Ritalin Kokain Bağımlılığı Yaratıyor

Transkript

Ritalin Kokain Bağımlılığı Yaratıyor
Ritalin Kokain Bağımlılığı Yaratıyor
Kırk yıllık sorunun cevabı: Ritalin kullanan hiperaktif çocuklar, kullanmayanlara
kıyasla iki misli kokain bağımlısı oluyor. Psikiyatristler ve ilaç firmaları bu
bilgiyi ebeveynlerden saklıyor.
Hiperaktivite ve dikkat eksikliği (HADE) tedavisinde 40 yıldır kullanılan uyarıcı ilaç
Ritalin’in (methylphenidate) bağımlılık başta olmak üzere çeşitli olumsuz etkileri
olduğuna dair birçok araştırma ve tartışma olmasına karşın
(ref:2,3,4,5,6,7,8,10,11,14,15,16), en tehlikeli ilaçlar kategorisinde yer alan bu
“kırmızı reçeteli” ilaç, hâlâ çok yaygın bir şekilde kullanılıyor.
Bu ilacı kullananların “çocuklar” olduğunu akıldan çıkarmayalım. Yakın tarihli (Şubat
2002) bir araştırmaya göre (ref:13), bu ve benzeri ilaçlar yaygın bir şekilde 3 yaş ve
altındaki çocuklara bile veriliyor; oysa yasal düzenlemelere göre, taşıdıkları risk
nedeniyle 6 yaşın altındaki çocuklara bu tür ilaçların verilmemesi gerekiyor.
Amerika, dünya nüfusunun %5’ini oluşturmasına karşın, dünyada üretilen Ritalin’in
%90’ını tüketiyor ve 1990’ların başından beri bu ilacın kullanımı %700 artmış
durumda. Türkiye’de Ritalin henüz bu denli yaygın kullanılmıyor ve tam da o nedenle,
yani iş işten geçmemişken, bu ilacın zararlarına ve taşıdığı risklere dair ebeveynleri
bilgilendirmek büyük önem taşıyor (bu yazıda, ilacın sayısız olumsuz etkilerinden
sadece “bağımlılık” ele alınacaktır).
Bağımlılıkla ilgili araştırmalar
Bu gelişmeler olurken, Ritalin’in madde bağımlılığına yol açtığıyla ilgili, bugüne kadar,
laboratuvar veya klinik koşullarında değil de gerçek yaşam koşullarında yapılan tek
gerçek anlamda uzun süreli –boylamsal– araştırma ise, bir yıldan fazla Ritalin
kullanan HADE’li çocukların, hiç Ritalin kullanmayan HADE’li çocuklara kıyasla, 20
yıl sonra, yaklaşık ĠKĠ MĠSLĠ ORANDA KOKAĠN ve SĠGARA BAĞIMLISI
olduklarını göstermiştir.(ref:10,11) Berkeley Kaliforniya Üniversitesi psikologları
Lambert ve Hartsough’un yaptığı ve “Dikkat: Ritalin Tıpkı Kokaine Benziyor”
(ref:16) başlıklı yazıda da bir cümleyle değinilen bu 1998 tarihli araştırma, çok
güvenilir metodolojisiyle ve “bağımsız” yürütülmüş olmasıyla öne çıkmasına,
dolayısıyla araştırma bulgularının yadsınamayacak kuvvetlilikte olmasına rağmen,
psikiyatristler nedense bu çarpıcı bulguları görmezlikten geliyorlar ve çoğunluğu ilaç
firmalarının ve ilaca destek çıkan kurumların desteği ile yürütülmüş “ısmarlama”
araştırmaların sonuçlarına itibar ediyorlar.
Araştırmalara yakından bakınca
Bu iki çalışmaya yakından bakınca, çok çarpıcı bilgiler çıkıyor karşımıza. Ritalin’in
madde bağımlılığı yarattığını çok açık bir şekilde gösteren Lambert ve Hartsough’un
1998 tarihli araştırması, toplam 492 çocuğu kapsayan ve 20 yıl sonunda çocukların
399’una (%81’ine) ulaşmayı başaran bir araştırma, ki bu tip araştırmalar için
başlangıç örnekleminin %81’ine ulaşım çok yüksek bir yüzdedir. Deney ve kontrol
grubunun her özellik açısından “tam eşleştirildiği” ve örneklemin tek bir klinikten
veya araştırma merkezinden değil de, çeşitli birimlerden ve çeşitli toplumsal
kaynaklardan toplandığı, temsil gücü çok yüksek bu araştırmanın, bulguları da
doğal olarak çok güvenilir. (1960’lı yıllarda Berkeley’de ilk “okul psikolojisi” yüksek
lisans programının da kurucusu olan Nadine Lambert’ın, Ritalin’in bağımlılığa yol
açtığıyla ilgili bir diğer yeni çalışması da baskıya verilmiş durumda ve bir kitapta yer
alacak. ref:11)
Hekim kontrolünde madde bağımlılığı
Son olarak da, en önemli noktalardan birisi, ilaç alan gruptaki çocukların, dört yıl
boyunca zaten uyarıcı aldıkları için “koruyucu etki” (protective effect) altında
olmaları. Yani, araştırma, dört yıllık ilaç kullanımının hemen bitiminde yapıldığı için,
ilaç alan çocuklar hâlâ koruyucu etki altındalar ve zaten dört yıl boyunca uyarıcı
aldıkları için kokain vb. başka uyarıcılara ihtiyaç duymamaları gayet doğal.
Aslında, sorgulanması gereken, ilaç alan grubun bu koruyucu etki altındayken ve
düzenli klinik ziyaretleriyle hekim kontrolündeyken bile nasıl olup da %25 oranında
madde bağımlılığı geliştirdikleri olsa gerek. Her şeyden önce ilaç alan gruptaki bu
%25’lik artışın sorgulanması gerekir. Ayrıca gözden kaçmaması gereken bir diğer
nokta da, ilaç alan grubun sigara bağımlılığının az da olsa daha yüksek olması.
Bilgiyi saklamayalım
Neticede, elimizde Ritalin’in uzun vadede madde bağımlılığına yol açıp
açmadığını gösteren sadece iki araştırma var (kırk yıldır kullanımda olan
bir ilacın uzun vadede ne gibi olumsuz etkileri olabileceğine dair neden
daha fazla araştırma yapılmamış olduğunu elbette sorgulamak gerek!). Bir
yanda titiz metodolojisi ile 20 yıllık sürenin sonunda Ritalin’in kuvvetli bir
şekilde bağımlılık yaptığını gösteren Lambert ve Hartsough’un araştırması,
diğer yanda, sarsak metodolojisi ile 4 yılın sonunda Ritalin kullanan grupta
daha az bağımlılık oluştuğunu gösteren Biederman grubunun araştırması.
Kabul edelim ya da etmeyelim, Lambert ve Hartsough’un güvenilirliği çok
yüksek araştırmasına göre, Ritalin uzun vadede ciddi bağımlılık yaratma
riski taşıyor (zaten bu bağımlılık riski hayvan araştırmalarında da
görülüyor). Bu koşullarda, psikiyatristlerin ve diğer hekimlerin, bu bilgi
yokmuşçasına hareket etmeyip, yüksek risk taşıyan Ritalin ve benzeri
ilaçları reçete etmemeleri, illa bu ilaçlara başvurmayı tercih ederlerse de, en
azından ilaçların taşıdığı riskleri ve sakıncaları ebeveynlerle paylaşmaları
gerekir. En büyük tehlike bilginin saklanmasından doğar, açıkça
paylaşılan bilgiden değil.
Dikkat: Paniğe gerek yok!
Fakat ebeveynler bu yazıyı okuduktan sonra paniğe kapılmasınlar. Burada
ilacın taşıdığı bağımlılık “riskinden” söz ediyoruz; Ritalin kullananların
kesinlikle madde bağımlısı olacakları düşünülmemeli. Ayrıca, İstanbul’u
dışarda tutarsak, Türkiye’de çocukların/gençlerin kokain bağımlısı olma
olasılıklarının çok yüksek olmadığı düşüncesindeyim. Fakat sigara ve alkol
bağımlılığı için aynı şeyi söylemek kolay değil sanırım.
Bu bir yana, her ne kadar, 20 yıl süren araştırma sonuçları, Ritalin
kullanımının madde bağımlılığına yol açma riskinin çok yüksek olduğunu
göstermiş olsa da, bağımlılık sadece Ritalin kullanımı ile alakalı bir oluşum
değil. Bir insanın “deneyimlerine” ve “yaşam koşullarına” daha bir dikkatle
bakmamız gerek; yani, ilaç alan çocuk aynı zamanda başka olumsuzluklarla
yüklü bir ortamdaysa, o zaman “bağımlılık” riskinin çok yüksek olacağını
düşünmeliyiz.
Tam da bu noktada vurgulanması gereken şu: HADE’de ilaçla tedavi,
çocuğun nasıl bir yakın çevre etkisi altında olduğuna, hangi yaşam
koşullarında bu hale geldiğine ve “deneyimlerine” odaklanmamıza ve
bunları yakından incelememize engel olduğu için ciddi bir tehlike
taşıyor. Yani, ilacın fizyolojik zararlarından ve bağımlılık riskinden daha
çok, dikkat etmemiz gereken, ilaçla tedavinin, çocuğun psiko-sosyal
gelişim sorunlarının ve özellikle aile içi problemlerin gözardı
edilmesine zemin yaratması olmalı.
Psiko-sosyal yardımı talep edelim
Aile içi iletişim sorunları ve hatalı ebeveyn yaklaşımları sonucu ortaya çıkan ve bir
gelişim problemi olan HADE, psikiyatristlerin öne sürdüğü gibi bir “hastalık değil”,
hele sözgelimi bir şeker hastalığı gibi hiç değil, ilaç alınmadığında tedavi edilmediği
için çocuğun gelişimi tehlikeye girsin, bilakis ilaç alındığında bu tehlike oluşuyor.
Psiko-sosyal bir problem, psiko-sosyal yaklaşımlarla çözülebilir, ilaçla değil.
Psk.Üstün ÖNGEL
Adana
Psikolog
------Referanslar:
1-Biederman, J., Wilens, T., Mick, E., Spencer, T., & Faraone, S. (1999). Pharmacotherapy of attention
deficit/hyperactivity disorder reduces risk for substance use disorder in mid-adolescence. Pediatrics, 104, e20.
2-Brandon, C. L., Marinelli, M., Baker, L. K., and White, F. J. (2001)Enhanced reactivity and vulnerability
to cocaine following methylphenidate treatment in adolescent rats. Neuropsychopharmacology, 25, 651-661.
3-Breggin, P. (1998). Talking Back to Ritalin. Monroe, ME: Common Courage Press.
4-Carter, G., and Winseman, J. (2001).A prescription for healing the whole student. Chronicle of Higher
Education, Vol. 47 Issue 47, pB24.
5-Diller, L. (1998). Running on Ritalin. New York, NY: Bantam.
6-Dreher, N. (2001). Cramming on Ritalin. Current Health Vol. 28 Issue 1, p21.
7-Drug Enforcement Administration (1996). Methylphenidate Review Document. San Antonio, TX: Office of
Diversion Control, Drug and Chemical Evaluation Section.
8-Fitzgerald, N. (2001). Abusing Ritalin. Scholastic Choices, Vol. 17 Issue 1, p6.
9-Greenhill, L. L., Halperin, H. M., and Abikoff, H. (1999). Stimulant medications. Journal of American
Academy of Child and Adolescent Psychiatry, 38, 503-512.
10-Lambert, N. M. & Hartsough, C. S. (1998). Prospective study of tobacco smoking and substance
dependencies among samples of ADHD and non-ADHD subjects. Journal of Learning Disabilities, 31, 533544.
11-Lambert, N. (baskıda). Stimulant treatment as a risk factor for nicotine use and substance abuse. In Jensen,
P. S. & Cooper, J. R. (Eds.) Attention deficit disorder: State of the science; best practices. Kingston, NJ:
Civic Research Institute.
12-Pelham, W. E. (1999). The Nimh multimodal treatment study for attention-deficit hyperactivity disorder: Just
say yes to drugs alone? Canadian Journal of Psychiaty, 44, 981-990.
13-Rappley, M. D., Eneli, I. U., Mullan, P. B., Alvarez, F. J., Wang, J., Luo, Z., and Gardiner, J. C. (2002).
Patterns of psychotropic medication use in very young children with attention-deficit hyperactivity disorder.
Journal of Developmental and Behavioral Pediatrics, 23, 23-30.
14-Schenk, S. and Izenwasser, S. (baskıda).Pretreatment with methylphenidate sensitizes rats to the
reinforcing effects of cocaine. Pharmacology, Biochemistry and Behavior.
15-Sinha, G. (2001). Out of control? Popular Science, vol. 258, issue 6, p48.
16-Vastag, B. (2001). Pay attention: Ritalin acts much like cocaine. Journal of American Medical Association,
(Medical News & Prespectives), August 22-29, 2001, vol. 286, issue 8, p. 905-906.
"Ritalin Kokain Bağımlılığı Yaratıyor" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Üstün ÖNGEL'e
aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com)
kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Kaynak: http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_771.htm