İncele - Alpet

Transkript

İncele - Alpet
MART 2015 • YIL: 1 • SAYI: 4 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSİZDİR
w w w. a l p e t . c o m .t r
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE
TÜRKIYE’DE FUTBOL
Röportaj
ŞEVVAL
SAM
PETROLÜN
RAKİPLERİ ARTIYOR
Röportaj
Alpet Mühendislik Müdürü
HAKAN AYBAR
SUNUŞ
Büyümeye
odaklanıyoruz...
B
ir önceki yazımda, 2015 yılının
tıpkı 2014’te olduğu gibi fiyat tartışmalarıyla geçeceği öngörüsünde bulunmuştum. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 19 Şubat
2015 tarihinde aldığı “tavan fiyat kararı” da maalesef bu öngörümü doğrular
nitelikte bir karar oldu. Bildiğiniz üzere
EPDK, dağıtım şirketlerinin akaryakıt
fiyat oluşumlarında belirlenen fiyat metodolojisine uymamaları gerekçesiyle
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun
ilgili hükümleri gereğince tavan fiyat
uygulaması kararı aldı. Karar gereği;
benzinde rafineri çıkış fiyatının üzerine
eklenecek marj 34 kuruş/litre, motorinde ise rafineri çıkış fiyatının üzerine
eklenecek marj 37 kuruş/litre olarak sınırlandırıldı.
Tavan fiyat kararının akabinde de bayisiyle dağıtıcısıyla tüm sektörden EPDK’ya itirazlar yükseldi. EPDK’nın sektörden gelen bu itirazlara ne şekilde
cevap vereceğini hep birlikte göreceğiz.
Ancak tavan fiyat uygulaması sona erdikten sonra da akaryakıt fiyatlarına
İzzet Çubukçu / Genel Müdür
ilişkin tartışmaların devam edeceğini
şimdiden söyleyebiliriz.
Tüm bu fiyat tartışmaları sürüp giderken biz de Alpet Ailesi olarak, bayilerimiz ile birlikte büyümeye odaklanmış
durumdayız. Bir taraftan Türkiye için
istihdam yaratıp sektörü geliştirmek
adına çalışmalar yürütmeye devam
ederken, diğer taraftan da her geçen
gün ailemize yeni bayiler kazandırıyoruz. Ülke çapına yayılan istasyon ağımız
ve teknik yatırımlarımız ile güçlenen
depolama kapasitemiz ile Alpet’in enerjisini tüm Türkiye’ye yayıyoruz.
Bildiğiniz gibi 18 Eylül 2015 tarihi sektör için çok önemli gelişmelerin yaşanacağı bir tarih. Bu tarih itibariyle birçok
bayi dağıtım şirketleriyle sözleşmelerini
yenileyecek veya yeni bir dağıtım şirketiyle anlaşma yapacak. Biz de Alpet
olarak “ikinci intifa” dönemine ilişkin
tüm hazırlıklarımızı şimdiden tamamladık. Alpet Ailesini daha da büyütmek
adına bu süreci bir fırsat olarak görüyor
ve tüm bayileri ailemize katılmaya davet
ediyoruz.
içindekiler
6
Editör
H. Murat Fırat
[email protected]
İletişim
[email protected]
Yeşilköy Mahallesi Atatürk Caddesi EGS
4
12
Business Park B2 Blok No:12 Kat:10
34149 Bakırköy-İstanbul
40
Tel: (212) 463 60 00
46 RENKLERİN GÜCÜ
Fax: (212) 465 38 05 / 09
www.alpet.com.tr
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE
TÜRKIYE’DE FUTBOL
Görsel Yönetmen
Kasım Halis
Tasarım
Medya Time Reklam Ajansı
Tel: (0312) 472 86 12 - 23
Basıldığı Yer
Dumat Ofset Mat. San.Tic.Ltd.Şti.
Bahçekapı Mah. 2477 Sk. No:6
Şaşmaz-Etimesgut/ANKARA
Dağıtım
Kurye / Kargo
Yayın Türü
YEREL SÜRELİ YAYIN
TÜM TÜRKİYE’DE
Basım Tarihi
20 Mart 2015
Dergide yer alan yazı, fotoğraf, illüstrasyon,
grafik, harita gibi malzemelerden yazılı izin
olmaksızın hiçbir şekilde alıntı yapılamaz.
TÜRKİYE’NİN
LEZZET HARİTASI
22
Alpet Kıbrıs’a “Satış ve Müşteri Hizmetleri Ödülü” Alpet’ten Türk Telekom, TTNet ve Avea ile dev işbirliği
Türkiye vergide birinciliği kimseye kaptırmıyor
“Otomasyon sisteminin sağlıklı işlemesi için bayilerimizi bilgilendiriyoruz”
Sırtını alplere dayayan ülke: İSVİÇRE
Müziğin içinden akıp geçmeyi seviyorum Türkiye’nin lezzet haritası
Zamanın görünen yüzü: SAAT
“Bayilerle iletişim çok önemli hale geldi”
Osmanlı’dan günümüze Türkiye’de futbol Altınbaş’dan 600 Yıllık İhtişam “Hanedan” Koleksiyonu
Petrolün rakipleri artıyor
Renklerin Gücü
Alpet durakları
Teknoloji Buluş Hikayeleri
Kültür Sanat
Ailemizin yeni üyeleri
Alpet iletişim
4
5
6
10
12
18
22
26
30
32
38
40
46
49
55
57
58
60
62
26
SAAT
Zamanın görünen yüzü:
18
“MÜZIĞIN IÇINDEN AKIP
GEÇMEYI SEVIYORUM”
32
ALPET
haber
ALPET
haber
Alpet Kıbrıs’a “Satış ve Müşteri
Hizmetleri Ödülü”
Altınbaş Holding bünyesindeki Alpet Kıbrıs, iş dünyasının performansını değerlendiren Stevie Ödülleri’nde ‘Satış ve Müşteri
Hizmeti’ alanında ödüle layık görüldü. Alpet Kıbrıs, bu alanda
ödülü Kuzey Kıbrıs’a kazandıran ilk şirket oldu.
A
ltınbaş Holding’in akaryakıt dağıtımı
alanında faaliyet gösteren iştiraki Alpet Kıbrıs, iş dünyasının performansını
değerlendiren Stevie Ödülleri’nde ‘Satış ve
Müşteri Hizmetleri’ (Stevie Awards for Sales
& Customer Service) alanında
ödül aldı. Alpet Kıbrıs, bu yıl
binlerce başvurunun gerçekleştiği yarışmada ödülüne,
27 Şubat 2015 tarihinde Las
Vegas’ta gerçekleştirilen törende kavuştu. Alpet
Kıbrıs, ‘Satış ve Müşteri Hizmetleri’ kategorisinde ilk kez
katıldığı yarışmada Kuzey Kıbrıs tarihinde ilk
kez uluslararası
platformda Stevie Ödülleri’nde
ödül kazanarak
sektöründeki tüm
Alpet Kıbrıs Genel Müdür Vekili
markaları
geride
Ali Murat Yeşilyurt
bıraktı.
4  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
“Başarımız tescillendi”
Ödülü alan Alpet Kıbrıs Genel Müdürü Ali
Murat Yeşilyurt, satış ve müşteri hizmeti
konusunda memnuniyet ve kaliteyi ön planda
tutma başarılarının tescillendiğini belirterek,
“Söz konusu ödülü kurumsal yapımız, kalite
belgelerimiz, eğitim planlarımız gibi birçok
özelliğimiz değerlendirildikten sonra elde
ettik” dedi.
Alpet Kıbrıs’ta da lider
Altınbaş Holding’in enerji sektöründeki lider
şirketi Alpet Kıbrıs, 1997 yılında Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti’nde kuruldu. Alpet Kıbrıs,
sektöre girmesiyle birlikte K.K.T.C’de bir ilki
gerçekleştirdi ve eski istasyonların yenilenmesine, kurumsal kimlik çalışması gerçekleştirilmiş modern istasyonların kurulmasına öncülük
etti. Alpet Kıbrıs’ın 30.000 m3 kapasiteye sahip
olan depolama ve dolum tesisi yatırımları ise
1999 yılında tamamlandı.
Alpet’ten Türk Telekom,
TTNet ve Avea ile dev işbirliği
Türkiye akaryakıt piyasasının önde gelen dağıtım şirketlerinden Alpet,
Türkiye’nin en büyük iletişim şirketleriyle dev bir işbirliğine imza attı.
İşbirliği çerçevesinde Türk Telekom, TTNet ve Avea çalışanları yıl sonuna
kadar Alpet Gold Card üzerinden indirimli akaryakıt alabilecek.
Türk Telekom, TTNet ve Avea çalışanları, www.
alpet.com.tr’den yapacakları başvuruyla Alpet
Gold Card üzerinden benzini ve motorini indirimli alabilecek. Yaklaşık 30 bin çalışanın faydalanabileceği bu kampanyayla Alpet ve Türk
Telekom, TTNet, Avea ileride yapacakları ortak
kampanyaların da önünü açmış oldu.
Kampanya yıl sonuna kadar devam edecek
Kampanya, 30 Ocak 2015- 31 Aralık 2015 tarihleri arasında kampanyaya katılan tüm Alpet
istasyonlarında geçerli olacak. Tüm bireysel
müşteriler de www.alpet.com.tr’den Alpet Gold
Card’a başvurabiliyor. Müşteriler Alpet Gold
Card ile anında ve sürekli indirimlerden faydalanabiliyor.
Sistem nasıl çalışıyor?
ALPET Gold Card İskontolu Sistem; kurumlar
bünyesinde istihdam edilen personel ve bireylerin kişisel akaryakıt harcamalarında iskonto
kazandıran bir sistem. Bu sistemde, pompa satış fiyatı üzerinden anında indirim yapılıyor ve
ödeme iskontolu fiyat üzerinden gerçekleştiriliyor.
ALPET Gold Card İskontolu Sistem kartı pompaya okutuluyor. Kart ALPET Kurumsal Satışlar
Merkezi’ndeki sunuculardan sorgulanıyor ve
karta tanımlı iskonto oranına göre litre fiyatı
anında düşüyor.
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  5
HABER
Türkiye vergide
birinciliği kimseye
kaptırmıyor
î
ENERJI PIYASASI DÜZENLEME KURUMU’NUN (EPDK) AÇIKLADIĞI OCAK AYINA
AIT PETROL VE LPG PIYASASI FIYATLANDIRMA
RAPORU’NA GÖRE, TÜRKIYE BENZIN VE MOTORININ
VERGISIZ FIYATINDA AB-28 ORTALAMASININ ÜZERINDE KALIYOR. AYRICA AB ÜLKELERI IÇINDE OTOGAZA EN YÜKSEK VERGIYI TÜRKIYE UYGULUYOR.
HABER
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
olurken, motorinin litre satış fiyatı
(EPDK), ocak ayına ait Petrol ve LPG
1,46 lira olarak gerçekleşti.
Piyasası Fiyatlandırma Raporu’nu
İstanbul Avrupa Yakası’nda vergiler
açıkladı. Buna göre, motorin, 95 okdahil 95 oktan kurşunsuz benzinin
tan kurşunsuz benzin ve Brent petpompa satış fiyatı ortalama 4,13 TL/
rolün fiyatları uluslararası piyasada,
litre olurken, bu fiyatın 2,81 liralık
ocak ayının ilk yarısında aşağı yönkısmını vergiler oluşturdu. Dağıtıcı
lü bir seyir izlerken ikinci yarısında
ve bayi marjı toplamı ise 43 kuruş
yükselişe geçti. 95 oktan kurşunsuz
olarak gerçekleşti. Aralık ayında ise
benzinin
ay
boyunca
vergisiz
bayi
hükmünü haiz olup, söz konusu düzenlemeler
çerçevesinde
akaryakıt
fiyatları
95 oktan
kurşunsuzvergisiz
benzinin
pompa
litre satış
fiyatı ortalaması
1,32 liraOcak ayı için Ülkemizde ve Avrupa Birliği (AB)
Kurumumuzca
takip edilmektedir.
satış fiyatı ortalama 4,32 TL/litre, daülkelerinde oluşan vergisiz fiyatlar aşağıdaki Tablo-3’te yer almaktadır.
AB Ülkeleri Vergisiz Ürün Fiyatları (TL/lt)
Tablo-3: AB Ülkeleri Vergisiz Ürün Fiyatları (TL/lt)
K. Benzin 95
Ülke
Oktan(TL/LT)
1,22
Avusturya
1,23
Belçika
1,35
Bulgaristan
1,18
Hırvatistan
1,28
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi
1,25
Çek Cumhuriyeti
1,34
Danimarka
1,13
Estonya
1,30
Finlandiya
1,18
Fransa
1,19
Almanya
1,23
Yunanistan
1,21
Macaristan
1,20
İrlanda
1,29
İtalya
1,19
Letonya
1,22
Litvanya
1,24
Lüksemburg
1,89
Malta
1,21
Hollanda
1,23
Polonya
1,22
Portekiz
1,20
Romanya
1,37
Slovakya
1,16
Slovenya
1,28
İspanya
1,19
İsveç
1,14
Birleşik Krallık
1,21
AB 28 Ağırlıklı Ortalaması
1,32
Türkiye*
1,34
Türkiye**
Motorin (TL/LT)
Kaynak : http://ec.europa.eu/energy/observatory/oil/bulletin_en.htm
*İstanbul (Avrupa Yakası)
** Türkiye Geneli Ağırlıklı Ortalama Bayi Pompa Satış Fiyatları (TL/LT)
6  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
1,39
1,42
1,44
1,34
1,47
1,50
1,54
1,34
1,55
1,22
1,33
1,59
1,42
1,33
1,40
1,41
1,42
1,38
1,96
1,36
1,36
1,42
1,39
1,57
1,28
1,41
1,46
1,36
1,36
1,46
1,49
Vergisiz fiyatların bileşenleri ürün fiyatı, toptancı marjı, dağıtıcı
marjı, bayi marjıdır.
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  7
HABER
bayi pompa satış fiyatı 1,34 TL/litre iken AB28 ortalaması 1,21 TL/litre olarak gerçekleşti.
Motorinin vergisiz ortalama bayi pompa satış
fiyatı Türkiye’de 1,49 TL/litre, AB-28 ortalaması
ise 1,36 TL/litre oldu.
ğıtıcı ve bayi marjı toplamı ise 41 kuruş olarak
gerçekleşmişti. Motorinin pompa satış fiyatı
3,60 TL/litre olurken, dağıtıcı ve bayi marjı 46
kuruş oldu. Aralık ayında motorinin pompa satış fiyatı 3,83 TL/litre, dağıtıcı ve bayi marjı ise
44 kuruş’tu.
Ocak ayı boyunca Türkiye genelinde 95 okTürkiye, vergisiz fiyatta AB-28 ortalaması- tan kurşunsuz benzinin ağırlıklı ortalama bayi
pompa satış fiyatı 1 Ocak’ta 4,28 TL/litre ile en
nın üzerinde
yüksek seviyesindeyken 16-18 Ocak tarihlerinAB-28 ülkeleri ile Türkiye’deki 95 oktan kurde 4,08 TL/litre ile en düşük seyrini yaşadı. Moşunsuz benzin ve motorin vergisiz fiyatları kartorinin ağırlıklı ortalama bayi pompa satış fiyaşılaştırıldığında Türkiye, AB-28 ağırlıklı ortalatı 1 Ocak’ta 3,79 TL/litre ile en yüksek rakamı
masının üzerinde kaldı. Türkiye’de ocak ayında
gördü. 16-18 Ocak tarihlerinde ise 3,54 TL/litre
95 oktan kurşunsuz benzinin vergisiz ortalama
3. AB ve Türkiye Ocak Ayı LPG (Otogaz) Fiyat Karşılaştırılması:
ile en düşük seviyede idi.
AB ve Türkiye Ocak Ayı LPG (Otogaz) Fiyat Karşılaştırması
Tablo-7: AB ve Türkiye Ocak Ayı LPG (Otogaz) Fiyat Karşılaştırılması
Ülke
Vergisiz Fiyatlar
(TL/LT)
Toplam Vergi
(TL/LT)
Vergi Oranı
(%)
Belçika
0,98
0,21
17,36
Bulgaristan
0,91
0,49
34,92
Hırvatistan
1,06
0,29
21,45
Çek Cumhuriyeti
1,13
0,49
30,45
Estonya
1,14
0,46
28,62
Fransa
1,69
0,58
25,37
Almanya
1,23
0,53
30,21
Macaristan
1,25
0,72
36,60
İtalya
1,02
0,72
41,14
Letonya
1,08
0,55
33,61
Litvanya
0,90
0,72
44,55
Lüksemburg
0,91
0,23
20,37
Hollanda
0,92
0,80
46,67
Polonya
0,89
0,58
39,36
Portekiz
1,07
0,70
39,55
Romanya
1,30
0,55
29,67
Slovakya
1,30
0,58
30,95
Slovenya
1,27
0,58
31,27
İspanya
1,33
0,39
22,50
Türkiye
1,08
1,25
53,48
8  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
LPG’den alınan vergide
de Türkiye birinci
Türkiye benzin ve motorinden yanı sıra, LPG’de
de (otogaz) en fazla vergiyi alan ülke oldu. Ocak
2015 ortalama satış fiyatı
üzerinden bir litre LPG’de
Türkiye, yüzde 53 vergi
payı ile Avrupa Birliği (AB)
ülkeleri içinde ilk sırada
yer aldı. Aynı dönem içinde vergi (1,25 TL), dağıtıcı
ve rafineri payı dahil bir
litre otogaz 2,32 liradan
satıldı. EPDK’nın ilk kez
açıkladığı verilere göre,
yüksek vergide AB bölgesi
içinde Türkiye’yi en yakın
yüzde 46 oran ile Hollanda
izlerken, Litvanya yüzde 44
oran ile üçüncü sırada yer
aldı. LPG satışlarının yoğun olduğu İtalya’da ise
verginin payı yüzde 41.
RÖPORTAJ
ALPET
haber
“OTOMASYON SISTEMININ
SAĞLIKLI IŞLEMESI IÇIN
BAYILERIMIZI BILGILENDIRIYORUZ”
î
Otomasyon sisteminin sağlıklı işlemesi için gece gündüz yollarda olan Alpet’in Kalite Kontrol ve Eğitim ekipleri Alpet
bayilerini sürekli ziyaret ederek güncel uygulamalar ve yenilikler konusunda bilgi veriyor. Tüm bu süreci başarıyla
yürüten Alpet Mühendislik Müdürü Hakan Aybar, bayilere “özellikle arızalı olup, otomasyon verisi alınamayan tank ve/
veya pompalardan satış yapmamaları” konusunda uyarılarda bulunuyor. Aybar ile istasyon otomasyon sisteminin
işleyişini, 1240 sayılı Kurul Kararı’nda yapılan değişikliklerin olumlu ve olumsuz yönlerini konuştuk.
Otomasyon sisteminin kurulum sürecinde
dağıtım şirketleri çok sayıda problemler
yaşadı ve bu sistemi zamanında kuramayan
dağıtım şirketlerine de EPDK tarafından
yüksek tutarlarda idari para cezaları kesildi. Siz bu süreci sağlıklı yürütmek adına ne
tür tedbirler aldınız?
2007 yılından itibaren yürütülen planlı çalışmalar sonucu, otomasyon sistem kurulumlarımız
belirtilen yasal süre içerisinde tamamlandı. Ancak bilindiği üzere akaryakıt sektörü dinamik
bir sektör. Her an yeni anlaşmaların, tadilat ve
inşaat çalışmalarının yapıldığı istasyonlar olabiliyor. 2011 Temmuz ayında yaşanan süreçte de,
yeni anlaşma sağlanan ve bu süreçte tadilatta
olan birkaç istasyonda sıkıntılar yaşandı. Fakat
yürüttüğümüz özverili çalışma sonucunda bu
süreci sorunsuz biçimde atlattık.
10  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
Otomasyon sisteminde en sık karşılaştığınız sorunlar neler? Arıza durumunda nasıl
bir yol izliyorsunuz?
Karşılaştığımız sorunların başında veri akışının kesintiye uğraması geliyor. Bu durumda
sorunu en kısa zamanda tespit ederek çözüme ulaşması için kontrolleri yapıyoruz, gerekiyorsa servis yönlendiriyoruz ya da lokasyona uygun internet servis sağlayıcı değişimiyle
veri akışını tekrar sağlıyoruz. Arıza hallerinde
merkez otomasyon ekibimiz tarafından en
kısa zamanda gerekli tespitler yapılarak, ilgili servisin yönlendirilmesi sağlanıyor. Merkez
ve saha ekibimiz tarafından bayilere ve çalışanlarına mevzuat ve uygulamalar hususunda
gerekli bilgilendirmeler yapılarak, sık sık eğitimler veriliyor.
Otomasyon sistemi dolayısıyla şirketinizin
ve bayilerin sorun yaşamaması için yaptığınız
teknolojik yatırımlardan söz eder misiniz?
Karasal bağlantıların yeterli olmadığı ve veri
akışında aksamaların yaşandığı lokasyonlarda
kesintisiz bağlantı sağlamak ve çözüm üretmek amaçlı uydu sistemleri kullanıyoruz. Ayrıca otomasyon sistemi için hayati önem taşıyan
server bağlantısında herhangi bir kesintide acil
müdahale için tarafımızı bilgilendiren alarm sistemleri de bulunuyor.
Otomasyon sistemine ilişkin 1240 sayılı
Kurul Kararı’nda önemli değişiklikler yapılmasını içeren Karar 1 Haziran 2015’te
yürürlüğe girecek. Bu yeni düzenlemenin
olumlu ve olumsuz yönlerini değerlendirir
misiniz?
1240 sayılı Kurul Kararı’ndaki yeni düzenlemeler sonrasında, özellikle pratikte sıkıntılar yaşanan bazı uygulamaların kaldırıldığını görüyoruz. Yeni düzenlemelerin kaçakçılığı önlemeye
yönelik daha anlaşılır ve uygulanabilir düzenlemeler olduğunu düşünüyoruz. Söz konusu
Kurul Kararı’nda, bayi transferleri aşamasındaki
kurulumların yanı sıra, arızaların giderilmesi için
tanınan sürelerin 10 güne çıkarılmasını olumlu
yönde bir değişiklik olarak nitelendiriyoruz.
Bunun yanı sıra tank bazında ve günlük olarak
yapılacak olan bildirimlere ilişkin söz konusu
Kurul Kararı’nda olumsuz olarak değerlendirilecek yönler de var. Arıza hallerinde ve manifolt olarak bağlı tanklara sahip istasyonlarda,
yapılacak çapraz kontrollerde, denklik sağlanamayacağı için problemlerle ve hatalı tespitlerle
karşılaşılma olasılığı yüksek. Halihazırda ürün
bazında yapılan mutabakatların daha sağlıklı
sonuç vereceğini düşünüyoruz. Ayrıca herhan-
gi bir pompası ve/veya tankının probu arızalı
bir istasyona ikmal yapılamayacak olması da,
uygulamada sıkıntı yaşanabilecek konuların
başında geliyor.
Otomasyon sisteminin iyileştirilmesi adına sizce ne gibi düzenlemeler yapılmalı?
Özellikle elektrik ve internet alt yapılarının iyileştirilmesinin yanı sıra, otomasyon sistemlerine teknolojik bir standart getirilerek, varyasyonların önüne geçilmesi sağlanabilir. Ayrıca
arıza oranlarının düşürülmesi ve dışarıdan müdahalelerin önüne geçilmesi için, otomasyon
sistemlerinin daha kompakt bir yapıya dönüştürülmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Otomasyon sisteminin sağlıklı işlemesi
için bayilere yönelik yürüttüğünüz eğitim
ve bilgilendirme çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
“Kalite Kontrol” ve “Eğitim” ekiplerimiz düzenli olarak tüm bayilerimizi ziyaret edip, güncel uygulamalar ve yenilikler konusunda bayilerimize detaylı bilgiler vermekte. Ayrıca Bölge
ve Saha Müdürlerimiz de bayilerimize gerekli
uyarı ve yönlendirmelerde bulunmaktadır.
Son olarak otomasyon konusunda bayilerin
dikkat etmeleri gereken hususlar nelerdir?
Özellikle arızalı olup, otomasyon verisi alınamayan tank ve/veya pompalardan satış yapılmamasına dikkat edilmeli. Bayilerimizin, istasyonlarda
oluşan alt yapı problemlerini kısa sürede çözmeleri, pompa ve yazarkasa bakımlarını ve versiyon
güncellemelerini zamanında yaptırmaları gerekmekte. Ayrıca mevzuat ve uygulamaları yakından
takip etmeleri ve otomasyon sistemlerini, Alpet
yetkilileri ile birlikte sorunsuz olarak ayakta tutmaları büyük önem arz etmekte.
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  11
SI RTI N I ALP LE R E DAYAYA N ÜLK E:
î
MUHTEŞEM DOĞASI, KÜLTÜREL ZENGINLIĞI, VERIMLI
INEKLERI, ÇIKOLATALARI, ULUSLARARASI BANKACILIK
SISTEMI VE EL YAPIMI SAATLERIYLE KÜRESEL BIR ÜNE SAHIP
OLAN İSVIÇRE, HER YIL DÜNYANIN YAŞANACAK EN IYI YERLERI
ARASINDA ILK SIRADA YER ALIYOR.
iSViÇRE
da yer alıyor. Denize kıyısı olmayan İsviçre’de
çok sayıda göl bulunuyor. En önemli gölleri;
Cenevre (Leman), Zürih, Neuchatel ve Konstanz.
B
ir yanını Alplere, öteki yanını Jura dağlarına yaslayan İsviçre, dağlarıyla, dağ
zirvelerinden beslenen nehirleri ve
gölleriyle, dağ eteklerinden süzülen çağlayanları, kaplıcaları, sarp kayalıkları ve yemyeşil doğasıyla adeta bir yeryüzü cenneti.
İsviçre, muhteşem doğasının yanı sıra kültürel
açıdan da çok zengin bir ülke. Verimli inekleri, çikolataları, uluslararası bankacılık sistemi
ve el yapımı saatleriyle küresel bir üne sahip
olan İsviçre, her yıl dünyanın yaşanacak en iyi
yerleri arasında gösteriliyor.
12  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
İsviçre deyince, gökyüzüyle buluşan zirvelerde kayak yapmak, çikolata ve ağızda eriyen
nefis peynir çeşitleri ilk akla gelenler arasında
yer alıyor. Gür bitki örtüsüyle kaplı vadilerin
ve ovaların arasından geçerken baş döndürücü manzara ve göz kamaştıran kristal sular
turistler için masalsı bir cennet sunuyor.
Dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan İsviçre’nin topraklarının yarısından fazlasını Alpler ve Jura dağları oluşturuyor. İsviçre, sadece
üzerinde bulunduğu dağ sistemi ile değil, nehirleri ve gölleriyle de benzersiz bir coğrafya-
Avrupa’nın iki büyük nehri olan Ren ve Rhone
nehirleri ülke topraklarında doğuyor. Diğer
önemli nehirleri ise İnn, Aare ve Ticino.
Avrupa’nın turizm merkezi olan İsviçre’de her
mevsim tatil yapmak mümkün. “Kayak cenneti” olarak kabul edilen ülkede Crans-Montana, Zermatt, Grindelwald, St Moritz, Leysin,
Gstaad, Davos, Wengen, Verbier, Villars gibi
birçok kayak merkezi mevcut.
Tarafsız bir ülke olan İsviçre, önemli uluslararası örgütlere de ev sahipliği yapıyor. Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi, Dünya Sağlık
Örgütü (WHO), Dünya Ticaret Örgütü (WTO),
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU), Birleşmiş
Milletler İnsan Hakları Konseyi, Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği (UNHCR) merkezleri
Cenevre’de bulunuyor.
Birçok uluslararası spor organizasyonu ve federasyonun merkezi de İsviçre’de yer alıyor.
Uluslararası Basketbol Federasyonu (FIBA)
Cenevre’de, Avrupa Futbol Federasyonları
Birliği (UEFA) Nyon’da, Uluslararası Futbol
Federasyonları Birliği (FIFA) ve Uluslararası
Buz Hokeyi Federasyonu (IIHF) Zürih’te, Uluslararası Bisiklet Birliği (UCİ) Aigle’de ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Lozan’da
bulunuyor.
Davos kenti ise Dünya Ekonomik Forumu’nun
yerleşkesi işlevini görüyor. Her yıl gerçekleştirilen “Dünya Ekonomik Forumu” toplantılaMART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  13
GEZİ
GEZİ
rında yabancı ülkelerden gelen siyasi liderler
ve iş çevreleri, çevre ve sağlık konuları da dahil
uluslararası konuları Davos’ta görüşüyor.
tam anlamıyla bir futbol meraklısı.
Milli takım ‘‘Nati’’yi büyük bir kitle
destekliyor.
Dünyanın en fazla çikolata üreten ve tüketen
ülkesi İsviçre, çikolata sektöründe dünyada
markalaşmış bir ülke. Saat üretimi konusunda
da dünyanın en ünlü ülkelerinden biri olan İsviçre, otomobil üretiminde de önemli bir yere
sahip.
İsviçre şehirleri, küresel ölçekteki parametrelere göre şehircilikte
ileri, ekonomik, bilimsel ve turistik faaliyetlerde ise son derece
gelişmiş seviyelerde. Kozmopolit
bir göl kenarı kenti olan Cenevre,
dünya bankalar merkezi Zürih, fıskiyeler ve üstü kapalı kemerlerle
kaplı Bern ve dünyanın en iyi hayvanat bahçelerinden birine sahip
Basel, İsviçre’nin dünya kentlerinden sadece birkaçı. Coğrafik
olarak küçük, öte yandan turizm
potansiyeli ile çok büyük ülkede
700’e yakın müze bulunuyor. Cenevre Modern ve Çağdaş Sanatlar Müzesi, Zürih Güzel Sanatlar
Müzesi, Zürih’te yer alan İsviçre
Devlet Müzesi ve Basel Antikalar
Müzesi bunlardan birkaçı.
Peynir üretiminde de oldukça önde olan ülkenin geleneksel yemeği olan ‘‘İsviçre Fondüsü’’
çok tercih edilen bir yemek. Şarap üretimini de
es geçmeyen İsviçre Merlot, Ticino, Chasselas,
Pinot Noir gibi çeşitleri üretiyor.
Kış sporları açısından çok zengin bir ülke olan
İsviçre’de kayak, snowboarding, buz hokeyi oldukça popüler. 1928 ve 1948 kış olimpiyatları
İsviçre’de yapılmış. Dağcılık sporunun oldukça
revaçta olduğu İsviçre’de, Schwingen, Hornussen gibi geleneksel sporların yanı sıra, tarih
öncesi dönemlerden beri Alplerde yaşayan
insanlar arasında yapılan taş fırlatma oyunu
da günümüzde yaşatılmaya çalışılan oyunlar
arasında yer alıyor. İsviçre halkı, aynı zamanda
Federal bir ülke ve 26 kantondan oluşuyor. Ülkenin komşuları
kuzeyde Almanya, batıda Fransa, güneyde İtalya ve doğuda ise
Avusturya ve Lihtenştayn.
Medeniyetin kalbi Cenevre’de
atıyor
KUSURSUZLUĞUN KENTI ZÜRIH
A
dını şehri boydan boya saran Zürih Gölü’nden alan kent, İsviçre’nin en büyük şehri olmanın yanında, ülke ekonomisinin de bel kemiği. Avrupa’nın en
önemli finans merkezlerinden biri olan Zürih, küresel ölçekteki bankacılık ile
sigortacılık sektörlerine ve İsviçre’nin dünyaca tanınan markalarına da ev sahipliği yapıyor. Doğa ile medeniyetin kusursuz bir şekilde bütünleştiği Zürih’te, Limmat Nehri’nin
Zürih Gölü ile buluştuğu atmosfer oldukça etkileyici. Zürih, katedralleri, müze evleri, adım başı kenti süsleyen heykelleriyle adeta bir müze kent görünümünde. Franz Kafka,
Alman Bertold Brecht, Vladimir Lenin, Albert Einstein
gibi birçok ünlü ismin bu şehirdeki evleri Zürih’te
müze eve dönüştürülmüş. Bütün İsviçre şehirlerinde olduğu gibi Zürih’te de karamellisinden çileklisine, büyüğünden küçüğüne değişik şekillerde
yapılan pek çok çikolata çeşidi var.
Cenevre gölü (Leman gölü) kıyısında kurulan Cenevre, Zürih’ten
sonra İsviçre’nin ikinci büyük
kenti. Dünyanın en kaliteli ve
en yaşanılır şehirleri arasında 3.
sırada yer alan Cenevre, gelirin
ve saadetin dorukta olduğu bir
şehir. Bankalarıyla, çikolatalarıyla, saatleriyle ün salmış bu şehir,
dünyanın en önemli ve işlek şehirlerinden biri olmasına rağmen,
14  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  15
GEZİ
yeşilliğin de bol olduğu bir şehir. Cenevre’nin
en önemli özelliklerinden biri de çok düzenli
oluşu. Küresel kent olarak da adlandırılan Cenevre’de ünlü İsviçre saatlerinin üretim yerlerinden biri.
Turizm merkezi Luzern
Alp dağlarına çıkan yolların büyük bölümünün
yer aldığı Luzern, İsviçre’nin en önemli turizm
merkezi. Ortaçağ’dan kalma kalelerin, köprülerin ve yapıların yer aldığı Luzern, tarihi dokusu ile turistlerin uğrak noktalarından biri.
Lozan Türkler için çok şey ifade ediyor
Avrupa’nın en yeşil kentlerinden biri olan Lozan, Türkiye için çok şey ifade eden bir kent.
Kurtuluş Savaşı’nı bitiren anlaşma olarak tarihe geçen Lozan Anlaşması’nın imzalandığı
Rumine Sarayı’nın yer aldığı Lozan, Cenevre
gölünün bir yakasına kurulmuş önemli bir turizm kenti. Cenevre gölü Lozan için harika bir
manzara oluşturuyor ve denize kıyısı olmayan
ülkenin ne kadar ilgi çekici olabileceğini belgeliyor. En eskisi 13. yüzyıla ait tarihi yapıların
hepsi çok iyi korunmuş. Rumine Sarayı, Notre
Dame Katedrali ve Olimpiyat Müzesi’nin yanı
sıra kentte çok sayıda müze bulunuyor.
GEZİ
Sanat kenti Bern
JET D’EAU
İsviçre’nin başkenti olan Bern, ülkenin dördüncü büyük şehri. Sanata ve sanatçıya büyük
önem verilen Kentin eski şehir bölgesi Unesco
Dünya Mirasları listesinde yer alıyor. Bölgedeki
yaklaşık 4 kilometrelik yürüyüş yolu, çeşmeler
ve saat kuleleriyle görülmeye değer bir atmosfer sunuyor. Müthiş güzellikteki Aare nehrinin
manzarası görülmeye değer.
Cenevre’nin simgesi olan ve Cenevre Gölü
üzerinde yer alan Jet d’Eau, dünyanın en uzun
fıskiyelerinden biri. 140 metre yüksekliğe
kadar su fışkırtan fıskıye, Cenevre’yi ziyaret
edenler için mutlaka görülmesi gerekenler
listesinin baş sıralarında yer alıyor.
Mimari harikalar müzesi Montrö
Dağların kuzey ve doğu rüzgârlarından koruyup gözettiği Montrö, Avrupa’nın en iyi korunmuş şatolarından birine, Chillon Şatosu’na ev
sahipliği yapıyor. Montrö’nün tarihsel yapıları
Chillon Şatosu’yla sınırlı değil. Akdeniz atmosferini andıran kıyı şeridi boyunca dizilmiş köşkler, evler, oteller ve bunların bahçeleri, insana
bir mimari harikalar müzesinde dolaştığı hissi veriyor. Sağlık turizminin öne çıktığı kentin
batısındaki Vevey’de ise Charlie Chaplin heykeli yer alıyor. Montrö’nün ana meydanı Place
du Marché’tan göl kıyısına inenleri ünlü rock
grubu Queen’in efsanevi solisti Freddie Mercury’nin heykeli karşılıyor. Montrö, aynı zamanda her yıl dünyaca bilinen bir caz festivaline ev
sahipliği yapıyor.
CENEVRE GÖLÜ (LEMAN GÖLÜ)
Fransızca konuşan halk tarafından daha çok
Leman Gölü adıyla bilinen Cenevre Gölü, Orta
Avrupa’nın en büyük göllerinden biri. Gölün bir ucu
İsviçre sınırlarda, diğer ucu ise Fransa sınırlarında
yer alıyor. Cenevre Gölü masmavi berrak suları ve
Alp Dağları’nın panoramik manzarası eşliğinde
yıllar boyu ressam, şair, müzisyen gibi sanatçıları
büyüleyici güzelliğiyle kendine çekmiş ve sanata
ilham veren bir üne kavuşmuş.
ULUSLARARASI REFORM MÜZESI
Ortaçağ’da gerçekleşen ve Avrupa’yı en
çok etkileyen akımlardan biri olan Reform
hareketlerinin ruhsal ve kültürel tüm
elementlerini bir araya getiren Uluslararası
Reform Müzesi (Cenevre), reform döneminden
kalan el yazmalarını, eski kitapları, resimleri,
heykelleri, mezar taşlarını ve özgün kişisel
objeleri bünyesinde barındırıyor.
16  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  17
Röportaj
Röportaj
MÜZIĞIN IÇINDEN AKIP
GEÇMEYI SEVIYORUM
î
ÜNLÜ SANATÇI LEMAN
SAM’IN KIZI OLARAK ÇOCUKLUĞUNDAN BU YANA MÜZIKLE
HEP IÇ IÇE OLMUŞ, DOĞAL GÜZELLIĞI, INSAN YÜREĞINE DOKUNAN
SESI ILE MILYONLARIN GÖNLÜNE
TAHT KURAN ŞEVVAL SAM, MÜZIK
HAYATININ YANI SIRA OYNADIĞI DIZI
VE FILMLERLE DE ADINDAN SIKÇA
SÖZ ETTIRIYOR. ÇOK GENIŞ BIR YELPAZEDE MÜZIK YAPAN SAM, “MÜZIK
BENIM IÇSEL YOLCULUĞUMUN
ARAÇLARINDAN BIRI ASLINDA.
MÜZIĞIN IÇINDEN AKIP GEÇMEYI
SEVIYORUM BEN” DIYOR. ALPET’İN
ENERJİSİ OLARAK, ÖNÜMÜZDEKI
DÖNEM YENI PROJELERIYLE KARŞIMIZA ÇIKACAK SAM ILE KEYIFLI BIR
SOHBET GERÇEKLEŞTIRDIK.
18  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
Müziğe ilginiz ne zaman başladı? Annenizin sanatçı olmasının müziğe yönelmenizde bir etkisi oldu mu? Gelecekte Leman
Sam’la ortak bir albüm yapmayı planlıyor
musunuz?
Küçükken de müzik benim için bir konuşma biçimiydi, şimdi de öyle. Yani müzik hep vardı.
Annemi yıllarca dinlemiş olmakla da anadilimin
ne olduğu ve nasıl müziğe yöneldiğim anlaşılıyordur. Biz birlikte bir projede yer aldık. Çokta
keyifli oldu. Gelecekte de neden olmasın?
Türk halk müziğinden, sanat müziği, arabesk ve tangoya kadar çok geniş bir yelpazede müzik yapıyorsunuz. Müzik alanında
sürekli tarz değiştirmenizin nedeni ne?
Önümüzdeki dönemde daha farklı bir müzik türüne ilişkin çalışmanız olacak mı?
Müzik benim içsel yolculuğumun araçlarından
biri aslında. İyi örnekleri olmak koşuluyla bütün
farklı tarzlara ilgi duyuyorum. Birini söylesem
diğerinde aklım kalıyor. Bu içten gelen bir şey.
Müziğin içinden akıp geçmeyi seviyorum ben.
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  19
Röportaj
Bir açıdan oyunculuk gibi de... Her farklı tarz
yeni bir karakter analizi gibi. Bu yüzden varoluş
sürecimde de karşılığı var. Her seferinde içimde
de yeni yerler keşfediyorum. Sadece müzikte
değil, dünyada farklı olan her şey ilgimi çekiyor.
Magazin dünyasında sıkça rastlanan polemiklere dâhil olmuyorsunuz. Bu bilinçli bir
tercih mi?
Süper Baba ile başlayan oyunculuk serüveniniz başka dizi ve sinema filmleriyle devam etti. Yeni dizi veya sinema projeleriniz
var mı?
Gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında
verdiğiniz konserler büyük ilgi görüyor.
Verdiğiniz konserlerde yaşadığınız sıra
dışı bir olay oldu mu?
Oyunculuğu özledim aslında. Önümüzdeki günlerde başlayacak “Kara Kutu” adlı yeni
bir dizide iki bölüm konuk oyuncu olarak yer
aldım. Bir de İranlı bir yönetmenin (Shahram
Alidi) filminde oynadım.
Müzik ve oyunculuk gibi sanatın çok farklı
alanlarıyla uğraşan bir insansınız. Müzik
ve oyunculuk dışında farklı sanat dallarıyla da ilgileniyor musunuz?
Bir dönem heykel kursuna gittim. Çok istedim
devam etmeyi ancak aktif çalışma hayatında
yeterli emeği verecek zaman bulamadım maalesef. Belki ileride...
Oyunculuk mu yoksa müzik yapmak mı size
daha çok keyif veriyor?
Biri diğerinden ağır basmıyor aslında. Benim
için hepsi bir. Hayatın içinde bir akış içerisindeyim ve o anda hangisiyle kendimi ifade ediyorsam orada oluyorum. Oyunculuk daha kollektif
bir çalışma istiyor; iyi bir senaryo, yönetmen,
kast, prodüksiyon olmalı. Ama sokakta mendil
açıp tek başınıza şarkı söyleyebilirsiniz.
Siz nasıl bir dinleyicisiniz? Ne tür müziklerden hoşlanırsınız?
Çok fazla müzik dinlemem. Sevdiğim bir şeyi
dipsomanik biçimde dinlerim. Hele ki kötü
müzik hiç dinleyemem. Bazen mağazalarda
çalan müzik yüzünden orayı terk ettiğim oluyor. Bazen soruyorum “Nasıl dayanıyorsunuz?”
diye, “Duymuyoruz bile” diyorlar. Benim için
imkânsız duymamak.
20  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
Magazin dünyasında olup bitenlerden çok haberim yok galiba.
Bir defasında Belçika’nın Gent şehrinde iki
gece üst üste konser verdik. İlk gece o kadar
keyifliydi ki 3,5-4 saate yakın sahnede kaldık.
Tabii ben tüm enerjimi ilk günden tüketmişim.
İkinci gece çok yorgun çıktım sahneye. Konseri sonuna kadar getirebildim, en son Karadeniz potpuri söylüyordum, geri geri bir yandan
dans edip bir yandan şarkı söylerken ayağım
takıldı ve monitörlerin üstüne tepetaklak düştüm. Düştüğüm gibi de hacıyatmaz gibi kalktım. Öyle bir gülme krizi geldi ki, şarkının sonunu, gözümden yaş gelene kadar gülerken şarkı
söylemeye çalışarak getirmeye çalıştım. Fakat
gülmem bitmeyecek diye el sallaya sallaya,
güle güle sahneden ayrıldım.
İş dışında neler yaparsınız? Hobileriniz
var mı?
Konfüçyus’un bir lafı vardır; “Herkes sevdiği işi
yapsa kimse çalışmak zorunda kalmaz” diye.
Ben de çalışmıyor, sevdiğim işi yapıyorum.
Dolayısıyla iş dışında bir hobim yok. Ancak, tabiatın içinde olmayı çok seviyorum. İş dışında
yaptıklarımı dinlenmek, sevdiklerimle olmak,
okumak diye sıralayabiliriz.
Siz bir akaryakıt tüketicisi olarak istasyon
tercihinizi neye göre yapıyorsunuz?
Doğayla barışık ve daha az kirleten akaryakıt
kullanmayı tercih ediyorum.
LEZZET HARİTASI
LEZZET HARİTASI
Türkiye’nin
lezzet
haritası
T
ürk mutfağı binlerce çeşit yöresel yiyecek ve içeceğiyle dünyanın en zengin mutfaklarından biri. Türkiye’nin
lezzet haritasına göre, Türk mutfağında 2 bin 205 farklı yöresel yiyecek ve içecek bulunuyor. Türk mutfağının çeşit bakımından en zengin ili Gaziantep, en zengin bölgesi ise İç Anadolu.
E
t yemeğinden pilavına,
çorbasından tatlısına,
zeytinyağlısından hamur işine, ayranından pekmezine, binlerce çeşit yöresel yemek, tatlı ve içeceğiyle
dünyanın en zengin mutfaklarından biri olan Türk mutfağı
binlerce yıllık bir geleneğe sahip. Bu zengin mutfağın arkasında kuşkusuz tarihsel süreç
içerisinde Anadolu topraklarında yaşayan uygarlıkların,
Selçuklu’nun ve Osmanlı’nın
izleri var. Coğrafi konumu
nedeniyle yüzyıllar boyunca
etkileşim içinde olduğu Orta22  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
doğu, Kafkas ve Balkanlar’ın
da Türk mutfağının zenginleşmesinde önemli bir etkisi var.
Türkiye’nin lezzet haritasını
ortaya çıkarmak için yapılan
bir çalışmaya göre, Türk mutfağında 2 bin 205 farklı yöresel yiyecek ve içecek bulunuyor. 291 çeşit yiyecek, tatlı ve
içecekten oluşan Gaziantep
Mutfağı en zengin mutfağa
sahip il. 455 çeşit yemek, tatlı
ve içecekten oluşan İç Anadolu mutfağı ise en zengin
mutfağa sahip bölge olarak
birinciliği göğüslüyor. İç Anadolu’yu 425 çeşit ile Doğu
Anadolu, 398 çeşit ile Güneydoğu Anadolu ve 397 çeşit
ile Karadeniz Bölgesi izliyor.
Akdeniz ve Marmara Bölgesi 184 çeşit, Ege Bölgesi 162
çeşit yiyecek, tatlı ve içeceğe
sahip.
Her yörenin kendine özgü
mutfağı var
Yöresel mutfakların özgün etkilerini içinde barındıran Türk
mutfağı, yörelere göre farklılıklar gösteriyor. Karadeniz,
Güneydoğu Anadolu, Orta
Anadolu, Akdeniz, Ege mutfağı gibi birçok yöre kendine
İLGINÇ ISIMLI YEMEKLER
has zengin bir yemek hazinesine sahip.
Akdeniz mutfağına Adana, Hatay ve Kahramanmaraş’ın zengin mutfak
kültürleri damgasını vururken, Ege muhteşem
deniz ürünleri ve taze otlarıyla, Karadeniz mısır
unu, ekmeği ve hamsisiyle, Güneydoğu ve Doğu
Anadolu içli köfte, çiğ
köfte ve lahmacunuyla, İç
Anadolu hamur işleriyle,
Marmara deniz ürünleri,
ciğeri ve köftesiyle öne
çıkıyor.
Türk mutfağı zengin olmasının yanı sıra ismi
ilginç olan yemeklere de sahip. Amasya ve
Afyon’un “sakala çarpan çorbası”, Aydın’ın
“kulak çorbası”, Bolu’nun “kedi batmaz”ı, Denizli
ve Çanakkale’nin “kaçamak”ı, Rize’nin “enişte
lokumu”, Şanlıurfa’nın “şıllık tatlısı”, Kocaeli’nin
“otur fatma tatlısı”, Kütahya’nın “tosunum”u,
Tokat’ın “bacaklı çorbası”, Amasya’nın “kesme
ibik çorbası” ve “eli böğründe”si, Balıkesir’in
“mafiş tatlısı”, Artvin’in “püşürük çorbası”,
Bartın’ın “pumpum çorbası”, Malatya’nın
“analı kızlı”sı, Kırklareli’nin “sulu kaçamak” ve
“kuru kaçamak”ı, Isparta’nın “kuyruğu sulu”su
ve “derdimi alan”ı ilginç isimli yiyecekler
arasında yer alıyor.
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  23
LEZZET HARİTASI
LEZZET HARİTASI
TÜRKIYE’NIN
10
LEZZET DURAĞI
Halil Usta - Gaziantep
Gaziantep’e yolunuz düşer de yemek için iyi bir yer ararsanız, önünüze çıkan ilk kişi hiç düşünmeden
size Halil Usta’nın yerini tarif etmeye başlar. Ali Nazik, soğan kebabı,
patlıcan kebabı, küşneme kebabı
gibi lezzetli kebapları ve baklavası
ile ününü Gaziantep dışına taşıyan
Halil Usta, Gaziantep’in en bilinen
mekanlarından da biri.
Her ili ayrı bir lezzet noktası
olan Türkiye’nin 10 lezzet durağını Alpet’in Enerjisi Dergisi
okuyucuları için seçtik.
Körfez Köfte Et Balık – Trabzon
Et Lokantası, taş fırında kuzu eti
ile yapılan ve Türkiye’de kayısı
kadar ünlenen kağıt kebabı, kuzu
dolma, fırın kavurma, fırın kebap,
kaburga dolması, incik kebap gibi
Malatya sofrasının en seçkin yemeklerini geleneksel lezzetiyle sunan bir mekan.
Bak Hele Bak Yusuf Konak
Kahvaltı Salonu - Van
Elmacıoğlu Restoran - Kayseri
suf Konak’ın müşterilerine verdiği
Kayseri’nin yöresel damak zevkini lezzet tutkunlarına sunan
Elmacıoğlu Restoran, önceleri
sadece Kayseri mutfağının gözdesi mantıyla başlayan serüvenini
Kayseri’nin yöresel yemekleri ile
sürdürmüş. Mekanda, Kayseri’nin
yöresel yemeklerinin tümü lezzet
eşliğinde müşterilere sunuluyor.
hediyeler, sorduğu bilmeceler ve
Trabzon’un en bilenen lezzet mekanlarından biri olan ve Akçaabat
ilçesinde bulunan Körfez Köfte Et
Balık, canı balık veya köfte çekenlerin, sofrada lezzet arayanların,
bir de deniz manzarası olsa keyfime diyecek olmaz diyenlerin mutlaka uğramaları gereken bir yer.
Ceyhan Ocakbaşı - Adana
Adana’nın lezzet duraklarından
olan Ceyhan Ocakbaşı, Adana Kebabı en iyi yapan ve ünü Adana dışına taşan kebapçıların başında geliyor. 100 yılı aşkın bir süredir hizmet
veren Ceyhan Ocakbaşı, Adana’ya
yolu düşenlerin de uğrak noktası.
24  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
Hacı Baba Kervansaray Et Lokantası – Malatya
1942 yılından beri Malatya’da hizmet veren Hacı Baba Kervansaray
rak geleneksel tatlarla zenginleştirilmiş kahvaltısı geliyor. Türkiye’nin
en iyi 10 kahvaltı salonlarından biri
olan Bak Hele Bak, zengin kahvaltısının yanı sıra, mekanın sahibi Yu-
anlattığı fıkralarla da ünlü.
Koç Lokantası - Erzurum
Doğu Anadolu’nun lezzet duraklarından biri olan Koç Lokantası,
Cağ kebabının en iyi yapıldığı
Tarihi Çiçek Lokantası – Ankara
Ankara’nın en eski lokantalarından olan Tarihi Çiçek Lokantası,
Anadolu’nun en seçkin tatlarının
lezzet eşliğinde sunulduğu bir
mekan. Özellikle Ankara Tavası ile
lezzet tutkunlarının gözdesi olan
lokanta, geleneksel yemekleri yarım asırdır aynı lezzet ve kaliteyle
müşterilerine sunuyor.
Van denilince, akla kuşkusuz ilk ola-
mekanlardan biri. Hatta lokantanın kurucusu Kemal Koç’un bu kebabın mucidi olduğu söyleniyor.
Deniz Restoran - İzmir
Türkiye’nin en iyi balık lokantalarından biri olan Deniz Restoran,
çeşitli deniz mahsullerini ürün ve
hizmet kalitesiyle lezzet tutkunlarına sunan bir mekan. İzmir
Kordon’da bulunan restoran, denizden gelen lezzetin keyifli bir
ortamda tadılabileceği eşsiz bir
manzaraya sahip.
Meşhur Edirne Ciğercisi / Ciğerci Kazım Usta - Edirne
Ciğeriyle ünlü Edirne’nin en iyi yaprak ciğeri yapan mekanı Ciğerci Kazım Usta. Meşhur Edirne Ciğercisi
Kazım Usta’nın ciğerlerinin ünü 40
yıllık. Damadı İlhan Şen de bu mesleğin erbabı olunca Kazım ve İlhan
Usta birlikte anılmaya başlamış.
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  25
tarihçe
tarihçe
ve yelkovanın yolculuğu bununla da bitmedi.
Teknolojinin daha da gelişmesiyle dijital saatler üretilmeye başlandı. Zaman içerisinde saat,
zamanı gösteren bir araç olmaktan çıkarak, bir
moda ikonu ve vazgeçilmez bir aksesuar haline
geldi.
Zamanın
görünen
yüzü:
Kullanım yerine göre cep, duvar, kol, masa,
kule saati adını, çalışma ilkesine göre de güneş,
kum, su saati, mekanik veya elektronik adını
alan saatin bu yolculuğu aynı zamanda insanlık tarihine de ayna tutuyor.
SAAT
İ
nsanoğlu, tarih boyunca çeşitli yöntemlerle zamanı ölçmeye çalıştı. İlk zamanlarda göç,
ekim ve hasat için iklim koşullarını
bilmek yeterli oluyordu. Gittikçe
daha küçük zaman birimlerine ihtiyaç duyan insanoğlu, güneş, ay
ve dünyanın hareketlerinden yola
çıkarak önce takvim yılını buldu,
sonra da yılı aylara, ayları haftaya,
haftayı da günlere böldü.
Uygarlığın ilerlemesi, bir günün çeşitli zaman dilimlerine bölünmesi
ihtiyacını da beraberinde getirince
bu kez saatin teknolojik yolculuğu
26  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
Zamanı ölçmek tarih boyunca
insanoğlunun en büyük uğraşlarından biri oldu. Güneş
saatiyle başlayan zamanı
ölçme yolculuğu birçok önemli
duraktan sonra günü 24’e bölen
“saat”in bulunmasıyla son
buldu. Günümüzde ise saat
zamanı ölçen bir alet olmaktan
öteye geçerek bir moda ikonu,
hatta prestij unsuru haline
geldi. Saatin bu yolculuğu, aynı
zamanda insanlık tarihine de
ayna tutuyor.
başladı. Güneş
saatinin bulunmasıyla başlayan
bu yolculuk, günü 24’e bölen saatin bulunmasıyla son buldu.
İlk çağlarda bir tahtaya dikili üçgen bir tahta formunda “Güneş
saati” olarak karşımıza çıkan saat,
teknolojinin gelişmesi ile biçim
değiştirdi. Teknolojik gelişmeler
sonucunda sarkaçlı, kadransız,
akrepsiz, yelkovansız saatler, yerini mekanik, kadranlı, akrepli,
yelkovanlı saatlere bıraktı. Akrep
Güneş saati
Mısırlıların icat ettiği güneş saati, insanlık
tarihinin ilk saati olma özelliği taşıyor. Dikey olarak yerleştirilen bir çubuğun gölgesi, günün saatlerinin bulunduğu yüzeye düşüyor ve gölgenin denk geldiği
kısım saati gösteriyordu. Güneş hareket
ettikçe çubuğun gölgesi de yer değiştiriyordu. Zamanı güneşin konumuna göre ölçen saat, bulutlu günlerde ve geceleri kullanılamıyordu.
Kum saati
L
BIG BEN SAAT KULESI
ondra’da bulunan ve İngiltere’nin önemli
sembollerinden biri olan Big Ben saat
kulesinin yapımına Edward John Dent başlıyor ama bitirmek Frederick Rippon Dent’e
nasip oluyor. Yapımı 1859’da tamamlan
Big Ben, günü dünyaya ‘merhaba’ diyen
Londra’nın ve Büyük Britanya’nın önemli
sembollerinden biri olan Big Ben’in bütün
aksamı mekanik ve ağırlıkla çalıştığı için
belli aralıklarla kurulması gerekiyor. Saat,
haftada 3 kez kuruluyor.
M. Ö. 3000 yıllarında Çinliler tarafından kullanıldığı bilinen kum
saati, saatin kaç olduğunu göstermese de, bir sürenin başlangıcını ve bitişini ölçmek için kullanılıyordu.
İçinde kum olan, altı ve
üstü geniş, beli ince, eşit
miktarda kumun bir delikten geçerken daima
aynı zamana ihtiyaç göstereceği ilkesine dayanarak çalışan kum saatinde,
kumun akış hızı sabit olmasa da kumun üstten
alta düşüş süresi aynı.
Kum saatlerinde kumun
yanı sıra, zaman zaman
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  27
tarihçe
tarihçe
zaman kullandığı bilinmese de
M.S. 500’lü yıllarda Çin’de kullanıldığı çeşitli kaynaklarda yer alıyor.
Petrol lambasının alevi ile çalışan
“ateş saati”nde zaman tüketilen
yağın bölmeli bir saydam kapta
izlenmesiyle “mum saati”nde ise
kısalan mumun gölgesi arkadaki
cetvelin izlenmesiyle ölçülüyordu.
pudra haline getirilmiş yumurta
kabuğu, cıva ya da ince toz siyah
mermer de kullanılmış.
Mekanik saat
MUM SAATI
Su saati
Kum yerine, suyun akması esasına
kurulu su saatinin ne zaman icat
edildiği bilinmese de, Antik Mısır ve Babil’de milattan önce 16.
yüzyılda kullanıldığı biliniyor. Su
saatleri tek çanaktan ya da birkaç
çanaktan oluşuyordu. İçi su dolu
ve altında bir delik olan çanağın
içinden su boşaldıkça içindeki
işaretler zamanın akışını gösteriyordu. Birkaç çanaktan oluşan su
saati türünde ise su, bir çanaktan
diğerine akıyordu. Güneş saatleri
belirli bir zamanı gösterirken, su
saatleri ne kadar zaman geçtiğini de gösteriyordu. Bu yüzden su
saatinin icadı, zaman ölçümünün
gerçek başlangıcı kabul edilebilir.
Zamanın mekanik olarak ölçülmesi yönündeki ilk adımlar din
adamlarından geldi. Dua etmek
için kesin saatin bilinmesi zorunluluğu, mekanik saatlerin çıkış noktası oldu.
14. yüzyılda üretilen mekanik saatler son derece hantaldı ve sadece
kilise kulelerinde kullanılıyordu.
Bu mekanik saatlerin mekanizması, ağırlığın asılı olduğu ipi ya da
zinciri kısa aralıklarla tutan ve bırakan bir vargel düzeninden (Herhangi bir makinenin bir doğrultuda gidip gelerek iş gören parçası)
oluşuyordu. Bu mekanizmanın en
eski türü “kamalı” olarak biliniyor.
Ucuna ağırlık bağlı iki yanından
atlamalı olarak tırnaklarla donatılmış bir metal çubuk ve yatay olarak gidip gelen bir milden oluşan
mekanizmada, her gidişte bir tırnak salıveren bir düzen oluşturuluyor ve milin ivmesi de dış ucuna
takılmış bir ağırlıkla kontrol ediliyordu. Ağırlık uzağa çekilince salınım hızlanıyor, yaklaştırılınca da
yavaşlıyordu.
Köstekli saat
Köstek, saat, kılıç, anahtar gibi nesnelerin ucuna takılan zincir anlamına
geliyor. “Köstekli saat” zincirli olduğu
için bu adı alıyor. Mekanik bir saat
olan köstekli saat, ucundaki bir zincir 1511 yılında zembereğin bulunyoluyla elbisenin her hangi bir yerine masıyla taşınabilir küçük saatler
Ateş saati (mum saati)
Bu saatin ilk olarak nerede ve ne takılarak kullanılıyor.
üretildi. Zaman içinde yatay ba28  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
lansın küçük ağırlıkta hareketlendirilmesi ile ileri ya da geri olarak
ayarlanabilen kontrol mekanizmasının geliştirilmesi sonucunda
daha hassas saatlerin yapımı sağlandı.
Sarkacın bulunması saat gelişiminde atılan başka büyük bir adım
oldu. İlk sarkaçlı saat 1656 yılında
yapıldı. 1670’lerin ortalarında balans yayının geliştirilmesiyle ilk
cep saatleri üretildi.
Pilli saat
İlk pilli saat 1952’de üretildi. Kurmalı hiçbir saatin ulaşamadığı dakikliğe pilli saat ile ulaşıldı.
Elektronik saat
Çok minik boyutlu pillerle çalışan
elektronik saat 1970’de üretildi.
Üzerinde dakika ve saniyenin de
yer aldığı elektronik saat, günümüzde en çok kullanılan saatlerin
başında geliyor.
Dünyanın en ünlü saat markaları
Rolex
Dünyanın en iyi saat markalarından biri olan
Rolex, 1919 yılında üretime başladı. Daha çok
elit kesime hitap eden Rolex, genellikle çelik
ve altın olarak üretiliyor. İsviçre markası olan
Rolex, son derece zarif ve lüks görünüme
sahip. Orijinal Rolex’in en ucuzu 10 bin TL civarında.
Tissot
Bir başka İsviçreli saat markası olan Tissot’un
sahibi Nicolas Hayek aynı zamanda Swatch
saat markasının da sahibi. Kaliteli ve kullanışlı bir marka olan Tissot’un en ucuzu 2 bin TL
civarında.
Vacheron Constantin
1735 yılında İsviçre Cenevre’de kurulan Vacheron Constantin, dünyanın en pahalı ve en
kaliteli saat markalarından biri. İşçilik konusunda çok iyi olan markanın fiyatı ortalama
20 bin dolar, özel koleksiyon saatlerinin fiyatları ise100 bin dolar civarında.
Maurice Lacroix
İsviçreli bir saat markası Maurice Lacroix
daha çok klasik modelli saatler üretiyor. Çok
kaliteli tasarımlar sunan marka, saat yapımında kullanılan tüm parçaları
kendisi üretiyor. 2000 TL’den
başlayan bu saatin fiyatı,
40.000 TL’ye kadar çıkıyor. Özel olarak üretilen
Tourbillon modeli ise
yaklaşık 150.000
İsviçre frangına
satılıyor. El yapımı
olan Tourbillon
modeli sadece 30
tane üretilmiş.
Omega
Son derece kaliteli saat
markası olan Omega, şık olduğu kadar bir o
kadar da pahalı bir marka. İsviçre markası
olan Omega’nın fiyatı 5 bin lira ile 20 bin lira
arasında değişiyor.
Seiko
Japon firması olan Seiko, 1984 yılında konuşan saati üreten ilk firma özelliği taşıyor. İsviçreli saat üreticileriyle güçlü bir mücadele
içinde olan Seiko, günümüzde birçok kişi tarafından kullanılıyor. 250 - 300 TL fiyatlarıyla
başlayan Seiko saatlerin bazı modellerinin
fiyatı 2 bin TL’ye kadar çıkıyor.
Swatch
Ünlü saat markalarından olan Swatch, klasik,
spor olmak üzere birçok çeşit saat modeli
üretiyor. Türkiye’de satışı yaygın olan bu saat
markası İsviçre kökenli.
Patek Phillippe
İsviçre üretimi olan Patek Philippe, el yapımı
olduğu ve sınırlığı olarak üretildiği için çok
pahalı. Oldukça zarif modelleri bulunan bu
saatlerin en ucuzu 10 bin dolar civarında.
Tag Heuer
1860 yılında kurulan ve en iyi saat markalarından biri olan Tag Heuer, yine bir İsviçre
firması. Son derece şık ve modernize
üretilen saatlerin fiyatı 2 bin TL’den
başlayarak 25 bin TL’ye ulaşıyor.
Longines
1866 yılından beri
faaliyette olan İsviçreli saat firması
Longines, otomatik
ve kronometreli
saatlerde oldukça
başarılı. Daha çok
klasik ve zarif saatler üreten
Logines, Swatch saat grubunun markalarından biri.
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  29
RÖPORTAJ
ALPET
lokasyonlara odaklanıyoruz.
haber
“BAYILERLE ILETIŞIM
ÇOK ÖNEMLI HALE GELDI”
î
Sözleşme yenileme görüşmelerinin artması ile birlikte iletişimin de çok önemli hale geldiğini belirten Alpet Ege Bölge Müdürü Mehmet Kara, “Bayiler problemlerle karşılaşmaları durumunda kendilerine destek olacak, problemini çözecek iş ortakları
arıyorlar. Ekibim ile bayinin problemine müdahil olup, çözümler geliştiriyoruz” diyor. Kara ile Alpet’in bölgeye yönelik bayilik
strateji ve hedeflerini konuştuk.
Kendinizden ve iş yaşamınızdan kısaca bahseder misiniz?
1981 Tarsus doğumluyum.
Çukurova Üniversitesi İktisat
mezunuyum. İsveç Linköping
Üniversitesi’nde rekabet üzerine çalışmalar yaptım, ekonomi eğitimini tamamladım.
Çalışmaya devam ederken
30  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
petrol sektörünü rekabet boyutundan incelediğim tez ile
yüksek lisansımı tamamladım.
Yaklaşık 10 yıldır Alpet’teyim.
Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Ege bölgeleri olmak
üzere farklı bölgelerde satış
ekibinde yer aldım. Evli ve 2
çocuk babasıyım.
Alpet olarak Ege Bölgesi’nde nasıl bir bayilik stratejisi
uyguluyorsunuz?
Bölgemizden gelen tüm bayilik taleplerini değerlendiriyoruz. Lokasyon ve bayi profili uygunsa teklif veriyoruz.
Sözleşmesi bitme aşamasında
olan istasyonları yakından takip ediyoruz. Bulunmadığımız
Bayilerle olan iletişiminizden bahseder misiniz?
Örneğin, ne sıklıkta bayi
ziyaretleri
gerçekleştiriyorsunuz?
Sürekli devam eden bir ticaret söz konusu olduğundan,
bayilerimiz ile sürekli iletişim
halindeyiz. Sözleşme yenileme görüşmelerinin artması ile birlikte iletişim de çok
daha önemli hale geldi. Bayiler problemlerle karşılaşmaları durumunda kendilerine destek olacak, problemini
çözecek iş ortakları arıyorlar.
Ekibim ile bayinin problemine müdahil olup, çözümler geliştiriyoruz. Bayilerimi
ayda bir kez ziyaret etmeye
çalışıyorum. Yüksek satışlar
gerçekleştirdiğimiz noktalarda haftada bir ziyaretlerimiz
oluyor.
Hangi
kriterlere
göre
bayilik veriyorsunuz?
Öncelikli olarak bayi profili ön
plana çıkıyor. Temsil kabiliyeti
yüksek, bulunduğu yerin sayılan sevilen ticaret erbapları
diğer tüm kriterlerin önüne
geçiyor. Daha sonra lokasyon,
sermaye yapısı, rakiplerin durumlarını inceliyoruz.
2015 yılı için sorumluluk
bölgenizde kaç bayi sayısına
ulaşmayı hedefliyorsunuz?
Şu an bölgemde üç mıntıkada
toplan 82 istasyon ile hizmet
veriyoruz. 2015 yılı sonunda
100 istasyonun üzerine çıkmayı hedefliyoruz.
Özellikle hangi şehirlerde
ve/veya bölgelerde bayilik
ağınızı genişleteceksiniz?
Ege bölgesinde toplam 12 ilin
tamamında Alpet olarak varız.
Ancak İzmir ve Antalya merkezde, bulunmadığımız ilçelerde bayilik yapımızı geliştirmeyi istiyoruz.
Kendinize ve ailenize yeterince zaman ayırabiliyor
musunuz?
Aileme ve kendime elimden
gelen en fazla süreyi ayırmaya
çalışıyorum. Ancak malum iş
zamanımızın büyük bölümünü
alıyor. 2015 yılının temposu da
özel hayatımıza ayıracağımız
zamanı da kısıtlayacaktır.
Bildiğiniz üzere 2015’in Eylül ayında ikinci intifa dönemi yaşanacak ve çok sayıda bayi dağıtım şirketini
değiştirecek. Bu süreç için
şimdiden bayilere ne gibi
tavsiyelerde bulunursunuz?
Finansal gücü olan, depolama ağına sahip firmaları tercih etsinler. Bayinin dağıtıcıyı
taşıdığı değil de, dağıtıcının
bayisini taşıdığı ciddi şirketlerden teklif alsınlar. Alpet’in tüm
bölgelerde bulunan tesisleri,
güçlü finansal yapısı birçok
şirketin önüne geçmektedir.
Mutlaka bizim teklifimizi duymadan karar vermesinler.
Hobileriniz var mı?
Doğa sporlarına ve extrem
sporlara ilgi duyuyorum. Üniversitede aktif olarak yapabiliyordum, “Paraşütçü” sertifikası ve “Dağcılık” lisansım
bulunuyor. Ancak yoğun iş
temposu nedeni ile hafta sonları duvar tırmanışlarına gidebiliyor, zaman zaman trekkinglere katılıyorum.
Alpet Ege Bölge Müdürü
Mehmet Kara
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  31
FUTBOL
FUTBOL
F
utbol, çağımızın en yaygın ve sevilen
spor dalı. Milyonlarca kişiyi peşinden
sürükleyen futbol; farklı dil, din, ırk ve
coğrafyadan insanların aynı ölçüde ilgisini çekebilen evrensel bir spor. İnsanların yaşamına renk katan futbolun ilk defa nerede ve ne
zaman oynandığı bilinmiyor. Fakat tarihi araştırmalar hiçbir kurala bağlı olmaksızın oynanan
ayaktopunun İngiltere’de ‘futbol’ haline dönüştüğünü ortaya koyuyor. Hatta birçok kaynak, futbol oyununu dünyanın birçok yerine
götürenlerin de İngilizler olduğunu gösteriyor.
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE
TÜRKIYE’DE FUTBOL
î
TÜRKIYE SON 20 YILDA FUTBOL ÜLKELERI ARASINA GIRDI. GENÇ NÜFUSU VE GENÇLERIN
FUTBOLA ILGISI TÜRKIYE’DE FUTBOLU GELIŞTIRDI. GALATASARAY’IN UEFA KUPASI’NI
ALMASI, MILLI TAKIMIN 2002’DE DÜNYA 3’ÜNCÜLÜĞÜ VE SON OLARAK ŞAMPIYONLAR LIGI’NDE
GALATASARAY VE FENERBAHÇE’NIN BAŞARISI ÜLKEMIZI FUTBOLDA DÜNYAYA DUYURDU. PEKI
FUTBOL ILE TÜRKLERIN TANIŞMASI NASIL OLDU? ÜÇ BÜYÜKLER NASIL ORTAYA ÇIKTI? FUTBOLUN
NEREDEN NEREYE GELDIĞINI MERAK EDIYORSANIZ SATIRLARIMIZA BIR GÖZ ATIN!
32  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
Çeşitli nedenlerle dünyanın farklı noktalarına
yayılan İngilizler, Anadolu ve Osmanlı dönemindeki ülkelerde tütün ve pamuk ticareti
yapmak için liman kentlerine yerleşmişler. İşte
bu İngiliz aileler, gemiciler, askerler ve ticaret
adamları yanlarında pipo, viski gibi ticari malların yanı sıra futbolu da beraberlerinde getirmişler. Dolayısıyla futbolu ülkemize sokan
onlar olmuş.
Resmi kayıtlar, ülkemizde ilk futbol maçlarının Selanik’te 1875 yılında oynandığını ortaya
koyuyor. 1877’lerde ise İzmir Bornova çayırları futbol müsabakalarıyla tanışıyor. İzmir’de
hafta sonları ve akşamları Rumlarla İngiliz takımları arasında oynanan futbol maçları, yoğun izleyici topluyor. 1894 yılına gelindiğinde
İzmir’de İngilizler, ilk futbol kulübü olan ‘Football Club Smyrna’yı kuruyor. Türklere yasak
olan spor yapma ve kulüp kurma izninin ülkemizdeki yabancılar için serbest bırakıldığı
o dönemlerde, hem futbol oynayanların hem
de takımların sayısı zaman içinde artıyor. İstanbul’da futbol oynanmaya başlanması ise
ancak 1895 yılında Kadıköy ve Moda’da oluyor. İzmir’den İstanbul’a göçen İngilizler burada futbol oynuyor. İstanbul’daki Rumların
da futbola merak salmalarıyla birlikte futbol
İstanbul’da çok büyük bir hızla yayılıyor.
İLK TÜRK FUTBOLCU KAYACAN
“Biz üç beş İngiliz, Moda çayırında bu işe başladık. İki takım kuracak sayıda oynadığımız
için hem canımız sıkılıyor hem de Türk gençlerini teşvik etmekten korkuyorduk. Çünkü o
zamanki yönetim her şeyden şüphelenir ve
üç-beş Türk’ün bir araya gelmesini istemezdi...”diye anlatıyor o dönemi İstanbul’da futbolun mimarlarından biri olan James Lafontaine…
Lafontaine, bir yandan ailelerin baskısı bir
yandan da yönetim baskısı yüzünden Türk
gençlerinin futboldan uzun süre uzak kalacaklarını düşünüyordu. Ancak hiç de böyle
olmadı. Türkiye’de futbol sadece İngilizler ve
Rumların oynadığı bir oyun olarak kalmadı.
O yıllarda Türk gençleri baskılar nedeniyle yabancı isimler kullanarak futbol oynadı.
Bunların ilki ise bir deniz subayı olan Fuat
Hüsnü Kayacan oldu. Kayacan, ‘Bobi’ takma
adıyla İngiliz takımlarında futbol oynayan ilk
Türk futbolcu. İlk Türk futbol takımı da Fuat
Hüsnü Kayacan ile Reşat Danyal tarafından
kuruldu. Kayacan ve Danyal, büyük bir gizlilik içinde sürdürdükleri faaliyetleri sonunda
ilk Türk takımını kurdular. Ancak takıma, devrin hafiyelerinden kaçabilmek adına İngilizce
“Black Stocking” ismini verdiler. Bu takımın
Rumlarla papazın çayırında 1901’de oynadığı maç ise bir Türk takımının ilk futbol maçı
olarak kayıtlara geçti. Fakat Black Stocking’in
başarısızlığı Türkleri bir süre futbol oynamaktan uzaklaştırdı. Yine de Türkler bu oyunun
cazibesinden kendisini alamadı. 1902’de ise
bütünüyle Türk futbolculardan oluşan “Kadıköy Futbol Kulübü” kuruldu. Buna karşın dönemin baskıları sonucu, iki kulüp de faaliyetine son vermek zorunda kaldı.
1903’TE LİG KURULDU
Genelde İstanbul’da yaşayan İngilizlerin başı
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  33
FUTBOL
FUTBOL
FENERBAHÇE ILE GALATASARAY ARASINDA 4 OCAK 1914 TARIHINDE, UNION CLUB SAHASI’NDA OYNANAN VE
FENERBAHÇE’NIN 4-2 KAZANDIĞI MAÇTAN BIR GÖRÜNTÜ.
çektiği, ayrıca Rumların da katılımıyla genişleyen futbol sevgisi, arka arkaya futbol kulüplerinin kurulması sonucunu doğurdu. İngilizlerin ve Rumların ortaklaşa kurduğu “Kadıköy
Futbol Kulübü” bu anlamda İstanbul’un ilk
kulübü. Fakat anlaşmazlıklar nedeniyle takım
kapandı. İngilizler “Moda Futbol Kulubü”,
Rumlar ise “Elpis” ve “Imogene” kulüplerini
kurarak yollarına devam ettiler. 1903 yılına gelindiğinde, bu takımların katılımıyla “İstanbul
Futbol Ligi” kuruldu. Bu da futbolun daha da
yaygınlaşacağının ilk işareti oldu. Lig ile birlikte
Türk gençlerinin futbola ve takımlara olan ilgileri arttı. Bunun sonucunda da ilk resmi futbol
takımımız ortaya çıktı.
LİSE BAHÇESİNDE DOĞDU
O dönemde Tür­ki­ye­’de fut­bo­lun ilk oy­nan­dı­
ğı yer­ler­den bi­ri de Mekteb-i Sultani’nin (Galatasaray Lisesi’nin Osmanlı dönemindeki adı)
34  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
bah­çesiydi. Ga­la­ta­sa­ray Fut­bol Ku­lü­bü’nün
ku­ru­cu­su Ali Sa­mi Be­y’­in an­lat­tı­ğı­na gö­re, öğ­
ren­ci­ler te­ne­ffüs­ler­de ku­ral­sız bir şe­kil­de to­pun
pe­şin­den ko­şarlardı. Öğ­ren­ci­ler he­nüz fut­bol
na­sıl oy­na­nır ve ku­ral­la­rı ne­dir bil­me­dik­le­ri için
sadece ko­şturuyorlardı. Ço­ğu za­man bu koşturma esnasında okulun camları kırılırdı. Bu nedenle okul idaresi futbol oynanmasını yasakladı. Bu kısıtlamaya rağmen öğrencilerin futbol
aşkı sönmedi.
Mek­teb-i Sul­ta­ni’nin 10. Sınıf öğrencileri, 10
Ekim 1905 günü edebiyat öğretmenleri Mehmet Ata Bey’in dersinde aralarında fısıltı ile
konuşup anlaşarak futbol kulübü kurmaya karar verdiler. Ali Sa­mi Yen­’in ön­der­li­ğin­de de ilk
Türk fut­bol ku­lü­bü ola­rak Ga­la­ta­sa­ra­y’­ı kurdular. Forma rengi olarak milli takım rengi olan
kırmızı- beyazı benimseyen öğrenciler, isim
konusunda ise bir türlü anlaşmaya varamadılar.
1921-1922 SEZONUNDA GALATASARAY’IN İSTANBUL LIGI ŞAMPIYONLUĞUNU ILAN ETTIĞI VE KUPAYI
KALDIRDIĞI MAÇIN SONUNDA ÇEKILMIŞ BIR FOTOĞRAF.
Hatta bu iş o kadar çok uzadı ki Kadıköy’deki
ilk maçlarına bile isimsiz çıktılar. Ancak bu maçta izleyicilerin “Galata Saray Efendileri” diye
seslendiklerini duymalarının ardından “Galatasaray” ismine karar verdiler.
BÜKREŞ ZAFERİ
İlk dört maçın ardından milli takım rengi olduğu
için dikkat çekeceğini düşünen takım oyuncuları formalarını siyah- beyaz renge dönüştürdüler. Ancak bu renklerin de kendilerine uğursuz
geldiği inancıyla forma renginde yine değişime
gittiler. Şişman Yanko’nun Bahçekapı’daki mağazasında yan yana duran sarı kırmızı kumaşların birlikteliğinden hoşlanarak bu renklerde
karar kıldılar. Ali Sami Yen’in kız kardeşi Samiye
Erer aldıkları sarı kırmızı kumaş toplarını dikerek
formaya dönüştürdü. Yeni formalarıyla 6 Aralık
1908’de Barhau İngiliz gemisiyle maça çıkan
Galatasaraylılar, maçı kazandılar.
1906- 1907’de İstanbul Futbol Ligi’ne katılan ilk
Türk takımı olan Galatasaray, 1908 – 1909 sezonunda lig şampiyonluğunu kazanan ilk Türk
takımı olmayı başardı. 1911’de Bükreş Karması
ile yaptığı maçı 11 – 1 kazanan takım, yurtdışında ilk galibiyet kazanan takım oldu.
Bilyoner.com’um Ocak 2014’te Türkiye genelinde yaptığı araştırmaya göre Galatasaray,
yüzde 36’lık oranla Türkiye’de en çok taraftarı
olan takım ünvanına sahip.
TEMELLERİ 1895’TE ATILDI
1895 yılında Moda’da oturan İngilizlerin modern futbolu oynamaya başlamaları, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün kurulmasının ilk
adımları olacaktı. Deniz öğrencisi Fuat Hüsnü
Kayacan’ın, 1899 yılında Fenerbahçe Stadı’nın
bulunduğu çayırda meşin yuvarlağa yaptığı vuruşlar sırasında arkadaşları Reşat Denyal, MehMART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  35
FUTBOL
FUTBOL
karakola götürüldü. Bu sporcu gençlerin bir
kısmının saray erkanına yakın olması, ayrıca o
dönemlerde kötü gözle bakılan futbolu oynamadıkları ve sadece beden hareketleri yaptıklarını belirtmeleriyle gergin durum yumuşadı.
Hatta saray çevresinden Şehzade Abdülhalim
bu sporcuları destekledi ve sık sık antrenmanları seyretmeye başladı.
met Ali ile dile getirdikleri “Ah biz de bir futbol
takımı kurup oynayabilsek” özlemi, Türk gençleri arasında ‘Black Stockings’ futbol takımının
kurulmasına sebep oldu. Fakat daha sonra, kulüp monarşi rejiminin engellenmesini önlemek
amacıyla hemen dağıtıldı. Birkaç gencin de katılımıyla aynı isimler, 1902 yılında bu kez “Kadıköy Futbol Kulübü” adı altında toplandı. Ancak
sert bir hafiye baskını bu girişimi de engelledi.
1907 yılının bir bahar gününde yine bir maç
dönüşü Ziya, Ayetullah ve Necip sönmeyen
ideallerini bir kez daha başarmaya yöneldiler.
Monarşi rejimi artık gevşemiş ve son girişim bu
kez tutunmuştu. Sonuç olarak da Fenerbahçe
Futbol Kulübü bir daha kapatılmamak üzere
kuruldu. Tabii kuruluş yılları kolay olmadı, zaman zaman futbolcu bulmakta zorlanıldı ve
birçok defa gemilerden ödünç futbolcu alarak
ligdeki mücadelesini sürdürdü. 1909 yılında
kulübün adı “Fenerbahçe Spor Kulübü” olarak
değiştirildi, renkleri de sarı-beyazdan bugünkü
rengi olan sarı-laciverte çevrildi.
ATATÜRK’ÜN TAKIMI
Fenerbahçe yalnız yurtiçinde kazandığı şampiyonluklar ve elde ettiği başarılarla değil, yurtdışında
yabancı takımlarla yaptığı maçlardaki başarılarıyla
da kendini gösterdi ve günümüzde Türkiye’nin en
sevilen kulüplerinin başında yer alıyor.
36  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
Mustafa Kemal Atatürk’ün de Fenerbahçeli olduğu biliniyor. Öyle ki, 10 Ağustos 1928 günü,
3-3 berabere biten Gazi Kupası maçından sonra üçü Galatasaraylı ve ikisi Fenerbahçeli olan
beş kişinin önünde: “Burada üçe üçüz... Çünkü
ben de Fenerbahçeliyim!” dediği anlatılıyor. 5
Haziran 1932’de Kulübün Kuşdili’ndeki binası
yanınca, ilk bağış yine Büyük Önder’den geldi.
Bilyoner.com’un Ocak 2014’te yayınladığı taraftar araştırmasına göre Fenerbahçe yüzde
35’lik oranla en çok taraftarı olan ikinci kulüp.
İSMİ NEDEN DEĞİŞTİ?
1902 sonbaharında Beşiktaş Serencebey Mahallesi’nde, o zamanın Medine Muhafızı olan
Osman Paşa’nın konağının bahçesinde, 22 kişilik genç grup, haftanın bazı günlerinde toplanıp jimnastik hareketleri yapmaktaydı. Başta
Osman Paşa’nın oğulları Mehmet Şamil ve
Hüseyin Bereket ile mahallenin gençlerinden
Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazımnazif, Cemil Feti ve Şevket Beyler’in aralarında bulunduğu gençlerin ilk ilgilendikleri spor
branşları, özellikle barfiks, paralel, güreş, halter, aletli ve aletsiz jimnastikti. O sıralarda siyasi hareketler dolayısıyla her türlü toplanmadan
ürkerek hafiyeler dolaştıran 2. Abdülhamit’in
adamları Serencebey’deki bu toplanmaları
haber alınca, spor yapan gençler bir baskınla
1903 Mart’ında ise özel bir izinle “Bereket Jimnastik Kulübü” kuruldu. Meşrutiyet’in ilanıyla
sportif hareketler biraz daha serbestlik kazandı. 31 Mart 1909’daki siyasi olaylardan sonra
Edirne’de bulunan Fuat Balkan ve Mazhar Kazancı, Hareket Ordusu ile İstanbul’a geldi. Siyasi olaylar yatıştıktan sonra iyi bir eskrim hocası
olan Fuat Balkan ile başta güreş ve halter sporlarını yapan Mazhar Kazancı, Serencebey’de
jimnastik yapan gençleri bularak birlikte spor
yapma fikrini kabul ettirdi. Fuat Balkan, Ihlamur’daki evinin altındaki yeri, kulüp merkezi yaptı ve Bereket Jimnastik Kulübü’nün adı
1908’de “Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü”
olarak değiştirildi. Böylece jimnastik, güreş,
boks, eskrim ve atletizmin ön planda tutulduğu güçlü bir spor kulübü meydana geldi.
Bu arada Beyoğlu Mutasarrıfı Muhittin Bey’in
teşvikiyle “Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü”, 13 Ocak 1910 tarihinde tescil edilen ilk
Türk spor kulübü oldu. Semtin gençlerinin bu
spor kulübüne ilgisi büyüdü ve spor yapan
üyelerin sayısı bir anda 150’ye yükseldi. Kulübün merkezi de Ihlamur’dan Akaretler’de 49
numaralı binaya taşındı. Bir süre sonra bu bina
da küçük gelince, yine Akaretler’de 84 numaralı binaya geçildi. Bu binanın arkasındaki bahçe de bir spor sahası haline getirildi. ÜÇ BÜYÜKLER OLUŞTU
Kulübün faaliyetlerini hızlandırdığı ilk dönemde futbol gölgede kalmışsa da, 1910’ların
sonundan itibaren kulüpteki atlet ve jimnastikçiler futbola daha fazla ilgi duyup, kendi aralarında maçlar yapmaya başladılar. O yıllarda
gençliğin ilgisi futbola kaymak üzereydi ve Beşiktaş Kulübü’nün az ilerisinde “Valideçeşme”
ve “Basiret” gibi iki güçlü futbol takımı kurulmuştu. 1911 Ağustos’unda Valideçeşme futbol
takımının başkanı ve kurucusu olan Ahmet Şerafettin Bey futbolcularıyla Beşiktaş Kulübü’ne
katıldı. Beşiktaşlı gençlerin kurduğu futbol takımlarını tek bir çatı altında toplamayı amaç
edinen Şerafettin Bey’in girişimleri sonucu,
Basiret Kulübü de Beşiktaş’a katıldı. Bu şekilde futbol şubesi resmi olarak kulüpte faaliyete
başladı. Bilyoner.com’un Ocak 2014’te yayınladığı taraftar araştırmasına göre Beşiktaş yüzde 19’luk
oranla en çok taraftarı olan üçüncü kulüp.
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  37
KURUMSAL
KURUMSAL
Altınbaş’tan 600 Yıllık
ihtişam
ALTINBAŞ; 600 YIL BOYUNCA DOĞU VE BATI MEDENIYETLERI ARASINDA KÖPRÜ OLAN OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN TARIHININ IZINDE ÖZEL BIR KOLEKSIYON HAZIRLADI. TASARIMLARINDA DÜNYA TRENDLERINI TÜRK MOTIFLERI
ILE BIRLEŞTIREREK ÖZGÜN BIR STIL ORTAYA ÇIKARAN ALTINBAŞ, OSMANLI
TARIHININ GÖRKEMINI YANSITAN “HANEDAN” KOLEKSIYONUNU MÜCEVHER
TUTKUNLARI ILE BULUŞTURUYOR.
“Hanedan” Koleksiyonu, Osmanlı İmparatorluğu’nun en gözde padişahlarından ve önemli
olaylarından esinlenerek tasarlanan en kapsamlı koleksiyonu olup, Altınbaş’ın gelecek
nesillere aktarılması için sunduğu bir kültür mirası niteliği taşıyor.
Döneminin önemli padişahları ve dönemi
temsil eden önemli sembollerin ilham kaynağı
olduğu “Hanedan” koleksiyonu bütünlük ve
ahenk gözetilerek üretildi. Farklı tasarımlardan
38  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
oluşan bu koleksiyonda yer alan tüm yüzüklerin kendine ait birer hikayesi bulunuyor.
Altınbaş’ın usta ellerinde zarafet ve ışıltı ile hayat bulan “Hanedan” koleksiyonu ve koleksiyondaki yüzüklerin her birinin hikayesi, içine ve
dışına çizilen resim ve sembollerle anlatılırken,
tasarıma yeni bir boyut ve farklılık kazandırıyor.
Tamamı el yapımı olan özel tasarım ürünü ve
Osmanlıya ait işlemelerin olduğu Altınbaş’ın
“Hanedan” koleksiyonu, kadrosundaki uzman
tasarım ekibi tarafından tasarlandı. Sınırlı sayıda üretilen koleksiyon, Altınbaş mağazalarında
mücevher severlerin ilgisine sunuluyor.
Koleksiyonda yer alan Şehzade Mustafa, Fetihin Babası, Fetih 1453, Yavuz Sultan Selim,
Kanun Sultan Süleyman, Mimar Sinan, Ulubatlı
Hasan ve diğerleri ayrı hikayelere sahip…
Şehzade Mustafa
Osmanlı Hanedanlığının Kanuni Sultan Süleyman’dan
sonraki umudu olarak anılan Şehzade Mustafa’yı tasvir
eden bu yüzüğün üzerinde
Şehzade Mustafa’nın en öne
çıkan dört özelliğini tasvir
eden dört figür yer alıyor. Kılıç-Kudreti, Kalem-İlimi, Güneş ışığı-Osmanlı’nın umudunu ve Terazi-Adaleti temsil
ediyor. Yüzüğün üst kenarında
Taşlıcalı Yahya’nın Şehzade
Mustafa’ya yazdığı ağıtın tam
metni yer alıyor.
Ağıtın altında, yüzüğün bir tarafında Manisa Sarayı’nı temsil
eden motifler diğer tarafında
ise Topkapı Sarayı kapısının
motifleri yer alıyor. Bu motiflerle Şehzade Mustafa’nın
“Manisadan yola çıktı Topkapı
sarayının kapısandan giremedi” hikayesi ince hatlar ile betimlendi. Yüzüğün iç kısmında
ise Şehzade Mustafa’nın idam
edilmeden önce Kanuni Sultan Süleyman’a yazdığı mektubun tam metni yer alıyor.
Fetihin Babası
Yüzük, 29 Mayıs 1453 tarihinde Doğu Roma İmparatorluğu’nun (Bizans) başkenti
Konstantinopolis’in Fatih Sultan Mehmed önderliğindeki
Osmanlı ordusu tarafından
alınmasını şiirsel bir tasarım
dili ile anlatıyor. İstanbul’un
fethini temsil eden yüzüğün
üzerinde, çağın akışının değiştiği tarih 145 Arapça yazıldı. Yüzüğün 4 yüzünde Fatih
Sultan Mehmed’e yakıştırılan
“Fethin Babası” hat yazısı
olarak yazıyor. Yüzüğün içinde
Fatih Sultan Mehmed’in Tuğrası yer almaktadır.
Kanun Sultan Süleyman
Kanun Sultan Süleyman’ı
tasvir eden yüzüğün yüzeyinde tuğrası yer alıyor.
Tuğranın altında Hürrem
Sultan’ın Kanuni Sultan Süleyman’a yazdığı şiir bulunuyor. Yüzüğün kolunda ise
Kanuni Sultan Süleyman’ın
sözü olan “Kılıcın yapamadığını adalet yapar” yazılı.
Yüzük kolu, Kanuni Sultan Süleyman’ın tahtından
esinlenilerek yapıldı. Yüzüğün iç kapağının tamamı
zenginliği ve bolluğu temsil eden yarı değerli taşlarla
kaplandı.
Mimar Sinan
Osmanlı’nın baş mimarı ve inşaat mühendisi Mimar Sinan’dan esinlenilerek
tasarlandı. Osmanlı ve dünya tarihinin
sayılı mimarlarından biri olan Mimar
Sinan’ı tasvir eden yüzüğün üst kısmı
Mimar Sinan’ın kavuğunu temsil ediyor. Yüzüğün iç kısmına Mimar Sinan’ın
en ünlü eserlerinden biri olan Süleymaniye camii gravür olarak işlendi.
Yavuz Sultan Selim
Yavuz Sultan Selim’in hükümranlığı boyunca yaptığı muhteşem hadiselerden olan Halifeliğin Osmanlı hükümdarlığına geçmesini tasvir eden yüzüğün üzerinde Kutsal emanetlerden biri olan Kabe’nin anahtarı bulunmaktadır. Yüzüğün kolunda Yavuz Sultan Selim’in kaftanında olan motiflerden
Kündekari motifi bulunmaktadır. Yüzüğün altında Yavuz Sultan Selim’in
tuğrası yer almaktadır.
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  39
OTOMOBİL
OTOMOBİL
DÜNYA PETROL REZERVİ
Rezerv
%
OPEC ülkelerindeki rezerv
1,2 trilyon varil
72
OPEC dışı ülkelerdeki rezerv
381 milyar varil
22
Rusya’daki rezerv
93 milyar varil
6
Toplam
1,7 trilyon varil
zı kolaylaştıran ve hareket özgürlüğü sağlayan
otomobillerin de payı büyük.
Petrolün
rakİplerİ
artıyor
î
DÜNYADA ENERJI TÜKETIMININ ÖNÜMÜZDEKI 20
YILDA IKIYE KATLANACAĞI, FOSIL YAKITLARIN 100 YIL
IÇERISINDE TÜKENECEĞI, BIRÇOK ÜLKEDE ULAŞIM YOĞUNLUĞUNUN HER GEÇEN YIL ARTACAĞI VE BUNA PARALEL OLARAK
EMISYON MIKTARLARININ DA YÜKSELECEĞI YÖNÜNDEKI ÖNGÖRÜLER, ALTERNATIF YAKITLARA YÖNELIK ARAŞTIRMALARA
FARKLI BIR IVME KAZANDIRDI. PETROLÜN YERINE GEÇECEK HIBRIT VE ELEKTRIK TEKNOLOJISININ YANI SIRA, HIDROJEN, BIODIZEL, METANOL, ETONAL, LPG GIBI ALTERNATIF YATIKLAR ÜZERINE
GELIŞTIRME ÇALIŞMALARI BÜTÜN HIZIYLA SÜRÜYOR.
G
ünümüzde modern toplumların ekonomilerinin ve büyümelerinin temelini
oluşturan sanayileşme, sağladığı yararların yanı sıra çözüm bekleyen pek çok problemi de beraberinde getiriyor. Hızla ilerleyen
teknolojiyle birlikte artan çevre kirliliği ve oluşan sera etkisi tüm canlı hayatı tehdit ediyor.
Bunda, hayatımızın bir parçası olan, yaşamımı-
40  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
Otomobillerde yakıt kaynağı olarak benzin,
mazot gibi tükenebilen fosil kaynakların kullanılması bu işin ticaretini yapan güçlü ülkelerin
ekonomilerine büyük katkı sağlarken, araç kullanımının artması nedeniyle çevre kirliliğini de
beraberinde getirdi. Otomobiller, egzozlarından çıkan gazlarla şehir havasını ve dolayısıyla
tüm atmosferi kirletiyor. Bu da ‘sera etkisi’ denilen tehlikeyi doğuruyor. Çevre kirliliğinin boyutlarının her geçen gün artması nedeniyle alınan
yeni önlemler ve petrol türevi yakıt kaynaklarının hızla tükenmesi ise, alternatif yakıtların kullanılmasını gündeme getirmiş bulunuyor.
Hibrit öne çıkıyor
Ancak mevcut sistemler ve altyapı olanaklarının getirdiği kısıtlamalar nedeniyle fosil yakıtlardan alternatif yakıtlara geçilmesi beklenen
hızda gelişmiyor. Örneğin; çevre açısından
kirletici emisyon açığa çıkarmayan hidrojenin
istenen saflıkta elde edilmesi ve depolama sistemleri zor ve pahalı teknikler gerektiriyor. Bu
da tüm bu problemleri gidermek için uygun
alternatif yakıtlar veya daha verimli alternatif
araçların geliştirilmesini gündeme getirdi. Bu
nedenle elektrikli ve hibrit elektrikli araçlara
ilgi artmaya başladı.
2020’de 13 milyon elektrikli araç yollarda
olacak
Deloitte’un raporuna göre 2020’de dünyada
yaklaşık 13 milyon elektrikli aracın kullanılacağı tahmin ediliyor. Almanya 2020’de 1 milyon,
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  41
OTOMOBİL
OTOMOBİL
Çin ise 4 milyon elektrikli araç kullanımını hedefliyor. ABD ise 2015 yılında 1 milyon hibrit
aracın yollarda olmasını öngörüyor. 2015 yılı
sonuna kadar Türkiye’de 30 bine yakın elektrikli aracın karayollarında olacağı ve 2020 yılı
itibarıyla otomobil satışlarının yüzde 10’unun
elektrikli araçlardan oluşacağı öngörüsünde
bulunuluyor.
Elektrikli aracın en önemli elemanı batarya.
Araştırmacılar ilk yıllardan bugüne kadar daha
verimli bir batarya üzerine çalışmalarını sürdürüyor. Araçların gidebileceği mesafe, bataryada depolanan enerji miktarıyla sınırlanıyor. Çift
enerji taşıyıcıyı bir arada bulunduran ‘hibrit’
araçlar ise yakın gelecekte özellikle binek araç
kullanıcıları için en uygun seçenek olarak değerlendiriliyor. Birçok otomotiv şirketinin de
DÜNYA PETROL TÜKETIMININ
SEKTÖRLERE GÖRE DAĞILIMI
Sektör
%
Sanayi
26
Evsel, ticari, tarımsal
11
Ulaşım
57
Elektrik üretimi
6
KAYNAK: OPEC World Outlook
bu doğrultuda üretim planı yaptığı ve ürün
segmentlerindeki hibrit araç modellerini artırdığı dikkat çekiyor.
Hidrojenli araç teknolojisi gelişiyor
Öte yandan 2010’larda geliştirilen elektrikli ve
hibrit taşıtlar hidrojene geçiş aşamasını oluşturuyor. Hidrojen, geleceğin yakıtı olarak alternatif yakıt arayışına etkin bir çözüm sunuyor.
Günümüzde özellikle uzay mekiklerinde yakıt
olarak kullanılan hidrojen taşıtlarda da kullanılabiliyor. 2020 yıllarında alternatif yakıtlar ve
bor hidrürler kullanılacağı, 2020’den sonra ise
depolanmış hidrojen ve katı oksit yakıt pilleri
kullanımına geçileceği tahmin ediliyor.
LPG 50 yıldır kullanılıyor
50 yılı aşkın bir süredir ulaşımda yakıt ola-
54 YIL SONRA REZERV BİTECEK
P
2020 YILLARINDA ALTERNATIF YAKITLAR VE BOR HIDRÜRLER KULLANILACAĞI, 2020’DEN SONRA ISE DEPOLANMIŞ HIDROJEN VE KATI OKSIT
YAKIT PILLERI KULLANIMINA GEÇILECEĞI TAHMIN EDILIYOR.
etrol, çok önemli ve verimli bir enerji kaynağı. Ancak, bitecek olması ile birlikte küresel ısınmaya
yaptığı katkının da konuşulduğu 21. yüzyılda, petrol sonrası yakıt olarak neyin kullanılacağı hala
netleşmedi. Dünyada bilinen petrol rezervi 1.7 trilyon varil. Günde tüketilen petrol ise 80 milyon varile tekabül ediyor. Bu hesaplara göre 54 yıl sonra şu anki rezervin tamamı bitecek. Bilim adamları,
petrolsüz dünyada, otomobillerde, gemilerde, trenlerde, uçaklarda hangi kaynakların kullanacağı
üzerinde çalışıyorlar.
rak kullanılan, sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG)
olarak adlandırılan propan da alternatif yakıt
olarak güncelliğini koruyor. Enerji açısından
zengin bir fosil yakıt olan propan, petrolün
rafine edilmesiyle elde ediliyor. Normal şartlar
altında gaz halinde olan propan, orta basınç
seviyesinde veya düşük sıcaklıkta sıvı hale dönüşebiliyor ve basınçlı tanklarda depolanıyor.
Biyodizel ABD’de hızlı gelişiyor
Ülkemizde de bulunması açısından bizim de
aşina olduğumuz bir alternatif yakıt da biyodizel. Kolza, soya, mısır, pamuk ve ayçiçek yağı
gibi bitkisel yağların, hayvansal yağların ve
ya atık yağların alkol ile kimyasal reaksiyona
girmesinden elde edilen bir biyodizel yatıklar, fosil esaslı olmadıkları için çok daha temiz
ve yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak değerlendiriliyor. Verim ve motor performansı
bakımından motorine eşdeğer bir yakıt olan
biyodizel, özellikle ABD’de en hızlı büyüyen alternatif taşıt yakıtı. Bu yakıt genel olarak dizel
yakıt kullanan tüm araçlarda kullanılabiliyor.
Etanolün maliyeti yüksek
Bir başka alternatif yakıt ise etanol. Mısır,
buğday ve patates artığı, peynir suyu, mısır
42  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
lifi, pirinç sapı ve kentsel atıklarda bulunan
tanecik halindeki şekerin damıtılmasından
elde edilen temiz, renksiz bir alkol yakıtı olan
etanol, kurşunsuz benzine yüzde 85’e varan
oranlarda karıştırılarak kullanılıyor. Etanol,
oksijen içerdiğinden, benzinin daha temiz
ve daha verimli yanmasını sağlar ve böylece
daha düşük karbonmonoksit emisyonu açığa
çıkarıyor. Ancak etanol de biyodizel yakıt gibi
bugün için maliyetli.
Metanolün gücü benzine yakın
Bunların dışında alkol bazlı metanol de alternatif yakıt türlerinden. Renksiz, kokusuz, zehirli bir sıvı olan metanol, hidrojen atomunun
hidroksil radikali (OH) ile yer değiştirmesinden
oluşan en basit alkol. Doğal gaz, kömür, atık
yağ veya biyoyakıtlardan elde edilebilen metanol, saf halde de yakıt olarak kullanılabilmesine rağmen uygulamada yaygın olarak yüzde
15 oranında kurşunsuz benzin ile karıştırılarak
kullanılıyor. Sıvı bir yakıt olduğundan, araç motorunda ve dağıtım sisteminde önemli bir değişiklik gerektirmeyen metanol, daha az mesafe yapıyor fakat güç, ivme ve yük kapasitesi
bakımından benzine yakın.
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  43
RENKLER
RENKLER
RENKLERİN GÜCÜ
H
er biri farklı bir frekansa sahip
olan renkler, insanlar üzerinde farklı psikolojik, fizyolojik
ve ruhsal etkiler yaratıyor. Renklerin
gücünü küçümsememek gerekiyor.
Tabii ki doğru kullanılırsa…
Renkler doğru kullanıldığında motivasyonu arttırıyor, çalışanların enerjisine ve verimliliğine katkı sağlıyor, satışları olumlu yönde etkiliyor. Ancak
bunun için üç şeye dikkat etmek gerekiyor. Birincisi verilmek istenen mesaj, ikincisi mesajın verilmek istendiği
hedef kitle, üçüncüsü ise kişisel renk
skalası ile uyum.
î
YAŞAMIMIZIN HER ANI RENKLERLE DOLU. SINIRLENINCE KIZARIYOR, MAHCUP OLUNCA
MORARIYOR, ÜZÜCÜ BIR OLAYIN ARDINDAN KARALARA
BÜRÜNÜYOR, HAYAL KURARKEN ISE DÜNYAYI TOZ PEMBE
GÖRÜYORUZ. DUYGULARIMIZI HAREKETE GEÇIREN, DAVRANIŞLARIMIZI YÖNLENDIREN VE ZIHNIMIZI ETKILEYEN
RENKLERIN HER BIRI, BIRBIRINDEN FARKLI BIR GÜCÜ
IÇINDE BARINDIRIYOR. İŞTE RENKLERIN GÜCÜ...
44  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
Kimi renkler insanı sakinleştirirken, kimileri heyecanlandırıyor. Bazı renkler
özgüveni arttırırken, bazıları da içe
kapanıklığı arttırıyor. Örneğin sıcak
renkler insanda sıcaklık hissi, soğuk
renkler ise serinlik ve soğukluk hissi
uyandırıyor. Renklerin insan üzerindeki etkileri, ruh ve sinir hastalıkları
başta olmak üzere, çeşitli hastalıkların
tedavisinde destekleyici olarak kullanılıyor. Pozitif veya negatif mesajların
iletilmesinde, satışların arttırılmasında, kalabalıkları heyecanlandırma ya
da sakinleştirmede renklerin gücünMART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  45
RENKLER
RENKLER
yiyecek ambalajlarında
bu renkleri kullanmıyor.
Teknolojinin gelişimine
paralel olarak günlük yaşamda ve işyerlerinde kullanılan dokümanlar da renklenmiş durumda.
den yararlanılıyor. Bu
yönüyle siyaset, ekonomi
ve pazarlamada renklerin
etkilerine sıkça başvuruluyor.
Renklerin insanlar üzerinde yarattığı psikolojik ve duygusal etki o kadar önemli ki, bugün
dünyada şirketlerin logolarında hangi rengin
kullanılacağını tespit etmek için milyonlarca
dolar harcanıyor.
Renklerin gücü, modern yönetim literatürüne
de girmiş durumda. Fast food sektöründe faaliyet gösteren şirketler restoranlarında kırmızı
ve sarı rengi tercih ediyor. McDonald’s, Pizza
Hut, Burger King iştah açmak ve satışlarını artırmak için kırmızı ve sarıyı kullanan fast food
zincirlerinden yalnızca birkaçı.
Dünyanın ünlü markalarından bazıları renkleri
ile özdeşleşmiş durumda. Siyah renkli bir Coca-Cola yazısı garibinize gitmez miydi? Ya da
yeşil renkli bir Facebook logosu aynı etkiyi bırakır mıydı üzerinizde?
Yiyecek ambalajlarında mavi, mor ve siyah
rengin kullanılmıyor olması da bir tesadüf değil. Zira eski çağlarda insanlar yiyecek ararken
bu renkteki yiyeceklerin zehirli olduğunu keşfetmişler. Nesilden nesile aktarılan bu bilginin
yarattığı etkilerden dolayı şirketler günümüzde
46  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
Xerox’un bağımsız araştırma kuruluşlarına yaptırdığı renk kullanımı ve rengin
etkisini ölçen araştırma sonucuna göre, renkli
dokümanlar, siyah beyaz dokümanlara göre
yüzde 40 daha fazla okunuyor. Hatta renkli
faturalar, siyah beyaza oranla yüzde 30 daha
hızlı ödeniyor. Renkli tanıtım broşürleri, ürünlerin satılma olasılığını yüzde 85 artırıyor.
Araştırmanın bir diğer sonucu da renkli gazete-dergi ilanlarının, siyah beyaza göre
yüzde 52 oranında daha çok okunduğu yönünde. İnsanlar kendilerine yollanan posta
ve dokümanlar arasında ilk önce renkli olanlarını tercih ediyorlar. Renkli basılan marka,
şirket isimleri ve logoları hatırlanma oranının
yüzde 70 arttırıyor. Yazılı materyaller üzerinde renk kullanımının, siyah beyaz materyallere oranla yüzde 78’lere çıkan bir düzeyde
daha iyi bir algılama ve öğrenme sağladığı
araştırmadan çıkan sonuçlardan bir diğeri.
Gücün rengi: Siyah
Matem rengi olarak bilinse de, siyah aynı
zamanda soyluluğun, otoritenin, gücün ve
istikrarın rengi. Gücü ve soyluluğu çağrıştırdığı için makam araçlarında en çok siyah
kullanılıyor. Hakim olduğu ortamlara gizem
katan siyah, güçlü duygular uyandırıyor ve
konsantrasyonu arttırıyor. Siyah rengi seven
insanlar genellikle özgüveni yüksek, azimli
ve kararlı oluyor, kendi kararlarını kendileri
vermek istiyor. Bu özellikleri ile iş hayatında
başarılı oluyorlar. Ancak özgüveni arttıran siyah, hırsa da neden olabiliyor.
Saflığın rengi: Beyaz
Dengenin rengi: Gri
Bütün renkleri içinde barındıran beyaz, saflığı
ve temizliği simgeliyor. Soğukkanlılığı, masumiyeti ve istikrarı temsil eden beyaz, düşünce
gücünü arttırıyor. Beyaz rengi seven insanlar
genellikle düşünmeyi seven, hayal dünyası geniş, soğukkanlı ve uzlaşmacı oluyor. Temizliği
ve saflığı çağrıştırdığı için beyaz renk, hastaneler ve ilaç firmaları tarafından çok sık kullanılıyor. Neredeyse bütün ilaç firmaları ilaç kutularında beyaz rengi tercih ediyor.
Gözün en rahat algıladığı renk olan gri, siyah
ve beyazın karışımından oluştuğu için uzlaştırıcı
ve dengeleyici özelliğe sahip. Gri rengi seven
insanlar genellikle kuralcı, tutucu ve olaylardan
uzak durmayı tercih ediyor, Ciddiyet ve hareketsizliği çağrıştıran gri, devlet kurumlarında
sıkça kullanılıyor. Fazla grinin neredeyse hiçbir
duygusu yok ama örneğin logoda bir parça gri
kullanıldığında, kaya gibi sağlam duygusu veriyor.
Hayallerin rengi: Pembe
Enerjinin rengi: Kırmızı
Neşe ve mutluluk veren pembe, aynı zamanda
hayallerin ve aşkın rengi. Daha çok kadınların
kullandığı pembeyi tercih edenler, duygusal,
neşeli, sorumluluğunun bilincinde ve biraz ürkek oluyor. Rahatlatıcı etkisinden dolayı, müşteriler pembe giyen kasiyerlere daha rahat
ödeme yapıyor. O nedenle birçok mağaza ve
market kasiyerlerin giysilerinde pembeyi tercih ediyor. Sakinleştirici etkisi de olan pembe,
hapishane ve uyuşturucu tedavi merkezlerinde
sıkça kullanılıyor.
En sıcak renk olan kırmızı, fiziksel anlamda
hareketliliği, dinamizmi ve gençliği; duygusal
anlamda ise mutluluğu, azmi ve kararlılığı ifade ediyor. Enerjinin rengi olan kırmızı özellikle
gençlere hitabeden ürünlerde sıkça tercih ediliyor. Yakın mesafede fark edilmesi özelliğinden dolayı trafik işaretlerinde genellikle kırmızı
kullanılıyor. Kırmızı renk iştah açıcı olmasının
yanında zaman kavramını da unutturuyor. Bu
nedenle, restoranlar genellikle kırmızıyı tercih ediyor. Önce kendine çekme, sonra da
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  47
RENKLER
Alpet Durakları
“Alpet’in enerjisi bizi Alpet’e
yakınlaştırdı”
uzaklaştırma etkisinden
dolayı
fast-food’larda
kırmızı renk çok sık kullanılıyor.
Özgürlüğün rengi: Mavi
Gökyüzünün ve denizin rengi olan mavi,
özgürlüğü, huzuru ve
sonsuzluğu simgeliyor.
Dinlendirici bir renk olan
mavi, insana rahatlık ve huzur
veriyor, aidiyet hissi uyandırıyor.
Mavi rengi seven insanlar genellikle sakin, düzenli, güvenilir, sadık,
barışçıl ve içe dönük oluyor. Sakinleştirici etkilerinden dolayı yatak odalarında tercih edilen
mavi, çalışma mekanlarında kullanıldığında
olumsuz etki yaratıyor.
Huzurun rengi: Yeşil
Doğaya hakim olan yeşil, umudu, yeniliği,
gençleşmeyi, yeniden canlanmayı simgeliyor.
İnsana güven ve huzur veren yeşil, paylaşımın,
cömertliğin ve uyumun rengi. Yeşil rengi seven
insanlar genellikle üretken, çevresiyle uyumlu,
içten, dengeli ve düzenli oluyor. Üretkenliği
arttıran etkisi nedeniyle özellikle mutfaklarda
yeşil renk kullanılıyor. Girişlerde yeşil renk kullanılması, girilen ortama güven duyulmasına
ve rahatlamaya yol açıyor.
Sevincin rengi: Sarı
Sevincin, üretim ve verimliliğin rengi olan sarı,
insana sevinç ve coşku veriyor. İlham verici
özelliği de olan sarı bilgi ve bilgeliği simgeliyor. Sarı rengi seven insanlar, genellikle sorumluluk ve yönetim gerektiren işlerde başarılı
oluyor. Bu rengi seven insanlar aynı zamanda
ilgi çekmekten ve her şeyin kendi kontrollerinde olmasından hoşlanıyor, işlerin kendi kontrollerinden çıkmasına ise tahammül edemiyor.
Taksilerde sarı renk kullanılması, bu rengin çok
48  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
2004 yılında Alpet’le yolları kesişen Yeğin Petrol’ün işletme sahibi
Metin Yeğin, üçüncü kuşak genç ve başarılı bir petrolcü. Alpet’in
enerjisinin kendilerini Alpet’e yakınlaştırdığını ifade eden Yeğin,
“Alpet’in en önemli özelliği tam bir aile ortamının bulunması. Bölge
müdürü, saha müdürleri ve diğer çalışanlarla iç içeyiz. Hiyerarşik bir
yönetimi yok” diyor.
dikkat çekici olmasından ve geçiciliği de
ifade etmesinden kaynaklanıyor.
Karizmanın rengi: Lacivert
Düşüncenin rengi olan lacivert, sezgileri güçlendiriyor, karar vermeyi kolaylaştırıyor. Lacivert insanların üzerinde başarılı ve güçlü bir
imaj bırakıyor. Bundan dolayı dünyadaki şirketlerin önemli bir bölümü logolarında mavi-lacivert renklerini kullanıyor. Laciverti tercih eden
insanlar kendilerini daha inandırıcı ve karizmatik hissediyor. O nedenle, siyaset dünyasının
vazgeçilmez rengi laciverttir.
İhtişamın rengi: Mor
Zenginliği, asaleti, lüksü ve ihtişamı simgeleyen mor, hayal gücünü arttırıyor, ilham veriyor, konsantrasyonu arttırıyor. Mor rengi tercih eden insanlar genellikle ruhsal dünyası ön
planda, ağırbaşlı ve asil ruhlu oluyor. Duyarlılıkları fazla olduğu için genellikle sanat dallarında başarılı oluyor. Sanatçılar çalışma ortamlarında genellikle bu rengi kullanıyor.
A
lpet’in Ordu bayisi Yeğin Petrol’ün işletme
sahibi Metin Yeğin,
1981 yılında Ordu Ünye’de
doğmuş. İlk, orta ve lise eğitimini Ünye’de tamamlayan Yeğin, iş yaşamına 1998 yılında
dede mesleği olan akaryakıtçılıkla başlamış. Babası ve iki
amcasının kurduğu aile şirketinde ticari faaliyetlerini sürdüren Yeğin, akaryakıtçılığın
yanı sıra, nakliyecilik ve oto
kiralama işlerini de yürütüyor.
Yeğin’in akaryakıt istasyonunda bulunan “Alpet Balıkçı” ise
bölgenin en bilinen restoranı.
2004 yılında Alpet’le yolları
kesişen Yeğin, Alpet’i tercih
etme nedenini şöyle anlatıyor; “Alpet’in enerjisi bizi Alpet’e yakınlaştırdı. Alpet’in en
büyük özelliği aile şirketi gibi
görünmesi. Bölge müdürü,
saha müdürleri ve diğer çalışanlarla iç içeyiz. Hiyerarşik bir
yönetimi yok. Güler yüzlü ve
her isteğimize yanıt veriyorlar,
daima yanımızda oluyorlar.”
1972 yılından beri akaryakıt
sektöründe faaliyet gösterdiklerini belirten Yeğin, yoğun
rekabetten şikayetçi, “Bizim
bulunduğumuz bölgede bir
tek bizim istasyonumuz vardı.
Şimdi 17 kilometrelik alanda
10 tane istasyon var. Haliyle rekabet çok yoğun. Ancak 1972
yılından beri istasyonculuk yapıyoruz. Müşterilerimizde yılların alışkanlığı ve güveni var. O
nedenle müşteri portföyümüz
çok geniş. En çok hizmette
fark yaratmaya çalışıyoruz.”
“Alpet çok daha iyi bir noktaya gelecek”
İkinci intifa dönemi olarak adlandırılabilecek 2015 yılının
Eylül ayında Alpet’in büyük
bir atılım yapacağını ve bayi
portföyünü genişleteceğine
inandığını söyleyen Yeğin,
“Alpet’in uzun dönemde çok
daha iyi yerlere geleceğine
inanıyorum” diyor.
Müşteri memnuniyetini sağlamak için ücretsiz araç yıkama hizmeti sunduklarını, uzun yol şoförlerine ise
ücretsiz yemek ikramında
bulunduklarını ifade eden
Yeğin, müşterilerine özel iskontolar da uyguladıklarını
söylüyor. Yeğin, şöyle devam
ediyor: “Bu bölgenin müşterisine kendi kartımızdan
dağıtıyoruz. Kart dağıtımız
müşterilerin aldığı ürünleri
yıl içinde baz alarak iskonto
oranını değiştiriyoruz. Çok
alana daha fazla iskonto uyguluyoruz”.
İş yaşamından fırsat buldukça eşi ve kızıyla birlikte tarihi
ve doğal güzellikleri görmek
için gezilere çıkan Yeğin, her
ay Karadeniz’de farklı bir yaylaya gidiyor. Bölgede hemen
hemen görmediği yayla kalmadığını söyleyen Yeğin’in en
büyük hobisi ise kara ve deniz
avcılığı.
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  49
Alpet Durakları
Alpet Durakları
“Akaryakıt sektörü avukatlık
yapmaktan daha cazip geldi”
Komşuluktan ticari işbirliğine
Alpet’in Şanlıurfa bayisi Altundal Petrol’ün işletme sahibi Yüksel Altundal, mesleğini yapmak yerine ticarete atılmayı tercih
edenlerden. Başarılı bir hukukçu olabilecekken, 2014 yılında
Alpet bayisi olarak akaryakıt sektöründe faaliyet göstermeye
başlayan Altundal, “Bu sektörde faaliyet göstermek bana daha
cazip geldi” diyor.
Üçüncü kuşak petrolcülerden olan Yenikent
Petrol’ün işletme sahibi Uğur Eryılmaz, 2005
yılından bu yana Alpet bayisi. Altınbaş Ailesi
ile Kıbrıs’ta sürdürdükleri komşuluk ilişkisini
iş hayatında ticari işbirliğine dönüştürdüklerini anlatan Eryılmaz, “Alpet’teki sıcak ortam,
bir bayi dağıtıcı ilişkisinden çok aile ilişkisine
benziyor. O nedenle, Alpet Ailesinin bir parçası olmaktan da gurur duyuyoruz” diyor.
A
nkara’da faaliyet gösteren Yenikent Petrol’ün sahibi Uğur Eryılmaz, 1979 yılında Ankara’da
doğmuş. İlk eğitimini, Salih
Alptekin İlkokulu’nda, orta
ve lise eğitimini Atatürk Anadolu Lisesi’nde tamamlayan
Eryılmaz, üniversite eğitimini
ise Gazi Üniversitesi İktisat
Fakültesi’nde
tamamlamış.
İş hayatına 1996 yılında baba
mesleği olan akaryakıtçılık ile
başlamış. 2001 yılında inşaat
sektöründe de faaliyet göstermeye başlayan Eryılmaz,
Ankara Yenikent’te bu faaliyetlerini sürdürüyor.
2005 yılından beri Alpet bayisi olan Eryılmaz, Alpet Ailesine katılma hikayesini şöyle
anlatıyor: “Altınbaş ailesiyle
Kıbrıs’tan tanışıyoruz. Kıbrıs’ta
50  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
Ş
sürdürdüğümüz komşuluk ilişkimizi, Türkiye’de ticari işbirliğine dönüştürdük. Alpet’teki
sıcak ortam, bir bayi dağıtıcı
ilişkisinden çok aile ilişkisine
benziyor. O nedenle, Alpet
Ailesinin bir parçası olmaktan
da gurur duyuyoruz.”
“Hizmet kalitesi arttı, karlılıklar düştü”
Sektöre girdiği dönemde
bayi karlarının tatmin edici bir
seviyede olduğunu söyleyen
Eryılmaz, gelinen noktada
karlılıkların çok düştüğünü,
rekabetin ise çok yüksek seviyelerde olduğunu vurguluyor.
Eryılmaz, şöyle devam ediyor:
“Türkiye’deki
istasyonlarda
hizmet kalitesi çok artmasına
rağmen, kazancımız çok düşük. Karlılıklarımızın üzerinde
devlet baskısı var. Kar marj-
larımızın mutlaka arttırılması
lazım.”
Hizmet rekabetinin fiyat rekabetinden daha önemli olduğuna dikkat çeken Eryılmaz,
müşteri memnuniyetini sağlamak için güler yüzlü hizmet ve
ürün kalitesinden taviz vermediklerini söylüyor. İstasyonun
temizliğine çok dikkat ettiklerini belirten Eryılmaz, özellikle
tuvalet temizliğine çok önem
verdiklerini belirliyor.
Uğur Eryılmaz’ın en büyük hobisi ise doğal güzellikleri keşfetmek. Bunun için sık sık gezi
yaptığını söyleyen Eryılmaz,
her akşam mutlaka kitap okumaya da zaman ayırıyor. Eryılmaz daha çok, iş, ekonomi ve
aile şirketlerine ilişkin kitapları
okuyor.
anlıurfa’da faaliyet gösteren Altundan Petrol’ün
sahibi Av. Yüksel Altundal, 1985 yılında Şanlıurfa’da
doğmuş. İlk, orta ve lise eğitimini Şanlıurfa Siverek’te, üniversite eğitimini ise Çankaya
Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamlayan Altundal, halen Ahmet Yesevi Üniversitesi’nde kamu yönetimi alanında
yüksek lisans yapıyor. İş hayatına 1993 yılında ailesinin faaliyet gösterdiği inşaat sektöründe başlayan Altundal, 2010
yılında aile şirketini devralarak
inşaat sektöründeki faaliyetlerini genişletiyor. Akaryakıt
sektörüne 2014 yılında Alpet
bayisi olarak giren Altundal,
Alpet’i tercih
etme nedenini
şöyle anlatıyor:
“Alpet’in gücü
bize cazip geldi.
Altınbaş
Holding’in farklı sektörlerde
faaliyet gösterdiğini, çok güçlü bir yapısı olduğunu biliyordum. Alpet’in yapısı da bize
hitap etti. O nedenle Alpet’i
tercih ettik.”
“Karımızdan
fedakarlık
edip tüketiciye indirimli
akaryakıt sunuyoruz”
Müşteri memnuniyeti için tuvalet temizliğine son derece
önem verdiklerini söyleyen
Altundal, personelin güler
yüzlü olması için şirket içinde
eğitimler düzenlediklerini belirtiyor. Karlarından fedakarlık
ederek fiyat indirimi yaptıklarını vurgulayan Altundal, istasyona gelen her müşteriye
çeşitli ikramlarda bulunduklarını da söylüyor.
En büyük hobisi yabancı aksiyon filmleri izlemek olan
Altundal, fırsat buldukça sinemaya gidiyor. Çiftlik hayatını çok seven Altundal,
bu özlemini gidermek için
istasyonunun yanına küçük
bir çiftlik kurmuş. Bu çiftlikte
tavşan, güvercin, tavuk, kaz
ve ördek besleyen Altundal,
taze yumurtaları müşterilere
de ikram ediyor. Müziğe de
ilgisinin olduğunu belirten
Altundal, bir dönem bağlama
ve keman öğrenmeye çalışmış. Bağlama çalmayı öğrenmek için ders alan Altundal,
işlerinin yoğunluğu nedeniyle
dersleri yarıda bırakmış.
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  51
Alpet Durakları
Alpet Durakları
“Alpet’le çok güçlü bir gönül bağımız var”
40 yılı aşkın bir süredir akaryakıt sektöründe
faaliyet gösteren Kemal Akpolat, Konya’da bulunan üç istasyonunda da Alpet bayrağını başarıyla dalgalandırıyor. 2002 yılından bu yana
Alpet bayisi olduğunu ifade eden Akpolat, “Alpet’le çok güçlü bir gönül bağımız var. Alpet’in
uzun dönemde ilk 5’e gireceğine kesinlikle
inanıyorum. Çünkü Alpet çok iyi bir firma ve
çok güçlü bir sermaye yapısı var. Sahipleri de,
yöneticileri de çok değerli insanlar” diyor.
K
onya Cihanbeyli’de faaliyet gösteren Özakpolatlar Petrol’ün sahibi
Kemal Akpolat, 1965 yılında
Konya-Cihanbeyli’nin Gölyazı
kasabasında dünyaya gelmiş.
İlk ve orta eğitimini Cihanbeyli’de tamamlayan Akpolat, evli
ve altı çocuk sahibi. Babası ve
amcasının sahibi olduğu Cihanbeyli’deki akaryakıt istasyonunda çok küçük yaşlarda
çalışmaya başlayan Akpolat,
40 yılı aşkın bir süredir akaryakıt sektöründe faaliyet gösteriyor. Akpolat’ın ikisi Cihanbeyli
merkezde, biri de Cihanbeyli
Konya arasında bulunan üç istasyonu bulunuyor.
Her üç istasyonunda da Alpet bayrağını dalgalandıran
Kemal Akpolat, 2002 yılından
beri Alpet bayisi. Bayilerine
olan sıcak yaklaşımı nedeniyle
Alpet’le çok rahat çalıştığının
altını çizen Akpolat, “Genel
Müdürlük ve Bölge Müdürlüklerinin her kademesine kolay52  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
lıkla ulaşabiliyorum. Ticarette
de seri hareket edebilmek
önemli” diyor.
“Alpet mutlaka ilk 5’e girecek”
Alpet’le çok güçlü bir gönül
bağı olduğuna dikkat çeken
Akpolat, “Alpet’in uzun dönemde ilk 5’e gireceğine kesinlikle inanıyorum. Çünkü
Alpet çok iyi bir firma ve çok
güçlü bir sermaye yapısı var.
Sahipleri de, yöneticileri de
çok değerli insanlar. Alpet’in
çok iyi yerlere gelmesini yürekten istiyorum” diyor.
“EPDK’nın baskısı nedeniyle kar edemez hale geldik”
Geçmişte akaryakıt bayilerinin
hak ettikleri karla çalıştıklarını
söyleyen Akpolat, EPDK’nın
baskısı nedeniyle bayilerin kar
edemez hale geldiklerine dikkat çekiyor. EPDK’nın aldığı
tavan fiyat uygulaması kararının sektörü tıkanma noktasına getirdiğine vurgu yapan
Akpolat, EPDK’nın sektörün
“Rekabeti hizmette yapıyoruz”
12 yıldır Alpet bayrağını Afyonkarahisar’da başarıyla dalgalandıran Orpet Petrol’ün
sahibi Mustafa Hancıoğlu, fiyat rekabetinin sektöre zarar verdiğine inanıyor. Rekabeti fiyatta değil, hizmette yaptıklarını ifade eden Hancıoğlu, “Müşteriye verdiğimiz
hizmeti üst seviyede tutarak, hizmette rekabet yapıyoruz” diyor.
A
üzerinde bir tehdit unsuru olduğunu belirtiyor.
Müşteri memnuniyetini sağlamak için sabah 08.00’de
işbaşı yaptığını, gece saat
10.00’a kadar istasyonda bulunduğunu söyleyen Akpolat
“Devamlı sahadayım. Müşteri ziyaretlerini bizzat kendim
yapıyorum. İstasyonda ise
müşterilerle devamlı diyalog
halindeyim” diyor.
Akaryakıt sektörü dışında,
çiftçilikle de uğraşan Akpolat, 17 kilometre uzakta bulunan köyünde buğday ve arpa
üretiyor. Kendini “hasta bir
Fenerbahçeli” olarak tanımlayan Akpolat, Fenerbahçe’nin
her maçını televizyondan izliyor. Fenerbahçe’nin Konya’da
bir karşılaşması olduğu zaman
ise hiç kaçırmıyor. İşlerinin yoğunluğu nedeniyle iki üç yılda
bir ailesiyle tatile çıktığını söyleyen Akpolat, tatil için Akdeniz sahillerini tercih ediyor.
lpet’in Afyonkarahisar
bayisi Orpet Petrol’ün
sahibi Mustafa Hancıoğlu 1970 yılında Afyonkarahisar’da doğmuş. İlk, orta
ve lise eğitimini Afyonkarahisar’da tamamlayan Hancıoğlu, Afyonkarahisar Meslek
Yüksekokulu İnşaat Bölümü’nden mezun olmuş. Evli olan
Hancıoğlu’nun iki oğlu var.
sada bazı problemler meydana geldiğini söylemeden
geçemiyor. Maliyetin altındaki fiyatlarla yapılan satışlar
nedeniyle yaşanan haksız fiyat rekabetinin sektöre darbe vurduğunu söyleyen Hancıoğlu, bu sorunun ancak
EPDK tarafından taban fiyat
uygulanması halinde çözülebileceğini dile getiriyor.
İş yaşamına kum ocağı işletmeciliği ile başlayan Hancıoğlu, değişik sektörlerde faaliyet
gösterdikten sonra 1995 yılında akaryakıt sektörüne girmiş.
2002 yılından bu yana Alpet’in
bayrağını istasyonunda dalgalandıran Hancıoğlu, Alpet’i
yüzde 100 yerli sermayeli bir
şirket olması ve dinamik yapısı nedeniyle tercih ettiğini
söylüyor.
Bayilerine verdiği desteği arttırması halinde Alpet’in çok
daha iyi yerlere geleceğini
söyleyen Hancıoğlu, müşteri
memnuniyetini sağlamak adına personele sürekli eğitim
verdiklerini belirtiyor. Fiyat rekabetine asla girmediklerini,
rekabeti hizmette yaptıklarını
söyleyen Hancıoğlu, “Fiyat
rekabetinin sektöre zarar verdiğine inanıyorum. O yüzden
müşteriye verdiğimiz hizmeti
üst seviyede tutarak, hizmette rekabet yapıyoruz” diyor.
İş yaşamından fırsat buldukça ailesiyle birlikte eş dost
ziyaretlerinde bulunmaktan
büyük keyif aldığını söyleyen
Hancıoğlu, doğa sporlarına
da meraklı. Afyonkarahisar’ın
doğa yürüyüşü yapmak için
çok elverişli olduğunu belirten Hancıoğlu, yoğun iş temposundan zaman buldukça
uzun doğa yürüyüşlerine çıkıyor. Astronomiye meraklı olan
Hancıoğlu, bilimsel kitaplar
okumayı da seviyor.
20 yıldır akaryakıt sektöründe
faaliyet gösteren Hancıoğlu,
EPDK’nın kurulmasıyla birlikte sektörde ciddi bir disiplin
sağlandığına ve bunun birçok
olumlu tarafının bulunduğuna
inansa da, bürokrasinin aşırı
müdahalesi nedeniyle piyaMART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  53
Alpet Durakları
TEKNOLOJİ
Alpet’i marka bilinirliği için tercih ettik”
ÇANAK YERINE
TABLO GIBI ANTEN
2014 yılının Kasım ayında Alpet Ailesine katılan Zonguldak-Alaplı bayisi Erginler
Petrol’ün işletme sahibi Cengiz Ergin, bugüne kadar faaliyet gösterdiği tüm
alanlarda başarıyı yakalamış birisi. Alpet’i marka bilinirliği için tercih ettiğini
belirten Ergin, “Alaplı’da daha önce Alpet bayisi yoktu. Şu anda Alaplı’da Alpet’in
bayrağını büyük bir gururla dalgalandırıyoruz” diyor.
Z
onguldak ili Alaplı ilçesinde faaliyet gösteren
Erginler Petrol’ün sahibi Cengiz Ergin, 1969 yılında
Karadeniz Ereğlisi’nde doğmuş. Evli ve 3 çocuğu bulunan
Ergin, ilk, orta ve lise eğitimini
Alaplı ilçesinde tamamlamış.
Esnaf çocuğu olan Ergin, 12
yaşından itibaren ticaret hayatına atılmış. İş hayatına 12
yaşında dedesinin bakkal dükkanında başlayan Ergin, daha
sonra çeyiz mağazası açmış ve
ardından mobilya sektöründe
faaliyetlerini sürdürmüş. Ergin,
mobilya ticareti devam ederken, beyaz eşya ve elektronik
eşya ticaretine de başlamış.
Ticarete 40 metrekarelik küçük bir ofiste başlayan Ergin’in
şu anda 6 tane beyaz eşya ve
mobilya mağazası bulunuyor.
2014 yılının Kasım ayında akaryakıt sektörüne Alpet bayiliği
ile giren Cengiz Ergin, Alpet’i
54  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
marka bilinirliği için tercih ettiğini söylüyor. Alaplı’da daha
önce Alpet bayisi bulunmadığını söyleyen Ergin, “Alaplı’da
Alpet bayrağını dalgalandırmak istedik ve şu anda Alpet’in bayrağını büyük bir gururla dalgalandırıyoruz” diyor.
“Farklılık yaratmayı severim”
Ticari hayatı boyunca farklılıklar yaratan, ilkleri uygulayan
biri olmayı hedeflediğini söyleyen Ergin’in sahibi olduğu istasyon da klasik istasyonlardan
farklı bir konsepte sahip. Ergin,
bu konseptin müşterilerin de
oldukça ilgisini çektiğini söylüyor. Müşteri memnuniyeti için
marketi çok zengin tuttuklarını
ifade eden Ergin, “İstasyona
gelen müşterilerimiz, marketimizdeki zengin ürün çeşitliliği
ile ihtiyaçlarının yüzde 85’ini
karşılayabilir” diyor.
Fiyat kampanyaları ile müşteri
portföyünü geliştirmeyi hedef-
lediklerini ifade eden Ergin,
özellikle belirli günlerde yaptıkları indirimlerle müşterilerin
odağı haline geldiklerini söylüyor, “Müşteriye kendimizi nasıl
kabul ettiririz bunun hesabını
yapıyoruz. Biz çok yönlü bir
istasyonuz. İndirimin üzerine
indirim yapıyoruz. Örneğin 14
Şubat ‘Sevgililer Günü’nde
tüm sevgililer rahatça gezebilsin diye 2 gün özel indirim yaptık. Yerel gazetelere bunun için
ilan verdik. Bu kampanyamız
çok başarılı oldu.”
Temizliğe ve personel eğitimine özel bir önem verdiklerini
söyleyen Ergin, uzun yıllardır
ticari hayatın içinde olmanın
getirdiği avantajları da şöyle
anlatıyor, “Uzun yıllardır ticaretle uğraşıyorum. Halkın güvenini
kazanmak, bazı konularda öncü
olmayı kolaylaştırıyor. Örneğin,
istasyonumuzda iki bayan pompacı istihdam ediyoruz. Küçük
bir yerde yaşamamıza rağmen
bu bayan pompacıları kimse
yadırgamadı. Bayan pompacılarımız da bilinen bir firmada
çalıştıkları için kendilerini çok
güvende hissediyorlar.”
Yoğun bir tempoda çalışan Ergin, fırsat buldukça kısa süreli
tatile çıkıyor ve bu sayede iş
stresinden arınıyor.
İHA’LAR IÇIN YENI KURALLAR GELDI,
AMAZON’UN PLANLARI BOZULDU
ABD Federal Havacılık Kurumu, İHA’ların kullanımı ile ilgili bir dizi yeni kurallar getirdi. Söz
konusu kuralların bu araçları kullanarak kargo
teslimatı yapmaya hazırlanan Amazon’un projesini ertelemesine sebep olacağı düşünülüyor.
ABD Federal Havacılık Kurumu (FFA) İnsansız
Hava Araçları (İHA) kullanımı ile ilgili yeni kararlarını açıkladı. FFA’nın yeni uygulaması bir süredir
hızlı siparişleri İHA’lar vasıtasıyla teslim etmeyi
planlayan Amazon’un bu uygulamasında değişiklikler yapmasına sebep olabilir. Yeni kurallara
göre, İHA’ları kullanacak kişilerin pilot sertifikasına sahip olması gerekiyor. Sadece bu sertifikaya
sahip kişilerin kullanacağı İHA’lar saatte 161 km
hızın üzerinde kullanılamayacak ve 152 metreden
alçakta uçamayacak.
Bir süredir Prime Air adı altında başlattığı program sayesinde siparişleri İHA’lar vasıtasıyla teslim
etmeyi planlayan online alışveriş devi Amazon’un
yeni kurallar çerçevesinde gerekli izinleri almak için
uzun süre harcayacağı ve bu hizmetin erteleneceği düşünülüyor. İHA kullanımı sadece Amazon’un
dikkatini çekmemişti. Çin merkezli online alışveriş
devi Alibaba ve Google da bir süredir İHA’ları benzer amaçlarla kullanmak için testler yapıyor.
Şehirlerde anten kirliliğine son verecek
buluşun görüntüleri ilk kez ortaya çıktı.
Türksat’ın katma değerli hizmetler kapsamında tamamladığı “Düzlemsel Anten
Projesi” sonucunda, eski tip ve çanak antenleri tarihe gömecek bir teknoloji geliştirildi. Yarım metre en ve boyunda bir
tablo inceliğinde olan ve kareden oluşan
düzlemsel anten, binaların dış cephesine,
balkon duvarlarına ya da benzeri yerlere
yerleştirilebilecek.
Fiyatı uygun olacak
TÜBİTAK’tan onay alan ürünün kısa zamanda pazara sunulması hedeflenirken,
fiyatının da her tüketicinin alabileceği
ucuzlukta olacağı öğrenildi. Montaj kolaylığı yanında şehir estetiğine çeki düzen
verecek olan antenin panelinin içinde çok
sayıda mini anten bulunuyor. Mini antenler, havadaki sinyali topluyor ve merkezdeki işlemciye iletiyor. Türksat Genel
Müdürü Ensar Gül, “Çalışmalar son aşamaya geldi. Tüketiciye yakın zamanda sunulmasını hedefliyoruz” dedi. Mavi renkli
hazırlanan prototip antenin istenen renge
boyanabileceği belirtiliyor.
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  55
TEKNOLOJİ
BULUŞ HİKAYELERİ
FERMUARIN ICADI ZORUNLULUKTAN KAYNAKLANDI
Mucit: Gideon Soundback
Tarih: 1913
APPLE’IN ELEKTRIKLI OTOMOBILLERINI
2020’DE YOLLARDA GÖREBILIRIZ
‘UZAYLILAR’A MESAJ VAR
Apple’ın gizli bir elektrikli otomobil
aramaya devam ediyor. Bunun için uzaya mesaj gönde-
ketin yüzlerce mühendis ile “Project
hazırlığı içinde olduğunu sizlerle pay-
Gökbilimciler, ‘’Evrende yalnız mıyız?’’ sorusuna yanıt
laşmıştık. The Wall Street Journal, şir-
rilmesi gündemde. Ancak plan kaygı uyandırıyor.
Titan” adı verilen bir elektrikli otomo-
Amerikalı
nancial Times ise Apple’ın endüstriyel
gökbilimciler,
rektiğini söylüyor.
uzay araştırmalarında tar-
Uzaylılar kaynaklarımıtışma yaratan bir hamzı sömürebilir
le yapmaya hazırlanıyor.
Plan, uzaya mesaj göndermek. SETI Enstitüsü’nden bir grup gökbilimci,
eğer varlarsa, uzaylılarla
iletişime geçmenin zamanının geldiği görüşünde.
Bunun için, yaşama elverişli olduğu düşünülen
gezegenlere radyo sinyali
gönderilmesi planlanıyor.
Ancak plan kaygı uyandırıyor. Uzaya mesaj göndermenin büyük risk olduğunu düşünenler de var. Bu
projeye karşı çıkanlardan
biri de Stephen Hawking.
Hawking, insanların olabildiğince sessiz kalması ge56  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
Ünlü fizikçi, yabancı uygarlıkların dünyayı istila
bil üzerinde çalıştığını belirtmişti. Fitasarımdan sorumlu başkan yardımcısı Sir Jonathan Ive’ın başında olduğu
tasarım ekibi, otomotiv yöneticileri ve
mühendisleri ile düzenli toplantılar
edip, kaynakları sömüre-
gerçekleştirdiğini aktarmıştı.
bileceği endişesi taşıyor.
Bloomberg’in Apple’a yakın kaynak-
Kimilerine göre plan SETI
lardan elde ettiği bilgiye göre Apple,
Enstitüsü’nün kuruluş il-
Titan kod adlı elektrikli otomobilin
kesine de aykırı. SETI
üretimine 2020 yılının başında başla-
30 yılı aşkın süredir uza-
yacak ve otomobili 2020 yılında piya-
yı dinliyor. Ancak henüz
saya sürecek. Otomobil üreticilerinin
doğal olmayan bir ses
genellikle 5 ila 7 yılını otomobillerin
işitmiş değil. “Bir duyan
gelişim süreciyle ilgilendiklerini belir-
olur” umuduyla uzak ge-
ten Bloomberg, Apple’ın da benzer
zenlere mesaj gönderme
bir politikayı izleyeceği belirtiliyor. İd-
planı hayata geçse bile
dialar Apple’ın elektrikli ve sürücüsüz
haberleşme oldukça za-
otomobil çalışmalarını sürdürdüğünü
man alan bir süreç. Eğer
söylese de Apple her zamanki ketum
uzaylılar varsa, en yakın
tavrını sürdürüyor. Apple’ın elektrik-
gezegenle iletişim kur-
li otomobiliyle ilgili bilgiler geldikçe
mak bile 9 yıl alacak.
sizlerle paylaşacağız.
Fermuar’ın bulunuşu aslında
bir zaruriyetten kaynaklandı.
1. Dünya Savaşından önce
insanlar giysilerini iri ve kapanması zor olan düğme ile
kapatmaya çalışırlardı. Bu sırada ortaya çıkan Chicago’lu
bir makine mühendisi olan
Whitcomb L. Judson, o yıllarda Tramvay ve otomobil
gelişmelerini incelemekte ve
başarılı buluşlara imza atmaktaydı. 1891 yılında Judson,
“ayakkabılar için kilit açıcı”
buluşuyla ortaya çıktı. Ancak
Judson’un buluşunda birçok
tasarım hatası vardı. Yaratıcı
zekanın bir ürünü olan buluş kaba ve kullanışsız olduğu için tutulmadı. Judson’un
şirketinde çalışan Gideon
Soundback isimli İsveçli bir
genç mühendis “Kancasız 20”
isimli buluşuyla büyük ilerleme kaydetti. Esnek ve güvenilir olması için bağlayıcıların
küçük olması gerektiğini fark
etti. 1913’e kadar bu doğrultuda hareket ederek buluşunu geliştirdi. 1917’de ABD’nin
savaşa girmesiyle birlikte, donanma komutanı binlerce fermuar ısmarlayarak bir gecede
Soundback’i zengin etmekle
kalmayıp, hepimizin vazgeçemediği çok önemli bir buluşun bugünlere kadar taşınmasına yardımcı oldu.
ŞOK TEDAVISINE MEZBAHA IŞÇILERI ESIN KAYNAĞI OLDU
Mucit: Julius Wagner-Jauregg
Tarih: 1917
ECT (Electroconvulsive therapy) olarak bilinen elektroşok
tedavisi, mezbaha işçilerinin,
domuzların elektrikle sersemlemelerinden sonra çok sakin
durduklarını fark etmelerinin
bir sonucu ortaya çıktı. ECT’ye,
beyne elektrik akımı verilmesi
suretiyle, depresyon gibi akıl
hastalıklarının semptomlarını engellemekteki son çare
olarak bakılıyor. Elektroşok
tedavisi fikri, sıtma aşısıyla
frengili hastaları tedavi eden
Avusturyalı Julius Wagner-Jauregg tarafından geliştirildi.
1927 yılında Nobel Ödülü alan
Wagner-Jauregg, bu fikre, bir
sisteme elektrik verilmesinin
tedavi edici özellik taşıyacağından yola çıkarak ulaştı. Ve
böylece, çok tartışılan şok tedavisi doğmuş oldu.
Dağınık laboratuar dolabından modern fotoğrafçılığa
Mucit: Louis-Jacques Daguerre
Tarih: 1838
Bu rastlantısal buluşun nedeni
kırık bir termometre. Louis Daguerre, karanlık odada, gümüş
iyodür levhada açığa çıkan görüntüyü sabitlemenin yollarını
arıyordu. 1838 yılında bir gün,
farklı kimyasal maddelerin bulunduğu dolabına, daha sonra
kullanmak ve temizlemek üzere bozuk görüntülü bir film levhası koydu. Bunu tekrar dışarı
çıkardığında görüntü belirginleşmişti. Ancak Daguerre, bu
garipliğe hangi kimyasal maddenin neden olduğunu bilmiyordu. Bunun üzerine levhaları
yerleştirdi ve kimyasal maddeleri birer birer dışarı çıkarttı.
Dolabı boşaltmasına rağmen
hala aradığı maddeyi bulamamıştı. Sonunda dolabın raflarından birinde, kırılmış termometreden dökülmüş civayı fark
etti. Gümüşlü levha üzerine
alınan görüntü (daguerreotype), modern fotoğrafçılığın
başlangıcı oldu. Yerini ancak
on yıl sonra negatif ve pozitif
film sürecine bıraktı.
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  57
Kültür sanat
Kültür sanat
ÇOK GÜZEL HAREKETLER BUNLAR YOLA ÇIKIYOR!
BKM Mutfak ekibi 17 Mayıs - 05 Haziran
tarihleri arasında turne için özel olarak
hazırladığı ve hiçbir yerde yayınlanmamış yeni skeçleriyle Anadolu seyircisinin
karşısında olacak. Gösteriler 19 Mayıs’ta
İzmir’de başlayıp 20 Mayıs Manisa, 22
Mayıs Isparta, 23 Mayıs Antalya, 27 Mayıs
Ankara, 29 Mayıs Adana, 1 Haziran Gaziantep, 2 Haziran Urfa, 3 Haziran Diyarbakır ve 5 Haziran Bursa ile sona erecek.
MUTFAK ANADOLU’DA TURNE PROGRAMI ŞÖYLE:
19 MAYIS CUMARTESI 21:00 İZMIR FUAR AÇIKHAVA TIYATROSU – GÖSTERI
ANADOLU ATEŞI
19 NISAN 2015 21:00
ATATÜRK KÜLTÜR SANAT VE KONGRE MERKEZI, ESKIŞEHIR
Temel konsepti medeniyetler buluşması olan
Anadolu Ateşi, Doğu ile Batı kültürlerini sentezleyen ve evrensel barış mesajlarını veren
muhteşem danslarıyla 19 Nisan’da Eskişehir’de
muhteşem bir şov sergileyecek.
Yurt içinde yüzlerce gösteriye imza atan Anadolu Ateşi bugüne kadar İsrail, Almanya, Çin,
Hollanda, Belçika, İsviçre, Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti, Japonya, Avusturya, Katar, Lübnan, Rusya, Azerbaycan, Ürdün, Sibirya, Romanya, Bulgaristan, Mısır, Fransa, Amerika,
Macaristan, Saraybosna, Bahreyn, Malezya,
Yunanistan, Gürcistan, Makedonya, Sırbistan,
Hırvatistan, Dubai, Slovenya, Polonya, Beyaz
Rusya, Letonya, Kazakistan, Ukrayna, Kırım,
Yeni Zelanda, Tunus, İtalya, Slovakya, Arnavutluk, Filistin, İspanya, Portekiz, Suriye, İngiltere,
Martinik Adası - Karayipler’de gösteriler sunarak Anadolu kültürünü tüm dünyaya tanıttı.
SILA ADANA’DA
SEVENLERIYLE
BULUŞUYOR
Türk pop müziğinin en başarılı
kadın şarkı yazarı ve yorumcularından olan ve beşinci stüdyo
albümü Yeni Ay’la listelerin zirvesinden inmeyen Sıla, 21 Nisan 2015’de Adana HiltonSA
Otel’de sevenleriyle buluşuyor.
58  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
20 MAYIS PAZAR
20:00 MANISA S.DEMIREL KÜLTÜR MERKEZI - GÖSTERI
22 MAYIS SALI
20:00 ISPARTA S.DEMIREL KONGRE VE SINEMA MERKEZI – GÖSTERI
23 MAYIS ÇARŞAMBA 21:00 ANTALYA KONYAALTI AÇIKHAVA TIYATROSU – GÖSTERI
27 MAYIS PAZAR
20:00 ANKARA MEB ŞURA SALONU - GÖSTERI
29 MAYIS SALI
21:00 ADANA ÇUKUROVA ÜNIVERSITESI AÇIKHAVA TIYATROSU – GÖSTERI
1 HAZIRAN CUMA
21:00 GAZIANTEP YÜZÜNCÜ YIL ÜNIVERSITESI AÇIKHAVA TIYATROSU – GÖSTERI
2 HAZIRAN CUMARTESI 20:00 URFA CITY AVM – GÖSTERI
3 HAZIRAN PAZAR
20:00 DIYARBAKIR DICLE ÜNIVERSITESI KONGRE MERKEZI – GÖSTERI
5 HAZIRAN SALI
21:00 BURSA KÜLTÜR PARK AÇIKHAVA TIYATROSU– GÖSTERI
SIBEL CAN, 18 NISAN’DA
BOSTANCI GÖSTERI MERKEZI’NDE
Ünlü sanatçı Sibel Can, muhteşem sesi ve
repertuarıyla bir kez daha izleyenleri kendisine hayran
bırakacak. ‘Galata’ isimli müzik albümüyle 2014
yılının Altın Plak Ödülü’ne layık görülen Sibel Can,
muhteşem bir konser gerçekleştirmeye hazırlanıyor.
Bu özel gecede son albümünden seslendireceği
parçalarının yanı sıra, Türk sanat müziği klasiklerinden
de dinleyenlere kesitler sunacak olan Sibel Can, çok
özel kostümler ve görkemli bir sahneyle hayranlarının
karşısına çıkacak. Ünlü sanatçıya, Baki Kemancı’nın
yönettiği orkestra eşlik edecek. 7’den 70’e her
yaştan seyirciye hitap edecek konserde, Sibel Can
güçlü sesi, kıvrak dansları ve esprileriyle izleyenlere
unutulmaz bir konser sunacak.
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  59
AILEMIZIN YENI ÜYELERI
YILDIRIM PETROLKIRIKKALE
EYYÜP DEMIRADAM PETROLVAN
TOPÇUOĞULLAR PETROLORDU • GÖLKÖY
YILMAZ PETROLKOCAELI
TOKTAŞ PETROLTOKAT
60  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
ALTUNDAL PETROLŞANLIURFA • MERKEZ
EKIN PETROLKİLİS • MERKEZ
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  61
Bize ulaşın...
Bize ulaşın...
ALPET İLETİŞİM
Bize ulaşın...
Bize ulaşın...
ALPET İLETİŞİM
ORTA ANADOLU BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
Telefon: 0534 887 07 76 • 0318 266 93 27
Saha Müdürü (ANKARA- ÇANKIRI - KASTAMONU - KIRIKKALE):
TOLGA ÇOLAKOĞLU: 0533 965 18 28 - [email protected]
AKDENIZ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
Bölge Müdürü: Aytaç İncedal
Telefon: 0533 209 35 13 • 0324 451 29 60
Mail: [email protected]
Saha Müdürü (MERSİN-NİĞDE-KAYSERİ-NEVŞEHİR-KARAMAN-KONYA-AKSARAY):
AYHAN GÜZEL: 0533 476 40 62- [email protected]
Saha Müdürü: (ADANA-OSMANİYE-HATAY):
AYŞEGÜL KÖROĞLU: 0532 139 82 25- [email protected]
MARMARA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
Bölge Müdürü: Kemal Uludağ
Telefon: 0533 687 73 81 • 0262 526 81 85
Mail: [email protected]
Saha Müdürü (İSTANBUL ANADOLU-KOCAELI-SAKARYA-DÜZCE-BOLU-ZONGULDAK-BARTIN-KARABÜK):
MURAT BATMAZ: 0530 834 62 87 - [email protected]
Saha Müdürü (İSTANBUL AVRUPA-TEKIRDAĞ-KIRKLARELI-EDIRNE):
SERHAT KENAR: 0530 413 54 81 - [email protected]
Saha Müdürü (ESKIŞEHIR-KÜTAHYA-BILECIK-YALOVA-BURSA):
ALİ KIHTIR : 0533 476 40 55 - [email protected]
EGE BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
Saha Müdürü (KIRŞEHİR - YOZGAT - SİVAS - ÇORUM):
ÖMER AKER: 0533 476 40 57 - [email protected]
KARADENIZ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
Bölge Müdürü: Ali Sadıç
Telefon: 0533 687 73 82 • 0362 266 74 00
Mail: [email protected]
Saha Müdürü (SİNOP - SAMSUN - AMASYA - TOKAT- ORDU - GİRESUN - TRABZON - ERZİNCAN - GÜMÜŞHANE - BAYBURT
-AĞRI - ERZURUM - RİZE - ARTVİN - ARDAHAN - KARS - IĞDIR)
ALİCAN ALİOĞLU: 0534 270 23 93 - [email protected]
DOĞU VE G.ANADOLU BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
Bölge Müdürü: Adnan Rençber
Telefon: 0533 705 03 92 • 0488 213 81 04
Mail: [email protected]
Saha Müdürü (KİLİS - GAZİANTEP - ŞANLIURFA- KAHRAMANMARAŞ - MALATYA - ADIYAMAN- BİTLİS - SİİRT - ŞIRNAK HAKKARİ - MUŞ - VAN -ELAZIĞ - BATMAN - DİYARBAKIR - BİNGÖL - TUNCELİ - MARDİN)
MEHMET DEMİR: 0534 270 21 71- [email protected]
Bölge Müdürü: Mehmet Kara
Telefon: 0533 201 46 45 • 0232 618 20 20 / 0 242 249 96 51
Mail: [email protected]
Saha Müdürü (ÇANAKKALE-BALIKESİR-MANİSA-UŞAK):
ALPER ÖZBEN: 0530 499 32 34- [email protected]
Saha Müdürü (İZMİR-AYDIN-DENİZLİ-MUĞLA):
Z. EYÜP EZGİN: 0530 954 29 19- [email protected]
(ANTALYA-BURDUR-ISPARTA-AFYONKARAHİSAR):
0 530 370 32 26
62  ALPET’İN ENERJİSİ • MART 2015
GENEL MÜDÜRLÜK
Satış Müdürü: Muhsin Albayrak
Telefon: 0533 309 64 34
Mail: [email protected]
Bayilik İşleri Yönetmeni: Cenk Yaman
Telefon: 0530 834 62 88
Mail: [email protected]
Yeşilköy Mahallesi Atatürk Caddesi
EGS Business Park B2 Blok No:12 Kat:10 34149 Bakırköy-İstanbul
Tel: (212) 463 60 00 • Fax: (212) 465 38 05 / 09
MART 2015 • ALPET’İN ENERJİSİ  63
MART 2015 • YIL: 1 • SAYI: 4 • ÜÇ AYDA BIR YAYIMLANIR • ÜCRETSİZDİR
w w w. a l p e t . c o m .t r
OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE
TÜRKIYE’DE FUTBOL
Röportaj
ŞEVVAL
SAM
PETROLÜN
RAKİPLERİ ARTIYOR
Röportaj
Alpet Mühendislik Müdürü
HAKAN AYBAR

Benzer belgeler

İncele - Alpet

İncele - Alpet ve tüm bayileri ailemize katılmaya davet ediyoruz.

Detaylı

İncele - Alpet

İncele - Alpet ATANAN MUSTAFA ERGI’NIN HEDEFI, ALPET’I PIYASADAKI ILK 3 ŞIRKET IÇERISINE SOKMAK. ERGI, “ÖNCELIKLI HEDEFIMIZ ILK 5’E GIRMEK. ALTINBAŞ HOLDING’IN HER ALANDA ILK 3’TE OLMA FELSEFESI VE HEDEFI DOĞRULT...

Detaylı