismi öğrenilemeyen bir çocuk yaralandı. Yüksekova Devlet
Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan Altan'ın durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi.
YaĢanan olaylarda Ģuana kadar 8 kiĢinin ise gözaltına alındığı öğrenildi. (24.06.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin Ġlçesi'nde YSK'nın Hatip Dicle'nin vekilliğini düĢürmesini protesto
etmek amacıyla yürüyüĢ yapan yurttaĢlar ile polisler arasında yaĢanan çatıĢmalar 3. gününe
girdi. Yollarda barikat kuran yüzlerce kiĢi, polislerin müdahalesine havai fiĢek ve molotoflarla
karĢılık verdi. Uzun süren çatıĢmalarda ismi öğrenilemeyen bir gencin kafasına gaz
bombasının isabet etmesi sonucu yaralandığı bildirildi. Gençler tarafından eylem alanından
uzaklaĢtırılan yaralı yurttaĢın durumunun ağır olduğu bildirildi. Öte yandan dünden beri
Nusaybin'de çıkan olaylarda gaz bombasından yaralananların sayısı da 6'ya çıktı.
(25.06.2011/DĠHA)
*Mardin'in Nusaybin ilçesinde Devrim Mahallesi'nde demiryolu üstünde YSK kararını
protesto etmek amacıyla barikat kuran gençlere polis gaz bombasıyla müdahale etti.
Müdahale esnasında evini önünde bekleyen 65 yaĢındaki Hasbiye Tunç'un ayağına gaz
bombası isabet etti. Ayağının kırıldığı belirtilen Tunç, Nusaybin Devlet Hastanesi'ne
kaldırıldı. (26.06.2011/DĠHA)
*Kürt siyasetçi Orhan Doğan'ı ölümünün 4'üncü yıldönümünde mezarı baĢında anma etkinliği
sonrası yürüyüĢe geçen kitleye, polis tarafından gaz bombaları ve tazyikli suyla yaptığı
müdahale sonrası baĢlayan olaylar devam ediyor. Polis TOMA araçlarıyla, kitleye müdahale
ederken Ġdil Caddesi'ndeki Katlav Markete de biberli tazyikli su sıkıldı. Tazyikli suyun
market sahibi Hasan Katlav'ın gözüne çarpması sonucu hastaneye kaldırılan Katlav, yapılan
tedavinin ardından taburcu edildi. (29.06.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi'nde polis tarafından atılan gaz bombasının kafasına isabet etmesi
sonucu yaĢamını yitiren 13 yaĢındaki Doğan Tayboğa için gün boyu kepenklerin açılmadığı
ilçede gençler Cudi Mahallesi'nde bir araya gelerek protesto gösterisinde bulundu. Bir süre
sonra eylem yerine gelen polisler, TOMA ve akrep tipi zırhlı araçlarla müdahalede bulundu.
Gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale eden polislere gençler de taĢlarla karĢılık verdi.
Yoğun gaz bombasının kullanıldığı müdahale sırasında 3 gencin polisler tarafından feci
Ģekilde darp edilerek gözaltına alındığı bildirildi. Olaylar sırasında 12 yaĢındaki ġöreĢ Ürün
isimli çocuğun da kafasına isabet eden gaz bombası ile yaralandı. Silopi Devlet Hastanesi'ne
kaldırılan Ürün, durumunun ağırlaĢması üzerine ġırnak Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
Ġlçedeki olaylar ise sona erdi. (27.07.2011/DĠHA)
*15.07.2011 tarihinde Siirt Ġl merkezinde Siirt Emniyet Müdürlüğünde görevli Bir
Komiserin yaĢamını yitirmesi ile yaĢanan olaylarda,
-1 Komiser ile 1 silahlı militan yaĢamını yitirdi, 1 polis memuru da yaralandı.
-ÇatıĢma nedeniyle Siirt merkez için genel arama izni çıkarıldı, Conkbayır mah. Evlerin tümü
aranmıĢ eĢyalar kullanılmaz hale getirilmiĢtir.
-Ev basınlarında ve aramalarda 24 kiĢi gözaltına alınmıĢ bunlardan 7 kiĢi tutuklanmıĢtır.
(Gözaltılar Ģubenin tespit edebildikleridir.)
-Gözaltına alınanlara iĢkence yapıldığı gibi, hakaret, tehdit, küfür vs. baskılara maruz
kalmıĢlardır.
265
-ĠHD yönetici ve gözlemcileri de hakaret, küfür ve dayağa maruz kalmıĢlardır.
-Camide çıkarılan cenazeye polis aldırmıĢ cenaze aileden alınmıĢ saatlerce mezarlıkta güneĢin
altında bekletilmiĢtir.
-Camii önünde bulunanlar polisin hakaret, tehdit, küfür ve coplarına maruz kalmıĢlardır.
-Taziye çadırını ziyaret eden kitleye polis cop ve kalaslarla müdahalede bulunmuĢ, aralarında
belediye baĢkanları, insan hakları savunucularının da bulunduğu 50‘nin üzerinde kiĢi
yaralanmıĢtır.
-Çadır polisler tarafından tahrip edilmiĢ, içindeki malzemeler kırılmıĢ ve çadır yerinden
sökülmüĢtür.
-Araçlar tahrip edilmiĢ, camları kırılmıĢtır.
-DĠHA muhabirleri engellenmiĢ tartaklanmıĢlardır.
-Dini vecibeleri yerine getiren ve cenaze namazı kıldıran imam polisin hakaret ve tehditlerine
maruz kaldığı gibi polisler tarafından tartaklanmıĢtır. (ĠHD Siirt ġubesi)
*BDP Diyarbakır Ġl Örgütü tarafından Ġran'ın Federal Kürdistan Bölgesi'ne yönelik
operasyonu ve Türkiye'deki askeri operasyonları protesto etmek için düzenlenen ve binlerce
kiĢinin katıldığı yürüyüĢ polisin engeline takıldı. Bayındırlık Caddesi üzerine gelen kitlenin
önüne zırhlı araçlar ve çevik kuvvet ile barikat kuran polis, yürüyüĢe izin vermedi. Polis
barikatını yuhalayan kitle, oturma eylemine geçerek polisin tutumunu protesto etti. Bir süre
Bayındırlık Caddesi üzerinde bekleyen kitleye destek için barikatın öte tarafından bekleyen
binlerce kiĢi de oturma eylemine geçince polis her iki grup arasında kaldı. Polisin tutumuna
tepki gösteren gençlere tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale eden polis ile gençler
arasında çatıĢma çıktı. Ara sokaklara yayılan çatıĢmalar uzun süre devam ederken, yüzlerce
polis mahallelere girerek eylemci aradı. Olayların ardından 10'un üzerinde kiĢi gözaltına
alınırken, gözaltına alınan kiĢiler AKP Ġl binası önünde bekleyen polis araçlarına bindirilerek
Emniyet'e götürüldü. Gözaltına alınanlar polis tarafından darp edilirken, bazı kiĢilerin
vücutlarının çeĢitli yerlerinden yaralandığı öğrenildi. (29.07.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde çıkan çatıĢmada yaĢamını yitiren HPG'li Bedran Kaya'nın
(Andok Bagok) cenaze konvoyuna Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde polis müdahale etti. Mardin
giriĢinde yüzlerce araçlık konvoyla karĢılanan Kaya'nın cenazesi buradan Kızıltepe'ye doğru
hareket etti. Yüzlerce araçlık cenaze konvoyu, ilçe çıkıĢında yüzlerce sivil ve çevik kuvvet
polisinin müdahalesine uğradı. Coplarla araçlara müdahale eden polis, araçtan indirdiği
yurttaĢları da cop ve tekme tokatla darp etti. Polis müdahalesinde 3 kiĢi yaralanırken, ismi
öğrenilemeyen 3 kiĢi de gözaltın alındı. (03.08.2011/DĠHA / Evrensel / ETHA)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde Federal Kürdistan Bölgesi'ne yönelik hava harekâtı ve PKK Lideri
Abdullah Öcalan'ın avukatları ile görüĢmesinin engellenmesine yönelik 3 gündür baĢlayan
protesto gösterileri bu akĢam da devam etti. Cizre-Ġdil karayolunda bir araya gelen çok sayıda
genç yolu trafiğe kapattı. Polislerin gaz bombası ve tazyikli su sıkmasıyla cadde savaĢ alanına
döndü. Süratle gençlerin üzerine giden akrep türü polis aracı bir gence çarptı. Ağır yaralanan
genç Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Gencin durumunun ciddi
olduğu belirtildi. Çok sayıda çocuğun da gözaltına alındığı olaylarda, polis aracından gelen
çocuk çığlıklarıyla polisin çocukları dövdüğü ortaya çıktı. (20.08.2011/DĠHA)
*BDP Diyarbakır Ġl binası önünde bir araya gelen ve aralarında BDP Diyarbakır Milletvekili
Nursel Aydoğan, Hakkari Milletvekili Adil Kurt, Diyarbakır BüyükĢehir Belediye BaĢkanı
Osman Baydemir, Sur Belediye BaĢkanı Abdullah DemirbaĢ ile BDP Diyarbakır Ġl ve Ġlçe
yöneticilerinin ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu binlerce kiĢi, yürüyüĢ
düzenlemek istedi. Polis tarafından yürüyüĢe izin verilmemesi üzerine bir saatlik oturma
266
eylemi ile protesto edeceklerini belirten Aydoğan, konuĢmasını bitirmeden polis gaz
bombaları ile müdahale etti. Gaz bombaları ve tazyikli su ile yapılan müdahaleye kitle de
karĢılık verince çatıĢma çıktı. Oruç tuttukları öğrenilen 60-70 yaĢlarında onlarca kiĢinin
fenalık geçirdiği müdahalede, Ahmet Doğan isimli yurttaĢ, gaz bombasının kafasına isabet
etmesi sonucu ağır yaralandığı öğrenildi. BüyükĢehir Belediye BaĢkanı Osman Baydemir ile
BDP'li milletvekilleri Aydoğan ve Kurt da gazdan etkilendi. (21.08.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde Federal Kürdistan Bölgesi'ne yönelik hava harekâtı ve PKK Lideri
Abdullah Öcalan'ın avukatları ile görüĢmesinin engellenmesine yönelik 3 gündür baĢlayan
protesto gösterileri bu akĢam da devam etti. Cizre-Ġdil karayolunda bir araya gelen çok sayıda
genç yolu trafiğe kapattı. Cadde üzerinde yürüyüĢe geçen gençler polis barikatı ile
karĢılaĢması üzerine, barikatı aĢmak için polis barikatına havai fiĢek attı. Polislerin gaz
bombası ve tazyikli su sıkmasıyla cadde savaĢ alanına döndü. Süratle gençlerin üzerine giden
akrep türü polis aracı bir gence çarptı. Ağır yaralanan genç Cizre Devlet Hastanesi'ne
kaldırılarak tedavi altına alındı. Gencin durumunun ciddi olduğu belirtildi. Çok sayıda
çocuğun da gözaltına alındığı olaylarda, polis aracından gelen çocuk çığlıklarıyla polisin
çocukları dövdüğü ortaya çıktı. Çıkan olaylar sırasında bir polis kaskını ele geçiren gençler,
sloganlar eĢliğinde kaskı yaktı. Çok sayıda kiĢinin gözaltına alındığı ve yaralandığı olaylar
Nur ve Cudi mahallelerinde devam ediyor. (20.08.2011/DĠHA)
*Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) çağrısı üzerine Van, Bitlis, MuĢ, Ağrı, Kars, Iğdır
ve Ardahan'dan yola çıkan ve Çukurca'ya 10 kilometre kala Narlı Köyü'nde jandarma
engeline takılınca oturma eylemi baĢlatan canlı kalkanlara Hakkari Valisi Muammer Türker'in
emriyle müdahale edildi. Müdahale sırasında göğsüne aldığı gaz bombasıyla ağır yaralanan
Van Ġl Genel Meclisi Üyesi Üyesi Yıldırım Ayhan, Çukurca Aile Sağlık Merkezi Acil
Servisi'ne kaldırıldı. Çok sayıda asker ve polisin, gaz bombasının yanında canlı kalkanlara
silahla da müdahale ettiği belirtildi. Müdahaleden sonra canlı kalkanların bir kısmının Narlı
Köyü'ne bir kısmı da hastane önüne geldiği belirtildi. Hastane önünde bekleyen bir kiĢiye de
panzerin çarptığı bildirildi. Hafif yaralanan yurttaĢın da hastaneye kaldırıldığı belirtildi.
(28.08.2011/DĠHA)
*Van'da Yıldırım Ayhan'ın cenaze törenine yapılan müdahaleyle baĢlayan olaylar sürerken,
müdahalede yaralıların olduğu bildirildi. Polislerin attığı gaz bombalarından dolayı mezarlıkta
yangın çıktı. Canlı kalkan eylemi için gittiği Çukurca'da ateĢli silah sonucu yaĢamını yitiren
Yıldırım Ayhan'ın cenazesini alan ve mezarlığa doğru yürüyüĢe geçen kitleye, polis onlarca
zırhlı araçla müdahale etti. Müdahaleyle birlikte gazdan etkilen çok sayıda kiĢi baygınlık
geçirirken, yaralıların olduğu belirtildi. Atılan gaz bombalarından dolayı Akköprü
Mezarlığı'nda yangın çıktı. Yangın çıkması üzerine olay yerine itfaiye araçları gönderildi.
Akköprü Mahallesi'nde baĢlayan olaylar sürüyor. (09.08.2011/DĠHA)
ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde BarıĢ Anneleri Ġnisiyatifi öncülüğünde yapılan yürüyüĢe de polis
müdahale etti. Polisin gaz bombası ve tazyikli suyla yaptığı müdahale sonucunda çıkan
olaylarda 19 yaĢındaki Mahsun Ġverendi isimli genç ayağından yaralandı. Ġverendi'nin yaralı
halde gözaltına alındığı iddia edildi. Ġsmi öğrenilmeyen 17 yaĢındaki bir gencin de kolundan
yararlandığı bildirildi.(07.09.2011/DĠHA)
*Urfa'nın Suruç Ġlçesi'nde YJA Star üyesi TekoĢin ġilan kod isimli Hilal Uğur için açılan
taziyeyi ziyaret etmek isteyen kitleye, polis sert müdahalede bulundu. Gaz bombası, tazyikli
su ve joplarla kitleye müdahale eden polis, kitlenin en önünde bulunan ve YJA Star üyesi kızı
Hilal Uğur'un fotoğraflarını taĢıyan annesi Hedle Uğur'un da aralarında bulunduğu çoğunluğu
267
kadın 25 kiĢiyi tartaklayarak, gözaltına aldı. Müdahale sonucunda çok sayıda kiĢi çeĢitli
yerlerinden yaralandı. Kulağına gaz bombası isabet ettiği belirtilen Ġsmail Fırat isimli yurttaĢ
ise hastaneye kaldırıldı. (20.09.2011/DĠHA / DHA)
*ġırnak'ın Silopi Ġlçesi YeniĢehir Mahallesi'nde polisin Akrep tipi zırhlı aracının geçiĢi sırada
bir çocuğun araca taĢ attığı ileri sürüldü. Bunun üzerine sivil polislerin de Süleyman Demirel
Ġlköğretim Okulu bahçesinde oyun oynayan öğrencilere gaz bombası attığı bildirildi. Bu
sırada bahçede oynayan 7 çocuk gaz bombasının etkisiyle baygınlık geçirdi. Öğrenciler
ambulanslarla hastaneye kaldırılırken, yaĢları 8 ile 12 arasında olan öğrencilere oksijen
verildi. Öğrencilerin durumlarının iyi olduğu öğrenildi. (06.10.2011/DĠHA / Birgün)
*Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk DayanıĢma Dernekleri Federasyonu (TUHADFED)
öncülüğünde "PKK Lideri Abdullah Öcalan'a Özgürlük" Ģiarıyla, Gemlik'e doğru yola çıkan
ancak Diyarbakır çıkıĢında polis engeliyle karĢılaĢan ve yolu trafiğe kapatarak uygulamayı
protesto eden yurttaĢlara polis sert müdahalede bulundu. BDP EĢ Genel BaĢkanı Gültan
KıĢanak'ın açıklama yaptığı sırada, polis tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahalede
bulundu. Polisin müdahalesine yurttaĢlar da taĢlarla karĢılık verirken, kimi yaĢlı yurttaĢlar
atılan gaz bombalarından dolayı fenalık geçirdi. Fenalık geçiren yaĢlı bir yurttaĢ hastaneye
kaldırıldı. (08.10.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre ilçesinde 9 Ekim komplosu ve Öcalan'a tecridi protesto gösterilerine saldıran
polis aralarında çocukların da bulunduğu 13 kiĢiyi yaraladı. Ġlçe merkezinde halen olayların
Cudi ve Nuh mahalllerinde sürdüğü öğrenilirken, bazı evlere isabet eden gaz bombası
nedeniyle yangın çıktığı bildirildi. (08.10.2011/ANF)
*PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkıĢ tarihi olan 9 Ekim'in yıldönümünü protesto
etmek amacıyla gece Cizre Ġlçesi Ġdil Caddesi'ne çıkıp yolu trafiğe kapatan gruba polis
müdahale etti. Eylem yapan gruba tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale eden polise
eylemciler de havai fiĢeklerle karĢılık verdi. Olay yerine çok sayıda zırhlı aracın gelmesiyle
eylemciler Nur Mahallesi'nin ara sokaklarına dağılırken, polisler zırhlı araçlarla mahalleye
girerek rast gele çok sayıda gaz bombası attı. Olaylar esnasında mahallede T. M. (16) isimli
çocuğun MenteĢ ailesinin evine girdiğini gerekçe gösteren polisin evin içine gaz sıktığı ileri
sürüldü. Sıkılan gazlardan etkilenen ev sakinleri Cizre Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak
tedavilerinin ardından taburcu edilirken, T.M. isimli çocuk ise gözaltına alındı.
(09.10.2011/DĠHA)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde de 9 Ekim ve PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ile
görüĢtürülmemesi yürüyüĢ ile protesto edildi. 6 ayrı mahallede bir araya gelen ve aralarında
Belediye BaĢkanvekili ġerife Alp, BDP Ġlçe EĢbaĢkanı Gurbet Tekin, belediye meclis üyeleri
ve yüzlerce yurttaĢın da bulunduğu grup yürüyüĢe geçerek Özgürlük Meydanı'nda bir araya
geldi. Burada açıklama yapmak isteyen yurttaĢlara izin vermeyen polis, gaz bombası ve
tazyikli su ile müdahalede bulundu. Çok sayıda yurtta atılan gaz bombalarından etkilenirken,
Belediye BaĢkanvekili ġerife Alp de sıkılan tazyikli su ve atılan gaz bombaları sonucu
fenalaĢarak Nus aybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırılan
Alp'e oksiyen verildiği ve durumunun iyi olduğu öğrenildi. (09.10.2011/DĠHA)
*Mardin'in Kızıltepe, Midyat ve Nusaybin ilçelerinde düzenlenen Abdullah Öcalan'ın
Suriye'yi terk etmesinin yıldönümü olan 9 Ekim'i (1998) protesto eylemlerine polisin gaz
bombasıyla müdahalesi sonucunda çevrede bulunan 3 yaĢındaki Y.E ve 60 yaĢındaki Hikmiye
AktaĢ baĢlarından yaralandı. (10.10.2011/http://bianet.org)
268
*Van'da DSĠ Bölge Müdürlüğü Ġl Affet Müdürlüğü ile MaraĢ Caddesi'ndeki enkaz
çalıĢmaların sürdüğü bölgede toplanan ve yardımların dağıtılmaması ile kurtarma
çalıĢmalarını protesto eden gruplara, polisler müdahale etti. 1'i polis 3 kiĢinin yaralandığı
müdahalede bir kiĢi de gözaltına alındı. Olaylarda DHA'nın canlı yayın aracı da tahrip edildi.
Protesto gösterileri sırasında basının yanlı haber yaptığını belirten yurttaĢlar, basının çekimine
de izin vermedi. Gerginlik sırasında bölgeye gelerek inceleme yapmak isteyen CHP eski
Genel BaĢkanı Deniz Baykal, alana geldiği sırada yurttaĢlar tarafından yuhalandı.
(25.10.2011/DĠHA)
*Federal Kürdistan Bölgesi'ne yönelik yapılan hava saldırısında yaĢamını yitiren KCK
Yürütme Konseyi Üyesi Rüstem Cudi, HPG Askeri Konsey üyeleri Çiçek Kıçi ve AliĢer
Koçgiri ile Malatya'da cenazeleri bekletildiği iddia edilen 24 HPG'li için Yüksekova'da gün
boyu süren olaylarda 4 kiĢi gözaltına alındı. Olayların yoğunlaĢtığı Güngör Mahallesi'nde
polisin kullandığı gaz bombasının isabet ettiği bir evde 4 kiĢi zehirlenerek Yüksekova Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. Ġkisi 5 ve 7 yaĢlarında çocuk olan 4 kiĢi hastanede yapılan
müdahalenin ardından taburcu edildi. Güngör Mahallesi'ndeki düz alanda gençlere akrep tipi
zırhlı araç, panzerlerle müdahale eden özel hareket timleri, 4 genci tartaklayarak gözaltına
aldı. Mahalle ise kullanılan yoğun gaz nedeniyle duman altında kaldı. Öte yandan helikopter
de mahalle üzerinden uçuĢ yaparken, polisler de sık sık havaya ateĢ açtı. Gün boyu süren
olaylarda gaz bombasının isabet ettiği birçok ev ve iĢyerinin de camları kırıldı.
(27.10.2011/DĠHA)
*Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve BDP'nin çağrısı üzerine Malatya'da bekletilen 23
cenaze için Diyarbakır'da esnaflar kepenk açmazken, binlerce kiĢi Bağlar Ġlçesi 5 Nisan
Mahallesi Özgür YurttaĢ Derneği önünde bir araya geldi. Aralarında DTK Koordinasyon
Kurulu üyeleri ve BDP'li milletvekilleri Ayla Akat Ata ve Demir Çelik ile BDP Diyarbakır
Milletvekili Nursel Aydoğan, BDP Diyarbakır Ġl EĢ BaĢkanları Zübeyde Zümrüt ve Ömer
Önen, ilçe belediye baĢkanlarının da bulunduğu kitle, "Ġntikam", "ġehîd namirin", "Bijî serok
Apo" sloganlarını attı. Çok sayıda PKK ile KCK bayrakları ile Öcalan posterlerinin açıldığı
alan, yüzlerce polis tarafından zırhlı araçlarla abluka altına alınırken, helikopterler de alan
üzerinden uçuĢ yaptı. Kitlenin toplanmasından sonra, 5 Nisan Mahallesi Özgür YurttaĢ
Derneği önünde BDP MuĢ Milletvekilli Demir Çelik açıklama yaptı. Ancak Çelik'in konuĢma
yaptığı sırada polis kitleye gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahaleye kitle de
taĢ ve molotoflarla karĢılık verdi. Müdahale sırasından onlarca çevik kuvvet polisi BDP MuĢ
Milletvekilli Demir Çelik ile Batman Milletvekilli Ayla Akat Ata'nın üzerine çullanarak
coplarla darp etti. Ayrıca milletvekillerine tazyikli su sıkıldı. (29.10.2011/DĠHA / Evrensel)
*Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve BDP'nin çağrısı üzerine Malatya'da bekletilen 24
cenaze için Ergani Ġlçesi'nde esnaflar kepenk açmazken, yüzlerce kiĢi BDP Ergani Ġlçe binası
önünde bir araya gelerek Keçi Çoban Heykeli'ne doğru yürüyüĢe geçti. YürüyüĢün ardından
basın açıklamasını okuyan BDP Ergani Ġlçe BaĢkanı Mehmet Yergin, Malatya'da bulunan
cenazelere yapılan uygulamaları "vahĢet" olarak nitelendirdi. Açıklamanın ardından sloganlar
eĢliğinde tekrar BDP Ergani Ġlçe binasına doğru yürüyüĢe geçen kitleye polis Dörtyol
mevkiinde tazyikli, su ve gaz bombaları ile müdahale etti. Müdahale sırasında polis bir genci
gözaltına almak istedi. Ancak buna izin vermeyen kitle ve polis arasında çatıĢma yaĢandı.
YaĢanan çatıĢma esnasında polisin gerçek mermi kullandığı bildirilirken, Ergani Belediye
BaĢkanı Fesih Yalçın polisler tarafından tartaklandı. Eğil Belediye BaĢkanı Petek Çapanoğlu
Çelik, Ergani Belediye BaĢkanı Fesih Yalçın ve BDP'li yöneticilerin araya girmesiyle polisler
genci gözaltına almadı. (29.10.2011/DĠHA)
269
*Sabah saatlerinde Van Valiliği önünde bir araya gelerek çadır talebinde bulunan ve "Vali
istifa" sloganı atan gruba polis müdahale etti. Tazyikli su ile yapılan müdahalede iki kiĢi
gözaltına alınırken, dağılan depremzedeler ise, arama kurtarma çalıĢmalarının devam ettiği
Bayram Oteli enkazına geldi. Depremzedeler, burada tepkileri dile getirmeye devam ederken,
olay yerine BaĢbakan Yardımcısı BeĢir Atalay geldi. Depremzedelerle görüĢmeye çalıĢan
Atalay, tepkilerin artması üzerine "Beni dinleyecek misiniz?" diye sorduktan sonra, elini
sallayarak, olay yerinden ayrıldı. Ardından ise polis gaz bombaları ile müdahalede bulundu.
Çıkan olaylarda, 2 kiĢi hafif Ģekilde yaralanırken, 3 kiĢi de gözaltına alındı.
(10.11.2011/DĠHA)
*Silopi Lisesi‘nde bugün ilçenin önde gelen ‘Tayan‘ ile ‘Ġsperti‘ aĢiretlerine mensup
öğrenciler arasında bilinmeyen bir nedenle tartıĢma çıktı. TartıĢma kısa sürede kavgaya
dönüĢünce, okul yönetimi polis çağırdı. Polis kavgaya ayırmakta güçlük çekince, olaya göz
yaĢartıcı bomba ile müdahalede bulundu. Çok sayıda ambulansın da çağırıldığı okulda atılan
gaz bombasından etkilenen 35‘i kız 60 öğrenci fenalaĢarak baygınlık geçirdi. Öğrenciler
hastanelere götürülürken, olaya karıĢan öğrenciler okul dıĢına çıkıp, burada polise taĢlı
saldırıda bulundu. Polisin göz yaĢartıcı bombayla müdahalesini sürdürdüğü olaylar sırasında
ilçe savaĢ alanına döndü. Esnaftan bazıları kepenk kapatırken, polis uzun süren çalıĢmadan
sonra kavgayı önleyip, olaya karıĢanlardan bazılarını gözaltına aldı.Silopi Ġlçe Milli Eğitim
Müdürü Sait Uysal, çıkan kavganın sebebini henüz öğrenemediklerini, öğrenciler arasında
çıkan kavganın bütün okula yayıldığını ve gaz bombasından etkilenen öğrencilerin
ambulanslarla Silopi Devlet Hastanesine götürüldüklerini belirtti. Çıkan aĢiret kavgası sonrası
okul yarım gün tatil edilirken hastaneye kaldırılan öğrencilerin sağlık durumlarının iyi olduğu
belirtildi. Kavga daha sonra ilçe merkezine sıçradı. Polislerin gaz bombası ile müdahale ettiği
kavgada esnaf kepenklerini kapatmak zorunda kaldılar. Ġlçede olaylar yer yer devam
ediyor.Polisin attığı gaz bombaları nedeniyle dersliklerdeki öğrencilerin de etkilenmesi
sonucu okul tatil edilerek öğrenciler evlerine gönderildi. (07.12.2011/Milliyet)
*Diyarbakır'da, ġırnak'ın Uludere (Qılaban) Ġlçesi'ne bağlı Ortasu (Roboski) Köyü'nde
yaĢlanan katliamı protesto etmek için on bini aĢkın kiĢi BDP il binası önünde toplandı.
Ardından KoĢuyolu Parkı'na doğru yürüyüĢe geçen kitleye polis izin vermedi. YürüyüĢte ısrar
eden kitleye polis tazyikli su ve gaz bombaları ile müdahale etti. Müdahale esnasında polisin
attığı gaz bombalarından biri BDP Ġl eĢ BaĢkanı Zübeyde Zümrüt'ün ayağına isabet etmesiyle
Zümrüt yaralandı. Polislerin kitleye ikinci kez tazyikli su ile biber gazıyla müdahalesi
sırasında polis BDP Ġl Yöneticisi Arif Akkaya'yı "Oğlum sen öldün, seni geberteceğiz"
Ģeklinde ölümle tehdit etti. (29.12.2011/DĠHA)
*31.12.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Burhan Kan, Ģu beyanlarda bulundu:
“Yeğenim olan Kerem Kan, 30.12.2011 tarihinde Uludere‟de yaĢanan olay nedeniyle saat
01.00‟da sokakta yapılan eylemlerden dolayı iĢ çıkıĢı eve gitmek üzereyken o sırada polis ve
eylemciler arasında çıkan çatıĢma sonucu çenesinden yara aldı. Çenesinin kırılması nedeni
polislerin attığı gaz bombasından kaynaklanmaktadır. Çenesinin kırılması ve yırtılması
nedeniyle ameliyat edildi. Tıp Fakültesi Onkoloji bölümünde tedavisi devam etmektedir. Ailesi
maddi olarak çok zor durumdadır. Olaylarla hiçbir ilgisi yoktur. Maddi ve manevi olarak
mağdur edildiler. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır
ġubesi)
*Van'ın BaĢkale Ġlçesi'nde katliam protestosuna polis müdahale etti. YürüyüĢe geçen kitleye
polis gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulundu. Polisin müdahalesine gençler
taĢlarla karĢılık verdi. Olaylarda yüzüne gaz bombası isabet eden Fesih Erez isimli yurttaĢ
270
yaralandı. Yaralanan Erez, BaĢkale Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Olayların
sürdüğü ilçede aralarında bir çocuğun da bulunduğu 5 kiĢi gözaltına alındı. 16 yaĢından küçük
bir çocuğun ise polisler tarafından tartaklanarak gözaltına alındığı görüldü.
(30.12.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Uludere Ġlçesi'ne bağlı Ortasu (Roboski) Köyü'nde gerçekleĢtirilen bombardıman
sonucu 35 köylünün katledilmesini dersleri boykot ederek protesto eden Dicle Üniversitesi
öğrencilerinden gözaltına alınanların sayısı 44'e çıktı. 30 öğrencinin ardından 14 öğrencinin
de gözaltına alındığı, gözaltı sırasında darp edilen öğrencilerin Eğitim ve AraĢtırma
Hastanase'ne getirilerek burada ayakta tedavi edildiği ve ardından Emniyet Müdürlüğü'ne
götürüldükleri bildirildi. Darp edilerek gözaltına alınan 14 öğrencinin isimleri Ģöyle: Önder
Aslan, Faris Mercan, Mehmet Emin Çelik, Mehmet ReĢitağaoğlu, Murat Akyüz, Sefer Tetik,
Feyzi BaĢkurt, Fatih Sipçik, Hüsnü Esvet, Mehmet Yüce, Tekin Çelik, Eser Sevgül, Ġdris IĢık,
Ali Özgen. *(30.12.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın merkez Kayapınar Ġlçesi Huzurevleri Mahallesi 4. sokak 9 numaralı dairede
kalan 2 kiĢinin infaz edildiği haberini alan binlerce kiĢinin, Ninova AlıĢveriĢ Merkezi önünde
toplanarak olayın gerçekleĢtiği yere yürümek istemesi ile baĢlayan olaylar sona erdi. Yüzlerce
çevik kuvvet ve sivil polisin müdahale ettiği olaylar sırasında Yılmaz Yakut isimli bir yurttaĢ,
panzerin ayağını ezmesi sonucu yaralandığı ve hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.
(31.12.2011/DĠHA)
-Okulda ġiddet
*Diyarbakır'ın Silvan ilçesi Bağlar Mahallesi'nde bulunan Atatürk Ġlköğretim Okulu'nda
meydana gelen olayda, fen bilgisi öğretmeni N.Ö. iddiaya göre arkadaĢıyla tartıĢan 8. sınıf
öğrencisi E.A.'yı (14) arkadaĢlarının gözü önünde tekme tokatla dövmeye baĢladı. E.A.'yı
tokatlayan öğretmenin tehditler savurarak 'git velin gelsin' Ģeklinde okuldan kovduğu
belirtildi. Bunun üzerine eve giden ve ailesi tarafından Silvan Devlet Hastanesi'ne götürülen
E.A.'ya, 3 gün iĢ göremez raporu ile yatak istirahatı verildi. Bacağında oluĢan yaraları
pansuman edilen E.A. tedavisinin ardından Abisi Fırat A. ile birlikte ifade vermek üzere
Silvan Emniyet Müdürlüğü Polis Merkezi'ne gitti. Abi ve kardeĢ polis merkezinde Ģikayetçi
olduklarını söylerken, öğretmen N.Ö.'nün de polis merkezine ifadesine baĢvurulacağı
öğrenildi. (12.01.2011/DĠHA)
*Gaziantep‘te 23 Mart 2011‘de AyĢe Mehmet Sevcan Ġlköğretim Okulu öğrencisi M.K.,
Resim Öğretmeni B.Y. tarafından derste ayağa kalktığı gerekçesiyle dövüldü. Çocuğunun
uykusunda ―öğretmenim ben bir Ģey yapmadım‖ diye sayıkladığını belirten anne S.K.,
aldıkları darp raporuyla birlikte öğretmen hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi
(29.03.2011/Evrensel)
*Urfa Orhan Gazi Lisesi 3. sınıf öğrencisi BınevĢ Çiçek, rahatsızlanmasının bedelini "yılın
öğretmeninden" yediği dayak ile ödedi. Kaldığı Dilnihat Özyeğin Orta Öğretim Kız
Yurdu'ndan kaydını sildiren Çiçek, Eğitim Sen'e müracaat ederek, yardım talebinde bulundu.
Lise öğrencisi Çiçek, yaĢadıklarını Ģöyle anlattı: "Pazar günü hastaydım. Belletmen
hocalardan izin istedim, Fatma Hoca verebilir dediler. Fatma Hoca da orada değildi. Ben de
çıkıp sağlık ocağına gittim. Sevk olmadan olmaz dediler. Yurda döndüm, belletmen
hocalardan istedim, yine Fatma Hoca dediler. Ben de dedemlere gittim ve pazartesi günü
doktora gittim. Salı günü yurda döndüm, Fatma Hoca beni odasına çağırdı. 'Kızım sen dağa
mı gideceksin, terörist mi olacaksın?' diyerek, bana hakaret etti ve sonra da tokat attı." BınevĢ
271
Çiçek ve ailesi, ĠHD'ye müracaat etti ve Cumhuriyet BaĢsavcılığı'na suç duyurusunda
bulundu. Ġdari iĢlem baĢlatılması için ise, Urfa Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü'ne de aile
dilekçe ile baĢvurdu (31.03.2011/DĠHA)
*ġanlıurfa‘da 15 Nisan 2011‘de Cumhuriyet Ġlköğretim Okulu öğrencisi M.Y.‘nin (13),
arkadaĢlarıyla tartıĢması üzerine, öğretmen M.M. tarafından dövüldüğü öğrenildi. BeĢ günlük
―iĢ göremez‖ raporu alan M.Y.‘nin ailesinin Ģikâyeti üzerine Ġl Milli Eğitim Müdürlüğü olayla
ilgili soruĢturma baĢlattı (15.04.2011/Milliyet)
-Özel Güvenlik Görevlileri Tarafından ĠĢkence ve Kötü Muameleye Maruz Kalanlar
*Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesi temizlik personelleri, ĠNG Bank'ın güvenlik
personellerinin coplu saldırısına uğradı. Alınan bilgilere göre, Diyarbakır merkez YeniĢehir
Ġlçesi Ekinciler Caddesi Ofis Semti'nde bulunan ĠNG Bank'ın güvenlik görevlileri çöplerini
çöp atma saatinin dıĢında geliĢi güzel olarak yayaların sıklıkla kullandığı kaldırımın üzerine
attı. Bu sırada Diyarbakır BüyükĢehir Belediyesi Temizlik ĠĢleri Müdürlüğü'ne bağlı temizlik
personelleri bankanın güvenlik personellerini uyararak, çöplerini çöp saatinin dıĢında
atmamalarını istedi. Buna kızan güvenlik personelleri ise, temizlik personellerine copla
saldırdı. Araya giren yurttaĢlar, banka personellerinin içeri girmesini istedi.
Olay yerine gelen YeniĢehir Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler, belediyenin temizlik
personellerini zorla karakola götürmek istedi. Temizlik personelleri ise, banka güvenlik
personellerinin de gelmesini isteyerek, sadece kendilerinin götürülmesine karĢı çıktı. Bunun
üzerine polisler, "Gelmeseniz sizi yere yatırıp zorla kelepçeleyerek karakola götüreceğiz"
tehdidinde bulundu. Esnafların araya girmesiyle karakola giden temizlik personeli ile
bankanın güvenlik personelleri ifadeleri alınmadan, barıĢtırılarak serbest bırakıldı.
(23.06.2011/DĠHA)
KĠġĠ ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÜVENLĠĞĠNE YÖNELĠK ĠHLALLER
GÖZALTINA ALINANLAR – TUTUKLANANLAR - EV BASKINLARI
*Diyarbakır‘ın Sur Ġlçesi'ne bağlı Ali PaĢa Mahallesi'nde bir araya gelen bir grup genç, PKK
Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ile görüĢmesinin sık sık engellenmesini ve bölgede artan
askeri operasyonları protesto etti. Mahallede ateĢ yakan gençler sloganlar eĢliğinde Gazi
Caddesi'ne doğru yürüyüĢe geçti. Gazi Caddesi üzerinde polis ile karĢılaĢan gençler ile polis
arasında çatıĢma çıktı. Toma araçlarıyla tazyikli su ile gençlere müdahale eden polise gençler,
havai fiĢek ve molotoflarla karĢılık verdi. Gençlerin dağılmasıyla sona eren olayların ardından
polis 2 kiĢiyi gözaltına alırken, olay yeri polis tarafından abluka altına alındı.
(02.01.2011/DĠHA)
*Van‘ın ErciĢ Ġlçesi‘nde Ġlçe Emniyet Müdürlüğü‘ne bağlı polis ekipleri, dün gece bir eve
baskın düzenledi. Baskın sırasında evde bulunan Demokratik Yurtsever Gençlik (DYG) üyesi
Adem Yıldız, Kutbettin Saltan ile soyadı öğrenilmeyen Kutbettin isimli bir genç gözaltına
alındı. Ġlçe Emniyet Müdürlüğü‘ne götürülen gençlerin gözaltı gerekçesi öğrenilmedi. Ġlçe
Emniyet Müdürlüğü‘ne götürülen 3 kiĢi, daha sonra Van'a gönderildi. (03.01.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Balveren Beldesi'nde jandarma, sabah saatlerinde BDP Üyesi Metin Uysal ve
GülĢen Bayram'ın evlerine baskın düzenledi. Baskınla beraber evlerinde arama yapılan Uysal
272
ve Bayram gözaltına alındı. Gözaltına alınan Uysal ve Bayram'ın 23'üncü Jandarma Sınır
Tümen Komutanlığı'na götürüldüğü bildirildi. Uysal ve Bayram'ın gözaltına alınma gerekçesi
öğrenilmezken, aileleri eve baskına gelen jandarmanın elinde "Bal Festivali'nde" Bayram ve
Uysal'ın çekilmiĢ fotoğraflarının olduğunu belirtti. (03.01.2011/DĠHA)
*Adıyaman'da dün, 1 Ocak AltınĢehir Mahallesi'ndeki bir marketin giriĢine ve 2 Ocak'ta Fatih
Mahallesi'ndeki PTT ġubesi'ne ses bombası bıraktıkları iddiası ile gözaltına alınan üniversite
öğrencisi ġ.A.D. ve C.K., emniyetteki sorguları ardından adliyeye sevk edildi. Cumhuriyet
Savcılığı'nda ifadeleri alınan ve tutuklan talebiyle mahkemeye gönderilen ġ.A.D. ve C.K.
tutuklandı. (04.01.2011/DĠHA)
*MaraĢ katliamının 32. yıldönümü nedeniyle 19 Aralık'ta düzenlenen anma etkinliğinde
yaĢanan gerginliğe iliĢkin Cumhuriyet Savcılığı'nın baĢlattığı soruĢturma kapsamında,
görüntüler izlendi. Polis ekipleri, görüntülerde isimlerini tespit ettikleri 4 kiĢiyi dün gözaltına
aldı. Emniyette sorgulanan 4 kiĢinin bu gün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.
(05.01.2011/DĠHA)
*ġırnak'ta, Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler ve jandarma tarafından bu sabah erken
saatlerde iki ayrı eve baskın düzenlendi. EĢ zamanlı olarak Cumhuriyet ve Bahçelievler
mahallelerinde düzenlenen baskınlarda evler didik didik aranırken, BDP ġırnak Ġl Yöneticisi
Ġbrahim Halil Uğur ve BDP üyesi Havzullah Erin gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi
öğrenilemeyen Uğur ve Erin'in 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'na götürüldüğü
öğrenildi. (05.01.2011/DĠHA)
*Siirt'tin Eruh (Dihê) Ġlçesi'nde ve ilçeye bağlı köylerde jandarma tarafından 4 ayrı eve eĢ
zamanlı baskın düzenlendi. Düzenlenen baskınlarda, BDP Eruh Ġlçe BaĢkanı Abdulkadir
Toprak, BDP üyeleri Mahmut Yıldız, Faik Aydın ve Hüseyin Sevilgen adlı vatandaĢlar
jandarma tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen 4 kiĢi Ġlçe Jandarma
Karakolu'na götürüldü. Siirt merkezde de BDP üyesi Mustafa Dündar, evine düzenlenen
baskınla gözaltına alındı. (06.01.2011/DĠHA)
*ġırnak merkezde, dün Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı TEM ġube ekipleri ile jandarma
tarafından düzenlenen eĢ zamanlı ev baskınlarında gözaltına alınan 2 kiĢi savcılığa çıkarıldı.
Götürüldükleri Jandarma Karakolu'nda susma hakkını kullanan BDP ġırnak Ġl Yöneticisi
Ġbrahim Halil Uğur ve BDP üyesi Havzullah Erin çıkarıldıkları savcılıkta Kürtçe ifade vermek
isteyince, savcı tarafından ifadeleri alınmadan tutuklama talebiyle ġırnak Sulh Ceza
Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan Uğur ve Erin "Örgüt üyesi" oldukları
iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (06.01.2011/DĠHA)
*Ağrı'nın Diyadin Ġlçesi'nde sivil polislerin yaptığı baskınlar sonucu Levent Özden, Hanifi
Sarı ile Vedat Kaya iĢyerlerinde gözaltına alınırken, Naim Sarı adlı vatandaĢ ise çarĢı
merkezinde gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
Gözaltlıların gerekçesi öğrenilmedi. (07.01.2011/DĠHA)
*BDP Van il binası önünde bir araya gelen ve aralarında BDP Van Milletvekili Özdal Üçer,
Hakkari Milletvekili Hemit Geylani, BDP PM üyesi Hasan Güven, Bostaniçi Belediye
BaĢkanı Nezahat ErgüneĢ, Edremit Belediye BaĢkanı Abdulkerim Sayan, BDP Van Ġl
yöneticileri, BarıĢ Anneleri Ġnisiyatifi, Van TUYAD-DER, Van GÖÇ-DER, DÖKH
üyelerinin de bulunduğu kalabalık grup, Sedat Karadağ'ın tutuklu olarak tedavi gördüğü
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi'ne doğru yürüyüĢe
geçti.GeniĢ güvenlik önlemleri altında yapılan yürüyüĢün ardından hastane önünde basın
273
açıklaması yapıldı. Açıklama yapan BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, baĢından vurulan
Sedat Karadağ'ın durumuna dikkat çekmek için hastane önünde olduklarını belirterek,
Karadağ'ın uğradığı hukuksuzluğun son bulmasını istedi.Yapılan açıklamadan sonra
milletvekilleri Hemit Geylani ile Özdal Üçer'den oluĢan bir heyet Sedat Karadağ'ı hastanede
ziyaret ederken, kitle ise tekrar kent merkezine doğru yürüyüĢe geçti. YürüyüĢe geçen kitleye
polis gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etti. Müdahale sırasında cadde üzerinde bulunan
bir iki iĢ yerine sığınan gençleri ise polisler darabeleri kırarak gözaltına aldı. Polisin yaptığı
sert müdahalede 30'a yakın kiĢi gözaltına alınırken, kitlenin ara sokaklara dağılması üzerine
olaylar sona erdi. (07.01.2011/DĠHA)
*Van‘dan Hakkari‘ye giden DÖKH aktivistleri Remziye Sarıca ile Necla Nergiz, Depin
arama noktasında polisler tarafından gözaltına alındı.Sarıca ve Nergiz‘in neden gözaltına
alındıkları öğrenilemezken, Hakkari Emniyet Müdürlüğü‘ne götürüldükleri öğrenildi.
(07.01.2011/DĠHA)
*Hakkari'de DÖKH üyesi Remziye Sarıca ve Necla Nergiz'in dün gözaltına alınmasına karĢı
yapılan basın açıklaması ardından dağılan gruptan polisin 2 kiĢiyi gözaltına alması gerginliğe
neden oldu. Polisin gaz bombası ve tazyikli su kullandığı müdahale devam ederken, Ģu ana
kadar 4 kiĢinin gözaltına alındığı öğrenildi. Kentte gerginlik yer yer devam ediyor.
(08.01.2011/DĠHA)
*Siirt'in Eruh (Dihê) Ġlçesi ve bağlı köylerinde geçtiğimiz gün jandarma tarafından
düzenlenen eĢ zamanlı ev baskınlarında gözaltına alınan BDP Eruh Ġlçe BaĢkanı Abdulkadir
Toprak, BDP üyeleri Mahmut Yıldız, Faik Aydın, Hüseyin Sevilgen ve Siirt merkezde oturan
Mustafa Dündar dün gece savcılığa sevk edildi. 4 günlük gözaltı sürecinin ardından savcılığa
çıkarılan BDP'liler, ifadeleri alındıktan sonra "Örgüte yardım" ettikleri iddiasıyla tutuklama
talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Görülen duruĢmada Mahmut Yıldız serbest
bırakılırken, BDP Ġlçe BaĢkanı Abdulkadir Toprak ve diğer 3 BDP'li "Örgüte bilerek ve
isteyerek yardım" ettikleri iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (10.01.2011/DĠHA)
*Urfa'nın Suruç Ġlçesi'nde, geçtiğimiz günlerde vicdani retlerini açıklayan Ġbrahim Kılıç ve
Ömer Kurttekin adlı gençler, ilçe merkezinde polis tarafından gözaltına alındı.
(10.01.2011/DĠHA)
*10.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Meliha Bayram Ģu beyanlarda bulundu:
―YaklaĢık olarak 20 gün önce kızım ġükran Yalçın‟ı gözaltına aldılar. Bende kızımın nerede
olduğunu araĢtırdım. Polis okuluna gittim. Eski polis okulu bana kızımın çevik kuvvetlerinde
olduğunu söylediler. Alma sebepleri de mitinge katıldığı içindir. Kızımın akli dengesi yerinde
değil. Sürekli ilaç kullanıyor ve raporu da var. Kızımı 2 gün sonra serbest bıraktılar. Bu
sabah kızımı kendi evinden polis alıp götürmüĢ. O anda çocukları varmıĢ. Bize çocukları
annelerinin polisler tarafından götürüldüğünü söylediler. Nereye, niçin götürdüklerini
bilemiyoruz. Bize bu konuda yardımcı olmanızı istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde jandarma kurĢunuyla yaralandığı belirtilen ve Van'da
tedavi gördüğü hastanede açlık grevine baĢlayan DYG Yüksekova Sözcüsü Sedat Karadağ'ın
durumuna dikkat çekmek amacıyla 7 Ocak'ta hastane önüne yapılan yürüyüĢ ve basın
açıklamasının ardından polisin yaptığı müdahalede gözaltına alınan 14'u çocuk 30 kiĢi dün
savcılığa çıkarıldı. Savcılıkta ifadeleri alınan 11'i çocuk 19 kiĢi serbest bırakılırken, 3'ü çocuk
11kiĢi de tutuklanmaları talebiyle Nöbetçi Hakimliğe sevk edildi. Geç saatlere kadar süren
ifada iĢlemlerinden sonra bir kiĢi serbest bırakılırken, 3'ü çocuk 10 kiĢi, "Örgüt propagandası
274
yapmak" ve "Devlet malına zarar vermek" iddialarıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
(11.01.2011/DĠHA)
*Van'da yarın Diyarbakır'da görülecek olan Kürt siyasetçilerinin dava duruĢmasına iliĢkin
yapılacak basın açıklaması öncesi polisler Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğrenci Derneği
(YÖDER), Delila Kültür Merkezi, YYÜ Öğrenci Yurdu ve değiĢik mahallelerde bazı evlere
baskınlar düzenledi. Baskınlarda aralarında Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencileri Doğan
Sayat, Ferhat Turan, Elif Öztürk ve Kasım Çelik'in de bulunduğu çok sayıda kiĢi gözaltına
alındı. Baskınların neden yapıldığı konusunda bilgi alınmazken, gözaltına alınanlar Van
Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. (12.01.2011/DĠHA)
*Edinilen bilgiye göre Van merkezde bulunan çeĢitli dernek binaları ile evlere sabaha karĢı eĢ
zamanlı operasyon düzenledi. Düzenlenen baskınlarda üniversite öğrencileri E.Ö., D.B., D.S.,
E.F., K.C., F.Y., S.S., A.A., Y.T. ve S.T. gözaltına aldı. Baskınlarda bilgisayarlara el
konulurken, soruĢturmanın devam ettiği belirtildi. (12.01.2011/ANF)
*Azadiya Welat Gazetesi Urfa çalıĢanı Abdulbasir Yapıcı, Batman'dan Urfa'ya giderken, kent
çıkıĢında gözaltına alındığı öğrenildi. Toplatma kararı olan bazı kitapları yanında
bulundurduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Yapıcı'nın, Batman Emniyet Müdürlüğü
Güvenlik ġubesi'nde tutulduğu öğrenildi. (12.01.2011/DĠHA)
*Batman'da Kürtçe üzerindeki baskıları protesto etmek ve Kürtçe eğitim talep eden Ziya
Gökalp-Anadolu Lisesi öğrencilerinin düzenlediği basın açıklamasının ardından polis
Mehmet ġirin Demir'i gözaltına aldı. Sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen
Demir'in sorgusu sürüyor. (12.01.2011/DĠHA)
*Dersim'de mevsimlik iĢçi Hakkı Çalgın ve üniversite öğrencisi Mahir Kan, sivil polislerce
gözaltına alındı. TEM ġube ekiplerince gözaltına alınan Çalgın ve Kan, Tunceli Emniyet
Müdürlüğü'ne götürüldü. (12.01.2011/DĠHA)
*Dersim ve Urfa'da Diyarbakır‘da görülen KCK davasını protesto etmek için yapılan
yürüyüĢlerin ardından DYG üyesi Leyla Kılıç Dersim'de, isimleri öğrenilemeyen 2 kadın de
Urfa'da gözaltına alındı. (13.01.2011/DĠHA)
*Yüksekova'da Diyarbakır'da görülen KCK davasına dikkat çekmek amacıyla yapılan basın
açıklaması sonrası yürüyüĢe geçen kitleye polisin yaptığı müdahale sonrası baĢlayan olaylar
sürüyor. Ġlçe merkezi ve ara sokaklarda devam eden olaylarda Ģu ana kadar gaz bombası
isabet eden 2 kiĢi yaralanırken, 3 kiĢide gözaltına alındı. (13.01.2011/DĠHA)
*BDP Batman Ġl Örgütü‘nün Diyarbakır'da görülen KCK davası duruĢmalarını protesto etmek
ve Kürt siyasetçilerinin serbest bırakılması istemek talebiyle düzenlendiği yürüyüĢe polisin
müdahale etmesi sonucu, kitle ile polis arasında baĢlayan çatıĢmalar sona erdi. Müdahale
sonrası ara sokaklarda devam eden çatıĢmalarda sona ererken, aralarında çocuklarında olduğu
11 kiĢinin gözaltına alındığı, çok sayıda kiĢinin ise tazyikli su, gaz bombaları ve cop
darbeleriyle yaralandığı öğrenildi. (13.01.2011/DĠHA)
*14.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Abdusselam Bayram Ģu beyanlarda bulundu:
―13.01.2011 PerĢembe günü kızım Roperi Bayram, okul dönüĢü Kayapınar BDP Parti
Binasındaki bir arkadaĢını ziyarete gittiğini tahmin ediyorum. Parti binasından çıkıp, parti
binasının önündeki transit tipi bir arabaya bindiği ve o esnada polis tarafından arabanın
durdurulup kızım ve içindeki birkaç arkadaĢıyla beraber gözaltına alındığını duydum.
275
13.01.2011 PerĢembe akĢamı Emniyet Müdürlüğü Çocuk ġubesi‟nden arandım. Ve kızımın
karakolda gözaltında olduğunu bildirdiler. Kızım çalıĢkan, sorumluluğunu bilen bir lise
öğrencisidir. Herhangi bir suçun olduğuna inanmıyorum. Kızımın okuluna devam edebilmesi
ve eğitimini sürdürebilmesi için serbest bırakılmasını istiyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*14.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mehmet Alsaç Ģu beyanlarda bulundu: ―Dün
(13.01.2011) tarihinde oğlum Adnan Alsaç gözaltına alınmıĢtır. Diyarbakır‟daki toplumsal
gösteri sırasında polislerin müdahalesiyle birçok gözaltı olmuĢ. Bunların içinde benim oğlum
da var. Emniyetten beni aradılar. Oğlumun gözaltında olduğunu söylediler. Bu konuda bana
yardımcı olmanızı istiyorum. ” (ĠHD Diyarbakır)
*Dersim'de dün BDP'nin düzenlediği basın açıklaması sonrası gözaltına alınan BDP Gençlik
Üyesi Leyla Kılıç, bugün çıkartıldığı Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi‘nde 'Örgüt propagandası'
yaptığı gerekçesiyle tutuklanarak, cezaevine gönderildi. Kılıç'ın tutuklanmasına Ġzmir'de ve
Dersim'de BDP'nin çeĢitli tarihlerde düzenlediği basın açıklamasına katılması gerekçe
gösterildi. Kılıç'ın, Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi‘ne götürüleceği öğrenildi.
(14.01.2011/DĠHA)
*BDP Batman Ġl Örgütü tarafından 13 Ocak'ta Kürt siyasetçilerin yargılandığı davaya dikkat
çekmek için yapılan yürüyüĢe polis müdahalesinin ardından çıkan olaylarda gözaltına alınan 8
kiĢi savcılığa sevk edildi. Savcılıkta ifade veren 8 kiĢi, "Devlet malına zarar vermek",
"YürüyüĢ ve gösteri kanununa muhalefet etmek" gerekçesiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.
Nöbetçi hakimlikteki ifade iĢlemlerinin ardından BDP Kozluk (Hezo) Ġlçe EĢbaĢkanı
Menderes Ekinci ve BDP üyesi ġükriye Kurhan tutuklanırken, 19 yaĢındaki B.R. ise 'aklı
dengesi yerinde olmadığı' gerekçesiyle Elazığ Sinir ve Ruh Hastalıkları Hastanesi'ne
gönderildi. Diğer 6 kiĢi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (15.01.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'da görülen "KCK davası"na dikkat çekmek amacıyla dün esnafların kepenk
açmadığı Hakkari'nin ġemdinli Ġlçesi'nde öğlen saatlerinde çıkan gerginliğin ardından gece
evlere polis tarafından baskınlar düzenlendi. Baskınlarda 7 kiĢinin gözaltına alındığı
öğrenildi. (15.01.2011/DĠHA)
*Antep'te dün gece doğum sancıları çeken 24 yaĢındaki Aysel Özmen, eĢi tarafından
götürüldüğü Özel YaĢam Hastanesi'nde saat 21.00 sularında sezeryanla doğum yapmıĢtı.
Genç kadın, bugün öğlen saatlerinde Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakkında "Örgüt
üyesi" olduğu iddiası ile açılan bir davada ifade vermediği gerekçesi ile çıkarılan tutuklama
kararına dayanılarak gözaltına alınarak Antep Adliyesine götürüldü. Polislerin hastaneye
gelmesi ile hastane yetkilileri tarafından taburcu iĢlemleri yapılan ve bebeği ile birlikte
gözaltına alınan Özmen, çıkarıldığı mahkemece yaralı olduğu halde, 1 günlük bebeği ile
tutuklandı. Özmen ve bebeğinin adliyedeki iĢlemlerinden sonra tedavilerinin tamamlanması
için hastaneye götürüleceği öğrenilirken, yakınları polislerin kendilerine, "3 aydır hakkında
arama kararı vardı. Ancak biz almadık. Fakat hastaneye yatınca sisteme ismi geçti ve
almaktan baĢka yolumuz kalmadı. Sabah hastaneye gittiğimizde doktora 'tedavisi bitene kadar
taburcu etme' dedik. Ancak doktor kabul etmeyip taburcu etti" dediklerini belirtti. Genç
kadının annesi Rınde Kılıç ise, kızının saat 22.00 sularında doğum yaptığını, sabah ise
polislerin gelip gözaltına aldığını ifade etti. Kılıç, "Kızıma bu yaĢadıklarını reva gören hem
hastane yetkilileri hakkında hem de devlet hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağım"
dedi. Öte yandan polislerin kollarında adliyeden çıkarılan genç kadının ayakta duramadığı ve
karnındaki yarayı tuttuğu görüldü. (15.01.2011/DĠHA)
276
*Urfa'nın Suruç Ġlçesi Hürriyet Mahallesi'nde ikamet eden Yasin Aydeniz hakkında açılan bir
soruĢturma nedeniyle ifade vermek için gittiği karakolda gözaltına alındı. Suruç Adliyesi'ne
sevk edilen ve savcılık tarafından sorgulanan Aydeniz, hakkıda açılan bir davada tutuklama
kararı bulunduğu gerekçesiyel tutuklanarak, Urfa E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
(15.01.2011/DĠHA)
*Hakkari'nin ġemdinli ilçesinde, Diyarbakır‘da yargılanan Kürt siyasetçilere destek amacıyla
eylem yaptıkları için gözaltına alınan 7 kiĢi adliyeye getirildi. Bugün akĢam saatlerinde
ġemdinli adliyesinde Asliye ceza mahkemeye çıkartılan Mahmut Demir, Mikail Oğuz Serhat
ġakari ve Yakup ġakar serbest bırakılırken, Rıdvan Çiftçi, Serkan Avcı ve Azadiya Welat
çalıĢanı Uygar Arslan, tutuklanarak Hakkari Kapalı Cezaevi'ne götürüldüğü öğrenildi.
(15.01.2011/DĠHA)
*Antep‘te sabah saatlerinde Mustazaf Der, Ġlim Der, Rahmet Der ve Umut Der ile bazı evlere
baskınlar düzenlendi. Baskınlarda Rahmet Der BaĢkanı M. Faik Doğan, Ġlim Der BaĢkanı
Mustafa Özaslan, BaĢkan Yardımcısı Haci Sadun, Müfit Yarar, Nurettin ġirin, Umut Der
BaĢkanı Yusuf Kiraz ve Muharrem KoçuĢağı gözaltına alındı. Mustazaf Der Antep
ġubesi‘nde ise yapılan aramanın ardından Dernek BaĢkanı Mehmet Kaya ifadesine alınmak
üzere emniyete götürüldü. Öte yandan eski Mustazaf Der ġube BaĢkanı Mustafa Çelik'in de
gözaltına alınanlar arasında olduğu öğrenildi. (15.01.2011/DĠHA)
*Van‘da 12 Ocak 2011‘de polis ekiplerinin düzenlediği eĢ zamanlı baskınlarda gözaltına
alınan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğrenci Derneği (YÖDER) üyesi 11 öğrenciden 8‘i ―yasadıĢı
örgüt üyesi oldukları‖ iddiasıyla tutuklandı (16.01.2011/Milliyet)
*Hakkari'nin Yüksekova Ġlçesi'nde Cengiz Topel Caddesi'nde isimleri öğrenilemeyen 17 - 18
yaĢlarında 2 genç Yüksekova Ġlçe Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ġube polisleri
tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen 2 kiĢinin Yüksekova Emniyet
Müdürlüğü'ne götürüldüğü bildirildi. (16.01.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Silvan Ġlçesi'nde BDP'nin Kürt siyasetçilerin yargılandığı davada Kürtçe
savunmaya izin verilmemesini protesto etmek amacıyla yapılacak protesto yürüyüĢüne
katılmak için Selahaddin Eyyübi Camisi önünde toplanan kitle içerisinde bulunan Mehmet
Bakıroğlu adlı kiĢi polisler tarafından göz altına alındı. (16.01.2011/DĠHA)
*Ağrı'da dün gece eylem yaptıkları gerekçesiyle sabah saatlerinde yapılan ev baskınları
sonucu gözaltına alınan 5 genç, emniyetteki iĢlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Savcılıkta ifadesi alınan 5 kiĢiden 3'ü serbest bırakılırken, 2 kiĢi ise tutuklanmaları talebiyle
hakimliğe sevk edildi. "Örgüt propagandası yaptıkları" gerekçesiyle Ağrı Asliye Ceza
Mahkemesi'nde ifadeleri alınan 2 genç de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
(16.01.2011/DĠHA)
*DYG'li 5 bin genç Hakkâri BDP Ġl binası önünde bir araya gelerek "Ġki dilli yaĢama"
kampanyasına destek için Türkçe ve Kürtçe hazırlanan "Em perwerdehiya zimanê dayikê
dixwazin" pankartıyla Belediye binası önüne kadar yürüdü. Basın açıklaması sonra dağılan
kitleye polis gaz bombaları ve tazyikli su ile müdahale etti. Müdahaleye gençlerinde taĢ ve
molotofkokteyli ile karĢılık vermesiyle ara sokaklarda çatıĢmalar yaĢandı.
Dağgül, Pehlivan, Medrese, Biçer ve Keklikpınar Mahalleri'nde akĢam saatlerine kadar
devam eden olaylar göstericilerin dağılmasıyla son buldu. 3 kiĢinin gözaltına alındığı
277
öğrenilirken, polisin Pehlivan Mahallesi'nde Hüseyin Tekin'in evine gaz bombası attığı ve
evdekilerin fenalaĢtığı bildirildi. (16.01.2011/DĠHA)
*Van'ın Hacıbekir Mahallesi'nde faaliyet yürüten Hacibekir Mahallesi Özgür YurttaĢ
Derneği'ne baskın yapıldı. Dün akĢam saatlerinde derneğe baskın yapan polisler, dernek
yöneticisi Fatma IĢık ile mahalle geçliğinden BarıĢ DurmuĢ'u gözaltına aldı. Savcılık kararıyla
yapıldığı belirtilen baskında "Ana dilde eğitim" talebiyle yürütülen imza kampanyasında
toplanan 20 bin imzalı dilekçelere, 2004 yılından bu yana derneğin yaptığı kongrelerin
tutanakları ve Kürtçe kitaplara el konuldu. Zırhlı araçlar ve çok sayıda özel hareket
polislerinin katıldığı baskında gözaltına alınan IĢık ve DurmuĢ'un Emniyet Müdürlüğü'ne
götürüldü. (17.01.2011/DĠHA)
*Dersim'de polis ekipleri, Tunceli Üniversitesi öğrencisi Vahdettin Öymen'i kaldığı yurtta
dün gece gözaltına aldı. Öymen'in BDP'nin 22 Aralık 2009'da düzenlediği meĢaleli yürüyüĢe
katıldığı gerekçesi ile gözaltına alındığı belirtildi. Öymen, Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
(17.01.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'ın Silvan Ġlçesi'nde dün KCK davasında mahkemenin Kürtçeye yönelik
yaklaĢımını protesto etmek amacıyla yapılan yürüyüĢte, 19 Aralık 2010'da yaĢanan
çatıĢmalarda polise taĢ attığı gerekçesiyle Kurdi-Der yöneticisi Mehmet Bakıroğlu polis
tarafından gözaltına alındı. Silvan Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından gözaltına
alınan Bakıroğlu, Silvan Adliyesi‘nde savcılığa çıkarıldıktan sonra "örgüt adına suç iĢlemek"
iddiasıyla sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklanarak, cezaevine gönderildi.
(17.01.2011/DĠHA)
*MuĢ'un Varto Ġlçesi'nde esnaflık yapan ve ayaklarından engelli olan esnaf, iĢyerine gelen 5
polis tarafından tekme tokat dövüldüğü iddia edildi. Ġddialara göre, bugün öğlen saatlerinde
Varto'da esnaflık yapan engelli Gıyasettin Barut'un iĢlettiği iĢyerine giden Terörle Mücadele
ġube Müdürlüğü'ne bağlı 5 polis, Barut'u döverek yaraladı. Barut'un kendisinden kimlik
isteyen polislere kimliğini vermek istememesi üzerine tekme tokat dövüldüğü belirtildi. Yaralı
halde iĢyerinde bırakılan esnaf daha sonra suç duyurusunda bulunmak için Ġlçe Cumhuriyet
Savcılığı'na giderken aynı polisler tarafından yolda gözaltına alınarak Ġlçe Emniyet
Müdürlüğü'ne götürüldü. (18.01.2011/DĠHA)
*Mardin'in Kızıltepe Ġlçesi'nde, sabah erken saatlerde Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis
ekipleri tarafından birçok eve baskın düzenlendi. Düzenlenen baskınlarda A. Rahim Aydın, A.
Rahim Eren, A. Rahman Budak, Ramazan Doğan ve isimleri öğrenilmeyen 3 kiĢi gözaltına
alındığı öğrenildi. Gözaltına alınanların Ġlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı TEM ġubesi'ne
götürüldüğü belirtilirken, gözaltı gerekçesi ise öğrenilemedi. (18.01.2011/DĠHA)
*Diyarbakır'da Dicle Üniversitesi (D.Ü) Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği bölümünde
okuyan Umut Deniz Erhankaya isimli öğrenci polis tarafından gözaltına alındı. Dağkapı
Meydanı'nda polisler tarafından otobüsten indirildiği öğrenilen Erhankaya'nın, polis
tarafından darp edildiği ve hakaretlere maruz kaldığı belirtildi. Diyarbakır Ġl Emniyet
Müdürlüğü'ne bağlı TEM ġubesi'ne götürülen Erhankaya'nın gözaltı gerekçesi ise
öğrenilemedi. (18.01.2011/DĠHA)
*18.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Uğur BoztaĢ Ģu beyanlarda bulundu: ―Dicle
Üniversitesi öğrencisi Umut Deniz Ertem 18.11.2011 tarihinde Üniversiteden ayrılırken polis
tarafından saat 01.00 sularında takip edilmek suretiyle, yolu kesilerek, hakaret ve küfürlere
278
maruz kalınarak gözaltına alınmıĢtır. Biz arkadaĢları olarak ĠHD‟den gereken yardımı talep
ediyoruz.” (ĠHD Diyarbakır)
*18.01.2011 tarihinde Ģubemize baĢvuran Mahir Tarhan Ģu beyanlarda bulundu:
―Ġkamet ettiğimiz eve bugün sabah 05.00‟de sivil polislerce baskın düzenlendi. Kapıyı
açtığımızda arama kâğıdı bize gösterdiler. Bize oğlum Mazlum‟u sordular. Mazlum evde
uyuyordu. Mazlum‟u gözaltına aldılar. Sonrada evimizi arama yaptılar. Mazlum‟un
bilgisayarına ve telefonuna el koydular. Mazlum‟u ve malzemeleri aldıktan sonra bize, gözaltı
gerekçesini söylemeden evden ayrıldılar. Eve baskın yapan polislerin sayısı 10 kiĢiden
fazlaydı. Sizden gerekli desteğin sunulmasını talep ediyorum.” (ĠHD Diyarbakır)
*Diyarbakır'da, Kürt siyasetçilerin yargılandığı davada mahkeme heyetinin Kürtçe savunma
talebini reddetmesi ve Kürtçeyi "Bilinmeyen dil" olarak tanımlamasını protesto etmek
amacıyla Van'da 12 Ocak'ta yapılan yürüyüĢ sonrası gözaltına alınan 16 yaĢındaki N.A.
çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Hastaneye giderken yolda polis tarafından
gözaltına alındığı belirtilen ve 2 gün gözaltında kaldıktan sonra çıkarıldığı Sulh Ceza
Mahkemesi'nde "Örgüt propagandası" yapmak suçlamasıyla tutuklanan N.A.'nın olay günü
okuduğu okuldan sevkli olarak hastaneye gittiği ve belgelerinin bulunduğu kaydedildi.
(19.01.2011/DĠHA)
*Bitlis'in Tatvan Ġlçesi'nde polis ekipleri bu sabaha karĢı çok sayıda eve baskın düzenledi.
Evlerde yapılan aramaların ardından polisler, 14 kiĢiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanların
isimleri Ģöyle: Eğitim Sen Tatvan Temsilcisi Yüksel Ozan, BDP Tatvan Ġlçe BaĢkan
Yardımcısı Kerem Kat, BDP üyeleri Erdinç Tülay, Özgür Akbay, Sadullah Alpan, Nazime
Avras, Bitlis Eren Üniversitesi Tatvan Yüksek Meslek Okulu öğrencisi Ġslim Uçan, DĠHA
Bitlis Muhabiri Sinan Aygül, Ferhat Koç, Ali Orak, Mehmet Gürbüz, Musa Aslan,
Abdulmenaf Orak, SES Bitlis ġube BaĢkanı Sedat Güler. Gözaltına alınanların Bitlis Emniyet
Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. (19.01.2011/DĠHA)
*Van'ın Hacıbekir Mahallesi'nde faaliyet yürüten Hacibekir Mahallesi Özgür YurttaĢ
Derneği'ne 17 Ocak‘ta düzenlenen polis baskınında gözaltına alınan dernek yöneticisi Fatma
IĢık ile mahalle geçliğinden BarıĢ DurmuĢ, Emniyet‘teki sorgularının ardından savcılığa
çıkarıldı. Savcılıkta ifadesi alınan IĢık ve DurmuĢ, tutuklama talebiyle Ağır Ceza mahkemesi
Nöbetçi Hakimliği'ne sevk edildi. Mahkeme, IĢık ve DurmuĢ‘u, ―Örgüt üyesi olmamakla
birlikte örgüt adına faaliyet yürütmek‖ iddiasıyla tutuklayarak, cezaevine gönderdi.
(19.01.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nin Cudi Mahallesi'nde oturan Azadiya Welat dağıtımcısı Haydar Ġçke,
bu sabah gözaltına alındı. Sabah saatlerinde polisler ve jandarma tarafından yapılan baskında
gözaltına alınan Ġçke'nin gözaltı gerekçesi öğrenilemezken, Ġkçe'nin Cizre Emniyet
Müdürlüğü'ne götürüldüğü bildirildi. (20.01.2011/DĠHA)
*MaraĢ'ta Terörle Mücadele ġube Müdürlüğü ekipleri, ġazibey Mahallesi 12 ġubat Stadyumu
yakınında 40 yaĢındaki C.Ö adlı kiĢiyi gözaltına aldı. C.Ö'nün üzerinde, kardeĢine ait kimlik
bulunduğu iddia edilirken, sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen C.Ö,
sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. C.Ö'nün 'terör' suçundan mahkemece kesinleĢmiĢ 3
yıl 6 ay hapis cezası bulunduğu bildirildi. (20.01.2011/DĠHA)
279
*Van‘da 2003 yılında yaptığı bir basın açıklamasından dolayı hakkında açılan davada hapis
cezası alan ve 2 aylık cezası Yargıtay‘da onaylanan BDP‘li Van Ġl Genel Meclis BaĢkanı
Semira Varlı, gözaltına alındı. ErciĢ‘e köy ziyaretlerinde bulunmak üzere giden Varlı, Van
giriĢinde polisler tarafından gözaltına alındı. Van Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele
ekipleri tarafından alınan gözaltına alınan Varlı, Emniyet‘teki iĢlemlerinin ardında savcılığa
çıkarıldı. Savcılıktaki iĢlemlerinin tamamlanmasından sonra Varlı'nın cezaevine gönderileceği
öğrenildi. (20.01.2011/DĠHA)
*BaĢbakan R. Tayyip Erdoğan'ın Batman'a geliĢini protesto eden vatandaĢlar, dün akĢam
baĢta Petrolkent, Yavuz Selim ve Bağlar olmak üzere bir çok mahallede sokağa çıkarak
protesto etti. Diğer yandan dün öğle saatlerinde MEYADER Batman ġube BaĢkanı Fatma
Kurhan'ın kardeĢi Yahya Kurhan'nı gözaltına alındıktan sonra, Yavuz Selim Mahallesi'ndeki
evlerine polis baskın düzenledi. Yapılan baskında suç unsuru sayılacak hiçbir Ģeye
rastlanmazken, polis mahalledeki vatandaĢlara "Aklınızı baĢınıza alın" tehdidinde bulunduğu
iddia edildi. Bu duruma tepki gösteren gençler ile polisler arasında tartıĢma çıkarken,
polislerin mahalleden çekilmek zorunda kaldığı belirtildi. (22.01.2011/DĠHA)
*ġemdinli'den Derecik (Rubarok) istikametine giden 3 kiĢinin gözaltına alındığı öğrenildi.
Alınan bilgilere göre, akrabalarını ziyaret etmek amacıyla ġemdinli'den Derecik (Rubarok)
beldesine gitmek isteyen Metin Gezen ve adları öğrenilemeyen 2 kiĢi Bisosin Jandarma
Karakolu'na bağlı askerler tarafından "örgüte katılacakları" gerekçesiyle gözaltına alındıkları
öğrenildi. Gözaltına alınan 3 kiĢinin ġemdinli Ġlçe Jandarma Komutanlığı'na getirildikleri
belirtildi. (22.01.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nin Cudi Mahallesi'nde oturan Azadiya Welat dağıtımcısı Haydar Ġçke,
iki gün önce jandarma ve polisler tarafından evine yapılan baskınla gözaltına alınmıĢtı.
Gözaltına alınan Ġçke daha sonra sorgu için Silopi'ye götürüldü. Dün akĢam Silopi adliyesinde
çıkarılan Ġçke, mahkeme tarafından "Örgüte eleman kazandırmak" iddiasıyla tutuklanarak
cezaevine gönderildi. Ġçke'nin Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne götürüleceği öğrenildi.
(22.01.2011/DĠHA)
*BaĢbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konvoyunun geçiĢi sırasından BDP Batman Ġl Örgütü
binası önünde bir araya gelen kalabalık gruba çevik kuvvet ekipleri müdahale etti. Müdahale
sırasında 1'i çocuk 2 kiĢi gözaltına alındı. Öte yandan sabah saatleri itibariyle polisin
gerçekleĢtirdiği ev baskınlarında Batman Üniversitesi öğrencilerinden Adem Balyak gözaltına
alındı. (22.01.2011/DĠHA)
*Öğle saatlerinde uzun araç konvoyu ile Ağrı'ya gelen DTK EĢ BaĢkanları Ahmet Türk ve
Aysel Tuğluk, Erzurum Caddesi üzerinde halka hitap ettikten sonra miting alanında
ayrılırken, bir grubun attığı havai fiĢekler sonrası polis gruba müdahale etti. Çıkan olaylarda
Ģehir merkezi savaĢ alanına dönerken, eski Van caddesi üzerindeki göstericiler uzun süre
kontrol altına alınamadı. Polis olaylarda tazyikli su ve göz yaĢartıcı gaz kullanırken, tüm
esnaflar olaylar nedeni ile iĢ yerlerini kapatmak zorunda kaldılar. Bir göstericinin gözaltına
alınıĢı sırasında vatandaĢlarla polis arasında gerilim tırmanırken, polis çevrede toplananları ve
basın mensuplarını cop kullanarak dağıttı. Olaylar yaklaĢık 1 saat süren çatıĢmanın ardından
kontrol altına alınırken, 11 kiĢinin gözaltına alındığı öğrenildi. (22.01.2011/KentHaber)
*ġemdinli'den Derecik (Rubarok) Beldesi'ne gitmek isterken gözaltına alınan Metin Gezen,
Neçirvan Han ve Ġsmet Derer Bêsosin Jandarma Karakolu'ndaki iĢlemlerinin ardından
280
ġemdinli Cumhuriyet Savcılığı'na çıkarıldı. Burada ifadeleri alınan 3 kiĢiden Metin Gezen ve
Neçirvan Han serbest bırakılırken, Ġsmet Derer ise "Örgüte eleman kazandırdığı" iddiasıyla
Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Derer, ifadesi alındıktan sonra tutuklanarak cezaevine
gönderildi. (23.01.2011/DĠHA)
*Federal Kürdistan Bölgesi'nden gelen Eyüp Yural isimli kamyon Ģoförü Habur Sınır
Kapısı'nda Silopi Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ġube polisleri tarafından Habur Sınır
Kapısı'nda gözaltına alındı. Önce Silopi Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Yural'ın, sabah
saatlerinde Cizre Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü bildirildi. Yural'ın gözaltı gerekçesi
öğrenilemezken, sorgusunun ise devam ettiği belirtildi. (23.01.2011/DĠHA)
*DTK heyetinin, "Ġki dilli yaĢam", Kürt sorununun demokratik çözümü için ön görülen
"Demokratik Özerklik" modeli ve Kürtlerin statüsünü belirleyecek yeni bir anayasa
gündemleriyle Ağrı'ya yaptığı ziyaret ve mitingden sonra gençler ile polis arasında yaĢanan
gerginlikte gözaltına alınanların sayısı 22'ye çıktı. Dün yapılan mitingin ardından yaĢanan
olaylarda 4 kiĢi gözaltına alınırken, akĢam saatlerinde de ilçe merkezi ve mahalle aralarında
gözaltılar devam etti. Gözaltına alınan 22 kiĢi, Ġl Emniyet Müdürlüğü'nde tutuluyor.
(23.01.2011/DĠHA)
*Yüksekova Ġlçesi'ne bağlı Aksu (Gagervan) Köyü'nde korucubaĢı olan Halit Akdoğan,
askerler tarafından evinden gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilmeyen Akdoğan
hastanede sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Ġlçe Jandarma Komutanlığına götürüldü.
(23.01.2011/DĠHA)
*19 Ocak'ta gözaltına alınan ve Van'a getirilen DĠHA Bitlis muhabiri Sinan Aygül, Eğitim
Sen Tatvan Temsilcisi Yüksel Ozan, BDP Tatvan Ġlçe BaĢkan Yardımcısı Kerem Kat, BDP
üyeleri Erdinç Tülay, Özgür Akbay, Sadullah Alpan, Ferhat Koç, Nazime Avras, Bitlis Eren
Üniversitesi Tatvan Yüksek Meslek Okulu öğrencisi Ġslim Uçan, Kerem Kurt, Ġbrahim Ġnal,
Mehmet Gürbüz, Musa Aslan, Abdulmenaf Orak, SES Bitlis ġube BaĢkanı Sedat Güler, BDP
Genel Merkez çalıĢanları ġaban Tan ve Cemil Tokat, dün savcılığa çıkarıldı. Geçe geç
saatlere kadar süren ifade iĢlemlerinden sonra Ġslim Uçan ile Mehmet Gürbüz serbest
bırakılırken, 15 kiĢi ise "Örgüt üyesi" oldukları iddiasıyla tutuklanmaları talebiyle Van Ağır
Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliğine sevk edildi. 25 saat süren ifade iĢlemlerinin ardından 7
kiĢi serbest bırakılırken, DĠHA muhabiri Sinan Aygül, Eğitim Sen Tatvan Temsilcisi Yüksel
Ozan, BDP Genel Merkez çalıĢanı ġaban Tan, SES Bitlis ġube BaĢkanı Sedat Güler ile Ferhat
Koç Erdinç Tülay, Kerem Kurt ve Abdulmenaf Orak aynı gerekçe ile tutuklanarak cezaevine
gönderildi. (23.01.2011/DĠHA/Hürriyet)
*Diyarbakır'dan Adana'ya giden Star Diyarbakır firmasına ait yolcu otobüsü saat 15.30
sıralarında Urfa'nın Birecik Ġlçesi çıkıĢında jandarma tarafından durduruldu. Kimlik kontrolü
yapan jandarmalar FatoĢ AkkuĢ isimli genç kadının çantasını da arayarak, gözaltına alındı.
AkkuĢ'un gözaltı gerekçesi öğrenilemedi. (23.01.2011/DĠHA)
*DTK‘nin dün Ağrı'da düzenlediği miting ardından gözaltına alınan 22 kiĢi Ağrı Emniyet
Müdürlüğü‘ndeki iĢlemlerin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifade veren 22 kiĢi,
"Örgüt adına faaliyet yürütmek ve örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla Ağrı Asliye Ceza
Mahkemesi‘ne sevk edildi. Burada ifadeleri alınanlardan Cennet Uygar ve Vedat Yıldız,
tutuklanırken, 20 kiĢi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (23.01.2011/DĠHA)
281
*BDP PM Üyesi Nezir Gülcan, BDP'nin çalıĢmalarını yürütmek için Mardin'den Siirt'te
giderken il giriĢinde polisler tarafından gözaltına alındığı bildirildi. Gözaltına alınan Gülcan'ın
sorgulanmak üzere Siirt Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. Gülcan'ın gözaltına
alınma gerekçesi öğrenilemedi. (24.01.2011/DĠHA)
*Dün Antep'te gözaltına alınan Demokratik Yurtsever Gençlik (DYG) Üyesi Mehmet Zakir
Temel, tutuklandı. Kent merkezinde dolaĢırken kimlik kontrolü yapan polisler tarafından,
hakkında arama kararı olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan DYG Üyesi Mehmet Zakir
Temel, emniyetteki iĢlemlerinden sonra adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemece
tutuklanmasına karar verilen Temel'in Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinin yargılandığı bir
davadan ifade vermediği gerekçesi hakkında verilen tutuklanma kararı gerekçesi ile
tutuklandığı bildirildi. Temel Antep M Tipi Cezaevi'ne gönderildiği belirtildi.
(24.01.2011/DĠHA)
*Alınan bilgilere göre; dün ġemdinli Ġlçesi'nden Derecik Beldesi istikametine giden bir araçta
bulunan 8 kiĢi Ortaklar Jandarma Karakolu kontrol noktasında yapılan kimlik kontrollerinin
ardından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçeleri öğrenilemeyen Nizam Döğer, Ġsmail Tekin,
Ekrem Döğer, Sıthi Necat Ağırnaslı, Rıdvan Kaya, BarıĢ Öztürk, ġerif Eren ve Danyal Eren
ġemdinli Ġlçe Jandarma Komutanlığı'nda tutuluyor. (24.01.2011/DĠHA)
*ġırnak'ın Cizre Ġlçesi'nde önceki gün polis ve jandarmanın evine yaptığı baskın sonucu
gözaltına alınan Eyyüp Yural, emniyetteki sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkeme
tarafından "örgüte eleman kazandırmak" iddiasıyla tutuklanarak, cezaevine gönderildi.
(24.01.2011/DĠHA)
*Ağrı Merkez, Doğubayazıt ve Tutak ilçelerinde sabaha karĢı 14 ayrı eve, eĢ zamanlı
düzenlenen baskınlarda en az 10 kiĢi gözaltanı alındı. Ağrı Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı
ekipler ve jandarmanın eĢ zamanlı baĢlattığı baskınlar çerçevesinde Tutak'ın Burnubulak
Köyü'nde BDP eski Ġlçe BaĢkanı Ġkram Oğul'un evine yapılan baskında, evdekilere hakaret
edildiği, jandarmaların herkesi yere yatırarak kadınların kafalarına ayak bastığı ileri sürüldü.
Yapılan aramada evin altının üstüne getirilmesinden sonra Ġkram Oğul'un yanı sıra 15 gün
önce ameliyat olan ve yatakta bulunan eĢi Hanım Oğul (55), BDP çalıĢanı oğlu Suat Oğul
gözaltına alındı. Doğubayazıt Ġlçesi'nde de sabahın erken saatlerinde evlere baskınlar yapıldı.
Baskınlar sonucu Sait Tayfur, Doğubayazıt Belediye Meclis Üyesi Burhan Karatay, MEYADER Doğubayazıt Temsilcisi Nedim Koçkar, Metin Birdal, Adem AkkuĢ, Sait Tayfur, Remzi
Gegez ve Hasan Bozman gözaltına alındı. Gözaltı sayısının daha fazla olduğu öğrenilirken,
gözaltına alınanların tamamının Ağrı Emniyet Müdürlüğü'ne götürüleceği öğrenildi.
Baskınların Ağrı Cumhuriyet BaĢsavcılığı'nın talimatıyla yapıldığı öğrenilirken, gözaltı
gerekçeleri ise öğrenilemedi. (25.01.2011/DĠHA)
*Diyarbakır Adliyesi'ne annesi ile beraber ablasının yargılandığı duruĢmayı izlemek için
gelen M.M. (17), polisler tarafından "YaĢın uygun değil" denilerek adliyeye girmesine izin
verilmedi. M.M. itiraz edince adliyede görevli polisler tarafından dıĢarı çıkartılarak tekme
tokat dövüldü. Elbiseleri hırpalanmadan dolayı yırtılan M.M.'nin bağırıĢları nedeni ile
çevredekiler ve avukatlar olaya müdahale etti. Araya avukatların girmesi ile adliyedeki polis
bürosuna götürülerek gözaltına alınan M.M. hakkında önce "Polise mukavemetten" tutanak
tutuldu, ardından da sağlık kontrolünden geçmesi için hastaneye sevk edildi.
(25.01.2011/DĠHA)
282
*Dersim'de BDP üyesi Emine Balta, BDP'nin 22 Aralık 2010 tarihinde düzenlediği meĢaleli
yürüyüĢe katıldığı gerekçesiyle Cumhuriyet Mahallesi'ndeki evinden gözaltına alındı.
Balta'nın Emniyet Müdürlüğü'nde sorgusu tamamlandıktan sonra Cumhuriyet BaĢsavcılığına
çıkartılacağı öğrenildi. (25.01.2011/DĠHA)
*Alınan bilgilere göre, dün akĢam saatlerinde yüzlerce asker BaĢkale'ye bağlı GedikbaĢı
(Çux) Köyü'ne baskın düzenledi. "PKK'ye yardım ettikleri" ve "kaçakçılık yaptıkları"
gerekçesiyle yapılan baskın esnasında köylüler ile askerler arasında tartıĢma yaĢandı. Çıkan
tartıĢma sonucunda atılan taĢlardan birkaç askerin hafif yaralandığı ve askeriyeye ait araçların
camlarının kırıldığı bildirildi. YaĢanan gerginlik üzerine köyden ayrılan askerler sabah 04.00
sularında yeniden köye baskın düzenledi. BaĢkale Jandarma Alay Komutanlığı'na bağlı
askerlerin ikinci baskını evlere düzenlediği ve köyden 9'u kadın olmak üzere yaklaĢık 20
kiĢiyi gözaltına aldığı öğrenildi. Askerler köyden ayrılırken, köy de panik havasının hakim
olduğu öğrenildi. Can güvenliklerinin olmadığını ifade eden köylüler, askerin yeniden bir
baskın yapmasından dolayı tedirgin. Gözaltına alınan köylülerin BaĢkale Jandarma Alay
Komutanlığı'na götürüldüğü öğrenildi. Gözaltına alınanlardan bir kısmının isimleri Ģöyle:
Nazime Çelik, Nurten Çelik, Benaziye Çelik, Yazgı Çelik, Nurgül Çelik, Zübeyde Çelik,
Berivan Çelik, ġehriban Çelik, Esmer Çelik, Hadi Çelik, ġefik Aytekin, Ebubekir Aytekin,
Memduh Aytekin, Cihan Aytekin, Senar Seran, Sait Seran, Ayhan Güler, Ertuğrul Güler.
(25.01.2011/DĠHA)
*19 Ocak'ta Bitlis ve Tatvan'da yapılan operasyonlarla ilgili olduğu gerekçesiyle dün
Tatvan'da gözaltına alınan ve bugün Van'a getirilerek adliyeye çıkarılan BDP Genel Merkez
ÇalıĢanı ġaize Çelik, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nda ifadesi alındı. Çelik, "Örgüt üyesi
olmak" suçlamasıyla Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Burada da ifadesi dinlenen
Çelik, "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. (25.01.2011/DĠHA)
*Van'ın BaĢkale Ġlçesi'ne bağlı GedikbaĢı (Çux) Köyü'ndesabah saatlerinde gözaltına alınan
9‘u kadın 20 köylü Ġlçe Jandarma Komutanlığı‘nda yapılan sorgularının ardından BaĢkale
Adliyesi‘ne getirildi. Adliyede savcı tarafından ifadeleri alınan 20 kiĢiden 18‘i serbest
bırakılırken, Abdülhadi Çelik ve Ayhan Gülerer ise tutuklama talebiyle mahkeye sevk edildi.
Burada ifadeleri alınan Çelik ve Gülerer, ‗görevli memura mukavemet etmek‘ gerekçesiyle
tutuklanarak, BaĢkale Kapalı Cezaevi‘ne gönderildi. (25.01.2011/DĠHA)
*Iğdır'da sabah saatlerinde yaklaĢık 10 ev ve Doğubayazıt Caddesi'nde bulunan Azadiya
Welat bürosu ile BDP'nin gençlik yapılanması olan DYG bürosuna baskın düzenlendi.
Baskınların DYG-M'ye yönelik baĢlatılan operasyon çerçevesinde yapıldığı belirtilirken,
baskınlardan aramalar yapıldı. Baskınlarda Pınar Tikit, Mehmet Baydemir, Halil KızıltaĢ,
Melek Aras, Ufuk Demir, Cemile Dinç, Timur Aras, Mehmet Dinç ve Ali SavaĢ gözaltına
alındı. Gözaltına alınanlar Iğdır Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Azadiya Welat Iğdır
Bürosu'na yapılan baskın esnasında ise bir bilgisayar, iki fotoğraf makinesi, iki kamera,
kasetler ve çok sayıda haber materyaline el konulduğu öğrenildi. (26.01.2011/DĠHA)
*Ağrı'nın ilçelerinde yapılan ev baskınları ve gözaltıları protesto eden gençlere polis
müdahale etti. Doğubeyazıt Büyük Ağrı Caddesi'nde toplanan bir gruba polis müdahale etti.
Polisin gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulunduğu gençler molotof kokteyli, havai
fiĢek ve taĢlarla karĢılık verdi. ÇatıĢma esnasında bir gencin gaz bombası isabet etmesi
sonucu yaralandığı öğrenilirken, tutuklanma korkusuyla gencin hastaneye kaldırılmadığı
bildirildi. Kısa süren çatıĢmanın ardından gençler dağılırken, polis Ġlyas Tanrıverdi ve ismi
öğrenilemeyen iki kiĢiyi gözaltına aldı. (26.01.2011/DĠHA)
283
*Iğdır'da sabah saatlerinde 10 eve yapılan baskınlarla ilgili Diyarbakır'da Burcu Önal, Van'da
ise Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Zahide Tarim gözaltına alındı. Önal ve Tarim, Iğdır‘a
götürülecek. Aynı operasyon kapsamında k Önal ile birlikte gözaltına alınan kiĢi sayısı 11'e
çıktı. (26.01.2011/DĠHA)
*Bulanık'ta 4 gün önce yaĢanan olaylarda gözaltına alınan 17 yaĢındaki E.K. ile 15 yaĢındaki
S.Ö. önceki gün çıkarıldıkları Bulanık Cumhuriyet Savcılığı tarafından alınan ifadelerinin
ardından tutuklamaları talebiyle Bulanık Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Ġki çocuk
"Örgüt üyeliği" ile " Kamu malına zarar verme" suçlamalarıyla tutuklanarak MuĢ E Tipi
Cezaevi'ne gönderildi. (26.01.2011/DĠHA)
*Ağrı'nın Doğubayazıt ve Tutak ilçelerinde sabaha karĢı 14 ayrı eve eĢ zamanlı düzenlenen
baskınlarda gözaltına alınan 8 kiĢi ile, akĢam saatlerinde gözaltıları protesto eden gruba
müdahale eden polisin gözaltına aldığı 3 kiĢi tutuklandı. Doğubayazıt Cumhuriyet Savcılığı
tarafından tutuklanma talebiyle Doğubayazıt Sulh Ceza Mahkemesi‘ne sevkedilen BDP
çalıĢanı Suat Oğul, Sait Tayfur, MEYA-DER Doğubayazıt Temsilcisi Nedim Koçkar, Metin
Birdal, Adem AkkuĢ, Remzi Gegez, Hasan Bozman, Sinan Tanrıverdi ile ismi öğrenilemeyen
3 kiĢi, ―örgüt üyeliği‖ ve ―polise mukavemet‖ gerekçesiyle tutuklanarak, Ağrı M Tipi Kapalı
Cezaevi‘ne gönderildi. (26.01.2011/DĠHA/Milliyet)
*Iğdır'da YDG-M'ye yönelik baĢlatılan operasyon kapsamında Diyarbakır'dan gözaltına
alınan Cihat ġık ve Ali Rıza Yamalak, Iğdır Emniyet Müdürlüğü'ne getirildi. Iğdır'da
gözaltına alınanların ise halen emniyette tutulduğu öğrenildi. (27.01.2011/DĠHA)
*Kürt siyasetçilerine destek vermek için bir arkadaĢıyla Diyarbakır Adliyesi önünde bekleyen
Hamza Özmen adlı bir genç, polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi
öğrenilemeyen Özmen'in Ġl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü öğrenildi.
(28.01.2011/DĠHA)
*Yüksekova'da 26 Ocak'ta Esenyurt Mahallesi'ndeki evine düzenlenen baskınla gözaltına
alınan Mesut ġahinoğlu isimli genç, emniyetteki iĢlemlerinin ardında savcılığa çıkarıldı.
Savcılık tarafından tutuklama talebiyle Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen ġahinoğlu,
"Örgüt üyesi olduğu" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu. (29.01.2011/DĠHA)
*Yüksekova'da DYG üyesi yaklaĢık bin kiĢinin, Ġran hükümetinin Kürt genci Hüseyin Xizri'yi
idam etmesini, DYG Yüksekova Sözcüsü Sedat Karadağ'ın tutuklanmasını ve son dönem
geliĢen gözaltı ve tutuklamaları protesto etmek amacıyla düzenlediği basın açıklamasından
sonra çıkan olaylar karanlığın çökmesiyle son buldu. Öğlen saatlerinde baĢlayan olaylara çok
sayıda polis müdahalede bulundu. Polisin attığı gaz bombaları, tazyikli su ve taĢlardan dolayı
çok sayıda iĢyerinin camları kırılırken, 3 kiĢi de gözaltına alındı. Kafasına gaz bombası isabet
eden bir çocuk yaralanarak Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. (29.01.2011/DĠHA)
*Evlerine yapılan baskın sonucu gözaltına ve dün çıkarıldıkları Iğdır Asliye Sorgu
Hakimliği'nce serbest bırakılan, ancak savcılığın itirazı üzerine haklarında yeniden yakalama
kararı çıkartılan Ufuk Demir ile Ali Rıza Yamalak dün akĢam saatlerinde yeniden gözaltına
alındı. Iğdır Asliye Ceza Hakimliği'ne çıkarılan Demir ve Yamalak, "Örgüte yardım ve
yataklık etmek" ,"Örgüte eleman kazandırmak" iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
(30.01.2011/DĠHA)
284
*Yüksekova'da dün DYG üyelerinin, Ġran'da Kürt genci Hüzeyin Xizri'nin idam edilmesini,
DYG Yüksekova Sözcüsü Sedat Karadağ'ın tutuklanmasını ve tutuklamaları kınamak
amacıyla yaptığı basın açıklamasının ardından çıkan olaylarda gözaltına alınan Erdal Çakır,
Etem Aybar ve Ali Güzel, savcılığa çıkarıldı. Buradaki ifadelerinin ardından tutuklanmaları
talebiyle Asliye Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Çakar ve Aybar, "Polise taĢ ve
molotofkokteyli" attıkları iddiasıyla tutuklanırken, Güzel ise tutuksuz yargılanmak üzere
serbest bırakıldı. Tutuklanan Aybar ve Çakar Hakkari Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.
(30.01.2011/DĠHA)
*MuĢ'un Malazgirt Ġlçesi'nde "Araç kundakladıkları" iddiasıyla dün akĢam ilçe merkezinde
gözaltına alınan ġiyar Keklik (19) ve Y.Ö. (16) adındaki çocuk, emniyetteki ifadelerinin
ardından savcılığa çıkarıldı. Buradaki ifadelerinin ardından tutuklanmaları talebiyle Sulh Ceza
Mahkemesi'ne sevk edilen Keklik ile Öztürk "Örgüte üye olmak" iddiasıyla tutuklanarak MuĢ
E Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (30.01.2011/DĠHA)
*Van'ın ErciĢ Ġlçesi'nde, evlere ve BDP ilçe binasına baskın düzenlendi. Sabah saatlerinde
baskın gerçekleĢtiren baskınlarda Ġlçe Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ġube polisleri
ve özel harekat timlerinin arama esnasında evleri dağıttığı, BDP ilçe binasında da asılı duran
fotoğrafların çerçevelerini kırdığı, gençlik odasının da kapısını kırdığı belirtildi. Evlere
yapılan baskınlarda ise, BDP Ġlçe BaĢkanı Ramazan Alver, MaĢallah Albayrak, Salih Tunlaçı,
Engin Ulugana, Ġzzet Beyaz ve ismi öğrenilemeyen bir kiĢi gözaltına alındı. Yapılan ev
baskınlarından sonra polislerin Nimet Keserci, Yusuf Ulugana ve ġahabettin Demir'i de
sokakta gözaltına aldığı öğrenildi. (01.02.2011/DĠHA)
* Cizre'de dün gece Sur Mahallesi'nde bir eve baskın düzenleyen polisler, Emine Bayar adlı
kadını gözaltına aldı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Bayar'ın Cizre Ġlçe Emniyet
Müdürlüğü'nde tutulduğu öğrenildi. (01.02.2011/DĠHA)
*Yüksekova-Van karayolunda bulunan Albayrak Jandarma Karakolu'nda yapılan kimlik
kontrolü sırasında Yüksekova'dan Van'a gitmekte olan kapatılan DTP'nin gençlik üyesi
Rojhat Özkan gözaltına alındı. BaĢkale Sulh Ceza Mahkemesi'ne çıkarılan Özkan,
tutuklanarak Van F Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. (01.02.2011/DĠHA)
* Cizre'de dün gece Sur ve Cudi mahallelerinde evlere baskın düzenleyen polisler, A.A (13),
A.ġ (17), Sadık Parmak (22) ve ismi öğrenilemeyen 3 kiĢiyi gözaltına aldı. Ġlçe merkezinde
yapılan gösteri ve yürüyüĢlere katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 6 kiĢi Cizre Emniyet
Müdürlüğü'nde tutuluyor. (01.02.2011/DĠHA)
*Yüksekova'da sabah saatlerinde Esentepe ve YeĢildere mahallelerinde birçok eve baskın
düzenleyen sivil ve özel harekat polisleri aralarında BDP Yüksekova DYG üyesi Tarık
Aslan'ın da bulunduğu 11 genci gözaltına aldı. Gözaltına alınan Velat Atak, Murat Karabük,
Serbest Çıtak, Murat Duman, Eshed Dara, Sait Yıldırım, Ġhsan Abu, Sihat Atak, Tarık Aslan,
HiĢyar Bartın ve Cüneyt Onat, Yüksekova Devlet Hastanesi'ne getirilerek sağlık kontrolünden
geçirildi. Gözaltına alınma gerekçeleri öğrenilemeyen 11 kiĢi, sağlık kontrolünün ardından
geniĢ güvenlik önlemleri altında Hakkari Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
(02.02.2011/DĠHA)
*Urfa'nın Bahçelievler Mahallesi'nde dün akĢam polisler tarafından gözaltına alınan Harran
Ü

Benzer belgeler