TÜRKİYE
Transkript
TÜRKİYE
PARALİMPİK PARALYMPIC TURKEY OCAK/JANUARY 2014 Sayı/Nr:9 TÜRKİYE YILIN SPOR ADAMI DEMİRHAN ŞEREFHAN / SPORTS PERSONALITY OF THE YEAR DEMİRHAN ŞEREFHAN GOALBALL’DE ÇİFTE KUPA DOUBLE TROPHIES IN GOALBALL DAĞ VE AYGAN DÜNYA ŞAMPİYONU / DAĞ AND AYGAN WORLD CHAMPIONS YASA VAR UYGULAYAN YOK R YAVUZ KOCAÖMER TMPK BAŞKANI NPCT PRESIDENT ejisör Niko Von Glasow ‘un bir süre öncesine kadar sporla hiçbir ilgisi yoktu. Paralimpiklerle de ilgilenmiyordu. Kısa kolları ile dünyaya gelen Niko, geçtiğimiz yıl 17 Ekim’de Almanya’da vizyona giren ‘Olimpiyatlardan Sonraki Yolum’ isimli bir film çevirdi. Tüm Dünya’yı dolaşarak beş Paralimpik sporcunun hazırlıklarını inceledi. Amerika’da Iowa’da kolsuz okçu Matt Stutzman‘ı yakından tanıdı. Berlin’de tek bacaklı yüzücü Christiane Reppe’nin çalışmalarına tanıklık etti. Ruanda‘da Oturma Voleybolu Milli Takımı ile geçirdiği günlerde, bu sporcuların yaptıklarının sporun ülkelerinde barışa hizmet etmek yolunda önemli bir nokta olduğunu gördü. Bir kolu dirsekten olmayan ve bir bacağı eksik Aida Dahlen ile Norveç’te masa tenisi oynama talihsizliğine uğradı. Dahlen’in attığı topları karşılayamadı. Yunanistan’da felçli boccia oyuncusu (kendisi dünyanın bu konudaki en önemli sporculardan biridir) Greg Polychronidis ile Olimpiyat Stadı’nda boccia karşılaşmasına çıktı. Niko Von Glasow, bu sporcularla üzüntülü ve sevinçli günleri birlikte yaşadı. Sonunda gördü ki, spor yalnız bir yarışma değil, aynı zamanda insanları mutlu eden önemli bir faktör. Keşke bu film ülkemizde de gösterilse. Hepimizin öğreneceği çok şeyler var! Spor tabii ki sadece mutluluk değil. Özellikle engellilerde spor, kendine özgüvenin artması, toplumla kaynaşma yolunda önemli bir destek. Bir de ülkelerin uluslararası temsilinde çok önemli. Bunun için de devlet desteği şart. Ülkemizde bu konudaki umudumuzu henüz yitirmiş değiliz. İnşallah günün birinde Spor Genel Müdürlüğü’nde engelliler Director Niko Von Glasow had nothing to do with sports until recently. He had no interest in the Paralympics either. Born with extra short arms, Niko made a film titled ‘My Path After the Olympics’ shown last year on October 17th in Germany. He toured the whole world and examined the preparations of five Paralympic athletes. In Iowa, USA he got to know armless archer Matt Stutzman up close. In Berlin, he witnessed the training of one legged swimmer Christiane Reppe. In Rwanda, during the days he spent with the Sitting Volleyball National Team, he observed that this sport was providing a major service towards peace in this country. He had the misfortune of playing table tennis in Norway with Aida Dahlen who is missing an arm from the elbow and one leg. He could not return any of the balls served by Dahlen. In Greece, he went out on the field at a boccia match with player (he is one of the best players in the world in this game) Greg Polychronidis at the Olympic Stadium. Niko Von Glasow lived through happy and sad days with these athletes. At the end, he saw that sports is not about being just a contest, it is a significant factor that makes people happy. If only this film could be shown in our country. There is a lot that we can all learn! Sport is obviously a lot more than just happiness. Especially for the handicapped, sport is an important support for increasing selfconfidence and unification with society. It is also very important in the international representation of nations. Government support is mandatory for this. We have not yet lost our hope in this area in our country. We are expecting some day to see officials from the Sports General Directorate to provide support for handicapped sports. I THERE IS A LAW, NO ONE IS APPLYING IT sporuna destek verecek yetkilileri göreceğiz. Bu konuyu 5 Ocak 2014 tarihli Milliyet Gazetesi’nde de dile getirdim. 2016 Rio Paralimpik Oyunları’na daha fazla sporcu ile katılmak için, 2014 yılında yapılacak Avrupa ve Dünya Şampiyonalarına katılıp başarılı sonuçlar almamız çok önemli. Birkaç örnek vermek gerekirse; Dubai’de 5-11 Nisan tarihleri arasındaki Dünya Halter Şampiyonası, Swansea’da 18-23 Ağustos tarihleri arasındaki Avrupa Atletizm Şampiyonası, Güney Kore’de 3-15 Temmuz tarihleri arasında yapılacak Dünya Tekerlekli Basketbol Şampiyonası ilk akla gelenler… Sporcularımızın bu şampiyonalarda elde edecekleri dereceler, onları 2016 Rio Paralimpik Oyunları’na katılma konusunda biraz daha ileri taşıyacak. Bunun için de Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın desteği çok önemli. Bu destek verilemediği takdirde, 2012 Londra Paralimpik Oyunları’na katıldığımız sporcu sayısı olan 67’yi bile tutturmamız zor olabilir. Bedensel Engelliler Spor Federasyonu, sponsor bulma konusunda önemli çalışmalar yapıyor. Garanti Bankası’nın da büyük ölçüde desteği oluyor. Ama buna rağmen yetmiyor. 11-12 Paralimpik branşta faaliyet gösteren bu spor federasyonumuzun bütçesi, mevcut sponsor desteğine rağmen arzulanan tüm hedeflere ulaşmaya yeterli değil. Özellikle malzeme konusunda yaşanan sıkıntıların aşılması için, 2005 yılında çıkarılan Engelliler Yasası’nın 33. maddesini sporla ilgili yöneticilere buradan da ısrarla anımsatmak istiyorum. Yasanın öngördüğü bir konuda uygulayıcıların bu umursamaz tutumunun gelecekte hukuki sonuçlar doğurması kaçınılmaz olacaktır. Bizden bir kez daha hatırlatması… mentioned this subject in the 5 January 2014 issue of the Milliyet Daily Newspaper as well. In order to participate in the 2016 Rio Paralympic Games with more athletes, it is very important that we participate and receive successful results at European and World Championships to be held during 2014. To give a few examples; the World Weightlifting Championship in Dubai during 5-11 April, European Athletics Championship to be held in Swansea during 18-23 August, World Wheelchair Basketball Championship to be held in South Korea during 3-15 July are the first ones that come to mind… Results that our athletes will obtain at these championships will carry them forward in their quest for participating in the 2016 Rio Paralympic Games. The support of the Ministry of Youth and Sports is very important for this. Unless this support is provided, it may be difficult for us to reach the number of athletes we entered into the 2012 London Paralympic games, which was 67. The Disabled Sports Federation is performing important work in the area of finding sponsors. Garanti Bank is also providing tremendous support. But it is not enough. The budget of this sports federation active in 11-12 Paralympic branches is not sufficient to reach the desired level despite the present sponsor support. Here, I would like to insistently remind officials related to sports, the 33rd article of the Handicapped Law ratified in 2005 in order to overcome the problems encountered especially in the area of equipment. It will be unavoidable that this uncaring attitude of implementers in a subject ordered by law will have legal consequences in the future. It is up to us to remind this once more… PARALİMPİK TÜRKİYE 3 İÇİNDEKİLER / INDEX 6 10 SPORUN KALBİ SOCHİ’DE ATIYOR KIŞ OYUNLARI’NDA ARTIK VARIZ THE HEART OF SPORTS BEATS AT SOCHI WE ARE IN AT THE WINTER GAMES 13 19 YILIN SPOR ADAMI ŞEREFHAN DAĞ VE AYGAN DÜNYA ŞAMPIYONU SPORTS PERSONALITY OF THE YEAR DEMİRHAN ŞEREFHAN DAĞ AND AYGAN WORLD CHAMPIONS 22 28 BADMİNTONDA MÜTHİŞ GELİŞİM GOALBALL’DE ÇİFTE KUPA TREMENDOUS DEVELOPMENT IN BADMINTON DOUBLE TROPHIES IN GOALBALL PARALİMPİK TÜRKİYE 4 36 38 BAŞKENT’TE ÇOK ÖZEL ŞAMPİYONA MADALYA KOLEKSİYONCUSU A VERY SPECIAL CHAMPIONSHIP AT THE CAPITOL 42 COLLECTOR OF MEDALS 47 BAĞCILAR ENGELLİLER SPOR KULÜBÜ NE KADAR ENGELLİ DEĞİLİZ ‘HOW MUCH ARE WE NOT HANDICAPPED?’ BAĞCILAR HANDICAPPED SPORTS CLUB PARALİMPİK TÜRKİYE PARALYMPIC TURKEY OCAK/JANUARY 2014 - Sayı/Number: 9 Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır. TMPK ADINA SAHİBİ - PUBLISHER ON BEHALF OF NPCT: A.YAVUZ KOCAÖMER GÖRSEL YÖNETMEN / ART DIRECTOR: ERSİN ÖZTEKİN YAYIN KURULU - PUBLISHING BOARD: ALİ KİREMİTÇİOĞLU - İBRAHİM GÜMÜŞDAL - MURAT AĞCA DR. NURETTİN KONAR BASKI / PRINTING: MART MATBAACILIK SANATLARI TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ ADRES: Merkez Mah. Ceylan Sok. No:24 Nurtepe - Kağıthane / İstanbul TEL: +90 212 321 23 00 pbx FAX: +90 212 295 11 07 www.martmatbaa.com.tr YAYIN YÖNETMENİ VE YAZI İŞLERİ MD. EDITOR IN CHIEF AND MANAGING EDITOR: HAMİT TURHAN YÖNETİM MERKEZİ / ADMINISTRATION BUREAU: Türkiye Milli Paralimpik Komitesi / National Paralympic Committee of Turkey - Balmumcu, Hattat Halim Sokak, No:13/1 Beşiktaş - İstanbul TEL: +90 212 347 93 35 FAX: +90 212 347 97 19 E-MAIL: [email protected] www.tmpk.org.tr Bu dergideki yazılar yazarların kişisel görüşlerini yansıtır. Bunlardan TMPK sorumlu tutulamaz. PARALİMPİK TÜRKİYE 5 SPORUN KALBİ SOCHI’DE ATIYOR THE HEART OF SPORTS BEATS AT SOCHI 7-23 ŞUBAT 2014 TARİHLERİ ARASINDA 22. KIŞ OYUNLARI’NA EV SAHİPLİĞİ YAPACAK OLAN RUSYA’NIN SOCHI KENTİ, 7-16 MART TARİHLERİ ARASINDA DA PARALİMPİK SPORCULARI AĞIRLAYACAK. 11. PARALİMPİK KIŞ OYUNLARI İÇİN GERİ SAYIM SÜRERKEN, BİLET SATIŞLARININ ŞU ANA KADAR ARZULANDIĞI GİBİ GİTMEMESİ NEDENİYLE ORGANİZATÖRLER ENDİŞELİ VE SIKINTILI BİR BEKLEYİŞ İÇERİSİNDE… GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE YAPILAN ANLAŞMAYLA OYUNLARIN YAYIN HAKKINI ALAN İNGİLİZ CHANNEL 4 TELEVİZYONU BU MUHTEŞEM SPOR ŞÖLENİNİ TÜM DÜNYAYA İZLETTİRECEK. S por dünyası şu sıralar, 7-23 Şubat tarihleri arasında Rusya’nın Sochi kentinde düzenlenecek 22. Kış Olimpiyat Oyunları’na odaklanmış durumda. Bu organizasyon kış sporlarının en başarılı isimlerini biraraya getirecek ve sporseverler her zaman olduğu gibi yarışmaları nefeslerini tutarak izleyecek. Peşi sıra Paralimpik sporlar dünyası için de benzer bir heyecan söz konusu... 11. Paralimpik Kış Oyunları da 716 Mart tarihleri arasında yine Sochi’de ve yine aynı tesislerde gerçekleşecek. Tüm dünyada ‘engelleri aşmak’ sloganıyla yarışan Paralimpik sporcular açısından, doğal engellerin en fazla olduğu kış sporlarında mücadele etmek apayrı bir anlam taşıyor. Bu yüzden onlar için Sochi 2014’ün çok büyük önemi var. Sochi Paralimpik Oyunları öncesi sağlanan bir anlaşma da, organizasyonda yer alacak sporcular için ayrıca sevinç ve motivasyon yaratacak bir gelişmeydi. İngiliz Channel 4 televizyonu Oyunların yayın hakkını alarak, bu çok özel organizasyonu Britanya ile birlikte ve tüm dünyaya gösterecek. Fakat ne yazık ki, organizasyonla ilgili bazı ciddi problemler de yaşanıyor. Bunlardan en önemlisi, bilet satışlarının arzulandığı gibi gitmemesi... Uluslararası Paralimpik Komitesi’nin (IPC) tüm uyarılarına karşın Sochi Paralimpik Oyunları’nın bilet satışları şu an beklenenin çok altında gözüküyor. Bu nedenle Oyunları Düzenleme komitesi ve Rusya hükümet yetkilileri adeta umutsuz bir çaba içinde. Yarışmaların başlamasına kısa süre kalmışken, seyirci azlığının büyük bir problem yaşatabileceğinden kuşku duyuluyor. Ruslar bakalım soruna son anda bir çare bulup tribünleri bir şekilde doldurmayı başarabilecekler mi? THE CITY OF SOCHI, RUSSIA TO HOST THE 22ND WINTER GAMES DURING 7-23 FEBRUARY 2014 WILL ALSO HOST PARALYMPIC ATHLETES DURING 7-16 MARCH. WHILE THE COUNTDOWN CONTINUES FOR THE 11TH PARALYMPIC WINTER GAMES, ORGANIZERS ARE CONCERNED THAT TICKET SALES ARE NOT AT THE DESIRED LEVEL UNTIL NOW. PURCHASING THE RIGHT TO AIR THE GAMES WITH AN AGREEMENT SIGNED RECENTLY, THE BRITISH CHANNEL 4 TELEVISION WILL BROADCAST THIS MAGNIFICENT FEAST OF SPORTS TO THE WHOLE WORLD. Öte yandan, tabii ki olumlu gelişmeler de yaşanıyor. Son büyük organizasyonunu 1980 Moskova Olimpiyat Oyunları ile SSCB döneminde yapar Rusya, o günlerden beri oldukça yol katetti ve bu durum Paralimpik sporcuların rahat bir ortamda kalması ve ülkeye giriş çıkışlarda herhangi bir sorun yaşanmayacak olması açısından önemli bir gelişme… 11. Paralimpik Kış Oyunları, beş branşı kapsıyor. Bu branşlar, Alp Disiplini, Biatlon, Kayaklı Koşu, Kızaklı Buz Hokeyi ve Tekerlekli Sandalye Curling. Kış Olimpiyatı‘na ev sahipliği yapacak tesisler, Paralimpik Oyunları’nda da aynı şekilde kullanılacak. Bu açıdan bakıldığında da, organizasyonun ihtişamının Olimpiyat’ın gerisinde kalmayacağı söylenebilir. En heyecanlı yarışlar ise Alp Disiplini’nde gerçekleşeceğe benziyor. Bunun sebebi de, bu sporun pekçok Paralimpik yıldızı barındırıyor olması. Kadınlarda sporcu Marie Bochet Sochi’ye Paralimpik sporlar tarihine adını yazdırmak amacıyla geliyor. Henüz 19 yaşında olan Bochet, oyunlar öncesinde Colorado’daki Copper Dağı‘nda en yakın rakibinin bir buçuk saniye önünde üstüste dördüncü zaferini kazanarak bu dalda ne kadar üstün ve iddialı olduğunu herkese The sports world is currently focused on the 22nd Winter Olympic Games to be held during 7-23 February in Sochi, Russia. This event will gather the most successful names of winter sports and sports fans are going to watch the contests holding their breath as always. A similar excitement will take place for the Paralympic sports community right afterwards... The 11th Paralympic Winter Games will take place during 7-16 March, again in Sochi and at the same facilities. Competing in winter sports, where natural obstacles are highest carries a special meaning for Paralympic athletes, who compete in the whole world with the motto ‘overcoming obstacles’. Therefore, Sochi 2014 has a great importance. An agreement made before the Sochi Paralympic Games was another development to be a source of happiness and motivation for the athletes to take place in the event. The British Channel 4 television bought the rights to broadcast the games and will air this very special event to the whole world along with Britain. Unfortunately, there are some serious problems regarding the event. The most important one of them is that PARALİMPİK TÜRKİYE 8 gösterdi. Erkeklerdeyse daha çekişmeli bir madalya mücadelesine tanık olacağız. Avusturyalı Matthias Lanzinger, Fransız Vincent Fauthier ve yine Avusturyalı Markus Salcher madalya için kıyasıya bir mücadele verecekler. Ancak tüm bu isimleri geçebilecek bir isim daha var, Adam Hall. Dört yıl önce slalomda altın madalya kazanan Yeni Zelandalı kayakçı, Sochi’de unvanını korumaya çalışacak. Dört yıllık süre içinde performansında iniş ve çıkışlar yaşayan Hall, şampiyonluğu korumanın ona ulaşmaktan çok daha zor olduğunu düşünüyor. Kendisi için en büyük rakip olarak da Avusturyalı Lanzinger’i görüyor. Sochi, Hall’ın üçüncü Paralimpik Kış Oyunları tecrübesi… İlk olarak Torino’da 2006’da yer alan Hall, o günleri anımsarken “Dünya çapındaki sporcuların en iyi performanslarını gözlemlemek iyi bir deneyimdi” diyor. Nitekim, Hall’un performansı da Torino’dan sonra hızla yükselen bir ivme yakalamıştı. Hall, oyunlarda başarılı olmanın formülünü, mental ve fiziksel açıdan en yüksek seviyede olmakla özetliyor. Kendisi de Sochi için bu formüle göre hazırlanmış. Paralimpik Kış Oyunları’na en kalabalık sporcu kafilesiyle gelen ülkelerden olan Kanada’nın en iddialı olduğu branş ise Kızaklı Buz Hokeyi. ticket sales are not going as desired... Despite all the warnings of the International Paralympic Committee (IPC), ticket sales of the Sochi Paralympic Games are considerably below the expected level. Thus, the Games Organizing Committee and officials of the Russian Government are in a desperate struggle. There are fears that the lack of spectators could create a major problem with only a short time left before the start of the contests. Let’s see if the Russians will be able to somehow fill the stands by finding a solution at the last minute? On the other hand, there are naturally some positive developments. Having hosted its last major event with the 1980 Moscow Olympic Games during the USSR era, Russia took on quite a bit of distance since then and this is a significant development for Paralympic athletes to stay in a comfortable environment and lack of any problems in their entries into and exits from the country… The 11th Paralympic Winter Games cover five branches. These branches are the Alpine Discipline, Biathlon, Cross Country Skiing, Sled Ice Hockey and Wheelchair Curling. Ülkenin adeta milli sporu olan buz hokeyi geleneklerini Paralimpik alana da taşıyan Kanada, turnuvanın en iddialı takımı. 2013’te dünya şampiyonu olan ekip yine tam kadro Sochi’de yer alacak ve altın madalyayı kovalayacak. Kadronun en önemli isimlerinden olan kaleci Corbin Watson, Sochi’de de rakip şutlara duvar örmek için hazır bekliyor. 2013’teki Dünya Şampiyonası finalinde yaptığı 13 kurtarışla ülkesinin ABD’yi 3-1 yenip şampiyon olmasında büyük pay sahibi olan Watson’ı, Sochi’de yıldızlaşabilecek isimler arasında gösterebiliriz. İlki 1976’da İsveç’in Örnsköldsvik şehrinde düzenlenen Paralimpik Kış Oyunları, o günden bu güne çok yol aldı. Artık, dünya çapında pekçok ülkeden çok sayıda spocu, sırf madalya için değil, bu organizasyonun görsel ve ruhani dokusuna katkıda bulunmak için çalışıyor. Bu da doğal olarak Paralimpik sporların hep bir adım daha ileri DENİZ ÜLKÜTEKİN gitmesi için çok önemli... PARALİMPİK KIŞ OYUNLARI’NIN DÜZENLENDİĞİ ÜLKELER 1976 Paralimpik Kış Oyunları 1980 Paralimpik Kış Oyunları 1984 Paralimpik Kış Oyunları 1988 Paralimpik Kış Oyunları 1992 Paralimpik Kış Oyunları 1994 Paralimpik Kış Oyunları 1998 Paralimpik Kış Oyunları 2002 Paralimpik Kış Oyunları 2006 Paralimpik Kış Oyunları 2010 Paralimpik Kış Oyunları 2014 Paralimpik Kış Oyunları 2018 Paralimpik Kış Oyunları I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII Örnsköldsvik Geilo İnnsbruck İnnsbruck Tignes - Albertville Lillehammer Nagano Salt Lake City Torino Vancouver Soçi Pyeongchang Facilities to host the Winter Olympics will also be used as is during the Paralympic Games. From this point of view, it can be said that the magnificence of the event will not lag too far behind that of the Olympic Games. It appears that the most exciting races will take place in the Alpine Discipline. The reason is that this branch contains many Paralympic stars. On the women’s side, Marie Bochet is coming to Sochi with the intent of writing Paralympic sports history. Only 19 years old, Bochet won her fourth consecutive victory in Colorado's Copper Mountain one and a half seconds in front of her closest rival to show everyone how superior and ambitious she is in this branch. In the men’s category, a closer struggle for medals is awaiting us. Austrian Matthias Lanzinger, French Vincent Fauthier and another Austrian Markus Salcher will fight for medals with no holds barred. There is however, one more person who can pass these athletes, Adam Hall. Winning the gold medal in the slalom four years ago, the New Zealander skier will try to defend his title at Sochi. Experiencing many ups and downs in his performance during this İsveç Norveç Avusturya Avusturya Fransa Norveç Japonya Amerika Birleşik Devletleri İtalya Kanada Rusya Güney Kore four year period, Hall thinks that defending the championship is harder than achieving it. He sees Austrian Lanzinger as his major opponent. Sochi is Hall's third Paralympic Winter Games experience… Having participated for the first time in Torino 2006, Hall remembers those days by saying, “It was a good experience to witness the performances of the world class athletes”. In fact, Hall's performance had seen a rapidly rising momentum after Torino. Hall summarizes the way to success in the games by being at the highest possible level mentally and physically. He prepared for Sochi according to this formulation. One of the most crowded delegations at the Paralympic Winter Games is Canada, with its most ambitious branch, Sled Ice Hockey. Carrying traditions of ice hockey as the national sport of the country, to the Paralympic area as well, Canada is the most ambitious team of the tournament. World champions in 2013, the team is again at Sochi with its full roster and will chase the gold medal. Goalie Corbin Watson, who is one of the major players of the team, awaits ready to build a wall against rival shots. PARALİMPİK TÜRKİYE 9 KIŞ OYUNLARI’NDA ARTIK VARIZ PARALİMPİK VE YİNE BİR İLK… 11. PARALİMPİK KIŞ OYUNLARI 7-16 MART 2014 TARİHLERİ ARASINDA RUSYA’NIN SOCHI KENTİNDE DÜZENLENECEK. BU OYUNLARLA TÜRK SPOR TARİHİNDE YENİ BİR SAYFA AÇILIYOR. TARİHİMİZDE İLK KEZ PARALİMPİK KIŞ OYUNLARI’NDA MÜCADELE EDECEĞİZ. PARALİMPİK TÜRKİYE 10 WE ARE IN AT THE WINTER GAMES ANOTHER FIRST AT THE PARALYMPICS… THE 11TH PARALYMPIC WINTER GAMES TO BE HELD DURING 7-16 MARCH 2014 IN SOCHI, RUSSIA SHALL OPEN A NEW PAGE IN TURKISH SPORTS HISTORY. FOR THE FIRST TIME IN OUR HISTORY WE WILL BE COMPETING AT THE PARALYMPIC WINTER GAMES. T ürkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu, spor tarihimizde çok önemli bir sayfa açıyor. Paralimpik Kış Oyunları’na ilk defa katılma hakkı kazanıldı. Sporcularımız 7-16 Mart 2014 tarihleri arasında Rusya’nın Sochi kentinde düzenlenecek 11. Paralimpik Kış Oyunları’nda yarışacak. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Demirhan Şerefhan konu ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: “Paralimpik kayak branşında sporcularımızı tarihimizde ilk kez Paralimpik Oyunları’na gönderecek olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Milli sporcumuz Esat Hilmi Bayındırlı Mart ayında düzenlenecek Oyunlara katılmaya hak kazandı. Bir diğer milli sporcumuz Mehmet Çekiç için ise ‘Bipartite’ olarak adlandırılan kontenjandan katılım hakkı almak için başvuruda bulunuldu. Her iki sporcumuz da milli takım antrenörlerimiz eşliğinde Sochi 2014'e en iyi şekilde hazırlanıyorlar. Federasyonumuz, engeli olmayan kişilerin bile zorlandığı bir branşta engelli bireylerimizi kayak sporu ile buluşturmak için bundan sonra her türlü imkanını seferber edecektir. Bu sebeple milli sporcularımız Esat Hilmi Bayındırlı ve Mehmet Çekiç engelli vatandaşlarımız için çok önemli rol modeli olacaklar.” Amerika’da yaşayan ve daha önce ABD milli takımında yer alan Esat Bayındırlı, bu Oyunlarla birlikte artık Türkiye’yi temsil edecek. Ferdi olarak yarışan Bayındırlı’nın antrenörlüğünü Malia Brown yapıyor. 2013 yılından itibaren yarışacağı Türk Milli Takımı’ndaki antrenörlüğünü ise Murat Tosun yürütüyor. Daha önce kayak sporu yaparken geçirdiği bir trafik kazası sonrası engelli olan Bayındırlı, doktorunun onayıyla Paralimpik sporcu kimliği ile kayak sporu yapmayı sürdürüyor. Alp Disiplininde yarışan Esat Bayındırlı bu konuda kendini geliştiren bir sporcu ve engeline uygun malzemeleri bile kendisi yapıyor. İlk olarak 1982 yılında Winter Park’ta yarışan Bayındırlı, ekipmanlarını her yıl sabırla daha iyi duruma getirerek uzun sporculuk kariyerinde hızla ilerledi. Milli sporcu arkadaşları arasında tüm problemleri bıçak ve bant ile çözmekle ünlü TV starı Mac Gyver olarak anılıyor. Esat Bayındırlı'nın son dönemde yarıştığı müsabakalar ve elde ettiği başarılar: The Disabled Sports Federation of Turkey is opening a major page in our sports history. The right to participate in the Paralympics Winter Games was won for the first time. Our athletes will compete at the 11th Paralympic Winter Games to be held during 7-16 March 2014 in Sochi, Russia. The Disabled Sports Federation of Turkey President Demirhan Şerefhan made the following announcement on the subject: “We are experiencing the satisfaction and pride of sending athletes to the Paralympic Games in the Paralympic skiing branch for the first time in our history. Our national athlete Esat Hilmi Bayındırlı won the right to participate in the games to be held during March. An application was made in order to receive the right to participate for another national athlete Mehmet Çekiç from the quota called ‘Bipartite’. Both our athletes are preparing in the best manner with the accompaniment of our national team coaches for Sochi 2014. Our federation shall mobilize all its capabilities to introduce our handicapped individuals into the sport of skiing, which challenges even individuals who are not handicapped. Therefore, our national 2010 Utah, Huntsman Kupası, Birincilik 2013 Sochi, Dünya Kupası Finalleri, Altıncılık 2013 Utah, Huntsman Kupası, İkincilik 2014 Sochi Paralimpik Kış Oyunları için direkt kota alarak yarışmaya katılmayı garantilemiş olan Bayındırlı’nın Oyunlara hazırlık programı şöyle: 25 Kasım - 06 Aralık 2013: Copper / ABD Milli Takım Kampı 07-13 Aralık 2013: Copper / ABD Noram Yarışları 06-16 Ocak 2014: Panorama / Kanada Dünya Kupası 17-21 Ocak 2014: Copper / ABD Dünya Kupası Muhtelif tarih ve yerlerde 2014 Sochi hazırlık kampları 2014 Sochi Paralimpik Kış Oyunları’nda ülkemizi kayakta temsil etmesini beklediğimiz bir diğer isim de Mehmet Çekiç olup, milli sporcu 2009 yılında geçirdiği bir trafik kazası sonucunda engelli oldu. Daha önce başka spor dallarıyla ilgilenen Çekiç, 2010 yılında Fransa’da kayak yapmaya başladı. 2011 yılında Fransa’da çeşitli müsabakalara katıldı ve Türkiye adına ilk kez 2012 yılında Fransa’da yarıştı ve dokuzuncu oldu. Mehmet Çekiç de Esat Bayındırlı gibi Alp Disipilini’nde yarışıyor. 2013 yılında Fransa ve İtalya’da uluslararası müsabakalara katılan Çekiç, kayakta kendini geliştirmeyi sürdürüyor. 2014 Sochi Paralimpik Kış Oyunları öncesinde puanlı yarışlara katılmaya devam etmekte olan sporcumuz Oyunlar için kota almaya çalışıyor. Ayrıca, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi de, Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’nun talebi doğrultusunda Mehmet Çekiç için ‘Bipartite’ olarak adlandırılan kontenjandan katılım hakkı almak için başvuruda bulundu… Mehmet Çekiç’in 2014 Sochi Paralimpik Kış Oyunları’na hazırlık programı şöyle: 08-13 Temmuz 2013: İtalya Milli Takım Hazırlık Kampı 20-24 Kasım 2013: Panorama / Kanada IPCAS Yarışları 25 Kasım-06 Aralık 2013: Copper / ABD Milli Takım Kampı 07-13 Aralık 2013: Copper / ABD Noram Yarışları 14-18 Aralık 2013: Pitztal / Avusturya Avrupa Kupası 18-26 Aralık 2013: Erzurum Hazırlık Kampı 17-21 Ocak 2014 : Copper / ABD Dünya Kupası athletes Esat Hilmi Bayındırlı and Mehmet Çekiç will be very important role models for our handicapped citizens.” Esat Bayındırlı, who lives in the USA and had been in the USA national team earlier, shall be representing Turkey starting with these games. Competing individually, Bayındırlı’s coach is Malia Brown. Since 2013 his coach of the Turkish National Team is Murat Tosun. Becoming disabled as a result of a traffic accident he suffered while he was participating in the sport of skiing earlier, Bayındırlı continues to participate in skiing with the identity of a Paralympic athlete under the supervision of his doctor. Another name we expect to represent our country at the 2014 Sochi Paralympics Winter Games in skiing is Mehmet Çekiç, as the national athlete became handicapped as a result of a traffic accident he suffered in 2009. Involved in other sports branches earlier, Çekiç started skiing in France during 2010. He entered various contests in France during 2011 and competed for the first time on behalf of Turkey in 2012 in France to come in ninth. Mehmet Çekiç also competes in the Alpine Discipline like Esat Bayındırlı. PARALİMPİK TÜRKİYE 11 PARALİMPİK TÜRKİYE 12 YILIN SPOR ADAMI DEMİRHAN ŞEREFHAN SPORTS PERSONALITY OF THE YEAR DEMİRHAN ŞEREFHAN MİLLİYET GAZETESİ’NİN 60. YILINA ULAŞAN GELENEKSEL ANKETİNDE, TÜRKİYE BEDENSEL ENGELLİLER SPOR FEDERASYONU BAŞKANI DEMİRHAN ŞEREFHAN ‘YILIN SPOR ADAMI’ SEÇİLDİ. AYNI ZAMANDA TÜRKİYE MİLLİ PARALİMPİK KOMİTESİ’NİN BAŞKAN YARDIMCISI OLAN ŞEREFHAN, ENGELLİLER SPORU İÇİN VERDİĞİ HİZMETLER VE BAŞARILI ÇALIŞMALARI NEDENİYLE GAZETE OKURLARININ OYLARIYLA ONURLANDIRILDI. TÜRKİYE MİLLİ PARALİMPİK KOMİTESİ BAŞKANI A. YAVUZ KOCAÖMER DE 2001 YILINDA BU ÖDÜLÜN SAHİBİ OLMUŞTU. THE TRADITIONAL SURVEY OF THE MİLLİYET DAILY NEWSPAPER IN ITS 60TH YEAR CHOSE PRESIDENT OF THE DISABLED SPORTS FEDERATION OF TURKEY DEMİRHAN ŞEREFHAN ‘SPORTS PERSONALITY OF THE YEAR’. AT THE SAME TIME VICE PRESIDENT OF THE NATIONAL PARALYMPIC COMMITTEE OF TURKEY, ŞEREFHAN WAS HONORED WITH THE VOTES OF NEWSPAPER READERS DUE TO THE SERVICES AND SUCCESSFUL WORK FOR THE HANDICAPPED SPORTS. NATIONAL PARALYMPIC COMMITTEE OF TURKEY PRESIDENT A. YAVUZ KOCAÖMER HAD WON THIS AWARD IN 2001. E ngelli spor camiasına bir onur daha... Türk sporunun öncü gazetelerinden Milliyet’in geleneksel olarak düzenlediği yılın sporcusu yarışmasında Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Demirhan Şerefhan 'Yılın Spor Adamı' seçildi. Bu yıl 60’ıncısı düzenlenen ve okuyucu oylarıyla belirlenen yarışmada, Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, Vakıfbank Genel Müdürü Halil Aydoğan, Halbank Kulübü Başkanı Selahattin Süleymanoğlu ve TMOK Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener ile yarışan Demirhan Şerefhan, başkanlığı süresince gerçekleştirdiği başarılı çalışmaları nedeniyle rakiplerine fark atarak ipi önde göğüslemeyi başardı. Böylelikle, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Yavuz Kocaömer'in 2001 yılında kazandığı aynı ödülün ardından yarışmada ikinci kez engelli camiasından bir spor adamı kürsüye çıkmayı başardı. Swiss Hotel'de düzenlenen törenle ödülünü alan Demirhan Şerefhan, bu onura layık görülmesinden dolayı büyük mutluluk duyduğunu dile getirerek Paralimpik Türkiye Dergisi'ne duygu ve düşüncelerini şöyle açıkladı: “Milliyet Gazetesi'nin 60’ıncısını düzenlediği 'Yılın Sporcusu’ anketinde, okurların verdiği oylarla ‘Yılın Spor Adamı’ seçilmem iki sebepten dolayı beni fazlasıyla mutlu etti. Birincisi, senelerdir sürdürdüğüm engelli sporlarına hizmet anlayışımda yeni bir enerji kaynağı oluşturdu. Hepimizin zaman zaman gerek psikolojik gerekse fiziksel yorgunluklarının had safhada olduğu dönemler vardır. İşte bu ödül ben tam bu durumdayken geldi ve büyük bir moral oldu. Çok büyük ve önemli bir federasyona başkanlık yapıyorum. Haliyle sevinçlerinin büyük olduğu kadar, zorluk ve sıkıntılarının da büyük olduğu bir organizasyon. 16 spor branşımız ve hepsinin çok farklı yapısı var. Federasyon başkanı olarak hata yapmamak için tüm branşlarla ilgili teknik, idari ve bilimsel konulara hakim olmanız gerekiyor. Bu da özel ve ticari hayatınızdan fedakarlık yapmanız halinde mümkün olabiliyor ki, ben de öyle yapıyorum. Onun için ödülün zamanlaması bu anlamda süper oldu. Mutlu olmamı sağlayan ikinci ve en önemli sebep ise, engelli spor Another honor for the handicapped sports community... President of the Disabled Sports Federation of Turkey Demirhan Şerefhan was chosen 'Sports Personality of the Year' in the contest traditionally held by the pioneering daily newspaper Milliyet of Turkish sports. Held for the 60th time this year and voted by the readers, the winner Demirhan Şerefhan competed against Galatasaray President Ünal Aysal, Vakıfbank General Manager Halil Aydoğan, Halkbank Club President Selahattin Süleymanoğlu and NOCT President Prof. Dr. Uğur Erdener; winning due to his successful work during his tenure as president. Thus, following the same award won by National Paralympic Committee of Turkey President Yavuz Kocaömer in 2001, another sport personality from the handicapped community managed to go to the winners’ podium for the second time in the same contest. Receiving his award during the ceremony held at the Swiss Hotel, Demirhan Şerefhan indicated how satisfied he was to be found worthy of this award and explained his feelings and thoughts to the Paralympics Turkey Journal as follows: “Being elected ‘Sports Personality of the Year’ in the ‘Sportsman of the Year’ survey held for the 60th time by the Milliyet Daily Newspaper made me extremely happy for two reasons. The first was a new source of energy in my understanding of service to handicapped sports that I have been doing for years. We all have times when our psychological and physical fatigue is at a high level. This award came when I was in such a state and was a great source of morale for me. I am the president of a very PARALİMPİK TÜRKİYE 14 camiasının ikinci defa bu denli önemli bir organizasyon kanalıyla spor kamuoyunun dikkatine sunulmasıydı. Kaldı ki, bu ödülün bana göre herkese verdiği mesaj şudur: ‘Ey spor kamuoyu; senelerdir unuttuğunuz, ihmal ettiğiniz, başarı gelince alkışlamakta bile yorulduğunuz, faaliyetlerini sosyal sorumluluk projesi kapsamında değerlendiğiniz engelli sporları ve sporcuları artık kabına sığmıyor. Her türlü zorluk ve imkansızlığa rağmen Türkiye'deki engelli sporları ve sporcuları dünyada tarih yazıyor. Artık uyanma vakti, uyanın ve bu çocuklara destek verin.’ Mutlu olmamın en önemli sebebi bu mesajın verilmesidir. Bunları ben dilim döndüğünce herkese anlatıyorum ama bazen karşınızda öyle kişiler buluyorsunuz ki, sadece kendini düşünen, bencil kişiler... Hayatta kendinden başkasını düşünmemiş kişilerden engelliler için birşeyler yapmasını beklemek koyunun keçi doğurmasını beklemek gibi birşey oluyor. Benim ailemde Allah'a şükür engelli birisi yok. Ama bu ülke bana bu görevi verdiyse layıkıyla yapmak zorunda hissediyorum kendimi. Ayrıca hiçbirimizin birgün engelli olmayacağına dair kendisine verilen bir güvence bulunmamaktadır. Bu yolda en duygusal olduğum ve en karamsar olduğum zamanlarda arkamdan hep bir gür ses duymuşumdur; 'Devam' diyen Yavuz Kocaömer… Sayın Kocaömer, engelli sporlarına, sporcularına ve engelli bireylere olduğu kadar bana da çok destek olmuştur. Bugüne kadar manevi desteklerinin yanısıra kendi cebinden engelliler için harcadıkları, büyük bir fabrikanın kuruluş sermayesi kadardır diye tahmin ediyorum. Eğri oturup doğru konuşursak, Türkiye'de engelli sporları bir seviyeye geldiyse, baş aktör kendisidir. Şimdi yeni bir sürece girdik. Çok genç ve dinamik bir Bakanımız var; Akif Çağatay Kılıç… Kendisinin engelli sporlarına büyük destek olacağına inancım çok fazla. Sayın Bakan’ın enerjisi diğer sporlarda olduğu kadar engelli sporlarında da büyük bir sinerji yaratacaktır. Ben kendisini tanıma fırsatı buldum. Bu camia ve Türk sporu için büyük bir şans olduğuna inanıyorum. Milliyet Gazetesi'nin ödülü bu güzel süreçte gelince, kendimi ve camiamızı çok şanslı hissettim. Biz büyük bir camiayız.” large and important federation. It is an organization with large challenges and frustrations, as well as major joys. We have 16 sports branches with each one having specific issues. As the federation president, you must be in command of all the technical, administrative and scientific topics of all branches in order not to commit errors. This is only possible if you sacrifice from your private and business lives, which is what I am doing. Therefore, the timing of the award was super in this sense. The second and most important reason why I was satisfied is that the handicapped sports community was presented in front of the attention of the sports public opinion for the second time through an important event. In my opinion, this award gives everyone the following message: ‘Sports public opinion, handicapped sports and athletes that you have forgotten and neglected for years, abstained from applauding when they were successful, whose activities you saw within the context of social responsibility projects, are no longer contained in their small spaces. Despite all challenges and difficulties, Turkish handicapped sports and athletes in Turkey are writing history in the world. It is time to wake up. Wake up and give these children their due support.’ The most important reason why I am satisfied is that this message was delivered. I try to tell these to everyone as much as I can, but sometimes you encounter selfish people who only think of themselves... Expecting people who never thought of anyone but themselves in life to do something for the handicapped is like expecting sheep to give birth to goats. NE DEDİLER? Yavuz KOCAÖMER (TMPK Başkanı): “Demirhan’ la 1997 yılında tanıştık. O zaman tek çatıdan oluşan Türkiye Özürlüler Spor Federasyonu’nda Perihan Savaş’ın başkanlığında ikimiz de asbaşkandık. Daha sonra ben federasyon başkanı oldum, Demirhan başkan yardımcılığımı yaptı. 1999 senesinde Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı'nı (TESYEV) ve 2002 senesinde Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'ni (TMPK) birlikte kurduk. Ailesinde engelli bir insan olmamasına rağmen, yıllardır engelli sporları için mücadele eden bir kardeşimiz. Doğru bildiği yoldan şaşmayan, gerekirse, zamanında bana yaptığı gibi, birlikte çalıştığı başkanlarına, ‘Hayır, bu iş böyle olmaz’ diyecek kadar açık yürekli bir insandır. Bu bakımdan, Milliyet Gazetesi’nin 2013 'Yılın Spor Adamı' ödülünü kazanmasına en çok sevinenlerden bir tanesi de muhakkak ki benim.” İbrahim GÜMÜŞDAL (TMPK Genel Sekreteri) “Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Demirhan Şerefhan'ın Milliyet Gazetesi okuyucuları tarafından yılın spor adamı seçilmesi engelli spor camiasını gururlandırmıştır. Genç yaşına rağmen uzun yıllardan beri sürdürdüğü (sadece bir dönem ara verdi) başkanlık görevini tüm olumsuzluklara rağmen nasıl özveri ile yaptığını yakından bildiğim Demirhan Şerefhan bence sadece bir federasyon başkanı olarak görülmemeli. Çünkü başkanı olduğu Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bünyesinde yürüttüğü 16 spor branşı ile adeta bir konfederasyon başkanlığı yapmaktadır. Bunca branşa rağmen federasyonun aldığı bütçe ise yalnızca bir branş federasyonun bütçesine ancak denk gelmekte olup, tüm diğer olumsuzluklara rağmen bir de finansal sorunlarla başa çıkmaktadır. Federasyon başkanlığının yanı sıra Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Yönetim Kurulu’nda Thank God, there is no one handicapped in my family. But I feel obligated to perform this job as well as I possibly can. There is also no guarantee that any of us will never be handicapped. Whenever I am most emotional and pessimistic in this area, I have always heard a firm voice behind me; Yavuz Kocaömer saying, ‘keep going’… Mr. Kocaömer has supported me as much as he has supported handicapped sports, athletes and individuals. I estimate that in addition to his spiritual support, what he has spent from his own pocket for the handicapped until today is as much as the capital to set up a major factory. To be honest, he is the chief actor in the development of handicapped sports in Turkey. Now we are in a new process. We have a very young and dynamic Minister; Akif Çağatay Kılıç… I have a high level of belief that he will provide a great amount of support to handicapped sports. The energy of the minister will create as big a synergy in handicapped sports al all other sports. I found the opportunity of meeting him. I believe that he is a good opportunity for this community and Turkish sports. When the award of the Milliyet Daily came at this time, I felt that I was very lucky along with our community. We are a great community.” WHAT THEY SAID? Yavuz KOCAÖMER (NPCT President) “I met Demirhan in 1997. We were both vice presidents under the presidency of Perihan Savaş in the Handicapped Sports Başkan Yardımcısı olarak önemli çalışmalara imza atan Şerefhan, bilindiği üzere 2012 Londra Paralimpik Oyunları'nda milli kafilemizin “chef de mission” yani kafile sorumluluğunu üstlenmiş ve aynı görevi engelli sporları açısından ilk defa katılacağımız önümüzdeki Sochi 2014 Paralimpik Kış Oyunları'nda da yerine getirecektir. Teşekkürler Demirhan Şerefhan, bu ödülünle medyamızda maalesef adeta üvey evlat muamelesi gören engelli sporcularımızı bir kez daha onurlu bir şekilde temsil ettiğin için. Bir teşekkürüm de sayın Milliyet Gazetesi Spor Servisine, Demirhan Şerefefhan'ı aday gösterdikleri için. Ve tabii ki bir diğer teşekkür de saygıdeğer Milliyet okurlarına, oylarıyla başkanımızı yılın spor adamı seçtikleri için.” Osman Tanburacı (TBESF Yönetim Kurulu Üyesi, Spor Yazarı) “Sevgili dostum Yavuz Kocaömer bana ‘Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu’nda görev almanı rica ediyorum’ dediğinde fevkalade mutlu olmuştum. Federasyon Başkanı Demirhan Şerefhan kardeşimi yakından tanıma fırsatı bulduktan sonra da bu mutluluğum katlandı. Demirhan Bey genç yaşına rağmen mükemmel becerikli bir insan, akıllı bir yönetici, hepsinden öte, yüreği sevgi dolu bir dosttu. Yönetim Kurulu toplantılarında ona hayranlığım pekişti. Karşısındakini dikkatle dinliyor, akılcı davranıp, herkesin önerisine itibar ederek büyük bir yumuşaklık içinde sorunlara çözüm üretiyordu. Olayları takipte bir MİT ajanı, ilişkilerinde kırk yıllık dost, Federasyonumuza destek yaratmada cabbar bir başkan olarak hepimizi ateşleyen bir kimlikti Demirhan Şerefhan. Yönetim Kurulu olarak böyle dinamik bir başkana yardımcı olabiliyorsak ne mutlu bize? Demirhan Şerefhan’la çalışmak, çabasız deneyim kazanmak gibi bir şey. Bedensel engellilerin sorunlarını, beklentilerini, sportif gereksinimlerini o kadar iyi biliyor ki insan kendini ona mecbur hissediyor. Kendisiyle yapılacak daha o kadar çok proje var ki?” Federation of Turkey consisting of one roof at that time. Later on, I became federation president and Demirhan was my vice president. In 1999 we established the Handicapped Sports Aid and Education Foundation of Turkey (TESYEV) and in 2002 the National Paralympic Committee of Turkey (NPCT) together. He is a person, who has struggled for handicapped sports for years, despite having no one handicapped within his family. He never waivers from the right path, he is open hearted enough to say, ‘this won’t work’ as he did to me at the time, to the presidents he works with. From this point of view, I am definitely one of those who is happiest for him to win the Milliyet Newspaper’s 2013 ‘Sports Personality of the Year' award.” İbrahim GÜMÜŞDAL (NPCT Secretary General) “President of the Disabled Sports Federation of Turkey Demirhan Şerefhan being elected sports personality of the years by readers of the Milliyet Daily has made the handicapped sports community proud. Keeping up his task of president of the federation for long years (he only took a break for one term) despite all negative incidents, in a way that I know closely how devoted he is, Demirhan Şerefhan should not just be considered a federation president. With the 16 sports branches that he is handling within the body of the Disabled Sports Federation that he is the president of, he is almost doing the job of a confederation president. PARALİMPİK TÜRKİYE 15 DEMİRHAN ŞEREFHAN KİMDİR? 1969 yılında Ankara'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini TED Ankara Koleji'nde tamamladı. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Bölümü’nü bitirdi ve aile şirketinde ticarete atıldı. 1997 senesinde dönemin Türkiye Özürlülür Spor Federasyonu'nda yönetim kurulu üyesi oldu. 2000 senesinde Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı oldu ve bu görevi sekiz sene sürdürdü. 2000 senesinde eş zamanda Ankara Genç İşadamları Derneği (ANGİAD) Başkanı oldu ve bu görevi de iki sene sürdürdü. Daha sonra çeşitli sivil toplum örgütlerinde başkan yardımcılığı, genel sekreterlik ve yönetim kurulu üyeliği yaptı. Bir dönem Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'nin Başkanlığını da yapan Şerefhan, halen aynı kurumun İkinci Başkanlık görevini ve Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’nun da Başkanlığını sürdürmektedir. Evli ve üç çocuk babası olan Şerefhan çok iyi derecede İngilizce bilmektedir. Despite all these branches, the budget of the federation is only equal to the budget of one branch federation, as he is having to deal with financial problems in addition to all the other challenges he has to handle. In addition to being the federation president, Şerefhan carries on important work as the vice president of the National Paralympic Committee of Turkey, acting as the “chef de mission” of our delegation at the 2012 London Paralympic Games, as he will also fulfill the same task at the Sochi 2014 Paralympic Winter Games that we will participate for the first time. Thank you Demirhan Şerefhan for honorably representing our handicapped athletes who are being treated as step children in our media, one more time. Another thank you, is to the Sports Service of the Milliyet Daily for naming him a candidate. And naturally, another thank you to the esteemed readers of Milliyet for electing our president as the sports personality of the year with their votes.” Osman Tanburacı (DSFT Board Member, Sports Writer) “When my dear friend Yavuz Kocaömer asked me to accept a position at the ‘Disabled Sports Federation of Turkey’, I was extremely happy. Once I got to know Federation President Demirhan Şerefhan closer, this happiness increased even further. Demirhan is an extremely talented person despite his young age, he is a smart administrator, and a friend whose heart is full of affection. My admiration for him was reinforced at meetings of the Executive Board. He was listening to those in front of him attentively; he heeded everyone’s suggestions and was producing solutions to problems with a docile manner. Demirhan Şerefhan was an PARALİMPİK TÜRKİYE 16 intelligence agent in following incidents, an old friend in his relationships and he was a personality that fired up all of us in creating support for our federation as a clever president. How happy we were to possess such a dynamic president as the Board of Directors. Working with Demirhan Şerefhan was like gaining experience without spending any effort. He knows the problems, expectations and sportive requirements of the disabled so well that one feels obligated to him. There are so many projects to be done with him.” WHO IS DEMİRHAN ŞEREFHAN? He was born in 1969 in Ankara. He completed his primary, junior high and high school education at the TED Ankara College. He graduated from the English Department of the Gazi University Education Faculty and went into business within his family company. In 1997 he became a board member of the Handicapped Sports Federation of Turkey at the time. In 2000 he became the President of the Disabled Sports Federation of Turkey and sustained this post for eight years. In 2000 he became at the same time, the President of the Young Businessmen’s Association of Ankara (ANGIAD) and stayed at this post for two years. Subsequently, he served as vice president, secretary general and board member at various nongovernmental organizations. Also taking on the presidency of the National Paralympic Committee of Turkey for a term, Şerefhan still carries out the Vice Presidency of the same institution and the Presidency of the Disabled Sports Federation of Turkey. Şerefhan, who is married with three children, speaks English at a very competent level. 11 AYDA 114 MADALYA TÜRKİYE BEDENSEL ENGELLİLER SPOR FEDERASYONU BAŞKANI DEMİRHAN ŞEREFHAN, 2013 YILININ SPONSOR BULMA VE SPORTİF BAŞARI YÖNÜNDEN ÇOK BAŞARILI GEÇTİĞİNİ SÖYLEDİ. ŞEREFHAN, ULUSLARARASI TURNUVALAR, DÜNYA VE AVRUPA ŞAMPİYONALARINDAKİ BAŞARININ YANI SIRA FEDERASYON OLARAK GEÇEN DÖNEMDE 3.3 MİLYON LİRA DESTEK BULDUKLARINI AÇIKLADI. 114 MEDALS IN 11 MONTHS PRESIDENT OF THE DISABLED SPORTS FEDERATION OF TURKEY DEMİRHAN ŞEREFHAN STATED THAT 2013 WAS A SUCCESSFUL YEAR IN TERMS OF FINDING SPONSORS AND SPORTS SUCCESSES. ŞEREFHAN INDICATED THAT THE FEDERATION RECEIVED SUPPORT OF 3.3 MILLION LIRAS IN ADDITION TO THE ACHIEVEMENTS IN WORLD AND EUROPEAN CHAMPIONSHIPS. T ürkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Demirhan Şerefhan, 2013 yılında uluslararası müsabakalar, Dünya ve Avrupa Şampiyonaları’nda 11 ayda toplam 114 madalya kazandıklarını açıkladı. Bunlar içinde Dünya ve Avrupa şampiyonu sporcuların da bulunduğunu belirten Şerefhan, sportif başarının yanı sıra idari bir başarı ile yine 11 ayda 3.3 milyon Lira ayni ve nakdi destek bulduklarını söyledi. Spor Genel Müdürlüğü’nün paralimpik federasyonları arasında lokomotif özelliğe sahip olduklarının altını çizen Demirhan Şerefhan, “2016 Rio Paralimpik Oyunları hedefleri doğrultusunda 2014 yılından itibaren Paralimpik branşlarda tüm puanlı müsabakalara katılmak gerekiyor. Bütçemizi daha yukarılara taşımalıyız, yoksa 2016 Rio sıralamasında başka ülkelerin sporcuları bizim sporcularımızın önüne geçebilirler” dedi. Şerefhan, hedeflerinin daha fazla sponsor bulmak olduğunu dile getirerek, “Sponsorluk ile ilgili yoğun temaslarımız sürüyor. Garanti Bankası’ndan sonra yeni sürpriz sponsorları engelli sporlarına kazandıracağız. 2016 Rio Paralimpik Oyunları’na 12 branşta katılmayı hedefliyoruz. Bunlar içinde bugüne kadar oyunlarda yer almadığımız bocce ve yelken de bulunuyor. Sponsor bulma ve sportif başarı yönünden çok başarılı bir yılı geride bıraktık. 2014’de yerimizde saymayacağız. Bu ülke bu misyonda bir görev verdiyse, her türlü zorluğa rağmen elimizden geldiğince çalışıp üretmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Disabled Sports Federation of Turkey President Demirhan Şerefhan indicated that a total of 114 medals had been won in 11 months during 2013 at international tournaments, world and European championships. Stating that these include World and European Champion athletes, Şerefhan mentioned that in addition to sportive successes, 3.3 million liras worth of in kind and cash support was received in 11 months through administrative achievements. Emphasizing that they have a locomotive characteristic among the Paralympic federations of the Sports General Directorate, Demirhan Şerefhan said, “In line with the objectives of the 2016 Rio Paralympic Games, starting with 2014, we must participate all contests with points in Paralympic branches. We have to move our budget to higher PARALİMPİK TÜRKİYE 18 levels, otherwise, athletes of other countries can get ahead of our athletes in the 2016 Rio rankings”. As Şerefhan commented that their target is to find more sponsors, he commented, “Our intensive contacts for sponsorship are continuing. Following Garanti Bank, we will gain new surprise sponsors for handicapped sports. We aim to participate in the 2016 Rio Paralympic Games in 12 branches. Bocce and sailing that we have not included in the past at the games are among these branches. We have left behind a very successful year in terms of finding sponsors and sportive successes. We are not going to stand still in 2014. If this country gave us a task in this mission, we will work as hard as we can despite all the difficulties and continue to produce”. DAĞ VE AYGAN DÜNYA ŞAMPİYONU DAĞ AND AYGAN WORLD CHAMPIONS TAYLAND’IN BAŞKENTİ BANGKOK’TA DÜZENLENEN OKÇULUK DÜNYA ŞAMPİYONASI’NDA BEDENSEL ENGELLİLER MİLLİ TAKIMIMIZ İKİ ALTIN MADALYA KAZANDI. HENÜZ ÜÇ YILLIK SPORCU OLAN BURCU DAĞ BİREYSEL MAKARALI YAYDA DÜNYA ŞAMPİYONLUĞUNU ELDE ETTİKTEN SONRA, MAKARALI YAY ÇİFTLER KATEGORİSİNDE ERDOĞAN AYGAN İLE BİRLİKTE İKİNCİ ALTIN MADALYAYI GETİRDİ. OUR DISABLED NATIONAL TEAM WON TWO GOLD MEDALS AT THE WORLD ARCHERY CHAMPIONSHIP HELD IN THE CAPITOL OF THAILAND BANGKOK. ONLY AN ARCHER FOR THREE YEARS, BURCU DAĞ WON THE WORLD CHAMPIONSHIP IN THE INDIVIDUAL COMPOUND BOW, THEN WON A SECOND GOLD MEDAL IN THE COMPOUND BOW DOUBLES CATEGORY TOGETHER WITH ERDOĞAN AYGAN. Türkiye Bedensel Engelliler Okçuluk Milli Takımı 1-7 Kasım tarihlerinde Tayland'ın Bangkok şehrinde düzenlenen Dünya Şampiyonası'nda tarihi bir başarıya imza attı. Burcu Dağ ve Erdoğan Aygan çifti, makaralı yay kategorisinde dünya rekoru kırdı. Dağ ve Aygan'dan oluşan takımımız şampiyonada makaralı yay kategorisinde 153 olan dünya rekorunu, 154 ile kırarak şampiyonluğa ulaştı. Bunun yanı sıra Burcu Dağ’ın, bireysel makaralı yayda da Dünya şampiyonluğunu elde etmesi ile millilerimiz tarihi bir başarıya imza attı. Şampiyona dönüşü İstanbul Atatürk Hava Limanı’nda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Burcu Dağ, Dünya Şampiyonası’nda Türk bayrağını iki kez göndere çektirdiği için çok mutlu olduğunu söyledi. Bu başarı için çok çalıştıklarının altını çizen Dağ, “İlk olarak bireysel altın madalyayı kazanmamın ardından, sonra arkadaşımla birlikte çok güzel bir ekip oluşturduk ve mix takımda hem dünya rekorunu kırdık hem de ülkemize bir altın madalya daha getirdik. İkimiz de çok onurlu ve mutluyuz. İki defa İstiklal marşını dünyaya dinlettiğimiz, iki defa bayrağımızı göndere çektirdiğimiz için çok mutluyuz. Bize imkan verildiği zaman başaramayacağımız hiçbir şeyin olmadığını bir kere daha gösterdik” dedi. Burcu Dağ'ın bireysel makaralı yay mücadelesinde de birinci olduğu şampiyonada, karma yarışlarda 17 ülke yer aldı. Burcu Dağ’ın Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden antrenörü olan İzzet Avcı başarılı sporcunun Dünya şampiyonluğuna uzanan hikayesini şöyle özetledi: "Burcu Dağ, henüz üç yıldır mücadele The Disabled National Archery Team of Turkey achieved a historical success at the World Championship held in Bangkok, Thailand during 1-7 November. The doubles team of Burcu Dağ and Erdoğan Aygan broke the world record in the compound bow category. Dağ and Aygan's team achieved 154 points in the compound bow category breaking the world record of 153 points to achieve the championship. Meanwhile, Burcu Dağ also won the world championship in the individual compound bow category, achieving a historical success for our national team. Answering the questions of the press corps returning from the championship at the Istanbul Atatürk Airport, Burcu Dağ stated that she is extremely happy to have the Turkish flag flown up at the pole twice at the championship. Stressing that she worked very hard for this championship, Dağ said, “Following my individual gold medal, my partner and I made up a great team and we broke the world record in the mix team, as well as winning another gold medal for our country. We are both very honored and satisfied. We are elated that we had the world listen to our national anthem twice and had our flag fly at the pole twice. We proved once more that there is nothing we can’t succeed when an eden bir sporcu ve bu aslında okçulukta çok kısa bir süredir. Diğer sporcularla birlikte ikisi Antalya'da, beşi Aksaray'da olmak üzere 15'er günlük yedi ayrı kamp dönemi geçirdik. Kendisi çok çalışkandı ve başaracağına sonsuz bir güçle inanıyordu. Üstelik ilk ciddi müsabakasında dünya şampiyonu olmayı başardı." Eskişehir'deki okçuluk ortamı hakkında da bilgi veren Avcı, sporcuları nasıl yetiştirdikleriyle ilgili olarak ise şunları söyledi "Biz Eskişehir’de sporcularımızı çekirdekten yetiştiriyoruz. 7-8 yaşlarında yaz okulunda gelecek gördüğümüz sporcularımıza lisans eğitimi aldırarak Anadolu Üniversitesi bünyesine kazandırıyoruz. Yıllar süren titiz çalışmalardan sonra bu oyuncuları üst seviyelere taşıyoruz. Şu anda okçuluk Anadolu Üniversitesi’nin en çok madalya getiren branşıdır." opportunity is provided to us”. 17 countries took place in the mixed competition during the championship where Burcu Dağ was also first in the individual compound bow contest. Burcu Dağ’s coach at the Eskişehir Anatolia University, İzzet Avcı summarized the story of the successful archer extending to the world championship as follows: "Burcu Dağ has only been competing for three years, which is a very short time for archery. We had seven separate camp periods along with the other athletes, two in Antalya, five in Aksaray of 15 days each. She was working excessively hard and had full belief that she would succeed. She managed to win the world championship in her first major contest." Providing information concerning the sport of archery in Eskişehir, Avcı had the following comment as to how they raise athletes: "We start our athletes from the grass roots in Eskişehir. We give license training to athletes with promising futures at the age of 7-8 in summer school and we enroll them into the community of Anatolia University. After years of careful work, we bring these athletes to high levels. Currently archery is the branch bringing the highest number of medals to Anatolia University." PARALİMPİK TÜRKİYE 21 BADMİNTONDA HIZLI GELİŞİM TREMENDOUS DEVELOPMENT IN BADMINTON ALMANYA’NIN DORTMUND KENTİNDE DÜZENLENEN VE 38 ÜLKEDEN 252 SPORCUNUN İŞTİRAK ETTİĞİ DÜNYA BADMİNTON ŞAMPİYONASI’NA SEKİZ SPORCU İLE KATILAN TÜRKİYE DÖRT DÜNYA İKİNCİLİĞİ, BİR DÜNYA ÜÇÜNCÜLÜĞÜ KAZANDI. ŞAMPİYONA SONRASI ÜÇ SPORCUMUZ DÜNYA KLASMANINDA İLK SIRADA YER ALIYOR. PARTICIPATING IN THE WORLD BADMINTON CHAMPIONSHIP HELD IN DORTMUND, GERMANY WITH 252 ATHLETES FROM 38 COUNTRIES, TURKEY ENTERED WITH EIGHT PLAYERS, WINNING FOUR WORLD SECOND PLACES AND ONE THIRD PLACE. FOLLOWING THE CHAMPIONSHIP, THREE OF OUR ATHLETES ARE IN THE TOP WORLD RANKINGS. 5 -11 Kasım 2013 tarihleri arasında Almanya’nın Dortmund kentinde düzenlenen Bedensel Engelliler Badminton Dünya Şampiyonası’nda sporcularımız dört dünya ikinciliği, bir dünya üçüncülüğü elde etti. 38 ülkeden 252 sporcunun iştirak ettiği şampiyonada sekiz sporcuyla mücadele eden Türkiye toplam beş madalya kazandı. WH2 sınıfında Emine Seçkin tek bayanlarda ve karışık çiftlerde, Avni Kertmen WH2 sınıfında karışık çiftlerde ve WH1 sınıfında çift erkeklerde, İlker Tuzcu da SU5 sınıfında çift erkeklerde dünya ikincisi olurken, Zehra Bağlar ilk kez katıldığı şampiyonada SU5 sınıfında dünya üçüncüsü olarak büyük başarı elde etti. Sporcularımızdan İlker Tuzcu tek ve çift erkeklerde, Avni Kertmen çift erkeklerde, Emine Seçkin ise tek bayanlarda, kategorilerinde dünya sıralamasında ilk sırada yer alıyorlar. Türkiye’de engelliler badmintonunun 2009 yılında başladığı düşünülecek olursa, beş yıl içindeki bu gelişim ‘olağanüstü’ olarak nitelenebilir. Dünya Şampiyonası’na beş tekerlekli sandalye sporcusu, üç ayakta sporcu, iki antrenör ve bir fizyoterapist ile katılan kafilemizde şu isimler yer aldı: Antrenör: Ahmet Bozdam, Yardımcı Antrenör: Celalettin Kanber, Fizyoterapist: Doç. Dr. Nevin Atalay Güzel, Sporcular: Emine Seçkin, Narin Uluç, Nuray Göncü, Zehra Bağlar, Avni Kertmen, İlker Tuzcu, Aslan Şahin, Muammer Çankaya. Bedensel Engelliler Badminton Milli Takım Antrenörü Ahmet Bozdam, sekiz sporcu ile katıldıkları Dünya Şampiyonası’nda elde edilen beş madalyanın çok önemli olduğunu belirterek, “Sadece bu şampiyonada değil, önceki turnuvalar ve şampiyonalarda aldığımız derecelerle dünyada ilk üç içerisinde yer alıyoruz. Dünya Şampiyonası öncesi Konya’da gerçekleştirdiğimiz kampta çok iyi hazırlanmıştık. Almanya’da çok zorlu rakiplerle mücadele eden sporcularımız öncelikle gruplarından çıkma başarısını gösterdiler, sonra da madalyaları topladılar. Yoğun maç trafiği nedeniyle yeterli dinlenme fırsatı bulamamamız final karşılaşmalarında ikincilikle yetinmemize etken oldu. Bir sonraki şampiyonada bunu mutlaka telafi edeceğimiz inancıyla takımımızı kutluyor, federasyonumuza da sağladığı olanaklardan ötürü teşekkür ediyorum” dedi. Our athletes won four world second place finishes and one third place finish at the Disabled Badminton World Championship held during 5-11 November 2013 at Dortmund, Germany. Competing with eight athletes in the championship where 252 players from 38 countries had participated, Turkey won a total of five medals. In the WH2 class Emine Seçkin was second in the world in the women’s singles and mixed doubles, Avni Kertmen was second in the world in the WH2 class in the mixed doubles and WH1 class in the men’s doubles, İlker Tuzcu was also second in the world in the SU5 class in the men’s doubles, while Zehra Bağlar was third in the world in the championship she entered for the first time in the SU5 class to carry out a major achievement. Of our athletes, İlker Tuzcu in the men’s singles and doubles, Avni Kertmen in the men’s doubles, Emine Seçkin in the women’s singles are ranked first in the world rankings in their categories. If it is considered that handicapped badminton started in 2009 in Turkey, this improvement in five years can be considered as ‘extraordinary’. Our delegation participated in the World Championship with five wheelchair athletes, three PARALİMPİK TÜRKİYE 24 standing up athletes, two coaches and one physiotherapist, to include the following names: Coach: Ahmet Bozdam, Assistant Coach: Celalettin Kanber, Physiotherapist: Assoc. Prof. Dr. Nevin Atalay Güzel, Athletes: Emine Seçkin, Narin Uluç, Nuray Göncü, Zehra Bağlar, Avni Kertmen, İlker Tuzcu, Aslan Şahin, Muammer Çankaya. Disabled Badminton National Team Coach Ahmet Bozdam stated that the five medals won at the World Championship they participated with eight athletes are very important and said, “We are within the top three in the world with the results we obtained in this championship as well as previous tournaments and championships. We had prepared thoroughly for the World Championship at the camp in Konya. Competing against powerful opponents in Germany, our athletes first managed to lead their groups; then they picked up the medals. Our inability to rest properly due to busy match traffic caused us to come in second in the final matches. I congratulate our team with the firm belief that we will make up for this in the next championship and I thank our federation due to the resources they provided”. HERKES İÇİN BADMİNTON ENGELLİLİK SPOR YAPMAYA ENGEL DEĞİLDİR Badminton az sayıda sporcu ile oynanabildiği için istenildiği zaman partner bulunabilir. Sakatlık riski yok denecek kadar azdır. Diğer raket sporlarına göre pahalı malzemelere sahip değildir. Sportif özelliklerin neredeyse tamamını taşıdığından tercih edilen bir branştır. Sporcuların fiziki yapıları önemli değildir. Değişik fiziki yapıya sahip ve her yaştaki tüm insanlar badminton oynayabilir. Özellikle çocukların gelişimi açısından çok önemlidir. Erkek ve bayanların müsabakalarda birlikte yer alabildiği nadir spor dallarındandır. Rekreasyon amaçlı olarak plajlar, parklar ve kamp gibi yerlerde rahatlıkla oynanabilir. Bedensel, işitme ve zihinsel engelli bireyler engel durumlarına özgü kurallarla badminton sporunu kolayca yapabilmektedir. Bedensel engellilerde badminton müsabakaları ilk kez özellikle 2. Dünya Savaşı sonrasında engelli kalan savaş gazilerinin ve daha sonraki yıllarda da diğer engellilerin öncelikle rehabilite edilmesi, sonra müsabık olarak spora başlatılması amacıyla kurulan İngiltere’nin Stoke Mandevilla Merkezi’nde 1995 yılında mütevazı bir sporcu sayısıyla başlamıştır. Şimdilerde katılım gerek ülke gerekse sporcu sayısı olarak hızla artmaktadır. Henüz Paralimpik olmayan bedensel engelliler badmintonu çok yoğun çalışmaların ardından 2016 yılından itibaren Paralimpik Oyunları’na dahil edilecektir. Ülkemizdeki ilk çalışmalar ise 2009 yılında Birol Çağlar ve Ahmet Bozdam tarafından Ankara’da açılan Bedensel Engelliler Badminton Antrenör ve Hakem Kursları ile başlamıştır. BADMINTON FOR EVERYONE Since it is possible to play badminton with a small number of athletes, it is easy to find a partner whenever it is desired. The risk of injury is negligible. It does not require expensive equipment as other racquet sports. It is a preferred branch since it possesses almost all of the sportive features. Physical attributes of athletes are not important. All people with differing physical characteristics of all ages may play badminton. It is especially advantageous for the development of children. It is one of the rare sports branches where men and women players can compete together in contests. It can be conveniently played in venues such as beaches, parks and camping grounds for recreational purposes. Individuals with physical, hearing and mental handicaps can easily partake in the sport of badminton with specific rules. DISABILITY IS NOT AN OBSTACLE TO PARTICIPATE IN SPORTS Disabled badminton contests were initiated for the first time after World War II for the rehabilitation of disabled war veterans and in subsequent years of other handicapped to be initially rehabilitated and then start into sports as competitors at the Stoke Mandevilla Center in the UK in 1995 with a modest number of athletes. Currently participation is rapidly increasing in terms of countries and the number of athletes. Disabled badminton, which is currently not a Paralympic sport, will be included in the Paralympic Games starting in 2016 after intensive efforts. Initial work was started in our country in 2009 by Birol Çağlar and course instructor Ahmet Bozdam in Elmadağ, Ankara at the Disabled Badminton Coach and Referee Courses. PARALİMPİK TÜRKİYE 25 HAYAT PAYLAŞINCA GÜZEL DE… LIFE IS GOOD WHEN YOU SHARE, BUT… Yakın zamana kadar engelimizle ilgili birçok İBRAHİM GÜMÜŞDAL TÜRKİYE MİLLİ PARALİMPİK KOMİTESİ GENEL SEKRETERİ NATIONAL PARALYMPIC COMMITTEE OF TURKEY SECRETARY GENERAL konuda daima ‘ötekileştirildik.’ Daha okula başlama çağımızda “Okulumuz engellilere uygun değil” denilerek okuma hakkı elinden alınmış çok engelli vardır aranızda... Birçoğumuz kendi imkanları ile okuma yazmayı öğrenmiş, ancak az sayıdaki engelli, üstün gayretkeşliği sayesinde belirli bir eğitim seviyesine ulaşabilmiştir. Gençlik yıllarımızda sosyal hayatı paylaşma konusunda da az sıkıntılar yaşamadı engelliler... Hayatın içinde olmaya azimli engelliler gün geldi yaşamlarını birleştirecek kişilerle tanıştılar, orada da aynı ‘ötekileştirme’ sıkıntıları yaşandı: “Aslan gibi oğlumun engelli bir kızla ya da fidan gibi kızımın engelli erkek ile evlenmesine asla izin vermem” diyen aile büyükleri vardı. Kısacası engelliler ne kadar azimle toplumda kendine bir yer edinmeye çabaladıysa da pek azı hakkı olanı yani kabul edilmeyi başarabildiler. Sonraları devletçe bazı imtiyazlar tanındı engellilere; özel tertibatlı araç edinme konusunda… Birden mahallenin engelli Ayşesi veya Mustafası bazı siyah elbiseli ağabeyler tarafından el üstünde tutulmaya başlandı. Verdiler Ayşe’nin Mustafa’nın eline üç-beş kuruş, alındı son model gümrüksüz, vergisiz süper lüks arabalar. Ne de olsa aynı mahallenin insanları değil miyiz, hiç engelli-engelsiz ayrımı yapar mıyız? Zamanla hızla büyüyen ülkemizde yeni açılan büyük alışveriş merkezlerinin girişlerine en yakın yerlerdeki otoparklar engelli araçlarına tahsis edildi. Tabii “Engelli ayrımı yapmam” diyen kim varsa aracını engellilere tahsis edilen yerlere park etmeyi kendilerine hak gördüler. “Nereniz engelli sizin?” diye sorunca da, “Beyinden engelliyim” diyerek sırıtanlarla karşılaştık. Hatta taciz edildik: “Ne olmuş ya alt tarafı beş dakika park ettiysek...” PARALİMPİK TÜRKİYE 26 Artık bu sorunla uğraşmıyorum. Çünkü yeni plaka uygulamasına göre engellilerin araç plakasında o malüm mavi renkli tekerlekli sandalye logosu bulunmuyor. Dolayısıyla hangi araç engelliye aittir belli olmuyor. Ne hoş değil mi? Devletimizin sağladığı bu gibi avantajları hak etmeyenlerle paylaştığınız zaman ‘öteki’ olmuyorsunuz. Bitmedi... Şimdi bir alışveriş merkezindesiniz, tuvalete gideceksiniz. Kapısında engelli işareti olan lavaboya gittiniz. O da nesi? Kapı kilitli… İlk düşünceniz başka bir engellinin içerde olduğu… Beklersiniz mecburen… Diğer engelli tuvaleti kim bilir kaçıncı katta? Biraz daha beklersiniz. Dayanamaz kapıyı tıklatırsınız, içerden boğuk bir ses duyarsınız. Nihayet kapı açılır ve gözlerinize inanamazsınız. İçerden zarif bir hanım ya da genç bir adam çıkar. “Neden burayı kullanıyorsunuz?” sorusunu sorduğumda verilen cevap “Pardon burası boştu da” olur. Aynı durum havalimanı tuvaletinde de başınıza gelir. Çoğu kez de içerden havalimanı çalışanı çıkar. Onun derdi de sigara içmenin yasak olduğu terminalde en kestirme yol engelli tuvaletleridir. Hayat paylaşınca ne güzel di mi? Until recently we had been estranged in many subjects regarding our disabilities. There are many handicapped people among us whose right to be educated were denied back when they were school age, by officials who said “Our school is not suitable for the handicapped”... Many of us learned how to read and write with our own means, while only a small number of disabled could show a superior effort in order to achieve a certain level of education. The handicapped experienced quite a few problems in terms of sharing social life during their youth... When the handicapped, determined to be inside of life, met people to join their lives, there also, problems of ‘estrangement’ came about: There were family elders who said, “I will never let my handsome son marry a handicapped girl or my beautiful girl to marry a handicapped man”. In short, in as much as the handicapped tried to find themselves a place in society, although it is their given right; very few could succeed in being accepted. Subsequently, the government allowed some privileges to the handicapped; they were able to acquire specially equipped vehicles… All of a sudden, the neighborhood’s handicapped Ayşe or Mustafa were favored by some big brothers in black suits. Ayşe and Mustafa were given some cash, super luxury cars were purchased for them free of taxes and customs fees. Since we’re all from the same neighborhood, we do not discriminate against the handicapped. The parking spaces closest to the shopping malls opening recently in our growing country were allocated to the vehicles of the handicapped. Naturally, everyone who says “I do not discriminate against the handicapped” saw themselves fit to park in places that were assigned for the handicapped. When we asked the violators “What is your disability?” we encountered those who smirked, “I am brain damaged”. In fact, at times we were harassed: “So what if I parked here for five minutes...” I am not dealing with this problem any longer. According to the new license plate regulations, the blue colored wheelchair logo does not appear on the license plates of the handicapped any longer. Therefore, it is not possible to tell which vehicle belongs to the handicapped. How nice, isn’t it? When you share these types of advantages provided by our government with those who do not deserve them, you are not ‘estranged’ any more. It is not over... Now, you are in a shopping center, you have to go to the toilet. You go for the rest room with the handicapped sign on the door. What do you see? The door is locked… Your first thought is that there is another handicapped person inside… You are obligated to wait… Who knows which floor the other handicapped toilet may be? You wait a little longer. You get impatient and knock on the door, you hear a muffled voice coming from inside. Finally, the door opens and you do not believe your eyes. A perfectly healthy young lady or man comes out. The answer I get when I ask “Why do you use this one?” is usually “Sorry, but this one was free”. The same situation takes place in airport toilets. Most of the time, there are airport employees inside. As it is forbidden to smoke at airport terminals, the most convenient place to smoke is the handicapped toilet. Life is so nice when you share, isn’t it? GÖRME ENGELLİLERİN İLK KISA KULVAR YÜZME ŞAMPİYONASI THE FIRST SHORT COURSE SWIMMING CHAMPIONSHIP FOR THE BLIND E ngellilerin sportif, kültürel ve sanatsal faaliyetlerle sosyal hayata tam katılımlarını sağlamak üzere çalışmalarını sürdüren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün destek verdiği ve Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu ile Adıyaman Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından ülkemizde ilk kez düzenlenen Türkiye Görme Engelliler Kısa Kulvar Yüzme Şampiyonası 26-27 Ekim 2013 tarihlerinde Adıyaman’da yapıldı. 100. Yıl Yüzme Havuzu'nda gerçekleşen şampiyonada Manisa, Erzurum, Ankara, Konya, Malatya, Samsun, Gaziantep, Bursa, Kayseri, İzmir, Kahramanmaraş, İstanbul, Sakarya, Diyarbakır ve Adıyaman'dan 30 kulüpten 80 sporcu yarıştı. Şampiyonanın 2016 Engelliler Yüzme Şampiyonasına hazırlık faaliyetlerinden biri olduğunu belirten Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkan Yardımcısı Orhan Tanrıkulu "2016'da rekor sayıda sporcuyla ülkemizi Rio Paralimpik Oyunları’nda temsil etmeyi hesaplıyoruz. Faaliyetlerimiz, çalışmalarımız bu yönde devam ediyor. Şampiyona bizim açımızdan çok verimliydi” dedi. The Blind Short Course Swimming Championship held for the first time in our country with the support of the Family and Social Policies Ministry Handicapped and Elderly Service General Directorate working to ensure full participation into social life of the handicapped through sportive, cultural and artistic activities and by the Blind Sports Federation of Turkey and Adıyaman Youth Services and Sports Province Directorate was held on 2627 October 2013 in Adıyaman. During the championship held at the 100th Anniversary Swimming Pool, 80 athletes of 30 clubs from Manisa, Erzurum, Ankara, Konya, Malatya, Samsun, Gaziantep, Bursa, Kayseri, Izmir, Kahramanmaraş, Istanbul, Sakarya, Diyarbakır and Adıyaman competed. PARALİMPİK TÜRKİYE 27 GOALBALL’DE ÇİFTE KUPA KONYA’DA DÜZENLENEN A GRUBU GOALBALL AVRUPA ŞAMPİYONASI’NDA BAYAN MİLLİ TAKIMIMIZ İKİNCİ OLURKEN, ERKEKLERDE ÜÇÜNCÜLÜĞÜ ELDE ETTİK. BAYANLARDA BİRİNCİLİĞİ RUSYA, ÜÇÜNCÜLÜĞÜ İSRAİL, ERKEKLERDE İSE BİRİNCİLİĞİ LİTVANYA, İKİNCİLİĞİ İSPANYA KAZANDI. TÜRKİYE GÖRME ENGELLİLER SPOR FEDERASYONU BAŞKANI ABDULLAH ÇETİN, BAŞARILARINI DÜNYA ŞAMPİYONASI’NDA DA SÜRDÜRECEKLERİNİ SÖYLEDİ. DOUBLE TROPHIES IN GOALBALL WHILE OUR WOMEN’S NATIONAL TEAM WAS SECOND AT THE A GROUP EUROPEAN GOALBALL CHAMPIONSHIP HELD IN KONYA, WE CAME IN THIRD IN THE MEN’S CATEGORY. RUSSIA WAS FIRST AND ISRAEL THIRD IN THE WOMEN, WITH LITHUANIA WINNING FIRST PLACE AND SPAIN COMING IN SECOND IN THE MEN. TURKISH BLIND SPORT FEDERATION PRESIDENT ABDULLAH ÇETİN INDICATED THAT TURKEY’S SUCCESSES WOULD BE SUSTAINED AT THE WORLD CHAMPIONSHIP AS WELL. U luslararası Görme Engelliler Spor Federasyonları Birliği ve Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu tarafından 1-10 Kasım 2013 tarihleri arasında Konya’da düzenlenen A Grubu Goalball Avrupa Şampiyonası’nda bayan milli takımımız Avrupa ikincisi, erkek milli takımımız Avrupa üçüncüsü oldu. Şampiyonanın açılış seromonisinde konuşan Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Abdullah Çetin, Goalball Avrupa Şampiyonası'nın ilk kez 14 ülkeden bayanlar ve erkekler kategorilerinde 20 takımın katılımıyla düzenlendiğini söyledi. Engelli sporlarında Türkiye'nin büyük mesafe aldığını ifade eden Çetin, "Bu gelişmenin en önemli göstergelerinden biri de bu şampiyonanın Türkiye'de düzenlenmesi... Ümit ediyorum ki hoşgörü diyarı Konya'da ağırladığımız engelli sporcuları, güzel müsabakaların ardından ülkelerine uğurlarız. Şampiyonaya katılan ülke sporcularına ve IBSA Başkanı Jannie Hammershoi'ye teşekkür ediyor, tüm ülkelere başarılar diliyorum" diye konuştu. Our women’s national team won second place in Europe and our men’s national team was third in Europe at the European A Group Goalball Championship held during 1-10 November 2013 in Konya by the International Blind Sport Federations Association and Turkish Blind Sport Federation. Speaking at the opening ceremony of the championship, Turkish Blind Sport Federation President Abdullah Çetin stated that the European Goalball Championship was being held for the first time with such a large participation, with women’s teams from 14 countries and men’s teams from 20 countries entering the tournament. Indicating that Turkey took a great distance in handicapped sports, Çetin said, "One of the most important indicators of this development is the organization of this championship in Turkey... I am hoping that we will send off all the handicapped athletes we host in the land of tolerance Konya back to their own countries in a pleasant mood. I would like to thank all the national athletes participating in the championship, as well as IBSA President Jannie Hammershoi and wish the best of success to all the countries involved". IBSA President Hammershoi stated that the championship is the first official event since she became elected. Emphasizing that the blind must definitely be involved in sport, Hammershoi indicated that Goalball has significant accomplishments in this area worldwide and that the Goalball Committee deserves to be thanked for all these efforts. Hammershoi mentioned that work has started in certain parts of the work regarding how and when some blind sports can be made independent and said, "I thank all the stakeholders of Goalball. I know you will do all you can to ensure a good championship. I wish the best success to all the athletes". PARALİMPİK TÜRKİYE 29 IBSA Başkanı Hammershoi ise şampiyonanın, göreve seçildiğinden bu yana katıldığı ilk resmi müsabaka olduğunu belirtti. Görme engellilerin spor faaliyetlerinin içinde olmasını çok önemsediğini vurgulayan Hammershoi, goalball’ün dünya çapında önemli işler çıkardığını belirterek, Goalball Komitesi'nin teşekkürü hak ettiğini dile getirdi. Dünyanın belli kesimlerinde bazı görme engelli sporlarının Following the speeches, Turkish Blind Sport Federation President Abdullah Çetin presented plaques to Konya Governor Muammer Erol, to Youth Services and Sports Province Director Ömer Ersöz and to Necmettin Erbakan University Deputy Chancellor Prof. Dr. Tahir Yüksek. Our men’s and women’s national teams started out the competition, beginning one day after the opening ceremony, with victories. During the match played at the 100th Anniversary Sports Hall, the Goalball National Men’s Team defeated Slovenia by a score of 15-10. Our national team came out to the match with the trio of Okan Düzgün, Hüseyin Alkan and Tuncay Karakaya, winning with twelve goals scored by Tuncay and three goals by Hüseyin. Playing against Finland on the second match of the day, the national team scored a 5-5 tie in this contest. The women’s national team defeated Denmark by a score of 7-3 during the match played on the same day in the same hall. PARALİMPİK TÜRKİYE 30 nasıl ve ne zaman bağımsız hale getirilebileceğiyle ilgili çalışmalara başladıklarını anlatan Hammershoi, "IBSA'nın dünya çapında bütün sporcuların ve engelli sporlarının arkasında olduğunun garantisini vermek için elimden gelen her şeyi yapacağım. Golbol'ün bütün paydaşlarına teşekkür ediyorum. İyi bir şampiyona olması için elinizden gelen her şeyi yapacağınızı biliyorum. Bütün sporculara başarılar" dedi. During the championship participated by 20 teams in the men’s and women’s categories from 14 countries, our women’s national team subsequently beat Spain and Germany, while our men’s national team lost to the Czech Republic. Our women’s national team won against Spain by 8-2, Germany by 12-6, but our men’s national team playing the Czech Republic lost that match by a score of 4-3.The semi - final matches of the championship played also at the 100th Anniversary Hall, were the scenes of breath taking contests. Meeting Spain in order to reach the finals, our men’s national team was defeated 6-2 by its powerful opponent, but our women’s national team defeated Finland by a score of 54 to reach the final. Reaching the last minutes with a one point lead, Turkey went to the final with a score of 5-4, thanks to the successful save by Sadiye of the penalty shot won by Finland with 30 seconds to go before the end of the match. Konuşmaların ardından Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Abdullah Çetin, Konya Valisi Muammer Erol ile Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ömer Ersöz ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tahir Yüksek'e plaket takdim etti. Açılış töreninden bir gün sonra başlayan şampiyonada mücadele eden erkek ve bayan milli takımlarımız galibiyetle başladı. 100. Yıl Spor Salonu'nda oynanan mücadelede Golbol Erkek Milli Takımı, Slovenya'yı 15-10 mağlup etti. Milli takımımız; Okan Düzgün, Hüseyin Alkan ve Tuncay Karakaya üçlüsüyle başladığı maçta, Tuncay'ın 12 ve Hüseyin'in attığı üç golle galip geldi. Günün ikinci maçında ise Finlandiya ile karşılaşan milliler, bu maçtan 5-5'lik beraberlikle ayrıldı. Bayan Milli Takımı ise aynı gün aynı salonda oynanan maçta Danimarka'yı 7-3 yendi. 14 ülkeden bayan ve erkek kategorilerinde 20 takımın katıldığı şampiyonada daha sonra Bayan Milli Takımımız İspanya ve Almanya'yı yenerken; Erkek Milli Takımımız Çek Cumhuriyeti'ne mağlup oldu. Bayan Milli Takımımız İspanya'yı 82, Almanya'yı 12-6 mağlup ederken, Çek Cumhuriyeti ile karşılaşan Erkek Milli Takımımız ise sahadan 4-3 mağlubiyetle ayrıldı. Şampiyonada yine 100. Yıl Salonu’nda oynanan yarı final maçları nefes kesen mücadelelere sahne oldu. İspanya ile final vizesini alabilmek için karşılaşan erkek milli takımımız güçlü rakibine 6-2 yenilirken, bu karşılaşmanın ardından Finlandiya’yı 5-4 yenen bayan millilerimiz final kapısını açtı. Son dakikalara bir sayı önde giren Türkiye, Finlandiya'nın maçın bitimine 30 saniye kala kazandığı penaltı atışını kurtaran Sadiye'nin başarılı hamlesiyle, 5-4'lük skorla finalde mücadele etmeye hak kazandı. Maç sonunda antrenörlerine ve Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Abdullah Çetin'e gözyaşları içinde sarılan oyuncular dakikalarca finale kalma mutluluğunu yaşadı. Embracing their coach and Turkish Blind Sport Federation President Abdullah Çiftçi with tears of joy, the players rejoiced due to reaching the finals for several minutes. On the last day of the championship in Konya, our women’s national team lost to Russia by a score of 4-2 to be second in Europe. Our national team went into the final minutes trailing by two points. Following a penalty shot we missed during this period, Russia left the court with a 4-2 victory to become champions, with our Crescent and Star national team becoming European second place finishers. The men’s national team met Germany in the match for third place. During the closely contested play, Turkey entered the last 30 seconds with a one point lead. With no further goals scored, our national team won the match by a score of 4-3 against its strong rival and achieved a third place European title. Turkish Blind Sport Federation President Abdullah Çetin made an announcement after the championship to mention that our national teams competed well in both categories. Çetin said, "I congratulate both our national teams. Hopefully, we will renew this success in the World Championship as we wish to become champions there". Çetin spoke at the medals ceremony to stress that Turkey has worked extremely hard in order to have the best event since the day it was decided for the championship to be hosted in Turkey. Congratulating the successful national teams, President Çetin continued, "We would like to rejoin you esteemed athletes, coaches and national federation presidents in another province of Turkey, in other events. I thank you all for coming to Turkey and to Konya". IBSA Goalball Committee President Kari Marklund thanked the Turkish Blind Sport Federation for the event. At the end of the championship Russia was first, Turkey second and Israel third in the women. In the men’s category, Lithuania finished first, Spain was second, with Turkey coming in third place. PARALİMPİK TÜRKİYE 31 Konya'daki şampiyonanın son gününde Bayan Milli Takımımız, finalde Rusya'ya 4-2 yenilerek Avrupa ikincisi oldu. Millilerimiz son dakikalara iki sayı geride girdi. Bu bölümde kaçırdığımız bir penaltı atışının ardından Rusya sahadan 4-2’lik galibiyetle şampiyon olarak ayrılırken, Ay-Yıldızlı ekibimiz Avrupa ikinciliğini elde etti. Erkek Milli Takımı ise üçüncülük maçında Almanya ile karşılaştı. Çekişmeli geçen oyunda Türkiye son 30 saniyeye bir sayı önde girdi. Başka gol olmayan müsabakada güçlü rakibi karşısında maçı 4-3 kazanan ekibimiz Avrupa üçüncülüğüne ulaştı. Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Abdullah Çetin, şampiyona sonunda yaptığı açıklamada, her iki kategoride de iyi mücadele ettiklerini söyledi. Çetin, "İki takımımızı da tebrik ediyorum. İnşallah Dünya Şampiyonası’nda bu başarıyı yineleyerek orada şampiyon olmak istiyoruz" dedi. Çetin, madalya töreninde yaptığı açıklamada ise, şampiyonanın Türkiye'ye alındığı günden itibaren organizasyonun en iyi şekilde gerçekleşmesi için eksiksiz çalıştıklarını ifade etti. Başarılı olan milli takımları kutlayan Başkan Çetin, "Türkiyemizin değişik bir ilinde, başka organizasyonlarla siz değerli sporcular, antrenörler ve ülkelerin federasyon başkanlarıyla yeniden birlikte olmak istiyoruz. Türkiye ve Konya'ya geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum" diye konuştu. IBSA Goalball Komitesi Başkanı Kari Marklund ise Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu’na organizasyon için teşekkür etti. Şampiyonada, bayanlarda Rusya birinci, Türkiye ikinci, İsrail üçüncü oldu. Erkeklerde ise Litvanya birinciliği, İspanya ikinciliği, Türkiye üçüncülüğü aldı. GÖRME ENGELLİ JUDOCULARIMIZ AVRUPA ÜÇÜNCÜSÜ OUR BLIND JUDO WRESTLERS THIRD IN EUROPE M acaristan’ın Eger kentinde 2-7 Aralık 2013 tarihleri arasında düzenlenen Görme Engelliler Avrupa Judo Şampiyonası’nda sporcularımız bronz madalyaları topladı. 22 ülkeden 218 sporcunun katılımı ile düzenlenen şampiyonada kadınlarda 52 kiloda Gülhan Kılıç ve 48 kiloda Ecem Taşın bronz madalya kazanırken, kadın milli takımımız da şampiyonayı takım halinde üçüncülükle tamamladı. Erkeklerde ise gençlerde 66 kiloda, büyüklerde 60 kiloda mindere çıkan Sinan Davşan ile gençlerde 90 kiloda İsrafil Dündar Avrupa üçüncüsü oldular. Our athletes picked up bronze medals during the Blind European Judo Championship held in Eger, Hungary on 2-7 December 2013. During the championship held with the participation of 218 athletes from 22 countries, in the 52 kilos women’s Gülhan Kılıç and in the 48 kilos Ecem Taşın won bronze medals, with our women’s national team completing the championship in third place. In the men’s junior 66 kilos, senior 60 kilos, Sinan Davşan and in the juniors’ 90 kilos İsrafil Dündar going out to the mat came in third place in Europe. ENGELLİLERİN ENGELLERİ! HANDICAPS OF THE HANDICAPPED! E ngelli sporları konusunda dünle bugün arasında kıyaslama yaparken ilk başvurduğumuz yöntem, 2000 Sydney Paralimpik Oyunları'ndan itibaren Türkiye'nin takip eden oyunlara katılım ve elde etiği başarı konusunda göstermiş olduğu başdöndürücü gelişmedir. Bu alanda kendimizle gurur duyuyoruz. Haksız da değiliz! Sydney'de sembolik olarak 1, Atina'da 8, Pekin'de 16, HAMİT TURHAN Londra'da 67 sporcu ile mücadele ettik. Sayı her PARALİMPİK TÜRKİYE oyunda katlanarak arttı. Elde edilen madalyalar YAYIN YÖNETMENİ SPOR YAZARI da öyle. Bu bir başarı mıdır? Hiç kuşkusuz PARALYMPIC TURKEY başarıdır. Bundan 15 yıl öncesine kadar engelli EDITOR IN CHIEF sporlarında esamisi okunmayan bir ülkenin son SPORTS WRITER oyunlara 67 sporcu ile katılıp 5 farklı kategoride 10 madalya kazanması azımsanmayacak bir spor olayıdır. Engelli spor federasyonlarının kurumsallaşma yönünde her geçen yıl ivme kazanması ve Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'nin gerek ulusal, gerekse uluslararası ilişkiler ve organizasyonlarda artan rolüyle, Türkiye'nin 2016 Rio de Jenerio'da çok daha fazla iddialı olacağı genel beklentilerimiz arasında. Gelgelelim bütün bunlar yeterli midir? Elbette hayır. Her fırsatta dile getirdiğimiz, Türkiye'de 8.5 milyon engelli olduğu gerçeği bütün çıplaklığıyla ve azametiyle karşımızda duruyor. Ki, bu nüfusun yaklaşık yüzde 12'sine tekabül eder. Bu kadar çok potansiyele sahip olan bir ülkenin, engelli sporlarında dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olması gerekir. Ama bunun henüz çok uzağındayız ve kat edecek bir hayli uzun, engebeli bir yolumuz var. Engebeli yol diyorum, çünkü engellilerin karşısındaki asıl engel toplumun ve devletin yanlış algısıdır. Yıkılması gereken bu çarpık bakış açısıdır. Engellilere hala okuyan, çalışan, üreten, vergisini veren bir birey olarak bakamamaktır asıl mesele. Elbette bunun sorumluluğu da ülkeyi yönetenlere aittir. Bu, sadece bugünün meselesi de değildir. Engelliler on yıllardır bu ülkede yok hükmündedir. Her ne kadar son yıllarda engellilerin yaşam alanlarının genişletilmesi ve PARALİMPİK TÜRKİYE 34 buna paralel olarak spor aktivitelerinin artırılması konusunda dikkat çekici çalışmalar yapılsa da bunun yeterli olduğunu söylemek mümkün değil. Çünkü devletin engelli konusunda hala bir milli politikası yok. Ve maalesef engelliler öncelikler arasında da değil. Aslında çağdaş bir ülke olmanın mihenk taşı engellilerin toplumsal hayattaki varlığı ve rolüdür. Engelli insanların gündelik yaşamda fark edilmeden, yardım almadan, kendi başlarına hayatlarını sürdürmeleri bir ülkenin medeniyet yolculuğundaki en önemli kilometre taşlarından biridir. Türkiye'nin, yöneteniyle, yönetileniyle bu realitenin farkına varıp dev adımlar atması mutlak bir zorunluluktur. Bu konuda ivedilikle yasalar çıkarılıp engellileri toplumsal yaşamın içine çekmek devleti yönetenlerin asli görevi olmalıdır. Eğer bir engelli evinden rahatça çıkıp, okuluna, işine, sporuna, eğelencesine gidebiliyorsa ve gündelik etkinliğini tamamladıktan sonra aynı rahatlıkla evine dönebiliyorsa, o zaman medeniyet eşiğini geçtiğimizi söyleyebiliriz. Sokağa çıkıp çevremize baktığımızda ne kadar çok engelli birey görebiliyorsak, uygarlık yolunda o kadar çok adım atmışız demektir. Bunun için de vakit kaybetmeden binalarımızı, yollarımızı, kaldırımlarımızı, yaya geçitlerimizi, eğitim kurumlarımızı, yaşam alanlarımızı, spor tesislerimizi, toplu ulaşım araçlarımızı yeni baştan dizayn edip engellilerin kullanımına sokmamız gerekir. Bu konuda görevini ihmal eden belediyelere ağır yaptırımlar getirecek yasal düzenlemeleri bir an önce gerçekleştirmemiz yaşamsal zorunluluktur. Düşünebiliyor musunuz, bir ülkenin yüzde 12'si kullanım dışı! Böyle bir utancı ne modern dünyaya, ne gelecek nesillere, ne de tarihe karşı açıklayabiliriz. O halde kolları sıvamanın tam zamanı. Bu bir gelişmişlik sınavıdır. Dahası insan olmanın gereğidir. Yarın bir gün tarihe hesap verirken, insanlığımızın sorgulanacağını da unutmamalıyız. The first benchmark we apply when comparing the past and the present of handicapped sports is the extraordinary development that took place in Turkey starting with the 2000 Sydney Paralympic Games in terms of participation and the achieved success rate. We are proud of ourselves in this area. We are justified in doing so! We competed in Sydney with a symbolic 1 athlete, with this figure rising to 8 in Athens, 16 in Beijing and 67 athletes in London. The numbers increased by many fold in every games. So have the medals won. Is this a success? Doubtless, it is a success. A country that was completely absent in handicapped sports until 15 years ago, participating in the last game with 67 athletes and winning 10 medals in 5 different categories is a sports phenomenon that cannot be overlooked. As the handicapped sports federations are gaining momentum with every passing year in terms of institutionalization, we expect with the increasing role of the National Paralympic Committee of Turkey at national and international events and relations, that Turkey will be a lot more ambitious at 2016 Rio de Janeiro. Can we say that all of this is adequate? Absolutely not. We bring up at every opportunity the huge and bare reality that there are 8.5 million disabled people in Turkey. This corresponds to approximately 12 percent of the population. A country with this much potential should be one of the leading countries in the world in handicapped sports. We are far from this, however and we have a long way to cover paved with obstacles. I say an uneven road, because the actual obstacle in front of the handicapped is the misperception of society and the government. It is this distorted point of view that needs to be torn down. The real problem is the failure to regard the handicapped as ordinary individuals going to school, working, producing and paying taxes. For sure, the responsibility for this lies with those running the country. This problem did not just come about presently. The handicapped have been ignored in this country for decades. In as much as noteworthy progress has been achieved in recent years for the widening of the living areas of the handicapped and increasing their sports activities parallel to this, it is not possible to say that this is adequate. The government still does not have a national policy on the handicapped. Unfortunately, the handicapped are not among priorities. Actually, the cornerstone of becoming a contemporary nation is the presence and role of the handicapped in social life. Handicapped people maintaining their lives in daily life without being noticed, without receiving help, on their own is one of the most important milestones of a country on the journey to civilization. It is absolutely mandatory for those managing Turkey and those being managed in Turkey to be aware of this reality and take giant steps. Laws must be passed urgently in this subject and it should be one of the main tasks of those running the government to pull the handicapped into social life. If a handicapped person can comfortably get out of his or her home and go to school, work, sports or entertainment and can go back home with the same convenience after completing a daily routine, then we can say that we have passed the threshold of civilization. The more handicapped individuals we can see when we go out on the street and look around, the more steps we will have taken on the way to civilization. Therefore, we must redesign our buildings, roads, sidewalks, pedestrian passes, educational institutions, living areas, sports facilities and mass transport vehicles without losing time and put them into use for the handicapped. It is a vital obligation to rapidly prepare legal regulations to bring severe sanctions against municipalities that neglect their liabilities in this area. It is unthinkable that 12 percent of a nation is out of use! We cannot explain such a shame to the modern world, to future generations or to history. Thus, it is time to get moving. This is a test of civilization. Furthermore, it is a requirement of being human. We must remember that when we are brought to account for history in the future, our humanity will also be questioned. CRAVEN YENİDEN IPC BAŞKANI CRAVEN AGAIN IPC PRESIDENT U luslararası Paralimpik Komitesi’nin (IPC) seçimli genel kurulu 22-24 Kasım 2013 tarihleri arasında Yunanistan’ın başkenti Atina'da gerçekleştirildi. Genel Kurul’a, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’ni temsilen Başkan Ahmet Yavuz Kocaömer, genel sekreter İbrahim Gümüşdal ve ikinci başkan Demirhan Şerefhan katıldı. Yapılan seçimlerde, mevcut Başkan Sir Philip Craven yeniden başkanlığa seçildi. Atina'da IPC genel kurul sürecinde TMPK yöneticileri birçok ülkenin Milli Paralimpik Komiteleri ile ikili temaslarda bulundular. The general assembly of the International Paralympics Committee (IPC) with elections was held during 22-24 November 2013 at the capitol of Greece, Athens. The general assembly was attended by President Ahmet Yavuz Kocaömer, Secretary General İbrahim Gümüşdal and Vice President Demirhan Şerefhan to represent the National Paralympic Committee of Turkey. Incumbent President Sir Philip Craven was reelected president during the election that was held. During the IPC general assembly in Athens, officials of the NPCT made bilateral contacts with the National Paralympic Committees of many countries. PARALİMPİK TÜRKİYE 35 BAŞKENT’TE ÇOK ÖZEL BİR ŞAMPİYONA A VERY SPECIAL CHAMPIONSHIP AT THE CAPITOL TÜRKİYE ÖZEL SPORCULAR SPOR FEDERASYONU’NUN EVSAHİPLİĞİNDE ANKARA’DA DÜZENLENEN INAS ZİHİNSEL ENGELLİLER DÜNYA BASKETBOL ŞAMPİYONASI’NDA ŞAMPİYONLUĞU FİNALDE FRANSA’YI 56-53 YENEN PORTEKİZ KAZANDI. ÜÇÜNCÜLÜĞÜ AVUSTRALYA ELDE EDERKEN, TÜRKİYE SIRALAMADA ALTINCI OLDU. INAS BAŞKANI JOSE AMOURY RUSSO, ORGANİZASYONDAN VE TÜRK MİSAFİRPERVERLİĞİNDEN ÖVGÜYLE SÖZ ETTİ. PORTUGAL, WHICH DEFEATED FRANCE BY A SCORE OF 56-53 IN THE FINAL, WON THE CHAMPIONSHIP OF THE INAS MENTALLY HANDICAPPED WORLD CHAMPIONSHIP HELD IN ANKARA WITH THE HOSTING OF THE SPECIAL ATHLETES SPORTS FEDERATION OF TURKEY. WHILE AUSTRALIA WON THIRD PLACE, TURKEY WAS SIXTH IN THE RANKING. INAS PRESIDENT JOSE AMOURY RUSSO PRAISED THE EVENT AND TURKISH HOSPITALITY. A nkara’da düzenlenen Zihinsel Engelliler Dünya Basketbol Şampiyonası’nda şampiyonluğu finalde Fransa’yı 56-37 yenen Portekiz kazandı. Ankara Spor Salonu’nda altı gün süren şampiyonanın üçüncülük maçında Avustralya Yunanistan’ı 59-51 yenerken, beşincilik maçında Polonya Türkiye’ye 7956 üstünlük sağladı. Şampiyonada Portekiz'den Rui Pereira en iyi oyuncu ve asist kralı, Fransa'dan Junior Ndelo ribaunt kralı, Fransa'dan Alioune Mboup da sayı kralı oldu. Portekiz'e şampiyonluk kupasını ve madalyalarını Dünya Zihinsel Engelliler Federasyonu Başkanı Jose Amaury Russo, ikinci Fransa'ya ise Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Başkanı Birol Aydın verdi. Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Başkanı Birol Aydın kapanış konuşmasında turnuvaya katılan tüm takımları şampiyon gördüklerini belirterek, “Şampiyona boyunca büyük mücadeleler sonucunda altın madalyaya ulaşan Portekiz’i tebrik ediyorum. Dünyanın değişik yerlerinden gelen tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. İleriki yıllarda sizleri tekrar ülkemizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağımızı belirtmek isterim. Ülkelerinize gittiğinizde selam ve sevgilerimizi iletiniz. Tüm katılan ülkeleri kutluyor, bir başka şampiyonada görüşmek umuduyla hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum” dedi. Uluslararası Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu (INAS) Başkanı Beating France by a score of 56-53, Portugal won the championship at the Mentally Handicapped World Basketball Championship held in Ankara. During the match for third place of the championship lasting six days at the Ankara Sports Hall, Australia defeated Greece by a score of 59-51, with Poland winning against Turkey in the match for fifth place by a score of 79-56. Portuguese Rui Pereira was the most valuable player and had the most assists in the championship, Junior Ndelo from France had the most rebounds, Alioune Mboup also from France was the highest scorer. Portugal received their championship trophy and their medals from World Mentally Handicapped Sports Federation President Jose Amaury Russo, Special Athletes Sports Federation of Turkey President Birol Aydın was the one to present the second place trophy to France. Special Athletes Sports Federation of Turkey President Birol Aydın indicated in his closing speech that he deems all teams participating in the tournament to be champions and said, “I congratulate Portugal, which won the gold medal as a result of the tough competition throughout the championship. I thank all the participants coming from various parts of the world. I would like to say that we will be extremely happy to host you back in our country in the coming years. Please take our salutations and affection with you when you return back to your home countries. I congratulate all the participating Jose Amoury Russo ise yaptığı konuşmada “7.İNAS Dünya Basketbol Şampiyonası’na ev sahipliği yapan Türkiye Cumhuriyeti hükümetine , Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu’na, organizasyon komitesine, organizasyonda emeği geçen yetkili ve gönüllülere teşekkürlerimi sunarım. Ortaya konan yüksek düzey basketbol için tüm oyuncuları tebrik ediyorum.Türkiye’de bulunmak benim için bir onur ve mutluluk kaynağıdır.Türk insanı misafirperverliği ile INAS ailesinin kendini evinde hissetmesini sağlamıştır.Teşekkür ediyor tekrar görüşmeyi umut ediyorum” diye konuştu. INAS Başkanı Jose Amoury Russo daha sonra yönetim kurulu adına yolladığı teşekkür mesajında da şu sözlere yer verdi: ”Şampiyona boyunca en ufak bir aksaklık olmadan bizleri ve sporcularımızı en iyi şekilde ağırladınız. 2013 yılında iki Dünya, bir Avrupa Şampiyonası düzenleyen Türkiye’nin engellilerine sahip çıktığını bu organizasyonlarla daha iyi gördük. Her şey mükemmel şekilde organize edilmişti. Bu organizasyonlara destek veren Türk Hükümeti’ne sonsuz teşekkürler. Bu bizi çok mutlu etti. Umarım başka organizasyonlarda yine beraber oluruz. Başta Federasyon Başkanı Birol Aydın olmak üzere emeği geçen herkese İNAS ailesi adına teşekkür ediyorum.” countries and present my best feelings to you with the hope to see you in another tournament”. International Sports Federation for Para Athletes with an Intellectual Disability (INAS) President Jose Amoury Russo made a speech to say, “I would like to thank the Government of the Republic of Turkey, which hosted the 7th INAS World Basketball Championship, the Special Athletes Sports Federation of Turkey, the organization committee, all the officials and volunteers putting efforts into the organization. I congratulate all the players for the high caliber play of basketball they displayed. Being present here in Turkey was a source of honor and happiness for me. Turkish people have caused the INAS family to feel at home with their hospitality. I thank you and hope to see you again”. INAS President Jose Amoury Russo subsequently sent a thank you message on behalf of the executive board as follows: ”You have hosted us and our athletes throughout the championship in the best manner without the least trouble. This event better demonstrated to us that Turkey takes care of its handicapped, as it has hosted two World and one European Championships in 2013. Everything was perfectly organized. I would like to present my endless thanks to the Turkish Government supporting these events. This made us extremely happy. I hope we will be together in many other events. Starting with Federation President Birol Aydın, I thank everyone who made efforts on behalf of the INAS family.” PARALİMPİK TÜRKİYE 37 MADALYA KOLEKSİYONCUSU COLLECTOR OF MEDALS KATILDIĞI HEMEN HER ORGANİZASYONDA KÜRSÜYE ÇIKMAYI BAŞARAN MİLLİ ATICIMIZ MADALYAYA DOYMUYOR. İSPANYA’DA DÜZENLENEN AVRUPA ŞAMPİYONASI’NDA 25 METRE SPORT TABANCA’DA BİR KEZ DAHA KÜRSÜNÜN EN ÜST BASAMAĞINA ÇIKAN YAMAÇ, KARİYERİNDEKİ 50. MADALYAYI ELDE ETTİ. MANAGING TO RISE TO THE PODIUM AT JUST ABOUT EVERY EVENT HE PARTICIPATES, OUR NATIONAL SHOOTER KORHAN YAMAÇ KEEPS WINNING MEDALS. RISING TO THE TOP LEVEL OF THE PODIUM AT THE 25 METERS SPORT PISTOL CONTEST DURING THE EUROPEAN CHAMPIONSHIP HELD IN SPAIN, YAMAÇ WON THE 50TH MEDAL OF HIS CAREER. M illi atıcı Korhan Yamaç 2013 yılını da boş geçmedi. Türkiye'nin ilk 'Paralimpik Şampiyonu' sporcusu unvanını elinde bulunduran Yamaç, İspanya'da Avrupa Şampiyonu oldu. Girdiği hemen her uluslararası turnuvada kürsüye çıkmayı başaran milli atıcımız, 18-26 Ekim 2013 tarihleri arasında İspanya'nın Alicante şehrinde düzenlenen IPC Atıcılık Avrupa Şampiyonası'nda 25 Metre Sport Tabanca'da de birinci olarak altın madalyaya uzandı. Korhan Yamaç-Cevat Karagöl-Y.Ali Beyaz'dan oluşan Milli Takımımız ise aynı kategoride 1670 puanla Rusya'nın (1680) ardından ikinciliği elde etti. Şampiyonada ayrıca 25 Metre Yavaş-Çabuk atışlarda, Korhan Yamaç-Y.Ali BeyazKerim Boyan'dan oluşan Milli Takımımız ile 10 Metre Havalı Tüfek'te Celal Karaca-Savaş Üstün'den oluşan Milli Takımımız bronz madalyanın sahibi oldular. Atıcılık sporuna 1985 yılında başlayan, 1995 yılında ise yüzbaşı rütbesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yaparken Güneydoğu'da bir operasyon sırasında mayına basarak tek ayağını kaybeden Korhan Yamaç, İspanya'daki başarısıyla kariyerindeki 50. madalyanın sahibi oldu. Atıcılıkta 10 metre Havalı Tabanca, 25 Metre Sport Tabanca ve 50 Metre Serbest Tabanca dallarında müsabakalara katılan Yamaç, 2004 Atina Paralimpik Oyunları'nda 25 Metre Sport Tabanca'da Oyunlar ve Dünya rekoru kırarak National shooter Korhan Yamaç was active in 2013 as well. Holding the title of Turkey’s first ‘Paralympic Champion’ athlete, Yamaç became European champion in Spain. Managing to rise to the podium at just about every international tournament he participates, our national shooter won first place and the gold medal in the 25 meters sport pistol contest during the IPC Shooting European Championship held during 18-26 October 2013 in Alicante, Spain. Our national team consisting of Korhan Yamaç-Cevat Karagöl-Y.Ali Beyaz was in second place in the same category with 1670 points behind Russia (1680). In addition, during the championship, in the 25 Meters Slow-Rapid shooting, our National Team consisting of Korhan Yamaç-Y.Ali Beyaz-Kerim Boyan and in the 10 Meters Air Pistol our National Team consisting of Celal Karaca-Savaş Üstün won bronze medals. Having started the sport of shooting in 1985 and having lost one of his feet after stepping on a land mine in 1995 while he was part of an operation in the Southeast as a captain in the Turkish Armed Forces Korhan Yamaç received the 50th medal of his career with the success in Spain. Having participated shooting contests in the 10 meters Air Pistol, 25 Meters Sports Pistol and 50 Türkiye'nin ilk 'Paralimpik Şampiyonu’ olmayı başardı. Tam bir madalya koleksiyoncusu olan ve 2005 yılında Laureus Dünya Spor Ödülleri'ne aday gösterilen Korhan Yamaç'ın elde ettiği başarıların bazıları şöyle: 3-10 Temmuz 2005 tarihleri arasında Polonya'da düzenlenen Bedensel Engelliler Avrupa Atıcılık Şampiyonası'nda 25 Metre Sport Tabanca’da üçüncülük, 50 Metre Serbest Tabanca’da birincilik. 12-21 Temmuz 2006 tarihleri arasında İsviçre'de düzenlenen Bedensel Engelliler Dünya Atıcılık Şampiyonası’nda 25 Metre Sport Tabanca ve 50 Metre Serbest Tabanca'da dördüncülük. 22-29 Temmuz 2007 tarihleri arasında Almanya'da düzenlenen Bedensel Engelliler Atıcılık Avrupa Şampiyonası'nda 25 Metre Sport Tabanca'da finalsiz Avrupa rekoru kırarak ikincilik. 2-11 Eylül 2008 tarihleri arasında Beijing'de yapılan Paralimpik Oyunları'nda 50 Metre Serbest Tabanca dalında altıncılık. 20-25 Temmuz 2010 tarihleri arasında Hırvatistan’da yapılan IPC Atıcılık Dünya Şampiyonası'nda 50 Metre Serbest Tabanca dalında üçüncülük. 29 Ağustos-9 Eylül 2012 tarihleri arasında Londra'da yapılan Paralimpik Oyunları'nda 10 Metre Havalı Tabanca dalında ikincilik. Meters Free Pistol branches, Yamaç broke the Games and World records in the 25 Meters Sports Pistol at the 2004 Athens Paralympic Games to become Turkey’s first ‘Paralympic Champion’. Becoming a collector of medals, and indicted as a candidate in 2005 for the Laureus World Sports Awards, some of the achievements by Korhan Yamaç are as follows: Third place in the 25 meter Sports Pistol and first place in the 50 Meters Free Pistol at the Disabled European Shooting Championship held during 3-10 July 2005 in Poland. Fourth place in the 25 meter Sports Pistol and in the 50 Meters Free Pistol at the Disabled World Shooting Championship held during 1221 July 2006 in Switzerland. Second place without finals by breaking the European record in the 25 meter Sports Pistol at the Disabled European Shooting Championship held during 22-29 July 2007 in Germany. Sixth place in the 50 Meters Free Pistol at the Paralympic Games held during 2-11 September 2008 in Beijing. Third place in the 50 Meters Free Pistol at the IPC World Shooting Championship held during 20-25 July 2010 in Croatia. Second place in the 10 Meters Air Pistol at the Paralympic Games held during 29 August-9 September 2012 in London. PARALİMPİK TÜRKİYE 39 BİR GÜN MUTLAKA ONE DAY FOR SURE CEM ŞENGÜL FANATİK GAZETESİ SPOR YAZARI FANATİK NEWSPAPER SPORTS WRITER Olimpiyat düzenleme rüyamızın başlangıcı oldukça eskilere dayanır... Aslında ülkemizin Avrasya konumu göze alındığında ve de organizasyonun global dünyayı daha da yakınlaştırma çabası akla getirildiğinde, İstanbul'dan, dolayısıyla Türkiye'den daha uygun bir coğrafya bulmak güç gibi görünüyor... Buna rağmen "Biz neden bu organizasyonu alamıyoruz ?" sorusuna kendi beynimizde ürettiğimiz yanıtlar, çağdaş spor anlayışına kavuşamadığımızın açık kanıtları gibi... Ne diyoruz hep; "Dünya bize karşı... Politika kazanıyor... Para gücü ön plana çıkıyor... Kına yakın"... Vesaire, vesaire... Oysa, bir spor şöleni için gerekli olan tesisleşme, trafik, spor kültürü gibi olguları, özellikle sunum dosyalarımızda "caz,cez"lerden öteye götüremediğimiz için teslim alamıyoruz bu şöleni... Yani spor ülkesi değiliz... Peki bunların ışığında, acaba bir Paralimpik ülke miyiz ? İşin acı tarafı, olimpiyatlar için geleceğe dönük verdiğimiz sözler, paralimpik'te aslında günlük yaşamımıza indirgememiz gereken bakış açılarının çok ötesinde duruyor. Sadece İstanbul'a değil, ülkenin geneline baktığımızda, bırakın bu alanda spor yapanları, engellileri ne kadar sahipleniyor, onlara ne The start of our dream to host the Olympics is based on quite a long time ago... Actually, when our country’s Eurasian location is considered and when the event’s efforts to bring the global world closer are brought to mind, it seems hard to find a better geography than Istanbul and therefore, than Turkey... Meanwhile, the answers we produce in our minds for the question, "Why can’t we host this event?" are like clear proof that we cannot achieve the contemporary concept for sports... What we always say is; "The world is against us... Politics win... The power of money is of utmost importance... Gloat away"... Etc, etc... But the reason why we cannot host this feast of sports is that we cannot provide for issues required for such a feast such as facilities, traffic and sports culture in our presentation files beyond “will do”... Thus we are not a country of sports... So, in light of these, are we a Paralympic country? The sad thing is that the promises we make for the future concerning the Olympics are much beyond the points of view we must bring to our daily lives for the Paralympics. If we look at the country in general, in addition to just Istanbul, how much do we embrace the handicapped, how much living area do we offer them, let alone those practicing sports? When those participating PARALİMPİK TÜRKİYE 40 kadar yaşam alanı sunabiliyoruz ? Paralimpik spor yapanlar acaba, salonlardan, sahalardan evlerine dönerlerken, kaç engel ile karşılıyorlar ? Yolda ilerleyebiliyor, hiç ihtiyaçları olmayan "acıma" duygusunun yerine insanca saygıyı ne kadar bulabiliyorlar ? Bu sorular olimpik spor yapan herkes için de geçerli olabilir... Örneğin kanocu yetiştirebiliyoruz da, bu sporu izleyen kaç kişi bulabiliyoruz ? Yine de, engellilerin çok değil 20 yıl önce yaşadıklarını hatırladığımızda, sıkıntıların yüzde 1 bile olsa iyileşmesinde paralimpik olgunun önemini akıldan çıkarmamamız gerekiyor... Zaten sporu futboldan ibaret sanan bir ülkenin çocukları olarak, gerek olimpiyat gerekse paralimpik yaşam tarzlarını benimsediğimiz gün, bu yazılara ihtiyacımız olmayacak... Ama hiçbir zaman enseyi karartmamak lazım... Çünkü bu ülkenin yeni nesil çocukları, artık internetten kafalarını kısa süre de olsa kaldırıp, gerçek dünyaya bakmasını öğrendiler... O neslin, mutlaka bir gün, engellileri potansiyel hasta değil, herkes gibi yaşam hakları bulunan bireyler ve sporda "zeki,çevik ve ahlaklı" özdeyişinin aslında gerçek temsilcileri olduğunu da keşfedeceklerine inancım sonsuz... in Paralympic sports are going back home from gyms and fields, how many obstacles do they encounter? When going along their way, how much humanly respect do they get, instead of the feeling of "pity", which they do not need at all? These questions may also be valid for everyone who practices Olympic sports... For example, we can raise canoeing athletes, but how many spectators can we find to watch this sport? Still, when we remember what the handicapped went through in not too distant a past, two decades ago, we must keep in mind the importance of the Paralympic Movement in the improvement of frustrations even by 1 percent... We will not need these articles on the day we adopt the Olympic or Paralympic lifestyles as children of a nation that thinks sport consists of football... But we must never fall into desperation... The new generation children of this nation have learned to pick their heads up from the Internet for a short time to look at the real world... I have endless belief that this generation will discover that the disabled are not potential patients, but are individuals who have the right to live like everyone and that they are the real representatives of the maxim, “smart, agile and ethical” in sports... ÖZEL SPORCULARIMIZ MASA TENİSİNDE DÜNYA ŞAMPİYONU SPECIAL ATHLETES WORLD CHAMPIONS IN TABLE TENNIS Ö zel Sporcular Türk Milli Takımı, Hong Kong'ta düzenlenen Uluslararası Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu (INAS) Dünya Masa Tenisi Şampiyonası'nda altın madalya kazandı. Zabit Kürşat Çağlayan ve Garip Olcaş’tan oluşan milli takım, çift erkeklerde Fransız Pereira Leal Pascal-Vallee Richard ikilisini yenerek dünya şampiyonu oldu. Dünya sıralamasında ilk sırada yer alan milli tenisçi Zabit Kürşat Çağlayan ayrıca tek erkeklerde Pereira Leal Pascal’ı finalde geçerek birincilik kürsüsüne çıktı. The Special Athletes Turkish National Team won the gold medal at the International Mentally Handicapped Sports Federation (INAS) World Table Tennis Championship held in Hong Kong. Our national team consisting of the Zabit Kürşat Çağlayan and Garip Olcaş duo defeated the French team of Pereira Leal Pascal-Vallee Richard in the men’s doubles to win the world championship. Our national table tennis player ranked number one in the world, Zabit Kürşat Çağlayan also won against Pereira Leal Pascal in the final of the men’s singles to rise to the winner’s podium. ÖZEL SPORCULAR FEDERASYONU’NUN MOTİVASYON KAMPI MOTIVATIONAL CAMP OF THE SPECIAL ATHLETES FEDERATION T ürkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Yönetim Kurulu 17-18 Ocak 2014 tarihlerinde Ankara’da düzenlenen çalışma kampında 2013 yılında gerçekleştirilen faaliyetleri değerlendirirken, 2014 yılı planlaması ve faaliyetlerin takvimi belirlendi. Tüm yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra Denetleme Kurulu üyelerinin de katıldığı çalışmada konuşan Federasyon Başkanı Birol Aydın, özel insanlara hizmet için burada bulunduklarına değinerek, “Hizmet ettiğimiz insanlar hepinizin bildiği üzere bu dünyanın melekleri. Benim en çok çekindiğim şey, günahsız insanların vebalini taşımaktır. Federasyon Başkanlığına aday olma sürecinde de hep bunları düşündüm. Ama gördüm ki bir yıllık süre içerisinde sizlerin de taşın altına elinizi koymanızla birlikte başarılı bir yıl geçirdik. Elbette ki eksikliklerimiz ve istemeyerek de olsa bazı yanlışlıklarımız olmuş olabilir. Burada iki gün boyunca bunların muhasebesini yapacağız. Meleklerimize hatasız bir şekilde nasıl daha iyi hizmet etmenin yollarını konuşacağız. Umuyorum ve inanıyorum ki 2014 yılı 2013 ten daha iyi olacak. Bunu hep beraber başaracağız” dedi. The Executive Board of the Special Athletes Sports Federation of Turkey held its working camp during 17-18 January 2014 in Ankara to assess the activities carried out in 2013, also performing the planning for 2014 and the determination of the calendar of the activities. All the members of the executive and audit boards were involved in the work, with Federation President Birol Aydın stating that they are here to serve special people, to say, “The people that we serve are angels on this earth as all of us know. What scares me the most is to be burdened with the fates of innocent people. I thought about all this during the time I was a candidate to be Federation President. But, I observed as you placed your fingers under the stone, we have had a successful year. Sure we may have made some errors and unintentional mistakes. We are going to account for these here for two days. I hope and I believe that 2014 will be better than 2013” ENGELLİLER SPOR KULÜPLERİ - 2 HANDICAPPED SPORTS CLUBS - 2 BAĞCILAR ENGELLİLER SPOR KULÜBÜ BAĞCILAR HANDICAPPED SPORTS CLUB SADECE İLÇEDE YAŞAYANLARDAN OLUŞAN 20 KİŞİLİK MÜTEVAZI SPORCU KADROSUNA SAHİP KULÜP, TEKERLEKLİ SANDALYE BASKETBOLU VE ATLETİZM DALLARINDA FAALİYET GÖSTERİYOR. BAĞCILAR BELEDİYESİ’NİN VERDİĞİ DESTEKLE FAALİYETLERİNİ YÜRÜTEBİLDİKLERİNİ VE AYAKTA KALABİLDİKLERİNİ SÖYLEYEN BAŞKAN FATMA ŞAHİN, “SPORLA KURTULAN HAYATLARI İNSANLARA ANLATABİLSEK, ENGELLİLERİN SPOR YAPMASININ ÖNEMİNİ DAHA İYİ KAVRAYIP BELKİ İŞİN UCUNDAN TUTACAK BİRİLERİNİ BULABİLİRİZ” DİYOR. POSSESSING A MODEST 20 ATHLETE ROSTER CONSISTING ONLY OF DISTRICT RESIDENTS, THE CLUB IS ACTIVE IN THE BRANCHES OF ATHLETICS AND WHEELCHAIR BASKETBALL. INDICATING THAT THEY ARE ABLE TO MAINTAIN THEIR ACTIVITIES AND STAY STANDING THANKS TO THE SUPPORT PROVIDED BY THE BAĞCILAR MUNICIPALITY, PRESIDENT FATMA ŞAHİN SAYS, “IF WE COULD ONLY TELL PEOPLE ABOUT LIVES THAT ARE SAVED BY SPORTS, WE COULD PERHAPS UNDERSTAND THE IMPORTANCE OF THE HANDICAPPED BEING INVOLVED IN SPORTS AND FIND PEOPLE TO ASSIST IN THIS ISSUE”. B ağcılar Engeliler Gençlik Spor Kulübü, 2008 yılı Bağcılar’da yaşayan engelli bireyleri toplumla kaynaştırmak ve spor yoluyla rehabilite etmek amacıyla kuruldu. Bu doğrultuda, daha önce evinden hiç çıkmayan, engelli sporundan habersiz pek çok engelliyi sporla tanıştıran kulüp, ilerleyen dönemde elde ettiği sportif başarılarla çevrenin engellilere olan bakış açısını değiştirdi. Bağcılar Engelliler Gençlik Spor Kulübü sosyal anlamdaki etkinlikleriyle engelli engelsiz kaynaşmasını sağlarken, engelli sporunun tanıtımını bir misyon olarak üstlendi. Bağcılar Engelliler Spor Kulübü günümüzde tekerlekli sandalye basketbolu ve atletizmde faaliyet gösteriyor. Lisanslı sporcu sayısı şu an 20 olan kulüp öncelikle engellileri sporla rehabilite etmeyi ve Paralimpik sporcular yetiştirmeyi misyon olarak üstlenmiş. Mütevazı kulübün faaliyetleri beş kişiden oluşan bir yönetim kurulu tarafından yürütülüyor. Başkanlığı ise Fatma Şahin yapıyor. Başkan Şahin, Bağcılar Engelliler Gençlik Spor Kulübü’nün faaliyetlerini ve yürüttükleri çalışmaları şöyle anlatıyor: “Basketbolda ilk sezonumuzda genç ve yeni bir takım olmamıza rağmen Bölgesel Lig’de dördüncü sırayı alarak iyi bir başlangıç yaptık . Öncelikle belirtmeliyim ki ; maddi ve manevi desteği ile müsabakalarımızda bizleri yalnız bırakmayan Bağcılar Belediye Başkanımız Sayın Lokman Çağırıcı’nın başarılarımıza katkısı büyüktür. Kendisine teşekkür ederiz. Bizim gibi amatör spor kulüplerini yaşatmak maddi imkansızlıklardan dolayı maalesef çok zor. Büyük umutlarla spora başlayanların hayalleri bir anda son buluyor. Amatör kulüplere sponsor bulmak zaten imkansız gibi bir şey. Oysa her belediye kendi sınırları içindeki engelli kulüplerini desteklese engelini aşamayan hiçbir sporcu kalmaz diye düşünüyorum. Bizim bu konudaki en büyük şansımız ve beş yıldır istikrarla spor camiasında kalabilmemizin birinci sebebi Belediye Başkanımızın sporun her dalını sevmesi, yakından takip etmesi ve engellilere verdiği önemden kaynaklanmaktadır. Bu anlamda Bağcılar Türkiye’ye örnek teşkil etmektedir. Belediyemizin katkıları ile sporcularımızın evlerinden alınıp yine evlerine bırakılmaları suretiyle antreman yapmaları sağlanmakta, sporcularımız yine maddi ve manevi anlamda desteklenmektedir.” Yapılan çalışmaların, verilen emeklerin karşılığını her geçen gün yükselen bir başarı grafiği ile aldıklarını ifade eden Başkan Fatma Şahin, tekerlekli sandalye basketbolu ve atletizm milli takımlarına toplam dört sporcu vermiş olmalarının gururunu yaşıyar ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Daha önce evlerinde oturup sadece tüketen birer fert olan bu arkadaşlarımız topluma başarıları ve azimleriyle birer örnek model olmuşlardır. Bu başarıları gören diğer engellilerden spora rağbet gün geçtikçe artmaktadır. Bizim kulübümüzün diğer kulüplerden farkı sporcularımızın ilçe sınırları içerisinden olmasıdır. Çünkü bizim amacımız ve çıkış noktamız, belediyemiz sınırları içindeki engellilere hizmet götürüp rehabilite etmektir. Dolayısaıyla ilçeyle sınırlı olduğumuz dikkate alınacak olursa, bu tablo önemli bir başarıdır. Tekerlekli sandalye basketbolundan kısaca söz etmemiz gerekirse; 2012-2013 sezonunda Bölgesel Lig’de üçüncü olarak Diyarbakır'da düzenlenen Play Off’lara katıldık. Bunu, 55 takım arasında ilk 12 ye girerek gerçekleştirdik. Takımımız Play Off’ta da ilk altı arasına girerek bizim açımızdan değerli bir sonuca ulaştı. Bu ilk Play-Off heyecanı oldukça iyi deneyimler kazanmamıza yardımcı olup, ufkumuzu açtı. Bu deneyimi diğer tüm kulüplerin de yaşamasını diliyor ve bunun gerekliliğinin önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü, olaya bakış çerçevesini ve ufkunuzu çok daha genişletmiş oluyorsunuz.” Faaliyet yürütülen bir diğer dal olan atletizmde ise Bağcılar Engelliler Spor Kulübü’nün sporcuları erkekler ve kadınlarda Türkiye birinciliklerine sahip. Bu dalda başarı sadece Türkiye ile de sınırlı değil, Bağcılar Engelliler Spor Kulübü sporcularının gerek kulüpler bazında gerekse milli takımda uluslararası madalyaları var. Bedensel Engelliler Avrupa Aletizm Şampiyonası’nda Türkiye’ye ilk altın madalyayı Bağcılar Kulübü’nün sporcularından Hamide Kurt kazandırırken, 20 yaşındaki bu genç atlet ayrıca bir Dünya ikinciliği, bir de Dünya üçüncülüğüne sahip. Türkiye Şampiyonaları’nda çok sayıda birincilikleri bulunan Kurt’un, önceki adıyla Avrasya, yeni adıyla Vodafone İstanbul Maratonu’nda 2010 ve 2013’de birincilikleri, 2012’de ikinciliği var. The Bağcılar Handicapped Youth Sports Club was established in 2008 in order to unite the handicapped individuals living in Bağcılar with society and rehabilitate them through sports. Thus introducing many, who never left their homes before, who did not know anything about handicapped sports, with handicapped sports; the club changed the point of view of the surroundings towards the handicapped through the sportive successes achieved as time elapsed. The Bağcılar Handicapped Youth Sports Club ensured that cohesion took place between those with and without handicaps through their social events and took on the promotion of handicapped sports as a mission. In the present day the Bağcılar Handicapped Youth Sports Club is active in wheelchair basketball and athletics. The club whose number of licensed athletes is currently 20 took on as a priority mission rehabilitating the handicapped through sports and to raise Paralympic athletes. Activities of the PARALİMPİK TÜRKİYE 44 modest club are being carried out with an executive board made up of five people. Fatma Şahin is the president. President Şahin explains the activities of the Bağcılar Handicapped Youth Sports Club and the work they are performing as follows: “We made a good start in basketball in our first season, although we were a young and new team, by coming in fourth in the Regional League. I must mention immediately that the Bağcılar Mayor Lokman Çağırıcı, who does not leave us alone with his material and spiritual support makes a great contribution to our success. We thank him for this. Making amateur sports clubs such as ours survive, is unfortunately very difficult due to financial challenges. Dreams of those who start sports with great hopes end in one moment. Finding sponsors to amateur clubs is next to impossible. However, I think that if every municipality would support handicapped clubs within its own boundaries, there will be no athlete who cannot overcome his or her handicap. Zübeyde Süpürgeci de Avrasya Maratonu’ndaki başarılı derecelerinin yanı sıra Avrupa üçüncülüğünü elde etmiş bir atlet. İstanbul’da son yıllarda gerçekleştirilen maratonlarda bayanlarda ilk üç sırayı Bağcılar Engelliler Spor Kulübü sporcuları paylaşıyor. Erkeklerde de Ömer Cantay son İstanbul Maratonu’nda üçüncülük elde ederken, gülle ve cirit atmada Hamza Doğan’ın ulusal ve uluslararası başarıları dikkat çekiyor. Bağcılar Engelliler Spor Kulübü atletlerini Türkiye genelinde düzenlenen hemen her maratonda görebilmek mümkün ve bu zorlu mücadelelerde hep dereceye giriyorlar. Kulübün sporcuları yine Türkiye ‘de bir ilke daha imza atarak 2013 yılında 19 Mayıs’ta Samsun’da yakılan Gençlik Meşalesi’ni Ankara’ya taşıdılar ve meşaleyi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ‘e teslim ettiler. Kulüp Başkanı Fatma Şahin, bunun engellilerin farkındalığının artması adına ses getiren bir proje olduğunu düşünüyor. Our biggest opportunity in this area and the number one reason why we were able to persist in the sports community with stability for five years is that our Mayor likes every sports branch, follows them closely and the importance he assigns to the handicapped. In this sense, Bağcılar sets an example for all of Turkey. Through the contributions of our municipality, it is ensured that our athletes can train by being picked up from their homes and delivered back to their homes and our athletes are being supported spiritually and materially.” Indicating that they are receiving the returns of the work that is done and the effort that is paid with a rising success profile with every passing day, President Fatma Şahin says she is proud to have provided four national athletes to the wheelchair basketball and athletics national teams and continues: “Our athletes, who used to just sit at home and consume before, have become role models to society with their success and determination. Other handicapped individuals, who see this success, are increasingly turning to sports. The difference of our club from other clubs is that our athletes reside within the boundaries of the district. Our aim and action plan is to provide services to the handicapped people within the boundaries of our municipality and to rehabilitate them. Therefore, if it is considered that we are restricted to the district, this situation is a significant success. If we must briefly mention wheelchair basketball; we were in third place during the 2012-2013 season in the Regional League and went to Diyarbakır for the Playoffs. We achieved this by entering the top 12 among 55 teams. Our team was in the top six in the Playoffs to reach a worthwhile result from our point of view. This first Playoff excitement aided us to gain quite a lot of experience and broadened our horizons. I hope that all other clubs go through this experience and I think that this is a major requirement. PARALİMPİK TÜRKİYE 45 Sporun engelli engelsiz ayrımı yapmaksızın herkesin hayatını bir disipline sokan, daha sağlıklı ve kaliteli yaşam standartları oluşturmamıza yardımcı olan bir uğraş olduğunu belirten Bağcılar Engelliler Spor Kulübü Başkanı Şahin, engelli sporlarının ekonomik ve fiziksell anlamda çok daha fazla emek gerektirdiği görüşünde. Buna ilişkin değerlendirmesi ise şöyle: “Hal böyleyken maalesef Süper Lig takımı değilseniz pek fazla destek görmüyorsunuz. Oysa amatör kulüplerin desteklenmesi, dolayısıyla engellilerin rehabilite edilmesi çok daha fazla önem arz ediyor. Camiada en önemli sıkıntı destek görmemektir. Biz bunu Belediyemiz sayesinde aşıyoruz ama ya destek göremeyenler? Toplumu bilinçlendirmek de oldukça önemli. Sporla kurtulan hayatları insanlara anlatabilsek, engellinin spor yapmasının önemini daha iyi kavrayıp belki işin ucundan tutacak birilerini bulabiliriz. Bunun için de yazılı ve görsel medyadan destek almak çok önemli. Ancak medyada ya müsabakada kavga çıktıysa ‘Sonunda bunu da gördük’ manşetiyle haber yapılıyor ya da Süper Lig takımıysan haber olabiliyorsun. Diğer sporcuların varlığından bile habersizler maalesef. Bunun dışında, federasyona da kulüplerin desteklenmesi konusunda ciddi sorumluluklar düşüyor. En azından kulüpler malzeme açısından desteklenebilse, harcırahlar artırılsa, hem spora rağbet artar hem de spor kulüpleri enerjilerini sponsor bulmakla harcamak yerine spora harcarlar ve daha verimli olurlar diye düşünüyorum. Biz engelli spor kulüplerinin en büyük isteği, maddi ve manevi anlamda This way you widen your framework in the outlook of the issue and you horizon quite a bit more.” In the other branch, athletics where activities are carried out, athletes of the Bağcılar Handicapped Youth Sports Club have won first places in Turkey in both the men’s and women’s categories. Success in this branch is not limited just to Turkey; athletes of the Bağcılar Handicapped Youth Sports Club possess international medals in both clubs’ competition and in the national team. Bağcılar Club’s athlete Hamide Kurt won the first gold medal for Turkey in the Disabled European Athletics Championship, while this 20 year old young athlete also has a World second place and third place in her record. Possessing many first place wins in Turkish Championships, Kurt has first place finishes in the former Eurasian, newly named Vodafone Istanbul Marathon in 2010 and 2013 and a second place finish in 2012. Zübeyde Süpürgeci is an athlete who won third place in Europe, as well as her successful results in the Eurasian Marathon. During marathons held in Istanbul in recent years, the top three ranks are shared by athletes of the Bağcılar Handicapped Youth Sports Club in the women’s category. In PARALİMPİK TÜRKİYE 46 desteklenip bu sporların tanıtımının yapılmasıdır. Engelli kardeşlerimize de tavsiyem, dünyanın sınırını evlerinin duvarlarıyla çizmesinler. Toplum içerisine girip sosyalleşsinler. Hiçbir şey yapmasalar sokakta gezmek bile toplumun farkındalığını arttırır ve ‘Bu toplumda biz de varız’ mesajı verir. Toplum, sokakta karşılaştığımız sorunları gördükçe bizlerle el ele verip çözüm üretir. Çünkü insanlar maalesef böyle büyük bir kitlenin varlığından habersiz ve hala önyargılar var. Dışarı çıkmak hem bu önyargıları yıkacaktır. Bir de sporcu kimliğiyle toplumun önüne çıkılması bu önyargıları çok daha hızlı yıkacaktır. Çok klasiktir ama engelin bedende değil yüreklerde olduğunu kabullenip, kabullendirmek lazım. Engellinin kendine saygı duyması, özgüvenli olması diğer kişilerin de saygısını kendiliğinden getirecektir. Kulüp olarak herkese engelsiz yarınlar ve yürekler diliyoruz.” Bağcılar Engelliler Spor Kulübü’nün tekerlekli sandalye basketbolu ve atletizm takımlarının mütevazı sporcu kadrosunda şu isimler yer alıyor: Basketbol: Engin Ekinci, İlhan Tuncay, Emrah Elban, Serhat Özbudak, Ersin Elban, S. Görkem Kıyar, Maşide Cesur, Muhammed Emin Polat, Kerim Abul , Zafer Gültekin, Hüseyin Erkan, Yılmaz Alkan, Süleyman Özdemir, Tolga Vardar, Fatih Haydut, Ali Kazan, Salih Sarıyıldız Atletizm: Hamide Kurt, Zübeyde Süpürgeci, Ömer Cantay, Birol Kamar, Maşide Cesur, Semih Görkem Kıyar the men’s Ömer Çantay came in third in the last Istanbul Marathon, while Hamza Doğan has national and international achievements in the shot put and javelin. It is possible to see athletes of the Bağcılar Handicapped Youth Sports Club in just about every marathon held within Turkey and they generally obtain good results at these challenging contests. Athletes of the club recently performed a first time event and carried the Youth Torch lit in Samsun on the 19th of May in 2013 to Ankara and delivered it to President Abdullah Gül. Club President Fatma Şahin considers this a resounding project in the name of increasing awareness for the handicapped. The modest athlete roster of the Bağcılar Handicapped Sports Club wheelchair basketball and athletics teams consists of the following names: Basketball: Engin Ekinci, İlhan Tuncay, Emrah Elban, Serhat Özbudak, Ersin Elban, S. Görkem Kıyar, Maşide Cesur, Muhammed Emin Polat, Kerim Abul , Zafer Gültekin, Hüseyin Erkan, Yılmaz Alkan, Süleyman Özdemir, Tolga Vardar, Fatih Haydut, Ali Kazan, Salih Sarıyıldız. Athletics: Hamide Kurt, Zübeyde Süpürgeci, Ömer Cantay, Birol Kamar, Maşide Cesur, Semih Görkem Kıyar. ‘NE KADAR ENGELLİ DEĞİLİZ?’ ‘HOW MUCH ARE WE NOT HANDICAPPED?’ ANADOLU ÜNİVERSİTESİ’NİN ENGELLİ ÖĞRENCİLER BİRİMİ’NİN DÜZENLEDİĞİ KONFERANSTA ENGELLİLERİN ÇEŞİTLİ SORUNLARI ELE ALINDI. KONFERANSA TMPK BAŞKANI YAVUZ KOCAÖMER İLE TESYEV’İN GÖRME ENGELLİ MÜTEVELLİ HEYET ÜYELERİ KERİM VE SELİM ALTINOK KARDEŞLER KATILDI. DURING THE CONFERENCE HELD BY THE ANATOLIAN UNIVERSITY HANDICAPPED STUDENTS UNIT, VARIOUS PROBLEMS OF THE HANDICAPPED WERE TAKEN UP. THE CONFERENCE WAS ATTENDED BY NPCT PRESIDENT YAVUZ KOCAÖMER AND TESYEV’S BLIND MEMBERS OF THE EXECUTIVE BOARD KERİM AND SELİM ALTINOK BROTHERS. A nadolu Üniversitesi Engelli Öğrenciler Birimi’nin düzenlediği ‘Ne Kadar Engelli Değiliz’ konferansı, 11 Aralık 2013 günü okulun Öğrenci Merkezi Salonu’nda gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmasını Anadolu Üniversitesi Engelli Öğrenciler Birimi Koordinatörü Doç. Dr. Osman Tutal yaptı. Konferansa Türkiye Milli Paralimpik Komitesi (TMPK) Başkanı Ahmet Yavuz Kocaömer ile Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’nın (TESYEV) görme engelli mütevelli heyet üyeleri Kerim ve Selim Altınok kardeşler katıldı. Doç. Dr. Osman Tutal, konferansın açılış konuşmasında, engellilerin evlerinden çıktılarında diğer herkes gibi aynı toplu taşıma araçlarıyla seyahat etmek istediklerini belirterek, “Yaşıtlarıyla aynı okullara gidip aynı sıralarda oturmak istiyorlar. Arkadaşlarıyla aynı parklarda oynayabilmek istiyorlar. Toplumsal yaşam içerisinde başta eğitim olmak üzere, istihdamda, sosyal yaşam alanlarında hiçbir ayrımcılığa uğramadan tam bir fırsat eşitliği istiyorlar” diye konuştu. Türkiye’de engellilerle ilgili en büyük sıkıntının eğitimsizlik olduğuna işaret eden TMPK Başkanı Ahmet Yavuz Kocaömer de şunları söyledi: “Engelliler konusunda eğitim yok ve Milli Eğitim The conference ‘How Much Are We Not Handicapped?’ held by the Anatolian University Handicapped Students Unit was held at the Central Students Hall of the school on 11 December 2013. The opening speech of the conference was made by the Anatolian University Handicapped Students Unit Coordinator Associate Professor Dr. Osman Tutal. The conference was attended by the National Paralympic Committee of Turkey (NPCT) President Ahmet Yavuz Kocaömer and blind members of the executive board of the Handicapped Sports Aid and Education Foundation of Turkey (TESYEV) Kerim and Selim Altınok brothers. Associate Professor Dr. Osman Tutal stated that as the handicapped leave their homes, they wish to travel on the same mass transit vehicles as everyone else and said, “They want to go to the same schools with their peers and sit at the same seats. They want to be able to play in the same parks as their friends. They want full equal opportunity in social life, without any discrimination, led by education, in employment and all other areas of social life”. NPCT President Ahmet Yavuz Kocaömer indicated that the biggest problem for the handicapped in Turkey is lack of education and commented as follows: “There is no education concerning the handicapped and the National Ministry of PARALİMPİK TÜRKİYE 48 Bakanlığı hala ders koymamakta ısrarlı. Biz bu işe başladığımızda ülke genelinde 12 tekerlekli sandalye basketbol takımı vardı. Şimdi 64 takıma sahibiz. Görme Engelliler Spor Kulübü hiç yoktu. Bugün 90 tane takımımız var. Türk insanındaki o yetenek bizim bugün birçok Avrupa ülkesiyle bazı sporlarda başa baş yarışmamızı ve onları geçmemizi sağladı Şimdi İçişleri Bakanlığıyla yürüteceğimiz bir program ile 81 ilin valisini toplayıp bu konuda bilgilerimizi aktaracağız.” Başkan Kocaömer, konferansta konuşma yapan Selim ve Kerim Altınok hakkında ise şu bilgileri verdi: ‘‘Hukuk Fakültesini birisi birincilikle, diğeri ikincilikle bitirmiş. Daha sonra biri birincilikle, öbürü ikincilikle master yapmış. Yetmemiş yine biri birincilikle, diğeri ikincilikle hukuk doktoralarını tamamlamışlar. Bunlar da yetmemiş, Devlet Konservatuvarı Batı Şan Bölümü’nü bitirmişler. Birisi satrançta Türkiye birincisi, öbürü Türkiye ikincisi olmuş.’’ Anadolu Üniversitesi’nde okuyan ve TESYEV’den burs alan 35 bursiyer ile birlikte yaklaşık 250 kişinin katıldığı konferans, Kerim ve Selim Altınok kardeşlerin gitar ve mandolin eşliğinde söyledikleri şarkılarla son buldu. Education is still insistent on not placing any courses. When we started, there were 12 wheelchair basketball teams throughout the country. Now, we have 64 teams. There were no blind sports clubs. Today we have 90 teams. The talent of the Turkish people allowed us to compete head to head with many European countries in some sports and pass them in others. Now we will conduct a program with the Ministry of Interior Affairs and gather governors of 81 provinces to transfer information in this subject.” President Kocaömer gave the following information concerning Selim and Kerim Altınok, who made speeches at the conference: ‘‘One graduated from the Law Faculty in first place, the other in second place. Later, one was first, the other second in getting their master’s degrees. Again they completed their doctorate degrees in Law one in first, the other in second place. In addition, they graduated from the Government Conservatory Western Song Department. One is in first place in chess in Turkey, the other is in second place.’’ The conference attended by approximately 250 people, including 35 students educated at Anatolian University and receiving scholarships from TESYEV, ended with the songs sung by Kerim and Selim Altınok brothers accompanied by guitar and mandolin. ANKARA ÜNİVERSİTESİ’NDEN ÖRNEK BİR PANEL ANKARA ÜNİVERSİTESİ SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ DEKANLIĞI İLE SAĞLIK KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞI’NIN ‘ENGELLİLER VE SPOR’ KONUSUNDA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ PANEL ÖĞRENCİLERDEN BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ. TÜRKİYE MİLLİ PARALİMPİK KOMİTESİ BAŞKANI YAVUZ KOCAÖMER, TÜRKİYE BEDENSEL ENGELLİLER SPOR FEDERASYONU BAŞKANI DEMİRHAN ŞEREFHAN, BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. FERDA GÜRSEL İLE PARALİMPİK MİLLİ SPORCULAR GİZEM GİRİŞMEN VE AYHAN GÜLSOY PANELİN KONUŞMACI İSİMLERİYDİ. AN EXEMPLARY PANEL AT ANKARA UNIVERSITY THE PANEL HELD BY THE ANKARA UNIVERSITY SPORTS SCIENCES FACULTY DEAN’S OFFICE AND THE HEALTH CULTURE AND SPORTS DIRECTORATE IN THE SUBJECT OF ‘SPORTS AND THE HANDICAPPED’ WAS SHOWN CONSIDERABLE INTEREST BY STUDENTS. NATIONAL PARALYMPIC COMMITTEE OF TURKEY PRESIDENT YAVUZ KOCAÖMER, DISABLED SPORTS FEDERATION OF TURKEY PRESIDENT DEMİRHAN ŞEREFHAN, PHYSICAL EDUCATION AND SPORTS TEACHING DEPARTMENT INSTRUCTION STAFF MEMBER ASSOCAIATE PROFESSOR DR. FERDA GÜRSEL AND NATIONAL PARALYMPIC ATHLETES GİZEM GİRİŞMEN AND AYHAN GÜLSOY WERE THE SPEAKERS AT THE PANEL. A nkara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekanlığı ve Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı’nca düzenlenen ‘Engelliler ve Spor’ konulu panel 2 Aralık 2013 günü Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde düzenlendi. Oturum başkanlığını fakültenin Spor Yöneticiliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Sunay’ın yaptığı panele Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Yavuz Kocaömer ile birlikte Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Demirhan Şerefhan, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferda Gürsel, okçulukta 2008 Beijing Paralimpik Oyunları ve 2009 Dünya şampiyonu Gizem Girişmen, görme engelliler halter Dünya üçüncüsü Ayhan Gülsoy panelist olarak katıldılar. Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bölümü öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği panelde, Paralimpik Oyunları ve Türkiye’de The panel held by the Ankara University Sports Sciences Faculty Dean’s Office and the Health, Culture and Sports Directorate on the subject of ‘Sports and the Handicapped’ on 2 December 2013 at the Ankara University Sports Sciences Faculty. The chairman of the panel was the faculty’s Sports Administration Department Head Associate Professor Dr. Hakan Sunay with participating panelists National Paralympic Committee of Turkey President Yavuz Kocaömer, Disabled Sports Federation of Turkey President Demirhan Şerefhan, Physical Education and Sports Teaching Department Instruction Staff Member Associate Professor Dr. Ferda Gürsel, 2008 Beijing Paralympic Games and 2009 Archery Champion Gizem Girişmen, blind weight lifter world third place holder Ayhan Gülsoy. During the panel shown intense interest by students of the Physical Education and Sports Instruction Department, National Paralympic Committee of Turkey President Yavuz Kocaömer referred to the development of the Paralympic Games and Paralympic awareness in PARALİMPİK TÜRKİYE 50 Paralimpik bilincin gelişmesine değinen Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Yavuz Kocaömer, “Dünyada engelli sporunun Türkiye’den çok daha önce başlamış olmasına karşın, ülkemiz kısa zamanda çok yol aldı. Bu kadar kısa sürede Avrupa’da ve dünyada ses getirmeyi başaran sporcular varken halen ülkemizdeki Paralimpik bilincin ve bu sporculara verilen değerin gelişmemesi üzüntü verici bir durumdur. 1968 Mexico City Olimpiyat Oyunları sırasında Tel Aviv'de aynı zamanda Engelliler Oyunları yapılmıştır. 1972 yılında Münih'te Olimpiyat yapılırken, paralel zamanda Heidelberg'de Engelliler Oyunları gerçekleşmiştir. Engelliler Oyunları’na isim konması gerektiğine karar veren komite, Olimpiyatlara paralel zamanda gerçekleştirilmesinden dolayı oyunlara ‘Paralimpik’ adını vermiştir” dedi. Turkey and said, “Even though handicapped sports in the world started a long time before Turkey, our country took a lot of distance in a short time. It is a saddening situation that Paralympic awareness and the value assigned to these athletes did not develop in our country although our athletes had their names heard in Europe and in the world in such a short time. During the1968 Mexico City Olympic Games, a Handicapped Games event was held in Tel Aviv at the same time. While the Olympics were held in 1972 in Munich, Handicapped Games were held at Heidelberg at a parallel time. Deciding to name the Handicapped Games, the committee named the games the ‘Paralympics’ since they were held at a parallel time to the Olympics”. Disabled Sports Federation of Turkey President Demirhan Şerefhan stressed that more than 100 medals won within 2013 in handicapped sports at the international arena are not coincidences and said, “Along with this, within the same period we gathered in kind and cash support worth 3.3 million liras. Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Demirhan Şerefhan da, bedensel engelliler sporunda 2013 yılında uluslararası alanda elde edilen 100’ü aşkın madalyanın tesadüf olmadığının altını çizerek, “Bunun yanı sıra yine aynı süre içerisinde 3.3 milyon Lira gibi ayni ve nakdi destek bulduk. Federasyonumuz şu anda 15 spor branşıyla yola devam ediyor. Tekerlekli sandalye basketbolunda 62 spor kulübümüz var. Avrupa ve dünyanın en kapsamlı tekerlekli basketbol ligi ülkemizde gerçekleştiriliyor. Federasyon olarak engelliler ve spor adına elimizden geleni yapmaya bundan sonra da devam edeceğiz. Ayrıca belirtmeliyim ki, Almanya'da 250 bin lisanslı bedensel engelli sporcuya karşılık, Türkiye'de 3 bin 500 lisanslı sporcu bulunuyor. Herkesin çevresindeki engellileri sokağa çıkarıp, spor sahalarına çekmekle sorumludur” diye konuştu. Panelde söz alan milli sporcularda Gizem Girişmen ise 2004 yılında okçuluk sporuna başladığını ifade ederek "4 yıl içerisinde çok çalıştım ve özel hayatımdan fedakarlık yaptım. Bunların sonucunda 2008 Pekin Olimpiyatları'nda altın madalya getirdim" dedi. Ülkedeki engelli potansiyelinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan başarılı sporcu, doğru mesajın medya işbirliğinde verilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kendi hayatından örnekler veren Girişmen, sözlerini şöyle tamamladı: “Ortaokul ve lisedeki beden eğitimi derslerinde, öğrenciler müfredat kapsamında puanlar alırken, ben bir spor branşı hakkında yazılı dönem ödevi hazırlayıp sunuyordum. Ne kadar acı ki beden eğitimi dersinde dönem ödevi hazırlayan o kız, daha sonra ülkesini Paralimpik Oyunlar’ında temsil etti ve okçuluk branşında altın madalya getirdi. Bence bu anekdot bize bir şey anlatmalı.” Görme engelli halterci Ayhan Gülsoy da, engelli olmanın bir eksiklik olarak görülmemesi gerektiğini dile getirdi ve engelleri her ne olursa olsun insanların evlerinden çıkmaları ile çok büyük başarılara imza atmalarının mümkün olabileceğini ifade etti. Panelin sonunda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kasım Karakütük, Dekan Prof. Dr. Mitat Koz ve öğretim üyeleri panelistlere anı plaketlerini takdim etti. Currently our federation is continuing with 15 sports branches. We have 62 sports clubs in wheelchair basketball. The most extensive wheelchair basketball league of Europe and the world is taking place in our country. Our federation will do all that it can for the handicapped and sports in the future as well. In addition, I must mention that against 250 thousand licensed disabled athletes in Germany, there are only 3,500 licensed athletes in Turkey. We are all responsible for taking the handicapped around us into the street and getting them out to sports fields”. Taking the floor on the panel, national athlete Gizem Girişmen indicated that she started archery in 2004 and said, "I worked very hard for 4 years and sacrificed from my private life. As a result, I won a gold medal at the 2008 Beijing Olympic Games ". Emphasizing that the handicapped potential in the country must be properly exploited, the successful athlete also stressed that the right messages must be issued with cooperation with the media. Giving examples from her own life, Girişmen concluded her comments as follows: “While students were receiving points within the scope of the curriculum in physical education classes in junior high and high school, I used to prepare a written term homework about a sports branch and present it. It is so ironic that the girl, who used to prepare a written term homework in physical education class, later represented her country in the Paralympic Games and won a gold medal in archery. I think this anecdote should tell us something.” Blind weight lifter Ayhan Gülsoy mentioned that being handicapped should not be seen as a deficiency and that no matter what their handicap may be, people will be able to achieve major successes once they leave their houses. At the end of the panel, Deputy Chancellor Prof. Dr. Kasım Karakütük, Dean Prof. Dr. Mitat Koz and members of the instruction staff presented memorial plaques to the panelists. PARALİMPİK TÜRKİYE 51 HAYATIN İÇİNDEN - 1 INSIDE LIFE - 1 İÇİMİZDEN BİRİ ERDEM GÖKSEL “ÇOCUKKEN BİRİNİN SÖYLEDİĞİ ‘VAH ZAVALLI ÇOCUK’ LAFI BENİ ADETA KAMÇILADI. MAHKUM OLDUĞUM TEKERLEKLİ SANDALYEYİ ASIL BEN KENDİME MAHKUM ETMELİYDİM... ARTIK TÜRKİYE’NİN EN İYİ SANDALYE KULLANAN ENGELLİ İNSANIYDIM. SPOR BENİM İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR TUTKUYDU. BUNU, YAPABİLECEĞİM BÜTÜN ALANLARDA YAPMAK, BAŞARMAK İSTİYORDUM...” ONE OF US ERDEM GÖKSEL “SOMEONE SAID ‘POOR CHILD’ TO ME AND THIS CHALLENGED ME TREMENDOUSLY. I HAD TO CONTROL MY WHEELCHAIR... I BECAME TURKEY’S BEST WHEELCHAIR USING HANDICAPPED ATHLETE. SPORTS BECAME MY PASSION. I WANTED TO SUCCEED IN ALL AREAS...” P aralimpik Türkiye’nin ‘Hayatın İçinden’ köşesinde yaşam hikayesini aktaracağımız ilk konuğumuz içimizden biri; düşünceleri, azmi ve çabalarıyla Türkiye’de engelliler sporuna önemli katkılar sağlamış bir duayen, Erdem Göksel... Ve işte kendi ağzından O’nun hikayesi: Henüz 9 yaşımda ilkokul sıralarında iken Türkiye Sakatlar Derneği’ne geldim. Orada engelimi kabul edip, kişiliğimin oluşmasına ortam buldum. Çocukken birinin söylediği laf beni adeta kamçıladı; “Vah zavallı çocuk, ömür boyu sandalyeye mahkum...” Evet, bu sandalyeye mahkumdum, fakat asıl o sandalyede bana mahkum olmalıydı, sonuçta oldu da... Artık, Türkiye’nin en iyi sandalye kullanan engelli insanıydım. En dik yokuşlardan, merdivenlerden iniyor, sandalyemi en hızlı şekilde kullanıyordum. Sonradan farkına vardım ki, yaptığım aslında doğal performans sporundan başka bir şey değildi. Spor her geçen gün içime, benliğime yerleşiyordu. Spor benim için vazgeçilmez bir tutkuydu. Bunu yapabileceğim bütün alanlarda yapmak, başarmak istiyordum. Her yıl Sakatlar Haftası’nda düzenlenen maraton yarışlarında birinci oluyordum. Masa Tenisi, okçuluk yapıyordum. 21 yaşımda ilk denememde İstanbul Boğazı’nı yüzerek geçmiştim. İnsanların ve engelliler camiasının takdirini kazanmak çok hoştu. Artık bir spor aşığıydım. The first guest of the ‘Inside Life’ corner whose life story we will tell is one of us, Erdem Göksel who contributed to handicapped sports in Turkey with his perseverance, efforts and passion… Here is his story from his own mouth: I came to the Crippled Children’s Society of Turkey at 9 years of age in elementary school. I accepted my disability there and found the medium to develop my personality. I was challenged by a comment as a child; “Poor child is bound to the wheelchair for life...” I was bound to it, but the wheelchair had to be bound to me, and at the end I mastered it... I became Turkey’s best wheelchair using disabled person. I could go down the steepest cliffs, hills and stairs and use my chair very fast. Then I noticed I was doing performance sports. Sports became my identity. Sports were an essential passion for me. I wanted to succeed in all areas. Every year I won the marathons of the Crippled Week. I did table tennis, archery. I swam across the Bosphorus in my first try at the age of 21. It was nice to win the appreciation of the handicapped community. I was now a sports aficionado. We fought for all aspects of the disabled in the Crippled Society. There was no institution for participating in handicapped sports. In Europe there were lots of associations for all sports. I thought, why not us? I made a suggestion to the General Assembly of the Crippled Society of Turkey. I wanted every branch of the Crippled Society to have a sports club. Everyone said, ‘How can there be sports for disabled people?’ laughing and mocking me. I withdrew my suggestion in tears, feeling bad about being ridiculed. I researched and understood that I could form an independent sports society. While considering branches, I heard basketball was popular in Europe. I formed a team of people bound to a wheelchair. I had loved basketball, Halis Sayar and I were constantly training. PARALİMPİK TÜRKİYE 53 Sakatlar Derneği’nde engellilerin her konusu için mücadele veriyorduk. Engelli sporuyla uğraşacağım, spor yapacağım bir kurum aradım, yoktu. Avrupa’yı araştırdığımda ise engellinin sporla ilgili apayrı dernekleri vardı. Niye bizde olmasın diye düşündüm. İlk olarak Türkiye Sakatlar Derneği Genel Merkezi genel kurulunda Divan’a bir önerge verdim. Sakatlar Derneği’ne bağlı her şubenin bir spor kulübü oluşturmasını istiyordum. Önerge okunduğu anda herkes gülmeye başladı, ‘Sakatın da sporu mu olur’ diye laf atıyorlardı. Önergemi ağlayarak çekmiştim, alay edilmek dokunmuştu. Yılmadım araştırdım ve bağımsız bir spor derneği kurabileceğimi öğrendim. Hangi branşla başlamalıyım diye düşünürken Avrupa’da basketbolun popüler olduğunu öğrendim. PARALİMPİK TÜRKİYE 54 Sandalye bağımlılarından bir takım ortaya çıkardım. Evet, ben de çok sevmiştim basketbolu, Halis Sayar’ı yanıma alarak sürekli antrenmanlar yapmaya başlamıştık. O günlerde Fatih Belediye Başkanı Yusuf Günaydın arabayla geçerken bizim antrenmanı görmüş ve izlemiş. Bu şekilde kendisiyle tanışma fırsatımız oldu. “Antrenman dışında ne yapıyorsunuz” diye sordu... “Efendim bir dernek kurmaya çalışıyoruz sporla ilgili ama bu sahaya ihtiyacımız var” dediğimde, cevabıyla en mükemmel hediyeyi verdi. “Bu hayatımda gördüğüm en güzel çalışma” diyen Başkan boş bir alanı göstererek “Burada size bir bina yapalım” dedi. Hepimiz havalara uçtuk. Altımızdaki hastane sandalyeleriyle yapmış olduğumuz bilinçsiz antrenman başkanın çok hoşuna gitmişti. Evet, doğru yoldaydık. Daha hızlı yürümeye karar verdim ve Türkiye’nin ilk engelliler spor kulübünü İstanbul Sakatlar Spor Kulübü’nü bizi hayalci olarak gören tüm çevrelere karşı kurduk. İnsanlar “Yaptı etti, sonra da başkan oldu demesinler” diye ilk başkanlığı Halis Sayar’a bıraktım. Daha sonraki dönem görevi ben devraldım. Tüm Türkiye’yi saran aktivitelerde bulunduk. Hedefimiz, engellilerin de sağlıklı bir şekilde spor yapmasını ispat etmekti ve bunu kabul ettirdik. Fakat yeni başladığımız için yokluklar içerisindeydik. Bir federasyon gerekliydi, bunu da gerçekleştirdik. Olanaklar yoktu, malzeme hiç yoktu. Dönemin Başbakanı’nın ödeneğinden 100 adet sandalye ve Sakatlar Spor Kulübü’ne 27 kişilik bir otobüs alındı. Türkiye’de engelliler sporunun ilk sermayesiydi bu... Çok ciddi sıkıntılarla karşılaşıyorduk. Federasyon yetersiz, devletin ilgisi yok denecek kadar azdı. Tüm bu olanaksızlıkların yaşandığı dönemde federasyonunun başına Yavuz Kocaömer geldi. Farklı ve zor bir adamdı. Sıkıntımızı anlattıkça sinirleniyor, köpürüyordu. Bizim uzun süredir yalvarırcasına istediğimiz birçok hakkı o yetkililer karşısında masaya yumruğunu vurarak, “Vereceksiniz” diyerek alıyordu. Yavuz Başkan çok emek verdi, çok uğraştı, adeta bir devrim gerçekleştirdi. Hala da bıkmadan usanmadan aynı heyecanla yanımızda... Engelliler sporu Türkiye’de bugün bu seviyeye geldiyse olayın mimarı, gerçek kahramanı Yavuz Kocaömer’dir. Kendisine şükran borçluyuz. Kocaömer’in devlet bürokrasisindeki işleyişe tepki koyarak ani bir kararla federasyon başkanlığını bırakması ve ardından kurduğu Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) bir anda kulüplerin can simiti haline geldi. Kurucuları arasında bulunmaktan hep onur duyduğum TESYEV tüm kulüplerin önünü açıyor, federasyonla uyum içerisinde çalışılıyordu. Bu şekilde ciddi bir engelli spor örgütlenmesi ortaya çıkmıştı. Engelliler sporunun şahlanışı da o dönemde oldu. Yavuz Kocaömer Başkan, dış dünyaya açılmamıza, uluslararası alanlarda tanınmamıza vesile olduğu gibi engelliler sporunda Avrupa kriterlerini ülkemize getirirken aynı zamanda doğal bir elçi misyonunu da üstlenmişti. Bu arada ben de Sayın Yavuz Kocaömer’e dokuz yıl yapmış olduğum danışmanlık süresince çok şey öğrendim. O günlerde, büyük kulüplerin bu işe girmediği sürece yeterli kamuoyu desteği ve ilgisi göremeyeciğimize ilişkin inancımla, Beşiktaş’ın efsane başkanı Süleyman Seba’nın kapısını çaldım. Onun gösterdiği yol ve verdiği destekle Beşiktaş Engelliler Spor Kulübü’nü oluşturdum. Temiz, düzenli, başarılı çalışmalarımız sonrası 2003 yılında kulübümüz Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün bünyesine katıldı ve resmi şubesi haline dönüştü. Ardından yine bu alanda da etkinliğini sergileyen değerli başkan Yavuz Fatih Mayor Yusuf Günaydın saw us training while passing with his car and was impressed. Thus we met him. He asked, “What do you do besides training?”... “Sir, we are trying to form a sports society but we need this court”, I answered and got the best gift as his reply. “This was the best training I saw” and the mayor showed us a space, saying “Let’s build you a building here”. We were all elated. Our training with just the hospital wheelchairs was admired by the mayor. We were on the right track. We established the Istanbul Sports Society for the Crippled Istanbul as a first in Turkey. As an accomplishment against those who saw us as dreamers, the Istanbul Sports Society for the Crippled was what we set up. I didn’t want to be president initially and left it to Halis Sayar. Later on I took over the presidency. We accomplished events throughout Turkey. We fulfilled our aim of proving that the handicapped could participate in sports in a healthy manner. We had lots of scarcities at first. We realized our goal of forming a federation. We lacked capabilities and materials. 100 wheelchairs and a 27 person bus were bought for the association. That was the first capital of handicapped sports in Turkey... We had many frustrations. Federation was inadequate, government interest was negligible. We had Yavuz Kocaömer came into this entire dearth. He was a challenging and difficult man. He would get upset and angry as we told him our problems. He would get us the rights we tried for so long to achieve by banging the table and say ‘you will yield’. President Yavuz spent a lot of effort, tried to do a revolution. He still maintains the same excitement without giving up... The true hero, the architect of the level of disabled sports is Yavuz Kocaömer. We owe him lots of thanks.Kocaömer quit the federation presidency with a sudden reaction against bureaucracy and formed the Handicapped Sports Aid and Education Foundation (TESYEV) that became the life saver of clubs. I am honored to be one of the founders of TESYEV paving the way for clubs and harmonizing with the federation. PARALİMPİK TÜRKİYE 56 Kocaömer’in çabalarıyla Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı kuruldu. Ancak, şimdilerde hiçbirimizin önceden hesaplayamadığı bir gerçekle yüzleşiyoruz. İki büyük kulübün bu işe soyunması sonrası diğer kulüplerle aralarında çok büyük fark oluştu. TESYEV’in diğer kulüplere olan katkısıyla bu fark kamuoyunda pek hissedilmediyse de gelecekte engelliler sporunda sorunlar yaratabilir. Ömrünü engelli sporuna adayan biri olarak daha iyi noktalara gelebilmek adına şahsıma ve ekibime ne düşerse yapmaya hazırız. Biz bu işi para, pul ve şöhret için yapmıyoruz. Bu bizim doğal yaşama biçimimiz. Ancak spordan sonra Türkiye’de başlatmak istediğim yeni bir ilk var, o da engelli turizmdir. Bugün bir yere rezervasyon yaptırmak istediğimizde %60 “Hayır” cevabını alıyoruz. “Otel misafirlerimiz engelli insanlardan rahatsız oluyorlar, üzülüyorlar moralleri bozuluyor, tatil yapamıyorlar. O yüzden yerimiz yok” gibi yanıtlarla karşılaşıyoruz. Keza mekanlar da çoğunlukla engellilere uygun değil zaten. Engelliler Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de toplum içerisinde turizmden eşit bir biçimde yararlanmalı. İşte bunun için Beşiktaş Engelliler Eğitim Spor ve Turizm Derneği mücadeleye başlamıştır. İnşallah bunda da başarılı olacağız. Thus, there was a major organization of disabled sports. It roared at the time. President Yavuz Kocaömer Başkan opened us to the world, made us known in international circles brought European criteria and was a natural ambassador. Through nine years of consultancy to Yavuz Kocaömer, I learned a lot. Major clubs had to be involved for public opinion support, thus I went to legendary Beşiktaş president Süleyman Seba. With his support Beşiktaş Disabled Sports Club was established. In 2003 our club joined the Beşiktaş Gymnastics Club and became an official branch. Again efficient president Yavuz Kocaömer was instrumental in founding the Galatasaray Wheelchair Basketball Team. As two major clubs got in there became a divide with them and the rest. Contributions of TESYEV to other clubs make this difference not publicly obvious, but could create future problems in sports for the disabled. Our team is ready to devote themselves to handicapped sports as we are not doing it for fame and money. It is our natural way of life. I would like to initiate handicapped tourism in Turkey. %60 you get a “No” answer trying to make reservations. “We have no room as guests are demoralized by seeing handicapped people” is the reply we get. Locations aren’t suited for the disabled. As in Europe, Turkish handicapped must benefit from tourism equally. We hope to be successful at this, we at the Beşiktaş Handicapped Sports Club are making efforts. WHO IS ERDEM GÖKSEL? Born in 1960 in Istanbul, Erdem Göksel had polio at the age of three. He had a series of operations during end of high school and was bedridden for nearly two years. At age 15 he started athletics with his wheelchair. He was in top three at archery and table tennis. At 21 he swam across the Istanbul Bosphorus. At 24 he went into business and was economically free, retiring in 2000. ERDEM GÖKSEL KİMDİR? 1960 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Erdem Göksel üç yaşında çocuk felci geçirdi. Lise eğitimini bitirdiği yıllarda bir dizi ameliyat sonrası iki yıla yakın yatağa mahkum oldu. 15 yaşında tekerlekli sandalyesi ile atletizme başladı. Masa tenisi ve okçulukta Türkiye birincilikleri, ikincilikleri, üçüncülükleri aldı. 21 yaşında İstanbul Boğazı’nı yüzerek geçti. 24 yaşında iş hayatına atıldı ve ekonomik özgürlüğünü elde etti, 2000 yılında emekli oldu Kuruculuğunu ve başkanlığını yaptığı İstanbul Sakatlar Spor Kulübü’nde başarılı birçok aktivite ve projelere imza attı. Perihan Savaş, Yavuz Kocaömer ve Halil Kılıçoğlu’nun başkanlığı dönemlerinde Engelliler Spor Federasyonu’nda yönetim kurulu üyeliği, danışmanlık ve asbaşkanlık görevlerinde bulundu. Gençlik ve Spor Genel Müdürü Tevfik Sarpkaya’nın engelliler danışmanlığını yaptı. Herkes İçin Spor Federasyonu Yönetim Kurulu’na girdi. Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’nın (TESYEV) kurucu üyeleri arasında yer alan Göksel, vakfın yönetim kurulunda da yer aldı. “Her şey düşüncede başlar” dedi. Düşündü, inandı, güvenle bekledi. Yani hayatın yasasına uydu. Ve 1990 senesinde ilk bedensel engelliler spor kulübünü kurarak bu hayalini gerçeğe dönüştürdü. Kuruculuğunu ve başkanlığını yaptığı Beşiktaş Engelliler Spor Kulübü, 1 Ağustos 2003 tarihinde Beşiktaş Jimnastik Kulübü’ne resmen bağlandı ve Beşiktaş Bedensel Engelliler Spor Şubesi oldu. BJK Bedensel Engelliler Spor Şubesi Genel Menajeri Erdem Göksel halen Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi, Türkiye Sakatlar Derneği 2. Başkanı, Beşiktaş Engelliler Eğitim Spor ve Turizm Derneği Başkanı, Beşiktaş TV’de ‘Engelsiz Bir Yaşam Programı’ Yapımcısı ve Yorumcusu, Beşiktaş Belediyesi Kent Konseyi Engelliler Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi olarak da görev yapmaktadır. He had many events and projects at the Istanbul Sports Society for the Crippled he founded and presided. He was board member, consultant and vice president at the Handicapped Sports Federation during the presidency of Perihan Savaş, Yavuz Kocaömer and Halil Kılıçoğlu. He was the disabled advisor to Youth and Sports Director Tevfik Sarpkaya. He joined the board of ‘Sports Federation for Everyone’. Also among founding members of the Handicapped Sports Aid and Education Foundation (TESYEV), he was also on the executive board of the foundation. He said; “Everything starts with a thought”. He thought, he believed and waited with confidence. He followed the laws come to life. In 1990 he established the first Physically Handicapped Sports Club to turn this dream into reality. The Beşiktaş Handicapped Sports Club was officially attached on 1 August 2003 to the Beşiktaş Gymnastics Club and became the Beşiktaş Physically Handicapped Sports Branch. General Manager of BJK Physically Handicapped Sports Branch Erdem Göksel is currently Executive Board Member of the Paralympic Committee of Turkey, Vice President of the Crippled Society of Turkey, President of the Beşiktaş Handicapped Sports Aid and Education Society, producer and commentator on Beşiktaş TV of the ‘Life without Handicaps Program’, as well as Board Member of the Beşiktaş Municipality City Council Handicapped Assembly. PARALİMPİK TÜRKİYE 57 GOLFÜN PRENSİ THE PRINCE OF GOLF MEHMET KAZAN… TÜRKİYE’DE ENGELLİ GOLFÜ DENİNCE AKLA İLK GELENLERDEN… ÜLKEMİZDE HENÜZ BİR KAÇ YILLIK OLAN ENGELLİ GOLFÜNE 2007’DE BAŞLAYAN KAZAN, O GÜNDEN BERİ BAŞARIDAN BAŞARIYA KOŞUYOR. SON OLARAK FİNLANDİYA’DA YAPILAN ULUSLARARASI TURNUVADA BİRİNCİ OLAN MİLLİ GOLFÇÜMÜZÜN EN BÜYÜK ARZUSU TAKVİME KABUL EDİLMESİ HALİNDE 2020 PARALİMPİK OYUNLARI’NDA YARIŞARAK MADALYA KAZANMAK… MEHMET KAZAN… HE IS THE ONE WHO FIRST COMES TO MIND IN HANDICAPPED GOLF IN TURKEY… ALTHOUGH HE STARTED IN 2007 WITH HANDICAPPED GOLF, WHICH HAS A SHORT HISTORY OF ONLY A FEW YEARS IN OUR COUNTRY, KAZAN HAS BEEN CHASING VICTORIES SINCE THEN. COMING IN FIRST AT THE INTERNATIONAL TOURNAMENT HELD IN FINLAND MOST RECENTLY, THE BIGGEST WISH OF OUR NATIONAL GOLFER IS TO COMPETE, IF GOLF IS APPROVED AS A SPORT AT THE 2020 PARALYMPIC GAMES AND WIN A MEDAL… O da kendini yoktan var edenlerden... Belki bir tesadüf, belki kader çizgisinin kesişmesi sonucu çok da alışık olmadığı bir dünyaya 2007 yılında adımını atan 32 yaşındaki Mehmet Kazan, bir anda golf aleminin simge isimlerinden biri haline geldi. Ülkemizde henüz emekleme safhasında olan engelli golfünde kendini kanıtlayan bir kaç isimden biri olan Kazan, bu sporda çok yeni olmasına rağmen uluslararası alanda ülkemizin adını duyurmaya devam ediyor. Son olarak Finlandiya'da yapılan uluslararası turnuvada 17 sayı farkla birinci olan milli sporcumuz, daha yolun başında olduğunu ve kat edecek çok mesafe bulunduğunu dile getiriyor. Ve ekliyor: "En büyük arzum 2020 Paralimpik Oyunları'nda kürsüye çıkmak. Golf henüz paralimpik takviminde değil ama 2020'de gireceğinden hiç bir kuşkum yok. Tokyo'da bir ilki başarmak istiyorum. Biz de başarılarının devamını diliyor ve sorularımızı arka arkaya sıralıyoruz. - Mehmet Kazan kimdir, sizi tanıyabilir miyiz? Engelli durumunuz nedir? Nasıl engelli oldunuz? -1981 Malatya, Pötürge doğumluyum. İstanbul Ağaç ve Peyzaj A.Ş. Üretim ve Lojistik Müdürlüğü'nde ön muhasebeci olarak çalışmaktayım. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Kamu Yönetimi 2. Sınıf Öğrencisiyim. %50 Ortopedik engelliyim. Yedi He is one of those athletes that come out of nowhere... Perhaps a coincidence, maybe an act of fate got him into a world that he was not accustomed to in 2007 at the age of 32, as Mehmet Kazan suddenly became a symbolic name in the world of golf. He is one of the few athletes who proved themselves in handicapped golf, which is still in its infancy phase in our country. Although he is relatively new at this sport, Kazan continues to proclaim our country’s name in the international arena. Our national athlete, who most recently came in first by a lead of 17 points during the international tournament held in Finland, states that he is still at the beginning of the road and that he has a lot of distance to cover. And he adds: "My biggest wish is to go to the podium in the 2020 Paralympic Games. Golf is not yet in the Paralympics calendar but I have no doubt that it will be there by 2020. I want to achieve a first in Tokyo. We also wish his successes to continue and start asking him our questions. - Who is Mehmet Kazan, could we get to know you? What is yaşında geçirmiş olduğum eklem romatizma hastalığı sonucunda engelli oldum.” -Golf sporuyla tanışmanız ne zaman ve ne şekilde oldu? -“Golf sporuyla tanışmam 2007 yılında oldu. O yıl Türkiye Golf federasyonu ile Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı'nın (TESYEV) işbirliğiyle ülkemizde ilk defa yabancı hocalar eşliğinde yapılan seçmelere katıldım. Yapmış olduğum vuruşların çok güzel olduğu hocalar tarafından söylenince golf sporuna ilgi duymaya başladım. Sonra da çalışmalara başladım.” -Bugüne kadar katıldığınız uluslararası müsabakalar hangileridir ve orada elde ettiğiniz dereceler nelerdir? - “15.04.2010 Türkiye Uluslararası Engelliler Açık Golf Şampiyonası D kategorisinde yarıştım, birinci oldum. 17-19.06.2012 Çek Cumhuriyeti Golf Master Şampiyonası D kategorisinde yarıştım, beşinci oldum. Conrad İnternaitional Disabled Golf Şampiyonası C kategorisinde yarıştım, yedinci oldum. 26-27.10.2012 France Open Disabled Şampiyonası D kategorisinde yarıştım, üçüncü oldum. 08-10.07.2013 Hollanda Edga Abn Amro Golf Şampiyonası C kategorisinde yarıştım, altıncı oldum. 28.29.08.2013 Finlandiya Disabled Şampiyonası C kategorisinde yarıştım 17 sayı farkla birinci oldum.” your disability status? How did you become handicapped? - I was born in 1981 in Malatya, Pötürge. I am employed in the front office accounting department of the Istanbul Trees and Landscaping Inc. in its Production and Logistics Directorate. I am a 2nd year student at the Anatolia University Open Education Faculty Public Administration Department. I have a 50% orthopedic disability. I became handicapped as a result of the joint rheumatism disease I suffered at the age of seven.” -When and how did you become involved with the sport of golf? -“I became acquainted with golf in 2007. That year I entered the qualifications carried out for the first time in our country in collaboration with the Golf Federation of Turkey and the Handicapped Sports Aid and Education Foundation of Turkey (TESYEV) with the participation of foreign coaches. When the coaches also mentioned that my shots were good, I started to feel in interest in the sport of golf. Then I started to train.” PARALİMPİK TÜRKİYE 59 - Engelliler golfü ülkemizde yeni gelişmekte olan bir branş. Bu süreçte ne gibi zorluklarla karşılaştınız veya karşılaşıyorsunuz? -“Sizin de belirttiğiniz gibi golf sporu ülkemizde yeni geliştiğinden dolayı en başta tesisleşme sorunu yaşamaktayız. İstanbul ’da şu anda iki tesis bulunmaktadır. Ben bunu yeterli olarak görmüyorum. Ancak Golf sporu tanındıkça tesislerin çoğalacağına inancım tamdır. Yerel yönetimlerin de bu konuya el atmasıyla birlikte tesisleşme artacaktır.” -Golfe başladıktan sonra yaşamınızda ne gibi değişiklikler oldu? -“Öncelikle kendime olan güvenim ortaya çıktı. Golfte başarılı olmaya başlayınca, birde derece aldıktan sonra çevremde beni tanıyanların bana karşı olan sevgi ve saygıları arttı ve bu beni çok mutlu etti. Ayrıca insanın fiziksel eksikliğinin başarıya engel olamayacağını bir kez daha kanıtlamış olmanın manevi huzurunu kendimde buldum.” -Engelli golfünün ekipmanları nedeniyle pahalı bir spor olduğunu biliyoruz, bu sorunu nasıl aşıyorsunuz? -“Öncelikle Golf Federasyonumuzun ve özellikle çalışmakta olduğum İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ ’nin destekleriyle bu spora -Which international contests did you play in until today and what results have you obtained? -“On 15.04.2010 I competed in the International Handicapped Open Golf Tournament of Turkey in Category D, winning first place. I competed at the Czech Republic Golf Master Championship Category D on 17-19.06.2012, coming in fifth place. I was seventh at the Conrad International Disabled Golf Championship Category C. On 26-27.10.2012 I came in third place at the France Open Disabled Championship Category D. I was sixth on 08-10.07.2013 at the Holland Edga ABN Amro Golf Championship Category C. I played during 28-29.08.2013 at the Finland Disabled Championship Category C, I came in first place with a lead of 17 points.” -Handicapped golf is a branch which is recently developing in our country. Which challenges have you encountered or are you still encountering during this time? -“As you have mentioned, since the sport of golf is newly being established in our country, we have a major problem concerning PARALİMPİK TÜRKİYE 60 devam etmekteyim. Şunu da belirtmek istiyorum ki golf turnuvalarına katılmamda benden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen başta Golf Federasyonu Başkanımız Ahmet Ağaoğlu’na, Türkiye Milli Paralimpik Komite Başkanımız Yavuz Kocaömer’e, çalıştığım şirketimizin Genel Müdürü Eyyüp Karahan’a, Satınalma Müdürü Ümit Polat’a, İnsan Kaynakları Müdürü Faruk Kacır’a Üretim Lojistik Müdürü Barış Şişman’a, Sistem Geliştirme Müdürü Sema Güneş Travaç’a maddi ve manevi desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.” -Her engellinin golf sporunu yapması mümkün mü? -“Her şey maddi ve manevi desteğe bağlı, imkanlar sağlandıktan sonra her engellinin bu sporu yapması elbette mümkündür. Ben şuna inanırım: Engel bedende değil insanın düşüncesindedir.” -Engelli golfünün Paralimpik takviminde yer almaması sizi nasıl etkiliyor? 2020'ye alınması konusunda ümitli misiniz? -“Şu an için beni etkilemiyor ben çalışmalarıma 2020 yılında paralimpik takvimine alınacakmış gibi çalışıyorum. 2020 takviminde yer alacağı konusunda hiçbir şüphem yok.” the lack of facilities. There are currently only two courses in Istanbul. This is inadequate. If the sport of golf becomes more popular, I am sure that more facilities will be built. As local governments take part in this, the number of facilities will definitely increase.” -We know that handicapped golf is an expensive sport due to the equipment required, how do you overcome this problem? -“I am participating in this sport with the support of our Golf Federation and my employer Istanbul Trees and Landscaping Inc. I would also like to extend my thanks to the President of the Golf Federation Ahmet Ağaoğlu, who always supports me in entering golf tournaments, President of the National Paralympic Committee Yavuz Kocaömer, General Manager of my employer Eyyüp Karahan, Purchasing Manager Ümit Polat, Human Resources Manager Faruk Kacır, Production and Logistics Manager Barış Şişman, System Development Manager Sema Güneş Travaç due to their material and spiritual support.” -Ülkemizdeki lisanslı engelli golfçü sayısı 100 civarında. Bu sayıyı yeterli görüyor musunuz? Yeterli değilse sayının artırılması için neler yapılmalıdır? -“Lisanslı sporcu sayısı elbette yeterli değil. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi imkanlar sağlandığı sürece, bir başka deyişle imkanlar arttıkça lisanslı sporcu sayısının artması kaçınılmazdır.” -Türkiye'de yeterince müsabaka yapabiliyor musunuz? Antrenmanlarınızı nerelerde ve hangi şartlarda gerçekleştiriyorsunuz? Haftada kaç saat antrenman yapabiliyorsunuz? -“Yeterince müsabaka yapamıyorum bunun da sebebi, ülkemizde şu an engelliler golf müsabakası ligi bulunmamasıdır. Antrenmanlarımı Kemer Country ve Silivri Klasis Golf Kulübü Tesisleri'nde gerçekleştiriyorum. Haftada 12 saat (3 gün) antrenman yapmaya çalışıyorum.” -Devletten yeterli derecede teşvik görüyor musunuz? -“Şu ana kadar devletten herhangi bir teşvik görmedim ama yakın zamanda devletin bize desteği olacağına inanıyorum.” -Devletten, federasyondan ve belediyelerden daha iyi şartlarda spor yapabilmek için ne gibi beklentileriniz var? -“Tesis sayılarının arttırılmasını beklemekteyiz.” -Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir? -“Öncelikle 2014 yılı içerisinde yapılacak altı şampiyonada en iyi dereceyi elde edip Japonya da yapılacak Dünya Kupası'na gitmek. Sonrasında hedef 2020 Paralimpik Oyunları olacak.” -Normal golfçüler dünyanın en çok kazanan sporcuları arasında. Bu konuda engelli golfünün durumu nedir? -“Şu anda manevi kazanımların dışında herhangi bir maddi kazancımız yok. Yarının ne olacağını şimdiden kestirmek zor diyorum.” -Bu sporu yapmak isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? -“Öncelikle engelli arkadaşlarım temiz havada, doğayla iç içe spor yapma keyfine erişmeyi istiyorlarsa golf sporu onlar için en ideal olanıdır. Onlara düşen sadece ilk adımı atmaktır, gerisi ondan sonra gelecektir.” -Is it possible for every handicapped person to participate in the sport of golf? -“Everything depends on the material and moral support, once the means are provided; it is naturally possible for every handicapped person to participate in this sport. This is what I believe: Handicaps are not in the body, they are in a person’s mind.” -How does handicapped golf not being included in the Paralympic schedule affect you? Are you hopeful that it will be included in 2020? -“It does not affect me for the moment; I am training as though it will be included in the Paralympics schedule by 2020. I have no doubt that golf will be included in the 2020 program.” -We have nearly 100 licensed handicapped golfers in our country. Do you think this number is adequate? If not, what can be done to increase this number? -“The number of licensed athletes is definitely not sufficient. However, as I mentioned above, as long as the capacity increases, inevitably the number of licensed golfers will also increase.” -Are you able to participate in a sufficient number of tournaments in Turkey? Where and under which conditions do you train? How many hours per week are you able to practice? -“I am not having enough competition; the reason for this is that there is currently no handicapped golf contests league in our country. I am practicing at the Kemer Country and Silivri Klassis Golf Club Courses. I am trying to train 12 hours per week (3 days).” -What kinds of expectations do you have from the government, federation and municipalities in order to be able to participate in sports under better conditions? -“We are expecting an increase in the number of facilities.” -What are your future targets? -“First of all, I want to obtain the best results in the six championships to be held within 2014 and to go to the World Cup to be held in Japan. My further objective will be the 2020 Paralympic Games.” PARALİMPİK TÜRKİYE 61 35. KEZ ASYA’DAN AVRUPA’YA FROM ASIA TO EUROPE FOR THE 35TH TIME ÖNCEKİ YILLARIN AVRASYA MARATONU, 2013’DE VODAFONE İSTANBUL MARATONU ADI ALTINDA KOŞULDU. DİĞER 34 YILDA OLDUĞU GİBİ KENTİN ASYA YAKASINDAN VERİLEN STARTLA BAŞLAYAN MARATON, HALK KOŞUSU VE YÜRÜYÜŞE KATILAN ONBİNLER ARASINDA YİNE ENGELLİLER DE VARDI. HAMİDE KURT’UN BİRİNCİ OLDUĞU TEKERLEKLİ SANDALYE KADINLAR KATEGORİSİNDE İLK ÜÇ SIRAYI TÜRK SPORCULAR PAYLAŞTI. İLK İKİ SIRAYI YABANCILARIN ALDIĞI TEKERLEKLİ SANDALYE ERKEKLER MÜCADELESİNİ İSE ÖMER ÇANTAY ÜÇÜNCÜ TAMAMLADI. THE EURASIAN MARATHON OF PREVIOUS YEARS WAS RUN IN 2013 UNDER THE NAME OF VODAFONE ISTANBUL MARATHON. BEGINNING WITH THE START GIVEN ON THE ASIAN SIDE OF THE CITY, AS IN THE PREVIOUS 34 YEARS, THE MARATHON INCLUDED THE TENS OF THOUSANDS PARTICIPATING IN THE PEOPLE’S RUNNING AND WALKING RACE, AS WELL AS THE HANDICAPPED. THE TOP THREE RANKS WERE SHARED BY TURKISH ATHLETES IN THE WOMEN’S WHEELCHAIR CATEGORY WHERE HAMİDE KURT CAME IN FIRST. THE MEN’S WHEELCHAIR CONTEST WHERE THE TOP TWO RANKS WERE WON BY FOREIGN ATHLETES WAS COMPLETED IN THIRD PLACE BY ÖMER ÇANTAY. U luslararası Atletizm Federasyonları Birliği’nce (IAAF) 2012 yılında dünyanın en iyi maratonları arasına dahil edilen ve ‘Altın Kategori’ye alınan Avrasya Maratonu, 2013 yılında bu kez yenilenen adıyla Vodafone İstanbul Maratonu olarak 35. kez gerçekleşti. 17 Kasım 2013 günü sabahı Anadolu yakasında Altunizade Köprüsü altında toplanan onbinler, maraton koşusunun başlamasının ardından halk koşusu ve yürüyüşüne katıldılar. Çeşitli kaynaklarca 100 bin kişiyi aşkın kişinin yer aldığı belirtilen organizasyona her yıl olduğu gibi engellilerin de ilgi gösterdiği görüldü. Bedensel, görme, işitme engellilerle birlikte özel sporcular da koşuda yer aldı. Tekerlekli sandalyeleri ile yarışan bedensel engelli katılımcılar, startın ardından Boğaziçi ve daha sonra Unkapanı Köprüsü’nden geçerek Eminönü’ndeki bitiş noktasında yarışı tamamladılar. Tekerlekli sandalye yarışını erkeklerde Polonyalı Hamerlak Tomasz 1.45.21'lik derecesiyle birinci, Taylandlı Prasopchoke Klungern 1.59.55 ile ikinci, Türkiye'den Ömer Cantay 2.12.34'lik Included among the world’s best marathons by the International Athletics Association of Federations (IAAF) in 2012 and taken into the ‘Golden Category’, the Eurasian Marathon was held in 2013 under its new name as the Vodafone Istanbul Marathon for the 35th time. Tens of thousands gathering on the morning of 17 November 2013 under the Altunizade Bridge on the Asian side, entered the public run and walk after the start of the marathon race. The event quoted by various sources to contain more than 100 thousand people, also saw interest by the handicapped as it does every year. Along with disabled, blind and deaf athletes, special athletes also took place in the race. Racing with their wheelchairs, the disabled participants crossed the Bosphorus and the Unkapanı Bridge following the start and completed the race at the finish point in Eminönü. The wheelchair race was won by Polish Hamerlak Tomasz with a time of 1.45.21, Prasopchoke Klungern from Thailand coming in second with a time of 1.59.55, and Ömer Çantay in third place with a time of 2.12.34. In the women’s the top three derecesiyle üçüncü tamamladı. Kadınlarda ise ilk üç sırada Türk sporcular yer aldı. Hamide Kurt 2.45.07 ile birinci olurken, Zübeyde Süpürgeci 2.58.30 ile ikinciliği, Maşide Cesur 2.59.53'lik derecesiyle üçüncülüğü elde etti. Tekerlekli sandalye mücadelesinde erkeklerde Semih Görkem Kıyar dördüncü, Birol Kamar beşinci, Aziz Yıldız altıncı sırayı alan diğer başarılı sporcularımızdı. Kadınlarda da ilk üçün ardından bir diğer sporcumuz Leyla Gökalp yarışı dördüncü sırada tamamlayan isim oldu. 35. Vodafone İstanbul Maratonu’nda dereceye girenlere ödülleri Sultanahmet Meydanı’nda gerçekleştirilen törende verildi. Sporculara ödüllerini İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır, İBB Başkan Vekili Göksel Gümüşdağ, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, İBB Gençlik ve Spor Müdürü Osman Avcı, Spor AŞ Genel Müdürü Alpaslan Baki Ertekin ve Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Gökhan Öğüt takdim etti. places were won by Turkish athletes. While Hamide Kurt was first with a time of 2.45.07, second place went to Zübeyde Süpürgeci at 2.58.30, as Maşide Cesur came in third place with a time of 2.59.53. Other successful athletes in the men’s wheelchair competition were Semih Görkem Kıyar in fourth place, Birol Kamar in fifth place and Aziz Yıldız in sixth place. Following the top three in the women’s, Leyla Gökalp was another of our successful athletes completing the race in fourth place. Winners of the 35th Vodafone Istanbul Marathon were awarded their trophies at a ceremony held on the Sultanahmet Square. Athletes were presented their awards by Istanbul Governor Hüseyin Avni Mutlu, Istanbul Metropolitan Municipality (IBB) Mayor Kadir Topbaş, AK Party Istanbul Deputy Mihrimah Belma Satır, IBB Deputy Mayor Göksel Gümüşdağ, Sports General Manager Mehmet Baykan, Athletics Federation of Turkey President Fatih Çintimar, IBB Youth and Sports Manager Osman Avcı, Sports AŞ General Manager Alpaslan Baki Ertekin and Vodafone Turkey CEO Gökhan Öğüt. PARALİMPİK TÜRKİYE 63 HAMİDE KURT ÖRNEK BİR SPORCU 35. Vodafone İstanbul Maratonu’nun tekerlekli sandalye kadınlar kategorisi birincisi Hamide Kurt, henüz 9 yaşındayken Bağcılar’da arkadaşlarıyla oyun oynadığı sırada kamyonetin altında kalarak yürüme yeteneğini kaybetti. O günden sonra tekerlekli sandalye ile hayatını sürdüren Kurt, örnek azmi ile takdir topluyor. Bağcılar Belediyesi Kulübü’nde başlayan spor yaşamında önemli başarılara imza atan 20 yaşındaki genç sporcu bedensel engelliler atletizm milli takımının da değişmez isimlerinden biri… Yurt içinde ve uluslararası müsabakalarda birçok madalyaya sahip olan Hamide Kurt bir yandan 2016 Rio Paralimpik Oyunları’na katılmak ve orada altın madalya kazanmak amacıyla çalışmalarını sürdürürken, bir yandan da beden eğitimi öğretmeni olabilmek için uğraş veriyor. 2008 yılından bu yana 20 altın, 12 gümüş, 8 bronz olmak üzere toplam 40 madalya kazanan milli sporcunun 200, 400 ve 800 metrede altı Türkiye birinciliği bulunuyor. 2008 Akdeniz Oyunları’nda dördüncülük elde eden Kurt’un bir Avrupa Şampiyonluğu, bir Dünya ikinciliği, bir de Dünya üçüncülüğü bulunuyor. Eski adıyla Avrasya Maratonu’nda 2010 yılında da birinci olan Hamide Kurt, 2012’de de ikinciliği almıştı. Kurt, engellilikle yüzleşmesinin ardından spora başlamasını şöyle anlatıyor: “Sürekli evde oturuyordum. Annem, Bağcılar Belediyesi’nin spor ve sanat faaliyetleri olduğunu öğrenmişti. Kaydımı yaptırdım. Başkanımız Lokman Çağırıcı’nın da desteğiyle engelliler dalında düzenlenen koşu yarışmalarına katılmak için çalışmaya başladım. 2008’de İtalya’daki Akdeniz Oyunları’nda engelliler kategorisinde yarıştım ve yarı finalde birinci, finalde dördüncü oldum. Sonrasında 14 yaşında katıldığım Avrasya Maratonu’nda 42 kilometreyi tamamladım. Dereceler ve madalyalar peş peşe geldi. Bu yılki Avrasya Maratonu’nda da engelliler kategorisinde 42 kilometreyi koşarak birinci oldum.” HAMIDE KURT IS AN EXEMPLARY ATHLETE First place winner of the women’s wheelchair category in the 35th Vodafone Istanbul Marathon Hamide Kurt lost her ability to walk at the age of 9, while she was playing at Bağcılar with her friends, as she was run over by a truck. Sustaining her life in a wheelchair since that day, Kurt is appreciated with her exemplary determination. The 20 year old young athlete, who achieved major successes during her sports career starting at the Bağcılar Municipal Club, is also one of the unchanging names of the disabled athletics national team… Holding many medals in national and international contests, Hamide Kurt maintains her work on the one hand in order to participate in the 2016 Rio Paralympic Games and win medals there, on the other hand, she is making efforts to become a physical education teacher. Having won a total of 40 medals since 2008, 20 of which are gold, 12 silver and 8 bronze, the national athlete has six first place wins in the 200, 400 and 800 meters. Coming in fourth PARALİMPİK TÜRKİYE 66 place at the 2008 Mediterranean Games, Kurt has also won a European championship, a World second place finish and a World third place finish. Coming in first place at the former Eurasian Marathon in 2010, Hamide Kurt had won second place in 2012. Kurt tells the story of how she became disabled and started sports as follows: “I was constantly sitting at home. My mother found out that the Bağcılar Municipality had sports and art activities. I registered. With the support of our mayor Lokman Çağırıcı, I started to train in order to participate in races held for the handicapped. I competed in the handicapped category at the 2008 Mediterranean Games in Italy, to come in first in the semi final and fourth in the final. Then, I entered the Eurasian Marathon at the age of 14 and I completed the 42 kilometer course. Placements and medals came one after the other. During this year’s Eurasian Marathon, I ran the 42 kilometers in the handicapped category and I came in first.” Hamide Kurt, hayatını değiştiren kaza anını ise şöyle anlatıyor: “Bir anda kendimi yanımıza kadar sokulduğunu fark edemediğim kamyonetin altında buldum. Yoldan geçenlerin yardımıyla ayağımı kamyonetin altından çıkardılar. Beni hastaneye götürmek için kucakladıklarında annemin çığlıklarını işitmiştim. ‘Ben iyiyim bir şeyim yok’ diye seslendiğimi hatırlıyorum. İki yıl fizik tedavi gördüm. Yürüyememe durumunun geçici olduğunu sanıyordum ama zaman içerisinde engelli yaşama artık alıştım.” İSTANBUL MARATONU’NUN TARİHÇESİ İlk olarak Tercüman Gazetesi tarafından 1973 yılında gündeme getirilen Asya'dan Avrupa'ya maraton fikri 1978 yılında, ertesi sene bir grup Alman turistin İstanbul'u ziyaret edeceği haberiyle alevlendi. Son olarak Mısır'da Nil Maratonu'nu koşan bu turistlerin ziyareti Avrasya Maratonu fikrinin hayata geçirilmesini Hamide Kurt described the accident changing her life as follows: “All of a sudden, I found myself underneath the truck that I couldn’t notice was near us. With the help of the passersby, they freed my foot from underneath the truck. As they picked me up to be transported to the hospital, I heard my mother’s screams. I remember calling to her, ‘I am fine, there is nothing wrong’. I underwent physical therapy for two years. I used to think my inability to walk was temporary, but in time I became accustomed to disabled life.” THE HISTORY OF THE ISTANBUL MARATHON The idea of the marathon from Asia to Europe considered for the first time by the Tercüman Daily Newspaper in 1973 was rekindled in 1978 with the news that a group of German tourists would visit Istanbul next year. The visit of these tourists, who last ran the Nile Marathon in Egypt, accelerated the realization of the Eurasian Marathon idea. In addition to hızlandırmış oldu. 1979 yılında gelen Alman turistlerin yanında ülkemizin elit atletleri de davet edilerek organizasyona resmiyet kazandırıldı. Parkur ve trafikle ilgili işlemler halledildikten sonra gerekli olan hazırlıklar tamamlandı. 34’ü turist gruptan olmak üzere toplam 74 kişinin katıldığı ilk maratonun startı 1 Nisan 1979 günü Boğaziçi Köprüsünün 700 metre gerisinden verildi ve tarihte ilk kez iki kıta arasında bir yarış koşulmuş oldu. 1979 yılındaki yarışın galibi 2:35:39'luk derecesiyle Zonguldaklı atlet Hasan Saylan’dı. Büyük yankı uyandıran ilk yarışın ardından dönemin Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü (şimdiki adıyla Spor Genel Müdürlüğü) ve Atletizm Federasyonu yarışın geleneksel bir boyut kazanması için çaba sarf ettiler. Türkiye'de uluslararası nitelikteki en önemli maraton yarışı olan bu organizasyon İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenmektedir. the German tourists arriving in 1979, the elite athletes of our country were also invited to add formality to the event. After the procedures concerning the course and traffic were handled, the required preparations were completed. The start of the first marathon, participated by a total of 74 people, 34 of which were from the tourist group, was given on April 1st, 1979 at a distance of 700 meters from behind the Bosphorus Bridge and a race between two continents was run for the first time in history. The winner of the race in 1979 was an athlete from Zonguldak named Hasan Saylan with a time of 2:35:39. Following the initial race that caused a great commotion, the Physical Education General Directorate (currently named the Sports General Directorate) of the time and the Athletics Federation made efforts to make the race a traditional one. The most important marathon race of international qualification in Turkey, this event is being organized by the Istanbul Metropolitan Municipality. PARALİMPİK TÜRKİYE 67 ENGELSİZ ASLANLAR’A FAIR PLAY ÖDÜLÜ FAIR PLAY AWARD TO LIONS WITHOUT HANDICAPS TÜRKİYE MİLLİ OLİMPİYAT KOMİTESİ FAIR PLAY KOMİSYONU, 2012 TÜRKİYE FAIR PLAY ÖDÜLLERİ KAPSAMINDA 2006 YILINDAN BU YANA ULUSAL VE ULUSLARARASI ALANDAKİ BAŞARILARI NEDENİYLE GALATASARAY TEKERLEKLİ SANDALYE BASKETBOL TAKIMI’NA SPORTİF KARİYER DALINDA ‘KUTLAMA MEKTUBU’ VERDİ. THE NATIONAL OLYMPIC COMMITTEE OF TURKEY FAIR PLAY COMMISSION ISSUED A ‘LETTER OF CONGRATULATIONS’ IN THE SPORTIVE CAREER BRANCH WITHON THE SCOPE OF THE 2012 TURKEY FAIR PLAY AWARDS TO THE GALATASARAY WHEELCHAIR BASKETBALL TEAM DUE TO THEIR SUCCESSES IN THE NATIONAL AND INTERNATIONAL AREAS SINCE 2006. G alatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’nın 2006 yılından bu yana ulusal ve uluslararası alanda elde ettiği başarılar, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Fair Play Komisyonu’nca ‘Kutlama Mektubu’ ile ödüllendirildi. TMOK’tan bu konuda yapılan açıklamada, ödüle gerekçe olarak şu bilgilere yer verildi: “2005 yılında kurulan ve ‘Engelsiz Aslanlar’ ismiyle de anılan Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, ulusal ligde 20062007 sezonundan 2012-2013 sezonuna kadar üst üste yedi kez şampiyon oldu. Sarı-Kırmızılı ekip Avrupa’da elde ettiği şampiyonlukların dışında 2008, 2009 ve 2011 yıllarında eriştiği Kıtalararası Dünya Şampiyonluğu’na 2012 yılında yeni bir halka ekleyerek dördüncü kez Dünya Şampiyonluğunu kazandı.” 22 Ekim 2013 akşamı Olimpiyatevi’nde düzenlenen törende, Engelli Aslanları temsilen Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı Menaceri Abdurrahman Güven ile Sarı - Kırmızılı takımın oyuncularından İsmail Ar ve Fikri Gündoğdu’ya ödülü TMOK Genel Sekreter Yardımcısı Bilal Porsun sundu. TMOK Fair Play Komisyonu, Sportif Kariyer Dalı’nda Büyük Ödülü kas gücüyle kürek çekerek üç okyanusu 5 yıl 11 günde tek başına geçen Erden Eruç’a verirken, Diyarbakır Bağlar Belediyespor Basketbol Takımı’nın antrenörü ve beden eğitimi öğretmeni Gökhan Yıldırım’ı sosyal içerikli çalışmaları The successes obtained by the Galatasaray Wheelchair Basketball Team in the national and international areas since 2006 were awarded by the National Olympic Committee of Turkey (NOCT) Fair Play Commission with a ‘Letter of Congratulations’. The announcement made by the NOCT included the following information regarding the award: “Established in 2005 and also referred to as the ‘Lions without Handicaps’, the Galatasaray Wheelchair Basketball Team were champions in the national league seven times in a row from the 2006-2007 season to the2012-2013 season. In addition to the championships it obtained in Europe, the Yellow-Red team added a new link to the International World Championships it won in 2008, 2009 and 2011 and won the world championship for the fourth time in 2012.” During the ceremony held on the evening of 22 October 2013 at the Olympic House, the Lions without Handicaps were represented by Galatasaray Wheelchair Basketball Team Manager Abdurrahman Güven and players of the Yellow-Red team; İsmail Ar and Fikri Gündoğdu, as the award was presented to them by NOCT Deputy Secretary General Bilal Porsun. The NOCT Fair Play Commission gave the Grand Prize in the Sportive Career Branch to Erden Eruç who crossed three oceans in 5 years and 11 days with muscle power, also awarding the coach of the nedeniyle ‘Şeref Diploması’ ile ödüllendirdi. Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı Menaceri Abdurrahman Güven, Fair Play ödülüne değer bulunmaktan ötürü memnuniyet duyduklarını belirterek, “Bugüne dek gerek yurt içinde elde ettiğimiz kupalar ve gerekse Avrupa ve Dünya şampiyonluklarımızın yanı sıra saha içinde ve dışında her zaman örnek olmaya özen gösteren bir takımız” dedi. Başantrenör Sedat İncesu da, Fair Play Ödülü’ne layık görüldükleri için onur duyduklarını dile getirerek, “Fair Play bizim için son derece önemli. Saha içinde ve dışında yaptıklarımızla her zaman örnek olma gayretindeyiz. Bununla ilgili toplantılarımız ve ciddi eğitimlerimiz oldu. Saha içinde hakemlere, rakip takımlara karşı olan davranışlar ve diğer eğitimlerin performansa olumlu etkisini görüyoruz” diye konuştu. 2005 yılında kurulan ve ‘Engelsiz Aslanlar’ ismiyle de anılan Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, ulusal ligde 20062007 sezonundan 2012-2013 sezonuna kadar üst üste yedi kez şampiyon oldu. Sarı-Kırmızılı ekip Avrupa’da elde ettiği şampiyonlukları dışında 2008, 2009 ve 2011 yıllarında eriştiği Kıtalararası Dünya Şampiyonluğu’na 2012 yılında yeni bir halka ekleyerek dördüncü kez Dünya Şampiyonluğunu kazandı. Diyarbakır Bağlar Belediyespor Basketball Team and physical education instructor Gökhan Yıldırım the ‘Honors Diploma’ due to his social work. Galatasaray Wheelchair Basketball Team Manager Abdurrahman Güven indicated how satisfied they are to be found worthy of the Fair Play award and said, “Along with all the trophies we have won in our country and the championships we won in Europe and the World, we have always been a team that tries to be exemplary both on the court and off”. Head Coach Sedat İncesu stated that they were honored to be found worthy of the Fair Play award and said, “Fair Play is extremely important for us. We are always trying to set an example with what we are doing on and off the court. We have held meetings and major training courses on this. We are seeing the positive effects on performance of the training on the field towards referees and rival teams”. Established in 2005 and also referred to as the ‘Lions without Handicaps’, the Galatasaray Wheelchair Basketball Team won the championship seven consecutive times in the national league from the 2006-2007 season to the 2012-2013 season. In addition to the championships it obtained in Europe, the YellowRed team added a new link to the International World Championships it won in 2008, 2009 and 2011 by winning the world championship for the fourth time in 2012. PARALİMPİK TÜRKİYE 69 A G M A D E ’ 3 R E L 201 E R A K N A VUR 13 ON 20 K R A M THEIR G N I EAV MES L A R F RE PICTU GA M A D E 2013’ KARELER N VURA 3 N 201 ARK O M IR E H ING T S LEAV RAME F E R PICTU MGA A D E ’ 2013 KARELER N VURA ON MARK THEIR G IN EAV MES L RE FRA PICTU 2013 MGA A D E ’ 2013 KARELER N VURA ON MARK THEIR G IN V EA MES L RE FRA PICTU 2013 MGA A D E ’ 2013 KARELER N VURA ON MARK THEIR G IN V EA MES L RE FRA PICTU 2013 PARALİMPİK TÜRKİYE 79 MGA A D E ’ 2013 KARELER N VURA ON MARK THEIR G IN EAV MES L RE FRA PICTU 2013