tssf / cmas bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları

Transkript

tssf / cmas bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
TSSF / CMAS
BİR YILDIZ DALICI EĞİTİMİ DERS NOTLARI
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
1
1T1 KURSUN HEDEFİ VE YÖNETİMİ
Giriş ve kursun önemi :
Değerli sualtı sever ve doğa dostu adayımız ; CMAS/TSSF bir yıldız dalıcı kursuna hoş
geldiniz . Sizler bu kursun teorik ve pratik eğitimlerinin ardından , büyülü bir dünyanın, yani “ sualtı
dünyasının “ kapılarını aralayacak ve vazgeçemeyeceğiniz bir aktivitenin bilinçli ve sertifikalı bir
takipçisi olacaksınız.
Bu eğitimlerinizde , size sadece sualtında emniyetli ve sağlıklı dalışlar yapmanız değil aynı
zamanda çevreye saygılı birer dalıcı olarak denizlerimizin altında yatan kültürel ve tabii varlıklarımıza
nasıl sahip çıkacağınız da öğretilecektir.
Teorik kapsam ve zamanlama :
Bu kursun teorik eğitimleri sonunda sizler dalış malzemelerinin neler olduğu ve nasıl
kullanılacağını , sualtında el işaretleriyle nasıl haberleşeceğinizi , duyularınızın derinlikten nasıl
etkilenebileceğini , uyulması gereken basit kuralları , basıncın vücudunuz ve malzemeleriniz
üzerindeki etkilerini , basınç altında solunan gazların vücudunuz üzerindeki etkilerini , güvenli bir dalış
yapabilmek için dalışınızı nasıl planlamanız gerektiğini , acil durumlarda kendinizi ve dalış
arkadaşlarınızı nasıl kurtaracağınızı öğrenmiş olacaksınız . Teorik eğitimleriniz 40’ar dakikalık 13 ders
halinde toplam 520 dakika olarak işlenecektir.
Pratik kapsam ve zamanlama :
Pratik sualtı çalışmalarınızda ise sizlere dalış eğitimleriniz esnasında sualtında kullanılacak
haberleşme işaretleri , malzemeyi nasıl kuşanacağınız , suya giriş teknikleri , sualtına alçalma
teknikleri , nefes alırken nelere dikkat edeceğiniz, yüzerlilik dengeleyici donanımlarınızı nasıl
kullanacağınız , nefes almanızı sağlayan regülatörü ağzınızdan nasıl çıkarıp tekrar alabileceğiniz ,
arkadaşınız ile havanızı nasıl paylaşabileceğiniz, maskenize su girdiğinde nasıl boşaltabileceğiniz ve
sualtında nasıl çıkarıp takabileceğiniz, paletinizi nasıl daha doğru kullanabileceğiniz, sualtı ve su
üstünde scuba donanımınızı ağırlık kemerinizi nasıl çıkarıp tekrar kuşanabileceğiniz, basit ilk yardım
ve kurtarma becerileri ve dalış teknesinde nelere dikkat edeceğinizin yanı sıra aynı zamanda da
sualtında çevreyi ve kendinizi kollama ile ilgili kapsamlı çalışmalar yaptırılacaktır. Pratik sualtı
eğitimlerinizde bu beceriler sizlere toplam 5 dalışta öğretilecektir.
Katılım şartları :
Bu kursa katılmak için en az 14 yaşını doldurmuş olmanız gerekmektedir. 18 yaşını
doldurmamış adaylar için veli izni belgesi alınacaktır. Aynı zamanda doktordan da sağlık belgesi almış
olmalısınız. Son olarak okur yazar olmanız gerekiyor.
Sertifika düzeyinin tarifi :
Bir yıldız dalıcı dalış donanımlarınızın hepsini uygun olarak takıp , söküp, kuşanabilen , bunları
sığ eğitim sularında doğru olarak kullanıp dalabilen ve yanında en az üç yıldız dalıcı yada dalış
eğitmeni ile açık deniz dalışları yapmaya hazır dalıcıdır ve en fazla 18 metreye kadar dalabilir.
Sağlık ile ilgili tavsiyeler :
Sevgili bir yıldız dalıcı adayımız. Bir çok sportif aktivitede olduğu gibi su altı aktivitesini de
gerçekleştirebilmek için bir takım sağlık önkoşulları olması doğaldır. Her ne kadar dalıcı olabilme ön
koşullarından biri de doktorunuzdan tüplü dalış yapabileceğinize dair bir rapor almış olmak olsa da biz
yinede sualtı ile yakından ilgili rahatsızlıklardan bazılarını belirtmek isteriz.
Eğer aşağıda sayılanlardan bir veya bir kaçı bugün veya geçmişte başınıza gelmiş ise
doktorunuzu ve eğitmeninizi uyarmanız gerekir.
Kalp krizi , kalp rahatsızlıkları , yüksek tansiyon , sara , astım ve diğer akciğer rahatsızlıkları ,
kulak ve sinüs hastalıkları , hamilelik , şeker hastalığı ,panik atak, halen yan etkileri bulunan bir ilaç
tedavisi altında bulunmak ve benzeri.
Dalıcı ve eğitmenlik seviyeleri :
Bu kurs sonunda size verilecek belgeler tüm dünyada tanınan ve geçerliliği olan CMAS / TSSF
dalıcı sertifika ve kimlik kartlarıdır. CMAS ( Dünya Sualtı Konfederasyonu ) ve bu konfederasyonun
Türkiye temsilcisi olan TSSF ( Türkiye Sualtı sporları Federasyonu ) ‘ nun tanıtımları ilerde yapılacak
olmakla birlikte alacağınız sertifikalarda ilerleyen aşamalar olduğunu belirtmek isteriz. Bu sistemde
dereceler ve bu derecelere ait yetki ve sorumluluklar şu şekilde ilerlemektedir:
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
2
Bir Yıldız Dalıcı : Dalış donanımlarının hepsini uygun olarak söküp , kuşanabilen , bunları sığ eğitim
sularında doğru olarak kullanıp dalabilen ve yanında en az üç yıldız dalıcı ya da bir dalış eğitmeni ile
açık deniz dalışları yapmaya hazır dalıcıdır. 18 metreye kadar dalabilir.
İki Yıldız Dalıcı : Açık deniz dalış deneyimi olan dalıcıdır. Normal koşullarda iki adet iki yıldız dalıcı
birlikte dalış yapabilirler. İki yıldız dalıcılar bir yıldız dalıcılara dalış liderliği yapamazlar . 18 yaşından
küçük iki yıldız dalıcılar en az üç yıldız dalıcının liderliğinde dalabilirler. En çok 30 metreye kadar
dalabilirler. Eğitim amaçlı dalışlar en çok 42 metreye kadar eğitmen dalıcılar nezaretinde yapılabilir.
Üç Yıldız Dalıcı : Değişik düzeylerdeki dalıcılara önderlik yapabilecek beceride olan dalıcılardır. En
çok 30 metreye kadar dalabilirler. Eğitim amacıyla dalışlar en çok 42 metreye kadar eğitmen dalıcılar
nezaretinde yapılabilir.
Bir Yıldız Dalıcı Eğitmeni : Bir yıldız dalıcı eğitmeni kurumsal ve uygulamalı havuz / deniz
çalışmalarını yaptırabilirler ve değerlendirebilirler. CMAS /TSSF diploması imzalayamaz .
Federasyonun verdiği görevleri yerine getirir ve istediği bilgileri verir.
İki Yıldız Dalıcı Eğitmeni : Bir , iki , üç yıldız dalıcı eğitimini açıp yönetmeye ve sınavını yapmaya ,
değerlendirmeye yetkilidir. Bir yıldız dalıcı eğitmen eğitiminde asistan olarak görev yaparlar.
Federasyonun verdiği görevleri yerine getirir ve istediği bilgileri verir.
Üç Yıldız Dalıcı Eğitmeni : Her düzeyde dalıcı eğitiminin yanı sıra federasyonun izniyle bir ve iki
yıldız eğitmen eğitimlerini açar ve yönetir. Federasyonun açacağı üç yıldız eğitmen ve rehber dalıcı
eğitimlerinde eğitmenlik yapar. Federasyonun verdiği görevleri yerine getirir ve istediği bilgileri verir.
Kurs Direktörü : Federasyonumuzun belirlediği standartları sağlayan üç yıldız eğitmenler
federasyona başvurduklarında kurs direktörü belgesi alırlar . Görevlendirildiğinde federasyon adına
kulüp , dalış merkezi , üniversite spor birliğine bağlı sualtı kulüplerinin yıllık düzenli araç , gereç,
donanım denetlemelerini ve diğer eğitim ile uygulama denetlemelerini yapar. Federasyonun verdiği
görevleri yerine getirir ve istediği bilgileri verir. Federasyonun açtığı üç yıldız eğitmen eğitimini ve
rehber dalıcı eğitimlerini en az 3 kurs direktörü ile yardımcılarından oluşan kurul yönetir ve sınavlarını
yapar.
Kurs sonunda alacağınız belgeler :
Sizler bu kursu tamamladığınızda CMAS/TSSF Bir yıldız dalıcı olmaya hak kazanacaksınız ve 4 adet
belge alacaksınız. Bunlar şu şekildedir.
Geçici Mezuniyet Belgesi : Bu belge sizin kursu bitirdiğinize dair bir geçici sertifikadır ve esas kimlik
kartınız elinize geçene kadar geçecek süre içerisinde kullanılacaktır. Eğer 3 ay içerisinde esas kimlik
kartınız elinize geçmez ise federasyonumuza müracaat ederek gecikmenin sebebini öğrenmeniz
gerekmektedir.
Dalıcı Kimlik Kartı : Çift taraflı olan bu kimlik kartlarımızın ön yüzünde ulusal federasyonumuzu , arka
yüzünde ise dünya sualtı konfederasyonunu temsil eden logo ve bilgiler bulunmaktadır. Fotoğraflı bu
kimlik kartınızı sorulduğunda göstermek üzere yapacağınız yurt içi ve yurt dışı dalışlarda muhakkak
yanınızda bulundurmanız gerekmektedir.
Dalış Kayıt Defteri ve Pasaportu : Geçici sertifika , duvar diploması ve kimlik kartınızın yanı sıra
federasyonumuzca bastırılan ve set halinde kullanıma sunulan bir dalış kayıt defteri ile dalıcı tanıtım
defteri mevcuttur. Bu iki defterden ilki olan dalış kayıt defteri sizlerin ilk eğitim dalışlarınızdan itibaren
bütün dalışlarınızın tarih , bölge ,derinlik ve toplam sürelerini kaydedebileceğiniz bir belgedir. Defterde
kayıtlı dalışlarınız , dalış eğitmeniniz , dalış lideriniz yada dalış arkadaşınız tarafından imzalanır. Bu
defter ilerde katılacağınız kurslarda , önceki dalışlarınızın sayılarını ve özelliklerini belgelemeniz
açısından önem taşımaktadır. Diğer defterimiz ise dalıcı tanıtım defteridir. Bu defterde dalış hayatınız
boyunca göreceğiniz her seviyedeki dalıcı kursu ile uzmanlık kursu kaydedilmekte ve eğitmenleriniz
tarafından kaşelenip imzalanmaktadır. Böylece tek bir defterde dalış ile ilgili özgeçmişinizin tamamı
belgelenmektedir.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
3
Cmas / Tssf Tanıtım :
Son olarak sizlere , görmekte olduğunuz bu kurs sonunda alacağınız diplomanın tüm dünyada
ve ülkemizde geçerliliğini sağlayan iki kurumdan bahsetmek istiyoruz : CMAS ve TSSF , CMAS
Fransızca’daki Confederation Mondial des Activites Subaquatique yani Dünya Sualtı Aktiviteleri
Konfederasyonu ifadesinin baş harflerinden oluşmuş bir kelimedir.
CMAS üye ülkelerinin sualtı aktiviteleri ile ilgili uyması gereken asgari standartlar ve eğitim
programları belirleyen en üst düzey uluslararası kurumdur. Ülkemizde federasyonumuz tarafından
verilen dalıcı diploma ve kimlik kartlarının tüm dünyada geçerli olmalarının sebebi ulusal
federasyonumuzun bu konfederasyon ile olan sözleşmesidir.Bu işleyiş sayesinde elde ettiğiniz
bröveler uluslararası geçerlilik kazanır.
CMAS, Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu’na (TSSF) kendi standartlarını Türkiye ‘ de
uygulatma ve denetleme yetkisinin yanı sıra daha üst düzeyde eğitim standartları da belirleyebilme
hakkını vermiştir. Ulusal federasyonumuz bünyesindeki spor dallarının her biri için ayrı ayrı hizmet
verecek çok çeşitli kurullar oluşturulmuş ve bu kurullarda hizmet veren tecrübeli üyeleri ile gerek dalış
gerekse kapsamındaki diğer dallar için gerekli standart eğitim çalışmalarının yanı sıra denetleme
görevlerini yerine getirmektedir.
Hepinize sualtı dünyasına hoş geldiniz diyor ve gerek teorik gerek pratik deniz eğitimlerinizde
başarılar diliyoruz.
DALICILIĞIN TARİHÇESİ:
Bilinmeyenin çekiciliği, doğayı tanıma ve karşı koyma isteği, ekonomik, ticari ve askeri
nedenler sonucu insanoğlu sualtını keşfetmek ihtiyacı hissetmiştir.
Nefes tutularak yapılan dalışların kökeni tarih sayfaları içinde kaybolmuşsa da ilk insanların
yiyecek temini için daldıkları bilim adamlarınca tespit edilmiştir. Ticari olarak inci ve sünger için dalışlar
günümüzde de devam etmekte, Kore ve Japonya da AMA adı verilen kadın dalgıçlar halen
çalışmaktadır.
Askeri amaçlı dalışlar ise M.Ö. 1194 – 1195 yıllarında Truva savaşları sırasında başlamış olup
ilk faaliyetler ise düşman gemilerinin halatlarını kesmek yada gemilerin altında delikler açmaktan
ibaretti. Romalılar zamanında ise dalgıçlara karşı gemiler halat yerine zincir kullanmaya başladılar.
17 ve 18. YY da seyyahlar Amerika yerlilerinin 30 metrelere kadar dalabildiklerini sabahtan
akşama kadar onlarca kez dalış yaptıklarını gözlemlemişlerdir.
İLK EKİPMANLAR :
Tarihi kayıtlara göre Büyük Aleksander M.Ö 332 yılında kuşattığı Tyre limanı (şimdiki Lübnan
da) önündeki sualtı engellerini dalgıçlar kullanarak temizletmiş, hatta kendisinin de cam bir fanus
içerisinde dalarak dalgıçları denetlemiştir. Bu çağda Doğu Akdeniz’de aktif sualtı arama kurtarma işleri
bir düzene bağlanarak kanun kapsamına alındı. Derinlik ve risk faktörleri hesaplanarak ücret
cetvelleri buna göre düzenlenmiştir. Yunanlı Tarihçi Heredot, Pers kralı Xerxes in batık bir defineyi
çıkartması için Ispartalı esir dalgıç Scyllis’i kullandığından bahseder.
Leonardo da Vinci paletler ve dalış aletleri çizmiş ve dalgıca hava sağlamak için kafasına
şarap tulumu geçirme fikrini ortaya atmışsa da bu günkü dalış malzemelerine çok benzeyen eskizler o
dönemde sadece kağıt üzerinde kalmıştır. Bu belki de kayıtlara geçen ilk SCUBA aparatıdır. Borelli
adında bir diğer İtalyan dalgıç kullandığı havanın yeniden temizlenmesi gerektiğini fark etmiş, bakır bir
borudan geçirilen kirli havanın deniz suyu ile soğutularak temizlenme fikrini ortaya atmıştır. Buda belki
günümüzdeki kapalı devre modelinin öncüsü sayılabilir.
Dalış çanları, sualtında kalma süresini uzatan ilk başarılı çalışma olmuştur. 1691 yılında
Edmund HALLEY ilk dalış çanının patentini almıştır. O dönemde Spalding adlı bir İskoç ta çanın üst
bölümüne ilave bir bölüm koyarak büyük bir gelişme sağladı.
İlk atmosferik dalış elbisesi sayılabilecek dalış giysisinin geliştirilmesi John Lethbridge’ e mal
edilmektedir. Tahta bir fıçının üzeri su geçirmez bir malzeme ile kaplanarak, küçük bir pencere ile
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
4
görüş imkanı sağlanmıştır. Cihaz hareketi büyük ölçüde engellediğinden pek kullanışlı olmamakla
birlikte, Lethbridge 20 m. derinde 34 dakika kalabilmiştir. Bu cihazı Kaptan Rowe’nın bakırdan yapılan
fıçısı takip etti.Bu iki mucit batıklardan mal ve hazine çıkartarak dünyayı gezip önemli miktarda paralar
kazanmışlardır.
Taraflı davranılarak Augustus SİEBE’ye mal edilen, aslında John ve Charles DEANE
kardeşlerin icadı olan duman cihazı itfaiyeciler için planlanmışsa da sualtında kullanılmıştır. Bu
standart dalış başlığının atası olarak kabul edilmektedir.
Porsmouth limanı ağzında bulunan ve deniz trafiğini engelleyen bir batığı çıkartmak için bir proje
hazırlayan Albay William PASLEY bir çok dalış ekipmanını denemiş ve sonuç olarak DEAN
kardeşlerin ekipmanında karar kılmıştır. Bu işte dalgıçlar 20– 32m derinlikte günde 6-7 saat
çalışıyorlardı. Bu dalıcılarda başlayan eklem ağrıları o günkü şartlarda romatizma olarak
adlandırılmışsa da, dalgıçlık mesleği için çok büyük bir önemi olan fizyolojik problemin habercisiydi.
Esrarengiz hastalık bir yandan dalgıçları tehdit ederken, diğer taraftan da dalış odalarının hacimleri
büyültülüp, sualtında kalma süreleri arttırılmaya çalışılıyordu. Bu bilinmeyen hastalığa Caısson
hastalığı denildi. Bu günümüzde çok iyi bilinen ve halk arasında VURGUN olarak isimlendirilen,
DEKOMPRESYON hastalığından başka bir şey değildi. Zira o dönemde çok az bilim adamı basıncın
insan vücudu üzerine etkilerini araştırmışlardır.
Dekompresyon hastalığının gerçek nedenini 1878 yılında Fransız fizyolog Paul BERT açıkladı.
Bert uzun araştırmalardan sonra bu hastalığı havada bulunan ve basınç altında uzun süre solunan
AZOT gazının meydana getirdiğini tespit etti.
SCUBA ( Self Contained Underwater Breathing Apparatus)
SCUBA terimi dalgıcın hava kaynağını yanında taşımasına imkan veren dalış şeklini
tanımlamak için kullanılır. 19 YY başlarında kullanılmaya başlanmıştır. Charles CONDER adlı
Amerikalı mühendis vücuduna sardığı bakır borulara hava depolayarak dalmıştır. İlk cihazlardan biri
de Rouquayrol ve Denayrouze tarafından icat edilen AEOROPHORE’dir.
1918 yılında Ohgushi adlı Japon hava kaynağından gelen hortumun uçlarını dişleriyle kontrol
ederek dalışlar gerçekleştirmiştir. 1933 yılında La Prieur ise dalgıcın göğsüne bağlı hava tankının
vanasını açıp kapatarak havanın akışını kontrol eden bir cihaz gerçekleştirmiştir.
1943 yılında biri deniz subayı, diğeri de mühendis olan iki Fransız, Alman işgalindeki küçük bir
kasabada zor şartlar altında çalışmalarını sürdürüyordu. Bu iki kişi Kaptan Yves COUSTEAU ve Emile
GAGNAN dan başkası değildi. Bunlar basınca dayanıklı tüpler ve Demand (isteğe bağlı) valflı
regülatörler geliştirerek ilk kez açık devre SCUBA sistemine adapte ettiler. Bu iki bilim adamının
başarıları yüzlerce yıllık birikimin sonucuydu. Bu cihazla yaklaşık 60 m. derinlere başarılı dalışlar
gerçekleştirdiler.
CMAS ( Confederation Mondiale des Activites Subaquatiques) TANIMI VE YAPISI
Jacques COUSTEAU’nun da aralarında bulunduğu 10 kişi 10 OCAK 1959 tarihinde Dünya
sualtı etkinlikleri konfederasyonu ( CMAS ) ı kurdu. Üyesi olan ülke federasyonlarındaki su altı
çalışmalarını standart hale getirmek ve daha da geliştirmek amacını güden CMAS’a 5 kıtada 111 ülke
federasyonu bağlıdır. Ayrıca, CMAS tarafından tanınan OCC (Organisation Conventionne Cmas) / (
CMAS la anlaşmalı kuruluşlar) adı verilen çok sayıdaki dalış okulu ve merkezleriyle birlikte yüz
binlerce dalıcıyı bünyesinde barındırmaktadır.
CMAS, sportif, teknik, bilimsel, tıbbi ve doğal kültür aktivitelerinde hiç bir dini, politik, sosyal ve
ırksal ayrım yapmaksızın herkese açıktır. Bağımsız ve kar amacı gütmeyen bir organizasyon olan
CMAS, kendini tüm dünyada sualtı aktivitelerinin dengeli gelişimine ve dalış eğitimlerinin
koordinasyonlarına adamıştır.
CMAS’ın geliri, UNESCO ve Dünya Olimpiyat Komitesine aktarılmaktadır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
5
Türkiye’nin CMAS taki resmi temsilcisi TÜRKİYE SUALTI SPORLARI FEDERASYONU
(TSSF) dir.Federasyonumuz, 8 OCAK 1980 tarihinde Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu adı ile
kurulmuştur. 2005 yılında adı TÜRKİYE SUALTI SPORLARI FEDERASYONU (TSSF) olarak
değiştirilen federasyonumuzun hedefi yurdumuzda sualtı sporlarını geliştirmek, sporcu, hakem,
balıkadam ve eğitmenlerin dünya standartlarına göre eğitilmesini sağlamak ve CMAS tarafından
düzenlenen etkinliklerin yurdumuza da yapılmasını sağlamaya çalışmaktır. Çift taraflı bröve sistemine
geçmek için CMAS la 1994 yılında bir anlaşma yapılmıştır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
6
1T2 – TEMEL DALIŞ MALZEMELERİ
A B C MALZEME
Gerek nefes tutularak gerekse de SCUBA ile yapılan dalışlarda kullanılan en temel malzeme
Maske, Snorkel ve Palettir. Bu temel donanıma A B C adı verilir.
MASKE : Ortamdaki ışık objelerden yansıyarak gözbebeğimizden geçerek gözün arka tarafındaki
retina üzerinde objenin şeklini düşürür. Böylece görme gerçekleşir. Bu sistem odak noktaları ışığın
havadaki kırılma indeksine göre düzenlenmiştir.
Su, havaya göre çok daha yoğun bir ortamdır. Işığın sudaki kırılma indeksi havaya göre farklı
olmasından dolayı objenin şekli tam olarak retina tabakası üzerine düşmez ve bulanık bir görüntü
oluşur. Maske, daha doğrusu maskenin camı ile göz arasındaki hava sayesinde net bir görüş sağlanır.
MASKEDE ARANILACAK ÖZELLİKLER :
1-) Maskesiz yaklaşık 170 derecelik bir görüş açısına sahipken, maske ile bu açı 140 derece civarına
düşer.
Maske seçerken görüş açımızı daha fazla daraltmayacak bir maske tercih edilmelidir.
2-) Maskenin iç hacmi küçük ve burnu da içerisine alacak şekilde olmalıdır. Yüzücü gözlükleri burunu
dışarıda bıraktığından dalış için uygun değildirler.
3-) Maskenin camı ısıl işlemde geçirilmiş yani Tempered cam olmalıdır.
4-) Maskenin kayışları çift bantlı kolay ayarlanabilir ve tercihen oynar başlıklı olmalıdır.
5-) Yüz yapısına uygun olmalıdır. Maske seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli konu,
maskenin
kayışlarını kafamıza geçirmeden maskeyi yüzümüze yerleştirip burnumuzdan nefes çekerek
içindeki havayı boşalttığımızda yüzümüzde vakumlanıp durması gerekir. Nefes çekmeye devam
ettikçe hava gelmemesi gerekir. Maske bu konumdayken düşüyor ya da hava gelmeye devam
ediyorsa
bu maskenin yüzümüze uygun olmadığı anlamına gelir. Hava geçen yerden dalış esnasında su da
geçeceğinden dalışta maskemiz su alacaktır.
6-) Numaralı gözlük kullanan dalıcılar (miyop) özellikle 1.5 – 2 numaradan sonra optik cam kullanma
ihtiyacı duyabilirler. Çift camlı olarak adlandırılan maskelere genellikle optik cam takılabilir. Ama
üretici firmanın her çift camlı modeline de optik cam uymayabilir. Maske satın alınırken satıcıdan
onay alınması gereklidir. Lens de kullanılabilir ancak geçirgen ve yumuşak lensler tercih
edilmelidir.
Göz bebeği ile lens arasında hava kalmamalıdır. Sakınca ve risklerinden dolayı lens kullanımı
tavsiye edilmez.
7-) Maskenin yüze temas eden kısmı tercihen silikon olmalıdır. Silikon malzemeler şeffaf, siyah
ve metalflex renklerde olabilir.
Yeni maskelerde yaşanan en önemli problem ise buğu yapmalarıdır. Bu sorun en pratik olarak
maskenin iç tarafındaki cama tükürülüp, ovalanarak ve suda çalkalanarak çözülür. Piyasada satılan
buğu önleyici sprey yada sıvılar yeni maskelerde bazen yeterli olmayabilir. Bir diğer çözüm yolu ise
maskenin iç taraftaki camının üzerine beyaz diş macunu sürülüp iyice sıvanır, dalış yapılacak günü
sabahında ise maskedeki diş macunlarını yıkamak başlangıçta oluşacak buğu problemini en aza
indirecektir.
ŞNORKEL : Bir dalıcının kafasını suyun üzerinde tutarak uzun mesafeler yüzmesi oldukça yorucudur.
Ayrıca, su yüzeyinde maske ile dibi seyrederken nefes almak için sürekli kafamızı dışarı çıkartmak
zorunda kalırız.Bu nedenle kafamızı sudan çıkartmadan nefes almamızı sağlayan ağız kısmında diş
ve dudaklarımızla tutabileceğimiz MAPS adı verilen bir parça bulunan J şeklindeki borulara
SNORKEL adı verilir. SCUBA dalıcısının snorkeli olması; dalış noktasına satıhtan yüzmek, dalış
çıkışında tekneye yada kıyıya yüzmek için gereklidir.
SNORKEL SEÇİMİNDE ARANILACAK ÖZELLİKLER :
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
7
Çeşitli snorkel tiplerine rastlamak mümkün olup, körüklü, subaplı, dalga kıranlı gibi tipler
mevcuttur. Ancak, tercih edilmesi gereken hiçbir ilave özelliği olmayan J şeklinde borudur. Snorkel ile
dalış yaptığımızda borunu içerisine su dolacağından yüzeye çıkınca hemen nefes almamız mümkün
olmaz. Yapılması gereken ciğerimizde mevcut havayı ağzımızdan kuvvetlice dışarı üfleyerek yunuslar
gibi borunun içindeki suyu hava tazyikiyle dışarı püskürtmeliyiz. Bu sayede borudaki su tahliye
olacağından ağız yoluyla tekrar nefes almamız mümkün olacaktır. Subaplı tiplerde ise borudaki suyun
ağırlığından ötürü daha az hava üfleyerek suyu kolayca tahliye etmek mümkündür. Ancak, bu tip
snorkeller pahalı oluşları ve kolay arıza yapabilmeleri nedeniyle pek tercih edilmemelidir.
Sanılanın aksine snorkel borusunun uzun olması avantajdan çok dezavantaj getirir.
Ciğerlerimizin çalışma basıncı suyun 50 cm. altında vücudumuza etki eden ortam basıncını yenemez.
Ayrıca. İç çapı çok büyük, botu uzun snorkeller de verdiğimiz nefes borunun içerisinden yeteri kadar
tahliye olmayacağından biriken karbondioksit tekrar nefes aldığımız havayı kirletecek ve karbondioksit
zehirlenmesine yol açacaktır. Buna göre snorkel :
1-) 30 – 45 cm. boyunda olmalıdır.
2-) Şnorkel borusunda çap değişimine neden olan ekler olmamalıdır.
3-) Ağza iyi oturmalıdır.
4-) Maskeye bağlantı parçası olmalıdır.
PALET : Sualtında ve yüzeyde dalıcılar sürtünme kat sayısı yüksek malzemeler kullanmak zorunda
olduğundan yüzebilmek için palet kullanmak zorundadırlar. Dalıcının su içerisindeki hareketini
sağlayan en önemli araç, bacağın ayak doğrultusunda uzamasını sağlayan palettir. Ayağa oturan
kısım ve pala adı verilen uzantısı olan iki kısımdan meydana gelmekle beraber paletleri pala
yüzeylerine göre 3’e ayırabiliriz.
a- Düz yüzlü
b- Kanallı
c- Off-set
DÜZ YÜZLÜ PALETLER: Genellikle tek, çift veya üç değişik malzemenin birlikte kullanılmasıyla
üretilirler. Başlangıç aşamasındaki dalıcılar için uygundur. Deneyim arttıkça hız ve manevra
kabiliyetine ihtiyaç duyulacağından kanallı paletler yönelmek ihtiyacı doğacaktır. Satıh yüzmelerinde
yorucu olabilir.
KANALLI PALETLER: Genellikle tüplü dalış için dizayn edilip tek malzemeli olarak imal edilmişlerdir.
Suyun direncini azaltıp, hızı arttırmak için pala kısmına kanal yada kanallar açılmıştır. Kanal yapısı
uygun değilse performansı düşürme etkisi yaparlar.
OFF-SET PALETLER : Uzun ve geniş palalı olup, apnea da denilen nefesli dalışlarda gerekli olan
yüksek hızı sağlarlar. Ancak, SCUBA dalışlarında hareket serbestliğini kısıtlayacağından pek tercih
edilmezler. Uzun palalı paletler kramplara neden olabilirler.
Ayrıca paletleri açık ve kapalı tip olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Kapalı paletler daha ucuz ve çoğunlukla
hafif, kolay kullanımlıdırlar. Soğuktan korunmak için dalıcılar patik giymeleri gerekir, kolay giyilebilmesi
için fermuarlı, kıyıda veya teknede yürürken zarar görmemek için tabanlı patiklerin tercih edilmesi
faydalıdır, kapalı paletler çıplak ayağa giyilmesi gerektiğinden tabanlı patikle giyilemezler. Bu durumda
da açık tip palet kullanılması gereklidir. Kapalı paletler tüplü dalış için dizayn edilmiş daha performanslı
paletlerdir. Pahalı olmaları ve patik maliyeti getirmeleri dezavantajlarıdır.
AĞIRLIK KEMERİ : Sualtında kullandığımız malzeme ve ekipman özellikle elbise nedeniyle
batabilmek için kemer ve kurşun ağırlık kullanmamız gerekir. Ağırlığın miktarı için vücut ağırlığımızın
% 10’u (+/- 2 kg) kadarı uygun olacaktır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
8
1T3
DALIŞ İŞARETLERİ
İnsanlar birbirleriyle iletişim kurmak için konuşurlar. Sualtında konuşarak anlaşmak normal
şartlarda mümkün değildir. Fakat, dalıcıların güvenliklerinin sağlanması, dalış planının eksiksiz
gerçekleştirilmesi hepsinden önemlisi sorunlarını net ve anlaşılır bir şekilde bir birlerine aktarmaları için
iletişim kurmaya ihtiyaçları vardır. Bu nedenle basit el işaretleri kullanırlar.
CMAS ULUSLARARASI DALIŞ İŞARETLERİ :
CMAS uluslararası dalış işaretleri iki gruba ayrılır. Zorunlu dalış işaretleri ve eğitimde
kullanılan zorunlu olmayan dalış işaretleri.
!!! İŞARET VERMEDEN ÖNCE İŞARET VERCEĞİNİZ KİŞİNİN DİKKATİNİ ÇEKMELİSİNİZ.
ZORUNLU İŞARETLER: Sualtında her hangi bir nedenle algılamada güçlük ya da bilinç
kaybı görülebilir. Bu durumun hızla anlaşılması amacıyla önemli işaretlere yanıt zorunluluğu
getirilmiştir. Bu işaretlere yanıt alınamadığı durumlar, dalıcının bir sorunu olduğu şeklinde
yorumlanmalı ve buna göre girişimde bulunulmalıdır.
ZORUNLU OLMAYAN DALIŞ İŞARETLERİ : Zorunlu işaretlerin yanı sıra sadece bilgilendirme
amaçlı işaretlere da zorunlu olmayan işaretler denir.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
9
GECE DALIŞ İŞARETLERİ:
EĞİTİMDE KULLANILACAK YARDIMCI İŞARETLER : Kurs boyunca pratik çalışmalarda
kullanılacak bir takım eğitim işaretleri de mevcuttur.Farklı dalış sistemlerinde değişik şekilde kullanılan
bu işaretlerin CMAS standartları yoktur.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
10
İŞARETLERE YANIT VERİLMESİNİN ÖNEMİ: Bütün işaretler açık, kesin ve öğretildiği gibi
verilmeli ve işareti alan dalıcı tarafından de aynı açıklık, kesinlik ve doğrulukta yanıtlanmalıdır. Açık ve
kesin olmayan veya değiştirilerek verilen işaretler iletişimde karışıklığa ve tehlikeli sonuçlara yol
açabilir. Bu nedenle dalıcı, dalış sırasında arkadaşına derdini anlatabileceğinden ve arkadaşının
anlatmak istediğini anlayabileceğinden emin olmalıdır.
Dalış öncesi konuşması ( brifing) sırasında işaretlerin tekrar edilmesi dalış esnasında
meydana gelebilecek anlaşmazlıkları ortadan kaldıracaktır.
DALIŞ BAYRAĞI : Genellikle dalış için güzel olan bölgeler diğer denizciler için de uygun
yerlerdir. Sualtındayken bir tekne kaptanın sizi görmesi imkansızdır. Dalış emniyeti açısından
daldığımız yeri belirtmek amacıyla dalış şamandırası kullanmalısınız.
Eğer tekne dalışı yapıyorsanız, dalış bayrağını teknenin direğine veya radyo anten direğine
toka etmelisiniz. Yasalara göre dalıcı şamandıradan 15 m. Uzaklaşabilir. Seyir halindeki teknelerde 30
ila 60 m. Uzağından geçmelidirler. Uluslar arası bayrak kodu A (alfa) olan dalış bayrağı sadece
dalıcılar suda olduğu zaman kullanılır. Dalıcılar sudan çıkınca bayrak yerinden alınır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
11
1T4 BASINÇ VE HACİM İLİŞKİLERİ
Sualtı ve dalış söz konusu olduğunda çok sayıda fizik yasasının dalıcı üzerindeki etkisi
gündeme gelmektedir. Bunların çoğu basınç ile ilgili kavramlar ve yasalardır. Dalış fiziği bir anlamda
basınç fîziğidir. Bu yasaların bilinmesi, dalgıcın sualtında oluşan olayları daha iyi yorumlamasını ve
sualtı kurallarına daha bilinçli uymasını sağlayacaktır.
Gaz Kanunları :
Gazlar üç faktörün etkisi altındadır ; Isı , basınç ve hacim . Bu faktörlerden birinin değişmesi
diğerlerinde de ölçülebilir değişikliklere sebep olur. Bütün gazların ve gaz karışımlarının kinetik
davranışları birbirinin aynıdır. Sonuç olarak , gaz kanunları bütün gazlar ve gaz karışımları için
geçerlidir.
Boyle Mariotte :1660 yılında Toricelli ve Pascal’ın ulaştığı sonuçlardan yola çıkan Robert Boyle
basınç altında gazların davranışlarını inceledi. Boyle “J“ şeklinde ve ucu kapalı bir cam tüpe iki tarafta
da dengeli kalacak şekilde civa doldurdu.
Denge noktasında kapalı kısımda kalan havanın basıncının açık uçtaki hava basıncına ( 1 atm )
eşit olması gerekiyordu . Boyle tüpe biraz daha civa ilave ederek kapalı uçtaki havanın hacmini yarıya
indirdi .Eklediği civanın yüksekliği 760 mm idi . Tüpün kısa ucunda kapalı bulunan hava kütlesine açık
uçtan yapılan 1 atm’lik basınç hava kütlesinin ve hacmini yarıya indiriyor ve basıncını iki kat artırıyordu
. Bu deneyden çıkartılan sonuç gaz kütlesinin basınç ve hacminin ters orantılı olmasıdır. Diğer bir
değişle basınç arttıkça hacim küçülür ve basınç azaldıkça hacim büyür.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
12
Solunum ve dolaşım sistemleri :
Her hücre yaşamını sürdürmek , büyümek ve fonksiyon görmek için enerjiye ihtiyaç gösterir .
Bu enerji , besinlerin yanması sonucu elde edilen enerjidir ; oksidasyonla elde edilir. Bunun için de
oksijene ihtiyaç vardır. Solunum olayı esnasında oksijen ve karbondioksit yer değiştirirken , enerji ve
su oluşur .
Solunum sistemi ; Nefes alma , akciğerlerde oksijen alışverişi , oksijenin tüm vücut dokularına
taşınması ve atık gazların dışarı atılması işlemlerini içerir.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
13
Dolaşım sistemi kalp , atardamar , toplardamar ve kılcal damarlardan meydana gelir . İşlevi
oksijeni, besinleri , hormonları vücudun bütün hücrelerine taşıyıp, oradan karbondioksiti ve atık
kimyasal maddeleri alıp uzaklaştırmaktır.
Barotravmalar:
Akciğer Barotravmaları :
Vücuttaki hava boşlukları çevre basıncının azalmasıyla birlikte dokulara zarar vermeksizin
orijinal boyutlarına dönmeye başlarlar. Bu işlem istemsiz olarak gerçekleşir. Scuba dalgıcının
akciğerleri de aynı prensip altında kalacaktır. Düşen çevre basıncı karşısında akciğerlerin özel
yapısından dolayı solunumun devamıyla birlikte sürekli olarak aynı hacimde kalırlar. Buna göre belli bir
çevre basıncında iken nefes tutma yoluyla veya diğer bir nedenle akciğer içinde (bölgesel olarak) hava
sıkışmış durumda (bu olay tüberküloz, kistik hastalıklar ve benzeri çeşitli hastalıklar nedeniyle olabilir)
çevre basıncını azaltmak yani yüzeye doğru çıkmakla hapsedilmiş bu hava genişler. Bu genişleme çok
küçük olan esneme limitlerini aştığı anda çeşitli akciğer zedelenmelerine yol açar.
Bu zedelenmelerin hemen hepsi hayati tehlike taşıdığı için Scuba aktivitelerindeki altın kural
olan sağlıklı solunum sistemi ile dalış ve dalış sırasında asla nefes tutmama ilkeleri en öncelikli
anlatımlardır
Arterial gaz Embolisi :
Akciğerlerde (AC’lerde) yüksek basınçtan dolayı meydana gelen en önemli hasar, havanın kan
dolaşımı sistemine girmesi ve yırtılmış alveollerden AC kılcal damarlarına geçmesi ile hava embolisi
oluşur. Emboli demek her hangi bir yabancı maddenin kan dolaşım sistemine girerek kan dolaşımını
engellemesidir. AC’lere giren hava akciğere ait toplar damar ile kalbe, kalbin sol tarafından aorta
yoluyla atardamar sistemine karışır. Böylece vücutta hemen hemen her yerdeki damarları tamamen
tıkayabilir.
Pnömotoraks:
Eğer yüksek basınç altında AC’in çevresini saran zar yırtılırsa genişleyen hava AC ile göğüs
duvarı arasında (plevral hat) oluşur. Bu da o Akciğer kısmının kısmi veya bütünüyle solunum dışı
kalması, büzülmesine neden olur.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
14
Plevral kavitede hava bulunması nedeni ile büzülmesine pnömotoraks denir. Her ne kadar
pnömotoraks durumunda şekline ve ortama göre değişik aciliyetler olabilecekse de ani hayati tehlike
oluşabilir fakat solunum zedelenmeyen bölümlerde devam edeceğinden genel olarak ani hayati tehlike
oranı uygun tıbbi müdahale göz ardı edilmediği sürece düşüktür.
Arterial gaz Embolisi :
AC’lerde yüksek basınçtan dolayı meydana gelen en önemli hasar, havanın kan dolaşımı
sistemine girmesi ve yırtılmış alveollerden AC kılcal damarlarına geçmesi ile hava embolisi oluşur.
Emboli demek her hangi bir yabancı maddenin kan dolaşım sistemine girerek kan dolaşımını
engellemesidir. AC’lere giren hava akciğere ait toplar damar ile kalbe, kalbin sol tarafından aorta
yoluyla atardamar sistemine karışır. Böylece vücutta hemen hemen her yerdeki damarları tamamen
tıkayabilir.Hayati önem taşır.
Pnömotoraks:
Eğer yüksek basınç altında AC’in çevresini saran zar yırtılırsa genişleyen hava AC ile göğüs
duvarı arasında (plevral hat) oluşur. Bu da o Akciğer kısmının kısmi veya bütünüyle solunum dışı
kalması, büzülmesine neden olur.
Plevral kavitede hava bulunması nedeni ile büzülmesine pnömotoraks denir. Her ne kadar
pnömotoraks durumunda şekline ve ortama göre değişik aciliyetler olabilecekse de ani hayati tehlike
oluşabilir fakat solunum zedelenmeyen bölümlerde devam edeceğinden genel olarak ani hayati tehlike
oranı uygun tıbbi müdahale göz ardı edilmediği sürece düşüktür.Pnömotoraks durumunda hasta
şiddetli göğüs ağrısı çekecek ve ileri vakalarda ağızda köpük ve/veya kan
görülebilecektir.
Pnömotoraks, daha önceden kazanılmış fizyolojik nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Örneğin,
küçük hava keseciklerinin (büller) bulunması ve bunların çeşitli nedenlerle patlaması sonucu (şiddetli
öksürme, hapşırma, darbe, vb.) spontan pnömotoraks denilen diğer bir cins ciğer zedelenmesi
meydana gelir. Spontan pnömotoraks riski olan kişilerin dalış yapması son derece sakıncalıdır, çünkü
normal ortamda oluşacak spontan pnömotoraksın sonuçlarını kaldırabilecek olan vücut aynı olay çevre
basıncının yüksek olduğu ortamda yani sualtında meydana gelirse yükselme sırasında genleşen
havanın etkisi ile tabloyu çok ciddileştirecektir.Pnömotoraks gelişmesinde Plevral zarın yırtılma şekli
oluşturacağı aciliyet açısından çok önemlidir. Eğer Plevral kaviteye doğru tek yönlü kapak şeklinde bir
valf oluşursa alınan her nefes sonucu kaviteye geri dönüşümsüz hava dolacak ve o taraftaki AC hacmi
artan hava ile birlikte küçülerek azalacak ve yukarıya doğru toplanacaktır. Bu durumda faal olan taraf
boşalan alana dolayısıyla kalbe bası yapacak ve ani hayati tehlike yaratabilecektir.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
15
Mediastinal
amfizem:
Akciğer’de havanın yaptığı bir diğer hasar, mediastende hava birikimidir. Mediastenum, iki
akciğer arasındaki göğüs boşluğudur. Mediastinal amfizem gerek hava embolisinden gerekse
pnömotorakstan hafif seyreden bir tablo meydana getirir. Mediastinal amfizemde biriken hava kalbi ve
ana damarları sıkıştırarak dolaşım bozukluğuna yol açar. Dalgıç kısa kısa nefes alma durumundadır
ve baygınlık hissedebilir
.
Subcutan (Deri) amfizem :
Havanın cilt altına kaçması sonucu ortaya çıkan tablodur. Genellikle Mediastinal amfizem ile
birlikte oluşur. Hava mediastenden boynun alt kısımlarına ve yumuşak dokulara kaçar. Doğrudan cilt
altına kaçan hava nedeni ile dalgıç boynunda dolgunluk hisseder ve sesinde değişiklik olur. Dokunma
ile ciltte çıtırtılar hissedilir.
Sinüs Barotravması :
Bütün sinüsler içi boş boşluklardır, kafatasında içlerinde mukus zarları devam edecek biçimde
burun boşluğu ile birleşirler. Sinüsler küçük hava paketleridir, burun boşluğuyla dar yollarla
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
16
bağlantıdadır. Basınç uygulaması esnasında, sinüslerdeki bir tıkanıklık, mukusla dolu olma ve yeni
doku oluşumları, sinüslerin kapsadığı alanlarda ağrıya neden olurlar. Bu durum ortakulaktaki gibi
tanımlanabilecektir. Bir sinüs ostimunun blokajında dalış sırasında dış hidrostatik basınç artarken
sinüsteki gaz hacminin azalması nedeniyle sinüs sıkışması ortaya çıkar.
Tüm sinüslerin etkilenmesine karşın frontal (ön) ve maksiller (çene kemiği) sinüsler daha fazla
etkilenirler. Sinüs ostium blokajı sinüzüttür, konjesyon, üst solunum yolu enfeksiyonu, alerji mukajel
polipler sonucunda oluşabilir.
Sinüs sıkışması semptomları, basınç eşitlemesi ile giderilebilir, iniş sırasında gözlerin
arkasında, üst veya alt kısmına vuran dolgunluk hissi ve keskin ağrı dalıştan sonra bir müddet
sürebilir. Önleme yolu, üst solunum yolu enfeksiyon ,sinüsitis ve rinitus durumunda dalıştan
kaçınılmalıdır. Yavaş yavaş yapılan bir dalış semptomları minimize edecektir.
Sinüs sıkışması, nazal konjesyon veya soğuk algınlığının giderilmesi sonucu önlenebilir. Dalış
sırasında ortaya çıkan ağrılarda, birkaç meet yukarı çıkmak yararlı olabilir. Bu durum basınç
dengesinin restore edilmesine yardımcı olur. Eğer ağrıda azalma olmazsa dalış durdurulmalıdır.
Göz Barotravması :
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
17
Vücuda fizyolojik olarak uygulanan hava boşluğu ile vücuttaki doğal hava boşluklarının farkı
yoktur. Çünkü artan hidrostatik basıncın bu boşluklarda da eşitlenmesi gerekir. Dalış esnasında basınç
maskenin içindeki havayı sıkıştırır. Bunu dengelemek için dalgıç burnu ile havayı maskenin içine iletir
ve bu da iç ve dış basıncı dengelemesini sağlar. Yüzeye çıkış esnasında maskede yerleşen hava
maskeden kolayca dışarı çıkar ve dalgıcın azalan basıncı dengelemesine ilişkin bir şey yapması
gerekmez.
Kulak Barotravması :
Kulağın yapısı hakkında bir hatırlatma yapmak gerekirse kulak üç kısımda incelenebilir.
Dış kulak: Kulak kepçesi ve dış kulak yolundan oluşur.
Orta Kulak: Kulak zarı ve arkasındaki orta kulak boşluğundan oluşur. İçinde çekiç, örs, üzengi gibi
kulak kemikçikleri vardır. Orta kulağın havası genizden(burun arkasından) arta kulağa açılan östaki
(Eustachi) borusundan gelir.
İç Kulak: İşitme hücrelerinin bulunduğu “salyangoz”u (koklea) ve iç kulağın denge kısmını (Vestibül)
barındıran ve iç içe iki özel sıvı ile dolu kısımdır
Kulağın hava dolu boşlukları dalgıcı gerek alçalma gerekse yükselme sırasında oluşan basınç
değişikliklerinden çok etkilenirler.(Boyle-Mariot Yasası). Böylece oluşan basınç travmalarına
barotravma denir.
Dış Kulak Barotravmaları:
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
18
Dalıcının alçalması sırasında oluşabilen bir Barotravması türüdür. Oluşmasında dalıcının dış
kulak yolunu tıkayan bir tıkaç (kulak kiri yada silikon tıkaç) nedeniyle, tıkaç ile kulak zarı arasında, dış
ortamla ilişiği olmayan bir hava cebi oluşması sorunun sebebidir. Dalgıcın dış kulak yolu girişini
kapatan çok sıkı bir Bu durumlarda, dalgıcın alçalması sırasında, dış ortam basıncı arttıkça, bir
yandan kulak kepçesi tarafındaki dış kulak basıncı artarken, diğer yandan da ağız ve burun
boşluklarındaki havanın artan basıncı Eustachi borusundan geçerek orta kulak basıncını arttırır. Buna
karşın arada hapis kalan hava cebinin basıncı,hala yüzeydeki basınç kadardır.
Dış yandaki tıkaç sert olduğundan sabit kalır, iç yandaki kulak zarı orta kulakta artan basınç
nedeniyle dışa doğru itilir. Zarda şiddetli ağrı hissedilebilir.
Orta Kulak Barotravmaları:
Normal kulakta çevre basıncına eşit bir basınç vardır. Dalış sırasında, dalgıcın alçalma ve
yükselmelerinde değişen çevre basıncına uyum sağlamak üzere orta kulaktaki basıncı eşitlemenin tek
yolu Eustachi borusudur.
Eustachi borusunun geniz tarafındaki ağzı normalde kapalıdır. Eustachi borusu, genizde
basınç artması olursa ya da yutkunma, çiğneme, esneme gibi hareketlerle açılır. Alçalma sırasında
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
19
Eustachi borusu valf seklinde çalışır ve basınç arttıkça kapalı kalır. Böylece oluşan basınç travmasına
orta kulak Barotravması (middle ear squeese) adı verilir. Dalış sırasında Eustachi borusu tıkalı ise bu
sorun ilk birkaç metrede oluşur. Çünkü Boyle Yasasına göre gaz hacmi değişikliklerinin en çok en çok
etkili olduğu derinlikler yüzeye en yakın derinliklerdir.
Orta kulak basıncı ile çevre basıncı farkı 80-120 cm. H20 ise “Trapdoor” etkisi olur, Eustachi
borusu hiç açılamaz. Bu durumda tekrar yükselip eşitleme yapılması gerekir. Yükselme sırasında orta
kulağın hava hacmi arttığından, Eustachi borusu kolay açılır ve böylece hava tahliye olur.
Eustachi borusunun açılamadığı durumlarda dalgıç yükseldikçe orta kulak basıncı artar ve orta
kulak ters barotravması oluşur. Dalgıç ağrı, baş dönmesi, kulakta tıkanıklık hissedebilir. Tekrar alçalıp
kademeli yükselmeli ve Toynbee manevrası uygulamalıdır.
Kulak Eşitleme Teknikleri: Dalışın değişik safhalarında değişen çevre basıncına uygun olarak, orta
kulak hava basıncının da değişmesi ve çevre basıncına eşitlenmesi gerekir.
İnsanlarda, çok yavaş alçalma ve yükselmelerde doğal olarak oluşabilen bu eşitlenme, dalış
koşullarında sıklıkla oluşamaz, bazı manevralarla bu eşitlemeyi geçekleştirmek gerekir. Bu
manevraların temelinde yatan prensip, orta kulak havasının basıncının çevre basıncına göre düşük
olduğunda(alçalmalarda) burun ve geniz boşluklarındaki havayı Eustachi borusu yoluyla orta kulağa
pompalamak ya da orta kulak havasının basıncının çevre basıncına göre yüksek olduğu
durumlarda(yükselmelerde) emme yapmaktır. Bu manevraları dalış öncesi karada tekrarlamak, dalış
sırasında eşitlemeler için kolaylık sağlar.
Valsalva Manevrası: Ağız ve burun kapalı iken dışa nefes vermeye çalışmak. Bu durumda dışarıya
çıkamayan hava eustachi borusuyla orta kulağa gidecektir. Eksik orta kulak basıncını tamamlamak için
kullanılır.
Frenzel Manevrası: Ağız ve burun kapalı iken ağız tabanındaki adaleleri kasarak genizdeki havayı
Eustachi borusu yoluyla orta kulağa yollamak. Eksik orta kulak basıncını tamamlamak için kullanılır.
Edmons Tekniği: Valsalva ya da Frenzel manevralarını yaparken alt çeneyi öne doğru çıkartmak.
Manevraların etkisini arttırır.
Toynbee Manevrası: Ağız ve burun kapalı iken yutkunmak. Fazla orta kulak basancını azaltır.
Dalgıçlar sıklıkla Valsalva Manevrasını kullanırlar. Ancak bu teknik aşırı zorlamalı bir tekniktir, kulak
zarında ve iç kulakta yırtılmalara yol açabilir. Alçalmada kullanılabilecek en iyi teknik Frenzel
Manevrası ya da buna ek olabilecek Edmons Tekniğidir. Valsalva Manevrası son çare alarak
kullanılmalıdır. Sorunu olan dalgıçlar için ayaklar aşağıda dik alçalma sorunu azaltabilir. Hava,
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
20
Eustachi borusundan daha yukarıda olan orta kulağa kendiliğinden daha kolay gidebilir. Baş aşağı
dalışlarda ise eşitleme için havayı zorla yollamak gerekir.
Ayrıca, eşitlemeyi dalışın hemen başlangıcında kulakta henüz ağrı hissetmeden ve sık sık
yapmak daha yararlıdır ve böylece “Trapdoor” etkisinden kaçınılmış olunur. Yükselmede daha çok
Toynbee Manevrası yararlı olacaktır. Tabi ki ilkin basınç ağrısı ortadan kalkana kadar alçalıp sonra
tekrar yükselmek daha uygundur.
Vertigo:
İç kulak gaz içermediği için herhangi bir barotravmaya maruz değildir. Ama iç kulak, ortakulak
deliğinin yanında olduğu için, orta kulak sıkışmalarından etkilenir. Orta kulak, tıkanık östaki borusu
sebebi ile sıkışmaya maruz kaldığında, nazik iç kulağın sıvısı ve zarı etkilenir ve basınç arttıkça zarda
bir yırtılma meydana gelebilir.
İç kulağın iki görevi vardır; Cochlea, Vestibular apperatusda meydana gelen hasarlar vertigo
hastalığına neden olurlar. (Baş dönmesi) vertigo genellikle iç kulağa özel bir durumdur.
Vertigo bazı anlaşılmayan, fark edilmeyen semptomlara sahiptir. Denge kaybı, hızlı göz
hareketleri. Vertigo iç kulak sıkışması dışında gaz embolizmi veya Tip-İİ dekompresyon hastalığında
da görülebilir.
Ara ara, zor kulak açma ile meydana gelen orta kulaktaki basınç değişimi geçici bir vertigoya
(alternobarik vertigo) sebep olabilir. Bu tip vertigo genellikle en zor yapılan yani dibe ulaşıldığı anda
yapılan zor valsalva manevrasından sonra olur. Kısa sürelidir.
Bu alternobarik vertigo aynı zamanda yükselme sırasında orta kulağın fazla basınca maruz
kalmasından da meydana gelebilir. Bu anda vertigoyu kulakta bir doluluk hissi ya da fazla basıncın
dışarı çıkamamasından doğan bir acı hissi takip eder. Bu vertigo birkaç metre alçalmakla hemen
geçer.
Orta kulak ve dış basınç arasındaki basınç farkı eğer çok fazla ya da çok ani ise daimi bir
hasara sebep olabilir. Bu barotravma da genellikle kulak zarı yırtılır ve iç kulağın pek çok mekanizması
hasar görür. Böyle bir durumla karşılaşan dalgıçlar dalış sonrasında mutlaka KBB mütehassısına
gözükmeli ve gerekli tedaviyi olmalıdırlar.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
21
Diş barotarvması: Dişlerde dolguların altında kalan hava boşlukları, seyrek olmakla birlikte sorun
yaratabilir.
Mide ve bağırsak Barotravmaları:Dalış esnasında bağırsaklarda kalan gaz yükselme sırasında
genleşerek rahatsızlık sebebi olabilir o yüzden dalışlardan önce diyetimize dikkat etmeli gaz yapıcı
yiyecek ve içeceklerden uzak durmalıyız.
Basınç Altında Gazların Etkisi
Dalton kanunu: Bir gaz karışımının toplam basıncı o gaz karışımını oluşturan her bir gazın kısmi
basınçlarının toplamına eşittir.
Kısmi basınç: Bir gaz karışımındaki tek bir gazın basıncı o gazın kısmi basıncıdır ve o gazın karışım
içindeki yüzdesi ile belirlenir. Örneğin havanın yaklaşık olarak %79'u nitrojen, %21'i ise oksijenden
oluşur. Deniz düzeyinde havanın toplam basıncı 1 ATA olduğuna göre nitrojenin kısmi basıncı 0.79
ATA, oksijenin kısmi basıncı ise 0.21 ATA'dır.
Henry kanunu: Sıcaklık sabit kalmak koşuluyla bir sıvı içinde eriyen gaz miktarı o gazın kısmi
basıncıyla doğru orantılıdır. Gazın basıncı arttıkça sıvıda eriyen miktarı da artar (Şekil 2).
Dalton kanunu, Henry kanunu ve kısmi basınç kavramları dekompresyon hastalığı, nitrojen
narkozu ve solunum havasında bulunan bazı gazların zehirleyici özellikleriyle yakından ilgilidir.
Yorgunluk , Bitkinlik , Tükenme : Her dalıcı kendi sınırının ve becerisinin farkında olmalıdır. Dalış,
irade isteyen ve güç harcanan bir spordur. İyi bir fizik kondisyon ve eğitim almamış dalıcı çok çabuk
yorulacak ve tükenecektir. Eğer dalışta iyi dinlenmiş ve dinamik, düşünce ve endişelerden arınmış
değilsek dalışa kendimizi veremeyeceğimizden önemli sorunlarla karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır.
Vücut Sıcaklığı / Hipotermi / Hipertermi : Suyun ısı iletkenliği havadan yaklaşık 25 kat fazla
olduğundan vücudun soğuk suyla doğrudan teması büyük enerji kaybına neden olur. İnsan vücudu
işlevlerini sürdürebilmek için sabit bir sıcaklığa ( 37o C ) gereksinim duyar. Su içinde kontrol
edilemeyen titremenin başlaması yani tehlike sınırı iç sıcaklığın 20 C gibi az bir miktar düşmesiyle
başlar, buna hipotermi denir. Dalış bu aşamada kesilmelidir. İç sıcaklık 330 C de kalp atımı
anormallikleri oluşur, titreme yerini kasılma ve kramplara bırakır , el becerisi ve konuşma giderek
bozulur. 300 C’ den aşağıda bilinç kaybı , nabız , kan basıncı ve solunumda azalma ve göz
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
22
bebeklerinin genişlemesi görülür . 250 C’ nin altında ise ölüm gerçekleşir . İç sıcaklık artarsa terleme ,
su / tuz kaybı, kramplar , bilinç kaybı oluşur , buna hipertermi denir.
Hiperventilasyon / Sığ Su Bayılması : Kandaki CO2 miktarını düşürüp O2 miktarını arttırmak için
hızla ve belli bir süre boyunca solumaya Hiperventilasyon denir. Bu işlem kandaki CO2 miktarını
önemli ölçüde azaltırken , O2 düzeyini yeterince arttıramaz. Ancak , soluk alma isteği doğmadan
önce , aşırı derecede düşen O2 miktarı, bilinç kaybına yol açabilir.
Su altında bilinç kaybı boğulmayla sonuçlanır. Hiperventilasyonu denemeyin ,
öldürücüdür.
Ayrıca heyecanlı , sinirli yeni ya da henüz suya alışamamış dalgıçlarda , değişik şekillerde
istemsiz hiperventilasyon oluşabilir. Düşen C02 düzeyi de vücutta uyuşma hissine , baş dönmesine ,
bayılmaya neden olur. Çıkışta , soluk alma hızının ve derinliğini artması sonucunda hiperventilasyona
bağlı sığ su bayılması görülebilir.
Boğulma : Hava yollarını sıvı girmesidir. Hipoksiadan , yorgunluk ya da soğuktan etkilenmiş bir dalıcı
için yaşamsal tehlike söz konusudur. Su altında bilinç kaybı boğulmaya neden olacaktır. Başlangıçta
doğal refleksler suyun akciğerlere girmesini önleyip mideye gönderir. Kişide hipoksia ve bilinç kaybı
arttıkça su akciğerlere de girecektir. Sonunda birkaç dakika içinde , ölümle sonuçlanacak ciddi etkiler
oluşacaktır.
Karbondioksit / Monoksit Zehirlenmesi : Tüp içine çeşitli nedenlerle CO karışması sonucunda
hafıza kaybı , baş ağrısı , bitkinlik , morarma , şuur kaybı ve ölüm görülür. Dalış sırasında nefes
tutarak hava tasarrufu sağlamaya çalışmak , regülatör hasarı , solunum problemleri , derin dalış
sonucunda CO2 zehirlenmesi oluşabilir. Baş ağrısı , kusma , konfüsyon , yüzde kızarma , hipoksia ,
bilinç kaybı ve ölüm görülür.
Oksijenin Toksik Etkisi : Normalde 1 bar basıncındaki havayı soluruz ve bunun yaklaşık % 21’i O2
gazıdır. Oksijen zehirlenmesinin başlama eşiği , O2 kısmi basıncının 1.6 barın üstüne çıktığı andır.
Yani saf O2 soluyan dalıcı 6 m’ den sonra , normal hava soluyan ( % 21 O2 ) bir dalıcı ise 66 m’ den
sonra akut O2 zehirlenmesi tehlikesiyle karşılaşacaktır. O2 , dokularda ve sinir sisteminde yanma /
zehirlenme yaparak bilinç kaybı ve kasılmalara yol açar. Bunlar dalışta oluşursa boğulmaya neden
olacağından yaşamsal tehlike taşır.
Hipoksia / Anoksia : Vücudun işlevlerini yerine getirebilmesi için belli bir düzeyde O2 gereksinimi
vardır. Eğer O2 düzeyi çok düşükse , hipoksia oluşur , vücuttaki bütün O2 kullanılmışsa anoksia (
oksijen yokluğu ) ortaya çıkar. Başlıca nedenleri şunlardır. Tedavi ise etkene yönelik yapılmalıdır.
1- İstemli ( nefes tutarak dalarken ) ya da istemsiz ( boğulma , şok ) olarak solunum durursa
2- Anemi ( kandaki 02 taşıyıcılarının sayısının azlığı ) kansızlık gibi durumlarda
3- Ciddi bir kanamadan sonra ( O2 taşınması için yeterli kan olmaması )
4- Gaz zehirlenmelerinden sonra ( kandaki 02 taşıyıcılarının engellenmesi )
5- Özellikle solunum gazında oksijen miktarında azlık ve regülatörde yetersizlik
6- İrtifa
Nitrojen Narkozu : Dalışta , artan nitrojen kısmi basıncının etkisiyle alkol almış gibi sarhoşluk görülür.
30 m’ lerde başlayan bu narkotik etki dalıcıyı etkisi altına alarak bilinçsiz hareketler yapmasına neden
olacaktır. Derinlik saatinin ve basınç geycini okumayacak , hesaplamalarda hata yapacaktır. Bu
bütün dalıcılarda görülür , bünyeye göre başlangıcı değişik m’ lerde olabilir. Yükselmek etkiyi kaldırır.
Eğer alkol ve uyuşturucu varsa bu narkotik etki de artacaktır.
Dekompresyon Hastalığı : Dalışta vücut , yüzeydeki solunumdan daha fazla miktarda N2 emer.
Sorun çıkışta belirir. Vücuda giren N2 solunum / dolaşım yolu ile dışarı atılmalıdır. Uzun bir dalıştan
sonra , ani basınç düşmesi ( çıkışta ) vücuttaki dokularda nitrojen kabarcıklarının oluşmasına neden
olur ve buna dekompresyon hastalığı denir. Bundan dipte kalış süresini azaltarak ya da yüzeye
çıkış süresini uzatarak korunulabilir . İşte bu yüzden her derinlik için güvenli bir zaman limiti ( sıfır –
deko süresi ) vardır.
Dekompresyon tablolarında gösterilen sıfır- deko süreleri kesinlikle aşılmamalıdır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
23
SUALTINDA GÖRME : Işığın suda kırılması ile havada kırılması farklı olduğundan. Gözlerimiz su
ortamında cisimleri odaklayamaz. Uygun optik ortam maske kullanılarak sağlanır. Ancak, ışığın su
ortamından maskenin içerisinde bulunan hava ortamına geçerken kırılmasından ötürü cisimler su
altında % 33 oranında büyük, % 25 oranında da yakın görünürler.
Su iyi bir ışık emici olduğundan Dünyamızın ışık kaynağı olan Güneşten gelen ışınları dolayısıyla
renkleri de soğurur. Derinlere gittikçe bazı renkler kaybolmaya başlar. Örneğin, ilk 5 metrede KIRMIZI,
8 metrede TURUNCU, 11 metrede SARI, 19 metrede YEŞİL, 23 metrede ise MAVİ renk kaybolur.
Yani 10 metre derinlikte parmağını kesen bir dalıcı akan kanın rengini yeşil olarak görecektir. O
derinliğe kadar kırmızı renk inemediğinden bu renk farklılığı meydana gelir. Ancak, yapay bir ışık
kaynağıyla (sualtı feneriyle) baktığımızda gerçek renk kırmızıyı görebiliriz.
SUALTINDA SES : Hava ortamında yayılan sesin normal koşullaraltında hızı 340 m / dakikadır. Bu
ortamda yayılan ses iki kulağımıza ayrı ayrı zamanlarda ulaşır. Beynimiz sesin iki kulağa erişim farkını
algılayarak sesin geldiği yönü tespit eder. Su sualtında ise ses havadan 4.5 kat daha hızlı hareket
ettiğinden iki kulak arasındaki ses erişim süresini ayırt etmek çok güçtür. Bu nedenle sualtında ses her
yönden geliyormuş gibi algılanır. Seslerin kaynağını ve yönünü tespit etmek neredeyse imkansızlaşır.
Ancak, sesin şiddeti veya zayıflığından ses kaynağının uzak yada yakın olduğunu anlayabiliriz.
SUALTINDA ISI : Deniz ve iç sulardaki sıcaklık ani değişiklik gösterir. 1 – 2 metreye kadar mesafeler
arasındaki sıcaklık farkı kimi zaman 10 – 15 dereceyi bulabilmektedir. Bu ani değişim sıcaklık sınırına
KRİSTAL TABAKA (THERMOCLİNE) adı verilir.
Su havaya göre ısıyı 25 kat daha fazla iletir. Bunun doğal sonucu olarak dalıcılara sualtında
daha güçlü bir yalıtım gereklidir. 30 derecenin altındaki sulara yapılacak dalışlarda mutlak surete ısı
yalıtımı sağlayacak elbise giyilmesi gereklidir. Böylece vücuttan ısı kaybı geciktirilmiş olacaktır.
YÜZERLİLİK : Sudaki bir cisim taşırdığı suyun ağırlığına eşit bir kuvvetle yukarı kaldırılır (Arşimet
kanunu). Suyun özgül ağırlığı 1 kg/litredir. Eğer bir cismin özgül ağırlığı 1 ise (insan) suda dengede
kalır, 1 den küçükse (neopren) yüzer, 1 den büyükse (kurşun) batar. Dalıcılar, dalış elbisesi
giydiklerinde toplam ağırlıkları taşırdıkları sudan az olduğundan batabilmek için kurşun ağırlıklar
kullanmak zorundadırlar. Genellikle vücut ağırlığının % 10 u +/- 2 Kg. lık bir ağırlık gerekse de yeni
başlayanlar fazla ağırlık takmalı zamanla tecrübeleri arttıkça ağırlıklarını azaltmaları uygun olacaktır.
Yüzerliliğini dengelemiş ( nötr yüzerlikte) bir dalıcı komple SCUBA ekipmanını kuşanmış halde
su yüzeyinde ciğerini normal olarak doldurup, hareketsiz kaldığında su seviyesi göz hizasında
olmalıdır. 2 – 3 m. derinlikte yatay pozisyonda durduğunda su yukarı kaldırmamalıdır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
24
1T5 SCUBA EKİPMANLARI
Bu konumuzda SCUBA ekipmanları adı altında gruplandırılan regülatör, ahtapot (oktopus) ,
konsol , tüp , tüp vanaları , rezerv mekanizması , yüzerlik ceketi (BC) ve diğer malzemelerin çalışma
prensipleri , fonksiyonları , kuşanılmaları ve bakımlarını işleyeceğiz.
Regülatör , Ahtapot ve Konsol :
Sualtında derine indikçe her 10 metrede 1 atm artan ortam basıncı söz konusudur. 1 atm
atmosferik basınçta eklendiğinde 10 metrede 2 atm , 20 metrede 3 atm vb şekilde ortam basıncına
maruz kalıyoruz demektir. Su altında nefes alabilmek ve vücudumuz üzerindeki dış basınçla , içindeki
boşluklarda oluşan iç basıncı dengeleyebilmek için yüksek basınçlı hava (200 atm) ile
doldurulmuştur.Regülatör, tüpteki yüksek basınçlı havayı solunabilir ortam basıncına indiren
ekipmandır. İlk üretildiği yıllarda regülatör tek kademeli ve çift hortumlu olarak dizayn edilmişti(Deva
tipi), bu tip regülatörler günümüzde artık üretilmemektedir.Bu regülatörlerde basınç tek kademede
ortam basıncına indirilmekteydi ve arıza durumunda ciddi problemler oluşabilmekteydi.Tüpün
vanasına bağlanan tek kademeden başımızın iki tarafından gelen körüklü çift hortum ağzımızın
önünde bir maps üzerinde birleşir ve sağ hortumdan hava gelmekte ,sol hortumdan üflenen hava
dışarı çıkmaktaydı.Bunu hortumların maps kısmındaki supaplar sağlamaktaydı.Bu supaplardaki bir
arıza aynı nefesin tekrar tekrar solunmasına neden olmaktaydı.Ayrıca önümüzdeki konularda
göreceğimiz çimlenme denilen ,aynı regülatörden iki kişinin sırayla nefes alması (acil durumlarda)
uygulanamamaktaydı.Regülatörün ağızdan çıkarılması halinde ise içine giren suyun tahliyesi oldukça
zordu.Bütün bu nedenlerden dolayı bu tip regülatörlerden vazgeçilmiş ve bugün kullandığımız iki
kademeli ve tek hortumlu(Pro tipi) regülatörler kullanılmaya başlanılmıştır.Bu regülatörler tüpün
vanasına bağlanış şekline göre DIN veya INT (Yoke) regülatör olarak ayrılırlar.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
25
Ülkemizde çoğunlukla rastlayacağımız Int normu regülatörler olup hem tüp vanalarının
birçoğunda hem de regülatörlerde basit bir adaptörle bir normdan diğerine geçmek oldukça basittir.Bu
regülatörlerde birinci kademe tüpün vanasına monte edilen yüksek basınç ve orta basınç kısmından,
ikinci kademe ağzımızda soluma amacıyla kullandığımız düşük basınç kısmından oluşur.
a) Birinci kademede 4 ila 6 çıkış vardır.Bunlardan en az biri yüksek basınç odacığına açılır. Bu
çıkış yüksek basınç çıkışıdır ve HP (High Pressure) harfleriyle birinci kademe üzerinde belirtilir.Bu
çıkışa tüpümüzdeki basıncı görebilmemiz için sadece manometre bağlanabileceği gibi ,manometreyle
birlikte derinlik saati bulunan ikili konsol veya pusula ilave edilerek üçlü konsol diye adlandırılan konsol
da takılabilir.Dalış bilgisayarlarının da konsol olarak kullanıldığı modeller vardır.Birinci kademe de bir
de orta basınç odası bulunur.Orta basınç odasında deniz suyunun uyguladığı ortam basıncı ve 8.510.5 atm. kuvvetindeki yayın baskısıyla [ ortam basıncı +(8.5-10.5) atm] ‘lik havanın izin veren
diyafram veya piston sistemi mevcuttur ve bu orta basıncın geçmesine izin verilen odada genellikle 4
düşük basınç çıkışı mevcuttur.Bu çıkışlardan birine regülatörümüzün ikinci kademesi , birine ahtapot
veya oktopus denilen ikinci bir 2.kademe ki bu bir emniyet malzemesidir dalış arkadaşımızda herhangi
bir sebeple hava problemi oluşursa bizimkini kullanabilmesi içindir.Bir diğer çıkışa BC diye adlandırılan
yüzerlik dengeleyici yeleğimizin( ileriki paragraflarda daha geniş bahsedeceğiz) kamçısı(inflatör)
monte edilerek tüpten gelen havayla şişirilebilir.Dördüncü düşük basınç çıkışına da eğer kullanılıyorsa
kuru elbise inflatör kamçısı monte edilebilmektedir.
b) İkinci kademe ise yine bir diyafram yardımıyla deniz suyunun oluşturduğu baskıyı ileten ve
ortam basıncında hava geçmesine izin veren bir sisteme sahiptir ve ağzımızın önünde devamlı ortam
basıncında solunabilir hava olmasını sağlar.
Tüm dalış malzemelerimiz hayati öneme sahip malzemelerdir.Ancak regülatörümüz
soluduğumuz havayı sağladığı için en hayati malzememiz olarak değerlendirilebilir. Birinci kademenin
tüpün vanasına bağlanan hava girişi sızdırmaz bir tapa ile kapatılmıştır.Bu tapa ancak regülatör tüpe
monte edileceği zaman açılmalı ve hiçbir zaman regülatörün 1.kademesinin içine su kaçırılmamalıdır.
Tüm malzemelerimiz olduğu gibi regülatörümüz de güneş altında bırakılmamalıdır, rasgele bırakıldığı
zaman üzerine gelebilecek bir darbeyle bazı parçalarının kırılabileceği unutulmamalıdır ve mutlaka
dalış sonrası tatlı su ile yıkanılıp öyle kaldırılmalıdır.Yıkama sırasında birinci, kademedeki tapanın iyi
yerleştirildiğine dikkat edilmelidir.Özellikle tüpe bağlı iken taşıma sırasında su içinde veya kıyıda
regülatörümüzün hiçbir parçası yere değmemelidir,aksi halde içine kaçabilecek kum, çakıl, toprak dalış
esnasında regülatörümüzün arızaya geçmesine sebep olabilecektir.
Tüpler :
Sualtında yeteri kadar kalabilmemiz için soluyacağımız havayı yanımızda depolamamız
gerekir.Atmosferik şartlarda bu hava en az bir telefon kulübesi kadar yer kaplayacaktır.Bir telefon
kulübesiyle dalmamız mümkün olmadığına göre yüksek basınçta sıkıştırılmış (200-300 atm) hava
tüpleri ile dalmamız ve regülatör yardımıyla bu havayı ortam basıncında solumamız
gerekmektedir.Amaçlarına göre tüpler 0,5 – 0,7 – 1 – 2 – 4 – 7 – 10 – 12 – 15 – 18 litre ve hatta 2*10
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
26
veya 2*12 litre gibi ortak vanayla birleştirilmiş olabilirler.4 litreye kadar olan tüpler sualtı monopalet
yarışmaları,BC veya ABLJ (ileriki paragraflarda anlatılacak) şişirilmesi, yedek hava kaynağı olarak
kullanılabilmekte, 7 litre tüpler deko tüpü ,eğitim dalışı junior dalışlarında kullanılmaktadır.Genelde
dalış maksatlı tüpler 10 – 12 – 15 – 18 litre ve az olarak rastlanabilecek 2*10 veya 2*12 litre
olanlardır.Bayanlarda 10 – 12 litre, erkeklerde 10 - 15 litre ideal hacimlerdir ve rekreasyonal (sportif)
dalışlar için yeterlidir.
Tüplerin yapıldığı malzemeler çelik veya alüminyum alaşımları olabilir ve birbirlerine göre
avantaj ve dezavantajları vardır.Çelik tüpler korozyona daha az dayanıklı ve daha fazla bakım
gerektirirler.Alüminyum tüpler ise daha fazla et kalınlığına sahip olduklarında daha büyük bir dış
hacme dolayısı ile daha fazla kaldırma gücüne sahiptirler ve dalıcının daha fazla ağırlık takması
gerekir bu da dalış konforu açısından tercih edilmeyen bir durumdur.Tüplerin vanaları çelik
malzemeden yapıldığı için alüminyum tüpler dalış sırasında boşaldıkça vana daha ağır geleceği için
dalıcı baş aşağı pozisyona gelmeye zorlanacaktır. Her iki tüp tüpünde de dezavantajların giderilmesi
mümkün olup (biraz fazla ağırlık alıp , kemerimizi kalçamıza yakın bağlamak veya tüpün bakım ve
testine dikkat etmek gibi) dalış hayatınız boyunca kendi tüpünüzü kullanamayacağımız yerlerde (uzak
seyahatler gibi) her iki tüp tipine de rastlayabileceğiz.
Yüksek basınçlı havadaki ne tüpün içinde yoğunlaşarak bir su tabakasına neden
olabilecektir.Hareket halindeyken tüpümüzden sıvı çalkantı sesleri duyarsak mutlaka tüpümüzün
havasının boşaltılıp , vanasının çıkarılıp gözle kontrol edilmesi ve gerekiyorsa tüpün temizlenme işlemi
yetkili bir servis tarafından yapılmalıdır.Tüpümüzde fark edilmiş bir problem olmasa dahi her yıl bir
kere bu kontrol yapılmalıdır.
Tüplerimiz patlama riski taşıyan bir ekipmandır.Uzun süre ve sık kullanılmış bir veya birkaç
kere darbe almış ,kullanım basıncı üzerinde basınçlarda kullanılmış, aşırı derecede korozyona
uğramış tüplerde bu risk artar.Bu nedenle tüpler ,çeliklerde ,kullanım basıncının 3/2 oranında , her 2
yılda (bazı kaynaklarda 5 yılda bir ibaresine rastlanabilir , esas alınacak tarih tüpün üzerinde yazılı
olandır), alüminyumlarda kullanım basıncının 5/3 oranında her beş yılda bir hidrostatik teste tabii
tutulmalıdır.Test yapılmamış tüplerin kullanımı ve dolum yapılması sakıncalıdır. Testi yapılmış ve
uygun kullanılmış tüplerin patlama riski yoktur denebilir.
Tüplerin üzerinde imalatçı firma ismi,hacmi, kullanım ve test basınçları, boş ağırlığı, üretim ve
bir sonraki test tarihi , malzeme kodlanması imal ettiren firma bilgileri yazılıdır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
27
Tüplerimizin , dalış zamanı, teknede veya herhangi başka bir yerde dik olarak bırakılmaları
düşme riski oluşturduğundan sakıncalı olup her zaman tüpümüzün yere yatırılması ve yuvarlanma
riskine karşı desteklenmesi veya dik durması halinde sabitlenmesi gerekmektedir.
Tüpler bir yerden bir yere taşınırken ,düşürme ihtimaline karşı yere olabildiğince yakın
taşınmalıdır.Tutma sapı olamayan tüplerde vanadan taşınırken elimizle vanayı açma ihtimaline karşı
vanayı kapamaya zorlayacak şekilde taşımalıyız.
Uzun süre kullanılmayacak tamamen boşalmış tüpler vanaları kapalı dahi olsa nefes alır yani
içine hava girişi olacaktır.Bu da tüpün içine nem girmesi demektir.Tamamen dolu tüplerin içindeki
zaten varolan nem hem tüp için korozyon nedeni olacak, hem de dalıcı için kullanılması sağlık
yönünden sakıncalı bir hava oluşacaktır.Ayrıca Tüpün tamamen dolu olarak saklanması 200 atm gibi
yüksek bir basınçtan dolayı metal yorulmasına sebebiyet verecektir ki bu da tüpümüzün ömrünü
kısaltacaktır.Uzun süre kullanılmayacak tüplerin dik olarak içinde az bir basınçla (10-30 atm)
depolanması gerekir.Böylece içindeki basınçlı havadan dolayı içine dışarıdan nem girişi
olmayacaktır.Ayrıca eğer tüpün içinde sıvı varsa dik durduğundan dibinde ,et kalınlığının en fazla
olduğu bölgede kalacak ve korozyon etkisi en az düzeyde tutulmuş olacaktır.
Tüp Vanaları :
Tüpümüzdeki yüksek basınçlı havayı kullanabilmemiz için regülatöre gereksinim
duyduğumuzu daha önce görmüştük.Bu regülatörün tüpe takılması ve tüpteki havanın birinci
kademeye geçmesine izin vermek, gerektiğinde hava yolunu kapamak için tüpümüzün boğaz kısmına
vidalanarak monte edilmiş vanaları kullanırız.değişik tipte vanalar olmakla birlikte en genelinde
vanaları bir musluğa benzetebiliriz.Saat ibresi yönünde kapanır ve ters yönde açılır.DIN ve INT normu
vanalara rastlanabileceği gibi 200 bar (atm) ve 300 bar standartlarında DIN normu vanalar da
mevcuttur.
Bu vanaların normları basit bir adaptörle birbirine çevrilebilirler ve aynı normda regülatör
kullanılması gerekir.Vanaların hepsi diğer norma adaptörle çevrilemez bu durumda özellikle dalış
merkezlerine gittiğimizde zor durumda kalmamak için regülatörümüze uygun vanalı tüp olup
olamadığını yoksa adaptörle dönüştürme imkanını merkezde ayarlamalıyız.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
28
Vanalar çift çıkışlı ve/veya rezervli olabilirler.Çift çıkışlı vanaya iki ayrı regülatör
takılabildiğinden ilave emniyet sağlar.Rezervli vanalar ise tüpün içinde 40 bar veya daha az hava
kaldığında bir yay kuvveti yardımıyla hava geçişini kapatan vanalardır.Bir tel veya çubuk bu vanalara
takılıdır ve çekildiğinde mekanik olarak yay kuvveti ortadan kaldırarak kalan havanın regülatöre
geçişine olanak verir.Bu bir uyarı sistemidir.Dalıcıya havasının az kaldığını ve çıkışa geçmesi
gerektiğini hatırlatır.Genelde eski vanalar rezervli üretilmiştir.Günümüzde konsolumuzdaki
manometreden tüpümüzde kalan hava miktarını kontrol altında tutabildiğimizden rezervli vana tercih
edilmemektedir ve bu sebeple de artık üretilmemektedirler.Rezervli vanayı kullanırken dikkat etmemiz
gereken bazı hususlar aşağıdaki gibidir :
- Tüp doldurulurken rezerv açık olmalıdır, aksi halde tüpe hava basamayız
- Dalışa başlarken rezerv kapalı olmalıdır, açık unutulması durumunda hava gelişi kesildiğinde
tüpümüzde hava kalmamış olacaktır
- Dalış sırasında bir yerlere takılıp zamansızca erkenden açılabilir
- Tüpün dalış sonrası yıkanmaması sebebiyle biriken tuz kristalleri nedeniyle mekanizmanın
sıkışma ve iş görememe ihtimali vardır.
- Tüm bu sebepler yüzünden artık rezervli tüpler tercih edilmemektedir.
Vanalarımızı açarken saat dönüş yönünün tersine sonuna kadar yavaşça açıp, yarım tur geri
çeviririz.Kapatırken de ters yönde sonuna kadar ancak fazla sıkmadan parmak kuvvetiyle
kapamalıyız.Fazla sıkılması vanamızın arıza yapma riskini arttıracaktır.
En yaygın olarak rastlayacağımız INT normu vanalarda regülatörün takıldığı bölümde O-ring
adı verilen dairesel kesitli sızdırmazlık contası vardır.Bunun olmaması durumunda hava basınçla
dışarı kaçarak regülatöre yeteri kadar gelmeyecektir.O-ring’in çapaklı,tuz kristalleri birikmiş veya
çizilmiş,yırtılmış veya deforme olması hallerinde O-ring patlaması dediğimiz olay gerçekleşebilir ve
yine tüpteki hava dışarı kaçarken regülatörümüze yeterli hava gelmeyecektir.Bu durumda hava hızla
boşalır ve su dışındaysa bayağı gürültüye sebep olur.Bunun olamaması için regülatörü vanaya monte
etmeden önce O-ring kontrol edilmeli regülatör vanaya monte edilirken tam ağız ağza getirilerek
regülatörün ağırlığı elimizde olacak şekilde O-ringin üzerine düzgün basmasını sağlayarak monte
etmeliyiz.O-ring patlaması genellikle monte edilip n-vana açıldıktan sonraki ilk 10 dakika içinde
meydana gelir.Bu yüzden dalışa hazırlanırken ilk iş olarak regülatörümüzü,BC mizi tüpe monte ederek
bir kenara düzgünce yatırıp ,sabitleyip giyinmeye gidersek bu riskli süreyi dışarıda hazırlık sırasında
geçirmiş oluruz.Eğer patlama olursa da suya girmeden müdahale etme imkanımız olur.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
29
1T6 TEMEL FİZYOLOJİ
Dalış vücutta özellikle solunum ve dolaşım sisteminde önemli değişim ve isteklere sebep olacaktır. Bir
dalıcının hakkında bilgi edinmesi gerekenler;
METABOLİZMA
Vücut dokuları fonksiyonlarını yerine getirip, geliştirebilmek için besin ve oksijene(02)
ihtiyaç
duyar. Besin ve Oksijen kimyasal olarak birleşir enerji ve atık madde (Su,Karbondi- oksit(CO2)) üretir.
BESİN + OKSİJEN = ENERJİ + SU + KARBONDİOKSİT
Bu işlem sürekli olarak devam eder ve metabolizma olarak adlandırılır.Vücut besinleri alır onları yağ ve
kimyasal karışımlar olarak günlerce saklayabilir. Oksijen alımı ve karbondioksit atımı solunum
sisteminin görevidir.
Bu sistem yaşam boyu devam eder. Bu sistemde herhangi bir aksama yaşamsal tehlike oluşturabilir.
Vücut dokuları devamlı olarak Oksijen alıp Karbondioksit vermezler ise öleceklerdir.
Yaklaşık olarak havanın % 80’nini Azot(N2) oluşturduğu için bu gazda solunum sistemine Oksijen ile
birlikte girer, dolaşım sisteminde kan tarafından emilir fakat metabolizmada bir rol oynamaz. Normal
günlük yaşamda varlığı ihmal edilebilir. Ancak Azot’un dalıcılıktaki önemli etkilerini daha sonraki
derslerde görebileceğiz.
Solunumda soluduğumuz havadaki Oksijen akciğerde kana verilir ve akciğerlerde kandan ayrılan
karbondioksit atmosfere geri döner. Dolaşımda kan,vücudun doku ve hücrelerine Oksijen götürür ve
Karbondioksidi akciğerlere geri getirir.
İNSAN YAŞAM DESTEK SİSTEMİ
Solunum sistemi yapısı ve işlevi
Hava yolu, ağız ve burunda başlar, ciğerlere doğru ikiye ayrılır ve gaz değişiminin gerçekleştiği
bronşlardaki alveol keseciklerine kadar devam eder.
Akciğerler; Oksijen alıp kabondioksit verdiğimiz organımız olan akciğerler göğüs kafesimizin büyük
bir kısmını kapsar. Ağız ve burun ile başlayan hava yolunun soluk borusu ve bronşlarla devam eden
kısmında gaz değişimi olmaz buralara ”ölü boşuk” denir.
Gaz değişimi akciğerin bronşlarındaki alveol keseciklerinde gerçekleşir.Soluk alma isteği beyin
tarfından öncelikle kandaki karbondioksit miktarına göre belirlenir, Oksijen eksikliğine göre değil.
Beyinde bulunan ve kandaki karbondioksit miktarına duyarlı bir alıcı vücudun nefes alma dürtüsünü
oluşturur.
Hava diyafram ve bazı kasların hareketleri ile hava yolundan akciğerlere alınır.Kasların gevşemesi ile
göğüs kafesi küçülür ve ciğerlerden dışarı atılır.Bu soluk alma düzenidir.Normal solunum hızı
dinlenirken dakikada 12-14 iken egsersiz yaptıkça dakikada 35’e kadar çıkar.
Akciğerlerin hacmi; toplam akciğer kapasitesi yetişkin bir insanda ortalama 6 Litredir
bunun 1.5 litrelik kısmı, soluk alma verme sırasında akciğerlerde kalır. Buna “REZİDÜEL KAPASİTE”
denir.
Soluma sırasında alıp verdiğimiz maximum hava ise 4.5 litredir buna “VİTAL KAPASİTE” denir.
Dinlenme sırasında solurken sadece 0.5 litrelik havayı alıp veririz. Bunada “TİDAL KAPASİTE” denir.
Bu miktar egzersiz yaparken vital kapasiteye kadar çıkar.
Nefes tutarak büyük derinliklere yapılan dalışlarda artan basıncın etkisi, teorik olarak toplam akciğer
kapasitesini 6 litreden rezidüel kapasiteye düşürür (1.5 litre) Bu durum akciğer sıkışması riskini
meydana getirir.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
30
Normal solunum hızı dinlenirken dakikada 12-14 keredir. Egzersiz yaptıkça dakikada 35 ‘e kadar cıkar.
DOLAŞIM SİSTEMİ YAPISI VE İŞLEVİ
Kan karbondioksit,oksijen ve azot gibi sindirim sisteminin ürünlerinide vucudun bütün dokularına taşır.
Böylece besinler dokularda Oksijen ile yakılır, enerji ve büyüme sağlanır. Ayrıca atık maddeler ve
karbondioksit de hücrelerden bu yolla toplanır.
Kan,kalp ve damarlar sayesinde dolaşımını yapar. Kalbin kanı pompalaması nabız olarak hissedilir.
Kalp akciğer keselerinin arasında, göğüs kafesinin ön ve orta kısmındadır.Kalbin sağ kısmı kanı
dokulardan akciğerlere pompalar, kalbin sol kısmı ise akciğerde oksijen bakımından zenginleşmiş kanı
oksijenin kullanılıp karbondioksidin açığa çıktığı dokulara gönderir.
Oksijen bakımından zengin kan (Arterial blood-atardamar kanı) parlak kırmızı renktedir. Karbondioksit
bakımından zengin olan,akciğerlere giden kan (renous blood-toplar damar kanı) ise mavimtrak kırmızı
renktedir.
Nabız dinlenirken dakikada 60-70’dir.Egzersiz yaparken 200’e kadar artabilir.
AKCİĞERLERDE GAZ DEĞİŞİMİ, GAZLARIN ROLÜ
AKCİĞERLERDE GAZ DEĞİŞİMİ
Bütün bronşlar kan ve hava arasında kalan bir zarla kaplıdır. Difüzyonla Oksijen havadan kana ve
karbondioksit kandan akciğerlere geçer. Akciğere gelen kanda Oksijen oranı düşük ve Karbondioksit
oranı yüksektir. Akciğerlerde geniş bir alana, gaz değişimi yapan milyonlarca bronş yayılmıştır.
GAZLARIN ROLÜ
Soluduğumuz havayı oluşturan gazlar basınç altında vücudumuzu çeşitli şekillerde etkiler.
OKSİJEN;
Oksijen gazının metabolizmammız için ne kadar gerekli bir gaz olduğu bellidir, ancak belli koşullar
altında zehirli etkide yapabilmektedir. Normalde bir bar basıncındaki havayı soluruz ve bunun yaklaşık
% 21’i oksijen gazıdır. Vücudumuz bu gazın kısmi basıncındaki artışların bir kısmını dengeleyabilir,
ancak bu artış çok fazla ise vücut toleransını aşacak ve zehirlenme başlayacaktır. Neden ve nasıl
olduğu tam olarak anlaşılamasada merkezi sinir sistemindeki ani (akut) etkisi ve akciğerlerin üstündeki
kalıcı (kronik) etkisi çok önemli ve ölümcül olabilmektedir. Sportif dalış limitlerinde normal hava ile
yapılan dalışlarda bu tehlike söz konusu değildir.
NİTROJEN(AZOT);
Soluduğumuz havayı oluşturan %79 oranındaki nitrojen gazı basınç altında nitrojen narkozu ve/veya
dekomprasyon hastalığına neden olabilir.
Nitrojen Narkozu;
İlk defa 150 yıl kadar önce yüksek basınçlı havanın alkol gibi narkozik etki yaptığı gözlenmiştir. O
günden bu yana nitrojen narkozu yada derinlik sarhoşluğu olarak bilinen bu etkinin, Nitrojen gazının
artan kısmi basıncı etkisi ile oluştuğu kesinleşmiştir.
Yüzeyi terk edip dalışa geçen bir dalıcı artan nitrojen basıncının etkisi altına girmeğe başlar. Bu etki
kendisini yaklaşık 30 mt’den itibaren hissettirir. Derinlik ve basınç arttıkça alkol almış gibi sarhoşluk
belirtileri ortaya çıkabilir. Derinlik arttıkça nitrojen narkozunun etkisi de artar. Daha derine doğru dalışa
devam edilirse yaşamsal tehlike oluşabilir her nekadar nitrojenin narkozik etkisi bünyeden bünyeye
değişse bile sonuç olarak 30 mt’den sonra tüm dalıcılarda görülebilr. Bu durumda yapılması gereken;
Narkozik etkinin artmasına izin vermeyerek dibe inmeyi kesmek ve dalışa daha sığ sularda devam
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
31
etmektir. Çünkü basıncın azalması ile narkozik etkide ortadan kalkacakrtır.Eğer belirtiler ortadan
kalkmamış ise dalış emniyetli bir şekilde terk edilmelidir.
İki narkotik maddenin bir arada alınması ile oluşan etkiler her ikisinin tek tek alınması ile oluşandan
çok daha fazla olabilir. Eğer alkol yada uyuşturucu etkisi olan ilaçlar alınarak dalış yapılırsa dozajı az
bile olsa narkozik etki ile birleşince sonuç tahmin edilebileceğinden yıkıcı olabilir.
Dekompresyon Hastalığı
Henry kanununa göre gazların sıvı içindeki çözünülürlüğü, kısmi basınçlarıyla doğru orantılıdır. Basınç
arttıkça nitrojen gazının kısmi basıncı artacağından, soluduğumuz havadaki nitrojen miktarı da
artacaktır. Buna ve zamana bağlı olarak nitrojen gazı kan ve dokularda daha fazla çözünecektir.
Dekompresyon hastalığı, kanda çözünmüş halde bulunan bu nitrojenin basıncının ani olarak ortadan
kalkması sonucunda kan ve vücut dokuları içerisinde gaz kabarcıkları oluşmasından meydana gelir.
Su altında kalınan derinliğe ve süreye bağlı olarak çıkabilecek bu hastalıktan korunmak için dalış
tablolarında yer alan "Sıfır Deko Limitleri"ne uygun dalış yapılmalıdır.
DALIŞ DERİNLİĞİ (metre)
0 DEKO SÜRESİ (dakika)
9
12
15
18
21
24
27
30
33
36
39
42
653
192
99
65
40
27
21
17
15
9
7
6
(0-250 m. Rakım için) Bühlmann/Hann
0 DEKO TABLOSU
KARBONDİOKSİT;
Metabolizmada oksijen tüketimi ve karbondioksit üretimi bir denge içindedir. Bu dengenin bozulması
vücutta problemlere sebep olabilir. Nefes tutarak yapılan dalış halinde oksijen kullanılıp karbondioksit
üretilirken oksijen alınmaz, karbondioksit verilmez. Vücut bir süre buna dayanabilir. Fakat
karbondioksit düzeyi nefes alma isteği doğurduğunda durulmalıdır - vazgeçilmelidir. Eğer soluk alma
isteği dikkate alınmazsa oksijen seviyesi kritik oranda düşebilir, bu da su altında bilinçsizliğe yol
açarak boğulmaya sebep olabilir.
Hipervantilasyon;
Nefes tutarak dalışta su altında kalış süresini arttırmanın bir yolu da, kandaki karbondioksit miktarını
düşürüp, oksijen miktarını arttırmaktır. Bunun için hızlı ve derin solumaya hipervantilasyon denir ve
tehlikelidir.
Hipervantilasyon kandaki karbondioksit miktarını önemli ölçüde azaltır, fakat onun
yerine oksijen seviyesini arttıramaz. Bu teknik, oksijen miktarı kritik bir şekilde düşene kadar nefes
alma isteğini erteleyecektir. Böylece soluk alma isteğinden önce bilinç kaybı ortaya çıkabilir.
Denemeyin.
Sinirlilik veya heyecan, soluk alma hızını ve derinliğini arttıracaktır. Düşen karbondioksit seviyesi de
vücutta uyuşma haline ve baş dönmesine neden olacaktır. Kendinizi böyle hissettiğinizde durup
rahatlamaya ve soluma hızını düşürmeye çalışın.
Sığ Su Bayılması;
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
32
Nefes tutarak yapılan dalışta, hipervantilasyona bağlı olarak artan basıncın etkisiyle akciğerlerin hacmi
küçülür. Bu durumda (Boyle kanununa göre) oksijenin kısmi basıncı
artar. Bu durumda vücut yeterli oksijene sahip olduğunu algılayacaktır. Ancak çıkış esnasında basınç
azalacağı için, oksijenin kısmi basıncı, kritik seviyenin altına düşecek ve
dalıcı su altında bilincini yitirecektir.
TÜKENME, BOĞULMA, HİPOKSİA, HİPOTERMİ VE ÖNLEMLERİ:
TÜKENME:
Dalış, irade isteyen ve çok efor harcanan bir spordur. Dalıcı çok çabuk yorulacak ve kendisi ile birlikte
dalanlara sorun çıkaracaktır. Böyle bir dalıcının başına kaza gelme
riski çok büyüktür.
Yorgunluk, tanımlanması hissedilmesinden daha zor bir semptomdur. Buna rağmen şöyle
tanımlayabiliriz. Yorgunluk, insanın fiziksel ya da zihinsel durumunun iyi olmadığı, kendini her
bakımdan güçsüz hissettiği durumdur. İşte böyle bir durum su altında ortaya çıkarsa oldukça tehlikeli
sonuçlar doğabilir. Tükenmeyi oluşturan etkenler şunlardır:
Fiziksel Yorgunluk:
Normal palet çırpmak, karada koşmak ile eşit miktarda enerji gerektirir. Böyle bir hareket kaslarda
harcanan oksijeni arttıracağından dolayı, soluma hızı da artacaktır. Kas dokuları kısa periodlar için
ağır şartlarda ve yetersiz oksijen seviyelerinde bile fonksiyonlarını yerine getirebilirler. Fakat eğer
kaslar büyük bir efor harcadıktan sonra dinlenemezse, yorgunluk ortaya çıkacaktır.
Zihinsel Yorgunluk:
Dalıştan önce zihinsel olarak yorgun olan dalıcılar (dalış bölgesine gelmek için uzun bir yolculuk
yapan veya diğer zihinsel endişeleri olan vb.) dalış sırasında büyük bir olasılıkla yorgunluktan dolayı
zor durumda kalacaklardır. Dalış öncesi dinamik ve sağlam olmak, iyi dinlenmiş ve bir takım
endişelerden arınmış olmak gerekir. Eğer kafanızda bir takım sorunlarla birlikte suya giriyor iseniz,
dalışınıza kendinizi veremeyeceğinizden dolayı bir takım sorunlarla karşılaşmanız kaçınılmaz
olacaktır.
Derinlik:
Havanın yoğunluğu da derinlikle birlikte artar. Bu durumda tüpten hava solumak daha çok efor
gerektirecektir. Dipte, vücuttaki karbondioksit miktarının artışı, vücutta yorgunluk hissi ortaya
çıkaracaktır. Ayrıca derinlerde çok efor harcamaktan kaçınılmaktadır.
Vücut Sıcaklığı:
Vücut Sıcaklığı; suda, havaya göre 25 kat daha hızlı iletilir. Bu nedenle vücudun soğuk suyla
doğrudan teması, büyük bir enerji kaybına sebep olur ve vücut kendi sıcaklığını korumak için aşırı
enerji üretir, sonucunda da yorgun düşer. Soğuk suda elbisesiz vücudun hareketleri ısı kaybını
hızlandıracaktır. Bunun sonunda reflekslerde bir yavaşlama ve kas gücünde rahatsızlık verecek kadar
azalma hissedilir.
Dalıcının rahatı ve güvenliği için vücut sıcaklığını koruması çok önemlidir. Tropikal sular dışında ve
kısa olmayan dalışlarda koruyucu kıyafetlerle korunmak şarttır. Vücut 25 C'nin altındaki su
sıcaklığında, üretebildiğinden daha hızlı bir şekilde ısı kaybetmeye başlar.
Özellikle başı ve elleri korumak önemlidir. Kafatasının korunması azdır ve beyin mutlaka kendi
sıcaklığını korumalıdır. Diğer yandan eller geniş yüzeye sahip olduğundan ısı kaybı hızlıdır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
33
BOĞULMA
Hipoksia, yorgunluk veya soğuktan etkilenmek, bir dalıcı için hayati tehlike gösterebilir, su altında
bilinçsizliğe ve boğulmaya sebep olabilir. Boğulmakta olan kazazadenin doğal soluk alma isteği, hava
yoluna su girmesine engel olacaktır.
Başlangıçta gırtlak (epiglottis) suyun akciğerlere girmesini önleyip mideye gönderir. Kişi gittikçe daha
hipoksik ve daha bilinçsiz oldukça, su akciğerlere de girecektir. Sonunda birkaç dakika içinde ölüme
sebep verecek ciddi etkiler ortaya çıkacaktır.
Kişi, akciğerlerine su girmeden önce de şok veya aspeksia (asphyxia-soluksuzluk) yüzünden ölebilir.
Eğer kazazade başlangıçta hızlı bir müdahale ile kurtarılırsa, hayata geri dönme şansı vardır.
HİPOKSİA
Vücudun fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için belli bir seviyede oksijene ihtiyacı vardır. Eğer 02
seviyesi çok düşükse hipoksia oluşur, eğer vücuttaki bütün 02 kullanılmışsa anoksia ortaya çıkar.
Hipoksianın Sebepleri: Hipoksianın ortaya çıktığı durumlar;
- Eğer soluk alma durursa; İstemli (nefes tutarak dalışta) ya da istemsiz (boğulma, şok)
- Anemi, kansızlık (kanda 02 transferinin zayıf olması)
- Ciddi bir kanamadan sonra (02 transferi için yeterli kan olmaması)
- Gaz zehirlenmelerinden sonra (02 olmaması)
Nefes tutarak dalışta, solunum istemli olarak durur ve hipoksia riski taşır. Bu dalıcıların dipte
harcayacakları zaman oldukça sınırlıdır ve bu sınırlı sürede çok efor sarfetmek tehlikelidir. Hipoksia,
tüplü dalıcıları da, hava kaynağındaki bir arızadan sonra yapılan acil çıkışlarda etkileyebilir.
HİPOTERMİ
İnsan vücudunun sıcakkanlı bir canlı olarak metabolizması sınırlı sıcaklık derecelerinde çalışabilir. İç
sıcaklığın bu sabit ısının sınırı altına düşmesi hipotermidir.
Suyun özgül ısısı ve yüksek ısı transferi nedeniyle vücut sıcaklığının düşmesi (hipotermi) su içinde,
kara ortamına göre çok daha ciddi ve hızlıdır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
34
1T7 YÜZERLİK AYGITLARI
BC ve ABLJ :
Buoyancy Compansator (yüzerlilik dengeleyici kısaca BC dediğimiz bir ekipmanımızdır.
Adjustable Buoyancy Life Jacket (Ayarlanabilir yüzerlilik can yeleği) ise kısaca ABLJ veya ilk üreten
firmanın adından dolayı Fenzy biye adlandırılan ekipman ise, BC’nin piyasaya çıkmasından sonra
artık bayağı ender rastlanır durumdadır ,
BC tüpümüzün üzerine monte edildiği , tüpten gelen düşük basınç hortumuyla veya ağızla
şişirilebilen, ceket gibi giyilebilen bir ekipmanımızdır.İçine hava verilmek suretiyle bizi dalış öncesi ve
sonrası yorulmadan su üstünde tutar.BC’mizi inflatör den şişirdiğimiz gibi yine inflatörden
söndürerek dalışa geçeriz. Derinlikle birlikte vücudumuz üzerindeki basınç ta artacağından elbise ve
vücut hacmimiz küçülecektir.Sonuçta suyun kaldırma kuvveti azalacağından derinde yüzerliliğimiz
negatif olacağından batmaya başlarız.Bu aşamada BC’mizin içine yeteri kadar hava basmak suretiyle
yüzerliliğimizi nötr hale getirerek daha konforlu bir dalış yaparız.Bu durumda paletlerimizi aşağı doğru
vurup sabit durmaya çalışmak yerine sadece yatay pozisyonda vurarak rahatça ilerlememize yarar.
ABJL’ler de aynı aynı işlevi yerine getirir ancak boyundan giyildiği için üzerine tüp monte
edilmez.Tüp için ayrıca sırtlık kullanmak gerekir ve acil bir durumda ağırlık kemerimizi atmamız
gerektiğinde ABJL kolonlarına takılmaması için elbisemizin üzerine önce ABLJ sonra tüp en sonda
ağırlık kemeri takılır.Halbuki BC’de kuşanma sırası önemli değildir. ABLJ boyun çevresi ve göğüs
tarafında şiştiğinden bir kaza durumunda kazazede baygın haldeyken bile nefes alabilecek şekilde
yüzü su dışında kalacaktır.Ancak BC’de bu garanti edilmemiştir, bu özellik modellere göre değişiklik
gösterebilir.Bunların yanında BC,tüp için ayrı bir sırtlık gerektirmez, kolay kuşanılır ve sualtında daha
konforlu bir dalış imkanı sağladığı için tercih edilmiş ve yaygınlaşmıştır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
35
Çeşitli dizaynlarda BC’lere rastlamak mümkündür.Omuzları tokalı veya tokasız, her tarafı veya
sadece sırt kısmı şişebilen, sert veya yumuşak sırtlıklı ,ağırlık entegreli, cepli, metal veya plastik D-ring
halkalı, omuz ve/veya belden hızlı hava tahliyeli değişik modeller mevcuttur. Ancak her BC’de inflatör
hortumu ve ağızdan şişirme mapsı bulunmaktadır.
BC’lerde tüpün takıldığı sırtlık kısmındaki kolonların metal veya yaygın olarak plastik tokaları
olabilir.Tüpün sıkıştırıldığı plastik tokanın üzerinde kolon kayışının hangi sıra ile takılacağı resim veya
numara sırası ile çoğunlukla verilmiştir.Ancak doğru takmak önemlidir, yapılacak bir yanlış montaj
tüpün sualtında sırtlıktan çıkmasına sebep olabilir ki bu da dalıcıyı zor durumda bırakacaktır.
BC’lerimiz de yine diğer tüm dalış malzemelerimiz gibi dalış günü veya gezisi sonrası tatlı su ile her
tarafı iyice yıkanıp tuzlu sudan arındırılmalıdır.Hatta infaltörden içine su doldurup tahliye valflarından
sırayla bu suyu boşaltmak suretiyle valflarda de tuzun kötü etkilerini bertaraf etmiş oluruz.
Kuşanma :
Dalış öncesi hazırlığımıza kuşanma diyoruz.Regülatör, tüp ve BC’nin monte edilmesi her
dalıcının kendi sorumluluğundadır.İlk yapılması gereken daha önce bahsettiğimiz gibi bu üçünün
monte edilip vananın açılmasıdır.Burada dikkat edilecek nokta tüp BC’ye monte edilirken ne yüksek ne
de alçak bağlanmamalıdır.Aksi takdirde dalış sırasında tüp devamlı olarak ya kafamıza yada
kalçamıza çarparak bizi rahatsız edecektir.Regülatörümüzü de daha önce bahsettiğimiz şekilde monte
ederken ikinci kademe ve ahtapotun sağımıza , konsol ve inflatör kamçısının da solumuza gelecek
şekilde monte etmeye dikkat edeceğiz.BC inflatörüne kamçı dediğimiz hortumu takarken hortumun
ucundaki yüksüğü kedimize doğru çekerken hortum inflatöre monte edilip yüksük bırakılarak kilit
mekanizması görevi yapması sağlanır.En son olarak tüp vanası yavaşça açılarak regülatör sistemine
havanın dolması sağlanır ve vana sonuna kadar açılıp yarım tur geri çevrilir.Bu yapılırken manometre
herhangi bir patlama riskine karşı kimsenin olmadığı bir yöne doğru çevrilir.Daha sonra tüpümüzdeki
hava miktarı ve diğer ekipmanlarımızın işlevi kontrol edilir.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
36
1T8 DALIŞ ELBİSELERİ VE YARDIMCI EKİPMANLAR
DALIŞ ELBİSELERİ : Dalıcının su içerisinde ısı kaybını azaltmak için dalış elbisesi kullanması
gereklidir. Dalış elbiseleri genellikle % 95’i mikroskobik hava veya azot kabarcığı, kalanı vulkanize
kauçuk yapıda olan ve neopren adı verilen özel bir kumaştan imal edilmişlerdir.
Islak, yarı –kuru ve kuru olmak üzere üç çeşit elbise mevcuttur. Islak ve yarı-kuru elbiseler
genellikler neopren malzemeden imal edilmişler 2.5-3-4-5-5.5-6- 6.5-7 mm. Kalınlıkta olabilirler. İç
kısımları jarse kaplı elbiseler kolay giyilmeyi, estetik renkleri nedeniyle tercih edilebilirler. Ülkemiz
sularında yaz-kış dalış yapılacağı göz önüne alınacak olursa ideal kalınlık seçimi 5 – 5.5 mm olmalıdır.
Elbiseler tek parça tulum, kısa kol ve kısa paçalı (shorty), pantolon-ceket-başlık üç parça, bahçıvan
pantolon-başlıklı ceket ve benzeri modellerde olabilir. İklim şartları dikkate alınırsa bahçıvan pantolon (
long-john)- başlıklı ceket tercih edilmelidir. Elbise kalınlığı arttıkça daha fazla ağırlık ihtiyacı
doğacağından, sıcak havalarda giyme zorluğundan, kalınlık azaldıkça da üşüme ardında da Hipotermi
riski artacağından kişi kendi özelliklerine uygun elbise kalınlığını tercih etmelidir.
Giyinme zorluğu çekmek istemeyenler ıslak tipte, kol ve bacak ağızları fermuarlı elbiseleri
dikkate almalıdır. Yurdumuz sularında yaz ve kış dalış yapmaya en elverişli elbise tipi ise kol ve
bacaklarında bir nevi conta vazifesi gören özel doku bulunan ve yarı-kuru olarak adlandırılan
elbiselerdir.
Kuru tip elbiseler ise, neopren veya daha sık dokusuyla su ve hava geçirmeyen ince membran
malzemeden, patikler elbiseyle birleşik, boyun ve kollar su sızdırmaz contalı ve fermuarlar da aynı
şekilde su sızdırmaz özelikte imal edilirler. Kuru tip elbiselerin içine tulum şeklinde iç elbise yada
günlük hayatta kullandığımız yün dokuma kıyafetler giymemiz ısı kaybını önemli ölçüde azaltacaktır.
Fermuarın bozulması yada elbisenin delinmesi riskine karşı özel tamir takımı bulundurmak ve elbiseye
özel bakım gereklidir. Ayrıca, artan ortam basıncının etkisiyle elbisenin içine basıncı eşitleyecek su
girişi olmadığından sıkışma problemi yaşanacaktır. Bunu önlemek için elbisenin içine hava basılması
gerekir. Tüm bu nedenlerle kuru tip elbisenin kullanımı için özel eğitim ve tecrübe gereklidir. Çok
soğuk ortamlarda gerekli olması ve diğer elbise çeşitlerine göre fiyat yüksekliği nedeniyle ülkemizde
pek yaygınlaşmamıştır.
ELDİVEN-PATİK : Soğuk ortamlarda el ve ayaklardan ısı kaybını önlemek, kıyıda yere basarken
yaralanmayı önlemek ve elerimizi sert cisimlerden, zararlı deniz canlılarından korumak için patik ve
eldiven giyilmesi gereklidir. Patikler sert tabanlı, çorap şeklinde, fermuarlı ve fermuarsız tipleri
mevcuttur. Sert tabanlı tipler kapalı paletle kullanılamayıp, açık tip paletle kullanılabilirler.
BIÇAK : Bıçakla dalmanın amacı, sualtı yasratıkları ile savaşmak değil , sualtında sorun yaratabilecek
ağ ve ipleri kesmektir. Bıçağın saplam bir yapısı olmalıdır. genellikle bacağa takılan bir kılıfı vardır ve
kolay ulaşılıp çıkarılabilecek şekilde takılır. Paslanmaz çelikten, 3-5 mm kalınlığında, 15-20 cm.
uzunluğunda olan dalış bıçaklarının bir tarafı keskinleştirilmiş, diğer tarafı ise testere dişliidir. Ayrıca
çekiç görevi görecek bir kafaya ve tornavida işlevi gören bir uca sahip olanları vardır. Dalış bıçaklarını
temiz ve yağlı bir şekilde saklamak ve keskinliğini düzenli bir şekilde konrtrol etmek gerekir.
DERİNLİK SAATİ: Bütün dalıcılar ne kadar derinliğe indiklerini bilmek isterler, aletli dalışta ise ne
kadar derinliğe indiğini bilmek şarttır. En basit derinlik saati ıkapiler tiptir. Bu ince, bir ucu kapalı kılcal
bir boru içindeki havanın dış basınç ile sıkışması sonucu çalışan bir göstergedir. Basit bir
mekanizması olduğu için doğru gösterir, ancak 10 mt.nin üzerindeki derinliklerde okunması zor
olduğundan güvenilir değildir. En iyi derinlik derinlik saati kapalı Bourdon tüplü yada diyaframlı tiptir.
bourdon tüpü su basıncı altında uzayan bir çeşit mekenizmaya sahiptir. Böylece, tüpün ucunda ucun
da bulunan önceden ölçeklenmiş bir ibre derinliği gösterir. Diyaframlı tip de aynı ilke ile çalışır.
Diyaframa bağlı bir ibre su basıncını gösterecektir. Derinlik saatleri dayanıklı olmalı ve doğru
göstermelidir. Bazı modellerde sıfır ayarıda bulunur. Derinlik saatlerini dikkatli muhafaza etmek
gerekir. Aldığı darbe sonucu yanlış göstermeye başlayan bir derinlik saati yanlış hesaplamalara ve
sonuçta büyük tehlikelere yol açabilir.
PUSULA: Sualtında yön kaybetmek çok kolaydır. Serbest dalıcılar yönünü yüzeyden rahatlıkla
bulabilirler, ama aletli dalıcı bunu yapamaz. Pusula, basit ve kullanılışı kolay bir yön bulma aracıdır.
Pusula genellikle bileğe veya konsol üzerine takılı olarak taşınır. İçi sıvı doludur. Yön çizgileri ayrıntılı
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
37
ve rahatça okunabilecek şekilde çizilmiş olmalıdır. Gidiş yönü oku ve bir ibresi vardır. Ayrıca birde
dönebilen bir çembere sahiptir. Ayrıca çeşitli özelliklere sahip elektronik pusulalarda vardır.
DALIŞ BİLGİSAYARI: Dalış bilgisayarları, kronometre, derinlik saati işlevlerini birleştiri, dalış
derinliğini, süresini ve dalış profilini sürekli kaydeder. Bu veriler göre ardışık dalışlarınızın limitlerini
hesaplayarak emniyetli bir dalış planınızı yapmanızı sağlar. Deko duraklarının gereklilkiğini
hesaplayarak gerektiğinde sizi bu konuda uyarır. Ayrıca dalış sırasında çıkış hızınızı da denetleyerek
hızlı çıkışlarda uyarır. Bazı bilgisayar modellerinde tüpünüzde kalan havayı algılayarak hava
tüketiminizi ve kalan havanıza göre daha ne kadar sualtında kalabileceğinizi bildiren donanım ve
özellikler vardır.
KILAVUZ HALATI: Bu tür halatlar görüşün az olduğu sularda çok kullanışlıdır. 2 mt. uzunluğunda, her
iki ucunda birer büyük kanca bulunan bir ip bu iş için yeterlidir. Dalıcıların birbirlerini kaybetmemeleri
yanı sıra birbirleri ile haberleşmeleri içinde kullanılabilir.
FENER: Karanlık sualrda ya da gece dalışlarında fener, etrafı görebilmek ve işaretleşebilmek için
gereklidir. Gündüz ise kayaların karanlık kovuklarını inceleyebilmek için yararlıdır.
YAZI TAHTASI: Sualtında not almak yada işaret ile anlatılamayan durumları yazmak, notlar almak,
dalış verilerini kaydetmek vb. amaçlarla kullanılabilir. Fleksi bir yazı tahtasına sualtında kurşun kalemle
istenilen notler rahatça alınabilir.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
38
1T9 MALZEMENİN BAKIMI VE SAKLANMASI
DALIŞ TAKIMLARIMNIN BAKIMI
Temiz ve tatlı suda yıkayınız
Denizde yada klorlu / kimyasal madde katkılı tatlı suda kullanılan bütün dalış ekipmanları, mutlaka tatlı
suda durulanmalıdır, çünkü:
Tuz, metalleri aşındırır, korozyona neden olur, yüzeylerin düzgün olarak kurumasını engeller.
Havuzlarda arıtma amaçlı kullanılan klor yada kimyasal maddeler, metallerin ve öteki malzemelerin
aşınmasına neden olur. Regülatörlerde kullanılan yağların çok çabuk yok olmasına yol açar.
Dalış sırasında, malzemelere sudan yada plajdan bulaşan yağ, mazot vb. maddeler de benzer
zararlara neden olur.
Kaldırmadan önce tamamen kurutun
Malzeme bir kere paketlenip kaldırıldığı zaman kuruması mümkün olmaz. Nem; elbiselerin içinde ve
yüzerlik dengeleyicilerde korozyona ve bakteri üremesine neden olur. Malzeme kesinlikle tam olarak
kurutulmalıdır.
Gelecek dalış için hazırlayın
Teknik bakım ve onarım, malzeme kaldırılmadan önce yapılmalıdır. Bir sonraki dalışa kadar malzeme
öyle kaderine terk edilmemeli, küçük yada büyük ne gerekiyor ise o an yapılmalıdır.
Tüplerin testi ve regülatörlerin bakımı yapılmış olmalıdır.
Kontrol listesi hazırlayın
Yapılacak işleri ve gereken malzemelerin unutulmaması açısından bir kontrol listesi yapmak çok
faydalı olacaktır. Listedeki maddeler, dalış çantası içinde bulunması gerekenleri ve bu malzemelerin o
anki durumunu kapsamalıdır. Böylece herhangi bir aksaklık ya da sürprizle karşılaşma olasılığı
ortadan kalkacaktır.
Dalışa hazırlanırken, size en son gerekecek parça çantanın en altına, en önce gerekecek parça da
çantanın en üstüne yerleştirilmelidir.
Sigorta yaptırın
Dalış ekipmanları kolayca çalınabilecek malzemelerdir., tekrar satın alınmaları ise maddi külfettir. Bu
risklere karşı, malzemeler sigorta ettirilmelidir. Bu konuda hizmet veren sigorta şirketleri vardır.
Tüpünüzün, regülatörünüzün vb. ekipmanınızın seri numaralarını diğer büyük parçaların temel
özelliklerini mutlaka kaydedin. Adınızı ve kişisel bilgilerinizi malzemenin üzerine yazın.
ELBİSE BAKIMI
Kuru yada ıslak elbiselerinizin içini ve dışını, temiz, tatlı suda durulamalısınız. Elbisenizi mutlaka
gölgede kurutmalı, güneş altında bırakmamalısınız. Temizlemek için sabun yada deterjan
kullanabilirsiniz. Kesinlikle makinede yıkamayın. Hafif dezenfektanlar koku yapan (özellikle patiklerde)
bakterileri yok edecektir. Hidrokarbon ve solvent türevlerinin neoprene değmesini engelleyin, bu
maddeler neoprene anında zarar verecektir.
Elbisenizi kaldırmadan önce, tam olarak kuruduğuna emin olun. Islak tip elbiseleri mutlaka askı ile ve
ezilmeyeceği bir yerde saklayın. Özellikle, kıvrılmasını ve ezilmesini engelleyin çünkü bu işlem
neoprenin zayıflamasına yol açar.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
39
Neopren kuru elbiselerde askı ile yada yere uzatılarak saklanmalıdır. Membran, yani zar şeklindeki
kuru elbiseler için en iyi saklama yöntemi ise elbiseyi düz bir zemine sermektir.
Kuru ve ıslak elbiselerin fermuarlarını balmumu ile yağlayın, silikon kullanmayın. Basit bazı onarım ve
yapıştırma işlemleri, neopren yapıştırıcıları ile yapılabilir. Kuru elbiseler için özel yapıştırıcılar vardır.
SCUBA DONANIMININ BAKIMI
Tüplerin Bakımı
Sıkıştırılmış hava, eğer hatalı taşınırsa tehlikeli olabilir. Tüpler de potansiyel birer bombadır. Tüplerle
ilgili her şeye dikkat ve özen gösterilmelidir.
Tüplerin baş düşmanı, fark edilemeyen iç korozyondur. Korozyon, alüminyum yada çelik tüplerin
içlerinde oluşur. Kötü kullanılan ve bakımsız kompresörler, tüplerin içine nemli hava basabilirler. Birkaç
nemli dolum, tüpte O2 ile birleşerek korozyon oluşturabilecek yeterli miktarda suyun birikmesine neden
olacaktır.
Regülatörün giriş filtresinde biriken pası kontrol edin: Tüpü sallayarak parçacıkların sesini dinleyin.
Sırtlığın altında ve tüpün altlığının içinde dış korozyon oluşabilir. Sık sık çıkarıp temizlemelisiniz.
Sırtlık yada BC tokalarındaki metalin tüpe sürtmesini engellemek için lastik destekler kullanmalısınız.
İyi bir boya, tüpün ömrünü uzatacaktır. Tüpünüzün her zaman boyalı olmasını sağlayın. Ancak, hava
ile kuruyabilen boyaları kullanın. Fırınlama tipi işlemleri kesinlikle uygulamayın. Tüpler, genellikle göze
çarpan canlı renklerle boyanır. Çok fazla boyanın, tüpün üzerindeki yazıları belirsizleştirmesine de izin
vermeyin.
Kullanım basıncından fazla hava basmak, tüplere zarar verebileceği gibi kazalara da yol açabilir. Dolu
tüpleri güneşten uzak ve serin yerlerde tutmalısınız, çünkü tüpün içindeki hava basıncı, ısı ile artar.
Scuba ekipmanları başlıklı dersimizde de anlatıldığı gibi, tüplerin vanalarını kesinlikle çok fazla
sıkmayın. Parmak ucu ile sıkmak yeterli olacaktır. Taşıma esnasında vanaların zarar görmemesine
dikkat etmelisiniz. Tüpünüzü uzun süre kullanmayacaksanız mutlaka düşük basınçta hava ile
saklamalısınız. Sürekli yüksek basınç, stres altındaki malzemede yorgunluğa yol açabilir. Tüpünüzü
kuru ve serin bir yerde muhafaza etmelisiniz.
Düzenli kontrol ve test
Düzenli kontrol, her şey den önce kompresör istasyonları için gereklidir, çünkü dolum yapan bu
istasyonlar her an yüksek basıncın tehdidi altındadır. Buralarda sağlık ve güvenlik kurallarına uyulmaz
ise, patlama riski yüksektir. Dolayısıyla, resmi olarak bu istasyonların testsiz tüpe hava basmaları
yasaktır. Hatta test süresi içinde bile olsa şüpheli tüplere dolum yapmayabilirler. Korozyon, fiziksel
zararlar yada bilinçsiz kişiler tarafından yapılan bakım çabaları, tüplerin güvenliğini tehdit eden ana
etkenlerdir.
Hem bu istasyonlarda ki operatörlerin sağlığı hem de kendi sağlığımız ve güvenliğimiz açısından
tüplerimizin hidrolik testini öngörülen aralıklarla yaptırmalıyız ve sürekli bakımlı olarak kullanmalıyız.
Bu süre, Türkiye için beş yıldır. Ama her yıl genel bakım yaptırmalıyız.
Regülatör ve basınç ölçerler
Regülatör ve basınç ölçerleri kullandıktan sonra kesinlikle durulayın. Regülatörü kuruttuktan sonra toz
kapağını mutlaka takın. Bu işlem, suyun ve tozun içeri girmesini engelleyerek, hassas parçaların
paslanma ya da aşınma ile zarar görmesini ve verim düşüklüğünü engelleyecektir.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
40
Regülatörünüzün filtresini düzenli olarak kontrol etmelisiniz. Filtrede pislik oluşmuşsa, tüpün içinde
paslanma başlamış olabilir. Filtre yeşermiş ise, nemli havadan şüphelenmelisiniz. Pislikten tıkanmış bir
filtre hava akışını etkileyeceğinden, regülatörün verimi düşecektir.
Basınç ölçer, kolaylıkla zarar görebilecek bir malzemedir. Yüksek basınç hortumunun ucunda
sallandığından, sağa sola çarpabilir. Bunu engellemek içn, mutlaka lastik bir kılıfla korunmalıdır.
Basınç ölçerin, kesinlikle doğru gösterdiğine emin olmalısınız. Yani, ölçer dolu gösterdiğinde tüp dolu
olmalı ve boş gösterdiğinde de boş olmalıdır.
Eğer regülatörden nefes aldığınızda ibre düşüyorsa, tüpün vanası tam açık olmayabilir ya da
regülatörde bir sorun vardır. Bu durumda, kesinlikle o regülatörle dalmamalısınız.
Dalıcıların kendi kendilerine regülatörlerine bakım ya da onarım yapmaları hiçbir şekilde önerilmez. Bu
hassas ve yaşamsal cihazın yıllık bakımını mutlaka yeterli ve yetkili kişiler yapmalıdır.
YÜZERLİK DENGELEME SİSTEMLERİ
Denge yeleğinizi kullandıktan sonra, içini ve dışını iyice yıkayın. İçini bakteri üremesine karşı
dezenfekte edin. Kısmen söndürerek kurumasını sağlayın. BC nin içindeki suyu boşaltma valfinden
atmak için, şişirme mekanizmasını kullanmayın; bu işlem, BC’nin zarar görmesine yol açabilir.
BC’nin bütün kontrol mekanizmalarını gözden geçirin. Metal metale olan bağlantıları hafifçe silikon ile
yağlayın.
Tüm hava tüplerini ve CO2 kartuşlarını, BC’nizden sökün. CO2 kartuşu ve şişirme mekanizması her
seferinde temizlenmeli ve kurutulmalıdır. Aksi taktirde korozyon başlar.
ÖTEKİ PARÇALAR
Kullandığınız her malzemeyi dalıştan sonra yıkayın ve kurutun.
Temel malzemeler : Maskenizin ve paletlerinizin lastik bantlarını kontrol edin. Çatlama olup
olmadığına bakın. Eğer lastikte erime yada çatlama başlamışsa bunları değiştirmelisiniz.
Maskeniz sürekli buğu yapıyorsa, camın içini talk pudrası ile ovun. Bir başka yöntemde piyasada
bulunan kimyasal buğu önleyici sıvı ya da spreyleri kullanmaktır.
Bıçak : Her zaman keskin olmasınısağlayın. Çok ince bir yağ tabakası ile saklayın.
Ağırlık kemeri : Ağırlık kemerinizi düzenli olarak kontrol etmelisiniz. Kemeriniz kolay açılma işlevini
yerine getirmeli, ancak istek dışında da açılıp düşmemeli. Ağırlıkların kemer üstünde çok kolay hareket
etmesini engellemelisiniz.
Derinlik saati : Çok hassas bir alettir, bu nedenle özenli davranmanız gerekir. Doğruluğunu sık sık
kontrol etmelisiniz. Hava yolu ile taşıyacaksanız, saati deniz seviyesi basıncında tutabilmek için basınç
koruma kabı kullanın. Bu kap düşük ortam basıncı nedeniyle oluşabilecek zararları engeller.
Pusula : Demir / çelikten ve güçlü manyetik alanlardan uzak tutmalısınız.
Bilgisayarlı aletler : Değeri ile doğru orantılı olarak bu aletlere çok özen göstermeli ve kullanırken
yapımcısının söylediklerine uymalısınız.
El feneri : Akmayan piller kullanmalısınız. Feneri kullanmadığınızda, pilleri içinde
bulundurmamalısınız. Şarj edilebilen pilleri hep şarjlı olarak saklayın. Kullandıktan sonra olabildiğince
çabuk şarj edin. O-ringlerini çok ince bir şekilde silikonlayın.
Yüzey işaret şamandırası : İpinin kırışmamış ve makarasının çalışır durumda olmasını sağlayın.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
41
Yedek parçalar ve aletler :Gereken yedek parçaları mutlaka yanınızda bulundurmalısınız: tüpünüz
için o-ring, maske ve paletleriniz için lastik kayış, elbiseniz ve diğer neopren aksam için neopren
yapıştırıcısı gibi. Ayrıca gerektiğinde parçaları birleştirilmesinde kullanılacak ya da kolay bazı işlerde
faydalı olabilecek aletleri yanınızda bulundurmalısınız.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
42
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
43
1T10
KENDİNİ VE BAŞKASINI KURTARMA
1.PLANLAMA VE ERKEN MÜDAHALE İLE KAZALARIN ÖNLENMESİ
SCUBA dalışlar eş (buddy)sistemi ile yani birbirini gözeten en az iki kişi ile yapılır. Bu yüzden
her dalıcının hem kendisini hem de dalış arkadaşını koruyacak bilgileri bilmesi gereklidir.
En etkin müdahale kazaların oluşmasını önlemektir. Yapılacak dikkatli bir planlama olası
bir kazayı önleyecektir.
ACİL DURUM PROSEDÜRLERİ:
Dalış bölgesine ulaşmadan önce:
Dalış malzemelerini düzenli olarak bakıma tabi tutmak malzemelerden kaynaklanacak
kazaları önleyecektir.
Hava durumuna uygun dalış bölgesi seçilmeli, böylece fazla dalgalı, akıntılı yerlerde dalışa
başlanmamalıdır.
Gruptaki dalıcıların deneyim ve kondisyonlarına uygun bir dalış noktası seçilmelidir.
Dalışa engel ilaçlar alınmamalıdır.
Dalıştan 12 saat sonrasına kadar uçağa binilemeyeceği göz önünde bulundurularak gidiş ve
dönüş planı yapılmalıdır.
Acil durumda gerekli olacak telefon numaraları belirlenmelidir.
Dalış bölgesine ulaştıktan sonra, dalış öncesinde:
Akıntı, dalga kıyı yapısı gibi faktörlere uygunluğa göre karadan suya giriş ve çıkış yerleri
belirlenmelidir.
Dalış planlaması yapılmalıdır.
Acil durumlarda ne yapılması gerektiğine karar verilmelidir. Dalıcı kendinde veya
arkadaşında
normal olmayan birtakım davranışlar görebilir. Eğer bu davranışların nedenini bilirse,
bu davranışların daha tehlikeli hale gelip kazalara neden olmadan önlemek de mümkün
olacaktır.
Kendini iyi hissetmeyen bir dalgıç dalmamalıdır.
Alışık olmadığımız veya yeni bir malzeme ile dalacaksak önceden alıştırmasını yapmalı,
inceleyerek
özelliklerini öğrenmeliyiz.
Stres aşırı paniğe neden olarak birçok kazanın başlangıç aşaması olabilir. Kendini
herhangi bir
nedenle stresli hisseden dalıcı, telkinle kendini sakinleştirmeye çalışmalıdır.
2.KENDİNE YARDIM VE KENDİNİ KURTARMA TEKNİKLERİ
Dalıştan önce buddy check yapılmalıdır. Bunun anlamı, dalış arkadaşımızla karşılıklı
olarak birbirimizin malzemeleri doğru kuşanıp kuşanmadığımızı kontrol etmektir. Aynı işlem suya
atladıktan sonrada tekrar edilir.
Suda nötr yüzerlilik kontrolü yapılmalıdır. BCmizi tamamen boşaltıp nefes verdiğimizde su
seviyesi göz hizamıza gelmeli ve batmaya başlamalıyız, nefes aldığımızda ise burnumuzun
altına gelmelidir.
Eğer dalıcı kendini rahatsız soluksuz, hasta hissediyorsa durmalı ve kendi kendini
telkinle kontrolünü sağlamalıdır. Eğer problem devam ediyorsa mutlaka dalış arkadaşına ve dalış
liderine
haber vermelidir.
Vertigo, daha önceki derslerde anlatıldığı gibi denge kaybı demektir ve baş dönmesi hissi
verir. Bu durumda, bir yere yada dalış arkadaşımıza tutunmalıyız. Bu olanaksızsa kendimize
sarılmalıyız
ve dalış arkadaşımıza haber vererek dalışı bitirmeliyiz.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
44
Kusmak gerekiyorsa regülatörün içine kusulmamalıdır. Eğer kusulduysa boşaltma
düğmesine basarak regülatör temizlenmelidir. Kusma esnasında regülatör ağzımızın kenarında
tutularak boşaltma düğmesine basmak doğru yöntemdir.
Krampla karşılaşıldığında, dalış arkadaşımıza problem var işaretini yaparak kramp giren
yeri göstermeliyiz. Kramp dalış sırasında genelde bacakların arka kısmında oluşabilir. Kasların ani
ve istem dışı olarak kasılması, toplanmasıdır. Bu kasın tekrar uzatılması için de kası germek
gerekir. Kendi krampımızı paletlerimizin ucunu tutup kendimize doğru çekerek çözebiliriz.
Arkadaşımızın başına geldiğinde ise paletini ona doğru iteriz.
Nefes nefese kalma durumunda, tekrar solunumumuzu derin ve yavaş olacak şekilde
düzenleyene
kadar durup dinleniyoruz. Sonra yaptığımız işe devam ediyoruz.
Titreyecek kadar üşündüğünde dalış bitirilmelidir.
Yanlış takılmış malzemeler durup, gerekiyorsa yardım alarak düzeltilmelidir.
Kulaklarımızı eşitlemede sorunla karşılaşırsak, biraz yükselip basıncın etkisini
azalttıktan sonra
tekrar denemeliyiz ve daha yavaş alçalmalıyız.
Dalış sırasında dalış arkadaşımızı kaybedersek hiçbir yöne gitmeden kendi çevremizde
360
derece dönerek etrafımıza bakarız ve hemen yukarı çıkarız. O da su yüzeyine çıkacağı için
yüzeyde buluşulacaktır.
Dalış sırasında havasız kalma durumunda
a) Spare Air gibi bir bağımsız hava kaynağı varsa onu kullanarak dalışı hemen bitirmeliyiz.
b) Yoksa, en ideal çözüm buddy’mizin oktopusunu kullanarak yukarı çıkmaktır.
c) Eğer oktopus yok ise daha önceki derslerde anlatılan çimlenme yöntemi kullanılarak
çıkış yapılır.
d) Bu imkanlar yoksa, acil çıkış yaparız. Acil çıkış, regülatör ağzımızdayken nefes vererek
yükselmek, sonra durup tüpümüzde basıncın azalması sonucu genleşen havayı içimize
çekmek ve sonra tekrar nefes vererek yükselmek demektir. Ağırlık kemerini asla
aşağıda atılmaz.Yüzeye çıktıktan sonra aşağıda kimse olmadığından emin olunduktan
sonra atılır.
Bu gibi acil durumlarda B.C.mizi şişirerek yükselmemeliyiz. Bu aniden yükselmemize ve
emboliye neden olabilir. B.C.mizi şişirmeden palet gücüyle yükselmeliyiz.
3.BAYGIN DALICIYI SUDAN ÇIKARTMAK
a)
Nefes almakta olan baygın dalıcıyı çıkartırken kendi B.C.mizi tamamen söndürüyoruz. Çünkü
suyun altından hiçbir şeyi kendi B.C.mizi kullanarak çıkartmıyoruz. Tek elimizle kazazedenin
B.C.sini kullanarak yukarı çıkıyoruz. Bu esnada kazazedenin yüzü bize dönük bir şekilde
çenesi göğsümüze dayalı olmalı, böylece kabarcık çıkarıp çıkarmadığını kontrol edebiliriz.
Ayrıca bacaklarımızla kazazedenin vücuduna sarılıp dirseğimizle omzundan bastırıyoruz.
Bunun nedeni eğer kazazede ayılırsa kendini kurtarmaya çalışıp iki kişiyi taşıyacak
kadar şişirilmiş olan B.C.nin etkisiyle yukarı çıkmasını önlemektir.
b)
Nefes almayan baygın dalıcıyı çıkartmak: Bu tür kazazedenin ciğerleri su ya da hava doludur.
Eğer hava dolu ise çıkartırken emboli oluşabilir. Bu nedenle çıkarma sırasında yukarıdaki yöntemi
tek bir farkla aynı şekilde uygularız. Ciğerlerinde hava varsa genleştiğinde ağzından tahliye olması
için kazazedenin yüzü bize dönük haldeyken tek bacağımızı onun arkasına doğru vücuduna
dolarken
diğer dizimizle diyaframına baskı yaparız. (Not: Bu konuda teknik farklılıkları bulunabilir.)
Kazazedeyi yüzeye çıkardığımızda ilkönce onun yüzerliliğini sağlamalıyız. Onun B.C.sini
kullandığımızdan zaten B.C. onun yüzerliliğini sağlayacaktır. Sonra kurşun kemer atılır. Çünkü, kurşun
kemeri taşımak için BC.ye daha fazla hava basmak gerekir ve çok şişkin bir BC diyaframa baskı
yaparak nefes alıp vermeyi zorlaştıracaktır. Gerekiyorsa kendi kurşun kemerimizi de atarız. Sonra
kazazedeyi tekneye veya karaya, kısaca müdahale noktasına taşırız.
Su yüzeyinde taşımanın çeşitli yöntemleri vardır:
Vanadan tutularak
Çeneden tutularak
Koltuk altından girilip çeneden tutularak
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
45
Her ne şekilde olursa olsun önemli olan kazazedenin ağzının ve burnunun suyun dışında kalmasıdır.
Taşıma esnasında solunum kontrolü ve suni teneffüs yapılmalıdır. 4 şekilde suni teneffüs
yapılabilir:
Ağızdan ağza
Ağızdan buruna
Cep maskesi ile: Kazazede ile cilt teması olmayacağından bulaşıcı hastalıkları ve iğrenmeyi
önleyen bir yöntemdir ayrıca maskeler şeffaf olduğu için verilen nefesin çıkışını cep
maskesindeki buharlaşmadan takip edebiliriz.
Şnorkel ile: Diğer metotlarda suni teneffüs işlemi sırasında durmak gerekirken bu yöntemde
taşıma
esnasında suni teneffüse devam edilebilir. Kazazedenin arkasına geçip onu çekerken şnorkelin
ağızlığını onun ağzına sokup elimizle sızdırmazlığı sağladıktan sonra nefes veririz.
Kazazedenin
nefes verdiğini şnorkelin maskemizi buharlaştırmasından anlayabiliriz. Özellikle dalgalı suda en
ideal yöntem budur.
Kişiyi böylece karaya ya da tekneye kadar getiriyoruz. Su iyice alçaldığında önce kendi maske, palet
ve
B.C. mizi çıkarırız, sonra da kazazedeninkileri. Malzemeleri çıkartırken sık sık ara verip suni teneffüse
devam etmeliyiz. Kazazedeyi sadece elbisesi ile sudan çıkarırız.
Kazazedeyi kumsal gibi bir yere çıkarıyorsak, ideal taşıma yöntemi sırtı yere gelecek biçimde
kollarımızı koltuk altlarından sokup bileklerinden tutmak ve çekmektir.
Kayalık bir zemine çıkarıyorsak, sırtlanıp itfaiyeci taşıması denilen usulde taşınır. ( Bir kolumuz
bacaklarının arasından diğer kolumuz ise koluna dolanıp bileğinden tutarak).
Yüksekçe bir iskeleye ya da tekneye çıkarmak için, kazazedenin sırtı tekneye ya da iskeleye
dönükken yukarıdaki iki kişi bileklerinden tutup çeker.
Alçak bir iskeleye bot ya da sandala çıkarırken, kazazedenin ellerini üst üste gelecek şekilde
mümkün olduğunca ileri koyup, tek elimiz onun ellerinin üstünde olacak şekilde önce kendimizi yukarı
çekeriz. Sonra tek bacağımızın üstüne oturup diğer bacağımızı aşağı sarkıtırız ve kazazedenin sırtı
bacağımıza gelecek şekilde kollarından tutup kendimizi geriye doğru atarız. Böylece kazazede
bacağımızın üzerinden kayarak yukarı çıkmış olur.
Kazazedeyi karaya veya tekneye çıkardıktan sonra standart ilkyardım teknikleriyle nefes alıp almadığı,
nabzının atıp atmadığı kontrol edilir ve gerekiyorsa suni teneffüs ve kalp masajı yapılır.
4.SUNİ TENEFFÜS VE KALP MASAJI
a) Hastayı uyarmak için köprücük kemiğinden bastırarak salla ve sözlü bir şekilde de uyar! Cevap
gelmezse;
b) Nefes yollarını aç.
Çene itme yöntemi. Çeneyi iki elimizle tutarak yukarı doğru çekmek. Bu yöntemin sakıncası,
hastada boyun veya bel kemiği yaralanması varsa bütün omurgasını hareket ettireceğimizden
kalıcı hasara sebep olabiliriz. Bu yüzden çene kaldırma yöntemi daha iyidir.
Çene kaldırma yöntemi: Alın bölgesinden hafifçe bastırılarak çene olduğu yerde kaldırılır.
Böylece
kafa ileri geri eksende hareket etmez. Sonra ağız hafif açılır.
c) Solunum Kontrolü: Yanak ağza yaklaştırılır. Gözle göğüs kafesi, kulakla nefes sesi, yanakla da nefes
ısısını kontrol et. Bu üç belirti de yoksa hasta nefes almıyor demektir. Solunum yok ise hemen 3 ila 5
adet kurtarıcı (dolu ve yavaş) nefes ver. Elini hastanın alnına daya, parmaklarınla burun deliklerini kapat.
Hastanın ağzı hafifçe açık tutulur. Öbür elle de sızdırmazlığı sağlayacak şekilde hastanın ağzı tutulup 5
sn.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
46
uzunlukta derin ve yavaş nefes verilir. Göz ucuyla göğüs kafesi gözlenir. Göğüs şişiyorsa doğru yapılıyor
demektir; karın şişiyorsa, mide şişiyordur ve bu da nefes yollarının hala tıkalı olduğu anlamına gelir.
Bu durumda hemen durulur. Çünkü ani kusmaya neden olabilir ve suni teneffüs iğrenme gibi nedenlerle
zorlaşabilir veya nefes yollarının daha fazla tıkanmasına yol açabilir. Bu durumda kafa yana yatırılmalıdır.
Daha da kötüsü kusma olmaz ama mide şişik kalır ve diyaframa baskı yaptığı için üflense de ciğerler
şişirilemez. Dolayısıyla mide şişiyorsa suni solunum hemen bırakılmalı ve (b) maddesinde anlatıldığı
şekilde
nefes yolları tekrar açılmaya çalışılmalıdır.Aynı şeyleri tekrarladıktan sonra nefes yolları yine
açılmamışsa,
nefes yollarında sıvı veya katı ( kan, kusmuk, su, yosun, takma diş) ciddi bir tıkanıklık var demektir.
Katı cisimlerle tıkanan nefes yolu 2 yolla açılabilir:
Heimlich Manevrası: (Basit şekliyle kişiyi öksürtmektir) Kişinin arkasına geçeriz
(ayakta, oturarak ya da yerde oturarak yapılabilir, ama en sağlıklısı ayakta yapmaktır)
ve kollarımızla hastanın kollarının altından onu kavrarız. Bir el yumruk yapılıp diğer elle
yumruk tutulur ve ani bir hareketle diyaframının altından yukarı doğru hızlı bir biçimde bastırılır.
Böylece ciğerlerdeki hava boşalmış olur ve ağızda ne varsa onları da dışarı atar. Baygın bir
hastada bu işlemi yere oturarak yapabiliriz. Ya da onu sırtüstü yatırıp ağzını yana çevirerek
mide bölgesine ani basınçlar yaparak uygulama yapabiliriz. Kazazede hamileyse kaburgaların
alt yanlarından bastırılmalıdır. Bu yöntem yeterli olmazsa;
Çene Süpürme Tekniği: Kişinin ağzına kalın bir tahta bir takoz konur. İki parmakla dil tutulur.
Orta parmakla dil ve gırtlak çengel hareketiyle süpürülür.
Eğer ağızda sıvı varsa kafa yan çevrilerek boşaltılabilir.
Ciğerde sıvı varsa, eğer ağırlığı müsaitse kişi ayaklarından tutup sallanır. Ya da kişi karnı
dizimize
gelecek şekilde yatırılır ve üzerine abanarak midesindeki su boşaltılmaya çalışılır. Kişi çok iriyse
ve
sırtüstü yatıyorsa kişinin sağ veya sol ayağı yukarı kaldırılır ters eli kalçanın altına yerleştirilir.
Diğer tarafına geçip diz çökülür ve elinden kolundan dizinden tutarak kişi bir hamlede yan yatırılır.
Açıktaki el hastanın çenesinin altına nefes yollarını açacak şekilde yerleştirilir. Bu pozisyonda
ciğerden ağza kadar ki bütün boşluklar meyillidir. Sıvı ne varsa atılır.
Solunuma devam edilir. Solunum durmuşsa kalp de durur. Durmamışsa da 1 dk içinde duracaktır.
4 dk içinde hastanın geri getirilmesi mümkündür. 1 dk içinde kalp atışı bozuluyor ve duruyor.Normalde
4 dk içinde hafif beyin tahribatı olur. 10dk.ya kadar mutlak beyin tahribatı olur. Su altında bu süreler
daha uzundur ( 45-60 dk). Çünkü;
1) Dalanlar genç insanlar. Oksijensizlik toleransı daha fazla.
2)
Sporcu olduğun için kanındaki oksijen taşıyan hemoglobinlerin miktarı fazla. Böylece bir
seferde
kan daha fazla oksijen alıyor.
3) Soğuktan dolayı metabolizma yavaşlıyor ve oksijen ihtiyacı azalıyor.
4)
Derinde (örneğin 30-40 m.de 4-5 atm. Basınç altında) oksijenin de kısmi basıncı o oranda
yüksek
oluyor.Kanda yüzeye göre 4-5 misli daha fazla oksijen var ve beyin onun hepsini
kullanabiliyor.
Yüzeyde dört dakika ise derinde 20 dk. oluyor. Soğuk ve kondisyon faktörlerini ekleyince
dipteki
müdahale süresi yüzeyde 40-50 dk.ye çıkıyor.
Kalp durmuşsa solunuma devam etmenin pek bir anlamı yok. Kalp atışını sağlamak lazım ki kan
beyne
pompalansın. Bu nedenle nabız kontrol edilerek kalbin çalışması kontrol edilir.
d)Nabız kontrolü: Bilekten zor duyulur. Şah damarından kontrol edilmelidir.(Gırtlağın orta noktasından
yana doğru iki parmak kayılır. Çift boğumlu bir kas grubu vardır. Şah damarı o kas grubunun
ortasındadır.) İkinci olarak kulak göğüs kafesine dayanıp kalp atışları dinleniyor. Nabız kontrol edilirken
orta ve işaret parmakları kullanılır. Çünkü baş parmaktan kendi nabız atışımızı duyabiliriz ve bu da bizi
yanıltır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
47
ASLA ÇALIŞAN BİR KALBE KALP MASAJI YAPILMAZ. Yaparsak kişiyi gerçekten öldürebiliriz.
Bir kişinin ölü olup olmadığına karar verme yetkimiz yoktur. Bu yetki sadece doktorlarda vardır.
Kalbin
çalışmadığından çok eminsek kalp masajı yapıyoruz.
e)Kalp masajı. Kalp masajı, dışarıdan yapılan baskıyla kalbin pompalama işlemini mekanik olarak devam
ettirmesidir. İman tahtası ve arkadaki omurga arasında kalbi sıkıştırıp bırakarak kalbin vakumlama
yöntemiyle
kanı pompalamaya devam etmesi sağlanıyor. Kalp masajı ve suni teneffüs birlikte yapılmak zorundadır.
Sadece kalp masajı yapılırsa kandaki oksijen biter. Buna CPR (Cor Pulmonary Resisutation) denir.
Kalp masajı için kişiyi sert bir zemine sırtüstü yatırılır. Hastanın ayakları yerden 15-20 cm yukarda
olursa,
kanın kalbe geri dönüşü yerçekimi nedeniyle daha kolay olacak ve kalp daha az yorulacaktır. Kişinin
iman tahtasının üçte biri oranında yukarısına elimize yerleştiriyoruz ve iman tahtasının alt ucuna elimizin
değmemesine ve uç kemiğin kırılmamasına dikkat ediyoruz. Vücut ağırlığımızla bastırıyoruz. Göğüs
kafesi 3-5 cm. çökmeli ki kalbe etki edilebilsin.(Şişman insanlarda 8 cm olabilir) Kalp masajı dakikada
80-100 kere şeklinde bir hızla olmalıdır. Çocuklara tek elle yapılmalıdır. Bebeklere iki parmakla. Tek kişi
isek 15 kalp masajı peşinden iki suni teneffüs yapmalıyız. Suni teneffüs yaparken nabız da kontrol edilmiş
olur. Sonra tekrar 15 kalp masajı. Eğer iki kişi isek 5 kalp masajı 1suni teneffüs yapılır. Yorulunca yer
değiştirilir. Solunum ve kalp kendiliğinden çalışana kadar veya doktor gelene kadar devam edilir.
1T11 GÜVENLİ DALIŞ KURALLARI
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
48
Aletli dalış, kurallarına uygun yapılması ile güvenli ve zevkli hale gelecektir. Aletli dalış ile ilgili bütün
teorik eğitim bu bölümde anlatılan güvenli dalış uygulamaları ile işlerlik kazanacaktır.
Açık deniz dalışı:
Havuzda korunaklı bir ortamda dalışı öğrenmeye başlayan birisi açık denize çıktığında yepyeni bir
dünya ve değişik yaşam koşullarını görecektir. Havuzun metrelerle belirlenmiş boyu ve derinliğinden
sonra, ölçü kavramının yitirildiği açık deniz, göz alabildiğine uzanan derinlik, değişik balıklar, binlerce
yıldan beri aynı kalan doğa ile çeşitli bitkilerden oluşan bu görüntü karşısında yeni dalıcının hayranlığı,
şaşkınlığı ürküntüsü, sevinci ve özgürlüğü normal karşılanmalıdır. Buna hayranlığı ve şaşkınlığı da
ilave etmek yerinde olur. Havuz yada lokal sualtı dalışlarında dalıcının karşısına çıkmayan bu farklı
yaşam, dalış tecrübesi arttıkça, daha çok zevk alınan ve kişiye değişik duygular aşılayan bir ortamdır.
Ancak deniz dalışı korunaklı bir ortamda yapılan dalışa benzemez, çeşitli tehlikeler içerir. Kurallarına
uyulmadan yapılan deniz dalışları olası tehlikelere birer davetiyedir. Bu nedenle dalış emniyet
kurallarına özen gösterilmesi yaşamsal önem içerir.
Dalış amiri, dalış lideri , dalıştaki görevleri:
Dalış amiri (Grup lideri) ve görevleri:
Tüm dalış etkinliği, organizasyonun başından sonuna dek, daha önceden belirlenmiş bir dalış amiri
tarafından yönetilir. Dalış amirinin planladığı program, hareketin başlangıcından, dalışların
düzenlenmesine ve hareket noktasına geri dönüşe kadar ele alınmalıdır. Bunun içerisinde; seyahat
programı, konaklama, yeme-içme ve dalışların gerçekleştirilmesi yer alır. Etkinlik süresince, katılanlar
mutlaka dalış amirinin direktiflerine uymalıdır.
Dalış lideri ve görevleri:
Dalış lideri, dalış amiri tarafından genellikle grubu oluşturan dalıcıların arasından, en tecrübelisi
seçilerek görevlendirilir. Dalış öncesi dalışın planlanması, sualtında dalış grubunun kontrolü, sevk ve
idaresi, dalışın plana uygun gerçekleştirilmesi dalış lideri tarafından sağlanır.
Dalış planlaması, problemlerin tanımı ve çözümü:
Bütün dalışlar, dalış liderinin başkanlığında dalıcıların katılımı ile önceden planlanmalı ve dalış
sırasında bu plana uyulmalıdır. Bu plan dalış öncesi hazırlığı ile başlayıp, dalış sonrası toparlanma ile
bitmelidir.
Dalış planında dikkat edilecek noktalar:
 Dalış amacının belirlenmesi
 Dalış öncesi donanımın listelenmesi ve kontrolu.
 Dalış eşlerinin kurallara uygun olarak, kişilerin seviyelerine göre tespiti.
 Sualtında izlenecek rotanın çizilmesi.
 Derinlik ve sürenin belirlenmesi.
 Acil durumda yapılacakların tekrarı.
Dalıcının, dalış planında dikkat edeceği noktalar.
 Liderlik: Dalış liderinizi tanıyor vr güveniyormusunuz? Dalış lideri dalış bölgesini tanıyormu?
 Amaç: Bu tip bir dalış yapmak istiyormusunuz? Eğitiminize, niteliklerinize ve tecrübelenmenize
yardımcı olacakmı? İlginizi çekiyormu?
 Bölge ve koşullar: Bölgeden ve koşullardan memnunmusunuz? Aklınızda herhangi bir soru işareti
varsa bunu dalış liderinizle görüşüp dalış planı ve idaresini değiştirtebilirsiniz.
 Donanım: Yapacağınız dalışa uygun donanıma sahipmisiniz?
Dikkat:
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
49
 Psikolojik ve/veya fiziksel olarak hazır değilseniz dalmayın. Dalış esnasında durumunuzda
herhangi bir değişiklik olursa dalış lideinize ve/veya eşinize haber vererek dalışı iptalden
çekinmeyin.
 Asla yardım istemekten çekinmeyin.
 Kendi gücünüz, beceriniz ve donanım listenizi zorlamayın.
Eşli dalış (Buddy diving) sistemi ve güvenli dalış için gerekenler:
Dalış sırasında en önemli emniyet unsuru eşli dalış (buddy diving) kavramıdır. Uyumun, paylaşmanın
ve dostluğun temelinde dalış arkadaşı kavramını oluşturan emniyetli dalış ve güvenlik unsurları yer
alır. Kaza istatistikleri yalnız dalmanın çok riskli olduğunu göstermiştir. Dalış sporunda altın kural asla
yalnız dalma’ dır.
Eşli dalışın gerekleri:
 Dalış eşi seçiminde ilgi alanları, fiziksel durumlar, tecrübe ve hava kullanımı gibi unsurların göz
önüne alınması.
 Dalış hedefinin kararlaştırılması, planlanması eşlerin ortak ilgi alanlarına uygun olması.
 Giriş, çıkış noktalarının, izlenecek yolun, derinlik limitinin, dalış süresinin vb. kararlaştırılması.
 Kimin lider olup kararları vereceğinin belirlenmesi.
 Özel veya acil bir durumda işler kötüye giderse ne yapılacağının kararlaştırılması.
 Dalış öncesinde donanımların kuşanılmasına ve sonrasında çıkarılmasına yardımlaşma.
 Dalış öncesi eşinin donanımlarının kontrolü (Buddy Check), dalışla iligili işaretler ve diğer
konularda kısa konuşma.
 Suda ve su dışında yardımlaşma.
 Dalış süresince bir arada yüzülmesi, derinliğin, zamanın ve hava tüketiminin birlikte kontrol
edilmesi.
Eşli dalışta amaçlanan, bir dalıcının diğerini yardım gerektiren yerlerde desteklemesidir. İdeal bir dalış
eşi en az kendisi kadar arkadaşını da kontrol etmeli, herhangi bir sorunun başlamasına izin vermemeli,
eğer bir sorun varsa en kısa zamanda müdahale edebilmelidir.
Dalış öncesi hazırlık, malzeme kontrolü, brifing:
Malzemenin hazırlanış ve giyiliş sırası:
 Tüplardaki hava miktarını kontrol edin.
 Emergency hava tüpünü doldurarak dalış yeleğinize yerleştirin. Gerekirse CO2 tüpünü de
yerleştirin.
 BC’nizi tüpe monte edin.
 Regülatörünüzü tüpe monte edin, tüpün vanasını sonuna kadar açıp bir tur geriye çevirin.
 Giysinizi giyin ve bıçağınızı düzgünce bağlayın.
 Denge yeleğinizi giyin.
 Tüp regülatör aksamını kuşanarak, denge yeleği ile olan direkt besleme bağlantısını kontrol edin.
 Ağırlık kemerini takın. Ağırlığın vücudun iki yanına eşit dağılmasına dikkat edin.
 Gereksiniminiz olan diğer aletleri alın.
 Maskenizi, şnorkelinizi, paletlerinizi, eldivenlerinizi ve diğer malzemelerinizi elinize alın.
 Dalış liderine brifing için hazır olduğunuzun raporunu verin ve eşinizi de (buddy check) kontrol
edin.
Buddy check’te (Eş kontrolü) bakılması ve kontrol edilmesi gereken noktalar:
Eş kontrolünde birinci amaç, dalıcıların birbirlerinin malzemelerini kullanmasını ve özelliklerini
öğrenmesini sağlamak(Eğer kullanmak zorunda kalırlarsa.),ikinci amaç ise gözden kaçmış veya yanlış
giyilmiş/takılmış bir şey olup olmadığını kontrol etmektir.





Tüm donanımın tam olduğunu ve düzgün giyildiğini kontrol edin,
Tüpün vanasının yeterli kadar açık olduğunu kontrol edin,
Regülatörün işlevlerini nefes alarak kontrol edin,
Basınç ve derinlik göstergelerini kontrol edin,
Denge yeleğinin tüpe bağlanışını kontrol edin
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
50






Denge yeleğine bağlı olan direkt besleme borusunun bağlı ve çalışır olduğunu kontrol edin,
Denge yeleğinin doldurma ve boşaltma valflarının yerlerini ve sayılarını kontrol edin,
Ağırlık kemerinin pozisyonunu ve çabuk çıkarılışını kontrol edin,
Scuba donanımının çabuk çıkarılışını, pozisyonunu ve çalışmasını kontrol edin,
Malzemelerin pozisyonlarını ve varsa alternatif hava kaynağını kontrol edin,
Yüzerliğin doğru ayarlanmış olduğunu kontrol edin.
Dalış öncesi brifing (kıyı veya teknede):
Brifing sırasınca dalış öncesi planın tekrarı, görevlerin hatırlatılması, gerekli bilgilerin yeniden
aktarılması sağlanır.
Brifing’te şu sıralamaya uyulmalıdır:
Emniyet: Kulaklar, sıkışmalar, çıkış sırasında normal soluma, acil durumlarda yapılacaklar, dalış
bölgesinin özellikleri, dip yapısı, akıntı, zararlı deniz canlıları hakkında kısa bilgi verilir. Standart dalış
emniyet kuralları, beklenen tehlikeler, oluşabilecek özel durumlar ve alınacak önlemler tekrar edilir
Tekrar: Dalış planınında yer alan izlenecek yol, görevler, süre ve derinlik hatırlatılır.
Ekipman: Kullanılacak donanım tekrar gözden geçirilir.
Disiplin:Dalış lideri pozisyona göre talimatlar vermek, kontrol etmek ve işaretlere karşılık vermekle
görevlidir.
İşaretler: Dalıcılar kontrol ve kabul etme işaretleri yanında, dalış sırasında yapılan iş/göreve göre
gerekli özel işaretler kullanabilirler.
Brifingler dalış amirleri tarafından verililmelidir. Brifing sırasında sorulacak sorular ve yapılacak
tartışmalar, dalıcıların dalış planını ve yapacakları dalışı tam olarak anlayıp anlamadıklarının
göstergesidir.
Yüzerlik kontrol, suya giriş, dibe iniş, dalış, yüzeye çıkış ve yüzey kontrolü:
Yüzerlik kontrolü:
Dalıcı, tüplü iken dalış için ağırlık ayarlamasını tam sağlayana kadar yüzerlik kontrolü yapmalıdır.
Yüzerliğin sağlanması için yapılması gerekenler:
 Tam donanım ve dolu tüplerle suya girilir ve donanımın içindeki bütün hava boşaltılır.
 Yüzeyde ağırlık ayarlaması yapılarak nötr yüzerlik sağlanır.
 Kemere 2-4 kg. fazla ağırlık takılarak hava harcamasıyla oluşacak ağırlık kaybı telafi edilir. (Dalış
sonunda nötr yüzerlik hala sürüyor olacaktır.)
 Denge yeleğinine hava basılarak yüzeyde yüzerlik tekrar sağlanır.
Tatlı suyla deniz suyu arasında yoğunluk farkı unutulmamalı, aynı donanım için yoğunluğu daha az
olan sularda daha az ağırlık takılmasına dikkat edilmelidir.
Suya giriş:
Suya giriş yöntemi dalış mevkiine bağlıdır. Suya girmeden önce sudan kolayca çıkabileceğinizden
emin olun.
Karadan suya giriş:
 Bütün donanım karada sadece paletler su kenarında giyilmelidir. (Gerekirse eşler birbirlerine
yardım ederler.)
 Giriş bölgesinin serbest ve dalış eşinin hazır olduğundan emin olunmalıdır.
 Dalgalı denize girerken, atlayarak giriş dışında denge yeleğine biraz hava doldurulmalıdır.
 Suya yan yan veya geri geri yürüyerek girilmeli, mümkünse buddy’nin eli tutulmalıdır.
 Biran önce yüzülmeye başlanmalı, rahatça yüzülmeye başlandığında buddy’e ve dalış amirine okey
işareti verilmelidir.
Dalgalı denize giriş, eğer çok gerekliyse yapılmalı ve suya çok dikkatli bir şekilde dalış eşine yakın
girilmelidir. (Mümkünse dalış eşinizin elini tutun.) Suda geri geri ilerlerken geriye bakılmalı, dalgalara
karşı ilerlerken iki boşluk arasından yararlanılmalıdır. Olabildiğince çabuk suya dalınarak dalgalrın
altından yüzülmeli, kıyı dalgalarının etkisinden kurtulunca dalış eşi kontrol edilmelidir.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
51
Tekneden suya giriş:
Kısa bordolu ve küçük teknelerde, teknenin dengesi sağlandıktan sonra sırt üstü yuvarlanılarak
denize girilmeli, kendinden emin olduktan sonra tekneye okey işareti verilmelidir.
Uzun bordolu ve büyük teknelerde, maske ve tüp tutularak ileriya bakılıp öne uzun bir adım atılıp
denize girilmeli, kendinden emin olduktan sonra tekneye okey işareti verilmelidir.
Yüzeyde yüzme:
Mümkün olduğunca birarada kalınarak sabit hızla ilerlemeye çalışılmalı, arada bir etrafa bakınılarak
yön ve herhangi bir tehlike olup olmadığı kontrol edilmelidir. Denge yeleğinin kısmi olarak şişirilmesi
yüzeyde yüzerken rahatlık ve güven sağlar.
Dibe iniş:
 Dalıcılar,yüzmeden sonra yüzeyde birbirlerine yaklaşır ve karşılıklı okey işareti verirler. Daha sonra
şnorkeller çıkarılır, regülatörler takılır, saat ve diğer yardımcı malzemeler ayarlanır. Dalış lideri
sahildeki veya bottaki dalış amirine okey ekibindeki dalıcılara da aşağı işareti verir, dalıcılarda
buna karşılık verir.(İşaretler net ve anlaşılır verilmelidir.)
 Denge yeleğindeki veya kuru elbisedeki hava yeterli miktarda boşaltılır.
 Nefes vererek yüzerlik azaltılır ve daha önce kararlaştırılan şekilde, ördek dalışı veya çivi dalışı ile
dalışa başlanılır.
 Dalış sırasınca, kulaklar ve maske sürekli eşitlenilir.
 Eş olarak birbirine yakın olarak inilir, gerekli işaretler kullanılır. (Dur, okey, sorun var vb.)
 Dibe ulaşıldığında karşılıklı okey işareti verildikten sonra nötr yüzerlik ayarlanır, rahatlanılır ve
uygun bir hızla dalışa devam edilir.
İniş sırasında mümkünse kılavuz ip (dibe giden halat, zincir, çapa ipi) kullanın.
Dalış sırasında;
 Pozisyonunuzu daha önce dalış lideri ile kararlaştırdığınız şekilde ayarlayın. Eşinizle yan yana
yüzmek en iyisidir.
 Birarada kalmaya özen gösterin. Aranızdaki mesafe birbirinizi görebildiğiniz kadar ya da maksimum
5 mt. olmalıdır.
 Eşinizi kontrol edin, belirli aralıklarla okey işareti verin. Tecrübe kazandıkça ve aynı eşle dalma
sayısı arttıkça işaretlerin sayısı azalacaktır. Dalıcıların birbirlerine şöyle bir bakmaları her şeyin
yolunda olup olmadığını anlamalarına yetecektir.
 Düzenli olarak derinliği, zamanı, havanızı kontrol edin. Eğer bütün dalıcılar kendisinin ve eşinin
havasını kontrol ederse havasız kalma ihtimali ortadan kalkar.
 Eşinizin sizi acele ettirmesine izin vermeyin. Görebileceğiniz şeylere yakından bakın, Sualtı
hayatını ve ilginizi çekenleri inceleyin ve ayrıntılara önem verin. Etrafınıza zarar vermeyin.
 Dalıştan keyif almaya özen gösterin.
Yüzeye çıkış ve yüzey kontolü:
 Dalış süresi bittiğinde veya hava rezerv seviyesine indiğinde (50 bar) çıkışa başlanılır. Hava
kaynağındaki azalmayı farkeden ilk dalıcı rezervdeyim işaretini vererek havasının azaldığını
belirtir.
 Önce dalış lideri yukarı işaretini verir, diğer dalıcılarda buna okey veya yukarı işaretini vererek
anladıklarını belirtirler.
 Çıkış sırasında eşler birbirlerine yakın durmalı ve küçük hava kabarcıklarını geçmeyecek bir hızda
yıkarıya doğru palet vurulmalıdır. Çıkış hızı 10 mt./dk.’yı geçmemelidir. (Mümkünse daha düşük bir
hızla çıkılmalıdır.)
 Çıkış sırasında nötr yüzerliği koruyabilmek için denge yeleğinden kontrollü biçimde hava
boşaltlmalıdır. Hava tutmayarak normal biçimde solumaya devam edilmelidir. Böylece akciğerlerin
zarar görme riski de önlenmiş olur.
 Çıkış sırasında yukarıya bakılmalı, bir kol baş yukarısında tutulup yavaşça dönülerek olası engel ve
teklikelerden sakınılmalıdır. Dalıcıların birbirlerine dönerek yukarıya çımalarında yarar vardır.
Böylece her biri diğerinin görüş alanının dışında ortaya çıkabilecek engel ve tehlikeleri
görebileceklerdir.
 Görüşün sınırlı olduğu durumlarda, dalıcıların birbirlerini tutmaları tavsiye edilir.
 Ani çıkışlarda, yüzeyde tam bir daire çizilmeli, gelen herhangi bir tekne olup olmadığı kontrol
edilmeli, tehlike anında tekrar dalmak için hazır bulunulmalıdır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
52
 Yüzeye ulaşıldığında denge yeleği şişirilerek şnorkelli yüzmeye geçilmeli ve dalış amirine okey
işareti verilmelidir.
Yüzeye çıkışta ve ulaşıldığında eğer her şey yolunda değilse, dalıcılar sıkıntıdaki arkadaşlarına yardım
etmek için vakit kaybetmemeli, herhangi bir tehlike anında yüzeyde sahile veya tekneye imdat-yardıma
gelin işareti verilmelidir.
Yüzeyde hareket, suyu terk:
Dalış sonunda dalıcılar üşümüş ya da yorgun olabilirler. Bu yüzden sudan çıkış anındaki güçlükler
problem çıkarabilir. Yüzeyde herşeyden önce denge yeleğinin şişik olmasına önem verilmelidir. Rahat
bir yüzerlik bir çok soruna çare olur.
Karaya çıkış:
 Çıkış genellikle girişin tersidir. Su bel seviyesine gelinceye dek yüzülmeli daha sonra paletler
çıkarılarak sahile yürünmelidir.
 Kıyının dalgalı olduğu bölgede dalgalar arasından en güvenli yol belirlenmeli, vücut su üstüne
çıkıncaya dek yan yana yüzülmeli bundan sonra el ve dizlerin üzerinde emekliyerek yada
yapılabiliniyorsa yürüyerek karaya çıkılmalıdır. Dalgada durmak dengenizin bozulmasına ve düşüp
yaralanmanıza neden olabailir.
Tekneye çıkış:
 Yüksek bordolu tekneye eşle birlikte yaklaşılarak çıkış merdiveni tutulmalı, önce paletler daha
sonra kurşun ağırlıklar tekneye verilmelidir. Böylece merdivenden tekneye çıkmak kolaylaşır.
 Tekneye çıktıktan sonra çıkış yeri acele boşaltılmalı, arkadan gelene yer açılmalıdır.
 Kısa bordolu tekneye çıkarken, önce yardım ipine tutunulmalı sırasıyla ağırlıkllar, paletler ve scuba
donanımı tekneye verilmeli, daha sonra tekneye çıkılmalıdır.
Dalışı yarıda bırakma, dalış eşini kaybetme:
Dalışı yarıda bırakma:
Bazı durumlarda dalışın yarıda bırakılması önerilir. Buna; yüzeyde hava koşullarının kötüleşmesi,
sualtı koşullarının kötüleşmesi, donanımla ilgili sorunlar, hastalık belirtileri, dalış üyelerinde ortaya
çıkabilecek aşırı korku, dalışın kalan kısmının dalıcılardan fazla beceri ve güç istemesi, yüzeyde veya
sualtında oluşabilecek bir kaza örnek gösterilebilir. Herşey kontrol dışına çıkmadan durun, dalışı
yarıda kesmekten çekinmeyin.
Dalış eşini kaybetme:
Dalış eşinizi kaybetmeniz durumunda; durup etrafı kontrol edin ve yukarı bakın. Eğer eşinizden bir
işaret yoksa, normal çıkışa başlayın ve yüzeye çıkarken özellikle etrafınızda hava kabarcıkları
araştırın. Yalnız çıkışta acele etmeyin. Çıkışa başlamadan önce eşinizi aramak için bir kaç saniyeden
fazla zaman harcamayın çünkü eşinizin sualtında ya da su üstünde bir sorunu, yardıma ihtiyacı
olabilir. Bu durumda yerini tespit etmenin ve yüzeydekiler haber verip yardım istemenin en iyi yolu
yüzeye çıkmaktır.Yüzeyde eşinizin hava kabarcıklarını tespit etmeye çalışın.
Eşinizde o anda aynı şekilde sizi arıyor olabilir. Yüzeyde bir arya gelin ve olanak varsa dalışa devam
edin.
Dikkat: Yardım istemekten çekinmeyin.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
53
1T12 - DALIŞ BÖLGESİ SEÇİMİ ve KORUMA
CMAS Bir Yıldız Dalıcı Kursu bu dersin bitimi ile teorik olarak kapanacaktır. Bu dersin amacı, sizlere,
yapacağınız gelişim dalışlarında dikkat etmeniz gereken konuları aktarmaktır. Böylece yapacağınız
dalış hem daha keyifli ve güzel geçecek, hemde sizlerin birikimlerinizi kuvvetlendirecektir.
Dalış bölgesi seçimi:
Ülkemiz, dalış yapılacak alanlarının hem sayısal hemde çeşitliliği yönünden oldukça zengindir.
Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz ile sınırlanan kıyılarımız ve adalarla bezenmiş denizlerimiz bize
oldukça fazla sayıda dalış alanı sunmaktadır. Bunlara göllerimizi ve mağaralarımızı da ekleyecek
olursak, dalış yeri seçimindeki olanaklarımızı anlamış oluruz.
Türkiye’de dalış için en elverişli sular Akdeniz ve Ege’dedir. Güney ve Batı denizlerimizin temizliği,
fauna ve floralarının canlılığı sualtına girmeyi başlıbaşına bir zevke dönüştürür. Görüşün net ve uzun
oluşu, doğal yapısının yalın olmaması, canlılarının çeşitliliği Saroz Körfezi’nden başlayarak
İskenderun’a kadar tüm Ege ve Akdeniz sahillerimizin dalış sporu ve hobisi açısından
vazgeçilmezliğini oluşturur.
Ülkemiz sınırları dışında, özellikle Kızıldeniz ve Okyanus Adaları’ndaki dalış bölgeleri, son derece
temiz berrak suları ve değişik renklerle bezenmiş çok değişik ve çeşitli balıkları ile eğer olanak varsa
mutlaka dalınması gereken yerlerdir. Bu kurs sonunda alacağınız TSSF-CMAS bir yıldız dalıcı
brövesi dünyanın heryerinde tanınmaktadır. Bu bröve size istediğiniz yerde dalış yapma olanağını
tanır.
Dikkat edilecek hususlar ve önlemler:
 Tecrübe dalışları kulüpçe onaylanmış dalış liderleri ile birlikte yapılmalıdır.
 Bilinmeyen bir yerdeki ilk dalıştan önce, en son boşaltma olanakları kontrol edilmelidir.
 Giyim - kuşam ve beraberinde getirilecek malzemeler, gidilecek bölgenin yerel özelliklerine ve hava
durumuna göre seçilmelidir.
 Dış ülkelere dalış amaçlı turlara katılırken organizasyonu yapan kuruluşun güvenirliliğine ve
programın sağlıklı olmasına dikkat edilmelidir.
Mükemmel bir hazırlık; rahat, eğlenceli, başarılı ve tecrübeye katkıda olacak bir dalışı beraberinde
getirir. Bunun için hazırlanacak plan şunları içermelidir:
 Kendi kondisyonunuz,
 Dalışın amaçları,
 Dalış yerinin seçimi,
 Malzeme hazırlığı,
 Yöresel saygı,
 Dalışın kendisi,
 Yerel sualtı hayatı.
Eğer;
 İstemiyorsanız,
 Normal olmayan bir yorgunluk hissediyorsanız,
 Kulak- burun- boğaz probleminiz varsa,
 Anormal deri problemleriniz - karıncalanma, çarpıntı, kaşınma gibi - varsa,
 Eklem ve /veya boğaz acınız ve/veya ağrılarınız varsa,
 Gelişen mikrobik hastalığınız varsa,
 Alkol ve/veya hap bağımlılığınız veya ilaç kullanma zorunluluğunuz varsa,
 Sonraki 12 saat içerisinde hava yolculuğunuz varsa
LÜTFEN DALMAYINIZ.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
54
Hava durumu ve gel-git etkisi:
Hava durumu:
Bir dalışın hedeflenen amaçlarına ulaşmasında ve bu dalıştan zevk almada hava ve su durumu çok
önemli etkenlerdir.
Hava durumu mevsime bağlıdır ve önceden saptanabilir. Dalış yapacağınız bölgeyi belirledikten sonra,
Meteorolojiden o bölge hakkında hava tahminlerini almanız gereklidir. Belki sizin dalışı planladığınız
zamanda, o bölgede fırtına veya yağış olacaktır. Bunlarda, çoğu zaman dalış yapmadan geri
dönmenize sebep olabilir. Örneğin; rüzğar büyük dalgalara, sert akıntılara ve suyun bulanmasına,
gene aşırı yağışlar da suyun bulanmasına neden olurlar.
Ayrıca hava durumunu önceden bilmek, o dalışa giderken olası koşullara uygun ve tedarikli
olunmasını da sağlar.
Gel-git etkisi:
Gel-gitler ayın çekim gücü ile oluşan deniz hareketleridir. Denizin ayın çekim gücü ile hareketlenmesi
gel-git akıntılarını oluşturur. Türkiye denizlerinde gel-git hareketlerinin pek etkisi görülmez. Ancak yurt
dışında dalmaya gittiğiniz bölgelerde dalmadan önce, bölgenin iklim ve deniz koşullarını öğrenirken,
mutlaka gel-git akıntıları hakkında da yeterli bilgi almanız gerekir. Bazı bölgelerde denizin gel-git
etkisinde km’lerce çekildiği veya ilerlediği bilinmektedir. Gel-git akıntıları suyun berraklığını etkilediği
gibi, dalıcıları oldukça uzaklara sürükleyebilir.
Dalışın amacı:
Bir dalıcı çeşitli amaçlar için dalabilir. İlerideki eğitimleriniz size bu konuda daha geniş fikirler
verecektir. Ancak İki Yıldız Dalıcı eğitimi için yeterlilik açısından aşağıda kısaca belirtilen tipteki
dalışları amaçlamanız, sizlerin gelişiminize yararlı olacaktır.
Gelişim dalışları:
Bu dalışların amacı birikimlerin arttırılması, sualtında daha rahat ve güvenilir kalabilmeyi, dalıcıları bir
üst sınıfa hazırlamayı hedeflemelidir.
Araştırma dalışları:
Yeterli birikim kazanıldıktan sonra çeşitli konular üzerine yönlenerek dalışlar programlanabilir.
Örneğin; yosunları, kabukluları, balık cinslerini v.b. araştırmak gibi.
Özel amaçlı dalışlara ilgi duymak, deneyim sahibi dalıcılar için kaçınılmaz bir yönlenmedir. Bu
bölümün kapsamında; mağara dalışları, akıntı dalışları, gece dalışları, video ve fotograf çekimi
dalışları ile arkeolojik amaçlı dalışlar yer alır. Ancak bu dalışların büyük bir kısmını bir yıldız dalıcı
olduğunuzdan dolayı gerçekleştiremezsiniz. İsteklerinizi iki yıldız ve üç yıldız dalıcı eğitimlerinizin
sonuna bırakmak zorundasınız. Bu nedenle eğitiminizi yeterli görmeyip, üst derecelere ulaşmak için
çaba harcamalısınız.
Dalış sırasında yapılması gereken, bu deneyimin tadını çıkarmaktır, bu yalnızca sualtında değil, temiz
havada arkadaşlarınızla geçirdiğiniz tüm gün boyunca sürmelidir. Ancak, neşenizin diğerleri için işleri
berbat etmemesine özen göstermelisiniz.
Yaptığınız dalışı, defalarca tekrarlayabilmeniz için sualtında video ve fotograf çekmeye yönlenmenizde
yarar vardır. Bu, ayrıca sualtının daha ayrıntılı gözlemlenmesini, daha küçük objelerin farkedilmesini
ve sualtına daha geniş bir perspektifle bakılmasını sağlar.
Deniz yaşamı:
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
55
Deniz yaşamı bir bütündür. Bu bütünlüğü; suyu, balıkları, kabukluları, bitkileri, kayaları ve dalıcıları
oluşturur. Fauna ve flora açısından en zengin görüntü güneş ışınlarının kolay ulaşabildiği yerlerdir. Bu
husus dikkate alındığında yüzeyle 20 mt. arasında yapılacak dalışlar sizin için zevk kaynağı olabilir.
Sualtı canlılarının bir çoğu deniz dibindeki kayalarda ve kovuk işlerinde yaşarlar. Buralaa bakmaktan
ve araştırmaktan korkmayın. Ancak içini görmediğiniz kovuklara el sokmamanız gerekir. Kaya ve
kovukları araştırmakta, fener kullanmak çok yararlı olacaktır.
Sualtı canlıları arasında insana zarar verebilecek pek az hayvan ve bitki vardır. Özellikle zararlı diye
niteleyeceğimiz hayvanlar, eğer rahatsız edilmezlerse tehlikesizdirler, aksi durumda kendilerini
korumak için bize zarar verebilirler. Sularımızda tehlikeli ve zehirli olabilecek bitki ve dikenli hayvan
sayısı oldukça azdır. Bazı zehirli denizanalarına, zararlı deniz yosunlarına, deniz kestanelerine,
ıskorpit-tragonya ve bağarsam türü balıklara kesinlikle dokunulmamalıdır. “Sualtında tanımadığınız
ve bilmediğiniz hiçbir şeye dokunmayın” kuralı sizler için altın kural olmalıdır. Eğer bilmediğiniz bir
yerde dalacaksanız, öncelikle sakınılması gereken şeyleri öğrenmeye çalışın. Dalışınızı, bu gibi şeyleri
size gösterebilecek bir rehber ile birlikte yapın. Eğer sualtında tehlikeli bir hayvan veya bitkiyle
temasınız olursa, hemen badinizle/ rehberinizle yüzeye çıkıp gerekli yardımı isteyiniz.
Dalış bölgesinde nasıl davranılmalı - Korumacılık:
Türkiye’nin bazı yörelerinde dalıcıların varlığı ve taşkın hareketleri, maalesef yörenin sakinleri ve
denizle uğraşanlarıyla bir sürtüşmenin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bunda, bazı dalıcıların
yaptıkları sporun ve kullandıkları donanımın niteliği ile dikkat çeker hale geldiklerinden, bunu
çevrelerine üstünlük göstergesi gibi görmeleri etkendir. Unutulmaması gereken nokta ise oraya tekrar
geleceğimiz ve o insanlarla tekrar karşılaşacağımızdır. Mütevazi davranışlar, selam vermeler ve küçük
sohbetler onlarla aramızda bir dostluğun oluşmasını ve karşılıklı yardımlaşmayı yaratacaktır.
Dalış bölgemiz terkedilmeden önce güzel bir çevre temizliği yapılmalıdır. Buda oraya daha sonra
geleceklerin (kendinizde olabilirsiniz) bir çöplükle karşılaşmasını engellemiş olur.
Dalıcıların tek tek özel ilgi alanları ne olursa olsun, hiçbirinin aklından çıkarmaması gereken nokta,
denizlerin korunmaya mutaç oluşudur. Deniz sonsuz bir kaynak değildir ve deniz yaşamına zarar
vermemek için akla uygun her türlü önlem dikkatlice alınmalıdır. Bir kez daha hatırlatıyoruz; “Eğer
gerçekten gereksiniminiz yoksa, denizden hiçbir canlıyı almayınız.”
Popüler sahil bölgelerimizde yapılan aşırı ve dikkatsiz dalışların, varolan türlerin hızla azalmasına yol
açığını gözle görmek için sualtıcı olmaya gerek yoktur. Korumacılığı bir yaşam biçimi şekline
dönüştürmeli ve bunu gelecek kuşak dalıcılar için yapmalısınız. Her zaman şu ilkeyi benimseyip
uygulayınız. “BAK AMA TAHRİP ETME”
Dalış kayıt defterinin işlenmesi:
Dalışlarınızı, hemen dalış sonrasında henüz ayrıntılar belleğinizde tazeyken kaydedin. Yaptığınız tüm
dalışları kaydedin ki, bunları sonraki yıllarda tekrar yaşayabilin.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
56
1T EK1
DEKOMPRESYON TABLOLARI
Zaman içinde gelişen teknoloji ile birlikte dalış sporu da daha geniş kitleler tarafından yapılır
hale gelmiştir. Bununla birlikte dalışa bağlı hastalıklar da görülmeye başlanmıştır ki bunların başında
Dekompresyon hastalığı gelmektedir.Bunun sebebi ise ilk zamanlar kullanılan tablolar ağırlıklı olarak
askeri amaçlı olarak kullanılmak üzere hazırlanmış tablolardı.Bu durumda sportif veya rekreasyonal
dalışları da destekleyecek tabloların oluşturulması için çeşitli çalışmalar yapılıp çeşitli tablolar
üretildi.Tablolar teorik doku modelleri olarak üretilmiştir bundan dolayı kişilerin bünyeleri farklılıklar
göstereceğinden çok küçük yüzdelerde olsa dahi bazı sapmalar olacaktır. Bunu da emniyet deko
beklemesiyle aşacağız.Tablolar “Kontrol Dokusu” denilen azot açısından en geç satüre olan(doyan)
ve en geç desatüre olan (azotu bünyesinden boşaltan) dokular baz alınarak oluşturulur.Bu gün
kullanılmakta olan çeşitli dekompresyon tabloları vardır.Bunlardan bazıları US Navy,BSAC,PADI
(Çember ve tablo formatlı olmak üzere iki türdür),DSAT tablolarıdır.Bunlardan başka Albert
Bühlmann’ın algoritması ZHL 12 diye adlandırılan Bühlmann tablosu ve Dr.Max Hahn’ın bu tabloyu
geliştirerek elde ettiği algoritması ZHL 16 diye adlandırılan Bühlmann/Hahn tablosu vardır.Ayrıca yine
Dr.Max Hahn’ın kendi geliştirdiği Hahn tablosu vardır.Bunlardan başka dalış bilgisayarlarında
kullanılan Custom , Dubbler , Modifiye Lewis , Spencer , Powell Rogers , Modifiye Bühlmann, Modifiye
Haldanean, Nikkola gibi bir çok tablolar da mevcuttur.Ayrıca ülkemizde de yeni yeni gelişmekte olan
Nitrox dalışları için de tablolar üretilmiştir.
DEKOMPRESYON TABLOLARININ KULLANIMI :
Dekompresyon tablolarını kullanabilmemiz için bazı terimleri bilmemiz gerekir.
Çıkış Hızı
Dalış Hızı
hız.
: Dalış bitiminde dibi terk edip yüzeye doğru maksimum yükselme hızı.
Bühlmann/Hahn tablosu bunu 10 m/dak olarak esas almıştır.
: Dalışa başladığımız andan itibaren dibe doğru gidebileceğimiz maksimum
(25 m/dak)
Maksimum Derinlik
: Dalış sırasında erişilen en derin noktadır.Tabloda tam değer bulunamazsa
bir üst değer seçilir.
Mükerrer Dalış
: İlk dalıştan sonraki 12 saat içinde yapılan dalıştır.
Mükerrer Grup Harfi
: Dalıştan yüzeye çıktıktan sonra bünyemizde bulunan artık azot miktarını
ifade eden harftir.
Yüzey Fasılası
zamandır.
İrtifa Dalışı
deniz
: Bir dalış ile bunu takip eden dalış arasında yüzeyde geçirdiğimiz
: Deniz seviyesinden yüksekte yapılan dalıştır.Bu değer tabloların altında
seviyesinden ne kadar irtifaya kadar kullanılabilineceği rakamlarla ifade
edilir.
0-250m veya 0-700 m gibi.
Dip Zamanı
edilmesine kadar
: Dalışın başladığı andan itibaren yüzeye dönmek için dibin terk
geçen süredir.Tabloda tam rakam bulunamazsa bir üst değer seçilir.
Sıfır Dekompresyonlu Dalış : Bizim yapacağımız dalışlardır. Dekompresyon beklemesi yapmadan
yüzeye
dönmemize izin veren dalışlardır. ***
***Dalışları kesinlikle Sıfır Dekompresyonlu yapacağız.Herhangi bir mecburiyet karşısında bu durumu
ihlal etsek bile mükerrer dalışlarımız kesinlikle sıfır dekompresyonlu olacaktır.
Ülkemizde yaygın olarak Bühlamnn/Hahn ve Hahn tabloları kullanılmaktadır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
57
Kullanım prensipleri aynıdır.Sadece ulaşılan değerlerde ufak farklılıklar vardır.
Biz burada örnek olarak Bühlmann/Hahn tablosunu kullanarak kullanım
anlatacağız.Anlatımı kolaylaştırmak için kolonlara rumuz harfler vereceğiz.
K
: Maksimum derinlik
L
: Ait olduğu derinliğin sıfır deko zamanı
R
: Dip zamanı
M
:Deko durakalma derinlikleri
N
: Mükerrer grup harfi
P
: Mükerrer dalış derinliği
O
: Mükerrer dalışta dip zamanına eklenecek süre
T
: Deko durak derinliği
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
prensiplerini
58
Bühlmann/Hahn tablosu
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
59
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
60
Tablo 1 den takip ederek aşağıdaki sırayı takip edelim. Yaptığımız dalışta ulaştığımız maksimum
derinlik K metre olsun. Tabloda K rumuzuyla belirtilmiş derinlik değerinin altındaki L rumuzuyla ifade
edilmiş değer K derinliği için “sıfır deko zamanı”nı ifade eder.Yan kolonda R rumuzuyla ifade edilmiş
değerler ise dip zamanlarıdır.Bunun yanındaki M kolonları ise dekompresyon durak derinliklerini ifade
eder.N ile rumuzlandırılmış kolon ise o dalış sonundaki mükerrer grup harfini belirtir.
Dalış tablolarında gerek zaman gerek derinlik olsun tam değerler bulunamazsa bir üst değer seçilir.
Tablo 2’nin üst kısmı mükerrer dalış grubu , alt kısmı ise mükerrer dalış için dip zamanına
eklenecek zaman tablosudur.
27 metre derinliğe 20 dakikalık bir dalış yaptığımızı farz edelim.K kolonunda 27 metreyi
buluruz.R kolonunda da 20 dakikayı bulup 20 dakika satırından sağa doğru hareket edilirken M
kolonlarından geçerken bir değere rastlamayız.Bu da sıfır deko duraklı bir dalış yaptığımız anlamına
gelir.Eğer aynı derinlik için 45 dakikalık bir dalış yapmış olsaydık R kolonunda 45 dakika satırını bulup
sağa doğru satırı takip edersek M kolonlarında 1 ve 12 diye iki değere rastlarız ki bunlar dakika
değerinden deko durak değeridir.Bu değerlerin en üstünde T satırında 1 dakikanın üzerinde 6, 12
dakikanın üzerinde 3 değerlerini görürüz.T satırı Deko duraklaması yapılacak derinlikleri ifade
eder.Yani bu dalış için yüzeye dönerken 6 metrede 1 dakika ,3 metrede 12 dakika deko duraklaması
yapacağız demektir. Satırı sonuna kadar devam ettiğimizde ise N kolonunda karşılaşacağımız harfler
bizim mükerrer grup harfimizdir ki bu 27 m, 45 dak dalış için Mükerrer Grup Harfimiz (MGH) F
olacaktır.
Buradan sonra ikinci bir dalış planlarsak eğer Tablo 2’ye ihtiyacımız olacaktır.İkinci dalışımızı
17 metreye 15 dakika olarak planlayalım. İki dalışımız arasında 1 saat 15 dakika geçtiğini kabul
edelim, bu da bizim yüzey beklemesi zamanımız olacaktır. Tablo 2’nin üst kısmında Mükerrer Dalış
Grubu yazan kolondan MGH’ mizi bulup, ki bu örnekte bizimki F idi, yüzey bekleme değerimiz olan
1saat 15 dakikayı bulana kadar sağa doğru bu satırda ilerleyeceğiz.1,15 değerini gördüğümüz yerin
sağındaki oku aşağı doğru takip edeceğiz, bir yandan da P rumuzlu kolondan 17 metre değerini
bulmaya çalışalım. Ancak 15 m ve 18 m değerleri olduğunu göreceğiz. Burada daha emniyetli olacağı
için bir üst olan 18 m’yi değil 15 m satırını esas alacağız ve bu satırdan sağa doğru hareket ederek
aşağı inen okun işaretlediği O kolonlarından denk gelen kolonu aşağı doğru takip edip 19 dakika
değerini bulacağız.
Bu 19 dakika değeri bizim 17 metreye 15 dakika olarak planladığımız dalışın zaman değerine
ilave edilecektir .Çünkü bu 19 dak değeri ilk dalışımızın ardından geçen zamana rağmen bizim
vücudumuzda 17 metreye 19 dakikadır dalıyormuşuz gibi artık azot miktarı olduğunu ifade eder.
Planladığımız 15 dakikaya 19 dakikayı ilave edince 34 dakika gibi bir değer buluruz. Tablo 3 ten 17
metre tablosu olmadığı için 18 metre tablosuna bakacağız.Burada da 34 dakika değerini
bulamayacağımız için R rumuzlu kolondan 40 dakika değerini bulup sağa doğru hareket ettiğimizde M
kolonlarında herhangi bir deko duraklaması gerektirdiğini ifade eden dakika değerine
rastlamayacağımızdan, bu dalışı yapabileceğimize karar verip uygulamaya geçeceğiz.
Bu dalış sonunda mükerrer grup harfimiz ise 40 dakika değerinden sağa doğru hareket edip N
kolonundan mükerrer grup harfimizin E olduğunu görürüz.
Dalış Profili Önemi Ve Hazırlanması
:
Dalış Profili , bir gün içinde yapmış olduğumuz dalış veya dalışların Derinlik – Zaman grafiği
üzerinde ifade edilmesidir.
Dalış profilini oluşturmak için her dalış için,dalışa başladığımız saati , dip zamanını ,dalıştan
çıktığımız saati, dalıştaki maksimum derinliğimizi ve bu dalış sonrasındaki mükerrer grup harfimizi
kayıt etmemiz gerekir.
Profilin çizimi için bu değerler Derinlik-Zaman grafiğinde birleştirilir ve ortaya dalış profilimiz
çıkar.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
61
Dalış profiline neden gerek duyarız.?Bütün bu değerleri kaydettiğimiz zaman mükerrer
dalışlarımızla ilgili hesaplamalarımız daha emniyetli olacaktır. Ayrıca olabilecek bir kaza durumunda
dalış profili, uygulanacak tedavinin belirlenmesinde esas unsur olacaktır.
Örnek olarak yukarıda bahsettiğimiz dalışların profilini çizelim.
Birinci dalışımız 27 metreye 45 dakika
Dalış sonunda MGH : F
Yüzey Beklememiz 1saat 15 dakika
İkinci Dalışımız 17 metreye 15 dakika
Dalış sonunda MGH : E
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
62
1T EK2 HAVA SARFİYATI HESAPLARI
Hava sarfiyatımızı hesaplamanın önemini vurgulamaya gerek yoktur.Çünkü dalış sırasında ne
kadar hava harcayacağımızı ve bize gereken hava miktarını ancak bu yolla bulabiliriz.
Hava sarfiyatını hesaplarken bazı terimlerle karşılaşacağız bunların açıklaması aşağıdaki
gibidir.
Yüzey hava sarfiyatı(YHS) : Bu ortalama bir insanın deniz seviyesinde dakikada soluyacağı hava
miktarını ifade eder.Biz bu değeri 25 lt/dak olarak kabul edeceğiz.Bazı kaynaklarda bu 20 lt/dak
olarak alınır.Bu da doğrudur ancak biz daha emniyetli olması için 25 lt/dak kabul ediyoruz.
Rezerv Hava : Herhangi bir olağanüstü durum karşısında kullanabilmemiz için dalış sonunda
tüpümüzde bırakmamız gereken hava miktarı.Biz bu değeri 50 atm olarak alıyoruz.Ancak rezervli
tüplerde yay kuvveti 40 atm basınca kadar rezerv devresini tuttuğundan rezervli tüplerde bu değer 40
atm .dir.
Hava sarfiyatını hesaplarken aşağıdaki formülü kullanacağız.
Toplam Hava Sarfiyatı (THS) = Dip Hava Sarfiyatı (DHS)
+Çıkış Hava Sarfiyatı (ÇHS)
+ Deko Hava Sarfiyatı (DeHS)
Bunlar hesaplanırken iniş hava sarfiyatı ayrı da hesaplanabilir ancak biz daha emniyetli olması
için
DHS içinde hesaplayacağız.
Hava sarfiyatı hangi kademe için yapılırsa yapılsın kullanılacak formülün içeriği aynıdır
Port = YHS *Zaman
Port :Herhangi bir derinlik için ortam basıncını ifade eder ve aşağıdaki formülle kolayca
bulunur.
Port = ( d/10)+1
d harfi burada ortam basıncı bulunması istenen derinliği
sembolize eder.
Ayrıca dikkat etmemiz gereken bir diğer husus ta çıkış hava sarfiyatını (ÇHS) hesaplarken
maksimum derinliğimizin yarısı derinlik olarak baz alınır.
Şimdi hem Bühlmann/Hahn hem de Hahn tabloları için birer örnek problem çözelim
Problem
:
18 lt hacimli tüpümüz 200 atm basınçla doldurulmuştur.İlk dalışımız 31 m’ye 20 dakika olarak
planlıyoruz.İki saatlik yüzey zamanından sonra ikinci dalışımızı 20 m’ye 30 dakika olarak yapabilir
miyiz? Bu örnek için Bühlmann/Hahn tablosunu kullanacağız.
İlk dalış için,
a) Dip süresi ne kadardır.?
b) İlk dalışta deko süresi var mıdır?Varsa kaç metrede kaç dakika olacaktır?
c) Mükerrer grup harfi nedir?
d) Çıkış süresine kadardır?
e) Toplam harcanacak hava ne kadardır?Bu dalışı ,bu tüple yapabilir miyiz?
f) Her iki dalış ,dalış profilini çiziniz.
a)
b)
c)
d)
Dip zamanı 20 dakikadır.
İlk dalışta deko vardır.3 metrede 3 dakika deko duraklaması vermektedir tablo.
İlk dalış sonunda MGH = E
Çıkış süresini hesaplarken tablonun tavsiye ettiği maksimum çıkış hızı esas alınır.
Bühlmann/Hahn
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
63
tablosunun tavsiye ettiği çıkış hızı 10 m/dak olduğuna göre 31 metreden 10 m/dak hızla 3.1
dakikada
çıkarız.3 dakika da deko duraklamasını ilave edersek toplam çıkış zamanımız 6.1 dakikadır.
e)
Toplam hava sarfiyatımız
Dip Hava Sarfiyatı =Port * YHS * Zaman
Port = ( 31/10 )+1 = 4,1 atm
YHS = 25 lt/dak
Zaman = Dip zamanı =20 dak
DHS = 4,1 * 25 * 20 = 2050 lt
Çıkış Hava Sarfiyatı = Port *YHS *Zaman
Port = (31/2/10)+1 =2,55 atm
YHS = 25 lt/dak
Çıkış Zamanı = 31/10 =3,1
dak
ÇHS = 2,55 * 25 * 3,1 = 197,62 lt
Deko Hava Sarfiyatı = Port * YHS* Zaman
3
Port = (-------)+1 = 1.3 atm
10
DeHS = 1,3 * 25 * 3 =
THS =ÇHS +DHS+DeHS
YHS =25 lt/dak
Deko Zamanı = 3 dak
97.5lt
= 197.62 +2050+97.5
= 2345.12 lt
Tüpteki toplam hava = 200atm * 18 lt =3600 lt
Rezerv hava basıncımız 50atm olduğundan dalışta kullanabileceğimiz hava
= (200-50) atm * 18 lt = 150 * 18
= 2700 lt
olduğundan bu dalışa bu tüp yeterlidir.
İlk dalışımızdan sonra 20 m’ye 30 dakikalık bir dalış yapamayız çünkü dekompresyon durağı
gerekmektedir.Ancak tabloya göre 20 m’ye 25dak’lık bir dalış yapabiliriz.İlk dalışımız sonunda
mükerrer grup harfi E olacaktır.İki saatlik yüzey zamanı için 12 dakikalık dip zamanına eklenecek süre
çıkacaktır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
64
Problem :
200 atm basınçla doldurulmuş 18 lt’lik bir tüp ile 20 m’ye 30 dakikalık bir dalış bir dalış
yapacağız.180 dakika sonra 15 m’ye 20 dakikalık bir dalış daha yapmak istiyoruz. İlk dalış için hava
hesaplarını yapıp,her iki dalışın dalış profilini çiziniz.
Hesaplarımızı Hahn 0-700 m tablosuna göre yapacağız. İlk dalışta dip zamanımız 30
dakikadır.Buna göre bu dalış sonunda MGH E olacaktır.
Çıkış zamanımız 2 dakikadır.Bu dalışta deko duraklaması yapmamıza gerek yoktur.
THS= DHS +ÇHS
DHS= Port * YHS * Zaman =3 * 25 *30 = 2250 lt
ÇHS= Port * YHS * Zaman = 2 * 25 * 2 = 100 lt
THS = 2250+ 100 =2350 lt
Tüpteki Hava = Tüp Hacmi * Tüpteki Basınç =18 * 200 = 3600 lt
= 50 atm
Rezerv Basıncı
Kullanabileceğimiz Hava =(Tüp Basıncı –Rezerv Basıncı) * Tüp Hacmi
= (200-50) * 18 =150* 18 = 2700 lt olduğundan tüpümüz ilk dalış için
yeterlidir
MGH = E. 180 dakika yüzey fasılasından sonra 15m’ye yapacağımız dalış için dip zamanına
eklenecek süre 10 dakikadır.20 dakika dip zamanına 10 dakika süreyi de eklediğimizde dip
zamanımız toplam 30 dakika olacaktır.Dalış tablosuna baktığımız zaman 15 m için sıfır dekolu bir
dalış
olduğunu görürüz ki bu da bu dalışı yapabileceğimiz gösterir.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
65
ALETLİ DALIŞ TEKNİĞİ
AMAÇ
Kursiyer olarak yapacağımız ilk dalışlar, dalış yaşamımız boyunca ihtiyaç duyacağımız ve dalış
esnasında yapmamız gereken hareketleri ilk öğreneceğimiz dalışlardır. Bu dalışlardan önce
alacağımız teorik bilgiler, eğitim dalışlarının hem daha verimli ve güvenli, hem de daha zevkli
geçmesini sağlayacaktır.
Scuba ekipmanları dersinde her bir ekipmanın ne işe yaradığı ve nasıl kullanıldığı, nasıl takılıp
söküldüğü anlatılmıştı. Şimdi de bunları kuşanarak dalışa nasıl geçeceğimizi, dalış öncesinde
(teknede/karada ve su yüzeyinde), dalış esnasında ve dalışın bitiminde (tekneye/karaya çıkana kadar)
neler yapmamız ve ekipmanlarımızı nasıl kullanmamız gerektiğinden bahsedeceğiz.
MALZEME BAĞLANMASI
Tüpü kendinizden dışarı doğru çeviriniz.
BC’yi tüpe yerleştirerek arka kayışlarından sıkıştırınız. Sıkılığını kontrol etmek için taşıma kayışından
kaldırarak tüpün kayıp kaymadığına bakınız.
Regülatörü yerleştirmeden önce tüpün valfinde O ring olup olmadığını kontrol ediniz. O ring tüp ve
regülatörün birinci kademesi arasındaki hava akışını sağlar.
Regülatörü; ikinci kademesi sağa, BC kamçısı sola gelecek şekilde tüpe yerleştiriniz. Arkadan vidasını
sonuna kadar çok sıkmadan kapatınız. DIN regülatör kullanıyorsanız tüpün valfine regülatörü
vidalayarak yerleştiriniz. Alçak basınç hortumunu BC’nize takınız.
Regülatörü tüpe yerleştirdikten sonra tüpün vanasını saat ibresi yönünde yavaş yavaş açınız, sona
ulaştıktan sonra yarım tur geri çeviriniz. Bu işlemi yaparken basınç göstergesini yüzünüzden uzak
tutunuz.
Tüpü açtıktan sonra basınç göstergesinden ve regülatörden nefes alıp vererek kontrol ediniz.
Tüpü hazırladıktan sonra hiçbir zaman dik bırakmayınız, dikkatlice yere yatırınız.
KUŞANMA VE SUYA GİRİŞ
A) Tekneden Suya Giriş
Kuşanma: Elbise ve patikler giyilir, ağırlık kemeri ve daha sonra da tüp takılmış ve regülatör tüpe
bağlanmış olarak BC kuşanılır. Kuşanma esnasında BC boş olmalı, velcro ve tokalı kemerler vücudu
iyice kavrayacak ancak nefes almayı engellemeyecek şekilde bağlanmalıdır. Paletler hariç tüm
ekipman kuşanılınca teknede buddy-check yapılmalıdır. Paletler tekneden suya girilecek noktaya
(dalış platformu, merdiven sahanlığı veya küpeşte) 1 adım kala giyilmelidir. Paletleri teknenin
ortasında giyerek suya girilecek noktaya kadar paletlerle yürümek özellikle dalgalı havalarda veya
kalabalık ortamlarda tehlikeli olabilir. Özellikle yeni başlayanlar paletlerini giyerken oturmalı veya
destek almalıdırlar. Paletlerinizi tek başınıza ve ayakta giymeniz şart ise bir elle sağlam bir yere
tutunurken paletin palası diğer elle yandan tutulmalı, paleti giyeceğiniz ayağınızı öbür bacağınızın
üzerine 4 şeklinde atarak palet ayağa giydirilmeli, kayışları yerleştirilip ayarlanmalı ve diğer ayak için
de aynı işlem tekrarlanmalıdır veya paletler yerde dururken bir ayağımızla paletin ön tarafına basarken
öbür ayağımızı paletin içine iterek yerleştirmeli sonra diz çökerek kayışları ayarlanmalıdır(kolayınıza
giden yöntem tercih edilebilir). En son olarak maske takılır, maske lastiği ile yüz arasında başlığın
kenarı veya saç sıkışıp sıkışmadığı kontrol edilerek dalışa hazır hale gelinir.
Suya giriş: Atlama noktasının iyice kenarına yaklaşılmalı, platforma veya zemine sadece topuklarla
basılmalıdır. Regülatör takılır, BC 1/3 oranında şişirilir (daha fazla değil, sonra soluk alamazsınız).
Atlayacağınız noktada aşağıda kimsenin olmadığından emin olduktan sonra bir elle maske ve
regülatör, diğer elle de BC’nin önü tutulur, ileriye bakarak büyük bir adım atılır. Zıplama gibi bir hareket
yapılmamalıdır. İlk batıştan sonra BC bizi su yüzüne çıkartacaktır. Ayrıca stand-by veya dalış eğitmeni
de gerektiği anda yardım etmek üzere hemen yanımızda olacaktır. Su yüzüne çıkınca tekneye O.K.
işareti vermek ve hemen 2-3 metre açılarak bizden sonra suya girecek dalgıca yer açmak
gerekmektedir. Daha sonra stand-by’ın veya dalış eğitmeninin yardımıyla ilk çalışmaları yapacağımız
sahile yakın sığ bölgeye yüzülür.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
66
B) Karadan Suya Giriş
Kuşanma: Karadan suya girişte kuşanma şekli tekneden suya girişle hemen hemen aynıdır. Ancak
paletlerin kıyıda giyilmemesi, paletler elde olarak suyun dizlere kadar yükseldiği yere gelene dek
yürünmesi gerekir. Burada dalış eğitmeni veya stand-by’dan destek alarak paletler giyilir. Yöntem,
tekneden suya giriş bölümünde paletlerin ayakta tek başına giyilmesi yöntemi(4 harfi oluşturacak
şekilde) ile aynıdır.
Suya giriş: Su dalgalı ise dalgalara mümkün olduğu kadar az darbe yüzeyi göstermek için suya yan
yan girilmelidir. Dalganın şiddetine göre paletlerin kıyıda giyilmesi ve denize kadar yan yan yürünmesi
de gerekebilir. Bu konuda dalış eğitmeninin talimatına uyulmalıdır.
DALMADAN ÖNCEKİ SON KONTROL (BUDDY CHECK)
BC’nin basma ve boşaltma butonları, kamçısının bağlı olup olmadığı kontrol edilir.
Ağırlık kemerinin bağlı olduğu, açma tokasının doğru yönde olduğu kontrol edilir.
BC’nin ve tüpün bütün bağlama kayışları kontrol edilir
Tüpün açık olup olmadığı önce vanasından, sonra ikinci kademeden nefes alıp vererek kontrol edilir.
Son olarak herşey tamamsa OK verilir.
ŞNORKEL VE REGÜLATÖR DEĞİŞTİRME
Dalış noktasına ulaşınca başınızı yüzeye çıkarmadan şnorkeli çıkarıp sağ elinizde hazırladığınız
regülatörü ağzınıza yerleştiriniz ve regülatörü temizleyiniz.
Dalıştan çıkışta regülatörden bir nefes aldıktan sonra çıkarıp yerine şnorkeli yerleştiriniz. Nefes
vererek şnorkeldeki suyu boşaltınız.
DALIŞTAN ÖNCE
Dalıştan önce dalış eğitmeni kursiyerle 30 sn – 1 dk. süren bir su üstü brifingi yapar. Bunun amacı
hem kursiyerin biraz rahatlaması, hem de dalışla ilgili ön bilgilerin kendisine aktarılmasıdır. Bu bilgileri
sıralayalım :
a) Suyun içinde olduğun süre içinde derinlik ne olursa olsun hiç soluk tutma, sürekli soluk alıp ver.
Yavaş ve derin solumalı, soluk verdikten sonra boş ciğerle bir an durup tekrar soluk almalısın. Bu,
bütün dalış yaşamın boyunca hiç unutmaman ve hep uygulaman gereken en temel kuraldır.
b) Dalışta yapacağın tüm çalışmaları ilk önce dalış eğitmeni yapacak, daha sonra sana yapmanı işaret
edecek.
Kulak Eşitlemesi: Dibe dalarken 2-3m.den sonra basınçtan dolayı kulaklarımız acıyabilir. Bu nedenle
basıncı hissettiğimizde baş ve işaret parmaklarımızla maskemizin üzerinden burun deliklerimizi
kapatarak burnumuza nefes vermeliyiz. Buna kulak eşitlemesi denir. Bu işlemi kulaklarımız acımaya
başlamadan yapmalıyız. Bazı insanlar kulak eşitlemesini yutkunarak veya çenelerini oynatarak da
yapabilmektedirler.
Maske Eşitlemesi: Yine dalarken basınçtan dolayı maske yüzümüze yapışabilir ve gözlerimiz
kanlanabilir. Bunu önlemek için suda alçaldıkça zaman zaman maskenin içine burundan hava
üflenmelidir.
Dalmak için: BC inflatörünün hortumunu sol elinle başının üstüne kaldır ve boşaltma butonuna bas
(dalış eğitmeni BC boşaltma ve şişirme butonlarını bir kere daha gösterecektir). Havanın boşalabilmesi
için hortumun hava çıkışının, BC’ye bağlantı yerine göre daha yüksekte olması gereklidir. Sadece
BC’mizi boşaltmak dalmak için yeterli değildir. Aynı zamanda yavaş yavaş nefes de vermeliyiz.
Böylece ciğerlerimizin hacmi küçülür ve batarız. BC’yi boşaltmanın ve nefes vermenin etkileri 1-2
saniye sonra görüleceğinden bunları yavaş yavaş yapmalıyız.
DALIŞ ESNASINDA YAPILACAK EĞİTİM ÇALIŞMALARI
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
67
A. Adaptasyon
Yukarıda anlatılan şekilde dalışa geçilir. 1-2 metre derinlikte kursiyer ve dalış eğitmeni karşılıklı diz
çöker, 3-5 dk. boyunca karşılıklı durarak soluk alınıp verilir ve böylece solumanın belli bir ritme
girmesi, yavaş ve derin düzenli soluk alıp vermenin başlaması ve ilk heyecanın yatışması sağlanır.
Kursiyer için en önemli aşamalardan biri bu aşamadır. Su altında regülatör ile soluk alıp vermenin ne
kadar kolay olduğunu bu sayede anlayan kursiyer bundan sonraki çalışmalara daha rahat geçer.
B. Nötr Yüzerlilik Ayarlaması
Dalışta soluma tekniği kadar önemli ikinci bir konu da yüzerlik ayarıdır. Giydiğimiz neopren dalış
elbiselerinin yüzdürücü etkisi nedeniyle ağırlığımız genelde batmamıza olanak vermeyecek kadar
azdır, bu nedenle ağırlık kemeri takarız. Kursiyerlerin genelde normalden 1-2 kg. fazla ağırlık almaları
problemsiz olarak dalmalarına yardımcı olur. Ancak dipte gereğinden ağır olan dalıcı gereksiz yere
yorulacak, bu yüzden fazla hava harcayacak, dibi bulandırarak dalışı diğerleri için keyifsiz hale
getirecek ve dipte sağa sola çarparak ortama zarar verecektir. Bu yüzden yüzerliğimizi ayarlamayı
öğrenmemiz çok önemlidir. Bunun için de ilk olarak yüzerliğimizi kontrol etmemiz gereklidir.
BC kullanmadan: Paletlerin ucu yere değecek şekilde yüzükoyun uzanılır, eller vücudun iki
yanına yapışıktır. Soluk verilerek ciğerler tamamen boşaltılır, ciğerlerimiz de BC gibi çalıştığı için
paletlerin ucu kuma değerken vücudun ön kısmı yere yaklaşır. Bu esnada tekrar soluk alınarak
vücudun ön kısmının yükselmesi sağlanır ve bu birkaç kez tekrar edilir. Alınan soluğun yarattığı
kaldırma kuvveti gecikmeli olarak etki ettiğinden yükselmeye başlayınca soluk verilmeli, alçalmaya
başlayınca soluk alınmalıdır. Bunu başarıyorsak ağırlığımız dengede demektir. Eğer iyice derin soluk
alınca dahi vücut yerden hiç yükselmiyorsa fazla ağırlık alınmış demektir.
BC kullanılarak: Soluk alınıp verilerek yapılan bu çalışma başarı ile tamamlanınca, aynı
uygulama BC kullanılarak yani BC şişirilip boşaltılarak yapılır. Burada dikkat edilecek husus BC’ye
aniden çok miktarda hava basmamak, kesik kesik az miktarlarda hava basmak ve kaldırma etkisi
hissedilince BC’yi boşaltmaktır. Kaldırma etkisi BC ile yapılan çalışmada da 1-2sn. gecikmeli olarak
hissedilecektir.
Suda Askıda Kalma: BC ile de yüzerlik kontrolü sağlandıktan sonra, BC’mizin şişirme
düğmesine kesik kesik basarak yükselip paletlerimiz yere değmeyecek pozisyonda suda asılı kalmayı
denemeliyiz.
C) Regülatör Çalışmaları
Dipte regülatör çıkartma ve takma: Dipte regülatör ağızdan çıkarılır, 10’a kadar sayılır, yine takılır.
Regülatör ağızda değilken ağız açık tutulur, böylece bu durumda dahi ağza su girmediği görülmüş
olur. Regülatör takılınca tutulmuş olan soluk regülatörün içine verilerek regülatörün içine girmiş olan su
tahliye edilir. Sonra nefes alınır.
Regülatör bulma: Dalış esnasında birinin çarpması, hortumun bir yere takılması vb. sebeplerle
regülatör ağızdan çıkabilir. Bu nedenle regülatörün bulunarak yeniden takılmasını önceden öğrenmek
şarttır. Bu çalışma için regülatör ağızdan çıkarılarak atılır. Sonra sağ yana eğilerek regülatörün
aşağıya sarkması sağlanır. Sağ kol ile kalçadan itibaren arkadan öne doğru geniş bir kavis çizilir,
regülatör hortumu kola takılacak ve elimize gelecektir. Eğer hortum bir yere sıkışmış ise ve yukarıda
açıklanan şekilde yakalanamıyorsa sağ el ile sağ omzun arkasına uzanılır, bulunan ilk hortum
çekilerek regülatör veya oktopus yakalanır. Regülatörü tahliye etmek için yeterli nefesimiz
kalmamışsa, regülatör ağzın hemen yanında tutulur ve mapsa basılarak tüpteki hava ile içindeki su
tahliye edilir ve hemen ağza takılır. Regülatör ağızda iken asla mapsa basılmamalıdır, aksi takdirde
ciğerlere aşırı basınçlı hava giderek yaralanmalara sebep olabilir.
HAVANIN BİTMESİ
Normal koşullarda sualtında basınç göstergesini kontrol ettiğiniz için havanızın bitmemesi gerekir.
Eğitmeniniz tüpünüzü yavaşça kapatır, havanın gelmediğini anlayınca havam bitti işareti verilir.
Eğitmen tekrar tüpü açar ve normal soluk alıp vermeye devam edersiniz.
Oktopus kullanımı: Dalıcı havasının bittiğini gösteren işareti yapar, okey işaretinden sonra diğer
dalıcının oktopusunu kendi alarak nefes alır, sağ eller birbirini tutar.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
68
Çimlenme: Birden fazla kişinin aynı regülatörü kullanmasıdır. Dalış esnasında bir dalgıcın birinin
havası biterse veya bir arıza nedeniyle regülatöründen soluk alamıyorsa, dalış arkadaşına (buddy)
“havam bitti” işareti verir. Dalış arkadaşı bu durumda havası biten dalgıca oktopusunu verecektir. Eğer
oktopusu yoksa (böyle bir durum olmamalıdır) veya arızalıysa, bu durumda dalgıçların çimlenme
yöntemiyle mevcut havayı paylaşmaları gerekmektedir.
Bunun için dalıcılar yüz yüze gelecek şekilde birbirlerine dönerler, havayı veren sağ eliyle regülatörünü
tutar. Diğer dalıcı da sol eliyle havayı verenin regülatörü tutan elini tutar. Bilekten veya regülatörün
hortumundan tutulmaz! Her iki dalgıç da boş elleriyle diğerinin BC’sinin omuz kayışından tutar. Havayı
veren iki kez soluk alır, ikinci soluğunu tutar ve regülatörü bırakmadan diğerine uzatır. İkinci dalıcı ilk
önce tuttuğu soluğu vererek regülatörü tahliye eder, iki soluk alır, ikinciyi tutarak havayı veren dalgıcın
regülatörü tekrar almasını ve solumasını bekler. Dalışa bu şekilde devam edilmemeli, soluma düzene
girdikten sonra derhal çıkışa geçilmelidir. Eğer yükselirken aynı zamanda ilerlenmesi de gerekiyorsa
dalıcılar kol kola girmelidir. Ayrıca yükselme esnasında nefes alma sırasını bekleyen dalıcı ağzından
az miktarda kabarcık vermelidir. Çünkü yükselirken nefes tutmak ileriki derslerde göreceğimiz akciğer
barotravmaları hastalığına neden olabilir.
Regülatörün serbest akışa geçmesi
Serbest akışa geçmiş bir regülatörü ağzınızda tutmayınız.
Regülatörü elinizle tutarak ağzınızın dışına doğru bastırınız
Dışa doğru kaçan havadan istediğiniz kadar soluyabilirsiniz.
Bu durumda hemen yükselmeye başlamalısınız. Yüzeye çıktıktan sonra tüpünüzü kapatınız ve
regülatörünüzü en kısa zamanda profesyonel bir tamirciye götürünüz.
Alternatif hava kaynağı ile çıkış
Buddynize alternatif hava kaynağını verdikten sonra fiziksel ve gözle kontak kurunuz.
Buddynizi tüp valfinden, kolundan veya omuzundan tutunuz.
Tuttuktan sonra rahat nefes alıp verebiliyorsanız yükselmeye başlayınız.
Siz ve buddyniz sephiyenizi ayarlayınız. Çıkış hava verenin kontrolünde olmalıdır
D) Maske Çalışmaları
Birinin çarpması, takılma, kayışlarının gevşekliği veya aşırı sıkılığı, maske lastiği ile deri arasında
saç, başlığın kenarı vb. kalması durumunda maske kısmen veya tamamen su alabilir veya
yüzümüzden çıkabilir. Bu durumlarda gerekiyorsa maskeyi düzeltmek veya tekrar takmak ve içeri
giren suyu boşaltmak gereklidir.
Yarıya kadar dolu maskenin boşaltılması: Bunun için maske alttan hafifçe kaldırılarak içine yarı hizaya
kadar su girmesi sağlanır. Daha sonra baş 45° yukarı kaldırılır, maskenin çerçevesinin üst kısmının
ortasına bastırılır. Burundan yavaşça soluk verilir. Burundan maskenin içine dolan hava, suyu dışarı
itecektir. Eğer bir kerede maske boşalmadıysa regülatörden soluk alınır ve yine yavaşça burundan
verilerek kalan suyun tahliye edilmesi sağlanır. Bu uygulama birkaç kez yapılarak alışkanlık edinilmesi
sağlanır.
Not:Su altında asla burundan nefes alınmaz! Bu alıştırma sırasında burundan nefes almak su
yutmaya ve paniğe neden olur.
Tamamen dolu maskenin boşaltılması: Aynı alıştırma bu sefer maske tamamen su ile
doldurulduktan sonra yapılır.
Maskenin tamamen çıkarılması, takılması ve boşaltılması: Bundan sonra sıra maskenin tamamen
çıkarılması, sonra tekrar takılması ve boşaltılmasındadır. Uygulama aynı şekilde yürütülür. Burada
dikkat edilecek husus maske yeniden takılırken acele edilmemesi ve telaşa kapılınmamasıdır. Maske
takıldıktan sonra el yordamıyla lastiğin altında başlığın kenarı, saç vb şeylerin sıkışıp sıkışmadığını
kontrol etmelidir. Su bir defada boşalmadıysa kesinlikle burundan soluk alınmamalı, soluk ağızdan
alınıp maskenin üst kenarına elle bastırılırken yavaşça burundan verilerek maskenin boşalması
sağlanmalıdır.
Sualtında maskesiz yüzme
Sualtında maskeniz çıkarsa yüzeye maskesiz çıkmak zorunda kalabilirsiniz. Burnunuzda nefes
almadan regülatörden nefes alıp veriniz.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
69
Gözlerinizi açınız, maskesiz de gölgeleri ve objeleri seçebilirsiniz.
Kontak lens kullanıyorsanız gözlerinizi kapatınız ve buddyniz size yol göstersin.
Yüzeye çıkış
Önce çıkış işaretleri verilir (çıkıyoruz ve OK işaretleri)
Çıkış saatine bakılır
Bir el, başı korumak için yukarıya doğru kaldırılır, diğer elle BC’nin kamçısı tutulur
Yukarıya doğru etraf kontrol edilerek yükselinir
Yavaş yavaş normal nefes alıp vererek yüzeye çıkılır. Çıktıktan sonra BC şişirilerek yüzer durumda
kalınır.
E) Yan Yüzüş Alıştırmaları:
Denge ve yüzerlik kontrolü sağlandıktan sonra yapılması gereken bir çalışma da, sağa ve sola yan
yatarak en az 30-40 metre etrafa sürtünmeden ve denge kaybolmadan yüzme çalışmasıdır.
F) Kontrollü İniş ve Çıkış:
4 ve 5. Eğitim dalışlarında kıyıdan değil, direk teknenin altından BC’yi kendimiz kullanarak 8-10m.ye
dik olarak inmeli ve palet gücü ile yükselmeliyiz. Bu durumda inerken çok hızlı inmemeli (max 25
metre/dakika), buddy ile yüz yüze ve aynı hızla inilmeli, inerken denge korunmalı ve kolların ve
bacakların sağa sola savrulmamasına dikkat edilmelidir.
Çıkış esnasında dikkat edilecek en önemli noktalardan biri sürekli, derin ve yavaş soluk alıp vermek,
asla nefes tutmamaktır. Aynı derecede önemli diğer bir konu da çıkışın kontrollü ve yavaş yapılmasıdır
(max. 10 metre/dakika). Çıkardığımız hava kabarcıklarının en küçükleri izlenmeli ve asla bu
kabarcıklardan hızlı çıkılmamalıdır. Yükselirken yukarı ve çevreye bakılmalı ve çıkış esnasında tehlike
yaratabilecek kayık, duba vb. önceden fark edilmeye çalışılmalıdır. Su yüzüne çıkınca BC şişirilmeli
ve buddy ile birlikte sudan çıkış noktasına gidilmelidir.
G) Ağırlık kemeri çıkarıp takma:
Sualtında dibe diz çökülür ve BC içindeki bütün hava tahliye edilir, iki el ile ağırlık kemerinin iki
ucundan tutularak parmak hareketi ile kemer tokası çözülür. Ağırlık kemeri elden bırakılmadan
bacaklarımızın dizden aşağı arka tarafına bırakılır ve sonra hafif öne doğru eğilerek tekrar belimize
kuşanılır.
H) Sualtında tüp ve BC çıkarıp giyme:
Sualtında dibe diz çökülür ve BC içindeki bütün hava tahliye edilir, göğüs kolonları
gevşetildikten sonra bel kayışı açılır, sol kolumuz göğüs kolonu içinden geçirildikten sonra, sağ bel
kayışını öne doğru çekerek tüp sırtımızdan çıkarılıp öne alınır. Tekrar kuşanmak için sağ kolumuz sağ
göğüs kolonundan geçirilerek tüp dibinden iterek sırtımıza yerleştirilir, sol kolumuz göğüs kolonundan
geçirildikten sonra bel kayışı takılır ve göğüs kolonları sıkılır.
Dikkat edilecek nokta ağırlık entegreli BC veya aluminyum tüp kullanımı halinde tüpün elden
bırakılmamasıdır.
I) Su üstünde tüp, BC giyme:
BC havası bir miktar indirilir, tüpün dip kısmı bacaklarımızın arasına gelecek şekilde tüpün
üzerine oturlur ve ellerimiz göğüs kolonlarından geçirilir. Tüp bacaklarımız arasından bırakıldığında
BC’deki hava sayesinde direk sırtımıza oturacaktır, gerekirse hafif geri yüzme pozisyonunda BC
sırtımıza tam olarak yerleştirilir ve tüm kolon ve kayışlar sıkılır.
SUDAN ÇIKIŞ
Tekneye çıkış:Teknenin dalış platformu varsa ve sudan doğrudan platforma çıkılması
gerekiyorsa, platformun kenarına gelinir. Kuvvetli bir makas hareketiyle palet vurularak sudan
yükselinir ve kollardan kuvvet alınarak dizlerden biri platforma konur. O diz üzerinde yükselinir,
diğer diz de platforma konur. Bir diz yerdeyken diğer ayak platforma basılarak ayağa kalkılır,
kenardan uzaklaşılarak uygun bir yerde BC ve paletler çıkarılır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
70
Tekneye merdivenle çıkılacaksa ve istavroz merdiven varsa paletlerle çıkılabilir. Merdiven normal bir
merdivense çıkmadan hemen önce paletler sıra ile çıkarılarak kayışlarından bileklere takılır, sonra
merdivenden çıkılır. Su ile temas garantili olarak kesilene kadar paletlerden ve maskeden
ayrılmamalıdır. Kursiyerler başta BC’lerini ve ağırlıklarını sudan çıkmadan önce tekneye verebilirler,
böylece çıkışı daha emniyetli gerçekleştirmeleri sağlanmış olur.
Kıyıya çıkış:Yaklaşık bel hizasına kadar yüzerek gelinir, burada dalış eğitmeni veya stand-by ile
yardımlaşarak paletler çıkarılıp ele alınır ve kıyıya çıkılır. Eğer dalga fazlaysa yan yürüyerek
çıkılır.
BRÖVEYE HAK KAZANMAK
1 yıldız dalgıç adayının bröveye hak kazanabilmek için en az 5 adet eğitim dalışı yapması
gerekmektedir, ancak bu 5 dalışı tamamlayan her adayın bröveyi alabileceği anlamına gelmez.
Yukarıda anlatılan bütün çalışmaların eksiksiz ve kusursuz olarak yapılabildiği konusunda dalış
eğitmeninin ikna olması esastır.
1.
1 ve 2. dalışlarda maksimum derinlik 8 metredir. İdeal olan bütün alıştırmaları yapmaktır ama
regülatör ve maske alıştırmaları kursiyerin isteğiyle pas geçilebilir.
2.
Dalış maksimum 12 metreye yapılır. Diğer alıştırmalara ek olarak regülatör ve maske çalışması
da yapılır.
3. 4. Ve 5. Dalışlarda maksimum derinlik 18 metredir. Maske ve regülatör çalışmaları kesinlikle
tamamlanmalı, BC ile dik iniş ve palet ile dik çıkış çalışılmalıdır.
4. Dalış eğitmeni 5. Dalışın sonunda kursiyerin açık deniz dalışa hazır olmadığını düşünüyor ise
gerekli
konuda çalışmak üzere 6, 7,8…nci eğitim dalışları yapılır.
Yukarıda açıklanan tüm çalışmalar dalış öncesinde dalış eğitmeni tarafından kursiyere anlatılır,
dalış esnasında da uygulamayı ilk olarak dalış eğitmeni yapar ve kursiyerin her şeyi pratikte görmesini
sağlar. Daha sonra dalış eğitmeninin işareti ile kursiyer çalışmaları tekrarlar.
Kursiyer dalış esnasında dalış eğitmenini sürekli görecek pozisyonda olmalı, onu hiç gözden
kaçırmamalıdır. İlk dalışlarda elele tutuşmak doğru ve faydalı bir davranış olur.
Dipte palet vuruşları yavaş ve düzgün bir ritimle kalçadan yapılmalıdır. Hızlı palet vurmak çabuk
yorulmaya ve aşırı hava tüketmeye neden olur, bu nedenle kaçınılması gereken bir davranıştır.
Herhangi bir nedenle dalış eğitmenini gözden kaybeden kursiyer, etrafına bir bakındıktan sonra
hemen kontrollü bir şekilde yükselerek yüzeye çıkmalı ve BC’sini şişirerek dalış eğitmeni beklemelidir.
Dalış eğitmenini aramaya veya dalışa kendi başına devam etmeye kalkmamalıdır. Dalgalı denizde
yüzeye çıktıktan sonra seslenerek haberleşmeye çalışılmalıdır.
TSSF/CMAS Bir yıldız dalıcı eğitimi ders notları
71

Benzer belgeler

DALMA TEKNİĞİNDE KULLANILAN TERMİNOLOJİ ABC dalış

DALMA TEKNİĞİNDE KULLANILAN TERMİNOLOJİ ABC dalış gibi kaydeden cihaz Geçerli bir dalış kurumundan kurs alan adayın hak ettiği dalıcı belgesi Aletli dalışlarda uyulması gereken yüzeye çıkış (15-18 m/dak) Aletli dalışlarda uyulması gereken dibe ini...

Detaylı

tssf / cmas iki yıldız dalıcı eğitimi ders notları

tssf / cmas iki yıldız dalıcı eğitimi ders notları olmakla birlikte alacağınız sertifikalarda ilerleyen aşamalar olduğunu belirtmek isteriz. Bu sistemde dereceler ve bu derecelere ait yetki ve sorumluluklar şu şekilde ilerlemektedir:

Detaylı