ingiltere ve galler - denetimli serbestlik daire başkanlığı

Transkript

ingiltere ve galler - denetimli serbestlik daire başkanlığı
T. C.
ADALET BAKANLIĞI
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire
Başkanlığı
İNGİLTERE VE GALLER ÇOCUK ADALET SİSTEMİ VE
MAĞDURLARLA İLGİLİ ÇALIŞMA ZİYARETİ RAPORU
15–20 MART 2009
1/49
İÇİNDEKİLER
I. BÖLÜM
İNGİLTERE VE GALLER ÇOCUK ADALET SİSTEMİ ÇALIŞMA
ZİYARETİ RAPORU
I. Giriş..........................................................................................................................................4
II. İngiltere Çocuk Ceza Adalet Sistemi...............................................................................5
A. İngiltere Çocuk Yargılama Sistemi......................................................................5
1. İngiltere’de Çocukların Cezai Sorumluluğu..........................................5
2. İngiltere Çocuk Ceza Sistemi....................................................................5
a. Suç işlenmeden önce gerçekleştirilen önleyici çalışmalar...........................................6
b. Suç İşleyen Çocuklar Hakkında Mahkeme Dışı Uygulanan Tedbirler....................6
c. Suç İşleyen Çocuklar Hakkında Yargılama Sırasında Alınan Tedbirler...................7
d. Suç İşleyen Çocuklar Hakkında Yargılama Sonunda Verilen Ceza ve Tedbirler...7
aa.Genç Suçlu Kurumları........................................................................................................7
bb. Güvenli Eğitim Merkezleri:.............................................................................................8
cc. Güvenli Çocuk Evleri:........................................................................................................8
3. İngiltere Çocuk Yargılama Sisteminde Temel Kurallar................................................9
4. Çocuk Mahkemelerinin Yapısı..........................................................................................9
a. Çocuk Sulh Mahkemeleri....................................................................................................9
b. Kraliyet Mahkemeleri..........................................................................................................9
c. Thames Çocuk Sulh Mahkemesi.......................................................................................10
5. Suça Sürüklenen Çocuklar Hakkında Mahkemelerce Verilen Tedbir Kararlarının
Yerine Getirilmesi.....................................................................................................................11
2/49
a. Genç Suçlu Ekiplerinin Görevleri.....................................................................................11
b. Genç Suçlu Ekiplerinin Bütçesi.........................................................................................11
c. Genç Suçlu Ekiplerinin Çalışmalarından Örnekler.......................................................12
aa. Hackney Genç Suçlu Ekibi................................................................................................12
b.b Kensington ve Chelsea Genç Suçlu Ekibi.....................................................................14
6. İngiltere Gençlik Adalet Kurulu........................................................................................17
7. İngiltere Çocuk Ceza Adalet Sisteminde Emniyet Teşkilatının Çalışmaları............19
a. Emniyet Müdürlüğü Tarafından Çocukların Suç İşlemelerinin Önlemesi Amacıyla
Sürdürülen Projeler..................................................................................................................19
8. İngiltere Ceza Adalet Sisteminde Elektronik Takip......................................................21
a. Uydu Takip Sistemi..............................................................................................................23
b. Uydu Takip Sistemine Geçilmesinin Sebepleri.............................................................23
c. Uydu Takip Sistemi ile Takip Edilen Hükümlülerin Profili.......................................24
d. Uydu Takibi Sisteminin Zayıf Yönleri............................................................................24
e. Uydu Takibi Sisteminin Güçlü Yönleri...........................................................................24
f. Uydu Takibi Sisteminin Faydaları.....................................................................................25
g. İzleme ve Takip Sistemine Yönelik Doğru Beklentilerin Oluşturulması.................25
ğ. Başarılı Bir İzleme ve Takip Sisteminin En Önemli Bileşenleri.................................26
h. İzleme ve Takip Sistemindeki Gelişmeler......................................................................26
III . Değerlendirme...................................................................................................................27
3/49
II. BÖLÜM
İNGİLTERE VE GALLER CEZA ADALET SİSTEMİ MAĞDURLARLA İLGİLİ
ÇALIŞMA ZİYARETİ RAPORU
1. OCJR: Mağdurlara Verilen Hizmetlere İlişkin Hükümlerle İlgili Hükümet
Stratejileri 29
1.1. Mağdur ve Tanık Bakım Birimi (Victim and Witness Care Unit)............................29
1.2. NOMS Kamu Koruma Birimi: Mağdurlarla Denetimli Serbestlik Hizmetleri.....33
2. Londra Denetimli Serbestlik Merkezi: Hizmet Verme - Mağdur İrtibat Birimi......36
3. Southwark Kraliyet Mahkemesi ve İstinaf Mahkemesi...............................................38
4. Elephant and Castle Mağdur Bakım Birimi.....................................................................39
5. Camberwell Green Sulh Ceza Mahkemesi ve Gençlik Mahkemeleri.......................40
6. Mağdur Destek Politika Oluşturma ve Ulusal Standartlar..........................................41
7. Scotland Yard Aile İrtibat Birimi.......................................................................................42
8. Scotland Yard Tanık Bakım Birimi...................................................................................45
9. Kadın Sığınma Evi................................................................................................................46
10. Thames Sulh Ceza ve Gençlik Mahkemeleri................................................................48
11. Sonuç ..................................................................................................................................48
4/49
I. BÖLÜM
İNGİLTERE VE GALLER ÇOCUK ADALET SİSTEMİ ÇALIŞMA ZİYARETİ
RAPORU
I. Giriş
Türkiye’de
Çocuk
ve
Mağdurlar
İle
İlgili
Denetimli
Serbestlik
Hizmetlerinin Geliştirilmesi Eşleştirme Projesi kapsamında 15 – 20 Mart 2009
tarihleri arasında İngiltere’ye çalışma ziyareti düzenlenmiştir. Çalışma ziyareti,
çocuk adalet sistemi ile mağdur koruma sistemi olmak üzere iki bölüm halinde
gerçekleşmiştir.
Çocuk adalet sistemi kapsamında; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
Nizamettin
KALAMAN
başkanlığında
Denetimli
Serbestlik
ve
Yardım
Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanı Vehbi Kadri KAMER, Bursa Cumhuriyet
Başsavcısı Ahmet ER, Şube Müdürü Leyla EMANET, Düzce Denetimli Serbestlik ve
Yardım Merkezi Şube Müdürü Ebru YILDIRIM, Karşıyaka Denetimli Serbestlik ve
Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünde görevli Psikolog Çağnur YILDIRIM; İngiltere
Adalet Bakanlığı Gençlik Adalet Biriminden Kevin WALSH’ı, Hackney Genç Suçlu
Birimi’ni, Kensington Genç Suçlu Ekibi’ni, Genç Suçlu Ekip Başkanı Lorna
HADLEY’i, Thames Sulh ve Gençlik Mahkemesi’ni, Gençlik Adalet Kurulundan
Brenden FİNEGAN’ı ve John DREW’i ziyaret ederek ve uygulamaları yerinde
görerek ilgililerden bilgi almışlardır.
Mağdur koruma sistemi kapsamında; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür
Yardımcısı Hüseyin KULAÇ, Tetkik Hâkimi Fahrettin KIRBIYIK, Üsküdar
Cumhuriyet Başsavcısı Hadi SALİHOĞLU, Bakırköy Denetimli Serbestlik ve Yardım
Merkezi Şube Müdürlüğünde görevli Psikolog Esra Nihan DUMAN ve Araştırma ve
Geliştirme Merkezinden Psikolog Çiğdem ERKUNT; İngiltere Adalet Bakanlığı
Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Catriona LAING’i, Adalet Bakanlığı’nda
mağdurlar ile ilgili bölümde görevli Stephen WATTS’ı, Ulusal Hükümlü Yönetimi
5/49
mağdur koruma biriminde görevli Robert LAWMAN’ı, Londra Denetimli Serbestlik
ve Yardım Merkezi mağdur koruma biriminde görevli Katrina GLENNİE ve Georgia
JOHNSON’u, Southwark Kraliyet Mahkemesi ve İstinaf Mahkemesi’ni, Elephant ve
Castle Mağdur Bakım Birimi’ni, Camberwell Gren Sulh Ceza Mahkemesi’ni ve
Gençlik Mahkemesi’ni, Scotland Yard Emniyet Müdürlüğü’nden Andy BECKFORD
ve Catherine OWEN’ı’, Tanık Destek Biriminden Alan CATLİN’i, Londra Kadın
Sığınma Evinden Susan YAİVHE, Christine NOON, Jill WATERS’ı ve Thames Sulh
Ceza ve Gençlik Mahkemesi’ni ziyaret ederek uygulamaları yerinde görerek
ilgililerden bilgi almışlardır.
II. İngiltere Çocuk Ceza Adalet Sistemi
Çocuk adalet sistemi kapsamında; çocuk mahkemesi, genç suçlu ekipleri,
gençlik adalet kurulu çalışmaları incelenmiş, uygulamalar yerinde görülmüş, ayrıca;
hükümlülerin elektronik takip sistemi konusunda uzmanlardan bilgi alınmıştır.
B. İngiltere Çocuk Yargılama Sistemi
1. İngiltere’de Çocukların Cezai Sorumluluğu
İngiltere’de Gençlik Adalet sistemi 1998’de kurulmuştur. İngiltere çocuk
adalet sisteminde çocukların cezai sorumluluğu iki bölüm halinde düzenlenmiştir.
Bu kapsamda 10 yaşından küçük çocukların cezai sorumluluğu bulunmamaktadır.
Bu yaş miktarının düşük olması Birleşmiş Milletler tarafından eleştirilmektedir.
10 – 18 yaş grubunda suça sürüklenen çocukların cezai sorumluluğu
bulunmaktadır. İskoçya’da ise cezai sorumluluk 8 yaşında başlamaktadır. Bu
çocukların
yargılanması
Çocuk
Sulh
Mahkemelerinde
veya
Kraliyet
Mahkemelerinde yapılmaktadır. Ancak bu yaş grubunda 16 yaşından büyük
çocuklara yetişkin grubuna yakın olmaları nedeniyle özel bir takım hükümler
uygulanmaktadır.
6/49
2. İngiltere Çocuk Ceza Sistemi
İngiltere Çocuk Ceza Adalet Sistemi dört başlık altında incelenebilir. Bunlar;
suç işlenmesinden önceki önleyici çalışmalar, suç işlendikten sonra ceza adalet
sistemi dışında alternatif tedbirler, mahkeme öncesi uygulanan tedbirler ve
mahkemece verilen hapis veya kamusal tedbirlerdir.
a. Suç işlenmeden önce gerçekleştirilen önleyici çalışmalar
Gençlik adalet sistemi dışında suçu önlemeye yönelik çalışmalardır. Bu
çalışmalar üç başlık altında incelenebilir.
a. Sosyal Müdahaleler; Suç işleme riski yüksek olan çocuklara yönelik
çalışmalardır.
Bu
çocuklara
uygun
eğitim
ve
sosyal
imkanlar
araştırılmakta ve kendilerine sunulmaktadır.
b. Güvenli Okullar
Projesi; Okullarda
suçun
önlemesi
için
yapılan
çalışmalardır.
c. Sosyal Aktiviteler; Özellikle tatillerde çocukların boş zamanlarını olumlu
faaliyetlerle geçirebilmeleri için yapılan faaliyetlerdir.
b. Suç İşleyen Çocuklar Hakkında Mahkeme Dışı Uygulanan Tedbirler
Çocukların işledikleri suç ile ilgili olarak ceza adalet sistemi dışında yapılan
uygulamalardır.
a. Anti Sosyal Davranış Gösteren Çocuklar ile İlgili Tedbirler; bu tür davranış
bozukluğu gösteren çocuklar hakkında mahkemece, belirli bir yere
gitmekten veya belirli kişiyle görüşmekten yasaklanmasına karar
verilmektedir.
b. Para Cezası; Polis hafif suçlar için para cezası verebilmektedir.
c. Kınama Tedbiri; İlk kez hafif suç işleyen ve suçunu kabul eden çocuklar
hakkında polis tarafından verilen tedbirdir. Bu tedbir sadece kayda
geçmektedir.
d. Uyarı Tedbiri; Kınama tedbiri almış çocuğun ikinci kez hafif suç işlemesi
halinde polis tarafından bu tedbire karar verilebilmesidir. Ancak bu tedbir halinde
7/49
çocuk suçlu polis tarafından denetim altına alınmaktadır. Çocuk suçunu kabul etmez
ise müdahale programı uygulanmaktadır. Çocuk uyarıdan sonra suç işlerse durum
mahkemeye bildirilmektedir. Bu sistemin etkili sonuç verdiği görülmüştür. Suçla
ilgili polis tarafından 2, 3 ve 4 şeklinde puanlama yapılmaktadır. Suç türü ile suçtaki
ağırlaştırıcı ve hafifletici nedenler dikkate alınarak puanlar artıp eksilebilmekte veya
yükseltilmektedir.
Eğer kişi daha önce mahkemeye çıkmış ise puanlama
yapılmamaktadır.
İlk kez suç işleyen çocukların %80’inin uyarı ve kınamadan sonra suç
işlemediği görülmektedir. Bu tedbirlerin hangisinin uygulanacağına polis karar
vermektedir.
c. Suç İşleyen Çocuklar Hakkında Yargılama Sırasında Alınan Tedbirler
Çocukların yargılanma sırasında tutuksuz yargılamaya koşullu veya
koşulsuz karar verilebilmektedir. Koşullu salıverme halinde, ev hapsine veya belli
günlerde belirli yerlere gitmeme veya gelip imza atmaya yükümlülük olarak karar
verilebilmektedir.
Bunun dışında işlenen suç dikkate alınarak çocuğun yerel yönetimlerin
idaresinde bulunan bakım evlerine yerleştirilmesine karar verilebilmektedir. Yine bu
kapsamda 12-16 yaş arası çocuk “Güvenli Bakım Sisteminde” barındırılmaktadır.
d. Suç İşleyen Çocuklar Hakkında Yargılama Sonunda Verilen Ceza ve
Tedbirler
a. Hapis cezası; Sulh ceza mahkemelerince çocuklara işledikleri ağır suçlar
nedeniyle hapis cezası verilebilmektedir. Bunun süresi iki yıla kadardır. Bu cezaya
diğer tedbirlerin hafif kalacağı hallerde karar verilmektedir. 2003 yılına kadar hapis
cezalarında artış yaşanmış bu tarihten sonra düşmüştür.
10-17 yaş arasındaki çocuklar hakkında tutuklama ve eğitim kararı
verilmesine 1998 yılında başlanmıştır. İngiltere’de çoğunlukla 12 yaş üzeri çocuklara
hapis ve eğitim kararı verilmektedir. En az 2 ay hapis ile birlikte 2 ay denetim, en
fazla 24 ay hapis cezası verilmektedir. Hapis cezası alanların oranı %3’tür.
8/49
Çocuk ceza adalet sisteminde üç tür ceza infaz kurumu bulunmakta olup,
bunlar;
aa.Genç Suçlu Kurumları: Cezaevi hizmetleri tarafından yönetilmekte olup,
15-17 yaş arası çocukların %80-85’nin kaldığı kurumlardır. Toplam 11 adet kurumda
2.200 çocuk barındırılmaktadır.
bb. Güvenli Eğitim Merkezleri: Yaşı küçük olan (14 yaş) ya da yaşı büyük
olup savunmasız olan çocukların kaldığı özel sektör tarafından idare edilen
merkezlerdir. 1998 yılında açılmış olup, toplam 4 adet kurumda 300 civarında çocuk
barındırılmaktadır.
cc. Güvenli Çocuk Evleri: Yaşı daha küçük olan (10-13 yaş) çocuklar ile
birlikte sadece suç işlemiş değil, aynı zamanda davranışsal ve duygusal sorunları
olan çocukların da kalabildiği genelde yerel yönetimler tarafından idare edilen
merkezlerdir. Toplam 20 adet bulunmaktadır.
Kamusal cezalar; Bu kapsamda; para cezası,
zararın giderilmesi ve
yönlendirilme kararı verilebilmektedir. Mahkeme kararlarının 1/3’ünü yönlendirme
kararları oluşturmaktadır. Çocuk ilk kez suç işlemişse hakkında yönlendirme kararı
verilmektedir. Mahkemece yönlendirme kararı verilmesi halinde çocuk “heyet”
adında birime gönderilmekte ve kararda belirtilen süre boyunca çocukla ilgili
çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar kapsamında, sivil halktan iki kişi, çocuğun
yakınları, mağdur heyet çalışmalarına davet edilmekte ve heyet suç işleyen çocukla
zararın giderilmesi ve tazminat ödemesi konusunda bir anlaşma yapmaktadır.
Ayrıca çocuk hakkında program hazırlanmakta ve heyet tarafından programa
uyulup uyulmadığının takibi yapılarak sonucu mahkemeye bildirilmektedir. Eğer
çocuk
programa
uymaz
ise
mahkeme
çocuk
hakkında
hapis
cezasına
hükmedebilmektedir. Yönlendirme kararı verilen çocukların yeniden suç işleme
riskinin düşük olduğu belirlenmiştir. Oransal olarak bakıldığında yönlendirme
kararı verilen çocukların yeniden suç işleme oranı %43 olup bu oran kamusal
tedbirlerde %72, hapis cezası alanlarda ise %79’dur. Bu oranlardan da anlaşıldığı gibi
9/49
ilk kez suç işleyen çocukların yeniden suç işleme oranı düşük gerçekleşmekte, fakat
daha önce suç işleyerek hapis cezası alan çocukların tekrar suç işleme oranı daha
yüksek olduğu görülmektedir. Her yıl 250.000 çocuk sisteme dahil olmaktadır. Suç
işleye çocukların %40’ı mahkemeye çıkmakta, bunlardan sadece %3’ü hapis cezası
almaktadır. Diğerleri hakkında tedbir kararı uygulanmaktadır.
3. İngiltere Çocuk Yargılama Sisteminde Temel Kurallar
İngiltere ve Galler’de çocuk yargılama sisteminde üç temel kural
bulunmaktadır. Bunlar;
a. Fayda ilkesi; yapılan tüm çalışmalarda çocuğun çıkarları dikkate
alınmaktadır.
b. Orantılılık ilkesi; çocuğa verilen ceza, suçun türü ve ağırlığıyla orantılı
olmalıdır.
c. Tekrar suç işlenmesinin önlenmesi ilkesi; çocuklar ile ilgili yapılacak tüm
çalışmalarda ve yürütülecek olan müdahale programlarında amaç suç
işleyen çocukların tekrar suç işlemesinin önlenmesidir.
4. Çocuk Mahkemelerinin Yapısı
İngiltere’de çocuk mahkemeleri çocuk sulh mahkemeleri ile kraliyet
mahkemelerinden oluşmaktadır.
a. Çocuk Sulh Mahkemeleri
Bu mahkemelerde Sulh hakimleri ve bölge hakimleri görev yapmaktadır. En
fazla iki yıl süre ile hapis cezası verme yetkileri bulunmaktadır. Çocuk ceza adalet
sistemindeki davaları %95’ i bu mahkemelerde görülmektedir.
b. Kraliyet Mahkemeleri
Bu mahkemeler de, iki yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçların
yargılanması yapılmaktadır. Çocuk adalet sistemindeki davaların sadece % 5’i bu
10/49
mahkemelerde görülmektedir. Bu mahkemeler hem hapis cezası hem de gençlik sulh
mahkemelerince verilen tedbir kararlarını verebilmektedir.
c. Thames Çocuk Sulh Mahkemesi
Bu mahkemede, her gün kendisine bağlı 4 ilçenin ve iş merkezleri bulunan
bölgenin davasına bakılmaktadır.
Thames Çocuk Sulh Mahkemesinde; 5 Bölge Hâkimi ve 34 tane Sulh Hâkimi
olmak üzere toplam 39 hâkim görev yapmaktadır. Ayrıca bu hâkimler görevlerini
üçerli gruplar halinde yerine getirmektedir. Sulh hâkimleri 2 yıl ve altındaki davalara
bakmaktadırlar.
Mahkemenin baktığı bölgenin nüfusunun yoğun olması sebebiyle çocukların
çeteleşmesini önlemek için polisle işbirliği halinde çalışılmaktadır. Bölgede 20 kişilik
bir çocuk grubunun sürekli suç işlediği ve bunların polisle işbirliği yapılarak takip
edildiği belirtilmektedir.
Bölge
hâkimleri,
gençlik
mahkemelerinde
tam
zamanlı
olarak
çalışmaktadırlar. Bölge hâkimleri dışında; halkın içinden gönüllü olanların,
hâkimlerin ve yüksek mahkeme görevlilerinin yönettiği bir mülakata tabi tutulmak
kaydıyla Sulh Hâkimi olarak seçilebildikleri ve yılda en fazla 20 gün hâkimlik
yaptıkları belirtilmiştir.
Gençlik Mahkemelerinde yürütülmekte olan duruşmalara çocuk, ailesi ve
yasal temsilcisi dışında dışardan kimsenin katılmasının mümkün olmadığı
belirtilmiştir.
Ayrıca duruşmalarda genç suçlu ekibinden iki temsilcinin, savcının ve bir de
hukuk danışmanının görev yaptığı gözlemlenmiştir. Genç suçlu ekibinden
temsilcilerin, çocuk veya ailesi ile ilgili verilebilecek yönlendirme kararları veya
11/49
ebeveyn programları hakkında hâkime tavsiyede bulunabildikleri, çocuk ve ailesi ile
ilgili olarak mahkemeye rapor sundukları gözlemlenmiştir.
Yargılamalar sonucunda mahkeme tarafından çocuklara; yoğun gözetim ve
denetim kararı, toplum yararına hizmet ve rehabilitasyon kararları, ebeveyn destek
kararları ve çocuğun işlemiş olduğu suç sonucunda vermiş olduğu maddi zararı
telafi etmesine yönelik bir takım kararlar verildiği anlaşılmıştır.
5. Suça Sürüklenen Çocuklar Hakkında Mahkemelerce Verilen Tedbir
Kararlarının Yerine Getirilmesi
Suça sürüklenen çocuklar hakkında mahkemece verilen kararlar genç suçlu
ekibi tarafından yerine getirilebilmektedir. Her bir yerel merkezde en az bir tane
olmak üzere İngiltere ve Galler’de toplam 157 tane genç suçlu ekibi bulunmaktadır.
Genç suçlu ekipleri, gençlik adalet sistemi içerisinde yer alan ve 18 yaşına
kadar olan çocuk ve gençler üzerinde çalışmaktadır. Genç suçlu ekipleri kanun
gereğince çok kurumlu bir yapıya sahiptir. Farklı kurumlardan pek çok görevli genç
suçlu ekiplerinde görev almaktadır. Genç suçlu ekiplerinin temel amacı çocuk ve
gençlerin suç işlemelerini önlemektir.
a. Genç Suçlu Ekiplerinin Görevleri
Genç suçlu ekiplerinin beş ayrı görevi bulunmaktadır. Bunlar;
aa. Kendi bölgelerindeki gençlik adalet hizmetlerini koordine etmek ve
gençlik adalet sisteminin işleyişini sağlamak,
bb. Nihai
uyarı
sonrasında
polis
tarafından
bildirilen
gençlerin
değerlendirmesini ve denetimini yapmak,
cc. Mahkeme öncesinde koşullu veya koşulsuz tutuksuz yargılanmasına
karar verilen çocukların denetimini yapmak,
dd.Çocuklar için mahkemeler için hüküm öncesi rapor yazmak,
12/49
ee. Hürriyeti bağlayıcı cezalar da dahil olmak üzere hakkında mahkeme
kararı bulunan tüm gençleri denetim altında tutmak.
b. Genç Suçlu Ekiplerinin Bütçesi
Genç suçlu ekiplerinin bütçesini ekipte temsilcisi bulunan ilgili kurumlar
sağlamaktadır. Bu kapsamda bütçenin;
 %39,80’ i sosyal hizmetler birimi,
 %20,20’ si Gençlik Adalet Kurulu,
 %10,80’ i yerel yönetimler,
 %9,10’ u emniyet teşkilatı,
 % 8,20’ si eğitim birimleri,
 %7,10’u denetimli serbestlik,
 % 4,90’ ı da sağlık birimleri,
tarafından temin edilmiştir.
2006 -2007 de tüm genç suçlu ekiplerinin toplam bütçesi 254 milyon
Pound’dur.
c. Genç Suçlu Ekiplerinin Çalışmalarından Örnekler
Çalışma ziyareti sırasında; Hackney ile Kensington ve Chelsea Genç Suçlu
Ekibilerin uygulamaları yerinde görülmüştür.
aa. Hackney Genç Suçlu Ekibi
Hacney Genç suçlu Ekibinin çalışmaları üç başlık altında incelenebilir.
aaa. Hackney Genç Suçlu Ekibinin Teşkilat Yapısı
Bu genç suçlu ekibinde, üç ayrı birim bulunmaktadır.
Önleme Birimi; Bu birim çetelerle çalışma, silah ve şiddet olaylarının
azaltılması, gençlik kulüpleri ile ilgili çalışmalar yapmaktadır.
13/49
Mahkeme Birimi; Bu birim yargılaması devam eden suça sürüklenen çocuklar
ile ilgili raporlar hazırlamaktadır.
Programlar Birimi; Bu birim mağdurlara ile zihin sağlığı ve uyuşturucu
sorunu yaşayan çocuklara müdahalede programı uygulamaktadır.
bbb. Hackney Genç Suçlu Ekibinin Personel Yapısı
Hackney Genç Suçlu Biriminin 80 personeli bulunmaktadır. Bu kapsamda;
 6 alt birimlerin çalışmalarından sorumlu müdürlük yardımcısı,
 30 mahkeme uzmanı,
 20 önleme ekibi personeli,
 5 çetelerle ilgili çalışmalar yürüten personel,
 4 eğitim uzmanı,
 4 zihin sağlığı ve uyuşturucu madde ile ilgili rehabilitasyondan
çalışmalarından sorumlu personel,
 4 mahkeme kararlarının koordinasyonundan personel,
 1 barınma uzmanı,
 3 çocukların ceza infaz kurumlarından salıverildikten sonra topluma
adaptasyon ve uyum sürecinden sorumlu personel,
 3 polis memuru
görev yapmaktadır.
bbb. Hackney Genç Suçlu Ekibinin Çalışmaları
Polis birimleri ile yapılan işbirliği ile, gece geç saatlerde sokakta yalnız
başına dolaşan çocuklar, aile içi şiddete maruz kaldığı belirlenen çocuklar ve suç
mağduru çocuklar genç suçlu ekibine yönlendirilmektedir.
14/49
Önleme çalışmalar kapsamında temel amaç; suç işleme potansiyeli
olabilecek ya da ihmal veya istismara uğrayabilecek çocukları tespit ederek, suç
işlemelerini ve zarar görmelerini engellemektir.
Okullarla yapılan işbirliği kapsamında ise, riskli davranışlar sergileyen ya
da okulla uyum problemi yaşayan çocuklar genç suçlu ekibine bildirilmekte, 18
yaşını dolduranlar ise yetişkin denetimli serbestliğe devredilmektedir.
Gerek önleyici çalışmalar, gerekse suç davranışı ortaya çıktıktan sonra
yapılacak çalışmalarda hedefler;
 Yeniden suç işleme durumunun azaltılması,
 İlk kez ceza adalet sistemine giren çocukların engellenmesi,
 Uygun barınma yerine sahip olmayan çocukların sayılarının bildirilmesi,
 Eğitim istihdamının bildirilmesi,
 Ceza
infaz
kurumuna
yönlendirilen
çocukların
bilgilerinin
raporlanmasıdır.
Söz konusu çalışmalar yapılırken başarı ölçütü, her yıl için yeniden suç
işleme oranının %2 oranında azaltılması olarak belirlenmiştir. Çalışmalar ile ilgili
bütçenin çoğunluğunun yerel yönetimlerce sağlandığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri
Bakanlığınca desteklendiği ayrıca bağışlarında kabul edildiği belirtilmiştir.
Genç suçlu ekibinin suça sürüklenen çocuklar ile ilgili çalışmalarında bir çok
zorluk ile karşılaşmaktadır. Bu kapsamda;
 İstihdam olanaklarının kısıtlı olması (çocukların eğitimlerini genelde
yarıda bırakmış olmaları),
 Uyuşturucu madde kullanımlarının bulunması,
 Çocuk çetelerinin bulunması ve söz konusu çetelerden ayrılmak
istediklerinde şiddete maruz kalmaları,
15/49
 Davranış değişikliğine istekli olmamalarıdır.
b.b Kensington ve Chelsea Genç Suçlu Ekibi
Kensington ve Chelsea Genç Suçlu Ekibinin çalışmaları iki başlık altında
incelenebilir.
aaa. Kensington ve Chelsea Genç Suçlu Ekibinin Personel Yapısı
Bu genç suçlu ekibinde 90 personelinin görev yapmaktadır. Bu kapsamda;
sosyal çalışmacılar, mahkeme raporlarını hazırlayan görevliler, gönüllüler, zihin
sağlığı sorunları bulunan çocuklar ile ilgili çalışmalar yapan uzmanlar, aile müdahale
programlarını yürüten personel, mağdur destek uzmanları, stajyerler, eğitim
danışmanları, yönlendirme kararlarını takip eden uzmanlar, denetimli serbestlik
görevlileri, sağlık personeli ve çocuk terapisti çalışmaktadır.
Her çocuk için haftada 25 saat denetim programı hazırlanmakta ve
çocukların programa uymaları sağlanmaktadır.
Bütün suç işleme vakaları polis tarafından bu merkeze bildirildikten sonra
çocuklar için uygun program yapılmaktadır. Bu merkezde 9’u vaka yöneticisi, 8’i
yardımcısı ve 17 kişi birim temsilcisi bulunmaktadır.
bbb. Kensington ve Chelsea Genç Suçlu Ekibinin Çalışmaları
Kensington ve Chelsea Genç Suçlu Ekibinin çalışmaları birkaç alanda
değerlendirilebilir.
aa. Onarıcı Adalet Sistemi Kapsamında Yapılan Çalışmalar
Mahkemelerce karar verildikten sonra mağdurlar ile birebir irtibata
geçilerek,
mağdurun
ve
hükümlünün
ihtiyaçlarına
yönelik
eylem
planı
oluşturulmaktadır.
Mağdurlara beklentileri sorulmakta genç suçlu ve ailesiyle de görüşülmekte
ve zararın tazmini aşamasında mağdurun isteği üzerine mahkemece genç suçlunun
kamuya faydalı bir işte çalışması istenmektedir. Eğer mahkemece tazminata karar
16/49
verilirse
sanıktan veya ailesinden imkanı yoksa devletin oluşturduğu bir fon
hesabından (Devlet suç işleyen herkesten 15 paund ücretle fon oluşturmaktadır.
Karaparadan elde edilen meblağlarda bu foto aktarılıyor) mağdurun uğradığı zarar
karşılanmaktadır. Bu süreç sonucunda mağdurun kendisi ile ilgilenildiği ve bazı
sorularının cevaplarını bulabildikleri için rahatlama duygusu yaşadıkları, suçu
işleyen
çocuk
ve
ailesi
açısından
ise
kendi
düşünceleri,
duygularını
ve
pişmanlıklarını dile getirme fırsatı bulabildikleri sonuçta mağdurla dolayısıyla
toplumla kurulan empati neticesinde yeniden suç işleme riskinin azaldığı
değerlendirilmiştir.
bb. Yönlendirme Kararlarının İnfazı İle İlgili Çalışmalar
Mahkemece verilen kararların infazına yönelik, her çocukla ilgili ASED
formları kullanılarak yapılan genel değerlendirmeler ve meslek elemanları
tarafından yapılan vaka incelemeleri neticesinde, çocuğun ihtiyaçları dikkate alınıp
kişiye özel plan oluşturulduğu ve çalışma programları hazırlandığı gözlemlenmiştir.
Söz
konusu
çalışmalar
kapsamında,
yoğun
ve
sıkı
programların
oluşturulduğu, kişinin programların yoğunluğuna devam edememesi durumunda,
mahkemelerle tekrar temasa geçilip çocuğa verilen kararın değiştirilmesi ya da ceza
infaz kurumunda rehabilite edilmesinin uygun olacağına yönelik raporlar
hazırladıkları görülmüş, kişilerin programlarını olumlu olarak tamamlamaları
durumunda tekrar mahkemeye çıkmadıkları ve süreci başarılı olarak sona
erdirdikleri değerlendirilmiştir.
Merkezde yapılan incelemeler sırasında üç ayrı uygulama örneği izlenmiştir.
aa. İlk kez suç işlemiş çocuklara yönelik uygulamalar kapsamında; 15
yaşında kötü söz sarf etme ve saldırganlık suçları nedeni ile hakkında 50 saat kamu
yararına çalışma cezası verilen vakada çocuğun kamu hizmeti cezasının yanı sıra
sosyal hizmet görevlisi tarafından kalacak yerin bulunması, eğitim görevlisi
tarafından motosiklet projesine yönelik çalışmalara katılımının sağlanması ve
17/49
eğitimine
devamının
sağlanması
gibi
çeşitli
rehabilitasyon
programları
oluşturulmuştur.
bb. Daha önce suç işlemiş ve tekrar suç işleyen çocuklar hakkında; 16
yaşında hırsızlık nedeni ile hakkında daha önce verilen cezanın infazı sırasında
tekrar çalıntı mallarla ilgili işlem yapılması üzerine Onarıcı Adalet Sistemine dâhil
edilen çocuğun, mağdurun zararının nasıl telafi edileceğine yönelik çalışmaların yanı
sıra 15 saatlik kamu hizmeti cezasının uygulanması sırasında dikkat edilecek
unsurların değerlendirilmesi ve mahkemesine rapor hazırlanması gibi çalışmalar
yapılması planlanmaktadır.
cc. Halen infazı devam etmekte olan çocuklar hakkında; 14 yaşında hırsızlık
nedeni ile hakkında 6 aylık denetim kararı verilen çocuğun süreç içerisinde müzik
programına dahil olması, eğitimini tamamlaması için motivasyonunun yükseltilmesi,
kalacak yer sorununun çözümlenmesi, uyuşturucu madde kullanımına yönelik
rehabilitasyon programına alınması, aile ile ilgili ebeveynlik programı ve çok sistemli
terapilere yönlendirilebileceği gibi farklı disiplinlerin karşılıklı fikir alış verişi
içerisinde çalışma takvimlerinin oluşturulması ve söz konusu çalışmaları yapacak
kişilerin görevlendirilmesi yapılmaktadır.
6. İngiltere Gençlik Adalet Kurulu
Gençlik Adalet Kurulu hükümetten bağımsız olan bir kurul olup, çocuk
adalet sistemi ile ilgili tavsiyelerde bulunmakta, işleyişi, standartları ve performansı
hakkında Adalet Bakanlığı Çocuk Aile ve Okul Dairesine rapor sunmaktadır. Bu
kapsamda Kurul;
1. Gençlik adalet sisteminin performansını takip etmekte ve gençlik adalet
sistemi ile ilgili danışmanlık yapmakta,
2. Gençlik adalet sisteminin işleyişi ve standartları hakkında hükümete
tavsiyeler sunmakta,
3. Araştırmalar yapmakta ve diğer ilgili materyalleri yayımlamakta,
18/49
4. Mahkemeler tarafından tutuklanan veya hürriyeti bağlayıcı ceza alan
çocuk ve gençler için güvenli kurumlar satın almakta,
5. Etkili uygulamaları tanıtmakta,
6. Etkili uygulamaları desteklemek amacıyla yerel yetkililere ve diğer
kurumlara bağışlarda bulunmaktadır.
Kurul üyelerini hükümet belirlemektedir. Kurul için ayrılan bütçenin %70’i
çocukların barındırılması için kullanılmaktadır. Barındırma konusunda Ulusal
Hükümet’ten (cezaevlerinden), özel sektörden, yerel yönetimlerden (güvenli çocuk
evleri) faydalanılmaktadır.
Bu sistemin kurulması aşamasında yapılan araştırmalarda; aile, okul,
toplum ve bireyin kendisi ve akranları ile arkadaşlarının çok önemli olduğunun
görüldüğü
belirtilmiştir.
Genç
suçlu
ekiplerinin
çalışmalarında
yerel
ilgili
kuruluşların çok önemli olduğu belirtilmiştir.
Suçlu
çocukların
%20’si
Londra’da
bulunmakta
fakat
çocukların
barındırılması için kurum bulunmamaktadır. Yeterli barınma imkanı olmaması
nedeniyle çocukların ailelerinden 20-30 mil uzakta olması gerekirken çocuklar
ailelerinden 200-300 mil uzakta barındırılmaktadır.
Çocukların suç işlemesinde dinin ve kadınların çalışmamasının rolüne
yönelik açıklamalarda yapılan gözlemlerde 18 yaşın altında suç işleyen Müslüman
çocukların ailelerinin sahip çıkması nedeniyle çok daha az suç işlediği belirtilmiştir.
10 yaşın altındaki suç işleyen çocuklar hakkında da programlar geliştirildiği,
ancak bu çocuklarla yapılan çalışmalarda toplum tarafından eleştirildikleri fakat
çalışmaların faydalı olduğu değerlendirilmiştir.
Bu çalışmalarla; tekrar suç işlenmesinin önlenmesinde %17 başarı elde
edildiği, çocuklar hakkındaki kararların 60 günde verilmesinin sağlandığı, ilgili
kurumlarla ilişkilerde güven oluştuğu, işbirliğinin önemli derecede arttığı, ceza infaz
kurumlarındaki koşulların iyileştirildiği, çocuk kurumlarında hükümlü-tutuklu
19/49
artışının 10 yılda %1’e, yetişkinde ise %17’ye ancak ulaştığı ve çocukların eğitiminde
başarı sağlandığı belirtilmiştir.
Ayrıca çocuklar ile ilgili mevzuatın 10 yıl önce bir çatı altında toplandığı ve 5
yıl önce çocuklara yönelik hizmetlerin bir araya getirildiği belirtilmiştir.
7. İngiltere Çocuk Ceza Adalet Sisteminde Emniyet Teşkilatının
Çalışmaları
Emniyet teşkilatına içinde Merkezi Gençlik Ekibi oluşturulmuştur. Bu
kapsamda; genel olarak 10-17 yaş arası çocukların işlediği suçlar, bu suçlarla ilgili
müdahalelerde bulunulması ve yeniden suç işlemelerinin önlenmesine yönelik
çalışmalar yapılmaktadır.
Özellikle Genç Suçlu Ekipleri ile yapılan iş birliği kapsamında; suça
sürüklenen çocukların yeniden suç işlemelerinin önlemesi çalışmaları kapsamında
projeler üretilmesi ve bütün yerel yönetimlerde farklı kurumlar arasında güçlü
işbirliğinin sağlanması hedeflenmiştir.
a.
Emniyet
Müdürlüğü
Tarafından
Çocukların
Suç
İşlemelerinin
Önlemesi Amacıyla Sürdürülen Projeler
Emniyet müdürlüğünce çocukların suç işlemelerinin önlenmesi amacıyla
sürdürülen projeler iki başlık altında incelenebilir.
aa. Güvenli Okullar Projesi
2002 yılına kadar ilköğretim ve lise kapsamındaki eğitim merkezlerinde;
öğrencilere suç ve asayişe yönelik bilgi verilmesi amacıyla polis memurlarının
derslere girdiği görülmüş ancak istenilen duyarlılık sağlanamamıştır.
2002 yılında “Güvenli Okullar” projesi ile polis memurlarının daha görünür
olması açısından 235 okuldan 80 okul seçilmiş ve bu okulda 1’er polis
görevlendirilmelerine karar verilmiş, böylelikle polis memurlarının üniformalı bir
şekilde okullarda dolaşmaları sağlanarak çocuklarla olumlu iletişimin kurmaları,
20/49
güvenlerinin kazanılması, öğrencilerin suçtan korkmalarının önlenmesi ile anti
sosyal davranışlar sergilememeleri sağlanmıştır.
Söz konusu çalışmaların yapılması sırasında en büyük direncin, kendi
okullarında görevli polis memurları bulunmasının çevredeki kişilerce okullarının
adının kötüye çıkarılabileceğini düşünmeleri nedeni ile okul müdürlerinden geldiği
ifade edilmiş, ancak; sistem ile çocukların suç korkularının yenmesi konusunda ciddi
başarılar elde edildiği değerlendirilmiştir.
Gençlere yönelik suç işlenmesinin önlenmesi, anti sosyal davranışların
azaltılması, mağduriyetin giderilmesi ve güven duygusu aşılanması ile ilgili
programlar geliştirilmiştir.
Güvenli okullar projesinin yanında emniyet müdürlüğünce;
 Gençlerin bıçak taşıması ile ilgili takip ve arama,
 Gençlerle ilgili ekipler oluşturularak sokak köşelerinde bekleyen gençlere
yönelik müdahale,
 Okullarda kullanılabilecek kaynakların oluşturulması, (DVD / broşürler /
kitapçıklar vs),
 Polis memurlarının derslere girmesi,
konularında çalışmalar yapılmıştır.
Okullarda kullanılabilecek kaynak olması açısından hazırlanan DVD’lerde
13-14 yaş arası daha önce okullarında sorun yaşamış ya da polisle temasa geçmiş
çocuklara yer verilerek, suçtan nasıl korunabilecekleri anlatılmaya çalışılmıştır. Aynı
zamanda çocuklara model olabilecek ünlü ya da önemli kişilerin desteği ile dans,
müzik ve sosyal faaliyetlere katılımın faydaları ve göz teması, kullanılan dil ile
olumlu insan iletişiminin önemi üzerinde durularak anti-sosyal davranışlar
sergilemelerinin önüne geçilmeye çalışılmıştır.
Güvenli Okullar Projesi kapsamında;
21/49
 Daha güvenli okulların oluşturulması için polisin yanında sağlık
kurumlarının, yerel yönetimlerin, eğitim kurumları ile diğer kurumların
da çalışmalara katılması gerektiği,
 Genç suçlu ekiplerinin çalışmaları,
 Sokak ekiplerinin çalışmaları,
 Boş zaman aktivitelerinin düzenlenmesi,
 Aile katılımı ve ebeveynlik programlarının desteklenmesi,
gerektiği belirtilmiştir.
aa. Diğer Projeler
Emniyet müdürlüğünce sürdürülen güvenli okullar projesinin yanında dört
proje daha yürütülmektedir.
aaa. Futbol Projesi: Futbol kulüplerinden temsilcilerin ve antrenörlerin
haftada iki akşam sorunlu bölgelere giderek risk altında olduğu düşünülen çocuklara
futbol maçı yaptırmalarını amaçlayan ve finans açısından kulüplerin desteğinin de
alındığı çalışmalardır. Çocuklarla bu yolla iletişim sağlanmaktadır.
bbb. Atletizm Projesi: Futbol Projesinin atletizm alanında uyarlandığı
çalışmalardır. Öğrenciler üniforma giyerek polise yardımcı olmaktadır. Bu
faaliyetlere 32 ilçeden 13.000 öğrencinin katıldığı belirtilmiştir.
ccc. Gönüllü Polis Öğrencileri Projesi: Bazı çocukların üniforma giyerek ya da
suçun önlenmesine yönelik etkinliklere ve faaliyetlere katılımları sağlanarak Gönüllü
Polis Öğrencisi olarak katkıda bulunmalarına yönelik çalışmalardır.
ddd. Proje Sizsiniz: Çocukların askeri, donanma, izcilik gibi üniforma giyilen
bir takım mesleklere yönelik faaliyet çalışmalarıdır. Haftada 2 gün test
yapılmaktadır. Bu çalışmalara yönelik ilgili kurumlar arasında bilgi paylaşımı için
protokoller var.
22/49
8. İngiltere Ceza Adalet Sisteminde Elektronik Takip
Ceza infaz kurumlarının yüksek maliyeti nedeniyle elektronik takip
sistemine ihtiyaç duyulmuş ve zamanla bu sistem geliştirilmiştir.
İngiltere ve Galler’de üç tip elektronik takip sistemi bulunmaktadır.
1. Uzaktan radyo frekansı yöntemi.
2. Ses dalgaları yöntemi.
3. Uydu takibi yöntemi.
2003 yılında kabul edilen ve 2005 yılında yürürlüğe giren Ceza Adalet
Sistemi kapsamında; denetimli serbestlik hizmetlerinde de elektronik takip yöntemi
kullanılmaktadır. Ancak 1989’da pilot uygulamaya başlanılan elektronik takip
sistemi, denetimli serbestlik çalışanlarının bu sisteme geçmeyi uzun süre kabul
etmemeleri nedeniyle hali hazırda elektronik takip işlemlerinin bir kısmı, elektronik
takip sistemlerinin temin edildiği özel firmadan hizmet alımı yöntemiyle
sürdürülmektedir. Uygulamada, kişi ile ilgili olarak sadece ev hapsi cezasına karar
verilmiş ise bunu sadece firma takip etmektedir. Ancak mahkeme tarafından bu kişi
hakkında ev hapsinin yanı sıra bir takım yaptırımlara da karar verilmiş ise bu
durumda elektronik takip işlemi denetimli serbestlik görevlileri tarafından yerine
getirilmektedir.
Genç suçlular için en fazla 3 ay ev hapsi verilebilmektedir. Takipler kişinin
iş, eğitim ve dini faaliyetleri kısıtlanmadan yapılmaktadır. 3 ay ile 4 yıl arasında olan
cezalarda uygulanmaktadır. 1999 yılından beri 500.000 kişinin elektronik takip
yoluyla takip edildiği belirtilmiştir. Bunlardan %23 yargılama sırasında, %59,9’u
mahkeme kararı sonucu, %16,8’i tahliye sonrasında takip edilmektedir. Yıllık %15
talep artışı olmaktadır. Taleplerin %50’si denetimli serbestlik merkezlerince, %16,81’i
ceza infaz kurumlarınca yapılmaktadır.
Hollanda, Fransa ve Portekiz’de elektronik takip denetimli serbestlik
merkezlerince yürütülmektedir. Elektronik takip sayesinde 2 ceza infaz kurumu
23/49
kapasitesinde boşluk yaratılmıştır. Elektronik takibin tek elden denetimli serbestlik
merkezlerince yürütülmesi daha ekonomik olmaktadır.
Elektronik takip sisteminde kurallara uyma konusunda %80-90 oranında
başarı gerçekleşmektedir.
İngiltere’de 83.000 civarında hükümlü elektronik takip yoluyla takip
edilmektedir. Maliyetinin az olması açısından çok faydalı bir sistem olduğu
belirtilmektedir.
Ses dalgaları yönteminde; hükümlüden ses kaydı alınmakta ve sisteme
tanıtılmakta ve evdeki telefonla kişinin evde olup olmadığının takibi yapılmaktadır.
Belli zamanda belli yerleri aramada bu sistem kullanılmaktadır.
a. Uydu Takip Sistemi
Uydu takip sistemi ile ilgili olarak, Greater Manchester, West Midlans,
Hampshire and Isle Fof Wight olmak üzere üç ayrı bölgede pilot uygulamalar
yapılmıştır. Bu üç bölgede; her bölge için en az 40 kişi olmak üzere yaklaşık 120 kişi
takibe alınmıştır.
Son bir yıl içerisinde bu üç bölgede yaşamakta olan ve her bölge için
ortalama 80 hükümlü bu kapsamda takip edilmektedir. Bu pilot proje Eylül 2004
tarihinde başlamış ve Haziran 2006 tarihine kadar devam etmiştir. Bu projeye bir yıl
süre için başlanmış ancak bu süre daha sonra iki yıla uzatılmıştır.
Bu proje kapsamında toplam 517 hükümlü takip ve izlemeye alınmıştır.
b. Uydu Takip Sistemine Geçilmesinin Sebepleri
Uydu takip sistemine geçilmesinin dört ayrı nedeni bulunmaktadır. Bunlar;
 Ceza infaz kurumlarındaki yoğunluk ve bu kurumların yüksek maliyeti
sebebiyle hapis cezasına alternatif sistemler arayışına gidilmesi ve
özellikle hapis cezası alma ihtimali yüksek olan kişiler için bu sistemin
çok önemli olduğunun anlaşılması,
24/49
 Bu sistemin halkın ve suç mağdurlarının korunması konusunda güvenin
artmasına yönelik pek çok katkısının bulunması,
 Temel olarak şartlı tahliye edilen hükümlülerin takibinin yapılabilmesi,
bu kişilerin yeniden suç işlemesini önleyebilmesi ve caydırıcı bir
etkisinin bulunması,
 Belli bir yere gitmeme yaptırımının takibinde fayda sağlıyor olmasıdır.
Uydu takip sisteminin maliyeti ceza infaz kurumundan 5 ilâ 8 kat daha ucuz
olup, İngiltere’de 18.000 kişi takip edilmektedir.
c. Uydu Takip Sistemi ile Takip Edilen Hükümlülerin Profili
Bu sistem ile; sürekli suç işleyen ve ceza infaz kurumundan şartla
salıverilmesine karar verilen 329 kişi, cinsel suç işleyen ceza infaz kurumundan şartla
salıverilmesine karar verilen 73 kişi, aile içi şiddet suçu işleyen ve ceza infaz
kurumundan şartla salıverilen 15 kişi ve 100 tane çocuk hükümlü takip edilmiştir.
d. Uydu Takibi Sisteminin Zayıf Yönleri
 Bu
sistem
yeniden
suç
işleme
durumunun
ortaya
çıkmasını
engelleyemez.
 Bir hükümlünün gitmemesi gereken bir yere gitmemesini engelleyemez.
 Kişinin 24 saat boyunca tam ve kesin olarak neler yaptığını gösteremez.
 Hükümlünün yerini tam olarak söyleyemez.
 Hükümlünün ne yapmakta olduğunu bize söyleyemez.
e. Uydu Takibi Sisteminin Güçlü Yönleri
 Bu sistem ile kişinin gitmesinin yasak olduğu yerlere gidip gitmediğinin
tespiti yapılabilmektedir.
 Bir hükümlünün hareketlerinin izlenmesi sağlanabilmektedir. Örneğin
haritada bulunan iki nokta arasındaki mesafenin tespitinden sonra,
25/49
kişinin a noktasından b noktasına hangi araç ile yolculuk yaptığı da
tespit edilebilmektedir.
 Yeniden suç işleme konusunda caydırıcı bir unsur olabilmektedir.
 Bu sistem ile dükkan ve mağazalardan hırsızlık yapanların, alışveriş
merkezlerine girmesi yasaklanabilmektedir.
 Yine
bu
sistem
ile
cinsel
suç
işleyenlerin
okullara
girmesi
yasaklanabilmektedir.
f. Uydu Takibi Sisteminin Faydaları
Uydu takip sisteminin faydaları beş başlık altında özetlenebilir.
 Pek çok uygulamaya eşlik edebilecek bir sistemdir. Örneğin; şartla
tahliye edildikten sonra haklarında denetim kararı verilen kişiler
yönünden denetimli serbestlik sistemine katkı sağlamaktadır.
 Suç işleme davranışının engellenmesi ve mağdurların korunması
hususlarında doğrudan müdahaleyi kolaylaştırmaktadır. Örneğin, suç
işleyen kişinin mağdura yaklaşması durumunda polis doğrudan
müdahale edebilmektedir.
 Tutuklu veya hükümlüler ile ilgili istihbarat toplanabilmektedir.
 Hükümlülerin
girmelerinin
yasak
olduğu
yerlere
girmeleri
önlenebilmektedir.
 Cezaevindeki kişi sayısının azalmasına katkı sağlamaktadır.
g. İzleme ve Takip Sistemine Yönelik Doğru Beklentilerin Oluşturulması
Kamuoyunun
ve sistem içerisinde
yer alan uygulayıcıların doğru
bilgilendirilmesi doğru beklentilerin oluşması açısından çok önemlidir.
 Bu izleme ve takip çalışmaları ile bir takım kapsamlı risk programlarının
takibi sağlanabilmektedir. Bu izleme ve takip sistemi, bir planı
26/49
destekleyici bir unsur olarak kullanılabilmekte ancak tek başına çok
büyük beklentilere cevap verememektedir.
 Bu sistem ile neyin yapılabilip neyin yapılamayacağının açıkça
belirlenmesi çok önemlidir.
 Basın ile ilişkiler konusunda doğru stratejilerin belirlenmesi çok önemli
olup yanlış beklentilere sebebiyet vermemek açısından basına bu
sistemin doğru olarak anlatılması gerekmektedir.
 Yoğun ve kapsamlı eğitim programlarının uygulayıcılara verilmesi
gerekmektedir.
 Mağdurlara sistemin etkilerinin anlatılması ve mağdurların da bu
konuda doğru bilgilendirilmesi, özellikle yanlış ve büyük beklentiler
içerisine girmemeleri açısından çok önemlidir.
ğ. Başarılı Bir İzleme ve Takip Sisteminin En Önemli Bileşenleri
Başarılı bir izleme ve takip sisteminin yedi bileşeni bulunmaktadır.
 Kapsamlı bir hazırlık ve erken aşamada eğitim süreci,
 Sistem içerisinde yer alacakların rollerinin açıkça belirlenmesi,
 Paydaşların tamamının sistemin oluşumuna katılmasının sağlanması,
 Güncel gelişmeler ile ilgili olarak yol gösterici olmak,
 Paydaşların
anlayabileceği,
kullanılabilir
ve
kaliteli
bileşenler
oluşturmak,
 Maliyet ve fayda analizi kapsamında sistemin etkinliğini ölçmek,
 Sürekli, istikrarlı ve uygulanabilir hizmet sunulması.
27/49
h. İzleme ve Takip Sistemindeki Gelişmeler
Önceleri iki parçalı olan sistemden tek parçalı sisteme geçilmiştir. Bu haliyle
de elektronik kelepçe şahsın üzerindeyken, şarj edilme konusunda sıkıntı yaşanmaya
başlanması üzerine değiştirilebilir şarj üniteleri geliştirilmiştir.
Kişilerin girmesinin yasak olduğu yerler ile ilgili olarak da gelişmiş
yöntemler uygulanmaya başlanmıştır. Önceleri binanın şekli önemli iken bu
yöntemler ile binanın şekli ne olursa olsun sistemi aynı derecede uygulamayı
sağlayacak yöntemler geliştirilmiştir.
Cep telefonu ile yer belirleme sistemi devreye girmiştir. GPS ile cep telefonu
bağlantısı sağlanmış ve GPS’in pasif duruma geçmesi halinde sinyalin cep telefonuna
aktarılabilmesi mümkün kılınmıştır.
Alternatif
takip
sistemleri
olarak
sensörler
ve
LORAN
sistemi
bulunmaktadır.
Alternatif takip sistemlerinden bir diğeri 2012’de hizmete girecek ve Avrupa
ülkelerine hitap edecek olan Galileo Sistemidir. 12 Amerika Birlişek Devletleri ve 12
Avrupa uydusu olmak üzere toplam 24 CPE uydusu ile elektronik takip
hizmetlerinin daha kolay olacağı belirtilmiştir.
Ağustos
2007
yılında
pilot
çalışmanın
değerlendirme
raporunun
yayımlandığı ve bu raporda uydu takibinin maliyetinin günlük 40 paunddan 15-20
paunda indirildiği, elektronik takibin maliyetinin ise günlük 5 paunda indiği
belirtilmiştir.
III . Değerlendirme
Her ne kadar istatistikî verilerden; çocukların suç işleme oranının düştüğü
gözlemlenmekte
ise
de
halkın
bu
durumu
kabul
etmediği
kamuoyu
araştırmalarından anlaşılmaktadır. Bu kapsamda;
 Toplumun %66’ sı kamu suçlarında bir artış olduğunu,
28/49
 Toplumun %35’i suç işleme oranının istatistikî verilere oranla çok daha
yüksek olduğunu,
 Toplumun %33’ü gençlerin sokaklarda gruplar halinde dolaşmalarından
endişe duyduğunu,
ifade etmişlerdir.
Yine çocukların suç işlemesinin altında yatan sebepler konusunda;
 Toplumun %30’unun uyuşturucu bağımlılığını,
 Toplumun %29’u ebeveynlerinin ilgisizliğini,
 Toplumun %11’i mahkemelerin çok merhametli olduğunu ve caydırıcı
cezalar vermediğini,
 Toplumun %75’i ise gençlik adalet sisteminin, gençlerin suç işlemesini
önlemeye yönelik veya gençleri suçtan caydırmaya yönelik işlemleri tam
olarak yerine getiremediğini
belirtmişlerdir.
29/49
II. BÖLÜM
İNGİLTERE VE GALLER CEZA ADALET SİSTEMİ MAĞDURLARLA İLGİLİ
ÇALIŞMA ZİYARETİ RAPORU
1. OCJR: Mağdurlara Verilen Hizmetlere İlişkin Hükümlerle İlgili
Hükümet Stratejileri
1.1. Mağdur ve Tanık Bakım Birimi (Victim and Witness Care Unit)
İngiliz
Hükümeti,
‘Mağdurların
Sesini
Dinleme’
politikası
ile
suç
mağdurlarına verdiği önemi göstermek üzere Mağdur Destek Birimini faaliyete
geçirmiştir. Bu politika suçla mücadele politikalarının fail odaklı olması ve sosyal
çalışmacıların yalnızca faillerle çalışması konularında yoğun eleştiriler getirilmesi
sebebiyle benimsenmiştir. Birim, 5 yıldır Emniyet Güçleri, Mahkemeler, Ağır Ceza
Mahkemeleri, Sulh Ceza Mahkemeleri, hâkimler, gönüllüler ve yerel ceza adalet
kurulları ile birlikte çalışarak hizmet vermektedir.
Kurum; vakalarla ilgili bilgilerin toplanması,
mağdurun zararının telafisi,
mahkemelere kanıt toplamada destek sağlama, mahkemelere karar aşamasında ve
karar sonrasında destek verme, süreçten geçen mağdur ve tanıkları dinleme, ceza
adalet sisteminde tüm çalışanlardan en yüksek derecede bilgi toplayabilme ve
azınlıklar gibi özel grupların tekrarlayıcı mağduriyetlerinin giderilmesi ile ilgili
hususlarda faaliyet göstermektedir.
İngiltere Ceza Adalet Sistemi on beş yıl önce yalnızca faillerin yakalanması ve
hapsedilmesi prensibine dayalı iken; beş yıl önce mağdur ve tanıkların bu süreçte en
önemli bilgi kaynağı olduğu fark edilmiş ve odak bu gruplara kaymıştır. Bu
değişimle beraber tüm mağdur ve tanıkların bütün kurumlardan ihtiyaç duydukları
desteği alabilmeleri mümkün kılınmıştır. Destek hizmetleri tüm mağdur ve
tanıkların ihtiyaçlarını ayrı ayrı değerlendirmekte ve verilen desteği buna göre
şekillendirmektedir.
“Mağdur” kavramı, 12 ay ve üstü hüküm verilen bir suçtan zarar gören kişi
olarak tanımlanmaktadır; ancak bir kişinin mağdur olarak kabul edilmesi için her
30/49
zaman polise intikal etmiş olaylardan zarar görmüş olması gerekmez. Kişi polise
başvurmaksızın bu hizmetten yararlanmak üzere “Mağdur Destek Birimi”ne
başvurabilir. Ancak süreç genellikle mağdurun, emniyete başvurmasının ardından
başlamaktadır. Emniyetin ilgili suçu araştırması, kanıtları toplaması ve savcılığa
suçla ilgili bilgi sunması sürecin sonra gelen basamaklarıdır.
Telafi kavramı mağdurun suçtan gördüğü zararı kapsarken aynı zamanda
başka kişilerin şiddet içerikli bir suçun mağduru olmasının engellenmesi ve suçla
mücadele politikalarının geliştirilmesi sorumluluklarını da içerir.
Birim bu sorumluluğu yerine getirebilmek için 3 ana alanda görev
yapmaktadır. Bunlardan ilki; mağdurlar için tahsisat, ikincisi; gerekli fonun 3. sektör
stratejileri ile sağlanması ve performans yönetimi ve üçüncüsü ise; suçtan ötürü
meydana gelen zararların telafisi alanlarıdır.
Mağdurlar için tahsisat suçun büyüklüğüne ve mağdurun gördüğü zarara
göre belirlenmektedir. Burada mağdurun zararının büyüklüğü, birimin kendi
oluşturdukları skalalarla belirlenmekte olup (örneğin, iki bacağın kaybı durumunda
250.000 sterlin ödenmesi gibi)
şiddet içerikli suç mağdurlarına daha yüksek
ödemeler yapılmaktadır. Bu noktada mağdur sonradan çıkan zararlar veya iş kaybı
yaşaması gibi durumlarda da yüklü miktarda bakım masrafı alabilmektedir. Bu
ödemeler temelde hükümet bütçesi ve mahkemelerce verilen para cezalarından
karşılanmaktadır. İngiliz Hükümeti, 2008 yılında Mağdur Destek Hizmetleri için
vergilerden elde edilen bütçeden 235 milyon sterlin ayırmıştır.
3. sektör desteğini sağlamak üzere çok çeşitli araştırmalar yapılmakta,
mağdurlara hizmet alanlarındaki eksiklik ve ihtiyaçlar belirlenmekte ve sivil toplum
kuruluşlarının sürece dahil edilmesi için gerekli stratejiler geliştirilmektedir. Sivil
toplum kuruluşlarının mali bir desteği olmamakla beraber duygusal ve pratik destek
vermektedirler.
Mağdur Destek Hizmetleri Birimi bütçesinin diğer önemli kısmı ise yalnızca
adli para cezasına çarptırılan faillere verilen para cezalarından karşılanmaktadır.
“Victim sur charge” adı verilen bu cezalar hapis cezası ile birlikte verilmemekte;
31/49
yalnızca adli para cezası veren kişilere 15 sterlin olarak uygulanmaktadır. Buradan
elde edilen gelir yalnızca mağdurlar için değil, tanıklar için düzenlenmiş hizmetler
için de kullanılmakta ve failin de “telafi” sürecine dahil edilmesi amacına hizmet
etmektedir.
2007- 2008 yıllarında İngiltere’de Mağdur Destek Hizmetlerine toplam
sağlanan gelir 13.7 milyon £ sterlin iken bunun 3.8 milyon sterlini Victim Surcharge
gelirinden elde edilmiştir. 2007- 2008 yıllarında bu bütçenin 3 milyon sterlini Tanık
Bakım Birimine, 3 milyon sterlini aile içi şiddet konusunda dışarıdan destek veren
kişilere, 5.6 milyon sterlini Mağdur Destek Birimine ve diğer 1.7 milyon sterlini de
mağdurlar fonuna ayrılmıştır. 1.7 milyon sterlinlik bu bütçenin ise; 1.25 milyon
sterlini cinsel şiddet ve istismar suçlarına, 250.000 sterlini cinayetle sonuçlanan
suçlara, 250.000 sterlini nefret suçlarına ve 55.000 sterlini trafik suçlarına ayrılmıştır.
Mağdurun, Mağdur Destek Birimi’nden maddi yardım talep etmesi halinde
suçla ilgili araştırmalar yapılmakta, emniyet tutanakları ve sağlık raporları
toplanmakta ve bunlar sonucunda yardım sağlanırken, mağdurun talebi olsun
olmasın duygusal destek sağlanmaktadır. İngiltere’de ceza adalet sisteminde yapılan
bu reform hareketiyle beraber mağduriyete ortak olan ailelerin de yaşadıklarının
telafisini yaşama şansı bulunmaktadır. Ayrıca on mağdurun bir araya getirilmesiyle
oluşturulan “Danışma Kurulu” yılda iki kez toplanarak öneri ve bilgileriyle suçla
mücadele politikalarına destek verirler.
İnsan Kaçakçılığı suçlarının mağdurları için 2006 yılından beri faaliyet
göstermekte olan “İnsan Kaçakçılığı Merkezi” bulunmaktadır. Bu kişiler genellikle
illegal
olarak
ülkede
bulundukları
için,
polisle
karşı
karşıya
gelmek
istemediklerinden, tutsak edildiklerinden ya da dil bilmemeleri sebebiyle Mağdur
Destek Birimine başvuramadıklarından çok daha hassas ele alınmaktadır. Birimin
yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre insan kaçakçılığı suçu mağdurlarından 4000
kişi aynı zamanda cinsel suç mağduru olmuştur. Bu sebeple bu mağdurlara etkili
şekilde yardım etmek ülke Eylem Planına konmuş, ulusal ve uluslar arası önceliği
olan bir konu olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle merkezin yapılanması; polis, sivil
32/49
toplum kuruluşları, sosyal hizmet uzmanları ve savcıları içerecek biçimde birden
fazla kurum ve kuruluşun işbirliğini içermektedir.
Merkezde insan ticareti mağdurlarının Mağdur Destek Birimine başvurmaları
ve ceza adalet sistemine yardımcı olmaları halinde kendilerine 1 yıl süreyle geçici
oturma belgesi verilmekte, yasal danışmanlık ve psikolojik destek almaları
sağlanmaktadır. Yakalandıkları takdirde ise, polis ile işbirliğine girip bu suçun
aydınlatılmasına yardımcı olurlarsa sınır dışı edilmeyecekleri, buna karar vermek
için ise kendilerine 45 gün süre verileceği gibi bilgilendirmeler yapılmakta, tercih
kendilerine bırakılmaktadır.
Çocuk Mağdurlara destek konusu ise Genç Suç Eylem Planı’nda ele alınan,
İçişleri Bakanlığı ve Başbakan’ın özel ilgi gösterdiği konuların başında gelmektedir.
Bununla ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığı Çocuk Departmanı kurulmuş, çocuklar,
aileleri ve okulla ilgili süreçlerinin takibi, anne-baba eğitimi konularında faaliyet
göstermeye başlamıştır. Ancak çocuk mağdurlara destek konusunda faaliyet
gösteren ayrı bir merkez bulunmamakta, Mağdur Destek Birimlerinde yetişkin
mağdurlara hizmet veren görevlilerle birlikte çalışan, ancak çocuklarla çalışma
konusunda özel eğitim almış kişiler bulunmaktadır.
Çocukların mağdur olma ihtimali daha yüksekken mağduriyetlerini bildirme
ihtimalleri de daha düşüktür. Çoğunlukla mağdur olduklarını fark etmedikleri,
bildirmeyi gerekli görmedikleri veya saldırganı tanıyor olabilecekleri için genellikle
resmi mercilere başvurma yoluna gitmezler.
Ancak yapılan çalışmalar, mağdur
çocuklara ivedilikle müdahale edilmesi gerektiğini ve gerekli müdahale yapılmadığı
takdirde bu çocukların ilerleyen zamanlarda fail olma olasılığının yüksek olduğunu
ortaya koymuştur. Bu durum özellikle şiddet içeren suçlarda daha fazla karşımıza
çıkmaktadır. Fail için eski mağduriyeti suç işleme davranışı için çoğu zaman bir
bahane olarak kullanılsa da eski mağduriyet söz konusu olduğunda herhangi bir
ceza indirimine gidilmemektedir.
Bu sebeple Milli Eğitim Bakanlığı altında oluşturulan birim, çocuklara ve
ailelerine yönelik ihtiyaç analizi yapar ve bu kişilere müdahale ve ihtiyaçlarının
33/49
giderilmesi konularında nasıl destek sağlanacağı konusunda fikir beyan eder. Aynı
zamanda okullarda çeşitli seminerler düzenleyerek “Kendinizi mağdur olmaktan
nasıl korursunuz?” konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapar.
Tanık Koruma Birimleri de suçun aydınlatılmasında en büyük paya sahip olan
tanıkların sistemin olumsuzluklarından en az düzeyde etkilenmeleri için faaliyet
göstermektedir.
Suçun
polise
intikalinin
ve
soruşturma
aşamasının
tamamlanmasının ardından Tanık Koruma Birimi tanıkla irtibata geçer ve duruşma
öncesi evine giderek kendisine bilgi verir. Bu noktada mahkemenin aşamaları
anlatılır, kişi mahkemeye götürülerek kaygısı azaltılmaya çalışılır ve güvenliği
sağlanır. Çocuk tanıklar için hazırlanmış olan kitapçıklar ve DVD’lerle mahkemede
yaşayacakları travmanın etkisi azaltılmaya çalışılır. Ayrıca aynı nedenle çocuk
tanıklara mahkemede sanık ve hâkim önüne çıkmak yerine mahkemeye video
konferans şekilde bağlanma gibi bir imkân tanınmıştır. Video konferans yöntemi
yoğun şiddet içeren suç mağdurları için de kullanılmaktadır. Tanıklar mahkemeden
sonra
da
ihtiyaç
duymaları
halinde
Tanık
Koruma
Birimi’nden
hizmet
alabilmektedirler.
“The Code of Practise for Victims of Crime” mağdurlar için standart
uygulamayı belirleyen bir yönetmeliktir. Bu yönetmelikle hangi kurumun mağdur
için asgari ne tür hizmetlerde bulunacağı düzenlenmiştir.
www.cjsonline.com internet adresi de her türlü kaynağın erişimi için yetkililer
tarafından ekiple paylaşılmıştır.
1.2. NOMS Kamu Koruma Birimi: Mağdurlarla Denetimli Serbestlik
Hizmetleri
Kamu koruma birimi müebbet hapis cezası alan suçluların yönetimi ve bu
kişilerin işledikleri suçların mağdurlarına yaklaşım politikaları ile ilgili çalışmalar
yapmaktadır. Bu birim çok kurumlu bir organizasyon yapısındadır ve tüm
faaliyetleri kanunla belirlenmiştir. Bu birim 1990’da yerel yetkiyle çalışmaya
başlamış ancak 2001’de Ceza Hukuku ve Muhakemesi Kanunu ile kanuni altyapısı
kurulmuştur. Mağdurlarla çalışma konusunun destek aldığı diğer kanunlar ise Aile
34/49
İçi Şiddet ve Suç Mağdurları Kanunu – Domestic Violence, Crime and Vicims Act
(2002), Suç Mağdur İçin Minimum Standartların Belirlenmesi – Code of Practise for
Victims of Crime (2006) ve Ruh Sağlığı Düzenlemeleri- Mental Health Act (2007)dir.
Mağdurlarla ilgili yapılacak çalışmayı belirleyecek iki kriter vardır:
1) Suçun içeriği (şiddet/ cinsel içerikli olması)
2) Hükümlünün aldığı ceza (hapis veya psikiyatrik tedavi)
Denetimli Serbestlik Mağdur Hizmet Birimi beş ana konuda hizmet
vermektedir. Mağdurla temas, hükümlünün infaz süreci ile ilgili olarak mağdurun
bilgilendirilmesi, bu süreçte yaşanan önemli gelişmelerden mağdurun haberdar
edilmesi(disiplin suçu- şartlı salıverme vb.), tahliye sonrası tedbirler ve hükümlünün
bazı yerlere gitmesinin yasaklanmasıyla ilgili tedbir kararlarının alınması. Tahliye
sonrasında hükümlünün tedbire aykırı hareket etmesi halinde yeniden cezaevine
gönderilir. Kişinin yeniden cezavine gönderilmesi kararını belirleyecek bu raporu
düzenleme yetkisine denetimli serbestlik mağdur irtibat memuru da sahiptir.
Bu birimin yaptığı çalışmaya göre mağdurların 1/3ü bu hizmetten
yararlanmak istemektedirler. Birimin mağdura ulaşması 8 hafta içerisinde (vakanın
adli kayıtlara geçmesinin ardından) gerçekleşir. Birimde çalışan Mağdur İrtibat
Memurlarının hükümlüyle doğrudan hiçbir bağlantısı yoktur. Bu sistemin kurulma
esası
hükümlüye
güvenilirliklerinin
hizmet
veren
olmayacağıdır.
kişilerin
Çünkü
mağdura
mağdurların
hizmet
en
veremeyeceği,
fazla
tedirginlik
duydukları konu kendilerine ait bilgilerin faille paylaşılacağıdır. Aynı nedenle
mağdurla yapılan çalışmalar mağdurun evine giderek yapılır, herhangi bir başka
hükümlüyle karşılaşma ihtimalleri olan denetimli serbestlik bürolarına çağırılmazlar.
İrtibat memuru olarak çalışan kişiler daha önce hükümlülerle çalışan kişiler olsalar
dahi özel bir eğitime tabi tutularak mağdurla çalışma alanına geçerler. Mağdurla
görüşme sıklığı ilk zamanlar daha fazla olsa da hükümlünün infaz süreci devam
ettikçe rutinleşmeye bağlı olarak görüşme gerekliliği de azalır bu nedenle mağdurla
daha uzun aralıklarla irtibata geçilir. Hükmün verilmesi ve failin hapsolmasının
ardından hükümlünün temyize başvurması, kamuya yararlı bir işte çalışma ya da
35/49
eğitim tedbiri alması ya da şartlı tahliye olması durumları mağdurla irtibata
geçilmesi ve bilgilendirmenin yapılmasının zorunlu olduğu konulardır.
Şimdiye dek aktarılan bilgiye göre;
-
Tanık Koruma Birimi: Mahkeme öncesi, sırası ve sonrasında tanıklara
mahkeme süreciyle ilgili bilgilendirme görevini yürütür.
-
Mağdur İrtibat Servisi: Hapse mahkum edilmiş bir hükümlünün işlediği
suçun mağduru ile irtibata geçerek hükümlünün infaz süreci bilgilerini
kendisiyle paylaşan birimdir.
-
Denetimli
Serbestlik
Memurları:
Yalnızca
hükümlülere
hizmet
vermektedir.
-
Mağdur
Destek Birimi:
Olayın gerçekleşmesinin
hemen ardından
mağdurla irtibata geçerek ihtiyaç duyulan pratik ve duygusal desteği
sağlayan dernek üyeleridir.
-
Vatandaş Tavsiye Bürosu: Yasal ve ekonomik danışmanlık veren birimdir.
-
Danışmanlık Hizmeti: Sayılan birimlerce kendisine bilgilendirme yapılarak
yönlendirilen mağdurlara psiko-sosyal destek, psikolojik tedavi ve travma
tedavisi yürüten bağımsız kuruluşlardır.
-
Aile İçi Şiddet Hizmetleri: Aile içi şiddet mağdurlarına özel hizmet veren
bağımsız birimdir.
-
Aile İrtibat Hizmetleri: Mağdur aileleriyle görüşmek üzere özel olarak
eğitilmiş polis memurlarıdır.
Birimlerin tümü aldıkları bilgileri diğer kurumlarla paylaşmakla yükümlüdür.
Risk değerlendirmeleri, ihtiyaç saptamaları bu koordineli çalışmanın sonucu olarak
yapılmaktadır.
36/49
2. Londra Denetimli Serbestlik Merkezi: Hizmet Verme - Mağdur İrtibat
Birimi
Bu birimin amacı da diğer ceza adalet sistemi birimlerinde olduğu gibi
yeniden suç işlemenin önlenmesiyle suçluluğun önüne geçmektir. Toplum
mağdurların tekrar mağduriyet yaşamalarının önüne geçilmesiyle korunmaya
çalışılmaktadır. Denetimli Serbestlik Birimleri kamu tarafından desteklenen ve
Başbakan’ın en önemli başlıklar altında değerlendirdiği bu sebeple de pek çok
protokolün rahatlıkla yapıldığı birimlerdir. Bu noktada her üç senede bir Denetimli
Serbestlik için konulan hedefler belirlenir ve çalışmalar başlar. Şimdiye dek yapılan
birçok çalışmanın hükümlü odaklı olması, mağdurun “gölge hedef” olarak
değerlendirilmesi sebebiyle sistem çok eleştiri almış, bunun üzerine hükümet
mağdurların
memnuniyetini
sağlama
politikasını
benimsemiştir.
Denetimli
Serbestlik Mağdur İrtibat Büroları da bu amaçla kurulan kuruluşlardır.
Denetimli Serbestlik 1990ların başında mağdur çalışmalarına başlamış, yasal
temel
2000
yılında
atılmıştır.
Sistem,
hâlihazırda
3000
mağdura
hizmet
vermektedirler. Hizmet hakkında 12 ay ya da daha fazla mahkûmiyet kararı verilen
suçların (trafik kazası sonucu ölüme sebebiyet verme, kundaklama, yaralama, cinsel
içerikli tüm suçlar ve şiddet içerikli suçlar) mağdurlarına yönelik olarak
tanımlanmıştır. 12 ay ve altında mahkûmiyet gerektiren suçların mağdurları için
böyle bir hizmet verilmemektedir.
Yapının en tepesinde 10 kişilik bir şef takımı, daha sonra altısı Kuzey Londra,
altısı Güney Londra’dan sorumlu olmak üzere on iki asistan şef ve bunlara bağlı
müdahale birimleri yer almaktadır. Londra 32 bölüme ayrılmıştır ve toplam 25
Mağdur İrtibat Memuru bulunmaktadır. Bir failin tüm suçlarının mağdurları ile aynı
İrtibat Memuru ilgilenir. Altı yönetici kadrosu ise takip konularında çalışmakta ve
mağdur bilgi bankası oluşturma çalışmaları yapmaktadırlar. Hükümlü Yönetimi
Takımı ise yılda 36000 rapor yazmaktadır ve halihazırda Denetimli Serbestlik
Sistemine tabi olan 47.865 hükümlü bulunmaktadır. Ülke cezaevlerinde kalan
hükümlü sayısı 80.000dir.
37/49
Süreç, bir suç hakkında mahkemede hapis kararının kesinleşmesiyle başlar.
Mağduriyetin polis veya diğer hazırlık soruşturmasını yürüten birimler tarafından
öğrenilmesi üzerine bu konuda görevli olan Mağdur Koruma ve Bakım Birimleri
mağdurun sorununu Genel Merkez yoluyla mağdurun bulunduğu yere en yakın
şubeye iletir. Hapis kararın verilmesinden sonra en geç 40 gün içerisinde mağdurlara
‘gelip sizi evinizde ziyaret etmek istiyoruz’ şeklinde yazı gönderilmekte ve kişinin
kabul etmesi halinde görüşmeye gidilmektedir. Birimin yaptığı araştırmaya göre
mağdurların %23’ü, çoğunlukla aile içi şiddet mağdurları, birim tarafından sunulan
teklifi kabul etmektedir.
Mağdurun evine gidilerek yapılan görüşmede mağdur hakkında genel bir
değerlendirme
yapılmakta
ve
bu
değerlendirme
ile
mağdurun
ihtiyaçları
belirlenmektedir. Daha sonra bu ihtiyaçların giderilmesine yönelik mağdurun
ihtiyacıyla ilgili olan kurumlara yönlendirmeler yapılmaktadır. Buradaki görüşmeler
terapötik nitelikli olmamakla birlikte ihtiyaçların belirlenmesi amacını taşır. Birimin
temel
sorumluluğu
hükümlünün
infaz
süreci
ile
ilgili
olarak
mağduru
bilgilendirmektir. Burada hem hüküm hem de hükümlünün genel durumu ile ilgili
gerekli bilgilendirme yapılmaktadır. Mağdurun kendisini nasıl güvende hissedeceği
ile ilgili plan oluşturulmakta ve aynı zamanda mağdura hükümlü olan kişinin ne
ceza aldığı, bu cezayı nerede nasıl çekeceği, salıverilmesi, salıverilme sonrası nerede
yaşadığı, nerede çalışmasına izin verildiği gibi konularda
mağdura
bilgi
verilmektedir. Mağdurla olan görüşme süreci hapis cezası ve denetimli serbestlik
tedbiri sona erinceye dek sürer.
Fail hakkında ceza verilirken mağdurla görüşmesi ve belirli yerlere gitmekten
yasaklanması tedbiri verilerek mağdurun yakınlarına gitmesi engellenebilmekte ve
mağdurla ilgili bilgiler (nerede olduğu, ne iş yaptığı gibi) bu kişiden saklanmaktadır.
Burada mağdurun talebine bağlı olarak ek kısıtlama önerileri de Mağdur İrtibat
Memuru tarafından mahkemeye sunulabilmektedir. Bu kısıtlamalarla ilgili olarak
Mağdur
İrtibat
Memuru,
failin
mağdurla
ilgili
kurallara
yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde Hükümlü Yönetim Memuru
uymayarak
(Denetimli
38/49
Serbestlik Memuru) ile irtibata geçerek hapis cezasının almasını sağlayabilir.
Durumla ilgili bir uzlaşmaya varılmaya çalışılır. Bu noktada nihai karar cezaevi
müdürün onayı ile şartlı tahliye kurulu tarafından verilir. Ancak raporu düzenleyen
kişi Üst Düzey Denetimli Serbestlik Yetkilisiyse karar doğrudan Adalet Bakanlığı
üzerinden de çıkartılabilir.
Çok Kurumlu Toplum Koruma Düzenlemesi (MAPPA- Multi Agency Public
Protecting Arrangement) ise çok disiplinli bir kuruluş olup cezaevi yöneticileri, polis,
yerel yönetim temsilcileri, psikiyatri hastaneleri temsilcilerinin her altı ayda bir araya
gelmesiyle oluşur. Her toplantıda sonraki altı ay için koyulan hedefler ve geçmiş
yarıyılın değerlendirmesi yapılır. Bu toplantıya Mağdur İrtibat Memurları da
katılarak şartlı tahliye kurulu ve kararlar hakkında fikir paylaşımında bulunurlar.
Mağdurların sisteme güveninin tazelendiği en önemli nokta belki de bu
toplantılardır.
Aynı zamanda Denetimli Serbestlik Bürolarında hükümlüyle mağdura verdiği
zararın bilincine varması, mağdurun kendisini nasıl hissetmiş olabileceğini anlaması,
bu suçu işleyerek mağdur dışında kimlere zarar verdiği, mağduru maddi ve manevi
olarak nasıl etkilediği, bu suçun ne kadara mal olduğu farkındalığının artırılması
gibi hususlarda çalışmalar yapılarak suçlunun bir daha mağdura zarar vermemesi
konusu da ele alınmaktadır. Bu konularda kullanılan uygulama ve materyalin
tamamı Mağdur İrtibat Memurları tarafından hazırlanmakta ve Hükümlü Yönetim
Memurlarına bu konuda eğitimler verilmektedir.
Bu birimin denetimi üç yılda bir, Adalet Bakanlığı Müfettişleri tarafından
yapılmakta, mağdurlara gönderilen mektuplar, bilgi bankası, yazılan raporların
kalitesi denetlenmektedir. Bu müfettişler aynı zamanda sistemin hizmetlerin
iyileştirilmesiyle ilgili öneri raporlarını da hazırlarlar.
3. Southwark Kraliyet Mahkemesi ve İstinaf Mahkemesi
Bu mahkemelerde görevli hâkim hukuk fakültesi mezunudur. Ağır ceza
konusu suçların görüldüğü bu mahkemelerde karar verme aşamasında hâkime 12
39/49
jüri üyesi de eşlik etmektedir. Southwark Kraliyet Mahkemesinde 2 memur, 8
gönüllü (emekliler, çalışanlar, öğrenciler)çalışmaktadır.
Mahkemede mağdurlar ve tanıklar için bir destek birimi faaliyette olup bu
birim mağduru ve tanığı karşılama, onlara mahkeme süreciyle ilgili bilgi sağlama,
mahkeme sürecinde destek olma ile görevlidir.
Kraliyet mahkemelerinde tanıkların duruşmada sıralarını beklemek üzere
zaman geçirdikleri birden fazla oda düzenlenmiştir. Bu odalarda aynı olayla ilgili
ifade verecek olan kişilerin olayla ilgili konuşmalarının yasak olduğu kendilerine
bildirilir. Farklı dini gruplar için farklı yemin metinlerinin hazırlanmış olduğu
gözlemlenmiştir.
Mağdur ya da tanık yüzünün görünmesini istemediği durumlarda bunu
savcılıktan talep etmektedir. Savcı bu durumu mahkemeye iletir. Hâkim kararıyla
tanığın yüzünün görünmesi engellenebilmektedir.
Londrada 7 Sulh Ceza Mahkemesi bulunmaktadır. Günde 6 dosya görülmekte
ve yılda
toplam 2000 kişiye hizmet verilmektedir. Tanıkların yol masrafı ve öğle
yemekleriyle iş gücü kayıpları 80 sterline kadar karşılanmaktadır. Hatta çocukları
olan tanıkların küçük çocuklarına bakım talep etme hakkı da bulunmaktadır.
4. Elephant and Castle Mağdur Bakım Birimi
Mağdur Destek Birimi Londra’da hükümetten bağımsız bir dernek olarak
toplam 32 ilçede kurulmuştur. Her bölge için bir mağdur destek birimi kurulmuştur.
Bu dernek Londra genelinde maaşlı 600 çalışan ve gönüllülerle ile hizmet
vermektedir. Dernek çalışanları mağdurun ihtiyacını belirlemekle yükümlüdürler.
Bir suçun işlenmesi ve mağdurun polise gidip ifade vermesinden sonra tüm
bilgileri bir sisteme girilmektedir. Polise başvurunun yapılmasından bir gün sonra
ülkedeki tüm mağdurların listesi Mağdur Destek Ana Merkezi (Victim Support
Unit)’ne ulaşmakta ve buradaki görevliler sistemde kaydı bulunan tüm mağdurları
arayarak irtibata geçmektedirler. Mağdura yardım taleplerinin olup olmadığı
sorularak ihtiyaç tespiti yapılmaktadır. Yardım talebinin içeriğinin de yazıldığı bir
form doldurularak veri bankasına işlenmekte ve mağdurun bilgileri ülke genelinde
40/49
hizmet
veren
birimlerden
mağdura
en
yakın
Mağdur
Bakım
Birimi’ne
gönderilmektedir. Ana Merkez yöneticisi Ayşe Hassan “Mağdurların %45’inin
kendilerine sunulan yardım teklifini kabul ettikleri”ni bildirmiştir. Birimin mağdura
telefonla ulaşamadığı durumlarda ise polis kayıtlarına geçmiş olan adresine yardım
teklifini içeren bir mektup yollanmaktadır. Ancak özellikle aile içi şiddet suçlarında
eve yazılı belge gönderilmemesine dikkat edilmektedir. Mağdurların, olay polise
intikal etmeden de bu birimlere başvurup yardım isteme hakları bulunmaktadır.
Yardım desteği küçük boyutlu mali desteği içerebileceği gibi (tüm parası
çalınan bir kadının çocuğuna günlük mama ihtiyacının alınması veya evin kilidinin
değiştirilmesi), PTSD bulguları gösteren mağdurların tedavi masrafları da birim
tarafından karşılanmaktadır.
Destek hattı ise Mağdur Bakım Birimleri’nin mesai saatleri haricinde hafta içi
20.00 ve 22.00 saatleri arasında hafta sonları ise 09.00- 17.00 saatleri arasında hizmet
vermektedir. Destek hattının en yoğun cumartesi ve Pazar günlerinde çalıştığı bunda
da Mağdur Destek Birimi’nin o günlerde çalışmıyor olmasının etkili olduğu
düşünülmektedir.
Mağdurların yasal destek alabilmeleri için devlet tarafından kurulan bir başka
bedava yardım hattı da bulunmaktadır.
5. Camberwell Green Sulh Ceza Mahkemesi ve Gençlik Mahkemeleri
Bu mahkemeler; polisle, mağdur destek ekibiyle, tanık bakım birimleriyle
işbirliği halinde çalışmakta olup esas öncelikleri tanıklar konusunda hizmet
vermektir
Tanık, mahkemeye geldiği an itibariyle kendisiyle ilgilenilmekte, tanık boş bir
mahkeme salonuna götürülerek burada neler olacağı gösterilerek tanık duruşma için
hazır hale getirilmeye çalışılmaktadır. Birim görevlileri aynı zamanda duruşma
sırasında tanıkların yanlarında bulunarak gerekli desteği sağlamaktadırlar. Güvenlik
amacıyla, tanığın isteğine bağlı olarak mahkemede duracağı yer ayarlanabilmekte ve
tanığın
bir
perde
arkasından
konuşması,
yüzünü
gizlemesi
hususları
sağlanabilmektedir.
41/49
Çocukların (17 yaş altı) tanıklık ettiği durumlarda yalnızca video konferans
yöntemi kullanılmakta, duruşma salonuna hiç gitmeden video aracılığıyla
bağlanmaları sağlanmaktadır.
Tanıklıktan çekilme hakkı sadece çocuklar için söz konusudur. Yetişkin
kişilerin tanıklık yapmaları konusunda kanun zorlayıcı olmaktadır.
Tanığın tanıklık yaparak harcadığı yol masrafı, yemek masrafı ve iş gücü
kaybını telafi etmek için günlük 80 £’a kadar ücret ödenebilmektedir.
6. Mağdur Destek Politika Oluşturma ve Ulusal Standartlar
Mağdur Destek Politika oluşturma ve strateji birimi, meydana gelen büyük
olaylardan sonra toplanarak neyi iyi yaptıklarını ve neyi kötü yaptıklarını, bir
sonraki sefere neler yapmaları gerektiğini tartışırlar. Böylece geçmiş vakalardan
istifade edilerek ilgili kurumlara tavsiyeler vermekte stratejiler geliştirmektedirler.
Mağdur destek biriminin mağdura duygusal ve pratik destek ve tanık
hizmetleri olmak üzere iki faaliyet alanı bulunmaktadır.
Bu birim başta mağdurlarla ilgili bir dernek olarak kurulmuş olmasına
rağmen bütçelerinin 2/3’ü devletten gelmektedir. Devletin bu işlerin görülmesi için
bir dernek kurdurmuş olduğu ve memurların da bu derneğin maaşlı çalışanları
olduğu gözlemlenmiştir. Dernek gelirinin kalan 1/3’ü ise bağışlardan, kişi ya da
vakıf bağışları ile yerel yönetimlerden sağlanmaktadır.
Mağdurlarla 24 saat içinde telefon irtibatı kurularak ihtiyacın duygusal mı
yoksa maddi mi olduğunun belirlenmesi güven oluşturmak açısından çok önemlidir.
Mağdurun polise müracaat etmesiyle birlikte bütün bilgileri otomatik olarak mağdur
bürosuna elektronik ortamda bildirilir. Mağdur özel hassasiyeti ya da suç niteliği
itibariyle bilgilerinin mağdur bürosuyla paylaşılmasını istemediğinde ise polis bu
bilgileri Mağdur Bakım Birimleriyle paylaşamamaktadır.
Bütün gönüllüler temel bir eğitimden geçirilmektedirler. Aktif dinleme, kendi
sınırlarını belirleme ve hafif suçlarla ilgili eğitim almaktadırlar. Bunun
yanında nitelikli suçlar, aile içi şiddet, ırza geçme gibi suçlar konusunda ayrı
paket eğitimler uygulanmaktadır. Eğitimler sırasında gönüllü kişiler bazen
42/49
süreçten
ayrılabilmektedirler.
Bazen
de
ekip
tarafından
ayrılmaları
istenebilmektedir.
Gönüllülerin tükenmişliğini engellemeye yönelik olarak grup görüşmeleri
yapılmaktadır. Gönüllüler mağdurları iyi ve tarafsız bir arkadaş gibi
dinleyerek mantıklı çözüm yolları belirlerler. Profesyonel yardım ya da
psikolojik danışmanlık hizmeti vermemektedirler. Bu nedenle ihtisaslaşmaya
gerek yoktur.
Gönüllüler genelde beyaz, bayan ve yaşlılardan oluşmakta, suç işleyenler ise
genellikle siyah, erkek ve gençlerden oluşmaktadır. Gönüllülerden oluşan bu
dernek genellikle beyaz bir oluşum olarak önyargıyla değerlendirilmektedir.
Tanık koruma birimleri Denetimli Serbestlik Birimleri ile aynı binada olsa dahi
farklı bölümlerinde olması gerektiğinin altı çizilmiştir. Çünkü savunma tanığı
ile mağdurun tanığı karışabilmektedir. Bu hizmetlerin yürütüleceği binaların
mimarisini belirlemek çok önemlidir.
Duygusal destek konusunda; gönüllü çalışanlar mağdurları evlerinde ziyaret
ederek destek sağlamaktadırlar. Burada gönüllü çalışan kişiler mağdur destek
biriminde çalışmadan önce basit suçların mağdurlarına yaklaşım ve görüşme
teknikleri hususunda temel eğitim alırlar. Bu kişiler işe alınmadan önce müdürler
tarafından bu işe uygunlukları açısından değerlendirilirler.
Maddi destek konusunda ise suçtan ortaya çıkan küçük zararları karşılamak
esastır. Burada mağdur olan kişinin sigortasının olup olmadığı da önemli bir husus
olup birim mağdurun zararını karşılama konusunda bir sigorta şirketi gibi tüm
zararın karşılanması görevini üstlenmemiştir.
7. Scotland Yard Aile İrtibat Birimi
Bu birimin kurulmasında 1988 Lackerbia terörist bombalı saldırıda 270 kişinin
ölümü, 1988 Craphan tren kazasında üç trenin çarpışması sonucu 35 kişinin ölümü,
1989 yılında Thames nehrinde bir gezi teknesinde parti verilmesi sırasında bir başka
43/49
deniz aracıyla çarpışılması ve 51 kişinin ölümü, 1989’da Hillboroghda bir futbol maçı
esnasında çıkan yangında 96 kişinin ölmesi ve 1989’da Stephen Lawrence isimli
kişinin bir ırkçı saldırı sonucunda sokakta bıçaklanarak öldürülmesi önemli yer
tutmaktadır. Özellikle 1989 yılındaki kazada medya polisin mağdurlara yaklaşımı
konusunu irdelemiş ve ağır eleştiriler getirmiştir. Lord Justice Clark Marchiness’te
yaşanan deniz kazasının soruşturmasını yürütmüş ve bir çok polisin mağdur ve
aileleriyle ilgili ne tip adımlar atması gerektiği ile ilgili tavsiyelerde bulunmuştur.
Ailelerin soruşturmanın her aşamasından haberdar edilmesi gerektiği, yasları ve
üzüntülerine saygı duyulması ve kimliklendirme çalışmaları için mümkün olan en
kısa sürede ve doğru bilgiye ulaşılması gerektiğini vurgulamıştır. Marchinessteki
deniz kazasında mağdurların ellerinin kesilerek parmak izi eşleştirme yönteminin
kullanılması, ailelerden bilgi alma yoluna gidilmemesi getirilen en önemli
eleştirilerdendi. Bu olaylardan sonra yapılan toplantılarda Aile İrtibat Birimi’ne
getirilen çeşitli önerilerle Aile İrtibat Birimi olaydan sonra mağduru ve mağdurun
ailesini bilgilendirmeye başlamıştır. Ayrıca her soruşturmada 2 üst düzey
soruşturma dedektifi hazır bulunur olmuş bunlardan biri yalnızca olayın meydana
geliş
biçimi,
nedenleri
konusundaki
soruşturmayı
sürdürürken
kimliklendirme/tanımlama dedektifi ise yalnızca zararın telafisi için çaba sarfeder.
Bazen her iki görevlinin sorumlulukları çakışır ve birlikte hareket edebilirler.
Her olayın ardından yapılan doğrular ve yanlışlar ekiple tartışma ve
değerlendirmelerden ders çıkarma yoluna gidilmektedir. Asya’daki tsunami
felaketinde
de
yine
bu
ekip
üyelerinden
bazıları
İngiliz
vatandaşlarının
kimliklendirmesi ile ilgili olarak bölgeye gitmişlerdir.
Steven Lawrence ırksal cinayetinde ise Aile İrtibat Memurlarının gerekliliğinin
altı McPherson tarafından 1993 yılında çizilmiştir. Her soruşturmada aile dışarıda
bırakılmadan bir ortak olarak görülmeye başlanmıştır. Bu noktada ailenin
soruşturmayla ilgili her basamaktan haberdar edilmesi için bu birimin gerekliliği
vurgulanmıştır. Bu konuyla ilgili yayımlanan 7 tavsiye üzerine Aile İrtibat Danışma
Takımı (Family Liaison Advisory Team) kurulmuştur. Başta iki memurdan oluşan bu
44/49
takım daha sonra yedi kişiye çıkarılmış ve takımın sorumlulukları arasında aile ile
irtibat konusundaki politikaların yazılması da sayılmıştır.
Bu birimin sorumlulukları; uygulama, stratejik ve operasyonel tavsiyeler,
izleme ve kısa toplantılar yapma, organizasyonel öğrenme,
araştırma
ve
geliştirmedir. Birim, İç İşleri Bakanlığı’na bağlı olarak emniyet teşkilatı altında
kurulmuştur. Birimin tüm çalışanları polistir. Hiyerarşik yapılanmaları; en üstte
başkomiser (Commander Simon Foy), altında 7 kişilik bir danışma kurulu (Aile
İrtibat Danışma Takımı), altında dedektif ve müfettiş olan koordinatörler ve
yöneticiler ( Aile irtibat Koordinatörü) ve en altta da 1797 aile irtibat polis memuru
şeklindedir. Tüm polis birimlerinde Aile İrtibat Memuru bulunmaktadır. Tüm aile
irtibat memurları kendi istekleriyle bu birimde çalışmaya başlamışlardır ancak
başvurularından sonra Danışma Kurulu’nun değerlendirmesinde olumlu görülen
kişilerdir. Başvuru sırasında kişinin eğitim için uygunluğu, mesleki geçmişi, özellikle
psikolojik durum değerlendirmesi yapılmaktadır. Kabul olunan kişiler altı günlük
bir giriş kursunu tamamlar ve dedektiflik sınavlarını geçmeleri beklenir.
Danışma kurulunda görev yapan kişiler aynı zamanda memur olup
koordinatörlük konusunda da eğitim almış kişilerdir. Aile İrtibat Koordinatörü
olmak için Aile İrtibat Memuru olmak zorunlu değildir. Çünkü bu görev yöneticilik
vasıflarıyla ilgilidir.
Birimin hedefleri; soruşturma ve mağdur tarafıyla ilgili ikili iletişim sağlamak,
aileden duyarlı bir biçimde kanıt toplamaya çalışmak ve ceza adalet sistemindeki
olumsuzlukları (mahkeme sürecinin yarattığı ek mağduriyetler, soruşturma
sırasında yaşanması muhtemel sıkıntılar vb.) telafi etmektir.
Aileyle irtibatın
kopması halinde sivil toplum kuruluşlarının devreye sokularak aileye destek
sağlanması, hatta aile içerisindeki bir çatışmanın da kilise veya cami yetkililerini
devreye sokarak çözümleme gibi faaliyetler de yapılmaktadır.
Her bir bölge için Aile İrtibat Birimleri politikası ayrı ayrı oluşturulmaktadır.
Ulusal Polis İyileştirme Kurulu genel çerçeveyi belirlerken detaylandırma Danışma
45/49
Kurulu ve Birimlerce yapılmaktadır. Stratejiler Başkomiser Simon Foy tarafından
imzalanmıştır.
Aile İrtibat Memurları danışmanlık hizmetinden çok soruşturma hizmetlerinin
aile zarar görmeden tamamlanması için destek verirler, aslında tamamı soruşturma
amaçlı olarak aileyle irtibata geçerler ve çalışanlar Scotland Yard teşkilatında görevli
en kalifiye dedektiflerdir. Aileler de bu kişiler soruşturma amaçlı olarak kendileriyle
görüştüğünü bilmektedirler.
Birimin hizmet alanları; cinayetler, trafik ölümleri, ani açıklanamayan ölümler,
fidye için rehin alma, savunmasız insanları kaçırma, çocuk koruma davaları/ ağır
cinsel saldırılar, kitle ölümlerine yol açmış felaketler ve kritik vakalardır.
Kritik vakalar, polisin tepkileri ve etkililiğin mağdur, ailesi ve toplum
üzerinde belirgin bir etkisi olan, medyanın da hükümlü üzerinde etki yaratabileceği
olaylar olarak tanımlanmıştır. Bir olayın kritik vaka olup olmadığına nöbetçi
memurlar karar verir.
Aile kişinin ebeveynini, eşini, çocukları, kardeşleriyle bakıcılarını ve kişinin
“aile” olarak tanımladığı kişileri kapsamaktadır.
Birim görevlileri hizmet gösterirken öncelikle mağdura ya da ailesine gidip
geçmiş olsun/baş sağlığı dileklerini iletir, kendilerini, görevlerini ve soruşturma için
orada olduklarını, soruşturma süreciyle ilişkinin nasıl sonlanacağını açıklar. Ailenin
soruları varsa sorabileceklerini ancak soruşturmanın sağlığı açısından cevap
veremeyecekleri sorular olursa bunu da kendilerine bildireceklerini aktarırlar. Ayrıca
memurlar cevaplarını bilmedikleri konuda bilmediklerini ifade etmeleri yönünde
bilgilendirilmişlerdir. Yakınlarını kaybetmiş olan aile üyelerine özel bilgi paketi
sunulmaktadır ancak bu birim için asıl amaç mağdura destek olmak değil,
mağdurun ailesiyle hassas bir şekilde görüşülüp delil toplamaktır. Bu sebeple
mağdurun ailesiyle yapılan tüm görüşmeler not tutularak kayıt altına alınmaktadır.
8. Scotland Yard Tanık Bakım Birimi
Bu birim daha basit (gündelik) suçlarla ilgilenmektedir. İngiltere’de bulunan
32 bölgenin mağdur ve tanıklarla ilgili uygulama esasları birbirinden farklılık
46/49
göstermektedir. Ancak bu birim her mağdurun aynı ölçüde bakım ve hizmet
almasını sağlamak üzere çalışmalar yürütmektedir. Bu birimde çalışan 25000 polis
memuru bahsedilen bu suçları kayıt altına almaktadır. Birimin amacı; bir suçun
aydınlatılmasında en önemli unsur olan tanığın memnuniyetini ve süreçten zarar
almadan çıkabilmesini sağlamaktır. Burada birim, tanıkları aylık sıklıklarla arayarak
faaliyet göstermekte ve yazışmaları minimum düzeyde tutmaktadır. Birim mağdur
ve tanıkları ceza adalet sürecinin kalbinde görmekte ve kaliteli hizmet almalarını
sağlamaya çalışmaktadır.
Suç Adalet Reformu kapsamında “Sanal Mahkeme Projesi”ni geliştiren birim
sanıkların mahkemeye gelmeden kaldıkları cezaevinden canlı yayınla video
bağlantısı kurarak duruşmaların görülmesi sistemini kurmuşlardır.
9. Kadın Sığınma Evi:
Londra Kadın Merkezi yirmiyıl önce kurulmuş olan ve ülkede yalnızca
kadınlara hizmet veren tek Denetimli Serbestlik Bürosu’dur. Kadın mahkûmların
azınlık olması sebebiyle müdahale programları çoğunlukla erkekler göz önüne
alınarak hazırlanmıştır.
2007 yılında Baroness Carston, erkeklerin kalması için tasarlanmış bir
cezaevinde bir çok kadının ölmesi üzerine, Ceza Adalet sistemi içerisindeki tehdit
altındaki veya kendini zayıf hisseden kadınlarla ilgili neler yapılabileceğiyle ilgili bir
rapor hazırlayarak erkek ve bayan hükümlüler arasındaki farkları belirlemiştir. Bu
rapor ile; kadın suçluların aynı zamanda medya tarafından tekrarlayıcı biçimde
mağdur edildiği, birçoğunun erkekler tarafından suça itildiği, bir çoğunun madde
bağımlılığı ya da akıl hastalığı gibi sorunlarının olduğu, kendisini suça iten ciddi
ilişki problemlerinin olduğu, kadınların kendilerine zarar verme eğilimlerinin
yüksek olduğu, işledikleri suçların büyük çoğunluğunun aşırma/ karşılığında bir
şeyler alabileceği suçlar olduğu ve bir çok kadın hükümlünün eşinden ayrı olup
çocuklarıyla tek başına yaşayan kadınlar olduğu özelliklerini tespit etmiştir.
Bunun üzerine kadın hükümlüler de mağdur olarak sayılmış ve bu kişilere
öfke kontrolü (Aggression Replacement Training), madde bağımlılığı konularında
47/49
programlar ve ‘Kadının Programı’ uygulanmaya başlanmıştır. Bu programda
kadınların kendisine olan öz saygısı, kendilik değeri, sorumlulukları, sağlıklı ilişki
kurabilme becerileri, atılgan davranış teknikleri, problem çözme becerileri, kendilik
algısı hususları ile suç davranışının analizi konuları işlenmektedir. Program
sürecinde kadınlara kendileriyle çalışacak kendilerine yol gösterecek, koçluk
yapacak
birisi
hükümlülerin
kendilerine
iki
sene
eşlik
etmektedir.
içerisinde
yeniden
Programların
suç
işleme
başarısı
davranışı
kadın
gösterip
göstermemeleriyle ölçülmektedir. Bunun dışında bayan hükümlülere; eğitim, iş,
uyum, danışmanlık, finansal durum konularında destek sağlanmaktadır.
Kadın hükümlülerin belli müdahale programları uygulanmasından sonra işe
yerleştirilebilmesi için belli kurum ve kuruluşlarla ciddi güven ve ilişki kurulmuş, bu
güçlü bağları oluşturmak uzunca bir zaman almıştır. İşe yerleştirme suretiyle
yeniden suç işlemeyi engellemek
yerel kurumlardan daha çok destek sağlama
imkanı sağlamaktadır.
Ayrıca aile içi şiddet suçu işlemiş ve hakkında denetimli serbestlik kararı
alınmış hükümlüler için de tretman programları yürütülmekte, bu programların
başarısının ölçülmesi için aile bireyleri ile irtibata geçilmektedir. Yoğunluklu olarak
erkeklerin kadınlara şiddetine rastlandığından erkeklerin şiddetine maruz kalmış
kadınlara yönelik bir program daha geliştirilmiştir. Bu konuda esas amaç tekrar suç
işlemeyi engellemek ve kadın ve çocukların güvenliğini sağlamaktır.
Kadın güvenlik memurları kadınlarla görüşerek onların yaşadığı eve giderler.
Resmiyete yansımış sadece bir tek suç olmasına rağmen evine gidildiğinde bir çok
suçun işlediği veya işlenebileceği tespit edilebilir. Bu tespit sadece kadınlar için değil
çocuklar için de önemlidir.
Şiddete uğramış kadına ve çocuğuna ayrı bir program uygulanırken şiddet
uygulamış kocaya da ayrı bir program uygulanmaktadır. Muhtelif zamanlarda
kadından (kocasının) şiddete yönelik eğiliminden vazgeçip vazgeçmediği sorularak
programların etkililiği test edilmektedir. Koca eğer bir başka kadınla yaşamaya
başlamışsa o kadınla da irtibata geçilerek bireyin şiddet eğilimi değerlendirilir.
48/49
Saldırgana yönelik programlar da uygulanmakta ve failin grup çalışmalarında
kurallara uyması beklenmektedir. Uymadığı takdirde onun bu uymama halinin
polisle ve yetkili mercilerle paylaşılacağı bilgisi de kendisine verilir.
Şartlı tahliye kuruluna verilen raporda suçluya tahliye sonrasında hangi
programların uygulanacağı belirtilir. Tahliye kurulu bu programı gördükten sonra
failin tahliyesine karar verir. Tahliyeden sonra D.S. Bürosuna mahkum yönlendirilir
ve ilgili programlar hükümlüye D.S. Bürosunca uygulanmaya başlanır.
10. Thames Sulh Ceza ve Gençlik Mahkemeleri
Bu mahkemeler hukuk eğitimi almamış, ancak halktan seçildikten sonra yasal
süreçlerle ilgili özel bir eğitim almış, 3 hakimin olduğu, bir hukukî danışman ve bir
savcının bulunduğu mahkemelerdir. Bunun dışında duruşmaya Genç Hükümlü
ekibi üyelerinden sosyal çalışmacılar katılmakta ve çocuk hakkında önceden
hazırladıkları raporu mahkemeye sunmaktadırlar. Bu raporda çocuğun alabileceği
alternatif cezalar da öneri şeklinde sunulur.
Tanık 17 yaşından küçükse, anlama problemi yaşıyorsa, tehdit altındaysa ve
hakkında özel tedbir uygulanmışsa farklı uygulamalar yapılabilmektedir. Yüzünü
saklama, video aracılığıyla mahkemeye bağlanma gibi hizmetler sunulmaktadır.
Çocuk mahkemede yargılandığı sırada ailesi de çocuğun yanında yer almaktadır.
Tanık koruma memurları tanıklarla telefonla temas kurarlar ve her 21 gün
içinde aşamalar hakkında bilgiler verilir. Mahkeme aşamasında tutuklama vs gibi
görüşmelerle ilgili de bilgi verilmektedir.
11. Sonuç
Yapılan bir hafta süreli çalışma ziyareti ile mağdur destek biriminin daha
önceden hükümlü odaklı olan ceza adaleti sistemi için büyük bir ilerleme olduğu,
mağdura verilen zararın telafisinin önemli olduğu ve mağdur için yapılan bu
çalışmaların suçun önlenmesinde de etkili olduğu anlaşılmış ve Türkiye’de denetimli
serbestlik hizmetlerinde mağdura yönelik çalışmalar yapmanın, mağdura destek
vermenin hangi şekillerde sağlanacağı hususu tüm ziyaret sürecinde ele alınmış olup
bu sistemin kurulmasının önemi vurgulanmıştır.
49/49

Benzer belgeler

T. C. ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü

T. C. ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İNGİLTERE VE GALLER ÇOCUK ADALET SİSTEMİ VE MAĞDURLARLA İLGİLİ ÇALIŞMA ZİYARETİ RAPORU

Detaylı

T. C. ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü

T. C. ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü 1.1. Mağdur ve Tanık Bakım Birimi (Victim and Witness Care Unit)............................29 1.2. NOMS Kamu Koruma Birimi: Mağdurlarla Denetimli Serbestlik Hizmetleri.....33 2. Londra Denetimli S...

Detaylı