indir

Transkript

indir
SiemKAPEylul11
8/26/11
12:01 PM
Page 1
&
Gelecek Trendler
Yenilikçilik ve gelecek araşt›rmalar› dergisi l Eylül 2011
www.siemens.com.tr
Her zaman
yeşil ışık
Houston’da, araçlarla trafik
ışıklarının gerçek zamanlı
iletişimini sağlayacak bir
sistem kuruluyor. Bu
sayede trafik akışı optimize
olacak, kazalar azalacak,
hava ile gürültü kirliliği en
aza indirilecek.
Anında yönetim!
Siemens’in “şehir uçuş
kabini” teknolojisi
belediyelere, şehirlerindeki
can alıcı süreçleri anında
izleyebilme, daha hızlı
karar alıp uygulayabilme
imkanı veriyor.
Ortak akıl
Yeni teknolojiler sayesinde dağ gibi veri
yığınlarından bilgi üretmek, üretilen bilgiyi
yepyeni hizmetlere dönüştürmek hem kolay
hem ekonomik olacak.
256_CP_09
8/26/11
12:05 PM
Page 2
2
GELECEK&TRENDLER
İnsan ve
makine
aklı
Editör - İçindekiler
elecek&Trendler’de, yarınlarımızı etkileyecek pek çok konuyu ele
G alan makaleler okuduk.
Hakikaten biz de bu makalelerden çok yararlanıyor, hem işimizi
yapıyor hem öğreniyoruz. Dürüst olmak gerekirse benim en
beğendiğim konulardan biri “Ortak Akıl” (CI) oldu.
MIT Sloan İşletmecilik Okulu’ndan Thomas W. Malone’u başka kitap
ve söyleşilerinden tanırım. Gerçekten başarılı bir yönetim gurusudur
ve özellikle insan kaynakları konulardaki yaklaşımlarıyla adından söz
ettirmiştir.
“İnsanlar ve bilgisayarlar, birbirlerinin en mükemmel oldukları
alanlardan faydalanarak nasıl birlikte çalışabilirler?” şeklinde
özetlenebilecek sorunun yanıtını arayan Kolektif Akıl’a yönelik
çalışmalar, gördüğüm kadarıyla öngörünün önem kazandığı çok
sayıda alana ciddi yenilikler getirecek. İnsanların ya da makinelerin
tek başına yapamadıkları öngörüleri, birlikte olduklarında en az
sapmayla gerçekleştirebilecekleri günleri göreceğiz.
Bu sayı gerçekten keyifli ve ufuk açıcı… Dikkatle okumanızı öneririm.
Saygılarımla...
İÇİNDEKİLER
Her zaman yeşil ışık! ....................................................................3
Anında yönetim! ..............................................................................6
Konuşan şehir ......................................................................................8
İnsan-makine işbirliğinde yeni modeller ........10
M. Rauf Ateş
Yay›nc›
Doan Burda Dergi Yay›nc›l›k ve
Pazarlama A.
cra Kurulu Bakanı
Mehmet Y. Y›lmaz
Yay›n Direktörü (Sorumlu)
M. Rauf Ate
Yayın Yönetmeni Sedef Seçkin Büyük
Yaz›ileri Müdürü Ebru F›rat
Haber Müdürü Hande Demirel
Yaz›ileri Müdür Yardımcısı eyma Öncel Bayksel
Görsel Yönetmen A. Bertu Pat›r
Yayın Kurulu (Alfabetik srayla)
M. Rauf Ate, Özlem Aksoy, Hande Demirel,
Hüseyin Gelis, Sedef Seçkin
Marka Müdürü Gökçe Aykaç
Ankara Temsilcisi Erdal pekeen
Tel: 0 312 467 14 37-38-39
Yönetim
Genel Yayın Koordinatörü Yeim Denizel
Tüzel Kii Temsilcisi Murat Köksal
Sat› Direktörü Orhan Takn
Finans Direktörü Didem Kurucu
Üretim Direktörü Servet Kavasolu
Yönetim yeri
Hürriyet Medya Towers 34212 Güneli-‹STANBUL
Tel 0 212 410 32 28 Faks 0 212 410 32 27
DB Okur Hizmetleri hatt› Tel: 0212 478 03 00
[email protected]
DB Abone Hizmetleri hatt›
Tel: 0212 478 03 00 Faks: 0212 410 35 12-13
[email protected]
Pazar hariç her gün saat 09.00-18.00
aras›nda hizmet verilmektedir.
Reklam Grup Bakan›
Vicky Habif
Grup Bakan Yard›mc›s› Nil Ertan
Satı Koordinatörü Emel Sönmez
Teknik Müdür Nusret K›r›ml›olu
Tel: 0 212 336 53 60 (3 hat) Faks: 0 212 336 53 90
Rezervasyon
Tel: 0 212 336 53 00-57-59 Faks: 0 212 336 53 92-93
Ankara Reklam Tel: 0 312 467 14 37-38
[email protected]
Maya Akar Center, Kat: 7 Büyükdere Cad.
No: 100-102 34394 Esentepe/STANBUL
257_258_CP_08
8/26/11
ORTAK AKIL
12:25 PM
Page 3
Trafik sistemleri
Bir kavşağa yaklaşan
öncelik seviyesine ve
sayısına karşı anında
tepki verebilen yeni
trafik ışıkları
yönetimi
teknolojisinin ilk
kullanıcıları arasında
ambulanslar olacak.
Her zaman yeşil ışık!
Houston’daki kavşaklara, trafik ışıklarıyla araçların birbirleriyle gerçek zamanlı iletişim
kurmalarına olanak sağlayacak sistemler kuruluyor. ABD Ulaştırma Bakanlığı
tarafından geliştirilmekte olan, ileri görüşlü bir trafik yönetimi programından
faydalanılarak atılan bu adımla trafik akışı optimize olacak, acil durum tepkime
süreleri kısalacak, kazalar azalacak ve hava ile gürültü kirliliği en aza indirilecek.
exas, Houston. Büyük bir kasırga yaklaşıyor. Geniş alanların sular altında kalması
bekleniyor. Tahliye önlemleri tam gaz devam
ediyor. Trafik şehir dışında, gri yeşil gökyüzünün altında normal seyrediyor. Birbirine karışan mavi ve kırmızı ışıklarıyla arada bir ambulans veya bir polis arabası geçiyor. Sanki büyü yapılmış gibi kavşaklara ne zaman bir acil
durum aracı yaklaşıyor olsa ışıklar derhal yeşile dönüyor. Her şey bir plan dahilinde işliyor. Artık hiç kimse Ike Kasırgası’nda 2008 yılında yaşadığı karabasanı tekrar görmek istemiyor.
Peki büyük bir metropolitan alan, bu
planda öngörüldüğü kadar düzenli bir şekilde tahliye edilebilir mi? 4 bin 500 kilometrekarelik yüzölçümüyle Houston’dan daha büyük bir yer kaplayan ve 4 milyondan fazla bir
nüfusa sahip Harris County, ABD’de nüfusun
en yoğun olduğu yerleşim merkezi. Şu anda
sadece Güneydoğu Texas’daki acil durumlar
T
sırasında değil, aynı zamanda Birleşik Devletler genelinde yıl boyunca trafik yönetiminde
devrimci bir yöntemin önünü açacak bir pilot
plan uygulamakla meşgul.
Bu planda her türden araç, trafik yönetimi altyapısı ve mobil cihazlar arasında güvenilir ve kolaylıkla birbirlerine bağlanabilirlik
sağlanmasına odaklanmış bir araştırma girişimi olan ve Birleşik Devletler Ulaştırma Bakanlığı’nın (DOT) IntelliDriveTM programının
bir parçası olarak geliştirilen teknolojilerden
faydalanılıyor. ABD’deki trafik yönetimi teknolojilerinde liderliği elinde tutan ve dünya
otomobil endüstrisinin önemli tedarikçilerinden biri olan Siemens, bu alanda da kilit bir
oyuncu konumunda.
Şimdiden büyük ölçüde hayata geçirilmiş
bu planın ilk aşamasında Texas, Austin’deki
Siemens Mobilite Bölümü’nün Akıllı Trafik Çözümleri (ITS), Harris County’nin dört bir yanındaki yaklaşık 400 kavşağı, ucuz ve basit
kontrol sistemleri ile donatıyor. Bu sistemler
herhangi bir anda kavşağa yaklaşmakta olan
araç sayısına göre, trafik ışıklarının zamanlamasını otomatik olarak değiştiren bir algoritma kullanmakta. Bu teknoloji, bahsedilen işi
başarabilmek için Unix tabanlı bir bilgisayar
ile yakındaki araçlardaki akıllı telefonların adreslerini tespit edebilmek için bir anten ve
kablosuz radyo okuyucusu kartından faydalanıyor.
Siemens BT İnovasyonları Yöneticisi David
Miller, “Houston’da paralı yollardaki ücret
ödeme gişelerinin önündeki kutulara kurduğumuz pilot sistemle ilgili bir araştırma, tamı
tamına aynı seyahat süresi tahminlerini üretmişti. Yani ayrıca pahalı ücret toplama ekipmanlarına gerek yoktu. Araç yoğunluğu ve
hızları hakkında doğru tahminlerde bulunabilmek için akıllı telefona sahip sadece birkaç
aracın izlenmesi yeterli oluyor” diyor.
Bu telefonlardan gelen veriler, Texas
Gelecek&Trendler
3
257_258_CP_08
8/26/11
12:25 PM
Page 4
4
ORTAK AKIL
Trafik sistemleri
A&M Üniversitesi Ulaştırma Enstitüsü tarafından geliştirilmiş benzersiz bir yazılımdan faydalanılarak birleştiriliyor. Söz konusu yazılım
USDOT tarafından fonlanan ve New Jersey,
Princeton’daki Siemens Kurumsal Teknolojiler tarafından geliştirilmiş teknolojiden faydalanmakta.
Houston’un genelindeki kavşaklara yerleştirilmiş sinyal kontrolcüleri, yoldaki araçların sayısını ve hızlarını gerçek zamanlı olarak
doğru bir şekilde tahmin edebilmek için, bir
araya getirilmiş bilgileri işliyor. Aynı zamanda bunları sürücülerin kendi akıllı telefonlarıyla erişebilecekleri coğrafi bir veri tabanı
üzerinde haritalandırıyor. Bir tahliye sırasında, bu sistem sayesinde her bir sürücüye en
kısa seyahat süresine sahip güzergahlar gönderiliyor. Böylece acil durum şartlarında çabucak kıtlaşabilen benzinden tasarruf edilmesi sağlanırken, tahliye güzergahları üzerinde gereksiz trafik izdihamlarının oluşmasının da önüne geçilmesi öngörülüyor.
Harris County’nin büyük bir bölümündeki Siemens’in trafik sinyali kontrolcüleri, fiber
optik kablolar aracılığıyla da birbirlerine bağlı durumda. Bu şebeke Houston’daki Transtar
acil durum yönetim merkezindeki Siemens sunucularıyla yazılımlarına da bağlı. İlişkili çok
sayıda patenti olan ve Miller ile birlikte Princeton’da projenin yazılım entegrasyonu takımına liderlik yapan Justinian Rosca, “Gidilebilecek en uç noktada, şehrin tamamında geçerli trafik şablonları bu teknoloji aracılığıyla
optimumlaştırılabilir veya acil bir duruma has
gereksinimlere göre yeniden oluşturulabilir.
Bu bizim ortak akıl dediğimiz şeye klasik bir
örnektir. Yani yeni hizmetler üretebilecek verileri yaratmak için dağ gibi boyutlarda veriyi birleştirmek” diye konuşuyor.
Araçtan kavşağa iletişimde, çarpışmaları
ciddi oranda azaltacak bir potansiyel var.
Öncelik belirleme. Harris County, fon
bulabileceğini varsayarak, ambulanslardan
polis arabalarına, itfaiye araçlarına ve otobüslere kadar kamuya ait yaklaşık 2 bin aracı,
yeni kurulmuş kavşak kontrol teknolojisiyle
standart bir frekans üzerinden iletişim kurabilecek GPS radyo cihazlarıyla donatmayı
planlıyor. Miller, “Ike Kasırgası’ndan çıkarttığımız derslerden biri de Houston’daki farklı
bölgelerde birbirleriyle birlikte çalışamayacak
kadar farklı iletişim cihazlarının kurulu olduğu acı gerçeğiydi. Oysa birlikte çalışabilen cihazlar olsaydı kapsamlı bir tahliye koordinasyonu sağlanabilirdi” diyor. ABD Federal İletişimler Komisyonu’nun geçtiğimiz günlerde IntelliDrive programının bir parçası olarak yüksek hızlı araçtan araca ve araçtan altyapıya
iletişimde, 5,9 GHz’lik bant standardını onaylamasının ardından bu iş kolaylıkla başarılabilir hale geldi.
Tahsis Edilmiş Kısa Mesafeli İletişim (DSRC)
olarak bilinen bu gelişme ile acil durum araçları için standartlaştırılmış bütünleşik cihazlar
üretmek mümkün olabilecek. Miller, “Bu cihazın menzili çeyrek mili (400 metreyi) aşıyor.
DSRC ile kendi konumunu, kavşaktaki kontrol biriminde çalışan uygulamaya göndererek
yaklaşmakta olan araca geçiş önceliği hakkı
verilmesi gerektiğini belirtecek. Bu uygulama
yaklaşan aracın yönünü ve hızını algılayabildiği için yaklaşmakta olan acil durum aracının
hızından bağımsız olarak trafik ışığını yeşile
döndürebilir” diyor. Bu çözüm ile sadece ilk
müdahale ekiplerinin araçlarının sabit altyapı
ile uyumlu iletişim kurmaları değil, aynı zamanda kavşaklardaki çarpışma riskinin azaltılarak bu gibi araçların yolculuk süreleri de
kısaltılmış olacak. Siemens, şu aralar DOT’ta
kullanılmak üzere benzeri bir cihazı araştırma amaçları için geliştirmekle meşgul. Eğer
onaylanırsa bu cihaz daha ileri testler ve nihayetinde ticarileştirilmesi için DOT “onaylı
ürünler listesine” girecek.
ITS teknolojileri. Ike Kasırgası’nın ardından yaşanan yıkım görüldükten sonra, Houston’ın neden bir sonraki acil duruma en mükemmel şekilde hazırlıklı olmak için elinden
geleni yaptığı daha kolay anlaşılabilir. Peki
ABD Ulaştırma Bakanlığı’nın IntelliDrive konseptine karşı bu kadar istekli olmasının ardında ne yatıyor? Siemens’in Austin ITS faaliyetlerinin başındaki Christy Peebles, “Son 60
yıldır ABD’deki felsefemizin tamamı ‘daha
fazla yol inşa etmekten’ ibaretti. Bugün ise
Amerikan şehirlerinde artık yer kalmadı ve hava kirliliğini, gürültüyü azaltma ve hepsinden
önemlisi güvenliği artırmak yönünde yoğun
baskılar altındalar. Yani artık resmin bütün
parçaları bir araya geliyor. Bu yüzden ABD’nin
ITS teknolojilerine öncelik vermesi şart” diye
konuşuyor. Mesela aracın arkasındaki ve
önündeki mesafeyi otomatik olarak hesaplamak için tasarlanmış araçtan araca veri hatla-
259_260_261_262_263_264_CP_09
8/26/11
rının, şimdiden insanların hıza karşı yeterince
tepki veremedikleri durumlarda yapılan kazaları azaltmasından bahsediyor.
“Ancak, bu resimde eksik kalan parça
araçtan altyapıya olan iletişim. Burada kavşak
çarpışmalarının azaltılması, trafik akışının optimumlaştırılması ve benzin ekonomisinin iyileştirilmesi için devasa bir potansiyel var. Araba üreticileri, güvenlik özelliklerinin artırılmasının ekstra bir talep yaratacağını umduğundan bunun bir an önce yapılmasını istiyor.
Bu konuda Ulaştırma Bakanlığı’na baskı yapıyorlar” diyor.
2009 Ekim’inde California, Palm Desert’de
düzenlenen bir deneme sürüşünde Siemens,
BMW ve California Ulaştırma Bakanlığı, içinde yol kenarı trafik sinyali kontrolörlerinin,
yazılımların, vitessiz bir arabanın ve mesaj setinin yani kısacası araçtan altyapıya teknolojisinin tamamının gösterildiği Siemens ürünü
bir sunum yapmıştı.
Buradaki sinyal kontrol birimi, sürekli olarak BMW 7 Serisi araçlar ile trafik ışıkları arasındaki mesafeyi karşılaştırıyordu. Miller, o anı
şöyle anlatıyor: “Kavşağa yaklaştıkça, aracın
gösterge panelinde geriye doğru sayım yapan
bir trafik sinyali görüyorduk. Şu anda yeşilim
ama beş dört üç iki bir saniye içinde kırmızıya
dönüşeceğim diyordu.”
Arabanın ve trafik ışıklarının zamanlama
sistemleri birbirleriyle gerçek zamanlı olarak
iletişimde olduklarından Miller aracın ışıklardan geçemeyeceğini biliyordu. Ardından
enerji tasarrufu için arabanın motorunu kapatıyor ve aküyü doldurmak için rejeneratif
fren sistemini kullanırken kokpit sistemlerini
çalışır durumda tutmak için aküden faydalanıyordu.
Miller, “Bu trafik sinyali ayrıca araba içindeki sıcaklığı da kontrol ediyor. Duruş süresinin ne kadar olacağını bildiğinden enerji oburu sistemleri uygun bir şekilde düzenleyebiliyor. Sonra ışık yeşile dönmeden iki saniye önce de aracın motorunu çalıştırıyor” diyor.
Arabanızla konuşan trafik ışıkları.
Trafik ışıklarının sadece arabanızla konuşmakla kalmamasına, aynı zamanda onun işlevlerini de optimumlaştırmasına ne dersiniz?
Palm Desert’de kullanılan teknolojinin manuel vitesli BMW arabalarda yüzde 15’e varan yakıt tasarrufu sağladığı ve debriyaja basıldığında otomatik olarak motorları durdurabildiği ispatlanmıştı.
12:28 PM
Page 5
malarını ve en kısa güzergahları kullanmalarını sağlayabilir. Bu gibi bir vakada araçtan
altyapıya iletişim sistemi bir ambulans, polis
arabası veya itfaiye aracının hangi rotayı izlediğini bilebilir. Peebles’e göre “acil durum
araçlarıyla ilişkili çok sayıda kaza olduğu göz
önüne alınırsa”, herkes için daha güvenli olacak şekilde önündeki trafiği açabilir.
Daha alt seviyede ise bu teknolojinin otobüslerin tam zamanında çalışmalarını sağlamak konusunda önünde alacağı çok yol var
çünkü altyapı bir otobüsün geç kaldığının farkına vararak onu hızlandırmak için ona daha
fazla yeşil ışık yakabilir. Bu sayede her olasılıkta otobüsü tercih eden insan sayısı artacaktır. Ancak, IntelliDrive teknolojisinin sunduğu en büyük avantajlardan biri de, arabalarını tek başlarına kullanan sürücüler için ne
anlama geldiği. Miller, “Varsayın ki yollarda
“Bir trafik lambası, bir araçlar
ordusunun üzerine doğru gelmekte
olduğunu gördüğünde otomatik olarak
yeşile dönecek.”
Ancak avantajlar bunlarla sınırlı değil. Bir
arabanın kırmızı ışıkta geçerek yandan gelen
araca çarpması anlamına gelen “T kemiği çarpışmaları” denilen vakalarda, her yıl binlerce
insan ölüyor ya da ciddi şekilde yaralanıyor.
Oysa kavşaktan araca iletişimin standart bir
özellik haline getirilmesiyle bu gibi kazalar
ortadan kalkabilir. Peebles, “Örneğin bir araç
kırmızıya dönmek üzere olan bir trafik lambasına hızla yaklaştığında, yarının akıllı kavşak teknolojilerinin önünde yapabileceği iki
seçenek olacak: Ya bu arabayı durdurmaya çalışacak ya da yeşil ışığı yanık tutarak geçip gitmesine izin verecek” diyor.
Kulağa Büyük Birader gibi mi geliyor?
Olabilir. Ancak, Peebles şu hususa parmak basıyor: “Çocuklarınızın okullarına daha güvenli gidebildiklerini bilmek muhteşem bir şey.
Kırmızı ışık yönetimi de IntelliDrive ile Siemens teknolojilerinin desteklediği pek çok
yöntemden sadece biri.” Bundan başka, kentsel alanda bu teknoloji ağlaştırıldığında öncelikli araçların hedeflerine en kısa sürede var-
dolaşan hiçbir acil durum aracı yok. Otobüslerin hepsi tam zamanında çalışıyor ve siz yollarda yapayalnızsınız. Eğer arabanız doğru cihazlarla donatılmışsa bu ışıklar size hep yeşil
yanacak!” diyor. Ve elbette aynısı, yanlarında IntelliDrive uyumlu cihazlar taşıyan yayalar
ve bisiklete ya da motora binenler için de geçerli olacak. Artık IntelliDrive donanımlı araçlar tarafından elektronik olarak görülebilir
hale geldikleri için önemli bir güvenlik avantajına da sahip olacaklar.
Peki tüm bunlar bizi nereye götürecek?
Miller, “Ben bunun çok çabuk gerçekleşeceğini düşünüyorum. Tümleşik cihazlar piyasaya
çıktığında, ortalama bir sürücü trafik ışıklarını yeşile çevirebileceğini gördüğünde, bu teknoloji resmen uçuşa geçecek. Bu sayede otomobil sürmek çok daha güvenli hale gelecek.
Yakıt tasarrufu sağlanacak. Bazı yazılım güncellemeleriyle, günün belirli saati için otopark
rezervasyonu veya etkinliğe dayalı değişken
fiyatlandırma gibi yeni cazip hizmetlerin önü
açılabilir” diyor.
Arthur F. Pease
Gelecek&Trendler
5
259_260_261_262_263_264_CP_09
8/26/11
12:28 PM
Page 6
6
ORTAK AKIL
Şehir uçuş kabini
Siemens’in Singapur’daki uçuş kabini, günümüz
bilgi sistemleriyle şehirlerdeki pek çok etkinliğin
nasıl anında gözlemlenebileceğinin mümkün
olduğunu gösteriyor. Bu sistem ile belediye
görevlilerinin ihtiyaç duydukları herhangi bir
bilgiye çabuk ve kolay erişmeleri sağlanıyor.
Anında yönetim!
Siemens’in “şehir uçuş kabini”, geniş bir yelpazedeki idari sistemlerden gelen bilgileri
birleştirerek karar verme sürecinin daha hızlı ve iyi yapılmasına destek oluyor.
Belediye başkanları, artık şehirlerindeki can alıcı süreçleri anında izleyebilecek.
elediye Başkanı S, bu sabah işine giderken
çok keyifli. Vatandaşlarını kamu taşımacılığına cesaretlendirme kampanyasının bir parçası olarak her zaman olduğu gibi yine otobüse biniyor. Bir yıl öncesine kıyasla otobüsü
tercih edenlerin sayısındaki artıştan çok mutlu. Kısa bir süre önce işe gidiş geliş saatlerindeki trafik sıkışıklığını azaltmak için şehir merkezine giriş ücretli hale getirilmişti. Bu önlemin oldukça işe yaradığı anlaşılıyor.
Belediye başkanı, masasına oturduğunda
otobüste edindiği izlenimin gerçeklerle örtüşüp örtüşmediğini kontrol ediyor. Elinin altındaki şehir uçuş kabini ile bu sabah kaç kişinin işine otobüs veya demiryolu ile gittiğini,
trafiğin ne kadar sorunsuz aktığını görebiliyor. Ekrana yansıyan mevcut istatistikler ve
grafiklerin yanı sıra, yeni trafik planının şehrin hangi bölgelerinde nasıl işe yaramadığını
gösteren sarı bir ışığı da görebiliyor. Bu sorunu trafik planlayıcılarıyla tartışması şart!
B
Belediye Başkanı S, şehir uçuş kabininden
sadece mevcut trafik durumu hakkında bilgi
sahibi olmak için değil, aynı zamanda şehir
yaşamının diğer pek çok yönü hakkında bilgi
almak için de faydalanıyor. Yeşil ışıklar ona
polis, itfaiye ve sağlık hizmetleriyle ilgili her
şeyin yolunda gittiğini gösteriyor. Kamu hizmetleriyle ilgili ışık sarı iken, finansman departmanıyla ilgili olan ise kırmızı. Yani sabah
tartışmalarının tamamının bütçeye ayrılması
için iyi bir neden.
Singapur’daki canlı laboratuvar. Bu
vizyon çok yakında bir gerçeklik haline dönüşebilir. Çünkü, şehir uçuş kabininin bir prototipi Singapur Siemens’de şimdiden kuruldu.
Burada bilgi ve iletişim teknolojilerinin (ICT)
en son harikalarıyla belediye başkanı ile diğer
karar vericilerin kendi şehirlerindeki süreçleri anında izlemeleri ve analiz edebilmeleri sağlanıyor. Önemli bilgilerin hepsi, verileri düz-
gün şekilde ekrana yansıtan ve hedeflenen
amaçların ne kadarının tutturulduğunu gösteren merkezi sistemlere aktarılıyor.
Siemens’in 2 yıl önce Singapur şehir devleti yönetiminin desteğiyle kurduğu ve geleceğin çözümleri anlamına gelen Siemens’in
“Geleceğin Şehri”nde, kullanıcısının şehirle ilgili tüm verileri birleştirebildiği ve görebildiği bir bilgisayar var. Siemens Kurumsal Teknolojiler’de (CT) Smart Eco Cities’den sorumlu Klaus Heidinger, “Geleceğin Şehri, bugün
şehirlerin yüzleştiği sorunlarla ICT’den faydalanılarak nasıl başa çıkılabileceğini gösteriyor.
Singapur böylesi bir “uyum merkezi” olmak
için ideal bir yer. Çünkü, yönetimi yeni idari
yöntemlerin uygulanabilmesi için ‘canlı bir laboratuvar’ olmaya dünden razı” diyor.
Dünyanın dört bir yanından belediye yönetimleri, bu şehrin deneyimlerinden dersler
çıkartmak için Singapur’a delegasyonlar gönderiyor. Bugüne kadar daha iyi ve hızlı karar
259_260_261_262_263_264_CP_09
8/26/11
12:28 PM
Page 7
vermede akıllı bir bilgi ağının nasıl bir temel
oluşturabileceğini gösteren multimedya sunumları ile interaktif konsollar aracılığıyla bilgi edinmek için Geleceğin Şehri’ni 200’den
fazla grup ziyaret etti.
Singapur Ulusal Çevre Ajansı’nın Genel
Müdürü Andrew Tan, “İletişim, ulaştırma ve
altyapı gibi alanlardaki sorunların çözümü için
ICT devrimi yepyeni fırsatlar sunuyor. Bu sayede yönetimlerin çalışma, düşünme ve vatandaşlarıyla iletişime girme yöntemleri değişecek” diyor.
Bu değişimin bir örneği de artık Singapur’da yeni bir şirket kurmanın 15 dakikadan
uzun sürmemesi gerçeğinde yatıyor. Bu, Güneydoğu Asya iş merkezinde şehrin edindiği
süreç optimizasyonlarından sadece biri. Bu gibi yüksek standartlar ancak ve ancak idari
kadronun tamamının çok daha etkin ve verimli çalışmaya odaklanmasıyla sağlanabilir.
Bu sürecin can alıcı bir parçası da şehir uçuş
kabininde sunulduğu gibi ICT çözümleriyle
desteklenen performans kriterinin tespit edilmesi ve sınanmasıdır. Bu sayede hayali belediye başkanımız S, belediyedeki ofislerin bir
sonraki sabah neler yapıyor olacaklarını görebilecek ve kontrol edebilecek. Çalışanları,
vatandaşların taleplerini anında karşılayabi-
limleri içinde gerekli önlemlerin alınıp alınmadığını da kaydedebiliyor.
Bu bilgiler sadece departman başkanlarına değil, aynı zamanda şehir uçuş kabinine de
sunuluyor. Bu yeni sistem sayesinde Belediye
Başkanı S, hangi işlerin zamanında bitirilip bitirilmediğini görebiliyor. Sistemin kurulduğu
ilk günlerde, bilgisayarında belediye görevlilerinin aşırı talepler altında ezildiklerini gösteren kırmızı bir ışık görürdü. Ancak eğitim
seminerleri ve yeni eleman işe alımları ile başlangıçtaki bu sorunların çözüldüğü görülüyor.
Heidinger, “Şehir uçuş kabini sayesinde
eskiden toplanması için bir asistanlar ordusuna gerek duyulan bilgilere kendiliğinden ulaşılabiliyor. Biz bu bilgileri zaten mevcut olan
çeşitli veriler üzerinde çalışarak sunuyoruz”
diyor. Örneğin kavşaklardan geçen araç sayısını ölçen sensörlere dayalı trafik yönetim sistemleri ile trafik lambalarının zamanlamaları
optimize edilebiliyor. Metro ve otobüs sistemlerinden gelen bilgilerle birleştirilerek bu
gibi verilerle şehrin trafik durumunun anlık
görüntüsü çıkarılabilir ve sonuçta sunulan hizmetlerin iyileştirilmesi için gerekli bilgiler yaratılabilir. Bir şehrin enerji ağı, su tedarik sistemi, kamu finansmanı ve kamu binaları da
benzer şekilde ilişkilendirilebilir.
kiyor. Her vakada daha iyi kararlar alınması
ise ancak daha iyi bilgilenme ile olabiliyor”
diyor. Kuşkusuz bu bilgi toplama sürecinin uygulanabilir veri koruma düzenlemeleri ile paralel götürülmesi gerekiyor.
Ulusal Singapur Üniversitesi’nde işletmecilik profesörü olan Ashish Lall, bilgi ve iletişim teknolojilerinden her geçen gün daha fazla faydalanılmasıyla yönetimlerin daha etkili
yapılandırılacaklarına, daha verimli çalışacaklarına ve yardımlaşma ile şeffaflığın artacağına inanıyor. Departmanların birbirlerinden
bağımsız faaliyet gösterdiği alanlarda, onların süreçleri gelecekte sistematik olarak ilişkilendirilebilir. Lall, “ICT ile şehir yönetimi için
organizasyonel değişikliklere gerek duyulur.
Çelişkili düzenlemeler, karmaşık süreçler gerekir ve ‘burada icat edilmedi’ mantığının değişmesi şarttır” diyor. Ayrıca ICT, sadece idari
bürolar arasındaki koordinasyonu artıran değil, aynı zamanda kamuoyu ile iletişimi de geliştiren interaktif bir araçtır.
Şehir uçuş kabini senaryomuza geri döndüğümüzde, Belediye Başkanı S’nin o anda
kimlerin çamaşır yıkadıklarını görebileceği kadar vatandaşlar ile yakın temas kurulabildiğini görüyoruz. Bu Belediye Başkanı farklı elektrik enerjisi fiyatlandırması yapabilecek diji-
lecek kadar hızlı çalışmak zorunda. Belediye
çalışanlarındaki duyarlı sorumluluk, önünde
sonunda vatandaşların topluma daha çok destek olmaya teşvik edilmeleriyle geri dönecek.
Daha iyi karar verme. Şehir uçuş kabini elbette otomatik pilota bağlanmış olarak
sonuç üretmiyor. Siemens’e bu şirketin şehir
uyum merkezi içinde akıllı şehir çözümleri
başkanı olarak çalışmaya başlayarak katılan
eski bir Singapur şehir planlamacısı olan Seo
Hian Julian Goh, “Bilgilere artık teknoloji şaheseri sistemlerle ulaşılabiliyor. Ancak alınacak kararları halen yöneticiler almak zorunda” diyor.
Goh, “Pek çok kilit değişiklik doğası gereği politik ve mevcut kaynakların nasıl kullanılacakları ile önceliklerin nerelerde yattığı
konusunda mantıklı kararlar verilmesi gere-
tal elektrik saatlerine geçilmesini teşvik ediyor. Şehirde şirketler ve ofisler yüzünden elektrik tüketiminin yüksek olduğu gündüz saatlerinde elektrikli ev aletlerinin kullanımını caydırmak amacıyla tasarlanmış düşük gece tarifesi uygulanıyor. Ve şehir uçuş kabini gerçekten Belediye Başkanı S’e sarı bir ışık veriyor.
Bu girişim artık kendini geri ödemeye başladı. Ancak şehrin enerji etkinliğinde önünde
alması gereken daha çok mesafe var. Belediye görevlileri, evrimleşen bu teknoloji sayesinde en azından önlerindeki sorunların neler olduklarını bilebilecek.
24 saat içinde geri dönmek. Şayet bir
vatandaş hasar görmüş bir park bankının ya
da pis bir kamu tuvaletinin fotoğrafını çeker
ve onu şehir yönetiminin web sitesine yüklerse, belediye görevlilerinin o sorunla nasıl ilgilendiklerini sadece 24 saat içinde görebilir. Belediye çalışanlarınca bu gibi hizmetleri vermek
için kullanılan yazılım aynı zamanda kaç tane
istekte bulunulduğunu ve belirli zaman di-
Bernhard Bartsch
Gelecek&Trendler
7
259_260_261_262_263_264_CP_09
8/26/11
12:28 PM
Page 8
8
ORTAK AKIL
Senaryo 2030
Konuşan şehir
ABD’nin Körfez Sahili’ne doğru şiddetli bir fırtına yaklaşırken, Houston Acil Durum
Yönetim Merkezi Başkanı şehirde olup biten her şeyi anında ve neredeyse sınırsız
detayda toplayabilen etkileşimli bir odada belediye başkanına bilgi veriyor.
am üzerimize doğru geliyordu. Rose fırtınası. Bin 500 kilometreyi aşan bir alanda
çalkalanan fırtına işaretçisi bulutlar, saatte
300 kilometreden hızlı esen rüzgarları, denizi en az yedi metre kabartan fırtına dalgaları
ve Houston’ı yarısına kadar su içinde bırakacak kadar çok yağmuru vardı.
Kuzey Amerika’yı çaprazlamasına tarayan
uydular, bir hafta önce Karayipler Denizi’nde
tropikal bir depresyon algılamışlardı ve bu
depresyon Meksika Körfezi’nin sıcak sularından enerji alarak, nemi içine çekerek yönünü
T
kuzeybatıya Yucatan Yarımadası’nı hedefleyecek şekilde çevirdiğinde, uzaktan algılanan
veriler okyanusu sayesinde anında alarm verilmişti.
Şehrin karakteristik bir özelliği olan kobalt rengi gökyüzüne tek bir bulut demeti bile gelmeden 24 saat önce, Acil Durum Yönetim Merkezi’miz (OEM) en kötü senaryoya
karşı hazırlanmıştı.
Merkezdeki boylu boyunca duvarlara gömülmüş dev interaktif ekranlarda, sanki büyük bir yoğun bakım odasından bir sahney-
miş gibi şehrin önemli yerleri silüetler halinde kompozit ve anlık görüntülerin üstünde
işaretlenirken, güneyden yaklaşmakta olan
fırtına da gösteriliyordu.
OEM’deki yazılım ajanları, fırtınanın öngörülen yörüngesine bağlı olarak, trafik yönetiminden enerji üretimine, sağlık bakımdan
güvenliğe ve atık sulara kadar şehir altyapılarında çalışan meslektaşlarıyla otomatik olarak bir diyalog başlatmışlardı. Oldukça güvenilir ve bağımsız ajanlardan oluşan bu ekip,
örneğin, belirli bir bölgedeki hastanelerin tü-
259_260_261_262_263_264_CP_09
8/26/11
münün bilgi sistemleri gibi altyapılara kolaylıkla sızabilir, her bir tesisin yedek enerjiden
suya kadar her türlü gereksiniminin olup olmadığını görebilir, eksiklerin giderilmesi için
yerel birimleri harekete geçirebilir ve herhangi bir sorunu OEM Merkezi’ne rapor edebilir.
Belediye Başkanı Celeste D’Angelo, sanki
benim bu ajanlar hakkında düşündüğümden
son derece eminmiş gibi, “Bu küçük yaratıklar
da ne işe yarıyor?” diye sordu.
Kendisine, “Bir kaç yıl önce kurmuş olduğumuz trafik yönetim altyapısını hatırlarsınız.
Orada da her yerde kullanılmışlardı. Hatta
caddeleri karış karış kontrol etmiş, elektrikler
kesilse bile trafik ışıklarının günlerce aralıksız
çalışmalarını sağlamak için hepsinin pillerine
12:28 PM
Page 9
bakmışlardı. Yapılan testlerde sınıfta kalan
pillerin değiştirilmesi veya bakımı için servis
elemanlarını yönlendirmişlerdi. Otomatik bakım araçlarımız çoktandır devrede. Dallas’dan
Austin’e kadar ambulanslardan itfaiye araçlarına polis arabalarına otobüslere ve servis
araçlarına kadar her türlü şehir aracındaki trafik iletişim sistemlerini de denetliyorlar. Herhangi bir acil durum aracı bir kavşağa geldiğinde, yeşil ışığın yanmasından kesinlikle emin
olmak istiyoruz” dedim.
D’Angelo, “Peki ya son dakikada kendi
kafasına göre şehri terk etmek isteyen manyağın biri, arabasıyla acil durum önceliği olan
bir aracın önüne çıkmaya kalkarsa ne oluyor?”
diye sordu.
“O zaman kavşak kontrolcüsünden gönderilen bir acil durum sinyali ile bu araçtaki
yönetim sistemine giriliyor. Aracın kavşağa
gelmeden yavaşça otomatik olarak durdurulması sağlanıyor” diye açıkladım. “İzninizle
şimdi bu sistemi harekete geçireceğim. Bu uygulama hakkında bazı yasal endişeler var. Ancak şu anda acil durum ilan etmiş durumdayız…”.
D’Angelo “İzin verilmiştir” dedi. Bir yandan her şeyi en ince ayrıntısına kadar görebilirken diğer yandan şehrin üzerinde veya içinde istediğimiz açıdan uçuyormuşuz hissini yaratan OEM ekranının içindeydik. Her ne kadar fırtınanın merkezi bizden en az 150 kilometre uzakta ve henüz gün ortasında olsak
da, gökyüzü kararmaya başlamış ve uzakta çakan şimşeklerin kıvılcımları gözle görünür hale gelmişti.
D’Angelo, “Tahliye planınız ne durumda?” diye sordu.
“Sahilden 150 kilometre kadar uzakta kalan herkese ve her şeye ofisimizden önceliklendirilmiş bir mesaj gönderildi. Ben, yani
ajanlarımız, bu mesajın insan ve makine sosyal ağ sitelerine ulaşıp ulaşmadığından emin
olmak için izini sürdük. Nüfusun yüzde 99’una
yakınıyla fırtınadan etkilenebilecek makinelerin ve sistemlerin tamamının bu mesajı aldığını gördük. İnsanlar şu anda ASAP’tan ayrılmaya teşvik ediliyor. Araçlarının gidebileceği herhangi bir yolu kullanabilirler. Bu bölgedeki bütün kavşaklar ağlarla birbirlerine
bağlı olduğundan, ciddi bir trafik izdihamı yaşanmasını beklemiyoruz. Herhangi bir bölgede trafik durma noktasına geldiğinde, derhal
araçların yön bulma sistemlerine alternatif rotalar gönderilecek” dedim.
Belediye Başkanı, “Peki sizin bu küçük yaratıklar, sellerde ve kanalizasyon konusunda
neler yapacak?” diye sordu.
“Öncelikle insanlar şehri terk etmeye başladıklarından su talebi büyük bir hızla kesildi
ve bu sayede atık su sistemimizin kapasitesi
selleri en aza indirecek ve yüzeyde akan suyu
içine alabilecek şekilde maksimum düzeye getirilmiş oldu. Ajanlarımız birkaç dakika önce,
San Antonio’nun kuzeyindeki Edwards Su Deposu’nun parçalarını takviye etmek için geçenlerde devreye alınan bir dizi filtre kurulumu aracılığıyla fırtınanın suyunun çoğunu taşıyabilecek bir dizi boru bağlantıları ve vana
değişiklikleri tanımladı. Şu anda pompalama
işlemi için gerekli enerjinin maliyetini karşılayacak pazarlıklar yapıyorlar. Bu sayede potansiyel selin yüzde 76 oranında azaltılabileceğini tahmin ediyoruz” dedim.
“Enerjiye gelince, şehir tahliye edildiğinden enerji talebi düşen bir taş gibi yere çakılmış durumda. Tahminen 3,5 saat içinde şehrin eski enerji tesislerini ayağa kaldırabileceğimizi zannediyoruz. Arada kalan boşluğu ise
sahildeki devasa rüzgar parklarıyla kapatacağız ve fırtına boyunca üretecekleri muazzam
miktarlardaki ekstra enerji, hidrojene dönüştürülerek binaların depolama merkezlerinde
saklanacak ya da San Antonio ile Austin’de
park halindeki araçların akülerini şarj etmekte kullanılacak. Bahsettiğimiz üzere, rüzgar
parklarındaki yazılım ajanları da Ulusal Hava
Hizmetleri’ndeki meslektaşlarıyla kesintisiz iletişim halinde. Rüzgarın verebileceği hasarı en
az seviyeye indirmek ve enerji çıktısını maksimum düzeye taşımak için en optimum pervane hızını ve açısını tespit etmeye çalışıyorlar”
dedim.
Anlattıkça anlattım. Aslında rüzgar parklarındaki her bir değirmenin hızını, şehirdeki
bütün otoparklardaki boş araba yeri sayısını,
mevcut acil durum doktorlarının sayısını, milimi milimine söyleyebilirdim. Akılda bu kadar çok bilgi tutuyor olmanın verdiği mutluluk duygusundan gökyüzüne bakmayı unutmuştum. Hava çok daha kararmış ve epeyce
göz korkutucu bir hal almıştı. Rose’un şehri
vuran ilk rüzgarlarıyla binanın hafifçe sallandığını hissettim.
Belediye Başkanı D’Angelo, yüzüme tuhaf tuhaf bakarak, “Senden çok etkilendim.
Çok sahici gibi duruyorsun. Sakın sen de şu
OEM arayüzlerinden biri olmayasın?” dedi.
Arthur F. Pease
Gelecek&Trendler
9
259_260_261_262_263_264_CP_09
8/26/11
12:28 PM
Page 10
10
ORTAK AKIL
Röportaj
web sitelerine bakmalarını isteyen alt rutinler ekleyebilirsiniz.
İnsan-makine işbirliğinde
yeni modeller
Ortak akıl (CI) neler vadediyor?
Burada temel fikir, yapılması insanlar için
çok kolay fakat makineler için çok zor olan işler olduğu ve tersinin de geçerli olduğu varsayımına dayanıyor. CI’nin sorduğu soru şudur: “İnsanlar ve bilgisayarlar, birbirlerinin en
mükemmel oldukları alanlardan faydalanarak nasıl birlikte çalışabilirler? Vadedilen işte
bu. Araştırmalar, basit bilgisayar algoritmalarının bile satış tahminleri, ekonomik eğilimler ve seçim sonuçları gibi şeylerin öngörülmesinde insan uzmanlardan sıklıkla çok daha
iyi işler çıkarttıklarını gösteriyor. Diğer taraftan, öngörüleri etkileyebilecek belirli niteliksel faktörlerin tanımlanmasında insanlar çok
daha başarılı.
ginin, mutlaka hastanın hemen yanı başında
bulunan insanın kafasında olmak zorunda olmadığı ileri sürülüyor. Benim fikrime göre, istenilen her yere gönderilebilen mükemmel
hücre büyümesi görüntülerine sahipseniz ve
elinizin altında gün boyunca bu görüntüleri
kataloglayan ama hekim olmayan insanlar
varsa, o zaman ben bu doktor olmayan kişilerin kolektif olarak, sadece haftada bir kere
kanserli büyümeye bakan bir dermatolojistten çok daha başarılı olacaklarına inanıyorum.
Nitekim bu bir hayli uzmanlık gerektiren işin
üzerinden tek bir algoritma ile gelinebilir. Ancak bu hedefe ulaşılabilmesi için insanların ve
makinaların bu sorun üzerinde aynı anda birlikte çalıştıkları günleri görmemiz gerekiyor.
Bu alanlarda deneyler yaptınız mı?
Evet. Şu anda katılımcıların, ürün satışları gibi gelecekteki olaylar hakkında öngörüleri alıp satabildikleri “öngörü piyasalarını”
araştırıyoruz. Deneylerimizde hem insanların
hem yazılım araçlarının Amerikan futbolu maçındaki gibi bir sonraki hamleleri tahmin etmelerini istiyoruz. Burada yazılım araçlarının
insanlara kıyasla ciddi derecede çok daha isabetli tahminler yaptıklarını gördük. Ancak bu
arada birlikte çalışan insanlarla araçların, tek
başlarına olduklarından daha doğru tahminlerde bulunduklarını da keşfettik. Bir sonraki
adımımız, öngörü ekonomileri kurmak olacak. Bunların içinde, katılımcıların çok daha
doğru tahminler yapmalarına yardımcı olan,
bir olaya has bilgi piyasalarıyla insan ve makine tabanlı hizmetler piyasaları gibi bir veya
daha fazla sayıda öngörü piyasaları var.
Bu tip bir yardımlaşmayı hayata
geçirmiş herhangi bir şirket var mı?
Evet, örneğin internet üzerinde bir kitlesel dışkaynaklandırma piyasası olan Amazon
Mechanical Turk, yazılım geliştiricilerinin kendi uygulamaları içine insan zekasını katabilmeleri için tasarlanmış. Programcılar burada
belirli uzman işleri diğer insanlara havale edebiliyor. Aynısını kendi yazdıkları programların ortasındayken de yapabiliyorlar. Örneğin
bir seyahat rehberi yaratmak için bir program
yazıyorsanız, o zaman onun içine sadece istek
başına bir kaç kuruşa mal olan ve insanlardan
otellerin telefon numaralarını bulmaları için
Daha yüksek başarı olasılıkları
sunan başka CI uygulama alanları da
bulunuyor. Örneğin web sitenizde,
birinin derisindeki olağandışı bir
değişikliğin kanserden kaynaklanıp
kaynaklanmadığının tespit
edilebileceği olasılığından
bahsediliyor…
Bu gerçekleştirmek istediğimiz bir proje.
Burada, bir sorunun çözülmesi için gerekli bil-
Bu sorun çözme modelinin iş
dünyası için ne anlamı var?
Olasılıklardan biri, şu anda büyük şirketlerin içinde yapılan işlerden çoğunun, artık
geçici insan ve bilgisayar ağları ile yapılabilmesidir. Ücretlendirme ise karmaşık sorunların çözümü için ödenen büyük meblağlardan,
bir rıhtımdaki kameranın beklenmedik bir
olayı görüntülemesine yardımcı olmak karşılığında alınan mikro ödemelere kadar geniş
bir yelpazede olmaktadır. İnsan ilgisinin gerekli olduğu durumlar için çevrimiçi listeler
olabilir. İnsanlar buradan, çözmeye muktedir
oldukları ama en fazla para ödedikleri sorunlara bakabilir.
Peki organizasyonlar kendi
faaliyetlerine CI’yi uygulayarak
IQ’larını artırabilirler mi?
Organizasyonel IQ’yu ölçmek için tasarlanmış birkaç araştırmamız olmuştu. Birkaç
küçük gruba bir takım işler vermiş ve onların
nasıl performans gösterdiklerini tanımlayan
faktör analizlerine bakmıştık. Bulduğumuz ise
tıpkı bireylerle ilgili vakadakinin aynısıydı. Geniş bir işler yelpazesinde grup performansını
öngören tek bir istatistiksel faktör vardı. Bunu organizasyonun tamamı seviyesinde de yapabilmeniz akla çok mantıklı geliyor. Örneğin
Siemens’in IQ’sunun kaç olduğunu keşfedebilmek ve onun nasıl artırılabileceğini araştırmak fevkalade büyüleyici bir iş olurdu. Biz
grup zekasının değiştirilmesinin kesinlikle
mümkün olduğuna inanıyoruz.
Arthur F. Pease
Thomas W. Malone, MIT Sloan İşletmecilik
Okulu’nda Patrick J. McGovern Profesörü ve MIT
Kollektif Akıl Merkezi’nin kurucu direktörüdür.
Kendisi ayrıca MIT Bilim Koordinasyon Merkezi’nin
de kurucu direktörüdür. Profesör Malone, liderlik
ve bilgi teknolojileri üzerine dersler veriyor;
bugüne kadar 75’den fazla makalesi, araştırması
ve kitap bölümleri yayınlanmıştır. 11 patentin
mucididir. Özgeçmişinde, Stanford
Üniversitesi’nden alınmış bir Ph.D. ile iki master
derecesi, Rice Üniversitesi’nden alınmış bir B.A.
derecesi ve ayrıca uygulamalı matematik,
mühendislik-ekonomi sistemleri ve psikoloji
alanlarında da dereceleri vardır.
Early_Detection_Europe_magazine_205x275_GD.indd 1
24/06/2011 11:21 AM

Benzer belgeler