hoca hafız ahmed fethî ve eserlerinden örnekler

Transkript

hoca hafız ahmed fethî ve eserlerinden örnekler
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

PRİZRENLİ BİR MUTASAVVIF ŞAİR:
HOCA HAFIZ AHMED FETHÎ VE ESERLERİNDEN
ÖRNEKLER
A Sufi Poet from Prizren: Hoca Hafiz Ahmed Fethi and Examples from his
Poetry
Gonca KUZAY DEMİR
ÖZ
Türklerin İslamiyet’i kabul etmesinde etkili olan tasavvufî hareketler, zaman
içerisinde Türk fetih hareketlerinin bir parçası haline gelmiş ve fethedilen bölgelerin
İslamiyet’i ve Türklüğü benimsemesini sağlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde önce gazi dervişlerin, sonrasında ise merkezî yönetimin Balkanların fethini
sağlamasıyla birlikte, bu topraklara giren tarikatlar zamanla yaygınlık kazanmış ve
günümüze kadar faaliyetlerini sürdürmüştür. Balkanlarda faaliyet gösteren tarikatlardan biri de Melâmî tarikatıdır. Muhammed Nûrü’l-Arabî ile Melâmîliğin üçüncü
evresi bu topraklarda olgunlaşmıştır. Kosova’da çok sayıda Melâmî tekkesi açılmıştır. Günümüzde Prizren’de bulunan Şeyh Recep Hulûsî Efendi Tekkesi de bu tekkelerden biridir. Hacı Ömer Lütfî gibi önemli bir mutasavvıfı yetiştiren bu tekke,
20. yüzyılda dîvân sahibi bir mutasavvıf şair olan Hoca Hâfız Ahmed Fethî Efendi’ye ev sahipliği yapmıştır. Hoca Hâfız Ahmed Fethî Efendi’nin eserleri hakkında
daha önce yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır.
Bu makalede; öncelikle Balkanlarda etkili olan tasavvufî hareketlerden bahsedilerek, Kosova’da faaliyetlerini sürdüren Melâmî tarikatı ile ilgili bilgi verilecektir.
Daha sonra ise, Hoca Hâfız Ahmed Fethî’nin hayatı, kişiliği ve edebî kişiliği hakkında bilgi verilip, tespit edilen yirmi yedi şiiri şekil, yapı ve içerik özellikleri bakımından incelenecek ve şiirlerine yer verilecektir. Böylelikle günümüzde tarikat
―――――――――


Makalenin Geliş Tarihi: 4 Mart 2015.
Makalenin Kabul Tarihi: 15 Mayıs 2015.
Dr., Celal Bayar Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Halk Bilimi
Anabilim Dalı.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
67

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Gonca KUZAY DEMİR
faaliyetlerinin canlılığını koruduğu bir bölgede son dönemde yetişmiş bir mutasavvıf şair tanıtılmış olacak ve dinî-tasavvufî Türk halk edebiyatı geleneğinin tanımlanması ve tasnifine yönelik katkıda bulunulacaktır.
Anahtar Kelimeler: Kosova, Melâmî, tarikat, mutasavvıf, Fethî.
ABSTRACT
The Sufi movement which influenced Turks to accept Islam has become a
part of the Turkish conquests in the course of time and led the conquered regions
to adopt Islam and Turkishness. During the reign of Ottoman Empire, ensuring
the conquest of the Balkans first by veteran dervishes then by the central government, the religious orders entering into these lands gained prevalence over time
and have continued their activities until today. One of the orders which were serving in the Balkans was the Order of Melami. The third stage of Melamism (stream
of Melami) has grown mature in these lands through Muhammed Nuru’l-Arabi.
Numerous Melami Lodges were opened in Kosovo. Sheikh Recep Hulusi Effendi
Lodge situated in Prizren today, is one these lodges. This lodge which has raised
important Sufis like Haci Omer Lutfi, also hosted a divan-owner Sufi poet Hoca
Hafiz Ahmed Fethi Effendi in the 20th century. No earlier studies on the works of
Hoca Hafiz Ahmed Fethi Effendi are found.
In this article; firstly by mentioning the influential Sufi movement in the
Balkans, information about the Melami Order operating in Kosovo will be given.
Then; by giving information about Hoca Hafiz Ahmed Fethi’s life, personality and
literary personality, identified twenty-seven poems will be reviewed in terms of
form, structure and content characteristics and it will be given a place to his
poems. Thus, a Sufi poet who was raised in recent years in a region that retains the
vitality of the cult activities will be introduced and it will contribute for the identification of the tradition of religious-sufistic Turkish folk literature.
Keywords: Kosovo, Melami, sect, sufi, Fethi.
Giriş
Türklerin İslamiyet ile tanışması ve Müslüman olmasında 8. yüzyılda Horasan ve Maveraünnehir bölgelerinde yaygın olan tasavvufî akımların etkisi olmuştur.
Önceleri ferdî olarak gerçekleşen İslamiyet’in kabulü, zaman içerisinde hızlanarak
Türklerin büyük bir çoğunluğunun Müslüman olması ile sonuçlanmıştır.1 Türkler,
Orta Asya’da Horasan ve Türkistan çevresinde gelişen tasavvufî düşünceden etkilenmiş ve bu durum 12. yüzyılda ilk Türk tarikatı kabul edilen Yesevîliğin ortaya
―――――――――
1

68
Zamira Ahmedova, Türkler Arasında İslamiyet’in Yayılmasında Tasavvufun Rolü, Ankara Üni. Sosyal
Bilimler Enstitüsü, İslam Tarihi ve Sanatları (İslam Sanatı) Anabilim Dalı Yayımlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, Ankara, 2006, s. II, 73.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

çıkmasını sağlamıştır.2 Orta Asya’da Yesevîlik, Kalenderîlik ve Haydarîlik tarikatlarıyla gelişen tasavvufî düşünce, 13. yüzyılda Kübrevîlik, Nakşibendîlik, Sühreverdîlik, Kadirîlik, Rıfâîlik ve Halvetîlik gibi tarikatların ortaya çıkmasıyla yaygınlık
kazanmıştır. 13. yüzyılın ilk çeyreğinde Moğol istilası nedeniyle, bu tarikatların
birçoğu Anadolu sahasında da görülmeye başlamıştır. Anadolu’da Mevlevîlik, Bayramîlik, Bektaşîlik ve Celvetîlik gibi başka tarikatların da ortaya çıkmasıyla birlikte,
Anadolu sahası tasavvufî akımlar bakımından oldukça çeşitlenmiştir. Bu tasavvufî
akımlar, Osmanlı İmparatorluğu zamanında, imparatorluğun sınırlarına dâhil edilen
yeni coğrafyalara taşınmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlardaki fetih ve
iskân hareketleri ile birlikte tarikatlar Balkanlara yayılmış ve bu topraklarda günümüze kadar toplum hayatında önemli bir rol edinmiştir.3 Osmanlı İmparatorluğu
döneminde tasavvufî akımlar, imparatorluğun geniş coğrafyalara yayılmasında ve
devamlılığını sağlamasında etkili olmuştur.4
Bu makalede; öncelikle Balkanlarda yaşayan halkların İslamiyet’i kabulü ve
tasavvufî hareketlerin etkileri üzerinde durularak, Balkanlarda gelişen Melâmîlik
hakkında bilgi verilecektir. Daha sonra Kosova’da faaliyetlerini sürdüren Melâmî
tekkelerinden bahsedilerek, Prizren’de bulunan Şeyh Recep Hulûsî Efendi Tekkesi’nde yetişen mutasavvıf şair Hoca Hâfız Ahmed Fethî’nin hayatı ve eserleri hakkında bilgi verilip, tespit edilen yirmi yedi şiiri şekil, yapı ve içerik özellikleri bakımından incelenecek ve şiirlerine yer verilecektir. Çalışmanın sonunda Hacı Hâfız
Ahmed Fethî’nin şiirleri türleri bakımından sınıflandırılacak ve şiirler ilk mısraları
göz önüne alınarak alfabetik sıralanacaktır.
Balkanlarda İslamiyet’in ve Tasavvufî Akımların Yayılışı
14. yüzyıldan itibaren Osmanlı İmparatorluğunun sınırları içerisine dâhil olan
Balkan coğrafyası, kısa sürede Türk-İslam kültürünü içselleştirmiştir. Balkanlarda
İslamiyet’in kabulünü hızlandıran etkenlerden biri İslam tasavvufunun hoşgörülü
yapısıdır. Avrupa kıtası ilk kez Endülüs Emevîleri zamanında İslamiyet ile tanışmış
olmasına rağmen, Balkanlarda yaşayan halkların Türk-İslam kültürüne uyumunda
Osmanlı İmparatorluğu’nun fethinden önce bu topraklara gelerek halkı İslamiyet
ile tanıştıran gazi dervişlerin büyük etkisi vardır.5 Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlara fetih hareketlerini düzenlediği sırada, Hıristiyan Balkan devletleri arasında
devam eden mezhep ve hanedan savaşları bölgede karışıklığa neden olmuştur. Bu
dönemde bölgeye gelen gazi dervişler halka İslamiyet’in hoşgörülü yapısı ile yak―――――――――
2
3
4
5
Turgut Akpınar, Türk Tarihinde İslamiyet, İstanbul: İletişim Yayınları, 1994, ss. 86-87, 89.
Ahmet Yaşar Ocak, “Türk Halk İslamı: Tarihsel Temeller-İnanç Yapısı-Teolojik KarakterModernleşme Problemi”, Türkiye Sosyal Tarihinde İslamın Macerası, İstanbul: Timaş Yayınları, 2010,
s. 184.
Metin İzeti, Balkanlarda Tasavvuf, İstanbul: Gelenek Yayıncılık, 2004, s. 71.
Anadolu’nun ve Rumeli’nin Türk-İslam kültürüyle tanışmasında alp erenlerin ve gazi dervişlerin
rolü için bakınız; Ömer Lütfi Barkan, “Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskân ve Kolonizasyon
Metodu Olarak Vakıflar ve Temlikler I, İstilâ Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve
Zaviyeler”, Vakıflar Dergisi, Cilt: II, Ankara, 1942, ss. 279-304.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
69

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Gonca KUZAY DEMİR
laşmış ve kurdukları tekkelerle yaygınlaşmıştır. Böylelikle Osmanlı İmparatorluğu
bölge halkına güven vermiştir. Başta Sarı Saltuk olmak üzere, Seyyid Ali Sultan,
Balım Sultan ve Otman Baba gibi gazi dervişlerin Balkanlarda İslamiyet’in ve tasavvufî akımların yayılmasında etkisi büyüktür. Ayrıca bölge halkı arasında bulunan
Peçenek, Kıpçak, Kuman ve Avar gibi Türk boylarıyla sağlanan kültürel birliktelik
bu süreci hızlandırmıştır.6
Günümüzde Balkanlarda yaşanan İslam kültüründe tasavvufî akımların etkisi
görülmektedir. Balkanlarda kurulan tekkelerle birçok tarikat yaşama imkânı bulmuş
ve faaliyetlerini günümüze kadar sürdürmüştür.7 Balkanlara 13. yüzyıldan itibaren
yerleşmeye başlayan tasavvufî akımlar, 18. ve 19. yüzyıllarda toplum hayatında daha
etkili olmaya başlamıştır. Bu yüzyıllarda pek çok tekke kurulmuş ve bu tekkeler çok
sayıda derviş toplamıştır.8 Osmanlıların Balkanlardan çekilmesinin ardından yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen, Türk-İslam tasavvufî düşüncesi ile yoğrulan Balkan
ülkelerinde tarikatlar ve bu tarikatlara ait tekkeler varlıklarını sürdürmektedir.
Kosova’da Faaliyet Gösteren Tarikatlar
Balkanların merkezinde yer alan Kosova, tarikatların faaliyetlerini rahatlıkla
sürdürdükleri bir devlettir. Günümüzde Kosova’da tekkeler toplum hayatında
önemli bir yer işgal etmektedir. Müslümanların çoğunlukta olduğu Kosova’da tekkelere devam eden önemli sayıda derviş bulunmaktadır. Aleksandre Popovic, 1995
yılında yayımladığı "Balkanlarda İslam" adlı eserinde; Kosova’da Halvetî, Sadî,
Rıfâî, Kadirî, Nakşibendî, Melâmî, Sinanî ve Şazelî olmak üzere, dokuz tarikatın
etkin olduğu bilgisini vermektedir. Popovic, aynı eserde tekke sayısına dair kesin bir
sayı vermenin imkânsız olduğunu ifade etmektedir.9 Metin İzeti, Kosova’da yirmi
dört tekkenin varlığından söz etmektedir.10 Osmanlı İmparatorluğu’nun hâkimiyetinden günümüze kadar Kosova’da inşa edilen tekkelerin sayısı tam olarak bilinmemektedir. Raif Vırmiça, "Kosova Tekkeleri, Türbeleri ve Kitabeli Mezar Taşları"
adlı eserinde Kosova’da yüz üç tekkenin günümüze kadar varlığını koruyabildiğini
belirtir ve bu tekkelerin Halvetî (Ramazaniye ve Sinanî kolları), Kadirî, Sadî,
Melâmî, Rıfâî, Bektaşî, Nakşibendî, Şazelî ve Mevlevî tarikatlarına ait olduğunu
ifade eder. Vırmiça, bu tarikatların günümüzde de varlığını koruyan etkin tarikatlar
olduğunu, fakat Mevlevî tarikatının zaman içerisinde bölgedeki etkinliğini yitirdiğini
―――――――――
6
7
8
9
10

70
Mehmet İbrahimî, "Eski Yugoslavya’da İslâm KültürününYerleşmesinde Tarikatların Önemi",
İslamî Araştırmalar, C. 6, S. 4, 1992, ss. 251-252; İzeti, age, ss. 45-46; Erol Güngör, İslam
Tasavvufunun Meseleleri, İstanbul: Ötüken Neşriyat, 1993, s. 154.
Mustafa Kara, “Balkanlarda Türk Tasavvuf Edebiyatına Genel Bir Bakış”, Uludağ Üniversitesi
İlâhiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 2, 2001, s. 1.
İzeti, age, s. 123.
Aleksandre Popovic, Balkanlarda İslam, İstanbul: İnsan Yayınları, 1995, s. 249.
İzeti, age, s. 118.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

belirtir.11 Kosova’da Mevlevî tarikatı gibi, Şazelî tarikatının da geçmişte etkin olduğu kaynaklarda belirtilmektedir.12
2009 yılında alanda yapmış olduğumuz araştırmalar neticesinde, günümüzde
Kosova’da Halvetî, Sinânî, Kadirî, Rıfâî, Sadî, Melâmî, Bektaşî ve Nakşibendî tarikatlarının etkin olduğu söylenebilir.13 Kosova’da çok sayıda tekke bulunmaktadır.
Günümüzde tekke sayısını belirlemek oldukça zor bir durumdur. Geçmişte aktif
olan tekkelerden bir kısmı günümüzde faaliyet sürdürmediği gibi, yeni inşa edilen
tekkeler bulunmakta ve bir imar olarak tekke inşası olmamasına rağmen, faaliyet
gösteren tekkeler bulunmaktadır.
Kosova’da Melâmîlik
Kosova’da etkin tarikatlardan biri Melâmîlik’tir. Anadolu’da 11. yüzyıldan
sonra, özellikle de 12. yüzyılın ortalarında görülmeye başlayan Melâmîlik genellikle
tarih boyunca gösterdiği gelişmeye göre, üç devre olarak ele alınmıştır.14 Birinci
devre Melâmîliği olarak adlandırılan Kassarîyelik, Nişabur’da Ebi Salih Hamdun
bin Ahmed bin Kassar tarafından kurulmuştur. İkinci devre Melâmîliği, Bayramîye’dir ve Hacı Bayram-ı Veli’nin halifelerinden Dede Ömer Sıkkinî tarafından
kurulmuştur. Üçüncü devre Melâmîliği ise; Melâmî-Nûriye’dir. Melâmî-Nûriye,
Seyyid Muhammed Nûrü’l-Arabî tarafından kurulmuştur.15 Melâmîliğin, son dönemde Balkanlarda Şeyh Hazma Bali tarafından kurulan Hamzavîlik adlı bir kolu
daha bulunmaktadır.16
16. yüzyılda Anadolu’dan gelen Melâmî-Bayramî hareketi, Balkanlarda etkili
olmuştur. Bu hareket; Trakya’da, Bosna-Hersek’te, Belgrad bölgesinde ve Macaristan’da taraftarlar bulmuştur. Pir Ali Aksarayî’nin oğlu olan "Oğlan Şeyh" lakaplı
İsmail Maşukî, 1539’da Osmanlılar tarafından infaz edilmeden önce, bu akımı İstanbul ve Edirne çevresine yaymıştır. Bu tasavvufî akım, bölgede yetişen kişilerce
Balkanlara taşınmıştır.17
Melâmîliğin üçüncü devresini oluşturan Nûrîye kolu, asıl gelişimini Balkanlarda göstermiştir. "Arap Hoca" lakaplı Mısırlı Seyyid Muhammed Nûrü’l-Arabî
tarafından önce Üsküp’te, daha sonra da Strumica’da bir tarikat kurulmuştur. Seyyid Muhammed Nûrü’l-Arabî, kısa süre içinde yüksek memurlar arasında sevilmiş,
―――――――――
11
12
13
14
15
16
17
Raif Vırmiça, Kosova Tekkeleri, Türbeleri ve Kitabeli Mezar Taşları, İstanbul: Sufi Kitap, 2010, s.33.
İzeti, age, s. 133; Nathalie Clayer; Alexandre Popovic, “Osmanlı Döneminde Balkanlardaki
Tarikatlar”, Osmanlı Toplumunda Tasavvuf ve Sufiler, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 2005, ss.
261-262; Vırmiça, age, ss. 178-179.
Gonca Kuzay Demir, Kosova Türk Halk Şiiri (İnceleme-Metinler), İzmir: Ege Üniversitesi Türk
Dünyası Araştırmaları Ens. Türk Halk Bilimi Yayımlanmamış Doktora Tezi, 2013, s. 325.
İsmet Zeki Eyüpoğlu, Bütün Yönleriyle Tasavvuf Tarikatlar Mezhepler Tarihi, İstanbul: Derin
Yayınları, 1997, s. 215.
İzeti, age, s. 255.
Eyüpoğlu, age, s. 217.
Clayer; Popovic, agm, ss. 254-255.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
71

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Gonca KUZAY DEMİR
bu durum tarikatın yaygınlaşmasını sağlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun son elli
yılında bu tarikat, önce Makedonya ve Kosova’ya, daha sonra ise Bosna-Hersek’e
yayılmıştır.18
Kosova’da Melâmî tarikatının yayılması bizzat Seyyid Muhammed Nûrü’lArabî vasıtasıyla gerçekleşmiştir. Muhammed Nûrü’l-Arabî, 19. yüzyılın ilk yarısında Kosova’ya gelerek, önce Prizren’de, daha sonra ise Rahovça ve Yakova’da
Melâmî tekkeleri açılmasını sağlamıştır.19
Raif Vırmiça’nın “Kosova Tekkeleri, Türbeleri ve Kitabeli Mezar Taşları”
adlı eserinde Kosova’da geçmişten günümüze kadar varlığı bilinen sekiz Melâmî
tekkesi hakkında bilgi vardır. Bu tekkeler arasında Prizren’de 1858 yılında kurulmuş
olan Şeyh Recep Hulûsî Efendi Tekkesi’nin ayrı bir önemi vardır. Pek çok dervişi
yetiştiren bu tekkede, Hacı Ömer Lütfî gibi mutasavvıf şairler şeyhlik yapmıştır.20
Bu tekkede yetişen mutasavvıf şairlerden biri de Hacı Hâfız Ahmed Fethî Efendi’dir.
Hacı Hâfız Ahmed Fethî Efendi’nin Hayatı
Kosova’da Melâmî tarikatına mensup yakın dönemde yaşamış mutasavvıf şairlerden biri olan Hacı Hâfız Ahmed Fethî Efendi, 1895 yılında Prizren’in Aşağı
Tabakhane mahallesinde doğmuştur. Babasının adı “Recep”, annesinin adı “Zümrüt” olan Hacı Hâfız Fethî Efendi, şiirlerinde “Fethî” mahlasını kullanmıştır. Raif
Vırmiça’nın vermiş olduğu bilgiye göre; asıl adı da “Fethî” olan şairin soyadı “Müdüt”tür. Fethî, “Ahmed” ismini ise, kendine uygun bulduğu için kullanmayı tercih
etmiştir. İlk eğitimini Dragoman İbtidaî Mektebi’nde tamamlamış, on bir yaşında
hâfız olmuş ve Gazi Mehmet Paşa Medresesi’ni bitirerek müderris olarak çalışmaya
başlamıştır. Fethî, 1915-1918 yılları arasında Sûzî Çelebi Camisi’nde müezzin ve
1918-1930 yılları arasında ise, Budak Hoca Camisi’nde imam olarak görev yapmıştır. Bu yıllarda Melâmî tarikatını benimseyen Hacı Hâfız Ahmed Fethî Efendi, Hacı
Ömer Lütfî’nin müridi olmuş ve şeyhinin ölümüne kadar onun hizmetinden ayrılmamıştır. 1929 yılında Hacı Ömer Lütfî’nin ölümünden büyük üzüntü duyan Hacı
Hâfız Fethî, İpek şehrine yerleşmiştir. İpek’te camide imamlık ve muallimlik yapmış, daha sonra hacca gitmiştir. Hac ibadetini tamamladıktan sonra, Mekke’ye
yerleşerek, iki yıl burada kalmıştır. 1935 yılında Prizren’e dönen Fethî, Emin Paşa
Camisi’nde 1960 yılına kadar imamlık yapmıştır. Hacı Hâfız Fethî Efendi, Prizren’de 1978 yılında vefat etmiştir.21
2009 yılında Adnan Nurko’yla yaptığımız derlemede Fethî’nin hayatıyla ilgili
vermiş olduğu bilgiler, Raif Vırmiça’nın verdiği bilgilerle tam olarak uyuşmamakta―――――――――
18
19
20
21

72
Clayer; Popovic, agm, ss. 256-257.
Vırmiça, age, s. 148.
Vırmiça, age, ss. 148-162.
Raif Vırmiça, Prizren’de Kültür, Sanat ve Şairlik Geleneği, Prizren/Kosova: Kosova Türk
Araştırmacılar Derneği Yayınları, 2008, ss. 121-130.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

dır. Fethî’nin hayatıyla ilgili bilgi alabildiğimiz başka kaynak bulunmadığı için, bilgilerin doğruluğunu tartışmaktan ziyade, Adnan Nurko ile yapmış olduğumuz derlemenin birebir deşifresine yer vermek ve böylelikle Hacı Hâfız Ahmed Fethî’nin
hayatı hakkındaki bilgileri detaylandırmak istiyoruz. Adnan Nurko’nun ifadeleriyle:
“Hâfız Fethî kendisi bizzat 1907 senelerinde 6 senelerinde tevellüt, tevellüt biliyor musun? Doğdu Osmanlı devrinde Sultan Abdulhamid, Sultan Reşad hangisi bilmiyorum artık
zamanında doğmuş. İlköğrenimini hocası Muhammed Efendi Hazretleri, ondan sıbyan mektebini okumuş. Ondan okuyunca yedi yaşında hâfız olmuş. Hâfız olunca 11 yaşında hâfızlığını
bitirmiş. Hâfızlığını bütünleyince 15 yaşında saraya gider ve orada kâtiplik yapar 15-16 yaşında Osmanlı zamanında burada (Prizren’de) orada bir arkadaşı Hâfız Ali ile beraber. Onunla
birlikte hâfızlığı bitirirler, hocasının ismi Hacı Hâfız Yakup, Şamlı. Oradan sonra sarayda
kâtiplik yapmış, Mehmed Paşa Medresesi’nden mezun olmuş. Mehmed Paşa Medresesi’nde
müderrisliğini bitirince, Sûzî Çelebi Camisi’ne müderris olarak tayin olmuş. Bulgar zamanında
altı sene, 1917’de. Altı sene sonra bir camiye imam olarak tayin olmuş. O camide imam olduktan sonra, 1933’te hacca gider. Hacca gidince mücahir kalmak niyetiyle, o devirlerde oranın
iklimi, klima olmadığı için, o devirlerde oranın o sıcaklığı bunun vücuduna çok tesir etmiş.
Orada dokuz ay kalır. Doktorlar, hekimler bakar, Mekke- Medine havası bunun vücuduna
uymuyor, hemen memleketine geri dön. Bu o niyetlen evini satmış, malını-mülkünü satmış, yine
buraya gelir. Buraya gelince evi yok, hemen medreseye müracaat eder. Oranın o zamanki müftüsü
orada, medresede ona bir oda tayin eder. İşte o odada 1978’e kadar orada kalır ve orada hakkın rahmetine kavuşur. Çoluğu çocuğu yoktur, kendisi mücerred, hiç evlenmemiş. Bir hemşiresi
var, kız kardeşi Fetenat adında. Biz hemşire diyoruz. O göçmen olur Bursa’ya buradan gider.
Hâfız Fethî hepten yalnız kalır.” (Adnan Nurko, d.y. 14 Şubat 1950, Katip Sinan Camisi Müezzini, 30.05.2009, Prizren.)
Hayatı hakkında kısıtlı bilgiye sahip olduğumuz Fethî, tasavvufî eğitimini
şeyhi Hacı Ömer Lütfî’nin yanında tamamlamıştır. Lütfî’nin şiir yeteneğinden etkilenerek şiirlerini kaleme almıştır. Hacı Hâfız Fethî, Hacı Ömer Lütfî’ye karşı büyük
bir sevgi duymaktadır. Şeyhinin ölümü üzerine yazdığı şiirleri bulunmaktadır.
Hacı Ömer Lütfî de Fethî’ye olan sevgisini bir şiirinde şu şekilde dile getirmektedir:
Ettikte tecellî gönüle safvet-i ‛aşkın
Mahvetti fenâ duyguları heybet-i ‛aşkın
Mutî iline uçtu o dem rûh-i revânım
Sunmuştu fenâ ardı bekâ kudret-i ‛aşkın
Ders-i men a‛reften okudum mekteb-i dilde
Kılmıştı beni ârif-i Hakk mekteb-i ‛aşkın
Fânîliğin evrâkını ‛aşk yaktı kül etti
Levh-i dilimi eyledi pâk safvet-i ‛aşkın
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
73

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Gonca KUZAY DEMİR
Ya Rabb ne büyük ni‛met imiş ni‛met-i ‛aşkın
Pür zevk u safâ etti beni cennet-i ‛aşkın
Gördüm ki senin ni‛metini natütenahî
En tatlı fakat geldi bana lezzet-i ‛aşkın
Kesbî değil o mertebe-i ‛aşk-ı İlâhî
Bir Lütfî Huda Fethî’ye bu devlet-i ‛aşkın. 22
Hacı Hâfız Ahmed Fethî Efendi’nin Eserleri
Hacı Hâfız Fethî’nin bilinen tek eseri Dîvân’ıdır. “Dîvân-ı Hacı Hâfız Ahmed
Fethî” adını taşıyan bu eser, Fethî’nin ölümünün ardından Fethî’nin talebesi olan ve
kendisinden sonra Prizren’deki Melâmî tekkesinde vekillik görevini üstlenen Hacı
Adnan Nurko’nun muhafazasında olmuştur. Adnan Nurko’nun 2014 yılında ölümüyle birlikte eser, aynı tekkede vekillik yapan ve Kosovalı Türk bir araştırmacı
olan Raif Vırmiça’nın eline geçmiştir.
Adnan Nurko, Hacı Hâfız Fethî’nin Dîvân’ın dışında da eserleri olduğunu
ifade etmektedir. Bununla birlikte bu eserler hakkında bilgi bulunmamaktadır:
“Dîvânı var, daha başka eserleri var. Eserleri var; İlmihal, ilmihal var, din hakkında,
eserleri var, tarih-i İslam hakkında. O eserleri benim elimde değil. Ben oraya 1968’te talip
oldum ona.” (Adnan Nurko, d.y. 14 Şubat 1950, Katip Sinan Camisi Müezzini,
30.05.2009, Prizren.)
2009 yılında yapmış olduğumuz saha araştırması sırasında Dîvân’ı görme ve
birkaç adet fotoğrafını çekebilme şansımız oldu. Yaklaşık olarak bir A5 (15*21 cm)
ebadında olan Dîvân, iki kısımdan oluşmaktadır: çizgisiz kâğıtlara siyah mürekkeple
kaleme alınan ilk kısma, sonradan eklenen çizgili ve kırmızı tükenmez kalemle yazılmış ikinci kısımla birlikte toplam 283 sayfadır. Sert mukavvadan açık kahverengi
bir kâğıtla kaplı dış kapak, “Dîvân Hacı Hâfız Ahmed Fethî” başlığı yazan iç kapak,
“Dîvân-ı Ahmed Fethî” başlığı ile başlayan ve eserin takdimi ve iki hadis bildirilen bir
kısmın ardından, numaralandırılmış 281 sayfadan oluşmaktadır. Sayfaların üst orta
kısmında Arap alfabesindeki rakamlar kullanılarak numaralandırma yapılmıştır.
Ayrıca siyah mürekkeple Latin alfabesindeki rakamlar kullanılarak üst sağ köşeye
verilen numaralar esere sonradan eklenmiştir. Arap alfabesi ile verilen rakamlar ile
Latin alfabesiyle verilen rakamlar arasında bir sayfa sayı farkı bulunmaktadır.
Siyah mürekkeple olan kısımda eserin hem Rumî takvimle “Teşrin-i evvel
1928” hem de Hicrî takvimle “Cemaziyü’l evvel 1347” yılında, yani 1928 yılının
Ekim ayında yazıldığı bilgisi yer almaktadır. Bu kısmın hattı, oldukça düzgündür.
Kırmızı tükenmez kalemle yazılmış çizgili kâğıttan oluşan ikinci kısmın hattı ise
oldukça bozuktur. Bu kısımda, yazanın Fethî’nin kendisi olduğu bilgisi verilirken
―――――――――
22

74
Vırmiça, age, s. 122.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

tarih olarak “10 Şubat 1970” not edilmiştir. Anlaşıldığı üzere Fethî, eserini 1928
yılında yazmaya başlamakla birlikte, 1970 yılında yaptığı eklemelerle bitirmiştir.
Eseri yazdıktan sonra gözden geçiren Fethî, kimi zaman imlâ hatalarını düzeltmiş,
kimi zaman beyitlerde terkipleri değiştirmiş, kimi zamansa yeni beyitler eklemiştir.
Raif Vırmiça, Hacı Hâfız Ahmed Fethî Efendi’nin dîvânını üç yıl içinde,
1955-1958 yılları arasında tamamladığını, bunun ise eserde yer alan:
“La Hacı Hâfız Fethî,
Fi şehri Şaban yevmu’l Cumati badıl hasır bihât.
Hadi Seydi er Rifai el Melami
9 Şabanü’l Muzzam Sene 1374
Sene 19 Mart 1371” dizeleriyle ifade ettiğini belirtir.23 Elimizde bulunan mevcut sayfalar içerisinde yer almayan bu sayfada verilen bilgi hakkında bilgimiz bulunmamaktadır.
Adnan Nurko, Dîvân’ın içeriği hakkında şu şekilde bilgi vermektedir:
“Dîvân’ı ilk olarak başlıyor kendi mürşidinin tarihinden başlıyor. İkinci başlık, ikinci
bab, Muhammed Nûrü’l-Arabî’den, pirinden, ondan sonra geçiyor münacata. Yani Allah’a
karşı yalvarmaklen, yakarmaklen. Münacatı bitirdikten sonra tahmisler başlıyor. Yani Âşık
Yunus’un iki beyiti bunun üç tane, buna tahmis deniliyor. Ha bir de var naatlar var; Hz.
Peygamber hakkında, Hz. Ömer hakkında, ashab-ı kiram hakkında. Naatlar var İmam
Hüseyin, İmam Hasan hakkında, Kerbela hakkında. İlahileri var. İlahilerden yine tahmisler
var, tahmislerden sonra, Hz. İsa’nın tevellütünü, mevlidini yapmış kendisi. Bunu hiçbir âşıktan,
müelliften duymadım, bunda var Hz. İsa’nın mevlidi hakkında. Bazı şifayün beyitler hakkında,
bazı nasıl anlatayım sonunda dua ederek peygambere, kendisine, baştan peygamberlerden, ashaptan imdat eder. Böylelikle dîvânını bütünler. 283 sayfadan ibarettir. Ben onun ilahilerinden
ezbere beş-on tanesini bilirim. Ama bakaraktan hepsini söylerim. Toplam 135 ilahisi var.”
(Adnan Nurko, d.y. 14 Şubat 1950, Katip Sinan Camisi Müezzini, 30.05.2009, Prizren.)
Raif Vırmiça Dîvân’ın içeriği ile ilgili bilgi verirken, Fethî’nin çeşitli türlerde
yazılmış 150 civarında şiiri olduğunu, Fethî’nin on bir mısradan fazla mısraya sahip
olan şiirlerini kaside olarak adlandırdığını, Dîvân’daki şiirler arasında münacat, naat,
methüsena, istimdat, ilahi, kaside, gazel, rubai, tahmis ve muhavere gibi türlerde
şiirler yer aldığını ifade etmektedir.24
Hacı Hâfız Fethî’nin Dîvân’ı yayımlanmamıştır. Bununla birlkte, Raif Vırmiça’nın “Prizren’de Kültür, Sanat ve Şairlik Geleneği” adlı eserinde Fethî’nin on bir
adet şiiri yer almaktadır. Eserde, Dîvân’da yer alan bu metinlerin transkripsiyonu
yapılmış, aynı zamanda metnin orijinal fotoğrafları da verilmiştir.25 Transkripsiyonlu metinlerde okuma yanlışlıkları oldukça fazladır. Bu nedenle makalede bu metin―――――――――
23
24
25
Vırmiça, age, s. 127.
Vırmiça, age, s. 127.
Vırmiça, age, ss. 121-135.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
75

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Gonca KUZAY DEMİR
ler metin tamiri yapılarak incelenmiştir. Metin tamiri yapılırken, orijinal metinden
yararlanılmış, orijinal metinlerin bulunmadığı durumlarda ise metnin anlam bütünlüğü göz önüne alınarak transkripsiyonlu metin değerlendirilmiştir.
Bu eserin dışında 2009 yılında yapmış olduğumuz derleme çalışmasında elde
ettiğimiz Hacı Hâfız Fethî’nin Dîvân’ına ait otuz beş adet dolu sayfanın (22 varağın) fotoğrafı bulunmaktadır. Buraya kadar zikrettiğimiz yazılı ve görsel malzemenin dışında, 2009 yılında Recep Hulûsî Melâmî Tekkesi’nde vekil Adnan Nurko ve
dervişlerle gerçekleştirdiğimiz derleme kayıtları ve internet ortamında yer alan Raif
Vırmiça’nın Adnan Nurko’dan derleyerek icra ettiği ilahilere ait kayıtlar işitsel malzeme olarak mevcuttur. Sonuç olarak görsel, yazılı ve işitsel malzemelerden yararlanarak Hacı Hâfız Fethî’nin Dîvân’ının mukaddimesi dışında toplamda yirmi yedi
adet şiirine ulaşılabilmiştir.
Mevcut bilgilerimizden yola çıkarak; Hacı Hâfız Fethî’nin Dîvân’ının, genel
olarak klasik dîvân tertibine uygun olduğunu söyleyebiliriz. Eser; nesir olarak hazırlanmış dua ve mukaddime ile başlamaktadır. Bu kısımda hadislere de yer veren
Fethî, eserini Muhammed Nûrü’l-Arabî’ye takdim etmiştir. Bu kısımda Fethî eserin
yazılış tarihini Ekim 1928 olarak belirtmiştir. Esere Besmeleyle başlayan Fethî; iki
münacat, dört naat, dört halife ve bazı Allah dostlarına övgü ve evliyaların vasıfları
ve dört halifeye övgü gibi methiyelerle eserini devam ettirmiştir. Dîvânın içeriği
hakkında verilen bilgilerden anlaşıldığı üzere, eserde çok sayıda ilahi ve gazel türünde şiir vardır. Ayrıca eserin iç kısmında da naat türünde şiirler bulunmaktadır.
Fethî’nin Dîvân’ının sonunda 10 Şubat 1970’de tamamladığı bilgisini verdiği altmış
yedi beyit bir bentten oluşan ve kendisinin “Hazâ Münâcât-ı Bekâ‛zı ül Hâcât” adını
verdiği uzun soluklu bir şiiri yer almaktadır. Elimizdeki mevcut yirmi yedi şiiri değerlendirdiğimizde; Fethî’nin münacat, naat, methiye, ilahi, gazel, mersiye ve nazire
gibi türlerde eserleri olduğu söylenebilir.
Hacı Hâfız Ahmed Fethî’nin Şiirlerinin Genel Özellikleri
Dil ve üslup özellikleri bakımından Hacı Hâfız Ahmed Fethî’nin şiirlerini
değerlendirdiğimizde, Fethî’nin mutasavvıf şairlere has bir üsluba sahip olduğunu
söylemek mümkündür. Arapça ve Farsça kelimeleri sıklıkla kullanmakla birlikte,
Fethî şiirlerinde anlaşılır bir dil kullanmıştır. Sanatkârane bir üsluptan ziyade, dinîtasavvufî halk şairlerine has bir üslupla şiirlerini kaleme almıştır.
Tasavvufî terminolojiye hâkim olan Hâfız Fethî, şiirlerinde ayetlere ve hadislere de sıklıkla yer vermiştir. Bakara 2/152., Zümer 39/53., İnsan 76/21., Saffat
37/96., Kasas 28/88., Al-i İmrân 3/9. ve Fecr 89/28. ayetlerinin ifadeleri şiirlerinde
bir bütün ya da kısmî olarak geçmektedir.26 Bir şiirinin başlangıcını ise, Fatiha sure―――――――――
26

76
Bakara 2/152. ayet “Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük
etmeyin.” http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#2:152); Zümer 39/53. ayet “De ki: "Ey
kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün
günahları
affeder.
Çünkü
O,
çok
bağışlayandır,
çok
merhamet
edendir.”
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

sinin ayetleri ile düzenlenmiştir.27 Ayrıca şiirlerinde “Günahından tevbe eden, sanki
günah işlememiş gibi olur.” ve “Allah Âdem’i kendi suretinde yarattı.” hadis-i şeriflerine de yer vermiştir.28 Fethî kullanmış olduğu ayet ve hadislerle dinî bilgisini
gözler önüne sermiş ve Arapça ayetleri ve hadisleri şiirde ölçü ve ahenge uyumlu
bir şekilde kullanarak, şiir kabiliyetini göstermiştir.
Şekil ve yapı özellikleri bakımından Fethî’nin şiirlerini değerlendirirken, Hacı
Hâfız Fethî’nin şiirlerini aruz ölçüyle ve hece ölçüsüyle yazılmış şiirler olarak iki
grupta incelemek gerekmektedir. Fethî, genellikle şiirlerinde aruz veznini kullanmayı tercih etmiştir. Elimizde bulunan yirmi yedi şiirinden sadece 5 tanesi hece ölçüsü
ile yazılmıştır. Bununla birlikte aruzun hece ölçüsüne yakın kalıpları tercih edilmiştir. Fethî’nin şiirlerinde en sık kullanılan aruz kalıpları, halk şiirinde aruzlu nazım
şekillerinden divan ve semaînin vezinleri olan fâ‛ilâtün fâ‛ilâtün fâ‛ilâtün fâ‛ilün ve
mefâ‛îlün mefâ‛îlün mefâ‛îlün mefâ‛îlün kalıplarıdır. Bir şiiri ise, mef‛ûlü mefâ‛îlü mefâ‛îlü
fa‛ûlün şeklinde kalenderî nazım şeklinin vezni ile kurulmuştur.29 4 x müstef‛ilün vezni
ile söylenmiş musammat gazel tipi kafiye şemasına sahip bir şiiri ise, halk şiirinin
sekizli hece ölçüsüne de uymaktadır. Şiirlerinde imale ve zihaf gibi aruz kusurları
bulunmasına rağmen, aruz veznini kullanma bakımından Fethî’nin yeterli bir donanıma sahip olduğunu söylemek mümkündür. Fethî şiirlerinde aruz vezninin farklı
kalıplarını kullanmıştır. Bu bakımdan Fethî’nin şiirleri çeşitliliğe sahiptir.
Hece ölçüsü ile söylenmiş beş şiirinde ise; beşli, yedili, sekizli ve on birli hece
ölçüsü kullanılmıştır. Elimizdeki şiirler arasında bir şiirin ise vezni tespit edilememiştir. Uzun bir şiir olan bu şiir, beyitlerle kurulmuş olmasına rağmen, mısralar
arasında vezin bakımından bir tutarlılık bulunmamaktadır.30
Hacı Hâfız Fethî’nin şiirlerinde nazım birimi, genel olarak aruzlu şiirlerinde
beyit ve heceli şiirlerinde ise dörtlük şeklindedir. mef‛ûlü fâ‛ilâtün mef‛ûlü fâ‛ilâtün
vezinli bir şiirini ise üçlüklerle kurmuştur. Hece ölçüsüyle söylenmiş şiirlerini bent
ve bağlantı olarak değerlendirdiğimizde; bir şiiri bentleri dört bağlantısız, bir şiiri
bentleri üç, bağlantıları iki ve üç şiiri bentleri üç, bağlantıları bir mısradan oluşmaktadır.
27
28
29
30
http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#39:53 İnsan 76/21. ayet “Üstlerinde ince ve kalın ipekten
yeşil elbiseler vardır. Gümüş bileziklerle süsleneceklerdir. Rableri onlara tertemiz bir içecek içirecektir.”
http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#76:21 Saffat 37/96. ayet “Oysa Allah sizi de, yaptığınız
şeyleri de yaratmıştır." http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#37:96; Kasas 28/88. ayet “Sen Allah
ile beraber başka bir ilaha ibadet etme. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. Onun zatından başka her şey yok
olacaktır.
Hüküm
yalnızca
O’nundur
ve
kesinlikle
O’na
döndürüleceksiniz.”
http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#28:88; Al-i İmrân 3/9. ayet “Rabbimiz! Şüphesiz sen,
hakkında şüphe olmayan bir günde insanları toplayacaksın. Şüphesiz Allah va’dinden dönmez.”
http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#3:9; Fecr 89/28. ayet “Sen O’ndan razı, O da senden razı
olarak Rabbine dön!” (E.T. 18.12. 2014)
Bu şiir, makalenin sonunda verilen metinler içerisinde “I.1.” olarak numaralandırılmıştır.
Bu şiir, makalenin sonunda verilen metinler içerisinde “I.2.” olarak numaralandırılmıştır.
Cem Dilçin, Örneklerle Türk Şiir Bilgisi, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 2009, ss. 354-360.
Bu şiir, makalenin sonunda verilen metinler içerisinde “I.1.” olarak numaralandırılmıştır.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
77

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Gonca KUZAY DEMİR
Kafiye şeması bakımından Fethî, aruzlu şiirlerinde dîvân şiirinin nazım şekli
gazel tipi kafiye şemasını kullanırken, hece ölçüsüyle kurulu şiirlerinde koşma tipi
kafiye şemasını kullanmıştır. Şiirlerinde ahenge önem veren Fethî, iç kafiyeye önem
vermiştir. Aruz ile söylenmiş şiirlerinin beş tanesi, musammat gazel tipi kafiye şemasına sahiptir. Bununla birlikte, Fethî’nin kafiye şeması bakımından bozuk şiirleri
de mevcuttur.
Fethî, şiirlerinde ahengi sağlamak için özellikle rediften yararlanmıştır. Şiirlerinde kullanmış olduğu redifler, aynı zamanda şiirin içeriğine katkı sağlamaktadır.
Genellikle kelime veya kelime gruplarından oluşmakla birlikte, kimi şiirlerinde redif
tek veya birkaç heceli eklerden oluşmaktadır.
Fethî’nin aruzlu şiirleri içinde beş beyitten oluşan kısa şiirlerin yanı sıra, 67
beyit ve 1 bentten oluşan şiiri gibi uzun şiirleri de vardır. Hece ölçüsüyle kurulu
şiirlerinin kıta sayısı ise, 4-6 kıta arasında değişmektedir.
Hacı Hâfız Fethî’nin şiirleri içerik özellikleri bakımından değerlendirildiğinde, şiirlerinin dinî-tasavvufî Türk halk şiirinde sıklıkla kullanılan konulara sahip
olduğunu söylemek mümkündür. Allah aşkı, Allah’a ulaşma ve vuslat isteği, vahdeti vücud anlayışı ve tarikat yolunda iyi bir derviş olma gibi konuları işleyen Fethî;
Hz. Muhammed, dört halife ve Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin’e şiirlerinin genelinde
yer vermektedir. Ayrıca şiirlerinde Muhammed Nûrü’l-Arabî ve şeyhi Hacı Ömer
Lütfî’ye duyduğu saygı ve sevgiyi dile getirmektedir.
Hacı Hâfız Fethî Efendi’nin şiirlerini içerik olarak değerlendirirken, tür bazında ele alacak olursak:
Elimizde bulunan şiirlerden üç tanesi münacattır. Münacatlarında, Allah’a
duyduğu aşkı ifade eden ve istek ve aruzlarını dile getiren Fethî’nin en büyük isteği
Allah yolundan ayrılmamak ve sonunda ona ulaşmaktır. Münacatlarından birine
Besmeleyle başlayan Fethî, öncelikle Fatiha suresinin her ayetini ayrı ayrı ele almıştır. Fatiha suresinin tefsiri mahiyetindeki bu beyitlerin ardından dört kitap ve kelime-yi tevhitlere yer vermiş, ardından Esma’ül Hüsnayı ele almıştır. Bu şiirin devamında Hz. Âdem ve Hz. Havva’dan itibaren gelmiş geçmiş tüm peygamberlere yer
veren Fethî, son peygamber Hz. Muhammed ve onun ardından gelen dört halife ve
Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin ile şiirine devam etmiştir. Şiir boyunca Fethî Allah yolundan ayrılmamak, masivaya aldanmamak ve sonunda Allah’a ulaşabilmek için dua
etmiş; yakarış, istek ve arzularını dile getirmiştir.
Beş naatı elimizde mevcut olan Fethî, naatlarında Hz. Muhammed’e övgüler
sunmakta ve onun kerem ve lütuflarını beklemektedir. Tek isteği Hz. Peygamberin
nur cemaline kavuşmaktır. Çünkü Allah, onun aşkıyla bu cihanı yaratmıştır. Hz.
Muhammed’i her iki dünyanın güneşi ve ayı olarak niteleyen Fethî, Hz. Muhammed’den şefaat istemektedir.
Methiyelerinde, Hz. Muhammed başta olmak üzere, dört halife, ehl-i beyt,
Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in yanı sıra, Kur’an-ı Kerim’de yer verilen peygamberlerin üstün vasıfları işlenmiş, Muhammed Nûrü’l-Arabî ve Hacı Ömer Lütfî gibi

78
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

Melâmi tarikatının öne çıkan isimleri övülmüştür. Fethî, şiirlerinde türlü vasıflarını
meth ettiği enbiyaları ve evliyaları bir şiirinde “Âyîne’-i İlâhî dîdâr-ı evliyadır/ Bî-şekk
Hakkın cemâli anlarda rû-nümâdır” olarak nitelendirmiştir. Fethî’nin elimizde iki methiyesi bulunmaktadır.
Kaynaklarda çok sayıda ilahisi olduğu ifade edilen Fethî’nin elimizde on bir
adet ilahisi mevcuttur. Fethî, ilahilerinde genel olarak Allah aşkını işlenmiştir. Allah’a karşı duyduğu aşkı ve sevgiyi dile getiren Fethî, Allah yolunda çalışarak, sonunda vahdete ulaşmayı dilemektedir. Fethî için, vuslat bir dermandır. Vahdet
yolunda olmadığı her an onun için bir azaptır. Bu nedenle “-a/e geldim ağlarım”
redifli ilahisinde, şeyhî Hacı Ömer Lütfî’ye onu bu dertten kurtarması ve dergâhına
kabul etmesi için yalvarmaktadır:
‛Arz içün ahvâlimi cânâna geldim ağlarım
Pek vahim bir dertdeyim dermâna geldim ağlarım
Dil harâb oldı yok artık bende ümîd-i hayât
Nâtüvân bir hastayım Lokmâna geldim ağlarım
…
Sâkıyâ itme dirîğ sahbâ-yı zâtı sun bana
Sa‛y idüp ben meclis-i rindâna geldim ağlarım…31
Fethî’nin ilahileri içerinde daha didaktik konulara sahip şiirler de mevcuttur.
Bir şiirinde zikrin önemini vurgulayan ve dervişlere zikretmelerini tavsiye eden
Fethî, Bakara Suresi 152. ayette de geçen ve “beni anın/zikredin” mealindeki ifadelere yer vermiştir. Fethî, “Zikr-i Hakla keşf olur esrâr-ı dil /Hakk-i zâkirdir lisân-i
evliyâ” beyitiyle, tarikatın temelini oluşturan zikrin önemini ifade etmiştir. Didaktik
konuya sahip ilahilerinden birinde, üç ayların önemini vurgulayan ve gelişini müjdeleyen Fethî, Kadir gecesine de ayrıca yer vermiştir.
Fethî bir ilahisinde derviş olmanın faziletlerinden bahsederken,
“Melâmîler/Fedâîler derler bize” bağlantı mısrasına sahip bir diğer ilahisinde ise,
Melâmî tarikatının ve dervişlerinin özelliklerini konu etmiştir.
Hacı Hâfız Fethî’nin Dîvân’ında “Gazel” başlığı attığı bir diğer şiirinde ise,
tamamıyla Allah aşkı ve sevgisi işlenmiştir.
Fethî’nin elimizde mevcut şiirleri içerisinde iki tanesi mersiye türündedir.
Şeyhi Hacı Ömer Lütfî’nin ölümüne büyük üzüntü duyan Fethî, mersiye türünde
yazdığı bir şiirinde şeyhine olan sevgisini dile getirmiş, onun üstün vasıflarına övgüler sunmuş ve ölümü için tarih düşürmüştür. Yine bir başka şiirinde bu ölümden
duymuş olduğu büyük üzüntüyü dile getiren Fethî, Hacı Ömer Lütfî için “Sevmiştim
anı ben ziyâde öz pederimden” diyerek şeyhine olan yakınlığını ifade etmiştir.
―――――――――
31
Bu şiir, makalenin sonunda verilen metinler içerisinde “IV.3.” olarak numaralandırılmıştır.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
79

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Gonca KUZAY DEMİR
Hacı Hâfız Fethî’nin yirmi yedi şiiri içerisinde, üç tanesi nazire türünde yazılmıştır. Bunlar, Fuzûlî’nin “eyler beni” gazeline, Yunus Emre’nin “Sen derviş
olamazsın” redifli ilahisine ve Sezâî-yi Gülşenî’nin bir gazeline yazmış olduğu nazirelerdir. Raif Vırmiça’nın Fethî’nin Sezai’nin bir gazeline yazdığı “tahmis” olarak
adlandırdığı bu şiir, tarafımızca nazire olarak tespit edilmiştir.32 Klasik bir nazireye
benzemeyen ve Sezai’nin gazelindeki her beyitin üzerine yazılmış beyitiyle terbi’ye
benzeyen bu şiir, kafiye şeması bakımından ise terbi’ye benzememektedir. Klasik
bir gazel kafiye şemasına sahip bu şiirin türü belirlenememiştir. Bu nedenle incelemede bu şiiri nazire olarak görmek tercih edilmiştir.
Vırmiça, Fethî’nin kendi sıkıntı ve duygularını yansıttığı, sorunlarına bir cevap aradığı “kendine hitaben” yazılmış şiirleri olduğu ve döneminin önemli gördüğü
pek çok olayını şiirlerinde işlediği bilgisini vermektedir. 33 Fethî’nin elimizdeki şiirleri arasında bu tip konuları işlediği şiirleri bulunmamaktadır.
Sonuç
Hacı Hâfız Fethî Efendi, Kosova’da, daha geniş bir ifadeyle Balkanlarda yaşayan Melâmîler arasında bilinen bir kimsedir. Bu durum, Fethî’nin tarikat çevresince saygın bir kişiliğe sahip olmasından kaynaklandığı gibi, aynı zamanda
Fethî’nin şiir kabiliyetinin de eseridir. Makam bilgisi de bulunan Fethî, kendi şiirlerinin yanı sıra, başta şeyhi Hacı Ömer Lütfî olmak üzere, Niyazi-i Mısrî ve Yunus
Emre gibi tanınmış mutasavvıfların eserlerini bestelemiş ve tekke dervişlerince icra
edilmesini sağlamıştır. Günümüzde dahi Prizren Recep Hulûsî Melâmî Tekkesi’nde
düzenlenen sohbet ve zikirlerde Fethî’nin ilahilerinin yanı sıra, Fethî’nin Türk tasavvuf musikisine kazandırdığı çok sayıda ilahi okunmaktadır.34
Hacı Hâfız Ahmed Fethî Efendi’nin hayatı, sanatı ve eserleri hakkında verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere; Fethî, 20. yüzyılda Balkan coğrafyasında yetişmiş önemli bir mutasavvıf şairdir. Hakkında daha önce yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır. Bir dîvân tertip eden, tekke hayatının canlılığını koruduğu bir bölgede
şiirleri icra edilen Fethî hakkında bir çalışmamanın bulunmaması kayıptır. Dinîtasavvufî Türk halk edebiyatı geleneğinin tanımlanması ve tasnif edilmesi için Balkanlar sahasını da dikkate alan ve günümüzde etkileri hala hissedilen mutasavvıflar
hakkında yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır. Bu nedenle Hacı Hâfız Fethî hakkında yapılan bu çalışmanın, yapılacak çalışmalara ilk adım teşkil etmesini ve bu adımın
Dîvân’ın yayımlanması ile sonuçlanmasını diliyoruz.
―――――――――
32
33
34

80
Vırmiça, age, s. 133.
Raif Vırmiça, Prizren’de Kültür, Sanat ve Şairlik Geleneği, Prizren/Kosova: Kosova Türk
Araştırmacılar Derneği Yayınları, 2008, ss. 127-128.
Vırmiça, age, s. 128.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

Hacı Hâfız Fethî’nin Eserlerinden Örnekler
I.Münacat
I.1. Eûzu billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm35
Eûzu billahi mine’ş-şeytâni’r-racîm
Sana senden el ‛iyâz ya ‛Azîz ya Hakîm
Bihakk-ı Bismillahirrahmanirrahîm
Şu esmâ’-i cemîl hürmetine ‛afv eyle beni
Bihakk-ı el elhamdü lillâhi Rabbil‛alemin
Sana hamd olsun beni halk eyledin müslimîn
Bihakk-ı errahmânir‛rahim mâliki yevmiddin
Rahm eyle bize ki sensin errahmânir‛rahim
Bihakk-ı iyyâke na‛budü ve iyyâke neste‛în
Benim gibi bîçâreye sen ol mu‛în
Bihakk-ı İhdinessırâtel müstâkim
Tarik-ı müstakîmde kıl bizi mukîm
Bihakk-ı Sırâtellezîne en‛amte aleyhim
Fazlınla bana temz olsun dâr-i na‛im
Bihakk-ı ğayrilmağdûbi aleyhim
Eyleme mekânımızı nâr-ı cahîm
Bihakk-ı ve leddâllîn âmîn
Râh-ı dalâletden bizi eyle ‛emîn
Bihakk-ı ve bi hürmetin kâffe-i âyât-ı Kur’ân-ı ‛azîm
Nefs ü şeytândan bizi kıl selîm
Bihakk-ı Tevrât u Zebûr u İncîl
Eyleme rûz-ı mahşerde beni hacîl
Bihakk-ı Lâ ilâhe illâllâh
Kıl bizi esrâr-ı tevhîde âgâh
Bihakk-ı Muhammed Resûlu’lllâh
Hubbını eyle bize penâh
―――――――――
35
Bu şiir, Dîvân’da “Hâzâ Münâcât-ı be-kâ‛zıyu’l-hâcât” başlığını taşımaktadır.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
81

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Bihakk-ı yâ Hû yâ lâ ilahe illâllâhu
Âb-ı Kevserden nasîb kıl içelim su
Bihakk-ı yâ Allah yâ Hû yâ Hak
Senden matlûbum cemâlindir muhakkak
Bihakk-ı yâ Hû yâ Hayy yâ Kayyûm
Eyleme ben kulun mahşerde mağmûm
Bihakk-ı yâ Kâdir yâ Kahhâr
Afv eyle ‛isyânım yâ Gaffâr
Bihakk-ı yâ Rahman yâ Rahîm yâ Settâr
Setr eyle günâhımı eyleme şermsâr
Bihakk-ı Melikü’l-Kuddüsu’s-Selâm
Bizim mekânımızı eyle dârü’s-selâm
Bihakk-ı Mü‛minü’l-Müheyminü’l -‛Azîz
Mâsivâdan kalbimizi eyle sen temiz
Bihakk-ı Celîlü’l-Cebbâru’l-Mütekebbir
Lutf eyle huzûrunda itme tekdir
Bihakk-ı Hâliku’l-Bârî‛ü’l-Musavvir
Huzûrundan afvdır ümîdim yâ Gafûr
Bihakk-ı Gafûru’l-Vehhâb ür-Rezzâk
Huzûrunda yüzümüzü sen eyle ak
Bihakk-ı Fettâhü’l-‛Alîmü’l-Halîm
Gösterme tamuda ‛azâb-ı elîm
Bihakk-ı Kâbızu’l-Bâsitü’l-Hâfız
Kâffe-i belâlardan bizi ol hâfız
Bihakk-ı Latifü’l-Mu‛azzilü’l-Müzill
Lutfunla ‛azîz kıl itme zelîl
Bihakk-ı Say‛ü’l-Basîrü’l-Halîmü’l-Adil
Hıfz it beni şerî‛atdan etmem udûl
Bihakk-ı Latifü’l-‛Azîmü’l-Habîr
Eyleme nefs elinde beni esîr

82
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Gonca KUZAY DEMİR
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

Bihakk-ı ‛alîyyü’l-Kebîrü’l-Afuvvu’l-Gafûr
Bizi rahmetinden sen eyleme dûr
Bihakk-ı Hâfızü’l-Mukîtü’ş-Şekûr
Bizi eyle dâ’im ‛abd-i şekûr
Bihakk-ı Rakîbü’l-Cemîlü’l-Kerîm
Cennât-ı ‛Adn içinde eyle yerim
Bihakk-ı Mucîbü’l-Vâsî‛ü’l-Hakîm
Cennedde habîbine kıl beni hâdim
Bihakk-ı Vedûdü’l-Mecîdü’l-Bâ‛isü’l-Halîm
Dâreynde gösterme bana ‛azâb-ı elîm
Bihakk-ı Şehîdü’l-Kaviyyü’l-Vekîl
Dil aynasından jeng-i sivâyı sil
Bihakk-ı Kaviyyü’l-Metînü’l-Veli
Velîler zümresinden eyle ben kulı
Bihakk-ı Muhsinü’l-Bediyyü’l-Mu‛îd
Eyleme bir an beni senden ba‛îd
Bihakk-ı Muhyiyyü’l-Mümîtü’l-Vāhid
Keşf eyle hicâbı olam seni şâhid
Bihakk-ı Ehadü’l-Kâdirü’l-Vâhid
Senin yolunda beni eyle şehîd
Bihakk-ı Muktedirü’l-Mukaddimü’l-Mukît
Beni dâ’im zâkir olanlardan it
Bihakk-ı Evvel ü Âhir ü Zâhir
Bizi her ‛ilimde eyle mâhir
Bihakk-ı Tevvâbü’l-Müntakimü’l-Vâlî
Kalbimi eyle ‛aşkınla mâlî
Bihakk-ı Ra’ûfu’l-Berr ü Mâlikü’l-Müte‛âlî
Gönlümü mâsivâdan eyle hâlî
Bihakk-ı zülcelâli ve’l-ikrâm
İsterim ‛âşık kullarından olam
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
83

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Bihakk-ı Câmiu’ Bâtınü’l-Mugnî
‛Aşkınla ben fakîri eyle ganî
Bihakk-ı Mutîu’l-Mâni’ el Vârisü’l-Ganî
Sana Mutî‛ olanlar görür seni
Bihakk-ı Dârrü’n-Nafî‛ü’l-Hâdi
Bize cemâlini göster olalım şâdî
Bihakk-ı Reşîdü’s-Sabûru’l-Bâkî
İhsân eyle bize ‛aşk-ı berâkı
Bihakk-ı kâffe’i esmau’l hüsnâ
Sana ……..36 eyle a‛lâdan a‛lâ
Bihakk-ı melâ’ike vü enbiyâ-i mukerremîn
Dü-cihânda bunları kıl bize mu‛în
Bihakk-ı ‛arş ü kursî levh ü kalem
Gösterme bize dü-cihânda elem
Bihakk-ı Cennet ü nâr-ı nûr
Bizi dâ’im kıl ehl-i huzûr
Bihakk-ı Âdem ü Havvâ aleyhi’s-selâm
Bunlarla isterem cennetde olam
Bihakk-ı Şît İdrîs Eyyûb Nûh
Şaşırma beni tenimden çıkarken rûh
Bihakk-ı Sâlih u Hût Lûd Yûsuf
Bunların hürmetine olam ehl-i keşf
Bihakk-ı İbrâhîm İsmâ‛îl ü İshâk
Rûz-ı mahşerde yüzümüzü eyle ak
Bihakk-ı Yûnus ü Şu‛ayb ü İlyâs
Hıfz eyle bizi aldatma itmesun hannâs
Bihakk-ı Zülkif Dâvut Süleymân
Eyle ben kulunu ehl-i îmân
―――――――――
36

84
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Gonca KUZAY DEMİR
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

Bihakk-ı Hazret-i Mûsâ’bn-i ‛İmrân
Yakmasın bizi nâr-ı sûzân
Bihakk-ı Hazret-i ‛İsa’bnü Meryem
Senin zikrinden ayırma beni dem
Bihakk-ı seyyid-i enbiyâ habîb-i ekrem
Anın hürmetine kıl bize ikrâm
Nâ‛leyn tozuna bağışla beni
Kemâl-i kereminden yâ şâh-ı kerem
Bihakk-ı Ebû Bekr ‛Ömer ‛Osmân ‛Ali
Bunların hürmetine ‛af it ben kulu
Bihakk-ı İmâm Hasan ü İmâm Hüseyn
Bunlardan aslâ cüdâ eyleme sen
Bihakk-ı kâffe’i ashâb-ı Resûl
Du‛âlarımız sen eyle kabûl
Bihakk-ı kâffe-i ‛ârîfin ü ‛âşıkîn
Anların hürmetine beni kıl mükarrebîn
Didin Lâ taknetû min râhmeti’llâh
Ümîdvârım af idersin beni şâh
Rahmetinden ümîdim kesmezim hâşâ
Bilirim senden erham yokdur bir pâdişah
Bihakk-ı ve bi hürmeti cemî-i enbiyâ vü evliyâ vü ashâb-ı Resûl
Bu Fethî’nin hâcâtın eyle kabûl
Lutfunla kereminle sana bulsun vusûl
Bu du‛âya cümleniz deyiniz âmîn
Cümlemizden râzı olsun ol Mu‛în
I.2. İlâhî padişâhlar padişâhı37
İlâhî pâdişâhlar pâdişâhı
Buyurdun rahmetindir lâ tenâhi
―――――――――
37
Hacı Hafız Ahmed Fethî’nin Dîvânında ikinci münacat olarak bulunmaktadır. Ayrıca bu münacat
daha önce Raif Vırmiça, Prizren’de Kültür, Sanat ve Aşıklık Geleneği, Prizren: Kosova Türk
Araştırmacılar Derneği Yayınları, 2008, ss. 131-132’de yer almıştır.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
85

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Gonca KUZAY DEMİR
Dîdin lâ taknetû min rahmetillâhi
Sevindirdin bu ‛abd-ı rû-siyâhı
Benim gibi bulunmaz ‛abd-i müznib
Senin gibi de erham yok İlâhî
Ümîd ile senin kapına geldim
Umarım ‛af idesin hep günâhı
Ne rütbe bir kul itmiş olsa ‛isyân
Senin fazlın ile olur mübâhî
Habîbin didi ta’ibin günâhı
Silinür yok gibi olur kemâhi
Nedâmet itmişim ‛isyânıma hep
Ölünce eylerim dün gün âhi
Habîbin hürmetine kıl terahhüm
Kim oldur ‛âsî ümmetin penâhı
Anın ‛aşkına halk itdin cihânı
Hem oldur dü-cihânın şems ü mâhı
Dahi ashâb u âl hürmetiçün
Kemâl-i rahmetinle kıl nigâhı
Bu Fethî rahmetinden kesmez ümîd
Eğer dağlar gibi olsa günâhı
I.3. Lutfunla handân kıl yâ İlahî38
Lutfunla handân kıl yâ İlahî
Fazlınla şâdân kıl yâ İlahî
‛İsyânıma yok hiç hadd u pâyân
Gufrana şâyân kıl yâ İlahî
Zenb u cürmüm ‛aşkınla pâk it
Şevkınla suzân kıl yâ İlahî
―――――――――
38

86
Eserin başlangıcında yer alan münacat türünde yazılmış olan bu şiir “Münâcât-ı bekâzi’ül Hâcât”
başlığını taşımaktadır.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

Her fi‛limi kıl şer‛a mutâbık
Sözümü/Nutkumu nice Kur‛ân kıl yâ İlahî
Şirk-i hafîden kurtar beni sen
Bir ehl-i îkān kıl yâ İlahî
Nefsim ‛aduya gālip olam ben
Bir şâh-ı merdân kıl yâ İlahî
Gönlümde doğsun ol nûr’un alâ nûr
Mihr-i rahşân kıl yâ İlahî
İnsanlar içre câhil bulundum
Bir ehl-i ‛irfân kıl yâ İlahî
‛İlm-i ledünü bildir bana sen
Mânend-i Lokmân kıl yâ İlahî
‛Akl ile ayık kılma beni sen
‛Aşk ile/‛aşkınla mestân kıl yâ İlahî
‛Uşşâkın içre mümtâz olam ben
Bir kâmil insân kıl yâ İlahî
Hilm ü hayâdan olsun nasîbim
Mânend-i ‛Osmân kıl yâ İlahî
Bâb-ı rızâda mukîm olam ben
Her fi‛le rızvân kıl yâ İlahî
Şâ‛irler içre en ahkarım ben
Mânend-i Hassân kıl yâ İlahî
Gurbetde kaldım bîkes ü nâçâr
Beytinde mihmân kıl yâ İlahî
Al benligüm sen bende ‛ıyân ol
Zâtında pinhân kıl yâ İlahî
Olsun cenânum mir’ât-ı cânân
Bir ehl-i vicdân kıl yâ İlahî
Bahr-ı şuhûda gark it beni sen
Vechinde hayrân kıl yâ İlahî
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
87

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Gonca KUZAY DEMİR
Mahlûka hep sevdir beni sen
Cânlarda cânân kıl yâ İlahî
Hayat içinde bana habîbsin
Lutfunla hayrân kıl yâ İlahî
Hem Ehl-i Beyte sen eyle akreb
Manend-i Selmân kıl yâ İlahî
Sevdiklerinle haşr it beni sen
………39 her an kıl yâ İlahî
Mülk-i vücûda malik olam ben
Misl-i Süleymân kıl yâ İlahî
Kemter kuluna mülk-i kebîri
Fazlınla ihsân kıl yâ İlahî
Fethî kulun ağlatma rahm et
Vaslunla handân kıl yâ İlahî
II.Na’at
II.1. Ey cümle şâhlardan ganî lutfunla şâd eyle beni40
Ey cümle şâhlardan ganî lutfunla şâd eyle beni
Sensin mürüvvet ma‛deni lutfunla şâd eyle beni
Sensin nebîler serveri hem de velîler rehberi
Ey ins ü cân peygamberi lutfunla şâd eyle beni
Sen enbiyânın şâhısın hem evliyânın mâhısın
‛Âşıkların dilhâhısın lutfunla şâd eyle beni
Ben sevmişim sen dilberi, sun bana âb-ı Kevseri
Kaldım cihânda serseri lutfunla şâd eyle beni
Sensin cihânın şu‛lesi hem ol Hudâ âyînesi
Cûd u kerem hazînesi lutfunla şâd eyle beni
―――――――――
39
40

88
Bu şiir Dîvân’da “Habîb-i Kibriyâ’dan Niyâz” başlığını taşımaktadır. Ayrıca Vırmiça, age, s.132’de de
yer almaktadır.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

İtdim hatâlar bî-hisâb sığmaz yazılsa bin kitâb
Ey lutfu bol ‛âlî-cenâb lutfunla şâd eyle beni
Bilmem sana idem niyâz ağlatma beni kış u yaz
Güldür beni ey dil-nüvâz lutfunla şâd eyle beni
Kayd eyledi nefsim beni bilmem nice bulam seni
Mahrûm koma bu bendeni lutfunla şâd eyle beni
Fethîye sen kıl feth-i bâb gitsün aradan ol hicâb
Göster yüzün ey âfitâb lutfunla şâd eyle beni
II.2. Güzellerin sultânı ‛âşıkların cânânı41
Güzellerin sultânı ‛âşıkların cânânı
Dertlilerin dermânı sensin yâ Resûlallâh
Enbiyâlar ulusu hakkın ol sevgülüsi
Kılan ‛arşda culûsi sensin yâ Resûlallâh
Yaradılmazdan cihân peygamberdin ol zamân
Ba‛is-i kevn ü mekân sensin yâ Resûlallâh
Cânın cânâna viren ölüleri dirgüren
Hakkın cemâlin gören sensin yâ Resûlallâh
Şerî‛ati bildiren tarîkatı gösteren
Hakîkate irdiren sensin yâ Resûlallâh
Şerî‛atdir ef‛âlin tarîkatdır ahvâlin
Hakîkat re’s-i mâlin sensin yâ Resûlallâh
Şerî‛atin serveri tarîkatın rehberi
Bu Fethînin dilberi sensin yâ Resûlallâh
II.3. Nebîler şâhı sultânım Muhammed42
Nebîler şâhı sultânım Muhammed
Velîler mâhı burhânım Muhammed
Senin kapına geldim sana ma‛lûm
Ki sensin bâb-ı ihsânım Muhammed
―――――――――
41
42
Şiir “Na‛t-ı Resûlullâh sallallahü ‛aleyhi ve sellem” başlığını taşımaktadır.
Dîvân’da münacatların ardından yer alan bu na’at “Na‛t-ı Server-i Enbiyâ Sallallahu Aleyhi Ve sellem”
başlığını taşımaktadır.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
89

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Gonca KUZAY DEMİR
Bilirsin sâ’ilim ihsâna geldim
Beni redd itme hâkānım Muhammed
Nazar kılmaz isen bana kime ben
Varup yalvarayım cânım Muhammed
Ne rütbe mücrim isem sen kerem kıl
Bağışla cürm ü ‛isyânım Muhammed
Harâb u hastadır gāyet de gönlüm
Şifâ vir derde Lokmânım Muhammed
Sen imdâd itmesen zulmet içinde
Kalırdım bedr-i tâbânım Muhammed
Ezelde âteş-i ‛aşkınla yandım
Ki sönmez nâr-ı sûzânım Muhammed
Feleklere çıkıyor âh u zârım
Melekler duydı giryânım Muhammed
Firâkunla her an kalb-i hazînim
Sen it vaslunla cânânım Muhammed
Bu cân bülbüli itmez sensiz ârâm
Açılsın verd-i handânım Muhammed
Kerem kıl Fethîye feth-i hâcât it
Cemâlün ola seyrânım Muhammed
II.4. Senin dergâhına geldim dahîlek yâ Resûlâllah43
Senin dergâhına geldim dahîlek yâ Resûlâllah
Şefâ‛at kânısın bildim şefâ‛at yâ Resûlâllah
Ne yüzle ‛arz idem hâlim geçer ‛isyânla her sâlim
Çoğaldı sû-i ahvâlim dahîlek yâ Resûlâllah
Çü seng-i ma‛den’ül esrâr saçarsın ‛âlem-i envâr
Cihânda kalmışım nâçâr dahîlek yâ Resûlâllah
―――――――――
43

90
Eserde yer alan üçüncü na’at türündeki bu eser “Na’t-ı Resûl-i Ekrem ve Nebî-yi Muhterem
Sallallahu ‛aleyhi ve sellem” başlığını taşımaktadır.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

Garîk-i bahr-ı ‛isyânım elim tut derde dermânım
‛İnâyet eyle sultânım dahîlek yâ Resûlâllah
Bu nefsimdir bana zâlim sana ‛arz ideyim hâlim
Benim yok hüsn-i a‛mâlim dahîlek yâ Resûlâllah
Benim sensin o dilhâhım utandırma beni şâhım
Demâdem artıyor âhım dahîlek yâ Resûlâllah
Benim var cürm ü ‛isyânım harâb ü hastadır cânım
Şifâ vir derde Lokmânım dahîlek yâ Resûlâllah
Çü sensin ‛âleme rahmet diler senden şifâ elbet
Sen it bu mücrime şefkat dahîlek yâ Resûlâllah
Bugünden düşmüşüm derde yarın ol korkulu yerde
Yetiş Fethîye mahşerde şefâ‛at yâ Resûlâllah
II.5. Doğunca mihr-i rahşânım Muhammed44
Doğunca mihr-i rahşânım Muhammed
Münevver kıldı her yanım Muhammed
Eğer sen doğmasan zulmet içinde
Kalırdım bedr-i tâbânım Muhammed
Diyelim halıka eş şükrü li’llah
Seni gönderdi rahmânım Muhammed
Seni göndermese biz küfr içinden
Halâs olmazdık îmânım Muhammed
Nice na’tın diye ‛âciz lisânım
Seni medh itdi Yezdânım Muhammed
Kudûmün ‛âlemîne rahmet oldu
Şefâ‛at kıl bize cânım Muhammed
Eğer sen itmez olursan şefâ‛at
Yanar bu Fethî sultânım Muhammed
―――――――――
44
Dîvân’da yer alan ikinci na’at olan bu şiir “Na‛t-ı Nebî Sallallahu Aleyhi Ve sellem” başlığını
taşımaktadır.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
91

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Gonca KUZAY DEMİR
III.Methiye
III.1. Cihâna rahmet-i rahmân Muhammed Mustafâ geldi45
Cihâna rahmet-i Rahmân Muhammed Mustafâ geldi
Hakîkat mülküne sultân Ebû Bekir sefâ geldi
Koyup ol küfr ü tuğyânı beğendi dîn u îmânı
‛Adâlet mülkünün hânı ‛Ömer Fârûk vefâ geldi
Hayâ kişverinin hânı cem‛ iden cümle Kur‛ân’ı
Viren Hak yoluna cânı ‛Osmân nûru ziyâ geldi
En evvel eyleyen ikrâr-ı Resûl Haydâr-i Kerrâr
Yüzünde nûr-ı Hak parlar Aliyyü’l-Murtazâ geldi
Sever bây u gedâ anı kim oldur cânların cânı
Resûlün kurretü’l-‛aynı Hasan hulk-ı Rızâ geldi
Cihânın kurretü’l-‛aynı buyurdu El-Hüseyin minnî
Sever ins ü melek ü cinni Hüseyn-i Kerbelâ geldi
Meşâyıh içre en ekber anın âsârı var ekser
Fusûsı kalbe feyz-âver Muhyiddin-i Meh-likā geldi
Melâmîler ser-efrâzı ‛ariflerin o mümtâzı
İden ‛arş üzre pervâzı Muhammed Nûr Hoca geldi
Cihânın kutbu ol server kim oldur vâris-i Haydar
Yüzünde nûr-ı Hak azher Ömer Lütfî Hudâ geldi
‛Âşıklar içre en ahkar bulunmaz ol gibi kemter
Hatâsı var anın evfer bu Fethî bîhayâ geldi
III.2. Hep evliyâya rehber Sıddık ile ‛Ömerdir46
Hep evliyâya rehber Sıddîk ile ‛Ömerdir
‛Osmân ile ‛Alî de münşak iki kamerdir
Hasan ile Hüseyn’e bakalım iki güherdir
Âyîne’-i İlâhî dîdâr-ı evliyâdır
Bî-şekk Hakkın cemâli anlarda rû-nümâdır
―――――――――
45
46

92
Bu şiir Dîvân’da “Sitâyiş-i Cehâr Yâr ve Ba’z-ı Ahyâr Radiya’llâhü ‛anhüm” başlığını taşımaktadır.
Ayrıca bu şiir Vırmiça, age, ss. 130-131’de de yer almaktadır.
Bu şiiri Dîvân’da “Evsâf-ı Evliyâ ullah ve Sitâyiş-i Cihâr Yâr-ı Güzin Rıdvan ullâhi Teala ‛aleyhim ecmaîn.
’Evsâf-ı evliyâ’ ullah” başlığını taşımaktadır.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

Gel Şeyh-i Ekbere bak kim kutb-ı evliyâdır
Mest eyliyor kelamı sâhib-i asfiyâdır
Yüz sür o hâk-i pâye dü-çeşme tûtıyâdır.
Eyzan
Veyse’l-Karânî’dir hem bir ‛âşık–i İlâhî
Kim nûr-ı Hak elinde berk idi kemâhî
Muhammed Nûr olupdur erenlerin o mâhî
Eyzan
Maksûd-ı evliyânın dîdâr-ı cânân oldı
Matlûb-ı asfiyânın gülzâr-ı irfân oldı
İnkâr-ı evliyânın bâr-ı hüsrân oldı
Âyîne’-i İlâhî dîdâr-ı evliyâdır
Bî-şekk Hakkın cemâli anlarda rû-nümâdır.
Meslekleri bakılsa şehrâh-ı enbîyâdır
Peykerleri münevver çeşmâna pür-ziyâdır.
Hakdan bir an zann itme kim anları cüdâdır
Âyîne’-i İlâhî dîdâr-ı evliyâdır
Bî-şekk Hakkın cemâli anlarda rû-nümâdır.
Her bir sözi bakılsa hasta dile şifâdır
Hakdır bu söz kim anlar gülzâr-ı Mustafâdır
Tut sözlerin ‛azîzim kim dür-i bî-bahâdır
Meclis-i evliyânın pür-lutf u pür-‛atâdır
Çünkü iki cihânda matlûbları Hudâdır
Mürşidi olmayanın sa‛yi bütün hebâdır
Eyzan
Vir cânını bu yolda matlûb olan fenâdır
Sırr-ı fenâya irmek bu gâyetde safâdır
Cânın viren bir ‛âşık bil vâsıl-ı likādır
Eyzan
‛Uşşâk-ı Hakk’a mekşûf oldı o kenz-i mahfî
Mirât-ı Hakdır elbet Şeyh Hacı Ömer Lütfî
Andan bulubdur hakkā Fethî o feth ü keşfi
Âyîne-i İlâhî dîdâr-ı evliyâdır
Bî-şekk Hakkın cemâli anlarda rû-nümâdır.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
93

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
IV.İlahi
IV.1. Allahım Allah47
Allahım Allah
El-Hamdülillah
Yanarım billah
‛Aşk meydânında
Âh edip Ahmed
Cedd-i Muhammed
Çekerim zahmet
‛Aşk meydânında
Hazret-i Bekir
Dilimde zikir
Dâ’imâ şükür
‛Aşk meydânında
Hazret-i ‛Ömer
Belinde kemer
Hû deyip döner
‛Aşk meydânında
Hazret-i ‛Osmân
Cem‛ etdi Kur‛ân
Okunur her ân
‛Aşk meydânında
Hazret-i ‛Alî
Şüphesiz velî
Kaldı aslanım
‛Aşk meydânında
Hazret-i Hasân
İmâm Hüseyin
Onları sevsen
‛Aşk meydânında
Hazret-i Lütfî
Mürşidi Fethî
Gösterir Hakkı
‛Aşk meydânında
―――――――――
47

94
http://www.youtube.com/watch?v=5UuW-tJMx0Y (E.T. 18.12.2014)
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Gonca KUZAY DEMİR
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

IV.2. Allah ismin zikr idersen dâ’imâ48
Allah ismin zikr idersen dâ’imâ
Ol isimden feyz gelir elbet sana
Fezkurûnî didi Kur‛ân’da Hudâ
Gāfil olma zâkir ol subh ü mesâ
Zikr-i Hakdan bir nefes olma cüdâ
Efdal-i a‛mâl durur zikr-i Hudâ
Nefy ü isbât evzâl-i zikr oldı kim
Böyle buyurdı Resûl-i Kibriyâ
Sa‛y idenler rûz u şeb zikre müdâm
Hak o kuldan razı olur bil ahâ
Zikr-i Hakla keşf olur esrâr-ı dil
Hakkı zâkirdir lisân-ı evliyâ
Fethî sen zikri ferâmûş eyleme
Feth ider bâb-ı visâli Hakk sana
IV.3. ‛Arz içün ahvâlimi cânâna geldim ağlarım49
‛Arz içün ahvâlimi cânâna geldim ağlarım
Pek vahim bir dertdeyim dermâna geldim ağlarım
Dil harâb oldı yok artık bende ümîd-i hayât
Nâtüvân bir hastayım Lokmâna geldim ağlarım
Ben ne rütbe mücrim olsam da ümîdim kesmezim
Sen gibi bir lutfu çok sultâna geldim ağlarım
Bendegânın içre yokdur ben gibi kemter kulun
Rû-siyâhımla yine ihsâne geldim ağlarım
Sâkıyâ itme dirîğ sahbâ-yı zâtı sun bana
Sa‛y idüp ben meclis-i rindâna geldim ağlarım
Hazret-i İsmâ‛îl-âsâ terk idüp bu varlığım
Gayrı nem var cânımı kurbâna geldim ağlarım
―――――――――
48
49
Dîvân’da “İlahi” başlığını taşımaktadır. Ayrıca Vırmiça, age, s. 131-135’de yer almaktadır.
Dîvân’da “İlahi” başlığını taşımaktadır.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
95

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Gonca KUZAY DEMİR
İtme Fethî bendeniz red ey mürüvvet ma‛deni
Bâb-ı lutf-ı yâr-ı ‛âlî-şâna geldim ağlarım
IV.4. Bihamdillah tulû‛ itdi bana ol mihr-i rahşânım50
Bihamdillah tulû‛ itdi bana ol mihr-i rahşânım
Bi külli nûra gark oldı benim bu cism ile cânım
Tecellî eyledi dildâr gözükdi ‛âşıka ol yâr
Görür anı ulü’l-ebsâr buna hem oldi îkânım
Nice ben sevmeyim anı kim oldur Yûsuf-ı sânî
Fedâ itdim ana cânı ne adım kaldı ne sanım
Eğer görmez isem bir an bana dünyâ olur zindân
Melekleri ider hayrân benim bu âh u efgānım
Cemâlin çün olubdur mâh-ı kerem kıl Fethîye ey şâh
Sakın mazlûmdan alma âh mürüvvet eyle sultânım.
IV.5. Bu ‛aşk ezeli ‛âşıka bir lutf-i Hudâdır51
Bu ‛aşk ezelî ‛âşıka bir lutf-ı Hudâdır
‛Âşık olanın perdelidür zevk u sefâdır
Yan âteş-i ‛aşka ‛azîzim âh iderek sen
Hicrânsada ‛aşk âkıbeti vasl-ı bekâdır
Gel pîr-i mugān ben ‛azîzim iç bu şarâbı
Bu bâde sana keşf idecek cümle hicâbı
Gel sorar isen Fethî nedir hâb-ı hayâl
‛Aşkdır ‛azîzim anla sen lutf-ı Hudâdır
IV.6. Çağlayan çu sırrişân çeşmim pür-hûnum mudur?52
Çağlayan çu sırrişân çeşmim pür-hûnum mudur
İnleyen şeb-tâ-seher bu kalb-i mahzunum mudur
Hâk-î payımdan beni mahrum ve mecbûr eyleyen
Kilid aşkı mı yoksa tâlunum mudur
―――――――――
50
51
52

96
Dîvân’da “İlahi” başlığını taşımaktadır. Ayrıca Vırmiça, age, s. 131-135’de de yer almaktadır.
http://www.youtube.com/watch?v=1LSu66gIt2Q (E.T. 18.12.2014)
Raif Vırmiça. Prizren’de Kültür, Sanat ve Aşıklık Geleneği. Prizren: Kosova Türk Araştırmacılar
Derneği Yayınları, 2008, s. 132.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

Tâ ezelden derd u gam bana müyesser mi aceb
Rûz û şeb âh eylemek mu‛tâd-ı kânûnum mudur
Ol şu izîbâ dimez kûyumda cevelân eyleyen
Beste-i zencîr-i aşkım kendi mecnunum mudur
Cânını cânâne virmeni büyük şerefdir Fethîye
Böyle sözler söylemek ol aşk efzûnum mudur
IV.7. Derviş olan kişiler insân-ı kâmil olur53
Derviş olan kişiler
İnsân-ı kâmil olur
Hakka ’âşık olanlar
Nasîb-i cânân olur
Terk eyle mâsivâyı
Ko gel kibr ü riyâyı
Zikreyleyen Allâh’ı
Rahîm’i gufrân olur
Zikreyleyen Allâh’ı
Velî olur vallahi
Görür ol şâhan şâhı
Gözleri hayrân olur
Dervişleri sevmeyen
Allah’a buğz eyleyen
Hakkın cemâlin görmez
Merdüm-i şeytân olur
Ashablara tan iden
Ehl-i Hakkı zemm iden
Ehl-i Beyti sevmeyen
Yezîd-i devrân olur
Sevenler Fethî hakkı
Gāyet olur müttakî
Günbegün artar şevki
Nasîb-ı cânân olur
―――――――――
53
http://www.youtube.com/watch?v=YChn4xtGrdc (E.T. 18.12.2014)
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
97

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
IV.8. Meczub muyuz deli miyiz54
Meczub muyuz deli miyiz
Akşam sabah dem çekeriz
Ayıkları mest ideriz
Melâmîler/Fedâîler derler bize
Muhammed Nûrdur pîrimiz
Pîr-i rûşen- zamîrimiz
Odur bedr-i münîrimiz
Melâmîler/Fedâîler derler bize
Şeri‛atdır hep hâlimiz
Tarîkatdır ahvâlimiz
Hakîkatdır re’s-i mâlimiz
Melâmîler/Fedâîler derler bize
İsm-i celâldir zikrimiz
Nûr-ı cemâldir fikrimiz
Hakkadır dâ‛im zikrimiz
Melâmîler/Fedâîler derler bize
Hâfız Fethî benim adım
Âh u figândır mu‛tâdım
Arşa çıkıyor feryâdım
Melâmîler/Fedâîler derler bize
IV.9. Meh-cemâle zülfün itme perde Allah ‛aşkına55
Meh-cemâle zülfün itme perde Allah ‛aşkına
Vechini göster bana her yerde Allah ‛aşkına
Tâ ezelden ben sana dildâdeyim bilmez misin
Kıl beni hüsnün ile perverde Allah ‛aşkına
Nâtüvân bir hastayım sen gel yetiş imdâdıma
Vaslın ile kıl serâpa derde Allah ‛aşkına
Ben ne rütbe mücrim olsam da ümîdim kesmezim
“lâ taknetû” nutk-ı Hakdır nerde Allah ‛aşkına
Merhamet kıl merhamet bu ‛âşık-ı bîçâreye
Fethîye göster yüzün seherde Allah ‛aşkına
―――――――――
54
55

98
http://tube.majestyc.net/?v=YMvBawlbuPM (E.T. 18.12.2014)
Dîvân’da “İlahi” başlığını taşımaktadır.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Gonca KUZAY DEMİR
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

IV.10. Sevilir üç aylar yerler ve gökler56
Sevilir üç aylar yerler ve gökler
Birbirine muştulaşır bütün melekler
Bu üç ayda kabûl olur dilekler
Geldi Receb, Şa‛bân ‛azîz Ramazân
Geldi Receb, Şa‛bân mübârek Ramazân
Ramazânın vardır iki kardeşi
Âhiretde mü’minlerin yoldaşı
Ramazânın vardır Kadir gecesi
Budur gecelerin şeksiz yücesi
Melekler inerler yere cümlesi
Kadir gecesinde gaflete dalma
Dünyâ endişesini kalbine alma
Hak’dan başka yere fikrini salma
Geldi Receb, Şa‛bân ‛azîz Ramazân
Geldi Receb, Şa‛bân mübârek Ramazân
Bu ayda nâz eder Kur‛ân bilenlere
Kâkuli görünür açık gözlere
Fethî teblîğ eder bunu bizlere
Geldi Receb, Şa‛bân ‛azîz Ramazân
Geldi Receb, Şa‛bân mübârek Ramazân
IV.11. Zâhirin oldu Muhammed bâtının Allah’dır57
Zâhirin oldu Muhammed bâtının Allah’dır
Sendedir sırr-ı Hudâ kalbin Beytu’llâh’dır.
Lem’-i tâbân-ı Hak levh-i kemâlullahsın
Hüsn-i evsâfın bütün kenz-i hisâlu’llâhdır.
A‛zam-ı hilkatdesin sırr-ı me‛alullahsın
Vech-i envarın el hak nûr-ı cemâlu’llahdır.
Vallâhu halakakum, ve mâ ta‛melûne bak
Zâhir olan ef‛âlin efâlu’llahdır.
Halaka’llahu Âdeme ‛alâ suretihî
Sendeki sıfatlar bütün sıfâtu’llahdır.
Küllî şey’in hâlikun illâ vechehu Fethî
La raybe fihi mir’âtın zâtu’llahdır
―――――――――
56
57
http://www.youtube.com/watch?v=w-OnxC0MBjQ (E.T. 18.12.2014)
Vırmiça, age, s. 131-135.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
99

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Gonca KUZAY DEMİR
V.Gazel
V.1. Gülşen-i cennetde var mı verd-i handânım gibi58
Gülşen-i cennetde var mı verd-i handânım gibi
Görmedi çeşm-i cihân bir hûb cânânım gibi
Yek nazarda gönlümün tayrın şikâr itdi o mâh
Var mıdır ‛âlemde sayyâd çeşm-i mestânım gibi
Hep cânân câygir oldı gönülde şöyle kim
İnfikâkı gayr-ı kābil ruh-ı sultânım gibi
Eşk-i hasret akmada gözden misâl-i cuybâr
Tâ-be-subh halkı uyutmaz âh u efgânım gibi
Sevmesin mi Fethî ol şâhı Hudâ sevmiş anı
Saklarım hubbını dilde nûr-ı îmânım gibi
VI.Mersiye
VI.1. Her dem ki geçer yâd-ı hazinim hâtırımdan 59
Her dem ki geçer yâd-ı hazînim hâtırımdan
Eşkim yerine kan dökülür dîdelerimden
Hicrân âteşi yaktı beni küllî kül etdi
Mecnûn gibi dağda gezerim ol kederimden
Berk sanmayınız ufk-ı semâda görünendir
Âh u Şererimdir çıkıyor hep ciğerimden
Dünyâ gözüme muzlim olup ayrı düşünce
0 ruh-ı revân mürşid-i cân Şeyh ‛Ömer’imden
Fethî nice şâd ola bu gönül rûh-ı revânsız
Sevmişdim anı ben ziyâde öz pederimden
VI.2. Zevk ider cennet içinde müttekîn60
Zevk ider cennât içinde müttakîn
Girdiler Hakla sarây-ı vahdete
Çıktılar ‛ind-i melîk-i muktedir
Mak‛ad-i sıdka serîr-i ‛izzete
―――――――――
58
59
60

Dîvân’da “Gazel” başlığını taşımaktadır.
Vırmiça, age, ss. 96-97.
Şiir, Dîvân’da “Hazretî Üstâd Muhterem Tarîkat-ı Melâmîye Postnişini Pürzerrînli Reşâdetlü Hâcı ‛Ömer
Lütfî Efendînin Tarîh-i İrtihâli Kaddesallahu Sırr ı el Hak Sem-i Allahu el Rahman el Rahîm” başlığını
taşımaktadır. Ayrıca eserin Dîvân nüshası; Vırmiça, age, ss. 122-125’de yer almaktadır.
100
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

İçtiler nehr-i hakîkatten müdâm
İrdiler Hakla makâm-i gurbete
Hep sekâhum rabbuhum şarâben
Şerib iden irdi makâm-i sekrete
Vuslat-ı cânân ile sermest olur
Rûh-ı ‛âşık hiç dayanmaz firkate
İşte Şeyhim Lütfî zât-ı muhterem
Göçtü ihvân ağlasın bu rihlete
“İrci‛î” emri gelince nâgehân
Gitdi ol dem rabbisiyle sohbete
Zaten o cânânına muştâk idi
Şimdi irdi rûh bâkî vuslata.
Lâne’-i nâsûtiden pervâz idüp
Gitti lâhûte cemâl-i rü’yete
Cezbe’-i zât-İlâhî nâgehân
Aldı anı saldı bahr-i hayrete
Cism-i pâki gerçi girdi makbere
Rûh-i pâkı çıkdı ol ‛ulûyete
Mevt-i ‛âlim mevt-i ‛âlemdir bugün
Cân dayanmaz böyle nâr-ı hasrete
Kendi gitti terk-i âsâr eyledi
İthâfı budur islâmiyete
İşte âsârın alub bir hoş gözet
Gör ne hürmet kılmış insânîyete
Yekde bir evsâfını bin söyleyim
Görünce irdi ‛ilimde gâyete
Sevk-i ‛aşk-i hak ile terk-i vatan
Eyleyüb çıkmış diyâr-ı gurbete
Varub ol şehr-i İstânbûl’da hemân
‛İlm-i dîn tahsîl idüp bak gayrete
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
101

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Her ‛ilimde fâ’ik ola Kur’ân idi
Gıbta eyledi ‛âlî himmete
‛Âlim ve fâzıl ve hem şâ‛ir idi
Fazl-i hakle nâ’il olmuş hikmete
‛İlmiyle ‛irfânıyla ahlâkıyla
Nâ’il oldı dücihânda devlete
Hak ana tevfîkini refîk idüp
Gitti anınla o beyt-i ‛izzete
Mekke’den tâ belde’-i Taybe’ye
Mâşîyen gitti Resûl-i Hazrete
Anda buldı ol tabîb-i hâzıkı
İçti dârûyı irişti sıhhate
Ya‛ni İsmâ‛il Nevâbî Efendiye
Hizmet itdi ol peyamber-i sîrete
Ol idi kutb-ı zamânın şübhesiz
Aldı himmetin erişti rif‛ate
Şeyh Süleymân Melâmî’ye dahi
Hürmet itdi ol velî ül-ni‛mete
Bu ricâl Allah’dan himmet alıp
Lutf-i Hakla erdi ahiriyete
Nûr-i tevhîdiyle fer buldu kulûb
Döndü bir gülzâr-ı nûrâniyete
Sohbetinden zevk alırdı ‛âşikân
Himmetinden erdi ‛irfâniyete
Hüsnüni görse Yûsuf metfûn olur
Her gören ‛âşıktı o meh tal‛ate
Çehresi müşrik-i nûr-ı zât idi
Âyine olmışdı Rabb-i ‛izzete
Kalb-i pâki mecmu‛â-ı ahlâk idi
Mazhar olmış cümle onun haslete

102
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Gonca KUZAY DEMİR
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

Fukarâyla kahr eylerdi dâ’imâ
İltifât itmezdi câha şöhrete
Tabe-i haşr yaz kim anın evsâfını
Şeyhimin medhi irişmez gâyete
Söyledi Fethî sirişk âliyle
Şeyhimiz gitti sarây-ı vahdete
Göçmeden evvel yirgirmi gün temâm
Söyledi târîhini bak kudrete
Derd u gamla söyledi târîhini
Yûsuf’ı aldı Hudası cennete
Tarih vefatı 25 teşrin-i evvel 1929
Arabî tarih 22 cemaziyü’l evvel 1348
VII.Nazire
VII.1 ‛Arz idince meh cemâlin şöyle lâl eyler beni61
‛Arz idince meh cemâlin şöyle lâl eyler beni
Füc’eten fevt oldı mı yârân suâl eyler beni
Hamr-ı nutkun şöyle mest ü bîmecâl eyler beni
Kim gören meyhâneden çıkmış hayâl eyler beni
Tîr-i müjgânın dil-i mahzûnum itdi dâğdâr
Sâye var sevdâ-yı zülfün pâymâl eyler beni
Merhamet kıl merhamet ol ‛akd-i zülfün açma kim
Hat ü hâlin hakkıçün âşüfte hâl eyler beni
Meh cemâlin bir nefes ger görse merdümlerim
Ol âlimden eğrilir kaddim hilâl eyler beni
Bende yok aslâ liyâkat hazretine kul olam
Ârzû sergeşte-i fikr-i muhâl eyler beni
Ben ne rütbe hâksâr olsam ‛ulüv-i himmetin
Sâye salsa Fethîye ‛aliyyü’l-a‛l eyler beni
―――――――――
61
Dîvân’da “İlahi” adıyla kayıtlıdır. Fuzûlî’nin “eyler beni” redifli gazeline yazdığı naziredir.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
103

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Gonca KUZAY DEMİR
VII.2. İlâhî dîde-i cânım münevver kıl tecellâdan 62
İlâhî dîde-i cânım münevver kıl tecellâdan
Seni görsün nazar ittikde cümle âşık eşyâdan – Sezâî
Bu gaflet perdesin kaldır bizi ‛aşk bahrine daldır
Nedir ilm-i ledün bildir bilen sırr-ı süveydâdan – Fethî
Nedir dünyâ nedir ukbâ nedir cennet nedir hûrâ
Sana âşık olan Mevlâ geçermiş cümle eşyâdan – Sezâî
Nedir envâ nedir ezvâc nedir evlâd u taht u tâc
Çün olur cümlesi târâc bilen geçdi bu ‛ulyâdan – Fethî
Vücûdun kenzini açdın cevâhir âleme saçdın
Niçün sarrâfîden kaçdın nedir kastın bu ihfâ’dan –Sezâî
Nice bilsin seni sarrâf ki kıldı ‛ömrini isrâf
Eğer kılsa içini sâf bilirdi sırr u esrârdan– Fethî
Seni sensin bilen ancak ki senden başka yokdur hak
Budur bildiğimiz mutlak gelir esmâ müsemmâdan – Sezâî
Bu sırrı anladı ‛ârif cihânda Hak görür sârif
Lisân etmez bunu târif haberdâr ol muammâdan – Fethî
Unut bildiklerin cümle yetiştir ilmini cehre
Pes andan var oku anla Sezai ilmi Mevlâdan – Sezâî
Odur bil alleme’l-Kur‛ân bu Fethîye ider tıbyân
Hakkın feyzi ana her ân gelir ol Rabb-i âlâdan – Fethî
VII.3. Ün ün yola gitmezsem şeyhe teslim olmadan63
Ün ün yola gitmezsen
Şeyhe teslîm olmadan
Küfrü îmân bilmeden
Sen derviş olamazsın
Zâhirini düzersin
Bâtınını bozarsın
Nefs elinden gezersin
Sen derviş olamazsın
―――――――――
62
63

Vırmiça, age, s. 133.
http://www.youtube.com/watch?v=bvsbPaJeB9I (E.T. 18.12.2014) Yunus Emre’nin ilahisine
naziredir.
104
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
Prizrenli Bir Mutasavvıf Şair:
Hoca Hafız Ahmed Fethî Ve Eserlerinden Örnekler

Şeyhin sözleri hakdır
Aslâ hilâfı yokdur
Senin ‛inâdın çokdur
Sen derviş olamazsın
Dövene elsiz çâre
Sövene dilsiz çâre
Derviş gönülsüz geçse
Sen derviş olamazsın
Nüzûl eyle şenlikden
Ne anladın benlikden
Çeşmeden havânıktan
Sen derviş olamazsın
Fethî kibrini terket sen
Hakkın yoluna git sen
İsmin yolunda zikret sen
Sen derviş olamazsın
KAYNAKÇA
AHMEDOVA, Zamira, Türkler Arasında İslamiyet’in Yayılmasında Tasavvufun Rolü,
Ankara Üni. Sosyal Bilimler Enstitüsü, İslam Tarihi ve Sanatları (İslam
Sanatı) Anabilim Dalı Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2006.
AKPINAR, Turgut, Türk Tarihinde İslamiyet, İstanbul: İletişim Yayınları, 1994.
BARKAN, Ömer Lütfi, “Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskân ve Kolonizasyon
Metodu Olarak Vakıflar ve Temlikler I, İstilâ Devirlerinin Kolonizatör Türk
Dervişleri ve Zaviyeler”, Vakıflar Dergisi, Cilt: II, Ankara, 1942.
CLAYER, Nathalie-POPOVİC, Alexandre, “Osmanlı Döneminde Balkanlardaki
Tarikatlar”, Osmanlı Toplumunda Tasavvuf ve Sufiler, Ankara: Türk Tarih
Kurumu Yayınları, 2005.
DİLÇİN, Cem, Örneklerle Türk Şiir Bilgisi, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları,
2009.
EYÜPOĞLU, İsmet Zeki, Bütün Yönleriyle Tasavvuf Tarikatlar Mezhepler Tarihi,
İstanbul: Derin Yayınları, 1997.
GÜNGÖR, Erol, İslam Tasavvufunun Meseleleri, İstanbul: Ötüken Neşriyat, 1993.
İBRAHİMÎ, Mehmet, "Eski Yugoslavya’da İslâm Kültürünün Yerleşmesinde
Tarikatların Önemi", İslamî Araştırmalar, C. 6, S. 4, 1992.
İZETİ, Metin, Balkanlarda Tasavvuf, İstanbul: Gelenek Yayıncılık, 2004.
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12
105

Mevlânâ Düşüncesi Araştırmaları Derneği
Gonca KUZAY DEMİR
KARA, Mustafa, “Balkanlarda Türk Tasavvuf Edebiyatına Genel Bir Bakış”,
Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 10, Sayı: 2, 2001.
KUZAY DEMİR, Gonca, Kosova Türk Halk Şiiri (İnceleme-Metinler), İzmir: Ege
Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Ens. Türk Halk Bilimi
Yayımlanmamış Doktora Tezi, 2013.
OCAK, Ahmet Yaşar, “Türk Halk İslamı: Tarihsel Temeller-İnanç Yapısı-Teolojik
Karakter-Modernleşme Problemi”, Türkiye Sosyal Tarihinde İslamın Macerası,
İstanbul: Timaş Yayınları, 2010.
POPOVİC, Aleksandre, Balkanlarda İslam, İstanbul: İnsan Yayınları, 1995.
VIRMİÇA, Raif, Kosova Tekkeleri, Türbeleri ve Kitabeli Mezar Taşları, İstanbul: Sufi
Kitap, 2010.
VIRMİÇA, Raif, Prizren’de Kültür, Sanat ve Şairlik Geleneği, Prizren/Kosova: Kosova
Türk Araştırmacılar Derneği Yayınları, 2008.
http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#1:1 (E.T. 18.12.2014)
http://tube.majestyc.net/?v=YMvBawlbuPM (E.T. 18.12.2014)
http://www.youtube.com/watch?v=1LSu66gIt2Q (E.T. 18.12.2014)
http://www.youtube.com/watch?v=5UuW-tJMx0Y (E.T. 18.12.2014)
http://www.youtube.com/watch?v=bvsbPaJeB9I (E.T. 18.12.2014)
http://www.youtube.com/watch?v=w-OnxC0MBjQ (E.T. 18.12.2014)
http://www.youtube.com/watch?v=YChn4xtGrdc (E.T. 18.12.2014)

106
Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12

Benzer belgeler

dervîş külhenî ve kitâb-ı sırr-ı kalbî

dervîş külhenî ve kitâb-ı sırr-ı kalbî Dr., Celal Bayar Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Halk Bilimi Anabilim Dalı. Sûfî Araştırmaları - Sufi Studies SAYI 12

Detaylı

abdülkâdir-i belhî`nin esrâr-ı tevhîd`i ve nâzım paşa`nın türkçe

abdülkâdir-i belhî`nin esrâr-ı tevhîd`i ve nâzım paşa`nın türkçe yetiştiren bu tekkede, Hacı Ömer Lütfî gibi mutasavvıf şairler şeyhlik yapmıştır.20 Bu tekkede yetişen mutasavvıf şairlerden biri de Hacı Hâfız Ahmed Fethî Efendi’dir. Hacı Hâfız Ahmed Fethî Efendi...

Detaylı