T. C. ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü

Transkript

T. C. ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
T. C.
ADALET BAKANLIĞI
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu
Daire Başkanlığı
SUÇ MAĞDURLARINA YÖNELİK
ALMANYA ÇALIŞMA ZİYARETİ
28 Eylül – 2 Ekim 2009
ÇALIŞMA RAPORU
Ekim 2009
İÇİNDEKİLER
BİRİNCİ BÖLÜM
KUZEY İRLANDA ÇOCUK ADALET SİSTEMİ
I- Giriş………………………………………………………………………………………
1
İÇİNDEKİLER
1. BÖLÜM
I. GİRİŞ ....................................................................................................................... 3
a) Çalışma Ziyaretinin Amacı ................................................................................... 3
b) Almanya Çalışma Ziyareti Programı ................................................................... 3
II. Çalışma Ziyaretinin Özeti ..................................................................................... 4
III. Almanya Mağdur Hizmetleri ............................................................................. 6
IV. Almanya Mağdur Hizmetleri Organizasyonu .................................................. 7
V. Hükümete Bağlı Sosyal Hizmetler ........................................................................10
2. BÖLÜM
ALMANYA MAĞDUR HİZMETLERİ ...................................................................13
I. Almanya Berlin Eyaleti Gençlik Acil Servisi (Papatya Derneği Çalışmaları) ...13
II. Berlin Suç Mağdurları Danışmanlık Merkezi ....................................................16
III. Potsdam Mağdur Danışmanlık Merkezi ..........................................................19
IV. Adalet Bakanlığı Sosyal Hizmetler Dairesi .......................................................23
a) Mahkeme Yardımı....................................................................................................23
b) Denetimli Serbestlik.................................................................................................23
c) Suçlu-Mğdur Anlaşmaları.......................................................................................23
d) Mahkeme Öncesi ve Mahkeme Anında Mağdur Danışmanlığı...........................26
3. BÖLÜM
ALMAN HUKUNDA MAĞDUR HİZMETLERİNE GENEL BAKIŞ..................28
I. Alman Hukukunda Mağdur Hizmetleri ...............................................................28
II. Uzlaşma Programı .................................................................................................29
4. BÖLÜM
DEĞERLENDİRME, SONUÇ VE ÖNERİLER ..................................................34
I. Almanya Mağdur Hizmetleri...............................................................................34
II.Türkiye’de Mağdur Hizmetlerinin Durumu......................................................35
III. Sonuç ve Öneriler...............................................................................................38
2
BİRİNCİ BÖLÜM
I . Giriş
a. Çalışma Ziyaretinin Amacı:
Ceza ve Tevkifevleri genel Müdürlüğü ile İngiltere Galler Ulusal Denetimli Serbestlik
Hizmetleri arasında “Türk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar ve Mağdurlarla ilgili
Çalışmaların Geliştirilmesi Projesi” 16 Ocak 2009 tarihinde başlamıştır. Bu kapsamda
projenin
önemli
bileşenlerinden
birtanesi
“Mağdur
Müdahale
Programlarnın
Geliştirilmesi”dir. Bu çerçevede ülkemize gelen kısa dönem uzmanlar ve Türk ekibi ortak
çalışmalar yürütmektedir. Müdahale programlarını geliştirirken yurt dışı uygulamalarını
yerinde görmek ve uygulamalar hakkında bilgi almak amacıyla yurt dışı çalışma ziyaretleri
planlanmıştır. Almanya’ya yapılan çalışma ziyareti de bu kapsamda gerçekleştirilmiştir.
Almanya Berlin ve Brandenburg Eyaletleri mağdurlara yönelik hizmetleri incelemek
amacıyla yapılan çalışma ziyareti ekibinde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Genel
Müdür Yardımcısı Cengiz GÜLER, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezlerinden sorumlu
Daire Başkanlığı Tetkik Hâkimi İbrahim USTA, Denetimli Serbestlik ve Yardım
Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanlığı Yetişkin Denetimli Serbestlik Şube Müdürü Hamit
KANSIZ, Tunceli Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürü Ali GÜÇTEKİN,
Sincan Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şubesinden Öğretmen Erkan ÇELİK ve
Kırıkkale Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şubesinden Sosyolog Şule ÇİL yer
almıştır.
b. Almanya Çalışma Ziyareti Programı:
28 Eylül 2009 - 02 ekim 2009
10.00 – 12.00
Pazartesi
13.30 – 16.30
Salı
13.30 – 16.30
“Papatya”Derneğinin Tanıtılması
(Aile içi şiddete maruz kalmış ve zorla evlendirilen genç
göçmen kadınlara kriz ve geçiş döneminde yardım etmek çin
1986’de Berlin’de kurulmuş olan ve isimsizlik esasında
çalışan bir kuruluş)
Adres: Räume des Jugendnotdienstes, Mindenerstr. 14, 10589
Berlin – Charlottenburg
Suç Mağdurları Danışmanlık Merkezi
Adres:Oldenburgerstr. 38, 10551 Berlin
Berlin Eyaleti Adalet Bakanlığının Sosyal Hizmetleri, Adli
Yardım ve Denetimli Serbestlik, Suçlu ve Mağdur arasında
Arabulucuk Birimlerinin ziyaret edilmesi, „Aile içi şiddet“ ile
ilgili görev alanı hakkında genel bildilendirme.
Adres: Schönstedtstr. 5, 13357
Berlin - Wedding
3
09.00-11.30
Amtsgericht Neustrelitz (Asliye Mahkemesi) Bay RIAG
Farske tarafından karşılama.
Mağdur hakları, Mecklenburg Vorpommern’de mağdur
yardımı, psiko-sosyal tanık takibi hakkında bilgilendirme
Bay RIAG Farske (asliye mahkemesi hakimi) Bayan Müller,
Neubrandenburg genel mağdur danışmanlığı Bayan NN.,
Neubrandenburg Müdahale Birimi
Adres:
Amtsgericht Neustrelitz, Töpferstr. 13a, 17235 Neustrelitz
11.30-12.00
Neustrelitz Gençlik Cezaevine transfer
Çarşamba
12.00-13.30
13.30-16-30
10.00 – 12.00
Perşembe
Cuma
Her iki grubun Bayan Adalet Bakanı Uta-Maria Kuder
tarafından karşılanması ve birlikte öğle yemeği yenilmesi.
Kurum gezisi ve tartışma
Adres: JA Neustrelitz, Am Kaulksee 3, 17235 Neustrelitz
Suçlu-Mağdur Arabuluculuğu
Adres: Ministerium der Justiz Land Brandenburg, HeinrichMann-Allee 107, 14473 Potsdam (Adalet Bakanlığı)
Potsdam Mağdur Danışmanlık Merkezinin çalışmalarının
tanıtılması
Adres:
13.30 – 16.30
Ministerium der Justiz Land Brandenburg, Heinrich-MannAllee 107, 14473 Potsdam (Adalet Bakanlığı)
Adalet Sisteminin Sosyal Hizmetleri (Adli Yardım, Denetimli
Serbestlik) ve Çocuk/Gençlik Cezaevlerinde Sosyal
Hizmetler ve HSI (Sosyal Uyum ile Tutuklanmanın
10.00 – 12.00 Önlenmesi)
ile Geçiş Dönemi Yönetimi hakkında
bilgilendirme.
Adres:
Ministerium der Justiz Land Brandenburg, Heinrich-MannAllee 107, 14473 Potsdam (Adalet Bakanlığı)
Adalet Sisteminin Sosyal Hizmetleri (Adli Yardım, Denetimli
Serbestlik) ve Çocuk/Gençlik Cezaevlerinde Sosyal
Hizmetler ve HSI (Sosyal Uyum ile Tutuklanmanın
13.30 – 16.30 Önlenmesi)
ile Geçiş Dönemi Yönetimi hakkında
bilgilendirme.
Adres: Ministerium der Justiz Land Brandenburg, HeinrichMann-Allee 107, 14473 Potsdam (Adalet Bakanlığı)
II.Çalışma Ziyaretinin Özeti:
Çalışma ziyareti programının birinci günü saat 10 : 00’da Berlin Eyaleti içerisinde 1986
yılında kurulmuş, aile içi şiddete maruz kalmış ve zorla evlendirilen genç göçmen kadınlara
kriz ve geçiş döneminde yardım etmek için çalışan Papatya derneğine gidilmiştir. Dernek
yöneticisi Birim BAYAN tarafından karşılama yapılmış ve toplantı salonuna geçilmiştir.
4
Öncelikle Genel Müdür Yardımcısı Cengiz GÜLER ülkemizde ki uygulamalarla ilgili genel
bilgiler vererek hedeflerimizle ilgili bilgilendirme konuşması yapmıştır. Birim BAYAN
Gençlik Acil Servisi olarak tanımladığı dernek çalışmaları hakkında bilgilendirme yaparak
daha çok göçmen kadınlar, ailesiyle sorun yaşayan 13-21 yaş arası kız çocukları ve genç
kızlarla ilgili görev, sorumluluk, işleyiş ve sınırlılıkları hakkında bilgilendirmeler yapmıştır.
Aynı gün saat 13:00’de Suç Mağdurları Danışmanlık Merkezine (Opfer Hilfe derneği
bu hizmetleri yürütmektedir) geçilerek, dernekte görevli uzmanların hazırladığı genel
bilgilendirme slaytı ile sunumlar dinlenmiş, danışmanlık merkezinin çalışma usül, yöntem ve
hizmetleri hakkında bilgilendirmeler yapılmıştır. Soru-cevap yöntemiyle de hizmetlerin başka
yönleriyle ilgili açıklamaları alınmaya çalışılmıştır.
İkinci gün; saat 13:00’de Adalet Bakanlığının Sosyal Hizmetler Dairesi ziyaret
edilerek; mahkeme öncesi hazırlık, denetimli serbestlik hizmetleri, suçlu-mağdur anlaşmaları
ve aile içi şiddet konu başlıklarıyla ilgili bilgiler alınarak, bu konu başlıkları ve ilgili
birimlerin sosyal hizmetler dairesi bünyesinde alt birimler olarak görev yaptığı görülmüştür.
Üçüncü gün; mağdur hakları, mağdur danışmanlığı ve Alman hukukunda mağdur
süreci çalışmaları konusunda bilgi almak üzere Mecklenburg-Vorpommern eyaleti Neustrelitz
Asliye Mahkemesi ziyaret edilmiştir. Mağdur hakları ve mağdur danışmanlığı konusunda
Neubrandenburg genel mağdur danışmanlığı ve müdahale biriminden meslek uzmanları
(sosyal pedagog) tarafından uygulamaya dönük bilgilendirmeler yapılmıştır. Daha sonra
Asliye Mahkemesi hakimi Rıag FARSKE’den; mağdurların ve mağdur hizmetlerinin Alman
hukuku içerisinde ki suçla birlikte başlayan süreci, özelikle aile içi şiddet mağdurları, eyalet
güvenlik ve düzen kanunu gereği güvenlik güçlerinin (polis) etkinliği ile ilgili
bilgiler
alınmıştır.
Aynı gün saat 12:00’de Neustrelitz Gençlik Cezaevine geçilerek ; Eyalet Adalet
Bakanı bayan Uta-Maria KUDER ile öğle yemeği yenilmiştir. Daha sonra cezaevi gezilmiştir.
Cezaevinin fiziki şartları ve faaliyetleriyle ilgili bilgiler alınarak gözlemler yapılmıştır.
Dördüncü gün; Sabah saat 10:00’da Brandenburg eyaleti Adalet Bakanlığı bünyesinde
Suçlu-Mağdur arabuluculuğu ve uzlaşma programı hakkında bilgi alınmıştır. Arabuluculuk
sürecinde mağdurla ilk temas, ön görüşmeler ve mağdur-suçlu görüşme süreçleri ile ilgili
bilgiler verilmiştir.
Aynı gün öğleden sonra saat 13:30’da yine Brandenburg eyaleti Adalet Bakanlığında
Potsdam Mağdur Danışmanlık Merkezinin çalışmaları hakkında Mağdur Danışma Bölge
Sorumlusu tarafından bilgiler verilmiş ve genel danışmanlık hizmetleri, destek hizmetleri,
mağdurların geliş kanalları ve danışmanlık türleri ile ilgili sunumlar yapılmıştır.
5
Beşinci gün ise; Sabah saat 10:00’da Brandenburg eyaleti Adalet Bakanlığında Adalet
Sisteminin Sosyal Hizmetleri ( adli yardım,denetimli serbestlik), Çocuk/Gençlik Sosyal
Hizmetleri ve HSI (sosyal uyum ile tutuklanmanın önlenmesi) ile Geçiş Dönemi Yönetimi
hakkında bilgilendirme konusunda tüm dernekler ağı ile ilgili bilgiler alınmıştır.
Aynı gün öğleden sonra saat 13:00’da eyalet adalet Bakanlığına bağlı Sosyal
Hizmetlerin geçmişten günümüze gelişme süreci, kurumsal yapılanma ve çalışma şekline
dönük bilgiler alınmıştır.
Mağdurlarla çalışma ekibinin 5 günlük çalışma ziyareti bu şekilde özetlenebilir. Bu
raporda Almanya Berlin Eyaleti ve Brandenburg Eyaleti mağdur hizmetlerine yönelik genel
bir bakış açısı oluşturma ve sistemile ilgili geniş bilgiler yer almaktadır. Raporun son
kısmında ise çalışmaya yönelik sonuç ve değerlendirmeler yer almaktadır.
III.Almanya Mağdur Hizmetleri:
Almanya Berlin ve Brandenburg eyaletlerinde ve diğer eyaletlerde mağdurlara yönelik
hizmetler Eyalet Adalet Bakanlıkları Sosyal Hizmet Dairelerinin kontrolünde bütçeleri
belediyelerce karşılanan dernekler tarafından yürütülmektedir. Dernekler belli bölgeler için
görevlendirilerek onların yapmış oldukları çalışmalar denetlenmektedir. Mağdur hizmeti
veren dernekler uzman psikolog, sosyal pedagog gibi personel görevlendirmekte olup bunların
tam veya yarı zamanlı çalışmalarına izin verilmektedir. Derneklerin yapmış oldukları
harcamalar ile vermiş oldukları hizmetler Eyalet Adalet Bakanlığı müfettişlerince her yıl
denetlenerek hizmet kalitesinin düşmesi önlendiği gibi mali olarak istismarların önlenmesi
hedeflenmektedir.
Almanya mağdur hizmetlerine yönelik çalışma yapan dernekleri dört ana kategoriye
ayırabiliriz. Bunlar:
1. Mağdurlara Danışmanlık,
2. Şahit Danışmanlığı,
3. Kadınlara Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddet Danışmanlığı,
4. Kız Çocuklarının Cinsel İstismarı Danışmanlığı.
Söz konusu danışmanlık hizmetlerini veren yirmiden fazla dernek faaliyet
göstermektedir.Bu dernekler bir çatı organizasyonu olan Sosyal Entegrasyon Sayesinde
Suçu Önleme
(HSI) altında toplanmışlardır.Bu örgüt sayesinde dernekler birbirleri ile
iletişim içerisinde olup yapmış oldukları faaliyetleri ve tecrübelerini ulusal konferanslarda
paylaşmaktadırlar.
6
IV. Almanya Mağdur Hizmetleri Organizasyonu:
Sosyal Entegrasyon Sayesinde Suçu Önleme (HSI) / (Tüm Dernekler Ağı )
Doğu ve Batı Almanya birleşmeden önce hükümlülerin iyileştirme faaliyetleri şimdi
olduğu gibi dernekler aracılığı ile yürütülüyordu. Ancak iki Almanya birleştikten sonra
ekonomik sıkıntılar devletin bu derneklere ödenek ayırmasını güçleştirmiştir. 2002 yılında
derneklerin yapısını güçlendirmek ve onları desteklemek amacıyla HSI (Tüm Dernekler Ağı)
organizasyonu kurularak Avrupa Birliğinden fon temin edilmiştir. Böylece mağdur
hizmetlerine yönelik hizmet veren dernekler bu çatı altında toplanmıştır.
Sosyal Entegrasyon sayesinde suçu ve suçun tekrarını önlemek amaçlamaktadır. Bu
ağ hapisten çıkanların sosyal yaşama adaptasyon sorunlarını ele almış ve eski hükümlünün
bireysel özelliklerine göre çözümler araştırılarak özellikle mesleki ve işe yerleştirme etkin
hale getirilmeye çalışılmıştır.
Yıllık 1,4 milyon euro (900 bin Avrupa Sosyal Fonu’ndan, 500 bin Bakanlıktan
gelmektedir) bütçeyle, toplamda 60 kişi ayrı ayrı alt birimlerde çalışmalarını yürütmektedir.
Tüm Dernekler Ağının (HSI) çeşitli görevleri bulunmakta ve yılda yaklaşık 2500 kişi
bu hizmetlerden yararlanmaktadır. Bu hizmetlerden yararlananlar: hastanede olan gençler ve
yetişkinler, hapisten çıkan hükümlü ve tutuklular, denetimli serbestlik çalışmalarına destek
vermek amacıyla yapılan çalışmalardan kamu yararına çalışma cezası alanların dernekler
bazında denetimini yapmak, Gençlere ( 14-22 yaş suçlu olma potansiyeli taşıyan) eğitim ve
sosyal çalışmalar yaparak onların suç işlemelerini önlemeye çalışmak gibi toplumun sorunlu
olan Ya da potansiyel taşıyan gruplarıdır.
7
HSI’yı ev gibi düşünürsek; Ofislere gitmek (evin sol tarafı)
:
Sosyal uyum ile
tutuklanmanın önlenmesi (HSI) sistemine bağlı olarak, her hapishanede ofisler bulunmaktadır.
Şahsa özel görüşmeler, büroda toplu olarak grup çalışmaları ve alıştırmaları yapılmaktadır.
Sosyal ortama adaptasyon, iş bulma için CV hazırlama, öfke kontrolü ve sorun çözme, temel
iletişim kuralları, vücut dili kullanımı v.b. şekilde çalışmalarla etkili kişiler oluşturulmaya
çalışılmaktadır.
Cezaevi çalışanları bu durumdan oldukça memnun olmaktadırlar. Cezaevi ile oldukça
iyi bir iletişim kurulmaktadır. Cezaevinde görev yapan psikolog ve sosyal hizmet çalışanları
aynı işi yapmakta, ancak kişiler onların verdiği hizmetlerde zorunlu olduklarını düşünerek çok
istekli ve sağlıklı çalışmalarda bulunmamaktadırlar. Oysa derneklerin yaptığı uygulamalar
gönüllülük esasına dayandığı için daha istekli ve olumlu olabilmektedir. Özellikle bireysel
güçlendirme amaçlanmakta, ancak kişi cezaevi ortamındayken gerçek hayata yönelik
uygulamalarda zorlanmalar görülmektedir.
Cezaevinden çıkacak kişiler için 4 aşamalı çalışma modeli uygulanmaktadır.
1-) Tahliye hazırlığı,
2-) Tahliye refakatı,
3-) İş bulma konularında arabuluculuk,
4-) Denetim (tahliye sonrası takip).
Gençlerin sicil kaydında, sabıkalı olduğu gösterilmeyerek üniversite ve iş bulmasında
problem yaşanmaması amaçlanmıştır. Berlin Eyaletinde iş verene sunulan sicilde sabıka kaydı
gözükmemektedir. İş kurma konusunda para desteği yapılmamakta ancak iş kurmaya destek
veren aracı firmalara yönlendirilmektedirler.
Suç
potansiyeli
yüksek
ve
hiçbir
kurala
uymayanlar
şartlı
salıvermeden
yararlanmamakta veya diğer değerlendirme mekanizmaları ile değerlendirilmekte olumsuz
durumu azalana kadar cezaevinde kalımaktadırlar.
Kişilerin psiko sosyal durumlarına göre bireysel uygulamalar yapılmaktadır. Örneğin
riski yüksek biri için çalışmalarda gönüllülüğün aranmaması yada denetime tabi olmak
istemeyen başka biri için de zorunluluğun olmadığı görülebilmektedir.
Kişiler suçu nedeniyle cezaevine girmiş ve işinden olmuşsa, tahliye sonrası işyerine aracı
olunarak tekrar işe girmeleri sağlanabilmektedir.
8
Ceza yerine iş ( evin ortası) :
Ceza yerine iş amaçlanmakta ve bu yönde çalışma yöntemleri uygulanmaktadır. Bu
yöntemler:

Hükümet iş yeri açmayı teşvik etmekte ve finans desteği verebilmekte,

Kişilerin işe yerleştirilebilecek hale getirilmesi gerekmektedir.(eğitim, beceri, ön
inceleme, cv hazırlama, iş istek güdülemesi gibi) ,

Çağrı merkezi kurulmuş ve iş arayan herkes orayı arayabilmekte,

Özel iş bulma komisyoncuları ile sosyal çalışmacı ve sosyal pedagoglar görüşerek, iş
için aracı olabilmekteler.(örneğin; 2 saat temizlik işi, sonra 3 saat şoförlük şeklinde
işler ayarlanabilmekte).
Her dernek kendi veri tabanına göre bilgileri kaydetmekte ve tüm bunlara istatistiki olarak
ulaşılabilmektedir. Örneğin, 2008 yılında 2527 kişiye hizmet verildiği, 1724 kişinin iş
başvurusunda bulunduğu ve 336’sına iş bulunduğu görülmektedir.
Gençler için sosyal ve mesleki çalışmalar (evin sağ tarafı)
:
Gençler için eğitim kursları düzenlenerek ciddi başarılar sağlanmış ve 6 farklı yerde
çalışmaların devamına önem verilmiştir. Bu çalışmalar için; belediyelerden 100 bin euro
alınmaktadır. Çünkü eyalet içerisinde gençlerden belediyeler sorumludur. Belediyelerle
birlikte istişare yapılarak belediyeler kendi görevlerini HSI çatısı altındaki derneklere verip,
gerekli mali desteği de sağlamak zorunda kalmıştır.
Örneğin, 27 hafta süren bir eğitimle suçlu davranışlara karşı genç ve çocukların
farkındalıklarını arttırmak amaçlanmış ve bu grupla ilgili ceza miktarı ve süresinin azaldığı,
suçu önleme konusunda umut verici tespitler yapıldığı görülmüştür. Hakimler bu durumdan
oldukça memnun olduklarını belirtmişlerdir.
HSI toplumun kendilerine ulaşabilmesi için web sitesi oluşturmuştur. Bu sitenin adresi
www.hsi-zabih.de olarak topluma ilan edilmiştir. Web sitesinin yanı sıra çağrı merkezleri de
bulunmakta, amacı aynı olsa da, yöntem farklılıkları görülmektedir. Berlin duvarının
yıkılması ve doğudan gelen göç dalgasından sonra Doğu Avrupa birliği ülkeleriyle işbirliği
yapılarak adaptasyon için çeşitli kültürel öğeler değerlendirmeye alınmaktadır.
9
V. Hükümete Bağlı Sosyal Hizmetler :
Eyalet Adalet Bakanlığı Suç İnfaz Genel Müdürlüğüne bağlı olan Sosyal Hizmetler
Dairesinde daha çok devlet memurları görev yapsa da, yeminli olarak çalışan sözleşmeli
personelde mevcuttur.
Eyalet bünyesinde faaliyet gösteren sosyal hizmetler dairesinde sosyal pedagog, sosyal
hizmet çalışanı, öğretmen ve psikologlar görev yapmaktadır. Ancak daha çok sosyal hizmet
çalışanları ve sosyal pedagoglar sosyal hizmet çatısı altında aktif gözükmek zorundadırlar.
Sosyal hizmetlere bağlı eyalet genelinde toplam 21 şube bulunmaktadır.
Sosyal Hizmet Dairesi çatısı altında verilen hizmetler;
•
Adli kontrol,
•
Denetimli serbestlik,
•
Psiko-sosyal hizmetler olarak sıralanabilir.
Sosyal Pedagog ve Sosyal Hizmet Uzmanları bir gün mağdur, bir gün suçluyla
çalışarak çeşitli türde çalışma potansiyeline sahip olmaktadırlar. Önceki yıllarda sosyal
hizmetlerde görev yapan uzmanlar bu kadar işi biz yapamıyoruz demişler ve hükümette
ihaleyle bir Avusturya şirketine (Beyaz Halka) bu hizmetleri yürütmesi için görev vermiş,
ancak diğer eyaletlerden bazılarında hala devlet eliyle bu hizmetler yürütülmektedir.
Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı; Suç İnfaz Genel Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyetlerini
yürütmektedir.
Toplam 21 şubede ; 27 yazı işleri memuru ve 102 uzman personel bulunuyor.102
personelden 45 tanesi ek eğitim alarak uzlaşma, arabuluculuk görevinde yer almaktadırlar. 2
yıl boyunca iş haricinde uzlaşma eğitimini Köln’de akademi düzeyinde alan uzmanlar ancak
uzlaşmacı olmaktadırlar.
Cezaevlerinde de personel için farklı fikirler geliştirilmeye çalışılmakta, çünkü dışarı
ile içeri arasındaki gerçek bakış ve değerlendirme sistematiğinin geliştirilmesi gerekmektedir.
Eyaletlere göre sosyal hizmetlerin bağlı olduğu kurum değişmektedir. Örneğin, Berlin
eyaletinde burada olduğu gibi mahkemelere değil de devlete bağlıdır.
Adli yardımlarda, geniş bakış açısıyla tüm bilgileri içeren rapor, tüm belgeler ispatlanarak
hakime sunuluyor (iş evrakı,s ağlık evrakı gibi).
Gençlerden belediyeler sorumlu olduğu için, bu adli yardım belediyeler tarafından
veriliyor. Hakimin rapor isteme serbesiyeti bulunmakta normalde 1 yılda bir rapor hazırlanır,
10
ancak ayda bir de isteyebilir ama en küçük sorunda da yine raporla hakimin bilgilendirilmesi
gerekmektedir.
Denetimli serbestlik danışmanlığını kendi eyaletlerinde hem yetişkinlere, hemde
gençlere sosyal hizmetler dairesi sunmaktadır. Ancak başka eyaletlerde bu durum
değişebilmektedir.
14-18 yaş grubu ve 18-21 yaş grubu olarak yargılanan çocuk ve gençlerde, hakim
isterse 18-21 yaş grubundaki bir kişiyi sosyal araştırma raporu isteyerek 18 yaş altı
sayabilmekte ve bu şekilde yargılamaktadır.
Bir denetimli serbestlik çalışanının,
1-) Yardımcı,
2-) Yönlendirici,
3-) kontrol edici, sıra ve önceliğine göre çalışma yöntemi bulunmaktadır.
Bir danışman (denetimli serbestlik çalışanı), yaklaşımı ve sınırları iyi bilmelidir.
“Ben senin dostun değilim” ancak, şunları yapmanda yardımcı olabilirim diyebilmelidir.
Danışmanlara yardımcı olmak için süpervizörler çalışmakta ve destek olmaktadırlar.
Danışmanlar kendi aralarında toplantı yaparak birbirlerine yardımcı olmaktadırlar. Bir
denetimli serbestlik danışmanı aynı anda ortalama 70 kişiyle çalışabilir, bazı yerlerde bu sayı
daha da artabiliyor. Ancak bu durumdan oldukça şikayetçiler. Görüşmeler 3-4 haftada bir
yapılmaktadır.
Denetimli serbestlik yardımı: tüm eyalette 5634 kişiye (tahliye sonrası takipdenetim), adli yardım 3859 kişiye ve suçlu-mağdur arabuluculuğu hizmeti ise 2032 kişiye
verilmiştir.
Brandenburg Eyaleti Mağdur Hizmetleri Şeması
Bakanlık
↓
Suç İnfaz Genel Müdürlüğü
↓
Eyalet Mahkemesi (10 birim bağlı biride Sosyal Hizmetler)
11
↓
Sosyal Hizmetler
↓
↓
↓
(Şehir/Eyalet temsilcilikleri)
Cottbus (4 şube)
Frankfurt (7 şube)
Neureppin (5 şube)
Potsdam(5 şube)
Brandenburg Eyaleti Adalet bakanlığı Sosyal Hizmetler Dairesinden bir görüntü.
12
İKİNCİ BÖLÜM
ALMANYA MAĞDUR HİZMETLERİ
I. Almanya Berlin Eyaleti Gençlik Acil Servisi (Papatya Derneği Çalışmaları):
Dernek öncelikle Alman vatandaşları için kurulmuş olsa da daha sonra,
hizmet
alımında göçmen kadınların ihtiyaçlarının ortaya çıkmasıyla bu yönde faaliyetlerini
yürütmeye başlamıştır.Papatya derneği gençlik acil servisi şeklinde bir görev üstlenmiş ve
gençlik merkezinden ayrı bir birim olarak özel korumaya yönelik mağdurlar için çalışmalarını
yürütmektedir.
Papatya derneği; genel anlamda 12-18 yaş grubunda ailesiyle sorun yaşayan, yada evden
kaçan kız çocuklarına yönelik faaliyetlerini sürdürmektedir. Üst sınırın 21 yaşına kadar
çıkarılmasında göçmenlerin gelişim farklılıkları dikkate alınmıştır (Özellikle göçmenler için
21 yaşına çıkarılmıştır). Dolayısıyla 12-21 yaş arası gençlik acil merkezleri olarak görevlerini
sürdürmektedirler. Derneğin adresi, iletişim bilgileri açık ve bireyler isterlerse devlet kurumu
yada diğer yönlendirmeler dışında kendi başlarına gelebilirler, gelenlerin gönüllü olması
gerekmekte, ancak bu gönüllülük derneğin koyduğu kuralları kabul etmeme anlamına
gelmemektdir. Çocuklar için (6-12) ayrı yerler mevcut olup, kendilerine gelmeden oralara
yönlendirilmektedir. 12-18 yaş grubu arasındaki genç kızların ailelerine haber verme, bilgi
verme zorunluluğu bulunmaktadır. Aileye telefon açılarak aile çağırılıyor ve sorun hakkında
konuşularak ortak fikir paylaşımları yapılmaktadır.
Hizmet anlayışına ilk olarak kilise kaynaklı olarak başlanıyor, sonraki zamanlarda
sosyal verilere paralel olarak devletten bu ihtiyaçların giderilmesi istenerek kadın sığınma
evleri açılıyor. Diğer taraftan Almanya’ya yerleşen göçmenler zamanla burada tam yerleşik
hale geldiler, ancak bir nevi içine kapanık topluluklar şeklinde gruplar oluşturmaya başladılar.
Bu durum kültürel farklardan kaynaklı, ev ve sosyal yaşam dengesizliklerini doğurdu.
Berlin’de genç kızlar için gizli sığınma evi şeklinde çalışmalarını yürüten dört sığınma evi
bulunmakta, bu sığınma evlerinin üçü’ü dernek çatısı, diğeri ise kiliseye bağlı olarak
hizmetlerini yürütmektedir. Ayrıca en geniş anlamda; gençlik, mağdur, kadın v.b. hizmetleri
yürüten Berlin civarında ne kadar kendileri gibi derneğin hizmet sunduğu sorusuna karşılık
sayısını kendilerinin bilmediğini, ancak sayısız şeklinde çok fazla olduğunu ifade eden
cevaplar alınmıştır.
Dernek acil olarak genç kızlara müdahale ediyor ve göçmen kızlar ile normal
ölçütlerin dışında devlette kalamayacak kızlara 2 aya kadar bakabiliyor. Herhangi tehlike yada
can güvenliği gibi durumlarda aileme dönmem gerekiyor der ise; kız çocuğunun velayeti
13
mahkeme kararı ile velayet kurumuna veriliyor. Velayet kurumu da yine kendi içinde devlet
ve özel kanat olmak üzere ayrışıyor ve bunlardan birine verilerek yurtlarda kalabiliyorlar.
Bazen de kişileri yasal olarak kendi sorumluluklarına girmediği için kurumlarına
almayabiliyorlar. Berlin eyaletinde gençlere yönelik çalışmaları belediyeler yürütmekte olup,
Gençlik İdaresi adı altında örgütlenen kurum gençlere yönelik hizmetler üretmektedir.
Papatya derneği kendisine sığınan fakat artık kurumlarında kalması mümkün olmayan ve
sorun yada tehdit alan kızların durumunu Gençlik İdaresine bildirerek tedbir alınması yönünde
çalışmlar yapmaktadır. Bu durumda ailesi yanına dönen çocuk için aileyi desteklemek ve
süpervizyon yapmak amacıyla Gençlik İdaresi mesleki formasyon sahibi olan “Aile
Yardımcısı” görevlendirerek uzmanın aileyle zaman geçirip sorunlara çözüm yoları arama
çalışmalarını devam ettirmesi sağlanmaktadır.
Çalışma kapsamında eğer aile içinde ki sorunları çevre sakinleri veya komşular
bildirirse, ilgilenmiyorlar, çünkü ailenin veya hizmetten yararlanmak isteyen bireyin gönüllü
ve istekli olma yönü aranıyor. Ancak eğer çocuk yaşta ve kendi başına hizmetlerden
yararlanma talebini bildiremeyecek ise; durum devlet kurumu olan gençlik idaresine
bildiriliyor ve onlar değerlendirmeye alıyorlar.
Dernek, faaliyetlerini Çocuk ve Gençliği Koruma Yasasını gözeterek, Gençlik İdaresi
Kurumu ve Sosyal Hizmetler ile birlikte hareket ederek yürütmektedir. Özgürlüğü, hakları,
kuralları öğretiyorlar ve dernek kurallarını kabul etmezse verilen hizmet sonlandırarak
ilişkileri kesiyorlar. Bu kurallardan bazıları;

Cep telefonu kullanmak yasak,

14:00 -19:00 arası dışarı izinli çıkabilirler

Dışarı aramak istediklerinde derneğin telefonundan arama yapmak zorundalar

Akşam 17:00-22:00 arası TV izlenebiliyor.

Akşam 22:30’da sessizlik,
Ve her bireyin dernek içinde görevleri bulunmakta, bunlardan bazıları;

Sabah kahvaltısı hazırlamak,

Aşçıya yardım etmek,

Dernek için görevlilerle birlikte alışverişe çıkmak,
Kurallarla birlikte, çok yakın ilgi ve insani ilişkiler kuruluyor.Ancak bazen bu sağlıklı
ilişkiler daha sonra başka kurum veya yerleşim yerlerine gittiklerinde,aynı standartlarda
ilişkiler görülmeyince bireylerin sorun yaşamsına neden olabiliyor.Aile gibi görerek her
14
zaman ziyaretlerine gelenler,hatta akıl hocalığı,sırdaş gibi uğrayanlar da olmaktadır. Dernek,
bazen de düşman kesilenler ve kendilerine kin duyanlarında olduğunu aktararak,
güvenliklerine önem verdiklerini ve çalışanların hiçbir şekilde fotoğraflarını internet,afiş veya
broşürlere koymadıklarını aktarmışlardır.
16 yaşından sonra genç kızlar veya genç göçmen kızların toplumla bütünleşmesi, kendi
ayakları üzerinde durması ve birey olma yolunda ilerlemesi için, genellikle 4’er kişilik ev
tutuluyor ve pedagog gözetiminde,iş, okul, sosyal yaşam ve ev içi yaşantılara dönük
desteklemeler yapılıyor.Bu duruma mali desteği eyalet senatosu vermektedir.
Erkeklerle hiçbir şekilde çalışmadıklarını, çünkü aileleri rahatlamanın çok önemli
olduğunu belirterek, mevcut bireylerin ilk geldikleri ile sonraki durumu arasında katı
disiplinden gevşemeye doğru bir program izlediklerini ifade etmektedirler.
Mağdurun durumunu değerlendirerek, ailesi hakkında suç duyurusunda bulunuyorlar.
Bunu yaparken çok ayrıntılı araştırma ve çalışma göstererek sonuca gidiyorlar, bireyle ailesini
hepten bir birine düşürerek sonuçların daha ağır olma riskini azaltmak ve mağdurun daha
fazla mağduriyet yaşamasının önüne geçmek istiyorlar. Ancak cinsel istismarda daha
hassaslar, duyarlılar ve suç unsuru oluşturuyorsa bunu yapmak için fazla vakit
kaybedilmemesi gerektiğini savunuyorlar.
Hangi derneklerin görev almak için yeterli olduğuna eyalet senatosu karar
vermektedir. Senato mali desteği de vererek, kurumlarla birlikte paralel çalışılmasını
istemektedir. Dernekler sosyal hizmetlerle, kiliselerle (aile yaşam merkezleri gibi) , diğer
devlet ve sivil toplum kuruluşlarıyla aynı amaca yönelik çalışmalarını yürütüyor. Dernek
bünyesinde hizmet alan her kişinin; tüm masraflar dahil olmak üzere (çalışanların maaşları,
yatak,yemek v.b.) her 24 saat için 180 Euro maliyeti olmaktadır. Bunun 1/3’ü bağışlardan,
2/3’ü ise senatodan (devletten) gelmektedir.
Dernek bünyesinde mesleki formasyona sahip personel haricinde, yardımcı hizmetlere
bakan görevlilere (çaycı, aşcı v.b.) kadar pedagojik eğitim verilmekte ve yılda bir defa
mağdurluk çerçevesi ve yaklaşım tarzlarıyla ilgili eğitilmektedirler.
Dernek, alkol, fuhuş, uyuşturucu kullanımı ve başka bağımlılıkları olan kişilere hizmet
vermemektedir.
15
Dernek, yıllık çok detaylı verilen raporlarla devletin ilgili birimleri (sosyal hizmetler,
senato v.b.) tarafından kontrol edilierek denetlenmektedir.
II. Berlin Suç Mağdurları Danışmanlık Merkezi:
Suç mağdurları danışmanlık merkezi Suç mağdurlarına yönelik olarak 1986 yılında
kurulan Opfer Hilfe adında bir dernektir. Bu merkez suç mağdurlarına veya onların ailelerine
koruma sağlanması ve danışmanlık hizmetleri vermek için kurulmuştur. Suç Mağdurları
Merkezi Eyalet Adalet Bakanlığı Sosyal Hizmetler Dairesi ile yakın ilişkilerde olan bir
merkezdir. Gönüllü çalışanlar ve denetimli serbestlik personelinden 2 kişi de bu merkezde
görev yapmaktadır. Her yaştaki kişilere hizmet verilmektedir suçun polise intikal edip
etmemesi önemli değildir. Hatta suçun zamanı da çok önemli değildir mağduriyetinin
üzerinden yıllar geçse de kişi mağduriyetin vermiş olduğu travmadan kurtulamadıysa merkeze
baş vurabilmektedir. Denetimli serbestlik personeli ve gönüllü çalışanlara ek olarak 2 tane
avukat, ayda bir merkeze gelerek hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir. Ayrıca mahkeme
yardımı servisinde tanık danışmanlığı adı altında da yardım verilmektedir. 2008 yılı içerisinde
tüm alanlarda toplam 650 kişiye danışmanlık hizmeti verilmiştir.
Suç Mağdurları Merkezi hafta içi Pazartesi, Çarşamba, Cuma 10:00-13:00 arası, Salı ve
Perşembe günleri ise 15:00/16:00’a kadar çalışmaktadır. Ayrıca telefonla randevu alındığında
bu saatler dışında da görüşmeler yapılmaktadır. Her yaş grubuna hizmet verilmekte, ücretsiz
olarak herkes bu hizmetlerden yararlanabilmektedir. Bisikletten itilmekten, anlık kızgınlıklara
yada tazminat istemlerine kadar hizmet almak isteyenler olmaktadır. Görüşmecilerin hukukla
ilgili soru yada sorunları olursa, 2 avukat ayda bir defa gelerek bu tür soruları
16
cevaplandırıyorlar. Suç unsuru teşkil eden yada güvenlikle ilgili durumlarda polise haber
verebiliyorlar.Derneğe başvuruda bulunan mağdurların;
• % 81’i suç mağdurunun kendisi,
• % 12’si aile çevresi,
• % 6’sı mağdur kişilerin öğretmenleri ( sınıfındaki mağdur öğrencisine
ne yapılması gerektiği hakkında bilgi almak için)
• % 1’ini tanıklar
oluşturmaktadır.
Ayrıca,mağdurların % 40’ını erkekler, % 60’ını bayanlar oluşturmaktadır.
Ancak bu oran polis kayıtlarında % 60 erkek, % 40 bayan olarak görülmektedir. Bunun nedeni
olarak erkeklerin mağduriyet durumu veya mağdurluğu kabullenmeme reaksiyonunun etkili
olduğu düşünülmektedir.
Derneğe başvuran mağdurların; % 20 ‘si 14-20 yaş,
% 22’si 20-30 yaş,
% 21’i 30-40 yaş,
% 24’ü 40-50 yaş,
% 9’u 60 yaş üzeri olarak dağılmıştır.13 yaşına kadar
ise mağdur olarak gelmek ve kendilerini tanıtmak istememektedirler.
Suç ve mağduriyet ilişkisine baktığımızda ise;
Bedensel yaralama,gasp,cinayete teşebbüs....................... % 55,5
Tehdit,hürriyeti kısıtlama.................................................. % 32,2
Hırsızlık............................................................................... % 20,8
Aile içi şiddet...................................................................... .% 20,0
Her türlü cinsel istismar,tecavüz.......................................... % 11,6
Onur kırıcı eylem,hakaret..................................................... % 6,7
Trafik suçu mağduru ve diğerleri........................................ % 3,7
17
Danışmanlık merkezi,
Danışmanlık Merkezi
Mağdur
∆
Polis
mağdur
ve
polis
sözleşme
gereği
yapmak
zorunda;
arasında
bilgilendirme
polis
rıza
formuyla birlikte (kişinin rızası
alınmak
suretiyle)
yönlendirmeyi yapabilmektedir.
Danışmanlık yapılırken; çok vakit ayırmaya ve kişileri hiçbir suçlama altında tutmamaya
özen gösterilmektedir. Mağdura genel bilgiler verilerek, ölçülü ve bilişsel yanlarıyla mantıklı
düşünme kanalları açılmaya çalışılmaktadır. Mağdura göre değişkenlik gösteren hizmetler
verildiği, belirgin şekilde suça göre müdahale programları bulunmadığı gözlenmiştir.
Mağdurların mahkeme önünde refakatcı bulundurma hakları vardır ve gerekli desteği
almak adına mağdur danışmanlık hizmetlerinde beraber çalıştığı kişinin yanında bulunmasını
isteyebilir. Kişinin tazminat hakkı mevcuttur ve gerekli müracaat ve formlarda tazminle ilgili
başvuru ve yardım hizmetleri sunulmaktadır.
Mahkeme sürecinde, mağdur hizmetleriyle ilgili uzman olan avukatlara yönlendirilen
mağdur, mahkeme esnasında müdahil olma düzeyinde (savcı = mağdur gibi) katılım
gösterebilmektedir.
Mahkeme salonların bulunduğu binalarda, tanık danışmanlık merkezleri bulunmakta ve
şuan 3 odada 2 personel danışmanlık hizmetleri çalışmalarını yürütmektedir. Burada, dava
sırasındaki durumlar hakkında bilgiler verilerek, suçluyla mağdurun yan yana gelmesini
engellemek, mahkeme sonrası duruşmayı değerlendirmek, bazen arka kapıdan gizlice
çıkarmak, mahkeme öncesi mahkeme fiziki ortamına alıştırmak şeklinde çok çeşitli yönlerde
hizmetler verilmektedir. Özellikle çocuklar için mahkeme salonu maketleriyle ve mahkeme
salonu gezdirilerek korku azaltma çalışmaları yapılmaktadır.
Mahkemelerde verilen para cezalarının %20’si mağdur danışmanlık hizmeti veren
derneklere, %80’i ise senatoya verilmektedir.
Mağdur danışmanlık hizmetleri; son zamanlarda Almanya’da “mağdur” kelimesini
tartışmakta ve “mağdur” kelimesinin özellikle gençler arasında çok basite, alaya ve belki argo
anlamına gelecek yönlerinin rahatsızlığını dile getirmişlerdir. Bunun için çalışmalar yaparak
gelecekte mağdur hizmetleri yerine başka kelime veya tanımlar geliştirmek istemektedirler.
Şuan özellikle “reset” kelimesi üzerinde durmaktadırlar.
18
bu
III. Potsdam Mağdur Danışmanlık Merkezi :
Postdam Mağdur Danışma Merkezi 1997 yılında kurulmuştur. Branderburg
eyaletinde; önce Potsdam’da daha sonra 5 farklı yerde daha kurularak bugün 6 merkezde
hizmet vermektedir.
1997 yılından önce gönüllüğe dayanan Beyaz Halka Derneği bu hizmetleri vermeye
çalışıyordu. Bu dernek mağdurların durumunu çalışmaları esnasında gözlemleyen bir grup
polisin gönüllü olarak hizmet verme isteğiyle kurulmuştur. Daha sonra bu derneğe çok sayıda
polis katılmış ve uzman olmayan bu çalışanlarla hizmetin çapı genişletilmiştir. Mağdur
danışmanlık merkezinde Psikolog ve Sosyal Pedagoglar görev yapmaktadır.
Mağdur danışmanlık merkezleri nüfus oranı dikkate alınarak kurulmaktadır.
Merkezlerde tam zamanlı Psikolog ve yarım zamanlı Sosyal Pedagoglar olmak üzere 2 kişi
görev yapmaktadır. Dernek; Adalet Bakanlığı tarafından % 85, bağışlar ve mahkeme
cezalarıyla da % 15 oranında finanse edilmektedir.
19
Danışmanlık merkezinde;
Mağdurlara,
•
Aile bireylerine destek hizmeti, (aileler bazen tam
•
zıt yaklaşımlarla iyice mağdur edilebilmekte)
•
Tanık grubuna,
(mağdur olmayan tanıkların, suçlu arafından
korkutabilmesi ihtimaline karşı)
hizmetler sunulmaktadır.
Derneğe 2008 yılında toplam 539 müracaat yapılmıştır.
Bunların; % 4,6’sı cinayete teşebbüs kurbanlarının aileleri
% 28’i cinsel taciz ve tecavüz
% 33’ü yaralama (ırkçı,aile içi şiddet,gençler arasında)
% 4’ü hırsızlık
% 17,3’ü tehdit ( sapık rahatsızlığı v.b. suçlar dahil)
Not: Sapık rahatsızlığı: takip, kapıda bekleme v.b. kanuna koyularak suç unsuru
sayılmaktadır.
% 12,9’u diğer (Doğu Almanya eski rejim mağdurları dahi bulunmakta)
Mağdur danışma merkezine şuana kadar başvuranların % 71’i kadın, % 29’unu erkekler
oluşturmaktadır.
a. Mağdurların Geliş Kanalları:
İlk zamanlar kendi başlarına gelme neredeyse hiç yokken, sonradan artış göstermiş,
ancak mağdur hizmetlerinde kendi kararıyla gelmenin önemi bilindiğinden uzun vade de
kişileri bilgilendirme geliş yöntemleriyle ilgili tanıtımlara ağırlık verilmiştir.
Polis mağdurun evine gidip, mağdur hizmetleri hakkında bilgi vermekte, önerilerde
bulunmaktadır. Özellikle aile içi şiddet mağdurları için rıza formunu zorunlu olarak
doldurmak zorundadır. Mağdur danışma merkezi en çok polisle çalışmakta ve en fazla
yönlendirme de polis merkezlerinden olmaktadır. Mağdur hizmetlerinde tercüman ihtiyacı
olduğunda tarafsızlığın sağlanması için, danışmanlık merkezi tarafından tercüman
seçilmektedir. Tercüman giderleri içinde ayrı bir bütçeleri bulunmaktadır.
20
Kendi korkularıyla baş edemeyen travma mağdurları, şok anında dahi çok normal
davranışlar ve bilgiler verebilmektedir. Ancak sonradan psikolojik rahatsızlıklar ortaya
çıkabilmekte, bunun için mağdurlar için “bekleme” süreci uygulanmakta ve bu süreçte gerekli
yönlendirmeler, terapiler yapılabilmektedir. Bu süreçte görüşmeler yapılarak “rahatlama
seansları” ‘da uygulanmaktadır.
b. Çeşitli Mağduriyetler:
•
Hastahaneye gidememe ,
•
Polise gidememe ,
•
Suçlu dışarıdayken mağdurun korku ve çekinceleri ,
•
Mağduriyete bağlı iş yerinde problem yaşama ve işe gidememe,
•
Avukatla kendi istediği iletişimi kuramama,
•
Adliyede ki acil adli yardımları alamama,
•
Mahkeme ve duruşma anı sorunlar yaşama,
•
Tazminat talepleri.
c. Danışmanlık Türleri:
1. Güvenin sağlanması: Mağdur hizmetlerinde güvenin sağlanması oldukça önemlidir.
Mağdur risk altında ise; Risk analizi yapılarak strateji belirlenmektedir. Örneğin bir sapık
tarafından mağdur edilen birine sapığın taleplerine uymayın, hiçbir şekilde görüşmeyin
denilmektedir.
2. Psikolojik danışmanlık: Teşhis aşamasında; sıcak, samimi ve güzel bir ortamda sohbet
şeklinde tespitler yapılmaya çalışılmaktadır. Bazen davranış değişikliği ve bozukluklarından
kaynaklı kendilerini “psikolojik rahatsız” olarak görebilmektedirler. Bu durumlar açıklığa
kavuşturularak nedensellikle kişiler normale çekilmeye çalışılmaktadır.
3. Sosyal danışmanlık: Sağlık hizmetleri için talepkar, sigorta ödemeleri, formların
doldurulması, resmi kurumlarla aracılık hizmetlerinde destek olunmaktadır.
4. Aile fertleri yardımı : Aileyi korumak, ailenin mağdurlarla olan diyaloğu ile ilgili doğru
bilgiler verilmesi çalışmaları yapılmaktadır.
21
5. Tanık danışmanlığı: Tanıklara, polis ve mahkeme süreci hakkında bilgi veriliyor. Davalar
genelde 1,5 -2 yıl sürüyor. Suçlunun hakkında hiçbirşey bilmiyorlar ve cezaevinde ise bu
bilgiyi alma hakları bulunmaktadır. Dilekçe vererek gerekli bilgileri alabilmektedirler.
Tanıklar;

Duruşmaya hazırlık ve birlikte gitmek,

Katılımsız bir duruşma talep etmek,

Suçlunun orada bulunmamasını istemek,

Avukat istemek,

Duruşmaya danışmanlık merkezi görevlilerince götürülmek,

Duruşma esnasında ilgili görevlilerin yanında durmasını,(bazen hakimler bu duruma
karşı çıkabiliyor) isteyebilmek,

Çocuk ve gençlerin, video ve kamera yöntemi uygulanarak duruşma ve mahkeme
sürecinde tanıklıklarını sağlamak,
Gibi tanıkların hakları bulunmakta ve mağdur danışmanlık merkezi bu yardımları
yapmaktadır. Bu
şekilde
Brandenburg
eyaletinde;
çocuk
mağdur
çatı
organizasyonuna bağlı yaklaşık 30’a yakın dernek bulunduğu, yine aile içi şiddet
mağdurları içinde yaklaşık benzer sayılarda dernek çalışmaları olduğu belirtilmektedir.
22
IV. Adalet Bakanlığı Sosyal Hizmetler Dairesi :
Berlin Eyaleti Sosyal Hizmetler Dairesi Adalet Bakanlığının vermiş olduğu hizmetler
kapsamında suçlu ve mağdur hizmetlerinin tamamının devlet eliyle yürütülmesi ve bu alanda
faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının vermiş olduğu hizmet kalitesini arttırmak için
denetim mekanizmasını işleten resmi bir kurumdur. Sosyal hizmetler dairesi içerisinde: Suçlu
Mağdur Anlaşmaları (Arabuluculuk), Denetimli Serbestlik ve Mahkeme Yardımı şeklinde alt
hizmetleri yürüten birimler mevcuttur.
Tüm Berlin için, toplam 160 personelle , 3 merkezde hizmet verilmektedir.
a. Mahkeme Yardımı:
Mahkeme süreci devam ederken, hakim kişi hakkında rapor isteyebilir, Türk
Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Sosyal Araştırma Raporu şeklinde ki bu rapor için sanık
isterse sosyal hizmetlere gelebilmektedir. Burada suçlu davranışıyla ilgili olarak ayrıca tüm
kişisel bilgiler ve psiko-sosyal durumu hakkında bilgiler alınıyor ve rapor mahkemeye
sunuluyor. Görüşmeyi yapan uzman mağdura
“isterseniz duruşma günü mahkemeye
gelebiliriz” diyerek ona süreçle ilgili gerekli her türlü desteklemenin yapılabileceği
anlatılmaktadır.
b. Denetimli Serbestlik:
Suçlu kişinin mahkeme kararından sonra Denetimli Serbestlik süreci başlıyor. Eğer
tutukluluk hali olursa, tutukluluk süresinin yarısını yattıktan sonra Denetimli Serbestlik süreci
başlatılıyor. Mahkeme yardımı hükümden önce verilmekte ve hükümlü hakkında bir rapor
hazırlanmaktadır ve bu yardım duruşma başladığı zaman bitmektedir. Hüküm verildikten
sonra ise denetimli serbestlik merkezleri uzmanları devreye girmektedir. Denetimli serbestlik
görevlileri mahkeme tarafından verilen yükümlülüklere göre işlem yapmaktadırlar.
c. Suçlu –Mağdur Anlaşmaları:
Arabuluculuk hizmeti olarak adlandırılabilecek bu uygulama 1988 yılında mağdur
odaklı olarak, mahkeme dışında suçlu ve mağdurun bir anlaşmaya varmasını sağlamak
amacıyla kuruldu.
Komşuluk sorunları, trafik, yaya, araçla köpek ezme, aile içi şiddet v.b. birçok
durumda şikayet polis ve mahkeme aşamaları devam ederken mahkeme anlaşmaya varma
şeklinde öneride bulunuyor. Mahkeme Sosyal Hizmetler Dairesine
süreçi başlatılmaktadır. Süreci yönetme aşamaları:
23
bilgileri göndererek
1. Öncelikle sanığa mektup gönderiliyor.
( Suçlu pişman mı, özür dilemeye hazır mı diye bakılıyor) (Ön Koşul)
2. Sanıktan emin olunca, mağdura mektup yazılıyor.
3. Mağdurla görüşülerek, ne istediği ve talepleri alınıyor.
4. Mağdur veya suçlu yüz yüze görüşmeyi istemek veya istememekte özgürdür.
5. Mağdur yazılı bir özürde isteyebilir.(Yada hem sözlü, hem yazılı, hem de
tazminat ta isteyebilir.)
6. Mağdur bağış yapmasını veya kamu hizmeti yapmasını isteyebilir.
7. Tüm bu bilgiler ve gelişmelerle ilgili mahkemeye bilgi sunulur.
Eğer kişiler anlaşmaya varırlar ise, dava açılmıyor ve talep edilen konular yerine
getirilene kadar süreç devam ediyor. Yükümlülükler yerine getirilince de dava sonlandırılarak
dosya kapatılıyor.
Mağdurların çoğu tazminat peşinde değiller ve kendilerine yapılanı anlamak
istemektedirler. Suçlu tarafa bir ders vermek ve suçun tekrarını önlemeyi amaçlıyorlar.
Birçoğu da suçlunun karşısına geçip, yüzüne bakarak özür dilemesini beklememektedir.
Anlaşmalarda; örneğin iki komşu arasında ki onur kırıcı durumlar karşılıklı
konuşularak hatta duygusal durumların yaşanmasıyla çözülebiliyor. Bazen de birbirlerini
tanımaları dezavantaj oluşturuyor ve sorun daha da büyüyebiliyor. Diğer taraftan trafik
suçuyla ilgili bir durumda birbirlerini tanımamak çok daha çabuk çözümler oluşturabiliyor.
Anlaşma olmaz ise; avukatlar devreye girerek tazminat konusunda anlaşmaya varmaya
çalışıyorlar.
Tazminat durumunda kişi, gücü varsa hemen ya da belli bir süre içinde ödeme yapıyor.
Ancak ödeme gücü yoksa; Sosyal Hizmetler dairesi bünyesinde görev yapan “Mağdur Fonu”
devreye giriyor ve suçluya bir öneride bulunuyor. Suçluda kabul ederse; öncelikle tazminatı
ödüyor sonrada suçluyu bir işe yerleştirerek orada çalışması, kazandığı parayla da mağdur
fonuna olan borcunu ödemesini planlıyor. Ancak bu paranın tamamı mağdur fonuna
ödendiğinde dava düşüyor.
Suçlu-mağdur anlaşmalarında; kişi ve kişi denk olma yönü aranmakta( Kişi = Kişi ), kişi
ve kurum olursa anlaşma yapılmıyor ( Kişi ≠ Kurum). Ancak son zamanlarda birkaç tane
istisna durum olduğunu, örneğin belediyenin çöp tenekesine zarar veren bir kişi ile kurum
yetkilisinin görüştürüldüğünü ve kişinin yeni çöp tenekesi almak yada diğer çöp
tenekelerinden belli bir sayıda boyamak, ayrıca da kurum yetkilisinden özür dilemek gibi
24
çeşitli yükümlülükler alabildiği belirtilmiştir. Verilen cezalar kontrol ediliyor, yada telefonla
mağdura sorularak denetimi sosyal hizmet dairasi uzmanları tarafından yapılımaktadır.
21 yaş altı gençler için anlaşmayı dernekler yapıyor ve gençler için para kazanma
veya iş hayatında olmama yönünden tazmin istemi uygulanmıyor, yani gençlerden tazminat
talebinde bulunulmuyor.
Toplu suçlarda kişiler ayrı ayrı çağırılarak değerlendirmeler yapılmakta ve hepsinin
anlaşma için ortak yönlerine, isteklerine bakılmaktadır.
Suçtan sonra polisin suçlu-mağdur anlaşmaları için öneri yada tavsiyesi olabiliyor.
Şikayette bulunmadan önce “böyle bir kurum var, oraya gidebilirsiniz” denilebiliyor.
Şikayet Öncesi
↔ Mahkeme süreci ↔ Tutukluluk halinde de anlaşma istenebiliyor
(tutukluyken telefon açması yeterli olabiliyor)
Suçlu-mağdur anlaşmalarında yasal temsilcileri (avukatları) anlaşmaya yetkili
olamıyorlar, kişinin şahsen gelmesi gerekiyor. Yada, örneğin işlerinden dolayı 2 ay
gelemeyeceğini bildiriyorlar ve sonra yine geliyorlar.
Aile içi şiddet mağdurlarında anlaşma yapılabilmesi için, öncelikle mağdura mektup
yazılıyor. İlk şikayette uzlaşma incelemeye alınıyor. Eğer 3.defa 5. defa şikayet var ise artık
uzlaşmaya bakılmıyor. Çünkü bu durumu alışkanlık haline getirme ve her sorunda anlaşma
birimini arama davranışları gözleniyor. Önceleri kamuoyu ve bazı kurumlarca, suçluyu
korumakla suçlanmışlar, ayrıca tazminatlar da aynı aileden çıktığı için mağduru dolaylı olarak
cezalandırma gibi eleştiriler gelmiş. Ancak şuan mağdurların suçluya yönelik ; öfke kontrolü,
alkol veya uyuşturucu tedavisi, aile terapisi, evlilik danışmanlığı gibi
önerileri
değerlendirilerek oldukça etkin ve gerçek sorunların üzerine gitme, çözüm yolları arama
biçiminde aile içi şiddet anlaşmalarının gerekliliği görülmektedir.
Çalışmalar esnasında objektiflik çok önemli, ancak bazen suçla tazmin arasında ki
dengenin korunması için mağdurun durumu bilmemesine bağlı olarak minimum seviyede ki
talebi karşısında mağdura tüyolar verilmekte ve suça göre değişen özellikte mağdurdan yana
öneriler geliştirilebilmektedir. Yada tam aksine aşırı talepler karşısında yine bir öneri şeklinde
suçludan yana gibi görüntüler sergileniyor, ancak bu ideal ölçü için yapılmaktadır. Asla
zorlayıcı ve tarafları belirgin yönlendirici durumlara girilmiyor.
25
Şuan aile içi şiddetle ilgili anlaşma başvurusunda bulunanların % 95’i bayan, % 5’i
erkek’tir.
Suçlu-mağdur anlaşma hizmetlerinde görev yapan 2 uzmanın yıllık 500 vakaya baktığı
bilgisi de aktarılmıştır.
d. Mahkeme Öncesi ve Mahkeme Anında Mağdur Danışmanlığı:
Mağdur danışmanlık Merkezlerinin görevlerinden biride mağdura mahkeme öncesi
veya mahkeme sırasında danışmanlık hizmeti vermektir. Mağdur Danışmanlık Merkezlerinde
görev yapan personelin bazıları tam zamanlı bazıları ise yarı zamanlı olarak mahkemelerde
görev yapmaktadırlar. Bu uzmanların görevi, mahkeme öncesinde veya mahkeme anında
ücretsiz olarak mağdurun kendisine, ailesine ve arkadaşlarına hizmet verilmektedir.
Mağdura özellikle genel durum hakkında bilgiler verilmesi, kısa ve uzun vadede
değerlendirilerek kriz dönemlerinde destek hizmetleri, mağdur hakları, maddi destek hakkında
bilgi, polise yada mahkemeye giderken yanlarında olma, sağlık sorunlarında hastane seçimi
v.b. konularda destek ve yönlendirme çalışmaları yapıldığı anlatılmıştır.
Telefonla da (mağdur destek hattı gibi) hizmet verebiliyorlar. Telefonda suça
yönelmeden davranış kontrolü sağlamaya dönük, telkin, ikna, öneri yada sakinleştirme
hizmetleri sunulabilmektedir. Kendi birimleri ve çalışmaları için tanıtım yapıyorlar. Gazeteye
26
ilandan, otobüslere reklam vermeye, afiş, broşür hazırlamaya kadar bazı çalışmalar
yapmaktalar.
Polisin
bilgi
verme
zorunluluğu
bulunmakta
ve
ilgili
broşürlerle
desteklemektedirler.
Bazıları hemen yada yakın tarihli suçlarla ilgili başvuruda bulunurken, bazıları 25 yıl
önce yaşadığı bir olay için başvuruda bulunabiliyor. Hiçbir evrak yada belge istemeden,
sadece kişinin hikayesi yeterli olabiliyor. Suçtan sonra genel bürokratik yazışma v.b.
gereksinimler için yol gösterilmektedir. Mağdurlar, benim suçum yoktu ve suçlunun
cezalandırılması gerekir şeklinde anlatım ve izah yaparak kendilerini rahatlamak
istemektedirler.
Şöyle bir gerçeklikte söz konusu; yapılan görüşmelerde mağdurların polisten bilgi
almak veya herhangi bir şey sormaktan çekindikleri gerçeğine ulaşılmış ve polisten ziyade
direk ulaşma yönlerinin arttırılması hedeflenmektedir.
Tüm bu hizmetler için yeterli personel desteğinin önemli olduğunun altı çizilmiş ve bir
örnekle somutlaştırılmıştır. Anlatımı yapan Sosyal pedagog “dün, bütün gün tek bir mağdurla
akşama kadar dolaştığını, iş kurumu, dişçi, aile desteği v.b.” hizmetler için çalıştığını, ancak
bu arada birimi kapatıp gitmek zorunda kaldığını aktarmıştır.
27
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ALMAN HUKUKUNDA MAĞDUR HİZMETLERİNE GENEL BAKIŞ
I. Alman Hukukunda Mağdur Hizmetleri:
Alman hukukunda mağdur hizmetleri ve süreci incelediğimizde hukuki süreç şu
şekilde devam etmektedir:
Mağdur polise gelir
Polis Merkezi
varsa
elindeki
Şikayetini ve
kanıtları
getirir.
Polis
araştırma yapar, tanıklar dinlenir ve suçlunun
ifadesi alınarak tutanak tutulur
Dosya savcılığa gönderilir. Savcılık
incelemesinde
Savcılık
yeterli
kanıt
yoksa
dava
açılmamakta ancak mağdura şu sebepten
dolayı
dava
açılmamıştır
diye
haber
verilmektedir.
Mağdur itiraz ederek yeni bilgiler sunabilir.
İtiraz Süreci
Yeni
bilgiler
suçun
olduğuna
kanaat
oluşturursa;
Mağdur mahkemeye
davet ediliyor.
Davet mektubunda Mağdur Danışmanlık
Mahkeme
Merkezinin bilgisi de yer almaktadır.Mağdur,
kendisi mahkemeye gelebileceği gibi avukat
tarafından da temsil edilebilimektedir.
Mağdur
Tazminat
Kendi
adına
tazminat
isteyebilir.Yada herhangi bir hayır kurumuna
bağıs
yapılmasını
da
isteme
hakkı
bulunmaktadır.
Çok ağır suçlarda mağdur kişisel dava
Ceza Davası
açmaktadır.Bu
durumda
mağdur
aynı
zamanda tanık olduğundan davaya gelmek ve
süreci takip etmek zorundadır.
Aile içi şiddet mağdurlarında, eyalet hükümeti tüm masrafları karşılamakta ve bu
birimde 2 bayan uzman personel çalışmaktadır. İstatistiklere göre Almanya’da ki kadınların
1/3’ü aile içi şiddete maruz kalmıştır.
28
Bu şiddet türleri; - Fiziksel şiddet
- Cinsel şiddet
- Psikolojik şiddet
- Sosyal yada maddi şiddet ‘tir.
Daha çok cinsel ve psikolojik şiddet türlerinde sayıların arttığını gözlemlenmektedir.
Eyalet içerisinde ki 5 merkezde 1874’ü kadın, 205’i erkek, 1701’i çocuk ve genç
(tanık oldukları için bu sayı artıyor) aile içi şiddet mağdurları bulunmaktadır.
Eyalet Güvenlik ve Düzen Kanununa göre Polis hem suçlu, hem mağdurla görüşüyor
ve kişilerin öngörülerini alıyor. Bu duruma bağlı olarak polis değerlendirme yaparak 14 gün
kadar suçluyu evden uzaklaştırabiliyor, mağdura yaklaştırmıyor.
Polis mağdur istemese de, mağdur müdahale merkezine bilgi veriyor. Müdahale
merkezi telefon açarak; “güvende olup olmadığını, ne yapabileceklerini ve yüz yüze görüşüp
görüşmeme isteğini öğreniyor, alternatifleri sunarak mağdurla birlikte istişare yapabiliyor” ve
duruma göre çalışma yönelim ve yöntemine başlanabiliyor. Çocuk ve gençlerde gençlik
dairesine ve çocuğun ailesine bilgi veriliyor. Çocuklarla çalışırken daha bir özelleşme ve bu
işlerle ilgili tek bir kişinin uzmanlaşması gözlenmektedir.
Ayrıca, mağdurun sağlıklı bilgi alması ve tekrar mağdur edilmemesi için diğer kurum
veya derneklerde mağdur hizmetleriyle ilgili muhatap kişiler bulunmaktadır.
II. Uzlaşma Programı :
Uzlaşma Programının içinde yer alan ve bu konuyla ilgili eğitimler veren sosyal
hizmetler müdürü, geçmişte denetimli serbestlik ve mağdur yardım çalışmalarında
bulunduğunu ve şuana kadar 2600 dosya çalışmasının mevcut olduğunu (17,5 yıl) belirtikten
sonra; suç olgusu için sosyal pedagoglar ve hukukçuların birlikte çalışmak zorunda
olduklarının altını çizmiştir.
Uzlaşma programının önemli prensiplerinden biri; suçu ön planda tutmadan mağdursuçlu arasındaki uzlaşmayı gerçekleştirmek ve burada suçun büyüklüğünü yada ölçütünü yok
saymaktır. Bu durum uygulamada sorun oluyor, suçun büyüklüğüne göre uzlaşma sağlama
zorlaşabiliyor.
29
Dışardan baskılar (aile ve sosyal çevre)
↓
Mağdur
Suçlu
↓
↓
↓
→
Kara Kutu
→
Suçlu-Mağdur Bileşkesi
Suçlu
Mağdur
Kesişme Bölgesi
Uzlaşmaya ilk gelindiğinde çok küçük kesişen yanları oluyor. Her iki tarafa ortak olan
hususlar :
 İki tarafında kabul ettiği ortamlarda çalışılabiliyor.
 Her iki tarafa da baskı yapılmasına izin verilmiyor.
 HerGörüşmenin her safhasında, her iki tarafta görüşmeyi sonlandırma ve mahkemeye
taşıma hakkına sahipler.
 Mağdur odaklı çalışılıyor ve mağdurlara soruluyor “Bu sorunun giderilmesi için neye
ihtiyacınız var?” diye.
 Mağdurların %80’i mahkemeye gitmektense mağdur hizmetini kabul ediyor.
 Sorunların anlaşılır, açık ve belirgin hale getirilmesi gerekiyor.
 Suçlu çoğunlukla suçunu kabul ediyor.
 Bazen 3 yumruk attı, 5 yumruk attı tartışmaları oluyor, ancak böyle durumlarda
vurduğunu kabul etmek şeklinde özetler veya müdahaleler gerekiyor.
 Karşı taraf kurum ise ; kurumun yetkilisi olması gerekiyor.
30
 Grup mağduriyeti veya grup suçluluğu var ise; kişilerle ayrı ayrı görüşerek talepler ve
uzlaşma yönleri ele alınıyor, hepsinin onayı gerekiyor.
 Psikolojik dengesizlik gözlemlendiğinde görüşme direk kesiliyor.
 Her türlü kriterin dikkate alınması gerekiyor. Örneğin; alkol bağımlısı kişilerle alkol
almak ile suça yönelme arasında ki farkları değerlendirerek uzlaşma çalışmaları
planlanıyor.
Uzlaşma hizmetlerini savcılık veya mahkemeler önerebilmekte ve yönlendirmektedir.
Bu şekliyle yönlendirilenlerin oranı % 91 seviyesindedir. Bu tür yönlendirmede kriminal
polisin katkıları oldukça fazladır. Diğer taraftan yönlendirme, avukat veya aracı olmadan
bireylerin doğrudan gelerek başvuru da bulunması % 7 oranındadır. Bu durumda diğer
kurumlardan gerek görülürse bilgiler istenebiliyor. Ayrıca, bu grup içerisinde ki uzlaşma
isteyen suçlu ve mağdur sayısı yaklaşık eşit sayılarda görülmektedir.
Polis hizmetlerinden yararlanılmakta, kişilerin form ve diğer yönlendirmelerinde
katkıları sağlanmakta, ancak uzlaşma birimi olarak polise kişilerle ilgili hiçbir bilgi
verilmemektedir.
UZLAŞMA SÜRECİ
Savcılıkta inceleme, araştırma yapılımaktadır.
(Dava henüz mahkemeye intikal etmemiştir.)
↓
↓
Uzlaşma sağlanırsa;
•
savcıya rapor hazırlanır,
•
dava süreci sonlanır,
•
uzlaşma gerekleri takip edilir
Taraflar “Uzlaşmaya” yanaşmıyorsa
dosya mahkemeye iade edilimektedir.
Eğer ağır yaralama söz konusuysa uzlaşma mümkün olmuyor, o zamanda savcı sadece
cezada indirim önerebiliyor.
Uzlaşma hizmetlerinde asıl önemli olanın dosya sayısı değil, çalışma etkinliğinin
olmasına özen gösterilmektedir. Dosyanın her zaman gerçeği yansıtmadığı düşüncesinden
hareket edilmektedir. Uzlaşma hizmetleriyle ilgili Almanya genelinde ilgili eğitimler, hatta
üniversitelerde bazı derslerin dahi bulunduğunu belirtmektedirler.
31
Sürecin İşleyiş Aşamaları:
Taraflarla ilk temas:
Taraflarla genellikle ilk etapta % 95 oranında mektup (bizde ki tebligat gibi) ile ilişki
kuruluyor. Bu durum kişinin kendisine veya yasal temsilcisine yapılabilmektedir. Uzlaşma
hizmetlerinde öncelikle suçlunun isteği önemli olduğu için % 90 seviyesinde ilk olarak
mektup suçluya gönderilmektedir. Daha sonra mağdura yazılıyor ve mektubun içeriği ve
amaca yönelik olmasına dikkat edilmektedir. Ayrıca bu süreçte; avukatların demokratik
yardımları oldukça önem arz etmektedir. Çünkü avukatların; suçlu davranış, kişisel haklar ve
her iki tarafında daha fazla sorun, kaygı yaşamaması için adil yaklaşımları önemli olmaktadır.
Ön görüşmeler :
İlk görüşmeler uzlaşma hizmetini yürüten görevli ile suçlu arasında olmaktadır.
Mağdurun yaklaşımı da olumlu olursa, görüşmeler tüm olasılıklar değerlendirilerek
başlatılıyor. Uzlaşma esnasında, suçlu tekrar mağdura karşı en küçük bir suç veya davranış
hatası sergilerse derhal görüşmeler kesiliyor. Bu durum tüm görüşmelerin her anında
kollanmaktadır. Görüşmelerin başlatılması için; özellikle suçlunun “ben bir suç işledim
pişmanım, bu sorumluluğun farkındayım ve bedelini ödemeliyim” gibi bir cümle kurması
bekleniyor. Bu düşüncenin olmaması veya şüpheli görülen kişilerle uzlaşma hizmetlerine
girilmiyor, mağdur için risk alınmıyor.
Mağdura hassasiyet :
Mağdurda en küçük bir psikolojik etkileşim yada duygusal travma hali görüldüğünde
görüşmeler sonlandırılmaktadır.
Sürecin işleyişi 5 aşama olarak devam etmektedir.
1-) Giriş :
 Bekleme salonunda bulunma ve beklerken karşılama,
 Tarafların ilk mekana girişi planlanmalı ,(hangisinin önce girişi v.b.)
 Sandalye düzeni, oturma biçimi,
 İçecek, kram yapılması ve fiziki rahatlatmalar,
 Kişilere göre değişkenlik gösterecek durumların değerlendirilmesi gerekmektedir.
32
2-) Bilgilendirme :
 Her iki tarafa da dürüst ve açık olarak bilgi vermek,
 Öncesinde kiminle kaç kere görüşme yapıldığı bilgileri verilmeli, (her iki tarafa
objektif olmak adına açıklık sergilenmeli)
 Her iki tarafa da davranış, ses tonu ve üslup özellikleriyle güven vermek ,
 Her iki tarafta uzlaşmayı istediği an bitirebilme hakkına sahip olduğu bilgisinin
verilmesi gerekir.
3-) Olayı yaşama (hazmetme) :
 Olayı her iki tarafında kendi gözünden bir daha anlatması istenerek,durumun
irdelenmesi ve üzerinde olumlu düşünce geliştirilmesine yardımcı olunur.
4-) Talep ve tazminat :

Anlaşılmayan noktalar , çelişkiler, talepler, tazminatlar değerlendirilir,

Mağdurlar
çoğukez
tazminat
ve
miktarını
belirleme/isteme
konusunda
çekiniyorlar, onlara yardımcı olunuyor.
5-) Anlaşma sağlanması :
 Taraflar anlaşmayı imzalamadan önce avukatlarına danışabiliyorlar,
 Anlaşma imzalandıktan sonra savcılığa rapor yazılıyor.
Mağdur yardım hizmetleri sonlandırılırken anlaşmanın gereğinin yapılıp yapılmadığı
konusunda mağdura sorularak sonlandırma yapılmaktadır.
33
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
DEĞERLENDİRME SONUÇ VE ÖNERİLER
I. Almanya Mağdur Hizmetleri:
Almanya eyaletlere ayrılmış federal bir yönetim biçimi ile yönetilmekte olduğundan
her eyalette farklı uygulamalar görülebilmektedir.
Çalışma Ziyaretinde bulunduğumuz eyalette mağdur hizmetleri Adalet Bakanlığı’ndan
bağımsız dernekler tarafından verilmekte; devlet mağdur hizmetlerini yapacak dernekleri ihale
yoluyla belirlemekte ve hizmet alımı yapmaktadır. Devletin mağdur hizmetlerinde politika
belirleme ve denetimini yapmak gibi bir misyonu vardır. Mağdurla genellikle ilk olarak
muhatap olan polis teşkilatı olduğu için, polis memurları eğitilmiş ve bilinçlidir. Polis
memurlarıyla mağdurlarla çalışan kurumlar arasında protokoller imzalanmıştır. Böylece
mağdura ulaşmak kolaylaştırmıştır. Mağdurlarla çalışan ve devletten bağımsız olarak
yapılanan kurumların finansmanının büyük kısmının hükümet tarafından sağlanması ve bu
kurumların buna karşılık hükümete sorumlu olması, hizmetlerin kaliteli ve gelişmeye açık bir
şekilde yürütülmesini güçlendirmektedir. Mağdurlarla çalışan dernekler bir çatı altında
toplanmış olduğundan aralarında güçlü bir işbirliği ve koordinasyon vardır.
Bu koordinasyon; kaynakların uygun kişiye, doğru zamanda, profosyonel kişiler
tarafından yönlendirilmesinde ve etkin kullanılmasında önemli olmaktadır. Almanya’da
parasal kaynak ve insan kaynağının güçlü olduğu görülmüştür. Bu da mağdur hizmetlerinin
planlanmasında ve uygulanmasında büyük esneklik sağlamaktadır. Özellikle, gönüllülük
anlayışının gelişmiş olması insan kaynağı sorununu ortadan kaldırmaktadır. Böylece,
mağdurların tüm ihtiyaçlarının giderilebilmesi için uygun ortam yaratılabilmektedir. Alman
mağdur hizmetlerinin ortak yönleri olarak aşağıdaki hususlar sıralanabilir:
1. Genellikle söz konusu derneklerin eyaletin nüfus dağılımı göz önünde bulundurularak
eyalete homojen bir şekilde hizmet vermeyi amaçlayıp bu doğrultuda şubelerini
açtıkları,
2. Mağdur hizmetlerinin profesyonelce yürütülmesi gereken bir hizmet olduğu düşünce
sinden hareketle, bu hizmetin içerisinde gönüllü çalışan personele çok az sayıda yer
verdikleri,
3. Mağdurlarla çalışan her derneğin birbirinden haberdar olduğu ve düzenli aralıklarla bir
araya gelerek çalışmalarını gözden geçirdikleri ve bu şekilde koordinasyonu
sağlayabildikleri,
34
4. Mağdur hizmetlerinde önemli yere sahip olan mahkemelerin, savcılığın ve özellikle
polis merkezlerinin bu hizmetlerden haberdar oldukları ve mağdurların bu kanallar
vasıtasıyla ilgili derneklere yönlendirilmelerinin sağlanabildiği, sadece derneklerin
değil bu kurumların da mağdur hizmetlerinde kendilerini sorumlu hissettikleri
gözlemlenmiştir.
II.Türkiye’de Mağdur Hizmetlerinin Durumu:
a) Mağdurun Tanımı:
Çok geniş ve farklı boyutları olan mağdur kavramının literatürde pek çok tanımlaması
bulunmaktadır ve bu tanımlamalar mağdur ve mağduriyet konularının farklı özelliklerine
dikkat çekmektedir. Literatürdeki mağdur tanımları da göz önüne alınarak denetimli serbestlik
hizmetleri için ayrı bir mağdur tanımlaması yapılmıştır. Denetimli serbestlik hizmetlerinin
temel aldığı mağdur tanımına göre mağdur; kendisine veya 1. dereceden aile üyelerinden
birine karşı işlenen suçun fiziksel, duygusal veya maddi sonuçları sebebiyle desteğe ihtiyaç
duyan kişidir.
b) Mağdurların Durumu :
Ceza adalet sistemimizin mağdur kavramını tam anlamıyla ele alınışı, adaletin gerçek
anlamıyla yerine getirilmesi için haklarının korunması, kaybettiklerinin geri kazandırılması
için çalışmaların yapılması gerektiği fikrinin hayata geçirilmesi çalışmaları maalesef ki eski
değildir. Günümüzde mağdurların sayısı toplumun her kesimi ve özel olarak da suç mağduru
olma riskine toplumun diğer üyelerine göre daha fazla sahip olan yaşlılar, çocuklar ve
kimsesizlerin potansiyel mağdur gruplarına yönelik mağduriyeti önleme çalışmalarının etkin
ve verimli bir şekilde hayata geçirilememesi nedeniyle her geçen gün artmakta ve mağduriyet
zincirinin halkaları geniş bir alana yayılmaktadır.
Suç mağduru olmuş kişiler, meydana gelen mağduriyetin yanı sıra, mağduriyet sonrası
içine düştükleri durum, tabi oldukları işlem ve uygulamalar ile çok daha fazla ve uzun süreli
mağdur olabilmektedirler. Bu açıdan, suçun mağdur üzerinde meydana getirmiş olduğu
ekonomik, hukuki, sosyal ve psikolojik etkiler nedeniyle mağdura hemen her açıdan gerekli
ilginin, yardımın ve desteğin sağlanması büyük önem taşımakta; mağdurun uğradığı zararın
giderilebilmesi için onarıcı bir yardım sunmanın gerekli olduğu düşünülmektedir.
35
c) Ülkemizde Mağdurlara Yönelik Çalışmalar:
Ülkemizde faklı kamu kurumları, vakıf, sivil toplum kuruluşlarınca mağdurlara
yönelik bir çok çalışma yapılmaktadır. Valilik ve belediyelerde suç mağduru tanımı altına
girebilecek vatandaşlarımıza çeşitli başlıklar altında yardımlar yapılabilmekte, yine valilik ve
belediyelerimiz bünyesinde nüfusu 50 bin’in üzerinde olan il ve ilçelerde kadın sığınma evleri
kurulmaktadır. Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK)
çalışmaları kapsamında; fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik istismara uğrayan kadın ve
çocuklara yönelik ve suça sürüklenen veya ceza infaz kurumundan salıverilen çocuklar için
bir çok alanda bakım, yardım ve destek çalışmaları, Başbakanlık Kadının Statüsü Genel
Müdürlüğü’nün çalışmalar kapsamında ise aile içi şiddet mağduru olan kadınlara yönelik bir
çok çalışma ve geniş bir ağa sahip Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları’nca yine suç
mağduru tanımı içerisinde yer alabilecek bir çok ihtiyaç sahibi vatandaşımıza yardımlar
sağlanabilmektedir.
Bir çok dernek ve vakıf da suç mağdurlarına yönelik destek ve yardım çalışmaları
yürütmektedirler. Örneğin Kadınlara Hukuki Destek Merkezi Derneği (KAHDEM); kadınlara
hukuki destek ve yardımda bulunmak için, Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı; evlilik içerisinde
ya da dışında cinsel saldırıya uğrayan kadınlarla ve mağdur çocuklara yönelik, Uçan Süpürge
Derneği; cinsel suç mağdurlarına yönelik, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği; korunmaya
ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların korunmasına yönelik, Çocuk İstismarını ve
İhmalini Önleme Derneği; çocuklara yönelik istismar ve ihmaller yönelik, Terör Mağdurları
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği; terör mağdurlarına yönelik, yardım çalışmaları
yürütmektedirler.
Görüldüğü üzere bir çok alanda bir çok kamu kurum ve sivil toplum kuruluşu
mağdurlara yönelik çalışmalar yapmaktadır. Ancak bu kurumların tam anlamıyla tüm suç
mağdurlarına mağdur hizmetleri sağlama konusunda bir bütünlük arz etmediği görülmektedir.
d) Ulusal mevzuatımızda mağdurlar:
Uluslararası mevzuatlara parelel olarak Ülkemizde mağdurlara yönelik yeni yasal
düzenlemeler getirilmiş yalnızca suçlu bireylerle değil, mağdurlarla da çalışmalar
yürütülebilmesine olanak sağlanmıştır. Suçlu bireyler etkin bir şekilde yargılansalar ve
cezalarını infaz etseler bile mağdura yardımda bulunulmaması adalet hizmetlerinde eksik bir
nokta olmuştur. Zamanla mağdurun ihmal edilmesinin olumsuz sonuçları ve mağdurun
incelenmesinin bireysel ve toplumsal faydası göz önünde bulundurulması düşüncesi gelişerek
çağdaş ceza adalet sisteminde yerini almıştır. Suçların ve suçluluğun ürkütücü boyutlara
36
ulaşmış olması tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de çeşitli tedbirlerin alınmasını zorunlu
kılmış, işlenmiş suçların mağdurlarının mağduriyetlerini en aza indirecek önlemlere ihtiyaç
duyulmuştur.
Bu kapsamda mevzuatımızda, mağdurlar her ne kadar kayıpları ve suç sonrası
yaşayacakları ile bir bütün olarak ele alınmasa da yok sayılmamış, mağdurların özellikle
kaybettiklerini geri kazandırmaya yönelik düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Örneğin; 5237
Sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda mağdurlara yeni
düzenlemeler getirilmiş, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 50 nci ve 51inci maddelerinde
“Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya
tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine” ifadeleri kullanılırken mağdurun uğradığı zararların
giderilmesinin gereği düşünülmüştür. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda ise mağdur
hakları ayrı bir başlık; “Suçun Mağduru ile Şikâyetçinin Hakları” başlığı altında
düzenlenmiştir. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanununun 104
üncü maddesinde ise, denetimli serbestlik merkezlerine mağdurun korunmasıyla ilgili
hizmetleri sağlama görevi verilmiştir.
e) Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kapsamında Mağdur Çalışmaları:
402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu
çerçevesinde, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüklerine suçtan zarar
görenlere yardım edilmesi görevleri yüklenmiştir. Adı geçen Kanunun 12 (c), 13 (c)
maddelerinde kendi istekleriyle şubelere ulaşan suçtan zarar gören kişilerin karşılaştıkları
psiko-sosyal ve ekonomik sorunların çözümünde rehberlik ve danışmanlık yapma ve
yardımda bulunma, hükümlünün mağdur için oluşturduğu risk değerlendirmesinin sosyal
araştırma raporuna dahil edilmesini gerektirmektedir. Yine Kanunun 17 nci maddesinin (a)
bendinde koruma kurullarının görevleri kapsamında suçtan zarar görenler için verilecek
hizmetler belirtilmiştir. Türkiye’de denetimli serbestlik hizmetlerinin kurulması ile 134
merkezde kamu ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla koruma kurulları kurulmuş ve
mağdurlara yardım yapılmaya başlanmıştır.
İlgili kanunlar çerçevesinde mağdurlar, vekili yoksa baro tarafından kendisine bir
avukat görevlendirilmesini isteme, duruşmadan haberdar edilme, kamu davasına katılma,
tutanak ve belgelerden vekili aracılığı ile örnek isteme, davaya katılmış olma koşuluyla davayı
sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma, psiko-sosyal ve ekonomik destek
alma gibi çeşitli hakları kazanmışlardır.
Denetimli serbestlik hizmetleri içerisinde 134 Ağır Ceza Merkezlerinde faaliyet
gösteren koruma kurulları aracılığı ile yürütülen mağdurlarla çalışmada, müracaat sahibi
37
kişilerin suç nedeniyle karşılaştıkları ekonomik ve sosyal sorunlarının çözümüne kaynaklar
ölçüsünde yardımcı olunmaktadır. Bu amaçla koruma kurulları aracılığıyla, sağlık, eğitim,
kredi, nakdi, ayni, iş ve diğer konularda yardım ve destek çalışmaları yürütülmektedir.
III. Sonuç ve Öneriler:
Çalışma ziyareti sonucunda, ülkemizdeki denetimli serbestlik ve mağdur hizmetlerinin
geliştirilmesi ve güçlendirilmesine yönelik öne çıkan başlıklar aşağıda belirtilmiştir:
 Mağdurlara ulaşmakta en önemli kurumlar olduğunu düşündüğümüz; polis teşkilatı
okullar, sağlık kurumları gibi ilgili kurumlar mağdur hizmetleri konusunda bilgilendi
rilmeli ve gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı,
 Mağdurları bilgilendirmek için gerekli teknik alt yapı ( web sitesi. vb.) kurulmalı,
 Mağdurlarla çalışan resmi kurum ve kuruluşlar maddi ve insan gücü olarak güçlü bir
şekilde desteklenmeli,
 Ülke genelinde çalışan sivil toplum kuruluşları ve yardım kuruluşları belirlenmeli
suçlu ve mağdurlarla ilgili çalışma yapmaları konusunda cesaretlendirilmeli ve maddi
olarak desteklenmeli,
 Adliyelerde mağdur ve tanıklar için gerekli düzenlemeler yapılmalı,
 Mağdurların onlara yardım için çalışan kurumlara kolay ulaşmasını sağlamak için bir
çağrı merkezi kurulmalı,
 Mağdurlar için çalışan kurum kuruluş veya derneklerin tanıtımına önem verilmeli
bunun için gerekli bütçe ayrılmalı,
 Mağdura ödenebilecek tazminatlar için yasal düzenlemeler yapılmalı,
 Denetimli Serbestlik Şubelerinde mağdurlar için ayrı bir birim kurulup, eğitimli per
sonel ve bütçe sağlanmasıyla, mağdurun fiziksel, ruhsal ya da ekonomik sorunlarına
yardımcı olunması sağlanmalı,
 Mağdurlara sunulan hizmetlerin STK’lar tarafından yürütüldüğü, devletin bu kurum
lara finansmanlık yaptığı gözlemlenmiştir. Türkiye’de ki mağdur hizmetlerinin or
ganizasyonununda da STK ların sürece etkin olarak dahil edilmesinin yararlı olacağı
düşünülmektedir.
Almanya Mağdur Çalışma Ekibi
38
39

Benzer belgeler

ingiltere ve galler - denetimli serbestlik daire başkanlığı

ingiltere ve galler - denetimli serbestlik daire başkanlığı ALMANYA MAĞDUR HİZMETLERİ ...................................................................13 I. Almanya Berlin Eyaleti Gençlik Acil Servisi (Papatya Derneği Çalışmaları) ...13 II. Berlin Suç Mağ...

Detaylı