65d Mavericks

Transkript

65d Mavericks
Uluslararası Katılımlı 17. Makina Teorisi Sempozyumu, İzmir, 14-17 Haziran 2015
Savunma Sanayii'nde Merkezi Gereksinim Yönetimi ve Lojistik
Desteklenebilirlik
A. Güray Pehlivanoğlu*
TÜBİTAK SAGE
Ankara
füze gibi deniz sistemlerinin geliştirilmesinde kilit rol
oynamaktadır. Sistem Mühendisliği'nin en önemli
uygulamalarından biri de gereksinim yönetimidir.
Halihazırda, sistem geliştirme sorumluluğunu üstlenen
yüklenici tarafından yapılan gereksinim yönetimi ile,
sistemin veya alt sistemlerin geliştirilmesine temel teşkil
eden gereksinimlerin nereden kaynaklandığı ve nasıl
doğrulanacakları sistematik olarak takip edilmektedir.
Projelerin geliştirme aşamasında performans, arayüz
ve çevre koşulu gibi gereksinimlerin üzerinde daha çok
durulduğu bilinmektedir. Fakat geliştirme fazı
tamamlanıp tüm bu gereksinimlerin doğrulanması
sonrasında başlayan seri üretim aşamasında, güvenilirlik
ve lojistik gibi gereksinimler daha önemli hale
gelebilmektedir.
Sistemi oluşturan alt sistemlerin bakım ve değişim
usüllerinin
tanımlanması
en
önemli
lojistik
gereksinimlerdendir. Fakat, farklı sistemleri oluşturan
çok sayıdaki farklı alt sistem için bu usüllerin anlaşılması
ve işletilmesi kullanıcı tarafında önemli zorluklar
oluşturabilmektedir. Mümkün olan durumlarda farklı
sistemler altında aynı veya benzer alt sistemlerin
kullanılması, lojistik desteklenebilirlik anlamında büyük
kolaylıklar sağlayacaktır. Ayrıca bu durum, geliştirme
projelerinin süre, maliyet ve işgücü etkin bir şekilde
yürütülmesi için de önem taşımaktadır.
Bu bildiride, merkezi bir idare tarafından yapılabilecek
gereksinim yönetimi ile yukarıda açıklanan imkanların
elde edilebilir olduğu gösterilmekte ve bu durum
örneklerle açıklanarak sonuçları hakkında bilgiler
verilmektedir.
Özet— Savunma Sanayii için geliştirilen karmaşık
kara, hava ve deniz sistemlerinin seri üretim aşamasında
lojistik desteklenebilirlik hususu ön plana çıkmaktadır.
Bu tip karmaşık sistemleri oluşturan alt sistemlerin ömür,
arıza vb. nedenlerle değiştirilmeleri veya tamir
edilmeleri ihtiyacı da lojistik desteklenebilirlik altında ele
alınmaktadır. Fakat bu noktada, envantere giren
birbirinden farklı sistemlerin çok sayıdaki farklı alt
sistemi ile başa çıkma gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu
çalışmanın amacı, bu tip zorlukları azaltarak lojistik
desteklenebilirliği artıracak ve projelerin geliştirme
aşamasındaki süre, maliyet ve işgücü kısıtlarını
rahatlatacak bir yöntemin ortaya konmasıdır. Bildiride,
merkezi bir idare tarafından yapılabilecek gereksinim
yönetimi şeklinde önerilen bu yöntemin uygulanışına ve
sonucunda elde edilebilecek faydalara yönelik bilgiler
verilmiştir.
Anahtar kelimeler: Sistem Mühendisliği, gereksinim yönetimi,
lojistik
Abstract—Logistics supportability subject comes into
prominence in the serial production phase of complex
land, air and naval systems developed for the defence
industry. The need for the change or repair of subsystems
in such complex systems due to life, defect, etc. reasons
can also be considered under the logistics supportability.
But at that point, the necessity arises to cope with the
numerous different subsystems of different systems in the
inventory. The aim of this study is to introduce a method
which improves the logistics supportability by lessening
such difficulties and relieves the duration, cost and
workload constraints in the development phase of the
projects. In the paper, some information about the
application and the resulting benefits of this method,
proposed as the requirements management which can be
conducted by a central authority, is given.
Keywords:
logistics
Systems
Engineering,
requirements
II. Yöntem ve Uygulamalar
Bu kısımda, merkezi gereksinim yönetiminin hangi
şekillerde
uygulanabileceği
örnekler
üzerinden
açıklanmakta ve elde edilebilecek faydalar hakkında
bilgiler verilmektedir.
Kullanıcısının Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri olduğu
üç farklı füze geliştirme projesinin, farklı yükleniciler
tarafından yürütülmekte olduğunu varsayalım. Üç
yüklenicinin, geliştirmekte oldukları sistemlere ait alt
sistem gereksinimlerini kendi veritabanlarında tuttuğu ve
bu gereksinimlerin merkezi bir idare tarafından
yönetilmediği durum Şekil 1 ile gösterilmektedir. Şekil
1'den de anlaşılabileceği gibi, bu üç sistem ve alt
management,
I Giriş1
Sistem Mühendisliği, pek çok alt sistemden oluşan
karmaşık sistemlerin geliştirilmesinde uzun zamandan
beri uygulanmaktadır. Buna göre Sistem Mühendisliği,
tank veya karadan atılan füze gibi kara, uçak veya
havadan atılan füze gibi hava, gemi veya denizden atılan
*
[email protected]
1
Uluslararası Katılımlı 17. Makina Teorisi Sempozyumu, İzmir, 14-17 Haziran 2015
sistemleri arasında sistematik bir ilişki kurma imkanı
bulunmamaktadır.
Karadan Atılan Füze
Sistem Gereksinimleri
Havadan Atılan Füze
Sistem Gereksinimleri
Denizden Atılan Füze
Sistem Gereksinimleri
Alt Sistem-1
Gereksinimleri
Alt Sistem-1
Gereksinimleri
Alt Sistem-1
Gereksinimleri
Alt Sistem-2
Gereksinimleri
Alt Sistem-2
Gereksinimleri
Alt Sistem-2
Gereksinimleri
Alt Sistem-n
Gereksinimleri
Alt Sistem-n
Gereksinimleri
Alt Sistem-n
Gereksinimleri
Şekil. 1. Merkezi gereksinim yönetiminin uygulanmadığı durum
Şekil 2 ise bu üç yükleniciye ait gereksinimlerin merkezi
bir idare tarafından yönetildiği durumu ifade etmektedir.
Böylece, farklı sistemlerin alt sistemlerinin ihtiyaçlarının
karşılaştırılması ve mümkün olan durumlarda ortak alt
sistem kullanılması mümkün olabilecektir. Şekil 2'de
gösterildiği gibi bu yöntem ile hem mevcut projelerin
kendi aralarındaki alt sistem paylaşımları yapılabilmekte
hem de mevcut projelerin daha önce tamamlanmış ve
merkezi idare veritabanında gereksinimleri yer alan alt
sistemler ile desteklenmeleri sağlanabilmektedir.
MERKEZİ GEREKSİNİM YÖNETİMİ İDARESİ
Karadan Atılan Füze
Sistem Gereksinimleri
Havadan Atılan Füze
Sistem Gereksinimleri
Denizden Atılan Füze
Sistem Gereksinimleri
Alt Sistem-1
Gereksinimleri
Alt Sistem-1
Gereksinimleri
Alt Sistem-1
Gereksinimleri
Alt Sistem-2
Gereksinimleri
Alt Sistem-2
Gereksinimleri
Alt Sistem-2
Gereksinimleri
DAHA ÖNCE GELİŞTİRİLMİŞ ALT SİSTEMLER İÇİN GEREKSİNİM VERİTABANI
Şekil. 2. Merkezi gereksinim yönetiminin uygulandığı durum
2
Uluslararası Katılımlı 17. Makina Teorisi Sempozyumu, İzmir, 14-17 Haziran 2015
Bu durum, proje için yeni bir ANS geliştirilmesi
çabasının harcanmasına ve ülke kaynaklarının verimli
kullanılmamasına neden olabilecektir.
Alt sistemlerin ortaklanma çalışmasının yukarıda da
belirtildiği gibi öncelikle performans, arayüz ve çevre
koşulu gereksinimleri temel alınarak yürütülmesi
anlamlıdır. Fakat burada bir sonuç alındıktan sonra
güvenilirlik vb. diğer gereksinimlerinin de kontrol
edilmesi ihtiyacı bulunmaktadır.
Yukarıdaki temel uygulama şekillerinden hangisi
kullanılırsa kullanılsın merkezi gereksinim yönetiminin
önemli faydalar sağlayacağı açıktır. Yine bahsedildiği
gibi herhangi bir alt sistem birebir ortaklanmayıp,
üzerinde ufak bazı arayüz vb. değişiklikler yapılarak bile
kullanılsa önemli kazanımlar elde edilecektir. Kısacası bu
yöntem, hem Yüklenici'nin ilgili alt sistem için yapacağı
tasarım ve entegrasyon faaliyetlerini önemli ölçüde
azaltarak süre, maliyet ve işgücü kazancı sağlayacak,
hem de sistemin seri üretimi aşamasında kullanıcıya
büyük lojistik kolaylıklar getirecektir.
Farklı yükleniciler tarafından geliştirilmiş veya
geliştirilmekte olan alt sistemlerin gereksinimlerinin
sistematik olarak incelenip, bunların farklı sistemlerde
kullanılmasının sağlanması anlamında yurt içi Savunma
Sanayii’nde mevcut bir uygulama bilinmemektedir. Diğer
taraftan, bu yaklaşımın bazı uygulama örneklerine
Amerikan mühimmatlarında rastlanmaktadır. ABD
tarafından geliştirilen bazı mühimmatlarda, daha önce
geliştirilmiş mühimmatların alt sistemlerinin olduğu gibi
veya bazı küçük değişiklikler ile kullanıldığı
görülmektedir. Bu yöntemin, ilgili mühimmatların
geliştirilmesinde sağladığı süre, maliyet ve işgücü
kazancı bilgileri, mühimmat sistemlerinin gizliliğinden
dolayı açık kaynaklardan elde edilememekte ve sayısal
olarak sunulamamaktadır. Aşağıda bazı örnekleri verilen
bu mühimmatlarda ortaklaşa kullanılan bazı alt
sistemlerin farklı firmalar tarafından geliştirildikleri de
göz önüne alındığında, ABD'de merkezi idare temelli bir
gereksinim yönetimi yönteminin uygulandığı izlenimi
oluşmaktadır. Diğer taraftan, dünyada bu yöntemin
uygulanması konusunda kapsamlı ve net bir bilgi
bulunamamıştır.
1990 yılında hizmete giren AGM-84E SLAM (Surface
Land Attack Missile) füzesi; gövdesini, turbojet
motorunu ve harp başlığını 1984 yılında hizmete giren
AGM-84D Harpoon'dan, arayıcısını 1983 yılında hizmete
giren AGM-65D Maverick'ten, veribağını ise 1967
yılında hizmete giren AGM-62 Walleye'dan almıştır [1]
(Şekil 3).
Yukarıda açıklandığı şekliyle basit görünen bu çaba,
aslında dikkatli ve önemli derecede işgücü gerektiren bir
çalışmayı gerektirmektedir. Fakat merkezi gereksinim
yönetimi uygulanmasının kazançlarının, bu uğraşıya
fazlasıyla değeceği değerlendirilmektedir.
Herhangi bir alt sistemin başka bir sistem altında
kullanılabilirliğini belirleyen en önemli etkenler
performans, arayüz ve çevre koşulu gereksinimlerinin
uyumluluğudur. Bu bilgi ışığında, merkezi gereksinim
yönetiminin temel olarak iki şekilde uygulanabileceği
değerlendirilmektedir.
Bu
uygulama
şekillerinin
açıklanmasında örnek olarak kullanılacak alt sistemimiz
Ataletsel Navigasyon Sistemi (ANS) olsun. Daha önce üç
projede farklı ANS geliştirildiğini ve bunların
performans, arayüz ve çevre koşulu gereksinimlerinin
merkezi bir gereksinim yönetimi havuzunda toplandığını
varsayalım.
Birinci uygulama şeklinde; yeni başlayan bir
geliştirme projesinin sistem tasarımı aşamasının
tamamlandığını, yani sistemin temel gereksinimlerinin
belirlendiğini ve sistemde hangi alt sistemlerin
kullanılacağının netleştiğini düşünelim. Bu aşamada
yapılan Sistem Gereksinimleri Gözden Geçirme
toplantısında Yüklenici ile İdare bir araya gelmektedir.
İdare, sistem tasarımını anladıktan sonra, daha önce
geliştirilmiş olan üç ANS'den iki tanesinin bu sistem için
alternatif olabileceğini değerlendirmiş olsun. İdare, bu
noktada, bu iki ANS'nin performans, arayüz ve çevre
koşulu gereksinimlerini Yüklenici ile paylaşıp bu
ürünlerin kullanım durumunun incelenmesini talep
edebilecektir. Yapılacak inceleme ve değerlendirme
çalışması sonucunda, bu ANS'lerden bir tanesinin aynen
veya küçük bazı değişikliklerle kullanılabileceği ortaya
çıkabilecektir. Bu yöntem, "Yüklenici Temelli Merkezi
Gereksinim Yönetimi" şeklinde ifade edilebilir.
İkinci uygulama şeklinde; yeni başlayan geliştirme
projesinin sistem tasarımı aşaması tamamlanmış, ön
tasarım aşaması devam ediyor olsun. Ön tasarım
aşamasının başlarında alt sistem şartnamelerinin
Yüklenici tarafından hazırlanarak İdare'ye teslim
edildiğini düşünelim. Bu aşamada İdare, merkezi
gereksinim yönetimi havuzundaki ANS gereksinimleri ile
mevcut ANS gereksinimlerini karşılaştırarak ürünler
arasında ortaklanabilirliği değerlendirebilir, bu konuda
gerekirse Yüklenici'nin de desteğini alarak karar
verebilir. Bu yöntem de "İdare Temelli Merkezi
Gereksinim Yönetimi" şeklinde isimlendirilebilir.
Üçüncü bir alternatif uygulama şekli ise; İdare'nin
geliştirme projesi başlangıcında Yüklenici'ye kendi
havuzundaki alt sistemlerden hangilerini kullanması
gerektiğini belirtmesi şeklinde olabilir. Fakat bu
yöntemin, sistem geliştirme esnekliğini önemli derecede
kısıtlayacağı değerlendirilmektedir.
Merkezi gereksinim yönetiminin uygulanmaması
durumunda ise, Yüklenici tarafında daha önce yurt içinde
geliştirilmiş ANS’ler hakkında bir bilgi bulunmayacaktır.
3
Uluslararası Katılımlı 17. Makina Teorisi Sempozyumu, İzmir, 14-17 Haziran 2015
Şekil. 3. AGM-84E SLAM [2]
Şekil. 5. AGM-84H SLAM-ER [5]
2000 yılında üretilmeye başlanan AGM-158A JASSM
(Joint Air-to-Surface Standoff Missile) füzesi; turbojet
motorunu 1990 yılında hizmete giren AGM-84E
SLAM'den ve ANS'sini / Küresel Konumlama Sistemi'ni
(KKS) 1997 yılında hizmete giren JDAM'dan (Joint
Direct Attack Munition) almış, arayıcısı ise 1996 yılında
hizmete giren FGM-148 Javelin'den adapte edilmiştir [3].
(Şekil 4).
2011 yılında hizmete giren Harpoon Block II füzesi;
ataletsel ölçüm birimini 1997 yılında hizmete giren
JDAM'dan (Joint Direct Attack Munition), yazılımını,
görev bilgisayarını, KKS alıcısını ve antenini ise 2001
yılında hizmete giren AGM-84H SLAM-ER'dan almıştır
[6] (Şekil 6).
Şekil. 4. AGM-158 JASSM [4]
2001 yılında hizmete giren AGM-84H SLAM-ER
füzesi; güdüm sistemini, yakıt tankını, turbojet motorunu
ve arka kontrol yüzeylerini 1990 yılında hizmete giren
AGM-84E SLAM'den almış, kanatları 1983 yılında
hizmete giren Tomahawk'tan ve harp başlığı 1993 yılında
hizmete giren Tomahawk Block III'ten adapte edilmiştir
[1] (Şekil 5).
Şekil. 6. Harpoon Block II [7]
4
Uluslararası Katılımlı 17. Makina Teorisi Sempozyumu, İzmir, 14-17 Haziran 2015
III. Sonuç
Alt
sistemlerin
farklı
sistemler
arasında
ortaklanmasının, başta kullanıcı açısından lojistik
desteklenebilirlik olmak üzere, geliştirme projelerinin
süre, maliyet ve işgücü etkinliğini iyileştirmesi
anlamında da önemli katkılar sağlayacağı açıktır.
Savunma Sanayii için çalışan herhangi bir
firma/kurum tarafından geliştirilen bir sistemin farklı
varyantlarında aynı veya benzer alt sistemler kullanılıyor
olması alışılageldik bir durumdur. Diğer taraftan,
herhangi bir firma/kurum veya farklı firmalar/kurumlar
tarafından,
farklı
veya
yakın
zamanlarda
geliştirilmiş/geliştirilmekte
olan
alt
sistemlerin
ortaklaştırılabilirliğinin sistematik bir şekilde incelenmesi
ve buna göre karar verilebilmesi için bir yöntem ortaya
konması ihtiyacı bulunmaktadır.
Bildiride bu yöntem merkezi bir idare tarafından
yapılabilecek gereksinim yönetimi şeklinde tanımlanmış
ve bunun uygulama usülleri örneklerle açıklanmıştır.
Ayrıca konunun öneminin vurgulanması için, farklı
sistemlerde ortak alt sistem kullanımı yaklaşımının
Amerikan sistemlerinde yaygın olarak kullanıldığı,
bilinen bazı örnekler üzerinden gösterilmiştir.
Sonuç olarak, merkezi bir idare tarafından
yapılabilecek
gereksinim
yönetiminin
Savunma
Sanayii'ne çeşitli faydalar sağlayacağı ve buna yönelik
uygulama
şeklinin
detaylandırılarak
işletilmeye
alınmasının önem arz ettiği değerlendirilmektedir.
Kaynakça
[1] Hewson R. Jane’s Air-Launched Weapons. Air-to-Surface Missiles,
AGM-84 Harpoon/SLAM/SLAM-ER, 255-259, 44. Baskı, Eylül
2004.
[2] McDonnell-Douglas AGM-84A Harpoon and AGM-84E SLAM,
Australian
Aviation,
March
1988,
Carlo
Kopp.
http://www.ausairpower.net/TE-Harpoon.html,
erişim
tarihi:
17.04.2015.
[3] Hewson R. Jane’s Air-Launched Weapons. Air-to-Surface Missiles,
AGM-158 JASSM, 279-281, 44. Baskı, Eylül 2004.
[4] Turbosquid. http://www.turbosquid.com/3d-models/agm-158-jassmmax/722704, erişim tarihi: 17.04.2015.
[5] Defense Industry Daily. https://www.defenseindustrydaily.com/
ships-ahoy-the-harpoon-missile-family-02718/,
erişim
tarihi:
17.04.2015.
[6] The Boeing Company. http://www.boeing.com/assets/pdf/defensespace/missiles/harpoon/docs/HarpoonBlockIIBackgrounder.pdf,
erişim tarihi: 21.04.2015.
[7] Naval Technology. http://www.naval-technology.com/projects/
harpoon-block-ii-anti-ship-missile/harpoon-block-ii-anti-shipmissile1.html, erişim tarihi: 17.04.2015.
5

Benzer belgeler