S12. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem II Ve III
Transkript
S12. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem II Ve III
BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II VE III ÖĞRENCİLERİNİN GÜNEŞTEN KORUNMA BİLİNCİNİN EĞİTİCİ SEMİNER ÖNCESİ VE SONRASINDA DEĞERLENDİRİLEREK KARŞILAŞTIRILMASI Gözde Bilginer, Tuğçe Kandemir, Özen Taş, Deniz Türküm Atikcan, Hamit Koç, Onur Can Özkan Danışman: Dr. Deren Özcan ÖZET Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde eğitimini sürdüren Dönem II ve III öğrencilerine güneşe maruziyetin deri üzerindeki zararlı etkileri, güneşten korunmanın önemi ve yöntemlerini konu alan 15 dakikalık bir seminer anlatıldı. Seminer öncesinde, öğrencilerin demografik özelliklerinin, güneşten korunma davranışlarının ve güneşin etkileri ile güneşten korunma konusundaki bilgi düzeylerinin sorgulandığı bir anket uygulandı. Seminer sonrasında, anketin bilgi düzeyini değerlendiren ve 20 sorudan oluşan bölümü öğrenciler tarafından tekrar yanıtlandı. Öğrencilerin seminer öncesi ve sonrasındaki bilgi düzeyleri karşılaştırıldı. Ayrıca, demografik özelliklerin ve güneşten korunma davranışlarının seminer öncesindeki bilgi düzeyi ve seminer sonrasındaki bilgi düzeyindeki değişiklik ile ilişkisi analiz edildi. En sık uygulanan güneşten korunma davranışı gözlük takma (%72,8), en az uygulanan ise koruyucu giysiler giyme (%24,7) idi. Demografik özellikler ve güneşten korunma davranışlarının seminer öncesindeki bilgi düzeyi ile arasında anlamlı bir ilişki yoktu (p>0,0001). Bilgi düzeyini değerlendiren sorulara verilen ortalama doğru yanıt sayısı eğitici seminer öncesinde 8.38, sonrasında 14.64 olup, doğru yanıtlardaki artış %31.30 olarak saptandı ve bu artışın istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulundu (p<0,0001). Bilgi düzeyindeki artış Dönem II öğrencilerinde Dönem III öğrencilerine göre anlamlı olarak yüksekti (p<0,0001). Kısa süreli bir seminer sonrasında bile Tıp Fakültesi öğrencilerinin, güneşin derideki zararlı etkileri ve güneşten korunma konusundaki bilgi düzeyleri artmaktadır. Bu sonuç, tıp eğitimi sırasında güneşten korunma bilinci ile ilgili eğitim verilmesinin önemine ve faydasına dikkat çekmek açısından anlamlıdır. Böylece, geleceğin hekimleri olan tıp öğrencileri ileride güneşin zararlı etkilerinden kaçınmak ile ilgili koruyucu sağlık hizmetlerinin verilmesinde daha aktif ve etkili bir rol oynayabilirler. ANAHTAR KELİMELER Güneşten korunma, bilgi düzeyi, bilinç, davranış, tıp fakültesi öğrencileri GİRİŞ Güneş ışığı yani ultraviyole (UV) radyasyona maruziyetin deride kızarıklık, güneş yanığı, fotoyaşlanma, hiperpigmentasyon, fotodermatozların tetiklenmesi ve fotoimmünosüpresyon gibi pek çok olumsuz etkisi vardır. Ancak en önemli ve korkutucu etkisi elbette ki fotokarsinogenezde, yani deri kanseri gelişiminde başlıca rolü oynamasıdır (1,2,5,6). Melanoma olgularının %65-90 ının, melanoma dışı deri kanserlerinin ise %90’ının UV radyasyona maruziyet nedeniyle ortaya çıktığı bulunmuştur. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2007 yılı verilerine göre her yıl 132.000 kişi en ölümcül deri kanseri olan melanoma, 2-3 milyon kişi ise melanoma dışı deri kanseri tanısı almaktadır. Ayrıca deri kanseri insidansı her yıl %3 oranında artmaya devam etmektedir (2,5). Dolayısıyla güneş ışığı, son 50 yıl içinde deri üzerindeki olumsuz ve korkutucu etkilerinin ortaya çıkmasıyla giderek kaçınılması gereken bir güç haline gelmiştir. Ancak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de görsel ve yazılı medyada güneşlenme ile solaryum gibi aktivitelerin özendirilmesi, bronzlaşmanın popülaritesinin artması ve insanların tatillerini güneşli bölgelerde geçirmeyi tercih etmeleri UV radyasyona maruziyetin gün geçtikçe artmasına neden olmaktadır. Tüm bu veriler, güneş ışığının taşıdığı riskler konusunda toplumu bilinçlendirmenin, bireylerin uygun ve etkili güneşten korunma davranışları geliştirmesini sağlamanın önemini de arttırmıştır. Bu amaçla tüm dünyada eğitim kampanyaları yürütülmektedir. Birçok ülkede toplumun değişik kesimleri üzerinde yapılan çalışmalarda, bireylerin UV radyasyonun derideki etkileri ve deri kanserleri konusundaki bilinç ve bilgi düzeylerinin yetersiz olduğu bulunmuştur (2,5,6). Bazı araştırmalarda ise bireylerin UV radyasyonun risklerinden haberdar olduğu, ancak güneşten korunma yöntemlerini tam olarak uygulamadıkları görülmüştür (6,7). Tüm bunlar, UV radyasyona maruziyetin potansiyel riskleri ve güneşten korunma yöntemleri konusunda halkın daha etkin bir şekilde bilinçlendirilmesinin gerekliliğinin önemini artırmaktadır. Güneş ışığının deri üzerindeki zararlı etkileri, deri kanserlerinin gelişiminin önlenmesi ve güneşten korunma yöntemlerinin etkili bir şekilde uygulanması konusunda toplumun eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi esas olarak dermatologlar tarafından gerçekleştirilmektedir. Ancak, güneş ışığına maruziyetin taşıdığı risklerden ve güneşten korunmanın gerekliliğinden haberdar olmayan kişiler bir dermatoloğa başvurma ihtiyacı hissetmezler veya yaşadıkları yerde dermatolog olmayabilir. Bu nedenle, topluma güneşten korunma bilincinin verilmesinin koruyucu hekimlik kapsamında değerlendirilmesi ve tüm hekimlerin bu göreve katkıda bulunması gerekmektedir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin verilmesinde en önemli rolü oynayan hekimlerin, tıp eğitimleri sırasında deri kanserleri konusunda bilgilendirilseler de, güneşin deri üzerindeki etkileri, deri kanserlerinin oluşumundaki rolü ve güneşten korunma yöntemleri ile ilgili bilgi ve bilinç düzeylerinin yeterli olmadığı düşünülmektedir. Toplumun etkin bir şekilde eğitilmesi hekimlerin ve hekim adaylarının bilinçlendirilmesini gerektirmektedir. Bu çalışmada Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem II ve III öğrencilerinin güneşin deri üzerindeki zararlı etkileri ve güneşten korunmanın önemi ile yöntemleri konusundaki davranış, tutum ve bilgilerinin değerlendirilerek, bilgi düzeylerinin eğitici bir seminer öncesinde ve sonrasında karşılaştırılması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM Bu çalışmaya Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde eğitimini sürdüren Dönem II ve III öğrencileri dâhil edildi. Bu öğrencilere UV radyasyona maruziyetin deri üzerindeki zararlı etkileri ile deri kanserlerinin gelişimi üzerindeki rolü, güneşten korunmanın önemi ve güneşten korunma yöntemlerini konu alan 15 dakikalık bir seminer anlatıldı. Seminer öncesinde, öğrencilerin demografik özelliklerinin (yaş, cinsiyet, ebeveynlerin eğitim durumu, deri fototipi, büllü güneş yanığı öyküsü ve ailede deri kanseri öyküsü), güneşten korunma davranışlarının (güneşe hiç çıkmama, gölgede oturma, şapka takma, koruyucu giysiler giyme, gözlük takma, güneşten koruyucu krem kullanma), güneşin etkileri ile güneşten korunma konusundaki bilgi düzeylerinin sorgulandığı bir anket uygulandı. Anketin bilgi düzeyini değerlendiren 20 soruluk son kısmı 2 bölümden oluşuyordu. İlk 10 soru güneşin etkileri ve deri kanserleri, ikinci 10 soru ise güneşten korunma yöntemleri ile ilgiliydi. Öğrenciler bu soruları doğru, yanlış veya fikrim yok şeklinde yanıtladılar. Seminer sonrasında, bu anketin bilgi düzeyini değerlendiren bölümü öğrenciler tarafından tekrar yanıtlandı. Öğrencilerin seminer öncesi ve sonrasındaki bilgi düzeyleri karşılaştırıldı. Ayrıca, demografik özelliklerin ve güneşten korunma davranışlarının seminer öncesindeki bilgi düzeyi ve seminer sonrasındaki bilgi düzeyindeki değişiklik ile ilişkisi analiz edildi. Bulgular SPSS 15,0 paket programında bağımlı gruplarda t testi, bağımsız gruplarda t testi, tek yönlü varyans analizi ile değerlendirildi. BULGULAR Katılımcıların özellikleri Sayı (%) Babanın/annenin eğitimi İlköğretim Lise Yüksekokul 3 (3,7) / 4 (4,9) 7 (8,6) / 14 (17,3) 2 (2,5) / 3 (3,7) Çalışmaya 25’i dönem II (%30,9), 56’sı dönem III (%69,1) öğrencisi olmak üzere toplam 81 kişi katıldı. Bunların 47’si kadın (%58), 34’ü erkek (%42) olup, ortalama yaşları 20.95 ±1.34 idi. Katılıcımların özellikleri Tablo 1’de gösterilmiştir. Tablo 1. Katılımcıların özellikleri. Üniversite 69 (85,2) / 60 (74,1) Deri fototipi Tip I-II 23 (28,4) Tip III 24 (29,6) Tip IV 19 (23,5) Tip V-VI 15 (18,4) Büllü güneş yanığı Var 19 (23,8) Yok 61 (76,3) Ailede deri kanseri Var 2 (2,6) Yok 78 (97,5) En sık uygulanan güneşten korunma davranışları sırasıyla gözlük takma (%72,8), gölgede oturma (%71) ve güneşten koruyucu krem kullanma (%65), en az uygulananlar ise koruyucu giysiler giyme (%24,7), güneşe çıkmama (%29) ve şapka takma (%30) idi (Şekil 1). Şekil 1. Güneşten korunma davranışlarının dağılımı. Bilgi düzeyini değerlendiren sorulara seminer öncesi ve sonrası verilen doğru yanıtların dağılımı Tablo 2 ve 3’te gösterilmiştir. Güneşin etkileri ve deri kanserlerini içeren ilk bölüme verilen ortalama doğru yanıt sayısı eğitici seminer öncesinde 3.42, seminer sonrasında 6.60 olup, doğru yanıtlardaki artış %31.73 idi ve bu artış istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0,0001). Güneşten korunma ile ilgili ikinci bölüme eğitici seminer öncesi verilen ortalama doğru sayısı 4.96, eğitici seminer sonrası 8.05 olup, doğru yanıtlardaki artış %30.86 olarak saptandı ve bu artışın istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulundu (p<0,0001). Tüm sorulara verilen ortalama doğru yanıt sayısı seminer öncesi 8.38, seminer sonrası 14.64 idi, artış %31.31 olup istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0,0001). Seminer öncesinde yanlış bilinen veya fikrim yok şeklinde cevaplanan soruların doğru yanıta dönüşme yüzdesi ise %36,485 olarak bulundu. Tablo 2: Bigi düzeyini değerlendiren sorulara seminer öncesi ve sonrasında verilen doğru yanıtların dağılımı. 1. UVB radyasyon esas olarak fotoyaşlanma ve Seminer Öncesi Seminer Sonrası Doğru yanıt sayısı Doğru yanıt sayısı (%) (%) 4 (4,9) 29 (37,2) 33 (40,7) 77 (97,5) hiperpigmentasyona, UVA radyasyon kızarıklık ve güneş yanıklarına yol açar. 2. Deri kanseri gelişiminde hem UVB, hem de UVA radyasyon rol oynar. 3. En sık görülen deri kanseri bazal hücreli 10 (13,3) 53 (67,9) 7 (8,8) 61 (78,2) 75 (92,6) 78 (98,7) 6 (7,4) 8 (10,1) 3 (3,8) 16 (20,3) 38 (46,9) 72 (94,7) 28 (35,4) 62 (81,6) 73 (90,1) 78 (98,7) 20 (24,7) 49 (62,0) önem 75 (92,6) 78 (98,7) zararlı 49 (60,5) 70 (88,6) 14. Güneşten koruyucu kremler uygun bir şekilde 66 (83,5) 71 (93,4) 30 (38) 63 (82,9) 8 (10) 62 (81,6) 15 (18,8) 50 (65,8) 72 (90) 71 (93,4) karsinomadır. 4. En ölümcül deri kanseri skuamöz hücreli karsinomadır. 5. Güneş ışığına kronik maruziyet erken deri yaşlanmasına ve deride lekelere neden olur. 6. Aralıklı, ani ve yüksek miktarda güneş ışığına maruz kalmak malign melanoma gelişiminde birincil risk faktörüdür. 7. Açık renk tenli, kızıl saçlı, renkli gözlü ve çilli olmak skuamöz hücreli karsinoma gelişimi riskini arttırır. 8. Vücutta 50’den fazla ben olması malign melanoma gelişme riskini arttırır. 9. Malign melanoma yalnızca daha önce var olan benler üzerinde gelişir. 10. Daha önce var olan bir bende renk, şekil, boyut değişikliği olması ve benin simetrisinin bozulması, malign melanoma gelişiminin habercisi olabilir. 11. Güneşten korunma yöntemlerini uygulamak özellikle 40 yaşından sonra daha da önemlidir. 12. Güneşten korunmanın en çok kazandığı saatler 10:00-16:00 arasıdır. 13. Bronzlaşmak kişileri güneşin etkilerinden korur. kullanıldığında tek başına güneşten korunmada yeterlidir. 15. Güneşten güneşin deriye koruyucu krem zarar vermesi kullanıldığında engellenerek güvenli bir şekilde bronzlaşılabilir. 16. İdeal bir güneşten koruyucu kremin güneşten koruma faktörü (SPF) en az 50 olmalıdır. 17. Güneşten koruyucu kremler güneşe çıkmadan 5-10 dk önce sürülmelidir. 18. Güneşten koruyucu kremler duş, yüzme, terleme sonrası yenilenmelidir. Bilgi düzeyi Seminer öncesi Seminer sonrası Artış (%) 6.60 1.82 31.73 P soruları Güneşin etkisi ve 3.42 1.37 deri kanserleri 0.0001 (n=10) Güneşten korunma 4.96 1.74 8.05 2.36 30.86 (n=10) Toplam (n=20) 0.0001 8.38 2.70 14.64 3.77 31.30 0.0001 19. Güneşten koruyucu kremler 2-3 saatte bir 57 (72,2) 68 (89,5) 10 (12,5) 70 (92,1) tekrar edilmelidir. 20. Açık renkli ve bol giysiler koyu renkli ve sıkı giysilere göre güneşten daha iyi korur. Tablo 3: Bigi düzeyini değerlendiren sorulara seminer öncesi ve sonrasında verilen doğru yanıtların dağılımı ve doğru yanıtlardaki artış yüzdeleri. Bilgi düzeyindeki artış oranı Dönem II öğrencilerinde %32, Dönem III öğrencilerinde ise %30,95 idi. Bu artış, Dönem II öğrencilerinde Dönem III öğrencilerine göre anlamlı olarak yüksekti (p<0,0001) (Şekil 2). Şekil 2: Dönem II ve III öğrencilerinin seminer öncesi ve sonrasındaki ortalama doğru yanıt sayıları ve seminer sonrasında bilgi düzeylerindeki artış. Şekil 3: Seminer öncesindeki bilgi düzeyi ve seminer sonrasındaki bilgi düzeyindeki artışın cinsiyet, ebeveynlerin eğitim durumu, büllü yanık öyküsü ve deri fototipi ile ilişkisi Seminer öncesindeki bilgi düzeyi ve seminer sonrasındaki bilgi düzeyindeki artışın cinsiyet, ebeveynlerin eğitim durumu, büllü yanık öyküsü ve deri fototipi ile ilişkisi istatistiksel olarak anlamlı değildi (p>0,0001) (Şekil 3). Seminer öncesindeki bilgi düzeyi ve seminer sonrasındaki bilgi düzeyindeki artışın güneşten korunma davranışları(güneşe çıkma, gölgede oturma, gözlük takma, şapka takma, koruyucu krem kullanma, koruyucu giysiler giyme) ile ilişkisi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı (p>0,0001) (Şekil 4). Şekil 4: Seminer öncesindeki bilgi düzeyi ve seminer sonrasındaki bilgi düzeyindeki artışın güneşten korunma davranışları ile ilişkisi TARTIŞMA Hekimlerin güneşten korunma konusundaki bilgi düzeyleri ile tutum ve davranışları, toplumun bu konu hakkında etkili bir şekilde bilinçlendirilmesinin başlıca belirleyicisidir. Öte yandan, koruyucu sağlık hizmetlerinin verilmesinde en önemli rolü oynayan hekimler, tıp eğitimleri sırasında deri kanserleri konusunda bilgilendirilseler de, güneşin deri üzerindeki etkileri, deri kanserlerinin oluşumundaki rolü ve güneşten korunma yöntemleri ile ilgili gerekli ve yeterli eğitimi almamaktadırlar Tıp öğrencileri ve hekimlerinin bu konu üzerindeki bilgi düzeylerini değerlendiren çalışmalar sınırlıdır. Ülkemizde uzman ve uzmanlık öğrencisi 330 hekim üzerinde yapılan bir çalışmada, deri fototipi düşük, bilgi düzeyi yüksek olan hekimlerin, koruyucu önlemleri daha fazla kullandığı gösterilmiştir. Bununla birlikte genel olarak hekimlerin bilgi düzeylerinin yeterli olmadığı ve geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir (7). Farklı ülkelerde yapılan çalışmalarda da hekimlerin güneşin etkileri ve güneşten korunma ile ilgili bilgi düzeylerinin düşük, güneşten korunma davranışlarının yetersiz olduğu bulunmuştur (3). Bununla birlikte, sadece birkaç çalışma yapılmış olsa da, eğitim aldıklarında tıp fakültesi öğrencilerinin UV radyasyonun deri üzerindeki zararlı etkileri ve güneşten korunmanın önemi ile ilgili bilinç ve bilgi düzeylerinin arttığı gösterilmiştir (1,4). Bizim çalışmamızda da benzer şekilde kısa süreli bir eğitim sonrasında Tıp Fakültesi öğrencilerinin bilgi düzeyinde %31.30 oranında bir artış olmuş ve bu artış istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Ayrıca cinsiyet, ebeveynlerin eğitim durumu, büllü güneş yanığı öyküsü, deri fototipi ve güneşten korunmak için uygulanan olumlu davranışların bilgi düzeyini ve eğitim sonrasındaki bilgi düzeyindeki artışı etkilemediği görülmüştür. Sonuç olarak, kısa süreli bir seminer sonrasında bile Tıp Fakültesi öğrencilerinin, güneşin derideki zararlı etkileri ve güneşten korunma konusundaki bilgi düzeyleri artmaktadır. Bu sonuç, tıp eğitimi sırasında güneşten korunma bilinci ile ilgili eğitim verilmesinin önemine ve faydasına dikkat çekmek açısından anlamlıdır. Böylece, geleceğin hekimleri olan tıp öğrencileri ileride güneşin zararlı etkilerinden kaçınmak ile ilgili koruyucu sağlık hizmetlerinin verilmesinde daha aktif ve etkili bir rol oynayabilirler. KAYNAKLAR 1. Doshi DN, Firth K, Mintz M, et al. Pilot study of a skin cancer education curriculum for medical students. J Am Acad Dermatol 2007; 56(1): 167-9. 2. Glanz K, Saraiya M, Wechsler H. Centers for Disease Control and Prevention. Guidelines for school programs to prevent skin cancer. MMWR Recomm Rep 2002; 51(RR-4): 1-18. 3. Hymowitz MB, Hayes BB, Maury JJ, et al. Evaluation of medical students’ knowledge, attitudes, and personal practices of sun protection and skin self-examination. Arch Dermatol 2006; 142(4): 523-4. 4. Liu KE, Barankin B, Howard J, et al. One-year followup on the impact of a sun awareness curriculum on medical students’ knowledge, attitudes, and behaviour. J Cutan Med Surg 2001; 5(3): 193-200. 5. Mahler HIM, Kulik JA, Gerrard M, et al. Effects of upward and downward social comparison information on the efficacy of an appearance-based sun protection intervention: a randomized, controlled experiment. J Behav Med 2010; 33: 496-507. 6. Nikolaou V, Stratigos AJ, Antoniou C, et al. Sun exposure behavior and protection practices in a Mediterranean population: a questionnaire-based study. Photodermatol Photoimmunol Photomed 2009; 25(3):132-7. 7. Uslu M, Karaman G, Şavk E, ve ark. Adnan Menderes Üniversitesi hekimlerinin deri kanserleri ve güneşin etkileri konusundaki bilgi düzeyleri ile güneşten korunma davranışlarının değerlendirilmesi. ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi 2006; 7(1): 5-10.