ağustos 2015 - WordPress.com

Transkript

ağustos 2015 - WordPress.com
1
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
2
İÇİNDEKİLER - KÜNYE
İÇİNDEKİLER
İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Müslim Akil Avci
3 YAPMACIK TRANSFERLER FATIH ULU
6 ZIRAAT BANKASI MINIK ERKEK
VOLEYBOL TAKIMIHAKAN CAN TURAN
8 YENI SEZON HAZIRLIKLARI
BAŞLASIN- SIMGE ÖZDEN
10 TÜRKIYE’NIN EN PAHALILARI AHMET DURMUŞ
14 BILAL NIYAZ RÖPORTAJI NAZ KURAN
16 BÜŞRA YALÇIN RÖPORTAJMÜSLIM AKIL AVCI
18 INÖNÜ’DE SON DERBI YEKTA SADI AKIKOL
20 ISMAIL DINLER RÖPORTAJI MÜSLIM AKIL AVCI
22 MITHATPAŞA SPOR KULÜBÜ
24 ŞOTA VE TRABZONSPOR AYHAN KANLI
25 TILBE ŞENYÜREK ÖZEL
RÖPORTAJ - MÜSLIM AKIL AVCI
27 ŞANLIURFASPOR - ALI MIKADO
28 AYHAN AVCI ÖZEL RÖPORTAJ MÜSLIM AKIL AVCI
Genel Koordinatör
Muhammet Ali Avci
Dergi Koordinatörü
Ali Mikado
Kapak Tasarımı
Eren Cingöz
Hukuk Danışmanı
Ayhan Kanlı
Editör
Simge Özden
Yazarlar
Ayhan Kanlı
Oğuz Düzcan
Fatih Ulu
Ahmet Durmuş
Ahmet Sütçü
Hakan Can Turan
Yekta Sadi Akikol
Naz Kuran
Mithat Yeniay
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
3
YAPMACIK TRANSFERLER - FATIH ULU
Spor Toto Süper Lig Süleyman Seba Sezonun da çekişmeli bir ligin ardından
gözler Hasan Doğan sezonuna çevrildi. Ligi istediği yerde ve istediği puanla bitiren
Konyaspor, gözünü Hasan Doğan sezonun da Avrupa’ya dikti. Gerek kulüp yöneticilerinin gerekse teknik direktör Aykut Kocaman’ın demeçleri önümüzdeki sezon
ligin patlayan takımı olacağını işaret ediyor. Ancak Avrupa’ya gitmek o kadar kolay
bir iş değil. Kulübün şu ana kadar gösterdiği tavır taraftarların hoşuna gidebilecek
bir tavır değil. Şu ana kadar yapılan transferler de bu durumu çok net bir şekilde
ortaya koyuyor. İlk olarak geçen sezonun çöken defansını toparlamak niyetinde olan Konyaspor, ilk transferini Legia Varşova’nın Portekiz asıllı futbolcusu Dossa Junior ile yaptı. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz sezon
Konyaspor’u kanatsız uçan bir kartala benzetmiştik. Bu durumdan kurtulmak isteyen Kocaman, Almanya 2.
ligin de mücadele eden Padernborn’un sol kanat oyuncusu Alban Meha ile sözleşme imzaladı. 2014-2015 sezonunda sadece 18 lig maçında oynayan Meha’nın nasıl bir katkı vereceği Konyalı taraftarlarca en çok merak
edilen konu durumunda bulunuyor. Antalyaspor’un Eto’o yu renklerine bağlamasının ardından, Konyaspor
Başkanı Ahmet Şan’ın bir yıldız transfer yapacağız demesi ve halen görüşme bile yapılmaması taraftarları
oldukça endişelendiriyor. Şimdi Konyaspor’a gelen ve Konyasporla ismi geçen futbolcuları biraz inceleyelim;
Dossa Junior
Futbola Portekiz’in Loutetano takımında başlayan stoper, ardından yine aynı ülkenin takımı Imortal ile yoluna
devam etti. Gittiği hiçbir takımda fazla tutanamıyor olacak
ki şu ana kadar birçok transfer yaptı. Yine de Konyaspor
taraftarına kendisini şimdiden çok sevdirdi ve taraftar
başarılı olacağından çok emin görünüyor.
Alban Meha
Alban Meha futbola Reutlingen’de başladı ve sırasıyla
Eintracht Trier , Paderborn’da oynadı. Frikikleriyle
dikkat çeken oyuncu aynı zamanda çok sakatlanmasıyla birçok taraftarın aklında soru işareti bırakmış
durumda. Sol kanatta oynayan Meha, ikili mücadelelerden oldukça çekiniyor. Dileriz ki oldukça sert geçen
Süper Lig’de bu huyundan çabuk döner.
4
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
YAPMACIK TRANSFERLER - FATIH ULU
Selçuk Alibaz
Daha önce Eskişehirspor’dan tanıdığımız orta saha oyuncusu, sol kanat
ve sağ kanatta oynayabiliyor. Bu sezon
benim gözümde yedekler arasına bile
zor girebilecek bir oyuncu konumunda bulunuyor. Transferi kim hangi
düşünceyle yaptı bilmiyorum ama
umarım beni yanıltır ve Konyaspor’a
iyi bir şekilde hizmet eder.
İbrahim Sissoko
Konyaspor adına transferin den
en çok mutlu olunan kişi sorulacak olursa düşünmeden Sissoko
derim. Gerek kariyerine gerekse
Eskişehirspor da gösterdiği, savunmayı rahatsız eden futbolu
beni oldukça mutlu ediyor. Konyaspor’un hücumda istediğini
alamaması belki de bu transferle
birlikte son bulacak. Marica oynayacak düzeye gelirse şüphesiz çok
iyi bir ikili oluşturacaklardır.
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
5
YAPMACIK TRANSFERLER - FATIH ULU
Gabriel Torje
Geçen sezonun en etkili iki isminden biri
olan ve Beşiktaş’a kornerden attığı golle
hatırlanan Torje, bu sezonda kiralık olarak düşünülüyor. Torje ile her konuda
anlaşılsa dahi kulübü Udinese’nin çıkardığı pürüzler transfere engel olarak görülüyor. Ancak aldığım bilgiler üzerine Torje
bu sezonda Konyaspor’un başarısı için ter
dökecek.
KOCAMAN’IN AÇIKLAMALARI
Yapılan transferlerden mutlu olmayan bir isimde Konyaspor teknik direktörü Aykut
Kocaman olacak ki bunu net
bir şekilde ifade etti. Kocaman
“Yapılan transferler geçtiğimiz
sezonun üzerine koyabileceğimiz transferler değil” diyerek
başkan Ahmet Şan’a bir gözdağı verdi.
Transfer döneminin Konyaspor’a yaraması dileklerimle…
6
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
ZIRAAT BANKASI MINIK ERKEK VOLEYBOL TAKIMI HAKAN CAN TURAN
Ziraat Bankası Minik Erkek Voleybol Takımı
Şampiyon
Türkiye de erkek voleybolu denince akıllara ilk gelen
kulüplerimizden bir tanesi Ziraat Bankası . 1.Lig de ve
altyapılar da mücadele eden kulübün birçok başarısı bulunuyor. Bu başarılarından bir tanesi de 2014/2015 sezonu Minik Erkekler Liginde Şampiyonluk
yaşaması. Bu şampiyonluğun mimarı 1988 doğumlu genç antrenör dergimize
bu seneki başarısını anlattı. Biz de Sporda Manşet ailesi olarak Erdi Demir’e
teşekkür eder, başarılarının devamını dileriz.
Genç Antrenör Erdi Demir bu başarılarında ilk olarak kulübe ve altyapı koordinatörü ve sportif direktörüne teşekkür ederek şunları söyledi: “Bu hikaye
de kahramanlardan birisi olan Eyüp Başaran hocamla beraber çalışıyoruz.
Kardelen Orta Okulu’nda okuyan gençlerle yola çıktık. Kahramanlarımızın
8’i Kardelen Orta Okulu’nda okumaktadırlar. Yaklaşık 1 senedir beraber çalışıyoruz. Okullarda mini voleybol branşında Türkiye Şampiyonu olduktan
sonra Ankara’da güzel bir başarıya imza attılar.”
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
7
ZIRAAT BANKASI MINIK ERKEK VOLEYBOL TAKIMI - HAKAN CAN TURAN
“Takım olmayı başarabildik”
Sezon boyunca iyi çalışıp ve takım olmayı başarabildiklerini belirten Erdi
Demir sözlerine şöyle devam etti:“ En
önemli olan özelliklerden biridir takım
olmak. Kazanabileceğimizi bilerek çalıştık ve bu genç yürekler bunu güzel bir
şekilde sahaya koyabildi. İstikrarlı bir başarıya imza attılar. Bunun yanı sıra antrenman sürecini aksatmadan düzenli antrenmanlara gelmeleri bunu beraberinde
getirdi. Hava şartlarına rağmen gençlerin
ve ailelerinin yaptıkları fedakarlıkların
karşılığını aldıklarını düşünüyorum. Voleybolu seven gençler ile kulübümüzün
sunduğu imkanlar bir araya gelince başarıda beraberinde geldi. Emeklerimizin
karşılığını aldığımızı düşünüyorum. İnşallah bundan sonraki senelerde gençlerin başarılı bir voleybol yaşamıyla devam
edeceklerine inanıyorum ve canı gönülden sporcularımı kutluyorum”
8
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
YENI SEZON HAZIRLIKLARI BAŞLASIN! - SIMGE ÖZDEN
Yeni sezon hazırlıkları başlasın!
2015-16 sezonunun hazırlıkları başladı. Takımların transfer çalışmaları da bu başlama ile birlikte büyük bir hız
kazandı. Beşiktaş da bu kapsamda eksik gördüğünü düşündüğü sol bek mevkiine Duska Tosic’i monte etti. Daha
sonra Hoffiheim’den sağ bekte görev yapan Andreas Beck’i transfer etti. Bu süreç
öncesinde ise teknik direktörün Şenol Güneş olduğu açıklandı. “Şenol Hoca iyidir”, “Dünya 3’üncülüğünü Milli Takımımız onunla elde etmişti” deriz ama aklımıza başka da bir şey gelmez. Bir de “ Şenol Hoca Türiye Ligi’ni biliyor” diyoruz
sahi. Cidden bunları kendimizi rahatlatmak için mi söylüyoruz acaba? İtiraf
etmem gerekirse ben hala Slaven Bilic’in yasını tutuyorum. Isınamadım daha
Şenol Hoca’ya. Gelecek sezon için Beşiktaş’ın hedefi her sene olduğu gibi şampiyonluk olur da gerçekler ve süreç neyi
gösterir onu kestiremiyorum. Ancak
şunu da belirtmem gerekir ki umutsuzluğum umudumu bastırıyor. Rakip
takım, transferde almış başını gidiyor.
Beşiktaş ise hala kulübün eski doktoru
Ertuğrul Karanlık’ın gönderilmesiyle
beraber takımdaki sakatlanmaların
azalacağını düşünürken, Tolgay Arslan’ın 6 ay sahalardan uzak kalacağı
haberleri ile meşgul.
Bu sene futbol açısından keyifli bir lig bizi bekliyor
Eto, Robin Van Persie, Nani, Podolski gibi transferlerin bu sezon Spor Toto Süper Ligi’ni daha seyir keyfi yüksek bir lig haline getireceği konusunda herkesin
hemfikir olduğunu düşünüyorum. Kaliteli yabancı futbolcuların ülkemize gelip
top koşturması seviyeyi de yükseltecektir. (Ah keşke şuraya alınan yıldızlardan
bir tane de Beşiktaş’tan olanını yazsaydım) Özellikle Nani benim de yurtdışında beğendiğim futbolcular arasında yer alıyordu. Onun Türkiye liginde oynaması da heyecan verici doğrusu.
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
9
YENI SEZON HAZIRLIKLARI BAŞLASIN! - SIMGE ÖZDEN
Duygusal taraftarız biz, özleriz…
Ricardo Quaresma’nın Beşiktaş’a döneceği
haberlerini bu sıralar bolca duyuyoruz.
İşin yalnızca Şenol Hoca bittiği belirtiliyor.
Quaresma taraftarın sevgilisi konumunda
olan bir futbolcu. Beşiktaş taraftarının gelişini nasıl coşku ile karşıladığını gidişinde
de ne kadar üzüntü duyduğunu biliyorum.
Şimdi ise tekrar döneceği söyleniyor. Bunu
duyduğum zaman sevindim tabii. Başlıkta
da belirttiğim gibi duygusal taraftarız biz.
Sevdiğimiz futbolcular gittiği zaman üzülürüz çok. Çünkü o futbolcu artık ailemizden
biri gibidir. Forma aldığımız zaman arkasına onun adını yazdırmışızdır. O gol attığı
zaman ayrı seviniriz ama ‘Hiçbir futbolcu
Beşiktaş’tan büyük değildir’ sözünü de unutmadan yaparız bunu. Quaresma da böyleydi işte. Ancak işin duygusal tarafını bırakıp bir de ‘Nasıl katkı sağlar?’ ‘Geldiği zaman neler yapabilir?’ diye düşündüğümüzde ben o
tarafın çok da parlak olduğunu düşünmüyorum. Tabiki Quaresma kalitesi ve marka olarak değeri ortada olan
bir futbolcu. Beşiktaş’a transfer olduğu ilk zamanlar goller atıyordu, trivelalarına hayran olmuştuk. Artistik
hareketler tribünleri coşturmaya yetiyordu. Daha sonra sezon ortalarına doğru performansında bir düşüş
başladı. Sonra da gitti. Yani diyeceğim o ki Q7’de istikrar söz konusu değildi. Şimdi geldiği zaman da nasıl bir
tablo çizer çok da emin değilim. Gelirse sevinirim, ama gelmezse de üzülmem açıkçası.(Bu yazı yayınlandığı
zaman muhtemelen bir şeyler netleşmiş olacaktır)
Altyapılar kara kara düşünüyor
Yabancı sınırlamasının kalmasıyla beraber birçok tartışma da beraberinde geldi. Yabancı sınırlaması varken
yerli futbolcuların çok yüksek maliyetler ile takımlara transfer olmaları tartışılırken, yabancı sınırlamasının
kalkmasıyla da birlikte bu sefer alt yapılar büyük bir umutsuzluğa düşmüş durumda. Altyapı hocaları “Bu
çocuklar burada koşturuyorlar ama artık yabancı sınırlaması da kalktı. Alt yapılara bakan olmaz ‘ diye de rahatsızlıklarını dile getiriyor. Yabancı sınırlaması veya yabancı oyuncu sayısının arttırılması ilginç bir uygulama. Başlarda sınırlanan bir şey neden sonradan serbest hale gelir ki? Sınırlamak ile amaç neydi de hedeflenen
olmayınca tam tersini yapmak istediler orasını bilemem ama Türk Futbol sisteminin yapboz gibi sürekli bir
değişim içerisinde olduğu da bizlere ne kazandırır orası meçhul.
Yeni sezon formalar…
Yeni sezon formaları çıktı. Her sene büyük bir beklenti içerinde olduğumuz formalarda genellikle “Şurası
da şöyle olsaydı burası da böyle olsaydı” demekten kendimizi alamayız. Ama bu sefer cidden formalara hiç
özenilmemiş gibi bir görüntü var. Omuzlarına fazladan bir beyaz çizgi çekilince yeni forma mı oluyor Allah
aşkına. Forzabesiktas.com sitesinde taraftarların kendilerinin dizayn ettiği çok şık ve üzerinde ‘kafa yorulmuş’
formalar var. Formaları dizayn eden arkadaşlar bir kere taraftar sitelerine göz atsa daha değişik fikirler elde
edebilir. Beşiktaş taraftarı o formalardan illaki bu sezon alacak ama iş böyle olunca sanki iyi niyet suistimal
ediliyormuş havası seziyorum.
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
10
TÜRKIYE’NIN EN PAHALILARI - AHMET DURMUŞ
20- Cristian Baroni 7 Milyon €
Nereden: CorinthiansNereye: Fenerbahçe
Ülkemize Brezilya’nın Corinthians takımından Andre Santos ile birlikte geldi.
5 yıl formasını giydiği Fenerbahçe’de çok önemli başarılara imza atan Baroni 2014 yılında yabancı sınırlaması nedeniyle bonservissiz olarak takımdan
ayrıldı. Fenerbahçe’de 200 maça çıkan Baroni 29 gol atıp 22 asistle Fenerbahçe
macerasını sonlandırdı.
19- Elano Blumer 7 Milyon €
Nereden: Manchester City
Nereye: Galatasaray
Şuanda ülkesi Brezilya’nın Santos takımında forma giyen 34 yaşındaki futbolcu
2009-2011 yılları arasında ülkemizde top koşturdu. Shaktar Donetsk ve City’de
etkili bir performans ortaya koyan Elano 2009 yılında ‘yeni Hagi’ olduğu düşünülerek Galatasaray’a transfer olmuş ve burada sergilediği vasat performansın
ardından 1.5 sezon sonra 2.9 Milyona eski kulübü Santos’un yolunu tutmuştur.
18- Milos Krasic 7 Milyon €
Nereden: Juventus Nereye: Fenerbahçe
CSKA Moskova ile UEFA Avrupa Ligi’ni kazanan 30 yaşındaki futbolcu daha
sonra Juventus’a gitti. Orada da başarılı bir performans sergilemesinin ardından 2013 yılında büyük umutlarla Fenerbahçe’ye transfer oldu. Ama şuana
kadar Fenerbahçe de sadece 27 maça çıkan futbolcu sadece 1 gol ve 2 asist
yapabildi. Şimdi ise Fenerbahçe de yeni sezonun yıldızı olması bekleniyor.
17- Mateja Kezman 7 Milyon €
Nereden: Atletico Madrid
Nereye: Fenerbahçe
Chelsea ve Atletico Madrid’de parlayan eski futbolcu Kezman Fenerbahçe’ye
2006 yılında Atletico Madrid den transfer oldu. Fenerbahçe’de 69 maça çıkan
Kezman etkili performansının ardından 2008 de PSG’ye 3.7 Milyon € ya transfer oldu.
16- Ricardo Quaresma 7.3 Milyon €
Nereden: InterNereye: Beşiktaş
2010 da Inter’den Beşiktaş’a gelen yıldız futbolcu Beşiktaş’ta 73 maçta forma giyerek taraftarın sevgilisi oldu. Daha sonra yönetimle anlaşamayan futbolcunun
sözleşmesi feshedilerek takımdan gönderildi. Şimdilerde ise Beşiktaş, Quaresma ile yeniden 2 yıllık anlaşmaya vardı.
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
11
TÜRKIYE’NIN EN PAHALILARI - AHMET DURMUŞ
15- Wesley Sneijder 7.5 Milyon €
Nereden: Inter Nereye: Galatasaray
2013 yılında Inter’den Galatasaray’a transfer olan yıldız futbolcu, şüphesiz ki
şuanda Podolski ile birlikte takımın en gözde futbolcusu. Galatasaray ile çıktığı
102 maçta attığı 35 gol ve yaptığı 17 asistte bunu doğrulayan bir istatistik. Şu
günlerde Galatasaray ile sözleşme yenileyeceği konuşuluyor.
14- Diego Lugano 7.5 Milyon €
Nereden: Sao Paulo Nereye: Fenerbahçe
2006 yılında Sao Paulo’dan Fenerbahçe ye transfer olan 34 yaşındaki futbolcu 5
yılda herkesin gönlünü kazanmayı başarmıştır. Bu 5 sezonda 188 maçta attığı
28 gol ve yaptığı 5 asistle Fenerbahçe’de efsaneler arasına girmiştir.
13- Kader Keita 7.5 Milyon €
Nereden: Lyon Nereye: Galatasaray
2009 da Lyon’dan Galatasaray’a gelen 33 yaşındaki futbolcu sadece 1 sezon oynadığı takımda taraftarın sevgilisi olmuştur. Galatasaray’da 39 maçta, 10 gol 14
asist yaptı. Şüphesiz ki gollerinden sonraki o taklaları hala akıllarda. Şu günlerde Torku Konyaspor’un Keita ile ilgilendiği konuşuluyor.
12- Simon Kjaer 7.65 Milyon €
Nereden: Lille Nereye: Fenerbahçe
26 yaşındaki futbolcu yaklaşık 1 ay önce Lille’den Fenerbahçe’ye katıldı. Bakalım nasıl bir performans sergileyecek?
11- Stephan Appiah 8 Milyon €
Nereden: Juventus Nereye: Fenerbahçe
Daha genç yaşta Fatih Terim tarafından çağrılıp denemeye alınan eski futbolcu,
beğenilmeyip geri gönderilmiştir. Daha sonra 2005 yılında Juventus’tan Fenerbahçe’ye gelen Ganalı isim burada 2 sezonda iyi işler başarmıştır. Nitekim Fenerbahçe ile çıktığı 86 maçta gösterdiği performansta bunun göstergesi. Gol sevinci
ise hala akıllarda.
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
12
TÜRKIYE’NIN EN PAHALILARI - AHMET DURMUŞ
10- Josef De Souza 8 Milyon €
Nereden: Sao Paulo Nereye: Fenerbahçe
26 yaşındaki oyuncu bu sezon Fenerbahçe’ye gelerek kendisi adına en pahalı
transferini gerçekleştirdi. Yeni Alex ümidiyle transfer edilen futbolcunun performansı merakla bekleniyor. Alex olur mu bilmem ama iyi bir kumaşı olduğu belli.
9- Mamadou Niang 8 Milyon €
Nereden: Marsilya Nereye: Fenerbahçe
2010 da Fenerbahçe’ye gelen Fransız golcü burada 15 gol ve 12 asistle iyi bir
sezon geçirmiştir. Sonraki sezon takımdan ayrılan futbolcu daha sonralarda
Beşiktaş da kiralık oynamış; sergilediği vasat performansıyla 6 ay sonra geri
dönmüştür.
8- Zvjezdan Misimoviç 8.5 Milyon €
Nereden: Wolfsburg Nereye: Galatasaray
Wofsburg da ki performasıyla akıllarda kalan Bosnalı oyuncu büyük umutlarla transfer edildiği takımda, o zaman takımın başında bulunan Hagi ile
anlaşamayıp devre arasında takımdan ayrılmıştır.
7- Bruma 10 Milyon €
Nereden: Sporting Lisbon Nereye: Galatasaray
Mancini döneminin devre arası bombalarından olan genç futbolcu halen
Galatasaray’ın sözleşmeli futbolcusu olup geçtiğimiz günlerde Real Sociedad’a
kiralık olarak gitti. Portekizli futbolcu halen takımın gelecek için önemli bir
oyuncusu olarak görülüyor.
6- Moussa Sow 10 Milyon €
Nereden: Lille Nereye: Fenerbahçe
2011-2012 sezonun devre arasında Fenerbahçe’ye katılan Senegalli futbolcu
kısa sürede yakaladığı formu ve attığı golleriyle takımın vazgeçilmezlerinden oldu. Takımında şu ana kadar 143 resmi maça çıkan 29 yaşındaki yıldız
futbolcu 59 gol ve 29 asist yaptı. Bu sezon Van Persie ve Nani ile birlikte nasıl
performans sergileyeceği ve sürekli oynayıp oynamayacağı da merak konusu.
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
13
TÜRKIYE’NIN EN PAHALILARI - AHMET DURMUŞ
5- Raul Meireles 10 Milyon €
Nereden: Chelsea
Nereye: Fenerbahçe
3 sezon önce transfer sezonunun sonlarına doğru takıma katılan Meireles şu ana kadar
84 maça çıktı. 32 yaşındaki Portekizli bu maçlarda 7 gol, 10 asist yaptı. Hala Fenerbahçe’de oynayan yıldız futbolcu bu performanslarıyla vasatı aşamadı.
4- Nicolas Anelka 10.7 Milyon €
Nereden: Manchester City Nereye: Fenerbahçe
Türkiye’ye gelmiş en kariyerli futbolculardan biride Anelka. 2005 yılında geldiği Fenerbahçe’ye büyük sevinç yaşatmıştı. Burada 50 maça çıkan 36 yaşındaki futbolcu 14
gol, 11 asistlik performansıyla Fenerbahçe kariyerini sonlandırmıştır.
3-Emenike 13 Milyon €
Nereden: Spartak Moskova Nereye: Fenerbahçe
Türkiye’de gerek performansı gerekse şike davasında adının geçmesiyle kendinden söz
ettiren 28 yaşındaki futbolcu ilk olarak 2011 yılında Fenerbahçe’ye adım attı. Ama burada şike soruşturmalarından sonra hiç maça çıkmayıp Rusya’nın yolunu tuttu. 2 sezon
sonra bu kez 13 Milyon € bedelle bir kez daha Fenerbahçe ile anlaştı. 2 sezon oynadığı
takımında 66 maça çıkan Nijeryalı 17 gol, 17 asist yaptı. Özellikle geçen sezon sergilediği
kötü performansla takımdan gönderilmesi söz konusu oldu. Nitekim geçtiğimiz günlerde Al Ain takımına kiralık olarak gitti.
2-Mario Jardel 17 Milyon €
Nereden: Porto Nereye: Galatasaray
2000 yılında kendisinin ve Galatasaray tarihinin en pahalı transferini gerçekleştirerek
17.05 Milyon € ya ülkemize geldi. O dönem Avrupa da ses getiren ve Avrupa’nın en iyi
takımı olan Galatasaray’da muhteşem bir sezon geçirdi. 41 maça çıkan Brezilyalı 33 gol
atıp, 5 asist yapmıştır. UEFA kupası şampiyonu Galatasaray’da UEFA Süper Kupa maçına
çıkmış ve orada Real Madrid’e karşı attığı 2 gol ile takımının Süper Kupa’yı almasında
çok yardımı dokunmuştur. Büyük takımlarında ilgisini çeken yıldız futbolcu sonraki
sezon Sporting Lisbon’a transfer oldu. Galatasaray ve Türk taraftarlarında aklında ‘Süper
Mario ’ olarak kaldı ve unutulmazlar arasına girdi.
1-Daniel Güiza 17.5 Milyon €
Nereden: Mallorca Nereye: Fenerbahçe
2008 de İspanya gol kralı olduktan sonra Türkiye’nin en pahalı transferi olarak Fenerbahçe’ye geldi. Taraftarlar onun gol sevincini izlemeyi merakla beklerken 98 maçta 35 gol, 21
asist ile beklentilerin altında kaldı. Attığından çok kaçırdıklarıyla meşhur olan İspanyol
forvet, kariyerinde ki en iyi performansını Mallorca da sergilediği ile kaldı. Türkiye’de ise
taraftarların dalga konusu olmaktan öteye gidemedi.
14
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
BILAL NIYAZ RÖPORTAJI - NAZ KURAN
Bilal Niyaz kimdir? Bize biraz kendinden bahseder misin?
01.01.1993 tarihinde Denizli’de doğdum. 3 kardeşiz 3müzde
futbol oynuyoruz. Benim bir kücüğüm Recep Niyaz Fenerbahçe’de oynuyor. En küçüğümüz de Muhammet Niyaz o da Selimiyespor’da oynuyor.
Neden futbol?
Neden futbol? Çünkü her çocuk gibi futbolcu
olmak herkesin hayalidir ki bu hayalde her
zaman tuttuğun takımın formasının içinde
kendi görmektir. Benimde her hayalimde Fenerbahçe forması içinde sahaya çıkmak vardı.
Benim için futbol denince her zaman akla ilk
Fenerbahçe gelir ve her zaman da öyle olmaya
devam edecek.
Peki, futbolcu olmasan ne olmak isterdin?
Futbolcu olmasam ressam olmak isterdim,
çünkü resim yapmayı çok severim.
İdolün olan bir isim var mı?
Tabiki de var Türkiye’de Gökhan Gönül… Avrupa’da ise Lahm ve Dani Alves
Fenerbahçe’nin kariyerindeki ve özel hayatında ki önemi nedir?
Fenerbahçe’nin kariyerimdeki önemi
o formayı giyip sırılsıklam olana kadar
terletmek çünkü ilk hedefim bu hedefimi be hayallerimi gerçekleştirmekte
de Fenerbahçe’nin her zaman etkisi çok
büyüktür.
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
15
BILAL NIYAZ RÖPORTAJI - NAZ KURAN
En unutulmaz maçın?
En unutulmaz maçım geçtiğimiz sezon ikinci yarının ilk maçındaki Güngören maçıydı.
1-0 önde olduğumuz maçta son dakikada kullanılan köşe vurusunda rakip kafayla vurdu
ve kalecimiz Salih abiyi geçti bende ön direkte duruyordum 1.70 boyunda olmama rağmen
sıçrayarak çıkardığım pozisyonu hiç unutmam kimse inanamadı zaten. Direkten döndüğünü
düşünüyorlardı.
Bir sol bek oyuncususun mevkiinin dışında sahada oynamak istediğin bir yer var mı?
Aslında sağ açıktan sağ beke döndüğüm için sağ açıkta da
oynamayı severim.
Kendinde eksik gördüğün bir yön var mı?
Kendimde eksik gördüğüm yönlerim tabiî ki de var. Bence
ilk basta ki eksiğim fiziksel olarak daha da güçlü olmam
lazım ve birde özgüven sahibi olmam lazım oda maç oynayarak düzelecektir.
Maçlar ve antrenmanlardan kalan zamanını nasıl değerlendiriyorsun? Futbol dışında ilgilendiğin bir spor dalı var mı?
Boş olduğum zamanlarda ailemle vakit geçirmeyi çok severim, çünkü aşırı derecede düşkünümdür anneme babama ve kardeşlerime. Eskiden atletizmci olduğum için koşu yapmayı
severim. Antrenmanlarım bitmiş de olsa koşusuz günüm olmaz diyebilirim.
2015/2016 sezonu için Bergama Belediyespor ile anlaştın ve şuan kamptasın çalışmalar
nasıl gidiyor ?
Çalışmalarımız yoğun ve yorucu geçiyor. Diğer 3.lig takımlara göre de 1 hafta önceden başladık bu da bu sene hedeflerimizin yüksekler olduğunun bir göstergesidir.
Sence profesyonel bir oyuncunun sosyal medya ile arası nasıl olmalı?
Bence profesyonel bir futbolcunun sosyal medyayla arası eğer benim gibi sivri dilli birisiyse
hiç de iyi olmaması lazım. Çünkü bu sene attığım bir tweet sonucu federasyondan ceza aldım.
16
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
BÜŞRA YALÇIN RÖPORTAJ- MÜSLIM AKIL AVCI
Bize biraz kendinden bahseder misin?
1997 yılında Tokat’ta dünyaya gelmişim. 4 yaşımda İstanbul’a taşınmışız. Bir tane abim var. Güzel bir ailem var. Annem benim en büyük destekçimdir.
Voleybola başlama hikâyeni anlatır mısın?
Küçüklükten gelen bir hayranlıkla zaten voleybola meraklıymışım. İlk okul 4’üncü sınıfta
Beden Eğitimi Öğretmeni Fatih Alper Tuncal boyuma bakarak beni de seçti. Yaşıtlarıma göre
iyi bir boyum olmasına rağmen fazla uzamadım ama bu benim için bir sorun değildi. Ağırlık
yaptım sıçrama çalıştım. Küçük, Yıldız, Genç derken şuan A Takımda oynuyorum.
Bu spora başladığında karşına çıkan engeller oldu mu? Ne tür zorluklar yaşadın ?
Tabi ki oldu. Türkiye’de voleybolun diğer sporlara göre çok iyi
dereceler şampiyonluklar aldığını biliyoruz. Hakettiği değeri
alamadığından dolayı çevremdekilerin bakış açısı başlamamamdan yanaydı. Ama ben kendi kararlarımı uyguladım. Bir de spor
ve eğitim aynı anda olamaz ya da derslerde başarısız olursun gibi
sorunlarda oldu. Bunun da üstesinden gelmeye çalıştım çünkü
benim hayalim avukat olmaktı.
Bugüne kadar kazandığın bireysel ya da taķım başarılarından
söz eder misin?
2008-2009 Hazım Ersu İ.Ö.O. İlçe Şampiyonu
2009-2010 Hazım Ersu İ.Ö.O. İlçe Şampiyonu
2009-2010 Hazım Ersu İ.Ö.O. İstanbul 5’incisi
2010-2011 Hazım Ersu İ.Ö.O İlçe Şampiyonu 2012-2013 Kemal
Hasoğlu Lisesi ilçe şampiyonu
2013-2014 Kemal Hasoğlu Lisesi İlçe Şampiyonu
2013-2014 Kemal Hasoğlu Lisesi il 8’incisi
2014-2015 Bahçelievler Voleybol Kulübü Genç kızlar İstanbul 8incisi
2014-2015 İstanbul Beachvolley 3’üncüsü
2015-2016 İstanbul Beachvolley 2’incisi
2015-2016 Kemal Hasoğlu Lisesi ilçe Şampiyonu
2015-2016 3.Lig Bayanlar 4’üncüsü
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
17
BÜŞRA YALÇIN RÖPORTAJ- MÜSLIM AKIL AVCI
Bahçelievler Kulübü’nde Genel
Menajerlik görevine getirildin. Bu
süreç ve planlarınız hakkında bilgiler verir misin?
Bahçelievler Voleybol Kulübü’nde
idari menajerlik görevini aldım. Bu
benim için çok gurur verici. Başkanımız Fatih Alper Tuncal’a bu görevi
bana verdiği için çok teşekkür ediyorum. Bu süreç 10 yıllık bir birikimimin bir meyvesi sanırım. Şuan
hem A Taķım’da oynuyor hem de bu
görevimi layıkıyla yapmaya çalışıyorum. Planlarım voleybolu gittiği yere
kadar oynayabilmek. Ama asıl hedefim iyi bir antrenör olmak ve menajerlikte iyi bir duruma gelebilmek.
Sporda Manşet Dergisi’ni takip ediyor musun?
Zamanım olduğunda baktığım bir dergi.
Son olarak kariyer hedeflerin neler?
Her işimi en iyi şekilde tamamlayabilmek benim için en güzel kariyerdir.
18
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
İNÖNÜ’DE SON DERBI - YEKTA SADI AKIKOL
18 yaşındaydım…
Kitaplar, şiirler okur; “İsyan, devrim, özgürlük” diye bağırırdım.
Aykırıydım, lisede gömlek giyilmeyecekse giyer, saç uzatılmayacaksa
inadına uzatırdım. Farklı bir ergendim kısacası. Her şeyi yapabileceğime inancım vardı. Bir de ona aşıktım, şiirler yazdım, isyanıma
devrimime özgürlüğüme içten içe hep onu da kattım. Yanında oluk
oluk terler, gün içinde o gün konuştuğumuz her bir kelimeyi 1000
defa tekrar ederdim. Güzel sevdim kısacası, masum, hiçbir karşılık beklemeden, ben seni, sen
beni sevmesen de sevdim diyecek kadar büyük sevdim. 18 yaşında biri ne kadar sevebilirse o
kadar sevdim.
Bir de Beşiktaşlıydım işte, babadan. Çocukluğumdan beri siyah-beyaz bildim. Eniştemin
forma getireceği günler uyuyamazdım mesela. Kendimi o Sergen Yalçın forması içinde hayal
ederdim. Maç günleri onu gördüğümdeki gibi küt küt atardı kalbim. Maç başlayınca sanki o
karşımda oturuyormuş gibi dizlerim titrerdi, hakim olamazdım. Gol yiyince, ya da maazallah
yenilince sanki bir daha onu göremeyecekmişim gibi gözlerim dolardı. Yenince hiç tutamadığım o elleri tutmuş gibi olurdum. Bursa’daydık o zamanlar, Beşiktaş’a düşman şehir. Dedim
ya aykırı ergendim diye. Bursa’ya gelmeden Beşiktaşlıydım zaten ama “Bursa’da doğsaymışım
da Beşiktaşlı olurmuşum” diyorum kendime. Beşiktaşlılıktan mı bilmem sürünün yanında
değil de karşısında olmak genelde daha güzel gelmiştir hep. Formamızı içimize sokup giyer,
ona olan aşkımı özgürce yaşayamadığım gibi, özgürce Beşiktaş diye de bağıramazdım. Oysaki
böyle büyümemiştim, çocukluğumda semtin sokaklarını arşınlamışlığım, ağaçlı yoldan yürümüşlüğüm ve hatta tribünden düşmüşlüğümde vardır. Bu alışık olmadığım bir durumdu ama
isyanıma Beşiktaş’ı da katmış oluyordum böylece.
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
19
İNÖNÜ’DE SON DERBI - YEKTA SADI AKIKOL
İnönü’de son derbiydi Fenerbahçe derbisi, eski kuşakların olduğu kadar olmasa da benimde kendimce anılarım vardı
İnönü de ve ona böyle bir derbiyle veda etmeliydim. Bilet kuyruğuna sabahtan dershaneyi ekip gittim, soğuktu, bilet
kalmamasından korkuyordum. Bir şeyi ne zaman bu kadar çok istesem olmazdı çünkü. Sıra az az ilerlerken önlerden
bir ses; biletler bitti, deplasman tribününü satacaklar diye bağırdı, fark etmezdi ki açık, kapalı, deplasman. Vedanın
iyisi kötüsü olmaz dedim kendi kendime hadi artık şu bileti elime alayım diye sabırsızlanıyordum. Yıllar gibi gelen
dakikalar sonunda bitti. Aldım bileti elime, orda değil mi diye günde 100 kere kontrol edeceğim çantamın kilitli yerine
koydum ve günleri 48’er saatten yaşayarak maç gününe geldim. Tek gidecektim, kimseye hiçbir organizasyona dahil olmadım, özel yaşamak istedim o günü, sadece bana ait olsun istedim. Bir ben birde Dolmabahçe, özel, yakışır bir veda…
Giydim kırmızı formamı elime de aldım bir hırka, görünüp görünmemesi umurumda değildi. Dolmabahçe’ye gidiyordum ben. Dünyayı yerinden oynat deseler oynatacağım diyecek inancım vardı. Ne kadar yalnız gideceğim desem de
feribotta Beşiktaşlılar vardı elbet. Bir Beşiktaşlı görmenin bende yarattığı tarif edilemez huzur çok acayip. Nerede bir
Beşiktaş formalı, atkılı, eşofman üstlü biri görsem durur uzun uzun bakarım. Sanki yıllardır görmediğim kardeşimmişcesine sarılasım gelir, tarifsiz bir gülümseme kaplar yüzümü. Marşlar bestelerle
indik feribottan, stadın yanından ağaçlı yolu tersten yürüyerek çarşıya gittim.
Özlediğimden mi, Bursa’da böyle tablolara hasret kaldığımdan mı bilmem o
mahşeri kalabalıklara gelemeyen ben 10 metreyi yarım saatte yürümekten
inanılmaz keyif alıyordum. Her taraf Beşiktaşlı her köşe başında başka besteler
semtte binler, ülke genelinde milyonlarla maç saatini bekliyorduk. İnsanları gözlemleyip, bestelere katılırken zaman ilerledi ve maç saati yaklaştı. Zaten oldum
olası maçlara gideceğim zaman stada olabildiğince erken girmek isterim ben.
Sanki yarım saat kala maça girsem maçı kaçıracakmışım gibi hissederim. Dedim
ya deplasman tribününden alabilmiştim bileti. O meşhur merdivenlerden bu
sefer Bursasporlular değil de Beşiktaşlılar çıkıyordu. Hem de birilerinden kaçarak değil aksine en sevdiğine kavuşmak
için sabırsızlanarak. Çıktığım her merdiven beni biraz heyecanlandırıyor, kalp atışlarımı daha hızlandırıp o soğukta
oluk oluk terlememe neden oluyordu. Çocukken pokemonun başlamasını beklermiş gibi bekliyordum merdivenlerin
bitmesini. Kontrollerden geçip turnikeden içeri girdiğim zaman ise gerçekten tarif etmekte çok zorlandığım şeyler
hissetmeye başlamıştım. Zaman geçtikçe tribünler tıklım tıklım dolmaya, futbolcular ise ısınmaya başladı. Çevremdeki
herkeste hem heyecan hem de İnönü’de son derbinin getirdiği bir burukluk vardı. Maç ise klasik bir Beşiktaş maçıydı,
kansere tam teşebbüsü vardı yine Beşiktaş’ın. Duran toptan yediğimiz gol klasikti o zamanlar bizim için, rakip korner,
frikik kullandığında gözlerimizi kapatır, nefesimizi tutardık. Şaka değil gerçekten rakip korner, frikik kullandığı zaman
o dönemden kalma totem olarak hala nefesimi tutarım. Moralleri bozmuştu yediğimiz gol ama aynı şekilde kimin attığını anlamamızın mümkün olmadığı bir golle beraberliği yakalamış ve devre arasına öyle girmiştik. Niang’ın attığı gol
kazanıyor muyuz ya dedirtse de Sow’un 2. golü yine moralleri bozmuştu. Dediğim gibi o sıralar abartısız kronikleşen
bir şekilde sürekli hem duran toptan goller yiyordu Beşiktaş hem de maçın sonlarında goller yiyordu. 90+2 de Fenerbahçe korner kullanacağı zaman yüreği ağzına gelen, fenalaşmak üzere olan Beşiktaşlıların bunun için kendilerince
sebepleri vardı anlayacağınız. Biz de yanımdaki insanlarla beraber sahaya arkamızı dönüp gözlerimizi ve kulaklarımızı
sıkı sıkı kapatıp öyle bir totem denemek istemiştik. Ortalama 1 dakika sonra ne kadar kulaklarımızı kapamış olsak da
çok yoğun bir uğultuyla sahaya dönmek zorunda kaldık. Ama ne dönüş… 2.yarı Beşiktaş’ın hücum ettiği kale bizim
önümüzdeydi. Kafamı çevirdiğim anca Niang’ın topu alıp Olcay’a verişini gördüm. Sonra da Olcay’ın topu Volkan’ın
yanından yuvarlayışını… Son hatırladığım şey o desem abartmış olmam. Sonra kendime geldiğimde tanımadığım
birinin omuzlarında olmam gereken yerden 10 sıra falan aşağıda tellerde haykırıyordum.
Son derbiydi işte o hem İnönü’nün son derbisiydi, hem de kazandığımız son derbiydi. O gün maçtan sonra sökülen
koltuklar yadigâr, santrası yapılamayan gol ise güzel bir anı olarak kaldı. Son birkaç sezondur olduğu gibi o sezonu da
“Şampiyon olacağız Beşiktaş’ım bu sene…” ile başlayıp “Şampiyon olmasan bile seveceğiz seni yine…” ile bitirmiştik
ama en azından elimizde teselli bir derbi galibiyetimiz vardı. 2 senedir elimizde o da yok. Şimdi yeni bir maceraya yeni
bir ‘yapılanmaya’ girişiyor Beşiktaş ve Beşiktaşlının yine en çok güvendiği kişi teknik direktörü. Şenol Güneş aynı Bilic
gibi camia dinamiklerine uygun birisi, ‘Halkın içinden geliyoruz. Halk da çarşıdadır’ söylemi bunun en güzel örneği.
Bana fazlasıyla Bilic’in geldiği dönemi hatırlatıyor Şenol hocanın ilk ayları. Ne diyelim inşallah sonları benzemez.
20
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
ISMAIL DINLER RÖPORTAJI - MÜSLIM AKIL AVCI
Kendinizden kısaca bahseder misiniz ?
İzmir Menemen doğumluyum. Karşıyaka’da yaşıyorum 1984 doğumluyum
evliyim.
Futbola nasıl başladınız ?
Menemen Belediyespor’da başladım o zamanlarda amatör takımdı alt yapıdan başladım 10 sene orada oynadım bütün kategorilerde oynadım spor okulu genç takım A takım. Futbola başlamam
başlangıç noktam orasıdır..
Ligimizin aranan oyuncularından oldunuz bunu neye borçlusunuz?
Her şeyin başı çalışmaktan geçiyor işimin hakkını vardığımı düşünüyorum hem karakter olarak hem de futbol anlamında bu liglerde tercih ediliyorum rakibe saygı işime saygı kulübüme saygımı her gittiğim yerde göstermeye çalışıyorum elimden geldiğince.
Kariyer hedefleriniz nelerdir ?
3. lig, 2. Lig ve Ptt takımlarında şampiyonluk yaşadım, final oynadım. Bu sene de Karabükspor’da şampiyonluk yaşamak hedefim. Bundan sonraki yıllarda da kariyerime şampiyonluklar eklemek istiyorum futbol hayatımı noktalayan
kadar. Oynadığım takımların kategorisi hangi lig olursa olsun şampiyonluklar başarılar benim için futboldan sonra gururla hatırlayacağım anılarım olmasını istiyorum. Hedefim her gittiğim takımda futboldan çok karakterimle anılmak
istiyorum bu şimdiye kadar gittiğim oynadığım her takımda böyle oldu. Bundan sonrada böyle olacaktır..
Karabükspor ile anlaştınız, transfer nasıl gerçekleşti, buradaki hedefleriniz nelerdir?
Karşıyaka, Göztepe, Bolu, Alanya ilgileniyordu. Karabük’ten teklifi aldım başkanımızla görüştük anlaştık. Köklü kulüp
olması her zaman hedefi Süper Lig olan takım olması stadı taraftarının olması büyük düşünen kulüp yapısı olması benim de kabul
etmemde etken oldu. Teklif geldiğinde de düşünmeden kabul ettim..
Buradaki hedefim takımı tekrar Süper Lige çıkarmak şampiyonluk
yaşamak
Hüseyin Kalpar ile çalışacaksınız, bu sizin kariyerinizde nelere
yok açacaktır?
Hüseyin hocayla çalışmam her hoca dan bir şeyler öğrenmek bir
futbol için çok önemli. Hüseyin hocada çalıştırdığı takımlarda hep
hedefli şampiyonluk yaşamış bir hocamız. Bende inşallah bu sene
Hüseyin hocamızla şampiyonluk yaşamak istiyorum..
Saha içindeki davranışlarınız saha dışındaki davranışlarınızla
paralel mi?
Saha içinde agresifim işim gereği tamamen saha içinde kazanmaya
yönelik yapım var kaybetmeyi hazmedemiyorum.. Saha dışında
sessiz sakin biriyim. İnsanları kırmamaya çalışırım yapıcı yapım var
hep.
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
21
ISMAIL DINLER RÖPORTAJI - MÜSLIM AKIL AVCI
Türk futbolundaki yabancı sınırı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türk futbolundaki yabancı sınırı konusu bizim Türk futbolcuların önünü kapadığını düşünüyorum tercihleri hep yabancıdan yana kullanıyorlar. Buda bizim Türk futbolcularının rehavet görmesini engelliyor. Her
zaman ikinci planda kaldığını düşünüyorum Türk futbolcularının.
Unutamadığınız golünüz ve maçınız hangisidir?
Unutamadığım golüm Şanlıurfa da stadımızın açılış maçının şampiyonluk maçıyla aynı günde olması ve 35
metreden attığım gol dür unutamadığım..
Sporda Manşet’i takip ediyor musunuz?
Evet ediyorum
İdolunuz var mı?
Roberto Carlos yıllar geçse de hep idoldür. Efsanedir benim için de dünya futbolu içinde..
En iyi anlaştığınız futbolcu kimdir ?
En iyi anlaştığım eski takım arkadaşım Balıkesirspor’dan da beraber oynadığımız Rıza Efendioğlu futbol
dışında da görüştüğüm ender insanlardandır yeri bende ayrıdır
Eklemek istediğiniz bir şey var mı ?
Futbol hayatım boyunca paradan önce gelen şeyler vardır benim için hep. Oynadığım yerde takımlarda
güzel iyi hatırlanmak adına iyi anılmak sevilmek saygı duyulmak benim için futbolda bunlar paradan da
önemli şeyler. Futbol hayatımı da bu düşüncelerle hep ilke edinerek noktalamak istiyorum.
22
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
MİTHATPAŞA SPOR KULÜBÜ
Merhaba Ben MİTHATPAŞA SPOR KULÜBÜ Başkanı Mert Necdet CİÇİN.
Sanırım ben TÜRKİYE’NİN en genç kulüp başkanı oluyorum.15 Şubat 1993
doğumluyum 22 yaşındayım ve kulübün kuruluş tarihine baktığımızda 20 yaşında bu göreve atıldım. MİTHATPAŞA SPOR KULÜBÜ bazı beni sevenlerin
ve ailemin de desteği ile kurduk.18 Kasım 2013 de ANTALYA’nın Konyaaltı
ilçesine bağlı Uncalı semtin de faaliyete başladık.
Kulübün kuruluş amacı tamamen Türkiye şartlarında Türk futboluna damga vuracak işler gerçekleştirmek amacıyla kurulmuştur.
Önceliğimiz yeni yetenekleri k eşfederek Geleceğin Yıldızlarını Yetiştirmek.
Tabi asıl hedef profesyonel bir futbol kulübü olduğumuz andan itibaren Avrupa da ilk şubesini açmak. Avrupa Türkiye de yetiştirdiğimiz yıldız adaylarını
futbol piyasasına sunmak olacaktır. Armamızı tasarlarken de geleceği ve
hedeflerimizi de armaya yansıtmak istedik. Renklerimiz ise takımın karakteristik yapısını göstermesi açısından ve insanlarında hayatında yer etmiş ÜÇ
ANA RENK’ten oluşturduk
İŞTE RENLERİMİZ VE
ARMAMIZIN HİKAYESİ;
RENKLER;
EN SICAK RENK KIRMIZIDIR. BU RENK GENÇLİĞİ,DİNAMİZMİ,DUYGUSAL ANLAMDA DA KARARLILIĞI VE AZMİ İFADE EDER
VE BİR NEVİ GÜCÜN SİMGESİDER.İNSANI HAREKETE GEÇİRİR.
BÜTÜN RENKLERİ İÇİNDE BARINDIRAN RENK BEYAZ’DIR. SAFLIĞIN VE TEMİZLİĞİN SİMGESİDİR. SOĞUKKANLILIĞI, ASALETİ,
MASUMİYETİ, İSTİKRARI VE DEVAMLILIĞI TEMSİL EDER. MAVİ
İSE ÖZGÜRLÜĞÜ, HUZURU, SONSUZLUĞU VE GÜVENİLİRLİĞİ
TEMSİL EDER. KIRMIZI-BEYAZ-MAVİ ‘den OLUŞAN TAKIMIMIZIN RENKLERİ ASLINDA BİZE BİRŞEYİ ÖZETLİYOR.TAKIMIN
KARAKTERİSTİK ÖZELLİĞİNİ YANİ YAPISINI ASİL,İSTİKRARLI,AZİMLİ VE SONSUZA DEK SÜRECEK BAŞARILARIMIZIN ARKASINDA RENKLERİMİZİN BİZE VE OYUNCULARIMIZA VERMİŞ
OLDUĞU RUH...
ARMA;
KULÜBÜMÜZÜN ARMASIN DA BİR DAİRE İÇERSİNDE TAKIMIN ADININ BAŞ HARFİ OLAN
BÜYÜK BİR ‘’M’’ HARFİ VARDIR.HARFİN ÜZERİNDE ESKİ BİR FUTBOL TOPU BULUNMAKTA VE
BUDA İLERLEYEN ZAMAN DİLİMİNDE KÖKLÜ,KURUMSAL BİR TAKIM OLACAĞIMIZI GÖSTERMEKTEDİR.TOPUN HEMEN ÜZERİNDE YILDIZ VARDIR BU DA FUTBOLDA YETİŞRECEĞİMİZ
YILDIZ ADAYLARINI İŞARET ETMEKTEDİR.TOPUN VE YILDIZ’IN ARKA YÜZEYİ MAVİ’DİR YANİ
TAKIMDA HERDAİM HUZUR VE GÜVEN ORTAMIMIN OLDUNU DİKKAT ÇEKMEKTEDİR.M HARFİNİN ALT KISMI TAMAMEN BOŞ VE KIRMIZI RENKDEDİR.HER YARIŞMADA EN ALT SEVİYEDEN
BAŞLAYARAK HIRSI,SONUCA ODAKLI AZİMLİ VE KARARLI BİR TAKIM OLDUĞUMUZU GÖSTERİYOR.VE DAİRENİN ÜZERİNDE YARIM BİR YILDIZ SİMGESİ VARDIR.BU SİMGE DE KIRMIZIDIR
VE FUTBOLDA YAŞACAĞIMIZ BAŞARILARIMIZIN ADETA GÜNEŞİN DAĞIN ARKASINDAN DOĞAR MİSALI TEMSİL EDİLEREK KARARLI YAPIMIZI ZİRVEDE DAHİ DEVAM ETTİRECEĞİMİZİ
ANLATIYOR.’’M’’ HARFİ İSE BEYAZ RENKDİR,SOĞUK KANLI YAPIMIZI İSTİKRARIMIZI TEMSİL
EDİYOR.KISACASI ARMAMIZ BİZE REKLERİMİZİN DE KATMIŞ OLDUĞU RUH İLE BİRLİKTE KULÜBÜMÜZÜN YAPISINI ANLATIYOR…
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
23
MİTHATPAŞA SPOR KULÜBÜ
2013 Yılında başladığımız bu yolculuk da ilk olarak
2014-2015 sezonun da yani geçtiğimiz sezon toplamda yaşları
12 ile 19 arasında değişen 42 lisanslı sporcu ile lige 3 yaş kategorisinde katıldık.U14,U17,U19 yaş gruplarında istediğimiz sonuçlara yakın bir sezon geçirdik. İlk yılımızda U17 takımı de beklentimizin çok altında
kalsa da U14 takımı 5. U19 takımı ise ligi 4. bitirerek play-off ‘u kaçırdı.
Yeni sezonda tamamen kulüp kurulurken aldığımız kararlarla odaklı ve takımımızın ‘’HENÜZ’’ Amatör olmasına rağmen tamamen profesyonel bir yapı içinde olduğunu da gösteren bir sloganla yola başlıyoruz.’’Profesyonel anlayış,ahlaklı birer sporcu ve geleceğin yıldızları’’ 2015-2016 sezonunda önce Antalya futboluna daha sonra bu oyunu Türkiye
Şampiyonalarına taşıyarak Türkiye de ses getirecek bir takım olmak istiyoruz. 2015-2016 sez
onunda 6 yaş kategorisin de liglere girmeye hazırlanırken profesyonelliğe ilk adım olarak da A TAKIM düzeyinde ilk defa lige
katılacağız ve hedef her takımımız da lig şampiyonluklarına ulaşmak.
Amatör takımların ve bizim de kanayan yaramız olan en önemli sorun bu kadar proje ve plan
yapılırken maddi kaynak nereden bulunacak. Tabi ki de bunun için bize ve projelerimize güvenen yatırım
yapmasını seven ve bu yatırımın meyvesini yemesini de bilen SPONSORLUKLAR arıyoruz.Ama sponsor
dendiğinde algı da çok büyük bir yanılma oluyor.Bunu sonucunda Türk futbolu gelişmiyor.Aslında çoğu
firma yöneticisi gerçekten birilerini dinlese Amatör bir takıma sponsor olmanın profesyonel bir takıma
nazaran daha çok avantajı var.En önemlisi vergiden muaflık…
Yeni sezona ve gelecek sezonlarda adımızdan çok bahsettireceğimizi düşünüyorum.Geçtiğimiz
sezon maç öncesi sloganımız ’’İNANMAZSAN,BAŞARAMIZSIN’’ idi bu yıl buna ek olarak ‘’YAPABİLECEĞİNE İNAN’’ sloganıyla yeni sezona hazırlanıyoruz.Ve Buradan da söylemek istiyorum Dünyada
hiçbir kulübün yapmadığı çok ilginç ve futbolcunun oyun içindeki motivasyonunu artıracak özgüvenini
geliştirecek bir olayı gerçekleştireceğiz.Formanın arkasına isim yazacağız fakat bunlar sıradan bir isim
değil !... ???? Eğer her yaş grubunda buna A takım da dahil olmak üzere şampiyonluk yaşanırsa ki buna
şimdilik ufak bir camia olarak CANI GÖNÜLDEN İNANIYORUZ gerçekten de hiç yapılmamışı yapmış
olacağız. BURADAN ÖNCELİKLE KULÜBÜMÜZÜ VE KENDİMİZİ TANITMA İMKÂNI SAĞLAYAN
SPORDA MANŞET EKİBİNE SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM
24
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
ŞOTA VE TRABZONSPOR - AYHAN KANLI
22 yıl önce Trabzonspor’a sıska, çelimsiz, çok da
futbolcuya benzemeyen, görenlerin; “Aman bu
çelimsizlerden futbolcu mu olur?” dediği iki tane
forvet oyuncusu geldi. Adı Arçil olanı müzmin
sakatlığından dolayı faydalı olmasa adı Shota
olanı (kendisi adının Türkçe söylenişi olan ŞOTA
şeklinde yazılmasını istiyor) attığı güzel golleri ve
müthiş tekniği ile bir Trabzonspor efsanesi oldu.
93-94 sezonu devre arasında geldiği Trabzonspor
da yarım devrede 14 gol atarak hakkındaki ön
yargıları yok eden Şota bir efsane olma yolunda emin adımlarla ilerlemeye başladı. Sonra ki
1995-96 sezonunda ise ligde hiç penaltı kullanmadan 25 gol atarak Trabzonspor un 82 puan
toplayarak Fenerbahçe’nin ardından ikinci ol-
masındaki en büyük faktördü. Şota sonra Trabzonspor’dan Ajax’a ordan da Glasgow Rangers’a
transfer oldu.
Evet Şota bir Trabzonspor efsanesidir. 90 yıllarda benim gibi çocukluğunu yaşayan herkes için
Trabzonspor denildiğinde akla gelen sayılı isimlerdendir Şota. Mahalle aralarında top oynarken
okulda sporcu kartlarıyla arkadaşlar arasında
havalar atılırken Trabzonsporluların en popüler
ismi olmuş ve hem hafızalarda hem yüreklerde
kocaman bir yer edinen
nesilden nesile aktarılan
bir Trabzonspor efsanesidir Şota Arveladze.
Türkiye’ye alışıklığının
yanı sıra esprili ve renkli
kişiliğiyle de tüm spor
kamuoyunun beğenisini
toplamış centilmen ve beyefendi bir spor adamı
olarak kendisini Türk spor tarihinin sayfalarına
unutulmamak üzere kazımıştır çoktan. Ancak bu
sefer durum çok farklıdır. Trabzonspor’un öyle
neşeli ve esprili bir tarafı yoktur zira Trabzonspor
ağır bir hasta gibidir yılların ardı ardına bindiği
taraftarın kahır dönemlerinin artık bitmesini
istediği bir anda çok ağır bir yük Şota’nın omuzlarına binmiştir. Hocanın ne yapıp yapmayacağından ziyade bir taraftar olarak kesinlikle
her koşulda hem sporcu kimliği hem de insani
kişiliğiyle desteklenmesi gereken bir teknik adama sahip olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim.
Evet, Şota geçmişinde kariyerli takımlar çalıştırmamış veya elle tutulur bir başarı elde edememiş
olabilir ancak teknik beceresi ve kabiliyeti son
derece yüksek olan teknik adamların yanında
eğitim görmüş oyunculuk kariyerinden sonra
bazı profesyoneller gibi tabiri caizse yatış pozisyonuna geçmemiştir.
Takımın başına Şota’nın getirildiğini duyduğum
gün çok duygulandım. Hele takımın başında
olduğu antrenman görüntüsünü gördüğümde
daha da duygulandım. Çocukluğumun futbol
kahramanı takımın başındaydı ve gerçekten çok
yakışmıştı. Ancak İHO dönemindeki altıncı hoca
olduğunu hatırladığımda ise içimi bir korku bir
hüzün kaplamadı desem yalan olur. Onun da
sonu diğer hocalar gibi olur mu diye düşündüm
ve hala düşünüyorum. Ancak şu gerçek hiçbir
zaman değişmeyecek ki Trabzonspor taraftarı efsanesini sevmeye devam edecektir tüm olumsuz
şartlara rağmen. Yuvana hoş geldin Karadeniz
uşağu Şota. Başarılı olacağına yürekten inanıyorum.
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
25
TILBE ŞENYÜREK ÖZEL RÖPORTAJ - MÜSLIM AKIL AVCI
Bize kendinizden ve kariyerinizden bahseder misiniz? Tilbe Şenyürek kimdir ?
95 doğumlu doğma büyüme has Adanalıyım😊 Henüz kariyer diye bahsettiğimiz kavramın basamaklarını yeni yeni tırmanıyorum diyebilirim. Alt yapılarda bireysel ve takım olarak birçok madalya ve ödül aldım
milli takım seviyesinde de aynı şekilde birçok şampiyonada milli formayı terlettim.
Basketbola başlarken oynarken karşılaştığınız zorluklar oldu mu? Olduysa nelerdir?
Basketbola başladığımda 8 yaşındaydım. Hep voleybol oynamak isterdim o yüzden mızmızlanarak gidiyordum aslında ilk basketbol idmanlarına, bunun dışında karşılaştığım bir sorun hiç olmadı.
Kendim ve Türk milleti adına size takım arkadaşlarınıza bu yıl A Milli Takım ile Avrupa Şampiyonası’nda aldığınız 5.liğini ve U20 takımıyla aldığınız Avrupa 9.luğunu tebrik ederim. Bu şampiyonalardan biraz bize bahseder misiniz? Nasıl bir çalışma temposu izlediniz? Takım ve antrenör uyumu
nasıldı?
Ben ve benim gibi genç oyuncuların koç değişimleri bence tecrübeli ablalarımıza göre çok daha zor, henüz
bir şeyleri netleştiremiyoruz. Çünkü gerek pozisyon gerek bizden istenenler her koç farklı şeyler bekliyor ve
istiyor bunun sıkıntısı ile milli takım ve kulüp koçlarımda bir kaç defa karşılaştım. Ama uyum er ya da geç
yakalanıyor başarı için yakalanmak zorunda bende bunu bilerek benden istenenleri olabildiğince yapmaya
çalışıyorum.
Sıcakkanlı kişiliğinizle tanınıyorsunuz, gerek Adana ekibinde gerekse Milli Takım’da arkadaşlık ilişkileriniz nasıl? Hangi oyuncuyu kendinize daha yakın hissedersiniz?
Teşekkür ederim. Adanalı olmamdan kaynaklanıyordur belki de. Malum memleket alev alev yanıyor şuan.😊 Girdiğim her ortama uyum sağladığımı düşünüyorum. Başlarda biraz çekingen olsam da herkesle samimi
olabiliyorum. Daha sonra A Milli Takım’da 2 yıldır görev alıyorum. Bu 2 yıl içersinde de Nevriye ablayla
kaldım. Bana kattığı her şey ile birlikte en yakın onu hissediyorum kendime.😊
Şu ana kadar bir çok antrenör ile çalışma fırsatı buldunuz. Sizin gelişiminizde en etkili isim kim oldu?
Ceyhun Yıldızoğlu diyebilirim. Bana özgüveni aşılamak ile kalmadı bana kendisi de güvenerek her maç
ciddi süreler verdi gelişimimi sağladı.
26
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
TILBE ŞENYÜREK ÖZEL RÖPORTAJ - MÜSLIM AKIL AVCI
Bize kariyer hedeflerinizden bahseder misiniz?
Türkiye’de Bayan Basketbolu’nun büyük bir değeri
olmak, ülkeye milli forma altında başarılar gelmesini
sağlamak en büyük isteklerimden. Kulüp bazında
Euroleague seviyesinde bir oyuncu olup oralarda da
boy göstermek.
Basketbol dışındaki yaşantınızda neler yaparsınız?
Basketbol dışında çok aktif bir hayatım yok denilebilir. Sadece alışveriş yapmak hobilerimden biri
diyebilirim. AVM gördüğümde sanırım kimse beni
durduramaz.😊
Eğitim hayatınıza gelmek istiyorum. Bize eğitim
hayatınızdan bilgiler verir misiniz?
Çukurova Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği
Bölümünde öğrenciyim. İdman ve maçlardan dolayı
çok sık dersleri kaçırsam da bulduğum her fırsatta
okula gitmeye çalışıyorum.
Hem spor hem okul, ikisinin uyumu nasıl oluyor?
Yani tahmin edeceğiniz gibi zor oluyor. Yoğun bir
tempo maçlar idmanlar çok yorucu, yoğunluğun az
olduğu günler okula gidebiliyorum sadece.
Okullarımızda aldığımız Beden Eğitimi derslerinin spor yaşantısında katkısı oluyor mu sizce?
Kesinlikle oluyor! Aldığımız dersler çok geniş konulu. Birçok spor dalını ele alıyor ve öğretiyor. Biz sadece basketbol oynuyoruz, ama Beden Eğitimi dersleri
bize hemen hemen tüm spor dallarının bilgilerini
aktarıyor.
Çocuk kız sporculara tavsiyelerin neler?
Beslenmelerine dikkat edip her daim ertesi gün
antrenman olsun veya olmasın erken uyumalarını
öneriyorum.
Kadın olmak basketbolda zorlayıcı oldu mu?
Kuvvet gerektiren mücadele içinde geçen sert bir
spor. Hatta erkek sporu denilebilir. Seviye yükseldikçe mücadele daha şiddetli oluyor. Haliyle daha da
zorlayıcı oluyor tabi.
Bu keyifli söyleşi için teşekkür ediyorum.
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
27
ŞANLIURFASPOR - ALI MIKADO
ŞANLIURFASPOR
Yeni sezon yeni umutlar olsa da Ş.Urfaspor için bu yıl hiçte öyle görünmüyor… Bir taraftar grubu için en kötü şeydir herhalde lige iddiasız ve
umutsuz başlamak. Ş.Urfaspor taraftarı için bu cümleleri kullansak hiçte
yanlış olmaz hele de geçen yıl play-off beklide Süper ligi kaçırmışken!!!
Gecen yıl yüksek maliyetli oyunculardan yeterli verim alınamayıp son hafta play-off şansını
kaçıran takım çok büyük borç altında ve mevcut yönetim kimsenin taşın altına elini koymaması
sebebiyle tekrar seçildi.
Yeni sezona, önce bu ligin iyi teknik direktörlerinden Osman Özköylü’yü kaybederek başlayan
takım daha sonra geçen yıl kendisini play-off potasına getiren ancak bir türlü play-off a taşıyamayan; Serdar Eyilik, Simon Zenke,Rodrigo Tello ve Trabzonspor’dan kiralık birkaç oyuncuyu da
kaybetti..
Yeni yapılanmayla takımın başına Engin Korukır’ı getiren yönetim teknik direktör gibi giden
oyuncuların yerini pekte dolduramayacak transferler yaptı. Bu ligin iyilerinden Ahmet Arı’yı alan
takım Erdi Kasapoğlu, Şaban Özel, Çoşkun Kılıç, M.Sıddık İstemi, Timur Kosovalı ve Mustafa
Aşan gibi, takımı ancak orta sıralarda tutabilecek oyuncularla destekledi… ve bu oyuncuları daha
başkanlık seçimi olmadan eski yönetim aldı. Eeee takıma kimse sahip çıkmayınca da eski yönetim
tekrar seçildi ve pek de adını sanını duymadığımız 1-2 yabancı oyuncu daha alarak lige girmeye
hazırlanıyorlar…
Lig uzun bir maraton neler getirir neler götürür bilinmez ama yeni hoca ve yeni transferlerle
bu sezon Ş.Urfaspor için pek iyi geçecek gibi görünmüyor. Temennimiz odur ki bu güzide Güneydoğu temsilcisini hep birlikte Süper ligde görebiliriz…
28
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
AYHAN AVCI ÖZEL RÖPORTAJI - MÜSLIM AKIL AVCI
Ayhan Avcı:
15.02-1972 İstanbul doğumluyum. Marmara Üni.
BESYO Ant. Bölümü mezunuyum. Kayseri’de Gençlik Spor Bakanlığı bünyesi Antrenör kadrosunda
3 senedir görev yapmaktayım. Ayrıca Galatasaray
kulübü sporcu üyesiyim.
Basketbola Boğaziçi Spor kulübünde 9 yaşında
başladım. Sırasıyla 4 sezon Galatasaray –
1
sezon Beşiktaş ve 5 sezon da 2.lig ve alt kategorilerde
basketbol oynadım.
Antrenörlük kartımı 1990 yılında Bjk genç takımda oynarken aldım.
Sırasıyla
5 sezon Galatasaray Altyapı ve A takım yardımcı
antrenörlüğü.
199698 sezonlarında Fenerbahçe A bayan takım Baş antrenörlüğü ve Altyapı sorumluluğu.
6 sezon İst. Üniversitesi A bayan
takım Baş antrenörlüğü ve Altyapı Sorumluluğu.
3 sezon Erdemir Spor Baş antrenörlüğü
2006-2008 sezonlarında ise tekrar Galatasaray A bayan takım Baş antrenörlüğü
Son
8 sezonum ise Kayseri’de geçti.. 1 sezon daha sözleşmem var.
Bu
dönem zarfında ayrıca ; 3 kere All
Star takımlarında Baş antrenörlük ve
A Milli takım hariç bayan Alt yapı takımlarında 12
sezon tüm kategorilerde Baş antrenörlük yaptım.
A bayan takım hariç tüm kulüp altyapı ve
ortaokul, Lise ve Üniversite takımlarında hem İstanbul, hem Türkiye hem Balkan
hem de Dünya Şampiyonlukları yaşadım.
Ayrıca 2 kere 2.lig şampiyonluğu
Kulüp bazında ise lig 2.lik ve 3.lükleri,Cumhurbaşkanlığı maçı ,2 Eurocup finali ve 1 de Eurolig final 8
yaşadım.
Kariyer Hedefim;
Altyapı yaşayacağım her türlü başarıyı yaşadım. Artık Kulüpler bazında Öncelikle TKBL Şampiyonluğu
ve Avrupa kupalarında bir Şampiyonluk yaşamak
istiyorum. Ayrıca ilerleyen senelerde Altyapı Milli
takımlarında görev almaya devam edersem Ülkemize bir Altın madalya kazandırmak hedefindeyim.
Sonrasında Avrupa’da üst düzey bir organizasyonda
görev yapmak istiyorum.
AGÜ Başarıları ;
Bence öncelikli konu İstikrar.. Ben 9.sezona başlayacağım. Bu Türkiye için önemli bir kararlılık. Diğer
nokta ; Planlı, doğru yatırımlar ve akılcı yönetim
politikaları .3.nokta Şehrin sahiplenmesi ve Doğru
bir Basketbol seyirci potansiyeli. Son olarak da Organizasyon becerisi diyebilirim.
Takım ve Oyuncular ;
Öncelikle sözleşmelerimiz hep uzun vadeli oldu.
Çok yetenekli genç oyunculara oynama imkanı
yaratmak konusunda öncü bir kulübüz diyebilirim.
Yabancı oyuncularımızda da doğru isimlerle uzun
vadeli sözleşmelerimiz var. Tabi ki hata yaptığımız
transferler oluyor ancak genele bakarsak yüzdemiz
oldukça başarılı diyebilirim. Yeni sezon takımını
yaklaşık 3 ay önce tamamladık. Çok iyi bir takım
yaptığımızı düşünüyorum. Belki ileride Avrupa’daki
durumumuza göre takviye yapabiliriz.
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
AYHAN AVCI ÖZEL RÖPORTAJI - MÜSLIM AKIL AVCI
AGÜ Sezon Hedefleri ;
Geriye gitmek yok. Bu sezon final oynadık. Gelecek
sezon da en kötü final ve Şampiyonluk neden olmasın. Avrupa’da ise maceramız Euroligde başlayacak.
Devam edebilirsek final 4 hedefimiz var. Edemezsek
Eurocupa dönüyoruz. Böyle bir durumda da tabi
ki 2 kere elimizden kaçırdığımız bir Eurocup şampiyonluğu yaşamak isteriz. Diğer bir hedefimiz de
kadromuzda bulunan genç isimleri A Milli takım
kadrosunda görebilmek.
Eurolig Grubu ;
Herhalde daha zor olamazdı. Geçen sezonun finalisti
ve şampiyonu ile aynı gruptayız. Daha ne olsun. Diğer takımların da kültürleri ve seyirci potansiyelleri
belli. Ancak sonuna kadar savaşacağız. Biz Avrupa
kupalarını çok önemseyen bir takımız. Bu yüzden
motivasyonumuz güçlü. Ben grubumuzda ilk 4 içinde yer alacağımızı düşünüyorum.
A Milli Takım derecesi ;
Aslında madalya beklediğimiz bir şampiyonaydı. Ancak Olimpiyat vizesi almak ta önemli bir avantaj. Bu
durum bize daha iyi bir takım olmamız için zaman
kazandıracaktır. Ben Olimpiyatlar için çok umutluyum ve takımıza güveniyorum.
Sporda Manşeti sizin vasıtanız ile tanıdım ve artık
takipte olacağım.
Benimle böyle bir röportaj gerçekleştirmeyi düşündüğünüz için sizlere teşekkür ederim. Özellikle
Kadın basketboluna yapılacak her katkı için hepimiz
çaba sarf etmeliyiz Sizlere kolay gelsin..
29
30
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
SIZIN IÇIN SPORDA MANŞET ?
Spor, birçok erkeğin aksine benim hiç ilgimi çekmemiştir. Ancak
buna rağmen Sporda Manşet dergisi ve derginin Genel Yayın Yönetmeni Müslim Akil Avci’den öğrendiklerimi asla unutamam. 1. yaşınız
hayırlı uğurlu olsun Sporda Manşet dergisi. (Ahmet Berk Apaydın)
Sporun her kaleminin yer aldığı, keyifle okuyabileceğiniz, Sporda
Dergi kültürünü yeniden sunan, zengin ve geniş yelpazesiyle, bilgiye
kolay ulaşabileceğiniz bir eser... Daha nice yaşlarla sayılara... Sevgiler
(Gökhan Telkenar-Spor Yorumcusu)
Sporda Manşetle Akil Avci sayesinde tanıştım. Akil’le ise manşetler
atabileceğimiz bir kulübün kurulusunda tanıştım. Akil’le tanıştığım
ilk günden beri spor hayatıma girdi. Çünkü sahibi olduğu bu dergi
onun hayatının her alanında var. Ve bunu sürekli ileriye taşıma çabası içinde. Bu gayreti bir yıllık bir gayret olmuş. Sporda Manşet Dergisi daha nice nice senelere basacak. Her cahil kıza ofsaytı anlatacak,
her potadan giren topa “o basket gol değil!” demeyi öğretecek. Pek
çok karışık kafalara yorumlar sokacak. Ve sporun sadece futboldan
ibaret olmadığını gösterip, sporun her dalından siz değerli yazarları
ve okuyucularıyla bir adim öteye götürecek. Bütün Sporda Manşet
yazarlarına okuyucularına sağlıklı ve bilinçli bireyler olma yolundaki bu aktifliklerinde başarılar diliyorum. Nice güzel yıllara inşallah.
(Ayşenur Demir)
Güncel spor haberlerini en doğru ve tarafsız şekilde okurlarına aktaran ilgiyle ve keyifle okunacak harika bir dergi. (Osman Özköylü
- Teknik Direktör)
Günümüzde birçok dergi var neden mi Sporda Manşet ? Çünkü spor
dergileri spora önem verirken Sporda Manşet, sporcunun yanında
bir dergi. Daha sosyal bir duruma gelirse birçok dergiden daha fazla
tercih edileceğini düşünüyorum. Severek okuduğum bir dergi.
(Büşra Yalçın-Profesyonel voleybolcu ve İdari menajer)
Sporda Manşet Dergisi Agustos 2015 Sayısı
31
SON SÖZ
5 Aralık 2013 günü çıktığımız bu uzun yolculuğun meyvesi olan Sporda Manşet Dergisi Ağustos 2014’te ilk sayısını vermişti.
Aradna 1 yıl geçti ve 12. sayımızı kazasız
belasız yayına sürüyoruz. Türkiye’de spor
adına bir şeyler değişmeli, biz buna inanarak hareket etmeyece çalıştık ve çalışıyoruz. Büyük, güçlü, hırslı ekibimizle daha
nice senelere diyorum. Bizi takipte kalın.
Müslim Akil Avci
Sporda Manşet Dergisi Genel Yayın Yönetmeni
32
spordamanset.com
facebook.com/spordamanset
twitter.com/spordamanset
instagram.com/spordamanset
[email protected]

Benzer belgeler

ocak 2016 - WordPress.com

ocak 2016 - WordPress.com 28 AYHAN AVCI ÖZEL RÖPORTAJ MÜSLIM AKIL AVCI

Detaylı

şubat 2016 - WordPress.com

şubat 2016 - WordPress.com Eren Cingöz Hukuk Danışmanı Ayhan Kanlı Editör Simge Özden Yazarlar Ayhan Kanlı Oğuz Düzcan Fatih Ulu Ahmet Durmuş Ahmet Sütçü Hakan Can Turan Yekta Sadi Akikol Naz Kuran Mithat Yeniay

Detaylı

mayıs 2016 - WordPress.com

mayıs 2016 - WordPress.com 17.05 Milyon € ya ülkemize geldi. O dönem Avrupa da ses getiren ve Avrupa’nın en iyi takımı olan Galatasaray’da muhteşem bir sezon geçirdi. 41 maça çıkan Brezilyalı 33 gol atıp, 5 asist yapmıştır. ...

Detaylı

mart 2016 - WordPress.com

mart 2016 - WordPress.com Eren Cingöz Hukuk Danışmanı Ayhan Kanlı Editör Simge Özden Yazarlar Ayhan Kanlı Oğuz Düzcan Fatih Ulu Ahmet Durmuş Ahmet Sütçü Hakan Can Turan Yekta Sadi Akikol Naz Kuran Mithat Yeniay

Detaylı