TÜRKİYE

Transkript

TÜRKİYE
PARALİMPİK
PARALYMPIC TURKEY
OCAK/JANUARY 2014 Sayı/Nr:9
TÜRKİYE
YILIN SPOR ADAMI DEMİRHAN ŞEREFHAN / SPORTS PERSONALITY OF THE YEAR DEMİRHAN ŞEREFHAN GOALBALL’DE ÇİFTE KUPA
DOUBLE TROPHIES IN GOALBALL DAĞ VE AYGAN DÜNYA ŞAMPİYONU / DAĞ AND AYGAN WORLD CHAMPIONS
YASA VAR UYGULAYAN YOK
R
YAVUZ KOCAÖMER
TMPK BAŞKANI
NPCT PRESIDENT
ejisör Niko Von Glasow ‘un bir süre öncesine
kadar sporla hiçbir ilgisi yoktu. Paralimpiklerle
de ilgilenmiyordu. Kısa kolları ile dünyaya
gelen Niko, geçtiğimiz yıl 17 Ekim’de Almanya’da
vizyona giren ‘Olimpiyatlardan Sonraki Yolum’ isimli
bir film çevirdi. Tüm Dünya’yı dolaşarak beş
Paralimpik sporcunun hazırlıklarını inceledi.
Amerika’da Iowa’da kolsuz okçu Matt Stutzman‘ı
yakından tanıdı. Berlin’de tek bacaklı yüzücü
Christiane Reppe’nin çalışmalarına tanıklık etti.
Ruanda‘da Oturma Voleybolu Milli Takımı ile
geçirdiği günlerde, bu sporcuların yaptıklarının
sporun ülkelerinde barışa hizmet etmek yolunda
önemli bir nokta olduğunu gördü. Bir kolu dirsekten
olmayan ve bir bacağı eksik Aida Dahlen ile
Norveç’te masa tenisi oynama talihsizliğine uğradı.
Dahlen’in attığı topları karşılayamadı. Yunanistan’da
felçli boccia oyuncusu (kendisi dünyanın bu
konudaki en önemli sporculardan biridir) Greg
Polychronidis ile Olimpiyat Stadı’nda boccia
karşılaşmasına çıktı.
Niko Von Glasow, bu sporcularla üzüntülü ve
sevinçli günleri birlikte yaşadı. Sonunda gördü ki,
spor yalnız bir yarışma değil, aynı zamanda
insanları mutlu eden önemli bir faktör. Keşke bu
film ülkemizde de gösterilse. Hepimizin
öğreneceği çok şeyler var! Spor tabii ki sadece
mutluluk değil. Özellikle engellilerde spor,
kendine özgüvenin artması, toplumla kaynaşma
yolunda önemli bir destek. Bir de ülkelerin
uluslararası temsilinde çok önemli. Bunun için de
devlet desteği şart. Ülkemizde bu konudaki
umudumuzu henüz yitirmiş değiliz. İnşallah günün
birinde Spor Genel Müdürlüğü’nde engelliler
Director Niko Von Glasow had nothing to do with sports until recently.
He had no interest in the Paralympics either. Born with extra short arms,
Niko made a film titled ‘My Path After the Olympics’ shown last year on
October 17th in Germany. He toured the whole world and examined
the preparations of five Paralympic athletes. In Iowa, USA he got to
know armless archer Matt Stutzman up close. In Berlin, he witnessed
the training of one legged swimmer Christiane Reppe. In Rwanda,
during the days he spent with the Sitting Volleyball National Team, he
observed that this sport was providing a major service towards peace in
this country. He had the misfortune of playing table tennis in Norway
with Aida Dahlen who is missing an arm from the elbow and one leg.
He could not return any of the balls served by Dahlen. In Greece, he
went out on the field at a boccia match with player (he is one of the best
players in the world in this game) Greg Polychronidis at the Olympic
Stadium. Niko Von Glasow lived through happy and sad days with
these athletes. At the end, he saw that sports is not about being just a
contest, it is a significant factor that makes people happy. If only this
film could be shown in our country. There is a lot that we can all
learn! Sport is obviously a lot more than just happiness. Especially for
the handicapped, sport is an important support for increasing selfconfidence and unification with society. It is also very important in the
international representation of nations. Government support is
mandatory for this. We have not yet lost our hope in this area in our
country. We are expecting some day to see officials from the Sports
General Directorate to provide support for handicapped sports. I
THERE IS A LAW,
NO ONE IS APPLYING IT
sporuna destek verecek yetkilileri göreceğiz.
Bu konuyu 5 Ocak 2014 tarihli Milliyet
Gazetesi’nde de dile getirdim. 2016 Rio Paralimpik
Oyunları’na daha fazla sporcu ile katılmak için,
2014 yılında yapılacak Avrupa ve Dünya
Şampiyonalarına katılıp başarılı sonuçlar almamız
çok önemli. Birkaç örnek vermek gerekirse; Dubai’de
5-11 Nisan tarihleri arasındaki Dünya
Halter Şampiyonası, Swansea’da 18-23 Ağustos
tarihleri arasındaki Avrupa Atletizm Şampiyonası,
Güney Kore’de 3-15 Temmuz tarihleri arasında
yapılacak Dünya Tekerlekli Basketbol Şampiyonası
ilk akla gelenler… Sporcularımızın bu
şampiyonalarda elde edecekleri dereceler, onları
2016 Rio Paralimpik Oyunları’na katılma konusunda
biraz daha ileri taşıyacak. Bunun için de Gençlik ve
Spor Bakanlığı’nın desteği çok önemli. Bu destek
verilemediği takdirde, 2012 Londra Paralimpik
Oyunları’na katıldığımız sporcu sayısı olan 67’yi bile
tutturmamız zor olabilir. Bedensel Engelliler Spor
Federasyonu, sponsor bulma konusunda önemli
çalışmalar yapıyor. Garanti Bankası’nın da büyük
ölçüde desteği oluyor. Ama buna rağmen yetmiyor.
11-12 Paralimpik branşta faaliyet gösteren bu spor
federasyonumuzun bütçesi, mevcut sponsor
desteğine rağmen arzulanan tüm hedeflere ulaşmaya
yeterli değil. Özellikle malzeme konusunda yaşanan
sıkıntıların aşılması için, 2005 yılında çıkarılan
Engelliler Yasası’nın 33. maddesini sporla ilgili
yöneticilere buradan da ısrarla anımsatmak
istiyorum. Yasanın öngördüğü bir konuda
uygulayıcıların bu umursamaz tutumunun gelecekte
hukuki sonuçlar doğurması kaçınılmaz olacaktır.
Bizden bir kez daha hatırlatması…
mentioned this subject in the 5 January 2014 issue of the Milliyet Daily
Newspaper as well. In order to participate in the 2016 Rio Paralympic
Games with more athletes, it is very important that we participate and
receive successful results at European and World Championships to be
held during 2014. To give a few examples; the World Weightlifting
Championship in Dubai during 5-11 April, European Athletics
Championship to be held in Swansea during 18-23 August, World
Wheelchair Basketball Championship to be held in South Korea during
3-15 July are the first ones that come to mind… Results that our athletes
will obtain at these championships will carry them forward in their
quest for participating in the 2016 Rio Paralympic Games. The support
of the Ministry of Youth and Sports is very important for this. Unless this
support is provided, it may be difficult for us to reach the number of
athletes we entered into the 2012 London Paralympic games, which
was 67. The Disabled Sports Federation is performing important work in
the area of finding sponsors. Garanti Bank is also providing tremendous
support. But it is not enough. The budget of this sports federation active
in 11-12 Paralympic branches is not sufficient to reach the desired
level despite the present sponsor support. Here, I would like to
insistently remind officials related to sports, the 33rd article of the
Handicapped Law ratified in 2005 in order to overcome the
problems encountered especially in the area of equipment. It will be
unavoidable that this uncaring attitude of implementers in a subject
ordered by law will have legal consequences in the future. It is up to
us to remind this once more…
PARALİMPİK TÜRKİYE 3
İÇİNDEKİLER / INDEX
6
10
SPORUN KALBİ SOCHİ’DE ATIYOR
KIŞ OYUNLARI’NDA ARTIK VARIZ
THE HEART OF SPORTS BEATS AT SOCHI
WE ARE IN AT THE WINTER GAMES
13
19
YILIN SPOR ADAMI ŞEREFHAN
DAĞ VE AYGAN DÜNYA ŞAMPIYONU
SPORTS PERSONALITY OF THE YEAR DEMİRHAN ŞEREFHAN
DAĞ AND AYGAN WORLD CHAMPIONS
22
28
BADMİNTONDA MÜTHİŞ GELİŞİM
GOALBALL’DE ÇİFTE KUPA
TREMENDOUS DEVELOPMENT IN BADMINTON
DOUBLE TROPHIES IN GOALBALL
PARALİMPİK TÜRKİYE 4
36
38
BAŞKENT’TE ÇOK ÖZEL ŞAMPİYONA MADALYA KOLEKSİYONCUSU
A VERY SPECIAL CHAMPIONSHIP AT THE CAPITOL
42
COLLECTOR OF MEDALS
47
BAĞCILAR ENGELLİLER SPOR KULÜBÜ NE KADAR ENGELLİ DEĞİLİZ
‘HOW MUCH ARE WE NOT HANDICAPPED?’
BAĞCILAR HANDICAPPED SPORTS CLUB
PARALİMPİK
TÜRKİYE
PARALYMPIC TURKEY
OCAK/JANUARY 2014 - Sayı/Number: 9
Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.
TMPK ADINA SAHİBİ - PUBLISHER ON
BEHALF OF NPCT: A.YAVUZ KOCAÖMER
GÖRSEL YÖNETMEN / ART DIRECTOR:
ERSİN ÖZTEKİN
YAYIN KURULU - PUBLISHING BOARD:
ALİ KİREMİTÇİOĞLU - İBRAHİM
GÜMÜŞDAL - MURAT AĞCA DR. NURETTİN KONAR
BASKI / PRINTING:
MART MATBAACILIK SANATLARI
TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ
ADRES: Merkez Mah. Ceylan Sok. No:24
Nurtepe - Kağıthane / İstanbul
TEL: +90 212 321 23 00 pbx
FAX: +90 212 295 11 07
www.martmatbaa.com.tr
YAYIN YÖNETMENİ VE YAZI İŞLERİ MD.
EDITOR IN CHIEF AND MANAGING
EDITOR:
HAMİT TURHAN
YÖNETİM MERKEZİ / ADMINISTRATION
BUREAU: Türkiye Milli Paralimpik Komitesi
/ National Paralympic Committee of Turkey
- Balmumcu, Hattat Halim Sokak, No:13/1
Beşiktaş - İstanbul
TEL: +90 212 347 93 35
FAX: +90 212 347 97 19
E-MAIL: [email protected] www.tmpk.org.tr
Bu dergideki yazılar yazarların kişisel
görüşlerini yansıtır. Bunlardan TMPK
sorumlu tutulamaz.
PARALİMPİK TÜRKİYE 5
SPORUN KALBİ SOCHI’DE ATIYOR
THE HEART OF SPORTS BEATS AT SOCHI
7-23 ŞUBAT 2014 TARİHLERİ ARASINDA 22. KIŞ
OYUNLARI’NA EV SAHİPLİĞİ YAPACAK OLAN RUSYA’NIN
SOCHI KENTİ, 7-16 MART TARİHLERİ ARASINDA DA
PARALİMPİK SPORCULARI AĞIRLAYACAK. 11. PARALİMPİK
KIŞ OYUNLARI İÇİN GERİ SAYIM SÜRERKEN, BİLET
SATIŞLARININ ŞU ANA KADAR ARZULANDIĞI GİBİ
GİTMEMESİ NEDENİYLE ORGANİZATÖRLER ENDİŞELİ VE
SIKINTILI BİR BEKLEYİŞ İÇERİSİNDE… GEÇTİĞİMİZ
GÜNLERDE YAPILAN ANLAŞMAYLA OYUNLARIN YAYIN
HAKKINI ALAN İNGİLİZ CHANNEL 4 TELEVİZYONU BU
MUHTEŞEM SPOR ŞÖLENİNİ TÜM DÜNYAYA İZLETTİRECEK.
S
por dünyası şu sıralar, 7-23 Şubat
tarihleri arasında Rusya’nın Sochi
kentinde düzenlenecek 22. Kış
Olimpiyat Oyunları’na odaklanmış durumda.
Bu organizasyon kış sporlarının en başarılı
isimlerini biraraya getirecek ve sporseverler
her zaman olduğu gibi yarışmaları nefeslerini
tutarak izleyecek. Peşi sıra Paralimpik sporlar
dünyası için de benzer bir heyecan söz
konusu... 11. Paralimpik Kış Oyunları da 716 Mart tarihleri arasında yine Sochi’de ve
yine aynı tesislerde gerçekleşecek. Tüm
dünyada ‘engelleri aşmak’ sloganıyla yarışan
Paralimpik sporcular açısından, doğal
engellerin en fazla olduğu kış sporlarında
mücadele etmek apayrı bir anlam taşıyor. Bu
yüzden onlar için Sochi 2014’ün çok büyük
önemi var. Sochi Paralimpik Oyunları öncesi
sağlanan bir anlaşma da, organizasyonda yer
alacak sporcular için ayrıca sevinç ve
motivasyon yaratacak bir gelişmeydi. İngiliz
Channel 4 televizyonu Oyunların yayın
hakkını alarak, bu çok özel organizasyonu
Britanya ile birlikte ve tüm dünyaya
gösterecek.
Fakat ne yazık ki, organizasyonla ilgili bazı
ciddi problemler de yaşanıyor. Bunlardan en
önemlisi, bilet satışlarının arzulandığı gibi
gitmemesi... Uluslararası Paralimpik
Komitesi’nin (IPC) tüm uyarılarına karşın
Sochi Paralimpik Oyunları’nın bilet satışları
şu an beklenenin çok altında gözüküyor. Bu
nedenle Oyunları Düzenleme komitesi ve
Rusya hükümet yetkilileri adeta umutsuz bir
çaba içinde. Yarışmaların başlamasına kısa
süre kalmışken, seyirci azlığının büyük bir
problem yaşatabileceğinden kuşku
duyuluyor. Ruslar bakalım soruna son anda
bir çare bulup tribünleri bir şekilde
doldurmayı başarabilecekler mi?
THE CITY OF SOCHI, RUSSIA TO HOST THE 22ND
WINTER GAMES DURING 7-23 FEBRUARY 2014 WILL
ALSO HOST PARALYMPIC ATHLETES DURING 7-16
MARCH. WHILE THE COUNTDOWN CONTINUES FOR
THE 11TH PARALYMPIC WINTER GAMES, ORGANIZERS
ARE CONCERNED THAT TICKET SALES ARE NOT AT
THE DESIRED LEVEL UNTIL NOW. PURCHASING THE
RIGHT TO AIR THE GAMES WITH AN AGREEMENT
SIGNED RECENTLY, THE BRITISH CHANNEL 4
TELEVISION WILL BROADCAST THIS MAGNIFICENT
FEAST OF SPORTS TO THE WHOLE WORLD.
Öte yandan, tabii ki olumlu gelişmeler de
yaşanıyor. Son büyük organizasyonunu 1980
Moskova Olimpiyat Oyunları ile SSCB
döneminde yapar Rusya, o günlerden beri
oldukça yol katetti ve bu durum Paralimpik
sporcuların rahat bir ortamda kalması ve ülkeye
giriş çıkışlarda herhangi bir sorun
yaşanmayacak olması açısından önemli bir
gelişme…
11. Paralimpik Kış Oyunları, beş branşı
kapsıyor. Bu branşlar, Alp Disiplini, Biatlon,
Kayaklı Koşu, Kızaklı Buz Hokeyi ve Tekerlekli
Sandalye Curling. Kış Olimpiyatı‘na ev sahipliği
yapacak tesisler, Paralimpik Oyunları’nda da
aynı şekilde kullanılacak. Bu açıdan
bakıldığında da, organizasyonun ihtişamının
Olimpiyat’ın gerisinde kalmayacağı
söylenebilir.
En heyecanlı yarışlar ise Alp Disiplini’nde
gerçekleşeceğe benziyor. Bunun sebebi de, bu
sporun pekçok Paralimpik yıldızı barındırıyor
olması. Kadınlarda sporcu Marie Bochet
Sochi’ye Paralimpik sporlar tarihine adını
yazdırmak amacıyla geliyor. Henüz 19 yaşında olan Bochet,
oyunlar öncesinde Colorado’daki Copper Dağı‘nda en yakın
rakibinin bir buçuk saniye önünde üstüste dördüncü zaferini
kazanarak bu dalda ne kadar üstün ve iddialı olduğunu herkese
The sports world is currently focused on the 22nd Winter Olympic
Games to be held during 7-23 February in Sochi, Russia. This event
will gather the most successful names of winter sports and sports fans
are going to watch the contests holding their breath as always. A
similar excitement will take place for the Paralympic sports
community right afterwards... The 11th Paralympic Winter Games
will take place during 7-16 March, again in Sochi and at the same
facilities. Competing in winter sports, where natural obstacles are
highest carries a special meaning for Paralympic athletes, who
compete in the whole world with the motto ‘overcoming obstacles’.
Therefore, Sochi 2014 has a great importance. An agreement made
before the Sochi Paralympic Games was another development to be
a source of happiness and motivation for the athletes to take place in
the event. The British Channel 4 television bought the rights to
broadcast the games and will air this very special event to the whole
world along with Britain. Unfortunately, there are some serious
problems regarding the event. The most important one of them is that
PARALİMPİK TÜRKİYE 8
gösterdi. Erkeklerdeyse daha çekişmeli bir
madalya mücadelesine tanık olacağız.
Avusturyalı Matthias Lanzinger, Fransız Vincent
Fauthier ve yine Avusturyalı Markus Salcher
madalya için kıyasıya bir mücadele verecekler.
Ancak tüm bu isimleri geçebilecek bir isim daha
var, Adam Hall. Dört yıl önce slalomda altın
madalya kazanan Yeni Zelandalı kayakçı,
Sochi’de unvanını korumaya çalışacak. Dört
yıllık süre içinde performansında iniş ve çıkışlar
yaşayan Hall, şampiyonluğu korumanın ona
ulaşmaktan çok daha zor olduğunu düşünüyor.
Kendisi için en büyük rakip olarak da
Avusturyalı Lanzinger’i görüyor. Sochi, Hall’ın
üçüncü Paralimpik Kış Oyunları tecrübesi… İlk
olarak Torino’da 2006’da yer alan Hall, o
günleri anımsarken “Dünya çapındaki
sporcuların en iyi performanslarını gözlemlemek
iyi bir deneyimdi” diyor. Nitekim, Hall’un
performansı da Torino’dan sonra hızla yükselen
bir ivme yakalamıştı. Hall, oyunlarda başarılı
olmanın formülünü, mental ve fiziksel açıdan en
yüksek seviyede olmakla özetliyor. Kendisi de
Sochi için bu formüle göre hazırlanmış.
Paralimpik Kış Oyunları’na en kalabalık sporcu kafilesiyle gelen
ülkelerden olan Kanada’nın en iddialı olduğu branş ise Kızaklı
Buz Hokeyi.
ticket sales are not going as desired... Despite all the warnings of the
International Paralympic Committee (IPC), ticket sales of the Sochi
Paralympic Games are considerably below the expected level. Thus,
the Games Organizing Committee and officials of the Russian
Government are in a desperate struggle. There are fears that the lack
of spectators could create a major problem with only a short time left
before the start of the contests. Let’s see if the Russians will be able to
somehow fill the stands by finding a solution at the last minute? On
the other hand, there are naturally some positive developments.
Having hosted its last major event with the 1980 Moscow Olympic
Games during the USSR era, Russia took on quite a bit of distance
since then and this is a significant development for Paralympic
athletes to stay in a comfortable environment and lack of any
problems in their entries into and exits from the country… The 11th
Paralympic Winter Games cover five branches. These branches are
the Alpine Discipline, Biathlon, Cross Country Skiing, Sled Ice
Hockey and Wheelchair Curling.
Ülkenin adeta milli sporu olan buz hokeyi geleneklerini Paralimpik
alana da taşıyan Kanada, turnuvanın en iddialı takımı. 2013’te dünya
şampiyonu olan ekip yine tam kadro Sochi’de yer alacak ve altın
madalyayı kovalayacak. Kadronun en önemli isimlerinden olan kaleci
Corbin Watson, Sochi’de de rakip şutlara duvar örmek için hazır
bekliyor. 2013’teki Dünya Şampiyonası finalinde yaptığı 13 kurtarışla
ülkesinin ABD’yi 3-1 yenip şampiyon olmasında büyük pay sahibi
olan Watson’ı, Sochi’de yıldızlaşabilecek isimler arasında
gösterebiliriz. İlki 1976’da İsveç’in Örnsköldsvik şehrinde
düzenlenen Paralimpik Kış Oyunları, o günden bu güne
çok yol aldı. Artık, dünya çapında pekçok ülkeden çok
sayıda spocu, sırf madalya için değil, bu organizasyonun
görsel ve ruhani dokusuna katkıda bulunmak için çalışıyor.
Bu da doğal olarak Paralimpik
sporların hep bir adım daha ileri
DENİZ ÜLKÜTEKİN
gitmesi için çok önemli...
PARALİMPİK KIŞ OYUNLARI’NIN DÜZENLENDİĞİ ÜLKELER
1976 Paralimpik Kış Oyunları
1980 Paralimpik Kış Oyunları
1984 Paralimpik Kış Oyunları
1988 Paralimpik Kış Oyunları
1992 Paralimpik Kış Oyunları
1994 Paralimpik Kış Oyunları
1998 Paralimpik Kış Oyunları
2002 Paralimpik Kış Oyunları
2006 Paralimpik Kış Oyunları
2010 Paralimpik Kış Oyunları
2014 Paralimpik Kış Oyunları
2018 Paralimpik Kış Oyunları
I
II
III
IV
V
VI
VII
VIII
IX
X
XI
XII
Örnsköldsvik
Geilo
İnnsbruck
İnnsbruck
Tignes - Albertville
Lillehammer
Nagano
Salt Lake City
Torino
Vancouver
Soçi
Pyeongchang
Facilities to host the Winter Olympics will also be used as is during
the Paralympic Games. From this point of view, it can be said that the
magnificence of the event will not lag too far behind that of the
Olympic Games. It appears that the most exciting races will take
place in the Alpine Discipline. The reason is that this branch contains
many Paralympic stars. On the women’s side, Marie Bochet is
coming to Sochi with the intent of writing Paralympic sports history.
Only 19 years old, Bochet won her fourth consecutive victory in
Colorado's Copper Mountain one and a half seconds in front of her
closest rival to show everyone how superior and ambitious she is in
this branch. In the men’s category, a closer struggle for medals is
awaiting us. Austrian Matthias Lanzinger, French Vincent Fauthier
and another Austrian Markus Salcher will fight for medals with no
holds barred. There is however, one more person who can pass these
athletes, Adam Hall. Winning the gold medal in the slalom four years
ago, the New Zealander skier will try to defend his title at Sochi.
Experiencing many ups and downs in his performance during this
İsveç
Norveç
Avusturya
Avusturya
Fransa
Norveç
Japonya
Amerika Birleşik Devletleri
İtalya
Kanada
Rusya
Güney Kore
four year period, Hall thinks that defending the championship is
harder than achieving it. He sees Austrian Lanzinger as his major
opponent. Sochi is Hall's third Paralympic Winter Games
experience… Having participated for the first time in Torino 2006,
Hall remembers those days by saying, “It was a good experience to
witness the performances of the world class athletes”. In fact, Hall's
performance had seen a rapidly rising momentum after Torino. Hall
summarizes the way to success in the games by being at the highest
possible level mentally and physically. He prepared for Sochi
according to this formulation. One of the most crowded delegations
at the Paralympic Winter Games is Canada, with its most ambitious
branch, Sled Ice Hockey. Carrying traditions of ice hockey as the
national sport of the country, to the Paralympic area as well, Canada
is the most ambitious team of the tournament. World champions in
2013, the team is again at Sochi with its full roster and will chase the
gold medal. Goalie Corbin Watson, who is one of the major players
of the team, awaits ready to build a wall against rival shots.
PARALİMPİK TÜRKİYE 9
KIŞ OYUNLARI’NDA ARTIK VARIZ
PARALİMPİK VE YİNE
BİR İLK… 11.
PARALİMPİK KIŞ
OYUNLARI 7-16
MART 2014
TARİHLERİ
ARASINDA
RUSYA’NIN SOCHI
KENTİNDE
DÜZENLENECEK. BU
OYUNLARLA TÜRK
SPOR TARİHİNDE
YENİ BİR SAYFA
AÇILIYOR.
TARİHİMİZDE İLK
KEZ PARALİMPİK KIŞ
OYUNLARI’NDA
MÜCADELE
EDECEĞİZ.
PARALİMPİK TÜRKİYE 10
WE ARE IN AT
THE WINTER
GAMES
ANOTHER FIRST
AT THE
PARALYMPICS…
THE 11TH
PARALYMPIC
WINTER GAMES TO
BE HELD DURING
7-16 MARCH 2014
IN SOCHI, RUSSIA
SHALL OPEN A
NEW PAGE IN
TURKISH SPORTS
HISTORY. FOR
THE FIRST TIME IN
OUR HISTORY WE
WILL BE
COMPETING AT
THE PARALYMPIC
WINTER GAMES.
T
ürkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu, spor
tarihimizde çok önemli bir sayfa açıyor. Paralimpik Kış
Oyunları’na ilk defa katılma hakkı kazanıldı. Sporcularımız
7-16 Mart 2014 tarihleri arasında Rusya’nın Sochi kentinde
düzenlenecek 11. Paralimpik Kış Oyunları’nda yarışacak.
Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı
Demirhan Şerefhan konu ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
“Paralimpik kayak branşında sporcularımızı tarihimizde ilk kez
Paralimpik Oyunları’na gönderecek olmanın mutluluğunu ve
gururunu yaşıyoruz. Milli sporcumuz Esat Hilmi Bayındırlı Mart
ayında düzenlenecek Oyunlara katılmaya hak kazandı. Bir diğer
milli sporcumuz Mehmet Çekiç için ise ‘Bipartite’ olarak
adlandırılan kontenjandan katılım hakkı almak için başvuruda
bulunuldu. Her iki sporcumuz da milli takım
antrenörlerimiz eşliğinde Sochi 2014'e en iyi
şekilde hazırlanıyorlar. Federasyonumuz,
engeli olmayan kişilerin bile zorlandığı bir
branşta engelli bireylerimizi kayak sporu ile
buluşturmak için bundan sonra her türlü
imkanını seferber edecektir. Bu sebeple milli
sporcularımız Esat Hilmi Bayındırlı ve
Mehmet Çekiç engelli vatandaşlarımız için
çok önemli rol modeli olacaklar.”
Amerika’da yaşayan ve daha önce ABD
milli takımında yer alan Esat Bayındırlı, bu
Oyunlarla birlikte artık Türkiye’yi temsil
edecek. Ferdi olarak yarışan Bayındırlı’nın
antrenörlüğünü Malia Brown yapıyor. 2013 yılından itibaren
yarışacağı Türk Milli Takımı’ndaki antrenörlüğünü ise Murat
Tosun yürütüyor. Daha önce kayak sporu yaparken geçirdiği bir
trafik kazası sonrası engelli olan Bayındırlı, doktorunun onayıyla
Paralimpik sporcu kimliği ile kayak sporu yapmayı sürdürüyor.
Alp Disiplininde yarışan Esat Bayındırlı bu konuda kendini
geliştiren bir sporcu ve engeline uygun malzemeleri bile kendisi
yapıyor. İlk olarak 1982 yılında Winter Park’ta yarışan Bayındırlı,
ekipmanlarını her yıl sabırla daha iyi duruma getirerek uzun
sporculuk kariyerinde hızla ilerledi. Milli sporcu arkadaşları
arasında tüm problemleri bıçak ve bant ile çözmekle ünlü TV starı
Mac Gyver olarak anılıyor.
Esat Bayındırlı'nın son dönemde yarıştığı müsabakalar ve elde
ettiği başarılar:
The Disabled Sports Federation of Turkey is opening a major page
in our sports history. The right to participate in the Paralympics
Winter Games was won for the first time. Our athletes will compete
at the 11th Paralympic Winter Games to be held during 7-16
March 2014 in Sochi, Russia. The Disabled Sports Federation of
Turkey President Demirhan Şerefhan made the following
announcement on the subject: “We are experiencing the
satisfaction and pride of sending athletes to the Paralympic Games
in the Paralympic skiing branch for the first time in our history. Our
national athlete Esat Hilmi Bayındırlı won the right to participate in
the games to be held during March. An application was made in
order to receive the right to participate for another national athlete
Mehmet Çekiç from the quota called ‘Bipartite’. Both our athletes
are preparing in the best manner with the accompaniment of our
national team coaches for Sochi 2014. Our federation shall
mobilize all its capabilities to introduce our handicapped
individuals into the sport of skiing, which challenges even
individuals who are not handicapped. Therefore, our national
2010 Utah, Huntsman Kupası, Birincilik
2013 Sochi, Dünya Kupası Finalleri, Altıncılık
2013 Utah, Huntsman Kupası, İkincilik
2014 Sochi Paralimpik Kış Oyunları için direkt kota alarak
yarışmaya katılmayı garantilemiş olan Bayındırlı’nın Oyunlara
hazırlık programı şöyle:
25 Kasım - 06 Aralık 2013: Copper / ABD Milli Takım Kampı
07-13 Aralık 2013: Copper / ABD Noram Yarışları
06-16 Ocak 2014: Panorama / Kanada Dünya Kupası
17-21 Ocak 2014: Copper / ABD Dünya Kupası
Muhtelif tarih ve yerlerde 2014 Sochi hazırlık kampları
2014 Sochi Paralimpik Kış Oyunları’nda ülkemizi kayakta
temsil etmesini beklediğimiz bir diğer isim de Mehmet Çekiç
olup, milli sporcu 2009 yılında geçirdiği bir
trafik kazası sonucunda engelli oldu. Daha
önce başka spor dallarıyla ilgilenen Çekiç,
2010 yılında Fransa’da kayak yapmaya başladı.
2011 yılında Fransa’da çeşitli müsabakalara
katıldı ve Türkiye adına ilk kez 2012 yılında
Fransa’da yarıştı ve dokuzuncu oldu. Mehmet
Çekiç de Esat Bayındırlı gibi Alp Disipilini’nde
yarışıyor.
2013 yılında Fransa ve İtalya’da uluslararası
müsabakalara katılan Çekiç, kayakta kendini
geliştirmeyi sürdürüyor. 2014 Sochi Paralimpik
Kış Oyunları öncesinde puanlı yarışlara
katılmaya devam etmekte olan sporcumuz
Oyunlar için kota almaya çalışıyor. Ayrıca,
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi de, Bedensel Engelliler Spor
Federasyonu’nun talebi doğrultusunda Mehmet Çekiç için
‘Bipartite’ olarak adlandırılan kontenjandan katılım hakkı almak
için başvuruda bulundu…
Mehmet Çekiç’in 2014 Sochi Paralimpik Kış Oyunları’na
hazırlık programı şöyle:
08-13 Temmuz 2013: İtalya Milli Takım Hazırlık Kampı
20-24 Kasım 2013: Panorama / Kanada IPCAS Yarışları
25 Kasım-06 Aralık 2013: Copper / ABD Milli Takım Kampı
07-13 Aralık 2013: Copper / ABD Noram Yarışları
14-18 Aralık 2013: Pitztal / Avusturya Avrupa Kupası
18-26 Aralık 2013: Erzurum Hazırlık Kampı
17-21 Ocak 2014 : Copper / ABD Dünya Kupası
athletes Esat Hilmi Bayındırlı and Mehmet Çekiç will be very
important role models for our handicapped citizens.” Esat
Bayındırlı, who lives in the USA and had been in the USA national
team earlier, shall be representing Turkey starting with these games.
Competing individually, Bayındırlı’s coach is Malia Brown. Since
2013 his coach of the Turkish National Team is Murat Tosun.
Becoming disabled as a result of a traffic accident he suffered while
he was participating in the sport of skiing earlier, Bayındırlı
continues to participate in skiing with the identity of a Paralympic
athlete under the supervision of his doctor. Another name we
expect to represent our country at the 2014 Sochi Paralympics
Winter Games in skiing is Mehmet Çekiç, as the national athlete
became handicapped as a result of a traffic accident he suffered in
2009. Involved in other sports branches earlier, Çekiç started skiing
in France during 2010. He entered various contests in France
during 2011 and competed for the first time on behalf of Turkey in
2012 in France to come in ninth. Mehmet Çekiç also competes in
the Alpine Discipline like Esat Bayındırlı.
PARALİMPİK TÜRKİYE 11
PARALİMPİK TÜRKİYE 12
YILIN SPOR ADAMI
DEMİRHAN ŞEREFHAN
SPORTS PERSONALITY OF THE YEAR DEMİRHAN ŞEREFHAN
MİLLİYET GAZETESİ’NİN 60. YILINA ULAŞAN
GELENEKSEL ANKETİNDE, TÜRKİYE BEDENSEL
ENGELLİLER SPOR FEDERASYONU BAŞKANI DEMİRHAN
ŞEREFHAN ‘YILIN SPOR ADAMI’ SEÇİLDİ. AYNI
ZAMANDA TÜRKİYE MİLLİ PARALİMPİK KOMİTESİ’NİN
BAŞKAN YARDIMCISI OLAN ŞEREFHAN, ENGELLİLER
SPORU İÇİN VERDİĞİ HİZMETLER VE BAŞARILI
ÇALIŞMALARI NEDENİYLE GAZETE OKURLARININ
OYLARIYLA ONURLANDIRILDI. TÜRKİYE MİLLİ
PARALİMPİK KOMİTESİ BAŞKANI A. YAVUZ KOCAÖMER
DE 2001 YILINDA BU ÖDÜLÜN SAHİBİ OLMUŞTU.
THE TRADITIONAL SURVEY OF THE MİLLİYET DAILY
NEWSPAPER IN ITS 60TH YEAR CHOSE PRESIDENT OF THE
DISABLED SPORTS FEDERATION OF TURKEY DEMİRHAN
ŞEREFHAN ‘SPORTS PERSONALITY OF THE YEAR’. AT THE
SAME TIME VICE PRESIDENT OF THE NATIONAL
PARALYMPIC COMMITTEE OF TURKEY, ŞEREFHAN WAS
HONORED WITH THE VOTES OF NEWSPAPER READERS
DUE TO THE SERVICES AND SUCCESSFUL WORK FOR THE
HANDICAPPED SPORTS. NATIONAL PARALYMPIC
COMMITTEE OF TURKEY PRESIDENT A. YAVUZ
KOCAÖMER HAD WON THIS AWARD IN 2001.
E
ngelli spor camiasına bir onur daha... Türk sporunun öncü
gazetelerinden Milliyet’in geleneksel olarak düzenlediği yılın
sporcusu yarışmasında Türkiye Bedensel Engelliler Spor
Federasyonu Başkanı Demirhan Şerefhan 'Yılın Spor Adamı' seçildi.
Bu yıl 60’ıncısı düzenlenen ve okuyucu oylarıyla belirlenen
yarışmada, Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, Vakıfbank Genel Müdürü
Halil Aydoğan, Halbank Kulübü Başkanı Selahattin Süleymanoğlu ve
TMOK Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener ile yarışan Demirhan Şerefhan,
başkanlığı süresince gerçekleştirdiği başarılı çalışmaları nedeniyle
rakiplerine fark atarak ipi önde göğüslemeyi başardı. Böylelikle,
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Yavuz
Kocaömer'in 2001 yılında kazandığı aynı ödülün
ardından yarışmada ikinci kez engelli camiasından bir
spor adamı kürsüye çıkmayı başardı. Swiss Hotel'de
düzenlenen törenle ödülünü alan Demirhan Şerefhan,
bu onura layık görülmesinden dolayı büyük mutluluk
duyduğunu dile getirerek Paralimpik Türkiye Dergisi'ne
duygu ve düşüncelerini şöyle açıkladı:
“Milliyet Gazetesi'nin 60’ıncısını düzenlediği 'Yılın
Sporcusu’ anketinde, okurların verdiği oylarla ‘Yılın
Spor Adamı’ seçilmem iki sebepten dolayı beni
fazlasıyla mutlu etti. Birincisi, senelerdir sürdürdüğüm
engelli sporlarına hizmet anlayışımda yeni bir enerji
kaynağı oluşturdu. Hepimizin zaman zaman gerek
psikolojik gerekse fiziksel yorgunluklarının had safhada
olduğu dönemler vardır. İşte bu ödül ben tam bu durumdayken geldi
ve büyük bir moral oldu. Çok büyük ve önemli bir federasyona
başkanlık yapıyorum. Haliyle sevinçlerinin büyük olduğu kadar,
zorluk ve sıkıntılarının da büyük olduğu bir organizasyon. 16 spor
branşımız ve hepsinin çok farklı yapısı var. Federasyon başkanı olarak
hata yapmamak için tüm branşlarla ilgili teknik, idari ve bilimsel
konulara hakim olmanız gerekiyor. Bu da özel ve ticari hayatınızdan
fedakarlık yapmanız halinde mümkün olabiliyor ki, ben de öyle
yapıyorum. Onun için ödülün zamanlaması bu anlamda süper oldu.
Mutlu olmamı sağlayan ikinci ve en önemli sebep ise, engelli spor
Another honor for the handicapped sports community... President of
the Disabled Sports Federation of Turkey Demirhan Şerefhan was
chosen 'Sports Personality of the Year' in the contest traditionally held
by the pioneering daily newspaper Milliyet of Turkish sports. Held for
the 60th time this year and voted by the readers, the winner Demirhan
Şerefhan competed against Galatasaray President Ünal Aysal,
Vakıfbank General Manager Halil Aydoğan, Halkbank Club President
Selahattin Süleymanoğlu and NOCT President Prof. Dr. Uğur Erdener;
winning due to his successful work during his tenure as president.
Thus, following the same award won by National Paralympic
Committee of Turkey President Yavuz Kocaömer in 2001, another
sport personality from the handicapped community managed to go to
the winners’ podium for the second time in the same contest.
Receiving his award during the ceremony held at the Swiss Hotel,
Demirhan Şerefhan indicated how satisfied he was to be found worthy
of this award and explained his feelings and thoughts to the
Paralympics Turkey Journal as follows: “Being elected ‘Sports
Personality of the Year’ in the ‘Sportsman of the Year’ survey held for
the 60th time by the Milliyet Daily Newspaper made me extremely
happy for two reasons. The first was a new source of energy in my
understanding of service to handicapped sports that I have been doing
for years. We all have times when our psychological and physical
fatigue is at a high level. This award came when I was in such a state
and was a great source of morale for me. I am the president of a very
PARALİMPİK TÜRKİYE 14
camiasının ikinci defa bu denli önemli bir organizasyon kanalıyla spor
kamuoyunun dikkatine sunulmasıydı. Kaldı ki, bu ödülün bana göre
herkese verdiği mesaj şudur: ‘Ey spor kamuoyu; senelerdir
unuttuğunuz, ihmal ettiğiniz, başarı gelince alkışlamakta bile
yorulduğunuz, faaliyetlerini sosyal sorumluluk projesi kapsamında
değerlendiğiniz engelli sporları ve sporcuları artık kabına sığmıyor.
Her türlü zorluk ve imkansızlığa rağmen Türkiye'deki engelli sporları
ve sporcuları dünyada tarih yazıyor. Artık uyanma vakti, uyanın ve bu
çocuklara destek verin.’ Mutlu olmamın en önemli sebebi bu mesajın
verilmesidir. Bunları ben dilim döndüğünce herkese anlatıyorum ama
bazen karşınızda öyle kişiler buluyorsunuz ki, sadece
kendini düşünen, bencil kişiler... Hayatta kendinden
başkasını düşünmemiş kişilerden engelliler için birşeyler
yapmasını beklemek koyunun keçi doğurmasını beklemek
gibi birşey oluyor. Benim ailemde Allah'a şükür engelli
birisi yok. Ama bu ülke bana bu görevi verdiyse layıkıyla
yapmak zorunda hissediyorum kendimi. Ayrıca
hiçbirimizin birgün engelli olmayacağına dair kendisine
verilen bir güvence bulunmamaktadır. Bu yolda en
duygusal olduğum ve en karamsar olduğum zamanlarda
arkamdan hep bir gür ses duymuşumdur; 'Devam' diyen
Yavuz Kocaömer… Sayın Kocaömer, engelli sporlarına,
sporcularına ve engelli bireylere olduğu kadar bana da
çok destek olmuştur. Bugüne kadar manevi desteklerinin
yanısıra kendi cebinden engelliler için harcadıkları, büyük
bir fabrikanın kuruluş sermayesi kadardır diye tahmin
ediyorum. Eğri oturup doğru konuşursak, Türkiye'de engelli sporları
bir seviyeye geldiyse, baş aktör kendisidir. Şimdi yeni bir sürece
girdik. Çok genç ve dinamik bir Bakanımız var; Akif Çağatay Kılıç…
Kendisinin engelli sporlarına büyük destek olacağına inancım çok
fazla. Sayın Bakan’ın enerjisi diğer sporlarda olduğu kadar engelli
sporlarında da büyük bir sinerji yaratacaktır. Ben kendisini tanıma
fırsatı buldum. Bu camia ve Türk sporu için büyük bir şans olduğuna
inanıyorum. Milliyet Gazetesi'nin ödülü bu güzel süreçte gelince,
kendimi ve camiamızı çok şanslı hissettim. Biz büyük bir camiayız.”
large and important federation. It is an organization with large
challenges and frustrations, as well as major joys. We have 16 sports
branches with each one having specific issues. As the federation
president, you must be in command of all the technical, administrative
and scientific topics of all branches in order not to commit errors. This
is only possible if you sacrifice from your private and business lives,
which is what I am doing. Therefore, the timing of the award was
super in this sense. The second and most important reason why I was
satisfied is that the handicapped sports community was presented in
front of the attention of the sports public opinion for the second time
through an important event. In my opinion, this award gives everyone
the following message: ‘Sports public opinion, handicapped sports and
athletes that you have forgotten and neglected for years, abstained
from applauding when they were successful, whose activities you saw
within the context of social responsibility projects, are no longer
contained in their small spaces. Despite all challenges and difficulties,
Turkish handicapped sports and athletes in Turkey are writing history
in the world. It is time to wake up. Wake up and give these children
their due support.’ The most important reason why I am satisfied is
that this message was delivered. I try to tell these to everyone as much
as I can, but sometimes you encounter selfish people who only think
of themselves... Expecting people who never thought of anyone but
themselves in life to do something for the handicapped is like
expecting sheep to give birth to goats.
NE DEDİLER?
Yavuz KOCAÖMER (TMPK Başkanı):
“Demirhan’ la 1997 yılında tanıştık. O zaman tek
çatıdan oluşan Türkiye Özürlüler Spor
Federasyonu’nda Perihan Savaş’ın başkanlığında
ikimiz de asbaşkandık. Daha sonra ben federasyon
başkanı oldum, Demirhan başkan yardımcılığımı
yaptı. 1999 senesinde Türkiye Engelliler Spor
Yardım ve Eğitim Vakfı'nı (TESYEV) ve 2002
senesinde Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'ni
(TMPK) birlikte kurduk. Ailesinde engelli bir insan olmamasına
rağmen, yıllardır engelli sporları için mücadele eden bir
kardeşimiz. Doğru bildiği yoldan şaşmayan, gerekirse,
zamanında bana yaptığı gibi, birlikte çalıştığı başkanlarına,
‘Hayır, bu iş böyle olmaz’ diyecek kadar açık yürekli bir
insandır. Bu bakımdan, Milliyet Gazetesi’nin 2013 'Yılın Spor
Adamı' ödülünü kazanmasına en çok sevinenlerden bir tanesi
de muhakkak ki benim.”
İbrahim GÜMÜŞDAL (TMPK Genel Sekreteri)
“Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu
Başkanı Demirhan Şerefhan'ın Milliyet Gazetesi
okuyucuları tarafından yılın spor adamı seçilmesi
engelli spor camiasını gururlandırmıştır. Genç
yaşına rağmen uzun yıllardan beri sürdürdüğü
(sadece bir dönem ara verdi) başkanlık görevini
tüm olumsuzluklara rağmen nasıl özveri ile
yaptığını yakından bildiğim Demirhan Şerefhan
bence sadece bir federasyon başkanı olarak görülmemeli. Çünkü
başkanı olduğu Bedensel Engelliler Spor Federasyonu
bünyesinde yürüttüğü 16 spor branşı ile adeta bir konfederasyon
başkanlığı yapmaktadır. Bunca branşa rağmen federasyonun
aldığı bütçe ise yalnızca bir branş federasyonun bütçesine ancak
denk gelmekte olup, tüm diğer olumsuzluklara rağmen bir de
finansal sorunlarla başa çıkmaktadır. Federasyon başkanlığının
yanı sıra Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Yönetim Kurulu’nda
Thank God, there is no one handicapped in my family. But I feel
obligated to perform this job as well as I possibly can. There is
also no guarantee that any of us will never be handicapped.
Whenever I am most emotional and pessimistic in this area, I
have always heard a firm voice behind me; Yavuz Kocaömer
saying, ‘keep going’… Mr. Kocaömer has supported me as much
as he has supported handicapped sports, athletes and individuals.
I estimate that in addition to his spiritual support, what he has
spent from his own pocket for the handicapped until today is as
much as the capital to set up a major factory. To be honest, he is
the chief actor in the development of handicapped sports in
Turkey. Now we are in a new process. We have a very young
and dynamic Minister; Akif Çağatay Kılıç… I have a high level of
belief that he will provide a great amount of support to
handicapped sports. The energy of the minister will create as big
a synergy in handicapped sports al all other sports. I found the
opportunity of meeting him. I believe that he is a good
opportunity for this community and Turkish sports. When the
award of the Milliyet Daily came at this time, I felt that I was very
lucky along with our community. We are a great community.”
WHAT THEY SAID?
Yavuz KOCAÖMER (NPCT President)
“I met Demirhan in 1997. We were both vice presidents under
the presidency of Perihan Savaş in the Handicapped Sports
Başkan Yardımcısı olarak önemli çalışmalara imza atan
Şerefhan, bilindiği üzere 2012 Londra Paralimpik Oyunları'nda
milli kafilemizin “chef de mission” yani kafile sorumluluğunu
üstlenmiş ve aynı görevi engelli sporları açısından ilk defa
katılacağımız önümüzdeki Sochi 2014 Paralimpik Kış
Oyunları'nda da yerine getirecektir. Teşekkürler Demirhan
Şerefhan, bu ödülünle medyamızda maalesef adeta üvey evlat
muamelesi gören engelli sporcularımızı bir kez daha onurlu bir
şekilde temsil ettiğin için. Bir teşekkürüm de sayın Milliyet
Gazetesi Spor Servisine, Demirhan Şerefefhan'ı aday
gösterdikleri için. Ve tabii ki bir diğer teşekkür de saygıdeğer
Milliyet okurlarına, oylarıyla başkanımızı yılın spor adamı
seçtikleri için.”
Osman Tanburacı (TBESF Yönetim Kurulu Üyesi,
Spor Yazarı)
“Sevgili dostum Yavuz Kocaömer bana ‘Türkiye
Bedensel Engelliler Federasyonu’nda görev almanı
rica ediyorum’ dediğinde fevkalade mutlu
olmuştum. Federasyon Başkanı Demirhan Şerefhan
kardeşimi yakından tanıma fırsatı bulduktan sonra
da bu mutluluğum katlandı. Demirhan Bey genç
yaşına rağmen mükemmel becerikli bir insan, akıllı
bir yönetici, hepsinden öte, yüreği sevgi dolu bir dosttu.
Yönetim Kurulu toplantılarında ona hayranlığım pekişti.
Karşısındakini dikkatle dinliyor, akılcı davranıp, herkesin
önerisine itibar ederek büyük bir yumuşaklık içinde sorunlara
çözüm üretiyordu. Olayları takipte bir MİT ajanı, ilişkilerinde
kırk yıllık dost, Federasyonumuza destek yaratmada cabbar bir
başkan olarak hepimizi ateşleyen bir kimlikti Demirhan
Şerefhan. Yönetim Kurulu olarak böyle dinamik bir başkana
yardımcı olabiliyorsak ne mutlu bize? Demirhan Şerefhan’la
çalışmak, çabasız deneyim kazanmak gibi bir şey. Bedensel
engellilerin sorunlarını, beklentilerini, sportif gereksinimlerini o
kadar iyi biliyor ki insan kendini ona mecbur hissediyor.
Kendisiyle yapılacak daha o kadar çok proje var ki?”
Federation of Turkey consisting of one roof at that time. Later on,
I became federation president and Demirhan was my vice
president. In 1999 we established the Handicapped Sports Aid
and Education Foundation of Turkey (TESYEV) and in 2002 the
National Paralympic Committee of Turkey (NPCT) together. He is
a person, who has struggled for handicapped sports for years,
despite having no one handicapped within his family. He never
waivers from the right path, he is open hearted enough to say,
‘this won’t work’ as he did to me at the time, to the presidents he
works with. From this point of view, I am definitely one of those
who is happiest for him to win the Milliyet Newspaper’s 2013
‘Sports Personality of the Year' award.”
İbrahim GÜMÜŞDAL (NPCT Secretary General)
“President of the Disabled Sports Federation of Turkey Demirhan
Şerefhan being elected sports personality of the years by readers
of the Milliyet Daily has made the handicapped sports
community proud. Keeping up his task of president of the
federation for long years (he only took a break for one term)
despite all negative incidents, in a way that I know closely how
devoted he is, Demirhan Şerefhan should not just be considered
a federation president. With the 16 sports branches that he is
handling within the body of the Disabled Sports Federation that
he is the president of, he is almost doing the job of a
confederation president.
PARALİMPİK TÜRKİYE 15
DEMİRHAN ŞEREFHAN
KİMDİR?
1969 yılında Ankara'da doğdu.
İlk, orta ve lise eğitimini TED
Ankara Koleji'nde tamamladı.
Gazi Üniversitesi Eğitim
Fakültesi İngilizce Bölümü’nü
bitirdi ve aile şirketinde ticarete
atıldı. 1997 senesinde dönemin
Türkiye Özürlülür Spor
Federasyonu'nda yönetim
kurulu üyesi oldu. 2000
senesinde Türkiye Bedensel
Engelliler Spor Federasyonu
Başkanı oldu ve bu görevi sekiz
sene sürdürdü. 2000 senesinde
eş zamanda Ankara Genç
İşadamları Derneği (ANGİAD)
Başkanı oldu ve bu görevi de iki
sene sürdürdü. Daha sonra
çeşitli sivil toplum örgütlerinde
başkan yardımcılığı, genel
sekreterlik ve yönetim kurulu
üyeliği yaptı. Bir dönem Türkiye
Milli Paralimpik Komitesi'nin
Başkanlığını da yapan Şerefhan,
halen aynı kurumun İkinci
Başkanlık görevini ve Türkiye
Bedensel Engelliler Spor
Federasyonu’nun da
Başkanlığını sürdürmektedir.
Evli ve üç çocuk babası olan
Şerefhan çok iyi derecede
İngilizce bilmektedir.
Despite all these branches, the budget of the federation is only equal
to the budget of one branch federation, as he is having to deal with
financial problems in addition to all the other challenges he has to
handle. In addition to being the federation president, Şerefhan carries
on important work as the vice president of the National Paralympic
Committee of Turkey, acting as the “chef de mission” of our
delegation at the 2012 London Paralympic Games, as he will also
fulfill the same task at the Sochi 2014 Paralympic Winter Games that
we will participate for the first time. Thank you Demirhan Şerefhan
for honorably representing our handicapped athletes who are being
treated as step children in our media, one more time. Another thank
you, is to the Sports Service of the Milliyet Daily for naming him a
candidate. And naturally, another thank you to the esteemed readers
of Milliyet for electing our president as the sports personality of the
year with their votes.”
Osman Tanburacı (DSFT Board Member, Sports Writer)
“When my dear friend Yavuz Kocaömer asked me to accept a
position at the ‘Disabled Sports Federation of Turkey’, I was
extremely happy. Once I got to know Federation President Demirhan
Şerefhan closer, this happiness increased even further.
Demirhan is an extremely talented person despite his young age, he
is a smart administrator, and a friend whose heart is full of affection.
My admiration for him was reinforced at meetings of the Executive
Board. He was listening to those in front of him attentively; he
heeded everyone’s suggestions and was producing solutions to
problems with a docile manner. Demirhan Şerefhan was an
PARALİMPİK TÜRKİYE 16
intelligence agent in following incidents, an old friend in his
relationships and he was a personality that fired up all of us in
creating support for our federation as a clever president. How
happy we were to possess such a dynamic president as the Board
of Directors. Working with Demirhan Şerefhan was like gaining
experience without spending any effort. He knows the problems,
expectations and sportive requirements of the disabled so well
that one feels obligated to him. There are so many projects to be
done with him.”
WHO IS DEMİRHAN ŞEREFHAN?
He was born in 1969 in Ankara. He completed his primary, junior
high and high school education at the TED Ankara College. He
graduated from the English Department of the Gazi University
Education Faculty and went into business within his family company.
In 1997 he became a board member of the Handicapped Sports
Federation of Turkey at the time. In 2000 he became the President of
the Disabled Sports Federation of Turkey and sustained this post for
eight years. In 2000 he became at the same time, the President of the
Young Businessmen’s Association of Ankara (ANGIAD) and stayed at
this post for two years. Subsequently, he served as vice president,
secretary general and board member at various nongovernmental
organizations. Also taking on the presidency of the National
Paralympic Committee of Turkey for a term, Şerefhan still carries out
the Vice Presidency of the same institution and the Presidency of the
Disabled Sports Federation of Turkey. Şerefhan, who is married with
three children, speaks English at a very competent level.
11 AYDA 114 MADALYA
TÜRKİYE BEDENSEL ENGELLİLER SPOR FEDERASYONU
BAŞKANI DEMİRHAN ŞEREFHAN, 2013 YILININ
SPONSOR BULMA VE SPORTİF BAŞARI YÖNÜNDEN ÇOK
BAŞARILI GEÇTİĞİNİ SÖYLEDİ. ŞEREFHAN,
ULUSLARARASI TURNUVALAR, DÜNYA VE AVRUPA
ŞAMPİYONALARINDAKİ BAŞARININ YANI SIRA
FEDERASYON OLARAK GEÇEN DÖNEMDE 3.3 MİLYON
LİRA DESTEK BULDUKLARINI AÇIKLADI.
114 MEDALS IN 11 MONTHS
PRESIDENT OF THE DISABLED SPORTS FEDERATION
OF TURKEY DEMİRHAN ŞEREFHAN STATED THAT
2013 WAS A SUCCESSFUL YEAR IN TERMS OF
FINDING SPONSORS AND SPORTS SUCCESSES.
ŞEREFHAN INDICATED THAT THE FEDERATION
RECEIVED SUPPORT OF 3.3 MILLION LIRAS IN
ADDITION TO THE ACHIEVEMENTS IN WORLD
AND EUROPEAN CHAMPIONSHIPS.
T
ürkiye Bedensel Engelliler Spor
Federasyonu Başkanı
Demirhan Şerefhan, 2013
yılında uluslararası müsabakalar,
Dünya ve Avrupa Şampiyonaları’nda
11 ayda toplam 114 madalya
kazandıklarını açıkladı. Bunlar içinde
Dünya ve Avrupa şampiyonu
sporcuların da bulunduğunu belirten
Şerefhan, sportif başarının yanı sıra
idari bir başarı ile yine 11 ayda 3.3
milyon Lira ayni ve nakdi destek
bulduklarını söyledi.
Spor Genel Müdürlüğü’nün
paralimpik federasyonları arasında
lokomotif özelliğe sahip olduklarının
altını çizen Demirhan Şerefhan,
“2016 Rio Paralimpik Oyunları
hedefleri doğrultusunda 2014 yılından
itibaren Paralimpik branşlarda tüm
puanlı müsabakalara katılmak
gerekiyor. Bütçemizi daha yukarılara
taşımalıyız, yoksa 2016 Rio
sıralamasında başka ülkelerin
sporcuları bizim sporcularımızın
önüne geçebilirler” dedi.
Şerefhan, hedeflerinin daha fazla
sponsor bulmak olduğunu dile
getirerek, “Sponsorluk ile ilgili yoğun
temaslarımız sürüyor. Garanti
Bankası’ndan sonra yeni sürpriz
sponsorları engelli sporlarına
kazandıracağız. 2016 Rio Paralimpik
Oyunları’na 12 branşta katılmayı
hedefliyoruz. Bunlar içinde bugüne
kadar oyunlarda yer almadığımız
bocce ve yelken de bulunuyor.
Sponsor bulma ve sportif başarı
yönünden çok başarılı bir yılı geride
bıraktık. 2014’de yerimizde
saymayacağız. Bu ülke bu misyonda
bir görev verdiyse, her türlü zorluğa
rağmen elimizden geldiğince çalışıp
üretmeye devam edeceğiz”
diye konuştu.
Disabled Sports Federation of Turkey President Demirhan
Şerefhan indicated that a total of 114 medals had been won in 11
months during 2013 at international tournaments, world and
European championships. Stating that these include World and
European Champion athletes, Şerefhan mentioned that in
addition to sportive successes, 3.3 million liras worth of in kind
and cash support was received in 11 months through
administrative achievements. Emphasizing that they have a
locomotive characteristic among the Paralympic federations of
the Sports General Directorate, Demirhan Şerefhan said, “In line
with the objectives of the 2016 Rio Paralympic Games, starting
with 2014, we must participate all contests with points in
Paralympic branches. We have to move our budget to higher
PARALİMPİK TÜRKİYE 18
levels, otherwise, athletes of other countries can get ahead of our
athletes in the 2016 Rio rankings”. As Şerefhan commented that
their target is to find more sponsors, he commented, “Our
intensive contacts for sponsorship are continuing. Following
Garanti Bank, we will gain new surprise sponsors for
handicapped sports. We aim to participate in the 2016 Rio
Paralympic Games in 12 branches. Bocce and sailing that we
have not included in the past at the games are among these
branches. We have left behind a very successful year in terms of
finding sponsors and sportive successes. We are not going to
stand still in 2014. If this country gave us a task in this mission,
we will work as hard as we can despite all the difficulties and
continue to produce”.
DAĞ VE AYGAN
DÜNYA ŞAMPİYONU
DAĞ AND AYGAN
WORLD CHAMPIONS
TAYLAND’IN BAŞKENTİ
BANGKOK’TA
DÜZENLENEN
OKÇULUK DÜNYA
ŞAMPİYONASI’NDA
BEDENSEL ENGELLİLER
MİLLİ TAKIMIMIZ İKİ
ALTIN MADALYA
KAZANDI. HENÜZ ÜÇ
YILLIK SPORCU OLAN
BURCU DAĞ BİREYSEL
MAKARALI YAYDA
DÜNYA
ŞAMPİYONLUĞUNU
ELDE ETTİKTEN
SONRA, MAKARALI
YAY ÇİFTLER
KATEGORİSİNDE
ERDOĞAN AYGAN İLE
BİRLİKTE İKİNCİ ALTIN
MADALYAYI GETİRDİ.
OUR DISABLED
NATIONAL TEAM
WON TWO GOLD
MEDALS AT THE
WORLD ARCHERY
CHAMPIONSHIP HELD
IN THE CAPITOL OF
THAILAND BANGKOK.
ONLY AN ARCHER FOR
THREE YEARS, BURCU
DAĞ WON THE
WORLD
CHAMPIONSHIP IN
THE INDIVIDUAL
COMPOUND BOW,
THEN WON A SECOND
GOLD MEDAL IN THE
COMPOUND BOW
DOUBLES CATEGORY
TOGETHER WITH
ERDOĞAN AYGAN.
Türkiye Bedensel Engelliler
Okçuluk Milli Takımı 1-7 Kasım
tarihlerinde Tayland'ın Bangkok
şehrinde düzenlenen Dünya
Şampiyonası'nda tarihi bir
başarıya imza attı. Burcu Dağ ve
Erdoğan Aygan çifti, makaralı
yay kategorisinde dünya rekoru
kırdı. Dağ ve Aygan'dan oluşan
takımımız şampiyonada
makaralı yay kategorisinde 153
olan dünya rekorunu, 154 ile
kırarak şampiyonluğa ulaştı.
Bunun yanı sıra Burcu Dağ’ın,
bireysel makaralı yayda da
Dünya şampiyonluğunu elde
etmesi ile millilerimiz tarihi bir
başarıya imza attı. Şampiyona
dönüşü İstanbul Atatürk Hava
Limanı’nda basın mensuplarının
sorularını yanıtlayan Burcu
Dağ, Dünya Şampiyonası’nda
Türk bayrağını iki kez göndere
çektirdiği için çok mutlu
olduğunu söyledi.
Bu başarı için çok çalıştıklarının altını çizen Dağ, “İlk olarak
bireysel altın madalyayı kazanmamın ardından, sonra arkadaşımla
birlikte çok güzel bir ekip oluşturduk ve mix takımda hem dünya
rekorunu kırdık hem de ülkemize bir altın madalya daha getirdik.
İkimiz de çok onurlu ve mutluyuz. İki defa İstiklal marşını dünyaya
dinlettiğimiz, iki defa bayrağımızı göndere çektirdiğimiz için çok
mutluyuz. Bize imkan verildiği zaman başaramayacağımız hiçbir
şeyin olmadığını bir kere daha gösterdik” dedi.
Burcu Dağ'ın bireysel makaralı yay mücadelesinde de birinci
olduğu şampiyonada, karma yarışlarda 17 ülke yer aldı.
Burcu Dağ’ın Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden antrenörü olan
İzzet Avcı başarılı sporcunun Dünya şampiyonluğuna uzanan
hikayesini şöyle özetledi: "Burcu Dağ, henüz üç yıldır mücadele
The Disabled National Archery Team of Turkey achieved a
historical success at the World Championship held in Bangkok,
Thailand during 1-7 November. The doubles team of Burcu
Dağ and Erdoğan Aygan broke the world record in the
compound bow category. Dağ and Aygan's team achieved 154
points in the compound bow category breaking the world
record of 153 points to achieve the championship. Meanwhile,
Burcu Dağ also won the world championship in the individual
compound bow category, achieving a historical success for our
national team. Answering the questions of the press corps
returning from the championship at the Istanbul
Atatürk Airport, Burcu Dağ stated that she is extremely happy
to have the Turkish flag flown up at the pole twice at the
championship. Stressing that she worked very hard for this
championship, Dağ said, “Following my individual gold medal,
my partner and I made up a great team and we broke the world
record in the mix team, as well as winning another gold medal
for our country. We are both very honored and satisfied. We
are elated that we had the world listen to our national anthem
twice and had our flag fly at the pole twice. We proved once
more that there is nothing we can’t succeed when an
eden bir sporcu ve bu aslında okçulukta çok kısa bir süredir. Diğer
sporcularla birlikte ikisi Antalya'da, beşi Aksaray'da olmak üzere
15'er günlük yedi ayrı kamp dönemi geçirdik. Kendisi çok
çalışkandı ve başaracağına sonsuz bir güçle inanıyordu. Üstelik ilk
ciddi müsabakasında dünya şampiyonu olmayı başardı."
Eskişehir'deki okçuluk ortamı hakkında da bilgi veren Avcı,
sporcuları nasıl yetiştirdikleriyle ilgili olarak ise şunları söyledi "Biz
Eskişehir’de sporcularımızı çekirdekten yetiştiriyoruz. 7-8
yaşlarında yaz okulunda gelecek gördüğümüz sporcularımıza
lisans eğitimi aldırarak Anadolu Üniversitesi bünyesine
kazandırıyoruz. Yıllar süren titiz çalışmalardan sonra bu
oyuncuları üst seviyelere taşıyoruz. Şu anda okçuluk Anadolu
Üniversitesi’nin en çok madalya getiren branşıdır."
opportunity is provided to us”. 17 countries took place in the
mixed competition during the championship where Burcu
Dağ was also first in the individual compound bow contest.
Burcu Dağ’s coach at the Eskişehir Anatolia University, İzzet
Avcı summarized the story of the successful archer extending to
the world championship as follows: "Burcu Dağ has only
been competing for three years, which is a very short time for
archery. We had seven separate camp periods along with the
other athletes, two in Antalya, five in Aksaray of 15 days
each. She was working excessively hard and had full
belief that she would succeed. She managed to win the
world championship in her first major contest." Providing
information concerning the sport of archery in Eskişehir, Avcı
had the following comment as to how they raise athletes: "We
start our athletes from the grass roots in Eskişehir. We give
license training to athletes with promising futures at the age of
7-8 in summer school and we enroll them into the community
of Anatolia University. After years of careful work, we bring
these athletes to high levels. Currently archery is the branch
bringing the highest number of medals to Anatolia
University."
PARALİMPİK TÜRKİYE 21
BADMİNTONDA
HIZLI GELİŞİM
TREMENDOUS
DEVELOPMENT IN
BADMINTON
ALMANYA’NIN
DORTMUND
KENTİNDE
DÜZENLENEN VE 38
ÜLKEDEN 252
SPORCUNUN İŞTİRAK
ETTİĞİ DÜNYA
BADMİNTON
ŞAMPİYONASI’NA
SEKİZ SPORCU İLE
KATILAN TÜRKİYE
DÖRT DÜNYA
İKİNCİLİĞİ, BİR
DÜNYA
ÜÇÜNCÜLÜĞÜ
KAZANDI.
ŞAMPİYONA
SONRASI ÜÇ
SPORCUMUZ DÜNYA
KLASMANINDA İLK
SIRADA YER ALIYOR.
PARTICIPATING IN
THE WORLD
BADMINTON
CHAMPIONSHIP
HELD IN
DORTMUND,
GERMANY WITH 252
ATHLETES FROM 38
COUNTRIES, TURKEY
ENTERED WITH
EIGHT PLAYERS,
WINNING FOUR
WORLD SECOND
PLACES AND ONE
THIRD PLACE.
FOLLOWING THE
CHAMPIONSHIP,
THREE OF OUR
ATHLETES ARE IN THE
TOP WORLD
RANKINGS.
5
-11 Kasım 2013 tarihleri arasında Almanya’nın
Dortmund kentinde düzenlenen Bedensel Engelliler
Badminton Dünya Şampiyonası’nda sporcularımız dört
dünya ikinciliği, bir dünya üçüncülüğü elde etti. 38 ülkeden
252 sporcunun iştirak ettiği şampiyonada sekiz sporcuyla
mücadele eden Türkiye toplam beş madalya kazandı.
WH2 sınıfında Emine Seçkin tek bayanlarda ve karışık
çiftlerde, Avni Kertmen WH2 sınıfında karışık çiftlerde ve
WH1 sınıfında çift erkeklerde, İlker Tuzcu da SU5 sınıfında
çift erkeklerde dünya ikincisi olurken, Zehra Bağlar ilk kez
katıldığı şampiyonada SU5 sınıfında dünya üçüncüsü olarak
büyük başarı elde etti. Sporcularımızdan İlker Tuzcu tek ve
çift erkeklerde, Avni Kertmen çift erkeklerde, Emine Seçkin
ise tek bayanlarda, kategorilerinde dünya sıralamasında ilk
sırada yer alıyorlar. Türkiye’de engelliler badmintonunun
2009 yılında başladığı düşünülecek olursa, beş yıl içindeki bu
gelişim ‘olağanüstü’ olarak nitelenebilir.
Dünya Şampiyonası’na beş tekerlekli sandalye sporcusu, üç
ayakta sporcu, iki antrenör ve bir fizyoterapist ile katılan
kafilemizde şu isimler yer aldı:
Antrenör: Ahmet Bozdam, Yardımcı Antrenör: Celalettin
Kanber, Fizyoterapist: Doç. Dr. Nevin Atalay Güzel,
Sporcular: Emine Seçkin, Narin Uluç, Nuray Göncü, Zehra
Bağlar, Avni Kertmen, İlker Tuzcu, Aslan Şahin,
Muammer Çankaya.
Bedensel Engelliler Badminton Milli Takım Antrenörü
Ahmet Bozdam, sekiz sporcu ile katıldıkları Dünya
Şampiyonası’nda elde edilen beş madalyanın çok önemli
olduğunu belirterek, “Sadece bu şampiyonada değil, önceki
turnuvalar ve şampiyonalarda aldığımız derecelerle dünyada
ilk üç içerisinde yer alıyoruz. Dünya Şampiyonası öncesi
Konya’da gerçekleştirdiğimiz kampta çok iyi hazırlanmıştık.
Almanya’da çok zorlu rakiplerle mücadele eden
sporcularımız öncelikle gruplarından çıkma başarısını
gösterdiler, sonra da madalyaları topladılar. Yoğun maç trafiği
nedeniyle yeterli dinlenme fırsatı bulamamamız final
karşılaşmalarında ikincilikle yetinmemize etken oldu. Bir
sonraki şampiyonada bunu mutlaka telafi edeceğimiz
inancıyla takımımızı kutluyor, federasyonumuza da sağladığı
olanaklardan ötürü teşekkür ediyorum” dedi.
Our athletes won four world second place finishes and one third
place finish at the Disabled Badminton World Championship held
during 5-11 November 2013 at Dortmund, Germany. Competing
with eight athletes in the championship where 252 players from 38
countries had participated, Turkey won a total of five medals. In the
WH2 class Emine Seçkin was second in the world in the women’s
singles and mixed doubles, Avni Kertmen was second in the world
in the WH2 class in the mixed doubles and WH1 class in the men’s
doubles, İlker Tuzcu was also second in the world in the SU5 class
in the men’s doubles, while Zehra Bağlar was third in the world in
the championship she entered for the first time in the SU5 class to
carry out a major achievement. Of our athletes, İlker Tuzcu in the
men’s singles and doubles, Avni Kertmen in the men’s doubles,
Emine Seçkin in the women’s singles are ranked first in the world
rankings in their categories. If it is considered that handicapped
badminton started in 2009 in Turkey, this improvement in five years
can be considered as ‘extraordinary’. Our delegation participated in
the World Championship with five wheelchair athletes, three
PARALİMPİK TÜRKİYE 24
standing up athletes, two coaches and one physiotherapist, to
include the following names: Coach: Ahmet Bozdam, Assistant
Coach: Celalettin Kanber, Physiotherapist: Assoc. Prof. Dr. Nevin
Atalay Güzel, Athletes: Emine Seçkin, Narin Uluç, Nuray Göncü,
Zehra Bağlar, Avni Kertmen, İlker Tuzcu, Aslan Şahin, Muammer
Çankaya. Disabled Badminton National Team Coach Ahmet
Bozdam stated that the five medals won at the World
Championship they participated with eight athletes are very
important and said, “We are within the top three in the world with
the results we obtained in this championship as well as previous
tournaments and championships. We had prepared thoroughly for
the World Championship at the camp in Konya. Competing against
powerful opponents in Germany, our athletes first managed to lead
their groups; then they picked up the medals. Our inability to rest
properly due to busy match traffic caused us to come in second in
the final matches. I congratulate our team with the firm belief that
we will make up for this in the next championship and I thank our
federation due to the resources they provided”.
HERKES İÇİN BADMİNTON
ENGELLİLİK SPOR YAPMAYA ENGEL DEĞİLDİR
Badminton az sayıda sporcu ile oynanabildiği için istenildiği
zaman partner bulunabilir. Sakatlık riski yok denecek kadar
azdır. Diğer raket sporlarına göre pahalı malzemelere sahip
değildir. Sportif özelliklerin neredeyse tamamını taşıdığından
tercih edilen bir branştır. Sporcuların fiziki yapıları önemli
değildir. Değişik fiziki yapıya sahip ve her yaştaki tüm insanlar
badminton oynayabilir. Özellikle çocukların gelişimi açısından
çok önemlidir. Erkek ve bayanların müsabakalarda birlikte yer
alabildiği nadir spor dallarındandır. Rekreasyon amaçlı olarak
plajlar, parklar ve kamp gibi yerlerde rahatlıkla oynanabilir.
Bedensel, işitme ve zihinsel engelli bireyler engel durumlarına
özgü kurallarla badminton sporunu kolayca yapabilmektedir.
Bedensel engellilerde badminton müsabakaları ilk kez özellikle 2.
Dünya Savaşı sonrasında engelli kalan savaş gazilerinin ve daha
sonraki yıllarda da diğer engellilerin öncelikle rehabilite edilmesi,
sonra müsabık olarak spora başlatılması amacıyla kurulan
İngiltere’nin Stoke Mandevilla Merkezi’nde 1995 yılında mütevazı
bir sporcu sayısıyla başlamıştır. Şimdilerde katılım gerek ülke
gerekse sporcu sayısı olarak hızla artmaktadır. Henüz Paralimpik
olmayan bedensel engelliler badmintonu çok yoğun çalışmaların
ardından 2016 yılından itibaren Paralimpik Oyunları’na dahil
edilecektir. Ülkemizdeki ilk çalışmalar ise 2009 yılında Birol Çağlar
ve Ahmet Bozdam tarafından Ankara’da açılan Bedensel Engelliler
Badminton Antrenör ve Hakem Kursları ile başlamıştır.
BADMINTON FOR EVERYONE
Since it is possible to play badminton with a small
number of athletes, it is easy to find a partner
whenever it is desired. The risk of injury is
negligible. It does not require expensive
equipment as other racquet sports. It is a
preferred branch since it possesses almost all of
the sportive features. Physical attributes of
athletes are not important. All people with
differing physical characteristics of all ages may
play badminton. It is especially advantageous
for the development of children. It is one of the
rare sports branches where men and women
players can compete together in contests. It can be
conveniently played in venues such as beaches, parks
and camping grounds for recreational purposes.
Individuals with physical, hearing and mental handicaps can
easily partake in the sport of badminton with specific rules.
DISABILITY IS NOT AN OBSTACLE
TO PARTICIPATE IN SPORTS
Disabled badminton contests were initiated for the
first time after World War II for the rehabilitation
of disabled war veterans and in subsequent
years of other handicapped to be initially
rehabilitated and then start into sports as
competitors at the Stoke Mandevilla Center in
the UK in 1995 with a modest number of
athletes. Currently participation is rapidly
increasing in terms of countries and the
number of athletes. Disabled badminton, which
is currently not a Paralympic sport, will be
included in the Paralympic Games starting in 2016
after intensive efforts. Initial work was started in our
country in 2009 by Birol Çağlar and course instructor
Ahmet Bozdam in Elmadağ, Ankara at the Disabled
Badminton Coach and Referee Courses.
PARALİMPİK TÜRKİYE 25
HAYAT PAYLAŞINCA GÜZEL DE…
LIFE IS GOOD WHEN YOU SHARE, BUT…
Yakın zamana kadar engelimizle ilgili birçok
İBRAHİM GÜMÜŞDAL
TÜRKİYE MİLLİ PARALİMPİK
KOMİTESİ GENEL SEKRETERİ
NATIONAL PARALYMPIC
COMMITTEE OF TURKEY
SECRETARY GENERAL
konuda daima ‘ötekileştirildik.’
Daha okula başlama çağımızda “Okulumuz
engellilere uygun değil” denilerek okuma hakkı
elinden alınmış çok engelli vardır aranızda...
Birçoğumuz kendi imkanları ile okuma yazmayı
öğrenmiş, ancak az sayıdaki engelli, üstün
gayretkeşliği sayesinde belirli bir eğitim
seviyesine ulaşabilmiştir.
Gençlik yıllarımızda sosyal hayatı paylaşma
konusunda da az sıkıntılar yaşamadı engelliler...
Hayatın içinde olmaya azimli engelliler gün
geldi yaşamlarını birleştirecek kişilerle tanıştılar,
orada da aynı ‘ötekileştirme’ sıkıntıları yaşandı:
“Aslan gibi oğlumun engelli bir kızla ya da
fidan gibi kızımın engelli erkek ile evlenmesine
asla izin vermem” diyen aile büyükleri vardı.
Kısacası engelliler ne kadar azimle toplumda
kendine bir yer edinmeye çabaladıysa da pek
azı hakkı olanı yani kabul edilmeyi
başarabildiler.
Sonraları devletçe bazı imtiyazlar tanındı
engellilere; özel tertibatlı araç edinme
konusunda…
Birden mahallenin engelli Ayşesi veya
Mustafası bazı siyah elbiseli ağabeyler
tarafından el üstünde tutulmaya başlandı.
Verdiler Ayşe’nin Mustafa’nın eline üç-beş
kuruş, alındı son model gümrüksüz, vergisiz
süper lüks arabalar. Ne de olsa aynı mahallenin
insanları değil miyiz, hiç engelli-engelsiz ayrımı
yapar mıyız?
Zamanla hızla büyüyen ülkemizde yeni açılan
büyük alışveriş merkezlerinin girişlerine en
yakın yerlerdeki otoparklar engelli araçlarına
tahsis edildi.
Tabii “Engelli ayrımı yapmam” diyen kim
varsa aracını engellilere tahsis edilen yerlere
park etmeyi kendilerine hak gördüler.
“Nereniz engelli sizin?” diye sorunca da,
“Beyinden engelliyim” diyerek sırıtanlarla
karşılaştık. Hatta taciz edildik: “Ne olmuş ya alt
tarafı beş dakika park ettiysek...”
PARALİMPİK TÜRKİYE 26
Artık bu sorunla uğraşmıyorum. Çünkü yeni
plaka uygulamasına göre engellilerin araç
plakasında o malüm mavi renkli tekerlekli
sandalye logosu bulunmuyor. Dolayısıyla hangi
araç engelliye aittir belli olmuyor.
Ne hoş değil mi? Devletimizin sağladığı bu
gibi avantajları hak etmeyenlerle paylaştığınız
zaman ‘öteki’ olmuyorsunuz.
Bitmedi...
Şimdi bir alışveriş merkezindesiniz, tuvalete
gideceksiniz. Kapısında engelli işareti olan
lavaboya gittiniz. O da nesi? Kapı kilitli… İlk
düşünceniz başka bir engellinin içerde olduğu…
Beklersiniz mecburen…
Diğer engelli tuvaleti kim bilir kaçıncı katta?
Biraz daha beklersiniz. Dayanamaz kapıyı
tıklatırsınız, içerden boğuk bir ses duyarsınız.
Nihayet kapı açılır ve gözlerinize
inanamazsınız. İçerden zarif bir hanım ya da
genç bir adam çıkar.
“Neden burayı kullanıyorsunuz?” sorusunu
sorduğumda verilen cevap “Pardon burası boştu
da” olur.
Aynı durum havalimanı tuvaletinde de
başınıza gelir. Çoğu kez de içerden havalimanı
çalışanı çıkar. Onun derdi de sigara içmenin
yasak olduğu terminalde en kestirme yol engelli
tuvaletleridir.
Hayat paylaşınca ne güzel di mi?
Until recently we had been estranged in many subjects regarding our
disabilities. There are many handicapped people among us whose
right to be educated were denied back when they were school age, by
officials who said “Our school is not suitable for the handicapped”...
Many of us learned how to read and write with our own means, while
only a small number of disabled could show a superior effort in order
to achieve a certain level of education. The handicapped experienced
quite a few problems in terms of sharing social life during their youth...
When the handicapped, determined to be inside of life, met people to
join their lives, there also, problems of ‘estrangement’ came about:
There were family elders who said, “I will never let my handsome son
marry a handicapped girl or my beautiful girl to marry a handicapped
man”. In short, in as much as the handicapped tried to find themselves
a place in society, although it is their given right; very few could
succeed in being accepted. Subsequently, the government allowed
some privileges to the handicapped; they were able to acquire
specially equipped vehicles… All of a sudden, the neighborhood’s
handicapped Ayşe or Mustafa were favored by some big brothers in
black suits. Ayşe and Mustafa were given some cash, super luxury cars
were purchased for them free of taxes and customs fees. Since we’re
all from the same neighborhood, we do not discriminate against the
handicapped. The parking spaces closest to the shopping malls
opening recently in our growing country were allocated to the vehicles
of the handicapped. Naturally, everyone who says “I do not
discriminate against the handicapped” saw themselves fit to park in
places that were assigned for the handicapped. When we asked the
violators “What is your disability?” we encountered those who
smirked, “I am brain damaged”. In fact, at times we were harassed:
“So what if I parked here for five minutes...” I am not dealing with
this problem any longer. According to the new license plate
regulations, the blue colored wheelchair logo does not appear on
the license plates of the handicapped any longer. Therefore, it is not
possible to tell which vehicle belongs to the handicapped. How
nice, isn’t it? When you share these types of advantages provided by
our government with those who do not deserve them, you are not
‘estranged’ any more. It is not over... Now, you are in a shopping
center, you have to go to the toilet. You go for the rest room with
the handicapped sign on the door. What do you see? The door is
locked… Your first thought is that there is another handicapped
person inside… You are obligated to wait… Who knows which
floor the other handicapped toilet may be? You wait a little longer.
You get impatient and knock on the door, you hear a muffled voice
coming from inside. Finally, the door opens and you do not believe
your eyes. A perfectly healthy young lady or man comes out. The
answer I get when I ask “Why do you use this one?” is usually
“Sorry, but this one was free”. The same situation takes place in
airport toilets. Most of the time, there are airport employees inside.
As it is forbidden to smoke at airport terminals, the most convenient
place to smoke is the handicapped toilet. Life is so nice when you
share, isn’t it?
GÖRME ENGELLİLERİN İLK KISA KULVAR YÜZME ŞAMPİYONASI
THE FIRST SHORT COURSE SWIMMING CHAMPIONSHIP FOR THE BLIND
E
ngellilerin sportif, kültürel ve sanatsal
faaliyetlerle sosyal hayata tam katılımlarını
sağlamak üzere çalışmalarını sürdüren Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı
Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün destek verdiği
ve Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu ile
Adıyaman Gençlik Hizmetleri ve Spor İl
Müdürlüğü tarafından ülkemizde ilk kez
düzenlenen Türkiye Görme Engelliler Kısa Kulvar
Yüzme Şampiyonası 26-27 Ekim 2013
tarihlerinde Adıyaman’da yapıldı.
100. Yıl Yüzme Havuzu'nda gerçekleşen
şampiyonada Manisa, Erzurum, Ankara, Konya,
Malatya, Samsun, Gaziantep, Bursa, Kayseri,
İzmir, Kahramanmaraş, İstanbul, Sakarya,
Diyarbakır ve Adıyaman'dan 30 kulüpten 80
sporcu yarıştı.
Şampiyonanın 2016 Engelliler Yüzme
Şampiyonasına hazırlık faaliyetlerinden biri
olduğunu belirten Görme Engelliler Spor
Federasyonu Başkan Yardımcısı Orhan Tanrıkulu
"2016'da rekor sayıda sporcuyla ülkemizi Rio
Paralimpik Oyunları’nda temsil etmeyi
hesaplıyoruz. Faaliyetlerimiz, çalışmalarımız bu
yönde devam ediyor. Şampiyona bizim
açımızdan çok verimliydi” dedi.
The Blind Short Course
Swimming Championship
held for the first time in our
country with the support of
the Family and Social
Policies Ministry
Handicapped and Elderly
Service General Directorate
working to ensure full
participation into social life
of the handicapped through
sportive, cultural and artistic
activities and by the Blind
Sports Federation of Turkey
and Adıyaman Youth
Services and Sports Province
Directorate was held on 2627 October 2013 in
Adıyaman. During the
championship held at the
100th Anniversary
Swimming Pool, 80 athletes
of 30 clubs from Manisa,
Erzurum, Ankara, Konya,
Malatya, Samsun, Gaziantep,
Bursa, Kayseri, Izmir,
Kahramanmaraş, Istanbul,
Sakarya, Diyarbakır and
Adıyaman competed.
PARALİMPİK TÜRKİYE 27
GOALBALL’DE ÇİFTE KUPA
KONYA’DA DÜZENLENEN A
GRUBU GOALBALL AVRUPA
ŞAMPİYONASI’NDA BAYAN MİLLİ
TAKIMIMIZ İKİNCİ OLURKEN,
ERKEKLERDE ÜÇÜNCÜLÜĞÜ ELDE
ETTİK. BAYANLARDA BİRİNCİLİĞİ
RUSYA, ÜÇÜNCÜLÜĞÜ İSRAİL,
ERKEKLERDE İSE BİRİNCİLİĞİ
LİTVANYA, İKİNCİLİĞİ İSPANYA
KAZANDI. TÜRKİYE GÖRME
ENGELLİLER SPOR FEDERASYONU
BAŞKANI ABDULLAH ÇETİN,
BAŞARILARINI DÜNYA
ŞAMPİYONASI’NDA DA
SÜRDÜRECEKLERİNİ SÖYLEDİ.
DOUBLE TROPHIES
IN GOALBALL
WHILE OUR WOMEN’S NATIONAL
TEAM WAS SECOND AT THE A
GROUP EUROPEAN GOALBALL
CHAMPIONSHIP HELD IN KONYA,
WE CAME IN THIRD IN THE MEN’S
CATEGORY. RUSSIA WAS FIRST AND
ISRAEL THIRD IN THE WOMEN, WITH
LITHUANIA WINNING FIRST PLACE
AND SPAIN COMING IN SECOND IN
THE MEN. TURKISH BLIND SPORT
FEDERATION PRESIDENT
ABDULLAH ÇETİN INDICATED THAT
TURKEY’S SUCCESSES WOULD BE
SUSTAINED AT THE WORLD
CHAMPIONSHIP AS WELL.
U
luslararası Görme
Engelliler Spor
Federasyonları
Birliği ve Türkiye Görme
Engelliler Spor Federasyonu
tarafından 1-10 Kasım 2013
tarihleri arasında Konya’da
düzenlenen A Grubu
Goalball Avrupa
Şampiyonası’nda bayan
milli takımımız Avrupa
ikincisi, erkek milli
takımımız Avrupa
üçüncüsü oldu.
Şampiyonanın açılış
seromonisinde konuşan
Görme Engelliler Spor
Federasyonu Başkanı
Abdullah Çetin, Goalball
Avrupa Şampiyonası'nın ilk
kez 14 ülkeden bayanlar ve
erkekler kategorilerinde 20
takımın katılımıyla
düzenlendiğini söyledi.
Engelli sporlarında
Türkiye'nin büyük mesafe
aldığını ifade eden Çetin,
"Bu gelişmenin en önemli
göstergelerinden biri de bu
şampiyonanın Türkiye'de
düzenlenmesi... Ümit
ediyorum ki hoşgörü diyarı
Konya'da ağırladığımız
engelli sporcuları, güzel
müsabakaların ardından
ülkelerine uğurlarız.
Şampiyonaya katılan ülke
sporcularına ve IBSA
Başkanı Jannie
Hammershoi'ye teşekkür
ediyor, tüm ülkelere
başarılar diliyorum" diye
konuştu.
Our women’s national team won second place in Europe and
our men’s national team was third in Europe at the European A
Group Goalball Championship held during 1-10 November
2013 in Konya by the International Blind Sport Federations
Association and Turkish Blind Sport Federation. Speaking at
the opening ceremony of the championship, Turkish Blind
Sport Federation President Abdullah Çetin stated that the
European Goalball Championship was being held for the first
time with such a large participation, with women’s teams from
14 countries and men’s teams from 20 countries entering the
tournament. Indicating that Turkey took a great distance in
handicapped sports, Çetin said, "One of the most important
indicators of this development is the organization of this
championship in Turkey... I am hoping that we will send off all
the handicapped athletes we host in the land of tolerance
Konya back to their own countries in a pleasant mood. I would
like to thank all the national athletes participating in the
championship, as well as IBSA President Jannie Hammershoi
and wish the best of success to all the countries involved". IBSA
President Hammershoi stated that the championship is the first
official event since she became elected. Emphasizing that the
blind must definitely be involved in sport, Hammershoi
indicated that Goalball has significant accomplishments in this
area worldwide and that the Goalball Committee deserves to
be thanked for all these efforts. Hammershoi mentioned that
work has started in certain parts of the work regarding how and
when some blind sports can be made independent and said, "I
thank all the stakeholders of Goalball. I know you will do all
you can to ensure a good championship. I wish the best
success to all the athletes".
PARALİMPİK TÜRKİYE 29
IBSA Başkanı Hammershoi ise şampiyonanın, göreve
seçildiğinden bu yana katıldığı ilk resmi müsabaka olduğunu
belirtti. Görme engellilerin spor faaliyetlerinin içinde olmasını
çok önemsediğini vurgulayan Hammershoi, goalball’ün dünya
çapında önemli işler çıkardığını belirterek, Goalball Komitesi'nin
teşekkürü hak ettiğini dile getirdi.
Dünyanın belli kesimlerinde bazı görme engelli sporlarının
Following the speeches, Turkish Blind Sport Federation President
Abdullah Çetin presented plaques to Konya Governor Muammer
Erol, to Youth Services and Sports Province Director Ömer Ersöz
and to Necmettin Erbakan University Deputy Chancellor Prof. Dr.
Tahir Yüksek. Our men’s and women’s national teams started out
the competition, beginning one day after the opening ceremony,
with victories. During the match played at the 100th Anniversary
Sports Hall, the Goalball National Men’s Team defeated Slovenia
by a score of 15-10. Our national team came out to the match
with the trio of Okan Düzgün, Hüseyin Alkan and Tuncay
Karakaya, winning with twelve goals scored by Tuncay and three
goals by Hüseyin. Playing against Finland on the second match of
the day, the national team scored a 5-5 tie in this contest. The
women’s national team defeated Denmark by a score of 7-3
during the match played on the same day in the same hall.
PARALİMPİK TÜRKİYE 30
nasıl ve ne zaman bağımsız hale getirilebileceğiyle ilgili
çalışmalara başladıklarını anlatan Hammershoi, "IBSA'nın dünya
çapında bütün sporcuların ve engelli sporlarının arkasında
olduğunun garantisini vermek için elimden gelen her şeyi
yapacağım. Golbol'ün bütün paydaşlarına teşekkür ediyorum. İyi
bir şampiyona olması için elinizden gelen her şeyi yapacağınızı
biliyorum. Bütün sporculara başarılar" dedi.
During the championship participated by 20 teams in the men’s
and women’s categories from 14 countries, our women’s national
team subsequently beat Spain and Germany, while our men’s
national team lost to the Czech Republic. Our women’s national
team won against Spain by 8-2, Germany by 12-6, but our men’s
national team playing the Czech Republic lost that match by a
score of 4-3.The semi - final matches of the championship played
also at the 100th Anniversary Hall, were the scenes of breath
taking contests. Meeting Spain in order to reach the finals, our
men’s national team was defeated 6-2 by its powerful opponent,
but our women’s national team defeated Finland by a score of 54 to reach the final. Reaching the last minutes with a one point
lead, Turkey went to the final with a score of 5-4, thanks to the
successful save by Sadiye of the penalty shot won by Finland with
30 seconds to go before the end of the match.
Konuşmaların ardından Görme Engelliler Spor
Federasyonu Başkanı Abdullah Çetin, Konya
Valisi Muammer Erol ile Gençlik Hizmetleri ve
Spor İl Müdürü Ömer Ersöz ve Necmettin
Erbakan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr.
Tahir Yüksek'e plaket takdim etti.
Açılış töreninden bir gün sonra başlayan
şampiyonada mücadele eden erkek ve bayan
milli takımlarımız galibiyetle başladı. 100. Yıl
Spor Salonu'nda oynanan mücadelede Golbol
Erkek Milli Takımı, Slovenya'yı 15-10 mağlup etti.
Milli takımımız; Okan Düzgün, Hüseyin Alkan ve
Tuncay Karakaya üçlüsüyle başladığı maçta,
Tuncay'ın 12 ve Hüseyin'in attığı üç golle galip
geldi. Günün ikinci maçında ise Finlandiya ile
karşılaşan milliler, bu maçtan 5-5'lik beraberlikle
ayrıldı. Bayan Milli Takımı ise aynı gün aynı
salonda oynanan maçta Danimarka'yı 7-3 yendi.
14 ülkeden bayan ve erkek kategorilerinde 20
takımın katıldığı şampiyonada daha sonra Bayan
Milli Takımımız İspanya ve Almanya'yı yenerken;
Erkek Milli Takımımız Çek Cumhuriyeti'ne
mağlup oldu. Bayan Milli Takımımız İspanya'yı 82, Almanya'yı 12-6 mağlup ederken, Çek
Cumhuriyeti ile karşılaşan Erkek Milli Takımımız
ise sahadan 4-3 mağlubiyetle ayrıldı.
Şampiyonada yine 100. Yıl Salonu’nda
oynanan yarı final maçları nefes kesen
mücadelelere sahne oldu. İspanya ile final
vizesini alabilmek için karşılaşan erkek milli
takımımız güçlü rakibine 6-2 yenilirken, bu
karşılaşmanın ardından Finlandiya’yı 5-4 yenen
bayan millilerimiz final kapısını açtı. Son
dakikalara bir sayı önde giren Türkiye,
Finlandiya'nın maçın bitimine 30 saniye kala
kazandığı penaltı atışını kurtaran Sadiye'nin
başarılı hamlesiyle, 5-4'lük skorla finalde
mücadele etmeye hak kazandı. Maç sonunda
antrenörlerine ve Türkiye Görme Engelliler Spor
Federasyonu Başkanı Abdullah Çetin'e gözyaşları
içinde sarılan oyuncular dakikalarca finale kalma
mutluluğunu yaşadı.
Embracing their coach and Turkish Blind Sport Federation
President Abdullah Çiftçi with tears of joy, the players rejoiced
due to reaching the finals for several minutes. On the last day of
the championship in Konya, our women’s national team lost to
Russia by a score of 4-2 to be second in Europe. Our national
team went into the final minutes trailing by two points. Following
a penalty shot we missed during this period, Russia left the court
with a 4-2 victory to become champions, with our Crescent and
Star national team becoming European second place finishers.
The men’s national team met Germany in the match for third
place. During the closely contested play, Turkey entered the last
30 seconds with a one point lead. With no further goals scored,
our national team won the match by a score of 4-3 against its
strong rival and achieved a third place European title. Turkish
Blind Sport Federation President Abdullah Çetin made an
announcement after the championship to mention that our
national teams competed well in both categories. Çetin said, "I
congratulate both our national teams. Hopefully, we will renew
this success in the World Championship as we wish to become
champions there". Çetin spoke at the medals ceremony to stress
that Turkey has worked extremely hard in order to have the best
event since the day it was decided for the championship to be
hosted in Turkey. Congratulating the successful national teams,
President Çetin continued, "We would like to rejoin you
esteemed athletes, coaches and national federation presidents in
another province of Turkey, in other events. I thank you all for
coming to Turkey and to Konya". IBSA Goalball Committee
President Kari Marklund thanked the Turkish Blind Sport
Federation for the event. At the end of the championship Russia
was first, Turkey second and Israel third in the women. In the
men’s category, Lithuania finished first, Spain was second, with
Turkey coming in third place.
PARALİMPİK TÜRKİYE 31
Konya'daki şampiyonanın son gününde Bayan
Milli Takımımız, finalde Rusya'ya 4-2 yenilerek
Avrupa ikincisi oldu. Millilerimiz son dakikalara
iki sayı geride girdi. Bu bölümde kaçırdığımız bir
penaltı atışının ardından Rusya sahadan 4-2’lik
galibiyetle şampiyon olarak ayrılırken, Ay-Yıldızlı
ekibimiz Avrupa ikinciliğini elde etti.
Erkek Milli Takımı ise üçüncülük maçında
Almanya ile karşılaştı. Çekişmeli geçen oyunda
Türkiye son 30 saniyeye bir sayı önde girdi. Başka
gol olmayan müsabakada güçlü rakibi karşısında
maçı 4-3 kazanan ekibimiz Avrupa üçüncülüğüne
ulaştı. Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu
Başkanı Abdullah Çetin, şampiyona sonunda
yaptığı açıklamada, her iki kategoride de iyi
mücadele ettiklerini söyledi. Çetin, "İki takımımızı
da tebrik ediyorum. İnşallah Dünya
Şampiyonası’nda bu başarıyı yineleyerek orada
şampiyon olmak istiyoruz" dedi. Çetin, madalya
töreninde yaptığı açıklamada ise, şampiyonanın
Türkiye'ye alındığı günden itibaren
organizasyonun en iyi şekilde gerçekleşmesi için
eksiksiz çalıştıklarını ifade etti. Başarılı olan milli
takımları kutlayan Başkan Çetin, "Türkiyemizin
değişik bir ilinde, başka organizasyonlarla siz
değerli sporcular, antrenörler ve ülkelerin
federasyon başkanlarıyla yeniden birlikte olmak
istiyoruz. Türkiye ve Konya'ya geldiğiniz için
hepinize teşekkür ediyorum" diye konuştu.
IBSA Goalball Komitesi Başkanı Kari Marklund
ise Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu’na
organizasyon için teşekkür etti.
Şampiyonada, bayanlarda Rusya birinci,
Türkiye ikinci, İsrail üçüncü oldu. Erkeklerde ise
Litvanya birinciliği, İspanya ikinciliği, Türkiye
üçüncülüğü aldı.
GÖRME ENGELLİ JUDOCULARIMIZ AVRUPA ÜÇÜNCÜSÜ
OUR BLIND JUDO WRESTLERS THIRD IN EUROPE
M
acaristan’ın Eger kentinde 2-7
Aralık 2013 tarihleri arasında
düzenlenen Görme Engelliler
Avrupa Judo Şampiyonası’nda
sporcularımız bronz madalyaları topladı.
22 ülkeden 218 sporcunun katılımı ile
düzenlenen şampiyonada kadınlarda 52
kiloda Gülhan Kılıç ve 48 kiloda Ecem
Taşın bronz madalya kazanırken, kadın
milli takımımız da şampiyonayı takım
halinde üçüncülükle tamamladı.
Erkeklerde ise gençlerde 66 kiloda,
büyüklerde 60 kiloda mindere çıkan
Sinan Davşan ile gençlerde 90 kiloda
İsrafil Dündar Avrupa üçüncüsü oldular.
Our athletes picked up bronze
medals during the Blind European
Judo Championship held in Eger,
Hungary on 2-7 December 2013.
During the championship held with
the participation of 218 athletes
from 22 countries, in the 52 kilos
women’s Gülhan Kılıç and in the 48
kilos Ecem Taşın won bronze
medals, with our women’s national
team completing the championship
in third place. In the men’s junior
66 kilos, senior 60 kilos, Sinan
Davşan and in the juniors’ 90 kilos
İsrafil Dündar going out to the mat
came in third place in Europe.
ENGELLİLERİN ENGELLERİ!
HANDICAPS OF THE HANDICAPPED!
E
ngelli sporları konusunda dünle bugün
arasında kıyaslama yaparken ilk
başvurduğumuz yöntem, 2000 Sydney
Paralimpik Oyunları'ndan itibaren Türkiye'nin
takip eden oyunlara katılım ve elde etiği başarı
konusunda göstermiş olduğu başdöndürücü
gelişmedir. Bu alanda kendimizle gurur
duyuyoruz. Haksız da değiliz! Sydney'de
sembolik olarak 1, Atina'da 8, Pekin'de 16,
HAMİT TURHAN
Londra'da 67 sporcu ile mücadele ettik. Sayı her
PARALİMPİK TÜRKİYE
oyunda katlanarak arttı. Elde edilen madalyalar
YAYIN YÖNETMENİ SPOR YAZARI
da öyle. Bu bir başarı mıdır? Hiç kuşkusuz
PARALYMPIC TURKEY
başarıdır. Bundan 15 yıl öncesine kadar engelli
EDITOR IN CHIEF sporlarında
esamisi okunmayan bir ülkenin son
SPORTS WRITER
oyunlara 67 sporcu ile katılıp 5 farklı kategoride
10 madalya kazanması azımsanmayacak bir spor
olayıdır. Engelli spor federasyonlarının
kurumsallaşma yönünde her geçen yıl ivme
kazanması ve Türkiye Milli Paralimpik
Komitesi'nin gerek ulusal, gerekse uluslararası
ilişkiler ve organizasyonlarda artan rolüyle,
Türkiye'nin 2016 Rio de Jenerio'da çok daha
fazla iddialı olacağı genel beklentilerimiz
arasında. Gelgelelim bütün bunlar yeterli midir?
Elbette hayır. Her fırsatta dile getirdiğimiz,
Türkiye'de 8.5 milyon engelli olduğu gerçeği
bütün çıplaklığıyla ve azametiyle karşımızda
duruyor. Ki, bu nüfusun yaklaşık yüzde 12'sine
tekabül eder. Bu kadar çok potansiyele sahip
olan bir ülkenin, engelli sporlarında dünyanın en
önde gelen ülkelerinden biri olması gerekir. Ama
bunun henüz çok uzağındayız ve kat edecek bir
hayli uzun, engebeli bir yolumuz var. Engebeli
yol diyorum, çünkü engellilerin karşısındaki asıl
engel toplumun ve devletin yanlış algısıdır.
Yıkılması gereken bu çarpık bakış açısıdır.
Engellilere hala okuyan, çalışan, üreten, vergisini
veren bir birey olarak bakamamaktır asıl mesele.
Elbette bunun sorumluluğu da ülkeyi yönetenlere
aittir. Bu, sadece bugünün meselesi de değildir.
Engelliler on yıllardır bu ülkede yok
hükmündedir. Her ne kadar son yıllarda
engellilerin yaşam alanlarının genişletilmesi ve
PARALİMPİK TÜRKİYE 34
buna paralel olarak spor aktivitelerinin
artırılması konusunda dikkat çekici çalışmalar
yapılsa da bunun yeterli olduğunu söylemek
mümkün değil. Çünkü devletin engelli
konusunda hala bir milli politikası yok. Ve
maalesef engelliler öncelikler arasında da değil.
Aslında çağdaş bir ülke olmanın mihenk taşı
engellilerin toplumsal hayattaki varlığı ve
rolüdür. Engelli insanların gündelik yaşamda
fark edilmeden, yardım almadan, kendi
başlarına hayatlarını sürdürmeleri bir ülkenin
medeniyet yolculuğundaki en önemli kilometre
taşlarından biridir. Türkiye'nin, yöneteniyle,
yönetileniyle bu realitenin farkına varıp dev
adımlar atması mutlak bir zorunluluktur. Bu
konuda ivedilikle yasalar çıkarılıp engellileri
toplumsal yaşamın içine çekmek devleti
yönetenlerin asli görevi olmalıdır. Eğer bir
engelli evinden rahatça çıkıp, okuluna, işine,
sporuna, eğelencesine gidebiliyorsa ve
gündelik etkinliğini tamamladıktan sonra aynı
rahatlıkla evine dönebiliyorsa, o zaman
medeniyet eşiğini geçtiğimizi söyleyebiliriz.
Sokağa çıkıp çevremize baktığımızda ne kadar
çok engelli birey görebiliyorsak, uygarlık
yolunda o kadar çok adım atmışız demektir.
Bunun için de vakit kaybetmeden binalarımızı,
yollarımızı, kaldırımlarımızı, yaya geçitlerimizi,
eğitim kurumlarımızı, yaşam alanlarımızı, spor
tesislerimizi, toplu ulaşım araçlarımızı yeni
baştan dizayn edip engellilerin kullanımına
sokmamız gerekir. Bu konuda görevini ihmal
eden belediyelere ağır yaptırımlar getirecek
yasal düzenlemeleri bir an önce
gerçekleştirmemiz yaşamsal zorunluluktur.
Düşünebiliyor musunuz, bir ülkenin yüzde
12'si kullanım dışı! Böyle bir utancı ne modern
dünyaya, ne gelecek nesillere, ne de tarihe
karşı açıklayabiliriz. O halde kolları sıvamanın
tam zamanı. Bu bir gelişmişlik sınavıdır. Dahası
insan olmanın gereğidir. Yarın bir gün tarihe
hesap verirken, insanlığımızın sorgulanacağını
da unutmamalıyız.
The first benchmark we apply when comparing the past and the
present of handicapped sports is the extraordinary development
that took place in Turkey starting with the 2000 Sydney
Paralympic Games in terms of participation and the achieved
success rate. We are proud of ourselves in this area. We are
justified in doing so! We competed in Sydney with a symbolic 1
athlete, with this figure rising to 8 in Athens, 16 in Beijing and 67
athletes in London. The numbers increased by many fold in every
games. So have the medals won. Is this a success? Doubtless, it is
a success. A country that was completely absent in handicapped
sports until 15 years ago, participating in the last game with 67
athletes and winning 10 medals in 5 different categories is a sports
phenomenon that cannot be overlooked. As the handicapped
sports federations are gaining momentum with every passing year
in terms of institutionalization, we expect with the increasing role
of the National Paralympic Committee of Turkey at national and
international events and relations, that Turkey will be a lot more
ambitious at 2016 Rio de Janeiro. Can we say that all of this is
adequate? Absolutely not. We bring up at every opportunity the
huge and bare reality that there are 8.5 million disabled people in
Turkey. This corresponds to approximately 12 percent of the
population. A country with this much potential should be one of
the leading countries in the world in handicapped sports. We are
far from this, however and we have a long way to cover paved
with obstacles. I say an uneven road, because the actual obstacle
in front of the handicapped is the misperception of society and the
government. It is this distorted point of view that needs to be torn
down. The real problem is the failure to regard the handicapped as
ordinary individuals going to school, working, producing and
paying taxes. For sure, the responsibility for this lies with those
running the country. This problem did not just come about
presently. The handicapped have been ignored in this country for
decades. In as much as noteworthy progress has been achieved in
recent years for the widening of the living areas of the
handicapped and increasing their sports activities parallel to this, it
is not possible to say that this is adequate. The government still
does not have a national policy on the handicapped.
Unfortunately, the handicapped are not among priorities. Actually,
the cornerstone of becoming a contemporary nation is the
presence and role of the handicapped in social life. Handicapped
people maintaining their lives in daily life without being noticed,
without receiving help, on their own is one of the most important
milestones of a country on the journey to civilization. It is
absolutely mandatory for those managing Turkey and those being
managed in Turkey to be aware of this reality and take giant steps.
Laws must be passed urgently in this subject and it should be one
of the main tasks of those running the government to pull the
handicapped into social life. If a handicapped person can
comfortably get out of his or her home and go to school, work,
sports or entertainment and can go back home with the same
convenience after completing a daily routine, then we can say that
we have passed the threshold of civilization. The more
handicapped individuals we can see when we go out on the street
and look around, the more steps we will have taken on the way to
civilization. Therefore, we must redesign our buildings, roads,
sidewalks, pedestrian passes, educational institutions, living areas,
sports facilities and mass transport vehicles without losing time
and put them into use for the handicapped. It is a vital obligation
to rapidly prepare legal regulations to bring severe sanctions
against municipalities that neglect their liabilities in this area. It is
unthinkable that 12 percent of a nation is out of use! We cannot
explain such a shame to the modern world, to future generations
or to history. Thus, it is time to get moving. This is a test of
civilization. Furthermore, it is a requirement of being human. We
must remember that when we are brought to account for history in
the future, our humanity will also be questioned.
CRAVEN YENİDEN IPC BAŞKANI
CRAVEN AGAIN IPC PRESIDENT
U
luslararası Paralimpik Komitesi’nin (IPC) seçimli genel
kurulu 22-24 Kasım 2013 tarihleri arasında Yunanistan’ın
başkenti Atina'da gerçekleştirildi. Genel Kurul’a, Türkiye
Milli Paralimpik Komitesi’ni temsilen Başkan Ahmet Yavuz
Kocaömer, genel sekreter İbrahim Gümüşdal ve ikinci başkan
Demirhan Şerefhan katıldı. Yapılan seçimlerde, mevcut Başkan
Sir Philip Craven yeniden başkanlığa seçildi. Atina'da IPC genel
kurul sürecinde TMPK yöneticileri birçok ülkenin Milli
Paralimpik Komiteleri ile ikili temaslarda bulundular.
The general assembly of the International Paralympics Committee
(IPC) with elections was held during 22-24 November 2013 at the
capitol of Greece, Athens. The general assembly was attended by
President Ahmet Yavuz Kocaömer, Secretary General İbrahim
Gümüşdal and Vice President Demirhan Şerefhan to represent
the National Paralympic Committee of Turkey. Incumbent
President Sir Philip Craven was reelected president during the
election that was held. During the IPC general assembly in
Athens, officials of the NPCT made bilateral contacts with the
National Paralympic Committees of many countries.
PARALİMPİK TÜRKİYE 35
BAŞKENT’TE ÇOK ÖZEL BİR ŞAMPİYONA
A VERY SPECIAL CHAMPIONSHIP AT THE CAPITOL
TÜRKİYE ÖZEL SPORCULAR SPOR
FEDERASYONU’NUN
EVSAHİPLİĞİNDE ANKARA’DA
DÜZENLENEN INAS ZİHİNSEL
ENGELLİLER DÜNYA BASKETBOL
ŞAMPİYONASI’NDA
ŞAMPİYONLUĞU FİNALDE
FRANSA’YI 56-53 YENEN
PORTEKİZ KAZANDI.
ÜÇÜNCÜLÜĞÜ AVUSTRALYA
ELDE EDERKEN, TÜRKİYE
SIRALAMADA ALTINCI OLDU.
INAS BAŞKANI JOSE AMOURY
RUSSO, ORGANİZASYONDAN VE
TÜRK MİSAFİRPERVERLİĞİNDEN
ÖVGÜYLE SÖZ ETTİ.
PORTUGAL, WHICH DEFEATED
FRANCE BY A SCORE OF 56-53
IN THE FINAL, WON THE
CHAMPIONSHIP OF THE INAS
MENTALLY HANDICAPPED
WORLD CHAMPIONSHIP HELD
IN ANKARA WITH THE
HOSTING OF THE SPECIAL
ATHLETES SPORTS
FEDERATION OF TURKEY.
WHILE AUSTRALIA WON
THIRD PLACE, TURKEY WAS
SIXTH IN THE RANKING. INAS
PRESIDENT JOSE AMOURY
RUSSO PRAISED THE EVENT
AND TURKISH HOSPITALITY.
A
nkara’da düzenlenen
Zihinsel Engelliler Dünya
Basketbol Şampiyonası’nda
şampiyonluğu finalde Fransa’yı
56-37 yenen Portekiz kazandı.
Ankara Spor Salonu’nda altı gün
süren şampiyonanın üçüncülük
maçında Avustralya Yunanistan’ı
59-51 yenerken, beşincilik
maçında Polonya Türkiye’ye 7956 üstünlük sağladı.
Şampiyonada Portekiz'den Rui
Pereira en iyi oyuncu ve asist
kralı, Fransa'dan Junior Ndelo
ribaunt kralı, Fransa'dan Alioune
Mboup da sayı kralı oldu.
Portekiz'e şampiyonluk kupasını
ve madalyalarını Dünya Zihinsel
Engelliler Federasyonu Başkanı Jose Amaury
Russo, ikinci Fransa'ya ise Türkiye Özel
Sporcular Spor Federasyonu Başkanı Birol
Aydın verdi.
Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu
Başkanı Birol Aydın kapanış konuşmasında
turnuvaya katılan tüm takımları şampiyon
gördüklerini belirterek, “Şampiyona boyunca
büyük mücadeleler sonucunda altın
madalyaya ulaşan Portekiz’i tebrik ediyorum.
Dünyanın değişik yerlerinden gelen tüm
katılımcılara teşekkür ediyorum. İleriki
yıllarda sizleri tekrar ülkemizde ağırlamaktan
büyük mutluluk duyacağımızı belirtmek
isterim. Ülkelerinize gittiğinizde selam ve sevgilerimizi iletiniz.
Tüm katılan ülkeleri kutluyor, bir başka şampiyonada görüşmek
umuduyla hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum” dedi.
Uluslararası Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu (INAS) Başkanı
Beating France by a score of 56-53, Portugal won the
championship at the Mentally Handicapped World Basketball
Championship held in Ankara. During the match for third place of
the championship lasting six days at the Ankara Sports Hall,
Australia defeated Greece by a score of 59-51, with Poland
winning against Turkey in the match for fifth place by a score of
79-56. Portuguese Rui Pereira was the most valuable player and
had the most assists in the championship, Junior Ndelo from
France had the most rebounds, Alioune Mboup also from France
was the highest scorer. Portugal received their championship
trophy and their medals from World Mentally Handicapped Sports
Federation President Jose Amaury Russo, Special Athletes Sports
Federation of Turkey President Birol Aydın was the one to present
the second place trophy to France. Special Athletes Sports
Federation of Turkey President Birol Aydın indicated in his closing
speech that he deems all teams participating in the tournament to
be champions and said, “I congratulate Portugal, which won the
gold medal as a result of the tough competition throughout the
championship. I thank all the participants coming from various
parts of the world. I would like to say that we will be extremely
happy to host you back in our country in the coming years. Please
take our salutations and affection with you when you return back
to your home countries. I congratulate all the participating
Jose Amoury Russo ise yaptığı
konuşmada “7.İNAS Dünya
Basketbol Şampiyonası’na ev
sahipliği yapan Türkiye
Cumhuriyeti hükümetine ,
Türkiye Özel Sporcular Spor
Federasyonu’na, organizasyon
komitesine, organizasyonda
emeği geçen yetkili ve
gönüllülere teşekkürlerimi
sunarım. Ortaya konan yüksek
düzey basketbol için tüm
oyuncuları tebrik
ediyorum.Türkiye’de
bulunmak benim için bir onur
ve mutluluk kaynağıdır.Türk
insanı misafirperverliği ile
INAS ailesinin kendini evinde
hissetmesini sağlamıştır.Teşekkür ediyor
tekrar görüşmeyi umut ediyorum” diye
konuştu.
INAS Başkanı Jose Amoury Russo daha
sonra yönetim kurulu adına yolladığı teşekkür
mesajında da şu sözlere yer verdi:
”Şampiyona boyunca en ufak bir aksaklık
olmadan bizleri ve sporcularımızı en iyi
şekilde ağırladınız. 2013 yılında iki Dünya,
bir Avrupa Şampiyonası düzenleyen
Türkiye’nin engellilerine sahip çıktığını bu
organizasyonlarla daha iyi gördük. Her şey
mükemmel şekilde organize edilmişti. Bu
organizasyonlara destek veren Türk
Hükümeti’ne sonsuz teşekkürler. Bu bizi çok
mutlu etti. Umarım başka organizasyonlarda yine beraber oluruz.
Başta Federasyon Başkanı Birol Aydın olmak üzere emeği geçen
herkese İNAS ailesi adına teşekkür ediyorum.”
countries and present my best feelings to you with the hope to see
you in another tournament”. International Sports Federation for Para
Athletes with an Intellectual Disability (INAS) President Jose Amoury
Russo made a speech to say, “I would like to thank the Government
of the Republic of Turkey, which hosted the 7th INAS World
Basketball Championship, the Special Athletes Sports Federation of
Turkey, the organization committee, all the officials and volunteers
putting efforts into the organization. I congratulate all the players for
the high caliber play of basketball they displayed. Being present
here in Turkey was a source of honor and happiness for me. Turkish
people have caused the INAS family to feel at home with their
hospitality. I thank you and hope to see you again”. INAS
President Jose Amoury Russo subsequently sent a thank you
message on behalf of the executive board as follows: ”You have
hosted us and our athletes throughout the championship in the best
manner without the least trouble. This event better demonstrated to
us that Turkey takes care of its handicapped, as it has hosted two
World and one European Championships in 2013. Everything was
perfectly organized. I would like to present my endless thanks to the
Turkish Government supporting these events. This made us
extremely happy. I hope we will be together in many other events.
Starting with Federation President Birol Aydın, I thank everyone who
made efforts on behalf of the INAS family.”
PARALİMPİK TÜRKİYE 37
MADALYA
KOLEKSİYONCUSU
COLLECTOR OF MEDALS
KATILDIĞI HEMEN HER ORGANİZASYONDA KÜRSÜYE
ÇIKMAYI BAŞARAN MİLLİ ATICIMIZ MADALYAYA
DOYMUYOR. İSPANYA’DA DÜZENLENEN AVRUPA
ŞAMPİYONASI’NDA 25 METRE SPORT TABANCA’DA BİR
KEZ DAHA KÜRSÜNÜN EN ÜST BASAMAĞINA ÇIKAN
YAMAÇ, KARİYERİNDEKİ 50. MADALYAYI ELDE ETTİ.
MANAGING TO RISE TO THE PODIUM AT JUST ABOUT
EVERY EVENT HE PARTICIPATES, OUR NATIONAL
SHOOTER KORHAN YAMAÇ KEEPS WINNING MEDALS.
RISING TO THE TOP LEVEL OF THE PODIUM AT THE 25
METERS SPORT PISTOL CONTEST DURING THE
EUROPEAN CHAMPIONSHIP HELD IN SPAIN, YAMAÇ
WON THE 50TH MEDAL OF HIS CAREER.
M
illi atıcı Korhan Yamaç 2013 yılını da boş geçmedi.
Türkiye'nin ilk 'Paralimpik Şampiyonu' sporcusu
unvanını elinde bulunduran Yamaç, İspanya'da Avrupa
Şampiyonu oldu. Girdiği hemen her uluslararası turnuvada
kürsüye çıkmayı başaran milli atıcımız, 18-26 Ekim 2013
tarihleri arasında İspanya'nın Alicante şehrinde düzenlenen
IPC Atıcılık Avrupa Şampiyonası'nda 25 Metre Sport
Tabanca'da de birinci olarak altın madalyaya uzandı.
Korhan Yamaç-Cevat Karagöl-Y.Ali Beyaz'dan oluşan Milli
Takımımız ise aynı kategoride 1670 puanla Rusya'nın
(1680) ardından ikinciliği elde etti. Şampiyonada ayrıca 25
Metre Yavaş-Çabuk atışlarda, Korhan Yamaç-Y.Ali BeyazKerim Boyan'dan oluşan Milli Takımımız ile 10 Metre
Havalı Tüfek'te Celal Karaca-Savaş Üstün'den oluşan Milli
Takımımız bronz madalyanın sahibi oldular.
Atıcılık sporuna 1985 yılında başlayan, 1995 yılında ise yüzbaşı
rütbesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yaparken Güneydoğu'da
bir operasyon sırasında mayına basarak tek ayağını kaybeden
Korhan Yamaç, İspanya'daki başarısıyla kariyerindeki 50.
madalyanın sahibi oldu. Atıcılıkta 10 metre Havalı Tabanca, 25
Metre Sport Tabanca ve 50 Metre Serbest Tabanca dallarında
müsabakalara katılan Yamaç, 2004 Atina Paralimpik Oyunları'nda
25 Metre Sport Tabanca'da Oyunlar ve Dünya rekoru kırarak
National shooter Korhan Yamaç was active in 2013 as well. Holding
the title of Turkey’s first ‘Paralympic Champion’ athlete, Yamaç
became European champion in Spain. Managing to rise to the
podium at just about every international tournament he participates,
our national shooter won first place and the gold medal in the 25
meters sport pistol contest during the IPC Shooting European
Championship held during 18-26 October 2013 in Alicante, Spain.
Our national team consisting of Korhan Yamaç-Cevat Karagöl-Y.Ali
Beyaz was in second place in the same category with 1670 points
behind Russia (1680). In addition, during the championship, in the
25 Meters Slow-Rapid shooting, our National Team consisting of
Korhan Yamaç-Y.Ali Beyaz-Kerim Boyan and in the 10 Meters Air
Pistol our National Team consisting of Celal Karaca-Savaş Üstün won
bronze medals. Having started the sport of shooting in 1985 and
having lost one of his feet after stepping on a land mine in 1995
while he was part of an operation in the Southeast as a captain in the
Turkish Armed Forces Korhan Yamaç received the 50th medal of his
career with the success in Spain. Having participated shooting
contests in the 10 meters Air Pistol, 25 Meters Sports Pistol and 50
Türkiye'nin ilk 'Paralimpik Şampiyonu’ olmayı başardı. Tam bir
madalya koleksiyoncusu olan ve 2005 yılında Laureus Dünya
Spor Ödülleri'ne aday gösterilen Korhan Yamaç'ın elde ettiği
başarıların bazıları şöyle:
3-10 Temmuz 2005 tarihleri arasında Polonya'da
düzenlenen Bedensel Engelliler Avrupa Atıcılık
Şampiyonası'nda 25 Metre Sport Tabanca’da üçüncülük, 50
Metre Serbest Tabanca’da birincilik.
12-21 Temmuz 2006 tarihleri arasında İsviçre'de
düzenlenen Bedensel Engelliler Dünya Atıcılık
Şampiyonası’nda 25 Metre Sport Tabanca ve 50 Metre
Serbest Tabanca'da dördüncülük.
22-29 Temmuz 2007 tarihleri arasında Almanya'da
düzenlenen Bedensel Engelliler Atıcılık Avrupa
Şampiyonası'nda 25 Metre Sport Tabanca'da finalsiz
Avrupa rekoru kırarak ikincilik.
2-11 Eylül 2008 tarihleri arasında Beijing'de yapılan Paralimpik
Oyunları'nda 50 Metre Serbest Tabanca dalında altıncılık.
20-25 Temmuz 2010 tarihleri arasında Hırvatistan’da yapılan
IPC Atıcılık Dünya Şampiyonası'nda 50 Metre Serbest Tabanca
dalında üçüncülük.
29 Ağustos-9 Eylül 2012 tarihleri arasında Londra'da yapılan
Paralimpik Oyunları'nda 10 Metre Havalı Tabanca dalında ikincilik.
Meters Free Pistol branches, Yamaç broke the Games and World
records in the 25 Meters Sports Pistol at the 2004 Athens Paralympic
Games to become Turkey’s first ‘Paralympic Champion’. Becoming
a collector of medals, and indicted as a candidate in 2005 for the
Laureus World Sports Awards, some of the achievements by Korhan
Yamaç are as follows: Third place in the 25 meter Sports Pistol and
first place in the 50 Meters Free Pistol at the Disabled European
Shooting Championship held during 3-10 July 2005 in Poland.
Fourth place in the 25 meter Sports Pistol and in the 50 Meters Free
Pistol at the Disabled World Shooting Championship held during 1221 July 2006 in Switzerland. Second place without finals by breaking
the European record in the 25 meter Sports Pistol at the Disabled
European Shooting Championship held during 22-29 July 2007 in
Germany. Sixth place in the 50 Meters Free Pistol at the Paralympic
Games held during 2-11 September 2008 in Beijing.
Third place in the 50 Meters Free Pistol at the IPC World Shooting
Championship held during 20-25 July 2010 in Croatia.
Second place in the 10 Meters Air Pistol at the Paralympic Games
held during 29 August-9 September 2012 in London.
PARALİMPİK TÜRKİYE 39
BİR GÜN MUTLAKA
ONE DAY FOR SURE
CEM ŞENGÜL
FANATİK GAZETESİ
SPOR YAZARI
FANATİK NEWSPAPER
SPORTS WRITER
Olimpiyat düzenleme rüyamızın başlangıcı
oldukça eskilere dayanır...
Aslında ülkemizin Avrasya konumu göze
alındığında ve de organizasyonun global
dünyayı daha da yakınlaştırma çabası akla
getirildiğinde, İstanbul'dan, dolayısıyla
Türkiye'den daha uygun bir coğrafya bulmak
güç gibi görünüyor...
Buna rağmen "Biz neden bu organizasyonu
alamıyoruz ?" sorusuna kendi beynimizde
ürettiğimiz yanıtlar, çağdaş spor anlayışına
kavuşamadığımızın açık kanıtları gibi...
Ne diyoruz hep; "Dünya bize karşı... Politika
kazanıyor... Para gücü ön plana çıkıyor... Kına
yakın"... Vesaire, vesaire...
Oysa, bir spor şöleni için gerekli olan
tesisleşme, trafik, spor kültürü gibi olguları,
özellikle sunum dosyalarımızda "caz,cez"lerden
öteye götüremediğimiz için teslim alamıyoruz
bu şöleni...
Yani spor ülkesi değiliz...
Peki bunların ışığında, acaba bir Paralimpik
ülke miyiz ?
İşin acı tarafı, olimpiyatlar için geleceğe
dönük verdiğimiz sözler, paralimpik'te aslında
günlük yaşamımıza indirgememiz gereken
bakış açılarının çok ötesinde duruyor.
Sadece İstanbul'a değil, ülkenin geneline
baktığımızda, bırakın bu alanda spor yapanları,
engellileri ne kadar sahipleniyor, onlara ne
The start of our dream to host the Olympics is based on quite a
long time ago... Actually, when our country’s Eurasian location is
considered and when the event’s efforts to bring the global world
closer are brought to mind, it seems hard to find a better
geography than Istanbul and therefore, than Turkey... Meanwhile,
the answers we produce in our minds for the question, "Why can’t
we host this event?" are like clear proof that we cannot achieve the
contemporary concept for sports... What we always say is; "The
world is against us... Politics win... The power of money is of
utmost importance... Gloat away"... Etc, etc... But the reason why
we cannot host this feast of sports is that we cannot provide for
issues required for such a feast such as facilities, traffic and sports
culture in our presentation files beyond “will do”... Thus we are
not a country of sports... So, in light of these, are we a Paralympic
country? The sad thing is that the promises we make for the future
concerning the Olympics are much beyond the points of view we
must bring to our daily lives for the Paralympics. If we look at the
country in general, in addition to just Istanbul, how much do we
embrace the handicapped, how much living area do we offer
them, let alone those practicing sports? When those participating
PARALİMPİK TÜRKİYE 40
kadar yaşam alanı sunabiliyoruz ?
Paralimpik spor yapanlar acaba, salonlardan,
sahalardan evlerine dönerlerken, kaç engel ile
karşılıyorlar ? Yolda ilerleyebiliyor, hiç
ihtiyaçları olmayan "acıma" duygusunun yerine
insanca saygıyı ne kadar bulabiliyorlar ?
Bu sorular olimpik spor yapan herkes için de
geçerli olabilir... Örneğin kanocu
yetiştirebiliyoruz da, bu sporu izleyen kaç kişi
bulabiliyoruz ?
Yine de, engellilerin çok değil 20 yıl önce
yaşadıklarını hatırladığımızda, sıkıntıların
yüzde 1 bile olsa iyileşmesinde paralimpik
olgunun önemini akıldan çıkarmamamız
gerekiyor...
Zaten sporu futboldan ibaret sanan bir
ülkenin çocukları olarak, gerek olimpiyat
gerekse paralimpik yaşam tarzlarını
benimsediğimiz gün, bu yazılara ihtiyacımız
olmayacak...
Ama hiçbir zaman enseyi karartmamak
lazım...
Çünkü bu ülkenin yeni nesil çocukları, artık
internetten kafalarını kısa süre de olsa kaldırıp,
gerçek dünyaya bakmasını öğrendiler...
O neslin, mutlaka bir gün, engellileri
potansiyel hasta değil, herkes gibi yaşam hakları
bulunan bireyler ve sporda "zeki,çevik ve
ahlaklı" özdeyişinin aslında gerçek temsilcileri
olduğunu da keşfedeceklerine inancım sonsuz...
in Paralympic sports are going back home from gyms and fields,
how many obstacles do they encounter? When going along their
way, how much humanly respect do they get, instead of the
feeling of "pity", which they do not need at all? These questions
may also be valid for everyone who practices Olympic sports...
For example, we can raise canoeing athletes, but how many
spectators can we find to watch this sport? Still, when we
remember what the handicapped went through in not too distant a
past, two decades ago, we must keep in mind the importance of
the Paralympic Movement in the improvement of frustrations even
by 1 percent... We will not need these articles on the day we
adopt the Olympic or Paralympic lifestyles as children of a nation
that thinks sport consists of football... But we must never fall into
desperation... The new generation children of this nation have
learned to pick their heads up from the Internet for a short time to
look at the real world... I have endless belief that this generation
will discover that the disabled are not potential patients, but are
individuals who have the right to live like everyone and that they
are the real representatives of the maxim, “smart, agile and
ethical” in sports...
ÖZEL SPORCULARIMIZ MASA TENİSİNDE DÜNYA ŞAMPİYONU
SPECIAL ATHLETES WORLD CHAMPIONS IN TABLE TENNIS
Ö
zel Sporcular Türk Milli Takımı, Hong Kong'ta
düzenlenen Uluslararası Zihinsel Engelliler Spor
Federasyonu (INAS) Dünya Masa Tenisi
Şampiyonası'nda altın madalya kazandı. Zabit Kürşat Çağlayan
ve Garip Olcaş’tan oluşan milli takım, çift erkeklerde Fransız
Pereira Leal Pascal-Vallee Richard ikilisini yenerek dünya
şampiyonu oldu. Dünya sıralamasında ilk sırada yer alan milli
tenisçi Zabit Kürşat Çağlayan ayrıca tek erkeklerde Pereira Leal
Pascal’ı finalde geçerek birincilik kürsüsüne çıktı.
The Special Athletes Turkish National Team won the gold medal at
the International Mentally Handicapped Sports Federation (INAS)
World Table Tennis Championship held in Hong Kong. Our national
team consisting of the Zabit Kürşat Çağlayan and Garip Olcaş duo
defeated the French team of Pereira Leal Pascal-Vallee Richard in
the men’s doubles to win the world championship. Our national
table tennis player ranked number one in the world, Zabit Kürşat
Çağlayan also won against Pereira Leal Pascal in the final of the
men’s singles to rise to the winner’s podium.
ÖZEL SPORCULAR FEDERASYONU’NUN MOTİVASYON KAMPI
MOTIVATIONAL CAMP OF THE SPECIAL ATHLETES FEDERATION
T
ürkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Yönetim Kurulu 17-18 Ocak
2014 tarihlerinde Ankara’da düzenlenen çalışma kampında 2013
yılında gerçekleştirilen faaliyetleri değerlendirirken, 2014 yılı
planlaması ve faaliyetlerin takvimi belirlendi. Tüm yönetim kurulu
üyelerinin yanı sıra Denetleme Kurulu üyelerinin de katıldığı çalışmada
konuşan Federasyon Başkanı Birol Aydın, özel insanlara hizmet için burada
bulunduklarına değinerek, “Hizmet ettiğimiz insanlar hepinizin bildiği
üzere bu dünyanın melekleri. Benim en çok çekindiğim şey, günahsız
insanların vebalini taşımaktır. Federasyon Başkanlığına aday olma
sürecinde de hep bunları düşündüm. Ama gördüm ki bir yıllık süre
içerisinde sizlerin de taşın altına elinizi koymanızla birlikte başarılı bir yıl
geçirdik. Elbette ki eksikliklerimiz ve istemeyerek de olsa bazı
yanlışlıklarımız olmuş olabilir. Burada iki gün boyunca bunların
muhasebesini yapacağız. Meleklerimize hatasız bir şekilde nasıl daha iyi
hizmet etmenin yollarını konuşacağız. Umuyorum ve inanıyorum ki 2014
yılı 2013 ten daha iyi olacak. Bunu hep beraber başaracağız” dedi.
The Executive Board of the Special Athletes Sports Federation
of Turkey held its working camp during 17-18 January 2014
in Ankara to assess the activities carried out in 2013, also
performing the planning for 2014 and the determination of
the calendar of the activities. All the members of the
executive and audit boards were involved in the work, with
Federation President Birol Aydın stating that they are here to
serve special people, to say, “The people that we serve are
angels on this earth as all of us know. What scares me the
most is to be burdened with the fates of innocent people. I
thought about all this during the time I was a candidate to be
Federation President. But, I observed as you placed your
fingers under the stone, we have had a successful year. Sure
we may have made some errors and unintentional mistakes.
We are going to account for these here for two days. I hope
and I believe that 2014 will be better than 2013”
ENGELLİLER SPOR KULÜPLERİ - 2
HANDICAPPED SPORTS CLUBS - 2
BAĞCILAR ENGELLİLER SPOR KULÜBÜ
BAĞCILAR HANDICAPPED SPORTS CLUB
SADECE İLÇEDE YAŞAYANLARDAN OLUŞAN 20
KİŞİLİK MÜTEVAZI SPORCU KADROSUNA SAHİP
KULÜP, TEKERLEKLİ SANDALYE BASKETBOLU VE
ATLETİZM DALLARINDA FAALİYET GÖSTERİYOR.
BAĞCILAR BELEDİYESİ’NİN VERDİĞİ DESTEKLE
FAALİYETLERİNİ YÜRÜTEBİLDİKLERİNİ VE AYAKTA
KALABİLDİKLERİNİ SÖYLEYEN BAŞKAN FATMA ŞAHİN,
“SPORLA KURTULAN HAYATLARI İNSANLARA
ANLATABİLSEK, ENGELLİLERİN SPOR YAPMASININ
ÖNEMİNİ DAHA İYİ KAVRAYIP BELKİ İŞİN UCUNDAN
TUTACAK BİRİLERİNİ BULABİLİRİZ” DİYOR.
POSSESSING A MODEST 20 ATHLETE ROSTER CONSISTING
ONLY OF DISTRICT RESIDENTS, THE CLUB IS ACTIVE IN THE
BRANCHES OF ATHLETICS AND WHEELCHAIR BASKETBALL.
INDICATING THAT THEY ARE ABLE TO MAINTAIN THEIR
ACTIVITIES AND STAY STANDING THANKS TO THE
SUPPORT PROVIDED BY THE BAĞCILAR MUNICIPALITY,
PRESIDENT FATMA ŞAHİN SAYS, “IF WE COULD ONLY TELL
PEOPLE ABOUT LIVES THAT ARE SAVED BY SPORTS, WE
COULD PERHAPS UNDERSTAND THE IMPORTANCE OF THE
HANDICAPPED BEING INVOLVED IN SPORTS AND FIND
PEOPLE TO ASSIST IN THIS ISSUE”.
B
ağcılar Engeliler Gençlik Spor Kulübü, 2008 yılı Bağcılar’da
yaşayan engelli bireyleri toplumla kaynaştırmak ve spor
yoluyla rehabilite etmek amacıyla kuruldu. Bu doğrultuda,
daha önce evinden hiç çıkmayan, engelli sporundan habersiz pek
çok engelliyi sporla tanıştıran kulüp, ilerleyen dönemde elde ettiği
sportif başarılarla çevrenin engellilere olan bakış açısını değiştirdi.
Bağcılar Engelliler Gençlik Spor Kulübü sosyal anlamdaki
etkinlikleriyle engelli engelsiz kaynaşmasını sağlarken,
engelli sporunun tanıtımını bir misyon olarak üstlendi.
Bağcılar Engelliler Spor Kulübü günümüzde tekerlekli
sandalye basketbolu ve atletizmde faaliyet gösteriyor.
Lisanslı sporcu sayısı şu an 20 olan kulüp öncelikle
engellileri sporla rehabilite etmeyi ve Paralimpik sporcular
yetiştirmeyi misyon olarak üstlenmiş.
Mütevazı kulübün faaliyetleri beş kişiden oluşan bir yönetim
kurulu tarafından yürütülüyor. Başkanlığı ise Fatma Şahin yapıyor.
Başkan Şahin, Bağcılar Engelliler Gençlik Spor Kulübü’nün
faaliyetlerini ve yürüttükleri çalışmaları şöyle anlatıyor:
“Basketbolda ilk sezonumuzda genç ve yeni bir takım olmamıza
rağmen Bölgesel Lig’de dördüncü sırayı alarak iyi bir başlangıç
yaptık . Öncelikle belirtmeliyim ki ; maddi ve manevi desteği ile
müsabakalarımızda bizleri yalnız bırakmayan Bağcılar Belediye
Başkanımız Sayın Lokman Çağırıcı’nın başarılarımıza katkısı
büyüktür. Kendisine teşekkür ederiz. Bizim gibi amatör spor
kulüplerini yaşatmak maddi imkansızlıklardan dolayı maalesef çok
zor. Büyük umutlarla spora başlayanların hayalleri bir anda son
buluyor. Amatör kulüplere sponsor bulmak zaten imkansız gibi
bir şey. Oysa her belediye kendi sınırları içindeki engelli
kulüplerini desteklese engelini aşamayan hiçbir sporcu kalmaz
diye düşünüyorum. Bizim bu konudaki en büyük şansımız ve
beş yıldır istikrarla spor camiasında kalabilmemizin birinci
sebebi Belediye Başkanımızın sporun her dalını sevmesi,
yakından takip etmesi ve engellilere verdiği önemden
kaynaklanmaktadır. Bu anlamda Bağcılar Türkiye’ye örnek teşkil
etmektedir. Belediyemizin katkıları ile sporcularımızın evlerinden
alınıp yine evlerine bırakılmaları suretiyle antreman yapmaları
sağlanmakta, sporcularımız yine maddi ve manevi anlamda
desteklenmektedir.”
Yapılan çalışmaların, verilen emeklerin karşılığını her
geçen gün yükselen bir başarı grafiği ile aldıklarını
ifade eden Başkan Fatma Şahin, tekerlekli sandalye
basketbolu ve atletizm milli takımlarına toplam dört
sporcu vermiş olmalarının gururunu yaşıyar ve sözlerini
şöyle sürdürüyor:
“Daha önce evlerinde oturup sadece tüketen birer
fert olan bu arkadaşlarımız topluma başarıları ve
azimleriyle birer örnek model olmuşlardır. Bu başarıları
gören diğer engellilerden spora rağbet gün geçtikçe
artmaktadır. Bizim kulübümüzün diğer kulüplerden
farkı sporcularımızın ilçe sınırları içerisinden olmasıdır.
Çünkü bizim amacımız ve çıkış noktamız, belediyemiz
sınırları içindeki engellilere hizmet götürüp rehabilite
etmektir. Dolayısaıyla ilçeyle sınırlı olduğumuz dikkate
alınacak olursa, bu tablo önemli bir başarıdır.
Tekerlekli sandalye basketbolundan kısaca söz
etmemiz gerekirse; 2012-2013 sezonunda Bölgesel
Lig’de üçüncü olarak Diyarbakır'da düzenlenen Play
Off’lara katıldık. Bunu, 55 takım arasında ilk 12 ye
girerek gerçekleştirdik. Takımımız Play Off’ta da ilk altı
arasına girerek bizim açımızdan değerli bir sonuca
ulaştı. Bu ilk Play-Off heyecanı oldukça iyi deneyimler
kazanmamıza yardımcı olup, ufkumuzu açtı. Bu
deneyimi diğer tüm kulüplerin de yaşamasını diliyor ve
bunun gerekliliğinin önemli olduğunu düşünüyorum.
Çünkü, olaya bakış çerçevesini ve ufkunuzu çok daha
genişletmiş oluyorsunuz.”
Faaliyet yürütülen bir diğer dal olan atletizmde ise
Bağcılar Engelliler Spor Kulübü’nün sporcuları erkekler
ve kadınlarda Türkiye birinciliklerine sahip. Bu dalda
başarı sadece Türkiye ile de sınırlı değil, Bağcılar
Engelliler Spor Kulübü sporcularının gerek kulüpler
bazında gerekse milli takımda uluslararası madalyaları
var. Bedensel Engelliler Avrupa Aletizm
Şampiyonası’nda Türkiye’ye ilk altın madalyayı
Bağcılar Kulübü’nün sporcularından Hamide Kurt
kazandırırken, 20 yaşındaki bu genç atlet ayrıca bir
Dünya ikinciliği, bir de Dünya üçüncülüğüne sahip.
Türkiye Şampiyonaları’nda çok sayıda birincilikleri
bulunan Kurt’un, önceki adıyla Avrasya, yeni adıyla
Vodafone İstanbul Maratonu’nda 2010 ve 2013’de
birincilikleri, 2012’de ikinciliği var.
The Bağcılar Handicapped Youth Sports Club was established in
2008 in order to unite the handicapped individuals living in Bağcılar
with society and rehabilitate them through sports. Thus introducing
many, who never left their homes before, who did not know anything
about handicapped sports, with handicapped sports; the club
changed the point of view of the surroundings towards the
handicapped through the sportive successes achieved as time
elapsed. The Bağcılar Handicapped Youth Sports Club ensured that
cohesion took place between those with and without handicaps
through their social events and took on the promotion of
handicapped sports as a mission. In the present day the Bağcılar
Handicapped Youth Sports Club is active in wheelchair basketball
and athletics. The club whose number of licensed athletes is currently
20 took on as a priority mission rehabilitating the handicapped
through sports and to raise Paralympic athletes. Activities of the
PARALİMPİK TÜRKİYE 44
modest club are being carried out with an executive board made up
of five people. Fatma Şahin is the president. President Şahin explains
the activities of the Bağcılar Handicapped Youth Sports Club and the
work they are performing as follows: “We made a good start in
basketball in our first season, although we were a young and new
team, by coming in fourth in the Regional League. I must mention
immediately that the Bağcılar Mayor Lokman Çağırıcı, who does not
leave us alone with his material and spiritual support makes a great
contribution to our success. We thank him for this. Making amateur
sports clubs such as ours survive, is unfortunately very difficult due to
financial challenges. Dreams of those who start sports with great
hopes end in one moment. Finding sponsors to amateur clubs is next
to impossible. However, I think that if every municipality would
support handicapped clubs within its own boundaries, there will be
no athlete who cannot overcome his or her handicap.
Zübeyde Süpürgeci de Avrasya Maratonu’ndaki başarılı
derecelerinin yanı sıra Avrupa üçüncülüğünü elde etmiş bir
atlet. İstanbul’da son yıllarda gerçekleştirilen maratonlarda
bayanlarda ilk üç sırayı Bağcılar Engelliler Spor Kulübü
sporcuları paylaşıyor. Erkeklerde de Ömer Cantay son İstanbul
Maratonu’nda üçüncülük elde ederken, gülle ve cirit atmada
Hamza Doğan’ın ulusal ve uluslararası başarıları dikkat
çekiyor. Bağcılar Engelliler Spor Kulübü atletlerini Türkiye
genelinde düzenlenen hemen her maratonda görebilmek
mümkün ve bu zorlu mücadelelerde hep dereceye giriyorlar.
Kulübün sporcuları yine Türkiye ‘de bir ilke daha imza
atarak 2013 yılında 19 Mayıs’ta Samsun’da yakılan Gençlik
Meşalesi’ni Ankara’ya taşıdılar ve meşaleyi Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ‘e teslim ettiler. Kulüp Başkanı Fatma Şahin,
bunun engellilerin farkındalığının artması adına ses getiren bir
proje olduğunu düşünüyor.
Our biggest opportunity in this area and the number one reason why
we were able to persist in the sports community with stability for
five years is that our Mayor likes every sports branch, follows them
closely and the importance he assigns to the handicapped. In this
sense, Bağcılar sets an example for all of Turkey. Through the
contributions of our municipality, it is ensured that our athletes can
train by being picked up from their homes and delivered back to
their homes and our athletes are being supported spiritually and
materially.” Indicating that they are receiving the returns of the
work that is done and the effort that is paid with a rising success
profile with every passing day, President Fatma Şahin says she is
proud to have provided four national athletes to the wheelchair
basketball and athletics national teams and continues: “Our athletes,
who used to just sit at home and consume before, have become role
models to society with their success and determination. Other
handicapped individuals, who see this success, are increasingly
turning to sports. The difference of our club from other clubs is that
our athletes reside within the boundaries of the district. Our aim and
action plan is to provide services to the handicapped people within
the boundaries of our municipality and to rehabilitate them.
Therefore, if it is considered that we are restricted to the district, this
situation is a significant success. If we must briefly mention
wheelchair basketball; we were in third place during the 2012-2013
season in the Regional League and went to Diyarbakır for the
Playoffs. We achieved this by entering the top 12 among 55 teams.
Our team was in the top six in the Playoffs to reach a worthwhile
result from our point of view. This first Playoff excitement aided us
to gain quite a lot of experience and broadened our horizons. I hope
that all other clubs go through this experience and I think that this is
a major requirement.
PARALİMPİK TÜRKİYE 45
Sporun engelli engelsiz ayrımı yapmaksızın herkesin hayatını
bir disipline sokan, daha sağlıklı ve kaliteli yaşam standartları
oluşturmamıza yardımcı olan bir uğraş olduğunu belirten Bağcılar
Engelliler Spor Kulübü Başkanı Şahin, engelli sporlarının
ekonomik ve fiziksell anlamda çok daha fazla emek gerektirdiği
görüşünde. Buna ilişkin değerlendirmesi ise şöyle:
“Hal böyleyken maalesef Süper Lig takımı değilseniz pek fazla
destek görmüyorsunuz. Oysa amatör kulüplerin desteklenmesi,
dolayısıyla engellilerin rehabilite edilmesi çok daha fazla önem
arz ediyor. Camiada en önemli sıkıntı destek görmemektir. Biz
bunu Belediyemiz sayesinde aşıyoruz ama ya destek
göremeyenler? Toplumu bilinçlendirmek de oldukça önemli.
Sporla kurtulan hayatları insanlara anlatabilsek, engellinin spor
yapmasının önemini daha iyi kavrayıp belki işin ucundan tutacak
birilerini bulabiliriz. Bunun için de yazılı ve görsel medyadan
destek almak çok önemli. Ancak medyada ya müsabakada kavga
çıktıysa ‘Sonunda bunu da gördük’ manşetiyle haber yapılıyor ya
da Süper Lig takımıysan haber olabiliyorsun. Diğer sporcuların
varlığından bile habersizler maalesef. Bunun dışında, federasyona
da kulüplerin desteklenmesi konusunda ciddi sorumluluklar
düşüyor. En azından kulüpler malzeme açısından desteklenebilse,
harcırahlar artırılsa, hem spora rağbet artar hem de spor kulüpleri
enerjilerini sponsor bulmakla harcamak yerine spora harcarlar ve
daha verimli olurlar diye düşünüyorum. Biz engelli spor
kulüplerinin en büyük isteği, maddi ve manevi anlamda
This way you widen your framework in the outlook of the issue and
you horizon quite a bit more.” In the other branch, athletics where
activities are carried out, athletes of the Bağcılar Handicapped Youth
Sports Club have won first places in Turkey in both the men’s and
women’s categories. Success in this branch is not limited just to
Turkey; athletes of the Bağcılar Handicapped Youth Sports Club
possess international medals in both clubs’ competition and in the
national team. Bağcılar Club’s athlete Hamide Kurt won the first gold
medal for Turkey in the Disabled European Athletics Championship,
while this 20 year old young athlete also has a World second place
and third place in her record. Possessing many first place wins in
Turkish Championships, Kurt has first place finishes in the former
Eurasian, newly named Vodafone Istanbul Marathon in 2010 and
2013 and a second place finish in 2012. Zübeyde Süpürgeci is an
athlete who won third place in Europe, as well as her successful
results in the Eurasian Marathon. During marathons held in Istanbul
in recent years, the top three ranks are shared by athletes of the
Bağcılar Handicapped Youth Sports Club in the women’s category. In
PARALİMPİK TÜRKİYE 46
desteklenip bu sporların tanıtımının yapılmasıdır. Engelli
kardeşlerimize de tavsiyem, dünyanın sınırını evlerinin
duvarlarıyla çizmesinler. Toplum içerisine girip sosyalleşsinler.
Hiçbir şey yapmasalar sokakta gezmek bile toplumun
farkındalığını arttırır ve ‘Bu toplumda biz de varız’ mesajı verir.
Toplum, sokakta karşılaştığımız sorunları gördükçe bizlerle el ele
verip çözüm üretir. Çünkü insanlar maalesef böyle büyük bir
kitlenin varlığından habersiz ve hala önyargılar var. Dışarı çıkmak
hem bu önyargıları yıkacaktır. Bir de sporcu kimliğiyle toplumun
önüne çıkılması bu önyargıları çok daha hızlı yıkacaktır. Çok
klasiktir ama engelin bedende değil yüreklerde olduğunu
kabullenip, kabullendirmek lazım. Engellinin kendine saygı
duyması, özgüvenli olması diğer kişilerin de saygısını
kendiliğinden getirecektir. Kulüp olarak herkese engelsiz yarınlar
ve yürekler diliyoruz.”
Bağcılar Engelliler Spor Kulübü’nün tekerlekli sandalye
basketbolu ve atletizm takımlarının mütevazı sporcu kadrosunda
şu isimler yer alıyor:
Basketbol: Engin Ekinci, İlhan Tuncay, Emrah Elban, Serhat
Özbudak, Ersin Elban, S. Görkem Kıyar, Maşide Cesur,
Muhammed Emin Polat, Kerim Abul , Zafer Gültekin, Hüseyin
Erkan, Yılmaz Alkan, Süleyman Özdemir, Tolga Vardar, Fatih
Haydut, Ali Kazan, Salih Sarıyıldız
Atletizm: Hamide Kurt, Zübeyde Süpürgeci, Ömer Cantay, Birol
Kamar, Maşide Cesur, Semih Görkem Kıyar
the men’s Ömer Çantay came in third in the last Istanbul Marathon,
while Hamza Doğan has national and international achievements in
the shot put and javelin. It is possible to see athletes of the Bağcılar
Handicapped Youth Sports Club in just about every marathon held
within Turkey and they generally obtain good results at these
challenging contests. Athletes of the club recently performed a first
time event and carried the Youth Torch lit in Samsun on the 19th of
May in 2013 to Ankara and delivered it to President Abdullah Gül.
Club President Fatma Şahin considers this a resounding project in the
name of increasing awareness for the handicapped. The modest
athlete roster of the Bağcılar Handicapped Sports Club wheelchair
basketball and athletics teams consists of the following names:
Basketball: Engin Ekinci, İlhan Tuncay, Emrah Elban, Serhat
Özbudak, Ersin Elban, S. Görkem Kıyar, Maşide Cesur, Muhammed
Emin Polat, Kerim Abul , Zafer Gültekin, Hüseyin Erkan, Yılmaz
Alkan, Süleyman Özdemir, Tolga Vardar, Fatih Haydut, Ali Kazan,
Salih Sarıyıldız. Athletics: Hamide Kurt, Zübeyde Süpürgeci, Ömer
Cantay, Birol Kamar, Maşide Cesur, Semih Görkem Kıyar.
‘NE KADAR ENGELLİ DEĞİLİZ?’
‘HOW MUCH ARE WE NOT HANDICAPPED?’
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ’NİN ENGELLİ ÖĞRENCİLER
BİRİMİ’NİN DÜZENLEDİĞİ KONFERANSTA ENGELLİLERİN
ÇEŞİTLİ SORUNLARI ELE ALINDI. KONFERANSA TMPK
BAŞKANI YAVUZ KOCAÖMER İLE TESYEV’İN GÖRME
ENGELLİ MÜTEVELLİ HEYET ÜYELERİ KERİM VE SELİM
ALTINOK KARDEŞLER KATILDI.
DURING THE CONFERENCE HELD BY THE ANATOLIAN
UNIVERSITY HANDICAPPED STUDENTS UNIT, VARIOUS
PROBLEMS OF THE HANDICAPPED WERE TAKEN UP. THE
CONFERENCE WAS ATTENDED BY NPCT PRESIDENT YAVUZ
KOCAÖMER AND TESYEV’S BLIND MEMBERS OF THE
EXECUTIVE BOARD KERİM AND SELİM ALTINOK BROTHERS.
A
nadolu Üniversitesi Engelli Öğrenciler Birimi’nin
düzenlediği ‘Ne Kadar Engelli Değiliz’ konferansı, 11
Aralık 2013 günü okulun Öğrenci Merkezi Salonu’nda
gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmasını Anadolu
Üniversitesi Engelli Öğrenciler Birimi Koordinatörü Doç. Dr.
Osman Tutal yaptı. Konferansa Türkiye Milli Paralimpik Komitesi
(TMPK) Başkanı Ahmet Yavuz Kocaömer ile Türkiye Engelliler
Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’nın (TESYEV) görme engelli mütevelli
heyet üyeleri Kerim ve Selim Altınok kardeşler katıldı.
Doç. Dr. Osman Tutal, konferansın açılış konuşmasında,
engellilerin evlerinden çıktılarında diğer herkes gibi aynı toplu
taşıma araçlarıyla seyahat etmek istediklerini belirterek,
“Yaşıtlarıyla aynı okullara gidip aynı sıralarda oturmak istiyorlar.
Arkadaşlarıyla aynı parklarda oynayabilmek istiyorlar. Toplumsal
yaşam içerisinde başta eğitim olmak üzere, istihdamda, sosyal
yaşam alanlarında hiçbir ayrımcılığa uğramadan tam bir fırsat
eşitliği istiyorlar” diye konuştu.
Türkiye’de engellilerle ilgili en büyük sıkıntının eğitimsizlik
olduğuna işaret eden TMPK Başkanı Ahmet Yavuz Kocaömer de
şunları söyledi: “Engelliler konusunda eğitim yok ve Milli Eğitim
The conference ‘How Much Are We Not Handicapped?’ held by the
Anatolian University Handicapped Students Unit was held at the
Central Students Hall of the school on 11 December 2013. The
opening speech of the conference was made by the Anatolian
University Handicapped Students Unit Coordinator Associate
Professor Dr. Osman Tutal. The conference was attended by the
National Paralympic Committee of Turkey (NPCT) President Ahmet
Yavuz Kocaömer and blind members of the executive board of the
Handicapped Sports Aid and Education Foundation of Turkey
(TESYEV) Kerim and Selim Altınok brothers. Associate Professor Dr.
Osman Tutal stated that as the handicapped leave their homes, they
wish to travel on the same mass transit vehicles as everyone else
and said, “They want to go to the same schools with their peers and
sit at the same seats. They want to be able to play in the same parks
as their friends. They want full equal opportunity in social life,
without any discrimination, led by education, in employment and
all other areas of social life”. NPCT President Ahmet Yavuz
Kocaömer indicated that the biggest problem for the handicapped in
Turkey is lack of education and commented as follows: “There is no
education concerning the handicapped and the National Ministry of
PARALİMPİK TÜRKİYE 48
Bakanlığı hala ders koymamakta ısrarlı. Biz bu işe başladığımızda
ülke genelinde 12 tekerlekli sandalye basketbol takımı vardı.
Şimdi 64 takıma sahibiz. Görme Engelliler Spor Kulübü hiç yoktu.
Bugün 90 tane takımımız var. Türk insanındaki o yetenek bizim
bugün birçok Avrupa ülkesiyle bazı sporlarda başa baş
yarışmamızı ve onları geçmemizi sağladı Şimdi İçişleri
Bakanlığıyla yürüteceğimiz bir program ile 81 ilin valisini
toplayıp bu konuda bilgilerimizi aktaracağız.”
Başkan Kocaömer, konferansta konuşma yapan Selim ve Kerim
Altınok hakkında ise şu bilgileri verdi:
‘‘Hukuk Fakültesini birisi birincilikle, diğeri ikincilikle bitirmiş.
Daha sonra biri birincilikle, öbürü ikincilikle master yapmış.
Yetmemiş yine biri birincilikle, diğeri ikincilikle hukuk
doktoralarını tamamlamışlar. Bunlar da yetmemiş, Devlet
Konservatuvarı Batı Şan Bölümü’nü bitirmişler. Birisi satrançta
Türkiye birincisi, öbürü Türkiye ikincisi olmuş.’’
Anadolu Üniversitesi’nde okuyan ve TESYEV’den burs alan 35
bursiyer ile birlikte yaklaşık 250 kişinin katıldığı konferans, Kerim
ve Selim Altınok kardeşlerin gitar ve mandolin eşliğinde
söyledikleri şarkılarla son buldu.
Education is still insistent on not placing any courses. When we
started, there were 12 wheelchair basketball teams throughout the
country. Now, we have 64 teams. There were no blind sports clubs.
Today we have 90 teams. The talent of the Turkish people allowed
us to compete head to head with many European countries in some
sports and pass them in others. Now we will conduct a program
with the Ministry of Interior Affairs and gather governors of 81
provinces to transfer information in this subject.” President
Kocaömer gave the following information concerning Selim and
Kerim Altınok, who made speeches at the conference: ‘‘One
graduated from the Law Faculty in first place, the other in second
place. Later, one was first, the other second in getting their master’s
degrees. Again they completed their doctorate degrees in Law one
in first, the other in second place. In addition, they graduated from
the Government Conservatory Western Song Department. One is in
first place in chess in Turkey, the other is in second place.’’ The
conference attended by approximately 250 people, including 35
students educated at Anatolian University and receiving
scholarships from TESYEV, ended with the songs sung by Kerim and
Selim Altınok brothers accompanied by guitar and mandolin.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ’NDEN
ÖRNEK BİR PANEL
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ
DEKANLIĞI İLE SAĞLIK KÜLTÜR VE SPOR DAİRE
BAŞKANLIĞI’NIN ‘ENGELLİLER VE SPOR’
KONUSUNDA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ PANEL
ÖĞRENCİLERDEN BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ. TÜRKİYE
MİLLİ PARALİMPİK KOMİTESİ BAŞKANI YAVUZ
KOCAÖMER, TÜRKİYE BEDENSEL ENGELLİLER SPOR
FEDERASYONU BAŞKANI DEMİRHAN ŞEREFHAN,
BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
ÖĞRETİM ÜYESİ DOÇ. DR. FERDA GÜRSEL İLE
PARALİMPİK MİLLİ SPORCULAR GİZEM GİRİŞMEN VE
AYHAN GÜLSOY PANELİN KONUŞMACI İSİMLERİYDİ.
AN EXEMPLARY PANEL
AT ANKARA
UNIVERSITY
THE PANEL HELD BY THE ANKARA UNIVERSITY SPORTS
SCIENCES FACULTY DEAN’S OFFICE AND THE HEALTH
CULTURE AND SPORTS DIRECTORATE IN THE SUBJECT OF
‘SPORTS AND THE HANDICAPPED’ WAS SHOWN
CONSIDERABLE INTEREST BY STUDENTS. NATIONAL
PARALYMPIC COMMITTEE OF TURKEY PRESIDENT YAVUZ
KOCAÖMER, DISABLED SPORTS FEDERATION OF TURKEY
PRESIDENT DEMİRHAN ŞEREFHAN, PHYSICAL EDUCATION
AND SPORTS TEACHING DEPARTMENT INSTRUCTION STAFF
MEMBER ASSOCAIATE PROFESSOR DR. FERDA GÜRSEL AND
NATIONAL PARALYMPIC ATHLETES GİZEM GİRİŞMEN AND
AYHAN GÜLSOY WERE THE SPEAKERS AT THE PANEL.
A
nkara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekanlığı ve
Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı’nca düzenlenen
‘Engelliler ve Spor’ konulu panel 2 Aralık 2013 günü Ankara
Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde düzenlendi.
Oturum başkanlığını fakültenin Spor Yöneticiliği Bölüm Başkanı
Yrd. Doç. Dr. Hakan Sunay’ın yaptığı panele Türkiye Milli
Paralimpik Komitesi Başkanı Yavuz Kocaömer ile birlikte Türkiye
Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Demirhan Şerefhan,
Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Ferda Gürsel, okçulukta 2008 Beijing Paralimpik Oyunları ve
2009 Dünya şampiyonu Gizem Girişmen, görme engelliler halter
Dünya üçüncüsü Ayhan Gülsoy panelist olarak katıldılar.
Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bölümü öğrencilerinin
yoğun ilgi gösterdiği panelde, Paralimpik Oyunları ve Türkiye’de
The panel held by the Ankara University Sports Sciences Faculty
Dean’s Office and the Health, Culture and Sports Directorate on the
subject of ‘Sports and the Handicapped’ on 2 December 2013 at the
Ankara University Sports Sciences Faculty. The chairman of the
panel was the faculty’s Sports Administration Department Head
Associate Professor Dr. Hakan Sunay with participating panelists
National Paralympic Committee of Turkey President Yavuz
Kocaömer, Disabled Sports Federation of Turkey President Demirhan
Şerefhan, Physical Education and Sports Teaching Department
Instruction Staff Member Associate Professor Dr. Ferda Gürsel, 2008
Beijing Paralympic Games and 2009 Archery Champion Gizem
Girişmen, blind weight lifter world third place holder Ayhan Gülsoy.
During the panel shown intense interest by students of the Physical
Education and Sports Instruction Department, National Paralympic
Committee of Turkey President Yavuz Kocaömer referred to the
development of the Paralympic Games and Paralympic awareness in
PARALİMPİK TÜRKİYE 50
Paralimpik bilincin gelişmesine değinen Türkiye Milli Paralimpik
Komitesi Başkanı Yavuz Kocaömer, “Dünyada engelli sporunun
Türkiye’den çok daha önce başlamış olmasına karşın, ülkemiz
kısa zamanda çok yol aldı. Bu kadar kısa sürede Avrupa’da ve
dünyada ses getirmeyi başaran sporcular varken halen
ülkemizdeki Paralimpik bilincin ve bu sporculara verilen değerin
gelişmemesi üzüntü verici bir durumdur. 1968 Mexico City
Olimpiyat Oyunları sırasında Tel Aviv'de aynı zamanda Engelliler
Oyunları yapılmıştır. 1972 yılında Münih'te Olimpiyat yapılırken,
paralel zamanda Heidelberg'de Engelliler Oyunları
gerçekleşmiştir. Engelliler Oyunları’na isim konması gerektiğine
karar veren komite, Olimpiyatlara paralel zamanda
gerçekleştirilmesinden dolayı oyunlara ‘Paralimpik’ adını
vermiştir” dedi.
Turkey and said, “Even though handicapped sports in the world
started a long time before Turkey, our country took a lot of distance
in a short time. It is a saddening situation that Paralympic awareness
and the value assigned to these athletes did not develop in our
country although our athletes had their names heard in Europe and
in the world in such a short time. During the1968 Mexico City
Olympic Games, a Handicapped Games event was held in Tel Aviv
at the same time. While the Olympics were held in 1972 in Munich,
Handicapped Games were held at Heidelberg at a parallel time.
Deciding to name the Handicapped Games, the committee named
the games the ‘Paralympics’ since they were held at a parallel time to
the Olympics”. Disabled Sports Federation of Turkey President
Demirhan Şerefhan stressed that more than 100 medals won within
2013 in handicapped sports at the international arena are not
coincidences and said, “Along with this, within the same period we
gathered in kind and cash support worth 3.3 million liras.
Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı
Demirhan Şerefhan da, bedensel engelliler sporunda
2013 yılında uluslararası alanda elde edilen 100’ü aşkın
madalyanın tesadüf olmadığının altını çizerek, “Bunun
yanı sıra yine aynı süre içerisinde 3.3 milyon Lira gibi
ayni ve nakdi destek bulduk. Federasyonumuz şu anda
15 spor branşıyla yola devam ediyor. Tekerlekli
sandalye basketbolunda 62 spor kulübümüz var.
Avrupa ve dünyanın en kapsamlı tekerlekli basketbol
ligi ülkemizde gerçekleştiriliyor. Federasyon olarak
engelliler ve spor adına elimizden geleni yapmaya
bundan sonra da devam edeceğiz. Ayrıca belirtmeliyim
ki, Almanya'da 250 bin lisanslı bedensel engelli
sporcuya karşılık, Türkiye'de 3 bin 500 lisanslı sporcu
bulunuyor. Herkesin çevresindeki engellileri sokağa
çıkarıp, spor sahalarına çekmekle sorumludur” diye
konuştu.
Panelde söz alan milli sporcularda Gizem Girişmen
ise 2004 yılında okçuluk sporuna başladığını ifade
ederek "4 yıl içerisinde çok çalıştım ve özel hayatımdan
fedakarlık yaptım. Bunların sonucunda 2008 Pekin
Olimpiyatları'nda altın madalya getirdim" dedi.
Ülkedeki engelli potansiyelinin iyi değerlendirilmesi
gerektiğini vurgulayan başarılı sporcu, doğru mesajın
medya işbirliğinde verilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Kendi hayatından örnekler veren Girişmen, sözlerini
şöyle tamamladı:
“Ortaokul ve lisedeki beden eğitimi derslerinde,
öğrenciler müfredat kapsamında puanlar alırken, ben
bir spor branşı hakkında yazılı dönem ödevi hazırlayıp
sunuyordum. Ne kadar acı ki beden eğitimi dersinde
dönem ödevi hazırlayan o kız, daha sonra ülkesini
Paralimpik Oyunlar’ında temsil etti ve okçuluk
branşında altın madalya getirdi. Bence bu anekdot bize
bir şey anlatmalı.”
Görme engelli halterci Ayhan Gülsoy da, engelli
olmanın bir eksiklik olarak görülmemesi gerektiğini dile
getirdi ve engelleri her ne olursa olsun insanların
evlerinden çıkmaları ile çok büyük başarılara imza
atmalarının mümkün olabileceğini ifade etti.
Panelin sonunda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kasım
Karakütük, Dekan Prof. Dr. Mitat Koz ve öğretim üyeleri
panelistlere anı plaketlerini takdim etti.
Currently our federation is continuing with 15 sports branches.
We have 62 sports clubs in wheelchair basketball. The most
extensive wheelchair basketball league of Europe and the world
is taking place in our country. Our federation will do all that it
can for the handicapped and sports in the future as well. In
addition, I must mention that against 250 thousand licensed
disabled athletes in Germany, there are only 3,500 licensed
athletes in Turkey. We are all responsible for taking the
handicapped around us into the street and getting them out to
sports fields”. Taking the floor on the panel, national athlete
Gizem Girişmen indicated that she started archery in 2004 and
said, "I worked very hard for 4 years and sacrificed from my
private life. As a result, I won a gold medal at the 2008 Beijing
Olympic Games ". Emphasizing that the handicapped potential in
the country must be properly exploited, the successful athlete
also stressed that the right messages must be issued with
cooperation with the media. Giving examples from her own life,
Girişmen concluded her comments as follows: “While students
were receiving points within the scope of the curriculum in
physical education classes in junior high and high school, I used
to prepare a written term homework about a sports branch and
present it. It is so ironic that the girl, who used to prepare a
written term homework in physical education class, later
represented her country in the Paralympic Games and won a
gold medal in archery. I think this anecdote should tell us
something.” Blind weight lifter Ayhan Gülsoy mentioned that
being handicapped should not be seen as a deficiency and that
no matter what their handicap may be, people will be able to
achieve major successes once they leave their houses. At the end
of the panel, Deputy Chancellor Prof. Dr. Kasım Karakütük, Dean
Prof. Dr. Mitat Koz and members of the instruction staff presented
memorial plaques to the panelists.
PARALİMPİK TÜRKİYE 51
HAYATIN İÇİNDEN - 1
INSIDE LIFE - 1
İÇİMİZDEN BİRİ ERDEM GÖKSEL
“ÇOCUKKEN BİRİNİN SÖYLEDİĞİ ‘VAH ZAVALLI ÇOCUK’
LAFI BENİ ADETA KAMÇILADI. MAHKUM OLDUĞUM
TEKERLEKLİ SANDALYEYİ ASIL BEN KENDİME MAHKUM
ETMELİYDİM... ARTIK TÜRKİYE’NİN EN İYİ SANDALYE
KULLANAN ENGELLİ İNSANIYDIM. SPOR BENİM İÇİN
VAZGEÇİLMEZ BİR TUTKUYDU. BUNU, YAPABİLECEĞİM
BÜTÜN ALANLARDA YAPMAK, BAŞARMAK İSTİYORDUM...”
ONE OF US
ERDEM GÖKSEL
“SOMEONE SAID ‘POOR CHILD’ TO ME
AND THIS CHALLENGED ME
TREMENDOUSLY. I HAD TO CONTROL MY
WHEELCHAIR... I BECAME TURKEY’S BEST
WHEELCHAIR USING HANDICAPPED
ATHLETE. SPORTS BECAME MY PASSION. I
WANTED TO SUCCEED IN ALL AREAS...”
P
aralimpik Türkiye’nin ‘Hayatın
İçinden’ köşesinde yaşam
hikayesini aktaracağımız ilk
konuğumuz içimizden biri;
düşünceleri, azmi ve çabalarıyla
Türkiye’de engelliler sporuna önemli
katkılar sağlamış bir duayen, Erdem
Göksel... Ve işte kendi ağzından
O’nun hikayesi:
Henüz 9 yaşımda ilkokul
sıralarında iken Türkiye Sakatlar
Derneği’ne geldim. Orada engelimi
kabul edip, kişiliğimin oluşmasına
ortam buldum. Çocukken birinin
söylediği laf beni adeta kamçıladı;
“Vah zavallı çocuk, ömür boyu
sandalyeye mahkum...”
Evet, bu sandalyeye mahkumdum,
fakat asıl o sandalyede bana
mahkum olmalıydı, sonuçta oldu
da... Artık, Türkiye’nin en iyi
sandalye kullanan engelli
insanıydım. En dik yokuşlardan,
merdivenlerden iniyor, sandalyemi
en hızlı şekilde kullanıyordum.
Sonradan farkına vardım ki, yaptığım
aslında doğal performans sporundan
başka bir şey değildi. Spor her geçen
gün içime, benliğime yerleşiyordu.
Spor benim için vazgeçilmez bir
tutkuydu. Bunu yapabileceğim
bütün alanlarda yapmak, başarmak
istiyordum.
Her yıl Sakatlar Haftası’nda
düzenlenen maraton yarışlarında
birinci oluyordum. Masa Tenisi,
okçuluk yapıyordum. 21 yaşımda
ilk denememde İstanbul Boğazı’nı
yüzerek geçmiştim. İnsanların ve
engelliler camiasının takdirini
kazanmak çok hoştu. Artık bir spor
aşığıydım.
The first guest of the ‘Inside Life’ corner whose life story we will
tell is one of us, Erdem Göksel who contributed to handicapped
sports in Turkey with his perseverance, efforts and passion…
Here is his story from his own mouth: I came to the Crippled
Children’s Society of Turkey at 9 years of age in elementary
school. I accepted my disability there and found the medium to
develop my personality. I was challenged by a comment as a
child; “Poor child is bound to the wheelchair for life...” I was
bound to it, but the wheelchair had to be bound to me, and at
the end I mastered it... I became Turkey’s best wheelchair using
disabled person. I could go down the steepest cliffs, hills and
stairs and use my chair very fast. Then I noticed I was doing
performance sports. Sports became my identity. Sports were an
essential passion for me. I wanted to succeed in all areas.
Every year I won the marathons of the Crippled Week. I did
table tennis, archery. I swam across the Bosphorus in my first try
at the age of 21. It was nice to win the appreciation of the
handicapped community. I was now a sports aficionado. We
fought for all aspects of the disabled in the Crippled Society.
There was no institution for participating in handicapped sports.
In Europe there were lots of associations for all sports. I thought,
why not us? I made a suggestion to the General Assembly of the
Crippled Society of Turkey. I wanted every branch of the
Crippled Society to have a sports club. Everyone said, ‘How can
there be sports for disabled people?’ laughing and mocking me.
I withdrew my suggestion in tears, feeling bad about being
ridiculed. I researched and understood that I could form an
independent sports society. While considering branches, I heard
basketball was popular in Europe. I formed a team of people
bound to a wheelchair. I had loved basketball, Halis Sayar and I
were constantly training.
PARALİMPİK TÜRKİYE 53
Sakatlar Derneği’nde engellilerin her konusu için mücadele
veriyorduk. Engelli sporuyla uğraşacağım, spor yapacağım bir
kurum aradım, yoktu. Avrupa’yı araştırdığımda ise engellinin
sporla ilgili apayrı dernekleri vardı. Niye bizde olmasın diye
düşündüm. İlk olarak Türkiye Sakatlar Derneği Genel
Merkezi genel kurulunda Divan’a bir önerge verdim.
Sakatlar Derneği’ne bağlı her şubenin bir spor kulübü
oluşturmasını istiyordum. Önerge okunduğu anda herkes
gülmeye başladı, ‘Sakatın da sporu mu olur’ diye laf
atıyorlardı. Önergemi ağlayarak çekmiştim, alay edilmek
dokunmuştu.
Yılmadım araştırdım ve bağımsız bir spor derneği
kurabileceğimi öğrendim. Hangi branşla başlamalıyım diye
düşünürken Avrupa’da basketbolun popüler olduğunu öğrendim.
PARALİMPİK TÜRKİYE 54
Sandalye bağımlılarından bir takım ortaya çıkardım. Evet, ben de
çok sevmiştim basketbolu, Halis Sayar’ı yanıma alarak sürekli
antrenmanlar yapmaya başlamıştık.
O günlerde Fatih Belediye Başkanı Yusuf Günaydın
arabayla geçerken bizim antrenmanı görmüş ve izlemiş. Bu
şekilde kendisiyle tanışma fırsatımız oldu. “Antrenman
dışında ne yapıyorsunuz” diye sordu... “Efendim bir
dernek kurmaya çalışıyoruz sporla ilgili ama bu sahaya
ihtiyacımız var” dediğimde, cevabıyla en mükemmel
hediyeyi verdi. “Bu hayatımda gördüğüm en güzel çalışma”
diyen Başkan boş bir alanı göstererek “Burada size bir bina
yapalım” dedi. Hepimiz havalara uçtuk. Altımızdaki hastane
sandalyeleriyle yapmış olduğumuz bilinçsiz antrenman başkanın
çok hoşuna gitmişti.
Evet, doğru yoldaydık. Daha hızlı yürümeye karar verdim ve
Türkiye’nin ilk engelliler spor kulübünü İstanbul Sakatlar Spor Kulübü’nü
bizi hayalci olarak gören tüm çevrelere karşı kurduk. İnsanlar “Yaptı etti,
sonra da başkan oldu demesinler” diye ilk başkanlığı Halis Sayar’a
bıraktım. Daha sonraki dönem görevi ben devraldım. Tüm Türkiye’yi
saran aktivitelerde bulunduk. Hedefimiz, engellilerin de sağlıklı bir
şekilde spor yapmasını ispat etmekti ve bunu kabul ettirdik. Fakat yeni
başladığımız için yokluklar içerisindeydik. Bir federasyon gerekliydi,
bunu da gerçekleştirdik. Olanaklar yoktu, malzeme hiç yoktu.
Dönemin Başbakanı’nın ödeneğinden 100 adet sandalye ve
Sakatlar Spor Kulübü’ne 27 kişilik bir otobüs alındı. Türkiye’de
engelliler sporunun ilk sermayesiydi bu... Çok ciddi sıkıntılarla
karşılaşıyorduk. Federasyon yetersiz, devletin ilgisi yok denecek kadar
azdı. Tüm bu olanaksızlıkların yaşandığı dönemde federasyonunun
başına Yavuz Kocaömer geldi. Farklı ve zor bir adamdı. Sıkıntımızı
anlattıkça sinirleniyor, köpürüyordu. Bizim uzun süredir
yalvarırcasına istediğimiz birçok hakkı o yetkililer karşısında masaya
yumruğunu vurarak, “Vereceksiniz” diyerek alıyordu. Yavuz Başkan
çok emek verdi, çok uğraştı, adeta bir devrim gerçekleştirdi. Hala da
bıkmadan usanmadan aynı heyecanla yanımızda... Engelliler sporu
Türkiye’de bugün bu seviyeye geldiyse olayın mimarı, gerçek
kahramanı Yavuz Kocaömer’dir. Kendisine şükran borçluyuz.
Kocaömer’in devlet
bürokrasisindeki işleyişe tepki
koyarak ani bir kararla federasyon
başkanlığını bırakması ve ardından
kurduğu Türkiye Engelliler Spor
Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) bir
anda kulüplerin can simiti haline
geldi. Kurucuları arasında
bulunmaktan hep onur duyduğum
TESYEV tüm kulüplerin önünü
açıyor, federasyonla uyum
içerisinde çalışılıyordu. Bu şekilde
ciddi bir engelli spor örgütlenmesi
ortaya çıkmıştı. Engelliler sporunun
şahlanışı da o dönemde oldu. Yavuz Kocaömer Başkan, dış
dünyaya açılmamıza, uluslararası alanlarda tanınmamıza vesile
olduğu gibi engelliler sporunda Avrupa kriterlerini ülkemize
getirirken aynı zamanda doğal bir elçi misyonunu da üstlenmişti.
Bu arada ben de Sayın Yavuz Kocaömer’e dokuz yıl yapmış
olduğum danışmanlık süresince çok şey öğrendim.
O günlerde, büyük kulüplerin bu işe girmediği sürece yeterli
kamuoyu desteği ve ilgisi göremeyeciğimize ilişkin inancımla,
Beşiktaş’ın efsane başkanı Süleyman Seba’nın kapısını çaldım.
Onun gösterdiği yol ve verdiği destekle Beşiktaş Engelliler Spor
Kulübü’nü oluşturdum. Temiz, düzenli, başarılı çalışmalarımız
sonrası 2003 yılında kulübümüz Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün
bünyesine katıldı ve resmi şubesi haline dönüştü. Ardından yine
bu alanda da etkinliğini sergileyen değerli başkan Yavuz
Fatih Mayor Yusuf Günaydın saw us training while passing with his
car and was impressed. Thus we met him. He asked, “What do you
do besides training?”... “Sir, we are trying to form a sports society
but we need this court”, I answered and got the best gift as his reply.
“This was the best training I saw” and the mayor showed us a space,
saying “Let’s build you a building here”. We were all elated. Our
training with just the hospital wheelchairs was admired by the
mayor. We were on the right track. We established the Istanbul
Sports Society for the Crippled Istanbul as a first in Turkey. As an
accomplishment against those who saw us as dreamers, the Istanbul
Sports Society for the Crippled was what we set up. I didn’t want to
be president initially and left it to Halis Sayar. Later on I took over
the presidency. We accomplished events throughout Turkey. We
fulfilled our aim of proving that the handicapped could participate
in sports in a healthy manner. We had lots of scarcities at first. We
realized our goal of forming a federation. We lacked capabilities
and materials. 100 wheelchairs and a 27 person bus were bought
for the association. That was the first capital of handicapped sports
in Turkey... We had many frustrations. Federation was inadequate,
government interest was negligible. We had Yavuz Kocaömer came
into this entire dearth. He was a challenging and difficult man. He
would get upset and angry as we told him our problems. He would
get us the rights we tried for so long to achieve by banging the table
and say ‘you will yield’. President Yavuz spent a lot of effort, tried
to do a revolution. He still maintains the same excitement without
giving up... The true hero, the architect of the level of disabled
sports is Yavuz Kocaömer. We owe him lots of thanks.Kocaömer
quit the federation presidency with a sudden reaction against
bureaucracy and formed the Handicapped Sports Aid and Education
Foundation (TESYEV) that became the life saver of clubs. I am
honored to be one of the founders of TESYEV paving the way for
clubs and harmonizing with the federation.
PARALİMPİK TÜRKİYE 56
Kocaömer’in çabalarıyla
Galatasaray Tekerlekli Sandalye
Basketbol Takımı kuruldu.
Ancak, şimdilerde hiçbirimizin
önceden hesaplayamadığı bir
gerçekle yüzleşiyoruz. İki büyük
kulübün bu işe soyunması
sonrası diğer kulüplerle
aralarında çok büyük fark oluştu.
TESYEV’in diğer kulüplere olan
katkısıyla bu fark kamuoyunda
pek hissedilmediyse de
gelecekte engelliler sporunda
sorunlar yaratabilir.
Ömrünü engelli sporuna adayan biri olarak daha iyi noktalara
gelebilmek adına şahsıma ve ekibime ne düşerse yapmaya hazırız.
Biz bu işi para, pul ve şöhret için yapmıyoruz. Bu bizim doğal
yaşama biçimimiz. Ancak spordan sonra Türkiye’de başlatmak
istediğim yeni bir ilk var, o da engelli turizmdir. Bugün bir yere
rezervasyon yaptırmak istediğimizde %60 “Hayır” cevabını
alıyoruz. “Otel misafirlerimiz engelli insanlardan rahatsız
oluyorlar, üzülüyorlar moralleri bozuluyor, tatil yapamıyorlar. O
yüzden yerimiz yok” gibi yanıtlarla karşılaşıyoruz. Keza mekanlar
da çoğunlukla engellilere uygun değil zaten. Engelliler Avrupa’da
olduğu gibi Türkiye’de de toplum içerisinde turizmden eşit bir
biçimde yararlanmalı. İşte bunun için Beşiktaş Engelliler Eğitim
Spor ve Turizm Derneği mücadeleye başlamıştır. İnşallah bunda
da başarılı olacağız.
Thus, there was a major organization of disabled sports. It
roared at the time. President Yavuz Kocaömer Başkan opened
us to the world, made us known in international circles brought
European criteria and was a natural ambassador. Through nine
years of consultancy to Yavuz Kocaömer, I learned a lot. Major
clubs had to be involved for public opinion support, thus I went
to legendary Beşiktaş president Süleyman Seba. With his
support Beşiktaş Disabled Sports Club was established. In 2003
our club joined the Beşiktaş Gymnastics Club and became an
official branch. Again efficient president Yavuz Kocaömer was
instrumental in founding the Galatasaray Wheelchair Basketball
Team. As two major clubs got in there became a divide with
them and the rest. Contributions of TESYEV to other clubs make
this difference not publicly obvious, but could create future
problems in sports for the disabled. Our team is ready to devote
themselves to handicapped sports as we are not doing it for fame
and money. It is our natural way of life. I would like to initiate
handicapped tourism in Turkey. %60 you get a “No” answer
trying to make reservations. “We have no room as guests are
demoralized by seeing handicapped people” is the reply we get.
Locations aren’t suited for the disabled. As in Europe, Turkish
handicapped must benefit from tourism equally. We hope to be
successful at this, we at the Beşiktaş Handicapped Sports Club
are making efforts.
WHO IS ERDEM GÖKSEL?
Born in 1960 in Istanbul, Erdem Göksel had polio at the age of
three. He had a series of operations during end of high school
and was bedridden for nearly two years. At age 15 he started
athletics with his wheelchair. He was in top three at archery and
table tennis. At 21 he swam across the Istanbul Bosphorus. At 24
he went into business and was economically free, retiring in
2000.
ERDEM GÖKSEL KİMDİR?
1960 yılında İstanbul’da dünyaya gelen
Erdem Göksel üç yaşında çocuk felci
geçirdi. Lise eğitimini bitirdiği yıllarda bir
dizi ameliyat sonrası iki yıla yakın yatağa
mahkum oldu. 15 yaşında tekerlekli
sandalyesi ile atletizme başladı. Masa tenisi
ve okçulukta Türkiye birincilikleri,
ikincilikleri, üçüncülükleri aldı. 21 yaşında
İstanbul Boğazı’nı yüzerek geçti. 24
yaşında iş hayatına atıldı ve ekonomik
özgürlüğünü elde etti, 2000 yılında emekli
oldu
Kuruculuğunu ve başkanlığını yaptığı
İstanbul Sakatlar Spor Kulübü’nde başarılı
birçok aktivite ve projelere imza attı.
Perihan Savaş, Yavuz Kocaömer ve Halil
Kılıçoğlu’nun başkanlığı dönemlerinde
Engelliler Spor Federasyonu’nda yönetim
kurulu üyeliği, danışmanlık ve asbaşkanlık
görevlerinde bulundu. Gençlik ve Spor
Genel Müdürü Tevfik Sarpkaya’nın
engelliler danışmanlığını yaptı. Herkes İçin
Spor Federasyonu Yönetim Kurulu’na girdi.
Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim
Vakfı’nın (TESYEV) kurucu üyeleri arasında
yer alan Göksel, vakfın yönetim kurulunda
da yer aldı. “Her şey düşüncede başlar”
dedi. Düşündü, inandı, güvenle bekledi.
Yani hayatın yasasına uydu. Ve 1990
senesinde ilk bedensel engelliler spor
kulübünü kurarak bu hayalini gerçeğe
dönüştürdü. Kuruculuğunu ve başkanlığını
yaptığı Beşiktaş Engelliler Spor Kulübü, 1
Ağustos 2003 tarihinde Beşiktaş Jimnastik
Kulübü’ne resmen bağlandı ve Beşiktaş
Bedensel Engelliler Spor Şubesi oldu.
BJK Bedensel Engelliler Spor Şubesi
Genel Menajeri Erdem Göksel halen
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Yönetim
Kurulu Üyesi, Türkiye Sakatlar Derneği 2.
Başkanı, Beşiktaş Engelliler Eğitim Spor
ve Turizm Derneği Başkanı, Beşiktaş
TV’de ‘Engelsiz Bir Yaşam Programı’
Yapımcısı ve Yorumcusu, Beşiktaş Belediyesi
Kent Konseyi Engelliler Meclisi Yönetim
Kurulu Üyesi olarak da görev yapmaktadır.
He had many events and projects at the Istanbul Sports Society for
the Crippled he founded and presided. He was board member,
consultant and vice president at the Handicapped Sports Federation
during the presidency of Perihan Savaş, Yavuz Kocaömer and Halil
Kılıçoğlu. He was the disabled advisor to Youth and Sports Director
Tevfik Sarpkaya. He joined the board of ‘Sports Federation for
Everyone’. Also among founding members of the Handicapped
Sports Aid and Education Foundation (TESYEV), he was also on the
executive board of the foundation. He said; “Everything starts with
a thought”. He thought, he believed and waited with confidence.
He followed the laws come to life. In 1990 he established the first
Physically Handicapped Sports Club to turn this dream into reality.
The Beşiktaş Handicapped Sports Club was officially attached on 1
August 2003 to the Beşiktaş Gymnastics Club and became the
Beşiktaş Physically Handicapped Sports Branch. General Manager
of BJK Physically Handicapped Sports Branch Erdem Göksel is currently Executive Board Member of the Paralympic Committee of
Turkey, Vice President of the Crippled Society of Turkey, President
of the Beşiktaş Handicapped Sports Aid and Education Society, producer and commentator on Beşiktaş TV of the ‘Life without Handicaps Program’, as well as Board Member of the Beşiktaş
Municipality City Council Handicapped Assembly.
PARALİMPİK TÜRKİYE 57
GOLFÜN PRENSİ
THE PRINCE
OF GOLF
MEHMET KAZAN… TÜRKİYE’DE ENGELLİ GOLFÜ
DENİNCE AKLA İLK GELENLERDEN… ÜLKEMİZDE
HENÜZ BİR KAÇ YILLIK OLAN ENGELLİ GOLFÜNE
2007’DE BAŞLAYAN KAZAN, O GÜNDEN BERİ
BAŞARIDAN BAŞARIYA KOŞUYOR. SON OLARAK
FİNLANDİYA’DA YAPILAN ULUSLARARASI
TURNUVADA BİRİNCİ OLAN MİLLİ GOLFÇÜMÜZÜN
EN BÜYÜK ARZUSU TAKVİME KABUL EDİLMESİ
HALİNDE 2020 PARALİMPİK OYUNLARI’NDA
YARIŞARAK MADALYA KAZANMAK…
MEHMET KAZAN… HE IS THE ONE WHO FIRST COMES TO
MIND IN HANDICAPPED GOLF IN TURKEY… ALTHOUGH
HE STARTED IN 2007 WITH HANDICAPPED GOLF, WHICH
HAS A SHORT HISTORY OF ONLY A FEW YEARS IN OUR
COUNTRY, KAZAN HAS BEEN CHASING VICTORIES SINCE
THEN. COMING IN FIRST AT THE INTERNATIONAL
TOURNAMENT HELD IN FINLAND MOST RECENTLY, THE
BIGGEST WISH OF OUR NATIONAL GOLFER IS TO
COMPETE, IF GOLF IS APPROVED AS A SPORT AT THE 2020
PARALYMPIC GAMES AND WIN A MEDAL…
O
da kendini yoktan var edenlerden... Belki bir
tesadüf, belki kader çizgisinin kesişmesi sonucu
çok da alışık olmadığı bir dünyaya 2007 yılında
adımını atan 32 yaşındaki Mehmet Kazan, bir anda golf
aleminin simge isimlerinden biri haline geldi. Ülkemizde
henüz emekleme safhasında olan engelli golfünde
kendini kanıtlayan bir kaç isimden biri olan Kazan, bu
sporda çok yeni olmasına rağmen uluslararası alanda
ülkemizin adını duyurmaya devam ediyor. Son olarak
Finlandiya'da yapılan uluslararası turnuvada 17 sayı
farkla birinci olan milli sporcumuz, daha yolun başında
olduğunu ve kat edecek çok mesafe bulunduğunu dile
getiriyor. Ve ekliyor: "En büyük arzum 2020 Paralimpik
Oyunları'nda kürsüye çıkmak. Golf henüz paralimpik
takviminde değil ama 2020'de gireceğinden hiç bir
kuşkum yok. Tokyo'da bir ilki başarmak istiyorum. Biz
de başarılarının devamını diliyor ve sorularımızı arka
arkaya sıralıyoruz.
- Mehmet Kazan kimdir, sizi tanıyabilir miyiz? Engelli
durumunuz nedir? Nasıl engelli oldunuz?
-1981 Malatya, Pötürge doğumluyum. İstanbul Ağaç ve Peyzaj
A.Ş. Üretim ve Lojistik Müdürlüğü'nde ön muhasebeci olarak
çalışmaktayım. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Kamu
Yönetimi 2. Sınıf Öğrencisiyim. %50 Ortopedik engelliyim. Yedi
He is one of those athletes that come out of nowhere... Perhaps a
coincidence, maybe an act of fate got him into a world that he
was not accustomed to in 2007 at the age of 32, as Mehmet
Kazan suddenly became a symbolic name in the world of golf.
He is one of the few athletes who proved themselves in
handicapped golf, which is still in its infancy phase in our
country. Although he is relatively new at this sport, Kazan
continues to proclaim our country’s name in the international
arena. Our national athlete, who most recently came in first by a
lead of 17 points during the international tournament held in
Finland, states that he is still at the beginning of the road and that
he has a lot of distance to cover. And he adds: "My biggest wish
is to go to the podium in the 2020 Paralympic Games. Golf is not
yet in the Paralympics calendar but I have no doubt that it will be
there by 2020. I want to achieve a first in Tokyo. We also wish
his successes to continue and start asking him our questions.
- Who is Mehmet Kazan, could we get to know you? What is
yaşında geçirmiş olduğum eklem romatizma hastalığı
sonucunda engelli oldum.”
-Golf sporuyla tanışmanız ne zaman ve ne şekilde
oldu?
-“Golf sporuyla tanışmam 2007 yılında oldu. O yıl
Türkiye Golf federasyonu ile Türkiye Engelliler Spor
Yardım ve Eğitim Vakfı'nın (TESYEV) işbirliğiyle
ülkemizde ilk defa yabancı hocalar eşliğinde yapılan
seçmelere katıldım. Yapmış olduğum vuruşların çok güzel
olduğu hocalar tarafından söylenince golf sporuna ilgi
duymaya başladım. Sonra da çalışmalara başladım.”
-Bugüne kadar katıldığınız uluslararası müsabakalar
hangileridir ve orada elde ettiğiniz dereceler nelerdir?
- “15.04.2010 Türkiye Uluslararası Engelliler Açık
Golf Şampiyonası D kategorisinde yarıştım, birinci
oldum. 17-19.06.2012 Çek Cumhuriyeti Golf Master
Şampiyonası D kategorisinde yarıştım, beşinci oldum.
Conrad İnternaitional Disabled Golf Şampiyonası C
kategorisinde yarıştım, yedinci oldum. 26-27.10.2012
France Open Disabled Şampiyonası D kategorisinde
yarıştım, üçüncü oldum. 08-10.07.2013 Hollanda Edga Abn
Amro Golf Şampiyonası C kategorisinde yarıştım, altıncı oldum.
28.29.08.2013 Finlandiya Disabled Şampiyonası C kategorisinde
yarıştım 17 sayı farkla birinci oldum.”
your disability status? How did you become handicapped?
- I was born in 1981 in Malatya, Pötürge. I am employed in the
front office accounting department of the Istanbul Trees and
Landscaping Inc. in its Production and Logistics Directorate. I
am a 2nd year student at the Anatolia University Open
Education Faculty Public Administration Department. I have a
50% orthopedic disability. I became handicapped as a result of
the joint rheumatism disease I suffered at the age of seven.”
-When and how did you become involved with the sport of
golf?
-“I became acquainted with golf in 2007. That year I entered the
qualifications carried out for the first time in our country in
collaboration with the Golf Federation of Turkey and the
Handicapped Sports Aid and Education Foundation of Turkey
(TESYEV) with the participation of foreign coaches. When the
coaches also mentioned that my shots were good, I started to
feel in interest in the sport of golf. Then I started to train.”
PARALİMPİK TÜRKİYE 59
- Engelliler golfü ülkemizde yeni gelişmekte olan bir branş. Bu
süreçte ne gibi zorluklarla karşılaştınız veya karşılaşıyorsunuz?
-“Sizin de belirttiğiniz gibi golf sporu ülkemizde yeni
geliştiğinden dolayı en başta tesisleşme sorunu yaşamaktayız.
İstanbul ’da şu anda iki tesis bulunmaktadır. Ben bunu yeterli
olarak görmüyorum. Ancak Golf sporu tanındıkça tesislerin
çoğalacağına inancım tamdır. Yerel yönetimlerin de bu konuya el
atmasıyla birlikte tesisleşme artacaktır.”
-Golfe başladıktan sonra yaşamınızda ne gibi değişiklikler oldu?
-“Öncelikle kendime olan güvenim ortaya çıktı. Golfte başarılı
olmaya başlayınca, birde derece aldıktan sonra çevremde beni
tanıyanların bana karşı olan sevgi ve saygıları arttı ve bu beni çok
mutlu etti. Ayrıca insanın fiziksel eksikliğinin başarıya engel
olamayacağını bir kez daha kanıtlamış olmanın manevi huzurunu
kendimde buldum.”
-Engelli golfünün ekipmanları nedeniyle pahalı bir spor
olduğunu biliyoruz, bu sorunu nasıl aşıyorsunuz?
-“Öncelikle Golf Federasyonumuzun ve özellikle çalışmakta
olduğum İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ ’nin destekleriyle bu spora
-Which international contests did you play in until today and what
results have you obtained?
-“On 15.04.2010 I competed in the International Handicapped
Open Golf Tournament of Turkey in Category D, winning first place.
I competed at the Czech Republic Golf Master Championship
Category D on 17-19.06.2012, coming in fifth place. I was seventh
at the Conrad International Disabled Golf Championship Category
C. On 26-27.10.2012 I came in third place at the France Open
Disabled Championship Category D. I was sixth on 08-10.07.2013
at the Holland Edga ABN Amro Golf Championship Category C. I
played during 28-29.08.2013 at the Finland Disabled Championship
Category C, I came in first place with a lead of 17 points.”
-Handicapped golf is a branch which is recently developing in
our country. Which challenges have you encountered or are you
still encountering during this time?
-“As you have mentioned, since the sport of golf is newly being
established in our country, we have a major problem concerning
PARALİMPİK TÜRKİYE 60
devam etmekteyim. Şunu da belirtmek istiyorum ki golf
turnuvalarına katılmamda benden hiçbir zaman desteğini
esirgemeyen başta Golf Federasyonu Başkanımız Ahmet
Ağaoğlu’na, Türkiye Milli Paralimpik Komite Başkanımız Yavuz
Kocaömer’e, çalıştığım şirketimizin Genel Müdürü Eyyüp
Karahan’a, Satınalma Müdürü Ümit Polat’a, İnsan Kaynakları
Müdürü Faruk Kacır’a Üretim Lojistik Müdürü Barış Şişman’a,
Sistem Geliştirme Müdürü Sema Güneş Travaç’a maddi ve
manevi desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.”
-Her engellinin golf sporunu yapması mümkün mü?
-“Her şey maddi ve manevi desteğe bağlı, imkanlar
sağlandıktan sonra her engellinin bu sporu yapması elbette
mümkündür. Ben şuna inanırım: Engel bedende değil insanın
düşüncesindedir.”
-Engelli golfünün Paralimpik takviminde yer almaması sizi nasıl
etkiliyor? 2020'ye alınması konusunda ümitli misiniz?
-“Şu an için beni etkilemiyor ben çalışmalarıma 2020 yılında
paralimpik takvimine alınacakmış gibi çalışıyorum. 2020
takviminde yer alacağı konusunda hiçbir şüphem yok.”
the lack of facilities. There are currently only two courses in
Istanbul. This is inadequate. If the sport of golf becomes more
popular, I am sure that more facilities will be built. As local
governments take part in this, the number of facilities will
definitely increase.”
-We know that handicapped golf is an expensive sport due to
the equipment required, how do you overcome this problem?
-“I am participating in this sport with the support of our Golf
Federation and my employer Istanbul Trees and Landscaping Inc.
I would also like to extend my thanks to the President of the Golf
Federation Ahmet Ağaoğlu, who always supports me in entering
golf tournaments, President of the National Paralympic
Committee Yavuz Kocaömer, General Manager of my employer
Eyyüp Karahan, Purchasing Manager Ümit Polat, Human
Resources Manager Faruk Kacır, Production and Logistics
Manager Barış Şişman, System Development Manager Sema
Güneş Travaç due to their material and spiritual support.”
-Ülkemizdeki lisanslı engelli golfçü sayısı 100
civarında. Bu sayıyı yeterli görüyor musunuz? Yeterli
değilse sayının artırılması için neler yapılmalıdır?
-“Lisanslı sporcu sayısı elbette yeterli değil. Ancak
yukarıda da belirttiğim gibi imkanlar sağlandığı sürece,
bir başka deyişle imkanlar arttıkça lisanslı sporcu
sayısının artması kaçınılmazdır.”
-Türkiye'de yeterince müsabaka yapabiliyor musunuz?
Antrenmanlarınızı nerelerde ve hangi şartlarda
gerçekleştiriyorsunuz? Haftada kaç saat antrenman
yapabiliyorsunuz?
-“Yeterince müsabaka yapamıyorum bunun da sebebi,
ülkemizde şu an engelliler golf müsabakası ligi
bulunmamasıdır. Antrenmanlarımı Kemer Country ve
Silivri Klasis Golf Kulübü Tesisleri'nde
gerçekleştiriyorum. Haftada 12 saat (3 gün) antrenman
yapmaya çalışıyorum.”
-Devletten yeterli derecede teşvik görüyor musunuz?
-“Şu ana kadar devletten herhangi bir teşvik görmedim
ama yakın zamanda devletin bize desteği olacağına
inanıyorum.”
-Devletten, federasyondan ve belediyelerden daha iyi
şartlarda spor yapabilmek için ne gibi beklentileriniz var?
-“Tesis sayılarının arttırılmasını beklemekteyiz.”
-Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?
-“Öncelikle 2014 yılı içerisinde yapılacak altı
şampiyonada en iyi dereceyi elde edip Japonya da
yapılacak Dünya Kupası'na gitmek. Sonrasında hedef 2020
Paralimpik Oyunları olacak.”
-Normal golfçüler dünyanın en çok kazanan sporcuları
arasında. Bu konuda engelli golfünün durumu nedir?
-“Şu anda manevi kazanımların dışında herhangi bir
maddi kazancımız yok. Yarının ne olacağını şimdiden
kestirmek zor diyorum.”
-Bu sporu yapmak isteyenlere ne gibi tavsiyelerde
bulunursunuz?
-“Öncelikle engelli arkadaşlarım temiz havada, doğayla
iç içe spor yapma keyfine erişmeyi istiyorlarsa golf sporu
onlar için en ideal olanıdır. Onlara düşen sadece ilk adımı
atmaktır, gerisi ondan sonra gelecektir.”
-Is it possible for every handicapped person to participate in the
sport of golf?
-“Everything depends on the material and moral support, once the
means are provided; it is naturally possible for every handicapped
person to participate in this sport. This is what I believe: Handicaps
are not in the body, they are in a person’s mind.”
-How does handicapped golf not being included in the Paralympic
schedule affect you? Are you hopeful that it will be included in
2020?
-“It does not affect me for the moment; I am training as though it
will be included in the Paralympics schedule by 2020. I have no
doubt that golf will be included in the 2020 program.”
-We have nearly 100 licensed handicapped golfers in our country.
Do you think this number is adequate? If not, what can be done to
increase this number?
-“The number of licensed athletes is definitely not sufficient.
However, as I mentioned above, as long as the capacity increases,
inevitably the number of licensed golfers will also increase.”
-Are you able to participate in a sufficient number of tournaments
in Turkey? Where and under which conditions do you train? How
many hours per week are you able to practice?
-“I am not having enough competition; the reason for this is that
there is currently no handicapped golf contests league in our
country. I am practicing at the Kemer Country and Silivri Klassis
Golf Club Courses. I am trying to train 12 hours per week (3 days).”
-What kinds of expectations do you have from the government,
federation and municipalities in order to be able to participate in
sports under better conditions?
-“We are expecting an increase in the number of facilities.”
-What are your future targets?
-“First of all, I want to obtain the best results in the six
championships to be held within 2014 and to go to the World Cup
to be held in Japan. My further objective will be the 2020
Paralympic Games.”
PARALİMPİK TÜRKİYE 61
35. KEZ ASYA’DAN AVRUPA’YA
FROM ASIA TO
EUROPE FOR THE
35TH TIME
ÖNCEKİ YILLARIN AVRASYA
MARATONU, 2013’DE
VODAFONE İSTANBUL
MARATONU ADI ALTINDA
KOŞULDU. DİĞER 34 YILDA
OLDUĞU GİBİ KENTİN ASYA
YAKASINDAN VERİLEN STARTLA
BAŞLAYAN MARATON, HALK
KOŞUSU VE YÜRÜYÜŞE
KATILAN ONBİNLER ARASINDA
YİNE ENGELLİLER DE VARDI.
HAMİDE KURT’UN BİRİNCİ
OLDUĞU TEKERLEKLİ
SANDALYE KADINLAR
KATEGORİSİNDE İLK ÜÇ SIRAYI
TÜRK SPORCULAR PAYLAŞTI.
İLK İKİ SIRAYI YABANCILARIN
ALDIĞI TEKERLEKLİ SANDALYE
ERKEKLER MÜCADELESİNİ İSE
ÖMER ÇANTAY ÜÇÜNCÜ
TAMAMLADI.
THE EURASIAN MARATHON OF
PREVIOUS YEARS WAS RUN IN
2013 UNDER THE NAME OF
VODAFONE ISTANBUL
MARATHON. BEGINNING WITH
THE START GIVEN ON THE ASIAN
SIDE OF THE CITY, AS IN THE
PREVIOUS 34 YEARS, THE
MARATHON INCLUDED THE
TENS OF THOUSANDS
PARTICIPATING IN THE PEOPLE’S
RUNNING AND WALKING RACE,
AS WELL AS THE HANDICAPPED.
THE TOP THREE RANKS WERE
SHARED BY TURKISH ATHLETES
IN THE WOMEN’S WHEELCHAIR
CATEGORY WHERE HAMİDE
KURT CAME IN FIRST. THE MEN’S
WHEELCHAIR CONTEST WHERE
THE TOP TWO RANKS WERE
WON BY FOREIGN ATHLETES
WAS COMPLETED IN THIRD
PLACE BY ÖMER ÇANTAY.
U
luslararası Atletizm Federasyonları Birliği’nce (IAAF) 2012
yılında dünyanın en iyi maratonları arasına dahil edilen ve
‘Altın Kategori’ye alınan Avrasya Maratonu, 2013 yılında
bu kez yenilenen adıyla Vodafone İstanbul Maratonu olarak 35.
kez gerçekleşti.
17 Kasım 2013 günü sabahı Anadolu yakasında Altunizade
Köprüsü altında toplanan onbinler, maraton koşusunun
başlamasının ardından halk koşusu ve yürüyüşüne katıldılar. Çeşitli
kaynaklarca 100 bin kişiyi aşkın kişinin yer aldığı belirtilen
organizasyona her yıl olduğu gibi engellilerin de ilgi gösterdiği
görüldü. Bedensel, görme, işitme engellilerle birlikte özel sporcular
da koşuda yer aldı. Tekerlekli sandalyeleri ile yarışan bedensel
engelli katılımcılar, startın ardından Boğaziçi ve daha sonra
Unkapanı Köprüsü’nden geçerek Eminönü’ndeki bitiş noktasında
yarışı tamamladılar.
Tekerlekli sandalye yarışını erkeklerde Polonyalı Hamerlak
Tomasz 1.45.21'lik derecesiyle birinci, Taylandlı Prasopchoke
Klungern 1.59.55 ile ikinci, Türkiye'den Ömer Cantay 2.12.34'lik
Included among the world’s best marathons by the International
Athletics Association of Federations (IAAF) in 2012 and taken
into the ‘Golden Category’, the Eurasian Marathon was held in
2013 under its new name as the Vodafone Istanbul Marathon
for the 35th time. Tens of thousands gathering on the morning of
17 November 2013 under the Altunizade Bridge on the Asian
side, entered the public run and walk after the start of the
marathon race. The event quoted by various sources to contain
more than 100 thousand people, also saw interest by the
handicapped as it does every year. Along with disabled, blind
and deaf athletes, special athletes also took place in the race.
Racing with their wheelchairs, the disabled participants crossed
the Bosphorus and the Unkapanı Bridge following the start and
completed the race at the finish point in Eminönü. The
wheelchair race was won by Polish Hamerlak Tomasz with a
time of 1.45.21, Prasopchoke Klungern from Thailand coming
in second with a time of 1.59.55, and Ömer Çantay in third
place with a time of 2.12.34. In the women’s the top three
derecesiyle üçüncü tamamladı. Kadınlarda ise ilk üç sırada Türk
sporcular yer aldı. Hamide Kurt 2.45.07 ile birinci olurken,
Zübeyde Süpürgeci 2.58.30 ile ikinciliği, Maşide Cesur 2.59.53'lik
derecesiyle üçüncülüğü elde etti.
Tekerlekli sandalye mücadelesinde erkeklerde Semih Görkem
Kıyar dördüncü, Birol Kamar beşinci, Aziz Yıldız altıncı sırayı alan
diğer başarılı sporcularımızdı. Kadınlarda da ilk üçün ardından bir
diğer sporcumuz Leyla Gökalp yarışı dördüncü sırada tamamlayan
isim oldu.
35. Vodafone İstanbul Maratonu’nda dereceye girenlere ödülleri
Sultanahmet Meydanı’nda gerçekleştirilen törende verildi.
Sporculara ödüllerini İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul
Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul
Milletvekili Mihrimah Belma Satır, İBB Başkan Vekili Göksel
Gümüşdağ, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, Türkiye Atletizm
Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, İBB Gençlik ve Spor Müdürü
Osman Avcı, Spor AŞ Genel Müdürü Alpaslan Baki Ertekin ve
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Gökhan Öğüt takdim etti.
places were won by Turkish athletes. While Hamide Kurt was
first with a time of 2.45.07, second place went to Zübeyde
Süpürgeci at 2.58.30, as Maşide Cesur came in third place with
a time of 2.59.53. Other successful athletes in the men’s
wheelchair competition were Semih Görkem Kıyar in fourth
place, Birol Kamar in fifth place and Aziz Yıldız in sixth place.
Following the top three in the women’s, Leyla Gökalp was
another of our successful athletes completing the race in fourth
place. Winners of the 35th Vodafone Istanbul Marathon were
awarded their trophies at a ceremony held on the Sultanahmet
Square. Athletes were presented their awards by Istanbul
Governor Hüseyin Avni Mutlu, Istanbul Metropolitan
Municipality (IBB) Mayor Kadir Topbaş, AK Party Istanbul
Deputy Mihrimah Belma Satır, IBB Deputy Mayor Göksel
Gümüşdağ, Sports General Manager Mehmet Baykan, Athletics
Federation of Turkey President Fatih Çintimar, IBB Youth and
Sports Manager Osman Avcı, Sports AŞ General Manager
Alpaslan Baki Ertekin and Vodafone Turkey CEO Gökhan Öğüt.
PARALİMPİK TÜRKİYE 63
HAMİDE KURT ÖRNEK BİR SPORCU
35. Vodafone İstanbul Maratonu’nun tekerlekli
sandalye kadınlar kategorisi birincisi Hamide
Kurt, henüz 9 yaşındayken Bağcılar’da
arkadaşlarıyla oyun oynadığı sırada kamyonetin
altında kalarak yürüme yeteneğini kaybetti. O
günden sonra tekerlekli sandalye ile hayatını
sürdüren Kurt, örnek azmi ile takdir topluyor.
Bağcılar Belediyesi Kulübü’nde başlayan spor
yaşamında önemli başarılara imza atan 20
yaşındaki genç sporcu bedensel engelliler atletizm
milli takımının da değişmez isimlerinden biri…
Yurt içinde ve uluslararası müsabakalarda
birçok madalyaya sahip olan Hamide Kurt bir
yandan 2016 Rio Paralimpik Oyunları’na katılmak
ve orada altın madalya kazanmak amacıyla
çalışmalarını sürdürürken, bir yandan da beden
eğitimi öğretmeni olabilmek için uğraş veriyor.
2008 yılından bu yana 20 altın, 12 gümüş, 8
bronz olmak üzere toplam 40 madalya kazanan
milli sporcunun 200, 400 ve 800 metrede altı
Türkiye birinciliği bulunuyor. 2008 Akdeniz
Oyunları’nda dördüncülük elde eden Kurt’un bir
Avrupa Şampiyonluğu, bir Dünya ikinciliği, bir de
Dünya üçüncülüğü bulunuyor. Eski adıyla
Avrasya Maratonu’nda 2010 yılında da birinci
olan Hamide Kurt, 2012’de de ikinciliği almıştı.
Kurt, engellilikle yüzleşmesinin ardından spora
başlamasını şöyle anlatıyor:
“Sürekli evde oturuyordum. Annem, Bağcılar
Belediyesi’nin spor ve sanat faaliyetleri olduğunu
öğrenmişti. Kaydımı yaptırdım. Başkanımız
Lokman Çağırıcı’nın da desteğiyle engelliler
dalında düzenlenen koşu yarışmalarına katılmak
için çalışmaya başladım. 2008’de İtalya’daki
Akdeniz Oyunları’nda engelliler kategorisinde
yarıştım ve yarı finalde birinci, finalde dördüncü
oldum. Sonrasında 14 yaşında katıldığım Avrasya
Maratonu’nda 42 kilometreyi tamamladım.
Dereceler ve madalyalar peş peşe geldi. Bu yılki
Avrasya Maratonu’nda da engelliler kategorisinde
42 kilometreyi koşarak birinci oldum.”
HAMIDE KURT IS AN EXEMPLARY ATHLETE
First place winner of the women’s wheelchair category in the
35th Vodafone Istanbul Marathon Hamide Kurt lost her ability
to walk at the age of 9, while she was playing at Bağcılar with
her friends, as she was run over by a truck. Sustaining her life
in a wheelchair since that day, Kurt is appreciated with her
exemplary determination. The 20 year old young athlete, who
achieved major successes during her sports career starting at the
Bağcılar Municipal Club, is also one of the unchanging names
of the disabled athletics national team… Holding many medals
in national and international contests, Hamide Kurt maintains
her work on the one hand in order to participate in the 2016 Rio
Paralympic Games and win medals there, on the other hand,
she is making efforts to become a physical education teacher.
Having won a total of 40 medals since 2008, 20 of which are
gold, 12 silver and 8 bronze, the national athlete has six first
place wins in the 200, 400 and 800 meters. Coming in fourth
PARALİMPİK TÜRKİYE 66
place at the 2008 Mediterranean Games, Kurt has also won a
European championship, a World second place finish and a
World third place finish. Coming in first place at the former
Eurasian Marathon in 2010, Hamide Kurt had won second place
in 2012. Kurt tells the story of how she became
disabled and started sports as follows: “I was constantly sitting
at home. My mother found out that the Bağcılar Municipality
had sports and art activities. I registered. With the support of our
mayor Lokman Çağırıcı, I started to train in order to participate
in races held for the handicapped. I competed in the
handicapped category at the 2008 Mediterranean Games in
Italy, to come in first in the semi final and fourth in the final.
Then, I entered the Eurasian Marathon at the age of 14 and I
completed the 42 kilometer course. Placements and medals
came one after the other. During this year’s Eurasian Marathon,
I ran the 42 kilometers in the handicapped category
and I came in first.”
Hamide Kurt, hayatını değiştiren kaza anını ise şöyle anlatıyor:
“Bir anda kendimi yanımıza kadar sokulduğunu fark edemediğim
kamyonetin altında buldum. Yoldan geçenlerin yardımıyla
ayağımı kamyonetin altından çıkardılar. Beni hastaneye götürmek
için kucakladıklarında annemin çığlıklarını işitmiştim. ‘Ben iyiyim
bir şeyim yok’ diye seslendiğimi hatırlıyorum. İki yıl fizik tedavi
gördüm. Yürüyememe durumunun geçici olduğunu sanıyordum
ama zaman içerisinde engelli yaşama artık alıştım.”
İSTANBUL MARATONU’NUN TARİHÇESİ
İlk olarak Tercüman Gazetesi tarafından 1973 yılında gündeme
getirilen Asya'dan Avrupa'ya maraton fikri 1978 yılında, ertesi sene
bir grup Alman turistin İstanbul'u ziyaret edeceği haberiyle
alevlendi. Son olarak Mısır'da Nil Maratonu'nu koşan bu turistlerin
ziyareti Avrasya Maratonu fikrinin hayata geçirilmesini
Hamide Kurt described the accident changing her life as
follows: “All of a sudden, I found myself underneath the
truck that I couldn’t notice was near us. With the help of the
passersby, they freed my foot from underneath the truck.
As they picked me up to be transported to the hospital, I
heard my mother’s screams. I remember calling to her,
‘I am fine, there is nothing wrong’. I underwent physical
therapy for two years. I used to think my inability to
walk was temporary, but in time I became accustomed to
disabled life.”
THE HISTORY OF THE ISTANBUL MARATHON
The idea of the marathon from Asia to Europe considered for
the first time by the Tercüman Daily Newspaper in 1973 was
rekindled in 1978 with the news that a group of German
tourists would visit Istanbul next year. The visit of these
tourists, who last ran the Nile Marathon in Egypt, accelerated
the realization of the Eurasian Marathon idea. In addition to
hızlandırmış oldu. 1979 yılında gelen Alman turistlerin yanında
ülkemizin elit atletleri de davet edilerek organizasyona resmiyet
kazandırıldı. Parkur ve trafikle ilgili işlemler halledildikten sonra
gerekli olan hazırlıklar tamamlandı. 34’ü turist gruptan olmak
üzere toplam 74 kişinin katıldığı ilk maratonun startı 1 Nisan 1979
günü Boğaziçi Köprüsünün 700 metre gerisinden verildi ve tarihte
ilk kez iki kıta arasında bir yarış koşulmuş oldu. 1979 yılındaki
yarışın galibi 2:35:39'luk derecesiyle Zonguldaklı atlet Hasan
Saylan’dı. Büyük yankı uyandıran ilk yarışın ardından dönemin
Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü (şimdiki adıyla Spor Genel
Müdürlüğü) ve Atletizm Federasyonu yarışın geleneksel bir boyut
kazanması için çaba sarf ettiler. Türkiye'de uluslararası nitelikteki
en önemli maraton yarışı olan bu organizasyon İstanbul Büyükşehir
Belediyesi tarafından düzenlenmektedir.
the German tourists arriving in 1979, the elite athletes of our
country were also invited to add formality to the event. After
the procedures concerning the course and traffic were
handled, the required preparations were completed. The start
of the first marathon, participated by a total of 74 people, 34
of which were from the tourist group, was given on April 1st,
1979 at a distance of 700 meters from behind the Bosphorus
Bridge and a race between two continents was run for the
first time in history. The winner of the race in 1979 was an
athlete from Zonguldak named Hasan Saylan with a time of
2:35:39. Following the initial race that caused a great
commotion, the Physical Education General
Directorate (currently named the Sports General Directorate)
of the time and the Athletics Federation made efforts to make
the race a traditional one. The most important marathon race
of international qualification in Turkey, this event is being
organized by the Istanbul Metropolitan Municipality.
PARALİMPİK TÜRKİYE 67
ENGELSİZ ASLANLAR’A FAIR PLAY ÖDÜLÜ
FAIR PLAY AWARD TO LIONS WITHOUT HANDICAPS
TÜRKİYE MİLLİ OLİMPİYAT KOMİTESİ FAIR PLAY
KOMİSYONU, 2012 TÜRKİYE FAIR PLAY ÖDÜLLERİ
KAPSAMINDA 2006 YILINDAN BU YANA ULUSAL
VE ULUSLARARASI ALANDAKİ BAŞARILARI
NEDENİYLE GALATASARAY TEKERLEKLİ SANDALYE
BASKETBOL TAKIMI’NA SPORTİF KARİYER DALINDA
‘KUTLAMA MEKTUBU’ VERDİ.
THE NATIONAL OLYMPIC COMMITTEE OF TURKEY FAIR
PLAY COMMISSION ISSUED A ‘LETTER OF
CONGRATULATIONS’ IN THE SPORTIVE CAREER BRANCH
WITHON THE SCOPE OF THE 2012 TURKEY FAIR PLAY
AWARDS TO THE GALATASARAY WHEELCHAIR BASKETBALL
TEAM DUE TO THEIR SUCCESSES IN THE NATIONAL AND
INTERNATIONAL AREAS SINCE 2006.
G
alatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol
Takımı’nın 2006 yılından bu yana ulusal
ve uluslararası alanda elde ettiği başarılar,
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Fair
Play Komisyonu’nca ‘Kutlama Mektubu’ ile
ödüllendirildi. TMOK’tan bu konuda yapılan
açıklamada, ödüle gerekçe olarak şu bilgilere yer
verildi: “2005 yılında kurulan ve ‘Engelsiz
Aslanlar’ ismiyle de anılan Galatasaray Tekerlekli
Sandalye Basketbol Takımı, ulusal ligde 20062007 sezonundan 2012-2013 sezonuna kadar üst
üste yedi kez şampiyon oldu. Sarı-Kırmızılı ekip
Avrupa’da elde ettiği şampiyonlukların dışında
2008, 2009 ve 2011 yıllarında eriştiği Kıtalararası
Dünya Şampiyonluğu’na 2012 yılında yeni bir
halka ekleyerek dördüncü kez Dünya
Şampiyonluğunu kazandı.”
22 Ekim 2013 akşamı Olimpiyatevi’nde düzenlenen törende,
Engelli Aslanları temsilen Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol
Takımı Menaceri Abdurrahman Güven ile Sarı - Kırmızılı takımın
oyuncularından İsmail Ar ve Fikri Gündoğdu’ya ödülü TMOK Genel
Sekreter Yardımcısı Bilal Porsun sundu. TMOK Fair Play Komisyonu,
Sportif Kariyer Dalı’nda Büyük Ödülü kas gücüyle kürek çekerek üç
okyanusu 5 yıl 11 günde tek başına geçen Erden Eruç’a verirken,
Diyarbakır Bağlar Belediyespor Basketbol Takımı’nın antrenörü ve
beden eğitimi öğretmeni Gökhan Yıldırım’ı sosyal içerikli çalışmaları
The successes obtained by the Galatasaray Wheelchair Basketball
Team in the national and international areas since 2006 were
awarded by the National Olympic Committee of Turkey (NOCT)
Fair Play Commission with a ‘Letter of Congratulations’. The
announcement made by the NOCT included the following
information regarding the award: “Established in 2005 and also
referred to as the ‘Lions without Handicaps’, the Galatasaray
Wheelchair Basketball Team were champions in the national
league seven times in a row from the 2006-2007 season to
the2012-2013 season. In addition to the championships it
obtained in Europe, the Yellow-Red team added a new link to the
International World Championships it won in 2008, 2009 and
2011 and won the world championship for the fourth time in
2012.” During the ceremony held on the evening of 22 October
2013 at the Olympic House, the Lions without Handicaps were
represented by Galatasaray Wheelchair Basketball Team
Manager Abdurrahman Güven and players of the Yellow-Red
team; İsmail Ar and Fikri Gündoğdu, as the award was presented
to them by NOCT Deputy Secretary General Bilal Porsun. The
NOCT Fair Play Commission gave the Grand Prize in the Sportive
Career Branch to Erden Eruç who crossed three oceans in 5 years
and 11 days with muscle power, also awarding the coach of the
nedeniyle ‘Şeref Diploması’ ile ödüllendirdi.
Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol
Takımı Menaceri Abdurrahman Güven, Fair
Play ödülüne değer bulunmaktan ötürü
memnuniyet duyduklarını belirterek, “Bugüne
dek gerek yurt içinde elde ettiğimiz kupalar ve
gerekse Avrupa ve Dünya
şampiyonluklarımızın yanı sıra saha içinde ve
dışında her zaman örnek olmaya özen gösteren
bir takımız” dedi.
Başantrenör Sedat İncesu da, Fair Play
Ödülü’ne layık görüldükleri için onur
duyduklarını dile getirerek, “Fair Play bizim
için son derece önemli. Saha içinde ve dışında
yaptıklarımızla her zaman örnek olma
gayretindeyiz. Bununla ilgili toplantılarımız ve
ciddi eğitimlerimiz oldu. Saha içinde
hakemlere, rakip takımlara karşı olan davranışlar ve diğer eğitimlerin
performansa olumlu etkisini görüyoruz” diye konuştu.
2005 yılında kurulan ve ‘Engelsiz Aslanlar’ ismiyle de anılan
Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, ulusal ligde 20062007 sezonundan 2012-2013 sezonuna kadar üst üste yedi kez
şampiyon oldu. Sarı-Kırmızılı ekip Avrupa’da elde ettiği
şampiyonlukları dışında 2008, 2009 ve 2011 yıllarında eriştiği
Kıtalararası Dünya Şampiyonluğu’na 2012 yılında yeni bir halka
ekleyerek dördüncü kez Dünya Şampiyonluğunu kazandı.
Diyarbakır Bağlar Belediyespor Basketball Team and physical
education instructor Gökhan Yıldırım the ‘Honors Diploma’ due
to his social work. Galatasaray Wheelchair Basketball Team
Manager Abdurrahman Güven indicated how satisfied they are to
be found worthy of the Fair Play award and said, “Along with all
the trophies we have won in our country and the championships
we won in Europe and the World, we have always been a team
that tries to be exemplary both on the court and off”. Head Coach
Sedat İncesu stated that they were honored to be found worthy of
the Fair Play award and said, “Fair Play is extremely important for
us. We are always trying to set an example with what we are
doing on and off the court. We have held meetings and major
training courses on this. We are seeing the positive effects on
performance of the training on the field towards referees and rival
teams”. Established in 2005 and also referred to as the ‘Lions
without Handicaps’, the Galatasaray Wheelchair Basketball Team
won the championship seven consecutive times in the national
league from the 2006-2007 season to the 2012-2013 season. In
addition to the championships it obtained in Europe, the YellowRed team added a new link to the International World
Championships it won in 2008, 2009 and 2011 by winning the
world championship for the fourth time in 2012.
PARALİMPİK TÜRKİYE 69
A
G
M
A
D
E
’
3
R
E
L
201
E
R
A
K
N
A
VUR
13
ON 20
K
R
A
M
THEIR
G
N
I
EAV
MES L
A
R
F
RE
PICTU
GA
M
A
D
E
2013’ KARELER
N
VURA
3
N 201
ARK O
M
IR
E
H
ING T
S LEAV
RAME
F
E
R
PICTU
MGA
A
D
E
’
2013 KARELER
N
VURA
ON
MARK
THEIR
G
IN
EAV
MES L
RE FRA
PICTU
2013
MGA
A
D
E
’
2013 KARELER
N
VURA
ON
MARK
THEIR
G
IN
V
EA
MES L
RE FRA
PICTU
2013
MGA
A
D
E
’
2013 KARELER
N
VURA
ON
MARK
THEIR
G
IN
V
EA
MES L
RE FRA
PICTU
2013
PARALİMPİK TÜRKİYE 79
MGA
A
D
E
’
2013 KARELER
N
VURA
ON
MARK
THEIR
G
IN
EAV
MES L
RE FRA
PICTU
2013

Benzer belgeler

TÜRKİYE

TÜRKİYE BAĞCILAR ENGELLİLER SPOR KULÜBÜ NE KADAR ENGELLİ DEĞİLİZ ‘HOW MUCH ARE WE NOT HANDICAPPED?’

Detaylı

TÜRKİYE

TÜRKİYE Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.

Detaylı