Uluslararası Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımlarının Analizi Protokolü

Transkript

Uluslararası Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımlarının Analizi Protokolü
Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir.
Uluslararası Yerel Yönetimler
Sera Gazı Salımlarının
Analizi Protokolü (IEAP)
Uluslararası Yerel Yönetimler
Sera Gazı Salımlarının
Analizi Protokolü (IEAP)
Versiyon 1.0 (Ekim 2009)
1. Giriş
1.1 Amaç
1.2 Kullanım
1.3 Arka Plan
1.4 Çerçeve
1.5 Raporlama
2. Genel İlkeler
3. Envanter için Gerekenler
3.1 Parametreler
3.1.1 Gazlar
3.1.2 Isınma Potansiyelleri
3.1.3 Sınırlar
3.1.3.1 Kurumsal
3.1.3.2 Jeopolitik
3.1.4 Kaynaklar
3.1.4.1 Önem Sırasına Göre Salımlar
3.1.5 Baz Yıl
3.1.6 Kapsamlar
3.1.6.1 Belediye
3.1.6.2 Kent
3.1.7 Faaliyet Verileri
3.1.8 Salım Faktörleri
3.1.8.1 Ortalama/Marjinal
3.1.9 Tier
3.2 Sektörler
3.2.1 Belediye
3.2.1.1 Durağan Enerji
3.2.1.2 Ulaşım
3.2.1.3 Kaçak Salımlar
3.2.1.4 Endüstriyel Süreçler
3.2.1.5 Tarım
3.2.1.6 Arazi Kullanımı, Arazi Kullanımındaki Değişiklik ve Ormancılık
3.2.1.7 Atık
3.2.2 Kent
3.2.2.1 Durağan Enerji
3.2.2.2 Ulaşım
3.2.2.3 Kaçak Salımlar
3.2.2.4 Endüstriyel Süreçler
3.2.2.5 Tarım
3.2.2.6 Arazi Kullanımı, Arazi Kullanımındaki Değişiklik ve Ormancılık
3.2.2.7 Atık
4. Raporlama
4.1 Küresel Raporlama Standartları
4.2 Ulusal Raporlama Standartları
4.3 Yerel Yönetim
4.4 Birleşik Raporlama
4.5 Göstergeler
Terimler Sözlüğü
Ekler
Ek A.1
Ek A.2
Ek A.3
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
2
1. Giriş
ICLEI (Sürdürülebilir Kentler Birliği), yerel yönetimlerin hem kendi bünyelerindeki faaliyetlerin
hem de jeopolitik sınırları dâhilindeki bölge halkının oluşturduğu sera gazı salımlarının
sayısallaştırılmasına olanak sağlamak için kolay uygulanabilir kılavuzlar sağlamak amacıyla
Uluslararası Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımlarının Analizi Protokolü’nü geliştirmiştir. ICLEI ortak
konvansiyonlar ve standart bir yaklaşım geliştirerek yerel yönetimlerin sera gazı salımlarında dikkate
değer bir azaltımı gerçekleştirmelerini amaçlar. Bu protokolde tanımlanan standart yaklaşım, yerel
yönetimler arasında karşılaştırmasını çeşitli bölge halkının çalışmaları ile başarılan sonuçların bir
araya getirilmesi ve toplanması ve sonuçların raporlanmasının karşılaştırılmasını kolaylaştırır.
Bu protokol yeni konular ortaya çıktıkça ve çözüme kavuştukça, değişmeye ve gelişmeye devam
edecektir. Bu protokolde yer alan bazı konulara uygun bir yerel bağlamda değinebilmek için Ülke /
Bölge Ekleri geliştirilmektedir. Ekler, ilgili ülke veya bölge için uygun veri kaynaklarını da içererek, bu
belgede ana hatları belirtilen ilkelerin her bir ülke veya bölgede nasıl uygulanacağının tanımını içerir.
Protokol ile ilgili daha fazla bilgi almak veya açıklık getirilmesini istediğiniz konular için lütfen yerel
ICLEI ofisinizle temasa geçiniz. İletişim bilgilerine http://www.iclei.org sitesinden ulaşabilirsiniz.
1.1 Amaç
Uluslararası Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımlarının Analizi Protokolü’nün amacı:
• Bir yerel yönetimin ve bölge halkının iklim değişikliği üzerindeki etkilerini kavramalarını
teşvik etmek ve bu etkiyi azaltmak amacıyla yapılabilecek değişiklikler hakkında onları
bilinçlendirmek.
• Uygulayıcıların toplum düzeyinde mümkün olabildiği ölçüde ve uygunlukta tam ve doğru
salım analizleri geliştirmelerini sağlamak. Farklı toplumların tutarlı, detaylı ve politikaya
yönelik bir biçimde karşılaştırılmasını desteklemek.
• İklimsel hedeflere yönelik ölçümlerin yapılmasını sağlamak;
• Geniş kitlelerce anlaşılabilir ölçülerin kullanılmasını sağlamak;
• Diğer ağların ve kuruluşların Uluslararası Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımlarının Analizi
Protokolü çerçevesinde özel rapor oluşturma gereksinimlerini belirlemek; ve
Mevcut ya da potansiyel yasal gereklilikler ile salım sertifikasyon olanaklarını eş zamanlı olarak
yürütmek.
1.2 Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımlarının Analizi
Protokolü’nün Kullanımı:
Bu protokol çeşitli kuruluşlarda uygulanabilir olsa da, yerel yönetimlere özgü durumlar göz önünde
bulundurularak hazırlanmış ve onların ilgi alanlarına yönelik olarak şekillendirilmiştir. Bu protokolün
bileşenleri aynı zamanda devlet ve il düzeyinde kurumlarda, yarı-resmi kurumlarda ve hizmet
bölgelerinde de uygulanabilir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
3
Bu protokol, Ulusal /Yerel Ekler ile birlikte , yetki organlarına, yerel eylem planlamasında ve
uygulanmış ya da önerilen önlemlerin etkilerini ölçmede yardımcı olacaktır.
Önemle, bu Protokol, yerel yönetimlerin tam salım analizlerini ve stratejilerini tamamlamaya yardımcı
olarak kullanacakları araçların bir parçası olmalıdır. Bu belge, bir salım analizini gerçekleştirmek
için temel çerçeveyi ortaya çıkardığından kullanıcılar, ICLEI’den elde edebilecekleri ek bilgilere de
başvurabilirler.
1.3 ICLEI’nin Arka Planı
1990 yılında kurulan ICLEI- Sürdürülebilir Kentler Birliği, toplu yerel çalışmalarla çevresel koşulları
geliştirmeye kendilerini adamış il ve ilçe yönetimlerinin oluşturduğu bir birliktir. ICLEI, sürdürdüğü
kampanyaları ile başlıca çevresel sorunlara politik farkındalık kazandırmakta, yerel yönetimlerce
bu sorunların saptanmasını ve sürdürülebilir bir gelişim için ilerleyişlerini sürdürmelerini sağlamak
amacıyla eğitim ve teknik yardım sağlamaktadır.
ICLEI, hem küresel iklim değişikliğinde hem de hava kalitesinin azalmasında etkili rolü olan sera
gazı salımlarını azaltmak amacıyla yerel yönetimlerin çabalarına destek olur. Bu amaçla ICLEI, yerel
yönetimlere salımları ölçmeleri için analitik araçlar ve yöntemler sunar. Böylece yerel yönetimler,
salım azaltım hedeflerini belirleyebilir ve hedeflerine ulaşabilirler. ICLEI sera gazı salımları
düşürülmesiyle, bölge halkının tamamının hayat kalitesinin iyileştirilmesine odaklanan faaliyetleri
destekler. (örn. hava kalitesini iyileştirilmesi, trafik sıkışıklığının azaltılması, yerleşim bölgelerinde ve
iş yerlerinde mali tasarrufun sağlanması).
1.4 Sera Gazı Yönetiminin Çerçevesi
Yerel yönetimler, sera gazı salımlarının temel analizlerinden başlayarak; strateji geliştirme ve azaltım
yöntemlerinin uygulanması, izlenmesi, raporlanması ve yeniden değerlendilmesine kadar proje
yönetiminin kapsamlı döngüsünü uygulamalıdır.
Bu unsurlar daha detaylı olarak aşağıda açıklanmıştır.
Sera Gazı Salım Envanterinin Yürütülmesi
Salım envanteri seçilen analiz yılı için, yargının jeopolitik sınırları tarafından belirlenen, biri yerel
hükümet faaliyetleri ve diğeri de toplumun tüm sektörlerinden salımlar için, iki paralel analizden
oluşmalıdır. Yerel yönetim faaliyetlerinden oluşan salımların çoğunluğu genellikle toplumdan
kaynaklanan salımların bir alt kümesidir.
Yargı kapsamında salım kaynakları verilerine erişimdeki zorluk nedeni ile, kentsel salımlarını
modelleşmesinde genellikle ulusal ve yerel alan bilgisinin bir birleşim gerekecektir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
4
Azaltım Hedefinin Oluşturulması
Salım azaltım hedefi yargının hedeflenen yıl itibarıyla düşürmeyi amaçladığı sera gazı salım
miktarıdır. Bu hedef, baz yılına ilişkin hangi salımların azaltılmış olacağının genellikle yüzde
şeklinde ifadesi biçiminde belirtilir. Hedefin oluşturulması, yönetimin diğer organlarındaki hedefler,
eş düzeydeki topluluklar, fizibilite çalışmaları ve sorunun aciliyeti değerlendirilerek yapılmalıdır.
Farklı baz yılları, hedef yılları ve hedefler; yönetim faaliyetleri ve toplumsal ölçekli salımlar ile
bağlantılı olarak oluşturulabilir. Bu konu hakkında ek açıklamalar, her bir Ulusal/Bölgesel Ek’te yer
alacaktır.
Salımların Azaltılması için Stratejinin Geliştirilmesi
Bir strateji ve salım azaltım önlemleri içeriğinde yerel yönetimin sera gazı salımlarının azaltımında
nasıl bir yol izleyeceği gösterilmelidir. Birçok belediyenin, baz yıldan itibaren sera gazı salımlarının
azaltılması amacıyla uygulayacağı programlar veya önlemler olacaktır. (enerji tasarrufu, çöp gazlarının
geri kazanımı, atık azaltımı, yakıt dönüşümü, ulaşım planlaması, arazi kullanımı planlaması, vs.)
Strateji, salımların düzeyinde azalmaya katkıda bulunacak yeni ve önerilen önlemlerle birlikte, bu
mevcut önlemleri belirlemeli ve nicel olarak ölçmelidir. Salım envanterinde olduğu gibi strateji de biri
kentsel sera gazı azaltılması ve diğeri de yerel yönetimlerin faaliyetlerinden azaltma olarak iki paralel
analizden oluşmalıdır.
İzleme Süreci ve Sonuçların Raporlandırılması
İzleme süreci; kente, sera gazı yönetimi uygulamalarındaki etkiyi ölçme fırsatı veren önemli bir
süreçtir. Bu süreç aynı zamanda başarıların altını çizme, önemli bilgileri değerlendirme ve gelecek sera
gazı çalışmalarına yön verme fırsatlarını da sunar.
Sürecin doğru bir şekilde izlemesi için, her yıl yapılan analizlerin, uygun yöntemleri ve veri
kaynaklarının kullanımı ile karşılaştırılabilir olması gereklidir. Ayrıca, eğer yerel yönetim herhangi
bir tesisinin çalışmasını ya da hizmetlerinden birini durdurduysa, salımlardaki herhangi bir artış ya da
azaltımın yanıltıcı olmaması için, hazırlanan her ilerleme raporunda bu noktaya değinilmelidir.
1.5 Protokole Uygun Olarak Raporun Hazırlanması
Sera Gazı Salımlarının Analizi Protokolü, yerel yönetimlerin kullanımına yönelik hazırlanmış olsa da
alt-ulusal envanterleri bir araya getirme ihtiyacında olan diğer taraflarca da faydalı bulunacaktır.
Protokol; yerel yönetimlerin sera gazı yönetim programlarına hem yol göstermek hem de bir standart
getirmek amacıyla tasarlanmıştır. Protokolün geliştirilmesinin bu aşamasında, yerel yönetimlerin
kendi tanılarını, Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Protokolü standartlarında koyabilmeleri
amaçlanmıştır. Sera gazı yönetimlerinin protokole uygun olup olmadığını konusunda daha resmi
bir kaynak edinme arayışında olan taraflar için, gelecekte ICLEI bünyesinde bir denklik ve onay
mekanizmasının oluşturulması düşünülmektedir.
Bu Protokol’ün kullanıcılarının, envanter derlenmesi ve raporlanması için, sunulan bilginin Yerel
Yönetimler Sera Gazı Salımları Protokol’ü ile uyumlu olduğunu belirtmeleri istenir. Belgenin
standartları içeren bölümlerinde “-melı, -mali” gereklilik kipleri, sera gazı envanterinin protokole
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
5
uygun bir şekilde hazırlanmasındaki gereklilikleri açıklığa kavuşturmak için kullanılmıştır. Bu resmen
raporlanmış olan, uygulanan standartın ve sonucundaki bilginin tutarlılığını arttırmayı amaçlar.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
6
2. Genel İlkeler
Yerel yönetimlerin genellikle kendi yetki sınırları içinde yapılan geniş çaplı eylemleri içeren
sera gazı yönetim programlarına gereksinimleri vardır. Yerel yönetim sera gazı envanterler yerel
yönetimin kendi faaliyetleri ve yönettikleri bölge halkı olarak iki parçadan oluşur.
Yerel Yönetim Faaliyetlerine İlişkin Salımlar - Yerel yönetim faaliyetleri sonucunda oluşan
salımlar, yerel yönetimlere göre nispeten daha karmaşık yapıya sahip özel kuruluşların sera gazı
salımları ile benzer özellikler barındırır. Buna bağlı olarak salım envanter gereksinimleri, Dünya
Kaynakları Enstitüsü (WRI) ve Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) tarafından
hazırlanmış “Sera Gazı Salımı İnsiyatifi - Kurumsal Hesaplama ve Raporlama Standartları”ndan
farklı değildir.
Toplum Salımları: Toplum ölçekli ölçülen salımlar, ulusal sera gazı salımı envanterlerinin
hazırlanması için kullanılan yöntemlerden daha farklı bir yöntem gerektirir. Bunun öncelikli
sebepleri; Yerel yönetemlerin imkânlarını yansıtan bir analizin ihtiyacı ve sera gazı salımına yol
açan yerel faaliyetlerin yerel seviyelerinin belirlenmesinde karşılaşılan güçlükler bunun öncelikli
sebepleri arasında yer alır.
Analizin bütünlüğünün maksimum düzeyde olması ve sonuçların politika geliştirmeye uygun bir
şekilde sunulması için yerel yönetimlerce bağlı kalınması gereken bazı genel ilkeler vardır.Yerel
Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Protokolü’nün gelişimi ve uygulamasında; hesaplama ve
raporlamada net sonuçlar almak amacıyla finans sektöründe kullanılan ilkelere bağlı kalır. Bu ilkeler,
bu protokolde olduğu gibi, daha önce de Dünya Kaynakları Enstitüsü ve Dünya Sürdürülebilir
Kalkınma İş Konseyi’nce sera gazı salımlarının hesaplanması ve raporlanması süreçlerinde
uygulanmak üzere uyarlanmıştır.
Uygunluk: Sera gazı envanteri, yerel yönetimin ya da yerel yönetim alanı içindeki halkın sera gazı
salımlarını uygun bir şekilde yansıtmalıdır. Yerel Yönetimin kontrölü ve kullanıcıların karar alma
ihtiyaçları için sorumluluğu üstlendiği bölgeyi yansıtan bir biçimde hazırlanmalıdır.
Bütünlük: İlgili envanterde, sera gazı –salım kaynakları ve faaliyetler açık bir şekilde
tanımlanmalıdır. Herhangi bir istisnai durum söz konusu ise bu durum açıklanmalıdır.
Uyumluluk: Zamanla hesaplanmış salım değerleri ile ilgili karşılaştırmalara olanak tanıyan uyumlu
yöntemler kullanılmalıdır. Herhangi bir veride, envanter içeriğinde, yöntemlerde veya bağlı etkenlerde
herhangi bir zaman diliminde oluşan değişiklikler açıklanmalıdır.
Şeffaflık: Denetimin gerekli olması durumunda, bir denetim sürecinin sağlanması için bütün ilgili
konular gerçklere dayalı ve tutarlı bir şekilde açıklanmalıdır. İlgili tüm varsayımlar açıklanmalı
ve daha önce kullanılmış uygun muhasebe yöntemleri, örnekleri ve veri kaynakları içeren belgeler
kullanılmalıdır. Bu, protokolü ya da ilgili ek belgeleri de içerebilir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
7
Doğruluk: Sera gazı salım miktarı ölçümlerinin, sistematik olarak esas miktarların üzerinde ya
da altında olmaması; tutarlılığın, raporlanan içeriğin doğruluğu, kullanıcıların tereddüt duymadan
hakkında karar vermelerine yeterli olması gerekmektedir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
8
3. Envanter için Gerekenler
Salım envanteri iki paralel analizden oluşmalıdır, Bunlardan ilki; yerel yönetimin faaliyetlerini,
ikincisi ise idarenin jeopolitik sınırlarının belirleyeceği şekilde bölge halkı ölçekli tüm sera gazı
salımlarını içermelidir. Yerel yönetim faaliyetlerinden kaynaklanan salımların çoğu, bölge halkı ölçekli
salımların bir alt kümesini oluşturur (yerel yönetim faaliyetlerinin toplumun jeopolitik sınırları dışına
taştığı durumlarda sınırlı ölçüde istisnai durumlar söz konusu olmaktadır).
Bölge halkı ölçekli salımların analiz edilmesinde bazı güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Yerel yönetimler
genellikle alt ulusal ölçekteki bölgelerin idaresinden sorumludurlar Merkezi hükümetin, BMİDUS
kapsamında raporlama amacıyla hazırladığı ulusal sera gazı envanterlerinin derlenmesi aşmasında
kullandığı aynı bilgi kaynaklarını kullanamazlar. Ulusal hükümetlerin ithalat ve ihracat üzerinde
denetimleri olması nedeni ile, enerji ve madde akışı kayıtları genellikle en doğru olarak ulusal düzeyde
bulunur. Analiz kapsamındaki alan ulusal seviyeden, alt ulusal seviyeye düşürüldüğünde, madde ve
enerji akışıyla ilgili kayıtların doğruluğunda ve gerçeğe yakınlığında azalma meydana gelmektedir.
Analiz kapsamındaki alan şehir ya da belediye düzeyine indirgendiğinde ise, madde ve enerjinin idari
sınırlar arasındaki akışını izlemenin güçlüğü dolayısıyla, analizin doğruluğu daha da azalabilmektedir.
Sera gazı salımlarının bölge halkı kapsamında yerel ölçekli bir düzeyde analiz edilmesi ihtiyacı,
salımların modellenebilmesi için ulusal ve yerel saha bilgilerinin bir arada kullanılmalarının
gerekebileceği anlamına gelmektedir.
Bu bölümde ne hesaba katılmalı, bu nasıl tanımlanmalı ve nasıl organize edilmeli açıklanmaktadır.
Zaman içerisinde ve yerel yönetimler arasında karşılaştırılabilir sonuçlar alınmasının kolaylaştırılması
için bu unsurlar için ortak bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Ayrıca salım raporlamada hangi, kaynaklar ve
salım kapsamlarının dahil edilmesi gerektiği ile ilgili bilgi ayrı olarak 4. Bölüm’de belirtilmiştir.
3.1 Analiz Parametreleri
Salım envanteri yerel yönetimlerin iç faaliyetlerinden oluşan salımlardan ve tüm bölge halkını
kapsayan bir yıllık süre içerisinde meydana gelmiş olan birbirinden ayrı analizlerden oluşur. Yönetim
faaliyetleri ve bölge halkı envanterleri kendi içlerinde, uluslararası sera gazı salımları sınıflandırma
standartlarına göre yönetim ve bölge halkı faaliyetlerini ayrı ayrı içeren bölümlere ayrılırlar.
Tamamlanmış bir salım envanterinde, bölgenin dikkatlice yapılmış izlemeleri, salımlar (kapsamlar)
üzerindeki kontrol derecesi kapsamları ve bunun yanı sıra veri kaynaklarının güvenilirliği ve yöntemin
karmaşıklığı konuları bulunmalıdır.
Yerel yönetimler her bir sektör için gösterge bilgiyi dahil etmek adına her türlü çabayı göstermelidirler.
Program yöneticileri tarafından karşılaştırmalı raporlar hazırlanırken her sektöre özgü göstergelerin
dahil edilmesi salım düzeylerinde normalleşme sağlar ve faaliyetleri enerji yoğunluğuna göre
aralarında karşılaştırılabilir kılar. Göstergelerin seçimi ve veri kaynakları hakkında ek bilgiler her bir
Ulusal /Yerel ek belgede yer alacaktır.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
9
3.1.1 Gazlar
Yerel yönetimler sera gazı salımları analizinde yer alması ve miktarlarının belirtilmesi gereken sera
gazları şunlardır: Karbondioksit (CO2), Metan (CH4), Diazot monoksit (N2O), Perflorokarbonlar
(PFCs), hidroflorokarbonlar (HFCs) ve Sulfürheksaflorid (SF6). Çoğunlukla Yerel Yönetim ve bölge
halkı ölçekli envanterlerde karbondioksit (CO2), Metan (CH4) ve Diazot Monoksit (N2O) gazları
fosil yakıtların yanması, elektrik üretimi ( elektrik kullanımı ile ilgili dalaylı salımlar), atık bertarafı ve
atık su kaynaklarıdır. Bunlar sera gazı salımlarının önemli kaynaklarıdır. Önem sırasına göre sera gazı
salımları hakkında daha geniş bilgi için Bölüm 3.1.4.1’e bakınız.
Biyolojik Kaynaklara karşı Fosil Karbon Kaynakları
CO2 salımlarının verimli bir şekilde değerlendirmesi, salımlarda bulunan karbon içeriğin kaynağına
bağlıdır. Fosil yakıtların yanması sonrasında, atmosferde doğal karbon çevrimine ait olmayan
karbon salımı meydana gelir. Buna karşılık biyolojik yakıt yandığında ise; biyo kütlenin doğal
sürecinde yaşamını tamamlayıp çürüdüğünde de oluşan, karbondioksit meydana gelir. Bu karbonun,
doğal karbon çevriminin bir parçası olduğu kabul edilir. Bu nedenle biyo yakıt kullanımının iklim
değişikliğinde uzun süreli bir etkisi olmaz. Yerel yönetimler, analizlerde Arazi Kullanım Değişikliği
ve Ormancılık adı altında bir başlığa yer vermediler ise, odun ya da biyo kütlenin yakılması salım
envanterinde Kapsam 1 CO2 kaynağı olarak gösterilmemeli, yanma sonrası oluşan CO2 haricindeki tüm
sera gazlarının salımları gösterilmelidir.
Yerel yönetimler, bazı sera gazı yönetimi programlarının raporlama gereksinimleriyle uyumlu olması
ve enerji tüketim alışkanlıklarının ve eğilimlerinin daha iyi anlaşılması için biyojenik CO2 kaynakları
hakkında veri toplamalı ve bu veri bilgi unsuru olarak değerlendirilmelidir.
Şunu da eklemek gerekir ki; harmanlanmış yakıt kullanıldığı takdirde, (ör, %20’si Biyodizel, %80’i
mineral dizel olan B20) yakıtın fosil kesiti yerel yönetimin salım değerlerine eklenir. Benzer şekilde,
biyoyakıt yanması sonucunda oluşan CO2 haricindeki tüm sera gazlar doğal karbon çevriminin parçası
değildir ve salım analizlerinde mutlaka yer almalıdır.
Yaşam Döngüleri Hakkında Not: Bazı durumlarda biyoyakıtlar, gömülü enerjileri yüksek
kaynaklardan ya da diğer çevresel etkenler sonucunda oluşurlar. Örneğin tek bir üründen elde
edilen etanol belirli miktarda gübre ve böcek ilacı gibi çeşitli petrokimyasallara ihtiyaç duyacaktır.
Bu durum, yakıtın elde edileceği ekinin türü, bölgesel etkenler ve çoğalan uygulamalara bağlı
olarak çeşitlilik gösterir. Biyojenik karbon kaynakların ne şekilde işleneceği farklı bir konu
olmasına rağmen önem taşımaktadır. Kömür ocakları ve rafineri gibi kaynaklarda oluşan salımlar,
protokol çerçevesinde Kapsam 3 olarak nitelendirilebilir. Analizin sınırlarını aşması nedeniyle,
yaşam döngüsü değerlendirilmesine bu protokolde yer verilmemiştir ancak yerel yönetimlerin
biyoyakıt kullanımı konusunda, bu yakıtların üretim aşamalarında oluşan salımları göz önünde
bulundurmaları önemle tavsiye edilir.
Çöp gazının veya kanalizasyon gazının yakılarak imha edilmesi veya elektrik enerjisi elde etmek
için yakılması insan kaynaklı karbondioksit salımlarına katkı sağlamaz. Oksitlenmiş (enerji kazanımı
yaparak ya da yapmadan yakma) düzenli depolama veya kanalizasyon gazları, gazın yakılması
sürecinde metan gazı, karbondioksit gazına dönüştüğünden biyokütlenin yakılması olayı ile aynı
kabul edilir. Organik maddenin doğal şartlarda çürümesi sonucunda karbondioksit, organik maddenin
oksijensiz ortamda çürümesi sonucunda ise metan gazı oluşur. Bu süreç ise doğal karbon döngüsünün
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
10
bir parçası olarak ortaya çıkmaz. Dolayısıyla, metan gazı salımının engellenmesi amacıyla düzenli
depolama gazının veya kanalizasyon gazının elektrik üretimi amacıyla kullanılmasıyla, doğal çürüme
sonucunda oluşacak karbondioksit salımından daha fazla karbondioksit salımı gerçekleşmez.
Bu konuyu şöyle örneklendirebiliriz; Ormanda yetişmekte olan bir elma düşünün. Olgunlaştığında,
dokularında belli miktarda karbon içerecektir. Doğal döngüde elma ağaçtan düşer, çürür ve daha
önceleri fotosentez yoluyla alınmış olan bu karbonu CO2 formunda atmosfere verir. Bu, doğal karbon
döngüsünün bir parçasıdır ve CO2 salımı yeni bir salım kaynağı değildir. Eğer insanlar bu elmayı alıp
düzenli depolama alanına gömerlerse, elma çürüyecektir ancak alanın oksijensiz koşulları elmanın
dokusundaki karbonun, CO2 aksine metan olarak salınmasına sebep olacaktır. Metan gazı, atmosfere
verildiğinde karbondioksit gazına göre 21 kat daha fazla ısı tutma özelliğine sahip olduğundan ve
CO2 yerine metan salınımından insanlar sorumlu olduğundan, sera gazı salımlarına yeni bir kaynak
olarak düşünülür. Buna karşılık, metan gazının doğrudan olarak atmosfere verilmesi yerine, depolanıp
yakılarak karbondioksite dönüştürülmüş olur. Bu sürece dahil olan karbon miktarı değişmediğinden,
salınan CO2 miktarı doğal çürüme sonucunda atmosfere verilen miktara yakındır. Bu nedenle çöp
gazlarının yakılmasıyla atmosfere verilen CO2, sera gazı salımına sebep olan bir kaynak olarak
nitelendirilmez.
3.1.2 Küresel Isınma Potansiyelleri
Sera gazı salımları hesaplanırken, toplam sera gazı salım miktarını temsil eden tek bir sayının
hesaplanması amacıyla her bir gaz karbondioksit eşdeğerine dönüştürülebilir (CO2-eş).
Karbondioksit eşdeğeri (CO2-eş), değişik etki güçlerindeki sera gazlarının miktarlarının, her bir gazın
iklim değişikliği üzerindeki ayrı etkileri temel alınarak birlikte hesaplanmasını sağlayan standart ölçü
birimidir. CO2-eş, küresel iklim değişikliğinde aynı etkiyi gösterebilecek CO2 miktarlarını esas alır.
Örneğin, diazot monoksit gazının küresel ısınmaya olan etkisi, karbondioksite oranla 310 kat daha
fazladır.. Başka bir deyişle bir N2O, 310 CO2-eş birime denktir. Bu dönüşüm faktörü, gazın Küresel
Isınma Potansiyeli olarak adlandırılır. Küresel ısınma potansiyeli, belirli bir zaman dilimi (genellikle
100 yıl), gazın atmosferde kaldığı süre ve bu süredeki etkisi temel alınarak hesaplanmıştır. (10 yılda
atmosferden atılan etki gücü daha yüksek bir gazın potansiyeli, 50 yılda atmosferden atılan, daha az
etkili bir gazın potansiyeline oranla daha az olabilir.)
Yerel yönetimler genellikle, Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli
(IPCC)’nin İkinci Değerlendirme Raporu’nda belirtilmiş küresel ısınma potansiyellerini kullanarak,
ulusal raporun oluşturulmasında İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) şartlarını takip
etmelidirler. Bu sözleşme, eğer daha güncel veriler IPCC tarafından yayımlanıp, uluslararası
alanda kabul görüp kullanılmaya başlanırsa gelecekte değişebilir. Yerel yönetimler, BMİDÇS
şartlarına bağlı kalarak, 100 yıllık bir zaman dilimini temel alan küresel ısınma potansiyellerini
kullanmalıdırlar.
En yaygın gazların küresel ısınma potansiyelleri Tablo 1’de gösterilmiştir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
11
Tablo 1. IPCC İkinci Değerlendirme Raporu’na göre Küresel Isınma Potansiyelleri (KIP)
Gaz
KIP
Karbondioksit (CO2)
1
Metan (CH4)
21
Diazotmonoksit (N2O)
310
Hidroflorokarbon-23
11,700
Hidroflorokarbon -125
2,800
Hidroflorokarbon -134a
1,300
Hidroflorokarbon -143a
3,800
Hidroflorokarbon -152a
140
Hidroflorokarbon -227ea
2,900
Hidroflorokarbon -236fa
6,300
Hidroflorokarbon -43-10mee
1,300
Perflorometan (CF4)
6,500
Perfloroetan (C2F6)
9,200
C3F8
7,000
C4F10
7,000
C5F12
7,500
C6F14
7,400
Kükürt Heksaflorid (SF6)
23,900
3.1.3 Sınırlar
Geniş kapsamlı hizmet sağlayan ve çok işlevli bir kuruluşun sınırlarını belirlemek oldukça güçtür. Bu
Protokol, sınırların belirlenmesinde, yerel yönetimlerin geniş kapsamlı rolünü, yerel halkı etkileyen
politikaların geliştirilmesi ve yerel halka hizmet sağlayan teşebbüsleri de içerecek şekilde ele alan
kontrol ve etki yaklaşımlarının bir uzantısını kullanır.
Bir yerel yönetime uygulanabilir iki sınır aşağıda belirtilmektedir.
Kurumsal Sınır– Özel sektör raporlarıyla tutarlı bir şekilde, yerel yönetimin kontrolü altındaki
faaliyetleri kapsar. Bazı faaliyetlerin iki sektör arasında paylaşılması durumunda oransal pay yaklaşımı
gerekebilir.
Jeopolitik Sınır – Yerel yönetimin bulunduğu fiziki alanı/bölgeyi kapsayan yetki sınırları.
Eksiksiz bir yerel yönetim sera gazı salım envanterinde, yerel yönetim faaliyetleriyle ilgili salımlar ve
jeopolitik alandaki tüm faaliyetler ayrı bir biçimde hesaplanmalıdır.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
12
3.1.3.1 Kurumsal Sınır – Yerel Yönetim Faaliyetlerinin Analizi
Yerel yönetimin kendi faaliyetlerinden oluşan sera gazı salımlarının analizi, belli başlı tüm
kuruluşlarının ve hizmetlerinin sera gazı salımlarını içermelidir. Salımın nerede gerçekleştiğine
bakılmaksızın yerel yönetim faaliyetlerinin sonucunda oluşan tüm salımlar dâhil edilmelidir. Bazı
durumlarda, yüksek miktarda elektrik kullanımı ve atık depolama gibi faaliyetlerden kaynaklanan
salımları genellikle yerel yönetimin jeopolitik sınırları dışında gerçekleşir. Salımların oluştuğu alanın
fiziksel konumu, hangi salımların analizde yer alacağı kararıyla ilgili değildir.
3.1.3.2 Jeopolitik Sınırlar – Toplum Analizi
Toplumsal ölçekli salımların analizi, yerel yönetimin jeopolitik sınırları dâhilinde oluşan tüm sera
gazı salım analizlerini içermelidir. Nelerin raporlanması gerektiği ile ilgili bilgi Bölüm 4’te ve her bir
Ulusal/Yerel Ek Belgede sunulmuştur.
Toplum sınırı içinde gerçekleşen faaliyetler, politikaların uygulanması, denetleme birimleri, eğitim
programları ve bölge halkına sunulan atık yönetimi gibi alanlardaki hizmet seçeneğiyle kontrol edilir
veya etki altına alınır. Bazı yerel yönetimler, kimi faaliyetler sonucundaki salım düzeylerini kontrolde
yeterli etkiye sahip olmayabilirler ancak sera gazı salımı gerçekleştiren faaliyetlerin tamamının
analizde yer alması için gayret göstermeleri gerekir.
Bölgesel yönetim ve şehirin kendi sınırlarında ayrı analizler yürütmesi durumunda, sınırların kesiştiği
durumlara rastlanabilir. Bu gibi durumlarda yönetimlerin veri toplama ve diğer görevlerde işbirliğinde
olmaları tavsiye edilir. Bir yerel yönetimin jeopolitik sınırlarında oluşan salımlar başka bir yerel
yönetimin salım envanterinde yer almış olabilir ancak bir araya getirirken gereksiz çift hesaplamanın
önüne geçmek önemlidir.
Toplum ölçekli envanterler için göz önünde bulundurulması gereken en önemli kriter jeopolitik sınırlar
olmasına karşın, kararlar ve önlemler toplum içerisinde alındığından bazı durumlarda jeopolitik
sınırların dışında oluşan salımların da hesaba katılması gerekir. Salım kaynaklarının birbirinden nasıl
ayrı bir şekilde hesaplanacağı konusunda daha detaylı analiz Bölüm 3.1.6’da açıklanmıştır.
3.1.4 Kaynaklar
Salım envanteri hazırlarken tüm salım kaynakları; uygunluk, bütünlük ve tutarlılık esaslarına göre ele
alınmalıdır. Her ne kadar bu, her yerel yönetimin kendi şartlarında yorumlanmalı ise de bu bölümde
envanter derlemesine yönelik kabul edilebilir bir yaklaşım sağlanmaktadır.
Yerel yönetimlerin salım envanterlerine ekleyebileceği kaynaklar ve yakıt çeşitleri için bir
sınırlandırma olmasa da tutarlılık çok önemlidir. Örneğin envantere, iklimlendirme sistemlerinden
kaynaklanan hidroflorokarbon salımlarının eklenmesi kararı alındıysa, bu veriler, salım analizlerinin
yapıldığı tüm yıllara eklenmelidir. Buna benzer olarak, referans olarak alınan salım envanteri ile
bağlantılı bir salım azaltım hedefleniyorsa, asıl salım kaynağı envanterde yer almalıdır. Örneğin; yerel
yönetimin sınırındaki kapalı katı atık düzenli depolama sahasına bir salım yakalama tesisi kurularak
elde edilen salım azaltımı, referans envanterde bu alan daha önce salım kaynağı olarak gösterilmediği
için diğer yıllar için yapılan envanterlerde de yansıtılmış olmayacaktır.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
13
Yazılım Notu: Salım envanteri her bir sektörde, enerji kullanımı, atık üretimi gibi kayıtlara alınan
farklı faaliyet verilerinden oluşur. Her bir kayıt, bir bağımsız salım kaynağını ya da bir grup salım
kaynağını temsil eder. Örneğin bir kayıt, tek bir tesisi ya da benzer tesislerden oluşan bir tesis
grubunu içerebilir. (Örn; Tüm pompa istasyonları)
Buna benzer olarak, bölge yönetiminde bulunan bina sektörü envanteri, tüm konutları içeren tek
bir kaydı ya da tek daireli konut, birçok daireden oluşan konutlar, vb. gibi sınıflara ayrılan farklı
kayıtları içerebilir. Sonuç olarak nihayetinde verilerin bir araya getirilme seviyeleri, verinin
varlığına ve planlanan faaliyetler için gerekli detay seviyesine bağlıdır.
Kullanıcıların; oluşturulacak analiz için gereken veriler ile ulaşmak istedikleri sonuçları
dengelemeleri gerekir. Örneğin; belediyeye ait bütün tesisler için enerji kullanım verilerinin bir
araya getirilmesi daha kolay olmasına karşın yerel yönetimler, eylem planlarında yer alan özellikle
verimsiz binaları hedefleyen bilginin eksikliğini çekecektir. Diğer taraftan yerleşim alanlarındaki
enerji tüketimini azaltmayı amaçlayan stratejilerde ise tipik olarak geniş yerleşim grupları hedef
alınır ve yerleşimleri detaylı bir şekilde gruplandırmak zaman kaybına neden olabilir.
3.1.4.1 Salım Kaynaklarının Hesaplanmasının Önceliklendirilmesi
Yerel yönetimler bütünsel, tam ve tutarlı bir salım envanteri derlemek için mümkün olan her çabayı
göstermelidirler. Ancak, salım envanterinin hazırlanması aşaması sera gazı yönetiminin diğer
aşamalarından sadece bir tanesi olduğu hatırlanarak, eksiksiz bir envanter oluşturma isteğinin, azaltım
çalışmalarında yol alma ihtiyacıyla eşit tutulması gerekir. Düşük bütçelere sahip yerel yönetimlerin
bu kaynakları göreceli olarak daha küçük salım kaynakları için hesaplama yapmaya tercihen azaltıma
yönlendirmeleri gerektiği bilinmektedir.
Latince, “de minimis” yani dikkate değer olmayan, doğaya etkisi hissedilmeyecek kadar az
anlamında nitelendirilebilecek salım kaynakları, ölçüm ve raporlamaya dâhil edilmeyebilir. “De
minimis”salımlar; bir ya da daha çok kaynağa bağlı olarak, bir ya da birkaç gazdan oluşan ve
toplamları, atmosfere verilen toplam CO2 eş değeri salımın %5’inden az olan salımlardır. Salımların
“de minimis” kaynakları genellikle diğer kaynaklara oranla çok daha küçük, önemsiz, hesaplanması
ve sayısallaştırılması zordur. “De minimis” kavramının uygulanması ve belirli bir kaynağın ne şekilde
“de minimis” kaynak olarak tanımlanacağı Bölüm 4’te daha detaylı olarak açıklanmıştır. Ayrıca bu
protokole ilave olarak Ulusal/Yerel eklerde yer alabilir.
3.1.5 Baz Yıl
Bir salım envanteri seçilmiş takvim yılı boyunca oluşan tüm salımları içermelidir. Yönetim
işlem kayıtları sadece mali yıl bazında tutulmuş ise, salım kaynaklarını takvim yılı baz alınarak
sınıflandırmak için gereken çaba gösterilmelidir.
Yerel yönetimler bütün ve, tutarlı bir envanter derlemek amacıyla, veri toplamaya başlamadan önce,
mevcut veri kaynaklarını incelemek ve tüm salım kaynaklarına ait doğru kayıtların yeteri kadar
detaylı bir şekilde bulunacağı yılı seçmek zorundadırlar. Aynı zamanda, baz yıl olarak, mevcut salım
azaltım faaliyetlerinin yararına olacak geçmişte bir yılın belirlenmesi sıklıkla tercih edilmektedir.
Bütün ve hatasız verilerin derlenebileceği en eski yıla ait bir envanterin hazırlanması iyi bir
uygulamadır. BMİDÇS ve sonrasındaki Kyoto Protokolü için baz yıl, 1990 yılıdır. Ancak 1990
yılına ait veri elde etmek son derece zor ve neredeyse imkânsızdır. Sera gazı yönetimi programının
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
14
uygulanabilir sonuçlar üzerine kurulmuş olması gerektiği göz önüne tutulacak olursa; Baz yılı, yerel
eylem planlaması için iyi bir temel sağlamak için yeterli detay ile belgelenmiş olması ve ondan daha
sonraki ilerlemeyi izlemek, programdaki katılımcıların hazırlayacakları envanter’de belirtilen aynı
baz yılını kullanmalarından daha önemlidir.
Ayrıca, kapsadığı yılın genel salım değerlerini temsil eden bir baz yıl analizini hedef almak doğru bir
uygulama olacaktır. Normale göre daha sıcak ya da daha soğuk geçen bir yıldaki hava kosullarına
bağlı olarak klima ya da ısıtıcıların kullnanımındaki artış nedeniyle enerji tüketimi artacağından,
ortalama yılda tüketilen enerji ile farklılık gösterecektir. Aynı şekilde, elektriğini büyük oranda
hidroelektrik santrallerinden karşılayan şehirler, hidroelektrik enerji üretimi normalden düşük kurak
yılları kullanmaktan kaçınmalıdır.
İlave çaba gerektirdiğinden, şehirlerin ortalama verileri elde etmesi için birçok yıl için envanter
hazırlaması gerekmez. Yerel iklim değişimleri ile ilgili enformasyona sahip olmak, baz yıl
envanterinin temsili olması için yeterli olcaktır.
Baz yılı seçilirken, salımlardaki değişimleri ölçmek için salım seviyesinin baz yılıyla
karşılaştırılacağının unutulmaması gerekmektedir. Baz yıl öncesinde gerçekleştirilen tüm salım azaltım
çalışmaları statüko(status quo) yani mevcut durumun bir parçasıdır ve başka herhangi bir çalışmanın
etkisini olmadan baz yıl üzerinde etkendir. Yerel yönetimler baz yıllarını oluştururken ayrıca, ulusal,
yerel ve şehre ait genel bilgileri ve teamülleri dikkate almak durumundadır.
Baz yıl salım envanterini oluştururken ayrıca taban yıldan itibaren belirli aralıklarla kapsamlı bir
envanter hazırlamak doğru bir uygulama olacaktır. En doğru uygulama her yıl envanterin yeniden
hazırlanmasıdır.
3.1.6 Kapsamlar
Salım envanteri, yerel yönetimin jeopolitik ve faaliyet sınırları içinde gerçekleşen bütün önemli sera
gazı salımlarını içerir. Salım kapsamları arasında ayrım yapmak raporlamada, tüm politika ile ilgili
bilgilerin toplanmasını sağlar ama salımlarda çifte hesaplama yapılması ve hatalı sunulmalarının
önüne geçmeye yardımcı olur. Yerel yönetim faaliyetleri ve bölge halkı ölçekli salım envanterleri
bağlamında uygulandıklarında küçük farklılıklar gösteren salım kaynaklarını sınıflandırmak için üç
farklı sınıflandırma yöntemi kullanılır.
3.1.6.1 Yönetim Faaliyetleri Salım Kapsamları
Yönetim Kapsamları Tanımları
Kapsam 1 Salımlar– Yerel yönetime ait olan ya da tarafından işletilen direkt salım kaynakları.
Kapsam 2 Salımlar – Elektrik, merkezî ısıtma, buhar ve soğutma işlemleri tüketimlerine bağlı dolaylı
salım kaynakları.
Kapsam 3 Salımlar– Yerel yönetimin önemli derecede kontrolü ve etkisi altında bulunan tüm dolaylı
ve oluşmuş salım.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
15
Ek Unsur– Kurumların enerji tüketimi ve iklime etkisinin anlaşılmasıyla ilgili biyojenik salımlar, sera
gazı salımlarını dengeleyici uygulamalar (ör. ağaç ekimi) ve diğer belirtiler, sera gazı hesaplamada
kapsamlı olarak yer almayabilirler.
Yönetim Kapsamları Örnekleri
Kapsam 1: Belediyeye ait benzinle çalışan bir taşıt ya da mazotla çalışan bir jeneratör.
Kapsam 2: Yerel yönetimce satın alınan ve kullanılan elektrik enerjisi nedeniyle elektrik üretim
santralinde sera gazı salımlarının oluşması. Bu salımlar yönetim faaliyetleri ve enerji satın alma
politikalarının bir sonucu olduğundan, analizde yer almalıdırlar.
Kapsam 3: Sözleşmeli atık taşıma hizmetleri sonucunda oluşan salımlar.
Ek Unsur: Biyojenik karbon salımları ya da enerji bakımından anlatılırsa yerel yönetime ait olan ya da
tarafınca işletilen fotovoltaik güneş panelleri tarafından üretilen enerji.
Tablo 2. Yerel Yönetim Faaliyetlerinden Kaynaklanan Sera Gazı Salımları Rehberi
UNFCCC
Sektörü
Enerji
Sabit
Enerji
Kapsam 1
Salımları
Kapsam 2
Salımları
Kapsam 3
Salımları
Üretim tesisinden
sağlanan yakıt
tüketimi
(ör. Doğal gaz)
Merkezî olmayan
yakıt tüketimi
Elektrik / Isı /
Buhar / soğutma
amaçlı tüketimler
Önemli devlet hizmetleri
sağlayan sözleşmeli
işletmelerce yönetilen
tesislerin salımları
Üretim/tüketim salımları
(ör. madencilik/kömür
taşımacılığı)
(ör. propan, kerosen,
fuel oil, durağan dizel,
biyoyakıtlar, kömür)
Yönetime ait elektrik/
ısı üretim tesisinde
tüketilen yakıt
Taşımacılık
Yönetime ait taşıtların
egzoz salımları
Uygulanamaz
Yönetim çalışanlarının işe
gidiş gelişlerinde kullandıkları
taşıtların egzoz salımları
Önemli devlet hizmetleri
sağlayan sözleşmeli
işletmelerin kullandıkları
taşıtların egzoz salımları
Üretim/tüketim salımları
Kaçak
Salımlar
Enerji üretimindeki
kaçak salımlar
Uygulanamaz
Üretim/tüketim
salımları
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
16
Sanayi Süreçleri
Sanayi süreçlerindeki
kaçak salımlar
Uygulanamaz
Üretim/tüketim salımlar
Tarım
Yönetime ait olan
canlı hayvanlardan
kaynaklanan metan
gazı
Uygulanamaz
Uygulanamaz
Arazi kullanımı,
Arazi kullanımı
değişikliği ve
ormancılık
Yönetime ait olan/
yönetimce işletilen net
biyojenik karbon akımı
Uygulanamaz
Uygulanamaz
Atık
Yönetime ait olan/
yönetimce işletilen
çöp sahası, atık
yakımı, kompost
ve atık su tesisleri
analiz yılı metan gazı
salımları
Uygulanamaz
Geçmişten günümüze
yönetim alanı atıkları analiz
yılı salımları
Analiz yılı atık üretimi
ile ilişkin somutlaşmış
gelecekteki salımları
Taşeron Hizmetlerin Salımları
Taşeron işletmelerce oluşturulan salımların bazı durumlarda yerel yönetim adı altında salım
envanterine eklenmesi gerekmektedir. Bu taşeron salımlar direkt ya da dolaylı olsalar bile Yönetim
İşlemleri envanterinde mutlaka Kapsam 3 salımları olarak sınıflandırılmalıdırlar. Genellikle bu
salımlar yerel yönetim salım eğilimlerinin kesin bir şekilde anlaşılmasıyla ya da belirgin bir şekilde
kapsamlı bir sera gazı yönetimi politikası geliştirmek ile belirgin bir ilişkisi varsa bu salımların
envanterde yer alması gerekmektedir.
Taşeron işletmelerin salımlarının envanterde yer alıp almayacağının belirlenmesinde üç husus göz
önünde bulundurulmalıdır:
1. Taşeron işletme tarafından sağlanan hizmet normalde yerel yönetim tarafından sağlanan bir hizmet
midir?Eğer öyle ise, diğer yerel yönetimlerle net bir şekilde karşılaştırılması için yerel yönetimin bu
salımları envanterine eklemelidir.
2. Daha önceki bir salım envanterinde taşeron hizmeti, yerel yönetimce mi sağlanıyordu ve dolayısıyla
envanterde yer almış mı? Eğer öyle ise , geçmiş baz yıl envanteri ile karşılaştırılması için salımların
envantere işlenmesi gerekmektedir.
3. Taşeron tarafından oluşturulan salımın kaynağı, yerel yönetimin büyük oranda etkisinin olduğu bir
kaynak mı? Eğer öyle ise, politika belirlemede en gerekli salım bilgilerinin sağlanmış olması için
salımların envantere eklenmesi gerekmektedir.
3.1.6.2 Toplum Ölçekli Salımların Kapsamları
Toplum Kapsamları Tanımları
Kapsam 1 Salımlar – Yerel yönetimin jeopolitik sınırları dâhilindeki tüm direkt salım kaynakları.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
17
Kapsam 2 Salımlar – Elektrik, merkezî ısıtma, buhar ve soğutma amaçlı tüketimiyle sınırlı olarak;
yerel yönetimin jeopolitik sınırları dâhilindeki faaliyetlerin neticesinde oluşan dolaylı salımlar.
Kapsam 3 Salımlar – Jeopolitik sınırlar dâhilinde oluşan diğer tüm dolaylı ve durağan enerji salımları.
Ek Unsur – Biyojenik salımlar ve diğer belirtiler bölge halkının enerji tüketimi ve iklim
değişikliğindeki etkisinin anlaşılmasında katkı sağlasalarda genellikle sera gazı hesaplamalarına dâhil
edilmezler.
Toplum Kapsamların Örnekleri
Kapsam 1: Doğal gaz, ağır fuel oil (yakıt) ve ısıtmada kullanılan propan gazı gibi yakıtların kullanımı.
Kapsam 2: Enerji santralinde üretiminde sera gazı salımına sebep olan satın alınmış elektriğin
jeopolitik sınırlar dâhilinde kullanımı. Bu salımlar bölge halkının elektrik tüketimi sonucunda
oluştuğundan, toplum ölçekli analizlerde yer almalıdır.
Kapsam 3: Yerel yönetimin sınırları dışındaki çöpsahalarında, bölge halkı kaynaklı katı atıkların
doğaya karışırken oluşturduğu metan gazı salımları.
Ek Unsur: Biyojenik karbon salımları ya da enerji bakımından, fotovoltaik güneş panelleri tarafından
üretilen elektrik.
Tablo 3. Meskûn Bölge (Toplum) Salım Kaynakları Kılavuzu
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
18
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
19
Enerji
Yerleşim sınırları dahilindeki
atık su tesisleri direkt salımları
Atık
Atık su işleme ve
Boşaltma
Katı Atık Yok etme
Atık
Net Biyojenik karbon akışı
Arazi kullanımı, Arazi kullanımı
değişikliği ve Ormancılık
Uygulanmaz
Merkezî olmayan
işlem salımları
Canlı Hayvan ve
işlenmiş toprak salımları
Henüz hesaplanmamış
bilinmeyen kaçak salımlar
Karayolu motorlu araçlarının egzoz salımları
Yerleşim alanı dahilindeki karayolu araçları
dışındaki motorlu araçlar ve demiryolu, deniz,
hava taşıtları
Kaçak Salımlar
Taşımacılık
Durağan Enerji
Tarım
Enerji
Endüstriyel Süreçler
Uygulanmaz
Yerleşim alanı içinde bulunan atık sahası,
atık yakımı, kompost ve atık su tesisleri
direct gazı salımları
Atığın yerleşim alanında oluştuğu
andan itibaren içinde bulunulan yıla
kadar geçen süredeki atık sahası,
atık yakımı ve kompost kaynaklı
sera gazı salımları
Atıklardan oluşacak müteakip
salımlar
Uygulanmaz
Uygulanmaz
Gübre ve tarım ilaçları üretim/
tüketim salımları
Uygulanmaz
Uygulanmaz
Üretim/tüketim salımları
Üretim/tüketim salimlari
Bölge halkının kullandığı motorlu
araçların egzoz salimları
Üretim/tüketim salimları
(Örn. Madencilik/yağ taşımacılığı)
Kalkışları/varışları yerleşim
alanında gerçekleşen demiryolu,
deniz, hava taşıtları egzoz
salimlari
Merkezî olmayan elektrik/ısı/buhar
tüketimi
Üretim tesisinden sağlanan elektrik/
ısı/buhar soğutma enerjisi tüketimi
Üretim/tüketim salımları
Uygulanmaz
icinde arac hareketine bagli elektrik
tuketimi
Üretim tesisinden sağlanan yakıt tüketimi
Merkezî olmayan yakıt tüketimi
Elektrik/ısı üretiminde tesiste tüketilen
yakıt
Kapsamların Kullanımı
Kapsamlar, çifte hesaplamaların yapılması ihtimalini azaltarak, uygun analizlerin yapılabilmesi
ve verilerin doğru bir şekilde yansıtılmalarını sağlayarak strateji oluşturmada gerekli tüm bilgileri
envantere dâhil etmeye yardımcı olma amacı taşımaktadırlar. Sera gazı yönetimi programı raporlama
gereksinimlerini çifte hesaplamaya engel olacak bir şekilde tasarlanmalıdır. (Bölüm 4’e bakınız) Yerel
yönetimler asgari olarak toplam Kapsam 1 salımlarını ve toplam Kapsam 2 salımlarını raporlarına
dâhil etmelidirler.
Sera Gazı programı yöneticileri; programa iştirak eden yerel yönetimin toplu salımlarını raporlarken
bazı Kapsam 1 salımlarının başka bir yerel yönetim için Kapsam 2 olabileceğinin farkında olmalıdır.
3.1.7 Faaliyet Verileri
Faaliyet verisi; enerji kullanımı ya da diğer sera gazı oluşumu gerçekleştiren süreçler ile ilgili bir
ölçüdür. Salım faktörü (Bölüm 3.1.8’e bakınız) ile birlikte salımları belirlemede aşağıdaki formülde
kullanılır.
faaliyet verisi x salım faktörü = salımlar
Her sektörde, her kaynak için uygun faaliyet verileri hakkında açıklayıcı bilgiler Bölüm 3.2’de
verilmiştir. Daha detaylı bilgi ulusal/yerel ek belgelerde sağlanmıştır.
3.1.8 Salım Faktörleri
Salım faktörü enerji kullanımı değerlerini analizin merkezini oluşturacak ilgili salım değerlerine
dönüştürmek için kullanılır. Genellikle salım/tüketilmiş enerji ifadesi şeklinde kullanılır. (ör. ton
CO2/GJ). Yakıt miktarının kütle ya da hacim ölçü birimleri kullanılarak ifade edildiği durumlarda,
tüketilmiş yakıt miktarının enerji yoğunluğu da gerekmektedir. Salım değerlerine dönüştürme kolay
bir işlemi ile elde edilir:
Tüketilmiş yakıt (faaliyet verisi) x salım faktörü = salımlar
Birçok kaynaktan oluşan çeşitli salım faktörleri bulunur. Salım faktörlerinin çeşitli kaynaklarının
güvenilirlik ve doğruluğu dikkate alınması gereken bir noktadır. Genel kaynaklara aşağıdaki listede yer
verilmiştir.Ülkeye özel ek belgeler her bir ülkede uygun faktörlerin seçimi için rehberlik sağlayacaktır.
• Ulusal yönetim ajansı ;
• Alt-ulusal (il, ilçe yönetimi vs.) yönetim ajansı;
• Uluslararası ajans (ör. 1. Aşama, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli)
• Üniversite ya da diğer araştırma kurumu;
• Sivil Toplum Kuruluşu (STK)
• Şirket/Endüstri raporlarındaki kaynaklar
Yerel Yönetimlerce Geliştirilen Salım Faktörleri
Salım faktörlerin, alt-ulusal kaynakları analizi yürüten yerel yönetimi de kapsayabilir. Bu kapsama
durumu, yerel elektrik şebekesinin kullanıldığı ve bu şebekeyi destekleyen üretim tesislerinin yerel
yönetimin bulunduğu daha geniş bir bölgeye göre belirgin farklılıklar gösterdiği hallerde gerekli olabilir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
20
Eğer sonuç envanterinin programa uygun olarak yönetildiği sunulmak isteniliyorsa, şehir tarafından
geliştirilen salım faktörlerinin sera gazı programı yöneticisi tarafından onaylanmış olması
gerekmektedir. Bu çok önemli onay sürecinin; şehir envanteri, ortak ya da karşılaştırmalı raporlarda
yer almadan önce tamamlanmış olması gerekir.
Merkezî Isıtma/Soğutma
Bölge ısıtma sistemlerine sahip olan yerel yönetimlerin sınırlarında satın alınan ısı (genellikle buhar
biçiminde) tüm analiz kayıtlarında yakıt türü olarak belirtilmelidir. Bu, salım envanterinin “nihai
kullanımı” mahiyetindedir. Bölgesel olarak kullanılan buhar miktarı ve üretim noktasında buhar
üretmek için kullanılan yakıt mikrarının bilinmesi gerekmektedir. Her bir tesise iletilen toplam
buhar miktarını ve buharın üretiminde tüketilen yakıt miktarını yansıtan salım faktörü aşağıdaki gibi
hesaplanmalıdır:
1. Bölge ısıtma tesisinde buhar üretimi için harcanan toplam yakıt miktarını belirleyiniz.
2. Isı üretimindeki toplam salım miktarı, bölge ısıtma tesisinde harcanmış toplam yakıtın, yakıt cinsine
bağlı salım faktörüyle çarpımı neticesinde elde edilir. Eğer birden fazla yakıt türü kullanılmışsa
ağırlıklı ortalamaları kullanılır.
3. Buhar için bir salım faktörünü elde etmek için toplam salımları, nihai kullanıcılara iletilen toplam
buhar miktarına bölünüz.
4. Bu salım faktörünü nihai kullanıcı tarafından satın alınan buhar miktarı olarak uygulayınız.
Buhar üretimi yapan tesiste kullanılan yakıt sonucu oluşan salımlar Kapsam 1 sınıfına dâhildir ve nihai
kullanıcının buhar tüketimi ile ilgili salımları Kapsam 2 sınıfında değerlendirilir. Yerel yönetimler
bölge ısıtma sistemi için kullanılan yakıtın toplam Ticari ya da endüstriyel sektör yakıt tüketimi
verilerinde yer alıp almadığını hizmet tedarikçilerine sormalıdırlar.
Kojenerasyon ya da Birleşik Isı ve Güç Üretimi
Bölge ısıtma tesisleri çoğunlukla aynı anda elektrik enerjisinin yanı sıra ısı da üreten bir kojenerasyon
sistemi ya da birleşik ısı-güç santrali bünyesinde yer alır. Böyle durumlarda kojenerasyon tesisindeki
salımların bir kısmı bölge halkının elektrik üretimi salım faktörü için önceden hesaplanmıştır. Dolayısı
ile tüketilen toplam yakıt ve üretilen enerji (bölge ısıtmasındaki gibi) esas alınarak ısı üretimi sera gazı
salımları miktarlarında çifte hesaplama yapılmasına sebep olabilir. Isı üretiminin elektrik üretiminden
ayrılmasını sağlayan salım faktörüne ihtiyaç duyulur.
Aynı anda elektrik ve ısı üretimi yapan kojenerasyon tesisinde, elektrik ve isi salinim faktorlerini
belirlemek icin asagidaki adimlar kullanilmalidir.
1. Tesis tarafından tüketilen toplam yakıt miktarını belirleyiniz.
2. Kullanılmış yakıt kaynaklı toplam sera gazı salımlarını belirleyiniz.(ton CO2e).
3. Enerji birimleri kullanarak tesisten çıkan elektrik ve ısı miktarını belirleyiniz. ( …GJ veya…
MMBTU elektrik ya da …GJ veya… MMBTU buhar)
4. Tesisten toplam enerji çıkışının ne kadarını ısı ve ne kadarını elektriğin oluşturduğunu yüzde olarak
belirleyiniz. (Toplam …GJ ya da …MMBTU enerjinin %...’sı elektrik veya toplam …GJ ya da …
MMBTU enerjinin %...’sı buhar)
5. Birleşik Isı-Güç Santrali “ham” salım faktörünü elde edebilmek için toplam salımları enerji çıkış
miktarı birimine bölünüz.(GJ ya da MMBTU/…ton CO2e)
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
21
6. “Ham” salım faktörünü toplam enerji miktarının ısı formundaki yüzde ile çarpınız. (ısı üretimi
kaynaklı …ton CO2e).
7. “Ham” salım faktörünü toplam enerji miktarının elektrik formundaki yüzdesi ile çarpınız (elektrik
üretimi kaynaklı …ton CO2e).
Bu salım faktörleri ayrı tesislerde kullanılmış buhar miktarına uygulanabilir. Üretilen elektrik,
elektrik şebekesinde besleniyorsa, bölgenin ortalama elektrik salım faktörünü hesaplamada önceden
kullanılmış demektir. Eğer bir ya da birden fazla ayrı ve bağımsız kullanıcılara elektrik sağlanıyorsa
yukarıda hesaplanmış elektrik salım faktörü, kojenerasyon tesisinden alınan elektriğe uygulanmalıdır.
(yerel yönetim sınırları haricindeki kullanıcılara satılan elektrik bunun dışında tutulmalıdır.)
Üretilen ısı ve güç tamamen bölge dâhilinde kullanılıyorsa, salımlar, neyin üretiminden
kaynaklandığına bakılmaksızın sadece tesisin kullanmış olduğu yakıt temel alınarak hesaplanır. Bu
durumda yakıt tüketiminden kaynaklanan salımlar, Kapsam 1 salımları olarak sınıflandırılmalıdır
ve üretim tesisi yerel yönetime ait olan ya da tarafından işletiliyorsa Yerel Yönetim Analizinde yer
almalıdır. Eğer tesis jeopolitik açıdan belirlenmiş bölge halkı sınırları dâhilinde yer alıyorsa, kime ait
olduğuna bakılmaksızın Bölge Halkı Analizinde yine Kapsam 1’de yer almalıdır. Her iki durumda
da bölge sınırları içinde tüketilen ilgili ısı ve güç paydalarına bakılmaksızın, nihai kullanıcının ya da
kullanıcıların tükettiği ısı ve güç açısından ele alınarak, ısı ve güç tüketiminden kaynaklanan salımlar
Kapsam 1 olarak sınıflandırılmalıdır.
Yeniden belirtmek gerekirse, kojenerasyon tesislerine satılan yakıtlar yerel hizmet sağlayıcısından
temin edilen bileşik Ticari ya da Endüstriyel sektör yakıt tüketimi verilerinde önceden yer verilmiş
olabilir. Eğer salımlar yukarıdaki yöntemlere göre nihai kullanıcıya yönelik belirleniyorsa; yerel
yönetimler, yerel yakıt şirketinden, sattıkları tüm yakıtın analizlerinde yer alıp almadığını sormalı ve
eğer yer alıyorsa bunları çıkarmalarını istemelidirler.
Not: Bölge merkezî ısıtma ya da kojenerasyon tesisleri, hâlihazırda yürütülen atık işleme ya da yakma
gibi başka bir bağımsız bir üretim işlemi yan ürünü olarak ortaya çıkan atık ısısını kullanıyorsa ve ilk
işlemde kullanılan yakıtın envanterin herhangi bir yerinde hesaplanmış olması kaydıyla, salımların ilk
işleme yönelik belirlenmesi ve ısı/elektrik kaynağının iklim dostu (iklim zararsız / nötr) bir kaynaktan
elde edilmiş olduğu düşünülmelidir.
3.1.8.1 Elektrik
Şebeke elektriği salım faktörleri, diğer salım faktörleri için kullanılan kaynaklar ile aynı kaynaklar
kullanılarak belirlenmelidir. Ancak, şebeke elektriğinin farklı zamanlarda farklı kaynaklardan elde
edilmesinden kaynaklanan ilave zorluklar vardır. Ortalama ve marjinal elektrik salım faktörleri için
uygun kaynaklara ilişkin detaylı bilgiler Ulusal/Yerel Ek Belgelerde sağlanacaktır.
Ortalama Elektrik Salım Faktörleri
Elektrik salım faktörleri, tüketilmiş elektrik miktarını eşdeğer miktarda sera gazı salımlarına
dönüştürür. Elektrik enerjisi, birçok çeşitli üretim tesisi (ör. Kömür, doğal gaz, jeotermal, hidro,
nükleer, vb.) içeren bir enterkonekte şebekeden çekilir ve bu nedenle salım faktörleri bu çeşitliliği
yansıtmalıdır. Bundan dolayı elektrik tedarikçileri (özel, ulusal ya da kamu-dışı) tarafından şebekeyi
besleyen elektrik enerjisi miktarı (ve ilgili sera gazı salımları) salım analizlerinde yer almalıdır.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
22
Elektrik salım faktörleri, zaman içinde gelişen üretim kapasitesindeki değişikliklerini de yansıtmak
zorundadır. Bu şekilde salım faktörleri yıl içinde ve analizin yapıldığı şebeke bölgesinde elektrik
tüketiminden oluşan ortalama salımları yansıtacaktır.
Elektriğin santralde üretilip nihai kullanıcıya teslim edilene kadar olan iletim ve dağıtım sürecinde
kısmi kayıplar oluşur. Bu sebepten dolayı, elektrik üretimi, nihai kullanıcının tüketmiş olduğu
elektrikten daha fazladır. Bu iletim ve dağıtım kayıpları öncelikle dağıtım sistemi sahiplerinin
sorumluluğundadır. Kamusal hizmet açısından ele alındığında elektrik üretimi ile ilgili salım
kaynakları Kapsam 1 olarak sınıflandırılmış olacaktır. Diğer kaynaklardan alınan iletim ve dağıtım
kayıpları ile ilişkili salımlar Kapsam 2; nihai kullanıcı tüketimi açısından ele alındığında ise, elektrik
tüketimi ile ilgili salımlar Kapsam 2 olarak sınıflandırılmışdır ve tüketilen elektriğe bağlı iletim ve
dağıtım kayıpları ile ilgili salımlar Kapsam 3 olarak sınıflandırılır.
3.1.9 Aşamalar
Aşama, yöntemsel karmaşıklık düzeyini temsil eder. Salım faktörlerinin yanı sıra faaliyet verilerin
sınıflandırılması amacıyla üç aşama belirlenmiştir. 1.Aşama; IPCC‘in önerdiği ülke düzeyinde
varsayılan değerleri sıklıkla kullanan temel yöntemdir; 2.Aşama ve 3.Aşama, veri gereksinimleri ve
kompleks olduğundan daha çok işlem gerektirir. 2.Aşama ve 3.Aşama daha kesin sonuçlar sağlasa da,
daha net bilgiyi elde etmek için harcanacak çaba ile bilgiye sahip olma çıkarı arasında bir kar-zarar
ilişkisi vardır. Kendi sınırlarında oluşan sera gazı salımlarını inceleyen yerel yönetimler, icrası en
uygulanabilir aşamayı kullanmalıdırlar.
Yerel yönetim salımları analizi için veri toplama sürecinde bir takım zorluklar meydana gelir; bu
nedenle yerel yönetimler çeşitli veri kümelerine güvenme ihtiyacı duyabilirler. Bir salım analizi
oluşturmada, yerel yönetim, mevcut bilgi çeşitliliğini yansıtan bir şekilde aşamaları birleştirerek
kullanma ihtiyacı hissedebilir. Bazı durumlarda ulusal ortalamalara ya da diğer genelleştirilmiş verilere
bağlı kalınması gerekse de önemli olan bunu niteliklerine göre ayırt etmektir.
Bazı durumlarda aynı kaynakta meydana gelen salımların hesaplanması farklı veri aşamalarının
kullanılmasını gerektirebilir. Bu durumda yerel yönetimler salımları; salımların hesaplamasında
kullanılan en alt aşamaya göre sınıflandırmalıdır.
Envanterde yer alan tüm salım kaynakları için aşamaları rapor haline getirmek iyi bir uygulama
olacaktır. Birleşik raporlamanın asıl hedef olduğu durumlarda, Ulusal/Yerel Ekler ya da diğer sera gazı
yönetim programları bunu zorunlu bir hale getirebilirler.
1. Aşama
Bütün kategoriler için 1.Aşama standartları, kullanılabilir mevcut ulusal ve uluslararası
istatistiklerin, varsayılan salım faktörleri ve sağlanan ilave parametreler ile birlikte kullanımları
amacıyla tasarlanmış ve böylece tüm ülkelerde gerçekleştirilebilmesi mümkündür.
1. Aşama’da öngörülen salım aşağıdaki salım kaynaklarından herhangi birinin kullanımı sonucu
oluşur:
• varsayılan salım faktörü (IPCC tarafından belirlenmiştir)
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
23
• ulusal ya da bölgesel, kişi başına ortalama yakıt tüketimi
• ulusal ya da bölgesel, çalışan başına ortalama katı atık üretimi
• mevzuat esaslarına uygun olduğu varsayılan, tahmini metan gazı geri kazanım sisteminin
verimliliği
1. Aşama belirli bir kaynakta oluşan salımları öngörmede yeterlidir ancak yerel kullanım veya
alışkanlıklardaki değişimlere tam olarak karşılık veremez. 1.Aşama, daha net verilere ulaşılması
mümkün olmayan durumlarda kullanılır.
2. Aşama
2.Aşama standartları orta düzey bir karmaşığa sahiptir ve yerel bölgeye özgü verilerin elde edilmiş
olmasını gerektirir. Genellikle 2.Aşama’nın kullanımı için şunlar gereklidir:
• ülkeye özgü salım faktörü;
• enerji kullanımı açısından sistem kullanımı ve tasarım işlemlerindeki mühendislik tahminleri;
• geçmişte yaşanmış, bilinen nüfus değişikliği ve yıllık hava sıcaklığı değişimlerine göre
şekillendirilmiş ısıtma için kullanılan yakıt miktarı tahminleri (ısıtma işleminin yapıldığı gün
sayısı);
• katedilen mesafe, ortalama yakıt verimliliği ile çarpılarak yakıt tüketimi tahmini;
• metan gazı geri kazanım sisteminin tasarımına bağlı olarak verimliliği;
• düzenli trafik sayımları ve yol uzunluğuna bağlı olarak bölge içi katedilen toplam mesafe tahmini;
• söz konusu yılın ortalama yakıt maliyeti, ödenmiş yakıt bedeli ile çarpılarak bir yılda tüketilen yakıt
miktarı tahmini.
Ülkeye özgü salım faktörleri, kullanılan yakıtların karbon içeriği, karbon oksidasyon faktörleri ve
yakıt kalitesi gibi ülkeye özgü veriler dikkate alınarak geliştirilmiştir.
2. Aşama, belirli bir kaynakta oluşanda salımların tahmini için yeterlidir ve güncel yerel değişimlere
yanıt verecektir. 2. Aşama genellikle tahmin veya modellere dayalı olsa da, söz konusu tahminlerin
yürütülebilmesi için veri kaynaklarının profesyonel bir standarda uygun olması önemlidir. Tahmin
yöntemleri mümkün olduğunca yerel yönetimin planlama çalışmalarının kullanılan yöntemler ile
uyumlu olması da çok önemlidir.
3. Aşama
3. Aşama standartları en karmaşık yapıda olan ve bölgeye ait en doğru verileri gerektiren
standartlardır. 3. Aşama yaklaşımı aşağıdaki değişkenleri kapsar:
• tüketilmiş (yakılmış) yakıt türü;
• yakıt tüketimi (yanma) teknolojisi;
• kullanım (işletim) şartları;
• kontrol teknolojisi;
• bakım-onarım kalitesi;
• yakıtın yanma işleminde kullanılan ekipmanın yaşı;
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
24
• ölçüsü bilinen enerji kullanımı;
• ölçüsü bilinen metan kazanımı;
• aktarma istasyonunda ağırlığı belirlenen katı atık miktarı.
3. Aşama düzenleyici amaçlar ve faturalandırma amaçları için yeterlidir ve yerel değişimlerin
amaçlarına kesin olarak yanıt verecektir.
Not: Hava kirliliğine yol açan madde salımları sera gazı analizinde yer alıyorsa,yukarıda belirtilen
değişkenlerin etkilerine bağlı olarak 3. Aşama salım faktörleri kullanılmalıdır.
3.2 Sektörler
Yerel yönetimin sera gazı yönetiminde kullanılan sektörler, yerel yönetimlerin faaliyetlerini ve bölge
halkı ile olan etkileşim biçimlerini yansıtmaları gerekmektedir. Bununla eş zamanlı olarak yerel
yönetim analizi’nin ulusal ve kurumsal raporlarda tutarlığını ve karşılaştırılabilirliğini sağlamak
amacıyla uluslararası standartlara uygun olması önemlidir.
3.2.1 Yönetim Faaliyetleri Salımları
Her durumda, yerel yönetimler faaliyetlerine dayalı salımları UNFCCC tarafından belirlenmiş
başlıklar altında sınıflandırmalıdırlar:
• Sabit Enerji, Taşımacılık
• Kaçak Salımlar Sanayi Süreçleri
• Tarım
• Arazi Kullanımı, Arazi Değişikliği ve Ormancılık
• Atık
Ayrıca yerel yönetimlerin, faaliyetler neticesinde oluşan salımları aşağıdaki sektör başlıkları altında
sınıflandırmaları önemlidir.
• Yapılar ve Tesisler
• Merkezî ısıtma/soğutma ya da Elektrik enerjisi üretimi
•AraçFilosu
• Sokak Aydınlatması ve Trafik Lambaları
• Su ve Atık Su İşleme, Toplama ve Dağıtımı
• Atık
• Çalışanların İşe Gidiş Gelişleri
• Diğer
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
25
Yerel yönetimlerin her biri aynı hizmetleri sunmazlar, dolayısı ile bazı sektörlerde salım
oluşmayacaktır. “Diğer” olarak belirtilen sektörler, yerel yönetimin kaynak çeşitliliğini göz önünde
bulundurarak başka bir yerde açıklanmalarına engel olmak amacıyla burada yer almaktadır.
Farklı yıllara ait envanterlerin verimli bir şekilde karşılaştırılmasını kolaylaştırmak amacıyla alanların
her yıl aynı sektörde kullanılmış olmasını sağlamalıdırlar. Belirli kaynakların sektörlere göre
sınıflandırılması ile ilgili yönergelere 3.2.1.1’den 3.2.1.7.’e kadar olan bölümlerde ulaşılabilir.
Tablo 4. ICLEI sektörlerinin, Makro (IPCC) sektörler ile eşleştirmesi
Makro Sektör (UNFCCC)
Yerel Yönetim Sektörü (ICLEI)
Enerji
Yapılar ve Tesisler
Sabit Enerji
Sokak Aydınlatma ve Trafik Lambaları
Su ve Atık Su Arıtma, Depolama ve Dağıtımı
(sadece enerji)
Taşıma
Yerel Yönetim Taşımacılığı
Çalışanların İşe Gidiş-Gelişleri
Kaçak Salımlar
Diğer
Sanayi Süreçleri
Diğer
Tarım
Diğer
Arazi Kullanımı, Arazi Kullanımı Değişikliği ve
Ormancılık
Diğer
Atık
Atık
Katı Atık İmha
Katı Atık Biyolojik Arıtımı
Çöp Yakma Tesisinde ve Açık Alanda
Çöp Yakımı
Atık su arıtma ve boşaltma
3.2.1.1 Sabit Enerji
Aşağıdaki ICLEI sektörlerinde durağan enerji yakımı sonucu oluşan sera gazı salım miktarlarını
ölçmelidirler.
• Yapılar ve Tesisler
• Sokak Aydınlatması ve Trafik Lambaları
• Su ve Atık su Arıtma, Depolama ve Dağıtım
Bu sektörlerdeki salımlar, yerel yönetim faaliyetlerinde direkt olarak tüketilen yakıt ya da dolaylı
olarak elektrik, ısıtma ya da soğutma kullanımında yakıt tüketimi sonucunda oluşabilir. Bu iki salım
şekli sıradaki iki başlıkta açıklanmıştır. Belediyeye birimleri biraz daha karmaşıktır ve son bölümde
açıklanmıştır.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
26
Yerel Yönetime Ait Olan ya da Tarafınca İşletilen Tesislerde Tüketilen Yakıt
Kamu hizmeti yerel yönetim ya da taraflarınca işletilen yapı ya da tesisler tarafından dağıtılmış
hizmetler için kullanılmış fosil yakıtlar mutlaka hesaba katılmalıdır. Bu kaynakta oluşan salımlar
Kapsam 1 salımı olarak düşünülmelidir. Bu veriler mümkün derecede, faturalandırmada kullanılacak
doğrulanabilir ölçüm kayıtlarına dayanacak şekilde belirtilmelidir.
Yapılar ve tesisleri içeren sektör, Sokak Aydınlatması ya da Su/Atık su sektörlerinde yer almayan,
yerel yönetime ait olan ya da işletilen tesislerin tüm sabit tüketim kaynaklarını içermelidir.
Sokak Aydınlatması ve Trafik Lambaları sektörü; yol aydınlatması, park aydınlatması, özel ve bölgeye
özgü aydınlatmalar (ör. alış-veriş alanlarında kullanılan aydınlatmalar) trafik lambaları ve belirli bir
tesis ile bağlantısı olmayan yerel yönetim tarafından idare edilen diğer aydınlatmalar için tüketilen
tüm yakıtları içermelidir – belirli bir yapıya bağlı aydınlatma söz konusuysa Yapılar sektöründe yer
almalıdır. Sokak Aydınlatması ve Trafik Lambaları sektöründe ışıklandırma elektrik ile sağlandığından
çoğu durumda direkt yakıt tüketimi olmayacaktır.
Su ve Atık su Arıtma, Depolama ve Dağıtım sektörü, su ve atık su arıtma tesisinde, pompalarda, su
terfi istasyonlarında ve bölge halkına içme suyu sağlayan kanalizasyon gibi tesislerde kullanılan sabit
yakıt kullanımı ile alakalı salımları içermelidir.
Tesisler hakkında bu gibi verilerin toplanması ve veri takibinin tesis kayıtlarında yer almasını
sağlamak her bir işletmenin eksiksiz bir işletim verimliliği analizini yapması adına yararlı bir
uygulamadır.
Şebekeyi destekleyecek (ardından Kapsam 2 salım kaynakları olarak raporlanacak) bölgesel elektrik
ve merkezî ısıtma/soğutma üretimi (ör. Buhar) amacıyla sağlanan tüm yakıtlar, elektrik/bölge ısıtma
üretiminde tüketildiği için ayrı ayrı takip edilmeleri ve raporlanmaları önemlidir. Unutulmamalıdır
ki, yerinde kullanılan ve şebekeye verilmeyen yakıt, elektrik veya buhar üretmek için kullanıldığı
durumlarda bu hususlar uygulanamaz. Daha fazla bilgi için aşağıdaki Belediye Kuruluşları bölümüne
bakınız.
Elektrik ve Üretim Tesisinden Sağlanan Isıtma/Soğutma Tüketimi
Yerel yönetimler kendilerine ait olan ya da işlettikleri tesislerde kullanılan tüm elektrik ve merkezî
ısıtma/soğutma enerjilerini Kapsam 2 olarak değerlendirmelidirler. Mümkün olan her yerde, bu veriler,
faturalandırmada kullanılacak doğrulanabilir ölçüm kayıtlarına dayandırılmalıdır.
Üretim tesisinden sağlanan elektriğin ve ısının tüketim değeri, Bölüm 3.1.8.1’de açıklandığı şekilde
salım faktörleri kullanılarak sera gazı salım değerlerine dönüştürülmelidir. Çoğu durumda, yerel
yönetim faaliyetlerinde elektrik ve ısıtma/soğutma üretiminde kullanılan salım faktörleri, bölge
halkı ölçekli envanterdeki hesaplamalarda kullanılan salım faktörleri ile aynı olmak durumundadır,
fakat belirli bir bölge hatta belirli bir kurum için geliştirilecek bir salım faktörünü kullanmaya gerek
duyulabilir. Bu konu hakkında açıklayıcı bilgiler Ulusal/Yerel ek belgelerde sunulacaktır.
Yapılar ve tesisleri içeren sektör, Sokak Aydınlatması ya da Su/Atık su sektörlerinde yer almayan,
yerel yönetime ait olan ya da işletilen tüm elektrik santrallerini ya da merkezî ısıtma/soğutma
yapılarını ya da tesislerini içermelidir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
27
Sokak Aydınlatması sektörü; yol aydınlatması, park aydınlatması, özel ve bölgeye özgü aydınlatmalar
(ör. alış-veriş alanlarında kullanılan aydınlatmalar) trafik lambaları ve belirli bir tesis ile bağlantısı
olmayan yerel yönetim tarafından idare edilen diğer aydınlatmalar için tüketilen tüm yakıtları içermelidir
– belirli bir yapıya bağlı aydınlatma söz konusuysa Yapılar ve Tesisler sektöründe yer almalıdır.
Su ve Atık su Arıtma, Depolama ve Dağıtım sektörü, su ve atık su arıtma tesisinde, pompalarda, su
terfi istasyonlarında ve bölge halkına ya da tesislerine içme suyu sağlayan ya da kanalizasyon işlevi
gören tesisler vb. gibi diğer tesislerde kullanılan elektrik ve ısıtma/soğutma üretimi ile alakalı salımları
içermelidir. Tesis hakkındaki bu verilerin toplanması ve veri takibinin yapılması eksiksiz bir işletim
verimliliği analizinin oluşturulmasında yararlı bir uygulamadır.
Belediye Kurumları
Kurumların ait oldukları ya da bu kurumları işleten yerel yönetimler, elektrik enerjisi, ısıtma ya
da soğutma amaçlı üretimlerde tüketilen yakıttan doğan tüm salımları Kapsam 1 salım kaynakları
olarak kaydetmelidirler. Kurum tarafından satın alınan enerjiye bağlı tüm salımlar, iletim ve
dağıtımında oluşan kayıplara bağlı salımları da içerecek bir şekilde Kapsam 2 kaynakları olarak
değerlendirilmelidir.
3.2.1.2 Taşımacılık
Yerel yönetimler hareketli enerji tüketimine bağlı olarak aşağıdaki faaliyet alanlarında oluşan sera gazı
salım miktarlarını ölçmelidirler:
• Yerel Yönetime Ait Taşımacılık
• Çalışanların İşe Gidiş Gelişleri
Bu sektörlerdeki salımlar, direkt olarak yerel yönetime ait motorlu taşıtlar tarafından tüketilen yakıt,
dolaylı olarak ise üretim tesisinden sağlanan elektrik enerjisi ya da diğer ulaşım sağlayıcıları (ör.
havayolları) ya da çalışanların işe gidiş gelişleri neticelerinde oluşabilirler. Bu tip salımlar sıradaki iki
bölümde açıklanmıştır.
Yerel Yönetime Ait ya da Tarafınca İşletilen Motorlu Taşıtlarca Tüketilen Yakıt
Taşıt filosu sektörü sahip olunan ya da işletilen tüm taşıtların ya da yerel yönetim hizmetleri amacıyla
kullanılan (çalışanların kişisel motorlu taşıtları ya da taşeronların yerel yönetim çalışmalarında
kullanılan motorlu taşıtlar dâhil) taşıtların egzoz salımlarını içerir.
Birçok durumda faturalar aracılığı ile taşıtların yakıt tüketimlerini hesaplamak mümkündür ancak
yakıt tesis içinde depolanıyorsa bu durum zorlaşabilir. Yakıt tüketim kayıtlarının ulaşılamadığı
durumlar için alternatif yöntemde ise aracın katettiği mesafe ve aracın yakıt verimliliği kullanılır.
Aşağıda bu yöntemler açıklanmıştır.
Envanter yılı süresince fiili yakıt tüketiminin hesaplanması (3.Aşamaya kadar):
1. yerel yönetimin yakıt tesislerindeki depolama tanklarında envanter yılı başında bulunan yakıt
miktarını, depolama tanklarında envanter yılı sonunda bulunan yakıt miktarından çıkarınız;
2. Çıkarma işleminden sonra kalan yakıt miktarını, yıl süresince satın alınan yakıt miktarından
çıkarınız ve
3. Kalan miktara, münferit taşıt kullanıcıları tarafından özel yakıt istasyonlarından satın alınan yakıt
miktarını ekleyiniz.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
28
Satın alınan yakıt miktarı bilgisine alternatif olarak, katedilen mesafeye göre yakıt tüketimi tahmini
yapılabilir. Tüketilen yakıt miktarı, her bir taşıt türünün kendisine özgü yakıt verimliliği hesaba
katılarak katedilen mesafeye göre tahmin edilebilir. Bu yöntem sonucunda; Bölüm 3.1.9 da belirtildiği
gibi 2. Aşama salımları tahmini yapılmış olacaktır.
Bu verilerin taşıt sınıflarına ve yönetimin vasıtaların kullanımından sorumlu yönetim birimlerine
göre ayırarak toplanması ve raporlanması, işletim verimliliği analizinin eksiksiz bir şekilde
oluşturulmasında yararlı bir uygulama olacaktır.
Elektrik enerjisiyle çalışan taşıtlar haricinde yerel yönetime ait olan motorlu taşıtların oluşturduğu
tüm egzoz salımları, Kapsam 1 salımları olarak sınıflandırılır. Elektrik enerjisi ile çalışan taşıtların
kullandığı elektriğin, Yapı ve Tesis Sektöründe kullanılan elektrikten ayırt edilmesinin mümkün
olduğu durumlarda, taşıt filosu Kapsam 2 olarak sınıflandırılmalıdır. Çalışanlara ait taşıtlar ve
taşeronlar tarafından yerel yönetim hizmetlerinde kullanılan taşıtlar tarafından oluşturulan salımlar,
Kapsam 3 salımları olarak sınıflandırılmalıdır.
İş Seyahati Sağlayıcıları Tarafından Kullanılan Yakıt
Bazı durumlarda çalışanların iş maksadıyla hava yolu ile yapılan seyahatleri gibi iş seyahatleri,
önemli miktarda salım oluşturuyorsa, analizde Taşıt Filosu sektöründe Kapsam 3 salımları olarak yer
almalıdır. Bu konuda sera gazı salımı azaltımını hedef alan yerel yönetimler, bu salım kaynağına taban
yıl envanterlerinde tedbir amaçlı yer vermelidirler.
Bu kaynaklara bağlı salımları ölçme yöntemi uluslararası standartlara uygun olmalıdır.
Çalışanların İşe Gidiş Gelişleri
Yerel yönetimler, çalışanlarının işe gidiş gelişleriyle bağlantılı enerji kullanımı ve salımları
hesaplayabilirler. Yerel yönetim çalışanlarının işe gidiş geliş güzergâhları konusunda söz sahibi olsa
bile salım oluşumunun direkt sorumlusu olmadığı için bu sektördeki tüm salımlar, Kapsam 3 salımları
olarak sınıflandırılmalıdır.
Çoğu yönetim, hem taşıt hem de yolcunun katettiği mesafe verilerini kullanacaklardır. Bu bilginin
elde edilmesi için çalışanların işe gidiş geliş alışkanlıkları üzerine bir araştırma yapmak gerekecektir.
(işe geliş için katettikleri mesafe, kullandıkları motorlu taşıtlar ve haftanın kaç günü işe geldikleri).
Sonrasında bu faaliyet verileri, çalışanların kullandıkları motorlu taşıtların ortalama yakıt verimliliği
ile çarpılır, sonuç 2.Aşama salım tahminidir.
3.2.1.3 Kaçak Salımlar
Bazı durumlarda yerel yönetimler sabit ya da hareketli enerjinin kullanımıyla oluşan salımları
saptayabilir ve dikkate değer bir yerel salım kaynağını teşkil eden bu kayıt dışı salımlar analize dâhil
edilmelidir. Bu salım kaynağında oluşan salımlarda azalma elde etmeyi bekleyen yerel yönetimler
taban yıl envanterlerinde bu salımlara yer vermelidirler.
Yerel yönetimin faaliyet sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar, Kapsam 1
salımları olarak sınıflandırılmalıdır. Bu kaynaklarda meydana gelen salımları ölçme yöntemi
uluslararası standartlara uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemleri olabildiğince eksiksiz
olmalıdır.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
29
3.2.1.4 Sanayi Süreçleri
Bazı durumlarda yerel yönetimler, sanayi süreçleri ve ürün kullanımında meydana gelen salımlar tespit
edebilirler, enerji kullanımı ile bağlantısı olmayan ve dikkate değer yerel salım kaynağı teşkil eden bu
salımlar hesaplanmalıdır. Bu salım kaynağında oluşan salımlarda azalma elde etmeyi amaçlayan yerel
yönetimler taban yıl envanterinde bu salımlara tedbir açısından yer vermelidirler.
Yerel yönetimin faaliyet sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar, Kapsam 1
salımları olarak sınıflandırılmalıdır. Bu kaynaklarda meydana gelen salımları ölçme yöntemi
uluslararası standartlara uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemleri olabildiğince eksiksiz
olmalıdır.
3.2.1.5 Tarım
Yerel yönetimler tarımdan kaynaklanan salımları analizlerine eklemek isteyebilirler.
Bu kaynakta oluşan salımlar yerel yönetim ait olan ya da tarafından işletilen çiftliklerdeki hayvancılık
ve arazi yönetimi uygulamalarından kaynaklanır. Bu salım kaynağında oluşan salımlarda azalma
elde etmeyi bekleyen yerel yönetimler taban yıl envanterlerinde bu salımlara tedbir açısından yer
vermelidirler.
Yerel yönetimin faaliyet sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar, Kapsam 1
salımları olarak sınıflandırılmalıdır. Bu kaynaklarda oluşan salımları ölçme yöntemi uluslararası
standartlara uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemi olabildiğince noksansız olmalıdır.
3.2.1.6 Arazi Kullanımı, Arazi Kullanımı Değişikliği ve Ormancılık
İhtiva edilen toplam karbon, çeşitli fiziksel hallerde, sahip olunan ya da yerel yönetimin idaresindeki
tüm arazilerde bir yıldan diğer yıla farklılıklar gösterir. Bazı durumlarda yerel yönetimler bu negatif ya
da pozitif biyojenik karbon akışını dikkate değer olduğunu ve bu nedenle hesaba katılması gerektiğini
tespit edebilirler. Bu salım kaynağında oluşan salımlarda azalma elde etmeyi bekleyen yerel
yönetimler taban yıl envanterinde bu salımlara tedbir açısından yer vermelidirler.
Yerel yönetimin faaliyet sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar Kapsam 1 salımları
olarak sınıflandırılmalıdır. Bu kaynaklarda meydana gelen salımları ölçme yöntemi uluslararası
standartlara uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemleri olabildiğince eksiksiz olmalıdır.
Ulusal/Yerel ek belgelerde açıklamalara yer verilecektir.
3.2.1.7 Atık
Yerel yönetimler atıkların dekompozisyona bağlı olarak aşağıdaki faaliyet alanlarında meydana gelen
salım miktarlarını ölçmelidirler:
• Yerel yönetimin kendi bünyesinde oluşan katı atıklar
• Katı Atık Depolama Alanları Faaliyeti ve
• Atık Su Arıtma Tesisleri Faaliyeti.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
30
Bu sektörde bahsedilen kaynaklardan oluşan salımlar atıkların çürümeleri (dekompozisyon) sonucunda
oluşur. Yapılar, tesisler ve motorlu taşıtlar için salımlar enerji yanmasına ilişkin sektörde açıklanmıştır.
Atık salımları sıradaki üç başlıkta tanımlanmıştır.
Yerel Yönetim Faaliyetlerinde Katı Atık Oluşumu
Bu sektör mutlaka tüm çalışan-kaynaklı ve ayrıca park, eğlence merkezleri vs. gibi yerel yönetim
tesislerinde oluşan katı atıkları içermelidir. Bu atıklar kamusal tesislerin işletimi sonucunda
oluştuğundan, bu atıkları toplama ve/veya geri dönüşüm hizmeti sağlama sorumluluğu yerel yönetime
aittir.
Bu atık yerel halk tarafından oluşturulmuş toplam atıkların bir altkümesidir ve bu atıkları
hesaplamada, atığın gömme şeklinde depolandığı durumlardaki birinci derece çürüme modeli dâhil
olmak üzere bölge halkı atıkları sektörü için kullanılan yöntemin aynısı kullanılır. Bu yöntem ve
salımları ölçmede nasıl kullanacağı konusunda ayrıntılı bilgi için Bölüm 3.2.2.7’ye bakınız.
Yerel yönetimin oluşturduğu atıklar yerel yönetim tarafından idare edilen bir tesise depolanıyorsa
salımları Kapsam 1, başka bir yerde depolanıyorsa Kapsam 3 olarak sınıflandırılmalıdır.
Katı Atık Depolama Alanlarının İşleyişi
Yerel yönetimin katı atık depolama tesisinde işlettiği ya da üzerinde önemli derecede kontrol
yetkisinin olduğu durumlarda tesise boşaltım yapan tüm kaynakların atıklarından oluşan salımlar
Kapsam 1 salımları olarak sınıflandırılır.
Bu tesislerde oluşan salımları hesaplamada, atık gömme işleminin yapıldığı durumlardaki birinci
derece bozunma modeli dâhil olmak üzere bölge halkı atıkları sektörü için kullanılan yöntemin aynısı
kullanılır. Bu yöntem ve salımları ölçmede nasıl kullanacağı konusunda ayrıntılı bilgi için Bölüm
3.2.2.7’ye bakınız.
Yerel yönetime ait atıkların salımları eğer atıklar yerel yönetim tarafından işletilen tesislerde bertaraf
edilirse kapsam 1 olarak sınıflandırılır yada bunun dışında başka bir yerde bertaraf edilirse kapsam
3’de yer almalıdır.
Atık Su Arıtma Tesislerinin İşleyişi
Yerel yönetime ait, tarafından işletilen ya da atık su toplama ve arıtma sistemi üzerinde önemli
derecede kontrol yetkisinin olduğu durumlarda, atık su, pis su ve sanayi atıklarından meydana gelen
metan gazı salımlarını ölçmelidirler. Bu salımların yer alacağı kapsamın belirlenmesi yerel yönetimin
arıtma tesisi faaliyetleri üzerindeki kontrol gücüne bağlı olacaktır.
Tesisin yerel yönetime ait olması veya tarafından işletilmesi gibi tüm hallerde salımlar Kapsam
1 salımları olarak sınıflandırılır. Arıtma tesisinin başka bir kuruluşa ait olduğu ya da tarafından
işletildiği durumlarda fakat arıtma hizmetlerinin tipik olarak yerel yönetimin sorumluluğunda
olduğu ve söz konusu yerel yönetimin tesis sahibi ya da işletmecisiyle kontrata dayalı bir ilişkisi
varsa oluşan salımlar Kapsam 3 olarak sınıflandırılır. Atık su kaynaklı salımlar IPCC tarafından
geliştirilen ve 2006 Ulusal Sera Gazı Envanteri Kılavuzu’nda açıklanan yöntemleri esas alarak
saptanmalıdır.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
31
3.2.2 Toplum Ölçekli Salımlar
Toplum ölçekli analiz yerel yönetimin idare ettiği jeopolitik sınırlar dâhilinde oluşan tüm sera gazı
salımlarını kapsar. Bölge halkı envanteri aynı zamanda bölge dâhilindeki faaliyetlerin ve alınan
kararların sonuçlarını, salımların coğrafi olarak nerede meydana geldiğine dikkat edilmeksizin
açıklamalıdır. Her bir salım kaynağı hakkında ayrı ayrı bilgi toplamak her zaman mümkün ya da
kullanışlı olmadığından, bölge halkı ölçekli salımlar hakkında isabetli tahmin yürütebilmek amacıyla
çeşitli yaklaşımlara ihtiyaç duyulması muhtemeldir. Kamusal hizmet veren şirketler bölge sakinleri,
ticari ve endüstriyel müşteriler tarafından tüketilen toplam elektrik konusunda bilgi verebilirler
ancak politika ve strateji geliştirmede kendilerine yararlı olabilecek daha detaylı bilgileri vermekten
kaçınabilirler.
Sıklıkla rastlanan başka bir durum ise; bir işletme, meskûn bölge sınırları dâhilindeki tüm sabit
enerjiyi ve taşımacılıkta kullanılan enerjiyi sağlamaz. Güncel tüketim ile ilgili bütün bir veri kümesini
derlemek, küçük bir yerel alan için bile mümkün olmayabilir, bu nedenle bazı yakıt ve elektrik
kullanımlarını sıklıkla temsili verilere dayanarak tahmin etmek gerekir. Örneğin, taşımacılıkta
kullanılan toplam yakıt miktarının, katedilen toplam mesafeden yola çıkılarak tahmin edilmesi
gerekebilir.
Veri derlenmeye yönelik bu yaklaşımlar Aşamalar düzeninde yansıtılmıştır. Aşamalar hakkında detaylı
bilgi için, bu Protokol’deki Bölüm 3.1.9’a ve Ulusal/Yerel ek belgelere bakınız.
Yerel yönetimler her durumda bölge halkına ait salımları UNFCCC tarafından belirtilen aşağıdaki
sektörlerde yer alacak şekilde raporlama yetisine sahip olmalıdırlar. Bu sektörler:
• Sabit Enerji
• Taşıma
• Kaçak Salımlar Sanayi Süreçler
• Tarım
• Arazi kullanımı, Arazi Kullanımı Değişikliği ve Ormancılık
• Atık
Çoğu durumda yerel yönetimlerin politika belirlemede geçerli rolleri değerlendirmede kullanmaya
alışkın oldukları biçimlere uygun olarak belirlenecek bir şekilde sektörleri alt gruplara ayırmak
karar verme aşamasını büyük oranda kolaylaştırmış olacaktır. Geçmişten günümüze, ICLEI, yerel
yönetimlerin sabit yanma kaynaklarını bölge sakinleri, ticari ve sanayi başlıklarında sektörleri
ayırma yoluyla raporlamalarını teşvik etmiş ve bu şekilde yapılmasının yararlı bir uygulama olacağı
görülmüştür. Yerel yönetimler isterlerse bu sektörleri ticari ve sanayi faaliyet sınıfları şeklinde daha
fazla bölümlere ayırabilirler. Bu işlem yapılacaksa, raporlarında Birleşmiş Milletler Tüm Ekonomik
Faaliyetlerin Sanayi Sınıflandırması Uluslararası Standardı gibi uluslararası bir sınıflandırma
sisteminin kullanılması önerilir. Belirli kaynakların sektörlere göre sınıflandırılması hakkında ek
bilgilere Bölüm 3.2.2.1’den Bölüm 3.2.2.7’ye kadar olan sayfalarda ulaşılabilir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
32
Tablo 5. ICLEI sektörlerinin, Makro (IPCC) sektörler ile bağlantılı eşleşmesi
Makro Sektör (UNFCCC)
Yerel Yönetim Bölge Halkı Sektörü (ICLEI)
Konutsal
Sabit Enerji
Enerji
Ticari
Sanayi
Taşıma
Taşımacılık
Kaçak Salımlar
Diğer
Sanayi Süreçleri
Diğer
Tarım
Tarımsal Salımlar/Diğerleri
Arazi Kullanımı, Arazi Kullanımı Değişikliği
ve Ormancılık
Diğer
Katı Atık Depolama
Katı Atık Biyolojik Arıtımı
Atık
Çöp Yakma Tesisinde ve Açık
Alanda Çöp Yakımı
Atık
Atık su arıtma ve Depolama
3.2.2.1 Sabit Enerji
Yerel yönetimler sabit enerjinin yanmasına bağlı olarak aşağıdaki ICLEI sektörlerinde oluşan salım
miktarlarını ölçmelidirler.
• Konut;
• Ticari; ve
• Sanayi.
Bu sektörlerde salımlar yerel yönetimin sınırları dâhilinde tüketilen yakıt sonucunda direkt olarak
ya da üretim tesisinden sağlanan elektrik, ısıtma/soğutma şeklinde dolaylı olarak oluşabilir. Her iki
salım türü sıradaki iki bölümde açıklanmıştır. Belediyeye tesisleri daha karmaşıktır ve son bölümde
açıklanmıştır.
Yerel Yönetim Sınırları Dâhilinde Yakıt Tüketiminden Oluşan Direkt Salımlar
Merkez üretim tesisinin ya da birkaç üretim tesisinin yakıt sağladığı (ör. doğal gaz) ve yakıtın
yerel yönetimin sınırları dâhilinde kullanıldığı durumlarda bu salım kaynağı Kapsam 1 olarak
sınıflandırılır.
Elektrik ya da merkezî ısıtma/soğutma (ör. buhar) üretiminde tüketilen yakıtın tamamının ayrı ayrı
takibi ve raporlanması önemlidir. Bu şekilde, şebeke enerjisi kullanıcılarının Kapsam 2 salım kaynağı
olarak daha sonra raporlandığı zaman, ölçümlerde çifte hesaplama yapılması önlenecektir. Aşağıdaki
Elektrik/Isı Üretim Tesisinde Tüketilen Yakıt bölümüne bakınız. Unutmayınız ki, yakıt; şebekeyi
beslemeyen ve sadece üretim yerinde kullanılan elektrik ya da buhar üretiminde tüketiliyorsa bu ayrı
raporlama biçimi uygulanmaz.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
33
Bölge halkına yakıt (ör. Propan, karosen ya da kömür) çok sayıda sağlayıcı tarafından karşılanıyor
ve yerel yönetim sınırları dâhilinde tüketiliyorsa, bu kaynak Kapsam 1 olarak sınıflandırılmalıdır.
Mümkün olan her durumda, bu veriler (konut, ticari ve sanayi) ekonomi sektörlerine göre ayrılmalıdır.
Bu bilgilerin dogru kaynaklarini bulmak zor olabilir. Bölge halkı genel kullanım verileri başlıca
tedarikçilerden temin edilmelidir. Bu salım kaynağı için alt aşama veri kaynakları gerekebilir. (Bölüm
3.1.9’a bakınız).
Salımsız Enerji Tüketiminin Değerlendirilmesi
Enerjinin bölge halkı tarafından kullanıldığı fakat kullanımın adem-i merkeziyeci ve salımsız olduğu
durumlarda enerji kullanımı hakkında bilgi hala toplanabilir ve Bilgi öğesi olarak değerlendirilir.
Bunun yapılmasındaki en önemli amaç bölge halkının enerji kullanımı şekillerini daha net
belirlemektir. Enerji kaynağının bu kategoride değerlendirilip raporlanabilmesi için ölçümlerinin
biliniyor olması ve BTU ya da kWh gibi standart ölçü birimlerinin kullanılmış olması gerekir.
Yerel yönetimin sınırları dâhilinde elektrik ya da ısı tüketimine bağlı dolaylı salımlar
Merkez üretim tesisinin ya da birkaç üretim tesisinin yakıt sağladığı elektrik ya da merkezî ısıtma/
soğutma (ör. buhar) yerel yönetimin sınırları dâhilinde kullanılıyorsa bu salım kaynağı Kapsam 1
olarak sınıflandırılır.
Üretimin nerede gerçekleştiğine bakılmaksızın tüm bu tür salımlar Kapsam 2 olarak değerlendirilmelidir;
bazı durumlarda salımları önce Kapsam 1 kaynağı, sonrasında tekrar Kapsam 2 kaynağı olarak
değerlendirilmesini beraberinde getirebilir; rapor oluşturmada uyulması gereken kurallar (Bölüm 4’e
bakınız) bu salımları gereğine uygun bir şekilde birbirinden ayrılmasını sağlayacaktır.
Elektrik/Isı Üretim Tesisinde Tüketilen Yakıt
Yakıtın bölge halkı jeopolitik sınırları dâhilinde şebeke için elektrik üretiminde ya da merkezî ısıtma/soğutma
sistemlerinde kullanıldığı durumlarda salımlar yerel envanterde yer almalıdır. Bu salımlar Kapsam 1 olarak
sınıflandırılmalıdır. Zira bu salımların enerji tüketimi safhasında Kapsam 2 kaynağı gibi değerlendirilmiş
olabileceklerinden Kapsam 1 yakıt tüketimleri ile ayrı bir şekilde takip edilmeleri önemlidir.
Üretim tesisinden alınan elektrik ve ısı tüketimi Bölüm 3.1.8.1’de izah edildiği şekilde, salım
faktörleri kullanılarak sera gazı salımları değerlerine dönüştürülmelidir. Çoğu durumda yerel yönetim
faaliyetlerinde elektrik ve bölge ısıtma/soğutma hesaplarında kullanılan salım faktörlerinin, bölge
halkı ölçekli envanterdeki hesaplamalarda kullanılan salım faktörleriyle aynı olmaları gerekmektedir
ancak belirli bir bölgeye hatta tesise özgü geliştirilmiş bir salım faktörünün kullanılması gerekebilir.
Bu konuda ilave açıklamalar Ulusal/Yerel Ek Belgelerde sağlanacaktır.
Sabit yanma salım kaynakları bilgisi hakkında not
Bölge halkının enerji kullanımı verileri başlıca enerji sağlayıcılarından temin edilmelidir. Nerede olursa
olsun bu veriler enerji sağlayıcı tarafından sektörlere göre ayrılmalıdır. (Konutsal, ticari ve sanayi).
Bazen başlıca enerji sağlayıcıları belirli sektörler hakkında enerji kullanım verilerini sağlayamayabilirler.
(ör. ticari ve sanayi verilerini sıklıkla birlikte sunarlar.) Bu durumda tüm enerji kullanımı verileri ve
ilgili salım verileri Konutsal/Ticari/Sanayi bileşik salımlar şeklinde birlikte sınıflanabilirler. Kullanıcılar
bileşik sonuçların diğer bir yerel yönetim sahasındaki sektörlerin herhangi birinde oluşan salımların
kıyaslanmasını önlemek yapılmasından kaçınmak amacıyla bu olguya belgelerinde yer vermelidirler.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
34
3.2.2.2 Taşımacılık
Yerel yönetimler aşağıdaki araçlarca taşımacılıkta kullanılan yakıtın yanması sonrası oluşan salım
miktarlarını ölçmelidirler.
• Karayolu taşıtları ve arazi taşıtları.
• Demiryolu, su ve hava taşıtları
Bu kaynaklarda oluşan salımlar, yakıtın taşıtlarda kullanımıyla direkt, ya da üretilen elektrik
enerjisinin taşıtlarda kullanımı ile dolaylı olarak oluşabilirler. Bu tür salımlar sıradaki bölümlerde
açıklanmıştır.
Karayolu ve Arazi Taşıtlarının Egzoz Salımları
Belediye dâhilindeki taşıtların egzoz salımlarını ölçmede kullanılan üç yöntem vardır – Bir Kapsam 1
yöntemi ve iki Kapsam 3 yöntemi vardır. Kullanılabilir veri ve salımların mevzuata uygunluğuna bağlı
olarak yerel yönetimler bu yöntemlerin biri veya daha fazlasını kullanmayı seçebilirler.
Yerel yönetimler genellikle Kapsam 1 salımlarını hesaplamaya başlamalıdırlar ayrıca Kapsam
3 salımlarından birini veya ikisini de seçebilirler. Bazı Ulusal/Yerel Ek Belgeler Kapsam 3
yöntemlerinden birini Kapsam 1 yöntemi yerine nasıl kullanacakları hakkında bilgi içerebilirler. Yerel
yönetimlere karayolu salımlarında Kapsam 1 ve Kapsam 3 yöntemlerinin hepsini hesaplamaları ve
değerlendirmeleri önerilir. Bağlı kalacakları münferit raporlama yöntemlerini de değerlendirmelidirler.
(Bölüm 4 ve Ulusal/Yerel Ek Belgelere bakınız.) Hiçbir durumda Kapsam 1 ve Kapsam 3 ya da her iki
Kapsam 3 karayolu taşımacılığı salımları aynı salım toplamında yer almamalıdır.
Jeopolitik Sınırlar Dâhilindeki Taşıtlar (Kapsam 1):
Meskûn mahal dâhilindeki karayolu taşıtlarınca kullanılan enerji Kapsam 1 olarak sınıflandırılır. En iyi
şekilde bu salımlar direkt olarak, meskûn bölgenin jeopolitik sınırları dâhilinde tüketilen yakıt miktarı
kullanılarak hesaplanır. Bu veri genellikle erişilebilir değildir bu nedenle çoğu durumda yerel taşıtların
katetdiği mesafe verilere dayanarak tahmini veri elde edilecektir. Her bir Ulusal/Yerel Ek Belgede
uygun faaliyet verisi ve kullanılması gereken uygulamaya yönelik salım faktörleri yer alacaktır.
Kullanım alanı öncelikle karayolu dışı olan taşıt ve makinelerdeki (inşaat ekipmanları, arazi
düzenleme ekipmanları, vs.) yakıt kullanımından oluşan, meskûn bölge jeopolitik sınırları dâhilindeki
salımlar envantere katılabilir ve Kapsam 1 salımları olarak değerlendirilebilirler. Uygulamada bu
kaynaklar için Aşama 3 hatta Aşama 2 niteliğindeki verilerin elde edilmesi çoğu zaman güç olacaktır.
Meskûn Bölge Sakinleri ve İşletmelerce Kullanılan Taşıtlar (Kapsam 3):
Karayolu taşıtlarında meskûn bölge sakinleri ve işletmeler tarafından kullanılan enerji Kapsam 3
olarak sınıflandırılmalıdır. Bu salımlar taşımacılık modellemesi veya diğer yöntemler temel alınarak
bölge halkı tarafından kullanılan taşıtların katettikleri yıllık yol mesafesini belirlemede kullanılabilir.
Bölge Halkı ve İşletmelerinin Taşımacılık İhtiyacı (Kapsam 3): Bölge halkının, işletmelerinin ve
sosyal tesislerinin ihtiyacı doğrultusunda kullanılan karayolu taşıtlarının kullandıkları enerji Kapsam
3 olarak sınıflandırılır. Bu salımlar taşıtın katedilen mesafesinin ve öngörülen olası yolculuk ihtiyacı,
ulaşım modellemesi temel alınarak hesaplanabilir. Bu hesaplamalar geçerli ulaşım modellemesi
uygulamalarına bağlı olmalıdır.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
35
Yerel Toplu Taşıma Sistemleri Salımları
Meskûn bölge dâhilinde taşımacılık amaçlı kullanılan enerji tüketiminden oluşan salımlar,
toplu taşıma, nakliye ve uzun mesafe yolcu taşımacılığında kullanılan raylı sistemler envantere
katılmalıdır. Bu salımlar enerji kaynağı elektrik ise Kapsam 2, diğer durumlarda Kapsam 1 olarak
sınıflandırılmalıdır.
Çoğu durumda yerel toplu taşıma sistemleri, daha geniş bir bölge toplu taşıma sisteminin bir
parçası olarak kullanılacaktır. Bunun gibi durumlarda yerel yönetim, toplu taşıma sisteminin
bölge halkı jeopolitik sınırları dâhilinde katettiği mesafe göz önünde bulundurularak salımları
hesaplamalıdır
Hava Taşımacılığı
Hava taşımacılığı önemli bir salım kaynağı olabilir fakat çeşitli sebeplerden dolayı özel nitelik taşır.
Öncelikle uluslararası hava taşımacılığı kaynaklı salımlar, UNFCCC kılavuzunda ulusal envanterlerin
bir parçası olarak yer almamıştır. İkinci olarak; hava taşımacılığından kaynaklanan salımların büyük
bir bölümü jeopolitik yerel sınırlar haricinde gerçekleşmekte ve salımların hangi kısmının sınırlar
dâhilinde oluştuğunu belirlemek neredeyse imkânsızdır. Üçüncü olarak, şu konu tartışılabilir; çoğu
durumda havalimanları belirli bir yerel yönetim alanı yerine daha geniş bir bölgeye hizmet ederler;
oysa havalimanına oluşan salımların, içinde bulundukları yerel bölge halkından kaynaklandıkları
düşünülerek hesaplanması gerekiyorsa, yolcuların büyük bir kısmının yerel bölge halkından
oluşmadığı ve geçici olarak havalimanında bulundukları görülecektir. Bu etkenler; havalimanı olan
ya olmayan bölge halklarına ait salımların karşılaştırılabilirliğini önemli derecede etkileyecekleri
için çoğu sera gazı yönetimi programları, bu salımları raporlamada yardımcı olacak bir kılavuz
oluşturabilirler.
Bu Protokol, stratejilere en yakın seviyeyi yakalamak amacıyla bölge halkı sınırlarındaki hava
taşımacılığı salımlarını hesaplamada iki alternatif yol sunar. Bunlar;
• Hareket noktası jeopolitik sınırlar dâhilinde olan hava taşımacılığı;
• Bölge halkı ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik hava taşımacılığı;
Bu iki yöntem, salım azaltım stratejilerinin tutarlılığını ve verimliliğini değerlendirmek amacıyla
alternatif bakış açıları sunarlar. Bu iki yöntem rapor hazırlama aşamasında ayrı ayrı ele alınmalıdır
Hareket Noktası Jeopolitik Sınırlar Dâhilinde Olan Hava Taşımacılığı: Yerel Yönetimin jeopolitik
sınırları dâhilinde bulunan havalimanlarına ait salım analizinde, kalkışı havalimanından gerçekleşen
tüm uçuşlarda kullanılan toplam yakıt miktarı belirtilmiş olmalıdır. Çoğu durumda bu bilgiye erişmek
güç olabileceğinden, ortak temsili değer olarak uçaklara havalimanlarında yüklenen yakıt miktarı
kullanılacaktır. Bu salımlar Kapsam 3 salımları olarak sınıflandırılır.
Havacılıkta kullanılan yakıtların enerji yoğunlukları ve sera gazı salımları bu protokole ek olarak
sunulan Ulusal/Yerel belgelerdeki yönergelere dayanmalıdır. Bu salımların küresel ısınmadaki
potansiyel etkileri, yakıtın karada oluşturduğu etki esas almalıdır; ışınım zorlama ölçümü için en
iyi yöntemin belirlenmesi amacıyla bilimsel bir konsensüs oluşturulana dek, sera gazlarının farklı
yüksekliklerde nasıl etkilerinin olduğunun hesaplanması yoluna gidilmemelidir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
36
Bölge Halkı İhtiyaçlarını Karşılamaya Yönelik Hava Taşımacılığı: Yerel yönetimler ayrıca bölge
halkının hava taşımacılığını kullanma alışkanlıklarını (uçak seyahatlerinin karbon ayak izilerini)
incelemelidirler ve bu salımları Kapsam 3 salım kaynakları olarak sınıflandırmalılardır. Bu salımları
belirlemek için yerel yönetimler, bölge halkının ihtiyaçlarını karşılayan, bölgedeki tüm havalimanlarını
(Bölge halkı jeopolitik sınırlarındaki tüm havalimanları dâhil) tespit etmeli ve her bir havalimanından
kalkış yapan uçaklarda tüketilen toplam yakıt miktarını belirlemelidirler. Yukarıda açıklandığı üzere,
uçaklara yüklenen yakıt, ortak temsili veri değeri olacaktır. Bu yakıt daha sonra havalimanında
bulunan yerel yönetim sınırlarında ikamet eden kişi yüzdesine göre envantere uyarlanacaktır. Bu
hesaplama yöntemi, çok sayıda yerel etkenin devreye girmesiyle mecburen değişime uğrayacaktır. Ek
bilgiler Ulusal/Yerel Ek Belgelerinde yer alabilir. Bu salımlar Kapsam 3 olarak sınıflandırılmalıdır.
Havalimanının işletiminden kaynaklanan salımlar (ör. terminallerde kullanılan elektrik, apron
araçlarında kullanılan yakıtlar, vs.) bu sınıfta yer almamalıdırlar. Bunlar, diğer sektörlere ilave
edilmelidir. (ticari elektrik kullanımı, karayolu dışı taşıtlar, vs.) Yerel yönetimin havalimanı işletmesini
icra ettiği durumlarda, envanterin faaliyeti kapsayan bu kısımları yerel yönetim salımları analizinin bir
parçası olarak yer almalı fakat uçakların oluşturduğu salımlar ancak yerel yönetime ait ya da işlettiği
uçaklardan kaynaklanıyorsa analize dâhil edilmelidir.
Su Taşımacılığı
Liman ve marinalar dikkate değer miktarlarda salıma sebebiyet veren kaynaklar olabilirler ancak çeşitli
sebeplere bağlı olarak özel nitelikler taşırlar. İlk olarak, uluslararası gemicilik kaynaklı salımlar BMIDCS
yönergelerinde ulusal envanterinin bir parçası olarak bildirilmemişlerdir fakat ulusal gemicilik yönergelerde
yer almıştır. İkinci olarak, gemilerden kaynaklanan salımların büyük bir kısmı, bir yerel yönetimin
jeopolitik sınırları dışında oluşmaktadır ve çoğunlukla bu salımların sınırlar dâhilinde olup olmadığını
saptamak kolay değildir. Üçüncü olarak şu konu tartışılabilir; çoğu durumda liman ve marinalar belirli
bir yerleşim alanı yerine daha geniş bir bölgeye hizmet ederler. Şöyle ki; liman ve marinalarda oluşan
salımları rapor haline getirirken, oluştukları yerleşim alanında ikamet eden halk esas alınır ancak liman
ve marinalarda bulunan yolcuların büyük bir kısmının yerleşim alanında ikamet etmediği ve geçici
olarak orada bulundukları fark edilebilir. Bu etkenler büyük limanı olan ya olmayan bölge halkı sera gazı
salımlarının karşılaştırılabilirliğini önemli derecede etkileyeceği için sera gazı yönetimi programları bu
salımların rapor haline getirilmesinde yardımcı olacak bir kılavuz hazırlayabilirler.
Meskûn Bölge Dâhilindeki Su Taşımacılığı: Tamamen yerel yönetim jeopolitik sınırları dâhilinde
su taşımacılığından kaynaklanan salımlar envantere katılmalı ve Kapsam 1 kaynağı olarak
sınıflandırılmalıdır. (elektrik enerjisini kullanıyorlarsa Kapsam 2)
Hareket Noktası Jeopolitik Sınırlar Dâhilinde Olan Su Taşımacılığı: Yerel yönetimler jeopolitik
sınırlar dâhilindeki bir hareket noktasından başlayan gemi seferlerinde kullanılan toplam yakıt
miktarını belirlemelidirler. Birçok durumda bu bilgiye erişmek güç olacağından, marina veya limanda
yüklenen ya da satılan toplam yakıt miktarı yaygın bir alternatif olacaktır. Bu salımlar Kapsam 3
kaynakları olarak sınıflandırılmalıdır.
Liman İçi Yakıt Tüketimi: Gemilerin tükettikleri toplam yakıtın ne kadarını limandayken
tükettiklerini belirlemek, yerel yönetimler için yararlı bir uygulama olacaktır. Bazı durumlarda bu
veriyi elde etmek zor olabilir, genellikle yerel yönetimler, gemi bünyesinde elektrik enerjisi üretmek
için kendilerine ihtiyaç duyulmaması için gemilere limanda elektrik enerjisi sağlama seçeneğini
kullanırlar. Bu salımlar yukarıda belirtilmiş Kapsam 3 salımlarından çıkarılır ve Kapsam 2 salımları
olarak bağımsız bir şekilde sınıflandırılırlar.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
37
Gemilere limanda elektrik sağlanmasından kaynaklanan Kapsam 2 salımları, üretim tesisinden alınan
elektrik enerjisi şeklinde bölge halkı envanterinde yer almalıdır. Mümkün olan heryerde bu salımlar,
liman içi yakıt tüketiminden kaynaklanan Kapsam 1 salımları ile karşılaştırılmaları için ayrı ayrı takip
edilmelidir.
Liman tesislerinde kullanılan elektrik enerjisi veya gemilere yükleme-boşaltma yapan araçlarda yakıt
kullanımı neticesinde oluşan salımlar gibi Liman ve marina faaliyetlerinden kaynaklanan salımlar
bu kategoriye dâhil edilmemelidir. Bu salımlar uygun olduğu üzere, ticari elektrik kullanımı ya da
ticari taşımacılık sektörlerinde yer almalıdır. Yerel yönetiminin limanı işlettiği durumlarda, envanterin
faaliyetleri kapsayan bu kısımları yerel yönetim salımları analizinde yer almalıdır fakat teknelerin
kendilerinin oluşturduğu salımlar, teknelerin yerel yönetime ait olmaları ya da tarafınca işletilmeleri
durumları dışında, envanterde yer alamamalılardır.
3.2.2.3 Kaçak Salımlar
Bazı durumlarda yerel yönetimler sabit ya da hareketli enerjinin kullanımıyla oluşan kayıt dışı
salımları belirleyebilir saptayabilir ve dikkate değer bir yerel salım kaynağını teşkil eden bu kayıt dışı
salımları analize dâhil etmelidir. Bu salım kaynağında oluşan salımlarda azalma elde etmeyi bekleyen
yerel yönetimler taban yıl envanterlerinde bu salımlara yer vermelidirler.
Yerel yönetimin faaliyet sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar Kapsam 1 salımları
olarak sınıflandırılmalıdır. Bu kaynaklarda meydana gelen salımları ölçme yöntemi uluslararası
standartlara uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemleri olabildiğince eksiksiz olmalıdır.
3.2.2.4 Sanayi Süreçler
Bazı durumlarda yerel yönetimler, sanayi süreçleri ve ürün kullanımında meydana gelen salımlar tespit
edebilirler, enerji kullanımı ile bağlantısı olmayan ve dikkate değer yerel salım kaynağını teşkil eden
bu salımlar analize katılmalıdır. Bu salım kaynağında oluşan salımlarda azalma elde etmeyi bekleyen
yerel yönetimler taban yıl envanterlerinde bu salımlara yer vermelidirler.
Yerel yönetimin faaliyet sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar Kapsam 1 salımları
olarak sınıflandırılmalıdır. Bu kaynaklarda meydana gelen salımları ölçme yöntemi uluslararası
standartlara uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemleri olabildiğince eksiksiz olmalıdır. .
3.2.2.5 Tarım
Yerel yönetimler bazı durumlarda, tarım salımlarının dikkate değer bir bölge halkı salım kaynağı
oluşturduğunu tespit edebilirler ve analiz içinde yer almalıdırlar. Bu salım kaynağında oluşan
salımlarda azalma elde etmeyi bekleyen yerel yönetimler taban yıl envanterlerinde bu salımlara yer
vermelidirler.
Yerel yönetimin faaliyet sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar Kapsam 1 salımları
olarak sınıflandırılmalıdır. Bu kaynaklarda oluşan salımları ölçme yöntemi uluslararası standartlara
uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemi olabildiğince noksansız olmalıdır.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
38
3.2.2.6 Arazi Kullanımı, Arazi Kullanımı Değişikliği ve Ormancılık
İhtiva edilen toplam karbon, çeşitli fiziksel hallerde, yerel yönetimin jeopolitik sınırları dâhilindeki
tüm arazilerde yıldan yıla farklılıklar gösterir. Bazı durumlarda yerel yönetimler bu pozitif ya da
negatif biyojenik karbon akışının dikkate değer bir kaynak olduğunu ve analizde yer verilmesi
gerektiğini saptayabilirler.
Yerel yönetimin jeopolitik sınırları dâhilinde taban yıl içinde meydana gelen salımlar Kapsam
1 sınıfında yer almalıdır. Bu kaynaklarda meydana gelen salımları ölçme yöntemi uluslararası
standartlara uygun olmalıdır. Faaliyet verilerini toplama yöntemleri olabildiğince eksiksiz olmalıdır.
Edinilen bilgi, sektörün büyük bir kısmını sistematik olarak içermediği durumlarda, sektöre dair
envantere eklenen salımlar Kapsam 1 sınıfında yer almamalıdır - Sistematik olarak eksik sayılan
salımlar ek unsurlar olarak hesaplanmalıdır.
3.2.2.7 Atık Madde
Belediyeye ait Katı Atıklar
Atık madde sektörü yerel yönetimlerce sıkça ölçülen salımlar arasında kendine özgü nitelikler taşır ve
eksiksiz, tutarlı ve hatasız bir ölçüm yapılmak istendiğinde de kendine has güçlükler barındırır. Yerel
Yönetimin kullanabileceği çeşitli atık depolama seçenekleri vardır. Ayrıca yerleşim sınırları dâhilinde
üretilen atıklardan meydana gelen salımları, atıkların başka bir bölgede depolansa bile ölçme girişimde
bulunmaları önemlidir. Yönetimler, atık sektöründen kaynaklanan salımların eksiksiz, hatasız ve tutarlı
bir şekilde hesaplanmaları konusunda çaba göstermelidirler.
Bazı atık depolama yöntemleri katı atık salımının yavaş bir şekilde ve birkaç yıl süren bir zaman
diliminde salınmasına neden olur. Bu nedenle, envanter yılında üretilen atıktan oluşan toplam
salımların, aslında oldukça küçük bir kısmı envanter yılında salınmıştır. Fakat daha önceki yıllarda
boşaltılan atıkların sebep olduğu önemli miktarda sera gazı salımı envanter yılında meydana gelebilir.
Yerel yönetimlerin genel anlamda şu bilgilere haiz olmaları gerekecektir:
• Yerleşim alanında üretilen atıkların depolama yöntemi ya da yöntemleri
• Yerleşim alanında ya da tarafınca bertafaf edilen atık miktarı
• Yerleşim alanında üretilen atık kolunun işleyiş yapısı
• Yerleşim alanında oluşan tüm atıkların depolama tesislerinin konumu
• Depolama tesisinin işleyiş detayları, depolanan toplam atık, metan geri kazanım sistemlerinin var
olup olmadığı, varsa verimliliği ve tesisin geçmiş faaliyetleri ve geçmiş faaliyetleri
Depolama Yöntemi – Kullanılan atık depolama teknolojisi ya da teknolojileri, depolama tesisinin
coğrafi konumuna bakılmaksızın yerleşim alanı dâhilinde üretilmiş atıkları içeren analizde yer almalıdır.
Atık Miktarı – Yerleşim alanında üretilen toplam atık miktarı mümkün olan doğru yöntem
kullanılarak belirlenmelidir. Bu miktar atığın ağırlığı biçiminde, mümkünse kuru ağırlık bazında
analize eklenmelidir. Yerleşim alanı atıklarının birden fazla depolama tesisine yollandıkları durumda
mümkünse atık miktarı bölünmeli ve her bir atık depolama alanında ayrı ayrı takip edilmelidirler.
Atık miktarının ayrı ayrı her bir atık depolama alanında takip edilmesi mümkün değilse atık miktarı
kullanılan depolama teknolojilerine göre takip edilmelidir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
39
Üretilen atık ile depolanan atığı birbirinden ayırmak gerekir. Üretilen atık yerleşim alanında genellikle
brüt miktardaki atıktır. Depolanan atık ise herhangi bir işlem gördükten (ör. geri dönüşüm, yeniden
kullanım) sonra kalan net miktardır ve envanter hesaplamalarında yer alacak olan miktardır. Atık
miktarları ile ilgili en uygun veri kaynakları için ilave bilgiler tüm Ulusal/Yerel Ek Belgelerinde
sağlanacaktır.
YAZILIM NOTU: IPCC atık sektörü denklemleri kuru ağırlık baz alınarak oluşturulmuştur ancak
mevcut veriler genellikle yaş ağırlık bazındadır. Yazılım ürünlerinin, kütlenin yaş ağırlığı bazında
girilmesine imkân vermesi ve her atık türünün nem içeriği için bir bilgi hücresi içermesi gerekir.
Uyarlanmış ağırlık daha sonra tüm yazılım hesaplarında kullanılabilir.
Atık Bileşimi – Yerel yönetimler atık kolunda yer alan bileşenleri analizlerine eklemelidir. Farkı
türlerdeki organik maddelerin, karbon ihtivalarına bağlı olarak farklı metan gazı salım oranları vardır;
metan gazı salım oranları ise çeşitli etkenlere bağlı olarak farklılık gösterir. Ayrıca, plastik ürünlerde
ihtiva edilen karbon biyojenik değildir ve bir imha teknolojisi kullanıldığında bu karbon salınacaktır.
Salınan CO2 envantere eklenmelidir.
Genel atık kolunun farklı alt-kollarının farklı bileşenlerden oluştuğu bilindiğinde (ör. atık kolunun
kompostlaşmış bölümlerinin neredeyse tamamı organik maddelerden oluştuğunda) analize, bu özellikli
atık kolları bileşimlerinin dâhil edilmesi gerekmektedir. Atık kolu bileşiminin tahmin edilmesinde,
üretilen atıkların değil işlem gören atıkların göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Atık kolları
kategorileri ve bileşimi ile ilgili açıklayıcı bilgiler Ulusal/Yerel ek belgelerde yer alacaktır.
Depolama Alanının Konumu– Aşağıdaki salım kaynakları analizde yer almalıdır.
1. Yerel yönetimin jeopolitik sınırları dâhilinde bulunan atık gömme alanları, açık atık alanları, atık
yakma üniteleri, kompostlaştırma tesisleri ya da diğer atık arıtma merkezlerinde oluşan salımlar.
(Kapsam 1)
2. Tesislerin konumlarına bakılmaksızın, yerel bölge halkı tarafından üretilmiş ve atık gömme
alanlarına, açık atık alanlarına, atık yakma tesislerine, kompostlaştırma tesislerine ya da diğer atık
arıtma tesislerine depolanmış olan katı atıklardan meydana gelen salımlar. (Kapsam 3)
Atık Depolama Tesisi İşletim Detayları:
Atık Depolama Alanları (Gömme/Açık) – Depolama alanları ile bağlantılı salım hesaplaması meskûn
bölge dâhilinde ve haricinde bulunan depolama alanları için de aynı olmalıdır fakat depolama
alanının konumuna bağlı olarak Kapsam 1 ya da Kapsam 3 salımları olarak sınıflandırılır. Konumuna
bakılmaksızın bir depolama alanı; analizin yürütüldüğü bölge halkı ve diğer bölgelerde üretilen
atıkların depolanması için kullanılıyorsa, depolama alanı salımları, bölgelerin atık depolama alanına
geçmişten günümüze yapmış oldukları boşaltımlara göre taksim edilir.
Yerel yönetimler metan miktarını ölçmede birinci derece çürüme modelini kullanmalılardır. Model,
geniş kapsamlı olarak atık kolu bileşiğini ve atık depolama sahasındaki güncel durumu belirtmelidir.
Güncel verilerin olmaması durumunda yerel yönetimler IPCC ya da ulusal varsayım değerlerine
dayanarak model içeriği oluşturulur. Modelin kullanımı ve uygun veri aşamalarına özgü açıklamalar
Ulusal/Yerel ek belgelerde sunulacaktır.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
40
2. yıl üretilen
atıkların
salımları
1. yıl üretilen
atıkların
salımları
3. yıl üretilen
atıkların
salımları
Atık
Depolama
Alanında
Metan
Salınımı
1. Yıl
2. Yıl
3. Yıl
3. Yıl ölçülen salımlar o yıl ve önceki yıllarda
depolanmış atıklardan meydana gelir.
Standart IPCC metodunu uyarlamak metan gazı oluşumunu belirlemek amacıyla kullanılabilir. İşlem
sonucunda Bozunabilen İndirgenebilen Organik Karbon (DDOCm) kütlesini baz alan Metan Oluşumu
Potansiyeli (Lo) tahmin edilir. DDOCm atık depolama alanına nakledilen atığın kütlesine, türüne
ve bozunabilen her atık türünün DOC fraksiyonuna(bölüntü, kesit) bağlıdır. Bu modeli oluşturmak
için gerekli veri kaynakları, varsayılan değerlerin uygulanması ve aşamaları şekillendirme hakkında
yönergeler Ulusal/Yerel Ek Belgelerde yer alacaktır.
Belirtilen yıl ve belirtilen türdeki atığın oluşturduğu metan salımları o yıl ne kadar az metan oluşmuşsa
o kadar az okside olmuş metan olacağı şeklinde türetilmelidir.
Katı Atık Depolama Alanı (KADA) CH4 Salımları
CH4 Salımları = [Σx CH4 salınanx,T - RT ] • (1-OXT)
CH4 Salımları = T yılında salınan CH4, Gg
T = envanter yılı
x = atık kategorisi veya türü/malzemesi
RT = T yılında geri kazanılan CH4, Gg
OXT = T yılında oksidasyon faktörü (fraksiyon)
Hesaplama, oluşan metan gazını belirlemek için DDOCm’ye bağlı metan oluşumu potansiyeli (Lo)
tahmini değeri elde eder. DDOCm; depolama alanındaki toplam atık kütlesi, atık türü ve değişken
çürümüş DOC fraksiyonuna, DOCf ‘ye bağlıdır.
ÇÜRÜMÜŞ DDOCm’DEN OLUŞAN CH4
CH4 salınanT = DDOCm bozunanT • F • 16 /12
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
41
Uygulanacağı haller:
CH4 salınanT = Ayrıştırılabilen maddenin oluşturduğu CH4 miktarı
DDOCm çürümüşT = T yılında çürümüş DDOCm
F = depolama alanında salınan gazdaki hacmine göre CH4 kesiti (fraksiyon)
16/12 = moleküler ağırlık oranı CH4/C (oranı)
DDOCm’nin belirlenmesi için, depolama alanında bulunan meskûn bölge atıklarından kaynaklanan
mevcut reaktif madde miktarı hakkında bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Aşağıdaki iki denklem,
belirtilen yılda ayrışmaya hazır karbon miktarını örneklendirir.
T YILI SONUNDA KATI ATIK DEPOLAMA ALANINDA BİRİKEN DDOCm
DDOCmaT = DDOCmdT + (DDOCmaT-1 • e -k)
T YILI SONUNDA AYRIŞMIŞ DDOCm
DDOCm bozunanT = DDOCmaT-1 • (1 – e -k)
T = envanter yılı
DDOCmaT = T yılı sonunda KADA’da (Katı Atık Depolama Alanı) biriken DDOCm, Gg
DDOCmaT-1 = (T-1) yılı sonunda KADA’da biriken DDOCm, Gg
DDOCmdT = T yılında KADA’da depolanmış DDOCm, Gg
DDOCm bozunmuşT = T yılında KADA’da bozunan DDOCm, Gg
k = tepkime sabit, k = ln(2)/t1/2 (y-1)
t1/2 = yarılanma süresi (y)
ATIK DEPOLAMA VERİLERİNE GÖRE UZUN SÜREDİR DEPOLANAN DOCm
DOCm uzun süredir saklanan/depolanan =WT • DOC • (1- DOCf )• MCF
WT = T Yılında depolanmış atık kütlesi, Gg
DOCf = KADA’da oksijensiz ortamda bozunabilen DOC kesiti (fraksiyon)
MCF = depolama yılı CH4 düzeltme faktörü CH4 (fraksiyon)
Tepkime sabit (k) indirgenebilir organik karbonun, başlangıç kütlesinin yarısına gelene kadar geçen
çürüme süresi yani yarılanma süresi (t1/2) ile ilişkilidir. “k” değeri birkaç etkene bağlı olarak değişiklik
gösterir; en belirgin olarak katı atık depolama alanındaki izafi nem içeriğine ve atık maddelerin
çürüme hızları (yani atık madde türleri). Gelişmiş ülkelerdeki bazı deneysel çalışmalar; ılıman ortamda
k değerlerinin 3 ila 35 yıl arasında değişen yarılanma sürelerine karşılık geldiğini göstermiştir. (IPCC
2006 Ulusal Sera Gazı Envanteri Kılavuzu, Bölüm 3 Katı Atık Depolama). Genel olarak, yüksek k
değerleri (ve daha kısa yarılanma süreleri), yiyecekler gibi daha fazla nem ve çabuk indirgenebilir atık
türlerinin karılığıdır.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
42
DDOCm, meskûn bölgede oluşan ve depolama sahasına nakledilen atıkların bileşimi ve kütlesini
temel alırken; k değerinin, depolama alanı değerini temel alır ve bu değere olabildiğince yakın
seviyede olması gerekir. Böylelikle, bu hesaplama; hem oluşum yeri hem de depolanma yeri
bilgilerini, her ikisinin de aynı yerel yönetim alanı dâhilinde olup olmadıklarına bakmaksızın kullanır.
RT değeri, T yılında atık depolama alanında geri kazanılmış ve kullanılmış mutlak metan miktarıdır.
Varsayılan değer 0(sıfır) olmalı ve bu değer ancak metan gazı geri kazanıldığı ve kullanıldığı kesinlik
kazanmışsa değiştirilmelidir. Çoğu durumda yerel yönetimlerin, belirtilen katı atık depolama alanına
nakledilen atık miktarının sadece belirli bir kısmına katkısı olacaktır (Kapsam 3 katı atık salımları).
Bunun gibi durumlarda yerel yönetimler RT değerini formülde kullanılmak amacıyla belirlemek
için, geri kazanılan toplam metan miktarının, birinci derece bozunma modelini kullanarak depolama
alanı salım miktarına bölerek elde edebilirler. Atık depolama alanında geri kazanılan bu metan oranı,
meskûn bölge kaynaklı atıklardan oluşan salım miktarına çarpılarak geçerli bir RT değeri sonucuna
ulaşılabilir.
Uzun zaman sonra bile atık depolama alanında biriktirilmiş atıkta bulunan karbonun tümü ayrışmaz.
Buna istinaden uzun süreli depolama yapılan karbon, envanterde atık madde sektöründe yer almaz.
Bu unsur aynı denklem kullanılarak hesaplanır ve kullanım kolaylığı için yukarıdaki denklemlerde
yer alır fakat yerel yönetimin karbon muhtevası ile ilgili bir envanteri hazırlıyorsa, bir net biyojenik
akışın bir bileşeni olarak Tarım, Ormancılık ya da diğer arazi kullanımı içerikli sektörlerinde açıklanır.
Yerel yönetimin bu içerikte bir envanter hazırlamadığı durumlarda ise bu veri ayrı bir şekilde Kapsam
1 havuzunda yer almaz. Sadece bir ek unsur olarak belirtilmeli, sunulan hiçbir toplu salımda yer
almamalıdır.
Kısacası, meskûn bölge jeopolitik sınırları içinde atık depolama alanlarında meydana gelen metan gazı
salımları, atıkların nerede üretildikleri ve ne zaman depolandıklarına bakılmaksızın hesaplanmalı ve
Kapsam 1 salımları olarak yer almalıdır.
Meskûn Bölge dâhilinde açık ya da yakma fırınlarında yanma ve kompostlaştırmada
Oluşan Salımlar – Yerel yönetim sınırları dâhilinde açık ya da yakma fırınlarında yanma ve
kompostlaştırmada oluşan tüm salımlar hesaplanmalı ve Kapsam 1 olarak sınıflandırılmalıdır. Yerel
yönetimler, açık ya da yakma fırınlarında yanma ve organik maddeleri kompostlaştırma yoluyla
oluşan CH4 ve N2O salımlarını hesaplamalılardır. Bu maddelerce oluşturulan CO2 Kapsam 1 salımı
olarak değerlendirilmemelidir zira bu salım biyojenik kökenli olsa da ek unsur olarak belirtilmelidir.
Açık alanda ya da yakma fırınlarında yanma sonucunda oluşan biyojenik olmayan CO2 salımları da
hesaba katılmalıdır (ör. plastikler). Açık ya da fırında yanma ve kompostlaştırmadaki çeşitli atık kolları
bileşikleri için uygun salım faktörleri kaynakları Ulusal/Yerel Ek Belgelerden temin edilebilecektir.
Meskûn Bölge dışında açık ya da yakma fırınlarında yanma ve kompostlaştırmada Oluşan Salımlar
– Açık ya da yakma fırınlarında yanma ve kompostlaştırma yoluyla işlem gören meskûn bölge sınırları
dâhilinde oluşan atıklardan meydana gelen tüm salımlar Kapsam 3 sınıfında yer almalıdır. Yerel
yönetimler, açık ya da yakma fırınlarında yanma ve organik maddeleri kompostlaştırma neticesinde
oluşan CH4 ve N2O salımlarını hesaplamalılardır. Bu maddelerce oluşturulan CO2 Kapsam 3 salımı
olarak değerlendirilmemelidir zira bu salım biyojenik kökenli olsa da ek unsur olarak belirtilmelidir.
Açık alanda ya da yakma fırınlarında yanma sonucunda oluşan biyojenik olmayan CO2 salımları da
hesaplanmalıdır (ör. plastikler). Açık ya da fırında yanma ve kompostlaştırmadaki çeşitli atık kolları
bileşikleri için uygun salım faktörleri kaynakları Ulusal/Yerel Ek Belgelerden temin edilebilecektir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
43
Atık Su Metan Gazı
Yerel yönetimler atık su/pis su/endüstriyel atık su metan gazı salımlarını hesaplamalıdır. Atık işleme
tesisinin yerel yönetim sınırlarında bulunması durumunda bu salımlar Kapsam 1 salımları olarak
sayılmalıdır. Atık işleme tesisinin yerel yönetim sınırlarında bulunmaması durumunda ise atık
işleme tesisinden kaynaklanan bu salımlar Kapsam 3 salımları olarak sınıflandırılmalıdır. Bir atık
tesisinin farklı meskûn bölgelerden gelen atıkları işlemesi durumunda Kapsam 3 atık su salımları
yerel yönetimler arasında paylaştırılabilir. Şu önemlidir ki; atık su salımları kapsamını belirleme
yönergeleri, tesisin jeopolitik konumundan çok daha ağırlıklı olarak kurumsal denetim biçimine dayalı
olan yerel yönetim faaliyetlerinin raporlanması için değişiklik gösterir.
Atık su işleme sitemlerince oluşturulan salımlar hesaplanırken IPPC tarafından kullanılan modelin
kullanılması ve hesaplamanın uluslararası standartlara uyumlu olması gerekir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
44
4. Raporlama
Şehir ve bölge yönetimi sınırlarının genellikle kesişmesi ve müşterek görev alanlarının olmasına
bağlı olarak; yerel yönetim sera gazı salım sonuçlarının rapor edilmesinde güçlük çekilebilir. Bir
raporun Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Protokolü uyarınca hazırlanmış olması adına
Genel İlkelere(Bölüm 2’ye bakınız) bağlı kalınması önemlidir. Bu şekilde raporu kullanıcılarının
güvenebilecekleri, yerel yönetim ya da meskûn bölge sera gazı salımlarının net bir yansıması olan,
eksiksiz, doğru ve zaman dilimleri arasında tutarlı bilgiler içeren bir rapor hazırlanmış olacaktır. Genel
olarak:
• Oluşturulan tüm raporlar verilere ilişkin olarak; yıl, işletme yapısı ve jeopolitik alanın
açıklamalarını içermelidir.
• En azından şehirler ayrı ayrı ele alınarak hesaplanmalı ve kullanılan her sektör için Kapsam 1 ve
Kapsam 2 salımları belirtilmelidir.
• Kapsam 3 salımları ve ek unsurlar, bu salımlarla ilgili genel mevzuat göz önünde bulundurularak
ayrı ayrı hesaplanabilir. (Küresel Standart Raporu ile ilgili istisnai duruma bakınız.)
• Raporu hazırlayanlar envanter raporlarını oluşturmak için kullanılan tüm sera gazı salım kaynakları
bilgisini ve belgeleri eklemelidir.
• Raporu hazırlayanlar, her bir salım kaynağını ölçümünde kullanılan veri aşamasını belirten
açıklamayı rapora eklemelidir.
• Biyokütlenin yanmasında oluşan CO2 içermeyen salımlar Kapsam 1, CO2 içeren salımlar ek unsur
olarak belirtilmelidir.
• Kapsam 1 salımlarının, sera gazlarına göre ayrı ayrı raporlanması ve CO2e değerine bağlı olması
gerekir.
• Kapsam 2 ve Kapsam 3 salımları CO2e olarak raporda yer almalıdır.
4.1 Küresel Raporlama Standardı
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Protokolü, yerel yönetimler arasında uluslararası bir
biçimde karşılaştırma yapmak amacıyla oluşturulmuş bir Küresel Raporlama Standardı teşkil eder. İki
standart vardır:
1. Karşılaştırmalı Yönetim Faaliyetleri Salımları Standardı: yerel yönetim faaliyetlerinin
salım oluşturmadaki mesuliyetlerini temsil eder:
a. Yerel yönetime ait ya da tarafınca işletilen enerji santralleri ve atık depolama alanlarından
oluşan direkt salımlar haricinde, analiz yılında oluşan tüm Kapsam 1 salımları.
b. Yerel yönetim faaliyetlerinde elektrik, ısıtma, soğutma ve buhar enerjileri tüketimi
sonucunda analiz yılında oluşan tüm Kapsam 2 salımları.
2. Karşılaştırmalı Meskûn Bölge Salımları Standardı: Jeopolitik sınırlarla belirlenmiş tüm
meskûn bölgelerle karşılaştırma esasına dayanarak öngörülebilir ve raporlanabilir, meskûn
bölgede oluşan salımlar:
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
45
a. Jeopolitik sınırlar dâhilindeki enerji santralleri ve atık depolama alanlarında oluşan direkt
salımlar haricinde analiz yılında oluşan tüm Kapsam 1 salımları
b. Jeopolitik sınırlar dâhilinde elektrik, ısıtma, soğutma ve buhar enerjileri tüketimi
sonucunda analiz yılında oluşan tüm Kapsam 2 salımları
c. Jeopolitik sınırlar dâhilinde geçmişten itibaren depolanmış katı atık ve atık suların
bozunması ile ilişkili analiz yılında oluşan tüm Kapsam 3 salımları
Her standart dâhilindeki salımlar kapsamlarına göre ve kümülatif bir şekilde raporlanmalıdır. Kümülatif
toplam, sırasıyla yerel yönetim faaliyetleri ve meskûn bölge ölçekli raporlama için tek envanter toplam
olarak sayılmalıdır. Kümülatif yerel yönetim ve meskûn bölge envanterlerinde yer alan rakamlar
birbirleriyle toplanmazlar. Jeopolitik sınırlar haricinde bulunan bazı kaynakların olması istisnası dışında
kalan durumlarda, yerel yönetim envanteri, meskûn bölge envanteri toplamının bir altkümesidir.
Küresel Raporlama Standardı sadece; yerel yönetimlerin belirli bir yılı kapsayan sera gazı envanterine
neleri ekleyecekleri hususlarını belirler. Tescil için gerekenler ve rapor oluşturma sıklıkları,
programlara ve Küresel Raporlama Standardına göre raporlama gerektiren tescil birimlerine
bırakılmıştır.
4.2 Ulusal Raporlama Standartları
Ulusal/Yerel Ek Belgeler, program yöneticileri tarafından raporlama için yeteri kadar tutarlı ve değerli
bulunabilecek kaynakları içeren önerilen Küresel Raporlama Standardını içerebilir.
4.3 Yerel Yönetime Özel Raporlama Talimatları
Küresel Raporlama Standardı birçok yerel yönetim için politika belirleyici araçlar kadar yeterli
değildir. Özel sektör birliklerinden farklı olarak yerel yönetimler birçok türde dolaylı Kapsam 3
salımlarını, meskûn bölge ve yerel yönetimin salımlarının etkilerini azaltmak hedefiyle politika
geliştirilmesine canlılık kazandırmak amacıyla raporlamak isteyebilirler. Sürekli farklı ülkelerde bu
tür atfedilen salım kaynaklarını tanımlamak genellikle pratik değildir, bu nedenle çoğu Kapsam 3
salımları Küresel Raporlama Standardının gerekleri arasında yer almaz. Yerel yönetimlerin özel olarak
rapora eklemek istedikleri ile ilgili şu örnekler verilebilir:
• Malzeme ve yakıt tüketiminden oluşan salımların kaynağını araştırmak ve tüketimi azaltıcı tedbirler
alınması
• Kendilerinin de payı olduğunu düşündükleri komşu meskûn bölgelerdeki ulaşım ihtiyacından
kaynaklanan salımlara yönelik ulaşım talebini azaltıcı politikaların desteklenmesi
• Şehir ormancılık programlarını düzenlemek amacıyla Tarım, Ormancılık ve diğer Arazi Kullanımı
sektörleri
• Yerel iklim çalışmasının ortak yararları belirtmek ve göstermek amacıyla hava kirletici salımlar gibi
isteğe bağlı ortak yarar göstergeleri
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Protokolü; şehirleri, birbirine bağlı yerleşim alanlarını,
yönetimleri ve diğer unsurları kendilerine özgün raporlama standartları belirlemeleri konusunda teşvik
eder. Bu protokole uygun olması istenen kendilerine özgün raporlama standartları Genel İlkelerebağlı
kalmalıdır ve genellikle aşağıdaki hususları içermek adına genişletilir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
46
• Envantere eklemek amacıyla Kapsam 3 kaynakları ve nasıl hesaplanacakları
• Raporlama sıklığı ve tescil için gerekenler
• Çabalarının dünya genelindeki yerel yönetimlerle karşılaştırılmasını sağlamak amacıyla Küresel
Standart Rapora göre eş zamanlı olarak raporlama yapılması için bir tavsiye
Özel raporlama standartlarını belirleyen kullanıcıların geniş kapsamda azaltım olanaklarını
değerlendirmeyi sağlayacak kaynakları belirlemeleri teşvik edilir. Ancak, yerel yönetimlerin konu
dışı, teorik ve mevzuatla bağlantısı belli olmayan Kapsam 3 salımlarını envantere katmaları ve bu gibi
bilgileri toplayarak zaman kaybetmemeleri önerilmez.
Bu protokolün maksadı yerel yönetimin sera gazı yönetimi için bir çerçeve oluşturmak olsa da
kullanıcılar, metotların alt sektörlerin ve diğer gaz salımlarının dâhil edilmesine izin verecek şekilde
geliştirilmemiş olabileceğinin bilmelilerdir.
4.4 Birleşik Raporlama Talimatları
Birleşik raporlama, sera gazı programı yöneticilerinin gizlilik ya da özel hak sınırları dâhilinde yerel
yönetimin farklı envanterlerinin bir araya getirilmesiyle oluşturdukları rapordur. Raporlama tipik
olarak program yöneticilerini fon sağlayan kuruluşlar ya da diğer yönetim birimleri gibi bir ülkedeki
yerel yönetimlerin sonuçlarını içerecek şekilde bir rapor oluşturmaya sevk eder.
Şu önemlidir ki; yöneticiler tarafından oluşturulmuş raporların, şehrin kendi amaçları doğrultusunda
hazırlanmış bilgileri içerir ve bu nedenle eksiksiz ve tutarlı olarak kabul edilir. Bir yerel yönetim her
yıl bir envanter hazırlamak zorunda değildir, o nedenle yöneticilerin birleşik raporlardaki katılımcı
envanter sayısını belirtmelidirler.
Uluslararası karşılaştırma yapmak amacıyla toplam raporda CO2e standart değerinin kullanılması ve
miktarlar belirtilirken metrik ton ölçü biriminin kullanılması önerilir. Fakat bazı ülkelerde metrik ton
ölçü biriminin yaygın bir biçimde kullanılmadığı bilindiğinden, birleşik rapor tek bir ülke sınırlarında
kullanılacak şekilde yapılmışsa bu ülkedeki standart değer kullanılarak hazırlanması kabul edilir.
Belirli ülkelerde tercih edilen ve bu ülkelerde birleşik raporlamada kullanılacak ölçü birimleri ile ilgili
daha ayrıntılı bilgi için lütfen Ulusal/Yerel Ek Belgelere başvurunuz.
Yerel yönetim salımlarını birleştirirken kapsamlar ve jeopolitik sınırlar arasında çift hesaplama
yapılmasından kaçınmak şarttır. Bunun sağlanmasında en iyi yöntem, raporlama yapan yerel
yönetimlerinin içerilmesi gereken Kapsam 1, 2 ve 3 salımlarının karışımını tanımlayan Küresel
Raporlama Standardına uygun hareket ettiklerinden emin olmaktır. Eğer raporlama yapan yerel
yönetimler aynı raporlama standardına uygun hareket etmediyse, çift hesaplamanın önüne geçmek için
en iyi yol sadece Kapsam 1 salımlarının hesaplanmasıdır.
4.5 Göstergeler
Boyutları, doğası ve konumlarının farklı olduğundan şehirlerarasında karşılaştırma yapmak yanlış
sonuçların alınmasına sebep olacaktır. Sektöre özgü göstergeler kullanılarak hazırlanmış raporların
kullanımıyla, yerel yönetim bölgelerindeki farklı nüfus ve ticari faaliyet seviyelerinin, karşılaştırmanın
bozulmamasını sağlamış olacaktır. Farklı sektörlere uygun göstergeler Ulusal/Yerel EK Belgelerde
belirtilecektir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
47
Yerel yönetimler arasında yapılacak bir karşılaştırma, kullanılan enerji, ilgili salım faktörleri, iklimsel
durumlar ve her birine ait sorumluluklar dâhil olmak üzere birçok faktöre bağlı olarak etkilenecektir.
Sınırlar hakkında not: Yerel yönetimleri karşılaştırırken ilgili yerel yönetim sınıflarının belirlenmesi
gerekir. Farklı türde faaliyet gösteren ve farklı jeopolitik sınırlara ve faaliyet sınırlarına sahip (ör.
kırsal/kentsel) şehirler ve bölgeler arasında direkt olarak karşılaştırma yapmak uygun olmayabilir.
Bu durumlar, kesişen sınırlardaki düzenlemelerin yapılmasını sağlamak amacıyla durum bazında
değerlendirme yapılarak yürütülür.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
48
Terimler Sözlüğü
EylemPlanı – “Yerel Eylem Planı”na bakınız.
Analiz – “Salım Analizi”ne bakınız.
Temel/Uygulama yılı – Sera gazı projesi ya de proje faaliyetinin sera gazı salımlarının bertaraf
edilmesi ya da depolanmasında ne gibi eksiklikleri olabileceği konusunda kuramsal bir senaryodur.
Taban yıl – Zaman icinde olusan degisimin olculdugu salinim seviyesi, secilen bir yilin analiz
sinirlari icindeki yillik salinim faaliyetlerinden olusturulur.
Biyoyakıt – Son zamanlara ait (fosil yakıtların aksine), biyolojik kaynaktan elde edilen yakıt. (ör.
Bitkisel yağ, odun, ekin sapı, vs.)
Katkılı yakıtlar – Farklı yakıtların karıştırılmasıyla oluşturulan yakıtlar. Genellikle fosil yakıt ve
yenilenebilir yakıt karışımına karşılık gelir. Örneğin:
• Etanol Katkılı – Etanol ya da etil alkolün normal benzin ile harmanlanmış halidir
• Biyodizel (B20) –80% petrol bazlı dizel ile 20% bitkisel yağ bazlı yakıtın karışımıdır
• Metanol Dizel – Harmanlanmış metanolün petrol bazlı dizel yakıt ile karışımıdır
İngiliz Isı Birimi (Btu) – Bir pound (0.454 kg) suyun sıcaklığını 39.2 derece Fahrenheit’tan 40.2
derece Fahrenheit’a yükseltmek için gereken ısı miktarını belirtir.
Karbondioksit (CO2) – En yaygın insan kaynaklı sera gazı olan CO2 , insanın nefes alıp vermesiyle
ve insan kaynaklı olarak fosil yakıtların yanmasıyla oluşur. Bitkilerin fotosenteziyle atmosferden atılır.
Karbondioksit Konsantrasyonu – 2005 yılına ait 379 ppmv olan atmosferdeki karbondioksit
konsantrasyonu, sanayileşme öncesi (1750 - 1800) 280 ppmv olan değere göre %35 fazladır ya da
şöyle ifade edilebilir; geçen en az 160,000 yıla ait herhangi bir zamana ait değerlerinden fazladır.
Karbondioksit, insan kaynaklı olarak her yıl 1.8 ppmv (0.5%) artmaktadır.
Karbondioksit Eşdeğeri – “CO2e”ye bakınız.
Karbon Yoğunluğu – Tüketilen yakıt ya da enerji birimi başına salınan karbon miktarı.
Kloroflorokarbonlar (CFC) – Klor ve flor içeren karbon bileşimleri. Zehirsizlerdir ve ortalama
sıcaklıklarda etkisizdir ve basınç altında kolayca sıvı haline dönüşebilirler, bu durum onları soğutucu,
çözücü, köpük yapıcı ve aerosol sprey yapımında kullanılır. Kloroflorokarbonlar (CFC) doğal yollarla
oluşmazlar ve kullanımları sıkı denetimler altında gerçekleşmektedir.
CO2e (Karbondioksit Eşdeğeri) – İklim değişikliğinde farklı etkileri olan sera gazları salımlarını
bir bütün olarak ele almak için kullanılan ortak birim. Her gazın iklim değişikliğindeki etkisinin bir
ölçüsüdür ve CO2 potansiyeline bağlı olarak ifade edilmiştir. Karbondioksit için, CO2 ton bazında
salımlar ile CO2 salımları eşdeğerdir fakat diazot monoksit ve metan daha güçlü sera gazlarıdır ve
sırasıyla 310 ton ve 21 ton CO2e’ye tekabül ederler.
Katsayı kümesi – Belirli türdeki tüm salım faktörlerinin kümesidir. Örneğin, analizdeki tüm yıllar için
belirli bir şebeke bölgesinde oluşan elektrik salımları Katsayı Kümesini oluşturur.
Katsayı – “Salım Faktörü”ne bakınız.
Kojenerasyon – Aynı anda kullanım ve dağıtım için ısı ve elektrik gibi iki enerji biçiminin aynı anda
üretilmesi.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
49
Merkezî olmayan yakıt – Nihai kullanıcıya borular aracılığıyla direkt olarak ulaştırılmayan yakıtlar.
Örneğin, hafif yağ yakıtlarının yakıt tankerleri aracılığı ile kullanıcılara ulaştırılması.
De Minimis – Bu protokol amaçları doğrultusunda, bir ya da daha fazla salımdaki bir ya da daha fazla
sera gazının toplamları, faaliyetin toplam CO2e salımlarının %5’inden az olması durumu.
Direk Salımlar – Raporu hazırlayan kuruluşa ait ya da kuruluş tarafından idare edilen salımlar.
Salım Analizi – Sera gazı salımlarının kapsamlı ve sayısal olarak belirten durum değerlendirmesi. Bu
analiz taban yıl salımları envanterini, belediye faaliyetlerini ve bölge halkını bir bütün olarak ele alan
salım tahminlerini içerir.
Salım Katsayısı – “Salım Faktörü”ne bakınız.
Salım Faktörü – Belirtilen tüketilmiş fosil yakıt miktarından salınan sera gazı salımı miktarını
belirleyici değerdir. Bu faktörler belirli bir çevre kirletici madde salımları (ör. Karbondioksit) ile
tüketilen yakıt miktarına (ör. …kg kömür) göre oranlara ifade edilmiştir. Örneğin 1 ton kömür
yandığında 2.071 ton CO2 üretir.
Salım Envanteri – “Envanter”e bakınız.
Birinci Derece Bozunma modeli (FOD) – Biyolojik ayrıştırması gerçekleştirmekte olan organik atık,
atık su CH4 salımlarının tahmin metodudur. Bu metot atıkta bulunan indirgenebilen organik maddenin
CH4 ve CO2 ortaya çıkan en az on yıl süren yavaş bir çürümenin gerçekleştirdiğini varsayar. Ortam
koşulları sabitse CH4 oluşum oranı sadece atıkta kalan karbon miktarına bağlıdır.
Tahmin Yılı – Taban yıla uygulanan büyüme çarpanlarını esas alan salım düzeyleri hakkında
tahminleri içeren herhangi bir gelecek yıl.
Kayıt Dışı Salımlar – Fosil yakıt ya da diğer maddelerin aktarım, işleme ve nakil sırasında görülen
istenmedik salımlar. (ör. HVAC sistemlerindeki soğutucu madde kaçakları ya da doğal gaz hattı
kaçakları).
Jeopolitik Sınırlar – Yerel yönetimin yetkisi altında bulunan fiziki alan ya da bölge.
Küresel Isınma Potansiyeli (GWP)– Belirli bir süre zarfında, bir kilogram sera gazı salımının
sonucunda oluşabilecek ışınım gücünün etkisinin, bir kilogram karbondioksit salımındakine göre
oranıdır.
Sera Etkisi – Yerküreden yansıyan uzun dalga ışınımların bulutlar ve çeşitli sera gazları tarafından
emilmesi ve tekrar salınması sonucunda atmosferin alt tabakalarında gerçekleşen ısının tutulması
etkisine sera etkisi denir. Atmosfere giren kısa dalga ışınım, görünür ışık ve ısı dâhil, maddeler
tarafından emilir ve maddeler siyah cisim gibi davranmaya başlarlar ve tekrar bu ışınımı daha uzun
dalgalar halinde bırakırlar. Bazı maddeler (ör. karbondioksit) uzun dalga ışınımları emerler, ışınım
tarafından ısıtılırlar ve bu ısıyı yine uzun dalgalar halinde, bazıları aşağı istikamette olmak üzere her
yöne bırakmaya başlarlar. Adının sera etkisi olmasına karşın, aslında gerçek bir serada gerçekleşen
ısınma, camın fiziksel yapısının engelleyici özelliğinden kaynaklanmaktadır yani sıcak havanın
çıkmasını, soğuk havanın girmesini engeller.
Sera Gazları – Güneş ışınımına (kısa dalga veya ışık) karşı geçirgenlerdir fakat uzun dalga
ışınımlarda (kızılötesi ya da ısı) özellik taşırlar böylece uzun dalga ışınımların Dünya’nın
atmosferinden çıkmalarını engellerler. Böylelikle, Güneş’in yansıyan ve tekrar uzaya çıkmakta
olan ışınımların miktarını düşürürken atmosferin alt tabakası ve Dünya ısınmış olur (Sera Etkisi
’ne bakınız). Bu protokol çerçevesinde, sera gazları Kyoto Protokolü kontrolündeki altı sera
gazıdır: Karbondioksit (CO2), Metan (CH4), Diazot monoksit (N2O), Hidroflorokarbonlar (HFC),
Perflorokarbonlar (PFCler) ve Kükürt heksaflorit (SF6).
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
50
Hidroflorokarbonlar – Hidrojen, flor ve karbon gazlarndan oluşan ve birincil olarak soğutma
amacıyla kullanılan sera gazları.
Dolaylı Salımlar – Yerel yönetimin faaliyetleri sonucunda fakat başka bir yönetime ait ya da
kontrolünde olan kaynaklarda oluşturulan salımlardır. Örneğin, yerel yönetim sınırları dışında salım
oluşturan yakıt kullanılarak üretilen elektrik alınması.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) – Sera gazı salımlarının hesaplanması ile ilgili
yönergeler sağlanmasının yanı sıra iklim değişikliği sorunu ve iklim değişikliği teknik analizini
sağlamak gibi tüm önemli unsurlara ilişkin bilimsel ve teknik bilgi kaynaklarına dair bilgileri
değerlendirmek amacıyla 1988 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Programı ve Dünya Meteoroloji
Örgütü ile ortaklaşa kurulan bir örgüttür.
Ara yıl – Salım envanterinin oluşturulacağı, taban yıl ve hedef yıl arasındaki herhangi bir yıl. Salım
envanterinin ara yıl için oluşturulması bir yerel yönetimin azaltım hedeflerine ulaşmak için katettiği
mesafeyi belirlemek amacıyla yararlı olacaktır.
Envanter – Yerel yönetimin sınırları dâhilinde belirli bir yıl süresince oluşan tüm salım miktarlarının
hesaplanması.
Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO) – Çevre yönetimiyle ilgili ISO 14000 serisini de içeren
uluslararası standartlar geliştiren ve yayımlayan bir sivil toplum örgütüdür.
Kilowatt Saat (kWh) – Bir saat süresince kesintisiz olarak bir elektrik devresinden alınan ya da
devreye sağlanan bin Watt enerjiye eşit olan elektrik enerjisi ölçü birimi. (Bir Watt ise; bir volt ya da
1/746 beygirgücü basınç altındaki bir ampere eşit olan elektrik gücü ölçü birimidir.)
Yerel Faaliyet Planı– Salım Analizi, Salım Azaltım Hedefi, Salım Azaltım Stratejisi ve Salım Azaltım
Uygulama Stratejisini içerir.
Tedbirler – Bu protokolün amaçları için , tedbirler sera gazı salınımlarını azaltmak amacıyla yapılan
çalışmalardır. .
Metan Gazı (CH4) – Sulak alanlarda, şehir atık alanlarında, atık su ve pirinç tarlalarında bitkisel
maddelerin oksijensiz bir ortamda bozunmaları sırasında ya da doğal gaz ve petrol üretimi ve dağıtımı,
kömür üretimi, hayvancılık ve fosil yakıtın eksik yanması sonuçlarında oluşan sera gazıdır. Metan,
doğal gazın temel bileşenidir.
Ulusal Haberleşme – BMIDCS taraflarınca sözleşmenin uygulama aşamaları ve sera gazları yıllık
envanteri BMIDCS idaresine bildirilmelidir. Bunlar, ülkenin idare ile ”Ulusal Haberleşme” sinde yer
alır.
Net Biyojenik Karbon Akışı – Bir yıldan diğer yıla belirli bir alandaki karbon içeriğinin toplam
miktarının değişmesidir. Toprak, hasat ürünleri, canlı organik maddelerdeki karbon içeriği toplanır
böylece bir kategoriden diğerine geçiş ve hasat edilmiş ürünün tekrar büyümesi toplam karbon
içeriğindeki değişimler olarak hesaplanmış olunmaz.
Diazot monoksit (N2O) – Az miktarlarda üretilmesine karşın etkili bir sera gazıdır. Genellikle yapay
ve organik gübre kullanımı yapılan toprak işleme çalışmalarında, fosil yakıtın yanması, nitrik asit
üretimi ve biyokütlenin yanmasıyla ortaya çıkar.
Perflorokarbonlar (PFCs) – Karbon ve flor içeren sera gazlarıdır. Yapısal olarak ozon inceltici
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
51
maddelerin diğer bir tanımıdır. Sanayi ve üretim faaliyetlerinde yan ürün olarak meydana gelirler.
Kişi (Yolcu) Sayısına Göre Katedilen Mil/Kilometre (PMT/PKT) – Ulaşımla ilgili çalışma
alanlarında bireylerin meskûn bölgede dolaşım düzeyini belirlemek amaçlı ölçü birimidir. Kişilerce
katedilen kilometre, yürüyüş, bisiklet, otomobil, servis aracı, toplu taşıma gibi şekillerde bir kişinin
katettiği bir mil/kilometreye eşittir. Kişilerce katedilen mil/kilometre araçların katettikleri mil/
kilometre ile karıştırılmamalıdır. Örneğin, bir arabada beş kişi varsa ve araba 10 mil/kilometre yol
alıyorsa araba için katedilen mesafe 10 mil/kilometredir fakat kişilerce katedilen mesafe 50 mil/
kilometredir. Kişi Sayısına Göre Katedilen Mil/Kilometre, belirli bir aracın katettiği mesafenin araçta
bulunan kişi sayısı ile çarpımına eşittir.
Temsili Veri / Temsili Enerji Kullanımı Verisi – Enerji kullanımıyla bağlantısı olmayan fakat
enerji kullanımını tahmin etmek amacıyla kullanılabilen veridir. Örneğin bir bölgedeki yıllık enerji
maliyeti, güncel elektrik kullanımı için yerel yönetim faaliyetleri salımları envanterinde tahmini değer
oluşturmak amacıyla kullanılabilir.
Sektörler – Salım analizinin her bir bölümünde kayıtlar, benzer faaliyetler yürüten ya da benzer salım
kaynaklarına sahip sektörlere göre ayrılarak düzenlenir.
Kükürt Heksaflorit (SF6) – En yaygın olarak elektrik iletimi ve dağıtımı sistemlerine kullanılan bir
sera gazıdır.
Hedef Yıl –Salım azaltım hedeflerinin gerçekleştirilmiş olacağı yıl. Aynı zamanda “Tahmin Yılı”na
bakınız.
Ton – 1000 kilogram (yaklaşık 2,204.6 pound ya da 1.1 kısa ton) ‘a eşit, sera gazlarının ölçümünde
kullanılan uluslararası standart ölçü birimi.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) – Rio de Janeiro’da
1992 yılında gerçekleşen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda kabul edilen bir
uluslararası çevre sözleşmesidir. UNFCCC iklim değişikliğinin azaltılmasında uluslararası çalışmalar
için geniş kapsamlı çerçeve hükümleri sunar. Kyoto Protokolü, UNFCCC’nin geliştirilmiş halidir
Tescil – Sera gazı salımları analizinin asgari kalite standartlarını taşıdığı ve mevzuat ve hesaplama ve
salım bilgilerinin sunumu için hazırlanmış protokollere uyumlu olup olmadığını bağımsız kuruluşların
onayladıkları muamele sürecidir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
52
Ekler
Standartlar Özeti
A.1 BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi
BMIDCS hükümetlerarası çalışmaların iklim değişikliği sorunu karşısında başarıya ulaşmaları için
geniş çaplı çerçeve hükümleri belirler. İklim sisteminin sanayi ve diğer sebeplerle oluşan CO2 salımları
ve diğer insan kaynaklı sera gazı salımları sebebiyle dengesinin bozulabileceği bir paylaşılan kaynak
olduğu bilincindedir. Sözleşme 21 Mart 1994’te yürürlüğe girmiştir ve şu an sözleşmeyi kabul etmiş
191 üye ülke ile neredeyse evrensel bir üyelik portföyüne kavuşmuştur.
Sözleşme kapsamında, hükümetler:
• sera gazı salımları, ulusal politikaları ve örnek uygulamalar hakkında bilgi toplar ve bu bilgileri
paylaşırlar
• ulusal stratejilerini sera gazı salımları azaltımını ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamayı
hedefleyen bir biçimde uygulamaya geçirir ve gelişmekte olan ülkelere finansal ve teknolojik destek
sağlamayı içerir
• iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlama konusundaki hazırlıkda işbirliği
BMIDCS sözleşme’sine imza atan ülkelerin aşağıdaki sera gazları ile ilgili salımları raporlamalarını
şart koşar:
• CO2 - Karbondioksit
• CH4 - Metan
• N2O – Diazot Monoksit
• PFCs - Perflorokarbonlar
• HFCs - Hidroflorokarbonlar
•SF6 - Kükürt heksaflorit
ICLEI, bazı sera gazı salımlarını oluşturan faaliyetlerde yerel yönetimlerin, ulusal yönetimler
kadar yetki sahibi olamayacakları ve bunun gibi durumların daha çok ulusal yönetimler tarafından
düşünülmesi gerektiği görüşündedir.
Ulusal düzeyde, Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından
sağlanmış olan yöntemle eşliğinde aşağıda belirtilen BMIDCS kategorisindeki salım kaynağını
kullanarak sera gazı salımları raporlanır:
Yakıtın Yanması (Sektörlere Dayalı Olarak)
Yakıtın yanması sonucu oluşan tüm sera gazı salımlarıdır. Biyokütle yakıtlarının yanması sonucu
oluşan CO2 haricinde tüm diğer sera gazları dâhil edilir. Atıkların fırınlarda atıktan enerji üretimi
yapan tesisler için yakılması, Atık Sektörü salımları olarak değil, yakıt yanması sonucu oluşan salımlar
arasında ele alınır.
Enerji Endüstrisi
Yakıt çıkarılması ve enerji üretimi yapan endüstriyel tesislerde yakıt kullanımı sonucu oluşan salımları
içerir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
53
Taşımacılık
Kullanıldıkları sektör göz önünde bulundurulmadan, tüm taşımacılık faaliyetlerinde yakıtın yanması
ve buharlaşması sonucu oluşan salımlar.
Tarım
Yakıtın yanması ve atık su salımları hariç tüm insan kaynaklı tarım salımlarını içerir.
Arazi Kullanımı Değişikliği ve Ormancılık
Orman ve arazi değişikliği faaliyetleri sonucunda oluşan salımları içerir. Bu faaliyetler üç farklı
karbon kaynağı/yatağını etkiler: yerin üstündeki biyokütle, yerin altındaki biyokütle ve toprakta
bulunan karbon.
Atık
Depolanan katı atık, atık su, atık yakma ve diğer atık yönetim faaliyetleri sonucu oluşan salımları
içerir. Fosil kökenli yakıtlardan kaynaklanan CO2 salımları (Atık yakma ya da ayrıştırma) ve biyojenik
kökenli olarak değerlendirilen organik atık işleme ve ayrışmasından kaynaklanan CO2 salımları burada
yer almaz.
Endüstriyel Faaliyetler
Malzeme üretiminin yan ürünü olarak ortaya çıkan çözücüler ve enerji kullanımı ile bağlantısı olmayan
salımları içerir. Diğer endüstriyel salımlar uygun kaynak kategorisinde değerlendirilir. (ör. Yakıt Yanması)
Çözücü ve Diğer Ürünlerin Kullanımı
Çözücüler ve uçucular gibi diğer bileşenlerin kullanımı sonucu oluşan salımlar.
Uluslararası Yakıt İkmali, Havacılık ve Denizcilik
Uluslararası taşımacılıkta kullanılan gemi veya uçakların yakıt kullanımları sonucu oluşmuştur.
Diğer
Tanımı yapılmış herhangi bir salım kaynağı/yatağı başlığı altında değerlendirilemeyen salımlar.
Bu sektörler ve yerel yönetimlerin genellikle kullandıkları sektörler ve arasındaki sınırlar A.4.1.2.
bölümünün sonunda belirtilmiştir.
A.2 Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO) 14064
Şunun bilinmesi gerekir ki; bir sera gazı programının duyurulmasında ISO 14064’ün kullanıldığı
yerlerde, program gereksinimi olan şartlar ISO 14064’e ilave edilmiş demektir. Ayrıca bir ISO 14064
şartı kuruluşun sera gazı yönetimi programı şartı ile uyum sağlamasında engel niteliği taşıyorsa, sera
gazı yönetimi programının şartı öncelikli olacaktır.
ISO 14064, yerel yönetimin mevcut sera gazı salımları yönetimi programları şartlarına ek olarak bir
takım şartlar koşar. Bu şartlardan çoğu Standardın geliştirilmesine rehberlik eden Dünya Kaynakları
Enstitüsü (WRI) ve Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) Sera Gazı Salımları
Protokolünde de kullanılmıştır.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
54
ISO gereksinimlerinin yerine getirilmiş olduğunu göstermeyi hedefleyen şehir yönetimleri tarafından
asgari üç ek unsurun kapsama alınması gerekmektedir. Bunlar:
Sera Gazının Münferit Olarak Raporlanması
Kolaylık ve anlaşılabilirlik amacıyla salımlar genellikle karbondioksit eşdeğeri CO2e olarak
ifade edilir. ISO şartı olarak, BMIDCS ve Kyoto Protokolünde belirtilen altı sera gazının tek
tek belgelenmesini şart koşulur: Karbondioksit (CO2), Metan (CH4), Diazot monoksit (N2O),
Hidroflorokarbonlar (HFC), Perflorokarbonlar (PFCler) ve Kükürt heksaflorit (SF6). Yerel yönetimler
genellikle toplam salımları“… ton CO2e” şeklinde raporlarında belirtmişlerdir fakat ISO 14064
standardı şartlarını yerine getirmek için gazların münferit olarak da raporlanması gerekmektedir.
Yerel yönetim ISO 14064 standardı ile uyumluluk amacı gütmüyorsa toplam salımları CO2e birimini
kullanarak raporlayabilir. Sera gazı miktarını, karbondioksit eşdeğerine (CO2e) dönüştürmek amacıyla
kullanılan küresel ısınma potansiyelleri; 100 yıllık bir zaman dilimi esas alarak hesaplanmalıdır.
Kyoto Protokolüne uygun rapor hazırlamak için yerel yönetimlerin IPCC İkinci Değerlendirme
Raporu’nda belirtilmiş küresel ısınma potansiyelleri konusunda uluslararası anlaşmaya sadık kalmaları
gerekmektedir.
Belirsizlik Tespiti
Sera gazı salımları analizi, mevcut verilerin tutarlılığından, yıllık ve aylık zaman dilimlerinin benzerlik
seviyeleri ve yakıt kaynakları kalitelerinin farklılığından doğan bazı belirsizlikler ile karşı karşıya
kalabilir. ISO 14064 serisi standartlarıyla denklik sağlanmasını kolaylaştırmak için yerel yönetimlerin
herhangi bir yıl belirleyerek oluşturdukları envanter/analiz ile ilgili belirsizlikleri tespit etmeleri
gerekmektedir.
Sera gazı salımları analizlerine bir belirsizlik tahmini eklemek isteyen yerel yönetimler 2006 IPCC
Kılavuzu Bölüm 3’te yer alan “Detaylı Yöntemler için Belirsizlikler” başlığı altındaki bilgilere
başvurabilirler.
Analizlerinin ISO 14064 ile uyumlu olması amacı gütmeyen yerel yönetimler belirsizlik tespiti
yapmak zorunda değildirler.
Belgelerin Korunması (Saklanması)
Sera gazı salımlarına dair yapılacak ilk bir analiz taban veriler oluşturmak için genellikle geçmiş bir
yıl kullanılarak oluşturulur. Müteakip analiz ilk çalışmadan beş yıl sonrasında yapılabilir ve geçen
zaman diliminde önemli belgelere erişilemeyebilinir. Bu nedenle denetimin sağlanması için analiz ile
ilgili tüm orijinal belgelerin yerel yönetim tarafından muhafaza edilmesi gerekmektedir.
A.3 Küresel Raporlama Girişimi (GRI)
Küresel Raporlama Girişimi, “ICLEI -Sürdürülebilirlik için Yerel Yönetimler” in ortak kuruluşudur.
Küresel Raporlama Girişimi (GRI), G3 Kılavuzları’na , yerel yönetimlerin, sınırları içinde oluşan
sera gazı salınımları için sorumluluk derecelerini belirlemede yardımcı olabilecek “Kamu Sektörü
Kuruluşları Eki” ilave etmiştir.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
55
Sınır Analizi
Birçok alanda hizmet veren çok işlevli bir kuruluşun sınırlarının tanımlanması oldukça güçtür.
Küresel Raporlama Girişimi (GRI), rehberlik etmesi amacıyla şirketin finansal raporlamasına dayalı
kontrol ve etki kavramını genişleten açıklamalar kullanır. Kontrol tanımı aşağıdaki şekilde verilmiştir
(GRI, 2005):
Faaliyetlerinden kazanç elde etme amacıyla bir kurumun mali ve idari politikalarını yönetme yetkisi.
GRI Kılavuzlarının sadece ekonomik kazanç elde etmeyi amaçlayan kuruluşlar tarafından
kullanılmadığı bilindiğinden, kontrol tanımı sadece ekonomik olarak değil genel anlamda kazanç
elde etme kabiliyetinden bahseder.
Bir kuruluşun sınırları diğer bir kuruluşa ait faaliyet öğelerini içerebilir ve kuruluş bu öğeler
üzerinde “önemli etki” ye haizse sınırları bu şekilde belirlenir. Bu “önemli etki”nin tanımı şu şekilde
yapılmıştır (GRI, 2005):
Bir kurumun mali ve idari politikalarını belirlemede ortak katılım yetkisine sahip olmak fakat yönetme
yetkisine sahip olmamak.
GRI Kamusal Sektör Kuruluşları Eki’nde kullanılan sınır belirleme yaklaşımı, yetki ve önemli etki
sınır yönergelerini kamu kuruluşların geniş kullanımına yönelik olarak şu şekilde kullanır:
Kurumsal Performans – özel sektörün raporlama yaklaşımına uyumlu olması ile faaliyetlerin direkt
olarak kurumun yetkisi altında oluşunu içerir;
Kamusal Politikalar ve Uygulama Yöntemleri – Kurumun, kamusal politikası uygulamakta
olmasından kaynaklanan faaliyetler.
Kamusal politikanın etki alanı olarak tanımlanan bir sınır, oldukça geniştir ve kaçınılmaz olarak bazı
uzantılarda başka bir kamu kuruluşunun sınırı ile kesişecektir. Yaptırım gücü yüksek seçilmiş bir kamu
kuruluşu, jeopolitik sınırlara dayanan sınır uzantılarında karar vermede yetkiliyse onları seçenleride
içine alan önemli etki alanına sahip olduğu düşünülebilir.
GRI Çerçevesi’ne uyumluluk amacı taşıyan yerel yönetimler yukarıda açıklanan sınır yaklaşımını
benimsemeli ancak daha detaylı bilgi için GRI’ye başvurulmalıdır.
GRI Çerçevesi’ne uyumlu olma amacı taşımayan yerel yönetimler de yukarıdaki ilkeleri yararlı bir
kılavuz olarak bulacaklardır.
Yerel Yönetimler Sera Gazı Salımları Analizi Uluslararası Protokolü (IEAP) Versiyon 1.0 (Ekim 2009) - ICLEI
56
Uluslararası Yerel Yönetimler
Sera Gazı Salımlarının
Analizi Protokolü (IEAP)
Bu yayın içeriğinin
yegane sorumlusu REC olup hiçbir şekilde
Avrupa Komisyonu’nun resmi görüşlerini
yansıtıyor olarak algılanmamalıdır.
ÇEVRE ALANINDA
KAPASİTE GELİŞTİRME PROJESİ

Benzer belgeler