2012 - Mülkiyeliler Birliği

Transkript

2012 - Mülkiyeliler Birliği
Mülkiye Marşı
Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz,
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
Gül ki sen, neş'enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz.
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
Bir güneştin bir zamanlar, aya kadar kaldındı dün,
Dün bir ay'dın, sislenen boşlukta yıldızsın bu gün;
Benzin uçmuş bak, ne rüya'dır, bu akşam gördügün?
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
Beklesin Türkoğlu'nun azminde kuvvet bulmayan,
Sel durur, yangın söner elbette bir gün Ey Vatan
Süslenir, oynar yarın, dün ağlayıp matem tutan
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
Güfte: Cemal Edhem (Mülkiye öğrencisi 1919)
Beste: Musâ Süreyya
(İstanbul Yüksek Muallim Mektebi Mûsiki Muallimi)
İşbu Kazgan dahilde, hariçte ve Kıbrıs'ta senede bir çıkan, yalan haber yapıp onu yayan, her sene
çamura batan, senede 1000 adet satan, am a yalnızca Orta Kantin'de satan, hocasını öğrencisini
meraktan çatlatan, birazcık vergiden çalıp hasılatla yem eğe çıkan; espritüel, spiritüel, ritüel, aktüel,
entel ve dantel ineklerin mecmuasıdır. Sigara ve çay ile tüketilmesini şiddetle tavsiye ederiz.
İmtiyaz Sahibi: Tüllab-ı Mülkiye
İmtiyazlı Şahıs: İnek Şaban
Reyiz: Kadir Çoban (Editör)
Aylak M adam : Büşra Öztürk (Editör)
Burcucum çok güzel çizmişsin: Burcu işler
Paint Terk: M ert Karakuzu
Prenses_92: Ezgi İlhan
Pam uk Şeker: Nurtaç Şengül
Oturan Boğa: Cem Algümüş
Em ektar Kazganci: Ferhat Dağ
Yüxexes: Elçin Tüzel
Çeko Balım: M erve Çolak
Vanlı İm am : Ozan Işık
Şirin Baba: Doruk Işıkçı
Ezgiyeni: Ezgi Arıkan
Fotoşok: İrem Savran, Tuğba Karakaya
İdris Naim Şahin Sorumlusu: M erve Yıldız
Figüran: Fatih Yılmaz
Suskunlar: Fatih ve Mustafa
Online Üyeler: Sabo ve Gizem
1
‘Yokhuyınba cok kitap okttbuğum. aratığım. clıeck inlerini saniye saniye takip ettiğim.
Şabanım. mektebimin ğülü. 'Koca bir y ıl boyuncu burnumba tüttün. k,ı\’uşma tınımızı
büşletim bnrbunC beklcbiıh teııi. x’apur bekler ğibi. ün bekler ğibi. bcklctim teni mektebimin nefesi.
.
'V c nihayet ğelbi (-¡itti Vuslatımız.
Şabanım belki be’ bu Vuslat soıı Vuslatımız.''Mayalar 21 .Ar,ılık 2012 be bünyaııtn sonunun
ğclcceğini ' söylemiş. Vakt~ı zamanmta. Cernteki teney be aynı tarihte sonuçlanıyor, korkuyorum iki
ğöziım seni son ğörüşüm olacak biye.
.Aynı yola bas koybuğum. ' ,\ecen sene bebiybim Celalimiz Çölem iz ğibecek biye, amma bir yanım
Cclo gitmez. Qöle bizi bırakmaz biyorbıı. . Ark/ismban bir t,ıs su bile bökemeben. ğ itti Cehil im. ‘ bu
sene bııa onsuz bir eksikli "Celal ¿¡itti te y e r i bos mu kalbı?
tetiğİrii tüyüyorum Şaban ım. ‘ benim
ğönlüm dankız ban yanaybı lâkin ‘Yalcın 'Karatepe ğelbi zar zor bastınıza bekan biye. Z a r ‘d v
biiforum cünkii bizim mektepten olan 'YO'Kümün başk/tnı atamatı bir türlü 'Yalçını. Onun ba kalbi 1
•,
.
Şarıkızban yanaybı zaar.
iWcktebihi santiyesiz kalacak biye cok korkuyorum ğözümün nuru.' "Umarım 'Yalcın, az ba olsa
'
•
ciğerimin köşesine. Celalime beiıziyorbur
Mcktcbimben tek ğibeı) Celal beğil Şabanım: Onuz Ö zsoy ba koriborlaramzı boş bıraktı
biyecektim ki bir ğün sınıfa ğtrbim be-ne ğöreyiml Özsoy Onur sınıfta. 'Kentime beğil. ğitmeşini
'
fırsat bilip üstten tersini alan banacıklara üzülüyorum.
‘ Karbeşim. rektörlükten sömestrbe haber ,\elbi mektebimize v’c O T bŞ nin isi büstü. O ti'ışcn i ile
beraber biz b,malar ba t üş tük Şabaıiım. ' Derslerimizi seçemebik. mazeretlere zor yetiştik 'Etkind')
çalışan ¿iğrenci işlerimiz senbelebi. işlerini aksattı, tüllabı bilmebiği biyarlara. 'Iaııboğanlara
ıfivılcnbjrbi. 'Tez vakitte .A .‘ Ü ten bağımsızlığımızı il,uı etsek be. rahata ersek.
Çüzct karbeşim. bu y ıl maliye bölümünün büyük çoğunluğu fermanlarına teşrif e t inçti. ' Oiğcr
böliimlerbe Öğrenciler Ve' hocalar yüksek hıtılım ğösterirken. toplam nüfusu 2001ı bulan maliye
bölümünbc ise 3 0 kişi bışıiıba herkes maale s e f hocalarının izinben ğ itti Ve kenbi fermanlarına ğclme
v
, .
•
zahmetinbe bnluıımacı.
, Çatımızın altınba ğiızel şeyler be oluyor ,ıb~ı hayatım. .Ayhan ‘Yalçmkaya \’Cf Onur
' ' Karalı,moğfılları pröfluk mertebesine eriştirler. -Hele Onur 'K ın a öyle bir yaramış ki prof lıık.
bersinbe'n tfcçcn ğcçcııe. Çözlerim boluyor Şabanım bıı mesut haberleri albıkça.
‘ Oamı akan abbesthanelerimize peçete koytular. bu araba. .A rtık ıslanan kaçlarımızı silebileceğiz
cok şükür. ‘ 0>ir be. eskiben mesai saatlerinbc acık ohın kütüphanemiz artık stna\’ bönemleriııte 1/2*1
açık. M aşallah maşallah. 'Kara kışta o tuit ar iyi ı\elbi ki Şaban mı. o soğuklarba I lira boğ,ılğ,ıza
para öbemebim kütüphanemiz sayesinbe. 'Pisiçiğe şarıltını uyubum. kıllı .A li Çankaya ba kâh •liante
¿Mumcu ta.
Canım karbeşim. sckıtns yen i b,alacıkların eline ğeçti. 'bu banalar ba filmler-yetmezmiş ğibi bir be
mecmua çıkarbılar. çıkarmasınlar temiyorum ama hobi olarak çıkarsınlar. ¿Mecmua çıktırmak
önemlitir. Özen ister. ' pahası eriklerin çiçek açtığını ğörüp. kuşlartu öttüğünü t uy unca bayanamatılar
v’c ,irkti bahçete Ştitr, ' W arş serisini ğösterime suntular... . Ancak bilirsin lanetli oltııklanntan ğcne
ğokler bulutlantı. ğörcccğimiz ğiineşli ğiinlerten te-ottuk. 'En iyisi ben S\[îıy t he f&rce be w’ith y o îı,
.V.
_
tiyerek mektebimten haVabislcri sonlantırayım.
2 3 'Ekim ■2011 ğiiiıîh tüm ülke 1.2 büyüklüğiinbcki ‘ Van bepremiyle yasa boğultiı.
'b ir kac kişinin cebine fazhltaıı 2 kıırtış ğirtiği için bir çok insan ■yaşamını kaybetti.
.
'\
'■
'
'Kış ktipıtaykçn-insanlar açıkta kalbı. (
.
■ Zamlar üst ü s te le tiy o r Şabanım burbitramıyoruz. ‘ Ooğalğazın pahalılığınban bırak ısınmayı, eVte .
■ yemek yapmayıi korkuyoruz. 'Tüm öğünlerimiz Şııllıi .Abibcn çay-poğaçayla ğc.çiyor.
Çözümün nuru: beklet [ilerimiz .Atılacağına çocuklar içsin biye büşünbükleri şiltleri okullara
bağittınmşlar. 'I abi bozuk süt içen çocuklar bir bir hastanenin yolunu tutmuş,
inek y e r li olmayınca, sütü be iyi olmuyor kC ‘ bizim ııc aşırı bozumuz zarar \'erirbi.
v'
ı
ne hassas miteleri ürkütürbiık.
t
- '
‘ bir mektubun baha sonuna.ğelbik Şaban un. / Oünyanm- sonu ğelmez. sağ kalırsak seneye ğörüşürüz
iki .ğözuın. Şoraıthıra selam söyle,
.
' Oua-'Qi ¿Muazzama
iç kantinde kumarın dibine vurmayı, yumurta
yerine tvveet atıp, yumurtayı siyasetçi
kafasında değil öğrenci tavasında kırmayı ve
bu yolla daha da zeki olmayı, bir kısım şiddet
olaylarına maruz kalmayı, bunların cem-i
cümlesinden ibret almayı, bazı Ankara ayazıyla
Geçen bir arkadaş anlattı çok hoşuma gitti! Laz yüzümüzden, bazı biber gazıyla gözümüzden
fıkrası ani.. Lan yine mi metinleri karıştırdınız? solmayı, yeri gelip okşanmayı, yeri gelip
coplanmayı ve de en nihayetinde sağ salim bir
bayram
sabahında
daha
huzurunda
toplanmayı nasip ettin! Şükürler olsun Ya
Rabbi! Daha nicelerine kavuşmayı nasip eyle
Ya Rabbi!
Ya Rabbü'l Alemin! Çok şükür enflasyon
düşüyor, ihracatımızda artış var, işsizlik günden
güne azalıyor, krizler teğet teğet geçiyor da bu
garip gureba hatta fukara öğrencilerin cepleri
neden daha da boşalıyor? Önceden ayın
sonunu getiremezdik şimdi ortasını bile
göremez olduk. Allah'tan sınav zamanı
kütüphane 24 saat açık kalıyor da elektrik, su,
parasından yırtıyoruz Ya Rabbi!
İlahi Ya Rabbi! İlahi Ya Rabbi! Anamızın
babamızın gönderdiği bu paralar nereye
gidiyor, anlamıyoruz. Eve yatmadan yatmaya
gidiyoruz, toplu taşıma kullanmıyoruz, elektriği
de doğalgazı da kaçak kullanıyoruz. Bir
sigaramız, azıcık içkimiz, e biraz da kumarımız,
uyuşturucu, kadın-kız ve erkek, bar, pavyon,
diskomuz var. (Biz neymişiz ya!..) Eh, Bu kadar
müptelalık kadı kızında da olur. Ya Rabbi sen
bu mezuniyeti kucaklamaya hazır bu kullarına
çarşaf çarşaf diplomayı, diplomalı işsiz değil,
yüksek memuriyetlerden güzel güzel kadrolar
kapmayı, Esra Erol'a katılmadan izdivaç
yapmayı, Doğuş'un saksısından kaçmayı, gani
Tövbe estağfurullah!
gani para kazanıp saçmayı nasip eyle Ya
Rabbi!
Ya Rabbü'l Alemin! Biz kırk yıllık Mülkiyelilere Ya Aliyyü'l Azim! Cübbeli kulun hapse girdi de
ve öğrenci işlerinin tabiriyle mezuniyet cübbesi bana kaldı. Adnan Oktar kulunu da tez
aşamasına gelmiş potansiyel işsizler ile zamanda peşinden gönder de programdaki
mektepte birkaç güzel yılını doldurmakta olan "kedi canlılar" bana kalsınlar. (İnşallah
danacıklara, 153. yılımızda yeni dekan bulmayı Maşallah hocam..) Beni seviy misiniz?
ve de yeni kavramını yadırgamayı, karda kışta (Dekan'a) Hocam siz beni seviyor musunuz?
mektebin damından düşen katrelere maruz Hadi ya nereden bileceğim beni sevdiğini?
kalmayı amma kağıt havlularla daha temiz Hadi bir takla at da görelim!
olmayı, gah arka bahçede film izleyip gah Ya Rabbi! Celal'im iktidara geldiğinde mini mini
kütüphanede hülyalara dalmayı, 4 Aralık'ta bir birler daha doğmamıştı, Nuri Yeşilyurt kulun
elitizm sonunda şaraptan uzak durmayı ancak kısa pantolonluydu, Onur kulunun bıyıkları
Seyrinde nev bahar ki semada buy-u erguvan
Geldi bayramü-l İnek, geçti fasl-ü zemestan
İmdu sözde İmam ve güruh-u bi-kar-ı kazgan
Erişti dem-i dua-ı Bakar, sükud eyleyin
heman!
3
daha yeni teriemişti. O yıllarda Tayyip kulun
milli görüş gömleğini daha çıkarmamıştı.
Sovyetler taze dağılmış, Erel'in gözyaşları
votkaya karışmıştı. O günden bugüne dekanlık
görevini sürdürüp, Mülkiye'yi YÖK baskısından,
hükümetlerden,
çakma
siyasallardan,
İİBF'lerden ve neo-liberal politikalardan
korumuş, tüm enerjisini ve hayatını Mülkiye'ye
adamış Celal kulun, bu yıl bayrağı devredecek
bir adam aradı taradı da sonunda bayrak kala
kala Yalçın kuluna kaldı.
Şimdi sen gittin ya Celal'im herkes sana
benziyor. Hatta dün gece hiç tanımadığım bir
profesöre, sırf sana benziyor diye usulca
sokulup "Merhaba, sayın dekanım" dedim.
Neyse çok duygulandım. Böyle şeyleri de hiç
beceremem. Şimdi edebiyat topluluğundan iki
arkadaşımızın Celo'muz için hazırladığı şiir
dinletisini dinleyeceğiz.
ŞİİR
Bir inek ağlıyor
Gözleri yaşlı
Yalnız bir dekandı o
TED'i seçti.
Ağla İnek ağla
Ben de ağlayayım
Bu fakülteden sana
Arsa bağlayayım .
İnek çocuktur yaşam az Celo'suz
Karanlıkta kılavuzsuz, lam basız
Artık şantiye değildir m ektep
Malikane yazılm az taşında
Tepesinde tarçın olunca
Bu m ektep daim gitm ez ileri
İlk sırayı artistler dolunca
Paslı kalm ış Aziz Köklü'nün cevheri
Tutun kızlar tutun birleşsin eller
Çalın kızlar çalın kırılsın teller,
Dönün kızlar dönün kıvrılsın beller,
Uzun siyah saçlar, tel tel dökülsün.
Ya Rabbi 18 yıllık iktidardan sonra boş kalan
dekanlık koltuğu bir türlü dolamadı. Yaşanan
bu fetret devrinde, atanamayan öğretmen
psikolojisine giren Karatepe kulun YÖK
başkanının "yumurta atmayın, tvveet atın"
önerisine uyup kendini tvvitter'a vurdu. Sen
onu trending topic eyle Ya Rabbi!
4
Daha düne kadar Çağrı Erhan'ı savaş
tamtamları çalmakla suçlayan Karatepe kulun,
savaş karşıtı pankartları görüntü kirliliği diye
indirtir olmuş. O pankartlar görüntü kirliliğiyse,
şu heykeller nedir Ya Rabbi! Tövbe
estağfurullah, kimini görünce hacetimiz
geliyor, kimi de bir kısım tüllabı tahrik ediyor.
Heykel değil bunlar ucube ucube!
Ha, bir de "benim Celal'den neyim eksik"
diyen bu Yalçın kulun kantini akvaryuma
taşıyacakmış. Neymiş efendim, hocalar
odasında gürültüden rahatsız oluyorlarmış, ilim
irfan üretemiyorlarmış. Ya Rabbi sen Yalçın
kuluna akvaryumda bir teneffüs geçirmeyi
nasip et de Henry Ford'un bu mektebe
vurduğu damgadan o da nasiplensinL.Gelelim
Aziz Köklü 'ye. Zaten 365 gün de bir kez
kullanılıyor. Onda da kalabalıktan, izdihamdan
çük...Cücük kadar kalıyor. Arkadakiler de
terlemekten İsmail Türüt'e dönüyor. Sen
burayı eski müreffeh günlerine geri döndür Ya
Rabbi!
Ya Rabbi! Sevgili rektörümüz Fatih projesine
özenip, projektörleri bozuk mektebimize
tablet
dağıtmaya
kalkmış.
Maliyetini
röfle ve Sözcü Gazetesi masraflarını karşılamış.
Ama nedense bu topluluk okulda destek
bulamamış, Gölbaşı ile sınırlı kalmış.
karşılamak için de Şubat'ta 3 ders sınavına
giren öğrencilerden harç alıp mezun olunca da
geri vermemiş. Sen bu Cemal kuluna bol bol
ödenek ver de cebimizden elini çeksin Ya
Rabbi!
Sevilay Hocam başkanlık size çok yakıştı,
hayırlı olsun. Ama önce eski Mülkiyeliler Birliği
Başkanı'na değinmezsek hak geçer. Getir
oğlum son iki yılın bütün faaliyet dökümünü!
(Rapora bakar, rapor tek sayfadan ibarettir, ’bu
kadar mı oğlum, biraz daha bak bakalım' der.)
Burslar kesilmiş, eh, dönem dönem olur böyle
şeyler, Avrupa'da kriz var ne de olsa. İstihdam
Yönlendirme Merkezi kapatılmış. MÜFOT'a bin
TL, SBF Tiyatro Topluluğu'na ise tamı tamına 2
bin TL vereceğiz denilmiş, verilmemiş.(-Sesi
kısarak- Tiyatroya verilen öneme bakar
mısınız! Tamı tamına iki bin TL!) Zaten
özelleştirin gitsin kardeşim değil mi ama? Bir
de MGK diye bir şey kurulmuş. La otuz iki yıl
önce kurulmadı mıydı bu? (Birisi kulağına
fısıldar) Haa, Mülkiye Gençlik Kulübü'ymüş
( -O sırada biri fiş rulosunu getirir- İmam sorar:
'Nedir bu?' Cevap: Topluluklara harcamalarınızı
faturalandırıp
getirin,
biz
ödeyeceğiz
demişlerdi. Bu da toplulukların MB'ye kestiği
fatura. Buyurun hocam faturanız.)
Ya Rabbi, gülüşüyle içimizi gıcıklayan İii Melih
Gökçek kulunun yaptığı fışkiyeler ve üst
geçitler medeniyeti getirmeye yetmiyormuş
gibi Ankara'yı saat kulesi cennetine
çevirecekmiş. Bu saatlerin içinden kuş yerine
seğmenler, köçekler çıkacakmış. Sen onun
aklına saatin içinden mini mini Melihler
çıkarma fikrini getirme Ya Rabbi! Üstelik bu
kulun Van kedisini Ankara kedisine çevirdiği
gibi London-Eye'ı da "Kedi Gözü"ne
çevirecekmiş. Sen ona Eye of the Tiger'i Eye
of the Seğmen yaptırma Ya Rabbi! Mübarek
gitti, Binali gitti, Kaddafi gitti, Zapatero,
Neyse zaten farkları yok bunların da. Bak
buraya iyi para verilmiş, işte gençliğe
verdiğimiz bol sıfırlı önemi görüyorsunuz değil
mi? Bu topluluğun faaliyetlerine bakalım.
Gölbaşı'ndaki körpe buzağıları lise terk
bilgileriyle uyuşturup; fön, Atatürk dövmesi,
Berlusconi, Papandreu gitti, hatta bununla aynı
zamanda göreve başlayan ve inşaat
konusunda tek rakibi olan Celo bile gitti. Sen i.
Melih Gökçek kulunun da gitmesini nasip eyle
Ya Rabbi!
-Darbeciler, yıllar sonra nihayet yargılanır oldu.
5
KCK, Hopa, Yumurta diyerek arkadaşlarımızı
içeri alıyorlar. Bu da yetmezmiş gibi içeride
onlara imaj yapmaya çalışıyorlar. Söz konusu
Fransa'nın kabul ettiği yasa olunca, düşünce
özgürlüğü havarisi olanlara, biraz da kendi
yaptıklarını düşünmeyi nasip eyle Ya Rabbi.
Saç kesen bu deyyusları da dazlak yap da
oldukları gibi görünsünler!
Ya Rabbi, bazı cahil kulların bu yıl yaşanan Van
Ya Rabbi, bazı gözü dönmüş kulların
zamanında filikanın sağlamlığını denemek için
kum torbası yerine insan kullanmıştı. Şimdi de
bu insafsızlar Erzurum'da işçilerin ölümünü
seyretmekle yetindiler. Senin verdiğin canı 35 kuruştan değersiz gören bu insan
müsveddelerine Sırat Köprüsü'nün kâr
maksimizasyonu ile geçilemeyeceğini göster
Ya Rabbi!
Osman Pambıkoğlu, "seçilirsem 3 güne
Atina'dayım "demişti. Bunu duyan Tayyip
kulun durur mu? Bir gece ansızın 81 Düzce, 82
Humus, 83 Şam diyerek Sümeyye'yi tatile
Depremi'ni hiç utanmadan senin adaletine
bağladılar. Bu etrak-ı bi idrak güruh ahmakça
yorumları yetmezmiş gibi afet bölgesine
yardım niyetiyle taş yolladılar, sen bunların
böbreklerinden taşı eksik eyleme Ya Rabbi!
Ya Rabbi bu ırkçılık teoride durduğu gibi
durmuyor. Kendini bilmez müşrikler taksime
çıkıp "Hepiniz Ermeni'siniz, hepiniz piçsiniz"
diye edepsiz, hayâsız ve fütursuzca
tepişiyorlar. Sen onları düştükleri bu illetten tiz
zamanda kurtar da yaradılanı senden ötürü
sevmeyi öğrensinler.
Yüce Rabbim, sakal bıyık fetişisti çıkan İdris
Naim Şahin kulunu da Marx'la yemeğe çıkar
da satisfaction olsun!
çıkarmayı hayal ediyormuş. Sen Sümeyye'yi
Dubai dururken Şam'a gönderme Ya Rabbi!
Ya Rabbi! Doğru ya da yanlış, yapılan her işe
muhalefet olmaya çalışan ama parti içi
muhalefetten öteye geçemeyen CHP'yi
düştüğü gafletten kurtar. Genç CHP'liler
rahatsızlanmasın da Deniz Baykal tekrar genel
başkan olmasın. Bizim karşımıza da kendine
muhalif muhalefetler çıkar da ömür boyu
muktedir olalım Ya Rabbi!
Ya Rabbi! Futbolumuz şikeyle, ırkçılıkla,
cinsiyetçilikle kirlenmektedir. Temizlesin diye
getirilen adam desen, tencere dibin kara,
seninki benden kara. Sen Demirören'i
federasyonun demirbaşı yapma Ya Rabbi!
Sen onlara gani gani ömür ver de yıllarca kale
olarak gördükleri Metrislerde, Mamaklarda,
Diyarbakırlarda sürünsünler Ya Rabbi!
6
Ya Rabbi, biz geçen yıl Behzat Ç. kulun ve Savcı
Esra evlensin diye ellerimizi açmıştık,
dualarımızı RTÜK de duymuş, onları
evlendirmiş. Bu dua yayınlandıktan sonra
RTÜK kulların bana da hayırlı bir zevce bulsun
da izdivaç edelim, o da olmazsa feryadımı
Mahmut Tuncer duysun bari!
On üç yaşındaki çocuğu istismar edip,
tecavüzden zevk aldığını iddia edebilen, sonra
da namus kisvesi altında kadınları katleden,
dizilerdeki tecavüz sahnelerinden zevke
gelmesi yetmezmiş gibi bir de bununla alay
eden deyyusları cehennemdeki zebanilerin
eline düşür de sopalarını münasip yerlerine...
Neyse sana havale ettik Ya Rabbi!
Ha, bu arada kütüphanede bir sapık dolaşıyor
ve kadınlarımıza fısıldıyormuş, onu da
"Köpeklere Şıkıldayan Adam"ın yanına yolla
Ya Rabbi!
Ya Rabbi, Egemen Bağış kuluna bakanlık
bahşettin ama bu bakanlığın ne iş yaptığını ne
biz anladık ne de kendisi. Sabah namazlarında
Egemen kamet getirsin, Jack Nicholson. Ya
Rabbi!
Ya Rabbi biz sütü seven bir camiayız. Sütü
seveni de severiz. Devlet körpe kuzulara süt
dağıtmış, ne güzel. Ama devletin sütü bozuk
çıkmış. Bülent Arınç kulun vakayı aşırı doza
bağlamış. Sen bizi altın vuruşlardan koru Ya
Rabbi. Gıda zehirlenmesini psikolojik sanan
Sivas Valisi'nin Facebook'unu Redhack
hacklesin de profilinde bol boşluklu Yılmaz
Özdil yazıları paylaşıp ulusalcılık psikolojiktir
desin!
Baskın Oran hocamızın veciz bir sözü vardır.
"Bu okula kütük olarak geldiniz, lata olarak
çıkacaksınız" diye. Ya Rabbi, artık okula kütük
değil moloz gelmeye başladı. ÖSYM hafriyatı
döküp döküp kaçıyor!
Bu birinci sınıflar; danışman hocayı yaşam
koçu sanıp, ilişkilerini danışmışlar, seçmeli
dersleri mecburi zannedip pilates almışlar.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi, ortaokul
bilgileriyle derslerde atar yapıp hocalarına kafa
tutmaya çalışmışlar.
En büyük ikilemleri Arjantin mi Filistin mi olan,
"ayy Filistin tehlikelidir şimdi" deyip Arjantin
Caddesi'ne giden bu kullarını Talat Paşa'dan
dışarı çıkarma Ya Rabbi!
Tüm bunlar yetmezmiş gibi bu çömezler kaç
yıllık Sbf-d-Der'in defterlerini kaybetmişler.
(Aman haa, sonra SBF-ne-der?) Ya Rabbi,
varsa sen de bunların sevap defterlerini
kaybet de, defter nasıl kaybedilir görsünler!
Ya Rabbi, öğrenci işlerinin hazırladığı sınav
takvimi sayesinde tüllap ne bayram kutladı ne
de yılbaşı. Cep telefonlarını bile Tandoğan' a
yönlendiren bu kullarının bilgisayarına virüs
girsin de Farmville'deki çilek tarlaları çürüsün,
ciğerleri çürük çilek kokusuyla dolsun,
rüyalarında pembe mezarlık görsünler. Üstüne
Solitaire'leri silinsin de boşluktan mayın
tarlasına sarsınlar, mayın tarlasında bir adam
sevsinler Ya Rabbi!
Ya Rabbi, kemik yaşı gelişmiş amma beyin
yaşı sabit kalmış kulların arka bahçede "oww,
yoow" diye bağırıp kızlara "öpüşelim mi?" diye
soruyorlarmış. Sen bu kullarını Akasya
Durağı'ndan uzak tut kii okulda "uy Nuri
papacuğumm" diye dolaşmasınlar.
Ya Rabbi! Erasmus denen cenabet programla
yurtdışına giden Ahmet'im, Ayşe'm sınırı
geçtikleri an Face'de, yaşadıkları şehri Prag,
Brüksel yapıyorlarmış. Nasıl oluyorsa caz tarihi
dersini alıp İdare Hukuku'nu geçiyorlarmış.
Türkiye'de damı olmadığı için mekâna
giremeyenler, gavur ellerinde o fetiş parti
senin bu gomünist parti benim tepişiyorlarmış.
Ankara'ya gelince de 'Aaaay çok gri bir şehir,
adeta yalnızlığın başkenti' diyip burun
kıvırıyorlarmış. Sen onları post-erasmus
sendromundan çıkarma da sürüm sürüm
sürünsünler Ya Rabbi!
Ya Rabbi, farkında olmadan Mondros'u
imzalamışız da haberimiz yok! Fakülte parsel
parsel işgal ediliyor. ¡LEF arka bahçeye, Eğitim
akvaryuma,
ODTÜ
botaniğe,
Hukuk
kütüphaneye, sonra hepsi kütüphaneye... Ya
7
Rabbi sen bize tiz zamanda Mülkiye Müdafa-i
Hukuk Cemiyetleri nasip et de bunları
Gölbaşı'na dökelim.
İlahi Ya Rabbi, bu botanikte oturan kulların "biz
de işçinin, emekçinin kardeşiyiz" deyip
mangalda ideoloji bırakmıyor. Amma iş kendi
pisliğini temizlemeye gelince "örgütlü
mücadelede bunun yeri yoktur" diyor. Botaniği
bok götürüyor. Sen bu kullarına kendi çöplerini
toplama mefhumunu bahşet de okulumuzun
emekçileri insan gibi çalışsınlar.
Karatepe kulun "üniversiteler altı yıllık olsun"
diyen öğrenciye "zaten kendiniz altı yıla
çıkarıyorsunuz" diyerek bıyık altından gülmüş,
sen okulu uzatan öğrencilere sabır ve
ailelerine uydurmak için bol bol bahane ver de
onları tiz zamanda işsiz, -pardon- mezun eyle
Ya Rabbi! (Bu sırada Fatih Yılmaz girer, "Okulu
bitiremiyorum sayın dekanım!" der ve elindeki
kitapları yere atar) Ya Rabbi, kendisini
özleyecek olsak da Fatih Yılmaz kuluna altın
varaklı bir diploma nasip eyle.
Ya Rabbi, ne hikmetse bu yıl Onur kulun üç
ders sınavına girenlerin yarısını geçirmiş. Biz
de merak içerisinde sorduk soruşturduk, yoksa
bu adam insafa mı geldi diye düşünürken
öğrendik ki, bir kısım tüllap Onur kulunun
kısacık şortla pinpon oynarken fotoğrafını
çekmiş de adamcağızı tehdit etmiş. Bunların
yaptığına şantaj, böyle aşka montaj denir.
8
Çağrı Erhan kulunun dersleri gamaralardan
izlenir olmuş. Güzelim Ortadoğu dersi BBG
evine dönmüş. Girdiği her seçimde hezimete
uğrayan 06 Çağrı'ya yedi bölgeden de en
yüksek oyu almayı nasip eyle Ya Rabbi!
Ya Rabbi, çok şükür Selin Esen hukuka geçti
de bizi onun şerrinden kurtardın. Amma bu işin
ceremesini Anayasa Hukuku kürsüsü üzerine
zimmetlenen Murat Sevinç kulun çekti. 1200
kişiye ders anlattığı yetmiyormuş gibi, sınav
sonuçlarını da manuel olarak girmek zorunda
kaldı. Ya Rabbi, sen Murat'ımızı Sevinç'imizi bu
duruma düşürenlerin ocağına incir reçeli dök,
isyaaaeeeeennnnnn Ya Rabbi!
Ya Rabbi! Mukaddes mektebin çatısı altında
bir cefakar kulun daha var ki, biz günahkar
kulların ona çok haksızlık ettik. Kimisi "notu kıt"
dedi. Kimi "geçirmez" dedi. Kimi "dekanlıkta
gözü var" dedi. Hatta Ayhan kulun çıktı,
"Kemalist, Beyaz Türk" dedi! O Melek kuluna
Kara Kıta'da başarılar ihsan eyle. Kanlı
elmaslardan uzak, çil çil altınlara gark eyle Ya
Rabbi.
Ya Rabbi, hepimizi özenip bezenip yarattın
amma belli ki Çınar'a özenmemişsin. Saç
yapayım derken göz çıkarıyor. Anladık,arka
bahçede izmaritler kötü görünüyor, bizim
veletler de pek dikkat etmiyorlar hani. Ama
bunun çözümü emekçi kardeşlerimizi izmarit
peşinde
koşturmak
değildir.
(Burada
izleyicilere dönüp "Siz de izmaritleri yere
atmayın, sonra hukukçular onu bitmemiş
zannedip alıp içerken ağızlarını burunlarını
yakıyor. Allah'ını seven beni RT leşin!" der.)
Yumurtaya can veren yüce Rabbim bıyığa da
can vermiş de Ayhan kulunu yaratmış, o da bu
sene prof olmuş. Bu kulun derslerde bir Platon
bir Aristo olabilir ama haşa, bir Alex değil Ya
Rabbi!
Ya Rabbi bazı hocalarımız okuldan çok,
Eskiyeni 'ye, Çınar'a takılıyormuş...(tövbee)
Bunlar, haşmetmaaplarının arzuladığı gibi bir
dindar nesil değil, olsa olsa mundar nesil
yetiştirir!
(İmam burada Neşeli Günler filmindeki Yaşar
Usta karakterine bürünür ve tiradı okumaya
başlar.)
YAŞAR USTA
Onur Özsoy. Bak hocam sana iki çift lafım var.
Makamın var, ünvanın var, her şeyin var.
Binlerce öğrenci giriyor dersine.Yakışır mı sana
öğrenciye gerizekalı demek, güvenliği
çocuğun üstüne salmak? Ama nasıl yakışmaz! Sen değil misin hocaları öğrencisine karşı
dolduran, sigarayı öğrenciye çok gören? Anlamıyor musun beyim, bu çocuklar sigarayı seviyor!
Ama ben boşuna konuşuyorum. Sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum...
Sen büyük prof, Federer'in sol raketi, tuğla gibi kitaplar yazarı. Sen mi büyüksün? Hayır, ben
büyüğüm, ben! Mülkiye'nin ¡mamı! Sen benim yanımda bir hiçsin anlıyor musun, bir hiç.
Gözümde FF kadar bile değerin yok.
Dokunma artık tüllaba! Dokunma iktisada, dokunma mâliyeye, dokunma çekoya. Eğer onlardan
birini bile sınıfta bırakırsan; ben, ömründe bir kez bile raket tutmamış ben, set vermeden teniste
ezerim seni. Ezerim ve dönüp arkama bakmam bile.
Ya Rabbi! bir bölümün var ki Efes'e gidiyoruz diye çocukları kandırıp bira fabrikasına götürmüşler.
Üzerine bir de İMKB gezisi yapıp uzmanlara "A tipi likit fon mu alayım; B tipi slip don mu
takayım" diye soran bu bakkallara donsuz geceler nasip eyle Ya Rabbi!
Günahkâr Erel kulunun düzenlediği Gürcistan gezisine 25 kişi bile toplayamayan Züppeyun
tüllabı hala utanmadan hegemonuz, hegemonuz diye dolaşıyormuş, bunlardan olsa olsa
pokemon olur Ya Rabbi!
Ya Rabbi! Bu Tellaklar aktifiz, aktifiz diye yine İlgaz Gezisi düzenlemişler. Orada kardan kadın
yapamayınca da kendilerini açık büfede tahin-pekmeze vurmuşlar. Hal böyle olunca düz duvar
bunlara az gelmiş, teleferik direklerine tırmanmışlar. Sen hayatı tripod tadında yaşayan bu
kullarını Atakule'den uzak tut da ona da tırmanmaya kalkmasınlar ya Rabbi!
"Tahsildar mıyız, mal mıyız?" sorusunun cevabını bulamayıp yaşadıkları kimlik bunalımıyla her
yıl bukalemun gibi konsept değiştiren kulların bu sene de hippi tarzını seçmişler (sex,drugs
rock'n roll tövbe estağfurullah). İnşallah bu asosyal memolar seneye emo olmaz, Ya Rabbi!
Ya Rabbi! Erdal'ın sol kaburgasından türemiş, sınırsız isteklerine rağmen akılları da kaynakları
kadar kıt olan geyikler, BDDK seminerinde, "hocam sınav test mi?" /'istediğimiz sorudan
başlayabilir miyiz?"," arada sigara içebilir miyiz?" diye sormuşlar. Sen onlara yüksek yüksek
makamlardan torpil eyle ki, bu kıt beyinleriyle istihdam edilsinler.
Ya Rabbi! Amele kulların, gördüğü sosyal dersleri yanlış anlayıp envai çeşit topluluk kurmuş
ama faaliyetleriyle kendini tüllaba kabul ettiremeyip mason locası gibi kendi içlerine
kapanmaktan kurtulamamış. Sen bunları İllumematinin kem gözlerinden koru Ya Rabbi!
(Tiyatro Topluluğu'nun "Küçük Amfi sahne olsun" mizanseni girer)
Ya Rabbi, Kaybedenler Kulübü diye bir film varmış. Bunu izleyen kaybetmiş tüllab, radyo kurup
geceleri boğuk bir sesle "iyi akşamlar sizinle daha önce cima eylemiş miydik?" diye
soruyorlarmış, sen bu kullarına Kral FM'deki "Ha-ha-ha harrrrrbi kız" ile ortak program yapmayı
nasip eyle.
Ya Rabbi biz geçen yıl Sekans'a 2 film gösterttin, 3.yü gösterime diye sana ellerimizi açtık, bu
yıl 6 film birden gösterdiler, üstüne bir de aylık mecmua çıkardılar. Sen bunların her film
gösterimine rahmet yağdırdın. Madem öyle Ya Rabbi, sen bu kullarına Somali'de film göstert
de kurak topraklar vahaya dönsün.
İlahi Ya Rabbi! Çok şükür de bu bayram duanın sonuna sağ salim geldik. Kimi diyor ki "Son
duanızı edin, dünyanın sonu geliyor." Deccal dururken Marduk diye bir müşrik geliyormuş. Gaybı
senden başka bilen olmaz. Seneye de bayramı görmeyi hatta 40 yıl sonra da bana bu mabette
dua etmeyi ve de mümkünse Diyanet'ten bir kadro kapmayı nasip eyle. Bu mübarek Cuma
günü huzurunda toplanan bu aciz ineklere sınavlarda AA'lar, mülakatlarda katmerli torpiller,
ota çöpe trip atmayan zevceler, futbol sevmeyen güveyler nasip eyle.
İlahi Ya Rabbi! Bu duada sürç-ü lisan ettiysek affına sığınırız, şüphesiz ki sen rahmansın, sen
rahimsin. Aziz Köklü mabedine doluşan bu kalabalığın dualarını kabul eyle, iki cihanda onları
aziz kıl. Bu arada malumunuz Oyropa'da kriz var. Muhterem cemaat, komşusu açken tok yatan
bizden değildir. Dua çıkışında Yunanistan için yardım toplayacağız, sizler de yardımlarınızı
esirgemeyin.
9
A M a e F€ K M X N I
Mekteb-i Mülkiye-i Şahane-i Ali Osman,
iftihar-ül içtima-i siyaset,
Müdebbir-ül İktisad-i Çalışma Ekonomisi vel
Münesebet-ül Endüstri
Mufahir-ul âlem-i Mekteb-i Mülkiye
Gül-i gülistan-i şahanet-ül İlmî
Der'i felek-i diraset-ül İktisadî
Nur-u efza-i Mekteb-i Mülkiye
El muhtassu bi mezidî inayet'il-melikil âlâm
Beşeret-ül alemî el Mekteb-i Mülkiye-i zidesi
Nur'ül memleket-i siyaset-i içtimai
Çalışma iktisadı ve endüstri münasebetleri tac-ı
farak-ı ilmi
Muhasaray-ı ilmi vel bahar-ı celadet
Bahr-ı İhsan vğ ilm-i irfan
Madeni-i içtima-i siyaset
Mekteb-i Mülkiye-i ihtişam-ı devlet-i âliye
Mahzar-ı envai siyaset... ÂMİN
Yani sizin anlayacağınız dille;
Osman'ın mektebinde şahane-i mülkü talim eden
tüllabın aziz ameleleri; Biz ki, Taylor'la düşünmeye
başlayan, Hayek ile coşan, Müge Ersoy Kart'la vücut
bulan çalışma ekonomistleriyiz.1 Mayıs'ları bahar
bayramı yapan, işsizleri ortada bırakmayıp,
esnekleşme politikalarıyla cümle âlemi istihdam
eden, siyasalların mimarları, kalkınmanın itici
gücüleri, üretimin görünmez elleri, tüllabın asıl
sultanlarıyız.-Emekten yana döktüğümüz alın terini
sakınmadık.Biz ki şube-i vasatların babası olarak,
çalıştık çabaladık, alın teri döktük, tüllabın işe
yaramazlarını ortada bırakmadık.
Ey Geyik, sizin için ç'alışma saatlerini esnettik,
Ey Tahsildar, biz ki sizin için vergi sistemini
genişlettik,
Ey Abazalar, biz ki sizin için personeli sözleşmeli
yaptık, Ey Bakkallar, biz ki sizin için insanları
esneterek işlevselleştirdik,
Ey züppeyun, biz ki siz küreselleşebilin diye sosyal
politikalarımızı esnettik. Daha ne olsun...
-2011 Bakkal'dan Tahsildar'a
"Velakin hala sizlere yaranamadık, bre zındıklar, bre
mendeburlar.... O zaman açın kulaklarınızı ve iyi
dinleyin.
Ey malumattan yoksun mallar. Sizi gidi kızları çirkin,
erkeklerinin bamyası kuru tahsildarlar. Bilmem
kimden olma, taşıyıcı anneleri Geyikhan'dan
doğma, mektebin babasız çocukları, çobansız
sığırları, geri dönüştürülemeyen biyolojik
atıkları,malları!"
—2008
Maliye'den Geyikler'e
"Şimdi geldi boynuzlarını kimin taktığı meçhul
geyiklere...Düşük mal kızlarınızı başka bölümlere
peşkeş çekmeye çalışan rezil-i rüsvalar, faili
meçhuller, gayr-i meşrular."
-2010 Çalışma'dan Maliye'ye
"Şimdi geldik kantinde oturup kız kesen mallara...
Mekteb-i Mülkiye'nin şanlı çatısı altında, arzı çok
talebi yok çirkin kızlarınız, okulun arz talep
dengesini bozdular." -2008 Kamudan Züppeyun'a
"Şimdi geldi ipneyun kaşar-ül züppe bozuntularına...
Hadım edilmiş harem ağaları misali oğlancıklarıyla,
entrikacı saray yosmalarıyla, mektebin namına leke
süren, totoşluğu kibarlık zanneden, reis-ül küttap
bozuntularına..."
-2009 İşletmeden Kamuya.
"Şimdi geldik epilasyondan yoksun kızlarıyla yüzüne
bakılmaz, erkekleri zaten gözükmez abazaya...
Abazanlıktan kurtuluruz diyerek akvaryuma kız
avına çıktınız, ilişmeye çalıştığınız pür-u nûr yüzlü
Çağla Şikel endamlı %100 doğal katıksız, lenssiz,
natürel spring, the best models of -önce Mülkiye
sonra Türkiye- amele dilberleri size bakmadı.
Yılmadınız, bu sefer de ipneyunlara sardınız. İnanır
mısınız onlar bile size bakmadı."
(AVUSTURYA İŞÇİ MARŞI)
Arkadaşlar, İnek kardeşlerim, bundan garı, böyle
ayrımcı söylemler duymak istiyor muyuz?
Hayır!
O zaman bundan sonra fermanlarda ayrımcılığa
son!
Fermanlarda bel altı saçmalığına son!
Ey tüllab; gelin, el verin bu yozlaşmış kültüre
beraber dur diyelim. Biz sosyal politik inekler olarak,
kendi ferman devrimimizi gerçekleştiriyoruz.
İnanıyoruz ki sizler de yapacaksınız.
Bizim derdimiz, başka bölümleri aşağılamak değil,
eleştiri yapmaktır. Boş bir hükümdarlık kavgası
kimseye bir arpa boyu yol kazandıramaz. Sonuçta
hepimiz emek sermaye çelişkisinde eşitiz. Bu
yüzden buradan çıkıp kendimizi kapitalizmin
kollarına atmadığımız sürece, kaderlerimiz birdir!
Böyle bir kader birliğinde niyetimiz hem hocalara
hem de sevgili inek kardeşlerimize hak ettiğini
söylemektir. İşte böyle bir anlayışla ancak ayak-baş
ayrımı bitebilecek ve eleştiri terazisinde herkes
ağırlığını gösterecektir.
KPSS, ÖSS, YGS, SYS ve bilumum sistem hatalarıyla
4 doğrudan 5 yanlış çıkaran eğitim sistemciğimiz,
ve sisteme kendini adapte etm eye gayret eden
sevgili okul müfredatımızın bize sunduğu yolun
dışına çıkmak niyetindeyiz. Bizler bilimin, insanlığın
ve kardeşliğin hüküm sürdüğü bir Siyasal Bilgiler
Fakültesi düşlüyoruz.
10
\
fcv,-
Sömürünün ufkumuzu çelik zırhlı duvarlarla ördüğü
günlerden, bugün yeşil renkli dolarlarla prangalarını
vurduğu günlere geldik. Bu vaziyette Mekteb-i
Mülkiye dünümüzde tarihimizin bir gerçekliği,
Siyasal Bilgiler Fakültesi ise bu günün bir direniş
noktasıdır.
Söylemimize kulak veren sevgili dostlar,
Biz politik inekler olarak, koyduğumuz
hedeflere yaraşır bir ferman okumak için buradayız.
Bu gün Siyasal Bilgiler Fakültesi için en büyük
bayramdır, kutlu olsun!...
Derdimiz değildir redd-i miras..
Olalım dedik biraz kadirşinas...
Velakin inek yine inektir, tüllab yine tüllab...
Zaten tarzımızdır kendine has.
SBF'nin kökleri, insanlık ile doğan, sanayi devrimiyle
şahlanan, Marx ve Engels ile can bulmuş, Lenin ile
iktidar olmuş, yüce proletarya ve siz diğer
lümpenler. Gözünüzü dört açın, can kulağıyla bizi
dinleyin. Biz ki siz diğer tüllabın oluşturduğu vahşi
kapitalizmin sömürü yağmurlarına açmış olduğu
sosyal politika şemsiyesiyle göğüs geren, tüllabın
emekçileriyiz. Biz ki herkesi şemsiyemiz altında
toplarız. Biz ki, siz, tüm insanlığa köle, mal, müşteri,
kazanç, maliyet gözü ile bakarken; 1 Mayıs
sabahlarının doğan güneşi proleterler olarak insana
insan olduğu için değer veren Siyasal'ın
gözbebekleriyiz.
Maalesef, siyasalda her şey bizim varlığımız kadar
mükemmel değil. Dinleyin ey tüllabın yüz karaları,
dinleyin de bu muazzam fermandan bir ders
çıkartın.
i
MALİYE
Ey mektebin tüllab-ı sümsükleri, en düşük malları,
Mal mal maliye m aliye maliye
Acaba profesörünüz yok diye mi bu kadar malsınız?
Mallığınızdan kurtulabilecekse Mülkiye, biz razıyız
size profesör vermeye.
Ülkenin hali malum; içler acısı bir durum, soyan
soyana, halk döndü kırpılmış koyuna.
Para politikası dersi ala ala, soygunculuğa mı
özendiniz acaba?
Sizi gidi vergi kaçakçıları, sizi gidi düzenbazlar,
katsayısı yüksek mallar ordusu sizi.
Adamakıllı
tek dersiniz olan Sosyal Politika'ya edin ki devam;
Biraz yürüsün bu kervan, yoksa bu mallıkla nasıl
geçer zaman.
Bir gün bir gün maliye
Siyasala gelmiş prof yok
Açmış bakmış sınıfı
Maldan başka bir şey yok
Tüllab-ı amele olarak, yine de düşündük sizi,
Çoğalıp da üzmeyin diye bizi, geliştirdik politikamızı
(Müzik - Kondom)
İKTİSAT
Ey turnusol kâğıdında bozarıp mâliyeyle aynı rengi
veren geyikler. Sizi gidi mali şubeden çıkma,
ekonomi politikten bozma, tam ikame mallar sizi.
Piyasa koşullarına ayak uyduramayıp, Erdal Bank'ta
veznedar olanlar. Dört yıl boyunca aldıkları
matematiksel derslerden şikâyet edip de, dört
işlem bile yapamayan, -ceteris paribus- veznede
otururken Erdal Bank'ı batırmayı başaran üretim
fazlaları sizi. IS-LM eğrisini Venn şeması ile
anlatmaya çalışıp, sırf yalakalık olsun diye, fıkrasına
gülünmeyen adam Onur Özsoy'a gülen normal
mallar. Sınavda sorduğu soruyu derste çözemeyen,
üstüne üstlük sorunun zorluk derecesini on
üzerinden on iki deyip savsaklayan Onur Özsoy'dan
aldığı istatistikle, kendi notlarının bile medyanını
hesaplayamayanlar. Yetmezmiş gibi, oyun teorisini
zat-ı şahaneleriyle tenis kortunda uygulamaya
çalışan Thatcher-Reagan çocukları sizi!
İktisatın boynuzuna Erdal mı konar
Bu bölümden Onur gibi prof mu çıkar
Yanıma gel yanım a da yanı yanı başımaaa
Şu gençlikte neler geldi geyik başınaaa
Piyasayı ayakta tutan bir görünmez eliniz varmış.
İşte onu bulduk. Görünmez eliniz işçinin cebinden
çıktı.
Görünmez eliniz Robin Hood'u yanlış anlamış.
Yoksuldan alıp sermayeye vermek sanmış.
Sizi gidi tüllab-ı hırsızlar, hak yiyiciler, mendebur
suratlılar, Erdal'ın ren geyikleri, mektebin açgözlü
cambazları...
TELLAKLAR
Sıra geldi Koyun-ül Karahanoğullarına...
Dinleyin Mülkiyenin gözbebeklerinin söylediklerini.
Eğer tüllaba gösterdiğiniz çirkefliği, çamurluğu
boyunduruğu altında olduğunuz Karahanoğulları'na
gösterebilecek cesarete sahip olabilseydiniz belki
de 7. kez aynı derse girmezdiniz... Duyduk ki; idare
sınavlarınız bölümün pilav gününe dönmüş...
Bu arada ferman ekibiniz çıldırmış diyorlar... Duyduk
ki fermanı yazarken EYE OF THE TIGER
dinlemişsiniz. İktidar sandığınız çamurluğunuzu
kerameti kendinden menkul tüllabınızla şanı büyük
Siyasal'ımızın duvarlarını rezil rüsva eylemişsiniz.
Ama biline ki güneş balçıkla sıvanmaz.Bu hırsla bu
mektepte yaşanmaz...
\
11
fc-.
SORU: Adana'da 200 öğrenciyi zehirleyen sütlerin
sizin bakkaldan dağıtıldığı söyleniyor. Ne
söyleyeceksiniz bu konu hakkında?
Bizlereeee
Beste yapıyorsun hiç düşünmeden
Cevabın gelecektir beklemeden
YazıyoruL.yavaştan ve derinden
Sizlereeee
Küfür etmeden yapıldı bu beste,
Hoşunuza gitse de gitmese de
Yanındaki bakkalla otur dinle
(Tezahürat)
ERDAL BAKKAL: Bu halka iyilik yaramıyor! Ne var
yani sütler 2005'e aitse. 2005'de çıkan şarkıyı
hala dinlemiyor musun nankör halk!
Yapınca ne geçti ellerinize
Çalışmayla uğraşmak ne haddine
Gidip çalışın finallerinizeeee
ERDAL BAKKAL: Yavuz'la İsmail'in halt yemesi ya
o. 5 liraya kadar olan para üstleri yerine, onlara
sakız verdiğim için öyle diyorlar,terbiyesizler...
Yönetim bilimi, Türk Kamu Yönetimi, Yönetim
Yönetimi, Yönettin mi Yönetimi, Yönetim Psikolojisi,
Personel Yönetimi... Deyu deyu yönetmez hale
geldin ne diriyi ne ölüyü....
SORU: Biraz da özel yaşantınızdan bahsedelim, en
büyük hobiniz nedir?
işte sizin yönettiğiniz ülkenin hali belli, söze gerek
yok!
10 Şubat 2012 ; Sevgili veresiye defteri, dün
akvaryumun önünden geçen sarı kedi bugün de
geçti. Yüzü biraz asık gibiydi, sanırım canı sıkkındı.
Bugün yine kimse veresiye teklif etmedi.
4 Mart 2012 ; Sevgili veresiye defteri; bugün
Nurten eve çağırdı. Apar topar koşturdum önemli
bir konu var dedi. Beni boşayacak sandım ve
ağlam aya başladım. Sonuçta bu bakkal halimle
beni ondan başkası beğenmez. Benden başkası
var sanmıştım. M eğer çalışmak istiyormuş. Bu
arada sarı kedi bugünlerde biraz huysuz. Kapının
önüne koyduğum sütten içmiyor. Küsmüş bana
galiba.
(Yukarda Allah var Korkmaz mısın? - Müzik)
Hamama giren terler,anladık. Ama mektep de
hamam değil ki bunu hiç anlamadık...Ovv tellak
geçiyor... Sizi gidi peştamal püskülleri, ter
gözenekleri, göbek taşı bozmaları...
Ey tüllabın saçma ahalisi! Dinleyin, cahilliğiniz
sınıflardan taştı kulağımızı aştı da fermana yanaştı...
Dinleyin de azcık öğrenin... STK nedir
bilmiyormuşsunuz... STK'yı duyunca "o neydi kız"
diyormuşsunuz. Dezavantajlı grupları kamu
personeli sınavını kazanamayan tellaklar
sanıyormuşsunuz.Tellak-ı reziller, rezil rüsvalar....
BAKKAL
Şimdi sıra geldi tüllab-ı şeye,neydi adı? Boş
beleş,saçma sapan,olsa ne olur olmasa ne olur
bölümüne (Bakkal Bakkal Bakkal) Sizi gidi parası
çıkışmayınca kantine sakızla ödeme yapmaya
çalışan bakkal bozuntuları.Sizi gidi çikolata markası
tasarımcıları.Şirazesi kaymış,kantarı kaçmış,terazisi
hileli,yoğurdu ekşilileri! Verme veresiyeyi yoksa
dinlersin bu sesi....
(Çilli Bom -Müzik)
İşlettiğiniz işletmelerde işçilerin hali malum. Lafa
gerek yok! İflas edince "sosyal politika yaptım halkı
doyurdum" diyen çakma sosyal bilimciler sizi...
Sizdeki dönüşüm gözümüzden kaçmadı.Siz ki
eskinin küçük sermayedarı, yeninin büyük mükellefi
olmaya soyunmuş kaldırım kozalakları.Hele dönüp
bakın bir de şu işletmeye, soyunmuş bizi
işletmeye...Forbes'u göğsüne kapak yapan bakkal,
dağdan inmiş sürüyle çakal...
Amele tüllabı sizin bölüm birincinizi buldu. Hadi iyi
dinleyin de bir şeyler öğrenin kulpu kırık
çaydanlıklar...
(Erdal Bakkal) SORU: Hatırlayacağın üzere
Abdüllatif Şener devlet bakanlığı döneminde "her
Mülkiyeli biraz komünisttir." demişti. 2012
İşletme bölüm birincisi olarak sen bu konu
hakkında ne düşünüyorsun?
ERDAL BAKKAL: Ne sağcıyım, Ne solcu... Bakkalım
ben bakkal...
SORU: Sizin için küçükken kumbaraya düştüğünüz
söyleniyor. Bu yüzden mi bu kadar paragözsünüz?
ERDAL BAKKAL: Veresiye defteri tutmak. Evet,
isterseniz içinden birkaç sayfa okuyayım;
SORU: Okul yıllarındaki en büyük sosyal aktiviten
akvaryumda çay içmekmiş. Senin için çay
muhabbetlerinin de güzel olduğu söyleniyor. Bu
konuda ne söyleyeceksin?
ERDAL BAKKAL: Çay Erdal Bakkalla içilir. Erdal
Bakkal!
SORU: Artık mezun oluyorsunuz. Son olarak
bölümünüzdeki arkadaşlarınıza söylemek
istediğiniz bir şeyler var mı?
ERDAL BAKKAL: Gizli numaradan çağrı atan sevgili
bakkal arkadaşlarım! Kafanıza ulaşmak için yarım
şişe Domestos'u tinerle karıştırıp içtim, yine de
fayda etmedi... Mülkiye'de zekâya tepki olarak
doğmuş gibi bir haliniz var. Bıktım ya sizden
bıktım bıktım (!)
İşletme bölüm birincimizi alkışlarla uğurluyoruz!
Bakal sapıttı
Business'a dayandı
Bugün de sabancıyı göremedi
Canı sıkıldı
Amanın
Canı sıkıldı
Serm aye bakkaldan
Karı havadan bi yolcuk uçsan şaşkın bakkal
Business dass'tan
Amanın
Business class'tan
Amele tüllabı size hayallerinizi süsleyen business
class'a çıkmanız için sosyal politikalar üretti....
(DOBRA KADIN) Bana bak bakkal; ayağını denk
al.İçini dışını bir tutacaksın, kârını maksimize etmek
için veresiye defterine daha fazla sıfır
12
\
atmayacaksın.Bu kafayı veresiye defterinden başka
şeylere de çalıştıracaksın.Daha fazla esnaf
muhabbeti yapmayacaksın. Kantini esnaf
lokantasına çevirmeyeceksin. Derslerim zor diye
kimseyi kandırmayacaksın... işçinin ekmeğine göz
dikmeyeceksin. Çırak diye çocuk işçi
çalıştırmayacaksın. İşçilerinin sigortalarını
yaptıracaksın. Yanardöner olmayacaksın, o teraziyle
oynamayacaksın. Pirince taş katmayacaksın. Sosyal
bilim okuyorum diye geçinmeyeceksin. Hem
yandalı kim ne zaman bilim yapmış la...
ZÜPPE
Şimdi sıra geldi kendini aristokrat sanan burjuva
bozuntularına...
Tercümansız İngilizceni "W hat can I do sometimes?
Big change and Big okazyon"dan ileri gidemeyen
monşer bozuntularına...
Bordeaux şarabı diye köpek öldüren şaraplarını
içen, ortamda "margaritadan şaşmam" diyip gizlice
rakı diplerini fondipleyen, Rihanna dinler görünüp
Ankaralı Namık'tan vazgeçmeyen zemindeki
kaygan paspaslar, gıcırdayan apartman kapıları
sizi... "What's your problem man?"
Sizi gidi küreselleşmiş dingiller sizi... Küreselleşme
ayağına işçinin kuru ekmeğine göz diken ne iclüğü
belirsiz tüllab-ı zırtapozlar. Esnekleşme ayağına orta
sınıfı yoksula, yoksulu da ölüye çevirdiniz. Yalnızca
memleketteki işçilere değil tüm dünyadaki işçilere
göz diktiniz. Sonra da " Biz dünyanın içine ettik,
gelin düzeltin" diye uluslararası sosyal politika
dilendiniz ¡reziller sürüsü...
Sosyal politikayı esnekleştire esnekleştire işçilere
yoga yaptırdı bilseniz a dostlar; bölümün adını insan
kaynaklarına çıkardı herhalde, asistan almak için
açıyor stand, kim diye sorarsan...MÜGE ERSOY KART
Çocukluk aşkı Taylor'u postfordizmle aldatan,
Marks'la flört ederken postmodernizmin
cazibesinden kendini alıkoyamayan...Her çiçekten
polen alan lâkin, bal yapmayı bir türlü beceremeyen
kraliçe arı..İLKAY SAVCI
(Çapkın Kız - Müzik)
Dünyayı gezdiği halde kendine uygun gömlek
bulamayan, sigara dumanından hazzetmeyen,
işçileri sömürenin ensesinde boza pişiren.Latin
Amerika'yı alt üst edip Küba'yı pek
beğenmeyen.Gerek her şubeye bir; MEHMET ALİ
ŞUĞLE
Leydi Gaga dinler, Apple kullanır, Türkiye
ekonomisini böyle kalkındırır. Dersine geç kalanı
süründürür. Kim diye sorsana... ŞERİFE ÖZŞUCA
O bizlerin sınıf annesi, o sosyal güvenliğin kadın
sesi, ne kadar bireysel emekliliğe mecbur bırakılsa
da, o bizlerin ve dekanlığın bir tanesi...ŞENAY
GÖKBAYRAK
Kadın çalışmaları, enformalleşme, emek göçü
deyince akla o gelir. Düşük notuyla korku
salaaaaaaan! GÜLAY TOKSÖZ
Mango'da indirimi de yakalayam adın züppe
Sen ona kandın züppe
Hele hele yandın züppe
Şimdi geldi Ray-ban'ın da zamanı da züppe
Tak takıştır züppe
Sür sürüştür züppe
Paris'e de gitmek ister gitmek gidemez de züppe
Kenya'ya gitsene züppe
Kongo'ya gitsene züppe
Diplomatlık anlayışı grand tuvalet giyinmekle
olmuyor..Zira temsilciniz Ahmet Davutoğlu kendini
Obama'nın kankası sanıyor..Bölümünüzün marşını
da bulduk. Açın dinlesinler!
(Hello Obama,Welcome to Presidensi-Müzik)
Hocalar
Ostim'de işçilerin sağlığı ondan soruluyor,
merdiven boylarını tüllaba hesaplatıyor,
projeksiyonun saltanatına inat tepegözün
asaletinden vazgeçmiyor, sosyal güvenlik deyince
akla o geliyor, aileden kalma enstitüsüyle gönüllere
taht kuran...GÜRHAN FİŞEK
Keynes'i vakitli öttüren, Proudhon'u liberal eyleyen,
anarşizmden zinhar uzak duran, Stalin'le fikir birliği
yapan, değişmeyen, değişemeyen, değişime
direnen, kalıbına sığmayıp ulusal kanala ekran yüzü
olan, milli iktisadın yılmaz savunucusu, laiklik neferi
post Marksist, neokemalist, seküler sendikacı...
ALPASLAN IŞIKLI
Bölümün adı ile mutabık ders işleyen, Fransız usullü,
Amerikan güdümlü, neoklasik sendikacılık anlayışı
ile (Neoklasik sendikacılık ne?) çağa ayak uyduran,
Paris Moda Haftası'nı Siyasal'a taşıyan...BERRİN
CEYLAN ATAMAN
Facebook'un politik yıldızı, kadın haklarının erkek
savunucusu.Siyasalın fotojenik Beethoven'i, sınav
kâğıtlarının korkulu rüyası.O sosyal politikanın
bölüm başkanılŞimdi on dakika düşünelim...
şşşşş..Sorusu olan yoksa...AHMET MAKAL
Bütün dönemi son derse sıkıştırmayı beceren,
feminizmi içselleştiren, öğrencilerini seven velakin
erkeklerden pek haz etmeyen...FATMA YILDIRIM
Sorcam sorcam der sormaz, adaylığını koyar olmaz.
Ama onu kalbimizden kimse çıkaramaz. Gerekirse
tüm tüllaba ders verir. Ücreti de notu da en adil o
verir.ODTÜ'den Siyasal'a bir güneş gibi doğdu...
SEYHAN ERDOĞDU
\
13
G6V İK .H A K 1 F£P^MXNI
(Karayip Korsanları Jenerik m üziği eşliğinde) İktisat FORAAAAA!!!!!!!!!
DESTUURR!
Sezaileri! Mekteb-i Mülkiye'nin emek hırsızları, kısacası Amele
Tüllabı!
Dört sene boyunca her telden çalan amma velakin hiçbir
konuda tam uzmanlığa erişemeyen lüzumsuz bölümün,
lüzumsuz mensupları! Hala anlamadınız mı, sizin burada
yeriniz yok! Daha ayni-nakdi yardımı kavramadan sosyal
yardım paketi hazırlamaya çalışan, yaptığınız paket de iftar
paketi kampanyasından ibaret olanlar, sadaka bağımlıları,
dilenci bozuntuları.
,
(DİLENCİ AMELE - SADAKA DİYE ALTIN ATMA)
Sizin 1 Mayıs'a katılacağınızı duyan sendikalar 1 Mayıs'ı iptal
etmek zorunda kalacaklardı. Allah'tan lümpenlik damarınız
tuttu da Alternatif 1 Mayıslarla Ceceli Konserlerine katıldınız,
ne de olsa çağdaş toplumun arasına karışamayan kişilik
bozukluklarısınız. (KÖTÜ GÜLÜŞ)
Mekteb-i Mülkiye-i Şahane'nin pek münevver ve mücehhez
beşerleri, Erdal'ın
aslanları, irian'ın yiğitleri ve Ahmet
Haşim'in, okumaktan bir gözü zayi olmuş neferleri, İktisada
girmiş, Mikro ve Makro cephesinde cenk edip doymamış,
oradan paranın ve dahi mâliyenin politika semalarında
zaferleriyle gürlemiş, siyaset bilimini iktisadıyla madara etmiş,
diğer tüm bölümlerin hamisi, altyapısal Mülkiye'nin üstyapısal
piri,
Nobel'in layık olduğu aziz-ül latif iktisadın altın
nesli!. .(VUHUU!).
Pokemon, Digimon ve Hegemon zırvalarına diplomasi
mesleğini tedris ettirmiş, bununla da yetinmemiş cebr-i alayı
ilimden sanata indirgemiş, aritmetik bilgisiyle Laplace'ı ve
Gauss'u kendine hayran bırakmış, Taylan'ın alın terinden feyz
alıp, ilm-i feylesofyayı Yalçıntaş pirinden, Şanlı mazisinin
muzafferiyetini Baskıcı'dan talim etmiş, (HELAL!) Beynelmilel
münasebetlerin zerafetlerini Ferda Hatun'un azmiyle
bünyesinde cem etmiş, Lagrange ve intibak mekanizmalarını
Haşan Şahin'in üstün gayretiyle zikri melekelerine kazımış,
diğer cahil cühela bölümlerle olan münasebetlerini matrakçı
Feridun'un manzumeleriyle birleştirip gönül eğlendirmiş, ve
dahi data setleriyle SPSS'i rahlemize taşıyan sadr-ül azam
Onur Özsoy'dan inovasyon pazarını hatmetmiş, Hatun-i
İktisadi nazariyeleri Panter-ül Emel kulundan zikretmiş,
İktisadi palazlanmayı şahsına münhasır bir statik vaziyette
Eres ailesinin medar-ı iftiharı Benan'dan icra etmiş, finansal
piyasaları Dedem Korkut Selim'den koşularla zeng eylemiş,
kese kese akçelerin nazariyesini ve dahi siyasasını
Akçağlayangiller'den Anıl Hatun'dan hatim etmiş, yetinmeyip
üstüne modern ilimlerden oyun nazariyesini Latin Prensesi
Oya Safinaz Santes Erdoğdu Birdane de Souza'dan zevkle
neşretmiş! Nakli nihai de bulunduğu iktisat nazariyesindeki
ilmi yeterliliğini gösterdikten sonra, diğer mekteplere ve
iktisadi melekesi bozuk diğer Tüllaba Emrah ve Aykut Pirlerini
yollayarak Mülkiye Mektebini ve diğer mektepleri irşada
boğmuş bir neslin evlatları..(VUHUU!). Geyikhan Tüllabı,
Mevcudiyetin daim, Saadetin baki olsun. (Amin!)
Sıra geldi hamisi olduğumuz eziklere!
ÇEKO
Eyyy Mekteb-i Mülkiye-yi Şahane-i Al-i Osmaniye'nin
inovasyon çağında sapsız kürek-çekiç-kazması ile iş yapmaya
çalışan beceriksiz Çeko Sapiensleri! Kerpetenle kargaburnunu
ayıramayan, sarı baretini moda diye her daim başının üstünde
tutan, amele rüyasını SATISFACTION klibinde yaşayan,
politikanın asosyali, sendikanın apolitiği, emekçinin düşmanı,
emek üstündeki asalak ekosisteminin baş sömürücüsü, Robert
Ovven'ın kanlısı, emek değer teorisinin değersizleri, birincil
çelişki olan emek-sermaye çelişkisinden nemalanmaya
çalışan komprador uşakları, şuursuzlar, tatsız tuzsuz inek
silsilesi, maksadını aşan Çiko yığınları, Büyük Buhran'ın Halil
Ölmüş ama gömülmesi unutulmuş cesetten ibaret beşer
vücutları, mektebin huzurunda hesap veremeyen ve bu
yüzden Araf'ta kalmış kayıp ruhlarınız yüzünden, varlığınızı
ruhsüzluğu ruh edinerek idame etmeye çalıştınız. E normal
tabii, günahınız çok ne de olsa; teni esmer ama ruhu sarışınlar!
Duyduk ki, kayıp ruhunuzu bu azaptan kurtarmak için arar
olmuşsunuz,'çareyi Yalçın Abi'ye başvurmakta görmüşsünüz.
Sizi bu dertten kurtaralım, kayıp ruhunuz Nihat Doğan'ın ruhu
önünde diz çökmüş, tövbe istiyor tövbe! (NİHAT DOĞAN
TAKLİDİ)
Okulda toplu halde dolaşmakla örgütleşmenin sağlandığını
düşündünüz. Normal tabi, varoluşu 24 Ocak kararlarına
dayanan, AB standartlan ile kendisine katma değer katmaya
çalışan, buna rağmen istihdam yaratmak için uydurulmuş
bölümden başka bir şey değilsiniz. Ne de olsa Kamu
Erektus'ların tamamlayıcı mallarısınız! Hazır laf mal
oluşunuzdan açılmışken mallığınızdan örnekler verelim
madem: (OOOH) Yapışkan ücretleri tutkal fabrikalarında
aradınız da ne oldu? Buldunuz mu zibil hergeleler!
Bölümlerinin adının tam halini okul bitince diplomalarında
gören reziller, ne okuduğuna dair soru sorulduğunda cevap
verecek bir şeyleri olmayan acizler, YÖK artıkları, Mekteb-i
Mülkiye'nin yüz karaları!
(ARTIK AMELE-ACİZ AMELE)
Kafanıza moda diye geçirdiğiniz o sarı baretle anca işçi sınıfını
aşağılayan kafası ufak, kolları büyük resmin prototipini
oluşturuyorsunuz. Kendiniz gibi mi sandınız emekçileri,
evrimini tamamlayamamış kuyruklu ameleler! (KUYRUKLU
AMELE)
Kömür madenlerine yaptığınız gezilerde, Züppeyun'dan
özendiğiniz moda adlı tüketim çılgınlığı bozuntusu kılıklarınızla
emek kesimine ne anlatmaya çalıştığınızı kendiniz dahi
kavrayamadınız. Beyaz yakalı olmaya çalışsanız dahi ücretli
emek olarak kalacağınızın farkında değil misiniz acaba
şaşkınlar! (şarki: ERKİN KORAY ŞAŞKIN)
Bütün derslerinde "sosyal" adı bulunduğu için kendini sosyal
zanneden asosyal varlıklar sizi, kamuda ya da özel sektörde
istihdam bulamayınca Çalışma Ekonomisi'ni Ev Ekonomisi ile
karıştırıp kendini izdivaç programlarına atanlar, Psikoloji,
Ekonomi gibi ulvi derslerin önüne çalışma kelimesi getirince
yeni bir bölüm olduğunu zanneden fütursuzlar!
Ahmet Makal, kulislerde "Biz bu Çikoları yaptık olmadı, GDO
da kattık yetmedi, kabartma tozunu da ekledik yine de elde
var sıfır" diyerekten konferanslar düzenleyip sîzleri taşra
üniversitelerine kaynaştırma öğrencileri olarak alınmalarını
söylüyormuş! (vuhuuuuuüü)
Duyduk ki okuldan mezun olunca iş bulma sürenizi emeklilik
yaşınızın yarısına indirebilmek için Cebeci Cami'nin yollarını
aşındırmışsınız. Hiçbir şeyi tam yapamadığınız gibi abdestinize
de sahip çıkamamışsınız da abdesti kaçınca başkası yapmış
gibi namaza devam etmişsiniz utanmazlar! Nohut kadar
beyinlerinizle şanlı Geyikhan tüllabının derslerini geçmeye
14
\
/
çalışıp da geçemeyip, kitapları tuğla zannedip kocaman
baretleriyle kendilerini korumaya çalışanlar, ah garipler ah!
ANFİNİN İÇİNDE KOKUN VAR SENİN
(Şarkı: Sordum Sarı Barete)
ZORUNDA MIYIM?
SORDUM SARI BARETE
ZORUNDA MIYIM?
İÇİNDE BEYİN VAR MI?
SORDUM SARI BARETE
İÇİNDE BEYİN VAR MI?
BARET EY DUR GEYİK BABA
HEPSİ GEYİKHANDADIR
BARET EY DUR GEYİK BABA
HEPSİ GEYİKHANDADIR
Geldik mektebin fason mallarına!
MALİYE
Evrimin ilk aşaması, nam-ı rezil mal-anderthaller, Ocham'ın
usturasını epilasyon probleminizin çözümü olan Akif'in
usturası sanan mental bozuklar, maymundan bozmalar,
sosyal bilimlerin akraba evliliğinden olma bölümleri!
(Korunmasız Maliye)
En yakın akrabalarınız Kamu Erektus ile beraber iktisadi
rasyonalite kazanmak için almış olduğunuz eğitim sırasında
mikro düzeydeki beyinciklerinizle makroekonomik dengeleri
sağlayabileceğinizi düşünen mektebin yanlış akademik
MALLARLA YAŞAMAK ZORUNDA MIYIM?
MALLARLA YAŞAMAK ZORUNDA MIYIM?
Tvvitter'in Beyinsiz Adamları! Arbitrajın mal üstünden
değerleri! Bütçesi dengesizler, Keynes'in mal piyasasındaki
dışsal değişkenleri! İçsel büyüme modellerini içinde büyüme
sananlar, kendilerini rasyonel sayıp hayattan hiçbir rasyonel
beklentisi olmayanlar, dolaşımda para olmayınca eli ayağı
birbirine dolaşanlar.
Dört sene boyunca kıt kaynaklarınızı yönetmeyi bir türlü
öğrenemediğinizden profesörsüz kaldınız. E sizin gibi iktisat
sınavında grafik çizip eksenlerin neyi ifade ettiğini, hocanın
yorumuna bırakan eksik akıllıları kim ne yapsın? Acizliğinizi
arama motorlarında profesör arayarak gidermeye çalıştınız
olmadı, sarı sayfalara ilan verdiniz, kimse yüzünüze bakmadı!
Telefonda 118'li tüm hatları aradınız da ne oldu iğrenç telefon
şakaları! Kalktınız kokoreççi profesöre dahi bize hoca ol diye
yalvardınız, adamcağız mallığınızı görüp de sizi Allah'a havale
etti. En sonunda Yalçın Abi'ye kayıp profesör için başvurdunuz.
Sizi Yalçın Abi bile kurtaramaz!
Geçmişte TMSF'ye devredilen bankaların veznedarlarının
%99'unun maliye mezunu olduğunu biliyor muydunuz?
Devletin gelirini giderini birbirine kattınız, vatandaşın cebini
deşip varını yoğunu sömürdünüz! Vergi kaçırarak şaibenin
dibine vurdunuz. Naylon faturacılık, hayali ihracatçılık ve
hortumculukla
gurur
duydunuz!
(BAHÇELİ-HORTUM
konuşması: "Onlar kendilerine bağladı hortumu kendilerine...
" - " Ne hortumu! Kanalizasyon borularını bağladılar!") Hele ki
sözlükte boşuna Tahsildarların karşılığına alımcı yazmıyor,
alışınız iyi mideniz geniş, tükürsek suratınıza yarabbi şükür
diyecek kadar yüzsüzsünüz. Bu alışınızla anca elektrikli
süpürgelere ilham olursunuz!
Hadi mal dengesini arz yönlü arttırarak bozdunuz, bari
talebiniz bi halta benzese. Marjinal toplumsal faydaları sıfırı
tüketen piyasa aksaklıkları, sizi gelir esnekliği 1'den küçük
kalmış düşük mallar! Talep eksikliğine neden olan zibiller,
ikincil piyasalara dahi konu olamayan ikinci el mallar!
KALİTESİZ, NİTELİKSİZ, SIFATSIZ, SOYSUZ, YETERSİZ, ŞEKİLSİZ,
FUTURSUZ MALLAR !
KALİNKA MALİYE
politikasının en bariz örnekleri, yatırım deyince dahi aklınıza
yorgan-yastık-masa altı gelen libido doyumsuzları!
Öznesi olduğunuz alanlarda dahi yüce iktisada ancak
bölümünüzün ilk hecesi ile konu olabildiniz. (MAL-MAL
PİYASASI-MAL DENGESİ-MAL ÇEŞİTLERİ-MAL MAL MALİYE)
Yetmedi, öznesi olduğunuz mallığı o kadar benimsediniz ki,
Siz Bulyonizm'i Knorr tavuk bulyonla karıştıran, Monetarizm'i
din zanneden, Ramsey Kuralı'nı alışveriş merkezlerinde,
Enflasyon Canavarı'nı Van Gölü'nde arayan, her daim hesap
makinesiyle gezen, hesap makinesini dahi kullanamadığı için
yanlarında abaküs taşıyan, ancak gene de parmak hesabından
şaşmayan sayısal zeka özürlüleri... Üniversiteye giriş için
yaptıklarınız tercihlerin sonucu açıklandığında, her zaman yüce
iktisadın altına yazdınız bölümünüzü!..
Azalan marjinal zekalarınızla tam rekabet piyasasında bile tam
bilgiye ulaşamayıp, asimetrik bilginin sebep olduğu cahil
cühelalar olduğunuzu kanıtladınız. Mental bozukluğunuzdan
kaynaklanan böbürlenme duygusu sayesinde kendinizi Yüce
iktisat'ın ikamesi sandınız da ne oldu? İdare-i şuranın sizin
bizlerle aynı zeka yaşına, aynı yeteneğe, ve görüşe sahip
olmadığınızı anlamasıyla rağmen, üst dönemleriniz bizim alt
dönemlerinizle aynı dersleri almasına rağmen kalmadınız mı?
İktisat dersleri almaya çalışıp bir türlü geçmeyi
beceremediğinizi cümle aleme gösterdiniz!
(Şarki: Dilberay - Zorunda Mıyım?)
HER SABAH MEKTEPTE İŞİN NE SENİN?
HEP SENİ GÖRMEK ZORUNDA MIYIM?
Eyy Mektep, biz Übermensch iktisatçılar olarak seni bu dertten
kurtaracak mal politikasını açıklıyoruz. Ne de olsa maldan
anlıyoruz, mâliyeyi konu ediniyoruz! Bir nevi seni bu mental
gelişim bozukluğundan kurtaracak reçete say bunu. Baktık,
MEB-YÖK-ÖSYM ortaklığından yarattığın bu talebi olmayan
mal fazlalığının Azalan Verimler Kanunu'nun ispatı olduğunu
ve Say kanunu işletemediğini görememişsin. Normal tabi,
"her malın piyasası vardır" varsayımını anlama yetisinden kıt
kadınlı-erkekli mal-anderthaller akvaryumda piyasa yaparken
kimse iplemedi de ondan! Anlayacağın bu mallardan fayda
yok, ama maliyet çok... Sana tavsiyelerimiz şunlar: Bir! Kar
amacı gütmeyip sürümden kazanmayı bırak! iki! Bu defolu
malların üretiminden kıs! Üç! Bu değersiz mal güruhu için salak
gibi değer üstünden dolaylı vergi almayı kes! Dört! Doğrudan
mal başından vergi al. Beş! Dışarıdan gelecek mal ithaline
karşılıkta spesifik engelleyici tarife koy! Ve son olarak bilim
dahi olamayan konulu bölümün faaliyetlerine son ver! (Şarki:
Göksel- Baksana Talihe! [Mal kısmı vurgu ile söylenir])
Geldik Şimdi Bim Poşetlerine (Bim poşetleri şişirilir ve
patlatılır)
Bakkal
Ey canlılar dünyasının ilkel varoluşları, bakkal lakabına
bakakalan primatlar, mektebin stok bağımlılık oranını
arttırmış, borsada dip çizgiyi görmüş, ellerinde kalan adi
hisseler yüzünden zarar edip icralık olmuş, ortaklığı dahi belli
olmayan ticari işletme bozuntuları, kendi bastırdığınız tshirtlerin üstündeki borsa verilerini dahi anlamadınız da gelip
Tüllab-ı Geyikhan'a sordunuz! (Kötü Gülüş) firma teorisinin
yüz karaları, batık maliyetli ciro edilen özünü kaybetmiş
kaynak budalaları, kredi notu yatırıma elverişsiz olanlar, fason
üretim kralları, ev içi üretime bağlı ilkel piyasa aktörleri,
ekonometrik modellerimizin hata terimleri, input-output
15
\
6i,dengesizleri! 3. Dünya malları, Çin malları, rezervsiz dışa
bağımlı yetersizler, kefilsizler, düşük vadeliler, KDV
indirimleri, bakkal bozuntuları...
Pek üstün bir iş sahibiymiş edasıyla ortalıkta gezinen
diplomalı ofisboylar, mektebin kantininde kahvenin sadeyle
sütlüsü arasındaki maliyet farkının analizini bile yapamayan
vasıfsızlar, iradı at sanıp hipodromda arayan üretim hataları,
Cobb-Douglas'ı Michael Douglas'ın ikizi sanan kültürsüz
mantarlar, Örümcek Ağı Teoremi'ni kiriş köşelerinde arayan
, gölge fiyatların en yüksek değerini de güneş batarken
olacağını düşünen biçareler!
Sizi gidi yan sanayi ürünleri, ortalık malları, Fisher
denklemi'nin beklenmeyen enflasyonları, kuru düşük
rekabet politikaları, IMF politikalarının asalak yüzleri, likidite
tuzağına düşen sefiller, makroyu market, Ricardo'yu futbol
yıldızı, Phillips'i TV markası sanan mektebin yüz karaları, cari
Şimdi sıra hamam kaçkınlarında!!!
Kamu:
Mektebin ergen beşeriyeti, sabunu şampuanı sulandırıp
sulandırıp kullananlar! Derslerde fordist üretim biçimini
anlamayıp bunu fordculuk sanan, sonra da otobüs, konser
ve bilumum nefes alan şahsiyetin bulunduğu ne kadar
mekân varsa hepsinde bunu pratiğe dökmeye çalışan
mektebin
magandaları,
hastanede
dahiliye
diye
zühreviyeye giden libido düşkünleri, üreme engelli, hormon
mağdurları sizi, adaletin simgesi Themis'i dahi konulu hayal
dünyanıza aktris yapan idari yargı kaçıkları, aşkı sadece fetiş
boyutunda yaşayan damacana sevdalıları, federasyonun
açıklamalarından dahi tatmin olabilen, kendini tatmin etmek
için Adam Smith'in görünmez elini dahi araç olarak kullanan
düz duvar tırmanıcıları, deyin bakalım kedilerin bile mart ayı
varken kamuların nesi var nesi?
Bir elin nesi var, iki elin sesi var
Teselli şarkınız "No vvoman no cry"ı yıllarca "Kadın yoksa
gözyaşı yok" olarak tercüme ettiniz. Haminiz Geyikhan
şarkının gerçek anlamını açıklıyor. "Ağlamayana Kadın Yok"
Yazıklar olsun ki Bob Marley Reyiz'in kemiklerini sızlattınız.
(Şarki: Bob Marley- No Woman, No Cry)
(Nuri Alço müziği) Abazayım diye diye Sarıkız'ı boynu
bükük bıraktınız. Bakın ne oldu şimdi? Sizin yüzünüzden
idare-i şura önlemler alıyor inek bayramına: Yeni çıkan
kanuna göre Abazan Tüllabı Sarıkızın arkasından
yürümeyecek.
Siz ki Mekteb-i Mülkiye'nin sayısal zekâsı kıt, vicdanı kıt, zikri
kıt abazan imparatorluğu sizi. Hesap makinelere error
verdirenler, abaküsün kullanım kılavuzunu kaybedince eli
ayağına dolaşanlar, notlarına bakmak için OBS şifresini
123456 belirleyip unutmaktan korkan ah yarım akıllılar ah...
işlem açıkları, Pareto Optimumu'nun optimal olmayan
değerleri.
N
Veresiye defteri ile kafası karışmış, kabaran yevmiye
defterleriniz ile dudağı uçuklamış ucubeler. Sadece yevmiye
defteriniz kabarsa yeridir. Sinekli Bakkal'ın özneleri, siz
işletseniz, işletseniz telefonla anca bakkalı, manavı
işletirsiniz kötü telefon şakaları sizi.
Pazar bilgisi sosyete pazarlarından öteye gidemeyen dar
görüşlü talep düşmanları, pazarlama yetisi doğuştan var
olmayan içi boş tezgâhtarlar! Sadece teorisiyle kaldığınız
pazarlama birikiminize güvenerek anca kapı kapı kap-kacak,
metro köşelerinde ve eczanelerde kozmetik ürünleri
satabildiniz. Sanki bunlarda başarılı olmuşsunuz gibi üstüne
kalkıp televizyonlara çıkıp BAL SAT(AMA)MAYA başladınız.
Bu ne rezillik bal deresinin eşantiyon polenleri!
Sırf havası olsun diye business dass uçak bileti aldığınızda,
diğer yolculardan tek farkınızın bir portakal suyu olduğunun
farkına varamadınız daha. Bu kafayla Cem Yılmaz'a
çooooook konu olursunuz! Business class koltuklarının
neden geniş olduğunu bizzat Cem Yılmaz anlattı size.
Yönetim ve organizasyonla ilgili aldığınız permütasyon
sonucu kredi doldurmaya yarayan derslerinizi, anca halı
saha organizasyonlarında pratik ettiniz. Tezgâh üstünü
geçtik, tezgâh altı piyasalarda dahi etkin olamadınız. "Ne
sağcıyım ne solcuyum, bakkalım ben bakkaaal!" zihniyeti ile
ne etliye ne de sütlüye karışıp Mekteb-i Mülkiye'de
okumanın hakkını veremeyen ezikler sizi. 18 yaş altına
sigara satan acizler, tekel bayilerde yaptığınız stajların etkisi
ile LM eğrisini Philip Morris'in türettiğini sanmaya devam
edin. (Şarki: Ezginin Günlüğü: Sigaramın Dumanı)
Sizi gidi botanikte takılıp başkalarının konuşmalarına kulak
misafiri olan, ders programları-sınav takvimleri hakkında
konuşmalarınızla siyaset yaptığınızı sanan bre cahiller!
Derslerinin çok ağır olduğundan yakınıp en zor derslerinin
muhasebe olduğunu söyleyen zırtapozlar sizi! Özsermayeyi
veresiye verme sanıp negatif çıkaran bakkal kuruntuları,
gelin de Ulu Geyikhan Tüllabı'nın hepsini AA ile geçtiği
derslerde size özel ders verelim.
16
Mevlana'nın hoşgörüsünü dahi kendi amaçlarınıza alet
ettiniz, politik duruşunuzu 'ne olursan ol gel, nefes al yeter'
propagandasıyla ifşa ettiniz. Apolitikliğin dibine battınız, bu
yüzden politik hayatınızı sanal âlemde sürdürürsünüz Klavye
entelektüelleri, copy paste doktrinler, postmodern
zamanların fırsatçıları, Machivelli'nin Freud'dan olma
torunları.
Sıra geldi okul içindeki minik abazan teşebbüslerine:
Züppenin kokana kızlarının peşinde koşup idolleri Orçun gibi
"HEPİNİZ BENİM BEBEKLERİMSİNİZ. ASLINDA ÖPÜŞEBİLİRİZ"
deyip yüz bulamadanız değil mi?
Elleri gibi beyinleri de nasır tutunca abdesti almaya
ayaklarından başlayan münafıklar. Siyaseti kahvelerde ve
mahalle aralarında "ne olacak bu memleketin hali" tadında
öğrenip gerçek hayatta dikiş tutturamayanlar.
Gidin de üstadınız Adnan Oktar'dan biraz feyz alın, belki
Kamu Erektus zihniyetinden sizi kurtarıp, abazanlığınıza çare
olur. (ADNAN OKTAR TAKLİDİ): Şimdi o tellak münafıklarını
çatır çatır çatlatalım bakalım. İktisadın Kızları Ulu
Geyikhanı seviyor musunuz?" (Sorusuna "Eveeettü" Yanıtı
aldıktan sonra) Maşallah, maşallah!! , şimdi o Tellak
münafıkları ne olmuştur biliyor musunuz? Böyle sünger
gibi içe çöküp kavrulmuşlardır!
Ey kendini ilmi şahanemiz Mülkiye'mizin efendisi sanan
sözde eşitlik yanlısı tuvalet terlikleri, 4 yıllık eğitim hayatı
boyunca Tanzimat Fermanı'yla Sened-i İttifak arasındaki
farkı ayırt edemeyip mülakatlarda "Kendini gelecekte
nerede görüyorsun?" sorusuna "Parlamento üyesi" yanıtını
verebilecek kadar cahil cesaretine sahip sabun kırıntıları.
(Şarkı: Mahmut Tuncer-Sabunu Koydum Leğene) Abaza
tellaklarla bıyıklı natırlara bir arada eğitim aldırarak yaptığı
hatanın farkına varan dekanlık, sizi envai çeşit derste
züppelerle kaynatmış. Ortaya üretim hatası, düşünce artığı
minik minik kümülatif ucubeler çıkmış. Ucube heykel değil
ama ucube bölüm yarattığının farkına varan hocalarınız sırça
kümeslerine saklanıp tüllabın arasına karışmaya korkar
olmuş. Ey tüllap! Bu
Abaza sürüsünün inekler için
oluşturduğu tehlikenin farkında mısın? Bu Abaza sürüsü ki
cebir yoksunluğuna rağmen kişi başına kaç inek düşer diye
hesaplamaya girişip türevin integralini almaya çalıştı. Çıkan
sonucun kendisi olduğunu görünce soluğu yine hamamda
aldı.
\
I
Gelelim şimdi tüllabın çakma monşerlerine.
Züppeyun
Ah Gramsci, kulakların çınlasın; sen olmasaydın bu ezik
Züppeyun tüllabı
kendine
"Hegemon" sloganını nasıl
bulurdu? Herhalde kendilerini ilköğretimde Pokemon, lise de
Digimon, mektepte de hegemon sandıklarından kendilerini
dış işlerine çaycı olarak atandırmanın yollarını arıyorlar.
Uluslarla ilişkiyi üst zümreyle ilişki zannedip zengin koca avına
çıkan süslü kokonalar, aslında size iş bulduk. Dyo ve Fiili Boya
ürün tanıtımı için kataloglarında sizin makyajlı sıfatınızı
kullanmak istiyorlar.
7 kıtanın ve 3 okyanusun biakıl, biedep, biidrak, bi zürriyet, bi
hürriyet inekleri, beynelmilel cemiyetlerin Sarkozy kılıklı
monşer bozuntuları, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne, Grönland'dan
Antartika'ya kadar uzanan politik arenanın ideoloji terk apolitik
temsilcileri. Siz ki\dışı hoş, içi boş, başıboş, nahoş, erkekleri
sarhoş, kızları kokoş garibeleri.
Beynelmilel ilişkileri chat odalarından ibaret "charizmaboyi 8",
"sexygirlzforuyou" nickli sivilceli ergenler, iki sirtaki figürü
öğrenip apaçiliğini gizlemeye çalışan kişilik bozuklukları,
elçiliklere katip değil mahkemelere katip dahi olacak yetiye
sahip olmadan gelecek planlarında sefir olmayı hayal eden
şimdinin ve geleceğin sefilleri, Arap Baharı'nın başladığını
duyduğunuzda dahi mayosunu bikinisini hazırlayıp, uçak
biletini ucuza getirmek için de erken rezervasyonlara sarılan
ve dahi uluslararası olduklarını iddia edip de tüm sosyal
çevresi arka bahçeyle sınırlı olan sosyal çevre özürlüleri,
mektebin marjinalist kokaçanları...
Görgüden bihaber, diplomatik merasimlerin rezilleri, ne de
olsa merasim algınız düğünlerden ibaret. Düğünlerde dahi
rezillikleriniz diz boyu. İmam nikahında gelini öpen
damacanalar, düğünde gelin-damat olduğunuz halde para
zarfı kapmaya çalışan hırtlar, utanmadan düğün şekerinden
iki tane almaya çalışan, üstüne dans pistine de balon tepmeye
çıkan 0-7 yaş lümpen bebeleri. (Şarki: Ferdi Tayfur-Fadime)
Ey zübbe! Bizimle değilsin), berberle muhabbet edip daha iyi
traş olacağını sanıp da berberin kafasını şişiren, ömrünü ayna
önlerinde ve AVM'lerde geçinen para züppeleri. Diplomatik
nota yazmaya kalkarken paragraf başına sol anahtarı çizen
aklı yitikler, derslerde 0.5 ucu olup da vermeyen, silgisini
kaybetmemek için boynuna aksesuar niyetine takan ilkokul
terkler, Balkanlar'dan gelen soğuk hava dalgasını siyasi
teorilerle açıklamaya çalışan bulaşık süngerleri, ders çalışmayı
Rome Total War, Medieval, Red alert ve bilumum strateji
oyunları oynamak sanan 0-7 yaş zeka grubu. Pepe Reyiz,
kendimizi keseriz, tuvalet eğilimini senden öğreniriz diyen
Züppeyuna gelsin bu şarki: (Şarki: Pepe-Çişimiz Tuvalette)
Kantini kumarhaneye çeviren, kumarı dahi beceremeyip
donuna kadar soyulan, donsuz kaldıktan sonra da kumar
borcunu nasıl öderim diye düşünen kuş beyinliler, bu kafayla
siz diplomasi masalarında kaybetmeye mahkumsunuz
mahkum! İkili ilişkilerde dahi beceriksizliğiniz diz boyu iken
boyunuzdan büyük Uluslararası İlişkiler'le haşır neşir olmak ne
haddinize? İlişkilerinizde dahi sıfır sorun politikasını
benimsiyoruz deyip kendi çevrenize dahi hasım olmayı
başarabilen terk-i zihinler, izlediğiniz abidik gubidik dizilerin
etkisinde kalıp okulda dedikoducu kız, ananla nasıl tanıştım
gibi copy-paste konulu video çeken artist müsvetteleri,
youtube'un yüz karaları! Gerçi siz anca kasetlerle, videolarla
bir yere gelirsiniz zaten. Size söylenecek laf yok artık,
Züppesiniz işte Züppeeee! (YUUUUHHH)
Sıra geldi mektebin ilim saçan, her biri güneş gibi parlayan pek
muhterem iktisat ulemasınaaaa!
Sınavlarda ters köşe yapan, damağında irmik helvası kalmış
gibi dolaşan, damarında limonlu ice-tea dolaşan, mektebin
dahi çocuğuuuu ŞAHİN HASAAN!
Mekteb-i Mülkiye'nin modunu, meydanını, varyansını
aldığımızda karşımıza çıkan tek sonuç, istatistik dehası ÖZSOY
ONUR!
çıkalım
Bize, iktisat grafiklerini gözlüğüyle 3D kalitesi ile anlatan, her
bir kitabı tuğla niyetine kullanılsa mabed inşa edilebilecek
olan, ikinci evi Hacıduman olan, göbeğiyle, sempatisiyle,
yazarak çizerek haftada 4 saat ÜNSAAL ERDAAL!
Yarabbim sen Mustafa Topaloğlu kulunu bile Dominik'e
büyükelçi yaptın, hatta hızını alamadı kendini cumhurbaşkanı
ilan etti, sen bu Züppe tüllabına akıl ihsan eyle de
çalışabildikleri tek kurum olan dış işlerinde istihdam olsunlar,
sonra Rabbim yüzlerine gülüyor da bankaya gişe memuru
oluyorlar!
Notları ruh hali ile yüksek kolerasyona sahip, sinirlendiğinde
boynundan 78 damar birden çıkan; güldüğünde gözünün içi
gülen iktisadın prensesi, sulhi abinin en sevdiği portekizli:
PENELOPE RODRIGUEZ CRUZ DE SOUZA SAFİNAZ BİRDANE
ERDOĞDU!
"Lütfen
ulusları
çocuklarımıza...
sahneden
alalım,
sahip
Diplomatik yemeklerde neler yaptıklarınızdan bahsedelim
biraz da, akşam yemeğini bedava getirelim diye kahvaltı dahi
yapmadan yemeye gelen açgözlüler, çatal-kaşığı nasıl
tutacağını bilmeyen andavallar, ordövr tabağına ekmek banan
görgüsüzler.
Yunan krizini duyunca aldığınız öğrenim kredilerini üç kuruş
aklınızla euroya çevirip Saint Nicholas adasında Niğde
gazozunu şampanya niyetine içmeye hazırlananlar, oyun
teorisini piknikte ip atlamak sanıp ipe takılıp yere çakılan aciz
züppeler, hep pasifte kalmış aktif olamamış, muhasebesi
şaşmış, endazesi yamuk, bacakları çarpık kontesler,
hesaplarda etkisiz elemanlar. Ödemeler dengesinin dört
kalemini dört yılda algılayan aklı evvel dengesizler, sermaye
hesabından para yiyip kendilerine net hata noksan yazınca
kâra geçtiğini sanan iktisat özürlüleri, Siz ki pirimiz Erdal
Ünsal'ın "flm-ül İktisat'a Giriş" kitabındaki arz kavramını
dabbet-ül arz zannedip ortalığı velveleye verenlersiniz.
Yabancısı olduğunuz yabancı dillerle yetiniz ancak Google
Translate'den
ibaret,
belgeler.com
olmadan
ödev
yapamayan, yaptığınız intihal dolu ödevler yüzünden şahsi
bilgisayarınızın ctrl,v ve c tuşlarını haşat eden ilim düşmanları.
Küçükesat'la Beşar Esat'ı ayırt edemeyen ve hatta Büyükesat'ı
Beşar Esad'ın babası zanneden ve üstüne de hâlen Dışişleri
Bakanı'nın adını Davut Güloğlu sanan aklı kıt, karakteri zıt,
bilgisi tırt, tırtıldan pırpır kelebek müsveddeleri sizi! (Şarki:
Ayna-Tırtıl), yurtdışından bazı ülkelerle vizelerin kalkmasını
okulda vizeler kalktı zanneden kıt kanaatler, imzalanan
gümrük birliğini başarı sanıp sözleşmeye dahi konu olamayan
tarifeler, VVikileaks'e dahi konu olmayı becerememiş
yetersizler, yok denecek kadar azlar, yüzde bire dahi
yakınsayamayan acizler sizi!
Turuncu Devrim'in isminin o yılın moda rengi turuncudan
geldiğini sanan modanın rüküş ikoncanları (İvana Sert Taklidi:
Dil
yeteneğiyle
uzaylılarla
anlaşılabileceğini
bile
düşündüğümüz, 10 tl'nin üstüne yüzünü bassanız
sırıtmayacak, müzik zevki bizlere ilham olan; sevimli,
sempatik, gönüllerin profesörü BALİ TAYLAN!
Oynadığı basketbol ile parkelerin efendisi lakabını sonuna
kadar hak eden, tarih bilgisi Herodot ile yarışan, mavi gözlerini
gören mektep kızlarının "Keşke bu ders bizde de zorunlu olsa"
dediği; çok çalışsak da eleştirecek yönünü bulamadığımız
BASKICI MURAT!
Ders anlatırken masaya vuran, etrafında bulunan ne kadar alet
edevat varsa fırlatan, her daim celallenen; buna rağmen
bilgisiyle ufku 8 katına çıkaran, ders dinlemenin her şartta ayrı
bir keyif olan, soyadı köse olmasına rağmen yüzünde
santimetrekareye 17bin kıl düşen AHMET HAŞİM KÖSE!
Ve son olarak geldi gönüllerin sultanına! Onu görünce
içimizden Açelya olmak geliyor. Hocalığıyla, anneliğiyle,
kanatsız meleğimiz, DÖNMEZ FERDA!
Ödeve karşıyız,
Biz İktisatçıyız.
Önce insan
Sonra Geyikhanız!
Biz arz eğrisi,
Bir Talep Denklemi,
İşte budur iktisadın dengesi.
Sen anladın züppe,
Sen anladın kamu,
Sen anladın, sen anladın Bakkal!
Sen anladın mal mal!
Sen anladın tüllab!
Sen anladın, sen anladın hoca!
17
\
B A K K A L FEK M A N I
♦
•
i
\
Oestuuuuuur!
Ferman-ı Bakkal okunuyor.. Kulak verin ey ahali!.. Dinleyin ders alın. Bakkal'a biat edin.
ağzı açık bedbahtça yorumlayan ayran budalaları
sizi...
"Budala Maliye, Budala Maliye"
Hadi bizden aldığınız dersler tamam, bir babalık
ettik verdik. Ya öteki tüllaptan alıp da rezil-i rüsva
olduklarınıza ne demeli? Gördük ki, Maliye
bölümü dışında bütün bölümlerden ders aldınız
am m aaaa feyz alamadınız. Sizi gidi Abuzer'in ehl-i
delalet ve hatta hıyanet içine girmiş Pınar'ları
sizin...
Mülkiye'yi Survivor adası mı sandınız? sizi gidi
Mustafa Topaloğulları sizi..
Mustafa Topaloğlu - Geri Zekalı Sevgilim şarkısı
"Uzaylı Maliye, Uzaylı Maliye"
Biz ki Mekteb-i Mülkiye-i Şahane-i Ali Osman'ın
Medar-ı İftiharı, 7 cihan ve 6 şubenin babası,
dekanlığın yegane varisi ve de hamisi,
Mülkiye'nin Ahkam-ul Hakimi, İlm-u Ticaretin
mucidiyiz. Sizin gibi çapulcu, ciğeri beş para
etmez, aciz değiliz. Çünkü, Mülkiyeli dediğin bizim
gibi sert bakışlı, başı dik, mağrur, atılgandır.
Gözleri ateş, gazabı korku saçar.
Siz ki, akranları tarafından aşağılanmış zındıklar,
siz ki, acz-i beşer, her daim şaşar ve de mallığınız
aşikar!
Ey Tüllab-ı Mülkiye, kulak verin, dinleyin. Ferman-ı
Bakkal'dan feyz alın. Alın ki, bir tebaa refah dolu
günlere nasıl ulaştırılır öğrenin. Çünkü tüllabımıza
yeni bir örf, anane getiriyoruz. Sizlere, business
class'a yakışır şekilde tabletten hitap ediyoruz. İyi
biliyoruz ki siz varislerimiz geleneğimizi
sürdüreceksiniz ve inanıyoruz ki bu biçare, sefil
güruhlara tablet dağıtabilecek bolluğa
erişeceksiniz. Buraya kulak verin!
M aliye
Ey Mekteb-i Mülkiye-i Şahane’nin düşük malları.
Bu sene de ilk sözü size verdik. Dört yıl boyunca
peşimizden ayrılmadınız. Aldığımız onca ortak
derste, Mülkiye'nin zeki, çevik ve ahlaklı
Bakkal'ından yalvararak aldığınız notlarla bile iflah
olmadınız. Profesör yoksunluğu yaşayan, adeta
mahrumiyet bölümü olduğunuz apaçık ortada.
Hocalarınızın "Bunu bilse bilse işletmeciler bilir"
deyip sordukları soruları da, "Evet, bilse bilse
işletmeci arkadaşlar bilir." deyip, sınıfta tahtaya
kalkmayı istem eyen öğrenciler misali "Silgimi
düşürdüm bakkal. İdare et, ne olur." deyip sıranın
altına saklandığınızı da defalarca gördük.
(SILA-GOL şarkısı)
Siz ki, Maliye Politikası'nı, benzine sigaraya gelen
zamlardan ibaret sandınız. Siz ki, Gayrı Safi Milli
Hasıla'yı "milli olmak"la karıştırdınız. Cari açığı
18
Size bu kadar yeter, 3 harf tek hece : "Mal, Mal
Maliye Maliye Maliye..."
Çeko
Sıra geldi tüllabın amelesine.. Ey Mekteb-i
Mülkiye'nin yetersiz, gereksiz, aciz, ipsiz, sapsız
ve de vasıfsız ameleleri. Celal’imin zamanında,
kırık dökük yerleri onarsın diye okula alınıp, köşe
bucak saklanıp, okulda kalıp, nasıl becerdiyse
Ergün Abi'den bir de öğrenci kimliği çıkartıp,
tüllaba karışmış am ele güruhu sizi...
Kendinizi bölüm görüp Mülkiye'nin şahdamarı mı
sandınız, ar damarı çatlamış Ajdarlar sizi...
Ajdar - Şahdamar şarkısı
"Ajdar Çeko Ajdar Çeko"
"Çalışma Yaşamında İnsan İlişkileri" adında ders
alıp da en ufak bir insani ilişkide bulunamayan,
Çalışma Sosyolojisi, Sosyal Psikoloji, Sosyal
Politika, Sosyal Çalışma Koşulları, Koşullu Çalışma
Psikolojileri gibi saçma sapan dersleri alıp da ,
sosyalleşmeyi akvaryumda kız keserek, bilumum
kağıt oyunları "ellibir, altmışaltı, kaptı kaçtı, maça
kızı, okşin, yanık, konken" oynamak zanneden
talebe müsveddeleri sizi..
"Ooooo bir amelem olsa,
sigortası olmasa, çalışıp uyumasa,
parama para katsa."
Haliniz pek kötü ameleler. Sizi yurtdışında bile bir
bölüm olarak görmediklerinden bir Erasmus
anlaşmanız bile yok. Yurtdışındaki üniversitelere
"Ellere var da, bize yok m u?" diye mailler atar
olmuşsunuz. Devlet Bahçeli'yi feyz alarak...
Mekteb-i Mülkiye'de ameleler bilgisayarın
karşısına dizilmiş oturuyorlar.
Karşısında Erasmus'a giden çocuklar; ellerinde
biralar, püskevitler birbirlerine ikram ediyorlar,
birbirileriyle yiyorlar, şakalaşıyorlar.
O am ele aklından geçiriyor. "Ben de Erasmus'a
\
fcv
LJ r. - ^ ' ll \
„
TESİ
f
Yl VnBfİ­—KÜLTESİ
gidebilsem, benim de bir biram olsa, benim de bir
püskevitim olsa!" diyor.
Utku hocam, "Bize niye Erasmus anlaşması
yapmıyorsun?" diyor, "Bizde niye yok?" diye
ağlaşıyormuşsunuz.
Kam u
Ey kendini Mekteb-i Mülkiye'nin en möhim, en
güzide, en şahane, en nadide bölümü zanneden
ama aslında abazanlık katsayısı Gayrı Safi Yurtiçi
Hasıla'dan yüksek, zekası alçaklardan alçak,
tüllaba oyuncak, hamamlarda tellak... Eyyy Abaza
Tüllap! İki çift laf da size edelim de, kendinizi
adamdan sayın istedik.
"Abaza Kamu, Abaza Kamu"
Sizi gidi şahsiyetten yoksun Abazalar sizi
"Yoksun Abaza, Yoksun Abaza"...
Küresel ısınmaya "kaşarlar eriyecek" diye karşı
çıktınız. Gece kuşağında güç kuvvet versin diye
bal reklamlarına baktınız. 5 kavanoz balı 100
liraya alıp da ne yaptınız? Fakat, bu 5 kavanoz bal
yalnız başına gitmez, size bir de kaymak lazım...
ANKARALI TURGUT - Kaymak lazım şarkısı
Abazanlığınız had safhaya çıkmış, Facebook, Hi5,
Yonja kesmemiş Tvvitter'da Hilal Cebeci'nin
"pampiş"i olmuşsunuz. Doğuş kovalasın hepinizi..
"Pampiş Abaza, Pampiş Abaza"
6 Dönem 7 sene idare dersi alıp, ülkeyi idare
etm eye heveslenmişsiniz. Siz kim, ülkeyi idare
etmek kim? Bırakın ülkeyi idare etm eyi siz
kendinizi bile idare etm ekten acizsiniz.
"Aciz Abaza, Aciz Abaza"
Siz kiiiii, "Bir hayat görüşüm yok. Bari yazılmış
çizilmiş siyasi birkaç düşünce öğrenelim"
kaygısıyla, M ehm et Ali Ağaoğulları'nı tarihi bir
karakter zannedip " Hangi yüzyılda yaşadı acaba?
Gelin bir öğrenelim." deyip derslere giren, o aldığı
derslerde de ilk çağdan girip orta çağda kalan,
yakın çağa bir türlü ulaşamayan sefillersiniz.
Duyduk ki, İdare Hukuku'ndan geçebilmek için
ilerleyen yıllarda stadyumda düzenlenecek
sınavlarınızda yıllar öncesinden yer rezerve eden
ilk ve tek bölüm bozuntusu olmaya adaymışsınız.
Yalnızca bu mu? Yalnızca bu olsa iyi. Bir de ne
duyalım, biz hicap duyduk! Fethi hocanız moralleri
yerine gelsin bari deyip Kebap 9'da,
Hacıdumanoğulları'nda sizler için kebap
kontenjanı açtırmış. Siz de arlanmadan,
utanmadan gider olmuşsunuz!!!
Tek emelleri olan kaymakamlık dışında bir
hedefleri olmadığı için ne yapsın bu tüllap?
Bölümleri bölüm değil ki, nasıl iş bulsun
garibanlar? Tek başarılı oldukları konu
kütüphanede yer tutmak... Yer tuttuktan sonra da
kendilerini ait hissettikleri tek yer olan arka
bahçeye gidip her zaman yaptıkları gibi otlanıp,
kurda kuşa yuva yapıyorlar.
Daha henüz mezun olamamış minik Abazalar da
okulda :
(Aşağıdaki ekip)
"Şans yok cepte para yok. E bi sevgili yok.
Yok Allah yok." diye ağlaşıyormuş. Biz bakkal
tüllabınızdan size tavsiye:
"Boşver Abaza, akışına bırak her şeyi
İnceldiği yerden kopsun."
U LUSLARARASI İLİŞKİLER
Sıra geldi Mekteb-i Mülkiye-i Şahane-i Al-i
Osman'ın en münafık, en bayağı, en kendini
bilmez, en aymaz mahlukatların yer aldığı
tebaaayaaaa...
Sen ki, kapitalizmin uşağı olmayı pek iyi beceren,
ama bir türlü diplomat olmayı beceremeyen
güruhsun!
\
19
"Uşak Uluslar, Uşak Uluslar"
ama bizimle değilsin"(Hakan Akkaya repliği)
Sen ki, el etek öpmekten kendini alamayıp,
entelliğin mektebini okuduğunu zannedensin. Siz
ki, Celal Talabani'yi Taliban lideri zanneden tatlı su
emellerisiniz. Yıl boyunca birbirinize Afrika'nın
başkentini sorup durdunuz. Siz bu cahillikle değil
diplomat olmak, konsolosluk bahçesinde angus
bile olamazsınız. Siz, " Çok mürekkep yaladık.
Çok okuduk. Çok kalem tuttuk ya Rabbim! Çok
çalıştık deyip, yağmur duasına çıkanlar misali not
duasına çıkıp da duaları kabul olmayan günahkar
kullarsınız.
Bir kısmınız da baktınız uluslararası ilişkiler
bölümünden mezun olunca bir baltaya sap
olamayacaksınız, "Bari iletişimden yüksek lisans
yapalım da, o sayede bir iki bir şeyler yazıp
geçinelim demişsiniz." Ama unuttuğunuz bir şey
var! Sizde bu sınırlı kapasite varken orada da
tutunamazsınız.
"Günahkar \Uluslar- Günahkar Uluslar"
Siz bilmez misiniz kiii, tüllabın babasından
Mülkiye'nin pek muhterem, pek kıymetli
evraklarından, saltanat sefasını kaldığı yerden
sürdüren medar-ı iftiharınızdan, İşletme
tüllabından bir şey kaçmaz?
Erasmus'a gideceğiz diye birbirlerine düşen, sınıf
bilincinden yoksun, birbirinin kuyusunu kazmada
birinciliği göğüsleyen, am ma velakin "Top
Erasmus" listesinde dereceye bile girmeyen ehli
lisan yoksunları sizi! Erasmus'u partiden ibaret
zanneden, ama gavur ellerde "Erasmus Party"
bile göremeyen zavallılarsınız. Şükredin ki, Tüllabı muhterem size acıyıp coşun eğlenin diye şarkı
armağan ediyor.
SHANTEL - DİSCO PARTİZANİ
Ey vasıfsız Züppeler! Dış ilişkileri Survivor
adasındaki yerlilerle iletişimden ibaret
zanneden,kendini dokunulmaz kılmak için Baskın
hocanızın izinden gidip koruma kontenjani-açan
tek mahlukat sîzlersiniz....
"Eye of the Tiger müziği"
Ey ucubeler sizi! Bu şahane mektebin 4 yılının
dörtte üçünü İngilizce kredisiyle doldurdunuz
lâkin, ne hikmettir ki Ümit Besen seviyesine bile
bir türlü ulaşamadınız! Geri kalan zamanlarınızda
da fasafiso politikaları ile zaman öldürdünüz. Sizi
gidi küçük züppeler sizi...
"Ümit Besen-1 love you I love u do u love me
yes ı do"
Vizede, finalde yıllar boyu haritalar çizip, şehir
yerleştirdiniz. İş sınavlarına gelince de ne iktisat
ne muhasebe bildiğiniz için "Bari bildiğim şehirleri
yazayım." diyen sizi gidi bölüm israfı sizi...
Oysaki züppe kızlarınız muhasebe dersini seçmeli
de olsa alma şansına erişmişlerdir, ancak baktık ki
dersleriniz gibi bu da fos çıktı. Duyduk ki,
kızlarınızın hesap tutması gereken elleri oje
sürmeye yeltenmiş. O gün bugündür hocalar
yanında aseton getirir olmuş. Mülkiye Mülkiye
olalı böyle rezillik görmedi.
"Rezil Züppeyun Rezil Züppeyun"
Kütüphane işgalinde ipi göğüsleyen Züppeyun,
kütüphane panayır yeri değil bir ilim irfan
yuvasıdır. Şunu iyi belle ki Züppeyun, bizler Miss
Mülkiye jürisi değiliz...
"Bugün Ne Giysem" programının jeneriği"
"Sen çok güzelsin uluslar kızı, yüzün çok güzel
20
Duyduk ki, Dışişleri Bakanlığı'nı girilecek tek
kurum diye bilirmişsiniz. Kıyıda, köşede pek bilgili
işletmeci arkadaşlarımıza "BDDK, SPK da ne ola?"
diye sorarmışsınız.
Leman Sam - Rüzgar
Bana BDDK anlat.
Bana SPK anlat.
Anlat ki çözülsün beynim,
Ben de öğrendim demeliyim,
Yükselmeyi anlat bana,
Senin izinden gelmeliyim.
/
Çenesi düşük erkekleri, üstlendiği işi yüzüne
gözüne bulaştırmayı seven başkanlarıyla ünlü
ucubeler..
Buradan erkeklerinize birkaç nasihatimiz var.
Pabuç kadar dilinizin kıvraklığını geliştireceğinize,
az konuşup çok düşünerek beyninizi geliştirin.
İKTİSAT
Sıra şimdi inek olmayı beğenmeyip cins
değiştiren, sonra cinsini çok sevip cinsine çeken,
münafık, mundar Geyikhan tüllabında.
Yıllardır Noel babanın vasıfsız iş gücü olarak
çalıştınız durdunuz.
"Vasıfsız Geyikhan- Vasıfsız Geyikhan"
Arz talep dengesinin arz fazlası olduğunuzu son
sınıfa geldiğinizde anlayıp, Business Class'ın
kapısında dolanıp bir şeyler kapmaya çalıştınız.
"Keşke işletme yazsaydım da, bir işe
yarasaydım." diye yıllardır ağlayıp durdunuz.
Seçmeli derslerin kökünü kuruttunuz. 13 kişilik
popülasyonunuzla sınıf olduğunuzu sanıp, okulun
kıt kaynaklarını sınırsız isteklerinizle sömürdünüz.
Elma, armut, ekmek ve bilumum emtialarla
iktisat öğrendiğini zannedip okulun ücra
köşelerinde iş hayalleri kurdunuz, ama yine size
hüsran yine size hasret var.
KAYAHAN-Yine Bana Hasret Var
3 ortalı harita metod defterlerinizi imzalatıp
aldığınız pek iyilerin karşılığında Sulhi Abi'den
aldığınız poğaçaları, püskevitleri afiyetle
yiyormuşsunuz. Söyleseydiniz bu kadar
çikolataya, poğaçaya, çiklete ilginiz olduğunu
bakkal abiniz size her güzelliği yapardı Geyikhan!!
Erdal'ım Ünsal'ımın yürüyen likit kaynağı olmayı
kendinize iş edindiniz. Aldığınız derslerin bırakın
içeriğini, adını öğrenmekten mahrum kaldınız.
İşletme'nin başına, sonuna iktisat getirip bir
şeyler kapabileceğinizi zannettiniz ama Geyikhan,
bir şeyi unutuyorsun! Business olunmaz Business
doğulur.
\
fev'
Dinle şimdi geyikhan! Sana çok sevineceğin ve
şaşıracağın bir haberimiz var. Biricik vazgeçilemez
hocanız, nam-ı diğer Bellona Erdal 50. baskısını da
yine sizler için çıkarıyormuş. Tabi Erdal da haklı.
Ne yapsın? Baktı bu süzme salak Geyikhanlar
hiçbir şey anlamıyor, "Bunlardan adarrı olmaz.
Bari ben her sene yeni bir baskı yayınlayayım da,
servetim e servet katayım." diyormuş. Ayrıca
sizlere de şu şarkıyı armağan ettiğini bizlere
bildirdi. Eeee, elçiye zeval olmaz. Buyurun
dinleyin:
Harvey Nichols'ın azılı düşmanı...
ALPER ÖZER
O biiiiiirrr İngiliz aristokrasisinin Mülkiye temsilcisi,
O biiiiirrr makale canavarının,
O biiiiiiirrr zaman sayacı,
ALİ FIKIRKOCA
Sen kiiii Armani'nin mülkiye temsilcisi,
Sen'kiiiii finans kanallarının vazgeçilmezi,
Biz senin krizi bitirebilme ihtimalini sevdik.
BADER ARSLAN
Sen kiiiii Altın Kızlar'ın hukuk danışmanı,
Sen kiiiii ABC şirketlerinin kolektif ortağı,
Tahtadaki duruşuna bakkallar, yürüyüşüne tüm
tüllab hasta.
HÜLYA COŞTAN
Sen ki altın kızların sosyal halkası,
Sen ki nesli tükenmekte olan son Case
koleksiyoncusu,
hocam sayemizde Amerika'ya da gittin hadi yine
iyisin.
TAYFUN-HADİ YİNE İYİSİN
( hadi yine iyisin iyisin iyisin. Sen bu işi bilirsin )
ÖZGÜR ATEŞ
O bir SPK Kraliçesi,
ERKİN KORAY ŞAŞKIN MELODİSİYLE
Geyik sana ne dedim, sen ne yaptın?
Dün gece gördüm seni, ters odaya saptın.
Boşuna sızlanıp durma Geyikhan.
Senden ala geyik olmaz Mülkiye içinde.
O bir dürüstlük elçisi,
O bir mülkiyenin baş denetçisi,
YASEMİN ATASOY
Mülkiyenin iyi aile çocuğu,
Muhasebenin prensi,
Başı sıkışanın tek çaresi,
HOCALAR
Çiçeği burnunda dekan,
Yardımcılıktan dekanlığa yatay geçiş yapan,
Saltanatın parlayan yıldızı,
Bakkal tüllabının gözdesi..
YALÇIN KARATEPE
O biiiiiiirrr kültür elçisini...
O biiiiiiirrr borsa kaplanını...
Ayrıca verdiğin o çay sözlerini yerine getirseydin,
Sulhi Abi yeni bir çay ocağı açardı.
GÜVEN SAYILGAN
Enerji piyasasının babası,
Bakkal tüllabın aranan adamı,
Bulunduğunda da gönülleri şen eden adamı,
Kesene berekeeeeeet...
CENGİZ GÜNEŞ
O biiiiiiirrr genel kabul görmüş muhasebe
standardı,
EMRAH ERTUGAY
Sen kiiii mülkiyenin demirbaşı,
Sen kiiii çay ocağının efendisi,
Kahvaltılarımızın tek adresi,
SULHİ ABİ
fermana ek güncel duyarlılıklar:
Dinleyin !....
Elbette ki söyleyeceklerimiz bunlardan ibaret
değildir.
-Teğet geçen ekonomi,
(yuhalama)
-Öğrencisiz anayasa,
(yuhalama)
-Özelleştirilen tiyatro
(yuhalama)
-Kadına ve sağlıkçılara şiddet
(yuhalama)
-Van depremzedelerimiz
O biiirrr büyük miiizaaaaaannn...
(alkış)
Haaa, bu arada imajı da değiştirdin. Çok güzel
oldu. Çok da iyi oldu hııııııııı j
- Engelsiz bir dünya
KADİR GÜRDAL
Sürç-i lisan ettiysek, affola...
(alkış)
Mülkiye'nin Ara Güler'i,
İşletmenin çiçeği burnunda doçenti,
21
\
TAHSİLDAR K A M A N I
\
züğürte para, am eleye mala..
İşsize iş, dişsize diş, üşüyene gocuk,
kahvaltıya sucuk, çaya şeker, Behlül'e Bihter,
bakkala defter...
Yem eğe tuz, kolaya buz, geyikhana boynuz...
Nazar değmişe hoca, züppelere koca
Dergaha veli, alime deli, abazaya duş jeli...
İhsan eyle ya Rabbi
AMİN !
Bobby McFerrin - Dont VVorry Be Happy
BAKKAL
Gelgelelim küçük ve orta boy bakkallara!
Boney-m Daddy Cool şarkısı
Ey Mekteb-i Mülkiye-i Şahane-i Ali Osman'ın
en muzaffer, en mukadder, en mücerret, en
mukayyet, en melaike-i mukarrebin ve en
maddiyat-ı ula tüllabı. Biz ki Magna Carta'dan
beri kralları, padişahları dize getiren, zulüm
görmüş halkları müreffehe erdiren halk
kahramanlarıyız.
Kahraman Tahsildar Kahraman Tahsildar
(slogan), (ALKIŞ)
Siz ki, şu şahanenin en akar kokar, fakat tok
tutar çatısı altında toplanmış istenmeyen
tüyler, kıl dönmeleri, tezgah altı üstü her
yerde zuhur eden naylon bebekler, terliksi
hayvanlar...
Duyduk duymadık demeyin!
İş bu fermana kulak asmayanın vay başına
gelene...
Tellaklardan toplu muamele vergisi,
Geyikhanlardan toplu boynuz vergisi,
Züppelerden lüks tüketim vergisi,
Bakkallardan toplu çiklet vergisi kesile.
Ameleler ise her.şeyden müstesna tutula....
Babanız Tahsildar, Babanız Tahsildar!!!!!!!!!!!!
(slogan)
Merak etmeyin, Tahsildar babanız olarak siz
üvey evlatlarımızın kötülüğünü istemeyiz. O
kadar da acımasız değiliz. Her ne kadar kımıl
zararlıları olsanız da, yine de üvey
evlatlarımızsınız. Şu mübarek bayram
gününde sizin için dua bile ettik.
(AM İNNN) Herkes avuçlarını açar
Şu mübarek günde kellere saç, hastaya ilaç,
Türkiye'yi süründürme, insanları aldatma
demeğini (Kısa adıyla TÜSİAD'ı) başımıza
tebelleş eden, büyümenin yegâne lokomotifi
ilan edilen, lâkin her seferinde raydan çıkan,
kaçırdığı verginin haddi hesabı olmayan,
attığı kazıklarla Hakk'ın gazabına gark olan
ve nihayetinde ekonomik krizle yerle yeksan
olan Bakkal
(Rap şarkı)
Sağına Solun bakma bakkal
Her seferinde düz gideceksin
Önüne çıkanı ezip geçeceksin
Toslarsan m erak buyurma
Teşvik sistemi yollarda
O bir Bakkal ki, bir defter tutmakta, pir defter
tutmakta. Bu işin sırrını çözen allame-i cihana
padişah olmakta...
Af buyurasınız biz akıl sır erdiremedik. Hoca
espri yapmakta, bakkal bir şeyler yazmakta.
(Barış M anço'nun Sarı Çizmeli M ehm et
Ağa)
Aynı havayı solumakta, aynı sıralarda
oturmakta, aynı Vergi dersini almaktayız,
lâkin biz bu dersten vergide adalet, safiyet
muafiyet anlamakta, bakkalın anladığı ise
vergi kaçırma, vergiden kaçınma ve bilimum
yırtma teknikleri olmaktadır. Lâkin uyarıyoruz
seni bakkal! Mâliyeden kaçamazsın,
yakalarsak mucx mucx.
(Tarkan'ın Şımarık şarkısı)
Ey bakkal tüllabı, her ne kadar kendine
Business Class, First Class türevi janjanlı
22
\
/
fcv •
GEYİKHAN
Ey kendilerini buzağı sanan öküzler güruhu!
Monopol piyasasını Monopoly zannedip oyun
oynamaya çalışan ezik güruh! Mezun
olduktan sonra iş bulacağınızı mı
zannediyorsunuz? Siz ki dışsallıkları dışarıda
arayan, J eğrisini çizebilmek için bile alfabeye
bakan, siz gidi talep esnekliği 1'den küçük
olan fakir mallar sizi.
Siz Fisher eşitliğini hocalarınızdan anlamayıp
balıkçılara soran Marshal'cı boya kutuları, arz
fazlası Giffen malları...
GİFFEN GEYİK (slogan)
Siz ki Erdal'dan sırt eğrilerini duyunca Adriana
Lima'nın, Miranda Kerr'in sırtını aklına
getiren, abazalıkta kamuyla ölümüne yarışan
Geyikler, sizin gibi büyük başlardan
ağırlığınızca Ağnam vergisi almaya karar
verdik.
Büyük Baş Geyikhan(slogan)
isimler taksan da biliyoruz ki eninde sonunda
alacağın sıfat bakkal, yapacağın iş
bakkallıktır. Lâkin müsterih olunuz. "4 yıl
boşuna mı bu fakültede kalem salladık?" diye
kahrolmayınız. Babanız size iş, hem de bu
fakültede bir iş bulmuştur. Bakkalları alt
kantine işletmeye davet ediyoruz.
Bakkal alt kantine, Bakkal alt kantine
(slogan)
Bakkal defterini de burada kapatıyor, alt
kantinden alış veriş yapacağımız günleri 4
gözle bekliyoruz.
(Şarkı - Gökçe: Tuttu Fırlattı)
Sistem çabuk çöktü
Kriz pabucunun ucuyla eze eze geçti ve
gitti
Geri sardı hep aynı sahneyi oynadı
Durdu keyfince arada bir canı cananı
Am a hiç kim sesi oldu çok yoruldu
Bir sağa bir sola yalpaladı
Durdu parayı görünce teslim oldu
1 kere 2 kere 3 kere 4 kere 5 kere
Aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
Gitti tosladı boynuzu
Bozdu kendi oyununu
Zam anla geçer dedi zam anla zam anla
Mülkiye'ye girdikleri için çevrelerinde akıllı
diye sevilen, aslında kıllı yaratıklar... Siz ki,
Erdal her kayıtsızlık paftası dediğinde pasta
sanan, ortalama fiziki verimliliği düşük,
ölçeğe göre azalan Geyikler. Siz ki Philips
eğrisini Teknosa'da Electrovvorld'ta arayanlar,
beyinlerinizin atıl kapasite çalışması Mülkiye .
tarihinde kara bir leke leke leke
(Mory Kante -Yeke Yeke şarkısı)
ABAZALAR
Şimdi sıra geldi cenabet-ül Abazalara..
Onlar ki, 4 yıllık fakülte hayatı boyunca
Kerem ile Onur'dan başka hoca yüzü
göremeyince, Tahir ile Zühre'ye, Leyla ile
Mecnun'a, Aslı ile Kerem'e ikame olarak
Onur ile Kerem'i bulan sapık güruh. Onlar ki,
Ankara'yı Bentderesi ve Talatpaşa'dan ibaret
sanıp Ankara'ya gelen, misafirlerine başka
yer gösteremeyen gezi rehberleri...
(Cici Kızlar - Ah Kalbim şarkısı)
Ah kamu biz senden çok çektik
Söyle nedir bu halin?
Rahat dur Abaza Abaza
Olmaz ki böyle yapılm az ki
Azıtm ışsın sanki
Vallah sen abazasın Abaza
23
\
Sizin gibi Abazaları Ostim'deki torna
tezgahları bile yontamadı. Siz öyle bir
güruhsunuz ki, uzaydan bile görülebilen
yegane kütüklersiniz. Siz, bilgisayarlarınızda
ergenliğinizin ilk yıllarından beri ruh ve
bedenin birlikte yola çıktığı, sürükleyici
maceralardan oluşan filmlerle dolu bir dünya
yarattınız. Yüce Tahsildar tüllabı Google'ı
ekonomi, tarih, sosyoloji gibi sosyal
bilimlerde araştırmalar yapmak için
kullanırken, siz cenabet tüllap, Google'da
frikik, hot young girl, Kim Kardashian ve
bilimum sapık içerikler aradığınız için Google
artık sizden usandı bıktı.
Abaza kamu , Abaza kamu ( slogan )
kamunun meym enetsiz kızlarını buldum. Tiz
zamanda, erkek Fatmalardan bir yol
olmayacağını anlayıp diğer bölümlere
dadandım. Olmadı günlük, olmadı. Onlardan
da bir yol olmadı. Sonra duydum ki, Erasmus
denen bir şey varmış. Tahsildar
ağabeylerimiz, el memleketlerinde Mekteb-i
Şahanenin belinin kuvvetini gösterirlermiş.
Am m a velakin Abaza olduğum için beni
Erasmus'a almadılar. Yani anlayacağın kadim
dostum, yine delikli sabuna kaldım.
Abaza talepleri karşılanamadığı için
abazalıkta arz fazlası yaratan, beyni ile
ürolojik bölgesi doğuştan yer değiştiren,
kızları erkek Fatma, erkekleri ebedi cünup
olan, Survivor'ı izlerken kendini orada hayal
eden, evinde Playboy arka sayfa güzelleri
koleksiyonu olan, yetki gaspı yetki tecavüzü
gibi kavramları öğrenip idareyi geçmek
yerine her gece Onur'a dua eden, Haydar
Dümen'den öğrendiği taktikleri bir türlü
uygulamaya koyamayan, filmlerde "cinsel
içeriklidir" ibaresi arayan, Sex Bomb ve
Satisfaction'dan başka şarkı dinlemeyen
mahlukatlar.....
(Benny Benassi - Satisfaction)
(Rober Hatemo - Senden çok var şarkısı)
Biiiiir çok azdım
İkiiiiiiiiii her yerde kız var
Ooooooo benden çok var
Beni mi buldun Abaza çok işim var.
Sıra geldi ipi ince, donu güzelce, kızları tikice,
oğlanları bellice, durumları ise iç güveysinden
hallice olan Mülkiye'nin dış kapısının, dış
mandalının, dış ilişkilerinde uzman kapıcı
yamaklarına...
Duyduk ki bu sene de yılbaşı eğlenceniz
değişmemiş. 15 abaza bir eve toplanıp, biraz
meyve suyuyla kafayı bulduktan sonra
ağzınız açık salya sümük CNBC-e deki
Victoria's Secret defilesini izlemişsiniz.
Bununla da yetinmeyip üstüne cila olsun diye
Spartacus'ü izlemişsiniz. Ardından daaa,
kendi aranızda bir 'EL KLASİKO'
düzenlemişsiniz.
Klasik Abaza klasik Abaza (slogan)
Yüce Tahsildar tüllabı yine yılmadı,
yorulmadı, sizin için bir abazanın günlüğü 3ü
ifşa ediyor.
Duygusal fon m üziği
Sevgili günlük
Toy bir Abaza olarak ne hayallerle geldim bu
mektebe. Neler neler ummuştum, karşımda
(Emrah - Boynu Bükükler şarkısı)
ZÜPPEYUN
Taytın üstüne tanga giyip kendini "tikiyun"
sanan, süper kahraman özentisi Süperyunlar
sizi. Sizi gidi uluslararası ilişkileri kadın erkek
ilişkilerinden öteye götüremeyip,
Chatroulette'den Rus, İngiliz, Alman, Asya
ülkeleri gibi bilumum ülkeden kız arayan
boxer düşmanı, paçalı don katili, tanga sever
ipli yaratıklar sizi
İpli yaratık ipli yaratık ( slogan)
Uluslararası hukuk derslerinde öğrendiklerini
Erasmus partilerinde uygulamaya çalışan,
teoride yarı başarılı pratikte ise başarısız
kalan, Baskın Oran TV'ye çıktığında "Aha! Bu
benim hocam." deyip bayram çocukları gibi
sevinen görgüsüz züppeler sizi.
Görgüsüz Züppe (slogan)
Süper Mario Muharrem Ağabeyle, Ayhan
Yalçınkaya'yı ikiz sanıp "Muharrem abi,
sigara içmeyip SDT dersinde geçer miyiz?"
diye soran; beyinlerini dışarıda, züppe
bedenlerini derslikte emanet bırakan, sınıfları
vestiyer olarak kullanan emanetçi züppeler
sizi
Emanetçi Züppe (slogan)
Gezdikleri gavur memleketlerinde yediğini
içtiğini orada bırakmayıp; "Şanzelizede
makarna yedim, Küba'da Fidel Castro'ya
özenip puro içtim, ama tadını beğenmedim."
diyerek tüllaba hava atmaya çalışan
tüllapçıklar sizi. Kılıçdaroğlu'nu gerçek Ghandi
sanıp Hint fakirlerine özenen, bunu da tanga
giymekten ibaret sanan fakir fukara fonları
24
\
sizi. Davos'ta "one minute, one minute"
diye sevinip, gitmeyeceğini sanarak
Hariciye'den bakanı gönderen arkasına
bakanlar sizi. ( Daha da gelmeyin
Mülkiye'ye). Türk Dış Politikası dersinin
geçme notunu öğrenemeyip, mitinglerde 40
yapar diye sevinen matematikten aciz
züppeler sizi.
Siz gidin de, Ulu Bakkal Celal'in yeni
inşaatında kazma kürek sallayın.
Sizi hak ettiğiniz şarkıyla uğurluyoruz.
(Şarki: Ajdar- Şahdam ar)
HOCALAR
Şimdi sıra geldi Mekteb-i Şahane'nin en yüce
tüllabının, en unutulmaz hocalarına...
Bir bilm ecem var tahsildar
Haydi sor sor
İstatistiğe sanayiye gelir
,
Acaba kim dir kimdir
Domuz gribi denince akla (hapşuuu)
............(taklit)..............
Tam am şimdi buldum
Her an onun adı gelir
Onur Özsoy Özsoy Özsoy
Vergi mevzuatının sultanı, gönüllerin baş
tacı... Yoktur bu mektepte ondan daha
alımlısı, öğrenci dostu...Dilek Özkök Çubukçu
O-oo züppe uluslar O-oo züppe
uluslar(slogan)
Ve şimdi sıra geldi merakla beklenen tiki
kizlarınızın ses kaydına
(Ses kaydı)
AMELE
Sizi unuttuk sanmayın....Ey sabotajcı amele sürüsü sizi!
Geçen yıl babanız Tahsildar ferman okurken
yaptığınız çirkin sabotajla, babanızın sesini
keseceğinizi sandınız ama, yanıldınız.
Sabotajcı am ele sabotajcı am ele ( slogan )
Eyyy Cemaat-i Şahane-i Ali Osman! Haydi
buyrun cenaze namazına..
(Şarkı ölüm m arşı) (Tabut girer) (Sağ eller
göğüs üzerinde)
Yaptığınız saldırı sadece babanıza değil, tüm
Mekteb-i Mülkiye'nin geçmişine, şanına,
şerefine, onuruna yapılmış bir hakarettir. İşte
siz bu kadarsınız, Mülkiyeli olmanın ne anlam
ifade ettiğini anlayamamış ancak, sağda
solda M ülkiyeliyim diye hava atacak kadar
amelesiniz.
Okulda am ele istem iyoruz okulda am ele
istem iyoruz (slogan)
Zerafette Dilek hocamızla yarışan, bireysel
faydayı değil toplumsal faydayı savunan,
tüm kamu ekonomisine hakim olan, ağlayan
fakat ağlatmayan, pareto etkin kadın...
Meltem Kayıran
Sıcak paranın gülü, ödemeler dengesinin
sümbülü, uluslararası iktisatta hem mutlak
hem karşılaştırmalı üstünlük sahibi,
sorularıyla sınıfta ölüm sessizliği yaratan,
sonra da o sessizliği "hı" larıyla bozan,
erdemli insan... Nilgüünn Erdem
Hesap verilebilirliğin son temsilcisi, bütçenin
aranılan adamı, çiçeği burnunda bölüm
başkanı, 5018'in gülen yüzü... Hakan Yılmaz
Gülbenkiyan'ın gülü, cam gözlü, psikopat
görünüşlü, herkes onu çok sever, mâliyenin
Behlül'ü... Ceyhun Gürkan
Öğrencilerinin karnını poğaçayla, beynini
hediye kitaplarıyla besleyen, lâkin sınavlarda
bu bonkörlüğü göstermeyen, hâzinenin altını,
HT'nin yıldızı... Hakan Özyıldız
Yüce Tahsildar'ın siz çakma şubeler için
yazdığı ferman-ül şahane burada sona
ermekte. Dokundurabildiysek bazı şeyleri
kalp kırmadan, ne mutlu bize.. Sürç-ü lisan
ettiysek affola, bu fermanda emeği geçen
tüm tüllab-ül şahane tiz zamanda mezun
ola..
AMİN !
25
\
TELLAK F6 K M X N I
Darwin bu halinizi görse imana gelirdi. Siz ki, karışık caz yazan
albümün içinde Serdar Ortaç dinleyen çakma müzik guruları.
Siz ki, kız bulmak için eşli dans kulüplerine gidip kolunda
Emanuelle'le çıkan üzgün kaslılar. Siz ki, 5 sayfalık ders
notlarına çalışacağım ayağıyla kütüphaneye girip mini mini
buzağıcıkları ürküten iktidarsız kazanovalar, bir de utanmadân
dönüp bize abaza diyen, fermanda kızdan, tüyden, malafattan
ötesine gidemeyen muzır neşriyatımızın has bebişleri!
Edep ya hu! O kadar toplanıp gelmişsiniz, sıra sıra dizilmişsiniz,
az durun, eğlenin, sükut edin dinleyin! Kadim çağlardan
bugüne Herakleitos'un bulup buluşturamadığı'tek
değişmeyeni, hakikati size belletmeye geldik! Kulak kesile! Ulu
Yargucu Onur Kutugu'nun Deydir Baba Dergahı'nda 40 yıl çile
çektik, kapısına yüz sürdük, kaynar kazanlarında piştik, hakkın
sırrına eriştik, o sır ki! "Bir şey olmasın meğer ki ikiye
ayrılmasın." Bu sırrı ruhani alemden maddi aleme
indirgediğimizde şu sonuca vardık: Alman modernizminin
underbach mimari ürünü şu mektep habitatında iki cins
halkolunmuştur. Bereketli ve kendinden determine asil Tellak
Tüllabı ve her mutlağın talisi, her aslın türevi, kanunsuz
emirden bi haber, her komuta yes, ya, da, vi, si, amade, ok,
kib, bye diyen zerzevat-ı perişan. Dinleyin feyz alın, nitekim,
yaptığın banaysa öğrendiğin sana.
Yedi kat yerin altından uğultular geliyor.
Medet yoktur, bakma geri.
Kantarma zapteylemez oldu beygiri.
Çıkmış üzengiden, ayağı yok mu?
Kan sızar, şak olmuş, dudağı yok mu?
Gider, böyle gider, dahi gider
Bu âteş yolların durağı yok mu?
Bu yol orda biten yoldur.
"Tüllab olmak ne müşküldür...”
Ocağa girdi demir.
Çekin ki körükleri
Bir ateş külçesi düştü buzların ortasına.
Alâmetler belirdi, ferman alâmetleridir.
Haberdir, erişmekte kaynayan su galeyan
Noktasına...
ASİL TELLAKLAR FERMAN BUYURUYOR!! X 2
Vakit muktedirlerin sözüne şarkı söz söylemek vaktidir!
Canımızı sıkan, sesimizi kısanlara inat söz söyleme vaktidir!
iktidarın özünü anlayıp, miladını modern zamandan almayan
her kavmin yahut hayali cemaatin travmatik tarihini
okuyabilen hakim ideolojiye heretik düşmüş dostlarla
muhabbet, söz söyleme vaktidir!
-
HASDURÜ! FORD AŞKINAÜÎK
Dinleyen her tüllaba hitabım var benim. Kamu cisminde
şaşaalı fermanım var benim. Ya hitabımdan okursun, ya
kitabımdan benim. Şu mektepte 40 satırlık sözüm var benim.
Huzurumda müttefik avam-ül alem, varlığımdan intihasızlık
terennüm eyleyen. Bezm-ü eletse Lilith adlı rebabım var
benim. Neşvemiz bi-iptidadır, işvemiz bi-intiha böyle bir
sakiye candan intisabım var benim.
Meğer ki ben kimim? Mekteb-i Mülkiye-i Şahane-i Ali
Osmaniye'nin kibar-ı ricat, bergüzide, alem-i efruz, melek-ülmeft ve pek latif, mektebin şahane sıfatının sebep unsuru, bu
cahil cühelanın hem auctoritası hem de potestası, 153 yıllık
ilim irfan yuvasının tek kurucu iktidarı, şu postmodern kaosun
hem geleneksel, hem kârizmatik, hem rasyonel otoritesi,
Machiavelli'nin biricik prensi, aman diyen avamın sarı saçlısı
mavi gözlüsü, mini mini burjuvanın organik gübresi, büyük
sermayenin tırstığı kamusal sopa, proletaryanın umut
bağladığı öncü partisi, şu kokuşmuş ataerkil aklınızın umay
anası, yedi cihanın kutb-ül alemi, Orta Dünya'da Mordor
zulmüne karşı cengetmiş pek muzaffer yüzüklerin
beyefendisi, küpelerin hanımefendisi, şu her daim şantiye-i
mektebin; kudretli, azametli, celaletli, hakikatli, kifayetli, şanlı,
namlı, ihtişamlı ve en çaçasıyız.
SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR!
Şu bayram gününde devletin bekası, milletin bütünlüğü diye
mektebin bütünlüğünü bozan, şimdi burada aramızda olması
gereken arkadaşlarımızı dört duvarla ikna etmeye çalışan,
öğrenciye kredi, burs, yurt desteği sağlamak yerine gözaltında
barındıran, cop yediren, işkence yapan, biber gazıyla uyutan,
önce Mülkiye değil Türkiye diyenlere inat söz söyleme
vaktidir!
SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR!
Olmuşla ölmüşe çare bulunmaz diye oldurduğuyla ettirdiğiyle
kendi meşruiyetinin ayağına kurşun sıkan, kendi
vatandaşlarıyla olan sözleşmesini bombalarla fesheden,
istihbarat kaynakları kendinden menkul, 34 canın hesabını kan
parasıyla ödemeye çalışan, önce kendi halkını kaçakçılığa
mecbur bırakıp sonra da teamüle yaptırımı Heron'la infazı
sokan babacan devlete inat söz söyleme vaktidir!
SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR!
Katliamı katliamla yarıştıran, 800 yıldır çakallığı idare meziyeti
sanan aklı devlet geleneği diye miras alıp modern yurttaşı
hala millet-i hakime ve millet- mahkume diye ayıran,
mahkum gördüklerini hala kıran, hesap verme zamanı gelince
de örgütü hissedip kanıtını bulamayan, buldurtmayan, yeni
Talat Paşalara inat söz söyleme vaktidir!
SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR!
KAMU OTURA ÇEKE GETİRE X 2
Elitist karşıtlığı üzerinden yakaladığı siyasi çizgide hangi
ümmet olduğunu bildiğimiz ama hangi millet olduğunu
bilemediğimiz o milleti önce cemaatlere ayırıp sonra da
bunlardan 'erkek' vali kaymakam yeni elitler devşiren,
güvenliğini sağlayamadığı işçilerin cenazesinde hangi halka
hizmetle halka takla attırarak taziyelerini ileten, pişkin, şaşkın
bakanlara inat söz söyleme vaktidir!
Siz ki, Mektebe homo sapiens girip neandertal çıkanlar,
SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR!
Biline ki! Bir tellak bir at hırsızıdır, iki tellak bir eşkıya çetesidir.
Üç tellak aç bir ihtilal ordusudur.
Adaletin terazisinin tecavüzcüden, pedofiliden yana çektiği,
üçün, beşin, kemik yaşının hesabını yapıp kendi memurunun
uçkuruna sahip olamayan; insanlık suçlarının, kıyımların zaman
aşımıyla aklandığı, kendilerine iktidar kapıları aralayanları
onların kanunlahyla yargıladığını zannedip darbe
değirmenlerinde Don Kişotlar yaratan, zaten gözü bağlı
Themis'in hukuki basiretini de bağlayan, adil yargılamayı yok
sayan 'bağımsız' yargıya söz söyleme vaktidir!
SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR!
Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanının faaHyet alanında
"Kadın,aile kurumuyla vardır" zihniyetiyle kadının adını
anmayan, onu ev emeğine hapseden, ana hizmet alanını ise
ataerkilliğin yeniden üretilmesine tahsis eden, indirgenmiş
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıyla eşgüdümü dikteden
azade onu da anla'mayıp kadın kıyımını bir türlü önleyemeyip
bakanını ağlatan 'devlet baba'ya inat söz söyleme vaktidir!
Mektebin Amelesiymiş oy oy
Emek vermiş hiç görmedik oy oy,
Kasket takıp mavra atar oy oy,
Bir afralar bir tafralar oy oy,
Çeküler geldi,
Çiküler geldi.
Deh deh düldül deh deh düldül
Sen düldülsün ben bülbül (x 2)
Mektebin CEOsuymuş oy oy,
Çok etkinmiş, verimliymiş oy oy,
Bürokrasi pek hantalmış oy oy,
Yapmış, işletmiş, devretmiş oy oy,
Bakkallar geldi,
Çakkallar geldi.
Deh deh düldül deh deh düldül
Sen düldülsün ben bülbül (x 2)
Mektebin Geyikhanıymış oy oy,
/
SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR!
Kitle partisi şiarına ve kendine rövanşist ajitasyonlarına
kananların üstüne basarak özgüven patlaması yaşadığından
mütevellit dilinin kemiği kalmayan, din ve vicdan özgürlüğü
kurumunu sömürdükten sonra kendi ekonomi politiğine göre
vahyettiği dinine dindar yaratan, makam uğruna para uğruna
şu şahane mektepte öğrendiği ismi edebi satabilenleri kayırıp
tinerci değil belki ama onursuz, omurgasız bir gençlik
yetiştiren, bilim ve felsefenin kanına girdikten sonra sanata da
köhne ellerini uzatan Kasımpaşalılara inat söz söyleme
vaktidir!
SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR!
Her 10 yılda bir büyük depremin olduğu memlekette tedbir
sistemini geliştiremeyip her depremi münferit olarak hizmet
kusurlarının üstünü örtmeye çalışan, depremde bile halkını
ayrıştıran, duble kolon yapacağına duble yol yapanlara inat
söz söyleme vaktidir!
SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR!
Pek duyarlı dış politika ibresi Sam Amcasının iki ayarına l5akan,
İran-ABD ikileminde nevri dönen, Türkiye'nin toplumsal
yapısını çözdüğünden mütevellit, zirvelere çıkmadan önce
Broadvvay'in koreograflarıyla çalışıp John Travolta'ya parmak
ısırtan, bilmem kaç yıl sonra yüzünü doğuya çeviriveren, yeni
Osmanlıcı, sözde bölgesel güce inat söz söyleme vaktidir!
SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR!
Bilim için değil sermaye için bilim yapan sistemi alıp ümmet
için helal bilim üreten hale getirenlere, yeni paradigmalarını
ise 4+4+4 ile tabana yayıp olanı, farazi ibretlik öykülerle
çürüttüğünü sananlara, pozitif bilime ulaşma imkânlarına ket
vurup bu halde düşünce özgürlüğünü savunanlara, önce
MEB'in sonra YÖK'ün rendesinden geçenlere, bilimsel, özerk,
anadilde eğitimi yok sayanlara inat söz söyleme vaktidir!
SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR!
İnsanlık onurundan bihaber olması işletmeci zihniyetinden
menkul, arka bahçeye küllük koymak yerine görevli diken
dekana, haftanın 7 günü peş peşe sınav ayarlayıp Tüllabı
andavala çeviren öğrenci işlerine, bilmukabele bunları
onaylayanlara inat söz söyleme vaktidir!
SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR!
Devraldığı kıyım ve işkence geleneğini post modern uzlaşı
suretinde yeni işkence mekanları yaratırken eskilerini müzeye
çevirip akladığını sanacak kadar popülist, ileri demokratik
açılımlarıyla kendine has muhafazakar kapsamında halkları,
mezhepleri tanımlayıp onlara kim olduklarını belletmeye
çalışacak kadar hadsiz, 'bütün devletler katildir" önermesini
dibine kadar doğrulayan ve buna rağmen insan haklarını
söyleminin temeline yerleştirmeye çalışanlara inat söz
söyleme vaktidir!
Tüm tüllabın babasıymış oy oy,
Kıt kaynaklar tükenmişmiş oy oy,
Reçeteymiş, stand-bymış oy oy,
Boynuzlu geldi,
Geyikhan geldi.
Deh deh düldül deh deh düldül
Sen düldülsün ben bülbül (x 2)
Mektebin hâzinesiymiş oy oy,
Bütçesi hep fazla vermiş oy oy,
Kameralist ve babacan oy oy,
Hiç görmedik bilmiyoruz oy oy,
Mehmet Şimşek geldi,
Kooş bakanın geldi.
Deh deh düldül deh deh düldül
Sen düldülsün ben bülbül (x 2)
Mektebin Züppesiymiş oy oy,
Tüllabın hegemonuymuş oy oy,
Evropada frak giymiş oy oy,
Tabureye oturmazmış oy oy,
Pokemon geldi,
Züppeyun geldi.
Deh deh düldül deh deh düldül
Sen düldülsün ben bülbül (x 2)
ÇEKO
Değmez ama, şu nanotaneciklerine iki laf söylemek
adettendir. Çeküyle başlayalım. Siz elleri nasır tutmadan
kendini proletarya adledenler, size mi kaldı işçi sınıfının onurlu
mücadelesini üstlenmek bre ciğerci kedileri? ivedi bir KHK'yla
an itibariyle size Amele denilmesini yasaklamış
bulunmaktayız. Bırakın sosyal politikacılık oynamayı da yeni
kurulan bakanlığınızda üç çocuğun çetelesini tutun siz. Üstüne
üstlük proletarya öyle yazılmaz. Emek sürecinin analizi de sizin
kıt akıllarınıza 2 lob fazla gelir zira 2 lob 1 beyin eder.
ŞOK ŞOK ŞOK!
Çekülerin sınav kağıdını ele geçirdik, sizinle paylaşıyoruz:
SÖZ SÖYLEME VAKTİDİR!
SORU 1: İstediğiniz sorudan başlamak ister misiniz?
Gerekçesiyle açıklayınız. (5 PUAN)
ŞİMDİ SIRA GELDİ MEKTEBE!
SORU 2: flitler kaç kişidir? İsimlerini sayınız. (5 PUAN), Bu
27
\
/
kişiler hakkında bilgi veriniz.(5 PUAN)
SORU 3: Sakarya Meydan Muharebesi nerede yapılmıştır?
SORU 4: Kurtuluş Savaşı'nda kim kurtulmuştur?
SORU 5: Fraosız Devrimi nerede yapılmıştır?
SORU 6: Sosyal Politika bir bilim midir? Neden? Tartışabilir
misiniz? (90 PUAN)
Duyduğumuza göre bu orta halli sorulara rağmen cevap
vermedeki acizliğinizi gören Filiz Zabcı hocamız teker teker
velilerinizi çağırmış. Yazıık!
Tabii 'idrak-i meali o küçük akla gerekmez, zira bu mektep bu
kadar çeküyü çekmez' Sukunuzu da verdi hadi dağılın.
2 yıllık bölümden lisans mı olurmuş
Sosyal Politikadan bilim mi olurmuş
Çek git daha fâzla kalabalık etmeden
Mektebin her köşesine sıçtınız zaten
2. İsteme veresiye dost kalalım ölesiye.
3. KDV dahildir..
SLOGAN
4-5 ders alınıp mezun olunur mu lan
Bir de Mülkiyeli olacak utanmadan
Bakkalla çakalla artık yürümez bu işler
Dekanını da al git bu mektep bitmeden
İKTİSAT
Şıra Noel Baba gerçekliğinden boşanmış, fallik fallik mektepte
koşturan geyiklere, Erdal Ünsal'ın boynuzlu hane halkı
sakinlerine geldi. Siz ki mektebin için gömülmüş Hacettepe
sempatizanları. Siz ki Sıhhiye'deki Geyik Heykeli'nin kendi
onurlarına dikildiğini zanneden yörüngesinden sapmış
gezegenler. Av mevsimi geldi haberiniz yok mu? Şimdi bir de
sizi yatıralım göbek taşına!
Uyan geyik aç gözünü
Dinle Tellağın sözünü
Takmışım sana boynuzu
Kaşıtmaz mısın sultanım
1
Liberal iktisat babalarıyla dünyayı anlamlandırmaya çalışıp
tutunamayınca muhafazakar demokratlara entegre olan
opportunistler. Teknokrat olacakmış haspam, koşun bez
getirin. Laissez Faire'yi bir dağ sıçanı zanneden, içten içe "Ya
Özal da ne mübarek adammış" diyerek orta-sol duyularını
oluşturan tek adam Keynes'e ihanet eden cibilliyetsiz
pespayeler. Ricardo'yu rodeocu sanan, Philips'i anlamak için
aynı marka epilatör alan, siyaset ilmine vakıf olmadığından
Refah dönemini'Erbakan dönemi, Keynes'i de rahmetli
hocanın müridi sanan, Fak-Fuk Fon'u ise kama-sutra tekniği
belleyip libidosunu varsayımlara kaydıran, çoğalmasının men'i
zaruri, sakıncalılar sizi!!!
Zaten Kamu'daki tek sevimli, insan canlısı cinsi latifimizi FesKomcu Ahmet'e verdik. Bu da şuku yerine gelsin, dağılın!
İŞLETME
Şimdi sıra geldi mektebe 10 bin lira maaş hayaliyle gelip
mezun olduktan sonra Habeş Mahallesinde 'solaryumcu'
açacak kadar cücük beyinli, pazarlama artığı gebeşlere...
Oooo bir bakkalım olsa
Veresiye yazsa
Sepete bira koysa
Bir baksam market olsa
^
Siz ki New York'un plazalarında manager olma hayaliyle
çıktığını yolda soluğu Hindistan çağrı merkezlerinde almış ofis
boylar, cali girller işletmenin kar maksimizasyonunu Feng
Shui'yle sağlayacağını sanıp ofis masasını tavana monteleyen,
montaj hattını da koşu bandı zannedenler, müşteri
velinimettir şiarıyla yola çıkıp müşteriyi Veli ile Nimetten
ibaret bilenler, portföyü de çikolatalı bir tatlı zannedenler.
Duyduk ki yine’yeni yeniden atanan İşletmeci Dekanınız 29
kuponla diploma dağıtmaya karar vermiş. Yok artık! Mekteb-i
Şahane'yi bile veresiye defteriyle yönetir oldunuz utanın.
Gelin biat edin, Kurthan'ın Das Yönetimini hatmetmiş bu asil
evlatlarından yönetimir) düsturunu öğrenin. Velev ki kamu
hizmeti dediğin şey tuvalete peçete takmaktan ibaret değildir.
Bim Bim Bim
Çok şükür Bakkal
Artık senin de zincirlerin var
Hırsından çatlasın Geyikhan
Senin World Card'a 4 taksidin var
Haa bu arada... Murat 124'ü modifiye edip innovasyon diye
yedirmeye çalışan bu garip gurabanın beynini sizin için inceledik.
Yıllarca ders çalışmayıp çene çalmaktan çene kasları gelişen bu
şebeklerin beyni üç bitlik işlemciden ibaret kalacak şekilde
gerilemiştir. Elimizde kalanlar şemada görüldüğü gibidir:
1. Benim hakkımda ne düşünüyorsan Allah sana 10 katını
versin.
1 boynuz 2 boynuz 3 boynuz 4 boynuz
14 boynuz
Bu nasıl yoz ahlaktır
Geyikhan, Geyikhan...
Şimdi Tüllap cevap verin. Gündelik hayatta ne çok şeye ve
duruma mal diyoruz değil mi? Lâkin ki mallık göreceli ve
dereceli bir kavramdır. Neyse ki şu Şahane-i Mektep'te karşı
karşıya kaldığımız mal en ortak kabul görmüş ve kendini
yeniden üretme noktasında en dişi maldır. Bize de bu yakışır,
Bir Mülkiye fenomeni olarak Maliye.
YEE YEEE YEEE MALİ MALİ x 2
Hukuktan anladıkları 5018'in birinci sınıfta kaç basamaklı
olduğunu, ikinci sınıfta telefonda bu rakamların nerede
olduğunu, üçüncü sınıfta sayı değeri çözümlemesini, dördüncü
sınıfta ise türevinin 0 olduğu öğrenip, kendilerine yabancılaşan,
nihilizmin dibine vuranlar, Meltem Kayıran'ın yüzündeki kahrın
müsebbipleri. Devletin yıllarca alan 5 kuruş 5 kuruş geri veren
eli. idarenin toplumla ilişkiye geçen 2 teşkilatından biri.
Memleket işinin içine parayı karıştırıp ihlasını kaçıran, ammenin
ırzına dolaylı dolaysız geçen, meccaniliği kendine ma| eden, her
20 yılda bir kriz üreten, bi kendi başına buyduk, bi ipsiz sapsız, bi
yarıçapsız, tanımlayamadığımız cisimleri.
Asil Tellaklarla girdiğiniz Mesleki-4 dersinde yeşil parkasıyla
saçı sakalıyla komünist ayağına yatıp, çat pat İngilizcesiyle
amme hizmetini özele devredelim diyen numune ve şuursuz
mensuplarınız bilin ki nezdimizde 2 aydır geyik konusudur.
Çocuklarımıza, torunlarımıza aktaracağımız üçüncü göz
tadında ibretnamemizdir. BİLİNE!! 'Nush ile uslanmayanı
etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.' Haydi
sizin de verdik şukunuzu dağılın!
Bir bölümün alayını kaça mal ettin
Söyle bize 8 taksitle verir misin
Şu ayın bütçesini nasıl denk getirdin
Minimalist olma büyük düşünmelisin
ULUSLAR
28
\
I
,.
I
MALİYE
Yıllarca sesinizi kestik her yerde
Benzemeyiz hiç kimseye (x2)
Ulusların çocukları
Hoş geldiniz cehenneme (x2)
Şimdi sıra geldi mektebin üvey evlatlarına, anaç ve de
merhametli tellakların kaküllü beslemeleri, Ankara kışında
burunda donan bir damlacık sümükleri, kınalı yapıncakları, çilli
horozları, Flander çayırlarında otlamış kerkenez eşekleri,
pamuktan fasulye çiçekleri, cibilliyetsizlikten serçe parmak
boyuna inmiş Niels Holgersonları, Şeker Kız Candy'i izleyip de
Terry'e değil de Anthony'e aşık olan pofuduk ruhları, siğil atan
kurbağaları, mektep otelinin bipolar seksomanyak zebercetleri,
arzumun multifunctional saç düzleştiricileri, Evropanın sınıf dışı
püskülleri, ziyadesiyle nanay Züppeyun taifesine!
Bir hışımla geldi g^çti peh peh peh peh
Gavurun oğlu Züppeyun hey hey hey heey
Şu dağları o yaratmış, Bu dağları o yaratmış
Anan kim, Baban kim, Deden kim, Nenen kim
Kim kim kim kimmmm
Gavurun oğlu Züppeyun heey
Ahmetin oğlu Davudun oğlu
Liboşun oğlu Züppeyun hey
Çağrının oğlu Erhanın oğlu
Siz ki V.l Lenin'in ismi Vlademir ilyiç'i 6. Diye okuyup Ekim
Devrimini restorasyon zanneden, üç dönem Siyasi Tarih alıp
Soğuk Savaş'ın bittiğinden bihaber Commodore 64'ler! Siz ki Louis
Vuitton'u filozof zannedip, Tanrı Kral Ağaoğulları'nın padawam
bile olamayan sözde şaman Ayhan'ın odasını yol yapan dizi dizi
ördekçikler! Siz ki memleketin en ücra köşesindeki İİBFlilerin çatır
çatır girdiği Hariciye sınavlarında Türkçe yetersizliğinden elenen,
KPDS'de de nal toplayan, Mektebin yandan yemiş monşerleri! Siz
ki mektebe yatay, bükey, dikey, konveks, konkav ve de plural
yollarla girip sonra da utanmadan hocalarına Stalin kim diye
soran, emsalsiz bir arsızlıkla "Teacher Teacher Karl Max Weber'in
bir nüshasını ele geçirme fırsatı buldum. Bakın bakın Das Capital
City Und Protestanisch Moral'' diyen kafası çok karışık münihatten
aksanlı böcürtler! 18. Brumaire'in 19.su çıktı aldınız mı? Siz ki
geçen sene 4 günlük Suriye gezisine gidip, Acem kızları güzel
diye etrafta dolaşan, Suriye'yle yaşanan krizi evlilik bağıyla
aşmaya çalışan vasıfsız züppecikler! Hacı siz Oryantalizmi bayağı
yanlış anlamışsınız.
Siz ki 4 sene idarenin işleyişinden bihaber bu mektepte
okudunuz. Son senede ise Onur'un tırnağı bile olamayan
Kerem'den idare hukuku öğrendiğinizi sandınız. Ama onu da
anlamadınız, yardım dilendiniz, acıdık yardım ettik. Oysa
bilirdik, bir züppeye idare anlatmak, bir deveye boynun neden
eğri diye sormaktan daha zordu. Yine de bir şekilde mezun
oldunuz ama yakamızdan düşmediniz. Mezununuz geldi şu
asil ve bıkkın Tellaklara şu soruyu yöneltti. "Kanunu kim çıkarır
hacu?" Utanın! Ayrıca şu temel sorunsalınız konusunda sizi bir
soluk aydınlatalım. Marks and Spencer Tarihsel Materyalizm
ve Sosyal Darvlnizm'in Polonya'sı değildir. Bu arada Kari
Polanyi Polonya'nın kurucusu da değildir. Hele hele Marx öyle
yazılmaz. Biline rica ederim. Bu arada pek tabii icraatlarınızın
da takibindeyiz. Bamya büyüklüğündeki memleketlere vizeyi
kaldırdığınız için müteşekkiriz. Bir AB rüyanı vardı o ne oldu?
Schengen falan? Rusya ve Ukrayna konularında ise kafamız
karıştı. Neyin peşindesiniz emin değiliz. Ayrıca Hariciye'ye
girmekteki acizliğinizi gören bu idare aklı size uygun yeni bir
statü yarattı. 100 değil! 200 değil! 300 değil! 400 değil! Tam
450 kontenjan Turistlerarası Mesire ve Ören Yeri Rehberliği.
Unutmayınız, bu amme hizmetinin ilkesi ise şudur: "Turistin
milliyeti değil, memnuniyeti önemlidir." Belleyiniz. Son söz
olarak ise; ey Mekteb-i Mülkiye-i Şahane-i Ali Osmaniye'nin
Emraz-ı Bevliyeleri dileriz seneye görüşmeyiz!
O hegemonmuş
Ama tutmaz
Bu tüllap yemez
Ömür boyu talebim
Çek git bebeğim
Pek tabii şimdi sıra geldi pek güzide öğretmenlerimize!
Kemal Beyciğim, Kemal Beyciğim Merkez tam iyi diye diye
sözcülüğü kapan, komisyonlarda Nur Serter'in yancısı olarak
gördüğümüz, kınadığımız ama bir yandan da meclisteki
faaliyetlerini yakından takip ettiğimiz, sen değil Nur senin
yancın olsun BİRGÜL AYMAN GÜLER!
Cem Hoca emekli oldu mu,
Selin Esen hukuka göçtü mü,
Kürsü başına kaldı mı,
Emdi Murat yırtınır.
MURAT SEVİNÇ!
Kamuya Freud öğretmenin tehlikelerinden habersiz,
soğukkanlılıkla bilim yapan kamunun en tatlı kadını ALEV
ÖZKAZANÇ!
Gramsci'nin Siyasal şubesi, bir yaşam biçimi olarak taslak,
pejoratif olmayan anlamda bir fıstık. MEHMET YETjŞ!
Biliyoruz sizinle kimyalarımız uyuşmadı ama Mektebin
Sosyoloji ve Antropoloji kürsüsünü sırtlandınız. Renkli
çoraplarınız ve ayakkabılarınıza zeval gelmesin, belki başka bir
zamanda ve başka bir yerde ZELİHA ETÖZ!
Sıra geldi Mektebin en zayıf halkasına! Siyaset ve idare
allamesi şu Tellak Tüllabı'na işletme İngilizcesini Mesleki diye
yedirip bir de üstüne devam zorunluluğu koyan, 21. Yüzyılda
sınıfa "listen to the casette" ile gelen İNGİLİZCE ZÜMRESİ! WE
HATE YOU!
Ecnebi öğrencilerle ayaküstü karşılaştırmalı kabile analizi
yapan, seminerde kaynakça beğendirmenin semineri
yazmaktan güç olduğu, babacan ve de Mektebin en duman
avcısı, profluğunu bu vesileyle tebrik ettiğimiz FETHİ AÇIKEL!
Yönetim kürsüsünün veliaht prensi, Birgül de gidince tüm
kamu olarak başına kaldığımız, cebimize attığı soruları hala
aradığımız, akademik bilgisinin enginliği kadar müzik bilgisi de
olan, Kamunun en renkli gözlüsü KORAY KARASU!
Ceza almadan hakaret edebilmeyi öğrettiğin ve bizi CMK
GENIUS I yaptığın için teşekkürler şekerim DEVRİM AYDIN!
Resmi tarihin kurucu babası, onlar aslında 4 kişiydiler ENVER,
TALAT, CEMAL VE SİNA... SİNA AKŞİN!
Moskova'ya gittin bizi neden götürmedin? 1. Sınıfta bunlara
insanlığı öğrettim işim bitti demeyip Kamunun 4 ila 8 senelik
yolculuğunda her daim yanında olan, başımıza taç ettiğimiz
FARUK ALPKAYA!
Hocalarımızdan dem vurduğumuz bu noktada Taşansu Türker
hocamızı da anmadan edemeyeceğiz, TAŞANSU TÜRKER!
Millisiz tarihle Tüllabı ilk kez yüz yüze getiren, Kamunun en
İstanbul beyefendisi, Mektebin yeni Beşikçi'si BARIŞ ÜNLÜ!
Entelektüel seviyesine ulaşmanın namümkün olduğu, sesi,
duruşu, gülüşü, yürüyüşü bambaşka, Tanrı Kral, MEHMET ALİ
AGAOğ ULLARI! (Şarki: Seni Yerler)
Kamu erkeklerinin seni neden sevdiğini çok iyi biliyorsun.
KEREM ALTIPARMAK
Kent ve Çevre Anabilim Dalı'nın en beyefendisi, en lüle saçlısı,
sözlü sınavlarda öğrenci dostu. TAYFUN ÇINAR!
Yıllar sonra ilkokul öğretmeninin yaşattığı tadı kamuya
yeniden yaşatan, bölümümüzün artık resmi annesi, toprak
ananın haklarının biricik savunucusu NESRİN ALGAN!
Hogwarts'ta olsa Snape, Orta Dünya'da olsa Aragorn, Jedi
Konseyi'nde olsa Obi-Wan Kenobi olurdu, Mektebin Kara
Şövalyesi, aslında tek gerçek dostumuz, ağlama duvarımız,
idareyi önce hukukla kavratan sonra cerahatim akıttıran, en
hızlı yükselen akademisyen ünvanı ile Guinnes Rekortmeni,
TRT Türkü'de Veli Cüce adıyla türküler yolladığımızı şu anda
itiraf ettiğimiz, sene içinde imajını sürekli değiştiren ama
Stalinist bıyığın da Marksist sakalın da en çok yakıştığı,
profluğunu 40 pare top atışıyla karşıladığımız, kırmızı kitabını
avret yerlerimizden üstte taşıdığımız, fikrimizin en biricik
karaçiçeği. ONUR KARAHAN OĞULLARI!
29
\
¿V P P C W H 1 FéKM ANI
\
yüklemece, yanık, dost kazığı gibi iskambil oyunlarına dört yıl
boyunca aldığınız derslere gösteremediğiniz ilgiyi gösterip okulu
"Casino RoyaT'e çevirdiniz.
E siz de haklısınız, dört sene boyunca Sosyal Psikoloji, Sosyal
Bilimlerde Yöntem, Sosyoloji Politikası, Avrupa Birliği ve Sosyal
Eolitika, Çalışma Sosyolojisi, Türkiye'nin Sosyal Politika Tarihi,
Uluslararası Sosyal Politika, Sosyal Güvenlik gibi "sosyal'' dersler
alıp "asosyal" kalamadınız. Ancak siz bu sosyallik işini yanliş '
anlamışsınız. Sos oyunu mu bu mübarek? Sabahın sekizinde
okula gelip akşama kadar iskambil oynamakla sosyal olunmaz.
Biraz Züppeyun'u örnek alsaydınız sinema, tiyatro, konser, opera,
bale gibi sanatsal etkinliklerle "sosyal" olmaya çalışırdınız.
Sizi gidi asosyal batakçı ameleler!"
Batakçı amele..! (Slogan)
Arkadaşlar hatırlar mısınız? Çeko geçtiğimiz senelerde birkaç kez
ölmüştü ya da ölü mü doğmuştu neyse işte.
Ölü doğdun Çeko! (Slogan)
Ferman-ül mukaddese başlamadan önce şanlı Züppeyun
Tüllabı'ndan destur alalım evvela.
Destur var mıdır? X3
Ey Mekteb-i Mülkiye-i Şahane- i Ali Osman'ın Düstur-i ekrem,
müşir-i efham, nizamü'l-alem, nazımu menazimi 'l-ümem
Tüllabı! Bilhassa Tüllabın hakim-ül vahidi, bu okulda muktedir,
aldığı dersleri mübarek, hocaları muazzez akademik seviyesi
muazzam, her tartışmada muzaffer, zihinleri münevver, nev-i
şahsına münhasır, zincirlerden müberra ve her zaman ve her
yerde; müeddeb, müreffeh, müdafi, müessir, mümtaz,
münezzeh ve mükemmel bölümü: Revabet-ül Beynelmilel!
Biz ki.
Beş deniz yaylasından Post-Sovyet coğrafyasına, Adriyatik'ten Çin
Seddi'ne, Ümit Burnu'ndan Süveyş'e, Panama Kanalı'ndan Bering
Boğazı'na, Manş Denizi'nden Cebelitarık'a, Mikronezya'dan
Domuzlar Körfezi'ne kadar; nam salmış, Şark-ül Evsat vejöarb-ül
Erasmus sathında,,proaktif dış politikanın muhteşem uygulayıcıları;
kah Kızılderililerle barış çubuğu tüttürmüş, kah Küba'da Castro ile
aynı cigarayı dönmüş, kah Kraliçe Elizabeth'in beş çayında
bulunmuş, Obama'yla Amerikan televizyonlarında reality
showlara katılmış, Sarkozy ile Kurban Bayramı'nda danaya girmiş,
Papandreu'ya cep harçlığı vermiş, Merkel'e imtiyazlı ortaklık teklif
etmiş, Nihat Doğan'ı Somali'de "persona non grata" ilan etmiş,
Kim-Yong-İl'in cenaze namazında Rav-Ban gözlükleriyle en ön
sıralardan saf tutmuş, ayağının tozuyla Putin ile Ural Dağları'nda
geyik avlamış, Berlusconi'nin "Bunga Bunga" partilerine gözlemci
üye statüsünde katılmış, Kate Middleton'a Reşat Altını takarak
tüm dikkatleri üzerine çekmiş, velhasılkelam, high-politics'in bütün
safhalarında bilfiil bulunmuş bir neslin evlatlarıyız!
Zombi mizanseni yapılırken fonda Michael Jackson - Thriller çalar.
Bir abi gelir, zombileri balkona çağırır,daha sonra onlarla
sohbet etmek üzere götürür.
Model - Pembe Mezarlık
Affet be Çeko anla istedim
Pembe bir musalla bulmak istedim
Cebeci'ye seni gömmek istedim. Seni hiç sevmedim
Çok istedim bu sene mezarını kazmak
Bu bayramda sana mevlüt okutmak
Elimden gelen arka bahçede
Sana ağıtlar yakmak
TAHSİLDAR
Bre kendi kökenini Mali Şube'ye dayandıran, demokrasiye tepki
olarak doğan YÖK'ün defolu malları! Varlığını 12 Eylül Darbesi'ne
borçlu olan Kenan Evren çocukları! Darbecilerden nesap sormak
Züppeyun'un boynunun borcudur. Böyle ulvi bir görevimiz
olmasa zaten bu fermanda adınız mevzubahis dahi edilemezdi.
Darbeci Tahsildar..! (Slogan)
Arşivlerde yaptığımız araştırmalar ile sizin köklerinizi yüzünüze
vuruyoruz. 12 Eylül yöneticileri siz tahsildarları neo-liberal
politikalarının uygulayıcısı olarak düşündü ve ellerinde bal
kaymakla büyüttü.
Tahsildar bozuntuları, siz ÖTV, KDV, BSMV, Damga Vergisi, Özel
iletişim Vergisi, Sans Oyunları Vergisi, Zart Vergisi, Zurt Vergisi
hatta ve hatta Muamele Vergisi adı altında haraç toplayarak
vatandaşın kanını emerken; vergi affı, varlık barışı, vergi istisnası
gibi isimler altında da zengini okşayan halk düşmanlarısınız. 24
Ocak kararlarının, Neo-Liberalizmin, darbe yönetiminin ve
mirasının utanmaz, arlanmaz temsilcileriniz.
Siz ki,
Diplomatik nezaket kurallarından yoksun, beynelmilel
münasebetleri Justin Bieber-Selena Gomez aşkından ibaret
sanan, kıta sahanlığını duyunca sahanda yumurta haricinde
zihninde başka hiçbir şey çağrışmayan, Hans Morgenthau'yu
Alman Milli takımının solbekı, Kenneth Waltz'u Oscar ödüllü
Hollywood yıldızı, Edward Said'i Lost'taki Sayyid, oryantalizmi ise
yılbaşında dansöz oynatma akımı zanneden, Alsace-Lorraine'i
ıddaa bültenlerinden tanıyan, tüllabın bîâr, biedeb, bîser,
bîbehre, bîşuur, bihaber, Dîcâ, bîhadd, bîcan, bîhayâ, bîma'nâ,
bîçâre tren sever inekleri !
Ey Tahsildar bozuntuları, Geyikhan sürüleri, Tellak orduları,
Bakkal müsveddeleri, Amele kırıntıları! Hepinizi toplasak bir
züppeyun etmiyorsunuz! Harbiden kaç kişiydiniz siz?
İp gerilir ve darbeci tahsildar herkesin gözleri önünde idam
edilir. Darbecilerle hesaplaşılırken fonda Cenaze Marşı çalar.
Allah rahmet eylesin! (Slogan)
Hegemon uluslar!(Slogan)
Ey aciz Geyikhan bozuntuları; siz ki dört yıl boyunca makrosu
mikrosu bir yana iktisadın "¡"sini öğrenemediniz. Erdal'ın her yıl
kapağı değişen "çeviri" kitaplarını hatmedip kendinize kutsal
kitap"bellediniz. Baktık ki sizin Türkiye Ekonomisi dersini
öğrenebileceğiniz yok; bari seçmeli olarak dersi alalım da size
öğretelim dedik; ama biz yine yüksek notlarla geçerken siz
"CC"yi zor gördünüz.
Öğreten Uluslar! (Slogan)
AMELE
Öncelikle bu bölümde sizden çalacağımız zaman için hepinizden
çok ama çok özür dileriz.
Çok düşündük, yazmasak mı acaba dedik?
Fakat biz adab-ı Mülkiye ile yetişmiş yüce Züppeyun, sırf
Mülkiye geleneklerine uygun olsun diye siz 'çeku, çeki, çiko
neydi ya "harbiden?!" neyse ne işte bu ölüm ile hayat arasında
kalmış yaşam formlarına bir iki kelam etmeyi lütfettik!
Siz ki dört yıllık Mekteb-i Mülkiye'yi beş, altı, yedi hatta sekiz
yılda bitirebilen; bitirdikten sonra da okuldan ayrılamayıp king,
ihale, üç-beş-sekiz, rus batağı, eşil pişti, papaz kaçtı, pis yedili,
Yasemin Kumral - Bim Bam Bom
Oldu en sonunda oldu tahsildar
Rüyaların gerçek oldu tahsildar
Darbenin ürünüsün be maliye
İşte ilan ediyoruz herkese
Of of of yandı insanlar
Maliye diye bir bölüm de var
Darbenin bir ürünü onlar
Maliye diye bir bölüm de var (X2 Bütün Şarkı)
GEYİKHAN
"Bir gün mezuniyet durumuna gelen Geyikler Züppeyun'a
özenip bölüm (önm,pardon) bölük yemeği düzenlemeye karar
vermişler. Nereye gideceğini kestiremeyen Geyiklerin aklına
Çınar Restoran gelmiş. Ancak Geyikler'in bölük yemeği
düzenlediği yerde Züppeyunlar'ın seminer dersleri olduğundan
haberleri yokmuş. Kimse bizi göremez diye geldikleri Çınar'da
30
\
ı
/
«fcGeyikler gecenin başında sadece susarak hareketsiz
beklemişler. Züppeyun bu manasız bekleyişe bir anlam
verememiş. Meğer, bizim geyikler komutanlarının gelmesini
bekliyorlarmış. Yemekler gelince de..."
NATO'cu Çınar
Biricik Ercan
Onur'un kardeşi Yiğit
Hepsi şöhretlerini bu bıçağa borçludurlar.
A. - Ne dersiniz,>bu sahneyi bir canlandıralım mı?
B. -0 zaman sizden bir dakikalığına geyik taklidi yapmanızı
rica edeceğiz; belki de küçük geyikler bunu kafalarında
canlandıramamışlardır!
B. -Erdalımıza hamd olsun!
X: - Erdalımıza hamd olsun!
B: -Geyiklıanlar var olsun!
X: - Geyikhanlar var olsun!
(,
B: -Yiyenlere boynuz olsun!
X: -Yiyenlere boynuz olsun!
B: -Yemeyenler mal olsun!
X: -Yemeyenler mal olsun!
B: -Afiyet olsun! y
X: -Sağ ol!
Evet! Denemesi bedava, hem de hiç para vermeden. Bakın
mesela şu Abaza'nın sakalı uzamış. Şimdi iki dakikada susuz
sabunsuz bu iş hallolacak. Bakın abiler fennin son harikası
A101 mucizesi bütün meşhurların bıçağı.
Evet abiler! Dikkatle bakınız! Bakınız su yok, sabun yok, cibicibicis
marka krem o da bakkalımızın hediyesidir; muhterem abiler, evet
bakınız! Lütfen saatlerinize bakınız! Yalnız on yedi saniyede tamam
bu işTBİr! İki! Üç! Dört! Beş! Altı! Şöyle yedi! Evet bitiyor, sekiz!
Lütfen sakin olunuz. Telaş yok kesikler için harika kan ilacı satıyoruz. •
Sonra Geyikler'in hocası Züppeyunlar'a "bölüm yemeğini bölük
yemeğine çevirdiler diye dert yanmış ve gelecek seneki
Züppeyun'un bölüm yemeğine katılabilmek için Züppeyun'dan
davetiye istemiş.
Size de zaten Züppeyun özentisi hocalar yakışırdı Geyikhan
bozuntuları!
Özentisin Geyik! (Slogan)
Füsun Önal - Ah Nerede Vah Nerede
Nerde bıraktın boynuzu bilmem(kadınlar)
Ah nerede vah nerede(erkekler)
Nerde unuttun beynini acaba(kadınlar)
Ah nerede vah nerede(erkekler)
Bir bulabilsen ah nerede(kadınlar)
Ne olurdu yerinde duraydı
Daha dün boynuz kafadaydı
Ah nerede vah nerede(erkekler)
Nerde unuttun boynuzu acaba(kadınlar)
Ah nerede vah nerede(erkekler)
Bir bulabilsen ah nerede(kadınlar)
Taşıdın geyik gibi sen boynuzu bunca sene
tam ona aalıııışınca çekmiş gitmiş nerede (x2 Nakarat)
Neredeeeeee...
Ah nerede vah nerede(erkekler)
Kimde unuttun boynuzu acaba(kadınlar)
Ah nerede vah nerede(erkekler)
Bir bilen olsa ah nerede(kadınlar)
Erkin Koray - Şaşkın
işletme okuması hoştur bakkal
Para üstü çiklet vermek boştur bakkal
Mamak'ta internet kafe açmış bakkal
Tenhalarda menhalarda bitmiş bakkal (X3 Sadece İki Satır)
Bakkal sana ne dedim sen ne sattın
Kitap kafede gördüm ters yola saptın
Tahsildarla kardeş misin söyle bakkal
Pazarlama mazarlama yapma bakkal(X3 Sadece İki Satır)
>
TELLAK
Ey peştemalini bile bağlamaktan aciz akl-ı baliğ Abazalar sıra
sizde! Sükunetle dinleyin de bir şeyler öğrenin Züppeyun'un
alamet-i şerifinden:
"Ama Onur?", "ama idari?", "ama Yargı?" bahanelerinizi bir
kenara bırakın. Hocanızın sizin o yer değiştirmiş şuursuz
beyinlerinize bir şeyler sokmak için çabaladığını, sokamadığını
görünce de geçmeniz için elinden geleni yaparak 45-50'lerınizi
60'a tamamladığını bilmiyor muyuz sanıyorsunuz?
Garabet-ül abaza) eşref-i safilin duyduk ki bizim ikinci sınıfta alıp,
"Hobsbawm"ını, " Anthony Smith"ıni, "Gellner"ini ve bittabi
Baskın Oran'ını hatim eyleyerek geçtiğimiz Milliyetçilik ve
Azınlıklar dersini 4. sınıfta alıp buna rağmen geçemeyerek, fahri cihan olan Züppeyun'un biricik hocası "Elçin inin kapısını
aşındırır, rahat bırakmaz olmuşsunuz. Elçin'e gidip "Biz dördüncü
sınıftayız, biz bu dersi geçemezsek sınıfta kalırız, zaten Onur
belası da başımızda, n olur bizi geçirin!" dediğinizi duymadık
sanmayın! Ha, bir de sınav kağıtlarınıza Primordialistlere örnek
BAKKAL
Bre mektebin mâliyeyle simbiyotik bir bağ kurup hayatta
kalmaya çalışan omurgasızları! Mal pazarlama üzerine eğitim alıp
kendini outletlerde bile pazarlayamayan beceriksizler! Celal ile,
Yalçın ile her türlü idari görevi zapt-u-rapt altında tutup; ne okula
ne de kendisine faydası olan terliksi hayvanları; dekanlık seçimini
veraset sistemiyle yapıp okulun yönetim biçimini saltanata
çeviren Hüsnü Mübarekleri! Hayatta yapmaktan en çok zevk
aldığı şey Baron'a gidip kağıt atmak olan kumarbazlar sizi!
Evet,şu anda sıcak bir gelişme var! İşletme'nin gerçek ders
kitaplarının listesi elimize ulaştı:
•Erdi'nin Yerine Tezgaha Bakma Pratikleri
•Kitap Kafeye Giriş 1
•Ergün'le Temel Fiyat Yuvarlama Uygulamaları
•Erasmusçular için Yabancı Dil Öğreniyorum
•Para Üstü Yerine Ayraç Verme Teknikleri
Biz bu memleket nasıl kurtarılır diye düşünürken; siz "bu bakkal
nasıl kurtulur"un derdindeydiniz!'
Züppeyun yedi iklim, yedi kıtada görev yaparken siz Bakkallar
Mamak'ta internet kafe işletmeyi maharet sandınız. Akınsoft'u
tanrı, Canon yazıcıyı peygamber bellediniz. Masa açma isteği
geldiğinde Hakk'ın nuruna kavuşmuş gibi sevindiniz. Elli kuruşa
çıktı verip Ergün'ün bile bedavaya verdiği poşet dosyayı
müşteriye çok gördünüz. En büyük hayaliniz depoyu Guitar Hero
salonuna çevirmekti!
olarak Onur Karahanoğulları'nı, modernistlere örnek olarak da
Fethi Açıkel'i vermiş; ayrıca Baskın hocamızı da TRT3'teki ressam
Bob Ross Amca zannetmişsiniz. Bilmiyorsanız öğretelim,
finallerde zorlanmayın; gelin Züppeye!
Fotokopici Ergün
Züppeye gel kamu! (Slogan)
s
Güya İngiltere'ye dil öğrenmeye gittiniz. Gittiniz de ne oldu?
Okula gelen Erasmus öğrencileriyle 2 kelime İngilizce
konuşamayıp bizlerden yardım istediniz. Arka bahçede sohbet
edelim derken AKÇT'yi MKÇT gibi bir şey zannederek seviyeyi
yerlere düşürdünüz.
Sivil Anayasacı Murat
Erasmusçu Alper
Taçsız Kral Karatepe
Çaycı Sulhi Abi
Züppeyun kızları sîzlerle alay edince; sadece dilini bilmediğiniz
insanlarla anlaşabileceğinizi sandınız! Erasmus partilerine
dadanarak "çirkin kadın yoktur az votka vardır' mantığıyla her
önünüze gelenin peşinden koştunuz. Zavallı öğrenciler sizden o
kadar yaka silkmiş ki artık partilerde kapılara Tellaklar giremez"
Kiminiz KOBİ olup banka reklamlarında vole atmaya çalışırken;
kiminiz sermaye bulamayıp kıraathanelerde seyyar işlere yöneldiniz.
(Şener Şen - Jilet reklamı)
En iyi jilet budur. Mektebin bütün meşhurları bununla tıraş oluyor.
Rahmetli Dekan Göle
31
\
yazılır olmuş.
Sertap Erener - Bir Çaresi Bulunur Elbet
Yapıp da söyleyemediğin şeyler var
Gizleyemediğin nasırların
Hep yalnız uyandığınız sabahlar
Koklardın hep, çarşafları
Bir çaresi bulunur elbet Kamu
Sol elle yaşamanın
Bir çaresi bulunur elbet Kamu
Züppeyun'a danışalım
Ah bir yolu vardır elbet Kamu
Sol elle yaşamanın
Bir çaresi bulunur damsızlığın
Züppeyun'a danışalım
MKÇT bu yıl nereye gezi düzenledi diye baktık ve bilin bakalım
neyi fark ettik: Tesadüf o ki MKÇT, Femen üyesi UkraynalI
kadınlarla aynı tarihlerde aynı şehirlerde kongreler düzenlemiş.
Mülkiye Kamu Çalışma Topluluğu Türkiye'nin en aktif
topluluğuymuş meğerse, şimdi daha iyi anlıyoruz sebebini. Kötü
niyetli olmayalım, bir de geziye giden katılımcıların listesine
Halkıyla dalga geçenlere,
Demokrasi adı altında savaş çığırtkanlığı yapanlara,
Yüzsüzlere, alçaklara, küçücük çocukların ellerine silah
tutuşturanlara cevaptır bu!
Fermandır bu! Fermandır bu! (Slogan)
Babadan oğla devrolunan dekanlık koltuğunu imparator tahtıyla
karıştıran; kantini sütunlu salona çevirmeye niyetlenen,
öğrencilerin okul içerisinde nereye oturup oturmayacağına dahi
karışan Dekanlık'a, dönem arasında getirdiği yepyeni öğrenci
bilgi sistemiyle tüllabı mağdur eden Rektörlük'e; her sene
elduğu gibi bu sene de yönetmelikten bihaber takılan Öğrenci
İşleri ne;
Hopa'da kendisini protesto eden gruba biber gazıyla saldırtan;
"Hopa'ya İnen eşkıyalardan birisi olan"(!) eğitimci Metin
Lokumcu'nun üzerinde durma gereği duymadığı ölümüne
sebebiyet veren; sonra da bu cinayete ses çıkaran öğrencileri,
akademisyenleri tutuklatan; sudan sebeplerle öğrencileri,
akademisyenleri mahkum etmeye çalışan; yetiştirmek istediği
"dindar" nesilden olmayanları tinercilikle suçlayan başbakana!
Hariçten gazel değil fermandır bu! Fermandır bu! (Slogan)
Sevgi göstermenin tek yolunu takla atmak zanneden; çadırda
yaşayan depremzedeleri sarayda yaşıyorsunuz diyerek alaya
alan; biber gazının insan sağlığına zararlı olmadığını iddia eden
İdris Zalim Şahin'e,Her yıl ulaşıma yaptığı zamlarla halkın üç kuruş gelirine göz
diken; yaptığı alt geçit ve üst geçitlerle Ankara'yı dünyanın en
büyük roller coaster parkına çeviren; tamamlayamadığı metro
inşaatlarını siyasi iktidara devreden; Celal'in bile on sekiz yılda
sıkıldığı koltuk sevdasından ısrarla sıkılmayan i. Melih'e!
Hariçten gazel değil fermandır bu! Fermandır bu! (Slogan)
bakalım dedik; ki karşımıza tam da beklediğimiz gibi bir uyarı çıktı:
"Excessive testesterone was detected." Bir de Abaza mezunlar
diplomayı almamak pahasına kimliklerini teslim etmeyiçrbu
gezilere katılmışlar. Hatta babasının kimliğini kullananı bile gördük.
Evet, evet sahiden! Bunlar babadan oğla nesil herhalde!
Ayrıca bununla da yetinmeyip Kiev'e otobüs turları
düzenlemişler. Biz de yaptığımız araştırmalarda Türkiye'nin en
çok kullanılan ikinci sınır kapsının Sarp Sınır Kapısı olduğunu fark
etmiştik de bunun sebebi ne ola ki diyorduk? Anlaması zor
olmadı; asıl sebep tabi ki Abaza'nın turizm aşkıymış!
Burada bir yerde bizi ırkçılıkla itham eden Abazalar vardı, nereye
kayboldu onlar? Arkadaşlar Abaza Tüllabt değil miydi kendilerine
kamu-nasyonel tişörtü yaptıranlar? iki sene önce maruz kaldığımız
suçlamalara ve suçlayanlara bakıyoruz da ne kadar ironik değil mi
Abaza'nın tişörtleri? Bir de slogan bulmuşlardı kendilerine "Abaza
über alies" miydi neydi? He yavrum he, über alles!
MFÖ - Mazeretim Var Asabiyim Ben
Gülmüyor yüzün hayat zor oldu
Korayla Onur bıraktı durdu
Tövbe ettin gene bozuldu
Gözlerin kayar'/ Mazeretin var
Abazasın sen / Mazeretin var / Abazasın sen
Gülmüyor yüzün hayat zor oldu
Korayla Onur bıraktı durdu
Tellak seni kırdık istemeden
Gözlerin kayar / Mazeretin var
Abazasın sen / Mazeretin var / Abazasın sen
Hamama git gel hepsi bahane
Sabun ne kötü ne şahane
Bu yıl da böyle aynı hikaye
Suç kimde neden böyle
Üzdük yeter alınma fazla
Sabun nerde biliyorsun / Mazeretin var
Hamam nerde görüyorsun
Abazasın sen / Mazeretin var / Abazasın Sen!
(Fon müziği Clint Mansell - Lux Aeterna)
Fermandır bu!
Her karanlığı aydınlatandır bu!
Bütün sözlere, bütün eylemlere hakandır bu!
Fermandır bu!
Göremediğiniz gerçekleri açıklayandır bu!
Tekmil yalanları ortaya dökendir bu!
Fermandır bu!
Mazlumu azarlayanlara, öğrenciler üzerinde planlar kuranlara,
Baskıcı uygulamalarıyla üç kişi yan yana gezdiği zaman örgüt
bulan Hrant Dink suikastinde örgüt göremediğini ifade eden;
Madımak Oteli Davası'nda zaman aşımına ses çıkarmayan, bu
da yetmezmiş gibi "failler zaten cezalandırıldı" diyen; Uludere'de
otuz beş sivili fütursuzca öldüren; maden işçilerini göz göre göre
ölüme gönderen; tutuklu gazetecileri tecavüzcü, banka
soyguncusu diye takdim edip, Pozantı'daki çocuk istismarında
Üç Maymun'u oynayan devlete !
Zamları "güncelleme" diye yutturmaya çalışan Mehmet Şimşek'e;
gözleri görmeyen vatandaşa "gözlerin görmediği halde sana iş
vermişiz" diye azarlayan Recep Akdağ a, İsviçre ye bile demokrasi
götüreceğini iddia eden Bekir Bozdağ a, Hrant Dink cinayetinde asıl
hedefin AKP olduğunu söyleyen Hüseyin Çelik'e. "Türkiye'nin doğal
kaynaklan olmadığı için cari açığımız var" diyerek kendi
beceriksizliğine kılıf arayan Binali Yıldırım'a, Şehir Tiyatroları'nın
özelleştirilmesine önayak olan Ertuğrul Günay'a !
"Komşularla sıfır sorun" diye diye etrafımızda sorunsuz komşu
bırakmayan; stratejik ortaklarımız Suriye ve Libya'nın içişlerine
karışmayı marifet sanan, Avrupa Birliği ile ilişkileri donma noktasına
getiren; Obama'nın kendisini çağırma şekline" takılmayan, Orta
Doğu halklarına ABD politikalarını uygulamayı kendine iş edinen, bir
saldırı planı olan "füze kalkanı projesini" savunma planı olarak
yutturmaya çalışan, halen ve ısrarla İsrail'den özür bekleyen ancak
bir türlü cevap alamayan Ahmet Davutoğlu'na!
Hariçten gazel değil fermandır bu! Fermandır bu!(Slogan)
Her sene giderek artan kadın cinayetlerine önlem alamayan,
çocuk istismarının önüne geçmek için en ufak çabayı sarr
etmeyen, 14 yaşındaki kız çocuklarına yapılan "toplu tecavüzleri"
ört bas etmeye çalışanlara, Meral Okay'a ve kendileri gibi
düşünmeyen herkese olan kinlerini nefretlerini "o kadın öldü"
diyerek manşet atanlara, kadına şiddeti meşru kılanlara!
Boş umut tacirliği yapıp bu kadar başarısız olan bir iktidara bile
muhalefet edemeyen; muhalefet etmeyi Anayasa
Mahkemesi'ne başvurmaktan ibaret sanan sözde muhaliflere!
Hariçten gazel değil fermandır bu!
Fermandır bu! (Slogan)
Sorarım sîzlere: Bu fermanın yanıldığını
İleri sürecek biri var mı içinizde? / Deriz ki,
İktidardakiler zulümlerinden güç alıp,
Daha da yüzsüzleşmeden,
Evinizde ya da uzakta,
Bomba sesleri duyulmadan, / Deriz ki,
Sisteme ayak uydurmadınız diye, Sıra size gelmeden,
Mazlum olduğunuz yerde zalimler bitmeden, / Deriz ki;
Hala yaşanabilecek, nefes alınabilecek yerler,
Eşitliğe, özgürlüğe inanan insanlar,
Mücadele edebilen yürekler varken,
Ey Mektep, deriz ki
Kendinize gelin
İş işten geçmeden!
Şimdi gelelim mektebin nev'i Züppeyun'a münhasır, dört sene
32
\
boyunca bizim kahrımıza çeken, bize cefa çektiren hocalarına:
Ömer Kürkçüoğlu
"Notunuz geçme notunun bir hayli üzerinde" deyip de sınavlar
açıklandığında notumuzu 72 olarak görüp kendimizi trajikomik
bir hikayenin içerisinde bulmamızı sağlayan, tüllaba Bismarck ve
Metternich'in içtiği şarap türlerine kadar öğreten; Mülkiye'nin
lordlar kamarasındaki daimi temsilcisi, Kraliçe Elizabeth'in eski
sevgilisi; derste yaptığı simültane çevirilerle ağzımızı açık
bırakan, mektebin en nazik, beyefendi hocası: Kürkçüoğlu Ömer!
Hakan Peker - Bir Efsane
Bir efsaneydi efsaneydi senin dersini almak,
Metternicn'le buluşup, Bismarck'a dokunmak,
Saatlerce dinleyip hep uyuya kalmak,
Bir efsane, senin dersini almak. Ersin Onulduran
Mehmet Gönlübol'un Soğuk Savaş döneminde yazılan kitabıyla
"ufkumuzu açan"; her harta laptopunun değişen duvar kağıdında
torunun bütün büyüme safhalarını gördüğümüz; "aranızda hiç
askere gideniniz var mı, kurşun yiyeniniz oldu mu, çocuğu olan
var mı? sorularıyla tüllabı şoke eden; dış politika konusunda
ordinaryüslüğünü ilan eden yüce şahsiyet: Onulduran Ersin!
Melek Fırat
Arka fonda Zorba - Sirtaki Originate şarkısı çalar ve sirtaki
eşliğinde tabak kırılır.
Gençlik yıllarımızın en güzel çağlarında Kıbrıs, Annan Planı, Su
Sorunu, Misak-ı Milli, Demir Perde, Adalar, Lozan, Sevr, Montrö
gibi konularla bizleri baş başa bırakan; melekleri sadece beyaz
zanneden tüllaba hayatın acımasız gerçeklerini gösteren, Afrooptimizmin doğuşundaki bir numaralı etken; siyasi tarih
kürsüsünün kötü polisi olmasına rağmen bizi kimselere kurban
etmeyen, koruyup kollayan kanatsız meleğimiz: Melek Fırat!
Yeşim Salkım - Kavanoz Dipli Dünya
Her şeyin Yunanistan
Kardak sanki bir ada
Bıktık usandık tezden
Enosis Taksim rüya
Ah Melek zalim Melek, Kime AA kime FF
Kamuyu kolay geçirdin
Bize de geçirdin FF(X2 Dörtlüğün Tamamı)
Erel Tellal
Arka fonda Soviet Milli Marşı çalar ve SSCB bayrağı dalgalanır.
Sosyalizme farklı yollardan ulaşmaya çalışan, barış içinde bir
arada yaşama politikasının fikir babası olan, ulusal kurtuluş
hareketleri ve bağlantısızlara destek veren; perestroyka,
glasnost, Novoye Mışleniye politikalarını Moskova aksanıyla
teklemeden söyleyen; Rocky ye karşı Ivan Drago'yu destekleyen,
halı saha maçlarında gol atamayınca formsuz golcü sakalı
bırakan; Truman'ın belalısı, Stalin'in kankası, siyasi tarih
kürsüsünün iyi polisi; dünün doçenti bugünün profu: Erel Tellal!
Dario Moreno - Deniz ve Mehtap Sordular Seni
Lenin Stalin sordular seni, neredesin?
Nasıl deriz terk etti. Bırakıp bizi gitti
Anladılar ki Sovyetler bitti.
Sarhoş olduk biz sente hep,
Votka oldu bunlara sebep,
Melek dedi: "Gördüm ah onu,
Sonunda prof oldu" İlhan Uzgel
Konstrüktivist akımla Anadolu ekolünü birleştirerek, Balkanlar7daki
etkinliğiyle Davutoğlu'nun en büyük rakibi: Uzgel İlhan!
Ayna - Ceylan
Ne teori ne güncel, Ne o eski sınavlar
Hiçbiri okunmuyor
Makalelerin kadar, Konferanslar verirsin
New York think-tanklerinde
Ellerimde notların
Hasretin yüreğimde
Gurbette yorgun düştün be İlhan
Gel derslerine özletme İlhan
Yeniden düştüm yollarına
Vardım geldim derslerine
Bilgiye aç bir çocuğum ben
Koyma beni hasretinle
Gurbette yorgun düştün be İlhan
Gel derslerine özletme İlhan
Elçin Aktoprak
ı
Milliyetçilik ve Azınlıklar kürsüsünün "wonderkid"i; yeni doğacak
çocuğuna Lionel Andreas Alves Baskın ismini vermek isteyen:
Aktoprak Elçin!
Gökhan Erdem
ODT'nin yaramaz çocuğu, OsmanlI'nın Latin Amerika özel
temsilcisi, inşaat sektörünün korkulu rüyası, Fatih'ten artakalan
yarım şarabı beraber içtiğimiz; abimiz, sınıf öğretmenimiz,
muhabbeti bol, içkisi bol, sigarası bol: Gökhan Erdem!
Neredesin Firuze Ya Evde Yoksan
Dersinle ne garip hallere düştüm
Notlarım tamam da bir şendin noksan
Yağmur yaş demeden yollara düştüm
İçim ürperiyor odanda yoksan
Elbisen gündelik sigaran Winston
Haberin olsa da rakıyı açsan
Makaleler de kalın üstelik
İçim'ürperiyor odanda yoksan, Odanda yoksan
Özge Özkoç
Çağdaş Türk Edebiyatı'nın sıkı takipçisi, Filistin Davası'nın yılmaz
savunucusu; Çağrı Erhan seçim çalışmalarındayken bizi hoçasız
bırakmayan; nazik, zeki, güzel hocamız; "tırnak içinde": Özge Özkoç!
İşaya Üşür
(
Her sorulan soruya dersin üçte birini ayıran, sonra da bunu telafi
etmek için ek ders yapmak isteyen, bunu demokratik yollardan
ayarlamak için de dersin diğer üçte birini heba eden, Pazar gününe
koyduğu ek derse de gelmeyen; hediye adı altında verdiği Ana
Brittanıca" tarzı okumalarıyla bir hafta boyunca aklımızda yer eden,
fularıyla, kazağıyla, yüzüğüyle, akıllı telefonlarıyla derse verdiğimiz
bütüünn dikkatimizi alıp götüren; kapitalizmin kaşifi, bireyin
oluşumunun analisti, şıklığın mucidi: işaya Üşür!
Atay Akdevelioğlu
İran'ın veliaht Ayetullah'ı, Taliban'ın seçim bombası, Züppeyun'un
baş imarrıi; İslam'ı tek gerçek din, dış politikayı tek gerçek bilim
belleyen; notu kıt, karizması bol: Atay Akdevelioğlu!
Gökçen Alpkaya
>**■*
Anlatım bozukluğunun her çeşidini derste tüllaba sergileyen,
sonra bunu gidip sınavda da düzeltmemizi isteyen; uluslar arası
hukukun karmaşık yapısını kendi kafasındaki karmaşık yapıyla
harmanlayan, tüllabı verdiği derslerle süründüren; Mülkiye'nin
cana yakın ve sevecen hocası: Gökçen Alpkaya!
Funda Keskin
Karasuları, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgenin şeklini
sınav kağıdına çizmemizi isteyerek resim yeteneğimizi geliştiren;
Facebook'u oyun oynamak ve karikatür paylaşmak amacıyla
kullanan, Mekteb-i Mülkiye'nin kızıl saçlı nocasi: Funda Keskin!
Nuri Yeşilyurt
Beş deniz yaylasının yeni Edward Said/'i: Nuri Yeşilyurt!
Ersin Embel
Mektebin son prensi: Ersin Embel!
Sıra "Milletin Adamları"nda!
Baskın Oran
O bir efsane..! O, kendi kurduğu kürsüsüyle akademik dünyada
çığır açan; ders verdiği son dönem olma şerefini bize lütfeden,
Mülkiye tarihinin mihenk taşı: Oran Baskın!
Barış Ünlü
İsmail Beşikçi'nin manevi evladı, Eskiyeni gecelerinin
vazgeçilmezi; Afrikalılardan bahsederken bile "Kürt Sorunu"na
değınebilen, bölüm pikniğinde elinde dört birayla gelip üstüne
bizim biralarımızı da içen, Mülkiye'nin "çiçek çocuğu": Barış Ünlü!
Ozan Değer
Sürekli ulus-devlet yapısının aşındığından dem vuran; arka
bahçenin müdavim çapkını: Ozan Değer!
Abazaların sıkıcı tüllabını görmek istemeyen ve çözümü
Züppeyun'da bulan Tellakların hocalarına geldi sıra:
Ayhan Yalçınkaya
Siyaset Bilimi derslerinde mazerete mahal vermeyen; bizatihi
ve manidar gibi sözcükleri hafızamıza yerleştiren; mektebin
Meteikos'u: Yalçınkaya Ayhan!
Kerem Altıparmak
Abazaların sıkıcı idare hukuku dersini bize sevdiren, Cem
Yılmaz'ın ruh ikizi: Kerem Altıparmak!
*
,
Murat Sevinç
Sabahları kırmızı çorapları ile koşup sporcu kimliğini ortaya
koyan; çalışma azmiyle bütün tüllaba örnek olan, sivil
anayasanın hazırlık sürecinde Mümtaz Şoysal'ın tahtına talip en
kuvvetli başkan adayı: Murat Sevinç!
Üzerimizde emeği olup da fermanımızda çeşitli nedenlerden
ötürü bahsedemediğimiz bütün hocalarımıza teşekkürü bir borç
biliriz! İnek Bayramınız mübarek olsun!
33
\
AMD»
Jfp CELAL GÖLE İÇİN
NE DEDİLER?
Habervaktim.com, "0 Adam" emekli oldu.
Yılmaz
Harvard Üniversitesi Rektörü,
Yüzyıllar nadir olarak dehalar yetiştirir, bizim talihsizliğimiz
bu deha bizim yüzyılımızda SBF'ye nasip oldu.
ÖZDİL
İ. Melih Gökçek,
Ben üst geçit uzmanıyım, Celal Göle heykel.
M. Akif Ersoy Ne bu hiddet, bu Celal.
Gölbaşı Buzağısı,
Benim üzüntüm onunla tanışmak hususundaki şiddetli
arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olması.
The Artist, "...... "
Devlet Bahçeli, Sayın Celal Göle siz ki çok
müstessnmama, çook sahabaneee bir kişilüsskksiniz.
yozdıl@hurrıyet.com i
C E LA L G Ö LE
1948’de A B D ’de doğdu.
***
Mayalar, Görevden ayrılarak kıyamet teorimizi
desteklediği için Celal Göle'ye teşekkür ederiz.
Askerlik Arkadaşı, Hayatımda onun kadar hızlı soğan
doğrayan adam görmedim.
★**
Federer, Yüreği de raketi kadar büyük adam, seni
unutmayacağız...
1969’da Ankara Üniversitesi
Kaddafi & Mübarek, Celal Göle'nin bile iktidarı bittiyse
biz üzülmeyelim.
Hukuk Fakültesinden mezun
oldu.
Berlusconi, Emekliliğin keyfini süreceksen, bunga bunga
partilerime beklerim.
V V V
/
CELAL’İN
FAALİYETLERİ
'- '
Eskiden okulda metre kareye
v <ı
40 cm su sızarken bu rakam
»'
15cm'ye kadar düştü.
Okula ilk bilgisayarı o aldı.
16500 metre kare çift şerit mermer yol yaptı, beğenmedi
bir daha yaptı.
Kurtuluş'a metroyu getirdi, yürüyen merdiveni unuttu!
Alafranga tuvaleti üniversiteye ilk o getirdi.
Cebeci kampüsü dutluk, kitap kafe çöplükken her yer
şantiye oldu Mektepte Rönesans başlattı, heykeller dikti.
Büyük amfi Aziz Köklü oldu, küçük amfi "sahne"
olamadı.
Sulhi ağabey tek çaycıydı, serbest piyasa ekonomisine
geçip yeni kantinler türetti..
Gelen turnikeleri kullandırtmadı.
SBF'yi dört baştan demir parmaklıklarla ördü.
Atı alan Üsküdar'ı geçti.
Eski çamlar bardak oldu.
V
VV
1993’te S B F ’ye dekan oldu.
o V 4 © V © © t-
2012’de görevinden emekli oldu.
v L 0 V 3 .H 0 U .B A B H
Anlayana...
34
\
/
Celal Çöle nin
‘Yatçın ‘7\aratepe y e
'Ö c f7
'
Termanıbır.
&î :
'O ekanlar 'bekam. 'P rofesörler 'Profesörü. Öğretim üyelerine unvanlar Veren
Cumhurbaşkanı nın lü tfu y la sonsuza kabar Siyasal 'b ilg iler Fakültesi 'Dekanı.
¿Akvaryumun Ve 'botaniğin. Z sınıflarının Ve üst katların. *.A rka 'bahçenin
Ve 'Kütüphane ııin. On Ve .A rk a biyarlarbaki otoparkların Ve .A lt kattaki
uemekltanenin. Çarbakın, öiyasal 'KitabeVinin Ve 'Kirem it in. 'berberin.
'Kantinlerin, .Ayakkabıcının Ve Öulhinin Çay Ocağı nın. kösele ki Isbankası
A ' l M sinin Ve 'Küçük .A m fin in Ve 'K onferans Öalonu nun v’c öaint
'Köklünün hükümdarı. IM ermerlerin efenbisi. heykelleri fakültenin her yerine
ulaşmış. 'K ortların ‘Yenilmez ' Fatihi. M u s ta fa 'b o ze r ' Han ın torunu. 7 urğut
‘ Han ın oğlu Celal Ç öle <Han ım.
Öen ki y en i bekan olmuş ‘Yalçın 'K aratece.
T rofesörlerin sığınma y e r i olan kapıma, abamın Çınar ile mektup aönberip.
fa kü ltey i yönetm ek hususunba uarbım Ve mebet istiba etmişsiniz. -Her ne ki
be miş iseniz benim yüksek katıma arz olunup, teferru a tıyla öğrenbim.
'Dekanların İnek 'D uası nba M ü lk iy e İmamı nın hışmına uğraması tuhaf
beğilbir. Çjönlünüzü hoş tutup hatırınızı incitmeyiniz, 'benim ulu iktibarım
süresince, baima bunlarla başa çıkmak Ve karşı ataklar yapmak için
çalışmalarban ğ eri kaim abım, 'b iz balıi onların ifolunban yürüyüp aynı kürsübe
t-sh irtlerim izi kuşanıp konuşmalar hazırlabık. imam ın makamımıza söylebikleri
hakkınba ğülme ta k litleri yaptık. .A lla h hayırlar müyesser eyleyip meşiyyet
Ve irabatı neı/e müteallik olmuş ise Vücuba ele. 'bunun bışınbaki Vaziyet Ve
halterleri abamımzban sorup öğrenesiniz, 'b ö y le bilesiniz.
HABERLER HABERLER HAB I!
Korsan ile, mücadeleyi abartan Erdal Ünsal,
Somali’de Nato birliklerine katıldı.
Atay Akdevelioğlu, 1980’lerde çıkan Sicim
Teorisi’nin 1976’da çözülmüş olduğunu ileri
sürerek ileri görüşlülükte Atatürk’ü bile
geride bıraktı.
fark eden kamu öğrencileri farkındalık
yaratmak için tişört reklamlarını malum
heykelin üzerine astı.
DERNEK! YENİDEN!
Birlikte d ern eğ i yen id e n oluşturuyoruz.
İnek Heykeli'nin elindeki Das
Ulusların Zenginliği’ne dönüştü.
Kapital,
Okulumuzda ilk olarak 1982 yılında sahne
alan Yeni Türkü, aradan geçen 30 yıl
boyunca 35 kez sahne alarak fahri doktoraya
layık görüldü.
Hayat Ebru Erdost Çolak, Pınar Melis Yelsalı
Parmaksız, Feyzan Hayal Şehirali Çelik,Elif
Ekin Akşit Vural ve Nuri Emrah Aydınonat’ın
baş rollerini paylaşacağı Yalan RüzgarıMülkiye, yakında SB F TV’de...
Sekans’ın arka bahçede film göstereceğini
duyan soğuk hava dalgası Balkanlardan
ülkemize giriş yaptı.
2 Aralık 2011 Cuma, 15.30
İsmi ile müsemma kantinci doğan Satılmış
S B F Konferans Salonu
Biten, soda isteyen öğrenciye “sütlü mü
sütsüz mü” diye sordu. Öğrencinin soruya Voltron oluşturma projesiyle yola çıkan
dalgınlıkla sütlü cevabını vermesi sonucu, SBF-DER, Bozoklar ve Üçoklar olmak üzere
Satılmış Abi ’’Satilmish on the bench” ikiye ayrıldı.
ismiyle yeni bir kokteyl keşfetmiş oldu.
Fermanlarında izleyici sayısını geçemeyen
Tahsildarlar, “Bir avuç Maliye otur yerine”
sloganı üzerine, çaresizlikten otura kaldı.
Mülkiyedeki
b ilg isa y a rla rd a n
yayılan virüs, bu yıl
da 3000flashdiskin
canına mal oldu.
i*
INCK BAYRAMI
N M U T l t O R I l l l ll i
ÜST KAN TİN DE
A
Bayram tshirtlerinin yeterli
ilgiyi görmediğini
Dekanlık seçimi fırsat bilen kitap kafe,
poğaça reyonuna kaçak kat çıktı.
HABERLER HABERLER HABIE
İLER HABERLER HABERLER
Sarp Balcı ders kaydını onaylamak için
öğrencilere odasına gelme şartı sundu...
Celal Göle’den sonra yeni dekanımız da
işletmeci çıktı.
Onur Karahanoğulları, Ayhan Yalçınkaya,
Erel Tellal gibi hocalar bu yıl prof, olurken,
Maliye’den yine profesör çıkmadı.
fflkiN f iım ig g i
topluluğu
f i'u n SâsTERitfKitJ
Onur Özsoy’un okulu bıraktığını duyan
İktisatçılar bayram etti.
Kadın Topluluğu, Cebeci Genç Kadın
Topluluğu, Kadın Filmleri Topluluğu, Bütün
Kızlar Toplandık Topluluğu, Kadının Fendi
Erkeği Yendi Topluluğu, Ben Bilmem Beyim
Bilir Topluluğu, Pardon Bağyan Bakar
mısınız Topluluğu gibi topluluklar yüzünden
birleşemeyen kadınlar maalesef yine Mor
Çatı altında birleşti.
Ama haberin asılsız olduğu anlaşıldı.
k a J c l } ciahc»
/Yuy=/ın«Z
''s \
?J
İLER HABERLER HABERLER
i»- *
> a rtv
XJ
07.00 : Afitap ile Sabah Pilatesi
08.30: Esra Dardağan ile Doktorum Konu: Boyun
tutulması
12.30: Bana Her Şey Yakışır: Katılımcılar - Nazan
Çiçek, Melek Fırat, Filiz Zapçı, Pınar Melis Yelsalı
Parmaksız, Zeliha Etöz
14.30:
Atay Akdevelioğlu ile Din Üzerine Mülahazalar:
"Burada konuştuklarımız burada kalsın, öbür
dünyada sorumlu olmayalım"
17.00: Sulhi Abi ile 5 Çayı
18.30: Çağrı Erhan ile Seçim Özel
20:00: Yorum Farkı - Baskın Oran vs. İlhan Uzgel
21.00: Mülkiye Survivor
23.00: Gökhan Erdem ile Tarihin Kapı Arası Konu:
Osmanlıda Hamam Kültürü ve Hacı Şakir Efendi
00.00: Devrim Aydın: CSI Devrim
Reklamlar: Kerem Altıparmak - Altıparmak Balları
Reklamı
-Ersin Embel, kumsaldaki ateşin başında söylediği şarkıyla
tam dokunmazlığı kazanacakken, kendini tutamayıp
Akdeniz Akşamları'nı söylemeye başlayınca hakkını yitirdi.
-Barış Ünlü, kabile reisi Melek Fırat'ın desteğini alarak Atay
Akdevelioğlu ve Gökhan Erdem'i geride bırakarak Yar.Doç.
oldu.Atay'ın geri düşmesi Şia'da karışıklık çıkardı.
01:30: Erel Tellal ile Gece Sohbetleri Konu: Adriana
Lima'nın kedi canı.
Haşim Köse'nin getirdiği Das Kapital'i mi, yoksa Erdal
Ünsal'ın İktisada Giriş (23. Baskı) kitabını mı yakalım?"
tartışmasına girdi. Son anda Erdal Ünsal'ın atak yapıp Das
Kapitali ateş atması ile olay kapandı. Fakat ertesi sabah
uykusundan uyanan Erdal Ünsal kendisini dev bir orakçekice dönüşmüş olarak buldu.
-Celal Göle, adada palmiye yapraklarından inşa ettiği
tuvaletler su sızdırmaya başlayınca ada sakinlerinin
hışmına uğradı.
- Adaya varır varmaz sigarasını bulmak için çantasını
karıştıran Ayhan Yalçınkaya, çıkan "Atam İzindeyiz"
osterini ve Nutuk'u görünce çantasının Melek Fırat'ınki ile
arıştığını anladı.
-Onur Özsoy, barış çubuğu tüttüren yerliler için "Alın şu
gerizekalıların çubuklarını!" diye bağırırken yanında aslan
gibi güvenlikleri bulamayınca nayal Kırıklığı yaşadı.
- Ada sakinlerinin kabile reisliği için yaptığı seçimde yine
seçilemeyen Çağrı Erhan yerlilerle işbirliği yapınca, Yalçın
Karatepe Çağrı Erhan'ı savaş tamtamlarını çalmakla suçladı.
-Esen Ağlı'nın barfiks yarışmasını kazanması adada şike
tartışmalarına neden oldu.
-Kendisine golf sahası yapmak isteyen Haşan Şahin,
ağaçları kesmeye kalkışınca yerliler tarafından linç
edilmekten son anda kurtuldu.
-Üzerindeki Lacoste tişört yüzünden timsahların saldırısına
uğrayan Erdal Ünsal timsahlara telif hakkı ödemek zorunda
kaldı.
E
-Adada sakal tıraşı olamayan Murat Sevinç, 10 yıl yaşlandı.
-Adanın soğuğuna göğüs gerebilen tek kişi göğüs kılları
nedeniyle Barış Ünlü oıdu.
- Erel Tellal oyunda kazandıkları patatesler ile votka
yapmaya çalışınca kavga çıktı.
- Faruk Alpkaya'nın adadan kaçarak gizlice Eskiyeni 'ye
gittiği anlaşılınca diskalifiye edileli.
-Adanın çifte kumruları Elçin Aktoprak ve İlhan Uzgel
bebeklerinin hangi uyruktan olduğuna karar vermeyince
telefon jokerini kullanıp Erdem Denk'i aradılar. Adadaki
açlığı duyan Erdem Denk ağlama krizine girdi.
-Odun bulamayan ada sakinleri ısınabilmek için "Ahmet
38
I
-Adada yapılan eleme oylamasında İlhan Uzgel, adada
bulunmayan Baskın Oran'a oy verdi.
ly İL i
• M ayalar: Bu Kazgan son Kazgan, tükenm eden alın.
• N e w yo rk e r B o o k R eview : Soluk kesici bir dergi, elinizden
bırakam ayacaksınız.
• İkbal G ürpınar: Kazgan mı çıktı? Allahu Ekber wuhuuu!
1
• N ihat Genç: Yılansı fare çocuklar, gece fareleri.
• M. K. A tatü rk: Kazgansız kalan bir SBF'nin hayat damarlarından
biri kopm uş dem ektir.
• N apolyon: Kazgan, Kazgan, Kazgan.
• Paul A uster: Türkiye'ye gelirsem Kazgan için gelirim.
• Papandreu: Dergide bana da iş çıkar mı?
• Fatih A ltayli: Hepiniz klavye delikanlılarısınız.
• H iperstar Ajdar: Kaz-kaz-kaz Gan-gan-gan Kazgan Kazgan
Kazzgağğğannn
• Bir Rus A tasözü: Sen okuyor Kazgan gülejek biraz daha, sen
istiyor daha çok gülm ek, bekleyejek bir yıl daha.
• Hilal Cebeci: Resim lerim i kullanm adığınız için size kırgınım
*
pam pişlerim.
t*
• B isco lata Carlos: ¡hola! Soy Carlos,
soy Español. Me gusta cantar la guitar.
• Bal Satıcısı: 1 değil,
2
değil, tam 5 Kazgan 10 lira! Sattığım ballar
sahte çıktı am a bu dergide gördüklerim tam am en gerçek.
• D oğuş: Saksıyı bıraktım Kazgan'a başladım.
• İvana Sert: Kapağınızı beyendım , bizım lesın
• Ç a ğ a ta y Ko çtuğ: Bu dergi sizi hala tahrik etm edi mi?
• İsm ail Abi: Sizin düşündüklerinizle yazdıklarınızın birbirini
tutm adığının alakasızlığının farkına varam ayacağınız...
Benim dedem de Kazgancıydı.
• Erdem Denk: Kazgan bitince gözyaşlarım a hakim olam adım.
• Ferhat Dağ: Mesele Kazgansa iş bulm ak teferruattır.
• Fıkrasın a G ü lü n m e ye n A dam : Bu dergi tutar tutar dedim
inanm adınız, bakın ne oldu şimdi.
• Halil Sezai: Kazgancılar nerden bulur ben ağlarken gülünecek
şeyleri?
39
\
HOCALARIN BENZERLERİ
UMUT ÖNEŞ
f
f t .
LOUIE
AYKUT KİBRİTÇİOĞLU
STEWIE GRIFFIN
t
M
HARUN (BEHZAT Ç)
DEVRİM AYDIN MUSTAFA İSLAMOĞLU (HİLAL TV)
FUNDA KESKİN
EREL TELLAL
NAİL DERTLİ
ADNAN OKTAR
SAMİ YUSUF
ESEN AĞLI
40
MRS PUFF
MURAT SEVİNÇ
JOSE MOURİNHO
İSMET İNÖNÜ
I
V
TOPLULUKLARI
TANIYALIM
•-w m*
^
*
s
}
*“
**
~
••■
•■
•» •*"«*»
Okulumuzun mevcudu her geçen gün artarken,
topluluklarda aktif çalışan öğrenci sayısı hızla
azalıyor. Bu duruma dur demek için arkadaşlara
toplulukların bir kısmını tanıtmaya karar verdik.
gelen sanatçılarla fotoğraf çektirebilir ve hatta
atletten bozma beleş t-shirte bile sahip olabilirsin.
Bu -imkânlara kavuşmak istiyorsan seni de buraya
bekliyoruz.
Dans To pluluğu
Sevgili Mülkiyeli; 4 yıl sürmesini temenni ettiğimiz
eğitim hayatın boyunca, okuldan çok Eskiyeni,
Passage gibi mekânlarda vakit geçireceksin. Dans
etmeyi bilmezsen, katılacağın kokteyllerde "Ben
dans etmesini bilmem ki" diyen Ayşecik muamelesi
göreceksin. Eğer tüm bunlardan kurtulmak
istiyorsan,
seni
topluluğumuza
bekliyoruz.
Erkeklerin popoyu çıkaran pantolon giymesi,
kızlarınsa mini etek giymesi şarttır. (Abazalara not:
Mini dediysek o kadar da değil, ağzınızın suyu
dergiyi ıslatmasın)
MKÇT
Türkiye'nin internet oyları ile en aktif topluluğu
seçilen Mülkiye Kamu Çalışma Topluluğu'nun büyük
çoğunluğunun
züppelerden
oluşması
sizi
yanıltmasın. Çalışıyor keratalar. Buradan aktif
topluluk olmak için birkaç ipucu vermek isteriz. İlk
kuralımız, okula spor yazarı getirmek. Sonrasında
İlgaz'a ve Güneydoğu'ya geziler düzenleyebilirsiniz.
Bir de her öğrencinin tek başına kolaylıkla
ayarlayabileceği stajları topluluk olarak ayarlarsanız,
sizden aktif topluluk yoktur. Bu bilgilerde size
kıyağımız olsun. Oy verirsin dimi kanka? :)
S e ka n s
Günlük hayattaki ilişkilerden sıkıldınız mı? 3 film
birden formatını özlediniz mi? Ailelerinizden
duyduğunuz yazlık sinema zımbırtısını merak mı
ediyorsunuz? imla ve mantık hatanıza rağmen
yazınızı yayınlayacak bir dergi mi arıyorsunuz? Tüm
gün boşum, standda oturabilirim mi diyorsunuz? O
zaman sizi topluluğumuza bekliyoruz. Katılım şartı;
ardı ardına izleteceğimiz 3 filme de dayanmanız...
(Yağmurluk getirmeyi de unutmayın)
Ed e b iya t T o plulu ğu
"Kadife ceketlilerin dünyasında yaşamak zordur"
der ünlü şair Birgün Gargara. Bu sözün ne kadar
doğru olduğunu Mülkiye Edebiyat Topluluğu'na
girdiğinizde anlayacaksınız. Topluluğumuz her sene
başında bir gazla mektebi afişlerle donatır. Zaman
geçtikçe bu afişler azalır, okunacak kitaplar da
incelmeye başlar. Senenin sonlarına doğru cücük
kadar fanzine talim etmeye başlayan hafif duyarlı
arkadaşlarımızın yüzü hiç gülmez. Hayatı botoks
tadında yaşamanın karizmatik olduğunu düşünürler,
ayrıca boyunlarına taktıkları fularlar da bu
karizmanın cilasıdır. Varoluşçuluk, post-modernizm
gibi sonuçsuz tartışmalara girmek isterseniz kalın
çerçeve gözlüğünüzü kapıp bize katılın...
R ad yo SBF
Gerek ikinci buluşmasında kendilerine geleneksellik
atfetmeleri gerekse de şarap gecelerinde bira
içmeleri bakımından pek çok ikiliği içinde barındıran
SBF Radyo ekibi sınırsız geyik yapma kapasitesiyle
sizi içine çekecektir. Meşakkatli bir süreç olan
yayınınız sırasında ister Kaybedenler Kulübü
kıvamında program yapın, ister hayatın şifresini
açıklayan bilgiler verin, isterseniz de boş boş
konuşun dinleyici kitleniz her zaman 20'nin altında
olacaktır.
Özellikle
esprilerinize
karşılık
alamayacağınızı . ve yayın esnasında saatlerce
duvara karşı konuşacağınızı unutmayın. Yayın
sonrasında şizofrenik sanrılar görülebileceğini de
belirtiriz.
FESKOM
Eşine az rastlanır bir organizasyonla, her yıl kendini
yenileyen muhteşem kadrosuyla, tüm tüllaba
kendini ispatlayan imajıyla farklı bir sestir FESKOM.
İlk başta yapılan seçimi kazanıp sınıfın gözdesi
olduğunu zannederken aslında sınıfın amelesi
olduğunu anlaman fazla sürmez.' isteyenin bir yüzü
kara vermeyen zenci' sözünü hayat felsefesi olarak
alıp, tüm yüzsüzlüğünle sponsor peşinde
koşabileceksen, belki başkan bile olabilirsin... Bu
ameleliklerin yanında boynuna görevli kartı takarak
artist artist dolaşabilir, inek duasını sahneden izleyip
SBF Tiyatro T o plulu ğu
Arkadaşlarınızı şebekliklerinizle kendinize hayran
bırakırken "bu işi üniversitede de sürdüreyim de
derslerimden geri kalayım" diye düşünüyorsanız bu
topluluk tam size göre! Size sınıftan bozma bir amfi,
bol bol dekor taşıma sayesinde kaslı bir vücut ve
beleşe İstanbul, Bursa, Eskişehir'i gezdirmekten
başka hiçbir şey vadetmiyoruz. Ha, bir de akşam
saatlerinde alt kantinden gelen garip sesleri biz
çıkartıyoruz, adına da "ses açma egzersizi" diyoruz.
Ne kadar havalı değil mi?
K a zg a n
Komik olduğunuzu mu zannediyorsunuz? Dergi
çıkararak popüler olma hayalleri mi kuruyorsunuz?
Çamurlarınızın
RTÜK'e
takılmamasını
mı
istiyorsunuz? Uzun zamandır yalnız mısınız?
Hocaların arkasından konuşmak ve çimlere malak
gibi yayılarak espri bulmak sizin için bir yaşam tarzı
haline geldiyse, senenin başında sadece 3
saatliğine okulun bir köşesine gizlediğimiz tanıtım
afişini bulmanız yeterli. Daha sonra biz sizi buluruz.
41
\
sak
Sevgili buzağı kardeşim, en iyi ihtimalle 4 seneni geçireceğin bu mektebin can damarlarını sizlere
göstermek, biz boynuzu kartlaşmış ineklerin boynunun borcudur. Bize de büyüklerimiz zamanında
göstermişti, sağolsunlar. Yoksa okulda şey gibi kalırdık valla... Öhm neyse. Bunlardan birisi senin
yaşam alanın olacak, o yüzden bu objektif rehberi dikkatlice okumanı öneriyoruz.
SÜTUNLU SALON: Mektebe girdiğinizde sizi ilk önce
ensenize vuran klima havalandırması, sonra da
sütunlu salon karşılar. Civarın atmosferinde aşırı
dozda klasik müzik bulunduğundan dolayı
öğrenciler oldukça mayışık davranışlar sergilerler.
Bu bölgeye hareket katan tek şey, "koltuk
kapmaca" oyunudur. Zira rahat deri koltuklar, bu
çevrenin en önemli öğesidir. Bu koltuklarda çeşit
çeşit insanlar görmek mümkündür; uyuyan,
sevgilisiyle aşk yapan, ders çalışan... Bütün bunların
yanı sıra sütunlu salon, dışarıdan gelenler için bir
"bekleme salonu", bir kısım tüllap için de -sigara
içilmediğinden dolayı- "kurtarılmış bölge" olarak
tanımlanmaktadır.
ÜST KANTİN: Üst kantin, mektebin kapalı
alandaki yegâne kavşağıdır. Alt kantinden
akan minik inek sürüleri, kütüphane yorgunu
mezunlar, işgalci hukukçular, batakçılar ve
diğerleri bu bölgede toplanıp sonra asıl
bölgelerine dönerler. Bu civarlarda üzerine
stantta durma işi kakalanan acılı öğrenciler
ve batak aralarında derse giren işsizlere
rastlayabilirsiniz. Batak, milli öğrenci sporudur
ve öğrencilerin okul ortamına ısınmalarını
sağlar. Fakat bazı öğrenciler batağa öyle bir
ısınırlar ki bu yüzden dersten soğurlar. Orta
kantinin ara sıra sevimli misafirleri de olur. Bu
misafirler "Muharrem Abigiller" familyasına
mensuptur.
"Arkadaşlar
o
sigaraları
söndürelim lütfen" sözü ile dikkatleri
üzerlerine çektikten sonra yavaşça doğal
yaşam alanlarına dönerler.
t
BOTANİK: Botanik insanları parka, bot ve
poşularıyla tanınabilir. Erkekleri üşümemek ve
vücut
ısılarını
korumak
için
sakallarını
uzatırlar.(yazın ise yine uzatırlar)Boş zamanlarını
halay
çekerek
ve
pankart
hazırlayarak
değerlendirirler. Habitatları ekseriyetle mermerden
oluştuğu için "DİYARE" (bkz.cırcır) vakaları sık
görülmektedir.
1
\
AKVARYUM: Akvaryum insanları;
okulun mainstream insanlarıdır.
Dişileri ağır makyajı, topuklu
ayakkabıları ve boyalı saçlarıyla ayırt
edilebilmektedir. Bu saçlar içerisinde;
liseyi bitirdim kızılı, ayrılık sonrası
karameli, marjinal moru ve Bilkent
sarısı ön plana çıkmaktadır. Bu dişiler
sürü halinde dolaşır ve tuvalete bile
beraber giderler. Bu sürülerin en
belirgin özellikleri kahve falı bakmak
ve dedikodu yapmaktır. Saatte 5
m/s hıza sahiptirler. Bunun en
önemli
sebebi
topuklu
ayakkabılardır. Salgıladıkları parfüm
kokusu ile karşı cinsin dikkatini çeken
dişiler, giydikleri dar kıyafetler
sebebiyle hedef haline gelirler. En
büyük savunmaları ojeli tırnakları ve
"üff snane be sik :s" cümlesidir.
Erkekleri ise bu avlanma bölgesinde Tommy Hilfiger, Polo ve Lacoste kıyafetlerle ortama uyum
sağlarlar. Opsiyonel olarak; cüzdan güneş gözlüğü ve araba anahtarı taşımak statü
göstergesidir."Kaarşim,qanqa,kenks,hacı,reyiz,müdür" gibi söz öbekleriyle iletişim kurarlar ^ve
"kesişme" adı verilen aktivite ile karşı cinsin dikkatini çekmeye çalışırlar.
ARKA BAHÇE: Arka bahçe, mektebin bir diğer kesişim
noktası olarak kabul edilmektedir ve alanın
büyüklüğünden dolayı dört bölgeye ayrılmaktadır. Bu
bölgeler Kitap Kafe’ havalisi, Ağacın Dibi, Çimler ve
Kaldırımlar olarak sıralanabilir. Kitap Kafe havalisi,
fotokopi sırasında bayılmak üzere olan minik tüllap ve
Kitapçı ablanın kankaları olmasına ramak kalan
öğrencilerden oluşmaktadır. Bunların bir bölümü sırtlarını
camlara dayayarak çaylanırken, bir bölümü de etrafta
antin kuntin tartışmalara girerler. Ağacın dibi diye tabir
edilen bölge genellikle habitatın büyükbaşları(hocalar) ve
büyük olacak başları(asistanlar) tarafından işgal
edilmekte ve en yeni öğrenci dedikoduları burada
paylaşılmaktadır. Göçebe tayfa olarak adlandırılan bir
kısım canlılar kışın Kaldırımlar bölgesinde, yazın ise Çimler bölgesinde ikamet ederler. İki bölgede de
süt su gibi akar. Bunun üzerine midesi gazla dolan tüllab deli danalar gibi tepişip yerinde duramaz.
43
\
FARUK ALPKAYA
EskiYeni camiasının
gördüğü
Kendisinin gördüğü
DİĞER
PARTİLER
Nazar» Çiçek*ten
sonra maliyecilerin
gördüğü
Seçimlerde görülen
MUHARREM A B İ
SİGARAİÇİLMEZ
TÜRKİYE YEŞİLAY CEMİYETİ
t
\
1920
Kendisinin gördüğü
Gençliğinde olduğu
Öğrencinin
gördüğü
Sigara içenin
gördüğü
Aslında olan
44
\
/
ERDAL UNSAL
Kendisinin gördüğü
Geyiklerin gördüğü
Diğer öğrencilerin
I
LACOSTE
Olgunlar'ın
gördüğü
İktisat bölümü
websitesinde görülen
Aslında olan
I
ONUR KARAHANOGU L L A R I
\
Kendisinin gördüğü
Polisin gördüğü
Melih Gökçek’in
görmek istediği
Öğrencinin
gördüğü
Aslında olan (Paint
terk)
45
\
HOCALARDAN İNCİLER...
G ökçen A lp ka ya: "lııııı hımmm, Uluslararası
Hukuk böyle bir şey çocuklar."
Halil B ader Aslan: "Arkadaşlar 2 dakika
müsaade edin, bakan Çağlayan Bey arıyor."
A tay A k d e v e lio ğ lu : "Arkadaşlar bu sınıfta
dinleri eleştireceğiz.Yahudiliği, İslamı,
Hristiyanlığı eleştireceğiz.Ben sizin yerinize
de tövbe ediyorum, konuştuklarımız bu
sınıfta kalsın da öbür dünyada sorumlu
olmayalım."
İlhan Uzgel: "Amerikan savaş gemilerini
düşünün, tam 5000 asker görev yapıyor
içinde. Biz 5000 kişiyi arka bahçeye toplasak
miting olur, bugün CHP 5000 kişi
toplayamıyor."
Onur Ö zsoy: "Sigara içenin hayatını
kaydırırım, dua eder gideyim diye."
Çınar Ö z e n : " Sen niye sürekli bir gülme
halindesin, hayır gülmek güzel bir şey de
dikkat dağıtıyor.Sürekli kaykılmış bi şekilde
gülüyorsun?"
Ersin Em bel: (Derste dalan öğrenciye)
"Rüyanda ne gördün? Beni gördün mü?"
öğrencileri sınıfa çağırırken; "Gelin ben size
içerde başka bir imparatorluk anlatacağım."
Çağrı Erhan: (Sınıftaki kameralar için
sınıftakilere dert yanarken) "Hayır arkadaşlar
ben alışığım da sîzler için söylüyorum."
İlhan U zgel: "Bunu kenara yazın da
kullanırım, şimdi aklıma geldi."
I
Onur K a ra h an o ğu lla ri: "Bızz bızzz
telefonlarınızla oynayacağınıza çıkarın
şeyinizle oynayın daha az dikkat çekersiniz."
H akan Y ılm a z : " Neden her üniversitede
ÇEKO bölümü var anlamıyorum"
Onur K a ra h a n o ğ u lla ri: " Minarelere takılan
baz istasyonları aracılığıyla telekızları arasam
günahım artar mı?"
Onur Ö zsoy: "Masum doğup, tuhaf yapıya
kavuşuyorsunuz."
N. Em re A ydın onat: "Her gün görünmez elin
tokadını yiyoruz ama görünmezmiş gibi
davranıyoruz." (Sınavda tasarruf haddini 20.
bulan öğrencilere) Bir insanın gelirinin 20
katı tasarruf edebileceğini düşünen
arkadaşlarımız var.
i
M elek Fırat: (Esed tartışması üzerine bir
öğrenciye) "AK Parti ağzıyla konuşma,
boşver. Onlar geçici sen kalıcısın."
İşaya Ü şü r:" Hepiniz malsınız, iktisadi olarak
yani."
İlhan Uzgel: "Realizmin görüldüğü yerde başı
ezilmelidir."
A tay A k d e ve lio ğlu : "En üzüldüğüm,
Atatürk'ün en zor zamanda gelen 11 milyon
altın sterlini hesabına aktarması. Düşünün
para yok, hazine boş, halktan donunu
istiyorsun. (O sırada etrafına bakar; "Bu
sınıfta resmi var mı? Resmi de var şimdi ama
neyse.")
D eniz Kam acı: "Adam koparmış olayları
çocuklar (Erol Köse’den bahsediyor) Acun
llıcalfya neler yapmış? Zümrece tüm gün
Twitter hesabını takip etmekten gözlerimiz
yoruldu."
İlhan Uzgel: "Arkadaşlar bunları Siyasal
Düşünceler Tarihi'nde görmüyor musunuz,
kimleri görüyorsunuz?
-Öğrenci: Hocam, Platon,Aristo.
-Evet başka?
-Machiavelli, Hobbes.
-Tamam, Locke'u görüyor musunuz?
-Evet oraya kadar yetişiyor hocam.
-Locke'ta kalıyorsunuz yani İngilizce'deki
kilit(lock) gibi."
\
A yh an Yalçın kaya : "Metroda sevgilinizle
öpüşüp durmayın, olan var olmayan var."
Taşansu T ü rk e r: " Star VVars izleyen
A y h a n Y a lçın k aya : "Yataktaki,
beceriksizliğiniz için internetten sipariş
vermeyin. Her şeyin ilacı özgüven. Her şey
beyinde biter."
46
\
/
/
a
.
PHOTO
w i n t e r
is
c o m i n g
u a m e o f jh r o n e s
YOU
W IN JÜ R
A N EPIC N I I U / * » .
YOU
m ı
YOU
B f if t â f ll
WIN
A N f PIC N f w SERIES I
'U N D A V A l'R Il l? .9 rM
KILLING T H IN G S
‘¿ L E A R S M Y H E A D
G A M E ® fİ H R . ® N E S :
YOU
WIN
L _ A N J P I C NENVSERIES
Çok zor geçiririm
bu da bilinsin!
(> R
HB©
YOU
Dll
SUNDAY. A r R I l 17.9PM
Seneye de
bızimlerin.
Orda bir FF mi gördüm?
BUGÜN KİME GİYDİR SEM
-
V
\
47
"Sana Allah Acısın", ÇEKO
Ünlü oyuncu Yılmaz Köksal'ın ilk Western filmi olan "ÇEKO - Sana
Allah Acısın", ÇEKO'nun iç dünyasının yansıtılması, hikâyenin
kontrolü ve kurgu elementlerinin şahane bir birleşimini bizlere
sunuyor. Bir Western klasiği olarak tüllap ile buluşan film,
ümitleri olan ancak hayatın acımasız gerçekleriyle yaşamının her
evresinde karşılaşan bir ÇEKO'nun hüzünlü ve yaşanmış bir
hikayesini ekranlara getirmektedir.
Filmimiz Mülkiye'nin kurtlar sofrası olan arka bahçesinde
başlamaktadır. Mevsimlerden bahardır ve arka bahçe cıvıl
cıvıldır. Bu ortamda üniversite hayatını bir nebze olsun
hissedebilmek isteyen ÇEKO, kendi klanından kimseyi fakültede
bulamadığından dolayı Züppelerle takılmaya başlamıştır. Fakat
onlarca Züppe her gün sanki ÇEKO ile dalga geçencesine yurtdışı
anılarını paylaşmaktadırlar. Konuşulan konulara adeta Fransız
kalan ancak hayatında hiçbir Fransız görmediğinden dolayı onu
da beceremeyen ÇEKO, içten içe yurtdışına çıkma hayalleri
kurmaktadır. Hem yurtdışı tecrübesi yaşamak hem de kariyer
yapmak isteyen ÇEKO, mezun olduktan sonra soluğu Vahşi
Batı'da almıştır. İlk hafta heyecanından sonra iş aramaya
başlayan kahramanımız her manager'dan " ÇEKO ne dude, sen
bildiğin amelesin" tepkisini alması üzerine ilk hayal kırıklığını
yaşamıştır. İlk zamanlarda tüm Amele işlerine burun kıvıran
ÇEKO'nun hayatı, girdiği ilk barda gördüğü Mary'e yıllarca
medyanın ve çevresinin "Yabancı gelin iyidir" önermesini
pohpohlamalarından oluşan bilinçaltı sebebiyle aşık olmasıyla
değişmiştir. Garson Mary ile tanışmak için her gün aynı bara
giden ÇEKO'nun parasının iyice suyunu çekmesi ve babasının atlı
arabalarla gönderdiği paraların da Comanchi saldırısıyla
orjmai fıim alışıdır...
çalınması üzerine gümüş madenlerinde çalışmaya başlamıştır.
Bir süre sonra Vahşi Batı'nın esasında Vahşi Kapitalizm olduğunu madenlerde gören karakterimiz, yıllarca teorisini
aldığı sendikalaşmayı madenlerde uygulamaya geçirmeye karar vermiştir.,
işçilerin desteğini alması üzerine Garson Mary'nin de gözüne girmesi, ÇEKO'da " Acaba ben de mutlu olabilir miyim?"
sorusunu sormasına sebep olmuş, " Gerçekçi ol, imkansızı iste" sloganına paralel bir kafada kendisini bulmuştur..1.
Hafta sonunda tam bir post-modern olan ÇEKO, bulunduğu çağ için erken olan fikrinde tutunamamış ilk önce "What's
your problem man?" diyen işçi arkadaşlarının desteğini kaybetmiş, arkasından kasaba ahalisi ÇEKO'yu katran ve kuş
tüyüne boğarak kasabadan kovmuştur. En son sahnede ise sanki ikinci bir filme göz kırparcasına ÇEKO "belki yüksek
lisansı başka bir bölümden yaparsam başarılı olurum" hayalleriyle Mülkiye'ye dönüş yoluna geçmiştir.
Neden 4 yılda bitmedi?
İktisat
Maliye
Uluslar
Kamu
Çeko
İşletme
R.E
: "Yhaa iktisat çooooooookkkkk zorrrrrr:((("
: "Bize Prof, vermediler, dersleri öğrenemedik. Hâlbuki bir profesörümüz olsa başımızda, bizleri
sevse, okşasa, derslerine sevgisini katsa... Gerçi bu sefer de doyamazdım ona, yine
bitirmezdim."
: "Abi getirdiler TDP diye bir kitap önümüze, Harun Yahya'nın bütün kitaplarını üst üste koy, ilk
cildi anca eder, o derece yani. Bir de iki cilt ha. Üçüncüsü geliyor diyorlar ama, eh eşek değiliz
ya o zamana kadar mezun oluruz tabi... Yani inşallah... Bakalım... heh heh heh...
: Valla ne sen sor, ne de ben bıyık diyeyim...
: Ya diğer arkadaşlar sizin bölüm çok kolay falan diyor da, o kadar çok "sosyal" dersi geçen ders
var ki, yanlış sınava çalışıyorum sürekli!
: Neden 4.00 ile bitmedi?
: İkinci sınıfta batağa bi oturdum, 2 senedir kalkamıyorum başından. Haliyle ortalama biraz düştü
tabi... Keşke oynamasaydım, çok pişmanım. Eh kütüphane de beni kasıyor be kanka..biraz
derslere bakayım dedim, bi baktım adamlar birbirlerinin notlarını alabilmek için resmen
psikolojik harp teknikleri uyguluyorlar. Bir de Özgesu diye bi' kız var, 3 sene boyunca bütün
notlarını paylaştı, son sene geldi dedi ki, "Arkadaşlar hepimiz 4.00 ile mezun olursak benim
bundan kazancım ne olacak? notlarımı bu sene vermeyeceğim." Neler yapmadım o notları
almak için bir bilsen.. Ajdar'a benzeyen kankasını ayarlamaya çalıştım, hocalara gidip onu
övdüm, evine girmek için maymuncuk kullanmayı bile öğrendim yahu.. Ama yine de alamadım
notları. Yapamadım. Yine de olsun bölüme göre düşük kalsa da bence 3.96'da fena bi ortalama
değil...
48
\
MURAT
sevincin
ORAMI
Mülkiyenin göz bebeği Muradımız Sevincimiz,
bu yıl 1200 kişiye Anayasa dersi verm eye
başladı.Konferans Salonu'nda 4 saat üst üste
yapılan dersten sonra sınıftaki oksijen oranını
azalması ve sınıfın iyice ısınmasıyla,sınıfa
sokulan sütün yoğurt olduğu bile görüldü.
Zavallı Murat Hocamız bu kalabalıkta bile kendi
kendine ders anlattığını fark edince kendini
sınıfa sokulan süte ve yoğurda vurdu.Ey Tüllap,
ey kuru kalabalık, geçin artık bu dersi! hem
Murat'ımızın dramı bitsin hem de sizin
çileniz...Murat Hoca'nın da size bir mesajı
var...ZORUNDA M IYIM??
Homo
( a ) Connect
$
Discover
i -
Search
Yalçın Karatepe
Edit y o u r p ro file
ykaratepe
381
Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde öğretim üyesi ve Fakültenin Dekanı.
.Mülkiye, Siyasal. Siyaset. Ekonomi, l-'inans. Borsa, Döviz,
(kılatasaray, Re re re ra ra ra
Ankara http://www.hocam.conVcrazyalciıln
Y a lç ın K a ra te p e
141
1' 1 ’
Tweets
boş bira şişelerini yerlere atm ayın, 1.sınıflar dolu zann ed ip ağızlarına
burunlarına yapıştırıyor, açlıktan ve havasızlıktan ölüyorlar. RT!
Expand
Y a lç ın K a ra te p e
•ff beğenerek dinliyorum
can sever.
Expand
Y a lç ın K a ra te p e
benim dekan olm am ı istiyorsanız RTleyin, ben yazıyorum twitter
siliyor.
Y a lç ın K a ra te p e
park cad d esi nde arkadaşlarla kahve k e y fi;)
Expand
Y a lç ın K a ra te p e
takip edeni takip ederim ,
Expand
m
Y a lç ın K a ra te p e
sb f yönetim kurulu toplantısındayım şarjım bitiyor blackberry şarjı olan
var mı?
Expand
Y a lç ın K a ra te p e
drerolkose, nihatdogan,
gardaaaş.
m ustafatopaloglu biz dört kişiyiz
Expand
takipedenitakipederim
Y a lç ın K a ra te p e
m erhaba :)
Y a lç ın K a ra te p e
d ekanım ızyalcınkaratepe bunu TT yapıyoruz allahını seven
RTIesin!!!1!
Expand
PP
Y a lç ın K a ra te p e
Y a lç ın K a ra te p c
© celalgöle sen dekan san gel tuvaletleri onar, eğer ben dekansam
em rediyorum , gel tuvaletleri onar!
Expand
beni seven R T yapsın, © celalgöle yi özledim diyenler beni anfarow
etsin.
Expand
OKULUNLA GURUR DUY!
, EN ÇEVRECİ OKUL ÖDÜLÜ MÜLKİYE'NİN
Kurulduğu tarihten beri her alanda öncü olan okulumuz çevrecilik
konusunda da diğer kurumlan geride bırakarak Avrupa Çevrecilik
Ödülünün sahibi oldu... Peki, okulda çevrecilik adına neler mi
yapılıyor?
Tuvalet tavanından sızan su sayesinde sifon çekm eye gerek
kalmadan tuvaletler temizleniyor...
Okula sızan yağmur suları kanalizasyona gideceğine fakültenin içine
girip ağaçları suluyor... (Yağmurlama yöntemi)
Kağıt israfını engellemek için "double layer" teknolojisini kullanan
Öğrenci İşleri çift taraflı belge veriyor. Öğrenci belgesinin arkasında
başka bir öğrencinin yurttan kovulduğuna dair bir belge olabiliyor...
(Based on a true story)
Tutuklu öğrencilerin sınavlara girmesine izin verilm eyerek yapılan
kâğıt tasarrufu sayesinde yılda tamı tamına BİR eğrelti otu
kurtuluyor...
Sınıfta unuttuğunuz defteriniz hiç vakit kaybetm eden geri
dönüşüme gönderiliyor...
Yeşilin her tonunu görebildiğimiz havuzlarımızda balık bile
yetiştiriliyor...
Renginden dolayı (m or) hiçbir kuş kullanmasa da kuş yuvası
yapılıyor...
Tabi tüm bu güzelliklerin yanında muz ağacının kesilmiş olması hala
yüreğimizi acıtıyor...
Okulumuzu taklit etm ekten öteye gidemeyen kurumlar umarız bu
faaliyetleri de kendilerine örnek alıp çevreci projeler geliştirirler.
,
Muharrem vs Dişi Muharrem
I
\
İdari kökenli
Mecburiyetten (Soruşturma
yem em ek için)
Okulda sigara içenlere alerjisi var
Pis pis bakar
Akademik kökenli
Gönüllü
Öğrencilere alerjisi var
Sigarayı kapar, suyla söndürür.
Giderlidir
Veresiye satar
Herkes tanır
Atarlıdır
Peşin satar
Kimse görmez, hisseder
Uzun Malboro'dur
Süper Mario'dur
Djarum Cherry'dir
\
Ulaşılamayan Prenses'tir
Okunduğu gibi yazılır
Coca-Cola'dır
Çöldeki vaha ise
Butters ise
Arif ise
Yazıldığı gibi okunur
Pepsi'dir
Vahadaki çöldür
Eric Cartman'dır
Songül Karlı'dır
Muharrem Abi ve Dişi Muharrem arasındaki farkları tüm gerçekliğiyle yansıtmaya çalıştık ama sigara
konusunda okula kök söktüren bu kadının kim olduğunu bir türlü bulamadık... Yılmadan araştırmalarımıza
devam ettik ve görgü şahitlerinden aldığımız bilgilerle yukarıdaki uzman arkadaşlarımıza yukarıdaki robot
resmi çizdirdik... Yorum sizin...
50
/
\
/
HOCALARA
ÇAMURLAR
V
'
\
"/'
.
’
ERDAL ÜNSAL'A yeni kitap basmak için bahane çıktı, TL'nin yeni simgesi.
Sakal tıraşı olan GÖKHAN ERDEM'in lavabosunu açma çalışmasında 3. Güne girildi. /Rumuz:Fş)tih'in
Topları
GÖKHAN ERDEM'E, daha büyük bir araba alın seneye de giyersiniz. /Rumuz: Hummer Distribütörü
Değerli hocamız BARIŞ ÜNLÜ, derslerinizde gösterdiğiniz başarıyı pantolon seçiminizde göstermeniz
dileğiyle. Artık kısa ve dar paça pantolon görmek istemiyoruz. /Rumuz: Kamu-1 Abaza Gençlik
İLHAN UZGEL, o göbeği hamilelik psikolojisini daha iyi anlamak için mi yaptınız?
BARIŞ ÜNLÜ, Facebook'ta duvarında yazıştıklarını biz öğrencilerin de görüyoruz haberin olsun.
/RumuzıBorat Aga
ORHAN'ı kahkahalarınla mı tavladın FEYZAN.
KADİR HOCA; pantolonunuzu biraz daha yukarı çekerseniz, gömlek masrafından kurtulacaksınız.
KORAY KARASU'nun yüklemsiz cümlelerini çözmeye çalışan 4 ajanımız helak oldu. Kanları yerde
kalmayacak. /Rumuz :CIA.
Sevgili hocamız OSE sizin duygusal durumunuzdan çektiğimiz kadar ekonometriden çekmedik.
/RumuzrİKTİSAT 4
MELEK HOCAM, maddi konulardaki bonkörlüğünü notlarda da gösterseniz ya!
KADİR GÜRDAL hocam berber kütüphanenin orada! /Rum uzJürk Berberler Derneği
Hapşurasın da sınıftan çıkasın/ Sigaramın dumanında boğulasın/ Son model fotoğraf makinanla
yoklama alasın / Sharapova'ya ra1<ip olasın. Görgüsüz Ayı'dan ONUR ÖZSOY'A.
Yeni Ahit'te (TDP) MELEK HOCA yoksa TDPzede Tüllap kitabı tanımayacaktır. /Rum uzJüm TDP
Mağdurları
GÖKÇEN HOCAM, size şey dicem,ııı şey dicem ne dicem?Aman neyse çamurlararası hukuk böyle bir
şey değil mi zaten? /Rumuz:Uluslar-2 Öğrencileri
Bu kaçıncı ekişin bizi İŞAYA HOCA. Yoklamayla korkutup bizi zorla okula getirttin ama kendin bir türlü
gelemedin, devamsızlıktan asıl sen kaldın.
Bekir Cemile'ye çiçekleri versin bizi de senden kurtarsın NURİ ERİŞGİN.
Sosyal psikolog MÜGE KART, derste kendimizi güne gelmiş gibi hissediyoruz. Bir kez sürpriz yapıp kısır
getirsen fena olmaz. /Rumuz:Esra Erol Seyredenler
ZELİHA ETÖZ hocam nereden giyiniyorsunuz bilmiyorum ama özetlemek gerekirse çok sert, über sert
hatta Ivana Sert. /Rumuz:Sıkıntılı Öğrenci
TAYLAN BALİ bu kadar tatlı olmaya devam ederseniz size derste "hocasın" diye sesleneceğim.
Merhaba ben Hans Von Ueteu, ütünün mucidiyim. Ama KEREM HOCANIZIN bu icadımdan haberi yok.
Allah rızası için, insan hakları için aranızda para toplayın da şu Kerem Hocanıza bir ütü alın.
NAZAN ÇİÇEK inkılap tarihi derslerine girmeyi bırakmış olabilirsiniz ancak psikolojisini bozduğunuz
öğrenciler sizi unutmayacak.
SAYIN CEYHUN GÜRKAN; Yar.Doç'luğu bırakıp rapçi olsanız,Ceza'nın tozunu attırırsınız. Biraz yavaş
lütfen.
ÖMER KÜRKÇÜOĞLU HOCAM, beni özlediğini biliyorum. /Rumuz:Otto von Bismarck
*
TRT ücretsiz diksiyon kursu açmış. Haberin ola ONUR ÖZSOY.
ÖMER KÜRKÇÜOĞLU, bizi "ilk defa" görmüyorsunuz. Yeter artık! /Rumuz:Uluslar 1
ÖĞRENCİLERE
ÇAMURLAR
• Uluslar 3'ün erkekleri, hepinizin başı bağlansın da okuldaki kız popülasyonu rahata ersin./Rumuz:Kurtuluş Lisesi
• Maliye-1'de ismini beğenmeyen ve hatta bir de kendine "Sara" ismini ekleyen bir ergen olduğunu biliyor muydunuz?
• Kamu 2,5 Deniz Turan, yıllar önce hatırlıyorum Rockçı, Rapçi bir insandın. Beste ile takıldın tiki oldun.Ama olmamış!
• ÇEKO Merve, şenle konuşan her erkek sana asılmıyor. Bunu bil! /Rumuz: Sana Asılmayan Bir Erkek.
'
• Gündüzleri SBF'de öğrenci, geceleri Yenidoğan'da tinerci, yeni aldığı arabada bir apaçidir Sebati. Sekans'ı "3 film birden"
asker sinemasına döndürdün. Ya SBF'yi terk et ya da bırak o seni terk etsin. /Rumuz: Otlanmandan Bıkan SBF Öğrencileri.
• Uluslar 3 Osman'ın kankası gözlüklü çocuk, sana bir gerçeği açıklayalım. Okulda seni kesen hiçbir kız yok canımcım, bu
kadar kasılarak yürüme. /Rumuz: Dost Acı Söyler.
• Ali Bulütut, Halil Sezai saçını değiştirdiğin iyi oldu, o isyan hali neydi?
• Uluslar 4 Cansu'ya, t-shirt standındaki düğün sahibi modunun nedenini anlayabilmiş değilim. Olsun, çabana sağlık.
• Kamu 1 Ceyda, balgamın olayım tükür beni..
• Mert Karakuzu, Formspring'de soruları kendi kendine sorduğunu biliyorum! /Rumuz: Anonymous
• Arka bahçe tayfası sözüm size, anladık içmeyi seviyorsunuz ee biz de seviyoruz. Ama ağzınızla için, içkiyi muhabbetin
yanına meze edin, güzel arka bahçeyi kavganıza meze etmeyin, haa bir de çöp kutuları o şişeleri atın diye var. Az temiz
olun beeü /Rumuz: SBF'nin titiz ineği.
• Şimdi kim bilir hangi mobilyanın bir parçasısın sevgili muz ağacı? Özlemle ...
• işletme-3 İrem, ortalaman kaç kızım senin?4.00 ise söyleyelim, daha fazla yükselmez o ortalama,bu kadar kasma.
/Rumuz:Ortalama 1,77
• Ciciş Dicle, ben Uğurkan Enez, topuklu ile yürümek yetenek işi, bırak bu işi.
• Uluslar-15 Fatih; Annen eve gitmiyorsun diye, arka bahçeye temiz çamaşır yollamış, Civan'dan alıver bir ara.
• Aldığı Hamster'a "X" ismini veren İktisat'tan Sadık bilinçaltını bu kadar yansıtma bence. /Uluslar Alper.
• Kamu-2 Sahra, adın Sahra değil vaha olmalıymış. /Rumuz Mecnun
• Uluslar 3 Adnan ve Osman; haftada bir koşu yapmakla o g.t, göbek erimez... Passage'da dans etmeye devam.
• Roberto Carlos bozması kızlar, lütfen tayt giymeyiniz.
• Uluslar-4 Doruk, seni görünce aklıma nedense Şirin Baba geliyor.
• Uluslar-2 Erman, İngiliz erkeği görünümünün altında bir yün atlet yattığını bilmiyorduk. /Rumuz: İngiliz Muhipleri Cemiyeti
Okulun içinde manasızca dolaşan çok sahipli beyaz köpek, bayramdan sonra seni keseceğiz. /İmza: Mülkiyeli Çinliler
İşletme-3'ten Pınar, 3 günlük yurtdışı tatilinden sonra Facebook'a 280 fotoğraf koyarak, kırılmaz denen rekoru
kırdın./Rumuz:Guiness Rekorlar Kitabı
• Kamu-4 Ecem, Ortaçağda olsak ilk sen yakılırdın.
• Penguin Kadir,2 yıldır merak ediyorum Behzat Ç.'de ki hayaletle akraba mısın?
• İşletme-3'ten Pınar ve Damla, leopar neslini tükettiniz safariye değil okula geliyorsunuz./Rumuz:Panter Emel
c
SBF'ye gelen ÇEKO öğrencisinin ilk cümlesi; "Arif'in Manchester'a attığı golu arıyordum, nereye geldim a.m.k." /Rumuz:
Seni Seven Uluslar
• Arka bahçe insanları kendinizi gerçek inek sanmayı kesin. Pisleyip pisleyip gidiyorsunuz.Hadi ineğinki gübre oluyor,
sizinkinden bir halt olmuyor./Rumuz:Ağzı İle İçmeyi Bilenler.
Güruh halinde gezen kamu erkekleri, San Fransisco gay cemaati gibisiniz.
Okuduğu her kitabı bitirir bitirmez film çekeceğim diyerek kütüphaneden koşarak çıkan işletme 1,5 Abdullah! Suyun
kaldırma kuvvetini de mi sen buldun?
Uluslar-2 Taha ve Sebati, aldığınız "haydi çocuklar kendinizi gösterme zamanı" öğüdünün son kullanma tarihi geçti. Eskiye
dönün. /Rumuz: Eski Aksakallılar
Kamu-1 Pınar, bölümünün lakabını üstünde taşımak için bu kadar çaba sarf etme. Baktığın yerleri erkek diyerek geçme,
tanı. /Rumuz: Çikolata kız
52
I
•
Kazgan'Öan Kadir, bıyıkları bırakınca içimde tatlı bir hareketlenme oldu. Kız sandın de mi?/ İktisattan Ahmet.
• Uluslar -3 Yavuz, Bosna da kızlara yazmak için tripten tribe giren British accent yapmaya çalışan, kebap yemeye bile smokinle
gelen, en kötüsü Siirtli olduğunu saklayıp 20 yıldır Beşiktaş da yaşadığını söyleyen Züppenin vücut bulmuş halisin. Özüne dön.
•Genç Osman adlı tiyatro oyununa gidip çıkışta padişahın adını soran ÇEK02 E.A., 26 Eskişehir'in plaka numarası, bir daha
gidersen sorma J '/Rumuz : En Yakın Dostların
• Uluslar 4'ten Zehra, dördüncü yılın sonunda umarım öğrenmişsindir, Stalin'in kim olduğunu.
• Liberal, komünist,ataerkil feminist, sağlam ilk solcu muhafazakar, züppe amele Çeko- 4 Zeynep.
• Fotokopiden kırdığı paralarla Çayyolu'nda villalar olan Ergün Ağabey tatlı su sosyalisti olma, oldurmal/Rumuz: DEV-FOT
(Devrimci Fotokopici Gençlik)
• Kütüphanedeki okuma salonunu çiftleşme salonu sanan hukukçular var. Bu arkadaşların ileride duruşma salonunu
vuruşma salonu sanmaları kuvvetle muhtemeldir./Rumuz: 7 Yıllık Bakkal
• Maliye Kadir, bilimum aktivitedesin diye kendini reis mi sandın, reis okullarda değil ocaklarda olur. /Rumuz: Ülkü Ocakları
1-2 de bacım... 3-4vte amacım oluyorsa, 5-6-7 yıllarda neyim oluyor? Lütfen yardımcı olun ki ona göre davranayım.../
Rumuz: 7 Yıllık Bakkal
• İşletme 1,5 Haşan, doğum gününü söyle de sana uzun kollu bir t-shirt alalım.
• Uluslar 3 Sinan, fıkrasına gülünmeyen adamla tanışmalısın, Çok ortak noktanız var.
• Her gün giyinip süslenip kütüphanede yer tutan, sabahtan akşama kadar akvaryumda hoplayıp zıplayan karamel saçlı
hukukçu kız; buraya ait değilsin anla artık.
• Kemik gözlük takmaya başlayınca kendini entelektüel sanan tüllab üyeleri, o kemik gözlük öbür tarafta sizden yaka silkecek!
• Maliye'den Dicle, seni görünce karar verdim organik Dideler büyüteceğim. Botanikten sevgiler...
• Atakan Foça, sen" mülkiyeli değil, siyasallısın" he yavrum he.
• işletme 3 kızlarının arasındaki savaşa Birleşmiş Milletlerin müdahalede bulunması bekleniyor. /Rumuz: Ezgicıncıkboncukçu.
• Kamu 2 Sahra Çisil,sen bize başvurmazsan biz senin ayağına geleceğiz. /Rumuz:Bugün Ne Giysem Ekibi
• Somali için seferber olan Tayyip, eylemlerden tanıdığı Neslihan'a "bir el de sen uzat" kampanyası başlatmıştır. Destek
için "Neslihan yemek yesin" yazıp 2222'ye gönderin. /Rumuz: Tok Evin Aç Kedisi
• Mektebe köpeklerle gelme amacın nedir ey tüllab? Arkadaşlarına sanal bebeğini gösteren çocuklar gibisin..
• Çalışma Bensu'nun sevgilisi Batuhan, vallahi bizden çok dersimize giriyorsun. Final notları var mı hacı?
• İşletme 1 Gökhan, bir senenin sonuna geldik. Solcu gazın niye geçmiyor? Pışpışlasak mı ne yapsak?
• ÇEKO-6,7,8,9 Tuba yeter artık! Köpeğin ile uğraşacağına bitir okulu da yeni nesillere yer açılsın.
• Uluslar-3 Deniz; sularım kesildi bahanesiyle kadınların evlerinde duş aldığını biliyoruz. Ayık ol ./Rumuz: Supranasyonel
• Sevgili Maliye-2'ler, duş alma eylemi yüzyıllardır var. Lütfen artık siz de öğrenin. /Rumuz: Alttan Çok Dersim Var
• Kamu-4 Erkan Konceli, seninle çıkmayan kızlar olarak, okuldan azınlık hakkı talep edicez,bize destek olur musun?
• Sevgili Dekancığım, lütfen erkekler tuvaletlerine 3 etkili birer koku giderici koy, zira bir yıllık sıçan arkadaşlar burnumun
direğiyle oynuyorlar.
• 7 yıldır aldığı ders var.Vize final toplam kaç sınav yapar?14...Kaç yaşındayım?26...14+26 kaç yapar?40 yapar... Ben bu
okulu bitirebilme ihtimalimi sevdim.../7 yıllık bakkal
• Hukuk görünümlü uluslar öğrencisi H.S (22); tüm hukukçu tayfasını tanıyor olabilirsin ama kimlikte siyasal
öğrencisisin.Özüne dön./Rumuz: Siyasal Kantin
• Uluslar-4 Mehmet Burak Demircan Her akşam rakı içip, odandaki deniz fotoğraflarına baktığını düşünüyoruz.Çık bu
melankoliden. Artık demir alma vakti gelmedi mi kaptan?
•Jeolojiden gelip, burda takılan, çarşı çakması kepçe çocuk; seni görünce bizim lise çıkışına gelen meslek liselileri hatırlıyorum.
• Uluslar-3Demet, fallarda bile birbirimize çıkıyoruz, affet artık şu kulunu./ Rumuz: Mülkiyeli Tüpçü
• Oğuzhan Kılıç, ÖSYM'nin Mülkiyeye attığı bir kazıksın.
• Hande Öztürk; ablanın yerine gizlice toplantılarımıza katıldığını biliyoruz. /Kazgan Ekibi
• Kazgan Ekibi; dua yazıcaz diye her hafta burda toplanıp, kafamı şişirdiniz.Bıktım artık sizden. /Çardak
• Kamu 2 Mehmet Atakan Foça, Tvvitterda iki haber paylaşmakla, gazeteci olunmuyor. Kibirinde, sakalların gibi hızla
uzuyor/.Rumuz:Ertuğrul Özkök
•Sekansta film gösteren ağır apaçi eğilimleri olan çocuk; arka bahçede 3 yıldızlı otel animatörü gibi davranmaktan vazgeç.
Yoksa 100 dolar alajak sen bir dujjj.
•Üniversite hayatınızın yalnız ders geçmek uğruna oluşuna, onurlu geçinip her şeyi satabilir oluşunuza, eşitlikçi geçinen pis
entel duruşunuza, mazlum geçinen zalim yanınıza, dermandan çok yara oluşunuza yani var oluşunuza ve tüm tüllaba çamur
attım, izi kalsın diye./ Rumuz: Havyarsız.
53
\
KAZGAN KARİYER
Pek sevgili kariyer sevdalısı arkadaşlarımız, hiçbir zahmetten
kaçınmayarak sizler için araştırdık ve daha önce staj, proje,
erasmus ve W&T' a giden arkadaşların tecrübelerini
derledik...
Sonra acı gerçeği fark eden abazanın sol böbreği artık ondan
çok uzaktadır; dediği gibi bir parçası Avrupa'da kalmıştır...
AB Projeleri
(jlk Gün)
Sevgili günlük,
. ?
Bugün Kayseri'deki stajıma başladım. Stajımı yapacağım
bakkalın sahibi Satılmış Amca ile de tanıştım, öyle kendi
halinde biri işte. Yalnız bu işlerden pek anlamıyor gibi geldi
bana, kesin zarar da ediyordur bu şimdi. Eğer ben de okulda
öğrendiklerimle buranın kârını iki katına çıkarmazsam amele
olayım abaza olayım! Eh, okulunu okuyoruz biz bu işin olsun7
o kadar. Nasıl da heyecanlıyım bir bilsen.
(İkinci Gün)
Abi ben ne büyük konuşmuşum öyle ya! Satılmış Amca'nın
ticari zekâsını hafife almakla eşeklik etmişim. Adam bir
veresiye defteri tutuyor, mali müşavir olsa anca o kadar
olur... Ara sıra kafasına göre deftere bir şeyler ekliyor ama
olsun, enflasyon farkını yansıtıyormuş öyle dedi. Muhasebe
dersinde öğrendiğim 600 hesaptan 2-3 tanesinin bu
defterde kullanılıyor olması da yıllardır kafamı kurcalayan
"Bunlar günlük hayatta ne işe yarıyor?" soruma cevap
verdi.Kayseri’nin havasından mıdır suyundan mıdır herkeste
bir ticaret zekâsı, kendimi sorgulamaya başladım. Boşuna
mı okuyorum lan ben yoksa?
(Staj Sonu)
Ben bu okulu bırakıyorum arkadaş. Kaç senedir bana şu
okulun veremediğini iki ayda Satılmış Amca verdi. Yıllarca
bize bilmemne dengesi, kıl-yün eğrisi öğretip durdular, ama
pratikte bir şey vermediler. Kayseri'de hiç bilmediğim şeyler
öğrendim; terazinin bir kefesiyle diğeri aynı olmuyormuş,
süt yalnızca sek olarak değil su katılarak da içiliyormuş,
pirincin taşı kemiklere iyi geliyormuş, sakız için bile pazarlık
yapan insanlara karşı malın fiyatını en az 2 kat söylemek
gerekiyormuş... Bu adam bizim profesörleri cebinden çıkarır
valla. Ankara'ya döner dönmez kendi dükkânımı açıyorum...
Okulun karşısına bir tekel bayi açıp arka bahçenin ihtiyacını
karşılarsam fotokopici Derviş'i geçip Cebeci'nin en zengin
esnafı olurum...
Mülkiye'nin hariciye bölümüne mensup tıfıl bir öğrenci olan
M.M, kısa yoldan yurtdışına kapağı atma hayallerine kendini
kaptırmıştı. Etrafında sürekli "ah bir yeşil pasaportum olsa
okulda durman^ projeden projeye zıplarım vaİla" diyen
öğrencilerin bu konuşmaları, onun da nazarını celbetmişti.
Bir gün dersten çıkıp arka bahçede çimlerin üzerinde
yayılmıştı. "Avrupa'ya mı gitsem, yoksa Asya'ya mı? Bir
monşer olarak hangisi bana daha uygun olur, hangi kurumla
yurtdışına gidersem CV'm daha kabarık görünür" soruları
kafasını kurcalamaktaydı. Upuzun bir pardösü içerisinde,
kapüşonlu, siyah giyimli birisi yanına yanaştı. Pardösülü
onun yanına yaklaştığında daha da heyecanlandı. Nihayet
pardösülü kulağına eğildi ve ürpertici bir sesle "Yeşil
pasaportun var mı?" diye sordu. M.M'nin kalbi yerinden
fırlayacak gibiydi..."Evet var, her zaman yanımda taşırım, al
" dedi. Bu esrarengiz adam onun hayallerini gerçeğe
dönüştürebilirdi! "Gel benimle. Nereye gittiğimizi kimseye
söylemeyeceksin. Yoksa pasaportunu unut." dedi. M.M
başıyla onayladı. Kapılardan geçtiler, kâğıtlar imzaladılar,
gittiler, geldiler... 1 hafta sonra kendisini Atina'da buldu.
Avrupa'daydı işte! Nihayet yanına aldığı takım elbisesi ile
onu davet eden kurumlarda arz-ı endam edebilecekti.
Bunun için çok heyecanlıydı...
Pardösülü ile oda arkadaşı olmuştu. Yarın çalışmaya
başlayacaklardı. Yarın için takım elbisesini hasırlamış,
yatağına yattığında ise yarın çalışmaya başlayacağı mekânın
hayallerini kurmaya başlamıştı...Nasıl bir yer olacaktı acaba?
Kesin camdan bir ofis olacaktı çalıştığı yer. Uyuyakaldı.
\
Sabah kalktığında pardösülüyü gördü. Takım elbise
giymemişti. Kaprili bacağından kılları fışkırıyordu. Üzerinde
de "I LOVE ATINA" tişörtü giymişti. " Haydi kalk. Çalışmaya
gidiyoruz" dedi kaprili. "Nerede çalışacağız ki? Neden takım
elbise giymedin?" dedi M.M. "Oğlum mal mısın, ne takım
elbisesi?
Atinalı protestocuların yaktığıdükkânlarıonarmaya geldik
buraya. Giy bir şeyler çık işte Allah Allah..." dedi. Rüya
bitmişti...
Erasmus
Erasmus'dan dönen Kamu Yönetimi öğrencisi K.C. etrafına
topladığı arkadaşlarına, yediğini içtiğini bırakıp, gördüklerini
anlatmaya başlar... "Abi ne kızlar var ya şu Avrupa'da.
Yemin ediyorum bizimkilerin yüzüne bakmazsın. Hiç biri de
bizimkiler gibi havalı değil, çok rahat konuşup
kaynaşıyorsun. Hele biri vardı ki onu ömür boyu
unutamayacağım... Akşam bir bara gittim orada tanıştım
sonra evine geçtik; unutulmaz bir gece yaşadık. O günden
beri bir parçam onda kaldı. Resmen içimde yara... Çok
sevdim be oğlum anlayın artık!" hikâye böyle devam eder...
Kazgan ekibi olarak olayın aslını sizler için araştırdık:
Erasmus'da da aradığını bulamayan abazamız tam umudunu
kaybetmek üzereyken güvenliğe rüşvet vererek girdiği bir
barda güzel bir kız onu kesmeye başlar. Sonra onun yanına
gelip tanışır ve evinde kahve içmeye davet eder. Hayatının
fırsatını yakalayan abazamız bu teklifi hemen kabul eder.
Evde içtiği bir kadeh şarapla uyuya kalan abazamız sabah
uyandığında kendini buz dolu bir küvette çırılçıplak bulur...
Staj
Work and Travel
Bir amele, Amerika'nın kapitalist çalışma düzenini değiştiren
proletarya olma hayali ile bir "Work and Travel" şirketine
başvurur. Bu düzeni ancak içine girerse değiştirebileceğine
inanmaktadır. Ohio'da bir Burger King'de iş ayarlar. Zorlu
vize işlemlerinden sonra uçağa atlar ve "Amerikan Rüyası"
başlar... Zorlu çalışma saatleri, düşük ücret, yaz sıcağında her
öğün hamburger yeme zorunluluğu Amele'yi canından
bezdirir. Artık içinde yaşayan bilinçli proleter ortaya
çıkmalıdır. Diğer çalışanlara işçi hakları,sendikacılık gibi
okulda öğrendiği nadide bilgileri aktarır. SBF'de ezilen Çeku,
burada lider olmak istemektedir. Fakat anlattıkları kimsenin
umurunda değildir. Herkes 1-2 ay çalışıp sonra biriktirdiği
parayla gezmenin derdindedir. En sonunda Amele'nin
yaptıklarından rahatsız olan patronu onu işten atar. Açıkta
kalan Amele, en iyi bildiği işi yapmaya karar verir. Yeni ikiz
Kuleler inşaatına kaçak işçi olarak girer. 2 ay «orada çalışan
Amele, biriktirdiği parayla Los Angeles senin,Las Vegas
benim gezer. Zira SBF'nin ona kattığı batak ve briç oynama
kabiliyeti Las Vegas'da çok işine yarar. Kazandığı parayı ikiye
katlar ve dönüşte bavuluna iki çift Converse, bir l-phone bir
de Macbook atar. Fark etmeden kapitalizme alışan Çeku,
Abaza arkadaşlarına anlatacağı anıları ile okuluna döner.
54
\
/
/
CAPSLAR
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
HUKUK FAKÜLTESİ
ÖĞ RE N C İLE RİM İZİN DİKKATİNE
J* I nIViw
A-
akademik
idari
c-groncı
Oficc, S tres. İletimim /o rlu W a ri, S ın a v K a y g ın . Panik A tık , Yayam
¿ o tlu k la r .
g ib i
tık la tıla n
o la n .
K aLıbaJık
S ın ıflard a
K cn Jisıi
V alıu 2
k u tu p lu n *
Bu siyasal baymaya baslada beni yu fit/Ja popüler
oldu ılıh lıic ho^ dgl.gcıı sene bı biz olurduk
va.snmdauAlisanlar k irk it hııdt bakim.
duyurular
İ l m e d e n «Sârencilctinıı/ n ıc ta i saa tleri iç eririm le ? £ 5 Î 2 S5 u u ın ju a lı
etkinlikle/
te le fo n «
a ra y a ra k
U zm an
P sik o lo g u m u ?
ile
Perçerr.bc
g ü nleri
tu t
•r jtm u »
»aı unlar
l 3 . 3 0 - l 6 . 0 0 a ıa tıru la BÎitM>cbilirlcT
• • P a no
O n c r n le dı»v»u»ıltif
co n ıact
E v iç i A d a k ı B itim i
N ötr T û m görüşm elerde p is lilik dkcM hakim dir.
bu tweet bir hukukçuya aittir..
w*
-M
Yalçın Karatepe
ykaratepe
Referandum sonuçlarına bakarak ülke haritasını boyamak g e ^ R I W
renkleri karıştırmak gerekir. Peki karıştırınca hangi renk çıkar?
Yalçın Karatepe
Karatepe
Tvvitter'ın ne olduğunu anlamaya çalışıyorum!!!
Twitterı anlaması bir yılını alan Yalçın Hoca’nın dekanlığı anlaması umarız 18 yılını almaz.
55
\
/
ıH T K
56
II
/
A»***
JİT JM I *
* HOCALARIN BAŞUCU KİTAPLARI
MÜSTAKBEL ESERLERİ
\
Gökçen Alpkaya: Sorun Bende Değil Sende - Pink Freud
Faruk Alpkaya: Sol örgütlerde Mitoz Bölünme Örneklemleri
Ayhan Yalçınkaya: Mümtaz'er Türköne-Siyaset
Hakan Yılmaz: DPT'yi Ben Kurdum
Ceyhun Gürkan: İbn-i Haldun'a Dair Bilinmesi Gereken 1.000.000 Şey
Barış Ünlü: Ben 2.000.000 Biliyorum
Elif Ekin Akşit: Göndermelerim
Pars Esin: Böyle Kürtuldu Kore
Serdal Bahçe: Duramayanlar
Murat Sevinç: Biz Heybeli'de Her Gece Benim Evin Orada Mehtaba Çıkardık
Ahmet Makal: Konservatuar Sınavında Çıkmış Sorular / Obua Öğreniyorum
Devrim Aydın: Gitme Nagihan Ben İtalyanca Biliyorum
Erel Tellal: Ladasını Satan Bilge
Onur Karahanoğullari: Var Mısın Bıyığına
Erdal Ünsal: Zeynel Dinler - İktisada Giriş
Onur Özsoy: Konuşma Teknikleri ve Adabı Muaşeret
İşaya Üşür: Yüzüklerin Efendisi
Gökçen Alpkaya: Sorun Bendeymiş- PinkJFreud
Fatma Yıldırım: Thomas More - Ütopya
Metin Özuğurlu: Metalaştıramadıklarımızdan mısınız?
Gökhan Erdem: OsmanlI'da Seks - Murat Bardakçı / Osmanlı-İngiltere İlişkileri Elizabeth Dönemi
Atay Akdevelioğlu: Namaz Hocası - Yusuf Tavaslı
Feyzan Şehirali Çelik: Kendini Beğenmenin Beş Yolu
Özlem Kaygusuz: Hocayım Ben Hoca
Umut Öneş: KFC'den Kova Vurmaktan Ciğerim Söndü
İlhan Uzgel & Elçin Aktoprak: Ye, Dua Et, Sev
İbrahim Kaplan: Borç Yiğidin Kamçısıdır
Mehmet Ali Ağaoğullari: Babamız Ali Ağaoğlu
Filiz Zabci: Bir Ülkücü Sevdim
Zeliha Etöz: Kaf Kaf Kaf Sin Sin Kaf Sin Kaf Sin Kaf
Yiğit Karahanoğullari: Benim Abim Siyah Kuşak Karateci
Celal Göle: Bodrum'da
Domates Nasıl Yetiştirilir?
I
Yalçın Karatepe: Tvvitter'da Takipçi Kasma Yöntemleri
Haşan Şahin: Siz Kovmadınız Ben İstifa Ediyorum
♦
Nazan Çiçek: Nesrin Topkapı'yla Oryantal öğreniyorum.
Recep Varçın: Ölmeden önce katılmanız gereken 100 Seminer.
Ergun Abi: Ne kitabı oğlum ben fotokopiden okuyorum.
BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
-Güvenlikçilerden aradığı desteği bulam ayan Onur Özsoy'un öğrencilerden milis güç topladığını ve
bu milisleri em ekli teyzelerle birlikte Kurtuluş Parkı'nda bulunan spor aletlerinde çalıştırdığını...
-Öğrencilere kayakçı olduğunu söyleyen Onur Özsoy'un, Yeni Acun Sokak'ta poşetle kayarken
görüldüğünü...
-Mülkiye'de geçirdiği eğitim hayatı boyunca ağzı ile kopardığı koli bantlarıyla afiş asan gencin tat
alm a duyusunu kayb etm eye başladığını...
-Fermanlarını dinleyecek adam bulam ayan Çekocuların kalabalık görünm ek için Keçiören m etro
inşaatından kam yonla adam getirdiğini...
-Murat Sevinç'in BBM iletisinin "B en im parasızlıktan kesem ediğim sakalım, milletin bebelerine imaj
olmuş..." olduğunu...
-Star W ars gösterim ine filmi getirm eyi unutan Sekans'ın izleyicilere Youtube'dan video izlettiğini
ve bu sürecin "Arif'in M anchester' a attığı gol" ile sona erdiğini...
- SBF K ütüp hanesin d eki dedektörlerin B ilken t'ten gelen kitaplar için alarm verdiğini öğrenen
kütüphane yönetim inin fosforlu eşofm an için de hazırlıklarını tamamladığını...
-Kendilerini Jack Sparrow zanneden tiyatro topluluğu erkeklerinin oyun sonralarında "M akyajım ı
çıkaracağım " bahanesiyle gidip m akyaj tazelediklerini,
-Che ölünce çantasından Celal G öle'ye ait Ticari İşletm eler kitabının çıktığını...
-Tuvaletin damından akan su yüzünden oluşan yosunlara "celalus goleia" denildiğini...
-Taşansu'yla değirm en dönm eyeceğini...
-Okulun zemininde bulunan ve yıllardır kurutulam ayan kaynak suyunun bir havuzda toplandığını ve
dekanın burada alabalık yetiştirm ek gibi bir projesi olduğunu ...
- Okulda bir m arangozhane olduğunu...
-Maliye ferm anını din lem eye yalnızca 30 kişinin geldiğini, sınırlı sayıda olan hocalarından ise hiç
birinin g e lm ed iğ in i, BİLİYOR MUYDUNUZ?
■
f’ ^
■ f i r r ti
Yaşadığım ız Unutulmaz
M aliye-3'ten bir öğrenci Ergun A bi'de sıra beklerken, birinin elinde tüm sınıfın İktisadi
Büyüm e sınavı cevap kâğıtlarını görür. Bir anlık şaşkınlıkla "Aaa! Bunun sende ne işi var?"
diye sorar. Karşısındaki kişi cevap verir: "Birazdan derste cevap kâğıtlarınızı dağıtacağım ."
M aliyecimiz, N. Emrah Aydınonat'ı bir daha unutm ayacaktır.
Bir Gazili Sevdim
Ankara Üniversitesi öğrencisi olan M.Ç bir arkadaş ortam ında tanıştığı ve SBF öğrencisi
olduğunu söyleyen Caner'e abayı yakm ıştı. Flört aşam asına giren Caner ve M.Ç. bir gün
Caner'in evinde oturuyorlardı. Bir ara Caner 'in yanından ayrılm asıyla M.Ç., m asanın
üzerindeki Gazi Ü n ive rsite sin e ait transkripti gördü. Caner'in fotoğrafının olduğu bu
belgelerin, Can adında Gazi İİBFli bir öğrenciye ait olm ası genç inek M.Ç/i şoke etti. Bunun
üzerine tartışm a başladı ve Caner nüfus cüzdanını gösterm ek zorunda kaldı. M.Ç. tam
Caner'in neden böyle bir şeye kalkıştığını düşünürken o acı itirafı duydu... "Gaziliyim
deseydim beni sever m iydin? Sırf bu yüzden M ülkiyeliyim , M ülkiyelilik iş yapıyor anlaşana
artık!"
Not: Bu iki olay tam am en gerçektir hiçbir m übalağa yapılm am ıştır...
59
\
ERASMUS OFİSİ
Avrupalar görüp tatmadığı içki, katılmadığı parti kalmadığı için kendini özel hisseden ve AvrupalInın
halinden anca Avrupalı anlar diyerek hep bir arada bulunan bir güruh var. Bu arkadaşlarımızın habitatı,
'dükkan' olarak da tabir edilen AB Ofisi'dir. Görevleri ise Erasmus programı ile ilgili vize, davet mektubu,
kalacak yer gibi sorulara 'ortam çok iyi y a a a ', 'partiler akıyor kanki kopacaksınız' şeklinde cevaplar
vermektir. Çalışanlar öğrencileri önce karmaşık yazılarla dolu tabelalara, sonra da Keçiören'deki merkeze
yönlendirme konusunda çok uzmandırlar. Bu yönü ile AB Ofisi, öğrenci işlerinin acemi ocağı olarak da
nitelendirilmeRtedir.
MÜFOTT'a ne oldu?
Alternatif İktisat Sözlüğü
MÜFOTT'un değerli üyeleri 1 senedir aramızda
yok. Kendilerinden haber alamayınca Kazgan
ekibi olarak çok merak ettik ve neler olabileceğini
düşündük. İşte komplo teorilerimiz...
Homo economicus: Kredi yattıktan bir hafta
sonra öğrencinin hali.
Görünmez el: Cinsiyet ayırt etmeksizin, nefes
alsın yeter diyen el.
Maksimizasyon: Sınav dönemlerinde
kütüphanedeki karbondioksit oranı.
Ceteris Paribus: Yılların geçmesine rağmen
öğrencilerin sabit kalması.
Artan Marjinal Fayda: Her bir birim süt ile
dünyanın daha güzel bir yer olması.
Zevk ve Tercihler: Sabah dersleri yerine uykunun
tercih edilmesi.
\
Verimlilik: Bir sigarayı üç kişi döndürerek
maksimum duman emilimini sağlama.
Tam Rekabet: Sınav dönemi kütüphanede yer
kapmaca.
Denetim Mekanizması: Muharrem Abi'nin sigara
kontrolü
Harcama: Sınav dönemi Ergün Abi'ye kaynak akışı.
Asimetrik Bilgi: Hocanın geçen yıl sorduğu
soruları bu sene sormaması.
Yatırım: Sınav öncesi ineklerle arayı iyi tutmak.
Sermaye: Öğrenmenize gerek yok; zaten
ulaşamazsınız.
-
Bu arkadaşlar Ankara Kalesi’nden bir manzara
fotoğrafı yakalam aya çalışırken bıçaklı minik
arkadaşlarımızın saldırısına uğramış,
-
Eylem fotoğrafı çekeyim derken biber gazı
yiyip hastaneye yatmış,
-
Para karşılığı sepyalı profil fotosu çekmek için
Erasmus’a gitmiş,
-
Çektikleri fotoğrafları banyo ettirirken orada
boğulmuş,
-
Ya da Kodak'la birlikte kapatılmış olabilirler.
-
Pulitzer ödülüne kafayı takan bir üyesi
Suriye'ye gitmiş ve savaş fotoğrafı çekm eye
çalışırken, üstünden Toyota marka bir pikap
geçmiş olabilir.
-
Ara Güler'den feyz almaya gittiklerinde Ara
Güler onlara gülüp geçmiş olabilir. Bu da
MÜFOTT'a koyabilir.
/
60
\
/
/
Ö zgürlüğün Evrimi
İnsan özgür olmadan mutlu olamaz. Dante
Devlet yönetiminin amacı özgürlüktür. Spinoza
iki.şeye hakkım olduğuna karar verdim: Özgürlük ve ölüm. Birine sahip olamazsam ötekini isterim çünkü
hiç kimse beni canlı tutsak edemez. Harriet T
I
-
Jf
*
Özgür ülkelerde, herkes düşüncesini ifade etmekte ve geriye kalanlarda dinlememekte özgürdür. Norman Colli^
f
■I
Bu dünyada kendi özgürlüğünüzü ancak başkalarının özgürlüğünü koruyarak koruyabilirsiniz. Sadece ben
özgür olabilirsem siz de özgür olabilirsiniz. - Clarence Darrovv
"Binlerine ne oluyor acaba? Sıkıntı nedir? Özgürlük... Hangi özgürlükten bahsediyorsun? O zaman
tutuklanınca da şikayet etme. Özgürlük yoksa dışarda, farkı yok içerinin demek ki. Niye şikayet ediyorsun,
demek ki var dışarda özgürlük. - İdris Naim Şahin
SİYASİLERDEN İNCİLER
İdris Naim Şahin
- Yangın çıkmıştır, yangının sebepleri şu anda çıkmış yangını geri getirecek değildir. Sebebi bellidir, üç
beş tane sebebi vardır. Yani yangın ya ateşle çıkar ya bombayla ya da roketle çıkar ya da benzinle çıkar.
Çıkar yani netice itibariyle.
- Yani her olayın olduğu anda başka gelişmeler vardır. Dolayısıyla hayatta tek olay olmuyor. Bir tek
gelişme olmuyor. Bir şeyi bir şeyle bağlantılı hale getirmek için çok da onun izahı için yeterli değildir.
- Bu işin şakası olmaz, ciddisi de olmaz, hiçbir şeyi olmaz.
- Jandarmamız hesaplı ve tedbirli davranmıştır, tedbirsiz davransa ikinci kişi de ölürdü.
- Kızılaydaki Saldırı: Ankara Savcılığına intikal eden ön bilgilere göre 3 adet maalesef vatandaşımızın
patlamadan dolayı can kaybına maruz kaldığı patlamadır. Hedefi tabi eylemi yapan en iyi bilir ama bu
eylemi yapanların hedefini ancak şimdi tahmin edebiliyoruz. Hedef gözetmeden yapılan bir hedeftir.
- KCK Tutuklamaları: Büşra Hanım Türkiye'deki binlerce profesörden bir profesördür. Hukukun eşitliği
karşısında acaba imtiyazlı sınıflar mı olsun isteniyor bu ülkede diye düşünmek durumundayım dolaysıyla
da sormak durumundayım. Bu ülkede bütün profesörler tutuklanmış olsa merak eder sorabiliriz ama
binlerce profesörden bir profesör tutuklanmış olabilir.
- Kürt Sorunu: Sorun sorun diyorlar. Sorun ne? Ben arıyorum sorunu bulamıyorum.
- İşaretlenen Evler: Bulgulara göre bu olayın 3 çocuk tarafından yapıldığı bilgisine ulaşıldı. Çocukların
yaptığı bilgisine nereden ulaşmışlar? Çünkü bu işaretler çocukların boylarına göre çizilmiş.
- Göz yaşartıcı gaz mühimmatının insan sağlığı üzerinde kalıcı bir etki bırakmama şartı aranıyor. Yapılan
laboratuvar testleri sonucunda insan sağlığı üzerinde kalıcı etki bırakmayan gaz mühimmatı kullanılıyor.
Biz Türkçe gibi Kuran okumayı öğreteceğiz. Zaten şu anda Arapça
seçimli. Arapça öğretmeyeceğiz. Arapça lisanıyla Arap alfabesine dayalı Kuran okuma ayrı. Yani çocuk
Arap harfleriyle bir kelimeyi okumayı öğrenecek ama okuduğu şey Kuran olacak. Bir müfredat
oluşturacağız. Okuyacak ama anlamayacak. Zaten Kuran okuyanların büyük bölümü anlamazlar onu bir
kutsal bir kitap olarak okurlar.
M aliye Bakanı M ehm et Şimşek: Benzin fiyatlarındaki artış üzerine "Bisiklete binin benzin gerekmez."
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan: Pırlantadaki ÖTV'nin tamamen kaldırılması için 2 aydır çalışıyoruz.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Türkiye'nin notunu yükseltmeyince; Fitch yine yapmış Fitchliğini.
Egemen Bağış: Herkes birbirine yumurta atarsa ülke kadınbudu köfteye döner.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer:
61
t
\
Twitter: Yarın Sbf'den Van'a yardım gönderilecek, özellikle içme suyu, battaniye, kazak vb. gerekiyor.
#sbfvanyardım
Facebook ve Twitter sag olsun, mesaj 23 Ekim akşamı herkese1ulaştı ve 4 gün boyunca Botanik'ten Aziz Köklü'ye
kadar her yer yardım kolileri ile doldu. Sadece öğrencilerden değil tüm Cebeci'den yardımlar geldi. Bu sayede
uzun bir süre sonra haberlerde okulumuzdan farklı bir şekilde bahsedildirHatta bir söylentiye göre Kızılay Başkanı
çalışanlarına "SBF öğrencileri kadar olmadınız!" diye fırça atmış. Tüm bu gelişmelerin yanında gelen yardımları
düzenleyen bizlerin aklına bir şey takıldı: Kış ortasında Van'da evsiz kalan insanlara saten dantelli gece elbisesi,
kravat, yazlık topuklu ayakkabı gönderen insanlar neyin kafasını yaşıyor? Bunların yanında vereceği ayakkabıyı
kullanılmamış ayakkabılarla değiştirmek isteyen çakallar da oldu. Kazgan ekibi olarak biz de 2011 Kazgan'ını
yardım amaçlı satınca beleş Kazgan bekleyenlerin umutları da 40 yıl sonraya kaldı. SBF'nin yanı sıra tüm Türkiye
afet bölgesine yardım yollarken, bazı fedakâr vatandaşlarımızın gönderdiği kolilerden çıkan taşlar, yeri
geldiğinde insanımızın yardım etmek için beynini bile bağışlayabileceğini ispatladı. Bütün bu olanlara rağmen,
SBF'de böylesine güçlü bir dayanışma görmek bizleri çok sevindirdi. Sadece afet günlerinde değil her zaman
okulumuzda kardeşlik ortamını bulmak dileğiyle...
*
\
/
İLGAZ GEZİSİ ÜZERİNE
Ne ümitlerle kayıt yaptırmıştık İlgaz gezisine, belki şömine başında romantizm yaşarız dedik, belki
artistik kayak hareketleriyle kızları tavlarız... Bunların hepsi hayal oldu... Hevesle valizlerini yüklenip
gelen tüllab kaçak yolcular sebebiyle saatlerce otobüslerin içinde bekledi. Daha Ankara sınırlarından
çıkmadan kavgalar, tartışmalar. Uzun süren yolun çilesi üzerine bir de açık büfe hayali ile bütün gün
bir şey yemeyen tüllab restoranda bula bula BİM'in dondurulmuş köftesini buldu ve tatil boyunca
akşam yemeklerinin mönüsü değişmedi. Sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi ise kalıp şeklinde çıkan
margarin ve pekmez idi. Tesis güzel, odalar ferahtı ama bazı şans yoksunu arkadaşlarımız odalarında
pencereden de yoksundu, illimünati üçgeni pencerelerinden gelen tek şey kömür kokuşuydu.
Gündüzleri kayak yapmasını bilenler zirveden aşağı slalomlar çizerken, acemiler de, kendilerini
ordinaryüs sanan Besyocu kayak hocalarından ders aldı. Kar sapanını yapamayan sevgili Mülkiye
öğrencileri "farkımız tarzımız" diyerek zirveden poşet ile kaydılar. Akşamları ise odalarda alkolün
dibine vurdular. Eğlence adına tekel olan Kanka Bar "Bana Her Şey Yakışır" diyen güzel kızlarımızın
şıklık yarışına sahne oldu. Ses açıp kapayarak Dj olduğunu sanan adamın hicaz makamında
söyletmeye çalıştığı 'LİVE IS LIFE' şarkısı sayesinde kültür şoku yaşadık. Mekânın ortasında bulunan
disko topu, mavi led ışıklar, çalan müzikler derken 06 Ankara gecelerini İlgaz'da yaşadık. Tabi alkol
şişede durduğu gibi durmadı yine kavga çıktı... Çıkan kavgayı dağıtıp, ortamın durulmasını sağlayan
Fatih Yılmaz'a soruşturma açılınca toplumumuzda ki "şahit yazarlar" korkusunun nereden geldiğini
daha iyi anladık.
İlgaz gezisi biz Mektebi Mülkiye öğrencilerine birçok tecrübe kattı. İyisi ile kötüsü ile eğlenceli ve bir
o kadar da farklı bir tatil yaptık. Şimdiden tüm Tüllabı seneye düzenlenecek İlgaz gezisine bekliyoruz.
Kaçırırsanız üzülürsünüz!
62
\
/
Egemen Bağış'a KAZGAN götürdük ve
manidar bir cevap aldık
"18 yıldır özenle korunan kutsal em anet
yeni sahibine verildi...
Cebeci solu tartışıyor.
fotoğra
B ize
>
b uradan
e k m e k çıkar
abii
Hemen tweet
atayım.
Cebeci solu
şahlandı!
Marx tart...
V bıdı bıdı .
/ Hz. Marx ’
* sarışındı.
Hiç Almandan
esmer
çıkar mı? J
Resme b.ıksana.
Bu yaptığın
modemist bir
revizyoniimdır
63
\
I
Ömer Kürkçüoğlu
Ltd. Şti. İmla Kursu
EVET EVET SİZ,
SİZ YENİ MİSİNİZ?
İmladan anlam am mı diyorsunuz, yazınız anlaşılmıyor mu,-deleri
-dalan ayırmakta güçlük mü çekiyorsunuz? Hala Napoleon ve
Metternich yazamıyor musunuz? Bize başvurun.
(Türk Dil Kurumu örgütü değildir.)
SULHİ ABİ
Çay Sulhi A b i’de İçilir
\
Bir Kazgan'ın daha sonuna geldik.
Bu Kazgan 1972 yılında derginin çıkmasını engelleyenlere bir cevap,
12 M art'tan sonra kaybettiğim iz değerlerim ize de bir armağandır.
Yazının bu bölümünde, derginin yükünün birkaç kişiye kaldığını söyleyip
dert yanmamız gerekirken, bizler bu süreçte bizi kendi halimize bırakan
herkese teşekkür etm ek istiyoruz. Ekipçe güzel bir yıl geçirdik.
Nasıl desek... Ünlülerin deyim iyle "sette çok eğlendik,
siz bir de bizi toplantıda görün." Öhöm. Neyse konumuza dönelim,
dergim izin basım sürecinde desteğini esirgem eyen M ülkiyeliler Birliği adına
Başkan Sevilay Çelenk'e, basım işlerini üstlenip M ülkiye geleneğinin devam etm esini
sağlayan Rekmay Matbaasının sahibi A hm et Hagur ve tüm çalışanlarına,
işi gücü bırakıp mizanpajın yetişm esi için uğraşan Harun Efe'ye ve
finansal desteğiyle beraber tecrübesiyle de bize ağabeylik yapan,
yıllardır olduğu gibi bu yılda Kazgan'ın basım masrafını üstlenen
Nadir Elibol'a şükranlarımızı sunarız.
Dergi çıkarma sürecimizi eğlenceli kılan tüm enerjisini
Kazgan'a veren ekip arkadaşlarımıza çok teşekkür eder,
seneye de bizlerle olmalarını dileriz.
KAZGAN Ailesi
FESKOM
2012 ORGANİZASYONUDUR
DÜNYAYI KURTARAN DERGİ
KAZGAN

Benzer belgeler

2008 - Mülkiyeliler Birliği

2008 - Mülkiyeliler Birliği Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz, Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz. Gül ki sen, neş'enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz. Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü bi...

Detaylı

2011 - Mülkiyeliler Birliği

2011 - Mülkiyeliler Birliği Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz. Gül ki sen, neş'enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz. Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz. Bir güneştin bir zamanlar, aya kadar kaldındı...

Detaylı

2007 - Mülkiyeliler Birliği

2007 - Mülkiyeliler Birliği Mülkiye Marşı Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz, Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz. Gül ki sen, neş'enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz. Ey Vatan gözyaşların dinsin, ye...

Detaylı

2005 - Mülkiyeliler Birliği

2005 - Mülkiyeliler Birliği Mülkiye Marşı Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz, Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz. Gül ki sen, neş'enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz. Ey Vatan gözyaşların dinsin, ye...

Detaylı

2009

2009 MÜLKİYE-VATAN MARŞI Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz, Ey vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz. Gül ki sen, neşe'nle gülsün ay, toprak, deniz. Ey vatan gözyaşların dinsin, yet...

Detaylı

2015 - Mülkiyeliler Birliği

2015 - Mülkiyeliler Birliği Can yoldaşım: şenliklerin bir bir iptal olmıisi ile difter üniversitelerin öğrencilerini, eğlendirmek de bize düştü. ' b u 'y ıl da İnek “bayramını çılğinlar ğibi kutladık. İmamın dualadığı tüllab....

Detaylı

2010 - Mülkiyeliler Birliği

2010 - Mülkiyeliler Birliği m escitlerde, m eclis kulislerinde ve de birtakım gayri resmi ilim irfan yuvalarında geçirin ki, bürokrat olabilesiniz’ gibi öğütleri dinlem edik. Gündüz batak m asasında iskem leye yapışan neticel...

Detaylı