TG – 2 - Egemiz Eğitim Kurumları
Transkript
TG – 2 - Egemiz Eğitim Kurumları
KAMUPERSONELSEÇMESINAVI LİSANS ÖĞRETMENLİKALANBİLGİSİ TÜRKDİLİVEEDEBİYATITESTİÇÖZÜMKİTAPÇIĞI T.C.KİMLİKNUMARASI : ADI : SOYADI : TG–2 1–2Haziran2013 DİKKAT! ÇÖZÜMLERLEİLGİLİAŞAĞIDAVERİLENUYARILARIMUTLAKAOKUYUNUZ. 1. Testleri size verilen sürelerde çözünüz. Zamanı iyi kullanmanız başarınızı olumlu yönde etkileyecektir. 2. Sınavda Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi için verilen toplam cevaplama süresi olan 75 dakikayı iyi kullanınız. 3. Sınavınız bittiğinde her sorunun çözümünü tek tek okuyunuz. 4. Kendi cevaplarınız ile doğru cevapları karşılaştırınız. 5. Yanlış cevapladığınız soruların çözümlerini dikkatle okuyunuz. Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının “İhtiyaç Yayıncılık”ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır. 2013 – KPSS / ÖABT 1. ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ Öncüldeki numaralanmış cümlelerde verilen, söz başındaki bazı t’lerin tonlulaşıp d olması; b sesinin v’ye değişmesi, bazı geniş zaman eklerindeki ünlülerin yuvarlaklaşması Türkçenin, Eski Anadolu Türkçesi Dönemi’nde görülen ses özellikleridir. 4. A B C D E Öncülde verilen parçada numaralanmış “edebî, divan edebiyatının, 19. yy.dan, Neşet Ertaşlar” sözlerinin yazımı doğrudur. Buna göre B, C, D, E seçenekleri cevap değildir. Numaralanmış yerlerden I.si “yaslanmıyan” sözünde ünlü daralması yanlış örneklenmiştir. Ünlü daralması yazımda “-yor” ekiyle olur; bu sözün doğru yazımı “yaslanmayan” şeklindedir. 7. A B C D E TG – 2 A seçeneğindeki cümlede yan cümle değil, iki ayrı temel cümle söz konusudur. B seçeneğinde “katıldığı” yan cümlesinin öznesi “eski öğrenciler” sözü, “düzenlediler” temel cümlenin öznesi “onlar”dır. D seçeneğinde “otururken” yan cümlesinin öznesi “ben”, “sardı” yükleminin öznesi “coşkulu bir kalabalık” sözüdür. E seçeneğinde “alışık olmadığımız” yan cümlesinin öznesi “biz”, karşıladı” yükleminin öznesi “babam” sözüdür. Buna göre bu seçeneklerde yan cümlenin ve temel cümlenin öznesi birbirinden farklıdır. C seçeneğinde “çevremdeki herkes” öznesi “bayağılaştırarak” yan cümlesinin ve “yapıyor” yükleminin ortak ögesidir. A B C D E 2. Numaralanmış noktalama işaretlerinden II.si (:) sonrasında açıklama yapılacak cümlenin sonuna konduğu için; III.sü (.) tamamlanmış bir yargının sonuna konduğu için; IV.sü (;) virgülle ayrılmış cümlelerdeki anlam farkını belirleme amacıyla konduğu için; V.si (?) soru cümlesinin sonuna konduğu için gereksiz ve yanlış değildir. Buna göre B, C, D, E seçenekleri cevap olmaz. Numaralanmış noktalama işaretlerinden I.si (,) gereksizdir. Çünkü bağlaçlardan sonra virgül konmasına gerek yoktur. 5. A B C D E Öncüldeki parçada numaralanmış kelimelerden “çek-ik-çe, ışı-k-lı” sözleri iki yapım ekini üst üste almıştır. “bir-i-nin” kelimesi sadece çekim eki almıştır. “düş-ün-dü-m” kelimesi ise önce yapım eki, sonra çekim eki (zaman ve kişi ekleri) almıştır. Buna göre altı çizili sözlerden “çekikçe, ışıklı, birinin, düşündüm” sözleri önce çekim, sonra yapım eki almamıştır. B, C, D, E seçenekleri evap değildir. “Karşı-m-da-ki” sözü ise önce çekim eki (iyelik ve hâl eki) almış, sonra sıfatlaştıran -ki ekini almıştır; bu durum, Türkçedeki “önce yapım sonra çekim eki gelmesi kuralına” aykırılık oluşturur. 8. I. cümlede “bulunduğum, dememin, olacağını” fiilimsileri iyelik eki almıştır. II. cümlede “onun içi” isim tamlamasının ögeleri “içi onun” şeklinde yer değiştirmiştir. III. cümlede “varsa” sözü ek fiilin şart biçimi “ise”yle çekimlenmiş isimdir. V. cümlede “dostmuşçasına” sözündeki ek “gibi” edatının anlamını karşılamıştır. Buna göre A, B, C, E seçeneklerinde verilenler doğrudur. IV. cümlede “fiilimsi” eki almış kelime yoktur, bu yüzden D seçeneğinde verilen bilgi yanlıştır. A B C D E A B C D E 3. Öncüldeki parçada “... sessiz, az konuşan, içe dönük bir insandı.” bölümünde virgül, eş görevli kelimeleri ayırmada; “... işler bitince gelip alırım seni, demiş...” bölümünde alıntı cümleyi belirtmede; “... gerekirdi, bu da ... değildi.” bölümünde sıralı cümleleri ayırmada; “Annem, nişan gecesi...” bölümünde cümlenin öznesini belirlemede kullanılmıştır. Buna göre parçada A, B, D, E seçeneklerinde verilenlerle ilgili örnekler bulunmaktadır. Parçadaki virgüllerden herhangi biri ara sözleri, C seçeneğinde verilen ara cümleleri ayırma görevinde kullanılmamıştır. 6. Verilen parçada “rastlanamayacak” (rastlanabilecek sözünün olumsuzu) yeterlik fiili, “kendi” sözü dönüşlülük zamiri, “başkalarında” sözü belgisizlik zamiri, “özellikler ile” sözünde “ile” edatı vardır. Buna göre A, B, C, E seçenekleri cevap değildir. Verilen parçada işaret sıfatı (bu, şu, o, vb.) yoktur. A B C D E 9. Gerundiumlar, fiillerin zarf şekilleridir, yani “-ıp, -erek, -meden vb.” eklerle kurulan zarf fiillerdir. Buna göre cümlede numaralanmış yerlerden V.si olan “arala-y-ıp” sözü -ıp gerundium ekini almıştır. A B C D E A B C D E 3 Diğer sayfaya geçiniz. 2013 – KPSS / ÖABT ÇÖZÜMLERİ 10. II. cümlede “bunlar” öznesi işaret zamiridir ve cümlenin sonundadır, cümle devrik cümledir. III. cümlede “bu diller” öznedir ve sıfat tamlaması biçiminde söz öbeğidir, cümle tek yargı içerdiği için basittir. IV. cümlede “Türkçenin ... olacağıdır” yüklemi belirtili isim tamlamasıdır ve cümlede “gereken” fiilimsisiyle kurulmuş yan yargı vardır, cümle girişik birleşiktir. V. cümlede “Türkçe bilim dili olamaz.” iç cümlesi, sıralı cümlenin içindedir ve “verecekler, düşünmeliler” yüklemlerinin öznesi ortak olduğu için cümle bağımlı sıralı cümledir. Buna göre öncüldeki parçayla ilgili verilen II, III, IV ve V. cümleler doğrudur. I. cümlede ise “yaşayan” sıfat-fiilinin oluşturduğu söz öbeği (yaşayan dillerden bazıları) cümlede nesne değil özne görevindedir. A seçeneğinde verilen yargının bu bölümü yanlıştır. TG – 2 13. Kuzey - Doğu Türkçesinin 15 - 20. yüzyıllar arası dönemine Çağatay Türkçesi denir ve Yusuf Emirî, Beng ü Çagır; Ali Şir Nevaî, Mecalisü’n Nefais; Babür Şah, Babürnâme adlı eserlerini Çağatay Türkçesiyle yazmıştır. Buna göre parçada numaralanmış yerlerden I, II, III ve IV. de bilgi yanlışı yoktur. V.de verilen Şeyyad Hamza, Eski Anadolu Türkçesiyle eserler vermiştir. 16. B, C, D, E seçeneklerinde verilen beyitler divan şiirindeki beşerî aşkı veya eğlenceyi yansıtan beyitlerdir. A seçeneğinde verilen beyit ise (beyitte geçen Vahdet sözünden de anlaşılacağı gibi) tasavvuf konusunu yansıtır, diğerlerinden farklı bir zihniyete göre yazılmıştır. A B C D E A B C D E A B C D E 11. Öncülde verilen parçada “vardı, üzgündü, diyordum” sözlerinde ek fiil vardır. Parçadaki “artık” sözü zaman zarfı, “için” edattır; “yorulmam” sözünde dönüşlülük eki (-l) vardır. Buna göre A, B, D, E seçenekleri cevap değildir. Sürerlik fiili (-ekalmak, -egelmek, -edurmak) parçada geçmemektedir. 14. A B C D E Şiirin, iletilmek istenen mesajı imge ve mecazlar yoluyla en az söze indirgediği düşünülürse B seçeneğinde “gün batımı sırasında oluşan rengin kan rengine benzetilmesi”, C seçeneğinde “bahtın siyah bir kaya gibi çarpması”, D seçeneğinde “kullanılmamış bir gök”; E seçeneğinde “bir şeyin, bin yıldan uzun gecenin bestesine benzetilmesi” imgeyi oluşturur ve bu dizelerde şiirsellik sınırlı değildir. A seçeneğindeki dizelerde imgeli söyleyiş görülmez, şiirsellik daha sınırlıdır. 17. A, B, C, D seçeneklerinde verilen şiirler (dil, imge yönünden) 1950 sonrasına ait, II. Yeni geleneğe bağlı şiirlerdir. E seçeneğinde verilen şiir ise Yahya Kemal’e ait, aruzla yazılmış bir şiirdir; buna göre bu şiirin farklı bir gelenek içinde yazıldığı söylenebilir. A B C D E A B C D E 12. I. cümlede “çok küçükken”, II. cümlede “bunun için”, IV. cümlede “benim düşler kurmam için”, V. cümlede “konakta yaşça benden küçük kimse olmadığından” zarf tümleçleri vardır. A, B, D, E seçenekleri cevap değildir. III. cümlede “Eşyaların atıldığı, kullanılmayan bir mekândı” yüklem, “bizim çatımız” özne görevindedir, cümlede zarf tümleci yoktur. 15. A, B, C, E seçeneklerinde verilen parçalar yan ve mecaz anlamlı kelimeler içerir; bilgi verme amaçlı olmayan metinlerden alınmıştır. Buna göre bu seçeneklerdeki parçalarda yazınsal (edebî) söylem vardır. D seçeneğindeki parça ise bilgi verme amaçlı yazılmış; kelimelerin daha çok gerçek anlamlarıyla kullanıldığı bir metinden alınmıştır, bu parçada yazınsal bir söylem yoktur. A B C D E A B C D E 18. Gazelin makta beytinde mahlas geçer, beyitteki “Nedim” mahlasından onun makta beyti olduğu anlaşılır. Beytin alındığı şiir (Ne-dî-mi-zâ-rı-bir-kâ-fir / e-sî-ret-miş / i-şit-miş-tim) mefâîlün x 4 kalıbıyla yazılmıştır. Beyitte “kâfir, cellâd-ı dîn vb.” mazmunlara yer verilmiştir ve e-sî-ret-miş, se-nol” şeklinde ulama (vasl) yapılması gereken yerler vardır. Buna göre A, B, C, E seçenekleri cevap değildir. Verilen beyitte hikemî (öğretici) gazel özellikleri görülmez. A B C D E 4 Diğer sayfaya geçiniz. 2013 – KPSS / ÖABT ÇÖZÜMLERİ 19. Öncülde verilen açıklamada “kadının serv-i hıramana (nazla salınan selvi) benzetilmesi ve benzeyenin kullanılmamasıyla açık istiare şeklinde bir mazmun oluşmuştur. B seçeneğinde “lâlinin esrarı...” dizesinde sevgilinin dudağı, lâl taşına benzetilmiş fakat benzeyen kullanılmamıştır. TG – 2 22. Öncüldeki dizelerde geçen “Ay Toldı, Kün Togdı, Ödgülmiş” adlı karakterler, Yusuf Hac Hacib’in Kutagu Bilig adlı eserinde geçen karakterlerdir. 25. A B C D E Öncülde verilen parçada geçen “Banu Çiçek, Bamsı Beyrek, Tepegöz” gibi kahramanlar Dede Korkut Hikâyeleri’ndeki hikâyelerin kahramanlarıdır. A B C D E A B C D E 20. Öncülde verilen beytin ikinci dizesinde “açtırma kutunun kapağını” sözü afyon taşınan kutunun kapağını açmak anlamında olabilir; bu, sözün gerçek anlamıdır. İkinci anlam ise sâkînin şarabı övmesi sonucu ona kızan ehlikeyfin kötü söz söylemesi olabilir; bu da sözün mecaz anlamıdır. Bir sözün hem gerçek hem mecaz anlama gelecek şekilde kullanılmasına kinaye denir. 23. Taklide ve dramatizasyona dayalı bir tür olan meddahlık sanatının belirgin özelliği “gerçekçi” olmasıdır, bu hikâyeler P. N. Boratav tarafından “gerçekçi halk hikâyeleri” olarak adlandırılır. Buna göre D seçeneğinde geçen “âşık hikâyeleri gibi olağanüstülükler içerir” ifadesi, halk edebiyatıyla ilgili bir bilgi yanlışıdır. 26. A B C D E Öncülde verilen dizeler beyitler oluşturmaz; bu yüzden bu dizeler muhammes, gazel ve müstezat nazım şekilleriyle yazılmış olamaz. Kafiye örgüsü nedeniyle (aaxa) şarkı olamaz. Buna göre A, C, D, E seçenekleri cevap değildir. Kafiye örgüsü ve konusu dikkate alındığında bu şiir rubai nazım şekliyle yazılmış olabilir. A B C D E A B C D E 21. Öncülde verilen beyit “der-din-ne / dirgö-nül-sa / na-bir-hâ-le / tol-ma-sın” şeklinde bahirlere ayrılarak “mefûlü / fâilâtü / mefâîlü / fâîlün” kalıbıyla yazılmıştır. (hâletolmasın / âfetolmasın kısımlarında ulama yapılmalı.) A B C D E 24. 16. yüzyıldan sonra görülmeye başlanan halk hikâyeleri, nazım - nesir karışımı bir yapıya sahip, olağanüstülükler ve secili söyleyişler içeren; fasıl, döşeme, asıl hikâye ve duvak kapama gibi bölümlerden oluşan hikâyelerdir. Buna göre A, C, D, E seçeneklerinde verilenler, halk hikâyeleriyle ilgili doğru bilgilerdir. B seçeneğinde verilen “ritüel-profan” ayrımı ise halk hikâyelerinin değil, köy seyirlik oyunlarının bir özelliğidir. A B C D E 27. Öncülde numaralanmış eserlerden Miratü’l Memalik, Seydi Ali Reis’e ait, Anadolu sahasındaki ilk seyahatnamedir. Tazarrunâme, Sinan Paşa’ya ait, edebiyatımızdaki ilk süslü nesirdir. Heşt Behişt, Sehi Bey’in yazdığı, Anadolu sahasındaki ilk şuara tezkiresi; Mecalisü’n Nefais, Ali Şir Nevaî’ye ait, Türk edebiyatındaki ilk şuara tezkiresidir. Buna göre I, II, IV ve V. öncüllerdeki eserler divan edebiyatındaki ilklerdendir. III. öncüldeki Cihannüma adlı eser, Katip Çelebi’ye aittir ve herhangi bir türde ilk değildir. A B C D E 5 Diğer sayfaya geçiniz. 2013 – KPSS / ÖABT ÇÖZÜMLERİ 28. Eserini, Mevlana’dan feyz alarak yazdığını söyleyen şair Şeyh Galip’tir, onun en önemli eseri ise sembolik anlatımı ve özgün konusuyla dikkat çeken Hüsn ü Aşk adlı mesnevisidir. Buna göre parçada boş bırakılan yere B seçeneğinde verilenler getirilmelidir. TG – 2 31. Freud’un psikanaliz yöntemini esas alarak insanı, çevresiyle değil bilinçaltı yönleriyle açıklamaya, aktarmaya çalışan edebî akım sürrealizmdir. Buna göre öncülde verilen görüşleri ileri süren sanatçı, sürrealist olarak nitelendirilir. 34. A B C D E A B C D E A seçeneğinde verilen Fazilet Eczanesi Haldun Taner’e ait tiyatro eseridir. B seçeneğinde verilen On İkiye Bir Var, C seçeneğinde verilen Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu, D seçeneğindeki Konçinalar ise Haldun Taner’e ait hikâye türündeki eserlerdir. E seçeneğinde verilen Ekmek Kavgası ise Orhan Kemal’e ait romandır. A B C D E 29. I. öncülde verilen Kanunî Mersiyesi, A seçeneğindeki Bakî ile; II. öncüldeki Siham-ı Kazâ, B seçeneğindeki Nefî ile; III. öncüldeki Mantıku’t Tayr, C seçeneğindeki Gülşehrî ile; IV. öncüldeki Cemşid ü Hurşid, D seçeneğindeki Ahmedî ile ilişkilendirilir. E seçeneğinde geçen Âşık Paşa, öncüldeki herhangi bir eserle eşleştirilemez. 32. Öncüldeki parçada sözü edilen “vakalarını Osmanlı yaşam tarzından alan tiyatrolar” arasında Şair Evlenmesi, Zavallı Çocuk, Vuslat, İçli Kız sayılabilir. Buna göre numaralanmış yerlerden I, III, IV ve V. de bilgi yanlışı yoktur. Numaralanmış yerlerden II.sinde yer alan “Cezmi” adlı eser ise tiyatro değil, yine Namık Kemal’e ait romandır. A B C D E 35. A B C D E Felatun Bey’le Rakım Efendi romanında, yanlış Batılılaşma; Fatih - Harbiye, Mai ve Siyah romanlarında Doğu - Batı sorunsalı; Huzur romanında, değişen cemiyet yapısının fertler üzerindeki etkisi temaları işlenir. Bu eserler ve öncüldeki parçada söylenenler arasında bağlantı kurulabilir. A, B, C, D seçenekleri cevap değildir. E seçeneğinde verilen Ateşten Gömlek romanının teması ise Millî Mücadele’dir, bu yüzden bu eser ile öncülde verilenler arasında bir bağlantı kurulamaz. A B C D E 30. A seçeneğinde verilen Aydınlı Visalî, Türkî-i Basit ile; B seçeneğindeki Nailî ve D seçeneğindeki Neşatî, Sebk-i Hindî ile; E seçeneğindeki Veysî, süslü nesir ile ilişkilendirilebilir. C seçeneğindeki Nedim ise öncülde verilenlerden biriyle ilişkilendirilemez. A B C D E 33. Öncülde şiir, serbest şiir şeklindedir. Buna göre şiirde vezin kullanan Hisarcılar, Yedi Meşaleciler veya saf (öz) şiir tarzı şiire örnek oluşturmaz. I. Yeni (Garip) tarzı şiirde ise imgeli söyleyiş görülmez, bu yüzden I. Yeni tarzıyla da yazılmış bir şiir değildir. Verilen şiir, II. Yeni geleneğine bağlı bir şiirdir. Çünkü vezinsiz, kafiyesiz yazılmıştır ve imgeli bir söyleyiş içerir. A B C D E 36. Yahya Kemal, ilk dönem şiirlerinde (özellikle Heredia’dan etkilenerek) nev-Yunanîlik, neoklasizm etkisinde şiirler yazmıştır. Bunlar, Biblos Kadınları ve Sicilya Kızları adlı şiirlerdir. Yahya Kemal, divan şiiri biçimlerini kullanarak da şiirler yazmış, bunları “Eski Şiirin Rüzgârıyla” adlı eserde toplamıştır. Onun şiirlerinde İstanbul ve tarih temaları sıkça geçer. Buna göre A, B, D, E seçeneklerinde verilenler, Yahya Kemal’in şiirleriyle ilgili doğru bilgilerdir. Yahya Kemal aruz veznini başarıyla kullanmıştır ama “Ok” şiirini heceyle yazmıştır. Buna göre C seçeneğinde bilgi yanlışı vardır. A B C D E 6 Diğer sayfaya geçiniz. 2013 – KPSS / ÖABT ÇÖZÜMLERİ 37. 1930 - 45 arası dönemde saf şiir anlayışını sürdüren şairler arasında Necip Fazıl, Ahmet Hamdi, Cahit Sıtkı, Ahmet Muhip sayılabilir. Buna göre B, C, D, E seçenekleri cevap değildir. A seçeneğinde verilen Melih Cevdet ise saf şiir anlayışında değil, Garip (I. Yeni) tarzında şiirler yazmıştır. TG – 2 39. A B C D E Öncüldeki parçada sözü edilen hikâye tarzı; Çehov tarzı da denen, belli bir olaya yaslanmayan, durum (kesit) hikâyesidir. Edebiyatımızda bu tarz; S. Faik, M. Şevket, O. Akbal, V. Bener gibi sanatçıların hikâyelerinde görülür. Buna göre A, C, D, E seçenekleri cevap değildir. B seçeneğinde verilen Ö. Seyfettin ise bir olaya dayanan, Maupassant tarzı da denen olay hikâyeleri yazmıştır, parçada boş bırakılan yere onun adı getirilemez. 41. Soru öncülünde verilen süreç analiz edildiğinde yürütülen öğretimsel faaliyetlerin sınıf ikliminde informal süreçlerin etkisiyle değişime uğradığı görülmektedir. Bu informal süreçlerin yazılı çizili olmayan örtük programın etkisi kapsamında yer aldığı söylenebilir. A B C D E A B C D E 38. Numaralanmış parçalardan I.de, A seçeneğinde verilen Ayaşlı ve Kiracıları adlı romanla ilgili bilgiler; II.de, B seçeneğinde verilen Bereketli Topraklar Üzerinde adlı romanla ilgili bilgiler; III.de, C seçeneğinde verilen Kalpaklılar romanıyla ilgili bilgiler; IV.de, E seçeneğinde verilen Yusufcuk Yusuf adlı romanla ilgili bilgiler verilmiştir. Numaralanmış yerlerden hiçbiri, D seçeneğinde verilen Baba Evi romanıyla ilgili bilgiler içermez. A B C D E 40. Bilge Karasu, modernizmi esas alan eserlerinde simgelerden de yararlanır, Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı adlı eser ona aittir. Orhan Pamuk, modernist tekniklerle yazdığı eserlerinde tarihî irdelemeler de yapar. Tutunamayanlar adlı romanında Oğuz Atay topluma dönük ironik eleştiriler yapmıştır. Yusuf Atılgan, Anayurt Oteli adlı romanında Zebercet adlı karakter üzerinden yabancılaşmayı anlatır. Buna göre A, B, D, E seçeneklerinde verilen bilgiler doğrudur. C seçeneğinde verilen Ölmeye Yatmak romanı Pınar Kür’e değil, Adalet Ağaoğlu’na aittir. 42. Aktif öğretim gruba ait olma, öz güven, öz denetim, duyarlılık ve etkin katılım özelliklerinin öğrenme sürecinde gözlemlenmesini sağlar. Bu bilgiler ışığında soru öncülünde verilen özelliklerin aktif öğrenme yaklaşımına ait olduğu söylenebilir. A B C D E A B C D E 7 Diğer sayfaya geçiniz. 2013 – KPSS / ÖABT ÇÖZÜMLERİ 43. Soruda verilen etkinlikler dizini “görüş geliştirme tekniğinin” işleyişini göstermektedir. Görüş geliştirme tekniğinin ayırt edici özelliği, belirgin çelişkiler ve kutuplaşmış tutumlar içeren konuların ele alınmasıdır. Görüş geliştirme tekniğinde öğrenciler de görüşler geliştirir. Tüm öğrencilerin tartışmaya katılması için çaba harcanır. TG – 2 45. Özenli düşünmeye dayalıdır. Özenli düşünme duyarlı, empatik, değer yargılı ve duygulu düşünmedir. 48. Çünkü ●● Özenli düşünmede amaç ile araç farkı ayırt edilir. A B C D E ●● Özenli düşünmede takdir duyguları gelişir. Görüş geliştirme tekniğinde şu etkinliklere yer verilir: ●● Özenli düşünmede değer verme duyguları artar. ●● Konuyla ilgili önerme tahtaya yazılır. ●● Özenli düşünmede empati gelişir. ●● Beş ayrı kartona büyük harflerle ve herkesin okuyabileceği büyüklükte “kesinlikle katılıyorum”, “katılıyorum”, “kararsızım”, “katılmıyorum” ve “kesinlikle katılmıyorum” yazılır. ●● Özenli düşünmede söylem ve eylem bütünlüğü sağlanır. Örneğin, hayvan haklarına değer artar. Apartman bakımıyla ilgili çalışan personele duyarlı davranma artar. ●● Bu yazılar sınıfın duvarlarına en olumlusundan en olumsuzuna doğru aralıklı olarak asılır. A B C D E ●● Öğrencilerin ilgili öneriye ne derece katıldıkları sorulur ve herkesin kendi görüşüne göre seçtiği kartonun altında toplanması istenir. 49. ●● Her öğrenci yerini alınca tartışma başlatılır. Öğrencilere ayrı ayrı söz verilir. ●● Tüm sınıf, görüşleri dinler. ●● Tartışma esnasında öğrencilere bulundukları yerden başka bir kartonun altına gidebilecekleri, yani görüşlerini değiştirebilecekleri söylenir. Soruda verilen öğrenme - öğretme durumunda uygulanan teknik, “rulman” tekniğidir. Rulman tekniğinde, iç içe iki çember düzeni şeklinde öğrenciler yerleşir. Öğrenciler karşılıklı eşlere görüşlerini açıklar, sonra eşler yer değiştirir. 46. ●● Görüş geliştirme artık daha farklı görüşler gelmeyeceği düşünüldüğünde sonlandırılır. ●● Sonuçta “Şu görüş doğrudur.”, “Şu görüş yanlıştır.” gibi bir karara varma yerine, söylenenler değerlendirilir. Öğretmenin dersin hedeflerine hangi yollarla ulaşılacağına ilişkin ifade ettikleri, gözden geçirmeye hizmet eder. Bu süreç derse üstün bakışı sağlar. Sürecin devamında öğretmenin yaptığı açıklamalar öğrencileri derse karşı isteklendirmeyi sağlar. Dönem sonunda yapılan, öğrenciler hakkında geçti - kaldı gibi kararlar alınan, onlara not verilen amacına göre değerlendirme türü düzey belirleyici değerlendirmedir. Ölçütün kesin ve net olmadığı, kişiden kişiye, gruptan gruba değişen ölçütler bağıl ölçütlerdir. Bağıl ölçüt kullanılarak yapılan değerlendirmeler ise bağıl değerlendirmedir. A B C D E A B C D E A B C D E 50. 44. Kolb’un yaşantısal öğrenme yaklaşımına göre bilgileri hissederek algılayan bireylerin somut yaşantı öğrenme biçimine sahip olduğu söylenebilir. A B C D E 47. Tam öğrenme yaklaşımının kullanıldığı soru öncülünde ön testten yararlanılarak öğrenci özellikleri dikkate alınmıştır. Buna rağmen öğrencilerin istenen başarıya ulaşamamaları öğretim hizmetinin niteliğinin yetersizliğiyle açıklanır. A B C D E Soruda verilenler “harmanlanmış öğretim” yaklaşımıyla ilişkilendirilebilir. Harmanlanmış öğretim, yüz yüze öğretimin yeni teknolojilere dayalı öğretim yöntemlerinin sistem bütünlüğü içinde kullanılmasıdır. Harmanlanmış öğretimin belirli özellikleri şunlardır: ●● Öğrenme - öğretme süreçlerinde hem yüz yüze hem de teknolojik yöntem ve teknikler işe koşulur. ●● Yüz yüze eğitim ve yeni teknolojik yöntemlerin karma olarak nasıl kullanılacağına dikkat çekilir. ●● Öğrenme - öğretme süreçlerinde çok yönlü konuların farklı yöntemlerle uygulanması sağlanır. A B C D E 8