3-Enterokutan Fistüller.Cerrahi Tıp Bülteni.1995,4,2,81-86
Transkript
3-Enterokutan Fistüller.Cerrahi Tıp Bülteni.1995,4,2,81-86
Curahi Tıp Bülteni (1995), 4, 81·86 bı 1995, Hekimler Yayın Birliği Enterokutan Fistüller DR MEHMET İNAN, DR. OSMAN ABBASOGLU Hııcettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Ankara İki epitelize yüzey arasında olu~mllii anormal ıley<ilere fistül denir. Fistüller kendiliğinden veya ameliyat sonrası geli~irler. Kendiliğinden geli~en ler, listüllerin % 15-25'ini olw;tururlar (1). Radyoterapi, inflamatuvar barsak hastalıkları, tü:mörler, divertikülit, appandisit, peptik ülser barsak hastalıkları, perforasyonu, iskemik pankreatit, intestinal tüberküloz ve aktinomiköz gibi hastalıklar kendiliğinden geli~en fistüllerin etkenleri arasındadırlar. Ameliyat sonrası geli~en ler ise fistüllerin geriye kalan % 75-SS'ini olw;tururlar (1). 7. Yapılan anastomoz soruası güvenli bir ~ekilde kapatılması. Fistüller, anatomik ve fizyolojik konumları ile etkenlerine göre sınıflandınlırlar (Tablo 1) (1). sınıflandırılmalan kendiliğinden Fistüllerin Fistüllerin sıvı-elektrolit dengesizliği, malnutrisyan ve sepsis gibi üç önemli komplikasyonu vardır. Bu komplikasyonlar genel olarak fistül debisi ile ilgilidirler. planlanmasına Enterokutan fistüllerin tedavisinde temel amaç cerrahi veya cerrahi d~ı yöntemlerle barsak bütünlüğünün sağlanmasıdır. Bunu sağlamak için fistüllerin tedavisinde ard~ık ama iç içe geçmi~ evrelerden olu~an bir yakla~ım dü~ünülmelidir (Tablo 2) (1). gerilimsiz rapılması. Hemostazın ve Mortalite Tedavi Yaklaşımı İntraluminal ve/veya sistemik antibiyotik Barsakların Komplikasyonları olan Sepsis enterokutan fistüllerin en önemli komplikasyonu yanında en sık ölüm nedenini de oluşturur. Abdeminal ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi yardunı ile sepsisin nedeni bir an önce ortaya çıkarılmalı ve apse bulunması halinde _hemen drene edilip tedavi sağlanmalıdır. kullanılması. 5. uzak Malnutrisyon enterokutan fistüllerde önemli sorunlardan biridir. Yetersiz besin alum ve sepsisin e~lik ettiği durumlarda görülen hiperkatabolizma ve fistülden atılan proteinden zengin salgılar sonucu olu~ur. Sepsisin kontrol altına alınamadığı durumlarda yoğun nutrisyonel desteğe kar~ın malnutrisyonu düzelbnek mümkün değildir. nin yapılması. 6. hattından Sıvı ve elektrolit dengesizliği serum elektrolitlerindeki 48 saatten uzun süren bozukluklardır. Fistül debisinin yüksek olduğu durumlarda görülür. Genelde Treitz ligamentine yakın konumlarda olu~an fistüllerde daha sıktır . 1. Anastomoz hattında barsak kanlanmasının yeterli olması. 2. Gerekli hallerde mekanik barsak temizliği anastomozlannın anastomoz Hipotansiyon ve aneminin önlenmesi. Fistüllerin Nedenleri ~ardır: Barsak Drenlerin ll. Ameliyat öncesi malnutrisyonu hastalara nütrisyonel desteğin sağlanması. Fistüllerin mortalite oranı 1960'lı yıllarda % 40t4rlarda iken günümüzde % 6--.20'lere kadar .:iüşnü~tür (2). Bununla birlikte ameliyat sonrası ~ fistüllerin eskisine oranla kendiliğinden ~ere göre daha fazla olduğunu gönnekte\"lZ. Hasta bakımı ve tedavisi konusunda ya~anan .:.nemJ.i geli~melere kar~ın fistüllerin yol açtığı :nortalite oranı hala yüksektir. Bu nedenle ameliyat sonrası geli~en fistüllerin önlenmesinde rol oynayan temel prensipiere uyulmalıdır. Fistül ~nnu önleyen cerrahi teknik ve hastaların cenah.i öncesi hazırlıklarına ait prensipler .ı. Ölü bo~lukların drene edilmesi. 9. 10. \ardımcı olmaktadır. .3. 8. tutulması. ..apanabilirliğinin değerlendirilmesi yanında, tıbbi .,.-e gerekirse cerrahi müdahalenin karın duvarının dikkatli değerlendirilmesi. yeterli olması. 81 CERRJıı:Hl TIP BÜLTENİ 82 Tablo 1. Fistüllerin sınıflandırılması. Sınıflandırma Anatomik tipi Sınıflandırma özelliği İnte mal/ ekstemal Kaynaklandığı Fizyolojik Etyolojik organ Kullanım amacı , Genel sınıflandırma · Kapanahilirlik olasılığıru verir Cerrahi tedavinin planlarunasına yardım eder Debi (ml/ gün) ... düflük<200 * orta 200-500 * yüksek>500 Mortalite olasılığını gösterir E~lik eden metabolik eksikliklerin belirlenınesini sağlar Altta yatan neden Kaparuna Kayıpların kar~ılanmasını kolayla~tınr. olasılığını verir Mortalite riskini bağımsızlığını belirlemede Evre 1: Tanı ve Stabilleştirme Enterokutan fistüllerin büyük bir kısnu ameliyat sonrası erken dönemde geli~irler. Hastalarda ilk 45 gün süren iyi seyir hali kendisini ate~ yükselmesi, ileus ve yara infeksiyenun un birlikte görüldüğü genel durum bozulmasına bırakır. Fistüller bu tablodan yaklaşık 24 saat sonra yara yerinde intestinal içerik gelmesi ile kendini gösterir. Böyle bir hastada yeni durunnın olu~ması ile devam eden strese bağlı metabolizmanın hızlanması ve kayıpların artması sonucu anemi, sıvı ve elektrolit düzensizliği, onkotik basınçta dü~me görülebilir. Fistüllere yakla~ımda öncelikli olarak bunların düzeltilmesi esas aluunalıdır. Bu hastalarda e~lik eden intraabdominal sepsis drenaj ve uygun antibiyotiklerle tedavi edilmelidir. Cerrahi müdahalenin gerekebUeceği göz önünde tutulursa, böyle bir müdahalenin infekte, ödemli ve soyulmu~ bir ciltten yapılmaması için fistül kontrollü hale getirilmelidir. Fistül ağzına yerle~tirilen ve emici bir alete bağlanan samp drenler aracılığı ile kontrollü fistül sağlayabilmek olasıdır. Karaya tozu, gliserin, çinko oksid pomadı gibi maddelerle lokal cilt bakımı yapılmalıdır. Bu tür hastaların bakımında uygun ve yeterli beslenme en önemli noktayı olu~turmaktadır. Karbon dioksit retansiyonu, karaciğer yağlanması ve karbonhidrat intoleransı olu~turacağı için gereğinden fazla beslenme yetersiz beslenme kadar hatalıdır. Protein yıkımını, immün yanıtsız lığı, yara iyileşmesinin gecikmesini, hücre ve doku fonksiyon bozulduğunu önlemek amacı ile bu hastalara yeterli protein, karbohldrat, yağ ve vitamin desteği yapılmalıdır. Harris-Benedict formülü ile hastaların bazal enerji ihtiyacı yardımcıdır hesaplandıktan sonra katabalik durumlarına göre kah kadar enerji karbohldrat ve yağ olarak Kalari/nitrojen oranı 100:1 ile 125:1 arası bir dengede olan protein desteği hastaya yeterli olabilmektedir. Suda çözünen vitantinler özellikle yüksek debili fistüllerin varlığında sepsis durumunun kontrol altına alınamadığı durumlarda normalin iki katı, bunlardan C vitamini be~ ile on katı fazla verilmelidir. K vitamini, kalsiytun ve magnezyum gibi mineraller, bakrr ve çinko gibi eser elementler de hastaların beslenme solüsyonlarına eklenmelidirler. 1.2~1.5 karşılanmalıdır. Enterokutan Fistüllerin Tedavisinde Enteral ve Parenteral Beslenmenin (TPN) Yeri Son zamanlarda yapılan çal..ı.şmalar göstermektedir ki besinin direkt olarak gastrointestinal sisteme verilmesi barsakların fonksiyonel ve yapısal bütünlüğünün sağlanmasında önemli katkı ol~turmaktadır. Enteral yolla beslenen hastalarda sistemik immünitenin arttığı, infeksiyon insidansı nın azaldığı bıınlara ek olarak septik ataklan parenteral beslenenlere göre daha iyi tolere ettiklerini gösteren çalı~malar vardır (3-5). Enteral beslenmenin olabilmesi için fistülün proksimal veya distalinde en azından 120 cm'lik fonksiyonel barsağa gereksinim vardır. Bunıınla birlikte bu tür hastalarda beslenme kaybı olduğu için ol~an mukoza! atrofi ve hipoalbüminemi nedeni ile enteral yolla verilen besinler yeterince emilmeyip diareye ve fistül debisinin artmasına yol açabilirler. Bu hastanın beslenme durumunu daha da bozabilir. Bugüne kadar yapılan çall.!jmalarda çıkan sonuçlar değerlendirildiğinde şu geneliemelerin yapılması mümkündür (6): a) Enteral besienmeyi yalnızca seçilm~ bir ss ENTEROKUTAN FISTÜLLEA Tablo 2. Enterokutan fistüllerde tedavi evreleri. Evre 1. Tanı ı. Ara~tırma Yakla~ım Zaman - Sıvı ve elektrolit rehidratasyonu - Aneminin düzeltilmesi -Apse drenaj ı -Onkotik basınç restorasyonu - Besin desteği - Fistül drenajının kontrolü - Lokal cilt bakımı İlk 48 saat içinde . -Anatomik ve patolojik durumu saptamak için fistülogram çekilmesi - Apse, kolieksiyon veya varsa kanserin saptanması için abdeminal tomografi veya ultrasonografi 7-10 günler içinde arasında 3. Karar -Kendiliğinden kapanabilirlilik tahmini -Tedavi planı - Cerrahinin zamanlanması 10 gün ile 4-6 hafta -l. Kesin tedavi - Cerrahi yakla~ımın planlanması 4-6 hafta sonrası kendiliğinden kapanmayacağı dü~ünüldüğünde - Rezeksiyonu ve uç-uca anastomoz - Gastrostomi, jejunostomi (gereken olgularda) -Karın duvarının güvenli kapatılması 5. Iyile~me grup fistüllü hastalar tolere edebilmektedirler. b) TPN alan hastalara göre ·mortalite ve kendiliğinden kapanına oranlarında olumlu sayılan anlamlı farklar vardır. c) Kapattıktan - Nutrisyonel desteğe devam - Ağızdan besleruneye geçilmesi Enteral beslenme ile fistül debisinin genelde artmaktadır. d) Daha ucuz olan poliınerik diyetlere elemantal diyellerin bir üstünlüğil yoktur. kısayla TPN enterokutan fistüllü hastaların beslenmesinde diğer yaygın ve önemli yolu olu~turmakta dır. TPN öncesi ve TPN sonrası fistüllerin gerek mortalite, gerekse kendiliğinden kapanabilirlilikleri kar~ıla~tırıldığında ortaya ~u sonuçlar çıkııwjhr (7-9): a) Fistülün yerine bakmaksızın TPN ile birlikte kendiliğinden kapanabilirlilik artmı~tır. b) Genelde TPN ba~ladıktan sonra ortalama 4 ile 5 haftalık bir süre içinde kendiliğinden kapanular. c) intraabdominal sepsis durumunda etkili sonraki 5-10 gün içinde cerrahi drenaj yapılmadan tek ba~ına TPN ile malnutrisyonun düzeltilmesi mümkün olmamaktadır. d) Mortalitenin azalmasında birçok faktör rol TPN önemli olmakla birlikte bunlardan yalnızca biridir. oynamaktadır. rı Enteral ve parenteral beslenmenin indikasyonlaTablo 3'te özetlenıni~tir (6). Obstrüksiyonu olmayan enterokutan fistüllü hastalarda nazogastrik tüp takılmasırun genelde çok fazla bir katkısı olmamaktadır. Yüksek yerl~imli fistüller haricinde nazogastriğin çekilmesi fistül debisi arhrmamaktadır (3). Bu tür hastalarda stres ve uzun süre oral alamayacakları göz önünde tutulursa peptik iliser ve buna bağlı o~cak kanamaları önlemek için H 2 reseptör blokörleri veya H+ - K+ ATPaz inhibitörleri kullanılmalıdır. Somatostatin gönüınüzde özellikle pankreatik fistüllerin tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Gerek pankreatik, gerekse enterokutan fistüllerde kendiliğinden kapanabilirli- 84 CERRAHI TIP BOL TENİ liği artuabileceği somut olarak henüz gösterilmemi~tir. Sornatostalin gastrik bo~alma zamanını artuırken gastrointestinal kanalın geriye kalan kısmında motiliteyi azaltmaktadır. Derialtına yapılan 50J.Lg sornatostalin ağızdan çekuma geç~ süresini % 350 artırmakta ayrıca barsaklardan endojen sıvı atılımını azalttığı gibi sıvı ve elektrolit absorbsiyonunu artırmaktadır (10, ll). Yapılan çah~malardan ortaya çıkan sonuçlara göre 100-600 J.Lg/ gün arası dozlarda kullanılan sornatostalin ile kendiliğinden kapanabilirlilik oranı artınamasına kar~ın kapanma süresini kısalt maktadır (12-15). Evre 2: Araştırma Bu a~amada olgunla~an fistül kanalından fistül~g ram çe.kilmelidir. Fistülogram sayesinde ~u sorulara yanıt bulrnamız mümkün olmaktadır: 1) Barsak bütünlüğü tam mıdır? 2) Fistülle ili~kili bir abse po~u var mıdır? 3) Kom~u 4) Distalde tıkanıklık var mıdır? barsaklarm durumu nedir? 5) Fistül kanalı gastrointestinal neresinden köken almı~tır? kanalın 6) Fistül kanalının boyu 2 cm' den küçük, çapı 1 cm'den büyük müdür? Hastalarda septik tablonun sürdüğü durumlarda apse olasılığı dü~ünülerek abdeminal bilgisayarlı tomografi çekilmeli., apse veya kolieksiyon saptanması halinde mümkünse perkutan yolla drene edilmelidir. Evre 3: Karar Bu evrede hastaya ve fistüle ait verilerden yola çıkarak fistülün kendiliğinden kapanabilme olasılı ğı değerlendirilmelidir. Kendiliğinden kapanması m beklediğimiz fistüllerde en az 6 hafta beklerunesi, bu süre sonrasında fistül kapanmanı.ı~ olmasına kar~ın gerek fistül, gerekse hastanın konumunda önemli ilerlemeler kaydedilmİise ek 2 hafta daha beklenınesi uygundur. Tablo 4'te kendiliğinden kapanabilme olasılığına etki eden faktörler belirtilmiştir (1). Evre 4: Kesin Tedavi Enterokutan fistüllerin koırujuluğunda striktür, inflamasyon veya gen~ apse varsa, distali tıkalıysa erken cerrahi; perkutan drenaj ve antibiyotik kullanılınasına karşın intraabdominal sepsis kontrol altına alınamarnışsa acil cerrahi indikasyonu vardır. Bunların olmadığı durumlarda fistülü kontrollü hale getirip yeterli beslenme sağlarup sepsis tedavi yapılarak en az 6 hafta beklenmelidir. Yapılan bir çal.ujmaya göre enterokutan fistüllerde cerrahi tedavinin zamanlanması ile ba~arı ve mortalite oranlan ~u ~ekilde bulurunu~tur (16). İkinci ameliyat ilk 10 gün içinde gerçekle~tirild.iği durumlarda ba~an oranı % 67, mortalite oranı % ll, 11-42'nci günler arasında gerçekle~tirildiğinde ba~an oranı % 70, mortalite oranı % 21, 42 günden sonra gerçekle~tirildiğinde ba~arı oranı % 84, mortalite oranı % 13 bulunmu~tur. Peritonit sonucu geli~en yapı~ıklıkların subakut dönemde yoğun olmasından dolayı diseksiyonu olumsuz etkilemekte, kanama fazla olmakta, bu da mortalite ve ba~arıyı etkilemektedir. Tablo 3. Enterokutan fistüllü hastalarda enteral ve parenteral beslenmenin endikasyonları. Enternal beslenme endikasyonları 1. Kolokutönöz fistüller 2. İleal, dü~ük debili fistüller 3. Distale enteral bir tüpün yerle~tirilebild.iği özefagus, mide, duedenum ve yüksek jejunum fistüllerinde Parenteral beslenme endikasyonları 1. Enteral beslenmeye uyumsuzluk durumunda 2. Jejunal fistüller 3. İ!eal, yüksek debili fistiiller 4. Distalde enteral tüpün yerle~tirilemed.iği özefagus, mide, duedenum fistüllerinde ENTEROKUTAN FISTÜLLER Tablo 4. Kendiliğinden kapanabilirliliği etkileyen faktörler. Faktör Olumlu Olumsuz Anatomik ili~ ki Duodenal güclük jejnnal Lateral duodenal İleal Treitz ligament Beslenme durumu Etyoloji Iyi Ameliyat sonrası Appandisit Divertikülit Kötü Crohn, Kanser Radyasyon Yabancı cisim Barsağın Sağlıklı Apse Distal tıkanıklık konumu kom~u Fistül kanalı Çap Transferin doku >2cm <lcm > 200 mg/d! Altı-sekiz haftalık konservatif tedaviye yanıt vermeyen olgularda cerrahi tedavi ile barsak Bunun için yeni, sağlıklı ''e temiz bir insizyonla karına girilmelidir. Barsaklar diseksiyonun görece kolay olduğu yerden ba~layarak proksimalden distale kadar serbestl~tirilmeli, fistülün bulunduğu segment rezeke edilerek uç uca anastomoz yapılmalıdır. Di.seksiyon sırasında olu~an serozal yaralanmalar Lambert diki~leri ile kapatılmalı, tam kat yaralanınalar ise Heineke-Mik.ulicz tarzında onarılmalıdır. Radyoterapi uygulanmış barsaklarda gelişen mikrovasküler tromboz ve fibrozis nedeni ile uçuca anastomoz bölgesinin kanlanması yeterli olamayacağı için bu tür olgularda rezeksiyon ve anastomoz yerine strikttiroplasti uygulanması önerilmektedir (1). ~': tür ameliyatlardan sonra beslenme jejunostomısı ve dekompresyon gastrostomisi konmalıdır. Apse kaviteleri ve ölü bo~luklar drene edilmeli, drenler anastomoz hattından uzak tutulmalıdır. Anastomoz hattı peritonla örtülmeli cilt insizyonu ile teması mutlaka önlenmelidir. Fasya ve karın ön duvarı güvenilir bir ~ekilde kapatılrnalıdır. btitünlüğti sağlanmalıdır. Epitelize olm u~ < 200 mg/d! Sonuç Enterokutan fistüllerin yol açtığı mortalite, günümüzde hasta bakunı ve tedavisi konusunda önemli gelişmelere rağmen hala yüksektir. Mortalite nedeni, enterokutan fistüllerin yol açtığı sıvı-elektrolit dengesizliği, malnutrisyon ve sepsis gibi üç önemli komplikasyondur. Bu komplikasyonlar genelde fistülün debisi ile ilgilidir. Enterokutan fistüllerin tedavisinde temel amaç barsak bütünlüğünün sağlanmasıdır. ilk basamak hastanın sıvı ve elektrolit dengesinin düzeltilmesi ve sepsisin kontrol edilmesidir. Daha sonra gerekli nütrisyonel desteğin sağlanması, yara bakııru, fistül yerinin saptanması ve kendiliğinden kapanamayacağı d~ünülen fistüllerde uygun cerrahi yaklaşımla barsak bütünlüğünün sağlanması hedeflenmelidir. Bunun için uygun zaman 6-8 hafta sonrasıdır. Bu süre sonunda başarı en yüksek, mortalite en dü~üktür. sağlanan Kaynaklar 1. Berry SM, Fi.scher JE: Enterocutaneous Fistulas. Curr Probl Surg 472-566, 1994. Evre 5: iyileşme 2. MacFadyen BV, Dudrick SJ, Ruberg RL: Surgery, 7431: HX>-105, 1973. Bu tür hastalarda ameliyat sonrası hiperkatabalik durum bir süre daha devam ettiğinden yeterli protein ve kalori desteği sağlamak önemlidir. Bu nedenle hastalar enteral olarak 1500 kal/ gün ::'~~~~;:. parenteral beslenme desteği 3. Aquirre A, Fischer JE: Intestinal Fistulas, Fischer JE (ed): Total Parenteral Nutrition'da Bostan: Little, Brown and Company, 1976, p: 203-18. 4. Randali HT: Eficacy, feasibility, safety, and cost comparisons of en tera! and parenteral elemental nutrition. Comtemp Surg 28:4-11,1986. CERRAHi TIP BÜLTENİ 86 5. Moore FA, Moore EE. Jones TN, ve ark. TEN ver· sus TPN fallawing major abdeminal trauma- 6. Rombeau JL, Rolandelli RH: Enternal and Paranteral Nutrition in Patients with Enteric Fishılas and Short Bowel Syndrome. Surg Clin North Am 67: 551-71,1987. 7. Deitel M: Nutritional Management of Extemal Gas- 8. ll. reduced septic mortality. J Trauma 29: 916-23, 1989. Lembecke B, Creutzfeld W, Schleser S: Effect of the Somatostatin Analoque Sandoslatin (SMS 201- 995) on Mouth to Caecum Transit Time and Absorption of Fat and Carbohydrate in Normal Man. Clin Sci 36• 108-24,1987. 12. Hild P, Dobroschk J: Treatment of Enterocutaneaus Fistulas with Somatostatin Lancet 2: 626, 1986. 13. Himan HS, Allard JR, Nadea JE, ve ark: The Importance of Adequate Nutrition in Closure of Smalllntestinal Fistulas. Br J Surg 61: 724, 1974. Nubiola-Calonge P, Sancho J, Sequra M, ve ark: Blind Evaluation of the effect of Octreotide (SMC 205-995), a Somatostatin Analoque, on Smail-Bowel Pistula Out-put. Lancet 2: 672-4, 1987. 14. 9. Ryan JA Adye BE, Weinstein AJ: Enteric Fistulas. Rombeau JL, Caldwell (ed.): Clinical Nutrution'da Philadelphia:WB Saunders, 1986, p: 419-36. Chen RJ, Fang JF, Chen MF: Octreotide in the Manegement of Enterocutaneus Fistulas and Stress Ulcer Bleeding. AmJ Gastroenterol87: 1212-15,1992. 15. 10- Fuessel HS, Williams CG: Effect of Long-Acting Somatostatin Analoque (SMS 201-995) on Prospandial Gastric Emptying of 99 mTc-tin Colloidal and Mouth Caecum Transit Time in Man. Digestion 36: 101-7,1987. Boike GM, Sightler SE, Averrete HE: Treatment of the Smail Intestinal Fistulas with Octreotide, a Somatostatin Analoq. J Surg Oncol 49: 63-5, 1992. 16. Evreio VW, Coutsoftides T, Steiger E: Factors lnfluencing the Outcome of Treatment of Smail Bowel Cutaneous Fistula. World J Surg7: 481-87,1983. trointestinal Fistulas. Can J Surg 19: 505, 1976. +