Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Türkiye’deki terör
Kosova’da kýnandý
Kosova Türklerinin anavatanla anlamlý dayanýþmasý
P
Kosova Türkleri, terörle mücadelede anavatan Türkiye’ye her türlü
destek sunma hazýrlýlýðýný ifade etti.
rizren’de Kosova Türk Sivil
Toplum Kuruluþlarý, “Filizler”
Türk Kültür Sanat Derneði ve
Kosova Türk Aydýnlar Ocaðýnýn ev
sahipliðinde düzenlenen “Anaülke
Türkiye’de Teröre Hayýr” toplantýsýnda
terörü kýnadý ve Türk Silahlý
Kuvvetleri’nin terörle mücadelesine
destek verildi. Toplantýya Kosova Türk
Tabur Görev Kuvvet Komutaný
Binbaþý Kerim Acar, SAÝ Birliði
Komutanlarý, Tugay Bünyesinde görev
yapan Hava Birlikleri mensuplarý,
Kosova Türk Sivil Toplum
Kuruluþlarý, dernek üyeleri, aydýnlar,
yazarlar ve çok sayýda davetli katýldý.
28 Haziran Perþembe akþamý
“Filizler” Derneðinde düzenlenen
terörü kýnama töreni
Ýstiklal marþý’nýn okunmasýyla ve þehitlere bir
dakikalýk saygý duruþuyla baþladý.
“Filizler” TKSD ve
Kosova Türk Aydýnlar
Ocaðý Baþkaný Ferhat
Derviþ, açýlýþ konuþmada
Türkiye’de terör olaylarý
nedeniyle üzüntülerini
dile getirdi ve PKK’yý
kýnadý.
“Türkiye üzerinde
oynanan oyunlarýn bizim üzerimize
oynanan oyunlardýr. Ana ülke Türkiye,
Türk dünyasýnýn çekirdeði ve temelidir. Türkiye’nin parçalanmasý Türk
dünyasýnýn yok olmasý demektir.
Jur köyüne TÝKA’dan su þebekesi, Türk
Askerinden Mehmetçik Çeþmesi
YIL: 9
Perþembe, 5 Temmuz 2007
Fiyatý: 0.50
Jur köyü’nde TÝKA (Türk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ýdaresi Baþkanlýðý) tarafýndan yapýlan
içme suyu þebekesi ve Kosova Türk Tabur Görev Komutanlýðýnca Jur köyü meydanýnda
inþa edilen “Türk Çeþmesi” 2 Temmuz Pazartesi günü törenli bir þekilde hizmete açýldý.
TÝKA tarafýndan 11 km üzerinde yapýlan içme
suyu þebekesi boru baðlantýsý ile Kosova’nýn
ikinci en büyük köyü olan Jur, 25 yýl için su
ihtiyacýný kesin, kalýcý ve saðlýklý bir çözüme
kavuþturuldu. 86.740,00 Avro’ya mal olan Jur
su þebekesi açýlýþ törenine çok sayýda uluslar
arasý ve yerel yetkili katýldý. Açýlýþta Çokuluslu
Güney Tugayý Komutaný Tuðgeneral Uður
Tarçýn, Kosova Türk Tabur Görev Komutaný
Kurmay Binbaþý Kerim Acar, Türkiye
Cumhuriyeti Diyanet Ýþleri Kosova Temsilcisi
Tevfik Yücesoy, TÝKA Kosova Koordinatörü
Metin Arslanbaþ, Alman KFOR’u askerleri,
Mehmetçik Çeþmesinin açýlýþ töreni
de v a m ý sa y f a 6 ’ d a
Türk askeri hafta içerisinde de insani yardým faaliyetlerini
sürdürdü
KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
SAYI: 384
Dedelerimizin kurduðu Türkiye
Cumhuriyetinin parçalanmasýna izin
vermeyeceðiz.
KDTP Genel
BaþkanýMilletvekili
Mahir
Yaðcýlar,
Ticaret Bakan
Yardýmcýsý
Kadri
Krüeziu,
Prizren
Belediyesi
Baþkan Vekili
TÝKA Kosova Program
Ercan Þpat,
Koordinatörü
Ýslam
Birliði
Metin Arslanbaþ
Prizren
Þubesi Baþkaný Ali Vezay, belediye yetkilileri, parti ve dernek temsilcileri ile yayýnbasýn kuruluþlarý yaný sýra çok sayýda davetli ve köy sakini katýldý. Açýlýþta konuþma
yapan Jur Köyü Muhtarý Bedri Hoca da
yaptýðý açýklamada, sözkonusu projelerin
hayati önem taþýdýðýný ve yýllardan sürüp
giden içme suyu gibi hayati bir sorunun
Türk Milleti, Türk Hükümeti ve Türk
askeri sayesinde çözümlenmesinden büyük
mutluluk duyduklarýný belirtti.
de v a m ý s a y f a 2 ’ d e
Etnik ayrýmý gözetmeden
uzanan yardým eli
Türk KFOR’u hafta içerisinde Brod’ta gerçekleþtirdiði
saðlýk taramasýnda 21 hastayý muayene ederek, gerekli
görülen ilaçlarý ücretsiz olarak verdi. Ayrýca Rahovça ve
Prizren’deki Sýrp ailelerinin Alman KFOR’una yaptýðý
talep üzerine Türk askeri, Alman KFOR’uyla birlikte 70
kadar gýda paketini Sýrp ailelerine daðýttý.
K
osova Türk
Tabur
Görev
Kuvvet
Komutanlýðý, hafta
içerisinde de
insani yardým
faaliyetlerine
devam etti. 28
Haziran 2007 tarihinde, Dragaþ’ýn
Brod köyünde;
Kosova Türk
Tabur Görev Kuvvet Komutanlýðýnda görev yapan Türk
askeri doktorlarý tarafýndan, köy sakinlerine saðlýk taramasý
yapýldý.
de vamý s ayfa 7’ de
Bush ve Putin
görüþmesinden Kosova
çözümü çýkmadý
Amerika Birleþik Devletleri Baþkaný George Bush ile
Rusya Devlet Baþkaný Valdimir Putin arasýnda yapýlan
iki günlük görüþme üzerine haber ajanslarý, Kosova
konusunda çok sayýda fikir ayrýlýðý yüzünden net bir
tutum ortaya çýkmadýðý ve konunun hala belirsizliðini
koruduðunu duyurdular.
B
aþkan Bush ile Rusya Cumhurbaþkaný Vladimir Putin
2 Temmuz Pazartesi günü Maine’de yaptýklarý
görüþmede, Kosova konusu üzerinde de durdu, ancak
görüþmede fazla bir ilerleme kaydedilmedi. Ulusal Güvenlik
Danýþmaný Stephen Hadley görüþmede, ilerleme saðlayabilecek bir çözüm bulmak için, Avrupalý müttefikler ve Birleþmiþ
Milletler çerçevesinde görüþmelere devam etme kararý
alýndýðýný bildirdi. Her iki baþkan görüþmelerden sonra yaptýklarý basýn toplantýsýnda Kosova statüsü çözümü konusunda
konuþmadýlar. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danýþmaný
Stephen Hadley, iki baþkanýn birkaç düzeyde Kosova nihai
statü çözümü konusunun görüþülmesi konusunda anlaþtýðýný
kaydetti. ABD ve Rusya arasýnda Kosova diyalogunun resmi
takipçileri iki ülke dýþiþleri bakanlarý olacak.
Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin, Avrupa’ya yerleþtirilecek füze savar sistemi konusunda karþý plan önerdi. Bush
ailesinin Maine eyaletindeki evinde yapýlan görüþmelerden
sonra Putin, füze kalkanýnýn Polonya ve Çek Cumhuriyetine
yerleþtirilmesine gerek görmediðini açýkladý.
d e v a m ý s a y f a 7 ’t e
Güncel
Perþembe, 5 Temmuz 2007
Jur köyüne TÝKA’dan su þebekesi,
Türk Askerinden Mehmetçik Çeþmesi
2
inþa edilen yeni su þebekesiyle Jur
köyünün en önemli problemi
çözüme kavuþturulmuþtur. Ýyi iþ
yalnýzca iyi baþlanmýþ, iyi niyetle
devam eden iþ deðildir, iyi iþ baþlandýðý gibi, planlandýðý,
öngörüldüðü gibi hýzlý, sorunsuz ve
kaliteli tamamlanan iþtir. Kýsaca iyi
iþ bana göre sadece proje
baþlangýcýnda deðil özellikle
sonuçta ilgililerin , yetkililerin ve
özellikle taraflarýn birbirlerine
içtenlikle özde ve sözde teþekkür
ettiði ve kutladýðý iþtir. Bugün
açýlýþýný gerçekleþtirdiðimiz projeler buna en güzel örnektir. Bu
Prizren Belediyesi Baþkan Vekili
anlamda müteahhitlerimizi Reþat
Ercan Þpat
Çokuluslu Güney Tugayý Komutaný
Krüeziu ve Ramiz Þehu’yu, konTuðgeneral Uður Tarçýn
Tuðgeneral Uður Tarçýn ise, köy sakintrolörümüz Galip Hoda’yý, baþta
lerinin saðlýðý için zarar arz eden su boruBedri
Hoca
olmak
üzere
köy
yetkyapacaðýmýz Sinan Paþa Cami ve Priþtine
larýnýn deðiþtirilmesinin önemine dikkati
ililerini
huzurlarýnýzda
bir
kez
daha
tebrik
Fatih Camii restorasyonlarý ve Mamuþa’ya
çekerken, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk
ediyor,
baþarýlarýnýn
devamýný
diliyorum.
yeni modern bir ilköðretim okulu yapýmý
Askerinin ve Kosova’daki Türk kuruBeraber
iyi
bir
iþ
kotardýðýmýzý
gönül
gibi prestijli ve
luþlarýnýn bu tür projelere ileride de devam
rahatlýðýyla
ifade
ediyorum.
Taraflarla
büyük projelerle
edeceklerini ifade etti. Projede emeði
olumlu
iliþki
ve
ilgililerle
uyumlu
iþbirTÝKA Kosova
geçen herkesi kutlayan Çokuluslu Güney
liðimiz
sayesinde,
kronikleþen,
da vites büyütTugayý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn,
eskimiþ,artýk
hastalýk
saçan
teknolojik
mektedir. Her
“Mehmetçik Çeþmesi”nin Jur halkýna
ömrünü
dolduran
su
þebekesi
sorun
ve
alanda Türkiye
hayýrlý uðurlu olmasýný diledi.
ihtiyacýna
TÝKA
sayesinde
kesin,
saðlýklý
bilgi ve
Konuþmalarýn
ardýndan su þebekesi ve
ve
kalýcý
çözüm
saðlanmýþtýr.
tecrübesinin pay“Mehmetçik
Çeþmesi”nin
açýlýþý kesilen
Memnuniyetle
ve
onurla
ifade
etmeliyim
laþýlmasý için
kurdeleyle
törenli
bir
þekilde
açýldý. Halk
ki,
baþta
sayýn
komutaným,
eþgüdüm
köprü misyonunu
danslarý
yaný
sýra
türkülerden
oluþan proofisimiz,
Türk
taburumuz
ve
TÝKA
olmak
görmekteyiz.
gramýn
sonunda
projede
emeði
ve katkýsý
üzere,
Türkiye
kurumlarý
olarak
bizler,
Bilindiði üzere
geçenlere
teþekkür
belgeleri
sunuldu.
Türk
milletinin
ve
Türkiye
Cumhuriyeti
dünya üzerinde
Açýlýþýn sonunda katýlýmcýlara mütevazi bir
Devletinin kendi alanlarýnda temsilcileri
gittikçe büyüyen
kokteyl verildi.
olarak,
Kosova
da
tam
bir
koordinasyon
bir problem alaný
Kosova’da savaþtan sonra içme suyu
içinde
ve
birbirinin
faaliyetlerini
destekler
olan temiz ve
Mehmetçik Çeþmesi Jur halkýnýn gururu
sorunlarý yaþanmakta. Bu sorun köylerde
ve
tamamlayýcý
bir
fonksiyon
icra
etmeksaðlýklý içme
daha yüksek olup, merkezi ve yerel yöneteyiz.
Burada
bunun
güzel
bir
örneðini
suyunun azlýðý Kosova’da su kaynaklarýnýn
timlerin
yeterli mali kaynaklara sahip
yaþamaktayýz.
Kosova’nýn ve Kosovalýlarýn Türkiye
kýtlýðýndan ziyade saðlýklý bir alt yapýyla
olmamasý
nedeniyle içme suyu sorunu bu
Büyük
önderimiz,
devletimizin
kurucusu
Cumhuriyeti Devletimiz ve türk milletinin
temiz su kaynaklarýnýn halka ulaþtýrýlbölgelerde
daha ciddi bir hal almakta. Jur
ATATÜRK’ün
‘Yurtta
barýþ,
cihanda
gözünde ve gönlünde ki yeri özeldir,
masýndaki eksikliklerden ve aksaklýklardan
köyü 8 bin kiþilik Arnavut asýllý nüfusuyla
barýþ’ özdeyiþi bizlerin Kosova’da da
müstesnadýr. Bizler Kosovalýlarý kardeþler- kaynaklanmaktadýr. Kosova’nýn en büyük
rehberimizdir. Bizler
imiz, akrabalarýmýz ve dostlarýmýz olarak
ikinci köyü olan Jur köyünün uzun yýlde Kosova da barýþ
deðerlendiriyoruz. Ýçme suyu projemiz ve
lardýr hizmet vermekten eskimiþ ve
ve refahý, kalkýnmayý
bu çeþme de türk milletinin bugünlerde
asbestli borularla döþendiði için insan
samimiyetle istiyyardýma ve yatýrýma ihtiyaç duyan
saðlýðýna son derece zararlý kanserojen
oruz. Projelerimizin
Kosovaya uzanan bir dostluk elidir,kardeþ- maddesi içeren eski þebekesi yerine yeni
ve faaliyetlerimizin
lik baðýdýr. Kosovanýn ikinci büyük köyü
bir içme suyu þebekesi inþa etme projesi
olan Jura iki güzel armaðanýdýr.
çerçevesinde Jur köyünün bu en önemli ve ana hedefi bu
çabalarýnýza katkýda
Türk Ýþbirliði ve kalkýnma Ýdaresi
hayati problemi çözülmüþtür.
ve katýlýmda bulunBaþkanlýðý (TÝKA) olarak, her geçen gün
140 bin avro yaklaþýk maliyeti olan proje,
maktýr. Ýçme suyu
sayý ve çeþitlilikle artan TÝKA proje ve
26 Þubat 2007 tarihinde yapýlan ihaleyle
þebekesi projemiz ve
faaliyetlerimiz Kosova geneline yayýlmak- 86.740 avro gibi yaklaþýk maliyetin çok
Türk çeþmesinin
tadýr. Eðitimden, saðlýða, tarýmdan hayaltýnda bir rakamla N.N. Ramiz Shehu —
baþta Jur köyüne
vancýlýða, altyapýdan ortak kültür
N.T.P. Zýrza iþ ortaklýðýna ihale edilmiþtir.
olmak üzere,
mirasýmýzýn korunmasý ve yaþatýlmasýna
13 Mart 2007 de yer tesliminin ardýndan
Prizren’e, Kosova’ya
kadar kýsaca hayatýn her alanýna hitap eden çok kýsa bir sure içinde, 58 günde, çalýþve Türkiye Kosova
malar þirketin
kardeþliðine, iþbirve köy yetkliðine ve iliþkilerine
ililerinin ve
hayýrlý uðurlu
sakinlerinin
Projenin baþarýlý gerçekleþmesinde þirket sahiplerine
olmasýný diliyorum.
özverili ve
Projelerin
gerçektakdir belgeleri daðýtýldý
uyumlu çalýþleþmesinde ve açýlýþ
malarý ile
ve yirmi mahallesi ile Kosova’nýn ikinci
töreninin yapýlmasýnda emeði geçen, katký
tamamlanen büyük köyü sayýlýyor. Kanserojen riski
ve
katýlýmda
bulunan
kiþi
ve
kurumlarý
bir
mýþtýr. 11 Km
taþýyan, özellikle ciðerlere solunum yoluykez
daha
tebrik
ediyor,
olumlu
iliþki
ve
uzunluðundaki
la ulaþmasý halinde insan saðlýðýna son
uyumlu
iþbirliðimizin
artarak
devamýný
boru baðlantýsý
derece zararlý asbestli borularýn kuldiliyorum.”
ile Jur köyü
lanýldýðý eski þebeke yerine inþa edilen
Katýlýmcýlarý
ve
projenin
mimarý
temiz ve
yeni þebeke, artýk yöre insanýna huzurlu ve
TÝKA’yý
katkýlarýndan
dolayý
selamlayan
saðlýklý bir
saðlýklý bir gelecek sunuyor. Türk
Prizren
Belediyesi
Baþkan
Vekili
Ercan
içme suyuna
Askerinin köy merkezine inþa ettiði
Þpat,
Prizren
Belediyesi’nin
de
yöreye
Jur’da büyük bir sevinç, halk en nihayet su þebekesi kavuþturulmuþ“Mehmetçik Çeþmesi” de köy sakinleri ve
yönelik
40
bin
euro
deðerinde
Výrmiça
su
ve Mehmetçik Çeþmesi ile çaðdaþ bir yaþama adým attý tur. Ayrýca
yöre halkýnýn serinlemesi, dolayýsýyla 1999
þebekesi
projenin
olduðunu
söyledi.
Þpat,
köyün hýzla
NATO müdahalesinden sonra Türk
40 dan fazla projemiz tamamlanmýþtýr.
bu
projenin
de
Prizren
Belediyesi
ile
Türk
artan büyüme ve geniþleme süreci ve nüfus
askerinin güvenliði saðlamada, altyapýnýn
Çok sayýda ve türde proje ve faaliyetlerim- artýþý göz önünde bulundurularak 25 yýllýk
Devleti’nin iþbirliðinin en iyi göstergesi
kalkýndýrýlmasý ve insani yardýmlarýnýn bir
iz Kosova genelini kapsayacak þekilde
olduðunun
altýný
çizdi.
içme suyu ihtiyacýný karþýlayacak biçimde
niþanesi olarak hatýra sembolü oluþturacak.
sürdürülmektedir. Ýki hafta sonra ihalesini
Çokuluslu Güney Tugayý Komutaný
Hoca, katkýlarýndan dolayý Türk Devletine
ve TÝKA’ya teþekkürlerini iletti ve bu
proje ile köy sakinlerinin kanser riskinden
kurtulduðunu, dolayýsýyla Türkiye’nin
katkýlarýyla endiþesiz ve saðlýklý bir geleceðe adým attýklarýný ifade etti.
Törende yaptýðý konuþmada Kosova ve
Kosovalýlarýn Türkiye Cumhuriyeti devleti
ve Türk milletinin gözünde ve gönlündeki
yerinin özel ve müstesna olduðunu belirten
TÝKA Kosova Koordinatörü Metin
Arslanbaþ çok deðerli bir konuþma yaptý:
“Sayýn Komutaným, Sayýn Prizren
Belediye Baþkan Vekilim, saygýdeðer misafirler, deðerli basýn ve yayýn temsilcileri
ve kýymetli, konuksever Jur sakinleri.
Bu gün bu güzel havada ve ortamda hep
birlikte mutlu ve onurlu bir günü yaþamaktayýz, paylaþmaktayýz. Katýlýmcýlarý þahsým
ve TÝKA adýna sevgi ve saygýyla selamlýyor, bu anlamlý günde çoþkumuzu paylaþtýðýnýz için þükranlarýmý sunuyorum.
3
Kosova
Ahtisari’nin paketini
Bozulan dostluktan sonraki nefret, meyvelerin en öldürücüsüdür.
savunacaðýz
Perþembe, 5 Temmuz 2007
Güzel sözler
(G. E.LESSÝNG)
Rusya’nýn karþý çýkmasý ile bir ardýndan gündeme oturan yeni karar
tasarýsýnda yer alan görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý durumunda Ahtisari planýnýn otomatikman uygulamaya konulmasý noktasý
tartýþýlmaya devam ediyor. Sýrp tarafý bu noktayý kabul edilmez olarak
nitelendirirken, Kosova tarafý ise bunun gerekliliðine vurgu
yapan açýklamalarda bulunuyor.
B
elçika Dýþiþleri bakaný Karel de
Gucht, Kosova statüsünün belirlenmesi için taraflar arasýnda yapýlacak
olan yeni görüþmelerin ön koþulsuz yapýlacaðý açýklamasý Kosova siyasi parti liderleri
ve milletvekilleri tarafýndan tepki ile karþýlandý. Kosova sürecinin uzatýlmasýný (sürüklenmesini) ve Marthi Ahtisari’nin Kosova
çözüm önerisinin bir kenara itilmesine izin
vermeyeceklerini belirten, Baþkan Seydi,
“Kosova’ya bu güne dek destek sunan
devletlerle beraber yeni çözüm arayýþlarý
içinde bulunacaðýz” dedi.
PDK Baþkaný Haþim Thaçi, ABD’nin
taraflar arasýnda görüþmelerin yapýlmasýný
uygun görmesini prosedürün bir parçasý
olarak deðerlendiriken, “Biz uluslararasý
toplum tarafýndan Kosova gerçeðinin
resmileþme çalýþmalarýný destekliyoruz.
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý için ek görüþmelerin yapýlmasý taraftarý deðiliz.
Kosova’nýn baðýmsýzlýða taþýyacak olan prosedür kararlarýný destekleyeceðiz”
dedi. PDK Meclis Gurubu baþkaný Yakup Krasniçi ise Kosova statüsüsün ertelenmesini anlamsýz olarak deðerlendirdi. Kosova ile ilgili yeni karar tasarýsýnda
otomatikman ilkesinin çekilmesi durumunda Kosova Meclisi’nin baðýmsýzlýðýný
ilan etme hakký bulunduðunu ifade etti. Krasniçi, “Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný
ilan etmeliyiz. Bunun yanýnda da devletlerden tek taraflý olarak Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný tanýmalarýný istemeliyiz” dedi. Kosova Baþ müzakere heyetinin
çalýþmalarýný da deðerlendiren Krasniçi, heyetin görüþmelere katýlma hakký
olmadýðýný ve fesih edilmesi gerekliliðine dikkat çekti. Krasniçi, “Bu güne dek
görüþmelere katýlan siyasiler çalýþmalarýna ara vermelerinin zamaný gelmiþtir.
Zaten onlarýn çalýþma süreleri Ahtisari’nin Güvenlik Konseyi’ne çözüm öneri
paketini sunmasý ile tamamlanmýþtýr. Dört ay sürecek olan görüþmeler ardýndan
Ahtisari’nin önerisinin otomatikman kabul edilmemesi halinde görüþmelere
katýlmamalýyýz” dedi.
Endonezya’dan
Sýrbistan’a mesaj
Wiraduyu, Kosova’nýn da diðer eski Yugoslavya Cumhuriyetleri gibi
baðýmsýzlýklarýný kazanmasý gerektiðini ve AB üye olmasý gerektiðini
dile getirirken, Sýrbistan’ýn da Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyýp
AB’deki yerini almasý gerektiðini söyledi.
E
ndonezya Dýþiþleri Bakaný
Hassan Wirayudu Kosova
statüsünün belirlenmesi ile
ilgili çarpýcý açýklamalarda bulundu.
Wirayudu, The Jakarta Post gazetesine verdiði demeçte Kosova’nýn da
diðer eski Yugoslavya Cumhuriyetleri
gibi baðýmsýzlýklarýný kazanmasý
gerektiðini ve AB üye olmasý gerektiðini dile getirdi. AB ve NATO’nun
Kosova statüsünün belirlenmesi ile
ilgili ivedi bir kararýn almasýnda acele
etmemesi gerektiðini belirten
Wirayudu, “Sýrbistan ve Kosova’nýn
diðer eski sosyalist Yugoslavya
ülkeleri ile AB çatýsý altýnda tekrar
toplanacaktýr. Sýrbistan, Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný kabul etmediði için
cezalandýrýlacaktýr. Oysa Sýrbistan’ýn
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kabul ettiði
takdirde AB giriþi süresi de kýsalacaktýr. Sýrbistan, üye olmak için zaman
harcamayacak ve en kýsa zaman
içinde birlik içine dahil olacaktýr”
dedi.
AB’nin Kosova ile ilgili özel bir
duruma tekabül ettiði tutumunu
desteklediðini belirten Wirayudu,
Kosova’nýn baðýmsýzlýðý eski sosyalist
Yugoslavya ülkelerine verilen baðýmsýzlýðýn devam niteliðinde olduðunu
ifade etti. Kosova’nýn baðýmsýzlýðý
uluslararasý iliþkilerinde sui generis’a
tekabül ettiðini belirten Wirayudu,
dünyada bölücü örgütleri durdurmanýn
zorluðuna dikkat çekti. Wirayudu
“Endonezya, BM Beyannamesi ile
korunan bir egemen devletin parçalanmasýný kabul etmesi þu an mümkün
gibi gözükmemektedir. Eðer BM
Güvenlik Konseyi egemen ve baðýmsýz bir devletin var oluþunu kabul eder
ise, bu eylem dünyada bölücü eylemlerin durmasýna olumlu etki edecek”
dedi.
Statü için þartlý görüþme
istenmiyor
Statünün 4 ay ertelenmesinden sonra Kosova sorunu ile ilgili fikir ayrýlýklarý daha da derileþiyor. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekleyen batýlý
devletlerin Kosova ile ilgili hazýrladýðý son karar tasarýsý da Rusya tarafýndan kabul edilmedi. Rusya, sonucu önceden belli olan görüþmelere karþý
olduðunu belirtirken, görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý halinde
Ahtisari planýnýn otomatikman yürürlüðe girmesi noktasýnýn kaldýrýlmasý
isteðini dile getirdi.
K
osova statüsünün 4 aylýk bir ertelemeye tabii tutulmasýna raðmen Kosova
statüsü ile ilgi çalýþmalar tam gaz devam ediliyor. ABD’nin baþýný çektiði
Güvenlik Konseyi üyelerinin Kosova sorunu ile ilgili üçüncü önerisi de
Rusya tarafýndan beðenilmedi. Güvenlik Konseyi’ne sunulan bu son öneride iki
taraf arasýnda yapýlacak görüþmelerin olasý baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý halinde
belli bir zaman sonra Ahtisari’nin önerisi otomatikman uygulamaya konulacak
hükmü içinde bulunuyordu. Rusya tarafýndan dile getirilen veto tehdidi ardýndan
iki taraf arasýnda 120 gün süre zarfý içinde yapýlacak olan görüþmelerin baþarýsýzlýkla sonuçlanmasý halinde otomatikman Ahtisari planýnýn uygulanacaðý
bölümünün deðiþtirilmesi bekleniyor.
BM Güvenlik Konseyi dönem baþkanlýðýný yürüten Belçika’da bunu doðrular
açýklamalarda bulundu. Belçika Dýþiþleri bakaný Karel de Gucht, Brüksel’de
Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç ile gerçekleþtirdiði görüþme sonrasý yaptýðý
açýklamada uluslararasý toplumun Priþtine ile Belgrat arasýnda yapýlacak olan yeni
görüþmelerin hiçbir þartta baðlanmadan yapýlmasýnýn tartýþýldýðýný ifade etti. Bu
fikri sadece Belçika’nýn paylaþmadýðýný belirten De Gucht, fikrin birçok Güvenlik
Konseyi üyesi tarafýndan da desteklendiðini belirtti. Taraflar arasýnda yeni
görüþmelerin yapýlmasýndan yana olduklarýnýn altýný çizen Belçika Dýþiþleri
Bakaný, dört aylýk zaman diliminden sonra Kosova için bir çözüm bulunmasý
gerekliliðine iþaret etti. De Gucht, “Görüþmelerin baþarýlý bir þekilde yapýlmasýný
istiyorsak, görüþmeler baþlamadan önce sonucun ne olacaðý ile ilgili þimdiden
konuþmanýn yanlýþ olduðunu düþünüyorum. Dört aydan fazla sürmeyecek
görüþmelerden yana olduðumuzu tekrarlýyorum. Bu süre içinde, sonucu önceden
belirlenmemiþ görüþmeler yapýlacaktýr” dedi.
Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç, De Gucht ile görüþme sonrasý yaptýðý
açýklamada Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini tekrarladý. Rusya Dýþiþleri bakaný Sergey Lavrov geçenlerde, yaptýðý açýklamasýnda
görüþmeler öncesi nasýl sonuçlanacaðý bilinen bir dizi görüþmenin yapýlmasýna
gereksinme olmadýðýný söylemiþti.
Kosova statüsünün belirlenmesi ile görevlendirilmiþ olan Kosova Baþ müzakere
heyeti iki haftadan beri bir araya gelmedi. Kosova tarafý görüþmeler ile ilgili sessizliðini koruyor. Baþkan Fatmir Seydiu, Kosova UNMIK Yöneticisi Rüker ile yaptýðý görüþme ardýndan açýklama yapmaktan kaçýnýrken, Baþkanlýk bürosu tarafýndan basýna yayýnlanan bildiride “Ahtisari’nin paket önerisinin desteklediði”
bildirildi. PDK ve ORA milletvekilleri Kosova Meclisi’nin son toplantýsýnda
Kosova statüsünün ertelenmesi ile bundan çýkacak sonuçlarýn meclis gündemine
alýnmasýný talep ettiler.
4
Kosova
Baþbakan’dan
Polt: “ABD ile Sýrbistan
þirketlere destek
arasýnda savaþ yoktur”
Perþembe, 5 Temmuz 2007
Baþbakan Çeku, Kosova ekonomisinin geliþimi için küçük ve orta ölçekli þirketleri desteklediklerini ve bundan sonra da kurulacak þirketleri
desteklemeye hazýr olduklarýný söyledi.
K
osova’nýn þu
anda en büyük
problem ekonominin çað atlayamamasýdýr. Ekonominin
geliþimi için yýllardýr
yürütülen çalýþmalar bir
sonuç vermedi. Son günlerde özellikle statünün
ertelenmesi sonrasý
ekonomi ile ilgili çalýþmalar hýzlanmýþ bulunuyor. Geçtiðimiz günlerde
Priþtine’de küçük ve orta ölçekli þirketlerin kurulmasý, geliþmesi ve
desteklenmesi ile ilgili bir yuvarlak
masa toplantýsý düzenlendi.
Toplantýsý Kosova’nýn önde gelen
iktisatçýlarýnýn yanýnda Baþbakan
Agim Çeku, Ticari ve Endüstri
Bakaný Buyar Dugoli, Priþtine
Avrupa Yeniden kalkýnma ajansý þefi
Thierry Bernard-Guele ve diðer
konuklarýn katýlýmý ile yapýldý.
Kosova’nýn ekonomik geliþimi
ile ilgili program hakkýnda açýklamalarda bulunan Çeku, hükümetinin
Kosova ekonomisinin geleceði için
küçük ve orta ölçekli þirketleri
destekleyeceðini belirtti. Çeku,
“Orta ölçekli sektörde gözle görülür
artýþlar gözlerden kaçmamaktadýr.
Geçen yýl Kosova ekonomisi %3’lük
bir artýþ gösterdi. Bu artýþ özel sektör gelirleri, küçük ve orta ölçekli
þirketlerin katkýlarýyla gerçekleþebildi” dedi. Hükümetinin ekonomi ile
ilgili çalýþmalarýna da deðinen Çeku,
somut planlar üzerine çalýþmalarý
yoðunlaþtýrdýklarýný belirtirken,
Kosova’nýn karþýlaþtýðý sorunlarý
çözmek için çabaladýklarýný ifade
etti. Kosova küçük ve orta ölçekli
þirketlerin kurulmasý ile ilgili ajans
çalýþmalarýný deðerlendiren Çeku,
yeni küçük ve ortak ölçekli þirketlerin kurulmasýný ile ilgili özel sektöre yardýmda bulunacaklarýný belirtti.
Kosova Ticari ve Endüstri
: 3 84
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Bakaný Buyar Dugoli, Kosova
statüsünün hala belirlenmemesinin
bakanlýk çalýþmalarýný olumsuz etki
etmediðini belirtirken, çalýþmalarýný
küçük ve orta ölçekli þirketlerin
desteklenmesi ile sürdüreceklerini
ifade etti. Dugoli, Kosova’da küçük
ve orta ölçekli þirketlerin geliþmesi
yalýnýz Kosova için deðil bölgenin
ekonomik geliþmesi için de önemli
olduðunu belirtti.
Diðer taraftan, Priþtine Avrupa
Yeniden Kalkýnma ajansý þefi Thiery
Bernard — Guele küçük ve orta þirketlerin dünyanýn bir çok
ülkelerinde o ülkenin ekonomi
geliþmesinde önemli yapý taþý
olduðunu hatýrlatýrken, bu þirketlerin
çevresinde de çok sayýda genci
barýndýrdýðýný söyledi. Guele, “Biz
ortaklaþa çalýþmalar ile ekonomiyi
geliþtirmeliyiz. Ayný zamanda bölgenin mevcut ortaklaþa ekonomik
geliþmesi ile konularýný da ele
almalýyýz” dedi.
Avrupa Birliði tarafýndan
yapýlan bir açýklamada Avrupa
Yeniden Kalkýnma Ajansý, Kosova
kurumlarý ile ortaklaþa Kosova’nýn
ekonomik geliþmesi ile yeni iþ yerlerin açýlmasýnýn destekleneceði
bildirildi. Kosova Ticari ve Endüstri
bakanlýðý tarafýndan yapýlan açýklamada 2003 yýlýnda 28 bin, 2004
yýlýnda 39 bin, 2006 yýlýnda 55 bin,
2007 yýlýnda 59 bin þirketin bakanlýða kaydýný yaptýrdýðý bildirildi.
Yayýn Koordinatörü:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Balkan ve Ankara Muhabiri:
Erhan TÜRBEDAR
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Kadýn: Sezen HASKUKA
Gençlik: Sinem ÞÝÞKO
Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ
Spor: Ýsmail MAKASÇÝ
Luan MORÝNA
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
ABD’nin Kosova statü sürecine aðýrlýðýný koymasý ve Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklemesi Sýrplar tarafýndan endiþe ile izleniyor. Polt,
Koþtuniça’nýn ABD’nin Sýrbistan ile bir savaþ hali içinde olduðunu dile
getirmesini eleþtirirken, Sýrbistan’ýn ABD’nin dostu olduðunu ifade etti.
K
osova’nýn en büyük
destekçisi olan
ABD’nin son yýllarda Kosova ile ilgili izlediði
politika Sýrbistan tarafýndan
endiþe ile takip ediliyor. Son
günlerde Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili yapýlan açýklamalarý Sýrbistan Baþbakaný
Voyislav Koþtuniça sert bir
dille eleþtirdi. Koþtuniça,
ABD’nin Kosova’nýn
baðýmsýzlýðý ile ilgili yaptýðý
açýklardan duyduðu rahatsýzlýðý dile getirirken, ABD’nin bu tutumunu Sýrbistan ile savaþ olarak deðerlendirdi. Koþtuniça, “Bütün dünyanýn
önünde Kosova için yeni bir savaþ patlak vermiþ bulunuyor. Savaþ dünyanýn
büyük bir gücü ABD ile Sýrbistan
arasýnda cereyan ediyor” dedi.
ABD Belgrat büyükelçisi Maykýl
Polt Baþbakan Koþtuniça’nýn ABD ile
ilgili yapmýþ olduðu açýklamalarý tepki
ile karþýladý. ABD’nin Sýrbistan’ýn bir
dostu olduðunu belirten Polt, ABD’nin
Sýrbistan ile savaþmak diye bir
gayesinin bulunmadýðýný ifade etti.
Polt, “Ýki ülke arasýnda kimi bazý konularda sorunlar bulunmaktadýr. Bu
sorunlar dýþýnda hiçbir savaþ yoktur”
dedi. Ýki ülke arasýnda çok sayýda konu
üzerinde hem fikir olduklarýný belirten
Polt, bunlarýn arasýnda iþbirliði programlarýnýn bulunduðunun altýný çizdi.
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
e-mail:
[email protected]
[email protected]
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
Polt, “Amacýmýz Sýrbistan vatandaþlarýnýn hayallerinin gerçekleþtirilmesine yardýmcý olmaktýr. Her bir
mücadele için iki taraf gerekiyor. Biz
bu konuda yalýnýz bir tarafý yanýmýzda
görüyoruz” dedi.
Diðer taraftan Sýrbistan Baþbakaný
medya danýþmaný Sýrcan Curiç,
Baþbakan Koþtuniça’nýn konuþmasýný
desteklerken, Kosova’ya verdiði
desteði kestiði zaman ABD ile dostluk
kurabileceklerini ifade etti. Curiç, “Son
günlerde kimi bazý Amerikan yönetici
Sýrbistan’ýn ABD’nin bir dostu
olduðunu yönünde açýklamalarda
bulunuyor. ABD, son yýllarda
Sýrbistan’ýn bir parçasýný Arnavutlara
vermek istemektedir. Bu hareket
dostlukla baðdaþmadýðý açýktýr. Burada
da bir dostluktan bahsetmek hayalden
baþka bir þey deðildir” dedi.
Baðýmsýzlýk
Tunelinin açýlýþý
daha 120 gün
ertelendi
Banka:
Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Baský:
“SIPRINT” basýmevi
Prizren
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý
yayýnýdýr.
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk
Uzmaný)
Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði
Baþkaný)
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi
Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu
Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
5
Perþembe, 5 Temmuz 2007
Kosova
Bush – Putin
görüþmesinden beklentiler
K
osova’nýn geleceði ile ilgili
dönüm noktasý olarak görülen
Bush — Putin görüþmesi yapýlmadan önce tartýþýlmaya baþlandý.
Görüþmede Kosova statüsü ile ilgili bir
karar alýnýp alýnmayacaðý tartýþýlmaya
baþlandý. Bu konuda farklý fikirleri
ortaya atýlmaya baþlandý. “Herald
Tribune” gazetesine göre Bush - Putin
görüþmesinde ana noktasýný beklendiði
gibi Irak, Ýran ve savunma füzelerinin
deðil Kosova’nýn olacaðýný yazdý.
Gazeteye göre, Baþkan Bush’un
görüþmede Kosova statüsü ile ilgili
somut adým atýlmasý için diretmesi ve
Kosova ile ilgili Güvenlik Konseyi’nde
Kosova ile ilgili karar alýnmadýðý
takdirde ortaya çýkacak olumsuzluklara
da iþaret edeceði ifade ediliyor.
“Washington Post” gazetesine göre iki
baþkan arasýnda yapýlacak görüþmenin
gündeminin bilinmediðini yazdý.
ABD siyasi yorumcularýna göre
Baþkan Bush ile Putin aralarýnda var
olan soðuk iliþkilerin giderilmesi için
çaba gösterecekler ama bu çabalar
sorunlarý çözmek için yeterli olmayacaktýr. Büyük Britanya’nýn ünlü siyasi
yorumcusu Tim Yudah, Bush - Putin
arasýnda Kosova için anlaþma saðlanamayacaðýný belirtirken, “Ýki baþkan
arasýnda yapýlacak görüþmede Kosova
için anlaþmaya varýlacaðýna inanmýyorum” dedi.
Almanya Dýþiþleri Bakaný Frank
Valter Staynmayer “Deutsche Wele”
kanalýna verdiði demeçte Kosova
statüsünün belirlenmesinin belirsiz bir
zamana dek ertelenemeyeceðini belirtirken, Kosova statüsünün belirlenmemesi Kosova’da denetim altýna alýnamayacak þiddet olaylarýna yol açacaðýný ifade
etti.
ABD Dýþiþleri bakaný danýþmaný
Rosemary Di Caprio, BBC kanalýna
verdiði bir demeçte Bush - Putin
görüþmesinde Kosova ile ilgili iyimser
olduðunu dile getirdi. Caprio “Bu bileþik
sorunun kýsa bir zaman içinde çözülmesi
için etkinliklerimizi sürdüreceðimizi
söyleyebilirim” dedi. Rus diplomatlar
konu ile ilgili yaptýklarý açýklamalarda
Kosova sorunun kýsa bir zaman diliminde belirlenemeyeceðini dile getirdiler. Putin’in danýþmaný Sergei Prihodko,
Putin’in Bush ile yapacaðý görüþmede
Belgrat ile Priþtine arasýnda
görüþmelerin sürmesini dile getirteceðini
ifade etti. Prihodko, Rusya’nýn BM
Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili
yeni kararý veto edeceði ile ilgili her
hangi bir açýklamada bulunmadýðýný
söyledi. Kremlin Basýn sözcüsü Dimitri
Peskov, iki ülke arasýnda anlaþmazlýðýn
Kosova ve savunma rokett sisteminden
kaynaklandýðýný ifade etti. Rus gazetesi
“Moskovski List” ABD ile Rusya liderlerinin bir araya gelmelerini büyük bir
baþarý olarak nitelendirdi. ABD Ukrayna
büyükelçisi Steven Pifer, ABD ile Rusya
arasýnda son yýllarda cereyan eden soðuk
iliþkilerin düzeltilmesi için güzel bir
olanak olduðunu ifade etti.
Kosova müzakere heyeti üyelerinde
Bush ve Putin görüþmesinden Kosova
çözümü çýkmadý
B
aþkan Bush ise bu iki ülkenin, füze kalkaný
planýnýn asli parçasý olduðunu söyledi.
Ancak Bush, Putin’in planýný tümüyle reddetmeyerek bunu çok ciddi ve deðiþik bir buluþ
olarak gördüðünü bildirdi.
Putin’in planý, NATO ve tüm Avrupa
ülkelerinin projeye katýlmasýný ve füze kalkanýnýn
bazý bölümlerinin Azerbeycan’da ya da gerekirse
Rusya’nýn güneyinde kurulmasýný öngörüyor. Ýki
lider, Ýran’ýn nükleer faaliyetlerini sýnýrlama
konusunda ise daha fazla görüþ birliði içinde
göründüler ve bu konuda Güvenlik Konseyi’yle
birlikte çalýþma sözü verdiler. Görüþmeye eski
Baþkan George Bush ve eþi Barbara ev sahipliði
yaptý.
Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin, geride
Kosova, Ýran ve füze kalkaný konularýnda çözülemeyen bir anlaþmazlýk, tekrar devlet baþkaný
olmayacaðýna dair verilen bir teyit ve Amerikan
sularýndan yakalanmýþ bir balýk býrakarak
ABD’den ayrýldý. “Amerikalýlarýn yazlýðýnda”
gerçekleþen görüþmede iki lider de birçok konuda
geri adým atmazken, haber ajanslarý ziyareti
“Putin’in üstünlüðüyle” sona erdiði yorumlandý.
“Amerikan’ýn Sesi” Radyosu ise, haberi
“Kosova ABD Diplomasisini Zorluyor” baþlýðýyla
yayýnladý. Haber, gözlemcilerin bu raporu uygulamadaki gecikmenin, Amerika ile Avrupa Birliði
arasýndaki iliþkileri gerebileceði þeklinde yorumladýklarýný yazýyor.
Ahtisaari, NATO’nun Kosova’da barýþý koruma
ve hükümetini denetleme görevlerini Avrupa
Birliði’nin üstlenmesini istiyor. Yunanistan’ýn
Washington Büyükelçisi Alexandros Mallias ayný
zamanda bir Balkan uzmaný.Yunan büyükelçi,
Güvenlik Konseyi’nin onayý olmadan Avrupa
Birliði’nin Kosova’da bu görevleri üstlenemeyeceðini söylüyor: “Güvenlik Konseyi’nin tüm daimi
üyelerinin uzlaþmasý lazým. Bu nedenle, Rusya’yý
bu iþe razý etmek ve çözüme dahil etmek gerekir.
Kosova esasýnda bir Avrupa sorunudur. Kosova
Avrupa üzerinde ve Avrupa sahnesinde yer alan bir
topraktýr.”
Amerikalýlarla Avrupalýlar, Kosova’nýn baðýmsýz olmasý gerektiðine inanýyor. Ancak Steven
Meyer, eðer gecikmeler devam ederse, bu konudaki görüþbirliðini kaybetme tehlikesinin doðacaðýný
ve egemen bir devletin topraklarýndan bir
bölümünde baðýmsýz devletin kurulmasýna karþý
çýkanlarýn olabileceðine iþaret ediyor. Bu görüþtekiler, kaygý verici bir örnek oluþturmaktan kaçýnmaya çalýþýyor.
MESK her geçen gün büyüyor
P
rizren’in Bistriça açýk hava sinemasýnda
27 Haziran Çarþamba akþamý “MESK”
Kosova Çok Uluslu Derneði konser
verdi. Türk, Arnavut, Boþnak ve Rom halk
danslarý gösterileri yaný sýra þarký ve türkülerin
de icra edildiði konser kalabalýk bir seyirci
izleyicisinin beðenisini topladý.
“MESK” Çok
Uluslu
Derneði’nin
yüzün
üzerinde üyeden oluþan üç
ayrý ekibi ve
“Þarski
Behar” Kültür
Sanat
Derneðinin
halk danslarý seyirciler tarafýndan dakikalarca
alkýþ aldý. Konserde ilk defa derneðin en küçük
üyeleri sahne aldý. Konserde birkaç dilde
þarkýlar söylenirken, konserin sonunda çekilen
halaya seyirciler de katýldý. “MESK” Çok
Uluslu Derneði, 28 Haziran Perþembe
günü “Þarski
Behar” Kültür
Sanat
Derneðiyle birlikte Bosna
Hersek yolculuðuna çýktý. Her
iki dernek
Sarayevo, Bihaç
ve Yablaniça’da
konserler verecek.
Baþkan Bush’un Putin’e Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýný kabul ettirebileceði inancý
hakim. Kosovalý siyasiler Bush’un Tiran
ziyareti sýrasýnda Kosova’nýn baðýmsýzlýðý hakkýnda yaptýðý açýklamayý göz
önünde bulundurarak bu fikri ortaya
atýyorlar. Sýrbistan yöneticileri ise Bush Putin görüþmesinin Sýrbistan’ýn egemenlik ve toprak bütünlüðünün korunmasý
ile sonuçlanacaðý fikrini ortaya atýyorlar.
Koþtuniça, “Kosova için bu güne dek
yapýlan görüþmelerin bir daha deðerlendirilmesi ve ileride yeni adýmlarýn
atýlmasýnda çok önemlidir” dedi.
ABD ve Rusya, Bush ile Putin
arasýnda yapýlacak görüþmede büyük
kararlarýn alýnmasýnýn beklenmediðini
belirtirken, formal olmayan bir görüþme
olarak deðerlendiriyorlar. Kremlin basýn
sözcüsü Dimitri Peskov, “Görüþmeden
büyük kararlar beklemiyoruz. Dost dosta
karþýlaþtýðýmýz sorunlarý açýklama ve
bunlara çözüm bulmaktýr” dedi. Rusya
baþkaný Vladimir Putin, ABD’ye hareket
etmeden önce dostluk mesajlarý verirken
dostu Bush ile dostluk görüþmesinde
bulunacaðýný dile getirdi.
Kosova’da protesto
yürüyüþü
K
osova’ya baðýmsýzlýk tanýnmasý sürecinin týkanmasýný
protesto etmek için binlerce Kosovalý sokaklara
döküldü. “Kendin Karar Ver Hareketi” tarafýndan
Priþtine’de tertip edilen protesto yürüyüþünde Kosova Müzakere
Heyeti, Birleþmiþ Milletler Kosova Misyonu (UNMIK) ve
Ahtisaari paketi protesto edildi.
UNMIK ve Kosova Müzakere heyeti aleyhine sloganlar atan
göstericiler, Kosova hükümet binasýna tuvalet kaðýtlarý attý.
Protesto yürüyüþü nedeniyle Priþtine kent merkezinde tüm caddeler trafiðe kapatýlýrken, kamu binalarý çevresinde emniyet
güçleri tarafýndan sýký önlemler alýndý. Protesto yürüyüþü
çerçevesinde gerçekleþtiren diðer bir eylem, þehrin merkezindeki tiyatro binasý önünde, temsili olarak baþlarý yerine kabak
koyulan Kosova Müzakere Heyeti üyelerinin sandalyelerde
oturtulmalarýydý. Önce kabaklarýn kapaklarý açýlarak, müzakere
heyetinin oluþturduðu Kosova liderlerinin temsili olarak beyinleri incelendi, daha sonra kuklalar tekmelendi. Burada bir
konuþma yapan Kendin Karar Ver Hareketi’nin liderlerinden
Glauk Konjufca, Kosova Müzakere Heyeti’nin aldýðý kararlarýn
halka zarar verdiðini savundu ve Kosova’nýn kendi kaderini
referandum yoluyla tayin etmesi gerektiðini belirtti. Daha sonra
UNMIK binasýna doðru yol alan göstericiler, UNMIK binasýnýn
avlusuna Ahtisaari’nin çözüm paketini temsilen “bu paketi al”
yazýlý karton kutuyu attý. Eylem sýrasýnda polis binayý koruma
altýna alýrken, göstericilere herhangi bir müdahalede bulunmadý.
Kendin Karar Ver Hareketi’nin karargahý önünde baþlayan ve
birkaç bin kiþinin katýldýðý protesto yürüyüþünde, son dönemlerde kamu binalarýndan Arnavut bayraðýnýn kaldýrýlmasýný
protesto etmek amacýyla, merkezdeki bir binaya dev boyutlarda
Arnavut bayraðý da çekildi. Protesto yürüyüþü olaysýz þekilde
sona erdi. (ÝHA)
B
Güncel
Türkiye’deki terör
Kosova’da kýnandý
izler, PKK hainlerine karþý
savaþan, þanlý Türk Silahlý
Kuvvetlerimizin her zaman
yanýnda olacaðýz ve her çeþit desteði
vermeye hazýrýz diyen Derviþ, konuþmasýný þöyle sürdürdü: “Türk Silahlý
Kuvvetleri, kurucusu Atatürk’ün ilke
ve düþünceleri üzerine yetiþtirilmiþtir.
Atatürk ilke ve düþüncelerine sadýk
olan bütün Türk Topluluklarý yenilemez
ve parçalanamaz. Atatürk ilke ve
düþüncelerini benimsemiþ olan her
Türk ayný düþünür. Büyük Türkiye
Cumhuriyetini yaþatmak için
Atatürk’ün dediklerini yerine getirmeye
her zaman hazýrdýr” diyen Derviþ, her
Türk çocuðuna vataný için þehit olmak
bir þeref olduðunu, bu yüzden de Türk
annelerinin askere giden çocuklarýna
vatanlarý için kurban olsun diye kýna
yaktýklarýný ifade etti. Atatürk’ün kurduðu Türkiye Cumhuriyetinin gölgesinde Balkanlardaki Türklerin de
ayakta durduðunu ifade eden Derviþ,
“Türkiye Cumhuriyeti Balkanlarda
geleneklerimizin, eðitimimizin,
Türkçe’mizin güvencesidir. Bu topraklarda Türkçe eðitimi, gelenekleri ve
Türk dili yoksa bizler de yokuz.
Türkiye Cumhuriyetinin parçalanmasý
benim Balkanlarda eðitimimin,
geleneklerimin ve Türkçe’min de yok
olmasý demektir” dedi. Derviþ konuþmasýný, bugün Türkiye’de PKK
terörüne karþý savaþýrken þehit düþen
Türk evlatlarýnýn, ayný zamanda
Balkanlarda Türkçe’mizin korumak
için þehit düþtüklerinin altýný çizerek
sonlandýrdý. PKK terörünü sert bir dille
kýnayan Derviþ, Türkiye ve dünyada
teröre bir an önce son verilmesini istedi.
“Bizler Türkiye’de þehit verenlerin
gurur ve onuruyla yetiþtik” diyen
“Esnaf” Ýþadamlarý Derneði Baþkaný
Cemil Luma, kendisi gibi tüm Kosovalý
Türklerin, büyüklerinin “Allah
baþýmýzdan Türk Devletini ve askerini
Gilan’lýlar Türkçe’nin
resmiyetini kutladý
G
ilan Belediye Meclisi tarafýndan Gilan Belediyesinde
Türkçe’nin resmi kullanýmda dil olarak kabul edilmesi
nedeniyle 28 Haziran tarihinde kutlama düzenlendi.
KDTP Gilan-Doburçan Þubesi Baþkaný Refike Sulçevsi,
“Düþünce dili yaratýr. Dikkat etmemiz gereken en önemli
hususlardan biri, anadilimizde düþünme alýþkanlýðýný kazandýrmak ve kimliðimize sahip çýkmaktýr” dedi ve Gilan’da
Türkçe’nin resmiyetine destek olanlara teþekkürlerini iletti.
Ýnsanlar arasýnda iletiþimde dilin önemine ve dilin sahip çýkýlmasý gereðine iþaret eden KDTP Gilan-Doburçan Þubesi
Baþkaný Refike Sulçevsi, dil ve kültür arasýnda sýký bir bað
olduðunu, Kosovalý Türklerin Türkçe’ye, Türk kültürüne ve
Türkçe eðitime önem verilmesi gerektiðinin altýný çizdi.
KDTP Gilan- Dobýrçan Þubesi tarafýndan 5 Nisan 2007 tarihinde alýnan karardan sonra Türkçe’nin, Gilan Belediyesinde
resmi kullanýlmasý için müracaat edildiðini kaydeden Sulçevsi,
Türkçe’nin 14 Haziran 2007 tarihinden itibaren Gilan
Belediyesi sýnýrlarý içerisinde, Gilan Belediye Meclisinin oy
birliðiyle almýþ olduðu kararýyla, resmi olarak kullanýlacaðý
ilan ettiðini belirtti. Sulçevsi, bu kararýn, sadece Gilan ve
Doburçanlýlarý deðil tüm Kosova Türklerini memnun ettiðini
ifade etti.
Kutlamaya Türkiye Eþgüdüm Ofisi Þefi Volkan Türk Vural,
Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutaný Binbaþý Kerim
Acar, Gilan Belediye Ast Baþkaný Liriye Kaytazi, Gilan
Belediye Meclisi parti temsilcileri ve çok sayýda davetli
katýldý.
Gilan Belediyesi adýna kutlamaya katýlan baþkan yardýmcýsý
Liriye Kaytaz, Gilan’da Türkçe’nin her zaman kullanýldýðýný
ve kullanýlacaðýný söyledi. “Gilan’da Türkçe zaten resmi dildi,
meclis olarak bunu sadece onayladýk” diyen Liriye Kaytaz,
Arnavutlarýn Türklerle ortak bir tarihi ve akrabalýklarý
olduðunu hatýrlattý.
Perþembe, 5 Temmuz 2007
eksik etmesin”
dualarýyla
büyüdüðünü
anlattý. Kosova
Türklerin
Türkiye’de
yaþanan terör
olaylarý
kýnadýðýný
söyleyen Luma,
Türkiye’nin
terörle
mücadelede vermiþ olduðu çabaya her türlü desteði
sunmaya hazýr olduklarýný dile getirdi.
Luma, bu toplantýnýn daha geniþ çaplý
düzenlenmesi gerektiðini ve ayný tepkiye diðer sivil toplum kuruluþlarýmýzýn da katýlmasý gerektiðine
dikkati çekti.
“Yeni Dönem” Kosova Türk
Medyasý Sahibi Mehmet Bütüç,
Türkiye’de þehit düþenlerin acýsýyla
Kosovalý Türklerinin de yüreklerinin
parçalandýðýný ifade etti. Terörle
mücadelede birlik ve beraberliðin
önemine dikkati çeken Bütüç, bugüne
kadar anavatan tarafýndan Kosova
Türklerinden birlik ve beraberlik
istendiðini, geçenlerde Edirne Trakya
Üniversitesinin kuruluþ yýl dönümü
kutlamalarýnda Kosova Türklerinin
anavatandaki soydaþlarýna Türk
vatanseverliði ve birlik- beraberlik
çaðrýsýnda bulunduðunu söyledi.
Kosova Türklerinin her zaman milli
bilinç ve deðerlerinin savunucusu
olduklarýnýn altýný çizen Bütüç,
“Balkanlý Türkler bu bilinç ve hassasiyetle gerekirse her yýl Türkiye’ye
6
birer Atatürk yetiþtirmeye hazýrdýr”
dedi. Bütüç, Türkiye’nin yýllarca
parçalanmaya çalýþýldýðýný ama bunu
hiç kimsenin baþaramayacaðýný vurguladý.
“Zübeyde Haným” Kosova Türk
Kadýnlar Derneði Eþ Baþkaný Vildan
Cibo, þehit düþenlerle ilgili konuþmasýný duygulanarak gözyaþlarýyla
noktalandýrdý.
“Rumeli” Türk Tiyatro Sanatçýlarý
Derneði Baþkaný Etem Kazaz, derneði
ve üyesi olduðu Prizren Kültürevi
“Nafis Gürcüali” Türk Tiyatrosu adýna,
son dönemlerdeki terör olaylarýný
kýnarken, þaire Özcan Micalar’la birlikte terörü þiirlerle lanetlediler.
Toplantýda Priþtine’nin “Gerçek”
Kültür Sanat Spor Derneði Baþkaný
Zeynelabidin Ustaibo’nun terörü kýnama mesajý okunurken, devamýnda
“Filizler” Derneði üyeleri tarafýndan
hazýrlanan türkü ve þiirlerden oluþan
program sunuldu. Aksu Dýrvar’ýn
okuduðu Ýstiklal Marþý ile söylenen
milli þarký ve türküler katýlýmcýlara
duygulu anlar yaþattý.
Kosova emniyetinin yetkileri
Türk müdürüne geçti
N
ATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop
Scheffer’in Kosova’ya konuþlandýrýlacak Avrupa Birliði Polis Gücü’nde
Kýbrýslý Rumlarýn yer almasý talebine Ankara
karþý çýkarken, Türk polisi Kosova’da
emniyetten sorumlu ikinci önemli kademenin
sorumluluðunu üstlendi.
Önceki yýl Kosova polis güçlerini eðitmek
üzere Kosova’ya gönderilen Emniyet Müdürü
Reþat Tekinbaþ, Birleþmiþ Milletler Barýþ
Misyonu’nda genel müdür yardýmcýlýðý
görevine getirildi. Tekinbaþ, 45 ülkeden 3 bin
polis ile 11 bin Kosovalý polise amirlik yapýyor. BM’nin açtýðý sýnavý kazanan Tekinbaþ,
2005’te görev yaptýðý Diyarbakýr’dan
Kosova’ya giderek Barýþ Misyonu’nda göreve
baþladý. Tekinbaþ, kýsa sürede idarecilik
görevine yükselerek, Kosova UNMIK þefinin
önerisi ile personel ve idari iþlerden sorumlu
genel müdür yardýmcýlýðý görevine getirildi.
H
Türkiye Cumhuriyeti Emniyet Genel
Müdürlüðü, Birleþmiþ Milletler barýþ misyonlarýna en fazla destek veren ülkelerin baþýnda
geliyor. Liberya’dan Burundi’ye, Doðu
Timor’dan Haiti’ye, Ýsrail’e, Sierra Leone’ye
birçok ülkede Türk polisi Birleþmiþ Milletler
Barýþ gücünde görev yapýyor.
Türkiye 43 yýl aradan sonra Birleþmiþ
Milletler Güvenlik Konseyi’ne üye olmaya
hazýrlanýyor. 2008 yýlýnda toplanacak BM 68.
Genel Kurulu’nda geçici üye seçilebilmek
amacýyla Ankara ataða geçti. Türkiye’nin BM
Güvenlik Konseyi’ne seçilebilmesinde Türk
polisinin BM’de aldýðý görevler önemli rol
oynayacak. Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan,
geçtiðimiz yýllarda Güvenlik Konseyi’ne
seçilebilmek amacýyla Türk polisinden ve
Genelkurmay Baþkanlýðý’ndan BM’ye olan
katkýlarýný artýrmalarýný istemiþti.
Prizren ve yöresinde
istikrar hakim
afta içerisinde Prizren Belediyesinde
güvenlik toplantýsý düzenlendi.
Olaðanüstü bir hareketliliðin beklenmediðini belirten Prizren Belediye Ast Baþkaný
Prizren ve yöresinde durumun sakin ve istikrarlý
olduðunu söyledi. Kosova Polis Teþkilatý yetkil-
isi Avdi Krüeziu ise, yaz aylarý süresince vatandaþlarýn trafikte daha dikkatli olmalarý çaðrýsýnda bulundu. Kryeziu, düðün konvoylarýnda otomobil pencerelerinden sarkan çocuklarýn trafik
için büyük tehlike yarattýðýný ve polisin bu tür
olaylara müdahale edeceðini duyurdu.
7
S
Güncel
Sýrplar Kosova Meydan
Eðitim fakültesinde
muharebesini andý
sýnav
Perþembe, 5 Temmuz 2007
ýrbistan’dan gelen Sýrplar, Kosova’da
yaþayan soydaþlarýyla birlikte Osmanlý
ile Sýrp ordularýnýn çarpýþtýðý ve
Osmanlý’nýn zaferiyle sonuçlanan Kosova
Meydan Muharebesi’nin 618. yýldönümünü
anmak için Priþtine yakýnlarýndaki Gazimestan
yerine akýn etti.
Yýllar önce Sýrp kahramanlarýnýn anýsýna
yaptýrýlan ve 1989 yýlýnda Balkan Kasabý
olarak bilinen Miloþeviç’in savaþ haykýrýþlarýný
yaptýðý heykel önünde, Sýrplar’ýn “Vidovdan”
olarak adlandýrdýðý dini ayin düzenledi. KFOR
askerleri tarafýndan korunan anýt etrafýnda
toplanan Sýrplar, Sýrp Ortodoks Kilisesi’nin
dini lideri Patrik Pavle’nin temsilcileri
Mitropolit Amfilohije ve Vladika Artemije’nin
önderliðinde bir grup papaz tarafýndan yapýlan
dini ayine katýldý. 1389 yýlýnda Kosova
Meydan Muharebesi’nde ölen Sýrp askerler
anýsýna yapýlan ve 1 saat süren ayine Sýrbistan
Hükümeti’nin Kosova’dan ve din iþlerinden
sorumlu bakanlarý da katýldý. Dini ayine katýlan
yaklaþýk bin 500 kadar Sýrp’a seslenen
Amfilohije, Kosova’nýn Sýrbistan’ýn vazgeçemeyeceði bölünmez parçasý olduðu mesajýný
verdi. Sýrp bayraklarýnýn dalgalandýðý törende
Amfilohije, “Kosova, adalet ve gerçek
karþýsýnda bir hükümdür. Dini tören olan bu
Vidovdan’ýn, adaletin kaydettiði zaferin
devamý olacaðýný ve bu topraklarda insanlar
arasýnda sevginin hüküm süreceðini umut ediyoruz” diye konuþtu. Dini ayinin sonunda söz
alan Sýrp Prensi Aleksandar, soydaþlarýndan
Kosova konusunda birlik ve beraberlik içinde
olmalarýný talep etti.
Tören nedeniyle Kosova’nýn kuzeyi ve
Priþtine çevresinde Kosova polisi geniþ çaplý
tedbirler aldý. Törene “Çar Lazar’ýn
Muhafýzlarý” olarak adlandýrýlan paramiliter
hareketi mensuplarýnýn katýlacaðý ihbarý,
KFOR, Kosova ile UNMÝK polisini alarma
geçirmiþti. Sýrp paramiliterlerin, Arnavut
tarafýnýn tepkisine yol açmasýndan endiþelenen
emniyet güçleri, tören alanýna girenlerin tek tek
üstünü aradý, þoven içerikli tiþörtleri, taþýyanlarýn üstlerinden çýkardý. Güvenlik nedeniyle
Priþtine-Výçýtýrýn karayolu saatlerce ulaþýma
kapatýldý. Yol boyunca polis tarafýndan kurulan
kontrol noktalarýnda, Sýrplar’ý taþýyan otobüs
ve arabalarýn polis tarafýndan arandýðý bildirildi.
Tören, Kosova polisi ile öfkeli bazý Sýrplar
arasýnda geçen ufak çaplý tartýþmalar dýþýnda
olaysýz geçti.
Etnik ayrýmý gözetmeden uzanan
yardým eli
Dolayýsýyla tedaviye ihtiyaç duyan
toplam 21 hasta muayene edilerek,
gerekli görülen ilaçlarý ücretsiz
olarak verildi.
Köy sakinleri, Türk askerinin
saðlýk gibi önemli bir insani husus
üzerinde gösterdiði hassasiyet ve
belirli aralýklarla sürdürdüðü saðlýk
taramalarýndan dolayý teþekkürlerini
ilettiler. “DAG” Kültür ve Araþtýrma
Derneði Baþkaný Yahya Maznikar,
NATO müdahalesinden ardýndan
Kosova’da görev yapmaya baþlayan Türk
askerinin Brod köyü ile Gora yöresinde
altyapýdan insani faaliyetlere kadar birçok projeye imza attýðýný, ayný hassasiyetle faaliyetlerini sürdüðünü vurguladý. Türk askerinin imkanlarý çerçevesinde üzerine düþeninden fazlasýný
yaptýðýnýn altýný çizen Maznikar, ancak yöre
insanýný yardýmlara baðýmlý kýlmaktan ziyade,
Gora’da istihdamýn saðlanabilmesi ve yaþanýlabilir bir hale getirilmesi için yatýrým zamanýnýn
geldiðini vurguladý. Kosova hükümetine ve
Türk devletine çaðrýda bulunan Maznikar,
Gora yöresinde göçün önüne geçilebilmesi ve
fakirliðin azaltýlmasý için bir an önce iþyerlerinin açýlmasýný talep etti. Maznikar, Gora
insanýnýn geçmekte olduðu bu zor günlerinde
imdadýna yetiþen ve yardýmlarýný esirgemeyen
Türk askerine minnettar olduklarýný vurguladý.
Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet
Komutanlýðýnda görev yapan Türk askeri doktorlarý, sorumluluk sahalarý çerçevesinde ve
gelen talep üzerine “Sultan Murat Kýþlasý”
revirinde Kosovalýlara týbbi yardým sunmaya
çalýþtýklarýný, belirlenen faaliyet stratejisi
doðrultusunda köylerdeki saðlýk taramalarýna
devam edeceklerini ifade etti.
Türk askerinden Rahovça ve Prizren’deki
Sýrp ailelerine yardým
Geçenlerde Türk Kýzýlayý tarafýndan
Kosova’ya gönderilen gýda yardýmlarýnýn hafta
içerisinde de ihtiyaç sahiplerine daðýtýmýna
devam edildi. Rahovça ve Prizren’deki Sýrp
ailelerinin Alman KFOR’una yaptýðý talep
üzerine Türk askeri, Alman KFOR’uyla birlikte
70 kadar gýda paketini Sýrp ailelerine daðýttý.
Alman CIMIC Birliði eþliðinde daðýtýlan
yardýmlar Sýrplý aileleri tarafýndan büyük bir
memnuniyetle ve misafirperverlikle karþýlandý.
Sýrp aileleri de yardýmlarýndan dolayý Türk
askerine teþekkürlerini iletirken, söz konusu
faaliyet Türk askerinin Kosova’da etnik ayrým
gözetmeksizin yardýmlarýný sürdürdüðünün
göstergesi oldu.
Türk Taburundan gençlere destek
Hafta sonu KDTP Prizren Þubesi Gençlik
Kolu tarafýndan Salagrajda’da gençlere yönelik
düzenlenen havuz keyfine ulaþým konusunda
Türk Taburundan destek geldi. 90 kadar gencin
katýldýðý havuz pikniðine gençlerin ulaþýmý
Türk KFOR’unun otobüsleriyle saðlandý.
KDTP Prizren Þubesi Gençlik Kolu Baþkaný
Enis Kervan, Türk, Arnavut, Boþnak, her
topluluða mensup gençlere yönelik düzenlenen
bu faaliyetin baþlýca amacýnýn, Kosova’nýn
entegrasyon sürecinde gençler arasýnda kaynaþma olduðunu vurguladý. Kervan, her yýl olduðu
gibi bu yýl da gençlerimize yönelik düzenlenen
bu faaliyete desteklerini esirgemeyen Türk
Taburuna teþekkürlerini iletti. Havuz keyfinde
eðlenceli anlar yaþayan Prizrenli gençler,
unutulmaz bir gün geçirdi.
Prizren Eðitim Fakültesi Türkçe Sýnýf Öðretmenliði
Bölümü kabul sýnavlarý yapýldý. Bu yýl sýnava ilk kez
Gilan’dan 2 aday katýldý. Diðer þehirlerden de Eylül ayý
kayýt dönemi için baþvurularýn yapýlmasýný bekleniyor.
P
rizren Eðitim Fakültesi’nde hafta içerisinde sýnav heyecaný yaþandý. Sýnav heyecanýný öðrenci adaylarýyla
fakülteye gelen yakýnlarý da yaþadý. Bu yýl Eðitim
Fakültesi bünyesinde eðitim veren Türkçe Sýnýf Öðretmenliði
Bölümü 30 öðrenciye daha kapýlarýný açacak. Bu yýl ilk 15
mezununu veren bölüme girebilmek için 20 aday sýnavda ter
döktü. Bu yýl sýnava giren adaylar arasýnda 2 Gilanlý öðrenci de
bulunuyor. Eylül ayýnda yapýlmasý beklenen ikinci kayýt döneminde Priþtine, Mitroviça, Výçýtýrýn gibi diðer þehirlerden de
adaylarýn baþvurularý bekleniyor.
“Esnaf” Ýþadamlarý Derneði ve TÜMED Türkiye Mezunlarý
Derneðinin ortaklaþa gerçekleþtirdiði
Arnavutça kursu sona erdi
“Esnaf” Ýþadamlarý Derneði Baþkaný Cemil Luma, uzman
gençlerimizin Kosova’da mesleki olarak her alanda yer
alabilmeleri ve Kosova’nýn her kademesinde iþ
edinebilmeleri için orta ve ileri düzeydeki Arnavutça
kurslarýna, uzman hocalarýn da angaje edilmesiyle ileride
devam edileceðini vurguladý.
G
eçenlerde baþlatýlan “Esnaf” Ýþadamlarý Derneði ile
TÜMED Türkiye Mezunlarý Derneðinin ortaklaþa
gerçekleþtirdiði Arnavutça kursu sona erdi. Ýki guruptan oluþan ve üç ay süren Arnavutça kursu “Esnaf” Ýþadamlarý
Derneðinin maddi ve manevi katkýlarýyla gerçekleþti. Arnavutça
dili hocasý Abdül Simitçi tarafýndan ders verilen kursun sertifika töreninin yakýnda düzenlenmesi bekleniyor.
“Ýþ hayatýna entegre olabilmek için gençlerimizin Arnavutça
bilmesi lazým. Beþ yýl önce bu yönde kimi giriþimlerde bulunmamýza raðmen, kimi nedenlerden dolayý bu projeyi gerçekleþtiremedik. Türkiye’den mezun olan gençlerimizin bu eksikliklerinin giderilmesi için kurslara ilgisi büyük oldu” diyen
“Esnaf” Ýþadamlarý Derneði Baþkaný Cemil Luma, uzman gençlerimizin Kosova’da mesleki olarak her alanda yer alabilmeleri
ve Kosova’nýn her kademesinde iþ edinebilmeleri için orta ve
ileri düzeydeki Arnavutça kurslarýna, uzman hocalarýn da angaje edilmesiyle ileride devam edileceðini vurguladý. Luma, yýllarca uzmanlaþma alanýnda emek veren gençlerimizin, yüksek
tahsillerini de tamamladýktan sonra iþ hayatýna tam donanýmlý
bir þekilde atýlmalarýnýn baþlýca amaçlarý olduðunu ifade etti.
Prizren Belediyesinin 20. Yürütme Kurulu toplantýsýnda
Prizren’in “Akdere” sinemasýnýn
yýkým kararý alýndý
Yýkým ardýndan alanýn ulaþýmda kolaylýklar saðlayacaðý gibi
yeþillendirilerek, ileride düþünülen birkaç altyapý inþasý projesiyle kamu yararýna uygun hale dönüþtürülecek. Uzun zaman
bakýmsýzlýk yüzünden kullanýlamaz hale gelen kapalý sinemanýn bahçesinde, son yýllarda “Dokufest” Belgesel ve Kýsa
Metraj Filim festivali düzenleniyordu.
P
rizren Belediyesinin hafta içerisinde düzenlenen 20.
Yürütme Kurulu toplantýsýnda Prizren’in eski “Akdere”
sinemasýnýn yýkým kararý alýndý. Prizren Belediyesi Basýn
Ýliþkileri Bürosundan yapýlan yazýlý açýklamada, sinema
binasýnýn yýkýmý yolun geniþlemesi, dolayýsýyla yaya ve araç
ulaþýmýnda da kolaylýklar saðlayacaðý vurgulandý. Trotuar
yapýmý yaný sýra yeþil alana dönüþtürülecek sinema binasýna ait
alanda, ileride kamu yararýna uygun olduðu düþünülen birkaç
altyapý inþasýnýn planlandýðý ifade edildi.
Yürütme Kurulu ayný toplantýda, Ekonomi ve Maliye
Müdürlüðünün belediye hizmetleri, harcamalarý ve cezalarýyla
ilgili düzenlemenin uyumlaþtýrýlmasýna yönelik önerisini onayladý ve önerinin Maliye ve Siyasi Komitesi ardýndan
görüþülmesi için Belediye Meclisine gönderilmesini kararlaþtýrdý.
Güncel
Perþembe, 5 Temmuz 2007
Koþtuniça’dan
Putin’e mesaj
Hafta Boyunca
Olaylar Trafiðinde Kosova
K
osova, dünya gündemindeki yerini korumaya devam ediyor. Hafta içerisinde
yaþanan kimi olaylara tadýmlýk halinde ýþýk
tutmayý amaçlayan OLAYLAR TRAFÝÐÝNDE
KOSOVA adý altýndaki programýn ilk haberi, hafta
baþýnda Prizren’de Kosova Türk Taburu’nda
yaþanan devir teslim töreniydi.
Huzur ve barýþýn saðlanmasýnda olduðu kadar;
dil, din, ýrk ayrýmý yapmaksýzýn sosyal, kültürel,
eðitim, altyapý gibi birçok alanda sürdürdüðü etkinlik ve yardýmlarla halkýn gönlünde taht kuran
Kosova Barýþ Gücü (KFOR) bünyesinde görev
yapan Sultan Murat Kýþlasý’nda konuþlanan
Kosova Türk Taburu’nda sýrasýyla sekizinci kez
yaþanan devir telsim töreninde Kurmay Yarbay
Mehmet Partigöç , 12 ay üstlenip baþarýyla icra
ettiði tabur komutaný görevini Kurmay Binbaþý
Kerim Acar’a devretti. Kosova Türk Taburu forsunun devir teslimi Çok Uluslu Güney Tugayý
Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn tarafýndan
yapýldý. Partigöç, Kosova’daki silah arkadaþlarýyla
ve Kosovalý dostlarla vedalaþýrken, Kosova’da
görev yapmaktan duyduðu mutluluðu dile getirdi.
12 ay beraber olduðu silah arkadaþlarýyla duygularýný paylaþýrken:” Gücünü yüce Türk milletinin
tarihi sevgi ve güveninden alan kahraman Türk
Silahlý Kuvvetlerinin bir unsuru olan sizlerin dün
olduðu gibi bugün de içtiðiniz anda sadýk olarak,
ayný inanç ve görev heyecanýyla vazifelerinizi yerine getireceðinize inancým tamdýr” dedi.
Gürcistan, Azerbaycan ve Türkiye Ýstiklal
Marþlarýnýn okunmasý ardýndan, klasik müziðin yer
aldýðý bir kokteylin verilmesiyle tören sona erdi.
Türklerin yoðun olarak yaþadýðý Kosova’nýn
güneydoðusundaki Gilan Belediyesi sýnýrlarý
içerisinde Türkçenin Gilan Belediye Meclisi
tarafýndan resmi dil olarak kabul edilmesi münasebetiyle bir kutlama düzenlendi.
T.C. Kosova Eºgüdüm Ofisi Þefi Volkan Türk
Vural, Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutaný
Binbaþý Kerim Acar, Gilan Belediye Baþkan
Yardýmcýsý Liriye Kaytazi ve Gilan Belediye
Meclisi’nin diðer üst düzey yöneticileri, parti temsilcileri ve çok sayýda kurum ve kuruluþ temsilcilerinin katýldýðý kutlamada Kosova Demokratik
Türk Partisi Gilan-Doburçan Þubesi Baþkaný
Refike Sulçevsi, “Düþünce dili yarattýr. Bizlerin
dikkat etmemiz gereken en önemli hususlardan biri,
anadilimizde düþünme alýþkanlýðýný kazandýrmak
ve kimliðimize sahip çýkmaktýr.” dedi
Kosovalý Türklerin Türkçe’ye, Türk kültürüne ve
Türkçe eðitime çok büyük önem verdiðine dikkat
çeken Sulçevsi, Gilan Belediyesinde Türkçenin
resmi dil olmasýnda destek ve katkýlarý olan
herkese teþekkürlerini sundu.
T.C. Eþgüdüm Ofisi Þefi Volkan Türk Vural,
Kosova’da Türk dilinin eþitliði mücadelesinden
kýsaca bilgi verdikten sonra ortak kültür, TürkArnavut dostluðu ve tarihten gelen kültürel birliktelikten söz etti. Gilan’da Türkçe’nin resmileþmesi
Kosova’nýn ileriye doðru adýmladýðýnýn bir göstergesi olduðunu savunan Vural, topluluklarýn kendini
eþit hissetmeleri için kurumlarýn sunmuþ olduklarý
çabalarýný takdir etti.
Gilan Belediyesi adýna kutlamaya katýlan
baþkan yardýmcýsý Liriye Kaytaz, Gilan’da
Türkçe’nin her zaman kullanýldýðýný ve kullanýlacaðýný söylerek, “Gilan’da Türkçe zaten resmi
dildi, bizler meclis olarak bunu sadece onayladýk”
dedi. Kaytaz, ayrýca Arnavutlarýn Türklerle ortak
tarihi ve akrabalýklarýn olduðunu hatýrlattý.
Bir ay önce Kosova’da Çok Uluslu Güney Kuvvet
Komutanlýðý görevini üstlenen Tuðgeneral Uður
Tarçýn, ilk kez basýn mensuplarýyla bir araya geldi.
Konuþmasýnýn baþýnda Tarçýn, “Çok Uluslu Güney
Komutanlýðý’nýn emir ve komutasýný önümüzdeki
12 ay için almýþ olmak, benim için büyük bir gurur
kaynaðýdýr,” dedi.
KFOR’un Kosova’da bir baþarý öyküsü
olduðunu savunan Tarçýn, 1999’dan beri Çok
Zeynel BEKSAÇ
Uluslu Güney Görev
Kuvveti Komutanlýðý mensubu ülkelere ait olan
birliklerin, sorumluluk sahasýnýn genelinde, omuz
omuza baþarýyla görev yaptýklarýný belirtti.
Faaliyetlerini Prizren’de sürdüren “Filizler”Türk
Kültür Sanat Derneði ve Kosova Türk Aydýnlar
Ocaðý Derneði “ANA ÜLKE TÜRKÝYE’DE
TERÖRE HAYIR” adý altýnda bir toplantý düzenledi. Filizler derneði binasýnda düzenlenen ve
Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutaný, sivil
toplum dernek baþkanlarý, öðretmenler, aydýnlarýn
hazýr bulunduðu toplantýda Filizler Derneði ve
Aydýnlar Ocaðý Derneði Baþkaný Ferhat Derviþ,
“Ana Ülke Türkiye’de Teröre Hayýr” konulu bir
konuþma yaptý. Derviþ,”Þehit düþenlerin cenaze
törenlerini izlerken, gözyaþlarýmýza boðuluyoruz.
Bizler de Türk’üz ve Anadolu çocuðuyuz.
Hamurumuz Anadolu topraðýndan yoðrulmuþtur.
Türkiye üzerine oynanan oyunlar bizim üzerimize
de oynanan oyunlardýr,” dedi.
Dedelerimizin kurduðu Türkiye
Cumhuriyeti’nin parçalanmasýna izin verilmeyeceðine iþaret eden Derviþ, tarih boyunca Türk milletinin çok þehit verdiðine, çok büyük savaþlar
kazandýðýna, sýkýþýnca dünyada hiçbir milletin
yapamadýðýný yaparak, bu yüzden bizlere çýlgýn
Türkler derler, diye altýný çizdi.
Konuþmasýnýn devamýnda, Türk Silahlý
Kuvvetlerinin Atatürk’ün ilke ve düþünceleriyle
yetiþtirildiðini, bu yüzden laik Cumhuriyeti hiç
kimsenin yýkmaya gücü yetmeyeceðini savunan
Derviþ, Balkanlardaki geleneðimizin, eðitimimizin
ve Türkçemizin de güvencesi o Cumhuriyettir,
dedi. Derviþ konuþmasýnýn sonunda, PKK terör
örgütü ve hainlerine destek verenlerden duyulan
rahatsýzlýða iþaret edip, Türk Silahlý Kuvvetleri ve
Türk milletine teröre karþý yürüttüðü savaþta tam
destek sunduklarýný belirtti. Derviþ’in ardýndan
sözü alan tartýþmacýlar da PKK terörünü kýnayýp,
lanet yaðdýrdýlar.
Osmanlý ile Sýrp Ordularýnýn Çarpýþtýðý ve
Osmanlý’nýn Zaferiyle Sonuçlanan Kosova Meydan
Muharebesi’nin 618.yýldönümünü anmak için ,
Sýrbistan’ýn dört bir yanýndan gelen Sýrplar,
Kosova’da yaþayan soydaþlarýyla birlikte Priþtine
yakýnlarýndaki Gazimestan yerinde buluºtu.
Yýllar önce Sýrp kahramanlarýnýn anýsýna yaptýrýlan
ve 1989 yýlýnda Balkan Kasabý olarak bilinen
Miloþeviç’in savaþ haykýrýþlarýný yaptýðý heykel
önünde, Sýrplar’ýn “Vidovdan” olarak adlandýrdýðý
dini ayin düzenledi. Dini ayine yaklaþýk bin 500
kadar Sýrp katýldý. Tören nedeniyle Kosova’nýn
kuzeyi ve Priþtine çevresinde Kosova polisi geniþ
çaplý önlemler aldý. Törene “Çar Lazar’ýn
Muhafýzlarý” olarak adlandýrýlan paramiliter
hareketi mensuplarýnýn katýlacaðý ihbarý, Kosova’da
KFOR, Kosova ile UNMÝK polisini alarma geçirmiþti. Güvenlik nedeniyle Priþtine-Výçýtýrýn karayolu saatlerce ulaþýma kapatýldý. Tören, Kosova
polisi ile öfkeli bazý Sýrplar arasýnda geçen ufak
çaplý tartýþmalar dýþýnda olaysýz geçti.
Öte yandan, Statü ile ilgili yaþanan son
geliþmeleri ele almak için Kosova’ya gelen NATO
Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer,
Kosovalýlar’dan nihai statünün arzu ettikleri gibi
sonuçlanmasý için biraz daha beklemeleri ve sabýrlý
olmalarýný istedi. Bir günlük ziyareti çerçevesinde
Priþtine’de bir dizi temasta bulunan NATO Genel
Sekreteri Scheffer, Kosova Müzakere Heyeti ile
gerçekleþtirdiði temaslarýnýn ardýndan yaptýðý açýklamada, Kosova liderlerinden sabýr göstermelerini
istedi. Kosova’nýn nihai statüsünün belirlenmesi
sürecinde yaþanan gereksiz gecikmelerin hiçbir
haklý tarafý olmadýðýný savunan Scheffer, “Statünün
belirlenmesinde görülen gereksiz gecikmeler sürece
zarar vermektedir. Birleþmiþ Milletler (BM)
Güvenlik Konseyi’nin, Kosova’nýn
statüsü konusunda esnek davranmasýný bekliyoruz.
Rusya ve Sýrbistan da tavýrlarýnda esneklik göstermeliler” diye konuþtu.
8
Kosova sorunu açýsýndan hayati önem taþýyan Bush —
Putin görüþmesi öncesi Koþtuniça’nýn Putin’e gönderdiði
mesaj bomba etkisi yarattý. Mesaj içeriði ile kesin bilgi
verilmezken, Prprokoviç mesajýn görüþmelerin prosedürel
niteliði ile ilgili olduðunu söylemekle yetindi.
S
ýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuiça, Kosova sorunu
açýsýndan hayati önem taþýyabilecek Bush - Putin
görüþmesi öncesi Putin’e bir mesaj gönderdi. Koþtuniça,
Sýrbistan’ýn Kosova statüsü ile ilgili tutum ve beklentilerini
konu alan bir mesajý.Rusya Devlet Baþkanýna gönderdi.
Sýrbistan hükümetinin Kosova’dan sorumlu Devlet Bakaný
Duþan Prorokoviç konu ile ilgili gazetecilere yaptýðý açýklamada mesajýn yeni görüþmelerin yapýlmasý ile ilgili olduðunu
belirtirken, “Baþbakan tarafýndan Baþkan Putin’e gönderilen
mesaj yeni görüþmelerin prosedürel niteliði ile ilgilidir. Yani,
yeni görüþmelerin nasýl yapýlacaðý, hangi konularýn görüþüleceði gibi genel görüþme çerçevesi ile ilgili noktalardan oluþmaktadýr. Ýki taraf arasýnda yapýlmasý beklenen görüþmelerde
arabuluculuk görevini Marthi Ahtisari yapmamasý esas
talebimizdir. Çünkü onun bugüne kadar yürütmeye çalýþtýðý
misyonu büsbütün yýkýlmýþtýr. Ayrýca biz görüþmelerin bir
zamanla sýnýrlandýrýlmasý istemiyoruz. Bunun yanýnda da zoraki bir çözüm de istemediklerimiz arasýnda bulunmaktadýr.Eðer
bunlar saðlanamazsa yapýlmasý planlanan görüþmelerin hiçbir
anlamý kalmayacaktýr” dedi.
Baþbakan Koþtuniça’nýn mesajý ile ilgili basýnýn niye bilgilendirilmediði sorusuna Prprokoviç, Baþbakan Koþtuniça’nýn
parlamentodan aldýðý ilkeler çerçevesinde çalýþmaya özen gösterdiðinde açýklama yapmadýðýný ifade etti. Prorpkoviç,
“Sýrbistan meclisi tarafýndan Kosova statüsü ile ilgili
görüþmelerin yapýlmasý için alýnan kararlar çerçevesinde yetkililer çalýþmalarýný sürdürmektedirler. Yetkililer tarafýndan bir
karar kabul edilmiþtir. Bu karara göre Sýrbistan’ýn egemenliði
ve toprak bütünlüðü içinde yer alan Kosova’nýn kimseye verilmeyecektir. Kosova’ya sadece özerklik verebileceðimizi bir
daha tekrarlamak istiyorum” dedi.
Baþbakan Voyislav Koþtuniça tarafýndan Rusya Devlet
Baþkaný Putin’e gönderdiði mesajýn içeriliðinin açýklanmamasý
tepki ile karþýlandý.
Kosova’nýn tapusu
bizde!
Koþtuniça, Kosova’yý Sýrbistan’dan ayýracak bir gücün
olmadýðýný ifade ederken bunun gerçekleþmesine izin vermeyeceklerini tekrarlarken, Kosova’nýn tapusunun
kendilerinde olduðunu söyledi.
S
ýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuniça Belgrat’a
yayýnlanan ve hükümet yanlýsý olarak bilinen
“Politika” gazetesine Kosova ile ilgili açýklamalarda
bulundu. Koþtuniça, silah siyasetti ardýna saklananlarýn
Sýrbistan’dan adaleti unutmalarýný istediklerini ve baský
unsurlarý sayesinde bu amaçlarýna ulaþmak istediklerini ifade
etti. Koþtuniça, “Kosova için güç mü yoksa adalet mi daha
önemlidir sorunu ortaya çýkmaya baþladý. Bir yanda büyük
güce sahip olan bir otorite diðer taraftan da Kosova’nýn
gerçek sahibi Sýrbistan bulunuyor. Herkesin bilmesi gereken
bir þey var o da Kosova’nýn tapularýnýn bizde olduðudur.
Bizler, Kosova’da adaletin galip geleceðine inanýyorum. Bu
da Vidovdan’da verilen mesajýdýr. Güç, siyasetti bugünlerde
geçersiz kýlýyor” dedi.
Kosova’nýn Sýrbistan sýnýrlarý dýþýnda tutacak hiç bir güç
olmadýðýný ifade eden Koþtuniça, dünyanýn her yerinde
yaþayan Sýrplarýn Kosova ile ilgili var olan baðlarýnýn altýný
çizdi. Koþtuniça, “Kosova Sýrbistan’ýn bir bölümü olduðu
gerçeðini deðiþtirecek bir güç bulunmamaktadýr. Sýrbistan
Anayasasýnda bu yazýlý olarak bulunmaktadýr ve bulunmaya
da devam edecektir” dedi.
9
Balkan
Arnavutluk’ta, elektrik sýkýntýsý
Perþembe, 5 Temmuz 2007
A
rnavutluk’ta
demokrasiye geçiþ
süreci, halký
büyük fedakarlýklarda
bulunmak zorunda
býrakýyor. Sýradan vatandaþlar için en büyük
sorun, uzun bir süredir
elektrik tedariði konusunda yaþanan istikrarsýzlýk.
Eski rejim döneminde
halkýn elektrik gerektiren
eþyalarýnýn sayýsý çok az
olduðundan, bu talebi
karþýlamak kolaydý ve
hatta o günlerde ülke, enerji ihracatçýsý konumundaydý. Yeni Arnavutluk’ta ise durum bambaþka — ülkede 1990 yýlýndan bu yana giderek
daha kötü bir hal alan bir elektrik sorunu
yaþanýyor. Artýk pek çok Arnavutluk vatandaþý,
bu elektrik sorununu günlük yaþamýn bir parçasý
olarak kabul ediyor.
Elektrik kesintileri söz
konusu olduðunda
Arnavutluk, bölgede bu
sorunun yaþandýðý tek yer
deðil. Komþu Kosova’da
da durum ayný. Balkan
ülkeleri, Bulgaristan’ýn
Sovyet döneminden kalma
nükleer santrallerin kapatýlmasýnýn olumsuz etkilerini
yaþýyor.
Arnavutlar her yýl, yaþadýklarý son kýþ mevsiminin þimdiye kadarki
kýþlarýn en kötüsü olduðunu söyler. Geçtiðimiz
kýþ, her gün yaþanan elektrik kesintileri ve benzinli jeneratörlerin gürültüsü ile gerçekten çok
zor geçti.
AP: Srebrenica’nýn statüsü
deðiþmeyecek
A
vrupa Parlamentosu (AP) Uluslararasý Adalet Divaný’nýn Srebrenica’da iþlenen soykýrýmla ilgili verdiði yakýn tarihli kararýný kasabanýn statüsünü deðiþtirmek için bir neden
olarak görmemekte ve BH içinde, bu durumda tamamen Müslüman, topraklar oluþturma
yönündeki her türlü giriþime karþý duracaktýr. Bu, AP-BH Avrupa entegrasyonu ortak komitesinin
dokuzuncu ortak toplantýsý sonrasýnda yayýnlanan açýklamanýn bir parçasýydý. Açýklamada,
AP’nin Güneydoðu Avrupa heyeti BH’de kötüye giden siyasi atmosfer ve reformlarda girilen çýkmazla ilgili endiþelerini de dile getirdi.
Öte yandan Sýrp Cumhuriyeti ana muhalefet partisi Sýrp Demokrat Partisi (SDS), Cumartesi
günü gerçekleþen parti kongresinde Mladen Bosiç’i tekrar genel baþkaný seçti SDS, 1992-1995
ihtlafý sýrasýnda Bosnalý Sýrp lider Radovan Karadziç tarafýndan kurulmuþtu. Cumartesi günü ayný
zamanda BH’de görev yapan Yeni Zelandalý askerlerin de son çalýþma günüydü. Askerler
önümüzdeki birkaç gün içinde ülkeden ayrýlarak, 15 yýldýr devam eden caydýrýcý/barýþ görevine
son verecekler.
Drakula’nýn Þatosu satýþa çýktý!
N
ew York’lu
mimar
Dominic
Hapsburg,
Transilvanya’da
bulunan ve kendisine
annesinden miras
kalan Drakula ªatosunu satýþa
çýkardýðýný açýkladý.
Ortaçaðlardan kalma,
Romanya’nýn Brasov
yamaçlarýnýn ucunda
yer alan Bran Þatosu,
ayný zamanda Kont
Drakula olarak da bilinen Prens Vlad (Kazýklý
Voyvoda) ile olan baðlantýsý sebebi ile turistlerin en çok gezdikleri yerlerin baþýnda geliyordu. 1897’de Bram Stoker tarafýndan
‘Drakula’ isimli romanla da anlatýlan Kazýklý
Voyvoda, efsaneye göre ismini düþmanlarýný
kazýða oturtarak öldürmesinden alýyor. Gene
efsaneye göre 1400’lü yýllarda Bran Þatosunda
bir gece geçirdiðine inanýlýyor. Habsburg ailesi
þatoyu satýlýða çýkardýklarýný Pazartesi günü
resmen açýkladý. Þatonun satýþ fiyatýnýn henüz
belirlenmediði belirtildi. 14. yüzyýlda
Avrupa’yý yavaþ yavaþ ele geçiren Osmanlý
Ýmparatorluðu ordularýndan korunmak amacý
ile inþa edilen Bran Þatosu, 1920’lerin baþýndan 1948’de komünist rejim yýkýlana kadar
Romanya Kraliyet ailesi üyelerinin evi olmuþtu. 1980’lerde yapýlan restorasyonun ardýndan
‘Drakula’nýn Þatosu’ olarak Romanya’nýn en
ünlü turist merkezi haline gelen þato, 2006
yýlýnda kraliyet ailesi üyelerinden Prenses
Ileana’nýn oðlu New York’lu mimar Dominic
Hapsburg’a geri verilmiþti. Dominic Hapsburg
þatonun 2009’a kadar müze olarak kalacaðý
sözünü vermiþti. 69 yaþýndaki Hapsburg’un
þatoyu geçtiðimiz yýl 80 milyon dolar
karþýlýðýnda Romanya Hükümeti’ne satmayý
teklif ettiði fakat bu teklifin kabul edilmediði
bildirildi.
Hapsburg dün þatosunu ‘doðru kiþiye doðru
fiyattan satmak istediðini ‘ açýklayarak satýþ
sürecini baþlatmýþ oldu. Emlak piyasalarý þatonun 135 milyon dolar civarý bir deðeri olduðu
görüþünde. Ýçinde uçan gerçek yarasalarý ve
korkutucu görünümüyle birçok Hollywood
filmine de ev sahipliði yapan þatonun yýlda 450
bin ziyaretçisi var.
E R HA N
T Ü RB E D AR
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
B
Think-Tank
ilginin en büyük güç
olduðu günümüzde,
dünya çapýnda 5.500
üzerinde stratejik araþtýrma
kurumu (think-tank) uluslararasý iliþkiler, iktisat, güvenlik, çevre, toplumsal sorunlar
vb. alanlarda çalýþýp bilgi
üretiyor. Ne var ki bu tür
konular yakýn geçmiþe kadar
sadece devletin sorumluluk
alanýnda görüldüðü için,
Balkan ülkelerinde araþtýrma
kurumu geleneði yeni yeni
geliþiyor. Bu geliþme sürecinin
oldukça sancýlý geçtiði de
biliniyor. Birçok Balkan ülkesi
kamudan baðýmsýz olarak
araþtýrma kurumlarýna karþý
uzun süre “devlet düþmaný”
muamelesini yaptý. Ancak,
Balkanlar’da artýk otoriter
yönetimler kalmadýðý için,
barýþ ve güvenliðin saðlanmasý
ile dönüþüm süreçlerinin
baþarýyla sonuçlanmasý
konusunda araþtýrma kurumlarýna ve diðer sivil toplum
kuruluþlara önemli görevler
düþüyor.
Balkanlar’daki sorunlara karþý
diyalog yoluyla ortak çözümler üretmek maksadýyla,
araþtýrma kurumlarý arasýnda
iþbirliðine ihtiyaç var.
Sebebine gelince,
Balkanlar’daki araþtýrma
kurumlarý yalnýz baþýna
düþüncelerini uluslararasý
kuruluþlara duyurmaya çalýþsa,
büyük ihtimalle çok baþarýlý
olamayacaklar. Ancak, bu
alanda ortak hareket edilirse,
bölgenin sesini dünyaya
duyurmak daha kolay olacak.
Neticede, böyle bir iþbirliðinin, bütün bölgenin faydasýna olacaðý, Avrupa Birliði
ile diðer uluslararasý kuruluþlar
tarafýndan olumlu
karþýlanacaðý ve Balkanlar’ýn
Avrupa ile Atlantik kurumlarla
bütünleþmesini hýzlandýracaðý
söylenebilir.
Öte yandan, araþtýrma kurumlarý arasýndaki iþbirliðinin,
geliþmelere karþý verilen tepkiler þeklinde deðil, dinamik
bir yapý içinde yürütülmesi
gerekir. Bir baþka ifadeyle, bilinçli geliþtirilmiþ planlý eylem-
lerle ortak hedeflere doðru
ilerlenmelidir.
Balkanlar’daki araþtýrma
kurumlarý arasýnda deðiþik
bireysel iþbirliði platformlarý
var. Ancak, bütün bölge
ülkelerinin sivil ve devletin
desteklediði araþtýrma kurumlarýný ortak çatý altýnda
toplayan “Balkan Ýletiþim
Aðý”dýr. 9-10 Haziran 2005
tarihlerinde Ankara’da temelleri atýlan bu giriþimin üçüncü
yýllýk toplantýsý 28 Haziran — 1
Temmuz 2007 tarihleri arasýnda Bükreþ’te gerçekleþti.
Avrupa Birliði ve NATO’nun
Balkanlar ve Karadeniz bölgesindeki rolü, bölgesel iþbirliði, ayrýca sivil düzeyde
bölgesel iþbirliði gibi konular
üzerinde tartýþýldý. Kuþkusuz,
Balkan Ýletiþim Aðý önemli bir
giriþim. Ne var ki, görüþ alýþ
veriþleri sadece toplantýdan
toplantýya yapýlýyor. Oysa
temelleri atýldýðýnda, Balkan
Ýletiþim Aðý’na üye araþtýrma
kuruluþlarýn dinamik bir bilgi
alýþ veriþi içinde olmalarý
öngörülmüþtü. Dinamik bilgi
alýþ veriþini ise
http://www.balkannet.info/
Ýnternet sitesi saðlayacaktý.
Ancak, bu site de genellikle
boþ býrakýldý, üye kuruluþlar
taahhüt ettikleri görevlerini
yerine getirmedi.
Öyle anlaþýlýyor ki,
Balkanlar’daki sivil araþtýrma
kurumlarý, bazý bölgesel giriþimleri ve diðer faaliyetler,
daha çok Avrupa fonlarýndan
yararlanmanýn bir aracý olarak
görüyor. O yüzden birkaç kiþi
bir araya gelip, sözde araþtýrma kurumu kurabiliyor. Bu
durum ayný zamanda, istisnalar hariç, Balkanlar’daki
sivil toplum kuruluþlarýnýn
güçsüzlüðünü, profesyonel bir
þekilde örgütlenemediklerini
gösteriyor. Neticede,
Balkanlar’da profesyonel
araþtýrma kurumlarý kurulmadýðý sürece, bu alanda
saðlýklý bir sivil iþbirliði de
gerçekleþemeyecek ve iþbirliði
daha çok devlet diplomasisi
þeklinde yürütülecek.
Dünya
Bush Putin’i Malikanede Aðýrladý
A
merika Birleþik DevletleriRusya iliþkileri, Bush-Putin
Zirvesi’nde masaya yatýrýlýyor. Baþkan George Bush, Rusya
Devlet Baþkaný Vladimir Putin’i,
ailesinin tarihi yazlýk malikanesinde
aðýrladý. Bush ailesinin Maine
Eyaleti’ndeki tarihi malikanesine
elinde çiçeklerle gelen Putin, Baþkan
Bush ve Amerika Birleþik Devletleri
eski baþkaný baba Bush tarafýndan
karþýlandý. Görüþmeye, Amerika
Birleþik Devletleri Dýþiþleri Bakaný
Condolezza Rice ile Rusya Dýþiþleri
Bakaný Sergey Lavrov da katýldý.
Lavrov, 2 saat süren görüþmenin çok
dostça geçtiðini belirterek, temel konularýn ele
alýnacaðýný söyledi.
Baþkan Bush’un ilk kez Maine’deki Bush
malikanesinde bir siyasi lideri aðýrladýðýna
dikkat çekiliyor. Moskova, Washington’un
Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne füzesavar sis-
temi yerleþtirme planlarýna karþý çýkýyor.
Liderlerin gündeminde, Irak’taki durum,
Kosova’nýn nihai statüsü ve Ýran’ýn nükleer
programý gibi konular da yer alýyor. Bu arada,
Putin’in ziyaretinden önce, malikane yakýnýnda
toplanan yaklaþýk bin 500 kiþi, Irak’ýn iþgali ile
Bush’un dýþ politika kararlarýný protesto etti.
AB Dönem Baþkaný Portekiz
A
vrupa Birliði Dönem
Baþkanlýðý Berlin’den
Lizbon’a geçti. Yeni
Dönem Baþkaný Portekiz,
Türkiye’nin üyelik sürecine destek
verdiðini her fýrsatta dile getiriyor.
Portekiz Baþbakaný Jose Socrates,
Fransa’nýn muhalefetine raðmen
Türkiye ile müzakereleri sürdürme
niyetinde olduðunu açýkladý.
Lizbon’un Hedefi ‘Reform
Anlaþmasý’ný Nihai Hale Getirmek.
Portekiz 6 ay sürecek dönem
baþkanlýðý boyunca, öncelikli
olarak, anayasa yerine geçecek
‘’reform anlaþmasý’’nýn nihai hale
getirilmesini hedefliyor. Temmuz sonunda
Brüksel’de düzenlenecek Hükümetlerarasý
konferansla, bu kapsamda ilk somut adýmý atacak olan Portekiz, yeni anlaþmanýn, baþkanlýðý
döneminde tamamlanmasýný istiyor. Lizbon
üyelik sürecinde, Türkiye’ye somut ve açýk
destek veriyor. Dönem Baþkanlýðý programlarýna iliþkin bilgi veren Portekizli yetkililer,
kriterlerin karþýlanmasý þartýyla, bütün katýlým
müzakerlerinin tek amacýnýn üyelik olduðunu
vurguluyor. Lizbon, Avrupa Birliði-Türkiye
müzakere sürecini rayýna oturtmak istediðini
Rusya’dan Füze
Denemesi
Rusya, yeni bir denizden füze denemesi gerçekleºtirdi. Rusya, yeni
füze teknolojileri çerçevesinde,
birkaç sefer baþarýsýzlýða uðrayan
denizden fýrlatýlan balistik füze
denemesini, bu sefer baþarýyla
gerçekleþtirdiðini açýkladý. Rus
Komutan Igor Dygalo, Rusya’nýn
kuzeyindeki Kuzey Buz
Denizi’ndeki Dimitry Donskoi
denizaltýsýndan fýrlatýlan Bulava
füzesinin, 6 bin 700 kilometre
uzaklýkta bulunan Kamçatka yarýmadasýndaki hedefi vurduðunu
bildirdi. 10 bin kilometre menzilli
olarak tasarlanan Bulava balistik
füzesinin, 6 adet nükleer baþlýk
Perþembe, 5 Temmuz 2007
10
Japonya Savunma Bakaný:
‘ABD’ye kýzgýn deðilim’
J
aponya Savunma Bakaný Fumio Kyuma, Ýkinci Dünya
Savaþý sonunda ülkesine atom bombasý atmasýndan
dolayý ABD’ye kýzgýn olmadýðýný, “bomba atýlmasaydý,
Japonya’nýn Sovyet iþgaline uðrayacaðýný” söyledi. Hiroþima
ve Nagazaki’ye atýlan bombalarýn kurbanlarýnýn tepkisini
çeken Kyuma, baþkent Tokyo yakýnlarýndaki bir üniversitede
yaptýðý konuþmada, “Nükleer bombalar savaþa son verdi. Bu,
kaçýnýlmazdý. ABD Hiroþima ve Nagazaki’ye Japonya’nýn er
ya da geç savaþý kaybedeceðini bile bile bomba attý. Ama
Amerikalýlar, atom bombasý atmanýn Japonya’nýn teslim
olmasýný hýzlandýracaðýný ve Sovyetler Birliði’nin Japonya’ya
savaþ ilan etmesini önleyeceðini düþünüyordu. ABD’ye kýzgýn
deðilim” dedi. Açýk konuþmasýyla tanýnan Bakanýn bu yorumlarý, bombalardan kurtulanlar tarafýndan kurulan derneklerce
“skandal” olarak nitelendirildi. Muhalefet de Kyuma’nýn
görevine layýk olmadýðýný düþünüyor. Bomba Kurbanlarý
Konfederasyonu Genel Sekreteri Terumi Tanaka, “Hükümetin
bir üyesi olarak yorumlarý skandal niteliðinde. Yüz binlerce
insanýn korkunç acýlar çekerek öldüðünü biliyordur herhalde.
Kendisinden bu açýklamalarýný geri almasýný istiyorum” dedi
ve Bakanýn Nagazaki kökenli olduðunu hatýrlatarak, “Ondan
utanýyorum” ifadesini kullandý. Muhalefetten Naoto Kan da,
“Kyuma’nýn yorumlarý nükleer silahlarýn kökünün kazýnmasýndan yana tavýr koyan hükümetin tutumuna aykýrýdýr.
Kyuma, Savunma Bakanlýðý görevine layýk deðildir” dedi. Bu
arada, bazý tarihçiler, 210 bin kadar kiþinin yanarak ölümüne
yol açan bombalarýn Japonya’yý teslim olmaya zorlamak için
kaçýnýlmaz olmadýðýný, çünkü Japon Ýmparatorluðu ordusunun
Pasifik’teki savaþýn ardýndan zaten aþýrý derecede zayýflamýþ
olduðunu düþünüyor.
Ýngiltere’de Terör Alarmý
Ý
de her düzeyde dile getiriyor. Portekiz
Baþbakaný Socrates, düzenlediði basýn toplantýsýnda Türkiye ile Avrupa Birliði arasýndaki
müzakerelere iliþkin olarak “Verdiðimiz sözleri
tutmalýyýz, ýlýmlý ve dengeli olmalýyýz” dedi.
Üye ülkelerin anlaþmalar çerçevesinde verdikleri sözlere sadýk kalmalarý gerektiðini ifade
eden Socrates, Fransa Cumhurbaþkaný
Sarkozy’nin ‘’Avrupa’nýn sýnýrlarý’’ konusunda
baþlatmak istediði tartýþmanýn öncelikleri
arasýnda bulunmadýðýný da belirtiyor.
taþýdýðý kaydediliyor.
Ýsrailin Hamaslý
Bakanlardan
Ýsteði
Ýsrail cezaevlerinde tutuklu bulunan Hamaslý bakanlar, Filistin
Yasama Meclisi üyesi milletvekilleri ve belediye baþkanlarýndan,
cezaevinden salýverilmeleri için
görevlerinden istifa etmelerinin
istendiði bildirildi. Filistin
basýnýnda yer alan haberlerde,
Ýsrail iç güvenlik servisi Þin
Bet’in, Filistinli tutuklu yetkililerden, serbest býrakýlmalarý için,
istifalarýna iliþkin yazýlý taahhütte
ngiltere’nin baþkenti Londra’da patlayýcý yüklü iki araç
bulunmasý ve Glasgow Havaalaný’ndaki saldýrý giriþiminin
ardýndan polis soruþturmayý yoðunlaþtýrýyor.
Gözaltýna alýnan 5 kiþinin sorgusu sürüyor. Glasgow polisi,
havaalanýnýn ana terminaline giriþilen saldýrýnýn ardýndan
bölgede ev ev dolaþarak geniþ çaplý arama yaptý. Londra ve
Glasgow’daki olaylarla ilgili olarak gözaltýna alýnan beþ zanlýnýn sorgusunun devam ettiði bildirildi. Aralarýnda hücrenin
baþý olduðu sanýlan bir kiþinin de bulunduðu 3 zanlý da
aranýyor. Londra’nýn yüksek güvenlikli Paddington polis
merkezinde sorgulanan zanlýlarýn Ýngiliz olmadýðý belirtildi.
Olaylarý deðerlendirmek için güvenlik komitesini toplayan
Baþbakan Gordon Brown, Ýngilizlerden terörizmle
mücadelede uzun ve yorucu bir sürece hazýrlýklý olmalarýný
istedi. Ýngiliz polisi iki kentteki olaylarýn birbiriyle ve El
Kaide ile baðlantýlý göründüðünü bildirdi. Amerika Birleþik
Devletleri de, ülkedeki havaalanlarýnda güvenlik seviyesinin
artýrýlacaðýný açýkladý.
bulunmalarýný istediði kaydediliyor. Filistinli tutuklularýn haklarý
için mücadele veren Nafha örgütü
, Ýsrail’in bu isteðini, yakýþýksýz
bir davranýþ olarak nitelendirdi.
Hamaslý tutuklularýn ise ömür
boyu cezaevinde kalmaya bile zorlansalar, böyle bir uzlaþmaya razý
olmayacaklarýný söyledikleri haber
veriliyor.
Hong Kong’da
10.Yýl Kutlamalarý
10 yýl önce Ýngiltere’den ayrýlarak
tekrar Çin’in yönetimi altýna giren
Hong Kong’da, yýldönümü kutlamalarý baþladý. Çin ve Hong Kong
bayraklarýnýn göndere çekilme-
D ünya Tu ru
siyle baþlayan kutlamalara Çin
Devlet Baþkaný Hu Jintao da
katýldý. Jintao, Hong Kong lideri
Donald Tsang’in ikinci kez bu
göreve atandýðýný söyledi. Ýkinci
kez Hong Kong lideri seçilen
Donald Tsang de daha demokratik
bir sistem oluþturmayý
amaçladýðýný söyledi.
Kutlamalar sýrasýnda tam
demokrasi sloganlarý atan bir grup
gösterici polis tarafýndan engellendi. Liderini Çin’in belirlediði ve
“Tek ülke 2 yönetim”, sistemi ile
yönetilen Hong Kong, bu yüzden
Ýngiliz yasal sistemini koruyor.
150 yýldan fazla Ýngiliz sömürgesi
olarak yaþayan Hong Kong, 1997
yýlýnda tekrar Çin’in egemenliði
altýna girmiþti.
Türkiye
Büyükanýt’tan ‘Terör’ Eleþtirisi
11
Perþembe, 5 Temmuz 2007
G
enelkurmay Baþkaný Orgeneral Yaþar
Büyükanýt, terörle mücadelede uluslararasý iþbirliði beklediklerini ancak
karþýlaþýlan bazý tavýrlarý anlamakta güçlük çektiklerini söyledi. Büyükanýt, “Bu tavýrlar sadece
bizi hayal kýrýklýðýna uðratmakla kalmamakta,
daha iyi iþbirliðinin gerektiði terörle
mücadelenin temel esasýný oluþturan
anlayýþa da ciddi biçimde zarar vermektedir” dedi. Orgeneral Büyükanýt,
Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn
Antalya’da düzenlediði “Ýpekyolu-2007
General-Amiral Semineri”nin açýlýþýnda, terörizmle ilgili düþüncelerini açýkladý. Türkiye’nin bölücü terörden binlerce vatandaþýný kaybettiðini hatýrlatan
Büyükanýt, örgütün Türkiye’nin güneydoðusunda deðiþik usul ve yöntemler
kullanarak alçakça saldýrýlarýna devam
ettiðine iþaret etti. “Biz bu terör
örgütüyle mücadelemizi sürdürürken
ve bu mücadelede uluslararasý iþbirliði
beklerken, karþýlaþtýðýmýz bazý durum
ve tavýrlarý anlamakta güçlük çekmekteyiz. Bu
tavýrlar sadece bizi hayal kýrýklýðýna uðratmakla
kalmamakta, daha iyi iþbirliðinin gerektiði terörle mücadelenin temel esasýný oluþturan anlayýþa
da ciddi biçimde zarar vermektedir” dedi.
ABD PKK’ya Silah Saðlýyor mu?
T
erör örgütünden kaçarak Türkiye’ye
teslim olan itirafçýlarýn, ABD’nin
Kandil Daðý’na silah sevk ettiði yolundaki açýklamalarýnýn yankýlarý sürüyor.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson,
bu ifadeleri kesin bir dille yalanlayarak
ülkesinin terör örgütüne silah saðlamadýðýný
açýkladý. Amerikan Büyükelçiliði’nin internet sayfasýnda yer alan “Büyükelçi’ye
sorun” bölümünde terör örgütü itirafçýlarýnýn
ifadelerini deðerlendiren Wilson, þunlarý
söyledi: “ABD terör örgütüne silah saðlamamaktadýr. ABD’nin politikasý bu terör
örgütüyle hiçbir temas kurmamaktýr. ABD,
Türkiye’den sonra PKK’yý terörist örgüt ilan
eden ilk ülkedir.” Büyükelçi Wilson, ülkesinin
PKK’yý terör örgütü olarak sýnýflandýrmaya
devam ettiðini vurgulayarak, “Bundan ötürü
terör örgütüyle ya da liderleriyle müzakere
A
etmesi, örgüte ya da örgüt personeline silah
saðlamasý asla söz konusu olamaz, olmayacaktýr” ifadelerini kullandý.
Portekiz’den Türkiye’ye
rahatlatan açýklama
vrupa Birliði Dönem
Baþkanlýðý’ný 1 Temmuz
itibariyle Almanya’dan
devralan Portekiz, Türkiye’nin
AB üyelik müzakerelerini
desteklediðini ve ileri götürmek
istediðini duyurdu. Portekiz ayrýca müzakerelerin amacýnýn tam
üyelik olduðunu da vurguladý.
AB Dönem Baþkaný Portekiz’in
Ankara Büyükelçiliði, Dönem
Baþkaný sýfatýyla ilk resmi açýklamasýný yayýnladý. Portekiz’in
bu sýfatý üçüncü kez aldýðý
kaydedilen açýklamada, Avrupa
Birliði’nin daha güçlü, daha
donanýmlý olmasý ve dönemin
sorunlarýyla baþa çýkabilmesi,
Avrupalý vatandaþlarýn beklentilerini karþýlayabilmesi gerektiði ifade edildi. Açýklamada,
Portekiz’in AB Dönem Baþkanlýðý sýrasýndaki
sloganýnýn “Daha iyi bir dünya için daha güçlü
bir Birlik” olduðu belirtildi.
Portekiz Büyükelçiliði tarafýndan yapýlan açýklamada, Fransa’da Nicholas Sarkozy’nin
cumhurbaþkaný seçilmesi ardýndan Türkiye
aleyhine atýlan adýmlarýn aksine Türkiye’ye
destek mesajý da verildi. Açýklamada,
Portekiz’in Dönem Baþkanlýðý sýrasýnda
Türkiye ve Hýrvatistan’ýn müzakere sürecini
desteklemeye ve bu süreci ileri götürmeye
kararlý olduðu ifade edildi. Açýklamada, müzakerelerde ortak amacýn tam üyelik olduðuna da
vurgu yapýldý.
Seçmen söyleneni deðil,
duymak istediðini duyar...
Ç
etin Altan’ýn 1965 seçimlerine rahmetli Mehmet Ali
Aybar’ýn Türkiye Ýþçi Partisi’nden aday olarak
katýlýp milletvekili olduðunu hatýrlayan var mý? Ben
ise, o seçimlerden kalma bir anekdotu hatýrlayanlardaným.
Çetin Altan miting meydanýnda konuþurken, seçmen topluluðunu uyarýyor:- Oylarýnýzý kullanýrken dikkatli olun,
dünya çok deðiþti, ülkeleri yönetmek çok zorlaþtý.
Geçenlerde Sovyet semalarýndan Alaska’ya uçan yaban
kazlarý, Amerikan radarlarýnda savaþ uçaklarý gibi görünmüþ. Amerikalýlar tam nükleer baþlýklý füzeleri Sovyetlere
göndereceklerken, ABD baþkaný ile Sovyet lideri kýrmýzý
telefonda konuþup, 3’üncü dünya savaþýný önlemiþler.
Seçeceðiniz kiþiler çok bilgili çok dirayetli olmalý. Dünya
çok deðiþti Çetin Altan’ýn bu sözleri meydandaki kalabalýktan müthiþ bir alkýþ tufaný gelmesine neden oluyor. Alkýþlar
dinmiyor.
Çetin Altan þaþkýn… Kitlenin bu konuþmayý neden böyle
coþku içinde karþýladýðýný anlamaya çalýþýyor. Birazdan da
anlýyor. Kürsünün arkasýna gelenler, onun omzunu sývazlayýp, “Bravo, çok cesursunuz. Baþbakana açýk açýk kaz
dediniz” diyorlar.
Ya inanmýyorlarsa?
Peki içinizde Turan Güneþ ve Ekrem Alican’ýn 1957 seçimlerinde Hürriyet Partisi’nin Kocaeli adaylarý olduðunu
hatýrlayan var mý?
Bana rahmetli Turan Güneþ anlatmýþtý o seçim kampanyasýnda yaþadýklarýný.
Güneþ ve Alican hangi meydanda konuþsalar, kalabalýklara
iktidardaki Demokrat Parti kadrolarýnýn kokuþmuþ olduklarýný, rüþvet ve yolsuzluklarýn ayyuka çýktýðýný anlatýyorlar.
Onlar “Bu iktidar hýrsýz” dedikçe kalabalýklar alkýþlýyor
onlarý.
Sonra seçim yapýlýyor. Oylarýn büyük çoðunluðu Demokrat
Parti’ye çýkýyor. Hürriyet Partisi ise ancak birkaç bin oy
alabiliyor. O gece Ekrem Alican, Turan Güneþ’e soruyor:
- Turancýðým, biz “Bunlar hýrsýz” dedikçe halk bizi
alkýþladý. Peki neden oylarýný bize deðil de Demokrat partiye verdiler?
Turan Güneþ, býyýðýnýn ucunu çekiþtirip gülüyor, cevap
veriyor Alican’a:
- Biz “Bunlar hýrsýz” dedikçe, bizi dinleyen halk “Biraz da
biz çalsak” diye ellerini çýrpýyordu... Ya da bize inanmýyorlardý. Söylemek istediðim þu…
Meydanlarda seçmene söylenenler, eðer gerçekten bir
deðiþim beklentisi varsa, amacýna ulaþýr.Siz siyasetçi olarak
istediðiniz kadar atýn tutun. Hatta ipin ucunu kaçýrýp, meydana ilmikli idam ipi de atýn isterseniz.
Soykýrým mý?
1980’lerin sonundaki bir Trakya gezisinde rahmetli Aydýn
Güven Gürkan, ay çiçeði alým fiyatlarýnýn düþük olduðunu
vurgulamak için yeterli þiddette bir söz bulamayýnca, “Bu
kadar düþük fiyat vermek soykýrýmdýr” demiþti. O sýrada
Bulgaristanlý Türkler Jivkov yönetimi tarafýndan yok
edilmek istendiði için, “soykýrým” sözcüðü çok kullanýlmaktaydý.
Gürkan ay çiçeði fiyatlarý için de “Soykýrým” deyince, hepimiz gülümsemiþtik.
Hep Kandýralý Demokrat Partilinin 1950 seçim kampanyasýnda Ýsmet Ýnönü için “Ýsmet Paþa asker kaçaðýdýr”
diye konuþtuðunu hatýrlatýrým. “Hem paþa, hem asker
kaçaðý diyorsun” diyenlere de, “Ne yapayým, onu sevmiyorum. En kýsa yoldan böyle anlatýyorum bunu” cevabýný vermiþ ya. Baksanýza Prof. Dr. Erbakan da Flaþ TV’de,
“AKP’ye oy vermek, cehenneme bilet almak gibidir” diye
konuþmuþ…
Ne dersiniz? Bu seçimde AK Parti’ye oy verenler, bileti
sadece “gidiþ” mi, yoksa “gidiþ-dönüþ” mü kestirecekler?..
Çünkü bazý partiler muhalefete düþünce bir türlü iktidara
geri dönemiyorlar ya.
(Mehmet Barlas’ýn yazýsý Posta gazetesinden alýnmýþtýr.)
Kültür
Perþembe, 5 Temmuz 2007
Gelenek ve Göreneklerimiz
Tefrika (9)
Bahar Tören ve Geleneklerinden- HIDIRELEZ (4)
6
Mayýsýn erken saatlerinde evlerde Hýdrellez
için hazýrlýklar baþlar.
Kurbanlar kesilir ve çeþitli
yemekler hazýrlanýr. Öðle saatlerinde mahalle kýzlarý ve genç
kadýnlarý bir evde toplanýr,
“niyet” oyununu düzenlerdi.
Bu oyunun bir gün önce hazýrlýðý yapýlýr. Su dolu çömleðin
içine herkes kendi nisanýný
atardý. Buraya genellikle
yüzük, küpe vd. niþanlar
yanýnda fesleðen çiçeði de
atýlýr. Çömlek, Hýdrellezden
bir gün önce üstü bir örtü ile
örtülerek bir gül aðacýnýn dibine býrakýlýr. Ertesi gün bir
araya kýzlar ve genç kadýnlar,
gül aðacýnýn dibinden çömleði
alýr ve avlunun ortasýna
býrakýrlar. Avluda toplananlar
çömleðin etrafýnda halka oluþturur, çömlek içinden niyetler
6-7 yaþlarýnda bir erkek çocuk
veya daha yaþlý bir kadýn
tarafýndan çektirilir.
Prizren’de bu oyuna
“Martifal Oyunu” denilir.
Çocuk çömlekten niþaný çýkarmadan önce, genç kýz veya
kadýnlardan biri martý falý
(maniyi) söylerdi. Her mani,
niþaný çýkan kýzýn veya genç
kadýnýn bahtýna kabul edilirdi.
Prizren halkýnda bu oyunda
söylenen maniler genelde
umut, neþe, aþk, sevgi, hasret,
þefkat, iyilik, saðlýk, gurbet
gibi konularý içerir.
Eskiden Prizren’de
Martý fal oyununda” en çok
söylenen martifallerin-manilerin bir bölümünü sunuyoruz.
Fesleðen ektim evlek evlek
Dadandý bir kara lilek
Beni yardan ayýran
Satsýn kalburlen elek
Ay akam akam
Cümüþli tokam
Allah’dýr arkam
Çimseden korkmam
Evým ününde çýnar
Kuþlar ona konar
Ceç buldum tez kaybettim
Yüreðim ona yanar
Ak anteri asarým
Halilari basarým
Ya o yari alýrým
Ya cendými asarým
Aglama beným içýn
Yanayým senýn içýn
Alacakmýsýn beni
Süle cençlýgýn için
Ak cünlümün aklýgi
Cünlümün iraklýgi
Ne canýma tak dedi
Yarýmýn iraklýgi
Alýþmadým yalana
Ýnanmadým ben sana
Ben aklýmý kaptýrdým
Cüzel cvüzli Destana
Ararým sayýbými
Aþkýmýn sebebýni
Sandým çi yar yanýmdadýr
Yastýgi kucakladým
Denizde karabalýk
Yüregým sana yanýk
Ben istedým konoþma
Burasý kalabalýk
Kala ardýnda bunar
Kuysam elimi donar
Ben o kýzi alamadým
Hala yüregým yanar
Kala ardýnda mezar
Altýnda bir kýz yazar
Sorarsanýz ne yazar
Derdýne derman arar
Kalanýn ardýndayým
Cecenýn derdýndeyým
Herçes cece uykusunda
Ben yarýn derdýndeyým
Karþidayým çirezde
Kuþ besledým kafeste
Dediler çi yar celdi
Yetýþtým son nefeste
O vefasýz kýz celdi
Çaldý citti kalbimi
Ah sandýgým sandýgým
Sandýgýma dayandým
Haram olson cençlýgým
Çi ben sana inandým
Ateþten yanmadýnmi
Su içtin kanmadýnmi
Üç aydýr ayrýlalý
Yarým hiç angmadýnmi
Ay ürümce ürümce
Kaþik saldým pirince
Bi incecik ter düktüm
Yar koynuma cirince
Bahçelerde saz olor
Cül açýlýr yaz olur
Ben yarýma cül demem
cülüm ümri az olor
Bindým çirez dalýna
Baktým serez yoluna
Cürdüm bir ak mintanli
Benzetýrdým yarýma
Benim var yeþil þalým
Maraþta konoþalým
Yüregýmde korki var
Yok nasýl konoþalým
Bi yüzügüm var beným
Parmaðýma dar celýr
Mahlemizin içinde
Ala çüzlüm var beným
Bucün hava serindýr
Suya baktým derindýr
Darýlma nazlý yarým
Sevdah Ahllah çerimdýr
Ciyan bana dar celdi
Sülemesi az celdi
Cünül niçýn uyursun
Aç cüzüni yar celdi
Çevrey çiçekledým
Almayi biçakladým
Dereler müreçep olsa
Derdými bilen olsa
Otorsaydým aglama
Yaþými silen olsa
Dutun çüki çürüdi
Su çüküne yürüdi
Sen ütede ben beride
Yüregýmýz çürüdi
Elimde pembe mendil
Bilmece sülerým bil
Sevgilimden ayrýldým
Aklým baþýmda dil
Elmaz yüzük parmakta
Çifte benk yanakta
Beným bi sevdýgým var
Kaþidaçi konakta
Karþi karþi kapýmýz
Karþida düçanýmýz
Cel sarýlarým yatalým
Patlasýn duþmanlarýmýz
Kýna çiçegi
Balta çiçegi
Bakmanýn yarýma
Salarým biçagi
Lale sübül biçilmez
Souk sular içilmez
Her þiden vazceçýlýr
Nazli yardan ceçýlmez
Mavi yelek mor yala
Bayýldým baka baka
Evde cünül olmaz
Hade çýkam sokaga
Nar ortadan ayrýlýr
Hiç sebepsýz darýlýr
Aþk cülüne düþenler
Yar eline sarýlýr
Endým dere akmay
Yar yüzüme bakmay
Türli çiçek kokladým
Yarým cibi kokmay
Sýrada sarýsýni
Begendým aldým seni
Beþbin dinar verseler
Elimden vermem seni
Fesligen ektým duvara
Celen ceçen suvara
Agzi dili kurusun
Çim sülerse bu yara
Yeþil çimen bi oglan
Hercün bundan ceç oglan
Beni sanan vermeylar
Tut kolomdan kaç oglan
Ev arkasi kayisi
Yere düþümiþ yarýþi
Bulamadým o yari
Oldi cece yarýsi
Fesligeni ekerým
Budur yoli ceçerým
Ne baþka yar severým
Ne senden vaz ceçerým
Gas üstüne su oynar
Su üstüne yaz oynar
Teli yorgan üstüne
Celin cüvegi oynar
Kafes kuþsuz olurmi
Dere taþsýz olormi
Kabýmdaçi yaralar
Sensýz ceþmiþ olormi
www.yenidonem.org
Unutum neydi adi
Cünülde kaldi dadi
Seni sevdým seveli
Cüzyaþým kurumadi
Bugün
Prizren’de
Hýdrellez þenlikleri eskisi
gibi görkemli
ve büyük þenliklere kutlanmaz. Baharýn
geldiði için
Hýdrellezde
evler temizlenir, silinir,
badalanaýp
sokak duvar-
12
RAÝF VIRMÝÇA
larý kireçlenir. Hýdrellez
arifesinde eski Türk
mezarlýðýnda yani 5 Mayýsta
Karabaþ Baba günü yani þenlikleri devamlý olarak yapýlmaktadýr. Bugün çok daha
mütevazý yapýlan bu kutlamalar ve eski adetlerinden
çoðunu yitirmiþtir. Eskiden
gibi bu mezarlýðýn kuytu yerlerinde ateþ yakmak, horoz
kesmek, pilav ve helva
piþirmek gibi gelenekler yapýlmamaktadýr. Günümüzde de
Karabaþ Baba Türbesi, halk
tarafýndan, niyet tutan
ziyaretçiler tarafýndan devamlý
olarak ziyaret edilmektedir.
Akþam karanlýðý baþlayýnca,
gençler etraf baðlara gider,
ceviz aðaçlarýnýn yeþil dallarýný kopararak evlerine
götürürler.
Toçila Çeþmesine gidenler
de vardýr fakat çok az sayýda.
Gidenler bu çeþme baþýnda
eski adet ve geleneklerini
yaparak su alýp evlerine
götürürler. Bugün bile bazý
evlerde özel yemekler piþirilir,
tatlýlar yapýlýr ve kimilerinde
kurban da kesilir. Bugün çok
az evlerde Martý fal Oyunu ve
salýncaklar da yapýlýr.
Düþüncemize göre
yaþamýn, doðanýn adeta çeþitli
renklere büründüðü zamanda
yapýlan bu adaklarýn ve dileklerin sunulduðu, bütün arzularýn gerçekleþeceðine
inanýlan bu günde yani bütün
bu bahar tören ve geleneklerinde, Türk ve Ýslam
dünyasýnda Hýdrellez olarak
odaklanmasý ve insanlar
tarafýndan bir bayram havasýnda kutlanmasýnýn atalarýmýzdan bizlere kalan çok iyi
niyetli bir gelenek olduðunu
beyan etmek bizim için bir
gururdur.
Sürecek
13
Perþembe, 5 Temmuz 2007
Kültür
ÝZLENÝMLER
Ýstanbul’da Mevlana’yý Yaþamak
UNESCO’nun 2007 yýlýný Dünyada
Mevlana Hoþgörü Yýlý olarak kutlama kararý Mevlana’nýn, dolayýsýyla
Türk kültürünün dünyada tanýtýlmasý
için bir fýrsattýr.
Hoþgörüye muhtaç dünyamýzda
Mevlana hoþgörüsünün — Mevlana
felsefesinden yayýlan huzur verici
aydýnlýðýn paslanmýþ kalplere, hýrslý
beyinlere yeni, 21. yüzyýla özgü bir
biçimde hitap etmesinin çok yönlü
yararlarý olacaktýr.
Kosova Türk aydýnlarý, dernekleri ve
kuruluþlarý olarak bu Mevlana
Hoþgörü Yýlý’nda etkinliklerimizi
Mevlana’nýn kendi aramýzda olduðu
gibi, iç içe yaþadýðýmýz diðer toplumlar arasýnda da tanýtýlmasý alanýnda
çalýþmalýyýz.
2007 Haziranýnýn sonu. Ýstanbul’da
sýcaklýk derecesi kýrk’ýn üstünde.
Palmiyeler adeta gülüyor bu sýcaklýða. Ana ülkelerinden buraya geldiklerinden beri belki ilk gülüþü bu
palmiyelerin…
Anlaþalým, bu bir þiir deðil, bu bir
izlenim.
S
Ýstanbul’a her geliþimde bir baþka
duyguya — sözle anlatýlamaz bir
duyguya kapýlýrým; düþüncelere
dalar, esinlenir, birkaç mýsra
yazarým. Bu mýsralar benim en
kýymetli Ýstanbul hatýralarýmdýr:
Benim Topkapý Günlüðüm, Ýstanbul
Çeþitlemelerim bu türden
hatýralarýmdýr.
Bu kez Ýstanbul’da, bu haziran
sonu sýcaklarýnda ben her adýmda
Mevlana ile adeta karþýlaþýyordum.
Yeraltý Çarþýsý’na inerken,
Eminönü’nde Kadýköy vapuruna binerken kalabalýklarýn geçtiði yerlerde
gençlerin Mevlana Mercan Dede
Konseri davetiyelerini büyük bir
sevgi ve ilgi ile gelene geçene vermesi bende bir baþka duyguyu
uyandýrýyordu.
… Ve ben Ýstanbul’da
Mevlana’yý yaþarken hatýralarýmda
onlarca yýl önceye gittim, 80’li yýllarýn baþlangýcýndan itibaren
Mevlana’nýn sevgi ve hoþgörü ile
þiirimize girdiðini, yýllar boyunca
Mevlana konulu þiir saatlerini büyük
bir titizlikle hazýrladýðýmýzý hatýrladým.
Her þeyden önce þairimiz Necati
Zekeriya’yý hatýrladým. Necati
Zekeriya’ya göre “Mevlana bugün
her ülkede, bizde de, ortaya koyduðu
ebedi erdemleri yüzünden her
mevsim meyve veren bir aðaç
gibidir. Sabah onunla uyanmalýyýz,
yamalýyýz onunla…”
Sonra 1987’de bana Mevlana
konulu þiirlerini gönderen þairlerimizi (Necati Zekeriya, Ýlhami Emin,
Hasan Mercan, Avni Engüllü, Zeynel
Beksaç, Fahri Mermer, Osman
Baymak, A.R. Yeþeren’i) teker teker
saygýyla hatýrladým.
Hatýralar beni neden sonra
1997’de Prizren’de “Ve Sanat”
Sanatçýlar Kulübünde” düzenlediðimiz Mevlana konulu toplantýya
götürdü: O yýllarda “Ve Sanat”
Prizren’in kültür etkinliklerinin dallanýp budaklandýðý önemli merkezlerimizden biriydi. Mevlana gecesi’nde Mevlana hakkýnda konuþanlar
arasýnda benden baþka Türkiyeli
konuðumuz hoca efendi Orhan Genç
de vardý, sanatçý dostumuz Aluþ Nuþ
da. Konuðumuz Orhan Genç
“Mevlana’da Allah Sevgisi”, Aluþ
Nuþ kardeþimiz de “Mevlana ve
Müziðimiz” konusunda birer konuþma yapmýþlardýr.
Malumunuz, aradan yýllar geçti.
ÝS KE N DE R MU Z BE G
Mevlana belki giderek daha çok
girdi içimize ama bizde Mevlana
konulu bildirili toplantýlar pek
düzenli yapýlmadý. Yine de önemli
olan, Mevlana þiirinin, Mevlana
felsefesinin hayatýmýza girmesidir.
Artýk rahatça þu gerçeðin altýný
çizmek mümkün: Mevlana sesi ulu
bir sestir. Doðudan yüzyýllarca gelen
bu ses bizi hem sosyal hem de bireysel olarak etkilemektedir, esinlendirmektedir.
Doðu’ya kulak vermeliyiz.
Çünkü Doðu’ya kulak verirsek,
þimdi, þu anda bile Mevlana’nýn
“gel, gene gel… burasý ümitsizlik
kapýsý deðildir” gibi güçlü sesini
iþitebiliriz.
Mevlana’nýn o
okþayýcý, o huzur verici sesi aramýzdadýr, içimizdedir. Bu ses okþayýcý
olduðu kadar birleþtirici de olmalýdýr.
Yeter ki biz bu sese hem topluluk
olarak hem de bireyler olarak kulak
verelim, gönülden baðlanalým.
Ben, bu haziran ayý sonunda 40
derecenin üstünde bir sýcaklýðýn
yakýp kavurduðu Ýstanbul’da
Mevlana’yý kendime göre yaþadým.
Mevlana’yý ve bizi yaþayarak birkaç
yeni dize yazabildim. Bir baþka fýrsatta bu dizelerimi de sizlerle paylaþacaðým.
Ýstanbul’dan Mevlanaca selamlar
sunar, hoþgörülü günler dilerim.
Türk Öðretmenler: “Balkanlar’daki en büyük
sorunumuz eðitim”
amsun 19 Mayýs Üniversitesi
(OMÜ)’de branþlarý ile ilgili
eðitim görmek amacýyla
Samsun Balkan Türkleri Kültür ve
Haberleþme Derneði’nin misafiri
olarak Kosova ve Madedonya’dan
Samsun’a gelen 20 Türk öðretmen,
görev yaptýklarý kentlerdeki sorunlarý anlattý. Makedonya Türk Öðretmenler Derneði ile Kosova Türk
Öðretmenler Derneði üyeleri,
karþýlaþtýklarý en büyük sorunun
Türkçe’yi yaþatmadaki zorluklar
olduðunu kaydetti. Eðitim alanýnda
Türkçe’yi ve Türklüðü ön plana
çýkarýp, öðrencileri bu doðrultuda
yetiþtirmek için büyük sýkýntýlar
çektiklerini dile getiren öðretmen,
bu sýkýntýlarýn aþýlmasý için
Türkiye’den yardým beklediklerini
söylüyor. OMÜ Konukevi’nde öðle
yemeðinde gazetecilerle bir araya
gelen Türk öðretmenler,
Balkanlardaki ortak problemlerinin
kadro ve kitap olduðunun altýný
çizdi. Konuyla ilgili konuþan
Makedonya Türk Öðretmenler
Derneði Baþkaný Sevim Abaz,
Makedonya Hükümeti’nin kitap
bastýracak parasý olmadýðýný
belirterek, kendilerini maðdur ettiklerini kaydetti. Kitap bulabilmek
amacýyla sivil toplum kuruluþlarýna
baþvurup destek istediklerini anlatan
Abaz, “Türkler olarak
Makedonya’da zor durumdayýz.
Üsküp’te daha toplu halde yaþýyoruz. Ama Batý Makedonya’daki
Türk kardeþlerimizin durumu daha
içler acýsý. Makedon ve Arnavutlarýn
baskýsý ile Türk nüfusu gittikçe azalýyor. Eðitim ise kanayan yaramýz.
Bunun kalýcý olarak çözüme kavuþturulmasý lazým. Güvencemiz olsa,
sayýmýz artacak. Sesimizi daha çok
duyurmuþ olacaðýz. Eðitimi daha
güçlü vermiþ olacaðýz. Ama bu þu
anda mümkün deðil.” dedi.
Kosova Türk Öðretmenler
Derneði ve Makedonya Türk Öðretmenler Derneði tarafýndan belirlenen
18 öðretmene ilk gün ders veren Dil
Uzmaný Kadir Yalýnkýlýç, bir
toplumun kendi diliyle tanýmlaya-
madýðý, anlamlandýramadýðý hiçbir þeyin o
toplumun kendisine
ait olamayacaðýný vurguladý. OMÜ Fen
Edebiyat Fakültesi
Türkçe Bölüm
Baþkaný Dr. Mustafa
Kýrcý, misâfir öðretmenlerin “evlâd-ý
Fatihan” olduðunu
hatýrlatarak, þöyle
konuþtu:
“Bizim derin
kültür baðlantýmýz ve
Balkanlar’da dil konusunda temsilcilerimiz olan öðretmenlerimizle
bilgi ve kültür alýþveriþinde
bulunuyoruz. Aramýzda her zaman
olan manevi baðý canlý tutmaya
çalýþýyoruz. Bir milletin varlýðýnýn
devamý dilinin yaþamasýna baðlý.
Öðretmenlerimiz Balkanlar’da
Türkçe’yi öðretiyor. Dilini kaybetmiþ olan milletlerin yeri tarihin
çöplüðü olmuþtur. Milletin yaþamasý
diline baðlý. Dilimizi diri tutmaya
çalýþýyoruz. Öðretmenlerimiz ders
verdikleri yerlerde Türk milletini
temsil ediyorlar. Türkçe’yi dünyanýn
her yerinde konuþmalý ve yaygýnlaþtýrmalýyýz.”
Balkan Türkleri Konfederasyonu
Genel Baþkan Vekili Ýzzet
Altuntaþ’ýn, Samsun Balkan Türkleri
Derneði baþkanýyken OMÜ Rektörü
Prof. Dr. Ferit Bernay ile görüþerek
3 yýl önce baþlattýðý uygulamayla bu
yýl 3’üncüsü düzenlenen eðitimin 15
gün süreceði belirtildi.
Tiyatro Günlüðü (8)
Röportaj
Perdeler Ýnerken...
Kosova Türk Tiyatrosuna emek veren sanatçýlarýmýz bir bir perdelerini
indirip çekiliyorlar kendi köþelerine, tiyatronun geleceðine umutsuzca
bakarak. Onlarýn bu sessizce perde çekiþindeki çýðlýðýn, yetkili ve etkili
kurumlarýn kulak zarlarýný paralar umuduyla yayýnlýyoruz röportajlar
dizimizin son bölümünü...
Yardýmlarý da artýk
kendimiz doðrudan istiyorduk. Günümüzde bile
Türkçe tiyatro için ne
Kültür Evi ne de baþka bir
kuruluþ yardým ister. Biz
tüm iþlemleri kendimiz
yapýyoruz.
Ýþte derneði de biraz bu
yüzden kurduk. Biz tiyatroya sadece aracýlýk yapýyoruz. Organizasyonunu
yapýyor, sponsorlarýný
buluyoruz... Biz tiyatro
oyunu hazýrlamýyoruz. Ama
gün gelir Kültür Evinden
de kovarlarsa o zaman biz
tiyatro
oyunu da hazýrKosova Türk Tiyatrosunun 70’inci yýlý kutlarýz.”
lamalarý çerçevesinde Kosova’ya gelen
Ýstanbul Devlet Tiyatrosu sanatçýlarý,
Asým Mongovci ile devam
ortamýn duygusallýðýna dayanamayýp
gözyaþlarýna boðuldular. O coþkulu günler- ediyoruz sohbete...
Tiyatronun misyonundan
den bir kesit.
T
ürk Tiyatrosu hiçbir zaman
profesyonelleþemedi. Fakat bu
profesyonellik o kadar çok dillendirildi ve umuda býrakýldý ki, yýllarýný tiyatroya veren tiyatrocular bile
“Artýk umuda ihtiyacýmýz olmasýn”
dedi.
Tiyatro çok çeþit sorunla karþý karþýya
kaldý. Bunlardan birçoðunun çözüm
mekanizmalarýný kendileri ürettiler.
Mesela kostümü evlerden getirdiler,
kýyafetlerini kendileri diktiler. Dekoru
eski parçalardan kendileri yaptýlar...
Ama aþýlamayan bürokratik engeller
de vardý. Mesela tiyatro için resmi
kanalla destek istemek veya bir festivale katýlmak için bir dizi bürokratik
engelle karþýlaþýyorlardý. En sonunda
bunu aþmanýn da mekanizmasýný
geliþtirdiler.
Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý
Derneði Baþkaný Etem Kazaz, bu
derneðin kuruluþ sürecini, amacýný ve
gerekçesini þöyle anlatýyor:
“Bu sýkýntýlar baþ gösterince gördük
ki tiyatronun bir derneðe ihtiyacý
var. Biz baþka bir tiyatro kurmadýk.
Bazý cahil kesim zannediyor ki bu
Türklerin parçalanmasýdýr. Biz
kendi ihtiyacýmýz için bu Rumeli
Derneðini kurduk. Biz bir tiyatro
kurmadýk. Türk Tiyatro Sanatçýlarý
Derneðini kurduk. Bazý konularda
kendimize çözüm bulmak için kurduk ve çok yararlý oldu bu dernek.
Derneði kurduktan sonra her yerle
irtibata geçebiliyorduk. Önümüze
çýkan bürokratik engelleri çözmek
için bu derneði kurduk. Artýk yazýþmalarý Kültür Evi üzerinden deðil,
kendi derneðimizden yapýyorduk.
bahsederken Asým þu
kelimeleri sarf ediyor:
“Tiyatronun belli bir misyonu var.
Hele hele Kültür Evi çerçevesindeki
“Nafis Gürcüali” Türk tiyatrosunun
belli bir çizgisi var ki bu çizgiden
hiçbir zaman sapmamýþtýr ve
toplumdaki yeri de çok büyüktür.
Son yýllarda bu çalkantýlý dönemde
Kosova Tiyatrolar Festivalinde
katýlýp orada birincilikler almýþ ve
böylece Kosova’da Türk toplumunun yaþadýðýný kanýtlamýþtýr.
Bazýlarý burada Türkleri inkar
etmek istese de bu tiyatro burada
Türklerin varlýðýný kanýtlamayý
baþarmýþtýr.”
Söz tiyatrocular derneðine gelince de
Asým, Etem Kazaz’ýn dedikleriyle
örtüþen cümleler söylüyor:
“Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý
Derneðinin kuruluþ amacý
Kosova’daki Türk Tiyatrosuna bir
çeþit yardýmda bulunmaktý. Nasýl
bir yardým diyecek olursak, çeþitli
festivallere katýlmak için baþvurularda bulunmak. Belli bir yerden
tiyatroya maddi destekler saðlamak
gibi....”
Eski tiyatrocu Mehmet Bütüç de
Derneðin kuruluþundan bahsederken
þunlarý söylüyor:
“Rumeli Derneðini Türk tiyatrocularýnýn Türk tiyatrosunun çýkarlarýný korumak için o zamanlarda
kurduk. Bu konularda bazý giriþimlerde bulunabilmek, kendi çýkarlarýmýzý koruyabilmek için kurduk.”
Ýyi kötü bugüne kadar geldi Kosova
Türk Tiyatrosu... Zaman zaman devlet
organlarýnýn desteði, zaman zaman da
kösteði ile bugüne kadar ulaþýldý.
Destek dönemlerinde zirveye ulaþýldý,
köstek dönemlerinde ise bu kösteði
aþma mekanizmalarý geliþtirildi. Þimdi
ise ne desteðin ne de kösteðin olduðu
bir döneme girildi: Sahipsizlik dönemi. En aðýr olan dönem de bu dönem.
Ortada baþý boþ býrakýlmýþ bir avuç
sanatçý, gelecekleri konusunda yani
tiyatroya iliþkin gelecekleri konusunda
oldukça endiþeli sanatçýlarýmýz...
Bekir Hocalar’a soruyorum geleceðinizi nasýl görüyorsunuz diye?
“Tiyatronun geleceðini hiç bilmiyorum ben bayaðý karamsarým. Söz
vermekle birþey olmaz. Ýlle de
çalýþacaðýz. Ama çalýþmak için de
bir destek lazým. Birilerinin bizim
elimizden tutmasý lazým ama
bugüne kadar böyle bir desteði ben
görmedim.”
Mehmet Bütüç de tiyatro konusundaki
sahipsizliðe dikkat çekerek bu
dönemde de bir desteðin saðlanamamasý durumunda geleceðin parlak olamayacaðýný düþünenlerden...
“Eðer bundan sonra da olmazsa;
Perþembe, 5 Temmuz 2007
14
ekonomiktir.” Ve Bekir’in dediði gibi
“Bekir Hocalar 31 sene sahneden
hiç ayrýlmadý, hep etkindi. Ama
maalesef gördüðünüz gibi artýk gitmiyor.”
Peki geleceði ne olacaktý bu tiyatronun? Ayný soruyu Etem Kazaz’a da
yönlendirdiðim zaman epey bir duraksayýp yutkunuyor sonra da aðýr aðýr
konuþmaya baþlýyor:
“Tiyatronun geleceði .... ya çok
baþarýlý olur ve herkesi korkutur.
Yani böyle iyimser bir korku var
içimde; ya da yok olur. Ýkisinden
biri olur. Böyle ikisi arasý bir þey
yok.
Ya çok güzel olur, herkesi korkutur
ki ben de korkmaya baþlarým.... ya
da yok olur.”
Deniz Dadale de serzeniþini ve tiyatrodan kopuþunu içi sýzlayarak anlatýyor:
“Mesele biz tiyatroda maaþ almadan
bile saatlerce orda zaman kaybettik.
Geçlere kadar orada kaldýk; hatta
sabahlara kadar kalýrdýk.
Dekoruyla, kostümüyle her þeyiyle
uðraþýrdýk. Bir de profesyonel olsa,
yani geçimimiz oradan saðlansa hiç
Yeni bir kuþak yetiþiyor. Yollarý açýk olsun...
tiyatronun geleceðini pek parlak
göremiyorum bu þartlarda. Çünkü
hiç olmazsa, dekor, kostüm parasý
bulunmazsa, yönetmene bir miktar
para bulunmazsa, oyunculara bir
destek olunmazsa nasýl devam etsin
tiyatro...”
Hayat zorlaþmýþtý. Artýk baþka bir iþ
yayýp, boþ vakitte tiyatro yapma dönemi sona ermiþti. Asým’ýn dediði gibi
“Tiyatro artýk çok pahalý bir hobi
olmaya baþlamýþtý”; ve Deniz’in
dediði gibi “Bu yolda hep büyük bir
ümidimiz vardý. Ama artýk umuda
ihtiyacýmýz olmasýn. Bu gerçekleþsin.” Ve Hayrullah’ýn dediði gibi
“Þimdiye kadar amatörce demeyeyim ama ödeneksiz olarak çalýþtýk,
ama artýk olmuyor.” Ve Etem’in
dediði gibi “Tiyatroda en büyük kriz
geçen sene baþladý; kaynaðý da
çýkmazdýk oradan, orada kalýrdýk.
Ama olmadý, umut, umut hep umut
bir yere kadar... Sonra mecburen
ayrýldým. Bütün tiyatrocu
arkadaþlarým çok üzüldüler; ama
bir de bana sorsalar, bir de bana
baksalar... ama yine de her zaman
gülüyorum. Gerçekten çok zor.”
Tiyatro Günlüðünün 7. bölümü ile
noktalýyoruz “Batýk Bir Projeden
Kurtardýðýmýz Malzemeleri.” Tiyatro
Günlüðünün öznel bir tarihsel güncesini tuttuk bu süre içinde, eksikliðin ve
kapsanamamýþlýðýn bilinci ile... Çünkü
tiyatro bu 7 haftaya kesinlikle sýðmayan bir geniþliðe sahip.
Son
15
Perþembe, 5 Temmuz 2007
Türkçenin Kosova’sý
15.
PÝRÝ REÝS HARÝTASININ
“SIRLAR”I
yüzyýlýn büyük Türk denizcilerinden Piri Reis’in haritasýna
dair bir þeyler okumuþtum.
Hem þahsiyeti olarak hem de eserleri olarak
çok deðerli bir isim. Osmanlý Ýmparatorluðu’nun ihtiþamýný da ayrý bir yönden gösteriyor. Öyle bir devletin öyle denizcileri,
bilim adamlarý olacaktý; oldu da. Akdeniz’de
yaptýðý gezilerle bölgeyi tanýdý. Eserlerinde
yeni yerler anlattý. Cezmi Yurtsever isimli
bir araþtýrmacýnýn verilerinden de yararlanarak þöyle bilgilere vardým. Osmanlý
Devleti’nden geriye kalan bir büyük hazine
Topkapý Sarayý’nda bulunan haritaya iliþkin
çok sayýda araþtýrma yapýlmýþ. Piri
Reis’imiz ve eserleri, dünyanýn ilgisini çekmiþ. Nasýl çekmesin? Hazýrladýðý haritadaki
bilgiler muazzam ve insaný düþünmeye sevk
ediyor. Ýbrahim Halil Edhem Bey’in yürüttüðü çalýþmalar esnasýnda kütüphanenin haritalar bölümünde ceylan derisi üzerine
yapýlmýþ bir harita dikkatleri çekmiþ. Harita
üzerindeki yazýlar okunduðunda yeni dünya
olarak da bilinen Amerika kýtasý hakkýndaki
ilk haritalardan birisi olduðu görüþüne
varýlmýþ. Bir Türk denizcisi ve harita yapým
ustasý olan Piri Mehmet Paþa’nýn kaleminden çýkan harita hakkýndaki ilk bilgiler
böylece yayýlmaya baþlamýþ. Haritayý
görmek üzere Ankara’ya getirten Gazi
Mustafa Kemal, en kýsa zamanda bir bilim
heyetinin incelemesi sonucu ortaya çýkan
gerçeklerin dünyaya duyurulmasýný istemiþ.
Atatürk’ün bu isteði ancak 1935 yýlýnda
sonuçlanabildi. Haritanýn çevirisi ile birlikte
týpkýbasýmý batý dillerinde yayýnlandý. Ve
Piri Reis’in haritasý dünyada büyük yankýlar
yaptý. Aradan geçen zaman içinde harita
meraklýlarý, tarihçiler harita ile ilgili farklý
görüþlerini sundular. Haritanýn þekillerine
bakýlarak ilk fark edilen özelliði Atlas
Okyanusu’nu çevreleyen bölgenin doðusunda Portekiz ve Ýspanya’nýn yer aldýðý yarým
ada ile, Fas, Moritanya, Yeni Gine ve biraz
daha aþaðýda Nijerya sahillerine kadar inen
Sahra Afrika’sý… Daha batýda ise
günümüzde Orta Amerika olarak bilinen
Küba, Haiti, Jamaika adalarýndan Güney
Amerika ülkelerinden Venezüella, Brezilya
ve Arjantin’e oradan da aþaðýlara inen
çizgilerle Güney kutup sahillerine kadar
uzanýyordu. Haritada Amerika, kuzeyi,
ortasý ve güneyiyle var. Bunun yanýnda
Grönland ve Antarktika da mevcut. Doðu
kýsmýndaysa Avrupa yukarýdan aþaðýya yer
alýyor. Haritanýn çizimini gerçekleþtiren Piri
Reis, tarihini de þifreli yazý ile “Harere el
fakir Piri bin Hacý Mehmed el müþtehir
Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka
Güncel
biraderzade-i Kemal Reis fi þehr-i Gelibolu.
Afiullah anhüma þehr-i muharrem sene tisa
aþer ve tisama” olarak kayda almýþtý. Ayný
sözlerin çevirisi ise “ Ýþbu haritayý Kemal
Reis’in biraderzadesi unvanýyla bilinen Hacý
Mehmet oðlu Piri 919 senesi muharreminde
(1513 senesi 9 mart ila 7 nisan tarihleri
arasýnda) Gelibolu’da çizmiþ ve yazýya
aktarmýþtýr.”
Piri Reis, haritanýn çizimini sonuçlandýrdýðýnda kendi baþarýsýný “Uþbu harti
(harita) misalinde harti, asýr içinde
kimesnede (kimsede) yokdur” diyordu ki
gerçekten de Piri Reis’in haritasý bilinen
dünya keþifler tarihini sarsacak özelliklere
sahipti. Harita çizildiði tarihten sonraki
yüzyýllar içinde Topkapý Sarayý’nda sýký
sýkýya korunmuþtu. Haritaya dikkatlice
bakanlar bir ayrýntýyý hemen görebiliyordu.
Haritanýn sað tarafýndaki kýsmý yani
Ýspanya’dan Sahra Afrika’sýna kadar inen
bölümü sanki bir makas veya býçakla çentiklenerek kesilmiþti. Haritanýn kesilen
parçasýnýn geride kalan kýsmý Afrika ve
Asya’yý gösteriyordu ve kuvvetle muhtemel
bir dünya haritasý idi. Ancak, elde kalan
kýsým sadece Atlas Okyanusu ve civarýný
gösteriyordu. Bir þekilde birileri kendi ihtiyacý için olsa gerek, haritanýn önemli kýsmýný
kesmiþ yok etmiþti. Her þeye raðmen, haritanýn bu hâli bile çok büyük bilgiler içeriyordu. Haritanýn sol alt kýsmýnda Osmanlý
yazýsý ile yazýlan bölümde de haritanýn
hangi yollardan yapýldýðý hakkýnda ayrýntýlý
açýklamalar vardý. “ Bu diyara Antilya derler… Arab tarihinin sekiz yüz doksan altý
yýlýnda bulunmýþdur… Amma þöyle rivayet
iderler kim Ceneviz’den bir kâfir adýna
Kolonbo dirler imiþ, bu yerleri o bulmýþdur.
Merhum Gazi Kemal (Reis)’in Ýspanyalu bir
kulu vardý. Mezbur (adý geçen þahýs) kul
Kolonbo ile üç defa ol diyara vardým diyü
Kemal Reis’e hikâyet idüp (anlatýp)… Ve
hem Kolonbo ulu müneccim imiþ. Mezbur
(þimdiki) haritada olan bu kenarlar ve
cezireler (adalar) kim vardur, Kolonbo’nun
haritasýndan yazýlmýþdur”. Bu bilgilerin
ýþýðýnda Piri Reis, dünya haritasýný çizerken
Kristof Kolomb’un haritasýnýn kendi eline
geçtiðini ve ona bakarak sahil kýsýmlarýný
çizdiðini itiraf ediyor. Piri Reis’in, haritayý
hazýrlarken Kolomb’un bilgilerinden yararlandýðý belirtiliyor. Bu bilginin, yazýnýn
kesin doðru olup olmadýðýný tespit edememekle beraber burada yazma gereði duydum. Ne olursa olsun, haritanýn Piri Reis ve
Osmanlý denizcilerinin emeðiyle oluþtuðu
ortada. Diðer yandan Piri Reis, haritada
Alpay
ÝÐCÝ
görülen ülkenin adýnýn da “Antilya”
olduðunu vurgulayarak batýlýlarýn
“Amerika” olarak isimlendirdiði ismine de
uymuyor. Piri Reis’in dünya haritasý
üzerindeki verdiði bilgiler þaþýrtýcý özellikleri yansýtýrken bütün bilim dünyasýnýn cevabýný vermekte zorlandýðý görüþleri de
gözler önüne seriyor. Bilgiler ýþýðýnda
Antilya ülkesinin bulunduðu tarih olarak
hicrî 870’in karþýlýðý 1465 yýlýna denk
gelmektedir. Fatih Sultan Mehmet’in Ýstanbul’u fethinden kýsa bir süre sonrasýna rastlar. O günlerin dünya devletler sahnesinde
Mýsýr’da hüküm süren Memluklular ile
Anadolu ve Balkanlar’da giderek güçlenen
ayný zamanda Akdeniz’de büyük bir güç
hâline gelen Osmanlýlarýn adý geçiyordu.
Öncelikle þu sorunun cevabýný tarihçiler vermekte zorlanýyor. 1492, 1493, 1498, 1503
yýllarýnda dört kez o ülkeye (Amerika’ya)
keþif seferi yapan Kristof Kolomb’un yanýnda harita çizim uzmanlarý da vardý. Özellikle
1498 yýlýnda çizilen Venezüella ve Brezilya
sahillerini gösteren Kolomb’un haritasýna ne
oldu?
Piri Reis, Kolomb’un haritasýna bakarak kýta
sahillerini çizdiðini söylediðine göre bir þekilde bahsi geçen harita Osmanlý’nýn
dolayýsýyla da Piri Reis’in eline geçmiþtir.
Kemal Reis’in kulu (adamý/casusu) olarak
gösterilen bir kiþinin de Kolomb ile üç defa
keþif gezisine katýldýðýný söylemesi bütün
bilgilerini Piri Reis’e aktarmasý da önemli.
Bir þekilde Osmanlý ile iþbirliði yapan bilgileri toparlayan þahýslar/casuslarýn varlýðý da
ortaya çýkýyor. Öyle bir dünya devleti için
hiç de þaþýlacak bir þey deðil.
Harita üzerinde þimdiki Haiti adasýnýn
bulunduðu yer “el cezire izle despanya”
(Ýspanya adasý) adýyla çizilmiþ. Ama ayný
adanýn yakýnlarýnda birbirini izleyen küçük
adalar topluluðu var: Varak, Vasit, Gadanda,
Santmoriyo, Samokoslo, Kavad isimlerini
taþýyan… Ýlginç olan ise Ýspanya (Haiti)
adasýnýn doðusunda deniz içinde “üç kayýk”
þekli çok sade olarak çizilmiþ bir hâlde
duruyor. Bölgenin bugünkü adý “Turcs and
Caicos” adýyla adalar topluluðu ve
Ýngiltere’ye baðlý bir sömürge ülkesi.
Ýngilizce yazýlý ülkenin adýný Türkçeye
çevirirsek “Türkler ve Kayýklar” ülkesi
oluyor. Ayný ülkenin bütününü teþkil eden
adalar topluluðunun isimleri de Rumkaya,
Onkaya, Yüzkaya, Binkaya, Keskinada,
Gökburun, Saltkaya, Grandtürk olarak
ortaya çýkýyor. “Türkler ve kayýklar” ülkesi
tarihi üzerinde yapýlan bir araþtýrma sonucu
ayný adalar topluluðunun merkezi olan
Soldan Saða
1. Türkiye’nin bayan þarkýcýnýn adý ve
soyadý
2. Doðum iþi yapan kadýn — Türkiye’nin
bir rock grubu
3. Fransýzca su — Voz — Titan
4. Ýtalya — Asya’da bir dað — Sodyumun
kýsaltmasý
5. Tuðla ile odalarda yapýlan ocak —
Irmak taþýdý
6. Kadýn giysisi — Geçmiþ zaman
Yukarýdan Aþaðýya
1. Padiþahýn karýsý
2. Ýbrahim Tatlýses’in kýsaltmasý — Binek
bir hayvan
Cockburn (Gökburun) þehir meclisinin
aldýðý karar gereði 1869—75 yýllarý arasýnda
bayrak tespiti yapýlýyor. Haç simgesi bulunan çizgilerin orta yerinde bir daire içinde
“hilal ve üç yýldýz” þekilleri yerleþtirilmiþ.
Haç simgesinin ayný topraklarýn Ýngiliz
sömürgesi olduðuna bir iþarettir. Ama iç
kýsýmdaki dairede bulunan hilal ve üç yýldýz
ayný dönemin Osmanlý/Türk bayraðýnýn bir
yansýmasýdýr. Ada halkýnýn kendisini Türk
soylu hissettiðinin bir sonucu olabilir. Piri
Reis’in 1513 yýlýnda harita üzerinde bir þifre
olarak gösterdiði “üç kayýk” veya “kayýklar”
simgesinin bulunduðu yerde Türk soylu
insanlarýn bulunmasý hatta onlarýn
Ýngiltere’ye baðlý bir devlet hayatý yaþamalarý Amerika kýtasýnda Kolomb öncesi
Türklerin yaþadýðýný da gösterebilir. Piri
Reis’in ýsrarla söylediði Antilya ülkesinin
hicrî 870 (miladî 1465) yýlýnda bulunmuþ
olduðu görüþleri haklýlýk kazanýr. Bu bilgilerin ýþýðýnda Fatih Sultan Mehmet
zamanýnda Osmanlý’nýn yönlendirdiði Türk
denizciler Antilya (Amerika) kýtasýna keþif
seferi düzenlemiþler, bulduklarý ülkeye yerleþerek isimlerini de vermiþlerdir. Piri
Reis’in haritasýndaki birtakým iþaretlerin sýrlarý 20. yüzyýl ortalarýndaki uzay çalýþmalarý
ile de doðrulandý. 1982 yýlýnda Astronot
Eduardo Herran, Peru’nun güneyindeki And
Daðlarý ile okyanus arasýndaki bölgede
kalan Nazca’daki daðlýk bölgenin uydu
resmini inceledi. Daðlarýn derinliklerinde 32
metre boyunda bir “insana benzeyen” þekil
gördü. Ve görünüþüne bakarak “Astronot
adamý” ismi verildi. Piri Reis’in 1513 tarihli
haritasý da dikkatle incelendiðinde
Brezilya’nýn batýsýnda kalan yüksek
sýradaðlarda yaþayan bir dað adamýnýn çizimi yapýlmýþtý. Piri Reis, dað adamýnýn özelliðini; “Bu canavarýn yedi karýþ boyu vardýr.
Göz aralýðý bir karýþtýr” sözleriyle açýklamýþ.
Piri Reis, günümüzden yüzyýllar öncesi
insanoðlunun henüz ayak basmadýðý Güney
Amerika’daki And Daðlarý’nýn Büyük
Okyanus’a bakan daðlýk bölgesinde “Uzun
boylu” garip bir adama, insana veya maymuna benzeyen kuyruklu canlýlarýn varlýðýndan bahsetti. Piri Reis’e, haritasýný çizerken
insanoðlunun ancak 20. yüzyýl sonlarýnda
varlýðýný belirleyebildiði And Daðlarý’nýn
vadilerinde insan ve hayvan þekillerinin
bulunduðu görüntülerin ortaya çýkmasý bir
tesadüf olmasa gerekir. Pek çok araþtýrmacý
Nazca’daki garip insan ve hayvan þekilleri
ve geometrik çizimlere bakarak bunlarýn
uzaydan gelenler tarafýndan çizilmiþ olduðu
görüþlerini ileri sürdüler. Peki ünlü Türk
haritacýsý Piri Reis, bir uzaylý olmadýðýna
göre ünlü haritasýnda daðlarda yaþayan garip
insan ve hayvan çizimlerini nasýl yaptý?
Bugünkü karýþýklýk ve sýkýntýlar içinde,
geçmiþimizi, kültürümüzün derinliliðini
bazen unutuyoruz. Övünecek ve ileriye
güçle bakmamýzý saðlayacak o kadar çok
özelliðimiz var ki...
3. Neon — Unimited Mision Ýnternational
4. Elektron — Sirkte veya futbolda aldatma
5. G.S Ümit .....
6. Turistlere yatma imkaný saðlama
Motel — Metre
7. F.B eski yöneticisi Ali ... — Dilek, þart
eki
8. Ýki tarla arasýnda sýnýr — Kendini
beðendirmek
9. A.B.D’li bayan aktör ... Vud
Geçen haftaki bulmacanýn
çözümü no:8
Arif, Toto, Matematik, ec, son, ns, rai, l,
tai, i, plato, j, krep, akçe, atký, maun
To p l u m
16
Türk Diyanetinden
Din ve Toplum
Kosova’ya anlamlý hediye
Perþembe, 5 Temmuz 2007
M. Tevfik Yücesoy
E
[email protected]
[email protected]
ERKEKLERÝN KÜPE
TAKMASI
rkeklerin bayanlar gibi ister
kulaklarýna, isterse Batý
toplumlarýnda bazý gençlerin
yaptýðý gibi dil, dudak, göbek ve
yanaklarýna küpe takmasý ele alacaðýz. Kosova da genç erkeklerin
hatta orta yaþlý erkeklerin bile küpe
taktýklarýný müþahade ediyorum. Bu
husus -Küpe takmak islama göre
caiz mi?- bana hem küpe takan genç
kardeþlerimden hem de cami
cemaatinden defalarca sorulmuþtur
sorulmaktadýr. Bu yazýmda kalýcý bir
cevap olsun düþüncesi ile Sn. Ahmet
Korucan’dan da alýntý yapmak sureti
ile cevap yazmaya çalýþacaðým.
Öncelikle küpe bir ziynet eþyasýdýr.
Yani süslenme vasýtasý. “Allah
güzeldir, güzeli sever.” (Müslim,
Ýman, 147) fehvasýnca fýtrî ölçüler
içinde kalmak þartýyla bayanlarýn da
erkeklerin de süslenmeleri hem
ihtiyaç hem hak hem de vecibedir.
Fýtrî ölçüler; yaratýlýþ deðiþikliðine
yol açacak tasarruflara girmeme,
karþý cinse benzememe, erkekler için
genel-geçer Ýslami emirlerle yasaklanan altýn, gümüþ, ipek gibi ziynet
eþyalarý kullanmama ve israf
etmeme gibi þeylerdir. Genel bir ölçü
olarak da þu denilebilir: Beden ve
ruh saðlýðýný tehlikeye atacak yollara
girmeme. Bu açýdan erkek adýna
süslenme nedir, o süsleneyim derken
hangi ziynet eþyalarý kullanýr/kullanabilir gibi hususlarda Ýslam alimleri
farklý müzakerelerde bulunmuþ, farklý sonuçlara ulaþmýþlardýr. Kilit
kavram, içinde yaþanýlan ülkenin
genel kültürüdür. Bu aþama küpenin
yeri nedir diyecek olursanýz; çok
ender de olsa bazý çaðdaþ Ýslam bilginleri Müslüman’ýn içinde yaþadýðý
toplumun kabullenmesine baðlý
olarak erkeklerin küpe takabileceðini
söylemektedirler. Onlar Osmanlýlar
döneminde bazý leventlerin (denizci)
ve eðer tarihî rivayetler doðruysa
Yavuz Sultan Selim’in küpe takmasýný bu görüþlerine delil olarak
gösterirler.
Ama çoðunluðu teþkil eden ulema,
meseleye fýtrat açýsýndan bakarak
erkeklerin küpe takmasýnýn caiz
olmadýðýný söylemektedirler. Bizim
de katýldýðýmýz bu görüþte esas olan,
müslim-gayrimüslim adeta bütün
insanlýða mal olmuþ genel kabuldür.
Bugün her ne kadar bazý Batý
toplumlarýnda erkekler küpe taksa
da, bunlar marjinal bir grubu oluþturmakta ve kendi aileleri baþta olmak
üzere toplumlarýndan kabul
görmemektedir. Ýnsan haklarý, ferdî
özgürlükler, küpe takan erkeklerin
hoþ görülmesine yetmemektedir.
Bu grupta yer alan alimlere göre
Sultan Yavuz Selim’in küpe takmasý
delil olarak kullanýlamaz; çünkü o,
Mýsýr seferinde kölelerin köle olduklarýnýn tescili için küpe taktýklarýný
öðrenince, ‘Biz de Allah’ýn kölesiyiz’ deyip küpe takmýþtýr. Yavuz’un
bu davranýþý kulluk anlayýþý ve
Allah’a baðlýlýðý adýna sadece takdir
edilir derler. Ayrýca Ýbn Abbas’tan
gelen bir rivayette Efendimiz (sas),
erkeklere benzemeye çalýþan kadýnlara, kadýnlara benzemeye çalýþan
erkeklere lanet etmiþtir. (Buhari,
Libas, 61) Nitekim 15 asýrlýk Ýslam
tarihinde erkeklerin küpe takmasýnýn
hemen hemen hiçbir coðrafyada
genel kabule mazhar bir âdet olmamasýnda Efendimiz’in bu yaklaþýmýnýn payý büyüktür. Fýkhi açýdan söylenenler bir tarafa, esas bizim
bu hastalýðýn kökenlerine inmemiz
lazýmdýr. Kendimizi aldatmanýn bir
manasý yok. Gerçeklerle yüzleþmekten korkmayalým. Gençlerimizin
bugün küpe takmalarýnýn asýl sebebi
tek kelime ile Batý hayranlýðýna kurban olmalarýdýr. Yaptýklarý, körü
körüne bir taklittir. Dinî ve ahlakî
deðerlerden alabildiðine uzak, asýrlýk
örf-âdet, gelenek ve göreneklerimize
kapalý bir camiada kendine yer bulabilmektedirler bu türlü þeyler. Bizler
belki 2 asýrdýr tarihe özne olamamýþýz. Zavallý birer nesne olarak
hayatýmýzý idame ettiriyoruz. Ferdî
açýdan da bu böyle, içtimaî açýdan
da. Dolayýsýyla bu sonuca þaþýrmamak gerek. Asýl þaþýlacak þey,
kültürel açýdan yabancýlarýn bunca
istilasýna raðmen hâlâ ayakta
kalýþýmýz olmalý. Bunda da kerameti
kendimizde aramayalým. Eðer ortada
bir keramet varsa, önce Allah’ýn
inayeti, sonra inandýðýmýz deðerlerin
saðlamlýðýndadýr.
Öyleyse, dert bu olduðuna göre,
derman apaçýk ortada; öze dönme.
Bizi biz yapan deðerlerle yeniden
tanýþma, buluþma, kaynaþma ve hayata taþýma. Ýþte o zaman bu ve benzeri meseleler kendiliðinden hal olacaktýr.
T
ürkiye Cumhuriyeti
Diyanet Ýþleri
Baþkanlýðý tarafýndan Kosova’ya gönderilen
yaklaþýk 10 bin adet
Kuran-ý Kerim ve temel
dini kitaplar hafta
içerisinde baþta Prizren
olmak üzere tüm Kosova
geneline daðýtýldý.
Türkiye Cumhuriyeti
Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý
Kosova Temsilcisi Tevfik
Yücesoy, konuyla ilgili
gazetemize yapmýþ olduðu
açýklamada, Türkiye
Cumhuriyeti Diyanet Ýþleri
Baþkanlýðý tarafýndan
Kosova’ya gönderilen yaklaþýk 10 bin adet Kuran-ý
Kerim ve temel dini kitaplarýnýn etnik ayrýmý
gözetmeksizin Ýslam
dinine mensup tüm
Kosovalýlara daðýtýldýðýný ifade etti.
Yücesoy, faaliyetin baþlýca amacýnýn
Kosovalý kardeþlerimizin bu taleplerini elden geldiðince yerine getirebilmek ve onlarýn dini bilgiler
konusunda gerekli kitap yardýmý
yaparak her türlü destek sunabilmek
olduðunu vurguladý.
Geçen Cuma günü kýlýnan Cuma
namazý çýkýþýnda Prizren’in “Sinan
Paþa” ile diðer camilerinde Türkiye
Cumhuriyeti Diyanet Ýþleri
Baþkanlýðý Kosova Temsilciliði
tarafýndan daðýtýlan Kuran-ý Kerim
kitaplarý Prizrenliler tarafýndan memnuniyetle karþýlandý. Türkçe mealli
Kuran-ý Kerime sahip olan Prizren
vatandaþlarý bu yardýmlarýndan
dolayý Türkiye Cumhuriyeti Diyanet
Ýþleri Baþkanlýðýna ve Kosova
Temsilciliðine teþekkürlerini iletirken, savaþtan sonra her türlü
yardýmlarýyla Kosova insanýnýn
yanýnda olan Türkiye
Cumhuriyeti’ne þükranlarýný dile
getirdiler. Kosova ve Kosova insanýn
geçmekte olduðu bu tarihi süreçte
Türkiye Cumhuriyeti’nin katkýlarýný
unutmanýn mümkün olmadýðýný dile
getiren “Sinan Paþa” cemaati, bu
desteðin artarak devam etmesini istediler.
D UYURU
Cuma günü 6 Temmuz 2007 tarihinde, Kosova AGÝT Misyonu ve Mamuþa
Pilot Belediyesi Birimi iþbirliði içerisinde gerçekleþen “Topluluklar ve
Arabuluculuk Komitelerinin Promosyonu” projesi çerçevesinde halka açýk
toplantý düzenlenecektir. Mamuþa Kültür Merkezi’nde Cuma günü saat
10:30’da düzenlenecek olan toplantýya Mamuþa halký davet edilmektedir.
Kosova AGÝT Misyonu ve Mamuþa PBM
NJOFTIM
Misioni i OSBE-së në Kosovë në bashkëpunim me Pilot Njësinë
Komunale Mamushë, në kuadër të promovimit të projektit “Promovimi i
Komitetit për Komunitete dhe Komitetit për Ndërmjetësim” do të organizojë një takim publik me qytetarët. Ftohen qytetarët për pjesëmarrje në
këtë takim që do të mbahet më 06 Korrik (E Premtë) në ora 10:30 në
Shtëpinë e Kulturës në Mamushë.
Yardým Kampanyasý
Misioni i OSBE-së në Kosovë dhe Pilot Njësia Komunale Mamushë
Sevgili okuyucularýmýz, saðlýk sorunlarý yüzünden baþlatýlan bir yardým
kampanyasý çerçevesinde Sebahat Demir isimli hemþehrimizin tedavisi
için bir katký siz de sunun. Yardýmlarýnýzý Procredit Bankasý,
1120145803000131 numaralý cari hesabýna yatýrýn. Esirgemeyeceðiniz
destek bir hayata yaþam kaynaðý oluþturacak.
17
Perþembe, 5 Temmuz 2007
Esengül Laya
Anma
Aramýzdan ebediyete ayrýlýþlarýnýn yedinci yýlýnda
Ertan Laya
Erkan Laya
Tamer Güçlütürk
Rahmetle ve büyük bir özlemle anýyoruz.
Gülcan Laya
Bir bilseniz, özleminizi mýsralara sýðdýrmak, yýllarca hasretin acýsýný
dindirmeye çalýþmak ve ciðerimizde kanayan sýzýyý ifade etmede kelime
bulamamak ne kadar zor... Dualarýmýz hep sizinle, ruhunuz þad,
mekanýnýz Cennet olsun.
Evlatlar, kardeþler, yokluðunuza bir türlü alýþamadýk...
Laya ve Güçlütürk Ailesi
Ýhsan
(Randobrava)
Baymak’ý
Deðerli annemiz, ablamýz, kayýnvalidemiz, ninemiz
14’üncü gününde rahmetle ve saygýyla anýyoruz.
Acýyanlar:
Oðullarý: Þükrü, Fikri ve Naser.
Kýzý: Türkan.
Kardeþi: Süleyman.
Gelinleri: Bahar ve Ariyeta.
Damadý: Nafiz.
Torunlarý: Sebil, Saner, Selen, Fati ve Bertan.
Ölümünün 14’üncü gününde hepimiz
mekanýnýn cennette olmasý için yüce
Mevla’ya duacýyýz.
Seni her zaman kalbimizde yaþatýyoruz.
Seni hiçbir zaman unutamayacaðýz.
Kadýn
Egzersizi bilinçli mi
yapýyorsunuz?
Yaz geldi, herkesi kilolardan
nasýl çabuk kurtulurum telaþý
sardý... Zayýflarým umuduyla
bilinçsizce yapýlan egzersizlerin size faydadan ziyade
zarar getirdiðinin farkýnda
mýsýnýz?
Yürüyüþ, düþük-orta þiddetli
koþular en ideal olan çalýþmalardýr. Fakat önemli olan
çalýþmanýn þiddetini (tempo)
ve süresini ayarlamaktýr. Genel
olarak, bu tür çalýþmalar tamamen görsel ve seçilen model
çalýþmalara dayanmaktadýr.
Yani saðlýk için egzersiz yapan
bireylerin yüzde 90’ý ya da
fazlasý, bilimsel ve sistematik
bir program uygulamamaktadýr. Görsel bilgilere dayanarak yapýlan çalýþmalar istenilen hedefi yakalayamaz.
Unutulmamasý gereken en
önemli þey; her bireyin tüm
Genel saðlýk kontrolü þart
Antrenman programlarýna
baþlamadan önce hekiminize
baþvurarak genel bir saðlýk
kontrolünden geçmeniz
gerekir. Özellikle efor testi
18
yaptýrmanýz gereklidir. Bu test
sonucu eforlara direncinizi
dolayýsýyla kapasitenize uygun
antrenman programlarýný elde
edebilirsiniz.
Çalýþma þiddetinin tayini; en
önemli problem çalýþma þiddetinin tayinidir. Þayet düþük
þiddette çalýþýrsanýz bir
geliþim saðlayamazsýnýz, yüksek þiddette çalýþýrsanýz
yaralanma riskiniz vardýr üstelik istenilen olumlu etkileri
elde edemezsiniz. Çalýþma þiddetinin tayini, kesin yöntemler
ile, bireyin maksimal oksijen
kullanma kapasitesi
(max.VO2) ölçülerek laboratuarda gerçekleþtirilebilir. Fakat
basit ve yaklaþýk olarak çalýþma þiddetini tayin için; maksimal kardiyak frekans (nabýz)
yüzdesini alarak efor þiddeti
ayarlanabilir.
Aerobik kapasitenizi
geliþtirmek için maksimal
kardiyak frekansýnýzýn yüzde
60-90’ý arasý bölgede antrenman yapmanýz gerekir.
Öyleyse aerobik antrenmanýnýz
108 ile 162 nabýz arasýnda bir
bölgede gerçekleþmelidir.
Nabzý bilmek önemli
Þayet yeni baþlýyor iseniz, en
iyisi bu aralýðýn alt sýnýrýndan
(maksimal kardiyak frekansýnýzýn yüzde 60-70) baþlamak
gerekir. Antrenmanlarýn ilerlemesi sonrasý, ne kadar form
kazanýrsanýz o kadar daha yüksek yüzde ile çalýþabilirsiniz.
Nabýz alýmý; bir dakikalýk
nabýz sayýsý rehber olarak
alýnýr. En iyi yöntem özel
amaçlý Polar saatler dir. Fakat
boynun iki yanýndaki karotis
(þah damarý) damarlarýn biri
üzerine tek taraflý olarak orta
ve yüzük parmak birleþtirilerek hafifçe bastýrýlýr, 15
saniye nabýz sayýlýr 4 ile
çarpýlarak çalýþma nabzý
bulunur.
fiziksel ve fizyolojik özellikleri, dolayýsýyla kapasiteleri
farklýdýr. Bunun için antrenman yükleri de farklý olacaktýr.
Perþembe, 5 Temmuz 2007
Bunun için önce maksimal
kardiyak frekans tespit edilir
(yani kalbinizin dakikada
vurum yapabileceði en yüksek
deðer). Bu deðeri bulmak için
220 sabit sayýsýndan ‘yýl’
olarak ‘yaþ’ çýkarýlýr. Örnek:
þayet 40 yaþýnda iseniz; 22040= 180, sizin maksimal
kardiyak frekansýnýzdýr.
Bu yöntemin yanýnda, çalýþma
þiddetini tayin için ‘solunum
yöntemi’, ‘aerobi egzersiz’
bölümünde açýklanmýþtýr.
Antrenmanýn sýklýðý
Baþlangýçta çalýþmayý kýsa bir
süre uygulayýnýz, asla kendinizi zorlamayýnýz. 5 dakika
koþtuktan sonra dinlenin.
Elbette ki çalýþma öncesi ýsýnmayý unutmuyorsunuz.
Antrenman süresini önce 1
sonra 2 sonra 3 km koþabilmek
için düzenli olarak ayarlayýnýz.
Soluk soluða kalmadan ýlýmlý
tempoda koþmayý unutmayýnýz.
Þayet iyi bir düzeye gelirseniz
koþarken arkadaþlarýnýz ile
sohbet edebilirsiniz.
Bir kaç ay antrenmanýn sonunda, yorulmadan kas aðrýlarý
olmadan, önemli mesafelere
ulaþabilirsiniz (10 km).
Haftada 3 antrenman seansý
idealdir. Haftanýn bir günü 15
km koþmaktansa 3 kere 5 km
koþmak daha iyidir.
Çalýþma yükünü dilimlere
bölün
Bir seanslýk 15 km koþu kalbi
ve tendonlarý daha fazla zorlar,
lokmalarý küçülterek almanýn
sindirimi daha kolay olacaðý
gibi, çalýþma yükünü de dilimlere bölmek organizmanýn yüklenmeyi sindirmesi bakýmýndan
daha uygun olacaktýr. Ayrýca
bu koþular günün ayni saatlerinde gerçekleþtirilmelidir,
form durumunuz ilerledikçe
haftada 4-5 seans düzenleyebilirsiniz. Koþu esnasýnda baþ
öne eðik olmamalýdýr.
Þayet yürüyüþ düþünülüyor ise
her gün en az bir saat yapýlmalýdýr. Koþular maksimal
kalp atým hýzýnýzýn altýnda
olmalýdýr, 20 ya da 30 dakika
yeterlidir. Þayet bazý kurallara
uyarsanýz yaþýnýz ilerlemiþ
olsa da uzun süre koþabilirsiniz.
Kalp-damar sisteminin antrenmaný devam eden bir süreçtir
ve sabýrlý olarak
kuvvetlendirilmesi gerekir.
19
Ý
Perþembe, 5 Temmuz 2007
Çok Eski Bir Þehir, Petra
ki bin yýl önce Ürdün çölünün
derinlerinde geliþmiþ, PETRA
adý verilen eski bir þehir vardý.
Bu þehir güçlü Nabataean krallýðýnýn baþkentiydi. Petra,
Arabistan, Mýsýr ve Akdeniz
ticaret yolu üzerinde inþa edildi.
Ticaret merkezi olarak, çok varlýklý ve güçlü bir baþkent oldu.
Hareketli bir þehir yaþamý vardý,
bol çiçekli bahçeler, çok süslü
evler ve Hindistan, Arabistan ve
Mýsýr’dan getirilen egzotik
eþyalarla dolu dükkanlarý vardý.
Petra, Roma Ýmparatorluðu
tarafýndan alýndýktan sonra yüzyýllar içinde
istikrarlý þekilde geliþti. Sonunda Roma ticaret
merkezini Petra’dan uzaklaþtýrdýðýnda,þehrin
önemi yavaþça kayboldu. Zamanla bu
yaþayan,canlý þehir terk edildi ve bir enkaz
haline dönüþtü.
500 yýl geçtikten sonra þehir unutuldu ve
yalnýzca oranýn halký tarafýndan
bilindi.1800’lerde batýlý kaþifler Petra’yý
yeniden keþfettiler. Bugün dünyanýn en ünlü
eski Roma þehirlerinden biridir. Halen % 5 i
ortaya çýkarýlmýþ ve pek çok sýrrý saklýdýr.
Petra’nýn hikayesi Nabataeans adý verilen
bir grup Arap göçebesiyle baþlar. Diðer göçebeler gibi vatansýz, oradan oraya göç ederek
develer,koyunlar ve keçi sürüleriyle yaþarlardý. Zamanla hayatta kalma becerileri ve çöl
bilgileri Nabateans lara yardým etti. Baþarýlý
birer tüccar oldular. Arabistan, Mýsýr ve
Akdeniz den gelen önemli kazanç bölgesinin
baharat ve tütsü ticaretini kontrol etmeye
baþladýlar.
Bu göçebe tacirlerin,çöl tüccarlarý kadar
zengin olduðunu biliyoruz. Onlarýn koyun
derisi çadýrlarý yavaþça büyüyüp geliþti, dev
eserlere ve büyük evlere dönüþerek bugünkü
Petra oldu.
avus kuþlarýnýn kuyruðunda bulunan
“gözler”deki parlaklýk ve ýþýltýlýyý
tüylerdeki mikroskobik, yansýtýcý yapý
oluþturmaktadýr. Bilim adamlarý tüylerin bazý
bölümleriyle ýþýðýn birbirini etkilemesi sonucu
renklerin oluþtuðunu bilmektedir. Fakat
þimdiye dek hangi kýsým olduðunu öðrenememiþlerdir.
Çin, Shangai Fudan Üniversitesinden
fizikçiler, Tavus kuþu tüylerini çok güçlü elektron mikroskoplarý altýnda incelemiþlerdir. Her
tüyde insan cildini koyulaþtýran madde olan
melaninden oluþan çubuk katmanlarý görmüþlerdir. Bu çubuklar kaleydoskop (çiçek
dürbünü) gibi hareket edip ýþýk dalgalarýný
ayrýþtýrarak göz kamaþtýrýcý yansýmalara neden
olur.
T
Elmanýn güzelliði...
E
lma, her zaman en kolay ulaþýlabilen, sarýsý, kýrmýzýsý ve
yeþili gibi türlü renk ve tatlarda çeþitleri olan bir meyve.
Bu kadar bol olmasýnýn bir sebebi olmalý. Ýþte sebep-
leri...
Elma, tüm dünyada çok eskiden beri bilinen ve sevilerek
yenen bir meyve. Eski Çin týbbýnda elmanýn ateþ düþürücü
olduðuna inanýlýr ve akciðerin
ateþli hastalýklarýnda serinletici
bir etkisi olduðu kabul edilirdi.
Tarih boyunca herkes tarafýndan kabul edilen ve þu anda
bilimsel olarak ispat edilen
etkisi ise, içerdiði posadan
dolayý baðýrsaklarý iyi
çalýþtýrdýðýdýr. Ýçerdiði elma
asidinin zararlý bazý baðýrsak
bakterilerinin üretimini frenlediði düþünülüyor. Eski
Romalýlar elmanýn baðýrsak
çalýþtýrýcý özelliðini bildiklerinden dolayý kabýzlýk durumunda ilaç gibi kullanmýþlar.
Tavuskuþu
O
Filiz ve Umut
Ali ve Ýsra
Elektrikçi
nlar olmadan, ýþýklar yanmaz, bilgisayarlar çalýþmaz ,
televizyonlar duvarlara yerleþtirilmezdi. Elektrikçiler
bize elektriði saðlar. Onlar evlere, ofislere ve fabrikalara elektrik kablosu baðlar. Ayný zamanda elektrikli aletleri
monte eder. Elektrikçiler, elektriðin akýþ þemalarýný gösteren
haritalarý okuyarak iþe baþlarlar. Haritalar kablolarýn, elektrik
gereçlerinin ve çýkýþlarýn nerelere baðlanacaðýný gösterir. Yeni
bir bina için çalýþýrken elektrikçiler yeni haritalar yaparlar.
Sonra, kablolarý ve tüpleri duvarlarýn içine yerleþtirirler.
Elektrik kutularýný ve anahtarlarýný duvara monte ederler. Bu
yol elektrik devresi olarak adlandýrýlýr. Bütün bu yaptýklarý yerleþtirme olayýndan sonra, ohm metre, voltmetre ve osiloskoplarý kullanarak yaptýklarý devrenin doðru çalýþýp çalýþmadýðýný
kontrol ederler.
Bazý elektrikçiler fabrikalarda çalýþýr. Motorlarý, jeneratörleri ve elektronik robotlarý üretirler. Yöneticilere elektrik
tesisatýnýn yenilenmesi gerektiðini yada tehlikeli olduðunu
haber verirler. Bazý elektrikçiler tozlu, kirli yada sýcak yerlerde
çalýþmak zorundadýrlar. Elektrikçiler elektrik þokundan,
kesilme ve düþmelerden sakýnmalýdýr.
F
Ali Bilgin imzaladý
Spor
Kulüplere Þok haber
Kendisini 3 yýllýðýna Fenerbahçeli yapan sözleþmeyi törenle imzalayan Ali Bilgin, ‘Tam
zamanýnda geldiðimi düþünüyorum’ dedi.
enerbahçe’nin Antalyaspor’dan transfer
ettiði Ali Bilgin, genel sekreter Vedat Olcay
ile asbaþkanlar Ali Koç ve Mahmut
Uslu’nun da katýldýðý törenle 3 yýllýk sözleþmeye
imza attý. Kendisini birçok takým istemesine
karþýn Fenerbahçe’yi tercih etmesinde, geçen
sezon Antalya formasýyla çýktýðý maçta
Kadýköy’de gördüðü atmosferin en büyük etken
olduðunu söyleyen gurbetçi oyuncu, “Ayrýca
Fenerbahçe þampiyon takým biliyorsunuz. Bu
transferde emeði geçen yöneticilerimize teþekkür
ediyorum” diye konuþtu.
Ýþte dünyanýn en iyi 3 futbolcusu
T
he Times, þu anda futbol oynayan isimler arasýnda zirvedeki 11 ismi seçti.
Brezilyalý kramponlar zirveye kurulurken araþtýrmada Kaka ‘dünyanýn en iyi futbolcusu’ oldu. 1- Kaka : Brezilyalýlarýn
tekniðiyle Avrupalýlarýn disiplinini birleþtirin,
bakýn ortaya nasýl bir oyunvu çýkýyor. Ve eðer
kadronuzda Kaka gibi bir oyuncu varsa maçý
kaybetmekten korkmayýn ve takýmýnýzýn 1. sýnýf
bir takým olduðunu unutmayýn. Ýþte dünyanýn
F
þuandaki en iyi oyuncusu. 2- Ronaldinho : Bu
adamýn sürekli gülümsemesinin bir nedeni var
elbette. Sizin de karþýnýzdaki defans oyuncularýnýn dizleri titrerse gülmek ve rahatça topunuzu oynamak hakkýnýz olur. Ýyisi mi topu
Ronaldinho’ya verin ve þovu izlemeye devam
edin. 3- C.Ronaldo : Bu çocuktan önceki
devirde sað kanatlar pek bir yavaþ, silik ve
hareketsizdi. Bundan sonraki senelerde de sol
beklerin caný çok yanacaða benzer.
Ferrari dublesi
ormula 1’de Fransa Grand Prix’inde
Ferrari duble yaparken, Finli Kimi
Raikkonen birinciliði kazandý. 1 saat 30
dakika 54.200 saniye ile Avustralya’dan sonra
bu sezon 2. kez birincili kürsüsüne çýkan
Raikkonen’in ardýndan takým arkadaþý
Brezilyalý Felipe Massa ikinciliði elde etti.
Magny-Cours Pisti’nin Fransa Grand Prix’ine
son kez ev sahipliði yaptýðý yarýþta McLaren
Mercedes-Benz’in Britanyalý pilotu Lewis
Hamilton üçüncülüðü alýrken, takým arkadaþý 2
kez dünya þampiyonu olan Ýspanyol Fernando
Alonso 10. cepte baþladýðý mücadeleyi 7. bitirebildi. Ferrari, McLaren’in 3 yarýþlýk birincilik
serisine son verdi. Ancak McLaren 114 puanla
markalar klasmanýnda 89 puanlý Ferrari’nin,
Hamilton da 64 puanla sürücüler klasmanýnda
50 puanlý takým arkadaþý Alonso’nun önünde
liderliklerini sürdürdü.
Linderoth müthiþ bir oyuncu
B
aþkan Özhan Canaydýn, Galatasaray’ýn
Danimarka’nýn Kopenhag takýmýndan transfer
ettiði Tobias Linderoth’a övgüler yaðdýrdý.
Canaydýn, futbol kamuoyunda herkesin Lincoln’e odaklandýðýna dikkat çekerek “Herkes Lincoln’ü doðal
olarak ön plana çýkartýyor ama ben Linderoth’a hayran
kaldým. Türkiye’ye gelmiþ geçmiþ en iyi yabancýlardan
biri. Allah bir kaza sakatlýk vermezse ‘Baþkan uçakta
söylemiþti’ dersiniz. Ýlk idmanda izledim. Hoca bire bir
çalýþmasý yaptýrdý. Ayrý ayrý 10 kiþi ile karþýlaþtý.
Hiçbiri onu geçemedi. Müthiþ bir oyuncu. Bu sene
herkes onu izlesin’’ diye konuþtu. Futbol kamuoyunda
en iyi transferleri Galatasaray’ýn yaptýðý konusunda
hemfikir olunduðunu ifade eden Canaydýn, “Son yýllarýn en iyi takýmýný kurduk. Futbolcularýmýzýn uyum
saðlamasý halinde çok baþarýlý olacaðýmýza inanýyorum’’ dedi.
Perþembe, 5 Temmuz 2007
F
utbol Federasyonu Baþkan Vekili Affan Keçeci, Türk futbolunun gündemindeki yabancý kontenjaný tartýþmalarýna
nokta koydu. Affan Keçeci, “Biz yabancý oyuncu ile
ilgili kararýmýzý 6 oyuncu þeklinde vermiþtik. Bu tarihten sonra
yabancý sayýsýyla ilgili bir karara gerek duymadýk.
Gündemimizde yabancý oyuncu sayýsý yok. Ýlk toplantýmýzda
istifa eden kurullarýmýzýn yerine yenilerinin atanmasýný görüþeceðiz. Futbol Federasyonu ciddi bir kurumdur ve sýk sýk kararlarýný deðiþtirmez” dedi.
E
Fenerbahçe’ye
büyük onur
urosport’un hazýrladýðý ‘Kýtanýn en elit 20 ekibi’ listesinde, Türkiye’den sadece bir takým yer aldý: Roberto
Carlos’u transfer eden Fenerbahçe. Ýspanya Þampiyonu
Real Madrid’den Roberto Carlos’u kapan Türkiye Süper Ligi
Þampiyonu Fenerbahçe, bu transferle Avrupa devlerinin arasýna
girmeyi baþardý. Takýmlarýn transfer hamlelerini gözönüne
alarak ‘Kýtanýn en elit 20 ekibi’ni oluþturan Eurosport’un futbol
uzmaný Alex Chick, Sarý-Lacivertliler’e 18. sýrada yer verdi.
Lincoln’ü alarak büyük sükse yapan Galatasaray listeye
giremedi. Thieri Henry’i alan Barcelona zirveyi kaparken,
Fransýz yýldýzý elinden kaçýran Arsenal ise ilk 20 arasýnda gösterilmedi.
Tarihi silemezler
M
.Boro’lu Tuncay Þanlý,
100. yýl klibinden
çýkarýlmasýyla ilgili çok
özel açýklamalar yaptý. Tuncay
Þanlý ,F.Bahçe’nin 100. yýldaki
þampiyonluk görüntüsünden
çýkartýlmasý için “Baþarýlý olduk.
Görüntü olmasa da tarihte yeri
var” dedi. Ýngiltere’ye gitmenin
sebebi neydi? 4 yýllýk anlaþma
yaptýk. Ýngiltere Ligi Avrupa’nýn
en iyi ligi. Maçlarý 50 televizyon
kanalý veriyor. Yurtdýþýnda oynamak özellikle de Ýngiltere’de oynamak istiyordum. Bundan sonrasý daha da zor ve heyecanlý olacak.
Messi ile
Maradona’nýn farký
A
rjantin Teknik Direktörü Alfio Basile, Maradona ile
Messi’yi kýyaslayanlara cevap verdi. “Ýnþallah Messi,
Maradona’nýn yüzde 80’i kadar olabilir. Çünkü
Maradona eþsizdir. Yüzde 100 Marodana gibi olmak imkansýzdýr” diye konuþtu. Messi’nin çok büyük bir oyuncu olmasý
için yeterli altyapýsý olduðunu söyleyen Basile, “O her geçen
gün geliþen büyük bir oyuncu. Ama hala gerçek yörüngesine
girmesine zaman var. Burada, Copa America’da uluslarasý bir
oyuncu olduðunu sergileme fýrsatý olacak. O çok farklý bir
oyuncu” yorumunda bulundu.
Appiah için 5 milyon sterlin!
Ý
ngiltere Premier
Ligi ekiplerinden
West Ham
United’ýn,
Fenerbahçe’nin Ganalý
futbolcusu Stephen
Appiah’ýn transferi için
5 milyon sterlini gözden çýkardýðý belirtildi. Ýngiliz basýnýnda yer
alan haberlerde, Gana Milli Futbol Takýmý’nýn da formasýný
giyen 26 yaþýndaki futbolcunun Ýngiltere’de oynamak istediði ve
geçen yaz Arsenal’e transferinin söz konusu olduðu kaydedildi.
Haberlerde, Appaih’ýn Fenerbahçe ile 2 yýllýk daha sözleþmesi
bulunduðu, ancak 5 milyon sterlinlik bonservis ücretinin kulüp
yönetimini ikna etmeye yeterli olabileceði ifade edildi.

Benzer belgeler