Temmuz - Türk Kardiyoloji Derneği
Transkript
Temmuz - Türk Kardiyoloji Derneği
L‹P‹D GÜNDEM‹ Kardiy Türk Derne¤i oji ol L‹P‹D ÇALIfiMA GRUBU Temmuz 2003 Türk Kardiyoloji Derne¤i Koroner Kalp Hastal›¤› Korunma K›lavuzu ve ATP III: Benzerlikler ve farkl›l›klar Doç. Dr. Bülent Boyac› Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dal› Koroner kalp hastal›¤›ndan korunma stratejilerinin temeli, hastal›¤a yol açan yaflam tarz›n› ve çevresel faktörleri de¤ifltirmek ve yüksek riskli bireyleri belirleyip bu bireylerde özel önlemler almakt›r. Son y›llarda yap›lan büyük ölçekli çal›flma sonuçlar› koroner kalp hastal›¤›ndan korunma stratejilerinin dünya çap›nda ve toplumumuz özelinde de¤iflmesine yol açm›flt›r. NCEP (National Cholesterol Education Program)'in oluflturdu¤u ATP III (Adult Treatment Panel) 2001'de yay›nland›ktan sonra, TEKHARF çal›flmas›n›n bilgileri ›fl›¤›nda koroner kalp hastal›¤› korunma ve tedavi k›lavuzu TKD taraf›ndan 2002’de yay›nlanm›flt›r.1,2 Türk halk›n›n bat›l› toplumlara k›yasla gösterdi¤i anlaml› farkl›l›klar›n tesbiti sonucu ATP III ve TKD k›lavuzu aras›nda baz› farkl›l›klar ortaya ç›km›flt›r. Bu yaz›da Türk toplumu için haz›rlanan k›lavuz kendine has özellikleri aç›s›ndan de¤erlendirilecek ve ATP III’den farkl› olan taraflar› vurgulanacakt›r. hayvansal ya¤, daha az k›rm›z› et ve daha fazla sebze meyve içeren bir beslenme al›flkanl›¤›n›n kazan›lmas›. 3. Her yaflta fizik aktivitenin artt›r›lmas› ve spor yap›lmas›n›n desteklenerek ideal kiloya ulaflma ve HDL-K seviyesini yükseltme aç›s›ndan önemlidir. 4. Halk e¤itimi ve kiflilerin kendi lipid ve kan bas›nc› de¤erlerini bilmeleri ve belli aral›klar ile kontrol ettirmeleri, ileri yafllardaki hiperlipidemi ve hipertansiyonun kontrolüne olanak sa¤layacakt›r. Ülkemizde koroner kalp hastal›¤›ndan korunmada afla¤›da belirtilen noktalar çok önemlidir: 5. Toplumda yüksek risk alt›nda bulunan kiflilerin saptanmas› ve bunlar›n yo¤un bir flekilde tedavisi koroner kalp hastal›¤› s›kl›¤›n›n azalmas›n› sa¤layacakt›r.2 1. Toplumumuzda çok yayg›n sigara kullan›m›n›n yo¤un halk e¤itimi ve cayd›r›c› politikalar ile azalt›lmas›, hem önemli bir risk faktörünü ortadan kald›rmak, hem de HDL-K düzeyini yükseltmek aç›s›ndan önem tafl›r. Yukar›daki nedenler sonucu hekimlerimize düflen en önemli görev toplumun koroner kalp hastal›¤›ndan korunmas› amac›yla kiflilerin koroner kalp hastal›¤› risklerinin belirlenerek bütün risk faktörlerini bir arada düzenlemek olmal›d›r. 2. T o p l u m d a ç o c u k l u k t a n bafllayarak sa¤l›kl› bir diyetin uygulanmas› ve daha az Koroner kalp hastal›¤›n›n günümüzde kabul edilen risk faktörleri;2 Tablo 1. Hiperkolesterolemi ve hipertrigliseridemi de¤erleri Total kolesterol (mg/dl) Optimal <200 100-129 <150 200-239 130-159 150-199 >240 160-199 200-500 >190 >500 Yüksek Çok yüksek 1. Yafl (erkek >45, kad›n >55 veya erken menopoz) 2. Aile öyküsü (birinci derecede akrabalarda erkek <55, kad›n <65 yafl›nda koroner kalp hastal›¤› varl›¤›) 3. Sigara 4. Hipertansiyon >140/90 mm/Hg, veya antihipertansif kullan›yor olmak 5. Hiperkolesterolemi (total kolesterol >200 mg/dl, LDL-K >130 mg/dl) 6. HDL-K <40 mg/dl 7. HDL-K >60 mg/dl ise bir risk faktörü azalt›l›r. Bu risk faktöleri de¤erlendirildi¤inde HDL-K de¤erinin önceki k›lavuzda 35 mg/dl’den küçük olan de¤erinin 40 mg/dl’ye yükseltildi¤ini, HDL-K >60 mg/dl ise negatif risk faktörü oldu¤unu görmekteyiz. ATP III’de Diabetes Mellitus (DM)'un, bir risk faktörü olmay›p koroner arter hastal›¤› ile eflde¤er oldu¤u belirtilmifltir.1 TKD k›lavuzunda da DM riskin hesaplanmas›nda koroner kalp hastal›¤› eflde¤eri olarak de¤erlendirilmektedir. 2 Trigliserid (mg/dl) <100 Normal S›n›rda yüksek LDL-kolesterol (mg/dl) Kanda total kolesterol ve trigliserid de¤erleri yükseldikçe kardiyovasküler risk artar. Tablo I’de bu de¤erler özetlenmifltir.2 Her iki k›lavuzda da kiflinin kendi risk faktörlerini bilme e¤iliminin yerleflmesinin koruyucu hekimlik yönünden önemi vurgulanmakta ve 20 yafl üzerindeki eriflkinlerde total kolesterolün 5 y›lda bir kontrol edilmesi, total kolesterol >200 mg/dl olanlarda açl›k lipid profilinin bak›lmas› gereklili¤i vurgulanmaktad›r. Trigliserid yüksekligi koroner arter hastal›¤› için bir risk faktörüdür. Önce trigliserid yüksekligi yapan sekonder nedenler (obezite, DM, kronik böbrek yetersizligi, nefrotik sendrom, kortikosteroid, östrojen, retinoid, yüksek doz beta bloker ilaç kullan›m›, ailevi kombine hiperlipidemi, ailevi disbetalipoproteinemi) ekarte edilmelidir. Trigliserid yüksekli¤inde tedavi stratejisi yüksekli¤in sebeplerine ve derecesine göre de¤iflir. TKD k›lavuzunda trigliserid düzeyi 500 mg/dl alt›nda oldu¤u sürece hedef LDL-kolesterolü risk gruplar›na göre düflürmektir. ATP III’de ise trigliserid düzeyinin >200 mg/dl oldu¤u olgularda ikinci bir hedef daha tespit edilmifltir; o da Non-HDL-K düzeyidir. (LDL-K + VLDL-K = Non-HDL-K veya Total-Kolesterol - HDL-K = Non-HDL-K)’dür. Burada kullan›lan Non-HDL-K düzeyleri risk grubuna göre tespit edilen LDL-K+30 mg/dl düzeyidir.1,2 HDL-kolesterol düflüklü¤ü koroner kalp hastal›¤› riskinin güçlü bir göstergesidir. Ülkemiz içinde çok önemli bir risk faktörüdür. ATP III 10 y›ll›k koroner arter hastal›¤› riskini hesaplarken Framingham risk skorlama sistemini kullanmakta ve buna göre tedavi limitlerini belirlemektedir. Bu hesaplama kad›n ve erkekler için ayr› ayr› yap›lmakta ve yafl, total kolesterol, sigara, HDL-K, sistolik kan bas›nc› de¤erleri göz önüne al›narak kiflilerdeki 10 y›ll›k koroner hastal›¤› oluflma riski hesaplanmaktad›r.1 ATP III’de majör risk faktörlerinin yan› s›ra yaflam tarz› risk faktörleri (obezite, inaktif yaflam, aterosklerotik diyet) ve acil risk faktörleri (lipoprotein(a), homosistein, proinflamatuvar ve protrombotik faktörler, bozulmufl açl›k flekeri) LDL-K düzeyi hedeflenmesinde yer almazlar ancak tedavi stratejilerini saptamada kullan›lmaktad›r. TKD L‹P‹D GÜNDEM‹/Temmuz 2003 k›lavuzunda ise ülkemizde yap›lan TEKHARF çal›flmas› sonucu elde edilen veriler ›fl›¤›nda risk hesaplanmas›nda Total kolesterol/HDL-K oranlar›, ATP III’de bahsedilen, tan›mlamas› yap›lan ancak risk s›n›flamas›na konulmayan metabolik sendrom TKD k›lavuzunda risk s›n›fland›rmas›na konmufltur. Ülkemizde 30 yafl üstü erkeklerde %28, kad›nlarda %45 oranlar›nda metabolik sendrom görülmektedir.3 Buna göre TKD k›lavuzunda yap›lan risk gruplar› afla¤›da belirtildigi gibidir.1,2 Yüksek riskli olgularda 10 y›lda koroner kalp hastal›¤› geliflme oran› >%20 2. Orta risk: TK <200 mg/dl veya LDL-K <130 mg/dl ve TK/HDL-K <5 2. Orta risk: >3 risk faktörü varl›¤› (ASDH veya DM yok) veya MS <50 yafl 3. Düflük risk: TK <200 mg/dl veya LDL-K <160 mg/dl ve TK/HDL-K <6 olmal›d›r. 2 Orta riskli olgularda 10 y›lda koroner kalp hastal›¤› geliflme oran›=%10-20 ATP III ve TKD k›lavuzlar›nda kullan›lan diyet ve egzersiz önerileri benzer olmakla birlikte ülkelerin beslenme al›flkanl›klar›n›n farkl›l›klar gösterece¤i düflünülürse tüm dünyada kabul gören Akdeniz diyeti belki de ülkemizin bir avantaj› olabilir. Hareketsizlik ise bafll› bafl›na yaflam tarz› de¤iflikli¤i gerektiren bir durumdur. Çocukluktan bafllayarak tüm fertlere spor yapmas› önerilmeli, hareketli bir toplum oluflturulmaya çal›fl›lmal›d›r. 3. Düflük risk: En fazla 2 risk faktörü varl›¤› (ASDH, DM, MS yok) Düflük riskli olgularda 10 y›lda koroner kalp hastal›¤› geliflme oran› <%10 Risk gruplar› 1. Yüksek risk: Aterosklerotik damar hastal›¤› (ASDH) veya Diabetes Mellitus (DM) veya Metabolik sendrom (MS)+>50 yafl (kad›n ek olarak TK/HDL-K >5 olmas›) Bu risk gruplar›na göre koroner kalp hastal›¤›ndan korunma hedefleri 1. Yüksek risk: TK <200 mg/dl veya LDL-K <100 mg/dl ve TK/HDL-K <5 KAYNAKLAR: 1. Grundy SM; National Cholesterol Education Program (NCEP)-The National Cholesterol Guidelines in 2001, Adult Treatment Panel (ATP) III. Approach to lipoprotein management in 2001 National Cholesterol Guidelines. Am J Cardiol 2002 Oct 17;90(8A):11i-21i 2. Koroner kalp hastal›¤› korunma ve tedavi k›lavuzu. Türk Kardiyoloji Derne¤i, 2002 3. Onat A, Sansoy V. Halk›m›zda Koroner Hastal›¤›n Baflsuçlusu Metabolik Sendrom: S›kl›¤›, Unsurlar›, Koroner Risk ile ‹liflkisi ve Yüksek Risk Kriterleri. Türk Kardiyol Dern Arfl; 2002;30:8-15. 3 Trigliseridden zengin lipoproteinler in aterojenitesi Prof. Dr. Hüsniye Yüksel ‹. Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dal› Son y›llarda yap›lan epidemiyolojik ve klinik çal›flmalar hipertrigliserideminin koroner kalp hastal›¤› (KKH) için ba¤›ms›z bir risk faktörü oldu¤unu göstermifltir.1 Hipertrigliseridemi direkt veya indirekt yolla KKH riski yaratabilir. Giderek artan klinik ve metabolik çal›flmalar›n verileri direkt aterojenik etkinin trigliseridden zengin lipoproteinler (TZLP), özellikle VLDL'lerden kaynakland›¤›n› göstermifltir.2 Açl›kta yüksek trigliserid düzeyleri genellikle yüksek VLDL düzeylerini yans›t›r. Di¤er bir alternatif hipertrigliserideminin düflük HDL-kolesterol ve küçük yo¤un LDL partikülleri veya büyük çapl› apolipoprotein-E'den zengin lipoproteinler gibi aterojenik lipoproteinlerle birlikte bulunmas›d›r. Ayr›ca hipertrigliseridemi fibrinolitik mekanizmalarda ve koagülasyonda neden oldu¤u birtak›m de¤iflikliklerle trombüs oluflumunu art›rmak yoluyla da KKH riski yaratabilir.3 Aterojenik lipoproteinlerin fizikokimyasal yap›lar› tam olarak bilinmemekle birlikte aterojeniteyi tayin eden faktörler içinde en önemlileri lipoproteinlerin çap› ve içerdikleri lipid ve apolipoproteinlerin yap›lar›d›r. Lipoproteinlerin partikül büyüklü¤ü ile arter duvar›na girebilme kapasiteleri aras›nda ters bir iliflki oldu¤u yap›lan çal›flmalarda gösterilmifltir.4 Bu nedenle baz› TZLP'ler aterojenik, 4 baz›lar› ise de¤ildir. Örne¤in ailevi disbetalipoproteinemi ve kombine hiperlipidemide, kolesterolden zengin küçük VLDL (Svedberg flotation unit [Sf] 20-60) düzeyleri artm›flt›r ve KKH riski yüksektir. Genetik lipoprotein lipaz eksikli¤ine ba¤l› hipertrigliseridemide ise büyük çapl› trigliseridden zengin VLDL'lerin (Sf 60-400) düzeyi artm›flt›r ancak aterojenik de¤ildirler. 4 fiilomikron ve VLDL'lerin katabolizmas› sonucu oluflan TZLP art›klar› olarak adland›r›lan küçük çapl›, yo¤un VLDL, IDL ve lipoprotein-B içeren partiküllerin (LP-B:C, LP-B:C:E ve LP-A-II:B:C:D) daha da aterojen olduklar› bildirilmifltir.5 Bunlar trigliserid içeri¤inin bir k›sm›n› yitirmifl kolesterol esteri kazanm›fl partiküllerdir. Aterojenitedeki farkl›l›k PROCAM6 çal›flmas›yla klinik olarak da teyid edilmifltir. Bu çal›flmada KKH riski trigliserid düzeyi yükseldikçe sürekli art›fl göstermifl fakat 800 mg/dl'den daha yüksek düzeylerde azalm›flt›r. Hangi seviyenin üzerindeki açl›k trigliseridinin KKH riski yaratt›¤› kesin olarak bilinmiyor, fakat Miller ve ark. 7 açl›k trigliserid düzeyi >100 mg/dl oldu¤unda KKH riskinin artmaya bafllad›¤›n› göstermifllerdir. TEKHARF bulgular›na göre de toplumumuzda KKH riski 140 mg/dl’den sonra bafllamaktad›r, en yüksek risk 140-212 mg/dl aras›d›r.8 Arter duvar› içine girebilen ufak çaptaki TZLP'ler ve TZLP art›k partikülleri burada oksidasyona u¤ramadan makrofaj ve düz kas hücreleri taraf›ndan al›narak köpük hücrelerini olufltururlar. Bu aterojenik partiküllerin direkt olarak hücre içine al›n›fl›n› lipoprotein lipaz moleküllerinin kolaylaflt›rd›¤›na dair bulgular mevcuttur. Transgenik farelerde makrofajlarda fazla miktarda lipoprotein lipaz yap›m›n›n aterosklerozu art›rd›¤› gösterilmifltir.9 Ancak makrofajlarda yap›lan lipoprotein lipaz›n TZLP'lerin arter duvar› içine girifllerini mi, yoksa makrofaj taraf›ndan al›nmalar›n› m› kolaylaflt›rd›¤› bilinmemektedir. Partikül büyüklü¤ü (Sf >400) fazla olan TZLP'lerin intima d›fl›nda kalmas› söz konusu ise de, özellikle endotel hücresi disfonksiyonu ve/veya permeabilite art›fl› durumlar›nda bu partiküller intima içine girebilmektedir. ‹ntima içine giren bu partiküllerin aterojenik özellikleri iki faktörden kaynaklanmaktad›r. Birincisi bunlar›n küçük lipoproteinlere göre intima içinde daha uzun süre kalmalar›, di¤eri de TZLP partiküllerinin LDL partiküllerine göre 5-20 misli daha fazla kolesterol tafl›malar›d›r.3 TZLP art›klar› ayn› zamanda koroner arterlerde endotel hücrelerinin vazomotor fonksiyonunu bozarak koroner vazodilatasyonu önlerler. 1 0 Koroner arter endotel hücrelerinin vazomotor disfonksiyonu bilindi¤i gibi aterosklerozun erken bir bulgusudur. Ayr›ca VLDL'ler endotel hücrelerine plazminojen ba¤lanmas›n› engellerler. Doku plazminojen aktivatörünün inhibitörü olan plazminojen aktivatör inhibitör-1'i (PAI-1) de¤iflikli¤e u¤ratarak plazmin yap›m›na mani olurlar. Bu etkiler nedeniyle fibrinolitik aktivitede azalma ve dolay›s›yla tromboz riski artar. Bu yolla da aterosklerotik lezyonun progresyonuna katk›da bulunurlar.3 TZLP metabolizmas›n›n bir marker'i olan apolipoprotein C-III (apo C-III) ile KKH riski aras›nda önemli bir iliflki saptanm›flt›r.11 Karaci¤er ve barsakta sentezlenen, flilomikron, VLDL ve HDL'nin yap›s›nda bulunan apo C-III plazma düzeyi VLDL ve HDL ile paralellik gösterir. Apo C-III'ün normolipidemik kiflilerde büyük bir k›sm› HDL'ye ba¤l› iken hipertrigliseridemiklerde TZLP'lere ba¤l›d›r. Apo C-III, lipoprotein lipaz›n etkisini inhibe ederek VLDL'lerin lipolizini L‹P‹D GÜNDEM‹/Temmuz 2003 geciktirir ve hepatositlerdeki yüksek afiniteli reseptörler taraf›ndan al›narak plazmadan temizlenmelerini engeller. Bunlar›n sonucunda VLDL'lerin dolafl›mda kalma süreleri uzar ve arter duvar› daha uzun süre bu aterojenik partiküllere maruz kal›r.9 VLDL'deki apo C-III yo¤un, daha küçük VLDL subgruplar› ile birliktedir ve aterojenik oldu¤una inan›lmaktad›r.12 TZLP art›klar›n›n ve apo C-III'ün ileri derecede darl›k yapan aterosklerotik lezyonlardan ziyade hafif-orta derecede darl›k yapan lezyonlar› progresyona u¤ratt›klar› bildirilmifltir. 1 1 Yüksek TZLP düzeyi (özellikle VLDL), düflük HDL-kolesterol ve küçük yo¤un LDL partiküllerinden zengin LDL-kolesterolle birlikte KKH riskini art›r›r. Metabolik sendrom olarak bilinen bu dislipidemide esas aterojenik etkinin küçük, yo¤un LDL partiküllerinden zengin LDLkolesterole ait oldu¤u ileri sürülmektedir.13 Ancak ailevi hiperkolesterolemide büyük çapl›, kolesterol esterlerinden zengin LDL-kolesterol düzeyi artm›flt›r ve KKH riski yüksektir. Ayr›ca CARE14 çal›flmas›nda koroner olay riskini yine büyük LDL-kolesterol partiküllerinin belirledi¤i bildirilmifltir. HDL ve LDL'deki bu de¤ifliklik azalm›fl lipoprotein lipaz aktivitesinden kaynaklanan bozuk TZLP katabolizmas›ndan kaynaklan›yor olabilir.12 Bunun yan›s›ra hipertrigliseridemide flilomikronlar ve VLDL ile HDL ve LDL aras›nda kolesterol ester transfer protein (CEPT) arac›l›¤›yla kolesterol-trigliserid de¤ifliminin oldu¤u da bilinmektedir. Bunun sonucunda LDL ve HDL'nin trigliserid içeri¤i artar, kolesterol içeri¤i azal›r. Bu aç›dan bak›ld›¤›nda aterojenitede TZLP'lerin de rolü oldukça önemli görünmektedir. fiilomikron ve VLDL art›k partiküllerinin aterojenik partiküller oldu¤una ilk dikkat çeken Zilversmit15 olmufltur. Yap›lan çal›flmalarda da postprandiyal dislipidemisi olan kiflilerde (yemek sonras› flilomikron ve VLDL partiküllerinin fazla art›fl›) KKH riski veya karotislerinde aterosklerotik lezyon bulunma olas›l›¤› yüksek bulunmufltur.16 TZLP’lerin koroner arter hastal›¤› riskini art›rd›¤›na ait ilk klinik çal›flma "Cholesterol Lowering Atherosclerosis Study (CLAS)"dir.17 Bu çal›flmada colestipol ve niacin tedavisine randomize edilen hastalarda TZLP katabolizmas›n›n bir göstergesi olan HDL'deki yüksek apo C-III konsantrasyonlar› ile koroner arterdeki aterosklerotik lezyonlar›n stabilizasyonu aras›nda önemli bir korelasyon oldu¤u gösterilmifltir. "Monitored Atherosclerosis Regresion Study (MARS)" de Alaupovic ve ark.18 apolipoprotein-B içeren lipoproteinleri kolesterolden zengin ve TZLP B olarak ikiye ay›rm›fllar, plasebo ve lovastatinle tedavi edilen hasta gruplar› kombinasyonunda, KAH progresyonunun TZLP B düzeyi yüksek olan kiflilerde görüldü¤ünü bildirmifllerdir. Sacks ve ark.19 "Cholesterol And Recurrent Events (CARE)" çal›flmas›ndan elde edilen verileri kullanarak yapt›klar› bir çal›flmada kardiyak olay riskini trigliseridden ziyade VLDL partikülleri ile VLDL ve LDL'deki apo C-III miktar›n›n belirledi¤ini göstermifllerdir. Fibrat tedavisinin etkinli¤ini anjiyografik olarak araflt›ran BECAIT20 çal›flmas›nda LDLkolesterol düzeyinde anlaml› bir azalma olmaks›z›n total ve VLDL düzeylerinde %26'l›k düflme ve HDL-kolesterol düzeyinde %9 artma kardiyak olay riskini %72 oran›nda azaltm›flt›r. Kugiyama ve ark.21 135 koroner arter hastas›nda immünokimyasal yöntemle açl›kta TZLP art›klar›n›n düzeylerini ölçerek (36 ay takip etmifller ve klinik olarak koroner olay geliflme s›kl›¤› üzerine olan etkilerini araflt›rm›fllard›r. Art›k lipoprotein düzeyi yüksek olanlarda koroner olay s›kl›¤› düflük olanlara karfl› daha fazla bulunmufltur. Çoktan seçmeli analizde TZLP art›klar›n›n koroner arter darl›¤›n›n derecesi, yafl, cinsiyet, sigara al›flkanl›¤›, hipertansiyon, diabetes mellitus, hiperkolesterolemi, düflük HDL-kolesterol ve hipertrigliseridemiden ba¤›ms›z bir risk faktörü oldu¤u saptanm›flt›r. Sonuç olarak gittikçe artan literatür verileri TZLP ve TZLP art›klar›n›n (küçük VLDL, IDL, apo C-III ve lipoprotein-B ihtiva eden partiküllerin) KKH riskini ve progresyonunu art›rd›¤›, ba¤›ms›z bir risk faktörü oldu¤unu aç›k bir flekilde göstermektedir. KAYNAKLAR: 1. Hokanson JE, Austin MA: Plasma trigliceride level is a risk factor for cardiovascular disease independent of high-density lipoprotein cholesterol level: a meta-analysis of population-based prospective studies. J Cardiovasc Risk 1996; 3: 213-29 2. Grundy SM, Vega GL: Two different views of the relationship of hypertriglyceridemia to coronary heart disease. Arch Intern Med 1992;152:28-34 3. Gianturco SH, Bradley WA: Pathophysiology of triglyceride-rich lipoproteins in atherothrombosis: Cellular aspects. Clin Cardiol 1999; (Suppl II): 7II-14II 4. Nordestgaard BG, Nielsen LB: Atherosclerosis and arterial influx of lipoproteins. Curr Opin Lipidol 1994;5:252-7 5. Hodis HN, Mack WJ: Triglyceride-rich lipoproteins and the progression of coronary artery disease. Curr Opin Lipidol 1995;6:209-14 6. Assmann G, Cullen P, Schulte H: The Munster Heart Study (PROCAM) results of follow-up at 8 years. Eur Heart J 1998;19:A211 7. 31-Miller M, Seidler A, Moalemi A, Pearson TA: Normal triglyceride levels and coronary artery disease events: The Baltimore Coronary Observational Long-term Study (COLTS). J Am Coll Cardiol 1998; 31: 1252-7 8. Onat A : Halk›m›zda koroner kalp hastal›¤›n›n morbidite ve mortalite etmenlerinin nisbi riski. TEKHARF, Türk eriflkinlerde kalp sa¤l›¤›, risk profili ve kalp hastal›¤›. 2000; s: 25 9. Ginsberg HN: New perspectives on atherogenesis. Role of abnormal trigliceride-rich lipoprotein metabolism. Circulation 2002;106:2137-42 10. Kugiyama K, Doi H, Motoyama T, Soejima H, Misumi K, Kawano H, Nakagawa O, Yoshimura M, Ogawa H, MatsumuraT, Sugiyama S Nakano T NakajimaK, , Yasue H: Association of remnant lipoprotein levels with impairment of endothelium-dependent vasomotor function in human coronary arteries. Circulation 1998;97:2519-26 11. Hodis HN, Mack WJ, Azen SP, Alaupov›c P, Pogada JM, LaBree L, Hemphill LC, Kramsch DM, Blankenhorn DH: Triglyceride-and-cholesterol-rich lipoproteins have differential effect on mild/moderate and severe lesion progression as assessed by quantitative coronary angiography in a controlled trial of lovastatin. Circulation 1994;90:42-9 12. Hodis HN: Triglyceride-rich lipoprotein remnant particles and risk of atherosclerosis. Circulation 1999;99:2852-4 13. Ginsberg HN: Insulin resistance and cardiovascular disease. J Clin Invest 2000;106:453-8 14. Campos H, Moye LA, Glasser SP: Low-density lipoprotein size, pravastatin treatment and coronary event. JAMA 20001;286:1468-74 15. Zilversmit DB: Atherogenesis: a postprandial phenomenon. Circulation 1979;60:473-85 16. Cullen P: Evidence that triglycerides are an independent coronary heart disease risk factor. Am J Cardiol 2000;86:943-49 17. Azen SP, Mack WJ, Cashin-Hemphill L, LaBree L, Shircore AM, Selzer RH, Blankenhorn DH, Hodis HN: Progression of coronary artery disease predicts clinical coronary events. Long-term follow-up from the cholesterol lowering atherosclerosis study. Circulation 1996;93:34-41 18. Alaupovic P, Mack WJ, Gibson CK, Hodis HN: The role of triglyceride-rich lipoprotein families in the progression of atherosclerotic lesions as determined by sequential coronary angiography from a controlled clinical trial. Arterioscler Thromb Vasc Biol 1997;17:715-22 19. Sacks FM, Alaupuvic P, Moye LA, Cole TG, Sussex B, Stampfer MJ, Pfeffer MA, Braunwald E: VLDL, apolipoproteins B, CIII, and E, and risk of recurrent coronary events in the Cholesterol and recurrent Events (CARE) Trial. 2000;102:1886-92 20. Ericson CG, Hamsten A, Nilsson J, Grip L, Svane B, de Faire U: Angiographic assessment of effects of bezafibrate on progression of coronary artery disease in young male postinfarction patients. Lancet 1996; 347: 849-53 21. Kugiyama K, Doi H, Motoyama T, Soejima H, Misumi K, Kawano H, Tsunoda R, Sakamoto T, Nakano T, NakajimaK, Ogawa H, Sugiyama S, Yoshimura M, Hirofumi Y: Remnant lipoprotein levels in fasting serum predict coronary events in patients with coronary artery disease. Circulation 1999; 99:2858-60 5 Yafll›larda statin tedavisi Doç. Dr. Sanem Nalbantgil Ege Üniversitesi T›p Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dal› Hiperlipidemik olgularda yap›lan çal›flmalarda hidroksimetilglutaril koenzim A redüktaz inhibitörlerinin (statin) miyokard infarktüsü ve inme insidans›n› ve kardiyovasküler mortaliteyi azaltt›¤› gösterilmifltir. De¤iflik statinlerin kullan›ld›¤› ve binlerce olgunun incelendi¤i primer ve sekonder korunma çal›flmalar›nda bu ilaçlar›n olumlu etkileri kan›tlanm›flt›r. Ancak bu çal›flmalarda ço¤unlukla orta yafll› olgular (<65 yafl) incelenmifltir. Yafll› olgularda hiperlipidemi ve kardiyovasküler olay iliflkisi ise tart›flmal›d›r. ‹leri yaflta izlenen inmenin hipertansiyon ile iliflkili, kolesterol de¤erlerinden ba¤›ms›z oldu¤u bildirilmifltir.1 Yetmifl yafl üzerinde düflük kolesterol de¤erlerinin artan mortalite ile iliflkili oldu¤unu bildiren çal›flmalarda mevcuttur.2-4 Dolay›s›yla yafll› olgularda hiperlipidemi ve mortalite aras›ndaki iliflki ve hiperlipideminin tedavisinin olgunun prognozuna olan etkisi için son söz söylenebilmifl de¤ildir. Yap›lan büyük çal›flmalarda genellikle yafll› popülasyon çal›flma d›fl› b›rak›lm›flt›r. ‹lk büyük çal›flmalardan biri olan 4S'de 70 yafl›n alt›ndaki olgular incelenmifl olup subgrup analizinde 65 yafl alt›ndaki ve üstündeki olgularda simvastatin tedavisinin majör koroner olaylar› benzer düzeyde azaltt›¤› ortaya 6 konmufltur.5 Sekonder korunmada pravastatinin etkilerinin araflt›r›ld›¤› iki büyük çal›flma olan CARE ve LIPID'de 75 yafl›n alt›ndaki olgular çal›flmaya dahil edilmifllerdir. CARE çal›flmas›nda pravastatin tedavisinin 65 yafl üstündeki olgularda koroner olaylardaki azalman›n daha genç popülasyona göre daha fazla oldu¤u saptanm›flt›r. Altm›flbefl yafl alt›ndakilerde kardiyovasküler olaylarda azalma yaklafl›k %11 iken bu de¤er yafll› popülasyonda %45 olarak belirlenmifltir. 6 Yine benzer veriler LIPID çal›flmas›nda da elde edilmifltir. Statin tedavisinin 65 yafl alt›ndaki olgularda koroner sendromlarda %22, 6575 yafl olgular›nda ise %25 azalma ortaya konmufltur. 7 Bir primer korunma çal›flmas› olan AFCAPS/TexCAPS'de ise 65 yafl üstü olgularda genç popülasyona benzer bir risk azalmas› saptanm›flt›r.8 Heart Protection Study (HPS) çal›flmas› en büyük statin çal›flmas› olup koroner arter hastal›¤›, vasküler hastal›k veya diabetes mellitusu olan, total kolesterolu 135 mg/dl'nin üzerinde olan yaklafl›k 10300 hastada simvastatinin etkileri araflt›r›lm›flt›r. Olgular›n yafllar› 40-80 aras›nda de¤iflmekte olup bunlardan yaklafl›k 1260'› 75-80 yafl aras›nda idi. Befl y›ll›k bir izlem süresinin sonunda kardiyovasküler mortalitenin anlaml› olarak azald›¤› ortaya konmufltur. Koroner olaylara benzer bir flekilde iskemik inmede de azalma gözlenmifltir.9 Son y›llarda özellikle 65 yafl›n üstündeki olgularda statin tedavisinin etkinli¤ini ve güvenirli¤ini ortaya koymay› amaçlayan çal›flmalar yap›lm›flt›r. Chloe ve ark. taraf›ndan yap›lan bir çal›flmada statin tedavisinin de¤iflik yafl gruplar› üzerine olan etkileri araflt›r›lm›flt›r. Koroner arter hastal›¤› koroner anjiyografi ile kan›tlanm›fl olan 7220 olgu çal›flmaya al›nm›fl ve <65 yafl, 65-80 yafl ve >80 yafl olarak grupland›r›lm›fllard›r. 97 yafl›nda olgu bu çal›flmada izlenmifltir. Her üç grupta statin alanlarda mortalite anlaml› olarak az bulunurken yarar en yafll› grupta en fazlayd› (<65 yafl için %5.8, 65-80 yafl için %12.7, >80 yafl için %21 risk azalmas› sa¤lanm›flt›r).10 'Cardiovascular Health Study' çal›flmas›n›n yap›lan subgrup analizinde 65 yafl›n üstündeki olgularda statin kullan›m›n›n kardiyovasküler mortaliteyi azaltt›¤› 11 gösterilmifltir. Costano ve ark. tip II hiperkolesterolemisi olan yafllar› 60 ile 80 aras›nda de¤iflen olgular çal›flmaya al›nm›fl ve polikosanol veya atorvastatin tedavisi uygulanm›fllard›r. Atorvastatin tedavisi total kolesterol, LDL-kolesterol ve trigliserid de¤erlerini düflürürken HDL-kolesterol düzeyini artt›rm›flt›r. Tedavinin bu yafl grubunda herhangi bir yan etkisi saptanmam›flt›r.12 Yafll› popülasyonun araflt›r›ld›¤› çal›flmalar›n en büyü¤ü yafllar› 70-82 aras›nda de¤iflen 5000'den fazla olguyu içeren PROSPER (Pravasatin in Elderly Individuals at Risk of Vascular Disease) çal›flmas›d›r. Total kolesterol de¤erleri 155-350 aras›nda de¤iflen vasküler bir hastal›¤› olan veya risk faktörleri tafl›yan bu olgulara 40 mg pravastatin verilmifltir. Ortalama izlem süresi 3.2 y›ld›r. Koroner ölüm veya miyokard infarktüsü ve fatal olan veya olmayan inme çal›flman›n son noktalar› idi. Tedavi alan olgularda LDLkolesterol düzeyinde %34, total kolesterol de¤erlerinde %23 L‹P‹D GÜNDEM‹/Temmuz 2003 oran›nda bir düflüfl, HDLkolesterol de¤erlerinde ise yaklafl›k %5 oran›nda bir artma sa¤lanm›flt›r. Bu fark tedavinin üçüncü ay›nda ortaya ç›k›p izlem süresince devam etmifltir. Çal›flma sonunda primer sonlan›m noktalar›nda statin alan olgularda %15 rölatif azalma saptanm›flt›r. Ancak kardiyak ve serebral sonlan›m olaylar› aç›s›ndan sonuçlar farkl›d›r. Koroner olaylar tedavi grubunda %19 daha az bulunurken inme aç›s›ndan anlaml› fark saptanmam›flt›r. Koroner olaylar erkeklerde ve mevcut vasküler hastal›¤› olanlarda daha belirgindi. Yine en çok yarar gören grup en düflük HDL düzeyine sahip olan olgular olmufltur. Sigara içen ve hipertansif olgularda ek bir katk› ortaya konam›flt›r. Olgu say›s› yetersiz oldu¤u için diabetes mellitus için böyle bir sonuç ç›karmak mümkün olmam›flt›r. ‹nme aç›s›ndan anlaml› fark saptanmazken geçici iskemik olaylar statin alanlarda belirgin olarak daha az izlenmifltir. Bu durum izlem süresinin inme için yetersiz oldu¤una ba¤lanmaktad›r. Ancak geçici iskemik ataklar›n az olmas› statinlerin serebrovasküler sisteme olan olumlu etkilerinin kan›t›d›r. Yan etkiler tedavi alan ve almayan grupta benzer olup hiçbir olguda rabdomiyoliz gözlenmemifltir.13 Yafll› popülasyonda devam eden di¤er bir çal›flma 'Fluvastatin Assessment of Morbidity and Mortality in the Elderly' (FAME)'dir. Fluvastatinin etkisinin de¤erlendirildi¤i bu çal›flma bir primer korunma çal›flmas› olup halen devam etmektedir. Sonuç olarak veriler aterosklerotik vasküler hastal›¤› olan 70 yafl üstü bireylerde hiperlipideminin statinler ile tedavisi edilmesinin kardiyovasküler mortalite ve morbiditeyi azaltt›¤›n› do¤rulamaktad›r. Bu olgularda elde edilen yarar genç yafltaki olgulardakine benzerdir. Bu ilaçlar›n yafll›larda olan yan etkileri de genel popülasyondan farks›zd›r. Çal›flmalar bu tedavinin maliyet-etkili oldu¤unu göstermektedir. Dolay›s›yla koroner arter hastal›¤› olanlar›n tedavileri düzenlenirkan NCEP III k›lavuzunun önerileri göz önüne al›nmal›, LDL-kolesterol 100 mg/dl'nin alt›na, HDLkolesterolun 40 mg/dl üzerine ç›kar›lmas› hedeflenmelidir. Statin tedavisinin kardiyovasküler sisteme olan olumlu etkilerinin yan›nda yafll› olgularda di¤er yararlar›n›n da olabilece¤i son y›llarda yay›nlanan çal›flmalarda ortaya konmufltur. Üzerinde durulan önemli konulardan biri demans ve Alzheimer hastal›¤›d›r. Her iki hastal›¤›n gelifliminde serebral kolesterol metabolizmas›n›n yeri oldu¤una inan›lmaktad›r. Statin tedavisinin kolesterol düflürücü etkilerinden ba¤›ms›z olarak beyindeki kolesterol metabolizmas›n›n düzenledikleri ortaya konmufltur.14,15 'Canadian Study of Health and Aging' çal›flmas›nda statin kullan›m›n›n demans›, özellikle Alzheimer olgular›nda azaltt›¤› saptanm›flt›r.16 Epidemiyolojik çal›flmalarda da statin alan olgularda almayanlara göre demans gelifliminin anlaml› olarak daha düflük oldu¤u ortaya konmufltur.17 Ancak iki büyük çal›flma olan PROSPER 13 ve HPS 9 'de statin tedavisinin kognitif fonksiyonlar üzerine olumlu etkisi gösterilememifltir. Son y›llarda yay›nlanan çal›flmalarda statinlerin osteoporoz ve k›r›klar› önleyebilece¤i bildirilmifltir18,19 Ancak PROSPER, 13 HPS 9 ve LIPID çal›flmalar› bu veriyi do¤rulamamaktad›r. KAYNAKLAR: 1. Prospective studies collaboration. Cholesterol, diastolic blood pressure and stroke:13000 strokes in 450000 people in 45 prospective cohorts. Lancet 1995;346:164753 2. Shipley MJ, Pocock SJ, Marmot HG. Does plasma cholesterol concentration predict mortality from coronary heart disease in elderly people? 18 year follow-up of the Whitehall Study BMJ 1991;303:89-92 3. Waverling_Rijnsburger AW, Blauw GJ, Lagaay AM, Knook DL, Meinders AE, Westendorp RG. Total cholesterol and risk of mortality in the oldest old. Lancet 1997;350:1119-23 4. Schatz IJ, Masaki K, Yano K, Chen R, Rodriguez BL, Curb JD. Cholesterol and all cause mortality in the elderly people from the Honolulu Heart Program:a cohort study. Lancet 201;358:351-55 5. Miettinen TA, Pyrola K, Olsson AG, et al. Cholesterol-lowering therapy in women and elderly patients with myocardial infarction or angina pectoris: findings from the Scandinavian Simvastatin Survival Study (4S). Circulation 1997;96:4211-8. 6. Lewis SJ, Moye LA, Sacks FM, et al. Effect of pravastatin on cardiovascular events in older patients with myocardial infarcrtion and cholesterol levels in the average range:result of the Cholesterol and Recurrent Evnts (CARE) trial. Ann Intern Med 1998;129:681-89 7. Hunt D, Young P, Simes J, et al, for the LIPID investigators. Benefits of pravastatin on cardiovascular events and mortality in older patients with coronary heart disease are equal to or exceed those seen in younger patients: results from thr LIPID trial. Ann Intern Med 2001;134:931-40 8. Down JR, Clearfield M, Weis S, et al. Primary prevention of acute coronary events with lovastatin in men and women with average cholesterol levels: result of AFCAPS/TexCAPS. JAMA 1998;279:1615-22 9. Heart Protection Study Collaborative Group. MRC/BHF Heart Protection Study of cholesterol-lowering with simvastatin in 20536 high-risk individuals: a randomized placebo-controlled trial. Lancet 2001;360:7-22 10. Maycock CAA, Muhlestein JB, Horne BD, et al. Dtatin Therapy is associated with reduced mortality across all age groups of individuals with significant coronary disease, including very elderly patients. J Am Coll Cardiol 2002;40:177785 11. Lemaitre RN, Psatsy BM, Heckbert SR, at al. Therapy with hydroxymethylglutaryl coenzyme a reductase inhibitors (statins) and associated risk of incident cardiovascular events in older adults: evidence from the Cardiovascular Health Study. Arch Intern Med 2002;162(12):1395-400 12. Costano G, Mas R, Fernandez L, et al. Comparison of the efficacy and tolerability of policosanol with atorvastatin in elderly patients with type II hypercholesterolemia. Drugs Aging 2001;20(2):153-63 13. Shephard J, Blauw GJ, Murphy MB, et al. Pravastatin in elderly individuals at risk of vascular disease (PROSPER): a randomized controllrd trial. Lancet;360:1623-30 14. Crisby M, Carlson LA, Winblad B. Statins in the prevention and treatment of Alzheimer disease. Alzheimer Dis Assoc Disord 2002 Jul-Sep;16(3):131-6 15. Fassbender K, Stroick M, Bertsch T et al. Effects of statins on human cerebral cholesterol metabolism and secretion of Alzheimer amyloid peptide. Neurology 2002 Oct 22;59(8):1257-8 16. Rockwood K, Kirkland S, Hogan DB, et al. Use of lipid-lowering agents, indication bias, and the risk of dementia in community-dwelling elderly people. Arch Neurol 2002;59(2):223-7 17. J›ck H, Zonberg GL, J›ck SS, Seshadri S, Drachman DA. Statins and risk of dementia. Lancet 2000;356:1627-31 18. Wangs PS, Solomon DH, Mogun H, Avorn J. HMG-CoA reductase inhibitors and the risk of hip fractures in elderly patients. JAMA 2000;283(24):3211-6 19. Pasco JA, Kotowicz MA, Henry MJ et al. Statin use, bone mineral density, and fracture risk: Geelong Osteoporosis Study. Arch Intern Med 2002;162(5):537-40. 7 Kilo kayb›n›n kardiyovasküler risk faktörlerine etkisi Doç. Dr. A. Aziz Karadede Dicle Üniversitesi T›p Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dal› Epidemiyolojik çal›flmalar obezitenin kardiyovasküler risk art›fl› ile iliflkili oldu¤unu göstermektedir.1 Vücut ya¤ kitlesinin art›fl›yla iliflkili olan kardiyovasküler risk art›fl› en az›ndan k›smen onunla birlikte olan tip 2 diyabet, hipertansiyon ve dislipidemi ile aç›klanabilir.2 Obezitenin ba¤›ms›z bir kardiyovasküler risk faktörü olarak de¤erlendirilip de¤erlendirilmeyece¤i hala tart›fl›lmakla birlikte, obezitenin tüm dünyada artan prevelans› ve ciddiyeti bu hastal›kla iliflkili olan kardiyovasküler hastal›k yükünün tedavi ve önlenmesine ön ayak olmas› aç›s›ndan bu yöndeki istekleri art›rm›flt›r. 1999 NHANES sonuçlar›na göre Amerikal›lar›n %61 fazla kilolu olup bunlar›n %26's› obez grubuna girmektedir. 3 1994 sonuçlar›na göre kilo art›fl›n›n her iki cinsiyet, etnik grup ve yaflta art›fl gösterdi¤i saptanm›flt›r. Toplumun büyük bir k›sm›n›n yafllanmas›, giderek daha obez ve sedanter olmas› nedeniyle bu say›n›n daha da artaca¤› tahmin edilmektedir. Toplumumuz için de durum bundan pek farkl› olmay›p, eriflkinlerin %40 dan fazlas› metabolik sendrom grubuna girmektedir. 4 ‹nsülin rezistans› sendromu olarak da tan›mlanan metabolik sendrom ço¤unlukla fazla kilolu veya abdominal obezitesi olanlarda insüline rezistans hiperinsülinemi olarak tarif edilmektedir. Yani metabolik sendrom, diyabet ve koroner arter hastal›¤› riskini bir bütün olarak art›ran sa¤l›k problemi parametreleri grubudur. ‹nsülin rezistans› ayn› zamanda karaci¤er taraf›ndan glikozun afl›r› üretimine, periferik glikoz kullan›m›nda bozulmaya, serbest ya¤ asidi düzeyinin artmas›na sebep olan 8 lipolizde artmaya neden olur. Orta düzeyde kilo vermenin obezite ile birlikte metabolik sendromun birer parametresi olan kardiyovasküler risk faktörleri üzerine faydal› etkilerinin oldu¤u iyi bilinmektedir.5 %5-10 düzeyinde kilo verilmesi açl›k glikozunu, HBA1c'yi sistolik ve diyastolik kan bas›nc›n› ve plazma lipid profilini düzeltmektedir. Kilo verme ve diyabet UK prospektif diyabet çal›flmas›nda (UKPDS), tip 2 diyabet teflhisi konulduktan sonra üç ayl›k diyet sonras› verilen kilo miktar› ile ayn› süre içinde açl›k plazma glikoz düzeyindeki düflüfl aras›nda yak›n korelasyon gösterilmifltir.6 Gerçekte kilo kayb› ile periferik glikoz al›m›nda hemen her yönden düzelme olmaktad›r. Ayr›ca orta düzeyde bir kilo kayb›, plazma glikozunu düflürmek için kullan›lan ilaç tedavisini ve tip 2 diyabet ile birlikte olan komorbiditeleri azaltmaktad›r.7,8 Kilo vermenin hastal›¤›n tedavisine olan katk›s›n›n yan› s›ra, afl›r› kilolu kiflilerde %5-10'luk kilo kayb›, tip 2 diyabet ve hipertansiyonun ortaya ç›k›fl›n› önlemede de oldukça etkilidir. US Diabetes Prevention Program›nda (DPP) araflt›rma grubu tip 2 diyabeti önleme ile ilgili büyük bir randomize klinik çal›flma raporunu son zamanlarda yay›nlam›flt›r.9 Bu çal›flmaya, bozulmufl glikoz tolerans› olan çeflitli etnik gruplara ait 3200'den fazla afl›r› kilolu eriflkin al›nm›fl ve bunlar plasebo, metformin yada yo¤un yaflam flekli de¤iflikli¤i gruplar›na ayr›lm›flt›r. Bu son grupta diyet egzersiz ve al›flkanl›klar›n düzeltilmesi e¤itimi verilerek, kiloda %7'lik bir düflüfl amaçlanm›flt›r. Yo¤un yaflam flekli de¤iflikli¤i grubu 6 ay sonunda yaklafl›k 7 kg vermifltir. Kilolar›n bir k›sm› daha sonra tekrar al›nsa bile takip sonunda kilo kayb› 4 kg civar›nda devam etmifltir. Kilolar›nda anlaml› bir de¤iflikli¤in olmad›¤› kontrol grubunda diyabetin kümülatif insidans› y›lda 100 hasta için ortalama 11 yeni hasta olmufltur. Yo¤un yaflam flekli de¤iflikli¤i, tip 2 diyabetin ortaya ç›k›fl›n›n önlenmesinde veya hiç olmazsa geciktirilmesinde oldukça etkili bulunmufltur. Kontrol grubu ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda yo¤un yaflam tarz› uygulamas› yap›lan grupta diyabet insidans›nda %58'lik bir düflme saptanm›flt›r (p<0.001). Metformin tedavisi ile birlikte rutin diyet ve egzersiz uygulanan grupta ise, tip 2 diyabet geliflim riski %31 oran›nda düflmüfltür. Benzer flekilde Finnish Diabetes Prevention (FDP) çal›flmas›nda da orta düzeyde kilo vermenin tip 2 diyabet insidans›n› azaltt›¤› gösterilmifltir.10 DPP çal›flmas› gibi çal›flma kontrol grubu ve orta düzeyde kilo vermeyi ve fiziksel aktiviteyi artt›rmay› amaçlayan yaflam flekli uygulamas› grubunu içermekteydi. Yaflam flekli uygulamas› grubunda ortalama kilo düflüflü ilk y›lda sadece 4 kg olmas›na ra¤men (bazal a¤›rl›¤›n %5'ine denk gelmekteydi) bu gruptaki kiflilerde total diyabet insidans› kontrol grubundakilerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda %58 daha az oldu¤u görülmüfltür (p<0.01). Kilo kayb› FDP çal›flmas›nda sadece tip 2 diyabeti azaltmada faydal› olmam›fl ayn› zamanda di¤er kardiyovasküler risk faktörlerini de olumlu yönde etkilemifltir. Kilo kayb›, bel çevresinde ciddi düflüfl ve ayn› zamanda plazma trigliserid ve sistolik ve diyastolik kan bas›nc›nda düzelmeye neden olmufltur. Bu de¤ifliklikler, orta düzeyde kilo vermenin pleotropik etkileri olarak vurgulanm›flt›r. Kilo verme ve hipertansiyon Pek çok çal›flma kan bas›nc›n› düflürmenin faydas›n› kan›tlam›flsa da kardiyovasküler hastal›klar tam olarak elemine edilmemifltir. Bunun en önemli sebebi hipertansiyonun glikoz, insülin ve lipoprotein metabolizma bozukluklar› gibi di¤er kardiyovasküler risklerle bir arada olmas›d›r.11 Bundan öte hipertansif hastalar›n ço¤u obez, sigara içen ve kardiyak hastal›k aile anemnezi olan kifliler olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Bunlardan herhangi birinin eklenmesi hipertansiyonun kardiyovasküler hastal›kla iliflkili riskini en az iki kat art›rmaktad›r. Kilo vermek obez hipertansiyonun tedavisinde köfle tafl› olmaya devam etmektedir ve özellikle viseral ve abdominal ya¤da azalma olmas› en etkili risk azaltma metodudur. Normotansif ve hipertansif kiflilerde yap›lan ve düflük kalorili diyet uygulanan klinik çal›flmalarda kilo vermenin kan bas›nc›n› düflürdü¤ü gösterilmifltir.13,14. 10 kg verilmesi sistolik ve diyastolik kan bas›nc›nda ortalama olarak s›ras›yla 7 ve 3.5 mmHg düflüfl sa¤lamaktad›r. 15 Yüksek normal kan bas›nçl› fliflman L‹P‹D GÜNDEM‹/Temmuz 2003 eriflkinleri içeren 5 y›l süren bir çal›flmada orta düzeyde kilo vermelerinin hipertansiyon insidans›n› anlaml› oranda düflürdü¤ü görülmüfltür.16 Diyet düzenlemesiyle kilo vermek fazla kilolu kiflilerdeki kan bas›nc› kontrolü için gerekli olan antihipertansif ilaçlar›n doz ve say›s›n› da azaltmaktad›r.17 TOHP-II çal›flmas›nda kilo vermenin, hipertansiyon insidans› üzerine etkileri incelenmifltir.18 Bu çal›flmada afl›r› kilolu (ideal kilonun %110-165'i) ve s›n›rda kan bas›nc› (sistolik kan bas›nc› 140'›n alt›, diyastolik kan bas›nc› 83-89 mmHg) olan 1191 kifli al›nm›fl ve al›fl›lm›fl bak›m›n yap›ld›¤› kontrol grubu ve ilk 6 ay süresince 4.5 kg verdirmenin amaçland›¤› kilo kayb› uygulamas› gruplar›na ayr›lm›flt›r. Diyabet önleme çal›flmalar›nda oldu¤u gibi kilo kayb› uygulamas›, diyet de¤iflikli¤i, fiziksel aktivite ve al›flkanl›klar›n düzenlenmesini içermekteydi. Kontrol grubunda çal›flma dönemi boyunca çok hafif bir kilo art›fl› olmufl, uygulama grubunda ise bafllang›ca göre 6 ayda ortalama kilo de¤iflikli¤i -4.4 kg, 18. ayda -2 kg ve 36. ayda -0.2 kg olmufltur. Uygulama grubunda kilo kayb› sürdürülememifl olsa bile bu gruptaki ortalama kilo kontrol grubundan her zaman daha düflüktü. Ayr›ca bu takip noktalar›nda hipertansiyonun total insidans› kontrol grubundan ciddi oranda daha düflük bulunmufltur. Kilo kayb›n›n derecesi ile kan bas›nc› düflüflünün boyutu aras›nda doz cevap iliflkisinin oldu¤unu da vurgulamaktad›r. 6. ayda 4 kg veya daha fazla kaybeden ve 36 ay boyunca bu kilo kayb›n› devam ettirenlerin, hipertansiyon riskinde takip sonunda kilo vermeyenler ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda, %65'lik bir düflüfl görülmüfltür. Obez hipertansiflerde orta düzeyde kilo kayb›yla damar içi hacminde azalma ve kardiyak output ve sol ventrikül ifl yükünde düflüfl oldu¤u gösterilmifltir. Sol ventrikül kitlesi de kilo kayb› sonras›nda düflmektedir. Kilo kayb›n›n bu etkileri sodyum k›s›tlamas›ndan ba¤›ms›z olarak ortaya ç›kmaktad›r.19 Kilo kayb›n›n sempatik aktivitede düflüfle ve sodyum metabolizmas›nda de¤iflime sebep oldu¤u gösterilmifl olup, bu durum muhtemelen plazma renin aktivitesi ve aldosterondaki düflüflle iliflkilidir.20 Kilo vermenin kan bas›nc› üzerine olumlu etkileri k›sa ve uzun süreli çal›flmalarda aç›k olsa bile sadece diyet uygulamas›yla kilonun devam ettirilmesi zordur. Fakat yine de kilo vermeyle ilgili kontrollü çal›flmalarda kilo veren fakat zaman içinde tekrar kilo alan hipertansif kiflilerde kan bas›nc› düflüflünün devam etti¤i ve kontrol grubundan daha az antihipertansif ajana ihtiyaçlar› oldu¤u gösterilmifltir.16,21 Bununla birlikte baflka çal›flmalar %5'den daha fazla oranda kilo verenlerde trigliserid seviyesinin ciddi oranda düfltü¤ünü göstermifllerdir.23,24,26,28,30 Tüm bu veriler bir arada de¤erlendirildi¤inde kilolar›n›n en az %5 ve muhtemelen %10'undan fazlas›n› verebilmenin açl›k trigliserid seviyesinin faydalar›n› görmek için gerekli oldu¤unu düflündürmektedir. Kilo verme ve lipidler Kan lipidlerindeki de¤ifliklikler kilodaki de¤iflikliklerle daha zay›f iliflkilidir. Kilo kayb›n›n açl›k lipid parametreleri üzerine etkisi komplekstir.22 Akut kilo kayb›n›n genel olarak total ve LDL-kolesterolü ve ayn› zamanda trigliserid konsantrasyonlar›n› düflürdü¤ü gösterilmifltir. 2 3 - 2 6 Akut kilo kayb›yla HDL konsantrasyonlar›ndaki de¤iflikliklerle ilgili veriler daha çeliflkilidir. 23-27 Varolan çal›flmalar %10'dan daha büyük akut kilo kayb›n›n total ve LDLkolesterol ve trigliseridde ciddi düflüfle sebep oldu¤unu desteklemektedir. HDL-kolesterolde ciddi olmayan küçük bir düflme olur. Bu durum total kolesterol/HDL oran›nda düzelmedeki yetersizlikle aç›klanabilir. Bununla birlikte bu parametrelerin, kilo kayb› devaml›l›¤› periyodundan sonra bazal seviyelerine dönmesi, bafllang›çtaki düzelmenin kilo kayb›n›n kendinden çok enerji k›s›tlamas›yla ilgili oldu¤unu düflündürmektedir. Bu nedenle lipid parametrelerindeki uzun süreli de¤ifliklikler daha az tatmin edicidir. Bir y›l sonra total kolesterol kilo kayb› %5'den daha fazla oranda kilo kayb›n› devam ettirenlerde bile bafllang›çtan farkl› de¤ildir. Birkaç çal›flma total kolesterolün sürekli faydas›n›n kilo kayb›n› sadece %10'dan daha fazla devam ettirenlerde görüldü¤ünü belirlemifltir.23,24,26,28,29 Wing ve Jeffery LDL-kolesteroldeki art›fl›n akut kilo kayb›yla oluflan bafllang›çtaki düflmeden sonra 18 ay daha devam edebilece¤ini saptam›fllard›r. 30 HDL'deki de¤ifliklikler di¤er lipidlerden daha yavafl olmufl ve kilo kayb›n›n faydal› etkisi sadece bir y›lda %5'den daha fazla kilo düflüflünü devam ettirenlerde saptanm›flt›r. Akut kilo kayb› ile ortalama trigliserid düzeyinde düflüfl olsa da bir y›l sonunda kilo kayb›n› %5'den fazla oranda devam ettirenlerde bile ilk de¤erlerinden daha yüksekti. Dattilo taraf›ndan yap›lan bir meta analize göre 1 kilograml›k zay›flama serum total kolesterolünü 2.28 mg/dl LDL-kolesterolünü 0.91 mg/dl ve trigliseridini 1.54 mg/dl düflürmektedir.25 Son verilere göre zay›flama sadece lipid paremetreleri üzerine etkili olmamakta ayn› zamanda lipoproteinlerin kantitatif özellikleri üzerine de faydal› olmaktad›r. Vasankari ve ark. 1 y›ll›k zay›flama program›na kat›lanlarda plazma okside-LDL partikül konsantrasyonunda düflme oldu¤unu bildirmifllerdir.31 Bu en aterojenik LDL partikülündeki azalma kilo kayb›n›n miktar›yla orant›l›d›r. Bafllang›ç kilodaki %10'luk azalma, LDL'nin okside LDL oran›nda %33'lük bir düflüfl sa¤lamaktad›r. Kilo verme ve inflamatuvar cevap 83 sa¤l›kl› obez bayan üzerinde yap›lan yeni bir çal›flmada hastalar›n plazma C reaktif protein (CRP) düzeyleri 12 haftal›k enerji k›s›tlamas› ve 7.9 kg kayb› takiben %26 oran›nda düflmüfltür ve bu durum vücut kilosundaki de¤iflikliklerle iliflkili bulunmufltur. 3 2 Tchernof ve arkadafllar› vücut kilolar›n›n %15.6's›n› kaybeden menapoz sonras› 25 obez bayanda CRP düzeylerinde %32'lik düflüfl saptam›fllard›r.33 CRP'deki de¤ifliklikler vücut kilosu ve ya¤ kitlesindeki de¤iflikliklerle iliflkilidir. Ya¤ hücreleri taraf›ndan üretilen TNFα ve IL-6 obez kiflilerde yüksektir. TNFα ayn› zamanda karaci¤erden CRP üretimini regüle eden IL-6'n›n üretimini de uyar›r. Bu nedenle TNFα ve IL-6 üretimi kilo kayb›yla düfler. Ayn› zamanda tek bafl›na kalori k›s›tlamas›n›n IL1β ve TNFα sitokinlerinin üretimini düzenleyen NF kappaB'nin DNA'ya ba¤lanma afinitesini düflürerek rat miyokardiyumunda iskemik ve reperfüzyon hasara neden olan inflamatuvar cevab› bask›lad›¤›na dair baz› kan›tlar bulunmaktad›r. 3 4 9 Kilo verme ve sol ventrikül kitlesi Sol ventrikül hipertrofisi de benzer flekilde kardiyovasküler olaylar›n önemli bir öngörücüsüdür. Kilo vermenin sol ventrikül kitlesinde düflüfle neden oldu¤u birkaç çal›flmada saptanm›flt›r. 3 5 - 3 7 MacMahon ve ark. hipertansif obez kiflilerde kilo vermenin sol ventrikül kitlesini geriletti¤i ve bu düflüflteki %25'lik oran›n kilodaki de¤iflimle aç›klanabilece¤ini göstermifltir.35 Alpert ve ark. hipertansif olmayan afl›r› obezlerde gastroplasti ile kilo kayb› sa¤land›¤›nda sol ventrikül kitlesinin geriledi¤ini saptam›fllard›r.36 Hem normotansif hem hafif hipertansif obezlerde 12 haftal›k hafif egzersiz ve hafif düflük kalorili diyet, kan bas›nc› düzeyinden ba¤›ms›z olarak sol ventrikül hipertrofisini geriletmifl ve bu gerileme 1 y›l›n sonunda da devam etmifltir. 37 Ayr›ca obezite sadece majör risk faktörlerinin her biriyle ayr› ayr› de¤il bir bütün olarak ele al›nd›klar›nda da önemli belirleyici rol oynamaktad›r. Framingham çal›flmas› takiplerinde bu risk faktörleri grubuna vücut kitle indeksinin doz ba¤›ml› etkisinin oldu¤u gösterilmifltir.38 Orta düzeyde kilo kayb›n›n majör kardiyovasküler risk faktörlerindeki total yükte azalmaya katk›da bulundu¤u görülmüfltür. Framingham kohortunda takipteki 16 y›l içinde en az 2.25 kg kayb› total risk faktör skorunda %40-50'lik bir düflüfl yaparken, aksine 2.25 kg'l›k küçük kilo art›fl› ayn› skorlamada %20-40'l›k art›fla neden olmaktad›r. Sonuç olarak obezite, koroner arter hastal›¤›n›n, konjestif kalp yetersizli¤inin ve kardiyovasküler mortalite ve morbiditenin ba¤›ms›z öngörücüsüdür. Gerçekten genifl veriler kilo kayb›n›n dislipidemiyi, hipertansiyonu, insülin rezistans›n›, abdominal obeziteyi ve sol ventrikül kitlesini olumlu yönde etkiledi¤ini göstermektedir. Son zamanlarda yap›lan yaflam flekli de¤iflimi çal›flmalar›, orta düzeyde kilo kayb›n›n ayn› zamanda tip 2 diyabet ve hipertansiyonun ortaya ç›k›fl›n› önlemeye ve geciktirmeye de yard›mc› olabilece¤i gösterilmifltir. Bununla birlikte yaflam flekli de¤iflikli¤inin kilo kayb›ndaki baflar› oran› s›n›rl›d›r ve zamanla azalma göstermektedir. Majör çal›flmalarda yo¤un yaflam flekli de¤iflikli¤i programlar› savunulsa bile sadece hastalar›n s›n›rl› bir k›sm› takip boyunca ulafl›lan kilo kayb›n› devam ettirmeyi baflarabilmifllerdir. FDP çal›flmas›nda bir y›ll›k takip sonras›nda hastalar›n %43'ü %5'lik kilo verme hedefine ulaflabilmifltir.10 DPP'de 2.8 y›ll›k takip sonras›nda %7'lik kilo verme hedefine hastalar›n %38'i ulaflm›fl olup, bu oran 6 ayl›k takipte kilo kayb› hedefine ulaflan hastalar›n %50'sinden daha düflüktür. 9 TOHP II'de 3 y›ll›k takip sonras›nda sadece hastalar›n %13'ü 4.5 kiloluk kilo kayb› hedefine ulaflm›fl ve devam ettirebilmifltir.17 Orta düzeyde kilo kayb›n›n kan›tlanan faydal› etkileri dikkate al›n›rsa kilo kayb› hedefine ulaflma ve devam ettirmenin daha iyi yöntemlerin gelifltirilmesine ihtiyaç oldu¤u aç›kça belirgindir. Böylece orta düzeyde kilo kayb›n›n faydalar› daha fazla say›da kifliye ulaflabilecektir. Kilo kayb› ile ilgili bu olumlu verilerin klinik sonuçlara da olumlu yönde yans›yaca¤› düflünülmektedir. Maalesef bu ön sonuçlar her zaman klinik sonuçlara yans›mayabilir. fiu an için kilo kayb›n›n kardiyovasküler klinik sonuçlar üzerine etkisini gösteren genifl prospektif randomize kontrollü çal›flma bulunmamaktad›r. Gerçekte kilodaki kayb›n veya dalgalanman›n kardiyovasküler mortalite ve morbiditeyi art›rabilece¤ini savunan gözlemsel çal›flmalar ve meta analizlerin de bulundu¤unu unutmamak gerekir.39-41 KAYNAKLAR: 1. Calle EE, Thun MJ, Petrelli JM, Rodriguez C, Heath Jr. Body mass index and mortality in a prospective cohort of US adults. New Engl J Med 1999;341:1097-1105 2. Alexsander JK. Obesity and coronary heart disease. Am J Med Sci 2001;321:215-224 3. National Center for Health Statistics, Center for Disease Control and Prevention. Prevalence of overweight and obesity among adults: United States, Hyattsville, Md;1999 4. Koroner Kalp Hastal›¤› Korunma ve Tedavi Klavuzu.Türk Kardiyoloji Derne¤i yay›n›. ‹stanbul.2002;14 5. Van Gaal LF, Wauters MA, De Leeuw IH. The beneficial effects of modest weight loss on cardiovascular risk factors. Int J Obes Relat Metab Disord 1997;21(suppl 1):S5-S9 6. UKPDS Group. UK prospective Diabetes Study 7: response of fasting plasma glucose to diet therapy in newly presenting type II diabetic patients Metabolism1990;39:905-912 7. Amatruda JM, Richenson JF, Welle SL,Brodows RG, Lockwood DH.The safety and efficacy of a controlled low - energy ('very - low calorie') diet in the treatment of non - insulin - depedent diabetes and obesity. Arch ›ntern Med 1988;148:873 - 877 8. Stern MP, Patersson JK,Haffner SM ,Hazuda HP,Mitchell BD, Lack of awareness and treatmend of hyperlipidemia in type II diabetes in a community survey .jama 1989;262: 360- 364 9. Knowler WC,Barrett - Connor E, Fowler SE, et al Reduction in the incidence of type 2 diabetess with lifestyle intervention or metformin.New Engl J Med 2002 ;346:393- 403 10. Tuomilehto J,Lindstrom J, Ericsson JG, et al prevention of type 2 diabetes mellitus by changes in lifestyle among subjects with impaired glucose tolerance ,New Engl J Med 2001;344: 1343 - 1350 11. Reaven GM, Lithell H, Landsberg .L Hypertension and associated metabolic abnormalities - the role of insulin resistance and the sympathoadrenal system .N Engl J Med.1996;334:374- 381. 12. Lamarche B, Tchernof A, Mauriege P,et al. Fasting insülin and apolipoprotein B levels and low- densitylipoprotein particle size as risk factors for ischemic heart disease .JAMA .1998 ;279:1955-1961 13. Reisin E, Abel R,Modan M, et al . Effect of weight loss without salt restritcion on the reduction on blood prresure in overweigt hyoertensive patients . N Engl J Med. 1978;298: 1-6. 14. Whelton P, Appel LJ, Espeland MA , et al. Sodium reduction and weight loss in the treatmend of hypertension, a Randomized controled Trial of Nonpharmacologic interventions in the Elderyl (TONE ) JAMA. 1989;279: 839-846 15. MacMahon S, Cutler J, Brittain E, et al. Obesity and hypertension :epidemiological and clinical issues .Eur Heart J.987;8 (suppl B) : 57-70 16. Stamler R Stamler J, Gosch R, et al . Primary prevention of hypertension by nutritional- hygienic means.Final report of a randomized, controlled trial. JAMA. 1989;262:1801-1807 17. Jones DW, Miller ME, Wofford MR, et al. The efect of weight loss intervention of antihypertansive medication reguirement in the HOT Study .Am J Hypertens .1999;12: 1175-1180 18. Long term weight loss and changes in blood pressure : results of the trials of Hypertension Prevention , phase II. Ann ›ntern Med 2001; 134: 1-11 19. Reisin E, Froglich ED,Messeli FH, et al. Cardiovascular changes after reduction in obesity hypertension. Ann ›ntern Med. 1983;98:318-319 20. Tuck ML , Sowers J, Dornfeld L, et al. The effect of weight reduction of blood pressure , plasma renin activity , and plasma aldosterone levels in obese patients. N Engl J Med. 1981;304: 930-933 21. The Trialls of hypertension Prevention Collaborative Research Group. Effects of weight loss and sodium reduction intervention on blood pressure and hypertension incidence in overweight people with high normal blood pressure. The Trials of Hypertension Prevention (Phase II). Arch ›ntern Med. 1997;157: 657-667 22. Eckel RH.The importance of timing and accurate interpretation of the benefits of weight reduction on plasma lipids [editorial ;coment ] [Review]. Obesity Res 1999; 7: 227- 228 23. Weinsier RL.James LD.Darnell BE.Lipid and insulin concentrations in obese postmenopausal women : seperate effects of energy restriction and weight loss.Am J Clin Nutr 1992; 56: 44-49 24. Ditschuneit HH,Flechtner - Mors M, Johnson TD, Adler G. Metabolic and weight - loss effects of a long - term dietary intervention in obese patients . Am JClin Nutrition 1999;69 (2): 198- 204 25. Dattilo AM, Kris - Etherton PM. Effects of weight reduction on blood lipids and lipoproteins: a meta analysis.Am J Clin Nutrition 1992; 56: 320- 328 26. Wadden TA, Anderson DA,Foster GD.Two year changes in lipids and lipoproteins associated with the maintenance of a 5% to 10% reduction in initial weight: some findings and some guestions [see comments]. Obesity Res 1999; 7(2) : 170- 178 27. Thompson PD.Jeffery RW,Wing RR,Wing RR, Wood PD.Unexpected decrease in plasma high density lipoprotein cholesterol with weight loss. Am J Clin Nutrition 1979; 32: 2016 - 2021 28. Marckmann P, Toubro S,Astrup A .Sustained improvement in blood lipids, coagulation , and fibrinolysis after major weight loss in obese subjects. European J Clin Nutrition 1998 ;52:329-333 29. Sjostrom CD,Lissner L, Sjostrom L. Relationships between changes in body composition and changes in cardiovascular risk factors: the SOS interventions study. Obesity Res 1997; 5: 519- 530 30. Wing RR , Jeffery RW, Effect of modest weight loss on changes in cardiovascular risk factors: are there differences between men and women or between weight loss and maintenance? Int J Obesity Related Metabolic Disordes 1995 ;19(1) : 6773 31. Vasankari T, Fogelholm M, Kukkonen - Harjula K, et al. Reduced oxidized low- density lipoprotein after weight reduction in obese premenopausal women. ›nt J Obes Relat Metab Disord 2001;25:205-211. 32. Espito K, Pontillo A, Di Palo C, et al. Effect of weight loss and lifestylechanges on vascular inflammatory markers in obese women a randomized trail. JAMA 2003;289:1799804. 33. Tchernof A, Nolan A, Sites CK, Ades PA, Poehlman ET. Weight loss reduces C-reactive protin levels in obese postmenopausal women. Circulation 2002;105:564-569 34. Chandrasekar B,Nelson JF, Colston JT, Freeman GL. Calorie restriction attenuates inflammatory responses to myocardial ischemia-reperfusion injury. Am J Physiol Heart Circ Physiol 2001;280:H2094-102 35. MacMahon SW , Wilcken DEL, Macdonald GJ: The effect of weight reduction on left ventricular mass; a randomized controlled trial in young, overweihgt hypertensive patients. N Engl j mED 1986 ;314 :334 - 339. 36. Alpert MA, Lambert CR , Terry BE , et al: Effects of weight loss on left ventricular mass in nonhypertensive morbidly obese patients. Am J Cardiol 1994;73:918-921. 37. Himeno E, Nishino K,Nakashima Y, et al : Weight reduction regresses left ventricular mass regardless of blood pressure .Am Heart J 1996 ;131: 313 - 319. 38. Wilson PW, Kannel WB, Silbershatz H, D' Agostino RB.Clustering of metabolic factors and coronary heart disease .Arch intern Med 1999;159:1104-1109. 39. Andres R, Muller DC, Sorkin JD. Long- term effects of change in body weight on all- cause mortality .A review. Ann Intern Med. 1993; 119 (7 pt 2) : 737- 743. 40. Williamson DF, ''Weight cycling '' and mortality : how do the epidemiologists explain the role of intentional weight loss? J Am Coll Nutr. 1996;15:6-13. 41. French SA Jeffery RW,Folsom AR, et al. Weight loss maintenance in young adulthood: prevalence and correlations with health behavior and disease in a population - based sample of women aged 55-69 years. Int J Obes Relat Metad Disord . 1996;20:303-310. 10 L‹P‹D GÜNDEM‹/Temmuz 2003 Literatürden Seçmeler Dr. fiennur Ünal Day› Siyami Ersek Gö¤üs Kalp ve Damar Cerrahisi Merkezi Hipertansiyonlu hastalarda statin etkinli¤i Bugüne kadar planlanm›fl en büyük prospektif, randomize, kontrollü hipertansiyon çal›flmalar›ndan ASCOT (Anglo-Scandavian Cardiac Outcomes Trial) çal›flmas›n›n lipid düflürücü kolunun sonuçlar›; genel olarak dislipidemik s›n›rda kabul edilmeyen hipertansif hastalar›n koroner kalp hastal›¤›ndan korunmalar›nda lipid düflürücü tedavinin etkinli¤ini göstermifltir. Koroner kalp hastal›¤› olmayan, yafllar› 40-79 aras›nda total kolesterol (TK) seviyesi ≤250 mg/dl ve trigliserid (TG) seviyesi <400 mg/dl olan ve en az ilave 3 risk faktörüne sahip toplam 10305 hipertansif olgu iki gruba ayr›lm›fl, bir grubun tedavisine günde 10 mg atorvastatin ilave edilirken di¤er gruba plasebo uygulanm›flt›r. Olgular›n ortalama kan bas›nçlar› 164/95 mmHg, ortalama TK seviyeleri 213 mg/dl, ortalama LDL-K 131 mg/dl, ortalama HDL-K 50 mg/dl, ortalama TG düzeyleri 150 mg/dl bulunmufltur. Yaklafl›k 3.3 y›l sonunda her iki grupta hipertansiyon tedavisinde baflar› sa¤lanm›flt›r. Plasebo ile k›yasland›¤›nda atorvastatin tedavisi alan grupta TK %24, LDL-K %35 ve TG seviyelerinde %13'lük düflüfl elde edilmifltir. HDL-K seviyelerinde farkl›l›k gözlenmemifltir. Günlük 10 mg atorvastatin tedavisi ile kolesterol düflüfl sa¤lanmas›n›n ölümcül kardiyovasküler olaylarda ve ölümcül olmayan miyokard infarktüsü Kalp d›fl› büyük cerrahi giriflimlerde statin tedavisi al›nan toplam 2816 olgu taranm›fl; Koroner arter hastal›¤›; karotis statin kullan›m› ve perioperatif endarterektomi, alt ekstremite mortalite aras›ndaki iliflki incelenmifl kanland›r›lmas› veya abdominal aort ve bu süreç içerisinde toplam 160 onar›m› gibi kalp d›fl› büyük damarsal olgunun öldü¤ü bildirilmifltir. Ölen cerrahi giriflimlerde perioperatif hastalar ile ayn› özelliklere sahip, dönemdeki artan mortaliteden ayn› ameliyat› geçirmifl toplam 320 sorumludur. Bu çal›flmada 3-hidroksi olgu kontrol grubunu oluflturmufltur. 3-metilglutaril koenzim A Tüm olgular›n ameliyat öncesi inhibitörlerinin (statinler) lipid profilini ald›klar› t›bbi tedavi, risk faktörleri düzelterek ve damar duvar›nda ve statin kullan›mlar› incelenmifltir. koroner plak stabilitesini sa¤layarak Ölen hastalarda statin kullan›m› %8 perioperatif mortaliteyi iken kontrol grubunda bu oran %25 azaltabilecekleri düflünülmüfltür. Bu olarak bulunmufltur (p<0.001). Statin amaçla 1991-2000 y›llar› aras›nda kullanmayanlarda kullananlara göre büyük damarsal cerrahi giriflime Perkütan koroner giriflimlerde statin kullan›m› ve inflamasyon olgular grupland›r›lm›flt›r. Giriflim ‹nflamasyonun koroner ateroskleroz öncesi statin tedavisi alan %39.6 ve akut koroner sendromlardaki yeri olguda ortalama CRP düzeyi statin bilinmektedir. Yüksek duyarl›kl› CRP tedavisi almayan gruba göre daha (hsCRP) ise akut koroner düflük bulunmufl (ortalama 0.40'a sendromlarda ve perkütan koroner karfl›l›k 0.50; p=0.012) ve giriflimden giriflimlerde (PKG) kardiyak olay hemen sonraki miyokard geliflme olas›l›¤›n› göstermektedir. infarktüsüne de daha az rastlanm›flt›r Statinlerin lipid düflürücü etkilerinin (%5.7'e karfl›l›k %8.1; p=0.038). yan›s›ra antiinflamatuvar ve ‹fllem baflar›s›n›n her iki grupta antitrombositer etkilerinin de oldu¤u farkl›l›k göstermedi¤i bildirilmifltir. kan›tlanm›flt›r. Bu makalede CRP düzeyleri ile kolesterol inflamasyon, statin kullan›m› ve seviyeleri aras›nda iliflki PKG'in erken ve bir y›ll›k klinik saptanmad›¤›na dikkat çekilmifltir. sonuçlar› incelenmifltir. "Cleveland Bir y›l sonunda statin kullanan grupta Clinic"te 2000 y›l› içerisinde toplam mortalite oran› %3.4, miyokard 1552 olgu elektif veya acil flartlarda infarktüsü s›kl›¤› %6.3 ve PKG'e al›nm›fl ve olgular takip revaskülarizasyon ihtiyac› %17.2 edilmifltir. Giriflimden hemen önce olarak bildirilirken di¤er grupta bu her olguda hsCRP düzeyleri rutin oranlar s›ras›yla %6.9, %9.8 ve %17 ölçülmüfltür. CRP düzeylerine göre s›kl›¤›nda %36, total kardiyovasküler olay s›kl›¤›nda %27, revaskülarizasyon ihtiyac›nda %21, ölümcül ve ölümcül olmayan inmelerde %27, stabil anjinada %13 oran›nda anlaml› azalma sa¤lad›¤›na dikkat çekilmifltir. Bu bulgular dislipidemik kabul edilmeyen ve kardiyovasküler olay geliflme olas›l›¤› orta derecede riskli olan hipertansif olgularda 10 mg atorvastatin tedavisinin yararl›l›¤›n› göstermektedir. Sever PS, Dahlöf B, Poulter NR, et al, et ASCOT study group. Prevention of coronary and stroke events with atorvastatin in hypertensive patients who have average or lower-than-average cholesterol concentrations, in the Anglo-Scandinavian Cardiac outcomes Trial-Lipid Lovering Arm (ASCOT-LLA): a multicentre randomized controlled trial. Lancet 2003 Apr, 361:1149-58. perioperatif mortalite riskinin 4.5 kat daha fazla oldu¤u bildirilmifltir. Fakat statin kullan›m› ile ölümcül kanamal› komplikasyonlar aras›nda iliflki saptanmam›flt›r (p=0.67). Bu çal›flmada kalp d›fl› büyük damarsal cerrahi giriflimlerde statin kullan›m›n›n perioperatif mortalitede azalma sa¤layabilece¤ine dikkat çekilmifltir. Polderman D, Bax JJ, Kertai MD, et al. Statins are associated with a reduced incidence of perioperative mortality in patients undergoing major noncardiac vascular surgery. Circulation 2003 Apr;107:1848-51. olarak bulunmufltur (p=0.003, p=0.016 ve p=AD). Bir y›ll›k takipte hsCRP ≥1.11 mg/dl olan hastalardan giriflim öncesi statin tedavisine bafllananlarda mortalite %5.7, statin kullanmayanlarda %14.8 olarak bildirilmifltir. Bu bulgular statin tedavisi almayan grupta daha yüksek CRP'nin oldu¤unu ve bir y›ll›k takipte daha yüksek mortalite ve miyokard infartüsü olas›l›¤›n› öngörmede etkin oldu¤unu göstermektedir. Sonuç olarak özellikle yüksek hsCRP'e sahip olgularda PKG planlan›rken statin tedavisinin hedeflenmesinin önemi vurgulanm›flt›r. Chan AW, Bhatt DL, Chew DP, et al. Relation of inflammation and benefit of statins after percutaneous coronary interventions. Circulation 2003 March; 107:1750-6. 11 Olgu Sunusu Uzm. Dr. Alev Arat-Özkan ‹stanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü Olgu M.Y., 35 yafl›nda, erkek Yak›nma Yok. Erkek kardefli bir ay önce (40 yafl›nda) miyokard infarktüsü (M‹) geçirmifl. Kontrol amac›yla baflvurdu. Bu hastan›n risk yükü nedir? Özgeçmifli Sigara kullan›m› ve ailesinde erken koroner arter hastal›¤› (KAH) öyküsü (1. derece erkek akrabalarda 55 yafl›ndan önce KAH) bulunan bu genç hasta LDL-K yüksekli¤i d›fl›nda iki majör risk faktörüne sahiptir. Gerek TKD k›lavuzu gerekse ATP III'e göre >2 RF sahip gruba girmektedir ve10 y›ll›k KAH riski <%20’dir. (Framingham skorlamas›na göre bu hasta için %13). Özellik yok. Tedavi hedefi ve flekli nas›l olmal›d›r? ‹skemik aç›dan negatif (5 kademe). Bu risk grubundaki hastalarda tedavi hedefi ATP III' e göre LDL düzeyinin 130 mg/dl alt›na çekilmesidir. TKD k›lavuzu ise hedefi total kolesterol <200 mg/dl veya LDL-K <130 mg/dl ve TK/HDL-K <5 olarak göstermektedir. Obez olmayan, düzenli spor yapan bu hastada öncelikle yaflam tarz› de¤iflikli¤i olarak sigaray› b›rakma ve diyet önerilmelidir. TKD k›lavuzuna göre yaflam tarz› de¤iflikli¤ine karfl›n LDL-K >160 mg/dl ise ilaç tedavisine geçilmelidir. ATP III'e göre ise yaflam tarz› de¤iflikli¤ine yönelik etkin önlemler sonras› 3. ayda hedef LDL düzeyine (<130 mg/dl) ulafl›lmam›flsa hastan›n 10 y›ll›k riski %10-20 aras›nda oldu¤u için medikal tedaviye de (statin) bafllanmal›d›r. Tedavi bafllang›c›ndan 6 hafta sonra LDL düzeyleri de¤erlendirilerek hedefe ulafl›lmam›flsa doz artt›r›m› veya kombinasyon tedavisi düflünülmelidir. Hedef LDL düzeyine ulafl›ld›ktan sonra di¤er lipid risklerine yönelinmelidir ki, olgumuzda bu düflük HDL düzeyidir. ATP III'de <40 mg/dl de¤erler "düflük" kabul edilmifltir. Düflük HDL nedenleri/iliflkili faktörler tabloda verilmifltir. Olgumuzda "sigaray› b›rakma" için etkin yönlendirme flartt›r. Total kolesterol (TK) 223 mg/dl, LDL 148 mg/dl, HDL 33 mg/dl, trigliserid (TG) 129 mg/dl, AKfi 89 mg/dl, TKfi 129 mg/dl. Soygeçmifli Baba 52 yafl›nda M‹ ve ex., erkek kardefl 40 yafl›nda M‹. Al›flkanl›klar› 17 y›ld›r 1 paket/gün sigara kullan›yor. Fizik Muayene Bulgular› TA 110/70 mmHg, NDS 68/dak., düzenli. Sistem muayenelerinde özellik yok. Boy 175 cm, vücut a¤›rl›¤› 76 kg, düzenli spor yap›yor. Efor testi Laboratuvar Bulgular› Bu olgunun efor testinde 2. kademede gö¤üs a¤r›s› ve EKG de¤iflikli¤i (V3-6 da 3mm ST depresyonu) saptanm›fl olsayd› medikal tedavi yaklafl›m›nda fark olur muydu? Bu durumda hasta KAH grubuna (yüksek risk) girmektedir ve 10 y›ll›k riski >%20 dir. Eldeki veriler KAH'da LDL'yi düflürmeye yönelik tedavilerin hem total hem koroner mortaliteyi, majör koroner olaylar› ve inmeyi azaltt›¤› yönündedir. Hem ATP III hem TKD k›lavuzu bu grupta LDL-K hedefini <100 mg/dl olarak belirlemifltir. LDL-K 100-129 mg/dl aras› grupta yaflam tarz› de¤iflikli¤i, >130 mg/dl olan grupta ise ilaç tedavisi önermektedir ki, LDL-K düzeyi 147 mg/dl olan hastam›zda tedavi flekli de¤iflmeyecek ancak yaflam tarz› de¤ifliklikleriyle eflzamanl› olarak ilaç tedavisine bafllanacakt›r. Düflük HDL nedenleri • • • • • • • Trigliserid yüksekli¤i Obezite Fiziksel inaktivite Tip II diyabet Sigara Afl›r› karbonhidrat tüketimi ‹laçlar (B-bloker, anabolizan steroidler, gestajenler) KAYNAKLAR: 1. Expert Panel on Detection, Evaluation, and Therapy of High Blood Cholesterol in Adults. JAMA 2001; 285: 2486-2497. 2. TKD Koroner Kalp Hastal›¤› Koruma ve Tedavi K›lavuzu. Türk Kardiyoloji Dern Arfl 2002; 30: 568-594. TÜRK KARD‹YOLOJ‹ DERNE⁄‹ Lipid Çal›flma Grubu Yaz›flma Adresi Darülaceze cad. Funye sok. Yönetim Kurulu Ekflio¤lu ‹fl Merkezi No: 9/1 Prof. Dr. Vedat SANSOY Okmeydan› 80270 ‹stanbul Doç. Dr. Nefle ÇAM Tel: 0.212. 221 17 30 Prof. Dr. Mustafa fiAN Faks: 0.212. 221 17 54 Doç. Dr. Bülent BOYACI E-mail: [email protected] Prof. Dr. Murat ERSANLI Web Sayfas›: http://www.tkd.org.tr Bu bülten ‘in katk›lar›yla bas›lm›flt›r.