500.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
Transkript
500.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
ÖNERİYORUZ TT.1_Layout 1 4.03.2016 18:46 Page 1 İstanbul Av. Pim. P.K. 11 (P.P 2) Kazanca gider. Yüksek verimli ve uzun ömürlü Conecto, ekonomik yakıt tüketimi ve kalitesiyle kazanca gitmenin en kolay yolu. www.mercedes-benz.com.tr 7 MART 2016 ● YIL: 10 ● SAYI: 500 Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil) www.kenticitoplutasima.com.tr Kentiçi toplu taşıma hizmetlerinin insana dönük tesisini ve kalitesini arttırmak adına hizmet verenlerle birlikte yürüdüğümüz yolda “5. DALYA” dedik... bu işi yapanlarla birlikte daha çevreci bir ulaşım ve daha ✘ Biz, yaşanabilir şehirler için toplu taşımacılığı önemsedik. Hem sektörün sesi olduk, hem de birlikte yol aldık... “Birlik Zamanı” dedik. Bunun için iletişim ve ortak stan✘ Önce; dartların oluşturulması gerektiğini vurguladık. Sonra, kurumsallaşmanın önemini vurguladık ve SKT olarak, TÖHOB’un kurulmasına ön ayak olduk, her zaman da destekledik... hayati bir öneme haiz olduğunu her yayınımızda sa✘ Eğitimin vunduk. İstanbul’dan başlayan ve tüm ülkeyi saran eğitim uy- gulamalarına destek verdik, akademisyenlerin desteğini aldık... sahiplenişiyle, kürselleşmeye yönelen toplu ta✘ Anadolu’nun şıma algısının ülkemizdeki değişimi noktasında birlikte olduk. Geleceğin evrensel sisteminin kurulması için çabamız sürüyor... TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE Zorunlu sigorta işi karışık!.. “Biyoyakıt çevresel tehdit oluşturuyor...” FORD OTOSAN 2015 yılı lideri Demokratik seçimden “Mehmet Tekin” çıktı Almanlar Temsa ile çok mutlu “Akıllı” otomobiller siber tehdit altında!.. 3’DE 4’DE 5’DE 6’DA 7’DE 8’DE İsmail YÜKSEL Onur ORHON M.Şevket ERTURAN BAŞYAZI ARA DURAK GÖZLEM BU YIL... PRİM ARTIŞLARI... BİRLİKTE YOL ALDIK... 2 2 3 TT.2_Layout 1 4.03.2016 18:59 Page 1 2 SEKTÖRÜN NABZI 7 MART 2016 Aselsan-Indra anlaştılar Aselsan, İspanyol teknoloji şirketi Indra ile demiryolu alanında işbirliği yapılmasına yönelik iyi niyet anlaşması yaptı. Taraflar, Türkiye’deki projelerde birlikte hareket edecek... İSTANBUL-Aselsan ile İspanloy teknoloji şirketi Indra, Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler, Alt Yapı ve Lojistik Fuarı EurasiaRail’da düzenlenen imza töreniyle yurt içi ve dünya pazarlarında iş birliği yapılması için iyi niyetlerini beyan etti. Taraflar arasındaki anlaşma ile Türkiye’deki tüm demiryolu alanında planlama, trafik yönetimi, sinyalizasyon ve kontrol sistemleri projelerinde iş birliği hedefleniyor. Bengür; “ASELSAN tecrübesini şimdi artık biraz daha sivil alanlar olan enerji, ulaşım, otomasyon, güvenlik, sağlık gibi bir takım alanlarda da kullanmak istiyor. Indra ile beraber güzel projelere imza atacağımızı düşünüyoruz. Hem Türkiye’de hem uluslararası güzel projelerde çalışacağımızı düşünüyoruz. Bunlar bir ülkenin milli olması gereken önemli teknoloji alanları” dedi. Indra Türkiye, Orta Asya ve Asya- Pasifik Başkanı Luis Antonio Permuy ise Aselsan ve Indra şirketleri arasında birçok benzerlik bulunduğunu ifade etti. 2. ÇYHT de geldi Ankara-Konya arasında 23 Mayıs 2015 tarihinde sefere başlayan “Çok Yüksek Hızlı Tren” setine bir yenisi daha eklendi. Gelen setle birlikte koltuk sayısı 1038’e çıktı... 2017’de BTK tren seferleri başlayacak TİFLİS-Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi 7. Üçlü Koordinasyon Konsey Toplantısı için Gürcistan’ın Başkenti Tiflis’i ziyaret eden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Gürcistan Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Dimitri Kumsişvili ve Azerbaycan Ulaştırma Bakanı Ziya Memmedov ile ortak basın toplantısını düzenledi. Yıldırım, toplantıda Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi’nde bugüne kadar gelinen noktayı etraflıca değerlendirme fırsatı bulduklarını ifade ederek, projenin yıl sonuna kadar sona ereceğini, 2017 yılında da tren seferlerinin başlayacağını anlattı. Yıldırım, projenin kesintisiz hat oluşturması açısından önemli olduğunu vurguladı... ANKARA-TCDD Genel Müdürlüğü tarafından Alman Siemens firmasına yaptırılan HT 80000 serisi Velaro D tipi tren setinin ikincisi de teslim edildi. Dünya’daki örnekleri içinde en üst standartlara sahip söz konusu tren setleri, konfor, güvenlik donanımları, seyahat ve araç özellikleri bakımından mevcut en iyi araçlar arasında yer alıyor. Söz konusu tren setlerinin, diğer tren setlerinden en önemli farkı, çok yüksek hızlı tren seti grubuna girmeleri ve saatte 300 kilometre işletme hızına ulaşmaları olarak gösteriliyor. Diğer yüksek hızlı tren setleri ise saatte 250 kilometre hıza çıkabiliyor. Geriye kalan 5 adet çok yüksek hızlı tren setinin ise ekim sonuna kadar TCDD’ye teslim edilmesi planlanıyor. 519 YOLCU TAŞIYOR lerinde 45’i birinci sınıf, her biri 4 yolcu kapasiteli toplam 3 adet business class kompartımanı (12 koltuk), 424’ü ekonomi sınıf, 36 kişilik oturma kapasiteli restoran, 2 adet tekerlekli sandalye yeri olmak üzere toplam 519 yolcu kapasitesi bulunuyor. Yeni tren setlerinde, vagon tavanlarında yolcu bilgilendirme amaçlı mo nitörler, yolcu eğlence sistemleri, güvenlik sistemleri ve engelli yolculara yönelik alanlarda iletişim sağlanıyor. Haydarpaşa ÇYHT’nin ilk istasyonu olacak... İBB Meclisi, İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nun, Haydarpaşa Tren Garı için “Planın revize edilmesi için Planlama Müdürlüğü’ne iade edilmesi” yönündeki görüşünü oy birliğiyle kabul etti. Yeni hazırlanacak planda, gar YHT’nin ilk istasyonu olacak ve tarihi eser kimliği korunacak. Alanın bütünündeki uygulama Kentsel Tasarım Projesi ile yürütülmesi ve planlama alanı içerisinin de kamuya açık kullanımı sağlanacak. Çok yüksek hızlı tren set- İSMAİL YÜKSEL BAŞYAZI BU YIL... B U yılın başından itibaren ilk altı aylık dönemde İstanbul şirketlerinin ve yan kuruluşlarının tümünde yönetim seçimleri var. Hemen sonrasında Ramazan ayı, yaz tatili derken yılın yarısı verimsizliğe aday görünüyor. Benzer tablolar yıl genelinde Anadolu’daki TÖHOB üyelerinde de yaşanıyor. Seçimlere giren aday olanlar, kazananlar, kaybedenler aslında tümü bu camianın birer parçasıdır. O nedenle küskünlükler, birbirini tanımamaların artık son bulması gerekiyor. Medeni bir şekilde yerel ölçekte seçim mücadelesi verenler sonrasında hep birlikte çıkan sonuçlara tahammül etmeli, saygı göster meli, yapıcı muhalefet anlayışı çerçevesinde hareket etmelidir. Bunu hep birlikte başarmamız temel zorunluluktur. TÖHOB bütün bu yerel mücadelenin dışında kalacaktır. TÖHOB açısından geçerli olan işbaşına gelen, taşımacılarca yetkilendirilen yönetimlerle işbirliği yapmak, sorunların üzerine gitmek konumundadır. Bunu böyle kabul etmeliyiz. Yerel ölçekte çalışmayan bazı etik kuralları da TÖHOB bünyesinde hayata geçirerek örnek olma hedefini gütmeliyiz. Bu yönde çaba harcayacağız. Bütün bu koşullarda TÖHOB temel sorunlara iktidar partisi başta olmak üzere çözüm aramaya devam edecektir. Bu dönemde Türkiye’nin dört bir tarafından TÖHOB oluşumuna ilgi artmaktadır. Bu sevindirici bir gelişmedir. Sizler benimsediğinizde daha güçlü olacağımız kesindir. Örneğin birlikteliğin ilk yıllarında beraber görüş alış verişinde bulunduğumuz bir ilçemizde, o tarihlerde bizim sorunumuz yok diye gereken önemi göstermeyen arkadaşlarımız, büyükşehir statüsü altına girince TÖHOB akıllarına gelmiştir. Doğal olarak sorunlarda artacaktır. Çeşitlenecektir. Bunlarla mücadele edebilmek için hukuki, idari, teknik bir dizi destek ihtiyacı da önümüzdeki dönemde yoğunlaşacaktır. O nedenle, TÖHOB tartışmaların dışında tutulmalı, daha aktif ve verimli çalışması yolunda teşvik edilmelidir. Bu arada Kentiçi Toplutaşıma Gazetesi’de paralel tarihi ile TÖHOB oluşumuna on yıla yakın bir süredir destek vermektedir. Bu vesileyle gazetemizin 500. Sayısını kutluyor, pek çok beş yüzlere ulaşmasını diliyorum. ONUR ORHON [email protected] ARA DURAK Prim artışları... T Yerli E1000 testlerini başarılı geçti Çekiş ve kontrol sistemleri ile Türkiye’de yerli olarak üretilen en güçlü araç olan E1000 Elektrikli Lokomotifinin “Yerinde İnceleme ve Sonuç Raporu Toplantısı”, Eskişehir TÜLOMSAŞ tesislerinde yapıldı... ESKİŞEHİR-Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün Müşteri Kurum olarak yer aldığı, TÜLOMSAŞ Genel Müdürlüğü’nün yöneticiliğini ve TÜBİTAK MAM Enerji Enstitüsü’nün yürütücülüğünü yaptığı “E1000 Tipi Elektrikli Lokomotif Geliştirilmesi” isimli projenin “Yerinde İnceleme ve Sonuç Raporu Toplantısı” 26 Şubat 2016 tarihinde Eskişehir TÜLOMSAŞ tesislerinde yapıldı. Toplantıya Devlet Demiryolları İşletmesi (DDYİ) Genel Müdürü Ömer Yıldız, TÜLOMSAŞ Genel Müdürü Hayri Avcı, TÜBİTAK MAM Başkan Yardımcısı Ali Tavlı, TÜBİTAK KAMAG Grup Yürütme Komitesi Sekreteri Mustafa Ay, DDYİ Genel Müdür Yardımcıları, Daire Başkanları ve ilgili teknik personel, proje personelleri ve proje izleyicileri katıldı. E1000 NEDİR? Çekiş, kontrol sistemleri ile, Türkiye’de yerli olarak üretilen en güçlü araç durumunda olan E1000 Projesi ile TCDD’nin manevra ve kısa mesafe yük taşıma ihtiyaçlarını karşılamak üzere, modern AC sürüş sistemine sahip 1 MW gücünde elektrikli lokomotif geliştirilmesi ve prototip üretimi yapıldı. Dünyada sadece gelişmiş ülkelerin sahip olduğu ve raylı araç sektöründe katma değeri en yüksek bileşenlerden olan cer konverteri, cer kontrol ünitesi, merkezi kontrol ünitesi gibi raylı araç sürüş ve kontrol sistemleri yurt içinde tasarlandı ve üretildi. RAFİK sigortası tüm araç sahiplerinin üçüncü kişilere karşı verecekleri bedeni ve maddi zararları karşılamak üzere oluşturulmuş bir sistemdir. 2006 yılına kadar trafik sigortası primleri Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenmiştir. Bu tarihten sonra ise teminatlar yine Hazine Müsteşarlığı’nca belirlenirken primlerde yarı serbest uygulamaya geçilmiştir. 2014 yılında yapılan yeni bir düzenleme ile teminatları yine Hazine belirlemeye devam ederken trafik sigortasında tam serbest döneme geçilmiştir. Bu noktadan sonra 2013 yılında 14.5 Milyon adet poliçe satışlarını dikkate alan sigorta şirketleri arasında kıyasıya rekabet başlamıştır. Daha çok poliçe, daha çok prim, pazar payını artırmak hedeflenirken rekabetin oda ğında fiyatları düşürmek vardı. 2013 sonun da ortalama trafik sigortası primi 300 TL. iken önce 250 TL.’ye kadar geriledi. 170 TL. ye kadar poliçe satıldığı da biliniyor. Bugün trafik sigortasından zarar ettiğini öne süren şirketlerin serbest tarifeye geçilen dönemde de bilançolarını zararla kapattıklarını basından öğreniyoruz. Zararı bile bile kıyasıya rekabetin sürdürüldüğü anlaşılıyor. Böylelikle, tüketiciler ucuz sigortaya alıştırıldılar. Son on yılda zararın 7 Milyar TL. olduğu ifade ediliyor. Şimdi bu fatura tüketicilere çıkarılmaktadır. Hedefin 10 yıllık zararın % 129 zamla önümüzdeki 1.5 yılda kapatılması olarak öngörüldüğü iddia ediliyor. Ayrıca, yargı kararlarının da trafik sigorta primlerinin artışında önemli rol oynadığı anlaşılıyor. Özellikle, vefat tazminatlarında yetersizlikten kaynaklanan davalar da primlerin artmasına yol açıyor. Davalarda zaman aşımı süresinin 10 yıl olarak kabulü, geçmişe yönelik olması prim kaosunu tetiklemektedir. Sigorta prim artışındaki gelişmeler ekonomik sıkıntılara, tıkanıklıklara neden olmaya başladı. Ticari araç primlerinin % 150’nin üzerinde artması ile primlerin 7-8 binlere ulaşması karşısında sigorta yaptıranlar zorlandı. Otobüs işletmecileri de kazançlarının önemli bir bölümünün sigortaya kaymasına engel olamadı. Eski araçların birkaç yıllık primlerinin aracın değerini aştığı görüldü. İkinci el piyasası kesintiye uğradı. Trafikte sigortasız araç sayısı çoğaldı. Sigortacılar aksini savunuyor. Çare olarak ticari araç primlerine sınırlama getirilmeye çalışıldı. 30 koltuğa kadar olan otobüslerde 5.700 TL., 30 koltuk üzerinde 17.500 TL. tavan getirildi. Sorun çözülmedi. Uygulama öncesi hasarlı hasarsız sürücüye göre prim alınırken şimdi tüm araçlar yüksek sınırdan sigortalanıyor. Örneğin az hasarlı araç 2 Bin TL. öderken çok hasarlı araç 8 Bin TL. ödüyordu. Şimdi tümü 5 Bin TL. ödemek zorundadır. Sigortacılar fiyat artışlarının süreceğini, bundan taviz verilemeyeceğini açıkça ilan ediyor. Aslında olay trafik güvenliğine dayanıyor. Çünkü, son yıllarda artan bedeni hasarların standart olmaması nedeniyle kanuni değişiklik isteniyor. Bu durum, sigortacıların sorunlarına çözüm getirirken tüketicilere yönelik bir değişiklik ufukta henüz görünmüyor. TT.3_Layout 1 4.03.2016 18:30 Page 1 GÜNDEMİN İÇİNDEN 7 MART 2016 AKÜ-MYO VE AFSAD PANELİNDE SİGORTACILAR BULUŞTU Sigorta işi karışık! M.ŞEVKET ERTURAN Afyon Kocatepe Üniversitesi, Sultandağı MYO ve Afyon Sigorta Acenteleri Derneği panelinde “Sigorta Poliçe Prim Artışları” TŞOF, TOF ve TÖHOB katılımı ile ayrıntılı biçimde tartışıldı... S AFYON-Afyon Kocatepe Üniversitesi, İdari Bilimler Fakültesi, Prof. Dr. Sabri Bektöre Konferans Salonu’nda Afyon Sigorta Acenteleri Birliği Derneği AFSAD ile ortaklaşa yapılan panele, Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği Genel Sekreteri M. Akif Eroğlu, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Baş kanı Fevzi Apaydın, Tüm özel Halk Otobüsleri Birliği Derneği TÖHOB Genel Sekreteri Onur Orhon, Tüm otobüsçüler Federasyonu Genel Sekreteri Nusret Ertürk, TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Hüseyin Kasap ile AFSAD Başkanı Bekir Özerdoğan katıldı. Paneli, Doç. Dr. Kemal Karayormuk yönetti. Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hilmi Uçak ve öğretim görevlileri yanı sıra, Sultandağı Kaymakamı Mehmet Emin Güngör’ün de protokolde yer aldığı panel açılış konuşmalarıyla başladı. Panelde, gündemdeki, “Trafik Sigortası Poliçe Prim Artışları” tartışılıp neden ve sonuçları üzerinde duruldu. Artışları zorunluluk sayarak savunanların yanı sıra, poliçeleri alıcıların ödediğini dile getirerek şirketlerin sadece kendi karlılıklarını korumaya çalıştıkları ve buna da bir şekilde müsamaha gösterdiklerini ileri sürenler oldu. SİGORTA BİLİNCİ TŞOF, TÖHOB ve TOF olmak üzere, konuya itidalli yaklaşıp işletmeci lehinde düzenleme den kaynaklı bir karmaşanın sorun çıkardığına da dikkat çekti. Katılımcılar arasında meselenin doğru aksedilmediğini ve sigorta şirketlerin fahiş karlarına rağmen zarardan ziyade, geriye dönük Tabi bunun karşılık ve zararı sektör bilançosunu etkiliyor. Her kesin merak ettiği ve konuştuğu konu neden yükseliyor? Bizim sektörümüzün bu branştaki zararı 7 Milyar TL.’ye ulaştı. 2015 tazminat taleplerinden kurtulma amaçlı stratejilerinden dolayı bu olumsuz ve poliçe sahibini fazla ödemeye götüren durumun çıktığını iddia edenler oldu. Hareketli geçen panelde ana konu, acenteler tarafından, olup bitenlerin yeterince anlaşılmaktan uzak açıklamalardan kaynaklandığı ileri sürüldü. Trafik Sigortası Poliçeleri konusunda önem açıklamalarda bulunan Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği Genel Sekreteri M. Akif Eroğlu, zammın gereksiz yere değil, sigorta şirket- yılı dokuzunca ay itibari ile 1 Milyar 665 Milyon TL. tabi bu zararın sene sonu itibari ile de daha fazlaya ulaşacağını tahmin ediyoruz. Bu branşla ilgili yani trafikle ilgili zarar sadece teknik kar ile değil bilanço yu tehdit etmeye başladı. Ondan dolayı da sektör artık bu zararı taşıyamıyor. Prim artışı konusunda şirketlerimize kesinlikle haksızlık etmemeliyiz ama bu meseleyi de doğru anlatmalıyız. Mesele teknik bir mesele olduğu için ne kadar konuşursak konuşalım maalesef kamuoyu nezdinde fazla anlaşılmıyor” diye konuştu. BİRDEN ARTIŞ TEPKİSİ ‘‘ Prim artışı konusunda kesinlikle şirketlerimize haksızlık etmemeliyiz. Çünkü, mesele teknik bir mesele olduğu için ne kadar konuşursak konuşalım maalesef kamuoyu nezdinde çok da fazla anlaşılmıyor... yana olanlar, kazaların önlenmesine dönük işin temelinde eğitimin yattığını dile getirdiler. Trafik bilincinin de önemli olduğunu ve buna dönük ortak bilincin oluşturulması gerektiğini de belirttiler. TOF Genel Sekreteri Nusret Ertürk, konuya sigorta şirketlerinin karlılık açısından baktıklarını dile getirerek, primleri şirketler değil işletmeci şoförün ödediğine dikkat çekti. oluşturulan algının yanlışlığına dikkat çekti. TÖHOB Genel Sekreteri Onur Orhon ise, esnafın yaşadığı sıkıntıların dikkate alınmasını isteyerek, yasal düzenleme dahil konunun geniş kapsamlı ele alınmasını, bunun için de oluşan ciddi yanlışlardan kaynaklı zararların ortadan kaldırılmasına dönük yasal düzenlemelerin olmasını istedi. Oluşan ve oluşturulan algının farklı noktaları işaret etmesinden lerinin afaki oranlarda zarar etmesinden kaynaklandığını söyledi. SORUN, EKSİK BİLGİ Eroğlu; Sigortacılığın, istatistik ve matematiğe dayanan bir branş olduğunu belirterek, zammın yapılış nedeni konusunda, “Yani bu primler gökten inmiyor, bir şekil de bir matematiği var. Bu matematiğin en temelinde de Türkiye’deki kaza istatistikleri var. Türkiye’de 20 Milyon’a yakın araç var, 16 Milyon’a yakın da trafik poliçesi var. Ama her yıl 1 Milyon 200 Bin kaza oluyor. 2014 yılında 3 Bin 500 ölümlü trafik kazası oldu. 285 Bin yaralanma hadisesi gerçekleşti. Sadece kaza tespit tutanağı sayısı 2008’den, 2014’e kadar 840 Bin’e yükseldi. Sektörde temel branş yani motor branş trafik. Eroğlu, “Şirketler açısından baktığımızda primleri hasarlarımızı ödemek için alıyoruz. Hasarları ödemede zarar ediyoruz, karşılayamıyoruz. O halde ne yapmak lazım? O zaman bizim zararı karşılayacak bir fiyat almamız lazım. Sektörün yanlışı ya da sıkıntısı şurada, belki bu artışı birden yaptı. Eğer bu artışı kademeli bir şekilde yapsaydı bu infial de olmayacaktı. Sektör olarak yanlış yaptığımız kabul ediyoruz ama bugün geldiğimiz nok tada bu primlerin yüksek olduğunu düşünmüyorum” diyerek, “Ben başında beri kaskodan daha yüksek olmalıydı trafik sigortası poliçesi. Trafik poliçesi primleri neden düşüktür? Çünkü, en çok işlemin olduğu branş olduğu için, tabana yayılan ve en çok prim üreten branş olduğu için ve havuz daha yüksek rakamlarda olduğu için kısmen ucuz kalmayı başarmış tabi tazminatları öngörmediği için. Ama verdiği teminatlara baktığınız zaman kaskodan daha pahalı olması lazım. Kasko neyi karşılıyor? Aracınızın değerini karşılıyor. Kasko po liçesi yaptırdınız, çarptınız bir ye re en kötü arabayı atarsınız bir tarafa ya da yaptırırsınız kimse ile muhatap olma zorunda kalmazsınız ama trafikte bir kazaya karıştığınız zaman hele hele biri öldüğü zaman maazallah sorumluluk sigortaları ile karşı karşıyasınız. Ne kadar teminat veriyor peki bu poliçe, kazada kişi başı 310 Bin TL. teminat veriyor. Maddi de 31 Bin TL. teminat veriyor, olay başı 1.5 Milyon TL. teminat veriyor. Yüksek koltuk lu araçlarda ise 3 Milyon TL. teminat veriyor. Biz kazaya karıştığını zaman 1.5 Milyon TL. taz minat ile karşı karşıya kalmayacağınızı kimse garanti edebilir mi? Kimsenin böyle bir garantisi yok, hele hele biraz da trafik kurallarına riayet etmiyorsanız böyle bir tazminat davası ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bunu koruyan şey trafik poliçesi teminatı 1.5 milyon TL.’ye kadar sizi koruyabiliyor. Bunun bedeli 600 TL. çok mu? Ehh, size daha ne diyeyim” diye konuştu. Panele katılan Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyon Başkanı Fevzi Apaydın, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Derneği TÖHOB Genel Sekreteri Onur Orhon ve Tüm Otobüsçüler Federasyonu Genel Sekteri Nusret Ertürk, poliçe fiyatlarının artışları ile ilgili şikayetleri ve önerileri dile getirirken, uygulamanın anlaşılmasını istediler.... Panelde en çok dikkat çeken isim Rıdvan Ali Gürkan adlı katılımcının uzun açıklamalı itirazı oldu. Gürkan, yapılan açıklamaların eksik ve gerçeği yansıtmadığını, şirketlerin oldukça yüksek kar elde ettiklerini dile getirerek, zararın söz konusu bile olmadığı iddialarını rakamlarla ortaya koydu... GÖZLEM Birlikte yol aldık dostlar... EKTÖRE ilk girerken amacım evrensel kabul görmüş normlarda bir sektörel birliğin tesisine katkı sunmaktı. Bu katkı da devletin belirlediği vizyon ve misyonuna uygun olarak, herkes için sürdürülebilir kalite konfor ve devletin sunmak zorunda olduğu ulaşım hizmet standartları olan iş-görev tanımı şeklinde hizmet verene yansıyan esasların oluşturulmasına teslimiyet içinde destek olmaktı. Bu heyecanla yola çıktık. Sektörün ana unsurlarının ortak sesi, buluşma platformu olmayı başararak bugünlere geldik. Heyecanımız hiç sönmedi. Kırılmadık değil, çok kırıldığımız gönüllendiğimiz oldu ama asla yılmadık. Çünkü, esnafın eski lonca sisteminden gelen kültürüne, anlayışına ve hizmetteki vericiliğinden kay naklanan memnun etmeye dönük hatır şinaslığına güveniyorduk. Elbette, birçok sorunlar boğuştuk ama iftiharla söylemem gerekiyor, gerek yerel yönetim otoriteleri, gerek özel sektör işletmecileri, gerekse bu sahada ana unsur otobüs ve araç üreticileri ile bunların mütemmim cüz ve müştemilatlarını üreten tüm tedarikçilerle, akademisyenlerimiz, ulaşımda uzman, ulaşımda duayen olmuş bir çok kişi ve kurumla, dostane, güvene dayalı, aynı amacı paylaştığımızı bilmenin özgüveni ile yakınlaştık. Birbirimizi anladık. Güvenilirliği ve bilmesi gerekenlere de dikkat ederek, sektörel gelişimin paydaşları olduk. Özel sektörün ötekileştirilmediği, yol alırken oluşan ve evrensel konjöktürün gerektirdiği gibi kamu-özel ilişkilerinin geliştirilerek, bir nevi ortaklıklara bile gidebileceğinin işareti verildiği yeni dönem de, hizmet verme farklılıklarını, gö rev ve sorumluluğumuzla yerimizi de bilip bunu unutmadan yol aldık. En güzeli ortak buluşma platformu olmada ferdi beklentilerin oluşmaması. Bizi mutlu eden ise, kamu görevi verenlerin bu görevi düzenleyenlerin, bunların neler yaptığını görüp yorumlayanların ve bilimsel gerçeklikle yol gösterip, doğruları işaret edenlerin bizi muhatap almasıdır. Elbette, bunların ışığında hizmeti sahada verenlerin, birbirlerini anlamaların da, en azından buluşarak istişare etmelerinde çorbada tuzum oldu ise ne mutlu bize... Evet, bu dönemde belki de her dönemde güvenilir olmak, “yeddi emin” görülmek, bizim için her şeyden önemli. Şükür ki bu noktada sınavımızın ilkini verdik. Asla yılgınlığa ve asla haddini aşmaya tevessül etmeden ilk aşama “500. Sayı”ya sizlerle ulaştık. Mutluyuz, gururluyuz. Anlaşılmaz bir coşkuyla ama anlaşılır ve herkes için sürdürülebilir bir toplu taşıma hizmeti hatta, evrensel gelişime entegre uygun biçimde ulusal bir ulaşım sisteminin kurulması için dünden, ilk günden daha fazla heyecanla hizmete devam etmek istiyoruz. Çünkü, bu hizmetimiz biliyoruz ki, ülkemize, güzel ülkemize ve insanımıza yansıyacak ve de herkes bu hizmetimizden faydalanacak. Bu sizlerin görünür hissedilir destekleriyle işbirlikleriyle ve bilgi paylaşımlarıyla oldu. Bundan sonra da bu sürecektir. Yeni alanlara da girerek, bunu geliştireceğiz. Bu sözü veriyoruz. Haddimizi aşmadan, kimseye “Tu-Kaka” demeden hatta, gönül koymadan, gönül kırmadan hizmet etmeye devam edeceğiz. Teşekkürler bizi bu günlere taşıyan sizlere... Teşekkürler destek verenlere... Teşekkürler, Türkiye’ye ve de Türkiyem’in güzel insanları olan sektör mensuplarına. Çok teşekkürler, birlikte yol aldığımız için... TT.4_Layout 1 4.03.2016 18:32 Page 1 4 KENT VE YAŞAM 7 MART 2016 Sorunlu yakıt! Milenyum gençliği “Fosil Yakıt” kaynaklarının azalmasıyla, yeni enerji arayışlarına giren ülkeler şimdi de “Çevreci” başlığı altında aslında zehir saçtıklarının farkında değil... ▲ ▲ 1 lt. “Biyoyakıt” elde etmek için 3800 galon su harcamak gerekiyor... 300 Exajuoul enerji elde etmek için 50 Milyar Hektar orman gerekiyor... Bağımsız Çalışanlar Birliği (UNION), iş dünyası ile ilgili hazırladığı son raporunda, ABD’deki işgücünün yüzde 34’ünün bağımsız çalışanlardan oluştuğunu açıkladı... ▲ Hindistan’da yetiştirilen “Jatropha” atmosfere 6 kat fazla Co2 salıyor... Jean Ziegler; “Hesaplanmış bir cinayet” BİYOYAKIT üretimi ve kullanımı alternatif enerji kaynağı olarak son yıllarda hızla gelişti ve yaygınlaşıyor. Sürecin bu kadar hızlı gelişmesi “Biyoyakıt”lar’ın “Fosil Yakıt”lara oranla karbondioksit salınımı açısından daha çevreci gözükmesi ise pek çok ülkede “Biyoyakıt” üzerine olan araştırmaların başlamasını ve üretim tesislerinin kurulmasını sağladı. Üretiminde, bitkisel artık/atık hammadde olarak kullanılan biyoyakıt, hızla yayıldı ama Latin Amerika’daki pek çok ormanın üretim uğruna talan edilmesi bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle, en büyük “Biyoyakıt” üreticisi olan ülkelerden Brezilya’da bu durum ekolojik bir felaketin kapısını araladığı görüldü. Şeker kamışından bir yılda 16.4 Milyar litre “Biyoyakıt” üreten Brezilya’da sektörün hızla ve kontrolsüz gelişimi buna davetiye çıkarıyor. Daha çok “Biyoyakıt” üretimi için bitkisel artık/atıkların yeterli olmadığı (!) yerlerde Amazon Yağmur Ormanları katledilerek, şeker kamışı üretimi için yeni alanlar açılıyor. Bu da, hem Amazon Yağmur Ormanları’nın hızla yok olmasına, hem de geniş bir savan ekosistemi olan Cerrado’nun kaybolmasına yol açıyor. Bu ekosistemde çok farklı bitki ve hayvan çeşidi de yaşadığı için bu süreç doğrudan biyoçeşitliliği de tehdit ederken, su kaynaklarını kalitesinin düştüğü görülüyor. Yayınlanan bir araştırmada, Cerrado’nun yüzde 50’den fazlası tarım alanına çevrildiği belirtilmişti. “Biyoyakıt” üretimi fikri bitkisel artık ve atıkların değerlendirilerek verimli kullanılması bağlamında ortaya çıkmış daha zararsız bir düşünce iken, kâr hırsı ile üretimini sürekli arttırmaya çalışan büyük tekellerin elinde ormanları katlederek çevresel felaketlere yol açabilecek bir hale geldi. 2013 yılı Ağustos ayında Amerikan Kimya Topluluğu’nun (ACS) yayınladığı bir araştırmaya göre, “Biyoyakıt” üretiminin başka olumsuz yönleri de bulunduğu açıklandı. Araştırma, Minnesota Üniversitesi’nden Dr. Sangwon Suh ve arkadaşları tarafından yapıldı ve araştırmacılar, “Biyoyakıt” üretiminin sanıldığından yaklaşık üç kat fazla su tüketimine neden olduğunu açıkladılar. Bu da, zaten su kaynakları sınırlı bir dünyada oldukça önemli bir bulgu olarak ortaya çıktı. Dr. Suh ve arkadaşları yıllık “Biyoyakıt” üretimi 9 Milyar galon olan ABD’de mısırdan üretilen “Biyoyakıt” baz alarak bu araştırmayı gerçekleştirdi. Daha önceleri çiftlikten yakıt olarak kullanılıncaya kadar “Biyoyakıt” ın üretimi için 263 ila 784 galon su harcandığı tahmin ediliyordu. Ancak, bu tahminler bölgesel sulama rejimlerini esas almıyordu. Yeni çalışma, 41 farklı eyaletin sulama verileri kullanılarak oluşturulmuş ve 2013 yılı verilerine göre, araştırmacılar toplamda su harcamasının 945 Milyar galon gibi yüksek bir rakam bulunca, yine bu verilere göre bir galon “Biyoyakıt” için 3800 galondan fazla su tüketimi tesbit edilince olanlar oldu. KURAKLIK... KURAKLIK... Araştırmaya göre, bazı eyaletlerdeki sulama rejimi diğerlerine oranla farklılık göstermekte ve yaklaşık 100 galon su tüketilmektedir. Tüm bu veriler, “Biyoyakıt” üretiminin kontrolsüz ve plansız, kâr hırsı temel alınan bir sistem dahilinde yapıldığında çevreci ve alternatif enerji kaynağı olmaktan çıkacağını ve ormanları yok eden, sınırlı su kaynaklarını tüketen bir enerji kaynağı olacağını ortaya koydu. Sadece, Latin Ülkeleri ve ABD değil, Almanya’da da soya, ya da mısır gibi tarım ürünlerinden elde edilen “Biyoyakıt” tartışmaları yeniden gündeme geldi. Kalkınma uzmanları ve çevre dernekleri, “Biyoyakıt” üretimi ile temel gıda maddelerinin fiyatlarındaki artış arasında doğrudan bağlantı olduğunu iddia ettiler. Çünkü, tarım alanlarının büyük kısmı “Biyoyakıt”a kullanılacak ürünlere ayrılıyor olması, dolayısıyla, bu ürünlerin de gıda olarak tüketilemiyor olmasından dolayı gelişmekte olan ülkelerde bunun sonucu açlık felaketi olarak ortaya atıldı. Biyoyakıtı savunan üreticiler ise bunun iklimin korunmasına hizmet edeceğini söyleyerek, çiftçilere güvenli ve petrol fiyatlarından bağımsız bir gelir vaadetmekten geri kalmadılar. Bu tartışma Avrupa’yı sarmış durumda. Bir de, AB ülkelerinin Afrika’da tarla kiralayıp, buralarda ekim yaptırması ortalığı daha da karıştırdı. Ulusal Bilimler Akademisi (NCSE) gibi saygın enstitülerin araştırmalarında, “Biyoyakıt”ın “Çevre düşmanı” olarak nitelendirilmesinden bu yana, AB Komisyonu’nun da bu konuya bakış açısı değişti. Komisyon’un enerjiden sorumlu temsilcisi Günther Oettinger ve iklimden sorumlu temsilci Connie Hedegaard, AB’nin biyoyakıtla ilgili düzenlemelerini tamamen değiştirecek geçici bir taslak hazırladı. Taslak, biyoyakıtın ulaşım sektöründe 2020 yılına kadar ki oranının yüzde 5 olmasını öngörüyor. Oysa, çevrenin kirlenmesinin engellenmesi için AB genelinde biyoyakıtın yüzde 10 oranında kullanılması planlanıyordu. Merkezi Berlin’de bulunan Petrol ve Protein Bitkilerini Destekle Birliği (UFOP) adlı lobi kuruluşunun yöneticisi Stephan Arens, yüzde 5’lik fark için büyük bir darbe; “AB’nin biyoyakıt konusunda devreye soktuğu süreç oldukça ağır. Bu, Almanya’daki biyoyakıt branşının tamamı için çok ciddi bir kesinti” dedi. AB KOMİSYONU YASAKLADI Almanya’da tarım hammadeleri hem dizel, hem de E10 diye nitelendirilen eko benzinde kullanılıyor. Avrupa genelinde her iki benzinde tarım ürünlerinin kullanılma oranı yüzde 4. Almanya bu konuda daha hızlı ilerliyor. Geçtiğimiz yıl nisan ayında “Biyoyakıt” katkı payı yüzde 6.25’e ulaştı. Dünya Açlıkla Mücadele Örgütü’nden Ülkesel Beslenme Uzmanı Rafael Schneider; “AB Komisyonu’nun hazırladığı ve biyoyakıt konusundaki değişikliği öngören taslak gerçekten de müzakerelere yön verecek bir belge haline gelip AB tarafından onaylanır mı? İşte bu meçhul. Almanya’da biyoyakıt katkı oranı yüzde 6.25. Şimdi Almanya’nın bu oranı düşürüp düşürmeyeceği sorusu gündemde. Ancak, bunu mutlaka düşürmek değil, tamamen ortadan kaldırmalı” diyor. AB Komisyonu’nun enerji ve iklimden sorumlu temsilcilerinin hazır- ladığı biyoyakıt taslağı, biyoyakıt katkı payını yüzde 5 olmasını öngörüyor. Ancak, iklimin korunmasına olumlu katkı sağladığı ispatlanamazsa, o zaman 2020 yılından itibaren biyayakıt için ayrılan sübvansiyonlar kesilecek. Üstelik bu yapılırken, arazilerin dolaylı olarak nasıl kullanıldıkları da gözönünde bulundurulacak. AB Komisyonu bu sayede, çevrecilerin, enerjide kullanılan bitkilerin aynı zamanda iklim dostu arazilerde yetiştirilecekleri ve bu nedenle de çevrenin kirlenmesine katkı sağlayacakları yönündeki suçlamayı bertaraf etmeyi istiyor. Petrol ve Protein Bitkilerini Destekle Birliği’ne göre, bu yanlış bir bakış açısı: “AB’nin biyoyakıt politikasına duyulacak güvenin çok ciddi bir biçimde tartışmalı hale geldiğini görüyoruz. Peki ama AB, 2009 yılında oluşturulan ve şimdiye dek izlenen yakıt politikasının büyük olasılıkla değişeceğini gören yatırımcıları nasıl olup da yeni tesis kurmaya ikna etmek istiyor?” diyor. BM Gıda Hakkı Raportörü Jean Ziegler, dünyada büyük miktarda biyoyakıt üretiminin “İnsanlığa karşı işlenen çok önemli bir suç” olduğu iddia ediyor. Ziegler, daha önce verdiği bir başka demeçte de dünyanın, gıda fiyatlarının artması ve gıda sıkıntısının baş göstermesi yüzünden isyan çağına doğru ilerlemekte olduğu uyarısında bulunmuştu. Ziegler, biyoyakıt için; “Hesaplanmış bir cinayet” diyerek, tüm hükümetleri uyarıyor... Rekortmen Danimarka Danimarka’da 2015 senesinde üretilen elektriğin yüzde 42’sinin kaynağı rüzgar enerjisi oldu. Ülke, bu oranı önce yüzde 84’e çıkaracak... DANİMARKA-Yıllık daha fazla rüzgar enerjisi üreten ülkeler olmasına rağmen Danimarka şu ana kadar enerjisinin rüzgârdan elde ettiği kısmını zirveye ulaştırdı. Hükümet 2020’de enerjisinin yüzde 50’sini ve 2035’te de yüzde 84’ünü rüzgardan sağlama amacını taşıyor. Dani- Güneş-Hidrojen evler çok yakında TAYLAND-Chiang Mai Şehri’nde kurulan şebekeden bağımsız, güneş enerjili “Phi Suea House”, Tayland’ın yeşil ve sürdürülebilir bir yaşam yolculuğunda yeni bir kilometre taşı oldu. Ev, bir yıl boyunca her gün 24 saat enerji sağlayabiliyor, kötü havalarda bile temiz enerjiye erişimi mümkün kılıyor. Gündüz üretilen fazla güneş enerjisinden hidrojen gazı depolanıyor, geceleri de yakıt hücrelerinin hidrojeni yeniden elektriğe dönüşüyor. 86kW güneş panelleri günde 326 kW enerji üretiyor. ortamsız iş istiyor! marka, geçtiğimiz “Paris İklim Görüşmeleri”nde, 2030’a kadar sera gazı salımlarını yüzde 40 oranında azaltma sözü vermiş olan AB’nin de bir üyesi. Danimarka’nın batısında, ülkenin rüzgar sektörünün kalbinde, türbinler yılda bölgenin kullanabileceğinden yüzde 16 fazla enerji üretiyor ve bu da ülkenin enerji fazlasını komşu İskandinav ülkelerine satabilmesine olanak tanıyor. Bu arada, Danimarka’da açık denizde üretilen rüzgar enerjisi miktarı da artıyor. Ülke, halihazırda kurulu 1.200 megavatlık üretim kapasitesine sahip. Yapım aşamasında ise tahminen 1.000 megavat enerji üretecek iki proje daha bulunuyor. Danimarka, hedef tutturacak gibi. DÜNYA’DA yaygınlaşan iş yerinden bağımsız çalışma sistemi, Türkiye’de de kabul görmeye başladı. Çalışanlarına bağımsız şekilde iş yapabilme imkânı sunan kurumlar, verimliliklerini artırmayı sürdürüyor. Bağımsız çalışma şekli, hem işveren, hem de çalışanı mutlu ederken üretkenliği artırıyor, zaman tasarrufu sağlıyor. Tümleşik iletişimin tüm avantajlarını tek ekranda kullanıcılarına sunan Unify, ses, video, masaüstü ekran paylaşımı yapmayı sağlayan yenilikçi çözümleri ile pazara öncülük ediyor. Dünya’da değişen rekabet şartları, teknolojide yaşanan gelişmeler ve şirketlerin bu değişime uyum sürecindeki hızlı dönüşümü, yeni ve farklı çalışma kültü- imkânı sunuyor. Ayrıca çalışan ve işveren memnuniyetini artırıyor. Bağımsız çalışma modelinin gelecekte ki faydalarını öngörebilen şirketler, çalışanları için bağımsız çalışma modeli uygulamasını başlatıyor ve ihtiyaç duyduğu teknolojik alt yapıya yatırım yapıyor. Dünya, “Freelance” çalışanların en çok kullandığı sitelerden biri olan Elance’ın yaptığı araştırmaya göre, İngiltere’de üniversite mezunlarının yüzde 87’si bağımsız çalışmayı “Çekici bir kariyer seçeneği” olarak gö rüyor. Mezunların yüzde 69’u bağımsız çalışmanın hayat-iş dengesini daha iyi sağladığına inanıyor. Yüzde 29’u ise bağımsız çalışmanın kariyer stratejileri arasında olduğunu söylüyor. rünü de beraberinde getiriyor. Katı kurallara dayanan çalışma prensiplerine sahip şirketler, değişen çalışma şartlarına uyum sağlayan şirketlerle rekabet edemez hale gelince, klasik çalışma biçimlerini terk etmeye başlıyor. Klasik çalışma biçimleri ile değişime direnemeyen şirketler, çalışanların hayatlarını kolaylaştıran çalışma türlerini şirket kültürlerine katmak zorunda kalıyor. Kurum dışından bağım sız olarak çalışmak, iş dünyasında yeni çalışma kültürünün bir parçası oluyor. Türkiye’de de hızla yaygınlaşan bu çalışma şekli kurumdan, mekândan bağımsız çalışma modelleri ve esnek çalışma saat uygulamaları hızla artıyor. Bağımsız çalışma modeli, tamamen yeni bir yöntem olarak algılansa da kökeni Endüstriyel Devrim dönemlerine dayanıyor. O dönemde işveren ve çalışanlar arasındaki ortak çalışma ilişkisini kuran bağımsız çalışanlar, bugünlerin temelini attı. Yeni neslin işgücünde kontrolü ele alması ve kendi kariyer, amaç ve hayat tarzlarını bu alana empoze etmeye başlamasının ardından bağımsız çalışma modeline geçiş hız kazandı. Esnek çalışma modeli, çalışanların verimli oldukları saatlerde çalışmalarına imkân tanırken üretkenliklerini de artırıyor. Yeni çalışma modeli, ulaşım için harcanan zamanı ve masrafı azaltması sayesinde çalışanların daha verimli ve mutlu olmalarını sağlıyor. Bununla birlikte çalışanların sosyal yaşamlarını hafta sonuna sıkışmaktan kurtarıyor ve hafta içerisinde kişisel işlerle ilgilenme ve sosyal faaliyetlere katılma İşletmelerin ve ekiplerin iletişim gereksinimlerini yeni çalışma yöntemleri ile bir leştirerek tümleşik iletişim tüm avantajlarını kullanıcılarına sunan Unify’ın Türkiye Satış Müdürü Müge Aydın İncecik, “Çalışma şekillerindeki değişimi yakından izliyor, bu değişimi kullanıcı odaklı işbirliği araçlarıyla destekliyor ve ofis dışından veya bağımsız çalışanlara iletişim alanında da kolaylık sağlıyoruz. Sunduğumuz çözümler, her seviyedeki ku rum çalışanlarının, serbest iş yapanların hızlı ve sorunsuz şekilde organizasyonun veya işin bir parçası olmalarını sağlıyor. Bu süreçte kullanılan cihazların video, ekran paylaşımı, mesajlaşma ve dosya paylaşımını desteklemesi gerekiyor. AR-GE alanındaki birikimimizi yenilikçi ve kullanıcı odaklı yaklaşım ile har manladık. Bugün tüm dünyada yaygın olarak kullanılan internet tarayıcısı üzerinden kolayca ses, video, masaüstü ekran paylaşımı yapmayı sağlayan yeni ve gerçek zamanlı iletişim olanağı sunan Circuit’i geliştirdik. Tüm iletişimi tek ekrana sığdırdığımız yeni iletişim platformu Circuit ile yeni bir sayfa açıyoruz. Bu noktada kuralları değiştirdiğimizi söyleyebilirim” diyor. Bağımsız araştırma şirketi Pew’e göre, milenyum nesli, işgücündeki en geniş kitle olarak öne çıkıyor. Araştırma, bunun sadece çalışanlar için değil, şirketler için de bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor. Şirketlerin günümüzde çalışma mekânlarındaki büyüyen beklentilere cevap vermekte zorlanacakları da raporda yer alan çok ciddi diğer bir husus. TT.5_Layout 1 4.03.2016 18:32 Page 1 5 KENT VE ULAŞIM 7 MART 2016 FORD OTOSAN 2015 yılı lideri Pazarın üzerinde büyüme kaydeden Ford Otosan, Türkiye otomotiv pazarının ticari araç liderliğinin yanı sıra Türkiye ihracatının da lokomotifi olmaya devam etti... İSTANBUL-2015 yılında Türkiye ticari araç satış liderliğinin yanı sıra ihracatın da lokomotifi olan Ford Otosan, ürettiği araçlarla 2015 sonu itibarıyla Ford’u Avrupa’nın bir numaralı ticari araç markası konumuna taşıdı. Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün; “Ford Otosan’ın ÖDÜLLER iç pazardaki başarısını artırırken, ihracat odaklı büyümeye devam edeceğiz. Bugün geldiğimiz noktada, bölgesel bir otomotiv şirketi olmaktan çıktık. Otomotiv teknolojilerinin küresel oyuncusu haline geldiğimize ve önümüzdeki dönemde bu konumumuzu daha da pekiştireceğimize inanıyoruz. Bunu yaparken; sürdürülebilirliğimizin ve Ford’un yeni nesil vizyonunun önemli temel taşlarından inovasyon, AR-GE faaliyetlerimiz ve dijital çalışmalarımızdan güç alacağız” dedi. 2015, Ford Otosan’ın 1.6 Mil- yar Dolar’lık yatırımını tamamlayıp, meyvelerini almaya başladığı bir yıl oldu. Sektördeki öncü rolünü sürdüren Ford Otosan, bir önceki yıla oranla %37 artışla, yılı 334 bin 622 adet rekor üretim gerçekleştirdi. Türkiye’nin Ticari Gücü 2015 yılsonu itibarıyla, Türkiye ticari araç üretiminin %59’unu gerçekleştirdi. Otosan’ın gurur kaynaklarından biri olan ağır ticari araç markası Ford Trucks, global pazarlarda büyümeye devam etti. Afrika pazarında stratejik üs olarak kabul edilen Fas’ta açılan bayii ile, Rusya ve Ortadoğu’nun ardından Ford Trucks’ın büyümesi Afrika’ya taşındı. Umman ve Bahreyn’de açılan Ford Trucks bayileriyle, Ortadoğu’da genişleme operasyonu büyük oranda tamamlandı. Bu pazarlarda, Ford Otosan’ın AR-GE gücüyle, bölgenin koşullarına göre geliştirilen özel modellerini satışa sunuldu. ● Accenture Dijitalleşme Endeksi - Motorlu Kara Taşıtlarının İmalatı Dijital Lideri ● Engelli Dostu Bir Fabrika - TİSK 2015 Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülü ● MESS Altın Eldiven İş Sağlığı Güvenliği Ödülleri ● Türkiye’nin Ford’u Reklam Filmi ile ODD 2015 Gladyatörleri Yılın Televizyon Uygulaması, Kristal Elma Otomotiv Kategorisi, Motif Halk Ödülleri Özel Ödülü ● Ford CRM Doğrudan Pazarlama Uygulaması ile DPİD Ford Sevenler El Kaldırsın E-Posta çalışmaları ve Sadakat uy- 2015’te Ford Trucks ile dış pazarlarda büyürken iç pazardaki hamlelerine devam etti. Son yıllarda büyük önem kazanan ve kurumsallaşma ihtiyacının kendisini daha çok hissettirdiği 2. el ağır ticari alım-satım operasyonları için yeni bir marka oluşturdu. 2. elde Ford Trucks güvencesiyle hizmet sunma hedefiyle TruckMarket’ı hayata geçirdi. Ford Trucks, İkinci el organizasyonları ile güçlenen 4S plaza yapılanmasını da 2015 yılında tamamladı. Ford Trucks, büyük filo satışlarına da imza atarak, tek seferde 400 adede kadar yaptığı satışlarla ses getirdi. Kuruluşundan bu yana kesintisiz olarak AR-GE faaliyetlerine yatırım yapan Ford Otosan için 2015, ürün portföyündeki yeniliklere ek olarak, Türkiye ve otomotiv sektörü için önem taşıyan bir yatırıma da sahne oldu. Türkiye’nin en büyük AR-GE Merkezi olan Sancaktepe AR-GE Merkezi’nin resmi açılışı yapıldı. 'Bir aracı sıfırdan ticari bir ürün haline dönüşene kadar, motoru da dahil olmak üzere komple tasarlayacak, geliştirecek ve test edecek tüm yetenek ve altyapıya sahip tek Türk otomotiv şirketi' olan Ford Otosan, yeni merkezinde Türkiye’de bir ilk olan Sanal Gerçeklik Laboratuvarı’nın (CAVE) yanısıra motor yazılımı yapılan HIL Laboratuvarı, Tasarım Stüdyosu ve 1.500 mühendisi ile tüm dünyaya Türkiye’den araç ve motor geliştirmeye devam ediyor. Ford Otosan; yetkin mühendisliğinin ve AR-GE gücünün en önemli göstergelerinden biri olan ve 100 milyon doları aşan yatırımla hayata geçirdiği; 9lt ve 13 lt, E3, E5 ve E6 emisyon değerine sahip olan Ecotorq motoru da 2016 yılında pazara sunacak. Ağır ticari araç, dizel motor ve motor sistemleri konusundaki AR-GE çalışmalarıyla Ford’un küresel merkezi durumunda olan Ford Otosan, binek ve hafif ticarideki mühendislik çalışmalarıyla da Global Ford’a hizmet veriyor. gulamaları ödülleri, DPİD Efsane İstanbul’da Doğrudan Pazarlama Ödülü ● Ford Mustang Kalp Atışı Kampanyası Felis Mobil Ödüller Kategorisi, Felis Yenilikçi Mobil Teknoloji Başarı Ödülü ● Ford Mustang Smarties Türkiye İnovasyon Bronz Ödülü ● Ford Fiesta “Beni Seviyorsan - Sevgililer Günü” Kampanyası Twitter Global Başarı Hikayesi ● Ford Trucks Baykuş Ödülleri - Gümüş Madalya ● Courier - What Van? UK 2015 SATIRBAŞLARI ■ Türkiye Otomotiv Pazarı’nda %35 büyüme. 126 Bin 468 adet satış... ■ Otomobil Pazarı’nda %26 büyüme. 47 Bin 158 adet satış... ■ Hafif Ticari Araç Liderliği %44 daha büyüme. 71 Bin 482 adet satış... ■ Ağır Ticari Araçta %14 büyüme ve %23.3 pazar payı... FORD OTOSAN REKORLARI ■ Toplam 380 Bin 742 adet toplam satış adedi ile üst üste 5. Kez Türkiye Otomotiv İhracat Liderliği... ■ 3.9 Milyar Dolar ihracat geliri... ■ Türkiye Ticari Araç İhracatı %65 büyüme. 253 Bin 644 adet satış... ■ Türkiye Ticari Araç üretiminin %59’u. 334 Bin 622 adet satış... ■ Türkiye’nin en büyük AR-GE Merkezi. 1.500 AR-GE mühendisi... GLOBAL YAPILANMA ■ Ford Trucks, 2020’de 50 ülke temsilcilik ve servis ağı oluşturacak... ■ Ford Trucks, 1/3 oranında ihracat... ■ Ford 2015 yılında Ticari Araçta Avrupa Birliği Liderliği ve %12.6 pazar payı. 260 Bin 400 adet satış. Ayrıca, Courier’den Transit’e uzanan geniş ürün portföyü ile liderlik... RAMAZAN GÜRLER MAVİ MARMARA Bir tuhaflık var!.. Z OR günler yaşıyoruz. İstenmeyen gelişmeler esnafımızı zora sokuyor. Bu noktada genel sorun olan bu durum benim şirketim için de özel sorun haline geldi. Esnafımla mevzi kaybediyoruz. Oysa, biz yenilikçi bakışla belediyelerle işbirliği yapan, onların denetim ve yürütümünde modern taşımacılık beklentilerine uyan özel halk otobüs işletmeciliğini de ortaya çıkarmaya dönük çalışanlarız. Özel halk otobüsçü kimliğimizle, belediyelerle uyumlu faaliyetlerimizle kurumsal yapılanmaya geçişi benimseyen esnafız. Benimsetilerek benimseyen olsak da bu işin doğruluğunu gören esnafız. İETT’yi tenzih ederek söylüyorum, ne yazık ki İBB bu konuda farklı düşünüyor. Kafama takılan şey, kurumsallaşma ve buna karşı eski yapılanmayla durumu sürdürme anlayışı arasında İBB’nin Ulaşım Koordinasyon Merkezindeki yönetici idarecilerin neden gidip geldikleri? Bir de amaçlanan kalite ve konforu sunmaya dönük, çevreci yapılanmayla kalite ve konforlu bir herkes için sürdürülebilir biçimde tasarlanıp planlanmış olan sistematiğinin kurulmak istendiği çağdaş toplu taşıma hizmet anlayışı var. Bu planlı gidişat, üstelik evrensel uluslararası gelişmiş devletlerin, gelişmekte olan devletlerin de benimseyerek, ona göre yapılanmalarıyla bu sistem doğrulanmıştır. Peki, neden o zaman bizde “hem ileri, ama hemen ardından da birkaç adım geri” anlayışlara kurban ediliyoruz? Özel halk otobüsçülerinden alınanlara bakın. Minibüsçülerin verdiklerine ve yaptıklarına bakın. Minibüsler eski sistemde kalite konfor düzen zaman tarifeleri olmadan “müsait bir yerde” mantığı ile çalışıyor. Biz her türlü kontrolle çalıştırılarak gelişen yapılanmaya uyuyoruz ama o işletmecilikten sonraya atılıyor? Neden? Kurumsallıkla kurumsal olmadan hizmet görme konusuna neden eskisi kayrılarak meseleye bakılıyor? İşte burasını doğrusu anlamıyorum. Arada kalan bizler sıkıntıya düşürülüyoruz. En iyisi bir takvim belirlensin, bizde ona göre minibüsçülerle birlikte yol alalım. Hatta bizde minibüsçü olalım o kurumlaşma saati gelene kadar aynı şekilde çalışalım. Biri kurallı biri kuralsız çalışsın. Bir de, kayırılsın. Bu biraz tuhaf olmuyor mu? Bunun gerçek cevabını İBB verirse mesele netleşir. TT.6_Layout 1 4.03.2016 18:33 Page 1 6 SEKTÖRDEN YANSIMALAR 7 MART 2016 ÖZTUZLA TOPKAPI ESNAFI YÖNETİMİNİ YENİLEDİ Demokratik seçimden “Mehmet Tekin” çıktı “Salt oy verenlerin değil, 175 esnafın da yöneticisiyiz” diyen, Öztuzla Topkapı Derneği’nin yeni başkanı Mehmet Tekin, sen-ben kavgası olmayacağını söyledi... Sakarya’da toplu taşıma anketi SAKARYA-Toplu taşımada vatandaş memnuniyetini önceleyen çalışmalara bir yenisini daha ekleye ceklerini açıklayan Ulaşım Dairesi Başkanı Fatih Pistil, “Yeni dönem de Büyükşehir Belediyesi otobüslerini kullanan vatandaşlarımızın memnuniyetlerini gerçekleştireceğimiz anket çalışmaları ile ölçeceğiz. Bu sayede yolcularımızdan alacağımız talep ve önerilere dönük anında müdahalelerde bulunacağız” dedi. Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Baş İSTANBUL-Öztuzla Topkapı Otobüsçüler Derneği Olağan Seçimli Genel Kurulu yapıldı. Divan Başkanlığını Mavi Marmara Yönetim Kurulu eski başkanı Yıldırım Yılmaz’ın yaptığı kongrede, mevcut başkan M. Cemal Soydaş ile birlikte Mehmet Tekin ve Hantemur Kılıç yarıştı. Büyük bir olgunlukla gerçekleşen, hararetli tartışmalarında yaşandığı kongre sonunda yapılan oylamada, toplam oyların 71’ini alan Mehmet Tekin ve yönetim kurulu, başkanlığı kazandı. M. Cemal Soydaş 51, Hantemur Kılıç ise 49 oy aldı. Oylama sonucunun açıklanmasından sonra iki aday da Mehmet Tekin’i kutlayarak başarı dilemeleri esnafın ve davetli katılımcıların alkışlarıyla karşılandı. Sonucun açıklanmasından sonra teşekkür konuşması yapan Mehmet Tekin, birlik ve beraberlik içinde esnafın menfaatleri neyi gerektiriyorsa o doğrultuda hizmet vereceklerini belirterek, esnafı mutlu edecek şekilde daha iyiyi na- kanı Fatih Pistil, toplu taşımada vatandaş memnuniyetini maksimum seviyeye ulaştırmak için baş latılan çalışmalara bir yenisini da ha ekleyeceklerini ifade etti. Pistil, “Büyükşehir Belediyesi otobüslerinde yolcuların memnuniyetini tek tek ölçecek bir uygulamayı hayata geçiriyoruz. Hedefimiz toplu taşımada hemşerilerimizin hiçbir za man memnuniyetsizlik yaşamamaları. Çalışmalarımız sürüyor. İlerleyen dönemde bu çalışmanın kapsamı genişletilecek” dedi. Akıllı direklerin sayısı artırılıyor Demokrasi örneği verdiler... Büyük bir olgunluk içinde yapılan kongrede 3 adayın hedeflerini dile getirerek oy istemesi ve de birbirlerine başarı dileyerek yarışması, esnaf ile davetliler arasında büyük bir memnunluk yarattı, “Kucaklaşan Esnaf” modeli yarattı... sıl tesis edileceği konusunda çalışacaklarını söyledi. Seçime hazırlanarak girdiğini belirten Tekin’in; “Gerçekleri biliyoruz. Buna uygun çalışarak projelerimizi hayata geçirmek için birlikte hareket edeceğiz” demesi, esnaf ve genel kurulu izleyen davetliler arasında memnunluk uyandırdı. Tekin, daha sonra şöyle konuştu; “Ben, bana oy veren 71 esnafın değil, 175 esnafın başkanıyım. Onların menfaatleri için onların geleceğinin istenilen güzellikte ve kazançta olması için çalışan bir yönetim sergileyeceğim. Birlikte, kimseyi ötekileştirmeden yol alacağız. Sen-ben kavgasından uzak gerekeni yapacağız. Bütün esnaf arkadaşlarıma bize gösterdikleri güven için teşekkür ediyorum.” Seçimde, kadın işletmecilerinin çokluğu dikkat çekti ve “Amacımız, bizi ileriye taşıyacak yöneticileri belirlemek” dediler... ÖZTUZLA TOPKAPI YENİ YÖNETİM KURULU Mehmet Tekin (Başkan) Kamil Akbaba Kıyasettin Akdeniz İsmail Ertik Ekrem Zencir Hüseyin Gül KOCAELİ-Otobüslerdeki wi-fi uygulamasıyla vatandaşa ücretsiz internet iletişimi sağlayan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Akıllı Duraklar’la da bu hizmeti yaygınlaştırıyor. Daha önce bir prototiple hiz met vermeye başlayan Akıllı Direkler’in sayısı Toplu Taşıma Daire Başkanlığı tarafından 7’ye çıkarıldı. Akıllı Direkler Halkevi’nde 2 adet, Orduevi, Vilayet Durağı’nda 2 adet, Mimar Sinan Köprüsü Durağı ve Doğu Terminali’nde hizmet DENETLEME KURULU Rahim Gökdemir Ahmet Erim Hasan Başar ROBOT DEĞİL, ONLAR DA İNSAN Muğla’da şoför esnafı sevindi MUĞLA-UKOME 29.02.2016 tarihli toplantısında servis araçları ve ticari taksi sahiplerinin çalışma izin belgesi almaları için verilen süreyi vatandaşlardan gelen talepler doğ rultusunda 1 ay uzattı. Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Alper Kolukısa, Muğ la’da servis araçları ve ticari taksi sayısının fazla olduğunu, henüz başvuruda bulunmayan ve başvu ru yapmakta geciken şoför esnafının mağdur olmaması için böyle bir karar aldığını söyledi. Kolukısa; “UKOME toplantısında, Ticari Tak- EGO’nun şoförleri de motivasyon bekliyor Her gün Ankara’nın cadde ve sokaklarından binlerce kişiyle yüz yüze gelen EGO belediye otobüs şoförleri, yolculardan anlayış ve saygı beklentilerini dile getirdi... ANKARA-“Bir selam, bir günaydın, bir güleryüz, bizleri motive ediyor” diyen, Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğü’nün 1233 otobüsüyle servise çıkan şoförleri, günde 270 Bin km. yol kat ederek, 700 ile 750 Bin arasında Ankaralı’nın kentiçi ulaşımını sağlıyor. EGO kaptanları, yaptıkları işin bir kamu görevi olduğunu vurgulayarak, görevlerini büyük bir ciddiyet ve sorumluluk duygusu içinde yerine getirdiklerinin altını çiziyorlar. Mesai süresince her yaş ve meslekten binlerce Başkentli ile iletişim kurduklarını ifade eden şoförler, duyguları sorulduğunda, sitemkar bir ifadeyle, “Yolcularımızdan bir an için kendilerini bizim yerimize koymalarını istiyoruz. Bizler de sadece sizleri bir yerden bir yere taşıyan, içinde duygu olmayan robotlar değiliz. Yolculardan gelecek; bir günaydın bir iyi günler, bir selam ve bir güler yüz bizleri motive ediyor. Moralimiz yükselerek, günümüzün çok daha iyi geçmesine vesile oluyor” diye karşılık veriyorlar. Her gün binlerce kişiyle birebir temas içindeyken, başlarına, bazen keyifli, bazen de dramatik olaylar geldiğini anlatan EGO şoförleri, özel araç kullananlar- vermeye başladı. Güneş enerji sis temiyle enerji toplayan ve bu enerjiyi üzerindeki 6 adet USB portuna aktaran Akıllı Direkler, vatandaşların cep telefonlarını ücretsiz şarj etmelerine olanak sağlıyor. Dinamik, çevreci, yenilenebilir yapısı ile günümüzde önem arz eden teknolojik gereksinimlere cevap ve ren Akıllı Direkler, kent estetiğini de bozmuyor. Akıllı Direkler şebekeden beslenmeyip, üzerinde bulunan güneş panelleri ile doluyor. dan trafikte anlayış, yolculardan da saygı görmek istediklerini söylüyorlar. En iyi şekilde hizmet vermek için her yıl düzenli olarak halkla ilişkiler, psikoteknik, öfke ve stres kontrolü gibi eğitimlere tabi tutulduklarını belirten şoförler, çocuk yaştan itibaren, okullarda, toplu taşıma araçlarına bindiklerinde nelere dikkat etmeleri konusunda eğitim verilmesi istiyorlar. siler için uygulanmakta olan 10 yaş şartı da Esnaf Odaları ve araç işletenlerinden gelen talepler ve Özel Tüketim Vergisi Kanunu kapsamında yapılacak muhafiyet, teşvik, vb. çalışmaların devam etmesi sebebi ile 30.06.2016 tarihine ka dar uzatıldı. Bu doğrultuda T Plaka sahibi Ticari Taksi işletenlerinin 31.03.2016 tarihine kadar mevcut araçları ile başvuru yapmaları ve 30.06.2016 tarihine kadar geçerli Geçici Çalışma İzin Belgesi almaları şartı ile faaliyetlerine bu tarihe kadar devam edebilecekler” dedi. Yerli tramvayların Boji testleri yapıldı SAMSUN-Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin sürdürmekte olduğu mevcut Üniversite-Gar Hafif Raylı Sistem Hattının Tekkeköy’ e uzatımı projesi kapsamında Samsun Büyükşehir Belediyesi Samulaş A.Ş. tarafından alımı yapılan 8 adet Hafif Raylı Sistem aracının “Boji Yorulma Tip Testi” yapıldı. “EN13749” (Demiryolu Uygulamaları-Tekerlek ve Bojiler-Boji Çerçevelerin Yapısal Gereksinimleri Be lirleme Yöntemi) standardı kapsamında Çek Cumhuriyeti’ nin Prag şehrinde bulunan VUZ (Demiryolu Araştırma Enstitüsü) laboratuvarlarında yapılan Boji Yorulma Testleri başarıyla gerçekleştirildi. Test esnasında Samsun Büyükşehir Belediyesi Samulaş A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Gürkan, Samulaş Bakım-Onarım Müdürü Ziya Kalafat, Mekanik-Bakım Formeni Serkan Salmaz, Samulaş A.Ş. Mekanik Bakım Teknisyeni Basri Durgun ve Durmazlar A.Ş. İş Geliştirme ve Strateji Müdürü Abdullah Bocan hazır bulunmuştur. TT.7_Layout 1 4.03.2016 18:34 Page 1 İmtiyaz Sahibi-Sorumlu Yaziişleri Müdürü: M. Şevket ERTURAN Genel Yayın Yönetmeni: M.Şevket ERTURAN Yayın Koordinatörü: Özlem GÜNEŞ - Haber Koordinatörü (İstanbul): Sadi TOYGAR ‹stihbarat Şefi Mali Müşavir Teknoloji Editörü YAYIN TÜRÜ : Mehmet AKIN : Ali PULUR : Yücel TÜRKÖZMEN : HAFTALIK YAYINCI KURULUŞ: ERTURAN YAYINCILIK LTD. ŞTİ. İDARE MERKEZİ Hürriyet Bulvarı - Yakuplu Plaza No.: 131 Kat: 3 D: 27 Yakuplu - Beylikdüzü / İSTANBUL Tel.: (0212) 875 46 49 ● Fax.: (0212) 875 78 64 www.kenticitoplutasima.com.tr ● [email protected] Van’da Tourmalin Kısa bir süre birçok ilçede toplu taşıma değişimi başlatan Van Büyükşehir Belediyesi son olarak Çaldıran ve Muradiye İlçeleri için de Temsa Tourmalin aldı... Almanlar Temsa ile çok mutlu Temsa, Avrupa’da taşımacılık sektöründe hizmet veren tecrübeli firmalardan 9’una 14 araçlık teslimat gerçekleştirdi... ALMANYA-Temsa’nın Almanya ofisi tarafından gerçekleştirilen satışlarda araçları Temsa Almanya Genel Müdürü Umut Kamay teslim etti. Araçları alan firmalar arasında 6 Alman şirketinin yanı sıra 2 Avusturya, 1’de İtalyan şirketi bulunuyor. Temsa, Alman firmalarından Barbis Reisen, Müller Reisen, Taxi Meier, Grötsch Reisen, Villing Omnibus Reisen, Schmitt Reisen Avusturya firmaları Bösch Reisen, Meidl Reisen ve Milano’lu operatör AutolineeAschdamini S.r.l.’ye teslimatlar gerçekleştirdi. 2007 yılından beri faaliyet gösterdikleri Almanya’nın zorlu otobüs pazarında 800 araçlık bir kapasiteye ulaştıklarının bilgisini veren Temsa Almanya Genel Müdürü Umut Kamay; “Otobüs için ‘key market’ olan Almanya’da başarılı olduğunuzda diğer ülkelerde zaten birçok kapının size açıldığını görebilirsiniz. Son yaptığımız teslimatlarda da bunu gör mek mümkün. Teslimatları ger- çekleştirdiğimiz, sektöründe tecrübeli otobüs firmalarından 6’sı Alman, 2’si Avusturyalı, 1’i de İtalyan şirketi. Temsa’nın Alman ya ofisinde satışını yaptığımız araçlar ağırlıklı olarak HD12, HD13, MD9C, ve MD9LE oluyor. Bu pazara yönelik ürün gelişimlerini de sürdürüyoruz. Önü müzdeki süreçte öncelikle Alman ya pazarındaki araç sayımızı 1000 adetlere ulaştırmayı hedefliyoruz. Otobüslerimizin işletim sürecinde sunduğu avantajlar, üst düzeydeki iç konfor müşterilerimizin büyük beğenisini topluyor ve yeni yatırımlarda tercih ediliyoruz” dedi. Araçları teslim alan firma yetkilileri de Temsa’nın müşteri ihtiyaçlarına en uygun ürün leri sunduğunu, işletim sürecinde otobüslerin sorunsuz hizmet verdiğini belirttiler. Firma yetkilileri satış sonrası hizmet sürecinde Temsa’nın müşteriyi memnun eden kaliteli bir yapıya sahip olduğunu ifade ettiler. VAN-Van Büyükşehir Belediyesi Ulaş tırma Hizmetleri Daire Başkanlığı, 2015 sezonu içerisinde kent merkezi ve ilçelerde yaşanan ulaşım sorunun ortadan kaldırmak adına Temsa Avenue alımı gerçekleştirerek, kenttin tüm noktalarında toplu taşıma hizmeti başlatmıştı. Kent merkezinde yaşanan ulaşım sorununu bitirme noktasına getiren büyükşehir belediyesi daha sonra ilçelerde yaşanan ulaşım sorununu ortadan kaldırmak için de bu sefer temsa Tourmalin otobüs alımı yaparak seferlere başladı. İlçelerdeki hizmeti için tam donanımlı ve 53 yolcu kapasiteli yeni temsa Tourmalin otobüslerle güvenilir, rahat ve konforlu bir şekilde yolculuk yapmalarını sağlayarak hizmet verdi. Van Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Van-Çaldıran ve Van-Muradiye İlçeleri’nde hergün düzenli şekilde günün erken saatlerinde seferlerine başlayan otobüsler günün geç saatlere kadar düzenli bir şekilde hizmet veriyor. Van Büyükşehir Belediyesi ayrıca, 60 yaş üzeri ve engelli vatandaşlara ücretsiz, öğrencilere yarı fiyatına ve her Perşembe günü ise kadınlara ücretsiz olarak hizmet verecek. TARİFE VE ÜCRETİ Çaldıran İlçesi, il merkezinden saat 06.30, 10.00 ve 17.30’da hareket edecek. Kent merkezine saat 08.15, 12.00 ve 19.00 saatlerinde hareket edecek. Muradiye İlçesi, il merkezinden saat 06.45, 11.00 ve 17.30’da hareket edecek. Kent merkezine ise saat 08.00, 13.00 ve 19.00 saatlerinde hareket edecek. Tam fiyat 8 TL, öğrenci 4 TL. 72850$/ð1 +HUěHKUH<DNñĜñU İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No.: 23 İhlas Plaza No.:11 A / 41 Yenibosna - Bahçelievler İSTANBUL Tel.: (0212) 454 30 00 ★★★ GAZETEMİZ BASIN MESLEK İLKELERİNE UYMAYA SÖZ VERMİŞTİR HALİL KADİFE ANTAKYA Haydi biraz daha hızlanalım... N EREDE kalmıştık? Sanırım yapılması gerekenlerin olduğunu söylüyordum. Evet dostlarım, yapılması gereken çok şey var. Bir kere gelişmeleri çok yakından izlememiz gerekiyor. Hızlı ve de çağın zamanına uygun olarak yarışarak, bunu yapmamız bizim çıkarımıza. Ya günlük hayhuy!.. Evet, bunu aşıp nasıl gelişmeleri izleyeceğiz acaba? Hergün artan trafik, hergün artan ulaşımda ortaya çıkan ihtiyaçların getirdiği yeni sorunlar bizde kafa mı bırakıyor da bir de dünyayı ülke genelini izleyeceğiz. Talebe miyiz biz? İşte soru bu. Evet biz bir talebeyiz? Öğrenme durumunda olan küçük bir talebe!.. Çünkü, biz esnafız. Esnaf her an her şeyi olabilir noktasında hassasiyetle görendir. Görmek için yapılanandır. Eskiden lonca sisteminde bir kültür bir aidiyetlik vardı. Şimdi buna meslek bilinci yahut, kentlilik bilinci iş görev bilinci gibi adlar takılıyor. Adlar ne olursa olsun amaç bilinçli bakmak bilinçle yaklaşarak gelişmelere karşı duyarlı olmak. Yani? Yanisi örgütlü olmak. Lonca örgütsel yapısıyla esnafı yücelten bir uygulama. Ecdadımız bunu o zamanın gerekliliğine uygun böyle yapmış. Gereklilik evrensel olunca da bugüne dek yürümüş. Şimdi bize iş düşüyor. Şimdiki değişimle gelen zaman da adına Sivil Toplum Örgütü, STK denilen yapılanmayı işaret ediyor. Yani, bizim kurduğumuz derneğimizi öne çıkarıyor. Bizim takip işlerini TÖHOB ile yapmamız gerekiyor. onu donatmamız koşturup araştırma geliştirme vasfıyla bir merkeze dönüştürmemiz fikir üretim merkezi gibi proje üretim merkezi haline getirerek danışman sıfatında yükseltmemiz gerekiyor. Bence, kamu-özel kesim sarmaş dolaş olması gereken bir döneme giriyoruz. Biz sarmaş dolaş olmasak da bir işbirliği konusunu aklımızda tutalım ve bunun için TÖHOB üzerinden hareketlenelim. Hem kendimizi, hem kamuyu hem toplumu ortak bir bilinçle aidiyet hissiyatıyla donatmaya yarayan icraatlara yönelelim. Haaa, en önemlisi de; “Bir ve birlik olalım.” Bunun başka hiçbir yolu da yok zaten. O zaman vakit kaybetmeden herkes fikrini ortaya koysun. Bu ara sessizce 500. Sayıya ulaşan gazetemizi de kutluyorum. Çünkü, başından beri bizim için çırpınan ve her zaman yanımız da olan tavrıyla her zaman bizi düşündüğü için... Herkese bol kazançlar... TT.8_Layout 1 4.03.2016 19:06 Page 1 Türkiye RS cenneti oluyor 6. Eurasia Rail Fuarı’nda Türkiye’nin 7 yıl içinde hayata geçireceği milyar dolarlık demiryolu projeleri damga vurdu. Dev firmaları, Türkiye’de YHT fabrikası kurmak üzere harekete geçiyor... Türkiye’nin demiryolu ulaşımına yönelik projeleri dünya devlerini İstanbul’a çekti. 2023 hedefi kapsamında önümüzdeki 7 yıl içinde hayata geçirilecek 45 Milyar Euro’luk yatırımdan pay almak isteyen 30 ülkeden 300 şirket, İstanbul Fuar Merkezi’nde 6. Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler, Altyapı ve Lojistik Fuarı’nda (Eurasia Rail) buluştu. Firmalar, yatırım yapacaklar... Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım; “Demiryoluna 40 Milyar Dolar’ın üzerinde yatırım yapacağız. 80 adet hızlı tren seti yatırımı zannediyorum ki 5-6 Milyar Dolar’ı bulacak. Bu setlerin mümkün olduğunca yüksek yerli katkı oranıyla yapılmasını öngörüyoruz. İlgilenen şirketlerin elini çabuk tutmasını istiyoruz” dedi... Geleceğin lojistikçileri Ekol’de buluştu Lojistik sektörünün gelişiminde eğitimin önemini her fırsatta vurgulayan Ekol Lojistik, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan tesislerinde, Mehmet Emin Horoz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden 14 meslek lisesi öğrencisini ağırladı. UTİKAD’ın desteklediği ve ortak olduğu “Entegre Demiryollarında Kombine Taşımacılık Uygulamaları” projesi kapsamında, Avrupa’da lojistik süreçlerini deneyimleyen meslek lisesi öğrencileri Ekol Budapeşte Tesisleri’nde Türkiye-Macaristan hattındaki akışı, depo uygulamaları ve filo takip işlemlerini gözlemlediler... 7 MART 2016 ● YIL: 10 ● SAYI: 500 Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil) www.kenticitoplutasima.com.tr “Akıllı” otomobiller siber tehdit altında Otomobil üreticileri internet bağlantılı otomobillerde siber güvenlik tehditlerini tartışmaya başladı. Çünkü, tüm yazılımların risk altında olduğu konuşuluyor... Otomotiv teknolojileri son yıllarda hızlı bir biçimde gelişiyor. Araçların uzaktan kontrol edilebilmesi de teknolojik bu gelişmeler arasında. Fakat, bu gelişme ile birlikte güvenlik riskleri de beraberinde geliyor. Siber saldırganların önümüzdeki dönemde gözleri her zamankinden çok otomobillerde olacak gibi gözüküyor. Bunu kanıtlayan ilginç bir örnek, geçtiğimiz günlerde ABD’de yaşandı. Bir bilgisayar programcısı, bir otomobil modeline uzaktan erişim sağladı. Otomobildeki uygulamalarda yer alan bir açığı keşfeden programcı, sürücünün konum geçmişine ulaşıp, aracın aküsünü boşaltmayı başararak, siber saldırısını gerçekleştirdi. Konuyla ilgili yorum yapan Kaspersky Lab GReAT Kıdemli Araştırmacısı Sergey Lozhkin; “Yeni araç içi teknolojiler gelişmeye devam ettikçe bunları uzaktan kontrol etme becerisi de gelişiyor. Tahminlerimize göre kullanıcıların akıllı telefonlarındaki uygulamalar, kritik otomobil sistemlerini de kontrol etme becerisine sahip olacak. Yakın zamandaki Nissan Leaf vakasında şu senaryoya şahit olduk: bilgisayar korsanları araç içi sistemleri (muhtemelen klima kontrol veya eğlence) kontrol edebilen bir uygulama yarattılar ve kontrol paneline bağlanmak için otomobilin VIN numarasını kullandılar” diyerek, ilk ciddi uyarısını yaptı. Lozhkin daha sonra; “VIN numarasını basitçe değiştirmekle başka bir otomobili kontrol etmek olanaklı. Her ne kadar bu örnekteki işlevsellik nispeten sınırlı olsa da suçluların erişim sağlamalarındaki kolaylığın yazılım geliştiricileri için kışkırtıcı olabileceği ciddi olarak düşünülmelidir. Bu tür saldırı, veri şifreleme ile otomobil ve akıllı telefon uygulaması arasında güvenli kimlik denetimi prosedürleri kullanılarak önlenebilir. Her ne kadar bu örnekteki işlevsellik nispeten sınırlı olsa da suçluların erişim sağlamalarındaki kolaylığın yazılım geliştiricileri gerçekten kışkırtır” diye konuştu. GOOGLE “SİBER SALDIRI”YA MI UĞRADI? Sürücüsüz kaza! GOODYEAR, geleceğe yönelik geliştirdiği yeni konsept lastikleri ile ultra yüksek performans lastiğini 2016 Cenevre Motor Show’da sergiledi. Goodyear, Cenevre Motorshow’da yeni nesil otonom araçlar için geliştirdiği IntelliGrip Konsept Lastiği ile 3 boyutlu Eagle-360 Konsept Lastiği ile geleceğe dönük vizyonunu bu yıl da vurgulamış oldu. Bunun yanı sıra, otomobil dünyasının güçlü sedan ve spor araçları üretilen yeni ultra yüksek performansa sahip yaz lastiği Eagle F1 Asymmetric 3’ü de premium araç sahiplerinin beğenisine sundu. NASA, ses h›z›n› aflabilen sessiz ticari uçaklar üretmesi için teknoloji ve havac›l›k flirketi Lockheed Martin’i görevlendirdi. Ön tasar›m›n› yapmas› için ilk aflamada 20 Milyon Dolar alacak olan Lockheed Martin, “Ses H›z›n› Aflan Sessiz Ticari Teknoloji” program› ile yüksek h›zlarda teknoloji kullan›larak önlenemeyen ses ve titreflimi absorbe eden ticari uçaklar gelifltirmeyi hedefliyor. Ses h›z›n› aflabilen uçaklar›n gelifltirilmesinde karfl›lafl›lan en büyük problem olarak gürültü kirlili€i gösteriliyor. “NASA uçufl sistemlerini daha h›zl› hale getirebilmenin yan›nda çevreci, güvenli ve sessiz k›labilmek ad›na da gece gündüz çal›fl›yor” diyen, NASA Baflkan› eski astronot Charles Bolden, söz konusu teknolojinin yak›n gelecekte yolcu uçaklar›na da uygulanabilece€ini aç›klad›. Sürücüsüz güvenli bir sürüş deneyimi vaadinde bulunan Google bir trafik kazası ile karşı karşıya kaldı. Uzmanlar, bu kazanın oluş şeklini “Siber bir Tehdit” mi diye araştırıyor? Geçen hafta, Oscar Töreni’nde kullanılan Sürücüsüz Audi’nin başarısı ne kadar konuşuluyorsa, Google’ın insansız otomobilinin test sürüşünde kaza yapması o kadar çok dikkat çekerek konuşulmaya devam ediyor... Google, kazanın açığa çıkarmasının ardından, kaza hakkındaki bazı sorumlulukları kabul etmesine rağmen, bazı uzmanlar, arabanın “Siber Saldırı” altında kalmış olabileceğini söylüyor. Sonucu bekleyip göreceğiz... Robot taksiler trafikte testte “Robot Taksi”ler, Japonya’nın Fujisawa Kenti’nde gerçek trafikte test sürüşlerine başladı. Robot taksiler, ilk etapta, 3 km. mesafedeki süpermarkete kadar gidip-gelebiliyor... Geleceğin lastikleri Sesten h›zl› ama sessiz uçacak! Tabletler uçak düflürebilir mi? VDC Araflt›rma Grubu’nun yapt›€› araflt›rmaya göre geleneksel EFB çözümlerini kullanan havayolu flirketlerinin yaflad›€› sorunlar güvenilirlik, kullan›labilirlik ve uyuflmazl›k olmak üzere üç kategoriye ayr›l›yor. Geleneksel tabletlerin ›s›ya, so€u€a, titreflime ve darbelere karfl› dirençsiz olmas› nedeniyle içinde geleneksel tablet bar›nd›ran elektronik uçufl çantalar›n›n kullan›m ömrü k›salabiliyor. Araflt›rma sonuçlar›na göre ayr›ca, uçufl koflullar›n› karfl›lamayan cihazlar›n %18’inin bir y›l içerisinde yenilenmesi gerekiyor. Kullan›labilirlik boyutunda ise uçufl koflullar›na için zorluklar oluflturuyor. Japan Times Gazetesi’nin haberine göre, şu ana kadar 10 kişinin katıldığı test sürüşlerinin yoğun bir şekilde devam edeceği ve 50 rakamına ulaşılması planlanıyor. Güvenlik için robot taksilerin sürücü koltuğuna oturan yöre halkı, şehir trafiğinde sürüş yapmadan seyahat deneyimi yaşayıp, değerlendiriyor. Sürücüsüz araçlarda direksiyon ve frenler bilgisayar sistemiyle kontrol ediliyor. Robot Taksi firması Müdürü Hiroşi Nakajima, uygulamanın bütün ülkede hayata geçirilebileceğini söyledi. Nakajima, robot taksilerle 2020 Tokyo Yaz Olimpiyatları’nda köy içinde hizmet vermeyi hedeflediklerini açıkladı. Lityum iyon piller uçakta yasakland› Cep telefonu, foto€raf makinas›, tablet ve laptoplarda kullan›lan Lityum iyon piller, tehlikeyi de beraberinde getiriyor. Uçaklarda lityum iyon pillerin tafl›nmas› yasakland›. Uluslararas› Sivil Havac›l›k Örgütü (ICAO), yolcu uçaklar›n› daha güvenli hale getirmek için 1 Nisan itibariyle uçakta lityum iyon pillerin tafl›nmas›n› yasaklad›. Yasak, yolcular›n yan›ndaki piller için de€il, bagaj bölümünde toplu halde tafl›nan pilleri kaps›yor.