nice yıllara BEK!
Transkript
nice yıllara BEK!
21 Ağustos 2011 Bursa Ecza Kooperatifi (BEK)’nin 32. Kuruluş yıldönümü, nice yıllara BEK! 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu Olsun! 1 Eylül Dünya Barış Günü! Ülkemizde, Bölgemizde, Dünyamızda onurlu ve kalıcı bir barış için elele! 31 Ağustos 2011 Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP)’mizin 1. Kuruluş yıldönümü, doğayla ve insanla dost nice yıllara! gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ www.edak.org.tr • [email protected] Bu ürün benim eczanemde neden yok? Her birimiz bir ürünü satın alırken mutlaka bir takım farklı parametreleri değerlendiriyoruz. Bu parametrelerin duygusal temelleri veya öngörüleri olabileceği gibi istatistiksel verilere de dayanması gerekmektedir... 2. Kumbara Kampanyasında 57 bin lira toplandı sayfa 2 Ağustos - Eylül 2011 • Sayı 63 Devamı 2. sayfada Ecz. Emre Bacanak EDAK Yönetim Kurulu Başkanı Satın Alma ve Sürdürülebilir Verimlilik Eczanelerimizde verdiğimiz sağlık hizmetinin yanı sıra ağırlıklı olarak bir ticari faaliyet yürütmekteyiz. Nasıl ki, verdiğimiz sağlık hizmetinin kaliteli bir biçimde sürdürülebilirliği için öncelikle öğrenciliğimiz döneminde aldığımız mesleki eğitimle yetinmeyip, bilgilerimizi tazeleyecek, geliştirecek meslek içi eğitim programlarına gereksinim duyuyorsak, sürdürmekte olduğumuz ticari faaliyetin de aynı özene, geliştirilmeye gereksinimi vardır. Ecz. Hüsnü Kaya Satın Alırken Kazanmak “Yanlış stoklama; stok devir hızının yavaşlığını veya hareketsizliğini, atıl durumda bekletilen değerlerin fazlalığını, doğru ürünün doğru zamanda, miktarda ve fiyatta satışa sunulmamasını, dolayısıyla Hasta/ Müşteri memnuniyetinin sağlanamamasına neden olur ve işletmeyi verimsizliğe götürür.”..devamı “Satın alırken kazanmak” Devamı 2. sayfada EDAK Genel Müdürü Hayri Özyaman Merhaba, Gazetemizin 63. sayısına hoş geldiniz. Geçtiğimiz bir ayın gündeminde Norveç’teki saldırının ve Afrika’daki açlık felaketinin inanılmaz acı görüntüleri ile Afrika’ya yardım seferberliği yer aldı. Gündemin çok hızlı değiştiği ülkemizde ise ilaç eczacılık alanında Medula’da yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle reçete karşılamadaki sıkıntılar ve reçetesiz ilaçların internetten satışındaki artış dikkat çekti. Özellikle kilo verdiren ilaçlar ile vitaminler ve saç çıkardığı söylenilen ilaçların internetten satışında yaşanan artış rekor rakamlara ulaştı. Biz de bu nedenle, bu ayki gündemimizde “Satın Alma” ve “Fatura Okuma” konularına özel yer verdik. Eczanelerimizin her geçen gün daha fazla karlılığa ve sermaye’ye ihtiyaç duyduğu şu günlerde, yönetimimizden, profesyonel yöneticilerimize “Satın alma nedir?” “Satın alma kararını nasıl vereceğiz?” konusu ayrıntılı işlendi. Mesleki gelişmelere bakıldığında önümüzdeki süreçte, eczanelerimizdeki satın alma yönetimi ile “Benim eczanemde bu ilaç neden Yok?”, sorusunun her geçen gün kafalarımızı daha çok meşgul edeceği görülüyor. Ayrıca, güncel konularımız arasında; Ege Üniversitesi, Eczacılık Fakültesinin Mezuniyet Töreni, Antalya Toplantılarımız, Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı, İstanbul Ecza Kooperatifi ve Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği (TEKB)’nin Genel Kurul Toplantıları yer aldı. Ekip çalışması ile birlikte başarmaya spor alanında çok güzel bir örnek olan yelken yarışlarında derece alan kadın ekibimiz “Peri Reisler” bu ay güncelimizde yer aldı. Denizi ve sporu sevenlerin beğenerek okuyacağını umut ediyoruz. 30 Ağustos Zafer Bayramınızı ve Şeker Bayramınızı kutlarız. Sağlıklı ve mutlu kalın. Yeşim Erdemir / gazeteedak Editörü Eczanelerimizde Satın Alma Yönetimi Kemal demirci EDAK Faturasını Okumayı Biliyor muyuz? sayfa 16 “Satışını yaptığımız ürünün çok büyük bir kısmının (ilaç) satış fiyatı bizim dışımızda belirleniyorsa daha fazla ekonomik verimlilik ve kârlılığı nasıl yakalayacağız ve uygulayacağız?” sayfa 14 Devamı 2. sayfada Fikret Çolak Peri Reisler! Sığacık, Alaçatı’dan Uluslararası sulara... Melis Cansever sayfa 24 EDAK Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Bülent Ergin Ali’nin Satın Alması sayfa 11 “Eczanemizdeki satın alma süreci, “Biten ilacı sipariş defterine yazmak” gibi basit bir eylem değil, çok parametreli bir iş sürecidir. Eczanede işimizi eskisi gibi yapmaya devam etmek istiyorsak söylenecek çok fazla bir şey yok ancak bu işi ciddiye alıyorsak ve hayatımızı değiştirmeye karar verdiysek, eczanede her gün şu soruyu soruyor olmalıyız; Bu ürün benim eczanemde neden yok?” 2 gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Lösemili çocuklar yararına başlatılan 2. Kumbara Kampanyasında 57 bin lira toplandı “İşbirliğimiz devam edecek” EDAK Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Ayşem Jale Kıhtır EDAK Ecza Kooperatifi tarafından, Ege Lösemili Çocuklar ve Onkoloji Derneği yararına yürütülen ve “Siz de tutun elinden, yaşama doğru bir adım daha atsın” sloganıyla duyurulan 2. Kumbara Kampanyası sona erdi. Kampanya kapsamında kooperatifin 230 gönüllü ortak eczanelerinde bulunan kumbaralarında, tam 57.000 TL para toplandığı tespit edildi. EDAK yetkililerince yapılan sayım da, İl Dernekler Müdürlüğünden bir görevli ve Ege Lösemili Çocuklar Ve Onkoloji Derneğinden birer yetkili de hazır bulundu. Proje; 28. Dönem EDAK Sosyal Sorumluluk Komisyonu Başkanı Ecz. Şule İlkkurşunlu’nun Koordinatörlüğünde başladı ve İlimiz mülki idari yönetiminden alınan özel izinle yaklaşık 2 yıl sürdü. “Bu bizim için büyük bir hediyedir” Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nazan Çetingül, EDAK Ecza Kooperatifi’nin başlattığı bu kampanya ile onkoloji servisinin tamamen yenilendiğinin müjdesini verdi. Konuşmasında 2 yıl süren kampanyanın sona erdiğini belirterek önümüzdeki süreçte yine farklı organizasyonlar ile işbirliğinin devam etmesini ümit ettiklerini söyleyen Çetingül, 6 yıl önce yeniden yapılandırılan hastanenin tekrar düzenlenmesinde kampanya ile büyük katkı sağlandığını ifade etti. Çetingül özetle şunları söyledi; “Bu bizim için büyük bir hediyedir. Hastanemiz son 2 yıl içinde dünya standartları kapsamında hizmet vermeye ve hasta kabul etmeye başladı. Onkoloji hastanemiz İzmir içinde yaklaşık 24 yatakla % 30 -40 oranında hasta kabul eden bir sağlık merkezi olarak hizmet vermekte. İzmir içinde toplam 4 onkoloji merkezi var ve bu merkezlerin toplam yatak kapasitesinin 100’ü bulmuyor. Yeterli donanımlı, yani hem malzeme hem yeterli sağlık uzmanları ile sağlık merkezlerimizin sürekli yenilenmesini sağlamak durumundayız. Konu çocuklar olunca daha çok dikkat çekilen bir hastalık olan lösemi hastalığında bölgemizde maalesef ki, her geçen gün artan hasta kapasitesi nedeniyle yeterli yatak kapasitesi ve donanıma sürekli ihtiyaç duyulmakta. Geçen sene bu tarihlerde başladığımız büyük tadilat henüz sona erdi. Bu tadilat ile sosyal kurumlarımızdan gelen yardımları her zaman bekliyoruz.” diye konuştu. “İşbirliğimiz devam edecek” Prof. Dr. Nazan Çetingül EDAK Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Ayşem Jale Kıhtır 2. Kumbara Kampanyasının sona ermesi ile ilgili yapılan açıklamada; Dernek EDAK Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Ayşem Jale Kıhtır da yaptığı konuşmada; “Bu kampanyaya gönülden katıldık ve bunlar yapacaklarımızın bir göstergesi, tüm EDAK ailesi adına diyebilirim ki, işbirliğimiz devam edecek bu konuda her türlü yardıma hazırız. Bu konuda kaydedeceğimiz çok yolumuz var.” diye konuştu. Kampanya kapsamında kumbaralarda toplanan bağışlardan elde edilen gelir ile 27+6 yatak kapasiteli Ege Üniversitesi Tülay Aktaş Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyonu Hastanesinin, ihtiyaç duyduğu alanlarda ve 24 yataklı Çocuk Onkoloji Bilim Dalı Kliniği Servisinin Tadilatı ve Yenilenmesi için kullanıldı. Buna göre servisin tüm odaların tek tek elden geçirilerek, boyasının yapıldığını banyo ve tuvaletlerin değiştirildiğini, internet bağlantılarının yenilenerek, her odaya bir televizyon konulduğu belirtildi. gazeteedak 3 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ “Eczacı Kooperatifleri Öncü Olmaya Devam Ediyor” Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği (TEKB)’nin 22. Olağan Genel Kurul Toplantısı 30 Haziran 2011 tarihinde İstanbul’da yapıldı. Çevreci Eczacılar kooperatifi (ÇEKOOP)’ un üyeliğinin de kabul edildiği toplantıda söz alan eczacı örgütü temsilcileri ve davetliler, eczacı kooperatiflerinin bulundukları alanlarda öncülük yapmaya devam ettiklerinin altını çizdiler. Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği(TEKB) 22. Olağan Genel Kurul Toplantısı, 30 Haziran Taşlıçay’ın ardından kürsüye gelen SECOF Genel Direktörü Alain Rouderguez eczacı kooperatifleri olarak kendi yaptıkları çalışmalardan örnekler vererek, birden fazla kooperatifin bir arada çalışarak çok başarılı olabileceğine işaret etti. TEKB Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Abdullah Özyiğit Özyiğit, ilaç dağıtımı alanında ‘Soğuk Zincir’ uygulamasını ilk kez eczacı kooperatiflerinin başlattığını, ilaç lojistiğinde de‘Soğuk Zincir’i uygulayan öncü kuruluşun kooperatifler olduğunu belirterek, eczacı kooperatiflerinin varlığının ve geleceğe taşınmasının önemine dikkat çekti. TEKB Genel Kurulu gerçekleşti 2011 Perşembe günü İstanbul’da yapıldı. İstinye Amatörler Evi’nde gerçekleşen toplantıya, TEKB delegeleri ve kooperatif yöneticilerinin yanı sıra; SECOF (Avrupa Eczacı Kooperatifleri Topluluğu) Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Vecihi Özerdemli, Genel Direktör Alain Rouderguez, Türk Eczacıları Birliği Saymanı Ecz. Nevin Taşlıçay, İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Semih Güngör, Ankara Eczacı Odası Başkanı Ecz.Oğuz Ekincioğlu ve Tekirdağ Eczacı Odası Başkanı Ecz.Ufuk Ersöz ile çok sayıda davetli katıldı. Büyüme hızında bahsetti. Yeni iskonto ve ilaç fiyatlarının düşürülmesi konularını anlattı. Dağıtım alanında kutu sayısının çoğaldığını beyan etti. Fiyat düşüşünün hem ecza ekonomisini hem de dağıtım kooperatifini çok etkilediğini ve derinden etkilediğini ve iskontonun kesilip başka kanala aktarılması ve hastane kampüsü eczanelerinin yasalara aykırılığından bahsetti. Ve bu konu ile ilgili Sağlık Bakanlığı ile görüşmelere başlanılmasının gerekliliğinden bahsetti. Eczacıların daha fazla yan yana olmasının ekonomisi artıracağını beyan etti. TEKB Divan Kurulu Açılışta konuşan TEKB Başkanı Ecz. Abdullah Özyiğit, ÇEKOOP’un kuruluşunda emeği geçen meslektaşlarına ve kooperatif yöneticilerine teşekkür ederek; “ Eczacılar, her zaman olduğu gibi duyarlılıklarını çevre konusunda da gösterdiler ve ÇEKOOP’u hayata geçirip ortak yapımız olan TEKB çatısı altında yerlerini aldılar” dedi. Eczacı kooperatiflerinin var oluşlarından itibaren ilaç ve eczacılık alanına sağladığı ilklerin ve kazanımların altını çizen Ankara Eczacı Odası Başkanı Ecz. Oğuz Ekincioğlu Toplantıda daha sonra, İstanbul ve Ankara Eczacı Odası Başkanları söz aldı. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Semih Güngör, Eczacılık mesleğinin geleceği ve eczacıyı güvence altına almanın önemine dikkat çekip, stok zararlarını karşılama sürecine değinerek, Yönetime ve birliklere özverili çalışmalarından dolayı teşekkür etti ve Türk Eczacıları Birliği ile Eczacı Odalarının birlikte çalışmasının şart olduğunu vurguladı. Ankara Eczacı Odası Başkanı Sn.Ecz.Oğuz Ekincioğlu da konuşmasında; Eczacıların geleceğine güvenle bakamadıklarını ve mutsuz olduklarının tespitini yaptıklarını belirterek mesleki dayanışmanın önemine dikkat çekti. Çekoop Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Şule İlkkurşunlu Türk Eczacıları Birliği (TEB) Saymanı Ecz. Nevin Taşlıçay Saat 14.00’te TEKB Başkanı Ecz. Abdullah Özyiğit’in açış konuşmasıyla başlayan Genel Kurul’da; Ecz.Sedat Güçlü’nün Başkan, Ecz. Ayşem Jale Kıhtır ve Ecz. Çağatay Çakar’ın Yazman olarak görev aldığı Divan Heyeti’nin seçiminin ardından, söz alan meslek örgütü temsilcileri ve kooperatif yöneticileri, ilaç ve eczacılık alanında yaşanan gelişmeler ve sürecin geleceğine ilişkin görüşlerini kongre üyeleri ile paylaştılar. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Semih Güngör Özyiğit’in açış konuşmasının ardından söz alan Türk Eczacıları Birliği Saymanı Ecz. Nevin Taşlıçay, eczacı kooperatiflerinin önemine değinerek, üst örgütlenmenin temel bir strateji olarak benimsenmesinin, eczacıların sorunlarının çözümünde ve mesleğin güçlendirilmesinde etkili olacağını dile getirdi. SECOF Genel Direktörü Alain Rouderguez Güngör ve Ekincioğlu’nun ardından kürsüye gelen. ÇEKOOP Başkanı Ecz. Şule İlkkurşunlu,. Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği Yönetim Kurulu Yönetşmine teşekkür ederek, aralarında bulunmaktan çok mutlu olduklarını dile getirdi.. ÇEKOOP olarak yaptıkları çalışmalardan sözeden İlkkurşunlu, Eczanelerden naylonları, kağıtları ve atık ilaçları topladıklarını, atık ilaç olarak şimdiye kadar 4 kamyon topladıklarını ve bunları imha ettirdiklerini, belirterek eczanelerde bio torba kullanımını teşvik ettiklerini ifade etti. Toplantıda daha sonra, Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği’nin 2010 yılına ait Çalışma Raporu, Finansal Raporlar ve Denetleme Kurulu Raporu’nun okunmasını ardından raporlara ilişkin müzakerelere geçildi. Söz alan delegeler, TEKB faaliyetlerine ilişkin görüş ve önerilerini dile getirdiler. Yapılan oylamada yönetim ve denetim kurulu üyeleri oybirliği ile ibra edildiler. 2011 yılı bütçesinin görüşülüp oylanmasının ardından Genel Kurul Toplantısı sona erdi. 4 gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Ürün Satıcılığı mı Bilgi Satıcılığı mı? da belirttiğimiz üzere pazarlama; üretimden başlayarak satış sonrası faaliyetleri de içine alan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu anlayış ile aslında satıcı, ürünü değil, konuya olan bilgi birikimini satan kişidir. Geçmişte, üreticiler faaliyetlerini sadece satış gözü ile görmekte “ne üretirsem satarım“ anlayışı içinde bulunmaktaydılar. Bu anlayış, üretimin az talebin ise üretimden fazla olduğu dönemlere denk gel- Peki, nedir bu “Bilgi Satıcılığı”? Bilgi, günümüzün en moda kavramlarından biri... Bilginin her yerde olduğu ve herkese açık olduğu söylenir. Bilgi çağını moda haline getiren en önemli gelişme ise 1995 yılında hayatımıza giren 1969’larda ABD ordusunun bulduğu bir ağ olan ‘İnternet’... İnternetin yaygınlaşması ve bilginin çok hızlı hareket etmesi ile birlikte artık tüketiciler çok bilinçli. Ürünler arasındaki farkları, ne istediklerini çok iyi bilmekte ve bu bilgilerini sürekli vurgulamaktadırlar. Dolayısı ile satın aldığı ürün/ hizmet ile ilgili daha fazla bilgi talep etmektedir. mekteydi. Dönem üreticilerin kral olduğu Arzu BODUR HIZAL Kalite Yönetim Uzmanı bir dönemdir. Zaman ilerledikçe, üretimi İnsanların kendilerinde olmayan şeyleri komşularında görmeleri onları takasa dayalı alışverişe yöneltmiş ve dolayısı ile pazarlama kavramı ortaya çıkmıştır. Ürünün üretilmesinden başlayarak; uygun koşullarda dağıtılması, sunulması ve pazarlığa kadar giden ticari kanalların gelişmesini pazarlama kavramı içinde değerlendirebiliriz. Pazarlama kavramının iyi anlaşılması için bazı temel kavramlarının bilinmesi gerekmektedir. Bunlar; ürün, ihtiyaç, istek, talep, tüketici, müşteri, satış, pazarlama, rekabet, tatmin olma. leri geliştikçe artık üreticiler “ne üretirsem Sanayi devrimiyle birlikte 1850’li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’de ortaya atılan pazarlama kavramı ve anlayışında; dünya ticaretindeki küreselleşme eğilimleri, teknolojideki gelişmeler, ülke ekonomilerindeki engel ve kısıtlamaların kaldırılması vb. gibi faktörlere bağlı kalarak günümüze kadar önemli gelişmeler görülmüştür. Pazarlamaya eklenen boyutların dışında bir önemli konuda pazarlama ile satışın karıştırılması ve/veya eş anlamlı olarak kullanılmasıdır. Satış ve Pazarlama birbirlerinden farklı iki kavramdır. Satış, pazarlama kavramının içinde bir enstrümandır. Daha da ötesi başta yaptığımız tanımda artıracak fabrikalar ve seri üretim sistemsatarım“ diyememişler, satabileceğim kadar üretmeliyim anlayışına geçmek zorunda kalmışlardır. Artık bu dönemde üretim, talep ile aynı düzeye gelmiş, tüketicilerin tercih edebilecek enstrümanları artmıştır. Günümüzde ise gelişim artık internet kadar hızlı. Dünyanın bir ucundaki ürün artık bir veya birkaç gün içinde elinizde olabiliyor. Küreselleşen dünya da artık sınırlar kalmadı. Yerimizden kalkmadan ülkeler arası alışverişin bile yapılabildiği günümüzde satış ve pazarlama kavramlarında da bazı değişiklikler gündemde… Satılan ürün aynı, kalitesi aynı, ulaşma hızı aynı, peki ya ürünleri birbirinden ayıran bu farklılıklar ortadan kalktı ise fark yaratan ne… Artık farkı “bilgi” yaratıyor. Fark “BİLGİ SATICILIĞINDA” yatıyor. Satıcı ise günümüzde artık sadece ürün satan değildir; problem çözen, ihtiyaçları belirleyen ve bu ihtiyaçları yerine getirendir. Bu anlayış ile aslında satıcı, ürünü değil, konuya olan bilgi birikimini satan kişidir. Satılan şey, sadece el değiştiren ve aslında aynısından birçok yerde olan bir şeydir. Satıcı sadece bunu anlatan, anlatırken de ikna yeteneklerini kullanan kişi değildir. Satıcı ihtiyacımıza yönelik bilgisini değerlendirdiğimiz kişidir. Bilgi satıcılığı yapmak için öncelikle satıcının sattığı ürün ile ilgili tüm öğrenilmesi gereken konuları (ambalajı, rengi, kokusu, içeriği, imajı vb) bilmesi gerekir. Satıcı tüm rakiplerinin ürünleri ve hizmetleri ile ilgili konuları da bilmelidir. Hizmet ettiği pazar ile ilgili ayrıntılı sektör bilgisine de sahip olmalıdır. Müşterilerinin satın aldığı/hizmetlerde dikkat ettiği konuları mutlaka bilmelidir. Ürünlerinin/hizmetlerinin üstünlüklerini-zayıflıklarını, tehditlerini ve fırsatlarını bilmelidir. Satıcı, ürünü sadece somut bir şekilde düşünmeyip, onun arkasında yatan fikri çıkarmalıdır. Önce her zaman “fikir” satılır. Satıcı bilmelidir ki, ürün ile ilgili müşteriden daha çok bilgiye sahip ise ve bu bilgiyi müşteri için ihtiyaca çevirebiliyorsa başarılı olacaktır. gazeteedak 5 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Çağdaş’da Seçimli Olağanüstü Genel Kurul Yapıldı! “Yeni ürünlerin belirlenmesi, üretimi ve tedariği için çalışmalarımız devam ediyor” Divan Heyeti soldan; Ecz. Mine Yalçın, Ecz. Süha Ekler ve Bakanlık Komiserleri 1985 yılında Eczacılar ve Eczacı Kooperatifleri’nin Ortaklığı ile kurulan Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı’nın 2011 yılı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı 22 Haziran 2011 Çarşamba günü saat 13.00’de, şirket merkezinde bakanlık komiserleri gözetiminde yapıldı. Genel Kurul, Çağdaş Eczacılar laboratuvarı Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Uğur Uçar’ın açış konuşması ile başladı. Atatürk ve Türk büyükleri adına saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından divan kurulu oy birliği ile oluşturuldu. Buna göre, Divan Başkanı Ecz. Süha Ekler, kâtip Ecz. Mine Yalçın ve Oy toplayıcı Ecz. Ayşem Jale Kıhtır olarak belirlendi. Divan heyetinin Genel Kurul tutanaklarını imzalama yetkisini almasının ardından gündem maddeleri okunup oylanarak oy birliği ile kabul edildi. Gündem de yer alan şirket ana sözleşmesinin amaç ve konusuna ilaveten konusu ile ilgili her türlü acentalık, komisyonculuk, distribütörlük ve bayilik yapılabilir maddesi oy birliği ile kabul edildi. Ardından Yönetim Kurulu üyeleri ayrı ayrı oylanarak oy çokluğu ile ibra edildi. Gündem gereği yapılan seçimlerde Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı yetkili kurulları yeniden belirlendi. 2 yıl süre ile görev yapacak yetkili kurullar şu isimlerden oluştu: 2005 yılından beri Çağdaş Eczacılar Lab. Yönetim Kurullarında görev almaktayım ve her yeni dönemde önceyönetimlerimizin verdiği Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı’nın 2011 yılı Olağanüstü Genel ki Kurul Toplantısı’nda yeni Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri oy emek ve çalışmaların sonucu birliği ile seçildi. Soldan, Nurdan Ünal, Ecz. Leman Koçak, Ecz. üretilen projelerin devamı ve Hüseyin Coşkun Özvarlık, Ecz. Barış Gürkan Ünşan ve Eda Doğan geliştirilmesini sağlamak için yeni yönetim kurulu olarak çalışmaya devam etmekteyiz. İlaç pazarında 22 Haziran 2011 tarihinde yapılan Genel kaybettiğimiz ciroların ilaç dışı ürünlerle Kurul’un ardından ilk toplantısını yapan telafisi için de ülkemiz koşullarında gerekÇağdaş Eczacılar Laboratuvarı Yönesinim duyulan yeni ürünlerin belirlenmesi, tim Kurulu çalışmalarına başladı. Görev üretimi veya ithal edilerek temini için gerdağılımının da gerçekleştiği ilk toplantıda ekli çalışmalarımız devam ediyor. Bursa Ecza Kooperatifi’nden Ecz. Hüseyin Çoşkun Özvarlık Yönetim Kurulu Çağdaş için söylemek istediğim çok şey Başkanlığı görevini üstlenirken Yönetim var ve 1985 yılından bu yana bunların çok Kurulu II. Başkanlığı görevine de EDAK daha fazlası defalarca söylendi, yazıldı. En Ecza Kooperatifi’nden Ecz. Leman Koçak büyük mutluluk ve gururumuz bu söylenen getirildi. ve yazılanların sözde kalmadığını görmek, yaşamak. Değerli meslektaşlarımız her geçen gün eczacılık sektöründeki zorluklar arttıkça kendi mesleki yapıları altında daha çok toplanmakta ve bu yapılara sahip çıkmakta. Bunun en güzel örneği önce Bursa’da başlayan risturn dağıtım şeklinin diğer kooperatiflerce de benimsenmesi ve Genel Kurullarda ortakların demokratik bir ortamda aldığı kararla dağıtılacak risturn haklarının belirli bir kısmının Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı ürünleri ile karşılanmasıdır. Çağdaş Eczacılar Ecz. Mustafa Güzel (Sinanpaşa Eczanesi - Afyon) Laboratuvarının bir kooperatif kuruluşu Öneriler ve dilekler bölümünde söz aldı olduğunun ve sahibinin bu kooperatiflerin ortağı olan eczacılar olduğunun bilincinde bu kuruluşlara sahip çıkan ve destek veren tüm değerli meslektaşlarıma sonsuz teşekkür ve saygılarımı sunuyorum. Genel Kurul Toplantısı gündemi büyük bir uyum ile oy birliği ile kabul edildi. Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı Yönetim Kurulu Üyeleri: Ecz. Hüseyin Coşkun Özvarlık ( Bursa Ecza Koop), Ecz. Leman Koçak ( EDAK Ecza Koop), Ecz. Yasemin Şen (Bursa Ecza Koop) Eda Doğan ( Güney Ecza Koop) Nurdan Ünal (İst. Ecza Koop) Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı Denetleme Kurulu Üyeleri: Ecz. Sarp Yaklav, Ecz. Erol Özdayı, Ecz. Barış Gürkan Ünşan Çağdaş Eczacılar laboratuvarı Yönetim Kurulu Başkanı, Bursa Ecza Kooperatifi’nden Ecz. H. Çoşkun Özvarlık Çağdaş’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. H. Çoşkun Özvarlık’ın meslektaşlarına mesajı; Ecz. H.Çoşkun Özvarlık Kimdir? 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden mezun olan Eczacı Hüseyin Çoşkun Özvarlık, 1999 yılında Bursa Ecza Kooperatifi (BEK) Yönetim Kurulu Yedek Üyesi olarak kooperatif çatısı altında görev aldı. Bunu daha sonra 2000-2003 yılları arasında BEK Denetim Kurulu Yedek Üyeliği, 2005-2007 yılları arasında BEK Yönetim Kurulu Üyeliği, 2008-2009 yılları Denetim Kurulu Üyeliği ve 2010 yılı Denetim Kurulu Başkanlığı izledi. Halen Özvarlık Eczanesinin Sahibi ve Mesul Müdürü olan Özvarlık, Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmektedir. 6 gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ İzmirliler atıklarını eczacısına getirmeye alıştı! EDAK, ÇEKOOP ve EDAKOM’un ortak yürüttüğü atık toplama çalışması başarıyla devam ediyor. Her hafta İzmir ve ilçelerinde toplanan kâğıt, plastik ve elektronik atıklar geri dönüşüm döngüsüne katılarak geri kazanılıyor. Gönüllü eczacılarımız aracılığıyla toplanan atıklar için halktan da talep geldiğini duymak bizi çok mutlu ediyor. Artık hastalarımız topladıkları atıkları eczanelerimize getirip ‘Bunları nereye atıyoruz?’ diye soruyorlar. Bu soru; halktaki farkındalık seviyesini değiştirebilmiş ve geliştirebilmiş olduğumuzun bir kanıtıdır. Hastalarımızın; halk sağlığını veya doğa sağlığını ilgilendiren sosyal sorumluluk çalışmalarına katılmak için hazır olduğunu, Atık İlaç Hareketi ile görmüştük; Atık Toplama Hareketi ile de hastalarımızı yönlendirebileceğimiz bir yöntem ile ne kadar büyük bir etki yarata- bildiğimizi tekrar deneyimlemiş olduk. Atık toplama çalışmasını yürüten gönüllü eczacılarımızdan bazıları kendi eczanelerine koydukları atık kutuları ile sınırlı kalmayıp çevrelerindeki iş hanlarına, banka ve noter şubelerine, hatta kendi evlerine de bu kutulardan koyarak atık toplama çalışmasının yayılmasına ve duyulmasına yardımcı oluyorlar. En çok atık toplayanlar arasında yer alan, gönüllü eczacılarımızdan Nurten Altuntaşoğlu, Aliağa’da altı banka, bir de noter şubesinin atıklarını toplayarak, büyük miktarda atığın geri kazandırılmasına katkıda bulunuyor. Haftalık oldukça yüklü bir miktar atık toplayan Nurten Hanım şöyle diyor: Bir kişi bile önemli, eğer insanları harekete geçirebilirsek doğanın ve hepimizin sağlığı için ciddi sonuçları olan çalışmalar yapabiliriz. Aliağa’dan bir kişi, Bornova’dan iki kişi, Gaziantep’ten 5 kişi birleşirsek, kendimize göre küçük faaliyetlerde bulunarak, bütünde bakıldığında çok daha geniş çaplı bir faaliyete imza atabilir, dolayısıyla büyük bir etki yaratabiliriz. Topladığı atıklar ile ilgili hastalarından çok olumlu geri dönüşler aldığını belirten Nurten Hanım, Doğayı kirleten bu kadar çok tesis varken ve konuyla ilgili bilinç düzeyi düşük seviyelerde iken, böyle çalışmalar; hem gerçek anlamda hem de mecazi anlamda, hepimize nefes alacak alan yaratıyor diyor. Yeşil Köşe Gönüllü eczacılarımızın sayısı altmışı geçti ve artmaya devam ediyor. Sosyal sorumluluklarımızı yerine getirirken sizi de aramızda görmek istiyoruz. Haydi, gelin atıkları geri kazandıralım, çöpten var edelim. Çevreci Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP) Yönetim Kurulu Her hafta atıklarınızı topluyoruz. Ecz. Nurten Altuntaşoğlu (Özde Eczanesi - Aliağa / İzmir) EDAK Antalya’da güç birliği istiyor! EDAK Antalya Bölge Müdürlüğünün merkez ve ilçelerinde sürdürdüğü toplantılara yaz aylarında da devam ediliyor. 16 Haziran Antalya, 17 Haziran Manavgat ve 30 Haziran’da Kemer’de gerçekleşen toplantılarda meslektaşlarına kooperatif çatısı altında güç birliği çağrısı yapan, EDAK Denetleme Kurulu Yedek Üyesi Eczacı Onur Tatlıcan, “Kooperatiflerimizin sunduğu hizmetler ile ortaklarına daha fazla yarar sağlaması için ne gerekiyorsa yapmaya çalışıyoruz” dedi. Ortak ve ortak olmayan eczacılarımıza açık gerçekleşen toplantılarda sektör ve bölge sorunlarına yer verildi, ortak olmayan eczacılar için kooperatifin tanıtımı yapıldı. Toplantılara EDAK Denetleme Kurulu Yedek Üyesi Ecz. Onur TATLICAN ile Bölge Müdürü Cezmi Yol’un yanı sıra görev bölgelerine göre Saha Yönetmenleri Ercüment Muallaoğlu, Berkant Erdem, İtriyat Sorumlusu Ayşe Şerli, Tahsilât Elemanı Hasan Kızılca ve Mustafa Kemal Şener’de katıldı. Antalya Bölge Müdürü Cezmi Yol, Manavgat’taki toplantıda EDAK’ın sadece ortaklarının katkılarıyla ciro bazında Türkiye’deki ilk 50 şirket arasında yer aldığını ifade etti. Kemer’de gerçekleşen toplantı da kooperatif ortağı eczacıların yanı sıra ortak olmayan eczacılar da katıldı. Kooperatife üyelik ve hizmetler hakkında detaylı bilgi verildi. Antalya’da muratpaşa memur evleri bölgesi eczacılarımız ile yapılan toplantıda, ‘daha fazla bir araya gelelim ‘ mesajı verildi. gazeteedak 7 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden 2010 - 2011 döneminde 70 eczacı mezun oldu! “Eczacılık hizmetlerinin sağlık sistemi içindeki yeri artıyor...”/ E.Ü.Ecz. Fak. Dekanı Prof. Dr. Varol Pabuççuoğlu Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Varol Pabuççuoğlu da, “Fakültemiz uluslararası kimliği güçlü, eğitim öğretim ve araştırma alanında da yeniliklerin öncüsü, aktif ve değişime açık bir eğitim ve öğretim kurumu. Gelecekte, eczacılık hizmetlerinin sağlık sistemi içindeki yeni eczacılık modellerinin oluşturulması ve geliştirilmesinde de bu mesleki sorumlulukla öncü bir görev alıyoruz. Mezun olan eczacılarımızın bu donanımla mesleklerini en iyi şekilde icra edeceklerini biliyorum. Atatürk ilke ve İnkılâpları ışığında yolunuz açık olsun.” diye konuştu. “Bu genç ordu da benim sağlık ekibimin içinde...” / E.Ü. Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz Törene Rektör Prof. Candeğer Yılmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Atilla Silkü, Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Varol Pabuçcuoğlu, Öğretim Üyeleri, İzmir Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyeleri Ecz. Aylin Yalçınkaya ve Ecz. Tülay Naras ile EDAK Y.K. Üyesi Ecz. Bülent Ergin ve davetliler katıldı. Rektör Prof. Candeğer Yılmaz, genç eczacılara, yeni yaşamlarında başarılar diledi. Mezunlar, hep birlikte yemin ettiler, diplomalarını aldılar. Rektör Candeğer Yılmaz, “Bizler mesleğini sağlık olarak seçen, aynı gemide seyahat eden meslek gruplarıyız. Bu genç ordu da benim sağlık ekibimin içinde” diye konuştu. Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden olan Ege üniversitesi Eczacılık Fakültesi 2010–2011 döneminde mezun olan 70 eczacıyı, yeni yaşamlarına törenle uğurladı. Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar -MÖTBE- Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz; “Ülkenin içinde yer aldığı konum nedeniyle dünden daha önemli günler yaşıyoruz. Bugün toplumların en önemli gündemi sağlıktır.” dedi. 2020 yılında Türkiye’nin İlaç sektörü bakımından önemli bir konumda olacağına değinen Yılmaz, “Mesleğimizin evrensel kriterleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerini özümsemiş, geçmişini tam bilen geleceğini ona göre çizen donanımlı gençlerimizi büyük bir coşkuyla daha da başarılı olacakları yeni bir evrene uğurluyoruz” diye konuştu. Dekan Pabuççuoğlu, Eczacılık Hizmetlerinin sağlık sistemi içindeki yerinin arttığına değinerek, yeni eczacılık modelleri geliştirilmesinde öncü rol oynadıklarını ifade etti. EDAK Ecza Kooperatifi Yönetim Kurulunu temsilen törene katılan Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Bülent Ergin tarafından, Fakülte birincisi Hande Karadeniz, ikincisi Zeynep Gizem Erdim ve üçüncüsü Müge Özdemir’e hediye olarak birer netbook takdim edildi. Dereceye giren öğrencilerimiz 8 gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ gündem • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Ecz. Emre Bacanak EDAK Ecza Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Bu ürün benim eczanemde neden yok? gerçekleşmektedir. Satın Alma Kararını Nasıl Vereceğim? Paranın bir aylık maliyeti, bizim nakit varlığımızı nasıl değerlendirdiğimizle ya da işletmenin finansmanını nereden ve nasıl sağladığımızla ilgilidir. Her birimiz bir ürünü satın alırken mutlaka bir takım farklı parametreleri değerlendiriyoruz. Bu parametrelerin duygusal temelleri veya öngörüleri olabileceği gibi istatistiksel verilere de dayanması gerekmektedir. Biz burada, istatistiksel verileri nasıl değerlendireceğimizle ilgili örnekleri incelemeye çalışacağız. • İşletmemizin nakit fazlası var ise ve bunu banka mevduatında değerlendiriyorsak paranın bize bir aylık maliyeti bu gün için yaklaşık yüzde0,5 dir. (mevduat faiz oranı) Örneğin; ayda 19 kutu satılan bir ilacın satın alma kararını vermeye çalışalım. • İşletmemizi EDAK’a finanse ettiriyorsak yani vade farkı tahakkuk ediyorsa yüzde1.8’ dir. “Eczanemizdeki satın alma süreci, “Biten ilacı sipariş defterine yazmak” gibi basit bir eylem değil, çok parametreli bir iş sürecidir. Eczanede işimizi eskisi gibi yapmaya devam etmek istiyorsak söylenecek çok fazla bir şey yok ancak bu işi ciddiye alıyorsak ve hayatımızı değiştirmeye karar verdiysek, eczanede her gün şu soruyu soruyor olmalıyız; Bu ürün benim eczanemde neden yok?” A) 10+4 B) 50+25 C) 100+ 75 10+4=14 50+25= 75 100+75 = 175 Bu ürün benim eczanemde neden yok? “Satın alma tercihini yaparken tüketim günü önemli bir parametredir. Ancak tahsilatı yapılmamış hiçbir satış tamamlanmış sayılmaz.” Değerli meslektaşlarım, Gazetemizin bu sayısında “Satın Alma” konusuna ağırlık vermek istedik. Amacımız, tüm sektörlerdeki karlılıkların minimize olduğu ve verimliliğin her sektör için sadece bir avantaj değil, mecburiyet haline geldiği bir dünyada eczanelerimizde de satın alma optimizasyonu gerçekleştirebilmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha sizlerle paylaşmaktı. Bu amaçla gazetemizin her bir sayfasında satın alma ile ilgili makaleler, bir takım teknik bilgiler ve küçük hatırlatma notları bulacaksınız. Satın alma konusu aslında işletmeye dair teknik bir konudur. Bu nedenle ben de gazetemizin bu sayısında bir eczacı gözüyle biraz daha teknik bir yazı yazmayı daha doğru buldum. Bu nedenle eczanelerimizde kendimize sıkça sorduğumuz iki işletme sorusuna cevap aramaya çalışacağım. • Farklı satış koşulları olan bir ilacı satın alırken nasıl karar vereceğim? • Eczanem yüzde kaç kar ediyor? Ancak işin teknik kısmının ötesinde her işletmenin bir satın alma felsefesinin ve stratejisinin olması gerektiğini söylemeden geçemeyeceğim. Maalesef ki, satın alma “Biten ilacı sipariş defterine yazmak” gibi basit bir eylem değil, çok parametreli bir iş sürecidir. Eczanede işimizi eskisi gibi yapmaya devam etmek istiyorsak söylenecek çok fazla bir şey yok ancak bu işi ciddiye alıyorsak ve hayatımızı değiştirmeye karar verdiysek, eczanede her gün şu soruyu soruyor olmalıyız; 120 gün 120 gün 180 gün olsun. 14 / 19 x 30 = 22 günlük stok (yaklaşık 1 ay) 75 / 19 x 30 = 118 günlük stok ( yaklaşık 4 ay) 175 / 19 x 30 = 276 günlük stok (Yaklaşık 9 ay) Bu nedenle tüketim günü 90 günlük (3 ay) SGK tahsilat süresiyle birlikte değerlendirilmelidir. Yani, her satın alma için şu değerlendirme yapılmalıdır; Tüketim süresi + tahsilat süresi = ilacın satın alma vadesi Başka bir deyişle; Alacak tahsil süresi= Borç ödeme süresi (Nakit akışının temel prensibidir.) Buna göre; • 10 + 4 (120 gün) 3 ay (sgk)+ 1 ay (tüketim günü) == 4 ay(vade) • 50 + 25 (120 gün) 3 ay (sgk)+ 4 ay (tüketim günü)== 4 ay (vade) • 100 + 75 (180 gün) 3 ay (sgk) + 9 ay (tüketim günü) == 6 ay(vade) Buna göre; • 4ay = 4ay Borç ödeme süresi ile alacak tahsil süresi eşittir. ( 0 valör) • 7ay = 4ay Ortalama tahsilat süresi, borç ödeme vadesinden 1,5 ay sonra gerçekleşmektedir. (1,5ay (-)valör) Not: Tahsilat 4.5.6.ve 7.aylarda gerçekleşmektedir. • 12ay= 6 ay ortalama tahsilat süresi, borç ödeme vadesinden 4 ay sonra gerçekleşmektedir.(4ay (-)valör) Not: Tahsilat 4.5.6.7.8.9.10.11.ve 12. aylarda • İşletmemizi banka kredisi ile finanse ediyorsak bu gün için yaklaşık yüzde 1’dir. Ya da kullandığımız kredinin aylık maliyetidir. Şimdi bu 3 satış şartını paranın aylık maliyetini yüzde1 varsayarak kıyaslayacak olursak… • 10 + 4 4/14 = yüzde 28, 6 iskonto 0 valör, 0 maliyet • 50+25 25/75 = yüzde 33,3 iskonto -1,5ay valör, -yüzde1,5 maliyet • 100 + 75 75/175 = yüzde 42,8 iskonto -4 ay valör, -yüzde 4 maliyet Yorum; Yukarıdaki vade maliyet ve iskonto hesabı değerlendirildiğinde; A’dan C seçeneğine doğru gidildikçe karlılık artmakta ancak sermaye ihtiyacı da artmaktadır. C’den A seçeneğine doğru gidildikçe vade maliyeti azaldığı için sermaye açığı azalmakta ancak karlılıkta azalmaktadır. “Eczanede satın alma yaparken yukarıdaki hesapla birlikte başka parametrelerde değerlendirilmelidir.” Yukarıdaki hesap, her bir ilaç için yapılmalı ancak işletmemiz ortalama vade ve dönemsel hesap kapatma sistemiyle işlediği için satın almayı tüm ürünleri düşünerek belli bir satın alma stratejisi dahilinde gerçekleştirmek gerekir. Yani paçal maliyet kavramını gözden kaçırmamak gerekir. Bunu en güzel örneklerinden bir tanesi şudur; biz eczanede 60 günde aldığımız her ilaç için aslında 30 gün eksi valör yiyoruz çünkü SGK tahsilât süresi 90 gün. Ancak 30 gün raf ömrü olan ve 120 gününü üzerinde satın aldığımız her üründe de artı valör kazanarak eksi valörleri kompanse ediyoruz. Satın alma yaparken asıl hedef nakit akış dengesini bozmadan en yüksek karlılıkla ürün temin etmek olduğuna göre yukarıdaki örnek üzerinden düşünürsek eğer sermaye sıkıntımız yok ise en karlı satın alma C seçeneğinde gerçekleşiyor gibi görünmektedir. Ancak işletme mantığıyla durum pekte öyle sayılmaz. • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • gazeteedak 9 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Bu durumu A seçeneği ile kıyaslamalı olarak inceleyelim. C seçeneğinde ayda 19 kutu satış hızı olan ürünü 175 adet alarak yüzde42, 8 iskonto kazanıyoruz. A seçeneğinde ise yüzde28,6. Şimdi bu ürünün yarattığı toplam karlılığı aynı sürede her iki seçenek için simüle ederek hesaplayalım. Bu ürün için; Eczacı isk. (karı) = yüzde 25 Ticari isk. = yüzde 7 Aidiyet isk = yüzde 2 MF isk = A) yüzde 28,6 C) yüzde 42,8 Bu üründen tek bir satın alma yapıldığında kazanılan iskontoların rakamsal toplamı; A seçeneğinde yüzde 62,6 C seçeneğinde yüzde 76,8 olur. Yapılan satın alma işleminin 1. ayda gerçekleştiğini varsayarsak C seçeneğinde 175 adet alınan ürün tek seferde yüzde76.8 iskontoyla satın alınır ve son satışı 9.ayda yapılır, son tahsilatı ise 12. ayda gerçekleşir. Bu durumda ödeme zamanı 4.ay iken ortalama tahsilat zamanı 8.aydır. (İlacın vadesi 180 gün olmasına rağmen ortalama vadeye girer ve ödeme fiilen 4. ayda gerçekleşir.) Borç ödeme süresi ile tahsilât süresi arasındaki 4 aylık süre bize A seçeneğinden ikinci bir satın alma yapmak için yeterli zamanı tanımış olur... Aslında bahse konu zaman diliminde 10+4 satın alması 12,5 kere tekrarlanmaktadır. Ancak yapılan işlemlerin ortalama süreleri ve tahsilat zamanları ortalamaları düşünüldüğünde işletme mantığında karşılığı 12,5 kere değil, 2 keredir. Bunun anlamı da şudur ki; A seçeneğinin iskonto karşılığı aslında yüzde62,6 x 2= yüzde125,2 – 2.operasyon maliyetleridir. Bu durumda A seçeneğinin doğru bir envanter takibi ile daha karlı olduğu söylenebilir. “Eczanemizde Optimum satın alma iyi bir envanter yönetim programı marifetiyle yapılabilir” Eczane özelinde satın alma yaparken gözden kaçırmamız gereken bir faktör daha vardır ki, o da aynı ay içerisinde satın aldığımız tüm ilaçların tahsilâtının nokta tarihli yani takip eden 3. ayın ortası olmasıdır. Sermaye sorunundan dolayı ya da zarar etme korkusuyla refleks olarak minimum adetlerle yaptığımız satın almalarla kaybettiğimiz MF iskontolarının veya yok satmadan kaynaklanan zararımızın hesabını yapmak mümkün değil. Bu durumda yukarıda yaptığımız hesaplarla ve SGK’ya aylık hesap kapatma durumumuz düşünüldüğünde genel bir kaide yaratmak mümkündür. Optimum satın alma tabi ki, iyi bir envanter yönetim programı marifetiyle yapılabilir, ancak bizler eczanelerimizde böyle bir sistemle satın alma yeteneğine kavuşana kadar manuel olarak yaptığımız her bir satın almayı geriye dönük aylık satış hızı değerlendirme- si yaparak 1aylık stok ve 90–120 gün vadesinde (ortalama vadeyi takip ederek) satın almak olabilecek en verimli satın alma gibi görünmektedir. Bu sayede eczanelerimizin nakit akış tablosu da senkronize bir yapıya kavuşmuş olacaktır. Eczanem Yüzde Kaç Kâr Ediyor? Eczanelerimizi işletirken daima cevabını aradığımız bir sorudur; “Eczanem yüzde kaç kâr ediyor?” Bu sorunun cevabını bulmak eczane gibi bir işletmede gerçekten de çok zor. Cevabını bulabilmek için EDAK web sayfasında şifreli alandaki “mali durum raporu” işimize yarayacaktır. Ancak şunu da söylemekte fayda var ki, bu rapor sadece EDAK alımlarını hesaplayabileceği için hesabın hata oranı diğer dağıtım kanallarından yapılan alımlar oranında olacaktır. Mali durum raporundaki “Fatura iskontosu dökümü ve karlılık tablosu” aslında eczanelerimizin bir anlamda karnesi olarak nitelendirilebilir. Ancak bu karne bir satın alma karnesidir. Satış karnesi olamaz. Bütün bu hesapları bizim eczanelerimizde manuel olarak yapma şansımızın olduğunu söyleyemeyiz. Ancak EDAK, tüm bu hesapları sistem marifetiyle bize sunmaktadır. Karlılık tablosunun sonundaki “brüt kar yüzde’si” çeşitli göz yanıltıcı pazarlama rakamlarının ötesinde eczanelerimizin gerçek satın alma karlılığını ifade etmektedir. Burada gözden kaçırılmaması gereken nokta bu tablo “sıfır stok” ve tüm satışların SGK’ya yapıldığı varsayımı ile çalışmaktadır. Bu durumda tablodan karlılığımızı değerlendirirken SGK’ya satmadığımız her ürünün Kamu Kurum İskontosunun karımızı pozitif yönde etkilediğini unutmamalıyız. Bir diğer önemli noktada şudur ki; alınan KKİ yüzde’si aynı oranda satışta SGK’ya yapıldığından dolayı bizim taşıma maliyeti olarak bildiğimiz tutar, (KDV’siz PSF x KKİyüzde’si – alınan KKİ tutarı TL) Tablonun altındaki “Brüt Kar toplamı” tutarından düşülmelidir. “Mali durum raporunun” bize anlattığı bir diğer konu da eczanemizdeki ilaç skalasının bize yarattığı karlılıktır. Bu da “Karlılık Tablosu”nda ki eczacı isk. sütununda otomatik olarak hesaplanarak ifade edilmektedir. Bildiğiniz gibi ilaçların eczacı karlılığı kademeli olarak gerçekleşmektedir. Depocuya satış fiyatı üzerinden bir ilacın; Örnek: Depocu fiyatı 100TL, 250TL ve 1000TL olan A, B ve C ilaçlarının eczacı iskontosunu hesaplayalım. A ilacı 100TL İlk 10TL’si için 10 x yüzde 25= 2,5 TL 10-50TL arası için 40 x yüzde 25= 10TL 50-100TL arası için 50 x yüzde 25 = 12,5 TL Toplam = 25 TL Eczacı iskontosu = yüzde 25 B ilacı 250 TL İlk 10 TL’si için 10 x yüzde 25 = 2,5 TL 10 - 50 TL arası için 40 x yüzde 25 = 10 TL 50 - 100 TL arası için 50 x yüzde 25 = 12,5 TL 100 - 200 TL arası için 100 x yüzde 16 = 16 TL 200 - 250 TL arası için 50 x yüzde 12 = 6 TL Toplam= 47 TL Eczacı iskontosu= yüzde 18,80 C ilacı 1000 TL İlk 10 TL’si için 10 x yüzde 25 = 2.5 TL 10 - 50 TL arası için 40 x yüzde 25 = 10 TL 50 - 100 TL arası için 50 x yüzde 25 = 12.5 TL 100 - 200 TL arası için 100 x yüzde 16 = 16 TL 200 - 1000 TL arası için 800 x yüzde 12 =96 TL Toplam= 137 TL Eczacı iskontosu= yüzde 13,70 Her bir ilaç için Eczacı iskontosu, İlaç Fiyat Kararnamesi uyarınca yukarıdaki gibi hesaplanmaktadır. Tabi ki, bizlerin bu hesabı tüm ilaçlarımız için manuel olarak yapma sansımız yok. İşte, bu hesabı EDAK bizim için yaparak sonucunu “Mali Durum Raporu”nda vermektedir. Raporu en alt bölümünde yer alan “Kademelerine göre ilaç alımları” bölümünde eczanemizin kademelerine göre ilaç satın alma dolayısıyla da satış skalasını göstermektedir. Örneğin; eczanemiz bir sağlık ocağı eczanesiyse, 1. 2. ve 3. kademe ilaç satışları daha fazla olacağından ve cirodaki yüzdesel ağırlığı daha yüksek olacağından, yüzde12 ila yüzde25 arasında çıkması gereken Eczacı iskontosu yüzde’si, 25’e yakın bir değer çıkacaktır. Ya da bir hastane karşısı eczanesi iseniz, bu rakam yüzde20’nin altında bir değer olacaktır. Hatta çok yüksek fiyatlı ilaç satışı ciroda önemli bir yere sahipse, Eczacı iskontosu yüzde15-16’lara kadar düşebilmektedir. Bu rapordaki kademelerin yüzde dağılımları ile ilaç fiyatları bu rapora yansımadığı için her bir kademenin yüzde karlılığını göremeyiz. Ancak satın aldığımız tüm ilaçları nihai sonucu “Karlılık Tablosu”ndaki,“Eczacı iskontosu yüzde” bölümünde çıkmaktadır. Bu sonuç ile birlikte kademe tablosundaki yüzde’leri ve de kendi eczanemizin konumu ve özellikleri itibariyle sattığı ilaç portföyünü birlikte değerlendirdiğimizde, işletmemizin karlılık profilini daha iyi değerlendirme imkânı bulacağız. 0 ile 10 TL arasında kalan kısmı için yüzde25 10 ile 50 TL arasında kalan kısmı için yüzde25 50 ile 100 TL arasında kalan kısmı için yüzde25 100 ile 200 TL arasında kalan kısmı için yüzde16 200 TL’nin üzerinde kalan kısmı için yüzde12 • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • 10 gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • tabileceğimiz sürelerde yetecek kadar mal almak daha doğru bir davranış modelidir. Ayrıca ürünün alım vadesiyle sattığımız malın bedelinin tahsil edilmesi arasındaki süreleri de göz önünde bulundurmak gereklidir. Tahsilât için geçen sürenin bizim aynı ürün için bedelini ödeyeceğimiz süreden daha kısa olması, yani sattığımız ürünün parasını aldıktan sonra borcumuzu ödemek, peşinde olduğumuz ekonomik verimliliğe katkı sağlayan bir unsurdur. İlaç fiyatlarının son 5-6 yıl içinde sürekli bir düşüş trendi içinde olduğu da göz ardı edilmemelidir. Verimlilik; stok yönetimi, ürün hareketliliği... Ecz. Bülent Ergin EDAK Yönetim Kurulu Üyesi Satın Alma ve Sürdürülebilir Verimlilik Eczanelerimizde verdiğimiz sağlık hizmetinin yanı sıra ağırlıklı olarak bir ticari faaliyet yürütmekteyiz. Nasıl ki, verdiğimiz sağlık hizmetinin kaliteli bir biçimde sürdürülebilirliği için öncelikle öğrenciliğimiz döneminde aldığımız mesleki eğitimle yetinmeyip, bilgilerimizi tazeleyecek, geliştirecek meslek içi eğitim programlarına gereksinim duyuyorsak, sürdürmekte olduğumuz ticari faaliyetin de aynı özene, geliştirilmeye gereksinimi vardır. Eczacı, sağlık personeli olduğu kadar aynı zamanda bir ticaret erbabıdır ve ticareti de kurallarına göre yapmak, günün koşullarına göre kendini geliştirmek zorundadır. Ticari faaliyetimizi kısaca alım-satım işlemi olarak tanımlamak olasıdır. Konu ticaret olunca buradan elde edilecek bir ekonomik değer söz konusudur. Yaratılan bu ekonomik değer bizim belirli bir yaşam standardına sahip olmamızı, yardımcı olarak çalıştırdığımız kişilerin maaşlarını ödememizi; bütün bunların sonucunda da kazancımız oranında da ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır. Yaratılan bu ekonomik değerin az ya da çok olması yaptığımız işlem hacmine, alım satımını yaptığımız ürünlerin kârlılıklarına ve sürekliliğine bağlıdır. Satışını yaptığımız ağırlıklı ürün grubu ilaç olunca kamu yönetimi tarafından belirlenen sabit kârlılık ön planda olmakla beraber doğru zamanda uygun fiyat ve uygun miktardaki alımlar da her ne kadar sabit kârlılıktan söz etsek de malın maliyetini etkileyen unsurlardır. Satışını yaptığımız ürünün çok büyük bir kısmının (ilaç) satış fiyatı bizim dışımızda belirleniyorsa daha fazla ekonomik verimlilik ve kârlılığı nasıl yakalayacağız ve uygulayacağız? Bugün eczanelerimizde her gün sipariş vererek ilaç ya da ilaç dışı ürünleri satmak üzere alıyoruz. Burada kendimize şu soruları soralım: Satışını yaptığımız ürünün çok büyük bir kısmının (ilaç) satış fiyatı bizim dışımızda belirleniyorsa daha fazla ekonomik verimlilik ve kârlılığı nasıl yakalayacağız ve uygulayacağız? Bu işlemler için izlediğimiz bir yöntem ya da kurallar var mıdır? Varsa bunu ne denli sağlıklı uygulayabiliyoruz? Eskilerin “malı alırken kazanmak” diye bir söylemi var. Bu sözün temel anlamı “alımda yaratacağınız avantaj sizin daha fazla kazanmanızı sağlar”dır. Yeri gelir pazarlıkla maliyeti düşürmeye çalışırsınız, yeri gelir fazlaca mal alarak toplu alımın yarattığı avantajı kullanırsınız. Peki, bu kural her zaman doğru işler mi? Doğru iş adımlarını doğru zamanda attığınızda ekonomik verimlilik kendiliğinden gelecektir. Sadece toplu alım avantajı ile ekonomik anlamda verimlilik yaratmak düşüncesiyle yüklü miktarlarda mal almak yerine sa- Verimliliğin ekonomik anlamda artırılması için atılacak adımların başında stoklarımızın doğru yönetilmesi büyük önem taşımaktadır. Büyük öneme haiz bu eylem için eczanelerimizde yapabileceğimiz işlemlerin en önemlisi stok yönetimidir. Stok yönetiminin temel amacı yeterli ürün miktarının gerektiğinde stoklarımızda yer almasını sağlamaktır. Bunun sağlanabilmesi için de ürün hareketliliklerini izlemek olmazsa olmaz ön koşuldur. Günümüzde yaşadığımız süreçlere bakacak olursak izlemek zorunda olduğumuz o kadar çok gelişme var ki, ilaç fiyatlarındaki değişiklikler, SGK uygulamalarındaki uymak zorunda olduğumuz kurallar, Kamu Kurum Iskontoları’ndaki değişiklikler, hasta davranışları, kişisel sorunlarımız, tüm bunların üstüne “bir de bunu izlemeye kalkmak olanaksız” diyenleri duyar gibiyim. Oysa bu konunun öneminin diğerlerinden daha yüksek olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz. “Bilgisayarı sadece pahalı bir daktilo gibi kullanmak, bilişim teknolojilerine uzak durmak, verimliliği düşürür...” Eczanelerimizde mesleki işlevlerimizi yerine getirirken bilgisayar ve bilgi teknolojilerinin kullanımı çok önemli bir yer tutmaktadır ve bu önem gittikçe artmaktadır. Artık bilgisayar ve iletişim teknolojilerini kullanmayan eczane hemen hemen yok gibidir. SGK medula sistemi üzerinden reçete kaydı, fatura sonlandırma, hastanın ilaç kullanım sürelerinin ve rapor geçerliliklerinin izlenmesi her gün yapmak zorunda olduğumuz işlemler. Elimizin altında bilgisayar var, iletişim için internet bağlantımız var ve çoğumuz sadece yapmak zorunda olduğumuz ya da daha doğrusu yapmazsak varlığımızı sürdürmemizin olanaksız olduğu bir durumda bırakıldığımız için bilgisayarı ve interneti kullanıyoruz. Oysa “işimizi geliştirmek adına bilgisayarı daha fazla nasıl kullanabiliriz” sorusunu ön plana çıkararak daha aktif işlevlerini bulup değerlendirebileceğimiz o kadar çok alan var ki. Bunların en önemlileri ilaç bilgi kaynaklarına ulaşarak güncel bilgi sağlamak, eczane yazılımına sahip olarak eczanedeki iş süreçlerini yönetmek, hasta takibi ve farmasötik bakım, ürün tedarik aşamasında sipariş oluşturmak, siparişlerin akıbetini izlemek, kişisel ya da kurumsal iletişim, bankacılık işlemleridir. Bu örnekleri çoğaltmak her zaman gelişim içinde olan bilişim teknolojileriyle olanaklı hale gelmektedir. Şunu asla akıldan çıkarmamak gerekir ki bu işlemleri başkaları bize dayatmadan bizim kendi verimliliğimiz adına yapıyor olmamız büyük önem arz etmektedir. Eğer bu yönde bir çaba harcamazsak bilgisayarı sadece pahalı bir daktilo gibi kullanmaktan öteye gitmemiz de olanaksızdır. Stok hareketlerinin bir yazılım üzerinden izlenmesi bir ürünü ne zaman aldığımız; ne kadar aldığımız; hangi maliyetlerle aldığımız; kime, ne zaman ve ne kadar sattığımız; hangi fiyatla sattığımızın kayıt altına alınması bize gerektiğinde öğ- renmek istediğimiz birçok sorunun da yanıtını verecektir. Eczane yazılımlarının işlevleri de günün gereksinimlerine göre gelişerek artış göstermektedir. Yazılımları aktif bir biçimde kullanarak gerçekleştirebileceğimiz işlerin başında stok yönetimi, hasta takibi vb. gelmektedir. Stok takibinin ardından gelen, birbirinin ayrılmaz parçası olarak düşünmemiz ve önemle üzerinde durmamız gereken bir diğer konu da satın alma işlevidir. Satın alma (tedarik etme) işi tedarikçiden bir ürünün en uygun vade, en uygun miktar ve en uygun fiyatta satın alınması temeline oturan, günümüzde ayrı bir uzmanlık gerektiren bir kavramdır. Stok hareketlerinin bir yazılım üzerinden izlenmesi bir ürünü ne zaman aldığımız; ne kadar aldığımız; hangi maliyetlerle aldığımız; kime, ne zaman ve ne kadar sattığımız; hangi fiyatla sattığımızın kayıt altına alınması bize gerektiğinde öğrenmek istediğimiz birçok sorunun da yanıtını verecektir. Kutu başına, reçete başına, fatura başına ne kadar kazandığımız bilgilerinin yanı sıra hangi ürünü ne zaman, ne kadar miktarda, hangi vadeyle almamız gerektiğinin; kısacası nasıl satın almamız gerektiğinin de yanıtlarını verecektir. Ölçemediğinizi bilemezsiniz. Ölçmek bilmek, bilmek de yönetmektir. Bunun önemini bir örnekle anlatmak gerekirse: Bir üründen ayda bir kutu sattığımızı düşünelim. Bu ürünü, bize satış koşullarında avantaj olarak sunulan 5+1 ya da 10+2 şeklinde mal fazlasıyla kısa vade ile alır ve bedelini ödediğimiz ama bizim bedelini tahsil edemediğimiz ürün vade sonunda hâlâ bizim rafımızda satılmamış olarak kalırsa, başlangıçta avantaj gibi görünen mal fazlalığı bize ödemede nakit sıkıntısı ve gereksiz stok maliyeti olarak geri dönecektir. Bu ölçülebilir ekonomik sıkıntıların yanı sıra bizim beden sağlımızda yarattığı tahribatı ölçmek ve sonuçlarının bizi nereye götüreceğini kestirmek de olanaksızdır. Daha önceki bölümlerde de vurguladığım gibi, doğru adımların doğru zamanda atılması kavramını “doğru malı doğru zamanda almak” biçiminde de yorumlayabiliriz. Satın alma işleminin doğru bir biçimde gerçekleştirilmesi hem can sağlığımız, hem de cüzdan sağlığımızı korumamızın, özetle var olmamızın yegâne yoludur. Günümüzde eczacılık, sağlık sektörünün vazgeçilmez bir unsuru olmanın yanı sıra tüketicilere ilaç ve ilaç dışı sağlık ürünleri ve hizmetleri sunumu ile de perakende sektörünün vazgeçilmezleri arasında yerini almak zorundadır. Şimdiye değin bize dayatılan iş modellerini hayata geçirerek sürdürdüğümüz mesleki yaşamımızı artık aynı koşullarla sürdürmek olanaksızdır. İlaçta olduğu gibi mesleki bilgilerimizi ilaç dışı sağlık ve güzellik ürünleri, medikal ürünler, sağlıklı beslenme ürünleri, sağlık teknolojileri alanında da geliştirerek bu ürün gruplarının topluma sunumunda eczacı ve sağlık danışmanı kimliğimizle halk ve kamu çıkarları doğrultusunda yerimizi almak zorundayız. Tüm bu hizmetleri bireysel sermaye birikimimizle gerçekleştirmenin getireceği güçlükleri anlatmaya sanırım gerek yok. Gücünü örgütlülüğü ile pekiştiremeyen toplumlar her zaman yok olmaya mahkûmdurlar. Tüm bu işlevlerin gerçekleştirileceği doğru adres eczacı sermayesi ve bilgi birikimiyle 32 yılını doldurmuş olan eczacı kooperatiflerimizdir. • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • gazeteedak 11 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Sonrasında bu programların raporlamalarından dönemsel olarak hangi ilacı kaç tane -negatif bakiye verse bile- sattığımızı bulabiliriz. Bu da bize gelecek bir dönem için kaç tane alacağımızın klavuzudur. günlük maliyeti göz önünde tutularak MF’si veya vadesini farklı kılarak onlarca satış şartı oluşturmak mümkündür. Bu varyasyonlarda sonuç farklı gibi görünse de aslında hepsi aynıdır. Peki, neden böyle yapılır? Ecz. Hüsnü Kaya Denetleme Kurulu Üyesi Ali’nin satın alması... Arabamı park edip eve yönelirken komşumuzun bir buçuk yaşındaki torunu ellerini yana açıp “Mama” diye bana seslenirken aslında bilinçsiz bir şekilde satın alma yapıyordu. Eminim seneye talep süzmesini öğrenmiş olarak sadece araba veya çikolata diyecek. Çünkü kimden, neyi, nasıl alınması gerektiğini öğrenmiş olacak. Aslında hepimiz küçük yaşlardan başlayarak satın alma yaparız. İlk dönemlerde bilinçsizce yapılan bu satın almalar giderek süzülür ve doğru talebi, doğru fiyatı, doğru yeri ve doğru miktarı öğreniriz. İlkokul üçüncü sınıfta okul kooperatifinden (eskiden ilkokullarda kooperatifçilik kolu olurdu ve bu kolun görevli öğrencileri işletmenin yeri olan kantinde çalışırlardı) satın aldığım gevreği (Herkesin simit dediğine İzmirliler gevrek derler) koluma takmaya bayılırdım. Hatta bir gün öyle abartmışım ki, kolumda dört tane gevrek vardı. Tabi ki hepsini yiyemeyip dağıtmak zorunda kalmıştım. Plansız, zarara yol açan bir satın alma idi bu. Satın alınacak ürünün gerçekten ihtiyaç olup olmadığını sorgulamak, birinci basamaktaki planlamadır. Biz eczacılar ilaç veya parafarmasötik tedarik ederken planlama yapıyor muyuz acaba? Elimizin altında Tebeos, Bay.t, Farmakom, gibi yazılımlar olmasına rağmen onlardan satın almada ne kadar istifade ediyoruz? Bu tür programları tam olarak kullanmasak bile yine de yararlanabiliriz. Yapılması gereken reçete provizyonu alırken bu programların açık olması ve onların içindeki yazılımdan provizyon almamız yeterlidir. Satın alma yapacak kişinin önünde bir çok yanılsama vardır. Mesela 99,99 tl’lık bir etiket böyle bir şeydir. Satın almacı bunun bir yanıltma olduğunu bilmesine rağmen hala o tuzağa kapılır. Başka bir göz, zihin yanıltması da şudur; “Pirinç 5,95” olarak göze çarpan bir etikette bir kilo pirincin 5,95 TL’sına alınacağı varsayılır. Dikkatli bakılırsa 900 gram pirincin 5,95 olduğu görülür. Bu tuzak perakende sektöründe işlerin yavaşladığı dönemlerde yapılır. Perakende sektörünün canlandığı dönemlerde ise bunun tersi yapılır. Birbuçuk klioluk pirinç paketi hazırlanarak 3,30 TL’lık etiket konur. “Süpermarketlerde taze ekmek kokusu, biz de SGK’nın geri dönüş süresi...” Süpermarketlerde fırın bölümü neden olur bilir misiniz? Asıl hedef ucuz ve taze ekmek çıkarmak değildir. Fırının yaydığı taze ekmek kokusu insanda açlık hissi uyandırır. Ve aç olan insan daha fazla satın alır. Bunun için “aç karnına alışveriş yapılmaz” kuralı vardır. Süpermarketlerde temel gıda maddeleri en dip yerlerdedir. Oraya ulaşıncaya kadar plansız satın almaya sebep olacak ürünler yerleştirilir. Manav reyonları özel lambalar ile aydınlatılır ki ürünler taze ve çekici görünsün. Japonya’da bir araştırma yapılmış. Mağazanın iç çamaşırı satılan reyonu kamera ile günlerce takibe alındıktan sonra görülmüş ki iç çamaşırı satın almasını kadınlar yapıyor ama bu reyonun önüne gelen çiftlerdeki erkek huzursuzlanıyor ve kadının alışverişine mani oluyormuş. Reyon yanına bir oturma grubu konulmuş ve sehpaya otomobil, futbol vs gibi, erkeğin ilgisini çekecek dergiler konulmuş. Sonuçta o reyondaki ürünlerin satışında artış gözlenmiş. Kendimize ait bir yanılsamadan söz etmek gerekirse; SGK’nın geri dönüş süresi 74 gün görünmesine rağmen ortalaması 90 gündür. Vadeli çalışmak durumunda olan bir eczane ortalamada 90 gün üzerinde satın alma yapmalıdır. Eczanelerimiz birer işletmedir. Hiçbir işletme diğeri ile aynı şartlara sahip değildir. Her eczanenin satın alma gücü farklıdır. Bunun için farklı satış şartları oluşturularak her eczaneye hitap etmek içindir. “Güvendiğiniz yerle çalışmak en doğrusudur...” Burada önemli olan önümüzdeki bu şartlardan hangisinin bizim eczanemize en uygun olduğunu bulmaktır. Tam bu noktada ifade etmek gerekir ki; satın almanın yapıldığı yerin güvenirliği de çok çok önemlidir. Her gün onlarca fatura ve üründe kontrole, SGK bürokrasisinden zaman kalmadığı bir gerçektir. Plansız yapılan satın almadaki göz ve zihin yanılsamaları ancak bu kontrollerde ortaya çıkabilir. Ama eczacının iş yoğunluğundan yapılamayan bu kontroller yerine güven duyulan bir yerle çalışmak çok daha önemlidir. Bilirsiniz... “Alırken kazanmak” diye bir kural vardır. Ve doğrudur. Eczanemizi ayakta tutmak istiyorsak bu kuralı aklımızdan çıkartmamalıyız. Mal Alış Kriterlerini Belirlemek Mal arzı iyi olan, hizmet kalitesi yüksek ve ticari etiğe önem veren firmalar ile alış veriş yapmak. SGK ortalama tahsilât vadesi ve işletmede kullanılan aktif sermaye ile dengelenmiş bir ortalama vadeden mal alışı yapmak. Mal miat kontrolüne dikkat edip miadı yakın olan ürünleri almaktan kaçınmak. Ürünü alırken yalnızca vadeye değil eski yeni fiyatlı olup olmadığına, mal fazlası ıskontosu ile ticari iskontosuna dikkat etmeliyiz. Bir ilaç veya parafarmasötiğin, paranın • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • 12 gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Yanlış stoklama; stok devir hızının yavaşlığını veya hareketsizliğini, atıl durumda bekletilen değerlerin fazlalığını, doğru ürünün doğru zamanda, miktarda ve fiyatta satışa sunulmamasını, dolayısıyla Hasta/ Müşteri memnuniyetinin sağlanamamasına neden olur ve işletmeyi verimsizliğe götürür. Hayri Özyaman EDAK Genel Müdürü Satın alırken kazanmak Eczaneler bir sağlık merkezi ve eczacılar da bir sağlık danışmanıdır. Bu temel felsefe doğrultusunda sosyal bir ürün olan ilacın hastaya/müşteriye ulaşmasında önemli işlevleri vardır. Halk sağlığına hizmet ederken eczanelerinde birer “Ekonomik İşletme” olduğu, hatta birer perakende noktası olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Bu bağlamda artan ürün çeşitliliği, ilaç dışı ürünlere olan gereksinim, giderek artan ürün ve hizmet karması içinde eczanelerin yaşamını sürdürebilmesi, büyüyebilmesi ve kar edebilmesi, yatırımlarını yapabilmesi için verimli bir işletme olarak çalışması, hatta tam bir perakendecilik yönetiminin eczanelerde uygulanmasını zorunlu kılmaktadır. Sektörün giderek zorlaşan şartları, artan yatırım ve işletme maliyetleri, düşen karlılıklar nedeni ile eczanelerin devamlılığını sağlayabilmek için sosyal misyonunu uygulaması kadar perakendecilik yönetimi kurallarını da daha iyi öğrenmesi ve uygulamasını çok önemli hale getirmiştir. Perakendecilik yönetiminde ürün çeşidinden, fiyatlandırmaya, satış yeri tespitine, sergileme şekline, satın alma ve pazarlama fonksiyonlarının belirlenmesine kadar geniş politikaların oluşturulması gerekir. Ancak bunların içinde en önemlilerinden biri de satın alma politikalarıdır. Herkes bilir ki, ticaretin altın kuralı “Ürünü satarken değil, alırken para kazanılır.” Hasta/Müşteri memnuniyetini sağlamanın temel kuralları “ Doğru ürün, Doğru zaman, Doğru yer, Doğru miktar, Doğru fiyat ve Doğru iletişim” zincirini oluşturmaktan geçer. Satın alma politikalarını oluştururken; • Talep görecek ürün karmasının nitelik ve nicelik olarak doğru belirlenmesi, • Sipariş ve teslim zamanının planlanması, • İyi stok planlama ve takip yapılması, • Teknolojik imkânlarla stok takip programlarının kullanılması, • Ürünlerin satış hızlarının ölçülmesi, • FİFO ( First- In-First-Out) İlk Giren İlk Çıkar Prensibine uyulması, • Bir arada satılması gerekli veya birbirini tamamlayıcı ürünlerin ( Diş MacunuDiş Fırçası) tespit edilmesi, potansiyel ürünlere dikkat edilmesi, • Bakanlığın veya firmaların yaptığı değişikliklerin izlenmesi, • Fiyat, vade, iskonto, MF, CP, karlılık ve miad faktörlerinin önemi, • Eski-yeni fiyatlar, • İskonto veya primlerin malen, nakden, fatura altı (anında), dönemsel (aylık, yıllık, vs) gibi uygulamalar, • Ürün yelpazesi geniş, hizmet kalitesi yüksek, etik değerlere önem veren tedarikçilerin tercih edilmesi, • Düzgün ve etik faturalama şekilleri, • Eczanenin nakit durumu gibi satın alma politikalarının belirlenmesinde önemli anahtar kurallara dikkat etmek ve uygulamak gerekmektedir. Perakendecilikte 3 temel kural vardır: Ürün ve hizmet karması Farklı ürün kategorilerinden oluşan ürün karmasına dikkat edilmelidir. Eczanelerde bulundurulacak ürün karmasının genişliği, derinliği ve yoğunluğuna karar verilmelidir. Genişlik; farklı ürün kategorilerinin sayısıdır. (Kozmetik, Dermokozmetik, Medikal Veteriner v.s. kategorileri gibi) Derinlik; her ürün kategorisindeki çeşit sayısıdır. çeşit sayısının azlığı, çokluğu ile ilgili( stok miktarı) durumdur. Hizmet Karması da; Hasta/Müşteriye ürünün satışını yaparken verilen hizmet şekilleridir. (Ürünün kullanım şeklinin anlatılması, tariflerin yapılması, etki veya yan etkilerinin anlatılması, yanlış ilaç kullanımının önlenmesi, raporlu reçetelerin takibi, kasa fişi verilmesi, v.s. gibi hizmetlerde yaratılan farklılaşmalardır. Eczanelerde ürünlerin konumlandırılması (fiziksel dağılım karması) Hasta/ Müşterilerin ürünle buluştuğu yer, ürüne erişim, görebilme, algılayabilme kolaylığı, eczanenin mimari ve görsel dizaynı, rafların yüksekliği/alçaklığı, ürünlerin raflardaki duruşu, sıklığı/seyrekliği, eczane içi fiziksel karmanın önemini belirler. Pazarlama karması Hasta/müşterinin sürekliliğini sağlamak, alış-veriş miktarını maksimize etmek için yapılan reklam, satış geliştirme, tutundurma, halkla ilişkiler, kişisel satış, uzman çalışmaları, özel günler faaliyetleri v.s. gibi pazarlama faaliyetlerinin bütünleşmesini ve uygulanmasını gerektirir. Tüm bu faaliyetleri yapabilmek, işletmeyi verimli çalıştırmak için işletmenin öncelikle iyi bir satın alma ve stok yönetimi politikası oluşturması gerekir. “Stok bulundurmanın veya bulundurmamanın maliyetleri vardır ve çoğu kez bunu ölçemeyebiliriz” Unutmamak gerekir ki, bu gün içilmeyen/kullanılmayan bir ilaç/ürün, yarın sizden alınarak iki misli içilmez/kullanılmaz. Bunun için doğru stok kontrol yönetimi, doğru stok takibi, doğru satın alma politikası, işletme faaliyetlerinin aksamamasını, stoklara bağlanan paranın optimize edilerek finans kaynaklarının verimli kullanılmasını, doğru zamanda yapılan satın alma ile tedarik ve sipariş masraflarının azaltılmasını, işletmenin verimli çalışmasını, sürdürülebilirliliğini, karlılığını ve büyümesini sağlar. ALTIN KURAL; ALIRKEN KAZANIN… Yoğunluk ise ürün kategorilerinin veya • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • gazeteedak 13 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Ömer Mutlutürk EDAK Ecza Kooperatifi Genel Müdür Yardımcısı Nasıl satın alma yapmalıyım? Üniversite yıllarımda İzmir Devlet Tiyatrosu’nda sözleşmeli oyuncu olarak görev yaparken “Teneke şövalyeler” adlı bir çocuk oyununda rol aldım. Oyunun sadece bir mesajı vardı: Çok soru soran çok yanıt alır. Hani, çocukların öğrenmek için tercih ettikleri ilk yol olan soru sormak...Daha sonraki yıllarda hep bir işe kalkıştığımda önce kendime sonra konuyu bilenlere sorular sormaya başladım. Hayatı sorgulamak insana neler kazandırıyor öğrendim. Bu ayki konumuz olan “Satın alma nedir? Ve nasıl yapılmalıdır?” diye yazıma başlarken geçmişte yaşadığım ve soru sormanın önemini kavradığım bir anımı sizlerle paylaştım. Bazı şeyler basittir ama zorluğu basit olmasıdır. Soru sormanın önemini hepimiz biliriz ama her zaman uygular mıyız? Önce eczanede yaptığımız işi tarif ederek başlayalım. Sizler eczanelerinizde yani işletmelerinizde perakendecilik yaparken satın alma da yapıyorsunuz. “Eczacı kimdir? Ne iş yapar?” Diye bir soru sorarak başlayalım işimizi sorgulamaya, cevabı bence çok açık: İnsan sağlığı için dünyanın en önemli mesleğini yapan kişi. Ama bu onurlu ve önemli mesleği yaparken “Üniversite’de aldığınız eğitimler dışında neleri bilmelisiniz?” diye bir başka soru soracak olursak cevap uzun olacaktır. • Eczacı, aynı zamanda iyi bir satın almacı olmalıdır. ( Çünkü para kazanmak için, işletmenizi sürekli olarak ayakta tutabilmek için alırken kazanmalısınız .) • Eczacı, iyi bir satıcı olmalıdır. (Satamazsanız alacak bir şey de olmaz ve işletmenizi, mesleğinizi kaybedersiniz .) • Eczacı iyi bir halkla ilişkiler ve iletişim uzmanı olmalıdır. ( Çünkü ona gelenlerin büyük bir çoğunluğu hastadır veya müşteridir her ikisi de ilgi isterler ) • Eczacı iyi bir finansman bilgisine sahip olmalıdır. ( Günümüzde piyasaları takip etmeli, paranın maliyetini bilmeli, nasıl kar edeceğini bulmalıdır.) • Eczacının bilgisayar teknolojilerine hakim olması gerekmektedir. (Raporlama ve analiz yapabilmesi için) • Eczacı iyi bir insan kaynakları uzmanı olmalıdır. (İşe alımlarda personel ini yönetmekte ve işten çıkarmalarda bilgi sahibi olmalıdır. • Eczacı iyi bir pazarlamacı olmalıdır. (Eczanesini marka haline getirmelidir ürünleri kategorileri yönetmeli ve özel günlerde tema çalışmaları, vitrin çalışmaları yapmalıdır yani kısacası yaratıcı olmak zorundadır. ) Ama en önemlisi üniversitede aldığınız mesleki eğitimlerinizi her zaman güncelleyerek hastalara ve müşterilerinize danışmanlık yapmanızdır. Bu sizi farklılaştıracak ve para kazanırken yaptığınız işten de zevk almanızı sağlayacaktır. İşte, kısaca size naçizane önerim, işletmenizin yani eczanenizin “Genel Müdürü ya da Ceo’ su” olun. Yani işinizin başında işinizi severek ve planlayarak yapın. Şimdide eczanenizde Satın alma yaparken nelere dikkat etmelisiniz onlara bakalım: En önemli konu işletmenizi yani eczanenizi tanımak... Konum olarak nasıl bir yerdeyim? Aylık ne kadar masrafım var? Ne kadar SGK? Ne kadar elden satış yapıyorum? İlaç dışı satışım ne kadar? Eczanede hizmetlerin aksamaması için kaç kişi çalışmalı? Vb. gibi... Müşteri Portföyü Eczaneme gelen hasta ya da müşterilerin yaş gruplarının dağılımı? Raporlu hasta sayım nedir? İlaçları bitmeye yakın onları haberdar edebiliyormuyum? Halkın alım gücü nedir? Semtimde çocuk sayısı fazla mı? Vb. gibi... Rakipleri tanımak, Rakibim kim? Yakınımdaki eczanemi? Marketler mi? Parfümeriler mi? Alışveriş Merkezleri mi? Fiyat karşılaştırması yapıyor muyum? Yoksa yüksek kar koyup ayda yılda bir tane mi satıyorum. Uygun karlılıkla rakip fiyat karşılaştırması yaparak ayda 50–100 adet satıp daha çok mal fazlası vade veya indirim alıyor muyum? Yani satış hacmimden dolayı ekstra kazanıyor muyum? Eczanemde hangi ürünleri satmalıyım? Eczaneniniz hastane karşısındaysa medikal ürünler, hasta bezleri satmalısınız, eczaneniz caddede ise dermokozmetik satmalısınız. Eczaneniz semtte ise ıtriyat ürünleri satmalısınız çünkü büyük marketler sizden uzakta fiyatta sorun yoksa müşteriniz sizi tercih edecektir şampuan, cımbız, orkid, prezervatifgibi ürünleri sizden alacaktır. Nasıl bir sunum yapmalıyım ki müşterilerim benim satmak istediğim ürünlere ilgi göstersin? Bu konuda profesyonel destek almalısınız alan yönetimi, katagori yönetimi konularında kendinizi geliştirmelisiniz. Size ürün sağlayan tedarikçileriniz ile iyi ilişkileriniz olsun. Güvenebileceğiniz etik yapılar ile çalışırsanız kazancınız artar. Çünkü acaba nerelerde benden haksız kazanç sağlıyor diye düşünmeyecek ve sizlerle paylaştığım konularda kendinizi, çalışanlarınızı ve işletmelerinizi geliştireceksiniz. Raporlama ve analiz yeteneğinizi geliştirmelisiniz. İşletmenizde ne satıyorsunuz? Hangi sıklıkta satıyorsunuz? Hangi ürünleri az satıyorsunuz? İlaç dışı ürünlerde ne durumdasınız? Bunları bilerek satın alma yapmak sizi birçok gereksiz stoktan kurtaracak ve verimli çalışmanıza neden olacaktır. Stoktan korkmayın stoktan korkun. yanlış Eğer işletmenizde en sık sattığınız ilk 200 ürünü bilmiyorsanız mutlaka yanlış stok yapıyorsunuzdur. Bazı ürünleri rafınıza koymuyor satış kaybına uğruyorsunuzdur, bazı ürünleri de ihtiyacınız dışında alıp zarar ediyorsunuzdur. Satın almada duyguların yeri yoktur. Aklın yeri vardır. Verilerin, yeri vardır. Yazık onlar prim alamıyor ben yardımcı olayım demek hatalı satın alma yapmanıza neden olur. Sizden başka herkes kazanır siz kaybedersiniz. Ayrıca atasözlerimiz boşuna söylenmemiştir: “Önce can, sonra canan...” Yapacağınız satın alma anlaşmaları mutlaka yazılı olmalıdır. Söz uçar yazı kalır, ağaca yaslanma çürür insana yaslanma ölür gibi atasözlerimizde boşuna söylenmemiştir. İşimizi severek yaparsak ne iş yapıyor olursak olalım başarı mutlaka gelecektir, geleceğe umutla bakmak için bilgiyi kullanalım ve daha çok çalışalım. Gelişme ve ilerleme ancak bu şekilde oluşabilir. Dünyanın bu en zor ama en onurlu mesleğine yapan tüm eczacılarımıza meslek hayatlarında başarılar ve mutluluklar dilerim. • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • 14 gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • olması gerektiğini hangilerini depodan gelmesini beklemesi gerektiğini çok iyi bilmekteler. Stok planlama ve takip çok çok önemli bir hal almış durumda. c. Ürün özelliklerine göre takibi (miad, parti no,vb) d. Atıl stok – stokta bekleyen ürünlerin takibi geliştirilecek pazarlama stratejileri... vb Kemal Demirci Satın Alma Müdürü Eczanelerimizde Satın Alma Yönetimi Küresel rekabet ortamı ve gelişen işletme yönetimleri açısından satın alma faaliyetleri stratejik bir önem arz etmektedir. Satın alma faaliyetlerinde pazar araştırması (Eczanenize en yakın markette sizin sattığınız ürünlerin fiyatı nedir? Genel piyasa koşullarında geçerli fiyatlar nelerdir? Pazarda hangi ürünler popüler, hangi ürünler gündemde… Vb gibi) uygun ürünün, uygun fiyatla, uygun koşullarda, uygun yerde olmasına satın alma yönetimi diyebiliriz. Kısaca, doğru tedarikçilerin bulunmasından başlayarak doğru kaynaktan tanımlanmış doğru kalitedeki ürünlerin doğru zamanda doğru maliyetlerle temin edilmesidir. Satın alma işlevini yerine getirirken sorgulanması gerekenler (Eczanelerimizde hangilerini gerçekleştiriyoruz? Lütfen, sizlerde sorgulayınız) 1. İşletme satın alma organizasyonumuz var mı? Nasıl işlemektedir? a. Stok yönetimi işlevleri yerine getiriliyor mu? Hangi üründen, kaç adette bulundurmam gerek? Yok satmamak için ne yöntemlere gereksinimlerim var. b. Stok planlama sistemleri yönetimin bir parçası mı? Ürünün doğru zamanda, doğru yerde, doğru adetlerde olmasını sağlayabiliyor muyum? Yoksa sürekli Müşterileri – Hastaları bekletip Kooperatifimin stoklarını mı kullanıyorum. Tüm bağımlı müşterilerinizi stokta bulundurmadığınız ürünleri depodan getirme süresinde beklettiğiniz için kaybettiğinizi biliyor musunuz? Artık tüm hasta ve müşteriler hangi ürünlerin eczanede 2. Bilgi toplama ve istihbarat çalışmaları için hangi yöntemleri kullanmam gerekmekte? Şu anda tüm ulusal marketler de dahi istihbarat noktası en yakınındaki rakibini takip et git gör yöntemi ile yapılmakta (Araştırma şirketleri verileri de takip edilmekte ama en iyi yöntem en yakın rakibini takip et yöntemidir) Yakınınızdaki yerel market mamayı kaç liradan satıyor? Yanınızda ki ulusal zincir biberon standını nasıl fiyatlandırıyor? Parfümeride sizin satmış olduğunuz parfüm kaç liradan satılmakta? Bu bilgiler artık sizin satın alma – satma politikalarınızın ana kaynağını oluşturacak verilerdir. Kendi kendinize sorun bugüne kadar sürekli alışveriş yaptığınız markette profesyonel olarak fiyat kontrolü yaptınız mı? En basit ve en etkili bilgi toplama metodudur) 3. Satın alma görevi tek bir kişiye mi ait yoksa? Herkes sipariş verir konumda mı? 4. Eczanemizde stok kontrolünü sağlayan bir stok takip programı var mı? Varsa aktif kullanıyor muyuz? Stok programlarının birçoğunda ürünün giriş çıkış işlemini doğru yapılandırdıysak (Kaldı ki ciddi işletmeler yönetmekteyiz. Tüm ürünlerin giriş ve çıkış işlemini çok doğru takip etmemiz gerekmekte hatta hastaya borç olarak verdiğimiz ürünlerin bile çıkışını borç olarak çıkış tanımı yapmamız gerekmekte) stok yönetme işinde elimizin altında bizi yönlendirecek ciddi arı değerde bilgiler var demektir. Ürün alımından sorumlu kişi; a. Ürünün bir önceki ay kaç adet alındığını satıldığını b. Ürünün bir önceki yıl içinde bulunulan ayda kaç adet satıldığını c. Stok durumunu d. Stokta olan ürünlerin miad durumunu e. Ürünün daha önceki alım koşullarını (MF, vade…vb) f. Sezonluk bir ürünse sezonda ne satılabileceğini g. Stok programınızda minumum adet maximum adet tanımlaması yaptıysa- nız sınırlarını…vb Var olan tüm bu veriler ışı altında üründen kaç adet alabileceğini, ürünün Mal fazlası varsa mal fazlasının değerlendirilerek alınıp alınamayacağını (Paranın değeri aylık %1 dersek bunu baz alarak MF değerini baz alıp bu değer ışığı altında kaç aylık stok yapabileceğimize kadar bize ışık tutacaktır) Bu veriler ışığı altında yapılan alımlar hem bize doğru bir satınalma (stok adeti) hem de karlı satınalma (pazarlık yapma, karlı ürün alımı) sağlayacaktır. Bu nedenle Eczanelerimizde kullandığımız stok takip programlarını aktif kullanmamız hayati öneme haiz bir işlev haline gelmiştir. Yukarıda yazdıklarım sizlere kafanızda çok karmaşık gibi görünen bir yapı oluşturmasın, işletmeleri yönetmek verimliliklerle mümkün. Sizi verimli kılacak tüm teknolojileri (Örneğin; şu anda çok zor gibi görünen stok giriş çıkış işlemi... gibi) kullanmanın, süreç bazında eczanemize çok verimli bir işlev kazandırdığını göreceksiniz. 1. Daha karlı bir alım yapıyor olacaksınız 2. Daha doğru bir stok yapısına kavuşacaksınız (satamadığınız onlarca ürün, raflarınızda sürünen firma gelse de halletse diyeceğiniz ürün sayısının çok aza ineceğini) 3. Hangi ürünü, ne zaman sattığınızı bilerek bir önceki yıllara göre satış artış hedefi oluşturmaya kadar giden hedefleme sistemleri (Örneğin 2010’da 100 adet mama satmışım 2011 ‘de 150 adet mama satmak hedefim diyebileceğiniz ve pazarlık aşamasında firmalara karşı kullanabileceğiniz ) oluşturabileceğiniz. 4. Daha az yok satarak müşterilerinizin memnuniyetini arttıracak hizmet kalitesi sayesinde tercih edilen bir nokta uzun dönemde bağımlı müşterileri arttırdığını göreceksiniz… Birkaç faydasını saydığım işlemleri çoğaltmamız mümkün. Hadi bugün hayata, Eczanemize (yani işletmemize) başka türlü bir bakış açısı ile girelim ve yukarıdaki maddeler ışığı altında hangilerini yapıyoruz ile işe başlayalım. Göreceksiniz işi yarılamış olacağız… Hepimize kolay gelsin… • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • gazeteedak 15 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • gulaması bilgisinden tutun da, ay bazında ilaç, ıtriyat ayrımı yapılarak yapılan alımları, bu alımların kaç fatura ile gerçekleştiğini, ayrıca yine ay bazında yaptığınız iade faturası adedini ve tutarlarının bilgisini sizlere sunmaktayız. Ersen Evren Risk Takip Müdürü Karlılık Üzerine İnsanın birincil ve ikincil ihtiyaçlarını karşılayabilecek çok sayıda mal ve hizmet vardır. Bunların ancak çok küçük bir miktarı doğada hazır olarak bulunur. İhtiyaçlarımızı karşılamaya sağlayan mal ve hizmetlerin hemen hemen tamamı, işgücü ve sermaye gibi faktörlerin doğal kaynaklara ve hammaddelere uygulanmasıyla elde edilir. Durun dahası var!..Yine ay bazında yapmış olduğumuz ilaç alımlarının vadelere göre tutar ve % olarak dağılımını,ortalama vade gün sayısını ve yine yapmış olduğunuz alımların ilaç kademelerine göre ne şekilde oluştuğunun bilgisi de mevcut. Tüm bu bilgiler, sakin bir zamanda irdelendiğinde gerçekten eczanemizin EDAK’ tan yaptığı alımlar ışığında güncel fotoğrafını sizlere tüm ayrıntılarıyla yansıtacağından eminim. Sizler için hazırladığımız bu ekranı kullanan eczanelerimizden aldığımız olumlu tepkiler ışığında bunu sizlerle rahatlıkla paylaşabiliyorum. Ama bir tablo var ki, benim bu ekranda en beğendiğim kısım orası. Fatura Iskonto Dökümü ve Karlılık kısmı... Gelin ekranımızın bu kısmı üzerine yoğunlaşarak yazımıza devam edelim. fe olan o ayki alımlarınızın toplamıdır, eğer ilgili ay için ödeme yapılmadıysa; toplam o ayki alımlarınızın karşılığında olan borcunuzu ifade etmektedir. Başka bir değişle cari hesap ekstresinde görülen borç rakamıdır. Karlılık Tablosu kısımlarını inceleyecek olursak; Ecz. %: Bu sütunda eczanemizin ilgili ayda yaptığı alımlardan elde ettiği eczacı ıskontosu tutarının mal bedeli’ne oranı ile bulunmaktadır. Diğer bölümler olan; Mf %, Kurum İsk %, Ödeme İsk. %, Kmp İsk % değerleri ise, fatura ıskontosu dökümü tablosunda yer alan “Tüm Ticari İşletmeler ‘İnsan ihtiyaçlarını karşılamak ve kar elde etmek amacıyla’ oluşturulurlar.” Ticari hayatta hepimizin bildiği gibi insanın sonsuz olan ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla işletmeler oluşturulmuştur. İşletme, mal ve hizmetin üretimini ve/ veya satış- pazarlamasını üstlenen birimler olarak ifade edilebilir. Çeşidi ne olursa olsun oluşturulan tüm ticari işletmeler ”İnsan ihtiyaçlarını karşılamak ve kar elde etmek amacıyla” oluşturulurlar. Peki, insan sağlığı ile birebir ilişkisi olan eczanelerimizde girdiğimiz birçok işletme riskine karşılık, karlılık değerlendirmesi yapıp, gelir – gider dengemizi kontrol ediyor muyuz? Hepinizin yüzlerce fatura, uygulanmakta olan 192 çeşit ticari ıskonto ve yine her ilaç için farklı farklı uygulanan 5 tür kurum ıskontosu, fiyat düşüşleri, ITS Sistemi ve karekod...vb gibi birçok uygulamayı takip etmek ve bunların ayrıntılı bilgisi arasında boğulduğunuzu biliyorum. Ama şunu da göz ardı etmememiz gerekmekte. İşletme’nin sahibi yani müteşebbis, işletmenin türüne göre emeğini ve sermayesini ortaya koyarak, birçok riske göğüs gererek, önce kendisinin, sonra da var olan işletmesinin devamlılığını sağlamak amacıyla “KAR ETMEK” zorundadır. “Kurumsal portalımız da eczanenizin aylık mali durumunu rahatlıkla izleyebilirsiniz” Eczanelerimizin iş yükünün her geçen gün arttığı bu günlerde, eczanelerimize karlılıkları ile ilgili genel bir fikir verebilmesi adına EDAK Kurumsal Portal’da, Mali Durum Raporu adı altında; işletmelerinizin, ay bazında fotoğrafının çekildiği bir çalışmayı bir süre önce gerçekleştirerek sizlerin bilgisine sunduk. Bu raporda eczanenizin, aidiyet uy- • KDV’siz Piyasa Satış Fiyatı (KDV’siz PSF): Eczanemize ilgili ayda yapmış olduğumuz alımların KDV’siz halinin piyasa satış fiyatı toplamını ifade etmektedir. • Eczacı Iskontosu(Ecz.İsk): İlaç kademelerine göre yaptığımız alımların karşılığında eczanemizin o ayda elde ettiği ilaç kademelerine göre hesaplanan toplam eczacı ıskontosunu göstermektedir. • Mal Bedeli: KDV’siz PSF’den, Eczacı ıskontosunun düşülmesi sonucu elde edilen tutardır. • MF İsk, Kurum İsk, Ödeme İsk, Kamp. İsk: Eczanemizin ilgili ayda yapmış olduğu alımlar sonucu elde ettiği ıskonto çeşitlerinin ayrıntılı olarak yer aldığı bölümlerdir. • Burada hepimizin bildiği fakat bir kez daha belirtmekte yarar gördüğüm bir ayrıntıya değinmek istiyorum. Yukarıda yer alan Kurum Iskontosu, sadece yapacağımız SGK dışı satışlarda ıskonto geliri olarak eczanemize yansıyacaktır. Bunun dışında eczanemiz yapmış olduğu alımların, satış bacağını resmi kurumlara yapması durumunda böyle bir ıskonto gelirinden bahsedilmesinin imkanı yoktur. Ayrıca kuruma satarken yapılan Eczane Iskontosu ve PSF Fiyatı üzerinden yeniden hesaplanan kurum ıskontosunun bu tabloda yer almadığını belirtmek istiyorum. • Matrah: Bu sütun eczane olarak ilgili ayda yapmış olduğumuz alımlardan kaynaklanan borcumuzun net değerini ifade etmektedir. Bir başka değişle eczanemizin yaptığı alımların maliyet bedelidir de diyebiliriz. • KDV: İlgili ayda ki yapmış olduğumuz alımların ödenen KDV toplamıdır. • Tutar: Bu sütun ise depomuzdan yapmış olduğunuz alımların karşılığında, kooperati- o ayki ilgili ıskonto tutarlarının yine Mal Bedeli’ne oranlanması ile hesaplanmaktadır. Çalışmamızda; • Brüt Karlılık: Ecz. İsk. + MF İsk + Ödeme İsk + Kmp.İsk. Tutarlarının toplamından oluşmaktadır. Brüt karlılığın toplam tutarının, KDV’siz PSF’ye oranlanması ile de brüt karlılığın yüzdesel değerini hesaplamış oluyoruz. Tablonun asıl can alıcı noktası ise; Brüt karlılığın, tutar olarak hesaplandığı kısımdır ki, bu sütun ilgili ayda yapılan tüm alımların tamamının satılmasını, yani sıfır stoğu ve yapılan tüm satışların resmi kurumlara yapıldığı varsayımı ile hareket etmektedir. Ayrıca bu karlılık tablosunda, depocu fiyatı üzerinden alınıp, PSF üzerinden SGK’ya vermiş olduğumuz kurum ıskonto farkları göz ardı edilmektedir. Bu da demek oluyor ki; SGK’ya yaptığımız Kamu Kurum Iskontosunda, kaynak taşıma maliyetini eczanelerimizin yüklendiğini ve brüt karlılık hesaplaması yapılırken bu ayrımın çok titiz bir şekilde hesaplarımıza yansıtılmasının gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Siz eczacılarımız için yaptığımız tüm hesaplamaların, hiçbir şekilde mali tablolar ve beyanname verilirken baz alınacak veriler olmadığını, tamamı ile uzun hesaplamalar sonucu bulacağımız bu verilerin, teknoloji sayesinde sizlere, eczaneleriniz hakkında bir fikir vermesi adına hazırlandığını belirtir, bol karlı günler dilerim. • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • 16 gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ EDAK İlaç Faturasını Okumayı Biliyor muyuz? KDV’siz PSF’si (9,96/1,08) = 9,2222 olur. Aynı şekilde KDV oranı %18 olsaydı, 9,96 yı 1,18’e bölmemiz gerekirdi. 2. Birim Satış Fiyatının Hesaplanması; a. Yukarıdaki 1a şıkkında bulunan KDV’siz PSF yani 9,2222 den %20 olarak görülen eczacı karını indiriyoruz. Yani 9,22 - (9,2222 * %20) 9,2222 – (1,8444) = 7,38 Birim Fiyat Fikret Çolak / Mali İşler Gn. Md. Yrd. Her gün onlarca kez alışveriş yapıyoruz ve bu alışverişlere mesnet teşkil eden ve muhasebemize giden faturayı acaba okumasını biliyor muyuz? Acaba, tedarikçiniz, vereceğiz dediği mal fazlasını, kurum iskontolarını ve diğer iskontoları faturanıza yansıtıyor mu? Yoksa sadece sözde mi kalıyor? Fatura okumada mali formasyonunuzun olmadığını mı düşünüyorsunuz? O zaman lütfen, aşağıda yazdıklarımı bir kenara not edin veya gazetemizin bu sayısını saklayın. Saklayın ki, günün birinde faturanızı kontrol etmek isterseniz sizlere bu yazım yol göstersin. Öncelikle, faturayı hesaplamanıza baz teşkil edecek olan önemli alanlardan bahsetmek istiyorum. Amacımız, PSF’den bir dizi hesaplamalar yaparak tutar kısmına ulaşmak olacak. 3. 1. İskonto olan MF nin Bulunması; a. Yukarıda bulduğumuz 7,38 Birim fiyat ile alınan toplam ürünü çarpıp MF iskontosunu düşüyoruz. b. (7,38 * 11 Adet )– ((7,38 * 11 Adet) * %9,09) c. (81,18) – (81,18 * %9,09) d. (81,18) – (7,3792)(7,3792=Özel İskonto(MF) tutarı) e. 73,8000 (Bu MF düştükten sonraki tutarımızdır) 4. 2. İskonto olan %11’lik Kurum İskontosunun Hesaplanması; a. Yukarıda bulduğumuz 73,8 rakamına belirtilen kurum iskontosunu uygulayarak kurum iskontosundan sonraki tutarı bulacağız. b. 73,8000 – (73,8000 * %11) c. 73,8 – (8,1180) (8,1180=Kurum İskontosu tutarı) d. 65,6826 (Bu Kurum iskontosu düştükten sonraki tutarımızdır) 5. 3. İskonto olan %7’lik Ticari İskontonun Hesaplanması; a. Yukarıda bulduğumuz 65,6826 rakamına belirlenen ticari iskontoyu uygulayarak ticari iskontodan sonraki tutarı bulacağız. b. 65,6826 – (65,6826 * %7) c. 65,6826 – (4,5977)(4,5977=Ticari İskontosu tutarı) d. 61,0848 ( Bu Ticari iskonto düşüldükten sonraki tutarımızdır) 6. 4. İskonto olan %5,75’lik Ödeme İskontosunun Hesaplanması; a. Yukarıda bulduğumuz 61,0848 rakamına belirlenen ödeme iskontosunu uygulayarak ödeme iskontosundan sonraki tutarı bulacağız. b. 61,0848 – (61,0848 * %5,75) c. 61,0848 – (3,5123) (3,5123=Ödeme İskontosu tutarı) d. 57,57 (Bu Ödeme iskontosu düşüldükten sonraki tutarımızdır) Öncelikle MF’nin muhasebe dilinde bir iskonto çeşidi olduğunu belirtmekle anlatmaya başlayacağım. Hernekadar yukarıdaki örnekte 10 tane alınca 1 tane bedava alıyormuş görünse de (ki aslında öyle) bunun muhasebenize yansıması ürüne verilen iskonto şeklinde olacaktır. Yine yukarıdaki örneğe bakacak olursak alınan 10+1 MF’nin muhasebenize yansıması (1)/(10+1) 1/11 %9,09 olacaktır. Bu oranı akılda tutalım ve hesaplamaya geçelim. 1. PSF den KDV hariç PSF’nin Hesaplanması; a. PSF’si 9,96 olan ve KDV oranı %8 olan ürünün Görüldüğü gibi son bulunan 57,57 rakamı faturanın Tutar hanesinde görülen rakamla aynıdır. Şimdi ise bir alt satırdaki Kampanya iskontolarının bulunmasına geldi sıra.. 7. Kampanya iskontosu %2’nin Hesaplanması; a. Yukarıda tutar hanesinde bulduğumuz 57,57 rakamına %2 uygulanarak, b. 57,57 – (57,57 * %2) c. 57,57 – (1.1514) (1,1514=Ödeme İskontosu tutarı) d. 56,4186 (Bu 1. Kampanya iskontosu uygulandıktan sonra kalan tutarımızdır) 8. Kampanya İskontosu %0,50’nin hesaplanması; a. Yukarıda bulunan 56,4186 rakamına %0,50 uygulayalım, b. 56,4186 * (56,4186 * %0,50) c. 56,4186 * (0,2820) (0,2820=Ödeme İskontosu tutarı) d. 56,1365 Yani yuvarlak olarak 56,14 TL. (Ki bu tutar da faturanın Toplamıdır. Görüleceği üzere Tutar hanesinin 1. Satırında görülen 57,57’nin bir alt satırında -1,43 Kampanya iskontosu indirimi bulunmaktadır. Bu rakam da yukarıda 7 c ve 8 c de hesapladığımız 1,1514 ve 0,2820’nin toplamından oluşmaktadır. ( 1,1514+0,2820=1,4334 1,43 TL) (1,43=Toplam Kampanya Iskontosudur.) Sonuç olarak 57,57 – 1,43 = 56,14 TL (Fatura toplamı) Üstüne %8 KDV ilave edildiğinde ise 60,63 TL’ye ulaşılmaktadır. Faturanın Alt Kısmındaki Tutarların Açıklaması İse; Brüt Tutar = PSF * Adet = 9,96 * 11 = 109,56 TL KDV Düşümü = İç KDV hesaplamasıdır = Brüt Tutar /(1+KDV Oranı)*KDV Oranı = 109,56 / 1,08 * 0,08 = 8,1155 TL = 8,12 TL (Yuvarlama var) Eczacı Karı = KDV’siz PSF * Adet * Eczacı Karı = 9,2222 * 11 * %20 = 20,2888 TL (Yuvarlanarak 20,29 TL) Mal Bedeli = KDV’siz Brüt Tutar - Eczacı Karı = (109,56 – 8,12) – 20,29 = 81,16 (Yuvarlama var) Kurum İskontosu = Yukarıda 4c maddesinde hesaplanan tutardır. Ödeme İskontosu = Yukarıda 5b ve 6b maddelerinde hesaplanan tutarların toplamıdır . (4,5977 + 3,5123 = 8,11 TL) Özel İskonto(MF) = Yukarıda 3d maddesinde hesaplanan tutardır. Kampanya İskonto = Yukarıda 7c ve 8c maddelerinde hesaplanan tutarların toplamıdır. (1,1514+0,2820=1,4334 TL) (Yuvarlama var) %8’lik KDV Matrahı = Faturanın Tutar kolonunda bulunan sayıların toplamıdır. (57,57 – 1,43 = 56,14 TL) %8 KDV =56,14 * %8 = 4,49 TL %18’lik KDV Matrahı= Var ise %18’e tabi olan tutarların toplamıdır. %18 KDV = Yukarıdaki %18’lik KDV matrahı ile %18’in çarpımdır. Eğer faturada birkaç ilaç alınmış ise yukarıda her bir ilaç için aynı hesapları yaparak tutar kısmının doğruluğunu test edebiliriz. Fakat faturanın altında bulunan değerler kümüle veriler olup her bir satır hesaplandıktan sonra tüm iskontoların başka bir yerde toplanıyor olması gerekmektedir. Sizlere anlatmaya çalıştığım hesaplama sadece ilaç faturaları için geçerlidir ve itriyat faturalarında hesaplama şekli çok az farklar göstermektedir. İşiniz ve Hesabınız bol olsun... gazeteedak 17 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Sigortacınız Diyor ki teminat altına alır. DASK poliçeleri binaya gelebilecek depremin ve depremin neden olabileceği maddi hasarları sigorta bedeli kadar karşılar. Zorunlu deprem sigortası olmayan binaların konut sigortalarında alabilecekleri deprem teminatı geçersizdir. Kiracıyım, eşyalarım için sigorta yaptırabilir miyim? Fatura gerekli mi? Aysun Uysal / Tek Sigorta Satış Pazarlama Bölge Temsilcisi Konut ve DASK Sigortasıyla İlgili Bilinmesi Gerekenler Konut Sigortası ve DASK (Zorunlu Deprem Sigortası ) arasındaki fark nedir? Tek Sigorta: Konut sigortası bina ve isteğe bağlı olarak içindeki eşyaları yangın, hırsızlık, cam kırılması, sel ve su baskını, deprem, doğal afetler gibi risklere karşı Tek Sigorta: Oturduğunuz konutta kiracı olsanız dahi eşyalarınız sigorta kapsamına alınabilir. Konut poliçesi kapsamında eşyalarda hasar meydana gelmesi durumunda olası anlaşmazlıkları önlemek adına fatura ibrazı istenebilir. Daimi oturulan konut ve yazlık gibi dönemsel oturulan konut arasında sigorta açısından fark var mı? Tek Sigorta: Daimi oturulan konutlarda risk ve riskin fark edilme süresi daha az olduğundan poliçenin maliyeti daha düşüktür. Herhangi bir hasar almazsam seneye indirimden faydalanabilecek miyim? Tek Sigorta: Sigorta süresi içinde konut ile ilgili herhangi bir hasar talebinde bulunul- mamış ise, poliçenin yenilenmesi halinde devam eden sigorta yılı için sigorta şirketine göre değişen oranlarda hasarsızlık indirimi uygulanır. Konutumu sigortalarken bina değerini mi, emlak değerini mi baz almalıyım? Tek Sigorta: Bina teminatı için sigorta bedeli hesaplanırken sadece yapının değeri dikkate alınır. Evinizin (bina teminatı) sigorta bedelinin hesabında Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından yayımlanan ve söz konusu Bakanlığın Internet adresinde de ilan edilen çeşitli yapı türleri için metrekare birim maliyetlerine ilişkin veriler yol göstericidir. Bu veri içerisinde kendi koşullarınıza en uygun olan yapı tarzı karşılığında verilen rakamın evinizin brüt metrekaresi ile çarpılması durumunda elde edilen sonuç, sigorta bedelinizin ortalama hangi değere sahip olması gerektiği konusunda sizlere bilgi verecektir. Çizgili Köşe Tamam, hocam bu sefer yok satmayacağız! Mert Çakmak 18 gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ • Ne Dediler • Ne Dediler • Ne Dediler • Ne Dediler • Ne Dediler • Ne Dediler • Ne Dediler • Ne Dediler • Ne Dediler • “Benim için önemli olan güven, buna da özel depolardan ziyade kooperatifin uygun olduğunu düşündüm” Benim için önemli olan güven o nedenle EDAK ile çalışıyorum diyen Ecz. Ömer Şimşek (Şimşek Eczanesi-Kiraz/İzmir) , meslektaşlarına “güzel mesleğimize sahip çıkalım” diye sesleniyor. Eskişehir mezunuyum. EDAK ile çalışıyorum. Benim için önemli olan güven. Buna da özel depolardan ziyade kooperatifin uygun olduğunu düşündüm. Bir de meslekte yeni olunca tedirgin oluyor insan bu nedenle kooperatifle açılışı yapmak doğru geldi. EDAK ile anlaştık. Ve 2 yıldır EDAK ile çalışıyorum. Hatta diğer depolar buraya gelmek dahi istemedi. Uzak olunca hizmet veremeyiz gibi bir düşünce oldu ama çözüldü. EDAK hizmetlerini eczanem ilk açıldığından beri internetten de takip ediyorum. Özel bir durum olursa telefona dönüyorum. Mavi kasa da çok işime yarıyor. Temalı afişlerimiz de geliyor. İtriyat ürünlerinden, Bezler, mamalar burada satılabilecek sağlık malzemeleri. Müşteri geldiğinde hemen mavi kasayı açıp ilaç dışı ürünümüz var mı, yok mu bakıp, “Yarın gelecek” şeklinde hastaya dönebiliyoruz. Meslektaşlarıma sonuç olarak, güzel bir mesleğimiz var. Mesleğimize sahip çıkalım diyorum. Ecz. Nihal Yılmaz (Barış Eczanesi -Tire / İzmir) “Niçin daha fazla EDAK olmasın?” Mesleğin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Hevesimi kaybetmemeye çalışıyorum. Onu kaybedersem ne çalışma şevki kalacak ne hırs kalacak... Düzelecek diye hevesimi kaybetmemeye çalışıyorum. Hevesimi kaybetmedim yani, umudum duruyor. Birlikte aşacağız, EDAK ile birlikte olmanın en başlı sebeplerinden birisi de o. Artık bir de alım şartlarını düşünmeyeyim. “Problem var mı, yok mu?” diye düşünmeye başlarsam, işin içinden hiç çıkamaz hale geleceğiz. Nasıl alıyorum, tevzi malımı kaçırıyor muyum? O konuları hiç düşünmüyorum artık. Çünkü biliyorum, ayrıcalıklı olduğumu hissediyorum. Her yerde görüyorum bunu. EDAK bunu bana hissettiriyor, hep de hissettirdi bu yüzden de niçin daha fazla EDAK olmasın? Diğer arkadaşlarıma da bu konuda öneriyorum. Mavi kasada biriktirdiğim farmaparalarımla mama alıyorum, piyasanın altında satıyorum. Her gün bakıyorum farmaparalarıma. Aslında bir ara e-kütüphaneyi de kullandım, farmaofis kullanıyorum, EDAKOM’a başvuruyorum. Ecz. H.Baki Balıkçıoğlu ( Balıkçıoğlu Eczanesi - Ödemiş / İzmir) ğı gösterir mi onda biraz şüphelerim var. Ama umarım biz onlara doğru şeyler aktarıyoruzdur. Ve onlar da kooperatiflerin güvenli çatısının altında kalmaya devam ederler. Eczanemizde satın alma yaparken, genellikle internet siparişlerine ağırlık veriyoruz. Ancak telefoncu eczanesini yaşamalı diyorum. Eczane gündemi yoğunluğu ve bürokrasi içinde telefoncunun bizi yönlendirmesi ufak da olsa bir şey hatırlatması zaman zaman hayati önem taşıyor. Ecz. Veli Korkut Aktaş (Birgi Eczanesi- Ödemiş/ İzmir) “Herkes EDAK” dedi. 18 Temmuz 1985 doğumluyum, 2008 Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum, iki yıllık eczane eczacılığım bulunmaktadır. Açılışımızı EDAK ile yaptık, hala da devam ediyoruz. Aslen Ankara’lıyım ama askerliğim sırasında burayı gördüm ve eczane açmaya karar verdim. Askerlikte reçete kontrol birimindeydim ve İzmir’deki birçok eczaneyle muhattaptım. Zaten burayı bulmam da İzmir’den bir eczacı ağabeyimiz aracı olmuştu. Genç Cebe Eczanesi, Derya Cebe... Derya Ağabeyin de anlatımıyla EDAK ile başladım. Zaten “Herkes EDAK” dedi. EDAK’tan memnunum şu an, bir sıkıntımız yok. Ufak tefek sıkıntılar olur o sorun değil ama mantalite anlamında memnunum. Eczanemde satın alma yaparken, İnterneti çok etkin bir şekilde kullanıyorum. Mavi kasayı, ortalama vade hesaplamayı, ve farmaparayı kullanıyorum. Veteriner ilaçları bile satıyorum aslında, EDAK onları satsa, onları da EDAK’tan alacağım. Meslektaşlarıma kooperatifi özel sektörün acımasızlığına düşmemek adına çok öneriyorum, kooperatifçilik çok önemli. İyi yönetildiği taktirde kooperatifçilik iyi birşey. “Kooperatifçilik anlamında biz idealist kuşağız...” Ecz. H.Baki Balıkçıoğlu Biz idealist kuşağız kooperatifçilik anlamında ve ne olursa olsun kooperatifimizle sonuna kadar çalışırız. Ama yeni nesil, aynı duyarlılı- Ecz. Güzin Gürsoy (Güzin Eczanesi-Umurlu /Aydın) “Bence satın almada en önemli esas, siparişi eczacının okuması...” Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden 2010 yılında mezun oldum, aynı yılın ağustos ayında Umurlu (Aydın)’da eczanemi açtım. Açılışımı EDAK’la yaptım ve halen aidiyet antlaşmam gereği EDAK’la çalışıyorum. Satın alma ilk başlarda en çok çekindiğim konuydu çünkü gereksiz stok yapmaktan veya aldığım malın elimde kalmasından korkuyordum. Zamanla bölgemde ağırlıklı giden ilaçları öğrendikçe bu iş benim için daha da kolaylaştı. Bence satın almada en önemli esas, siparişi eczacının okuması. Çünkü alınması gereken miktara, çeşide ve ödeme planına en sağlıklı eczacı karar verebilir. Bunun dışında bazı ilaçların mevsimsel olarak satışlarının değiştiğini göz önünde tutarak satın almada buna dikkat etmeliyiz. Her eczacı için işin ekonomik boyutu elbette çok önemli o yüzden mf’ler ve kampanyalar satın almada önemli etkiye sahip. EDAK bu konuda gerek e-postalarla gerekse telefoncu arkadaşlar vasıtasıyla gerçekten çok yardımcı oluyor. gazeteedak 19 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ “İstanbul Ecza Koop, üyelerini güçlendirerek büyümesini sürdürüyor” İstanbul Ecza Koop’un 2010 yılına ait 22. Olağan Genel Kurul Toplantısı, 25 Haziran 2011 Cumartesi günü, Genel Merkez Konferans Salonunda yapıldı. 2010 yılı hesap dönemine ait kooperatif faaliyetleri genel kurulca onaylanarak, yönetim ve denetim kurulları ayrı ayrı ibra edilirken; İstanbul Ecza Koop’un ortaklarını güçlendirerek büyümesini sürdürdüğünün altı bir kez daha çizildi İstanbul Ecza Koop 22. Olağan Genel Kurul Toplantısı, Genel Merkez Konferans salonunda Saat 14.00’te İstanbul Ecza Koop Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. M. Sait Yücel’in açış konuşmasıyla başladı. İstanbul Ecza Koop Yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri ile kooperatif yöneticilerinin hazır bulunduğu toplantıda ilk olarak Divan Heyeti seçimi yapıldı. Genel Kurul Divan Başkanlığı’na Ecz. Asal Uçkunkaya, II. Başkanlığa Ecz. Murat Durmaz, Yazmanlıklara Ecz. Erki Saygın ve Ecz. Nesrin Çelen oy birliği ile seçildiler. Divan’ın oluşturulmasından sonra kürsüye gelen İstanbul Ecza Koop Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreter Ecz. Rafet Şahin, 2010 yılına ait Yönetim Kurulu Faa- liyet Raporu’nu okuyup, yeni hedefler ve planlar hakkında üyelere bilgi verirken; 2010 yılına ait Gelir ve Gider hesaplarını içeren Mali Rapor da İstanbul Ecza Koop Yönetim Kurulu Üyesi ve II. Başkan Ecz. Mustafa Turunç tarafından genel kurulun bilgisine sunuldu. Dönem faaliyetlerinin genel kurula sunulmasının ardından, 2010 yılına ait Denetim Kurulu Raporu, Denetleme Kurulu Üyesi Ecz. Sami Paslı tarafından okundu. Ecz. Paslı, Yönetim Kurulu ve personel işlemleri, ortaklık işlemleri, defterler ve belgeler bölümü ile bilânço, gelir – gider farkı hesabı hakkında genel kurul üyelerine bilgi verdi. olarak kooperatifin payında azalma görülmesine karşın, İstanbul Ecza Koop’un faaliyet gösterdiği bölgelerde, yani kendi pazarında büyümesini sürdürmüştür. Genel Kurulda daha sonra, Kooperatif Yönetimi’nin 2010 yılına ait faaliyet raporunu okuyup üyeleri bilgilendirmesinin ardından, toplantıya katılan üyeler, sırayla kürsüye gelerek görüş ve düşüncelerini belirttiler. Raporlar hakkında yapılan görüşmelerin tamamlanmasının ardından yapılan oylamada; 2010 yılı hesap dönemine ait kooperatif faaliyetleri onaylanarak yönetim ve denetim kurulları ayrı ayrı ibra edildi. İstanbul Ecza Koop EDAK Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Ecz. Meltem Kortel, İstkoop. Genel Kurulunda konuşma yaptı. Yönetim Kurulu Başkan ve Üyelerinin Genel kurulda yaptıkları konuşma ve sunumlarda, 22. Dönem çalışmaları hakkında özellikle şu konuların altını çizdiler: İstanbul Ecza Koop, belirlediği planlar doğrultusunda sağlıklı gelişimini sürdürmektedir. 2010 yılında ilaç ve eczacılık alanında yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen kooperatif, eczacı ortaklarının konumlarını güçlü kılacak adımlar atmaya devam etmiştir. Gerek fiyat farklarının ödenmesi gerekse kare kodsuz ürünlerin toplanması konusunda kooperatif olarak özel bir çaba sarf edilmiştir. Verilen hizmetlerin kalitesini ve hızını artırmak adına yeni yatırımlar yapılmaya devam edilmiş, kooperatif çalışmalarında aidiyet gösteren üyelere ek avantajlar sağlanmıştır. 22. dönemde Türkiye pazarında rakamsal İstkoop Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Sait Yücel Genel Kurulda daha sonra gündemdeki maddeler ayrı ayrı görüşülüp oylanarak karara bağlandı, 2011 yılı taslak bütçesi oybirliği ile kabl edildi. İstanbul Ecza Koop 20.Olağan Genel Kurul Toplantısı dilek ve temennilerin ardından saat 19.00’da son buldu. 20 gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Neş’e Gülersoy kabri başında anıldı “Dün olduğu gibi yarınlarımızı da şekillendireceğiz” Ecz. Meliha Nalân Can Ecz. Neş’e Gülersoy 27 Haziran 1979 tarihinde, Türkiye’nin ilk Ecza Kooperatifi olan Eczacılar Üretim ve Tüketim Kooperatifi’nin (MEDAK) kurucularından olan ve İzmir Eczacı Odası Genel Sekreteri iken, eczanesinde görevi başında uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Ecz. Neş’e Gülersoy, ölümünün 32. yılında Manisa’daki mezarı başında anıldı. Törende konuşan Manisa Eczacı Odası Başkanı Ecz. Meliha Nalân Can, ecza kooperatiflerinin oluşumunda önderlik eden meslektaşları arasında bulunan Ecz. Neş’e Gülersoy ve Ecz. N.Işık Boyacıgiller’i her zaman minnet ve şükran ile andıklarını dile getirerek, eczacıların mesleki ekonomik örgütlenmesinde öncülük ettiklerini belirtti. Ecza Kooperatiflerinin ilk köklerinin Manisa’da yeşerdiğini ve bugün halen ecza Kooperatiflerinin ilaç sektörünün en önemli denge unsurları olduğunu vurgulayan Can, “... Özgür eczacı sermayesine sahip, gücünün farkında, bu gücün bireysellikten değil, birliktelikten kaynaklandığına inanmış, teknolojik olanakları iyi kullanarak, birbiriyle ve kooperatifiyle sıkı dayanışma içindeki eczacılar, dünü olduğu gibi yarını da şekillendirecektir.” diye konuştu. Ecz. Seyfi Bağcı “Kooperatif bilincini genç meslektaşlarımıza aşılamak sorumluluğumuzdur” Ecz. Seyfi Bağcı İzmir Eczacı Odası Genel Sekreteri Ecz. Seyfi Bağcı, “Birlikte çalışmayı ve başarmayı bize anlatmaya çalışan, Ecz. Neş’e Gülersoy bunu yaşamış ve başarmış erken kaybettiğimiz değerlerden bir tanesidir ve sadece mesleki anlamda değil, dönemin olumsuzluklarına da göğüs geren yegâne insanlardan biridir. Bizlerin onlara karşı sorumluluğu kooperatif bilincini, birlikte bir şeyler başarmayı hem eczacı olarak, hem de mesleki örgüt yöneticisi olarak genç arkadaşlarımıza aşılamaktır.” diye konuştu. Ecz. Emre Bacanak “Neş’e Gülersoy; sahiplenerek, sorumluluk alarak gösterilen cesaretin bir timsalidir” Ecz. Emre Bacanak EDAK Ecza Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Emre Bacanak da, Neş’e Gülersoy’un ecza kooperatiflerinin kurulmasında gösterdiği cesaretine atıfta bulunarak, “Herkes cesur olabilir. Bir an gözünüzü karartır ve girişimde bulunabilirsiniz, ama gerçekten cesaret, bir şeylere sahip çıkmaktır. Ve bu belli sorumlulukları da beraberinde getirir. O anlamda Neş’e Gülersoy’un kaybetmemizin hemen ardından Ecz. Işık Boyacıgiller ve diğer meslektaşlarının bir sonraki hamleyi yapması kör cesaretin değil, bir şeylere sahip çıkmanın örneğidir. Ve bu nedenle Neş’e Gülersoy sahiplenerek, sorumluluk alarak gösterilen cesaretin bir timsalidir” dedi. Manisa Eczacı Odası Başkanı Ecz. Meliha Nalân Can Eczacı Hüsnü Kaya anma töreninde yaptığı konuşmaya böyle anma günleri bizleri bir araya getiriyor ve vefa duygusunu burada görüyoruz diyerek başladı ve Gülersoy’un Eczacı Kooperatifleşmesi Üzerine başlıklı yazısını okudu. “Önce o dönemi bilmek ve onu anlayabilmek gerek...”/ Ecz. Hüsnü Kaya Neş’e Gülersoy ile çok kısa bir süre de olsa beraber çalışma imkânı bulan EDAK Denetleme Kurulu Üyesi Eczacı Hüsnü Kaya anma töreninde yaptığı konuşmada, Gülersoy’un Mart 1979 yılında İzmir Eczacı Odası Bülteni’nde yer alan “Eczacı Kooperatifleşmesi Üzerine*” başlıklı yazısını okudu. Kaya, 32 yıl öncesinden Neşe’nin kaleme aldığı bu yazı da onun ileri görüşlülüğü ve cesaretine gönderme yaparak, günümüzde eczacının içinde bulunduğu şartlarında pek de değişmediğini söyledi. gazeteedak 21 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Ecz. Neş’e Gülersoy’un ‘Eczacı Kooperatifleşmesi Üzerine’ yazısından “....Kapitalist düzende küçük esnafın arasında yer alan eczacının kooperatifleşmesi aslında kapitalizmin de gereğidir. Bugün İsveç ve Almanya gibi birçok ülkede kooperatifçiliğin hayli yaygın olduğu bilinmektedir. Fransa’da doktorlar ve eczacıların kooperatifleştiğini biliyoruz. Türkiye’de ise bu konuda çeşitli çalışmalar olmakla birlikte ilk eczacılar kooperatifini kurma başarısını odamıza bağlı Manisa bölgesi eczacıları gerçekleştirdiler. 3 Şubat 1979 günü kongresini yapan kooperatifin 22 üyesi vardır. Manisa merkezinde tüm eczane sayısının 32 olduğu ve bunların bir kısmının sonradan katılımının sağlanarak bu sayının 32’ye varması amaçlandığı göz önüne alınırsa, bu hiçte küçümsenemeyecek bir başarıdır...” - Mesleğine doyamadan” dedim - “Evet, öyle ama tesellim ecza kooperatifleri” dedi - “Yakınlarından duymuştum. Üstelik en çok istediğin anneliği tadamadan” dedim - “Çocuklarım var ki” dedi - “Şaşırdım! Nerede?” Dedim - “Üzerime gonca gonca açarlar, diğerleri de beni anlayan siz gençlersiniz” dedi - “Peki, bir üzüntün var mı?” Dedim - “Bıraktığım hayatın her geçen gün paraya endekslenmesi” dedi - “Evet, bu durumdan ben de çok mutsuzum. Bir çıkış yolu var mı ki? dedim - “Var tabii” dedi - Heyecanla, “Nasıl?” Dedim - “Şimdi beni dikkatle dinleyip, söylediklerimi yaparsan mutlu olabilirsin” dedi - “Dinliyorum” dedim. - “Mezarıma iyice yaklaş” dedi - Yaklaştım... - Üzerimde açan gülü kokla, kokladıkça gülümseyecek kendini iyi hissedeceksin - “Evet, evet aynen” dediğin gibi dedim - “Peki, şimdi nasılsın?” Dedi - “Kendimi iyi hissettim, mutluyum” dedim - “Ben de mutluyum” dedi - “Çünkü bu gülü kendi toprağımda üretebildiğim sana da koklatabildiğim için” - “İşte çıkış yolu bu!” dedi - “Tam anlayamadım” dedim - “Anlatabilseydik tüketici bir toplum olmazdık zaten” dedi - “Nasıl yani” dedim - “Üretirsen anlarsın, tek kurtuluş bu!” dedi - “Anladım”… Dedim - “O zaman hoşça kal, mutluluklar” dedi... Ecz. Neşe GÜLERSOY Anısına, Ecz. Burçin KURTULUŞ / 27.06.2011 Eczacı Burçin Kurtuluş, Neş’e Gülersoy’a yazdığı “Neş’e ile Söyleşi*” başlıklı şiiriyle, anma törenine renk kattı. “Bu mirasın bekçileriyiz...” Ecz. Burçin Kurtuluş Törende Manisa Eczacı Odası Genel Sekreteri Eczacı Burçin Kurtuluş, Neş’e Gülersoy’a yazdığı şiirini okuyarak renk kattı. Konuşmasında, o dönemleri yaşayan meslektaşlarının meslekleri için, ilaç yokluğu ve tekelleşmenin yarattığı sıkıntılara karşın mesleğin sigortası olarak görülen ecza kooperatiflerinin temellerini atmış olmalarından duyduğu minnettarlığı dile getiren Kurtuluş, “Onlar bizlere Ata’mızın Cumhuriyeti gibi kooperatiflerimizi kutsal bir miras olarak bıraktılar, biz de bu mirasın bekçileriyiz” diye konuştu. Neş’e ile Söyleşi Mezarı başındayım. - Çok erken ayrılmışsın - “Dolu dolu yaşadım. Erken sayılmazdı” dedi Ecz. Neşe Gülersoy kimdir? 27 Haziran 1979 yılında eczanesinde şehit edilen Ecz. Neş’e GÜLERSOY, 1950 yılında Manisa’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Yüksek Okulunu bitirdikten sonra, Manisa’da Neş’e Eczanesini açarak meslek hayatına başladı. Ecz. Neş’e GÜLERSOY, toplum sorunları ile derinden ilgilenerek, ulusuna toplumcu bir bilinçle hizmet etti. Avrupa Parlamentosuna stajyer öğrenci olarak kabul edildi. Eczacılar odası ve çeşitli toplumsal örgütlerde etkin görevler yüklendi. Türkiye’nin ilk Ecza Kooperatifi olan Eczacılar Üretim Ve Tüketim Kooperatifi’nin (MEDAK) kuruluşunu örgütledi. 1975’den sonra Demokrat İzmir Gazetesi’nde sürekli yazarlık yaptı. Avrupa Parlamentosu Grup Bşk. Ludwing Fellermaier’in önerisiyle Starsburg’da bir caddeye ismi verildi. Neş’e Gülersoy’u anma töreninde bir çift güvercin barış ve kardeşlik dilekleriyle gökyüzüne salıverildi. Bir çift güvercin havalansa... 27 Haziran 2011 Pazartesi günü saat:18.00’ de başlayan Törende, Manisa Eczacı Odası Başkanı Ecz. Meliha Nalân Can ve yönetim kurulu üyeleri ile İzmir Eczacı Odası Genel Sekreter Üyesi Ecz. Seyfi Bağcı, Y.K. Üyesi Ecz. Damla Göksel ve EDAK Ecza Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Emre Bacanak ve EDAK Denetleme Kurulu Üyesi Ecz. Hüsnü Kaya ile sevenleri ve meslektaşları ile CHP Manisa il teşkilatı da katıldı. Anma töreninde sevenleri birarada... 22 gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ eczanenize özel ofis ürünleri gazeteedak 23 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Faturada Bulunan Unsurlar • Eczacı Karı • Kurum İskontosu • Ticari İskonto • Mal Fazlası İskontosu • Aidiyet İskontosu • Vade Eczacı Karı Devlet tarafından “ilaç kararnamesi”ne göre belirlenen ve ilaca göre fark eden kademeli bir ıskonto türüdür. Brüt kara direkt etki eder. Depoya Satış Fiyatının Eczacı Karı % 0- 10 TL arasında kalan kısmı için (10 TL dahil) 25 10-50 TL arasında kalan kısmı için (50 TL dahil) 25 50-100 TL arasında kalan kısmı için (100 TL dahil) 25 100-200 TL arasında kalan kısmı için (200 TL dahil) 16 200 TL üstünde kalan kısmı 12 Oranları uygulanarak oluşan toplam iskonto oranıdır. Kamu Kurum İskontosu Tedarikçi firmalar tarafından dağıtım kanallarına, dağıtım kanallarından eczanelere, eczanelerden SGK’ya yapılan iskontodur. Kesinlikle kazanç değildir. Ticari İskonto Tedarikçi firmalar tarafından dağıtım kanallarına, dağıtım kanallarından, ecza- nelere verilen iskontodur. Brüt kara direkt olarak etki eden en önemli unsurlardandır. Mal Fazlası İskontosu Tedarikçi firmalar tarafından dağıtım kanallarına verilen ya da verilmeyen, eczanelere satış şartları oluşturulurken alındığı oranda verilen, brüt kara direkt etki eden en önemli unsurlardandır. Aidiyet İskontosu EDAK’a özgü bir ilave iskontodur. Aidiyet iskontosu dışında bir de Farmapara şeklinde eczacı lehine uygulama vardır. Vade Mal alımında çok önemli olduğu düşünülen bir unsurdur. 24 gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Peri Reisler Sığacık ve Alaçatı’dan, uluslararası sulara... Uluslararası sularda da yelken yapmayı planlarının arasına almış olan Peri Reisler olarak, katılmayı hedeflemiş olduğumuz BMW Black Sea International Regatta, Romanya’dan gelen davet ile hayat buldu. BMW Black Sea International Regatta, Romanya Yat Kulübü tarafından organize edilen, Romanya’nın Mangalia limaİlginizi çekeceğini umduğumuz denizlerin amazonları, Peri Reislerimizin öynından başlayıp, Bulgaristan’ın küsünü Melis’in kaleminden sizlere aktarıyoruz. Varna limanında sonuçlanan, İzmir’de faaliyette bulunan Piri Reis DenizISAF’ın da yıllık yarış listesinde cilik Derneği’nin kadın üyelerinin kurduğu bulunan uluslararası bir organizasyondur. ‘Peri Reis Yelken Grubu’, BMW Black Sea Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerden, yaklaşık International Regatta’sında 11 ekip ara35 ekibin katıldığı regatta’da 4 günde, 6’sı sında 5’inci olmayı başardı. Ekipte, yeni inshore, 2’si offshore olmak üzere, toplam çalışma arkadaşımız Melis Cansever’de 8 yarış gerçekleştirildi. vardı. Genel klasmanda 15’inci olduklarını belirten Melis, “Yarışa katılan tek Türk Piri Reis Denizcilik Derneğinin denize gönül ekip, aynı zamanda tek kadın ekip olarak, vermiş amatör denizci bayanları olarak tüm katılımcıların takdirini kazandık” dedi. gelen bu davet haberiyle birlikte, almakta olduğumuz ileri yelken eğitimimizi bitirdikten sonra, yarış eğitimi almaya karar verdik. Önce kendi aramızda, regattaya gidecek yarış ekibimizi belirledik. Yarış ekibimiz; Melis Cansever/ EDAKOM Ltd. Şirketinde Bilgisayar Mühendisi olarak çalışıyor. Profesyonel olarak 2 senedir bu sporla ilgilenen Melis’in gelecekteki hedefi, bir tekne sahibi olup, yeni periler yetiştirmek... • Yasemin Akyıl (Skipper) Kaptan • Beril Öztürk (Trimmer) Genova/trimci (Teknenin ön tarafında açılan yelkenin adı, Genova trimcisi ise, rüzgarı en verimli haliyle kullanmamız için yelkenin ayarını yapar.) • Melis Cansever (Bowwoman) Başadam (Başadam teknenin ön tarafında her türlü soruna koşan, zamanı geldiğinde genovayı ve balonun açılmasını ayarlar.) • Nuran Akçay (Piano) Piyano (Piyano ıskotaların açılmasını sağlar.. Örneğin, balon göndere çekileceği zaman balon ıskotasını boşlaması lazım ki direkdibi çekilebilsin) • Yasemin Mütevellioğlu (Main sail) Ana yelken (Ana yelken arka tarafta açılan yelkenin adıdır. Bu da aynı genova gibi rüzgârı en verimli şekilde kullanmamız için ayar yapar.) • Esin Özkan (Trimmer) Genova/trimci • Ayşegül Alyanak (Trimmer) Genova/ trimci • Figen Doster (Mastwoman) Direkdibi (Direkdibi genova ve balonun göndere çekilmesini sağlar.) • Güzin Nowak (Trimmer)Genova/ trimci’den oluşuyor. Regatta yarış ekibimizi belirledikten sonra, yoğun ve disiplinli bir çalışma dönemine Sığacık ve Alaçatı’dan, Uluslararası sulara... girdik. Hem teorik eksiklerimizi tamamlamak adına sık sık toplanıyor hem de her hafta sonu pratik eğitime çıkıyorduk. Önceleri, Seferihisar Teos Marinada ‘Mat 10’ marka bir tekne ile eğitime başladık, Nisan ayından itibaren ise, yarışta da kullanacağımız bir Bavaria ile Alaçatı’dan eğitimlerimize, milli yelkenci Yasemin Akyıl ile devam ettik. Alaçatı’daki eğitimlerimiz süresince, bize destek vermiş olan, Duha teknesinin sahipleri Sayın Mustafa Şafak ve Duha Baran’a ve Port Alaçatı – Gena yatçılığa, teşekkür ediyoruz. Eğitimlerimiz süresince, zaman içinde teknenin içindeki iş bölümünü belirledik ve herkes kendi alanında uzmanlaştı. Ocak ayından beri süregelen sponsorluk arayışlarımız maalesef sonuçsuz kalmıştı. Yurtiçinden sponsor bulamamıştık fakat Romanya Yat Kulübü, tekne, havaalanı – marina transfer ve otel konusunda bize destek verdi. Yasemin Akyıl’ın önerisi üzerine, Türkiye Yelken Federasyonu ile iletişime geçtik ve ISAF’ ın yıllık yarış listesinde de bulunan bu uluslararası yarışa, federasyonun bize sunmuş olduğu gri pasaport (hizmet pasaportu) ile gittik. Bulgaristan Golden Sans gazeteedak 25 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ 19 Mayıs’ta başlayacak yarışlar için, üç gün önceden Bükreş’e giden ekibimizden 6 kişi; Nuran, Ayşegül, Güzin, Figen, Esin ve Skipperimiz Yasemin Akyıl, yarışta kullanacağımız teknemiz, “Black Sea Star”ı teslim alarak, teknemizin ve ekibin ihtiyaçlarını tamamladı. Ve regatta’dan önceki son antrenmanımızı yarış ekibimizin geri kalan üyeleri; Beril, Melis ve Yasemin Mütevellioğlu’nun da Bükreş’e gelmesi ile Romanya’da yaptık. Yarışlardan bir gün önce Romanya Yat kulübünün sevimli ve çalışkan üyesi Cristian (soyad) tarafından Bükreş’teki otelimizden alınarak 5 saatlik bir yolculukla Karadeniz’e kıyısı olan bir liman ve sayfiye kenti Mangalia’ ya transferimiz gerçekleşti. Cristian’ın daha sonraki günlerde tüm yarışlar boyunca her yerde görev aldığını gördük. Bıkmadan, sabırla tüm ekiplerden yardımını esirgemedi... Bizleri de hiç yalnız bırakmayarak ve her sorunumuzu çözmeye çalışarak kendimizi evimizde gibi hissettirdi... Mangalia, Romanya’nın Karadeniz’e kıyısı olan liman ve sayfiye şehri. Köstence’ye yakın. Mangalia ve çevresindeki Nort Eforie, Neptün termal kaynakları ile ünlü ve Avrupalı turistlerin sıklıkla ziyaret ettikleri sayfiye şehirler... 10:00 da verilen start ile 12 knot kuzeyli rüzgarlar eşliğinde yarışlara başladık. İkinci yarış da rüzgârın hızını kesmesi ve üçüncü yarış da rüzgârın hızının 6–7 knotlara kadar düşmesi ile saat 18.00’e kadar yarış sürdü... Teknemizin yapı itibariyle ağır oturaklı bir tekne olması, balonumuzun olmaması, ilave olarak kalabalık ekip olmamız nedeniyle havanın düşmesi, hızımızı oldukça düşürüyordu. Diğer günlerde rüzgârın biraz daha kuvvetli olmasına dua ederek günümüzü tamamladık. Günün sonunda yarışı kendi grubumuzda beşinci olarak tamamladık. İlk günün telaşı ile Türk ekibi ile yeterince ilgilenemediğini söyleyen Romanya Yat Kulübü Başkanı Bogdan Alexandrescu bizleri yemeğe davet ettiğini iletti. Yorucu bir günün ardından gelen bu teklifi sevinçle kabul ettik. Alexandrescu yemek organizasyonunu Mangalia Marina’ya 20 dakika mesafede şirin mi şirin bir sayfiye kasabası olan Neptün’de tipik bir balık restoranı olan Popasul Pescarilor’da yapmış. Burada leziz ve çeşitli Karadeniz balıklarından yeme, ayrıca yöresel içkilerinden ve ev yapımı şaraplarından da tatma fırsatı bulduk. Hakemler ve sponsor olan firma yetkililerinin katıldığı bu yemeğe yarışçılardan sadece bizim ekibin katıldığını öğrenince daha da onore olduk. Bu güzel yemeğin ekip arkadaşımız Ayşegül’ün de yaş gününe denk gelmesi ayrıca bizleri mutlu etti. Yarışlarda ikinci gün genelde Pupa seyri ile gidiyoruz ve çoğunlukla “ayıbacağı” yapıyoruz. Ancak o kadar çok bu seyri yaptık ki en sonunda bu ismi değiştirmeye karar verdi! Artık bu seyrin adı oy birliği ile “Peri Kanadı” olarak değiştirilmiştir. Tüm yelken camiasına duyurulur Yarışların üçüncü günü, Bulgaristan Golden Sands’de güneyli rüzgârlar eşliğinde, orsa seyrinde yarışa ön sıralarda başladık. Yelkenli teknenin rüzgârın geliş yönüne göre rüzgâra karşı gitme çabasına orsa seyri denir. Dünyadaki hiçbir yelkenli rüzgâra karşı direkt seyredemez. Yelkenlerde basınç oluşamadığı için yelken yapraklama yapar yani yelken bir sancak, bir iskele tarafa bayrağın dalgalanması gibi salınım hareketi yapar. Vardiyalarda herkes 2’şer saat dinleniyor ama Skipper’ımız Yasemin maratonda… Gelen sağanakları kaçırmamak için dümeni biran olsun bırakmıyor. Az havada insan yorulmazmış gibi geliyor ancak bu vardiya programının faydasını gece saat 12.00’de Golden Sands limanına girerken gördük. Vardiyaya yeni gelmiş olan Beril’in sayesinde Golden Sands Marina’ya girişte yer alan ışıksız kayalığı son anda gördük. Gece seyirlerinde vardiyanın önemini bir kez daha yaşamış olduk böylece. Yorgun gözler bir anda yanılabiliyor. Mangalia’dan ayrılırken Golden Sands limanında giriş ışıklarının olmadığı ancak yarış komitesinin çakarlı işaret botunun girişi göstereceği söylenmişti bize. Buna rağmen Marmaris gibi bir sayfiye şehri olan Golden Sands’in bol ışıkları çakarı görmemizi epey bir engelledi. O anda Chartplotter’ın kartını Joe’dan ne yapıp edip aldığımıza bir kez daha sevindik. Saat 01.00 gibi tüm işlemlerimizi bitirip Marina’daki Pirates Bar’da bir şeyler atıştırıp hemen dinlenmeye çekildik. 21 Mayıs 2011 yarışların 3.günü 20 Mayıs 2011 yarışların 2.günü 18 Mayıs sabahı Romanya Yat Kulübü tarafından yarış boyunca bize ücretsiz verilen teknemiz, Black Sea Star’ı teslim aldık. 2010 model bir Bavaria 38 olan teknemizin birkaç eksiğini de tamamladıktan sonra hemen Mangalia körfezinde antrenmana çıktık. 3 saat kadar dalgalı ve 12 knot esen rüzgârda antrenman yaptıktan sonra marinaya geri döndük. Döndükten sonra teknede chartplotter’i yani harita kartının olmadığını fark ettik. Ponton* komşumuz, aynı zamanda bizim teknenin de sahibi olan,...Sailing school’un yelken eğitmeni Joe, bize yardımcı olarak kendi teknesinin sd kartını verdi, biz de ona harita kartını yarış bitişi sağ salim kendisine ulaştıracağımız konusunda söz verdik. Akşam 19.00 da yapılan Skipper’s meetingden sonra Romanya Yat Kulübünün ev sahipliğinde Mangalia Maritime Yacht Club’da açılış partisi gerçekleşti... 19 Mayıs 2011 Yarışların ilk günü Mangalia körfezinde her biri 1,2 millik sosis rota ile 3 adet inshore yarış yapıldı. Saat 2. gün Offshore yarışı… Yarışarak Romanya Mangalia’dan Bulgaristan Golden Sands’e gideceğiz. 55 mm’lik mesafeyi mevcut hava durumu ile 10 saat de alırız diye düşünüyoruz. Ancak hava tahminleri hiç de iç açıcı değil. Daha önce 9:00 olarak belirlenen start havasızlıkdan 10.00’a ertelendi. Kuzeyden yani pupadan alacağımız rüzgârla gece yarısından sonra Golden Sands limanına giriş yapacağımızı tahmin ediyoruz. Skipper’ımız Yasemin Akyıl’ın stratejileri ile IRC 1 sınıfının bile önünde başarılı bir start aldık. Ekipteki herkes pür dikkat kulağı Yasemin’in komutlarında ama nafile hava 6–7 knot ve tekne çok ağır ama yine de her saniyeyi her sağanağı değerlendiriyoruz. Tekne kalabalık hava düşük olunca skipper’ımız Yasemin hemen bir vardiya programı öneriyor. Kendi aramızda 3 gruba bölünerek işi olmayanları aşağıda dinlendireceğiz. Yorucu bir Offshore gününün ardından gözlerimizi Bulgaristan Golden Sands’de açtık. Gerçekten ismine yaraşır güzellikte plajları olan şehrin sezonu çoktan açılmış. Dümdüz mavi bir deniz, pırıl pırıl plajları ile sanki Karadeniz’de değil de, Akdeniz’de bir sahil şehrindeymişiz hissi veriyor... Bugün yarışarak Varna’ya gideceğiz. Altın kum – Varna arası 10 deniz mili olan Coastal Race’e (kıyı yarısı) hafif bir havada başladık. Yarış esnasında ise rüzgâr 0 knot ile 10 knot arasında değişiklik gösterdi. Güneyli rüzgârlar eşliğinde, orsa seyrinde yarışa ön sıralarda başladık. Bugünkü yarışa klasmanımızda birinci olarak başladık. Yarış esnasında, rüzgârın hafif olması sebebiyle daha gerilere düştüğümüz, hatta zaman zaman rüzgârsız alanlarda, rakiplerimizle birlikte duraksadığımız bile oldu. Saat 17.00’ye doğru finish hattına yaklaştık ve saat 17.00’de finish verdik. Bir gün önceki 55 deniz mili uzunluğundaki offshore yarışında 15 saat yarışmamıza rağ- 26 gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ men, ekip üyeleri bugün de hiç konsantrasyon kaybetmeden yarışa devam ettiler. Rüzgârın az olması sebebiyle, yarışı terk eden ekipler olmasına rağmen, ekibimiz son dakikaya kadar mücadeleyi elden bırakmadı. “Tek bayan yelken ekibi olarak ilgi ve takdir topladık” Yarış hakkındaki genel düşüncelerimizi özetlemek gerekirse, bu sene dördüncüsü gerçekleşen Karadeniz Regatta her sene bilinirliğinin artması sebebi ile katılımcılarını artırmakta... Karadeniz bize anlatıldığı yüzünü hiç göstermedi bilakis hep sakin ve munis idi. Sanırım biz perileri korkutmak istemedi... Tek bayan yelken ekibi olarak yarış boyunca diğer ekiplerden takdir ve çok büyük ilgi gördük. Kadın yelken ekipleri olmayan Bulgaristan ve Romanya, kadın yelken ekibi oluşturmak için çalışmalarını hızlandırmaya karar verdiler. Gün sonunda, birinciliği yitirmiştik, çünkü rüzgârsızlık sebebiyle, bugün sadece 2 tekne yarışı bitirebilmişti. Saat 17.00’de, limanın içinde yer alan Varna marinaya yanaştık ve organizasyonun Bulgaristan ayağını sürdüren ekip tarafından büyük ilgiyle karşılandık. LZ Yachting ve Romanya Yat Kulübünün hazırlamış olduğu Regatta Partisine katılıp, yorgunluğumuzu unutup, geç saatlere kadar eğlendik. *Ponton: Türkiye’de pek tanınmayan ama Amerika’da günlük hayatın bir parçası olarak kullanılan Ponton Tekneler, Hafta sonu kıyı kıyı gezintilere çıkmak, balık tutmak veya bağlandığı yerde konuk ağırlamak için ideal... Bir evin salonundaki bütün konforu deniz üzerinde yaşatıyor. 22 Mayıs 2011 yarışların 4.günü Sabah saatlerindeki rüzgarsızlıktan dolayı, sabah 11’deki start 12’ye tehir edildi. Her ne kadar son günün ilk yarışında yaklaşık 10 knot hava olmasına rağmen, starttan kısa bir süre sonra hava oldukça düştü ve yine rakiplerimize göre ağır bir tekneye sahip olduğumuz için bu yarışı altıncı olarak bitirdik. Rüzgârın az olmasına rağmen ekip üyeleri bu gün de son ana kadar konsantrasyonlarını hiç kaybetmeden yarıştılar. Ve BMW Black Sea International Regatta sonunda, IRC 2 sınıfında 11’de 5. olarak, genel klasmanda ise 30 tekne arasında 15. olarak yarışı bitirdik. “Bizim için ilk ve en öncelikli hedef, uluslararası sularda da ülkemizi, şehrimizi temsil etmekti. Bu anlamda sadece hedefimizeulaşmakla kalmadık, aynı zamanda da güzel de bir derece iledöndük. Ekip olarak çok güzel, keyifli, bol kahkahalı ve de uzun bir eğitim ve yarış süreci geçirdik ve şimdi geldiğimiz noktadan mutlu ve gururluyuz.” Yeni Perilere Kapımız açık Önümüzdeki dönemde, aramızda katılan yeni perilerin eğitimlerinin hem arkadaşımız, hem skipperimiz Yasemin Akyıl’ın Sığacık – Seferihisar’da kurmuş olduğu Eos Sailing’de yapılması planlanmaktadır. Peri Reis olarak, öncelikle nazik daveti ile bize bu kapıyı açan Romanya Yat Kulübü başkanı Bogdan Alexsandrescu’ya, bizi adeta evimizde hissettiren, Marin Cristian Ionut’a, LZ Yaching’e, Piri Reis Denizcilik Derneğine ve tabiî ki skipper perimiz Yasemin Akyıl’a sonsuz teşekkürü borç biliriz. Melis Cansever Kimdir? Ödül töreninde ise dereceye giren ekiplerin yanında, sahneye özel olarak davet edilip, ufak bir ödülle onurlandırıldık. Ve yarışa katılan tek Türk ekip, aynı zamanda tek kadın ekibi olarak, tüm katılımcılar tarafından takdir kazandık. windsurf,snowboard sporlarıyla ilgileniyor. Bateri çalmaktan ve sinemaya gitmekten keyif alıyor. Kendini geliştireceği sektör olarak gördüğü bilgisayar alanında çalıştığı birime nitelikleri ölçüsünde faydalı bir çalışan olma hedefi var. 01.05.1985 yılında İzmir’de doğdu. İzmir Ekonomi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliğini bitirdikten sonra Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisadi Birimler anabilimdalında Para-Banka üzerine yüksek lisans yaptı. Profesyonel olarak 2 senedir bu sporla ilgileniyor. Gelecekteki hedefi bir tekne sahibi olup ve yeni periler yetiştirmek. Aynı zamanda tenis, gazeteedak 27 E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ MF ANA MAL ORANI (MF’yi % cinsinden iskonto olarak hesaplamak) 10+3------------------> 3/13=%23 8+2------------------> 2/10=%20 10+1------------------> 1/11=% 9,09 Eczane Rafı EDAK Kod Ürün Adı Birim 41737 Kalamos Çab.Yağ.Ozonlu Şampuan 9,60 41735 Kalamos Röfle Ozonlu Şampuan 9,60 41736 Kalamos Yıpran. Ozon Şampuan 9,60 41734 Kalamos Ozon Saç Bakım Kremi 5,33 Elde şekillendirilen, doğal kulak tıkaçları İletişim ve detaylı bilgi için; Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı Ürün Danışmanı Özben Erden: 0.232.488 18 98 EDAK Itriyat ve Dermokozmetik Grupları Tel: 0.232.488 19 85 0.232.488 19 27 0.232.488 19 29 28 gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Kaliteli Sözler Aramıza Yeni Katılan Ortaklarımız Ecz.Ayşegül KARA MELTON ATLAS ECZANESİ MANAVGAT ANTALYA Ecz. İbrahim AKSOY AKSOY ECZANESİ MERKEZ K.MARAŞ Ecz.Burcu KARATAŞ BURCU ECZANESİ KARAKÖPRÜ ŞANLIURFA Ecz.M.Akif ALTIPARMAK SAYGI ECZANESİ ÇUKUROVA ADANA Ecz. Abdullah OVET BEYZA ECZANESİ ŞAHİNBEY GAZİANTEP Ecz.Gülten YENER SENA ECZANESİ ŞEHİTKAMİL GAZİANTEP Ecz.Servet BİLGİHAN ATA ECZANESİ BALÇOVA İZMİR Ecz.Mehmet GEBEDEN BORNOVA EYLÜL ECZANESİ BORNOVA İZMİR Ecz.Saniye TEKER ŞİFA ECZANESİ ATÇA AYDIN Ecz.Yüksel TURAN YÜKSELEN ECZANE DİDİM AYDIN Kampanya Samsung Bluetooth Kulaklık “Yurtta Barış, Dünyada Barış” M.Kemal Atatürk Ayın İpucu Windows 7 Büyüteç 4.83 TL’den başlayan fiyatlarla + + (Windows ve artı tuşu) ve + - (Windows ve eksi tuşu) Kategori Cep Telefonu Aksesuarları Marka SAMSUNG Windows ve artı veya eksi tuşları Stok Kodu HM1500 ile Magnifier yani Büyüteç prog- Ürün Adı HM1500 ÇİFT TELEFON DESTEĞİ TİTREŞİMLİ GÜRÜLTÜ VE YANKI GİDERME Garanti Süresi 24 Ay Şık HM1500 Bluetooth Kulaklığınızı, yeni nesil tasarımı ile , kolaylıkla giysinize tutturun ve rahat kullanımlı kulaklık ve mikronuyla , mobil iletişimin keyfini çıkarın. Titreşim HM1500 ‘e özel titreşim özelliği ile gürültülü ortamlarda ve telefonunuz sessiz modda iken bile her zaman ulaşılabilir olun Gelişmiş 2 telefon ile eşleşme Teknolojisi HM1500 BT kulaklığınız ile , 2 telefonunuz ile aynı anda bağlantı kurabilirsiniz Gürültü ve Yankı Giderme Kristal netliğinde görüşme yapabilmeniz için, Parazit yaratabilecek gürültü ve yankıları , DSP teknolojisi ile en aza indirgeyin Otomatik Ses Kontrolü Otomatik ses kontrol özelliği ile , Arka plandaki gürültü seviyesi gazeteedak E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ Fiyat 45,10 TL + KDV KDV Dahil 53,22 TL ramı açılır ve tüm masaüstünde yakınlaştırmak için dikdörtgen bir büyüteç ortaya çıkar. Büyüteci fare veya klavye ile takip edecek şekilde özelleştirebilirsiniz. Unutmayın ki bu özellik sadece Aero masaüstü etkinleştirilirse çalışır. arttığı zaman HM1500 görüşme sırasında ses seviyesini arttıracak ve parazitli sesi en az seviyeye getirecektir Pil Seviye Göstergesi Mavi ışık %80-%100 Mor Işık %20- %80 Kırmızı ışık %0 - %20 Teknik Özellikler En yeni Bluetooth teknolojisi: Bluetooth Ver 2.1 + EDR Gürültü azaltıcı <(>&<)> yankı önleyici 6 saatlik konuşma süresi ve ~250 saat bekleme süresi Elbisenize tutturabileceğiniz askı tipi dizayn Manuel açma kapama düğmesi 18,1 gr Satış Garanti Süresi (ay) : 24 Edak Ecza Koop. adına Sahibi: Ecz. Emre BACANAK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Ecz. Ayşem Jale KIHTIR Genel Yayın Koodinatörü ve Editör: Ayşe Yeşim ERDEMİR Yönetim Yeri ve İletişim: EDAK Ecza Koop. Karacaoğlan Mah. 6173 Sokak No:4 Işıkkent - İzmir Tel : 0 232 488 19 19 Faks: 0 232 472 15 75 [email protected] http://www.edak.org.tr Sektörel Gazete • Bölgesel Süreli Yayın • Aylık Yayınlanır Tüm kooperatiflere, kooperatif üyelerine, Ecz. odalarına, Ecz. Fakültelerine, konu ile ilgili tüm kurum ve kuruluşlara ücretsiz gönderilir. (KAYNAK GÖSTERİLEREK ALINTI YAPILABİLİR) Uygulama ve Baskı: METRO MATBAACILIK Fatih Caddesi No:105/123 35090 Çamdibi / İzmir Tel: 0.232.459 61 05 Baskı Tarihi : 00 Ağustos 2011