KARADENİZ KALKAN BALIĞI (Psetta maxima Linnaeus,1758

Transkript

KARADENİZ KALKAN BALIĞI (Psetta maxima Linnaeus,1758
T.C.
Rİ
ZE ÜNİ
VERSİ
TESİ
FEN Bİ
Lİ
MLERİENSTİ
TÜSÜ
KARADENİ
Z KALKAN BALIĞI (Psetta maxima Linnaeus,1758)
YUMURTA KALİ
TESİ
Nİ
N BLASTOMER MORFOLOJİ
Sİİ
LE
TAHMİ
N EDİ
LMESİVE TRİ
PLOİ
D UYGULAMASININ
YUMURTA KALİ
TESİ
NE ETKİ
LERİ
Nİ
N BELİ
RLENMESİ
İ
lhan AYDIN
Tez Danı
ş
manı
: Prof. Dr. İ
brahim OKUMUŞ
YÜKSEK Lİ
SANS TEZİ
SU ÜRÜNLERİANABİ
Lİ
M DALI
Rize 2008
T.C.
Rİ
ZE ÜNİ
VERSİ
TESİ
FEN Bİ
Lİ
MLERİENSTİ
TÜSÜ
SU ÜRÜNLERİANABİ
Lİ
M DALI
KARADENİ
Z KALKAN BALIĞI (Psetta maxima Linnaeus,1758)
YUMURTA KALİ
TESİ
Nİ
N BLASTOMER MORFOLOJİ
Sİİ
LE
TAHMİ
N EDİ
LMESİVE TRİ
PLOİ
D UYGULAMASININ
YUMURTA KALİ
TESİ
NE ETKİ
LERİ
Nİ
N BELİ
RLENMESİ
İ
lhan AYDIN
Rize üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünce
“Su Ürünleri Yüksek Mühendisi”
ÜnvanıVerilmesi İ
çin Kabul Edilen Tezdir.
Tezin Enstitüye Verildiği Tarih
: 02/01/2008
Tezin Savunma Tarihi
: 23/01/2008
Tez Danı
ş
manı
: Prof. Dr. İ
brahim OKUMUŞ
Jüri Üyesi
: Doç. Dr. Hamdi ÖĞÜT
Jüri Üyesi
: Yrd. Doç. Süleyman AKHAN
Enstitü Müdürü
: Doç. Dr. Kerim SERBEST
Rize 2008
ÖNSÖZ
Bu tez çalı
ş
masıKaradeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Su Ürünleri
Mühendisliği Ana Bilim DalıYüksek Lisans Programı
’nda baş
lamı
şRize Üniversitesinin
kurulmasıile Rize Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Su Ürünleri Ana Bilim Dalı
Yüksek Lisans Programı
’nda yapı
lmı
ş
tı
r. Bu çalı
ş
manı
n tüm denemeleri Su Ürünleri
Merkez Araş
tı
rma Enstitüsü Deniz Balı
klarıKuluçkahanesi’nde yürütülmüş
tür.
Ülkemizde Karadeniz kalkanı
nı
n yavru üretimi son on yı
ldı
r baş
arı
yla
yapı
lmaktadı
r. Üretilen yavrulardan bir kı
smıdeneme maksatlıözel sektör iş
letmelerine
verilmektedir. Yakı
n gelecekte özel sektörün yavru üretimine girmesi beklenmektedir.
Yumurta kalitesini gösteren kriterlerin oluş
turulması
na ihtiyaç vardı
r. Yetiş
tiricilikte
triploidi, balı
kları
n kalitatif ve kantitatif özelliklerinin artı
rı
lması
nda kullanı
lan bir
yöntemdir. Bu yöntem yumurtanı
n erken geliş
me döneminde uygulanmaktadı
r. Bu
çalı
ş
ma, kalkan balı
ğıkuluçkahanelerinde üretim yapacakları
n kaliteli yumurta grupları
nı
önceden tahmin ederek üretimde baş
arısağ
lamalarıve kalkan balı
ğı
nda soğuk ş
ok ile
triploid uygulama yapabilmeleri ve soğuk ş
ok uygulaması
nı
n yumurta kalitesine etkilerinin
belirlenmesi amacı
yla çalı
ş
ı
lmı
ş
tı
r.
Hayatı
m boyunca maddi ve manevi yardı
mları
nıesirgemeyen baş
ta annem, babam,
eş
im ve oğlum olmak üzere tüm aileme, yüksek lisans tez danı
ş
manlı
ğı
mıüstlenen ve
yardı
mları
nıesirgemeyen sayı
n hocam Prof. Dr. İ
brahim OKUMUŞ’a, çalı
ş
maları
mı
destekleyen ve yardı
mları
nıesirgemeyen tüm arkadaş
ları
ma ve Su Ürünleri Merkez
Araş
tı
rma Enstitüsü idaresine teş
ekkürlerimi sunarı
m.
Rize, 2008
İ
lhan AYDIN
II
İ
Çİ
NDEKİ
LER
Sayfa No
ÖNSÖZ..................................................................................................................................II
İ
Çİ
NDEKİ
LER .................................................................................................................... III
ÖZET .................................................................................................................................... V
SUMMMARY .....................................................................................................................VI
ŞEKİ
LLER Dİ
Zİ
Nİ............................................................................................................VII
TABLOLAR Dİ
Zİ
Nİ
............................................................................................................ X
1.
GENEL Bİ
LGİ
LER ................................................................................................. 1
1.1.
Giriş......................................................................................................................... 1
1.2.
Kalkan Balı
ğı
nı
n Sistematikteki Yeri ve Morfolojisi.............................................. 3
1.2.1.
Sistematikteki yeri ................................................................................................... 3
1.2.2.
Morfolojisi ............................................................................................................... 4
1.3.
Dağı
lı
mıve Biyo-Ekolojik Özellikleri .................................................................... 5
1.4.
Kalkan Balı
ğıYetiş
tiriciliği .................................................................................... 6
1.5.
Ekonomik Önemi .................................................................................................... 8
1.6.
Balı
k Yetiş
tiriciliğinde Yumurta Kalitesi.............................................................. 10
1.7.
Su Ürünleri Yetiş
tiriciliğinde Triploidi ................................................................. 12
1.7.1.
Triploid oluş
turma mekanizması
........................................................................... 14
1.7.2.
Triploidizasyon uygulaması
nda kullanı
lan yöntemler .......................................... 14
1.8.
Önceki Çalı
ş
malar ................................................................................................. 16
1.8.1.
Yumurta kalitesi .................................................................................................... 16
1.8.2.
Triploidi ................................................................................................................. 18
1.9.
Çalı
ş
manı
n Gerekçesi ve Amacı........................................................................... 21
2.
YAPILAN ÇALIŞMALAR .................................................................................. 23
2.1.
Materyal................................................................................................................. 23
2.1.1.
Araş
tı
rmada kullanı
lan damı
zlı
k balı
klar .............................................................. 23
2.1.2.
Araş
tı
rma ünitesi ................................................................................................... 23
III
2.1.2.1 Sağı
m ünitesi ve kullanı
lan malzemeler ................................................................ 24
2.1.2.2. Hormon hazı
rlama seti .......................................................................................... 25
2.1.2.3. Soğuk ş
ok uygulama ekipmanı
.............................................................................. 26
2.1.2.4. Yumurta kuluçka ünitesi ve kullanı
lan malzemeler .............................................. 27
2.1.2.5. Araş
tı
rmada kullanı
lan diğer araç ve gereçler....................................................... 28
2.2.
Metot ..................................................................................................................... 28
2.2.1.
Hormon hazı
rlama ve uygulama ........................................................................... 28
2.2.2.
Yumurtaları
n sağı
mıve döllenmesi ...................................................................... 29
2.2.3.
Triploidizasyon (Soğuk su ş
oku uygulaması
) ....................................................... 32
2.2.4.
Yumurtaları
n kuluçkalanması............................................................................... 33
2.2.5.
Embriyonik geliş
imin incelenmesi. ....................................................................... 34
2.2.6.
Erken dönem yaş
am oranları
nı
n karş
ı
laş
tı
rı
lması................................................. 35
2.2.7.
Erken dönem blastomer morfolojisi ve yaş
am oranıarası
ndaki iliş
ki .................. 36
2.2.8.
Verilerin istatistiksel analizleri.............................................................................. 36
3.
BULGULAR ......................................................................................................... 38
3.1.
Döllenme ve Çı
kı
şOranları
................................................................................... 38
3.2.
Soğuk Şok Uygulamasıve Yumurtaları
n Kuluçkalanması
................................... 38
3.3
Embriyonik Geliş
im .............................................................................................. 39
3.4.
Erken Dönem Yaş
am Oranları
nı
n Karş
ı
laş
tı
rı
lması
.............................................. 44
3.5.
Erken Dönem Blastomer Morfolojisi ve Yaş
am OranıArası
ndaki İ
liş
kisi........... 54
4.
TARTIŞMA........................................................................................................... 62
4.1.
Döllenme ve Çı
kı
şoranları
.................................................................................... 63
4.2.
Soğuk Şok Uygulaması......................................................................................... 63
4.3.
Embriyonik Geliş
ime Ait Sonuçlar ....................................................................... 64
4.4.
Erken Dönem Yaş
am Oranları
nı
n Karş
ı
laş
tı
rı
lması
.............................................. 65
4.5.
Erken Dönem Blastomer Morfolojisi ve Yaş
am OranıArası
ndaki İ
liş
ki ............. 66
5.
SONUÇLAR ......................................................................................................... 69
6.
ÖNERİ
LER ........................................................................................................... 71
7.
KAYNAKLAR...................................................................................................... 72
ÖZGEÇMİ
Ş......................................................................................................................... 79
IV
ÖZET
Bu çalı
ş
mada, Karadeniz kalkan balı
ğıyumurtaları
nı
n blastomer morfolojisi
incelenerek yumurta yaş
am oranıile iliş
kisi belirlenmeye çalı
ş
ı
lmı
ş
tı
r. Ayrı
ca, triploid
bireyler oluş
turmak için uygulanan soğuk ş
okun yumurta kalitesi üzerine etkisinin tespit
edilmesi amaçlanmı
ş
tı
r.
Anormallikler blastomerlerin 4-8’li aş
aması
nda, 1) asimetrik hücre, 2) büyüklüğü
farklıhücre, 3) birbirinden ayrı
k hücre, 4) kenarlarıbelirgin olmayan hücre ş
eklinde tasnif
edilmiş
tir. Yaş
am oranlarıdöllenmeden itibaren larva çı
kı
ş
ı
ndan 1 gün sonrası
na kadar
takip edilmiş
tir.
Şok grubundaki anormallikler beşanacı
n üçünde önemli ölçüde olmak üzere
kontrol grubundan yüksek olduğu belirlenmiş
tir.
Yaş
am oranlarıaçı
sı
ndan yalancıkontrol ile ş
ok grubu arası
ndaki farkı
n ve yalancı
kontrol ile kontrol arası
nda ise farkı
n önemsiz olduğ
u belirlenmiş
tir. Ancak, ş
ok grubunun
yaş
am oranı
nı
n kontrol grubundan 1., 4. ve 5. anaçlar da önemli oranda düş
ük olduğu
belirlenmiş
tir (p<0.05).
Normal blastomer oranlarıile yaş
ama oranlarıarası
nda önemli bir pozitif iliş
ki
görülmüşiken asimetrik hücre anormalliği ve hücre büyüklüğü farklıolan yumurta
anormalliğ
i ile yaş
am oranlarıarası
nda önemli bir korelasyon (=0,05, n=10)
görülmemiş
tir. Fakat bu anormallikler ile ş
ok grubu yumurtaları
n yaş
am oranlarıarası
nda
negatif iliş
ki belirlenmiş
tir. Kenarlarıbelirgin olmayan hücre anormalliği ile yaş
am oranı
arası
nda önemli negatif bir iliş
ki belirlenmiş
tir.
Blastomerlerde asimetrik hücre veya hücrelerin farklı büyüklükte olması
hassasiyetin ve ayrı
k hücre veya kenarlarıbelirgin olmayan hücre anormalliklerinin
görülmesi ise kalitenin kötü olduğunun göstergesi olarak değerlendirilmiş
tir. Sonuç olarak,
erken dönem blastomer morfolojisi yumurta kalitesinin tahmininde kullanı
labileceği
görülmüş
tür.
Anahtar kelimeler: Karadeniz kalkan balı
ğı
, blastomer morfolojisi, yumurta kalitesi
triploid, soğuk ş
ok
V
SUMMMARY
Predicting Egg Quality Based on Blastomere Morphology and
Investigating of the Effect of Triploid Induction in Black Sea Turbot
In this study, blastomere morphology of Black Sea turbot eggs and its relationship
with egg viability was investigated. In addition, determination of cold shock effect on
eggs in the triploid experiment was purposed.
Abnormalities in blastomere cleavage (stage 4-8) were categorized as 1)
asymmetric blastomere, 2) inequality of blastomere size, 3) poor adhesion blastomere and
4) poor definition of blastomere margins. Viability was observed from fertilization to one
day after hatching.
Cleavage abnormalities were higher in shock groups than control groups,
however, significantly in 3 out of 5 females.
There was no significant difference between sham control groups and shock
groups in term of survivals at any of the day. Moreover, there was no generally difference
between sham control groups and control groups, though only significantly in term of
survivals at third and fourth days in 1 out of 5 females. Survivals were lower in shock
groups than control groups, however, significantly in 3 out of 5 females(p<0.05).
Significant positive linear correlation between normal cell rate and egg viability
was observed whereas no correlation between asymmetric cell abnormality rate or
inequality of blastomere size rate and egg viability (=0,05, n=10). On the other hand,
there was significant negative linear correlation between these abnormalities and shock
groups egg viability. Negative linear correlation between poor adhesion blastomere rate
and egg viability was found. Furthermore there was significant negative linear correlation
between poor definition of blastomere margins rate and egg viability (=0,05, n=10).
Asymmetric blastomere and inequality of blastomere size was sign of vulnerability
while poor adhesion blastomere and poor definition of blastomere margins was sing of
poor egg quality. Consequently, blastomere morphology can be used egg quality
estimation.
Key words: Black sea turbot, blastomere morphology, egg quality, triploid, cold shock
VI
ŞEKİ
LLER Dİ
Zİ
Nİ
Sayfa No
Şekil 1.
Karadeniz kalkan balı
ğ
ı
, Psetta maxima............................................................... 4
Şekil 2.
Kalkan balı
ğı
nı
n Avrupa kültür üretim miktarıve pazar değeri (URL-1). ........... 9
Şekil 3.
Balı
klarda poliploidi (triploid, tetraploid) oluş
umu. (Reddy ve ark.,
1990’dan alı
narak yeniden düzenlenmiş
tir) ........................................................ 15
Şekil 4.
Karadeniz kalkan balı
ğ
ıA) göz tarafı
, B) kör tarafı(Orijinal) ........................... 23
Şekil 5.
Yassıbalı
klar için kullanı
lan sağ
ı
m masası(Orijinal) ........................................ 24
Şekil 6.
Kanülasyon seti (Orijinal) ................................................................................... 25
Şekil 7.
Hormon hazı
rlama seti. A) LHRH-a toz, B) Pelet hazı
rlama aparatı
, C)
LHRH-a pelet D) Kakao yağı
, E) Kolesterol, F)Etanol, G) Havan ve
havaneli (Orijinal) .............................................................................................. 26
Şekil 8.
Soğuk ş
ok uygulaması
nda kullanı
lan malzemeler. A) Soğutmalıinkübatör,
B) Süre ölçer, C) Dijital termometre, D) Yumurtaları
n muhafaza edildiği
beher, E) Soğuk ş
ok ortamı(Orijinal)................................................................ 27
Şekil 9.
50 litrelik ş
effaf polietilen yumurta kuluçka tankı
. A) Su giriş
i, B) Hava
giriş
i, C) Drenaj borusu, D) Su çı
kı
ş
ı(Orijinal) ................................................. 28
Şekil 10. Damı
zlı
k balı
kları
n markaları
. A) Plastik marka, B) Balı
ğı
n dorsal kas
içine yerleş
tirilen elektronik marka, C) Marka okuyucu (Orijinal) .................... 30
Şekil 11. Soğuk su ş
oku uygulama düzeni (Orijinal) ......................................................... 31
Şekil 12. Yeni sağı
lmı
şkalkan balı
ğ
ıyumurtaları(Orijinal) ............................................. 32
Şekil 13. Sı
caklı
k kontrollü inkübatör (Orijinal) ............................................................... 36
Şekil 14. Soğuk ş
ok uygulaması
nı
n yapı
ldı
ğıbeherlerdeki deniz suyu sı
caklı
k
değ
iş
imi. Ortalama değerler ± standart hata. Noktalıdikey çizgi soğuk
ş
okun baş
lama zamanı
nıgösterir. ....................................................................... 39
Şekil 15. İ
kili hücre aş
aması
nda normal görünümlü yumurtalar. ...................................... 40
Şekil 16. Dörtlü hücre aş
aması
nda normal görünümlü yumurtalar. .................................. 40
Şekil 17. Sekizli hücre aş
aması
nda normal görünümlü yumurtalar. .................................. 40
Şekil 18. Beşfarklıanacı
n kontrol ve ş
ok grupları
nda gözlenen toplam normal ve
anormal hücrelere sahip yumurtaları
n oranları
. .................................................. 42
Şekil 19. Sekizli hücre aş
aması
nda asimetrik hücre görünümlü yumurtalar. .................... 42
Şekil 20. Sekizli hücre aş
aması
nda farklıbüyüklükte hücrelere sahip yumurtalar............ 43
VII
Şekil 21. Birbirinden ayrı
k görünümde hücrelere sahip yumurtalar. ................................. 43
Şekil 22. Sekizli hücre aş
aması
nda kenarlarıbelirgin olmayan görünümde hücrelere
sahip yumurtalar.................................................................................................. 44
Şekil 23. Soğuk ş
ok uygulamasısı
rası
nda yumurtada görülen çatlamalar. ....................... 44
Şekil 24. Döllenmeden 1 gün sonra gastrula safhası
nda yumurta...................................... 47
Şekil 25. Döllenmeden 1 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş
ok uygulanan
yumurtaları
n hayatta kalma oranları
. Ortalama değ
erler ± standart hata ............ 47
Şekil 26. Döllenmeden 2 gün sonra embriyo oluş
um safhası
. ........................................... 48
Şekil 27. Döllenmeden 2 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş
ok uygulanan
yumurtaları
n hayatta kalma oranları
. Ortalama değ
erler ± standart hata ............ 48
Şekil 28. Döllenmeden 3 gün sonra embriyo safhası
. ........................................................ 49
Şekil 29. Döllenmeden 3 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş
ok uygulanan
yumurtaları
n hayatta kalma oranları
. Ortalama değ
erler ± standart hata ............ 49
Şekil 30. Döllenmeden 4 gün sonra embriyo safhası
. ........................................................ 50
Şekil 31. Döllenmeden 4 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş
ok uygulanan
yumurtaları
n hayatta kalma oranları
. Ortalama değ
erler ± standart hata ............ 50
Şekil 32. Döllenmeden 5 gün sonra yeni çı
kmı
şprelarva.................................................. 51
Şekil 33. Döllenmeden 5 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş
ok uygulanan
yumurtalardan çı
kan prelarvaları
n hayatta kalma oranları
. Ortalama
değerler ± standart hata ....................................................................................... 51
Şekil 34. Döllenmeden 6 gün sonra prelarva. .................................................................... 52
Şekil 35. Döllenmeden 6 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş
ok uygulanan
yumurtalardan çı
kan prelarvaları
n hayatta kalma oranları
. Ortalama
değerler ± standart hata, ...................................................................................... 52
Şekil 36. Soğuk ş
ok uygulanan, yalancıkontrol ve kontrol grubu yumurtaları
n 1., 2.,
3., 4., 5. anaçları
n ayrıayrıve genel olarak yaş
am oranları............................... 53
Şekil 37. Döllenme oranlarıile yaş
am oranlarıarası
ndaki doğrusal pozitif iliş
ki*
=0,05................................................................................................................. 54
Şekil 38. Normal blastomer görünümünde hücre oranları(%) ile 1., 2., 3., 4. gündeki
yumurtaları
n, 5. günde yeni çı
kmı
şve 6. günde 1 günlük prelarvaları
n
yaş
am oranlarıarası
ndaki doğrusal pozitif iliş
ki. * =0,05 ............................... 55
Şekil 39. Hücrelerin asimetrik olma anormalliği (%) ile döllenmeden sonraki 6.
günde 1 günlük prelarvaları
n yaş
am oranlarıarası
ndaki iliş
ki. .......................... 56
Şekil 40. Asimetrik blastomer görünümüne sahip hücre oranları(%) ile ş
ok grubu
yaş
am oranlarıarası
ndaki iliş
kiler ...................................................................... 57
VIII
Şekil 41. Asimetrik hücrelerin oranları(%) ile ş
ok grubu yaş
am oranlarıarası
ndaki
doğrusal negatif iliş
kiler. * =0,05..................................................................... 57
Şekil 42. Hücre büyüklüğü anormalliği (%) ile yaş
ama oranlarıarası
ndaki iliş
ki.............. 58
Şekil 43. Hücre büyüklüğ
ü anormalliği (%) ile 1 günlük ş
ok grubu prelarvaları
n
yaş
ama oranlarıarası
ndaki iliş
ki......................................................................... 58
Şekil 44. Hücre büyüklüğ
ü anormalliği (%) ile 1 günlük ş
ok grubu prelarvaları
n
yaş
ama oranlarıarası
ndaki önemli doğrusal negatif iliş
ki. *=0,05 .................. 59
Şekil 45. Normal blastomerli yumurta oranları(%) ile yaş
ama oranlarıarası
ndaki
önemli doğrusal pozitif iliş
ki. * =0,05 ............................................................. 60
Şekil 46. Normal blastomerli yumurta oranlarıve asimetrik hücre anormalliğ
i
oranları(%) ile yaş
ama oranlarıarası
ndaki önemli doğrusal pozitif iliş
ki. *
=0,05................................................................................................................. 60
Şekil 47. Birbirinden ayrı
k hücre anormalliği oranları(%) ile yaş
am oranları
arası
ndaki doğ
rusal negatif iliş
kiler. ................................................................... 61
Şekil 48. Kenarlarıbelirgin olmayan hücrelerin oranları(%) ile yaş
am oranları
arası
ndaki iliş
ki. * =0,05 .................................................................................. 61
IX
TABLOLAR Dİ
Zİ
Nİ
Sayfa No
Tablo 1.
Deniz balı
kları
nda görülen blastomer morfolojisi anormallikleri (Rideout
ve ark., 2004) .................................................................................................... 35
Tablo 2.
45 litrelik kuluçka tankları
ndaki döllenmişyumurtalara ait çı
kı
şoranları
....... 38
Tablo 3.
Normal ve anormal blastomer tiplerinin kontrol ve ş
ok grubundaki
oranları(%). ...................................................................................................... 41
Tablo 4.
Soğuk ş
ok, yalancı kontrol ve kontrol grubu yumurtaları
nı
n
döllenmesinden 1, 2, 3 ve 4 gün sonra, larvaları
n çı
kı
ş
ıve çı
kı
ş
tan bir
gün sonraki canlı
lı
k oranları
nı
n ortalaması
. ..................................................... 45
Tablo 5.
Yaş
ama oranı
nı
n incelendiği deneylerde elde edilen verilere Kruskal –
Wallis testi uygulanarak elde edilen p değerleri. * p<0,05 göre gruplar
arası
ndaki fark önemlidir. ................................................................................. 46
Tablo 6.
Yaş
am oranı
na ait verilere çoklu karş
ı
laş
tı
rmalıtest uygulanarak bulunan
p değerleri. * P<0,05 göre gruplar arası
ndaki fark önemlidir. ......................... 46
Tablo 7. Yumurtalarda gözlenen anormallik tiplerinin değerleri (%) ile yaş
am
oranları(%) arası
ndaki iliş
kiler. n=10 * =0,05, ** 5. gün yumurta çı
kı
ş
ı..... 56
X
1. GENEL Bİ
LGİ
LER
1.1. Giriş
Su ürünleri yetiş
tiriciliğini ilk defa MÖ 2000 yı
lları
nda baş
latan Çin, bugüne kadar
dünyanı
n en fazla su ürünü yetiş
tiren ülkesi olmuş
tur. Baş
ta sazangiller olmak üzere çok
sayı
da türün yetiş
tiriciliğini yapan bu ülke dünya üretiminin önemli bir kı
smı
nı
sağ
lamaktadı
r. Sazan yetiş
tiriciliği daha sonra Asya kı
tası
nı
n büyük bir bölümüne ve
batı
ya doğru Avrupa’ya yayı
lmı
ş
tı
r. 1930’lu yı
llarda Avrupalı
lar sazan yetiş
tiriciliğini
Filistin’e getirirken Brezilyalıbiyologlar hipofiz hormonu kullanarak anaç balı
ğı
n nası
l
olgunlaş
tı
rı
labileceğ
ini keş
fetmiş
lerdir. Alabalı
kları
n yetiş
tiriciliği ise 1850’li yı
llarda
baş
lamı
ş
tı
r. 1870’li yı
llarda gökkuş
ağıalabalı
ğı
ndan alı
nan döllü yumurtalar önce Avrupa,
daha sonra Japonya ve tüm dünyaya yayı
lmaya baş
lamı
ş
tı
r. 1890 yı
lı
nda Danimarka’da
modern alabalı
k yetiş
tiriciliğ
i baş
lamı
ş
tı
r. Somon balı
kları
nı
n yetiş
tiriciliğ
i ise 1970’li
yı
llarda yaygı
nlaş
mı
ş
tı
r (Shepherd, 1988).
Deniz balı
klarıyetiş
tiriciliği muhtemelen Endonezya’da M.Ö. 1400 yı
lları
nda gelgit olayısı
rası
nda süt balı
ğı(Chanos chanos) yavruları
nı
n sahildeki havuzlara stoklandı
ğı
zaman baş
latı
lmı
ş
tı
r. Özellikle Tayvan ve Endonezya gibi uzakdoğu ülkelerinde süt balı
ğı
yetiş
tiriciliğ
i hala önemli bir endüstridir (Shepherd, 1988). Bununla beraber, deniz balı
kları
yetiş
tiriciliğ
indeki son geliş
melerin büyük bir kı
smı1960’lıyı
llarda sarı
kuyruk (Seriola
quinqueradiata) yetiş
tiriciliğindeki geliş
melerle Japonya’da meydana gelmiş
tir. Daha
sonra bu ülkede kı
rmı
zımercan (Pagrus major) son olarak da orkinos (Thunnus thyunnus)
yetiş
tirilmeye baş
lanmı
ş
tı
r. 1970’li yı
llarda Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri
somon balı
ğı
nıve 1980’li yı
llarda Akdeniz ülkeleri levrek (Dicentrarchus labrax) ve
çipura (Sparus aurata) balı
kları
nıyetiş
tirmeye baş
lamı
ş
lardı
r. Kuzey Avrupa’da ise kalkan
(Scopthalmus maximus) ve morina (Gadus morhua) yetiş
tiriciliği geliş
tirilmiş
tir. Son
yı
llarda ise Akdeniz’de ton balı
ğıyetiş
tirilmeye baş
lanmı
ş
tı
r (Pillay, 2005).
Avcı
lı
k yoluyla gerçekleş
tirilen dünya su ürünleri üretimi 1996–2005 yı
lları
arası
nda 93–95 milyon ton civarı
ndadı
r. Dünyada ilk üç sı
rayıÇin, Peru ve ABD
almaktadı
r. Kı
yıuzunluğu 8333 km olan ülkemiz avcı
lı
k yoluyla su ürünleri üretiminde
yaklaş
ı
k 500 bin ton ile 32. sı
rada yer almaktadı
r (FAO, 2007). Diğer taraftan dünya
akuakültür üretimi 1950’lerden itibaren artmaya baş
lamı
şve bu artı
ş1990’lıyı
llardan
sonra katlanarak 2006 yı
lı
nda 56 milyon tona ulaş
mı
ş
tı
r. Dünyanı
n sı
nı
rlıkaynakları
na
karş
ınüfus artı
ş
ıdevam etmektedir. Artan nüfusun protein ihtiyacı
nıkarş
ı
lamada avcı
lı
k
yoluyla üretim yetersiz kalmaktadı
r. Bu sebepten dolayısu ürünleri kültür üretiminin
önemi daha da artmakta ve vazgeçilmez duruma gelmektedir.
Kalkan balı
ğıyetiş
tiriciliği çalı
ş
maları1970’lerde İ
ngiltere’de, daha sonra Fransa
ve İ
spanya’da baş
lamı
ş
tı
r. 1992’de kalkan balı
ğ
ıüretiminin % 50 civarı
nda artması
na
karş
ı
n ticari satı
şağı
nı
n güçlendirilememesinden dolayıbu sektörde bir kriz meydana
gelmiş
tir. Bu krizin bir diğer nedeni de kalkan balı
ğıçiftliklerinin küçük olmasıve
maliyetlerin yüksek olması
dı
r. Sektör bu krizden sonra yeniden yapı
lanmaya baş
lamı
şve
bunun sonucu olarak üretim miktarı
nda ve üretim yapan ülkelerin sayı
sı
nda artı
şmeydana
gelmiş
tir. Avrupa kalkan balı
ğıüretimi 1985’te 40 tondan hı
zla artarak 2005 yı
lı
nda 6800
tonun üzerine çı
kmı
ş
tı
r (URL-1).
Atlantik kalkanı
nı
n biyoekolojisi, yavru üretimi ve kültür araş
tı
rmalarıözellikle
İ
ngiltere, Fransa ve İ
spanya’da çalı
ş
ı
lmı
ş
tı
r. Son yı
llarda ticari olarak Avrupa, Şili ve
Çin’de yetiş
tiriciliği yapı
lmaktadı
r. Lei Jilin ve ekibi (Yellow Sea Balı
kçı
lı
k Araş
tı
rma
Enstitüsü, Qingdao, Çin) ilk olarak 1992’de kalkan balı
ğıyavruları
nıİ
ngiltere’den Çin’e
getirmiş
lerdir. Bu tarihten sonra Çin’de kalkan balı
ğıüzerinde çeş
itli araş
tı
rmalar
yürütülmüş
tür. Çin’de ilk deneysel yavru üretimi ise 1996 yı
lı
nda gerçekleş
tirilmiş
tir. 1999
yı
lı
ndan sonra üretilen larvalar ile Çin’in özellikle güney bölgelerinde yetiş
tiricilik
çalı
ş
malarıbaş
lamı
ş
tı
r (Ma ve ark., 2006). Karadeniz kalkanı
nı
n yavru üretimi ilk olarak
1990’da Rusya Federasyonu’nda yapı
lmı
ş(Maslova, 2002) ve daha sonra 1997’de Trabzon
Su Ürünleri Merkez Araş
tı
rma Enstitüsü (SÜMAE)’nde yavru üretim tekniklerinin
geliş
tirilmesi çalı
ş
malarıbaş
lamı
ş(Hara ve ark., 2002) ve halen devam etmektedir.
Kalkan balı
ğıüreticisi ülkelerin baş
ı
nda gelen İ
spanya’nı
n yı
llı
k üretimi 1998’den
itibaren artarak 2005’de 4275 tona ulaş
mı
ş
tı
r. Bu değer dünya üretiminin % 70’ini
oluş
turmaktadı
r. Fransa’nı
n kalkan balı
ğıüretimi 1993’te 150 ton iken 1997’de 980 tona
çı
kmı
ş
, 2005’de 800 ton olmuş
tur. Bu yı
llarda Portekiz’in üretimi ise ortalama 540 ton/yı
l
düzeyindedir. Avrupa’da bu ülkelerden baş
ka Hollanda, İ
rlanda, İ
zlanda ve Norveç de
kalkan balı
ğıüretimi yapmakta olup (URL-2) son dönemlerde Şili ve Çin de kalkan balı
ğı
üretimi yapan ülkeler arası
na katı
lmı
ş
tı
r.
Türkiye’de 2005 yı
lı
nda 38 408 ton levrek, 28 463 ton çipura ve 57 659 ton alabalı
k
olmak üzere yetiş
tiricilik üretimi toplam 128 943 tondur (TÜİ
K, 2007). Türkiye’de son
yı
llarda yeni türlerin yetiş
tiriciliğine ilgi artmaktadı
r. Kalkan balı
ğıyetiş
tiriciliği
2
çalı
ş
malarıJaponya Uluslararasıİ
ş
birliği Ajansı(JICA) ve Tarı
m ve Köyiş
leri Bakanlı
ğı
ortak çalı
ş
ması
yla Trabzon Su Ürünleri Merkez Araş
tı
rma Enstitüsü’nde 1997 yı
lı
nda
“Karadeniz’de Kültür Balı
kçı
lı
ğı
nı
n Geliş
tirilmesi” projesiyle baş
lamı
ş
tı
r. Bu projeyle
kalkan balı
ğı
nı
n yavru üretim tekniklerinin geliş
tirilmesi amaçlanmı
ş
tı
r. 10 yı
ldı
r kalkan
balı
ğ
ı
nıkültüre alma faaliyetleri baş
arı
yla yürütülmektedir. Üretilen kalkan balı
kları
ndan
bir kı
smıstokları
n zenginleş
tirilmesi için yapı
lan pilot çalı
ş
ma çerçevesinde markalanarak
doğ
aya bı
rakı
lmı
ş
, bir kı
smıdeneme üretimi amacı
yla özel sektöre verilmiş
, bir kı
smı
araş
tı
rma yapı
lmasıamacı
yla üniversitelere verilmiş
, bir kı
smıda damı
zlı
k stoku
oluş
turmak ve çeş
itli araş
tı
rmalar yapmak amacı
yla SÜMAE’nde muhafaza edilmiş
tir.
Kalkan balı
ğ
ıavcı
lı
k yoluyla üretimi 1967’den 2006 yı
lı
na kadar 300 ton ile 5398
ton arası
nda değiş
im göstermekle birlikte ülkemiz deniz balı
klarıavcı
lı
ğıiçindeki payı%
0.1 dir. Kalkan balı
ğı
nı
n avcı
lı
k yoluyla üretiminin
% 91’i Karadeniz bölgesinden
sağ
lanmaktadı
r (TÜİ
K, 2007).
1.2. Kalkan Balı
ğı
nı
n Sistematikteki Yeri ve Morfolojisi
1.2.1. Sistematikteki yeri
Sı
nı
f
: Kemikli balı
klar (Osteichthyes)
Alt sı
nı
f
: Iş
ı
n yüzgeçliler (Acanthoptergii)
Bölüm
: Hakiki kemikli balı
klar (Teleostei)
Takı
m
: YassıBalı
klar (Pleuronectiformes)
Aile
: Kalkan Balı
kları(Scophtalmidae)
Cins
: Psetta (Scophtalmus)
Tür
: Psetta maxima (Linnaeus,1758)
: Scophtalmus maximus,
Psetta maxima maeotica
14 aile ve 716 türü içine alan yassıbalı
klar (Munreo, 2005) takı
mı
nı
n bir üyesi olan
kalkan balı
ğı
nı
n sistematikteki yerine iliş
kin çeş
itli çalı
ş
malar olması
na rağ
men
isimlendirmede tam birlik sağlanamamı
ş
tı
r. Karadeniz kalkan balı
ğı
nı
n Atlantik
kalkanı
ndan morfolojik olarak farklıolduğu (vücudun her iki yanı
ndaki kemiksi
dikenlerden dolayı
) ancak taksonomik olarak aynıolduklarıbildirilmiş
tir (Amoaka ve ark.,
2001; Nielsen, 1986). Karadeniz kalkanı
, Amoaka ve ark., (2001) tarafı
ndan Psetta
maxima olarak ifade edilirken, Froese ve Pauly (2007), tarafı
ndan Psetta maxima maeotica
3
olarak isimlendirmektedir. Chanet (2003), Karadeniz’de yaş
ayan kalkan balı
ğı
nı
n Psetta
maxima maeotica olarak ifade edildiğini bildirmektedir. Bununla birlikte aynıyazar
Karadeniz kalkanı
n Scophtalmus maximus ile aynıtür içinde değerlendirilmesinin en ı
lı
mlı
yaklaş
ı
m olduğ
unu ifade etmektedir. Amoaka ve ark., (2001) Karadeniz’de iki alt türden
bahsetmiş
ler fakat bu alt türlerin kolayca ayrı
lamayacağı
nıbildirmiş
lerdir. Buna göre
çeş
itli kaynaklarda kullanı
lan Scophtalmus ve Psetta cins isimleri birbirlerinin
sinonimleridir.
1.2.2. Morfolojisi
Kalkan balı
ğ
ıüstten yassı
, dairesel, asimetrik, gözler sol tarafta yerleş
ik ve küçük,
ağı
z büyük, yan çizgiler her iki tarafta yerleş
iktir. Bazı
ları
nda sayı
larıdeğiş
kenlik arz eden
tüberküller (kemiksi yapı
lar/çiviler) mevcuttur. Sı
rt ve karı
n yüzgeçlerinde dallanma
yoktur ve bu yüzgeçler sı
rt ve karı
n bölgesi boyunca yayı
lmaktadı
rlar. Balı
ğı
n vücut rengi
griden siyahı
msıkahverengine doğru değiş
iklik arz etmektedir. Balı
k, bulunduğu ortama
göre renk değiş
imi göstermektedir. (Amoaka ve ark., 2001). Deri kalı
n ve kaygandı
r.
Balı
ğı
n sağtarafıbeyaz, bazen de kahverengi-siyah lekeler olabilir. Kalkan balı
kları
nı
n
bazı
ları
nda vücudun belirli ya da çeş
itli yerlerine dağı
lmı
şolarak irili ufaklıkoyu
kahverengi veya siyahı
msınoktalar, halka ş
eklinde lekeler veya haleler bulunur (Akş
iray,
1954; Slastenenko, 1956) (Şekil 1).
Şekil 1. Karadeniz kalkan balı
ğı
, Psetta maxima
4
1.3. Dağı
lı
mıve Biyo-Ekolojik Özellikleri
Kalkan Balı
ğıKuzey Afrika’dan baş
layı
p Avrupa’nı
n Atlantik kı
yı
larıboyunca
uzanan bölgede, Akdeniz’de ve Karadeniz’de görülmektedir (Liewes 1984, Amoaka ve
ark., 2001).
Karnivor olan
kalkan
balı
ğı yavruları yumuş
akçalar
ve kabuklular ile
beslenmektedirler. Kalkan balı
kları10 cm boydan itibaren diğer balı
klarıavlamaya
baş
layarak beslenmelerini sürdürürler. Mezgit, kaya balı
kları
, barbun ve hamsi gibi birçok
demersal ve pelajik balı
k türleriyle beslenirler. Beslenme faaliyetleri üreme döneminde
azalmakla birlikte özellikle sonbaharda artarak yı
l boyu devam etmektedir (Liewes, 1984).
Kalkan balı
klarıüremek için ilkbaharda kı
yış
eridine yakı
n yerlere doğ
ru göç
yaparlar Üreme faaliyetlerinden sonra tekrar derin sulara doğru hareket ederler. Kalkan
balı
kları
nı
n yumurtlamasısu sı
caklı
ğı
na bağlıolarak Nisan-Haziran aylarıarası
nda
gerçekleş
mekte özellikle Mayı
s ayı
nda yoğunlaş
maktadı
r (Slastenenko, 1956; Genç ve
ark., 1998).
Karadeniz’deki kalkan balı
kları
nı
n ilk eş
eysel olgunluk yaş
ı
, çeş
itli bilim
adamları
nca farklıolarak bildirilmektedir. Bulgaristan kı
yı
ları
nda yapı
lan bir araş
tı
rmada,
kalkan balı
kları
nı
n 2 yaş
ı
nda da eş
eysel olgunluğa ulaş
abildikleri, ancak eş
eysel
olgunluğun daha çok 3 ve 5 yaş
ları
nda meydana geldiği saptanmı
ş
tı
r (Ivanov ve Beverton,
1985). Genç vd. (1998)’ne göre ise diş
i balı
klar 4 yaş
ı
nda Mart–Haziran ayları
nda üremeye
baş
lamaktadı
rlar.
Trabzon Su Ürünleri Merkez Araş
tı
rma Enstitüsü Deniz Balı
klarıKuluçkahanesi
ş
artları
nda tutulan diş
i balı
kları
n bazı
ları
ndan 24 aylı
k iken doğal yolla yumurta alı
nmı
ş
tı
r
(Hara ve ark., 2002).
Doğadan yakalanan kalkan balı
klarıyakalandı
kları
ndan 2 yı
l sonra ve en az
erkekler 2,5–3 kg ağı
rlı
kta diş
iler ise 3,5–4 kg ağı
rlı
kta üremeye baş
larlar. Kuluçkahanede
üretilen diş
i balı
lar ise 4-5 yaş
ı
nda (2,5 kg) ve erkekler ise 3–4 yaş
ı
nda (>2 kg) gamet
vermeye baş
larlar. Doğal koş
ullar uygulandı
ğı
nda erkeklerden kası
m ayı
ndan eylül ayı
na
kadar sperm elde edilebilmektedir. Diş
ilerin gonad geliş
imi mart sonu nisan baş
ıgibi
baş
lamaktadı
r. Yumurta elde edilmeye mayı
s ortası
nda baş
lanmakta ve ağustos baş
ı
na
kadar sürmektedir. Kalkan balı
ğı
, yumurtaları
nıüreme dönemi içinde, partiler halinde
bı
rakan bir türdür (McEvoy, 1984; Devauchelle, 1988).
Nası
r ve Poxton (2001)’a göre kalkan yavrularıyerleş
tirildikleri ince kumlu, kumlu,
çakı
llıve kalı
n çakı
llıtank zeminlerinde saklanmak için ince kumlu zeminleri tercih
5
etmektedirler. Ayrı
ca doğ
adaki balı
klar aktif olması
na karş
ı
n kuluçkahanede yetiş
tirilen
balı
klar evcilleş
me sürecinde pasiftirler.
1.4. Kalkan Balı
ğıYetiş
tiriciliği
Kalkan balı
ğıyetiş
tiriciliğ
i çalı
ş
maları1970’lerde İ
ngiltere’de (İ
skoçya) daha sonra
Fransa ve İ
spanya’da baş
lamı
ş
tı
r. 1990’ları
n baş
ı
nda kalkan balı
ğıyavru üretim
tekniklerinin geliş
mesi, üretim miktarıve iş
letme sayı
sı
nı
n oldukça artması
nısağ
lamı
ş
tı
r.
Damı
zlı
k balı
klar doğadan ve yetiş
tiricilikten temin edilebilmektedir. Yumurta
alı
mı
nıkontrol etmek için LHRH-a (Hara ve ark., 1998) ve GnRh-a hormonu (Mugnier,
2001)
pelet
halinde
diş
ilere
uygulanmaktadı
r.
Kalkan
balı
kları
ndan
üretimde
kullanı
labilecek miktarda döllenmişyumurta doğal yumurtlama ve döllenme yolu ile elde
edilmemektedir (Aydı
n ve ark., 2003). Bundan dolayısuni döllenme için sağı
m
yapı
lmaktadı
r (Chereguini, 1999). Yumurtaları
n suni olarak döllenmesinde kuru, yarıkuru
ve yaşdöllenme metotlarıkullanı
lmaktadı
r (Chereguini ve ark., 1999; Hara ve ark.,2002;
Maslova, 2002; Kjørsvik ve ark., 2003).
Larva üretimde, Isochrysis galbana – Tetraselmis sp. karı
ş
ı
mı(Kjørsvik ve ark.,
2003) ve Nannochloropsis sp gibi alg türleri yeş
il su tekniğinin sağlanmasıve rotiferlerin
beslenmesi için kullanı
lmaktadı
r. Yumurtadan çı
ktı
ktan 2 gün sonra tanklara, 10 adet /ml
olmak üzere rotifer (Brachionus sp.) ilave edilmektedir (Moteki ve ark., 2001). Larvalar 2.
günden 30. güne kadar rotifer ile 10. günden 45. güne kadar Artemia ile daha sonra ticari
toz yemler ile beslenmektedir (Şahin, 2001).
Kalkan balı
ğılarvaları
nı
n 16–19°C’de, 70 günlük büyüme döneminde morfolojik
geliş
imleri üç bölüme ayrı
lmaktadı
r. Yumurtadan çı
kı
ş
tan sonraki 0–2 gün önlarva
safhası
dı
r. Bu dönemde yeni çı
kmı
şlarvanı
n boyu 2.5 mm, gözleri renklenmemiş
, ağ
ı
z
açı
lmamı
şve anüs oluş
mamı
ş
tı
r. Larvalar su yüzeyine yakı
n başaş
ağısuda ası
lıolarak
dururlar. 3–29. günler post larva safhası
dı
r. Larvaları
n gözlerinin renklenmesi, ağı
z ve anüs
açı
lmasıüçüncü günde gerçekleş
mektedir. 4. günde ilk yem alı
mı
, on ikinci günde ise aktif
yem alı
mı baş
lamaktadı
r. Dorsal ve anal yüzgeç ı
ş
ı
nları yirmi beş
inci günde
tamamlanmaktadı
r. 30–70. günler arasılarval evreden yavru evresine geçişdönemi olup
göz göçü baş
lamakta, balı
k tank dibine yönelmektedir. 51. günde pektoral yüzgeçteki ı
ş
ı
n
sayı
sı
nı
n ergin bireyinki gibi tamamlandı
ğıgözlenmektedir. Kalkan balı
kları
nı
n yaş
am
oranı0–40. günlerde yaklaş
ı
k % 10, 40–110 günlerde ise % 75’in üstündedir. Kalkan
6
yavruları
nda renk bozukluğu, gözün göç edememesi, solungaç kapağı
nı
n kapanmaması
gibi anormallikler görülmektedir (Çiftçi ve ark., 2002).
Yumurtadan yeni çı
kmı
şlarvalar 20 adet/litre yoğunluğunda stoklanmaktadı
r.
Kullanı
lan su 5 µ’luk filtreden geçirilmekte ve UV ile sterilize edilmektedir. Dördüncü
günden itibaren su değiş
imine, tank sifonlanması
na ve yağuzaklaş
tı
rı
cı
nı
n (yüzey tarayı
cı
)
kullanı
lması
na baş
lanmaktadı
r (Şahin, 2001).
Kalkan balı
kları
nı
n yetiş
tiriciliği ön büyütme ve büyütme olarak ikiye
ayrı
lmaktadı
r. Kuluçkahanede 4–5 ayda yaklaş
ı
k 10 g ağı
rlı
ğa ulaş
an balı
klar 50–60 g
ağı
rlı
ğa ulaş
acakları4–5 aylı
k bir dönem için ön büyütmeye alı
nmaktadı
r. Bu dönemde
stok yoğunluğu 10 kg/m2 olarak baş
lamakta ve 30 kg/m 2’ye kadar çı
kmaktadı
r. Ön
büyütme sonunda ilk boylama yapı
lmaktadı
r. İ
ş
letmeler arası
nda değiş
mekle birlikte
hastalı
klara karş
ıbalı
klara aş
ıyapı
lmakta, kullanı
lan yetiş
tiricilik suyu UV ile muamele
edilmekte ve periyodik olarak ayda bir formalin banyosu uygulanmaktadı
r. Bu dönemde
balı
kları
n büyümesi su sı
caklı
ğıbaş
ta olmak üzere cevre ş
artlarıve yavru kalitesine bağ
lı
olarak değiş
mektedir. Dokuz ay sonunda 200 g ağı
rlı
ğa ulaş
an iş
letmeler olduğu gibi 60–
75 g ağı
rlı
kta kalanlar da vardı
r. En yüksek risk balı
k ölümleridir. Su kalitesinin iyi olduğu
ş
artlarda yaş
am oranı% 75-85’dir. Bu dönemde 0,8 yem değerlendirme oranı
sağ
lanmaktadı
r (Person Le-Ruyet, 2002).
Kalkan balı
kları
nı
n büyütme döneminde karaya kurulu acı
k yada kapalıdevre
yetiş
tiricilik sistemleri kullanı
lmaktadı
r. Yüzer kafesler deneme mahiyetinde kullanı
lmı
ş
,
uygun olmadı
klarıgörülmüşve terk edilmiş
lerdir (Person Le-Ruyet, 2002; Aksungur ve
ark., 2003). Yetiş
tiricilik sisteminde uygulanan stok yoğ
unluğu 300 g balı
klar için 30–35
kg/m2, 750 g ve daha ağı
r balı
klar için 45 kg/m2’dir. Kalkan balı
klarıtank tabanı
nıkullanı
r
ve genellikle birbiri üzerine yatarlar bundan dolayıyüksek yoğunlukta stoklanabilirler.
Yetiş
tiricilikte en az iki kez boylama yapı
lmalı
dı
r. Yemlemede yüzer yemler tercih
edilmektedir. Elle serbest yemleme yapı
lmalıve balı
klar yemlendikten bir saat sonra
yenmeyen yemler sifonlanmalı
dı
r. Büyütme döneminde beklenen yem değerlendirme oranı
1,2–1,3 tür. Kalkan balı
klarıgenellikle 3 yı
lda 3 kg ağı
rlı
ğa ulaş
maktadı
r. Su sı
caklı
ğı
kalkan balı
ğ
ıyetiş
tiriciliğinde önemli bir faktördür. 14–18 °C’de 3 yı
lda 2–2,5 kg ağı
rlı
k
elde edilirken, 9–19°C’ de 3 yı
lda 1–1,5 kg ağı
rlı
ğa ulaş
ı
lmaktadı
r (Person Le-Ruyet,
2002).
Balı
kları
n büyümesi üzerinde ekolojik faktörler sı
nı
rlayı
cıve belirleyicidir.
Sı
caklı
k, tuzluluk ve ı
ş
ı
k bilinen belirleyici faktörlerdir. Atlantik kalkanı
nda optimum
7
büyüme 10 g ağı
rlı
ktaki bireyler için 16–20°C ve 40–50 g bireyler için 16–19 °C dir.
14°C’nı
n altı
ndaki ve 20°C’nı
n üzerindeki sı
caklı
klarda büyüme yavaş
lar ve durur. Su
yüzeyinde 200 lüks ı
ş
ı
k büyümede ve yem alı
mı
nda olumsuz etki yaratmamaktadı
r.
Maksimum büyüme için gerekli olan minimum oksijen miktarı6mg/l dir. Oksijen miktarı
3 mg/l olduğunda büyüme durmaktadı
r ve öldürücü konsantrasyon 0.75–1.3 mg/l dir.
(Person Le-Ruyet, 2002). Kalkan balı
kları‰ 10 gibi çok düş
ük tuzlu ortamlara adapte
edilebilirler. 3 g’lı
k balı
klar da ‰ 19 tuzluluktaki büyüme ‰ 35 tuzluluktaki büyümeye
göre % 8 daha yüksektir. 18–22°C su sı
caklı
ğıve ‰ 20 tuzluluk yavru yetiş
tiriciliği için
uygundur (Imsland ve ark., 2001).
Kalkan balı
kları
nda büyüme döneminde bireysel farklı
lı
klar görülmektedir, bu
faklı
lı
kları
n sadece yetiş
tiricilik ş
artlarıile açı
klanmasıyeterli olmayabilir. Cinsiyet,
bireysel büyüme faklı
ğı
nı oluş
turan etkenlerdendir. Kalkan balı
kları
nı
n diş
ileri
erkeklerinden daha büyüktür. Büyüklük farkı500 g dan itibaren görülmeye baş
lar ve yaş
ilerledikçe devam eder. Erkek balı
klar 2 yaş
ı
nda, diş
ilerden 1 yı
l önce ve 1 kg dan daha
düş
ük ağı
rlı
kta cinsel olgunluğa ulaş
ı
rlar. Bu durum, balı
ğ
ı
n pazar boyuna ulaş
madan önce
cinsel olgunluğa ulaş
arak ağı
rlı
k kaybetmesini önlemek için tüm diş
i ve/veya steril stok
üretimine olan gereksinimi gösterir. Bunun yanı
nda aynıamaç için cinsi olgunlaş
manı
n
geciktirilmesi veya geç cinsi olgunluğa ulaş
an bireylerin yetiş
tiricilik amaçlıseleksiyonu
da uygulanabilir. Kalkan balı
klarıiçin yüksek protein düş
ük yağiçerikli beyaz balı
k
unundan elde edilmişyüzer pelet yemlerin kullanı
lmasıbüyümeyi etkilemektedir (Person
Le-Ruyet, 2002).
1.5. Ekonomik Önemi
Kalkan balı
ğ
ı dünya üretiminin 2004’deki ticari değeri 50 milyon dolar
civarı
ndadı
r. Üretimin artması
na karş
ı
n pazar fiyatı
nda bir düş
üşolmadı
ğıgörülmektedir
(Şekil 2) (URL-2). 3–4 kg ve daha büyük balı
klara özellikle İ
spanya’da talep olmakta ve
yüksek fiyattan satı
lmaktadı
r. Kalkan 0.5 kg’dan 4 kg ağı
rlı
ğa kadar pazarlanabilmektedir.
Ağı
rlı
k artı
kça pazar değeri artmaktadı
r. Yetiş
tirilen kalkan balı
klarıgenellikle bütün ve
taze olarak satı
lmaktadı
r. Büyük balı
klar fileto halinde satı
labildiği halde bu tip satı
şyapan
marketler halen çok azdı
r. Fakat gelecekte bu tip pazarlamanı
n daha da geliş
me göstereceği
beklenmektedir. Kültür balı
kları
nı
n çoğunluğu ortalama 1 kg (0,8–1,5 kg) ağı
rlı
kta
pazarlanmaktadı
r. Fransı
z iş
letmeleri üretimlerinin % 10-20’si büyük balı
k olarak
pazarlanmaktadı
r (Person-Le Ruyet, 2002). Kalkan balı
ğı
nı
n satı
şfiyatıbalı
k ağı
rlı
ğı
8
artı
kça artmaktadı
r. Ocak 2007 tarihinde İ
spanyada kültür kalkanı
n 1 kg fiyatı
, 1–2 kg/adet
için 10.40, 2–3 kg/adet için 12.40 ve 3–4 kg/adet için 17.40 avrodur (URL-3).
Asya ülkelerinde ve bazıAvrupa ülkelerinde canlıkalkan balı
ğı
na olan talepteki
artı
şbu tip pazarlamaya iş
letmelerin ilgisini artı
rmaktadı
r. Özel ön hazı
rlı
k ve ambalajlama
ile kalkan balı
klarısusuz olarak 2 gün yaş
ayabilmektedir. Susuz nakilde, 18 saat sonra %
85’in üzerinde balı
k hayatta kalabilmektedir (Person-Le Ruyet, 2002).
Karadeniz’de en fazla avlanan ekonomik dip balı
klarımezgit, barbunya ve kalkan
balı
ğ
ı
dı
r. Kalkan balı
ğıadıgeçen diğer balı
klara göre daha değerli olup 2005 yı
lı
nda tazesoğutulmuş1030 kg kalkan balı
ğıihraç edilmiş
tir (TÜİ
K, 2007).
7000
60000
Üretim
Değer
50000
Üretim (ton)
5000
40000
4000
30000
3000
20000
2000
Değer (1000 $)
6000
10000
1000
04
20
02
20
00
20
98
19
96
19
94
19
92
19
90
19
88
19
1 98
19
6
0
84
0
Yı
l
Şekil 2. Kalkan balı
ğı
nı
n Avrupa kültür üretim miktarıve pazar değeri (URL-1).
Karadeniz’de en fazla avlanan ekonomik dip balı
klarımezgit, barbunya ve kalkan
balı
ğ
ı
dı
r. Kalkan balı
ğıadıgeçen diğer balı
klara göre daha değerli olup 2005 yı
lı
nda tazesoğutulmuş1030 kg kalkan balı
ğıihraç edilmiş
tir (TÜİ
K, 2007).
9
1.6. Balı
k Yetiş
tiriciliğinde Yumurta Kalitesi
Kaliteli yumurta elde etmek baş
arı
lıbalı
k üretimi için zorunlu ve önemli bir
gereksinimdir. Kuluçkahane ş
artları
nda balı
klardan doğ
al yolla yumurta elde edilebildiği
gibi, sağı
m yoluyla da yumurta elde edilmektedir. Yumurtalar ve bu yumurtalardan elde
edilecek yavruları
n yüksek kalitede olmasıönemlidir. Kaliteli yumurta; yüksek döllenme
ve yumurtadan çı
kı
şoranısergileyen, larva döneminde yüksek yaş
ama kabiliyeti olan,
sağ
lı
klıve hı
zlıbüyüme potansiyeline sahip larvaları
n üretilebildiği yumurtalar olarak
tanı
mlanabilir.
Yumurta kalitesini etkileyen iç (yumurtaya ait) ve dı
ş (çevresel) faktörler
hakkı
ndaki bilgiler oldukça sı
nı
rlı
dı
r. Damı
zlı
k balı
ğ
ı
n genetik yapı
sı
, beslemede
kullanı
lan yem, stres, kötü su kalitesi veya yumurtanı
n aş
ı
rıolgunlaş
masıyumurta
kalitesinin düş
ük olması
nı
n nedenlerinden sayı
labilir (Kjørsvik, 1990; Brooks ve ark.,
1997; Okumuş
, 2003).
Yumurta kalitesi, ticari kuluçkahaneler için önemli bir parametre olup üretilen
larvaları sayı ve kalite yönünden sı
nı
rlandı
rabilir. Kuluçkahaneler, damı
zlı
kları
n
performansları
nıdeğerlendirmek, işgücü ve kuluçka tanklarıgibi kaynakları
n etkin
kullanı
mı için yetiş
tiricilik
sistemlerinde kullanacakları yumurtaları
n kalitelerini
değerlendirmeye yönelik pratik yöntemlere ihtiyaç duyarlar (Shields ve ark., 1997).
Yüksek yumurta kalitesinden elde edilebilecek olumlu sonuçlar yetiş
tiricilik koş
ulları
ndan
ve çevre ş
artları
ndan dolayımaskelenebilmektedir (Bromage, 1995).
Ticari kuluçkahanelerde yumurta kalitesini değerlendirmek için yumurtanı
n
yüzmesi (Lahnsteiner ve Patarnello, 2004), yağ damlacı
kları
nı
n sayı
sıve blastomer
morfolojisi (Shields ve ark., 1997), döllenme ve çı
kı
şoranıgibi kriterler kullanı
lmaktadı
r.
Ayrı
ca Gadus
morhua
‘da
yumurta
büyüklüğü
(Knutsen
ve
Tilseth,
1985),
Melanogrammus aeglefinus’da yumurtanı
n kuru madde oranı(Trippel ve ark., 2000)
yumurta kalite kriteri olarak kullanı
lmaktadı
r. Bunun yanı
nda kahverengi alabalı
k Salmo
trutta fario’ da yağdamlacı
kları
n dağı
lı
mıincelenerek kötü ve iyi yumurtalar seçilebilir
(Mansour, 2007). Bir baş
ka yöntem ise yumurtasıkullanı
lan her anaç balı
ğa ait döllenme
oranlarıve larva performanslarıkayı
t altı
na alı
narak en iyi performansısergileyen anaçlar
tespit edilmesidir (Bromage, 1995).
Bu çalı
ş
malardan yumurta kalite göstergelerinin türe özgü olduğu görülmektedir.
Bununla birlikte son yı
llarda Alp alası(Salvelinus alpinus) ( Svavarsson ve Jónsson, 2000),
Sibirya mersini (Acipenser baeri) (Gisbert ve ark.,2000), Atlantik morinası(Gadus
10
morhua) (Zhao ve ark., 2001) gibi türlerde yapı
lan çalı
ş
malar yumurta büyüklüğü ile
yaş
am oranıarası
nda iliş
ki olmadı
ğı
nıortaya koymuş
tur.
Yumurta
kalitesini
belirlemede
kullanı
lan
metotları
n
kuluçkahanelerde
uygulanabilmesi için, erken dönemde kalite tespiti yapı
labilmelidir. Böylece kötü kaliteli
gruplar kuluçkahaneyi daha fazla iş
gal etmeden imha edilebilir (Bromage, 1995; Rideout
ve ark., 2004).
Hücre
bölünmesi
birçok
türde
yumurta
kalitesinin
belirlenmesinde
kullanı
lmaktadı
r. Erken embriyogenez bir seri mitoz bölünme ile gerçekleş
ir. Bu durumda
eş
it büyüklükte simetrik hücreler meydana gelir ki bunlar blastomer olarak adlandı
rı
lı
rlar.
Çoğu deniz balı
ğı
nı
n yumurtalarış
effaftı
r ve bu özelliklerinden dolayıblastomer
morfolojilerinin incelenmesi oldukça kolaydı
r. Hücreler bölündüklerinde ortaya çı
kan
normal dı
ş
ıhücre görünümleri anormal blastomer morfolojisi olarak ifade edilirler
(Rideout ve ark., 2004). Anormal blastomere sahip yumurtaları
n açı
lma oranlarınormal
blastomere sahip yumurtaları
n açı
lma oranları
ndan daha düş
üktür (Mc Evoy, 1984;
Kjørsvik ve ark., 2003).
Yumurtaları
n erken dönem hücre bölünmeleriyle ilgili birçok çalı
ş
mada detaya
inilmemiş
tir. Shield vd. (1997)’de ifade edildiği gibi anormallikler birçok değiş
ik tipte
ortaya çı
kmaktadı
r. Bunlar asimetrik hücre pozisyonu, büyüklükleri eş
it olmayan hücreler,
hücrelerin birbiriyle temas yüzeyinin az olması
, hücre bölünme çizgisinin belirgin
olmaması
, hücreler arası
nda boş
luk benzeri yapı
ları
n görülmesidir. Bu anormallikler ayrı
ayrıele alı
nmadı
ğı
nda her birinin etkisi tam olarak ortaya konamamı
ş
tı
r.
Shield vd. (1997) Atlantik halibutunda (Hippoglossus hippoglossus), Rideout vd.
(2004) morinada (Melanogrammus aeglefinus), Valin ve Nissling (1998) ve Rani (2005)
Atlantik
morinası
nda
(Gadus
morhua)
blastomer
morfolojisini
detaylandı
rarak
değerlendirmiş
tir.
Kalkan balı
kları
nı
n larval yaş
am oranıdüş
üktür (Devauchelle ve ark., 1988).
Karadeniz kalkanıile Atlantik kalkanı
nı
n ilk aydaki ölüm oranlarıbirbirine benzemektedir.
İ
lk yoğun ölümler larva çı
kı
ş
ı
ndan 3–4 gün sonra baş
lamaktadı
r. Bu dönemde ölen
larvaları
n önemli kı
smı
nıanormaller oluş
turmaktadı
r. Karadeniz kalkanı
n yaş
am oranı
yumurta ve larva kalitesi, uygun larval yem ve büyütme tankı
ndaki su kalitesi ve hijyen
tarafı
ndan belirlenmektedir. Yumurta ve larva kalitesi döllenme ve çı
kı
şoranlarıile tahmin
edilmektedir. Yüksek döllenme ve çı
kı
şoranı
na (>% 75) sahip larvaları
n yetiş
tiricilik için
uygun
olabileceği düş
ünülür.
Anormal
11
larva
oranı da
kalite
kriteri
olarak
değerlendirilebilir. Bir diğer yöntem ise yumurtaları
n bir boyaya batı
rı
lmasıve boyanı
n
yumurta tarafı
ndan emilmesi temeline dayanı
r. Renklenen yumurtaları
n oranıve rengin
tonu kullanı
larak yumurta kalitesi tahmin edilmeye çalı
ş
ı
lı
r (Maslova, 2002).
Atlantik kalkan balı
kları
nda yumurta döllenme oranıile yaş
am oranıve normal
blastomer oranıile metamorfoz tamamlama ve normal pigmentasyon arası
nda pozitif iliş
ki
bulunmuş
tur. Genel olarak döllenme oranı
nı
n yüksek olduğu gruplarda normal blastomer
yüzdesi, yaş
am oranıve metamorfoz tamamlama ve pigmentasyon baş
arı
sıyüksektir
(Kjørsvik ve ark., 2003). Karadeniz kalkanı
nda döllenme oranıile çı
kı
şoranıarası
nda
iliş
ki gözlenmemiş
tir (Aydı
n ve Polat, 2007).
1.7. Su Ürünleri Yetiş
tiriciliğinde Triploidi
Poliploidi, organizmaları
n ilave olarak bir veya daha fazla kromozom setine sahip
olmalarış
eklinde tanı
mlanabilir. Normal (diploid) balı
kları
n hücre çekirdeklerinde 2n
sayı
da kromozom, triploid balı
kları
n hücre çekirdeklerinde ise 3n sayı
da kromozom
bulunmaktadı
r. Kendiliğinden oluş
an poliploidiye bazen doğada rastlanabilir. Poliploidi,
özellikle triploidi bazıomurgası
zlarda ve bazıdüş
ük omurgalı
larda kolayca uygulanabilir
ve yaş
ayan canlı
lar üretilebilir. Avrupa Birliğ
i mevzuatı
na göre (90/220/CEE 23 Nisan
1990) poliploidi, genetiği değiş
tirilmişorganizma (GDO) olarak mütalaa edilmez (Piferrer
ve ark., 2006).
Balı
kları
n birçoğunda dı
ş döllenme gerçekleş
mektedir. Bu da kromozom
sayı
ları
nda değiş
iklik yapmaya izin verir. Thorgaard (1983), poliploid balı
k üretmek için
kromozom manuplasyonları1970’lerin ortaları
ndan itibaren araş
tı
rı
lmaya baş
landı
ğı
nı
rapor etmiş
tir. İ
lk yı
llarda çalı
ş
malar salmonlar ve üzerinde yoğunlaş
mı
ş
tı
. Doğal olarak
triploid oluş
umu ilk kez gökkuş
ağ
ıalabalı
ğı
nda Cuellar ve Uyeno (1972) tarafı
ndan rapor
edilmiş
tir (Dillon, 1988).
Yetiş
tiriciliği yapı
lan türlerin çoğ
u triploidi uygulaması
na uygundur. Büyük
yumurtaya sahip balı
klarda, sı
caklı
k ş
okuyla yapı
lan uygulamaları
n sonuçları
nda
farklı
lı
klar görülür. Bu durumda, bası
nç uygulamasıve tetraploidler ile diploidlerin
çaprazlanmasıtüre bağlıolarak daha güvenilir sonuçlar verebilir. Soğ
uk ş
ok ve bası
nç
uygulamasıküçük yumurtalıbalı
klar (sazanlar, deniz levreği, kalkan, çipura) için uygundur
(Piferrer ve ark., 2006).
Triploid uygulanacak yumurtanı
n kalitesi, en iyi yaş
am oranı
nı
n elde edilmesi ve
üretimin optimize edilmesi için çok önemlidir. Triploid uygulaması
, kötü kaliteli
12
yumurtada, ikinci mayoz bölünmenin baş
latı
lmasıiçin gerekli zamanıfarklıseviyelerde
ortaya koyar. Bu da triploid uygulaması
nı
n etkisinin azalması
yla sonuçlanı
r. Özellikle
uygulama zamanı
, süresi, yoğunluğunun tam olarak belirlenmesi ve uygulanmasıgerekir
(Piferrer ve ark., 2006).
Triploid organizmanı
n steril oluş
u ve doğal popülasyona kaçması
yla oluş
acak
genetik etkinin sı
nı
rlıoluş
undan dolayıçeş
itli uluslararasıorganizasyonlar (NASCO, FAO,
ICES) tarafı
ndan yetiş
tiricilikte ve balı
klandı
rmalarda kullanı
lmasıtavsiye edilmektedir.
Ayrı
ca triploidinin kullanı
mı
, genetiği değiş
tirilmişorganizmaları
n (GDO) doğal stoklara
bulaş
masıprobleminin çözümü için önerilmektedir. GDO’ları
n doğaya açı
k ortamlarda
yetiş
tiriciliğ
inin yapı
lmasıdurumunda, organizmanı
n % 100 steril olarak üretilmesi ve
kontrol edilmesi önemlidir. Diğer durumlarda ise yüksek oranda sterillik istenir (Piferrer ve
ark., 2006).
Triploid uygulamasıbüyük miktarlarda yumurta için düş
ünülüyorsa yeterli üretim
için uygun sistemin kurulmasıgerekir. Bazıdurumlarda triploid uygulaması
nda geliş
menin
erken dönemlerinde ölümler görülür. Triploidin uygulanması
ndan beklenen fayda ile yem
harcamalarıyapı
lmadan görülen bu ölümler dengelenebilir (Piferrer ve ark., 2006).
Triploid türlerin performansıtüre özgüdür. Son zamanlarda satı
ş
a sunulan cinsi
olgunluğa ulaş
mı
şistiridye ve salmonları
n organoleptik kalitelerini devam ettirmek veya
arttı
rmak için iş
letmelerde triploid uygulamasıyapı
lmaktadı
r. İ
stiridyelerde triploid,
yaş
ama ve büyüme oranı
nıartı
rı
r. Balı
klarda (kalkan ve salmon) ise, triploid uygulama ile
diploidlerin cinsel olgunluğa eriş
meleriyle ortaya çı
kan büyümenin baskıaltı
na alı
nması
engellenir ve bu dönemde görülen ölümler azalı
r. Yetiş
tiricilik ş
artları
nı
n ideal olması
durumunda triploidlerin performansıile ilgili sorun yaş
anmaz, fakat kötü yetiş
tiricilik
ş
artları
nda diploidlerden daha düş
ük performans sergilerler (Piferrer ve ark., 2006).
Ticari yetiş
tiricilik yapan iş
letmelerde balı
kları
n satı
ş
tan önce cinsel olgunluğa
ulaş
malarıbir sorundur. Cinsel olgunluğa ulaş
mı
şbalı
kları
n büyümeleri yavaş
lamakta, et
kaliteleri bozulmakta ve yüksek ölüm oranlarıgörülmektedir. Steril triploid balı
kta gonad
geliş
meyeceği için balı
ğı
n büyümesi duraksamadan devam edecek, et kalitesinde bozulma
olmayacak ve ölümler azalacaktı
r (Gjedrem, 2005).
Yapı
lan çalı
ş
malar da triploidlerde gametogenezin görülmediği ortaya konmuş
tur.
Balı
klarda tamamen steril diş
iler oluş
urken, erkeklerin testislerini geliş
tirebildikleri ve
Atlantik salmonu gibi türlerin dölleme özelliğ
i olmayan sperm ürettikleri görülmüş
tür.
Kalkan, levrek ve çipura gibi türlerin triploid erkekleri ise sperm üretmezler. Triploid ile
13
tam sterillik elde edildiğini ortaya koymak için bir birini izleyen iki üreme döneminde ele
alı
nan türde gonad geliş
iminin görülmemesi gerekir (Piferrer ve ark., 2006).
Tetraploidinin elde edilmesi teorik olarak mümkündür ancak pratik olarak oldukça
zordur. Yaş
ayabilen tetraploidler sadece Pasifik istiridyesinde ve gökkuş
ağıalabalı
ğ
ı
nda
elde edilmiş
tir. Pasifik istiridyesinde diploid ile tetraploidlerin çaprazlanmasıile % 100
triploidler elde edilmiş
tir (Piferrer ve ark., 2006).
1.7.1. Triploid oluş
turma mekanizması
Triploid balı
k üretimi, fiziksel ve kimyasal uygulamalar veya tetraploid ve diploid
balı
kları
n çaprazlanmasısonucu elde edilmektedir. Yumurta ve spermin bir araya
gelmesiyle döllenme gerçekleş
mişolur. 2. kutup hücresinin hücre içinde kalması
nı
sağ
lamak ve döllenmişhücrenin ilk bölünmesini engellemek için döllenmeden kı
sa bir süre
sonra döllenmişyumurtaya sı
caklı
k veya bası
nç ş
oku uygulanı
r. Bu uygulamalara bağlı
olarak triploid veya tetraploid balı
k üretimi gerçekleş
tirilir (Şekil 3) (Gjedrem, 2005).
1.7.2. Triploidizasyon uygulaması
nda kullanı
lan yöntemler
Triploid birey yaygı
n olarak bası
nç, kimyasal ve sı
caklı
k ş
okları
ndan birinin
döllenmişyumurtalara uygulanmasıile üretilmektedir.
Yaygı
n olarak 5 000 den 10 000 psi ye kadar olan hidrostatik bası
nç
kullanı
lmaktadı
r. Barfin pisi (Verasper moseri) balı
kları
nda 0,650 N/m2 lik bası
nç,
döllenmeden 6 dakika sonra, 6 dakika süreyle uygulanmı
ş
tı
r (Mori ve ark., 2006). Deniz
levreklerine 2 dakika süre ile 8 000 psi (Peruzzi ve Chatain, 2000), sazan balı
kları
nda 7116
ile 8225 psi (Linhart ve ark., 1991), Alp alası(Salvelinus alpinus) balı
kları
nda
döllenmeden 200, 250, 300 veya 350 derece dakika sonra 5 dakika süre ile 9500 psi
(Loopstra ve Hansen, 2006) olarak uygulanmı
ş
tı
r.
Kabuklulara uygulanan kimyasal ş
oklarda Sitokalasin B kullanı
lmaktadı
r (Troup
ve ark., 2005). Mallia vd. (2006), istiridyede, Sellars vd. (2006), karideste ve Liu vd.
(2004) tarakta triploid oluş
turmak için 6-dimetilaminopurin (6-DMAP) kullanmı
ş
lardı
r.
Sı
caklı
k ş
oku ise oldukça yaygı
n olarak kullanı
lan ucuz ve kullanı
lan materyalin
tehlike arz etmediği yöntemdir. Yüksek sı
caklı
k genellikle soğuk su türlerinde
uygulanı
rken, soğuk ş
ok ise ı
lı
k su türlerinde uygulanmaktadı
r (Beaumont ve Hoare, 2003;
Özden, ve ark., 2003; Gjedrem, 2005).
14
Şekil 3. Balı
klarda poliploidi (triploid, tetraploid) oluş
umu. (Reddy ve ark., 1990’dan
alı
narak yeniden düzenlenmiş
tir)
15
1.8. Önceki Çalı
ş
malar
1.8.1. Yumurta kalitesi
Ovulasyondan 30–35 saat sonra sağı
lan yumurta grubunun döllenme oranı%80’den
fazla olsa dahi 18–20 saat sonra hepsi ölmektedir. Ovulasyondan 3 saat sonra sağı
lan
balı
kları
n yumurtalarıkaliteli görülmektedir. Balı
k büyüklüğü ile balı
ğı
n ovulasyon
döngüsü arası
nda bir iliş
ki yoktur. Ovule olmuşkalkan yumurtası
nı
n hı
zlı
ca aş
ı
rı
olgunlaş
tı
ğı(over ripe), bunun da yumurta kalitesinin düş
ük olması
nı
n esas sebebi
olabileceği belirtilmiş
tir. Bu nedenle balı
klarıhaftada 2 kez sağ
mak yerine ovulasyon
zamanları
nıtespit ederek sağmak kaliteli yumurta elde edilmesinde önemli olabilir (Mc
Evoy, 1984),.
Devauchelle (1987), Fransa’da kuluçkahanede tutulan doğadan yakalanmı
şve
kuluçkahanede üretilmişkalkan balı
kları
nı
n yumurtlama davranı
ş
ları
yla ilgili çalı
ş
ma
yapmı
ş
tı
r. Bu çalı
ş
ma alternatif sı
caklı
k ve ı
ş
ı
k koş
ullarıuygulandı
ğı
nda tüm yı
l boyunca
balı
klardan
yumurta
alı
nabildiğini
göstermiş
tir.
Doğ
al
yolla
yumurta
alı
mı
gerekleş
tirilmesine rağmen döllenmişyumurtaları
n ve canlı
lı
ğ
ı
nıdevam ettirenlerin oranı
çok düş
ük çı
kmı
ş
tı
r. Yumurtaları
n çapları
nı
n 0,98-1,19 mm arası
nda değiş
tiği, ortalama
yumurta verimi doğal yolla yumurta alı
nanlarda 80 000-200 000 adet /kg ve sağ
ı
m
yapı
lanlarda 260 000-430 000 adet/kg olduğ
u ve anaçları
n bir sezon için yumurtlama
sayı
ları
nı
n 9’dan fazla olduğu ifade edilmiş
tir.
Shield vd. (1997), İ
ngiltere’de Atlantik halibutunda (Hippoglossus hippoglossus)
blastomer morfolojisinin yumurtaları
n yaş
ama kabiliyetlerinin tahmin edilmesinde araç
olarak kullanı
lmasıkonusunu çalı
ş
mı
ş
lardı
r. Yaşdöllenme ile elde edilen yumurtalar
6°C’de inkübe edilmiş
tir. 8’li hücre aş
aması
na ulaş
an yumurtalar mikroskopta incelenerek
tek tek kuluçka edilmiş
tir. Yumurtalar mikroskop altı
nda yüksek çözünürlükte düş
ük ı
ş
ı
k
ş
artları
nda gözlenmiş
tir. Yumurtalar asimetrik hücre, hücrelerin eş
it büyüklükte olmaması
,
hücrelerin birbiriyle temas yüzeyinin az olması
, hücre bölünme çizgisinin belirgin
olmamasıve hücrelerin arası
nda ya da etrafı
nda boş
luk benzeri yapı
ları
n olmasış
eklinde
ifade edilen anormallik tipleri yönünden incelenmişve bu anormallikler anormalden
normale doğru 1’den 4’ e kadar numaralandı
rı
larak değerlendirilmiş
tir. Döllenme oranları
ile çı
kı
şoranlarıarası
nda korelasyon görülmemiş
tir. Her bir anormallik tipinin görülme
sı
klı
ğıile çı
kı
şarası
nda negatif korelasyon olduğu ifade edilmiş
tir. Ayrı
ca yazar,
oluş
turulan yumurta değerlendirme tekniğinin halibut için kullanı
labileceğini, fakat diğer
türler için benzer çalı
ş
malara ihtiyaç olduğunu vurgulamı
ş
tı
r.
16
Valin ve Nissling (1998), Atlantik morinası(kod) (Gadus morhua) üzerinde
yaptı
klarıçalı
ş
mada yumurta blastomerlerinde (4–32 hücre) gözlenen düzensizlikler ile
yumurta yaş
am baş
arı
sı
nıincelemiş
tir. Beherlerde yapı
lan çalı
ş
ma ile yumurta çı
kı
ş
ları
takip edilmiş
tir. Ayrı
ca blastomerleri normal görünümlü ve blastomerleri düzensiz
görünümlü yumurtaları
n resimleri çekilerek tek tek inkübe edilmiş
lerdir. Larvalar normal
ve kı
vrı
k olarak kaydedilmişve larvalar açlı
ktan ölene kadar takip edilmiş
tir. Blastomer
morfolojisi ile döllenme oranıarası
nda iliş
ki bulunmamı
şfakat blastomer morfolojisi ile
çı
kı
şoranıarası
nda iliş
ki bulunmuş
tur. Normal görünümlü blastomerlerin çı
kı
şoranı
blastomerleri düzensiz olanlardan yüksek gözlenmişancak her iki gruptaki anormal
(kı
vrı
k) larvaları
n normallere oranıarası
nda fark bulunmamı
ş
tı
r. Bununla birlikte düzensiz
blastomere sahip yumurtalardan elde edilen larvaları
n yaş
ama oranları
nı
n düş
ük olacağ
ı
na
dair bir belirti olmadı
ğ
ıifade edilmiş
tir.
Kjørsvik vd. (2003), Atlantik kalkan balı
ğ
ı
nda yumurta kalitesi konusunda çalı
ş
ma
yürütmüş
tür. Yumurtalar ‰ 34 tuzlulukta ve 13°C’de inkübe edilmiş
ler, döllenmeden
sonra 8-32’li hücre aş
aması
nda döllenme oranıve normal blastomer yüzdesi tahmin
edilmiş
tir. Larvalar 40 adet/litre yoğunluğ
unda stoklanmı
şve takipleri 37. güne kadar
yapı
lmı
ş
tı
r. 37. günde yavruları
n yaş
am oranı
, metamorfozu tamamlama ve pigmentasyon
baş
arı
sıincelenmiş
tir. Döllenme oranıiki grupta % 90 ve % 95 olarak gerçekleş
irken
diğerlerinde % 70’den düş
ük bulunmuş
tur. Yüksek döllenme oranları
na sahip yumurta
grupları
nda blastomerleri normal olanları
n yüzdeleri % 87 ve % 94 olmuş
tur. Düş
ük
döllenme görülen grupları
nda blastomerleri normal olanları
n oranı% 40’tan daha düş
üktür.
Döllenme oranlarıve normal blastomer yüzdesi yüksek olanları
n yaş
ama oranı
,
metamorfozu tamamlama ve pigmentasyon baş
arı
sıyüksektir. Sadece bir grupta
blastomerleri normal olanları
n yüzdesi nispeten yüksek olması
na rağmen yaş
ama oranı
hepsinden düş
ük bulunmuş
tur. Yumurta döllenme oranıile yaş
ama oranıarası
nda pozitif
iliş
ki ve normal blastomer oranıile yaş
am oranıve metamorfoza tamamlama ve
pigmentasyon baş
arı
sıarası
nda pozitif iliş
ki bildirilmiş
tir.
Rideout vd. (2004) tarafı
ndan Kanada’da Melanogrammus aeglefinus ile
yürüttükleri çalı
ş
mada blastomer morfolojisi ile yumurta kalitesinin tahmin edilmesini
çalı
ş
mı
ş
tı
r. ‰ 30 tuzlulukta 5–6°C’de doğal ı
ş
ı
k rejiminde doğal döllenme ile elde edilen
yumurtalarımikroskop altı
nda imcelemişve anormal ve normal blastomer oranları
nı
belirlemiş
lerdir. Yumurtalar 250 ml beherlerde 10 gün süreyle inkübe edildikten sonra
çı
kan larvalar sayı
lmı
ş
tı
r. 6 balı
ğa ait 12 yumurta grubunda blastomer morfolojilerini;
17
asimetrik hücre pozisyonu, büyüklükleri eş
it olmayan hücreler, hücrelerin birbiriyle temas
yüzeyinin az olması
, hücre bölünme çizgisinin belirgin olmamasış
eklinde tasnif ederek
incelemiş
tir. Ayrı
ca ana blastomer grubunun dı
şkı
smı
nda ortaya çı
kan hücreler ve ana
blastomer grubundan ayrıblastomer oluş
umu gibi anormallikler de gözlenmiş
tir. Yumurta
grupları
nda her bir anormallik tipi için anormallik yüzdesi arttı
kça çı
kı
şoranları
azalmaktadı
r. Bir yumurtada birkaç farklıanormallik tipi gözlenebilmektedir. Asimetrik
hücre pozisyonuna sahip olan ve hücrelerin birbiriyle temas yüzeyinin az olması
anormallikleri tek baş
ları
na görüldüklerinde ayrıbir beherde inkübe edilmiş
tir. Tek baş
ı
na
hücrelerin asimetrik olma anormalliğ
i ile yaş
am oranıarası
nda iliş
ki olmadı
ğıifade
edilmektedir. Bunun yanı
nda anormalliklerden hangisinin düş
ük yaş
am oranı
nı
n nedeni
olduğu tam olarak belirlenememiş
tir.
Rani (2005) Gadus morhua yumurtaları
na soğuk ş
ok uygulayarak triploid elde etme
iş
leminin blastomer morfolojisi üzerindeki etkilerini çalı
ş
mı
ş
tı
r. Ayrı
ca yumurtada görülen
anormallik tiplerinin yumurta yaş
am oranıüzerine etkilerini incelemiş
tir. 4 faklıanacı
n
yumurtası
nıkullanarak 4 deney yürütmüş
tür. Yaptı
ğ
ıçalı
ş
mada blastomerlerde görülen
anormallik oranları
nı
n soğuk ş
ok uygulanmasıile yükseldiğini bildirmektedir. Ancak
yumurta yaş
am oranlarıaçı
sı
ndan soğuk ş
ok grubu ile kontrol grubu arası
nda önemli fark
görülmediğini beyan etmiş
tir. Bununla birlikte anormallik oranıile çı
kı
şarası
nda bir
korelasyon oluş
madı
ğıifade edilmiş
tir. Çalı
ş
ması
nı
n bu türün yumurta kalitesini belirleyici
olarak kullanı
lamayacağı
nısonucuna varı
lmı
ş
tı
r.
1.8.2. Triploidi
Piferrer vd. (2000), İ
spanya’da yaptı
klarıaraş
tı
rmada, kalkan balı
ğıiçin triploidi
iş
lemini döllenmeden hemen sonra soğ
uk ş
ok uygulanarak çalı
ş
mı
ş
lardı
r. İ
spanya’nı
n
kuzeyindeki Vigo ş
ehrinde 13 – 14 °C sı
caklı
ktaki deniz suyunda muhafaza edilen
balı
klardan sağı
m yoluyla elde edilen yumurtalar suni olarak döllenmiş
tir. Çalı
ş
mada bir
veya iki anacı
n yumurtasıbirleş
tirilerek denemeler yapı
lmı
ş
tı
r. Yaklaş
ı
k 5 ml yumurta
içeren cam tüpler buz parçacı
klarıve deniz suyu bulunan tepsiye yerleş
tirilerek 0°C, 2°C,
4°C’lerde ayrıayrı5, 10, 20, 40 dakika sürelerde soğuk ş
ok uygulanmı
ş
tı
r. Kontrol
gruplarıiçin herhangi bir uygulama yapı
lmamı
ş
tı
r. Oluş
turulan yalancıkontrol grubu için
yapı
lan uygulamalar soğuk ş
ok dı
ş
ı
nda diğer grup (ş
ok grubu) gibidir. Yalancıkontrol
grubu ve kontrol grubunun karş
ı
laş
tı
rı
lmasıile muhtemel mekanik etkilerin neden olduğu
olumsuzluklar değerlendirilmiş
tir. Şok süresi artı
kça yaş
am oranı
nı
n azaldı
ğı
, bununla
18
birlikte düş
ük ş
ok sı
caklı
kları
nı
n triploid oranı
nıyükselttiği ifade edilmiş
tir. 0°C’de 20
dakika süre ile uygulanan ş
ok ile % 78,6’dan daha fazla oranda tripoloid (3n) kalkan elde
edilmiş
tir. Larvaları
n çı
kı
ş
ı
ndan 1 gün sonra yapı
lan karyolojik çalı
ş
ma ile kontrol grubu
larvaları
n 2n=44 kromozoma ve ş
ok grubu larvaları
n ise 3n=66 kromozom sahip oldukları
tespit edilmiş
tir.
Piferrer vd. (2003), önceki çalı
ş
maları
nı
n devamıniteliğinde olan bu çalı
ş
mada, en
uygun ş
ok zamanıve yoğun miktardaki yumurtalarda triploid uygulamak için gerekli
ş
artlar araş
tı
rı
lmı
ş
tı
r. Uygun zamanıtespit etmek için döllenmeden 0,1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9,
10, 15, 20 dakika sonra soğuk ş
ok uygulamaya baş
lanmı
ş
, 20 dakika süre ile – 0,7 ± 0,3
°C’ye maruz bı
rakı
lmı
şolup kontrol gruplarıiçin her hangi bir uygulama yapı
lmadan
inkübatöre dökülmüş
tür. Triploidide en iyi değer, soğuk ş
okun döllenmeden 5–7 dakika
sonra baş
latı
ldı
ğıdurumlarda gözlenmiş
tir. Döllenmeden 6-7 dakika sonra baş
layan ş
ok ile
% 90 dan yüksek triploid oranıelde edilmiş
tir. Bu çalı
ş
ma da büyük hacimdeki
yumurtalara (150–300ml) triploid uygulamasıdeğ
erlendirilmişve 0°C’nin altı
ndaki
sı
caklı
k uygulaması
nı
n etkisi incelenmiş
tir. Değerlendirmede kullanı
lan toplam ş
ok
sı
caklı
ğıortalama ş
ok sı
caklı
ğıile ş
ok süresinin çarpı
mı
yla elde edilmiş
tir. 0°C’nin altı
nda
yoğun miktarda yumurtaya yapı
lan uygulamanı
n baş
arı
sıiçin soğutulmuşsuyun -2°C
olmasıgerekliliğ
i önerilmiş
tir. Yumurtaları
n çı
kı
ş
ı
, döllendikten 5 gün sonra yaklaş
ı
k 1
gün sürmüş
, yaş
am oranıçı
kı
ş
tan 1 gün sonra sayı
lan larvaları
n baş
langı
çtaki yumurta
sayı
sı
na oranış
eklinde hesaplanmı
ş
tı
r. Yaş
am oranış
oka baş
lama süresi uzadı
kça ve ş
ok
derecesi düş
tükçe azalmı
ş
tı
r.
Mori vd. (2004), Japonya’da Barfin pisi balı
ğ
ı
nda (Verasper moseri) triploid ve
ginogenetik diploid bireyler elde etmek için soğuk ş
oku ve bası
nç ş
oku uygulamı
ş
tı
r.
Yumurtalar -1,5°C’de döllenmeden 9 dakika sonra 90 dakika süre ile soğuk ş
oka maruz
bı
rakı
lmı
ş
tı
r. Bu iş
lem sonucunda, triploid oranı% 90,9 olurken triploidlerin çı
kı
şoranı
kontrole göre % 29,2 olmuş
tur. Spermler 10 mj/cm2 ı
ş
ı
nlamasıile genetik olarak etkisiz
hale getirilmiş
tir. Ginogenetik diploid bireyler, yumurtalara döllenmeden 150–240 dakika
sonra 6 dakika süre ile bası
nç ş
oku (650 kg/cm2) uygulanarak elde edilmiş
tir.
Mori vd. (2006), triploid Barfin pisi balı
ğı(Verasper moseri)’nı
n yetiş
tiricilik
performansıüzerine Japonya’da yaptı
ğıçalı
ş
ma ile cinsiyet oranı
, cinsel olgunlaş
ma,
büyüme gibi konularıirdelemiş
tir. Birlikte tutulan triploid balı
klarda cinsiyet oranıeş
it
fakat ayrıayrıtutulan triploid balı
klarda diş
ilerin oranı
nı
n daha fazla olduğ
u belirtilmiş
tir.
Triploid diş
ilerin gonado somatik indeks (GSI )’leri yumurtlama döneminde dahi oldukça
19
düş
ük ve yumurtalı
kları
nı
n geliş
memişolduğunu ve bu nedenle triploid diş
ilerin steril
olduğunu ifade etmiş
lerdir. Triploid erkeklerin ise anormal görünümlü spermatozoa
ürettikleri ve dölledikleri yumurtalardan yavru elde edilemediği dolayı
sı
yla triploid erkek
balı
kları
nda fonksiyonel olarak steril oldukları
nıbelirtmiş
lerdir. Triploid erkek balı
kları
n
diploid balı
klardan daha yavaşbüyümekte olduğunu, benzer ş
ekilde triploid diş
i balı
kları
n
diploid diş
ilerden yavaşveya aynımiktarda büyüme sergilediğini rapor etmiş
lerdir.
Peruzzi ve Chatain (2000), deniz levreği yumurtaları
nda ikinci kutup hücresinin
tutulmasıile ilgili uygun ş
artlarıçalı
ş
mı
ş
tı
r. Araş
tı
rı
cı
ları
n soğuk ş
ok ve bası
nç
iş
lemlerinin uygulama sürelerini ve uygulamanı
n döllenmeden sonra baş
lama zamanlarıile
ilgili belirlediğ
i optimum ş
artlar; soğuk ş
ok için, yumurtaları
n döllenmeden 5 dakika sonra
15–20 dakika süre ile 0–1°C de tutulmaları
, bası
nç ş
oku için ise döllenmeden 6 dakika
sonra 8500 psi de 2 dakika süre ile muamele edilmeleridir.
Cal vd. (2006), İ
spanya’da ginogenetik diploid kalkan balı
ğı
nda büyüme ve gonad
geliş
mesini çalı
ş
mı
ş
tı
r. Yumurtaları
n döllenmesinde kullanı
lan sperm mor ötesi ı
ş
ı
na (30
000 erg mm-2) maruz bı
rakı
lmı
ş
tı
r. Yumurtalar, 2. polar cisimciğ
i muhafaza edebilmeleri
için 13–14 °C sı
caklı
ktan -1 ile 0°C sı
caklı
ğa döllenmeden 6.5 dakika sonra 25 dakika süre
ile maruz bı
rakı
lmı
ş
tı
r. Üretilen 33 kontrol 33 ginogenetik kalkan pit tag ile bireysel
markalanmı
ş
tı
r. Balı
klar normal üretim koş
ulları
nda büyütülmüş
lerdir. Balı
kları
n gonad
geliş
imleri incelenmiş
tir. Bu çalı
ş
madaki kalkan balı
kları
nı
n 9 aydan 36 aya kadar olan
dönemdeki yaş
am oranıkontrol grubunda % 96,7, ginogenetikte ise % 87,9 olarak
gerçekleş
miş
tir. Kontrol grubunda diş
i:erkek oranı1:1, fakat ginogenetikte 1E:3D, bir
baş
ka çalı
ş
mada ginogenetikte 0E:1D görülmüş
tür. Bu çalı
ş
ma ile ginogenetik diploid
kalkan balı
kları
nı
n canlı
lı
kları
, büyümeleri, cinsiyet oranlarıve gonad geliş
imleri
incelenmişve böylece ginogenetik diploid kalkanı
n biyolojik verilerinin tespit edilmesi,
kültür ş
artları
na uyarlanmasıve türün cinsiyet belirleme mekanizmalarıile ilgili bilgiler
elde edilmiş
tir.
Cal vd. (2006), Kalkan balı
ğı
nda yaptı
klarıbir diğ
er çalı
ş
mada diploid ve triploid
bireylerin büyüme ve gonad geliş
imlerini karş
ı
laş
tı
rmı
ş
lardı
r. Triploid durumunu
belirlemek için 6 aylı
k balı
klarda eritrositlerin boyutlarıölçülmüş
tür. Kontrol grubunun
eritrosit boyu 10.0 ± 0.21 μm, soğuk sok uygulanmı
ş
ları
n boyutu ise 15.0 ± 0.26 μm olarak
belirlenmiş
tir. Yaş
ama oranı6 aydan 24 aya kadar olan sürede diploidler için % 86,
triploidler için ise % 94 olarak tespit edilmiş
tir. 24 aydan 48 aya kadar olan sürede ise
yaş
am oranıdiploidler için % 91 ve triploidler için % 100’dür. Bunun nedeni triploid
20
bireylerde gonad geliş
imi dolayı
sı
yla üreme olmadı
ğ
ı
ndan, üreme sezonu sonrasıölümler
görülmemesidir. Diploid balı
klarda 6 aydan 48 aya kadar olan sürede boy, 15.7 cm’den
51.5 cm’ye ve ağı
rlı
k 83.8 g’dan 2934.5 g’a ulaş
mı
ş
tı
r. Triploidlerde ise aynısürede boy
olarak büyüme, 15.9 cm’den 53.9 cm’ye ve ağı
rlı
k 83.6 g’dan 3608 g’a ulaş
mı
ş
tı
r. İ
lk
yı
llı
k büyümelerde bir farklı
lı
k tespit edilmemişbununla birlikte ilerleyen aylarda özellikle
24 aydan sonra triploid balı
klarda diploid balı
klardan daha fazla (ortalama % 11,4) ağı
rlı
k
artı
ş
ıgörüldüğü belirtilmiş
tir. Diş
ilerin gonadosomatik indeksi triploidlerde diploidlerden
önemli derecede farklıbulunmuş
tur. Diploid diş
i ve erkeklerin gonadlarıiyi geliş
miş
tir.
Görsel olarak diploid ve triploidlerin testislerinin benzer olduğu, triploidlerin
ovaryumları
nı
n diploidlerinkinden oldukça küçük olduğu gözlenmiş
tir.
Öztürk (1998), Oncorhynchus mykiss’in triploidleş
tirmesini yaparak, triploid ve
diploidlerin erken hayat dönemlerini karş
ı
laş
tı
rmı
ş
tı
r. Kromozom sayı
m yöntemiyle
gruplarda sı
rası
yla % 80, % 80 ve % 90 lı
k triploidliğe dönüş
üm sağlanmı
ş
tı
r. Yüksek
lisans tezi olarak yapı
lan bu çalı
ş
mada triploid balı
kları
n 60. güne kadar olan yaş
am
oranlarıdiploid balı
kları
n aynıdönemdeki yaş
am oranları
ndan % 20 düş
ük bulunmuş
tur.
Ünlü (2004), sı
cak ve soğuk ş
ok yöntemiyle elde edilen triploid gökkuş
ağı
alabalı
kları
nda anatomik ve histolojik geliş
im bozuklukları
nı
n tespiti üzerine çalı
ş
mı
ş
tı
r.
Yumurtalar, döllenmeden 26 dakika sonra 27.5°C’de 10 dakika süre ile sı
cak ş
oka,
döllenmeden 26 dakika sonra 2–4°C’de 20 dakika süre ile soğuk ş
oka maruz
bı
rakı
lmı
ş
lardı
r. Ortalama eritrosit boyu ölçülerek elde edilen triploidleş
me oranları
, sı
cak
ş
ok için % 70 ve soğuk ş
ok grubu için % 80 olmuş
tur. 8 aylı
k çalı
ş
ma sonunda diploidler
ortalama 173,6 g ağı
rlı
ğa ulaş
ı
rken, sı
cak ş
ok grubu 157,4 g ve soğuk ş
ok grubu 172,2 g
ağı
rlı
ğa ulaş
mı
ş
lardı
r. Triploid gruplarda daha yüksek oranda iskelet bozuklukları
görülmüş
tür. On dokuz ayı
n sonunda diploid ve triploid erkeklerin gonad yapı
sıbirbirine
benzer bulunmuş
tur. Diploid diş
ilerde gonad geliş
mesinin normal olduğu gözlenirken,
triploidlerin ip benzeri, dejeneratif primer oositler içeren ovaryumlara sahip olduğu
görülmüş
tür.
1.9. Çalı
ş
manı
n Gerekçesi ve Amacı
Deniz balı
kları
nda yumurta kalitesini belirlemek için üzerinde fikir birliği sağlanan
az sayı
da metot veya gösterge mevcuttur. Birçok kuluçkahane yüzen yumurtalarıiyi, batan
yumurtaları kötü olarak değerlendirmektedir. Ovaryumun dı
ş zarı
nı
n görüntüsü,
yumurtanı
nş
ekli, yumurtanı
nş
effaf oluş
u, yağdamlacı
ğı
nı
n dağı
lı
ş
ıyumurta kalitesi ile
21
iliş
kilendirilmektedir (Kjørsvik, 1990). Döllenme oranıdeniz balı
klarıiçin de bir kalite
kriteri olarak kullanı
labilir. Ancak larva dönemindeki yaş
am oranıile döllenme oranı
arası
nda iyi bir korelasyon görülmemiş
tir. Son yı
llarda yumurtanı
n döllenmesinden hemen
sonra yumurta blastomer morfolojisi incelenerek bazıkriterler belirlenmekte ve bu kriterler
yumurta kalitesinin tahmin edilmesinde kullanı
lmaktadı
r.
Kalkan balı
ğıyumurtaları
nı
n kalitesi değiş
kenlik göstermektedir. Kuluçkahane
çalı
ş
anlarıkaliteli yumurta grupları
nıkullanarak işgücü, yer ve zamandan tasarruf etmek
istemektedir. Bu nedenle erken dönemde kalitesi yüksek yumurta grupları
nı
n tespit
edilmesi büyük önem taş
ı
maktadı
r. 4-8’li hücre bölünmesi döllenmeden 2–3 saat sonra
gerçekleş
mektedir. Bu dönemde yumurta kalitesini belirlemek için kriterler oluş
turulması
ile kalitesi iyi olan yumurtaları
n kullanı
lmasıkötü olanları
n imha edilmesi sağlanabilir.
Triploid canlı üreterek, balı
kları
n büyümesinde, et kalitesinde ve yem
değerlendirme
oranı
nda
iyileş
tirilmeler
sağlanmaktadı
r.
Ayrı
ca
steril
bireyler
oluş
turulmaktadı
r. Triploid uygulaması(soğuk ş
ok) döllenmeden kı
sa süre sonra
yapı
lmaktadı
r. Soğuk ş
ok uygulaması
nı
n yumurta kalitesi ve yaş
am oranıüzerine olan
etkilerinin bilinmesi önemlidir. Ülkemizde deniz balı
kları
nda triploid uygulamasıve
blastomer morfolojisi çalı
ş
maları
na rastlanmamı
ş
tı
r.
Karadeniz kalkan balı
ğı
nı
n 8’li hücre aş
aması
nda blastomer morfolojisi incelenerek
yumurta kalitesini değerlendirebilecek kritelerin elde edilmesi amaçlanmı
ş
tı
r. Yumurta
kalitesi ile yumurta ve larvaları
n yaş
am oranlarıarası
ndaki iliş
kinin ortaya çı
karı
lması
hedeflenmiş
tir. Bunun yanı
nda soğuk ş
ok uygulamasıneticesinde, yumurta kalitesinde ve
yaş
am oranları
nda meydana gelen değ
iş
imlerin tespit amaçlanmı
ş
tı
r.
22
2. YAPILAN ÇALIŞMALAR
2.1. Materyal
2.1.1. Araş
tı
rmada kullanı
lan damı
zlı
k balı
klar
Araş
tı
rmada, Tarı
m ve Köyiş
leri Bakanlı
ğıSu Ürünleri Merkez Araş
tı
rma Enstitüsü
(SUMAE) deniz balı
klarıkuluçkahanesinde üretilmiş4 yaş
ı
nda, ortalama total boyu
47,4±1,69 cm (min: 45,5, mak: 51,4) ve ortalama ağı
rlı
ğı2050,7±165,32 g (min: 1816,3,
mak: 2248,4) 10 adet erkek ve ortalama total boyu 54,8±8,55 cm (min: 47,6, mak: 68,3) ve
ortalama ağı
rlı
ğı3423,1±962,58 g (min: 2589,0, mak: 4925,5) 5 adet diş
i damı
zlı
k
Karadeniz kalkan balı
ğı
, Psetta maxima (Sin. Schoptalmus maximus) (Şekil 4)
kullanı
lmı
ş
tı
r.
Şekil 4. Karadeniz kalkan balı
ğ
ıA) göz tarafı
, B) kör tarafı(Orijinal)
2.1.2. Araş
tı
rma ünitesi
Araş
tı
rma SUMEA deniz balı
klarıkuluçkahanesinde 30 Nisan – 03. Haziran 2007
tarihleri arası
nda gerçekleş
tirilmiş
tir. Kuluçkahanenin deniz suyu alı
m ünitesi her biri 60
m3/saat kapasiteli 3 farklıboru hattı
ndan oluş
makta olup, bunlar kı
yı
dan sı
rası
yla 500, 650,
850 m açı
ktan ve 20, 40, 53 m derinlikten su sağlamaktadı
r. Su ön filtrasyondan geçtikten
sonra dinlenme havuzları
na, oradan rezerv tankları
na daha sonra sı
rası
yla 0,8 mm çapı
nda
antrasit ve farklıbüyüklüklerde kum içeren mekanik filtreden, 5µ’luk kartuşfiltreden ve
mor ötesi ı
ş
ı
nlı(UV) cihazdan geçerek tanklara verilmektedir.
Kuluçkahanede canlıyem, larva büyütme ve anaç yönetimi ile ilgili çalı
ş
maları
n
yürütüldüğü temel büyütme laboratuarı
, canlıyem kültür laboratuarı
, soğuk muhafaza
laboratuarıbulunmaktadı
r. Ayrı
ca kapasiteleri 200 x10 3 kcal/dak ve 400 x103 kcal/dak olan
iki set ı
sı
tma kazan sistemi ve havalandı
rma amaçlıiki adet hava kompresörü
bulunmaktadı
r.
2.1.2.1 Sağı
m ünitesi ve kullanı
lan malzemeler
Damı
zlı
k balı
kları
n adaptasyonu için 1x2x0,5 m ebatları
nda, ortası
ndan bölme ile
ayrı
lmı
ş3 adet FRP adaptasyon tankı
, bu tanklardaki su sı
caklı
ğı
nıkontrol etmek için ise
birer adet 1 KW titanyum elektrikli ı
sı
tı
cıkullanı
lmı
ş
tı
r. Damı
zlı
kları
n kontrolü ve sağı
mı
için sağ
ı
m masasıkullanı
lmı
ş
tı
r (Şekil 5).
Şekil 5. Yassıbalı
klar için kullanı
lan sağı
m masası(Orijinal)
Sağı
m odası
nda spermlerin canlı
lı
ğı
nı ve yumurtaları
n genel durumunu
değerlendirmek için Nikon E 400 mikroskop kullanı
lmı
ş
tı
r. Diş
i balı
kları
n gonadları
ndan
oosit örneği almak için iç çapı1,5 mm olan kanül, enjektör ve cam ş
iş
e kullanı
lmı
ş
tı
r
(Şekil 6). Damı
zlı
kları
n taş
ı
nması
nda çeş
itli ebatlarda ve farklış
ekillerde tasarlanmı
ş
kepçeler kullanı
lmı
ş
tı
r.
24
Şekil 6. Kanülasyon seti (Orijinal)
2.1.2.2. Hormon hazı
rlama seti
Anaç kalkan balı
kları
na uygulanacak pelet formunda hormon hazı
rlamak için toz
halinde luteinizan hormonu salgı
latma hormon türevi (LHRH-a Sigma L4513), kakao yağı
,
kolesterol, etanol, pipet 5 ml, porselen havan, havan eli, 3 mm çapı
nda çelik çubuk, küçük
el çekici, hassas terazi, deliklerinin iç çapı3 mm olan hormon hazı
rlama pelet kalı
bı
kullanı
lmı
ş
tı
r. Hazı
rlanan pelet halindeki hormonun uygulanmasıiçin iç çapıyaklaş
ı
k3
mm olan metal tüp kullanı
lmı
ş
tı
r (Şekil 7).
25
Şekil 7. Hormon hazı
rlama seti. A) LHRH-a toz, B) Pelet hazı
rlama aparatı
, C) LHRH-a
pelet D) Kakao yağı
, E) Kolesterol, F)Etanol, G) Havan ve havaneli (Orijinal)
2.1.2.3. Soğuk ş
ok uygulama ekipmanı
Döllenmişyumurtalara soğ
uk su ş
oku uygulanmasıiçin 10 l’lik, 20 cm yükseklikte
‰18 tuzlulukta deniz suyu ve buz karı
ş
ı
mıile doldurulmuşyuvarlak plastik kap, sterilize
edilmişdeniz suyu ile doldurulmuş1 l’lik cam beher, Sanyo MIR 153 model soğ
utmalı
inkübatör (Sanyo, Japonya), dijital termometre (0,1°C hassasiyetli, TR–52 T&D
Corporation, Japonya), dijital süre ölçer ve plankton kepçesi kullanı
lmı
ş
tı
r. Soğuk ş
ok
ortamıolarak ‰18 tuzlulukta deniz suyu ve buz karı
ş
ı
mıkullanı
lmı
ş
tı
r (Şekil 8).
26
Şekil 8. Soğuk ş
ok uygulaması
nda kullanı
lan malzemeler. A) Soğutmalıinkübatör, B)
Süre ölçer, C) Dijital termometre, D) Yumurtaları
n muhafaza edildiği beher, E)
Soğuk ş
ok ortamı(Orijinal)
2.1.2.4. Yumurta kuluçka ünitesi ve kullanı
lan malzemeler
Yumurtaları
n inkübasyonu 50 litrelik, ş
effaf, polietilen, konik tabanlısilindirik
tanklarda ve ayrı
ca 500 ml’lik hacimlerdeki beherlerde gerçekleş
tirilmiş
tir. Tankı
n içindeki
suyun seviyesini kontrol etmek için drenaj borusu kullanı
lmı
ş
tı
r. Merkezi drenaj
sistemindeki süzgeç 3 cm çapı
ndaki delikli PVC borudan yapı
lmı
ş
, borunun etrafıgöz
açı
klı
ğı8 mm olan polietilen ağile sarı
lmı
şve üzeri yumurtaları
n geçiş
ini engelleyen 520
µm göz açı
klı
ğı
ndaki plankton ağıile çevrilmiş
tir (Şekil 9).
27
Şekil 9. 50 litrelik ş
effaf polietilen yumurta kuluçka tankı
. A) Su giriş
i,
B) Hava giriş
i, C) Drenaj borusu, D) Su çı
kı
ş
ı(Orijinal)
2.1.2.5. Araş
tı
rmada kullanı
lan diğer araç ve gereçler
Damı
zlı
kları
n ve yumurtaları
n tartı
mı
nda 6200±0,1 g kapasiteli Pressica 6200D
marka, hassas terazi kullanı
lmı
ş
tı
r. Damı
zlı
kları
n boyunun ölçülmesinde ölçüm tahtası
kullanı
lmı
ş
tı
r. Döllenmiş yumurtaları
n erken dönem resimleri Leica MZ8 stereo
mikroskopta dijital fotoğraf makinesi (C5050Z Olympus optical co., ltd.) ile çekilmiş
tir.
2.2. Metot
2.2.1. Hormon hazı
rlama ve uygulama
Seramik havan içine dökülen toz halindeki 5 mg LHRH-a üzerine 1 mg etanol ilave
edilmiş
tir. Karı
ş
ı
mı
n üzerine 625 mg kolesterol ilave edildikten sonra iyice karı
ş
tı
rı
lmı
ş
tı
r.
Karı
ş
ı
m 25°C’de kı
vamı
na gelinceye kadar (1–2 saat) bekletilmiş
tir. Daha sonra üzerine
125 mg kakao yağıilave edilmişve iyice karı
ş
tı
rı
lmı
ş
tı
r (Şekil 7). Elde edilen karı
ş
ı
m 20–
35 mg ağı
rlı
klarda tartı
ldı
ktan sonra pelet haline getirilmiş
tir. Her bir pelet münferit olarak
tartı
lmı
ş
tı
r. Ağı
rlı
klarıhesaplanan peletlerin içerdikleri hormon miktarıhesaplanmı
ş
tı
r (30
28
mg ağı
rlı
ğı
ndaki bir pelet 200 µg LHRH-a içermektedir). Peletler kullanı
lı
ncaya kadar 18°C’de muhafaza edilmiş
lerdir.
Olgunlaş
makta olan diş
i balı
kları
n genital açı
klı
ğı
ndan gonadı
n içine yaklaş
ı
k 15
cm içeriye kadar kanül yerleş
tirilmiş
tir ve ağı
zla sifon yapı
lmı
ş
tı
r. Kanül yerleş
tirildiği
yerden çı
karı
ldı
ktan sonra oosit örnekleri kanülden cam ş
iş
eye enjektör (Şekil 6)
kullanı
larak aktarı
lmı
ş
tı
r (Mc Evoy, 1984, Hara ve ark., 2002). Oositlerin çapları
mikroskop altı
nda 40x büyütme ile ölçülmüş
tür. Ortalama 400 µ’dan büyük çapta oosite
sahip balı
klara hormon uygulanmı
ş
tı
r.
Kullanı
lacak hormon miktarıbalı
ğı
n ağı
rlı
ğı
na göre hesaplandı
ktan (1 kg diş
i balı
k
için 100 µg) sonra uygun pelet seçilerek balı
ğı
n dorsal bölgesinin sağkı
smı
na kas içine
yerleş
tirilmiş
tir.
2.2.2. Yumurtaları
n sağı
mıve döllenmesi
Kuluçkahanenin anaç ünitesinde muhafaza edilen anaç balı
klar sağı
m öncesi
adaptasyon için sağı
m odası
ndaki adaptasyon tankları
na nakledilmiş
tir. Bulundukları9,7°C
lik su sı
caklı
ğıgünde 0,5°C artı
rı
larak 14°C ‘ye ayarlanmı
ş
tı
r. Anaç balı
klara pelet
formundaki LHRH-a uygulanmı
ş
tı
r. Kullanı
lacak balı
ğı
n elektronik markası(PIT Tag
TX1400L) okutulup kaydedildikten sonra kolay seçim yapabilmek için pektoral yüzgece
plastik marka monte edilmiş
tir (Şekil 10).
Suni döllenme amacı
yla önce erkek balı
klar kontrol edilmişve olgunlaş
mı
ş
erkekler seçilmiş
tir. Erkek balı
kları
n karı
nları
na masaj yapı
lmı
şve semen akı
ş
ıgörülenler
olgun olarak değerlendirilmiş
lerdir. Kontrolde az miktarda semen bir damla deniz suyu ile
sulandı
rı
lmı
şve spermlerin hareketlilikleri x100 büyütmeli mikroskop altı
nda (Nikon
Eclipse 400) incelenmiş
tir. Spermleri hareketli olan erkek balı
klar dölleme iş
leminde
kullanı
lmak üzere ayrı
lmı
ş
lardı
r. Olgun balı
klardan semen elde edilmeden önce karı
n
bölgesine masaj uygulanarak mesanedeki üre ve boş
altı
m atı
klarıuzaklaş
tı
rı
lmı
ş
tı
r. Karı
n
bölgesine, özellikle testislerin üst kı
smı
na yapı
lan masajla elde edilen semen döllenmede
kullanı
lmı
ş
tı
r.
29
Şekil 10. Damı
zlı
k balı
kları
n markaları
. A) Plastik marka, B) Balı
ğı
n dorsal kas içine
yerleş
tirilen elektronik marka, C) Marka okuyucu (Orijinal)
30
Şekil 11. Soğuk su ş
oku uygulama düzeni (Orijinal)
Olgunlaş
mı
şolan diş
i balı
klar günlük olarak kontrol edilmiş
lerdir. Günlük
kontrollerde karı
nları
nda ş
iş
lik görülen anaçlar dikkatle incelenmişve tartı
lmı
ş
lardı
r.
Ağı
rlı
k artı
ş
ıgörülen anaçlar incelenmek için sağı
m masası
na (Şekil 5) alı
nmı
ş
, gözleri
temiz bir bez havlu ile kapatı
lmı
ş
tı
r. Gonad bölgesi hafifçe sı
vazlanmı
şve 210 g yumurta,
darasıalı
nmı
ştemiz bir behere sağı
lmı
ş
tı
r (Şekil 11). Elde edilen yumurtaları
n kalitelerini
tahmin etmek için 5 ml örnek alı
nmı
şve morfolojik yönden stereo mikroskop altı
nda
incelenmiş
tir. Küresel, ş
effaf, dar bir perivitellin boş
luğuna sahip yumurtalar (Şekil 12)
canlıyumurta olarak kabul edilmişve canlı
lı
k oranı(canlıyumurta sayı
sı
/toplam yumurta
sayı
sı
) tahmin edilmiş
tir (Chereguini vd. 1999). Canlı
lı
k oranı> %70 olan gruplar
döllenmede kullanı
lmı
ş
tı
r.
31
Şekil 12. Yeni sağı
lmı
şkalkan balı
ğıyumurtaları(Orijinal)
Damı
zlı
k
balı
kları
n
günlük
kontrollerinde
ve
sağı
mları
nda
anestezi
uygulanmamı
ş
tı
r. Yumurtaları
n suni olarak döllenmesinde yaş döllenme metodu
(Chereguini ve ark., 1999, Maslova, 2002, Kjørsvik ve ark., 2003) kullanı
lmı
ş
tı
r.
Yumurtalar cam beherde bulunan kuluçka suyu sı
caklı
ğı
ndaki deniz suyuna sağı
lmı
ş
tı
r
(100 ml deniz suyu: 100 ml yumurta, 900 yumurta/ml). Daha önceden semen kalitesi
belirlenmişve hazı
rlanmı
şolan erkek balı
ğı
n semeni yumurtaları
n üzerine (1 ml
semen/100 ml yumurta) direkt olarak sağı
lmı
şve steril cam çubukla hafifçe karı
ş
tı
rı
lmı
ş
tı
r.
Döllenmede tek bir anaçtan sağı
lan yumurtalara en az iki farklıdamı
zlı
k erkek balı
ktan
elde edilen semen kullanı
lmı
ş
tı
r. Spermin yumurtalara beherine ilave edildiği an döllenme
zamanıolarak kaydedilmiş
tir. Döllenmeden 5 dakika sonra yumurtalar göz açı
klı
ğı520 µ
olan plankton ağı
ndan yapı
lmı
şkepçe kullanı
larak deniz suyu ile yı
kanmı
ş
tı
r.
2.2.3. Triploidizasyon (Soğuk su ş
oku uygulaması
)
Kalkan balı
ğı
nda triploid bireyler elde etmek için bu balı
ğı
n döllenmiş
yumurtaları
na soğuk ş
ok uygulamasıPiferrer. vd (2000, 2003)’ne göre yapı
lmı
ş
tı
r.
Döllendikten sonra 14°C’de bir litrelik cam beherde tutulan yaklaş
ı
k 210 g yumurta üç
32
kı
sma ayrı
lmı
ş
tı
r. Soğuk ş
ok uygulamak için kullanı
lacak yaklaş
ı
k 70 g yumurta yı
kanmı
ş
ve döllenmeden 6,5 dakika sonra, içerisinde istenilen sı
caklı
kta (-1°C) deniz suyu bulunan
cam behere dökülmüş
tür. Bu beher, içerisinde buz ve deniz suyu karı
ş
ı
mıbulunan plastik
kaba, bu plastik kapta -2,5°C‘ye ayarlanmı
şsoğutmalıinkübatöre yerleş
tirilmiş
tir.
Yumurtaları
n bulunduklarısuyun sı
caklı
ğı0,1°C hassas termometre ile izlenmişolup 0, 1°C arası
nda tutulmaya gayret gösterilmiş
tir. Beherdeki yumurtaları
n homojen bir ş
ekilde
istenilen sı
caklı
k ile muamele edilmesini sağlayabilmek için yumurtalar çok nazik bir
ş
ekilde karı
ş
tı
rı
lmı
ş
tı
r. Döllenme anı
ndan itibaren süre ölçer ile süre takibi yapı
lmı
ş
,ş
ok
baş
ladı
ktan 20 dakika sonra soğuk su ş
okuna maruz kalan yumurtalar normal inkübasyon
suyuna (~14°C) dökülmüş
lerdir. Kontrol grubu yumurtalarıiki kı
sma ayrı
lmı
şolup, birinci
kı
sı
m (kontrol) hemen yumurta kuluçka tankı
na (Şekil 8) aktarı
lmı
şve bulundukları
sı
caklı
kta (~14°C) kuluçkalanmı
ş
tı
r. İ
kinci kı
sı
m yumurta (yalancıkontrol) ise soğ
uk ş
ok
uygulanan grupta olduğu gibi 20 dakika beherde bekletilmiş ancak tutuldukları
sı
caklı
klarda (~14°C) bir değiş
iklik yapı
lmamı
ş
tı
r (Şekil 11). Yalancıkontrol grubu ve
kontrol grubunun karş
ı
laş
tı
rı
lmasıyapı
larak uygulamalar arası
ndaki fiziksel etki farkları
değerlendirilmiş
tir. Soğuk ş
ok, yalancıkontrol ve kontrol grupları5 farklıanaçtan elde
edilen yumurtalar kullanı
larak tekrar edilmiş
tir.
2.2.4. Yumurtaları
n kuluçkalanması
Şok uygulanan, yalancıkontrol ve kontrol grubu yumurtalar her biri ayrıolmak
üzere 50’ş
er litrelik kuluçka tankı
na yerleş
tirilmiş
tir (Şekil 11).
Kuluçka suyu önce 5µm’lik ardı
ndan 1µm ‘lik kartuşfiltreden geçtikten sonra mor
ötesi ı
ş
ı
n (UV) ile sterilize edilmiş
tir. Kuluçka tankı
na 1,38 l /dak, ‰ 18 tuzluluktaki
deniz suyu sağlanmı
ş
tı
r. Yumurtalar inkübasyon tankı
na yaklaş
ı
k 1250 adet/l yoğunlukta
stoklanmı
ş
tı
r. Yumurtaları
n su sütununda ası
lıkalmaları
nısağlamak için 0,6 l/dak hava
sağ
lanmı
ş
tı
r. Deniz suyu sı
caklı
ğ
ıdijital sı
caklı
k kaydedici (0,1°C hassasiyetli, TR-51A
T&D Corporation) ile saatte bir ve cı
valıstandart termometre (0,1°C hassasiyetli) ile
günde iki kez kaydedilmiş
tir.
Yumurtaları
n dezenfeksiyonu amacı
yla döllenmeden yarı
m saat sonra 100 ppm pvp
iyot solüsyonu 10 dakika süre ile uygulanmı
ş
tı
r.
Döllenme oranı
, 14°C’de döllenme iş
leminden yaklaş
ı
k 2,5 saat sonra, yumurtalar 4
hücre safhası
nda iken tahmin edilmiş
tir. Soğuk su ş
oku uygulanan grup ile kontrol
grubunun döllenme oranlarıkarş
ı
laş
tı
rı
lmı
ş
tı
r. Döllenme oranı
nıve döllenmişyumurta
33
miktarı
nıtahmin etmek için hafifçe havalandı
rı
lan inkübasyon tankı
nı
n farklıyerlerinden
50 ml’lik cam beherle 4 kez 20 ml’lik örnek alı
nmı
ş
tı
r. Yumurta örnekleri stereo
mikroskop altı
nda incelenerek döllenmişyumurta ve toplam yumurta sayı
lmı
ş
tı
r. Alı
nan
örneklerden hesaplanan ortalama değer kullanı
larak döllenme oranıve kuluçka tankı
ndaki
su hacmine (45 l) göre toplam yumurta miktarıhesaplanmı
ş
tı
r. Ölü yumurtalar inkübasyon
tankı
ndaki su kalitesini bozduklarıiçin, havalandı
rma ve su giriş
i birkaç dakika kapatı
lmı
ş
,
dibe çöken yumurtalar toplanmı
ş
tı
r. Behere toplanan yumurtalar dinlendirildikten sonra
beherin üst kı
smı
ndaki canlıyumurtalar tekrar kuluçka tankı
na yerleş
tirilmiş
tir.
Çı
kı
şoranı
nıhesaplamak için yavaş
ça havalandı
rı
lan kuluçka tankı
nı
n farklı
yerlerinden 50 ml’lik cam beherle 4 kez 20 ml’lik örnek alı
nmı
ş
tı
r. Leica MZ8 marka
stereo mikroskop kullanı
larak örnekteki larvalar sayı
lmı
ş
tı
r. Kuluçka tankı
ndaki toplam
larva sayı
sı
, örneklerden elde edilen ortalama larva sayı
sıve kuluçka tankı
ndaki su hacmi
(45 l) kullanı
larak hesaplanmı
ş
tı
r. Döllenmişyumurtadan çı
kı
şoranı(%), kuluçka tankı
na
yerleş
tirilmiştoplam döllenmişyumurta sayı
sıile kuluçka tankı
nda hesaplanan prelarva
miktarıoranlanarak bulunmuş
tur.
2.2.5. Embriyonik geliş
imin incelenmesi.
Yumurta blastomer morfolojisinin incelenmesi, erken hücre bölünmeleri (2–16
hücreli) aş
aması
nda yapı
lmaktadı
r (Shields, 1997; Valin ve Nissling, 1998; Rani, 2005).
Hücre bölünmesinin devam ediyor olması
ndan ötürü değerlendirme yapmak için
yumurtaları
n fotoğraflarıçekilmiş
tir (Kjørsvik ve ark., 2003). Çekilen resimler üzerinden
yumurta morfolojileri incelenmiş
tir. Böylece değerlendirmeler daha güvenilir hale
getirilmeye çalı
ş
ı
lmı
ş
tı
r. Yumurtalar düş
ük ı
ş
ı
k yoğunluğunda, yüksek çözünürlükte
mikroskop altı
nda incelenmişve dijital fotoğraf makinesi kullanı
larak fotoğrafları
çekilmiş
tir. Döllenmeden 3 saat sonra kuluçka tankı
ndan alı
nan yumurta örnekleri pipetle
metal çerçeve monte edilmişlam üzerine aktarı
lmı
ş
tı
r. Yumurta bölünmesi 8’li hücre
aş
aması
nda iken yaklaş
ı
k her grup için 100–150 yumurtanı
n fotoğraflarıçekilmiş
tir.
Yumurta blastomer morfolojisi açı
sı
ndan soğuk ş
ok ve kontrol grupları
nda görülen
anormallik tipleri ve oranlarıresimlerin değerlendirilmesi ile belirlenmiş
tir. Bu sayede
normal olarak nitelenen yumurtaları
n gruplar içindeki oranlarıtahmin edilmiş
tir.
Yumurtalar 8’li hücre bölünmesi aş
aması
nda iken, anormallik tipleriyle yaş
am oranları
arası
ndaki iliş
ki incelenmiş
tir.
34
Yumurtaları
n blastomer morfolojileri normal ve anormal olarak tasnif edilmiş
tir.
Anormal hücre morfolojileri Tablo 1’deki gibi sı
nı
flandı
rı
lmı
ş
tı
r.
Tablo 1. Deniz balı
kları
nda görülen blastomer morfolojisi anormallikleri (Rideout ve ark.,
2004)
Anormallik Çeş
idi
Asimetrik hücre
Farklıbüyüklükte hücreler
Birbirinden ayrı
k hücreler
Kenarıçizgisi belirgin olmayan hücreler
Açı
klaması
Hücrelerin karş
ı
lı
klıolmaması
Hücre büyüklüklerinin eş
it olmaması
Hücrelerin birbirine bitiş
ik olmaması
Hücreleri ayı
ran çizginin belirgin olmaması
Deneylerde elde edilen anormal blastomer tiplerine ait oranlar ile döllenme oranları
arası
nda ve normal blastomer oranlarıile döllenme oranlarıarası
nda korelasyon olup
olmadı
ğıincelendi.
2.2.6. Erken dönem yaş
am oranları
nı
n karş
ı
laş
tı
rı
lması
Soğuk ş
ok uygulama ş
artları
nı
n erken dönem yaş
am oranı
na etkisini araş
tı
rmak için
soğuk ş
ok, kontrol ve yalancıkontrol grupları
ndan alı
nan yumurtalar 500 ml’lik beherlere
yerleş
tirilmiş
tir. Her bir gruptan seçilen yumurtalardan üç paralel oluş
turulmuş
tur (Şekil
11). Her bir behere yaklaş
ı
k 100 adet yumurta stoklanmı
şve beherler 14°C’ye ayarlanmı
ş
inkübatöre yerleş
tirilmiş
tir (Şekil 13). Bakteri kontaminasyonunun engellenmesi amacı
yla
beherlere 0,5 mg/l dozunda penisilin ilave edilmiş
tir. Bütün deney grupları
ndaki
yumurtalara ‰ 18 tuzlukta deniz suyu sağlanmı
ş
tı
r. Ölü yumurtalar günlük olarak kayı
t
edilerek uzaklaş
tı
rı
lmı
ş
tı
r. Larva çı
kı
ş
ı
nı
n tamamlandı
ğıgünden bir gün sonra ölü
yumurtalar, çı
kmamı
şyumurtalar, canlıve ölü larvalar sayı
lmı
ş
tı
r. Böylece behere
yerleş
tirilen ilk yumurta sayı
sıteyit edilmiş
tir.
35
Şekil 13. Sı
caklı
k kontrollü inkübatör (Orijinal)
2.2.7. Erken dönem blastomer morfolojisi ve yaş
am oranıarası
ndaki iliş
ki
Soğuk ş
ok uygulanan grupta ve kontrol grubunda döllenme anı
ndan baş
layarak
yumurta çı
kı
ş
ı
ndan 1 gün sonrası
na kadar geçen süre boyunca yumurta ve prelarvaları
n
günlük yaş
am oranlarıile yumurta blastomer morfolojisinin gözlenmesi sonucu elde edilen
kriterler arası
ndaki iliş
ki karş
ı
laş
tı
rı
lmı
ş
tı
r.
2.2.8. Verilerin istatistiksel analizleri
Soğuk su ş
oku uygulaması
nı
n erken dönem yaş
am oranı
na etkisinin araş
tı
rı
ldı
ğı
çalı
ş
mada kontrol, yalancıkontrol ve soğ
uk ş
ok gruplarıüçlü paralel halinde 5 ayrıanaç
kullanı
larak 5 farklıgrup olarak çalı
ş
ı
lmı
ş
tı
r. Kontrol grubunda döllenmeden 1 gün sonraki
yaş
am oranı% 50’nı
n altı
ndaki gruplar değerlendirmeye alı
nmamı
ş
tı
r. Döllenme
2
oranları
nı
n ve blastomer morfolojilerinin karş
ı
laş
tı
rı
lmasıχ
testi kullanı
larak yapı
lmı
ş
tı
r.
Yaş
am oranlarıyüzde olarak değerlendirilmişolup, yüzde verileri Kruskal-Wallis testi ile
istatistikî olarak test edilmiş
tir. Fark tespit edildiği durumlarda hangi gruplar arası
nda fark
36
olduğunu
ortaya
çı
karmak
“çoklu
karş
ı
laş
tı
rmalı test” uygulanmı
ş
tı
r. Verilerin
değerlendirilmesinde Statistica 7,0 ve Excel 2003 bilgisayar programlarıkullanı
lmı
ş
tı
r.
Yaş
am oranlarıile blastomer morfolojisi kriterleri arası
ndaki iliş
ki korelasyon analizi ile
test edilmiş
tir. İ
statistik hesaplamaları
nda Zar (1999)’ı
n Biostatistical Analysis kitabı
ndan
yararlanı
lmı
ş
tı
r.
37
3. BULGULAR
3.1. Döllenme ve Çı
kı
şOranları
Her gruptan alı
nan en az 100 yumurtanı
n incelenmesi sonucu döllenme oranları
na ait
değerler; kontrol grubu için birinci anaçta %87, ikinci anaçta %85, üçüncü anaçta %76,
dördüncü anaçta % 79 ve beş
inci anaçta % 92’dir. Bununla birlikte, soğuk ş
ok grubu için
döllenme oranları
, birinci anaçta %86, ikinci anaçta e %77, üçüncü anaçta %75, dördüncü
anaçta % 75 ve beş
inci anaçta % 90’dı
r. Kontrol grubu ile ş
ok grubu arası
nda döllenmiş
yumurta oranıaçı
sı
ndan önemli bir farklı
lı
k gözlenmemiş
tir. Tablo 2 de çı
kı
şoranları
na ait
değerler verilmiş
tir. Döllenme oranlarıile çı
kı
şoranlarıarası
nda önemli bir doğrusal iliş
ki
görülmemiş
tir (r =0,580, n=10, =0,05 ).
Tablo 2. 45 litrelik kuluçka tankları
ndaki döllenmişyumurtalara ait çı
kı
şoranları
.
Çı
kı
şOranları(%)
Şok
YalancıKontrol
Kontrol
1. Anaç
58,2
84,8
85,2
2. Anaç
33,7
79,0
100,0
3. Anaç
38,7
70,5
80,5
4. Anaç
11,0
29,8
45,4
5. Anaç
48,0
92,2
93,3
3.2. Soğuk Şok Uygulamasıve Yumurtaları
n Kuluçkalanması
Triploid bireyler elde etmek için 14°C’de döllenen ve soğuk ş
ok uygulamasıiçin
bir litrelik cam beherde tutulan yaklaş
ı
k 70 g yumurtanı
n döküleceği cam beherdeki
önceden soğutulmuşdeniz suyunun tuzluluğu ‰18 ve sı
caklı
ğı-1°C olarak kaydedilmiş
tir.
Cam behere dökülen yumurtanı
n sı
caklı
ğı14°C’den hı
zla 0°C’ye düş
ürülmüş
tür.
Beherdeki önceden soğutulmuşdeniz suyunun sı
caklı
ğıyumurtaları
n ilave edilmesi ile 1°C’den 0 °C ‘ye kı
sa sürede yükselmişancak birkaç saniye içinde tekrar 0°C’nin altı
na
inmiş
tir. 20 dakika boyunca yumurta ve deniz suyu karı
ş
ı
mı
nı
n sı
caklı
ğı0, -1°C arası
nda
kaydedilmiş
tir. Gerçekleş
tirilen beştekrarı
n her birinde gözlenen sı
caklı
k değerleri çok
küçük değiş
imlerle birlikte birbirine oldukça yakı
n seyretmiş
tir (Şekil 14).Yumurta
kuluçka tankları
ndaki su sı
caklı
ğı14,4°C ± 0,1°C olarak kaydedilmiş
tir.
Sı
caklı
k (°C)
0,5
0,0
-0,5
-1,0
-1,5
-5 -3 -1
1
3
5
7
9 11 13 15 17 19
Zaman (dakika)
Şekil 14. Soğuk ş
ok uygulaması
nı
n yapı
ldı
ğıbeherlerdeki deniz suyu sı
caklı
k değiş
imi.
Ortalama değerler ± standart hata. Noktalıdikey çizgi soğuk ş
okun baş
lama
zamanı
nıgösterir.
3.3 Embriyonik Geliş
im
Kalkan balı
ğıyumurtaları
nda normal görünümlü blastomer ş
ekli, döllenme
iş
leminden itibaren 2,5 ile 4 saat arası
nda süre geçtikten sonra 2–8 hücre aş
aması
nda eş
it
büyüklükte ve düzgün biçimde ortaya çı
kar (Şekil 15–17). Normal görünümlü
yumurtalardan bazı
ları
nda hücrelerin birbirine temas eden alanıfazla olurken bazı
ları
nda
ise daha az olup yonca görünümündedirler (Kjørsvik ve ark.,2003).
39
Şekil 15. İ
kili hücre aş
aması
nda normal görünümlü yumurtalar.
Şekil 16. Dörtlü hücre aş
aması
nda normal görünümlü yumurtalar.
Şekil 17. Sekizli hücre aş
aması
nda normal görünümlü yumurtalar.
40
Her bir anaçtan elde edilen yumurtalara ait kontrol ve ş
ok grupları
ndaki anormal
blastomer çeş
itleri (Şekil 19–22) ile oranlarıve normal blastomerlerin oranlarıayrıayrı
verilmiş
tir. Normal hücre oranı%57,6 ile en yüksek 1. anaçta, %7,5 ile en düş
ük 4. anaçta
görülmüş
tür. Asimetrik hücre anormalliği en yüksek oranda 5. anacı
n kontrol ve ş
ok
grubunda sı
rası
yla %33,9 ve %25,9 olarak belirlenirken en düş
ük oranda % 7,6 ile 1.
anacı
n kontrol grubunda tespit edilmiş
tir (Tablo 3). Hücrelerin farklıbüyüklükte olma
anormalliğ
i %27,8 ile en yüksek 5. anaçta, %6,0 ile en düş
ük 1. anaçta gözlenmiş
tir.
Birbirinden ayrı
k hücreler anormalliği %14 ile en yüksek 4. anaçta, %5,7 ile en düş
ük 1.
anaçta gözlenmiş
tir. Kenar çizgisi belirgin olmayan hücre anormalliği %46,9 ile en yüksek
4. anaçta, % 5,3 ile en düş
ük 3. anaçta ortaya çı
kmı
ş
tı
r.
Normal blastomer ve anormal blastomer oranlarıile döllenme oranlarıarası
nda
herhangi bir korelasyon bulunmamı
ş
tı
r(=0,05, n=10).
Şok ve kontrol grupları
nda gözlenen bu anormallik çeş
itlerinin oranlarıve normal
blastomer oranlarıanaliz edilmiş
tir. Bulunan ki kare değ
erleri sı
rası
yla 1. anaç için
x2=17,9, 2. anaç için x2=5,7, 3. anaç için x2=27,9, 4. anaç için x2=3,2 ve 5. anaç için
x2=16,8 olmuş
tur. Bu sonuçlara göre 1, 3. ve 5. anaçları
n kontrol ve ş
ok gruplarıarası
nda
önemli farklı
lı
klar bulunmuş
tur (p<0,01, SD=4, x2=7,78).
Tablo 3. Normal ve anormal blastomer tiplerinin kontrol ve ş
ok grubundaki oranları(%).
Ş=Şok, K=Kontrol
Normal hücre (%)
Asimetrik hücre (%)
Farklıbüyüklükte
hücreler (%)
Birbirinden ayrı
k
hücreler (%)
Kenarıçizgisi belirgin
olmayan hücreler (%)
1. Anaç
2. Anaç
3. Anaç
4. Anaç
5. Anaç
K
Ş K
Ş K
Ş K
Ş K
Ş
57,6 50,0 50,4 42,3 51,6 38,7 13,2 7,5 14,4 10,1
7,6 15,0 12,2 11,3 18,2 25,3 13,2 15,0 33,9 25,9
10,1 6,0 13,9 16,7 15,1 17,3 15,8 17,7 27,8 23,7
5,7
12,3 11,3 10,7
4,3
19,0 16,2 12,2 19,0 10,8
13,3 14,0 12,9
5,3
7,8
10,1
43,9 46,9 16,1 30,2
Anaçları
n genelinde tespit edilen normal hücre oranı
nı
n anormal hücre tiplerinin
her birinin oranı
ndan daha yüksek olduğu gözlenmiş
tir. Ayrı
ca kontrol grupları
nda
gözlenen normal hücre oranısoğuk ş
ok grubunda gözlenenlere nazaran daha yüksek
bulunmuş
tur (Şekil 18). Tüm deneyler göz önüne alı
ndı
ğ
ı
nda kontrol grubunda ve soğuk
41
ş
ok grubunda gözlenen anormalliklerde en yüksek payıhücrelerin kenar çizgileri belirgin
olmayan anormallik tipi alı
rken, en düş
ük payıise birbirinden ayrı
k olan hücreler
anormallik tipi almaktadı
r.
Kenarı
çizgisi
belirgin
olmayan
20%
Kontrol
Kenarı
çizgisi
belirgin
olmayan
24%
Normal
37%
Şok
Normal
29%
Birbirinden
ayrı
k
9%
Farklı
büyüklükte
17%
Birbirinden
ayrı
k
12%
Asimetrik
17%
Farklı
büyüklükte
16%
Asimetrik
19%
Şekil 18. Beşfarklıanacı
n kontrol ve ş
ok grupları
nda gözlenen toplam normal ve anormal
hücrelere sahip yumurtaları
n oranları
.
Şekil 19. Sekizli hücre aş
aması
nda asimetrik hücre görünümlü yumurtalar.
42
Şekil 20. Sekizli hücre aş
aması
nda farklıbüyüklükte hücrelere sahip yumurtalar.
Şekil 21. Birbirinden ayrı
k görünümde hücrelere sahip yumurtalar.
43
Şekil 22. Sekizli hücre aş
aması
nda kenarlarıbelirgin olmayan görünümde hücrelere sahip
yumurtalar.
Karadeniz’in tuzluluğunun ‰ 18–19 olması
nda dolayı-1°C‘den daha düş
ük
sı
caklı
klarda deniz suyu kristalize olmaya ve donmaya baş
lamaktadı
r. Yumurtalar içinde
buz kristalleri olan suya döküldüğünde dı
şkı
smı
nda çatlaklar görülmüş
tür (Şekil 23).
Şekil 23. Soğuk ş
ok uygulamasısı
rası
nda yumurtada görülen çatlamalar.
3.4. Erken Dönem Yaş
am Oranları
nı
n Karş
ı
laş
tı
rı
lması
Beşfarklıanaçtan elde edilen yumurtaları
n yaş
am oranlarıincelenmiş
tir (Tablo 4).
Her bir anaç için günlük olarak elde edilen yaş
am oranları
na ait veriler test edilip ş
ok
uygulanan, yalancıkontrol ve kontrol gruplarıarası
nda fark olup olmadı
ğıkontrol
44
edilmiş
tir. Buna göre; yumurtaları
n döllenmesinden 1 gün sonra (Şekil 24) yalancıkontrol,
kontrol ve soğuk su ş
oku uygulanan grupları
nı
n yaş
am oranlarıarası
nda bir fark
bulunmamı
ş
tı
r (Şekil 25). Döllenmeden 2 gün sonra (Şekil 26) 1., 2. ve 3. anaçlarda bir
fark görülmezken, 4. ve 5. anaçlar için önemli fark tespit edilmiş
tir (Şekil 27). 3. günde
(Şekil 28) 1., 3. ve 4. anaçlar arası
nda ki fark önemsiz olurken, 2. ve 5. anaçlardaki fark
önemli bulunmuş
tur (Şekil 29). Yaş
am oranlarıaçı
sı
nda 4. günde (Şekil 30) durum 3. gün
ile aynı
dı
r (Şekil 31). Larva çı
kı
ş
ı
nı
n görüldüğ
ü döllenmeden 5 gün sonrası
nda (Şekil 32)
5. anaç için önemli bir fark tespit edilmiş
ken aynıgünün diğer anaçları
na ait gruplar
arası
nda önemli bir fark bulunmamı
ş
tı
r (Şekil 33). Prelarvaları
n çı
kı
ş
ı
ndan bir gün sonraki
(döllenmeden 6 gün sonrası
) (Şekil 34) yaş
am oranları
nda (Şekil 35) 1. ve 5. anaç için
önemli bir fark belirlenmiş
tir (Tablo 5).
Tablo 4. Soğuk ş
ok, yalancıkontrol ve kontrol grubu yumurtaları
nı
n döllenmesinden 1, 2,
3 ve 4 gün sonra, larvaları
n çı
kı
ş
ıve çı
kı
ş
tan bir gün sonraki canlı
lı
k oranları
nı
n
ortalaması
.
Yaş
am Oranları(%)
Şok
1. Anaç
YalancıKontrol
Kontrol
Şok
2. Anaç
YalancıKontrol
Kontrol
Şok
3. Anaç
YalancıKontrol
Kontrol
Şok
4. Anaç
YalancıKontrol
Kontrol
Şok
5. Anaç
YalancıKontrol
Kontrol
1.Gün
98
99
98
81
79
82
77
93
90
84
91
86
95
96
97
2.Gün
88
85
87
72
71
76
59
65
74
40
53
61
59
77
82
3.Gün
85
82
87
71
69
74
58
59
73
31
48
50
58
76
80
4.Gün
85
81
87
71
69
74
58
58
72
21
42
39
58
76
80
5.Gün
79
81
86
71
69
72
58
58
71
12
42
26
55
75
80
6.Gün
72
78
82
65
67
68
55
58
64
7
17
10
31
75
78
Gruplar arası
nda farkı
n tespit edildiğ
i durumlarda bu farkı
n hangi gruplar arası
nda
olduğunu belirlemek için çoklu karş
ı
laş
tı
rma testi yapı
lmı
ş
tı
r. 2. günün 4. ve 5. anaçları
nda
kontrol ile ş
ok arası
nda önemli fark gözlenirken, kontrol ile yalancıkontrol veya yalancı
kontrol ile ş
ok arası
nda önemli bir fark yoktur (Şekil 27). 3. ve 4. günlerde durum
birbirinin aynı
dı
r. Şöyle ki; 2. anacı
n kontrol ile yalancıkontrol arası
nda fark önemli
olurken, kontrol ile ş
ok veya yalancıkontrol ile ş
ok arası
nda önemli bir fark yoktur (Şekil
45
29). 5. anaç için ise kontrol ile ş
ok arası
nda önemli fark olurken, kontrol ile yalancıkontrol
veya yalancıkontrol ile ş
ok arası
nda önemli bir fark yoktur (Şekil 31). 5. günde 5. anaç
için (Şekil 33) ve 6.günde 1. ve 5 anaçlar için (Şekil 35) kontrol ile ş
ok arası
nda fark
önemli varken, kontrol ile yalancıkontrol veya yalancıkontrol ile ş
ok arası
nda önemli bir
fark yoktur (Tablo 6).
Tablo 5. Yaş
ama oranı
nı
n incelendiği deneylerde elde edilen verilere Kruskal – Wallis testi
uygulanarak elde edilen p değerleri. * p<0,05 göre gruplar arası
ndaki fark
önemlidir.
1. Anaç
2. Anaç
3. Anaç
4. Anaç
5. Anaç
1. Gün
0,491
0,079
0,051
0,067
0,429
2. Gün
0,670
0,060
0,079
0,039*
0,039*
3. Gün
0,288
0,039*
0,066
0,066
0,027*
4.Gün
0,288
0,039*
0,066
0,066
0,027*
5. Gün
0,147
0,201
0,066
0,059
0,039*
6. Gün
0,039*
0,329
0,079
0,050
0,027*
Tablo 6. Yaş
am oranı
na ait verilere çoklu karş
ı
laş
tı
rmalıtest uygulanarak bulunan p
değerleri. * P<0,05 göre gruplar arası
ndaki fark önemlidir.
Şok
2. Gün
4. Anaç
2. Gün
5. Anaç
3. Gün
2. Anaç
3. Gün
5. Anaç
4. Gün
2. Anaç
4. Gün
5. Anaç
5. Gün
5. Anaç
6. Gün
1. Anaç
6. Gün
5. Anaç
Şok
YalancıKontrol
Kontrol
Şok
YalancıKontrol
Kontrol
Şok
YalancıKontrol
Kontrol
Şok
YalancıKontrol
Kontrol
Şok
YalancıKontrol
Kontrol
Şok
YalancıKontrol
Kontrol
Şok
YalancıKontrol
Kontrol
Şok
YalancıKontrol
Kontrol
Şok
YalancıKontrol
Kontrol
0,408
0,034*
0,408
0,034*
0,890
0,408
0,539
0,022*
0,890
0,408
0,539
0,022*
0,408
0,034*
0,408
0,034*
0,539
0,022*
46
YalancıKontrol
0,408
0,890
0,408
0,890
0,890
0,034*
0,539
0,539
0,890
0,034*
0,539
0,539
0,408
0,890
0,408
0,890
0,539
0,539
Kontrol
0,034*
0,890
0,034*
0,890
0,408
0,034*
0,022*
0,539
0,408
0,034*
0,022*
0,539
0,034*
0,890
0,034*
0,890
0,022*
0,539
Şekil 24. Döllenmeden 1 gün sonra gastrula safhası
nda yumurta.
Soğ
uk Şok
Yalancı
Kontrol
Kontrol
100
Yaş
am oranı
(%)b
75
50
25
0
1.Anaç
2.Anaç
3.Anaç
4.Anaç
5.Anaç
Şekil 25. Döllenmeden 1 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş
ok uygulanan
yumurtaları
n hayatta kalma oranları
. Ortalama değerler ± standart hata
47
Şekil 26. Döllenmeden 2 gün sonra embriyo oluş
um safhası
.
Soğ
uk Şok
100
Yalancı
Kontrol
Kontrol
Y aş
am oranı
(%)b
75
50
25
0
1.Anaç
2.Anaç
3.Anaç
4.Anaç
5.Anaç
Şekil 27. Döllenmeden 2 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğ
uk ş
ok uygulanan
yumurtaları
n hayatta kalma oranları
. Ortalama değ
erler ± standart hata
48
Şekil 28. Döllenmeden 3 gün sonra embriyo safhası
.
Soğuk Şok
100
Yalancı
Kontrol
Kontrol
Yaş
am oranı(%)b
75
50
25
0
1.Anaç
2.Anaç
3.Anaç
4.Anaç
5.Anaç
Şekil 29. Döllenmeden 3 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğ
uk ş
ok uygulanan
yumurtaları
n hayatta kalma oranları
. Ortalama değ
erler ± standart hata
49
Şekil 30. Döllenmeden 4 gün sonra embriyo safhası
.
Soğ
uk Şok
100
Yalancı
Kontrol
Kontrol
Yaş
am oranı(%)b
75
50
25
0
1.Anaç
2.Anaç
3.Anaç
4.Anaç
5.Anaç
Şekil 31. Döllenmeden 4 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş
ok uygulanan
yumurtaları
n hayatta kalma oranları
. Ortalama değerler ± standart hata
50
Şekil 32. Döllenmeden 5 gün sonra yeni çı
kmı
şprelarva.
Soğ
uk Ş
ok
100
Yalancı
Kontrol
Kontrol
Yaş
am oranı
(%)b
75
50
25
0
1.Anaç
2.Anaç
3.Anaç
4.Anaç
5.Anaç
Şekil 33. Döllenmeden 5 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğ
uk ş
ok uygulanan
yumurtalardan çı
kan prelarvaları
n hayatta kalma oranları
. Ortalama değerler ±
standart hata
51
Şekil 34. Döllenmeden 6 gün sonra prelarva.
Soğ
uk Ş
ok
100
Yalancı
Kontrol
Kontrol
Yaş
am oranı(%)b
75
50
25
0
1.Anaç
2.Anaç
3.Anaç
4.Anaç
5.Anaç
Şekil 35. Döllenmeden 6 gün sonra kontrol yalancıkontrol ve soğuk ş
ok uygulanan
yumurtalardan çı
kan prelarvaları
n hayatta kalma oranları
. Ortalama değerler ±
standart hata,
52
Yoğun yumurta ölümleri ilk olarak döllenmeden 2 gün sonra görülmüş
tür. 2. ölüm
dalgasıise 1. günlük prelarvalarda görülmüş
tür. Tüm anaçlar için son gündeki yaş
am
oranlarısoğuk ş
ok grupları
nda en düş
ük çı
kmı
ş
tı
r. 5. anaçta ş
ok grubunun yaş
ama oranı
kontrol ve yalancıkontrol grupları
nkinden farklıseyir izlemiş
tir. 4. anacı
n tüm grupları
nda
yaş
am oranıen düş
ük çı
kmı
ş
tı
r (Şekil 36).
Y aşam O ran ı(% )
1. Anaç
2. Anaç
100
100
80
80
60
60
40
YalancıKontrol
40
Kontrol
20
20
Şok
0
0
0.gün 1.gün 2.gün 3.gün 4.gün 5.gün 6.gün
0.gün
Y a şam Oranı(% )
3. Anaç
3.gün 4.gün 5.gün
6.gün
3. Anaç
100
100
80
80
60
60
40
40
20
20
0
0
0.gün 1.gün 2.gün 3.gün 4.gün 5.gün
6.gün
0.gün 1.gün 2.gün 3.gün 4.gün 5.gün
5. Anaç
Y aşam Ora nı(% )
1.gün 2.gün
6.gün
Genel
100
100
80
80
60
60
40
40
20
20
0
0
0.gün 1.gün 2.gün 3.gün 4.gün 5.gün
6.gün
0.gün 1.gün 2.gün 3.gün 4.gün 5.gün
Zaman (gün)
6.gün
Zaman (gün)
Şekil 36. Soğuk ş
ok uygulanan, yalancıkontrol ve kontrol grubu yumurtaları
n 1., 2., 3., 4.,
5. anaçları
n ayrıayrıve genel olarak yaş
am oranları
53
Döllenme oranıile döllenmeden 1 gün sonraki yumurta yaş
am oranlarıarası
nda
önemli doğrusal pozitif iliş
ki olduğu tespit edilmiş
tir (=0,05, n=10). Döllenme oranıile
yaş
am oranları(yumurtaları
n döllenmesinde sonraki ilk dört günde yumurtaları
n,
yumurtadan çı
kı
ş
taki ve 1 günlük prelarvaları
n) arası
ndaki doğrusal pozitif iliş
ki gün
geçtikçe zayı
flamaktadı
r (Şekil 37).
Yaş
am oranı(%)
100
90
80
70
60
50
1.gün r= 0,778 *
2.gün r= 0,547
3.gün r= 0,540
40
30
4.gün r= 0,538
5.gün r= 0,502
20
10
0
6.gün r= 0,391
70
75
80
85
90
95
100
Döllenme oranı
(%)
Şekil 37. Döllenme oranlarıile yaş
am oranlarıarası
ndaki doğrusal pozitif iliş
ki* =0,05
3.5. Erken Dönem Blastomer Morfolojisi ve Yaş
am OranıArası
ndaki İ
liş
kisi
Yumurta blastomer morfolojilerinin değerlendirilmesi ile elde edilen anormal ve
normal hücre oranlarıile yaş
am oranları(yumurtaları
n döllenmesinde sonraki ilk dört
günde yumurtaları
n, yumurtadan çı
kı
ş
taki ve 1 günlük prelarvaları
n) karş
ı
laş
tı
rı
ldı
ğ
ı
nda
farklısonuçlar ortaya çı
kmı
ş
tı
r. Gruplarda normal hücre görünüme sahip yumurtaları
n
oranıile döllenmeden 1 gün sonraki yaş
am oranıarası
nda lineer iliş
ki yoktur. Bununla
birlikte normal görünüme sahip hücrelerin oranlarıile yaş
am oranlarıarası
nda önemli
doğ
rusal pozitif iliş
ki (=0,05, n=10) döllenmeden 2 gün sonra ortaya çı
kmı
şve larva
çı
kı
ş
ı
ndan bir gün sonrası
na kadar artarak devam etmiş
tir (Şekil 38).
54
Yaş
am oranı(%)..
100
90
80
70
60
50
1.gün r = 0,031
2.gün r = 0,682 *
3.gün r = 0,713 *
40
30
20
10
0
4.gün r = 0,714 *
5.gün r = 0,716 *
6.gün r = 0,749 *
0
10
20
30
40
50
60
70
80
Normal hücre (%)..
Şekil 38. Normal blastomer görünümünde hücre oranları(%) ile 1., 2., 3., 4. gündeki
yumurtaları
n, 5. günde yeni çı
kmı
şve 6. günde 1 günlük prelarvaları
n yaş
am
oranlarıarası
ndaki doğrusal pozitif iliş
ki. * =0,05
Asimetrik hücre görünümüne sahip yumurta gruplarıile yaş
am oranlarıarası
ndaki
iliş
ki incelendiğinde, döllenmeden sonraki geliş
me dönemlerinin hiçbirinde önemli bir
korelasyon (=0,05, n=10) görülmemiş
tir (Şekil 39, Tablo 7). Bunun tersine kontrol grubu
yumurtalarda görülen asimetrik hücre oranıile ş
ok grubu yumurtaları
n yaş
ama oranları
karş
ı
laş
tı
rı
ldı
ğı
nda zayı
f doğrusal negatif iliş
kinin varlı
ğ
ıbelirlenmiş
tir (Şekil 40). 4. anaça
ait veriler çı
karı
ldı
ktan sonra yapı
lan değerlendirmede doğrusal negatif iliş
kinin gücünün
arttı
ğıve 6. günde önemli hale geldiği tespit edilmiş
tir (=0,05, n=4) (Şekil 41).
Hücre büyüklüğü farklıolan yumurta gruplarıile yaş
am oranlarıarası
nda da
geliş
me dönemlerinin hiçbirinde önemli bir iliş
ki (=0,05, n=10) yoktur (Şekil 42, Tablo
7). Kontrol grubundaki farklıbüyüklükte hücre oranlarıile ş
ok grubunun yaş
am oranları
arası
ndaki iliş
ki değerlendirildiğinde zayı
f doğrusal negatif iliş
ki görülmüş
tür (Şekil 43). 4
deneye ait veriler uzaklaş
tı
rı
ldı
ğı
nda 6. günde iliş
ki önemli hale gelmiş
tir (=0,05, n=4)
(Şekil 44).
55
Tablo 7. Yumurtalarda gözlenen anormallik tiplerinin değerleri (%) ile yaş
am oranları(%)
arası
ndaki iliş
kiler. n=10 * =0,05, ** 5. gün yumurta çı
kı
ş
ı
Anormallik tipleri
Normal
Asimetri
Farklıbüyüklükte
hücreler
Birbirinden ayrı
k
hücreler
Kenarıçizgisi
belirgin olmayan
hücreler
Döllenmeden sonra geçen süre (Gün) **
2
3
4
5
0,682*
0,713*
0,714*
0,716*
- 0,058
- 0,058
0,001
0,033
- 0,366
- 0,303
- 0,254
- 0,192
1
0,031
0,151
0,041
- 0,524
- 0,509
- 0,569
- 0,572
- 0,602
0,002
- 0,634*
- 0,727*
- 0,783*
-0,829*
6
0,749*
0,031
- 0,214
-0,579
-0,855*
100
90
Yaş
am oranı(%)
80
70
60
50
40
30
20
10
6.gün r = 0,031
0
0
10
20
30
40
50
60
70
80
Asimetrik hücre anormalliğ
i (%)
Şekil 39. Hücrelerin asimetrik olma anormalliği (%) ile döllenmeden sonraki 6. günde 1
günlük prelarvaları
n yaş
am oranlarıarası
ndaki iliş
ki.
56
100
Şok grubu yaş
am ora nı(%) b b
90
80
70
60
50
40
1.gün r = 0,134
2.gün r = - 0,386
3.gün r = - 0,272
4.gün r = - 0,193
5.gün r = - 0,143
6.gün r = - 0,401
,
30
20
10
0
0
10
20
30
40
50
Asimetri hücre anormalliğ
i (%)
Şekil 40. Asimetrik blastomer görünümüne sahip hücre oranları(%) ile ş
ok grubu yaş
am
oranlarıarası
ndaki iliş
kiler
Şok gr ubu yaş
am oranı(%)
100
90
80
70
1.gün r = 0,097
60
50
2.gün r = - 0,810
3.gün r = - 0,816
4.gün r = - 0,817
40
30
20
5.gün r = - 0,890
6.gün r = - 0,999*
10
0
0
10
20
30
40
50
Asimetri hücre anormalliğ
i (%)
Şekil 41. Asimetrik hücrelerin oranları(%) ile ş
ok grubu yaş
am oranlarıarası
ndaki
doğrusal negatif iliş
kiler. * =0,05
57
100
90
Yaş
am oranı(%)
80
70
60
50
40
30
20
6.gün r = - 0,214
10
0
0
10
20
30
40
50
60
70
80
Hücrelerin farklıbüyüklükte olma anormalliğ
i (%)
Şekil 42. Hücre büyüklüğü anormalliği (%) ile yaş
ama oranlarıarası
ndaki iliş
ki
100
Şok grubu yaş
am oranı(%)
90
80
70
60
50
40
30
20
10
6.gün r = - 0,506
0
0
5
10
15
20
25
30
35
40
Hücrelerin farklıbüyüklükte olma anormalliğ
i (%)
Şekil 43. Hücre büyüklüğü anormalliğ
i (%) ile 1 günlük ş
ok grubu prelarvaları
n yaş
ama
oranlarıarası
ndaki iliş
ki.
58
100
Şok grubu yaş
am oranı(%)
90
80
70
60
50
40
30
20
10
6.gün r = - 0,983*
0
0
5
10
15
20
25
30
35
40
Hücrelerin farklıbüyüklükte olma anormalliğ
i (%)
Şekil 44. Hücre büyüklüğü anormalliğ
i (%) ile 1 günlük ş
ok grubu prelarvaları
n yaş
ama
oranlarıarası
ndaki önemli doğrusal negatif iliş
ki. *=0,05
Normal görünüme sahip hücrelerle 6. gündeki yaş
am oranıarası
ndaki iliş
ki
incelendiğinde Şekil 45’de ok ile gösterilen nokta dikkat çekici bir biçimde iliş
kinin genel
seyrinden farklıbir durum sergilemektedir.
Normal hücre oranlarıile asimetrik hücre oranlarıbirleş
tirilerek yaş
am oranları
arası
ndaki iliş
ki incelendiğinde korelasyon katsayı
sıdeğerinin artmı
şolduğ
u, 6. günde en
yüksek değerine ulaş
tı
ğıgörülmüş
tür (Şekil 46).
Birbirinden ayrı
k hücrelerin oranlarıile yaş
am oranlarıarası
nda normal görünüme
sahip hücreler ve diğer tüm anormalliklerden farklıolarak 1. günde negatif doğrusal bir
iliş
ki ortaya çı
kmı
şve 6. güne kadar devam etmiş
tir (Şekil 47).
59
Yaş
am ora nı(%)
100
90
80
70
60
50
40
30
20
6.gün r = 0,749 *
10
0
0
10
20
30
40
50
60
70
80
Normal hücre (%)
Şekil 45. Normal blastomerli yumurta oranları(%) ile yaş
ama oranlarıarası
ndaki önemli
doğrusal pozitif iliş
ki. * =0,05
Yaş
am oranı(%)
100
90
80
70
60
50
40
30
20
6.gün r = 0,894 *
10
0
0
10
20
30
40
50
60
70
80
Normal hücre ve asimetrik hücre anormalliğ
i (%)
Şekil 46. Normal blastomerli yumurta oranlarıve asimetrik hücre anormalliği oranları(%)
ile yaş
ama oranlarıarası
ndaki önemli doğrusal pozitif iliş
ki. * =0,05
60
Yaş
am oranı(%)
100
90
80
70
60
1.gün r = - 0,524
2.gün r = - 0,509
3.gün r = - 0,569
4.gün r = - 0,572
5.gün r = - 0,602
6.gün r = - 0,579
50
40
30
20
10
0
0
5
10
15
20
25
Hücrelerin ayrı
k olma anormalliğ
i (%)
Şekil 47. Birbirinden ayrı
k hücre anormalliği oranları(%) ile yaş
am oranlarıarası
ndaki
doğrusal negatif iliş
kiler.
Hücre kenarları
nı
n belirgin olmamasıyaş
am oranı
yla iliş
kili bir diğer anormallik
çeş
ididir. Döllenmeden 1 gün sonra kenarlarıbelirgin olmayan hücre oranıile yaş
am oranı
arası
nda bir iliş
ki görülmemiş
tir. Bunun aksine diğer günlerde negatif doğrusal önemli
iliş
ki bulunmuş
tur (Şekil 48).
100
90
Yaş
am or anı(%)
80
70
60
1.gün r = 0,002
50
2.gün r = - 0,634*
3.gün r = - 0,727 *
4.gün r = - 0,783 *
40
30
20
5.gün r = - 0,829 *
6.gün r = - 0,855 *
10
0
0
10
20
30
40
50
60
70
80
Hücrelerin kenarları
nı
n belirgin olmamasıanormalliği (%)
Şekil 48. Kenarlarıbelirgin olmayan hücrelerin oranları(%) ile yaş
am oranlarıarası
ndaki
iliş
ki. * =0,05
61
4. TARTIŞMA
Bu çalı
ş
ma, son on yı
ldı
r SUMAE’de yavru üretimi yapı
lan Karadeniz kalkanı
n,
yumurta blastomer morfolojisini incelenmek ve triploid uygulaması
nı
n etkilerini
belirlemek amacı
yla yürütülmüş
tür. Atlantik kalkanı
nda blastomer morfolojisi normal ve
anormal gibi genel bir değerlendirme ile ele alı
nmı
ş(Kjørsvik ve ark., 2003) iken
Karadeniz kalkanı
nda blastomer morfolojisinde görülen anormallik çeş
itleri bu çalı
ş
ma ile
ayrıayrıele alı
nmı
ş
tı
r.
Bu çalı
ş
manı
n ana hedefleri, Karadeniz kalkan balı
kları
nda larva üretiminin erken
aş
aması
nda yumurta kalitesini belirleyecek uygulamasıkolay ve pratik kriterler bulmak ve
soğuk ş
ok uygulaması
nı
n bu kriterlere etkisini ortaya koymak olmuş
tur. Beşayrıanaç
kalkandan elde edilen döllenmişyumurtalara döllenmeden 6,5 dakika sonra 20 dakika süre
ile soğuk ş
ok uygulanmı
şve 5 ş
ok, 5 kontrol grubu oluş
turulmuş
tur. Her bir gruptan 100–
150 yumurtanı
n resmi 4–8’li hücre bölünmesi aş
aması
nda resimlenerek blastomer
morfolojisi değerlendirilmiş
tir. Ayrı
ca blastomer morfolojisi ile yaş
am oranları
nı
n iliş
kileri
her iki grup için incelenmiş
tir. Normal hücre oranları%57,6 ile %7,5 arası
nda değiş
miş
tir.
Asimetrik hücre anormalliğ
i %33,9 ile %7,6 arası
nda, hücrelerin farklıbüyüklükte olma
anormalliğ
i %27,8 ile %6,0 arası
nda, birbirinden ayrı
k hücreler anormalliği %14 ile %5,7
arası
nda, kenar çizgisi belirgin olmayan hücre anormalliği %46,9 ile % 5,3 arası
nda
değiş
tiği görülmüş
tür. Kontrol grupları
nda gözlenen normal hücre oranısoğuk ş
ok
grubunda gözlenenden daha yüksek bulunmuş
tur. Anormalliklerde en yüksek payıkenar
çizgileri belirgin olmayan anormallik tipinin aldı
ğ
ıbelirlenmiş
tir. Normal hücre oranıile
yaş
am oranıarası
nda doğrusal önemli iliş
ki olduğu bulunmuş
tur. Birbirinden ayrı
k
hücreler anormalliği ve kenar çizgisi belirgin olmayan hücre anormalliğinin kötü kalite
göstergesi olabileceğ
i tespit edilmiş
tir. Asimetrik hücre anormalliği ve hücre
büyüklüklerinin farklıolmasıanormalliği soğ
uk ş
ok gibi etkenlerin yumurtayıetkilemesi
durumunda kötü kalite göstergesi olabileceği gözlenmiş
tir.
Dünyanı
n çeş
itli ülkelerinde, Shield vd. (1997) Atlantik halibutu (Hippoglossus
hippoglossus), Rideout vd. (2004) morina (Melanogrammus aeglefinus), Valin ve Nissling,
(1998) ve Rani (2005) Atlantik morinası(Gadus morhua), Kjørsvik vd. (2003) Atlantik
kalkanıgibi türlerde blastomer morfolojisini inceleyerek yumurta kalitesi hakkı
nda fikir
sahibi olmaya yönelik çalı
ş
malar yapı
lmı
ş
tı
r. Bu çalı
ş
ma ülkemizde yapı
lan ilk blastomer
morfolojisi değerlendirme çalı
ş
ması
dı
r. Karadeniz kalkanı
nda blastomer morfolojisinde
görülen anormallik çeş
itleri ayrıayrıele alı
narak yaş
am oranlarıile iliş
kileri ortaya
koyulmuş
tur. Ayrı
ca, Atlantik morinası
nda (Rani, 2005) yapı
lan çalı
ş
maya benzer ş
ekilde
triploid birey oluş
turmak maksatlıuygulanan soğuk ş
okun blastomer morfolojisine etkisi
incelenmiş
tir. Ünlü (2004) ve Öztürk (1998)’ün çalı
ş
malarıgibi ülkemizde gökkuş
ağı
alabalı
kları
nda yapı
lan çalı
ş
malar olması
na karş
ı
n, bu çalı
ş
ma ülkemizde deniz
balı
kları
nda triploid uygulamasıile ilgili yapı
lan ilk çalı
ş
madı
r.
4.1. Döllenme ve Çı
kı
şoranları
Deniz balı
kları
nda döllenme oranı
nı
n yumurta kalite kriteri olarak kullanı
lması
konusunda yeteri kadar kanı
t yoktur (McEvoy, 1984; Rideout ve ark., 2004; Aydı
n ve
Polat, 2007). Her ne kadar Kjørsvik vd. (2003) Atlantik kalkan balı
ğı
nda döllenme oranı
ile çı
kı
şoranıarası
nda iliş
ki olduğunu ifade etseler de Karadeniz kalkan balı
ğ
ı
nda böyle
bir iliş
ki yoktur (Aydı
n ve Polat, 2007). Bu çalı
ş
mada da döllenme oranıile çı
kı
şoranı
arası
nda önemli doğrusal iliş
ki görülmemiş
tir (r=0,502, n=10, =0,05). Bu çalı
ş
ma
anormal blastomerin çı
kı
şüzerine olumsuz etkisi olduğu konusunda diğer çalı
ş
malar
(McEvoy, 1984; Devauchelle ve ark.,1988; Pickova, 1997) ile paralellik göstermektedir.
4.2. Soğuk Şok Uygulaması
Yumurtanı
n soğuk ş
ok ile muamele edilmesi triploid balı
k elde edilmesinde veya
ginogenezin uygulanması
nda kullanı
lı
r. Triploid uygulamanı
n amacı steril balı
k
üretmektir. Bu nedenle canlı
nı
n üremesi için kullanacağıenerjiyi büyümesi için harcaması
beklenir. Atlantik kalkanı
nda triploid bireyler diploidlerden daha hı
zlıbüyürler ve yaş
am
oranlarıda daha yüksektir (Cal ve ark., 2006).
Atlantik kalkanı
nda yoğun miktarda yumurtaya (150 -300 ml) 0°C’nin altı
nda
soğuk ş
ok uygulanabilmesi için önceden hazı
rlanan soğutulmuşdeniz suyunun sı
caklı
ğı2°C olmalı
dı
r (Piferrer ve ark., 2003). Buna karş
ı
n soğuk ş
ok ortamıolarak kullanı
lan
Karadeniz’in ‰ 18 tuzluluktaki suyunda -1°C’den daha düş
ük sı
caklı
klarda buz kristalleri
oluş
maya baş
ladı
ğıgözlenmiş
tir. Bu durumda yumurtanı
n dı
şkı
smı
nda çatlaklar oluş
tuğu
belirlenmiş
tir (Şekil 22). Yumurtaları
n dı
şkı
smı
nda çatlaklar oluş
masıher ne kadar direkt
olarak yumurta ölümlerine neden olmadı
ğ
ıgözlenmişolsa da yaş
am oranlarıüzerindeki
etkisi bilinmemektedir. Karadeniz kalkanı
nda 70 ml yumurtaya yapı
lacak uygulama için
63
önceden soğutuluşdeniz suyunun sı
caklı
ğı-1°C olarak sağlanmı
ş
tı
r. Atlantik kalkanı
nda
soğuk ş
ok uygulamasıesnası
nda yumurtaları
n sı
caklı
ğı13–14°C’den 0°C’nin altı
na hı
zla
inerken içinde yumurta bulunan soğuk ş
ok ortamı
nı
n sı
caklı
ğıda hı
zla -2°C’den 0°C’ye
yükselir (Piferrer ve ark., 2003). Bu çalı
ş
mada, Karadeniz kalkan balı
ğıyumurtaları
nı
n
bulunduğu sı
caklı
k 14 °C’dir. Yumurtaları
n soğuk ş
ok ortamı
na aktarı
lmasıile yumurta
sı
caklı
ğı
nı
n hı
zla düş
tüğü ve içinde yumurta bulunan soğuk ş
ok ortamı
nı
n sı
caklı
ğı
nı
n da
hı
zla -1°C’den 0°C’ye yükseldiği gözlenmiş
tir. Takiben yumurtaları
n ve ortamı
n sı
caklı
ğı
eş
itlenmişve 20 dakika süre ile - 1°C ile 0°C arası
nda değiş
tiği görülmüş
tür (Şekil 13).
4.3. Embriyonik Geliş
ime Ait Sonuçlar
Kjørsvik vd. (2003) Psetta maxima’da anormallikeri sı
nı
flandı
rmamı
şve asimetri
olarak isimlendirmiş
tir. Yaptı
ğıçalı
ş
mada anormallik oranları
nı
n %5-95 arası
nda
değiş
tiğini belirtmiş
tir. Rideout vd. (2004) Melanogrammus aeglefinus blastomerlerinde
görülen asimetri, hücre büyüklüğü, hücrelerin kenar çizgilerinin belirgin olmayı
ş
ıve
hücrelerin birbirinde ayrı
k olmasıanormalliklerinin %10–90 arası
nda değ
iş
tiğini beyan
etmiş
tir. Rani (2005) Gadus morhua’da asimetri, hücre büyüklüklerinin farklıolması
,
blastomer grubundan ayrıçı
kı
ntıoluş
turan hücreler (outcrop) ve birbirinden ayrı
blastomerler gibi anormalliklerin %1–7 gibi çok düş
ük oranlarda ortaya çı
ktı
ğı
nırapor
etmiş
tir. Bu çalı
ş
mada asimetrik hücre, hücre büyüklüğü, hücrelerin kenar çizgilerinin
belirgin olmayı
ş
ıve hücrelerin birbirinden ayrı
k olmasıanormalliklerinin % 5,3–46,9
arası
nda değiş
tiğ
i görülmüş
tür.
Atlantik morinası(Kjørsvik ve Lønning, 1983; Kjørsvik ve ark., 1984), halibut
(Shields ve ark., 1997) ve Atlantik kalkanı(Kjørsvik ve ark., 2003) gibi deniz balı
kları
nda
normal blastomer oranıile prelarva oluş
um oranıarası
ndaki korelasyon döllenme oranıile
prelarva oluş
umu oranıarası
ndaki iliş
kiden daha kuvvetlidir. Valin ve Nissling (1998)’in
sonuçları
na benzer ş
ekilde döllenme oranıile anormal hücre morfolojisi arası
nda önemli
korelasyon görülmemiş
tir. Karadeniz kalkan balı
ğı
nda döllenme oranıyumurtanı
n 1.
gündeki yaş
ama oranıile pozitif doğrusal önemli bir iliş
ki sergilerken, daha sonraki
günlerdeki yaş
ama oranıile döllenme oranıarası
nda herhangi bir iliş
kinin olmadı
ğı
görülmüş
tür (Şekil. 36). Öte yandan normal blastomer oranıile 1. gündeki yaş
am oranı
arası
nda döllenme oranıile 1. gündeki yaş
am oranıarası
ndaki iliş
kiye ters olarak herhangi
bir korelasyon tespit edilmemiş
tir. Bununla birlikte 2. günden 6. güne kadar olan normal
64
blastomer oranıile yaş
am oranıarası
nda her geçen gün artan doğrusal pozitif önemli bir
iliş
ki olduğu gözlenmiş
tir (Şekil 37).
4.4. Erken Dönem Yaş
am Oranları
nı
n Karş
ı
laş
tı
rı
lması
Kontrol, yalancıkontrol ve soğuk ş
ok gruplarıarası
nda 1. günde önemli bir farklı
lı
k
görülmemiş
tir. Fakat 3. anacı
n dı
ş
ı
ndaki tüm anaçları
n bazıgünlerinde önemli
farklı
lı
kları
n olduğu belirlenmiş
tir. Buna göre 2. anacı
n 3., ve 4., günlerinde yalancı
kontrol ve kontrol gruplarıarası
nda önemli fark olması
na rağmen diğer günlerde ne ş
ok ne
de kontrol gruplarıarası
nda önemli fark görülmemiş
tir. Yalancıkontrol ile kontrol
arası
ndaki farka bakı
ldı
ğı
nda, yalancıkontrol ş
artları
nı
n yaş
am oranları
nıetkilemediği
düş
ünülebilir. Fakat yalancıkontrol ile ş
ok arası
ndaki farkı
n önemli olmamasınedeniyle
yalancıkontrol ş
artları
nı
n yaş
am oranları
nıdüş
ürdüğü sonucuna varı
labilir.
Tüm anaçlarda, 1. ve 5. anaçlarda önemli düzeyde olmak üzere ş
ok grupları
nı
n 6.
gününde görülen yaş
am oranıdüş
ük bulunmuş
tur. Bu durumun yumurtadan çı
kma baş
arı
sı
gösteren kötü kaliteli prelarvaları
n ölmesinden kaynaklanabileceği düş
ünülmektedir. Tüm
anaçları
n bütün grupları
nda 2. günde diğer günlerden farklıolarak yoğun ölümlerin olduğu
görülmüş
tür. Valin ve Nissling (1998) de yoğun ölümlerin gastrula safhasıile embriyo
oluş
umu öncesinde görüldüğünü belirtmiş
tir. 4. anacı
n 2. gününde ş
ok grubunun yaş
am
oranı
nı
n kontrol grubundan önemli derecede farklıolduğu görülmüş
tür. Bu duruma
yumurta kalitesinin kötü olması
nı
n neden olabileceği tahmin edilmektedir. 5. anaçta
gözlenen asimetrik hücre anormalliğinin ve hücre büyüklüğü farklıolma anormalliğ
inin
toplamı% 62 olurken diğer anaçlarda % 18–33 arası
nda değiş
mektedir. Bu durum, 5.
anacı
n ş
ok grubunda elde edilen yaş
am oranları
nı
n diğer gruplardan düş
ük olması
nı
n
nedeni olabilir.
4. anacı
n tüm grupları
nda yaş
am oranıen düş
ük çı
kmı
ş
tı
r. Yumurta kalitesini
anacı
n genetik potansiyeli, sağı
m zamanı
, anacı
n yaş
ı
, yumurtaya ait özellikler, yumurtanı
n
olgunlaş
ma durumu, gibi özellikler etkileyebilir (Kjørsvik, vd. 1990; Brooks ve ark.,
1997). Bu deneyde kullanı
lan anacı
n yaş
ı
, beslenmesi, sağı
m zamanıdiğerler anaçlar ile
aynı
dı
r. Yumurtanı
n kötü kaliteli olmansı
n nedeni anacı
n genetik yapı
sıveya ovulasyon
zamanı
n farklıolmasıolabilir.
65
4.5. Erken Dönem Blastomer Morfolojisi ve Yaş
am OranıArası
ndaki İ
liş
ki
Valin ve Nissling (1998) yumurtalarda varolan erken dönemdeki anormalliklerin
ortadan kaybolup normal olarak geliş
ebildiğini ve anormal olmayan larvaları
n
oluş
abileceğ
ini ifade etmiş
tir. Ayrı
ca, yumurtanı
n ileri safhaları
nda görülen özel
fonksiyona sahip farklı
laş
mı
şhücrelerin meydana gelebilecek anormallikler konusunda
erken dönemde görülen farklı
laş
mamı
şhücrelerden daha hassas oldukları
nıbelirtmiş
tir.
Öte yandan, gastrula safhası
nda yoğun ölümlerin görülmesinin hücre farklı
laş
ması
ndan
kaynaklanmı
şolabileceğini beyan etmiş
tir. Dolayı
sı
yla, hücre anormalliklerinin ortaya
çı
kı
şzamanı
nı
n önemli olduğunu, ve erken dönem anormalliklerinin her zaman kötü
yumurta göstergesi olarak ele alı
nmamasıgerektiğini vurgulamı
ş
tı
r.
Kjørsvik
vd.
(1990)
erken
dönem
blastomer
morfolojisinin
yumurta
değerlendirilmesinde kullanı
labileceğini ifade etmiş
tir. Kjørsvik vd. (1994) ise erken
dönemdeki farklı
laş
mamı
ş bir hücrede var olan anormalliğin, geliş
menin ileriki
dönemlerinde olan farklı
laş
mı
şbir hücrede bulunan anormallikten daha çok etkili
olduğunu belirtmiş
tir. Erken dönemde görülen anormallik oranları
nı
n geliş
menin ileriki
dönemlerinde görülen ölümlerden dolayıazaldı
ğı
nıifade etmiş
tir. Benzer ş
ekilde, Rideout
vd. (2004) erken dönemde görülen anormalliklerin ileri dönemde görülen anormalliklerden
daha önemli olabileceğini çünkü her bir anormal hücre kendisinden birçok kopya
oluş
turarak geliş
eceğini düş
ünmektedir.
Rani (2005) blastomerlerde görülen anormallik oranları
nda soğuk ş
ok uygulanması
ile yükselme olduğunu bildirmektedir. Ancak yumurta yaş
am oranlarıaçı
sı
ndan soğuk ş
ok
grubu ile kontrol grubu arası
nda önemli fark görülmediğini beyan etmiş
tir. Bununla
birlikte anormallik oranıile çı
kı
şarası
nda bir korelasyon oluş
madı
ğ
ı
nıifade etmiş
tir.
Dolayı
sı ile bu çalı
ş
ma sonuçları
na göre blastomer morfolojisinin yumurtaları
n
değerlendirmesinde iyi bir gösterge olarak kullanı
lması
nı
n düş
ünülemeyebileceğini
belirmiş
tir.
Blastomer değerlendirmelerinin simetrik ve simetrik olmayan ş
eklinde tasnif
edilmeleri (Valin ve Nissling, 1998; Kjørsvik ve ark., 2003; Avery ve ark., 2005) yumurta
yaş
am baş
arı
sı
nıaçı
klamada yeterli olmayabilir. Buna karş
ı
n, blastomerlerin gösterdikleri
anormallik tiplerinin ayrıayrıincelenmesi (Shield ve ark., 1997; Rideout ve ark., 2004;
Rani, 2005) daha faydalıolabilir. Nitekim, Valin ve Nissling, (1998) anormallikleri tasnif
etmedikleri bir çalı
ş
mada Baltı
k morinası
nda geliş
menin erken döneminde birçok
blastomer anormalliği görülen yumurtaları
n normal olarak geliş
ebildiğini ve larva
66
üretebildiğ
ini rapor ettiler. Bu durum, Rideout vd. (2004)’un Melanogrammus aeglefinus
blastomerlerinde görülen asimetri ve hücre büyüklük farkı
nı
n larva çı
kı
ş oranı
nı
azaltmadı
ğı
nıgöstermesiyle desteklenmektedir. Blastomer anormalliklerinin tasnif edildiği
bu çalı
ş
mada asimetrik blastomer anormalliği gösteren yumurta grupları
, uygun ş
artlarda
tutuldukları
nda yaş
am oranlarıile bu anormallik tipi arası
nda doğrusal negatif bir iliş
ki
olmadı
ğıgörülmüş
tür (Tablo 7, Şekil 38). Bilakis normal hücre oranlarıile asimetrik hücre
oranlarıbirleş
tirilerek 6. gündeki yaş
am oranlarıile doğrusal önemli pozitif bir korelasyon
(r=0,894, n=10, =0,05) oluş
tuğu belirlenmiş
tir (Şekil 44, 45). Ancak, soğ
uk ş
ok gibi bir
etkenin devreye girmesi ile doğrusal önemli negatif bir iliş
kinin olduğ
u bulunmuş
tur (Şekil
39,40). Hücrelerin farklıbüyüklükte olmasıanormalliğinde de benzer durumun ortaya
çı
ktı
ğıgörülmüş
tür (Tablo 7, Şekil 41-43). Shield vd. (1997) blastomerlerde görülen
anormallik tiplerinin birkaçı
nı
n aynıyumurtada birlikte ortaya çı
kabileceğini ifade etmiş
tir.
Sonuç olarak, hücrelerin farklıbüyüklükte olma anormalliği veya asimetrik blastomer
anormalliğ
inin
tek
baş
ı
na
görülmesi
direk olarak
kötü
kalite
kriteri
olarak
değerlendirilmemelidir. Bilakis, bu kriterlerin hassaslı
ğı
n bir göstergesi olarak ele alı
nması
daha uygun olabilir.
Hücrelerin ayrı
k olma anormalliği ile yaş
am oranıarası
nda doğrusal negatif iliş
ki
görülmüş
tür (Şekil 46). Benzer ş
ekilde hücre kenarları
nı
n belirgin olmamasıanormalliği
ile yaş
am oranıarası
nda doğrusal önemli negatif iliş
ki görülmüş
tür (Şekil 47). Bu
sonuçlara göre hücrelerin ayrı
k olma anormalliği ve hücre kenarları
nı
n belirgin olmaması
anormalliklerinin görülme sı
klı
ğıyumurtanı
n kalitesinin değerlendirilmesinde gösterge
olarak kullanı
labilir.
Valin ve Nissling (1998)’e göre blastomer anormalliğinin yumurta yaş
amı
nı
etkilemesi yumurta grubunun yanı
nda anacı
n genetik potansiyeline bağ
lıolabilir. Bu
sonuçları
n pekiş
tirilmesi için aynıanacı
n farklıyumurta gruplarıve farklıanaçlardan elde
edilecek yumurtalar üzerinde çalı
ş
malar yapı
lmalı
dı
r. Ayrı
ca her bir yumurtanı
n ayrıayrı
değerlendirilebileceği ş
ekilde muamele edilmesi yararlıolabilir.
Bu çalı
ş
mada anormallikler asimetrik hücre anormalliği, hücrelerin farklı
büyüklükte olma anormalliği, hücrelerin ayrı
k olma anormalliği ve hücrelerin kenarları
nı
n
belli olmama anormalliği olarak sı
nı
flandı
rı
lmı
ş
tı
r. Valin ve Nissling (1998) tarafı
ndan
ifade edilen görüş
, asimetrik hücre anormalliği veya hücrelerin farklıbüyüklükte olma
anormalliğ
inin yoğun ş
ekilde görülmesi ile desteklenebilir. Kaldıki bu çalı
ş
mada
hücrelerin ayrı
k olma anormalliği ile yaş
ama oranıarası
nda negatif doğrusal bir iliş
ki
67
döllenmeden bir gün sonra görülmüş
tür. Kjørsvik vd. (1994) tarafı
ndan ifade edilen görüş
ise hücrelerin ayrı
k olma anormalliği veya hücrelerin kenarları
nı
n belli olmama
anormalliğ
inin yoğun ş
ekilde görülmesi ile desteklenebilir. Rani (2005)’in sonuçları
,
değerlendirdiğ
i yumurta grubundaki anormallik oranları
nı
n %3-7 gibi çok düş
ük
seviyelerde olması
ndan kaynaklanabilir. Bu çalı
ş
ma sonuçları
na göre, blastomerlerde
gözlenen asimetrik hücre anormalliği veya hücrelerin farklı büyüklükte olma
anormallikleri yumurtaları
n hassasiyetinin göstergesi olarak kullanı
labilir. Ancak,
blastomerlerde gözlenen hücrelerin ayrı
k olma anormalliği veya hücrelerin kenarları
nı
n
belli olmama anormallikleri yumurtaları
n kalitesinin göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Bu anormalliklerin görülme sı
klı
ğı
nı
n artmasıyumurtaları
n kalitesinin kötü olduğu,
azalması veya hiç olmaması ise yumurtaları
n kalitesinin iyi olduğu ş
eklinde
yorumlanabilir..
68
5. SONUÇLAR
Bu araş
tı
rmada, Su Ürünleri Merkez Araş
tı
rma Enstitüsü Deniz Balı
kları
Kuluçkahanesi orijinli Karadeniz kalkanıdamı
zlı
kları
ndan elle sağı
m ile elde edilen
yumurtalarda kaliteyi etkileyen unsurlar belirlenmeye çalı
ş
ı
lmı
ş
tı
r. Elde edilen
yumurtaları
n blastomer morfolojileri ve yaş
am oranlarıincelenmiş
tir. Ayrı
ca, triploid
oluş
turmak için uygulanan soğuk su ş
okunun etkileri de değerlendirilmiş
tir. Yumurtalarda
erken dönemde görülen anormallikler ve oranları
, döllenme ve çı
kı
şoranları
, yumurtaları
n
yaş
am oranları
, anormalliklerin yaş
am oranlarıile iliş
kileri, soğuk ş
ok uygulanması
esnası
ndaki diğer etkenler, soğuk ş
okun yumurta morfolojisine ve yaş
am oranı
na etkileri
belirlenmiş
tir. Elde edilen sonuçlar aş
ağı
da özetlenmiş
tir.
1. Kontrol ve ş
ok grubunda döllenme oranlarıarası
nda önemli bir farklı
lı
k
gözlenmemiş
tir. Döllenme oranları ile çı
kı
ş oranları arası
nda önemli bir iliş
ki
görülmemiş
tir (r=0,502, n=10, =0,05). Normal veya anormal blastomer oranlarıile
döllenme oranlarıarası
nda herhangi bir korelasyon bulunmamı
ş
tı
r (=0,05, n=10). Öte
yandan, anormal blastomerin çı
kı
şüzerine olumsuz etkisi olduğu görülmüş
tür.
2. Soğuk ş
ok grupları
nda gözlenen anormal hücre oranlarıkontrol grupları
nda
gözlenenlerden daha yüksek bulunmuş
tur. Anormalliklerde en yüksek payıhücre kenar
çizgileri belirgin olmayan anormallik tipinin, en düş
ük payıise birbirinden ayrı
k hücreler
anormallik tipinin aldı
ğıgözlenmiş
tir.
4. Kontrol ve ş
ok gruplarıarası
nda 1, 3. ve 5. anaçlarda anormallik oranlarıve
normal blastomer oranlarıacı
sı
ndan önemli farklı
lı
klar bulunmuş
tur (p<0,01, SD=4,
x2=7,78).
5. Yumurtalar içinde buz kristalleri olan suya döküldüğ
ünde dı
şkı
smı
nda çatlaklar
oluş
muş
tur.
6. Bazıanaçlarda yaş
am oranlarıacı
sı
ndan kontrol ve ş
ok arası
nda fark önemli
bulunmuş
tur. Yalancıkontrol ile kontrol arası
ndaki farka bakı
ldı
ğı
nda, yalancıkontrol
ş
artları
nı
n yaş
am oranları
nıetkilemediği düş
ünülebilir. Fakat yalancıkontrol ile ş
ok
arası
ndaki farkı
n önemli olmamasınedeniyle yalancıkontrol ş
artları
nı
n yaş
am oranları
nı
düş
ürdüğü sonucuna varı
lmı
ş
tı
r.
7. Tüm anaçlar için son günde soğ
uk ş
ok grupları
nı
n yaş
am oranlarıen düş
ük
çı
kmı
ş
tı
r. 5. anaçta ş
ok grubunun yaş
am oranı
nı
n kontrol ve yalancıkontrol grupları
ndan
düş
ük olmasıdiğer deneylerde gözlendiğinden farklış
ekilde olmuş
tur. Bu anaçta asimetrik
hücre ve farklıhücre büyüklüğü anormalliklerinin yüksek oranda görülmesi düş
ük yaş
am
oranı
nı
n nedeni olabilir.
8. Normal hücre görünüme sahip hücrelerin oranlarıile yaş
am oranlarıarası
nda
önemli doğrusal pozitif iliş
ki (=0,05, n=10) döllenmeden 2 gün sonra ortaya çı
kmı
şve
larva çı
kı
ş
ı
ndan bir gün sonrası
na kadar artarak devam etmiş
tir.
9. Döllenmeden sonraki geliş
me dönemlerinin hiçbirinde asimetrik hücre
anormalliğ
i ile yaş
am oranlarıarası
nda önemli bir korelasyon (=0,05, n=10)
görülmemiş
tir. Bunun tersi olarak, kontrol grubu yumurtalarda görülen asimetrik hücre
oranıile ş
ok grubu yumurtalarıyaş
am oranlarıkarş
ı
laş
tı
rı
ldı
ğı
nda zayı
f doğrusal negatif
iliş
kinin varlı
ğıbelirlenmiş
tir.
10. Hücre büyüklüğü farklıolan yumurta gruplarıile yaş
am oranlarıarası
nda da
geliş
me dönemlerinin hiçbirinde önemli bir iliş
ki bulunmamı
ş
tı
r (=0,05, n=10). Kontrol
grubunda ki farklıbüyüklükte hücre oranlarıile ş
ok grubunun yaş
am oranlarıarası
nda
negatif iliş
ki görülmüş
tür.
11. Birbirinden ayrı
k hücreler ile yaş
am oranlarıarası
nda normal görünüme sahip
hücreler ve diğer tüm anormalliklerden farklıolarak 1. günde negatif doğrusal bir iliş
kinin
ortaya çı
ktı
ğıve 6. güne kadar devam ettiği tespit edilmiş
tir. Kenarlarıbelirgin olmayan
hücre oranıile yaş
am oranıarası
nda 1. günde bir iliş
ki gözlenmemiş
tir. Ancak diğer
günlerde negatif doğrusal önemli iliş
ki vardı
r.
12. Blastomerlerde gözlenen asimetrik hücre anormalliği veya hücrelerin farklı
büyüklükte olma anormalliklerinin tek baş
ı
na görülmeleri direk olarak kötü kalite kriteri
olarak değerlendirilmemelidir. Bu göstergeler yumurtanı
n hassas bir durumda olduğunun
belirteci olarak ele alı
nmalı
dı
r. Ancak, blastomerlerde gözlenen hücrelerin ayrı
k olma
anormalliğ
i veya hücrelerin kenarları
nı
n belli olmama anormallikleri yumurtaları
n
kalitesinin göstergesi olarak kullanı
labilir. Bu anormalliklerin görülme sı
klı
ğ
ı
nı
n artması
yumurtaları
n kalitesinin kötü olduğu, azalmasıveya hiç olmamasıise yumurtaları
n
kalitesinin iyi olduğu ş
eklinde değerlendirilebilir. Sonuç olarak, Karadeniz kalkan
balı
ğ
ı
nda erken dönem blastomer morfolojisi yumurta kalitesinin tahmininde kullanı
labilir.
70
6. ÖNERİ
LER
Yavru üretiminde yaş
am oranları
nıkı
sı
tlayan faktörlerden birisinin de yumurta
kalitesi olduğu düş
ünülmektedir. Ayrı
ca triploid, ginogenez gibi bazıbiyoteknolojik
uygulamalar da yumurtaya yapı
lan bir seri iş
lem sonucu gerçekleş
tirilmektedir. Yumurta
kalitesini etkileyen birçok etken olması
na rağmen yumurtanı
n kalitesini belirleyecek
göstergeler net olarak ortaya koyulmamı
ş
tı
r. Deniz balı
klarıyumurtaları
nı
nş
effaf olması
blastomer morfolojilerini mikroskop altı
nda kolayca inceleme imkânısunmuş
tur. Bu
sayede hücrelerin erken dönemde bölünme ş
ekilleri ile yaş
am baş
arı
ları
nı
n kı
yaslanması
konusunda çalı
ş
malar yapı
lmı
şve bazıaraş
tı
rı
cı
lar blastomer görünümünün yumurtaları
n
yaş
am kalitesi ile ilgili kullanı
labileceğini ifade etmiş
lerdir.
Son yı
llarda ülkemizde yetiş
tiriciliğe kazandı
rı
lmaya çalı
ş
ı
lan Karadeniz kalkan
balı
ğ
ıyumurta kalitesi ile ilgili gösterge olabilecek kriterler ortaya koyulmaya çalı
ş
ı
lmı
ş
tı
r.
Bunun yanı
nda triploid uygulamasıiçin soğuk ş
ok yapı
larak yumurtaya olan etkileri
incelenmiş
tir.
Çalı
ş
ma kapsamı
nda 4 tip anormallik incelenmiş
tir. Asimetrik hücre ve hücre
büyüklüğünün farklıolmasıanormalliklerinin yumurtalarda görülmesi o yumurtaları
n
hassas olduğ
unun bir göstergesi olarak düş
ünülmelidir.
Hücrelerin ayrı
k olma anormalliği veya hücrelerin kenarları
nı
n belli olmama
anormalliklerinin blastomerlerde gözlenmesi yumurtaları
n kalitesinin göstergesi olarak
kullanı
labilir. Bu anormalliklerin görülme sı
klı
ğı
nı
n artmasıyumurtaları
n kalitesinin kötü
olduğu, azalmasıveya hiç olmamasıise yumurtaları
n kalitesinin iyi olduğ
u ş
eklinde
değerlendirilebilir.
Blastomer morfolojilerinde elde edilen bu sonuçları
n larva ve yavruları
n yaş
am
oranları
, pigmentasyon baş
arı
sıve metamorfoz baş
arı
sı
na etkilerinin olup olmadı
ğı
araş
tı
rı
lmalı
dı
r.
Karadeniz ş
artları
nda soğuk ş
ok kullanı
larak triploid uygulamak için deniz suyu
sı
caklı
ğı
nı
n -1°C’den daha düş
ük değerlerde donmaya baş
ladı
ğıgöz önüne alı
nmalı
dı
r.
Ayrı
ca Blastomer morfolojisi incelenmeli, asimetrik veya büyüklüğü farklıolan hücreler
yüksek oranda görüldüğü yumurtaları
n kullanı
lması
ndan kaçı
nmak faydalıolacaktı
r.
7. KAYNAKLAR
Aksungur, N., Akbulut, B., Şahin, T., Üstündağ, C., Çiftçi, Y. ve Kutlu İ
., 2003,
Karadeniz’de kalkan balı
ğ
ı(Psetta maxima) yetiş
tiriciliğinin araş
tı
rı
lması
(Tagem/Haysüd/2000/ 12/01/ 011 ) Proje sonuç raporu Su Ürünleri Merkez
Araş
tı
rma Enstitüsü Müdürlüğü, Trabzon, 65 s.
Akş
ı
ray, F., 1954. Türkiye deniz balı
klarıtayin anahtarı
. İ
stanbul. Üniversitesi. Fen Fak.
Hidrobiyoloji Arş
. Enst, Pulhan Matbaası
,İ
stanbul, 283 s.
Amaoka, K., Yoseda, K., Şahin, T., Üstündag, C. ve Çiftçi, Y., 2001. Flatfishes (Order
Pleuronectiformes) Found in Black Sea and Its Adjacent Waters. Special
publication No.1, Central Fisheries Research Institute, Ministry of Agriculture
and Rural Affairs, Trabzon, Turkey, 27 s.
Aydı
n, İ
., Kolotoğlu, L. ve Iwamoto, H., 2003. Spontaneous spawning of turbot (Psetta
maxima), Central Fisheries Research Institute Research Bulletin, 3, 4.
Aydı
n, İ
. ve Polat, H., 2007. Karadeniz kalkan balı
ğı
nda yumurta inkübasyonu, Türkiye’de
kalkan balı
ğıyetiş
tiriciliğ
i çalı
ş
tayı
, 15-16 Kası
m, Trabzon.
Avery, T.S. ve Brown, A.,2005. Investigating the relationship among abnormal patterns of
cell cleavage, egg mortality and early larval condition in Limanda ferruginea,
Journal of Fish Biolgy, 67, 890-896
Beaumont, A.R. ve Hoare K., 2003, Biotechnology and Genetics in Fisheries and
Aquaculture, Blackwell Sciense, UK, 158 s.
Bromage, N. R., Jones, J., Randall, C., Thrush, M., Davies, B., Springate, J., Duston, J., ve
Barker, G.,1992. Broodstock management, fecundity, egg quality and timing of
egg production in the rainbow trout (Oncorhynchus mykiss). Aquaculture, 100,
141–166.
Bromage, R. N. ve Roberts, R. J. 1995. Broodstock management and egg and larval
quality, Blackwell Science, London, 424 s.
Brooks, S., Tyler, C.R., ve Sumpter, J.P., 1997. Egg quality in fish: what makes a good
egg? Reviews in Fish Biology and Fisheries, 7, 387- 416.
Cal, R.M., Vidal, S., Martinez, P., Álvarez-Blázquez, B., Gómez, C.ve Piferrer, F., 2006
Growth and gonadal development of gynogenetic diploid Scophthalmus
maximus Journal of Fish Biology 68, 401–413.
Cal, R.M., Vidal, S., Gómez, C., Álvarez-Blázquez, B., Martinez, P. ve Piferrer, F., 2006
Growth and gonadal development in diploid and triploid turbot ,
(Scophthalmus maximus), Aquaculture, 256, 99-108.
Chanet, B., 2003, Interrelationships of Scophthamid fishes (Pleuronectiformes:
Scophtalmidae) Cybium, 27, 275-286.
Chereguini, O., Garcia de la Banda, I., Rasines, I. ve Fernandez, A., 1999. Artificial
fertilization in turbot, Scopthalmus maximus (L.): different methods and
determination of the optimal sperm-egg ratio, Aquaculture Research, 30, 319324
Çiftçi, Y., Üstündağ
, C., Erteken, A., Özongun, M., Ceylan, B., Haş
imoğlu, A., Güneş
, E.,
Yoseda, K.,Sakamoto, F., Nezaki, G. ve Hara, S., 2002. Karadeniz’de kalkan
balı
ğı(Psetta maxima) yavru üretim tekniği. Su Ürünleri Merkez Araş
tı
rma
Enst. ve JICA. Trabzon. 82 s.
Devauchelle, N., Alexandre, J.C., Le Corre, N., ve Letty, Y., 1988. Spawning of turbot
(Scophtalmus maximus), in captivity, Aquaculture, 69, 159-184.
Dillon, J.C., 1988. Production of Triploid Rainbow Trout For Evaluation in South Dakota
Waters, Doktora Tezi, South Dakota State University, South Dakota
F.A.O., 2007. The state of world fisheries and aquaculture, Food and Agriculture
Organization of The United Nations, Rome, 162 s.
Froese, R., ve Pauly, D. 2007. Fish base. www.fishbase.org
Hara, S., Güneş
, E. ve Özongun, M., 1998. Spawning of the Black Sea turbot Psetta
maeotica (Pallas), with special reference to egg development, Oral presentation
with English abstract. The First International Symposium on Fisheries and
Ecology, Karadeniz Tech. Univ. Trabzon.
Hara, S., 2002 . Present status of fish culture development project in the Black Sea under
JICA program, Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences, 2, 1-3.
Hara, S., Özongun, M., Güneş
, E., Ceylan, B., 2002. Broodstock rearing and spawning of
Black Sea Turbot, Psetta maxima, Turkish Journal of Fisheries and Aquatic
Sciences, 2, 9-12.
73
Genç, Y., Zengin, M., Bahar, S., Tabak, İ
., Ceylan, B., Çiftçi, Y., Üstündağ, C., Akbulut,
B. ve Şahin, T., 1998, Ekonomik deniz ürünleri araş
tı
rma projesi, Sonuç
raporu, No: TAGEM/ IY/96/17/3/001, 007 Su Ürünleri Merkez Araş
tı
rma
Enstitüsü.
Gisbert, E., Williot, P., ve Castello-Orvay, F., 2000. Influence of egg size on growth and
survival of early stages of Siberian sturgeon (Acipenser baeri) under small
scale hatchery conditions. Aquaculture, 183, 83-94.
Gjedrem, T., 1985. Improvement of productivity through breeding schemes. Geo Journal
10: 233–241.
Gjedrem, T., 2005, Selection and breeding programs in aquaculture, Springer, Hollanda,
364 s.
Imsland, A.K., Foss, A., Gunnarsson, S., Berntssen, M., FitzGerald, R., Bonga, S.W., van
Ham, E., Nævdal, G., ve Stefansson, S.O., 2001. The interaction of temperature
and salinity on growth and food conversion in juvenile turbot (Scophthalmus
maximus). Aquaculture 198, 353– 367.
Ivanov, L., Beverton, R.J.H., 1985. The fisheries resources of the Mediterranean , Part 2,
Black Sea Etud. Rev., CGPM, 135 s.
Jónsson, B. ve Svavarsson, E., 2000. Connection between egg size and early mortality in
arcticcharr, Salvelinus alpinus. Aquaculture, 187, 315–317.
Kjørsvik, E.A., Mangorjensen, A., ve Holmefjord, I., 1990. Egg quality in fishes.
Advances in Marine Biology, 26, 71-113.
Kjørsvik, E., Hoehne-Reitan, K. ve Reitan, K.I., 2003. Egg and larval quality criteria as
predictive measure for juvenile production in turbot (Scophthalmus maximus
L.), Aquaculture, 227 9-20.
Knutsen, G.M., Tilseth, S., 1985. Growth, development, and feeding success of Atlantic
cod larvae Gadus morhua related to egg size. Transactions of the American
Fisheries Society 114, 507– 511.
Lahnsteiner, F., ve Patarnello, P., 2004. Egg quality determination in the gilthead
seabream, Sparus aurata, with biochemical parameters, Aquaculture, 237 443459.
Liewes, E.W., 1984. Culture, Feeding and Diseases of Commercial Flatfish Species, A. A.
Balkema, Roterdam, Nederlands, 104 s.
74
Linhart, O., Flajš
hans, M. ve Kvasnica, P., 1991. Induced triploidy in the common carp
(Cyprinus carpio L.): a Comperasion of two methods, Aquatic Living
Resources, 4, 139-145.
Liu, W., Heasman, M. ve Simpson, R., 2004. Optimization of triploidy induction in the
blacklip abalone, Haliotis rubra (Leach, 1814), using 6-dimethylaminopurine
Aquaculture Research, 35, 1076-1085.
Loopstra, D.P. ve Hansen, P.A., 2006. Triploidy induction in arctic char Salvelinus alpinus
using heat shocking and pressure shoking techniques, Fisheri data report
No.06-19, Alaska Department of Fish, Research and Technical Servis, Alaska
Ma, A. J., Chen, S. Q. ve Lei, J. L., 2006. Turbot Scophthalmus maximus: stocking density
on growth, pigmentation and feed conversion, Chinese Journal of Oceanology
and Limnology, 24, 307-312.
Mallia, J.V., Muthiah, P., ve Thomas, P. C., 2006. Growth of triploid oyster, Crassostrea
madrasensis (Preston), Aquaculture Research, 37, 718-724.
Mansour, N., Lahnsteiner, F. ve Patzner, R.A:, 2007. Distribution of lipid droplets is an
indicator for egg quality in brown trout, Salmo trutta fario, Aquaculture,
Article in preess.
Maslova, O.N., 2002. Problems and achievements in seed production of the Black Sea
turbot in Russia, Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences, 2, 23-27.
McEvoy, L.A., 1984. Ovulatory rhythms and over-ripening of eggs in cultivated turbot,
Scophthalmus maximus L. Journal of Fish Biology, 24, 437–448.
Moteki, M., Yoseda, K., Şahin, T., Üstündağ
, C. ve Kohno, H. 2001. Transition from
endogenous to exogenous nutritional sources in larval Black Sea turbot Psetta
maxima. Fisheries Sciens, 67, 571-578.
Mori, T., Saito, S., Kishioka, C. ve Arai, K., 2004. Introduction of triploids and
gynogenetic diploids in barfin flounder Verasper moseri, Nippon Suisan
Gakkaishi , 70, 145-151.
Mori, T., Saito, S., Kishioka, C. ve Arai, K., 2006. Aquaculture performance of triploid
barfin flounder Verasper moseri, Fisheries Sciens, 72, 270-277.
Mugnier, C., 2001. Induction and synchronization of spawning in cultivated turbot
Scophthalmus maximus L. broodstock by implantation of a sustained-release
GnRH-a pelet, Aquaculture, 181, 241-255.
Munroe, T.A., 2005. Systematic diversity of the pleuronectiformes in: Flatfishes biology
and exploitation, Gibson, R.N., Blackwell Science, UK, 391 s.
75
Nası
r, N.A. ve Poxton, M.G., 2001, Substratum preferences of juvenile flat fish, Cybium,
25, 2, 109-117.
Nielsen, JG., 1986. Scophthalmidae. In: Whitehead PJP, Bauchot M-L, Hureau J-C,
Nielsen J, Tortonese E (eds). Fishes of the North-Eastern Atlantic and
Mediterranean, Vol. III.UNESCO, Paris, 1287–1293.
Okumuş
, İ
., 2003. Damı
zlı
k stok yönetimi-III: Döl alı
mı
, SÜMAE Yunus Araş
tı
rma
Bülteni, 3, 5-7.
Özden, O., Güner, Y. ve Kı
zak, V., 2003. Tatlısu balı
k kültüründe uygulanan bazı
biyoteknolojik yöntemler, E.Ü. Su Ürünleri Dergisi, 20, 563-574.
Öztürk, Ş., 1998. Diploid ve triploid gökkuş
ağıalabalı
kları(Oncorhynchus mykiss
(W.,1792)’in erken hayat evresinin karş
ı
laş
tı
rı
lması
, Yüksek lisans tezi, Gazi
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 36 s.
Person-Le Ruyet, J., 2002 Turbot (Scophthalmus maximus) grow-out in Europe: Practices,
results and prospects. Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences 2, 2939.
Peruzzi, S. ve Chatain, B., 2000. Pressure and cold shock induction of meiotic gynogenesis
and triploidy in the European sea bass, Dicentrarchus labrax L.: relative
efficiency of methods and parental variability, Aquaculture, 189 (1-2), 23-37.
Pickova, J., Dutta, P.C., Larsson, P.O. ve Kiessling, A., 1997. Early embryonic cleavage
pattern, hatching success, and egg-lipid fatty acid composition: comparison
between two cod (Gadus morhua) stocks. Canadian Journal of Fisheries and
Aquatic Sciences, 54, 2410–2416.
Piferrer, F., Cal, R.M., Álvarez-Blázquez, B., Sánchez, L. ve Martinez, P., 2000. Induction
of triploidy in the turbot (Scophthalmus maximus): I. Ploidy determination and
the effects of cold shocks. Aquaculture 188, 79–90.
Piferrer, F., Cal, R.M., Gómez, C., Bouza, B.ve Martinez, P., 2003. Induction of triploidy
in the turbot (Scophthalmus maximus): II. Effects of cold shock timing and
induction of triploidy in a large volume of eggs. Aquaculture 220, 821– 831.
Piferrer, F., Beaumont, A., Falguière, J.C. ve Colombo, L., 2006. I. Performance
improvements by polyploidization in aquaculture. In: “Performance
improvements by polyploidisation, gene transfer and DNA vaccination in
aquaculture”. Colombo, L., Crosetti, D. and Svaasand T. (eds). GENIMPACT
project: Evaluation of genetic impact of aquaculture activities on native
populations. A European network. WP1 workshop “Genetics of domestication,
breeding and enhancement of performance of fish and shellfish”, Viterbo, Italy,
12-17th June.
76
Pillay, T.V.R., 1995. Aquaculture principles and practices, Fishing new books, London,
575 s.
Rani, M.S., 2005. Prediction of larval viability based on egg quality parameters and early
cleavage patterns in the experiments of triploidy induction in Atlantic cod,
Gadus morhua L., Master thesis, Department of Aquatic Biosciences
Norwegian College of Fishery Science University of Tromsø Norway, Karvik,
52 s.
Rasmussen, R. S. ve Morrissey, M. T., 2007. Biotechnology in aquaculture, Transgenics
and polyploidy comprehensive food science and food safety, 6, 1-15.
Reddy, P.V.G.K., Kowtal, G.V., ve Tantia, M.S., 1990. Preliminary observations on
induced polyploidy in Indian major carps, Labeo rohita H. and Catla catla H .
Aquaculture, 87, 215-228.
Rideout, R.M., Trippel, E.A. ve Litvak, M.K., 2004. Predicting haddock embryo viability
based on early cleavage pattern. Aquaculture, 230, 215-228.
Sellars, M.J., Degnan, B.M. ve Preston, N.P., 2006. Production of triploid Kuruma shrimp,
Marsupenaeus (Penaeus) japonicus (Bate) nauplii through inhibition of polar
body I, or polar body I and II extrusion using 6-dimethylaminopurine,
Aquaculture 256, 337–345.
Shepherd, J. ve Bromage, N., 1988. Intensive fish farming, IN: C. Jonathan, BSP
Professional Boks, London, 404 s.
Shields, R. S., Brown, N.P. ve Bromage, N.R., 1997. Blastomere morphology as a
predictive measure of fish egg viability, Aquaculture, 155, 1-12.
Slastenenko, E., 1956. Karadeniz havzasıbalı
kları
, Rusça’dan çeviren; Altan, H.E., E.B.K.
Umum Müdürlüğ
ü, İ
stanbul, 711 s.
Şahin, T., 2001. Larval Rearing of the Black Sea Turbot, Scophthalmus maximus
(Linnaeus, 1758), under Laboratory Conditions, Turkish Journal of Zooloji, 25,
447 - 452
URL-1, www.feap.info/production/species/flatfish/flatfishprod_en.asp, Flat fish production
in europa, Aquamedia, 11 Aralı
k 2007
URL2,www.fao.org/figis/servlet/SQServlet?ds=Aquaculture&k1=SPECIES&k1v=1&k1s=
2563&outtype=html, Cultured Aquatic Species Information Programme,
Psetta maxima (Linnaeus, 1758), 10 Aralı
k 2007
URL-3, www.globefish.org/index.php?id=281, Globefish european price report,02.Şubat
2007
77
Ünlü, A., 2004, Sı
cak ve soğuk ş
ok yöntemiyle elde edilen triploid gökkuş
ağı
alabalı
kları
nda (Oncorhynchus mykiss Walbum,1792) bazıanatomik ve
histolojik geliş
im bozuklukları
nı
n tespiti üzerine bir çalı
ş
ma, Doktora tezi,
İ
stanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İ
stanbul, 59 s.
Trippel, E.A., Castell, J.D., Neil, S.R.E., Blair, T.J., 2000. Assessment of egg quality of
haddock (Melanogrammmus aeglefinus) in paired matings. In: Norberg, B.,
Kjesbu, O.S., Taranger, G.L., Andersson, E., Stefansson, S.O. Proceedings of
the 6th International Symposium on the Reproductive Physiology of Fish.
Institute of Marine Research and University of Bergen, Norway, 405–407.
Troup, A.J., Cairns, S.C. ve Simpson R.D., 2005. Growth and mortality of sibling triploid
and diploid Sydney rock oysters, Saccostrea glomerata (Gould), in the Camden
Haven River Aquaculture Research, 36, 1093-1103.
T.Ü.İ
.K., 2007. Su ürünleri istatistikleri, Baş
bakanlı
k Türkiye İ
statistik Kurumu, Ankara,
67 s.
Vallin, L., ve Nissling, A., 1998. Cell morphology as an indicator of viability of cod eggsresult from an experimental study, Fisheries Research, 38, 247-255.
Zar, J.H., 1999. Biostatistical analysis fourth eds., a viacom company, New Jersey,
Prentice-Hall Inc. 0-13-082390-2, 870 s.
Zhao, Y., Chen, Y., ve Brown, J.A., 2001. Impacts of egg and larval size on survival and
growth of Atlantic cod under different feeding conditions, Journal of Fish
Biology, 59, 569-581
78
ÖZGEÇMİ
Ş
1974 yı
lı
nda Trabzon’da doğ
du. İ
lk ve orta öğrenimini Trabzon’da tamamladı
.
1993 yı
lı
nda Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesinden mezun oldu. 1994–1995 yı
lları
nda
kı
sa dönem askerlik hizmetini yerine getirdi. 1997–1998 yı
lları
nda Konya’da öğretmenlik
yaptı
. 1998–1999 yı
lları
nda Tarı
m ve Köyiş
leri Bakanlı
ğ
ı
, Tarı
msal Araş
tı
rmalar Genel
Müdürlüğ
ünde mühendis olarak çalı
ş
tı
. Ekim 1999’da Trabzon Su Ürünleri Merkez
Araş
tı
rma Enstitüsü Müdürlüğünde mühendis olarak göreve baş
ladı
. Haziran 2004 –
Kası
m 2004 arası
nda Japonya’da “Marine Farming for Stock Enhancement” isimli kursa
katı
ldı
. Eylül 2005’te Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri
Mühendisliği Anabilim Dalı
’nda “Yüksek Lisans” eğitimine baş
ladı
.
Halen Trabzon Su Ürünleri Merkez Araş
tı
rma Enstitüsünde, çeş
itli projelerde
araş
tı
rı
cıolarak görev yapmaktadı
r. İ
ngilizce bilmektedir.

Benzer belgeler