nice yıllara BEK!

Transkript

nice yıllara BEK!
21 Ağustos 2011
Bursa Ecza Kooperatifi
(BEK)’nin
32. Kuruluş yıldönümü,
nice yıllara BEK!
30 Ağustos
Zafer
Bayramı
Kutlu Olsun!
1 Eylül Dünya Barış Günü!
Ülkemizde, Bölgemizde,
Dünyamızda onurlu ve
kalıcı bir barış için elele!
31 Ağustos 2011
Çevreci Eczacılar Kooperatifi
(ÇEKOOP)’mizin
1. Kuruluş yıldönümü,
doğayla ve insanla dost nice yıllara!
gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
www.edak.org.tr • [email protected]
Bu ürün benim eczanemde
neden yok?
Her birimiz bir ürünü satın alırken mutlaka bir takım farklı parametreleri değerlendiriyoruz. Bu parametrelerin duygusal temelleri veya öngörüleri olabileceği gibi istatistiksel verilere de
dayanması gerekmektedir...
2. Kumbara
Kampanyasında
57 bin lira
toplandı
sayfa 2
Ağustos - Eylül 2011 • Sayı 63
Devamı 2. sayfada
Ecz. Emre Bacanak
EDAK Yönetim Kurulu Başkanı
Satın Alma ve Sürdürülebilir Verimlilik
Eczanelerimizde verdiğimiz sağlık hizmetinin yanı sıra ağırlıklı olarak
bir ticari faaliyet yürütmekteyiz. Nasıl ki, verdiğimiz sağlık hizmetinin
kaliteli bir biçimde sürdürülebilirliği için öncelikle öğrenciliğimiz döneminde aldığımız mesleki eğitimle yetinmeyip, bilgilerimizi tazeleyecek,
geliştirecek meslek içi eğitim programlarına gereksinim duyuyorsak,
sürdürmekte olduğumuz ticari faaliyetin de aynı özene, geliştirilmeye
gereksinimi vardır.
Ecz. Hüsnü Kaya
Satın Alırken Kazanmak
“Yanlış stoklama; stok devir hızının yavaşlığını veya hareketsizliğini, atıl
durumda bekletilen değerlerin fazlalığını, doğru ürünün doğru zamanda, miktarda ve fiyatta satışa sunulmamasını, dolayısıyla Hasta/ Müşteri memnuniyetinin sağlanamamasına neden olur ve işletmeyi verimsizliğe götürür.”..devamı “Satın alırken kazanmak”
Devamı 2. sayfada
EDAK Genel Müdürü
Hayri Özyaman
Merhaba,
Gazetemizin 63. sayısına hoş geldiniz. Geçtiğimiz bir ayın gündeminde Norveç’teki saldırının ve Afrika’daki
açlık felaketinin inanılmaz acı görüntüleri ile Afrika’ya yardım seferberliği yer aldı. Gündemin çok hızlı
değiştiği ülkemizde ise ilaç eczacılık alanında Medula’da yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle reçete
karşılamadaki sıkıntılar ve reçetesiz ilaçların internetten satışındaki artış dikkat çekti. Özellikle kilo verdiren
ilaçlar ile vitaminler ve saç çıkardığı söylenilen ilaçların internetten satışında yaşanan artış rekor rakamlara
ulaştı.
Biz de bu nedenle, bu ayki gündemimizde “Satın Alma” ve “Fatura Okuma” konularına özel yer
verdik. Eczanelerimizin her geçen gün daha fazla karlılığa ve sermaye’ye ihtiyaç duyduğu şu günlerde,
yönetimimizden, profesyonel yöneticilerimize “Satın alma nedir?” “Satın alma kararını nasıl vereceğiz?”
konusu ayrıntılı işlendi. Mesleki gelişmelere bakıldığında önümüzdeki süreçte, eczanelerimizdeki satın
alma yönetimi ile “Benim eczanemde bu ilaç neden Yok?”, sorusunun her geçen gün kafalarımızı daha çok meşgul edeceği görülüyor.
Ayrıca, güncel konularımız arasında; Ege Üniversitesi, Eczacılık Fakültesinin Mezuniyet Töreni, Antalya Toplantılarımız, Çağdaş Eczacılar
Laboratuvarı, İstanbul Ecza Kooperatifi ve Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği (TEKB)’nin Genel Kurul Toplantıları yer aldı. Ekip çalışması ile
birlikte başarmaya spor alanında çok güzel bir örnek olan yelken yarışlarında derece alan kadın ekibimiz “Peri Reisler” bu ay güncelimizde
yer aldı. Denizi ve sporu sevenlerin beğenerek okuyacağını umut ediyoruz. 30 Ağustos Zafer Bayramınızı ve Şeker Bayramınızı kutlarız.
Sağlıklı ve mutlu kalın.
Yeşim Erdemir / gazeteedak Editörü
Eczanelerimizde
Satın Alma
Yönetimi
Kemal demirci
EDAK
Faturasını
Okumayı
Biliyor muyuz?
sayfa 16
“Satışını yaptığımız ürünün çok büyük bir kısmının (ilaç) satış fiyatı bizim dışımızda belirleniyorsa
daha fazla ekonomik verimlilik ve kârlılığı nasıl yakalayacağız ve uygulayacağız?”
sayfa 14
Devamı 2. sayfada
Fikret Çolak
Peri Reisler!
Sığacık,
Alaçatı’dan
Uluslararası
sulara...
Melis Cansever
sayfa 24
EDAK Yönetim Kurulu Üyesi
Ecz. Bülent Ergin
Ali’nin
Satın
Alması
sayfa 11
“Eczanemizdeki satın alma süreci, “Biten ilacı sipariş defterine yazmak” gibi basit
bir eylem değil, çok parametreli bir iş sürecidir. Eczanede işimizi eskisi gibi yapmaya
devam etmek istiyorsak söylenecek çok fazla bir şey yok ancak bu işi ciddiye alıyorsak ve hayatımızı değiştirmeye karar verdiysek, eczanede her gün şu soruyu soruyor
olmalıyız; Bu ürün benim eczanemde neden yok?”
2 gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Lösemili çocuklar yararına başlatılan
2. Kumbara Kampanyasında 57 bin lira toplandı
“İşbirliğimiz devam edecek”
EDAK Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Ayşem Jale Kıhtır
EDAK Ecza Kooperatifi tarafından, Ege
Lösemili Çocuklar ve Onkoloji Derneği yararına yürütülen ve “Siz de tutun elinden,
yaşama doğru bir adım daha atsın” sloganıyla duyurulan 2. Kumbara Kampanyası
sona erdi. Kampanya kapsamında kooperatifin 230 gönüllü ortak eczanelerinde
bulunan kumbaralarında, tam 57.000 TL
para toplandığı tespit edildi. EDAK yetkililerince yapılan sayım da, İl Dernekler
Müdürlüğünden bir görevli ve Ege Lösemili Çocuklar Ve Onkoloji Derneğinden birer
yetkili de hazır bulundu. Proje; 28. Dönem
EDAK Sosyal Sorumluluk Komisyonu Başkanı Ecz. Şule İlkkurşunlu’nun Koordinatörlüğünde başladı ve İlimiz mülki idari
yönetiminden alınan özel izinle yaklaşık 2
yıl sürdü.
“Bu bizim için büyük bir hediyedir”
Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nazan
Çetingül, EDAK Ecza Kooperatifi’nin başlattığı bu kampanya ile onkoloji servisinin
tamamen yenilendiğinin müjdesini verdi.
Konuşmasında 2 yıl süren kampanyanın
sona erdiğini belirterek önümüzdeki süreçte yine farklı organizasyonlar ile işbirliğinin
devam etmesini ümit ettiklerini söyleyen
Çetingül, 6 yıl önce yeniden yapılandırılan
hastanenin tekrar düzenlenmesinde kampanya ile büyük katkı sağlandığını ifade
etti.
Çetingül özetle şunları söyledi; “Bu bizim
için büyük bir hediyedir. Hastanemiz son
2 yıl içinde dünya standartları kapsamında hizmet vermeye ve hasta kabul etmeye
başladı. Onkoloji hastanemiz İzmir içinde yaklaşık 24 yatakla % 30 -40 oranında
hasta kabul eden bir sağlık merkezi olarak
hizmet vermekte. İzmir içinde toplam 4 onkoloji merkezi var ve bu merkezlerin toplam yatak kapasitesinin 100’ü bulmuyor.
Yeterli donanımlı, yani hem malzeme hem
yeterli sağlık uzmanları ile sağlık merkezlerimizin sürekli yenilenmesini sağlamak
durumundayız. Konu çocuklar olunca
daha çok dikkat çekilen bir hastalık olan
lösemi hastalığında bölgemizde maalesef
ki, her geçen gün artan hasta kapasitesi
nedeniyle yeterli yatak kapasitesi ve donanıma sürekli ihtiyaç duyulmakta. Geçen
sene bu tarihlerde başladığımız büyük tadilat henüz sona erdi. Bu tadilat ile sosyal
kurumlarımızdan gelen yardımları her zaman bekliyoruz.” diye konuştu.
“İşbirliğimiz devam edecek”
Prof. Dr. Nazan Çetingül
EDAK Yönetim Kurulu Üyesi
Ecz. Ayşem Jale Kıhtır
2. Kumbara Kampanyasının sona ermesi ile ilgili yapılan açıklamada; Dernek
EDAK Yönetim Kurulu Üyesi Eczacı Ayşem
Jale Kıhtır da yaptığı konuşmada; “Bu
kampanyaya gönülden katıldık ve bunlar yapacaklarımızın bir göstergesi, tüm
EDAK ailesi adına diyebilirim ki, işbirliğimiz
devam edecek bu konuda her türlü yardıma hazırız. Bu konuda kaydedeceğimiz
çok yolumuz var.” diye konuştu.
Kampanya kapsamında kumbaralarda
toplanan bağışlardan elde edilen gelir
ile 27+6 yatak kapasiteli Ege Üniversitesi
Tülay Aktaş Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyonu Hastanesinin, ihtiyaç duyduğu alanlarda ve 24 yataklı Çocuk Onkoloji
Bilim Dalı Kliniği Servisinin Tadilatı ve Yenilenmesi için kullanıldı. Buna göre servisin tüm odaların tek tek elden geçirilerek,
boyasının yapıldığını banyo ve tuvaletlerin
değiştirildiğini, internet bağlantılarının yenilenerek, her odaya bir televizyon konulduğu belirtildi.
gazeteedak 3
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
“Eczacı Kooperatifleri Öncü Olmaya
Devam Ediyor”
Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği (TEKB)’nin
22. Olağan Genel Kurul Toplantısı 30 Haziran
2011 tarihinde İstanbul’da yapıldı. Çevreci Eczacılar kooperatifi (ÇEKOOP)’ un üyeliğinin de
kabul edildiği toplantıda söz alan eczacı örgütü temsilcileri ve davetliler, eczacı kooperatiflerinin bulundukları alanlarda öncülük yapmaya devam ettiklerinin altını çizdiler.
Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği(TEKB) 22.
Olağan Genel Kurul Toplantısı, 30 Haziran
Taşlıçay’ın ardından kürsüye gelen SECOF Genel Direktörü Alain Rouderguez eczacı kooperatifleri olarak kendi yaptıkları çalışmalardan
örnekler vererek, birden fazla kooperatifin bir
arada çalışarak çok başarılı olabileceğine işaret etti.
TEKB Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Abdullah Özyiğit
Özyiğit, ilaç dağıtımı alanında ‘Soğuk Zincir’
uygulamasını ilk kez eczacı kooperatiflerinin
başlattığını, ilaç lojistiğinde de‘Soğuk Zincir’i
uygulayan öncü kuruluşun kooperatifler olduğunu belirterek, eczacı kooperatiflerinin
varlığının ve geleceğe taşınmasının önemine
dikkat çekti.
TEKB Genel Kurulu gerçekleşti
2011 Perşembe günü İstanbul’da yapıldı. İstinye Amatörler Evi’nde gerçekleşen toplantıya,
TEKB delegeleri ve kooperatif yöneticilerinin
yanı sıra; SECOF (Avrupa Eczacı Kooperatifleri
Topluluğu) Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Vecihi Özerdemli, Genel Direktör Alain Rouderguez, Türk Eczacıları Birliği Saymanı Ecz. Nevin
Taşlıçay, İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz.
Semih Güngör, Ankara Eczacı Odası Başkanı
Ecz.Oğuz Ekincioğlu ve Tekirdağ Eczacı Odası
Başkanı Ecz.Ufuk Ersöz ile çok sayıda davetli
katıldı.
Büyüme hızında bahsetti. Yeni iskonto ve ilaç
fiyatlarının düşürülmesi konularını anlattı.
Dağıtım alanında kutu sayısının çoğaldığını
beyan etti. Fiyat düşüşünün hem ecza ekonomisini hem de dağıtım kooperatifini çok etkilediğini ve derinden etkilediğini ve iskontonun
kesilip başka kanala aktarılması ve hastane
kampüsü eczanelerinin yasalara aykırılığından bahsetti. Ve bu konu ile ilgili Sağlık Bakanlığı ile görüşmelere başlanılmasının gerekliliğinden bahsetti. Eczacıların daha fazla yan
yana olmasının ekonomisi artıracağını beyan
etti.
TEKB Divan Kurulu
Açılışta konuşan TEKB Başkanı Ecz. Abdullah
Özyiğit, ÇEKOOP’un kuruluşunda emeği geçen meslektaşlarına ve kooperatif yöneticilerine teşekkür ederek; “ Eczacılar, her zaman
olduğu gibi duyarlılıklarını çevre konusunda
da gösterdiler ve ÇEKOOP’u hayata geçirip
ortak yapımız olan TEKB çatısı altında yerlerini aldılar” dedi. Eczacı kooperatiflerinin var
oluşlarından itibaren ilaç ve eczacılık alanına
sağladığı ilklerin ve kazanımların altını çizen
Ankara Eczacı Odası Başkanı
Ecz. Oğuz Ekincioğlu
Toplantıda daha sonra, İstanbul ve Ankara
Eczacı Odası Başkanları söz aldı.
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Semih Güngör, Eczacılık mesleğinin geleceği ve eczacıyı
güvence altına almanın önemine dikkat çekip,
stok zararlarını karşılama sürecine değinerek,
Yönetime ve birliklere özverili çalışmalarından
dolayı teşekkür etti ve Türk Eczacıları Birliği
ile Eczacı Odalarının birlikte çalışmasının şart
olduğunu vurguladı. Ankara Eczacı Odası
Başkanı Sn.Ecz.Oğuz Ekincioğlu da konuşmasında; Eczacıların geleceğine güvenle bakamadıklarını ve mutsuz olduklarının tespitini
yaptıklarını belirterek mesleki dayanışmanın
önemine dikkat çekti.
Çekoop Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Şule İlkkurşunlu
Türk Eczacıları Birliği (TEB) Saymanı Ecz. Nevin Taşlıçay
Saat 14.00’te TEKB Başkanı Ecz. Abdullah
Özyiğit’in açış konuşmasıyla başlayan Genel
Kurul’da; Ecz.Sedat Güçlü’nün Başkan, Ecz.
Ayşem Jale Kıhtır ve Ecz. Çağatay Çakar’ın
Yazman olarak görev aldığı Divan Heyeti’nin
seçiminin ardından, söz alan meslek örgütü
temsilcileri ve kooperatif yöneticileri, ilaç ve
eczacılık alanında yaşanan gelişmeler ve sürecin geleceğine ilişkin görüşlerini kongre üyeleri
ile paylaştılar.
İstanbul Eczacı Odası
Başkanı Ecz. Semih Güngör
Özyiğit’in açış konuşmasının ardından söz
alan Türk Eczacıları Birliği Saymanı Ecz. Nevin Taşlıçay, eczacı kooperatiflerinin önemine
değinerek, üst örgütlenmenin temel bir strateji
olarak benimsenmesinin, eczacıların sorunlarının çözümünde ve mesleğin güçlendirilmesinde etkili olacağını dile getirdi.
SECOF Genel Direktörü Alain Rouderguez
Güngör ve Ekincioğlu’nun ardından kürsüye
gelen. ÇEKOOP Başkanı Ecz. Şule İlkkurşunlu,.
Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği Yönetim Kurulu Yönetşmine teşekkür ederek, aralarında
bulunmaktan çok mutlu olduklarını dile getirdi.. ÇEKOOP olarak yaptıkları çalışmalardan
sözeden İlkkurşunlu, Eczanelerden naylonları,
kağıtları ve atık ilaçları topladıklarını, atık ilaç
olarak şimdiye kadar 4 kamyon topladıklarını
ve bunları imha ettirdiklerini, belirterek eczanelerde bio torba kullanımını teşvik ettiklerini
ifade etti.
Toplantıda daha sonra, Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği’nin 2010 yılına ait Çalışma Raporu, Finansal Raporlar ve Denetleme Kurulu
Raporu’nun okunmasını ardından raporlara
ilişkin müzakerelere geçildi. Söz alan delegeler, TEKB faaliyetlerine ilişkin görüş ve önerilerini dile getirdiler. Yapılan oylamada yönetim ve denetim kurulu üyeleri oybirliği ile ibra
edildiler. 2011 yılı bütçesinin görüşülüp oylanmasının ardından Genel Kurul Toplantısı sona
erdi.
4 gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Ürün Satıcılığı mı
Bilgi Satıcılığı mı?
da belirttiğimiz üzere pazarlama; üretimden başlayarak satış sonrası faaliyetleri
de içine alan bir kavram olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Bu anlayış ile aslında satıcı,
ürünü değil, konuya olan bilgi
birikimini satan kişidir.
Geçmişte, üreticiler faaliyetlerini sadece
satış gözü ile görmekte “ne üretirsem satarım“ anlayışı içinde bulunmaktaydılar.
Bu anlayış, üretimin az talebin ise üretimden fazla olduğu dönemlere denk gel-
Peki, nedir bu “Bilgi Satıcılığı”?
Bilgi, günümüzün en moda kavramlarından biri... Bilginin her yerde olduğu ve
herkese açık olduğu söylenir. Bilgi çağını
moda haline getiren en önemli gelişme ise
1995 yılında hayatımıza giren 1969’larda
ABD ordusunun bulduğu bir ağ olan ‘İnternet’...
İnternetin yaygınlaşması ve bilginin çok
hızlı hareket etmesi ile birlikte artık tüketiciler çok bilinçli. Ürünler arasındaki farkları, ne istediklerini çok iyi bilmekte ve bu
bilgilerini sürekli vurgulamaktadırlar. Dolayısı ile satın aldığı ürün/ hizmet ile ilgili
daha fazla bilgi talep etmektedir.
mekteydi. Dönem üreticilerin kral olduğu
Arzu BODUR HIZAL
Kalite Yönetim Uzmanı
bir dönemdir. Zaman ilerledikçe, üretimi
İnsanların kendilerinde olmayan şeyleri
komşularında görmeleri onları takasa dayalı alışverişe yöneltmiş ve dolayısı ile pazarlama kavramı ortaya çıkmıştır. Ürünün
üretilmesinden başlayarak; uygun koşullarda dağıtılması, sunulması ve pazarlığa
kadar giden ticari kanalların gelişmesini
pazarlama kavramı içinde değerlendirebiliriz. Pazarlama kavramının iyi anlaşılması için bazı temel kavramlarının bilinmesi
gerekmektedir. Bunlar; ürün, ihtiyaç, istek,
talep, tüketici, müşteri, satış, pazarlama,
rekabet, tatmin olma.
leri geliştikçe artık üreticiler “ne üretirsem
Sanayi devrimiyle birlikte 1850’li yıllarda
Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’de ortaya
atılan pazarlama kavramı ve anlayışında;
dünya ticaretindeki küreselleşme eğilimleri, teknolojideki gelişmeler, ülke ekonomilerindeki engel ve kısıtlamaların kaldırılması
vb. gibi faktörlere bağlı kalarak günümüze kadar önemli gelişmeler görülmüştür.
Pazarlamaya eklenen boyutların dışında
bir önemli konuda pazarlama ile satışın
karıştırılması ve/veya eş anlamlı olarak
kullanılmasıdır. Satış ve Pazarlama birbirlerinden farklı iki kavramdır. Satış, pazarlama kavramının içinde bir enstrümandır.
Daha da ötesi başta yaptığımız tanımda
artıracak fabrikalar ve seri üretim sistemsatarım“ diyememişler, satabileceğim kadar üretmeliyim anlayışına geçmek zorunda kalmışlardır.
Artık bu dönemde üretim, talep ile aynı düzeye gelmiş, tüketicilerin tercih edebilecek
enstrümanları artmıştır.
Günümüzde ise gelişim artık internet kadar hızlı. Dünyanın bir ucundaki ürün artık
bir veya birkaç gün içinde elinizde olabiliyor. Küreselleşen dünya da artık sınırlar
kalmadı. Yerimizden kalkmadan ülkeler
arası alışverişin bile yapılabildiği günümüzde satış ve pazarlama kavramlarında
da bazı değişiklikler gündemde…
Satılan ürün aynı, kalitesi aynı,
ulaşma hızı aynı, peki ya ürünleri birbirinden ayıran bu farklılıklar ortadan kalktı ise fark
yaratan ne… Artık farkı “bilgi”
yaratıyor. Fark “BİLGİ SATICILIĞINDA” yatıyor.
Satıcı ise günümüzde artık sadece ürün
satan değildir; problem çözen, ihtiyaçları belirleyen ve bu ihtiyaçları yerine getirendir. Bu anlayış ile aslında satıcı, ürünü
değil, konuya olan bilgi birikimini satan
kişidir. Satılan şey, sadece el değiştiren ve
aslında aynısından birçok yerde olan bir
şeydir. Satıcı sadece bunu anlatan, anlatırken de ikna yeteneklerini kullanan kişi
değildir. Satıcı ihtiyacımıza yönelik bilgisini
değerlendirdiğimiz kişidir.
Bilgi satıcılığı yapmak için öncelikle satıcının sattığı ürün ile ilgili tüm öğrenilmesi
gereken konuları (ambalajı, rengi, kokusu, içeriği, imajı vb) bilmesi gerekir. Satıcı
tüm rakiplerinin ürünleri ve hizmetleri ile
ilgili konuları da bilmelidir. Hizmet ettiği
pazar ile ilgili ayrıntılı sektör bilgisine de
sahip olmalıdır. Müşterilerinin satın aldığı/hizmetlerde dikkat ettiği konuları mutlaka bilmelidir. Ürünlerinin/hizmetlerinin
üstünlüklerini-zayıflıklarını, tehditlerini ve
fırsatlarını bilmelidir. Satıcı, ürünü sadece
somut bir şekilde düşünmeyip, onun arkasında yatan fikri çıkarmalıdır. Önce her
zaman “fikir” satılır.
Satıcı bilmelidir ki, ürün ile ilgili müşteriden
daha çok bilgiye sahip ise ve bu bilgiyi
müşteri için ihtiyaca çevirebiliyorsa başarılı olacaktır.
gazeteedak 5
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Çağdaş’da Seçimli Olağanüstü
Genel Kurul Yapıldı!
“Yeni ürünlerin belirlenmesi, üretimi ve tedariği için
çalışmalarımız devam ediyor”
Divan Heyeti soldan; Ecz. Mine Yalçın, Ecz. Süha Ekler ve
Bakanlık Komiserleri
1985 yılında Eczacılar ve Eczacı
Kooperatifleri’nin Ortaklığı ile kurulan
Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı’nın 2011
yılı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı
22 Haziran 2011 Çarşamba günü saat
13.00’de, şirket merkezinde bakanlık komiserleri gözetiminde yapıldı.
Genel Kurul, Çağdaş Eczacılar laboratuvarı Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Uğur
Uçar’ın açış konuşması ile başladı. Atatürk ve Türk büyükleri adına saygı duruşu
ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından
divan kurulu oy birliği ile oluşturuldu. Buna
göre, Divan Başkanı Ecz. Süha Ekler, kâtip
Ecz. Mine Yalçın ve Oy toplayıcı Ecz. Ayşem Jale Kıhtır olarak belirlendi. Divan heyetinin Genel Kurul tutanaklarını imzalama yetkisini almasının ardından gündem
maddeleri okunup oylanarak oy birliği ile
kabul edildi. Gündem de yer alan şirket
ana sözleşmesinin amaç ve konusuna ilaveten konusu ile ilgili her türlü acentalık,
komisyonculuk, distribütörlük ve bayilik
yapılabilir maddesi oy birliği ile kabul edildi. Ardından Yönetim Kurulu üyeleri ayrı
ayrı oylanarak oy çokluğu ile ibra edildi.
Gündem gereği yapılan seçimlerde Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı yetkili kurulları
yeniden belirlendi. 2 yıl süre ile görev yapacak yetkili kurullar şu isimlerden oluştu:
2005 yılından beri Çağdaş
Eczacılar
Lab.
Yönetim
Kurullarında görev almaktayım
ve her yeni dönemde önceyönetimlerimizin
verdiği
Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı’nın 2011 yılı Olağanüstü Genel ki
Kurul Toplantısı’nda yeni Yönetim ve Denetim Kurulu Üyeleri oy emek ve çalışmaların sonucu
birliği ile seçildi. Soldan, Nurdan Ünal, Ecz. Leman Koçak, Ecz. üretilen projelerin devamı ve
Hüseyin Coşkun Özvarlık, Ecz. Barış Gürkan Ünşan ve Eda Doğan geliştirilmesini sağlamak için yeni
yönetim kurulu olarak çalışmaya
devam etmekteyiz. İlaç pazarında
22 Haziran 2011 tarihinde yapılan Genel
kaybettiğimiz ciroların ilaç dışı ürünlerle
Kurul’un ardından ilk toplantısını yapan
telafisi için de ülkemiz koşullarında gerekÇağdaş Eczacılar Laboratuvarı Yönesinim duyulan yeni ürünlerin belirlenmesi,
tim Kurulu çalışmalarına başladı. Görev
üretimi veya ithal edilerek temini için gerdağılımının da gerçekleştiği ilk toplantıda
ekli çalışmalarımız devam ediyor.
Bursa Ecza Kooperatifi’nden Ecz. Hüseyin Çoşkun Özvarlık Yönetim Kurulu
Çağdaş için söylemek istediğim çok şey
Başkanlığı görevini üstlenirken Yönetim
var ve 1985 yılından bu yana bunların çok
Kurulu II. Başkanlığı görevine de EDAK
daha fazlası defalarca söylendi, yazıldı. En
Ecza Kooperatifi’nden Ecz. Leman Koçak
büyük mutluluk ve gururumuz bu söylenen
getirildi.
ve yazılanların sözde kalmadığını görmek,
yaşamak. Değerli meslektaşlarımız her
geçen gün eczacılık sektöründeki zorluklar arttıkça kendi mesleki yapıları altında
daha çok toplanmakta ve bu yapılara sahip çıkmakta. Bunun en güzel örneği önce
Bursa’da başlayan risturn dağıtım şeklinin
diğer kooperatiflerce de benimsenmesi
ve Genel Kurullarda ortakların demokratik bir ortamda aldığı kararla dağıtılacak
risturn haklarının belirli bir kısmının
Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı ürünleri ile karşılanmasıdır. Çağdaş Eczacılar
Ecz. Mustafa Güzel (Sinanpaşa Eczanesi - Afyon)
Laboratuvarının bir kooperatif kuruluşu
Öneriler ve dilekler bölümünde söz aldı
olduğunun ve sahibinin bu kooperatiflerin
ortağı olan eczacılar olduğunun bilincinde
bu kuruluşlara sahip çıkan ve destek
veren tüm değerli meslektaşlarıma sonsuz
teşekkür ve saygılarımı sunuyorum.
Genel Kurul Toplantısı gündemi büyük bir uyum ile oy birliği ile
kabul edildi.
Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı Yönetim Kurulu Üyeleri: Ecz. Hüseyin Coşkun
Özvarlık ( Bursa Ecza Koop), Ecz. Leman
Koçak ( EDAK Ecza Koop), Ecz. Yasemin
Şen (Bursa Ecza Koop) Eda Doğan ( Güney
Ecza Koop) Nurdan Ünal (İst. Ecza Koop)
Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı Denetleme Kurulu Üyeleri: Ecz. Sarp Yaklav,
Ecz. Erol Özdayı, Ecz. Barış Gürkan Ünşan
Çağdaş Eczacılar laboratuvarı Yönetim Kurulu Başkanı, Bursa
Ecza Kooperatifi’nden Ecz. H. Çoşkun Özvarlık
Çağdaş’ın Yönetim Kurulu
Başkanı Ecz. H. Çoşkun Özvarlık’ın
meslektaşlarına mesajı;
Ecz. H.Çoşkun Özvarlık Kimdir?
1993 yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık
Fakültesinden mezun olan Eczacı Hüseyin Çoşkun Özvarlık, 1999 yılında Bursa
Ecza Kooperatifi (BEK) Yönetim Kurulu
Yedek Üyesi olarak kooperatif çatısı
altında görev aldı. Bunu daha sonra
2000-2003 yılları arasında BEK Denetim
Kurulu Yedek Üyeliği, 2005-2007 yılları
arasında BEK Yönetim Kurulu Üyeliği,
2008-2009 yılları Denetim Kurulu Üyeliği
ve 2010 yılı Denetim Kurulu Başkanlığı
izledi. Halen Özvarlık Eczanesinin Sahibi
ve Mesul Müdürü olan Özvarlık, Çağdaş
Eczacılar Laboratuvarı’nın Yönetim Kurulu
Başkanlığı görevini yürütmektedir.
6 gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
İzmirliler atıklarını eczacısına getirmeye alıştı!
EDAK, ÇEKOOP ve EDAKOM’un ortak yürüttüğü atık toplama çalışması başarıyla
devam ediyor. Her hafta İzmir ve ilçelerinde toplanan kâğıt, plastik ve elektronik
atıklar geri dönüşüm döngüsüne katılarak
geri kazanılıyor.
Gönüllü eczacılarımız aracılığıyla toplanan atıklar için halktan da talep geldiğini
duymak bizi çok mutlu ediyor. Artık hastalarımız topladıkları atıkları eczanelerimize getirip ‘Bunları nereye atıyoruz?’ diye
soruyorlar. Bu soru; halktaki farkındalık
seviyesini değiştirebilmiş ve geliştirebilmiş
olduğumuzun bir kanıtıdır. Hastalarımızın;
halk sağlığını veya doğa sağlığını ilgilendiren sosyal sorumluluk çalışmalarına katılmak için hazır olduğunu, Atık İlaç Hareketi
ile görmüştük; Atık Toplama Hareketi ile
de hastalarımızı yönlendirebileceğimiz bir
yöntem ile ne kadar büyük bir etki yarata-
bildiğimizi tekrar deneyimlemiş olduk.
Atık toplama çalışmasını yürüten gönüllü
eczacılarımızdan bazıları kendi eczanelerine koydukları atık kutuları ile sınırlı kalmayıp çevrelerindeki iş hanlarına, banka
ve noter şubelerine, hatta kendi evlerine
de bu kutulardan koyarak atık toplama
çalışmasının yayılmasına ve duyulmasına
yardımcı oluyorlar.
En çok atık toplayanlar arasında yer alan,
gönüllü eczacılarımızdan Nurten Altuntaşoğlu, Aliağa’da altı banka, bir de noter
şubesinin atıklarını toplayarak, büyük miktarda atığın geri kazandırılmasına katkıda
bulunuyor. Haftalık oldukça yüklü bir miktar atık toplayan Nurten Hanım şöyle diyor:
Bir kişi bile önemli, eğer insanları harekete
geçirebilirsek doğanın ve hepimizin sağlığı
için ciddi sonuçları olan çalışmalar yapabiliriz. Aliağa’dan bir kişi, Bornova’dan iki
kişi, Gaziantep’ten 5 kişi birleşirsek, kendimize göre küçük faaliyetlerde bulunarak, bütünde bakıldığında çok daha geniş
çaplı bir faaliyete imza atabilir, dolayısıyla
büyük bir etki yaratabiliriz. Topladığı atıklar ile ilgili hastalarından çok olumlu geri
dönüşler aldığını belirten Nurten Hanım,
Doğayı kirleten bu kadar çok tesis varken
ve konuyla ilgili bilinç düzeyi düşük seviyelerde iken, böyle çalışmalar; hem gerçek
anlamda hem de mecazi anlamda, hepimize nefes alacak alan yaratıyor diyor.
Yeşil Köşe
Gönüllü eczacılarımızın sayısı altmışı geçti
ve artmaya devam ediyor. Sosyal sorumluluklarımızı yerine getirirken sizi de aramızda görmek istiyoruz. Haydi, gelin atıkları
geri kazandıralım, çöpten var edelim.
Çevreci Eczacılar Kooperatifi
(ÇEKOOP) Yönetim Kurulu
Her hafta atıklarınızı topluyoruz.
Ecz. Nurten Altuntaşoğlu (Özde Eczanesi - Aliağa / İzmir)
EDAK Antalya’da güç birliği istiyor!
EDAK Antalya Bölge Müdürlüğünün merkez ve ilçelerinde sürdürdüğü toplantılara yaz aylarında da
devam ediliyor.
16 Haziran Antalya, 17 Haziran Manavgat
ve 30 Haziran’da Kemer’de gerçekleşen
toplantılarda meslektaşlarına kooperatif çatısı altında güç birliği çağrısı yapan,
EDAK Denetleme Kurulu Yedek Üyesi Eczacı Onur Tatlıcan, “Kooperatiflerimizin
sunduğu hizmetler ile ortaklarına daha
fazla yarar sağlaması için ne gerekiyorsa
yapmaya çalışıyoruz” dedi. Ortak ve ortak
olmayan eczacılarımıza açık gerçekleşen
toplantılarda sektör ve bölge sorunlarına
yer verildi, ortak olmayan eczacılar için kooperatifin tanıtımı yapıldı.
Toplantılara EDAK Denetleme Kurulu Yedek Üyesi Ecz. Onur TATLICAN ile Bölge
Müdürü Cezmi Yol’un yanı sıra görev bölgelerine göre Saha Yönetmenleri Ercüment
Muallaoğlu, Berkant Erdem, İtriyat Sorumlusu Ayşe Şerli, Tahsilât Elemanı Hasan Kızılca ve Mustafa Kemal Şener’de katıldı.
Antalya Bölge Müdürü Cezmi Yol, Manavgat’taki toplantıda
EDAK’ın sadece ortaklarının katkılarıyla ciro bazında Türkiye’deki ilk 50 şirket arasında yer aldığını ifade etti.
Kemer’de gerçekleşen toplantı da kooperatif ortağı eczacıların yanı sıra ortak olmayan eczacılar da katıldı. Kooperatife
üyelik ve hizmetler hakkında detaylı bilgi verildi.
Antalya’da muratpaşa memur evleri bölgesi eczacılarımız ile
yapılan toplantıda, ‘daha fazla bir araya gelelim ‘ mesajı verildi.
gazeteedak 7
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden
2010 - 2011 döneminde 70 eczacı mezun oldu!
“Eczacılık hizmetlerinin sağlık sistemi
içindeki yeri artıyor...”/ E.Ü.Ecz. Fak. Dekanı Prof. Dr. Varol Pabuççuoğlu
Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Varol
Pabuççuoğlu da, “Fakültemiz uluslararası
kimliği güçlü, eğitim öğretim ve araştırma
alanında da yeniliklerin öncüsü, aktif ve
değişime açık bir eğitim ve öğretim kurumu. Gelecekte, eczacılık hizmetlerinin
sağlık sistemi içindeki yeni eczacılık modellerinin oluşturulması ve geliştirilmesinde de bu mesleki sorumlulukla öncü bir
görev alıyoruz. Mezun olan eczacılarımızın bu donanımla mesleklerini en iyi şekilde icra edeceklerini biliyorum. Atatürk ilke
ve İnkılâpları ışığında yolunuz açık olsun.”
diye konuştu.
“Bu genç ordu da benim sağlık ekibimin
içinde...” / E.Ü. Rektörü Prof. Dr. Candeğer
Yılmaz
Törene Rektör Prof. Candeğer Yılmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Atilla Silkü, Eczacılık
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Varol Pabuçcuoğlu, Öğretim Üyeleri, İzmir Eczacı Odası
Yönetim Kurulu Üyeleri Ecz. Aylin Yalçınkaya ve Ecz. Tülay Naras ile EDAK Y.K.
Üyesi Ecz. Bülent Ergin ve davetliler katıldı.
Rektör Prof. Candeğer Yılmaz, genç eczacılara, yeni yaşamlarında başarılar diledi.
Mezunlar, hep birlikte yemin ettiler, diplomalarını aldılar.
Rektör Candeğer Yılmaz, “Bizler mesleğini sağlık olarak seçen,
aynı gemide seyahat eden meslek gruplarıyız. Bu genç ordu da
benim sağlık ekibimin içinde” diye konuştu.
Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden
olan Ege üniversitesi Eczacılık Fakültesi
2010–2011 döneminde mezun olan 70 eczacıyı, yeni yaşamlarına törenle uğurladı.
Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar
-MÖTBE- Kültür Merkezi’nde düzenlenen
törende konuşma yapan Rektör Prof. Dr.
Candeğer Yılmaz; “Ülkenin içinde yer aldığı konum nedeniyle dünden daha önemli günler yaşıyoruz. Bugün toplumların en
önemli gündemi sağlıktır.” dedi. 2020 yılında Türkiye’nin İlaç sektörü bakımından
önemli bir konumda olacağına değinen
Yılmaz, “Mesleğimizin evrensel kriterleri ile
Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerini özümsemiş, geçmişini tam bilen geleceğini ona
göre çizen donanımlı gençlerimizi büyük
bir coşkuyla daha da başarılı olacakları
yeni bir evrene uğurluyoruz” diye konuştu.
Dekan Pabuççuoğlu, Eczacılık Hizmetlerinin sağlık sistemi içindeki yerinin arttığına değinerek, yeni eczacılık modelleri geliştirilmesinde öncü rol oynadıklarını ifade etti.
EDAK Ecza Kooperatifi Yönetim Kurulunu temsilen törene katılan Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Bülent Ergin tarafından, Fakülte birincisi Hande Karadeniz, ikincisi Zeynep Gizem Erdim ve
üçüncüsü Müge Özdemir’e hediye olarak birer netbook takdim
edildi.
Dereceye giren öğrencilerimiz 8 gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
gündem
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
Ecz. Emre Bacanak
EDAK Ecza Kooperatifi
Yönetim Kurulu Başkanı
Bu ürün benim eczanemde neden yok?
gerçekleşmektedir.
Satın Alma Kararını
Nasıl Vereceğim?
Paranın bir aylık maliyeti, bizim nakit varlığımızı nasıl değerlendirdiğimizle ya da işletmenin finansmanını nereden ve nasıl sağladığımızla ilgilidir.
Her birimiz bir ürünü satın alırken mutlaka
bir takım farklı parametreleri değerlendiriyoruz. Bu parametrelerin duygusal temelleri
veya öngörüleri olabileceği gibi istatistiksel
verilere de dayanması gerekmektedir. Biz
burada, istatistiksel verileri nasıl değerlendireceğimizle ilgili örnekleri incelemeye çalışacağız.
• İşletmemizin nakit fazlası var ise ve bunu
banka mevduatında değerlendiriyorsak paranın bize bir aylık maliyeti bu gün için yaklaşık yüzde0,5 dir. (mevduat faiz oranı)
Örneğin; ayda 19 kutu satılan bir ilacın satın
alma kararını vermeye çalışalım.
• İşletmemizi EDAK’a finanse ettiriyorsak
yani vade farkı tahakkuk ediyorsa yüzde1.8’
dir.
“Eczanemizdeki satın alma süreci, “Biten
ilacı sipariş defterine yazmak” gibi basit bir
eylem değil, çok parametreli bir iş sürecidir.
Eczanede işimizi eskisi gibi yapmaya devam etmek istiyorsak söylenecek çok fazla
bir şey yok ancak bu işi ciddiye alıyorsak ve
hayatımızı değiştirmeye karar verdiysek, eczanede her gün şu soruyu soruyor olmalıyız;
Bu ürün benim eczanemde neden yok?”
A) 10+4
B) 50+25
C) 100+ 75
10+4=14
50+25= 75
100+75 = 175
Bu ürün benim
eczanemde neden
yok?
“Satın alma tercihini yaparken tüketim günü önemli bir parametredir.
Ancak tahsilatı yapılmamış hiçbir
satış tamamlanmış sayılmaz.”
Değerli meslektaşlarım,
Gazetemizin bu sayısında “Satın Alma” konusuna ağırlık vermek istedik. Amacımız,
tüm sektörlerdeki karlılıkların minimize olduğu ve verimliliğin her sektör için sadece
bir avantaj değil, mecburiyet haline geldiği
bir dünyada eczanelerimizde de satın alma
optimizasyonu gerçekleştirebilmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha sizlerle
paylaşmaktı. Bu amaçla gazetemizin her
bir sayfasında satın alma ile ilgili makaleler,
bir takım teknik bilgiler ve küçük hatırlatma
notları bulacaksınız.
Satın alma konusu aslında işletmeye dair
teknik bir konudur. Bu nedenle ben de gazetemizin bu sayısında bir eczacı gözüyle
biraz daha teknik bir yazı yazmayı daha
doğru buldum. Bu nedenle eczanelerimizde
kendimize sıkça sorduğumuz iki işletme sorusuna cevap aramaya çalışacağım.
• Farklı satış koşulları olan bir ilacı satın alırken nasıl karar vereceğim?
• Eczanem yüzde kaç kar ediyor?
Ancak işin teknik kısmının ötesinde her işletmenin bir satın alma felsefesinin ve stratejisinin olması gerektiğini söylemeden geçemeyeceğim. Maalesef ki, satın alma “Biten
ilacı sipariş defterine yazmak” gibi basit bir
eylem değil, çok parametreli bir iş sürecidir.
Eczanede işimizi eskisi gibi yapmaya devam etmek istiyorsak söylenecek çok fazla
bir şey yok ancak bu işi ciddiye alıyorsak ve
hayatımızı değiştirmeye karar verdiysek, eczanede her gün şu soruyu soruyor olmalıyız;
120 gün
120 gün
180 gün olsun.
14 / 19 x 30 = 22
günlük stok (yaklaşık 1 ay)
75 / 19 x 30 = 118
günlük stok ( yaklaşık 4 ay)
175 / 19 x 30 = 276
günlük stok (Yaklaşık 9 ay)
Bu nedenle tüketim günü 90 günlük (3 ay)
SGK tahsilat süresiyle birlikte değerlendirilmelidir. Yani, her satın alma için şu değerlendirme yapılmalıdır;
Tüketim süresi + tahsilat süresi = ilacın satın
alma vadesi
Başka bir deyişle;
Alacak tahsil süresi= Borç ödeme süresi
(Nakit akışının temel prensibidir.)
Buna göre;
• 10 + 4 (120 gün)
3 ay (sgk)+ 1 ay (tüketim günü) ==
4 ay(vade)
• 50 + 25 (120 gün)
3 ay (sgk)+ 4 ay (tüketim günü)==
4 ay (vade)
• 100 + 75 (180 gün)
3 ay (sgk) + 9 ay (tüketim günü) ==
6 ay(vade)
Buna göre;
• 4ay = 4ay Borç ödeme süresi ile alacak
tahsil süresi eşittir. ( 0 valör)
• 7ay = 4ay Ortalama tahsilat süresi, borç
ödeme vadesinden 1,5 ay sonra gerçekleşmektedir. (1,5ay (-)valör)
Not: Tahsilat 4.5.6.ve 7.aylarda gerçekleşmektedir.
• 12ay= 6 ay ortalama tahsilat süresi, borç
ödeme vadesinden 4 ay sonra gerçekleşmektedir.(4ay (-)valör)
Not: Tahsilat 4.5.6.7.8.9.10.11.ve 12. aylarda
• İşletmemizi banka kredisi ile finanse ediyorsak bu gün için yaklaşık yüzde 1’dir. Ya
da kullandığımız kredinin aylık maliyetidir.
Şimdi bu 3 satış şartını paranın aylık maliyetini yüzde1 varsayarak kıyaslayacak olursak…
• 10 + 4
4/14 = yüzde 28, 6 iskonto
0 valör, 0 maliyet
• 50+25
25/75 = yüzde 33,3 iskonto
-1,5ay valör, -yüzde1,5 maliyet
• 100 + 75
75/175 = yüzde 42,8 iskonto
-4 ay valör, -yüzde 4 maliyet
Yorum;
Yukarıdaki vade maliyet ve iskonto hesabı
değerlendirildiğinde;
A’dan C seçeneğine doğru gidildikçe karlılık
artmakta ancak sermaye ihtiyacı da artmaktadır.
C’den A seçeneğine doğru gidildikçe vade
maliyeti azaldığı için sermaye açığı azalmakta ancak karlılıkta azalmaktadır.
“Eczanede satın alma yaparken yukarıdaki hesapla birlikte başka parametrelerde değerlendirilmelidir.”
Yukarıdaki hesap, her bir ilaç için yapılmalı
ancak işletmemiz ortalama vade ve dönemsel hesap kapatma sistemiyle işlediği için
satın almayı tüm ürünleri düşünerek belli bir
satın alma stratejisi dahilinde gerçekleştirmek gerekir. Yani paçal maliyet kavramını
gözden kaçırmamak gerekir. Bunu en güzel
örneklerinden bir tanesi şudur; biz eczanede 60 günde aldığımız her ilaç için aslında
30 gün eksi valör yiyoruz çünkü SGK tahsilât
süresi 90 gün. Ancak 30 gün raf ömrü olan
ve 120 gününü üzerinde satın aldığımız her
üründe de artı valör kazanarak eksi valörleri
kompanse ediyoruz.
Satın alma yaparken asıl hedef nakit akış
dengesini bozmadan en yüksek karlılıkla
ürün temin etmek olduğuna göre yukarıdaki
örnek üzerinden düşünürsek eğer sermaye
sıkıntımız yok ise en karlı satın alma C seçeneğinde gerçekleşiyor gibi görünmektedir.
Ancak işletme mantığıyla durum pekte öyle
sayılmaz.
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
gazeteedak 9
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
Bu durumu A seçeneği ile kıyaslamalı olarak
inceleyelim.
C seçeneğinde ayda 19 kutu satış hızı olan
ürünü 175 adet alarak yüzde42, 8 iskonto
kazanıyoruz. A seçeneğinde ise yüzde28,6.
Şimdi bu ürünün yarattığı toplam karlılığı
aynı sürede her iki seçenek için simüle ederek
hesaplayalım.
Bu ürün için;
Eczacı isk. (karı) = yüzde 25
Ticari isk. = yüzde 7
Aidiyet isk = yüzde 2
MF isk = A) yüzde 28,6 C) yüzde 42,8
Bu üründen tek bir satın alma yapıldığında
kazanılan iskontoların rakamsal toplamı;
A seçeneğinde yüzde 62,6
C seçeneğinde yüzde 76,8 olur.
Yapılan satın alma işleminin 1. ayda gerçekleştiğini varsayarsak C seçeneğinde 175 adet
alınan ürün tek seferde yüzde76.8 iskontoyla satın alınır ve son satışı 9.ayda yapılır, son
tahsilatı ise 12. ayda gerçekleşir. Bu durumda ödeme zamanı 4.ay iken ortalama tahsilat zamanı 8.aydır. (İlacın vadesi 180 gün
olmasına rağmen ortalama vadeye girer ve
ödeme fiilen 4. ayda gerçekleşir.) Borç ödeme süresi ile tahsilât süresi arasındaki 4 aylık
süre bize A seçeneğinden ikinci bir satın alma
yapmak için yeterli zamanı tanımış olur... Aslında bahse konu zaman diliminde 10+4 satın
alması 12,5 kere tekrarlanmaktadır. Ancak
yapılan işlemlerin ortalama süreleri ve tahsilat zamanları ortalamaları düşünüldüğünde
işletme mantığında karşılığı 12,5 kere değil, 2
keredir. Bunun anlamı da şudur ki;
A seçeneğinin iskonto karşılığı aslında yüzde62,6 x 2= yüzde125,2 – 2.operasyon maliyetleridir. Bu durumda A seçeneğinin doğru
bir envanter takibi ile daha karlı olduğu söylenebilir.
“Eczanemizde Optimum satın alma
iyi bir envanter yönetim programı
marifetiyle yapılabilir”
Eczane özelinde satın alma yaparken gözden kaçırmamız gereken bir faktör daha
vardır ki, o da aynı ay içerisinde satın aldığımız tüm ilaçların tahsilâtının nokta tarihli
yani takip eden 3. ayın ortası olmasıdır. Sermaye sorunundan dolayı ya da zarar etme
korkusuyla refleks olarak minimum adetlerle
yaptığımız satın almalarla kaybettiğimiz MF
iskontolarının veya yok satmadan kaynaklanan zararımızın hesabını yapmak mümkün
değil. Bu durumda yukarıda yaptığımız hesaplarla ve SGK’ya aylık hesap kapatma durumumuz düşünüldüğünde genel bir kaide
yaratmak mümkündür.
Optimum satın alma tabi ki, iyi bir envanter
yönetim programı marifetiyle yapılabilir, ancak bizler eczanelerimizde böyle bir sistemle
satın alma yeteneğine kavuşana kadar manuel olarak yaptığımız her bir satın almayı
geriye dönük aylık satış hızı değerlendirme-
si yaparak 1aylık stok ve 90–120 gün vadesinde (ortalama vadeyi takip ederek) satın
almak olabilecek en verimli satın alma gibi
görünmektedir. Bu sayede eczanelerimizin
nakit akış tablosu da senkronize bir yapıya
kavuşmuş olacaktır.
Eczanem Yüzde Kaç
Kâr Ediyor?
Eczanelerimizi işletirken daima cevabını aradığımız bir sorudur; “Eczanem yüzde kaç kâr
ediyor?”
Bu sorunun cevabını bulmak eczane gibi bir
işletmede gerçekten de çok zor. Cevabını
bulabilmek için EDAK web sayfasında şifreli
alandaki “mali durum raporu” işimize yarayacaktır. Ancak şunu da söylemekte fayda
var ki, bu rapor sadece EDAK alımlarını hesaplayabileceği için hesabın hata oranı diğer
dağıtım kanallarından yapılan alımlar oranında olacaktır.
Mali durum raporundaki “Fatura iskontosu dökümü ve karlılık tablosu”
aslında eczanelerimizin bir anlamda
karnesi olarak nitelendirilebilir. Ancak bu karne bir satın alma karnesidir. Satış karnesi olamaz.
Bütün bu hesapları bizim eczanelerimizde
manuel olarak yapma şansımızın olduğunu
söyleyemeyiz. Ancak EDAK, tüm bu hesapları sistem marifetiyle bize sunmaktadır. Karlılık tablosunun sonundaki “brüt kar yüzde’si”
çeşitli göz yanıltıcı pazarlama rakamlarının
ötesinde eczanelerimizin gerçek satın alma
karlılığını ifade etmektedir.
Burada gözden kaçırılmaması gereken nokta
bu tablo “sıfır stok” ve tüm satışların SGK’ya
yapıldığı varsayımı ile çalışmaktadır. Bu durumda tablodan karlılığımızı değerlendirirken SGK’ya satmadığımız her ürünün Kamu
Kurum İskontosunun karımızı pozitif yönde
etkilediğini unutmamalıyız. Bir diğer önemli
noktada şudur ki; alınan KKİ yüzde’si aynı
oranda satışta SGK’ya yapıldığından dolayı
bizim taşıma maliyeti olarak bildiğimiz tutar,
(KDV’siz PSF x KKİyüzde’si – alınan KKİ tutarı TL) Tablonun altındaki “Brüt Kar toplamı”
tutarından düşülmelidir.
“Mali durum raporunun” bize anlattığı bir
diğer konu da eczanemizdeki ilaç skalasının bize yarattığı karlılıktır. Bu da “Karlılık
Tablosu”nda ki eczacı isk. sütununda otomatik olarak hesaplanarak ifade edilmektedir.
Bildiğiniz gibi ilaçların eczacı karlılığı kademeli olarak gerçekleşmektedir.
Depocuya satış fiyatı üzerinden bir ilacın;
Örnek: Depocu fiyatı 100TL, 250TL ve
1000TL olan A, B ve C ilaçlarının eczacı
iskontosunu hesaplayalım.
A ilacı 100TL
İlk 10TL’si için 10 x yüzde 25= 2,5 TL
10-50TL arası için 40 x yüzde 25= 10TL
50-100TL arası için 50 x yüzde 25 = 12,5 TL
Toplam = 25 TL
Eczacı iskontosu = yüzde 25
B ilacı 250 TL
İlk 10 TL’si için 10 x yüzde 25 = 2,5 TL
10 - 50 TL arası için 40 x yüzde 25 = 10 TL
50 - 100 TL arası için 50 x yüzde 25 = 12,5 TL
100 - 200 TL arası için 100 x yüzde 16 = 16 TL
200 - 250 TL arası için 50 x yüzde 12 = 6 TL
Toplam= 47 TL Eczacı iskontosu= yüzde 18,80
C ilacı 1000 TL
İlk 10 TL’si için 10 x yüzde 25 = 2.5 TL
10 - 50 TL arası için 40 x yüzde 25 = 10 TL
50 - 100 TL arası için 50 x yüzde 25 = 12.5 TL
100 - 200 TL arası için 100 x yüzde 16 = 16 TL
200 - 1000 TL arası için 800 x yüzde 12 =96 TL
Toplam= 137 TL Eczacı iskontosu= yüzde 13,70
Her bir ilaç için Eczacı iskontosu, İlaç Fiyat
Kararnamesi uyarınca yukarıdaki gibi hesaplanmaktadır. Tabi ki, bizlerin bu hesabı tüm
ilaçlarımız için manuel olarak yapma sansımız yok. İşte, bu hesabı EDAK bizim için yaparak sonucunu “Mali Durum Raporu”nda
vermektedir.
Raporu en alt bölümünde yer alan “Kademelerine göre ilaç alımları” bölümünde eczanemizin kademelerine göre ilaç satın alma
dolayısıyla da satış skalasını göstermektedir.
Örneğin; eczanemiz bir sağlık ocağı eczanesiyse, 1. 2. ve 3. kademe ilaç satışları daha
fazla olacağından ve cirodaki yüzdesel ağırlığı daha yüksek olacağından, yüzde12 ila
yüzde25 arasında çıkması gereken Eczacı
iskontosu yüzde’si, 25’e yakın bir değer çıkacaktır. Ya da bir hastane karşısı eczanesi iseniz, bu rakam yüzde20’nin altında bir değer
olacaktır. Hatta çok yüksek fiyatlı ilaç satışı
ciroda önemli bir yere sahipse, Eczacı iskontosu yüzde15-16’lara kadar düşebilmektedir.
Bu rapordaki kademelerin yüzde dağılımları ile ilaç fiyatları bu rapora yansımadığı için
her bir kademenin yüzde karlılığını göremeyiz. Ancak satın aldığımız tüm ilaçları nihai
sonucu “Karlılık Tablosu”ndaki,“Eczacı iskontosu yüzde” bölümünde çıkmaktadır.
Bu sonuç ile birlikte kademe tablosundaki
yüzde’leri ve de kendi eczanemizin konumu
ve özellikleri itibariyle sattığı ilaç portföyünü birlikte değerlendirdiğimizde, işletmemizin karlılık profilini daha iyi değerlendirme
imkânı bulacağız.
0 ile 10 TL arasında kalan kısmı için yüzde25
10 ile 50 TL arasında kalan kısmı için yüzde25
50 ile 100 TL arasında kalan kısmı için yüzde25
100 ile 200 TL arasında kalan kısmı için yüzde16
200 TL’nin üzerinde kalan kısmı için yüzde12
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
10 gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
tabileceğimiz sürelerde yetecek kadar mal almak
daha doğru bir davranış modelidir. Ayrıca ürünün alım
vadesiyle sattığımız malın bedelinin tahsil edilmesi
arasındaki süreleri de göz önünde bulundurmak gereklidir. Tahsilât için geçen sürenin bizim aynı ürün için
bedelini ödeyeceğimiz süreden daha kısa olması, yani
sattığımız ürünün parasını aldıktan sonra borcumuzu
ödemek, peşinde olduğumuz ekonomik verimliliğe
katkı sağlayan bir unsurdur. İlaç fiyatlarının son 5-6
yıl içinde sürekli bir düşüş trendi içinde olduğu da göz
ardı edilmemelidir.
Verimlilik; stok yönetimi,
ürün hareketliliği...
Ecz. Bülent Ergin
EDAK Yönetim Kurulu Üyesi
Satın Alma ve Sürdürülebilir
Verimlilik
Eczanelerimizde verdiğimiz sağlık hizmetinin yanı sıra
ağırlıklı olarak bir ticari faaliyet yürütmekteyiz. Nasıl
ki, verdiğimiz sağlık hizmetinin kaliteli bir biçimde sürdürülebilirliği için öncelikle öğrenciliğimiz döneminde
aldığımız mesleki eğitimle yetinmeyip, bilgilerimizi
tazeleyecek, geliştirecek meslek içi eğitim programlarına gereksinim duyuyorsak, sürdürmekte olduğumuz
ticari faaliyetin de aynı özene, geliştirilmeye gereksinimi vardır.
Eczacı, sağlık personeli olduğu kadar aynı zamanda
bir ticaret erbabıdır ve ticareti de kurallarına göre
yapmak, günün koşullarına göre kendini geliştirmek
zorundadır. Ticari faaliyetimizi kısaca alım-satım işlemi olarak tanımlamak olasıdır. Konu ticaret olunca
buradan elde edilecek bir ekonomik değer söz konusudur. Yaratılan bu ekonomik değer bizim belirli bir
yaşam standardına sahip olmamızı, yardımcı olarak
çalıştırdığımız kişilerin maaşlarını ödememizi; bütün
bunların sonucunda da kazancımız oranında da ülke
ekonomisine katkı sağlamaktadır.
Yaratılan bu ekonomik değerin az ya da çok olması
yaptığımız işlem hacmine, alım satımını yaptığımız
ürünlerin kârlılıklarına ve sürekliliğine bağlıdır. Satışını
yaptığımız ağırlıklı ürün grubu ilaç olunca kamu yönetimi tarafından belirlenen sabit kârlılık ön planda olmakla beraber doğru zamanda uygun fiyat ve uygun
miktardaki alımlar da her ne kadar sabit kârlılıktan söz
etsek de malın maliyetini etkileyen unsurlardır.
Satışını yaptığımız ürünün çok büyük bir
kısmının (ilaç) satış fiyatı bizim dışımızda
belirleniyorsa daha fazla ekonomik verimlilik ve kârlılığı nasıl yakalayacağız ve
uygulayacağız?
Bugün eczanelerimizde her gün sipariş vererek ilaç
ya da ilaç dışı ürünleri satmak üzere alıyoruz. Burada
kendimize şu soruları soralım: Satışını yaptığımız ürünün çok büyük bir kısmının (ilaç) satış fiyatı bizim dışımızda belirleniyorsa daha fazla ekonomik verimlilik
ve kârlılığı nasıl yakalayacağız ve uygulayacağız? Bu
işlemler için izlediğimiz bir yöntem ya da kurallar var
mıdır? Varsa bunu ne denli sağlıklı uygulayabiliyoruz?
Eskilerin “malı alırken kazanmak” diye bir söylemi var.
Bu sözün temel anlamı “alımda yaratacağınız avantaj
sizin daha fazla kazanmanızı sağlar”dır. Yeri gelir pazarlıkla maliyeti düşürmeye çalışırsınız, yeri gelir fazlaca mal alarak toplu alımın yarattığı avantajı kullanırsınız. Peki, bu kural her zaman doğru işler mi? Doğru
iş adımlarını doğru zamanda attığınızda ekonomik
verimlilik kendiliğinden gelecektir. Sadece toplu alım
avantajı ile ekonomik anlamda verimlilik yaratmak
düşüncesiyle yüklü miktarlarda mal almak yerine sa-
Verimliliğin ekonomik anlamda artırılması için atılacak adımların başında stoklarımızın doğru yönetilmesi
büyük önem taşımaktadır. Büyük öneme haiz bu eylem için eczanelerimizde yapabileceğimiz işlemlerin
en önemlisi stok yönetimidir. Stok yönetiminin temel
amacı yeterli ürün miktarının gerektiğinde stoklarımızda yer almasını sağlamaktır. Bunun sağlanabilmesi için de ürün hareketliliklerini izlemek olmazsa olmaz
ön koşuldur. Günümüzde yaşadığımız süreçlere bakacak olursak izlemek zorunda olduğumuz o kadar çok
gelişme var ki, ilaç fiyatlarındaki değişiklikler, SGK uygulamalarındaki uymak zorunda olduğumuz kurallar,
Kamu Kurum Iskontoları’ndaki değişiklikler, hasta davranışları, kişisel sorunlarımız, tüm bunların üstüne “bir
de bunu izlemeye kalkmak olanaksız” diyenleri duyar
gibiyim. Oysa bu konunun öneminin diğerlerinden
daha yüksek olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz.
“Bilgisayarı sadece pahalı bir daktilo
gibi kullanmak, bilişim teknolojilerine
uzak durmak, verimliliği düşürür...”
Eczanelerimizde mesleki işlevlerimizi yerine getirirken
bilgisayar ve bilgi teknolojilerinin kullanımı çok önemli
bir yer tutmaktadır ve bu önem gittikçe artmaktadır.
Artık bilgisayar ve iletişim teknolojilerini kullanmayan
eczane hemen hemen yok gibidir. SGK medula sistemi
üzerinden reçete kaydı, fatura sonlandırma, hastanın
ilaç kullanım sürelerinin ve rapor geçerliliklerinin izlenmesi her gün yapmak zorunda olduğumuz işlemler.
Elimizin altında bilgisayar var, iletişim için internet
bağlantımız var ve çoğumuz sadece yapmak zorunda
olduğumuz ya da daha doğrusu yapmazsak varlığımızı sürdürmemizin olanaksız olduğu bir durumda bırakıldığımız için bilgisayarı ve interneti kullanıyoruz.
Oysa “işimizi geliştirmek adına bilgisayarı daha fazla
nasıl kullanabiliriz” sorusunu ön plana çıkararak daha
aktif işlevlerini bulup değerlendirebileceğimiz o kadar
çok alan var ki. Bunların en önemlileri ilaç bilgi kaynaklarına ulaşarak güncel bilgi sağlamak, eczane yazılımına sahip olarak eczanedeki iş süreçlerini yönetmek, hasta takibi ve farmasötik bakım, ürün tedarik
aşamasında sipariş oluşturmak, siparişlerin akıbetini
izlemek, kişisel ya da kurumsal iletişim, bankacılık işlemleridir.
Bu örnekleri çoğaltmak her zaman gelişim içinde olan
bilişim teknolojileriyle olanaklı hale gelmektedir. Şunu
asla akıldan çıkarmamak gerekir ki bu işlemleri başkaları bize dayatmadan bizim kendi verimliliğimiz adına
yapıyor olmamız büyük önem arz etmektedir. Eğer bu
yönde bir çaba harcamazsak bilgisayarı sadece pahalı bir daktilo gibi kullanmaktan öteye gitmemiz de
olanaksızdır.
Stok hareketlerinin bir yazılım üzerinden
izlenmesi bir ürünü ne zaman aldığımız;
ne kadar aldığımız; hangi maliyetlerle
aldığımız; kime, ne zaman ve ne kadar
sattığımız; hangi fiyatla sattığımızın kayıt altına alınması bize gerektiğinde öğ-
renmek istediğimiz birçok sorunun da yanıtını verecektir.
Eczane yazılımlarının işlevleri de günün gereksinimlerine göre gelişerek artış göstermektedir. Yazılımları
aktif bir biçimde kullanarak gerçekleştirebileceğimiz
işlerin başında stok yönetimi, hasta takibi vb. gelmektedir. Stok takibinin ardından gelen, birbirinin ayrılmaz parçası olarak düşünmemiz ve önemle üzerinde
durmamız gereken bir diğer konu da satın alma işlevidir.
Satın alma (tedarik etme) işi tedarikçiden bir ürünün
en uygun vade, en uygun miktar ve en uygun fiyatta
satın alınması temeline oturan, günümüzde ayrı bir uzmanlık gerektiren bir kavramdır. Stok hareketlerinin bir
yazılım üzerinden izlenmesi bir ürünü ne zaman aldığımız; ne kadar aldığımız; hangi maliyetlerle aldığımız;
kime, ne zaman ve ne kadar sattığımız; hangi fiyatla
sattığımızın kayıt altına alınması bize gerektiğinde
öğrenmek istediğimiz birçok sorunun da yanıtını verecektir.
Kutu başına, reçete başına, fatura başına ne kadar kazandığımız bilgilerinin yanı sıra hangi ürünü ne zaman,
ne kadar miktarda, hangi vadeyle almamız gerektiğinin; kısacası nasıl satın almamız gerektiğinin de yanıtlarını verecektir.
Ölçemediğinizi bilemezsiniz.
Ölçmek bilmek, bilmek de yönetmektir.
Bunun önemini bir örnekle anlatmak gerekirse: Bir
üründen ayda bir kutu sattığımızı düşünelim. Bu ürünü, bize satış koşullarında avantaj olarak sunulan 5+1
ya da 10+2 şeklinde mal fazlasıyla kısa vade ile alır ve
bedelini ödediğimiz ama bizim bedelini tahsil edemediğimiz ürün vade sonunda hâlâ bizim rafımızda
satılmamış olarak kalırsa, başlangıçta avantaj gibi
görünen mal fazlalığı bize ödemede nakit sıkıntısı ve
gereksiz stok maliyeti olarak geri dönecektir.
Bu ölçülebilir ekonomik sıkıntıların yanı sıra bizim beden sağlımızda yarattığı tahribatı ölçmek ve sonuçlarının bizi nereye götüreceğini kestirmek de olanaksızdır. Daha önceki bölümlerde de vurguladığım gibi,
doğru adımların doğru zamanda atılması kavramını
“doğru malı doğru zamanda almak” biçiminde de yorumlayabiliriz.
Satın alma işleminin doğru bir biçimde
gerçekleştirilmesi hem can sağlığımız,
hem de cüzdan sağlığımızı korumamızın,
özetle var olmamızın yegâne yoludur.
Günümüzde eczacılık, sağlık sektörünün vazgeçilmez
bir unsuru olmanın yanı sıra tüketicilere ilaç ve ilaç dışı
sağlık ürünleri ve hizmetleri sunumu ile de perakende
sektörünün vazgeçilmezleri arasında yerini almak zorundadır. Şimdiye değin bize dayatılan iş modellerini
hayata geçirerek sürdürdüğümüz mesleki yaşamımızı
artık aynı koşullarla sürdürmek olanaksızdır.
İlaçta olduğu gibi mesleki bilgilerimizi ilaç dışı sağlık
ve güzellik ürünleri, medikal ürünler, sağlıklı beslenme
ürünleri, sağlık teknolojileri alanında da geliştirerek
bu ürün gruplarının topluma sunumunda eczacı ve
sağlık danışmanı kimliğimizle halk ve kamu çıkarları
doğrultusunda yerimizi almak zorundayız.
Tüm bu hizmetleri bireysel sermaye birikimimizle gerçekleştirmenin getireceği güçlükleri anlatmaya sanırım gerek yok. Gücünü örgütlülüğü ile pekiştiremeyen
toplumlar her zaman yok olmaya mahkûmdurlar. Tüm
bu işlevlerin gerçekleştirileceği doğru adres eczacı
sermayesi ve bilgi birikimiyle 32 yılını doldurmuş olan
eczacı kooperatiflerimizdir.
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
gazeteedak 11
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
Sonrasında bu programların raporlamalarından dönemsel olarak hangi ilacı
kaç tane -negatif bakiye verse bile- sattığımızı bulabiliriz. Bu da bize gelecek
bir dönem için kaç tane alacağımızın
klavuzudur.
günlük maliyeti göz önünde tutularak
MF’si veya vadesini farklı kılarak onlarca
satış şartı oluşturmak mümkündür. Bu
varyasyonlarda sonuç farklı gibi görünse de aslında hepsi aynıdır.
Peki, neden böyle yapılır?
Ecz. Hüsnü Kaya
Denetleme Kurulu Üyesi
Ali’nin satın alması...
Arabamı park edip eve yönelirken komşumuzun bir buçuk yaşındaki torunu
ellerini yana açıp “Mama” diye bana
seslenirken aslında bilinçsiz bir şekilde
satın alma yapıyordu. Eminim seneye
talep süzmesini öğrenmiş olarak sadece araba veya çikolata diyecek. Çünkü
kimden, neyi, nasıl alınması gerektiğini
öğrenmiş olacak.
Aslında hepimiz küçük yaşlardan başlayarak satın alma yaparız. İlk dönemlerde bilinçsizce yapılan bu satın almalar
giderek süzülür ve doğru talebi, doğru
fiyatı, doğru yeri ve doğru miktarı öğreniriz.
İlkokul üçüncü sınıfta okul kooperatifinden (eskiden ilkokullarda kooperatifçilik
kolu olurdu ve bu kolun görevli öğrencileri işletmenin yeri olan kantinde çalışırlardı) satın aldığım gevreği (Herkesin
simit dediğine İzmirliler gevrek derler)
koluma takmaya bayılırdım. Hatta bir
gün öyle abartmışım ki, kolumda dört
tane gevrek vardı. Tabi ki hepsini yiyemeyip dağıtmak zorunda kalmıştım.
Plansız, zarara yol açan bir satın alma
idi bu.
Satın alınacak ürünün gerçekten ihtiyaç olup olmadığını sorgulamak, birinci
basamaktaki planlamadır. Biz eczacılar
ilaç veya parafarmasötik tedarik ederken planlama yapıyor muyuz acaba?
Elimizin altında Tebeos, Bay.t, Farmakom, gibi yazılımlar olmasına rağmen
onlardan satın almada ne kadar istifade
ediyoruz? Bu tür programları tam olarak
kullanmasak bile yine de yararlanabiliriz. Yapılması gereken reçete provizyonu
alırken bu programların açık olması ve
onların içindeki yazılımdan provizyon almamız yeterlidir.
Satın alma yapacak kişinin önünde bir
çok yanılsama vardır. Mesela 99,99 tl’lık
bir etiket böyle bir şeydir. Satın almacı
bunun bir yanıltma olduğunu bilmesine
rağmen hala o tuzağa kapılır. Başka bir
göz, zihin yanıltması da şudur; “Pirinç
5,95” olarak göze çarpan bir etikette bir
kilo pirincin 5,95 TL’sına alınacağı varsayılır. Dikkatli bakılırsa 900 gram pirincin
5,95 olduğu görülür. Bu tuzak perakende sektöründe işlerin yavaşladığı dönemlerde yapılır. Perakende sektörünün
canlandığı dönemlerde ise bunun tersi
yapılır. Birbuçuk klioluk pirinç paketi hazırlanarak 3,30 TL’lık etiket konur.
“Süpermarketlerde taze ekmek kokusu, biz de SGK’nın
geri dönüş süresi...”
Süpermarketlerde fırın bölümü neden
olur bilir misiniz? Asıl hedef ucuz ve taze
ekmek çıkarmak değildir. Fırının yaydığı
taze ekmek kokusu insanda açlık hissi
uyandırır. Ve aç olan insan daha fazla
satın alır. Bunun için “aç karnına alışveriş yapılmaz” kuralı vardır.
Süpermarketlerde temel gıda maddeleri
en dip yerlerdedir. Oraya ulaşıncaya kadar plansız satın almaya sebep olacak
ürünler yerleştirilir. Manav reyonları özel
lambalar ile aydınlatılır ki ürünler taze
ve çekici görünsün.
Japonya’da bir araştırma yapılmış. Mağazanın iç çamaşırı satılan reyonu kamera ile günlerce takibe alındıktan sonra görülmüş ki iç çamaşırı satın almasını
kadınlar yapıyor ama bu reyonun önüne
gelen çiftlerdeki erkek huzursuzlanıyor
ve kadının alışverişine mani oluyormuş.
Reyon yanına bir oturma grubu konulmuş ve sehpaya otomobil, futbol vs gibi,
erkeğin ilgisini çekecek dergiler konulmuş. Sonuçta o reyondaki ürünlerin satışında artış gözlenmiş.
Kendimize ait bir yanılsamadan söz etmek gerekirse; SGK’nın geri dönüş süresi
74 gün görünmesine rağmen ortalaması
90 gündür. Vadeli çalışmak durumunda
olan bir eczane ortalamada 90 gün üzerinde satın alma yapmalıdır.
Eczanelerimiz birer işletmedir. Hiçbir işletme diğeri ile aynı şartlara sahip değildir. Her eczanenin satın alma gücü
farklıdır. Bunun için farklı satış şartları
oluşturularak her eczaneye hitap etmek
içindir.
“Güvendiğiniz yerle çalışmak
en doğrusudur...”
Burada önemli olan önümüzdeki bu
şartlardan hangisinin bizim eczanemize
en uygun olduğunu bulmaktır. Tam bu
noktada ifade etmek gerekir ki; satın almanın yapıldığı yerin güvenirliği de çok
çok önemlidir. Her gün onlarca fatura ve
üründe kontrole, SGK bürokrasisinden
zaman kalmadığı bir gerçektir. Plansız yapılan satın almadaki göz ve zihin
yanılsamaları ancak bu kontrollerde ortaya çıkabilir. Ama eczacının iş yoğunluğundan yapılamayan bu kontroller
yerine güven duyulan bir yerle çalışmak
çok daha önemlidir.
Bilirsiniz...
“Alırken kazanmak” diye bir kural vardır.
Ve doğrudur. Eczanemizi ayakta tutmak
istiyorsak bu kuralı aklımızdan çıkartmamalıyız.
Mal Alış Kriterlerini
Belirlemek
Mal arzı iyi olan, hizmet kalitesi
yüksek ve ticari etiğe önem veren
firmalar ile alış veriş yapmak.
SGK ortalama tahsilât vadesi ve
işletmede kullanılan aktif sermaye
ile dengelenmiş bir ortalama vadeden mal alışı yapmak.
Mal miat kontrolüne dikkat edip
miadı yakın olan ürünleri almaktan kaçınmak.
Ürünü alırken yalnızca vadeye değil eski yeni fiyatlı olup olmadığına, mal fazlası ıskontosu ile ticari
iskontosuna dikkat etmeliyiz.
Bir ilaç veya parafarmasötiğin, paranın
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
12 gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
Yanlış stoklama; stok devir hızının yavaşlığını veya hareketsizliğini, atıl durumda bekletilen
değerlerin fazlalığını, doğru
ürünün doğru zamanda, miktarda ve fiyatta satışa sunulmamasını, dolayısıyla Hasta/
Müşteri memnuniyetinin sağlanamamasına neden olur ve işletmeyi verimsizliğe götürür.
Hayri Özyaman
EDAK Genel Müdürü
Satın alırken kazanmak
Eczaneler bir sağlık merkezi ve eczacılar
da bir sağlık danışmanıdır. Bu temel felsefe doğrultusunda sosyal bir ürün olan
ilacın hastaya/müşteriye ulaşmasında
önemli işlevleri vardır.
Halk sağlığına hizmet ederken eczanelerinde birer “Ekonomik İşletme” olduğu,
hatta birer perakende noktası olduğu
yadsınamaz bir gerçektir. Bu bağlamda artan ürün çeşitliliği, ilaç dışı ürünlere
olan gereksinim, giderek artan ürün ve
hizmet karması içinde eczanelerin yaşamını sürdürebilmesi, büyüyebilmesi ve
kar edebilmesi, yatırımlarını yapabilmesi
için verimli bir işletme olarak çalışması,
hatta tam bir perakendecilik yönetiminin eczanelerde uygulanmasını zorunlu
kılmaktadır.
Sektörün giderek zorlaşan şartları, artan yatırım ve işletme maliyetleri, düşen
karlılıklar nedeni ile eczanelerin devamlılığını sağlayabilmek için sosyal misyonunu uygulaması kadar perakendecilik
yönetimi kurallarını da daha iyi öğrenmesi ve uygulamasını çok önemli hale
getirmiştir.
Perakendecilik yönetiminde ürün çeşidinden, fiyatlandırmaya, satış yeri tespitine, sergileme şekline, satın alma ve
pazarlama fonksiyonlarının belirlenmesine kadar geniş politikaların oluşturulması gerekir. Ancak bunların içinde en
önemlilerinden biri de satın alma politikalarıdır.
Herkes bilir ki, ticaretin altın kuralı “Ürünü satarken değil, alırken para kazanılır.”
Hasta/Müşteri memnuniyetini sağlamanın temel kuralları “ Doğru ürün, Doğru
zaman, Doğru yer, Doğru miktar, Doğru
fiyat ve Doğru iletişim” zincirini oluşturmaktan geçer.
Satın alma politikalarını oluştururken;
• Talep görecek ürün karmasının nitelik
ve nicelik olarak doğru belirlenmesi,
• Sipariş ve teslim zamanının planlanması,
• İyi stok planlama ve takip yapılması,
• Teknolojik imkânlarla stok takip programlarının kullanılması,
• Ürünlerin satış hızlarının ölçülmesi,
• FİFO ( First- In-First-Out) İlk Giren İlk
Çıkar Prensibine uyulması,
• Bir arada satılması gerekli veya birbirini tamamlayıcı ürünlerin ( Diş MacunuDiş Fırçası) tespit edilmesi, potansiyel
ürünlere dikkat edilmesi,
• Bakanlığın veya firmaların yaptığı
değişikliklerin izlenmesi,
• Fiyat, vade, iskonto, MF, CP, karlılık ve
miad faktörlerinin önemi,
• Eski-yeni fiyatlar,
• İskonto veya primlerin malen, nakden,
fatura altı (anında), dönemsel (aylık,
yıllık, vs) gibi uygulamalar,
• Ürün yelpazesi geniş, hizmet kalitesi
yüksek, etik değerlere önem veren tedarikçilerin tercih edilmesi,
• Düzgün ve etik faturalama şekilleri,
• Eczanenin nakit durumu gibi satın
alma politikalarının belirlenmesinde
önemli anahtar kurallara dikkat etmek
ve uygulamak gerekmektedir.
Perakendecilikte 3 temel kural vardır:
Ürün ve hizmet karması
Farklı ürün kategorilerinden oluşan ürün
karmasına dikkat edilmelidir. Eczanelerde bulundurulacak ürün karmasının
genişliği, derinliği ve yoğunluğuna karar
verilmelidir.
Genişlik; farklı ürün kategorilerinin sayısıdır. (Kozmetik, Dermokozmetik, Medikal Veteriner v.s. kategorileri gibi)
Derinlik; her ürün kategorisindeki çeşit
sayısıdır.
çeşit sayısının azlığı, çokluğu ile ilgili(
stok miktarı) durumdur.
Hizmet Karması da; Hasta/Müşteriye
ürünün satışını yaparken verilen hizmet
şekilleridir. (Ürünün kullanım şeklinin anlatılması, tariflerin yapılması, etki veya
yan etkilerinin anlatılması, yanlış ilaç
kullanımının önlenmesi, raporlu reçetelerin takibi, kasa fişi verilmesi, v.s. gibi
hizmetlerde yaratılan farklılaşmalardır.
Eczanelerde ürünlerin konumlandırılması (fiziksel dağılım karması)
Hasta/ Müşterilerin ürünle buluştuğu yer,
ürüne erişim, görebilme, algılayabilme
kolaylığı, eczanenin mimari ve görsel dizaynı, rafların yüksekliği/alçaklığı, ürünlerin raflardaki duruşu, sıklığı/seyrekliği,
eczane içi fiziksel karmanın önemini belirler.
Pazarlama karması
Hasta/müşterinin sürekliliğini sağlamak,
alış-veriş miktarını maksimize etmek için
yapılan reklam, satış geliştirme, tutundurma, halkla ilişkiler, kişisel satış, uzman çalışmaları, özel günler faaliyetleri
v.s. gibi pazarlama faaliyetlerinin bütünleşmesini ve uygulanmasını gerektirir.
Tüm bu faaliyetleri yapabilmek, işletmeyi verimli çalıştırmak için işletmenin öncelikle iyi bir satın alma ve stok yönetimi
politikası oluşturması gerekir.
“Stok bulundurmanın veya bulundurmamanın
maliyetleri
vardır ve çoğu kez bunu ölçemeyebiliriz”
Unutmamak gerekir ki, bu gün içilmeyen/kullanılmayan bir ilaç/ürün, yarın
sizden alınarak iki misli içilmez/kullanılmaz. Bunun için doğru stok kontrol yönetimi, doğru stok takibi, doğru satın alma
politikası, işletme faaliyetlerinin aksamamasını, stoklara bağlanan paranın
optimize edilerek finans kaynaklarının
verimli kullanılmasını, doğru zamanda
yapılan satın alma ile tedarik ve sipariş
masraflarının azaltılmasını, işletmenin
verimli çalışmasını, sürdürülebilirliliğini,
karlılığını ve büyümesini sağlar.
ALTIN KURAL;
ALIRKEN KAZANIN…
Yoğunluk ise ürün kategorilerinin veya
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
gazeteedak 13
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
Ömer Mutlutürk
EDAK Ecza Kooperatifi
Genel Müdür Yardımcısı
Nasıl satın alma yapmalıyım?
Üniversite yıllarımda İzmir Devlet
Tiyatrosu’nda sözleşmeli oyuncu olarak
görev yaparken “Teneke şövalyeler”
adlı bir çocuk oyununda rol aldım. Oyunun sadece bir mesajı vardı: Çok soru
soran çok yanıt alır.
Hani, çocukların öğrenmek için tercih
ettikleri ilk yol olan soru sormak...Daha
sonraki yıllarda hep bir işe kalkıştığımda önce kendime sonra konuyu bilenlere sorular sormaya başladım. Hayatı
sorgulamak insana neler kazandırıyor
öğrendim. Bu ayki konumuz olan “Satın
alma nedir? Ve nasıl yapılmalıdır?” diye
yazıma başlarken geçmişte yaşadığım
ve soru sormanın önemini kavradığım
bir anımı sizlerle paylaştım. Bazı şeyler basittir ama zorluğu basit olmasıdır.
Soru sormanın önemini hepimiz biliriz
ama her zaman uygular mıyız?
Önce eczanede yaptığımız işi tarif ederek başlayalım. Sizler eczanelerinizde
yani işletmelerinizde perakendecilik yaparken satın alma da yapıyorsunuz.
“Eczacı kimdir? Ne iş yapar?” Diye bir
soru sorarak başlayalım işimizi sorgulamaya, cevabı bence çok açık: İnsan
sağlığı için dünyanın en önemli mesleğini yapan kişi. Ama bu onurlu ve önemli
mesleği yaparken “Üniversite’de aldığınız eğitimler dışında neleri bilmelisiniz?”
diye bir başka soru soracak olursak cevap uzun olacaktır.
• Eczacı, aynı zamanda iyi bir satın almacı olmalıdır. ( Çünkü para kazanmak
için, işletmenizi sürekli olarak ayakta tutabilmek için alırken kazanmalısınız .)
• Eczacı, iyi bir satıcı olmalıdır. (Satamazsanız alacak bir şey de olmaz ve
işletmenizi, mesleğinizi kaybedersiniz .)
• Eczacı iyi bir halkla ilişkiler ve iletişim
uzmanı olmalıdır. ( Çünkü ona gelenlerin
büyük bir çoğunluğu hastadır veya müşteridir her ikisi de ilgi isterler )
• Eczacı iyi bir finansman bilgisine sahip
olmalıdır. ( Günümüzde piyasaları takip
etmeli, paranın maliyetini bilmeli, nasıl
kar edeceğini bulmalıdır.)
• Eczacının bilgisayar teknolojilerine hakim olması gerekmektedir. (Raporlama
ve analiz yapabilmesi için)
• Eczacı iyi bir insan kaynakları uzmanı olmalıdır. (İşe alımlarda personel ini
yönetmekte ve işten çıkarmalarda bilgi
sahibi olmalıdır.
• Eczacı iyi bir pazarlamacı olmalıdır.
(Eczanesini marka haline getirmelidir
ürünleri kategorileri yönetmeli ve özel
günlerde tema çalışmaları, vitrin çalışmaları yapmalıdır yani kısacası yaratıcı
olmak zorundadır. )
Ama en önemlisi üniversitede aldığınız
mesleki eğitimlerinizi her zaman güncelleyerek hastalara ve müşterilerinize
danışmanlık yapmanızdır. Bu sizi farklılaştıracak ve para kazanırken yaptığınız
işten de zevk almanızı sağlayacaktır.
İşte, kısaca size naçizane önerim, işletmenizin yani eczanenizin “Genel Müdürü ya da Ceo’ su” olun.
Yani işinizin başında işinizi severek ve
planlayarak yapın. Şimdide eczanenizde Satın alma yaparken nelere dikkat
etmelisiniz onlara bakalım:
En önemli konu işletmenizi yani eczanenizi tanımak...
Konum olarak nasıl bir yerdeyim? Aylık
ne kadar masrafım var? Ne kadar SGK?
Ne kadar elden satış yapıyorum? İlaç
dışı satışım ne kadar? Eczanede hizmetlerin aksamaması için kaç kişi çalışmalı?
Vb. gibi...
Müşteri Portföyü
Eczaneme gelen hasta ya da müşterilerin yaş gruplarının dağılımı? Raporlu
hasta sayım nedir? İlaçları bitmeye yakın onları haberdar edebiliyormuyum?
Halkın alım gücü nedir? Semtimde çocuk sayısı fazla mı? Vb. gibi... Rakipleri
tanımak, Rakibim kim? Yakınımdaki eczanemi? Marketler mi? Parfümeriler mi?
Alışveriş Merkezleri mi? Fiyat karşılaştırması yapıyor muyum? Yoksa yüksek kar
koyup ayda yılda bir tane mi satıyorum.
Uygun karlılıkla rakip fiyat karşılaştırması yaparak ayda 50–100 adet satıp
daha çok mal fazlası vade veya indirim
alıyor muyum? Yani satış hacmimden
dolayı ekstra kazanıyor muyum?
Eczanemde hangi ürünleri satmalıyım?
Eczaneniniz hastane karşısındaysa medikal ürünler, hasta bezleri satmalısınız,
eczaneniz caddede ise dermokozmetik
satmalısınız. Eczaneniz semtte ise ıtriyat
ürünleri satmalısınız çünkü büyük marketler sizden uzakta fiyatta sorun yoksa
müşteriniz sizi tercih edecektir şampuan, cımbız, orkid, prezervatifgibi ürünleri
sizden alacaktır.
Nasıl bir sunum yapmalıyım ki müşterilerim benim satmak istediğim ürünlere
ilgi göstersin?
Bu konuda profesyonel destek almalısınız alan yönetimi, katagori yönetimi
konularında kendinizi geliştirmelisiniz.
Size ürün sağlayan tedarikçileriniz ile iyi
ilişkileriniz olsun. Güvenebileceğiniz etik
yapılar ile çalışırsanız kazancınız artar.
Çünkü acaba nerelerde benden haksız
kazanç sağlıyor diye düşünmeyecek ve
sizlerle paylaştığım konularda kendinizi,
çalışanlarınızı ve işletmelerinizi geliştireceksiniz.
Raporlama ve analiz yeteneğinizi geliştirmelisiniz. İşletmenizde ne satıyorsunuz? Hangi sıklıkta satıyorsunuz? Hangi
ürünleri az satıyorsunuz? İlaç dışı ürünlerde ne durumdasınız? Bunları bilerek
satın alma yapmak sizi birçok gereksiz
stoktan kurtaracak ve verimli çalışmanıza neden olacaktır.
Stoktan korkmayın
stoktan korkun.
yanlış
Eğer işletmenizde en sık sattığınız ilk 200
ürünü bilmiyorsanız mutlaka yanlış stok
yapıyorsunuzdur. Bazı ürünleri rafınıza
koymuyor satış kaybına uğruyorsunuzdur, bazı ürünleri de ihtiyacınız dışında
alıp zarar ediyorsunuzdur.
Satın almada duyguların yeri
yoktur. Aklın yeri vardır. Verilerin, yeri vardır.
Yazık onlar prim alamıyor ben yardımcı
olayım demek hatalı satın alma yapmanıza neden olur. Sizden başka herkes kazanır siz kaybedersiniz. Ayrıca atasözlerimiz boşuna söylenmemiştir: “Önce
can, sonra canan...” Yapacağınız satın
alma anlaşmaları mutlaka yazılı olmalıdır. Söz uçar yazı kalır, ağaca yaslanma
çürür insana yaslanma ölür gibi atasözlerimizde boşuna söylenmemiştir. İşimizi
severek yaparsak ne iş yapıyor olursak
olalım başarı mutlaka gelecektir, geleceğe umutla bakmak için bilgiyi kullanalım
ve daha çok çalışalım. Gelişme ve ilerleme ancak bu şekilde oluşabilir.
Dünyanın bu en zor ama en onurlu mesleğine yapan tüm eczacılarımıza meslek
hayatlarında başarılar ve mutluluklar
dilerim.
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
14 gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
olması gerektiğini hangilerini depodan
gelmesini beklemesi gerektiğini çok iyi
bilmekteler. Stok planlama ve takip çok
çok önemli bir hal almış durumda.
c. Ürün özelliklerine göre takibi (miad,
parti no,vb)
d. Atıl stok – stokta bekleyen ürünlerin
takibi geliştirilecek pazarlama stratejileri... vb
Kemal Demirci
Satın Alma Müdürü
Eczanelerimizde Satın
Alma Yönetimi
Küresel rekabet ortamı ve gelişen işletme yönetimleri açısından satın alma
faaliyetleri stratejik bir önem arz etmektedir. Satın alma faaliyetlerinde pazar
araştırması (Eczanenize en yakın markette sizin sattığınız ürünlerin fiyatı nedir? Genel piyasa koşullarında geçerli
fiyatlar nelerdir? Pazarda hangi ürünler
popüler, hangi ürünler gündemde… Vb
gibi) uygun ürünün, uygun fiyatla, uygun koşullarda, uygun yerde olmasına
satın alma yönetimi diyebiliriz.
Kısaca, doğru tedarikçilerin bulunmasından başlayarak doğru kaynaktan
tanımlanmış doğru kalitedeki ürünlerin
doğru zamanda doğru maliyetlerle temin edilmesidir.
Satın alma işlevini yerine getirirken sorgulanması gerekenler (Eczanelerimizde hangilerini
gerçekleştiriyoruz?
Lütfen, sizlerde sorgulayınız)
1. İşletme satın alma organizasyonumuz var mı? Nasıl işlemektedir?
a. Stok yönetimi işlevleri yerine getiriliyor
mu? Hangi üründen, kaç adette bulundurmam gerek? Yok satmamak için ne
yöntemlere gereksinimlerim var.
b. Stok planlama sistemleri yönetimin
bir parçası mı? Ürünün doğru zamanda, doğru yerde, doğru adetlerde olmasını sağlayabiliyor muyum? Yoksa sürekli
Müşterileri – Hastaları bekletip Kooperatifimin stoklarını mı kullanıyorum. Tüm
bağımlı müşterilerinizi stokta bulundurmadığınız ürünleri depodan getirme
süresinde beklettiğiniz için kaybettiğinizi biliyor musunuz? Artık tüm hasta
ve müşteriler hangi ürünlerin eczanede
2. Bilgi toplama ve istihbarat çalışmaları için hangi yöntemleri kullanmam
gerekmekte?
Şu anda tüm ulusal marketler de dahi istihbarat noktası en yakınındaki rakibini
takip et git gör yöntemi ile yapılmakta
(Araştırma şirketleri verileri de takip edilmekte ama en iyi yöntem en yakın rakibini takip et yöntemidir) Yakınınızdaki
yerel market mamayı kaç liradan satıyor? Yanınızda ki ulusal zincir biberon
standını nasıl fiyatlandırıyor? Parfümeride sizin satmış olduğunuz parfüm kaç
liradan satılmakta? Bu bilgiler artık sizin
satın alma – satma politikalarınızın ana
kaynağını oluşturacak verilerdir. Kendi
kendinize sorun bugüne kadar sürekli
alışveriş yaptığınız markette profesyonel
olarak fiyat kontrolü yaptınız mı? En basit ve en etkili bilgi toplama metodudur)
3. Satın alma görevi tek bir kişiye mi
ait yoksa? Herkes sipariş verir konumda mı?
4. Eczanemizde stok kontrolünü sağlayan bir stok takip programı var mı?
Varsa aktif kullanıyor muyuz?
Stok programlarının birçoğunda ürünün
giriş çıkış işlemini doğru yapılandırdıysak
(Kaldı ki ciddi işletmeler yönetmekteyiz.
Tüm ürünlerin giriş ve çıkış işlemini çok
doğru takip etmemiz gerekmekte hatta
hastaya borç olarak verdiğimiz ürünlerin bile çıkışını borç olarak çıkış tanımı
yapmamız gerekmekte) stok yönetme
işinde elimizin altında bizi yönlendirecek
ciddi arı değerde bilgiler var demektir.
Ürün alımından sorumlu kişi;
a. Ürünün bir önceki ay kaç adet alındığını satıldığını
b. Ürünün bir önceki yıl içinde bulunulan
ayda kaç adet satıldığını
c. Stok durumunu
d. Stokta olan ürünlerin miad durumunu
e. Ürünün daha önceki alım koşullarını
(MF, vade…vb)
f. Sezonluk bir ürünse sezonda ne satılabileceğini
g. Stok programınızda minumum adet
maximum adet tanımlaması yaptıysa-
nız sınırlarını…vb
Var olan tüm bu veriler ışı altında üründen kaç adet alabileceğini, ürünün Mal
fazlası varsa mal fazlasının değerlendirilerek alınıp alınamayacağını (Paranın
değeri aylık %1 dersek bunu baz alarak
MF değerini baz alıp bu değer ışığı altında kaç aylık stok yapabileceğimize
kadar bize ışık tutacaktır) Bu veriler ışığı
altında yapılan alımlar hem bize doğru
bir satınalma (stok adeti) hem de karlı
satınalma (pazarlık yapma, karlı ürün
alımı) sağlayacaktır. Bu nedenle Eczanelerimizde kullandığımız stok takip
programlarını aktif kullanmamız hayati
öneme haiz bir işlev haline gelmiştir.
Yukarıda yazdıklarım sizlere kafanızda
çok karmaşık gibi görünen bir yapı oluşturmasın, işletmeleri yönetmek verimliliklerle mümkün. Sizi verimli kılacak tüm
teknolojileri (Örneğin; şu anda çok zor
gibi görünen stok giriş çıkış işlemi... gibi)
kullanmanın, süreç bazında eczanemize
çok verimli bir işlev kazandırdığını göreceksiniz.
1. Daha karlı bir alım yapıyor olacaksınız
2. Daha doğru bir stok yapısına kavuşacaksınız (satamadığınız onlarca ürün,
raflarınızda sürünen firma gelse de halletse diyeceğiniz ürün sayısının çok aza
ineceğini)
3. Hangi ürünü, ne zaman sattığınızı
bilerek bir önceki yıllara göre satış artış
hedefi oluşturmaya kadar giden hedefleme sistemleri (Örneğin 2010’da 100
adet mama satmışım 2011 ‘de 150 adet
mama satmak hedefim diyebileceğiniz
ve pazarlık aşamasında firmalara karşı
kullanabileceğiniz ) oluşturabileceğiniz.
4. Daha az yok satarak müşterilerinizin
memnuniyetini arttıracak hizmet kalitesi sayesinde tercih edilen bir nokta uzun
dönemde bağımlı müşterileri arttırdığını
göreceksiniz…
Birkaç faydasını saydığım işlemleri çoğaltmamız mümkün. Hadi bugün hayata, Eczanemize (yani işletmemize)
başka türlü bir bakış açısı ile girelim ve
yukarıdaki maddeler ışığı altında hangilerini yapıyoruz ile işe başlayalım. Göreceksiniz işi yarılamış olacağız…
Hepimize kolay gelsin…
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
gazeteedak 15
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
gulaması bilgisinden tutun da, ay bazında
ilaç, ıtriyat ayrımı yapılarak yapılan alımları,
bu alımların kaç fatura ile gerçekleştiğini,
ayrıca yine ay bazında yaptığınız iade faturası adedini ve tutarlarının bilgisini sizlere
sunmaktayız.
Ersen Evren
Risk Takip Müdürü
Karlılık Üzerine
İnsanın birincil ve ikincil ihtiyaçlarını karşılayabilecek çok sayıda mal ve hizmet vardır.
Bunların ancak çok küçük bir miktarı doğada hazır olarak bulunur. İhtiyaçlarımızı
karşılamaya sağlayan mal ve hizmetlerin
hemen hemen tamamı, işgücü ve sermaye
gibi faktörlerin doğal kaynaklara ve hammaddelere uygulanmasıyla elde edilir.
Durun dahası var!..Yine ay bazında yapmış
olduğumuz ilaç alımlarının vadelere göre
tutar ve % olarak dağılımını,ortalama vade
gün sayısını ve yine yapmış olduğunuz alımların ilaç kademelerine göre ne şekilde oluştuğunun bilgisi de mevcut. Tüm bu bilgiler,
sakin bir zamanda irdelendiğinde gerçekten eczanemizin EDAK’ tan yaptığı alımlar
ışığında güncel fotoğrafını sizlere tüm ayrıntılarıyla yansıtacağından eminim. Sizler için
hazırladığımız bu ekranı kullanan eczanelerimizden aldığımız olumlu tepkiler ışığında
bunu sizlerle rahatlıkla paylaşabiliyorum.
Ama bir tablo var ki, benim bu ekranda en
beğendiğim kısım orası. Fatura Iskonto Dökümü ve Karlılık kısmı... Gelin ekranımızın
bu kısmı üzerine yoğunlaşarak yazımıza devam edelim.
fe olan o ayki alımlarınızın toplamıdır, eğer
ilgili ay için ödeme yapılmadıysa; toplam o
ayki alımlarınızın karşılığında olan borcunuzu ifade etmektedir. Başka bir değişle cari
hesap ekstresinde görülen borç rakamıdır.
Karlılık Tablosu kısımlarını inceleyecek olursak;
Ecz. %: Bu sütunda eczanemizin ilgili ayda
yaptığı alımlardan elde ettiği eczacı ıskontosu tutarının mal bedeli’ne oranı ile bulunmaktadır.
Diğer bölümler olan; Mf %, Kurum İsk %,
Ödeme İsk. %, Kmp İsk % değerleri ise, fatura ıskontosu dökümü tablosunda yer alan
“Tüm Ticari İşletmeler ‘İnsan ihtiyaçlarını karşılamak ve kar elde
etmek amacıyla’ oluşturulurlar.”
Ticari hayatta hepimizin bildiği gibi insanın
sonsuz olan ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla işletmeler oluşturulmuştur. İşletme,
mal ve hizmetin üretimini ve/ veya satış- pazarlamasını üstlenen birimler olarak ifade
edilebilir. Çeşidi ne olursa olsun oluşturulan
tüm ticari işletmeler ”İnsan ihtiyaçlarını karşılamak ve kar elde etmek amacıyla” oluşturulurlar. Peki, insan sağlığı ile birebir ilişkisi olan eczanelerimizde girdiğimiz birçok
işletme riskine karşılık, karlılık değerlendirmesi yapıp, gelir – gider dengemizi kontrol
ediyor muyuz? Hepinizin yüzlerce fatura,
uygulanmakta olan 192 çeşit ticari ıskonto
ve yine her ilaç için farklı farklı uygulanan
5 tür kurum ıskontosu, fiyat düşüşleri, ITS
Sistemi ve karekod...vb gibi birçok uygulamayı takip etmek ve bunların ayrıntılı bilgisi
arasında boğulduğunuzu biliyorum. Ama
şunu da göz ardı etmememiz gerekmekte.
İşletme’nin sahibi yani müteşebbis, işletmenin türüne göre emeğini ve sermayesini
ortaya koyarak, birçok riske göğüs gererek,
önce kendisinin, sonra da var olan işletmesinin devamlılığını sağlamak amacıyla “KAR
ETMEK” zorundadır.
“Kurumsal portalımız da eczanenizin aylık mali durumunu rahatlıkla izleyebilirsiniz”
Eczanelerimizin iş yükünün her geçen gün
arttığı bu günlerde, eczanelerimize karlılıkları ile ilgili genel bir fikir verebilmesi adına
EDAK Kurumsal Portal’da, Mali Durum Raporu adı altında; işletmelerinizin, ay bazında fotoğrafının çekildiği bir çalışmayı bir
süre önce gerçekleştirerek sizlerin bilgisine
sunduk. Bu raporda eczanenizin, aidiyet uy-
• KDV’siz Piyasa Satış Fiyatı (KDV’siz PSF):
Eczanemize ilgili ayda yapmış olduğumuz
alımların KDV’siz halinin piyasa satış fiyatı
toplamını ifade etmektedir.
• Eczacı Iskontosu(Ecz.İsk): İlaç kademelerine göre yaptığımız alımların karşılığında
eczanemizin o ayda elde ettiği ilaç kademelerine göre hesaplanan toplam eczacı
ıskontosunu göstermektedir.
• Mal Bedeli: KDV’siz PSF’den, Eczacı ıskontosunun düşülmesi sonucu elde edilen tutardır.
• MF İsk, Kurum İsk, Ödeme İsk, Kamp. İsk:
Eczanemizin ilgili ayda yapmış olduğu alımlar sonucu elde ettiği ıskonto çeşitlerinin ayrıntılı olarak yer aldığı bölümlerdir.
• Burada hepimizin bildiği fakat bir kez
daha belirtmekte yarar gördüğüm bir ayrıntıya değinmek istiyorum. Yukarıda yer alan
Kurum Iskontosu, sadece yapacağımız SGK
dışı satışlarda ıskonto geliri olarak eczanemize yansıyacaktır. Bunun dışında eczanemiz yapmış olduğu alımların, satış bacağını
resmi kurumlara yapması durumunda böyle
bir ıskonto gelirinden bahsedilmesinin imkanı yoktur. Ayrıca kuruma satarken yapılan
Eczane Iskontosu ve PSF Fiyatı üzerinden
yeniden hesaplanan kurum ıskontosunun
bu tabloda yer almadığını belirtmek istiyorum.
• Matrah: Bu sütun eczane olarak ilgili ayda
yapmış olduğumuz alımlardan kaynaklanan borcumuzun net değerini ifade etmektedir. Bir başka değişle eczanemizin yaptığı
alımların maliyet bedelidir de diyebiliriz.
• KDV: İlgili ayda ki yapmış olduğumuz
alımların ödenen KDV toplamıdır.
• Tutar: Bu sütun ise depomuzdan yapmış
olduğunuz alımların karşılığında, kooperati-
o ayki ilgili ıskonto tutarlarının yine Mal
Bedeli’ne oranlanması ile hesaplanmaktadır. Çalışmamızda;
• Brüt Karlılık: Ecz. İsk. + MF İsk + Ödeme İsk
+ Kmp.İsk. Tutarlarının toplamından oluşmaktadır. Brüt karlılığın toplam tutarının,
KDV’siz PSF’ye oranlanması ile de brüt karlılığın yüzdesel değerini hesaplamış oluyoruz.
Tablonun asıl can alıcı noktası ise; Brüt karlılığın, tutar olarak hesaplandığı kısımdır
ki, bu sütun ilgili ayda yapılan tüm alımların tamamının satılmasını, yani sıfır stoğu
ve yapılan tüm satışların resmi kurumlara
yapıldığı varsayımı ile hareket etmektedir.
Ayrıca bu karlılık tablosunda, depocu fiyatı üzerinden alınıp, PSF üzerinden SGK’ya
vermiş olduğumuz kurum ıskonto farkları
göz ardı edilmektedir. Bu da demek oluyor
ki; SGK’ya yaptığımız Kamu Kurum Iskontosunda, kaynak taşıma maliyetini eczanelerimizin yüklendiğini ve brüt karlılık hesaplaması yapılırken bu ayrımın çok titiz
bir şekilde hesaplarımıza yansıtılmasının
gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır.
Siz eczacılarımız için yaptığımız tüm hesaplamaların, hiçbir şekilde mali tablolar ve
beyanname verilirken baz alınacak veriler
olmadığını, tamamı ile uzun hesaplamalar
sonucu bulacağımız bu verilerin, teknoloji
sayesinde sizlere, eczaneleriniz hakkında
bir fikir vermesi adına hazırlandığını belirtir,
bol karlı günler dilerim.
• Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma • Satın Alma •
16 gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
EDAK İlaç Faturasını Okumayı Biliyor muyuz?
KDV’siz PSF’si (9,96/1,08) = 9,2222 olur. Aynı
şekilde KDV oranı %18 olsaydı, 9,96 yı 1,18’e
bölmemiz gerekirdi.
2. Birim Satış Fiyatının Hesaplanması;
a. Yukarıdaki 1a şıkkında bulunan KDV’siz PSF
yani 9,2222 den %20 olarak görülen eczacı karını indiriyoruz. Yani 9,22 - (9,2222 * %20)
 9,2222 – (1,8444) = 7,38 Birim Fiyat
Fikret Çolak / Mali İşler Gn. Md. Yrd.
Her gün onlarca kez alışveriş yapıyoruz ve bu
alışverişlere mesnet teşkil eden ve muhasebemize giden faturayı acaba okumasını biliyor muyuz?
Acaba, tedarikçiniz, vereceğiz dediği mal fazlasını, kurum iskontolarını ve diğer iskontoları faturanıza yansıtıyor mu? Yoksa sadece sözde mi
kalıyor?
Fatura okumada mali formasyonunuzun olmadığını mı düşünüyorsunuz?
O zaman lütfen, aşağıda yazdıklarımı bir kenara not edin veya gazetemizin bu sayısını saklayın. Saklayın ki, günün birinde faturanızı kontrol
etmek isterseniz sizlere bu yazım yol göstersin.
Öncelikle, faturayı hesaplamanıza baz teşkil
edecek olan önemli alanlardan bahsetmek istiyorum.
Amacımız, PSF’den bir dizi hesaplamalar yaparak tutar kısmına ulaşmak olacak.
3. 1. İskonto olan MF nin Bulunması;
a. Yukarıda bulduğumuz 7,38 Birim fiyat ile
alınan toplam ürünü çarpıp MF iskontosunu
düşüyoruz.
b. (7,38 * 11 Adet )– ((7,38 * 11 Adet) * %9,09)
c. (81,18) – (81,18 * %9,09)
d. (81,18) – (7,3792)(7,3792=Özel İskonto(MF)
tutarı)
e. 73,8000 (Bu MF düştükten sonraki tutarımızdır)
4. 2. İskonto olan %11’lik Kurum İskontosunun
Hesaplanması;
a. Yukarıda bulduğumuz 73,8 rakamına belirtilen kurum iskontosunu uygulayarak kurum
iskontosundan sonraki tutarı bulacağız.
b. 73,8000 – (73,8000 * %11) 
c. 73,8 – (8,1180) (8,1180=Kurum İskontosu
tutarı)
d. 65,6826 (Bu Kurum iskontosu düştükten sonraki tutarımızdır)
5. 3. İskonto olan %7’lik Ticari İskontonun Hesaplanması;
a. Yukarıda bulduğumuz 65,6826 rakamına
belirlenen ticari iskontoyu uygulayarak ticari
iskontodan sonraki tutarı bulacağız.
b. 65,6826 – (65,6826 * %7) 
c. 65,6826 – (4,5977)(4,5977=Ticari İskontosu
tutarı)
d. 61,0848 ( Bu Ticari iskonto düşüldükten sonraki tutarımızdır)
6. 4. İskonto olan
%5,75’lik Ödeme
İskontosunun Hesaplanması;
a. Yukarıda bulduğumuz 61,0848 rakamına belirlenen ödeme
iskontosunu uygulayarak ödeme iskontosundan sonraki tutarı
bulacağız.
b. 61,0848 – (61,0848 *
%5,75) 
c. 61,0848 – (3,5123)
(3,5123=Ödeme
İskontosu tutarı)
d. 57,57 (Bu Ödeme
iskontosu düşüldükten
sonraki tutarımızdır)
Öncelikle MF’nin muhasebe dilinde bir iskonto
çeşidi olduğunu belirtmekle anlatmaya başlayacağım. Hernekadar yukarıdaki örnekte 10
tane alınca 1 tane bedava alıyormuş görünse
de (ki aslında öyle) bunun muhasebenize yansıması ürüne verilen iskonto şeklinde olacaktır.
Yine yukarıdaki örneğe bakacak olursak alınan
10+1 MF’nin muhasebenize yansıması (1)/(10+1)
1/11 %9,09 olacaktır. Bu oranı akılda tutalım ve
hesaplamaya geçelim.
1. PSF den KDV hariç PSF’nin Hesaplanması;
a. PSF’si 9,96 olan ve KDV oranı %8 olan ürünün
Görüldüğü gibi son bulunan 57,57 rakamı faturanın Tutar hanesinde görülen rakamla aynıdır.
Şimdi ise bir alt satırdaki Kampanya iskontolarının bulunmasına geldi sıra..
7. Kampanya iskontosu %2’nin Hesaplanması;
a. Yukarıda tutar hanesinde bulduğumuz 57,57
rakamına %2 uygulanarak,
b. 57,57 – (57,57 * %2) 
c. 57,57 – (1.1514) (1,1514=Ödeme İskontosu
tutarı)
d. 56,4186 (Bu 1. Kampanya iskontosu uygulandıktan sonra kalan tutarımızdır)
8. Kampanya İskontosu %0,50’nin hesaplanması;
a. Yukarıda bulunan 56,4186 rakamına %0,50
uygulayalım,
b. 56,4186 * (56,4186 * %0,50)  
c. 56,4186 * (0,2820)  (0,2820=Ödeme İskontosu tutarı)
d. 56,1365 Yani yuvarlak olarak 56,14 TL. (Ki bu
tutar da faturanın Toplamıdır.
Görüleceği üzere Tutar hanesinin 1. Satırında
görülen 57,57’nin bir alt satırında -1,43 Kampanya iskontosu indirimi bulunmaktadır. Bu
rakam da yukarıda 7 c ve 8 c de hesapladığımız
1,1514 ve 0,2820’nin toplamından oluşmaktadır.
( 1,1514+0,2820=1,4334 1,43 TL)
(1,43=Toplam Kampanya Iskontosudur.)
Sonuç olarak 57,57 – 1,43 = 56,14 TL (Fatura
toplamı)
Üstüne %8 KDV ilave edildiğinde ise 60,63 TL’ye
ulaşılmaktadır.
Faturanın Alt Kısmındaki Tutarların Açıklaması
İse;
Brüt Tutar = PSF * Adet
= 9,96 * 11 = 109,56 TL
KDV Düşümü
= İç KDV hesaplamasıdır
= Brüt Tutar /(1+KDV Oranı)*KDV Oranı
= 109,56 / 1,08 * 0,08 = 8,1155 TL = 8,12 TL
(Yuvarlama var)
Eczacı Karı = KDV’siz PSF * Adet * Eczacı Karı
= 9,2222 * 11 * %20 = 20,2888 TL
(Yuvarlanarak 20,29 TL)
Mal Bedeli = KDV’siz Brüt Tutar - Eczacı Karı
= (109,56 – 8,12) – 20,29 = 81,16 (Yuvarlama var)
Kurum İskontosu = Yukarıda 4c maddesinde
hesaplanan tutardır.
Ödeme İskontosu = Yukarıda 5b ve 6b maddelerinde hesaplanan tutarların toplamıdır .
(4,5977 + 3,5123 = 8,11 TL)
Özel İskonto(MF) = Yukarıda 3d maddesinde
hesaplanan tutardır.
Kampanya İskonto = Yukarıda 7c ve 8c maddelerinde hesaplanan tutarların toplamıdır.
(1,1514+0,2820=1,4334 TL) (Yuvarlama var)
%8’lik KDV Matrahı = Faturanın Tutar kolonunda bulunan sayıların toplamıdır.
(57,57 – 1,43 = 56,14 TL)
%8 KDV =56,14 * %8 = 4,49 TL
%18’lik KDV Matrahı= Var ise %18’e tabi olan
tutarların toplamıdır.
%18 KDV = Yukarıdaki %18’lik KDV matrahı ile
%18’in çarpımdır.
Eğer faturada birkaç ilaç alınmış ise yukarıda her
bir ilaç için aynı hesapları yaparak tutar kısmının
doğruluğunu test edebiliriz. Fakat faturanın altında bulunan değerler kümüle veriler olup her
bir satır hesaplandıktan sonra tüm iskontoların
başka bir yerde toplanıyor olması gerekmektedir.
Sizlere anlatmaya çalıştığım hesaplama sadece
ilaç faturaları için geçerlidir ve itriyat faturalarında hesaplama şekli çok az farklar göstermektedir.
İşiniz ve Hesabınız bol olsun...
gazeteedak 17
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Sigortacınız Diyor ki
teminat altına alır. DASK poliçeleri binaya
gelebilecek depremin ve depremin neden
olabileceği maddi hasarları sigorta bedeli
kadar karşılar. Zorunlu deprem sigortası
olmayan binaların konut sigortalarında
alabilecekleri deprem teminatı geçersizdir.
Kiracıyım, eşyalarım için sigorta yaptırabilir miyim? Fatura gerekli mi?
Aysun Uysal / Tek Sigorta
Satış Pazarlama Bölge Temsilcisi
Konut ve DASK Sigortasıyla İlgili Bilinmesi Gerekenler
Konut Sigortası ve DASK (Zorunlu Deprem Sigortası ) arasındaki fark nedir?
Tek Sigorta: Konut sigortası bina ve isteğe bağlı olarak içindeki eşyaları yangın,
hırsızlık, cam kırılması, sel ve su baskını,
deprem, doğal afetler gibi risklere karşı
Tek Sigorta: Oturduğunuz konutta kiracı
olsanız dahi eşyalarınız sigorta kapsamına alınabilir. Konut poliçesi kapsamında
eşyalarda hasar meydana gelmesi durumunda olası anlaşmazlıkları önlemek adına fatura ibrazı istenebilir.
Daimi oturulan konut ve yazlık gibi dönemsel oturulan konut arasında sigorta
açısından fark var mı?
Tek Sigorta: Daimi oturulan konutlarda
risk ve riskin fark edilme süresi daha az olduğundan poliçenin maliyeti daha düşüktür.
Herhangi bir hasar almazsam seneye indirimden faydalanabilecek miyim?
Tek Sigorta: Sigorta süresi içinde konut ile
ilgili herhangi bir hasar talebinde bulunul-
mamış ise, poliçenin yenilenmesi halinde
devam eden sigorta yılı için sigorta şirketine göre değişen oranlarda hasarsızlık indirimi uygulanır.
Konutumu sigortalarken bina değerini
mi, emlak değerini mi baz almalıyım?
Tek Sigorta: Bina teminatı için sigorta bedeli hesaplanırken sadece yapının değeri
dikkate alınır. Evinizin (bina teminatı) sigorta bedelinin hesabında Bayındırlık ve
İskân Bakanlığı tarafından yayımlanan ve
söz konusu Bakanlığın Internet adresinde
de ilan edilen çeşitli yapı türleri için metrekare birim maliyetlerine ilişkin veriler yol
göstericidir. Bu veri içerisinde kendi koşullarınıza en uygun olan yapı tarzı karşılığında verilen rakamın evinizin brüt metrekaresi ile çarpılması durumunda elde edilen
sonuç, sigorta bedelinizin ortalama hangi
değere sahip olması gerektiği konusunda
sizlere bilgi verecektir.
Çizgili Köşe
Tamam, hocam bu sefer yok satmayacağız!
Mert Çakmak
18 gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
• Ne Dediler • Ne Dediler • Ne Dediler • Ne Dediler • Ne Dediler • Ne Dediler • Ne Dediler • Ne Dediler • Ne Dediler •
“Benim için önemli olan güven, buna da özel
depolardan ziyade kooperatifin
uygun olduğunu düşündüm”
Benim için önemli olan güven o nedenle EDAK ile
çalışıyorum diyen Ecz. Ömer Şimşek (Şimşek Eczanesi-Kiraz/İzmir) , meslektaşlarına “güzel mesleğimize sahip çıkalım” diye sesleniyor.
Eskişehir mezunuyum. EDAK ile çalışıyorum.
Benim için önemli olan güven. Buna da özel
depolardan ziyade kooperatifin uygun olduğunu düşündüm. Bir de meslekte yeni olunca
tedirgin oluyor insan bu nedenle kooperatifle
açılışı yapmak doğru geldi. EDAK ile anlaştık.
Ve 2 yıldır EDAK ile çalışıyorum. Hatta diğer
depolar buraya gelmek dahi istemedi. Uzak
olunca hizmet veremeyiz gibi bir düşünce oldu
ama çözüldü. EDAK hizmetlerini eczanem ilk
açıldığından beri internetten de takip ediyorum. Özel bir durum olursa telefona dönüyorum. Mavi kasa da çok işime yarıyor. Temalı
afişlerimiz de geliyor. İtriyat ürünlerinden,
Bezler, mamalar burada satılabilecek sağlık
malzemeleri. Müşteri geldiğinde hemen mavi
kasayı açıp ilaç dışı ürünümüz var mı, yok mu
bakıp, “Yarın gelecek” şeklinde hastaya dönebiliyoruz. Meslektaşlarıma sonuç olarak, güzel bir mesleğimiz var. Mesleğimize sahip çıkalım diyorum.
Ecz. Nihal Yılmaz (Barış Eczanesi -Tire / İzmir)
“Niçin daha fazla EDAK olmasın?”
Mesleğin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Hevesimi kaybetmemeye çalışıyorum. Onu
kaybedersem ne çalışma şevki kalacak ne
hırs kalacak... Düzelecek diye hevesimi kaybetmemeye çalışıyorum. Hevesimi kaybetmedim yani, umudum duruyor. Birlikte aşacağız,
EDAK ile birlikte olmanın en başlı sebeplerinden birisi de o. Artık bir de alım şartlarını
düşünmeyeyim. “Problem var mı, yok mu?”
diye düşünmeye başlarsam, işin içinden hiç
çıkamaz hale geleceğiz. Nasıl alıyorum, tevzi
malımı kaçırıyor muyum? O konuları hiç düşünmüyorum artık. Çünkü biliyorum, ayrıcalıklı
olduğumu hissediyorum. Her yerde görüyorum bunu. EDAK bunu bana hissettiriyor, hep
de hissettirdi bu yüzden de niçin daha fazla
EDAK olmasın? Diğer arkadaşlarıma da bu
konuda öneriyorum. Mavi kasada biriktirdiğim
farmaparalarımla mama alıyorum, piyasanın
altında satıyorum. Her gün bakıyorum farmaparalarıma. Aslında bir ara e-kütüphaneyi de
kullandım, farmaofis kullanıyorum, EDAKOM’a
başvuruyorum.
Ecz. H.Baki Balıkçıoğlu
( Balıkçıoğlu Eczanesi - Ödemiş / İzmir)
ğı gösterir mi onda biraz şüphelerim var. Ama
umarım biz onlara doğru şeyler aktarıyoruzdur. Ve onlar da kooperatiflerin güvenli çatısının altında kalmaya devam ederler. Eczanemizde satın alma yaparken, genellikle internet
siparişlerine ağırlık veriyoruz. Ancak telefoncu
eczanesini yaşamalı diyorum. Eczane gündemi yoğunluğu ve bürokrasi içinde telefoncunun bizi yönlendirmesi ufak da olsa bir şey hatırlatması zaman zaman hayati önem taşıyor.
Ecz. Veli Korkut Aktaş
(Birgi Eczanesi- Ödemiş/ İzmir)
“Herkes EDAK” dedi.
18 Temmuz 1985 doğumluyum, 2008 Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi mezunuyum, iki yıllık eczane eczacılığım bulunmaktadır. Açılışımızı EDAK ile yaptık, hala da devam
ediyoruz. Aslen Ankara’lıyım ama askerliğim
sırasında burayı gördüm ve eczane açmaya
karar verdim. Askerlikte reçete kontrol birimindeydim ve İzmir’deki birçok eczaneyle muhattaptım. Zaten burayı bulmam da İzmir’den bir
eczacı ağabeyimiz aracı olmuştu. Genç Cebe
Eczanesi, Derya Cebe... Derya Ağabeyin de
anlatımıyla EDAK ile başladım. Zaten “Herkes
EDAK” dedi. EDAK’tan memnunum şu an, bir
sıkıntımız yok. Ufak tefek sıkıntılar olur o sorun
değil ama mantalite anlamında memnunum.
Eczanemde satın alma yaparken, İnterneti çok
etkin bir şekilde kullanıyorum. Mavi kasayı, ortalama vade hesaplamayı, ve farmaparayı
kullanıyorum. Veteriner ilaçları bile satıyorum
aslında, EDAK onları satsa, onları da EDAK’tan
alacağım. Meslektaşlarıma kooperatifi özel
sektörün acımasızlığına düşmemek adına çok
öneriyorum, kooperatifçilik çok önemli. İyi yönetildiği taktirde kooperatifçilik iyi birşey.
“Kooperatifçilik anlamında biz idealist kuşağız...” Ecz. H.Baki Balıkçıoğlu
Biz idealist kuşağız kooperatifçilik anlamında
ve ne olursa olsun kooperatifimizle sonuna
kadar çalışırız. Ama yeni nesil, aynı duyarlılı-
Ecz. Güzin Gürsoy
(Güzin Eczanesi-Umurlu /Aydın)
“Bence satın almada en önemli
esas, siparişi eczacının okuması...”
Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden 2010
yılında mezun oldum, aynı yılın ağustos ayında Umurlu (Aydın)’da eczanemi açtım. Açılışımı EDAK’la yaptım ve halen aidiyet antlaşmam gereği EDAK’la çalışıyorum. Satın alma
ilk başlarda en çok çekindiğim konuydu çünkü
gereksiz stok yapmaktan veya aldığım malın
elimde kalmasından korkuyordum. Zamanla
bölgemde ağırlıklı giden ilaçları öğrendikçe
bu iş benim için daha da kolaylaştı. Bence satın almada en önemli esas, siparişi eczacının
okuması. Çünkü alınması gereken miktara, çeşide ve ödeme planına en sağlıklı eczacı karar
verebilir. Bunun dışında bazı ilaçların mevsimsel olarak satışlarının değiştiğini göz önünde
tutarak satın almada buna dikkat etmeliyiz.
Her eczacı için işin ekonomik boyutu elbette
çok önemli o yüzden mf’ler ve kampanyalar
satın almada önemli etkiye sahip. EDAK bu
konuda gerek e-postalarla gerekse telefoncu
arkadaşlar vasıtasıyla gerçekten çok yardımcı
oluyor.
gazeteedak 19
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
“İstanbul Ecza Koop, üyelerini güçlendirerek
büyümesini sürdürüyor”
İstanbul Ecza Koop’un 2010 yılına
ait 22. Olağan Genel Kurul Toplantısı, 25 Haziran 2011 Cumartesi günü, Genel Merkez Konferans
Salonunda yapıldı. 2010 yılı hesap
dönemine ait kooperatif faaliyetleri genel kurulca onaylanarak,
yönetim ve denetim kurulları ayrı
ayrı ibra edilirken; İstanbul Ecza
Koop’un ortaklarını güçlendirerek
büyümesini sürdürdüğünün altı bir
kez daha çizildi
İstanbul Ecza Koop 22. Olağan Genel Kurul Toplantısı, Genel Merkez Konferans
salonunda Saat 14.00’te İstanbul Ecza
Koop Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. M. Sait
Yücel’in açış konuşmasıyla başladı.
İstanbul Ecza Koop Yönetim ve Denetim
Kurulu üyeleri ile kooperatif yöneticilerinin
hazır bulunduğu toplantıda ilk olarak Divan Heyeti seçimi yapıldı. Genel Kurul Divan Başkanlığı’na Ecz. Asal Uçkunkaya, II.
Başkanlığa Ecz. Murat Durmaz, Yazmanlıklara Ecz. Erki Saygın ve Ecz. Nesrin Çelen
oy birliği ile seçildiler.
Divan’ın oluşturulmasından sonra kürsüye gelen İstanbul Ecza Koop Yönetim
Kurulu Üyesi ve Genel Sekreter Ecz. Rafet
Şahin, 2010 yılına ait Yönetim Kurulu Faa-
liyet Raporu’nu okuyup, yeni hedefler
ve planlar hakkında
üyelere bilgi verirken; 2010 yılına ait
Gelir ve Gider hesaplarını içeren Mali Rapor da İstanbul Ecza
Koop Yönetim Kurulu Üyesi ve II. Başkan
Ecz. Mustafa Turunç
tarafından genel kurulun bilgisine sunuldu.
Dönem faaliyetlerinin genel kurula sunulmasının ardından, 2010 yılına ait Denetim Kurulu Raporu,
Denetleme Kurulu
Üyesi Ecz. Sami
Paslı
tarafından
okundu. Ecz. Paslı,
Yönetim Kurulu ve
personel işlemleri,
ortaklık işlemleri,
defterler ve belgeler bölümü ile
bilânço, gelir – gider farkı hesabı
hakkında
genel
kurul üyelerine bilgi verdi.
olarak kooperatifin payında azalma görülmesine karşın, İstanbul Ecza Koop’un
faaliyet gösterdiği bölgelerde, yani kendi
pazarında büyümesini sürdürmüştür.
Genel Kurulda daha sonra, Kooperatif
Yönetimi’nin 2010 yılına ait faaliyet raporunu okuyup üyeleri bilgilendirmesinin
ardından, toplantıya katılan üyeler, sırayla kürsüye gelerek görüş ve düşüncelerini
belirttiler. Raporlar hakkında yapılan görüşmelerin tamamlanmasının ardından
yapılan oylamada; 2010 yılı hesap dönemine ait kooperatif faaliyetleri onaylanarak yönetim ve denetim kurulları ayrı ayrı
ibra edildi.
İstanbul Ecza Koop EDAK Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Ecz. Meltem Kortel, İstkoop. Genel Kurulunda konuşma yaptı.
Yönetim
Kurulu
Başkan ve Üyelerinin Genel kurulda yaptıkları konuşma ve
sunumlarda, 22. Dönem çalışmaları hakkında özellikle şu konuların altını çizdiler:
İstanbul Ecza Koop, belirlediği planlar
doğrultusunda sağlıklı gelişimini sürdürmektedir. 2010 yılında ilaç ve eczacılık
alanında yaşanan tüm olumsuzluklara
rağmen kooperatif, eczacı ortaklarının
konumlarını güçlü kılacak adımlar atmaya devam etmiştir. Gerek fiyat farklarının
ödenmesi gerekse
kare kodsuz ürünlerin
toplanması
konusunda kooperatif olarak özel bir
çaba sarf edilmiştir.
Verilen hizmetlerin
kalitesini ve hızını
artırmak adına yeni
yatırımlar yapılmaya
devam edilmiş, kooperatif çalışmalarında aidiyet gösteren
üyelere ek avantajlar sağlanmıştır. 22.
dönemde
Türkiye
pazarında rakamsal
İstkoop Yönetim Kurulu Başkanı
Ecz. Sait Yücel
Genel Kurulda daha sonra gündemdeki
maddeler ayrı ayrı görüşülüp oylanarak
karara bağlandı, 2011 yılı taslak bütçesi
oybirliği ile kabl edildi. İstanbul Ecza Koop
20.Olağan Genel Kurul Toplantısı dilek ve
temennilerin ardından saat 19.00’da son
buldu.
20 gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Neş’e Gülersoy kabri başında anıldı
“Dün olduğu gibi yarınlarımızı da
şekillendireceğiz”
Ecz. Meliha Nalân Can
Ecz. Neş’e Gülersoy
27
Haziran
1979
tarihinde,
Türkiye’nin ilk Ecza Kooperatifi
olan Eczacılar Üretim ve Tüketim
Kooperatifi’nin (MEDAK) kurucularından olan ve İzmir Eczacı Odası
Genel Sekreteri iken, eczanesinde
görevi başında uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Ecz.
Neş’e Gülersoy, ölümünün 32. yılında Manisa’daki mezarı başında
anıldı.
Törende konuşan Manisa Eczacı Odası
Başkanı Ecz. Meliha Nalân Can, ecza kooperatiflerinin oluşumunda önderlik eden
meslektaşları arasında bulunan Ecz. Neş’e
Gülersoy ve Ecz. N.Işık Boyacıgiller’i her
zaman minnet ve şükran ile andıklarını
dile getirerek, eczacıların mesleki ekonomik örgütlenmesinde öncülük ettiklerini
belirtti. Ecza Kooperatiflerinin ilk köklerinin Manisa’da yeşerdiğini ve bugün halen
ecza Kooperatiflerinin ilaç sektörünün en
önemli denge unsurları olduğunu vurgulayan Can, “... Özgür eczacı sermayesine sahip, gücünün farkında, bu gücün bireysellikten değil, birliktelikten kaynaklandığına
inanmış, teknolojik olanakları iyi kullanarak, birbiriyle ve kooperatifiyle sıkı dayanışma içindeki eczacılar, dünü olduğu gibi
yarını da şekillendirecektir.” diye konuştu.
Ecz. Seyfi Bağcı
“Kooperatif bilincini genç meslektaşlarımıza aşılamak sorumluluğumuzdur”
Ecz. Seyfi Bağcı
İzmir Eczacı Odası Genel Sekreteri Ecz.
Seyfi Bağcı, “Birlikte çalışmayı ve başarmayı bize anlatmaya çalışan, Ecz. Neş’e
Gülersoy bunu yaşamış ve başarmış erken
kaybettiğimiz değerlerden bir tanesidir ve
sadece mesleki anlamda değil, dönemin
olumsuzluklarına da göğüs geren yegâne
insanlardan biridir. Bizlerin onlara karşı sorumluluğu kooperatif bilincini, birlikte bir
şeyler başarmayı hem eczacı olarak, hem
de mesleki örgüt yöneticisi olarak genç arkadaşlarımıza aşılamaktır.” diye konuştu.
Ecz. Emre Bacanak
“Neş’e Gülersoy; sahiplenerek, sorumluluk alarak gösterilen cesaretin bir timsalidir” Ecz. Emre Bacanak
EDAK Ecza Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Emre Bacanak da, Neş’e
Gülersoy’un ecza kooperatiflerinin kurulmasında gösterdiği cesaretine atıfta
bulunarak, “Herkes cesur olabilir. Bir an
gözünüzü karartır ve girişimde bulunabilirsiniz, ama gerçekten cesaret, bir şeylere
sahip çıkmaktır. Ve bu belli sorumlulukları
da beraberinde getirir. O anlamda Neş’e
Gülersoy’un kaybetmemizin hemen ardından Ecz. Işık Boyacıgiller ve diğer meslektaşlarının bir sonraki hamleyi yapması kör
cesaretin değil, bir şeylere sahip çıkmanın
örneğidir. Ve bu nedenle Neş’e Gülersoy
sahiplenerek, sorumluluk alarak gösterilen
cesaretin bir timsalidir” dedi.
Manisa Eczacı Odası Başkanı Ecz. Meliha Nalân Can
Eczacı Hüsnü Kaya anma töreninde yaptığı konuşmaya böyle
anma günleri bizleri bir araya getiriyor ve vefa duygusunu burada görüyoruz diyerek başladı ve Gülersoy’un Eczacı Kooperatifleşmesi Üzerine başlıklı yazısını okudu.
“Önce o dönemi bilmek ve onu anlayabilmek gerek...”/ Ecz. Hüsnü Kaya
Neş’e Gülersoy ile çok kısa bir süre de olsa
beraber çalışma imkânı bulan EDAK Denetleme Kurulu Üyesi Eczacı Hüsnü Kaya
anma töreninde yaptığı konuşmada,
Gülersoy’un Mart 1979 yılında İzmir Eczacı Odası Bülteni’nde yer alan “Eczacı Kooperatifleşmesi Üzerine*” başlıklı yazısını
okudu. Kaya, 32 yıl öncesinden Neşe’nin
kaleme aldığı bu yazı da onun ileri görüşlülüğü ve cesaretine gönderme yaparak,
günümüzde eczacının içinde bulunduğu
şartlarında pek de değişmediğini söyledi.
gazeteedak 21
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Ecz. Neş’e Gülersoy’un ‘Eczacı Kooperatifleşmesi Üzerine’
yazısından
“....Kapitalist düzende küçük esnafın arasında yer alan eczacının kooperatifleşmesi aslında kapitalizmin de gereğidir. Bugün İsveç ve
Almanya gibi birçok ülkede kooperatifçiliğin
hayli yaygın olduğu bilinmektedir. Fransa’da
doktorlar ve eczacıların kooperatifleştiğini
biliyoruz. Türkiye’de ise bu konuda çeşitli
çalışmalar olmakla birlikte ilk eczacılar kooperatifini kurma başarısını odamıza bağlı
Manisa bölgesi eczacıları gerçekleştirdiler. 3
Şubat 1979 günü kongresini yapan kooperatifin 22 üyesi vardır. Manisa merkezinde tüm
eczane sayısının 32 olduğu ve bunların bir
kısmının sonradan katılımının sağlanarak
bu sayının 32’ye varması amaçlandığı göz
önüne alınırsa, bu hiçte küçümsenemeyecek
bir başarıdır...”
- Mesleğine doyamadan” dedim
- “Evet, öyle ama tesellim ecza kooperatifleri” dedi
- “Yakınlarından duymuştum. Üstelik en
çok istediğin anneliği tadamadan” dedim
- “Çocuklarım var ki” dedi
- “Şaşırdım! Nerede?” Dedim
- “Üzerime gonca gonca açarlar, diğerleri de beni anlayan siz gençlersiniz” dedi
- “Peki, bir üzüntün var mı?” Dedim
- “Bıraktığım hayatın her geçen gün
paraya endekslenmesi” dedi
- “Evet, bu durumdan ben de çok mutsuzum. Bir çıkış yolu var mı ki? dedim
- “Var tabii” dedi
- Heyecanla, “Nasıl?” Dedim
- “Şimdi beni dikkatle dinleyip, söylediklerimi yaparsan mutlu olabilirsin” dedi
- “Dinliyorum” dedim.
- “Mezarıma iyice yaklaş” dedi
- Yaklaştım...
- Üzerimde açan gülü kokla, kokladıkça
gülümseyecek kendini iyi hissedeceksin
- “Evet, evet aynen” dediğin gibi dedim
- “Peki, şimdi nasılsın?” Dedi
- “Kendimi iyi hissettim, mutluyum”
dedim
- “Ben de mutluyum” dedi
- “Çünkü bu gülü kendi toprağımda üretebildiğim sana da koklatabildiğim için”
- “İşte çıkış yolu bu!” dedi
- “Tam anlayamadım” dedim
- “Anlatabilseydik tüketici bir toplum
olmazdık zaten” dedi
- “Nasıl yani” dedim
- “Üretirsen anlarsın, tek kurtuluş bu!”
dedi
- “Anladım”… Dedim
- “O zaman hoşça kal, mutluluklar”
dedi...
Ecz. Neşe GÜLERSOY Anısına,
Ecz. Burçin KURTULUŞ / 27.06.2011
Eczacı Burçin Kurtuluş, Neş’e Gülersoy’a yazdığı “Neş’e ile Söyleşi*” başlıklı şiiriyle, anma törenine renk kattı.
“Bu mirasın bekçileriyiz...”
Ecz. Burçin Kurtuluş
Törende Manisa Eczacı Odası Genel
Sekreteri Eczacı Burçin Kurtuluş, Neş’e
Gülersoy’a yazdığı şiirini okuyarak renk
kattı. Konuşmasında, o dönemleri yaşayan meslektaşlarının meslekleri için, ilaç
yokluğu ve tekelleşmenin yarattığı sıkıntılara karşın mesleğin sigortası olarak görülen ecza kooperatiflerinin temellerini atmış
olmalarından duyduğu minnettarlığı dile
getiren Kurtuluş, “Onlar bizlere Ata’mızın
Cumhuriyeti gibi kooperatiflerimizi kutsal
bir miras olarak bıraktılar, biz de bu mirasın bekçileriyiz” diye konuştu.
Neş’e ile Söyleşi
Mezarı başındayım.
- Çok erken ayrılmışsın
- “Dolu dolu yaşadım. Erken sayılmazdı” dedi
Ecz. Neşe Gülersoy kimdir?
27 Haziran 1979 yılında eczanesinde şehit edilen Ecz. Neş’e GÜLERSOY, 1950 yılında Manisa’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Yüksek Okulunu bitirdikten
sonra, Manisa’da Neş’e Eczanesini açarak meslek hayatına başladı. Ecz. Neş’e
GÜLERSOY, toplum sorunları ile derinden
ilgilenerek, ulusuna toplumcu bir bilinçle hizmet etti. Avrupa Parlamentosuna
stajyer öğrenci olarak kabul edildi. Eczacılar odası ve çeşitli toplumsal örgütlerde etkin görevler yüklendi. Türkiye’nin ilk
Ecza Kooperatifi olan Eczacılar Üretim Ve
Tüketim Kooperatifi’nin (MEDAK) kuruluşunu örgütledi. 1975’den sonra Demokrat
İzmir Gazetesi’nde sürekli yazarlık yaptı.
Avrupa Parlamentosu Grup Bşk. Ludwing
Fellermaier’in önerisiyle Starsburg’da bir
caddeye ismi verildi.
Neş’e Gülersoy’u anma töreninde bir çift güvercin barış ve kardeşlik dilekleriyle gökyüzüne salıverildi.
Bir çift güvercin havalansa...
27 Haziran 2011 Pazartesi günü saat:18.00’
de başlayan Törende, Manisa Eczacı Odası Başkanı Ecz. Meliha Nalân Can ve yönetim kurulu üyeleri ile İzmir Eczacı Odası
Genel Sekreter Üyesi Ecz. Seyfi Bağcı, Y.K.
Üyesi Ecz. Damla Göksel ve EDAK Ecza
Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ecz.
Emre Bacanak ve EDAK Denetleme Kurulu Üyesi Ecz. Hüsnü Kaya ile sevenleri ve
meslektaşları ile CHP Manisa il teşkilatı da
katıldı.
Anma töreninde sevenleri birarada...
22 gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
eczanenize özel ofis ürünleri
gazeteedak 23
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Faturada Bulunan Unsurlar
• Eczacı Karı • Kurum İskontosu • Ticari İskonto • Mal Fazlası İskontosu • Aidiyet İskontosu • Vade
Eczacı Karı
Devlet tarafından “ilaç kararnamesi”ne göre belirlenen ve ilaca göre fark eden kademeli bir ıskonto türüdür. Brüt kara direkt etki eder.
Depoya Satış Fiyatının
Eczacı Karı %
0- 10 TL arasında kalan kısmı için (10 TL dahil)
25
10-50 TL arasında kalan kısmı için (50 TL dahil)
25
50-100 TL arasında kalan kısmı için (100 TL dahil)
25
100-200 TL arasında kalan kısmı için (200 TL dahil)
16
200 TL üstünde kalan kısmı
12
Oranları uygulanarak oluşan toplam iskonto oranıdır.
Kamu Kurum İskontosu
Tedarikçi firmalar tarafından dağıtım kanallarına, dağıtım kanallarından eczanelere, eczanelerden SGK’ya yapılan iskontodur. Kesinlikle kazanç değildir.
Ticari İskonto
Tedarikçi firmalar tarafından dağıtım kanallarına, dağıtım kanallarından, ecza-
nelere verilen iskontodur. Brüt kara direkt
olarak etki eden en önemli unsurlardandır.
Mal Fazlası İskontosu
Tedarikçi firmalar tarafından dağıtım kanallarına verilen ya da verilmeyen, eczanelere satış şartları oluşturulurken alındığı
oranda verilen, brüt kara direkt etki eden
en önemli unsurlardandır.
Aidiyet İskontosu
EDAK’a özgü bir ilave iskontodur. Aidiyet
iskontosu dışında bir de Farmapara şeklinde eczacı lehine uygulama vardır.
Vade
Mal alımında çok önemli olduğu düşünülen bir unsurdur.
24 gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Peri Reisler
Sığacık ve Alaçatı’dan,
uluslararası sulara...
Uluslararası sularda da yelken
yapmayı planlarının arasına almış
olan Peri Reisler olarak, katılmayı hedeflemiş olduğumuz BMW
Black Sea International Regatta,
Romanya’dan gelen davet ile hayat buldu. BMW Black Sea International Regatta, Romanya Yat
Kulübü tarafından organize edilen, Romanya’nın Mangalia limaİlginizi çekeceğini umduğumuz denizlerin amazonları, Peri Reislerimizin öynından başlayıp, Bulgaristan’ın
küsünü Melis’in kaleminden sizlere aktarıyoruz.
Varna limanında sonuçlanan,
İzmir’de faaliyette bulunan Piri Reis DenizISAF’ın da yıllık yarış listesinde
cilik Derneği’nin kadın üyelerinin kurduğu
bulunan uluslararası bir organizasyondur.
‘Peri Reis Yelken Grubu’, BMW Black Sea
Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerden, yaklaşık
International Regatta’sında 11 ekip ara35 ekibin katıldığı regatta’da 4 günde, 6’sı
sında 5’inci olmayı başardı. Ekipte, yeni
inshore, 2’si offshore olmak üzere, toplam
çalışma arkadaşımız Melis Cansever’de
8 yarış gerçekleştirildi.
vardı. Genel klasmanda 15’inci olduklarını belirten Melis, “Yarışa katılan tek Türk
Piri Reis Denizcilik Derneğinin denize gönül
ekip, aynı zamanda tek kadın ekip olarak,
vermiş amatör denizci bayanları olarak
tüm katılımcıların takdirini kazandık” dedi.
gelen bu davet haberiyle birlikte, almakta olduğumuz ileri yelken eğitimimizi bitirdikten sonra, yarış eğitimi almaya karar
verdik. Önce kendi aramızda, regattaya
gidecek yarış ekibimizi belirledik.
Yarış ekibimiz;
Melis Cansever/ EDAKOM Ltd. Şirketinde Bilgisayar Mühendisi
olarak çalışıyor. Profesyonel olarak 2 senedir bu sporla ilgilenen Melis’in gelecekteki hedefi, bir tekne sahibi olup, yeni
periler yetiştirmek...
• Yasemin Akyıl (Skipper) Kaptan
• Beril Öztürk (Trimmer) Genova/trimci
(Teknenin ön tarafında açılan yelkenin
adı, Genova trimcisi ise, rüzgarı en verimli
haliyle kullanmamız için yelkenin ayarını
yapar.)
• Melis Cansever (Bowwoman) Başadam
(Başadam teknenin ön tarafında her türlü
soruna koşan, zamanı geldiğinde genovayı ve balonun açılmasını ayarlar.)
• Nuran Akçay (Piano) Piyano (Piyano
ıskotaların açılmasını sağlar.. Örneğin,
balon göndere çekileceği zaman balon
ıskotasını boşlaması lazım ki direkdibi
çekilebilsin)
• Yasemin Mütevellioğlu (Main sail) Ana
yelken (Ana yelken arka tarafta açılan
yelkenin adıdır. Bu da aynı genova gibi
rüzgârı en verimli şekilde kullanmamız için
ayar yapar.)
• Esin Özkan (Trimmer) Genova/trimci
• Ayşegül Alyanak (Trimmer) Genova/
trimci
• Figen Doster (Mastwoman) Direkdibi
(Direkdibi genova ve balonun göndere
çekilmesini sağlar.)
• Güzin Nowak (Trimmer)Genova/
trimci’den oluşuyor.
Regatta yarış ekibimizi belirledikten sonra,
yoğun ve disiplinli bir çalışma dönemine
Sığacık ve Alaçatı’dan, Uluslararası sulara...
girdik. Hem teorik eksiklerimizi tamamlamak adına sık sık toplanıyor hem de her
hafta sonu pratik eğitime çıkıyorduk. Önceleri, Seferihisar Teos Marinada ‘Mat 10’
marka bir tekne ile eğitime başladık, Nisan ayından itibaren ise, yarışta da kullanacağımız bir Bavaria ile Alaçatı’dan
eğitimlerimize, milli yelkenci Yasemin Akyıl
ile devam ettik. Alaçatı’daki eğitimlerimiz
süresince, bize destek vermiş olan, Duha
teknesinin sahipleri Sayın Mustafa Şafak
ve Duha Baran’a ve Port Alaçatı – Gena
yatçılığa, teşekkür ediyoruz.
Eğitimlerimiz süresince, zaman içinde teknenin içindeki iş bölümünü belirledik ve
herkes kendi alanında uzmanlaştı. Ocak
ayından beri süregelen sponsorluk arayışlarımız maalesef sonuçsuz kalmıştı.
Yurtiçinden sponsor bulamamıştık fakat
Romanya Yat Kulübü, tekne, havaalanı
– marina transfer ve otel konusunda bize
destek verdi. Yasemin Akyıl’ın önerisi üzerine, Türkiye Yelken Federasyonu ile iletişime
geçtik ve ISAF’ ın yıllık yarış listesinde de
bulunan bu uluslararası yarışa, federasyonun bize sunmuş olduğu gri pasaport (hizmet pasaportu) ile gittik.
Bulgaristan Golden Sans
gazeteedak 25
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
19 Mayıs’ta başlayacak yarışlar için, üç
gün önceden Bükreş’e giden ekibimizden
6 kişi; Nuran, Ayşegül, Güzin, Figen, Esin
ve Skipperimiz Yasemin Akyıl, yarışta kullanacağımız teknemiz, “Black Sea Star”ı
teslim alarak, teknemizin ve ekibin ihtiyaçlarını tamamladı. Ve regatta’dan önceki son antrenmanımızı yarış ekibimizin
geri kalan üyeleri; Beril, Melis ve Yasemin
Mütevellioğlu’nun da Bükreş’e gelmesi ile
Romanya’da yaptık.
Yarışlardan bir gün önce Romanya Yat
kulübünün sevimli ve çalışkan üyesi Cristian (soyad) tarafından Bükreş’teki otelimizden alınarak 5 saatlik bir yolculukla
Karadeniz’e kıyısı olan bir liman ve sayfiye
kenti Mangalia’ ya transferimiz gerçekleşti. Cristian’ın daha sonraki günlerde tüm
yarışlar boyunca her yerde görev aldığını
gördük. Bıkmadan, sabırla tüm ekiplerden yardımını esirgemedi... Bizleri de hiç
yalnız bırakmayarak ve her sorunumuzu çözmeye çalışarak kendimizi evimizde
gibi hissettirdi... Mangalia, Romanya’nın
Karadeniz’e kıyısı olan liman ve sayfiye
şehri. Köstence’ye yakın. Mangalia ve çevresindeki Nort Eforie, Neptün termal kaynakları ile ünlü ve Avrupalı turistlerin sıklıkla ziyaret ettikleri sayfiye şehirler...
10:00 da verilen start ile 12 knot kuzeyli rüzgarlar eşliğinde yarışlara başladık.
İkinci yarış da rüzgârın hızını kesmesi ve
üçüncü yarış da rüzgârın hızının 6–7 knotlara kadar düşmesi ile saat 18.00’e kadar
yarış sürdü... Teknemizin yapı itibariyle
ağır oturaklı bir tekne olması, balonumuzun olmaması, ilave olarak kalabalık ekip
olmamız nedeniyle havanın düşmesi, hızımızı oldukça düşürüyordu. Diğer günlerde
rüzgârın biraz daha kuvvetli olmasına dua
ederek günümüzü tamamladık. Günün
sonunda yarışı kendi grubumuzda beşinci
olarak tamamladık.
İlk günün telaşı ile Türk ekibi ile yeterince ilgilenemediğini söyleyen Romanya Yat Kulübü Başkanı Bogdan Alexandrescu bizleri yemeğe davet ettiğini iletti. Yorucu bir
günün ardından gelen bu teklifi sevinçle
kabul ettik. Alexandrescu yemek organizasyonunu Mangalia Marina’ya 20 dakika
mesafede şirin mi şirin bir sayfiye kasabası olan Neptün’de tipik bir balık restoranı
olan Popasul Pescarilor’da yapmış. Burada leziz ve çeşitli Karadeniz balıklarından
yeme, ayrıca yöresel içkilerinden ve ev yapımı şaraplarından da tatma fırsatı bulduk. Hakemler ve sponsor olan firma yetkililerinin katıldığı bu yemeğe yarışçılardan
sadece bizim ekibin katıldığını öğrenince
daha da onore olduk. Bu güzel yemeğin
ekip arkadaşımız Ayşegül’ün de yaş gününe denk gelmesi ayrıca bizleri mutlu etti.
Yarışlarda ikinci gün genelde Pupa seyri ile gidiyoruz ve çoğunlukla “ayıbacağı” yapıyoruz. Ancak o kadar çok bu seyri yaptık
ki en sonunda bu ismi değiştirmeye karar verdi! Artık bu seyrin
adı oy birliği ile “Peri Kanadı” olarak değiştirilmiştir. Tüm yelken camiasına duyurulur
Yarışların üçüncü günü, Bulgaristan Golden Sands’de güneyli
rüzgârlar eşliğinde, orsa seyrinde yarışa ön sıralarda başladık.
Yelkenli teknenin rüzgârın geliş yönüne göre rüzgâra karşı gitme
çabasına orsa seyri denir. Dünyadaki hiçbir yelkenli rüzgâra karşı direkt seyredemez. Yelkenlerde basınç oluşamadığı için yelken
yapraklama yapar yani yelken bir sancak, bir iskele tarafa bayrağın dalgalanması gibi salınım hareketi yapar.
Vardiyalarda herkes 2’şer saat dinleniyor
ama Skipper’ımız Yasemin maratonda…
Gelen sağanakları kaçırmamak için dümeni biran olsun bırakmıyor. Az havada
insan yorulmazmış gibi geliyor ancak bu
vardiya programının faydasını gece saat
12.00’de Golden Sands limanına girerken
gördük. Vardiyaya yeni gelmiş olan Beril’in
sayesinde Golden Sands Marina’ya girişte
yer alan ışıksız kayalığı son anda gördük.
Gece seyirlerinde vardiyanın önemini bir
kez daha yaşamış olduk böylece. Yorgun
gözler bir anda yanılabiliyor. Mangalia’dan
ayrılırken Golden Sands limanında giriş
ışıklarının olmadığı ancak yarış komitesinin
çakarlı işaret botunun girişi göstereceği
söylenmişti bize. Buna rağmen Marmaris
gibi bir sayfiye şehri olan Golden Sands’in
bol ışıkları çakarı görmemizi epey bir engelledi. O anda Chartplotter’ın kartını
Joe’dan ne yapıp edip aldığımıza bir kez
daha sevindik. Saat 01.00 gibi tüm işlemlerimizi bitirip Marina’daki Pirates Bar’da
bir şeyler atıştırıp hemen dinlenmeye çekildik.
21 Mayıs 2011 yarışların 3.günü
20 Mayıs 2011 yarışların 2.günü
18 Mayıs sabahı Romanya Yat Kulübü tarafından yarış boyunca bize ücretsiz verilen teknemiz, Black Sea Star’ı teslim aldık.
2010 model bir Bavaria 38 olan teknemizin birkaç eksiğini de
tamamladıktan sonra hemen Mangalia körfezinde antrenmana çıktık. 3 saat kadar dalgalı ve 12 knot esen rüzgârda antrenman yaptıktan sonra marinaya geri döndük.
Döndükten sonra teknede chartplotter’i
yani harita kartının olmadığını fark ettik.
Ponton* komşumuz, aynı zamanda bizim
teknenin de sahibi olan,...Sailing school’un
yelken eğitmeni Joe, bize yardımcı olarak kendi teknesinin sd kartını verdi, biz
de ona harita kartını yarış bitişi sağ salim
kendisine ulaştıracağımız konusunda söz
verdik. Akşam 19.00 da yapılan Skipper’s
meetingden sonra Romanya Yat Kulübünün ev sahipliğinde Mangalia Maritime
Yacht Club’da açılış partisi gerçekleşti...
19 Mayıs 2011 Yarışların ilk günü
Mangalia körfezinde her biri 1,2 millik sosis
rota ile 3 adet inshore yarış yapıldı. Saat
2. gün Offshore yarışı… Yarışarak Romanya Mangalia’dan Bulgaristan Golden
Sands’e gideceğiz. 55 mm’lik mesafeyi
mevcut hava durumu ile 10 saat de alırız
diye düşünüyoruz. Ancak hava tahminleri
hiç de iç açıcı değil. Daha önce 9:00 olarak
belirlenen start havasızlıkdan 10.00’a ertelendi. Kuzeyden yani pupadan alacağımız
rüzgârla gece yarısından sonra Golden
Sands limanına giriş yapacağımızı tahmin
ediyoruz. Skipper’ımız Yasemin Akyıl’ın
stratejileri ile IRC 1 sınıfının bile önünde
başarılı bir start aldık. Ekipteki herkes pür
dikkat kulağı Yasemin’in komutlarında
ama nafile hava 6–7 knot ve tekne çok
ağır ama yine de her saniyeyi her sağanağı değerlendiriyoruz. Tekne kalabalık hava
düşük olunca skipper’ımız Yasemin hemen
bir vardiya programı öneriyor. Kendi aramızda 3 gruba bölünerek işi olmayanları
aşağıda dinlendireceğiz.
Yorucu bir Offshore gününün ardından
gözlerimizi Bulgaristan Golden Sands’de
açtık. Gerçekten ismine yaraşır güzellikte
plajları olan şehrin sezonu çoktan açılmış.
Dümdüz mavi bir deniz, pırıl pırıl plajları ile
sanki Karadeniz’de değil de, Akdeniz’de
bir sahil şehrindeymişiz hissi veriyor... Bugün yarışarak Varna’ya gideceğiz. Altın
kum – Varna arası 10 deniz mili olan Coastal Race’e (kıyı yarısı) hafif bir havada başladık. Yarış esnasında ise rüzgâr 0 knot ile
10 knot arasında değişiklik gösterdi. Güneyli rüzgârlar eşliğinde, orsa seyrinde yarışa ön sıralarda başladık. Bugünkü yarışa klasmanımızda birinci olarak başladık.
Yarış esnasında, rüzgârın hafif olması sebebiyle daha gerilere düştüğümüz, hatta
zaman zaman rüzgârsız alanlarda, rakiplerimizle birlikte duraksadığımız bile oldu.
Saat 17.00’ye doğru finish hattına yaklaştık ve saat 17.00’de finish verdik. Bir gün
önceki 55 deniz mili uzunluğundaki offshore yarışında 15 saat yarışmamıza rağ-
26 gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
men, ekip üyeleri bugün de hiç konsantrasyon kaybetmeden yarışa devam ettiler.
Rüzgârın az olması sebebiyle, yarışı terk
eden ekipler olmasına rağmen, ekibimiz
son dakikaya kadar mücadeleyi elden bırakmadı.
“Tek bayan yelken ekibi olarak ilgi
ve takdir topladık”
Yarış hakkındaki genel düşüncelerimizi
özetlemek gerekirse, bu sene dördüncüsü
gerçekleşen Karadeniz Regatta her sene
bilinirliğinin artması sebebi ile katılımcılarını artırmakta... Karadeniz bize anlatıldığı yüzünü hiç göstermedi bilakis hep sakin
ve munis idi. Sanırım biz perileri korkutmak
istemedi... Tek bayan yelken ekibi olarak
yarış boyunca diğer ekiplerden takdir ve
çok büyük ilgi gördük. Kadın yelken ekipleri olmayan Bulgaristan ve Romanya, kadın
yelken ekibi oluşturmak için çalışmalarını
hızlandırmaya karar verdiler.
Gün sonunda, birinciliği yitirmiştik, çünkü rüzgârsızlık sebebiyle, bugün sadece 2 tekne yarışı bitirebilmişti. Saat
17.00’de, limanın içinde yer alan Varna marinaya yanaştık ve organizasyonun Bulgaristan ayağını sürdüren ekip
tarafından büyük ilgiyle karşılandık. LZ Yachting ve Romanya Yat Kulübünün hazırlamış olduğu Regatta Partisine katılıp, yorgunluğumuzu unutup, geç saatlere kadar
eğlendik.
*Ponton: Türkiye’de pek tanınmayan ama Amerika’da
günlük hayatın bir parçası olarak kullanılan Ponton Tekneler, Hafta sonu kıyı kıyı gezintilere çıkmak, balık tutmak veya bağlandığı yerde konuk ağırlamak için ideal...
Bir evin salonundaki bütün konforu deniz üzerinde yaşatıyor.
22 Mayıs 2011 yarışların 4.günü
Sabah saatlerindeki rüzgarsızlıktan dolayı, sabah 11’deki start 12’ye tehir edildi. Her ne kadar son günün ilk yarışında
yaklaşık 10 knot hava olmasına rağmen,
starttan kısa bir süre sonra hava oldukça
düştü ve yine rakiplerimize göre ağır bir
tekneye sahip olduğumuz için bu yarışı altıncı olarak bitirdik. Rüzgârın az olmasına
rağmen ekip üyeleri bu gün de son ana
kadar konsantrasyonlarını hiç kaybetmeden yarıştılar.
Ve BMW Black Sea International Regatta
sonunda, IRC 2 sınıfında 11’de 5. olarak,
genel klasmanda ise 30 tekne arasında
15. olarak yarışı bitirdik.
“Bizim için ilk ve en öncelikli hedef, uluslararası sularda da ülkemizi, şehrimizi temsil etmekti. Bu anlamda sadece hedefimizeulaşmakla kalmadık, aynı zamanda da güzel de bir derece iledöndük. Ekip olarak çok güzel, keyifli, bol kahkahalı ve de uzun
bir eğitim ve yarış süreci geçirdik ve şimdi geldiğimiz noktadan
mutlu ve gururluyuz.”
Yeni Perilere Kapımız açık
Önümüzdeki dönemde, aramızda katılan
yeni perilerin eğitimlerinin hem arkadaşımız, hem skipperimiz Yasemin Akyıl’ın Sığacık – Seferihisar’da kurmuş olduğu Eos
Sailing’de yapılması planlanmaktadır. Peri
Reis olarak, öncelikle nazik daveti ile bize
bu kapıyı açan Romanya Yat Kulübü başkanı Bogdan Alexsandrescu’ya, bizi adeta evimizde hissettiren,
Marin Cristian Ionut’a, LZ
Yaching’e, Piri Reis Denizcilik Derneğine ve tabiî ki
skipper perimiz Yasemin
Akyıl’a sonsuz teşekkürü
borç biliriz.
Melis Cansever
Kimdir?
Ödül töreninde ise dereceye giren ekiplerin yanında,
sahneye özel olarak davet edilip, ufak bir ödülle onurlandırıldık. Ve yarışa katılan tek Türk ekip, aynı zamanda
tek kadın ekibi olarak, tüm katılımcılar tarafından takdir
kazandık.
windsurf,snowboard sporlarıyla ilgileniyor.
Bateri çalmaktan ve sinemaya gitmekten
keyif alıyor. Kendini geliştireceği sektör
olarak gördüğü bilgisayar alanında çalıştığı birime nitelikleri ölçüsünde faydalı bir
çalışan olma hedefi var.
01.05.1985 yılında İzmir’de
doğdu. İzmir Ekonomi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliğini bitirdikten sonra
Ege Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü İktisadi Birimler anabilimdalında Para-Banka
üzerine yüksek lisans yaptı. Profesyonel
olarak 2 senedir bu sporla ilgileniyor. Gelecekteki hedefi bir tekne sahibi olup ve yeni
periler yetiştirmek. Aynı zamanda tenis,
gazeteedak 27
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
MF ANA MAL ORANI (MF’yi % cinsinden iskonto olarak hesaplamak)
10+3------------------> 3/13=%23
8+2------------------> 2/10=%20
10+1------------------> 1/11=% 9,09
Eczane Rafı
EDAK Kod Ürün Adı
Birim
41737
Kalamos Çab.Yağ.Ozonlu Şampuan
9,60
41735
Kalamos Röfle Ozonlu Şampuan
9,60
41736
Kalamos Yıpran. Ozon Şampuan
9,60
41734
Kalamos Ozon Saç Bakım Kremi
5,33
Elde şekillendirilen, doğal kulak tıkaçları
İletişim ve detaylı bilgi için;
Çağdaş Eczacılar Laboratuvarı
Ürün Danışmanı
Özben Erden: 0.232.488 18 98
EDAK Itriyat ve Dermokozmetik Grupları
Tel: 0.232.488 19 85
0.232.488 19 27
0.232.488 19 29
28 gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Kaliteli Sözler
Aramıza Yeni Katılan Ortaklarımız
Ecz.Ayşegül KARA MELTON
ATLAS ECZANESİ
MANAVGAT
ANTALYA
Ecz. İbrahim AKSOY
AKSOY ECZANESİ
MERKEZ
K.MARAŞ
Ecz.Burcu KARATAŞ
BURCU ECZANESİ
KARAKÖPRÜ
ŞANLIURFA
Ecz.M.Akif ALTIPARMAK
SAYGI ECZANESİ
ÇUKUROVA
ADANA
Ecz. Abdullah OVET
BEYZA ECZANESİ
ŞAHİNBEY
GAZİANTEP
Ecz.Gülten YENER
SENA ECZANESİ
ŞEHİTKAMİL
GAZİANTEP
Ecz.Servet BİLGİHAN
ATA ECZANESİ
BALÇOVA
İZMİR
Ecz.Mehmet GEBEDEN
BORNOVA EYLÜL ECZANESİ
BORNOVA
İZMİR
Ecz.Saniye TEKER
ŞİFA ECZANESİ
ATÇA
AYDIN
Ecz.Yüksel TURAN
YÜKSELEN ECZANE
DİDİM
AYDIN
Kampanya
Samsung Bluetooth Kulaklık
“Yurtta Barış,
Dünyada Barış”
M.Kemal Atatürk
Ayın İpucu
Windows 7 Büyüteç
4.83 TL’den
başlayan
fiyatlarla
+ + (Windows ve artı tuşu) ve
+ - (Windows ve eksi tuşu)
Kategori
Cep Telefonu Aksesuarları
Marka
SAMSUNG
Windows ve artı veya eksi tuşları
Stok Kodu
HM1500
ile Magnifier yani Büyüteç prog-
Ürün Adı
HM1500
ÇİFT TELEFON DESTEĞİ
TİTREŞİMLİ GÜRÜLTÜ VE
YANKI GİDERME
Garanti Süresi 24 Ay
Şık HM1500 Bluetooth Kulaklığınızı, yeni nesil tasarımı ile , kolaylıkla
giysinize tutturun ve rahat kullanımlı kulaklık ve mikronuyla , mobil
iletişimin keyfini çıkarın.
Titreşim
HM1500 ‘e özel titreşim özelliği ile gürültülü ortamlarda ve telefonunuz
sessiz modda iken bile her zaman ulaşılabilir olun
Gelişmiş 2 telefon ile eşleşme Teknolojisi
HM1500 BT kulaklığınız ile , 2 telefonunuz ile aynı anda bağlantı
kurabilirsiniz
Gürültü ve Yankı Giderme
Kristal netliğinde görüşme yapabilmeniz için, Parazit yaratabilecek
gürültü ve yankıları , DSP teknolojisi ile en aza indirgeyin
Otomatik Ses Kontrolü
Otomatik ses kontrol özelliği ile , Arka plandaki gürültü seviyesi
gazeteedak
E D A K E C Z A K O O P. K U R U M H A B E R L E R İ
Fiyat
45,10 TL + KDV
KDV Dahil
53,22 TL
ramı açılır ve tüm masaüstünde
yakınlaştırmak için dikdörtgen
bir büyüteç ortaya çıkar. Büyüteci
fare veya klavye ile takip edecek
şekilde özelleştirebilirsiniz. Unutmayın ki bu özellik sadece Aero
masaüstü etkinleştirilirse çalışır.
arttığı zaman HM1500 görüşme sırasında ses seviyesini arttıracak ve
parazitli sesi en az seviyeye getirecektir
Pil Seviye Göstergesi
Mavi ışık %80-%100
Mor Işık %20- %80
Kırmızı ışık %0 - %20
Teknik Özellikler
En yeni Bluetooth teknolojisi: Bluetooth Ver 2.1 + EDR
Gürültü azaltıcı <(>&<)> yankı önleyici
6 saatlik konuşma süresi ve ~250 saat bekleme süresi
Elbisenize tutturabileceğiniz askı tipi dizayn
Manuel açma kapama düğmesi
18,1 gr
Satış Garanti Süresi (ay) : 24
Edak Ecza Koop. adına Sahibi:
Ecz. Emre BACANAK
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:
Ecz. Ayşem Jale KIHTIR
Genel Yayın Koodinatörü ve Editör:
Ayşe Yeşim ERDEMİR
Yönetim Yeri ve İletişim:
EDAK Ecza Koop.
Karacaoğlan Mah. 6173 Sokak
No:4 Işıkkent - İzmir
Tel : 0 232 488 19 19
Faks: 0 232 472 15 75
[email protected]
http://www.edak.org.tr
Sektörel Gazete • Bölgesel Süreli Yayın • Aylık Yayınlanır
Tüm kooperatiflere, kooperatif üyelerine, Ecz. odalarına,
Ecz. Fakültelerine, konu ile ilgili tüm kurum ve kuruluşlara
ücretsiz gönderilir. (KAYNAK GÖSTERİLEREK ALINTI YAPILABİLİR)
Uygulama ve Baskı: METRO MATBAACILIK
Fatih Caddesi No:105/123 35090 Çamdibi / İzmir
Tel: 0.232.459 61 05
Baskı Tarihi : 00 Ağustos 2011

Benzer belgeler