bozkır yelkencileri - Ankara Yelken Kulübü

Transkript

bozkır yelkencileri - Ankara Yelken Kulübü
BOZKIR YELKENCİLERİ
OCAK 2013, YIL: 3, SAYI: 9
AYK
BOZKIR YELKENCİLERİ
Ankara Yelken Kulübü
Üyeleri için haberleşme forumudur.
üç ayda bir elektronik ortamda
yayınlanır. Para ile satılmaz.
Sahibi
Ankara Yelken Kulübü adına
Adnan Özaslan
Tanıtım, Reklam, Sponsorluk Kurulu
Sermurat KÜÇÜKGÜL (Başkan)
Tanju AKTUĞ
Hadi ATALAY
Miray BAKIR
Himmet BİROL
Cenk CENKÇİ
Mehmet ÖZÇETİN
Murat ÖZDEN
Seçgün ÖZTÜRK
Yeşim TURAN GÜREL
Zafer TÜRKYILMAZ
Ali YETKİN
Bülten Komisyonu
Editör:
Tanju Aktuğ
Redaktör:
Yeşim Turan Gürel
Miray Bakır
Mehmet Özçetin
Seçgün Öztürk
Ali Yetkin
“Yazılar yazarların görüşlerini yansıtır. Yazılardaki görüşler Ankara Yelken Kulübünü bağlamaz”
İçindekiler
Natural Born Killers NBK 1/3
TOPKAPIspor vs. MANİSAspor
Kanuni dönemi ile ilgili genel bilgiler
Suat Tülek
BOZKIRIN CESUR ÇAYLAKLARI
The Marmara BAYK 1.Trofenin ardından
Bordum kış trofesi yarışlarına katılan bir ekibimizin birinci ayak anıları.
Mete Elçi
Star
Olimpiyatlardan kayan bir yıldız
Tanju Aktuğ
Sonbahar Yarışları ve Ankara Yelken Sporcuları
Kulübümüz genç sporcularının katıldıkları yarışlar ve aldıkları sonuçlar
Ercan Çelik
AYK Lokali’nde Yılbaşı
Üyelerimiz ve yakınları yeni yıla hep birlikte lokalimizde girdiler
Miray Bakır
Ankara Yelkenden
Kulübümüzden haberler
Tanju Aktuğ Deniz Esen
Bulmaca
Deniz ve yelken bulmacalarımızın sekizincisi
Tanju Aktuğ
UMUT
Yeni yıla girerken “en güzel yıl henüz yaşamadığımız olandır” dileğini
paylaşıyoruz.
Tanju Aktuğ
Kapak ve Editör’den sayfası fotoğrafları Rasim Can SARAÇLAR
1/2/3/4
5/6/7
8/9
10
11/12
13
14
15
Editörden
Değerli okuyucularımız, yeni bir yıla girdiğimiz
şu günlerde yeni yıl coşkusu ve yepyeni yazılar
ve yazarların heyecanı ile karşınızdayız.
Sayın üyemiz Suat Tülek büyük denizciler
Barbaros Hayrettin ve Piri Reis’i anlatan
yazı dizisine Kanuni döneminin genel bir
portresini çizerek başlıyor. Oldukça popüler
bir dizi olan Muhteşem Yüzyıl dönemini bir
de Sayın Tülek’in yorumu ile izleyeceğiz. Üç
bölüm sürecek yazı dizisinin ilk bölümü bu
sayımızda. Kalan daha denizci diğer iki bölüm
ise gelecek sayılarda.
Bodrum kış trofesinin ilk ayağı kötü hava
koşulları, teknelerde oluşan hasarlar ve en
önemlisi bir yelkencinin yaşamını yitirmesine
dek uzanan kazaları ile gündem yarattı.
Kulübümüz üyelerinden oluşan bir ekipteki
arkadaşlarımız da yaşadıklarını ve kendilerine
neden “Bozkırın cesur çaylakları” adını
verdiklerini bizlerle paylaşıyorlar.
2013
yılına
girerken
lokalimizde
gerçekleştirilen kutlama üyelerimiz ve
yakınlarını bir araya getirdi. Sayın Bakır bu kez
röportaj yerine o güzel geceyi bizlerle paylaştı.
Yarış
teknelerini
tanıtan
dizimiz,
kulübümüzden haberler, genç sporcularımızın
bizleri gururlandıran yarış katılımları ve kürsü
başarıları, bulmacamız gibi klasik köşelerimiz
de sizlerle.
Yeni web sitesinin devreye girmesi nedeni
ile yayınımızda oluşan aksaklıkları giderdik
ve bu aksaklığı affettirmek için bir teknik
yeniliği sizlere sunuyoruz. Bültenimizi iphone
veya ipad’den okumak isteyen dostlarımız
kullanılan flaş uygulaması nedeni ile bize
sitem ediyorlardı. Onları daha fazla üzmemek
için sitede bültenin PDF formatında bir
kopyasını da yayınlamaya başladık. “Acrobat’a
da yelken bastık” sloganı ile başlattığımız
bu uygulamanın dergiyi daha rahat okunur
ve indekslerde yer alır hale getireceğine
inanıyoruz.
Daha nice güzel ve yelkenli yıllarda, başka,
başka yeniliklerle görüşmek üzere…
Tanju Aktuğ
Takdim
Bu 3 bölümlük derleme yazı dizisi; yaklaşık bir yıllık çeşitli kitap okumalarım, internet araştırmalarım
sonucu ”gerçek olaylar ve tarihler” değiştirilmeden yazılmıştır. Ancak olayların sebep/yöntem /
süreç’leri; çeşitli seçeneklerden/spekülasyonlardan “kendimce uygun” bulduklarım üzerinden
yazılmışlardır ve bu açıdan bakılırsa tamamıyla hayali ve kurgusaldırlar.
Her türlü düzeltme/çıkarma/eklemelerinize açıktır.
Suat Tülek – Ocak 2013
Teşekkür 1:
[Natural Born Killers NBK ] yazı dizisinde kullanılan resimler
• Hürrem, Kanuni, Mahidevran, Pargalı1, Pargalı2, Rüstem, Sadrazam, Sokollu VİKİPEDIA’dan
• Mihirmah Sultan Yannick ve Ben Jakober Vakfı Koleksiyonu’ndan
• Safiye Sultan, Piri Reis internette çeşitli sitelerde yayınlanan bir çok örneklerinden birisinden
• Aden, Hürmüz çizimleri, Barbaros “XVI yüzyılın denizci bir bilim adamı yaşamı ve yapıtları ile Piri Reis”
kitabından (Cevat Ülkekul Ankara 2007) alınmıştır. Açık lisans ile yayınlayan veya başvurumuz üzerine
izin veren sahiplerine teşekkür ederiz.
Teşekkür 2:
[Natural Born Killers NBK ] yazı dizimi okuyanlar var ise, dizi arası bir iki şey söylemek istiyorum
• Tüm “Tudors” dizisini ve ilgili diğer Tudors filmlerini seyrettim
• Tüm “Borgias” dizisini ve ilgili diğer Borgias filmlerini seyrettim
• Ama 1 adet de olsa 1 tanecik de olsa “HÜRREM” dizisi seyretMEdim (henüz).. belki dizi bitince
tamamını seyrederim. Birçok Deniz kitabı okudum, filmleri seyrettim, internette günlerce/aylarca
sörf yaptım ama 3 kişi ve 3 kitap Deniz Literatürlerimin temelidir. Kendilerine ve hediye ettikleri
kitaplarına teşekkürlerimle,
• 1975 Kızılay’da Goralı altında bir pasaj vardı. Ve orada sahaflık yapan, devlet memurluğundan emekli
Necati Amca (Necati Oktay). Ankara için bir simgeydi. Bizim rutin mekanımız olan, onun o küçücük
sahaf dükkanı, bir kültür merkezi, dünyaya açılan bir pencereydi. Bana 1975’de altta göreceğiniz
“Kitab-ı Bahriyye”yi hediye etmişti. (zaman zaman işi olduğunda dükkanına biz bakardık. o da bizlere
hediyeler verirdi.) Dostluğumuz öyle ilerlemişti ki 1980’lerin 2. yarısında Ordu’da mecburi hizmet
yaparken Necati amcayı ve eşini Ordu’da 1 hafta misafir etmiştim. Uzun yıllar önce vefat eden Necati
Oktay’a huzurlarınızda kendi adıma ve tüm Ankaralı’lar adına teşekkür ediyorum.
• 2007 Beraber Yelken Eğitim gezileri organize ettiğimiz Anıl Çivi kaptanım. Bana Katip Çelebi’nin
“Tuhfetü’l Kibâr Fî Esfâri’l Bihâr, (Deniz Savaşları Hakkında Büyüklere Armağan)” kitabını hediye etmişti.
Bu Kitap da Denizcilik tarihimize ilgimde vites artıran bir aşamadır. Teşekkürler Anıl kaptanım.
• 2011 Yaş günüm için, sevgili eşim Necla Tülek, bana bir PİRİ REİS kitabı hediye etti. Kitabı her ayın
ilk pazar günü kurulan Ayrancı Antika Pazarı’ndan almıştı. İstanbul Deniz Müzesi Komutanlığı -Piri
Reis Araştırma merkezi Tarafından 2007 yılında basılan Tümg (E) Cevat Ülkekul’un 3 ciltlik çalışması:
“Yaşamı ve Yapıtlarıyla Piri Reis”. Binlerce, teşekkürler Necla; bence bu kitap Piri Reis ile ilgili en detaylı
literatür.
1
Natural Born Killers
NBK 1/3
TOPKAPIspor vs. MANİSAspor
1513 Manisa-spor
Topkapı-Spor Direktörü 1. Selim; oğlu Kanuni’yi Saruhan
Manisa- Spor’a direktör olarak atadı.
Kanuni Saruhan’da 7 yıl direktörlük yaptı. En iyi oyuncusu
Yunanistan-Parga doğumlu İbrahim’di.
1515 Şehzade Mustafa doğdu
Bir Çerkez kızı olan Gülbahar, Kanuni ile birlikteliğinden Şehzade
Mustafa’yı doğurdu.
Kanuni’nin Annesi Ayşe Hafsa Sultan tarafından çok beğenilen
Gülbahar ile Kanuni arasında nikah kıyıldı. Gülbahar’ın ismi
bundan sonra Mahidevran oldu.
1520 Topkapı-spor ‘a Direktör oluyor
Kanuni; Yaklaşık yedi yıllık Manisa-spor direktörlüğünün
ardından, Eylül 1520’de babası I. Selim’in ölümü üzerine
İstanbul’a geldi ve 30 Eylül 1520 tarihinde Topkapı-spor’un 10.
Direktörü olarak göreve başladı.
1521 Gazali öldürüldü
Şam-spor başkanı Gazali; Kanuni’yi tanımadı isyan çıkardı. İsyan
bastırıldı Gazali öldürüldü (27 ocak1521)
1522 Cem Sultan’ın şehzadesi Murad ile oğulları
öldürüldü
Topkapı-Spor, 20 Aralık 1522’de Rodos’a deplasman maçına
gitti. Rodos-spor’u hezimete uğrattı. Fatih Sultan Mehmet’tin
en küçük oğlu ve II. Bayezid’in küçük kardeşi Cem Sultan’ın
şehzadesi Murad ile oğulları Rodos’ta Hristiyan kimliğiyle
yaşıyorlardı. Bu maçta, Hristiyan taraftarlarla birlikte Rodoslular
lehine tezahüratta bulunan Murad ile oğulları; maçtan sonra
boğduruldu, Murad’ın eşi ve iki kızı İstanbul’a gönderildi.
1523 Pargalı İbrahim; Topkapı-spor’a kaptan oldu
Kanuni, çocukluk arkadaşı Pargalı İbrahim’i, Manisa-spor’dan transfer ederek, Topkapı-spor’un
kaptanlığına getirdi (27 Haziran 1523).
Pargalı İbrahim, Kanuni’nin kız kardeşi Hatice Sultan ile evlendirildi. Böylece Topkapı-spor ’da iyiden
iyiye Manisa-spor fraksiyonunun ağırlığı hissedilmeye başlandı.
2
1525 Yeniçeri Ağası Mustafa Ağa, kâhyası Kıran Bali ile Reis-ül Küttab Haydar öldürüldü
Mart 1525’te, Kanuni Kâğıthane’de avlanırken oyuncular Topkapı-spor’da ayaklanma başlattılar.
Kısa sürede bastırılan ayaklanma sonrasında Menajer Mustafa Ağa, yardımcısı Kıran Bali ile Yabancı
Transferler sorumlusu Haydar idam edildi.
1526-27 Baba Zünnun, Kalender Çelebi öldürüldü
1526-27 yıllarında, Anadolu’da çıkan Baba Zünnun ile Kalender Çelebi isyanları; 1527 yazında bastırıldı
ve bu direktör adayları öldürüldüler. Böylelikle Anadolu takımlarının şampiyonluk iddiasına son verildi.
1527 İranlı Molla Kaabız öldürüldü
Birkaç ay sonra İranlı Molla Kaabız, vaazlarında İsa peygamberin bütün peygamberlerden üstün
olduğu fikrini dile getirdi. Topkapı-spor’un tamamının yabancılardan (Hristiyanlardan) oluşmasında
diretti ve bu sebeple divanda yargılandı. Ancak fikirlerinden vazgeçmeyen Molla Kaabız idam edildi.
1531 Hürrem dönemi başlıyor
Polonya’ya bağlı Ukrayna-spor’da çok genç bir oyuncu olan Roxelana; 1920 yılında Bir Tatar Menajer
tarafından kaçırılarak Topkapı-Spor’a transfer edildi. Roxelana(Hürrem) Topkapı-spor’da yıllarca
çoğunlukla yedekte kaldı.
•
1521’de bir gol attı Kanuni’den bir erkek çocuk doğurdu (Mehmed)
•
1522’de bir gol daha attı; Kanuni’den bir kız çocuk doğurdu (Mihrimah). Ama hala yedekteydi
•
1524 attığı “şahane bir gol” Kanuni’den bir oğlan çocuk daha doğurmuştu (Selim). Bu durum
onu yedeklikten kurtardı.
•
1525’de güzel bir gol daha attı; Kanuni’den bir erkek çocuk daha doğurdu (Bayezid).
•
1531’de de Cihangir’i de doğurunca, Kanuni’yi Nikah masasına oturttu.
Ve bundan sonra Hürrem, Topkapı-spor’da oyunculuğu bırakıp direkt Direktör Yardımcısı oldu.
Kanuni’nin baş danışmanıydı. Ve de artık takımda Manisa ekolü değil Slav ekolü geçerliydi.
1536 Pargalı İbrahim boğduruldu
14 Mart’ı 15 Mart’a bağlayan gece Topkapı Sarayı’nda konuk olan Manisa-spor’dan transfer takım
kaptanı Pargalı İbrahim, Kanuni’nin emriyle boğularak öldürüldü.
1553 Şehzade Mustafa Kanuni’nin otağında boğduruldu
28 Ağustos 1553’te Kanuni komutasındaki ordu sefere çıktı. Kanuni, tahta geçmek istediği yönünde
söylentiler olan oğlu Mustafa’yı 6 Ekim’de, Konya Ereğlisi’nde boğdurdu. Mustafa’nın cenazesi Bursa’ya
gönderilirken, annesi Mahidevran ile Mustafa’nın kızı ve cariyeleri de Bursa’ya sürüldü. Ve tüm önemli
elemanlar ayıklanmış, artık Manisa-spor kırıntıları kalmıştı.
1553 Veraset meseleleri
Kanuni ile Hürrem’in 5 çocukları olmuştu. Sırasıyla;
Şehzade Mehmed, Mihrimah Sultan, II. Selim, Şehzade Bayezid,
Şehzade Cihangir.
Yıllarca süren Kanuni-Hürrem yönetimi yavaş yavaş kendine varis
aramaya başladı.
• 1543’de Şehzade Mehmed çiçek hastalığından,
• 1553’de de Şehzade Cihangir, üvey kardeşi Mahidevran’ın
oğlu Mustafa’nın boğdurulmasına üzüntüsünden öldü.
Bu ölümlerden sonra tahta aday olarak geride Selim ve Bayezid kaldı.
Hürrem Bayezid’in varis olmasını istiyordu.
3
1558 Hürrem Sultan’ın ölümü
Hürrem Sultan’ın zehirlenerek ya da kadın hastalığı sonucu öldüğü düşünülür.
1561-62 Şehzade Bayezid ve Oğulları öldürüldü
Hürrem Sultan’ın 1558’de ölümünden sonra, Bayezid koruyucusuz kalmış ve hem kardeşi Selim ile
hem de babası Kanuni ile sürtüşmeye başlamıştır. Bu sürtüşmeler sonucunda; 25 Eylül 1561 tarihinde
önce Bayezid ardından da oğullarını boğularak öldürüldüler. Bayezid ve oğullarının cenazeleri Sivas’a
getirilerek surların dışında bulunan “Melik-i Acem türbesi”ne defnedilmiştir. Bayezid’in ölümünden
sonra Bursa’ya nakledilen karısı bir kale içinde bekletilmiş ve yanında bulunan üç yaşındaki oğlu da
öldürülmüştür.
• Çocukları (oğlanlar)
o Şehzade Orhan (d.1543 Kütahya, - ö. Kazvin, 23.7. 1562 öldürülmüş).
o Şehzade Osman (d.1545 Kütahya, - ö. Kazvin, 23.7.1562 öldürülmüş).
o Şehzade Abdullah (d.1548 Kütahya, - ö. Kazvin, 23.7.1562 öldürülmüş).
o Şehzade Mahmut (d.1552 Kütahya, - ö. Kazvin, 23.7.1562 öldürülmüş).
o Şehzade Murat (d.1559 Amasya, - ö. Bursa, 1.8.1562 öldürülmüş).
• Çocukları (kızlar)
o Mihr-u-Mah Sultan (d.1547 Kütahya - ö. İstanbul, 1593), 1562 ile Damat Muzaffer Paşa evlendi
o Hatice Sultan (d. ve ö. Kütahya, 1550)
o Hanzade Sultan (d. ve ö. Kütahya, 1556)
o Ayşe Sultan (d.1553 Kütahya, - ö. Tokat, 1572), 1568 ile Damat Hoca’Ali Paşa Eretnaoğlu evlendi ve bir oğlan doğum sırasında öldü.
1566 Kanuni’nin ölümü
7 Eylül 1566 gecesi, Zigetvar’ın alınmasından bir gün önce, kaynaklara göre gut, dizanteri, felç veya
anjin sebebiyle vefat etti.
Kanuni’nin vefatının ardından yerine Şehzade Selim geçti (II. Selim)
Suat Tülek
4
BOZKIRIN CESUR ÇAYLAKLARI
The Marmara BAYK 1.Trofenin ardından
Bodrum Açıkdeniz Yelken Kulübü tarafından bu yıl
on ikincisi düzenlenen ve yedi ayaktan oluşan The
Marmara BAYK Kış Trofesi 2013 yarışları 19 Ocak’ta
başladı. 1. Ayak yarışına IRC A sınıfında 32, IRC B
sınıfında 21 olmak üzere toplam 53 tekne ve 360
yelkenci katıldı.
Bizler de skipperımız Adnan ÖZASLAN ile birlikte
IRC B sınıfında yer alan Eternity teknesiyle AYK
adına bu yarışta yer aldık. Sekiz kişiden oluşan
ekibin büyük çoğunluğu daha önce hiçbir
yelken yarışına katılmamış, yelkenciliği yeni
yeni öğrenen AYK üyelerinden oluşuyordu. Yine
çoğumuz Eternity’e ilk defa biniyorduk ve bu yarış da Eternity’nin AYK ekibi ile katıldığı ilk yarıştı.
Daha Bodrum’a gelmeden yarışın ilk günü havanın sert olacağını, hatta yarışların iptal edilmesinin
söz konusu olabileceğini konuşuyorduk. Nitekim Bodrum’a yaklaştıkça yağmur ve rüzgar sağanakları
ve türbülanslar yüzünden uçakta yaşanan sarsıntılar, bizi Bodrum’da nasıl bir havanın beklediğini
gösteriyordu.
19 Ocak Cumartesi günü sabahı sert rüzgar ve aralıklı yağmurla uyandık. Kahvaltı sonrası ilk işimiz
Eternity üzerindeki mevcut yelkenleri çıkarıp “0” yelkenlerimizi takmak oldu. Sert rüzgarda yelken
takmanın ne menem bir iş olduğunu böylece deneyimlemiş olduk. Yarışın start almasına yarım saat
kala marinadan ayrıldık. Yeni yelkenleri daha hiç denememiştik ve yelkenler, özellikle de ana yelken
tam oturmamıştı. Hava marinadan çıktığımızda 19 - 27 knot lodos esiyordu ve deniz iri dalgalıydı.
Start alma zamanı çok yaklaştığı ve hava da yelkenleri oturtmak için çok elverişli olmadığı için,
yelkenleri tam anlamıyla oturtmaya çalışmaktan vazgeçip start hattına doğru yönelmeye başladık.
Start çizgisi Bodrum Kalesi açıklarına konmuştu. Hava ise gittikçe sertleşiyor, rüzgar hızını artırıyordu.
Görüş mesafesi çok düşmüştü, pruvamız da pupamız
da kapkaraydı. Bir kulağımız yarışla ilgili anonsları
dinlemek için telsizde, olabildiğince çabuk start
hattına yaklaşmaya çalışıyorduk. Ancak 52 teknenin
hepsinin birden bu denli sert bir havada start çizgisi
etrafında toplanması ve avantajlı bir çıkış yapma çabası
da ayrı bir maceraydı. Nitekim daha yarış başlamadan
bir teknenin bumbasının diğer teknenin bumbasına
çarptığı, yelken yırtanlar ve hatta yaralanan olduğu
bilgileri telsizden gelmeye başladı. Biz start çizgisine
giderken bazı teknelerin geri dönmeye başladıklarını gördük. Birkaç dakika sonra hakem heyetinin
start saatini ertelediği bilgisi geldi. Teknelerin büyük çoğunluğu marinaya dönüş yaparken biz bu
fırsattan istifade edip ana yelkeni oturttuk.
5
Erteleme bizim için bir fırsata dönüşmüş, yelken ayarlarımızı yaparken tekneye de alışmaya başlamıştık.
Ancak yineleyen ve güçlerini arttıran sağanaklar, yarışların iptal edilmesi ihtimalini artırıyordu.
Buna rağmen hakem heyeti A sınıfında yer alan teknelerin 20 dakika içinde start hattında olmaları
çağrısı yapınca, biz de yeniden yarış havasına girdik. İlk grup çıktıktan sonra start hattı üzerinde
yerimizi aldık. Bu sefer start çizgisine gelen tekne sayısı azdı.
Teknelerin bir kısmı, ilk ertelemeyle marinaya dönmüş ve
hava nedeniyle yarışın iptal edileceği beklentisine girmiş,
tekrar start çizgisine çağrı yapılınca da havanın çok sert oluşu
nedeniyle çıkmamışlardı. Biz ise tedbirli davranıp ana yelkene
bir camadan vurduk ve rüzgar şiddetini arttırırken start aldık.
Ara ara yağan yağmur, daha da irileşen dalgalar ve rüzgar
sağanakları ile seyre başladık. Önümüzde daha önce start alan
A sınıfı teknelerin boğaz bölgelerinde özellikle sert rüzgar
sağanaklarında broşa girdiklerini görüyor, biz de kendimizi hazırlıyorduk. Bu arada daha yarış başlar
başlamaz ana yelkeni direğe bağlayan plastik elemanlardan biri koptu. Bir imalat hatası olduğu çok
açıktı ama tam da yarış başladığı sırada başımıza gelmesi hoş olmamıştı. Hiç yarış tecrübesi olmayan
biz çaylaklar, ne zaman ne yapılması gerektiği konusunda inisiyatif alamadığımız için, gözümüz ve
kulağımız Adnan Kaptan’ımızın üzerindeydi. Adnan Kaptan’ımızın tecrübesi, sakinliği ve yerinde
uyarıları ile boğazlardaki karışık hava ve sert sağanaklar nedeniyle bir iki kez hafif yollu broşa girmekle
ve kendi etrafımızda 360 derece dönmekle birlikte fena gitmiyorduk. Özellikle 360 derece dönüşleri
bizim acemiliğimizin cezası gibiydi. Teknenin dümen dinlemediğini, rüzgar sağanağının tekneyi
savurduğu ve broşa girme riskinin olduğu durumlarda hemen yelkenleri ve hatta dümeni boşlamanın,
bunun için kaptanın talimatını dahi beklemeden tedbir almanın ne kadar hayati olduğunu yaşayarak
öğrendik. O telaşenin içinde maalesef Hakan Kaptan bir kaza atlattı, ayağı kayarak düşünce bacağı
ve kaburgası incindi. Tüm sancısına rağmen ne halatın ucunu tutmaktan vazgeçti, ne de faça flok
olduğumuz sırada dolaşan cenovayı kurtarmaktan geri durdu.
Bu arada telsizden ardı ardına yelkenleri yırtılanların, direği kırılanların, yaralananların anonsları
geliyor, sahil güvenlik botları sürekli tekneler ve marina arasında gidip geliyor ve kimi tekneler yarışı
terk ederek geri dönüyorlardı. Biz ise ikinci camadanı atmış, bu denli sert bir havada özellikle yarış
teknelerinin nasıl full arma hatta balon açarak seyir yapabildiklerini tartışıyor ve bunun risklerinden
bahsediyorduk.
Karaada’dan çıkmış, Kıstak adası’nı geçmiş, Orak Adası’na doğru yol alıyorduk ki inanılmaz bir dolu
yağmaya başladı. Rüzgar sağanağı ile gelen iri dolu taneleri deniz üzerinde 1 metre yüksekliğinde
beyaz bir tabaka oluşturmuştu. İri dalgalar, 40 - 45 knotları bulan rüzgar, yağan dolu ve sınırlı görüş
alanı seyri çok zorlaştırıyordu. İşte Adnan Kaptanımız nasıl gerçek bir denizci ve mükemmel bir
skipper olduğunu tam da bu koşullarda bir kez daha ortaya koydu. Göz gözü görmez bir havada,
deneyimi, hakimiyeti, sakinliği, soğuk kanlı kararları ve talimatları ile Çelebi Adası’ndan kazasız belasız
dönmemizi sağladı. Hepimizin pozisyonlarını korumasını, sakin bir şekilde görevini yapmasını, paniğe
kapılmamasını sağlayan şey tam da Adnan Kaptan’ımızın bu dirayetli duruşuydu.
Bu arada yarışlardaki en talihsiz olay Çelebi Adası’ndan döner dönmez broşa giren Uka Uka yarış
teknesinin deneyimli yelkencisi Burçin HAZARHUN arkadaşımızın denize düşmesi ile yaşandı.
Anonslardan Burçin’in baygın halde denizden çıkarılarak hemen ilk müdahalesinin yapıldığını
6
duymuştuk.
Kıstak Adası’nı döndükten sonra hava sertliğini korumasına ve ara ara sağanaklara girmemize rağmen
daha stabil bir rüzgarla finish hattına doğru hızla yol almaya başladık. Eternity’nin denize gelen, iyi
yol alan bir tekne olduğu ortaya çıkmıştı. Hız göstergesinde 8.7 knotları görmüştük. Dolu durmuş,
bizler de biraz rahatlamıştık. Taner Ağabeyimiz tüm bu hengame arasında hepimize yiyecek ve
içecek takviyesi yapmış, en zoru aşmış olmanın gevşemesiyle Tulga Ağabeyimizin anlattığı fıkralara
gülmeye başlamıştık. O sırada tek üzüntümüz, kaburgasını inciten Hakan Kaptanımızın gülerken
çektiği acıydı! Hatta “ben hava 5.1 knot olur olmaz yarışı bırakırım” diyen, yarış başladıktan bir süre
sonra rahatsızlanıp içerde ocağın üzerindeki ve fırının içindeki her şey üzerine boşalırken yatmak
zorunda kalan Cüneyt bile dışarı çıkmış, soluk ama her zaman gülen yüzüyle esprilere katılmıştı. Gün
batmadan bu koşullarda finish hattını geçtik. Teknede tek hasarımız, yarış başladığı sırada ana yelkeni
direğe bağlayan elemanın koptuğu yerde oluşan 1 karışlık yırtık ve kaybettiğimiz koltuk halatıydı! IRC
A sınıfında 18 tekne yarışı bitirebildi. Bizim yarıştığımız B sınıfında ise 9 tekne yarışı bitirebildi ve biz 8.
sırada yer aldık. Böyle bir ekiple, bu hava koşullarında, ilk yarışımızda finish görmek hepimiz için çok
heyecan ve onur vericiydi.
Marinaya döndüğümüzde Burçin Hazarhun’un acilen
hastaneye kaldırıldığını ve durumunun kritik olduğunu,
ayrıca First teknesinin yelkeninin kopması nedeniyle
direğin Erman Kırımlı’nın başına çarptığı ve bir kafa
travması geçirdiğini ve yoğun bakımda olduğunu,
Santa Klara teknesinin ana direğinin kırılması sonucu
5 yelkenci arkadaşımızın deniz kurtarma ekipleri
tarafından kurtarıldığını, başka yaralıların da olduğunu,
bir çok teknenin yelkenlerinin yırtıldığını ve hasar
gördüğünü öğrendik. Maalesef 20 Ocak Pazar sabahı
Burçin arkadaşımızı kaybettiğimizi öğrendik. Beklendiği üzere Pazar günü yarış iptal edildi. Yelken için,
yarışlar için, heyecan, macera ve eğlenmek için geldiğimiz Bodrum’da hüzün ve burukluk hakimdi.
Kış Trofesinin bu ilk ayağı, bizler için inanılmaz bir deneyim oldu. Denizin, yelkenin nasıl şakaya gelmez,
tedbirin asla elden bırakılmayacağı bir iş olduğunu çok iyi anladık.
Korkmadık, yılmadık, mücadele ettik ve sanırım çok daha büyük bir özgüvenle ilk sınavımızdan
geçtik. Müthiş bir ekip olduğumuzu ortaya koyduk. Yelken ekibi olmanın, birbirine güvenmek,
canını birbirine emanet etmek, sorumluluk almak, sevgi, dayanışma, azim, cesaret, soğukkanlılık,
sabır ve hoşgörü olduğunu öğrendik. Ve kendimize bir ad koyduk: Bozkırın Cesur Çaylakları! Denizde
ve yelkencilikte öğrenmenin sonunun olmadığı, her zaman yelkenin çaylağı olacağımız bilinciyle,
serüvenimize devam edeceğiz…
Eternity Ekibi: Skipper Adnan ÖZASLAN, Hakan KURAL, Atilla BİLGİÇ, Taner YÜCE, Tulga NİRAN, Rasim
Can SARAÇLAR, Arif Cüneyt KAYA, Mete ELÇİ
Mete Elçi
7
Star
Olimpiyatlardan kayan bir yıldız
Star sınıfı yelkenli 1910 yılında
William Gardner Deniz Mimarlığı
Bürosu’nda
çalışan
Francis
Sweisguth tarafından tasarlanmış ve
ilk 22’si 1910 – 1911 yıllarında New
York kentinde imal edilmiştir. 1932
yılından beri olimpiyat oyunlarında
yarışılan bu sınıf 2012’den itibaren
oyunlarda yer almayacaktır. Bu sınıfta
John F. Kennedy ve kardeşi Robert
Kennedy’nin de 1930 – 1950 yılları
arasında yarıştıkları, hatta yerel
yarışlarda dereceleri olduğu teknenin ilginç bir özelliğidir.
Tekne en az 671 kg ağırlığında, 6,6 m boyunda,ve sabit salmalıdır. Teknenin altı altı optimiste benzer,
diğer sınıflara göre oldukça düzdür. İki kişilik bir ekip tarafından kullanılan teknenin belki de en önemli
özelliği bu boy bir teknede rastlanamayacak 26,5 m2 yelken alanıdır. Sloop armalı teknenin geniş ana
yelkeni ve sınırlı büyüklükte genovası vardır. Diğer modern tekneler gibi spinaker olanağı yoktur.
Ancak geniş apaz ve pupa seyirde genovayı doldurmak için gönderi vardır. Diğer bir özelliği ise pupa
baskı palangasının çok güçlü olması, pupa seyirde bile bumbayı aşağıda tutabilmesidir. Tekne iki
mürettabat tarafından kullanılır, sınıf kurallarına göre dümencinin ağırlığına, flokçunun ağırlığının bir
buçuk katı eklendiğinde toplam 250 kg’dan fazla olmamalıdır. Geniş yelken alanı nedeni ile iki kişilik
ekibin tümü trapez ile ancak dengeyi sağlar. Teknenin dümencisini bile sıklıkla yalnız ayakları tekne
içinde görürsünüz.
8
Modern bir tasarım olmasa da Star sınıfı popüler bir sınıftır. Önceleri tahtadan yapılan tekneler,
günümüzde fiberglastan yapılmaktadır. Günümüze dek 8 400 teknenin imal edildiği, Kuzey Amerika
ve Avrupa’da 2 000 kadar aktif teknenin olduğu bilinmektedir.
Star sınıfında yarışlar filo olarak yapılır. Olimpiyat oyunlarında 11 yarış gerçekleştirilir, sporcu en
kötü derecesi atılarak 10 yarışta elde ettiği dereceler ile sonuç alır. 2011’de St Petersburg’da yapılan
toplantıda sabit salması olduğu için Star sınıfının 2016 Rio de Janeiro oyunlarından başlayarak
olimpiyatlarda yarışmamasına karar verilmiştir. Star sınıfının bundan sonra Vintage Yelken Oyunları’nın
parlak yıldızı olarak varlığını sürdüreceğine inanıyoruz.
Güncel Spesifikasyonları
Sınıf Sembolü
Ekip 2 (Dümenci + 1.5 * Tayfa = 250 kg )
Tipi
Sabit salma
Arma Sloop
Salma ağırlığı
Tam boy
Su hattı
Genişlik
Su kesimi
Tam ağırlık
Direk yüksekliği
Yelken alanı Ana yelken
Genova 401.5 ± 7 kg
6.922 m
4.724 m
1.734 m
1.016 m
671 kg
9.652 m
26.5 m2
20.5 m2
6.0 m2
Tanju Aktuğ
9
Sonbahar Yarışları ve Ankara
Yelken Sporcuları
Yaz okulumuzda eğitim alarak yelkene devam eden sporcularımızın
katılımı sonucu kulübümüz yarışlara daha fazla sporcu ile katılmaya
başlamıştır. Artık AYK sporcuları bir “takım” olarak kulübü temsil eder
hale gelmişlerdir.
Eylül-Aralık döneminde ilk olarak Adana’da yapılan Bölge Kupası 2.
Ayak yarışlarına katıldık. Optimist sınıfında sekiz, Laser sınıfında dört
sporcumuz ile yarışa katılan en kalabalık kulüplerden biri olduk.
Çoğu yaz okulundan gelen ve ilk kez bir yarışa katılan sporcularımızın
tümü yarışları tamamlayarak büyük başarı gösterdiler. Optimistte
sporcumuz Atacan Üçerler 54 sporcu arasında 24. oldu. Laser 4,7
sınıfında, ilk kez bu sınıfta yarışmasına karşın, sporcumuz Canberk
Çelik genel sıralamada sekizinci oldu. Canberk junior klasmanında
aldığı ikincilik derecesi ile kulübümüzü madalya kürsüsünde de
temsil etti.
Dönemin ikinci yarışı Laser sınıfında beş, optimist sınıfında 10
sporcumuzun katılımı ile gerçekleşen Ankara İl Birinciliği idi. Yelken
yaz okulundan gelen sporcularımız bu yarışla yarış tecrübelerini daha
da artırdılar.
25-30 Ekim tarihlerinde yapılan Türkiye Şampiyonası’na Laser 4,7
sınıfında bir sporcu ile katıldık. Sporcumuz Canberk Çelik 84 sporcunun
yarıştığı seri yarışta 69. olarak kulübümüzün derecelerini yükseltmeye
katkı sağladı.
Dönemin son yarışı İskenderun’da gerçekleştirilen Bölge Kupası 3 Ayak yarışı oldu. Bu yarışlarda da
optimist sınıfında altı, Laser 4,7 sınıfında beş sporcumuzun katılımı ile en kalabalık takımlar arasında
yer aldık. Optimist sporcularımızdan Tuna Yolsal 36 sporcu arasından 18. oldu. 23 sporcunun yarıştığı
Laser 4,7 sınıfında sporcumuz Canberk Çelik genel sıralamada sekizincilik ve junior klasmanındaki
üçüncülük derecesi ile kulübümüzü yine kürsüye çıkardı.
Ercan Çelik
10
AYK Lokali’nde Yılbaşı
Yeni yıl Ankara Yelken Kulubü Lokali’nde yaklaşık
100 kişilik davetli topluluğuyla birlikte büyük bir
coşkuyla kutlandı. Lokalin tekne ve denizi çağrıştıran
öğelerle donatılmış hoş atmosferinde kendimizi
deniz kıyısında gibi hissettik, bir iyot kokusu
eksikti… Seneye iyot kokusu ve dalga sesi efekti
için söz aldık. Bir yanda yarışlarda kazandığımız
kupalarımız ve duvarları süsleyen tekne fotoğrafları,
diğer yanda süslü yılbaşı ağacımız, renkli şapka
ve maskelerimizle çılgın geceye başladık. Lokalin
canlı müzik grubu Same Way’in çaldığı romantik ve
hareketli parçalar eşliğinde danslar yapıldı, pistte kurtlar döküldü, biten yılın stresleri atıldı.
Eskiden ‘’yediğin içtiğin senin olsun gördüğün yerleri anlat’’ denirdi gezginlere. Şimdilerde ise
televizyonlardaki yemek programlarının ve gazetelerdeki gurme yazılarının etkisiyle yenilen içilen de
merak ediliyor. Geceye birbirinden nefis 10 çeşitin yeraldığı meze tabağıyla başladık. Balık turşusu,
yengeç söğüş, soslu hamsi, deniz ürünlü pırasa dolma, somon pastırma gibi farklı gurme tatları
deneme imkanı bulduk. Ara sıcak olarak servis edilen deniz ürünlü börek 10 numaraydı. Hayatımda
bu kadar lezzetli bir börek yemedim desem yalan olmaz. Fakat masamızdaki yaşlı teyzelerimiz ‘’ bizim
bildiğimiz börek ya peynirli ya da kıymalı olur “diyerekten yeni trendleri bitirdiler ve garsondan klasik
beyaz peynirli sigara böreği istediler. Diğer ara sıcaklardan kalamar tava bildiğimiz lezzette iken,
karides güveç parmak ısırttırdı. Ana yemek olan ızgara balık ve alternatifleri servis edildikten sonra
birden gonk çaldı ve saatler 12 yi gösterdi.
Dansözsüz yılbaşı olmaz dendi ve dansçı
kızımız kıvrak müzik eşliğinde raksederek
masaları dolaştı. Daha sonra üzerinde
2 yelkenlinin mavi sularda süzülmesi
resmedilmiş AYK Pastası ortaya geldi.
Kulüp başkanımız Adnan Özarslan kısa
bir konuşma yaparak, TYF Yönetim Kurulu
üyemiz Sırrı Gürkan’la birlikte pastayı
kesti. En popüler DJ müzikleriyle geceye
devam edildi, karaoke bile yapıldı. Bazı
arkadaşlarımız gece boyunca pistten hiç
inmediler…
Bu arada çocuklarda alt kattaki salonda kendileri için özel hazırlanmış yemekleri yediler, palyaço ve
eğitmen eşliğinde oyunlar oynadılar. Çok eğlendiler, arada büyüklere de maydonoz oldular, çeşitli
kaprislerle yaramazlıklarını sergilediler.
11
Sigara tiryakisi üyelerimiz lokalin girişinde ve üst manzaralı balkonda zaman zaman koyu sohbetlere
koyuldular. Yarış anıları, gelecek yıl planları vs. konuşuldu. 2013 de sigarayı bırakmaya söz verenlere
küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum. Gün bu gündür!
Seneye yılbaşında tekrar AYK Lokali’nde buluşmak ümidiyle hepinizin yeni yılını kutlar, yeni ufuklara
yelken açmanızı dilerim.
Miray Bakır
12
Ankara Yelken’den
12’inci Yılımızı Kutladık
Lokalimizde 17 Kasım günü düzenlenen gecede üyelerimiz ve yakınları ile birlikte 12’inci yılımızı
kutladık. Değerli sanatçı Çelik gecemizde sahne alarak seslendirdiği eserler ile katılımcıları daha da
neşelendirdi. Kulübümüze olan ilgisini sonradan twitter hesabından yaptığı açıklama ile süsleyen
sanatçıya teşekkür ederiz.
Yeni Üyeler
Kulübümüze katılarak birlikteliğimizi güçlendiren yeni üyelerimize hoş geldiniz diyoruz.
Alper Soylu,
Şadan Tutumlu
Halit kerem Ulukan, Demet Akalgan
Ahmet Koçyiğit,
Dilek Özaslan
Harun Reşit Pamuk, Koray Seçkin
Ahmet Erhan Ünüvar, Mehmet Serdar Kabukçuoğlu
Özge Bağcı,
Bike Nihan Şahin Özçelik
Kadir Can Sezginer, Levent Aydoğdu
Mustafa Ulutaş,
Derya Sevinç
Ferdi Çaylı,
Murat Kahraman Çetin
Mehmet Yener,
Medine Özcan
Sait Bayram,
Metin Köse
İsmet Sayhan,
Hakan Arslan
Ayhan Sunar,
Mehmet Yaşar Aykaç
Eğitim Gezileri
Kulübümüz üyelerince Göcek ve koylarına düzenlenen geziye 29 kişi katıldı. Dört tekne ile
gerçekleştirilen gezide katılımcılar güzel zaman geçirme yanı sıra yelken ve seyir deneyimlerini
arttırdılar.
Yat Yarışları
Bu sezon kulübümüz üyelerinden oluşan ekipler Bodrum ve Marmaris kış trofeleri yanı sıra İzmir’de
düzenlenen EAYK kış trofesine de katılıyorlar. İlk ayak yarışlarından anılarını bu sayıda okuyabileceğiniz
ekiplerimize trofe boyunca uygun rüzgarlar diliyoruz.
AYK BAYK Yarışı
2012 AYK BAYK yarışı 2011’de olduğu gibi kötü hava koşullarına
yenildi. 8 Aralık günü BAYK yarışlarına katılan diğer ekipler yanı
sıra, kulübümüzden de ekipler Bodrum’da yerlerini aldılar. Ancak
bir başka beklenmeyen misafir de orada idi. Şiddetli fırtına
nedeni ile ekipler değil yarışmak, marinadan ayrılma olanağı bile
bulamadılar.
Tanju Aktuğ, Deniz Esen
13
Bulmaca
Deniz ve Yelken 8
18. İki direkli hafif armalı, praçilaya benzer
uskuna
20. Demirlemek için verilen komut
22. Yelkenle seyirde rüzgarın bir kontradan
diğer kontraya önce pruvanın geçmesi
ile
yapılan dönüş
23. Yönleri gösteren, kerteriz almaya, mevki
koymaya yardım eden mıknatıs ile çalışan
seyir aleti
Sağdan Sola
25.
26.
27.
28.
29.
30.
4. Direk ve civadraların
alt başlarındaki topukların
yerine
oturması
için
açılmış olan yuva
5. Dümenin
kiç
bodoslamaya
bağlanabilmesi için, erkek
ve dişi olarak konmuş
olan menteşe
7. Halattan,
hasırdan
veya
sentetik
malzemeden yapilmış, içi
doldurulmuş
veya
şişirilmiş bir usturmaça
çesidi
8. Flok yerine çekilen
çok daha büyük yelken
10. Halatların
ucuna
tutulabilmesi için veya süs
olarak yapılan bir cins
düğüm biçimindeki işleme
11. Gemi yapılan fabrika,
tezgah
veya
sanayi
merkezi
12. İnce düz ve uzunca
olarak çekilmiş çubuklar.
15. Bir
şeyi
yukarı
kaldırmak.
Güvertenin kuvvetlendirilmesi için alttan
dikine konan destek
Zincirin baklalarinin ortasina takviye için
konmuş parça
Zincirin bir halkası
denizcilikte uç
Zincirin ırgat çalıştırılarak aşağı indirilmesi
Demirin
deniz
dibinden
kurtulması,
ağırlığının zincire binmesi
Yukarıdan Aşağıya
1.
Bütün yelkenlerin camadan vurmaksızın
kullanılabileceği derecedeki rüzgar
2. Herhangi bir şeyi bir taraftan diğer tarafa
geçirmek veya aşırmak ya da bir yerden
diğer bir yere aktarmak.
3. Bir teknenin su altında kalan ıslak kısmının
iç tarafıdır.
6. Gerektiğinde tekneye denizden su almak için
su kesiminden aşağıya konmuş valf
9. Gemiye yük alıp vermede kullanılan, ambar
ağızlarına yakın konuşlanmış hidrolik elektrik veya istimle çalışan makineler
13. Gemiyi istenilen yöne çevirmek için saç veya
14.
16.
17.
19.
20.
21.
24.
tahtadan yapılmış, kıç tarafa monte edilen
yelpaze biçimindeki bir parça
Rüzgarı n estiği yönün aksi
Dümenin esas ana parçası
Eskiden yelken yapılan bir cins sağlam
kumaş
Bir teknenin ön tarafından ileri istikameti.
Baş tarafa çekilen üç köşe yelken
Bir yelkenin alt yakası, alt ve aşağı
anlamında da kullanılır
Altüst olma, teknenin ters çevrilmesi
Sitemizden bulmacanın etkileşimli çözülebilecek biçimine ulaşabilirsiniz.
14
Tanju Aktuğ
UMUT
Her yeniyıl, yeni umutlar ile birlikte yeşerir. Yılbaşı kutlamaları o beklenen güzel günlerin “birincisi”
olması dileğinin sonucu değil midir?
Bizleri yaşatan, gelecekten korkutmayan önemli etken umudumuzdur. Zor günler yaşarken bize
dayanma, zorluklar ile baş etme gücü veren önümüzde yaşanılası güzel günler görmektir. Denizciler
özellikle gelecekten ümidi yüksek olan kişilerdir. Fırtınanın ortasında denizciye dayanma gücü veren
şey gelecekten ümididir. Bilirsiniz ki eskiler “hiçbir fırtına sonsuza dek sürmez” demiştir. Rüzgar kulakları
sağır edercesine uğuldasa da, azan dalgalar tekneyi yüksekten atar gibi sallasa da elbet bir süre sonra
duracaklardır. Biliriz ki, belki de umut ederiz ki bu süre çok da uzun olmayacaktır. Doğal olarak zamanın
ne kadar göreceli bir şey olduğunu Einstein’a gerek kalmaksızın yaşayarak öğrenmişizdir…
Gerçi birileri çıkıp “umut fakirin ekmeğidir. Ye Memet ye…” diye moralimizi bozmaya kalkabilirler.
Ancak biliriz ki özlediğimiz gelecek için yalnızca beklemek yetmez. Memet’ten farklı olarak hedefe
ulaşmak için çaba göstermemiz gerektiğinin de farkındayızdır. “Bilet almayana büyük ikramiye çıkmaz”
diye boşuna denmemiştir. Bu sözden de öte umudumuzu “ikramiyeye” değil, çabalarımızın karşılığı
güzelliklere bağlamamız daha gerçekçidir.
Boş hayaller ile umudun en önemli ayrımı gösterdiğimiz çaba değil midir? İyi denizciler daha yola
çıkmadan gerekli önlemleri alarak, olası zorluklara karşı hazırlanarak umutları için gerekenleri yapmaya
başlarlar. Önlemler sefer boyu sürdürülür ki, hedefe tüm yolcular ve tekne sağ salim varabilsin. O
koşullarda en kötü havalar, dalgalı denizler artık engel olmaktan çıkar, gelecek güzelliklerin umudunu
yok edemezler. “Atını sağlam kazığa bağla, sonra Allah’a emanet et” sözü her halde denizcilerden
çıkmıştır.
Güzel günlerimizi de umut süsler. Yaşadığımız güzelliklerin, başımızı döndüren sevgilerin hiç
bitmeyeceği düşüncesi ile sarhoş oluruz. O güzel gün, yaşanılası daha nice güzel günlerin, anların
habercisidir. Daha azı değil, çok daha fazlası bizi beklemektedir. Sevgi içinde, sevgilinin, dostların,
hatta tanımadığımız kişilerin sımsıcak yaklaşımı bize dünyanın uazaydan göründüğünden de güzel
olduğunu gösterecektir.
Aslında sözü fazla uzatmaya da gerek yok, Nazım Hikmet Ran ustamız birkaç mısra ile
söylenebileceğimizden çok daha fazlasını söylemiş zaten. Onun dizeleri eşliğinde umudunuzun
eksilmediği nice yıllar dileyeyim.
En güzel deniz:
henüz gidilmemiş olanıdır...
En güzel çocuk : henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz :
henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz :
henüz söylememiş olduğum sözdür...
Tanju Aktuğ
15
milyonlarca insana ulaşmış,
kalite
belgesi ile
standartlarını
onaylatmış olmanın haklı gururunu yaşayan bir firmayız.
ISO 9001
Te k n i k v e A l t y a p ı
Ses ve ışık sistemi
Görüntü Sistemleri
Konstrüksiyon Sistemleri
Özel Show ve Gösteri Ekipmanları
R e k l a m v e Ta s a r ı m
Grafik Tasarım
Kurumsal Kimlik Uygulamaları
Web Tasarımı
Organizasyon
Resmi Törenler
Açılış / Kapanış Organizasyonları
Konserler, Festivaller
Spor / Fuar Organizasyonları
Prodüksiyon
Medya İlişkileri
Film ve Müzik Prodüksiyonları
Stüdyo Kayıt
K o n g r e v e To p l a n t ı
Uluslararası Kongre Organizasyonları
Eğitim Toplantıları
Bayii Toplantıları
Teşvik Gezileri
Lansman Toplantıları
Merkez: Erciyes İşyerleri Sitesi 2. Cad. No:19 Macunköy / Ankara / Turkey
t: +90 (312) 397 56 66
f: +90 (312) 397 58 88
Şube: Barbaros Mah. Uphill Court Residence A Blok D: 106 Ataşehir / İstanbul / Turkey
t: +90 (216) 688 46 41 (pbx)
f: +90 (216) 688 46 42
Ankara Yelken Kulübü
Sancak Mah. 555 cadde No: 1/8 Çankaya / ANKARA
39° 52.010' N - 32° 52.144' E T: 312 495 36 56 F: 312 438 28 83
w w w. o r g a n i z e r. c o m . t r
Biz, yaptığı organizasyonlarla

Benzer belgeler

3 - Ankara Yelken Kulübü

3 - Ankara Yelken Kulübü OCAK 2013, YIL: 3, SAYI: 9

Detaylı

6 - Ankara Yelken Kulübü

6 - Ankara Yelken Kulübü Zafer TÜRKYILMAZ Ali YETKİN

Detaylı

İçindekile BOZKIR YELKENCİLERİ

İçindekile BOZKIR YELKENCİLERİ BOZKIR YELKENCİLERİ Ankara Yelken Kulübü Üyeleri için haberleşme forumudur. üç ayda bir elektronik ortamda yayınlanır. Para ile satılmaz. Sahibi

Detaylı

2 - Ankara Yelken Kulübü

2 - Ankara Yelken Kulübü BOZKIR YELKENCİLERİ Ankara Yelken Kulübü Üyeleri için haberleşme forumudur. üç ayda bir elektronik ortamda yayınlanır. Para ile satılmaz. Sahibi

Detaylı

İleri Trim Teknikleri

İleri Trim Teknikleri Su-Sail 2* Yelkenci Eğitim Kitapçığı – 03 – İleri Trim Teknikleri

Detaylı