duygu - İzmir Katip Çelebi Üniversitesi

Transkript

duygu - İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
DUYGU
Yard. Doç. Dr. Aybala Sarıçiçek
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi
2012
Alt başlıklar
•
•
•
•
•
•
•
•
Duygu ile ilişkili kavramlar
Birincil duygular
Duygunun işlevleri
Duyguların oluşum süreci, gelişimi, belirleyen
etmenler
Duygulara bağlı fizyolojik değişiklikler
Duygu ile ilişkili beyin yapıları
Limbik sistem ve Amigdala
Anormal duygusal tepkilere yol açan etmenler
Kavramlar
•
•
•
•
Duygu= Latince emotion
Motere (motion)= hareket etmek
Emotion: bir şeyden uzaklaşmak
TDK sözlüğüne göre Duygu: Kendine özgü bir
ruhsal hareket ve hareketlilik
• Psikolojide Duygu: Fizyolojik ve biyolojik
durumların, davranışa yönelten bazı dürtülerin
eşlik ettiği öznel bir his ve ilişkili düşünceler
• Organizma için önemi olan iç ve dış uyaranlara
verilen birbirinden farklı, tutarlı tepkilerdir.
• Kısa süreli, anlık.
• Sözel, fizyolojik, davranışsal ve nöral
mekanizmaları içerebilen birbiri ile koordine
bir dizi yanıtı içerir.
• Yaşanılan duygunun yoğunluğu, sürekliliğine göre farklı
tanımlamalar mevcut
• Affect (Duygulanım) : Belli anlarda, belli yoğunluklarda ve
kısa süreli. Bedensel belirtilerin de eşlik ettiği emosyonun
dışavurulmuş şekli. Duygusal hava durumu.
Örn: Korku, öfke vs.
• Mood (Duygudurum): Yoğunluğu da, süresi de fazla.
Duygusal mevsim.
Örn: Depresif duygudurum, irritabl duygudurum gibi.
• Feeling (his): Yoğunluğu daha az, sürekliliği daha fazla.
Sempati, sevgi, kıskançlık, güven vs.
• Passion (Tutku, ihtiras): Psikiyatrik kullanımı olan bir tanım
değil.
Duygular
 Birincil-Temel
Doğuştan
Uyumsal
Evrensel
Biyolojik, fiziksel durumlarla bağlantılı
 İkincil
Birincil duyguların karışımı
Daha komplike
Edinilir ya da öğrenilir
• Birincil (temel) duygular hangileridir?
• Birincil duygu diye bir şey var mıdır?
• Uzun bir tartışma konusu.
• Evrensel kabul edilen, kültürlerarası büyük fark
göstermeyen, farklı biyolojik süreçlerin rol aldığı
duygular birincil(temel) duygular kabul ediliyor.
Birincil duygular
Paul Ekman 6 tip birincil
duygu tanımlamıştır.
•
•
•
•
•
•
Mutluluk,
Şaşkınlık,
Öfke
Korku
Üzüntü,
Tiksinti
Ekman yüzleri
Duygunun işlevleri
• Düşünce; yavaş işleyen ve oldukça ayrışmış tepkilere
götüren bir süreçtir ancak yaşamın sürdürülmesinde
her zaman uygun çözümü getirmez.
• Duygu, hızlı ve ayrışmamış tepkiye yol açar.
• Karar verme süreçleri için her ikisi de gerekli ve
birlikte işlev görürler.
• Duygusal süreçlerin kesintiye uğraması yüksek düzey
bilişsel işlevleri bozar.
Duygunun işlevleri








Tehlike sinyali oluşturarak yaşamı koruma
Eyleme yöneltme
Olayların önemini değerlendirme
Değer atfetme, öncelikleri belirleme
Hayatı yaşamaya değer kılma
Sosyal etkileşimi düzenleme
Sözel olmayan iletişimi kolaylaştırma
Kendilik gelişimini sağlama
Duygu oluşum süreci
1)
2)
3)
4)
Uyaranları algılama
Algılara fizyolojik tepki verme
Ortaya çıkan duruma bilişsel süreçlerle anlam
yükleme
Yaşanılan durumu kültürel normlar üzerinden
dışa vurma
Duygu oluşum süreci
His
durumu
Uyarıcı
olay
Eyleme
dönük
dürtüler
Bilişsel
çıkarım
Fizyolojik
tepkiler
Dışavuran
davranış
Etki
Duygusal yaşamı belirleyen etmenler
1. Koşullama (Conditioning):
• Öğrenmenin önemli rolü.
Örn: ilk kez fare gören bir çoçuk ondan korkmaz. Bunu
ona çevre öğretir. Bu noktada aşırı koşullanma
anımsatıcı nesnelere aynı tepkinin verilmesine
neden olur
•
Pozitif ve negatif koşullama
Korku yok
Bang!
Korku
İleride ve gelecek yaşamında
Fare ve fare benzeri
şeylerden korku
2. Bireysel Etmenler
•
•
•
Kişilik
Çocukluk yaşantıları, genetik yatkınlık
Fizyolojik, hormonal değişiklikler (Açlık,
menstruasyon)
3. Kültürel etmenler
18
Duyguların Gelişimi
• Yeni doğanda haz ilkesi egemen.
– Gereksinimini sağlayan şeylere bağlanma
– Tepkiler bütüncül olarak verilir.
– İlk aylarda genellikle sadece olumsuz uyarana karşı benzer
tepki
• İlk 4-5 aydan sonra olumlu ve olumsuz tepkiler
ayrımlaşır.
• Büyümeyle birlikte bütüncül olarak verilen tepkiler
özelleşir. Belli bölgelerde anlatım olanağı bulurlar
19
• Biyolojik, psikolojik etmenlerin dışında kültürel
etmenler de önemli
• Gelişmiş üst düzeydeki kültürlerde duyguların
ifadesindeki bedensel anlatım giderek daralır.
Ufak simgesel nitelikler kazanır.
• Duygu yoğunluğunun arttığı hallerde geri dönüş
yaşanır. (regresyon)
• Korteksin kontrol etkisinin ortadan kalktığı
durumlarda duygu denetimi ortadan kalkar.
20
Günümüzdeki duygu modeli
OSS aktivasyonu
Duygusal
Uyaran
Davranış (Kaç!)
Kognitif değerlendirme
(Tehlike!!)
Duygusal ifade (korku)
Duygunun hissedilişi
(korku)
Duygulara bağlı fizyolojik değişiklikler
– Kalp hızında artış veya azalma
– Derideki kan akımının değişmesi (solma ya da
kızarma)
– Tüylerde dikleşme (piloereksiyon)
– Terleme değişiklikler
– Gastrointestinal motilitede değişiklikler
• Bu değişiklikleri sempatik, parasempatik
sistemler ile OSS’nin enterik komponenti
sağlar.
Fizyolojik değişiklikler (devam)
• Sempatik aktivite organizmayı zorlayıcı veya
tehdit edici durumlarda metabolik kaynakların
tam olarak kullanılmasını sağlamaya yönelik:
ERGOTROP.
• Parasempatik aktivite ise metabolik
rezervlerin oluşturulmasına yönelik:
TROFOTROP
• Rezervlerin harcanması ve depolanması duygu
durumu ile paralellik gösterir.
• Otonomik sinir sistemi belirtileri her duygu için özgül
(kalp hızı, deri iletkenliği ve ısısı vs).
• Belli bir duyguya özgü yüz ifadeleri istemli olarak
yapıldığında farklı otonomik aktivite paternleri
• Mimik kasları belli bir duygu ifadesi oluşturacak
şekilde uyarıldığında  özgül ve tekrar elde edilebilir
otonomik değişiklikler(kalp hızı, deri iletkenliği ve
deri ısısında değişiklikler), o duygunun öznel olarak
hissedilmesi
• Yüz ifadesi gerçek duygu ifadesini ne kadar çok
andırıyorsa, otonomik belirtiler o kadar
güçlüdür, öznel olarak o duygunun
hissedilmesi de buna eşlik eder.
• Örnek: iyi aktörler
• Yani duygunun bir kaynağı kaslardan ve iç
organlardan gelen duyusal uyarımlardır.
• Diğer kaynak önbeyinden iletilen karmaşık ve güçlü
uyaranlar (film, kitap, muzik vs) olabilir fizyolojik
değişiklikler .
• Parasempatik sistem daha çok hoş, sakin
duyguların, SS ise gergin ve rahatsız edici
duyguların yaşanması ile ilişkilidir.
• Yorgunluk- uyku durumlarında PSS aktiftir.
• Az değişim gösteren, sakin işitsel uyaranlar
(tekdüze konuşma, ninni, pentatonik müzik) kişide
PSS i aktive eder ve uyku hissi verir.
• Derinin hafifçe uyarılması (masaj) histamin açığa
çıkması yoluyla PSS aktifleştirir ve rahatlık uyku
hissi oluşur.
• PSS in yoğunlaştığı head bölgelere yapılan masaj
lokal etkinin ötesinde organizmanın bütününü
etkileyen TROFOTROP faza geçişi sağlar
• Annenin çocuğun karnını ya da sırtını
okşaması ile çocuğun sakinleşmesi
• Vestibuler sitemin uyarılması da PSS i
aktifleştirir..
• Bazı doğu felsefelerinde de bedene
ilşikin sukunet ve huzur hallerinini
oluşturulması da temelde bu sistem
üzerinden olmaktadır.
• Kişilik tiplerinin oluşmasında bu
sistemin etkili olduğunu savunanlar
vardır. Dışadönüklerde SS,
içedönüklerde PSS in daha aktif olması
şeklinde.
Duygu ile ilişkili beyin yapıları
• Limbik sistem: duygusal tepkileri düzenler
• Amigdala, frontal lobun orbital ve medial kısımları:
duygu işlemeden sorumludur.
• Diensefalon ve önbeyin: duygusal davranışın
bedensel dışavurumundan sorumlu.
• Bütün bu farklı alanlar ortaklaşa emosyonel motor
sistemi oluştururlar.
•
Duygu işlemede görev alan ön
beyin yapıları aynı zamanda çeşitli
üst düzey beyin fonksiyonlarını da
yürütürler (akılcı karar verme,
sosyal davranışın yorumlanması
ve dışavurumu, hatta ahlaki
değerlendirmeler vb)
•
Hipotalamus: duygusal davranışın
otonomik ve somatik motor
kısımlarının koordinasyonundan
sorumlu. OSSnin merkezi.
•
Retiküler formasyon hipotalamik
inputun temel hedefidir. Savaş ya
da kaç tepkisinin tüm vücutta
ortaya çıkmasından sorumlu.
Limbik Sistem
• Parahipokampal girus
• Singulat girus
• Olfaktör bulb ve korteks*
• Hipotalamus, Mamiller cisimler
• Talamus (anterior nukleus)
• Hipokampus
• Forniks
Papez halkası
• Sonra orbital ve medial PFC, basal
ganglianın ventral kısımları,
talamusun mediodorsal çekirdeği
ve amigdala eklendi.
Limbik Sistem (devam)
Özellikle orbital ve
medial PFC, amigdala,
talamus, hipotalamus
ve ventral striatum
duygusal yaşantı ve
duygunun ifadesinde
önemli.
Mavi kısımlar
duygunun
işlenmesinde önemli.
• Özetle bir duygusal aktivite anatomik ve işlevsel olarak ayrı iki
sistemi gerektirir.
• İstemli motor kısım (post. Frontal lobe, basal ganglia,
cerebellum)
• İstemsiz motor kısım (medial frontal lob, basal ganglia ve
hipotalamusun ventral kısmından retikular formasyondaki
viseral motor merkezlere uzanan yollar)
DUYGUNUN NÖRAL DÜZENEKLERİ
Somatik Motor Sistem
İstemli
İstemsiz
Viseral Motor Sistem
İstemsiz
Yüz ifadeleri: Piramidal ve ekstrapiramidal
sistemlerin rolü
• Duchenne’in çalışmaları, 1862
• Mimik kaslarının elektrik uyarımı (faradizasyon) ve
fotoğraflama
• Duchenne gülüşü (ekstrapiramidal gülüş) vs Piramidal gülüş
• Orbicularis oculi piramidal gülüşte kasılmaz (resim 2).
Amigdala (Amigdaloid Kompleks)
•
•
•
•
•
Temporal lobun anterior-medial
bölgesinde, hipokampusun ön
kısmında.
Duygusal bilgiyi işleyen kortikal
bölgelerle hipotalamus ve beyin
sapındaki efektör sistemleri
bağlar.
Duyusal yaşantının duygusal
anlamını belirlemedeki nöral
süreçler amigdala aracılığı ile
oluyor.
Korku ile amigdalada aktivite
artışı olur.
Korku ile ilişkili öğrenmede
önemli.
Korku ve insan amigdalası: Bir olgu
• Urbach-Wiethe Hastalığı
• Anterior-medial temporal
lobların bilateral atrofi ve
kalsifikasyonu
• Bilateral amigdala hasarı.
• Hastadan yüz ifadelerinin
şiddetini resimlere bakarak
puanlaması istendiğinde
korku ifadesini tanımıyor.
Olgu (devam)
• Korkulu yüz ifadesini
çizemiyor.
Sağ hemisfer duygusal süreçlerde soldan
daha baskın.
1. Sağ hemisfer konuşmadaki duygusal yönü ifade
etmede ve kavramada önemli.
2. Sol hemisfer pozitif duygularda, sağ hemisfer de
negatif duygularda rol oynar.
–
–
Sol hemisfer hasarında depresif bulgular
Sağ hemisfer hasarında öfori
3. Normal kişilerde sağ hemisfer konuşmadaki duygusal
nüansları kavramada daha baskın.
4. Sol görsel yarıalandaki duygu ifadeleri daha hızlı ve
doğru şekilde algılanıyor (sağ hemisferle algılanır).
5. Yüz ifadelerinin kinematik incelemesi sol mimik
kaslarının duyguyu daha hızlı ve daha tam olarak
dışavurduğunu göstermiş.
• Sağ hemisfer duygunun algılanması ve dışavurumuyla
sol taraftan daha yakın ilişkili.
Özet
• Duygu otonomik tepkiler, somatik davranışlar ve
güçlü öznel hissedişlerin eşlik ettiği bir durumdur.
• Otonomik tepkileri beynin çeşitli kısımlarından input
alan otonom sinir sistemi düzenler.
• Somatik davranışları ise limbik sistem yapıları
(hipotalamus, amigdala, serebral korteksin belli
bölgeleri) yönetir.
• Duygu işleme karar verme ve sosyal davranışta
önemli.
• Sağ hemisfer duygu işlemede sola göre baskın.
Anormal Duygusal Tepkilere Yol Açan Etmenler
1. Bir uyaranın kişi için psikolojik anlam taşıyan bir
nitelikte olması, yani bellekteki izi.
2. İç dinamiklerin uyum sağlamadaki yetersizliği.
•
•
•
•
•
Kişinin yetersizliği
Uyaranın niceliği
Kişilik gelişimi (yaş)
Kişilik yapısı
Kültürel etmenler tarafından etkilenir.
• Anormal birincil tepkiler kişinin gelişimiyle
yakından ilgili.
• Erişkin insanlarda tepkiler özelleşir. Bütün
organizmanın tepkisi ise anormal uyaranlar
altında olabilir.
• Bazen duygu dışavurumunun abartılı olası
yanında gereğinden az olması da anormal bir
durum olarak tanımlanır.
42
• MSS bozuklukları
– Yaşlanma, beyni etkileyen bazı hastalıklarda, alkol, kafa
travması sonrası
Anormal birincil tepkiler patlayıcı öfke tepkisi ve korku/kaygı
tepkisi olarak kendisini gösterebilir.
43
Özet
•
•
•
•
•
•
•
•
Duygu ile ilişkili kavramlar
Birincil duygular
Duygunun işlevleri
Duyguların oluşum süreci, gelişimi, belirleyen
etmenler
Duygulara bağlı fizyolojik değişiklikler
Duygu ile ilişkili beyin yapıları
Limbik sistem ve Amigdala
Anormal duygusal tepkilere yol açan etmenler