500.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma

Transkript

500.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
ÖNERİYORUZ
TT.1_Layout 1 4.03.2016 18:46 Page 1
İstanbul Av. Pim. P.K. 11 (P.P 2)
Kazanca gider.
Yüksek verimli ve uzun ömürlü Conecto, ekonomik yakıt tüketimi ve kalitesiyle
kazanca gitmenin en kolay yolu.
www.mercedes-benz.com.tr
7 MART 2016 ● YIL: 10 ● SAYI: 500
Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil)
www.kenticitoplutasima.com.tr
Kentiçi toplu taşıma hizmetlerinin insana dönük
tesisini ve kalitesini arttırmak adına hizmet verenlerle
birlikte yürüdüğümüz yolda “5. DALYA” dedik...
bu işi yapanlarla birlikte daha çevreci bir ulaşım ve daha
✘ Biz,
yaşanabilir şehirler için toplu taşımacılığı önemsedik. Hem sektörün sesi olduk, hem de birlikte yol aldık...
“Birlik Zamanı” dedik. Bunun için iletişim ve ortak stan✘ Önce;
dartların oluşturulması gerektiğini vurguladık. Sonra, kurumsallaşmanın önemini vurguladık ve SKT olarak, TÖHOB’un
kurulmasına ön ayak olduk, her zaman da destekledik...
hayati bir öneme haiz olduğunu her yayınımızda sa✘ Eğitimin
vunduk. İstanbul’dan başlayan ve tüm ülkeyi saran eğitim uy-
gulamalarına destek verdik, akademisyenlerin desteğini aldık...
sahiplenişiyle, kürselleşmeye yönelen toplu ta✘ Anadolu’nun
şıma algısının ülkemizdeki değişimi noktasında birlikte olduk.
Geleceğin evrensel sisteminin kurulması için çabamız sürüyor...
TEŞEKKÜRLER
TÜRKİYE
Zorunlu sigorta işi karışık!..
“Biyoyakıt çevresel tehdit oluşturuyor...”
FORD OTOSAN 2015 yılı lideri
Demokratik seçimden “Mehmet Tekin” çıktı
Almanlar Temsa ile çok mutlu
“Akıllı” otomobiller siber tehdit altında!..
3’DE
4’DE
5’DE
6’DA
7’DE
8’DE
İsmail
YÜKSEL
Onur
ORHON
M.Şevket
ERTURAN
BAŞYAZI
ARA DURAK
GÖZLEM
BU YIL...
PRİM
ARTIŞLARI...
BİRLİKTE YOL
ALDIK...
2
2
3
TT.2_Layout 1 4.03.2016 18:59 Page 1
2
SEKTÖRÜN NABZI
7 MART 2016
Aselsan-Indra anlaştılar
Aselsan, İspanyol teknoloji şirketi Indra ile demiryolu alanında işbirliği yapılmasına yönelik iyi niyet anlaşması yaptı. Taraflar, Türkiye’deki projelerde birlikte hareket edecek...
İSTANBUL-Aselsan ile İspanloy teknoloji şirketi
Indra, Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler,
Alt Yapı ve Lojistik Fuarı EurasiaRail’da düzenlenen
imza töreniyle yurt içi ve dünya pazarlarında iş birliği
yapılması için iyi niyetlerini beyan etti. Taraflar arasındaki anlaşma ile Türkiye’deki tüm demiryolu alanında planlama, trafik yönetimi, sinyalizasyon ve
kontrol sistemleri projelerinde iş birliği hedefleniyor.
Bengür; “ASELSAN tecrübesini şimdi artık
biraz daha sivil alanlar olan enerji, ulaşım, otomasyon, güvenlik, sağlık gibi bir takım alanlarda
da kullanmak istiyor. Indra ile beraber güzel projelere imza atacağımızı düşünüyoruz. Hem Türkiye’de hem uluslararası güzel projelerde çalışacağımızı düşünüyoruz. Bunlar bir ülkenin milli olması gereken önemli teknoloji alanları” dedi. Indra
Türkiye, Orta Asya ve Asya- Pasifik Başkanı Luis
Antonio Permuy ise Aselsan ve Indra şirketleri arasında birçok benzerlik bulunduğunu ifade etti.
2. ÇYHT de geldi
Ankara-Konya arasında 23 Mayıs 2015 tarihinde sefere başlayan “Çok Yüksek Hızlı
Tren” setine bir yenisi daha eklendi. Gelen setle birlikte koltuk sayısı 1038’e çıktı...
2017’de BTK tren
seferleri başlayacak
TİFLİS-Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi 7.
Üçlü Koordinasyon Konsey Toplantısı için Gürcistan’ın Başkenti Tiflis’i ziyaret eden Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım,
Gürcistan Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Dimitri Kumsişvili ve Azerbaycan Ulaştırma Bakanı Ziya Memmedov ile ortak basın toplantısını düzenledi.
Yıldırım, toplantıda Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu
Projesi’nde bugüne kadar gelinen noktayı etraflıca değerlendirme fırsatı bulduklarını ifade ederek, projenin yıl sonuna kadar sona ereceğini,
2017 yılında da tren seferlerinin başlayacağını
anlattı. Yıldırım, projenin kesintisiz hat oluşturması açısından önemli olduğunu vurguladı...
ANKARA-TCDD Genel Müdürlüğü tarafından Alman Siemens firmasına yaptırılan HT
80000 serisi Velaro D tipi tren
setinin ikincisi de teslim edildi.
Dünya’daki örnekleri içinde
en üst standartlara sahip söz
konusu tren setleri, konfor, güvenlik donanımları, seyahat ve
araç özellikleri bakımından
mevcut en iyi araçlar arasında
yer alıyor. Söz konusu tren setlerinin, diğer tren setlerinden
en önemli farkı, çok yüksek
hızlı tren seti grubuna girmeleri ve saatte 300 kilometre işletme hızına ulaşmaları olarak
gösteriliyor. Diğer yüksek hızlı tren setleri ise saatte 250 kilometre hıza çıkabiliyor. Geriye kalan 5 adet çok yüksek
hızlı tren setinin ise ekim sonuna kadar TCDD’ye teslim
edilmesi planlanıyor.
519 YOLCU TAŞIYOR
lerinde 45’i birinci sınıf, her
biri 4 yolcu kapasiteli toplam
3 adet business class kompartımanı (12 koltuk), 424’ü ekonomi sınıf, 36 kişilik oturma
kapasiteli restoran, 2 adet tekerlekli sandalye yeri olmak
üzere toplam 519 yolcu kapasitesi bulunuyor. Yeni tren
setlerinde, vagon tavanlarında
yolcu bilgilendirme amaçlı mo
nitörler, yolcu eğlence sistemleri, güvenlik sistemleri ve engelli yolculara yönelik alanlarda iletişim sağlanıyor.
Haydarpaşa
ÇYHT’nin ilk
istasyonu
olacak...
İBB Meclisi, İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nun, Haydarpaşa Tren Garı için “Planın
revize edilmesi için Planlama Müdürlüğü’ne iade edilmesi” yönündeki görüşünü oy
birliğiyle kabul etti. Yeni hazırlanacak planda, gar YHT’nin ilk istasyonu olacak ve tarihi eser kimliği korunacak. Alanın bütünündeki uygulama Kentsel Tasarım Projesi
ile yürütülmesi ve planlama alanı içerisinin de kamuya açık kullanımı sağlanacak.
Çok yüksek hızlı tren set-
İSMAİL
YÜKSEL
BAŞYAZI
BU YIL...
B
U yılın başından itibaren ilk altı aylık dönemde İstanbul şirketlerinin ve yan kuruluşlarının tümünde yönetim seçimleri var.
Hemen sonrasında Ramazan ayı, yaz tatili
derken yılın yarısı verimsizliğe aday görünüyor. Benzer tablolar yıl genelinde Anadolu’daki TÖHOB üyelerinde de yaşanıyor.
Seçimlere giren aday olanlar, kazananlar,
kaybedenler aslında tümü bu camianın birer
parçasıdır. O nedenle küskünlükler, birbirini
tanımamaların artık son bulması gerekiyor.
Medeni bir şekilde yerel ölçekte seçim mücadelesi verenler sonrasında hep birlikte çıkan sonuçlara tahammül etmeli, saygı göster
meli, yapıcı muhalefet anlayışı çerçevesinde
hareket etmelidir. Bunu hep birlikte başarmamız temel zorunluluktur.
TÖHOB bütün bu yerel mücadelenin
dışında kalacaktır. TÖHOB açısından geçerli
olan işbaşına gelen, taşımacılarca yetkilendirilen yönetimlerle işbirliği yapmak, sorunların üzerine gitmek konumundadır. Bunu
böyle kabul etmeliyiz.
Yerel ölçekte çalışmayan bazı etik kuralları da TÖHOB bünyesinde hayata geçirerek
örnek olma hedefini gütmeliyiz. Bu yönde
çaba harcayacağız. Bütün bu koşullarda
TÖHOB temel sorunlara iktidar partisi başta
olmak üzere çözüm aramaya devam edecektir. Bu dönemde Türkiye’nin dört bir tarafından TÖHOB oluşumuna ilgi artmaktadır.
Bu sevindirici bir gelişmedir. Sizler benimsediğinizde daha güçlü olacağımız kesindir.
Örneğin birlikteliğin ilk yıllarında beraber
görüş alış verişinde bulunduğumuz bir ilçemizde, o tarihlerde bizim sorunumuz yok
diye gereken önemi göstermeyen arkadaşlarımız, büyükşehir statüsü altına girince
TÖHOB akıllarına gelmiştir.
Doğal olarak sorunlarda artacaktır. Çeşitlenecektir. Bunlarla mücadele edebilmek
için hukuki, idari, teknik bir dizi destek ihtiyacı da önümüzdeki dönemde yoğunlaşacaktır. O nedenle, TÖHOB tartışmaların dışında tutulmalı, daha aktif ve verimli çalışması yolunda teşvik edilmelidir.
Bu arada Kentiçi Toplutaşıma Gazetesi’de paralel tarihi ile TÖHOB oluşumuna on
yıla yakın bir süredir destek vermektedir. Bu
vesileyle gazetemizin 500. Sayısını kutluyor,
pek çok beş yüzlere ulaşmasını diliyorum.
ONUR
ORHON
[email protected]
ARA DURAK
Prim artışları...
T
Yerli E1000
testlerini
başarılı geçti
Çekiş ve kontrol sistemleri ile Türkiye’de yerli olarak üretilen en güçlü
araç olan E1000 Elektrikli Lokomotifinin “Yerinde İnceleme ve Sonuç
Raporu Toplantısı”, Eskişehir TÜLOMSAŞ tesislerinde yapıldı...
ESKİŞEHİR-Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı, Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün
Müşteri Kurum olarak yer aldığı, TÜLOMSAŞ Genel Müdürlüğü’nün yöneticiliğini ve TÜBİTAK MAM Enerji
Enstitüsü’nün yürütücülüğünü yaptığı
“E1000 Tipi Elektrikli Lokomotif Geliştirilmesi” isimli projenin “Yerinde İnceleme ve Sonuç Raporu Toplantısı” 26
Şubat 2016 tarihinde Eskişehir TÜLOMSAŞ tesislerinde yapıldı. Toplantıya Devlet Demiryolları İşletmesi (DDYİ) Genel
Müdürü Ömer Yıldız, TÜLOMSAŞ
Genel Müdürü Hayri Avcı, TÜBİTAK
MAM Başkan Yardımcısı Ali Tavlı, TÜBİTAK KAMAG Grup Yürütme Komitesi Sekreteri Mustafa Ay, DDYİ Genel
Müdür Yardımcıları, Daire Başkanları ve
ilgili teknik personel, proje personelleri
ve proje izleyicileri katıldı.
E1000 NEDİR?
Çekiş, kontrol sistemleri ile, Türkiye’de yerli olarak üretilen en güçlü araç durumunda olan E1000
Projesi ile TCDD’nin manevra ve
kısa mesafe yük taşıma ihtiyaçlarını karşılamak üzere, modern
AC sürüş sistemine sahip 1 MW
gücünde elektrikli lokomotif geliştirilmesi ve prototip üretimi yapıldı. Dünyada sadece gelişmiş
ülkelerin sahip olduğu ve raylı
araç sektöründe katma değeri en
yüksek bileşenlerden olan cer
konverteri, cer kontrol ünitesi,
merkezi kontrol ünitesi gibi raylı
araç sürüş ve kontrol sistemleri
yurt içinde tasarlandı ve üretildi.
RAFİK sigortası tüm araç sahiplerinin üçüncü kişilere karşı verecekleri bedeni ve maddi
zararları karşılamak üzere oluşturulmuş bir sistemdir. 2006 yılına kadar trafik sigortası primleri
Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenmiştir. Bu
tarihten sonra ise teminatlar yine Hazine Müsteşarlığı’nca belirlenirken primlerde yarı serbest uygulamaya geçilmiştir.
2014 yılında yapılan yeni bir düzenleme ile
teminatları yine Hazine belirlemeye devam ederken trafik sigortasında tam serbest döneme geçilmiştir. Bu noktadan sonra 2013 yılında 14.5 Milyon adet poliçe satışlarını dikkate alan sigorta şirketleri arasında kıyasıya rekabet başlamıştır.
Daha çok poliçe, daha çok prim, pazar payını
artırmak hedeflenirken rekabetin oda ğında fiyatları düşürmek vardı. 2013 sonun da ortalama
trafik sigortası primi 300 TL. iken önce 250 TL.’ye
kadar geriledi. 170 TL. ye kadar poliçe satıldığı da
biliniyor. Bugün trafik sigortasından zarar ettiğini
öne süren şirketlerin serbest tarifeye geçilen dönemde de bilançolarını zararla kapattıklarını basından öğreniyoruz.
Zararı bile bile kıyasıya rekabetin sürdürüldüğü anlaşılıyor. Böylelikle, tüketiciler ucuz sigortaya alıştırıldılar. Son on yılda zararın 7 Milyar
TL. olduğu ifade ediliyor. Şimdi bu fatura tüketicilere çıkarılmaktadır. Hedefin 10 yıllık zararın %
129 zamla önümüzdeki 1.5 yılda kapatılması olarak öngörüldüğü iddia ediliyor.
Ayrıca, yargı kararlarının da trafik sigorta
primlerinin artışında önemli rol oynadığı anlaşılıyor. Özellikle, vefat tazminatlarında yetersizlikten kaynaklanan davalar da primlerin artmasına
yol açıyor. Davalarda zaman aşımı süresinin 10
yıl olarak kabulü, geçmişe yönelik olması prim
kaosunu tetiklemektedir. Sigorta prim artışındaki
gelişmeler ekonomik sıkıntılara, tıkanıklıklara
neden olmaya başladı. Ticari araç primlerinin %
150’nin üzerinde artması ile primlerin 7-8 binlere
ulaşması karşısında sigorta yaptıranlar zorlandı.
Otobüs işletmecileri de kazançlarının önemli
bir bölümünün sigortaya kaymasına engel olamadı. Eski araçların birkaç yıllık primlerinin aracın değerini aştığı görüldü. İkinci el piyasası kesintiye uğradı. Trafikte sigortasız araç sayısı çoğaldı. Sigortacılar aksini savunuyor.
Çare olarak ticari araç primlerine sınırlama
getirilmeye çalışıldı. 30 koltuğa kadar olan otobüslerde 5.700 TL., 30 koltuk üzerinde 17.500 TL.
tavan getirildi. Sorun çözülmedi. Uygulama öncesi hasarlı hasarsız sürücüye göre prim alınırken
şimdi tüm araçlar yüksek sınırdan sigortalanıyor.
Örneğin az hasarlı araç 2 Bin TL. öderken çok hasarlı araç 8 Bin TL. ödüyordu. Şimdi tümü 5 Bin
TL. ödemek zorundadır.
Sigortacılar fiyat artışlarının süreceğini, bundan taviz verilemeyeceğini açıkça ilan ediyor.
Aslında olay trafik güvenliğine dayanıyor.
Çünkü, son yıllarda artan bedeni hasarların standart olmaması nedeniyle kanuni değişiklik isteniyor. Bu durum, sigortacıların sorunlarına çözüm
getirirken tüketicilere yönelik bir değişiklik ufukta henüz görünmüyor.
TT.3_Layout 1 4.03.2016 18:30 Page 1
GÜNDEMİN İÇİNDEN
7 MART 2016
AKÜ-MYO VE AFSAD PANELİNDE SİGORTACILAR BULUŞTU
Sigorta işi karışık!
M.ŞEVKET
ERTURAN
Afyon Kocatepe Üniversitesi, Sultandağı MYO ve Afyon Sigorta Acenteleri Derneği panelinde
“Sigorta Poliçe Prim Artışları” TŞOF, TOF ve TÖHOB katılımı ile ayrıntılı biçimde tartışıldı...
S
AFYON-Afyon Kocatepe Üniversitesi, İdari Bilimler Fakültesi,
Prof. Dr. Sabri Bektöre Konferans
Salonu’nda Afyon Sigorta Acenteleri Birliği Derneği AFSAD ile ortaklaşa yapılan panele, Türkiye
Sigorta Reasürans ve Emeklilik
Şirketleri Birliği Genel Sekreteri
M. Akif Eroğlu, Türkiye Şoförler
ve Otomobilciler Federasyonu Baş
kanı Fevzi Apaydın, Tüm özel
Halk Otobüsleri Birliği Derneği
TÖHOB Genel Sekreteri Onur
Orhon, Tüm otobüsçüler Federasyonu Genel Sekreteri Nusret Ertürk, TOBB Sigorta Acenteleri İcra
Komitesi Başkanı Hüseyin Kasap
ile AFSAD Başkanı Bekir Özerdoğan katıldı. Paneli, Doç. Dr. Kemal
Karayormuk yönetti.
Afyon Kocatepe Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak,
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hilmi
Uçak ve öğretim görevlileri yanı
sıra, Sultandağı Kaymakamı Mehmet Emin Güngör’ün de protokolde yer aldığı panel açılış konuşmalarıyla başladı. Panelde, gündemdeki, “Trafik Sigortası Poliçe
Prim Artışları” tartışılıp neden ve
sonuçları üzerinde duruldu. Artışları zorunluluk sayarak savunanların yanı sıra, poliçeleri alıcıların
ödediğini dile getirerek şirketlerin
sadece kendi karlılıklarını korumaya çalıştıkları ve buna da bir şekilde müsamaha gösterdiklerini ileri sürenler oldu.
SİGORTA BİLİNCİ
TŞOF, TÖHOB ve TOF olmak üzere, konuya itidalli yaklaşıp
işletmeci lehinde düzenleme den
kaynaklı bir karmaşanın sorun çıkardığına da dikkat çekti.
Katılımcılar arasında meselenin doğru aksedilmediğini ve sigorta şirketlerin fahiş karlarına rağmen zarardan ziyade, geriye dönük
Tabi bunun karşılık ve zararı
sektör bilançosunu etkiliyor. Her
kesin merak ettiği ve konuştuğu
konu neden yükseliyor? Bizim
sektörümüzün bu branştaki zararı 7 Milyar TL.’ye ulaştı. 2015
tazminat taleplerinden kurtulma
amaçlı stratejilerinden dolayı bu
olumsuz ve poliçe sahibini fazla
ödemeye götüren durumun çıktığını iddia edenler oldu. Hareketli
geçen panelde ana konu, acenteler
tarafından, olup bitenlerin yeterince anlaşılmaktan uzak açıklamalardan kaynaklandığı ileri sürüldü.
Trafik Sigortası Poliçeleri konusunda önem açıklamalarda bulunan Türkiye Sigorta Reasürans ve
Emeklilik Şirketleri Birliği Genel
Sekreteri M. Akif Eroğlu, zammın
gereksiz yere değil, sigorta şirket-
yılı dokuzunca ay itibari ile 1
Milyar 665 Milyon TL. tabi bu
zararın sene sonu itibari ile de
daha fazlaya ulaşacağını tahmin
ediyoruz. Bu branşla ilgili yani
trafikle ilgili zarar sadece teknik
kar ile değil bilanço yu tehdit etmeye başladı. Ondan dolayı da
sektör artık bu zararı taşıyamıyor. Prim artışı konusunda şirketlerimize kesinlikle haksızlık
etmemeliyiz ama bu meseleyi de
doğru anlatmalıyız. Mesele teknik bir mesele olduğu için ne kadar konuşursak konuşalım maalesef kamuoyu nezdinde fazla
anlaşılmıyor” diye konuştu.
BİRDEN ARTIŞ TEPKİSİ
‘‘
Prim artışı konusunda kesinlikle
şirketlerimize haksızlık etmemeliyiz.
Çünkü, mesele teknik bir mesele
olduğu için ne kadar konuşursak
konuşalım maalesef kamuoyu
nezdinde çok da fazla anlaşılmıyor...
yana olanlar, kazaların önlenmesine dönük işin temelinde eğitimin
yattığını dile getirdiler. Trafik bilincinin de önemli olduğunu ve
buna dönük ortak bilincin oluşturulması gerektiğini de belirttiler.
TOF Genel Sekreteri Nusret
Ertürk, konuya sigorta şirketlerinin
karlılık açısından baktıklarını dile
getirerek, primleri şirketler değil işletmeci şoförün ödediğine dikkat
çekti. oluşturulan algının yanlışlığına dikkat çekti. TÖHOB Genel
Sekreteri Onur Orhon ise, esnafın
yaşadığı sıkıntıların dikkate alınmasını isteyerek, yasal düzenleme
dahil konunun geniş kapsamlı ele
alınmasını, bunun için de oluşan
ciddi yanlışlardan kaynaklı zararların ortadan kaldırılmasına dönük
yasal düzenlemelerin olmasını istedi. Oluşan ve oluşturulan algının
farklı noktaları işaret etmesinden
lerinin afaki oranlarda zarar etmesinden kaynaklandığını söyledi.
SORUN, EKSİK BİLGİ
Eroğlu; Sigortacılığın, istatistik
ve matematiğe dayanan bir branş
olduğunu belirterek, zammın yapılış nedeni konusunda, “Yani bu
primler gökten inmiyor, bir şekil
de bir matematiği var. Bu matematiğin en temelinde de Türkiye’deki kaza istatistikleri var.
Türkiye’de 20 Milyon’a yakın
araç var, 16 Milyon’a yakın da
trafik poliçesi var. Ama her yıl 1
Milyon 200 Bin kaza oluyor.
2014 yılında 3 Bin 500 ölümlü
trafik kazası oldu. 285 Bin yaralanma hadisesi gerçekleşti. Sadece kaza tespit tutanağı sayısı
2008’den, 2014’e kadar 840
Bin’e yükseldi. Sektörde temel
branş yani motor branş trafik.
Eroğlu, “Şirketler açısından
baktığımızda primleri hasarlarımızı ödemek için alıyoruz. Hasarları ödemede zarar ediyoruz,
karşılayamıyoruz. O halde ne
yapmak lazım? O zaman bizim
zararı karşılayacak bir fiyat almamız lazım. Sektörün yanlışı
ya da sıkıntısı şurada, belki bu
artışı birden yaptı. Eğer bu artışı
kademeli bir şekilde yapsaydı bu
infial de olmayacaktı. Sektör olarak yanlış yaptığımız kabul ediyoruz ama bugün geldiğimiz nok
tada bu primlerin yüksek olduğunu düşünmüyorum” diyerek,
“Ben başında beri kaskodan daha yüksek olmalıydı trafik sigortası poliçesi. Trafik poliçesi primleri neden düşüktür? Çünkü, en
çok işlemin olduğu branş olduğu
için, tabana yayılan ve en çok
prim üreten branş olduğu için ve
havuz daha yüksek rakamlarda
olduğu için kısmen ucuz kalmayı
başarmış tabi tazminatları öngörmediği için. Ama verdiği teminatlara baktığınız zaman kaskodan daha pahalı olması lazım.
Kasko neyi karşılıyor? Aracınızın değerini karşılıyor. Kasko po
liçesi yaptırdınız, çarptınız bir ye
re en kötü arabayı atarsınız bir
tarafa ya da yaptırırsınız kimse
ile muhatap olma zorunda kalmazsınız ama trafikte bir kazaya
karıştığınız zaman hele hele biri
öldüğü zaman maazallah sorumluluk sigortaları ile karşı karşıyasınız. Ne kadar teminat veriyor peki bu poliçe, kazada kişi
başı 310 Bin TL. teminat veriyor.
Maddi de 31 Bin TL. teminat veriyor, olay başı 1.5 Milyon TL.
teminat veriyor. Yüksek koltuk
lu araçlarda ise 3 Milyon TL. teminat veriyor. Biz kazaya karıştığını zaman 1.5 Milyon TL. taz
minat ile karşı karşıya kalmayacağınızı kimse garanti edebilir
mi? Kimsenin böyle bir garantisi
yok, hele hele biraz da trafik kurallarına riayet etmiyorsanız böyle bir tazminat davası ile karşı
karşıya kalabilirsiniz. Bunu koruyan şey trafik poliçesi teminatı
1.5 milyon TL.’ye kadar sizi koruyabiliyor. Bunun bedeli 600
TL. çok mu? Ehh, size daha ne
diyeyim” diye konuştu.
Panele katılan Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyon Başkanı Fevzi Apaydın,
Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Derneği
TÖHOB Genel Sekreteri Onur Orhon ve
Tüm Otobüsçüler Federasyonu Genel Sekteri Nusret Ertürk, poliçe fiyatlarının artışları ile ilgili şikayetleri ve önerileri dile getirirken, uygulamanın anlaşılmasını istediler....
Panelde en çok dikkat çeken isim Rıdvan
Ali Gürkan adlı katılımcının uzun açıklamalı
itirazı oldu. Gürkan, yapılan açıklamaların
eksik ve gerçeği yansıtmadığını, şirketlerin
oldukça yüksek kar elde ettiklerini dile getirerek, zararın söz konusu bile olmadığı iddialarını rakamlarla ortaya koydu...
GÖZLEM
Birlikte yol aldık dostlar...
EKTÖRE ilk girerken amacım
evrensel kabul görmüş normlarda bir sektörel birliğin tesisine
katkı sunmaktı. Bu katkı da devletin belirlediği vizyon ve misyonuna
uygun olarak, herkes için sürdürülebilir kalite konfor ve devletin sunmak zorunda olduğu ulaşım hizmet standartları olan iş-görev tanımı şeklinde hizmet verene yansıyan esasların oluşturulmasına teslimiyet içinde destek olmaktı.
Bu heyecanla yola çıktık.
Sektörün ana unsurlarının ortak sesi, buluşma platformu olmayı
başararak bugünlere geldik.
Heyecanımız hiç sönmedi.
Kırılmadık değil, çok kırıldığımız gönüllendiğimiz oldu ama asla
yılmadık.
Çünkü, esnafın eski lonca sisteminden gelen kültürüne, anlayışına ve hizmetteki vericiliğinden kay
naklanan memnun etmeye dönük
hatır şinaslığına güveniyorduk.
Elbette, birçok sorunlar boğuştuk ama iftiharla söylemem gerekiyor, gerek yerel yönetim otoriteleri,
gerek özel sektör işletmecileri, gerekse bu sahada ana unsur otobüs
ve araç üreticileri ile bunların mütemmim cüz ve müştemilatlarını
üreten tüm tedarikçilerle, akademisyenlerimiz, ulaşımda uzman,
ulaşımda duayen olmuş bir çok kişi
ve kurumla, dostane, güvene dayalı, aynı amacı paylaştığımızı bilmenin özgüveni ile yakınlaştık.
Birbirimizi anladık.
Güvenilirliği ve bilmesi gerekenlere de dikkat ederek, sektörel
gelişimin paydaşları olduk.
Özel sektörün ötekileştirilmediği, yol alırken oluşan ve evrensel
konjöktürün gerektirdiği gibi kamu-özel ilişkilerinin geliştirilerek,
bir nevi ortaklıklara bile gidebileceğinin işareti verildiği yeni dönem
de, hizmet verme farklılıklarını, gö
rev ve sorumluluğumuzla yerimizi
de bilip bunu unutmadan yol aldık.
En güzeli ortak buluşma platformu olmada ferdi beklentilerin
oluşmaması. Bizi mutlu eden ise,
kamu görevi verenlerin bu görevi
düzenleyenlerin, bunların neler
yaptığını görüp yorumlayanların
ve bilimsel gerçeklikle yol gösterip,
doğruları işaret edenlerin bizi muhatap almasıdır.
Elbette, bunların ışığında hizmeti sahada verenlerin, birbirlerini
anlamaların da, en azından buluşarak istişare etmelerinde çorbada
tuzum oldu ise ne mutlu bize...
Evet, bu dönemde belki de her
dönemde güvenilir olmak, “yeddi
emin” görülmek, bizim için her
şeyden önemli.
Şükür ki bu noktada sınavımızın ilkini verdik.
Asla yılgınlığa ve asla haddini
aşmaya tevessül etmeden ilk aşama
“500. Sayı”ya sizlerle ulaştık.
Mutluyuz, gururluyuz.
Anlaşılmaz bir coşkuyla ama
anlaşılır ve herkes için sürdürülebilir bir toplu taşıma hizmeti hatta,
evrensel gelişime entegre uygun biçimde ulusal bir ulaşım sisteminin
kurulması için dünden, ilk günden
daha fazla heyecanla hizmete devam etmek istiyoruz. Çünkü, bu
hizmetimiz biliyoruz ki, ülkemize,
güzel ülkemize ve insanımıza yansıyacak ve de herkes bu hizmetimizden faydalanacak.
Bu sizlerin görünür hissedilir
destekleriyle işbirlikleriyle ve bilgi
paylaşımlarıyla oldu.
Bundan sonra da bu sürecektir.
Yeni alanlara da girerek, bunu
geliştireceğiz.
Bu sözü veriyoruz.
Haddimizi aşmadan, kimseye
“Tu-Kaka” demeden hatta, gönül
koymadan, gönül kırmadan hizmet etmeye devam edeceğiz.
Teşekkürler bizi bu günlere taşıyan sizlere...
Teşekkürler destek verenlere...
Teşekkürler, Türkiye’ye ve de
Türkiyem’in güzel insanları olan
sektör mensuplarına.
Çok teşekkürler, birlikte yol aldığımız için...
TT.4_Layout 1 4.03.2016 18:32 Page 1
4
KENT VE YAŞAM
7 MART 2016
Sorunlu yakıt! Milenyum
gençliği
“Fosil Yakıt” kaynaklarının azalmasıyla, yeni enerji arayışlarına giren ülkeler
şimdi de “Çevreci” başlığı altında aslında zehir saçtıklarının farkında değil...
▲
▲
1 lt. “Biyoyakıt” elde etmek için 3800
galon su harcamak gerekiyor...
300 Exajuoul enerji elde etmek için
50 Milyar Hektar orman gerekiyor...
Bağımsız Çalışanlar Birliği (UNION), iş dünyası ile ilgili hazırladığı son raporunda,
ABD’deki işgücünün yüzde 34’ünün bağımsız çalışanlardan oluştuğunu açıkladı...
▲
Hindistan’da yetiştirilen “Jatropha”
atmosfere 6 kat fazla Co2 salıyor...
Jean Ziegler; “Hesaplanmış bir cinayet”
BİYOYAKIT üretimi ve kullanımı alternatif enerji kaynağı olarak son yıllarda hızla gelişti ve yaygınlaşıyor.
Sürecin bu kadar hızlı gelişmesi “Biyoyakıt”lar’ın “Fosil Yakıt”lara oranla karbondioksit salınımı açısından
daha çevreci gözükmesi ise pek çok
ülkede “Biyoyakıt” üzerine olan araştırmaların başlamasını ve üretim tesislerinin kurulmasını sağladı. Üretiminde, bitkisel artık/atık hammadde olarak kullanılan biyoyakıt, hızla yayıldı
ama Latin Amerika’daki pek çok ormanın üretim uğruna talan edilmesi
bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle, en büyük “Biyoyakıt”
üreticisi olan ülkelerden Brezilya’da
bu durum ekolojik bir felaketin kapısını araladığı görüldü.
Şeker kamışından bir yılda 16.4
Milyar litre “Biyoyakıt” üreten Brezilya’da sektörün hızla ve kontrolsüz
gelişimi buna davetiye çıkarıyor. Daha
çok “Biyoyakıt” üretimi için bitkisel
artık/atıkların yeterli olmadığı (!) yerlerde Amazon Yağmur Ormanları
katledilerek, şeker kamışı üretimi için
yeni alanlar açılıyor. Bu da, hem Amazon Yağmur Ormanları’nın hızla
yok olmasına, hem de geniş bir savan
ekosistemi olan Cerrado’nun kaybolmasına yol açıyor. Bu ekosistemde
çok farklı bitki ve hayvan çeşidi de yaşadığı için bu süreç doğrudan biyoçeşitliliği de tehdit ederken, su kaynaklarını kalitesinin düştüğü görülüyor.
Yayınlanan bir araştırmada, Cerrado’nun yüzde 50’den fazlası tarım
alanına çevrildiği belirtilmişti. “Biyoyakıt” üretimi fikri bitkisel artık ve
atıkların değerlendirilerek verimli kullanılması bağlamında ortaya çıkmış
daha zararsız bir düşünce iken, kâr
hırsı ile üretimini sürekli arttırmaya
çalışan büyük tekellerin elinde ormanları katlederek çevresel felaketlere yol
açabilecek bir hale geldi.
2013 yılı Ağustos ayında Amerikan Kimya Topluluğu’nun (ACS) yayınladığı bir araştırmaya göre, “Biyoyakıt” üretiminin başka olumsuz yönleri de bulunduğu açıklandı. Araştırma, Minnesota Üniversitesi’nden Dr.
Sangwon Suh ve arkadaşları tarafından yapıldı ve araştırmacılar, “Biyoyakıt” üretiminin sanıldığından yaklaşık üç kat fazla su tüketimine neden olduğunu açıkladılar. Bu da, zaten su
kaynakları sınırlı bir dünyada oldukça
önemli bir bulgu olarak ortaya çıktı.
Dr. Suh ve arkadaşları yıllık “Biyoyakıt” üretimi 9 Milyar galon olan ABD’de mısırdan üretilen “Biyoyakıt” baz
alarak bu araştırmayı gerçekleştirdi.
Daha önceleri çiftlikten yakıt olarak kullanılıncaya kadar “Biyoyakıt”
ın üretimi için 263 ila 784 galon su
harcandığı tahmin ediliyordu. Ancak,
bu tahminler bölgesel sulama rejimlerini esas almıyordu. Yeni çalışma, 41
farklı eyaletin sulama verileri kullanılarak oluşturulmuş ve 2013 yılı verilerine göre, araştırmacılar toplamda su
harcamasının 945 Milyar galon gibi
yüksek bir rakam bulunca, yine bu verilere göre bir galon “Biyoyakıt” için
3800 galondan fazla su tüketimi tesbit
edilince olanlar oldu.
KURAKLIK... KURAKLIK...
Araştırmaya göre, bazı eyaletlerdeki sulama rejimi diğerlerine oranla
farklılık göstermekte ve yaklaşık 100
galon su tüketilmektedir. Tüm bu veriler, “Biyoyakıt” üretiminin kontrolsüz ve plansız, kâr hırsı temel alınan
bir sistem dahilinde yapıldığında çevreci ve alternatif enerji kaynağı olmaktan çıkacağını ve ormanları yok eden,
sınırlı su kaynaklarını tüketen bir enerji kaynağı olacağını ortaya koydu.
Sadece, Latin Ülkeleri ve ABD değil, Almanya’da da soya, ya da mısır
gibi tarım ürünlerinden elde edilen
“Biyoyakıt” tartışmaları yeniden gündeme geldi. Kalkınma uzmanları ve
çevre dernekleri, “Biyoyakıt” üretimi
ile temel gıda maddelerinin fiyatlarındaki artış arasında doğrudan bağlantı
olduğunu iddia ettiler. Çünkü, tarım
alanlarının büyük kısmı “Biyoyakıt”a
kullanılacak ürünlere ayrılıyor olması,
dolayısıyla, bu ürünlerin de gıda olarak tüketilemiyor olmasından dolayı
gelişmekte olan ülkelerde bunun sonucu açlık felaketi olarak ortaya atıldı.
Biyoyakıtı savunan üreticiler ise
bunun iklimin korunmasına hizmet
edeceğini söyleyerek, çiftçilere güvenli ve petrol fiyatlarından bağımsız bir
gelir vaadetmekten geri kalmadılar.
Bu tartışma Avrupa’yı sarmış durumda. Bir de, AB ülkelerinin Afrika’da
tarla kiralayıp, buralarda ekim yaptırması ortalığı daha da karıştırdı.
Ulusal Bilimler Akademisi (NCSE)
gibi saygın enstitülerin araştırmalarında, “Biyoyakıt”ın “Çevre düşmanı”
olarak nitelendirilmesinden bu yana,
AB Komisyonu’nun da bu konuya bakış açısı değişti. Komisyon’un enerjiden sorumlu temsilcisi Günther Oettinger ve iklimden sorumlu temsilci
Connie Hedegaard, AB’nin biyoyakıtla ilgili düzenlemelerini tamamen
değiştirecek geçici bir taslak hazırladı.
Taslak, biyoyakıtın ulaşım sektöründe
2020 yılına kadar ki oranının yüzde 5
olmasını öngörüyor. Oysa, çevrenin
kirlenmesinin engellenmesi için AB
genelinde biyoyakıtın yüzde 10 oranında kullanılması planlanıyordu.
Merkezi Berlin’de bulunan Petrol
ve Protein Bitkilerini Destekle Birliği
(UFOP) adlı lobi kuruluşunun yöneticisi Stephan Arens, yüzde 5’lik fark
için büyük bir darbe; “AB’nin biyoyakıt konusunda devreye soktuğu
süreç oldukça ağır. Bu, Almanya’daki biyoyakıt branşının tamamı
için çok ciddi bir kesinti” dedi.
AB KOMİSYONU YASAKLADI
Almanya’da tarım hammadeleri
hem dizel, hem de E10 diye nitelendirilen eko benzinde kullanılıyor. Avrupa genelinde her iki benzinde tarım
ürünlerinin kullanılma oranı yüzde 4.
Almanya bu konuda daha hızlı ilerliyor. Geçtiğimiz yıl nisan ayında “Biyoyakıt” katkı payı yüzde 6.25’e ulaştı. Dünya Açlıkla Mücadele Örgütü’nden Ülkesel Beslenme Uzmanı Rafael Schneider; “AB Komisyonu’nun
hazırladığı ve biyoyakıt konusundaki değişikliği öngören taslak gerçekten de müzakerelere yön verecek bir belge haline gelip AB tarafından onaylanır mı? İşte bu meçhul. Almanya’da biyoyakıt katkı oranı yüzde 6.25. Şimdi Almanya’nın
bu oranı düşürüp düşürmeyeceği
sorusu gündemde. Ancak, bunu
mutlaka düşürmek değil, tamamen
ortadan kaldırmalı” diyor.
AB Komisyonu’nun enerji ve iklimden sorumlu temsilcilerinin hazır-
ladığı biyoyakıt taslağı, biyoyakıt katkı payını yüzde 5 olmasını öngörüyor.
Ancak, iklimin korunmasına olumlu
katkı sağladığı ispatlanamazsa, o zaman 2020 yılından itibaren biyayakıt
için ayrılan sübvansiyonlar kesilecek.
Üstelik bu yapılırken, arazilerin dolaylı olarak nasıl kullanıldıkları da gözönünde bulundurulacak. AB Komisyonu bu sayede, çevrecilerin, enerjide
kullanılan bitkilerin aynı zamanda
iklim dostu arazilerde yetiştirilecekleri
ve bu nedenle de çevrenin kirlenmesine katkı sağlayacakları yönündeki
suçlamayı bertaraf etmeyi istiyor.
Petrol ve Protein Bitkilerini Destekle Birliği’ne göre, bu yanlış bir bakış açısı: “AB’nin biyoyakıt politikasına duyulacak güvenin çok ciddi
bir biçimde tartışmalı hale geldiğini
görüyoruz. Peki ama AB, 2009 yılında oluşturulan ve şimdiye dek izlenen yakıt politikasının büyük olasılıkla değişeceğini gören yatırımcıları nasıl olup da yeni tesis kurmaya
ikna etmek istiyor?” diyor.
BM Gıda Hakkı Raportörü Jean
Ziegler, dünyada büyük miktarda biyoyakıt üretiminin “İnsanlığa karşı
işlenen çok önemli bir suç” olduğu
iddia ediyor. Ziegler, daha önce verdiği bir başka demeçte de dünyanın,
gıda fiyatlarının artması ve gıda sıkıntısının baş göstermesi yüzünden isyan
çağına doğru ilerlemekte olduğu uyarısında bulunmuştu. Ziegler, biyoyakıt
için; “Hesaplanmış bir cinayet” diyerek, tüm hükümetleri uyarıyor...
Rekortmen
Danimarka
Danimarka’da 2015 senesinde üretilen elektriğin yüzde 42’sinin kaynağı rüzgar enerjisi oldu. Ülke, bu oranı önce yüzde 84’e çıkaracak...
DANİMARKA-Yıllık daha fazla
rüzgar enerjisi üreten ülkeler olmasına rağmen Danimarka şu ana kadar enerjisinin rüzgârdan elde ettiği
kısmını zirveye ulaştırdı. Hükümet
2020’de enerjisinin yüzde 50’sini
ve 2035’te de yüzde 84’ünü rüzgardan sağlama amacını taşıyor. Dani-
Güneş-Hidrojen
evler çok yakında
TAYLAND-Chiang Mai Şehri’nde kurulan şebekeden bağımsız, güneş
enerjili “Phi Suea House”, Tayland’ın yeşil ve sürdürülebilir bir yaşam
yolculuğunda yeni bir kilometre taşı oldu. Ev, bir yıl boyunca her gün
24 saat enerji sağlayabiliyor, kötü havalarda bile temiz enerjiye erişimi
mümkün kılıyor. Gündüz üretilen fazla güneş enerjisinden hidrojen gazı
depolanıyor, geceleri de yakıt hücrelerinin hidrojeni yeniden elektriğe
dönüşüyor. 86kW güneş panelleri günde 326 kW enerji üretiyor.
ortamsız
iş istiyor!
marka, geçtiğimiz “Paris İklim Görüşmeleri”nde, 2030’a kadar sera
gazı salımlarını yüzde 40 oranında
azaltma sözü vermiş olan AB’nin
de bir üyesi. Danimarka’nın batısında, ülkenin rüzgar sektörünün
kalbinde, türbinler yılda bölgenin
kullanabileceğinden yüzde 16 fazla
enerji üretiyor ve bu da ülkenin
enerji fazlasını komşu İskandinav
ülkelerine satabilmesine olanak tanıyor. Bu arada, Danimarka’da açık
denizde üretilen rüzgar enerjisi miktarı da artıyor. Ülke, halihazırda kurulu 1.200 megavatlık üretim kapasitesine sahip. Yapım aşamasında
ise tahminen 1.000 megavat enerji
üretecek iki proje daha bulunuyor.
Danimarka, hedef tutturacak gibi.
DÜNYA’DA yaygınlaşan iş
yerinden bağımsız çalışma
sistemi, Türkiye’de de kabul görmeye başladı. Çalışanlarına bağımsız şekilde
iş yapabilme imkânı sunan
kurumlar, verimliliklerini artırmayı sürdürüyor. Bağımsız çalışma şekli, hem işveren, hem de çalışanı mutlu ederken üretkenliği artırıyor, zaman tasarrufu sağlıyor. Tümleşik iletişimin tüm
avantajlarını tek ekranda
kullanıcılarına sunan Unify,
ses, video, masaüstü ekran
paylaşımı yapmayı sağlayan yenilikçi çözümleri ile
pazara öncülük ediyor.
Dünya’da değişen rekabet şartları, teknolojide yaşanan gelişmeler ve şirketlerin bu değişime uyum sürecindeki hızlı dönüşümü,
yeni ve farklı çalışma kültü-
imkânı sunuyor. Ayrıca çalışan ve işveren memnuniyetini artırıyor. Bağımsız çalışma modelinin gelecekte
ki faydalarını öngörebilen
şirketler, çalışanları için bağımsız çalışma modeli uygulamasını başlatıyor ve ihtiyaç duyduğu teknolojik alt
yapıya yatırım yapıyor.
Dünya, “Freelance” çalışanların en çok kullandığı
sitelerden biri olan Elance’ın yaptığı araştırmaya göre,
İngiltere’de üniversite mezunlarının yüzde 87’si bağımsız çalışmayı “Çekici bir
kariyer seçeneği” olarak gö
rüyor. Mezunların yüzde 69’u bağımsız çalışmanın hayat-iş dengesini daha iyi
sağladığına inanıyor. Yüzde
29’u ise bağımsız çalışmanın kariyer stratejileri arasında olduğunu söylüyor.
rünü de beraberinde getiriyor. Katı kurallara dayanan
çalışma prensiplerine sahip
şirketler, değişen çalışma
şartlarına uyum sağlayan
şirketlerle rekabet edemez
hale gelince, klasik çalışma
biçimlerini terk etmeye başlıyor. Klasik çalışma biçimleri ile değişime direnemeyen şirketler, çalışanların hayatlarını kolaylaştıran çalışma türlerini şirket kültürlerine katmak zorunda kalıyor. Kurum dışından bağım
sız olarak çalışmak, iş dünyasında yeni çalışma kültürünün bir parçası oluyor.
Türkiye’de de hızla yaygınlaşan bu çalışma şekli kurumdan, mekândan bağımsız çalışma modelleri ve
esnek çalışma saat uygulamaları hızla artıyor.
Bağımsız çalışma modeli, tamamen yeni bir yöntem olarak algılansa da kökeni Endüstriyel Devrim dönemlerine dayanıyor. O dönemde işveren ve çalışanlar arasındaki ortak çalışma
ilişkisini kuran bağımsız çalışanlar, bugünlerin temelini
attı. Yeni neslin işgücünde
kontrolü ele alması ve kendi kariyer, amaç ve hayat
tarzlarını bu alana empoze
etmeye başlamasının ardından bağımsız çalışma modeline geçiş hız kazandı.
Esnek çalışma modeli,
çalışanların verimli oldukları saatlerde çalışmalarına
imkân tanırken üretkenliklerini de artırıyor. Yeni çalışma modeli, ulaşım için harcanan zamanı ve masrafı
azaltması sayesinde çalışanların daha verimli ve
mutlu olmalarını sağlıyor.
Bununla birlikte çalışanların sosyal yaşamlarını hafta
sonuna sıkışmaktan kurtarıyor ve hafta içerisinde kişisel işlerle ilgilenme ve
sosyal faaliyetlere katılma
İşletmelerin ve ekiplerin
iletişim gereksinimlerini yeni çalışma yöntemleri ile bir
leştirerek tümleşik iletişim
tüm avantajlarını kullanıcılarına sunan Unify’ın Türkiye Satış Müdürü Müge Aydın İncecik, “Çalışma şekillerindeki değişimi yakından
izliyor, bu değişimi kullanıcı
odaklı işbirliği araçlarıyla
destekliyor ve ofis dışından
veya bağımsız çalışanlara
iletişim alanında da kolaylık
sağlıyoruz. Sunduğumuz
çözümler, her seviyedeki ku
rum çalışanlarının, serbest
iş yapanların hızlı ve sorunsuz şekilde organizasyonun veya işin bir parçası
olmalarını sağlıyor. Bu süreçte kullanılan cihazların
video, ekran paylaşımı, mesajlaşma ve dosya paylaşımını desteklemesi gerekiyor. AR-GE alanındaki birikimimizi yenilikçi ve kullanıcı odaklı yaklaşım ile har
manladık. Bugün tüm dünyada yaygın olarak kullanılan internet tarayıcısı üzerinden kolayca ses, video,
masaüstü ekran paylaşımı
yapmayı sağlayan yeni ve
gerçek zamanlı iletişim olanağı sunan Circuit’i geliştirdik. Tüm iletişimi tek ekrana
sığdırdığımız yeni iletişim
platformu Circuit ile yeni bir
sayfa açıyoruz. Bu noktada
kuralları değiştirdiğimizi
söyleyebilirim” diyor.
Bağımsız araştırma şirketi Pew’e göre, milenyum
nesli, işgücündeki en geniş
kitle olarak öne çıkıyor.
Araştırma, bunun sadece çalışanlar için değil, şirketler için de bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor. Şirketlerin günümüzde çalışma mekânlarındaki büyüyen beklentilere cevap vermekte zorlanacakları da raporda yer alan çok ciddi diğer bir husus.
TT.5_Layout 1 4.03.2016 18:32 Page 1
5
KENT VE ULAŞIM
7 MART 2016
FORD OTOSAN
2015 yılı lideri
Pazarın üzerinde büyüme kaydeden Ford Otosan, Türkiye otomotiv pazarının ticari araç liderliğinin yanı sıra Türkiye ihracatının da lokomotifi olmaya devam etti...
İSTANBUL-2015 yılında Türkiye ticari araç satış liderliğinin
yanı sıra ihracatın da lokomotifi
olan Ford Otosan, ürettiği araçlarla 2015 sonu itibarıyla Ford’u
Avrupa’nın bir numaralı ticari
araç markası konumuna taşıdı.
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün; “Ford Otosan’ın
ÖDÜLLER
iç pazardaki başarısını artırırken, ihracat odaklı büyümeye
devam edeceğiz. Bugün geldiğimiz noktada, bölgesel bir otomotiv şirketi olmaktan çıktık.
Otomotiv teknolojilerinin küresel oyuncusu haline geldiğimize ve önümüzdeki dönemde
bu konumumuzu daha da pekiştireceğimize inanıyoruz. Bunu yaparken; sürdürülebilirliğimizin ve Ford’un yeni nesil
vizyonunun önemli temel taşlarından inovasyon, AR-GE faaliyetlerimiz ve dijital çalışmalarımızdan güç alacağız” dedi.
2015, Ford Otosan’ın 1.6 Mil-
yar Dolar’lık yatırımını tamamlayıp, meyvelerini almaya başladığı bir yıl oldu. Sektördeki öncü
rolünü sürdüren Ford Otosan, bir
önceki yıla oranla %37 artışla,
yılı 334 bin 622 adet rekor üretim
gerçekleştirdi. Türkiye’nin Ticari
Gücü 2015 yılsonu itibarıyla,
Türkiye ticari araç üretiminin
%59’unu gerçekleştirdi.
Otosan’ın gurur kaynaklarından biri olan ağır ticari araç markası Ford Trucks, global pazarlarda büyümeye devam etti. Afrika pazarında stratejik üs olarak
kabul edilen Fas’ta açılan bayii
ile, Rusya ve Ortadoğu’nun ardından Ford Trucks’ın büyümesi
Afrika’ya taşındı. Umman ve
Bahreyn’de açılan Ford Trucks
bayileriyle, Ortadoğu’da genişleme operasyonu büyük oranda
tamamlandı. Bu pazarlarda, Ford
Otosan’ın AR-GE gücüyle, bölgenin koşullarına göre geliştirilen
özel modellerini satışa sunuldu.
● Accenture Dijitalleşme Endeksi - Motorlu Kara Taşıtlarının İmalatı Dijital Lideri
● Engelli Dostu Bir Fabrika - TİSK 2015
Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülü
● MESS Altın Eldiven İş Sağlığı Güvenliği Ödülleri
● Türkiye’nin Ford’u Reklam Filmi ile
ODD 2015 Gladyatörleri Yılın Televizyon
Uygulaması, Kristal Elma Otomotiv Kategorisi, Motif Halk Ödülleri Özel Ödülü
● Ford CRM Doğrudan Pazarlama Uygulaması ile DPİD Ford Sevenler El Kaldırsın E-Posta çalışmaları ve Sadakat uy-
2015’te Ford Trucks ile dış pazarlarda büyürken iç pazardaki
hamlelerine devam etti. Son yıllarda büyük önem kazanan ve
kurumsallaşma ihtiyacının kendisini daha çok hissettirdiği 2. el
ağır ticari alım-satım operasyonları için yeni bir marka oluşturdu.
2. elde Ford Trucks güvencesiyle
hizmet sunma hedefiyle TruckMarket’ı hayata geçirdi. Ford
Trucks, İkinci el organizasyonları
ile güçlenen 4S plaza yapılanmasını da 2015 yılında tamamladı.
Ford Trucks, büyük filo satışlarına da imza atarak, tek seferde
400 adede kadar yaptığı satışlarla
ses getirdi.
Kuruluşundan bu yana kesintisiz olarak AR-GE faaliyetlerine
yatırım yapan Ford Otosan için
2015, ürün portföyündeki yeniliklere ek olarak, Türkiye ve otomotiv sektörü için önem taşıyan
bir yatırıma da sahne oldu. Türkiye’nin en büyük AR-GE Merkezi olan Sancaktepe AR-GE
Merkezi’nin resmi açılışı yapıldı.
'Bir aracı sıfırdan ticari bir ürün
haline dönüşene kadar, motoru
da dahil olmak üzere komple tasarlayacak, geliştirecek ve test
edecek tüm yetenek ve altyapıya
sahip tek Türk otomotiv şirketi'
olan Ford Otosan, yeni merkezinde Türkiye’de bir ilk olan
Sanal Gerçeklik Laboratuvarı’nın
(CAVE) yanısıra motor yazılımı
yapılan HIL Laboratuvarı, Tasarım Stüdyosu ve 1.500 mühendisi
ile tüm dünyaya Türkiye’den araç ve motor geliştirmeye devam
ediyor. Ford Otosan; yetkin mühendisliğinin ve AR-GE gücünün
en önemli göstergelerinden biri
olan ve 100 milyon doları aşan
yatırımla hayata geçirdiği; 9lt ve
13 lt, E3, E5 ve E6 emisyon değerine sahip olan Ecotorq motoru
da 2016 yılında pazara sunacak.
Ağır ticari araç, dizel motor ve
motor sistemleri konusundaki
AR-GE çalışmalarıyla Ford’un
küresel merkezi durumunda olan
Ford Otosan, binek ve hafif ticarideki mühendislik çalışmalarıyla
da Global Ford’a hizmet veriyor.
gulamaları ödülleri, DPİD Efsane İstanbul’da Doğrudan Pazarlama Ödülü
● Ford Mustang Kalp Atışı Kampanyası
Felis Mobil Ödüller Kategorisi, Felis Yenilikçi Mobil Teknoloji Başarı Ödülü
● Ford Mustang Smarties Türkiye İnovasyon Bronz Ödülü
● Ford Fiesta “Beni Seviyorsan - Sevgililer Günü” Kampanyası Twitter Global
Başarı Hikayesi
● Ford Trucks Baykuş Ödülleri - Gümüş
Madalya
● Courier - What Van? UK
2015 SATIRBAŞLARI
■ Türkiye Otomotiv Pazarı’nda %35
büyüme. 126 Bin 468 adet satış...
■ Otomobil Pazarı’nda %26 büyüme. 47 Bin 158 adet satış...
■ Hafif Ticari Araç Liderliği %44 daha
büyüme. 71 Bin 482 adet satış...
■ Ağır Ticari Araçta %14 büyüme ve
%23.3 pazar payı...
FORD OTOSAN REKORLARI
■ Toplam 380 Bin 742 adet toplam
satış adedi ile üst üste 5. Kez Türkiye
Otomotiv İhracat Liderliği...
■ 3.9 Milyar Dolar ihracat geliri...
■ Türkiye Ticari Araç İhracatı %65
büyüme. 253 Bin 644 adet satış...
■ Türkiye Ticari Araç üretiminin %59’u.
334 Bin 622 adet satış...
■ Türkiye’nin en büyük AR-GE Merkezi. 1.500 AR-GE mühendisi...
GLOBAL YAPILANMA
■ Ford Trucks, 2020’de 50 ülke temsilcilik ve servis ağı oluşturacak...
■ Ford Trucks, 1/3 oranında ihracat...
■ Ford 2015 yılında Ticari Araçta Avrupa Birliği Liderliği ve %12.6 pazar
payı. 260 Bin 400 adet satış. Ayrıca,
Courier’den Transit’e uzanan geniş
ürün portföyü ile liderlik...
RAMAZAN
GÜRLER
MAVİ MARMARA
Bir tuhaflık var!..
Z
OR günler yaşıyoruz. İstenmeyen gelişmeler esnafımızı zora sokuyor. Bu noktada genel sorun olan bu durum benim şirketim için de özel sorun haline geldi. Esnafımla mevzi kaybediyoruz. Oysa, biz yenilikçi bakışla belediyelerle işbirliği yapan,
onların denetim ve yürütümünde modern
taşımacılık beklentilerine uyan özel halk otobüs işletmeciliğini de ortaya çıkarmaya dönük çalışanlarız. Özel halk otobüsçü kimliğimizle, belediyelerle uyumlu faaliyetlerimizle kurumsal yapılanmaya geçişi benimseyen esnafız. Benimsetilerek benimseyen
olsak da bu işin doğruluğunu gören esnafız.
İETT’yi tenzih ederek söylüyorum, ne
yazık ki İBB bu konuda farklı düşünüyor.
Kafama takılan şey, kurumsallaşma ve buna
karşı eski yapılanmayla durumu sürdürme
anlayışı arasında İBB’nin Ulaşım Koordinasyon Merkezindeki yönetici idarecilerin neden gidip geldikleri?
Bir de amaçlanan kalite ve konforu sunmaya dönük, çevreci yapılanmayla kalite ve
konforlu bir herkes için sürdürülebilir biçimde tasarlanıp planlanmış olan sistematiğinin kurulmak istendiği çağdaş toplu taşıma hizmet anlayışı var. Bu planlı gidişat, üstelik evrensel uluslararası gelişmiş devletlerin, gelişmekte olan devletlerin de benimseyerek, ona göre yapılanmalarıyla bu sistem
doğrulanmıştır. Peki, neden o zaman bizde
“hem ileri, ama hemen ardından da birkaç
adım geri” anlayışlara kurban ediliyoruz?
Özel halk otobüsçülerinden alınanlara
bakın. Minibüsçülerin verdiklerine ve yaptıklarına bakın. Minibüsler eski sistemde kalite konfor düzen zaman tarifeleri olmadan
“müsait bir yerde” mantığı ile çalışıyor.
Biz her türlü kontrolle çalıştırılarak gelişen yapılanmaya uyuyoruz ama o işletmecilikten sonraya atılıyor?
Neden?
Kurumsallıkla kurumsal olmadan hizmet görme konusuna neden eskisi kayrılarak meseleye bakılıyor?
İşte burasını doğrusu anlamıyorum.
Arada kalan bizler sıkıntıya düşürülüyoruz. En iyisi bir takvim belirlensin, bizde ona
göre minibüsçülerle birlikte yol alalım. Hatta
bizde minibüsçü olalım o kurumlaşma saati
gelene kadar aynı şekilde çalışalım. Biri kurallı biri kuralsız çalışsın. Bir de, kayırılsın.
Bu biraz tuhaf olmuyor mu? Bunun gerçek cevabını İBB verirse mesele netleşir.
TT.6_Layout 1 4.03.2016 18:33 Page 1
6
SEKTÖRDEN YANSIMALAR
7 MART 2016
ÖZTUZLA TOPKAPI ESNAFI YÖNETİMİNİ YENİLEDİ
Demokratik seçimden
“Mehmet Tekin” çıktı
“Salt oy verenlerin değil, 175 esnafın da yöneticisiyiz” diyen, Öztuzla Topkapı
Derneği’nin yeni başkanı Mehmet Tekin, sen-ben kavgası olmayacağını söyledi...
Sakarya’da toplu
taşıma anketi
SAKARYA-Toplu taşımada vatandaş memnuniyetini önceleyen çalışmalara bir yenisini daha ekleye
ceklerini açıklayan Ulaşım Dairesi
Başkanı Fatih Pistil, “Yeni dönem
de Büyükşehir Belediyesi otobüslerini kullanan vatandaşlarımızın
memnuniyetlerini gerçekleştireceğimiz anket çalışmaları ile ölçeceğiz. Bu sayede yolcularımızdan
alacağımız talep ve önerilere dönük anında müdahalelerde bulunacağız” dedi. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Baş
İSTANBUL-Öztuzla Topkapı
Otobüsçüler Derneği Olağan
Seçimli Genel Kurulu yapıldı.
Divan Başkanlığını Mavi Marmara Yönetim Kurulu eski başkanı Yıldırım Yılmaz’ın yaptığı
kongrede, mevcut başkan M.
Cemal Soydaş ile birlikte Mehmet Tekin ve Hantemur Kılıç
yarıştı. Büyük bir olgunlukla
gerçekleşen, hararetli tartışmalarında yaşandığı kongre sonunda yapılan oylamada, toplam
oyların 71’ini alan Mehmet Tekin ve yönetim kurulu, başkanlığı kazandı. M. Cemal Soydaş
51, Hantemur Kılıç ise 49 oy
aldı. Oylama sonucunun açıklanmasından sonra iki aday da
Mehmet Tekin’i kutlayarak başarı dilemeleri esnafın ve davetli katılımcıların alkışlarıyla
karşılandı. Sonucun açıklanmasından sonra teşekkür konuşması yapan Mehmet Tekin,
birlik ve beraberlik içinde esnafın menfaatleri neyi gerektiriyorsa o doğrultuda hizmet vereceklerini belirterek, esnafı mutlu edecek şekilde daha iyiyi na-
kanı Fatih Pistil, toplu taşımada
vatandaş memnuniyetini maksimum seviyeye ulaştırmak için baş
latılan çalışmalara bir yenisini da
ha ekleyeceklerini ifade etti. Pistil,
“Büyükşehir Belediyesi otobüslerinde yolcuların memnuniyetini tek
tek ölçecek bir uygulamayı hayata
geçiriyoruz. Hedefimiz toplu taşımada hemşerilerimizin hiçbir za
man memnuniyetsizlik yaşamamaları. Çalışmalarımız sürüyor.
İlerleyen dönemde bu çalışmanın
kapsamı genişletilecek” dedi.
Akıllı direklerin
sayısı artırılıyor
Demokrasi örneği verdiler... Büyük bir olgunluk içinde yapılan kongrede 3 adayın hedeflerini dile getirerek oy istemesi ve de birbirlerine başarı dileyerek yarışması, esnaf ile
davetliler arasında büyük bir memnunluk yarattı, “Kucaklaşan Esnaf” modeli yarattı...
sıl tesis edileceği konusunda çalışacaklarını söyledi. Seçime hazırlanarak girdiğini belirten Tekin’in; “Gerçekleri biliyoruz.
Buna uygun çalışarak projelerimizi hayata geçirmek için
birlikte hareket edeceğiz” demesi, esnaf ve genel kurulu izleyen davetliler arasında memnunluk uyandırdı.
Tekin, daha sonra şöyle konuştu; “Ben, bana oy veren 71
esnafın değil, 175 esnafın başkanıyım. Onların menfaatleri
için onların geleceğinin istenilen güzellikte ve kazançta olması için çalışan bir yönetim
sergileyeceğim. Birlikte, kimseyi ötekileştirmeden yol alacağız. Sen-ben kavgasından
uzak gerekeni yapacağız. Bütün esnaf arkadaşlarıma bize
gösterdikleri güven için teşekkür ediyorum.”
Seçimde, kadın işletmecilerinin çokluğu
dikkat çekti ve “Amacımız, bizi ileriye taşıyacak yöneticileri belirlemek” dediler...
ÖZTUZLA TOPKAPI
YENİ YÖNETİM KURULU
Mehmet Tekin (Başkan)
Kamil Akbaba
Kıyasettin Akdeniz
İsmail Ertik
Ekrem Zencir
Hüseyin Gül
KOCAELİ-Otobüslerdeki wi-fi uygulamasıyla vatandaşa ücretsiz
internet iletişimi sağlayan Kocaeli
Büyükşehir Belediyesi, Akıllı Duraklar’la da bu hizmeti yaygınlaştırıyor. Daha önce bir prototiple hiz
met vermeye başlayan Akıllı Direkler’in sayısı Toplu Taşıma Daire
Başkanlığı tarafından 7’ye çıkarıldı. Akıllı Direkler Halkevi’nde 2
adet, Orduevi, Vilayet Durağı’nda
2 adet, Mimar Sinan Köprüsü Durağı ve Doğu Terminali’nde hizmet
DENETLEME KURULU
Rahim Gökdemir
Ahmet Erim
Hasan Başar
ROBOT DEĞİL, ONLAR DA İNSAN
Muğla’da şoför
esnafı sevindi
MUĞLA-UKOME 29.02.2016 tarihli toplantısında servis araçları ve
ticari taksi sahiplerinin çalışma izin
belgesi almaları için verilen süreyi
vatandaşlardan gelen talepler doğ
rultusunda 1 ay uzattı. Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Alper Kolukısa, Muğ
la’da servis araçları ve ticari taksi
sayısının fazla olduğunu, henüz
başvuruda bulunmayan ve başvu
ru yapmakta geciken şoför esnafının mağdur olmaması için böyle
bir karar aldığını söyledi. Kolukısa;
“UKOME toplantısında, Ticari Tak-
EGO’nun şoförleri de
motivasyon bekliyor
Her gün Ankara’nın cadde ve sokaklarından binlerce kişiyle yüz yüze gelen EGO
belediye otobüs şoförleri, yolculardan anlayış ve saygı beklentilerini dile getirdi...
ANKARA-“Bir selam, bir günaydın, bir güleryüz, bizleri motive
ediyor” diyen, Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğü’nün 1233 otobüsüyle servise
çıkan şoförleri, günde 270 Bin
km. yol kat ederek, 700 ile 750
Bin arasında Ankaralı’nın kentiçi ulaşımını sağlıyor. EGO kaptanları, yaptıkları işin bir kamu
görevi olduğunu vurgulayarak,
görevlerini büyük bir ciddiyet ve
sorumluluk duygusu içinde yerine getirdiklerinin altını çiziyorlar. Mesai süresince her yaş ve
meslekten binlerce Başkentli ile
iletişim kurduklarını ifade eden
şoförler, duyguları sorulduğunda, sitemkar bir ifadeyle, “Yolcularımızdan bir an için kendilerini bizim yerimize koymalarını
istiyoruz. Bizler de sadece sizleri bir yerden bir yere taşıyan,
içinde duygu olmayan robotlar
değiliz. Yolculardan gelecek; bir
günaydın bir iyi günler, bir selam ve bir güler yüz bizleri motive ediyor. Moralimiz yükselerek, günümüzün çok daha iyi
geçmesine vesile oluyor” diye
karşılık veriyorlar.
Her gün binlerce kişiyle birebir temas içindeyken, başlarına,
bazen keyifli, bazen de dramatik
olaylar geldiğini anlatan EGO
şoförleri, özel araç kullananlar-
vermeye başladı. Güneş enerji sis
temiyle enerji toplayan ve bu enerjiyi üzerindeki 6 adet USB portuna
aktaran Akıllı Direkler, vatandaşların cep telefonlarını ücretsiz şarj
etmelerine olanak sağlıyor. Dinamik, çevreci, yenilenebilir yapısı ile
günümüzde önem arz eden teknolojik gereksinimlere cevap ve
ren Akıllı Direkler, kent estetiğini
de bozmuyor. Akıllı Direkler şebekeden beslenmeyip, üzerinde bulunan güneş panelleri ile doluyor.
dan trafikte anlayış, yolculardan
da saygı görmek istediklerini
söylüyorlar. En iyi şekilde hizmet vermek için her yıl düzenli
olarak halkla ilişkiler, psikoteknik, öfke ve stres kontrolü gibi
eğitimlere tabi tutulduklarını belirten şoförler, çocuk yaştan itibaren, okullarda, toplu taşıma
araçlarına bindiklerinde nelere
dikkat etmeleri konusunda eğitim verilmesi istiyorlar.
siler için uygulanmakta olan 10
yaş şartı da Esnaf Odaları ve araç
işletenlerinden gelen talepler ve
Özel Tüketim Vergisi Kanunu kapsamında yapılacak muhafiyet, teşvik, vb. çalışmaların devam etmesi
sebebi ile 30.06.2016 tarihine ka
dar uzatıldı. Bu doğrultuda T Plaka
sahibi Ticari Taksi işletenlerinin
31.03.2016 tarihine kadar mevcut
araçları ile başvuru yapmaları ve
30.06.2016 tarihine kadar geçerli
Geçici Çalışma İzin Belgesi almaları şartı ile faaliyetlerine bu tarihe
kadar devam edebilecekler” dedi.
Yerli tramvayların
Boji testleri yapıldı
SAMSUN-Samsun Büyükşehir
Belediyesi’nin sürdürmekte olduğu mevcut Üniversite-Gar Hafif
Raylı Sistem Hattının Tekkeköy’ e
uzatımı projesi kapsamında Samsun Büyükşehir Belediyesi Samulaş A.Ş. tarafından alımı yapılan 8
adet Hafif Raylı Sistem aracının
“Boji Yorulma Tip Testi” yapıldı.
“EN13749” (Demiryolu Uygulamaları-Tekerlek ve Bojiler-Boji Çerçevelerin Yapısal Gereksinimleri Be
lirleme Yöntemi) standardı kapsamında Çek Cumhuriyeti’ nin Prag
şehrinde bulunan VUZ (Demiryolu
Araştırma Enstitüsü) laboratuvarlarında yapılan Boji Yorulma Testleri başarıyla gerçekleştirildi. Test
esnasında Samsun Büyükşehir
Belediyesi Samulaş A.Ş. Yönetim
Kurulu Üyesi Kadir Gürkan, Samulaş Bakım-Onarım Müdürü Ziya Kalafat, Mekanik-Bakım Formeni Serkan Salmaz, Samulaş
A.Ş. Mekanik Bakım Teknisyeni
Basri Durgun ve Durmazlar A.Ş. İş
Geliştirme ve Strateji Müdürü Abdullah Bocan hazır bulunmuştur.
TT.7_Layout 1 4.03.2016 18:34 Page 1
İmtiyaz Sahibi-Sorumlu Yaziişleri Müdürü: M. Şevket ERTURAN
Genel Yayın Yönetmeni: M.Şevket ERTURAN
Yayın Koordinatörü: Özlem GÜNEŞ - Haber Koordinatörü (İstanbul): Sadi TOYGAR
‹stihbarat Şefi
Mali Müşavir
Teknoloji Editörü
YAYIN TÜRÜ
: Mehmet AKIN
: Ali PULUR
: Yücel
TÜRKÖZMEN
: HAFTALIK
YAYINCI KURULUŞ: ERTURAN YAYINCILIK LTD. ŞTİ.
İDARE MERKEZİ
Hürriyet Bulvarı - Yakuplu Plaza No.: 131 Kat: 3 D: 27
Yakuplu - Beylikdüzü / İSTANBUL
Tel.: (0212) 875 46 49 ● Fax.: (0212) 875 78 64
www.kenticitoplutasima.com.tr ● [email protected]
Van’da Tourmalin
Kısa bir süre birçok ilçede toplu taşıma değişimi başlatan Van Büyükşehir Belediyesi son olarak Çaldıran ve Muradiye İlçeleri için de Temsa Tourmalin aldı...
Almanlar Temsa
ile çok mutlu
Temsa, Avrupa’da taşımacılık sektöründe hizmet veren tecrübeli firmalardan 9’una 14 araçlık teslimat gerçekleştirdi...
ALMANYA-Temsa’nın Almanya
ofisi tarafından gerçekleştirilen satışlarda araçları Temsa Almanya
Genel Müdürü Umut Kamay teslim
etti. Araçları alan firmalar arasında
6 Alman şirketinin yanı sıra 2 Avusturya, 1’de İtalyan şirketi bulunuyor. Temsa, Alman firmalarından
Barbis Reisen, Müller Reisen, Taxi
Meier, Grötsch Reisen, Villing Omnibus Reisen, Schmitt Reisen Avusturya firmaları Bösch Reisen, Meidl
Reisen ve Milano’lu operatör AutolineeAschdamini S.r.l.’ye teslimatlar gerçekleştirdi. 2007 yılından beri
faaliyet gösterdikleri Almanya’nın
zorlu otobüs pazarında 800 araçlık
bir kapasiteye ulaştıklarının bilgisini
veren Temsa Almanya Genel Müdürü Umut Kamay; “Otobüs için
‘key market’ olan Almanya’da
başarılı olduğunuzda diğer ülkelerde zaten birçok kapının size
açıldığını görebilirsiniz. Son yaptığımız teslimatlarda da bunu gör
mek mümkün. Teslimatları ger-
çekleştirdiğimiz, sektöründe tecrübeli otobüs firmalarından 6’sı
Alman, 2’si Avusturyalı, 1’i de
İtalyan şirketi. Temsa’nın Alman
ya ofisinde satışını yaptığımız
araçlar ağırlıklı olarak HD12,
HD13, MD9C, ve MD9LE oluyor. Bu pazara yönelik ürün gelişimlerini de sürdürüyoruz. Önü
müzdeki süreçte öncelikle Alman
ya pazarındaki araç sayımızı
1000 adetlere ulaştırmayı hedefliyoruz. Otobüslerimizin işletim
sürecinde sunduğu avantajlar,
üst düzeydeki iç konfor müşterilerimizin büyük beğenisini topluyor ve yeni yatırımlarda tercih
ediliyoruz” dedi. Araçları teslim
alan firma yetkilileri de Temsa’nın
müşteri ihtiyaçlarına en uygun ürün
leri sunduğunu, işletim sürecinde
otobüslerin sorunsuz hizmet verdiğini belirttiler. Firma yetkilileri satış
sonrası hizmet sürecinde Temsa’nın
müşteriyi memnun eden kaliteli bir
yapıya sahip olduğunu ifade ettiler.
VAN-Van Büyükşehir Belediyesi Ulaş
tırma Hizmetleri Daire Başkanlığı,
2015 sezonu içerisinde kent merkezi
ve ilçelerde yaşanan ulaşım sorunun
ortadan kaldırmak adına Temsa Avenue alımı gerçekleştirerek, kenttin tüm
noktalarında toplu taşıma hizmeti başlatmıştı. Kent merkezinde yaşanan ulaşım sorununu bitirme noktasına getiren
büyükşehir belediyesi daha sonra ilçelerde yaşanan ulaşım sorununu ortadan
kaldırmak için de bu sefer temsa Tourmalin otobüs alımı yaparak seferlere
başladı. İlçelerdeki hizmeti için tam
donanımlı ve 53 yolcu kapasiteli yeni
temsa Tourmalin otobüslerle güvenilir,
rahat ve konforlu bir şekilde yolculuk
yapmalarını sağlayarak hizmet verdi.
Van Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Van-Çaldıran ve
Van-Muradiye İlçeleri’nde hergün düzenli şekilde günün erken saatlerinde
seferlerine başlayan otobüsler günün
geç saatlere kadar düzenli bir şekilde
hizmet veriyor. Van Büyükşehir Belediyesi ayrıca, 60 yaş üzeri ve engelli
vatandaşlara ücretsiz, öğrencilere yarı
fiyatına ve her Perşembe günü ise kadınlara ücretsiz olarak hizmet verecek.
TARİFE VE ÜCRETİ
Çaldıran İlçesi, il merkezinden saat
06.30, 10.00 ve 17.30’da hareket edecek. Kent merkezine saat 08.15, 12.00
ve 19.00 saatlerinde hareket edecek.
Muradiye İlçesi, il merkezinden saat
06.45, 11.00 ve 17.30’da hareket edecek. Kent merkezine ise saat 08.00,
13.00 ve 19.00 saatlerinde hareket edecek. Tam fiyat 8 TL, öğrenci 4 TL.
72850$/ð1
+HUěHKUH<DNñĜñU
İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No.: 23
İhlas Plaza No.:11 A / 41
Yenibosna - Bahçelievler
İSTANBUL
Tel.: (0212) 454 30 00
★★★
GAZETEMİZ
BASIN MESLEK
İLKELERİNE
UYMAYA
SÖZ VERMİŞTİR
HALİL
KADİFE
ANTAKYA
Haydi biraz daha hızlanalım...
N
EREDE kalmıştık? Sanırım
yapılması gerekenlerin olduğunu söylüyordum. Evet dostlarım, yapılması gereken çok şey var.
Bir kere gelişmeleri çok yakından izlememiz gerekiyor.
Hızlı ve de çağın zamanına uygun olarak yarışarak, bunu yapmamız bizim çıkarımıza.
Ya günlük hayhuy!..
Evet, bunu aşıp nasıl gelişmeleri izleyeceğiz acaba?
Hergün artan trafik, hergün artan ulaşımda ortaya çıkan ihtiyaçların getirdiği yeni sorunlar bizde
kafa mı bırakıyor da bir de dünyayı ülke genelini izleyeceğiz.
Talebe miyiz biz?
İşte soru bu.
Evet biz bir talebeyiz?
Öğrenme durumunda olan küçük bir talebe!..
Çünkü, biz esnafız.
Esnaf her an her şeyi olabilir
noktasında hassasiyetle görendir.
Görmek için yapılanandır.
Eskiden lonca sisteminde bir
kültür bir aidiyetlik vardı.
Şimdi buna meslek bilinci yahut, kentlilik bilinci iş görev bilinci
gibi adlar takılıyor.
Adlar ne olursa olsun amaç bilinçli bakmak bilinçle yaklaşarak
gelişmelere karşı duyarlı olmak.
Yani?
Yanisi örgütlü olmak.
Lonca örgütsel yapısıyla esnafı
yücelten bir uygulama. Ecdadımız
bunu o zamanın gerekliliğine uygun böyle yapmış.
Gereklilik evrensel olunca da
bugüne dek yürümüş.
Şimdi bize iş düşüyor.
Şimdiki değişimle gelen zaman da adına Sivil Toplum Örgütü, STK denilen yapılanmayı işaret ediyor. Yani, bizim kurduğumuz derneğimizi öne çıkarıyor.
Bizim takip işlerini TÖHOB
ile yapmamız gerekiyor. onu donatmamız koşturup araştırma geliştirme vasfıyla bir merkeze dönüştürmemiz fikir üretim merkezi
gibi proje üretim merkezi haline
getirerek danışman sıfatında yükseltmemiz gerekiyor.
Bence, kamu-özel kesim sarmaş dolaş olması gereken bir döneme giriyoruz.
Biz sarmaş dolaş olmasak da
bir işbirliği konusunu aklımızda
tutalım ve bunun için TÖHOB üzerinden hareketlenelim.
Hem kendimizi, hem kamuyu
hem toplumu ortak bir bilinçle aidiyet hissiyatıyla donatmaya yarayan icraatlara yönelelim.
Haaa, en önemlisi de; “Bir ve
birlik olalım.”
Bunun başka hiçbir yolu da
yok zaten.
O zaman vakit kaybetmeden
herkes fikrini ortaya koysun.
Bu ara sessizce 500. Sayıya ulaşan gazetemizi de kutluyorum.
Çünkü, başından beri bizim için çırpınan ve her zaman yanımız
da olan tavrıyla her zaman bizi düşündüğü için...
Herkese bol kazançlar...
TT.8_Layout 1 4.03.2016 19:06 Page 1
Türkiye RS cenneti oluyor
6. Eurasia Rail Fuarı’nda Türkiye’nin 7 yıl içinde hayata geçireceği milyar dolarlık demiryolu projeleri damga vurdu. Dev firmaları, Türkiye’de YHT fabrikası kurmak üzere harekete geçiyor...
Türkiye’nin demiryolu ulaşımına yönelik
projeleri dünya devlerini İstanbul’a çekti.
2023 hedefi kapsamında önümüzdeki 7 yıl
içinde hayata geçirilecek 45 Milyar Euro’luk
yatırımdan pay almak isteyen 30 ülkeden
300 şirket, İstanbul Fuar Merkezi’nde 6.
Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler, Altyapı ve Lojistik Fuarı’nda (Eurasia
Rail) buluştu. Firmalar, yatırım yapacaklar...
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırım; “Demiryoluna 40 Milyar Dolar’ın üzerinde yatırım yapacağız. 80 adet
hızlı tren seti yatırımı zannediyorum ki 5-6
Milyar Dolar’ı bulacak. Bu setlerin mümkün
olduğunca yüksek yerli katkı oranıyla yapılmasını öngörüyoruz. İlgilenen şirketlerin
elini çabuk tutmasını istiyoruz” dedi...
Geleceğin lojistikçileri Ekol’de buluştu
Lojistik sektörünün gelişiminde eğitimin önemini her fırsatta vurgulayan Ekol Lojistik, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan tesislerinde, Mehmet Emin
Horoz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden 14 meslek lisesi öğrencisini ağırladı.
UTİKAD’ın desteklediği ve ortak olduğu “Entegre Demiryollarında Kombine Taşımacılık Uygulamaları” projesi kapsamında, Avrupa’da lojistik süreçlerini deneyimleyen meslek lisesi öğrencileri Ekol Budapeşte Tesisleri’nde Türkiye-Macaristan
hattındaki akışı, depo uygulamaları ve filo takip işlemlerini gözlemlediler...
7 MART 2016 ● YIL: 10 ● SAYI: 500
Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil)
www.kenticitoplutasima.com.tr
“Akıllı” otomobiller
siber tehdit altında
Otomobil üreticileri internet bağlantılı otomobillerde siber güvenlik tehditlerini
tartışmaya başladı. Çünkü, tüm yazılımların risk altında olduğu konuşuluyor...
Otomotiv teknolojileri son yıllarda hızlı bir biçimde
gelişiyor. Araçların uzaktan kontrol edilebilmesi de
teknolojik bu gelişmeler arasında. Fakat, bu gelişme ile birlikte güvenlik riskleri de beraberinde geliyor. Siber saldırganların önümüzdeki dönemde
gözleri her zamankinden çok otomobillerde olacak gibi gözüküyor. Bunu kanıtlayan ilginç bir örnek, geçtiğimiz günlerde ABD’de yaşandı. Bir bilgisayar programcısı, bir otomobil modeline uzaktan erişim sağladı. Otomobildeki uygulamalarda
yer alan bir açığı keşfeden programcı, sürücünün
konum geçmişine ulaşıp, aracın aküsünü boşaltmayı başararak, siber saldırısını gerçekleştirdi.
Konuyla ilgili yorum yapan Kaspersky Lab GReAT
Kıdemli Araştırmacısı Sergey Lozhkin; “Yeni araç
içi teknolojiler gelişmeye devam ettikçe bunları
uzaktan kontrol etme becerisi de gelişiyor. Tahminlerimize göre kullanıcıların akıllı telefonlarındaki uygulamalar, kritik otomobil sistemlerini de
kontrol etme becerisine sahip olacak. Yakın zamandaki Nissan Leaf vakasında şu senaryoya
şahit olduk: bilgisayar korsanları araç içi sistemleri
(muhtemelen klima kontrol veya eğlence) kontrol
edebilen bir uygulama yarattılar ve kontrol paneline bağlanmak için otomobilin VIN numarasını
kullandılar” diyerek, ilk ciddi uyarısını yaptı.
Lozhkin daha sonra; “VIN numarasını basitçe değiştirmekle başka bir otomobili kontrol etmek olanaklı. Her ne kadar bu örnekteki işlevsellik nispeten sınırlı olsa da suçluların erişim sağlamalarındaki kolaylığın yazılım geliştiricileri için kışkırtıcı
olabileceği ciddi olarak düşünülmelidir. Bu tür saldırı, veri şifreleme ile otomobil ve akıllı telefon uygulaması arasında güvenli kimlik denetimi prosedürleri kullanılarak önlenebilir. Her ne kadar bu
örnekteki işlevsellik nispeten sınırlı olsa da suçluların erişim sağlamalarındaki kolaylığın yazılım
geliştiricileri gerçekten kışkırtır” diye konuştu.
GOOGLE “SİBER SALDIRI”YA MI UĞRADI?
Sürücüsüz kaza!
GOODYEAR, geleceğe yönelik geliştirdiği yeni konsept lastikleri ile ultra yüksek performans
lastiğini 2016 Cenevre Motor Show’da sergiledi. Goodyear, Cenevre Motorshow’da yeni
nesil otonom araçlar için geliştirdiği IntelliGrip
Konsept Lastiği ile 3 boyutlu Eagle-360 Konsept Lastiği ile geleceğe dönük vizyonunu bu
yıl da vurgulamış oldu. Bunun yanı sıra, otomobil dünyasının güçlü sedan ve spor araçları
üretilen yeni ultra yüksek performansa sahip
yaz lastiği Eagle F1 Asymmetric 3’ü de premium araç sahiplerinin beğenisine sundu.
NASA, ses h›z›n› aflabilen sessiz ticari uçaklar üretmesi için teknoloji ve havac›l›k flirketi
Lockheed Martin’i görevlendirdi. Ön tasar›m›n› yapmas› için ilk aflamada 20 Milyon Dolar alacak olan Lockheed Martin, “Ses H›z›n›
Aflan Sessiz Ticari Teknoloji” program› ile
yüksek h›zlarda teknoloji kullan›larak önlenemeyen ses ve titreflimi absorbe eden ticari uçaklar gelifltirmeyi hedefliyor. Ses h›z›n› aflabilen uçaklar›n gelifltirilmesinde karfl›lafl›lan en büyük problem olarak gürültü
kirlili€i gösteriliyor. “NASA uçufl sistemlerini
daha h›zl› hale getirebilmenin yan›nda çevreci, güvenli ve sessiz k›labilmek ad›na da
gece gündüz çal›fl›yor” diyen, NASA Baflkan› eski astronot Charles Bolden, söz konusu teknolojinin yak›n gelecekte yolcu
uçaklar›na da uygulanabilece€ini aç›klad›.
Sürücüsüz güvenli bir sürüş deneyimi vaadinde bulunan Google bir trafik kazası ile karşı
karşıya kaldı. Uzmanlar, bu kazanın oluş şeklini “Siber bir Tehdit” mi diye araştırıyor?
Geçen hafta, Oscar Töreni’nde kullanılan Sürücüsüz Audi’nin başarısı ne
kadar konuşuluyorsa, Google’ın insansız otomobilinin test sürüşünde
kaza yapması o kadar çok dikkat çekerek konuşulmaya devam ediyor...
Google, kazanın açığa çıkarmasının
ardından, kaza hakkındaki bazı sorumlulukları kabul etmesine rağmen,
bazı uzmanlar, arabanın “Siber Saldırı” altında kalmış olabileceğini söylüyor. Sonucu bekleyip göreceğiz...
Robot taksiler
trafikte testte
“Robot Taksi”ler, Japonya’nın Fujisawa Kenti’nde gerçek trafikte test sürüşlerine başladı.
Robot taksiler, ilk etapta, 3 km. mesafedeki süpermarkete kadar gidip-gelebiliyor...
Geleceğin
lastikleri
Sesten h›zl› ama
sessiz uçacak!
Tabletler uçak
düflürebilir mi?
VDC Araflt›rma Grubu’nun yapt›€› araflt›rmaya göre geleneksel EFB çözümlerini kullanan havayolu flirketlerinin yaflad›€› sorunlar güvenilirlik, kullan›labilirlik ve uyuflmazl›k olmak üzere üç kategoriye ayr›l›yor.
Geleneksel tabletlerin ›s›ya, so€u€a, titreflime ve darbelere karfl› dirençsiz olmas› nedeniyle içinde geleneksel tablet bar›nd›ran
elektronik uçufl çantalar›n›n kullan›m ömrü
k›salabiliyor. Araflt›rma sonuçlar›na göre ayr›ca, uçufl koflullar›n› karfl›lamayan cihazlar›n
%18’inin bir y›l içerisinde yenilenmesi gerekiyor. Kullan›labilirlik boyutunda ise uçufl koflullar›na için zorluklar oluflturuyor.
Japan Times Gazetesi’nin haberine göre, şu
ana kadar 10 kişinin katıldığı test sürüşlerinin
yoğun bir şekilde devam
edeceği ve 50 rakamına
ulaşılması planlanıyor.
Güvenlik için robot taksilerin sürücü koltuğuna
oturan yöre halkı, şehir
trafiğinde sürüş yapmadan seyahat deneyimi
yaşayıp, değerlendiriyor.
Sürücüsüz araçlarda direksiyon ve frenler bilgisayar sistemiyle kontrol
ediliyor. Robot Taksi firması Müdürü Hiroşi Nakajima, uygulamanın bütün ülkede hayata geçirilebileceğini söyledi. Nakajima, robot taksilerle
2020 Tokyo Yaz Olimpiyatları’nda köy içinde
hizmet vermeyi hedeflediklerini açıkladı.
Lityum iyon piller
uçakta yasakland›
Cep telefonu, foto€raf makinas›, tablet ve
laptoplarda kullan›lan Lityum iyon piller, tehlikeyi de beraberinde getiriyor. Uçaklarda
lityum iyon pillerin tafl›nmas› yasakland›.
Uluslararas› Sivil Havac›l›k Örgütü (ICAO),
yolcu uçaklar›n› daha güvenli hale getirmek
için 1 Nisan itibariyle uçakta lityum iyon pillerin tafl›nmas›n› yasaklad›. Yasak, yolcular›n
yan›ndaki piller için de€il, bagaj bölümünde
toplu halde tafl›nan pilleri kaps›yor.