Dergiyi Görüntüle

Transkript

Dergiyi Görüntüle
AYIN MAKALESĠ
YOLSUZLUKLA MÜCADELE
Ünal AYDIN
Ġzmir YMMO BaĢkanı
Globalleşen Dünya, gelişen teknoloji, etkinleşen iletişim gibi
nedenlerle yolsuzluklar
biçim ve içerik değiştirmiş,
evrenselleşmiş, daha büyük hacimlere ulaşmış, tüm
toplumların tüm bireylerini etkiler olmuş, tek tek ülkelerin
alacağı bireysel ve durağan tedbirlerle önlenemez hale
gelmiştir.
Amerika'da Enron, Avrupa'da Siemens ve daha niceleri
olayın büyüklüğünün göstergeleri. Birleşmiş Milletler anketi
Dünya çapında yolsuzlukların arttığını belirlemiş. Bu ankete
göre insanların sağladığı gelirin neredeyse yüzde yirmisi
rüşvetten, yolsuzluktan sağlanmış. Bazı Avrupa Birliği üyesi
ülkelerde yapılan ankete göre her bir kişi son bir yıl içinde
en az bir defa rüşvet vermek zorunda kalmış. Dünya
ölçeğinde sağlaman hasılanın yüzde on kadarının aklanmış
para tutarından oluştuğu talimin ediliyor. Gelişmekte olan
ülkelerde bu göstergelerin daha da vahim olduğu biliniyor.
Kapıkule fiyaskosu ve diğer gümrük dedikoduları, beş
şiddetinde depremlere dayanamayıp yıkılan binalarımız ile
ilgili ruhsat sorunları, hijyenik olmayan gıda üretimine dair
iğrenç tespitler, organ gaspına ve kaçak göçmen nakline dair
görüntüler, narkotik şube operasyonlarının sonuçları korsan
CD baskınları, ödenmeyen vergiler, kayıt dışı çalıştırılan
işçiler, eksik ödenen primler ve daha niceleri olayın Ülkemiz
açısından öneminin göstergeleri.
Alındığı söylenen ilave tedbirler, artırıldığı söylenen
denetimler, ağırlaştırıldığı ifade edilen cezalar, baskınlar,
operasyonlara rağmen yolsuzluk ve rüşvet olayları
sonlandırılamıyor. Demek ki birşeyler atlanıyor ya da ihmal
ediliyor. Örneğin değişen ve küreselleşen teknoloji, iletişim,
1
ulaşım ve bu gibi olgular paralelinde evrensel bir yolsuzlukla
mücadele
program
tümDünya
devletleri
tarafından
benimsenip uygulamaya konulamıyor. Örneğin tüm
DÜnya'daki mal ve hizmet hareketlerinin kayıt içine
alınması ve bu kayıtların evrensel kurallara göre tutulup
denetlenmesi için tüm devletler fikir ve eylem birliği içinde
olamıyorlar.
Örneğin ekonomi, hukuk, muhasebe, denetim konularında
yetişmiş/yetiştirilmiş ve deneyim birikimi edinmiş meslek
mensuplarında
yeterince
yararlanılamıyor.
Örneğin
seçilmişler, tekrar seçilebilmek umuduyla bilinen bazı
olayların üzerine yeterince inançlı ve kararlı bir şekilde
gidemiyor.
Kayıt dışılık azaldığı ölçüde yolsuzlukların azalacağı artık
genel kabul görmüş bir doğrudur. Bu doğruya ulaşmada
meslektaşlarımızın daha büyük katkılarda bulunabileceği
bilinen bir başka doğrudur. Bu doğruların aydınlığında
meslektaşlarımızın görülüp değerlendirilmesi
umudumuzdur.
2
AYLIK BÜLTEN DĠZĠNĠ
Sayı: 76 OCAK-ġUBAT 2007
Ayda Bir Yayımlanır.
Adres:
Kıbrıs Şehitleri Cad. Kervan Apt. No:7
Alsancak/İZMİR
Yazı DanıĢma
ve Okuma
Kurulu
Hazırlayanlar
Ünal AYDIN (YMM)
Ayşe AKAY (Yazı İşleri
(Genel Yayın Sorumlusu)
Sorumlusu)
Hasan Zeki SÜZEN (YMM)
(Genel Yayın Sorumlusu)
ODAMIZ BANKA HESAP NUMARALARI
BANKA
ŞUBE HESAP
ADI
NO
ZİRAAT BANK.ALSANCAK ŞB.
5004
6969135
YAPI KREDİ BANK.MUSTAFABEY ŞB.
65248362
Not: Bültenimizde yayımlanan makaleler Odamızın görüşü
olmayıp yazanların kişisel görüşleridir.
3
I-
ODAMIZDAN HABERLER
+ YMM ODA BAġKANLARI TOPLANTISI ĠZMĠR’DE
YAPILDI:
(8) Odanın Başkan ve Başkan Yardımcıları İzmir‟de
bir araya gelerek mesleki sorunları görüşmeye devam
ettiler. YMM Oda Başkanları yıllardan beri iki ayda bir
toplanmaktadır. Toplantının gündemi
Ankara Odası
tarafından başkanların görüş ve önerileri dikkate alınarak
oluşturulmaktadır. İlk toplantı Oda binasında yapıldı. Daha
sonra Karaca Oteli salonunda üyelerimizin de katıldığı ikinci
toplantı yapıldı. Her iki toplantıya Türmob Başkanı Mehmet
Timur ile bazı yönetim kurulu üyeleri katıldılar. Son derece
faydalı geçen toplantıya (80) dolayında üyemiz katıldı.
+ SOSYAL GÜVENLĠK KILAVUZU
Üyelerimize gönderilen sosyal güvenlik kılavuzu
kitabının iyi bir kaynak olduğunu tahmin ediyoruz yararlı
olmasını dileriz. Söz konusu kitabın önsözü Oda Başkanımız
Ünal AYDIN tarafından yazılmasına rağmen baskıya
yanlışlıkla kardeş Odamız olan İzmir SMMM Oda Başkanı
Feyzullah TOPÇU ismi intikal etmiştir. Bunun nedeni
SMMM‟lere dağıtılan kitabın da aynı matbaada basılmasıdır.
+ ÜSTADIMIZ CEVDET YALÇIN VEFAT ETTĠ:
Eski Baş Hesap Uzmanı olan ve bir dönem İzmir
Defterdarlığı da yapan üstadımız yaşama veda etti.
Merhuma Allahtan rahmet, sevenlerine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
+ KAZDAĞ GEZĠSĠ:
24 Odalı Öngel Country Oteline 17-18 Şubat günleri için
bir gezi programlandı ve üyelerimize duyuruldu.
Gelecek sayıda buluşmak dileğiyle….
4
ODAMIZA GELEN YAZILAR
GEÇĠCĠ VERGĠDE HATA PAYI UYGULAMASI
Temel SavaĢ
Vergi Denetmeni
I-GEÇĠCĠ VERGĠ KONUSUNUN GENEL HATLARIYLA
ĠRDELENMESĠ:
Bilindiği gibi geçici vergi ile ilgili düzenleme Gelir
Vergisi Kanununun mükerrer 120. maddesinde yer
almaktadır. Bu maddeye göre; “ Ticari kazanç sahipleri
(basit usulde vergilendirilenler hariç) ile serbest
meslek erbabı cari vergilendirme döneminin gelir
vergisine mahsup edilmek üzere, bu Kanunun ticari
ve mesleki kazancın tespitine iliĢkin hükümlerine
göre ( Ġndirim ve istisnalar ile Vergi Usul Kanununun
değerlemeye ait hükümleri de dikkate alınarak)
belirlenen ilgili hesap döneminin altıĢar aylık
kazançları ( 42’nci madde kapsamına giren kazançlar
ile noterlik görevini ifa ile mükellef olanların bu
iĢlerden sağladıkları kazançlar hariç) üzerinden,
103’üncü maddede yer alan tarifenin ilk gelir dilimine
uygulanan oranda geçici vergi öderler. Geçici vergi
matrahının hesaplanmasında dönem sonu mal
mevcutları, kayıtlar üzerinden tespit edilebilir.
Bakanlar Kurulu geçici vergi dönemlerini üç aya
indirmeye, geçici verginin beyan ve ödeme sürelerini
üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın onbeĢinci günü
akĢamı olarak belirlemeye yetkilidir.
……………..Yapılan
incelemeler
sonucunda,
geçmiĢ dönemlere ait geçici verginin %10’u aĢan
tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik
beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici
vergi tarh edilir.
5
Mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleĢen geçici
vergiler terkin edilir, ancak gecikme faizi ve ceza
tahsil edilir……………” şeklindedir.
Kurumlar vergisi mükellefleri de; cari vergilendirme
döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere, Gelir
Vergisi Kanununun mükerrer 120. maddesinde belirtilen
esaslara göre Kurumlar Vergisi oranında geçici vergi
ödeyeceklerdir.
Vergi incelemesi sonucunda kurumlar vergisi veya
gelir vergisi yönünden matrah farkı belirlendiğinde, ilgili
dönemlere ait beyan edilen geçici verginin %10 unu aşan
tutarda eksik beyan edildiğinin saptanması halinde eksik
beyan edilen bu kısım için geçici vergi yönünden de işlem
yapılacaktır.Geçici vergi beyannamesi vermeyen mükellefler
için ise % 10 luk yanılma payı uygulanmayacaktır.
II- VERGĠ ĠNCELEMESĠ SONUCUNDA EKSĠK BEYAN
EDĠLDĠĞĠ
SAPTANAN
GEÇĠCĠ
VERGĠNĠN
BELĠRLENMESĠ:
Geçici vergi de %10 yanılma payı uygulamasında
inceleme elemanları arasında öteden beri uygulamada bir
birlik oluşmamıştır. %10 yanılma payı uygulaması, iki farklı
görüş nedeniyle, iki farklı uygulamaya neden olmuştur. Bir
görüşe göre geçici vergide hata payı uygulaması beyan
edilen geçici vergiye uygulanması gerekirken, diğer bir
görüşe göre de beyan edilmesi gereken geçici vergiye
uygulanması gerektiği şeklindedir. % 10 luk hata payının
beyan edilmesi gereken geçici vergiye uygulanmasını
savunanlar, mükellef üzerinde oluşan vergi yükü açısından
konuyu irdelemekte, adalet ilkesine daha uygun olacağını
düşünmektedirler.
Geçici vergi niçin alınır? Elde ettikleri kazançları; gelir
vergisi mükellefleri takip eden yılın mart ayı, kurumlar
vergisi mükellefleri ise takip eden yılın nisan ayında beyan
ederler ve ödemeye başlarlar. Devlet vergi gelirlerini hemen
oluşturmaktan yanadır. Gerek enflasyon, gerekse zaruri
gereksinimler nedeniyle vergi gelirlerinin hazineye bir an
önce intikâl etmesinde yarar vardır.
6
Dolayısıyla daha sonra gelir veya kurumlar vergisine
mahsup edilmek kaydıyla geçici vergi tanımlamasıyla, bu
vergi üçer aylık dönemler halinde vergi mükelleflerinden
alınmaktadır. Bu açıklamada göstermektedir ki, geçici vergi
akan yılın vergisidir. Aradan yıllar geçtikten sonra yapılan
incelemelerde artık geçici
vergi bir anlam ifade
etmemektedir. Bulunan matrah farkı geçici vergi yönünden
de vergi ziyaını oluşturduğundan, incelemelerde geçici vergi
istenmemekle birlikte, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi
doğal olarak önerilmektedir. Maliye Bakanlığının inceleme
elemanları tarafından yapılan vergi incelemeleri, genellikle
geçmiş yıl incelemelerini kapsamaktadır. İncelemeye
mükellefler zaman aşımı süresi içinde alınmakta, geçici
vergi yönünden de mükelleflerin beyan dönemi geçmiş
olmaktadır. Hatta inceleme elemanları vergi inceleme
raporlarının sonuç bölümlerinde; geçici verginin mahsup
döneminin geçmesi, gelir veya kurumlar vergisine mahsup
olanağının olmaması nedeniyle, yalnızca vergi ziyaı cezası
ile gecikme faizlerinin uygulanması gerektiğini önermekte,
geçici vergi önermemektedirler.
Yasa hazırlanırken bu durum göz önüne alınmış olmalıdır ki,
Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120. maddesinde
“……………..Yapılan incelemeler sonucunda, geçmiĢ
dönemlere ait geçici verginin %10’u aĢan tutarda
eksik beyan edildiğinin tespiti halinde eksik beyan
edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici vergi
tarh olunur. ………” şeklinde ifade edilerek, %10 yanılma
payının, beyan olunan kısma uygulanacağı belirtilmek
istenmiştir. Aslında bu konu yasada oldukça açıktır.
Yukarıda yasa maddesinde belirtildiği üzere altı çizilerek
ifade edildiği gibi “…geçmiĢ dönemlere ait geçici
verginin %10 unu aĢan tutarda eksik beyan
edildiğinin…” denmekle, %10 yanılma payının beyan
edilen geçici vergiye uygulanacağı anlatılmaktadır. Yine
geçici vergi beyannamesi vermeyen mükellefler için %10
yanılma payı uygulanmamasının nedeni de beyan edilen
geçici vergi olmamasından kaynaklanmaktadır.
7
Nihayetinde; Maliye Bakanlığı bu tartışmaya bir
sirkülerle açıklık getirerek uygulama birliğini sağlamıştır.
Her yıl yeniden yayınlanan güvenilir bir kaynak niteliği
taşıyan Hesap Uzmanları Derneği yayını “Beyanname
Düzenleme Klavuzu” na göre de konu ile ilgili görüş
değiştirilmiş, %10 yanılma payının mükellefin beyan etmesi
gereken geçici vergiye uygulanması
gerektiği şekline
dönüştürülmüştür.
2006 yılı “Beyanname Düzenleme Klavuzu” nda %10
yanılma payı uygulaması beyan edilmesi gereken tutara
uygulanır şeklindedir.
Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan 09.07.2004
tarih, GVK-25/2004-17 sayılı, 25 nolu gelir vergisi
sirkülerine göre;
“………..Bu
çerçevede,
yapılan
incelemeler
sonucunda geçmiĢ dönemlere ait geçici verginin
%10'u aĢan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti
halinde, %10 yanılma payının beyan edilmesi
gereken geçici vergi matrahı üzerinden hesaplanması
gerekmektedir.
Gelir
Vergisi
Kanununun
mükerrer
120
nci
maddesinin
sözü edilen
dördüncü fıkrası ile
mükelleflerin hesap hataları sonucu yanılma halini
düzenlemiĢ olup, geçici vergi beyannamelerinde
matrah beyan etmeyen mükellefler için beyan
edilmesi gereken vergi matrahının %10'u kadar bir
yanılma payı söz konusu olacak, geçici vergi
beyannamesi vermeyen mükellefler için ise yanılma
payı uygulanmayacaktır.” Denilmektedir.
Yukarıda yapmış olduğumuz açıklamalar ışığında
iki duruma göre, konuyu örneklemeye çalışalım.
her
-X A.Ş‟nin 2005 yılı hesaplarının incelenmesi
sonucunda;
yükümlü şirket hakkında
2005 yılında
60.000,00 YTL matrah farkı saptanmıştır. Bu farkın tamamı
4. geçici vergi dönemine aittir. X A.Ş‟nin, Ocak-Aralık/2005
dönemi geçici vergi dönemine ilişkin geçici vergi beyanı
özeti ise şu şekildedir. (Önceki dönemde hesaplanan geçici
vergi tutarı bulunmamaktadır.)
8
Tablo:1
Dönemi (2005 )
Dönem Kazancı
Zarar
Kâr ve İlaveler Toplamı
Mah. Edi. Geç. Yıl
Zararları
Geçici Vergi Matrahı
Hesaplanan Geçici Vergi
(%30)
Önc. Dönemlerde Hes.
Geç. Ver.
Ödenecek Geçici Vergi
Ocak - Aralık
50.000,00
50.000,00
50.000,00
15.000,00
15.000,00
Buna göre; X A.Ş‟nin yukarıdaki verilerden hareketle hata
payı da dikkate alınarak olması gereken geçici vergi
beyanları her iki şekilde de aşağıdaki şekilde belirlenecektir.
-Beyan Edilmesi Gereken Geçici Vergiye %10 Yanılma
Payı Uygulaması:
Tablo:2
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
Dönemi (2005)
Beyan Edilen Geç. Ver. Mat.
Bulunan Matrah Farkı
Beyanı Ger. Geç. Ver. Mat.
(1+2)
Hesaplanan Geçici Vergi
(3x%30)
Yanılma Payı (4x%10)
Yanılma
Payı
Sonrası
Hesaplanan Geçici Vergi (45)
Önceki Dön. Hes. Geç. Ver.
Ödenmesi Ger. Geç. Ver.(67)
Ödenen Geçici Vergi
Re’sen Tarhı Ger. Geç. V. (89)
Ocak – Aralık
50.000,00
60.000,00
110.000,00
33.000,00
3.300,00
29.700,00
29.700,00
15.000,00
14.700,00
9
-Beyan Edilen Geçici Vergiye %10 Yanılma Payı
Uygulaması:
Tablo: 3
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
Dönemi (2005)
Beyan Edilen Geç. Ver. Mat.
Bulunan Matrah Farkı
Beyanı Ger. Geç. Ver. Mat.
(1+2)
Hesaplanan Geçici Vergi
(3x%30)
Yanılma Payı
Yanılma
Payı
Sonrası
Hesaplanan Geçici Vergi (45)
Önceki Dön. Hes. Geç. Ver.
Ödenmesi Ger. Geç. Ver.(67)
Ödenen Geçici Vergi
Re’sen Tarhı Ger. Geç. V. (89)
Ocak – Aralık
50.000,00
60.000,00
110.000,00
33.000,00
1.500,00
31.500,00
31.500,00
15.000,00
16.500,00
Mevcut 25 nolu sirkülere göre sağlanan uygulama birliğine
göre, şu anda uygulama alanı tablo 2 de belirtildiği gibidir.
%10
hata
payı
uygulamasının
bu
çerçevede
değerlendirilmesi uygulama birliği açısından doğru olacaktır.
III-SONUÇ:
Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 120. maddesi
hükmü uyarınca; yapılan vergi incelemelerinde geçici
verginin %10 u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespit
edilmesi halinde, %10 yanılma payı uygulaması, Maliye
Bakanlığının 25 nolu sirkülerinde belirtildiği gibi uygulama
birliği açısından beyan edilmesi gereken geçici vergi
tutarının %10 unu aşan kısmı için re‟sen veya ikmalen
tarhiyata konu edilmelidir. Ancak; Gelir Vergisi Kanununun
mükerrer 120. maddesinde konu ile ilgili bir değişikliğe
gidilmesinde de yarar olduğu çok açıktır.
10
Yararlanılan Kaynaklar:
-Beyanname Düzenleme Kılavuzu 2003
Maliye Hesap Uzmanları Derneği Yayını
-Beyanname Düzenleme Kılavuzu
2006 Maliye Hesap Uzmanları Derneği Yayını
- Gelir Vergisi Kanunu- Madde: Mük. 120
- Kurumlar Vergisi Kanunu- Madde: 25
- Gelir Vergisi 25 Nolu Sirküler
11
YMM’NĠN FARKI= YEMĠNĠ + MÜHRÜ =
SORUMLULUĞU
Saffet KUMBAS
Yeminli Mali MüĢavir
Son günlerde, mesleğimizle ilgili kısaltılmış bazı ibareler
TMS, UFRS, TMSK, TUDESK,BDDK,SPK,EPDK gibi ve benzeri
pek çok kurum çokça konuşulmakta ve yazılmaktadır.
Denetimle ilgili yaratılan bu kavram kargaşası gereksiz
görülebilir ama sebepsiz değildir. Bildiğiniz gibi, ülkemizde
yirmi yıl öncesine kadar denetimde standart falan yoktu;
bilinmiyordu. Sadece, A. Anderson ve P.W. House gibi bazı
bağımsız denetim şirketleri belli standartlar oluşturmuşlardı.
Bilahare, 1987 yılında SPK ve M.Bakanlığı‟nın yayınladığı
tebliğlerle denetim standartları uygulanmış ve günümüze
kadar gelinmiştir. Bu arada, önemli iki tarihin altını çizerek
belirtmek isterim; SPK‟dan hemen sonra, 1989 yılında 3568
sayılı meslek yasamız çıkartılmış, 1994 yılında da tek düzen
hesap planına geçilmiştir.
Hatırlayacağınız gibi, 3568 sayılı yasa çoğumuzu mutlu
etmekle birlikte, etkin ve yetkin intelligentsiayı üzmüştür.
Zira, onlar, zaten üst seviyede denetim standartlarını
uygulamaktaydılar; keza incelemelerde mükellefleri bir
şekilde savunabiliyorlar, idare ve denetim makamlarında
kabul görüyorlardı. Ayrıca, yemine, mühre ne gerek vardı.
YMM sayısı sınırlı tutulmalı, meslek sulandırılmamalıydı.
Durduk yerde, mesleki rekabeti körüklemek, abesle
iştigaldi. Sadece, mahdut, belirlenmiş sayıda YMM ile sınırlı
olursa, belki o zaman 3568 arzu edilen bir yasa olabilirdi.
1994 yılında, tek düzen hesap planına geçiş çok yararlı
olmuştur. Üyelerimiz standart konusunda çok şey öğrenmiş
ve bilgilerini pekiştirerek günümüze kadar gelinmiştir.
Böylece, Türmob üyeleri, kavramlara ve standartlara
yabancılık çekmeyecek, intibakları çok kolay olacaktır.Yine
de, ayrı bir kanala yönelen SPK‟nın artarak yükselen
tecrübe ve birikimi ile kıyas kabil değildir. Zaten,
günümüzde de, SPK bu mevcut müktesebatıyla ayrı bir
denetim talebiyle,
tebliğlerini
yayınlama
çaba
ve
iddiasındadır.
12
Tabi, ifade ettiğim gibi, YMM sayısı sınırlandırılamayınca,
3568 sayılı yasanın da sütü ve maması kesilerek, doğduğu
gündeki gibi bebek bakımsız bırakılmıştır. Nitekim, ciro ve
aktife göre bir ölçüde zorunlu sayılan tam tasdik, süratle
ihtiyariye dönüştürülmüştür. Nasıl olsa, aristokrasi için,
SPK,BDDK veya benzeri kurumlar vasıtasıyla halka açık
şirketlerin bağımsız denetim zorunluluğu şeklinde, şayet
yetmezse İMF ve D.Bankasının önerileriyle, müşteri
yaratma imkanları vardır; daha da artırılacaktır. Hasılı,
üsttekiler, alttakilerle komşuluk yapmak istememektedirler.
Önemli, diğer bir neden de, idare ve denetim, vergi
incelemelerinde, YMMden uzak durmak, YMM‟yi uzakta
tutmak istemektedir. Genelde, inceleme yazısını tebellüğ
ettiği anda, defterlerini yok ederek ibraz etmemeye veya
kaybolmaya yada benzeri fikirler üretmeye meyyal/yatkın
mükellef, birden kişiliği değişiyor olmalı ki, YMM ye koşarak
“Lütfen beni güzelce inceleyiniz, canım çok çekti, yüksek
vergiler ödemek istiyorum, ayrıca bu hizmetinize karşın
ücreti neyse öderim.” diyor da sanki, YMM‟ler inadına aksini
yapıyor. Siz yetkili otoritelerin, YMM‟ye ücret yerine sadece
devlete vergi ödesin kafi
anlayışıyla tam tasdik
zorunluluğunu kaldırdığınız mükellefleriniz, maalesef, biz
YMM‟lerin temini ve muhafazasında çok güçlük çektiğimiz
müşterilerimiz oluyorlar. Bu kıtlıkta, bin bir zorlukla
sözleşme yaptığınız müşterinizi, (sırf sorumluluktan
kurtulmak
için,
inceleme
elemanlarının
arzuları
doğrultusunda)
başından
tutarsınız
ama,
elinizde
tutamazsınız.
Bakanlık Makamı, mükelleflerini YMM‟ye müşteri olmaya,
tam tasdike, incelenmeye yönlendirerek zorlamadığı sürece,
asarımla/keserimle YMM‟nin patronu asla olamaz; arzuladığı
denetimi de yaptıramaz. Çünkü, yetkilerle donattığınız,
maaş bağladığınız, emrine tüm devlet imkanını verdiğiniz,
neredeyse hiçbir sorumluluğu olmayan 657 ye tabi
memurunuzla, emredici kurallarınıza uymak zorundaki
vatandaşınızı/mükellefinizi hizaya getirememişsiniz. Üstelik
5510‟la tayınını kesmek istiyorsunuz. Bilinsin ki, Tanrı
kulundan asla vazgeçmez. Dahası var, bitmedi, teşbihte
hata olmaz. Hevesle ve masrafla açtığı bürosunu süratle
“yandım anam” nidasıyla kapatan emeklimiz, cepheden
başarısız dönmüş sayılarak, halen yargıda tüm tasarruflarını
kaybetme tehlikesiyle koşuşturmakta, neredeyse asker
13
kaçağı muamelesi görmektedir. Üstatlarımızın “İnceleme
notlarınızı saklayınız, karşı kontrolleri yapınız, hiçbir vergi
kayıp ve kaçağına sebebiyet vermeyiniz” şeklinde, iyi niyetli
çaba ve uyarıları sorunu maalesef çözümlemiyor.
Sakın ola ki, YMM‟ler havalara girmesin. Aynı şekilde,
muhasebeci dostlarımız, zorunlu haller dışında, haklı olarak
müşterilerini YMM‟ye yönlendirmek istememektedirler.
Yemini ve mührü gerektiren yetkilerimiz de, pratikte yok
denecek kadar azdır. Türmob‟un oluşumunda, temsilinde,
yönetim ve idaresinde SMMM‟ler sayısal çoğunluk ve
etkinliklerinin,
keza
YMM
yetkilerindeki
hiçliğin
farkındadırlar. Oysa, denetimin takdir ve teşviki elzem ve
evrenseldir. Kudret ve kıymeti nedretten mebnidir; her
meslekte oy çokluğu aranmaz… Neylersiniz, hayat böyledir
işte…Kıymetli bir kitabı biri okuyarak bilgilenmek, başka biri
de yakarak ısınmak için değerlendirebilir; kullanana göre
değişir. Bu manada, yetkili otoritelere YMM‟leri defalarca ve
dikkatli
okumalarını
öneriyoruz.
Sınava
girmeden,
sorumluluk almadan, denetim yetkisi isteniyor. Üstelik,
mahvına maraz olan Osmanlıdan miras, Kabakçılara has
kabadayılıklarla, Patronalara özenti külhani tavırlarla…
YMM‟ler esasen denetimden kaynaklanan farklı yönlerinin
farkındadırlar. Asla mütevazı olamayacakları ve hiçbir
kurumun özenemeyeceği kadar yüksek bilgi, beceri ve
fonksiyonlarını icra edecekleri alanlar yazık ki yaratılmamış,
imkan ve yetki verilmemiştir. Meslektaşlarımız, 3568 ile
kazanılan yetkilerini kullanırken, idare – denetim ve medya
yardımcı olmamış, aksine güç yerine güçlük vermişlerdir. İlk
günlerin acemiliği, karşı grupların strateji ve taktikleriyle,
adeta keten pereye getirilmişlerdir. “Galatı meşhur fasihi
mehcurdan evladır” diyerek, “tek imzayla köşe döndükleri”
şeklinde saçmalıklar, topluma bilhassa yayılmıştır. Nitekim,
3568 den bakiye kalan kocamaaan bir sorumluluk, bu kadar
büyük sorumluluğa karşın kendilerini gerçekten denetim
elemanı sanmaları ve teselli bulmaları için, bolca
düzenleyecekleri tutanaklara basılmak üzere verilen
mühürler ve yeminleriyle günümüze kadar azalarak
gelebilmişlerse de, yarınlara erişerek çıkmaları şüpheli veya
belirsizdir. Zira, pek çok arkadaşımız alın atınızı diyerek
ayrılmakta, yada ciddi olarak ayrılmayı düşünmektedir.
14
Avrupa birliğine girme çabaları ve ülkeye sermaye girişini
artırmak, uluslararası finans tablolarını uyarlı hale getirmeyi
keza denetim standartlarını zorunlu kılmıştır. Peki standart
kavramının konuşulup tartışıldığı yerde, BDDK, EPDK, SPK
gibi kurumların farklı uygulamaları ve farklı standartları
olabilir mi? Yada, bu kadar çok sayıda denetim yasası,
tebliği, elemanı, kurumu, hatta derneği varken, standarttan
söz etmek mümkün müdür? Enroll skandalından sonra,
denetimin hukuki çatısı, ayrı bir yasası gereği doğmuştur.
Bu fikir, Amerika‟dan Avrupa‟ya ve diğer ülkelere
yayılmıştır. Ülkemizde bu çatı TTK tasarısı veya SPK yasası
ile olur mu , yada VUK ve 3568 ile sağlanabilir mi? Denetim
nedir? Denetçi kimdir? YMM, SPK‟ya göre denetçi midir?
Vergi incelemesi gibi farklı yürütülen bir denetimin şekli ne
olacaktır? Dünya Bankası, İMF gibi kuruluşlar ülkeyi önce
borçlandırıp, sonrada ROSC benzeri raporlar düzenleyerek,
YMM‟lerin bağımsız denetimden anlamadıklarını iddia ve
ifade ederek vermek istedikleri mesaj ne olabilir? Varlığı
yabancı holdingleri bile telaşlandıran, ülke denetim
sisteminin olmazsa olmazı YMM‟lerin, bu işin üstadı
olduklarını kanıtlayan bu tarz beyanların, kamu erkine bir
şeyler ifade etmesi gerekmez mi?
SPK‟ya göre bağımsız denetim şirketleri, bütçeleriyle her
biri
ayrı
devlet olan
uluslararası
bu
holdingleri
denetleyeceklerdir. Öyle mi? Öyleyse işleri çok zordur.
Bakanlık denetim birimlerinin dahi, benzer firmaların vergi
incelemesinde, bu sistem dahilinde çok zorlanacaklarını
düşünmekteyim. Bağımsız denetimin öncelikli işlevi vergi
incelemesinden
ziyade,
sermayedarlara,
alacak
ve
borçlulara, işçilere, benzerlerine ve kamuya denetimleriyle,
bilgi ve güvence vermektir. Peki, SPK‟ya göre bağımsız
şirketler, öteden beri yaptığı bu tarz denetimlerde başarılı
olmuşlar
mıdır
?
Doğrusu,
geçmişte
yaşananları
hatırlayınca, iflas eden bankaları ve şirketleri, off shore
hesapları, mudileri, çekilen çileleri düşününce, buralarda
kimlerin nasıl denetim yaptıklarını, yazılan raporları merak
ediyoruz.
Kendilerinden etkin ve adaletli incelemeler beklediğimiz
vergi idaremizin ve denetim birimlerimizin istatistiklerindeki
matrah ve vergi farklarını zaman zaman basından
okuyoruz, hoşumuza gidiyor, etkileniyoruz. Ancak, İstanbul
yaklaşımlarıyla pek çok sektörün ve borçlarının yeniden
15
yapılandırıldığı, görev zararlarının tasfiye edildiği, 5510
sayılı yasayla düzeltilmeye çalışılan sosyal güvenlik
kurumları sistemiyle, vergi gelirlerinin %70 inin (belki daha
fazla) dolaylı vergilerden sağlandığı ülkemizde, denetim
sistemini başarılı saymak mümkün müdür? Sorusunu
sormaktan da kendimizi alamıyoruz. İzmir de fiilen 7500
emlakçinin varlığı, bunların l500 ünün odaya, sadece 200
ünün V. Dairesine kayıtlı olduğu konuşulmaktadır. İdarenin
veya denetimin bu konularda bilgisi, uygulaması veya planı
programı var mıdır? Tam tasdike tabi mükellefi, dolayısıyla
YMM‟sini incelemek ve cezalandırmak, kamu denetimini
adeta teşvik ederek çalışma şevkini artırdığını, bunca
uygulamadan sonra öğrendik ve bunu anlaşılır buluyoruz.
Ancak nereye kadar? Karşıt ama birlikte denetimle ülke
yararını düşünerek, saydamlık ve hesap verebilirlik adına,
açık toplum bireyleri olarak bu soruları daha da artırarak
sormak ve öğrenmek, hem hakkımız hem de görevimizdir.
Nasıl
ki,
bir
hakem
gösterdiği
kartlardan
çok
göstermedikleriyle (çaldığı düdükten çok çalmadığıyla)
değerlendiriliyor ise, kamu yönetim ve denetimi de
bilmelidir ki, yaptıkları yönetim ve denetimden ziyade, daha
çok yapamadıklarıyla göz önündedir ve kamuoyunun
gündemindedir. Açığa çıkan her yolsuzlukta, Reha Muhtar
jeneriklerine slogan olan, “Nerede bu devlet?” deyişi,
buradan kaynaklanır. Zaten , idare de aynı anlayışla,
sevapları görmezden gelip en küçük hataları abartarak ,
“Gerekli dikkat ve özeni göstermemekten” YMM‟leri hep
sorumlu tutmaktadır.
3568 sayılı yasaya göre denetim elemanı sayılan ve
kendisinden mükemmel inceleme beklenen YMM‟leri,
“denetleyenlerinde
denetlenmesi
gerekir”
felsefesiyle
inceleyen idare veya denetim, aynı mantıkla kendilerinin de
incelenmesi gereğini görerek, bilerek ve kabul ederek, ne
ölçüde işlemlerinde etkin, tarafsız, adaletli ve bağımsızdır?
Yoksulları yok ederek de yoksulluk önlenebilir. Kolay
inceleme yöntemleriyle zayıf ve güçsüzü inceleyerek,
tahsilat yüzdesi düşük ama çok yüksek farklar bulunabilir;
fakat vergi adaleti tesis edilemez. Bu durumda, böyle bir
sistem
içinde,
inceleme
nispetlerinin
%3
gibi
düşüklüğünden hiç kimse üzülmez, yakınmaz. Hatta, bu
rakam ve oranların daha da küçülmesi arzu edilir. Vergi
farkları ve cezaların isabet ettiği hedeflerde, adalet veya
16
zulüm ölçümleri yapılmadan, yüksek rakam ve oranlı
incelemelerin topluma yarar mı, yoksa zarar mı verdiğini
bilemeyiz, bilemezsiniz, bilenler bilir.
“Sadece eleştiri olmaz, çözüm nerededir?” sorusunun
cevabını veya ipuçlarını, dikkatli izleyiciler baştan beri
yapılan açıklamalarda görerek, fark etmişlerdir. Yine de,
detayına başka bir zaman ve zeminde girmek üzere, bazı
belirlemelere ve önerilere özetle, kısaca temas etmek
mümkündür. Uluslararası Denetim Standartları 240 ve 250
yi bir vesileyle inceleme fırsatı buldum. “Denetim ciddi
iştir,maharet ister.” anlayışıyla, basılan bu metinler gözden
geçirilerek, denetçi sıfatının yazıldığı her yere parantez
içinde veya doğrudan YMM yazılarak, mutlak koşulun
mesleğimiz olması sağlanmalı, devamında da, belli bir ciro
ve aktifi aşan firmaların, bağımsız denetim, dolayısıyla tam
tasdik zorunluluğu getirilmesi ilk önerimizdir. Mevcut yapılar
arasında yakışanı da budur. Diğeri ise, tam tasdike tabi
mükelleflerde, öncesinde re‟sen tarhiyatlar için, bilahare
tüm incelemelerde tutanakların, hukuki geçerlilik şartını,
mutlak YMM imza ve mührüne bağlamak ve inceleme
elemanıyla
birlikte
YMM‟yi,
düzenlenen
inceleme
raporundan müştereken sorumlu tutmak gereği vardır. Her
kesimin, özellikle ve başta ülkenin yararına olanı da budur,
kanaatindeyim. Son bir not, olaylara sadece YMM‟ler
açısından baktığımın farkındayım. Üstelik, YMM‟lerin
misyonu, vizyonu, bağlı değerleri hususunda bazı eleştirel
tespitlerim olmasına rağmen, şimdilik susuyorum.
Yine de, hiçbir özeleştiri yapmak (içimden gelmedi)
istemedim. Hak ettiklerimizi kazanıncaya kadar yapmak
niyetinde de değilim. Noktayı koyarken, nerden hatırladım
bilmem, birden bir şarkının sözleri döküldü dilimden. “ Aşk
rüyadır çok zaman, olduğu gibi bırak. Tek sen misin
yeminli, üzüldüğün şeye bak.” Evet, tek biz miyiz yeminli?
Eleştirileri de başka yeminliler, mesleğimize karşı olmaya
doğuştan yeminliler yapsınlar, zaten zevkle ve zulmetle,
ziyadesiyle yapmaktalar.
Not: Izmir ymmo.org.tr Odamızın 2006 ocak-şubat ayı sayı:70
Bültendeki makaleyle değerlendirildiğinde öneriler pekişeceği
için okunması tavsiye edilir.
17
Bilirsen, her yerde ve her yerden satarsın
Öğrenci Kaliforniya'da öğretmeni Hindistan'da
Dr. Uğur TANDOĞAN
Amerikalı anne şöyle diyor. "On üç yaşındaki kızımın
okulda dersleri ile bir sorunu olursa artık bana gelmiyor.
Bilgisayarının
başına oturup Hindistan'daki hocası ile
konuşuyor. Aldığı matematik ve İngilizce derslerinden sonra
okulda her derste birinci artık." Gördüğünüz gibi hizmet
birinci sınıf. Ve de ücret çok uygun. Eğer Amerikalı kız bu
hizmeti internet aracılığı ile Amerikalı birisinden alsa saati 40
dolarmış. Yüz yüze dersin maliyeti ise 100 dolar. Ama bunu
Hindistan'dan, TutorVista'dan alırsa saati 2.5 dolara
geliyormuş.
TutorVista neler öğretiyor?
BBC'de söz konusu edilen "TutorVista" sitesine girip
inceledim. Şirket Hindistan'ın enformasyon teknoloji merkezi
olan Bangalore'da kurulmuş. Ortaokul-lise ve üniversite
öğrencilerini hedef almış.
Özel ders verilen konular hayli geniş: İngilizce, matematik,
biyoloji, kimya, fizik, istatistik, iş yönetimi, muhasebe,
elektronik, coğrafya, tarih. Ayrıca öğrencileri Amerikan ve
İngiliz üniversiteleri giriş ile ilgili SAT; GMAT; GRE,, TOEFL vb
sınavlarına hazırlıyorlar.
Ücret
Sitede belirtildiğine göre saat ücreti 19.99 dolar.
Aylık paket alanlar ise 99.99 dolara istedikleri kadar özel
ders alabiliyorlar.
Öğretmenler
Sitede yazıldığına göre, bütün öğretmenlerin lisansüstü
dereceleri ve öğretmenlik sertifikalan varmış. Ayrıca burada
öğretmen olmak için çok sıkı eğitim ve özel sertifika
sınavlarından geçiyorlarmış. SAT, GRE ve GMAT sınavlarına
hazırlayan öğretmenlerin kendilerinin bu sınavlarda çok
yüksek not almış kişiler olduğu belirtiliyor.
18
Firmaların kendi insan kaynaklarını övmeleri normaldir.
Ama TutorVista öğrencinin başarısını garanti ediyor. Yoksa
paranızı geri veririz diyor.
Sistem nasıl çalıĢıyor?
Bugün çok yaygın olan "Skype", "Yahoo Messenger
with Voice" veya "Google Talk gibi bir sistemleri var. öğrenci
bilgisayar ile Bangalore'a bağlanıyor. Mikrofon ve kulaklık
yardımıyla karşıdaki özel öğretmeni ile konuşuyor. Bir de
aracı "whiteboard" var. Hem öğrenci hem de öğretmen bu
beyaz tahtanın üstüne yazabiliyor ve çizebiliyor. Her iki
taraf da karşı tarafın yazdığını anında görebiliyor. Ama
yazmayı ve çizmeyi daha kolay hale getirmek için elektronik
yazma tahtası (digital writing pad) tavsiye ediyorlar. Bunları
sağladıktan sonra tek şey parayı bastırıp öğretmenden
randevu almaya kalıyor.
Bir yorum
Yukarıdaki haberi BBC'nin internet sitesinden okudum
(Multinationals lead India's İT revolution) iki nedenden
dolayı ilgimi çekti. Birincisi, bir zamanlar ben de Amerika'da
özel ders vererek hayatımı kazanmıştım. Doktora yapmak
için burslu gitmiştim. Ama bursum programladığım süreden
önce kesilince parasız kalmıştım. Doktoramı almadan,
başladığım bir projeyi bitirmeden dönemezdim. Bir Türk
arkadaşla düşünüp taşınıp özel ders verme işine girmiştik.
Ve biz bu konuda ilktik. Okulun kafeteryasında oturur ders
verirdim. Geniş bir yelpaze içinde idi verdiğim dersler. O
zaman daha iyi öğrenmiştim bilginin değerini. Bir şeyi
bilmenin, iyi bilmenin ne kadar önemli olduğunu. Yukarıdaki
haber bana o günlerimi anımsattı.
Haberin ilgimi çeken diğer yanı ise teknoloji ile
küreselleşmenin ulaştığı nokta oldu. İnternet ve iletişimde
yaşanan devrim ile böyle bir hizmet kilometrelerce uzaktan,
ta Hindistan'dan Kaliforniya'daki kızın odasına kadar
gidiyor. Daha önceden düşünemeyeceğimiz bir olay
gerçekleşiyor.
19
Eskiden Türk gencinin bu hizmeti vermesi için Amerika'ya gitmesi gerekiyordu. Şimdi Hintli öğretmen yerinden
kalkmadan, göçmen bürosu ile cebelleşmeden Amerikalı'nın
evine giriyor. Amerikalı rakibinin elinden bu özel ders işini
alabiliyor.
Kürselleşmenin daha da yayınlaştığı bir dönemde
yaşıyoruz. Teknoloji ne tür gelişmelere gebe bilmiyoruz. Bu
ortamda hiçbir şeyin güvencesi yok. Ama değişmeyen bir
garanti var: bilmek. Bildiğini de iyi bilmek. Bilginiz
sağlamsa her yerde satarsınız, her yerden satarsınız.
30 Ocak 2007 tarihli Dünya Gazetesi
20
Mesleki ilgi alanları ve iĢ yaĢamında mutluluk
ve baĢarı
AyĢe ÖZTUNA
İnsan sevdiği işi yaparsa ömür boyu kendisini çalışıyor
gibi hissetmez" bunu çoğumuz biliriz ancak sevdiğimiz işi
yapmanın nasıl mümkün olacağı konusunda çok azımızın
net olduğu da bir gerçek... Bir çok kişi çok fazla sevmese de
almış olduğu eğitimler doğrultusunda bir işi sürdürmekte ve
daha fazla cesareti/imkanı olanlar da deneme yanılma
yoluyla sevdiği işi aramakta... Ancak pek çok araştırmanın
ortaya koyduğu bir gerçek de var ki insan sevdiği işi yaparsa
uzun soluklu basanlar elde etme şansını artırmakta... Peki
seveceğimiz işin ne olduğunu anlamanın yollan nelerdir?
Ne yazık ki eğitim hayatımız sürecinde meslekler
hakkında sağlıklı kararlar verecek derinlikte bilgi sahibi olmamız tam anlamıyla sağlamamakta... Ayrıca ailelerin de
bu konuda her zaman "tarafsız" bir yönlendirici olduğu
söylenemez. Bizim tecrübemiz ve çalışmalarımız gösteriyor
ki kişinin sevdiği işi bulabilmesi için verilebilecek en iyi
destek onun kendi mesleki ilgi alanlarını en sağlıklı şekilde
tespit etmesine ortam sağlamak böylece kararını vermesine
yardımcı olmak...
Mesleki ilgi alanlarının doğru tespiti kişinin nasıl bir
ortamda ve ne tür aktiviteler yapmaktan hoşlandığına netlik
kazandırır. Bu konuda hazırlanmış çok ciddi bilimsel
araştırmalara dayanan, geçerliliği ve güvenilirliği ispatlanmış envanterlerle çalışılması arzu edilen sonuçlara
ulaşılmasına yardımcı olmakta...
Tabii ki akla şöyle bir soru gelmesi doğal "O kadar çok
meslek ve iş var ki bunların hangilerinin kişiye uygun olabileceği bir testle nasıl belirlenebilsin?" Sizleri öncelikle bu konu
ile ilgili aydınlatmak isteriz. Yine bilimsel araştırmalarca
kanıtlanmış bir gerçek var ki ne kadar çok meslek olursa
olsun bu mesleklerin ortak noktada birleştiği altı temel mesleki ilgi alam bulunmakta...
21
Birbirinden farklı çalışmalara dayanarak geliştirilmiş pek çok
test de aslında bu altı temel mesleki ilgi alanının kişilerin ilgi
alanlarıyla de ne ölçüde örtüştüğünü ortaya koymakta... Bu
temel mesleki ilgi alanları nelerdir?
Pek çok bilimsel araştırma mesleki ilgi alanlarının
"Girişimcilik", "Yaratıcı", "insanlara Hizmet Etme/Sosyal",
"Teknik/Bilimsel", "Finansal/idari işler" ve "Mekanik" olmak
üzere
altı
temel
alanda
değerlendirilebileceğini
göstermekte...
"Girişimcilik" olarak nitelendirilen mesleki ilgi alanı tabii
ki sadece kendi işini kurma olarak algılanmamalı çünkü
kişinin girişimci yönlerini ortaya koyabileceği bir çok meslek
bulunmakta... Bir çok çalışmanın ortaya koyduğu da
girişimcilik mesleki ilgi alam öncelikli olan kişilerin liderlik
yapma, organize etme ve yönetme isteklerinin, ilgilerinin
yüksek olduğunu yönünde. Bu kişiler insanları ikna
etmekten, onlara bir şeyleri sunmaktan ve tanıtmaktan
zevk almakta ve insanlara yakın çalışmaktan hoşlanmakta...
"Yaratıcı" yönde mesleki ilgi alanlarının öncelikli olması
kişinin hayal gücünü ve duygularını da katabileceği, sanatla
ilgili çalışmalara ilgi duyduğunu göstermekte... Farklı
yaklaşımlar getirebileceği, orijinal, yaratıcı, bağımsız
düşüneceği, kendisini ortaya koyabileceği bir işe ilgi
duyduğunu ifade etmekte... Mesleki ilgi alanların arasında'
Yaratıcı" yönü öncelikli olan kişiler sanatla ilgili her türlü işe
ilgi duymanın yanı sıra, iletişim, tasarım, reklâm gibi iş
alanlarına hatta yaratıcı düşünmenin desteklendiği tüm işlere
de
ilgi
duyabildiğini,
bu
alanlarda
keyif
alarak
çalışabileceklerini araştırmaların desteklediğini söyleyebiliriz.
Mesleki ilgi alanlarının arasında "insanlara hizmet'in
öncelikli olduğu kişiler de insanlara yardım etmek, bilgi vermek, öğretmek, danışmanlık yapmak, hizmet etmek gibi
işlerden mutlu olabilmekte... Bu kişiler insanlarla yakın çalışmayı özellikle tercih etmekteler ve çalışmalarıyla insanlara
faydalı olduklarını gördüklerinde motivasyonlarının ve performanslarının ayrıca arttığı oldukça net bir şekilde
gözlemlenmekte...
22
"Teknik/Bilimsel" ilgi alam öncelikli kişiler araştırma
gerektiren, kavramsal düşünme, analiz etme, entelektüel
konularla uğraşma gerektiren işlere ilgi duymakta ve bu
nedenle
akademisyenlik,
araştırma-geliştirme
gibi
mesleklerde mutlu olabilmekte... Ya da araştırma yapmayı
gerektiren, bilimsel bir temele dayanan, verilerle çalışmayı
gerektiren, analizler yapabileceği ve fikirlerle uğraşacağı farklı
işler de bu kişiler için cazip olabilmekte:..
Mekanik" konulara ilgi duyan kişiler ise tamirat ya da açık
havada yapılan işler gibi faaliyetlere özellikle de elleriyle
çalışabildikleri, somut bir şeyler ortaya çıkarabildikleri
çalışmalara ilgi duy makta ki bu bazen yöneticilerin hobilerinde tatmin ettikleri bir ilgi alam olabilmekte...
Bu kişiler daha gerçek ve somut şeylerle uğraşmayı tercih
ettiklerinden
bakım/onarımyapabildikleriyada
fiziksel
aktivitenin yoğun olduğu, sürekli ofis ortamında kapalı
kalmalarını gerektirmeyecek türde işlerle diğer çalışmalarım
dengelediklerinde performanslarının ve motivasyonlarının
ciddibir şekilde arttığını da bir çok çalışma ortaya
koymakta….
Son bir mesleki ilgi alanım da "finansal ve idari işler"
olarak tanımlayabiliriz. "Finansal ve idari işler" yönünde
mesleki ilgi alam öncelikli olan kişiler bankacılık, finans ve
muhasebe, ofis yönetimi gibi bir sistem kurmanın, düzenin,
dikkatin,
detaylara
odaklanmanın
önemli
olduğu,
yapılandırılmış işlere uğraşmayı tercih etmekte...
Özetle iş hayatında mutlu ve başarılı olma ile kişinin
öncelikli mesleki ilgi alanlarına uygun bir iş yapması arasında
yüksek korelasyon olduğunu pek çok araştırma ortaya
koymakta... Ancak burada hatırlatmak istediğimiz önemli bir
nokta mesleki ilgi alanlarına uygun işte çalışmanın basan için
ön şart olsa bile tek basma yeterli olmayacağı, işin kişinin aynı
zamanda yetenekleri ve kişilik özelliklerine de uygun olması
gerekliliği... Bu nedenle bizim tavsiyemiz mesleki ilgi
alanlarım belirlerken
aynı
zamanda
kişinin zihinsel
yetkinliklerinin ve davranışsal eğilimlerinin de sağlıklı
tanımlanması,
kişiyi
bütünsel
olarak
değerlendiren
yaklaşımların
benimsenmesi
ve
dolayısıyla
kişinin
"hayallerinin kariyerini" gerçekleştirmesinin garanti altına
alınması...
23
Bunu
başarmış
yöneticilerin
diğerlerine
göre
performanslarıyla fark yarattıklarını ve bunu yaparken de
zorlanmadıklarım, sevdiği işi yaparak ömür boyu kendisini
geliştirip, bir anlamda hobilerini meslek edinerek keyifle çalışabildikleri, kendilerini gerçekleştirdiklerini görmekteyiz.
Bu hafta sizlere bilimsel olarak tespit edilmiş mesleki
ilgi alanlarım tanıtmak istedik. Haftaya işe alımda adayların
mesleki ilgi alanlarım tespit etmenin performansı öngörme
ve mutlu bireylerin çalıştıkları ortamlar yaratma üzerindeki
etkisini sizlerle paylaşmak isteriz. Bilinçli seçimlerimizle
şansımızı kendimizin yarattığı bol "artı değer"li günler
diliyoruz.
22.12.2006 Tarihli Dünya Gazetesi
24
Yönetici kimliği taĢıyan kiĢinin
kalbi ve aklı olmalı
Ali Nail KUBALI
Duygusal zekası düşük olan kişilerin şirket için tehlike
yaratacağını söyleyen Kubalı, insani duyguların önemine dikkat
çekiyor…
Bir şirketin başarısı her şeyden önce yöneticilerinin iletişim yeteneği ile yakından ilgilidir. Bir şirket ne kadar
başarı elde ederse, o kadar iyi yöneticilere sahip demektir.
Peki başarılı bir grafik çizmek için yöneticilerin çalışanları ile
kurduğu ilişkiler ne derecede etkili rol oynuyor? Her şeyden
önemlisi profesyonel bir yönetici nasıl oluyor ve kime
'profesyonel yönetici' deniyor? Bu kavramları ve yöneticinin
nasıl bir kimliğe sahip olması gerektiğini, yıllarca değişik
sektörlerde çalışan ve stratejik danışmanlık yapmış olan Ali
Nail Kübalı ile görüştük.
"Sektörü tanıyın"
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İşletme ve Maliye
Bölümü'nden mezun olan Kübalı, ABD'de iktisat doktorası
yaptıktan sonra 6 yıl orada çalışmış ve bir danışmanlık
şirketinin ortaklığını yürütmüş, özel sektörde ve kamuda da
danışmanlık görevi yapan Kübalı. Türkiye'ye döndükten
sonra Yaşar Holding'te 15 yıl stratejik yönetim danışmanlığı
koltuğunda görev yapmış. Yönetim danışmanlığının, şirketin
ray değiştirmesine yardımcı olduğunu belirten Kübalı, bankacılık, otomotiv ve turizm dahil birçok sektörde çalıştığını
ve birikimlerini bu alanlarda değerlendirdiğini belirtti.
Yöneticilerin, farklı sektörlerde çalışırken strateji değiştirip
değiştirmediğini sorduğumuz Kübalı, "Bir tepe yöneticisi,
bulunduğu noktada işe dair stratejik kararları verme anında
aynı yolu izler. Ancak içinde bulunulan sektörü iyi analiz
etmek gerekir.
25
Her şeyden önce sektörün güçlü ve zayıf yanlarını, fırsat
ve tehditlerini iyi bilmek gerekir. Yalnız iyi bilinmesi gereken başka bir konu da ekonomi. Zamanı geldiğinde bir
tarım işletmesinde de görev alabilirsiniz, bir bankada da.
Yeter ki içinde bulunduğunuz sektörü iyi tanıvın" dedi.
Amerika'da
alınan
eğitimlerin
her
sektöre
uygulanabildiğini belirten Kübalı. "Almanya'da ise spesifik
eğitimler veriliyor ve hangi alan üzerine eğitim aldıysanız
master ve doktora düzeyine kadar ilerleyebiliyorsunuz.
Ben ABD'de eğitim aldığım için farklı sektörlere kolaylıkla
uyum sağlayabildim ve hiç sıkıntı çekmedim” dedi
Yöneticiliğin bir disiplin gerektirdiğini belirten Kubalı,
“Ancak disiplinin türü önemlidir. Disiplini korku ve sertlikle
sağlayabilirsiniz. Bu bana göre en istenmeyen yöntem. Ama
herkesin ortak katılabileceği politikalar ve kuralların
konuşulduğu bir iş ortamı, ortak mı, ortak düşüncelerin
konuşulduğu bir ortam yaratır" dedi. Ortak kararların
alındığı bir çalışma yerinde herkesin kurallara isteyerek
uyacağını belirten Kübalı, başarıyı çalışanların tamamının
tadacağı bir durumda disiplinin kendiliğinden oluşacağını
belirtti. İş yaşamının bir takım oyunu gibi olması gerektiğini
belirten Kübalı, "Takım oyunlarında azami yardım vardır ve
herkes birbirine yardım eder. Rekabet, galibiyet ya da
malubiyet, bu ortak birlikteliğin sonucu olarak algılanır"
dedi.
Rol paylaĢımı
Herkesin çalışma yaşamı içerisinde bir rolü olduğunu
belirten Kübalı, "Basketbol takımının koçunu düşünün. Saha
dışında takımdan daha çok ter döker, İş yaşamında da
böyledir.
Çalışanların
birbiriyle
rekabet
etmesini
sevmiyorum. Rekabet, rakiplerle olur" dedi. Bu tip bir
birlikteliğin takım içinde yardımlaşmayı sağladığını belirten
Kübalı, ortaya çıkan başarıdan keyif almanın ve zevk
duymanın, birlikte bir şeyler hissetmeyi güçlü kılacağını
söyledi.
"Çok disiplinli bir ortam düşünün" diyerek sözlerine devam
eden Kübalı, konuyu bir örnekle açıkladı: "Herkesin
korktuğu bir yönetici var diyelim. Yönetici, çalışanlarının
arasındayken işler yolunda gidiyormuş gibi görünür. Çünkü
korku faktörü vardır.
26
Ancak bu ikiyüzlü bir disiplindir, önemli olan yöneticinin
gözü önünde olan biten değil, o arkasını döndüğünde ne
olduğudur."
İş yaşamı boyunca birçok kişiye görev verdiğini belirten
Kübalı. "Görüştüğüm ve hakkında bir karara vardığım
kişilerin birçoğu beni yanıltmadı. İyi ve profesyonel bir
yöneticinin her şeyden önce bir kafası ve kalbi olmalı.
Benim ilk aradığım kriterler bunlar" dedi.
Rotasyon Ģart
Yükselecek olan bir yöneticiye mutlaka rotasyon yapılması
gerektiğini savunan Kübalı, "Bu yüzyılda artık hiçbir şeyin
tek olanı makbul değil. Tek yabancı dil, tek iş deneyimi, tek
meslek artık önem taşımıyor. İyi ve profesyonel bir yönetici
olabilmek için değişik sektörlerde çalışmak ve bilgi edinmek
gerekiyor. Yönetici matkap gibi olmamalı, yani tek bir
noktayı delmemeli" dedi ve profesyonel bir yönetici
olabilmek için IQ ve EO'nun önem taşıdığını söyledi.
ġirketler insana yatırım yapsın
Akıl ve insanlık duygusunun önemli olduğunu belirten
Kübalı, kalbi olan insanın sağlam değerleri olacağını
savundu. "Şirketlerin çoğunun başarısızlık nedeni,
adaylarda deneyim arıyor olmalarıdır" diyen Kübalı,
deneyimin her zaman kazanılacağını söyledi ve akıllı
insanların
kısa
sürede
deneyim
kazanabileceğini
vurguladı. Söyleşinin bu noktasında bir anısını anlatan
Kübalı, sözlerine şöyle devanı etti: "Bir çalışanım bana
kendisini İngiltere'ye göndermemi istemişti. Dil öğrenmek
istiyordu ve kendisine 6 ay süre tanımamı istedi. Bu süre
içerisinde
yalnızca
dil
öğrenmeye odaklanacağını,
döndüğünde Times News Week okuyup benimle okuduklarını tartışılmaması durumunda işine son vermemi
istedi. Gönderdim ve döndüğünde iyi seviyede İngilizce
biliyordu. Çünkü akıl, doğanın sunduğu bir nimet.
Kullanmak ise sizin elinizde.
Şirketler akla yatırım yapabilir. Ama kalbi olmayan
çalışana, şirketler bir şey kazandıramaz. Özeti şu: Ekmek
yapacaksanız, bu ikisi su ve hamur gibidir.
4 ġubat 2007 Tarihli Yeni Asır Gazetesi
27
MALĠYE BAKANLIĞI ÖZELGELERĠ
Tarih : 31.10.2006 * 20686
Sayı
: B.07.1.GİB.4.34.16.01/KVK-30-7201
Konu : İngiltere'de yerleşik bir firmadan alınan
uluslararası finans piyasaları bilgilendirme hizmeti
karşılığında bu firmaya yapılan ödemeler üzerinden
kurumlar vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı ile eposta yoluyla gelen faturalara yapılan ödemelerin
kurumlar vergisine esas matrahın tespitinde
indirilip indirilmeyeceği
Ġlgili Kanun ve Madde: KVK-30
T.C.
GELĠR ĠDARESĠ BAġKANLIĞI
Ġstanbul Vergi Dairesi BaĢkanlığı
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup
Müdürlüğü
Bilindiği üzere, 22/01/1997 tarih ve 22885 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanan 253 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliğinin "Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere
Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Belgelerle İlgili
İşlemler" başlıklı (B) bölümünde "Vergi Usul Kanununun
kayıt nizamına ilişkin 215 inci maddesinde, bu Kanuna göre
tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulmasının mecburi
olacağı belirtilmiş 227 nci maddesinde de "Bu Kanunda
aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü
şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan
kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almıştır. Söz
konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 uncu ve müteakip
maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik
edilmesi gerekmektedir.
Bu hükümlere göre, yurt dışında mukim kişi veya
kuruluşlara yaptırılan, iş veya hizmetler karşılığında
ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri,
yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları
muteber belgeleri, yurt dışındaki temsilciliklerimizde veya
yurt içindeki noterlerde Türkçe‟ye tercüme ve tasdik
ettirdikten sonra defterlerine gider olarak kaydedebilmekte
idiler.
28
Ancak Bakanlığımıza yapılan başvurulardan, bu işlemlerin
yurt dışı temsilciliklerimizdeki iş yığılmalarına neden olduğu,
mükellefler bakımından da ağır külfetler getirdiği
anlaşıldığından, anılan Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, bu Genel
Tebliğ ile yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında alınan belgelerin, yurt
dışındaki temsilciliklerimizde veya yurt içinde noterlerde
Türkçe'ye
tercüme
ve
tasdik
edilme
zorunluluğu
kaldırılmıştır.
Buna göre, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan
mükellefler, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstetermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri,belgelenir
düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış
kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında
göstereceklerdir. Ancak inceleme sırasında inceleme elamanınca
lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme
ettirmek zorundadırlar." Denilmiş olup, benzer bir konuda
Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünden alınan
../2004 tarih ve GEL.0.29/2920-228-48-..sayılı yazdıda;
"Bilindiği üzere, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara
yaptırılan hizmet karşılığında ödemede bulunan gelir veya
kurumlar vergisi mükelleflerinin yurt dışından aldıkları
belgenin alındığı ülke mevzuatına göre muteber bir belge
olması gerekmektedir.
Mükelleflerin internet yoluyla yurt dışından satın aldıkları
hizmet ve bu nitelikteki gayri maddi haklar için yurt dışındaki satıcı tarafından düzenlenen fatura veya fatura
yerine geçen belgelerin elden veya posta yoluyla
alınamaması halinde elektronik ortamda alınan söz konusu
belgelerin çıktılarının yapılan ödemeyi gösterir banka kredi
kartı silip veya ekstresi ile birlikte muhafaza ve ibrazı ile
alınan hizmetin yapılan ticari işin bir gereği olarak
alındığının tevsik edilmesi durumunda yapılan ödemelerin
gider veya maliyet kaydı mümkün bulunmaktadır."
denilmektedir.
29
Bu açıklamalara göre;
A.Ş.'nin yurtdışından satın aldığı hizmet karşılığında,
yurtdışından elektronik ortamda aldıkları
belgelerin
çıktılarının, yapılan ödemeyi gösterir banka kredi kartı silip
veya ekstresi ile birlikte muhafaza ve ibrazı ile alınan
hizmetin yapılan ticari işin bir gereği olarak alındığının
tevsik edilmesi durumunda söz konusu belgelerin tevsik
edici belge olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun
"Dar mükellefiyette vergi kesintisi" başlıklı 30‟uncu
maddesinin (1) numaralı fıkrasında; dar mükellefiyete tabi
kurumların bu maddede sayılan kazanç ve iratları
üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak
üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk
ettirenler tarafından % 15 oranında kurumlar vergisi kesinti
yapılacağı; (2) numaralı fıkrasında ise; ticari veya zirai
kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın, telif, imtiyaz,
ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi
hakların satışı, devir ve temliki
Karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk
ettirilen bedeller üzerinden bu maddenin birinci fıkrasında
belirtilen kişilerce % 15 oranında kurumlar vergisi kesintisi
yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca, 19.10.1988 tarih ve 19964 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanarak 01.01.1989 tarihinde uygulamaya başlanan
"Türkiye Cumhuriyeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda
Birleşik Krallığı Arasında Gelir ve Sermaye Değer Artış
Kazançları
Üzerinden
Alınan
Vergilerde
Çifte
Vergilendirmeyi Önlenme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma
Anlaşması" nın ticari kazançlar ile ilgili 7'nci maddesinde;
1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu
teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla
ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnız ilk bahsedilen Devlette
vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, kazanç bu diğer Devlette,
işyerine doğrudan doğruya veya dolaylı olarak atfedilebilen
miktarla sınırlı olmak üzere vergilendirilebilir.
30
5. Kazanç, bu Anlaşmanın başka Maddelerinde
düzenlenen gelir unsurlarını da kapsamına aldığında, o
Maddelerin
hükümleri
bu
Madde
hükümlerinden
etkilenmeyecektir."; gayrimaddi hak bedelleri ile ilgili 12'nci
maddesinde ise;
"1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir
mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak bedelleri
elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre
de vergilendirilebilir; ancak gayrimaddi hak bedelinin
gerçek lelı-darı diğer Akit Devletin mukimi ise, bu şekilde
alınacak vergi gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının
% 10'unu aşmayacaktır.
3. Bu maddede kullanılan "gayrimaddi hak bedelleri"
terimi, sinema filmleri, radyo-televizyon yayınlarında
kullanılan filmler ve bantlar dahil olmak üzere edebi,
artistik, bilimsel her nevi telif hakkının veya her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli
formül veya üretim yönteminin veya sınai, ticari, bilimsel
tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı,
kullanma hakkı veya satışı ile sınai, ticari, bilimsel
teçhizatın kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı
karşılığında ödenen her türlü bedelleri kapsar.
..." hükümleri yer almaktadır.
Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun
6.maddesinin 1. fıkrasıyla kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum
kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin 2.
fıkrasıyla da safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi
Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8.maddesi ile Gelir Vergisi
Kanunu'nun40.maddesinde yer alan giderler
indirilebilecektir.
31
Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun
40.maddesinde "Safi kazancın tespit edilmesi için aşağıdaki
giderlerin indirilmesi kabul edilir" hükmü yer almış ve
1.fıkrasında "Ticari kazancın elde edilmesi ve idame
ettirilmesi için yapılan genel giderler"in indirilebileceği
belirtilmiştir.
Bu hükümlere göre, İngiltere'den alınan ve Türkiye'de
faydalanılan uluslararası finans piyasaları bilgilendirme
hizmeti nedeniyle ödenen bedel ile bu bilgilendirme sistemi
için alınan terminale ödenen bedel, ticari kazanç kapsamında değerlendirilecek olup, yukarıda açıklanan ilgili ülke
ile yapılan anlaşmanın 7'nci maddesinin 1. fıkrası hükmüne
göre, İngiltere'de mukim firmanın Türkiye'de bir işyeri
vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmaması nedeniyle, söz
konusu ticari kazanç, İngiltere'de vergilendirileceğinden, bu
firmaya yapılan ödemeler üzerinden, bankaca kurumlar
vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.
Ancak, dar mükellef kurumca bankaya temin edilen
bilgilendirme sistemi için alınan terminalle birlikte kullanılacak olan teknik programa ödenen bedel ile özel monitöre
ödenen bedel, söz konusu anlaşmanın 12. maddesinin 3fıkrası
kapsamında
gayrimaddi
hak
bedeli
olarak
değerlendirilecek olup, bu bedel üzerinden Kurumlar Vergisi
Kanununun 30. maddesinde belirlenmiş oran yerine, anılan
ülke ile ülkemiz arasında imzalanan çifte vergilendirmeyi
önleme anlaşmasının 12. maddesinin 2. fıkrası gereğince
gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının % 10'u oranında kurumlar vergisi tevkifatı yapılması gerekir.
Diğer taraftan, bankanın İngiltere'den aldığı hizmet ve
gayrimaddi haklar için yurtdışındaki firma tarafından
düzenlenen
faturanın
aslının
alınamaması
halinde,
elektronik ortamda alınan belgelerin çıktılarının bankadan
alınacak yapılan ödemeyi gösterir belgeler ile birlikte
muhafaza ve ibrazı ile alınan hizmetin ticari kazancın elde
edilmesi ve idame ettirilmesi için yapıldığının tevsik
edilmesi şartıyla, söz konusu belgeler tevsik edici belge
olarak kabul edilecek olup, bu belgelere istinaden yapılan
ödemelerin kurum kazancının tespitinde indirim konusu
yapılması mümkündür.
32
Tarih : 27.11.2006
Sayı : B.07.1.GİB.0.29/2924-232-2824/093508
KDVK Md.17/4-g
VUK Md.232
HĠSSE SENEDĠ
ZORUNLULUĞU
SATIġINDA
FATURA
DÜZENLEME
Yazınızın incelenmesinden; Şirketinizin başka bir anonim
şirketin hisselerini devir almak istediği ancak hisseleri elinde
bulunduran limited şirketin söz konusu hisseleri 2 yıldan daha
az bir süredir aktifinde bulundurduğu, bu nedenle hisse
senetlerinin devir alınması işleminin
katma değer
vergisinden istisna olup olmadığı ve ayrıca satış sırasında
Vergi Usul Kanunu'na göre ne tür belge düzenleneceği
konularında tereddüte düşüldüğü ve Başkanlığımızdan
konuya ilişkin görüşümüzün talep edildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanunu'nun 17/4-g maddesinde hisse senedi ve tahvil
teslimlerinin katma değer vergisinden müstesna olduğu
hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla, hisse senetlerinin
teslimi şeklinde gerçekleşen işlemler katma değer
vergisinden istisna olacaktır.
Diğer taraftan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 229.
maddesinde faturanın tarifi yapılmış, müteakip maddelerinde
ise faturaya ilişkin hükümler yer almıştır.
Anılan Kanun'un 232. maddesinde de, "Birinci ve ikinci sınıf
tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak
mecburiyetinde olan çiftçiler:
33
1.Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
2.Serbest meslek erbabına;
3.Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
4.Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
5.Vergiden muaf esnafa;
Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar
da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.
..." hükmü yer almaktadır.
Buna göre, bir şirket tarafından başka bir anonim şirketin
hisselerine ilişkin hisse senetlerinin satılması Katma Değer Vergisi
Kanunu'na göre teslim sayıldığından ve bunların satın alan
işletme tarafından aktife kaydedilmesi gerektiğinden, bunlar için
borçlanılan bedelin satışı yapan tarafından düzenlenecek bir
fatura ile belgelenmesi gerekmektedir.
34
YARGI KARARLARI
DanıĢtay Vergi Dava Daireleri
Tarih
Esasa No
Karar No
: 06.07.2006
: 2006/89
: 2006/216
Kaybolan 10 cilt faturadan sonuncu ciltten bazılarının
kullanıldığının tespiti halinde
sonuncu cildin tamamının kullanıldığının kabulü
gerekeceği hk.
Ġstemin Özeti: Davacı şirketin 1999 yılına ilişkin işlemlerinin
incelenmesi sonucu düzenlenen vergi tekniği ve vergi inceleme
raporlarında komisyon karşılığında içeriği itibarıyla sahte ve
yanıltıcı fatura düzenlediğinin tespit edilmesi üzerine
hesaplanan komisyon gelirini beyan etmemesi nedeniyle adına
re'sen vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi salınmış, fon payı
hesaplanmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; dava konusu cezalı
tarhiyatın dayanağı vergi tekniği ve vergi inceleme raporlarında
davacı şirketin Eylül 1998 dönemi itibarıyla gayrifaal olduğunun
açık olduğu, Eylül 1998 ve Mart 1999 döneminde kullanıldığı
kabul edilen 21601 ile 22250 seri numaralı 13 cilt faturadan,
Ocak 1999 döneminde (....) Sanayi ve Ticaret Anonim
Şirketi'ne düzenlenen 22211, 22213, 22216, 22217, 22220,
22221, 22224, 22226, 22229, 22231 seri numaralı faturalar
dışındaki faturaların kullanılıp kullanılmadığı hususunda hiçbir
tespit bulunmadığından, sadece adı geçen şirkete Ocak 1999
döneminde % 2 komisyon karşılığında sahte fatura
düzenlendiği sonucuna ulaşıldığı, buna göre bu dönemde
düzenlenen 10 adet fatura tutarı esas alınarak hesaplanan
matrah farkı üzerinden yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık
görülmediği, fazlaya ilişkin kısmın ise kaldırılması gerektiği
gerekçesiyle matrahı azaltmak suretiyle davayı kısmen kabul
etmiştir. Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini reddeden
Danıştay Üçüncü Dairesi karar düzeltme istemini kabul ederek
(...) sayılı Kararıyla cilt halindeki faturaların belli bir sırayı takip
etmesi ve bu sıra dahilinde kullanılmış olmasının mutad olması
karşısında aynı ciltte yer alan faturalardan sıra gözetmeksizin
35
aradaki numaraları içeren faturaların düzenlenmiş olması, aksi
ispat edilmediği sürece o cildin tamamının kullanılmış
olduğunun kabulünü gerektirdiğinden Mahkemece verilen kararın karşıt inceleme ile kullanıldığı tespit edilen 10 adet
faturanın yer aldığı 22220-22250 arası (1) cilt faturaya ilişkin
hüküm fıkrasında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle
22200-22250 numaralar arası (1) cilt faturadan kaynaklanan
matrah farkı ile ilgili hüküm fıkrasını bozmuştur. Bozma
kararına uymayan (...) Vergi Mahkemesi Kararıyla; ilk kararında
yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak, kullanıldığı
karşıt incelemeyle tespit edilen 10 adet fatura dışında kalan ve
kullanılıp kullanılmadığı yönünde hiçbir tespit-bulunmayan
faturalar esas alınarak belirlenen matrah üzerinden yapılan
cezalı tarhiyatta yasaya uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle ısrar
etmiştir.
Israr karan vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş,
vergi inceleme raporuna dayalı tarhiyatta yasal düzenlemeye
aykırılık bulunmadığı ileri sürüterek bozulması istenmiştir.
Karar. 1999 yık işlemleri incelenen yükümlü şirketin içeriği
itibarıyla sahte ve yanıltıcı fatura düzenleyerek elde ettiği
komisyon gelirini beyan etmediğinden bahisle adına salman
vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile hesaplanan fon payına
karşı açılan davada karşıt incelemeyle düzenlendiği tespitli 10
adet faturaya isabet eden kısım dışındaki tarhiyatı kaldıran
vergi mahkemesi ısrar karan vergi dairesi müdürlüğü
tarafından temyiz edilmiştir. 213 sayıJt Vergi Usul Kanunu'nun
3. maddesinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu
olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu,
vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişki muamelelerin gerçek
mahiyetinin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği,
iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine
göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması
halinde, ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu kurala
bağlanmış, aynı Kanun'un, fatura nizamına ilişkin 231. maddesinin 1. fıkrasında da, faturaların sıra numarası dahilinde
teselsül ettirileceği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinden,
Ağustos 1998 tarihinden itibaren hiç bir ticari faaliyeti olmadığı
iş yerini tamamen boşalttığı hususu şirket yetkilisinin ifadesiyle
sabit olan davacının, Eylül 1998 ve Mart 1999 döneminde
kullandığı kabul edilen 21601 ile 22250 Seri No.lu 13 cilt
36
faturadan Ocak 1999 döneminde (...) Sanayi ve Ticaret
Anonim Şirketine düzenlendiği tespit edilen 22211, 22213,
22216, 22217, 22220, 22221, 22224, 22226, 22229 ve
22231 seri numaralı faturalardan hareketle elde edilmesi
gereken hasılata ulaşılarak % 2 komisyon oranına göre matuh
farkı hesaplanmış, vergi mahkemesince, karşıt inceleme ile
kullanıldığı tespit edilen 22200-22250 numaralar arasındaki
ciltten kullanıldığı tespitli 10 adet fatura tutarına göre matrah
azaltılarak tarhiyat onanmıştır.
Cilt halinde bastırılan faturaların takip ettikleri sıraya göre
düzenlenmiş olması gerektiğinden, aynı ciltten kullanıldığı
tespiti faturaların bulunması halinde, bu numaralar arasında
yer alan diğer faturaların da kullanıldığının kabulü zorunludur
Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesine göre, normal ve mutad
olan bu durumun aksini kanıtlama yükü kendisine düşen
davacının, bu faturaların kullanılmadığını hukuken geçerli
belgelerle kanıtlayamamış olması karşısında, defterlerindeki
ve kullanıldığı saptanan faturalardaki hasılat tutan esas
alınarak hesaplanan, ibraz edilmeyen her bir fatura ile elde
edilebilecek ortalama komisyon gelirine göre bulunan matrah
farkı üzerinden tarhiyat yapılması hukuka uygun olduğundan,
tarhiyatın 22200-22250 numaralı faturalar arasındaki ibraz
edilmeyen faturalara ilişkin kısmının kaldırılması yolundaki
vergi mahkemesi ısrar kararında isabet görülmemiştir.
Ayrıca, vergi ziyaı cezası hakkında, vergi mahkemesince karar
verilirken, vergi ziyaı cezasının hesaplanış şeklinin Anayasa'ya
aykırı olduğu yolundaki Anayasa Mahkemesinin p-tat kararı
ile Danıştay içtihattan göz önüne alınarak karar verilmesi
gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü
ile (...) Vergi Mahkemesi'nin Israr Kararı'nın bozulmasına,
oybirliği ile karar verildi.
37
DanıĢtay 4.Daire
Tarih
: 24.04.2006
Esas No : 2006/94
Karar No: 2006/17
KDVK Md.29,34
DEFTER KAYITLARININ BĠLGĠSAYAR
TUTULMASI HALĠNDE KDV ĠNDĠRĠMĠ
ORTAMINDA
Yükümlülerin fatura ve benzeri belgeleri defterlere
kaydetmeleri, belgelerin gerçekliğinin araĢtırılmasına
imkan tanınması açısından önemli olmakla birlikte,
geliĢen teknoloji, artık yasal defterler dıĢında elektronik ortamda yer alan kayıtların da dikkate alınmasını
zorunlu kılmaktadır. Buna göre, indirim konusu yapılan
katma değer vergisinin varlığına iliĢkin tespitlerin
bilgisayar kayıtlarından yapılması mümkün iken ibraz
edilen bilgisayar kayıtları ve indirim konusu yapılan
faturalar incelenmeksizin defterlere kaydedilmeyen
faturalarda yazılı katma değer vergisi indirimlerinin
kabul edilmemesinin hukuka uygun olmadığı.
Ġstemin Özeti: 01.06.1997-31.12.1997 dönemine ilişkin
işlemlerin defterlere kaydedilmediği, sadece bilgisayarlarda yer
aldığı ileri sürülerek 1997 yılının Haziran-Aralık aylarına ilişkin
katma değer vergisi indirimleri kabul edilmemek suretiyle
davacı şirket adına katma değer vergisi salınmış ağır kusur
cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesi, 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanunu'nun 29 ve 34. maddelerinde katma değer vergisi
indirimine ilişkin esasların düzenlendiği, buna göre yüklenilen
katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için
indirime konu verginin fatura ve benzeri belgelerde ayrıca
gösterilmesi ve alış belgelerinin yasal defterlere kaydedilmesinin
zorunlu olduğu, belgelerin defterlere kaydedilmiş olması
zorunluluğunun kaydı zorunlu belgelerin, yükümlülerin tutulması
zorunlu defterlerine kayıt düzenine uyularak yazılmasını gerektirdiği, davacı şirketin onaylanmış defterlerine ilgili dönem
kayıtlarının işlenmediği, incelenen vergilerin gereği olarak
38
yükümlülerin otomasyon uygulanmasına özendirilmesinin
amaçlandığı,
ancak otomasyon uygulayan işletmelerde
bilgisayarla işlem yürütülmesinin alış belgelerinin yevmiye
defterine kaydına ilişkin zorunluluğu ortadan kaldırmadığı, defterlere kaydedilmeyen faturalarda yazılı katma değer vergisinin
indirim konusu yapılamayacağı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacı şirket, işlemlerin bilgisayara kaydedildiğini, faturaların
gerçeğe uygun olmadığına ilişkin bir iddiada bulunulmadığını ileri
sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir.
Karar: 01.06.1997-31.12.1997 dönemine ilişkin işlemlerin
defterlere kaydedilmeyerek sadece bilgisayar ortamında kayıtlı
bulunması nedeniyle davacı şirketin katma değer vergisi
indirimleri kabul edilmemek suretiyle yapılan tarhiyata karşı
açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararı davacı
tarafından temyiz edilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin
1. fıkrasının (a) bendinde; Mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi
işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden
kendilerine
yapılan
teslim
ve
hizmetler
dolayısıyla
hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda
gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiş,
34. maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan
mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası
veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca
göstermek ve bu vesikaların vesikaların kanuni defterlere
kaydedilmek şartıyla indirilebileceği belirtilmiştir.
Bu düzenlemeler uyarınca katma değer vergisinin indirim
konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin,
fatura ve benzeri vergilerde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu
belgelerin kanuni defterlere kaydedilmesi gerekmekte lup, bu
şekilde, yapılacak indirimin gerçeğe uygunluğu ve otokontrolü
sağlanmaya çalışılmaktadır.
Ancak, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda 4731 sayılı Kanunla
yapılan değişiklikle, başlığı "elektronik ortamdaki kayıtlar ve
elektronik cihazla belge düzenleme" şeklinde yeniden düzenlenen mükerrer 242. maddeye eklenen (2) işaretli bentte,
elektronik defter, elektronik belge ve elektronik kayıtın
tanımları yapılarak, bu Kanunda ve diğer vergi kanunlarında
defter ve belgelere ilişkin olarak yer alan hükümlerin
elektronik defter, kayıt ve belgeler için de geçerli olduğu ve bu
39
konuda Maliye Bakanlığı'nın usul ve esasları belirlemeye
yetkili olduğu hükme bağlanarak gelişen teknoloji gereklerine
vergi kanunlarında yer verilmeye başlandığı görülmektedir.
Davacı şirket, tüm işlemlerini bilgisayar kayıtlarına geçirmiş,
01.01.1997-31.05.1997
dönemlerine
ilişkin
bilgisayar
kayıtlarını 07.07.1997 tarihinde yevmiye defterine kaydetmiş,
ancak 01.06.1997-31.12.1997 dönemlerine ilişkin işlemlerini
yevmiye defteri ve defteri kebire kaydetmemiştir. Davacı
şirketin katma değer vergisi indiriminden yararlanmasına
ilişkin yasal şartları yerine getirmediği ileri sürülerek katma
değer vergisi indirimleri kabul edilmemiştir. Yükümlülerin
fatura ve benzeri belgeleri defterlere kaydetmeleri, belgelerin
gerçekliğinin araştırılmasına imkan tanınması açısından
önemlidir. Ancak gelişen teknoloji, artık yasal defterler dışında
elektronik ortamda yer alan kayıtların da dikkate alınmasını
zorunlu kılmaktadır. Davacı şirketin ilgili dönemde indirim
konusu yaptığı katma değer vergisinin varlığına ilişkin
tespitlerin bilgisayar kayıtlarından yapılması mümkün iken
ibraz edilen bilgisayar kayıtları ve indirim konusu yapılan
faturalar incelenmeksizin defterlere kaydedilmeyen faturalarda yazılı katma değer vergisinin indirim konusu
yapılamayacağından söz edilerek bulunan matrah farkı
üzerinden yapılan tarhiyatta ve bu tarhiyata karşı açılan
davayı reddeden Mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davacı temyiz isteminin kabulüyle, Vergi
Mahkemesi kararının bozulmasına esasta oybirliğiyle,
gerekçede oyçokluğuyla karar verildi
(***) KARŞI OY: Vergi ödevi hem yükümlüsü hem de
vergilendirme hak ve yetkisine sahip devlet yönünden
Anayasal güvence altına alınmıştır. Devletin vergilendirme
yetkisini Yasama organı kullanılır. Bu husus Anayasa'nın 73.
maddesinde "vergi resim harç ve benzeri mali yükümler
kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır" şeklinde
açıklanmıştır. Bu nedenle de vergi koyma yetkisi bağlamında
yine 73. maddede, vergi muaflık, indirim ve istisnalarıyla
oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirlediği yukarı ve
aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi sadece
Bakanlar Kurulu'na tanınmıştır.
Buna rağmen 1980'lerden başlayarak çeşitli Vergi
Kanunlarında çeşitli maddelere "bu husustaki usul ve esasları
40
belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir" ibaresine yer verilmiş
ise de, bu ifade olmadan da Maliye Bakanlığı zaten gerekli
gördüğü hallerde tebliğler yayımlayarak uygulama usullerini
belirlemekteydi. Ayrıca "esas" sözcüğünün idareye, "vergi
koyma" imkanını sağlayabilecek kadar geniş bir yetki tanıdığı,
bunun ise Anayasa'nın 73. maddesiyle bağdaşmayacağı
açıktır. Bilindiği gibi Vergi Usul Kanunu'nun ikinci kısım,
"defter tutma" başlıklı birinci bölümünde, hangi defterlerin
hangi koşullarda nasıl tutulacağına dair ayrıntılı hükümlere
yer verilmiş, bu bağlamda, Vergi Usul Kanunu'nun 183.
maddesinde yevmiye defterinin ciltli ve sahifeleri müteselsil
sıra numaralı olacağı, mükelleflerin diledikleri takdirde
yevmiye defteri ve tutulması zorunlu diğer defterlerini
müteharrik
yapraklı olarak
kullanabilecekleri
hükmü
getirilmiş, defterlerin tasdiki başlıklı 10. bölümde, birinci
bölümde yazılı defterlerin tasdik usullerine yine ayrıntılı
olarak yer verilmiştir.
41
HUKUK KÖġESĠ
4773 Ve 4857 Sayılı Yasalar Ġle Hayat Bulan Ve
ĠĢçi ĠĢveren ĠliĢkisi Üzerinde Etkileri
Bulunan ĠĢe Ġade Müessesesi
Nazlı SERTBULUT
Avukat
İş mevzuatına getirilen bu düzenleme ile işverenin işçinin
hizmet akdini fesih hakkının sınırlandırılması ve işçinin
işverene karşı korunmasını sağlamaktır.
Bu düzenleme ile işverenin iş akdini feshinin geçerliliği
belli şartlara bağlanmış ve belli şartları taşımayan fesih
geçersiz
sayılmıştır.
Tabiidir
ki
feshin
geçersizliği
kendiliğinden hüküm ve sonuçlarını doğurmamaktadır.
Feshin geçersizliğinin hüküm ve sonuçlarını doğurması
işçinin
başvurusuna
bağlıdır,
işçi
başvurusunu
iş
mahkemesine dava açmak sureti ile yapmaktadır.
Hangi iĢçiler ise iade müessesesi kapsamında kabul
edilmektedir?
Otuz veya daha fazla işçi çalışan işyerlerinde 6 aylık
kıdemini dolduran ve belirsiz süreli iş akdine dayanarak
çalışan
işçiler
işe
iade
müessesesi
kapsamında
değerlendirilmektedir.
Yukarıda belirtilen şartları taşıyan işçilerin iş akitleri
işveren tarafından fesholurken işçinin yetersizliğinden veya
davranışlarından
kaynaklanan
geçerli
bir
sebebe
dayanmalıdır. Geçerli sebep yasa koyucu tarafından detaylı
olarak belirtilmemiştir. Her olay kendi sübjektif şartları içinde
değerlendirilecektir.
Ancak örnekleme anlamında bazı durumların geçerli
sebep sayılamayacağı belirtilebilir; işçinin sendika üyesi
olması, çalışma saatleri dışında sendikal faaliyetlerini
yürütmesi, işyeri sendika temsilcisi olması, ırk, cinsiyet
42
medeni hal, siyasi görüş gibi sebepler geçerli sebep olarak
kabul edilemeyecektir.
İşletmenin bütününü sevk ve idare yetkisini haiz, işçi
alma ve çıkarma yetkisine sahip işveren vekilleri ve
yardımcıları kapsam dışındadır.
3. Ġhracata Konu Malların Geri Gelmesi:
Gümrük Kanunu'nun 132. maddesi uyarınca, ihraç
edilen malların geri gelmesi durumunda, ihraç edilen
mallarla ilgili olarak iadesi talep edilen katma değer vergisi
henüz nakden veya mahsuben iade edilmemiş ise,
ihracatçının katma değer vergisi iadesinden yararlanmadığı
kabul edilecek ve gümrükte katma değer vergisi ödenmesi
söz konusu olmayacaktır. Bu durumda, ihracatçının ilgili
dönem beyannamesinde "iade" olarak beyan edilen tutarın
geri gelen mallara isabet eden kısmı, malların gümrükten
çekilerek fiilen işletmeye girdiği vergilendirme dönemi
katma değer vergisi beyannamesinin satışlardan iade edilen
işlemlerle ilgili olan 24. satırına yazılarak indirilecektir.
ihraç edilen malın, bu mala ait katma değer vergisinin
nakden veya mahsuben iadesinden sonra geri gelmesi
halinde ise, geri gelen mallara isabet eden iade tutarının
gümrükte
ödenmesi
veya
aynı
miktarda
teminat
gösterilmesinden sonra ithalat istisnası kapsamında işlem
yapılacaktır, ilgili Gümrük idaresi, ihracatçının bağlı
bulunduğu Vergi Dairesi'ne hitaben hazırlayacağı yazıda,
geri gelen mal ve bu malın ilgili bulunduğu gümrük çıkış
beyannamesi
hakkında
gerekli
bilgileri
belirterek,
faydalanılmış bulunan ihracatta KDV istisnası miktarını
soracaktır. Gümrük idaresi, Vergi Dairesi'nin göndereceği
cevap yazısında belirtilmiş olan "ihracat istisnasından
faydalanılan miktar" kadar KDV tahsil ettikten sonra veya
bu miktarda teminat aldıktan sonra ithalat istisnasını
uygulayacaktır.
43
İhracatçı, geri gelen malın alımında (veya imalinde)
yüklendiği KDV'yi indirimle giderebilmiş veya indirimle
giderememekle beraber iade istemeyerek iade hakkını,
devreden KDV olarak kullanmışsa yapılacak hiçbir işlem
yoktur, ihracatçı malı, KDV ödemeksizin gümrükten çeker
ve bu malın alımında daha önce yüklendiği KDV indirimi
yerinde kalır, varsa devreden KDV ilgili dönemlerde dikkate
alınmaya devam olunur.
Otuz isçinin hesabı ne Ģekilde yapılacaktır?
işverenin aynı iş kolunda birden fazla işyeri bulunması
halinde, işverenin aynı işkolundaki tüm işyerlerinde çalışan
işçi sayısının toplamı dikkate alınacaktır.
ĠĢçinin 6 aylık kıdem hesabı ne Ģekilde yapılacaktır?
işçinin 6 aylık kıdemi hesaplanırken, aynı işverenin bir
veya değişik işyerlerinde geçen çalıştığı veya çalışılmış gibi
sayılan hallere ilişkin süreler, dikkate alınacaktır.
Fesih Bildiriminin Sekli;
işveren fesih bildirimini iş Yasası 20 maddesi uyarınca
yazılı yapmak zorundadır. Fesih bildiriminde geçerli bir
sebep belirtmesi gerekmektedir. Geçerli sebep belirtilmediği
takdirde geçerli sebep belirtilmediğinden bahisle, sebep
belirtildiği durumda, belirtilen sebebin geçerli sebep
olmadığından bahisle işçinin feshin geçersizliği iddiası ile
dava açma hakkı mevcuttur. Dava açma süresi feshin
bildirildiği tarihten itibaren 30 gündür.
Toplu iş sözleşmesinin söz konusu olduğu durumlarda,
toplu iş sözleşmesinde belirtilmişse veya taraflar arasında
anlaşma var ise uyuşmazlık hakeme götürülebilir. Hakeme
götürme süresi yine 30 gündür.
Ġspat Külfeti
Feshin geçerli sebebe dayandığını ispat külfeti işverene
aittir, işçi tarafından feshin başka bir sebebe dayandığı
iddia ediliyorsa bu iddiayı ispat külfeti işçiye aittir.
44
Yargı Safhası:
30 günlük süre içerisinde feshin geçersizliği için dava
açıldığı takdirde, konu mahkemeye intikal edecek ve yargı
safhası başlayacaktır. Yargı süreci yasal düzenlemelere göre
yaklaşık 4 aylık süreyi kapsamaktadır.
Mahkeme tarafından işçinin talebi haklı görülür ve feshin
geçersizliğine karar verilirse; işveren işçiyi 1 ay içerisinde
işe başlatmak zorundadır. Başlatmadığı takdirde 4 ay ile 8
ay arasında tazminat ödemekle yükümlü olur. Mahkeme
ödenecek tazminat tutarına karar verecektir, işveren
tarafından, işçiye yargılama süresince geçen 4 aylık süreye
ilişkin ücret ve hizmet akdinden doğan diğer hakları
ödenecektir. Bildirim öneline ilişkin ücret ödenmiş ise bu
kısım ödenecek kısımdan mahsup edilir. İşçinin kesinleşen
mahkeme kararının tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde
işe başlamak için başvurmaması halinde fesih haklı fesih
sayılacaktır.
45
SEÇĠLMĠġ BĠR KAÇ GÜZEL YAZI
NE DUYMAK ĠSTERSEN
Bir gün New York'ta bir grup iş arkadaşı yemek
molasında dışarıya çıkarlar. Gruptan biri kızılderilidir
yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri, yolda
çalışma yapan işçilerin, araçlarının çıkardığı gürültü ve
araçların korna sesleri arasında ilerlerken
Kızılderili kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini söyler ve
aranmaya başlar arkadaşları bu gürültüde arasında bu sesi
duyamayacağını, kendisinin öyle zannettiğini söyleyip
yollarına devam ederler.
Aralarından bir tanesi inanmasada onunla birlikte aramaya
devam eder.
Kızılderili caddenin karşısına doğru yürür, arkadaşı da
arkasından takip eder ve o binaların arasında bir kaç
tutam yeşilliğin arasında gerçekten bir cırcır böceği
bulurlar.
Arkadaşı Kızılderiliye "Senin insanüstü güçlerin var! Bu sesi
nasıl duydun ?" diye sorar.
Kızılderili ise bu sesi duymak için insanüstü güçlere
sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek arkadaşına
kendisini izlemesini söyler.
Kaldırıma geçerler ve Kızılderili cebinden çıkardığı bozuk
parayı kaldırımda yuvarlayarak atar. Bir çok insan bozuk
para sesinin ceplerinden düşen bir paramı diye sesin geldiği
yöne doğru bakar Kızılderili arkadaşına dönerek; "Gördün
mü? Önemli olan nelere değer verdiğin ve neleri
önemsediğine bağlıdır.
Herşeyi ona göre duyar, görür ve hissedersin..." der.
46
KISA BĠR YAZI
DĠSĠPLĠN VE BAġARI...
Bili Toomey'nin olimpik dekatlonu kazanma hikayesi
oldukça düşündürücüdür. Bili 1964 yılında yirmi beş
yaşındayken olimpiyatların en yorucu oyunu olan dekatlon
seçmelerine kayılıyor.Seçmeler sonunda ilk üç rakibi
olimpiyatlara katılma hakkı kazanırken o.dördüncü olarak
eleniyor.
Ertesi günü onu sahanın etrafında koşarken
görenler:"Mr.Tomey,olimpiyatlara katılma şansını
nasılsa kaybettiniz,neden çalışıyorsunuz?"diyorlar.O şu
muhteşem cevabı veriyor.
"1968 olimpiyatları için çalışıyorum."
Ve bu çalışma neticesini veriyor.Bill Toomey 1968 Mexico
City Olimpiyatlarında altın madalyayı
gururla göğsüne takarak birincilik kürsüsündeki haklı yerini
alıyor.
Doğru yolda bile olsanız,eğer oturuyorsanız,sizi ezip
geçerler.
VVILL ROGERS
47
Ömrü Uzatan 7 Gıda
Badem, kahve, tarçın, patates, sebze çorbası, zeytinyağı,
çay...
Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü (AICR), 2007'ye
sağlıklı bir başlangıç yapmanız için, vücudu kanser, kalp
krizi, Alzheimer ve diyabet gibi ciddi rahatsızlıklara karşı
koruyan besinlerin listesini açıkladı. Badem: Her gün, bir
çay fincanın yarısını dolduracak miktarda, yani 30 gram
badem yemeyi ihmal etmeyin. Omega-3 asitli yağları
açısından oldukça zengin bir besin olan badem, kandaki
kötü kolesterol (LDL) oranını yüzde 4.4 oranında
düşürüyor.
Badem
böylece
damar
tıkanıklıklarını
önleyerek, dolaşım sisteminin düzenli olarak çalışmasını
sağlıyor; kalbi koruyor.
Kahve: Günde iki fincan kahve, özellikle orta yaşlardan
sonra görülen Parkinson ve Tip-2 diyabete karşı vücudu
koruyor. Kahvede bulunan kafein maddesi, diyabete
yakalanma riskini yüzde 35 azaltıyor. Ayrıca ağrı kesici
özelliği de bulunuyor. Ancak kahveyi mutlaka kalsiyum
deposu olan sütle için. Böylece kafeinin kemikleri
zayıflatmasını engellemiş olursunuz.
Tarçın: Her yemekten sonra içinde bir miktar tarçın
bulunan bir tatlı yemeyi unutmayın. Tatlı yemek
istemiyorsanız, küçük bir çay kaşığı dolusu tarçını
doğrudan suya ekleyerek içebilirsiniz. Tarçın kan şekerini
düzenliyor, ayrıca sinir sistemini rahatlatıyor. Öte yandan
köri baharatının içinde bulunan Tumerik adlı maddenin
eklem iltihabını ve romatizmayı önlediğini unutmayın.
Patates: Antioksidanlar yönünden çok zengin. Amerikan
Tarım Dairesi'ne göre en yararlı 100 besinler arasında
17. sırada yer alıyor. Akciğer kanseri, diyabet ve kalp
krizine karşı koruyor. Ancak patatesi kızartmak yerine,
yağsız bir şekilde haşladıktan veya fırında pişirdikten
sonra yemeyi tercih edin.
48
Sebze çorbası: Doyurucu ancak kalorisiz bir yiyecek
olduğu için özellikle kilo vermek isteyenlerin bir numaralı
tercihi. Ayrıca, özellikle sebze çorbası sodyum bakımından
zengin. Bir kase sebze çorbasında 500 miligram sodyum
bulunuyor. Sodyum, sinir sistemi ve kasların düzenli
olarak çalışmasını sağlıyor. Ayrıca vücuttaki sıvı miktarının
dengesini düzenliyor. Ancak günde 1500 miligramdan
fazla sodyum tansiyon ve kalp rahatsızlıkları konusunda
tam bir ters etki yaratıyor.
Zeytinyağı: Zeytinyağı kanser riskini azaltıyor. Günde 25
mi. zeytinyağı alanların idrarlarında, hücrelere zarar veren
"8oxodG" adlı maddenin seviyesinin azaldığını ortaya
çıkardı. Zeytinyağı kanserin yanı sıra iyi kolesterol (HDL)
oranın artmasını sağlayarak kalbi koruyor, 1 çorba kaşığı
zeytin yağında 120 kalori bulunuyor. Bu nedenle günde 6
çorba kaşığını geçmeyin.
Çay: Siyah veya yeşil olsun, çayın her türü kanser riskinin
azaltılmasında etkili bir rol oynuyor. Çay, kadınlarda rahim
kanserine yakalanma riskini yüzde 50 azaltıyor. Göğüs
kanseri içinse bu oran yüzde 60'a kadar çıkıyor. Çay
ayrıca Alzheimer ve kalp krizine karşı vücudu koruyor.
49
GÜZEL SÖZLER:
Eğer Bir insan, hem çalışkan hem akıllı ise takdir et;
Çalışkan fakat akıllı değilse dikkat et;
Akıllı fakat tembel ise ikaz et;
Hem akılsız hem tembel ise terk et….
(Hacı Bektaş Veli)
Kötüler, kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar…
(Tolstoy)
Koca selleri meydana getirenler, küçük dereciklerdir.
(Shakespeare)
Maşrapanız küçükse, deryayı suçlamaya hakkınız olmaz.
(Mevlana)
Yüzünüzü güneşe döndüğünüz zaman
arkanızda kalır. (Helen Keller)
gölgeler hep
Durgun su solucan yetiştirir. (Dünya atasözü)
Yaşadığımız her an kendi hakkını ister. (Goethe)
Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret etmedikçe insan yeni
okyanuslar keşfedemez. (Andre Gide)
Bilgi;
düzenli
olarak
arttırılmaz,
arttıkça
düzene sokulmazsa dengesini bozar. (Herbert Spencer)
50
BĠRAZDA GÜLELĠM
Adam ameliyata alınacağı o yeşil elbisesi ile hastane
koridorlarında yalınayak deli gibi koşarken önünü oda arkadaşı
kesmiş, "Ne o/du?.." diye merakla sormuş "Ne bu telaş?..
Nereye?.."
"Hemşire.." demiş nefes nefese adam, "Hemşire, 'Bu bu çok
basit bîr operasyon.. Korkmana gerek yok..
İnan sonuç çok iyi olacak' dedi..!" "Daha iyi ya.. Seni
rahatlatmak için söylemiş.." 'Tamam da.." demiş adam, "Bu
sözleri bana değil, ameliyatı yapacak Doktor'a söylüyordu...'"
3 MEKTUP
Şirkette eski genel müdür kovulmuş, yeni bir genel müdür
atanmıştı. Eski müdür görevi devrederken, yenisine
tavsiyelerde bulundu ve 3 adet zarf verdi. Her biri
numaralanmıştı. Eski müdür yenisine ileride her başı
sıkıştığında bir zarfı açmasını söyledi. Ve yeni müdür işe
başladı.
Altı ay işler yolunda gitti. Fakat sonra satışlar birdenbire
düştü. Ne yapacağını bilemeyen yeni müdür, en sonunda 1.
zarfı açtı. Zarfta şöyle yazıyordu:
- Kendinden önceki müdürü suçla...
Yeni müdür hemen bir basın toplantısı ayarladı ve sorunlar
için kendinden önceki müdürün politikalarını suçladı. Basın
ve borsa bu açıklamalara olumlu baktı, şirket hisseleri
toparlandı, bu arada da satışlar düzeldi...
İşler bir süre daha yolunda gitti. Fakat sonra üretim
sorunları çıktı. Önceki olaydan tecrübeli yeni müdür
gecikmeden 2. zarfı açtı. zarfta şu yazıyordu:
- Şirketi yeniden organize et.
Yeni müdür reorganizasyonu uygulamaya koydu, sorun
çözüldü. Bir süre sonra işler yine bozuldu. Yeni müdür koşa
koşa gitti ve 3. zarfı açtı:
- 3 zarf hazırla...
51
KÜLTÜR VE SANAT KÖġESĠ
Ġzmir'in tarihi yapıları
Hükümet Konağı
1868-72 yılları arasında inşa edilmiş olan Hükümet Konağı,
İzmir için mimari özelliğinden çok Kurtuluş Savaşı'ndaki
yeri nedeniyle önemli olan bir yapıdır. 9 Eylül 1922'de Türk
ordusunun İzmir'e gelmesi ile Hükümet Konağı'na çekilen
Türk Bayrağı adeta zafer ile özdeşmiş bir görüntüdür. Bu
nedenle, Konak 1970'de yandıktan sonra 1971 yılında
açılan Yeni Hükümet Konağı mimari proje yarışmasında,
yapının bayrağın çekilmiş olduğu balkonlu bölümünün
korunması öngörülmüştür. 1970'lerin ortalarında tümüyle
yıkılan Konak, uzun süren tartışmalar sonucunda 1980'den
sonra cepheleri orijinaline çok yakın bir şekilde yeniden inşa
edilmiştir.
Saat Kulesi
İzmir'in en bilinen sembollerinden biridir. Güzelliği ve
narinliği ile Konak Meydanı'nı süslemektedir. 1901 yılında 2.
Abdülhamid'in tahta çıkışının 25. Yılı için Sadrazam Küçük
Said Paşa tarafından yaptırıldı. 25 m yüksekliğindeki
kulenin
saati,
Alman
İmparatorluğu
2.Wilhelm'in
armağanıdır. Dört köşesinde çeşmeleri bulunan Saat
Kulesi'nin yazıtı yoktur. Hükümet Sarayı, Belediye binası ve
Konak Camii ile birlikte Konak Meydanı'nın kimliğini
oluşturur.
DiĢ Hastanesi
Eski Devlet Hastanesi'dir. Daha önceki isimleri ise Guraba-ı
Müslimin Hastanesi, Memleket Hastanesi olarak geçmiştir.
1849'daki deprem ve salgından sonra Emin Muhlis Paşa
İzmir'de ilk darüşşifayı kurmuştu. Bugünkü hastanenin
yerindeki İngiliz Konsolosluğu arsayı, hastane yapılması
koşulu ile Osmanlılara vermişti. 1851'de padişahın izni ve
halkın da bağışları ile bu arsada İzmir'in ilk hastanesi
(Guraba-i Müslümin) kuruldu. 1897'de artık yetersiz kalan
52
hastaneye cephane depolarının bulunduğu arsa tahsis
edildi. 1903'de o dönem için tam teşekkülü sayılabilecek bir
hastane oluşturdu. 1913'de İdare-i Vilayet-i Umumiye
kanunu ile "İzmir Memleket Hastanesi" adını alan kurum,
1950'de "İzmir Devlet Hastanesi" oldu. Bir süre Ege
Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni barındıran bina, Devlet
Hastanesi'nin 1982'de yeni yerine taşınmasından sonra,
1985'de İzmir Doğumevi olarak kullanıma açıldı. Sonra Diş
Hastanesi oldu.
Milli Kütüphane
İzmir Milli Kütüphanesi, İzmirli avukat Kadızade İbrahim
Bey'in öncülüğü ile 1911 yılında kurulmak istenmiş, mali
yetersizlikler sonucunda kütüphanenin açılışı bir yıl sonraya
kalmıştır.23 Haziran 1912 tarihinde Beyler Sokağı'nda
Salepçizade konağının selamlık bölümünde hizmete giren
kütüphanenin bugünkü binasına taşınması ise uzun yıllar
almıştır. Kütüphanenin açılışından kısa bir süre sonra valilik,
kütüphane ve ona gelir sağlamak amacıyla planlanan
sinemanın tesisi için arsa bulunmuş, hatta duvar inşaatının
bitirilmesini sağlamıştı. O dönemde sinemanın yanındaki
bina patinaj salonu olarak düşünülmüş ,kütüphane için ise
Bahribaba Parkı'nda bir yer ayrılmıştı.Bu yapı da temel
üstüne inşa edilmişti.Ancak, Balkan Savaşı, Dünya Savaşı
ve işgal yılları inşaatın durmasına neden olmuştu. 1922'den
sonra özellikle sinemanın inşası ele alındı ve o zamana
kadar birikmiş olan 23.000 TL ve sinemanın işletmesinin altı
yıllık kira karşılığı 45.000 TL'nı üstlenen İpekçi kardeşlerin
yardımı ile Milli Sinema ( Elhamra Sineması ) 1926 yılında
hizmete açıldı. Bu arada, Bahribaba parkında kütüphane
arsası Belediyece kamulaştırılmıştır, elde edilen gelir ile
yangın yerinde alınan arsaların satışı sonucunda toplanan
92.212 TL ile de kütüphanenin inşaatına geçilmişti.
MilliKütüphane 29 Ekim 1933'de Cumhuriyetin onuncu yıl
şenliklerinde hizmete açıldı. Neo-Klasik tarzdaki Milli
Sinema ve Milli Kütüphane'nin projeleri Vali Rahmi (Arslan)
Bey tarafından 1909'da Sanayi-i Nefise Mektebi'nden (daha
sonraki Güzel Sanatlar Akademisi) mezun olmuş olan
kolordu mimarı Tahsin Sermet'e yaptırılmıştı.
53
Yıllarca Milli Kütüphane'ye bağlı olarak çalışan ek bina,
Elhamra Sineması olarak İzmirlilerin beleğine yerleşti.
1980'den sonra İzmir Devlet Opera ve balesi'ne verildi.
Pasaport Ġskelesi
1867'de başlayan İzmir Limanına inşaatının bir bölümünü
oluşturan Pasaport rıhtımı, 1876'da Fransız Guiffray şirketi
tarafından ve ingiliz mühendislerin projelerine göre
bitirilmişti. 1884'de kurulan İzmir Körfezi Osmanlı Vapurları
Hamidiyye Anonim Şirketi, Karşıyaka, Alaybey, Osmanzade,
Turan, Bayraklı, Pasaport, Konak, Karataş, Salhanr ve
Göztepe vapur iskeleleri arasında sekiz gemilik filo ile
hizmet veriyordu. Eski bir kartpostalda "Debarcadere et
Bureau de Passeports" (İskele ve Pasaports Bürosu) olarak
belirlenen yapının 1884'den önce inşa edilen bu ilk yapı
olması gerekmektedir. Günümüzdeki Pasaport İskelesi ise
örneklerine Cumhuriyetin ilk yıllarında rastladığımız,
Osmanlı ve Selçuk mimarlığından esinlenen 1. Milli Mimari
stilindedir.
Alsancak Garı
Robert VVilkin adlı İzmirli tüccar ile dört ortağı 1855'de
İzmir-Aydın demiryolu için imtiyaz talebi ile Osmanlı
Hükümetine başvurmuş ve 1856'da imzalanan sözleşme ile
bu imtiyazı almışlardı.1857'de şirket el değiştirmiş ve
"İzmir'den
Aydın'a
Osmanlı
Demiryolu
"
adını
almıştı.1857'de Vali Mustafa Paşa döneminde temel atılan
demiryolunun başlangıcında yer alan Alsancak (o günkü
adıyla Punta) Garı, 1858'de hizmete açıldı.
Borsa Sarayı
1891'de kurulan ve Türkiye'de ilk ticaret borsası, 1919'a
kadar bugün Gümrük Posta Müdürlüğü olan yapıda,
işgalden sonra Gümrük'deki bir Fabrikada, kurtuluştan
sonra ise Metveler sokaklarındaki değişik yapılarda
etkinliğini sürdürmüştür.
54
1928'de, özel olarak inşa edilen ve halen kullanılmakta olan
Borsa Sarayı'na taşınmıştır. Sivri kemerleri, bitkisel motifli
alçak kabartmaları, sütunçe (sahne sütun) ve kabaraları
(yarım küre şeklinde kabartma) ile İzmir Borsa Sarayı,
Osmanlı ve Selçuk mimarisinden esinlenmiş olan 1.Milli
Mimari döneminin İzmir'deki en önemli örneklerinden
biridir.
Ġzmir Atatürk Lisesi
1988'de kurula İzmir İdadisi, Konak'ta bir yapıda öğretime
başlamış, işgalden sonra ise bu yapı adlileyeye tahsis
edilmiştir (adı geçen yapı Hükümet Konağı'na bağlı ve şimdi
yıkılmış olan eski Adliye'dir. Kuruluşundan bir süre sonra
Mekteb-i Sultani adını alan bu eğitim kurumu, 1925'den
sonra Rum Gündüzlü Kız Okulu'na taşınmıştır. Cumhuriyetin
kuruluşundan sonra İzmir Erkek Lisesi ve İzmir Birinci
Erkek Lisesi olarak anılan okul, 1942'de İzmir Atatürk Lisesi
adını almıştır.Karataş semtinde, Mithatpaşa caddesinde
yaklaşık 40 m yükseklikteki Halil Rıfat Paşa caddesine çıkan
Asansör, 1907 yılında Nessim Levi tarafından yaptırılmıştır.
Asansör'ün giriş kapısı üzerindeki yuvarlak madalyon
içindeki kitabede bulunan "Ascenseur, Construit par Nessim
Levi, 1907"yazısı bu konuya bir açıklık getirmektedir.Tescil
fişinin yaptıran hanesinde yer alan bu isim, daha sonraki
metinde asansöre yapan usta olarak tanımlanmaktadır.
1942 yılında Şerif Remzi Reyent‟e satılan Asansör, onun
ölümü üzerine yeğeni Ayla hanıma kalmış, Ayla hanım ise,
1977 yılında Belediye'ye bağışlamıştır. Asansör kulesinde iki
asansör bulunmakta, bunlardan soldaki buharla, sağdaki
ise elektrikle çalışmaktadır. 1985 yılında gerçekleştirilen
restorasyonda her iki asansörde elektrikle çalışmak üzere
düzenlenmiştir. Mithatpaşa caddesi girişinde holün solunda
hidrolik kazan dairesi yer almaktadır. Eski İzmir'lilerin
söylediklerine göre, asansör, buhardan önce su gücü ile
çalışırmış. Halil Rıfat Paşa caddesi seviyesine, Asansör'ün
solundaki makine dairesi yer almaktadır.Ayrıca istinat
duvarı
içinde
kullanılan
mekanlar
bulunmaktadır.
Asansör'ün Halil Rıfat Paşa caddesine ulaştığı yerde demir
konsollar ile taşınan ahşap bir balkon bulunmaktadır.
55
Balkonun dökme demir korkuluklarının o dönemde İzmir ve
İstanbul'da çok sık kullanılan motifleri taşıması ilgi çekicidir.
Kule, taş olan ilk bölümden sonra tuğla olarak yükselmekte
ve balkona kadar iki kademe de ufalmaktadır. Balkon
üzerinde kalan bölüm ise daha ufaktır. Günümüzde
Asansör'e Dairo Marino Sokak'ından geçilerek girilmektedir.
Asansör'ün yanında ki park, Yaşar Aksoy Park'ı ismini
taşımaktadır.
MithatpaĢa Enstitüsü
Mithatpaşa tarafından 1881'de Askeri Hastane Sahil Sıhhiye
Karantina
Tahaffuzhanesi
yakınında
kurulan
İzmir
Islahhanesi, mahkumlara daha iyi koşullar sağlama amacını
güdüyordu. Daha sonra öksüzlere ait bir Mekteb-i Sultani
olan kurum, bugünkü binasına geçtiği l.Abdülhamit
döneminde Hamidiyye Sanat Mektebi adını almıştır. Yıllar
geçtikçe yeni atölyeler de eklenen okul 1997'de yanmış
yeniden aynen inşa edilmiştir.
Turizm Müdürlüğü
1891'de kurulan İzmir Ticaret Borsa'sı 1919'a kadar bu
yapıda etkinliğini sürdürmüş, işgalden sonra 1921'de Yunan
Milli Bankası'nın kullanımına ayrılmıştır. 1922'den sonra
İzmir Merkez Postanesi ve Paket Postanesi olan yapı, halen
İzmir Turizm Bölge Müdürlüğüdür. İzmir'de ki 19.Yüzyıl
sonu 20.Yüzyıl başı kagir mimarisinin tipik bir örneğidir.
Vakıflar Bankası
Çatalkaya Hanı 1931'de Mimar Mühendis Kemal Bey
tarafından yapılmıştı. 1938'de Vakıflar İdaresi'nin eline
geçen yapının Cumhuriyet Bulvarı kanadında halen İzmir
Vakıflar Bölge Müdürlüğü T.C. Vakıflar Bankası T.A.O. Ege
Bölge Müdürlüğü ve Vakıflar Bankası İzmir şubesi, Şehit
Fethi Bey caddesi ucunda ise kiralık dükkan ve bürolar
bulunmaktadır. Yapı, 1.Milli Mimari ve Art Deco stillerinin
özelliklerini taşımaktadır.
56
Ziraat Bankası
İzmir Ziraat Bankası 1930'da yapılmıştır. 1.Milli Mimari hem
de Art Deco stillerinden izler taşıyan bu yapı, camlı tavanlı
banka holü, özel bir duvar sistemi olan kasa dairesi ve ağır
kapıları ile banka mimarisinin ilginç örneklerindendir.
Osmanlı Bankası
1926'da Mimar G.Mongeri tarafından yapılan İzmir Osmanlı
Bankası, 1.Milli Mimari dönemi yapılarındandır. Camlı
tavanlı banka holü, cephe süslemeleri ve üstü kapalı bir
teras olarak projelendirilmiş olan en üst katı ile yapı, aynı
mimara ait olan ve Ankara'da bulunan Osmanlı Bankası'nın
bir benzeridir. Teras katı, sonraki yıllarda, yapının mimari
karekterine yabancı kalan doğramalar ile kapatılmış, özgün
projede banka ile birlikte tasarlanmış olan komşu parseldeki
iş hanı ise sonradan yıkılarak yerine bir şube binası inşa
edilmiştir.
Banka
kapısıda
son
yıllarda
yıkılarak
değiştirilmiştir.
Anıtlar
Anıt, hemen her uygarlığın ya da ulusun kendi tarihini veya
tarihinde
olmuş olan anlamlı bir olayı, sonsuza dek
yaşatmak amaç ve arzusunun bir ürünü olarak dikilir. Bu
nedenledir ki her anıt kendi uygarlığının ve çağının, mimari
ve heykeltıraşlık alanındaki en özgün, görkemli yapıtları
arsında yer alır. Bir şehrin, bir devlet büyüğü tarafından
ziyaret edilmesi adına, savaşlarda yitirilen binlerce askerin
anısına, toplumsal bir anlam ifade eden örnek davranışı
sonsuza kadar yaşatmak için anıt dikilir. Bu anlamda
İzmir'de de son derece anlamlı ve yapı itibariyle de anıtlar
bulunmaktadır.
Atatürk Anıtı Cumhuriyet alanında büyük önderimizin
"Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri" komutunu taşıyan
anıt 1933 yılında yapılmıştır. Atatürk'ü üniforma ile ve bir at
üzerinde tüm heybeti ile gösterir.
57
Ġlk KurĢun Anıtı
Yunan Ordusunun İzmir'i işgali sırasında, denizden karaya
çıkan düşman askerlerine karşı ilk kurşunu sıkarak, Türk
direnişinin ilk örnek davranışını gösteren ve ardından şehit
olan gazeteci Hasan Tahsin adına dikilen ve onu ilk kurşunu
sıkarken gösteren heykel-anıt bugün Konak Meydanındadır.
Anıt, 1974 yılında yaptırıldı.
Dokuz Eylül Anıtı
İzmir'in 1922 yılında kurtuluşu esnasında şehit düşen
Türk askeri için yapılmış olan anıt, Halkapınar semtinde
bulunmaktadır.
Zübeyde Hanım
Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanımın mezarı anıt
şeklinde 1940 yılında İzmir Belediyesi tarafından
Karşıyaka semtinde Osmanpaşa Camii yaptırılmıştır.
58
HIRSIZ
Or jinal Adı: Breaking and Entering
Yönet men: Anthony Minghella
Oyuncular: Jude Law, Juliette Binoche, Robin Wright Penn, Martin
Freeman
Senaryo: Anthony Minghella
Görüntü Yönet meni: Benoît Delhomme
Müzik: Karl Hyde, Rick Smith, Gabriel Yared
Kurgu: Lisa Gunning
Tür: Suç - Drama - Romantik - Korku
Süre: 120 Dk.
Yapım: 2006 - ABD/İngiltere
Dağıt ımcı: UIP www.uip.com.tr
Gösterim tarihi: 9 Şubat 2007
.
POLĠS
Yönet men: Onur Ünlü
Oyuncular: Haluk Bilginer, Özgü Namal, Ragıp Savaş, Sermiyan
Midyat
Senaryo: Onur Ünlü
Görüntü Yönet meni: Aras Demiray
Müzik: Duo-Mehmet Erdem Özgür Akgül, Alp Erkin Çakmak
Sanat Yönet meni: Alper Yanar
Tür: Aksiyon-Dram
Süre: 95 Dk.
Yapım: 2006 - Türkiye
Dağıt ımcı: Medyavizyon www.Medyavizyon.com.tr
Gösterim tarihi: 9 Şubat 2007
59
HANNIBAL DOĞUYOR
Or jinal Adı: Hannibal Rising
Yönet men: Peter Webber
Oyuncular: Gaspard Ulliel, Rhys Ifans, Li Gong, Helena Lia
Tachovska
Senaryo: Thomas Harris
Görüntü Yönet meni: Ben Davis
Müzik: Ilan Eshkeri, Shigeru Umebayashi
Kurgu: Valerio Bonelli, Pietro Scalia
Tür: Drama - Gerilim
Süre: 117 Dk.
Yapım: 2007 - ABD/Fransa/İngiltere
Dağıt ımcı: Warner Bros.
Gösterim tarihi: 9 Şubat 2007
CEHENNEM ÇĠÇEĞĠ
Or jinal Adı: The Black Dahlia
Yönet men: Brian De Palma
Oyuncular: Josh Hartnett, Scarlett Johansson, Aaron Eckhart,
Hilary Swank
Senaryo: Josh Friedman
Görüntü Yönet meni: Vilmos Zsigmond
Müzik: Mark Isham
Kurgu: Bill Pankow
Tür: Drama - Gerilim - Suç
Süre: 121 Dk.
Yapım: 2006 - ABD/Almanya
Dağıt ımcı: Özen Film www.ozenfilm.com.tr
Gösterim tarihi: 9 Şubat 2007
Resmi Web Sitesi: www.theblackdahliamovie.net
60
AKTÜEL BĠLGĠLER
1. Perakende satıĢ fiĢi ve yazarkasa fiĢi düzenleme sınırı
01.01.2006 'dan itibaren
520,00 YTL
01.01.2007 'den itibaren
560,00 YTL
2. Amortisman sınırı
01.01.2006 'dan itibaren
520,00 YTL
01.01.2007 'den itibaren
560,00 YTL
3. a) SSK primi hesabında alt sınır
01.01.2006-31.12.2006 aylık alt sınır
531,00 YTL
01.01.2006-31.12.2006 günlük alt sınır
17,70 YTL
01.01.2007-30.06.2007 aylık alt sınır
562,50 YTL
01.01.2007-30.06.2007 günlük alt sınır
18,75 YTL
01.07.2007-31.12.2007 aylık alt sınır
585,00 YTL
01.07.2007-31.12.2007 günlük alt sınır
19,50 YTL
b) SSK primi hesabında tavan ücret
01.01.2005 “
“
“
3.176,70 YTL
01.01.2006-31.12.2006 aylık üst sınır
3.451,50 YTL
01.01.2006-31.12.2006 günlük üst sınır
115,05 YTL
01.01.2007-30.06.2007 aylık üst sınır
3.656,25 YTL
01.01.2007-30.06.2007 günlük üst sınır
121,88 YTL
01.07.2007-31.12.2007 aylık üst sınır
3.802,50 YTL
01.07.2007-31.12.2007 günlük üst sınır
126,75
61
4. Asgari ücret (Aylık)
01.01.2007-30.06.2007 arası
16 yaşını doldurmuş işçiler için
562,50 YTL
16 yaşını doldurmamış işçiler için
476,70 YTL
01.07.2007-31.12.2007 arası
16 yaşını doldurmuş işçiler için
585,00 YTL
16 yaşını doldurmamış işçiler için
491,40 YTL
5. Kıdem tazminatı öde nmesinde tavan üc ret tuta rı
01.01.2006-30.06.2006
1.770,63 YTL
01.07.2006-31.12.2006
1.857,44 YTL
01.01.2007-30.06.2007
1.960,69 YTL
01.07.2007-31.12.2007
1.988,48 YTL
6. Çocuk yardımı
01.01.2006-30.06.2006 tek çocuk
10,66 YTL
Daha Fazla
21,32 YTL
01.07.2006-31.12.2006 tek çocuk
11,19 YTL
Daha Fazla
22,37 YTL
01.01.2007’ den itibaren
A- SADECE BĠR ÇOC UĞU OLAN AĠLELERDE
DÖNEM
0-6 YaĢ Arasında ki
Daha Büyük
Çocuklara ĠliĢkin
Çocuklara ĠliĢkin
01.01.2007-30.06.2007
23,49
11,75
01.07.2007-31.12.2007
23,70
11,85
62
B- BĠRDEN FAZLA ÇOCUĞU OLAN AĠLELERDE
01.01.2007-30.06.2007
01.07.2007-31.12.2007
Arasında (Y TL)
Arasında (Y TL)
Mevcut iki veya daha fazla
çocuktan ikisi veya daha
46,98
47,40
35,24
35,55
23,50
23,70
fazlası 0-6 yaş arasında ise
Mevcut iki veya daha fazla
çocuktan sadece biri 0-6 yaş
arasında ise
Mevcut iki veya daha fazla
çocuğun tamamı 6 yaştan
büyükse
7. ÇalıĢanlara yeme k yardımıyla ilgili istisna sınırı (KDV Ha riç)
Günlük
8,80 YTL
8. Ve raset ve intikal vergisi tarifesi ile istisna tutarları
Veraset Yoluyla
Matra h
Ġntika lle rde Vergi Oranı
(%)
Ġvazsız Ġntika lle rde
Vergi Ora nı (%)
İlk
140.000 YTL için
1
10
Sonra gelen
300.000 YTL için
3
15
Sonra gelen
640.000 YTL için
5
20
Sonra gelen
1.290.000 YTL için
7
25
Matrahın
2.370.000 YTL için
10
30
İstisna tutarları evlatlıklar dahil füruğ ve eşten her birine isabet eden miras
hisselerine
89.623 YTL,
füruğ bulunmaması halinde
eşe
isabet
eden
miras
hissesinde 179.352 YTL olarak belirlendi.
İvazsız olarak bağış ve hibe şeklindeki intikallerde istisna tutarı 2.068 YTL
oldu. Ana, baba, eş ve çocuklardan ivazsız mal intikali halinde tarifedeki oranların
yarısı uygulanır.
63
9. Tecil faizi oranı aylık (AATUHK md. 48)
10.07.1998-24.01.2000 arası
%8
25.01.2000-20.12.2000 arası
%4
2.12.2000-30.03.2001 arası
%3
31.03.2001‟den itibaren
%6
02.02.2002‟den itibaren
%5
12.11.2003‟den itibaren
%3
04.03.2005‟den itibaren
% 2,5
28.04.2006‟ dan itibaren
%2
10. Gecikme zammı, gec ikme faizi ve piĢma nlık zammı ora nı aylık (AATUHK
Mad.51, VUK Mad.112)
09.07.1998-20.01.2000 arası
% 12
21.01.2000-01.12.2000 arası
%6
02.12.2000–28.03.2001 arası
%5
29,03,2001‟den itibaren
% 10
31.01.2002 „den itibaren
%7
12.11.2003 ‟den itibaren
%4
02.03.2005‟den itibaren
%3
21.04.2006‟ dan itibaren
% 2,5
11. Konut kiralarında istisna tuta rı
2006 yılı
2007 yılı
2.200,00 YTL
2.300,00 YTL
12- Yatırım indirimi uygulamasında enaz maliyet bede li tutarı
2004 yılı için
2005 “ “
6.000,00 YTL (KDV hariç)
10.000,00 YTL (KDV hariç)
13. Ek Mali Tabloları Düzenleme Zorunluluğu (10 Seri Nolu Muhasebe Sistemi Uygulama
Tebliği) :
YILLAR
Aktif Toplamı
Net SatıĢla r
2004 yılı için
6.265.242,00
13.922.682,00
2005 “ “
6.879.200,00
15.287.800,00
2006 “ “
7.415.800,00
16.479.500,00
* Belirtilen tutarları aşan firmaların ek mali tabloları doldurmaları zorunludur.
64
14. Beyanname ve bazı belgelerde damga vergisi:
2006
Açıklama
2007
Oran
YTL
Oran
YTL
(Binde)
(Binde)
Kurumlar Vergisi Beyannamesi
26,30
-
28,30
-
Gelir Vergisi Beyannamesi
19,70
-
21,20
-
Muhtasar Beyanname
13,10
-
14,10
-
Katma Değer Vergisi Beyannamesi
13,10
-
14,10
-
Belediyelere Verilen Beyannameler
9,80
-
10,50
-
SSK Prim Bildirgeleri
9,80
-
10,50
-
Diğer Beyannameler(D.V.Bey. Hariç)
13,10
-
14,10
-
Gümrük İdaresine Verilen Beyannameler
26,30
-
28,30
-
Bilançolar
15,30
-
16,40
-
Gelir Tablosu (Kar/Zarar Cetveli)
7,60
-
8,10
-
İşletme Hesabı Özeti (Hülasası)
7,60
-
8,10
-
Ücretlerde
-
6.0
-
6.0
Avanslarda
-
7,5
-
7,5
-
7,5
-
7,5
-
7,5
-
7,5
-
1,5
-
1,5
-
7,5
-
7,5
Akreditif ve Kredi Mektupları
-
4,5
-
4,5
İhale Kararları
-
4,5
-
4,5
Resmi Dairelere Verilen Makbuz ve İbra
Senetlerinde
Sözleşmeler, Taahhütnameler ve Temliknameler
(Belli parayı ihtiva edenler)
Kira sözleşmeleri
Kefalet, Teminat ve Rehin Senetleri (Belli parayı
ihtiva edenler
15. Ge lir vergisi tev kifat oranları (01. 01.2007’ de n itibare n)
1.Serbest meslek ödemelerinde
2.Yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinde ödenen istihkak bedelleri
üzerinden
%20
%3
3.Kira ödemelerinden -işyeri kirası- (01.01.2004‟ten itibaren)
%20
Vakıflar ve Derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında yap. Öd.
%20
Kooperatif lere ait gayrimenkullerin kira ödemelerinde
%20
4.Çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller için yapılan ödemelerden;
a) Hayvanlar ve bunların mahsulleri ile kara ve su avcılığı mahsulleri için;
i) Ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınanlar için
%1
ii) (i) alt bendi dışında kalanlar için
%2
b) Diğer zirai mahsuller için:
i) Ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınanlar için
%2
ii) i) alt bendi dışında kalanlar için
%4
5.Esnaf muaflığından yararlananlara mal ve hizmet alımları için gider
pusulası karşılığında yapılan ödemelerden:
65
a) Hurda mal alımları için
%2
b)Mal alımları için
%5
c)Hizmet alımları (mal ve hizmet bedelinin ayrılmaması hali de bu
%10
kapsamdadır.
6.Yararlanılan yatırım indirimi istisnası stopajı (24.04.2003 tarihinden önce
%19,8
alınmış belgeler için)
7.Gayrimenkul ve iştirak hissesi satış karının sermayeye ilavesi istisna
%0
stopajı (24.04.2003 tarihinden itibaren)
8. Kar dağıtımında (Özel durumlar hariç)
%15
16. Vergide n müstesna yurtiçi ha rcırah tutarı
Seyahate Gidenin
Vergiden Müstesna Gündelik Tuta rı
Brüt Ay lığı
(YTL)
1.044,48 YTL ve fazla ise
33,00
1.036,02 YTL ile 1.044,47 YTL arası
28,00
932,65 YTL ile 1.036,01 YTL arası
25,00
801,10 YTL ile 932,64 YTL arası
22,50
641,11 YTL ile 801,09 YTL arası
20,00
641,10 YTL ve daha aşağısı
19,00
17. Vergide n müstesna yurtdıĢı harc ıra h gündeliklerini gösterir tablo
1.036,02
Brüt Üc ret
Gidilen Ülke
1.044,48
–
ve Yuka rısı
1.044,47
Arası
909, 16 –
641, 11-
1.036,01
909, 15
Arası
Arası
641, 10
ve AĢağısı
A.B.D. Doları
163
127
102
98
82
Almanya (Euro)
149
117
94
90
76
Avustralya (Avustralya Doları)
252
198
158
152
128
Avusturya (Euro)
153
120
96
92
78
Belçika (Euro)
141
111
88
85
72
1.129
884
707
680
572
Finlandiya (Euro)
139
109
87
84
70
Fransa (Euro)
141
111
88
85
72
Hollanda (Euro)
144
113
90
87
74
İngiltere (Sterlin)
106
83
67
64
54
İrlanda (Euro)
138
108
86
83
70
İspanya (Euro)
138
108
86
83
70
1.273
997
798
767
644
İsviçre (İsviçre Frangı)
266
208
166
160
134
İtalya (Euro)
138
108
86
83
70
Danimarka (Danimarka Kronu)
İsveç (İsveç Kronu)
66
1.036,02
Brüt Üc ret
Gidilen Ülke
1.044,48
–
ve Yuka rısı
1.044,47
Arası
Japonya (Japon Yeni)
909, 16 –
641, 11-
1.036,01
909, 15
Arası
Arası
641, 10
ve AĢağısı
30.490
23.930
19.160
18.350
15.450
224
176
140
135
114
Kanada (Kanada Doları)
K.K.T.C. (YTL)
72
Kuveyt (Kuveyt Dinarı)
45
35
28
27
22
141
111
88
85
72
1.096
858
686
660
554
Portekiz (Euro)
138
108
86
83
70
Suudi Arabistan (Riyali)
556
436
348
335
282
Yunanistan (Euro)
138
108
86
35
70
Diğer Ülkeler (A.B.D. Doları)
141
111
88
85
72
Lüksemburg (Euro)
Norveç (Norveç Kronu)
Not: Özel kesimde çalışanların ücret tutarları yüksek olduğundan harcırah olarak
genelde I nci sütuna göre hesaplama yapılacaktır. Harcırahlar vergiden istisna olarak
on gün için %50 zamlı hesaplanıp ödenebilir.
1) Aylık ücret tutarlarına göre belirlenen gündelik tutarının vergiden istisna
edilen tutarı aşmadığı hallerde bu ödemelerden sadece damga vergisi
kesintisi yapılacaktır. İstisna tutarı aşan gündelik ödendiği durumda aşan
kısım, ücretlinin içinde bulunduğu gelir dilimine karşılık gelen vergi oranı ve
damga
vergisi
dikkate alınarak
brütleştirilmek
suretiyle gelir
vergisi
kesintisine tabi tutulacaktır.
2) Yurt dışı gündeliklerin YTL cinsinden tahakkuku, yabancı paranın T.C. Merkez
Bankasınca ilan edilen döviz satış kuru esas alınarak yapılmalıdır.
3) Yurt dışı seyahatin ilk 10 günü için vergiden istisna gündelik tutarı % 50 zamlı
olarak hesaplanacaktır.
4) Birden fazla ülkeyi kapsayan seyahatlerde, her ülke için ilgili olduğu
gündelik tutarı kalış süresiyle orantılı olarak dikkate alınmalıdır.
5) Yurt dışında yatacak yer için ödenen ve belgelendirilen giderlerin, vergiden
istisna edilen gündelik tutarının % 40’ını aşması halinde, aşan kısmın % 70’inin
ayrıca vergiden istisna edilerek ödenmesi mümkündür.
6) Gündelik verilen personelin yurt içi ve yurt dışı seyahati ile ilgili yemek ve
konaklama giderleri ayrıca belge karşılığında kendisine ödeniyor ve bu
belgeler gider veya maliyet olarak dikkate alınıyorsa, ödenen gündelik
tutarının tamamının brütleştirilerek ücret olarak vergilendirilmesi gerekir.
67
18. T.C. Merkez Bankası iskonto ve avans ora nla rı
Merkez Bankası'nca vadesine en çok üç ay kalan senetler karşılığında açılan
krediler için 01.01.1990 tarihinden beri iki ayrı faiz oranı tesbit edilmekte olup, yıllık faiz
oranları devreler itibariyle aşağıda gösterilmiştir. (Alacak ve borç senetleri reeskontu
için)
İskonto
A vans Oranı (% )
Oranı (% )
(Reeskont İçin)
15.06. 2004 den itibaren
38
42
13.01. 2005 den itibaren
32
35
25.05. 2005 den itibaren
28
30
20.12. 2005 den itibaren
23
25
20.12. 2006 dan itibaren
27
29
Dönemi
19. Geçici vergi oranları
Kurumlar Vergisi Mükellefleri İçin
%20
Gelir Vergisi Mükellefleri İçin
%15
20. Ge lir vergisi tarifesi (G.V.K. 103 madde):
7.000,00 YTL‟ye kadar
15%
18.000,00 YTL‟nin 7.000 YTL‟si için 1.050 YTL, fazlası
20%
40.000,00 YTL‟nin 18.000 YTL‟si için 3.250 YTL, fazlası
27%
40.000,00 YTL‟den fazlasının 40.000 YTL‟si için 9.190 YTL, fazlası
35%
01.01.2007’de n itibare n
7.500,00 YTL‟ye kadar
15%
19.000,00 YTL‟nin 7.500 YTL‟si için 1.125 YTL, fazlası
20%
43.000,00 YTL‟nin 19.000 YTL‟si için 3.425 YTL, fazlası
27%
43.000,00 YTL‟den fazlasının 43.000 YTL‟si için 9.905 YTL, fazlası
35%
68
21. Ġhbar tazminatı hakkı (ĠĢ Kanunu 17.madde )
Bildirim
Süresi
2 hafta
4 hafta
6 hafta
8 hafta
ÇalıĢma Süresi
Hizmet
Hizmet
Hizmet
Hizmet
süresi 6 aydan az sürmüş işçi için
Süresi 6 aydan 1,5 yıla kadar sürmüş işçi için
süresi 1,5 yıldan 3 yıla kadar sürmüş işçi için
süresi 3 yıldan fazla sürmüş işçi için
Ġhba r
Tazminatı
2 haftalık ücret
4 haftalık ücret
6 haftalık ücret
8 haftalık ücret
22. Ġzin hakkı (ĠĢ Kanunu Md. 53)
Hizmet Süresi
Ġzin Ha kkı(*)
1-5 yıl arası(5 yıl dahil)
14 gün
5-15 yıl arası (15 yıl dahil)
20 gün
15 yıl ve fazla
26 gün
(*)18 yaşından küçük ve 50 yaşından büyük işçiler için 20 günden az olamaz.
23. Y ıllar itibariyle 31 Aralık döviz alıĢ USD, DM ve EURO kurla rı
Yıllar
Dolar (ABD)
Euro
2002
1.634.501
1.703.477
2003
1.395.835
1.745.072
2004
1.342.100
1.826.800
2005
1,3418
1,5875
2006
1,4056
1,8515
24. 2006 Yılı Geçici Vergi Dönemle ri Ġtiba riy le Efe ktif AlıĢ Ve Döviz AlıĢ
Kurları
31.03.2006
30.06.2006
30.09.2006
31.12.2006
Dövizin
Efe ktif
Döviz
Efe ktif
Döviz
Efe ktif
Döviz
Efe ktif
Döviz
Cinsi
AlıĢ
AlıĢ
AlıĢ
AlıĢ
AlıĢ
AlıĢ
AlıĢ
AlıĢ
1 USD
1,3418
1,3427
1,6018
1,6029
1,4961
1,4971
1,4056
1,4046
1 EUR
1,6200
1,6289
2,0081
2,0095
1,8951
1,8964
1,8515
1,8502
1 GBP
2,3326
2,3342
2,9046
2,9066
2,7945
2,7965
2,7569
2,7550
69
25. Ye nide n değerleme oranları
Yıllar
Oran %
Yıllar
Oran %
Yıllar
Oran %
1984
37,5 1996
72,8 2006/1
0,39
1985
35,9 1997
80,4 2006/2
2,15
1986
21,7 1998
77,8 2006/3
5,55
1987
29,1 1999
52,1 2006/4
7,80
1988
63,2 2000
56,0
1989
70,4 2001
53,2
1990
55,5 2002
59,0
1991
54,1 2003
28,5
1992
61,5 2004
11,2
1993
58,4 2005
9,80
1994
107,6 2006
7,80
1995
99,5
26. Aylık TEFE, TÜFE ve ÜFE ORANLARI
(2005 ve 2006 için % )
Aylar
TEFE
TÜFE
ÜFE
Ocak/2005
- 0,90
0,55
- 0,41
Şubat/2005
- 0,02
0,02
0,11
Mart/2005
2,10
0,26
1,26
Nisan/2005
2,20
0,71
1,21
Mayıs/2005
-0,32
0,92
0,20
Haziran/2005
0,34
0,10
- 0,48
Temmuz/2005
-0,25
0,57
-0,74
Ağustos/2005
1,73
0,85
1,04
Eylül/2005
1,65
1,02
0,78
Ekim/2005
0,66
1,79
0,68
Kasım/2005
-2,26
1,40
-0,95
Aralık/2005
-0,22
0,42
-0,04
Ocak/2006
1,96
0,75
1,96
Şubat/2006
0,26
0,22
0,26
Mart/2006
0,25
0,27
0,25
Nisan/2006
1,94
1,34
1,94
Mayıs/2006
2,77
1,88
2,77
Haziran/2006
4,02
0,34
4,02
Temmuz/2006
0,86
0,85
0,86
Ağustos/2006
-0,75
-0,44
-0,75
Eylül/2006
-0,23
1,29
-0,23
70
Aylar
TEFE
TÜFE
ÜFE
Ekim/2006
0,45
1,27
0,45
Kasım/2006
-0,29
1,29
-0,29
Aralık/2006
-0,12
0,23
-0,12
27. Y ıllara göre e nflasyon
Yıl
Toptan EĢya Fiyatları (%)
Tüketici Fiyatla rı (% )
2002
30,8
29,7
2003
13,9
18,4
2004
13,8
9,3
2005
4,54
7,72
2006
11,58
9,65
28. Sanayi ve hizmet sektöründe asga ri üc retin seyri
Tarih
Tutar (Y TL)
ArtıĢ %
01.08.1998
47,84
34,90
01.01.1999
78,07
63,20
01.01.2000
109,80
40,60
01.07.2000
118,80
8,10
01.01.2001
139,95
17,90
01.07.2001
146,94
5,00
01.08.2001
167,94
14,20
01.01.2002
222,00
32,60
01.07.2002
250,87
13,00
01.01.2003
306,00
21,90
01.01.2004
423,00
38,20
01.07.2004
444,15
5,00
01.01.2005
488,70
10,03
01.01.2006
531,00
8,65
01.01.2007
562,50
5,87
29. S.S.K. Prim oranları
ĠĢç i Payı
ĠĢvere n
Toplam
(%)
Payı (%)
(%)
İş kazası ve meslek hastalıkları sigortası
-
1,5-7
1,5-7
Analık Sigortası
-
1
1
Hastalık Sigortası
5
6
11
2
2
4
Malulluk, Yaşlılık ve ölüm sigortası
9
11
20
Malulluk, Yaşlılık ve Ölüm Sigortası
9
13
22
Sigorta Kolu
Hastalık
sigortası
(Aday,
çırak
ve
öğrenciler için)
71
Sigorta Kolu
ĠĢç i Payı
ĠĢvere n
Toplam
(%)
Payı (%)
(%)
7,5
22,5
30
1
2
4(*)
(Yeraltı Maden İşyerlerinde Çalışanlar İçin)
Sosyal Güvenlik Destek Primi
İşsizlik sigortası kesintisi
(*) Toplamın içinde %1 İşsizlik sigortası devlet payıdır.
30. G.V.K. md. 76'a göre 2006 yılı me nkul sermaye iratla rına uygula nacak
indirim (de flatör) oranı ve istisna tuta rı:
İndirim Oranı
İstisna Tutarı (YTL)
46,5%
191.089,20
31. SM veya SMMM tarafından imzalanacak beyannamel er
2006
2007
Net Satışlara Göre
6.588.000 YTL‟yi aşmayanlar
7.102.000 YTL‟yi aşmayanlar
Aktif Toplamına Göre
3.294.000 YTL‟yi aşmayanlar
3.551.000 YTL‟yi aşmayanlar
Yukarıda
yer
alan
tutarlardan
herhangi
birini
aşan
mükellef ler
beyannamelerini SM ve SMMM‟lere imzalat mak zorunda değildir. İstenirse tam
tasdik kapsamındadır.
32. Bilanço Hesabı Esasına Göre De fter Tutma Ha dle ri (VUK Md.177)
Yıllık
ĠĢ Hasılatının BeĢ
Yıllık AlıĢların
SatıĢla rın
Gayrisafi ĠĢ
Katı ile Yıllık
Yıl
Tutarı
Tutarı
Hasılatı
Sat.Tut. Top.
2006
96.000
130.000
52.000
96.000
2007
100.000
140.000
56.000
100.000
33. Basit usule tabi olmanın şartları
a) Kira gelirle ri yönünde n (GVK md. 47)
Büyükşehir Belediyelerde
Diğer Yörelerde
2006 Yılı İçin yıllık
3.500,00 YTL
2007 Yılı İçin yıllık
3.700,00 YTL
2006 Yılı İçin Yıllık
2.500,00 YTL
2007 Yılı İçin Yıllık
2.600,00 YTL
72
b) AlıĢ-satıĢ tutarları yönünden (GVK md. 48)
Yıllar
Satış
AlıĢ
ĠĢ Hasılatı
ĠĢ Hasılatı-SatıĢ
2006
50.000 YTL
72.000 YTL
25.000 YTL
50.000 YTL
2007
53.000 YTL
77.000 YTL
26.000 YTL
53.000 YTL
Not: Basit Usule tabi olmak için bu hadlerin aşılmaması gerekir.
34. a) Ge nel usulsüzlük cezaları
2006
2007
Birinc i
Birinc i
Birinc i
Ġkinc i
De rece
De rece
De rece
De rece
Usulsüzlükler Usulsüzlükler Usulsüzlükler Usulsüzlükler
1- Sermaye
şirketleri için
(YTL)
(YTL)
(YTL)
(YTL)
70,00
40,00
75,00
43,00
46,00
23,00
49,00
24,00
23,00
11,80
24,00
12,70
11,80
6,00
12,70
6,40
6,00
2,90
6,40
3,00
2,90
1,60
3,00
1,70
2- Sermaye
şirketleri dışında
kalan I. sınıf
tüccarlar ve
serbest meslek
erbabı için
3- II. Sınıf
tüccarlar Iç in
4- Yukarıdakiler
dışında kalıp
beyanname
usulüyle gelir
vergisine tabi
olanlar için
5- Kazancı basit
usulde tespit
edilenler için
6- Gelir
vergisinden muaf
esnaf için
73
b)
Özel usulsüzlük cezaları
- Fatura, gider pusulası,
müstahsil makbuzu ile serbest
meslek makbuzu
düzenlenmemesi veya eksik
tutarlı düzenlenme-si, alınması
gerektiği halde alınmaması (VUK
md. 353/1)
2006
2007
Belgeye eksik yazılan
Belgeye eksik yazılan
tutarların
tutarların
% 10‟u (asgari ceza tutarı
% 10‟u (asgari ceza tutarı
129,00 YTL‟dir.)
139,00 YTL‟dir.)
- (Bir takvim yılı içinde her
- (Bir takvim yılı içinde her
bir belge nevine ilişkin olarak
bir belge nevine ilişkin
kesilecek toplam ceza
olarak kesilecek toplam ceza
60.000,00 YTL)
64.000,00 YTL)
- 03.08.2004 tarihinden itibaren
8.000.- YTL aşan tahsilat ve
ödemelerini banka, benzeri
finans kurumları veya posta
idarelerince düzenlenen
belgelerle tevsik et me
zorunluluğuna uymayan
mükelleflerden (VUK Mük. Md.
(Her birine, her bir işlem için,
(Her birine, her bir işlem
bu maddeye göre uygulanan
için, bu maddeye göre
maktu cezalardan az
uygulanan maktu
olmamak üzere işleme konu
cezalardan az olmamak
tutarın )
üzere işleme konu tutarın )
% 5‟i
% 5‟i
129,00 YTL
139,00 YTL
(He r bir belge için her
(Her bir belge için her
tespitte 6.000,00 YTL bir
tespitte 6.400,00 YTL bir
takvim yılında 60.000,00
takvim yılında 64.000,00
YTL)
YTL)
355)
- Perakende satış fişi, yazarkasa
fişi, giriş ve yolcu taşıma fişi,
sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi,
yolcu listesi, günlük müşteri
listesi düzenle- meme,
bulundurmama ve gerçeğe aykırı
bir şekilde düzenleme (VUK md.
353/2)
- Günü gününe kayıt zorunluluğu
olan defterlerin işyerinde
bulundurulmaması, vergi levhası
asılmaması (VUK md. 353/4
129,00YTL
139,00YTL
2.900,00 YTL
3.000,00 YTL
150,00 YTL
160,00 YTL
460,00 YTL
490,00 YTL
1.1.2005‟ten itibaren 342 Nolu
VUK GT)
- Tek düzen muhasebe planına
uyulmaması (VUK md. 353/6)
- VUK md. 8/5‟de düzenlenen
tek vergi numarası ile ilgili
mecburiyetlere uyulmaması
(VUK md. 353/7)
- Belge basım ile ilgili bildirim
görevini yerine getirmeyen
matbaa işlet mecilerine (VUK md.
353/8)
74
2006
2007
- Vergi kimlik numarası ile ilgili
bildirim ve ödevleri yerine
600,00 YTL
640,00 YTL
460,00 YTL
490,00 YTL
1.290,00 YTL
1.390,00 YTL
600,00 YTL
640,00 YTL
290,00 YTL
300,00 YTL
getirmeyenlere (VUK md. 353/9)
- VUK 127/d gereğince ikaza
rağmen durmayan aracın sahibi
adına (VUK md. 353/10)
- Bilgi vermekten çekinenler ile
VUK 256, 257 ve mük. 257 nci
maddeleri hükümlerine
uymayanlar (VUK Mük. Md. 355)
1. sınıf tacirler ile serbest meslek
erbabı hakkında
2. sınıf tacirler, defter tutan
çiftçiler ile basit usul mükellefleri
hakkında
Yukarıdakiler dışında kalanlar
hakkında (342 No.lu VUK GT)
35. Emlak vergisi oranları (EVK Md. 8, 18)
BüyükĢehir Bele diye
Sınırla rı Ġç in
Diğer
a) Binalarda (Meskenlerde)
Binde 2
Binde 1
b) Binalarda (Diğerlerinde)
Binde 4
Binde 2
c) Arsalarda
Binde 6
Binde 3
d) Arazilerde
Binde 2
Binde 1
36. 50 ve daha fazla iĢç i çalıĢtırılan iĢyerle rinde istihdamı zorunlu olan
kiĢilerin oranı (Toplam oran % 6) (*)
2005 (**)
2006
Özürlü İşçi
%3
%3
Eski Hükümlü
%1
%1
Terör Mağduru
%1
%2
(*)Bu oranlara aykırı davranan işveren veya işveren vekili çalıştırmadığı her özürlü
ve eski hükümlü ve çalıştırmadığı her ay için (2006 yılında 1.176,72 YTL) 2007
yılında 1.266,00 YTL idari para cezası ile cezalandırılır.
(**)2005 yılı için kalan yüzde birlik oran özürlü ve eski hükümlü çalıştırma yönünde
kullanılır. Ayrıca 50 ve daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde 1 işyeri doktoru
çalıştırılması zorunludur.
75
37. ÇalıĢanlara çeĢitli adlarla yapıla n ödemele rde sigorta primi, gelir
vergisi ve damga vergisi kesintile ri
ÖDEMENĠN TÜRÜ
Asıl Ücret
Askerlik Yardımı
SSK KESĠNTĠSĠ
SSK tavanı var
Var
GELĠR
VERGĠSĠ
Var
Var
DAMGA VERGĠSĠ
Var
Var
Belli miktarı aşan kısma
var. (47,00 YTL)
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Yok
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Yemek (Nakdi)
Belli miktarı aşan kısma
var (2006 yılı için
17,70x%6=1,06 x fiili
çalışılan gün sayısı)
Var
Var
Yıllık İzin Ücreti
İş Kazaları ile Meslek
Has. Primi Yok
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Var
Belli miktarı aşan kısma
var.
(10.66 YTL)
Belli miktarı
aşan kısma var.
(10,66 YTL)
Var
Yok
Var
Var
Aile Yardımı
Ayakkabı Bedeli
Bayram Yardımı ve
harçlığı
Çıkan işçiye öd.
(Kullanmadığı Yıllık İzinler
İçin)
Eğitim Öğretim Yardımı
Elbise Dikiş Bedeli
Fazla Mesai
Giyecek Yardımı (Nakdi)
Huzur Hakkı
İkramiye
İzin Harçlığı
İdareci Primi
İstirahat Yard. (İşverence
ödenen)
Kıdem Zammı
Konut Yardımı (Nakdi)
Kardan Hisse Ücret
Komisyon Şeklinde
Ödenen Ücret
Primler
Satış Primi
Taşıt (Nakdi)
Temettü İkramiyesi
Toplu Sözleşme Zam
Farkları
Tabii Afet Yardımı
Teşvik İkramiyesi
Yıpranma Tazminatı
Yılbaşı ikramiyesi
Yakacak (Nakdi)
Çocuk Yardımı
İhbar Tazminatı
76
ÖDEMENĠN TÜRÜ
SSK KESĠNTĠSĠ
Doğum Yardımı
Yok
Evlenme Yardımı
Yok
Yolluk
Yok
Yemek (Ayni - Ticket,
Sodexo vb. ile)
Yok
GELĠR
VERGĠSĠ
Belli mik.
aşan kısma
var(2 Brüt
Ücret)
Belli miktarı
aşan kısma var
(2 Brüt Ücret)
Belli mik.
aşan kıs.var
Belli tutarı aşan
kısma var (Fiili
çalışılan gün
sayısı 8,80 YTL
KDV hariç)
DAMGA VERGĠSĠ
Var
Yok
Var
Var
Yok
(Devlet Karşılıyor)
Yok
Yok
Giyecek Yardımı (Ayni)
Yok
Var
Var
İstirahat Yard. (SSK‟ca
İşçiye.öd.)
Yok
Var (Kesintiyi
SSK yapar)
Var (Kesintiyi SSK
yapar)
Kasa Tazminatı
Konut Yardımı (Ayni)
Sağlık Yardımı (Ayni)
Yakacak (Ayni)
Stajyer Yardımı
Taşıt (Servis)
Yemek (Ayni) İşyerinde
Avanslar (Geri Ödemeli)
Kıdem Tazminatı
Ölüm Yardımı
Yok
Yok
Yok
Yok
Yok
Yok
Yok
Yok
Yok
Yok
Var
GVK m.33/9
Var
Var
Yok
Yok
Yok
Yok
Yok
Yok
Var
Var
Var
Var
Yok
Yok
Yok
Var
Var
Var
Çıraklık Ücreti
38. V.U.K.’ nun 340, 346, 357 ve 367 sayılı Genel Tebliğle ri uyarınc a;
* Ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden dolayı gerçek usulde vergilendirilen
Gelir Vergisi mükelleflerinden; 31.12.2006 tarihi itibariyle aktif toplamı 50.000 Yeni
Türk Lirasını veya 2006 takvim yılına ait ciroları toplamı 100.000 Yeni Türk Lirası nı
aşanlar (adi ortaklıklarda belirtilen bu hadler her bir ortak bakımından ayrı ayrı
dikkate
alınacaktır.)
Yıllık
Gelir
Vergisi
Beyannamesini
ve
Geçici
Vergi
Beyannamelerini,
* Kurumlar Vergisi mükellef leri ise hiçbir hadle sınırlı olmaksızın Kurumlar
Vergisi Beyannamesini ve Geçici Vergi Beyannamelerini
elektronik ortamda göndermek zorundadırlar.
77
39. 06.08.2003’den itibaren SSK’ya göre uygula nacak idari para cezala rı
ĠĢyeri Bildirgesinin Yasal Süresi Ġç inde Kuruma Verilmemesi Halinde
-Bilanço Esasına Göre Defter Tutmakla Yükümlü Olanlara
3 aylık asgari ücret
-Bilanço Esası Dışında Defter Tutmakla Yükümlü Olanlara
2 aylık asgari ücret
-Defter Tutmakla Yükümlü Olmayanlara
1 aylık asgari ücret
Sigortalı
İşe
Giriş
Bildirgesinin Yasal Süresi
İçinde
Kuruma
1 aylık asgari ücret
Çalışma İzni Olmayan Sigortalının İşe Giriş Bildirgesinin Yasal
2 aylık asgari ücret
Verilmemesi
Süresi İçinde Kuruma Verilmemesi
Belgelerin
Hiç
Verilmemesi
Halinde,
Sigortalı
Sayısına
3 aylık asgari ücret
Bakılmaksızın
Dört Aylık Sigorta Primleri Bordrosunun İşyerine Asılmaması
2 aylık asgari ücret
Sosyal Güvenlik Destek Primi Bordrosunun İşyerine Asılmaması
2 aylık asgari ücret
Muayene İçin Verilmesi Gereken Belgenin Verilmemesi
1 aylık asgari ücret
ĠĢyeri Kayıtlarının Kurumca Yapılaca k Yazılı Ġhta ra Rağmen 15 Gün Ġç inde Ġbraz
Edilmemesi Halinde:
-Bilanço Esasına Göre Defter Tutmakla Yükümlü Olanlara
12 aylık asgari
ücret
-Bilanço Esası Dışında Defter Tutmakla Yükümlü Olanlara
6 aylık asgari ücret
-Defter Tutmakla Yükümlü Olmayanlara
3 aylık asgari ücret
40. De ğer ArtıĢ Kazanç larında Ġstisna Tutarı
2006
6.000,00 YTL
2007
6.400,00 YTL
41. Arızi Kazançlarında Ġstisna Tutarı
2006
14.000,00 YTL
2007
15.000,00 YTL
78
Tev kifat Oranlarına Göre Netten Brüt Tuta r Hesaplama Ge nel Formülü
Brüt Tutar= Net Tutar/(1-Tevkifat Oranı)
Tev kifat Oranı
Net Tutar
Brüt Tutar
Net Tuta rda n Brüt Tutarı
Hesaplama Formülü
1%
100,00
101,01
=Net Tutar/0,99
2%
100,00
102,04
=Net Tutar/0,98
5%
100,00
105,26
=Net Tutar/0,95
10%
100,00
111,11
=Net Tutar/0,90
22%
100,00
128,21
=Net Tutar/0,78
ġubat/2007 Ve rgi ve Yasal Yükümlülükle r Ta kv imi
07.02.2007
Ocak 2007 Dönemi Çeklere Ait Değerli Kağıtlar Vergisi Bildirimi ve Ödemesi
2006 4. Geçici Vergi Dönemine Ait Gelir ve Kurumlar Vergisinin Beyanı
12.02.2007
16-31 Ocak Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim
Vergisi Beyanı ve Ödemesi
2006 Yılı Basit Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin Gelir Vergisi Beyanı
Ocak 2007 Dönemine Ait Özel İletişim Vergisi Beyanı ve Ödemesi
Ocak 2007 KKDF Kesintilerinin Bildirimi ve Ödemesi
15.02.2007
Ocak 2007 Dönemine Ait Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin Özel
Tüketim Vergisi Beyanı ve Ödemesi
Ocak 2007 Dönemine Ait Motorlu Taşıt Araçlarına İlişkin Özel Tüketim Vergisi
Beyanı ve Ödemesi
Ocak 2007 Dönemine Ait Kolalı Gazoz, Alkollü İçecekler ve Tütün Mamullerine
İlişkin Özel Tüketim Vergisi Beyanı ve Ödemesi
Ocak 2007 Dönemine Ait BSMV Beyanı ve Ödemesi
19.02.2007
2006 4. Geçici Vergi Dönemine Ait Gelir ve Kurumlar Vergisinin Ödemesi
Ocak 2007 Dönemine Ait Kurumlar Vergisi Stopajının Beyanı
Ocak 2007 Dönemine Ait KDV Beyanı
Ocak 2007 Dönemine Ait Belediyeye Ödenecek Vergilerin (Haberleşme Vergisi
Hariç) Beyanı ve Ödemesi
20.02.2007
Ocak 2007 Dönemine Ait Gelir Vergisi Stopajının ve Damga Vergisinin
Muhtasar Beyanname ile Beyanı
Ocak 2007 Dönemine Ait İstihkaktan Kesinti Suretiyle Tahsil Edilen Damga
Vergisi ile Sürekli Mükellefiyeti Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi
Gereken Damga Vergisinin Beyanı
79
Ocak 2007 Dönemine Ait Yarışma ve Çekilişlerle Futbol Müsabakalarına ve At
Yarışlarına Ait Müşterek Bahislerle İlgili İntikal Vergisinin Beyanı ve Ödemesi
Ocak 2007 Dönemine Ait Şans Oyunları Vergisi Beyanı ve Ödemesi
Ocak 2007 Dönemine Ait Kurumlar Vergisi Stopajının Ödemesi
1-15 Şubat Dönemine Ait Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim
Vergisi Beyanı ve Ödemesi
Ocak 2007 Dönemine Ait KDV Ödemesi
26.02.2007
Ocak 2007 Dönemine Ait İstihkaktan Kesinti Suretiyle Tahsil Edilen Damga
Vergisi ile Sürekli Mükellefiyeti Bulunanlar İçin Makbuz Karşılığı Ödenmesi
Gereken Damga Vergisinin Ödemesi
Ocak 2007 Dönemine Ait Muhtasar Beyanname ile Beyan Edilen Gelir Vergisi
Stopajının ve Damga Vergisinin Ödemesi
Ocak 2007 ayına ilişkin Sosyal Sigortalar Primlerinin ödenmesi
Basit Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin Gelir Vergisi 1. Taksit Ödemesi
28.02.2007
Diğer Ücretlerin Gelir Vergisi 1. Taksit Ödemesi
Ocak 2007 Dönemine Ait Haberleşme Vergisinin Beyanı ve Ödemesi Formun
Altı
B Formu Verilme Son Günü
80
38- YMM’LERĠN 2007 Y ILINDA DĠKKATE ALACAĞI HADLER
KONU
-SM ve SMM‟lerin
imzalayacağı
beyannameler için sınır
-Tam tasdik sözleşmesi
yapılmadan ihracatta
KDV iadesi rapor yazma
sınırı
-İndirimli orana tabi
mallarda tam tasdik
sözleşmesi yapılmadan
rapor yazma sınırı
-Yolcu beraberinde
satışta (ihraç) YMM
raporu ile alınabilecek
iade sınırı
-KDV iadesine karşıt
inceleme sınır
DAY ANAĞI
4 Nolu 37
Nolu SMM
Tebliği
31 ve 37
Nolu YMM
Tebliği
HADLER
-Net Satış:7.102.000.-YTL
31 ve 37
Nolu YMM
Tebliği
465.000.-YTL
31 ve 37
Nolu YMM
Tebliği
60.000.-YTL (Dış Ticaret
Şirketleri Hariç )
29 ve 37
Nolu YMM
tebliği
-Stopaj İadesi
29 ve 37
Nolu YMM
Tebliği
35 ve 37
Nolu YMM
Tebliği
32 ve 37
Nolu YMM
Tebliği
10 Nolu
Muhasebe
Sistemi
Uygulama
Tebliği
10 Nolu
Muhasebe
Sistemi
Uygulama
Tebliği
-Fatura Başına:
13.000.-YTL
-Bir Mükellefin Aylık Alışlar
Toplamı:
39.000.-YTL
139.000 -YTL
Yatırım İndirim Raporu
Yazmada Harcama
Tutarı
-Kurumlar Vergisi
İstisnaları
-Tek Düzene göre ek
mali tablo düzenleme
alt sınırı
-7/A Seçeneğine göre
muhasebesini tutacak
olanlar
-Aktif Top:3.551.000.-YTL
3.551.000.-YTL (Eski Dönemler
Dahil)
Yatırım Harcaması Tutarı
250.000.-YTL‟nin Üzerinde ise
rapor düzenlenecek
130.000.-YTL
-Aktif Toplamı: 7.415.800.-YTL
-Net Satış Tutarı: 16.479.500
YTL
-Aktif Toplamı:
1.235.000-YTL
-Net Satış Tutarı:
2.472.000.-YTL
81
82