Otizm nedir? - autismus deutsche schweiz

Transkript

Otizm nedir? - autismus deutsche schweiz
Otizm nedir?
Otizm terimi Yununca kökenli bir kelime olup, kendini yönelik olmak demektir. Bazı insanlar
yalnızlığı tercih eder, sadece özel bir alana ilgi duyar, başkalarının hissettiklerini anlamakta
ve iletişim kurmakta zorluk çekebilir ve çevresindeki insanlarla ilişkiye geçmekten
kaçınabilirler.
Bu özellikler bir çocuğun gelişimini etkileyecek kadar belirgin olarak gözlemlendiğinde,
yaygın gelişim bozukluğu olarak adlandırılan otizmden söz edilir. Otizm tanısı konulabilmesi
için aşağıda sayılan üç alanda bozukluklar bulunması gerekmektedir:
•
•
•
Dil ve iletişim bozuklukları, örneğin gecikmeli veya eksik dil gelişimi veya mevcut
konuşma becerilerinin yitirilmesi, kelime ve cümlelerin sık sık tekrar edilmesi.
Sosyal etkileşimdeki bozukluklar, örneğin göz teması kurmada, yüz ifadesi ve vücut
dilinde görülen farklılıklar. Diğer çocuklara karşı ilgi eksikliği veya normal olmayan
iletişim kurma şekilleri. Grup halindeyken nasıl hareket edileceğini bilememek.
İlgi alanın sınırlı ve oyun oynama alışkanlıklarının tekrarlayıcı olması, örneğin
oyuncak arabaların tekerleklerini çevirmek, nesneleri sırayla dizmek, farklı el ve vücut
hareketleri, yeni şeylerden korkmak, program değişikliklerinde zorlanma, belirgin ilgi
alanları.
Otizmli bireyler etrafındaki olayları farklı algılarlar. Çoğu zaman detaylarla ilgilenir ve
çevresinde olup biteni algılamakta zorlanırlar. Nadiren göz teması kurarlar ve karşısındakinin
duygularını yüz ifadelerini anlamakta ve mana vermekte zorluk çekerler.
Genel olarak ışık, koku, ses ve dokunmaya karşı ya çok fazla yada çok az hassastırlar.
Örneğin parlayan yüzeyler veya ışık aşırı ilgilerini çeker, bazı seslerden korkarlar, kuvvetli
vücut temasını tercih ederler, yüzeyleri koklarlar veya nesneleri dokunarak algılarlar. Bu
davranışlar genel itibariyle algı bozuklukları olarak tanımlanır.
Bütün bu farklılıklar otizmli bireyin çevresinde olup bitenleri algılamasında büyük problemler
doğurur. Bu yüzden öğrenme becerileri kısıtlıdır. Çevresindeki insanların duygularını
anlamakta ve uygun şekilde ilişki kurmakta zorluk çekerler.
Söz konusu belirtiler üç yaşına kadar olan dönemde görülmeye başlar. Otistik bozukluklara
zihinsel özürlülük eşlik edebilir.
Otizmin ortaya çıkma sebepleri bu güne kadar kesin olarak açıklanamamakla beraber, bir çok
faktörün etkili olduğu düşünülmektedir. Doğum öncesi, doğum esnasında ve doğumdan sonra
ortaya çıkan genetik bozukluklar beynin gelişimini olumsuz etkileyerek otizme yol açabilir.
Otizmin oluşumunda çocuk eğitiminde yapılan yanlışlar ve ailevi sorunların etkisi
yoktur.
Otizmin semptomları her bireyde büyük farklılıklar göstermekle birlikte, bu semptomlar
dönem dönem daha yoğun ve daha az görülebilir. Uygun eğitim metotları ile yetersiz beceriler
geliştirilebilir ve otistik davranışlar azaltılabilir.
Otizm ve görülme sıklığı
20 yıl öncesine kadar çocuklarda görülen otizm nadir rastlanan bir hastalık olarak
algılanmaktaydı. Güncel araştırmalar sonucu, çocukların %0.7’sinde otistik spektrum
bozukluğu olduğu tespit edilmiştir. Bu çocukların üçte birinde klasik erken çocukluk otizmi,
üçte ikisinde ise diğer otistik bozukluklar görülmektedir. Otizmin tüm çeşitleri erkek
çocuklarında kız çocuklarına nazaran daha sık görülmektedir.
Bu verilere göre İsviçre genelinde her yıl ileriki yaşlarda otistik bozukluklarla karşı karşıya
kalabilecek 550 çocuk dünyaya gelmektedir. Tahminlere göre İsviçre'de 0-18 yaş arası 10 bin,
toplamda ise yaklaşık 40 bin otizmli birey yaşamaktadır.
Şu anki bilgilere göre otistik bozukluklarda gerçekten artış mı olduğu, yoksa değişen teşhis
kriterlerinin ve özel yöntemlerin mi daha sık teşhis konulmasını sebep olduğu
bilinmemektedir.
Özellikle otizm dışında farklı özürleri de bulunan veya otizmin semptomlarını hafif olarak
taşıyan bir çok bireyde, tanı ya çok geç yada hiç konulamamaktadır.
Otizmin çeşitleri
Otizmin çeşitlerini doğru şekilde tanımlamak için farklı terimler kullanılmaktadır. Fakat bu
çeşitleri net olarak birbirinden ayırmak her zaman mümkün değildir. Bu yüzden genel olarak
'yaygın gelişim bozukluğu' veya 'otistik spektrum' ifadeleri kullanılır. Otizmin çeşitleri
aşağıdaki kriterlere göre birbirinden ayrılır:
•
•
•
semptomların şiddeti
günlük yaşamda kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme ve genel gelişim
semptomların ortaya çıkış yaşı
Günümüzde uzmanlar otizmi tanımlamak için aşağıda sayılan kavramlar üzerinde
durmaktadır:
Erken çocukluk otizmi
Klasik çocukluk dönemi otizmi, erken infantil otizmi, erken çocukluk otizmi veya Kanner
sendromu olarak adlandırılmaktadır. Otizmin bu şeklinde belirtiler üç yaşından önce ortaya
çıkar.
Yüksek işlevli otizm
Zeka düzeyi çok az etkilenmiş erken çocukluk otizminde yüksek işlevli otizm tanımı
kullanılır.
Asperger Sendromu
Otizmli çocuklarda dil ve sosyal becerilerin daha az etkilendiği durumda, Asperger sendromu
tabiri kullanılmaktadır. Bu çocuklar gündelik yaşamda büyük oranda kendi ihtiyaçlarını
karşılayabilirler. Asperger sendromu adını otizmin bu tipini ilk kez tanımlayan doktordan
almıştır.
Atipik otizm
Atipik otizm, otizmin belirtilerinin tüm alanlarda görülmediği yada hafif görüldüğü otizm
şeklidir.
İleri yaşta ortaya çıkan otizm
Belirtilerin iki buçuk yaşından sonra ortaya çıktığı otizm şeklidir. Otizmin bu şekli, hastalığın
çok ağır seyrettiği ve mevcut becerilerin kaybedildiği bir hastalık olan çocukluğun
dezintegratif bozukluğu (ÇDB) ile karıştırılabilmektedir.
Otistik bozuklukları olan çocukların çoğunda başka nörolojik hastalıklar görülmez. Bu
çocuklarda sadece otizm vardır. Otizmli çocukların %10'unda -özellikle belirgin zihinsel
özürlü olanlarda- otizmin yanı sıra Rett Sendromu, tüberoz skleroz ve frajil x sendromu gibi,
nörolojik hastalıklara da rastlanır.
Otizm yirmi yıldan bu yana ruhsal hastalık (örneğin çocuk şizofrenisi) olarak değil, yaygın
gelişim bozukluğu olarak kabul edilmektedir.
Doğru tanıyı kim koyar?
Çoğunlukla ebeveynler çocuklarının gelişimi ile ilgili endişe duyar ve bir şeylerin yolunda
gitmediğini düşünürler.
Tanı aşamasında ebeveynlerin çocuğun gelişimi ve güncel durumu hakkında uzmanı detaylı
olarak bilgilendirmesi önemlidir. Bu aşamada öncelikli olarak çocuğun iletişim ve sosyal
becerilerine dikkat edilir.
Otizmli çocuk yaşının gerektirdiği bazı becerilerden yoksun olup, otizme özgü bazı özellikler
sergileyebilir. Tanıyı koyacak uzmanın otizmli çocuklarla ilgili tecrübe sahibi olması ve
kapsamlı bir inceleme yapması gerekmektedir. İnceleme esnasında otizme özgü anketler
yapılır ve otizm gözlem ölçeği kullanılır.
Otizm belirtilerinin hafif olduğu durumlarda, otizmi diğer gelişim bozukluklarından ayırt
etmek zorlaşır. Aynı şekilde ağır nörolojik hastalıklar da teşhisi zorlaştırır. Vakaların
çocuğunda güvenilir bir teşhis koymak 2.5-3 yaşından itibaren mümkündür. Asperger
sendromu olduğu düşünülen çocuklarda teşhis için ayrıca aynı yaş çocuklardan oluşan bir
grup içerisinde gözlem yapılması gerekir.
Otizm aynı zamanda başka hastalıklarla birlikte bulunabilir. Bu nedenle çocuğun
nöropediatrik olarak muayene edilmesi ve bazı durumlarda genetik olarak incelenmesi
gerekmektedir. Uzmanlar otizmli çocuklara erken yaştan itibaren destek vermenin önemli
olduğu görüşünde birleşmektedir. Kesin teşhis konulamayan vakalarda da zaman
kaybedilmeden özel destek verilmelidir.
Çocuğun yaşına özgü tipik otizm belirtileri
Aşağıda sayılan davranış şekilleri otizmli çocuklarda bulunabilir, fakat bu özelliklerinin
bulunmaması otizmin olmadığını göstermez.
Bir yaşında:
•
•
•
•
Göz temasının eksik olması veya hiç bulunmaması
Vücut teması esnasında alışılmadık tepkiler (sevme, okşama)
Birlikte oynanan oyunlara ilgisiz kalma
İsmi ile çağırıldığında tepki vermeme
İki yaşında:
•
•
•
•
Konuşma becerisinin gelişmemesi veya kullanılan kelimelerin yitirilmesi
Birlikte eşya ve resimlere bakmaya ilgisizlik
Bir şeyi almak istemediği sürece, nesneleri işaretle göstermeme
Gördüğü şeyleri taklit etmeme (temizlik yapma ve telefon etme gibi)
İki yaşından sonra:
•
•
•
•
•
•
Başka çocuklarla fazla ilgilenmeme
Konuşmama veya değişik konuşma şekli. Ayrıca konuşmayı iletişim kurmakta
kullanmama.
Farklı oyun oynama şekilleri ve tekrarlayıcı oyunlar
Resimli kitaplara veya hikayelere karşı ilgisiz kalma
Dönen cisimlere karşı aşırı ilgi
Sıra dışı el ve vücut hareketleri
Örnek bir vaka Sandra
Sandra ailenin ilk çocuğu. Şu an 3.5 yaşında. İlk doğum gününden kısa bir süre önce
yürümeye başlamıştı. Sessiz ve bakımı kolay bir çocuktu. Saatlerce küçük bir kumaş
parçasıyla oyalanabiliyordu. Henüz konuşmadığı için ailesi endişeleniyordu. Fakat ailesi
çocuklarda dil gelişiminin büyük farklılıklar gösterebileceği hakkında bilgi sahibiydiler. İki
yaşına geldiğinde hala konuşmadığı için ailesi bir konuşma terapistine başvurdu. Sandra’nın
işitme duyusu ve diğer kontrolleri yapıldı. Kontroller sonucunda otistik spektrum bozukluğu
şüphesiyle bir uzmana gönderildi. Yapılan ilk görüşmede ailesi uzmanlara, Sandra’nın ismi
ile çağrıldığında genel olarak tepki vermediğini söylediler. Ayrıca ilgisini çeken nesneleri hiç
bir zaman parmağı ile işaret etmediğini ve ailesine getirip göstermediğini söylediler. Yiyecek
bir şey istediğinde annesini elinden tutup mutfağa götürdüğünü ve annesinin elini dolabın
kapağına koyduğunu anlattılar. Sandra’nın en çok hoşuna giden uğraş, gazeteleri uzun şeritler
halinde koparmak ve bebeklerini yan yana dizmekti. Çocuk parkında çok becerikli fakat diğer
çocuklara karşı ilgisizdi. Bir çok defa annesinin haberi olmaksızın yanından uzaklaşıyordu.
Testler sırasında Sandra kontrolleri yapan uzman ile göz teması kurmuyordu. Fakat kısa bir
süre sonra uzmana yaslanıyor ve kucağına oturmaya çalışıyordu. Sabun baloncukları yapma
oyunu çok hoşuna gidiyor, onun dışındaki diğer oyunlar ilgisini çekmiyordu. Sabun
baloncukları yapılmasını istediğinde, oyuncağı uzmanın ağızına doğru götürüyor, fakat göz
teması kurmuyordu.
Örnek bir vaka Paul
Paul 6 yaşına girdi. Ana okuluna başlayana kadar gelişiminde dikkat çekici bir şey yoktu.
Yaşadığı mahallede yaşıtı çocuk pek yoktu. Bu nedenle çoğu zaman ya tek başına oynuyor
yada kendisinden küçük komşu çocukları ile oynuyordu. Ailesi Paul’un daha o yaşta sayılar
ve harflere ilgi duymasından memnundu. Ayrıca Paul bir çok araba markasını ve teknik
özelliklerini biliyor ve bilgisayar kullanma konusunda da çok başarılıydı.
Ana okulunda diğer çocuklarla iletişim kurmakta büyük zorluklar yaşadı. Grup halinde
oynanan oyunları anlamıyor, sürekli arabalar hakkında konuşmak istiyordu. Bu esnada
başkalarının sözünü kesiyor ve bazen kaba olabiliyordu. Genelde çok sesli konuşuyordu. Ana
okulu öğretmeninin anlattığı hikayeleri anlamıyor ve ilgilenmiyordu. Beslenme saatinde her
zaman aynı sandalyede ve her zaman aynı kızın yanında oturmak istiyordu. Ayrıca öğretmeni
ile selamlaşma ve vedalaşma esnasında, her zaman aynı cümleleri kullanıyordu.
Testler esnasında ana okulunda yaptıklarını anlatma konusunda çok zorlanıyordu. Arabalar
hakkında konuşmaya geldiğinde ise hiç susmak istemiyordu. Büyümüş de küçülmüş gibi
konuşuyordu. Kendisine hikaye anlatıldığında karakterlerin düşüncelerini ve davranışlarını
anlamakta zorluk çekiyordu.
Otizmi tanımak
Otistik bozukluk taşıyan çocuklarda bazı önemli benzerlikler görülmesine rağmen, her çocuk
farklıdır ve tamamen farklı belirtiler gösterebilmektedir. Aşağıda yer alan ifadeler birer örnek
olup, cinsiyetten bağımsız anlaşılmalıdır.
Oyun oynama
•
•
Oyun oynarken oğlumun hayal gücü çok sınırlıdır ve oyuncak arabasının tekerleklerini
çevirmekten mutlu olmaktadır.
Kızım daha çok karışık yap bozları yapmayı ve sabır gerektiren oyunlarla vakit
geçirmeyi tercih etmektedir.
Sosyallik
•
•
Kızım yapılan hiçbir şeyi kaçırmamak için her zaman ve her yerde yanımda olmak
ister.
Oğlumuz grup halinde oynanan oyunların kurallarını anlamamaktadır ve oyunlara
aktif olarak katılamamaktadır.
Tehlikelerin farkına varma
•
•
Kızımız caddeler ve arabalardan korkmadığı için sıkça yanımızdan uzaklaşmaktadır.
Oğlumuz sürekli tedirgindir. Özellikle elektrik süpürgesinin gürültüsü kendisinde
paniğe yol açmaktadır.
Konuşma
•
•
Oğlumuz bizimle konuşamamaktadır.
Kızımız ilgi duyduğu konuda hiç durmaksızın konuşmakta ve sözlerini sürekli
tekrarlamaktadır.
İletişim
•
•
Kızım birisiyle göz teması kurmakta çok zorlanmaktadır. Daha çok kişilere göz ucuyla
bakmayı tercih eder.
Oğlum hiç kimseden çekinmez, yersiz sorular sorar ve hiç tanımadığı insanların
yanına gider.
Fiziksel yakınlık
•
•
Fiziksel temas ve sevgiyle yaklaşmaya karşı oğlumuz tahammülsüzdür.
Bazen birisi ona çok sıkı sarıldığında kızım kendini daha iyi hisseder.
Duyu
•
•
Parlak nesneler, parıldayan su damlacıkları ve dönen cisimler oğlumuz üzerinde
büyüleyici bir etki yaratır.
Kızımız renkli ve parıltılı olan nesnelere bakmaktan kaçınır.
Günümüzdeki yardım ve tedavi imkanları
‘Çocuğuma nasıl en iyi şekilde destek alabilirim?’ sorusu, ailelerin uzmanlara yönelttiği en
önemli soru ama aynı zamanda cevaplaması en zor sorudur. Uzmanların büyük çoğunluğu
erken ve yoğun alınan desteğin bir çok otizmli çocuğun gelişimine çok olumlu katkı
sağladığında hemfikirdir.
ABA ve TEACCH gibi davranışsal terapi ilkelerine dayanan otizme özel programlar, en iyi
şekilde araştırılmış ve bilimsel olarak kontrol edilmiş programlardır. RDI, Mifne, PLAY
benzeri diğer yaklaşımlar ise, daha çok oyun terapisi metotlarını baz almaktadır. Tüm bu
programlar kesin hatlarla belirlenmiş bir yapıya sahiptir ve günlük olarak bir kaç saat boyunca
çocukla bire bir çalışmayı gerektirir
Bazı ülkelerde tüm ailelerin erişimine açık olarak erken ve yoğun davranışsal eğitim
programları verilmektedir. İsviçre’de ise terapi seçenekleri son yıllarda oldukça artmıştır.
Sağlık sigortaları (Krankenkasse) ve malulen emeklilik sigortası (IV) genellikle bu tarz eğitim
programlarının masraflarını karşılamadığından, aileler için yüksek maliyetler ortaya
çıkmaktadır. Buna rağmen bu tarz erken ve yoğunlaştırılmış eğitim programlarına
çocuklarıyla birlikte katılmak isteyen ailelerin sayısı her geçen gün artmaktadır.
Güncel olarak ise birçok çocuk için yine de özel eğitim desteği ön plandadır. Buna ek olarak
her çocuğun yaşadığı problemlere göre konuşma terapisi, fizik tedavi, psikomotor tedavisi,
ergoterapi gibi özel tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Ağır algı bozukluğu olan çocuklarda
duyusal entegrasyon tedavisi faydalı olabilmektedir.
Konuşamayan çocuklar için resimler yardımı ile iletişim kurma metotları (PECS, işaret dili,
elektronik destek sistemleri) yardımcı olmaktadır. Ayrıca kolaylaştırılmış iletişim (fcfacilitated communication) metodu da kullanılmaktadır.
Yüksek işlevli otizmi yada Asperger Sendorumu olan ileri yaştaki çocuk veya ergenlerde
sosyal beceriler ve iletişim becerilerine destek olan özel programlara ihtiyaç duyulur.
Bu noktada önemli olan çocuklara otizme özel ve kişisel ihtiyaçlarına cevap veren desteğin
sunulmasıdır.
Günümüzde okullardaki uygulama
Bir çok araştırma göstermektedir ki, otizmli çocuklar bilişsel seviyelerine uygun olmayan
okullarda eğitim almaktadır. Çok sayıda çocuk özel eğitim okullarında destek almaktadır.
Otizmli çocuklara özel tasarlanmış az sayıda okul vardır. Asperger sendromu olan çocuklar
genellikle normal okul müfredatı ile eğitim alabilmektedir. Fakat bu çocuklar çoğu zaman az
sayıda öğrencinin bulunduğu sınıflarda özel destek veya derse ihtiyaç duymaktadır.
İsviçre’nin bir çok bölgesinde farklı destek ihtiyaçları olan çocukların özel eğitim kurumları
yerine, normal okullara entegre edilerek eğitim almaları hedeflenmektedir. Bu kapsamda son
dönemde otizmli çocukların da normal sınıflara entegre edilmesi amaçlanmaktadır. Fakat bu
entegrasyonu sağlayabilmek için gerekli olan kişisel desteğin her bölgede verilmesi henüz
mümkün değildir.
Otizmli çocukların da diğer çocuklarla birlikte eğitim almaları sosyal, iletişim ve öğrenme
becerilerini geliştirmelerine büyük katkı sağlayabilmektedir.
Güncel yaklaşımlar
Son dönemde yeni yaklaşımlar arasında biomedikal yaklaşım öne çıkmaktadır. Biomedikal
yaklaşıma göre doğuştan gelen metabolik bozukluklar veya çevresel faktörlerinde otistik
semptomların oluşmasında rol oynadığı ve tıbbi olarak tedavi edilmesi gerektiği
düşünülmektedir.
Bir taraftan mineral ve vitamin benzeri önemli maddelerin eksikliği gerekli takviye ile
giderilebileceği gibi, diğer taraftan sindirim bozuklukları veya çevresel faktörler çocuğun
vücudunda zararlı maddelerin aşırı miktarda birikmesine ve zarar vermesine sebep olabilir.
Karşı önlem olarak özellikle kazeinsiz ve glütensiz beslenme şekilleri ön plana çıkmaktadır.
Teşhis ve tedavinin her hâlükârda alanında uzman hekimler tarafından yapılması zorunludur.
Görsel ve işitsel algılama bozukluklarında ise, özel gözlükler (İrlen gözlükleri) gibi yardımcı
araçlarla iyileşme sağlanması hedeflenmektedir.
Bir çok aile ve hekim bu tür yönetmeleri başarı ile kullandıklarını ifade etmektedir. Ayrıca
her geçen gün daha fazla rapor ve araştırma bu olumlu tecrübeleri desteklemektedir. Fakat her
şeye rağmen henüz cevap bulunamamış sorular vardır.
Anne babalar ne yapabilir?
Anne baba olarak çocuğunuzun diğer çocuklardan farklı olduğunu anladınız! Durumu fark
ettiğinizde çocuğunuzu çok iyi gözlemleyin. Çocuğunuzun erken yaş gelişimini takip eden bir
uzmanla (ev veya çocuk doktoru, Mütterberaterin) görüşün. Tüm şüpheleriniz giderilmeden,
herşeyin iyi olacağı sözlerine itibar etmeyin.
Çocuğunuzun otizm danışma merkezinde veya otizm tecrübesi olan bir uzman tarafından
kontrol edilip standart testlere göre değerlendirilmesini talep ediniz.
Teşhis sonucunda otizm tanısı konulması durumunda, ümidinizi yitirmeyin. Otizmli çocukları
olan diğer ailelerle konuşun ve onlardan destek alın.
Güven duyduğunuz bir uzman seçerek gerekli tüm araştırmaların yapılmasını isteyin ve
özelliklede destek yöntemleri ve terapiler hakkında bilgi talep ediniz.
Desteğin hemen başlatılması çok önemlidir. Bu destek yoğun ve çocuğun kendi dünyasına
çekilmesine imkan vermeyecek şekilde olmalıdır. Ayrıca bu destek kesin hatlarla belirlenmiş
bir yapıya sahip olmalıdır.
Otizm derneğinden bu alanda uzmanlaşmış merkezlerin adres ve diğer bilgilerini isteyiniz.
Temasa geçebileceğiniz aile derneği
autismus deutsche schweiz
autismus deutsche schweiz derneği otizmli bireylerin ve ailelerinin yaşam koşullarını
iyileştirmeyi hedeflemektedir.
autismus deutsche schweiz almanca konuşulan kantonlarda yaşayan otizmli bireyler, aileler ve
uzman kişilerin yanı sıra, Kantonlar, Gemeindeler, farklı enstitü ve organizasyonlar için direk
temasa geçilecek kurumdur.
2010 sonu verilerine göre dernek yaklaşık 750 üyeyi temsil etmektedir. Ayrıca ulusal çatı
organizasyonu autismusschweiz’in bir üyesi olarak aynı hedefler doğrultusunda hareket
etmektedir.
Web sayfamız (www.autismus.ch), broşür ve diğer dokümanlar yardımı ile sürekli olarak
güncel konular hakkında bilgi vermekteyiz. Ayrıca merkezimizde anne babalar için kısaca
bilgilendirme yapmaktayız. Aileler, uzmanlar ve otizmli bireyler için sempozyumlar, kurslar
ve çalıştayların yanı sıra otizmli çocuklar için kamplar ve sosyal alıştırmalar
düzenlemekteyiz.
Hükümet yetkilileri, yöneticiler, uzman kişiler ve enstitüler arasında iletişim kurulmasını
sağlıyoruz. Bölgesel seviyede yönetim ve siyaset alanında otizmli bireylerin haklarını temsil
ediyoruz. Talep edilmesi durumunda otizmli çocukları olan aileler ve otizm danışmanlık
merkezleriyle irtibata geçilmesine yardımcı oluyoruz. Aileler için piknikler düzenliyoruz.
Ayrıca aileleri dernek toplantılarına davet ediyoruz.
autismusschweiz
Ulusal çatı organizasyonu autismusschweiz 18 Ocak 1975 tarihinde aile derneği olarak
kurulmuştur. Aileler ve uzman kişiler bir araya gelerek, otizmli bireylerin haklarını daha iyi
temsil etmeyi ve otizmi toplumda tanıtmayı hedeflemiştirler.
autismusschweiz, hükümet yetkilileri, yöneticiler ve organizasyonlar için, ulusal ve
uluslararası alanda direk temasa geçilecek kurumdur. 2010 sonu verilerine göre organizasyon
İsviçre’nin farklı bölgelerinden gelen yaklaşık 1200 üyeyi temsil etmektedir.
autismusschweiz otizm spektrum bozukluğu alanında İsviçre genelinde bilgi akışını sağlar ve
koordine merkezi görevini üstlenir.
Federal sigorta kurumu (Bundesamt für Sozialversicherungen, BSG) ile müzakerelerde
bulunur.
İletişim Adresleri
Autismus deutsche schweiz
Geschäftsstelle
Fischerhöflirain 8
8854 Siebnen
Telefon: + 41 (0) 55 440 60 25
Telefax: + 41 (0) 55 440 14 12
www.autismus.ch
[email protected]
autismusschweiz
Geschäftsstelle
Bernstrasse 176
3052 Zollikofen/Bern
Telefon: + 41 (0) 31 911 91 09
[email protected]
www.autismusschweiz.ch
autisme suisse romande
Av. De la Chabilière 4
1004 Lausanne
Telefon: + 41 (0) 21 646 56 15
[email protected]
www.autisme.ch
autismo svizzera italiana
Via Ciseri 19
6600 Locarno
Telefon: + 41 (0) 91 857 99 33
[email protected]
www.autismo.ch

Benzer belgeler

Otizm Nedir? - Positive Partnerships

Otizm Nedir? - Positive Partnerships Örneğin parlayan yüzeyler veya ışık aşırı ilgilerini çeker, bazı seslerden korkarlar, kuvvetli vücut temasını tercih ederler, yüzeyleri koklarlar veya nesneleri dokunarak algılarlar. Bu davranışlar...

Detaylı

Autism (Otizm) - Imdat Artan Sosyal Hizmet Uzmanı

Autism (Otizm) - Imdat Artan Sosyal Hizmet Uzmanı etmek zorlaşır. Aynı şekilde ağır nörolojik hastalıklar da teşhisi zorlaştırır. Vakaların çocuğunda güvenilir bir teşhis koymak 2.5-3 yaşından itibaren mümkündür. Asperger sendromu olduğu düşünülen...

Detaylı

OTİZM Çocuğunuzda aynı yaştaki diğer çocukların davranışlarından

OTİZM Çocuğunuzda aynı yaştaki diğer çocukların davranışlarından Otizmli çocuk yaşının gerektirdiği bazı becerilerden yoksun olup, otizme özgü bazı özellikler sergileyebilir. Tanıyı koyacak uzmanın otizmli çocuklarla ilgili tecrübe sahibi olması ve kapsamlı bir ...

Detaylı

“Otizm” Aile ve Toplum El Kitabı

“Otizm” Aile ve Toplum El Kitabı Genel olarak ışık, koku, ses ve dokunmaya karşı ya çok fazla yada çok az hassastırlar. Örneğin parlayan yüzeyler veya ışık aşırı ilgilerini çeker, bazı seslerden korkarlar, kuvvetli vücut temasını ...

Detaylı

Eylül 2014 - Tohum Otizm Vakfı Eğitim Portalı

Eylül 2014 - Tohum Otizm Vakfı Eğitim Portalı faktörün etkili olduğu düşünülmektedir. Doğum öncesi, doğum esnasında ve doğumdan sonra ortaya çıkan genetik bozukluklar beynin gelişimini olumsuz etkileyerek otizme yol açabilir. Otizmin oluşumund...

Detaylı