Uluslararası Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımlarının Analizi Protokolü
Transkript
Uluslararası Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımlarının Analizi Protokolü
Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir. Uluslararası Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımlarının Analizi Protokolü (IEAP) Uluslararası Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımlarının Analizi Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) 1. Giriş 1.1 Amaç 1.2 Kullanım 1.3 Arka Plan 1.4 Çerçeve 1.5 Raporlama 2. Genel İlkeler 3. Envanter için Gerekenler 3.1 Parametreler 3.1.1 Gazlar 3.1.2 Isınma Potansiyelleri 3.1.3 Sınırlar 3.1.3.1 Kurumsal 3.1.3.2 Jeopolitik 3.1.4 Kaynaklar 3.1.4.1 Önem Sırasına Göre Salımlar 3.1.5 Baz Yıl 3.1.6 Kapsamlar 3.1.6.1 Belediye 3.1.6.2 Kent 3.1.7 Faaliyet Verileri 3.1.8 Salım Faktörleri 3.1.8.1 Ortalama/Marjinal 3.1.9 Tier 3.2 Sektörler 3.2.1 Belediye 3.2.1.1 Durağan Enerji 3.2.1.2 Ulaşım 3.2.1.3 Kaçak Salımlar 3.2.1.4 Endüstriyel Süreçler 3.2.1.5 Tarım 3.2.1.6 Arazi Kullanımı, Arazi Kullanımındaki Değişiklik ve Ormancılık 3.2.1.7 Atık 3.2.2 Kent 3.2.2.1 Durağan Enerji 3.2.2.2 Ulaşım 3.2.2.3 Kaçak Salımlar 3.2.2.4 Endüstriyel Süreçler 3.2.2.5 Tarım 3.2.2.6 Arazi Kullanımı, Arazi Kullanımındaki Değişiklik ve Ormancılık 3.2.2.7 Atık 4. Raporlama 4.1 Küresel Raporlama Standartları 4.2 Ulusal Raporlama Standartları 4.3 Yerel Yönetim 4.4 Birleşik Raporlama 4.5 Göstergeler Terimler Sözlüğü Ekler Ek A.1 Ek A.2 Ek A.3 Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 2 1. Giriş ICLEI (Sürdürülebilir Kentler Birliği), yerel yönetimlerin hem kendi bünyelerindeki faaliyetlerin hem de jeopolitik sınırları dâhilindeki bölge halkının oluşturduğu sera gazı salımlarının sayısallaştırılmasına olanak sağlamak için kolay uygulanabilir kılavuzlar sağlamak amacıyla Uluslararası Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımlarının Analizi Protokolü’nü geliştirmiştir. ICLEI ortak konvansiyonlar ve standart bir yaklaşım geliştirerek yerel yönetimlerin sera gazı salımlarında dikkate değer bir azaltımı gerçekleştirmelerini amaçlar. Bu protokolde tanımlanan standart yaklaşım, yerel yönetimler arasında karşılaştırmasını çeşitli bölge halkının çalışmaları ile başarılan sonuçların bir araya getirilmesi ve toplanması ve sonuçların raporlanmasının karşılaştırılmasını kolaylaştırır. Bu protokol yeni konular ortaya çıktıkça ve çözüme kavuştukça, değişmeye ve gelişmeye devam edecektir. Bu protokolde yer alan bazı konulara uygun bir yerel bağlamda değinebilmek için Ülke / Bölge Ekleri geliştirilmektedir. Ekler, ilgili ülke veya bölge için uygun veri kaynaklarını da içererek, bu belgede ana hatları belirtilen ilkelerin her bir ülke veya bölgede nasıl uygulanacağının tanımını içerir. Protokol ile ilgili daha fazla bilgi almak veya açıklık getirilmesini istediğiniz konular için lütfen yerel ICLEI ofisinizle temasa geçiniz. İletişim bilgilerine http://www.iclei.org sitesinden ulaşabilirsiniz. 1.1 Amaç Uluslararası Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımlarının Analizi Protokolü’nün amacı: • Bir yerel yönetimin ve bölge halkının iklim değişikliği üzerindeki etkilerini kavramalarını teşvik etmek ve bu etkiyi azaltmak amacıyla yapılabilecek değişiklikler hakkında onları bilinçlendirmek. • Uygulayıcıların toplum düzeyinde mümkün olabildiği ölçüde ve uygunlukta tam ve doğru salım analizleri geliştirmelerini sağlamak. Farklı toplumların tutarlı, detaylı ve politikaya yönelik bir biçimde karşılaştırılmasını desteklemek. • İklimsel hedeflere yönelik ölçümlerin yapılmasını sağlamak; • Geniş kitlelerce anlaşılabilir ölçülerin kullanılmasını sağlamak; • Diğer ağların ve kuruluşların Uluslararası Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımlarının Analizi Protokolü çerçevesinde özel rapor oluşturma gereksinimlerini belirlemek; ve Mevcut ya da potansiyel yasal gereklilikler ile salım sertifikasyon olanaklarını eş zamanlı olarak yürütmek. 1.2 Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımlarının Analizi Protokolü’nün Kullanımı: Bu protokol çeşitli kuruluşlarda uygulanabilir olsa da, yerel yönetimlere özgü durumlar göz önünde bulundurularak hazırlanmış ve onların ilgi alanlarına yönelik olarak şekillendirilmiştir. Bu protokolün bileşenleri aynı zamanda devlet ve il düzeyinde kurumlarda, yarı-resmi kurumlarda ve hizmet bölgelerinde de uygulanabilir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 3 Bu protokol, Ulusal /Yerel Ekler ile birlikte , yetki organlarına, yerel eylem planlamasında ve uygulanmış ya da önerilen önlemlerin etkilerini ölçmede yardımcı olacaktır. Önemle, bu Protokol, yerel yönetimlerin tam salım analizlerini ve stratejilerini tamamlamaya yardımcı olarak kullanacakları araçların bir parçası olmalıdır. Bu belge, bir salım analizini gerçekleştirmek için temel çerçeveyi ortaya çıkardığından kullanıcılar, ICLEI’den elde edebilecekleri ek bilgilere de başvurabilirler. 1.3 ICLEI’nin Arka Planı 1990 yılında kurulan ICLEI- Sürdürülebilir Kentler Birliği, toplu yerel çalışmalarla çevresel koşulları geliştirmeye kendilerini adamış il ve ilçe yönetimlerinin oluşturduğu bir birliktir. ICLEI, sürdürdüğü kampanyaları ile başlıca çevresel sorunlara politik farkındalık kazandırmakta, yerel yönetimlerce bu sorunların saptanmasını ve sürdürülebilir bir gelişim için ilerleyişlerini sürdürmelerini sağlamak amacıyla eğitim ve teknik yardım sağlamaktadır. ICLEI, hem küresel iklim değişikliğinde hem de hava kalitesinin azalmasında etkili rolü olan sera gazı salımlarını azaltmak amacıyla yerel yönetimlerin çabalarına destek olur. Bu amaçla ICLEI, yerel yönetimlere salımları ölçmeleri için analitik araçlar ve yöntemler sunar. Böylece yerel yönetimler, salım azaltım hedeflerini belirleyebilir ve hedeflerine ulaşabilirler. ICLEI sera gazı salımları düşürülmesiyle, bölge halkının tamamının hayat kalitesinin iyileştirilmesine odaklanan faaliyetleri destekler. (örn. hava kalitesini iyileştirilmesi, trafik sıkışıklığının azaltılması, yerleşim bölgelerinde ve iş yerlerinde mali tasarrufun sağlanması). 1.4 Sera Gazı Yönetiminin Çerçevesi Yerel yönetimler, sera gazı salımlarının temel analizlerinden başlayarak; strateji geliştirme ve azaltım yöntemlerinin uygulanması, izlenmesi, raporlanması ve yeniden değerlendilmesine kadar proje yönetiminin kapsamlı döngüsünü uygulamalıdır. Bu unsurlar daha detaylı olarak aşağıda açıklanmıştır. Sera Gazı Salım Envanterinin Yürütülmesi Salım envanteri seçilen analiz yılı için, yargının jeopolitik sınırları tarafından belirlenen, biri yerel hükümet faaliyetleri ve diğeri de toplumun tüm sektörlerinden salımlar için, iki paralel analizden oluşmalıdır. Yerel yönetim faaliyetlerinden oluşan salımların çoğunluğu genellikle toplumdan kaynaklanan salımların bir alt kümesidir. Yargı kapsamında salım kaynakları verilerine erişimdeki zorluk nedeni ile, kentsel salımlarını modelleşmesinde genellikle ulusal ve yerel alan bilgisinin bir birleşim gerekecektir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 4 Azaltım Hedefinin Oluşturulması Salım azaltım hedefi yargının hedeflenen yıl itibarıyla düşürmeyi amaçladığı sera gazı salım miktarıdır. Bu hedef, baz yılına ilişkin hangi salımların azaltılmış olacağının genellikle yüzde şeklinde ifadesi biçiminde belirtilir. Hedefin oluşturulması, yönetimin diğer organlarındaki hedefler, eş düzeydeki topluluklar, fizibilite çalışmaları ve sorunun aciliyeti değerlendirilerek yapılmalıdır. Farklı baz yılları, hedef yılları ve hedefler; yönetim faaliyetleri ve toplumsal ölçekli salımlar ile bağlantılı olarak oluşturulabilir. Bu konu hakkında ek açıklamalar, her bir Ulusal/Bölgesel Ek’te yer alacaktır. Salımların Azaltılması için Stratejinin Geliştirilmesi Bir strateji ve salım azaltım önlemleri içeriğinde yerel yönetimin sera gazı salımlarının azaltımında nasıl bir yol izleyeceği gösterilmelidir. Birçok belediyenin, baz yıldan itibaren sera gazı salımlarının azaltılması amacıyla uygulayacağı programlar veya önlemler olacaktır. (enerji tasarrufu, çöp gazlarının geri kazanımı, atık azaltımı, yakıt dönüşümü, ulaşım planlaması, arazi kullanımı planlaması, vs.) Strateji, salımların düzeyinde azalmaya katkıda bulunacak yeni ve önerilen önlemlerle birlikte, bu mevcut önlemleri belirlemeli ve nicel olarak ölçmelidir. Salım envanterinde olduğu gibi strateji de biri kentsel sera gazı azaltılması ve diğeri de yerel yönetimlerin faaliyetlerinden azaltma olarak iki paralel analizden oluşmalıdır. İzleme Süreci ve Sonuçların Raporlandırılması İzleme süreci; kente, sera gazı yönetimi uygulamalarındaki etkiyi ölçme fırsatı veren önemli bir süreçtir. Bu süreç aynı zamanda başarıların altını çizme, önemli bilgileri değerlendirme ve gelecek sera gazı çalışmalarına yön verme fırsatlarını da sunar. Sürecin doğru bir şekilde izlemesi için, her yıl yapılan analizlerin, uygun yöntemleri ve veri kaynaklarının kullanımı ile karşılaştırılabilir olması gereklidir. Ayrıca, eğer yerel yönetim herhangi bir tesisinin çalışmasını ya da hizmetlerinden birini durdurduysa, salımlardaki herhangi bir artış ya da azaltımın yanıltıcı olmaması için, hazırlanan her ilerleme raporunda bu noktaya değinilmelidir. 1.5 Protokole Uygun Olarak Raporun Hazırlanması Sera Gazı Salımlarının Analizi Protokolü, yerel yönetimlerin kullanımına yönelik hazırlanmış olsa da alt-ulusal envanterleri bir araya getirme ihtiyacında olan diğer taraflarca da faydalı bulunacaktır. Protokol; yerel yönetimlerin sera gazı yönetim programlarına hem yol göstermek hem de bir standart getirmek amacıyla tasarlanmıştır. Protokolün geliştirilmesinin bu aşamasında, yerel yönetimlerin kendi tanılarını, Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Protokolü standartlarında koyabilmeleri amaçlanmıştır. Sera gazı yönetimlerinin protokole uygun olup olmadığını konusunda daha resmi bir kaynak edinme arayışında olan taraflar için, gelecekte ICLEI bünyesinde bir denklik ve onay mekanizmasının oluşturulması düşünülmektedir. Bu Protokol’ün kullanıcılarının, envanter derlenmesi ve raporlanması için, sunulan bilginin Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Protokol’ü ile uyumlu olduğunu belirtmeleri istenir. Belgenin standartları içeren bölümlerinde “-melı, -mali” gereklilik kipleri, sera gazı envanterinin protokole Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 5 uygun bir şekilde hazırlanmasındaki gereklilikleri açıklığa kavuşturmak için kullanılmıştır. Bu resmen raporlanmış olan, uygulanan standartın ve sonucundaki bilginin tutarlılığını arttırmayı amaçlar. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 6 2. Genel İlkeler Yerel yönetimlerin genellikle kendi yetki sınırları içinde yapılan geniş çaplı eylemleri içeren sera gazı yönetim programlarına gereksinimleri vardır. Yerel yönetim sera gazı envanterler yerel yönetimin kendi faaliyetleri ve yönettikleri bölge halkı olarak iki parçadan oluşur. Yerel Yönetim Faaliyetlerine İlişkin Salımlar - Yerel yönetim faaliyetleri sonucunda oluşan salımlar, yerel yönetimlere göre nispeten daha karmaşık yapıya sahip özel kuruluşların sera gazı salımları ile benzer özellikler barındırır. Buna bağlı olarak salım envanter gereksinimleri, Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) ve Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) tarafından hazırlanmış “Sera Gazı Salımı İnsiyatifi - Kurumsal Hesaplama ve Raporlama Standartları”ndan farklı değildir. Toplum Salımları: Toplum ölçekli ölçülen salımlar, ulusal sera gazı salımı envanterlerinin hazırlanması için kullanılan yöntemlerden daha farklı bir yöntem gerektirir. Bunun öncelikli sebepleri; Yerel yönetemlerin imkânlarını yansıtan bir analizin ihtiyacı ve sera gazı salımına yol açan yerel faaliyetlerin yerel seviyelerinin belirlenmesinde karşılaşılan güçlükler bunun öncelikli sebepleri arasında yer alır. Analizin bütünlüğünün maksimum düzeyde olması ve sonuçların politika geliştirmeye uygun bir şekilde sunulması için yerel yönetimlerce bağlı kalınması gereken bazı genel ilkeler vardır.Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Protokolü’nün gelişimi ve uygulamasında; hesaplama ve raporlamada net sonuçlar almak amacıyla finans sektöründe kullanılan ilkelere bağlı kalır. Bu ilkeler, bu protokolde olduğu gibi, daha önce de Dünya Kaynakları Enstitüsü ve Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi’nce sera gazı salımlarının hesaplanması ve raporlanması süreçlerinde uygulanmak üzere uyarlanmıştır. Uygunluk: Sera gazı envanteri, yerel yönetimin ya da yerel yönetim alanı içindeki halkın sera gazı salımlarını uygun bir şekilde yansıtmalıdır. Yerel Yönetimin kontrölü ve kullanıcıların karar alma ihtiyaçları için sorumluluğu üstlendiği bölgeyi yansıtan bir biçimde hazırlanmalıdır. Bütünlük: İlgili envanterde, sera gazı –salım kaynakları ve faaliyetler açık bir şekilde tanımlanmalıdır. Herhangi bir istisnai durum söz konusu ise bu durum açıklanmalıdır. Uyumluluk: Zamanla hesaplanmış salım değerleri ile ilgili karşılaştırmalara olanak tanıyan uyumlu yöntemler kullanılmalıdır. Herhangi bir veride, envanter içeriğinde, yöntemlerde veya bağlı etkenlerde herhangi bir zaman diliminde oluşan değişiklikler açıklanmalıdır. Şeffaflık: Denetimin gerekli olması durumunda, bir denetim sürecinin sağlanması için bütün ilgili konular gerçklere dayalı ve tutarlı bir şekilde açıklanmalıdır. İlgili tüm varsayımlar açıklanmalı ve daha önce kullanılmış uygun muhasebe yöntemleri, örnekleri ve veri kaynakları içeren belgeler kullanılmalıdır. Bu, protokolü ya da ilgili ek belgeleri de içerebilir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 7 Doğruluk: Sera gazı salım miktarı ölçümlerinin, sistematik olarak esas miktarların üzerinde ya da altında olmaması; tutarlılığın, raporlanan içeriğin doğruluğu, kullanıcıların tereddüt duymadan hakkında karar vermelerine yeterli olması gerekmektedir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 8 3. Envanter için Gerekenler Salım envanteri iki paralel analizden oluşmalıdır, Bunlardan ilki; yerel yönetimin faaliyetlerini, ikincisi ise idarenin jeopolitik sınırlarının belirleyeceği şekilde bölge halkı ölçekli tüm sera gazı salımlarını içermelidir. Yerel yönetim faaliyetlerinden kaynaklanan salımların çoğu, bölge halkı ölçekli salımların bir alt kümesini oluşturur (yerel yönetim faaliyetlerinin toplumun jeopolitik sınırları dışına taştığı durumlarda sınırlı ölçüde istisnai durumlar söz konusu olmaktadır). Bölge halkı ölçekli salımların analiz edilmesinde bazı güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Yerel yönetimler genellikle alt ulusal ölçekteki bölgelerin idaresinden sorumludurlar Merkezi hükümetin, BMİDUS kapsamında raporlama amacıyla hazırladığı ulusal sera gazı envanterlerinin derlenmesi aşmasında kullandığı aynı bilgi kaynaklarını kullanamazlar. Ulusal hükümetlerin ithalat ve ihracat üzerinde denetimleri olması nedeni ile, enerji ve madde akışı kayıtları genellikle en doğru olarak ulusal düzeyde bulunur. Analiz kapsamındaki alan ulusal seviyeden, alt ulusal seviyeye düşürüldüğünde, madde ve enerji akışıyla ilgili kayıtların doğruluğunda ve gerçeğe yakınlığında azalma meydana gelmektedir. Analiz kapsamındaki alan şehir ya da belediye düzeyine indirgendiğinde ise, madde ve enerjinin idari sınırlar arasındaki akışını izlemenin güçlüğü dolayısıyla, analizin doğruluğu daha da azalabilmektedir. Sera gazı salımlarının bölge halkı kapsamında yerel ölçekli bir düzeyde analiz edilmesi ihtiyacı, salımların modellenebilmesi için ulusal ve yerel saha bilgilerinin bir arada kullanılmalarının gerekebileceği anlamına gelmektedir. Bu bölümde ne hesaba katılmalı, bu nasıl tanımlanmalı ve nasıl organize edilmeli açıklanmaktadır. Zaman içerisinde ve yerel yönetimler arasında karşılaştırılabilir sonuçlar alınmasının kolaylaştırılması için bu unsurlar için ortak bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Ayrıca salım raporlamada hangi, kaynaklar ve salım kapsamlarının dahil edilmesi gerektiği ile ilgili bilgi ayrı olarak 4. Bölüm’de belirtilmiştir. 3.1 Analiz Parametreleri Salım envanteri yerel yönetimlerin iç faaliyetlerinden oluşan salımlardan ve tüm bölge halkını kapsayan bir yıllık süre içerisinde meydana gelmiş olan birbirinden ayrı analizlerden oluşur. Yönetim faaliyetleri ve bölge halkı envanterleri kendi içlerinde, uluslararası sera gazı salımları sınıflandırma standartlarına göre yönetim ve bölge halkı faaliyetlerini ayrı ayrı içeren bölümlere ayrılırlar. Tamamlanmış bir salım envanterinde, bölgenin dikkatlice yapılmış izlemeleri, salımlar (kapsamlar) üzerindeki kontrol derecesi kapsamları ve bunun yanı sıra veri kaynaklarının güvenilirliği ve yöntemin karmaşıklığı konuları bulunmalıdır. Yerel yönetimler her bir sektör için gösterge bilgiyi dahil etmek adına her türlü çabayı göstermelidirler. Program yöneticileri tarafından karşılaştırmalı raporlar hazırlanırken her sektöre özgü göstergelerin dahil edilmesi salım düzeylerinde normalleşme sağlar ve faaliyetleri enerji yoğunluğuna göre aralarında karşılaştırılabilir kılar. Göstergelerin seçimi ve veri kaynakları hakkında ek bilgiler her bir Ulusal /Yerel ek belgede yer alacaktır. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 9 3.1.1 Gazlar Yerel yönetimler sera gazı salımları analizinde yer alması ve miktarlarının belirtilmesi gereken sera gazları şunlardır: Karbondioksit (CO2), Metan (CH4), Diazot monoksit (N2O), Perflorokarbonlar (PFCs), hidroflorokarbonlar (HFCs) ve Sulfürheksaflorid (SF6). Çoğunlukla Yerel Yönetim ve bölge halkı ölçekli envanterlerde karbondioksit (CO2), Metan (CH4) ve Diazot Monoksit (N2O) gazları fosil yakıtların yanması, elektrik üretimi ( elektrik kullanımı ile ilgili dalaylı salımlar), atık bertarafı ve atık su kaynaklarıdır. Bunlar sera gazı salımlarının önemli kaynaklarıdır. Önem sırasına göre sera gazı salımları hakkında daha geniş bilgi için Bölüm 3.1.4.1’e bakınız. Biyolojik Kaynaklara karşı Fosil Karbon Kaynakları CO2 salımlarının verimli bir şekilde değerlendirmesi, salımlarda bulunan karbon içeriğin kaynağına bağlıdır. Fosil yakıtların yanması sonrasında, atmosferde doğal karbon çevrimine ait olmayan karbon salımı meydana gelir. Buna karşılık biyolojik yakıt yandığında ise; biyo kütlenin doğal sürecinde yaşamını tamamlayıp çürüdüğünde de oluşan, karbondioksit meydana gelir. Bu karbonun, doğal karbon çevriminin bir parçası olduğu kabul edilir. Bu nedenle biyo yakıt kullanımının iklim değişikliğinde uzun süreli bir etkisi olmaz. Yerel yönetimler, analizlerde Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık adı altında bir başlığa yer vermediler ise, odun ya da biyo kütlenin yakılması salım envanterinde Kapsam 1 CO2 kaynağı olarak gösterilmemeli, yanma sonrası oluşan CO2 haricindeki tüm sera gazlarının salımları gösterilmelidir. Yerel yönetimler, bazı sera gazı yönetimi programlarının raporlama gereksinimleriyle uyumlu olması ve enerji tüketim alışkanlıklarının ve eğilimlerinin daha iyi anlaşılması için biyojenik CO2 kaynakları hakkında veri toplamalı ve bu veri bilgi unsuru olarak değerlendirilmelidir. Şunu da eklemek gerekir ki; harmanlanmış yakıt kullanıldığı takdirde, (ör, %20’si Biyodizel, %80’i mineral dizel olan B20) yakıtın fosil kesiti yerel yönetimin salım değerlerine eklenir. Benzer şekilde, biyoyakıt yanması sonucunda oluşan CO2 haricindeki tüm sera gazlar doğal karbon çevriminin parçası değildir ve salım analizlerinde mutlaka yer almalıdır. Yaşam Döngüleri Hakkında Not: Bazı durumlarda biyoyakıtlar, gömülü enerjileri yüksek kaynaklardan ya da diğer çevresel etkenler sonucunda oluşurlar. Örneğin tek bir üründen elde edilen etanol belirli miktarda gübre ve böcek ilacı gibi çeşitli petrokimyasallara ihtiyaç duyacaktır. Bu durum, yakıtın elde edileceği ekinin türü, bölgesel etkenler ve çoğalan uygulamalara bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Biyojenik karbon kaynakların ne şekilde işleneceği farklı bir konu olmasına rağmen önem taşımaktadır. Kömür ocakları ve rafineri gibi kaynaklarda oluşan salımlar, protokol çerçevesinde Kapsam 3 olarak nitelendirilebilir. Analizin sınırlarını aşması nedeniyle, yaşam döngüsü değerlendirilmesine bu protokolde yer verilmemiştir ancak yerel yönetimlerin biyoyakıt kullanımı konusunda, bu yakıtların üretim aşamalarında oluşan salımları göz önünde bulundurmaları önemle tavsiye edilir. Çöp gazının veya kanalizasyon gazının yakılarak imha edilmesi veya elektrik enerjisi elde etmek için yakılması insan kaynaklı karbondioksit salımlarına katkı sağlamaz. Oksitlenmiş (enerji kazanımı yaparak ya da yapmadan yakma) düzenli depolama veya kanalizasyon gazları, gazın yakılması sürecinde metan gazı, karbondioksit gazına dönüştüğünden biyokütlenin yakılması olayı ile aynı kabul edilir. Organik maddenin doğal şartlarda çürümesi sonucunda karbondioksit, organik maddenin oksijensiz ortamda çürümesi sonucunda ise metan gazı oluşur. Bu süreç ise doğal karbon döngüsünün Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 10 bir parçası olarak ortaya çıkmaz. Dolayısıyla, metan gazı salımının engellenmesi amacıyla düzenli depolama gazının veya kanalizasyon gazının elektrik üretimi amacıyla kullanılmasıyla, doğal çürüme sonucunda oluşacak karbondioksit salımından daha fazla karbondioksit salımı gerçekleşmez. Bu konuyu şöyle örneklendirebiliriz; Ormanda yetişmekte olan bir elma düşünün. Olgunlaştığında, dokularında belli miktarda karbon içerecektir. Doğal döngüde elma ağaçtan düşer, çürür ve daha önceleri fotosentez yoluyla alınmış olan bu karbonu CO2 formunda atmosfere verir. Bu, doğal karbon döngüsünün bir parçasıdır ve CO2 salımı yeni bir salım kaynağı değildir. Eğer insanlar bu elmayı alıp düzenli depolama alanına gömerlerse, elma çürüyecektir ancak alanın oksijensiz koşulları elmanın dokusundaki karbonun, CO2 aksine metan olarak salınmasına sebep olacaktır. Metan gazı, atmosfere verildiğinde karbondioksit gazına göre 21 kat daha fazla ısı tutma özelliğine sahip olduğundan ve CO2 yerine metan salınımından insanlar sorumlu olduğundan, sera gazı salımlarına yeni bir kaynak olarak düşünülür. Buna karşılık, metan gazının doğrudan olarak atmosfere verilmesi yerine, depolanıp yakılarak karbondioksite dönüştürülmüş olur. Bu sürece dahil olan karbon miktarı değişmediğinden, salınan CO2 miktarı doğal çürüme sonucunda atmosfere verilen miktara yakındır. Bu nedenle çöp gazlarının yakılmasıyla atmosfere verilen CO2, sera gazı salımına sebep olan bir kaynak olarak nitelendirilmez. 3.1.2 Küresel Isınma Potansiyelleri Sera gazı salımları hesaplanırken, toplam sera gazı salım miktarını temsil eden tek bir sayının hesaplanması amacıyla her bir gaz karbondioksit eşdeğerine dönüştürülebilir (CO2-eş). Karbondioksit eşdeğeri (CO2-eş), değişik etki güçlerindeki sera gazlarının miktarlarının, her bir gazın iklim değişikliği üzerindeki ayrı etkileri temel alınarak birlikte hesaplanmasını sağlayan standart ölçü birimidir. CO2-eş, küresel iklim değişikliğinde aynı etkiyi gösterebilecek CO2 miktarlarını esas alır. Örneğin, diazot monoksit gazının küresel ısınmaya olan etkisi, karbondioksite oranla 310 kat daha fazladır.. Başka bir deyişle bir N2O, 310 CO2-eş birime denktir. Bu dönüşüm faktörü, gazın Küresel Isınma Potansiyeli olarak adlandırılır. Küresel ısınma potansiyeli, belirli bir zaman dilimi (genellikle 100 yıl), gazın atmosferde kaldığı süre ve bu süredeki etkisi temel alınarak hesaplanmıştır. (10 yılda atmosferden atılan etki gücü daha yüksek bir gazın potansiyeli, 50 yılda atmosferden atılan, daha az etkili bir gazın potansiyeline oranla daha az olabilir.) Yerel yönetimler genellikle, Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)’nin İkinci Değerlendirme Raporu’nda belirtilmiş küresel ısınma potansiyellerini kullanarak, ulusal raporun oluşturulmasında İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) şartlarını takip etmelidirler. Bu sözleşme, eğer daha güncel veriler IPCC tarafından yayımlanıp, uluslararası alanda kabul görüp kullanılmaya başlanırsa gelecekte değişebilir. Yerel yönetimler, BMİDÇS şartlarına bağlı kalarak, 100 yıllık bir zaman dilimini temel alan küresel ısınma potansiyellerini kullanmalıdırlar. En yaygın gazların küresel ısınma potansiyelleri Tablo 1’de gösterilmiştir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 11 Tablo 1. IPCC İkinci Değerlendirme Raporu’na göre Küresel Isınma Potansiyelleri (KIP) Gaz KIP Karbondioksit (CO2) 1 Metan (CH4) 21 Diazotmonoksit (N2O) 310 Hidroflorokarbon-23 11,700 Hidroflorokarbon -125 2,800 Hidroflorokarbon -134a 1,300 Hidroflorokarbon -143a 3,800 Hidroflorokarbon -152a 140 Hidroflorokarbon -227ea 2,900 Hidroflorokarbon -236fa 6,300 Hidroflorokarbon -43-10mee 1,300 Perflorometan (CF4) 6,500 Perfloroetan (C2F6) 9,200 C3F8 7,000 C4F10 7,000 C5F12 7,500 C6F14 7,400 Kükürt Heksaflorid (SF6) 23,900 3.1.3 Sınırlar Geniş kapsamlı hizmet sağlayan ve çok işlevli bir kuruluşun sınırlarını belirlemek oldukça güçtür. Bu Protokol, sınırların belirlenmesinde, yerel yönetimlerin geniş kapsamlı rolünü, yerel halkı etkileyen politikaların geliştirilmesi ve yerel halka hizmet sağlayan teşebbüsleri de içerecek şekilde ele alan kontrol ve etki yaklaşımlarının bir uzantısını kullanır. Bir yerel yönetime uygulanabilir iki sınır aşağıda belirtilmektedir. Kurumsal Sınır– Özel sektör raporlarıyla tutarlı bir şekilde, yerel yönetimin kontrolü altındaki faaliyetleri kapsar. Bazı faaliyetlerin iki sektör arasında paylaşılması durumunda oransal pay yaklaşımı gerekebilir. Jeopolitik Sınır – Yerel yönetimin bulunduğu fiziki alanı/bölgeyi kapsayan yetki sınırları. Eksiksiz bir yerel yönetim sera gazı salım envanterinde, yerel yönetim faaliyetleriyle ilgili salımlar ve jeopolitik alandaki tüm faaliyetler ayrı bir biçimde hesaplanmalıdır. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 12 3.1.3.1 Kurumsal Sınır – Yerel Yönetim Faaliyetlerinin Analizi Yerel yönetimin kendi faaliyetlerinden oluşan sera gazı salımlarının analizi, belli başlı tüm kuruluşlarının ve hizmetlerinin sera gazı salımlarını içermelidir. Salımın nerede gerçekleştiğine bakılmaksızın yerel yönetim faaliyetlerinin sonucunda oluşan tüm salımlar dâhil edilmelidir. Bazı durumlarda, yüksek miktarda elektrik kullanımı ve atık depolama gibi faaliyetlerden kaynaklanan salımları genellikle yerel yönetimin jeopolitik sınırları dışında gerçekleşir. Salımların oluştuğu alanın fiziksel konumu, hangi salımların analizde yer alacağı kararıyla ilgili değildir. 3.1.3.2 Jeopolitik Sınırlar – Toplum Analizi Toplumsal ölçekli salımların analizi, yerel yönetimin jeopolitik sınırları dâhilinde oluşan tüm sera gazı salım analizlerini içermelidir. Nelerin raporlanması gerektiği ile ilgili bilgi Bölüm 4’te ve her bir Ulusal/Yerel Ek Belgede sunulmuştur. Toplum sınırı içinde gerçekleşen faaliyetler, politikaların uygulanması, denetleme birimleri, eğitim programları ve bölge halkına sunulan atık yönetimi gibi alanlardaki hizmet seçeneğiyle kontrol edilir veya etki altına alınır. Bazı yerel yönetimler, kimi faaliyetler sonucundaki salım düzeylerini kontrolde yeterli etkiye sahip olmayabilirler ancak sera gazı salımı gerçekleştiren faaliyetlerin tamamının analizde yer alması için gayret göstermeleri gerekir. Bölgesel yönetim ve şehirin kendi sınırlarında ayrı analizler yürütmesi durumunda, sınırların kesiştiği durumlara rastlanabilir. Bu gibi durumlarda yönetimlerin veri toplama ve diğer görevlerde işbirliğinde olmaları tavsiye edilir. Bir yerel yönetimin jeopolitik sınırlarında oluşan salımlar başka bir yerel yönetimin salım envanterinde yer almış olabilir ancak bir araya getirirken gereksiz çift hesaplamanın önüne geçmek önemlidir. Toplum ölçekli envanterler için göz önünde bulundurulması gereken en önemli kriter jeopolitik sınırlar olmasına karşın, kararlar ve önlemler toplum içerisinde alındığından bazı durumlarda jeopolitik sınırların dışında oluşan salımların da hesaba katılması gerekir. Salım kaynaklarının birbirinden nasıl ayrı bir şekilde hesaplanacağı konusunda daha detaylı analiz Bölüm 3.1.6’da açıklanmıştır. 3.1.4 Kaynaklar Salım envanteri hazırlarken tüm salım kaynakları; uygunluk, bütünlük ve tutarlılık esaslarına göre ele alınmalıdır. Her ne kadar bu, her yerel yönetimin kendi şartlarında yorumlanmalı ise de bu bölümde envanter derlemesine yönelik kabul edilebilir bir yaklaşım sağlanmaktadır. Yerel yönetimlerin salım envanterlerine ekleyebileceği kaynaklar ve yakıt çeşitleri için bir sınırlandırma olmasa da tutarlılık çok önemlidir. Örneğin envantere, iklimlendirme sistemlerinden kaynaklanan hidroflorokarbon salımlarının eklenmesi kararı alındıysa, bu veriler, salım analizlerinin yapıldığı tüm yıllara eklenmelidir. Buna benzer olarak, referans olarak alınan salım envanteri ile bağlantılı bir salım azaltım hedefleniyorsa, asıl salım kaynağı envanterde yer almalıdır. Örneğin; yerel yönetimin sınırındaki kapalı katı atık düzenli depolama sahasına bir salım yakalama tesisi kurularak elde edilen salım azaltımı, referans envanterde bu alan daha önce salım kaynağı olarak gösterilmediği için diğer yıllar için yapılan envanterlerde de yansıtılmış olmayacaktır. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 13 Yazılım Notu: Salım envanteri her bir sektörde, enerji kullanımı, atık üretimi gibi kayıtlara alınan farklı faaliyet verilerinden oluşur. Her bir kayıt, bir bağımsız salım kaynağını ya da bir grup salım kaynağını temsil eder. Örneğin bir kayıt, tek bir tesisi ya da benzer tesislerden oluşan bir tesis grubunu içerebilir. (Örn; Tüm pompa istasyonları) Buna benzer olarak, bölge yönetiminde bulunan bina sektörü envanteri, tüm konutları içeren tek bir kaydı ya da tek daireli konut, birçok daireden oluşan konutlar, vb. gibi sınıflara ayrılan farklı kayıtları içerebilir. Sonuç olarak nihayetinde verilerin bir araya getirilme seviyeleri, verinin varlığına ve planlanan faaliyetler için gerekli detay seviyesine bağlıdır. Kullanıcıların; oluşturulacak analiz için gereken veriler ile ulaşmak istedikleri sonuçları dengelemeleri gerekir. Örneğin; belediyeye ait bütün tesisler için enerji kullanım verilerinin bir araya getirilmesi daha kolay olmasına karşın yerel yönetimler, eylem planlarında yer alan özellikle verimsiz binaları hedefleyen bilginin eksikliğini çekecektir. Diğer taraftan yerleşim alanlarındaki enerji tüketimini azaltmayı amaçlayan stratejilerde ise tipik olarak geniş yerleşim grupları hedef alınır ve yerleşimleri detaylı bir şekilde gruplandırmak zaman kaybına neden olabilir. 3.1.4.1 Salım Kaynaklarının Hesaplanmasının Önceliklendirilmesi Yerel yönetimler bütünsel, tam ve tutarlı bir salım envanteri derlemek için mümkün olan her çabayı göstermelidirler. Ancak, salım envanterinin hazırlanması aşaması sera gazı yönetiminin diğer aşamalarından sadece bir tanesi olduğu hatırlanarak, eksiksiz bir envanter oluşturma isteğinin, azaltım çalışmalarında yol alma ihtiyacıyla eşit tutulması gerekir. Düşük bütçelere sahip yerel yönetimlerin bu kaynakları göreceli olarak daha küçük salım kaynakları için hesaplama yapmaya tercihen azaltıma yönlendirmeleri gerektiği bilinmektedir. Latince, “de minimis” yani dikkate değer olmayan, doğaya etkisi hissedilmeyecek kadar az anlamında nitelendirilebilecek salım kaynakları, ölçüm ve raporlamaya dâhil edilmeyebilir. “De minimis”salımlar; bir ya da daha çok kaynağa bağlı olarak, bir ya da birkaç gazdan oluşan ve toplamları, atmosfere verilen toplam CO2 eş değeri salımın %5’inden az olan salımlardır. Salımların “de minimis” kaynakları genellikle diğer kaynaklara oranla çok daha küçük, önemsiz, hesaplanması ve sayısallaştırılması zordur. “De minimis” kavramının uygulanması ve belirli bir kaynağın ne şekilde “de minimis” kaynak olarak tanımlanacağı Bölüm 4’te daha detaylı olarak açıklanmıştır. Ayrıca bu protokole ilave olarak Ulusal/Yerel eklerde yer alabilir. 3.1.5 Baz Yıl Bir salım envanteri seçilmiş takvim yılı boyunca oluşan tüm salımları içermelidir. Yönetim işlem kayıtları sadece mali yıl bazında tutulmuş ise, salım kaynaklarını takvim yılı baz alınarak sınıflandırmak için gereken çaba gösterilmelidir. Yerel yönetimler bütün ve, tutarlı bir envanter derlemek amacıyla, veri toplamaya başlamadan önce, mevcut veri kaynaklarını incelemek ve tüm salım kaynaklarına ait doğru kayıtların yeteri kadar detaylı bir şekilde bulunacağı yılı seçmek zorundadırlar. Aynı zamanda, baz yıl olarak, mevcut salım azaltım faaliyetlerinin yararına olacak geçmişte bir yılın belirlenmesi sıklıkla tercih edilmektedir. Bütün ve hatasız verilerin derlenebileceği en eski yıla ait bir envanterin hazırlanması iyi bir uygulamadır. BMİDÇS ve sonrasındaki Kyoto Protokolü için baz yıl, 1990 yılıdır. Ancak 1990 yılına ait veri elde etmek son derece zor ve neredeyse imkânsızdır. Sera gazı yönetimi programının Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 14 uygulanabilir sonuçlar üzerine kurulmuş olması gerektiği göz önüne tutulacak olursa; Baz yılı, yerel eylem planlaması için iyi bir temel sağlamak için yeterli detay ile belgelenmiş olması ve ondan daha sonraki ilerlemeyi izlemek, programdaki katılımcıların hazırlayacakları envanter’de belirtilen aynı baz yılını kullanmalarından daha önemlidir. Ayrıca, kapsadığı yılın genel salım değerlerini temsil eden bir baz yıl analizini hedef almak doğru bir uygulama olacaktır. Normale göre daha sıcak ya da daha soğuk geçen bir yıldaki hava kosullarına bağlı olarak klima ya da ısıtıcıların kullnanımındaki artış nedeniyle enerji tüketimi artacağından, ortalama yılda tüketilen enerji ile farklılık gösterecektir. Aynı şekilde, elektriğini büyük oranda hidroelektrik santrallerinden karşılayan şehirler, hidroelektrik enerji üretimi normalden düşük kurak yılları kullanmaktan kaçınmalıdır. İlave çaba gerektirdiğinden, şehirlerin ortalama verileri elde etmesi için birçok yıl için envanter hazırlaması gerekmez. Yerel iklim değişimleri ile ilgili enformasyona sahip olmak, baz yıl envanterinin temsili olması için yeterli olcaktır. Baz yılı seçilirken, salımlardaki değişimleri ölçmek için salım seviyesinin baz yılıyla karşılaştırılacağının unutulmaması gerekmektedir. Baz yıl öncesinde gerçekleştirilen tüm salım azaltım çalışmaları statüko(status quo) yani mevcut durumun bir parçasıdır ve başka herhangi bir çalışmanın etkisini olmadan baz yıl üzerinde etkendir. Yerel yönetimler baz yıllarını oluştururken ayrıca, ulusal, yerel ve şehre ait genel bilgileri ve teamülleri dikkate almak durumundadır. Baz yıl salım envanterini oluştururken ayrıca taban yıldan itibaren belirli aralıklarla kapsamlı bir envanter hazırlamak doğru bir uygulama olacaktır. En doğru uygulama her yıl envanterin yeniden hazırlanmasıdır. 3.1.6 Kapsamlar Salım envanteri, yerel yönetimin jeopolitik ve faaliyet sınırları içinde gerçekleşen bütün önemli sera gazı salımlarını içerir. Salım kapsamları arasında ayrım yapmak raporlamada, tüm politika ile ilgili bilgilerin toplanmasını sağlar ama salımlarda çifte hesaplama yapılması ve hatalı sunulmalarının önüne geçmeye yardımcı olur. Yerel yönetim faaliyetleri ve bölge halkı ölçekli salım envanterleri bağlamında uygulandıklarında küçük farklılıklar gösteren salım kaynaklarını sınıflandırmak için üç farklı sınıflandırma yöntemi kullanılır. 3.1.6.1 Yönetim Faaliyetleri Salım Kapsamları Yönetim Kapsamları Tanımları Kapsam 1 Salımlar– Yerel yönetime ait olan ya da tarafından işletilen direkt salım kaynakları. Kapsam 2 Salımlar – Elektrik, merkezî ısıtma, buhar ve soğutma işlemleri tüketimlerine bağlı dolaylı salım kaynakları. Kapsam 3 Salımlar– Yerel yönetimin önemli derecede kontrolü ve etkisi altında bulunan tüm dolaylı ve oluşmuş salım. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 15 Ek Unsur– Kurumların enerji tüketimi ve iklime etkisinin anlaşılmasıyla ilgili biyojenik salımlar, sera gazı salımlarını dengeleyici uygulamalar (ör. ağaç ekimi) ve diğer belirtiler, sera gazı hesaplamada kapsamlı olarak yer almayabilirler. Yönetim Kapsamları Örnekleri Kapsam 1: Belediyeye ait benzinle çalışan bir taşıt ya da mazotla çalışan bir jeneratör. Kapsam 2: Yerel yönetimce satın alınan ve kullanılan elektrik enerjisi nedeniyle elektrik üretim santralinde sera gazı salımlarının oluşması. Bu salımlar yönetim faaliyetleri ve enerji satın alma politikalarının bir sonucu olduğundan, analizde yer almalıdırlar. Kapsam 3: Sözleşmeli atık taşıma hizmetleri sonucunda oluşan salımlar. Ek Unsur: Biyojenik karbon salımları ya da enerji bakımından anlatılırsa yerel yönetime ait olan ya da tarafınca işletilen fotovoltaik güneş panelleri tarafından üretilen enerji. Tablo 2. Yerel Yönetim Faaliyetlerinden Kaynaklanan Sera Gazı Salımları Rehberi UNFCCC Sektörü Enerji Sabit Enerji Kapsam 1 Salımları Kapsam 2 Salımları Kapsam 3 Salımları Üretim tesisinden sağlanan yakıt tüketimi (ör. Doğal gaz) Merkezî olmayan yakıt tüketimi Elektrik / Isı / Buhar / soğutma amaçlı tüketimler Önemli devlet hizmetleri sağlayan sözleşmeli işletmelerce yönetilen tesislerin salımları Üretim/tüketim salımları (ör. madencilik/kömür taşımacılığı) (ör. propan, kerosen, fuel oil, durağan dizel, biyoyakıtlar, kömür) Yönetime ait elektrik/ ısı üretim tesisinde tüketilen yakıt Taşımacılık Yönetime ait taşıtların egzoz salımları Uygulanamaz Yönetim çalışanlarının işe gidiş gelişlerinde kullandıkları taşıtların egzoz salımları Önemli devlet hizmetleri sağlayan sözleşmeli işletmelerin kullandıkları taşıtların egzoz salımları Üretim/tüketim salımları Kaçak Salımlar Enerji üretimindeki kaçak salımlar Uygulanamaz Üretim/tüketim salımları Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 16 Sanayi Süreçleri Sanayi süreçlerindeki kaçak salımlar Uygulanamaz Üretim/tüketim salımlar Tarım Yönetime ait olan canlı hayvanlardan kaynaklanan metan gazı Uygulanamaz Uygulanamaz Arazi kullanımı, Arazi kullanımı değişikliği ve ormancılık Yönetime ait olan/ yönetimce işletilen net biyojenik karbon akımı Uygulanamaz Uygulanamaz Atık Yönetime ait olan/ yönetimce işletilen çöp sahası, atık yakımı, kompost ve atık su tesisleri analiz yılı metan gazı salımları Uygulanamaz Geçmişten günümüze yönetim alanı atıkları analiz yılı salımları Analiz yılı atık üretimi ile ilişkin somutlaşmış gelecekteki salımları Taşeron Hizmetlerin Salımları Taşeron işletmelerce oluşturulan salımların bazı durumlarda yerel yönetim adı altında salım envanterine eklenmesi gerekmektedir. Bu taşeron salımlar direkt ya da dolaylı olsalar bile Yönetim İşlemleri envanterinde mutlaka Kapsam 3 salımları olarak sınıflandırılmalıdırlar. Genellikle bu salımlar yerel yönetim salım eğilimlerinin kesin bir şekilde anlaşılmasıyla ya da belirgin bir şekilde kapsamlı bir sera gazı yönetimi politikası geliştirmek ile belirgin bir ilişkisi varsa bu salımların envanterde yer alması gerekmektedir. Taşeron işletmelerin salımlarının envanterde yer alıp almayacağının belirlenmesinde üç husus göz önünde bulundurulmalıdır: 1. Taşeron işletme tarafından sağlanan hizmet normalde yerel yönetim tarafından sağlanan bir hizmet midir?Eğer öyle ise, diğer yerel yönetimlerle net bir şekilde karşılaştırılması için yerel yönetimin bu salımları envanterine eklemelidir. 2. Daha önceki bir salım envanterinde taşeron hizmeti, yerel yönetimce mi sağlanıyordu ve dolayısıyla envanterde yer almış mı? Eğer öyle ise , geçmiş baz yıl envanteri ile karşılaştırılması için salımların envantere işlenmesi gerekmektedir. 3. Taşeron tarafından oluşturulan salımın kaynağı, yerel yönetimin büyük oranda etkisinin olduğu bir kaynak mı? Eğer öyle ise, politika belirlemede en gerekli salım bilgilerinin sağlanmış olması için salımların envantere eklenmesi gerekmektedir. 3.1.6.2 Toplum Ölçekli Salımların Kapsamları Toplum Kapsamları Tanımları Kapsam 1 Salımlar – Yerel yönetimin jeopolitik sınırları dâhilindeki tüm direkt salım kaynakları. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 17 Kapsam 2 Salımlar – Elektrik, merkezî ısıtma, buhar ve soğutma amaçlı tüketimiyle sınırlı olarak; yerel yönetimin jeopolitik sınırları dâhilindeki faaliyetlerin neticesinde oluşan dolaylı salımlar. Kapsam 3 Salımlar – Jeopolitik sınırlar dâhilinde oluşan diğer tüm dolaylı ve durağan enerji salımları. Ek Unsur – Biyojenik salımlar ve diğer belirtiler bölge halkının enerji tüketimi ve iklim değişikliğindeki etkisinin anlaşılmasında katkı sağlasalarda genellikle sera gazı hesaplamalarına dâhil edilmezler. Toplum Kapsamların Örnekleri Kapsam 1: Doğal gaz, ağır fuel oil (yakıt) ve ısıtmada kullanılan propan gazı gibi yakıtların kullanımı. Kapsam 2: Enerji santralinde üretiminde sera gazı salımına sebep olan satın alınmış elektriğin jeopolitik sınırlar dâhilinde kullanımı. Bu salımlar bölge halkının elektrik tüketimi sonucunda oluştuğundan, toplum ölçekli analizlerde yer almalıdır. Kapsam 3: Yerel yönetimin sınırları dışındaki çöpsahalarında, bölge halkı kaynaklı katı atıkların doğaya karışırken oluşturduğu metan gazı salımları. Ek Unsur: Biyojenik karbon salımları ya da enerji bakımından, fotovoltaik güneş panelleri tarafından üretilen elektrik. Tablo 3. Meskûn Bölge (Toplum) Salım Kaynakları Kılavuzu Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 18 Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 19 Enerji Yerleşim sınırları dahilindeki atık su tesisleri direkt salımları Atık Atık su işleme ve Boşaltma Katı Atık Yok etme Atık Net Biyojenik karbon akışı Arazi kullanımı, Arazi kullanımı değişikliği ve Ormancılık Uygulanmaz Merkezî olmayan işlem salımları Canlı Hayvan ve işlenmiş toprak salımları Henüz hesaplanmamış bilinmeyen kaçak salımlar Karayolu motorlu araçlarının egzoz salımları Yerleşim alanı dahilindeki karayolu araçları dışındaki motorlu araçlar ve demiryolu, deniz, hava taşıtları Kaçak Salımlar Taşımacılık Durağan Enerji Tarım Enerji Endüstriyel Süreçler Uygulanmaz Yerleşim alanı içinde bulunan atık sahası, atık yakımı, kompost ve atık su tesisleri direct gazı salımları Atığın yerleşim alanında oluştuğu andan itibaren içinde bulunulan yıla kadar geçen süredeki atık sahası, atık yakımı ve kompost kaynaklı sera gazı salımları Atıklardan oluşacak müteakip salımlar Uygulanmaz Uygulanmaz Gübre ve tarım ilaçları üretim/ tüketim salımları Uygulanmaz Uygulanmaz Üretim/tüketim salımları Üretim/tüketim salimlari Bölge halkının kullandığı motorlu araçların egzoz salimları Üretim/tüketim salimları (Örn. Madencilik/yağ taşımacılığı) Kalkışları/varışları yerleşim alanında gerçekleşen demiryolu, deniz, hava taşıtları egzoz salimlari Merkezî olmayan elektrik/ısı/buhar tüketimi Üretim tesisinden sağlanan elektrik/ ısı/buhar soğutma enerjisi tüketimi Üretim/tüketim salımları Uygulanmaz icinde arac hareketine bagli elektrik tuketimi Üretim tesisinden sağlanan yakıt tüketimi Merkezî olmayan yakıt tüketimi Elektrik/ısı üretiminde tesiste tüketilen yakıt Kapsamların Kullanımı Kapsamlar, çifte hesaplamaların yapılması ihtimalini azaltarak, uygun analizlerin yapılabilmesi ve verilerin doğru bir şekilde yansıtılmalarını sağlayarak strateji oluşturmada gerekli tüm bilgileri envantere dâhil etmeye yardımcı olma amacı taşımaktadırlar. Sera gazı yönetimi programı raporlama gereksinimlerini çifte hesaplamaya engel olacak bir şekilde tasarlanmalıdır. (Bölüm 4’e bakınız) Yerel yönetimler asgari olarak toplam Kapsam 1 salımlarını ve toplam Kapsam 2 salımlarını raporlarına dâhil etmelidirler. Sera Gazı programı yöneticileri; programa iştirak eden yerel yönetimin toplu salımlarını raporlarken bazı Kapsam 1 salımlarının başka bir yerel yönetim için Kapsam 2 olabileceğinin farkında olmalıdır. 3.1.7 Faaliyet Verileri Faaliyet verisi; enerji kullanımı ya da diğer sera gazı oluşumu gerçekleştiren süreçler ile ilgili bir ölçüdür. Salım faktörü (Bölüm 3.1.8’e bakınız) ile birlikte salımları belirlemede aşağıdaki formülde kullanılır. faaliyet verisi x salım faktörü = salımlar Her sektörde, her kaynak için uygun faaliyet verileri hakkında açıklayıcı bilgiler Bölüm 3.2’de verilmiştir. Daha detaylı bilgi ulusal/yerel ek belgelerde sağlanmıştır. 3.1.8 Salım Faktörleri Salım faktörü enerji kullanımı değerlerini analizin merkezini oluşturacak ilgili salım değerlerine dönüştürmek için kullanılır. Genellikle salım/tüketilmiş enerji ifadesi şeklinde kullanılır. (ör. ton CO2/GJ). Yakıt miktarının kütle ya da hacim ölçü birimleri kullanılarak ifade edildiği durumlarda, tüketilmiş yakıt miktarının enerji yoğunluğu da gerekmektedir. Salım değerlerine dönüştürme kolay bir işlemi ile elde edilir: Tüketilmiş yakıt (faaliyet verisi) x salım faktörü = salımlar Birçok kaynaktan oluşan çeşitli salım faktörleri bulunur. Salım faktörlerinin çeşitli kaynaklarının güvenilirlik ve doğruluğu dikkate alınması gereken bir noktadır. Genel kaynaklara aşağıdaki listede yer verilmiştir.Ülkeye özel ek belgeler her bir ülkede uygun faktörlerin seçimi için rehberlik sağlayacaktır. • Ulusal yönetim ajansı ; • Alt-ulusal (il, ilçe yönetimi vs.) yönetim ajansı; • Uluslararası ajans (ör. 1. Aşama, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) • Üniversite ya da diğer araştırma kurumu; • Sivil Toplum Kuruluşu (STK) • Şirket/Endüstri raporlarındaki kaynaklar Yerel Yönetimlerce Geliştirilen Salım Faktörleri Salım faktörlerin, alt-ulusal kaynakları analizi yürüten yerel yönetimi de kapsayabilir. Bu kapsama durumu, yerel elektrik şebekesinin kullanıldığı ve bu şebekeyi destekleyen üretim tesislerinin yerel yönetimin bulunduğu daha geniş bir bölgeye göre belirgin farklılıklar gösterdiği hallerde gerekli olabilir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 20 Eğer sonuç envanterinin programa uygun olarak yönetildiği sunulmak isteniliyorsa, şehir tarafından geliştirilen salım faktörlerinin sera gazı programı yöneticisi tarafından onaylanmış olması gerekmektedir. Bu çok önemli onay sürecinin; şehir envanteri, ortak ya da karşılaştırmalı raporlarda yer almadan önce tamamlanmış olması gerekir. Merkezî Isıtma/Soğutma Bölge ısıtma sistemlerine sahip olan yerel yönetimlerin sınırlarında satın alınan ısı (genellikle buhar biçiminde) tüm analiz kayıtlarında yakıt türü olarak belirtilmelidir. Bu, salım envanterinin “nihai kullanımı” mahiyetindedir. Bölgesel olarak kullanılan buhar miktarı ve üretim noktasında buhar üretmek için kullanılan yakıt mikrarının bilinmesi gerekmektedir. Her bir tesise iletilen toplam buhar miktarını ve buharın üretiminde tüketilen yakıt miktarını yansıtan salım faktörü aşağıdaki gibi hesaplanmalıdır: 1. Bölge ısıtma tesisinde buhar üretimi için harcanan toplam yakıt miktarını belirleyiniz. 2. Isı üretimindeki toplam salım miktarı, bölge ısıtma tesisinde harcanmış toplam yakıtın, yakıt cinsine bağlı salım faktörüyle çarpımı neticesinde elde edilir. Eğer birden fazla yakıt türü kullanılmışsa ağırlıklı ortalamaları kullanılır. 3. Buhar için bir salım faktörünü elde etmek için toplam salımları, nihai kullanıcılara iletilen toplam buhar miktarına bölünüz. 4. Bu salım faktörünü nihai kullanıcı tarafından satın alınan buhar miktarı olarak uygulayınız. Buhar üretimi yapan tesiste kullanılan yakıt sonucu oluşan salımlar Kapsam 1 sınıfına dâhildir ve nihai kullanıcının buhar tüketimi ile ilgili salımları Kapsam 2 sınıfında değerlendirilir. Yerel yönetimler bölge ısıtma sistemi için kullanılan yakıtın toplam Ticari ya da endüstriyel sektör yakıt tüketimi verilerinde yer alıp almadığını hizmet tedarikçilerine sormalıdırlar. Kojenerasyon ya da Birleşik Isı ve Güç Üretimi Bölge ısıtma tesisleri çoğunlukla aynı anda elektrik enerjisinin yanı sıra ısı da üreten bir kojenerasyon sistemi ya da birleşik ısı-güç santrali bünyesinde yer alır. Böyle durumlarda kojenerasyon tesisindeki salımların bir kısmı bölge halkının elektrik üretimi salım faktörü için önceden hesaplanmıştır. Dolayısı ile tüketilen toplam yakıt ve üretilen enerji (bölge ısıtmasındaki gibi) esas alınarak ısı üretimi sera gazı salımları miktarlarında çifte hesaplama yapılmasına sebep olabilir. Isı üretiminin elektrik üretiminden ayrılmasını sağlayan salım faktörüne ihtiyaç duyulur. Aynı anda elektrik ve ısı üretimi yapan kojenerasyon tesisinde, elektrik ve isi salinim faktorlerini belirlemek icin asagidaki adimlar kullanilmalidir. 1. Tesis tarafından tüketilen toplam yakıt miktarını belirleyiniz. 2. Kullanılmış yakıt kaynaklı toplam sera gazı salımlarını belirleyiniz.(ton CO2e). 3. Enerji birimleri kullanarak tesisten çıkan elektrik ve ısı miktarını belirleyiniz. ( …GJ veya… MMBTU elektrik ya da …GJ veya… MMBTU buhar) 4. Tesisten toplam enerji çıkışının ne kadarını ısı ve ne kadarını elektriğin oluşturduğunu yüzde olarak belirleyiniz. (Toplam …GJ ya da …MMBTU enerjinin %...’sı elektrik veya toplam …GJ ya da … MMBTU enerjinin %...’sı buhar) 5. Birleşik Isı-Güç Santrali “ham” salım faktörünü elde edebilmek için toplam salımları enerji çıkış miktarı birimine bölünüz.(GJ ya da MMBTU/…ton CO2e) Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 21 6. “Ham” salım faktörünü toplam enerji miktarının ısı formundaki yüzde ile çarpınız. (ısı üretimi kaynaklı …ton CO2e). 7. “Ham” salım faktörünü toplam enerji miktarının elektrik formundaki yüzdesi ile çarpınız (elektrik üretimi kaynaklı …ton CO2e). Bu salım faktörleri ayrı tesislerde kullanılmış buhar miktarına uygulanabilir. Üretilen elektrik, elektrik şebekesinde besleniyorsa, bölgenin ortalama elektrik salım faktörünü hesaplamada önceden kullanılmış demektir. Eğer bir ya da birden fazla ayrı ve bağımsız kullanıcılara elektrik sağlanıyorsa yukarıda hesaplanmış elektrik salım faktörü, kojenerasyon tesisinden alınan elektriğe uygulanmalıdır. (yerel yönetim sınırları haricindeki kullanıcılara satılan elektrik bunun dışında tutulmalıdır.) Üretilen ısı ve güç tamamen bölge dâhilinde kullanılıyorsa, salımlar, neyin üretiminden kaynaklandığına bakılmaksızın sadece tesisin kullanmış olduğu yakıt temel alınarak hesaplanır. Bu durumda yakıt tüketiminden kaynaklanan salımlar, Kapsam 1 salımları olarak sınıflandırılmalıdır ve üretim tesisi yerel yönetime ait olan ya da tarafından işletiliyorsa Yerel Yönetim Analizinde yer almalıdır. Eğer tesis jeopolitik açıdan belirlenmiş bölge halkı sınırları dâhilinde yer alıyorsa, kime ait olduğuna bakılmaksızın Bölge Halkı Analizinde yine Kapsam 1’de yer almalıdır. Her iki durumda da bölge sınırları içinde tüketilen ilgili ısı ve güç paydalarına bakılmaksızın, nihai kullanıcının ya da kullanıcıların tükettiği ısı ve güç açısından ele alınarak, ısı ve güç tüketiminden kaynaklanan salımlar Kapsam 1 olarak sınıflandırılmalıdır. Yeniden belirtmek gerekirse, kojenerasyon tesislerine satılan yakıtlar yerel hizmet sağlayıcısından temin edilen bileşik Ticari ya da Endüstriyel sektör yakıt tüketimi verilerinde önceden yer verilmiş olabilir. Eğer salımlar yukarıdaki yöntemlere göre nihai kullanıcıya yönelik belirleniyorsa; yerel yönetimler, yerel yakıt şirketinden, sattıkları tüm yakıtın analizlerinde yer alıp almadığını sormalı ve eğer yer alıyorsa bunları çıkarmalarını istemelidirler. Not: Bölge merkezî ısıtma ya da kojenerasyon tesisleri, hâlihazırda yürütülen atık işleme ya da yakma gibi başka bir bağımsız bir üretim işlemi yan ürünü olarak ortaya çıkan atık ısısını kullanıyorsa ve ilk işlemde kullanılan yakıtın envanterin herhangi bir yerinde hesaplanmış olması kaydıyla, salımların ilk işleme yönelik belirlenmesi ve ısı/elektrik kaynağının iklim dostu (iklim zararsız / nötr) bir kaynaktan elde edilmiş olduğu düşünülmelidir. 3.1.8.1 Elektrik Şebeke elektriği salım faktörleri, diğer salım faktörleri için kullanılan kaynaklar ile aynı kaynaklar kullanılarak belirlenmelidir. Ancak, şebeke elektriğinin farklı zamanlarda farklı kaynaklardan elde edilmesinden kaynaklanan ilave zorluklar vardır. Ortalama ve marjinal elektrik salım faktörleri için uygun kaynaklara ilişkin detaylı bilgiler Ulusal/Yerel Ek Belgelerde sağlanacaktır. Ortalama Elektrik Salım Faktörleri Elektrik salım faktörleri, tüketilmiş elektrik miktarını eşdeğer miktarda sera gazı salımlarına dönüştürür. Elektrik enerjisi, birçok çeşitli üretim tesisi (ör. Kömür, doğal gaz, jeotermal, hidro, nükleer, vb.) içeren bir enterkonekte şebekeden çekilir ve bu nedenle salım faktörleri bu çeşitliliği yansıtmalıdır. Bundan dolayı elektrik tedarikçileri (özel, ulusal ya da kamu-dışı) tarafından şebekeyi besleyen elektrik enerjisi miktarı (ve ilgili sera gazı salımları) salım analizlerinde yer almalıdır. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 22 Elektrik salım faktörleri, zaman içinde gelişen üretim kapasitesindeki değişikliklerini de yansıtmak zorundadır. Bu şekilde salım faktörleri yıl içinde ve analizin yapıldığı şebeke bölgesinde elektrik tüketiminden oluşan ortalama salımları yansıtacaktır. Elektriğin santralde üretilip nihai kullanıcıya teslim edilene kadar olan iletim ve dağıtım sürecinde kısmi kayıplar oluşur. Bu sebepten dolayı, elektrik üretimi, nihai kullanıcının tüketmiş olduğu elektrikten daha fazladır. Bu iletim ve dağıtım kayıpları öncelikle dağıtım sistemi sahiplerinin sorumluluğundadır. Kamusal hizmet açısından ele alındığında elektrik üretimi ile ilgili salım kaynakları Kapsam 1 olarak sınıflandırılmış olacaktır. Diğer kaynaklardan alınan iletim ve dağıtım kayıpları ile ilişkili salımlar Kapsam 2; nihai kullanıcı tüketimi açısından ele alındığında ise, elektrik tüketimi ile ilgili salımlar Kapsam 2 olarak sınıflandırılmışdır ve tüketilen elektriğe bağlı iletim ve dağıtım kayıpları ile ilgili salımlar Kapsam 3 olarak sınıflandırılır. 3.1.9 Aşamalar Aşama, yöntemsel karmaşıklık düzeyini temsil eder. Salım faktörlerinin yanı sıra faaliyet verilerin sınıflandırılması amacıyla üç aşama belirlenmiştir. 1.Aşama; IPCC‘in önerdiği ülke düzeyinde varsayılan değerleri sıklıkla kullanan temel yöntemdir; 2.Aşama ve 3.Aşama, veri gereksinimleri ve kompleks olduğundan daha çok işlem gerektirir. 2.Aşama ve 3.Aşama daha kesin sonuçlar sağlasa da, daha net bilgiyi elde etmek için harcanacak çaba ile bilgiye sahip olma çıkarı arasında bir kar-zarar ilişkisi vardır. Kendi sınırlarında oluşan sera gazı salımlarını inceleyen yerel yönetimler, icrası en uygulanabilir aşamayı kullanmalıdırlar. Yerel yönetim salımları analizi için veri toplama sürecinde bir takım zorluklar meydana gelir; bu nedenle yerel yönetimler çeşitli veri kümelerine güvenme ihtiyacı duyabilirler. Bir salım analizi oluşturmada, yerel yönetim, mevcut bilgi çeşitliliğini yansıtan bir şekilde aşamaları birleştirerek kullanma ihtiyacı hissedebilir. Bazı durumlarda ulusal ortalamalara ya da diğer genelleştirilmiş verilere bağlı kalınması gerekse de önemli olan bunu niteliklerine göre ayırt etmektir. Bazı durumlarda aynı kaynakta meydana gelen salımların hesaplanması farklı veri aşamalarının kullanılmasını gerektirebilir. Bu durumda yerel yönetimler salımları; salımların hesaplamasında kullanılan en alt aşamaya göre sınıflandırmalıdır. Envanterde yer alan tüm salım kaynakları için aşamaları rapor haline getirmek iyi bir uygulama olacaktır. Birleşik raporlamanın asıl hedef olduğu durumlarda, Ulusal/Yerel Ekler ya da diğer sera gazı yönetim programları bunu zorunlu bir hale getirebilirler. 1. Aşama Bütün kategoriler için 1.Aşama standartları, kullanılabilir mevcut ulusal ve uluslararası istatistiklerin, varsayılan salım faktörleri ve sağlanan ilave parametreler ile birlikte kullanımları amacıyla tasarlanmış ve böylece tüm ülkelerde gerçekleştirilebilmesi mümkündür. 1. Aşama’da öngörülen salım aşağıdaki salım kaynaklarından herhangi birinin kullanımı sonucu oluşur: • varsayılan salım faktörü (IPCC tarafından belirlenmiştir) Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 23 • ulusal ya da bölgesel, kişi başına ortalama yakıt tüketimi • ulusal ya da bölgesel, çalışan başına ortalama katı atık üretimi • mevzuat esaslarına uygun olduğu varsayılan, tahmini metan gazı geri kazanım sisteminin verimliliği 1. Aşama belirli bir kaynakta oluşan salımları öngörmede yeterlidir ancak yerel kullanım veya alışkanlıklardaki değişimlere tam olarak karşılık veremez. 1.Aşama, daha net verilere ulaşılması mümkün olmayan durumlarda kullanılır. 2. Aşama 2.Aşama standartları orta düzey bir karmaşığa sahiptir ve yerel bölgeye özgü verilerin elde edilmiş olmasını gerektirir. Genellikle 2.Aşama’nın kullanımı için şunlar gereklidir: • ülkeye özgü salım faktörü; • enerji kullanımı açısından sistem kullanımı ve tasarım işlemlerindeki mühendislik tahminleri; • geçmişte yaşanmış, bilinen nüfus değişikliği ve yıllık hava sıcaklığı değişimlerine göre şekillendirilmiş ısıtma için kullanılan yakıt miktarı tahminleri (ısıtma işleminin yapıldığı gün sayısı); • katedilen mesafe, ortalama yakıt verimliliği ile çarpılarak yakıt tüketimi tahmini; • metan gazı geri kazanım sisteminin tasarımına bağlı olarak verimliliği; • düzenli trafik sayımları ve yol uzunluğuna bağlı olarak bölge içi katedilen toplam mesafe tahmini; • söz konusu yılın ortalama yakıt maliyeti, ödenmiş yakıt bedeli ile çarpılarak bir yılda tüketilen yakıt miktarı tahmini. Ülkeye özgü salım faktörleri, kullanılan yakıtların karbon içeriği, karbon oksidasyon faktörleri ve yakıt kalitesi gibi ülkeye özgü veriler dikkate alınarak geliştirilmiştir. 2. Aşama, belirli bir kaynakta oluşanda salımların tahmini için yeterlidir ve güncel yerel değişimlere yanıt verecektir. 2. Aşama genellikle tahmin veya modellere dayalı olsa da, söz konusu tahminlerin yürütülebilmesi için veri kaynaklarının profesyonel bir standarda uygun olması önemlidir. Tahmin yöntemleri mümkün olduğunca yerel yönetimin planlama çalışmalarının kullanılan yöntemler ile uyumlu olması da çok önemlidir. 3. Aşama 3. Aşama standartları en karmaşık yapıda olan ve bölgeye ait en doğru verileri gerektiren standartlardır. 3. Aşama yaklaşımı aşağıdaki değişkenleri kapsar: • tüketilmiş (yakılmış) yakıt türü; • yakıt tüketimi (yanma) teknolojisi; • kullanım (işletim) şartları; • kontrol teknolojisi; • bakım-onarım kalitesi; • yakıtın yanma işleminde kullanılan ekipmanın yaşı; Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 24 • ölçüsü bilinen enerji kullanımı; • ölçüsü bilinen metan kazanımı; • aktarma istasyonunda ağırlığı belirlenen katı atık miktarı. 3. Aşama düzenleyici amaçlar ve faturalandırma amaçları için yeterlidir ve yerel değişimlerin amaçlarına kesin olarak yanıt verecektir. Not: Hava kirliliğine yol açan madde salımları sera gazı analizinde yer alıyorsa,yukarıda belirtilen değişkenlerin etkilerine bağlı olarak 3. Aşama salım faktörleri kullanılmalıdır. 3.2 Sektörler Yerel yönetimin sera gazı yönetiminde kullanılan sektörler, yerel yönetimlerin faaliyetlerini ve bölge halkı ile olan etkileşim biçimlerini yansıtmaları gerekmektedir. Bununla eş zamanlı olarak yerel yönetim analizi’nin ulusal ve kurumsal raporlarda tutarlığını ve karşılaştırılabilirliğini sağlamak amacıyla uluslararası standartlara uygun olması önemlidir. 3.2.1 Yönetim Faaliyetleri Salımları Her durumda, yerel yönetimler faaliyetlerine dayalı salımları UNFCCC tarafından belirlenmiş başlıklar altında sınıflandırmalıdırlar: • Sabit Enerji, Taşımacılık • Kaçak Salımlar Sanayi Süreçleri • Tarım • Arazi Kullanımı, Arazi Değişikliği ve Ormancılık • Atık Ayrıca yerel yönetimlerin, faaliyetler neticesinde oluşan salımları aşağıdaki sektör başlıkları altında sınıflandırmaları önemlidir. • Yapılar ve Tesisler • Merkezî ısıtma/soğutma ya da Elektrik enerjisi üretimi •AraçFilosu • Sokak Aydınlatması ve Trafik Lambaları • Su ve Atık Su İşleme, Toplama ve Dağıtımı • Atık • Çalışanların İşe Gidiş Gelişleri • Diğer Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 25 Yerel yönetimlerin her biri aynı hizmetleri sunmazlar, dolayısı ile bazı sektörlerde salım oluşmayacaktır. “Diğer” olarak belirtilen sektörler, yerel yönetimin kaynak çeşitliliğini göz önünde bulundurarak başka bir yerde açıklanmalarına engel olmak amacıyla burada yer almaktadır. Farklı yıllara ait envanterlerin verimli bir şekilde karşılaştırılmasını kolaylaştırmak amacıyla alanların her yıl aynı sektörde kullanılmış olmasını sağlamalıdırlar. Belirli kaynakların sektörlere göre sınıflandırılması ile ilgili yönergelere 3.2.1.1’den 3.2.1.7.’e kadar olan bölümlerde ulaşılabilir. Tablo 4. ICLEI sektörlerinin, Makro (IPCC) sektörler ile eşleştirmesi Makro Sektör (UNFCCC) Yerel Yönetim Sektörü (ICLEI) Enerji Yapılar ve Tesisler Sabit Enerji Sokak Aydınlatma ve Trafik Lambaları Su ve Atık Su Arıtma, Depolama ve Dağıtımı (sadece enerji) Taşıma Yerel Yönetim Taşımacılığı Çalışanların İşe Gidiş-Gelişleri Kaçak Salımlar Diğer Sanayi Süreçleri Diğer Tarım Diğer Arazi Kullanımı, Arazi Kullanımı Değişikliği ve Ormancılık Diğer Atık Atık Katı Atık İmha Katı Atık Biyolojik Arıtımı Çöp Yakma Tesisinde ve Açık Alanda Çöp Yakımı Atık su arıtma ve boşaltma 3.2.1.1 Sabit Enerji Aşağıdaki ICLEI sektörlerinde durağan enerji yakımı sonucu oluşan sera gazı salım miktarlarını ölçmelidirler. • Yapılar ve Tesisler • Sokak Aydınlatması ve Trafik Lambaları • Su ve Atık su Arıtma, Depolama ve Dağıtım Bu sektörlerdeki salımlar, yerel yönetim faaliyetlerinde direkt olarak tüketilen yakıt ya da dolaylı olarak elektrik, ısıtma ya da soğutma kullanımında yakıt tüketimi sonucunda oluşabilir. Bu iki salım şekli sıradaki iki başlıkta açıklanmıştır. Belediyeye birimleri biraz daha karmaşıktır ve son bölümde açıklanmıştır. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 26 Yerel Yönetime Ait Olan ya da Tarafınca İşletilen Tesislerde Tüketilen Yakıt Kamu hizmeti yerel yönetim ya da taraflarınca işletilen yapı ya da tesisler tarafından dağıtılmış hizmetler için kullanılmış fosil yakıtlar mutlaka hesaba katılmalıdır. Bu kaynakta oluşan salımlar Kapsam 1 salımı olarak düşünülmelidir. Bu veriler mümkün derecede, faturalandırmada kullanılacak doğrulanabilir ölçüm kayıtlarına dayanacak şekilde belirtilmelidir. Yapılar ve tesisleri içeren sektör, Sokak Aydınlatması ya da Su/Atık su sektörlerinde yer almayan, yerel yönetime ait olan ya da işletilen tesislerin tüm sabit tüketim kaynaklarını içermelidir. Sokak Aydınlatması ve Trafik Lambaları sektörü; yol aydınlatması, park aydınlatması, özel ve bölgeye özgü aydınlatmalar (ör. alış-veriş alanlarında kullanılan aydınlatmalar) trafik lambaları ve belirli bir tesis ile bağlantısı olmayan yerel yönetim tarafından idare edilen diğer aydınlatmalar için tüketilen tüm yakıtları içermelidir – belirli bir yapıya bağlı aydınlatma söz konusuysa Yapılar sektöründe yer almalıdır. Sokak Aydınlatması ve Trafik Lambaları sektöründe ışıklandırma elektrik ile sağlandığından çoğu durumda direkt yakıt tüketimi olmayacaktır. Su ve Atık su Arıtma, Depolama ve Dağıtım sektörü, su ve atık su arıtma tesisinde, pompalarda, su terfi istasyonlarında ve bölge halkına içme suyu sağlayan kanalizasyon gibi tesislerde kullanılan sabit yakıt kullanımı ile alakalı salımları içermelidir. Tesisler hakkında bu gibi verilerin toplanması ve veri takibinin tesis kayıtlarında yer almasını sağlamak her bir işletmenin eksiksiz bir işletim verimliliği analizini yapması adına yararlı bir uygulamadır. Şebekeyi destekleyecek (ardından Kapsam 2 salım kaynakları olarak raporlanacak) bölgesel elektrik ve merkezî ısıtma/soğutma üretimi (ör. Buhar) amacıyla sağlanan tüm yakıtlar, elektrik/bölge ısıtma üretiminde tüketildiği için ayrı ayrı takip edilmeleri ve raporlanmaları önemlidir. Unutulmamalıdır ki, yerinde kullanılan ve şebekeye verilmeyen yakıt, elektrik veya buhar üretmek için kullanıldığı durumlarda bu hususlar uygulanamaz. Daha fazla bilgi için aşağıdaki Belediye Kuruluşları bölümüne bakınız. Elektrik ve Üretim Tesisinden Sağlanan Isıtma/Soğutma Tüketimi Yerel yönetimler kendilerine ait olan ya da işlettikleri tesislerde kullanılan tüm elektrik ve merkezî ısıtma/soğutma enerjilerini Kapsam 2 olarak değerlendirmelidirler. Mümkün olan her yerde, bu veriler, faturalandırmada kullanılacak doğrulanabilir ölçüm kayıtlarına dayandırılmalıdır. Üretim tesisinden sağlanan elektriğin ve ısının tüketim değeri, Bölüm 3.1.8.1’de açıklandığı şekilde salım faktörleri kullanılarak sera gazı salım değerlerine dönüştürülmelidir. Çoğu durumda, yerel yönetim faaliyetlerinde elektrik ve ısıtma/soğutma üretiminde kullanılan salım faktörleri, bölge halkı ölçekli envanterdeki hesaplamalarda kullanılan salım faktörleri ile aynı olmak durumundadır, fakat belirli bir bölge hatta belirli bir kurum için geliştirilecek bir salım faktörünü kullanmaya gerek duyulabilir. Bu konu hakkında açıklayıcı bilgiler Ulusal/Yerel ek belgelerde sunulacaktır. Yapılar ve tesisleri içeren sektör, Sokak Aydınlatması ya da Su/Atık su sektörlerinde yer almayan, yerel yönetime ait olan ya da işletilen tüm elektrik santrallerini ya da merkezî ısıtma/soğutma yapılarını ya da tesislerini içermelidir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 27 Sokak Aydınlatması sektörü; yol aydınlatması, park aydınlatması, özel ve bölgeye özgü aydınlatmalar (ör. alış-veriş alanlarında kullanılan aydınlatmalar) trafik lambaları ve belirli bir tesis ile bağlantısı olmayan yerel yönetim tarafından idare edilen diğer aydınlatmalar için tüketilen tüm yakıtları içermelidir – belirli bir yapıya bağlı aydınlatma söz konusuysa Yapılar ve Tesisler sektöründe yer almalıdır. Su ve Atık su Arıtma, Depolama ve Dağıtım sektörü, su ve atık su arıtma tesisinde, pompalarda, su terfi istasyonlarında ve bölge halkına ya da tesislerine içme suyu sağlayan ya da kanalizasyon işlevi gören tesisler vb. gibi diğer tesislerde kullanılan elektrik ve ısıtma/soğutma üretimi ile alakalı salımları içermelidir. Tesis hakkındaki bu verilerin toplanması ve veri takibinin yapılması eksiksiz bir işletim verimliliği analizinin oluşturulmasında yararlı bir uygulamadır. Belediye Kurumları Kurumların ait oldukları ya da bu kurumları işleten yerel yönetimler, elektrik enerjisi, ısıtma ya da soğutma amaçlı üretimlerde tüketilen yakıttan doğan tüm salımları Kapsam 1 salım kaynakları olarak kaydetmelidirler. Kurum tarafından satın alınan enerjiye bağlı tüm salımlar, iletim ve dağıtımında oluşan kayıplara bağlı salımları da içerecek bir şekilde Kapsam 2 kaynakları olarak değerlendirilmelidir. 3.2.1.2 Taşımacılık Yerel yönetimler hareketli enerji tüketimine bağlı olarak aşağıdaki faaliyet alanlarında oluşan sera gazı salım miktarlarını ölçmelidirler: • Yerel Yönetime Ait Taşımacılık • Çalışanların İşe Gidiş Gelişleri Bu sektörlerdeki salımlar, direkt olarak yerel yönetime ait motorlu taşıtlar tarafından tüketilen yakıt, dolaylı olarak ise üretim tesisinden sağlanan elektrik enerjisi ya da diğer ulaşım sağlayıcıları (ör. havayolları) ya da çalışanların işe gidiş gelişleri neticelerinde oluşabilirler. Bu tip salımlar sıradaki iki bölümde açıklanmıştır. Yerel Yönetime Ait ya da Tarafınca İşletilen Motorlu Taşıtlarca Tüketilen Yakıt Taşıt filosu sektörü sahip olunan ya da işletilen tüm taşıtların ya da yerel yönetim hizmetleri amacıyla kullanılan (çalışanların kişisel motorlu taşıtları ya da taşeronların yerel yönetim çalışmalarında kullanılan motorlu taşıtlar dâhil) taşıtların egzoz salımlarını içerir. Birçok durumda faturalar aracılığı ile taşıtların yakıt tüketimlerini hesaplamak mümkündür ancak yakıt tesis içinde depolanıyorsa bu durum zorlaşabilir. Yakıt tüketim kayıtlarının ulaşılamadığı durumlar için alternatif yöntemde ise aracın katettiği mesafe ve aracın yakıt verimliliği kullanılır. Aşağıda bu yöntemler açıklanmıştır. Envanter yılı süresince fiili yakıt tüketiminin hesaplanması (3.Aşamaya kadar): 1. yerel yönetimin yakıt tesislerindeki depolama tanklarında envanter yılı başında bulunan yakıt miktarını, depolama tanklarında envanter yılı sonunda bulunan yakıt miktarından çıkarınız; 2. Çıkarma işleminden sonra kalan yakıt miktarını, yıl süresince satın alınan yakıt miktarından çıkarınız ve 3. Kalan miktara, münferit taşıt kullanıcıları tarafından özel yakıt istasyonlarından satın alınan yakıt miktarını ekleyiniz. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 28 Satın alınan yakıt miktarı bilgisine alternatif olarak, katedilen mesafeye göre yakıt tüketimi tahmini yapılabilir. Tüketilen yakıt miktarı, her bir taşıt türünün kendisine özgü yakıt verimliliği hesaba katılarak katedilen mesafeye göre tahmin edilebilir. Bu yöntem sonucunda; Bölüm 3.1.9 da belirtildiği gibi 2. Aşama salımları tahmini yapılmış olacaktır. Bu verilerin taşıt sınıflarına ve yönetimin vasıtaların kullanımından sorumlu yönetim birimlerine göre ayırarak toplanması ve raporlanması, işletim verimliliği analizinin eksiksiz bir şekilde oluşturulmasında yararlı bir uygulama olacaktır. Elektrik enerjisiyle çalışan taşıtlar haricinde yerel yönetime ait olan motorlu taşıtların oluşturduğu tüm egzoz salımları, Kapsam 1 salımları olarak sınıflandırılır. Elektrik enerjisi ile çalışan taşıtların kullandığı elektriğin, Yapı ve Tesis Sektöründe kullanılan elektrikten ayırt edilmesinin mümkün olduğu durumlarda, taşıt filosu Kapsam 2 olarak sınıflandırılmalıdır. Çalışanlara ait taşıtlar ve taşeronlar tarafından yerel yönetim hizmetlerinde kullanılan taşıtlar tarafından oluşturulan salımlar, Kapsam 3 salımları olarak sınıflandırılmalıdır. İş Seyahati Sağlayıcıları Tarafından Kullanılan Yakıt Bazı durumlarda çalışanların iş maksadıyla hava yolu ile yapılan seyahatleri gibi iş seyahatleri, önemli miktarda salım oluşturuyorsa, analizde Taşıt Filosu sektöründe Kapsam 3 salımları olarak yer almalıdır. Bu konuda sera gazı salımı azaltımını hedef alan yerel yönetimler, bu salım kaynağına taban yıl envanterlerinde tedbir amaçlı yer vermelidirler. Bu kaynaklara bağlı salımları ölçme yöntemi uluslararası standartlara uygun olmalıdır. Çalışanların İşe Gidiş Gelişleri Yerel yönetimler, çalışanlarının işe gidiş gelişleriyle bağlantılı enerji kullanımı ve salımları hesaplayabilirler. Yerel yönetim çalışanlarının işe gidiş geliş güzergâhları konusunda söz sahibi olsa bile salım oluşumunun direkt sorumlusu olmadığı için bu sektördeki tüm salımlar, Kapsam 3 salımları olarak sınıflandırılmalıdır. Çoğu yönetim, hem taşıt hem de yolcunun katettiği mesafe verilerini kullanacaklardır. Bu bilginin elde edilmesi için çalışanların işe gidiş geliş alışkanlıkları üzerine bir araştırma yapmak gerekecektir. (işe geliş için katettikleri mesafe, kullandıkları motorlu taşıtlar ve haftanın kaç günü işe geldikleri). Sonrasında bu faaliyet verileri, çalışanların kullandıkları motorlu taşıtların ortalama yakıt verimliliği ile çarpılır, sonuç 2.Aşama salım tahminidir. 3.2.1.3 Kaçak Salımlar Bazı durumlarda yerel yönetimler sabit ya da hareketli enerjinin kullanımıyla oluşan salımları saptayabilir ve dikkate değer bir yerel salım kaynağını teşkil eden bu kayıt dışı salımlar analize dâhil edilmelidir. Bu salım kaynağında oluşan salımlarda azalma elde etmeyi bekleyen yerel yönetimler taban yıl envanterlerinde bu salımlara yer vermelidirler. Yerel yönetimin faaliyet sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar, Kapsam 1 salımları olarak sınıflandırılmalıdır. Bu kaynaklarda meydana gelen salımları ölçme yöntemi uluslararası standartlara uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemleri olabildiğince eksiksiz olmalıdır. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 29 3.2.1.4 Sanayi Süreçleri Bazı durumlarda yerel yönetimler, sanayi süreçleri ve ürün kullanımında meydana gelen salımlar tespit edebilirler, enerji kullanımı ile bağlantısı olmayan ve dikkate değer yerel salım kaynağı teşkil eden bu salımlar hesaplanmalıdır. Bu salım kaynağında oluşan salımlarda azalma elde etmeyi amaçlayan yerel yönetimler taban yıl envanterinde bu salımlara tedbir açısından yer vermelidirler. Yerel yönetimin faaliyet sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar, Kapsam 1 salımları olarak sınıflandırılmalıdır. Bu kaynaklarda meydana gelen salımları ölçme yöntemi uluslararası standartlara uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemleri olabildiğince eksiksiz olmalıdır. 3.2.1.5 Tarım Yerel yönetimler tarımdan kaynaklanan salımları analizlerine eklemek isteyebilirler. Bu kaynakta oluşan salımlar yerel yönetim ait olan ya da tarafından işletilen çiftliklerdeki hayvancılık ve arazi yönetimi uygulamalarından kaynaklanır. Bu salım kaynağında oluşan salımlarda azalma elde etmeyi bekleyen yerel yönetimler taban yıl envanterlerinde bu salımlara tedbir açısından yer vermelidirler. Yerel yönetimin faaliyet sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar, Kapsam 1 salımları olarak sınıflandırılmalıdır. Bu kaynaklarda oluşan salımları ölçme yöntemi uluslararası standartlara uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemi olabildiğince noksansız olmalıdır. 3.2.1.6 Arazi Kullanımı, Arazi Kullanımı Değişikliği ve Ormancılık İhtiva edilen toplam karbon, çeşitli fiziksel hallerde, sahip olunan ya da yerel yönetimin idaresindeki tüm arazilerde bir yıldan diğer yıla farklılıklar gösterir. Bazı durumlarda yerel yönetimler bu negatif ya da pozitif biyojenik karbon akışını dikkate değer olduğunu ve bu nedenle hesaba katılması gerektiğini tespit edebilirler. Bu salım kaynağında oluşan salımlarda azalma elde etmeyi bekleyen yerel yönetimler taban yıl envanterinde bu salımlara tedbir açısından yer vermelidirler. Yerel yönetimin faaliyet sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar Kapsam 1 salımları olarak sınıflandırılmalıdır. Bu kaynaklarda meydana gelen salımları ölçme yöntemi uluslararası standartlara uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemleri olabildiğince eksiksiz olmalıdır. Ulusal/Yerel ek belgelerde açıklamalara yer verilecektir. 3.2.1.7 Atık Yerel yönetimler atıkların dekompozisyona bağlı olarak aşağıdaki faaliyet alanlarında meydana gelen salım miktarlarını ölçmelidirler: • Yerel yönetimin kendi bünyesinde oluşan katı atıklar • Katı Atık Depolama Alanları Faaliyeti ve • Atık Su Arıtma Tesisleri Faaliyeti. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 30 Bu sektörde bahsedilen kaynaklardan oluşan salımlar atıkların çürümeleri (dekompozisyon) sonucunda oluşur. Yapılar, tesisler ve motorlu taşıtlar için salımlar enerji yanmasına ilişkin sektörde açıklanmıştır. Atık salımları sıradaki üç başlıkta tanımlanmıştır. Yerel Yönetim Faaliyetlerinde Katı Atık Oluşumu Bu sektör mutlaka tüm çalışan-kaynaklı ve ayrıca park, eğlence merkezleri vs. gibi yerel yönetim tesislerinde oluşan katı atıkları içermelidir. Bu atıklar kamusal tesislerin işletimi sonucunda oluştuğundan, bu atıkları toplama ve/veya geri dönüşüm hizmeti sağlama sorumluluğu yerel yönetime aittir. Bu atık yerel halk tarafından oluşturulmuş toplam atıkların bir altkümesidir ve bu atıkları hesaplamada, atığın gömme şeklinde depolandığı durumlardaki birinci derece çürüme modeli dâhil olmak üzere bölge halkı atıkları sektörü için kullanılan yöntemin aynısı kullanılır. Bu yöntem ve salımları ölçmede nasıl kullanacağı konusunda ayrıntılı bilgi için Bölüm 3.2.2.7’ye bakınız. Yerel yönetimin oluşturduğu atıklar yerel yönetim tarafından idare edilen bir tesise depolanıyorsa salımları Kapsam 1, başka bir yerde depolanıyorsa Kapsam 3 olarak sınıflandırılmalıdır. Katı Atık Depolama Alanlarının İşleyişi Yerel yönetimin katı atık depolama tesisinde işlettiği ya da üzerinde önemli derecede kontrol yetkisinin olduğu durumlarda tesise boşaltım yapan tüm kaynakların atıklarından oluşan salımlar Kapsam 1 salımları olarak sınıflandırılır. Bu tesislerde oluşan salımları hesaplamada, atık gömme işleminin yapıldığı durumlardaki birinci derece bozunma modeli dâhil olmak üzere bölge halkı atıkları sektörü için kullanılan yöntemin aynısı kullanılır. Bu yöntem ve salımları ölçmede nasıl kullanacağı konusunda ayrıntılı bilgi için Bölüm 3.2.2.7’ye bakınız. Yerel yönetime ait atıkların salımları eğer atıklar yerel yönetim tarafından işletilen tesislerde bertaraf edilirse kapsam 1 olarak sınıflandırılır yada bunun dışında başka bir yerde bertaraf edilirse kapsam 3’de yer almalıdır. Atık Su Arıtma Tesislerinin İşleyişi Yerel yönetime ait, tarafından işletilen ya da atık su toplama ve arıtma sistemi üzerinde önemli derecede kontrol yetkisinin olduğu durumlarda, atık su, pis su ve sanayi atıklarından meydana gelen metan gazı salımlarını ölçmelidirler. Bu salımların yer alacağı kapsamın belirlenmesi yerel yönetimin arıtma tesisi faaliyetleri üzerindeki kontrol gücüne bağlı olacaktır. Tesisin yerel yönetime ait olması veya tarafından işletilmesi gibi tüm hallerde salımlar Kapsam 1 salımları olarak sınıflandırılır. Arıtma tesisinin başka bir kuruluşa ait olduğu ya da tarafından işletildiği durumlarda fakat arıtma hizmetlerinin tipik olarak yerel yönetimin sorumluluğunda olduğu ve söz konusu yerel yönetimin tesis sahibi ya da işletmecisiyle kontrata dayalı bir ilişkisi varsa oluşan salımlar Kapsam 3 olarak sınıflandırılır. Atık su kaynaklı salımlar IPCC tarafından geliştirilen ve 2006 Ulusal Sera Gazı Envanteri Kılavuzu’nda açıklanan yöntemleri esas alarak saptanmalıdır. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 31 3.2.2 Toplum Ölçekli Salımlar Toplum ölçekli analiz yerel yönetimin idare ettiği jeopolitik sınırlar dâhilinde oluşan tüm sera gazı salımlarını kapsar. Bölge halkı envanteri aynı zamanda bölge dâhilindeki faaliyetlerin ve alınan kararların sonuçlarını, salımların coğrafi olarak nerede meydana geldiğine dikkat edilmeksizin açıklamalıdır. Her bir salım kaynağı hakkında ayrı ayrı bilgi toplamak her zaman mümkün ya da kullanışlı olmadığından, bölge halkı ölçekli salımlar hakkında isabetli tahmin yürütebilmek amacıyla çeşitli yaklaşımlara ihtiyaç duyulması muhtemeldir. Kamusal hizmet veren şirketler bölge sakinleri, ticari ve endüstriyel müşteriler tarafından tüketilen toplam elektrik konusunda bilgi verebilirler ancak politika ve strateji geliştirmede kendilerine yararlı olabilecek daha detaylı bilgileri vermekten kaçınabilirler. Sıklıkla rastlanan başka bir durum ise; bir işletme, meskûn bölge sınırları dâhilindeki tüm sabit enerjiyi ve taşımacılıkta kullanılan enerjiyi sağlamaz. Güncel tüketim ile ilgili bütün bir veri kümesini derlemek, küçük bir yerel alan için bile mümkün olmayabilir, bu nedenle bazı yakıt ve elektrik kullanımlarını sıklıkla temsili verilere dayanarak tahmin etmek gerekir. Örneğin, taşımacılıkta kullanılan toplam yakıt miktarının, katedilen toplam mesafeden yola çıkılarak tahmin edilmesi gerekebilir. Veri derlenmeye yönelik bu yaklaşımlar Aşamalar düzeninde yansıtılmıştır. Aşamalar hakkında detaylı bilgi için, bu Protokol’deki Bölüm 3.1.9’a ve Ulusal/Yerel ek belgelere bakınız. Yerel yönetimler her durumda bölge halkına ait salımları UNFCCC tarafından belirtilen aşağıdaki sektörlerde yer alacak şekilde raporlama yetisine sahip olmalıdırlar. Bu sektörler: • Sabit Enerji • Taşıma • Kaçak Salımlar Sanayi Süreçler • Tarım • Arazi kullanımı, Arazi Kullanımı Değişikliği ve Ormancılık • Atık Çoğu durumda yerel yönetimlerin politika belirlemede geçerli rolleri değerlendirmede kullanmaya alışkın oldukları biçimlere uygun olarak belirlenecek bir şekilde sektörleri alt gruplara ayırmak karar verme aşamasını büyük oranda kolaylaştırmış olacaktır. Geçmişten günümüze, ICLEI, yerel yönetimlerin sabit yanma kaynaklarını bölge sakinleri, ticari ve sanayi başlıklarında sektörleri ayırma yoluyla raporlamalarını teşvik etmiş ve bu şekilde yapılmasının yararlı bir uygulama olacağı görülmüştür. Yerel yönetimler isterlerse bu sektörleri ticari ve sanayi faaliyet sınıfları şeklinde daha fazla bölümlere ayırabilirler. Bu işlem yapılacaksa, raporlarında Birleşmiş Milletler Tüm Ekonomik Faaliyetlerin Sanayi Sınıflandırması Uluslararası Standardı gibi uluslararası bir sınıflandırma sisteminin kullanılması önerilir. Belirli kaynakların sektörlere göre sınıflandırılması hakkında ek bilgilere Bölüm 3.2.2.1’den Bölüm 3.2.2.7’ye kadar olan sayfalarda ulaşılabilir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 32 Tablo 5. ICLEI sektörlerinin, Makro (IPCC) sektörler ile bağlantılı eşleşmesi Makro Sektör (UNFCCC) Yerel Yönetim Bölge Halkı Sektörü (ICLEI) Konutsal Sabit Enerji Enerji Ticari Sanayi Taşıma Taşımacılık Kaçak Salımlar Diğer Sanayi Süreçleri Diğer Tarım Tarımsal Salımlar/Diğerleri Arazi Kullanımı, Arazi Kullanımı Değişikliği ve Ormancılık Diğer Katı Atık Depolama Katı Atık Biyolojik Arıtımı Atık Çöp Yakma Tesisinde ve Açık Alanda Çöp Yakımı Atık Atık su arıtma ve Depolama 3.2.2.1 Sabit Enerji Yerel yönetimler sabit enerjinin yanmasına bağlı olarak aşağıdaki ICLEI sektörlerinde oluşan salım miktarlarını ölçmelidirler. • Konut; • Ticari; ve • Sanayi. Bu sektörlerde salımlar yerel yönetimin sınırları dâhilinde tüketilen yakıt sonucunda direkt olarak ya da üretim tesisinden sağlanan elektrik, ısıtma/soğutma şeklinde dolaylı olarak oluşabilir. Her iki salım türü sıradaki iki bölümde açıklanmıştır. Belediyeye tesisleri daha karmaşıktır ve son bölümde açıklanmıştır. Yerel Yönetim Sınırları Dâhilinde Yakıt Tüketiminden Oluşan Direkt Salımlar Merkez üretim tesisinin ya da birkaç üretim tesisinin yakıt sağladığı (ör. doğal gaz) ve yakıtın yerel yönetimin sınırları dâhilinde kullanıldığı durumlarda bu salım kaynağı Kapsam 1 olarak sınıflandırılır. Elektrik ya da merkezî ısıtma/soğutma (ör. buhar) üretiminde tüketilen yakıtın tamamının ayrı ayrı takibi ve raporlanması önemlidir. Bu şekilde, şebeke enerjisi kullanıcılarının Kapsam 2 salım kaynağı olarak daha sonra raporlandığı zaman, ölçümlerde çifte hesaplama yapılması önlenecektir. Aşağıdaki Elektrik/Isı Üretim Tesisinde Tüketilen Yakıt bölümüne bakınız. Unutmayınız ki, yakıt; şebekeyi beslemeyen ve sadece üretim yerinde kullanılan elektrik ya da buhar üretiminde tüketiliyorsa bu ayrı raporlama biçimi uygulanmaz. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 33 Bölge halkına yakıt (ör. Propan, karosen ya da kömür) çok sayıda sağlayıcı tarafından karşılanıyor ve yerel yönetim sınırları dâhilinde tüketiliyorsa, bu kaynak Kapsam 1 olarak sınıflandırılmalıdır. Mümkün olan her durumda, bu veriler (konut, ticari ve sanayi) ekonomi sektörlerine göre ayrılmalıdır. Bu bilgilerin dogru kaynaklarini bulmak zor olabilir. Bölge halkı genel kullanım verileri başlıca tedarikçilerden temin edilmelidir. Bu salım kaynağı için alt aşama veri kaynakları gerekebilir. (Bölüm 3.1.9’a bakınız). Salımsız Enerji Tüketiminin Değerlendirilmesi Enerjinin bölge halkı tarafından kullanıldığı fakat kullanımın adem-i merkeziyeci ve salımsız olduğu durumlarda enerji kullanımı hakkında bilgi hala toplanabilir ve Bilgi öğesi olarak değerlendirilir. Bunun yapılmasındaki en önemli amaç bölge halkının enerji kullanımı şekillerini daha net belirlemektir. Enerji kaynağının bu kategoride değerlendirilip raporlanabilmesi için ölçümlerinin biliniyor olması ve BTU ya da kWh gibi standart ölçü birimlerinin kullanılmış olması gerekir. Yerel yönetimin sınırları dâhilinde elektrik ya da ısı tüketimine bağlı dolaylı salımlar Merkez üretim tesisinin ya da birkaç üretim tesisinin yakıt sağladığı elektrik ya da merkezî ısıtma/ soğutma (ör. buhar) yerel yönetimin sınırları dâhilinde kullanılıyorsa bu salım kaynağı Kapsam 1 olarak sınıflandırılır. Üretimin nerede gerçekleştiğine bakılmaksızın tüm bu tür salımlar Kapsam 2 olarak değerlendirilmelidir; bazı durumlarda salımları önce Kapsam 1 kaynağı, sonrasında tekrar Kapsam 2 kaynağı olarak değerlendirilmesini beraberinde getirebilir; rapor oluşturmada uyulması gereken kurallar (Bölüm 4’e bakınız) bu salımları gereğine uygun bir şekilde birbirinden ayrılmasını sağlayacaktır. Elektrik/Isı Üretim Tesisinde Tüketilen Yakıt Yakıtın bölge halkı jeopolitik sınırları dâhilinde şebeke için elektrik üretiminde ya da merkezî ısıtma/soğutma sistemlerinde kullanıldığı durumlarda salımlar yerel envanterde yer almalıdır. Bu salımlar Kapsam 1 olarak sınıflandırılmalıdır. Zira bu salımların enerji tüketimi safhasında Kapsam 2 kaynağı gibi değerlendirilmiş olabileceklerinden Kapsam 1 yakıt tüketimleri ile ayrı bir şekilde takip edilmeleri önemlidir. Üretim tesisinden alınan elektrik ve ısı tüketimi Bölüm 3.1.8.1’de izah edildiği şekilde, salım faktörleri kullanılarak sera gazı salımları değerlerine dönüştürülmelidir. Çoğu durumda yerel yönetim faaliyetlerinde elektrik ve bölge ısıtma/soğutma hesaplarında kullanılan salım faktörlerinin, bölge halkı ölçekli envanterdeki hesaplamalarda kullanılan salım faktörleriyle aynı olmaları gerekmektedir ancak belirli bir bölgeye hatta tesise özgü geliştirilmiş bir salım faktörünün kullanılması gerekebilir. Bu konuda ilave açıklamalar Ulusal/Yerel Ek Belgelerde sağlanacaktır. Sabit yanma salım kaynakları bilgisi hakkında not Bölge halkının enerji kullanımı verileri başlıca enerji sağlayıcılarından temin edilmelidir. Nerede olursa olsun bu veriler enerji sağlayıcı tarafından sektörlere göre ayrılmalıdır. (Konutsal, ticari ve sanayi). Bazen başlıca enerji sağlayıcıları belirli sektörler hakkında enerji kullanım verilerini sağlayamayabilirler. (ör. ticari ve sanayi verilerini sıklıkla birlikte sunarlar.) Bu durumda tüm enerji kullanımı verileri ve ilgili salım verileri Konutsal/Ticari/Sanayi bileşik salımlar şeklinde birlikte sınıflanabilirler. Kullanıcılar bileşik sonuçların diğer bir yerel yönetim sahasındaki sektörlerin herhangi birinde oluşan salımların kıyaslanmasını önlemek yapılmasından kaçınmak amacıyla bu olguya belgelerinde yer vermelidirler. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 34 3.2.2.2 Taşımacılık Yerel yönetimler aşağıdaki araçlarca taşımacılıkta kullanılan yakıtın yanması sonrası oluşan salım miktarlarını ölçmelidirler. • Karayolu taşıtları ve arazi taşıtları. • Demiryolu, su ve hava taşıtları Bu kaynaklarda oluşan salımlar, yakıtın taşıtlarda kullanımıyla direkt, ya da üretilen elektrik enerjisinin taşıtlarda kullanımı ile dolaylı olarak oluşabilirler. Bu tür salımlar sıradaki bölümlerde açıklanmıştır. Karayolu ve Arazi Taşıtlarının Egzoz Salımları Belediye dâhilindeki taşıtların egzoz salımlarını ölçmede kullanılan üç yöntem vardır – Bir Kapsam 1 yöntemi ve iki Kapsam 3 yöntemi vardır. Kullanılabilir veri ve salımların mevzuata uygunluğuna bağlı olarak yerel yönetimler bu yöntemlerin biri veya daha fazlasını kullanmayı seçebilirler. Yerel yönetimler genellikle Kapsam 1 salımlarını hesaplamaya başlamalıdırlar ayrıca Kapsam 3 salımlarından birini veya ikisini de seçebilirler. Bazı Ulusal/Yerel Ek Belgeler Kapsam 3 yöntemlerinden birini Kapsam 1 yöntemi yerine nasıl kullanacakları hakkında bilgi içerebilirler. Yerel yönetimlere karayolu salımlarında Kapsam 1 ve Kapsam 3 yöntemlerinin hepsini hesaplamaları ve değerlendirmeleri önerilir. Bağlı kalacakları münferit raporlama yöntemlerini de değerlendirmelidirler. (Bölüm 4 ve Ulusal/Yerel Ek Belgelere bakınız.) Hiçbir durumda Kapsam 1 ve Kapsam 3 ya da her iki Kapsam 3 karayolu taşımacılığı salımları aynı salım toplamında yer almamalıdır. Jeopolitik Sınırlar Dâhilindeki Taşıtlar (Kapsam 1): Meskûn mahal dâhilindeki karayolu taşıtlarınca kullanılan enerji Kapsam 1 olarak sınıflandırılır. En iyi şekilde bu salımlar direkt olarak, meskûn bölgenin jeopolitik sınırları dâhilinde tüketilen yakıt miktarı kullanılarak hesaplanır. Bu veri genellikle erişilebilir değildir bu nedenle çoğu durumda yerel taşıtların katetdiği mesafe verilere dayanarak tahmini veri elde edilecektir. Her bir Ulusal/Yerel Ek Belgede uygun faaliyet verisi ve kullanılması gereken uygulamaya yönelik salım faktörleri yer alacaktır. Kullanım alanı öncelikle karayolu dışı olan taşıt ve makinelerdeki (inşaat ekipmanları, arazi düzenleme ekipmanları, vs.) yakıt kullanımından oluşan, meskûn bölge jeopolitik sınırları dâhilindeki salımlar envantere katılabilir ve Kapsam 1 salımları olarak değerlendirilebilirler. Uygulamada bu kaynaklar için Aşama 3 hatta Aşama 2 niteliğindeki verilerin elde edilmesi çoğu zaman güç olacaktır. Meskûn Bölge Sakinleri ve İşletmelerce Kullanılan Taşıtlar (Kapsam 3): Karayolu taşıtlarında meskûn bölge sakinleri ve işletmeler tarafından kullanılan enerji Kapsam 3 olarak sınıflandırılmalıdır. Bu salımlar taşımacılık modellemesi veya diğer yöntemler temel alınarak bölge halkı tarafından kullanılan taşıtların katettikleri yıllık yol mesafesini belirlemede kullanılabilir. Bölge Halkı ve İşletmelerinin Taşımacılık İhtiyacı (Kapsam 3): Bölge halkının, işletmelerinin ve sosyal tesislerinin ihtiyacı doğrultusunda kullanılan karayolu taşıtlarının kullandıkları enerji Kapsam 3 olarak sınıflandırılır. Bu salımlar taşıtın katedilen mesafesinin ve öngörülen olası yolculuk ihtiyacı, ulaşım modellemesi temel alınarak hesaplanabilir. Bu hesaplamalar geçerli ulaşım modellemesi uygulamalarına bağlı olmalıdır. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 35 Yerel Toplu Taşıma Sistemleri Salımları Meskûn bölge dâhilinde taşımacılık amaçlı kullanılan enerji tüketiminden oluşan salımlar, toplu taşıma, nakliye ve uzun mesafe yolcu taşımacılığında kullanılan raylı sistemler envantere katılmalıdır. Bu salımlar enerji kaynağı elektrik ise Kapsam 2, diğer durumlarda Kapsam 1 olarak sınıflandırılmalıdır. Çoğu durumda yerel toplu taşıma sistemleri, daha geniş bir bölge toplu taşıma sisteminin bir parçası olarak kullanılacaktır. Bunun gibi durumlarda yerel yönetim, toplu taşıma sisteminin bölge halkı jeopolitik sınırları dâhilinde katettiği mesafe göz önünde bulundurularak salımları hesaplamalıdır Hava Taşımacılığı Hava taşımacılığı önemli bir salım kaynağı olabilir fakat çeşitli sebeplerden dolayı özel nitelik taşır. Öncelikle uluslararası hava taşımacılığı kaynaklı salımlar, UNFCCC kılavuzunda ulusal envanterlerin bir parçası olarak yer almamıştır. İkinci olarak; hava taşımacılığından kaynaklanan salımların büyük bir bölümü jeopolitik yerel sınırlar haricinde gerçekleşmekte ve salımların hangi kısmının sınırlar dâhilinde oluştuğunu belirlemek neredeyse imkânsızdır. Üçüncü olarak, şu konu tartışılabilir; çoğu durumda havalimanları belirli bir yerel yönetim alanı yerine daha geniş bir bölgeye hizmet ederler; oysa havalimanına oluşan salımların, içinde bulundukları yerel bölge halkından kaynaklandıkları düşünülerek hesaplanması gerekiyorsa, yolcuların büyük bir kısmının yerel bölge halkından oluşmadığı ve geçici olarak havalimanında bulundukları görülecektir. Bu etkenler; havalimanı olan ya olmayan bölge halklarına ait salımların karşılaştırılabilirliğini önemli derecede etkileyecekleri için çoğu sera gazı yönetimi programları, bu salımları raporlamada yardımcı olacak bir kılavuz oluşturabilirler. Bu Protokol, stratejilere en yakın seviyeyi yakalamak amacıyla bölge halkı sınırlarındaki hava taşımacılığı salımlarını hesaplamada iki alternatif yol sunar. Bunlar; • Hareket noktası jeopolitik sınırlar dâhilinde olan hava taşımacılığı; • Bölge halkı ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik hava taşımacılığı; Bu iki yöntem, salım azaltım stratejilerinin tutarlılığını ve verimliliğini değerlendirmek amacıyla alternatif bakış açıları sunarlar. Bu iki yöntem rapor hazırlama aşamasında ayrı ayrı ele alınmalıdır Hareket Noktası Jeopolitik Sınırlar Dâhilinde Olan Hava Taşımacılığı: Yerel Yönetimin jeopolitik sınırları dâhilinde bulunan havalimanlarına ait salım analizinde, kalkışı havalimanından gerçekleşen tüm uçuşlarda kullanılan toplam yakıt miktarı belirtilmiş olmalıdır. Çoğu durumda bu bilgiye erişmek güç olabileceğinden, ortak temsili değer olarak uçaklara havalimanlarında yüklenen yakıt miktarı kullanılacaktır. Bu salımlar Kapsam 3 salımları olarak sınıflandırılır. Havacılıkta kullanılan yakıtların enerji yoğunlukları ve sera gazı salımları bu protokole ek olarak sunulan Ulusal/Yerel belgelerdeki yönergelere dayanmalıdır. Bu salımların küresel ısınmadaki potansiyel etkileri, yakıtın karada oluşturduğu etki esas almalıdır; ışınım zorlama ölçümü için en iyi yöntemin belirlenmesi amacıyla bilimsel bir konsensüs oluşturulana dek, sera gazlarının farklı yüksekliklerde nasıl etkilerinin olduğunun hesaplanması yoluna gidilmemelidir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 36 Bölge Halkı İhtiyaçlarını Karşılamaya Yönelik Hava Taşımacılığı: Yerel yönetimler ayrıca bölge halkının hava taşımacılığını kullanma alışkanlıklarını (uçak seyahatlerinin karbon ayak izilerini) incelemelidirler ve bu salımları Kapsam 3 salım kaynakları olarak sınıflandırmalılardır. Bu salımları belirlemek için yerel yönetimler, bölge halkının ihtiyaçlarını karşılayan, bölgedeki tüm havalimanlarını (Bölge halkı jeopolitik sınırlarındaki tüm havalimanları dâhil) tespit etmeli ve her bir havalimanından kalkış yapan uçaklarda tüketilen toplam yakıt miktarını belirlemelidirler. Yukarıda açıklandığı üzere, uçaklara yüklenen yakıt, ortak temsili veri değeri olacaktır. Bu yakıt daha sonra havalimanında bulunan yerel yönetim sınırlarında ikamet eden kişi yüzdesine göre envantere uyarlanacaktır. Bu hesaplama yöntemi, çok sayıda yerel etkenin devreye girmesiyle mecburen değişime uğrayacaktır. Ek bilgiler Ulusal/Yerel Ek Belgelerinde yer alabilir. Bu salımlar Kapsam 3 olarak sınıflandırılmalıdır. Havalimanının işletiminden kaynaklanan salımlar (ör. terminallerde kullanılan elektrik, apron araçlarında kullanılan yakıtlar, vs.) bu sınıfta yer almamalıdırlar. Bunlar, diğer sektörlere ilave edilmelidir. (ticari elektrik kullanımı, karayolu dışı taşıtlar, vs.) Yerel yönetimin havalimanı işletmesini icra ettiği durumlarda, envanterin faaliyeti kapsayan bu kısımları yerel yönetim salımları analizinin bir parçası olarak yer almalı fakat uçakların oluşturduğu salımlar ancak yerel yönetime ait ya da işlettiği uçaklardan kaynaklanıyorsa analize dâhil edilmelidir. Su Taşımacılığı Liman ve marinalar dikkate değer miktarlarda salıma sebebiyet veren kaynaklar olabilirler ancak çeşitli sebeplere bağlı olarak özel nitelikler taşırlar. İlk olarak, uluslararası gemicilik kaynaklı salımlar BMIDCS yönergelerinde ulusal envanterinin bir parçası olarak bildirilmemişlerdir fakat ulusal gemicilik yönergelerde yer almıştır. İkinci olarak, gemilerden kaynaklanan salımların büyük bir kısmı, bir yerel yönetimin jeopolitik sınırları dışında oluşmaktadır ve çoğunlukla bu salımların sınırlar dâhilinde olup olmadığını saptamak kolay değildir. Üçüncü olarak şu konu tartışılabilir; çoğu durumda liman ve marinalar belirli bir yerleşim alanı yerine daha geniş bir bölgeye hizmet ederler. Şöyle ki; liman ve marinalarda oluşan salımları rapor haline getirirken, oluştukları yerleşim alanında ikamet eden halk esas alınır ancak liman ve marinalarda bulunan yolcuların büyük bir kısmının yerleşim alanında ikamet etmediği ve geçici olarak orada bulundukları fark edilebilir. Bu etkenler büyük limanı olan ya olmayan bölge halkı sera gazı salımlarının karşılaştırılabilirliğini önemli derecede etkileyeceği için sera gazı yönetimi programları bu salımların rapor haline getirilmesinde yardımcı olacak bir kılavuz hazırlayabilirler. Meskûn Bölge Dâhilindeki Su Taşımacılığı: Tamamen yerel yönetim jeopolitik sınırları dâhilinde su taşımacılığından kaynaklanan salımlar envantere katılmalı ve Kapsam 1 kaynağı olarak sınıflandırılmalıdır. (elektrik enerjisini kullanıyorlarsa Kapsam 2) Hareket Noktası Jeopolitik Sınırlar Dâhilinde Olan Su Taşımacılığı: Yerel yönetimler jeopolitik sınırlar dâhilindeki bir hareket noktasından başlayan gemi seferlerinde kullanılan toplam yakıt miktarını belirlemelidirler. Birçok durumda bu bilgiye erişmek güç olacağından, marina veya limanda yüklenen ya da satılan toplam yakıt miktarı yaygın bir alternatif olacaktır. Bu salımlar Kapsam 3 kaynakları olarak sınıflandırılmalıdır. Liman İçi Yakıt Tüketimi: Gemilerin tükettikleri toplam yakıtın ne kadarını limandayken tükettiklerini belirlemek, yerel yönetimler için yararlı bir uygulama olacaktır. Bazı durumlarda bu veriyi elde etmek zor olabilir, genellikle yerel yönetimler, gemi bünyesinde elektrik enerjisi üretmek için kendilerine ihtiyaç duyulmaması için gemilere limanda elektrik enerjisi sağlama seçeneğini kullanırlar. Bu salımlar yukarıda belirtilmiş Kapsam 3 salımlarından çıkarılır ve Kapsam 2 salımları olarak bağımsız bir şekilde sınıflandırılırlar. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 37 Gemilere limanda elektrik sağlanmasından kaynaklanan Kapsam 2 salımları, üretim tesisinden alınan elektrik enerjisi şeklinde bölge halkı envanterinde yer almalıdır. Mümkün olan heryerde bu salımlar, liman içi yakıt tüketiminden kaynaklanan Kapsam 1 salımları ile karşılaştırılmaları için ayrı ayrı takip edilmelidir. Liman tesislerinde kullanılan elektrik enerjisi veya gemilere yükleme-boşaltma yapan araçlarda yakıt kullanımı neticesinde oluşan salımlar gibi Liman ve marina faaliyetlerinden kaynaklanan salımlar bu kategoriye dâhil edilmemelidir. Bu salımlar uygun olduğu üzere, ticari elektrik kullanımı ya da ticari taşımacılık sektörlerinde yer almalıdır. Yerel yönetiminin limanı işlettiği durumlarda, envanterin faaliyetleri kapsayan bu kısımları yerel yönetim salımları analizinde yer almalıdır fakat teknelerin kendilerinin oluşturduğu salımlar, teknelerin yerel yönetime ait olmaları ya da tarafınca işletilmeleri durumları dışında, envanterde yer alamamalılardır. 3.2.2.3 Kaçak Salımlar Bazı durumlarda yerel yönetimler sabit ya da hareketli enerjinin kullanımıyla oluşan kayıt dışı salımları belirleyebilir saptayabilir ve dikkate değer bir yerel salım kaynağını teşkil eden bu kayıt dışı salımları analize dâhil etmelidir. Bu salım kaynağında oluşan salımlarda azalma elde etmeyi bekleyen yerel yönetimler taban yıl envanterlerinde bu salımlara yer vermelidirler. Yerel yönetimin faaliyet sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar Kapsam 1 salımları olarak sınıflandırılmalıdır. Bu kaynaklarda meydana gelen salımları ölçme yöntemi uluslararası standartlara uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemleri olabildiğince eksiksiz olmalıdır. 3.2.2.4 Sanayi Süreçler Bazı durumlarda yerel yönetimler, sanayi süreçleri ve ürün kullanımında meydana gelen salımlar tespit edebilirler, enerji kullanımı ile bağlantısı olmayan ve dikkate değer yerel salım kaynağını teşkil eden bu salımlar analize katılmalıdır. Bu salım kaynağında oluşan salımlarda azalma elde etmeyi bekleyen yerel yönetimler taban yıl envanterlerinde bu salımlara yer vermelidirler. Yerel yönetimin faaliyet sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar Kapsam 1 salımları olarak sınıflandırılmalıdır. Bu kaynaklarda meydana gelen salımları ölçme yöntemi uluslararası standartlara uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemleri olabildiğince eksiksiz olmalıdır. . 3.2.2.5 Tarım Yerel yönetimler bazı durumlarda, tarım salımlarının dikkate değer bir bölge halkı salım kaynağı oluşturduğunu tespit edebilirler ve analiz içinde yer almalıdırlar. Bu salım kaynağında oluşan salımlarda azalma elde etmeyi bekleyen yerel yönetimler taban yıl envanterlerinde bu salımlara yer vermelidirler. Yerel yönetimin faaliyet sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar Kapsam 1 salımları olarak sınıflandırılmalıdır. Bu kaynaklarda oluşan salımları ölçme yöntemi uluslararası standartlara uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemi olabildiğince noksansız olmalıdır. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 38 3.2.2.6 Arazi Kullanımı, Arazi Kullanımı Değişikliği ve Ormancılık İhtiva edilen toplam karbon, çeşitli fiziksel hallerde, yerel yönetimin jeopolitik sınırları dâhilindeki tüm arazilerde yıldan yıla farklılıklar gösterir. Bazı durumlarda yerel yönetimler bu pozitif ya da negatif biyojenik karbon akışının dikkate değer bir kaynak olduğunu ve analizde yer verilmesi gerektiğini saptayabilirler. Yerel yönetimin jeopolitik sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar Kapsam 1 sınıfında yer almalıdır. Bu kaynaklarda meydana gelen salımları ölçme yöntemi uluslararası standartlara uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemleri olabildiğince eksiksiz olmalıdır. Edinilen bilgi, sektörün büyük bir kısmını sistematik olarak içermediği durumlarda, sektöre dair envantere eklenen salımlar Kapsam 1 sınıfında yer almamalıdır - Sistematik olarak eksik sayılan salımlar ek unsurlar olarak hesaplanmalıdır. 3.2.2.7 Atık Madde Belediyeye ait Katı Atıklar Atık madde sektörü yerel yönetimlerce sıkça ölçülen salımlar arasında kendine özgü nitelikler taşır ve eksiksiz, tutarlı ve hatasız bir ölçüm yapılmak istendiğinde de kendine has güçlükler barındırır. Yerel Yönetimin kullanabileceği çeşitli atık depolama seçenekleri vardır. Ayrıca yerleşim sınırları dâhilinde üretilen atıklardan meydana gelen salımları, atıkların başka bir bölgede depolansa bile ölçme girişimde bulunmaları önemlidir. Yönetimler, atık sektöründen kaynaklanan salımların eksiksiz, hatasız ve tutarlı bir şekilde hesaplanmaları konusunda çaba göstermelidirler. Bazı atık depolama yöntemleri katı atık salımının yavaş bir şekilde ve birkaç yıl süren bir zaman diliminde salınmasına neden olur. Bu nedenle, envanter yılında üretilen atıktan oluşan toplam salımların, aslında oldukça küçük bir kısmı envanter yılında salınmıştır. Fakat daha önceki yıllarda boşaltılan atıkların sebep olduğu önemli miktarda sera gazı salımı envanter yılında meydana gelebilir. Yerel yönetimlerin genel anlamda şu bilgilere haiz olmaları gerekecektir: • Yerleşim alanında üretilen atıkların depolama yöntemi ya da yöntemleri • Yerleşim alanında ya da tarafınca bertafaf edilen atık miktarı • Yerleşim alanında üretilen atık kolunun işleyiş yapısı • Yerleşim alanında oluşan tüm atıkların depolama tesislerinin konumu • Depolama tesisinin işleyiş detayları, depolanan toplam atık, metan geri kazanım sistemlerinin var olup olmadığı, varsa verimliliği ve tesisin geçmiş faaliyetleri ve geçmiş faaliyetleri Depolama Yöntemi – Kullanılan atık depolama teknolojisi ya da teknolojileri, depolama tesisinin coğrafi konumuna bakılmaksızın yerleşim alanı dâhilinde üretilmiş atıkları içeren analizde yer almalıdır. Atık Miktarı – Yerleşim alanında üretilen toplam atık miktarı mümkün olan doğru yöntem kullanılarak belirlenmelidir. Bu miktar atığın ağırlığı biçiminde, mümkünse kuru ağırlık bazında analize eklenmelidir. Yerleşim alanı atıklarının birden fazla depolama tesisine yollandıkları durumda mümkünse atık miktarı bölünmeli ve her bir atık depolama alanında ayrı ayrı takip edilmelidirler. Atık miktarının ayrı ayrı her bir atık depolama alanında takip edilmesi mümkün değilse atık miktarı kullanılan depolama teknolojilerine göre takip edilmelidir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 39 Üretilen atık ile depolanan atığı birbirinden ayırmak gerekir. Üretilen atık yerleşim alanında genellikle brüt miktardaki atıktır. Depolanan atık ise herhangi bir işlem gördükten (ör. geri dönüşüm, yeniden kullanım) sonra kalan net miktardır ve envanter hesaplamalarında yer alacak olan miktardır. Atık miktarları ile ilgili en uygun veri kaynakları için ilave bilgiler tüm Ulusal/Yerel Ek Belgelerinde sağlanacaktır. YAZILIM NOTU: IPCC atık sektörü denklemleri kuru ağırlık baz alınarak oluşturulmuştur ancak mevcut veriler genellikle yaş ağırlık bazındadır. Yazılım ürünlerinin, kütlenin yaş ağırlığı bazında girilmesine imkân vermesi ve her atık türünün nem içeriği için bir bilgi hücresi içermesi gerekir. Uyarlanmış ağırlık daha sonra tüm yazılım hesaplarında kullanılabilir. Atık Bileşimi – Yerel yönetimler atık kolunda yer alan bileşenleri analizlerine eklemelidir. Farkı türlerdeki organik maddelerin, karbon ihtivalarına bağlı olarak farklı metan gazı salım oranları vardır; metan gazı salım oranları ise çeşitli etkenlere bağlı olarak farklılık gösterir. Ayrıca, plastik ürünlerde ihtiva edilen karbon biyojenik değildir ve bir imha teknolojisi kullanıldığında bu karbon salınacaktır. Salınan CO2 envantere eklenmelidir. Genel atık kolunun farklı alt-kollarının farklı bileşenlerden oluştuğu bilindiğinde (ör. atık kolunun kompostlaşmış bölümlerinin neredeyse tamamı organik maddelerden oluştuğunda) analize, bu özellikli atık kolları bileşimlerinin dâhil edilmesi gerekmektedir. Atık kolu bileşiminin tahmin edilmesinde, üretilen atıkların değil işlem gören atıkların göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Atık kolları kategorileri ve bileşimi ile ilgili açıklayıcı bilgiler Ulusal/Yerel ek belgelerde yer alacaktır. Depolama Alanının Konumu– Aşağıdaki salım kaynakları analizde yer almalıdır. 1. Yerel yönetimin jeopolitik sınırları dâhilinde bulunan atık gömme alanları, açık atık alanları, atık yakma üniteleri, kompostlaştırma tesisleri ya da diğer atık arıtma merkezlerinde oluşan salımlar. (Kapsam 1) 2. Tesislerin konumlarına bakılmaksızın, yerel bölge halkı tarafından üretilmiş ve atık gömme alanlarına, açık atık alanlarına, atık yakma tesislerine, kompostlaştırma tesislerine ya da diğer atık arıtma tesislerine depolanmış olan katı atıklardan meydana gelen salımlar. (Kapsam 3) Atık Depolama Tesisi İşletim Detayları: Atık Depolama Alanları (Gömme/Açık) – Depolama alanları ile bağlantılı salım hesaplaması meskûn bölge dâhilinde ve haricinde bulunan depolama alanları için de aynı olmalıdır fakat depolama alanının konumuna bağlı olarak Kapsam 1 ya da Kapsam 3 salımları olarak sınıflandırılır. Konumuna bakılmaksızın bir depolama alanı; analizin yürütüldüğü bölge halkı ve diğer bölgelerde üretilen atıkların depolanması için kullanılıyorsa, depolama alanı salımları, bölgelerin atık depolama alanına geçmişten günümüze yapmış oldukları boşaltımlara göre taksim edilir. Yerel yönetimler metan miktarını ölçmede birinci derece çürüme modelini kullanmalılardır. Model, geniş kapsamlı olarak atık kolu bileşiğini ve atık depolama sahasındaki güncel durumu belirtmelidir. Güncel verilerin olmaması durumunda yerel yönetimler IPCC ya da ulusal varsayım değerlerine dayanarak model içeriği oluşturulur. Modelin kullanımı ve uygun veri aşamalarına özgü açıklamalar Ulusal/Yerel ek belgelerde sunulacaktır. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 40 2. yıl üretilen atıkların salımları 1. yıl üretilen atıkların salımları 3. yıl üretilen atıkların salımları Atık Depolama Alanında Metan Salınımı 1. Yıl 2. Yıl 3. Yıl 3. Yıl ölçülen salımlar o yıl ve önceki yıllarda depolanmış atıklardan meydana gelir. Standart IPCC metodunu uyarlamak metan gazı oluşumunu belirlemek amacıyla kullanılabilir. İşlem sonucunda Bozunabilen İndirgenebilen Organik Karbon (DDOCm) kütlesini baz alan Metan Oluşumu Potansiyeli (Lo) tahmin edilir. DDOCm atık depolama alanına nakledilen atığın kütlesine, türüne ve bozunabilen her atık türünün DOC fraksiyonuna(bölüntü, kesit) bağlıdır. Bu modeli oluşturmak için gerekli veri kaynakları, varsayılan değerlerin uygulanması ve aşamaları şekillendirme hakkında yönergeler Ulusal/Yerel Ek Belgelerde yer alacaktır. Belirtilen yıl ve belirtilen türdeki atığın oluşturduğu metan salımları o yıl ne kadar az metan oluşmuşsa o kadar az okside olmuş metan olacağı şeklinde türetilmelidir. Katı Atık Depolama Alanı (KADA) CH4 Salımları CH4 Salımları = [Σx CH4 salınanx,T - RT ] • (1-OXT) CH4 Salımları = T yılında salınan CH4, Gg T = envanter yılı x = atık kategorisi veya türü/malzemesi RT = T yılında geri kazanılan CH4, Gg OXT = T yılında oksidasyon faktörü (fraksiyon) Hesaplama, oluşan metan gazını belirlemek için DDOCm’ye bağlı metan oluşumu potansiyeli (Lo) tahmini değeri elde eder. DDOCm; depolama alanındaki toplam atık kütlesi, atık türü ve değişken çürümüş DOC fraksiyonuna, DOCf ‘ye bağlıdır. ÇÜRÜMÜŞ DDOCm’DEN OLUŞAN CH4 CH4 salınanT = DDOCm bozunanT • F • 16 /12 Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 41 Uygulanacağı haller: CH4 salınanT = Ayrıştırılabilen maddenin oluşturduğu CH4 miktarı DDOCm çürümüşT = T yılında çürümüş DDOCm F = depolama alanında salınan gazdaki hacmine göre CH4 kesiti (fraksiyon) 16/12 = moleküler ağırlık oranı CH4/C (oranı) DDOCm’nin belirlenmesi için, depolama alanında bulunan meskûn bölge atıklarından kaynaklanan mevcut reaktif madde miktarı hakkında bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Aşağıdaki iki denklem, belirtilen yılda ayrışmaya hazır karbon miktarını örneklendirir. T YILI SONUNDA KATI ATIK DEPOLAMA ALANINDA BİRİKEN DDOCm DDOCmaT = DDOCmdT + (DDOCmaT-1 • e -k) T YILI SONUNDA AYRIŞMIŞ DDOCm DDOCm bozunanT = DDOCmaT-1 • (1 – e -k) T = envanter yılı DDOCmaT = T yılı sonunda KADA’da (Katı Atık Depolama Alanı) biriken DDOCm, Gg DDOCmaT-1 = (T-1) yılı sonunda KADA’da biriken DDOCm, Gg DDOCmdT = T yılında KADA’da depolanmış DDOCm, Gg DDOCm bozunmuşT = T yılında KADA’da bozunan DDOCm, Gg k = tepkime sabit, k = ln(2)/t1/2 (y-1) t1/2 = yarılanma süresi (y) ATIK DEPOLAMA VERİLERİNE GÖRE UZUN SÜREDİR DEPOLANAN DOCm DOCm uzun süredir saklanan/depolanan =WT • DOC • (1- DOCf )• MCF WT = T Yılında depolanmış atık kütlesi, Gg DOCf = KADA’da oksijensiz ortamda bozunabilen DOC kesiti (fraksiyon) MCF = depolama yılı CH4 düzeltme faktörü CH4 (fraksiyon) Tepkime sabit (k) indirgenebilir organik karbonun, başlangıç kütlesinin yarısına gelene kadar geçen çürüme süresi yani yarılanma süresi (t1/2) ile ilişkilidir. “k” değeri birkaç etkene bağlı olarak değişiklik gösterir; en belirgin olarak katı atık depolama alanındaki izafi nem içeriğine ve atık maddelerin çürüme hızları (yani atık madde türleri). Gelişmiş ülkelerdeki bazı deneysel çalışmalar; ılıman ortamda k değerlerinin 3 ila 35 yıl arasında değişen yarılanma sürelerine karşılık geldiğini göstermiştir. (IPCC 2006 Ulusal Sera Gazı Envanteri Kılavuzu, Bölüm 3 Katı Atık Depolama). Genel olarak, yüksek k değerleri (ve daha kısa yarılanma süreleri), yiyecekler gibi daha fazla nem ve çabuk indirgenebilir atık türlerinin karılığıdır. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 42 DDOCm, meskûn bölgede oluşan ve depolama sahasına nakledilen atıkların bileşimi ve kütlesini temel alırken; k değerinin, depolama alanı değerini temel alır ve bu değere olabildiğince yakın seviyede olması gerekir. Böylelikle, bu hesaplama; hem oluşum yeri hem de depolanma yeri bilgilerini, her ikisinin de aynı yerel yönetim alanı dâhilinde olup olmadıklarına bakmaksızın kullanır. RT değeri, T yılında atık depolama alanında geri kazanılmış ve kullanılmış mutlak metan miktarıdır. Varsayılan değer 0(sıfır) olmalı ve bu değer ancak metan gazı geri kazanıldığı ve kullanıldığı kesinlik kazanmışsa değiştirilmelidir. Çoğu durumda yerel yönetimlerin, belirtilen katı atık depolama alanına nakledilen atık miktarının sadece belirli bir kısmına katkısı olacaktır (Kapsam 3 katı atık salımları). Bunun gibi durumlarda yerel yönetimler RT değerini formülde kullanılmak amacıyla belirlemek için, geri kazanılan toplam metan miktarının, birinci derece bozunma modelini kullanarak depolama alanı salım miktarına bölerek elde edebilirler. Atık depolama alanında geri kazanılan bu metan oranı, meskûn bölge kaynaklı atıklardan oluşan salım miktarına çarpılarak geçerli bir RT değeri sonucuna ulaşılabilir. Uzun zaman sonra bile atık depolama alanında biriktirilmiş atıkta bulunan karbonun tümü ayrışmaz. Buna istinaden uzun süreli depolama yapılan karbon, envanterde atık madde sektöründe yer almaz. Bu unsur aynı denklem kullanılarak hesaplanır ve kullanım kolaylığı için yukarıdaki denklemlerde yer alır fakat yerel yönetimin karbon muhtevası ile ilgili bir envanteri hazırlıyorsa, bir net biyojenik akışın bir bileşeni olarak Tarım, Ormancılık ya da diğer arazi kullanımı içerikli sektörlerinde açıklanır. Yerel yönetimin bu içerikte bir envanter hazırlamadığı durumlarda ise bu veri ayrı bir şekilde Kapsam 1 havuzunda yer almaz. Sadece bir ek unsur olarak belirtilmeli, sunulan hiçbir toplu salımda yer almamalıdır. Kısacası, meskûn bölge jeopolitik sınırları içinde atık depolama alanlarında meydana gelen metan gazı salımları, atıkların nerede üretildikleri ve ne zaman depolandıklarına bakılmaksızın hesaplanmalı ve Kapsam 1 salımları olarak yer almalıdır. Meskûn Bölge dâhilinde açık ya da yakma fırınlarında yanma ve kompostlaştırmada Oluşan Salımlar – Yerel yönetim sınırları dâhilinde açık ya da yakma fırınlarında yanma ve kompostlaştırmada oluşan tüm salımlar hesaplanmalı ve Kapsam 1 olarak sınıflandırılmalıdır. Yerel yönetimler, açık ya da yakma fırınlarında yanma ve organik maddeleri kompostlaştırma yoluyla oluşan CH4 ve N2O salımlarını hesaplamalılardır. Bu maddelerce oluşturulan CO2 Kapsam 1 salımı olarak değerlendirilmemelidir zira bu salım biyojenik kökenli olsa da ek unsur olarak belirtilmelidir. Açık alanda ya da yakma fırınlarında yanma sonucunda oluşan biyojenik olmayan CO2 salımları da hesaba katılmalıdır (ör. plastikler). Açık ya da fırında yanma ve kompostlaştırmadaki çeşitli atık kolları bileşikleri için uygun salım faktörleri kaynakları Ulusal/Yerel Ek Belgelerden temin edilebilecektir. Meskûn Bölge dışında açık ya da yakma fırınlarında yanma ve kompostlaştırmada Oluşan Salımlar – Açık ya da yakma fırınlarında yanma ve kompostlaştırma yoluyla işlem gören meskûn bölge sınırları dâhilinde oluşan atıklardan meydana gelen tüm salımlar Kapsam 3 sınıfında yer almalıdır. Yerel yönetimler, açık ya da yakma fırınlarında yanma ve organik maddeleri kompostlaştırma neticesinde oluşan CH4 ve N2O salımlarını hesaplamalılardır. Bu maddelerce oluşturulan CO2 Kapsam 3 salımı olarak değerlendirilmemelidir zira bu salım biyojenik kökenli olsa da ek unsur olarak belirtilmelidir. Açık alanda ya da yakma fırınlarında yanma sonucunda oluşan biyojenik olmayan CO2 salımları da hesaplanmalıdır (ör. plastikler). Açık ya da fırında yanma ve kompostlaştırmadaki çeşitli atık kolları bileşikleri için uygun salım faktörleri kaynakları Ulusal/Yerel Ek Belgelerden temin edilebilecektir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 43 Atık Su Metan Gazı Yerel yönetimler atık su/pis su/endüstriyel atık su metan gazı salımlarını hesaplamalıdır. Atık işleme tesisinin yerel yönetim sınırlarında bulunması durumunda bu salımlar Kapsam 1 salımları olarak sayılmalıdır. Atık işleme tesisinin yerel yönetim sınırlarında bulunmaması durumunda ise atık işleme tesisinden kaynaklanan bu salımlar Kapsam 3 salımları olarak sınıflandırılmalıdır. Bir atık tesisinin farklı meskûn bölgelerden gelen atıkları işlemesi durumunda Kapsam 3 atık su salımları yerel yönetimler arasında paylaştırılabilir. Şu önemlidir ki; atık su salımları kapsamını belirleme yönergeleri, tesisin jeopolitik konumundan çok daha ağırlıklı olarak kurumsal denetim biçimine dayalı olan yerel yönetim faaliyetlerinin raporlanması için değişiklik gösterir. Atık su işleme sitemlerince oluşturulan salımlar hesaplanırken IPPC tarafından kullanılan modelin kullanılması ve hesaplamanın uluslararası standartlara uyumlu olması gerekir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 44 4. Raporlama Şehir ve bölge yönetimi sınırlarının genellikle kesişmesi ve müşterek görev alanlarının olmasına bağlı olarak; yerel yönetim sera gazı salım sonuçlarının rapor edilmesinde güçlük çekilebilir. Bir raporun Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Protokolü uyarınca hazırlanmış olması adına Genel İlkelere(Bölüm 2’ye bakınız) bağlı kalınması önemlidir. Bu şekilde raporu kullanıcılarının güvenebilecekleri, yerel yönetim ya da meskûn bölge sera gazı salımlarının net bir yansıması olan, eksiksiz, doğru ve zaman dilimleri arasında tutarlı bilgiler içeren bir rapor hazırlanmış olacaktır. Genel olarak: • Oluşturulan tüm raporlar verilere ilişkin olarak; yıl, işletme yapısı ve jeopolitik alanın açıklamalarını içermelidir. • En azından şehirler ayrı ayrı ele alınarak hesaplanmalı ve kullanılan her sektör için Kapsam 1 ve Kapsam 2 salımları belirtilmelidir. • Kapsam 3 salımları ve ek unsurlar, bu salımlarla ilgili genel mevzuat göz önünde bulundurularak ayrı ayrı hesaplanabilir. (Küresel Standart Raporu ile ilgili istisnai duruma bakınız.) • Raporu hazırlayanlar envanter raporlarını oluşturmak için kullanılan tüm sera gazı salım kaynakları bilgisini ve belgeleri eklemelidir. • Raporu hazırlayanlar, her bir salım kaynağını ölçümünde kullanılan veri aşamasını belirten açıklamayı rapora eklemelidir. • Biyokütlenin yanmasında oluşan CO2 içermeyen salımlar Kapsam 1, CO2 içeren salımlar ek unsur olarak belirtilmelidir. • Kapsam 1 salımlarının, sera gazlarına göre ayrı ayrı raporlanması ve CO2e değerine bağlı olması gerekir. • Kapsam 2 ve Kapsam 3 salımları CO2e olarak raporda yer almalıdır. 4.1 Küresel Raporlama Standardı Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Protokolü, yerel yönetimler arasında uluslararası bir biçimde karşılaştırma yapmak amacıyla oluşturulmuş bir Küresel Raporlama Standardı teşkil eder. İki standart vardır: 1. Karşılaştırmalı Yönetim Faaliyetleri Salımları Standardı: yerel yönetim faaliyetlerinin salım oluşturmadaki mesuliyetlerini temsil eder: a. Yerel yönetime ait ya da tarafınca işletilen enerji santralleri ve atık depolama alanlarından oluşan direkt salımlar haricinde, analiz yılında oluşan tüm Kapsam 1 salımları. b. Yerel yönetim faaliyetlerinde elektrik, ısıtma, soğutma ve buhar enerjileri tüketimi sonucunda analiz yılında oluşan tüm Kapsam 2 salımları. 2. Karşılaştırmalı Meskûn Bölge Salımları Standardı: Jeopolitik sınırlarla belirlenmiş tüm meskûn bölgelerle karşılaştırma esasına dayanarak öngörülebilir ve raporlanabilir, meskûn bölgede oluşan salımlar: Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 45 a. Jeopolitik sınırlar dâhilindeki enerji santralleri ve atık depolama alanlarında oluşan direkt salımlar haricinde analiz yılında oluşan tüm Kapsam 1 salımları b. Jeopolitik sınırlar dâhilinde elektrik, ısıtma, soğutma ve buhar enerjileri tüketimi sonucunda analiz yılında oluşan tüm Kapsam 2 salımları c. Jeopolitik sınırlar dâhilinde geçmişten itibaren depolanmış katı atık ve atık suların bozunması ile ilişkili analiz yılında oluşan tüm Kapsam 3 salımları Her standart dâhilindeki salımlar kapsamlarına göre ve kümülatif bir şekilde raporlanmalıdır. Kümülatif toplam, sırasıyla yerel yönetim faaliyetleri ve meskûn bölge ölçekli raporlama için tek envanter toplam olarak sayılmalıdır. Kümülatif yerel yönetim ve meskûn bölge envanterlerinde yer alan rakamlar birbirleriyle toplanmazlar. Jeopolitik sınırlar haricinde bulunan bazı kaynakların olması istisnası dışında kalan durumlarda, yerel yönetim envanteri, meskûn bölge envanteri toplamının bir altkümesidir. Küresel Raporlama Standardı sadece; yerel yönetimlerin belirli bir yılı kapsayan sera gazı envanterine neleri ekleyecekleri hususlarını belirler. Tescil için gerekenler ve rapor oluşturma sıklıkları, programlara ve Küresel Raporlama Standardına göre raporlama gerektiren tescil birimlerine bırakılmıştır. 4.2 Ulusal Raporlama Standartları Ulusal/Yerel Ek Belgeler, program yöneticileri tarafından raporlama için yeteri kadar tutarlı ve değerli bulunabilecek kaynakları içeren önerilen Küresel Raporlama Standardını içerebilir. 4.3 Yerel Yönetime Özel Raporlama Talimatları Küresel Raporlama Standardı birçok yerel yönetim için politika belirleyici araçlar kadar yeterli değildir. Özel sektör birliklerinden farklı olarak yerel yönetimler birçok türde dolaylı Kapsam 3 salımlarını, meskûn bölge ve yerel yönetimin salımlarının etkilerini azaltmak hedefiyle politika geliştirilmesine canlılık kazandırmak amacıyla raporlamak isteyebilirler. Sürekli farklı ülkelerde bu tür atfedilen salım kaynaklarını tanımlamak genellikle pratik değildir, bu nedenle çoğu Kapsam 3 salımları Küresel Raporlama Standardının gerekleri arasında yer almaz. Yerel yönetimlerin özel olarak rapora eklemek istedikleri ile ilgili şu örnekler verilebilir: • Malzeme ve yakıt tüketiminden oluşan salımların kaynağını araştırmak ve tüketimi azaltıcı tedbirler alınması • Kendilerinin de payı olduğunu düşündükleri komşu meskûn bölgelerdeki ulaşım ihtiyacından kaynaklanan salımlara yönelik ulaşım talebini azaltıcı politikaların desteklenmesi • Şehir ormancılık programlarını düzenlemek amacıyla Tarım, Ormancılık ve diğer Arazi Kullanımı sektörleri • Yerel iklim çalışmasının ortak yararları belirtmek ve göstermek amacıyla hava kirletici salımlar gibi isteğe bağlı ortak yarar göstergeleri Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Protokolü; şehirleri, birbirine bağlı yerleşim alanlarını, yönetimleri ve diğer unsurları kendilerine özgün raporlama standartları belirlemeleri konusunda teşvik eder. Bu protokole uygun olması istenen kendilerine özgün raporlama standartları Genel İlkelerebağlı kalmalıdır ve genellikle aşağıdaki hususları içermek adına genişletilir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 46 • Envantere eklemek amacıyla Kapsam 3 kaynakları ve nasıl hesaplanacakları • Raporlama sıklığı ve tescil için gerekenler • Çabalarının dünya genelindeki yerel yönetimlerle karşılaştırılmasını sağlamak amacıyla Küresel Standart Rapora göre eş zamanlı olarak raporlama yapılması için bir tavsiye Özel raporlama standartlarını belirleyen kullanıcıların geniş kapsamda azaltım olanaklarını değerlendirmeyi sağlayacak kaynakları belirlemeleri teşvik edilir. Ancak, yerel yönetimlerin konu dışı, teorik ve mevzuatla bağlantısı belli olmayan Kapsam 3 salımlarını envantere katmaları ve bu gibi bilgileri toplayarak zaman kaybetmemeleri önerilmez. Bu protokolün maksadı yerel yönetimin sera gazı yönetimi için bir çerçeve oluşturmak olsa da kullanıcılar, metotların alt sektörlerin ve diğer gaz salımlarının dâhil edilmesine izin verecek şekilde geliştirilmemiş olabileceğinin bilmelilerdir. 4.4 Birleşik Raporlama Talimatları Birleşik raporlama, sera gazı programı yöneticilerinin gizlilik ya da özel hak sınırları dâhilinde yerel yönetimin farklı envanterlerinin bir araya getirilmesiyle oluşturdukları rapordur. Raporlama tipik olarak program yöneticilerini fon sağlayan kuruluşlar ya da diğer yönetim birimleri gibi bir ülkedeki yerel yönetimlerin sonuçlarını içerecek şekilde bir rapor oluşturmaya sevk eder. Şu önemlidir ki; yöneticiler tarafından oluşturulmuş raporların, şehrin kendi amaçları doğrultusunda hazırlanmış bilgileri içerir ve bu nedenle eksiksiz ve tutarlı olarak kabul edilir. Bir yerel yönetim her yıl bir envanter hazırlamak zorunda değildir, o nedenle yöneticilerin birleşik raporlardaki katılımcı envanter sayısını belirtmelidirler. Uluslararası karşılaştırma yapmak amacıyla toplam raporda CO2e standart değerinin kullanılması ve miktarlar belirtilirken metrik ton ölçü biriminin kullanılması önerilir. Fakat bazı ülkelerde metrik ton ölçü biriminin yaygın bir biçimde kullanılmadığı bilindiğinden, birleşik rapor tek bir ülke sınırlarında kullanılacak şekilde yapılmışsa bu ülkedeki standart değer kullanılarak hazırlanması kabul edilir. Belirli ülkelerde tercih edilen ve bu ülkelerde birleşik raporlamada kullanılacak ölçü birimleri ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için lütfen Ulusal/Yerel Ek Belgelere başvurunuz. Yerel yönetim salımlarını birleştirirken kapsamlar ve jeopolitik sınırlar arasında çift hesaplama yapılmasından kaçınmak şarttır. Bunun sağlanmasında en iyi yöntem, raporlama yapan yerel yönetimlerinin içerilmesi gereken Kapsam 1, 2 ve 3 salımlarının karışımını tanımlayan Küresel Raporlama Standardına uygun hareket ettiklerinden emin olmaktır. Eğer raporlama yapan yerel yönetimler aynı raporlama standardına uygun hareket etmediyse, çift hesaplamanın önüne geçmek için en iyi yol sadece Kapsam 1 salımlarının hesaplanmasıdır. 4.5 Göstergeler Boyutları, doğası ve konumlarının farklı olduğundan şehirlerarasında karşılaştırma yapmak yanlış sonuçların alınmasına sebep olacaktır. Sektöre özgü göstergeler kullanılarak hazırlanmış raporların kullanımıyla, yerel yönetim bölgelerindeki farklı nüfus ve ticari faaliyet seviyelerinin, karşılaştırmanın bozulmamasını sağlamış olacaktır. Farklı sektörlere uygun göstergeler Ulusal/Yerel EK Belgelerde belirtilecektir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 47 Yerel yönetimler arasında yapılacak bir karşılaştırma, kullanılan enerji, ilgili salım faktörleri, iklimsel durumlar ve her birine ait sorumluluklar dâhil olmak üzere birçok faktöre bağlı olarak etkilenecektir. Sınırlar hakkında not: Yerel yönetimleri karşılaştırırken ilgili yerel yönetim sınıflarının belirlenmesi gerekir. Farklı türde faaliyet gösteren ve farklı jeopolitik sınırlara ve faaliyet sınırlarına sahip (ör. kırsal/kentsel) şehirler ve bölgeler arasında direkt olarak karşılaştırma yapmak uygun olmayabilir. Bu durumlar, kesişen sınırlardaki düzenlemelerin yapılmasını sağlamak amacıyla durum bazında değerlendirme yapılarak yürütülür. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 48 Terimler Sözlüğü EylemPlanı – “Yerel Eylem Planı”na bakınız. Analiz – “Salım Analizi”ne bakınız. Temel/Uygulama yılı – Sera gazı projesi ya de proje faaliyetinin sera gazı salımlarının bertaraf edilmesi ya da depolanmasında ne gibi eksiklikleri olabileceği konusunda kuramsal bir senaryodur. Taban yıl – Zaman icinde olusan degisimin olculdugu salinim seviyesi, secilen bir yilin analiz sinirlari icindeki yillik salinim faaliyetlerinden olusturulur. Biyoyakıt – Son zamanlara ait (fosil yakıtların aksine), biyolojik kaynaktan elde edilen yakıt. (ör. Bitkisel yağ, odun, ekin sapı, vs.) Katkılı yakıtlar – Farklı yakıtların karıştırılmasıyla oluşturulan yakıtlar. Genellikle fosil yakıt ve yenilenebilir yakıt karışımına karşılık gelir. Örneğin: • Etanol Katkılı – Etanol ya da etil alkolün normal benzin ile harmanlanmış halidir • Biyodizel (B20) –80% petrol bazlı dizel ile 20% bitkisel yağ bazlı yakıtın karışımıdır • Metanol Dizel – Harmanlanmış metanolün petrol bazlı dizel yakıt ile karışımıdır İngiliz Isı Birimi (Btu) – Bir pound (0.454 kg) suyun sıcaklığını 39.2 derece Fahrenheit’tan 40.2 derece Fahrenheit’a yükseltmek için gereken ısı miktarını belirtir. Karbondioksit (CO2) – En yaygın insan kaynaklı sera gazı olan CO2 , insanın nefes alıp vermesiyle ve insan kaynaklı olarak fosil yakıtların yanmasıyla oluşur. Bitkilerin fotosenteziyle atmosferden atılır. Karbondioksit Konsantrasyonu – 2005 yılına ait 379 ppmv olan atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu, sanayileşme öncesi (1750 - 1800) 280 ppmv olan değere göre %35 fazladır ya da şöyle ifade edilebilir; geçen en az 160,000 yıla ait herhangi bir zamana ait değerlerinden fazladır. Karbondioksit, insan kaynaklı olarak her yıl 1.8 ppmv (0.5%) artmaktadır. Karbondioksit Eşdeğeri – “CO2e”ye bakınız. Karbon Yoğunluğu – Tüketilen yakıt ya da enerji birimi başına salınan karbon miktarı. Kloroflorokarbonlar (CFC) – Klor ve flor içeren karbon bileşimleri. Zehirsizlerdir ve ortalama sıcaklıklarda etkisizdir ve basınç altında kolayca sıvı haline dönüşebilirler, bu durum onları soğutucu, çözücü, köpük yapıcı ve aerosol sprey yapımında kullanılır. Kloroflorokarbonlar (CFC) doğal yollarla oluşmazlar ve kullanımları sıkı denetimler altında gerçekleşmektedir. CO2e (Karbondioksit Eşdeğeri) – İklim değişikliğinde farklı etkileri olan sera gazları salımlarını bir bütün olarak ele almak için kullanılan ortak birim. Her gazın iklim değişikliğindeki etkisinin bir ölçüsüdür ve CO2 potansiyeline bağlı olarak ifade edilmiştir. Karbondioksit için, CO2 ton bazında salımlar ile CO2 salımları eşdeğerdir fakat diazot monoksit ve metan daha güçlü sera gazlarıdır ve sırasıyla 310 ton ve 21 ton CO2e’ye tekabül ederler. Katsayı kümesi – Belirli türdeki tüm salım faktörlerinin kümesidir. Örneğin, analizdeki tüm yıllar için belirli bir şebeke bölgesinde oluşan elektrik salımları Katsayı Kümesini oluşturur. Katsayı – “Salım Faktörü”ne bakınız. Kojenerasyon – Aynı anda kullanım ve dağıtım için ısı ve elektrik gibi iki enerji biçiminin aynı anda üretilmesi. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 49 Merkezî olmayan yakıt – Nihai kullanıcıya borular aracılığıyla direkt olarak ulaştırılmayan yakıtlar. Örneğin, hafif yağ yakıtlarının yakıt tankerleri aracılığı ile kullanıcılara ulaştırılması. De Minimis – Bu protokol amaçları doğrultusunda, bir ya da daha fazla salımdaki bir ya da daha fazla sera gazının toplamları, faaliyetin toplam CO2e salımlarının %5’inden az olması durumu. Direk Salımlar – Raporu hazırlayan kuruluşa ait ya da kuruluş tarafından idare edilen salımlar. Salım Analizi – Sera gazı salımlarının kapsamlı ve sayısal olarak belirten durum değerlendirmesi. Bu analiz taban yıl salımları envanterini, belediye faaliyetlerini ve bölge halkını bir bütün olarak ele alan salım tahminlerini içerir. Salım Katsayısı – “Salım Faktörü”ne bakınız. Salım Faktörü – Belirtilen tüketilmiş fosil yakıt miktarından salınan sera gazı salımı miktarını belirleyici değerdir. Bu faktörler belirli bir çevre kirletici madde salımları (ör. Karbondioksit) ile tüketilen yakıt miktarına (ör. …kg kömür) göre oranlara ifade edilmiştir. Örneğin 1 ton kömür yandığında 2.071 ton CO2 üretir. Salım Envanteri – “Envanter”e bakınız. Birinci Derece Bozunma modeli (FOD) – Biyolojik ayrıştırması gerçekleştirmekte olan organik atık, atık su CH4 salımlarının tahmin metodudur. Bu metot atıkta bulunan indirgenebilen organik maddenin CH4 ve CO2 ortaya çıkan en az on yıl süren yavaş bir çürümenin gerçekleştirdiğini varsayar. Ortam koşulları sabitse CH4 oluşum oranı sadece atıkta kalan karbon miktarına bağlıdır. Tahmin Yılı – Taban yıla uygulanan büyüme çarpanlarını esas alan salım düzeyleri hakkında tahminleri içeren herhangi bir gelecek yıl. Kayıt Dışı Salımlar – Fosil yakıt ya da diğer maddelerin aktarım, işleme ve nakil sırasında görülen istenmedik salımlar. (ör. HVAC sistemlerindeki soğutucu madde kaçakları ya da doğal gaz hattı kaçakları). Jeopolitik Sınırlar – Yerel yönetimin yetkisi altında bulunan fiziki alan ya da bölge. Küresel Isınma Potansiyeli (GWP)– Belirli bir süre zarfında, bir kilogram sera gazı salımının sonucunda oluşabilecek ışınım gücünün etkisinin, bir kilogram karbondioksit salımındakine göre oranıdır. Sera Etkisi – Yerküreden yansıyan uzun dalga ışınımların bulutlar ve çeşitli sera gazları tarafından emilmesi ve tekrar salınması sonucunda atmosferin alt tabakalarında gerçekleşen ısının tutulması etkisine sera etkisi denir. Atmosfere giren kısa dalga ışınım, görünür ışık ve ısı dâhil, maddeler tarafından emilir ve maddeler siyah cisim gibi davranmaya başlarlar ve tekrar bu ışınımı daha uzun dalgalar halinde bırakırlar. Bazı maddeler (ör. karbondioksit) uzun dalga ışınımları emerler, ışınım tarafından ısıtılırlar ve bu ısıyı yine uzun dalgalar halinde, bazıları aşağı istikamette olmak üzere her yöne bırakmaya başlarlar. Adının sera etkisi olmasına karşın, aslında gerçek bir serada gerçekleşen ısınma, camın fiziksel yapısının engelleyici özelliğinden kaynaklanmaktadır yani sıcak havanın çıkmasını, soğuk havanın girmesini engeller. Sera Gazları – Güneş ışınımına (kısa dalga veya ışık) karşı geçirgenlerdir fakat uzun dalga ışınımlarda (kızılötesi ya da ısı) özellik taşırlar böylece uzun dalga ışınımların Dünya’nın atmosferinden çıkmalarını engellerler. Böylelikle, Güneş’in yansıyan ve tekrar uzaya çıkmakta olan ışınımların miktarını düşürürken atmosferin alt tabakası ve Dünya ısınmış olur (Sera Etkisi ’ne bakınız). Bu protokol çerçevesinde, sera gazları Kyoto Protokolü kontrolündeki altı sera gazıdır: Karbondioksit (CO2), Metan (CH4), Diazot monoksit (N2O), Hidroflorokarbonlar (HFC), Perflorokarbonlar (PFCler) ve Kükürt heksaflorit (SF6). Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 50 Hidroflorokarbonlar – Hidrojen, flor ve karbon gazlarndan oluşan ve birincil olarak soğutma amacıyla kullanılan sera gazları. Dolaylı Salımlar – Yerel yönetimin faaliyetleri sonucunda fakat başka bir yönetime ait ya da kontrolünde olan kaynaklarda oluşturulan salımlardır. Örneğin, yerel yönetim sınırları dışında salım oluşturan yakıt kullanılarak üretilen elektrik alınması. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) – Sera gazı salımlarının hesaplanması ile ilgili yönergeler sağlanmasının yanı sıra iklim değişikliği sorunu ve iklim değişikliği teknik analizini sağlamak gibi tüm önemli unsurlara ilişkin bilimsel ve teknik bilgi kaynaklarına dair bilgileri değerlendirmek amacıyla 1988 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Programı ve Dünya Meteoroloji Örgütü ile ortaklaşa kurulan bir örgüttür. Ara yıl – Salım envanterinin oluşturulacağı, taban yıl ve hedef yıl arasındaki herhangi bir yıl. Salım envanterinin ara yıl için oluşturulması bir yerel yönetimin azaltım hedeflerine ulaşmak için katettiği mesafeyi belirlemek amacıyla yararlı olacaktır. Envanter – Yerel yönetimin sınırları dâhilinde belirli bir yıl süresince oluşan tüm salım miktarlarının hesaplanması. Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO) – Çevre yönetimiyle ilgili ISO 14000 serisini de içeren uluslararası standartlar geliştiren ve yayımlayan bir sivil toplum örgütüdür. Kilowatt Saat (kWh) – Bir saat süresince kesintisiz olarak bir elektrik devresinden alınan ya da devreye sağlanan bin Watt enerjiye eşit olan elektrik enerjisi ölçü birimi. (Bir Watt ise; bir volt ya da 1/746 beygirgücü basınç altındaki bir ampere eşit olan elektrik gücü ölçü birimidir.) Yerel Faaliyet Planı– Salım Analizi, Salım Azaltım Hedefi, Salım Azaltım Stratejisi ve Salım Azaltım Uygulama Stratejisini içerir. Tedbirler – Bu protokolün amaçları için , tedbirler sera gazı salınımlarını azaltmak amacıyla yapılan çalışmalardır. . Metan Gazı (CH4) – Sulak alanlarda, şehir atık alanlarında, atık su ve pirinç tarlalarında bitkisel maddelerin oksijensiz bir ortamda bozunmaları sırasında ya da doğal gaz ve petrol üretimi ve dağıtımı, kömür üretimi, hayvancılık ve fosil yakıtın eksik yanması sonuçlarında oluşan sera gazıdır. Metan, doğal gazın temel bileşenidir. Ulusal Haberleşme – BMIDCS taraflarınca sözleşmenin uygulama aşamaları ve sera gazları yıllık envanteri BMIDCS idaresine bildirilmelidir. Bunlar, ülkenin idare ile ”Ulusal Haberleşme” sinde yer alır. Net Biyojenik Karbon Akışı – Bir yıldan diğer yıla belirli bir alandaki karbon içeriğinin toplam miktarının değişmesidir. Toprak, hasat ürünleri, canlı organik maddelerdeki karbon içeriği toplanır böylece bir kategoriden diğerine geçiş ve hasat edilmiş ürünün tekrar büyümesi toplam karbon içeriğindeki değişimler olarak hesaplanmış olunmaz. Diazot monoksit (N2O) – Az miktarlarda üretilmesine karşın etkili bir sera gazıdır. Genellikle yapay ve organik gübre kullanımı yapılan toprak işleme çalışmalarında, fosil yakıtın yanması, nitrik asit üretimi ve biyokütlenin yanmasıyla ortaya çıkar. Perflorokarbonlar (PFCs) – Karbon ve flor içeren sera gazlarıdır. Yapısal olarak ozon inceltici Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 51 maddelerin diğer bir tanımıdır. Sanayi ve üretim faaliyetlerinde yan ürün olarak meydana gelirler. Kişi (Yolcu) Sayısına Göre Katedilen Mil/Kilometre (PMT/PKT) – Ulaşımla ilgili çalışma alanlarında bireylerin meskûn bölgede dolaşım düzeyini belirlemek amaçlı ölçü birimidir. Kişilerce katedilen kilometre, yürüyüş, bisiklet, otomobil, servis aracı, toplu taşıma gibi şekillerde bir kişinin katettiği bir mil/kilometreye eşittir. Kişilerce katedilen mil/kilometre araçların katettikleri mil/ kilometre ile karıştırılmamalıdır. Örneğin, bir arabada beş kişi varsa ve araba 10 mil/kilometre yol alıyorsa araba için katedilen mesafe 10 mil/kilometredir fakat kişilerce katedilen mesafe 50 mil/ kilometredir. Kişi Sayısına Göre Katedilen Mil/Kilometre, belirli bir aracın katettiği mesafenin araçta bulunan kişi sayısı ile çarpımına eşittir. Temsili Veri / Temsili Enerji Kullanımı Verisi – Enerji kullanımıyla bağlantısı olmayan fakat enerji kullanımını tahmin etmek amacıyla kullanılabilen veridir. Örneğin bir bölgedeki yıllık enerji maliyeti, güncel elektrik kullanımı için yerel yönetim faaliyetleri salımları envanterinde tahmini değer oluşturmak amacıyla kullanılabilir. Sektörler – Salım analizinin her bir bölümünde kayıtlar, benzer faaliyetler yürüten ya da benzer salım kaynaklarına sahip sektörlere göre ayrılarak düzenlenir. Kükürt Heksaflorit (SF6) – En yaygın olarak elektrik iletimi ve dağıtımı sistemlerine kullanılan bir sera gazıdır. Hedef Yıl –Salım azaltım hedeflerinin gerçekleştirilmiş olacağı yıl. Aynı zamanda “Tahmin Yılı”na bakınız. Ton – 1000 kilogram (yaklaşık 2,204.6 pound ya da 1.1 kısa ton) ‘a eşit, sera gazlarının ölçümünde kullanılan uluslararası standart ölçü birimi. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) – Rio de Janeiro’da 1992 yılında gerçekleşen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda kabul edilen bir uluslararası çevre sözleşmesidir. UNFCCC iklim değişikliğinin azaltılmasında uluslararası çalışmalar için geniş kapsamlı çerçeve hükümleri sunar. Kyoto Protokolü, UNFCCC’nin geliştirilmiş halidir Tescil – Sera gazı salımları analizinin asgari kalite standartlarını taşıdığı ve mevzuat ve hesaplama ve salım bilgilerinin sunumu için hazırlanmış protokollere uyumlu olup olmadığını bağımsız kuruluşların onayladıkları muamele sürecidir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 52 Ekler Standartlar Özeti A.1 BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi BMIDCS hükümetlerarası çalışmaların iklim değişikliği sorunu karşısında başarıya ulaşmaları için geniş çaplı çerçeve hükümleri belirler. İklim sisteminin sanayi ve diğer sebeplerle oluşan CO2 salımları ve diğer insan kaynaklı sera gazı salımları sebebiyle dengesinin bozulabileceği bir paylaşılan kaynak olduğu bilincindedir. Sözleşme 21 Mart 1994’te yürürlüğe girmiştir ve şu an sözleşmeyi kabul etmiş 191 üye ülke ile neredeyse evrensel bir üyelik portföyüne kavuşmuştur. Sözleşme kapsamında, hükümetler: • sera gazı salımları, ulusal politikaları ve örnek uygulamalar hakkında bilgi toplar ve bu bilgileri paylaşırlar • ulusal stratejilerini sera gazı salımları azaltımını ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamayı hedefleyen bir biçimde uygulamaya geçirir ve gelişmekte olan ülkelere finansal ve teknolojik destek sağlamayı içerir • iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlama konusundaki hazırlıkda işbirliği BMIDCS sözleşme’sine imza atan ülkelerin aşağıdaki sera gazları ile ilgili salımları raporlamalarını şart koşar: • CO2 - Karbondioksit • CH4 - Metan • N2O – Diazot Monoksit • PFCs - Perflorokarbonlar • HFCs - Hidroflorokarbonlar •SF6 - Kükürt heksaflorit ICLEI, bazı sera gazı salımlarını oluşturan faaliyetlerde yerel yönetimlerin, ulusal yönetimler kadar yetki sahibi olamayacakları ve bunun gibi durumların daha çok ulusal yönetimler tarafından düşünülmesi gerektiği görüşündedir. Ulusal düzeyde, Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından sağlanmış olan yöntemle eşliğinde aşağıda belirtilen BMIDCS kategorisindeki salım kaynağını kullanarak sera gazı salımları raporlanır: Yakıtın Yanması (Sektörlere Dayalı Olarak) Yakıtın yanması sonucu oluşan tüm sera gazı salımlarıdır. Biyokütle yakıtlarının yanması sonucu oluşan CO2 haricinde tüm diğer sera gazları dâhil edilir. Atıkların fırınlarda atıktan enerji üretimi yapan tesisler için yakılması, Atık Sektörü salımları olarak değil, yakıt yanması sonucu oluşan salımlar arasında ele alınır. Enerji Endüstrisi Yakıt çıkarılması ve enerji üretimi yapan endüstriyel tesislerde yakıt kullanımı sonucu oluşan salımları içerir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 53 Taşımacılık Kullanıldıkları sektör göz önünde bulundurulmadan, tüm taşımacılık faaliyetlerinde yakıtın yanması ve buharlaşması sonucu oluşan salımlar. Tarım Yakıtın yanması ve atık su salımları hariç tüm insan kaynaklı tarım salımlarını içerir. Arazi Kullanımı Değişikliği ve Ormancılık Orman ve arazi değişikliği faaliyetleri sonucunda oluşan salımları içerir. Bu faaliyetler üç farklı karbon kaynağı/yatağını etkiler: yerin üstündeki biyokütle, yerin altındaki biyokütle ve toprakta bulunan karbon. Atık Depolanan katı atık, atık su, atık yakma ve diğer atık yönetim faaliyetleri sonucu oluşan salımları içerir. Fosil kökenli yakıtlardan kaynaklanan CO2 salımları (Atık yakma ya da ayrıştırma) ve biyojenik kökenli olarak değerlendirilen organik atık işleme ve ayrışmasından kaynaklanan CO2 salımları burada yer almaz. Endüstriyel Faaliyetler Malzeme üretiminin yan ürünü olarak ortaya çıkan çözücüler ve enerji kullanımı ile bağlantısı olmayan salımları içerir. Diğer endüstriyel salımlar uygun kaynak kategorisinde değerlendirilir. (ör. Yakıt Yanması) Çözücü ve Diğer Ürünlerin Kullanımı Çözücüler ve uçucular gibi diğer bileşenlerin kullanımı sonucu oluşan salımlar. Uluslararası Yakıt İkmali, Havacılık ve Denizcilik Uluslararası taşımacılıkta kullanılan gemi veya uçakların yakıt kullanımları sonucu oluşmuştur. Diğer Tanımı yapılmış herhangi bir salım kaynağı/yatağı başlığı altında değerlendirilemeyen salımlar. Bu sektörler ve yerel yönetimlerin genellikle kullandıkları sektörler ve arasındaki sınırlar A.4.1.2. bölümünün sonunda belirtilmiştir. A.2 Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO) 14064 Şunun bilinmesi gerekir ki; bir sera gazı programının duyurulmasında ISO 14064’ün kullanıldığı yerlerde, program gereksinimi olan şartlar ISO 14064’e ilave edilmiş demektir. Ayrıca bir ISO 14064 şartı kuruluşun sera gazı yönetimi programı şartı ile uyum sağlamasında engel niteliği taşıyorsa, sera gazı yönetimi programının şartı öncelikli olacaktır. ISO 14064, yerel yönetimin mevcut sera gazı salımları yönetimi programları şartlarına ek olarak bir takım şartlar koşar. Bu şartlardan çoğu Standardın geliştirilmesine rehberlik eden Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) ve Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) Sera Gazı Salımları Protokolünde de kullanılmıştır. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 54 ISO gereksinimlerinin yerine getirilmiş olduğunu göstermeyi hedefleyen şehir yönetimleri tarafından asgari üç ek unsurun kapsama alınması gerekmektedir. Bunlar: Sera Gazının Münferit Olarak Raporlanması Kolaylık ve anlaşılabilirlik amacıyla salımlar genellikle karbondioksit eşdeğeri CO2e olarak ifade edilir. ISO şartı olarak, BMIDCS ve Kyoto Protokolünde belirtilen altı sera gazının tek tek belgelenmesini şart koşulur: Karbondioksit (CO2), Metan (CH4), Diazot monoksit (N2O), Hidroflorokarbonlar (HFC), Perflorokarbonlar (PFCler) ve Kükürt heksaflorit (SF6). Yerel yönetimler genellikle toplam salımları“… ton CO2e” şeklinde raporlarında belirtmişlerdir fakat ISO 14064 standardı şartlarını yerine getirmek için gazların münferit olarak da raporlanması gerekmektedir. Yerel yönetim ISO 14064 standardı ile uyumluluk amacı gütmüyorsa toplam salımları CO2e birimini kullanarak raporlayabilir. Sera gazı miktarını, karbondioksit eşdeğerine (CO2e) dönüştürmek amacıyla kullanılan küresel ısınma potansiyelleri; 100 yıllık bir zaman dilimi esas alarak hesaplanmalıdır. Kyoto Protokolüne uygun rapor hazırlamak için yerel yönetimlerin IPCC İkinci Değerlendirme Raporu’nda belirtilmiş küresel ısınma potansiyelleri konusunda uluslararası anlaşmaya sadık kalmaları gerekmektedir. Belirsizlik Tespiti Sera gazı salımları analizi, mevcut verilerin tutarlılığından, yıllık ve aylık zaman dilimlerinin benzerlik seviyeleri ve yakıt kaynakları kalitelerinin farklılığından doğan bazı belirsizlikler ile karşı karşıya kalabilir. ISO 14064 serisi standartlarıyla denklik sağlanmasını kolaylaştırmak için yerel yönetimlerin herhangi bir yıl belirleyerek oluşturdukları envanter/analiz ile ilgili belirsizlikleri tespit etmeleri gerekmektedir. Sera gazı salımları analizlerine bir belirsizlik tahmini eklemek isteyen yerel yönetimler 2006 IPCC Kılavuzu Bölüm 3’te yer alan “Detaylı Yöntemler için Belirsizlikler” başlığı altındaki bilgilere başvurabilirler. Analizlerinin ISO 14064 ile uyumlu olması amacı gütmeyen yerel yönetimler belirsizlik tespiti yapmak zorunda değildirler. Belgelerin Korunması (Saklanması) Sera gazı salımlarına dair yapılacak ilk bir analiz taban veriler oluşturmak için genellikle geçmiş bir yıl kullanılarak oluşturulur. Müteakip analiz ilk çalışmadan beş yıl sonrasında yapılabilir ve geçen zaman diliminde önemli belgelere erişilemeyebilinir. Bu nedenle denetimin sağlanması için analiz ile ilgili tüm orijinal belgelerin yerel yönetim tarafından muhafaza edilmesi gerekmektedir. A.3 Küresel Raporlama Girişimi (GRI) Küresel Raporlama Girişimi, “ICLEI -Sürdürülebilirlik için Yerel Yönetimler” in ortak kuruluşudur. Küresel Raporlama Girişimi (GRI), G3 Kılavuzları’na , yerel yönetimlerin, sınırları içinde oluşan sera gazı salınımları için sorumluluk derecelerini belirlemede yardımcı olabilecek “Kamu Sektörü Kuruluşları Eki” ilave etmiştir. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 55 Sınır Analizi Birçok alanda hizmet veren çok işlevli bir kuruluşun sınırlarının tanımlanması oldukça güçtür. Küresel Raporlama Girişimi (GRI), rehberlik etmesi amacıyla şirketin finansal raporlamasına dayalı kontrol ve etki kavramını genişleten açıklamalar kullanır. Kontrol tanımı aşağıdaki şekilde verilmiştir (GRI, 2005): Faaliyetlerinden kazanç elde etme amacıyla bir kurumun mali ve idari politikalarını yönetme yetkisi. GRI Kılavuzlarının sadece ekonomik kazanç elde etmeyi amaçlayan kuruluşlar tarafından kullanılmadığı bilindiğinden, kontrol tanımı sadece ekonomik olarak değil genel anlamda kazanç elde etme kabiliyetinden bahseder. Bir kuruluşun sınırları diğer bir kuruluşa ait faaliyet öğelerini içerebilir ve kuruluş bu öğeler üzerinde “önemli etki” ye haizse sınırları bu şekilde belirlenir. Bu “önemli etki”nin tanımı şu şekilde yapılmıştır (GRI, 2005): Bir kurumun mali ve idari politikalarını belirlemede ortak katılım yetkisine sahip olmak fakat yönetme yetkisine sahip olmamak. GRI Kamusal Sektör Kuruluşları Eki’nde kullanılan sınır belirleme yaklaşımı, yetki ve önemli etki sınır yönergelerini kamu kuruluşların geniş kullanımına yönelik olarak şu şekilde kullanır: Kurumsal Performans – özel sektörün raporlama yaklaşımına uyumlu olması ile faaliyetlerin direkt olarak kurumun yetkisi altında oluşunu içerir; Kamusal Politikalar ve Uygulama Yöntemleri – Kurumun, kamusal politikası uygulamakta olmasından kaynaklanan faaliyetler. Kamusal politikanın etki alanı olarak tanımlanan bir sınır, oldukça geniştir ve kaçınılmaz olarak bazı uzantılarda başka bir kamu kuruluşunun sınırı ile kesişecektir. Yaptırım gücü yüksek seçilmiş bir kamu kuruluşu, jeopolitik sınırlara dayanan sınır uzantılarında karar vermede yetkiliyse onları seçenleride içine alan önemli etki alanına sahip olduğu düşünülebilir. GRI Çerçevesi’ne uyumluluk amacı taşıyan yerel yönetimler yukarıda açıklanan sınır yaklaşımını benimsemeli ancak daha detaylı bilgi için GRI’ye başvurulmalıdır. GRI Çerçevesi’ne uyumlu olma amacı taşımayan yerel yönetimler de yukarıdaki ilkeleri yararlı bir kılavuz olarak bulacaklardır. Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI 56 Uluslararası Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımlarının Analizi Protokolü (IEAP) Bu yayın içeriğinin yegane sorumlusu REC olup hiçbir şekilde Avrupa Komisyonu’nun resmi görüşlerini yansıtıyor olarak algılanmamalıdır. ÇEVRE ALANINDA KAPASİTE GELİŞTİRME PROJESİ