this publication as PDF

Transkript

this publication as PDF
Dış Ticaret ve Ekonomi Dergisi
7 MİLYON
ZİYARETÇİ KATILDI
DOĞTAŞ
65 ÜLKEYE
İHRACAT YAPIYOR
Erman ILICAK
Rönesans Holding YKB
Dr. Hayri ERCE
ODD Genel Koordinatörü
İsmail DOĞAN
Doğtaş Mobilya Gnl. Mdr.
KONYA ŞEKER
700 MİLYON $
MAKARNA
ÜRETİMİNDE
NASIL
DÜNYA 5.Sİ
OLDUK?
TİKA, KARA KITAYA
UMUT OLDU
RÖNESANS'TAN
DEV YATIRIM
Dr. Serdar ÇAM
TİKA Başkanı
İHRACATIN
BAŞKANLARINA
GÖRE
YENİ TEŞVİK
SİSTEMİ
Yıl 1 • Sayı 5 • Mayıs 2012 • Fiyatı: 10 TL
YATIRIM YAPMAYI
NASIL
BAŞARDI?
OTO FUARLARA
HANGİ ÜNLÜ
HANGİ
SEKTÖRE
YATIRIM
YAPIYOR?
2
www.ihracat.info.tr
Türkiye’nin İhracat Portali - TurkishExporter.Net
www.turkishexporter.net
Anasayfa I Firmalar I Ürünler I Talepler I Datalar
Türkiye’nin İhracat Portali - TurkishExporter.Net
Turkishexporter.net Şimdi Daha Hızlı
İhracatınızın hızını artırmanız için yeni turkishexporter.net’in sayfa
görüntülenme süresi daha da hızlandı.
Güçlü Altyapı Hızlı Sonuç
Dinamik ve güçlü yapısıyla her geçen gün büyüyen turkishexporter.net
altyapısını tamamen yeniledi.
Aşılmaz Güvenlik Duvarı
Gelişmiş yetkilendirme ve güvenlik yapıları ile turkishexporter.net de
içiniz rahat olsun.
Daha Kolay Bir Kullanım İçin Yenilendi
Turkishexporter.net geliştirilen yeni hızlı arama, filtreleme modülleri ile
şimdi daha kolay bir kullanım imkânı sunuyor. Yeni arayüzüyle şimdi
daha hızlı, daha güçlü ve daha güvenli.
Tek tıkla ihracat için
Turkishexporter.Net, T.C. Ekonomi Bakanlığı tarafından ön onay verilmiş bir e-ticaret sitesidir.
Uygun koşulları taşıyan yeni üyelerine; üyelik bedelinin % 70’i hibe desteği olarak iade edilmektedir.
KONYA - İSTANBUL - ANKARA - BURSA - HATAY - K.MARAŞ - TOKAT - KOCAELİ - KAYSERİ - VAN - ÇORUM - MERSİN - ADANA
Müşteri Hizmetleri
www.ihracat.info.tr
3
4
www.ihracat.info.tr
www.ihracat.info.tr
5
www.ihracat.info.tr I [email protected]
KOBİ ULUSLARARASI TANITIM VE DAĞITIM A.Ş. ADINA;
İMTIYAZ SAHİBİ : Ali Gazel
GENEL YAYIN YÖNETMENİ (SORUMLU)
Ömer Faruk Lekesiz
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ : Esra Torlak
EDİTÖR : Yeliz Yirmibeş
GÖRSEL YÖNETMEN : Gülay Özlen • Mustafa Ceviz
PAZARLAMA MÜDÜRÜ : Dilek Demir
REKLAM GRUP BAŞKANI : Yusuf Baltacı
HUKUK MÜŞAVİRİ : Av. Süleyman Boyalı
FİNANS MÜDÜRÜ : Süleyman Demirhan
İNTERNET SORUMLUSU : Tuba Koçaş
TEKNİK PLANLAMA MÜDÜRÜ : Seda Eser
HABER MERKEZİ : Esra Uslu • Ferhan Er • Canan Ilgın • Seda Tiryaki
REKLAM MERKEZİ : Behlül Boyalı • Gamze Bige KILIÇ
• Makbule KOÇAKER
SATIŞ YÖNETMENLERİ : Özge Sönmez • Sema Kolay
GÖRSEL DANIŞMAN : Himmet Büyükvadi
LOJİSTİK : Berat Gözükızıl
YAYIN TÜRÜ : Ulusal, Süreli, Aylık
YÖNETİM
MARKA DİREKTÖRÜ : Abdullah Yaprakçı
KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ : Harun Dikici
FİNANS DİREKTÖRÜ : Nurettin Yıldıran
YÖNETİM YERİ
Ataşehir Üsküdar Yolu Topçu İbrahim Sk. Pak Plaza
Kat:7 No:13 İstanbul/Türkiye
T: 0216 573 21 95 • F: 216 573 37 64
TEMSİLCİLİKLER
• ANKARA : F. Özlem Yaylagül 0 (312) 439 53 99
• BURSA : Hayati Ata 0 (224) 211 62 36
• ADANA : Veli Çay 0 (322) 456 20 23
• KOCAELİ : Satılmış Çiloğlu 0 (262) 659 26 38
• KONYA : Selma Alımcı 0 (332) 238 0 777
MERHABA
MERHABA
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Türki Cumhuriyetlerin yeniden yapılanmalarına ve kalkınma ihtiyaçlarına
cevap verebilmek amacıyla kurulan TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı) bugün 5 kıtada birçok ülkeye umut olmuş
durumda.
TİKA’nın özellikle kara kıtada yaptığı çalışmalar büyük bir heyecan ile takip ediliyor. Örneğin sadece Somali’ye bile temel
ihtiyaçlardan oluşan 22 bin ton yardım gönderirken yine aynı
ülkede 3 adet hastane projesini tamamlamaya hazırlanıyor.
TİKA’nın çalışmaları 100 ülkede etkin bir şekilde sürüyor. Bu
ülkelerin arasında Kolombiya’dan, Bolivya’ya, Kırgızistan’dan
Somali’ye kadar pek çok farklı etnik kültürde ve yapıda ülke
var. Bu da Türkiye’nin dünya genelinde nasıl çok yönlü bir dış
politika izlediğinin ipuçlarını veriyor. Zaten, TİKA Başkanı Dr.
Serdar Çam’da, günümüz Türkiyesi’nin dünya siyasetinde aktif rol aldığını, dış politikasını çok boyutlu yürüttüğünü ifade
ederek, TİKA’nın bu politikalara paralel teknik projeler geliştirdiğini söylüyor.
Son 10 yıl içerisinde Türkiye’nin kalkınma yardımlarına ayırdığı bütçedeki artış, Dr. Çam’ın düşüncelerinin rakamsal olarak
ispatı. 2004 yılında 339 milyon dolar olan kalkınma yardımları 2011 yılında 1 buçuk milyar dolara yaklaşmış durumda.
Bu da Türkiye’nin ihtiyaç sahibi ülkelere karşı kolunun daha
geniş açıldığının bir göstergesi olsa gerek.
• G. ANTEP : İsmail Canpolat 0 (342) 324 04 24
• MERSİN : Gökben G. Korkmaz 0 (324) 328 34 00
• K.MARAŞ : Ali Suyadal 0 (344) 221 81 51
• HATAY : Osman Çekirge 0 (326) 225 13 33
• TOKAT : Ahmet Köknar 0 (356) 214 66 20
• ÇORUM : Eşref Burçin Özsaçmacı 0 (364) 777 01 07
• VAN : Fatih Altun 0 (432) 210 08 09
BASIMCI : Turkuvaz Matbaacılık Yayıncılık A.Ş.
BASILDIĞI YER
Akpınar Mah. Hasan Basri Cad. No:4
Sancaktepe-İstanbul
Tel: 0 216 5859102 Faks: 0 216 5859130
www.turkuvazmatbaacilik.com
DAĞITIM : MNG KARGO
6
www.ihracat.info.tr
ÖmerFarukLekesiz
www.ihracat.info.tr
7
/ İÇİNDEKİLER
www.ihracat.info.tr
32 SEKTÖREL HEDEF
TÜRKİYE LİMANLARIYLA YARIŞIYOR
Güney Marmara'nın en büyük limanı olan Gemport, 2011 yılında yüzde 25 büyüyerek Türkiye
ortalamasının üzerinde bir grafik sergiledi. 20
yıllık geçmişe sahip Gemport, 2012 yılında 20
milyon dolar yatırım hedefliyor.
34 YENİ PAZAR YENİ İHRACAT
ORTA VE DOĞU KARADENİZ’İN TOPLAM
FINDIK İHRACAT HEDEFİ 2 MİLYAR DOLAR
Toprağının bereketini her sektörde gösteren Karadeniz; fındık, yaş sebze ve meyvenin yanı sıra,
demir ve maden sektöründe de gerçekleştirdiği
ihracatla Türkiye’nin vazgeçilmez bölgelerinden
biri. Orta ve Doğu Karadeniz bölgesinin en yüksek ihracat payını 1 milyar 97 milyon 500 bin dolar ile fındık ve mamulleri oluşturuyor.
[ 4. SAYI KAPAĞI [
ARAŞTIRMASI
PAZAR
“e“ GELİRSE
BAŞINA
İHRACATIN
Yönetim Kurulu Başkanı
İbrahim Ertiryaki
DEVLEŞEN
İHRACATIN
HATIRLATTI
YENİDEN
AĞLARINI
DEMİR
TÜVASAŞ
NEDEN
359.
KANUNU’NUN
YENİ TİCARET
112 98
78
Rifat Hisarcıklıoğlu / Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı
AKTuEL
BAŞARILAR ORTAYA ÇIKTI”
“SON İKİ YILDA MÜTHİŞ
lojistik
FIRSATLAR ÜLKESİ MALEZYA
Dış Ticaret ve Ekonomi Dergisi
38 SÖYLEŞİ
KORKUTUYOR?
MADDESİ
40
12
KOZMETİK
SEKTÖRÜ
ihracat
NE DEĞİŞİR?
YAPIYORLARDI?
NE İŞ
OLMADAN ÖNCE
MİLYONER
NASIL
104 58
YAPILIR?
“
dunya
FiNANS
HER İKİ EVDEN BİRİNDE
İNEGÖL MOBİLYASI VAR
Mobilya üretimiyle öne çıkan İnegöl, Türkiye’nin
mobilya üretiminde yaklaşık yüzde 40’ını kapsıyor.
Yıl 1 • Sayı 3 • Şubat 2012 • Fiyatı: 10 TL
ekonomi
46 SÖYLEŞİ
MAKARNA ÜRETİMİNDE
DÜNYA BEŞİNCİSİYİZ
TEŞVİK SİSTEMİ
CARİ AÇIĞA ÇÖZÜM OLACAK
Üretim kapasitesini her geçen yıl artıran makarna sektörü, bu yılın sonunda 1 milyon tonluk ihracat hedefliyor.
48 SÖYLEŞİ
KONYA ŞEKER 700 MİLYON DOLAR YATIRIM
YAPMAYI NASIL BAŞARDI?
18
8
www.ihracat.info.tr
İhracatçı, cari açığı
indirmeyi temel alan
yeni teşvik sistemini olumlu buldu.
İhracatçı birliklerinin yönetim kurulu
başkanları, teşvik
sisteminin sanayici
için ateşleyici bir etki
yapacağı görüşünde
birleşti.
Son 10 yıl içinde yaklaşık 700 milyon dolarlık fiili
yatırımı gerçekleştiren Konya Şeker bu yatırımlarla tarım sektöründe 20 üretim tesisini hayata
geçirdi.
52 NASIL BAŞARDILAR?
DOĞTAŞ 65 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYOR
Çanakkale’nin Biga ilçesinde kurulu bulunan
Doğtaş Mobilya Çin'in Guangzhou kentinde düzenlenen dünya mobilya sektörünün buluştuğu
Çin Uluslararası Mobilya Fuarı’nda (CIFF) katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılaştı.
www.ihracat.info.tr
9
/ İÇİNDEKİLER
www.ihracat.info.tr
54 SEKTÖREL HEDEF
SÜTAŞ 2012’DE %30 BÜYÜMEYİ HEDEFLİYOR
22
OTOMOTİV FUARLARINA
7 MİLYON ZİYARETÇİ KATILDI
Türkiye’de otomotiv sektörü, ülke ekonomisine
kattığı değer ile büyümeye devam ederken,
üretimde 1 milyon 200 bin adete ulaştı.
Süt ve süt ürünleri sektörünün önde
gelen oyuncularından Sütaş, 2012'de
yüzde 25 ila 30 büyüme hedefliyor. Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı
Muharrem Yılmaz, "Yeni fabrikalarımız
için ilk etapta 70 milyon dolar yatırım
öngörüyoruz." dedi.
RÖNESANS HOLDİNG İZMİR’E 500 MİLYON DOLARLIK YATIRIM YAPACAK
İzmir’in ilk Optimum Outlet Alışveriş
Merkezi’ni açan Rönesans Holding,
İzmir’e 500 milyon dolarlık daha yatırım
yapmak için kolları sıvadı. "Maksimum
marka, minimum ödeme" sloganıyla
kapılarını İzmirlilere açan Rönesans
Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman
Ilıcak, İzmir'e yeni yatırımlarının olacağını müjdeledi.
DÜNYADA KADIN GİRİŞİMCİLER 255
TİRİLYON DOLARLIK SATIŞ GERÇEKLEŞTİRİYOR
TİKA KARA KITAYA UMUT OLDU
Asya, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ülkeleri başta
olmak üzere yaklaşık 100 ülkeye yaptığı teknik ve
kültürel hizmetlerle Tika, 21. Yüzyıl dünya düzeninin
insanlık üzerinde yarattığı çaresizliğe el uzatıyor.
Girişimci İş Kadınları ve Destekleme
Derneği, (ANGİKAD) Başkanı Devrim
Erol ile Türkiye’deki kadın girişimcilerin sayısının yeterliliğini, dünya ile
karşılaştırdığımızda Türkiye’de kadın
girişimciler için yapılabilecek projeleri,
iş hayatına atılma sürecinde kadınların
izlemesi gereken politikaları ve teşvik
programlarını konuştuk.
64 NASIL BAŞARDILAR?
TÜRK LİRASINA KADIN ELİ DEĞDİ
30
CEZAYİR'DE HIZLA
YÜKSELEN SEKTÖR; İNŞAAT
Petrol ve doğalgaz rezervlerinin yanı sıra altın ve
elmas gibi değerli yeraltı zenginliklerine sahip
olan Cezayir’in, ihracatının yüzde 98’ini hidrokarbon sektörü oluşturuyor.
10
www.ihracat.info.tr
72 NİĞDE İHRACAT BACASINI
YÜKSELTMEYİ HEDEFLİYOR
74 SAHNEDE KAZANDIKLARINI
TİCARETLE BÜYÜTÜYORLAR
76
86 GENMOT 5 KITAYA İHRACAT YAPIYOR
88 103 ÜLKENİN SOFRASINDA GÜRALLAR VAR
90 TIRSAN TREYLER AVRUDA’DA İLK DÖRDE GİRDİ
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası
tarafından düzenlenen ‘TL Simge Yarışması’ nda, yaptığı tasarım birinciliğe
layık görülen Tülay Lale, ismini tarihe
yazdırmanın gururunu yaşıyor.
70 SEKTÖREL BÜYÜME
SOĞUK ÜLKELERİN
GIDA AMBARI TOKAT
Tarıma dayalı sanayisiyle öne çıkan
Tokat, ihracatını yaş sebze ve meyve
ağırlıklı gerçekleştiriyor. Özellikle Rusya
gibi soğuk ülkelere, gıda ürünleri ihraç
edilen şehirde, geleneseksel yazma
basma sanatıyla gerçekleştirilen ürünler de gönderiliyor.
92
HEDEFİMİZ SENEYİ 22 BİN
SATIŞLA KAPATMAK
56 SEKTÖREL HEDEF
62 SÖYLEŞİ
26
66 CECİLE MARKASINI DIŞ
PAZARLARDA DA BÜYÜTÜYOR
SAFMARİNE TÜRKİYE’NİN AFRİKA VE ORTADOĞU
ATAĞINI DESTEKLİYOR
94 CNC KONTEYNER 20 MİLYON DOLARA İHRACAT HEDEFLİYOR
96 ITS ULUSLARARASI NAKLİYAT, LOJİSTİK ÇÖZÜMLER ÜRETİYOR
100 OKNAL TIBBİ GAZLAR 10 YILDA İHRACATINI %70’E ÇIKARDI
102 REGAL SANAYİ İHRACATINI ARTIRACAK
106 İŞİMİZ GÜCÜMÜZ
DONDURULMUŞ GIDA
108 KITALARIN EKİPMAN ARAÇLARI KARBA OTOMOTİV’DEN
116 ÜZÜM ÇEKİRDEĞİNDEN
GARİYİ ÜRETTİ
118 ASYA, ORTADOĞU TRAFİĞİNE YÖN VERİYOR
120 TAHA KOZMETİK RUSYA
PAZARINA GİRİYOR
121 KAYM, KAĞIT KESME
MAKİNELERİYLE İHRACATINI
ARTIRIYOR
www.ihracat.info.tr
11
ihracat
01
EGE’DE İHRACAT ŞAMPİYONU
MÜCEVHERAT
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) tarafından açıklanan
mart ayı ihracat istatistiklerine göre en yüksek
artış mücevheratta yaşandı. Mart ayında yapılan
mücevherat ihracatı, bir önceki aya göre rekor seviyede artış gösterdi. Mücevheratın 12 aylık ihracat
artışı ise yüzde 3 bin 261.
03
Malatya Aktif İşadamları Derneği (MAKİAD) geçen ay Batı Afrika ülkelerinden Nijer’e düzenlenen iş gezisi ile 30 milyon dolar iş bağlantısı
sağladı. Dernek üyeleri Irak'ın kuzeyine de iş görüşmeleri yapmak üzere ziyaretler gerçekleştirdi.
04
02
TÜRKİYE EN ÇOK RUSYA’YA
TEKSTİL İHRAÇ EDİYOR
Türkiye’nin tekstil ihracatında
Rusya yüzde 13’le ilk sırada.
Rusya’nın ardından sırasıyla İtalya, Almanya, İran ve İngiltere geliyor. Bu yıl 39’cusu düzenlenen
FAREXO Moda ve Tekstil Fuarı’nın
açılışında konuşan St. Petersburg
Ticaret Ataşesi Remziye Köse,
Türkiye’nin 2011 yılında tekstil
ve tekstil hammaddeleri ihracatını 2010 yılına göre yüzde 22
arttığını, Rusya’ya olan tekstil
ve tekstil hammaddeleri ihracatının ise 1 milyar dolara
yükseldiğini söyledi.
İHRACAT AB'YE AZALDI,
AFRİKA'YA ARTTI
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre
mart ayı ihracatı geçen senenin aynı ayına oranla
yüzde 8,1 artarak 12 milyar 608 milyon dolar oldu.
Otomotiv sektörü en fazla ihracat yapan sektör
oldu. Türkiye’nin dış satımı Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yüzde 3,5 azalırken; Afrika ülkelerine arttı.
MALATYA'LI İŞADAMLARI
NİJER İLE 30 MİLYON
DOLARLIK İŞ
BAĞLANTISI YAPTI
05
LİMAK ÇİMENTO, ENERJİ
TASARRUFU İÇİN KREDİ ALDI
Sektörünün önde gelen isimlerinden Limak Çimento, alanındaki ilk enerji verimliliği kredi anlaşmasını Türkiye Kalkınama Bankası ile imzaladı.
Limak Çimento, bünyesindeki Ankara ve Trakya
tesislerindeki enerji verimliliklerinde kullanılmak
üzere 2 yıl geri ödemesiz, toplam 12 yıl vadeli 38
milyon 250 bin euro tutarındaki kredi kullanacak.
12
www.ihracat.info.tr
06
ERMAKSAN, 90’DAN FAZLA
ÜLKEYE MAKİNE İHRAÇ
EDİYOR
08
Bugün 90’dan fazla ülkeye ihraç ettiği makinelerle sektöründe dünyanın sayılı firmaları
arasında yer alan Ermaksan A.Ş Yönetim Kurulu
Başkanı Erol Özkayan, sac işleme makineleri
sektörüne yön veren bir firma olduklarını söyledi. Özkayan, modern tezgahlarla donatılmış
ana fabrikada 750 kişilik mühendis ve kalifiye
personel ile yıllık 3 bin adet makine ürettiklerini kaydetti.
07
JAPONLARA YILDA 35
BİN TON ZEYTİNYAĞI
SATIYORUZ
Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi Başkanı
Metin Ölken, Japon pazarına yılda 35 bin ton
zeytinyağı ihraç edildiğini söyledi. Bu başarının
son beş yılda sağlandığına dikkat çeken Ölken,
bunun son örneğininse Olive Japon 2012 Uluslararası Zeytinyağı
Yarışması’na panelist ve jüri üyesi
olarak Türkiye’nin davet edilmesinin olduğunu kaydetti.
TÜRK DİZİLERİ
ORTADOĞU’DA TÜRK
BALIĞININ TÜKETİMİNİ
ARTTIRACAK
Su Ürünleri Tanıtım Grubu (STG), Ortadoğu’nun
popüler ülkesi Lübnan’da Türk su ürünlerini vitrine çıkardı. Ortadoğu’nun vitrini konumundaki
Lübnan’da 20-23 Mart 2012 tarihleri arasında
düzenlenen, Horeca-19. Uluslararası Gıda Otel
Ekipmanları Fuarı'na katılan Su Ürünleri Tanıtım
Grubu, Türk su ürünlerini Ortadoğu’nun beğenisine sundu.
09
İHRACATÇIYA CEM YILMAZ
DOPİNGİ
Türkiye'nin lider ihracatçı birliği İstanbul Maden
ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB), dış satışta başarılı firmaları ödüllendirdi. Ödül töreninde
ünlü komedyen Cem Yılmaz esprileriyle ihracatçıları kahkahaya boğdu. Türkiye'nin 2011 yılı
rekor ihracatının kahramanları ödüllendirildi.
Geçtiğimiz yıl Türkiye ihracatının yüzde 30'u
olan 38 milyar dolarlık dış satışa imza atan İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri
(İMMİB), ödül töreninde 2012'de de aynı başarıyı yakalayabilmek için odaklandı.
www.ihracat.info.tr
13
ihracat
10
AVRUPA’YA ÇUPRA VE LEVREK
TÜRKİYE'DEN GİDİYOR
Türkiye son 10 yılda balık ihracatını yaklaşık 3 kat
arttırdı. Alabalık üretiminde Avrupa birinciliğine
yükselen Türkiye, Avrupa’nın çupra ve levrek ihtiyacının yüzde 25’ini karşılıyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın uyguladığı politikalar sonucu
balıkçılık sektörü hızlı bir gelişme trendi yakaladı.
Bakanlık tarafından ilk kez 2003 yılında destekleme
kapsamına alınan su ürünleri yetiştiriciliğine 2011
yılında 181 milyon lira ödeme yapıldı. Son 10 yılda
ise balıkçılığa verilen destek toplamda 737 milyon
lira olarak gerçekleşti.
11
Kanatlı Tanıtım Grubu, Türkiye’nin tavuk ayağı ihracatında en büyük alıcılarından biri olan Vietnam’a
2012 yılında 35 milyon dolarlık ihracat hedefi koydu. Türkiye’nin ihracatta yıldız sektörlerinden olan
kanatlı sektörü, tavuk ayağı tüketiminin yoğun olduğu Vietnam’a tavuk ayağı, tavuk eti ve damızlık
yumurta ihracatını arttırmak için harekete geçti.
Kanatlı Tanıtım Grubu, Ho Chi Minh City şehrinde
düzenlenen ILDEX/ FOODTEX Gıda, Hayvancılık ve
Hayvancılık Ekipmanları Fuarı'nda boy gösterdi.
TÜRK GIDALARI UZAK DOĞU
RAFLARINI SÜSLEYECEK
Singapur ve Malezya’da marketler zinciri bulunan
Auric Pacific Group Limited Şirketi, Türkiye’den
gıda ürünleri ithal etmek için Ege’ye geldi.
Ekonomi Bakanlığı Koordinatörlüğü’nde, Türkiye
İhracatçılar Meclisi ve Ege İhracatçı
Birlikleri Organizasyonu’nda “VİP
Alım Heyeti Organizasyonu” kapsamında, İzmir’e gelen Singapur’un
en büyük marketler zincirlerinden biri olan Auric Pacific Group,
Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı,
kuru meyve, hububat, bal,
meyve sebze mamulleri
üreten 43 firma ile ikili
görüşmeler yanında
tesis ziyaretlerinde de
bulundu.
14
12
İHRACATÇILAR VİETNAM’A
TAVUK AYAĞI HEDEFİNİ
ARTIRDI
www.ihracat.info.tr
13
TÜRKİYE, IRAK'A İHRACAT
YAPAN ÜLKELER ARASINDA
BİRİNCİLİĞİNİ KORUMAK
İSTİYOR
Irak'ın ithalatında 1. sırada yer alan Türk işadamları, bu liderliği kaptırmamak ve yeni pazarlar kazanmak amacıyla Irak'a gidiyor.
Orta Anadolu İhracatçıları Birliği Koordinatör
Başkanı Ahmet Kahraman, Irak'ın Türk iş adamları için önemli bir pazar olduğuna dikkat çekti.
Yaklaşık 25 kişilik bir işadamı ile 3 gün boyunca ticari temaslarda bulunacaklarını belirten
Kahraman şöyle konuştu: "2010 yılında Irak'ın
ithalatındaki en önemli ülke, toplam ithalattan
aldığı yüzde 23'lük payla Türkiye oldu. Irak'ın
Türkiye'den yaptığı ithalat bir önceki yıla göre
yüzde 17,9 oranında artarak 6 milyar dolar seviyelerinde gerçekleşti."
14
TÜRK TEKSTİLİNİN KALBİ
ALMATI’DA ATTI
Türk tekstili, Orta Asya’nın en büyük ekonomisine sahip Kazakistan'da bir kez daha
görücüye çıktı. Ülkenin en büyük şehri
Almatı'daki Atakent Fuar Merkezi'nde düzenlenen fuara, Türkiye’den tekstil firmaları
büyük ilgi gösterdi. Bu yıl 6’ıncısı düzenlenen fuara, Türkiye’nin yanı sıra ev sahibi Kazakistan, İtalya, İspanya, Rusya, Ukrayna ve
Özbekistan’dan toplam 57 firma katıldı. Fuarı
TÜRKEL Fuarcılık organize etti.
15
KASTAMONU'NUN EL
DOKUMASINI BEYMEN
PAZARLAYACAK
Kastamonu Valiliği El Dokuması Atölyesi Müdürü Ata Erdoğdu, şehre özgü el dokuması ev
tekstili ürünlerini satmak için Beymen firması
ile anlaştıklarını belirtti. Sonbaharda ilk ürünlerini teslim edeceklerini belirten Erdoğdu,
Londra ve Paris’te iş bağlantıları kurmak için de
çalışmaların sürdüğünü söyledi.
16
ULUDAĞ İHRACATI
BİRLİKLERİ (UİB) MART AYI
İHRACAT RAKAMLARI
AÇIKLANDI
Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Koordinatör
Başkanı Şenol Şankaya, “UİB olarak Mart ayı
ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde
7 oranında değer kaybederek 2 milyar 42 milyon 392 bin dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu
azalışa rağmen yılın ilk 3 ayındaki ihracatımız
2011’in ilk 3 ayına göre yüzde 2 artış göstererek
5 milyar 457 milyon 430 bin dolara yükseldi. 31
Mart 2011 ve 1 Nisan 2012 arasındaki 1 yıllık
süreçte ise UİB ihracatı yüzde 13 artarak 21 milyar 530 milyon 400 bin doları gördü” dedi.
17
KONUKOĞLU: TEKSTİLDE
BAYRAĞI İTALYA BIRAKIR,
BİZ ALIRIZ
Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, Türkiye'nin tekstilde önemli
bir yere geldiğini belirtti. Bu trendin 25-30 sene
daha devam edeceğini vurgulayan Konukoğlu,
"Tekstilde bayrağı İtalya bırakır, biz alırız." dedi.
www.ihracat.info.tr
15
ihracat
18
TOHUM İHRACATI 109
MİLYONU GEÇTİ
20
Türkiye’nin önde gelen moda markalarından
Vakko, bu yıl Rusya’da üç mağaza daha açacak.
St. Petersburg’ta W Collection markasıyla ilk
mağazasını açarak Rusya pazarına giriş yapan Vakko, bu yıl mağaza sayısını dörde
çıkarıyor. St. Petersburg W Collection
mağaza müdürü Caner Erdoğmuş,
Türkiye’de bilinirlilik açısından belirli bir noktada olan Vakko markasının, Rusya’da da kısa sürede
en iyi yere geleceğini ümit
ettiklerini söyledi.
Türkiye Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Sanayicileri Alt Birliği (TSÜAB) Başkanı İlhami Özcan
Aygun, 2011 yılı ihracatının 109 milyon dolara ulaştığını kaydederek, "Hedefimiz, 2023'de
500 milyon dolar ihracat gerçekleştirmektir.
Türkiye'de üretilen tohumlar tamamen güvenlidir." dedi
19
SALİH ÇALI: GREENPEACE
RAPORU, TÜRK MEYVE
SEBZE İHRACATINA DARBE
VURMA AMAÇLI
Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği
(UYMSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Çalı, çevre örgütü Greenpeace'in, Türkiye'de üretilen biber, armut ve üzümün en tehlikeli ürünler olduğunu iddia ettiği raporuna tepki gösterdi. Çalı,
bu tür haberlerin, Türk meyve sebze ihracatına
darbe vurmak amacıyla yapıldığını dile getirdi.
16
www.ihracat.info.tr
VAKKO, RUSYA’DA VİTES
BÜYÜTTÜ
21
GÜRCÜ BAKAN, İHRACATÇIYA
ÜLKESİNİN YATIRIM
AVANTAJLARINI ANLATTI
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Gürcistan Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Vera Kobalia, Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM)’ni ziyaret etti. Burada
ihracatçı birliklerinin üyeleri ile bir araya gelen
Kobalia, ülkesinin yatırım avantajlarını anlattı.
22
MANİFATURACILIKLA
İŞE BAŞLADI, ŞİMDİ
İSKOÇYA'YA ETEK İHRAÇ
EDİYOR
Gaziantep'te 38 yıl önce 15 metrekarelik bir
dükkânda manifaturacı ve bohçacılara mal
satarak ticarete başlayan Altan kardeşlerin
şirketi, şimdi 20 bin metrekarelik tesislerde,
Türkiye'nin 81 iline okul kıyafeti satan dev bir
firmaya dönüştü.
25
MOBİLYA SEKTÖRÜ ROTAYI
ORTA ASYA VE AFRİKA’YA
ÇEVİRDİ
Türkiye’nin önde gelen mobilya firmaları, Çin
Uluslararası Mobilya Fuarı (CIFF 2012)’nda yerini
aldı. Fuarda büyük ilgi gören firmalar, gelecek
senelerde Orta Asya ve Afrika ülkelerine ağırlık
vermeyi temel alıyor.
26
23
TÜRK VE ROMEN
İŞ ADAMLARI İŞBİRLİĞİNİ
ARTIRACAK
DİAD: STANDARD&POOR'S
TÜRKİYE'Yİ TKİSİZLEŞTİMEYE ÇALIŞIYOR
Denizli İşadamları Derneği (DİAD) Başkanı
Erdem Aydın, kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's'un, Türkiye'nin “pozitif”
olan kredi notu görünümünü “durağan”a
çevirmesinin, gelişen Türkiye'yi etkisizleştime amaçlı olduğunu söyledi. Türkiye'nin,
geçmişindeki kötü ekonomiden uzak olduğunu belirten Aydın, Standard&Poor's'un
not verirken dayandığı verilerin gerçek
olmadığının ortaya çıktığını vurgulayarak;
“Türkiye'nin ihracat artışı, en yüksek noktaya ulaşmıştır. Avrupa ülkelerindeki daralma
Türkiye'yi etkilememiş, bilakis ihracatı artırmıştır.” dedi.
Yalova Aktif Sanayiciler Derneği Başkanı Birol
Önderoğlu, hükümetin 2023 yılı için hedef
koyduğu 500 milyar dolar ihracat hedefine
ulaşmak için iş adamları olarak ellerinden
geleni yapmak istediklerini söyledi. Romanya
İstanbul Başkonsolosu Stefana Greauve da iki
ülkenin ortak bir vizyon ile dostluk ilişkilerini
geliştirdiğini belirtti.
www.ihracat.info.tr
17
SÖ LEŞİ
ÍHRACATÇIYA GÖRE
YENÍ TESVÍK SÍSTEMÍ
`
İhracatçı, cari açığı indirmeyi temel alan yeni teşvik sistemini olumlu buldu.
İhracatçı birliklerinin yönetim kurulu başkanları, teşvik sisteminin sanayici için ateşleyici bir etki yapacağı görüşünde birleşti. / Esra Torlak
Y
MEHMET BÜYÜKEKŞİ:
TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ
(TİM) YÖNETİM KURULU BAŞKANI
eni teşvik sistemini incelediğimizde içimizden gelen Ekonomi
Bakanı Zafer Çağlayan’ın imzasını
görüyoruz. Yeni sistemin sanayinin
gerek duyduğu revizyon için ateşleyici bir etki yapacağı kanaatindeyiz. Diğer taraftan yeni uygulamaya konulan illere dayalı bölgesel
teşvik sisteminin, Türkiye’nin gerek
duyduğu sosyal barış ortamına da
büyük katkı sunacağı, bölgeler arası uçurumları kapatacağı görüşündeyiz.
Yeni teşvik sistemi belli bölgelere
değil, tüm Türkiye’ye hitap edecek
bir teşvik sistemi olarak konumlandırıldı. Bu yeni sistem; yeni şartlara,
yeni gelişmelere Türkiye’yi entegre
edecektir. Bu yeni teşvik sistemi sayesinde, Türkiye ekonomisi, daha
güçlü, daha dinamik bir temele
kavuşacaktır. Yeni teşvik sisteminde uygulanan en önemli yenilik
yeni bölgesel haritanın çıkarılması ile birlikte illere dayalı bölgesel
teşvik sistemi ne geçilmesi oldu.
İllerimizin sosyo ekonomik gelişmişlik seviyesine göre 6 bölgeye
ayrılarak illere dayalı bölgesel teşvik sistemine geçilmesini oldukça
olumlu buluyoruz. Bu yeni sistem
sayesinde bölgesel uçurumun daraltılmasının, kümelenme faaliyetlerinin desteklenmesinin, orta ve
ileri teknoloji yatırımlara öncelik
verilmesinin yolu açılacak.
Yeni teşvik sisteminde cari açığın
indirilmesi için ithalat bağımlılığı fazla olan ara malı ve ürünlerin
18
www.ihracat.info.tr
üretiminin artırılması, en az gelişmiş bölgelere sunulan yatırım
desteklerinin artırılması, bölgesel
uçurumların kapatılması, kümelenme faaliyetlerinin desteklenmesi,
teknolojik dönüşümü mümkün
kılacak yatırımların desteklenmesi
hedefleniyor.
Türkiye'nin uzun vadeli ve devamlı bir büyüme ortaya koyması, cari
açık sıkıntısını bertaraf edebilmesi,
2023 sektörel ihracat hedefleri’ni
yakalayabilmesi için yeni teşvik
paketi son derece önemlidir. İthalatın yüzde 70'inin yapıldığı demir
çelik, otomotiv, makine, tekstil,
kimya, tarım ve gıda sektörlerinde
uygulanacak olan teşvikler 2023
ihracat hedefleri ile omuz omuza
gidecektir. Stratejik teşviklerin büyük ölçekli yatırımları özendirmede
büyük etken olacağını görüyoruz.
TİM olarak 2023 Stratejimizde
Türkiye'nin ihracat vizyonunu
‘Atılım- Yatırım – Liderlik’ şeklinde
dönemlere ayırdık. Bu, yeni teşvik
paketi ile de uyumludur. İstihdamın artması, cari açığın gerilemesi
ve yatırım ortamının ılımlı bir hal
alması ile Türkiye, rekabet gücünü artıracaktır. Türkiye’ye hakim
olan güven ve istikrarın yeni teşvik
sistemiyle artacağı kanısındayız.
Türkiye 74 milyonluk dinamik nüfusundan ve 50 bini aşkın ihracatçısından aldığı güce bugün yeni
teşvik sisteminden alacağı gücü
katarak 2023 hedeflerine bir adım
daha yakın olacak.
SÜLEYMAN KOCASERT:
DENİB BAŞKANI
H
er şeyden önce teşvik paketinin kapsamlı ve
etkin bir şekilde hazırlandığını kabul etmek
gerektiğine değinen Denizli İhracatçı Birliği
(DENİB) Başkanı Süleyman Kocasert, “Gerçekten de Türkiye’yi 2023’e hazırlamayı hedefleyen bir paket.
Yerli ve yabancı yatırımcıyı cesaretlendirerek yatırım, üretim ve istihdamın önü açılacak. Cari açık problemimizin
çözümüne katkı sağlayacağını düşünüyorum.” dedi.
BÜLENT AYMEN:
AKDENİZ İHRACATÇI
BİRLİKLERİ (AKİB) BAŞKANI
S
ayın Başbakan'ın açıkladığı yeni teşvik sistemi, bu güne kadar açıklananlardan hem çok
daha kapsamlı, hem de hedefe ulaşmada çok
daha fazla başarılı olabilecek bir sistem olarak
görünüyor. Özellikle cari açık probleminin ve bölgesel
gelişmişlik farklılıklarının oradan kaldırılması yönünde
uygulanacak SSK, vergi istisnaları, faiz destekleri ve stratejik yatırımlarda yer tahsisi gibi unsurlar, bizim ihracatçı
olarak uzun süredir olmasını istediğimiz teşvik araçlarıydı. Özellikle bölgesel teşviklerde, fleksibilite yanı, illerin gelişmişlik düzeyleri ile ilgili bölgesel geçişlerinin
her an sağlanabilmesi, ekonomik anlamda gelişmiş ve
gelişmekte olan sektörlere öncelikli olarak teşviklerin
verilmesi,ithalata bağımlı stratejik sektörlere verilecek teşviklerle ülke ekonomimizin yukarı doğru ivmesi
önemli ölçüde artacaktır. Bu çalışmada katkıda bulunan
tüm kurum ve kuruluşları, başta Başbakanımız ve ekonomi bakanımız olmak üzere tebrik ediyorum.
Türkiye’nin her bölgesinin eşit şekilde teşvik alabileceğine
dikkat çeken Kocasert, “Organize sanayi bölgelerine yapılacak yatırımların bir üst derecedeki teşviklerden yararlanacağı anlaşılmakta olup, organize sanayi bölgelerinin yatırım anlamında yeniden cazibe merkezleri haline gelmesi
söz konusu olabilir. Bir başka nokta ise en az 50 milyon lira
değerinde olmak üzere stratejik yatırımların Türkiye’nin
her bölgesinde eşit şekilde teşvik edilecek olması.” diye
konuştu.
Yeni sistemde Türkiye’nin 6 teşvik bölgesine ayrıldığını ifade eden Kocasert, Denizli’nin önceki sistemde olduğu gibi
yine ikinci bölgede yer aldığını söyledi. Kocasert, “İlimizde
potansiyel barındıran belli başlı sektörler yönüyle yeni
teşvik sistemi Denizli açısından bir fırsata dönüşebilir zira,
belli büyüklükteki turizm, madencilik, demiryolu taşımacılığı, eğitim ve rüzgar sanayi yatırımları Türkiye genelinde
beşinci bölgede bulunan illere sağlanan destek düzeyinde
desteklenecek.” dedi.
CEMAL ŞENGEL:
DAİB BAŞKANI
T
eşviklerde ilk baştan beri savunduğumuz ülkenin bütününü kapsayacak düzenlemelerin yapılmasıydı. Tüm bölgeleri kapsayan teşviklerin olmasına öncelik verilmesi gerekiyordu. Yeni yatırım teşvik
sistemi ile bölgelerin ön plana çıktığını görüyoruz. Doğu Anadolu
Bölgesi’nden çıkan iş adamlarımıza gelin sanayi kurun, fabrika kurun diyemiyorduk, şimdi ise bu teşvik sistemi ile doğuya, güneydoğuya yatırım artacaktır.
Elbette sektörlere yatırım da önemli, ancak sektörlerin güçlenmesi için bölgeleri kalkındırma çalışmaları olması gerekiyor. Ekonomide fırsat eşitliği için
teşviklerin çok önemli olduğunu, ülke bütünlüğü ve huzurun bu şekilde sağlanacağını düşünüyorum.” dedi.
www.ihracat.info.tr
19
ORHAN SABUNCU:
OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ
İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (OİB)
YÖNETİM KURULU BAŞKANI
O
tomotiv endüstrisinin stratejik yatırımlar bölümünde
ele alınması bizim
için en önemli unsur. Bunun
yanı sıra yatırım indiriminin de
şirketlere uygulanacak olması,
yer tahsisi gibi detaylar bizim
için önemli teşvikler. Diğer
yandan bölgelerin 4’ten 6’ya
ve teşvik gruplarının 3’ten 4’e
çıkarılmasıyla yatırımların daha
çok teşvik edileceğini anlıyoruz. Otomotivin stratejik teşvikler grubunda yer almasıyla
endüstrimiz adına olumlu buluyorum.
İSMAİL GÜLLE:
İSTANBUL TEKSTİL VE HAMMADDELERİ
İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (İTHİB) YÖNETİM
KURULU BAŞKANI
T
eşvik edici bir
teşvik
paketi
açıklandı. Sektör
olarak yatırımların içinde adımızın görünmemesini sektörümüzün
teşvik edilmeyeceği yönünde algılamadık. 5. bölgede
bulunan bir yatırımcının 6.
bölgede bulunan bir yatırımcının imkânlarından
yararlanmasını son derece
olumlu bulduk. Bu madde
ilave yatırımların da o bölgeye yapılacağı anlamına
geliyor. Teşvik paketinin içeriği son derece dolu. Sadece enerji yönünde teşvikin
olmamasını eksiklik olarak
gördük. Ama genel olarak
oldukça doyurucu bir teşvik olduğunu belirtmeliyiz.
Kısa vadede yatırım planı
olmayan biz bile bu koşullarda yatırıma sıcak bakıyoruz artık.
20
www.ihracat.info.tr
ARSLAN ERDİNÇ :
EGE MADEN İHRACATÇILARI
BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI
E
ge Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Erdinç, yeni teşvik paketinde Türk
madencilik sektörü’nün yıllardır
dile getirdiği sektörel teşvik talebinin yankı
bulmasından son derece mutlu olduklarını söyledi. Erdinç, “Başbakan Sayın Recep
Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Yeni Teşvik Paketi, biz madenciler için çok yerinde oldu.
Biz yıllardır bölgesel teşvik yerine sektörel
olarak teşvik yapılmasını talep ediyorduk,
söylemlerimiz yankı buldu. Madencilik yatırımlarının, nerede olursa olsun 5'inci bölge
desteklerinden yararlanabileceği bir teşvik
sisteminin yapılması maden sektörü için çok
önemli bir fırsat niteliği taşıyor” diye konuştu.
Maden sektörünün net döviz girdisi çok
yüksek, istihdam yoğun bir sektör olduğuna
işaret eden Erdinç, yeni teşvik paketi ile madencilik sektörünün gelişmeye çok açık bir
sektör konumuna geldiğini belirterek şöyle
devam etti: “2023 hedefimiz olan 15 milyar
dolarlık maden ihracatı rakamını yeni gelen
bu teşvik paketi sayesinde çok daha yukarılara taşıyacağımıza inanıyoruz. Bu sayede
Türkiye’nin kanayan yarası cari açığın gerilemesine de katkı sağlayacağız.”
Türkiye’de 81 ilde de madencilik faaliyeti
yürütüldüğünü anımsatan Erdinç, “Türkiye
gerçeğine çok uygun olan bu yasayla birlikte
madeni çıkardığımız yerde işleyebilmemiz
mümkün olacak. Maliyetimizin azalmasıyla
beraber de daha çok dış pazara ulaşacağız.
Sektörümüzün önü açılacak, ilave istihdam
sağlama fırsatı yakalayacağız. Yeni Teşvik
Sistemi’ni ülkemizin ekonomik kalkınmasında büyük bir aracılık etmiş olacağımız bir
fırsat olarak görüyoruz” dedi.
NAMIK EKİNCİ:
ÇELİK İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (ÇİB)
YÖNETİM KURULU BAŞKANI
G
ayet geniş kapsamlı bir teşvik paketi olması
bizler tarafından olumlu karşılandı. Duymak
istediklerimizin büyük çoğunluğunu duyduk.
Pakette sektörümüzde maliyetleri indiren kısımlar var. Ancak ihracatta kabiliyetimizi kısıtlayıcı olan ve
duymak istediklerimizin içinde yer alan çevre katkı payı,
enerjide TRT, BTV, ETV kesintileri ve ithalatta KKDF gibi
suni yüklerle ilgili konuları da Zafer Çağlayan'ın açıkladığı
teşvik paketi'nin içinde bulabiliriz.
DR. MEHMET DUDAROĞLU:
TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ
DERNEĞİ (TAYSAD) YÖNETİM
KURULU BAŞKANI
2
023 vizyonunu da mercek altına aldığımızda
otomotiv sektörünün lokomotif sektörlerden
biri olarak değerlendirilip, teşvik paketi kapsamında ele alınmasını olumlu karşılıyoruz. Sektörümüzün uzun vadeli desteklenmesi bizler için önemlidir.
MEHMET ÖZER:
TAHSİN ÖZTİRYAKİ:
İSTANBUL MADEN İHRACATÇILARI
BİRLİĞİ (İMİB) YÖNETİM KURULU
BAŞKANI
İSTANBUL DEMİR VE DEMİRDIŞI
METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ
(İDDMİB) YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Y
eni teşvik sistemini genel anlamda olumlu bir
çalışma olarak görüyoruz. İthal ikame edecek
hammadde yatırımlarının üretilmesine yönelik mühim yatırımların yeri neresi olursa olsun
desteklenmesi önemli. Bunu yanında Birinci bölgede yatarımı olanların 2-3-4. bölgelerde bulunan yatırımlarıyla
denk hale getirerek vergi avantajı sunulması da önemli.
Üretim ve yatırımda KDV istisnası ve iadesi, yine üretim
üzerinde istihdamın işverenin yükünün hafiflemesi yatırımları artıracaktır. Son olarak bizlerin de çok önem verdiği Ar-Ge sonucu ortaya çıkarılan üretilen ürünlere yönelik
yatırımların desteklenmesi olumlu olacaktır.
M
adencilik sektörü yatırımlarının 5. bölge
teşviğine sokulmuş olması, madencilik
adına çok doğru bir karar ve çok büyük bir
talih. Hem sektörümüz hem de ülke ekonomisi adına son derece önemli. Bu bizim geçtiğimiz
senelerde de çok arzuladığımız ve dile getirdiğimiz bir
durumdu. Madencilik öncü bir sektördür ve nerede olursa olsun yatırımın teşvik edilmesi, üretimi artıracaktır. Bu
sayede sanayimizin hammadde temini hızlanacak, ithalatı azaltacaktır.
www.ihracat.info.tr
21
SÖ LEŞİ
/ Esra Torlak
OTOMOTIV
FUARLARINA
SEKTÖRÜN BES‚ TEMEL HEDEFÍ;
▶ AR-GE alt yapısını iyileştirmek,
▶ Şirketlerin tasarım, üretim, markalaşma beceri ve kapasitelerini
arttırmak,
▶ Otomotiv sektöründe iç ve dış
pazarları geliştirmek,
▶ Hukuki ve idari düzenlemeleri
iyileştirmek,
▶ Fiziki altyapıyı geliştirmek,
RAÇ
A
N
Í
791 B
DÍ
Ç EDÍL
ÍHRA
7 MILYON
ZIYARETCI KATILDI
Türkiye’de otomotiv sektörü, ülke ekonomisine kattığı
değer ile büyümeye devam ederken, üretimde 1 milyon 200 bin adete ulaşıldı. Bu rakamın 791 bin adetini
ihracat olarak gerçekleştiren sektör için bugüne kadar
60’ın üzerinde fuar düzenlenirken, organizasyonlarda 7
milyon ziyaretçi sektörle buluştu.
Tüm sanayileşmiş ülkelerde
ekonominin lokomotifi olan
otomotiv sektörü, önde gelen
diğer sanayi kolları ile iç içe olması sebebiyle de ekonomiyi
sürükleyen sektörlerin başında
geliyor. Demir-çelik, petro-kimya gibi sanayi dallarının başlıca
alıcısı, ilgili sanayi dallarının
gelişimine imkan sağlayan itici
gücüyle otomotiv sektörü diğer
tüm sanayi dallarının ihtiyaç
duyduğu ulaştırma imkanlarını
da sağlıyor.
Türkiye’de otomotiv sanayisinin
uzun soluklu bir geçmişi olduğuna değinen Otomotiv Distribütörleri Derneği Genel Koordinatör Dr. Hayri Erce, gerek ana
sanayisi gerek yan sanayisiyle
otomotiv sektörünün ülkemizde öncü sektörlerden biri olduğunu söyledi.
Erce, “2010’un olumlu göster-
22
www.ihracat.info.tr
geleriyle 2011’e hızlı bir giriş
yapan otomotiv sektörü açısından ilk altı ay rakamları beklentimizin üzerinde gerçekleşti.
BDDK’nın kredi büyümelerini
kısıtlayıcı kararları, Merkez Bankasının uyguladığı para politikaları, bu dönemdeki döviz
kurlarındaki artış ve ÖTV artışının frenleyici etkisiyle, pazardaki hızlı büyüme; yerini önce
yavaşlamaya sonra da hızlı bir
daralmaya bıraktı. Sonuç olarak
da uzun yıllardır hedefimiz olan
1 milyon adetlik iç pazar rakamına ulaşmak mümkün olmadı.
2011 yılındaki 911 bin adet iç
pazar, 1,2 milyon adet üretim,
791 bin adet ihracat gerçekleşti.” dedi.
Sektörümüzün vizyonu küresel
bir oyuncu olmak diyen Erce,
“Otomotiv üretiminde ulaşılan
1 milyon 200 bin adetler, 900
bin adetlik iç pazar ve otomotiv
endüstrisinin toplamda yaklaşık
20 milyar dolar değerinde ihracat
rakamları sektörümüzün büyüklüğünü ifade ediyor. Geliştirilmesi
gereken konu sektörün global vizyonuydu. Bu vizyon 14 Nisan 2011
tarihinde Sanayi ve Ticaret Bakanı
Sayın Nihat Ergün tarafından açıklanan “Türkiye Otomotiv Sektörü
Strateji Belgesi ve Eylem Planı
2011-2014” ile belirlenmiş oldu. “
diye konuştu.
üretimini ve ticaretini arkasından sürükler. Bununla beraber,
Türkiye’deki araç kullanabilecek
genç nüfusun payı Avrupa ortalamalarının çok üzerinde bir orana sahip olmasına rağmen, araç
sahipliği oranı Türkiye’de hala bin
kişide 141, Batı Avrupa’da 611,
Doğu Avrupa’da ise 318 adet. Yani
Türkiye otomotiv pazarı potansiyelinin çok gerisinde kalıyor.” diye
konuştu.
Erce, 2010 yılında “otomotiv sektörünün sürdürülebilir rekabet
gücünü artırmak ve ileri teknoloji kullanımının ağırlıklı olduğu
katma değeri yüksek bir yapıya
dönüşümünü sağlamak” amacıyla tespit edilen beş temel hedefe
ilişkin olarak toplam 27 eylemin
belirlendiği ifade etti. Erce, beş
hedefi şöyle sıraladı; “AR-GE alt yapısını iyileştirmek, şirketlerin tasarım, üretim, markalaşma beceri ve
kapasitelerini arttırmak, otomotiv
sektöründe iç ve dış pazarları geliştirmek, hukuki ve idari düzenlemeleri iyileştirmek, fiziki altyapıyı
geliştirmek.”
Motorlu taşıt vergisinde yeni
düzenleme gerekiyor
Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi
Çalışmalarına ODD’nin aktif olarak katıldığını dile getiren Erce,
en kısa sürede uygulamaya geçirilmesi için yapılacak çalışmalara
katkıda bulunmaya devam ettiğini
belirtti.
Erce, “5 Nisan tarihinde Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan tarafından
açıklanan yeni teşvik sisteminin de
gerek ülkemiz gerekse otomotiv
sektörü açısından önemli açılımlar sağlayacağı düşüncesindeyiz.
Yeni teşvik sisteminin hedefleri
olan cari açığın azaltılması, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesi ve teknolojik dönüşümün
sağlanması noktalarında önemli
katkıları olacağı inancındayız. Otomotiv sektörü tüm sanayileşmiş
ülkelerde ekonominin lokomotifi
konumundadır. Otomotiv, demir çelikten petrokimyaya, servis
sektöründen ulaşıma, eğitimden
medyaya kadar birçok sektörün
“Dünya otomotiv endüstrisi olarak, yeni teknolojiler geliştirirken, çevreci anlayışın ön planda
tutulduğu bir dönem yaşıyoruz.“
diyen Erce, “Sektörümüzü, küresel
oyuncu konumundaki ülkelerin
seviyesine taşıyacak teşvik ve uygulamalara ihtiyacımız var. Kyoto
Protokolü çerçevesinde, yerine
getirilmesi gereken taahhütler var.
Bu ortak sorumluluğun ilk adımı
olarak, endüstri, motorlu araçlar
ve ısıtmadan kaynaklı sera gazının
azaltılmasına yönelik mevzuatın
yeniden düzenlenmesi gerekiyor.”
dedi.
Motorlu taşıt vergisini yeniden düzenlenmesi gerektiğine değinen
Erce, “2011 sonu itibariyle 12 milyon adetlik araç parkımızın yüzde
50’si 12 yaş, yüzde 34’ü ise 16 yaş
üstü araçlardan oluşuyor. Parkımızı gençleştirmeye ve yenileştirmeye hizmet edecek politikaların
geliştirilmesi artık kaçınılmaz oldu.
Bu olumsuz tablonun sebebi otomobil alımındaki yüksek vergiden
dolayı ödenen yüksek bedel ve
yaşa göre azalan Motorlu Taşıtlar
Vergisi. Bu vergi sistemi Avrupa ülkelerindekine benzer şekilde muhakkak yeniden düzenlenmelidir.”
şeklinde konuştu.
Yarattığı büyük hacimli katma değer otomotiv sektörünün ülkenin
önde gelen sektörü olduğunu
söyleyen Erce, “Motorlu taşıt satışı ve satış sonrası hizmetlerinde
binlerce işletme uluslararası kalite
Dr. Hayri Erce
Otomotiv Distribütörleri Derneği
Genel Koordinatörü
“Yurtdışında olduğu gibi, bizde de
markalar yeni modellerini, geleceğin
yenilikçi ve çevreci teknolojilerini, alternatif araçlarını fuarlarda tanıtıyorlar. Derneğimizin desteğiyle iki yılda
bir gerçekleştirilen, uluslararası otomobil fuarı statüsündeki İstanbul Autoshow fuarının 14'ncüsü bu yıl 2-11
Kasım tarihleri arasında TÜYAP’ta gerçekleştirilecek.”
“Yeni teşvik sistemi gerek ülkemiz
gerekse otomotiv sektörü açısından
önemli açılımlar sağlayacak ve cari açığın azaltılmasında, bölgesel gelişmişlik
farklarının giderilmesinde, teknolojik
dönüşümün sağlanması noktalarında
önemli katkıları olacak”
www.ihracat.info.tr
23
ve standartlarda hizmet vermekte ve
insanımızın yaşam kalitesine katkıda bulunuyor. Ülkemizin, dünyanın
düşük büyüme sürecine girdiği bu
dönemde sürdürülebilir büyümeyi
gerçekleştirebilmesi, üretim ve istihdamı artırabilmesi, iç pazar ve tüketim
dinamiklerinin harekete geçirilmesine
bağlı. Güçlü ve dinamik bir iç pazar, dış
yatırımların da ülkemize gelmesinde
büyük rol oynayacaktır.” diye konuştu.
Otomotiv fuarları pazarı besliyor
Erce, “Bugün geldiğimiz noktada
2 yılda bir düzenlenen Autoshow
Fuarı’nın yanı sıra, Anadolu’nun farklı bölgelerinde düzenlenen yöresel
fuarları da destekleyerek, sektörümüzün gelişimine katkıda bulunmak
üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
diye konuştu.
A
1 YILD
0 BÍN
0
2
N
O
ÍLDÍ
1 MÍLY
Ç ÜRET
ADET
24
ARA
www.ihracat.info.tr
"ODD otomotiv sektörünün; çağdaşlık, çevreye duyarlılık ve sosyal sorumluluk anlayışı içinde uluslararası rekabet gücüne sahip şekilde devamlılığını
ve gelişmesini sağlamak vizyonuyla
hareket ediyor." diyen Erce; “Sektörün
ortak ihtiyaçlarını karşılamayı, sektörün ticari faaliyetleri ile ilgili bilgilerini
doğru ve güvenilir şekilde derleyip
iletmeyi, sektörün ve toplumun gelişmesine yönelik görüş ve önerilerini
parlamentoya, hükümete, uluslararası
kuruluşlara, topluma iletmeyi, sektör
ile ilgili mevzuatın AB standartlarına
uygun şekilde oluşumuna doğrudan
katkıda bulunmayı da misyon edinmiş
durumdayız.” dedi.
Bu misyon ve vizyon doğrultusunda
hareket ettiklerini ifade eden Erce,
“ODD’nin girişimiyle Türkiye’de 90’lı
yılların başında başlayan fuar çalışmaları, 1996 - 2011 yılları arasında toplam
1 milyon 546 bin metrekare fuar alanında, 60’ın üzerinde fuar ile yaklaşık 7
milyon ziyaretçiyi sektörle buluşturdu.
Bugün geldiğimiz noktada 2 yılda bir
düzenlenen Autoshow Fuarı’nın yanı
sıra, Anadolu’nun farklı bölgelerinde
düzenlenen yöresel fuarları da destekleyerek, sektörümüzün gelişimine katkıda bulunmak üzere çalışmalarımızı
sürdürüyoruz.” diye konuştu.
Erce, “Yurtdışında olduğu gibi, bizde
de markalar yeni modellerini, geleceğin yenilikçi ve çevreci teknolojilerini,
alternatif araçlarını fuarlarda tanıtıyorlar. Derneğimizin desteğiyle iki yılda
bir gerçekleştirilen, uluslararası otomobil fuarı statüsündeki İstanbul Autoshow fuarının On dördüncüsü bu yıl
2-11 Kasım tarihleri arasında TÜYAP’ta
gerçekleştirilecek.” ifadelerini kullandı.
Markaların heyecanla hazırlandığı
İstanbul Autoshow fuarı bu sene ziyaretçilerin keyifli bir gün geçirilebilecekleri, etkinliklerle dolu bir atmosfer
sunacağını belirten Erce, “Ailece tüm
bir günü keyifle geçirmek isteyenler
için de her türlü konforu sunacak olan
İstanbul Autoshow’a herkesin kolayca
ulaşabilmesi için de hazırlıklar yapılıyor. “dedi.
“Ülkemizin 2023 yılı hedefi ilk on ekonomi arasında yer almak” diyen Erce,
“Hedef kapsamında 500 milyar dolarlık ihracat rakamını yakalayabilmek
üzere her sektör üzerine düşen görevi yerine getirmek üzere çaba harcıyor. Cumhuriyetin 100. yılı nedeniyle
2023'te bizler de otomotiv sektörü
olarak 75 milyar dolarlık ihracat hedefini yakalayabilmek üzere çalışıyoruz.
Sektör olarak hedefimiz büyük. Bu
büyük hedefe ulaşmak adına sektörün
her kesimiyle gayret göstermeyi sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.
www.ihracat.info.tr
25
SÖ LEŞİ
/ Yeliz Yirmibeş
”
TÜRKÍYE’NÍN
2011 Kalkınma Yardımı
1,4 Milyar Dolar Civarında”
ASYA, AVRUPA, ORTADOĞU VE AFRİKA ÜLKELERİ BAŞTA OLMAK ÜZERE YAKLAŞIK
100 ÜLKEYE YAPTIĞI TEKNİK VE KÜLTÜREL HİZMETLERLE TİKA, 21. YÜZYIL DÜNYA
DÜZENİNİN İNSANLIK ÜZERİNDE YARATTIĞI ÇARESİZLİĞE EL UZATIYOR. YOKSULLUK SINIRININ HER GEÇEN GÜN ARTTIĞI GÜNÜMÜZDE, TÜRKİYE’NİN 2011 YILI
KALKINMA YARDIMI YAKLAŞIK 1.4 MİLYAR DOLAR. TİKA, GERÇEKLEŞTİRDİĞİ YENİ
PROJELERLE BU PAYI ARTIRMAYI HEDEFLİYOR
26
www.ihracat.info.tr
S
ovyetler Birliği’nin dağılması ardından
1992 yılında, Türk Cumhuriyetleri’nin yeniden yapılanma ve kalkınma ihtiyaçlarına cevap vermek amacıyla kurulan Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA); bugün 5 kıtada birçok ülkenin
eğitim, sağlık, restorasyon ve alt yapı gibi temel ihtiyaçlarını karşılıyor. Kıtalar arasındaki mesafeyi ortadan kaldıran
TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam ile TİKA’nın yürüttüğü çalışmalar üzerine konuştuk.
TİKA’nın çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz?
Günümüz dünyasının aktif bir üyesi olan Türkiye; çok boyutlu bir dış politika izliyor, TİKA bu politikalara paralel
teknik projeler geliştiriyor ve Başbakanımızın öncülüğünde gelişen ve güçlenen Türk dış politikasında merkez rolü
üstleniyoruz. Bunun en son örneği de Somali’dir. Türkiye,
16 uçak ve 8 gemi vasıtasıyla toplam 22 bin 128 ton yardımı, Somali'ye ulaştırdı. Türk Kızılay’ı, başkent Mogadişu'ya
15 bin metrekare büyüklüğünde bir depolama merkezi
kurdu ve ülkenin Cezire bölgesinde 2 bin ailelik bir çadır
kent kurularak ve aileler bu çadırlara yerleştirildi.
Bu çadır kentte acil ihtiyaç olarak görülen su temini, sağlık hizmetleri ve en son 6 Mart’ta 15 ton olmak üzere
gıda yardımı takviyesi desteği de veriliyor. Başbakanımız
Erdoğan'ın talimatıyla TOKİ, Somali'de 200 yataklı bir hastane ve 40 derslikli bir hemşire meslek yüksekokuluyla
birlikte yol, konut, cami ve pazaryeri gibi temel tesislerin
yapımı konusunda çalışmalar başlattı. 6 Mart’taki Başbakan Yardımcımız Bekir Bozdağ’ın ziyaretinde pazaryeri ve
Şifa Hastanesi hizmete açıldı. Mogadişu havaalanı uluslararası uçuşa hazır hale getirilerek, 6 Mart 2012’de TYH’ nin
ilk tarifeli uçuşu gerçekleştirildi. Bundan sonra ülke olarak
neler yapacağız? 800 öğrenciyi Türkiye’de okutacağız. Bu
öğrencilerin bir kısmı ülkemize gelmiş durumda. 3 hastane daha kuracağız. Hemşire meslek yüksekokulu ve sağlık
lisesini de burada hayata geçireceğiz. Askerin ve polisin
eğitimiyle ilgili bizden talepleri var. Bu, uluslararası bir
anlaşma yapıldıktan sonra gerçekleşebilecek. Somali’ye
sadece gıda ve ilaç temini değil, ülkenin donanımını ve
bilgisini çoğaltarak kendi ayakları üzerinde durmayı öğretmek daha büyük bir yardım olacaktır.
Kurumunuz kaç ülkeyle çalışma yapıyor? Bu ülkeler
neye göre belirleniyor?
100 ülkede etkin çalışıyoruz. Ofislerimiz 26 ülkede fakat
değişik zamanlarda 100 ülkeye faaliyet gösterdiğimizi
söyleyebilirim. Küçüklü büyüklü pek çok ülkeye girmiş
durumdayız. Genelde devlet yönetimlerinden, hükümetlerinden gelen talepler üzerine ülkelerde projeler yürütüyoruz. TİKA, faaliyetleriyle Türkiye'nin o ülkelerle olan
ilişkilerini artırıyor. Devletimizin uluslararası faaliyetleri
çerçevesinde büyüyoruz. Herhangi bir menfaat hesabı
olmaksızın çalışıyoruz. Hesap yapmaksızın çalışsak da sonuçları itibarıyla ülkemize çok önemli kazanımlar sağlıyor.
Dr. Serdar ÇAM / TİKA Başkanı
Sağlık, tarımsal ve ticari alanlarda
hizmet veren TİKA; Bolivya, Kolombiya gibi ülkelerin yanı sıra Uzakdoğu ve Latin Amerika’da bulunan
ülkelere yönelik projeler geliştiriyor.
www.ihracat.info.tr
27
Bir ülkede etkin olmanız, başta o ülkenin halkı olmak üzere devlet yönetimi tarafından çok büyük bir sevgi ve
saygıyla karşılanmanıza sebep oluyor.
Uluslararası arenada faaliyet gösteren Türk kurumları, yaptığı çalışmalarla dünya gündeminde nasıl
yer alıyor?
Bir ülkenin potansiyeli, başka bir
ülkenin potansiyeliyle birleşince
inanılmaz şekilde büyüyor. Latin
Amerika’yla ilgili çalışmalarımız da
sürüyor. Sağlık, tarımsal ve ticari
faaliyetleri geliştirecek çalışmalar
yapacağız. Bolivya, Kolombiya gibi
değişik ülkeler var. Haziran'da Rio'da
gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin
yardım teşkilatlarının katıldığı bir zirve yapılacak. Ona yönelik çalışmalar
hazırlıyoruz.
Dünyada pek çok TİKA benzeri kuruluş bulunuyor. Bunlar, ağırlıklı olarak
ihtiyaç duyulan bölgelere yardım götürüyor. Bütün dünyada işbirliği yaparak projeler üretiyorlar. Ülkelerinin
enerjilerini bir araya getirerek kendileri de etkin konuma geliyor. Mesela Meksika'nın yardım teşkilatıyla
Bussan'da bir toplantı yaptık. Dünyadaki yardım teşkilatlarının katıldığı bir
kongre vardı. Ona katılmıştık. Meksika pek çok proje geliştiriyor. Enerji
santralleri, kalkınma programları...
Bizimle işbirliği yapmak istediler. Aynı
zamanda Japonya'nın JICA yardım
teşkilatı var. Afganistan'a dönük bazı
yardım programlarında Türkiye ile
çalışmak istediklerini söylediler. Geçtiğimiz haftalarda protokol imzaladık.
TİKA Başkanlığı’nın yürüttüğü projeler nelerdir? Hangi bakanlıklarla
ortaklaşa çalışmalar yapıyorsunuz?
Somali’ye, temel ihtiyaçlardan oluşan
22 bin 128 ton yardım gönderen TİKA,
ülkeye 3 hastane ve birçok lise kurmak üzere çalışmalarda bulunuyor.
2002-2011
TÜRKİYE KALKINMA
YARDIMLARI
VERİLERİ
» 2007 yılında 602
milyon dolar
» 2008 yılında 780
milyon dolar
» 2004 yılında 339
milyon dolar
» 2009 yılında 707
milyon dolar
» 2005 yılında 601
milyon dolar
» 2010 yılında 967
milyon dolar
» 2006 yılında 712
milyon dolar
» 2011 yılında 1.400
milyar dolar
28
www.ihracat.info.tr
TİKA, OECD’nin, sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayacak tüm kuruluşlar
için belirlediği sektörlerde proje ve
faaliyet gerçekleştiriyor. Eğitimden
sağlığa, temiz ve içilebilir suya erişimden restorasyona, acil yardımdan
ülke master planlarının yapılmasına
kadar geniş bir yelpazede çalışmalar
yapıyoruz. Gerçekleştirilen projelerdeki ortak payda, insan odaklı projeler olması.
Türkiye’nin resmi teknik yardım kuruluşu ve koordinatör kuruluşu olması
hasebiyle TİKA, faaliyette bulunduğu
tüm ülkelere ilgili bakanlıklarla işbirliği kurarak yardım sağlıyor. Örneğin eğitim projelerinde Milli Eğitim
Bakanlığı’yla ‘Büyük Öğrenci Projeleri’, restorasyon projelerinde Kültür
ve Turizm Bakanlığı’yla Balkanlar,
Orta Doğu, Afrika ve Orta Asya’da
50’den fazla restorasyon projesi, su
ve sanitasyon projelerinde Devlet Su
İşleri Genel Müdürlüğü’yle üç kıtada
500’ün üzerinde su kuyusu projesi
gerçekleştirdik. Yol projelerinde ise
Karayolları Genel Müdürlüğü’yle işbirliğinde hareket ediyoruz.
Türkiye’nin 2011 yılı kalkınma yardımları ne kadardır?
Türkiye’nin 2011 yılı kalkınma yardımlarının 1.4 milyar dolar civarında olacağını tahmin ediyorum.
TİKA'nın farkı, kuruluşunda insani
olaylara tarihi misyonumuzdan gelen düşmüşün, mağdurun, açın halinden anlamaya çalışan, lokmalarını
paylaşan milletin yansıması olan bir
kuruluş olması. Türkiye'nin siyasi ve
diplomatik ekonomik ilişkilerine katkı
sağlıyoruz. Bizim girdiğimiz, yatırım
yaptığımız, ilişkilerimizi, işbirliklerimizi artırdığımız yerlerde Türkiye'miz
daha etkin bir konumda oluyor. Büyükelçiliklerimizin hizmet alanlarını güçlendirmiş oluyoruz. Onların
oralardaki itibarlarına daha da itibar
katmış oluyoruz. Çok değişik bölgelerde değişik hizmetlerimiz var. Bazı
yerlerde tarımsal, bazı yerlerde kültürel, bazı yerlerde ise sadece kapasite
katkılarımız oluyor. Kimi yerlerde de
hepsi ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor.
Orta Asya'da Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan ve
Azerbaycan'da faaliyet gösterdiğimiz
gibi, Uzakdoğu'ya kadar faaliyet alanlarımız uzuyor. En az gelişmiş 48 ülkeden 11'ine hizmet götürdük. Afganistan, Sudan, Somali ve Etiyopya gibi
en az gelişmiş ülkeler konumundaki
ülkelere teknik yardımda bulunduk.
Uzakdoğu'da ve Latin Amerika'da bulunan çeşitli ülkelere de, yeni projeler
geliştirilmesi konusunda çalışmalar
yapıyoruz.
www.ihracat.info.tr
29
YENİ
PAZAR
İHRACAT
/ Yeliz Yirmibeş
CEZAYİR’DE
HIZLA YÜKSELEN
SEKTÖR; İNŞAAT
Petrol ve doğalgaz rezervlerinin yanı sıra altın ve
elmas gibi değerli yeraltı
zenginliklerine sahip olan
Cezayir’in, ihracatının
yüzde 98’ini hidrokarbon
sektörü oluşturuyor. İhracat
çıtasını yükseltmek isteyen
ülke, özellikle Avrupa’ya
giden mevcut boru hatlarını geliştiriyor. Alt yapısını
düzenleme çabasında olan
ülkenin, artan nüfusu dikkate alındığında ise inşaat
sektörü yatırımcılar için
cazip hale geliyor.
30
www.ihracat.info.tr
Ülke topraklarının yüzde 80’i çöl ve yüzde
10’u Kuzey’de yer alması sebebiyle hem bitki örtüsü hem de maden çeşitliliği açısından
zengin olan Cezayir, bu avantajının olumsuzluğunu yüzyıllardır birçok devletin sömürüsü
altında olmakla yaşadı. Yaklaşık 130 yıl boyunca Fransa’nın sömürüsü altında kalan ülkenin,
kültürel ve sosyal dokusunda Fransız etkisini
görmek hala mümkün. Nitekim 5 Temmuz
1962’ de Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti olarak bağımsızlığın ilan edilmesine karşın,
ülke içerisinde Fransızca dili hakim.
civarında. Enerji tüketiminin her geçen arttığı dünyada, kaynakların kimi zaman yetersiz
kalması bu rakamın önemini tartışmasız kılıyor. Zira bu durumun farkında olan Cezayir
yöneticileri, 15 milyar metreküpünü kendi
tükettiği doğalgazın, yüzde 25'ini Avrupa'ya
ihraç ediyor. Doğalgaz ihracatını artırmak isteyen ülke, mevcut boru hatlarını geliştirerek
ekonomisini büyütmenin peşinde. Bu sebeple ülkede yeni LNG fabrika bacalarının ülkede
her geçen gün artış göstermesinin yanı sıra,
Avrupa'ya giden boru hattı sayısı da çoğalıyor.
Yer altı kaynakları çeşitlilik gösteren ülkede,
önemli derecede doğalgaz yatakları ve diğer
hidrokarbonlar bulunuyor. Öyle ki Gayri Safi
Yurtiçi Hasıla (GSYİH) ’nın yüzde 46’sını, toplam ihracatın yüzde 98’ini ve toplam bütçe
gelirlerinin yüzde 77’sini oluşturan hidrokarbonlar sektörü, Cezayir’in ekonomide can
damarı. Doğalgaz üretiminde önemli bir söze
sahip olan Cezayir, bu noktada özellikle Avrupa ülkeleri için vazgeçilmez. 1961 yılında
başladığı doğalgaz üretiminde Cezayir'in,
bugün gaz rezervleri 4.58 trilyon metreküp
Cezayir petrol üretiminde dünyada 12. sırada
Cezayir'in önemli maden kalemlerinden bir
diğeri de petrol rezervleri. Afrika’daki petrol
üreticisi ülkeler arasında 3’üncü, dünya da
ise 12’inci sıralamada yer alan Cezayir; Hassi Messaoud, Arzew, Skikda, Algiers olmak
üzere toplam 4 petrol rafinerisine sahip. Ülkenin ekonomik kalkınmasında ve gelişiminde önemli bir yeri olan petrolün, 12.2 milyar
varil olduğu tahmin ediliyor. Afrika kıtasının
CEZAYİR’DE BU YIL
GERÇEKLEÞTİRİLECEK
BAÞLICA FUARLAR:
▶ Batımatec 2012 Fuarı, 03–07 Mayıs tarihleri arasında inşaat, yapı malzemeleri
▶ 8. Agrısıme- Sıpsa Fuarı, 19-22 Mayıs
CEZAYİR’İN İTHALATINDAKİ
BAŞLICA ÜRÜNLER
▶ Yaklaşık 8 milyar dolarını inşaat malze-
meleri,
tarihleri arasında tarım, tarım makineleri, gıda teknolojileri ve makineleri ve
▶ 7,5 milyar dolarını demir-çelik,
▶ FIA 2012 Fuarı, 30-05 Mayıs tarihleri
▶ 4,2 milyar dolarını otomotiv ana sanayi,
arasında genel ticaret üzerine Cezair’de
▶ Batıwest 2012 Fuarı, 01 Kasım tarihin-
▶ 1,8 milyar dolarını inşaat ve maden ma-
kineleri,
de yapı, inşaat ve inşaat malzemeleri
Oran’da gerçekleştirilecek
▶ 6,5 milyar dolarını da gıda ürünleri oluşturuyor,
önemli madeni kaynakları olan altın ve elmasın,
Cezayir sınırlarında da bulunması ülke topraklarının
değerini kat kat artırıyor. Ülkenin diğer önemli maden kaynaklarında başı çeken demir-kükürt, fosfat,
kurşun, çinko, civa, barit ve antimon da gün yüzüne
çıkartılarak birçok ülkeye ihraç edilmekte.
ithal ürünlerinin başında inşaat malzemeleri, demir
çelik, otomotiv ana sanayi ve gıda ürünleri geliyor.
Cezayir, 2.4 milyon kilometrekare yüzölçümüyle Afrika kıtasındaki en büyük ikinci ülke olmasına rağmen, toplam arazisinin ancak yüzde 3.4’ünü ekebiliyor. İslam kültürü açısından manevi bir değeri olan
hurma, ülkenin ihracat payında önemli rol oynuyor.
Zira hurma, Cezayir'in tüm tarımsal ürün ihracatının
yaklaşık üçte birini oluşturmakta. Çoğunlukla çöl iklimin etkili olduğu ülkenin verimli kıyı bölgelerinde
ise, Akdeniz bitki örtüsünün zeytini kendini gösteriyor. Hurmadan sonra ülkenin en önemli mahsulü
olan zeytinden, yıllık yağ üretimi 150 hl civarında.
Ülke içerisinde önemli bir değere sahip olan zeytin üretiminde verimliliği artırmak isteyen devlet,
200 yeni zeytinyağı fabrikası kurmak ve 100 bin
hektarlık zeytinlik rehabilitasyonu gerçekleştirmek
gibi planlar yapıyor. Cezayir'in diğer tarım ürünlerini ise buğday ve arpa başta olmak üzere, patates ile
baklagiller oluşturuyor. Cezayir, hazırladığı yatırım
programlarında; özellikle bayındırlık, konut ve sulama alanlarında yapılacak yatırımlara önemli kaynak
ayırarak ülkenin alt yapısını düzenlemek istemekte.
Yükselen nüfusa paralel olarak ülkede, inşaat sektörüne olan talebin artması inşaat malzemeleri üretimine ve yeni teknolojilerin transferine yönelik yatırımı önemli kılıyor.
Uluslararası ticaretinde en önemli payı Avrupa Birliği
(AB) oluşturan Cezayir, bu durumu dikkate alarak ticareti artırmak için AB ile ortaklık anlaşması gerçekleştirdi. İhracatının yüzde 98'ini hidrokarbolar, yüzde 1’ini de muhtelif imalat sanayi ürünleri oluşturan
Cezayir'in, ihracatındaki başı çeken ürünler ise ham
petrol, petrol gazları ve petrol yağları. Fransa, Çin ve
İtalya gibi ülkelere ithalat gerçekleştiren Cezayir'in,
Genç nüfusun başlıca sorunu işsizlik
Petrol ve gaz fiyatlarındaki artışa bağlı olarak son
yıllarda kişi başına düşen gelirin arttığı Cezayir'de,
ciddi bir işsiz sorunu baş göstermiş bulunuyor. Genç
nüfusun çoğunlukta olduğu 34,4 milyon kişinin yaşadığı ülkede, istihdamın sağlanamıyor olunması
bir yana, geçen 10 yıl içerisinde zengin ve fakir arasındaki fark oldukça artmış durumda. Her ne kadar
hükümet kamu sektöründe çalışanların sayısını arttırarak bir istihdam sağlamaya çalışmış olsa da, işgücünün yüzde 35' i gibi yüksek bir rakamının ya işsiz
olduğu ya da yeterince çalıştırılmadığı gözlemleniyor. Bu noktada devlet çözüm olarak hidrokarbonlar
dışında kalan sektörlerde özel yatırımı teşvik ederek
ekonominin çeşitlendirilmesini ve kronik işsizlik sorununun çözülmesini sağlamaya çalışmakta.
Türkiye Cezayir’den petrol ithal ediyor
Cezayir ile olan ilişkileri oldukça sıkı olan ülkemizin,
ülkeye olan yatırımları gittikçe artış gösteriyor. İki
ülke arasındaki kültürel, dini ve tarihsel yakınlığın
olması, ilişkilerin artmasında rol oynamakta. Bugüne kadar 41 Türk firması tarafından yaklaşık 2,74
milyar dolar değerinde 103 projenin gerçekleştirildiği Cezayir’de, her geçen gün Türk yatırımları yeni
projelerin içerisinde yer alıyor. Türkiye’nin ihracat
payında önemli bir yer edinen Cezayir; otomobil,
demir çelik, hazır giyim ve beyaz eşya başta olmak
üzere birçok ürünü ülkemizden ithal ediyor. Ülkemizin Cezayir’e olan 2010 yılı ihracat toplamı 1 milyon
506 bin 819 dolar civarında iken, Cezayir’in ülkemize
olan ihracatı ise 2 milyon 274 bin 924 dolar kadar.
Petrol gazı ve ürünleri ile diğer hidrokarbonlar başta
olmak üzere Cezayir’den ithal ettiğimiz ürünler arasında; demir çelik hurdaları, yaş ve kuru hurma ile
incir ve hayvan derileri yer alıyor.
www.ihracat.info.tr
31
SEKTÖREL BÜYÜME / Makbule Koçaker
TÜRKİYE LİMANLARI
OR
IY
IÞ
R
A
Y
E
İL
I
R
A
L
N
A
İM
L
A
Y
N
DÜ
Güney Marmara'nın en
büyük limanı olan Gemport, 2011 yılında yüzde 25
büyüyerek Türkiye ortalamasının üzerinde bir grafik
sergiledi. 20 yıllık geçmişe
sahip Gemport, 2012 yılında 20 milyon dolar yatırım
hedefliyor. Gemport Yönetim Kurulu Başkanı M. Süha
Aktaş, limanların ihtisaslaşması gerektiğini belirterek
yük taşımacılığı açısından
hızlı tren projesini merakla
beklediklerini söyledi.
32
www.ihracat.info.tr
Türkiye İş Bankası Lojistik Grubu şirketlerinden Gemport, 20. kuruluş yılını yeni rekor
ve yatırımlarla karşılıyor. Türkiye'de limanların yüzde 13 büyüdüğü 2011 yılında lokal
iş hacminde yüzde 25, toplam konteyner
iş hacminde yüzde 72 büyüyen Gemport,
2012 yılında gerçekleştirilecek ilave 20 milyon dolarlık yatırımla hizmet kapasitesini
artıracak. İş Lojistik Grubu ve Gemport Yönetim Kurulu Başkanı M. Süha Aktaş, bu yıl
gerçekleştirilecek yatırımların önemli kısmını iskele uzatma projesinin oluşturduğunu söyledi. Aktaş, proje tamamlandığında
18 sıralı, 7 bin 500 TEU kapasiteli Post Panamax gemilere hizmet verebileceklerini
kaydetti.
Türkiye'nin ilk özel limanı olan Türkiye
İş Bankası Lojistik Grubu şirketlerinden
Gemport, kuruluşunun 20. yılında yeni bir
rekora daha imza attı. Türkiye limanlarında
iş hacminin yüzde 13 oranında büyüdüğü
2011 yılında, Gemport lokal iş hacminde
yüzde 25, toplam konteynır iş hacminde
yüzde 72 artış kaydetti. Gemport'u bu büyüme oranına geçen yıl gerçekleştirilen
463 bin konteynır elleçlemesinin ulaştırdığını belirten Süha Aktaş, bu başarıyla bu yıl
Türkiye'nin en büyük ilk 5 limanı arasında
girdiklerini söyledi.
2011 Aktaş, "Kurulduğumuz 1992 yılından
bu yana pek çok ilke ve başarıya imza attık.
Bu başarıların temelinde, başta yılların deneyimine sahip nitelikli kadrolarımızın yanı
sıra küresel ekonomide yaşanan dalgalanmalara rağmen teknolojik gelişmeleri takip
eden büyüme odaklı yatırımlar bulunuyor.
Bu anlayışla bu yıl da 20 milyon dolarlık rıhtım ve vinç yatırımı gerçekleştirildi. Hedefimiz, vizyoner yatırımlar ve teknolojik altyapımızda sağladığımız gelişmeler sayesinde
Gemport'un ihracat ve ithalatçı
müşterilerimiz için cazibe merkezi özelliğini korumak." dedi.
2012'de hedef 20 milyon dolar
Aktaş, Gemport'un 700 bin metrekarelik alanda faaliyet gösteren Güney
Marmara'nın en büyük limanı olduğunu
söyledi. 2007-2011 yılları arasındaki yatırımların toplamının 60 milyon dolar olduğuna dikkat çeken Aktaş, 2012 yılına ilişkin
projelendirilmiş yatırım tutarının 20 milyon
dolar civarında olacağını ifade etti. Bunun
YATIRIMLARIN TOPLAMININ 60 MİL
2007-2011 YILLARI ARASINDAKİ
KİN
İLİŞ
ÇEKEN AKTAŞ, "2012 YILINA
YON DOLAR OLDUĞUNA DİKKAT
NIN 20 MİLYON DOLAR CİVARINDA
PROJELENDİRİLMİŞ YATIRIM TUTARI
AN
I İSKELE UZATMA VE MAKİNE-EKİPM
OLACAK. BUNUN ÖNEMLİ KISMIN
HAT
AMLANDIĞINDA, 18 SIRALI ANA
YATIRIMINA AYIRDIK, PROJE TAM
VERMEYE BAŞLAYACAĞIZ” DEDİ.
GEMİLERİNE DAHA ETKİN HİZMET
M. Süha Aktaş
Gemport Yönetim Kurulu Başkanı
önemli kısmını iskele uzatma ve makine-ekipman yatırımına ayırdıklarını kaydeden Aktaş, proje tamamlandığında,
18 sıralı ana hat gemilerine daha etkin
hizmet vermeye başlayacaklarını anlattı.
Yanaşma kapasitesini artıracak iskele
uzatma yatırımının yanı sıra bu yıl makine ekipman parkına yapacağı ilave 100
tonluk 7. vinç yatırımıyla tahmil-tahliye
hizmetlerini de hızlandıracaklarını anlatan Aktaş, hareket sayılarındaki artış
sayesinde gemi yanaşma kalkma sürelerinin daha da kısalacağını, bu gelişmenin
liman verimliliğini daha da yukarıya taşıyacağını belirtti.
Aktaş, bu yıl ayrıca gümrüksüz sahalarda 48 bin metrekarelik çok amaçlı depo
projesiyle müşterilerinin depo ihtiyaçlarını en üst seviyede karşılamaya hazırlandıklarına vurgu yaptı. Gemport'un
1992 yılında Türkiye'nin ilk özel sektör
limanı olarak kurulduğunu, 2000 yılında Türkiye İş Bankası Grubu'na katıldığını hatırlatan Aktaş, bu tarihten sonra
Marmara Bölgesi'nde gelişen sanayinin
ihtiyaçlarına hızlı yanıt verebilecek bir
liman oluşturmak için yatırımlara hız
verdiklerini söyledi. Liman içinde iç boşaltma, tam tespit, muayene, numune
gibi hizmetlerin daha sağlıklı şartlarda
yapılabilmesi için 5 bin 500 metrekare
sundurma inşa ettiklerini kaydeden Aktaş, "6 bin metrekare A tipi kapalı genel
antrepomuzu hizmete açtık. Gümrüksüz
CFS sahasında günlük 600 adet dolum
kapasitesiyle 24 saat kesintisiz iç dolum
yapmaya başladık. Bunların dışında 40
bin metrekarelik maden depolama saha
yatırımıyla da dökme maden cevherini
konteynerize ederek ihracata önemli bir
kapı açmış olduk" diye konuştu.
Sektör büyüyor
2011 yılında, 463 bin konteynır "elleçleyerek" Türkiye'nin ilk 5 limanı arasına gir-
diklerini belirten Aktaş, "Bu rakamın 332
bini lokal iş hacmi, 132 binini transit iş
hacmi olarak gerçekleşti. Sektörün yüzde 13 civarında büyüme gösterdiği bir
dönemde Gemport olarak lokal iş hacmimizde yüzde 25'lik, toplam konteynır
iş hacmimizde ise yüzde 72'lik büyüme
başarısına ulaştık. Bu büyümeye bağlı
olarak, 2011 yılı Ekim ayında 50 bin 66
konteynır elleçleyerek bir başka rekora
daha imza atan liman olduk." şeklinde
konuştu.
"Gemport Bursa'nın dünyaya açılan
kapısı"
Gemport Limanı'nın Türkiye ihracatının
en büyük kalemini oluşturan otomotiv
sanayiinin merkezinde bulunduğuna
dikkat çeken Aktaş, otomotiv sektörünün hızlı ve kaliteli hizmet ihtiyacını
karşılayabilmek için gerçekleştirdikleri
yatırımlarla da Türkiye'de bir ilke imza
attıklarını belirtti. Aktaş, "Limanımızda
bulunan 4 katlı otopark alanımıza ilave
olarak, 8 katlı bir otopark alanını daha
tamamladık. Böylece anlık 6 bin 500 araç
stoklama imkanı oluşturduk. İş hacmi
bakımından Türkiye'nin en büyük araç
terminaline sahip olduk. Bu yatırım, 2011
yılında Bursa Bölgesi'ndeki otomobil ihracat ve ithalatzfd müşterilerimiz için
caziının yüzde 62'sini oluşturan 273 bin
aracın limanımızdan dünyaya açılmasına
fırsat sağladı. Bu gelişme ile Gemport
Türkiye'nin en çok araç ihracatının gerçekleştiği liman haline geldi." açıklamalarında bulundu.
Türk fındığı Gemport'tan dünyaya dağılıyor
Aktaş, Gemport'taki teknolojik altyapı
yatırımlarıyla iş sürelerini kısalttıklarını,
her tür ürünün uluslararası standartlarda depolanmasına imkan sağladıklarını
belirterek, "Dünyanın en önemli fındık
üreticisi olan Türkiye, 2011 yılında 250
bin ton fındık ihracatı gerçekleştirdi.
Türkiye'den gerçekleştirilen toplam fındık ihracatının yüzde 20'si, deniz yoluyla
gerçekleştirilen fındık ihracatının ise yüzde 85'i limanımızdan yapıldı. Geçen yıl
Gemport'tan çeşitli ülkelere 50 bin ton
fındık gönderildi." ifadelerini kullandı.
Gemport'un tedarikçilerle birlikte yaklaşık 3 bin kişiye ekmek kapısı olduğuna
söyleyen Aktaş, elde edilen başarıları
sosyal sorumluluk projeleriyle halkla
paylaştıklarını bildirdi. Aktaş, Türkiye'nin
limanlaşma sürecinde geçmiş dönemlerde doğru yönetilmediğini belirterek, son
yıllarda Ulaştırma Bakanlığının başlattığı
projelerin bu konuda önemli adımlar
olarak gösterilebileceğini söyledi. Aktaş,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu projeler
2003-2004 yıl da dahil olmak üzere yabancı kuruluşlar tarafından yapılıyordu.
Onların raporları yayınlanıyordu. Bu hem
döviz israfıydı hem de doğru tespitler yapılmıyordu. Ulaştırma Bakanlığı 2005 yılında bu konuda bir çalışma başlattı. Geçen sene 2010 yılında bu konuda ciddi
çalışmalar kaydedildi. Bu çerçevede artık
limanların daha doğru projelendirildiği
bir dönem başladı."
"Limanlar ihtisaslaşmalı"
İhtisas limanları konusunda bakanlık
tarafından yönlendirmelerin başladığına dikkat çeken Aktaş, "Özeleştiri olarak
biz konteynırdan bahsediyoruz. Araçtan
da bahsediyoruz. Bizim genel kargo tarafımız da var. Bir zamanlar 2,5 milyon
ton kapasitemiz vardı. Şu anda 1 milyon
tona düştük. Dolayısıyla bizim bunu bırakmamız lazım. Çünkü biz konteynır ve
araç üzerinde ihtisaslaştık. Bu yolda yürümemiz lazım. Rekabet şartları ve çevre
limanların bu şartlara uymadığı sürece
biz de gelen talepleri karşılama yönüne
gidiyoruz. Bundan sonra sadece belirli
proje yüklerini kabul ediyoruz. Asıl işimiz
konteynır ve araçtır." dedi.
www.ihracat.info.tr
33
SEKTÖREL HEDEF / Yeliz Yirmibeş
Dursun Oğuz Gürsoy Karadeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı
ORTA VE DOÐU KARADENİZ’İN TOPLAM
FINDIK İHRACAT HEDEFİ 2 MİLYAR DOLAR
Toprağının bereketini her sektörde gösteren Karadeniz; fındık, yaş sebze ve meyvenin yanı sıra, demir
ve maden sektöründe de gerçekleştirdiği ihracatla
Türkiye’nin vazgeçilmez bölgelerinden biri. Orta ve
Doğu Karadeniz bölgesinin en yüksek ihracat payını 1
milyar 97 milyon 500 bin dolar ile fındık ve mamulleri
oluşturuyor. Bölgenin fındık ve mamulleri sektörü 2023
yılı ihracatının, 2 milyar dolar olmasını hedeflediklerini
belirten Karadeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy, Orta ve Doğu Karadeniz’in
ihracatı üzerine merak edilenleri yanıtladı.
Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesinin ihracatında hangi sektörler ön plana çıkıyor ve hangi ürünler ihraç ediliyor?
Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesindeki illerden gerçekleştirilen 2011
yılı ihracatı incelendiğinde, en fazla ihracatı fındık ve mamulleri
sektörünün gerçekleştirdiğini, söz konusu sektörü sırasıyla demirçelik, yaş meyve-sebze, maden ve metaller sektörü takip ediyor.
Karadeniz’de hangi ülkelere, hangi ürünler, ne kadar ihraç
ediliyor? İhracat edilen bu ürünlerin, 2011 yılındaki ihracat rakamlarını belirtir misiniz?
2011 yılı Karadeniz Bölgesi ihracat ürünleri ;
34
www.ihracat.info.tr
▶ Fındık ve Mamulleri
1milyar 97 milyon dolar
▶ Demir ve Çelik Ürünleri
649 milyon 500 bin dolar
▶ Yaş Meyve ve Sebze
388 milyon 150 bin dolar
▶ Maden ve Metaller
330 milyon 750 bin dolar
2011 yılında
Orta ve Doğu
Karadeniz
Bölgesinde en
fazla ihracat
fındık ve mamulleri sekröünde
gerçekleştirildi.
2011 yılında Karadeniz Bölgesinde gerçekleştirilen ihracatta ön plana çıkarılan ürünlerde,
2011 yılı toplam ihracatı 3 milyar 533 milyon
dolar olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu ihracat, 2011 yılı Türkiye ihracatının yüzde 2,65’ ine
tekabül ediyor. İhracatın gerçekleştiği ülkeler
olarak Rusya Federasyonu, Almanya, Fransa,
İtalya, Gürcistan, Romanya, Çin Halk Cumhuriyeti ve Kanada’nın ön plana çıktığı görülüyor.
Bölgenin ihracat potansiyeline oranla, yapılan ihracatı karşılaştırdığınızdaki değerlendirmenizi öğrenebilir miyiz?
Bölge ihracatı, ülkemiz ihracatının yüzde
2,65’ine tekabül ediyor. Söz konusu oran oldukça düşük seviyede. İlk etapta bu oranın yüzde
5 seviyesine çıkartılması için, çalışmalar yapılması bölge ekonomisi için büyük önem taşıyor.
Yapılacak yatırımlarla daha çok katma değerli
ürünler ihraç edilerek, mevcut ihracat artırılabilir. Bölgemizde yetişen değişik meyve ve çiçek
çeşitleri de ihracata kazandırılarak, bölge ekonomisi canlandırılmalı ve nüfus göçü tersine
çevrilmelidir. Ayrıca bölgemizi İç Anadolu’ya
bağlayan stratejik karayolu bağlantılarının bitirilmesi ve bölge limanlarının kapasite ile teknik kalitelerinin artırılmasıyla Orta Anadolu ve
Akdeniz bölgesinde üretilen pek çok ürünün
kuzey ülkelerine ihracatı kolaylaşacak ve bölgemizin ihraç potansiyeli artacaktır.
Özellikle gıda sektöründe birçok alternatifi
bulunan Karadeniz’in, ihracatı istenen düzeyde mi? Arttırmak için yapılması gerekenler sizce nelerdir?
Ilıman iklimin hakim olduğu
Karadeniz’in geçim kaynağında,
yaş sebze ve meyve önemli bir yer
ediniyor.
mızda bulunan Rusya Federasyonu ile ticari
ilişkilerin daha da geliştirilmesi için gerek özel,
gerekse devletler düzeyindeki temasların kurularak ticaret hacmimizi arttırıcı anlaşmalar tesis
edilmeli. Bir an önce iki ülke arasındaki ticareti
kolaylaştırıcı düzenlemeler hayata geçirilmesi
gerekiyor. Maden varlığı açısından da zengin
olan bölgemizde maden arama ve zenginleştirme faaliyetlerine yönelik yatırımlar teşvik
edilerek hızlandırılmalı ve bu madenler ihracata kazandırılmalıdır. Bölgemizin özellikle kış
ve yayla turizm potansiyeline yönelik teşvik ve
yatırımlarla alt yapı faaliyetleri hızlandırılarak,
çevre komşu ülkeler ve Ortadoğu ülkelerinden
turizm gelirlerinin artırılması hedeflenmeli.
Avrupa ve Arap ülkelerinde ortaya çıkan
ekonomik kriz, Karadeniz’in ihracatını nasıl
etkiliyor?
Başta AB üyesi Yunanistan’da yaşanan finansal
kaynaklı ekonomik kırılganlığın Euro bölgesine
yönelik endişeleri arttırması, dünya ekonomik
konjonktüründe yaşanan durgunluk, kurlarda
yaşanan aşırı dalgalanmalar nedeniyle yurtdışı
alıcıların alımlarını ertelemeleri ya da stok tutmadan günlük ihtiyaçlarını karşılamaya yönelmeleri sonucunda ihracat talepleri azaldı.
Ayrıca özellikle Suriye, Mısır, Libya ve diğer kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan
siyasal istikrarsızlıklar nedeniyle bu
ülkelere yapılan ihracatımız düştü
ve genel olarak tüm bu gelişmelerin bölge ihracatına
etkisi negatif yönde
oldu.
Bölgemizde fındığın yanı sıra ihraç potansiyeli
olan alternatif tarım ürünlerinin yetiştirilmesi ve
bu ürünlere dayalı daha çok katma değeri olan
sanayi ürünlerinin ihracatına yönelik tesisler kurulması gerekiyor. Ayrıca bölgemiz
limanlarının geliştirilmesi, özellikle de
her geçen gün önemini daha da arttıran
Samsun Limanı’nın lojistik bir üs haline
getirilmesi sağlanmalıdır. Hemen karşı-
www.ihracat.info.tr
35
KARADENİZ ÜRETİCİSİNİN GÜNDEMİ
AİLE ŞİRKETLERİ
KURUMSALLAŞIYOR
BÖLGE
İHRACATI
ÜLKE
İHRACAT'ININ
% 2,65
Karadeniz ürünleri yeteri kadar dünyaya tanıtılıyor mu?
Yeterince tanıtılmıyor ise bunun için neler yapılması gerekir?
Geleneksel ihraç ürünlerimizin başında gelen fındık, ülkemizdeki tanıtım gruplarının ilki olan ve tanıtım faaliyetlerine 1995 yılında başlayan Fındık Tanıtım Grubu tarafından
ABD, Japonya, Çin Halk Cumhuriyeti’ne tanıtılıyor. Yakın
zamanda da Rusya Federasyonu’na yönelik tanıtım faaliyetlerinin başlaması planlanıyor. Ayrıca, yurtiçinde de
belirli dönemlerde reklam ve tanıtım faaliyetleri yapılıyor. Fındıkla ilgili birçok bilimsel proje, başta Tübitak olmak üzere birçok ulusal
ve uluslararası kuruluşlara yaptırılıyor.
Tanıtım faaliyetleri şu ana kadar sadece
ihracatçılar tarafından genelde hedef
ülkelerde yapılmakta. Tanıtım faaliyetlerinin daha etkin olabilmesi, fındık sektörü içindeki diğer paydaşlarında kendilerine düşen tanıtım görevine destek
vermelerine ve pazarlanan ürünün üretim
ve fiyat politikalarındaki istikrara bağlı.
Karadeniz’de son yıllarda kivi gibi alternatif ürünler yetiştiriliyor. Bunların ihracatı var mı?
Yürüttüğünüz KOBİ destek, girişimcilik ve eğitim çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz?
36
www.ihracat.info.tr
ÜRÜNLERİ
ABD, JAPONYA ve
ÇİN'DE YOĞUN BİR
ŞEKİLDE TANITILIYOR
Karadeniz İhracatçı Birlikleri bünyesinde KOBİ’lerle ilgili
geçtiğimiz yıllarda bölgemizde, değişik illerde girişimcilik
konusunda seminerler düzenlendi ve genelde KOBİ kapsamında olan ihracatçı işletmelerin sorunları ve bu sorunlara
çözümler arandı. Ayrıca aile işletmelerinin kurumsallaşmasıyla ilgili teşvik ve yatırım programlarından nasıl yararlanabilecekleri konuları işlendi.
Karadeniz’in lojistik potansiyelinden bahseder misiniz?
Kivi gibi gittikçe
üretimi artan alternatif ürünler, henüz
iç piyasaya yönelik
üretiliyor.
Alternatif ürün yetiştiriciliği, bölgemizde
gelişmekle birlikte genelde bu ürünler iç
piyasada tüketiliyor. Örneğin kivi gibi gittikçe üretimi artan alternatif ürünler, henüz
iç piyasaya yönelik üretiliyor. Zira ülkemiz
hala kivi ithal etmekte olduğundan, üretim miktarları iç piyasa talebini karşılamaktan uzaktır. Bu arada çiçekçilik, çam
fidanı yetiştiriciliği, seracılık, ahududu ve blueberry yetiştiriciliği bölgemizde gittikçe artan alternatif üretimlerdir.
KARADENİZ
Karadeniz bölgesinin Samsun ve Trabzon limanları bölgenin aktif lojistik noktalarıdır.
Gerek teknik kapasiteleri, gerekse depo
ve antrepo kapasiteleri genişletilerek,
bölgemiz ihracatına daha fazla katkı
sağlanabilir. Yapılacak bu ilave yatırımlar gerek Orta Asya ve Türk Cumhuriyetlerine gerekse İran’a yönelik transit
ticarettin gelişip kolaylaşmasında da rol
oynayacaktır. Ayrıca Akdeniz’e bağlayan
yolların bitirilmesine müteakip Ordu ve
Giresun ilimiz, Orta Anadolu’nun ihraç kapısı ve özellikle Rusya gibi kuzey ülkelere
yapılan ihracatta lojistik merkez konumuna gelebilir.
2023 ihracat hedefleriniz nelerdir?
Karadeniz’in ihracata yönelik yatırımları hakkında neler söylemek istersiniz?
2023 yılı fındık ve mamulleri sektör ihracatının 2 milyar dolar üstünde olmasını
bekliyoruz. İhracata yönelik fındık entegre tesislerinin, modernizasyon ve kapasite artırımıyla ilgili yatırımları devam
ediyor. Ayrıca bölgemizde faaliyette bulunan çikolata, şekerleme ve kuruyemiş paketleme tesisleriyle, ağaç orman
ürünleri tesisleri ile son zamanlarda sayıları artmakta olan
tekstil konfeksiyon firmalarının ihracata dönük yatırımları
yavaşta olsa devam ediyor.
www.ihracat.info.tr
37
SÖ LEŞİ
Mesut Baysal
İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği Başkanı
/ Esra Torlak
“HER İKİ EVDEN
BİRİNDE İNEGÖL
MOBİLYASI VAR”
İnegöl’ün mobilyada önemini ve ülkemizdeki yerini
anlatır mısınız?
Mobilya üretimiyle öne çıkan
İnegöl, Türkiye’nin mobilya üretiminde yaklaşık yüzde 40’ını
kapsıyor. İnegöl’ün Türkiye’nin
mobilya tasarım üssü olduğuna işaret eden İnegöl Mobilya
Sanayicileri Derneği Başkanı
Mesut Baysal, “İnegöl 176 milyon dolar ihracat yaptı. Tabi bu
rakamlar hala bizim istediğimiz
seviyede değil. Hedefimiz bu yılın sonunda en az yüzde 20 artış
ile İnegöl'ün 200 milyon dolar,
ülkemizin ise 2 milyar dolarlık
ihracat rakamlarını yakalamasına yardımcı olmak istiyoruz."
38
www.ihracat.info.tr
İnegöl ülkemizin mobilya tasarım üssüdür. İnegöl tasarım
odaklı ürünleri ile konforu ve
sağlamlığı birleştirmeyi başarmış ve ülkemizin fikir lideri olmuştur. Rakamsal olarak bakıldığında da Türkiye
mobilya ihtiyacının yaklaşık
yüzde 40'ını İnegöl karşılar. İnegöl, bilinen çok fazla
markası olmamakla beraber
çeşitli markalar ile neredeyse ülkemizdeki her iki evden
birine girmeyi başarmış bir
kenttir.
Geçen yıl Türkiye'nin mobilya ihracatında artış
oldu. 2012 yılında mobilya
ihracatında hedef nedir?
Geçtiğmiz yıl mobilya sektörünün ihracatı yüzde 20'lik
bir artış gösterdi. Yurtdışına
yaklaşık 1 milyar 800 mil-
yon dolarlık bir satış gerçekleşti. İnegöl sanayicileri ise
176 milyon dolarlık ihracat
gerçekleştirdi. Yani ülkemizin yaptığı ihracatın yüzde
10'unu karşıladı. Bu rakamlar
bizim istediğmiz rakamlar
değil. Hedefimiz yıl sonuna
kadar yüzde 20'lik artışla 200
milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmek.
Mobilya üretiminde tasarım ve konfor öne plana
çıkıyor. Türk mobilya sektörünü tasarım ve konfor
açısından
değerlendirir
misiniz?
Mobilya her evin olmazsa
olmazıdır. Değiştirme sıklığı
yavaş bir ürün olduğu için
insanlar alırken çok yönlü
bakarlar. Bunların en başında tasarım ve kofor geliyor. .
Ayrıca bir madde de ben ekleyeyim sağlamlık gelir. Türk
mobilya sanayisinde tasarım
ve konfor henüz istenen se-
viyede değil. Bir İtalya olamadık henüz ama
yavaş yavaş kendi stilimizi ve çizgimizi oluşturmaya başladık.
Esnek üretimle ne anlatılmak isteniyor anlaşılmıyor. İnegöl şu an Türk mobilya sektörünün fikir lideridir. Türk mobilya sektörü tasarım anlamında İnegöl’den beslenmektedir.
Tüketicinin bir mobilyada aradığı ilk şey
sağlamlıktır. Bu kapsamda TÜV Rheinland
Mobilya Test Laboratuvarı’nın İnegöl’de
açılmasına öncülük ettik. Tüm dünyada
saygınlığı olan bu kurum Türkiye'deki ilk
şubesini ilimizde açtı. Bu bizim açımızdan
gurur verici bir gelişme oldu. Artık mobilyalarımızın sağlamlığı bu laboratuvarda
test ediliyor. Testlerden sonra eksiklik varsa
gideriliyor. Tüketiciye daha sağlam ürün sunuluyor.
Mobilya sektöründe dünyada öne çıkan
ülkeler hangileri? Türkiye’nin dünya pazarındaki yeri nedir?
Dünya mobilya sektöründe İtalya, Çin, Almanya ilk akla gelen ülkeler. İtalya tasarımın
Çin üretimin merkezi konumunda şu an.
Türkiye olarak bizler ise ne yazık ki çok gerilerdeyiz. 2011 yılında dünyada toplam 376
milyar dolar değerinde mobilya üretilmiş.
Türkiye ise bunun 6 milyar dolarını üretmiş.
Yani dünya mobilya üretiminin sadece yüzde 1,5’lik kısmını biz üretiyoruz. Bu yüzden
hala dünyada bir mobilya ülkesi olarak tanınmıyoruz. Hâlbuki İtalyanlar gibi tasarım
yapıp Çinliler gibi ucuza ve onlardan kaliteli
mobilyalar üretebiliyoruz. İhracatımızı ve
dünya pazarındaki payımızı arttırmamamız
için hiçbir neden yok. Devletimiz ihracat rakamlarımızı artırmamız için bize büyük destek veriyor. Ayrıca STK'ların da bu konuda
önemli çalışmaları var.
Türkiye’den ağırlıklı olarak hangi pazarlara ihracat yapılıyor? Türk mobilyalarına
olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
2011 yılında Türkiye’nin mobilya ihraç ettiği ilk beş ülke şu şekilde sıralanıyor; Irak,
Almanya, İran, Azerbaycan ve Fransa. Bu 5
ülkeye yapılan ihracat toplam mobilya ihracatımızın yaklaşık yüzde 47’sini karşılıyor.
Ülkelere baktığınızda genel olarak tarihi
bağlarımızın olduğu ve gurbetçi vatandaşlarımızın yaşadığı ülkelerle ticaretimizin
yoğun olduğunu görürsünüz. Bu da Türk
mobilyasına olan bakışı da aslında bir yerde gözler önüne seriyor. Bizimle tarihte bir
şeyler paylaşmış din veya millet olarak ortak
noktamız olan ülkelerde ürünlerimize olan
ilgi güzel ancak bu mobilya ülkesi olmak isteyen bizlere yetmez. Bizim dünyanın tüm
halklarına mobilya satabilmemiz ve her ülkede iyi bir imajımızın olması gerekmekte.
Türkiye’nin artan ihracatı ve 2023 hedefi
hakkındaki düşünceleriniz neler? Mobilya sektöründe İnegöl’ün hedefleri neler?
Ülkemiz genç bir nüfusa sahip. Bu nüfus yapısı ile tüketici değil üretici bir ülke olmamız
gerekiyor. Ürettiğimizi de satabilmemiz gerekiyor. Bu kapsamda devlet üstüne düşeni
yapmaya çalışıyor. Gerek yeni desteklerle
gerek mevcut desteklerin bürokrasisini
azaltıp kolaylaştırarak önümüzdeki engelleri kaldırıyor. Zaten rakamlarda bu çalışmanın karşılığının alındığını da gösteriyor.
Mobilya sektörü olarak 2023 hedefimiz ülke
olarak 5 milyar dolarlık ihracat yapmak. İnegöl mobilyası olarak bunun yüzde 20'sini
karşılamak. Bu hedeflere doğru emin adımlarla yürüyoruz.
▶ İnegöllü mobilyacılar
2012'de yüzde 20 büyüme bekliyor.
▶ Türkiye'nin mobilya
ihtiyacının yüzde 40'
İnegöl'den.
▶ Mobilya ihracatı
2011'de 1 milyar 800
milyona ulaştı.
▶ İnegöl bir yılda 176
milyon dolarlık mobilya
ihracatı gerçekleştirdi.
www.ihracat.info.tr
39
01
ALİ AĞAOĞLU: DEPREME
DAYANIKSIZ 10 MİLYON
KONUT YIKILIP YENİDEN
YAPILMALI
Ağaoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali
Ağaoğlu, Türkiye’de bulunan yaklaşık 18-19 milyon konut stokunun yüzde 50’sinin depreme
dayanıklı olmadığını ileri sürdü. Ağaoğlu, “Bir an
önce kentsel dönüşümle yaklaşık 10 milyon konutun yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor.” dedi.
02
JP Morgan Chase Bank Ekonomisti Mehmet Özhabeş, Türkiye’nin yatırım yapılacak ülkeler arasında yer alması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin
uluslararası yatırımlar adına konumunu değerlendiren Özhabeş, kredi derecelendirme
kuruluşlarının cari açığı göz önünde bulundurarak not verdiğini vurguladı. Özhabeş, “S&P ve
Moody’s gibi şirketler not degiştirme konusunda yavaş hareket ediyorlar. Ekonomideki gelişmeler ülke puanlarına hemen yansımıyor. Ama
bugün itibariyle Türkiye hak ettiği yerde değil.
Yatırım yapılabilecek ülkeler arasında yer alması
gerekir.” ifadelerini kullandı.
E-OTO ÜRETİCİSİ KARABAĞ,
DÜNYANIN EN BÜYÜK E-OTO
SERVİSİNİ AÇTI
Kion Grubu'nun desteği ile ürettiği elektrikli otomobillerle, birçok ünlü üreticiyi geride bırakan
Karabağ firması, bu kez de STILL firması ile el ele
vererek 800 şube ile dünyanın en büyük elektrikli
otomobil servisini Almanya'da açtı. Ortaklığın hedefi servisi gelecek yıl tüm Avrupa'ya yaymak.
40
03
JP MORGAN EKONOMİSTİ:
TÜRKİYE, YATIRIM
KONUSUNDA OLMASI
GEREKTİĞİ YERDE DEĞİL
www.ihracat.info.tr
04
İMALAT SANAYİNDE KİŞİ
BAŞINA VERİMLİLİK ARTTI
İmalat sanayi 3 aylık çalışan kişi başına üretim
endeksi, 2011 yılı son çeyreğinde bir önceki yılın
aynı dönemine göre yüzde 0,4 artarak 124,32’ye
ulaştı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2011
yılının son çeyreğine ait üç aylık ulusal verimlilik
istatistiklerini açıkladı. Buna göre imalat sanayi
üç aylık çalışan kişi başına üretim endeksi (2005
Ort.=100 temel yıllı), 2011 dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre (2010
yılı dördüncü çeyreğine göre) yüzde 0,4 artarak
124,32’ye ulaşırken; çalışan kişi başına üretim endeksi, bir önceki döneme göre (2011 yılı üçüncü
çeyreğine göre) yüzde 9,6 artış gösterdi.
05
SÜVARİ 3 AYDA ALTI
MAĞAZA AÇTI
07
Erkek giyimin önde gelen markalarından Süvari,
mağaza zincirine bu yılın ilk üç ayında 9 halka
daha ekledi. Süvari Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Coşkun, "2012’de yapılacak yatırımların yüzde 50’sini yurtdışına, yüzde 50’sini
Türkiye’de planlıyoruz. İlk 3 ayda 9 mağazanın 2’sini Azerbaycan’da, 2’sini Rusya’da, 2’sini
Kazakistan’da; 3’ünü de yurt içinde açtık." dedi
06
DALAMAN AKKÖPRÜ
BARAJI'NIN İKİNCİ
TÜRBİNİNDE ELEKTRİK
ÜRETİMİNE BAŞLANDI
Ege Bölgesi’nin en büyük barajı Muğla Dalaman
Akköprü Barajı Hidroelektrik Santrali ünitesinde, birinci türbinin ardından ikinci türbinde de
elektrik üretilmeye başlandı.
TÜRKİYE’YE 7,5 MİLYAR
DOLARLIK TREN YOLU
PROJESİ
Litvanya Enerji ve Ulaşım Bakanlığı Sorumlusu Vytautas Nauduzas, dünya ülkelerini birbirine bağlayacak Viking Tren Yolu Projesi’nin
Türkiye’ye büyük katkılar sağlayacağını söyledi. Baltık Denizi'nden Karadeniz’e ulaşacak
olan Viking Tren Yolu'nun hayata geçirilmesi
için Türkiye’nin 7,5 milyar dolarlık yatırım yapması gerektiğini kaydeden Nauduzas, İstanbul ve Samsun limanlarının yük taşımacılığında merkez olacağını belirtti.
08
VİNÇ İMALATÇILARI YERLİ
ÜRETİME DESTEK İSTİYOR
Türkiye Elektrikli Vinç İmalatçıları Birliği Derneği (TEVİD), sektörlerindeki yerli üretimin
desteklenmesini istedi. Dernek başkanı Ahmet Tekin Çelikbilek, vinç alımında yerlilere
KDV istisnası dışında alıcıların primle desteklenmesi talebini dile getirdi.
www.ihracat.info.tr
41
09
LEBLEBİCİLER AYNI ÇATI
ALTINDA BULUŞTU
11
Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO), Çorum
leblebisinin geleceğinin güvence altına alınması
amacıyla başlatılan çalışmalar kapsamında leblebicilerin bir çatı altında örgütlenmesi için kooperatif kurulması karara bağlandı.
10
Yıldız Holding şirketlerinden Gözde Girişim liderliğinde 2011’in Ağustos ayında satın alınan Şok
Market'in konsepti tamamen değiştirildi. Tüketicinin bildiği ve alıştığı markalı ürünleri en hesaplı
fiyatlarla müşterilerine sunmayı vaad eden şirketin yeni yönetimi, bu sayede 2015 sonunda 2 bin
500 market, 12 bin 500 kişilik istihdam ve 5 milyar
liralık ciroya ulaşmayı hedefliyor.
TÜRKİYE'NİN İLK OTOMOTİV
TASARIM YARIŞMASI
Türkiye otomotiv sektöründe ilk kez gerçekleştirilen 'Türkiye Otomotiv Sektöründe Ar-Ge Proje Pazarı ve Tasarım Yarışması' için başvurular, 20 Nisan
itibariyle sona erdi. Uludağ Otomotiv Endüstrisi
İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından, T.C Ekonomi
Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) desteğiyle Ocak 2012’de başlatılan, 'Otomotiv Tasarım Yarışması' ve 'Ar-Ge Proje Pazarı' olmak üzere 2
alanda düzenlenen yarışmalar, komponent bazında, ergonomi, yenilenebilir enerji-çevre, emniyet
ve mekanik / fonksiyonellik olmak üzere 4 kategoride gerçekleştiriliyor.
42
ŞOK'UN 2015 HEDEFİ: 12 BİN
500 KİŞİLİK İSTİHDAM VE 5
MİLYAR LİRALIK CİRO
www.ihracat.info.tr
12
ÇİNLİ METRO ÜRETİCİSİ,
İZMİR'E YATIRIM YAPMAK
İSTİYOR
İzmir'in yeni metro istasyonlarında kullanılan
vagonları üreten Çinli CSR firması yetkilileri,
Türkiye'ye yatırım yapmak için yer arayışında
olduklarını söyledi. Başkan Kocaoğlu'nu ziyaret
eden Genel Müdür Xu Zongxiang, “Yerel bir ortakla fabrika kurmak ve bütün Türkiye'ye üretim
yapmak istiyoruz. Yatırım olarak İzmir'i en uygun şehir olarak görüyorum, çünkü ilişkilerimiz
çok iyi. Türkiye'de başka şehirlerle böyle ilişkilerimiz yok.” diye konuştu.
13
ATİKER YENİ ENERJİ
YATIRIMLARINA
HAZIRLANIYOR
16
Türkiye lastik sektörünün lider markası Brisa
Genel Müdürü Hakan Bayman, şirketin 2012
yılında 117,5 milyon dolarlık dev bir yatırıma
imza atacağını açıkladı. Düzenlenen toplantıda konuşan Bayman, 2012 yılında 117,5 milyon dolarlık dev bir yatırıma hazırlandıklarını
söyledi. Şirketin kuruluşundan bu yana gerçekleştirilen en büyük miktar olan bu yatırım
sayesinde öncelikle üretim kapasitesinin artırılacağını belirten Bayman, inovatif ürün ve
hizmetleri ve yaygın bayi ağıyla müşteri deneyimini zenginleştirmeye devam edeceklerinin
altını çizdi.
Türkiye'de LPG (Likit Petrol Gaz) ve CNG (Sıkıştırılmış Doğalgaz) dönüşüm sistemlerinin önde
gelen markalarından Atiker, yeni enerji projelerine hazırlanıyor. Genel Müdür Ömer Atiker, dünyada 52 ülkeye doğrudan ihracat yapan markalarının ayakkabıdan sonra yeni sektörlerde boy
göstereceğini açıkladı.
14
BRİSA'DAN 117,5 MİLYON
DOLARLIK DEV YATIRIM
SAMSUN'UN YERLİ MARKASI
PEDO, BÜYÜMEYE KÜÇÜK
MARKETLERLE DEVAM
EDECEK
Recepoğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Merve Safa Güdül, Türkiye’de pazar payı olarak
yüzde 1’lerde olan Pedo çocuk bezini aldıktan sonra yaptıkları yatırımlarla hızlı bir çıkış
yakaladıklarını, 60 ülkeye ihracat yaptıklarını
belirtti.
15
TRAKYA’DAN BÖLGEYE 19
MİLYON TL HİBE DESTEĞİ
Trakya Kalkınma Ajansı 2011 Yılı Mali Destek
Programları kapsamında hibe desteği alması uygun görülen 98 projeye 19 milyon TL’lik kaynak
aktarılacak. Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mehmet Gökay Üstün, yaptığı açıklamada,
internet siteleri üzerinden duyurdukları proje sonuçlarının yararlanıcılar ve Trakya Bölgesi adına
hayırlı olmasını diledi. Nitelikli proje hazırlama
becerisinin bölgede her geçen
gün arttığını ve bunun yansımalarının da mali destek programlarına gelen başvurularda kendini
gösterdiğini ifade eden Üstün, mali destek programları sayesinde yararlanıcıların eş finansmanıyla birlikte bölgede yaklaşık 32,5 milyon TL’lik
bir kaynağın harekete geçeceğini belirtti.
17
ANTALYA HAVALİMANI DIŞ
HATLAR TERMİNALİ, 10,5
MİLYON EUROLUK
YATIRIMLA YENİLENDİ
Antalya Havalimanı 2. Dış Hatlar Terminali,
10,5 milyon euroluk yatırımla yenilenerek turizm sezonuna hazır hale getirildi. Dış hatlar
terminalinde, yolcuların daha rahat geçmesini
sağlamak için de ‘Open Gate’ uygulamasına
geçildi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Binali Yıldırım, "Antalya Havalimanı
2012 turizm sezonuna hazır. Bundan sonra misafirlerimizi bekliyoruz." diye konuştu.
www.ihracat.info.tr
43
44
www.ihracat.info.tr
www.ihracat.info.tr
45
SEKTÖREL BÜYÜME / Esra Torlak
˙ ˙
MAKARNA ÜRETIMINDE
˙
˙ ˙ ˙
DÜNYA BESINCISIYIZ
Üretim kapasitesini her geçen
yıl artıran makarna sektörü,
bu yılın sonunda 1 milyon
tonluk ihracat
hedefliyor.
˙
Son yıllardaki rakamlara baktığımızda ihracattaki artışa paralel olarak üretim kapasitesini
büyüten makarna sektörü geçtiğimiz yılda 851
bin ton makarna üretimi gerçekleştirdi. Türkiye
bu oranın yüzde 47’sini ihraç ederken, yüzde
53’ünü iç pazarda tüketiyor. Makarnasını 139
ülkeye ihraç eden Türkiye makarna sektörü,
dünya üretiminde beşinci sırada yer alıyor.
Sektördeki mevcut üretim tesisleri coğrafi olarak durum buğdayının yetişme alanları olan
Güneydoğu Anadolu, Orta Anadolu ve Batı
Anadolu’da yoğunlaşıyor. Orta Anadolu bölgesi
en önemli üretim bölgesi ve Türkiye’de mevcut
üretim kapasitesinin yaklaşık yüzde 51’i bu bölgeden karşılanıyor. İkinci önemli üretim bölgesi olarak Orta Anadolu’yu toplam üretim kapasitesinin yüzde 35’ini gerçekleştiren Gaziantep
ili takip ediyor. Gaziantep’in ardından yüzde 6,5
ile Akdeniz bölgesi ve yüzde 5 ile Ege Bölgesi
geliyor.
Türkiye’nin makarna üretiminin gerek miktar,
gerek kalite yönünden tüketim ihtiyacını yeterince karşılayacak düzeyde olduğunu belirten
Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Yönetim
Kurulu Başkanı Murat Bozkurt, “Dünyada 12,8
milyon ton olan makarna üretimi birkaç ülkede
yoğunlaşmıştır. İtalya 3 milyon 161 bin ton ve
Türkiye geçtiğimiz yıl 851
bin ton makarna üretti.
46
www.ihracat.info.tr
yüzde 25 pay ile dünyanın en büyük üreticisidir. İtalya’yı ABD, Brezilya ve Rusya Federasyonu izliyor. Türkiye makarna sektörü ise dünya
üretiminde beşinci sırada yer alıyor.” dedi.
Katma değeri yüksek olan makarnayı Türkiye’de
halen 22 fabrikanın ürettiğinin altını çizen Bozkurt, bunların büyük bir kısmı ileri teknolojiyi
kullanmakta olduğunu tamamının özel sektör
firmalarına ait olduğunu söyledi.
Bozkurt, “Türkiye ‘deki tüm makarna fabrikaları
üretimleri için gerekli olan irmiği kendileri üretiyor. Oysa bu durum Avrupa ve ABD üreticilerinde fazla yaygın olmayan bir sistem olup, Türk
üreticilerine öncelikle düşük maliyet, standardizasyon, Ar-Ge ve yüksek kalite gibi avantajlar
sağlıyor” şeklinde konuştu.
Dünyada makarna ürünlerine olan genel talep
istikrarlı bir artış içinde olmasına rağmen ülkemizdeki makarna tüketiminin beklenen düzeye ulaşmadığını ifade eden Bozkurt, ayrıca tüketimin bölgesel olarak farklılıklar gösterdiğini
söyledi. Bozkurt, Ülkemizde makarna kültürünün henüz gerçek anlamda gelişmemiş olması
tüketimde beklenen artışların yaşanmasını engelliyor. Günlük karbonhidrat ihtiyacını ekmekten karşılayan Türk halkı, makarnayı gerek bul-
Türkiye
kişi başına
6 kilogram
makarna
tüketiyor.
Türkiye ‘deki
tüm makarna
fabrikaları
üretimleri için
gerekli olan
irmiği kendileri üretiyor.
gur ve gerekse pirinç pilavında olduğu
gibi ana yemek olarak görmüyor. Ancak
son yıllarda hızlı nüfus artışı, makarnanın ekonomik olması, pazarlama ve ulaşım olanaklarının artması, hızlı kentleşme sonucunda çalışan kadınların hazır
gıdaları tercih etmeleri gibi faktörlerin
makarna tüketiminde artış sağlayacaktır.” şeklinde konuştu.
İlk hedefimiz kişi başı makarna tüketimini arttırmaya çalışmak diyen Bozkurt,
“Dünyada kişi başı makarna tüketiminde
26 kilogram ile İtalya ilk sırada yer alıyor.
İtalya’yı 13 kilogram ile Venezuella ve
11 kilogram ile Tunus izliyor. Türkiye’nin
kişi başına tüketimi ise 6 kilogramdır. Bu
yüzden tüketim oranını artırmak istiyoruz. Burada sektörün hedefi fert başına
tüketimi yıllık 8 kilograma çıkarmaktır.”
ifadelerini kullandı.
En son sektörde yapılan yatırımlarla birlikte Türkiye’deki makarna üretim kapasitesinin 1 milyon 300 bin tona ulaştığını
ifade eden Bozkurt, “Türkiye’de makarna ihracatına ve iç pazardaki tüketime
baktığımız zaman toplam 852 bin ton
2012’de 1 milyon
ton makarna ihracatı
hedefleniyor.
{
Türkiye,
her geçen
yıl makarna üretimini ve
ihracatını
artıyor.
civarında diyebiliriz. Türkiye’de şu an
yaklaşık 450 bin tonluk atıl bir kapasite
mevcuttur. Türkiye’deki kapasite fazlalığı ve iç pazardaki tüketimin yeterince
büyümemesi temel nedenlerden birisidir. “ cümlelerini dile getirdi.
Türkiye arasındaki ihracat farkı çok fazla ( Türkiye 405 bin 983 ton/yıl – İtalya
1 milyon 820 bin ton/yıl ) ama ihracatta
yakaladığımız ivme sürdürülürse önümüzdeki yıllarda pazar lideri olmamız
mümkün görülebilir.” dedi.
Özellikle son yıllarda ihracatta yaşanan
büyük başarılar sonucunda üretimde
önemli artışların yaşandığını dile getiren Bozkurt, “2010 yılında 296 bin ton
olan ihracatımız 2011 yılında da büyük
bir atılımla 405 bin 983 tona ulaşmıştır.
Son dönemde pazarda Afrika ağırlığı
artıyor. 2008 yılında ihracat yaptığımız
ülke sayısı 116 iken 2009 yılında 123 ülkeye ulaşmış ve 2011 yılında 139 ülkeye
ihracat yapar duruma gelinmiştir.” diye
konuştu.
Avrupa pazarına ihracatı kota engelliyor
Dünya pazarında Türk makarnası algısı
oluştuğunu ifade eden Bozkurt, “Gerek fiyat ve gerekse kalite yönünden
dünyada sektör olarak söz sahibiyiz. Bu
konuda daha fazla tanıtıma ihtiyacımız
var. Kısa vadede Türkiye’nin makarna ihracatında ilk sıraya yerleşmesi mümkün
değil gibi gözüküyor. Çünkü İtalya ve
Dünya makarna ithalatında AB’nin çok
büyük paya sahip olduğunu belirten
Bozkurt, yıllık 700-800 bin ton olan ithalat yapılan pazarda Türkiye’nin payı yüzde 2 seviyesinde olduğuna dikkat çekti.
Bozkurt, “Türk makarnası AB pazarında
büyük haksızlığa uğradı. İhracatımız kısıtlanmakta ve özellikle devamlılık arz
eden yüksek tonajlı talepler kota nedeniyle karşılanamamaktadır. Kotanın
aşılması durumunda ağır vergiler olması nedeniyle temkinli davranılıyor ve bu
durum sektörde büyük baskı oluşturuyor. Türk makarna sektörü için oldukça
önemli bir pazar olan ABD’ye 50 bin ton
seviyelerinde makarna ihracatı yapılırken ABD’nin İtalya ve Türk makarnaları
için başlattığı anti-damping soruşturması sonucu yüzde 48-63 oranlarında
anti-damping ve yüzde 9-16 oranlarında telafi edici vergileri Türk makarnaları
için uygulamaya başlamıştır. Bu yüksek
vergiler karşısında ABD’ye yapılan ihracat 1996 yılı sonrasında durma noktasına gelmişti. 2012 yılında derneğimiz
tüm makarna sektörü için, her yılda bir
tekrarlanan bu sunset review uygulamalarını başlatarak, ihracat artışının
önündeki bu engelleri kaldırmaya bir
adım atmıştır.” diye konuştu.
TMSD olarak hedefimiz özellikle iç piyasada fertbaşına makarna tüketimini artırmak diyen Bozkurt, “Diğer hedefimiz
ise ihracatımız yıllık 1 milyon ton seviyesine çıkarmaktır. Nitekim son dört yıllık
ihracat performansımıza bakıldığında
hedefimize ulaşmamak için bir neden
görmemekteyiz.” dedi.
www.ihracat.info.tr
47
ON YILDA
700 MİLYON
DOLARLIK
YATIRIM YAPTI
Recep Konuk
Konya Şeker ve Anadolu Holding Yönetim Kurulu Başkanı
SÖ LEŞİ
/ Esra Torlak
(
“Türkiye,
dünyanın en hızlı gelişen
ülkelerinden biridir ve şeker sektörü de o gelişen dinamik ekonomiye
ayak uydurmuş ve ülke ekonomimizin en
dinamik parçalarından biridir. Üretim ana
fikrinden sapmadan avantajlarımızı kullanıp,
sorunlarımızı aşmak konusunda sergileyeceğimiz irade ile Türkiye’de sektörün geleceğinin bugünkünden de parlak olacağını
ve dünya pazarlarında en azından şekerin
girdi olarak kullanıldığı mamul ürünlerde
avantajlı ve rekabetçi yapısı güçlü bir
konumu ülkemize kazandırabileceğini söyleyebilirim.”
48
www.ihracat.info.tr
Konya Şeker ve Anadolu Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Recep Konuk dünyadaki şeker üretiminden
Türkiye’nin üretimine, sektörün gelişiminden yeni yatırım hedeflerine ve şeker ihracatıyla ilgili tüm sorularımızı yanıtladı.
S
on 10 yıl içinde yaklaşık 700 milyon dolarlık
fiili yatırımı gerçekleştiren Konya Şeker bu yatırımlarla tarım sektöründe 20 üretim tesisini
hayata geçirdi. Yaklaşık 50 bin dolaylı istihdam
sağlayan firma, devam eden 300 milyon dolar
tutarındaki yatırım bütçesiyle yıl içerisinde aynı kampus içinde et ve süt ürünleri üretimi yapan dünyanın en
büyük et-süt entegre tesisi ile birlikte ham yağ fabrikası,
unlu mamuller, bisküvi, kek, gofret üretim tesisi, 37 megavatlık termik santral, PVC ve korige boru üretim tesisi,
çuval fabrikası, üretim prosesinde kullanılan atık enerji
ile ısıtılacak 50 dekarlık ultra klimalı sera yatırımlarını da
tamamlayacak.
Geçtiğimiz yıl ihracatını en çok arttıran ilk beş şirket arasında yer alan Konya Şeker, yeni tesislerin tam kapasiteye ulaşmasıyla bölgede yaklaşık 50 bin üretici süt hayvancılığı ve besicilikle geçimini sağlayabilecek. Yaklaşık
25 bin çiftçimizin pancar münavebesine yağlı tohumlar
dahil olacak. Bölge üreticisi yapacağı üretimle petrolden
sonra en büyük ithalat kalemimiz olan yağ ithalatının
yaklaşık yüzde 10 azalmasını sağlayacak. Ülkemizin cari
açığının azaltılmasına ciddi bir katkıda bulunacak.
Konya Şeker’in üretime ve ekonomiye
katkıları neler?
Konya Şeker’in kendisini üç kelimelik bir
cümle ile tarif ediyor; Türkiye’nin üreten
gücü. Bu cümle zaten her şeyi ifade ediyor. Bu cümle tamda bizim yaptıklarımızı ve izlediğimiz yolu tarif etmektedir.
Bugün Konya Şeker üretimden satışlara
göre İstanbul Sanayi Odası tarafından
her yıl yapılan istatistiklerde üst sıralara doğru en hızlı ve en istikrarlı şekilde
yükselen sanayi kuruluşlarından biridir.
Son yayınlanan istatistikte üretimden
satışlara göre Konya Şeker Türkiye’nin
34’üncü sanayi devi olarak yer almıştır.
Ülkemizdeki yaklaşık 600 bin kurumlar
vergisi mükellefi arasında son yıllarda
hep ilk yüzün içinde yer alan Konya Şeker, Konya’da da kurumlar vergisi ödemesinde hep kürsünün en tepesindedir. Bunlar bir göstergedir ancak Konya
Şeker olarak bizim bundan daha çok
ilgilendiğimiz husus yaptığımız üretim
ve bu üretimin tarladaki, tarım sektöründeki, istihdamdaki etkisidir. Son yıllarda
yaptığı yatırımlarla hem faal olduğu sektör aralığını, hem üretim hacmini hem
bölgesindeki tarımsal üretim miktarı ve
çeşidini hem de doğrudan ve dolaylı istihdamı en çok arttıran kurumlardan biri
belki de en önde olanı Konya Şeker'dir.
Mesela 2004 yılında üretime başlayan
ve 1954 yılından sonra Konya Şeker’in
gerçekleştirdiği ikinci fabrika yatırımı
olan Çumra Şeker fabrikasının devreye
girmesiyle hem şeker üretimimiz hem
de Konya Şeker’in üretici ortaklarının
şeker pancarı üretimi ikiye katlanmıştır.
Bu 2004 yılındaki ilk yatırımdan sonra da
aralarında, sıvı şeker, sert şeker, şekerleme ve çikolata, biyoetanol, kuru küspe,
paketli küspe, damla sulama, tohum
üretim ve işleme, dondurulmuş parmak
patates üretim tesisleri ile yem fabrikasının da bulunduğu 20’nin üzerinde
üretim tesisi yatırımı tamamlanmıştır.
Yaklaşık 700 milyon dolarlık fiili yatırımı
son 10 yıl içinde gerçekleştiren Konya
Şeker’in tamamladığı bu yatırımlarla tarım sektöründe yaklaşık 50 bin dolaylı
istihdam sağladığı hesaplanmaktadır.
Halen devam eden ve yaklaşık 300 milyon dolar tutarındaki yatırım bütçesiyle
yıl içerisinde, aynı kampus içinde et ve
süt ürünleri üretimi yapan dünyanın en
büyük et-süt entegre tesisi ile birlikte
ham yağ fabrikası, unlu mamuller, bisküvi, kek, gofret üretim tesisi, 37 mega-
ˇ
KONYA SEKER'ÍN
GÜNDEMÍ
˛
▶ Konya Şeker, son 10 yıl içinde yaklaşık 700 milyon dolarlık fiili yatırımı gerçekleştirdi.
▶ İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl yapılan istatistiklerde, geç-
tiğimiz yıl Konya Şeker, Türkiye’nin 34’üncü sanayi devi olarak yer aldı.
▶ Ülkemizdeki yaklaşık 600 bin kurumlar vergisi mükellefi arasında
son yıllarda hep ilk yüzün içinde yer alan Konya Şeker, Konya’da da
kurumlar vergisi ödemesinde hep kürsünün en tepesinde.
▶ Geçtiğimiz yıl ihracatını en çok arttıran ilk beş şirket arasında olan
Konya Şeker’in ihraç kalemleri de arttı. Konya Şeker’in ihraç ürünleri
arasında, sert şeker, şekerleme, çikolata, şekerli mamuller, helva, lokum, dondurulmuş parmak patates, tohum, damla sulama sistemleri,
biyoetanol, paketli küspe gibi geniş bir yelpazede ürünler yer alıyor.
vatlık termik santral, PVC ve korige boru
üretim tesisi, çuval fabrikası, üretim prosesinde kullanılan atık enerji ile ısıtılacak
50 dekarlık ultra klimalı sera yatırımını
tamamlayacak olan Konya Şeker, bunların dışında dondurulmuş parmak patates üretim tesisinin kapasitesini iki katına çıkaracak ve aynı tesiste donuk sebze
üretimi de gerçekleştirmesini sağlayacak kapasite artırımı yatırımı ile yem fabrikasının kapasitesini yüzde 50 arttıracak
ilave yatırımını tamamlayacak. Bu yeni
tesislerin tam kapasiteye ulaşmasıyla
bölgede yaklaşık 50 bin üretici yapacağı
süt hayvancılığı ve besicilikle geçimini
sağlayabilecek, yaklaşık 25 bin çiftçimizin pancar dönüşümüne yağlı tohumlar
dahil olacak ve bölge üreticisi yapacağı üretimle petrolden sonra en büyük
ithalat kalemimiz olan yağ ithalatının
yaklaşık yüzde 10 azalmasını sağlayarak, ülkemizin cari açığının azaltılmasına
ciddi bir katkıda bulunacak. Aynı katkıyı
şeker üretim prosesi sonrası çıkan yan
www.ihracat.info.tr
49
ürün melastan benzinle karıştırılarak araç yakıtı olarak kullanılan biyoetanol üreterek de yapan Konya
Şeker, geçtiğimiz yıl ihracatını en
çok arttıran ilk beş şirket arasında
yer almıştır. Bu çerçevede fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren Konya
Şeker’in ihraç kalemleri de geçtiğimiz yıl artmış ve ihraç ürünleri arasında, sert şeker, şekerleme, çikolata, şekerli mamuller, helva, lokum,
dondurulmuş parmak patates, tohum, damla sulama sistemleri, biyoetanol, paketli küspe gibi geniş
bir yelpazede ürünler yer almıştır.
İdealinizi tarımın geleceğine
dokunmak olarak tanımlamanızdan yola çıkarak bize gerçekleştirdiğiniz ve planladığınız hedeflerinizden bahseder misiniz?
ına
racat
i
ker ih de sürekl
e
ş
n
am
ı
i
r
h
m
a
e
l
e
t
y
i
d
a
“Türk ıp ve gün üyük fırs tal
ab
lan
kris
odak tutup dah ekeri illa iz diye
Ş
ç
eksin
bunu mamalı.
edec eker ihra
ç
r
ı
a
ç
r
ş
h
i
ka
l
k
a
z
t
ı
a
olar
a kris
ıntım
şeker al yok, ill e bir tak
r
d
u
bir k ceğiz diye malı.”
ede
olma
“Türkiye dünya üzerinde bulunan toplam 12 bin endemik türün yaklaşık
3.900’üne ev sahipliği yapmaktadır.
Tüm Avrupa’da ise bu rakam yaklaşık
2 bin 400'dür. Yani ülkemizin tarımsal
üretim için son derece elverişli iklimi,
tarımsal ürünlerin hemen hepsini üretebilecek coğrafi konumu, nitelikli ve
tarımsal üretim potansiyelini harekete
geçirebilecek donanımı vardır. Tarım
nüfusu ve tarım arazileri sıralamasındaki dünyadaki konumu itibariyle Türkiye, bugünkünden çok daha fazlasını
üretme kabiliyetine sahip bir ülkedir.”
50
www.ihracat.info.tr
Bu benim gençlik yıllarımdan itibaren önüme koyduğum bir hedefti. İlk kurulduğu 1952 yılında
kurumsal hedeflerini tarım sektörünün geleceğini şekillendirmek
olarak belirlemiş olan Konya Şeker
ile kader bizi buluşturdu ve düşündüklerimizin önemli bir kısmını
hayata geçirmek nasip oldu. Ben
tarladan gelen biriyim ve tarlanın,
çiftçinin en büyük problemi açığa
üretimdir. Girdi ve finansman desteği başka bir problemdir. Konya
Şeker hinterlandında bu meseleler
artık aşılmıştır. Konya Şeker olarak
hem sanayi verimliliğinde hem
de tarımsal ürünün birim alanda
verimliliğinde rekabetçi yapımızı
güçlendirdik ve birçok ülkenin bir
adım önüne geçtik. Bölgenin başka bir problemi ise ürün deseninin birkaç ürünle sınırlı olmasıydı.
Bunun çözümü için de tarımsal
AR-GE çalışmalarımız sonucu ürettiğimiz bölge iklimine uygun verimli tohum çeşitleri ile aşmak konusunda önemli bir mesafe aldık.
Şimdi bölgemizin ürün desenine
eklenebilecek yeni ürünlerin talep garantisini oluşturacak sanayi
tesislerinin bazılarını tamamladık,
bazılarını da hızla tamamlıyoruz.
Bunlardan biri dondurulmuş parmak patates üretim tesisi bir diğeri
ham yağ fabrikasıdır. Bizim nihai
hedefimiz şudur, Konya Şeker hinterlandında verimli şekilde üretile-
bilen veya üretilebilecek her ürünü
işleyebilecek sanayi yapılanmasını
tamamlayarak, bölgedeki tüm üreticilerimizi Konya Şeker güvencesine kavuşturmak ve üreticin daha
çok üretmesini ve ürettiği üründen
daha çok kazanmasını sağlayacak
altyapıyı oluşturmak.
Türkiye’de ilk olan biyoetanol
tesisi kurarak şeker pancarından etanol üretimiyle yeni bir
pazar açtınız. Bu yatırımın ülke
ekonomisine faydaları ne yönde
oluyor? Devamında yeni projeler olacak mı? Hedefleriniz neler?
Biz biyoetanolü mevcut tesisimizde şeker üretim projesi sonrası
pancarın atığı olarak çıkan yan
ürünümüz melastan üretiyoruz.
Yani melas olarak ekonomik değeri yok denecek kadar az olan
bir ürünü tanklara alıyor işlemden
geçiriyor ve benzinle karıştırıldığında araçlarda yakıt olarak kullanılan, araçlarda kullanıldığında
aracın performansını arttırırken
kullanım oranına göre egzoz gazı
emisyonlarını ciddi oranda azaltan
çevreci ve ekonomik değeri melasa göre çok yüksek olan bir ürün
üretiyoruz. Bu hem bizim işletme
verimliliğimizi arttırıyor hem de
çöpe gidecek bir üründen akaryakıt ürettiğimiz için en büyük ithalat
kalemi petrol olan ülkemizin cari
açığının kapatılmasına katkı sağlıyoruz. Bizim bu tesisimiz yılda 84
milyon litrelik üretim kapasitesine
sahip bir tesistir ve önümüzdeki
yıldan itibaren EPDK kararıyla yüzde 2’lik karışım zorunluluğu uygulanmaya başlandığında ve sonraki
yıldaki yüzde 3’lük orana geçildiğinde gıda güvenliğimiz için risk
oluşturmadan ülkemizin ihtiyacını
karşılayabilecektir. Biyoyakıt sektörü geliştikçe ülkemizde enerji tarımı da gelişecek ve çiftçimizin tarımsal ürününü kullanan alternatif
bir sanayi kolu da gün geçtikçe büyüyecek. Konya Şeker, biyoetanol
tesisini tamamlar tamamlamaz,
dünyanın gelişmiş ülkeleri ile eş
zamanlı olarak ikinci nesil, üçüncü
nesil biyoyakıtlar üzerine de çalışmaya başlamıştır ve bu tesis bizim
önümüzde yeni ufukların açılmasına
da vesile olmuştur. Çok kısa zamanda
gelişmiş ülkelerle eş zamanlı veya onların bir adım önünde olacak şekilde
ileri nesil biyoyakıtların sanayi üretimini gerçekleştirmeyi başaracağımızı
umuyorum.
Sizce Türkiye’de tarımı sanayiye taşıyabilecek, sektörün lokomotifi
olabilecek ürünler neler? Geleceği
hangi üretimlerde görüyorsunuz?
Bu ürünlerin en başında ve sektörün
birinci sırasında şeker pancarı geliyor.
Tekstil sanayine hammadde olan tarım ürünlerini, hububatı, yağlı tohumları, yem bitkilerini aklınıza gelen pek
çok ürünü sıralayabiliriz. Biz bir üretici
kuruluşuyuz ve bizim için tarlada yetişen her ürün kıymetlidir ve her ürün
işlenebilir, üzerine katma değer ilave
edilerek mamul ürün haline getirilebilir üründür. Önemli olan coğrafyanın
size sunduğu imkanlar ile ülkenin ve
dünyanın ihtiyaçlarını doğru tespit
ederek üretim potansiyeli ile fırsatları
optimum seviyede değerlendirmektir.
Dünyanın geleceğinde iki stratejik sektörün önemini hiç yitirmeyeceği konusunda bir konsensüs var. Gıda ve enerji.
İklimi, arazi yapısı, rakımı, endemik tür
çeşitliliği itibarıyla ekonomik değeri
yüksek her ürünü üretebilecek bir tarımsal üretim potansiyelimiz var. Bu
özelliklerimizle hem ülkemizin gıda güvenliğini sağlayabilir hem de dünyanın
gıda tüketiminden pay alabiliriz. Mesela bugün için yağlı tohum ihtiyacımızın
önemli bir kısmını ithalatla karşılıyoruz
ancak doğru organizasyon ve tohumculukta atacağımız ufak adımlarla ithalatçı
konumdan ihracatçı ülke pozisyonuna
yükselebiliriz. Dünya enerji sektöründe
son yıllarda en hızlı gelişim gösteren ve
dünya enerji arzında payını gittikçe arttıran biyokütle enerjisine hammadde tarım sektörü tarafından üretilmektedir ve
yağlı tohumlardan, pancara, mısıra, buğdaya kadar pek çok tarımsal ürün enerji
üretiminde girdi olarak kullanılmaktadır.
Bu yeni konjonktürün tarım sektörüne
kattığı yeni kavram enerji tarımıdır ve
sektörü geleceğin dünyasında daha da
önemli hale getirmektedir.
Sektör için genel bir değerlendirme
yaptığınızda verdiğiniz artı ve eksiler
neler?
ÞEKER SEKTÖRÜ
ANALÍZÍ
▶ Dünya şeker üretimi yıllık
ortalama 150 milyon ton civarındadır. Bu üretimin tarımsal
hammadde kaynağı bakımından yaklaşık yüzde 75’i kamıştan, yüzde 25’i ise şeker pancarından üretiliyor.
▶ Dünya şeker sektöründe en
önemli üreticiler Brezilya, Hindistan, AB, Çin, Tayland, ABD,
Meksika ve Avustralya. Özellikle Hindistan ve Brezilya üretim
miktarlarıyla dünya fiyatlarının
oluşmasında etkin rol oynuyor.
▶ Türkiye yıllık yaklaşık 2,5
milyon tonluk üretimiyle pancar şekeri üreticisi ülkeler arasında dünyada 5’inci, AB ülkeleri arasında ise 3’üncü sırada
yer alıyor. Kamış şekeri dahil
dünya şeker üretimi sıralamasında ise ülkemiz 13’üncü olarak yer alıyor.
Türkiye son yıllarda tarım sektöründe
gerçekleştirdiği atılım ile tarım ekonomileri arasında dünyada 7. sıraya yükselmiştir ve buna paralel olarak hem
tarımsal ürün ihracatını hem de işlenmiş
gıda ürünleri ihracatını hızla arttıran bir
ülkedir. Stratejik konumu ve önemi gittikçe artan tarımsal üretim ve gıda sektöründe avantajlarının farkına varmış bir
ülke olarak kağıt üzeri avantajları fiiliyata
taşımak için son yıllarda önemli bir gayret sergiliyoruz. Bu çerçevede de gıda
sektörüne girdi temin eden tarımsal üretimin katlanarak arttırabilmesi için tarımsal altyapıya ciddi yatırımlar gerçekleştirmektedir. Türkiye, ekonomik değeri
yüksek tarımsal ürünlerin üretimi konusunda da tarım sektörünü havza bazlı
üretim modeliyle daha planlı tarım yapmaya sevk etmekte, gıda sanayinin gelişimini de uyguladığı politikalarla desteklemektedir. Tarımsal ürünlerin hem AB
hem de dünya standartlarında üretimi
ve tüketiciye ulaştırılması için ürün takip
sistemine yönelik mevzuat altyapısını
tamamlayan ve çiftçi kayıt sisteminde
de önemli düzenlemeleri hayata geçiren
Türkiye, tarımsal üretimde verimliliği ve
nitelikli ürün portföyünü de geliştirmek
için AR-GE konusunda önemli yasal düzenlemeleri tamamlamıştır. Sektörün
dış pazarlardaki payının ve Türkiye’de
üretilen gıda ürünlerine dış pazarlardaki talebin artırılması için Türkiye’nin olmazsa olmazı hem tarımsal ürünlerde,
hem de işlenmiş ve ileri işlenmiş tarımsal
ürünlerle gıda ürünlerinde markalaşma
yatırımlarını da gerçekleştirmesidir. Bu
anlamda da üretim ve sanayi altyapısına
önemli yatırımlar yapan, mevzuat altyapısını tarımsal ürün ve gıdada küresel bir
oyuncu olmasını sağlayacak şekilde hazırlayan Türkiye’nin, hızla küresel anlamda tanınan ve dünyanın her tarafındaki
tüketiciler için güven duygusu oluşturan
çok sayıda gıda markasını da oluşturması gerekmektedir.
Şeker ihracatı konusunda neler söylemek istersiniz? Sizce bu konuda neler
yapılması gerekiyor?
Dünya şeker sektöründe fiyatlar kamış
şekerinin belirleyiciliğinde şekillenmektedir ve dünya borsasının en büyük
oyuncusu Brezilya’dır. Değişen üretim
dengesi ve özellikle Brezilya ve ABD ile
gelişmiş ülkelerde biyoetanolün kullanımın yaygınlaşması son yıllarda şeker
fiyatlarının yukarı doğru hareketlenmesine sebep olmuştur ve geçtiğimiz yıl
dünya borsalarında fiyatlar 700 $/ton
seviyelerine çıkmıştır. Ancak bu rakam
henüz A kotasından üretilen pancarın
hammadde olarak kullanılmasıyla ihracat gerçekleştirebileceğimiz bir rakam
değildir ve bunun yaklaşık üçte bir dörtte bir daha yükselmesi halinde ülkemiz
şeker sektörü üreticinin de para kazanabileceği, işletmelerinde zarar etmeden
ihracat yapabileceği bir dengeyi yakalayabilir. Türkiye müthiş bir stratejik konuma sahip. Çevresinde hep tüketim ekonomileri ve toplumu özelliği ağır basan
ülkeler var. Üstelik de bu pazarlardaki tüketicilerle ortak bir kültürün parçasıyız.
Şekerin katma değerini daha da yükselterek, mamul ürün olarak veya mamul
ürünün içinde satmamız mümkün ve
Konya Şeker olarak biz bunu yapabileceğimiz bir sanayi yapılanması için önemli
yatırımlar yaptık ve o pazarlarda şimdi
varız yarın çok daha fazla büyüyeceğiz.
www.ihracat.info.tr
51
NASIL BAŞARDILAR?
/ Gamze Bige Kılıç
65 ÜLKEYE
İHRACAT YAPIYOR
•
İsmail Doğan / Doğtaş Mobilya Genel Müdürü
D
oğtaş Mobilya Genel Müdürü
İsmail Doğan, uluslararası sektörde en önemli ilk üç fuardan
biri olan Çin Fuarı’nın kendileri açısından olumlu geçtiğini
belirterek, “40’ıncı yılımızı kutladığımız bu özel yılda sahip olduğumuz koleksiyonlarımızı tanıtmanın mutluluğu ve heyecanını fuar boyunca yaşadık. Bunun yanında,
önemli anlaşmalara imza attık. Hem yurtiçinde
hem de yurtdışında yüzde 40 büyüme hedefiyle başladığımız ve bu hedefi fuarda yaptığımız
anlaşmalarla taçlandırdığımız 40’ıncı yılımıza,
yeni pazarlara açılarak, dünyada yayılmaya devam ederek ve Doğtaş markasını dış pazarlar-
52
www.ihracat.info.tr
Çanakkale’nin Biga ilçesinde kurulu
bulunan Doğtaş Mobilya, Çin'in Guangzhou kentinde düzenlenen dünya
mobilya sektörünün buluştuğu Çin Uluslararası Mobilya Fuarı’nda (CIFF) katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Çin’deki
fuarda yer alan standında yaşam tarzı
sunan koleksiyonlarını sergileyen ve yeni
işbirlikleri için yoğun görüşmelerde bulunan Doğtaş, mevcut ve hedef pazarları
dışındaki bayi müracaatlarını eleyerek,
Yeni Kaledonya, Katar, Tacikistan, Özbekistan, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fildişi ve Tayland ülkelerinden gelen
yatırımcılarla anlaşmalara imza attı.
da daha çok duyurarak devam edeceğiz.” dedi.
Doğtaş Dış Ticaret Müdürü Erol Çetinkaya ise
“Şuanda yurtdışında 65 ülkeye ihracat gerçekleştiren ve yurtdışında 95 mağazası bulunan Doğtaş olarak, standımız fuarın en dikkat
çekici stantlarından biri oldu. Çin ve benzeri
fuarların etkisinin her geçen gün daha da artacağına inanıyorum. Bu yoğun ilgiyle birlikte,
Yeni Kaledonya, Katar, Tacikistan, Özbekistan,
Hindistan, Birleşim Arap Emirlikleri, Fildişi ve
Tayland ülkeleriyle önemli iş birlikleri sağladık.
Bu işbirlikleri ile Türkiye’nin prestijli markası
olma yolunda yine büyük adımlar attık." diye
konuştu.
Doğtaş Markası
Nasıl Doğdu?
» 1972 yılında Baba, Hacı Ali
Doğan’ın Doğan Mobilyayı
kurması ile Mobilyacılık sektörüne adım attı.
9001 Belgesi alarak, Doğtaş,
TPE onaylı Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesine sahip
oldu.
1987 yılında altı kardeş, şirketleşmeye giderek Biga’da
Doğtaş A.Ş.’yi kurdular. Şirket
ilk yıllarında 800 metrekare
kapalı alana sahip küçük bir
atölye iken, ürettiği mobilya
gruplarını Çanakkale bölgesinde açtığı kendi mağazalarında satışa sundu.
» 2005 yılında 10 milyon
dolarlık “Yatak, Kanepe ve
Baza fabrikası” yatırımı yapılarak kapalı alan 70 bin
metrekare'ye çıkardı.
» 1989 yılında kapı ve parke
fabrikasını faaliyete geçirdiler.
1989–1992 yıllarında Çan,
Çanakkale, Bandırma şubelerini açarak perakende
mağazalarında genişleme
sağladılar.
» 1992 yılında şirket bir yandan yeni ek binalar yaparken bir yandan da kapasite
artırımına giderek, İtalya ve
Almanya’dan yüksek teknolojili makineler ile kapasite
artırımına gitti. Böylece Doğtaş, sektörün en ciddi yatırımlarından birisini yapmış
oldu.
» 1993 yılından itibaren Türkiye geneli bayilikler vermeye başadı.
» 1994 yılında Doğtaş ilk ihracatını Arnavutluk‘a yaptı.
» 2000 yılında 30 bin metrekare kapalı alana ulaştı.
» 2002 yılında yıllık üretim
kapasitesi 1.5 milyon metrekareye çıkardı.
» 2003 yılında 3milyon
euro’luk makine yatırımı
yaptı. Yine aynı yıl şirket, ISO
» 2007 yılında tüm yataklarında CE Belgesini alıp
Medical cihaz sınıfına, Genç
Odalarında yüksek kalite ve
güvenliği temsil eden LGA
Belgesi alması gibi birçok
uluslar arası
belge ve sertifikalarla kalite
ve tasarımlarını tescilledi.
» 2008 yılı Temmuz ayında
Devlet tarafından yoğun bir
inceleme ve değerlendirme
yapılarak Dünya markası
aday firmalara verilen TURQUALITY destek programına
dahil oldu.
» 2010 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından
mobilya sektöründe ilk defa
verilen "TS ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim
Sistemi Belgesi" almaya hak
kazandı ve bu belgeye sahip
iki kuruluştan biri oldu.
» 2011 yılı nisan ayında rakiplerden daha da ayrışmak,
tasarım-moda-trend uygulamada da hayata geçirmek
amacıyla farklı alanlardaki
başarılı tasarımcıları bir araya getirerek, Dünyaca Ünlü
Modacı Atıl Kutoğlu, stil ve
moda danışmanı Ece Sükan
ve İtalyan Mimar Federico
Delrosso ile “Onlar Doğtaş’ta”
projesi büyük ilgi ile karşılandı. Doğtaş; böylece sektörde
farklılaşan marka imajını
güçlendirdi.
racat
eye ih
t65 Ülk ğtaş'ın yur
ı
o
s
D
a
z
yapan 92 mağa
a
d
n
.
ı
dış
uyor
bulun
Bugün itibariyle;
Mobilya, enerji, sağlık,
perakendecilik,
sektörlerinde faaliyet
gösteren
Doğanlar
Grup
bünyesindeki
Doğtaş;
Yurt dışında 65 ülkede 92 satış noktası,
» Yurt içinde seçkin
lokasyonlarda 3 bin
metrekare ortalamalı
130 franchise ve konsept mağazası;
» Türkiye’nin en büyük
500 şirketi arasında
yer alıp, mobilya ihracatında sektöründe ilk
3 sıradaki;
» Marka olarak mobil-
ya dalında da cirosuyla yurt içinde ilk 3'e
yükselen;
» Sosyal sorumluluk
bilinci ile bugüne kadar eğitime destek,
TEMA ile işbirliği, Doğtaş tiyatro ve gezici
müze gibi birçok alanda faaliyet ve maddi
katkıda bulunan;
» Tüketicisi ve kamuoyu beğenisini de kazanıp, bu beğeni birçok
tasarım, hizmet, tüketici ve kalite ödülleriyle de tescillenmiş
ve her yıl yenilenerek,
modern ve farklılık yaratacak çizgisiyle büyümeye devam ediyor.
www.ihracat.info.tr
53
SEKTÖREL HEDEF
/ Esra Uslu
Muharrem Yılmaz / Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı
2012’DE YÜZDE
30 BÜYÜMEYİ
HEDEFLİYOR
Süt ve süt ürünleri sektörünün önde gelen oyuncularından
Sütaş, 2012'de yüzde 25 ila 30 büyüme hedefliyor. Üretim
ağına önem veren şirket, bu sene 2 fabrikayı daha devreye
almayı planlıyor. Fabrikaların yerini belirleme adına Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ilan ettiği yeni teşvik modeline
odaklandıklarını belirten Sütaş Yönetim Krulu Başkanı Muharrem Yılmaz, "Yeni fabrikalarımız için ilk etapta 70 milyon
dolar yatırım öngörüyoruz." dedi.
54
www.ihracat.info.tr
Süt ve süt ürünleri sektörünü değerlendiren
Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem
Yılmaz, geçen sene perakende piyasasında büyümenin yüzde 6 olduğunu bildirdi.
Buna mukabil Sütaş'ın yüzde 4 büyüdüğüne
işaret eden Yılmaz'ın aktardığı verilere göre
şirketin piyasa payı 2010'da yüzde 17,5 iken
2011'de yüzde 20,4'ü buldu. Sütaş tarafından süt ve süt ürünleri üretimine 2010'da
30,7 milyon dolar, geçen sene 41,8 milyon
dolar yatırım yapıldı. Süt hayvancılığı ve
yem üretiminde bu rakamlar 2010’da 4,4
milyon dolar, 2011'de 41,6 milyon dolar
oldu. Son 2 senede yapılan yatırımların toplamının 118,5 milyon dolara denk geldiğini
dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:
"Yatırımlarımız üretimimizi ve istihdamımızı
büyüttü. Geçen sene itibari ile süt ürünlerinde 1 milyar 278 milyon lira, süt hayvancılığı
ve yem üretiminde 133 milyon lira ciromuz
bulunuyor. Toplamda da 2011'de 2010'a
oranla yüzde 33 büyüdük, 1 milyar 412 milyon lira ciro elde ettik. Bu yatırımlar ile sene
sonunda bordrolu istihdamımız 3 bin 694'e
dayandı. Şu an bordrolu gibi çalışan bini aşkın dağıtım ve toplamada arkadaşımız var."
Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı, "Bir toplu-
▶ 2012 YILINDA YÜZDE
30 BÜYÜME HEDEFLİYOR.
▶ 2012 YILINDA 2 FABRİKA DAHA AÇACAK.
▶ YENİ FABRİKALAR İÇİN
70 MİLYON DOLAR YATIRIM ÖNGÖRÜYOR.
▶ YENİ TEŞVİK MODELİ
ODAKLANMIŞ DURUMDA.
SÜTAŞ’IN ET SEKTÖRÜNE GİRİP GİRMEYECEĞİNİ İDDİALARI ÜZERİNE MUHARREM
YILMAZ, "BÜYÜK BAŞLARA NASIL KIYIP DA
ET SEKTÖRÜNE GİRELİM. TÜRKİYE'NİN ET
PROBLEMİNE SÜT PROBLEMİNİ AŞARAK
ÇARE BULABİLİRİZ. TÜRKİYE'NİN ET PROBLEMİNİ HALLETMEK İÇİN SÜT ÜRETMELİYİZ. ANA OLMADAN DANA OLMAZ." DİYOR.
mun geleceğine yapabileceği en büyük yatırım, toplumu iyi beslemek,
onun akli ve bedeni kapasitelerini
artırmaktır. Bunun için başvurabileceğimiz en doğru, en faydalı gıda
süt. Dolayısıyla çocuklara süt içirmek
Türkiye'nin geleceğine yapılabilecek
en doğru yatırımdır." ifadelerini kullandı.
"Burada 7 milyon çocuğa küçük
pakette süt vermekten söz eden
Yılmaz; "Sektörün üretimini bilmiyorum. İlave yatırım yapmak gerekir mi? Bilmiyorum. Ama şu an
kapasite artırımı gereken yapılıyor.
Bu öğretim döneminde sorun çıkmayacaktır. Kendi üretimlerimiz ile
kapasiteyi koryacağız. Son tahlilde
projenin altından kalkılabilir. Proje,
Türkiye'nin süt üretiminde üreticinin
gerek duyduğu istikrarı temin etmek
için büyük bir imkândır. Okulların
açık olduğu dönem süt arzının arttığı, talebin gerilediği bir dönem. Bu
dönemde süt tüketimi artarsa fiyat
istikrarı oluşur. Bu proje o anlamda
fırsattır. Yani projeden, sütten kötülük çıkmaz." dedi.
Pastörize sütün kansere sebep olduğu iddiaları ile ilgili yorumları da
değerlendiren Muharrem Yılmaz,
"Dünyanın ileri toplumlarında bizden daha az süt tüketen yok. Biz, 25
litredeyiz; onlar 65 ila 70 litredeler.
Bu toplumların hangisinde insanların boyu bizden daha kısa? Artık sütün aleyhine dillendirilen yanlışları
filitreleyerek kamuoyuna aktarmak
gerekiyor. Bu kanser iddiaları uyarıcı
olsa da Türkiye toplumu sütün ardında durmalı." yorumunu yaptı.
Kayıt dışı üretime karşı alınması gereken önlemler ile ilgili konuşan Yılmaz, "Şu an 7,5 milyon ton süt kayıt
altında. Bunlar süte ve hayvancılığa
dair uygulamaların olumlu sonucu.
Bu ilerleme devam edecektr. Muhakkak kayıt dışı üretimin yarattığı en
önemli sonuç haksız rekabettir. Bu,
sektörün aleyhine olup tüketici güvenliğini tehdit eder. Burada tüketicinin bilinçli davranışları, kamunun
hassasiyeti sorunu aşacaktır." dedi.
"2 fabrika kuracağız, yer için yeni
teşvik paketini bekliyoruz"
Sütaş'ın 2012 hedefleri ile ilgili bu
sene yüzde 25 ila 30 büyüme öngördüklerini ifade eden Yılmaz 2 yeni
fabrikayı daha Türkiye'ye armağan
edeceklerini dile getiren Yılmaz,
"Başbakan Tayyip Erdoğan, yeni teşvik modelini ilan edecek. Bu paket
ortaya koyulmadan yer belirlemedik, sene içinde fabrikaları devreye
almayı amaçlıyor; ilk etapta 70 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyoruz." açıklamalarında bulundu.
Sütaş’ın et sektörüne girip girmeyeceğini iddiaları üzerine ise Muharrem
Yılmaz, "Büyük başlara nasıl kıyıp da
et sektörüne girelim. Türkiye'nin et
problemine süt problemini aşarak
çare bulabiliriz. Türkiye'nin et problemini halletmek için süt üretmeliyiz.
Ana olmadan dana olmaz." karşılığını verdi.
www.ihracat.info.tr
55
SEKTÖREL HEDEF / Seda Tiryaki
Rönesans Holding
İzmir’e 500 Milyon
Dolarlık Yatırım Yapacak
İzmir’in ilk Optimum isimli outlet alışveriş merkezini açan Rönesans Holding, İzmir’e 500 milyon dolarlık daha yatırım yapmak için
kolları sıvadı. "Maksimum marka, minimum ödeme" sloganıyla
kapılarını İzmirlilere açan Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak, İzmir'e yeni yatırımlarının olacağını müjdeledi.
Erman Ilıcak
Rönesans Holding Yönt. Kur. Başk.
Erman Ilıcak
Kimdir?
Erman Ilıcak 1967 yılında Malatya'nın
Darende ilçesine bağlı Hacıderviş
Mahallesi'nde şehrin tanınmış avukatlarından Bekir Ilıcak'ın oğlu olarak dünyaya
geldi. Henüz iki yaşındayken Ilıcak ailesi
Ankara’ya yerleşti. İlköğretim ve lise eğitimini TED Ankara Koleji'nde tamamladı.
Lise eğitiminden sonra ODTÜ’ye giden Ilıcak 1990 yılında İnşaat Mühendisi olarak
mezun oldu. Amerika'da işletme üzerine
mastır yaptı. Tüsiad üyesi olan Ilıcak iyi derecede Rusça ve İngilizce biliyor. Türkiye’nin
büyük inşaat firmalarından olan ENKA’nın
Libya ve Rusya şantiyelerinde çalıştıktan
sonra 1993 yılında Rönesans İnşaat firmasını kurdu. Aldığı 500’e yakın projeyi başarıyla tamamlayan Rönesans’ta 11 binden
fazla kişi çalışıyor.
56
www.ihracat.info.tr
İzmir’in ilk Optimum Outlet Alışveriş
Merkezi’ni açan Rönesans Holding,
İzmir’e 500 milyon dolarlık daha yatırım yapmak için kolları sıvadı.
"Kopya değil, İzmir'e ozgu bir alışveriş merkezi yaptık ve bunun icin cok
uğraştık.” diyen Ilıcak, İzmir’in herkesin nazarında bir şehir olduğunu bu
nedenle 500 milyon doları bulan yatırımları olacağını dile getirdi.
Optimum Alışveriş Merkezi’nin acılışı ile ilgili olarak yatırım tutarının 150
milyon dolar olduğunu vurgulayan
Ilıcak, inşaatı 14 ay gibi rekor bir surede tamamladıklarını kaydetti.
Bazı firmaları İzmir'e getirmek için
büyük uğraşlar verdiklerini ifade
eden Ilıcak, 2 bin 300 kişinin doğ-
rudan veya dolaylı olarak Optimum
Outlet İzmir Mağazası için hizmet
verdiğini söyledi. Binanın inşaatı
sırasında binden fazla kişinin çalıştığını dile getiren Ilıcak, "Hizmet
vereceğimiz 140 bin metrekare alanda yer alan mağazamızın işletmesi,
Rönesans Gayrimenkul Yatırım'da
olacak." dedi.
İzmir'e yeni yatırımlarının da olacağını dile getiren Erman Ilıcak,
"Bayraklı'da Ankara Asfaltı'nda yer
alan 150 bin metrekarelik alanda
yine alışveriş merkezi ve konutlardan oluşan bir yer yapacağız. Ayrıca
Karşıyaka Turan'da yine benzer bir
proje gerçekleştireceğiz. İzmir'de
YENİ YATIRIMLARLA GELİR ARTACAK
Portföyünde 30 proje bulunan RGY, yatırımlarla büyümeyi hedeflediği yakın dönemde, pek çok kârlı projeyi daha
ortaya koyacak. Rusya piyasasında Surgut AVM, Tyumen
ve Renaissance Pravda ofis projelerini 2013’te biterecek
olan ortaklık, Renaissance Reschetnikova ofis projesini de
2012’de tamamlayacak. Türkiye’de ise İzmir Optimum’u
2011 içinde hizmete sunacak olan firma, Mecidiyeköy Ofis,
Küçükyalı AVM ve Otel, Rönesans Tower, Küçükyalı ofis,
Samsun AVM ve Otel projeleri ile gelirlerini artıracak.
toplamda 500 milyon doları bulan yatırımlarımız olacak, 2015 yılı
sonuna kadar tamamlamayı planlıyoruz. İzmir herkesin radarında
olan bir şehir ve geleceğinin de son
derece parlak olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
Rönesans Gayrimenkul Yatırım'ın
başlattığı outlet zincirinin dördüncü
alkası olan Optimum İzmir, mimarisiyle de dikkat çekiyor. Optimum
Outlet'in buz pateni pisti, bovling
salonu, eğlence merkezi ile birçok
seçenek sunan 140 bin metrekarelik alanı bulunuyor. 163 mağazası,
bin 517 araçlık otoparkı ile hizmet
verecek.
Rönesans Gayrimenkul, Türkiye ve
Rusya’da bulunan yaklaşık 2 milyar
dolarlık ticari gayrimenkul portföyüne sahip bir gayrimenkul geliştirme ve yatırım şirketi. Rönesans
Gayrimenkul’ün geliştirme aşamasında olan 12 ticari gayrimenkul
projesi bulunuyor. Bu projelerin,
2015 yılında tamamlanması hedefleniyor. Bu projeler tamamlandığında, 979 bin metrekare kiralanabilir
alışveriş merkezi alanı olacak.
Rönasans Gayrimenkul Türkiye
ve Rusya’da toplan 2 milyar dolarlık ticari gayrimenkul portföyüne sahip
Türkiye ve Rusya’da rekor büyüme
kaydeden Rönesans Gayrimenkul
Yatırım AŞ (RGY), yatımlarına devam ediyor. Her iki ülkede AVM ve
iş yerlerinden oluşan 13 projeyi
hayata geçiren firma, önümüzdeki
3 senede gelir getiren gayrimenkul
yatırımı sayısını 23’e çıkarmayı hedefliyor.
Rusya’da 50 bin metrekare,
Türkiye’de 210 bin metrekare olmak
üzere toplam 260 bin metrekare kiralanabilir alanı bulunan Rönesans
Gayrimenkul Yatırım’ın tüm projeleri ilgi gördü. 30 projelik portföy
oluşturan firma iki ülkede ilk üç arasına girmeyi öngörüyor.
Türkiye’de yaptığı AVM yatırımlarıyla büyük değer oluşturan
RGY, Optimum konseptiyle outlet
AVM anlayışını yeniledi. Ankara ve
İstanbul’da büyük talep alan Optimum AVM’lerine yüzde 95 doluluk
oranına varan Adana Optimum’u
da ekledi. Kozzy İstanbul, Gaziantep
Sankopark ve Şirehan AVM, Malatyapark AVM de firmanın başarılı
projeleri arasında yer alıyor.
Rönesans Grubu’nun Rusya’da edindiği zengin tecrübeden yararlanan
RGY, bu ülkede hayata geçirdiği
AVM, ofis ve karma projelerle etki
alanını genişletiyor. Ofis odaklı
gayrimenkullerle başarı yakalarken, St. Petersburg’ta yürüttüğü
Renaissance House, Renaissance
Center ve Renaissance Plaza gibi
projelerle şehrin en büyük ofis yatırımcılarından biri konumuna geldi.
Rönesans Gayrimenkul’un geçtiğimiz günlerde 150 milyon dolar yatırımla tamamlayarak hizmete açtığı
Sibirya’nın en büyük AVM’si Aura,
ünlü markaların ilgi odağı oldu.
İZMİR’E 500 MİLYON
DOLARLIK YATIRIM YAPACAK
YENİ PROJELER 2015’TE
TAMAMLANACAK
20 BİN 300 KİŞİ İZMİR
OUTLETTE ÇALIŞIYOR
ZİNCİRİN 4. HALKASI OLAN
İZMİR OUTLET 14 AYDA
TAMAMLANDI
www.ihracat.info.tr
57
dunya
01
“AVUSTRALYA ASYA’NIN GIDA
AMBARI OLACAK”
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayınlanan
yeni bir rapora göre, büyüyen nüfus nedeniyle
2050 yılında dünya gıda ihtiyacı yüzde 70 oranında artış gösterecek. Avustralya bu noktada global
bir gıda üretim merkezi olmak istiyor. Avustralya
Ziraat ve Kaynaklar Ekonomisi ve Bilimler Bürosu
tarafından yapılan bir açıklamaya göre, Avustralya 2050 senesinde tarım ürünleri ihracatını yüzde 140 oranında arttırabilme kapasitesine sahip.
Ticaret Bakanı Craig Emerson, bazıları tarafından
tartışmalı bulunsa da yabancı yatırımcıların yardımlarıyla dünyanın orta sınıflarını beslemede
Avustralya’nın daha büyük bir rol üstlenebileceğine inandığını kaydetti.
02
03
ORTADOĞULU BAZI
ZENGİNLERİN SERVETLERİ
KRİZİN ARDINDAN ÜÇTE
BİR ERİDİ
Société Générale Private Banking ve Forbes Insights tarafından hazırlanan araştırmada Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Kuveyt ve
Lübnan’daki 21 milyarder ailenin serveti mercek altına aldı. Çalışmanın genelinde ise tüm
dünyadan bin 253 ailenin serveti incelendi.
Raporda milyar dolarlık aile hükümdarlıklarından bazılarının servetlerinde 2008 ile geçen
yıl arasında yüzde 33,5’lik azalma görüldüğü
ifade edildi. Varlıklı fertlerin işlerini, aile üyeleri
karışmadığı sürece daha iyi yönettikleri de vurgulandı. Aynı dönemde zengin fertlerin servetlerinde ise sadece yüzde 3,6’lık erime görüldü.
ZOR GEÇEN KIŞ ŞARTLARI,
KIRGIZİSTAN'DA
HAYVANCILIĞI VURDU
Kırgızistan’da zor geçen kış mevsimi, hayvancılığı
vurdu. Kışın uzun sürmesi ve önceki yıllara oranla
fazla kar yağması, hayvanların telef olmasına yol
açtı. Açlıktan ölen hayvanların toplam zararının,
240 milyon som(6 milyon dolar) olduğu belirtildi.
04
ARAP BORSALARINDAKİ
ŞİRKETLERİN SERMAYESİ
960 MİLYAR DOLARI AŞTI
Suudi Arabistan borsasındaki yükselme neticesinde Arap borsalarındaki şirketlerin toplam piyasa değerinin 2012’nin ilk 2,5 ayında 59 milyar
dolar arttığı bildirildi. Bu artışta Dubai ve Abu
Dabi borsaları ile Mısır’daki toparlanmanın etkili
olduğu kaydedildi.
58
www.ihracat.info.tr
05
EURO BÖLGESİ, 700
MİLYAR EURODA KALDI
07
Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da bir
araya gelen Avro Bölgesi Maliye Bakanları,
birliğin kalıcı ve geçici kurtarma fonlarının
toplamda 700 milyar Avro’ya yükseltilmesi
konusunda anlaşmaya vardı. Toplantının ardından yayınlanan basın açıklamasında, "Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM) ve Avrupa Finansal İstikrar Fonu'nun (EFSF) toplamda 700
milyar euroya çıkarılmasına karar verilmiştir."
denildi.
06
TÜRKİYELİ
GİRİŞİMCİLERDEN,
İNGİLTERE EKONOMİSİNE
300 MİLYON DOLARLIK KATKI
İngiltere’de faaliyet gösteren Türk firması Bozkurt Mibzer, Gana’ya tarım makinelerinin satışı için anlaşma imzaladı. Gana Tarım Bakanlığı
ile varılan anlaşmaya göre, 300 milyon dolar
tutarındaki traktör ve tohum ekme makinelerinin yanı sıra kimyevi gübre Gana’ya ihraç
edilecek.
GÜNEY KORE’DEN ENERJİ
ALANINDA AR-GE
ÇALIŞMALARINA 1
MİLYAR DOLARLIK YATIRIM
Güney Kore Bilgi Ekonomisi Bakanlığı, enerji alanında araştırma-geliştirme çalışmaları
için yaklaşık bir milyar dolar yatırım yapacaklarını duyurdu. Enerji alanında araştırma-geliştirme çalışmaları 2012 yılı planlarını
basınla paylaşan bakanlık, yeni nesil enerji,
enerji kaynaklarının elverişli kullanımı, nükleer enerji santralleri ve santral kazaları gibi 4
ana konuya yoğunlaşacaklarını bildirdi.
08
EMİRATES HAVAYOLLARI,
BU YIL 10 BİN KİŞİYİ İŞE
ALACAK
Dubai merkezli Emirates Havayolları'nın büyüyen filo ve operasyonlarını desteklemek
için bu yıl 10 bin kadar yeni işçi almasının
beklendiği bildirildi. Farklı şirketleri bünyesinde bulunduran Emirates grubunun personel sayısı 60 bin civarında. Emirates Havayolları, 171 uçak ile 130 merkeze uçuyor.
www.ihracat.info.tr
59
dunya
09
AZERBAYCAN,
ŞAHDENİZ’DEN DAHA
FAZLA DOĞALGAZ VE
PETROL ÇIKARTMAK İSTİYOR
11
GOLDMAN SACHS: PETROL
120-130 DOLAR SEVİYESİNİ
AŞMAZ
Uluslararası yatırım bankası Goldman Sachs, Rusya makro ekonomik göstergeleri ile ilgili yaptığı
çalışmaları açıkladı. Yıl sonuna kadar düşmeye
devam edecek dolar, son çeyrekte 27,4 rubleden
işlem görecek. İlk çeyrekte 30 ruble seviyesinde
kalan dolar, ikinci çeyrekte 28,6 ruble, üçüncü
çeyrekte de 28 ruble olacak.
Azerbaycan, uluslararası konsorsiyum ile birlikte Şahdeniz’de çıkarttığı doğalgaz ve petrol
mikatrını artırmayı hedefliyor. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı( TPAO)’nun da yüzde 10
oranında ortağı olduğu konsorsiyum, geçen yıl
havzada 6.67 milyar metreküp doğal gaz ve 14
milyon varil petrol çıkarttı.
10
İRAN, AFGANİSTAN VE
TACİKİSTAN’DAN ÖNEMLİ
ENERJİ MUTABAKATI
İran, Tacikistan ve Afganistan devlet başkanları arasında enerji işbirliği anlaşması imzalandı. Liderler,
ülkeleri birleştirecek doğalgaz ve petrol hatları inşa
edilmesi konusunda anlaştı.
10
KAZAKİSTAN’IN DIŞ BORCU
123.8 MİLYAR DOLARA
YÜKSELDİ
Orta Asya’nın en büyük ekonomisine sahip
Kazakistan’ın toplam dış borcunun 123.8 milyar
dolara yükseldiği açıklandı. Kazakistan Merkez
Bankası’ndan yapılan açıklamada, 2010 yılı sonunda 118.2 milyar dolar olan ülkenin dış borcunun, 2011 yılı sonunda 123.8 milyar dolara
ulaştığı belirtildi.
60
www.ihracat.info.tr
12
RUSYA, SBERBANK’IN
YÜZDE 7,6’LIK HİSSESİNİ
SATACAK
Rusya’nın en büyük devlet bankası Sberbank’ın
yüzde 7,6’lık hissesi satışa sunulacak. Merkez
Bankası Eylül 2011’de planladığı satışı ekonomik
kriz nedeni ile ertelemişti. Devletin Sberbank hisselerinde yüzde 51’lik hissesi ise kalmaya devam
edecek. Rusya Merkez Bankası Birinci Yardımcısı
Aleksey Ulyukayev hisse değerlerinin 100 rublenin üzerine çıkmasını beklediklerini ifade etmişti.
Sberbank’ın hisse değerleri dün itibari ile RTS ve
MICEX borsasında 103 ruble olarak gerçekleşti.
www.ihracat.info.tr
61
SÖ LEŞİ
Esra Torlak
2
007 yılında 7 Ankaralı iş kadınının bir
araya gelerek kurduğu sivil toplum
örgütü olan Girişimci İş Kadınları ve
Destekleme Derneği, (ANGİKAD), ülkemizde iş hayatında ve sosyal hayatta kadınlara fırsat eşitliği yaratılarak yönetim
erki içerisinde kadının etkinliğinin ve payının
arttırılması ve kadın girişimciliğinin desteklenmesi konusunda çeşitli çalışmalar ve projeler
yürütüyor.
Dernek, kuruluş yılında öncelikle başkentte
bulunan kadın girişimcilerin bir araya getirilmesi, ticari ilişkilerinin güçlendirilmesi hedefiyle yola çıksa da, daha sonra üye sayısının
gün geçtikçe artmasıyla dernek olarak gerçekleştirilen çalışmalar yıllar içerisinde ulusal
boyuta taşındı ve bugün ülke çapındaki tüm
kadın girişimcileri kapsıyor. Bununla birlikte,
ANGİKAD 2009 yılından itibaren uluslararası
proje ve çalışmalar yoluyla ülkemizi yurtdışında da başarı ile temsil ediyor.
Devrim Erol
Girişimci İş Kadınları ve Destekleme
Derneği, (ANGİKAD) Başkanı
DÜNYA'DA
ş
zde i
kemi ayatta
l
ü
,
al h
İKAD
ANG a ve sosy liği yarad
eşit
tın
in
haya ara fırsat tkinliğin te
l
şi
n
n
ı
ı
e
kad k, kadın sunda ç
u
a
r
n
r
yo .
tıla
ı ko
lmas lar yürütü
ı
r
ı
t
t
ar
ışma
li çal
KADIN
GİRİŞİMCİLER
255 TRİLYON DOLARLIK
SATIŞ GERÇEKLEŞTİRİYOR
Girişimci İş Kadınları ve Destekleme Derneği, (ANGİKAD) Başkanı
Devrim Erol ile Türkiye’deki kadın girişimcilerin sayısının yeterliliğini, dünya ile karşılaştırdığımızda Türkiye’de kadın girişimciler için
yapılabilecek projeleri, iş hayatına atılma sürecinde kadınların izlemesi gereken politikaları ve teşvik programlarını konuştuk.
62
www.ihracat.info.tr
Girişimcilik üzerine yapılan çalışmaları yeterli buluyor musunuz?
1980’li yıllardan bu yana girişimcilik ve yenilikçiliği ön plana çıkaran ülkelerde, gelirlerinin de büyüdüğü ve refah düzeylerinin arttığı gözlemliyoruz. Ancak değişen ve gelişen
ekonomik yapı içinde girişimcilik kültürünün
önem kazanmış olmasına rağmen, ülkemizdeki kadın girişimcilerin hem sayı, hem de
etki açışından düşük düzeyde olması üzücü
ve düşündürücü bir durum. Bildiğiniz gibi Türkiye’deki kadın girişimcilerin oranı maalesef
yüzde 9 civarlarında bulunuyor.
Dünya genelinde kadın girişimcilik yüzdelerine bakıldığında, 2010 yılı sonunda kadınlar
arasındaki para dolaşımının 12 trilyon dolar
civarında olduğu, kadın girişimcilerin sahip
olduğu firmaların yıllık ortalama 255 trilyon
dolarlık satış gerçekleştirdiği ve bu işletmelerin ortalama 500 binden fazla kişiyi istihdam
ettiği hesaplanmış. 70 milyonu aşkın nüfusa
sahip ülkemizde, kadın oranı yaklaşık yüzde
50 civarında iken, var olan kadın girişimci potansiyelini ortaya çıkartmak ve kadın girişimcilerin finansmana kolay ulaşmasını sağlayarak,
ülkemizdeki ekonomik yapıyı güçlendirmek,
yüksek ve hızlı büyüme ortamı yaratarak, ulusal ekonomik refahı ve istihdamı arttırmak en
iyi çözümlerin başında gelebilir.
Ülkemizde son yıllarda kadın girişimciliğinin
ülke ekonomisine yapacağı katkının büyüklüğü ve zenginliği fark edilmekle birlikte, elbet-
te yapılan çalışmalar yeterli olmuyor.
Kadın girişimciliğinin arttırılması için
sadece sivil toplumun değil, özel sektörün, devlet kurumlarının ve eğitim
kurumlarının da bir arada çalışmaları
ve uzun vadeli çözüm stratejileri geliştirmeleri gerekiyor.
Sizce çalışma hayatında yer alan kadınların sayısı artıyor mu? Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Günümüzde değişen global ekonomik
yapının ve yoğun rekabet ortamının
içerisinde, daha fazla sayıda kadının
çalışma hayatına katılması, ülkelerde
var olan ancak kullanılmayan potansiyelin etkin hale gelmesi açısından stratejik bir öneme sahip. Ancak ülkemizde kadının çalışma hayatına katılımı ne
yazık ki, artmak yerine azalmakta. Son
istatistiklere bakıldığında kadın istihdamı 1990 yılında yüzde 34 civarında
iken, 2009 yılında bu oran yüzde 26’ya
gerilemiş. Bu değerlere baktığımızda,
kadın girişimciliğinin ve kadın istihdamının arttırılması konusunda acil ve
etkin çözümlerin üretilmesi gerektiği
açıkça görülüyor.
İş kurmak isteyen ya da iş hayatında
var olmayı isteyen kadınların izlemesi gereken yol nasıl olmalı?
Her kadın öncelikle kendini tanımalı,
hedeflerini kendi yeteneklerine, zorluklarına, olanaklarına uygun biçimde
koymalıdır. Böylece kendine az gelen
veya kendini aşan hedefler değil, gerçekçi, uygulanabilir projeler gerçekleştirebilir. Bu da öze güvenini yükseltir,
gelen başarı kadını mutlu eder. Her
işin başında kendine güven ve kendini
bilmek çok önemli. Hedef belirlerken,
özelikle girişimci olmak isteyen kadınlarımız açısından yapacakları iş konusunda etraflı araştırma, fırsatlar, zorluklar açısından sektörü tanımak önemli.
Ayrıca kadın girişimcilerin kendi network ağlarını oluşturmaları, pazar paylarını ve rekabet güçlerini arttırıcı bir
unsur. Bu nedenle sektörde benzer kadın girişimcilerle iletişim içinde olmak
ve tüm network ağlarını etkin kullanmak başarı için gerekli bir koşul.
Girişimciyi teşvik eden programları
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Girişimciyi ve girişimciliği teşvik eden
her programı son derece önemsiyoruz.
Örnek vermek gerekirse; biz ANGİKAD
olarak, 2012 yılı başından bu yana,
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile
birlikte “ Kadın Girişimcilerin Finansmana Erişimlerinin Kolaylaştırılması”
başlıklı bir çalışma yürütmekteyiz. 14
Şubat tarihinde tüm tarafların bir araya gelerek, mevcut durum tespiti ve
çözüm önerilerini kapsayan bir çalıştayın gerçekleşmesin ardından, 29 Mart
tarihinde, bu çalıştayda belirlenmiş
olan çalışma grubu olarak toplandık
ve somut adımlar atılması için gerekli
çalışmaları Bakanlıkla birlikte başlattık. Çalışma grubumuz, Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığı’na bağlı Kadının
Statüsü Genel Müdürlüğü ve ANGİKAD
ev sahipliğinde bankaların üst düzey
KADININ ÇALIŞMA
HAYATINA KATILMASI,
ÜLKELERDE VAR OLAN
ANCAK KULLANILMAYAN
POTANSİYELİN ETKİN HALE
GELMESİ AÇISINDAN
STRATEJİK BİR ÖNEME
SAHİP.
temsilcileri, KOSGEB, İŞKUR, Kredi Garanti Fonu, Üniversite ve sivil toplum
temsilcileri gibi konu ile ilgili tüm taraflardan oluşuyor.
Bu ve benzer çalışmaların artarak devam etmesi, ülkemizde girişimcilik ile
ilgili bütünsel bir yaklaşım geliştirilmesi ve ortak çözümlerin uygulanması,
ülke ekonomisinin orta ve uzun vadede güçlenmesi açısından son derece
faydalı olacaktır.
Türkiye´de çalışan, girişimci ve işgücü sahibi kadınların çözülmesi gereken öncelikli sorunları ve çözümleri
hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Kadınların çalışma hayatında yer alabilmeleri için öncelikle çalışmayı ve
iş hayatında var olmayı istemeleri gerekiyor. Ancak bu isteğin var olması
ne yazık ki sorunu çözmeye yetmiyor.
Kadınların iş hayatında yer alamama
sebeplerinden en ön sırada olanı, kadınların toplumda kendilerine biçilmiş
rolleri nedeniyle iş ve ev hayatı arasındaki dengeyi kurmakta zorlanmaları,
kariyer ve aile hayatları arasında seçim
yapma yaşına geldiklerinde, aile hayatını seçmeye eğilimli olmalarıdır. Bu konuda sadece toplumun eğitilmesinin
yeterli olmadığı, aynı zamanda devlet
programlarının ve yasalarının da bu
konuda kadını destekleyici şekilde yapılandırılması gerektiği açıktır. Mutlaka
devletin de çocuk bakımı, yaşlı bakımı,
babalara da süt izni gibi konularda yasal düzenlemeler yapması, kadın çalışan sayısının artması açısından kota
konusuna olumlu bir yaklaşım benimsemesi gerekmektedir.
Kadınların iş hayatında var olmalarına
engel bir diğer konu ise, özellikle girişimcilik açısından ülkemizde mülkiyetin çoğunun erkekler üzerinde olması
nedeniyle, kadınlar için finansman kaynağı bulmanın çok zor olduğu gerçeğidir. Bu konuda sadece devletin değil,
özellikle bankacılık sektörünün kadın
girişimciler için finansman kaynağı
yaratmak amacıyla çeşitli yöntemler
geliştirmeleri ve bu anlamda kadın girişimcilere destek vermesi gerekmektedir.
ANGİKAD’ın takviminde bu yıl gerçekleştirilmek istenen projeler adına neler yer alıyor?
2012-2013 çalışma döneminde ANGİKAD olarak yine kadın girişimciliğinin
arttırılması ve kadının yönetim erki
içinde var olmasına dönük çeşitli ulusal ve uluslararası projeler yürüteceğiz.
Halen yürütmekte olduğumuz ve planladığımız projelerimiz şöyle sıralayabilirim; Avrupa Konseyi desteği ile ANGİKAD, KAGİDER ve Özyeğin Üniversitesi
ortaklığında “Avrupa Kadın Girişimciler
Mentörlük Ağı” AB projesi 2011-2013,
Avrupa Birliği Grundtvig Programı,
İspanya, Türkiye, Almanya ve İsveç
ortaklığında “Cinsiyet ve Fırsat Eşitliği
Eğitiminde Kalitenin Artması” projesi
2011-2013, “Yarımdan Bir Olmaz, Özel
Sektör ve Kamu İşletmelerinin Yönetiminde Kadın Temsili” Çalışma Toplantısı Mayıs 2012, “Angikad Genç Gelişim
ve Girişimcilik Kampı” Kasım 2012, Girişimcilik Konferansları 2012-2013.
www.ihracat.info.tr
63
SÖ LEŞİ
/ Yeliz Yirmibeş
TÜRK
PARASINA
KADIN ELİ
DEĞDİ
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından
düzenlenen ‘TL Simge Yarışması’ nda, yaptığı tasarım birinciliğe layık görülen Tülay Lale, ismini
tarihe yazdırmanın gururunu yaşıyor. Beraberinde birçok tartışmayı da gündeme getiren simge,
tüm eleştirilere karşın Türk Lirası’nın yeni simgesi
olarak banknotlarının üzerinde yer almaya hazır.
▶
Ermeni para birimine benzetilmesi
bence spekülasyonlardan ibaret.
Euro simgesiyle paralel kullanılan
çizgilerden dolayı benzerlik bulunmuştur. Bu durum çok normal,
piyasadaki paraların simgelerine
bakıldığında çizgilerin hep var olduğu görülür.
▶
Türkiye'de yeni yapılmış olan her
işe olduğu gibi buna da farklı
tepkilerin olacağını biliyordum.
Ancak şimdi baktığımda herkesin
alıştığını görüyorum.
Tülay Lale / İz Grup Yönt. Krl. Başkanı
L
atin
harflerinin
kullanıldığı
Cumhuriyet
Dönemi’nden bu yana,
simgesinde bir değişme
olmayan Türk parasının
yeni simgesi, olarak kabul edildi. T.C Merkez Bankası’nın düzenlediği TL Simge Yarışması’na
yapılan 8 bin 362 başvuru arasında yaptığı tasarım birinciliğe
layık görülen Tülay Lale, simgenin doğu ve batı arasındaki köprüyü ve yükselen istikrarı anlattığını söyledi.
Simgeyi hazırlarken nasıl bir
çalışma yürüttünüz? Hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Merkez Bankasının yazılı ve görsel medyada, yarışmayla ilgili
haberini görünce sitesine girerek
yarışma koşulları hakkında bilgi
aldım. Sonrasında da çalışmalara başladım. Simgeyi tasarlarken
dünya piyasalarında yer alan ve
neredeyse tartışmasız lider konumda olan dolar ve euro ile yarışacak bir simge olmasına dikkat
ettim. Ayrıca kolay yapılabilir olmasını ve Türk Lirası'na yakışacak
bir simge olmasını göz önünde
bulundurdum. Yarışmaya 3 farklı
tasarımla Şirin rumuzuyla katıldım.
Simgenin çizgileri ne anlam
64
www.ihracat.info.tr
ifade ediyor?
Düşey çizgi T ve L harflerinin
ortak kullanılmış ayağını oluşturuyor. Aşağıdan yukarıya doğru
kıvrılmış olan çizgi L harfini oluştururken, aynı zamanda yukarı
doğru oluşu ilerlemeyi yükselen
istikrarı anlatıyor. Paralel çizgileri
tekli düşündüğümüzde "T" harfini oluşturuyor; ikili olduğunda
ise Doğu-Batı arasındaki köprüyü
ifade ediyor. Bizim yollamış olduğumuz çalışmada paralel çizgiler
yataydı; ancak Merkez Bankası
tarafından yapılan değişiklikle
eğim kazandırılmış.
TL Simge Yarışması'nın sonucunda, sizin tasarımızın seçildiğini öğrenince ne hissettiniz?
Nasıl öğrenmiştiniz?
Simgenin açıklandığı vakit benim toplantılarım vardı. Dolayısıyla açıklamayı izleyemedim.
Sonucu bir özel kanalın genel
yayın müdürünün beni aramasıyla öğrendim. Daha sonra ağabeyimi aradım. Gerçek olduğunu
öğrenince müthiş bir duygu hissettim. Aracımda ağladım sevinçten. Kalbim yerinden çıkacakmış
gibi hissettim. Tarihe geçiyorsunuz bu kolay bir şey değil. Verdiği
gurur, mutluluk, heyecan kelimelerle anlatılamayacak kadar
büyük. Hani kelimeler kifayetsiz
derler ya. İşte aynen öyle.
Yapmış olduğunuz simge aynı zamanda isim ve soy isminizin baş harflerine
de karşılık geliyor. Bunun farkında
mıydınız ve size bu durum ne hissettiriyor?
Çocukluğumdan bu yana ismimi düşünürken hep parayla bağdaştırırdım. Hep
arzu ettiğim iz bırakma isteğim Allah
tarafından kabul gördü. Yapmış olduğumuz işin tarihe geçmiş olmasından dolayı boyutunu kelimelerle ifade edemeyeceğim bir gurur duyuyorum.
Yapmış olduğunuz simge banknotlar
üzerinde yer alacak. Bir bakıma tarihe
geçmiş oldunuz. Bunla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Asıl önemli olan bu. Birçok insan ödül
hakkında konuşuyor; ancak olayın diğer boyutunu göremiyor. Cumhuriyet
tarihinden bu yana paramıza simge
bulunmamış durumda, bundan sonra
da değiştirileceğini zannetmiyorum.
Dünya var oldukça adım ve ailemin adı
anılacak. Bu mükemmelin de ötesinde
bir durum. Tarihe geçmiş kişilere hep
gıptayla bakardım. ‘Ne güzel her daim
hatırlanıyorlar, tanınıyorlar’ derdim. Hep
içimden geçirirdim ‘ben de böyle bir şey
yapabilsem’ diye. Ya eşref saati dedikleri
ana dek geldi, ya da çok içten istemişim
ki Allah bana nasip etti. Bunun için şükrediyorum.
Türkiye’de ne yazık ki paranın kontrolü erkeklerin elinde. Türk parasının
yeni simgesi, bir kadın olarak sizin
elinizden çıktı. Bu size ne hissettirdi?
nasıl buluyorsunuz? Simge istenilen
tepkiyi gördü mü?
Sadece para değil, birçok şeyin kontrolü
erkeklerin elinde. Bir kadın olarak tabiki
bu gurur verici bir durum. Sanırım bu
durum, kadınlarımıza olan bakış açışının
değişmesine neden olacaktır. Bu değişimde katkım olacaksa bu beni ayrıca
mutlu eder.
Simgenin çizimini
zor bulunmasını
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye'de yeni yapılmış olan her işe olduğu gibi buna da farklı tepkilerin olacağını biliyordum. Nitekim oldu da. Ancak şimdi baktığımda herkesin alıştığını,
hatta ‘Hım.. Evet, güzelmiş aslında’ gibi
ifadelerin dile getirildiğini duyuyorum.
Kullanımının hızlı bir şekilde
yaygınlaşması, halkın kabu
bulünü gösterir. Bu da
z
u
n
orsu erdiği
bana mutluluk veriyor.
geçiy
l. V
e
i
Tarih r şey değ eyecan
i
b
,h
k
y
u
a
yalul
kol
t
u
m
ılama
,
t
r
a
l
u
r
n
a
gu
.
elerle
üyük
kelim k kadar b
ca
Bence bu yorumlar
insanların ilk gördüklerindeki
tepkilerdi.
Şuan bu tarz söylemler
kalmamış durumda ve herkes
çiziminin çok kolay olduğunu söylüyor.
Pazar ve marketlerde simgenin çizimine
bakıyorum. Bence zor olsaydı, bu kadar
kolay bu mecralara girmezdi.
Simge Ermeni para birimine, benzetildi. Bunla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Ermeni para birimine benzetilmesi bence spekülasyonlardan ibaret. Şu anda
da zaten bu tepki bitmiş durumda. Euro
simgesiyle paralel kullanılan çizgilerden
dolayı benzerlik bulunmuştur. Bu durum
çok normal, piyasadaki paraların simgelerine bakıldığında çizgilerin hep var
olduğu görülür. Dolayısıyla bizim para
birimimizde de yer aldı.
Yeni simgenin Türkiye’deki etkisini
Sizce yeni simge,
dünyada nasıl karşılanır?
Yurtdışındaki arkadaşlarımdan gelen haberlere göre çok
beğenilmiş. Hatta birçok para biriminden daha başarılı bulmuşlar. ‘Yurtdışında
da sizi tanıyorlar’ dediklerinde ayrı bir
gurur duydum.
Şirketinizin başka ne gibi çalışmaları
var?
İz Grup Şirketi bünyesinde reklam ve
tanıtım, mühendislik ve medikal ile dış
ticaret ve danışmanlık birimleri de bulunuyor. Mühendislik ve medikal departmanında, hastanelerin medikal gaz
sistemlerinin projelendirilmesi ve uygulanması çalışmaları yürütülüyor. Mersin,
Kütahya, Antalya ve Adana başta olmak
üzere, birçok ilde 80’in üzerinde hastanenin medikal gaz sistemlerinde gerek
projelendirilmesi gerekse imalatı konularında çalışmalarımız var. Bu çalışmalar
arasında İz Grup olarak yapmış olduklarımızın dışında başka firmalar adına
yaptıklarımızda mevcut. Dış ticaret ve
danışmanlık departmanıysa yurtdışı ile
bağlantıya geçememiş ve ürünlerine
yurtdışında pazar oluşturamamış firmalara, ürünlerinin yurtdışı tanıtımı ve
pazar oluşturulmasında danışmanlık hizmeti vermektedir. Örnek vermek gerekirse, günümüzde hayvan sülüğü, yabani
hayvan kovucuları, kuluçka makinesi
üretimi yapan firmalara yurtdışında pazar oluşturmak için çalışmalar yürütülüyor. Ayrıca yurtdışında müşteri portföyünü geliştirmek isteyen ihracatçı firmalara
yeni pazarlar oluşturuyoruz. Bu hizmet
kapsamında, yeni pazarlama yöntemi
belirleyerek ihraç kapasitelerini arttırma
noktasında da yardımcı oluyoruz.
www.ihracat.info.tr
65
/ Dilek Demir
MARKASINI DIŞ
PAZARLARDA DA
BÜYÜTÜYOR
Cüneyt Çığ
Özsoy Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı
Cecile markasıyla dikkat çeken Özsoy Kozmetik ürünlerini 15 ülkeye ihraç ediyor, ihracat yaptığı pazar sayısını
artırmayı hedefleyen firma Zet Nıelsen’ın son raporlarına
göre bayan parfüm pazarında birinci sırada yer alıyor.
Ö
z Itriyat Deposu
bünyesinden ayrılarak Cüneyt Çığ tarafından 1987 yılında
kurulan Özsoy Kozmetik, 2001
yılına kadar üretici firmaların
satış ve dağıtımını yaptı. Bu
dönemde 150 farklı üreticiden
sağlanan 5 bini aşkın ürünü 3
bin 750 perakende müşterisine
ulaştıran firma, Özsoy Kozmetik Shiba markasıyla ilk kez üretici firma konumunda faaliyet
göstermeye başladı.
2009 yılına kadar devam eden
süreçte L'oreal distribütörlüğü
Ege Çığ firması çalışmalarına
başladı. Bu dönemde Shiba
markasıyla birlikte üretimine
başlanan Shiba Herbal Plus ve
Özsoy Kolonyaları'nı da kendi
dağıtım kanallarıyla tüketiciye
ulaştıran firma 2005 yılında
sektörde ses getiren bir adım
attı. Cecile Eau De Toilette
& Deo & Make-Up ve Tiara's
Parfüm serileri pazara merhaba dedi ve kendinden emin
66
www.ihracat.info.tr
adımlarla ilerlemeye başladı.
Bugün Türkiye ve dünyada pek
çok ülkede Özsoy Kozmetik’in
ürünleri önemli toptan ve perakende firmaları aracılığı ile
dağıtılıyor.
Ülkemizde kozmetik sektörünün ortalama yüzde 15 oranında büyüdüğünü ifade eden
Özsoy Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Çığ, bu büyümenin daha hızlı olmasının
mümkün olduğunu söyledi.
Çığ, “Türkiye’de kişisel bakım
oranı şuan çok düşük, gitgide
büyüyeceğini düşünüyorum.
Kişisel bakım; firmaların yatırım ve reklam gücüne bağlı
olarak büyümesiyle birlikte
aynı zamanda toplumun eğitim seviyesine bağlı olarak
gelişiyor. Türkiye eğitim seviyesi daha iyi bir noktaya geldiğinde, eminim ki kişisel bakım
kullanım oranı da çok yükselecektir” dedi.
Ürünleriyle ilgili ağırlıklı ola-
“Yeni bir ürün
üretirken hem
kadınların hem
de erkeklerin
zevki bizim
için önemlidir."
(
(
INI
MARKAS R
YO
BÜYÜTÜ
ozmetik
Özsoy K ğimiz
çti
e
g
ıl
y
bu
yüzde
yıla göre eyi
m
ü
yüz büy
or.
iy
fl
e
d
e
h
rak marka bilincini oluşturmaya yönelik
tanıtımlar yaptıklarını belirten Çığ, bir
ürünün marka olması için bazı önemli etkenlerin olması gerektiğine dikkat çekti.
Çığ,” Bir ürünün marka olabilmesi için ilk
etken; ürünün kalitesidir. Raf konumlandırmanıza göre rakipleriniz arasında kalitenizin en yüksek seviyede olması gerekir. Ancak bu şekilde diğerlerinden ürün
olarak ayrılabilirsiniz. Bunun içinde hem
iç kaliteden ödün verilmemesi hem de
ambalaj seçiminde özenli davranılması
gerekir. Marka olmadaki bir diğer önemli
konuda tanıtım ve reklam çalışmalarının
iyi yapılması ve aynı anda da dağıtım ağının iyi oluşmuş olmasıdır. Bütün adımlar
atıldığında sağlandığında markanızın
büyümemesi için bir sebep yoktur diye
düşünüyorum.”şeklinde konuştu.
Cecile markasını ön plana çıktığını belirten Çığ, “Yeni bir ürün üretirken hem kadınların hem de erkeklerin zevkleri bizim
için önemlidir. Bunun yanı sıra pazarın o
yılki trendi de bizler için önem taşır. Örneğin bazen oryantal, bazen çiçeksi ya
da baharatlı kokular yıllara göre ön plana
çıkabiliyor.” dedi.
İlk ihracat yaptıkları pazarın Azerbaycan
olduğunu söyleyen Çığ, “ Bugün ihracat
yaptığımız pazar sayısı 15 ülke civarındadır. İhracat şuan toplam satışımızın
yüzde 5’ini kapsıyor. Fakat ihracatımızı
güçlendirmek için çalışmalar yapıyoruz.
İhracatı kendi markalarımızla yapıyoruz.”
diye konuştu.
Geçtiğimiz yılları değerlendirdiğimizde üretimde ve ihracatta büyüme kaydettiklerini ifade eden Çığ, “Bu yılki
hedefimiz geçtiğimiz yıla göre yüzde
100’dür. Bu yıl ondan sonraki senelerde
ise ortalama yüzde 50 büyüme hedefimiz bulunmaktadır. Parfümeri kanalını
ele alırsak; şuanda Cecile parfüm; bayan
parfüm pazarında Zet Nıelsen’ın son raporlarına göre birinci sırada yer alıyor.
Tüm kanallar bazında da ilk beşin içerisindedir. Renkli kozmetik grubunda da;
tüm kanallar bazında ilk beşin içerisinde
diyebiliriz.” şeklinde konuştu.
di
i tren
o yılk taşır.
n
ı
r
Paza çin önem antal,
y
ri
bizle bazen or bahada
ğin
e
a
y
n
r
i
Ö
ks
göre
n çiçe
llara
baze okular yı iliyor.”
k
b
ratlı lana çıka
ön p
“Cecile parfüm, bayan parfüm pazarında Zet Nıelsen’ın
son raporlarına göre birinci sırada yer alıyor. Renkli
kozmetik grubunda da tüm kanallar
bazında ilk beşin içerisindeyiz.”
www.ihracat.info.tr
67
68
www.ihracat.info.tr
www.ihracat.info.tr
69
NASIL BAŞARDILAR?
/ Yeliz Yirmibeş
SOÐUK ÜLKELERİN
GIDA AMBARI
TOKAT
Tarıma dayalı sanayisiyle öne çıkan Tokat, ihracatını
yaş sebze ve meyve ağırlıklı gerçekleştiriyor. Özellikle Rusya gibi soğuk ülkelere, gıda ürünlerinin yanı
sıra yazma ve basma sanatıyla yapılan ürünler de
gönderiliyor.
Tokat iklimi, Karadeniz ile İç
Anadolu arasında geçiş özelliği taşıyor. Geçiş iklim özellikleri tarım alanında da kendisini
hissettiriyor. İhracat ürünlerinde yaş sebze ve meyve önemli
bir yere sahip. Ulaşım alanındaki gelişmeler beraberinde girişimciliği artırdı. Tokat
sebze ve meyve üretiminde
Türkiye'nin önemli bir şehri
olma yolunda hızla ilerliyor.
Tokat Ticaret ve Sanayi Odası
Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Arat, Arat, son yıllarda
artan istihdam alanlarıyla
özellikle tekstil ve gıda sanayisinde önemli gelişmeler meydana geldiğini dile getiriyor.
Gıda ve tekstil sektörlerinin
iç ve dış pazarda öne çıktığını ifade eden Arat, "Kendine
özgü coğrafi yapısı ve iklim
koşullarına sahip şehrimizde
hemen hemen her türlü ürün
yetiştirilebiliyor. İç pazarda
müşteri bulmakta zorlanmayan ürünlerimiz Rusya başta
olmak üzere soğuk iklime sahip ülkelerdeki pazarlara da
ulaşıyor." dedi.
Komşu ülkelere Tokat yazması
70
www.ihracat.info.tr
Tokat'ın bir diğer önemli ihracat ürününün ise tekstil
olduğunu ifade eden Arat,
şehrin geleneksel sanatı olan
yazma basma sanatını tekstil
sektöründe öne çıkartarak
ihraç ettiklerini aktardı. Arat,
yazma basma sanatın özellikle komşu ülkelerin ilgisini
çektiğini dile getirerek, "Bu
ilginin fark edilmesiyle birlikte fabrikalaşan firmalarımız,
müşteri portföylerine yurtiçi
alıcıların yanına yurtdışı alıcılarını da eklemeyi başarabildi.
Bu sayede başta Rusya olmak
üzere Avrupa ülkelerine tekstil ürünlerinin gönderilmesine
başlandı ve çalışmalar halen
devam ediyor." diye konuştu. Tokat'ın sanayi ve ticaret
alt yapısını değerlendiren
Arat, yurtiçi ve yurtdışı pazar alanlarında meyve suyu
ve gıda sanayi sektöründe
de rekabet edebilir düzeye
gelindiğini açıkladı. Şehrin
diğer üretimlerine dikkati çeken Arat, İlimizde süt ve yem,
toprak tuğla, kireç, plastik,
lastik, ayakkabı, konfeksiyon,
kil ve kaolen sanayi dallarında pek çok fabrika faaliyet
gösteriyor. Gaziosmanpaşa
Üniversitesi'nin kısa bir süre-
Ahmet Arat
Tokat Tic. ve San. Odası Yön. Kur. Başk.
Son zamanlarda yapılan yatırımlarla ulaşım
ağı genişleyen Tokat'ın hedefi, sebze ve meyve
sektöründe Türkiye'nin arka bahçesi olmak.
Ahmet Köknar
TurkishExporter.net Tokat temsilcisi
Tarımsal ve gıda ürünleri üretimiyle öne çıkan Tokat’da tekstil, inşaat yapı malzemeleri gibi sektörler de yoğun bir şekilde gelişiyor.
Üretici firmalarının genellikle ulusal pazarda yer almayı tercih ettiğini belirten TurkishExporter.net Tokat temsilcisi Ahmet Köknar,
“Firmaların uluslararası arenada söz sahibi olabilmelerini sağlamak için, ihracata özendirici programlara entegre olmaları gerekiyor. Bunu gerçekleştiren firmalar performanslarını reel yöntem
ve metotlarla değerlendiriyor, böylece her firma kendi sektöründe
daha rekabetçi hizmetlerin yapılmasına imkan sağlıyor.” şeklinde
konuştu.
de büyüyerek, varlığını göstermesi, bu ilim,
irfan yuvasının bölge ekonomisine olan katkısını da artardı.” şeklinde konuştu.
İhracat rakamlarını artırmak için, yatırımın teşvik edilmesine yönelik çalışmalarda bulunduklarını anlatan Arat, şunları söyledi:
“Sanayi ve Ticaret Çalıştayları önceliğinde bir
yol haritası çizildi ve üzerinde çalışmalar yapılıyor. Ayrıca havalimanımızın büyütülmesi,
üzerinde durduğumuz bir diğer husus. Ulaştırma Bakanımız sağolsun konuyla ilgili talimatları vermiş, sonrasında şehrimize gelen bir
ekip gerekli fizibilite çalışmalarını yapmıştır.
Özellikle kargo uçaklarının inebileceği boyutta bir pist mevcut havaalanımızdan çok daha
fazlasıyla işimizi görecektir. Karadeniz bağlantı
yolunun yakın zamanda tamamlanmasıyla birlikte limanlara ulaşımımız da kolaylaştıracağından Tokat, ihracat için büyük potansiyele sahip
üreten bir kent olma yolunda hızlı ilerlemesine
devam edecektir.” dedi.
Avrupa'da kriz nedeniyle alım gücünün düştüğünü bunun da Avrupa merkezli çalışan
Türk firmalarını zor durumda bıraktığını belirten Arat, yaşanan krizden tamamen ihracat
merkezli çalışmaktan kaçınılması gerektiğini
öğrendiğini açıkladı. Arap Baharı’nın Türk ticaretine olumsuz yansımaları olduğuna dikkati
çeken Arat, özellikle inşaat sektöründe iş yapan firmaların bir müddet işlerine ara verdiklerini; ancak sonrasında geri kaldıkları yerden
devam ettiklerini bildirdi.
Tokat girişimcilikte üçüncü sırada
Türkiye’de yeni girişimci kazandırma başarı
sıralamasında ilk üçe girdiklerinin altını çizen
Arat, girişimcilik kursları sonucunda yüzde
30 oranında bir başarı elde ettiklerini önemle
belirterek, “Oda olarak en çok önem verdiğimiz konulardan birisi üyelerimizin mümkün
olduğunca az maliyetle desteklenmeleri için
çalışmalar yapmak. Bununla ilgili olarak şehrimizde şubesi bulunan bankalarla bir takım
anlaşmalar yaparak KOBİ’ lerimizin az maliyetle
kredilendirilebilmesini sağlıyoruz. Girişimcilik
kurslarından elde ettiğimiz yüzde 30 başarı,
Türkiye ortalamasında yüzde 10 bile değil.
Ayrıca girişimcilere ihracat eğitimleri de veriyoruz. Son verilen eğitim ülkelere göre masa
masa hangi ürünlere ihtiyaç duyulduğuna yönelikti. Bu çalışmaların ne denli başarılı olduğunu ise bir sonraki yıl yapacağımız ihracat değerlendirmelerinde göreceğiz.” diye konuştu.
İç pazarda müşteri bulmakta
zorlanmayan
ürünlerimiz Rusya
başta olmak üzere
soğuk iklime sahip
ülkelerdeki pazarlara da ulaşıyor.
Tokat’ın, ulaşım alanında yapılan yatırımlarıyla hem turizmin hem de yatırımcıların cazibe
merkezi olma yolunda hızla ilerlediğini işaret
eden Arat, şehrin havalimanına sahip olması,
bitmek üzere olan yollarla birlikte limanlara yakınlaşacak olması ve uluslararası yol ağları üzerinde olması Tokat’ı komşu illerden daha çok
tercih edilen bir şehir haline getireceğini anlattı. Sebze ve meyve sektöründe Türkiye’nin arka
bahçesi olmayı amaçladıklarını dile getiren
Arat, dünya üzerinde bilinen her türlü ulaşım
şekliyle ticareti birleştirmeyi hedeflediklerini
sözlerine ekledi.
www.ihracat.info.tr
71
SEKTÖREL HEDEF / Yeliz Yirmibeş
NİÐDE,
200 MİLYON DOLARLIK
İHRACAT HEDEFLİYOR
Zengin tarihi dokusu ve ören yerlerinin yanı sıra Türkiye'nin en
kaliteli talsit tozunu çıkarmakla dikkatleri üzerine çeken Niğde;
gıda, tekstil ve kalsit sektöründe gerçekleştirdiği ihracatını 200
milyon dolara çıkartmayı hedefliyor.
Üretimini yaptığı patatesle ülkenin
yüzde 25'lik patates ihtiyacını karşılayan Niğde, zengin tarihi dokusu ve
doğal güzellikleriyle yerli ve yabancı
turistleri ağırlayarak ekonomisini her
geçen gün büyütüyor. Özellikle talsit
tozu ihracatıyla adından bahsettiren
şehrin ihracat ürünleri çeşitlilik gösteriyor.
Serdar Ecemiş
Niğde Ticaret ve Sanayi Odası Yönt. Kur. Başk.
NİĞDE, ÜLKENİN
PATATES
İHTİYACININ
YÜZDE 25'İNİ
KARŞILAYOR
72
www.ihracat.info.tr
Niğde Organize Sanayi Bölgesi ve Bor
Karma Organize Sanayi Bölgesi olmak
üzere 2 adet organize sanayi bölgeleri
bulunduğunu belirten Niğde Ticaret
ve Sanayi Odası (NİTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Ecemiş, ilin ihracatında öne çıkan sektörlerin kalsit, gıda ve
tekstil olduğunu söyledi. Türkiye'nin
en kaliteli kalsit tozunun Niğde'de çıkarıldığını vurgulayan Ecemiş; Rusya,
Ukrayna ve Nijerya’ya kalsit tozu ihracat ettiklerini açıkladı. İhracatta başı
çeken meyve suyu ile süt ürünlerini ise
Amerika, İngiltere, İsrail, İran, Irak ve
Rusya ülkelerine satıldığını dile getiren
Ecemiş, "Ayrıca tarım ürünlerimizde
komşu ülkelerle sınır ticareti yapıyoruz. Tekstil sektöründe ise Romanya’ya
iplik, Arabistan'a da halı satıyoruz."
dedi.
"2011 yılı ihracat rakamımız 142.5
milyon dolar"
Niğde’nin 2011 yılı ihracat rakamının
142.5 milyon dolar olduğunun altını çizen Ecemiş, bir önceki yıla göre
ihracatın azalmasının nedenini şöyle
açıkladı:
"Bu durumun en önemli sebeplerinden biri Niğde ilinde ihracat yapan firmaların merkezlerinin İstanbul, Ankara
gibi büyük şehirlerde olması ve ihracatın buralardan gerçekleştirilmesi. İlimizin ihracatı şu an istenen düzeyde
olmasada her geçen gün iyiye doğru
bir gidişat gösteriyor. Bundan sonraki
yıllarda ihracat hedefimiz 200 milyon
dolar. Niğde’yi her alanda hep daha iyi
yerlerde görmeyi istediğimiz için, bulunduğumuz noktanın daha da üstüne
çıkmaya çalışıyoruz."
Avrupa ve Arap ülkelerinde ortaya çıkan ekonomik krizin ihracatı olumsuz
etkilemesinden yakınan Ecemiş, ihracatı ve sınır ticareti yapılan bazı tarım
ürünlerinin transferlerinde sıkıntılar
yaşandığını kaydetti. Ecemiş, bu durumun ne kadar süreceğini bilememeleri
sebebiyle, devamlılık arz etmesi konusunda tereddüt yaşadıklarını aktardı.
Girişimcilik faaliyetlerine önem verdiklerini anlatan Ecemiş, NiTSO Kadın
ve Genç Girişimciler Kurulu altında girişimcilik kursu verdiklerini ifade etti.
Ecemiş, bünyeleri içerisinde ‘Kır kabuğunu, bir fikir de sen bul’ adlı ödüllü iş
fikri proje yarışması düzenlendiklerini
ve lise öğrencilerine girişimcilik konulu
seminer vermek gibi birçok faaliyette
bulunduklarını sözlerine ekledi.
www.ihracat.info.tr
73
NASIL BAŞARDILAR?
/ Tuba Koçaş
SAHNEDE
KAZANDIKLARINI
TİCARETLE
BÜYÜTÜYORLAR
S
74
anat dünyasından birçok ünlü isim
sahnede kazandıklarını geleceğe
taşıyabilmek için ticari hayata giriyorlar. Kimi ünlü yurt dışında tekstil
üzerine mağazalar açarken kimisi
ise doğup büyüdüğü memleketine
yatırım yapmayı tercih ediyor. Televizyonun komik çocuğu Ata Demirer
üzüm bağı satın alarak Bozcaada’ya
yatırım yaparken, ekranların sade
güzelliği ve oyunculuğundaki hızla
yükselişiyle dikkat çeken Tuba Büyüküstün ise ailesiyle beraber kurduğu
şirketi yurtdışında büyütmeye devam ediyor. Hülya Avşar'dan, Seren
Serengil’e kadar sanat dünyasının
renkli isimleri bakın hangi alanlarda
nerelere yatırım yapıyorlar?
www.ihracat.info.tr
Ata Demirer
EYVAH EYVAH
ATA DEMİRER’E ÜZÜM
BAĞI SATIN ALDIRDI
Ekranların komik adamı, Tek Kişilik Dev
Kadrosuyla milyonların aynı anda kahkaha atmasını sağlayan, çektiği filmlerle sinema dünyasında yıldızı parlayan
Ata Demirer yılın büyük bir kısmını
Bozcaada’da geçiriyor. Yatırımlarını da
Türkiye’nin incisi kabul edilen Bozcada’da
yapan Demirer, şahsi twitter hesabından
üzüm bağı satın alacağını ve bu bundan
duyduğu heyecanı takipçileriyle paylaştı. Ata Demirer’in satın almayı planladığı
7 dönümlük üzüm bağı için 300 bin lira
ödeyeceği tahmin ediliyor.
Hülya Avsar
´
BİR ELİ YAĞDA BİR ELİ KONFEKSİYONDA
Türkiye Hülya Avşar’ı, güzellik yarışmasında birinci
seçilip daha sonra evli olduğu ortaya çıktığında tacının geri alınmasıyla tanısa da onun ilk kariyeri Fikret
Hakan ve Salih Güney ile başrolü paylaştığı Haram
filmiyle başlar. Beyaz perdede başarıyı yakalayan
Avşar kızı, müzik eğitimi alarak sanat dünyasına da
hızlı bir giriş yapar. Başarı artık onun için bir vazgeçilmezlik ve büyük bir tutkudur. Hülya Avşar Show
programıyla izleyiciyi ekrana kilitlerken, özel hayatı
da magazin dünyasını hep meşgul edecektir. Televizyonda başarıdan başarıya koşan
Hülya Avşar, kazandıklarını ise akıllıca
yatırımlarla değerlendiriyor. Avşar Kızının Ayvalıkta bir zeytinyağı ve bir de
konfeksiyon fabrikası bulunuyor.
Seren Serengil
KOLEKSİYON HAYALİ
GERÇEK OLDU
Sinemanın unutulmaz isimlerinden
ve kilometre taşlarından olan Öztürk
Serengil’in kızı olan Seren Serengil
de babası gibi iş ve sanat dünyasında inatçı olmasıyla tanınıyor. Cam
atelyesi kurarak dünyanın en pahalı tabaklarını üretme hayali kuran
Serengil, bu hayalini gerçekleştirdi.
Süsleme konusunda markalaşma
hedefine ulaşan Seren Serengil’in
özel ürettiği tabaklar dünyada sadece 100 ailede bulunuyor.
Tuba Büyüküstün
DİZİSİNİN YAYINLANDIĞI
ÜLKELERE YATIRIM YAPIYOR
Televizyon dünyasının gelecek vaat eden
isimlerinden biri de Tuba Büyüküstün.
Güzelliği ve oyunculuğu ile sadece Türkiye değil yurtdışında büyük bir hayran kitlesine ulaşan Büyüküstün dizilerden elde
ettiği gelirle ticarete el attı. Aile üyeleriyle
birlikte kurduğu Baykon Endüstriyel Tartım Sistemleri ve İstron Elektronik Teknolojileri A.Ş kısa zamanda hızlı bir büyüme yakaladı. Kazakistan, Azerbaycan ve
Kırgızistan’a şube açan Büyüküstün’ün
yeni hedefi ise dizilerinin takip edildiği
ülkelerde büyümesini sürdürmek.
Necati Sasmaz - Raci Sasmaz
´ ´
´ ´
ŞAŞMAZ KARDEŞLER KURTLAR VADİSİ’Nİ GEREDE’YE TAŞIDI
Televizyonun fenomen dizilerinden olan Kurtlar Vadisini yapımcılığını ve başrolünü iki kardeş
Necati ve Raci Şaşmaz kardeşler yapıyor. Kurtlar Vadisi dizisi ile Türk izleyicileri ekran başına
kilitleyen Şaşmaz Kardeşler, diziden elde ettikleri etkiyi beyaz perdeye de taşıyıp ciddi gişe
rakamlarına ulaştılar. Diziden sonra ilk uzun metrajlı filmleri olan Kurtlar Vadisi Irak filmi uzun
zaman konuşulurken en son perdeye taşıdıkları Kurtlar Vadisi Filistin filminde ise kariyerlerinin
zirvesine yaklaştılar. Ekranda ardı ardına başarı yakalayan kardeşler, Türkiye’nin son yıllarda büyüyen sektörü inşaata UKRA markasıyla giren Şaşmazlar, son zamanlarda da Bolu’nun Gerede
ilçesine yatırım yapma kararı aldılar. Gerede’ye ahşap fabrikası kuran kardeşler şimdi de aynı
ilçede büyükbaş hayvan çiftliği kurdular.
www.ihracat.info.tr
75
SEKTÖREL HEDEF / Dilek Demir
Sancaktaroğlu, "NİSSAN'ın iç hacmi,
aracın tasarımı, donanımı, gerçekten bir
tüketicinin beklentisini karşılıyor. " dedi.
<
NİSSAN 2012’de,
2011 satışlarının
üzerinde bir satış
yapmayı hedefliyor.
Nissan Genel Müdür Yardımcısı İlkim SANCAKTAROĞLU:
HEDEFiMiZ SENEYi 22 BiN
SATIsLA KAPATMAK
Cihan Tv Network’ün Anadolu’da Sabah
programına konuk olan Sancaktaroğlu,
otomotiv sektörüne ve Nissan’ın satışlarına dair öngörülerini açıkladı.
Otomobil satışlarının şubat ayında yüzde
30 gerilediğine işaret eden Sancaktaroğlu, “Bir daralma var. Bu daralma devam
eder mi? Zannetmiyorum, ama yine geçen seneye rağmen yüzde 15 - 20 arası
tahmin ediyorum. Pazarın küçülmesini
beraber izleyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Nissan Türkiye
Genel Müdür
Yardımcısı İlkim
Sancaktaroğlu, otomobil satışlarında
ocak-şubat ayında
yüzde 30 daralma
olduğunu bildirdi.
Sancaktaroğlu,
sektöre darbe vuran
bu daralmanın devam etmeyeceğini
vurguladı.
Otomotivde doygunluk olmadığını belirten Nissan Türkiye Genel Müdür Yardımcısı, şunları kaydetti:
“Avrupa pazarı daralıyor. Avrupa’da görülen bu daralma Türkiye’ye de yansıyor.
Bakın, ocak- şubat kapanışında İtalya ve
Fransa yüzde 15 - 20 daralmış. Burada
tek Almanya ayrışmış görünüyor o da
ana pazar olduğu için yüzde 2 - 3 daralmış. Türkiye’de doygunluk olmaz, çünkü
bin kişiye düşen araç sayısı 120 civarında.
Avrupa’ya bakıldığı zaman bu, 600- 700
lere ulaşıyor. Doğu Avrupa’ya baktığınız
zaman 300’ler seviyesine ulaşıyor.”
İlkim Sancaktaroğlu, Nissan’ın satışlarının
76
www.ihracat.info.tr
artarak devam ettiğini aktardı. Sancaktaroğlu, 2010 ve 2011’i rekorla kapatıp
pazardan ayrıştıklarına işaret ederken;
“2012’de geçen yılki satışlarımızın üzerinde bir satış yapmayı hedefliyoruz. Geçen ay binek pazar payımız yüzde 3,6
civarındaydı. Bu ayda benzer bir rakam
gelecek. Hedefimiz Nissan olarak seneye
22 bin civarı bir satışla kapatmaktır.” dedi.
Sancaktaraoğlu, yeni otomobil alacaklara da güvenliği ön planda tutmalarını
önerdi. Araçlarda teknolojik donanımın
tüketiciler tarafından önemli görüldüğünü dile getiren İlkim Sancaktaroğlu,
şöyle devam etti:
“Aracın fonksiyonel olması, tasarımı, iç
hacmi, sonra maliyetler geliyor. Quashqai örneğinden gidersem; niye çok beğenildi, çünkü iç hacim aracın tasarımı
donanımı gerçekten bir tüketicinin beklentisini karşılıyor. Türk tüketicisini yeni
şeyler cezbediyor. Quashqai’ye baktığın
zaman çok yeni bir araçtır. Araç ne binek
bir araç ne de tam arada, farklılaşma yaptık ve farklılaşma da çok olumlu şekilde
algılandı. Tüketicilerimiz çok farklı fonksiyonel tasarımı güzel olan ürünlere yöneliyorlar.”
www.ihracat.info.tr
77
AKTuEL
01
COCA COLA İÇECEK, GELİRLERİNİ YÜZDE 24 ARTIRDI
03
Coca Cola İçecek 2011 yılında satışlarını yüzde 15,
net satış gelirlerini de yüzde 24 artırdı. Toplam 10
ülkede 20 fabrikası bulunan şirketin CEO’su
Damian Gammell, geçen sene güçlü bir
büyüme elde ettiklerini vurguladı.
02
MARKALAŞMAKTAKİ EN
ÖNEMLİ ADIMLARDAN
BİRİSİ İNSAN KAYNAĞIDIR
LC Waikiki – Taha Group Genel Koordinatörü
İsmail Hakkı Kısacık, markalaşmanın çok zor olduğunu dile getirerek, “Firmalar markalaşmak
istiyorsa bunun birkaç adımı vardır. En önemlisi de insan kaynağıdır. İnsan kaynağının kalitesi üründe ve hizmetteki kaliteye yansır.” dedi.
78
www.ihracat.info.tr
U.S. POLO, BUYAKA AVM’DE
MAĞAZA AÇTI
Aydınlı Grup, U.S. Polo Assn.’in yeni mağazasını
Buyaka Alışveriş Merkezi’nde hizmete sundu.
Kadın ve çocuk ürünleri ile billinen markanın
İstanbul’da 42, Türkiye’de 115 mağazası bulunuyor. Aydınlı Genel Müdürü Osman Şentürk,
“U.S Polo Assn. adı ile 2011’de 28 mağaza açarak Türkiye’de 113 mağazayı gördük. 2012 hedefimiz, 28 yeni mağaza daha açarak toplam
mağaza sayısını 141’e çıkarmak.” dedi.
04
SUNNY’DEN LED TV’LERE
ÖZEL ‘TAK-ÇIKAR’ HD UYDU
ALICISI
Elektronik sektörünün önde gelen yerli oyuncularından Atmaca, Sunny markasıyla ürettiği LED
TV’ler için ‘tak-çıkar’ Full HD uydu alıcısı geliştirdi. Şirketin geliştirdiği tak-çıkar Full HD uydu alıcı modülü, Sunny LED TV’lerin arkasına kolayca
takılabiliyor. Bu sayede harici uydu alıcı kutusunu, enerji kablosu ve TV ile arasındaki bağlantı
kabloları tamamen ortadan kaldırılıyor. Ayrıca
Sunny TV’nin kumandasıyla uydu alıcısı da kontrol edilebiliyor. Bu sayede uydu alıcı için gereken
ikinci kumandaya da ihtiyaç kalmıyor.
05
DEDEMAN PARK DENİZLİ
AÇILDI
07
Türkiye’nin uluslararası otel zinciri Dedeman
Hotels&Resorts International'ın ikinci markası Dedeman Park, açıldı. Dedeman Park
Otelleri'nden yapılan açıklamaya göre ilk Dedeman Park uygulaması olarak öne çıkan Dedeman Park Denizli, 114 superior ve 6 deluxe
olmak üzere 120 oda ve 240 yatak kapasitesine sahip olacak. 60 kişi kapasiteli restoran,
beş toplantı salonu ve bölünebilir 400 kişilik
balo salonu gibi özelliklerle öne çıkacak. Otel,
Dedeman Silk Road Tashkent Oteli'nin de yatırımcısı olan Apeas Mühendislik ve İnşaat'ın
işbirliği ile yapıldı.
Türkiye’nin önde gelen boru üreticilerinden
Vesbo, Vietnam’a ihracata başlamasının 10.
yılını görkemli bir törenle kutladı. Törene
Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Yavuz Özutku, Vietnam Büyükelçiliği
Ticari Ateşesi Nedim Eliuz ile Vietnam Ulaşım
ve Altyapı Bakanlığı Müsteşarı Mai Van Hong,
Vietnam Endüstri ve Ticaret Bakanlığı Ticaret
Bölümü Direktörü Nguyen Van Hoi, Vietnam
Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Teknoloji Uygunluğu ve Denetleme Bölümü Direktörü Do
Hoai Nam, Vietnam Ulaşım Bakanlığı Çevre
Direktörü Nguyen Huu Tien katıldı.
08
06
EKER’E ‘TANINMIŞ MARKA’
TESCİLİ
Süt ve süt ürünleri sektörünün önemli oyuncularından Eker, Türk Patent Enstitüsü (TPE)
tarafından ‘Tanınmış Marka’ olarak tescillendi.
Bu tescil orijinal, tüketici tarafından bilinirliği
kanıtlanmış markalara veriliyor.
TÜRK KABLO ŞİRKETİ
VESBO, VİETNAM’DA 10.
YILINI KUTLADI
REMETTA’YA 3 GÜNDE
2 ÖDÜL
Kaşık, çatal ve bıçak sektörünün önde gelen
isimlerinden Remetta, Tüketici Kalite Ödülü ile Avrasya Kalite Ödülü’ne layık görüldü.
Firma, Tüketici Akademisi’nin Tüketici Kalite
Ödülleri töreninde ‘En Güvenilir Marka’ ödülünü aldı. 3 gün ardından yapılan Avrasya Tüketicileri Koruma Derneği’nin Avrasya Kalite
Ödülleri töreninde de ‘Akılda Kalan, Güven ve
Kalite ile Sektöründe Öne Çıkan Marka’ ödülüne değer bulundu.
www.ihracat.info.tr
79
AKTuEL
09
MİCHELLE OBAMA’NIN
CEKETİNİN KUMAŞI
BOSSA’DAN
11
BOSSA’nın geliştirdiği çok ince rafine iplikler ile
neon turuncu renginde dokunan kumaş kullanılarak, Ann Taylor şirketi tarafından üretilen ceket
Amerika Birleşik Devletleri First Lady’si Michelle
Obama tarafından tercih edildi.
Toyota Pazarlama ve Satış AŞ CEO’su Ali Haydar
Bozkurt, liderliğin sırrının ve başarıya ulaşmanın
yolunun, vizyoner ve değişime açık olmaktan
geçtiğini söyledi. Ali Haydar Bozkurt, Kocaeli
Üniversitesi Baki Komşuoğlu Kültür ve Kongre
Merkezi’nde 'Liderlik ve Fark Yaratmak' konulu bir
konferans verdi. Konferansa öğrenci ve öğretim
üyeleri yoğun ilgi gösterdi.
12
10
VUSLAT DOĞAN SABANCI:
MEDYANIN GELECEĞİ GÜÇLÜ
MARKALARDA
Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Vuslat Doğan Sabancı, medyanın geleceğinin markada
olduğunu söyledi. Sabancı, “Artık markalarla her
yede olmak zorundasınız. Marka olarak ihtiyaç
duyulan her zaman, her yede, her formda olmalıyız. Medyanın geleceği güçlü markalardadır.” dedi.
80
www.ihracat.info.tr
TOYOTA CEO'SU BOZKURT:
BAŞARININ YOLU DEĞİŞİME
AÇIK OLMAKTAN GEÇİYOR
CİLİV’DEN ÖĞRENCİLERE;
FARKLILAŞAN BAŞARILI OLUR
Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, iş hayatında
başarılı olmanın yolunun 'farklılaşmak'tan geçtiğini söyledi. Ciliv, "Şirket olarak müşteriye odaklanman, diğer alternatatiflerden üstün olman
gerekiyor. Bireyler de bir marka; onlar da yaptıkları işlerle hanelerine bir puan yazıyor. 'Farklılaş'
demek kolay da yapmak zor. Bence en kolay yolu
teknoloji ve inovasyondan geçiyor." dedi.
13
BTK BAŞKANI’NDAN
VODAFONE AKILLI ŞEBEKE
MERKEZİ’NE ZİYARET
15
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Dr. Tayfun Acarer, Vodafone Türkiye’ye ait
Akıllı Şebeke Merkezi’ni ziyaret etti. 56 milyon
lira yatırımla İstanbul Tuzla’da kurulan merkez,
2011’de hayata geçti.
BİMEKS, 57'NCİ MAĞAZASINI
İSTANBUL ANADOLU
YAKASINA AÇTI
Bilişim marketi Bimeks, ‘teknoport’ konseptli mağazalarına yenisini ekledi. Şirket,
57’nci mağazasını Ümraniye Buyaka Alışveriş
Merkezi'nde açtı. Açılış dolayısıyla 21-31 Mart
tarihleri arasında geçerli olmak üzere binlerce
üründe indirimin uygulandığı Bimeks Teknoport mağazası vatandaşların akınına uğradı.
16
ABDİ İBRAHİM DÜNYA İÇİN
KARARDI
İlaç sektörünün önde gelen oyuncularından
Abdi İbrahim, WWF’nin küresel iklim değişikliğine dikkat çekmek amacıyla hayata geçirdiği
Dünya Saati (Earth Hour) Kampanyası’na destek verdi. Tüm dünyada bir milyon şehrin ve
bir milyar insanın katıldığı kampanya kapsamında şirket; 31 Mart Cumartesi günü 20:3021:30 saatleri arasında Abdi İbrahim Tower’ın
ışıklarını kapattı
14
RIZANUR MERAL, YENİDEN
İSDER BAŞKANI
İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları
Derneği (İSDER)’nin 4. Olağan Genel Kurulu’nda
Rızanur Meral, oy birliği ile 2 sene için başkan
seçildi. Derneğin 4 dönemdir başkanlığını yürüten Meral, “Görevde bulunduğumuz dilimde
bakanlar dâhil 200 bürokratla görüşüp sektörün sorunlarına çare üretmeye çalıştık.” dedi.
Meral, “Almanya, Brezilya, Çin ve İtalya gibi ülkelerde yapılan fuarlarda, Türkiye’nin tanıtım
ve lobi faaliyetlerinde bulunduk.” dedi.
www.ihracat.info.tr
81
AKTuEL
17
YENİ İPAD, 3 GÜNDE 3
MİLYON SATTI
19
ROYAL VE PİERRE CARDİN
HALI 2012 MODELLERİNİ
TANITTI
Bilişim sektörünün devi Apple, geçtiğimiz cuma
günü piyasaya sürdüğü yeni iPad’ten 3 milyon
adet sattığını açıkladı.
Apple tarafından yapılan açıklamaya göre 2010
yılında teknoloji severler ile buluşan iPad’ ten
şuana kadar 58 milyon tane satıldı. Yeni iPad, 24
farklı ülkede satışa sunuldu. Kamerası 5 megapiksele yükseltilerek daha iyi hale getirilen yeni
iPad, yüksek çözünürlükte video çekebiliyor.
Naksan Holding bünyesinde faaliyet gösteren
Royal ve Pierre Cardin Halı, yeni model ve desenlerini bayilerine tanıttı. Royal ve Pierre Cardin Halı 3. Bayi ve Lansman Toplantısı, Türkiye
genelindeki 600 bayinin katılımıyla Antalya Rixos Premium Belek Otel’de yapıldı. 2012 yılı yeni
model ve desenlerin tanıtıldığı toplantı, 2011 yılının en çok satış yapan bayilerine verilen ödüllerle son buldu.
20
18
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), 130. kuruluş yıldönümünü törenle kutladı. ATSO Meclis
Salonu'nda düzenlenen törene, eski meclis ve yönetim kurulu başkanları anıları ile renk katarken,
ATSO'nun 14 yılı aşkın hizmet vermiş meclis üyeleri
ile en eski üyelerine plaket verildi.
TÜRK TASARIMI SAATLER
DÜNYAYA AÇILIYOR
Saat ve mücevher fuarı Baselworld’de görücüye
çıkan yüzde 100 Türk tasarımlı ilk saat markası
SCR, saat dünyasının aktörlerinden tam not aldı.
İsviçre'nin Basel kentinde, 8-15 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen dünyanın en
önemli saat fuarı Baselworld,
yüzde 100 Türk tasarımlı ilk
saat markası SCR’nin tanıtımına ev sahipliği yaptı.
Baselword katılımcıları
ve ziyaretçilerinden büyük ilgi gören SCR, 3
boyutlu ve yenilikçi
tasarımlarıyla hayranlık uyandırdı.
82
ATSO 130 YAŞINDA
www.ihracat.info.tr
21
3 AYDA 30 BİN YENİ MARKA
2011 yılında marka başvurularında Avrupa lideri
Türkiye, 3 ayda 30 bin yeni marka ile zirveden inmeyeceğini kanıtladı.
2011 yılında 120 bin marka tescil başvurusu ile
Fransa'yı geçen Türkiye, 2012 yılının ilk üç ayına
göre de yıl sonunu zirvede bitireceğe benziyor.
Türk Patent Enstitüsü verilerini değerlendiren marka ve patent vekili
Rüştü Gümüş, 2012 yılının ilk
üç ayındaki başvuru rakamlarıyla yılsonunda hedeflenen 150 bin yeni marka
başvurusuna ulaşmanın
zor olmadığını belirtti.
22
MARBLE FUARI'NI 57 BİN
178 PROFESYONEL
ZİYARET ETTİ
24
İzmir MARBLE - Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı başarıyla sona erdi. MARBLE
2012’yi, 84 ülkeden gelen 57 bin 178 profesyonel kişi ziyaret etti. Bir dünya markası olan ve
adı İzmir’le özdeşleşen MARBLE – Uluslararası
Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, 18. yılında da
büyümeyi sürdürdü, başarısını perçinledi.
23
GSM SEKTÖRÜNE DE EL ATAN
BİM, 6 SANİYESİ 1
KURUŞTAN KONUŞTURACAK
Perakende sektörünün devi BİM, GSM sektörüne de el attı. 3 bin 350 şubesiyle ülkedeki en
yaygın market ağına sahip şirket, BİMcell ile
müşterilerini 6 saniyesi 1 kuruştan konuşturacak. Tarifeyi seçenler, konuştuğu kadar ödeyecek. BİMcell, konuşmanın yanı sıra SMS ve
internet paketleri de sunacak. Şirket, bu tarifelerde de temel mantık avantajlı fiyat ve yalınlık
vaad ediyor. BİM İcra Kurulu Üyesi ve CEO’su
Haluk Dortluoğlu, GSM sektöründe, kolay anlaşılır ve fiyat avantajlı bir anlayışla hizmet vermeye başladıklarını söyledi.
ARAP TUR OPERATÖRLERİ
ANTALYA TURİZMİNİN
POTANSİYELİ GÜÇLÜ
BULDU
Arap tur operatörleri Antalya'nın turizm
potansiyeli çok yüksel buldu. Batı Akdeniz
Kalkınma Ajansı(BAKA)'nın davetlisi olarak
Antalya'ya gelen Katar, Bahreyn ve Kuveytli
tur operatörleri turizm şehrinin dünya turizm pazarındaki potansiyelini iyi bulduklarını belirtti. Arap tur operatörleri 2011 yılında
Antalya'ya gelen 11 milyon turist rakamını
çok iyi olduğunu ifade etti.
25
OYAK RENAULT'UN
4 MİLYONUNCU
OTOMOBİL GURURU
Bursa'da 43 yıl boyunca birçok ilke imza atan
Oyak Renault Otomobil Fabrikası'nda 4 milyonuncu otomobili üretmenin sevinci yaşanıyor. Fabrikada düzenlenen törenle üretilen
4 milyonuncu otomobil banttan çıkarıldı.
Oyak Renault Otomobil Fabrikası Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu, 1971 yılında sadece
368 kişiyle Türk pazarı için bin 514 otomobil
üretirken, bugün 6 bin kişilik aileyle yılda 360
bin araç ürettiklerini, üretimin yarısının 100
ülkenin yollarında Türk bayrağını gururla taşıdığını söyledi.
www.ihracat.info.tr
83
AKTuEL
26
TURKCELL’DEN FACEBOOK
TUŞLU TELEFON
Turkcell, Facebook tuşlu telefonu HTC ChaCha’yı
müşterilerine sunuyor. Cep telefonunda Android 2.3 işletim sistemi, 66 mm dokunmatik ekran,
5 MP kamera ve Wi-Fi hotspot bulunuyor. Ergonomik Q klavyesi ile bilinen ürün, hem kullanım
kolaylığına hem de hızlı SMS’e imkân tanıyor.
120 gram ağırlığı olan ChaCha’nın bekleme süresi 660 saate, görüşme süresi de 7 buçuk saate
çıkabiliyor.
28
10
CORAL TRAVEL,
TÜRKİYE’YE 1,5 MİLYON
TURİST GÖTÜRECEK
Yurtdışındaki en büyük 50 Türk şirketi içinde 5.
sırada yer alan OTI Holding’e bağlı Coral Travel,
2012’de yüzde 15 büyüme hedeflediğini duyurdu. Şirket, 1 milyon 587 bin turisti tatile göndermeyi planlıyor. 17-20 Mart günleri arasında Moskova Intour turizm fuarına katılan Coral Travel, OTI
Holding ile birlikte 20. yılını da kutladı.
29
DOKTOR TARSA 25. YILINI
KUTLADI
Tarım sektöründe faaliyet gösteren Doktor Tarsa,
25’inci kuruluş yıldönümünü kutladı. Kutlamaya,
şirketin Genel Müdürü Ali Özman, Genel Müdür Yardımcısı Özlem Keskin, Doktor Tarsa Yönetim Kurulu
Üyesi ve Tasaco Genel Müdürü Fahri Harmanşah ile
grup şirketlerinden Terra-Tarsa Genel Müdür Yardımcısı Yaşar Aydın’ın da katıldı. Törende ayrıca 5,
10 ve 15 yıllık personele de liyakat ödülleri verildi.
27
TÜRKSAT'IN BAHAR
KAMPANYASI
Türksat, Teledünya Temel Paketi ile birlikte,
Uydunet'e abone olanlara kablosuz madem
hediye ediyor. Türksat A.Ş., KabloTV Platformu
üzerinden verdiği gerçek genişbant internet
hizmeti Uydunet ile dijital televizyon yayın hizmeti Teledünya'da 1 Nisan-1 Haziran 2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere "Bahar Kampanyası" başlattı.
84
www.ihracat.info.tr
30
10
THY, MANCHESTER
SEFERLERİNİ 10’A ÇIKARIYOR
Türk Hava Yolları (THY), artan yolcu taleplerini
karşılamak üzere Manchester – İstanbul seferlerinin sayısını 3 ek uçuş daha ilave ederek haftada
10’a çıkarıyor. Yeni seferler Manchester’de düzenlenen toplantı ile tanıtıldı.
www.ihracat.info.tr
85
NASIL BAŞARDILAR?
/ Selma Alımcı
5 KITA’DA
186 ÜLKEYE
ÍHRACAT YAPIYOR
Sektöründe Türkiye’den dünyaya açılan bir kapı olan firma bugün yaptığı ihracatla markasını takip edilen bir
isim haline getirdi.
O
tomotiv sektörünün
kapılarını motor rektifiye işi ile aralayan
Genmot, 1987 yılında 65 metrekarelik
bir alanda günde 1 adet üretmeye başladığı krank mili ile
Türkiye’de bir ilke imza attı.
Yakup Küçük
Genmot Yönetim Kurulu Başkanı
çen
er ge ank
h
i
n
i
zes
a kr
yelpa rek, düny itliliği
n
ü
r
Ü
çeş
ete
enişl
ürün
sıragün g etiminde ından ilk an
r
y
ü
m
mili tesi bakı runu taşı ye
i
u
l
e
r
k
a
l
u
k
6ü
ve
ın g
man kıtada 18 .
l
o
a
r
d
ot, 5
apıyo
Genm ihracat y
86
www.ihracat.info.tr
Sürekli gelişen ve yenilenen
teknolojinin takibinde, ürettikleri ürün ve hizmetin kalitesini artırarak, sektöre hizmet
ettiklerini belirten Genmot
Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Küçük, “1990 yılına kadar
Türkiye pazarı için krank mili
üreten firmamız, istikrarlı büyüme ilkesi doğrultusunda
dünya pazarına açılarak ihracata yönelik çalışmalarını da
ihmal etmedi. Yurtiçi ve yurtdışı talepleri karşılayabilmek
amacı ile 1994 yılında Konya
2. Organize Sanayi Bölgesi'nde
yaptırılan 3 bin 500 metrekare
kapalı alana sahip yeni fabrikasına taşındık. 2001 yılında Berlin'deki Mercedes Benz firması
ile yapılan protokol çerçevesinde, Mercedes Benz’in krank
mili üretim hattını komple
satın alarak mevcut üretim
hattını genişlettik. Bu doğrultuda Konya 3.Organize Sanayi
Bölgesi’nde 14 bin metrekaresi kapalı olmak üzere; toplam
40 bin metrekarelik bir alan
üzerine kurulan yeni entegre
üretim tesislerine 2005 yılında
taşındık. İşte bu tarihten itibaren, yaklaşık 500 çeşit marka ve modelde; 1 Cyl’den, 12
Cly’ye kadar krank mili üreten
firmamız, ürün yelpazesini her
geçen gün genişleterek, dünya krank mili üretiminde ürün
çeşitliliği ve kalitesi bakımından ilk sırada olmanın gururunu taşıyoruz.” dedi.
2006 yılında gruplar bazında
Çelik dövme krank mili üretimine başlayarak bu alanda da
bir ilki gerçekleştirdiklerini ifade eden Küçük, küresel ölçekte tüm gelişim ve yenilikleri
yakından takip ederek, AR-GE
faaliyetlerine büyük bir önem
verdiklerini söyledi. Küçük,
“Sektörün ihtiyaç duyabileceği teknolojik olarak ileri, kalite
artırıcı ve maliyet düşürücü
yatırımlara hız vererek toplam kalite bilinciyle hareket
ediyoruz. Kurduğumuz kalite
kontrol laboratuarları ile tüm
ürünlerin kalitesini denetim
altında tutarak müşteri odaklı
standart kalite anlayışı içinde
çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
diye konuştu.
Genmot markasıyla takip edilen bir firma konumunda olduklarına dikkat çeken Küçük,
5 kıtada 186 ülkeye ihracat
yaptıklarını söyledi. Küçük,
“Dünya standartlarına uygun
GENMOT
DIŞ PAZARLARDA
TAKİP EDİLİYOR
5 KITADA
186 ÜLKEYE
İHRACAT
YAPIYOR
DÜNYA KRANK
MİLİ ÜRETİMİNDE
ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİYLE
BİRİNCİ
olan tüm ürünlerimiz ticari araçlar, ağır
vasıtalar, iş makineleri, savunma sanayi,
deniz araçları, binek araçlar, tarım araçları, traktörler, yüksek voltajlı jeneratörler, kompresörler ve gaz pompalarında
güvenle kullanılıyor." şeklinde konuştu.
Değişimi, yeniliği ve gelişimi bir kurum
kültürü haline getirdiklerine dikkat
çeken Küçük, firma içinde ve dışında
ilişkide olduğu her noktada yüksek kaliteyi, en uygun fiyata ve en kısa sürede
üretmeyi amaçladıklarını ve bu vizyonla hareket etmenin kalite belgeleri ve
ödüllerle taçlandığını söyledi.
Genmot’u dünya markası haline getirdiklerini ifade eden Küçük, “Aralarında
Amerikan ordusu, Jaguar gibi markaların da olduğu birçok alıcıya sahibiz.
Hindistan gibi ülkelerde ise taklit Genmot logolu kranşaftlarının üretildiğini
biliyoruz. Genmot artık bir dünya markasıdır. Her ay artan bir oranda ülkeye
ve bölgeye ulaşarak bir Türk markasını
dünyaya yayıyoruz. Bizim bir Türk otomotiv markası olarak girdiğimiz bölgelerde başka otomotiv markalarımıza
da güven artıyor, böylece sektörümüzü
gelişiyor, Türk ürünleri dünyaya yayılıyor.” dedi.
ˇ ÖDÜLLER
GENMOT’UN ALDIGI
2006 yılı Gebze Sanayicileri ve İş adamları Derneği tarafından düzenlenmiş olan 13. Vefa Günü Ödül Töreni'nde “ Yılın İş Adamı” ,
İstanbul Ticaret Odası tarafından “ 2006 yılının Başarılı Girişimcisi”
Tüketiciler Birliği tarafından “2006 Tüketiciler Birliği Kalite Ödülü”, Kanal 7 ve First Business dergisinin düzenlediği “Zirvedekiler
2006 Yılı Genç Girişimcisi” ödülü , 2009 yılında İspanya’nın Madrid
şehrinde düzenlenen 37.International Trophy for Quality (New
Millennium Award) ödülü ve 2010 yılında Amerika New York şehrinde düzenlenen “ Quality Summit Award 2010 Gold Category”
ödüllerini alarak sektöründe Dünya devleri arasında yer almanın
haklı gururunu yaşamaktadır.
KÜÇÜK, “AKILCI YATIRIMLAR
İLE ULUSLARARASI DENEYİM
VE ENTELEKTÜEL
BİRİKİMLERLE BİRLEŞTİREREK,
MÜŞTERİLERİMİZİN GELECEKTE
DE EN YAKIN VE GÜÇLÜ
ÇÖZÜM ORTAĞI OLMAYA
DEVAM EDECEĞİZ. “ DİYOR.
Genmot ürünleri ticari
araçlar, ağır vasıtalar, iş
makineleri, savunma sanayi, deniz araçları, binek
araçlar, tarım araçları,
traktörler, yüksek voltajlı
jeneratörler, kompresörler ve gaz pompalarında
güvenle kullanılıyor.
www.ihracat.info.tr
87
SÖ LEŞİ
/ Esra Torlak
103 ÜLKENÍN
SOFRASINDA
GÜRALLAR VAR
Kurulduğu 1994 yılından itibaren kendi teknolojisini kendi üreten
Gürallar ArtCraft, ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştırıyor.
Üretim kapasitesiyle iç pazardaki başarısını girdiği pazarlara da
taşıyan firma, 103 ülkeye yaptığı ihracat ile adından söz ettiriyor.
Gürallar Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Esin Güral Argat ile bu başarıyı, ihracatı ve geleceğe dair hedeflerini konuştuk.
Gürallar ArtCraft’ı bize biraz anlatır mısınız?
Esin Güral
Gürallar ArtCraft Yönt Kur. Üy.
Temelleri 1994 yılında atılan Gürallar ArtCraft, know-how ‘ı en zor olan
sektörlerden birinin, yani sofra camı
sektörünün en genç üyelerinden
biridir. Kuruluşumuzdan bugüne kadar ürün gamımızı hızla genişleten
ve kendi teknolojisini kendi üreten
bir firma haline geldik. Bunun en
somut örneği Teknopark adını verdiğimiz “fabrika üreten fabrika” diye
bahsettiğimiz makine üretim tesisimizdir. Beyaz yaka ve mavi yaka toplam bin 750 çalışanımız bulunmaktadır. 32 yaş ortalaması olan firma
çalışanlarımız ile sofra camında hızlı,
esnek ve yenilikçi yaklaşımımıza paralel bir profil sergiliyoruz.
Gürallar ArtCraft olarak yurtiçi kadar yurtdışında da pazar payını her
geçen gün arttırarak başta Avrupa
olmak üzere 103 ülkeye ihracatımızı gerçekleştirmekteyiz. Ayrıca B2B
kanalında promosyon ürünlerimizle
güçlü iş ortaklıklarımız hızla devam
ediyor.
2011 yılında açılan yeni fabrikamızla kapasite olarak baktığımızda
88
www.ihracat.info.tr
Türkiye’de 2. sırada dünyada ise 5.
sırada olan Gürallar ArtCraft aslında sessiz bir dev, ileriki dönemlerde
adımızı daha çok duyuyor olacaksınız.
Ürünlerinizde nasıl tarz tasarımlara yoğunlaşıyorsunuz? Üretimde size özel tasarımlarınız var mı?
Ürünlerimizi sade ve dekorlu ürünler olarak ayırmaktayız. Sade ürünlerimiz fonksiyonel günün çizgilerini
yakalayan niteliktedir. Kendi bünyemizde endüstriyel tasarımcılar
bulundurmaktayız. Güncel çizgileri,
kendi bakış açımızla yorumladıklarında özgün ürünler çıkıyor ve
tüketicinin beğenisi ile bazı tasarımlar ön plana çıkabiliyor. Mesela
“Zen” adında bir çay bardağımız var.
Bu ürünümüz artık jenerik bir ürün
haline geldi diyebiliriz, insanlar alışveriş yaparken 'Zen yok mu?' diye
soruyorlar. Zen kendi tasarımcılarımızın imzasını taşıyor ve modern
çizgilere sahip bir ürün olduğu için
öne çıkıyor.
Yeni üretim planlarınız var mı? ArGe çalışmalarınız hakkında bilgi
verebilir misiniz?
“Zen isimli çay bardağı ürünümüz
artık jenerik ürün haline geldi diyebiliriz, insanlar alışveriş yaparken “
'Zen yok mu?' diye soruyorlar.”
Tabi ki, 2011 yılında ikinci fabrikamızı açtık.
Burada cam ambalaj üretimi yapmaktayız.
İleriki dönemlerde yeni teknolojilerle yeni
ürünler üretmeye devam edeceğiz.
Sektörünüz hakkında bir değerlendirme yaptığınızda neler söylemek isterseniz? Firma olarak geçtiğimiz yılı nasıl
tamamladınız? 2012’deki hedefleriniz
neler?
2011 bizim için önemli bir seneydi. Üretim
kapasitemizi iki katına çıkardık ve cam ambalaj üretimine başladık. 2012’de yurtiçi
pazarı ve yurtdışında da özellikle Uzakdoğu ve Avustralya bölgelerinde aktif olacağız.
Türkiye’de kaç bayiliğiniz bulunuyor?
Bayilik çalışmaları konusunda belirlediğiniz hedefler var mı?
Şuan 98 iş ortağımız bulunmakta. Biz strateji olarak bayii yapımızı genişletmektense
mevcut iş ortaklarımıza daha çok odaklanabilmek ve bunun paralelinde gelişen iş
hacmimizi yükseltmek yönünde hareket
ediyoruz daha çok.
İhracatta en çok hangi tasarımlar tercih
ediliyor? Özellikle bir bölgede bir ürün
grubu öne çıkıyor mu?
Tercihler bölgelerin yaşam tarzlarına, etnik
kökenlerine göre değişebiliyor. Moda gibi.
Avrupa’da daha çok organik boyalı, renkli
ürünlerimiz tercih ediliyor. Ortadoğu’da
ise etnik dekorlar ön planda. Amerika’daki
ise yiyecek tüketim alışkanlıklarını temel
alırsak yüksek hacimli ürünlerimiz tercih
ediliyor.
Ürettiğinizin ne kadarını hangi ülkelere
ihraç ediyorsunuz? Kaç ülkeye ihracatınız var? Yeni pazar hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
103 ülkeye ihracatımız bulunmakta. Biz
olabildiğince dünyadaki tüm noktalarda
olmaya çalışıyoruz. Ama son zamanlar
yeni gelişen Afrika gibi pazarlara da önem
vermekteyiz. Üretimimizin ne kadarını
ihraç ettiğimiz sorusuna gelince, ihracat
oranları konjonktüre göre değişiklik gösteriyor. Yurtiçi ve yurtdışı, her iki piyasada
bizim için eşit değerlere sahip. Euro-TL paritesi arttığında, ihracata ağırlık verirken,
azaldığında yurtiçine dönüyoruz.
» TÜRKİYE’DE İKİNCİ,
DÜNYA'DA İSE BEŞİNCİ
SIRADA YER ALIYOR.
İnternet üzerinde satış hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz?
» 103 ÜLKEYE İHRACAT
YAPIYOR.
Biz yaklaşık bir senedir, popüler internet
satış siteleri üzerinden ürünlerimizin satışını sağlıyoruz. Bu hem marka bilinirliğimizi arttırıyor hem de nihai tüketicinin
ürünlerimizi kullanıp tecrübe etmelerini
sağlıyoruz. E-ticaretin önemi her geçen
gün artıyor, biz de bu kanaldaki satış ağımızı genişletmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
» 98 İŞ ORTAĞI BULUNUYOR.
» SOFRA CAMINDA HIZLI, ESNEK VE YENİLİKÇİ ÜRÜN LER ÜRETİYOR.
Avrupa’daki kriz ihracatınızı etkiledi
mi? Öncelikli girmeyi düşündüğünüz
pazarları hedeflemenizdeki etkenler nelerdir? Ortadoğu’ya yönelme ve Arap Baharı hakkındaki
düşünceleriniz neler?
Avrupa’daki kriz ihracatımızı etkilemedi. Çünkü biz dünyanın dört yanına ihracat yapan bir firmayız. Bu tip bir ortamda
diğer bir bölgeye ağırlık verip kaybımızı
azaltabiliyoruz. Zaten 3-4 yıldır Ortadoğu
pazarına önem vermekteydik. Ortadoğu
pazarı kriz öncesinde de bizim için önemli
olan büyümeyi hedeflediğimiz bir pazar
olduğundan Avrupa’da oluşan kriz bizim
hedeflerimizi çok da değiştirmedi. Kısacası, bizim asıl hedefimiz pazar çeşitlendirmesi. Böyle olunca bir bölgede oluşan
ekonomik kriz gibi bir durumda bir diğer
bölgeye ağırlık veriyoruz.
www.ihracat.info.tr
89
Çetin Nuhoğlu / TIRSAN Treyler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
TIRSAN
TREYLER
AVRUPA’DA
İLK DÖRDE
GİRDİ
/ Makbule Koçaker
Geçtiğimiz yıl içerisinde bin 358 adet
araç ihraç eden TIRSAN, 2012’de ihracatını iki katına çıkarmayı hedefliyor.
İngiltere, Fransa, İtalya, Polonya ve
İspanya’yı geride bırakarak ihracatta
yüzde 140 büyüme kaydeden firma üretimde Avrupa dördüncüsü oldu.
90
www.ihracat.info.tr
Türkiye’nin 35 yıldır lider treyler üreticisi TIRSAN, 2011’de 6 bin 898 adet
araç üretimiyle 35 yılın rekorunu kırdı. Avrupa’nın en büyük 4’ncü üreticisi oldu. Hava kargo araç üretiminde ise Avrupa liderliğine yükseldi.
TIRSAN’ın sektöründe Almanya’nın
en bilinen 2’nci markası olduğunu
söyleyen Tırsan Treyler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu,
“2011 yılında 6 bin 898 adet araç üretimi gerçekleştirdik. Bu üretim adedi
bizi Avrupa’da ilk 4’e yükselmemizi
sağladı. İtalya, Fransa, Polonya gibi
bu sektörde iddialı firmaları geride
bıraktık. 2014’de hedefimiz 15 bin
adet üretimle Avrupa’da ilk üçe girmek.'' dedi.
Hava kargo araç üretiminde Avrupa lideriyiz
TIRSAN’ın Avrupa’da büyüyebilmek
için 2003 yılında Hollandalı treyler
üreticisi Talson’u satın aldığını hatırlatan Nuhoğlu, Avrupa’da Talson
markasıyla hava kargo araç üretiminde pazar liderliğine ulaştıklarını
açıkladı. Nuhoğlu, “Talson markasıyla hava kargo, tekstil ve çift kat
taşımacılığa uygun kendi üretim
teknolojisine sahip araç üretiyoruz.
Özellikle hava kargo araç üretiminde yüzde 50 pazar payı ile Avrupa’da
lider olduk. Talson hava kargo araçları uzun ömürlü kullanımı ve düşük
maliyeti nedeniyle dünyanın en
büyük markalarının tedarikçisiyiz.
Araçlarımız Fedex, DHL International, Wallenborn şirketleri tarafından
tercih ediliyor.” diye konuştu.
3 Yıl içinde 500 milyon dolarlık ihracat hedefliyoruz
TIRSAN’ın 2011’de bin 358 adet araç
ihraç ettiğini belirten Nuhoğlu, ihracatlarının bir önceki yıla göre yüzde
140 büyüdüğünü söyledi. 2012’de
hedeflerinin ihracatı 2 katına çıkarmak olduğunu ifade eden Nuhoğlu,
önümüzdeki 3 yıl içinde 500 milyon
dolarlık ihracat planladıklarını kaydetti. Nuhoğlu, “2011’de ihracatımız
yüzde 140 büyüyürek 61 milyon dolarlık araç satışı gerçekleştirdik. Avrupa ekonomisinin kötü durumda
olması 2007’de ihraç ettiğimiz 2 bin
350 adeti hala yakalayamamıza neden oldu. 2012’de ise 90 milyon dolarlık ihracat yapacağız. Yurt dışında
48 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz.
AVRUPA
DÖRDÜNCÜSÜ
2011 YILINDA
6 BİN 898 ADET
ARAÇ ÜRETTİ
En büyük dış pazarımız Avrupa. İhraç ettiğimiz her 10 araçtan 4’ü Almanya’ya satıldı.
Almanya yüzde 38’lik payla en çok ihracat
yaptığımız ülke konumunda. Polonya’da ise
bir rekor kırarak ihracatımızı yüzde 289’luk
bir artışla pazar payımızı yüzde 7,5’e çıkarttık. ” şeklinde ifade etti.
Sektöründe Almanya’nın en bilinen
2’nci markası olduk
Almanya’da sektörün en bilinen markaları üzerine yapılan araştırmada 2010’da
5’nci sırada olduklarını kaydeden Nuhoğlu, 2011’de 2’nciliğe yükseldiklerini dile
getirdi. Nuhoğlu, “Almanya’da 1996’dan
beri faaliyette olan fabrikamız ve treyler
sektöründe bir asırdır üretim yapan Alman
Kässbohrer’i 2002’de satın almamız bizi
bugün Almanya’nın sektöründe en bilinen
2’nci markası haline getirdi. Araştırmada 10
araç üstü filo sahibi orta ve büyük ölçekli
Alman lojistik şirketleri arasında en bilinen
2’nci markasıyız. 10 araçtan az filo sahibi
olan küçük ölçekli lojistik şirketleri arasında
ise en bilinen 3’ncü markayız” diye konuştu.
Yurt içinde 35 yılın rekorunu kırdık
Avrupa ekonomisinde yaşanan daralmaya
rağmen iç pazarda talep patlaması ger-
HAVA KARGO
ARAÇ ÜRETİMİNDE
AVRUPA LİDERİ
▶▶
ÜRETİMDE
çekleştiğini vurgulayan Nuhoğlu, Ağır Ticari Araçlar Derneği (TAİD) verilerine göre
TIRSAN’ın 2011’de yüzde 47’lik pazar payına ulaşarak açık ara liderliğini sürdürdüğünü belirtti. Nuhoğlu, “TAİD üyeleri arasında
TIRSAN en yakın rakibinin iki katından fazla
satış adedi gerçekleştirerek 35 yılın rekorunu kırdı. Türkiye’de lojistik sektörünün lider
çözüm ortağı unvanını büyük bir gururla
taşıyoruz. 2012’de 6 bin 614 adet yurtiçinde, 2 bin 136 adedi ise ihraç edilmek üzere
toplam 8 bin 750 adetlik üretim gerçekleştirmeyi planlıyoruz.” şeklinde konuştu.
16 Milyon dolarlık fabrika yatırımı gerçekleştirdik
TIRSAN, üretiminin
yüzde 95'ini yurtdışına ihraç ediyor.
Almanya'dan alınan
Kassbohrer Lowbed
araçları ise Almanya,
Rusya ve Polonya
başta olmak üzere tüm
Avrupa'ya satılıyor.
Yüzde yüz Türk sermayeli TIRSAN’ın 2014’de
15 bin adet üretim ve Avrupa’da ilk üç hedefine ulaşmak için 2011’de 16 milyon
dolarlık fabrika yatırımı gerçekleştirdiğini
hatırlatan Nuhoğlu, günlük 30 olan araç
üretim adedini 66’ya çıkardıklarını söyledi.
Nuhoğlu, TIRSAN’ın sektöründe ilk Ar-Ge
merkezini kurduğunu ifade ederek, “ArGe merkezimiz 3’ncü yılına giriyor. Ar-Ge
harcamalarımız ciromuzun yüzde 2’sine
yaklaştı. İnovatif ürünler geliştirerek iş ortaklarımıza katma değer sağlamak, onların
rekabetçiliğini artırmak için sürekli çalışıyoruz. ” dedi.
www.ihracat.info.tr
91
Sedef Ayhan / Safmarine Genel Müdürü
TÜRKİYE’NİN
AFRİKA ve
ORTADOÐU
ATAÐINI
DESTEKLİYOR
/ Makbule Koçaker
Bir armatör olarak Safmarine, Afrika, Ortadoğu ve Hint Yarımadası'nı
hedefliyor.
92
www.ihracat.info.tr
Coğrafi yakınlık ve Türkiye’nin bölgede artan ağırlığından dolayı Ortadoğu pazarına yönelen Safmarine, bölgedeki etkinliğini artırırken hatlarını
da güçlendirdi. Müşterilerden gelen
bu talepler doğrultusunda hizmet
kalitesini sürekli yükseltiyor.
Son dönemdeki Türkiye’nin Afrika’da
büyümesini incelediğimiz zaman
büyük bir ivmenin yakalandığına
dikkat çeken Safmarine Genel Müdürü Sedef Ayhan, Afrika pazarını
batı, doğu ve güney olarak sınıflandırıyoruz. Doğu Afrika'ya konteynerli
ihracat yüzde 36 ile 40 arasında. Diğer bölgelere göre en büyük artışı
bu bölgede görüyoruz. Batı Afrika
yüzde 21-24 ile ikinci en büyük büyüme alanı olarak karşımıza çıkıyor.
Güney Afrika ise yüzde 7-9 arasında
bir büyüme kaydetti. Burada bütün
Türk ihracatçılarının ve daha organize hareket edilmesine imkân veren
TUSKON gibi derneklerin artan çalışmalarının katkısı büyük. İhracatın
önemli ayaklarından biri de elbette
ki deniz taşıması. Ucuz maliyetle ve
diğer alternatiflere göre çok daha
çevreci taşımayı imkân kılan deniz
taşımacılığı, ihracatta rekabetçiliğimizi sağlayan önemli bir faktör.” dedi.
Afrika bölgesinin teknik imkanları ve
dış ticaret hacmi değerlendirildiğinde kısıtlı kapasitede geminin bu böl-
gede kullanıldığını söyleyen Ayhan,
“Türk ihracatçıları için özellikle Afrika bölgesine yapılan taşımalardaki
transit süreleri azaltmak, aktarma
sayısını düşürmek, gemi kapasitelerinin arttırabilmek Türk ihracatçılarının rekabetçiliği arttıracak bir faktör.
Bu pazardaki öncü firma olarak Safmarine bu sorumluluğun bilincinde
çalışıyor.” diye konuştu.
Hem fırsat hem sorumluluk
Güney Afrika'da 1946 yılında kurulan
Safmarine'nin, 1995 yılından itibaren
Türkiye'de hizmet vermeye başladığını ifade eden Ayhan, “Afrika’daki
yaygın ağı ve hizmetleriyle öncelikle
bu bölgede tanınan uzmanlığının
yanında, dünyadaki doğal büyümesiyle de paralel global olarak Safmarine Afrika, Ortadoğu ve Hint yarımadasında bölgesel lider armatör olma
vizyonuyla hareket ediyor. Hedeflediğimiz yerler arasında Türkiye'nin
ihracat atağı yaptığı Afrika kıtası ve
liderlik rolü üstlendiği Ortadoğu bölgesi yer alıyor. Bu bizim için hem bir
fırsat hem de sorumluluk.” dedi.
Safmarine Afrika’da geçen sene 49
limana ihracat ürünü taşıdı
Servislerinde devamlı geliştirmeler
yaptıklarını belirten Ayhan, “Safmarine olarak Afrika’nın en kapsamlı
Safmarine, Türkiye’nin
ihracat atağı yaptığı
Afrika ve Ortadoğu
bölgesini hem fırsat hem
de sorumluluk olarak
görüyor. Ayrıca Safmarine, Türkiye’nin belli
başlı limanlarından Batı
Afrika’ya tek aktarmayla
gitme imkânını sunuyor.
AFRİKA’NIN
EN KAPSAMLI
SERVİSİNİ
SUNUYOR
SAFMARİNE,
1995’DEN BERİ TÜRKİYE’DE
HİZMET VERİYOR
FACEBOOK’TAN BİLGİ PAYLAŞIMI SAĞLIYOR
WWW.FACEBOOK.COM/SAFMARİNETURKİYE
servisini sunmaktayız. Bu servislerimizi hızlı transit sürelerle de desteklemekteyiz. Batı Afrika’da öncü armatör
olarak Türkiye’nin belli başlı limanlarından Batı Afrika’ya tek aktarmayla
gitme imkânını da sunduk. Taşıma sürelerini bazı destinasyonlarda 19 güne
kadar düşüren bu yeni servisler katma
değeri yüksek ürünlerin taşınması için
oldukça önemli.” sözlerini kaydetti.
Ortadoğu ve Hint Yarımadası yeni
hedefimiz
Ortadoğu ve Hint Yarımadası’nı hedeflediklerini belirten Ayhan, “Ortadoğu
bölgesi hem kültür olarak Türkiye’ye
yakın bir bölge hem de Türkiye’nin
bölgede artan bir ağırlığı var. İhracatçılarımız buradaki fırsatları değerlendirmek için çalışıyor. Safmarine de
yeni vizyonuyla birlikte Ortadoğu ve
Hint Yarımadası'na odaklanmış durumda. Geçtiğimiz aylarda geliştirilen
direkt servislerle bu pazarın artan ihtiyaçlarına yönelik çalışılmakta. Direkt
servisler Türkiye’de öncelikle İstanbul
limanlarında başlar. Türkiye’nin ihracatı arttıkça Safmarine de ihracatı
destekleyen şekilde ürününü geliştirdi. Ortadoğu için İzmit Körfezi'nden
ilk direkt servis sunuldu. Anadolu şirketlerinin ihracat potansiyeli de düşünerek Mersin Limanı da bu servis
içine eklendi. En hızlı transit sürelerle
Mersin limanından Ortadoğu taşıma-
ları yapan servis mal değeri yüksek
olan yükler için önemli bir özellik.
Ocak ayından itibaren Cidde uğrağı
da yapan bu direkt servis, Jebel Ali,
Dubai’ye de direkt giden tek servis
olma özelliğini taşıyor. Ortadoğu’da
artan Türk ihracatının, Hindistan limanlarına olan taşımalardaki rekabeti arttırmak da. Bu yüzden Safmarine
Ortadoğu direkt servisimdeki gemilerin rotasyonuna Hindistan limanlarını
(Pipavav ve Nhava Sheva) da ekledi.
Böylece daha büyük gemileri armatör
bu bölgeye yönlendirebiliyor.” şeklinde konuştu.
Safmarine’nin hedeflediği bölgelerde
lokal gerekliliklere cevap vererek farklılık oluşturduğunu belirten Ayhan,
“Armatör firmaların tek merkezden
yönetiliyor olması zaman zaman lokal
ihtiyaçları karşılayamamasına sebep
oluyor. Standart beklenti ve ihtiyaçların olduğu Avrupa ve Amerika’ya
kıyasla Afrika, Ortadoğu ve Hindistan
gibi bölgelerde ise müşterilere yakın
olmak önemli. Safmarine bu konuda
kendine güveniyor ve kendini farklılaştırmak istiyor. Müşterilerin ihtiyaçlarını daha iyi anlamak adına düzenli
görüşmeler ve anketlerle araştırmalar
yapılıyor. Müşterilerden gelen bu talepler doğrultusunda yeni çalışmalar
belirleniyor.” diye konuştu.
Safmarine deniz taşımacılığına tek-
noloji çağını getiriyor
Global olarak da teknolojiye yapılan
yatırımlar Safmarine müşterilerinin
aradıkları bilgiye her an ulaşabilmelerini sağlıyor. İnternet sitesinden en
son konşimento basım hizmetini de
sunduklarını belirten Ayhan bu aşamadan sonra bütün dokümantasyon
sürecini internetten rahatlıkla yapılabildiğini söyledi. Ayhan son olarak
şunları kaydetti: “Yurtdışına ihracatlarda istenilen evrakların hazırlanması
önemli miktarda zaman alıyor ve değerli bir evrak olarak yine bunların güvenilir bir şekilde dağıtımı gerekiyor.
Gerekli teknoloji yatırımı yapılması
sonrasında artık müşterilerin konşimentoları kendi ofisinden basması
mümkün. Yapılan yatırımlar sayesinde konşimentoyu bir kere bastıktan
sonra ikinci defa internetten basımı
mümkün olmuyor. Bu güvenli teknoloji sayesinde hazırlanan konşimentolarla Safmarine müşterileri hem daha
hızlı işlemlerini gerçekleştirecek, hem
de kargo ve kurye masraflarından tasarruf edecekler.”
Türkiye’de ilk defa GTT İstanbul Lojistik ve Dış Ticaret firması Safmarine
konşimentosunu imzalı orijinal olarak
ofisinden basımını gerçekleştirdiğini
belirten Ayhan, bu ilkin hatırası olarak konşimentonun büyük boy kopyasının saklanacağını söyledi.
www.ihracat.info.tr
93
SEKTÖREL HEDEF / Makbule Koçaker
CNC KONTEYNER
20 MİLYON DOLAR
İHRACAT HEDEFLİYOR
1998 yılında treyler imal etmek üzere
Konya’da kurulan ve 2007’de ismini CNC
Konteyner olarak tescilleyerek CNC markalı ürünlerde yurtiçi ve yurtdışı piyasalar
da önemli bir konuma gelen CNC Konteyner-hidrolik üretiminin yüzde 70’ini ihraç
ediyor.
CNC Konteyner olarak, şu anda 2 bin metrekarelik kapalı alana sahip tesislerinde
faaliyetlerine devam ettiklerini ifade eden
firma Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat
Çelik, “ 2011 yılında 17 milyon dolar ciro
gerçekleştirdik. 2012 yılında ise 20 milyon
dolar ciro gerçekleştirmeyi hedeflemekteyiz. CNC Konteyner ismiyle, yılda 900
adet damper üretimi, 300 adet kuru yük
tipi dorse üretimi, 250-350 adet arası da
özel ürün üretimlerini gerçekleştirmekteyiz. Yıllık üretimimizin yüzde 70’ini ihraç
etmekteyiz. Tüm ürün çeşitlerimizin ihracatını yapıyoruz. Ortadoğu ülkeleri ağırlıklı ve başta Irak olmak üzere toplam 10
ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz, ihracat
hedeflerimizde Avrupa ülkelerine damper
göndermek ve ihracat yaptığımız ülke sayısını 30’a çıkartmak var.” dedi.
CNC Konteyner olarak treyler imalatı ve
araç üstü ekipmanları sektöründe faaliyet
gösterdiklerini değinen Çelik, damper,
tanker, kuru yük, konteyner gibi ürün çeşitlerinin imalatını yaptıklarını söyledi ve
94
www.ihracat.info.tr
” ”
Ortadoğu ülkeleri ağırlıklı ve başta Irak olmak
üzere toplam 10 ülkeye
ihracat gerçekleştiren
CNC Konteyner, bu sayıyı üç katına çıkarmayı
hedefliyor.
üretimini gerçekleştirdiklerini ürün grupları ile sektörlerinde Türkiye pazarının yüzde 40’ına treyler satışı yaptıklarını belirtti.
Firmalarının araç tiplerinde ön görülen
bütün yönetmeliklerin teknik özelliklerini karşıladıklarını ve bu durumu mevcut bulunan Araç Tip Onayı belgeleri ile
tescillediklerini vurgulayan Nevzat Çelik,
her geçen gün müşteri ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi çözümler üretmek amacıyla
genişleyen ürün yelpazelerine yenilerini
ekleyerek kapasitelerini genişlettiklerini
söyledi.
Ürün portföylerinde gerçekleştirdikleri sürekli değişim ve yenilikler sayesinde 2010
yılında Ar-Ge çalışmalarını tamamladık-
ları ve 2011 yılının ilk aylarında üretimini
gerçekleştirdikleri yeni ürün çeşitlerinden
özellikle bahseden Çelik, bu yeni ürünlerinin özellikleri ile ilgili şu bilgileri verdi:
“ İlki damper treyler olarak bilinen ürünümüzü daha estetik, daha hafif bir şekilde
tüketicilerimizin kullanımına sunduk. Diğer yeni ürünümüz ise, kuru yük taşıyıcısı
olarak bilinen semi treyler ürün çeşidimizi
de daha estetik, sağlam ve hafifini üretmeyi başardık. Bu sayede kullanıcılara
yakıt tasarrufu, lastik ömrünü uzatma ve
her türlü zorlu şartlara uygun kullanımı
sağlamış olduk.”
Sektörlerinde yaşadıklarını sıkıntılara da
değinen Nevzat Çelik, kalifiyeli personelin
bu konuda başı çektiğini belirtti. Ayrıca
uygunsuz şartlarda üretim yapan aynı piyasada rekabet etmek zorunda kaldıklarını kaydeden Nevzat Çelik, “Merdiven altı
üreticilerin piyasada yer almasını istemiyoruz. Devletin bu konuda ciddi önlemler alması gerekiyor. Uygunsuz şartlarda
üretim yapan üreticilerin faaliyet gösterebilmeleri için gerekli belge kontrollerinin yetkili kurumlarca periyodik olarak
yapılması gerekmekte. Bunların yanında
ithalat ve ihracattaki gümrük sorunları
diğer sıkıntılarımız arasında yer almakta.
Özellikle ihracatta nakit akışının düzenli
olmaması işimizi zorlaştırmaktadır.” dedi.
www.ihracat.info.tr
95
S
EKTÖREL BÜYÜME
Gamze Bige Kılıç
ITS ULUSLARARASI NAKLİYAT,
LOJİSTİK ÇÖZÜMLER ÜRETİYOR
Türkiye’nin sınırlarını aşan ve bir dünya
markası olma yolunda geniş hizmet ağı
yatırımına yönelen ITS Uluslararası Nakliyat Genel Müdürü Miraç Çep, "Büyük bir
filoyu yönetmemize rağmen, filo yöneticisi olma kimliğinden öte bir yük organizatörü kimliği ile hizmet veriyoruz." diyor.
Sektörün önde gelen kurumlarından biriyiz diyen Çep, “Firmamız, müşterilerinin
gereksinimlerini karşılamak için kaynağından alınarak nihai tüketiciye ulaştırılmasına kadar geçen süreçte etkin bir
planlama, depolama, taşıma, gümrükleme, dağıtım ve bilgi akışını sağlıyor.” diye
konuştu.
”
“Lojistik sektörü bilgi teknolojileriyle
yönetiliyor”
ITS Uluslararası Nakliyat
firmaların ticaret hedeflerine uygun destekler ve
birikimlerle yola çıkarak
nakliyat hizmeti sağlıyor.
Kendi alanında 25 yıllık
tecrübesiyle ITS, karayolu
taşıma başta olmak üzere, tüm alanlarda nakliye
hizmeti veriyor.
”
Transit ve projeli aktarmalı ya da direkt
transit yüklemelerde Avrupa ve diğer
üçüncü ülkelere yapılacak taşımalarda
toplu proje kapsamlı araç tedariklerinin
güçlü olduğunu belirten Çep, “Özbekistan, Kazakistan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Bakü, Türkmenistan,
Ermenistan ana hatlarımızı oluşturuyor."
şeklinde konuştu.
Tüm dünya ülkelerinden Türkiye’ye,
Türkiye’den tüm dünya ülkelerine havayolu taşıma hizmeti sunduklarını belirten Çep, “Uluslararası hava şirketleriyle
yapılmış olan IATA lisans sözleşmesiyle
istenildiği takdirde kapıda teslim hizmeti
sunuyoruz. Ayrıca gümrüksüz gönderimler gerçekleştiriyoruz.” diye konuştu.
Balkan hattının Bulgaristan, Romanya,
Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovenya,
Polonya, Bosna Hersek'ten oluştuğunu,
Avrupa hattının ise İtalya, ALmanya, Benelux ve Fransa'dan oluştuğunu belirten
Çep, "Avrupa ve üçüncü ülke hattında
şirketimize ait araçlar ile hizmet veriyoruz. İtalya, Almanya, Benelux, Fransa'da
komple ve grupaj taşımalarımız bulunuyor." şeklinde konuştu.
Dünya üzerindeki armatör firmalar ile
yaptıkları tedarik anlaşmaları ile hızlı ve
farklı denizyolu taşıma seçenekleri sunduklarını anlatan Çep, " “Türkiye’den tüm
dünyaya, dünyadan Türkiye’ye liman ve
kapı teslimi, komple ve parsiyel (FCL ve
LCL) olarak hizmet sunuyoruz. Ayrıca
tır+gemi, uçak+gemi hizmetleri ile müşterilerimize alternatifli hizmet veriyoruz.”
dedi.
96
www.ihracat.info.tr
Lojistik sektöründe tüm dünyada olduğu
gibi Türkiye’de de çok önemli değişim ve
gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Çep,
“Mal hareketlerinin hacmi ve miktarının
son yıllarda gittikçe artması bu hareketleri
yönetecek bilgi teknolojilerinin de benzer
şekilde hızla gelişimine neden oluyor.” ifadelerini kullandı.
Çep, “Bilgi teknolojilerindeki gelişim, diğer birçok sektöre göre değerlendirildiğinde, lojistik sektöründe çok daha yoğun
olduğu görülüyor. Malların hareketinin
planlamasında, evrakların hazırlanmasında, sevkiyat, teslimat, mal bedellerin
tahsili, iade mallar gibi lojistikle ilgili bütün lojistik süreçlerde bilgi teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştığı görülüyor.
Lojistik süreçlerde taşıma operasyonlarından, siparişin alınmasına, sevkiyat bilgilerine, teslimat yerleri, dönüş yükü gibi
filo yönetiminin temelini oluşturan bilgi
teknolojilerine dayalı alt yapısına kadar
tüm süreçler, bilgi teknolojileriyle yönetilebiliyor.” şeklinde konuştu.
Üzerinde önemle durulması gereken
süreçlerin birinin de depolama ve ambalajlama olduğunu belirten Miraç Çep,
ambarların teknolojik gelişmelerle ürün
kabulünden, stok yönetimine, raf sistemlerinden yükleme–boşaltmaya kadar uzanan tüm sistemler günümüzde bilgi teknolojilerine bağlı hale geldiğini söyledi.
www.ihracat.info.tr
97
lojistik
01
UND: İKİLİ ANLAŞMALARDA
YOK AMA İRAN BİZDEN
GEÇİŞ ÜCRETİ ALIYOR
03
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), Türkiye
ile İran arasında bugüne kadar yapılan anlaşma
ve KEK protokolü de dahil hiçbir metinde ‘geçiş
ücreti’ adı altında ücret tahsil edileceğine dair
hüküm bulunmamasına rağmen İran'ın Türk
nakliyecilere dolaylı geçiş ücreti uyguladığını
ileri sürdü. İran’ın bunu ülkelerindeki akaryakıt
fiyatları üzerinden aldığını kaydeden dernek
yöneticileri, Türk nakliyecilerden geçiş ücreti adı
altında tahsil edilen miktarın 2011 itibarıyla 56
milyon euroyu aştığını kaydetti.
Kafkas Sanayici ve İşadamları Derneği (KARSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sultan Murat Dereci, Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolu projesi
tamamlandığında, seyirci kalmamak için Karslı
iş adamları olarak acilen bir araya gelip plan ve
program yapmaları gerektiğini söyledi.
04
02
TOBB'DAN ANADOLU'YA
'LOJİSTİK' DESTEĞİ
Konya, sanayicinin taşıma maliyetlerini azaltarak uluslararası piyasada rekabet güçlerini artırmak amacıyla başlatılan Batı Anadolu Lojistik
Organizasyonlar Projesi (BALO) sayesinde demir
ağlarla Avrupa’ya bağlanacak. Konya Ticaret
Odası (KTO) Başkanı Selçuk Öztürk, Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil ve
Konya Ticaret Borsası (KTB) Başkanı M. Uğur Kaleli, BALO Projesi'nin başlaması dolayısıyla ortak
bir açıklama yaptı.
98
www.ihracat.info.tr
DERECİ: BAKÜ-TİFLİS-KARS
DEMİRYOLU'NU FIRSATA
ÇEVİRMELİYİZ
ERZURUM, LOJİSTİK
MERKEZİ İLE ORTADOĞU
TİCARET MERKEZİ OLMAYA
HAZIRLANIYOR
Erzurum'un 2017'ye kadar hızlı trene kavuşturulması planlanıyor. Proje kapsamında kurulacak lojistik merkezi, Erzurum'a, Ortadoğu'nun
ticaret merkezi olma yolunu açacak. Ankara’da,
Sağlık Bakanı Recep Akdağ öncülüğünde
Erzurum’a yapılması planlanan yatırımlara
ilişkin bir toplantı düzenlendi. Görüşmede, şehirde yapılması planlanan yatırımlar yanında
Palandöken Lojistik Merkezi hakkında Devlet
Demiryolları (DDY) yetkilileri bir sunum gerçekleştirdi. DDY Erzurum Gar Müdürü Ahmet
Başar, Erzurum ve Kars yönüne yapılması planlanan hızlı trenin fizibilite raporunun tamamlandığını, yapım çalışmalarının 2012 yaz aylarında başlayacağını açıkladı.
05
BANDIRMA LİMANI'NDA
GEÇEN YIL 4 MİLYON 102
BİN TON YÜK ELLEÇLENDİ
07
Çelebi Bandırma Limanı Başkanı Halil Karakuş,
kara, demir ve deniz yollarını birleştiren sayılı
limanlardan biri olduğunu belirterek, "2010
yılı içerisinde uluslararası ve kabotaj hattında
3 milyon 618 bin 364 ton yük elleçlemesi ve
bin 38 adet gemi hareketi olmuştur. Limanımızda geçen yıl ise 4 milyon 102 bin 317 ton
yük elleçlemesi ve bin 31 adet gemi hareketi
olmuştur." dedi.
06
SERTRANS HOLDİNG’E
ULUSLARARASI KALİTE
ÖDÜLÜ
Türkiye'nin ilklere imza atan Lojistik Firması
Sertrans, Business Initiative Directions (BID)
tarafından her yıl verilen ve birçok ülkeden
sektörlerinde lider firmaların yöneticilerinin
oluşturduğu seçkin jüri üyelerinin seçimleri
ile kazananların belirlendiği “Uluslarası Kalite
Ödülüne” layık görüldü. 2010 yılında EFQM
mükemmellikte 3 yıldız yetkinlik ödülünün ardından, almış olduğu bu ödül ile kalite alanındaki sürekli gelişim felsefesini bir adım daha
ileriye taşıdı.
TÜSİAD'DAN LOJİSTİK
RAPORU: SINIR VE VİZE
SORUNLARI MALİYETİ
ARTIRIYOR
Nakliye sektörü, sınır ve vize sorunları ile gümrüklerde belge temininden kaynaklanan güçlüklerin maliyetlerini artırmasından şikayetçi.
Sektör, uluslararası girişimlerle ve içeride alınacak önlemlerle bu sorunların minimuma
indirilebileceğini düşünüyor. TÜSİAD Dış Ticaret ve Gümrük Birliği Çalışma Grubu Başkanı
Asım Barlın "Belgeye göre kara, hava, deniz ve
demiryolları arasında koordinasyonsuzluk var.
Nakliyatta karayolları ileri ama kurumsal değil,
bireysel değerler ön planda. Havayolu taşımacılığında fevkalade ilerleme var. Ama gümrükler ve belge temini hususlarında güçlükler var.
Trene gelince; istasyonlara yakın alanlarda sanayinin kurulamamış olması talihsizlik. Temel
olarak kara, hava, deniz ve demiryollarında
koordinasyon olması için lojistik önemli. Artık
Lojistik Kanunu bir an evvel çıkmalı." dedi.
08
MURZİOĞLU: PU PROJE
SAMSUN’U UÇURACAK
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, “Samsun’u lojistik
merkez yapma projesi Samsun’u uçuracak
proje.” dedi. Samsun TSO’nun mart ayı olağan meclis toplantısı Davut Atlan Meclis
Salonu’nda Meclis Başkanı Sedat Demirci’nin
başkanlığında yapılan toplantıya TSO Meclis
Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, TSO üyeleri katıldı. Toplantıda söz alan TSO Başkanı
Salih Zeki Murzioğlu, TSO yönetiminin 3 senedir önemli çalışmalar yaptığına değinerek
özellikle Samsun’un lojistik merkez olması ile
ilgili projenin Samsun’u uçuracağını belirtti.
www.ihracat.info.tr
99
SEKTÖREL BÜYÜME / Dilek Demir
OKNAL’IN
EN BÜYÜK
PAZARI
ORTA
DOĞU
ÜRETİMİN
YÜZDE
70’İNİ
İHRAÇ
EDİYOR
DOĞAL
KARBONDİOKSİT
ÜRETİMİ
YAPIYOR
E-İHRACATLA PAZARINI GENİŞLETİYOR
Oknal Yönetim Kurulu Başkanı
Azmi Kaptanoğlu
TIBBİ GAZLAR
10 YILDA
İHRACATINI
YÜZDE 70 ‘E
ÇIKARDI
Yüzde yüz yerli sermaye ile kurulan Oknal, üretimin yaptığı tıbbi gazları Ortadoğu ve Avrupa
ülkelerine ihraç ediyor. Geçtiğimiz yıl ihracatını
yüzde 35 artıran firma pazarını çeşitlendirerek
faaliyetlerini sürdürüyor
100
www.ihracat.info.tr
1991 yılında, yüzde 100 yerli sermaye ile Kahramanmaraş’ta kurulan
Oknal, ilk olarak oksijen dolum tesisleri ile üretime başladı. İstanbul,
Ankara, Adana ve Almanya’da açtığı
tesislerle faaliyetlerine devam eden
Oknal, likit ve gaz fazlarında karbondioksit, oksijen, argon, nitrojen,
amonyak, narkoz, kurubuz, asetilen,
helyum, hidrojen, özel gazlar ve karışım gazları üretim/satışı yapıyor.
Oknal, 50 adet transport tanktan
oluşan kendi taşıma filosu, Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yaptığı ihracatlarla, her geçen yıl büyüyerek
sektöründe adından söz ettiriyor.
Oknal Sınai ve Tıbbi Gazlar şirketi
olarak faaliyetlerine doğal karbondioksit üretimi yaparak, saflaştırma
ve sıvılaştırma tesisini eklediklerini
belirten Yönetim Kurulu Başkanı
Azmi Kaptanoğlu, “Gıda ve temizlik
sektöründe kullanılan katı karbondioksit kurubuz’u üreterek bu alanda öncü olduk. Faaliyetlerimize ek
olarak yangın söndürme sistemlerinin kurulum, dolum, bakımı ve aynı
zamanda kurubuz üretim makineleri, kriyojenik depolama tankları, her
ebatta basınçlı kapların üretimini
yapıyoruz.” dedi.
Türkiye’de geçmişe bakıldığında sınai ve tıbbi gaz üretimi sınırlı sayıda
firma tarafından yapıldığına dikkat
çeken Kaptanoğlu, bu ürün grubunda yer alan ürünlerin oldukça zor ve
pahalı bir şekilde tedarik edildiğini
söyledi. Kaptanoğlu; “Sektörde bulunan firmaların büyüme atakları,
yabancı yatırımların gerçekleşmesi
gibi faktörler sektörün gelişimini
olumlu yönde etkiledi. Bu gelişim
sürecini büyüme endeksli olarak
gerçekleştiren bir firmamız, özellikle
Ortadoğu ülkeleri pazarında yaptığı
yükselişle sektörde aranan bir marka haline geldi.“ şekliinde konuştu.
“Sektörün liderleri arasında yerimizi aldık”
On yıl önce ihracat çalışmalarına
başladıklarını söyleyen Kaptanoğlu, “Özellikle son beş yıldır ihracat
çalışmalarına hız vermiş ve üretiminin yüzde 70’i ihracat ağırlıklı hale
getirmiş durumdayız. Ayrıca firmamız, iç pazarda bulunan endüstriyel,
medikal ve gıda sektörlerindeki gaz
kullanıcılarının en önemli tedarikçilerinden biridir. Bu anlamda yaygın
bayi ağı ile Türkiye pazarında her
geçen gün büyümeye devam ediyoruz.” diye konuştu.
Özellikle likit fazda bulunan doğal
karbondioksit, argon, nitrojen, oksijen ve amonyak ihracatlarını başarıyla gerçekleştirdiklerini söyleyen Kaptanoğlu, “Ürünlerimiz özellikle Irak,
İran, Suriye, Lübnan, Ürdün, Kuveyt,
Azerbaycan, Gürcistan, Türkmenistan, Bulgaristan ve Yunanistan gibi
ülkelere ihraç edilmektedir. Özellikle
Ortadoğu ülkelerinde firmamız en
yüksek pazar payına sahiptir.” dedi.
Her geçen yıl ihracat hedeflerini
yükselttiklerini belirten Kaptanoğlu,
“Tesis ve lojistik yatırımlarını artırdık.
Amacımız Türkiye’nin, tüm dünyaya, en fazla gaz ihracatı yapan firmalarından biri olmaktır. Bu hedefi
gerçekleştirmek için çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. Firmamızın ihracat
konusunda yaşadığı en önemli sıkıntılar arasında ülkemizdeki enerji ve
istihdam maliyetlerinin yüksek oluşu
geliyor. Ayrıca Ortadoğu ülkelerinde uygulanan gümrük işlemlerinin
yavaşlığı, ürünlerimizin teslimatını
olumsuz yönde etkilemektedir.“ diye
konuştu.
Sektörün liderleri arasında yerimizi
aldık” diyen Kaptanoğlu, “2011 yılında, bir önceki yıla oranla, ihracatımızı yüzde 35 artırdık. Endüstriyel ve
medikal gaz sektöründe bölgenin en
önemli firmalarından biriyiz.“ açıklamalarında bulundu.
İnternet üzerindeki işlem hacminin
artmasıyla birlikte E-ticaret sistemi üzerinden tanıtım ve satış faaliyetlerine yöneldiklerini ifade eden
Kaptanoğlu, “Bu kapsamda turkishexporter.net ile uzun yıllardır ortak
çalışmalar yürütüyoruz. Turkishexporter.net sayesinde firmamızın dünya çapında tanıtım olanağı sağlanmış
ve sistem üzerinden yapılan taleplerde bir artış olduğu gözlenmiştir. Ayrıca kendi internet sitemiz üzerinden
online satış ve sipariş vermeyi mümkün kılan sistemleri de kullanıyoruz.”
ifadelerini kullandı.
“Krizlere karşı hazırlıklıyız”
Türkiye artık global ekonomisiyle bütünleşen bir yapının içinde olduğuna
dikkat çeken Kaptanoğlu, “Küresel
değişimler ve etkiler genel olarak
sektörümüzü yakından ilgilendiriyor.
Oknal önceki krizlerde elde ettiği tecrübelerle, her an yaşanabilecek krizlere karşı hazırlık, dikkatli ve tedbirli
yatırım, müşteri risklerinin kontrolü,
döviz pozisyonlarının risk almayacak şekilde yönetimi gibi konularda
güçlü bir yapıya sahiptir. Bu nedenle
Avrupa’da yaşanan krizin etkilerinden firmamız en hafif şekliyle etkilenmiştir” dedi.
Ağırlıklı olarak Ortadoğu ülkeleri ihracatı gerçekleştirdiklerini söyleyen
Kaptanoğlu, “Bu ülkelerde ve özellikle Suriye’de yaşanan gelişmeler
ihracatımızı olumsuz yönde etkiliyor.
Özellikle taşımacılık konusunda ciddi
sıkıntılar yaşanıyor. Devlet-özel sektör işbirliği ile bu sorunların bir an
önce çözüme kavuşturulmasını ümit
etmekteyiz. Yaşanan gelişmeler alternatif pazar arayışlarımızı artırdı. Bu
paralelde Avrupa pazarındaki etkinliğimizi artırmak öncelikli hedeflerimiz
arasında yer alıyor.” şeklinde konuştu.
“Doğal Karbondioksit üretiyoruz”
Endüstriyel ve medikal gazlar alanında ihtiyacı ve beklentileri analiz
ederek pazar için her zaman tercih
edilen olmaya öncelik verdiklerini
dile getiren Kaptanoğlu, “Referans
gösterilen, güvenilir bir firma olmayı
şirketimizin en önemli önceliği tutuyoruz. Bu amaçla, kalite sistemini
ve gerekli kaynakları, gereksinimleri
doğrultusunda geliştirmek, etkinliğini gözlemek ve sürekli iyileştirmek
adına Ar-Ge çalışmaları yürütüyoruz.
Komple çözümler ve yapılan servis
hizmetleri, bayilik sistemleri, ürün
saflıklarını artırma teknolojileri, üzerinde firmamız, Ar-Ge çalışmalarına
devam ediyor” diye konuştu.
Ar-Ge’de müşteri odaklılık anlayışı
ile çalıştıklarını belirten Kaptanoğlu,
“Oknal olarak, volkanik aktiviteler
sonucu açığa çıkan yüksek saflıkta
doğal karbondioksit üretimini, uluslararası normlarda başarıyla gerçekleştiriyoruz. Bu ürün, dünyanın çeşitli
bölgelerinde faaliyet gösteren içecek
firmaları tarafından özellikle ilgi görüyor. “dedi.
www.ihracat.info.tr
101
1
999 yılından bu yana hizmet sektörünün çeşitli
alanlarında var olan Regal
Sanayi, geri dönüşüm ve
hizmet
müteahhitliğiyle
başladığı ticari hayatında turizm,
reklam ve son olarak da dış ticaret
danışmanlığı ile faaliyetleri ekledi.
/ Selma Alımcı
Faaliyetlerinin var olan konuları
geliştirip, yeni alanlar yaratarak
devam edeceğini ifade eden Regal Sanayi Genel Müdürü Bahar
Üstkanat, “Günümüzdeki yükselen trendlerin getirdiği alanlarla
ilgili iş olanakları yaratmak, kişisel
ilgi alanlarımızı geliştirerek onlar
üzerinde iş planları yapmak gelişmemizin en büyük nedeni. En
başından beri içinde bulunduğumuz ve gelişiminin her sahnesine
tanık olduğumuz geri dönüşüm
sektörüne öncelik veriyoruz. Bunun yanında dış ticaret danışmanlığı konusunda çok farklı faaliyet
alanlarımız var. Bunların arasında
demiryolu ekipmanları, endüstriyel ekipmanlar, dondurulmuş,
taze gıda ve organik ürünler sayılabilir. Demiryolu ekipmanları
konusunda yurtiçi ve yurtdışında
dünyanın önde gelen firmalarına danışmalık hizmeti veriyoruz.
Dondurulmuş ve taze gıda alanında ise Türkiye’nin var olan değerlerini, yüzde 100 kalite prensibi ile
dünyanın dört bir yanından gelen
taleplerle buluşturuyoruz. Organik
ürünler, dünyada hızla yükselen
ve talebin gitgide arttığı bir sektör
yarattı. Değişen çevresel faktörler
nedeniyle, Organik ürün bir ‘tercih’ olmaktan çok, ‘ihtiyaç’ olarak
karşımıza çıkıyor. Tabii ‘Organik’
kavramı sadece gıda olarak düşünülmemeli. Tekstilden oyuncağa,
tarımsal gübre ve ilaçtan kozmetiğe kadar çok büyük bir sektör
bu. Biz de bu konudaki gelişmeleri
tecrübelerimiz ve geniş sektörel
ağımızla buluşturuyoruz.“ diye konuştu.
Dış ticaret danışmanlığı hizmeti veren Regal Sanayi, ihracat yaptığı pazar sayısını
artırmayı hedefliyor.
Ar-Ge çalışmalarının ağırlıklı olarak organik ürün alanında devam
ettirdiklerini belirten Üstkanat,
“Organik ürün kullanımının önemimin farkındayız ve bu sektörün
daha da hızlanarak büyüyeceğini
(orta) Bahar Üstkanat / Genel Müdür
(Sağ) Canan Kılınçoğlu / Uluslararası Ticaret Danışmanı
(Sol) Deniz Hammaş / Satış ve Pazarlama Koordinatörü
ik
rgan
rını o larak
a
l
a
şm
lı o
e çalı
daya i, Türkî
Ar-G ktörüne
y
a
S an
se
u,
ürün en Regal Orta Doğ r
,
a
ü
sürd uriyetler i pazar ol
h
n
i
Cum ülkeler
iyor.
a
Afrik rak hedefl
REGAL
SANAYİ
İHRACATINI
ARTIRACAK
102
www.ihracat.info.tr
öngörüyoruz. Bu nedenle Ar-Ge
çalışmalarımıza bu yönde hız vermiş bulunuyoruz.” dedi.
“Pazar Sayısını Artırmak İstiyoruz”
İlk ihracatını 2005 yılında
Yunanistan’a yaptıklarını belirten
Regal Sanayi Uluslararası Ticaret
Danışmanı Canan Kılınçoğlu farklı
ülkeler ve ürünlerle yurtdışı pazarlarındaki faaliyetlerini devam ettireceklerini söyledi.
Kılınçoğlu, “Ortadoğu’dan genellikle taze, dondurulmuş gıda ve
maden suyu gibi bu bölgede eksikliği görülen ürünler için talep
alıyoruz. Bu bölgelere hâlihazırda
ithal edilen ürünlerle karşılaştırıldığında temsil ettiğimiz firmaların
ürünleri kalite konusunda ciddi
fark yaratıyor. Bizim amacımız da
kaliteden asla ödün vermeden,
Türk firmalarını hak ettikleri şekilde farklı pazarlarla buluşturabilmek.” diye konuştu.
Demiryolu ekipmanlarının da son
zamanlarda sıklıkla gelen talepler
arasında olduğunu belirten Kılınçoğlu, “Demiryolu ekipmanları,
bünyesinde ray, travers, bağlama
aparatları gibi çok çeşitli yapı elemanlarını içeriyor ve büyük hassasiyet gerektiren bir iş. Bu alanda
gördüğümüz ise, ülkelerden çok
ihaleler bazında çalışılması gerektiği. Zaten sektör sizi ister istemez
bu şekilde yönlendiriyor. Bu, üretim açısından sınırlayan bir konu
olduğu için talep gelen her bölgeyle ilgilenebiliyoruz. “ dedi.
Gelişmekte olan pazarları öncelikli olarak hedeflediklerini belirten
firma Satış ve Pazarlama Koordinatörü Deniz Hammaş, “Türkî
Cumhuriyetler, Ortadoğu, Afrika
ülkelerini pazar olarak hedefliyoruz. Bizim ürünlerimize yönelik talepler de zaten bu pazarlardan geliyor ağırlıklı olarak. Yeni pazarlar
konusunda esnek bir politikamız
olmakla birlikte, şu anda bağlantılarımız olan pazarlarda daha da
etkin rol almayı istiyoruz.” şeklinde
konuştu.
www.ihracat.info.tr
103
FiNANS
01
BKM’DE YÖNETİM KURULU
BAŞKANI YALÇIN SEZEN
03
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Kurulu’nda
Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Türkiye İş Bankası
Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen seçildi. Genel Müdürlüğü’nü Dr. Soner Canko’nun yürüttüğü
merkez, kredi kart kullanımına dair ilke ve kuralları
saptıyor.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB), ‘kredi kartı üyelik
ücretinin yasal olmadığı’ iddialarına cevap verdi.
Uygulamanın yasal dayanağının bulunduğunu
ifade eden birlik, bu ücretin Banka Kartları ve
Kredi Kartları Kanunu uyarınca, kredi kartı üyelik
sözleşmesine göre alındığına işaret etti.
04
02
PROF. ÖZSOY: KATILIM
BANKALARI KRİZDE
EKONOMİYİ AYAKTA TUTTU
Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail
Özsoy, vatandaşların birikimlerinin katılım bankalarında, klasik bankalara göre daha fazla gelir getirdiğini söyledi. Özsoy, "Katılım bankaları, müşterilerinden sadece yüzde 20 işletim gideri alıyor. Bu
yüzden katılım bankalarının batması pek mümkün
değildir. Ekonomiyi büyük krizlerde bile ayakta tutmaya devam ediyorlar." dedi.
104
www.ihracat.info.tr
BANKALAR BİRLİĞİ: KART
ÜCRETİNİN YASAL
DAYANAĞI VAR
HADİSE, VISA ELECTRON
BANKA KARTLARI İÇİN
KASADAYDI
Türkiye'nin en popüler isimlerinden Hadise, Visa
Europe'un 2011 yılında pilot uygulamalarını başlattığı POS'tan alışveriş ve para çekme hizmetinin tanıtımı için kasaya geçti. Visa Europe, 20 yılı
aşkın süredir ABD ve İngiltere başta olmak üzere
37 ülkede tüketicilerine sunduğu POS'tan alışveriş ve para çekme hizmetini, şarkıları ve tarzıyla
son dönemde büyük beğeni toplayan Hadise ile
tanıttı.
05
ATO TEB İLE KREDİ
PROTOKOLÜ İMZALADI
Adana Ticaret Odası (ATO), finans sıkıntısı yaşayan üyelerinin sorunlarının çözümü ve uygun
şartlarda kredi kullanabilmelerine imkan sağlayabilmek amacıyla Türk Ekonomi Bankası (TEB)
ile protokol imzaladı. Türk Ekonomi Bankası
Çukurova Bölge Direktörü Burak Baycık, KOBİ
Satış Müdürü Halil Vurarak, Gazipaşa Şube Müdürü Şule Binöz’ün de katıldıkları protokol imza
töreninde konuşan ATO Yönetim Kurulu Başkanı
Ali Gizer, Adana’nın ekonomik, sosyal ve kültürel
alandaki sorunlarına çözüm üretmeye çalıştıkları
bir dönemden geçildiğini belirtti.
06
TCMB BAŞKANI BAŞÇI:
ALTIN REZERVİMİZ 11 MİLYAR
DOLAR
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, kurumun altın rezervinin 206
ton olduğunu, bunun 11 milyar dolara tekabül ettiğini bildirdi. 206 tonun 87,2 tonunun zorunlu karşılıklardan geldiğini aktaran
Başçı, yatırımcıya da "Yastık
altı evlerde, kasalarda tutulacağına bankalara altın
olarak yatırılabilir." önerisinde bulundu.
07
YAPI KREDİ, KOBİ'YE
ODAKLANIP 'AKILLI'
BÜYÜYECEK
Yapı Kredi Bankası, 2012'de 'akıllı büyüme' stratejisi uygulayacak. KOBİ'lere odaklanmaya devam
edecek banka, yüzde 15-17 büyümeyi planlıyor.
Yapı Kredi Genel Müdürü Faik Açıkalın, "Halen
600 bin civarında olan KOBİ müşteri sayısının bu
yıl sonunda 700 bine ulaşacağını öngörüyoruz.
2012’de 50-60 civarında yeni şube açmayı planlıyoruz." dedi.
08
BANK ASYA’YA 325 MİLYON
DOLARLIK MURABAHA
SENDİKASYONU
Bank Asya; ABC Islamic Bank, Emirates NBD
Bank, National Bank of Abu Dhabi, Noor
Islamic Bank ve Standard Chartered Bank
öncülüğünde 17 ülkeden 28 finans kurumunun katılımı ile 325 milyon dolar tutarında murabaha sendikasyonu temin etti.
Sendikasyonun tamamının reel sektör için
kullanılacağı açıklandı.Sendikasyon için yapılan imza töreninde Bank Asya Genel Müdürü Abdullah Çelik ile birlikte 28 bankanın
temsilcileri bulundu. Kredi Asya, Avrupa ve
ABD ülkelerinden ilgi gördü.
www.ihracat.info.tr
105
“İŞİMİZ GÜCÜMÜZ
DONDURULMUŞ GIDA”
Murat Bayizit
Murat
Bayizit Kaledonya
Kurucu
Ortağı
Kaledonya
Şirket Kurucu
Ortağı
NDA
“AVRUPA PAZARI
ULMUŞ
UR
TÜRKİYE DOND
A
ND
TI
BİBER İHRACA
”
DA
M
NU
LİDER BİR KO
“2012 YILINDA GELENEKSEL
BÖREK VE UNLU MAMULLERİ
TÜKETİCİYE ULAŞTIRMAYI
HEDEFLİYORUZ”
KALEDONYA firması dondurulmuş gıda sektöründeki tecrübelerin ve
gıda mühendisliğindeki akademik kariyerin üzerine 2004 yılında inşa
edilmiş bir gıda tedarik ve pazarlama firması olarak hizmet vermeye
devam ediyor. / Selma Alımcı
Şirket Kurucu Ortağı Murat Bayizit,
Türkiye’de yetişen dondurulabilir
tüm tarım ürünlerini standartlara
uygun gıda fabrikalarında işleyerek
dünyanın birçok yerine ulaştırdıklarını ifade etti.
Bayizit, “ İstikrarlı ve tercih edilir bir
partner firma olarak tarım ekonomimize de katma değer sağlıyoruz.
Bununla birlikte yurtiçindeki dondurulmuş gıda sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda gerek yurtiçi
üretiminin yetersiz kaldığı gerekse
farklı tatların ihtiyaç duyulduğu durumlarda yurtdışından da ülkemize
ürünler ithal ediyoruz. Ama şirketimiz ihracat odaklı kurulan bir
şirket. Türkiye’de yetiştirilebilir ürünleri dünya pazarına ulaştırmak istiyoruz. ”
diye konuştu.
Geçen yılın, Kaledonya
firması olarak tarihinin en
iyi yılı olduğunu belirten
Bayizit, 2011 yılının yatırımlarla geçen bir yıl olduğunu
söyledi. Bayizit “Geçen yıl Kanada, İran ve Macaristan’a ihracat yapmaya başladık. Bu yıl bizim ihracat yılımız oldu. Özellikle
İran ihracatta önemli bir pazarımız.”
dedi.
Ayrıca Afrika ve Japonya’yı hedef
pazar olarak gördüklerini belirten
Bayizit, "Avrupa'daki ülkelere ağırlıklı olarak ihracat yapıyoruz. Ve
106
www.ihracat.info.tr
orada meydana gelen krizlerden de
ister istemez etkileniyoruz. O yüzden yeni pazar arayışındayız. Afrika
kıtasını ve Japonya’yı hedef pazar
olarak görüyoruz.” dedi.
2012 yılında ise perakende pazarına
girmeyi hedeflediklerini söyleyen
Murat Bayizit, ''Bu yıl ayrıca geleneksel börek ve unlu mamulleri tüketiciye ulaştırmayı hedefliyoruz.” dedi.
Türkiye’de
sektörü
dondurulmuş
gıda
Türkiye’de dondurulmuş gıda sektörünün çok yeni bir sektör olduğunu
belirten Bayizit, Avrupa pazarında
Türkiye’nin dondurulmuş biber ihracatında lider bir konumda olduğunu
söyledi.
Bayizit “Dondurulmuş biber ve Türk
çileği dünyada söz sahibi olduğumuz ürünlerin başında geliyor.
Bursa’nın siyah incirini de dünyanın
her yerine gönderiyor ve yoğun talepler alıyoruz.” dedi.
Dondurulmuş gıda sektörünün disipline edilmesi gerektiğini belirten
Bayizit, “Bu konuya ilişkin muhakkak
dernek ve birliklerin oluşturulması
gerekiyor. Dondurulmuş gıda sektörü büyümeye namzet bir sektör.
Unutmamalıyız ki Türkiye bir tarım
ülkesi. Dolayısıyla bu sektörde devlet politikası olmak zorunda.” değerlendirmesinde bulundu.
www.ihracat.info.tr
107
40 ÜLKE’NİN
EKİPMAN ARAÇLARI
KARBA OTOMOTİV’DEN
Kamu sektörüne itfaiye, çöp kamyonları ve kanal açma araçları gibi
ekipmanları üretmek üzere 1990 yılında kurulduklarını belirten Karba
Otomotiv Şirketi Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Erdal, kamyon üzerine monte edilen her aracı yaparak
40’a yakın ülkeye ihracat ettiklerini
söyledi.
Ertuğrul Erdal
Karba Otomotiv Gnl. Mdr. Yrd.
Su tankeri, itfaiye, kanal açma ve çöp toplama gibi ekipman araçlarını Avrupa, Afrika,
Ortadoğu, Balkan, Uzakdoğu’daki ülkelere
ihraç eden Karba Otomotiv, ihracatını daha
da büyütmeyi hedefliyor. / Özge Sönmez
Siparişe ve projeye göre imalat yaptıklarını belirten Erdal, Türkiye Ortadoğu pazarının Mercedes Benz’ den
tek onaylı üst yapıcısı olduklarını
işaret etti. Erdal, “İmalatını yaptığımız
Mercedes kamyonlar, Mercedes’in
mühendisleri tarafından her aşamada gelip kontrol ediliyor. Eğer onların
standardını yakalayamaz isek müşteriye teslim edemiyoruz. Bu durum
kalitemizi artırıyor. Ayrıca ürünlerimiz AB standartlarına uygun CE belgeli olarak üretiliyor.” dedi.
40 ülkeye ihracat
Erdal, Irak, İran, Suriye, Özbekistan,
Dubai, Ürdün, Cezayir, Bulgaristan,
Tunus, Yunanistan, Romanya, Bosnahersek, Türki Cumhuriyetler, Nijerya,
Sudan, Dubai, Libya ve Tayland başta olmak üzere 40’a yakın ülkeye itfaiye, çöp kamyonu ve kanal temizleme aracı gibi ekipmanlı araçlar ihraç
ettiklerini söyledi.
Ortadoğu’da yaşanan krizlerin ihracatlarını olumsuz etkilediğini açıklayan Erdal, sektörü şu şekilde değerlendirdi:
“Arap Baharı öncesinde başlayan
projelerimiz ertelendi ya da iptal
oldu. 2010 yılında ihracatımız yüzde
60 iken, 2011 de yüzde 40’ a düştü.
Ancak bu yıl ihracatımızın daha iyi
olacağını düşünüyoruz. Nitekim yıla
hareketli başladık. Bu yıl ihracatımı-
108
www.ihracat.info.tr
zın yine yüzde 60 olacağını düşünüyorum. Sektörümüz teknolojiye
bağlı olarak sürekli gelişiyor. Yıllar
geçtikçe Avrupa’yı yoklayan konuma
geldik. Avrupa’da daha rekabetçi fiyatlar verdiğimiz için sektörümüzün
önü açık. Gün geçtikçe gelişiyoruz.”
Asya pazarına yönelik ihracatlarını
artırmak istediklerini vurgulayan Erdal, özellikle Kuzey Afrika’da pazar
payını artırmak istediklerini kaydetti.
Artan talepler doğrultusunda pazarlarını geliştirdiklerini ve markalaşmaya doğru hızlı adımlar attıklarını açıklayan Erdal, “ Bu amaçla yurtdışında
gerçekleştirilen sektör fuarlarına katılmakta ve hem markamızı hem de
Ülkemiz sanayisinde ki gelişmeleri
tanıtmaktayız.” diye konuştu.
Ar-Ge çalışmalarıyla sektöre yeni
ürünler dahil ettiklerinin altını çizen
Erdal, projelerini şu şekilde anlattı:
“28 metreye kadar merdivenleri
olan itfaiye araçlarımızın boyutunu 32 metreye kadar çıkardık. Ayrıca hava alanı ve organize sanayi alanlarında kullanılmak üzere
geliştirdiğimiz uzaktan kumandayla
kullanılan bir itfaiye aracı üzerine
çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızda Tubitak ve Kosgeb’den Ar-Ge çalışması
desteği alıyoruz.'' ifadelerini kullandı.
Yurtdışı satışlarının gerçekleşmesinde internet üzeri ihracatın önemini
belirten Erdal, TürkishExporter.net’e
üye olarak müşterilerle doğrudan
iletişime geçme olanağı yakaladıklarını dile getirdi. Erdal, “Bizim sektörümüzde yurtdışı bağlantıları kurabilmek için uzun vade gerekiyor.
TürkishExporter.net’e üye olalı kısa
süre oldu. Ancak şimdiden yaklaşık
6 müşteriyle konuştuk.” şeklinde konuştu.
www.ihracat.info.tr
109
110
www.ihracat.info.tr
www.ihracat.info.tr
111
ekonomi
01
BİTKİSEL ÜRETİM ÇİFTÇİLERİN
YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre
2011’de bitkisel üretimde önemli artışlar elde
edildi. Geçen sene toplam tahıl üretimi 35 milyon
202 bin 73 ton olurken; üretim miktarı 2002’ye
oranla yüzde 14,2 arttı. Buğday üretimi, 2002’ye
oranla yüzde 11,8 artarak 21 milyon 800 bin tonu
buldu.
02
03
TARIM, AVCILIK, ORMANCILIK
VE BALIKÇILIK ÜST ÜSTE 4
YILDIR BÜYÜYOR
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türk tarımının 2011'de balıkçılıkla beraber, 105,1 milyar liralık, dolar bazında
ise 62,7 milyar dolarlık gayri safi yurtiçi hasılaya
ulaştığını kaydetti. Türkiye İstatistik Kurumu'nun
(TÜİK) bugün açıkladığı gayri safi yurtiçi hasıla
(GSYH) rakamlarını değerlendiren Bayraktar, Türk
tarımının 2010 yılında 92,7 milyar liralık cari hasılasını 2011 yılında 105,1 milyar liraya, dolar olarak
da 61,6 milyar dolardan 62,7 milyar dolara çıkardığını ve 2011 yılında gerçekleşen yüzde 5,25'lik
büyümeyle tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılığın, 2007'deki gerilemesinden sonra üst üste 4
yıldır büyüdüğünü vurguladı.
TYD BAŞKANI: TURİZMİN
EKONOMİYE KATKISI 28
MİLYAR DOLAR
Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Gür, Türkiye'ye geçen sene 31,3
milyon turistin geldiğini bildirdi. Bunların ülkeye
23 milyar dolar bıraktığını aktaran Gür, "Bir de turizmin yan girdilerinden meydana gelen 3-4 milyar dolar var, onu da eklediğinizde rakam 27-28
milyar dolar olur." açıklamasını yaptı.
04
TÜRKİYE DÜNYA PATENT
LİGİNDE 25’İNCİ SIRADA
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) verilerine göre 2011’de tüm dünyada patent başvuru
adedi yüzde 10,7 artışla 181 bin 900’ü
buldu. En çok patent başvurusu
yapılan ülke Çin oldu, ardından Japonya ve ABD geldi.
Türkiye ise 541 patent
müracaatı ile 25’inci sırada yer aldı.
112
www.ihracat.info.tr
05
06
TÜRKİYE DÜNYANIN
9. BÜYÜK EKONOMİSİ OLACAK
08
Demirdöküm Yönetim Kurulu Başkanı ve Vaillant
Türkiye CEO’su Christoph M. Grosser, “ Türkiye’nin
ileride dünyanın 9. büyük ekonomisi olacağı öngörülüyor. Yeni dünyaya uyumlu olursak, KOBİ’ler
bu minvalde atak yapabilir, kurumsallaşır ve markalaşma faaliyetlerini tamamlarsa böyle bir şey
mümkün olabilir.” dedi.
4 TÜKETİCİDEN BİRİ KREDİ
KARTI BORCUNUN
TAMAMINI ÖDEYEBİLİYOR
Tüketici Hakları Derneği (THD) tarafından
Dünya Tüketici Hakları Günü dolayısıyla yapılan banka uygulamalarına dair anket, önemli
bir gerçeği ortaya koydu. Buna göre tüketicilerin sadece yüzde 26,1’i kredi kartı borcunun
tamamını ödeyebiliyor. Katılımcıların yüzde
55,8’i kredi kartlarına uygulanan faiz oranlarını bilmiyor; yüzde 79,9’u ise kredi kartı sözleşmesini okumuyor. Buna mukabil tüketicilerin
yüzde 74,9’ü kredi kartının harcamaları artırdığını ifade ediyor. Öte yandan bankaların
yüzde 55,2’si kart limitlerinin artışı için tüketicinin onayını alıyor.
GLOBAL YATIRIM
HOLDİNG'İN 2011
KONSOLİDE CİROSU 364,2
MİLYON TL
Global Yatırım Holding, 2011 yılına ait sene sonu
finansal sonuçlarını açıkladı. Yapılan açıklamada, konsolide cironun 364,2 milyon TL olarak
gerçekleştiği ve bir önceki yılın aynı döneminde
231,1 milyon TL olan ciroda yüzde 58 artış sağlandığı bildirildi.
07
OTOMOTİVCİDEN
TÜKETİCİYE:
OTOMOBİLLERDE BAHAR
İNDİRİMLERİNİ KAÇIRMAYIN
Çukurova Yetkili Otomotiv Satıcıları Derneği
(YODER) Başkanı Mehmet Simge Baş, sektörde
devam eden kampanyaların otomobil satışlarına
yansıdığını bildirdi. Baş, sıfır otomobil almak isteyenleri de cazip fiyatlar ve özel indirimlerin uygulandığı bahar ayından yararlanmaya çağırdı.
09
ABD’Lİ ŞİRKET İLAÇ
FİRMASI MUSTAFA
NEVZAT'I ALIYOR
ABD’li biyoteknoloji şirketi Amgen, Türk ilaç
sektörünün önde gelen isimlerinden Mustafa
Nevzat'ı satın alacağını duyurdu. Şirket, bu satın alma ile Türkiye ve stratejik önem taşıyan
bölge ülkelerinde büyümeyi hedeflediğini
kaydetti. 700 milyon dolar değerindeki Mustafa Nevzat İlaç Sanayii'nin yüzde 95,6 hissesini satın alan ABD'li biyoteknoloji devi, peşin
ödeme yapacak.
www.ihracat.info.tr
113
ekonomi
10
BOYNER: TEŞVİK SİSTEMİNDE
EŞİTLİK SAĞLANMALI
12
Gebze Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Nail Çiler, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
tarafından açıklanan yüzde 8,5'lik büyüme
rakamını değerlendirerek, Türkiye'nin en hızlı
büyüyen Avrupa ülkesi olduğunu söyledi. Büyüme rakamlarını değerlendiren Çiler, ekonominin 2011 yılının son çeyreğinde yine tahminlere yakın bir büyüme kaydettiğini söyledi.
Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD)
Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, teşvik sistemi ile getirilmesi ön görülen söz konusu yasal
önlemlerin tüm sektörlere eşit şartlarda uygulanmasını istedi. Boyner, İskenderun Ticaret ve Sanayi
Odasında düzenlenen, ‘Türkiye Sanayisine Sektörel Bakış, Demir Çelik Sanayi’ konferansına katıldı.
13
11
FONLAMA TUTARI 1 MİLYAR
TL İLE 6 MİLYAR TL ARASINDA
OLACAK
Para Politikası Kurulu, miktar ihalesi açılacak normal günlerdeki fonlama tutarının 1 milyar TL ile 6
milyar TL arasında olmasını kararlaştırdı. Açık piyasa işlemlerine ilişkin açıklamada; TL likidite öngörüleri çerçevesinde bugünkü toplantıda ortaya
çıkan değerlendirmeler uyarınca bir sonraki kurul
toplantısının yapılacağı 18 Nisan 2012 tarihine
kadar miktar ihalesi açılacak normal günlerdeki
fonlama tutarının 1 milyar TL ile 6 milyar TL arasında olması kararlaştırıldığı belirtildi.
114
www.ihracat.info.tr
AVRUPA’NIN EN HIZLI
BÜYÜYEN ÜLKESİYİZ
EN HIZLI BÜYÜYEN 2.ÜLKE
TÜRKİYE OLDU
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre
2011’de Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) değeri
sabit fiyatlarla yüzde 8,5 arttı. Hasıla, cari fiyatlarla 1 trilyon 294 milyar 893 milyon TL oldu.
Üretim yöntemi ile yapılan belirlemelerde 2011
dördüncü çeyrekte 2010’un aynı dönemine
oranla cari fiyatlarla GSYH yüzde 14,9 artıp 339
milyar 755 milyon TL seviyesine geldi. Sabit fiyatlarla Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla yüzde 5,2 artıp
29 milyar 515 milyon TL’yi buldu.
14
ŞİRKETLERE DE KİMLİK
NUMARASI VERİLECEK
16
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)
Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,
kamu kurumları ile yeni bir Nace (şirketlerin
alanlarına göre numara verme) faaliyeti yürüttüklerini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “Mayıs
sonu itibari ile kimlik numarası nasıl tekse,
bütün şirketlerin Nace kodları da tek olacak.” dedi.
15
CELAL SÖNMEZ: DIŞ
TİCARET DENGESİNDE
BEKLEYEN İYİLEŞME
BELİRGİNLEŞTİ
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Celal Sönmez, kurdaki düzeltme ve
alınan önlemlerden sonra dış ticaret dengesinde beklenen iyileşmenin Şubat ayında
belirginleştiğini söyledi.
DÜNYA DEVLERİNE KAFA
TUTAN YEREL MARKETLERİN
CİROSU 14 MİLYAR LİRAYI
BULDU
Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Selamet Aygün, yerel
marketlerin cirosunun 14 milyar
lirayı bulduğunu söyledi. Aygün,
Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası marketlerin piyasadan çekilmeye
başladığını, bazı
illerde de metrekare küçültmeye gittiklerini açıkladı.
17
DENİZLİ SANAYİCİSİ
GELECEĞE UMUTLA
BAKIYOR
Denizli Sanayi Odası (DSO) her yıl üyeleri arasında düzenlediği Denizli Sanayisi Genel Görünüm
Anketi’nde, 2012 ekonomik göstergelerinin
2011’e göre daha iyi olacağının öngörüldüğü
ortaya çıktı. DSO’ya bağlı bin 306 sanayiciden
193’ünün cevaplandırdığı ankette ilin sanayisi
üretim, kapasite kullanımı, satış, sipariş, kârlılık,
yatırım, ihracat ve istihdam gibi çeşitli açılardan
mercek altına alındı.
www.ihracat.info.tr
115
ÜZÜM
·
·
˘
ÇEKIRDEGINDEN
· ·
·
GARI’YI ÜRETTI
/ Hatice Karaboyun
Üzüm çekirdeği tozunu üreterek ekmeğinden tatlısına birçok ürünle
birleştiren Öktaş Gıda, ihracata hazır.
2004’te 4. Ekolojik Tarım Fuarında Prof. Dr.
Ahmet Altındişli Sempozyumu’na giden
Mehmet Ökti orada üzüm çekirdeği isteyen bir ihracatçı ile tanıştı. Ön anlaşma
yapan ancak adres kaybıyla ihracatı gerçekleştiremeyen Ökti, bu alanda çalışmalara başladı. Böyle bir ürünün olmadığını
araştıran Ökti, “Yeni ürün olabileceğine
kanaat getirerek Patent Enstitüsüne başvurdum. Bu amaçla Pamukkale Üniversitemiz akademisyenlerinden destek almaya başladım. Türkiye’de ilk defa yalnız
üzüm çekirdeğini yeni bir sanayi ürünü
haline getirmek amacıyla 2007 yılında Öktaş Gıda’yı kurduk. Pilot tesisimizde üzüm
çekirdeğini nitelikli toz haline getirerek
farklı bir boyut kazandırmaya çalıştık. Üretim tekniği ve ürün olarak dünyada bir ilk
olan bu ürünümüzün adını da Gari koyduk.” dedi.
Yemeklerde baharat
gibi, hamur işlerinde
kullanılan gari,’de
simit, ekmek, tatlı, kek,
lokum, helva, leblebi,
fındık gibi ürünler üretiliyor. Gıda sektöründe
doğal katkı maddesi
olarak kullanılıyor,
diğer sektörlerde de
kullanımı üzerine (ilaç,
yem, kozmetik) AR-GE
çalışmaları devam
ediyor.
116
www.ihracat.info.tr
“Gari’li ürünler antioksidan özelliğini
koruyor”
Gari markasının 2004 krizinde esnaf arkadaşlarla konuşurken “Ne Yapalım Gari”
diye fikir alışverişi yaparken bulduklarını
anlatan Ökti, ürünleri kullanarak neler
üretilebileceğini araştırdıklarını söyledi.
Ökti, “Gari’yi Âhilik kültürü dayanışmasını
örnek alıp dürüst ve sağlıklı üretim anlayışıyla güçlerimizi birleştirip denemelere
başladık. Akademik bilgilerin desteğini
ön planda tutarak, fırıncı ustası; unlu mamullerinde, şekerci ustası; lokum, tahin ve
helvalarında, kuruyemiş ustası; fındık ve
leblebi kaplamalarında maharetlerini göstererek bugünkü ürünlerin ilk denemeleri-
nin çıkmalarına sebep oldu.” diye konuştu.
Gari’nin Pamukkale Üniversitesi'nde ArGe'leri yapıldığını belirten Ökti, Gari ve
pekmez ilavesi ile yapılan tatlılar ve unlu
mamullerde besin değerlerinin ve antioksidanlarının kaybolmadığı ve antibakteriyel olduğu, Gari ve pekmez ilavesiyle
yapılan lokumda antioksidan değerlerinin
yükseldiğinin belirlendiğini söyledi. Ökti,
“Halen ön Ar-ge’si devam eden birçok
ürünümüz var. Ayrıca, 2008’den bu yana
devam eden EFİT’le yaptığımız fındık
kreması çalışmamız tamamlandı, üretim
hazırlığı aşamasında, bu ürünün lezzet
testlerinde beğenileceğinden çok umutlu
olduğumu belirtmek isterim. Buna benzer
Ar-Ge'ler ile sağlıklı ürün üretmek isteyen
sütlü mamullerde ve bisküvi ürünlerinde
faaliyet gösteren sanayicilerimizle birlikte
yeni ve sağlıklı ürünlerin üretilmesine katkı sağlamayı istiyoruz.” dedi.
İhracat yapmak istediklerini ifade eden
Ökti, “Hammadde konusunda bölgemizde 30 posa çıkaran fabrika 15 bin ton işlenecek cibre var. Bugüne kadar yaptığımız
çalışmalarda ürünün çevreye duyarlı üretim yapan küresel sorunlara sahip çıkan,
sağlıklı ürünlerin üretilmesi hedefinden
uzaklaşmadığını söyleyebilirim. İhracat
yapabilecek durumdayız bu ufku görmekteyiz. Firmamız büyük yatırımlarla ihracat
hedeflerini paylaşacak kurumları bizimle
çalışmaya davet eder. Hedeflerimiz; Japon
tüketicisi ve sanayicisine ulaşmak. İnsanların günlük tüketimlerinin içinde yer almak.” diye konuştu.
www.ihracat.info.tr
117
ASYA
, ORTADOgU
-
TRAFÍgÍNE YÖN VERÍYOR
Trafiğe çıkan araç sayısı her geçen gün artıyor. Buna paralel olarak trafik ve sinyalizasyon malzemeleri
pazarı da hızlı büyümesini sürdürüyor. Asya Trafik Sinyalizasyon, ürünlerini başta Ortadoğu olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediyor. / Dilek Demir
Trafik, yol güvenliği ve sinyalizasyon malzemeleri
kapsamında geliştirdiği ürünlerle, yurtiçi ve yurtdışı
pazarında kendisine yer edinen Asya Trafik Sinyalizasyon, Ortadoğu ve komşu devletler başta olmak
üzere birçok ülkenin trafiğine yön veriyor.
Asya Trafik Sinyalizasyon Şirketi Genel Müdürü Mehmet Akif Çelik, 2011 yılında akıllı trafik sistemleri,
sinyalizasyon, yol güvenliği
ürünleri, güneş enerjili sistemler, LED’li sistemler,
trafik levhaları ile yazılım
ve projelendirme hizmetleri alanlarında faaliyet göstermek üzere kurulduklarını
belirtiyor.
Asıl amaçlarının ihracat ve
yurtdışı pazarında büyüyerek
kendilerini göstermek olduğunu söyleyen Çelik, halen
Irak, Suriye, Mısır, Suudi Arabistan, Yunanistan, Kazakistan ve Gürcistan ülkelerine ihracat yaptıklarını
ifade ediyor. Öncelikli hedeflerinin
Asya ülkeleri olduğunu açıklayan Çelik,
“Önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde "Asya Trafik" markası ile 20’den fazla ülkeye ihracat
gerçekleştirmek istiyoruz. İran, Türki Cumhuriyetler, Birleşik Arap Emirlikleri, Balkan
ülkelerinde çalışmalarımız devam ediyor. Bu
pazarlara en kısa sürede ihracat yapmayı
planlıyoruz. 2013 yılı hedefimiz, ciromuzun en az yüzde 20’sini ihracattan elde
118
www.ihracat.info.tr
etmeyi hedefliyoruz” dedi.
15 farklı ürün daha piyasaya sürülecek
Plastik ve elektronik alanlarında AR-GE çalışmalarına
yatırım yaptıklarını ifade eden Çelik, 2012 yılı içerisinde 15 farklı ürünü piyasaya sunmayı planladıklarını
kaydetti. Çelik, üretimde kullanılan malzemeyi seçerken en zor iklim şartlarını göz önünde bulundurduklarını ifade etti. Trafik ve yol güvenliği sektörünün
öneminin gün geçtikçe daha çok anlaşıldığını belirten Çelik, sektörün geleceğine dönük öngörülerini
şöyle açıkladı: "Geçmişteki sistemlerin çoğu sabit diye
adlandırılan sistemlerden oluşuyordu. Günümüzde
'Akıllı Trafik Sistemleri (ITS) olarak bilinen dinamik
sistemlerden oluşuyor. Önümüzdeki dönemlerde bu
sistemler daha da yaygınlaşacak. Merkezi yönetim ve
kontrol sistemleri kurulacak. Sistemler lokal olarak
değil birbirine bağlı bir ağ yapısından oluşacak."
2011 yılını verimli geçirdiklerini belirten Çelik, geçen
yıl piyasaya sürdükleri ürünlerin Türkiye'nin 81 ilinde
kullanıldığını dile getirdi.
Trafik ve sinyalizasyon ürünlerinin zaruri ihtiyaç olarak görülmesi sebebiyle dünyada yaşanan ekonomik
krizin kendilerini etkilemediğini açıklayan Çelik, Ortadoğu ve Arap Baharı'nın yaşandığı ülkelere yönelme
sebeplerinin en başında, bu ülkelerde Türk mallarının
öncelikli tercihleri arasında olmasından kaynaklandığını söyledi. Türkiye’nin ihracat portalı www.turkishexporter.net’e üye olduklarını belirten Çelik, trafik
ve yol güvenliği ürünlerine yönelik yurtdışından gelen talepleri kolaylıkla takip ederek değerlendirdiklerini söyledi.
www.ihracat.info.tr
119
TAHA KOZMETİK
RUSYA PAZARINA GİRİYOR
Büyüyen kozmetik
sektöründe üretici
firmalar girdikleri
pazarlarda hızla
yükseliyor. Türk
firmalar dünya
standartlarında
üretim, rekabetçi
fiyatlandırma ve
yönetim anlayışını
yeniden yapılandırıyor.Üretimin yarısını
ihraç eden Taha
Kozmetik bu yıl
içerisinde belirlediği
yeni pazarlarla ihracatını arttırmayı
hedefliyor.
/ Dilek Demir
120
www.ihracat.info.tr
İlk olarak ıslak havlu üretimi, pazarlama ve distribütörlük ağıyla 2008 yılında hizmet vermeye
başlayan Taha Kimya Kozmetik, ürün çeşidini
genişleterek 2010 yılında sıvı deterjan, sıvı el
sabunu, çamaşır suları, şampuan, kişisel bakım
ürünlerini de portföyüne ekledi.
Sağlık ve kaliteden ödün vermeden üretim
yapmanın öncelik oluşturduğunu söyleyen
İhracat Müdürü Şefik Arslanyer, “Müşterilerimizin ürünlerimizle edindiği deneyimler sonucu kaliteyi sürdürülebilir kılmak için istikrarlı
bir üretim politikası izliyoruz. Zira yeni üretim
planlarımızla ilgili karar alırken ilk olarak sürdürülebilirliğe, daha sonra ise piyasadaki ihtiyaca,
gelen taleplere ve yenilikçi ürünler olmasına
dikkat ediyoruz.” dedi.
“Sektör hızla
büyüyor”
Pazar hedeflerini
genişletmeyi
amaçlayan Taha
Kozmetik, turkishexporter.net ile
e-ihracat yapmaya başladı.
Son yılların ihracat
rakamları
değerlendirildiğinde yükselen
grafiğinin dikkat
çektiğine değinen
Arslanyer, “Kişisel
bakım
ürünleri
hızlı büyüyen, belli bir kemikleşmiş
tüketimi olan ve
bu tüketim düzeyini ivmelendirerek artıran bir sektör. Türkiye’de
bu büyüme ve gelişmeye entegre olmak konusunda sıkıntı yaşamayan bir ülke. Türk firmalar dünya standartlarında üretim, rekabetçi
fiyatlandırma ve yönetim anlayışını yeniden
yapılandırarak, ihracatta daha fazla ağırlığı hissedilen bir ülke olma yolunda ilerliyor. Bugün
Türkiye’de, sektörde faaliyet gösteren firma
sayısı bin 300 civarında. Diğer bir deyişle kozmetik ve kişisel bakım ürünleri sektörünün ülke
ekonomisine önemli bir üretim ve istihdam
katkısında bulunuyor. Yıl bazında incelersek;
2009’da 455 milyon dolar olan sektörün ihracat düzeyinin, yalnızca iki yılda 1 milyar doları
aştığına tanık oluyoruz. Bu yıl çok daha iyi bir
mesafe kat edeceğimize inanıyorum. Bu hızla
ilerlemeyi sürdürürsek, sektör olarak Fransa ve
İtalya’nın hemen ardından üçüncülük koltuğuna oturabileceğimiz kanısındayım.” dedi.
“Markamızı Rusya pazarına da taşıyacağız”
2010 yılı başında ihracata ağırlık verdiklerini
belirten Arslanyer, çalışmalarının satış rakamlarımıza yansıyan sonucundaki artışlarla kıvançla
takip ettiklerini söyledi. Arslanyer, “Öyle ki bugün üretimimizin yüzde 50’sini ihraç ediyoruz.
2012 yılı için bu oranı yüzde 75 ihracat olarak
belirledik. Geniş bir ürün portföyüne sahip olmamız, yurtdışında firmamıza büyük avantajlar sağladı ve bazı ülkelerde kayda değer satış
rakamlarına ulaştık. İhracatta en yüksek verimi
aldığımız ülke şu an için Irak. Irak’ı Balkan ülkelerinden; Çek Cumhuriyeti, Sırbistan, Bosna
Hersek, Slovenya ve Makedonya takip ediyor.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da, Libya, Cezayir, Fas
ve Tunus öne çıkarken, kuzeyde Türkmenistan’a
önemli miktarda ihracat gerçekleştiriyoruz.
2012 yılında girmeyi hedeflediğimiz ülkeler
arasında Rusya, Ukrayna, Romanya ve Türk
Cumhuriyetleri yer alıyor. Özellikle Rusya, tüketim ve talep bakımından sektöre eğilimi fark
edilir bir ülke. Ayrıca Rusya’nın kozmetik sektörü ithalatında Türkiye önemli bir kalemi oluşturuyor. Gelişmeler ve veriler doğrultusunda biz
de markamızı Rusya pazarına taşımak ve var
olan rekabete yeni bir soluk getirmeyi amaçlıyoruz.” dedi.
İnternetin günümüzün en önemli iletişim, ticaret hatta yaşamsal aracı olduğu küçümsenemez bir gerçek olduğunu belirten Arslanyer,
“Şirket olarak büyüme projeksiyonlarımızda bu
gerçeği asla göz ardı etmiyoruz. Dünyada sınırların kalkmasına önayak olan, ticaretin ülkelerden bağımsız bir şekilde ilerlemesinde başrol
oynayan böyle bir dinamiğin varlığından birçok
dış ticaret firması gibi memnuniyet duyuyoruz. İnterneti ve internet üzerinden müşteriye
ulaşabilmeyi, ihracat yapan, ihracat satışlarını
artırmak isteyen bir firma olarak günlük ticari
faaliyetlerimizde yer veriyoruz. Bu doğrultuda
Taha Kimya ve Kozmetik olarak yaptığımız araştırmalar neticesinde bize fayda sağlayacağını
düşündüğümüz turkishexporter.net sitesinde
karar kıldık.” diye konuştu.
Kaym,
Kağıt Kesme Makineleriyle
İhracatını Artırıyor
Günümüzde sahip olduğu birikim ve tecrübesiyle Kaym, Türkiye’de Kağıt Kesme Makinelerinde “ Lider Üretici Firma “ unvanıyla iç pazarda ve hitap ettiği coğrafyalarda
faaliyetlerini devam ettiriyor. / Sema Kolay
1945 yılında genel makine imalatı ile sektörde yerli imalata başlayarak ülkesi adına artı
değer üretmek amacıyla kurulan firma, o
tarihlerdeki koşullara rağmen 1957 yılında,
Türkiye’de ilk kez matbaa makineleri imalatını
gerçekleştirdi.
Kaym Kağıt Kesme Makineleri olarak sektörde kemikleşmiş Avrupa markalarının dışında
kendi ülkemizin öz kaynaklarıyla yüzde 100
yerli sermayeyle kurulmuş bir firma olduklarına dikkat çeken Firma Sahibi Sami Büyükkaynak; “Bize ait üretilmiş ve geliştirilmiş bizden
bir parça olan markamızla, yürütmekte olduğumuz yurt dışı programlar ve uluslararası
fuar organizasyonları sayesinde ihracatımızı
artırdık. Dünyanın farklı bölgelerindeki kendi yerel bayi yapılanmasıyla yurt dışındaki
müşterilerimize yerinde kurulum ve servis
hizmetleri sağlayarak ülkemizi ve markasını
başarıyla temsil ediyoruz” dedi.
İhracatta yükselen bir grafiğe sahip olduklarına dikkat çeken Büyükkaynak, “Üretmiş
olduğumuz 60 – 78 – 92 – 115 – 215 cm standart kağıt kesme makineleri ürün gurubunun beraberinde 137 cm – 155 cm – 176 cm
ikinci ürün gurubunun üretim planlamasını
tamamlamış olup imalat çalışmalarına tüm
hızıyla devam ediyoruz. 24 – 28 Kasım Printtek 2010 İstanbul Tüyap Uluslararası Fuarı ile
ürün yelpazesine kattığımız açılır tablalı (talaş toplama sistemi), yükleme ve boşaltma
asansörleri bulunan, Kaym 115 PLS 2 Tam
Otomatik Kağıt Kesme Makinesi; bir taraftan
firmanın kendi bünyesinde yer alan AR-GE çalışmalarının yüksek teknoloji içerikli bir ürün
niteliğini taşırken, aynı zamanda Üniversite –
Sanayi işbirliğinin KOSGEB-TEKMER kanalları
vasıtasıyla ortaya koyulan en güzel örnekle-
rinden birisi olma özelliğine sahip” dedi.
İnternetten pazar buluyor
Tasarım ve İmalatın yanı sıra ihracat ve pazarlama faaliyetlerine de hız kazandırdıklarını ifade eden Büyükkaynak, “www. turkishexporter.net’e verilen devlet teşviklerden
faydalanarak markamızı ve ülkemizin tanıtımını tüm dünyaya yapıyoruz, gelen taleplere karşılık vermek istiyoruz. Kağıt Kesme
Makinelerine yurt dışından gelen talepler
de değerlendiriliyor. Satışını gerçekleştirmiş
olduğumuz 2 adet Kağıt Kesme Makinesini;
tasarım perspektifi, gövde yapısı ve güvenlik seviyesinin artırılarak güncellenmiş olan
yeni şekliyle ihraç etmiş bulunmaktayız. Yine
aynı makinelerin Bangladeş’in Başkenti Dakka’daki Hükümet Tabanlı (Devlet Dairesi) olan
müşterilerinin Matbaa Tesislerinde kurulum
ve gerekli teknik eğitimlerini, 2012 yılının
mart ayı içerisinde başarıyla gerçekleştirmiş
durumdayız.” dedi.
Bangladeş’de iş seyahatlerinin çok verimli
geçtiğini dile getiren Büyükkaynak, “Bangladeş’teki ikili iş görüşmelerini özel sektör
temsilcilerinin yanı sıra Türk ve Bangladeşli
iş adamları tarafından iki ülkenin karşılıklı ticaret hacmini yükseltmek amacıyla
kurulmuş olan “ TURKEY
– BANGLADESH CHAMBER OF COMMERCE AND
INDUSTRY (TBCC) “ adlı birliğin
Türkiye kanadını temsilen Genel Sekreteri “ Murat KARACA “ ile
Dakka’daki ofislerinde bir görüşme
gerçekleştirdik. Ülkenin barındırdığı potansiyel fırsatlar hakkında istişare etme fırsatını da değerlendirdik.”dedi.
Kaym Kesme Makineleri kâğıt sektörünün
yanı sıra; ambalaj,
reklam, her türlü kağıt/
karton, cam elyaf,
strafor tabakaları, melamin, plastik folyolar,
kauçuk, tekstil, ahşap
ve yumuşak metaller
ve diğer tabakalanmış
malzemelerin kesiminde kullanılabiliyor.
www.ihracat.info.tr
121
li
Tür
k
r ta
’nin ihracat po
iye
www.turkishexporter.net’in
katkılarıyla
HER
KOBİDE
BİR
HABER
VAR
HER KOBİDE BİR HABER VAR
1
Gökhan Çakar:
İREMCE TEKSTİL AVRUPA’YA
İHRACAT YAPMAYA BAŞLADI
Geçtiğimiz yıl içerisinde ihracat yapmaya başlayan firma pazar olarak Avrupa ülkelerini hedefliyor.
den ticarete başlamış olduk. Aynı zamanda ihracat
yapmak istiyoruz. Bu yüzden www.turkishexporter.
net’in bize fayda sağlayacağını düşünüyoruz” dedi.
2007 yılında kurulan ve Bursa’da havlu üretimi üzerine faaliyet gösteren İremce Tekstil, havlu çeşitlerinin yanında bornoz ve ev tekstili üzerine üretimler
gerçekleştiriyor.
Türkiye’de tekstil sektörünün yaklaşık bir buçuk
yıldır sağlam adımlarla güçlendiğine dikkat çeken
Çakar, “Ülkemiz esneklik, kısa sürede teslimat ve
varyasyon anlamında birçok avantaj sahip bir konumda duruyor. Son yıllarda bu avantajların ihracatımıza da yansıdığını görüyoruz.” diye konuştu.
Bu yılın başında nakış makinesi yatırımları ile özel
nakışlı havluların üretimine de yöneleceklerini belirten İremce Tekstil Sahibi Gökhan Çakar, geçtiğimiz yıla kadar dolaylı yoldan ihracat yaptıklarını
söyledi. Çakar, “Geçtiğimiz yıl İngiltere’ye doğrudan ihracat yaptık. Havlu üzerine Ar-Ge çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yeni tasarımları farklı iplikler ile
üretimini yapıyor, ürün geliştirmeye önem veriyoruz.” ifadelerini kullandı.
İç pazarda By İrem Tekstil, ihracatta Stork’s Home
markasıyla ürünlerini satışa sunduklarını belirten
Çakar, e-ticarette www.havlucum.com sitesiyle aktif satışlar yaptıklarını söyledi. Çakar, “Günümüzde
internet, firmalar için farklı bir yere sahip olmaya
başladı. E-ticaret her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Biz de www.havlucum.com ile internet üzerin-
Çakar, “Bu yıl için öncelikli ihracat hedefimiz, üretimin yüzde 25’ini, daha sonraki dönemde üretimi
yarı yarıya ihracata dönüştürmeyi planlıyoruz. Almanya ve İngiltere’yi satı yapacağımız öncelikli pazarlar olarak belirledik. Avrupa pazarında özellikle
sade ürünler satışı gerçekleştiriyoruz, ancak nakışlı
üretimlerimizi de Arap ülkelerine yapacağız.” dedi.
Çakar; “Özellikle tekstil sektörü gerek ihracat anlamında gerek ülkemize sağladığı istihdam anlamında önem taşıyor. Bursa’nın ihracatçı firmalarına
baktığımızda yarısından fazlasını tekstil firması olduğu göze çarpardı. Ancak şuan otomotiv sektörü
lokomotif sektör olarak algılansa da bıraktığı katma değeri daha düşük görülüyor.” dedi.
raç
5’ini ih e
c
üzde 2
y
m
e
in
İr
Üretim hedefleyen öncei
etmey pazar olarak ere’yi
,
ilt
Tekstil anya ve İng or.
iy
lm
fl
A
e
d
le
lik
ı he
apmay
satış y
122
www.ihracat.info.tr
www.ihracat.info.tr
123
Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla
2
Dr. Ali Türemiş:
ÇİLTAR, SERTİFİKALI
ÜRÜNLERİ İLE İHRACAT HEDEFLİYOR
3
Mehmet Sağlam:
ÇELEPOĞLU UN
İHRACATA BAŞLAYACAK
1985 yılından bu yana çilek fidesi üretimine başlayarak
yurtiçi ve yurtdışına ürünlerini gönderen ÇİLTAR, tarım
sektörün de adından da sıkça söz ettiriyor.
Çeşitli merkezlerde çiftçi toplantıları yaparak çilek üretimi ile
ilgili yeni teknikleri ve yetiştirme şekillerini çiftçilere aktarma
gayreti içinde olduklarını ifade eden ÇİLTAR’ın Yönetim Kurulu
Başkanı Dr. Ali Türemiş fide dikiminden, üretimine her safhada
üreticinin yanında olarak ‘‘çilek fideciliğinde güvenilir isim’’ olmayı sürdüklerini söyledi.
Firma olarak güven duygusunu önemsediklerini belirten Türemiş “ California Üniversitesi'nin ıslah ettiği en iyi ve yeni çeşitleri Amerika ve Avrupa’daki çilek üreticileri ile aynı zamanda
Türkiye’deki çilek üreticilerine ulaştırabilmek amacında olan firmamız, 2004 yılında California Üniversitesi'nin Lisansörü olan
ve merkezi İspanya’da bulunan Eurosemillas firması ile patent
antlaşması yaparak Eurosemillas firmasının alt lisansörü’’ olduklarını belirtti.
İç piyasada taleplerin çok yoğun olduğuna dikkat çeken Türemiş, fırsat buldukça talepler doğrultusunda ihracat yaptıklarını
belirtti. Türemiş “ En son Azerbaycan ve Kıbrıs’a ürünlerimizi
ihraç ettik.” dedi.
Üretimlerinin yüzde 95'inin çilek fidesi yetiştiriciliği olduğunu
belirten Türemiş ayrıca 8 yıldır organik olarak ürünlerini yetiştirdiklerini ifade etti. Türemiş, “Adana’daki tesislerimizin bulunduğu arazimizde 2003 yılından bu yana 40 dan fazla meyve ve
sebze çeşidi ile sertifikalı organik üretim yaparak tüketicilere
daha sağlıklı ve değişik ürünler sunma çabası içerisindeyiz.”
dedi.
Yavaş yavaş organik tarımın Türkiye’de gelişen bir sektör olduğunun da altını çizen Türemiş, ilerleyen yıllarda organik tarımın
daha fazla gelişim göstereceğini ifade etti.
Firma olarak her zaman çiftçinin yanında olduklarını belirten
Dr. Ali Türemiş, ‘‘Çiltar Fideleri, Kazancın Garantisidir’’ sloganı
ile çilek üreticisinin her zaman yanında olmayı hedefliyoruz. ”
şeklinde konuştu.
2011 yılında tarım sektöründe sıkıntılar
olmasına rağmen üretimlerine devam ettiklerini belirten Türemiş,
2012 yılının daha güzel gelişmelerle geçeceğini umut ettiklerini belirtti.
Doğal buğday unu üretimi yapan Çelepoğlu Un, üretimin yarısını ihraç etmek istiyor.
1984 yılından beri sektörde faaliyet gösteren
Çelepoğlu Un, bugün 150 bin ton üretim kapasitesiyle çalışıyor.
Un fabrikasının kurdukları bölgede tamamen
doğal, tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylülerin bulunduğunu söyleyen Şirket Müdürü
Mehmet Sağlam, buna istinaden tamamen
doğal ürünler ürettiklerini, çünkü toprağa hayvansal gübre ile ekim yapıldığını söyledi.
Doğal buğdaydan un ürettiklerine dikkat çeken Sağlam, ürettikleri unun daha çok Trabzon
ekmeklerinde kullanıldığını söyledi. Sağlam
“ekmek eskiden hazır maya ile değil, ekşi maya
ile yapılırdı. Trabzon ekmeklerinde unumuzun
kalitesi ve lezzeti kendini gösteriyor, ekmek eskiden üretildiği lezzetini unumuzun doğallı ile
yakalıyor.” dedi.
Üretimin yarısını ihraç etmek istediklerini belirten Sağlam, “Ortadoğu ülkelerinde pazarları
iyi tanıyoruz ve gelen talepler doğrultusunda
ihracat yapmayı hedefliyoruz. Özellikle İran,
Mısır, Libya, Ürdün ile bağlantılarımız oluyor.
Öncelikle bu pazarlara ihracat yapacağız. Bunun için dış ticaret firması da kurduk, ön hazırlıklarımız tamamlanmasının hemen ardından
ihracata başlıyoruz.” diye konuştu.
Sağlam, kobisinden holdingine kadar ihracat
yapan bir Türkiye’nin ekonomiye çok büyük
katkılar sağlayacağını sözlerine eklerken, kobileri kalkındıracak özel desteklerin önemine de
dikkat çekti.
124
www.ihracat.info.tr
4
Mustafa Keleş:
BEDİR MAKİNE PAZAR
SAYISINI ARTIRMAYI HEDEFLİYOR
İhracat yaptığı pazar sayısını artırmayı hedefleyen Bedir Makine, özellikle
Romanya ve bazı Afrika ülkelerine ihracat yapacak.
1994 yılında dikiş makineleri vida ve
somunları çeşitleri imalatçısı olarak kurulan Bedir Makine, kısa zaman içinde
konfeksiyon makineleri yedek parçaları
ve aksesuarları imalatına başladı. Bugün
üretimini yaptığı makineleri ihraç eden
Bedir Makine, son 7 yıldan beri genellikle
Ortadoğu ve Balkan ülkeleri olmak üzere
13 ülkeye ihracat yapıyor.
Sanayi konfeksiyon makineleri yedek
parça ve aksesuarları, çuval ağzı dikiş makineleri ve yedek parçaları, kumaş kesim
makineleri ve yedek parçaları, saya, deri
makineleri parçaları ve sanayi ütüleri
yedek parça ve aksesuarları gibi ürünler
üreten Bedir Makine, Ar-Ge çalışmalarıyla
ithal ettiği bazı ürünleri de üretmeye başlayacak.
Avrupa ülkelerinden çok yüksek fiyatlarla
satışı yapılan bazı ürünleri yakın zamanda üretimini yapmayı planladıklarını söyleyen İthalat ve İhracat Sorumlusu Mustafa Keleş bunun için Ar-Ge çalışmaları
5
yürüttüklerini ifade etti.
Her geçen gün ihracatı daha da artırmak
istediklerini ifade eden Keleş, “Özellikle ürettiğimiz ürünlerden ziyade ithal
ürünlerimizin ihracatı daha fazla. Çünkü
buradaki en büyük avantajımız ülkemizin
dünya üzerinde bir köprü ülke durumunda olması. Bu durum ithal ürünlerimizin
ihracatının kolaylığını da beraberinde
getiriyor. Firmamızın da özellikle kaliteli
ve uygun fiyatlı ürün stratejisi sayesinde
ürünlerimizi hedeflediğimiz ülkelere pazarlama şansımız artıyor.” diye konuştu.
İhracat yaptıkları pazar sayınsı artırmak
istediklerini belirten Keleş, “Rusya, Bulgaristan, Makedonya, Tunus ve Suriye,
gibi ülkelerdeki firmalar Uzakdoğu ülkelerinden ihracat yapmak istediklerinde,
tedarik sürecinin çok uzun olması nedeniyle Türkiye’yi bir köprü ülke olarak kullanıyorlar, biz de servisimizi ve teslimatlarımızı sorunsuz yaptığımız sürece bu
ticaret yolu açık olmaya devam edecektir.
Özellikle Romanya ve bazı Afrika ülkelerine ihracat yapmayı planlıyoruz. İhracatta
hedefimizde daha fazla ülkede ürünlerimiz ve markalarımızın tanıtımını ve satışını gerçekleştirmektir.” şeklinde konuştu.
Mustafa Eskin:
TÜRKİYE
ALTIN ÇAĞINI YAŞIYOR
Astor Firması, talaşlı imalat sektöründe üretim sonrası çıkan atık metal talaşların taşınma, depolama ve
geri kazanımını sağlayarak yeni makine ve ekipmanlar üretiyor.
Sektörde fark yaratan konstrüksiyonları olduğuna dikkat çeken Firma Sahibi
Mustafa Eskin, Astor’ un geniş ürün gamıyla fark yarattığını ve sektörde hızla
büyüdüklerini ifade etti.
Eskin, “Modern makine parkına sahip
olan fabrikamızda, üretimde kalite ve
kontrolde süreklilik hâkimdir. Ürünlerimiz arasında konveyörler, santrifüj ve
seperatörler, kırıcı ve dağıtıcı üniteler,
talaş briketleme presleri yer alıyor. Firmalara özel tasarımlar yapabilmekte
ve merkezi çözümler sunmaktayız. Her
marka CNC tezgâha uygun talaş konveyörü imalatı ve merkezi talaş taşıma ve
filtrasyon hatları kurmaktayız. Santrifüj
ünitemiz TÜBİTAK tarafından test edilmiş ve normlara uygun bulunmuştur.
Bu bağlamda Çevre Yönetmeliğine
göre talaşın kontamine atık sınıfından
çıkmasını sağlıyoruz.” dedi.
Firmanın Türkiye tanıtımını tamamladıktan sonra ihracat hedeflerinin olacağını da belirten Mustafa Eskin “Kısa
sürede seri imalatlarımızın olması için
çalışacağız. Türk ürünleri Avrupa ürünlerine nazaran daha uygun fiyatlarda
üretim yapıyor. Ayrıca kalite standartlarımız yüksek. Türk ürünlerine olan güvende her geçen gün dünya pazarında
artıyor. “ şeklinde konuştu.
Türkiye’nin her geçen gün prestij kazandığına dikkat çeken Mustafa Eskin
“ Mevcut fabrikalar ürün çeşitliliğini ve
kapasitesini arttırarak üretim yapıyor.
Açılan yeni fabrikalar ise hızla büyüyor.
Türkiye ekonomisinin bugünkü şartlardan daha iyi noktada olacağına inanıyoruz. Türkiye altın çağını yaşıyor.” dedi.
www.ihracat.info.tr
125
Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla
6
Sebile Gümüş:
TURKISHEXPORTER.NET İLE
YENİ PAZARLARA ULAŞIYORUZ
Bu yıl içerisinde ihracata başlayacak olan Meyan Baharat internetten pazar buluyor.
2002 yılında kurulan Meyan Baharat
Ege bölgesinde, Türk insanının alışık
olduğu lezzetleri doğadan toplayarak
tam otomatik makinelerde ve hijyenik
koşullarda üretimini yapıyor.
İzmir ve Ege bölgesi başta olmak üzere tüm yurtta bayilikleri ve toptancı
ağı bulunduğunu belirten Meyan Baharat İşletme Müdürü Sebile Güneş,
her tür baharat çeşidine ek olarak toz
gıda, tek içimlik hazır Türk Kahvesi
üretimi yaptıklarını söyledi.
Bu yıl içinde ihracata başlayacaklarını
söyleyen Güneş, “Şubat döneminde
Antalya fuarına katılım gerçekleştirdik. Antalya’da bayiliğimizi oluşturduk, eylülde İstanbul’da Uluslararası
Gıda Fuarı’nda olacağız. İstanbul’da da
bayilik oluşturmayı planlıyoruz. Aynı
7
Toptancıdan bakkala, bakkaldan süpermarkete kadar geniş bir satış ağına hitap ettiklerini söyleyen Güneş,
yüzde yüz doğal ürünlerini öncelikle
Türkiye'ye daha sonra tüm dünyaya
duyurmayı istediklerini belirtti.
Son zamanlarda çıkan sahte bal haberlerine değinen Güneş, tüm gıda
sektöründe benzer sorunların var
olduğunu ve bu konuda çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi. Güneş,
“insanlara karabiber yerine irmik satılıyor. Verilen ucuz fiyata alınan bir
ürünün yüzde yüz doğal olma ihtimali
yok. Bu yüzden bilinçli alışveriş yapılmalı.” diye konuştu.
Ayşe Kurt:
AYDINALP UN İHRACATINI ARTTIRACAK
Irak’a ihracat yapan Aydınalp Unları pazar sayısını
arttırarak büyümeyi hedefliyor.
1978’li yıllarda AVS Tarım olarak başladığı tarım faaliyetlerini, 2005 yılındaAydınalp Un adıyla buğday unu,
natürel yulaf, çavdar ve mısır ununu üretimlerini gerçekleştiriyor. Yıllık 165 bin tonluk üretim kapasitesi ile
çalışan firma 15 ülkeye ihracat yapıyor.
El değmeden üretim yapan Aydınalp Un buğday ve
unun fiziksel, kimyasal ve biyolojik analizlerini yaparak son teknolojiye sahip üretim altyapısı çiftçiden
üretime, üretimden satışa ve satış sonrası desteğe kadar bir zincir içerisinde her safhayı kendi bünyesinde
gerçekleştiriyor.
Kurulduğu yıldan bugüne ürünlerinin kalitesini ve
çeşitlerini giderek artırdıklarını belirten Firma İhracat
Sorumlusu Ayşe Kurt, “Ürün çeşitliliğine buğday ununun yanı sıra, natürel yulaf, çavdar ve mısır ununu da
ekleyerek üretim faaliyetlerimize sürdürüyoruz. Aydınalp Un olarak üretim ve yönetim aşamasında almış
126
zamanda pazar araştırmalarında bulunuyoruz. www.turkishexporter.net’e
gerçekleştirdiğimiz üyelik ile birlikte
birçok pazarla bağlantı kurduk. Rusya, Romanya, Litvanya ve Lübnan’dan
firmalar ile görüştük. Bu yıl yüzde 25
ihracat yapmayı planlıyoruz.” dedi.
www.ihracat.info.tr
olduğu TSE, ISO 9001 VE ISO 14001 ISO 22000 OHSAS
18001 HELAL belgeleriyle kalite ve güvence sistemi
esaslarının eksiksiz uygulanması ve geliştirilmesini
referans standart olarak kabul ediyoruz” dedi.
Pazar çeşitliliğine önem verdiklerini dile getiren
Kurt, “Geçtiğimiz yıla kadar pazar olarak Irak’a ihracat yapıyorduk ve Irak pazarına yeni pazarlar ekleyerek ihracatımızı artırmayı istiyoruz. Batı Afrika ülkeleri, Uzak Doğu
ülkeleri bulunduğumuz pazarları
oluşturuyor. Bu yıl içerisinde ihracat yaptığımız ülke sayısını
15’e çıkarmayı hedefliyoruz. Ürünlerimizi
ihraç ettiğimiz pazarlarda kalıcı
olmak öncelikli planımızı oluşturuyor.” diye
konuştu.
8
Ayhan Coşkun:
TURKISHEXPORTER.NET'E ÜYE
OLDUKTAN SONRA İHRACATIMIZ ARTTI
Özellikle Irak pazarına ihracat yapan Fizyomed
Tıbbi Cihazlar internetten yeni pazarlara ulaşıyor.
25 yıllık tecrübeye sahip olan Fizyomed, özellikle
fizik tedavi cihazları üretimi ile faaliyet gösteriyor.
Sektöründe öncü firmalardan biri olarak Fizyomed,
üretmiş olduğu ürünleri 13 ülkede yaklaşık 50 firmaya ihraç ediyor.
Üretimlerinde ürün geliştirme faaliyetlerini ar-ge
çalışmalarıyla birlikte yürüttüklerini ifade eden Dış
Ticaret Sorumlusu Ayhan Coşkun, “Teknolojiye yatırım yapmaktan kaçınmıyoruz, uluslararası kalite
standartlarından taviz vermiyoruz. İç pazarda ürünümüzü kabul edildikten
sonra ihracatını yapmaya başlıyoruz.” dedi.
Tıbbi cihazların üretiminin
önemli olduğunu ifade eden
Coşkun, Fizyomed olarak
birçok çeşitte ürünü müşterilerine sunduklarını söyledi.
Coşkun, "Önümüzdeki dö-
9
nemlerde üretim faaliyetlerimizi artırmayı hedefliyoruz. Üretim yaparak istihdama, ihracat yaparak ülke
ekonomisine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Kuzey
Afrika ülkeleri, Cezayir, Irak, Lübnan, Bosna-Hersek,
Çin’e ihracat yaptık. Avrupa’da İtalya ve Almanya satışlarımız oluyor.” diye konuştu.
Pazar araştırmalarında internetin daha az maliyetle,
daha spesifik noktalara ulaştırdığına değinen Coşkun, www.turkishexporter.net ile ulaştıkları pazar sayısını artırdıklarını söyledi. Coşkun, “turkishexporter.
net sistemine üyeliğimiz sayesinde Nijerya’ya ihracat
yaptık.” dedi.
Mısır ve Libya’daki iç karışıklıkların ihracatı yavaşlattığını belirten Coşkun, Türkiye’nin güçlü olabileceği
pazarlarda etkin olamadığını söyledi.
Özelikle Türk ürünlerine olan ilginin arttığını ifade
eden Coşkun, “Ürettiğimiz ürünlerden dolayı Avrupa
ülkelerine yönelmeyi düşünüyoruz. Üretim kapasitesini büyüterek ihracatı artırmak istiyoruz. Ortadoğu
ülkelerinde, Arap Emirlikleri’nde ciddi bir pazar var.
Özellikle Irak pazarı vazgeçilmez pazarlarımızdan.”
şeklinde konuştu.
Serdar Fırtına:
ETİ, KOLONYA KÜLTÜRÜNÜ
YURTDIŞINA TANITIYOR
Kolonya çeşitleri ve kozmetik sektöründe faaliyet
gösteren Eti Kolonya Şirketi, ihraç ettiği ürünlerle kolonya kültürünü yurtdışında tanıtıyor.
Türkiye'deki kolonya üretiminde ilk 10 şirket içerisinde yer alan Eti Kolonya, ürünlerini birçok ülkeye ihraç
ediyor. Hem 'Eti Kolonya' markası adı altında, hem de
PL üreticisi olarak ürünlerini piyasaya süren şirket,
yurtdışına ise kolonya başta olmak üzere birçok ürün
satıyor.
Tütün, limon, tıraş ve bebe kolonya çeşitlerinin yanı
sıra parfüm, aseton, vazelin gibi kozmetik alanda da
faaliyet gösterdiklerini belirten Eti Kolonya Şirketi
Genel Müdür Serdar Fırtına; Almanya, Arabistan, Bulgaristan ve Irak ülkelerine ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi.
"Üretimimizin yüzde 10'u ihracat"
Üretimlerinin yüzde 10'unu ihraç ettiklerini açıklayan Fırtına, "Yurtdışına kolonya çeşitleri ve oda spre-
yi satıyoruz. Ürün çeşidi noktasında çalışmalarımız
var. Özellikle likit ürünler kapsamında duş jeli, sıvı
sabun gibi kozmetik alanda yeni ürünler geliştirmeyi düşünüyoruz." dedi.
Ar-Ge çalışmaları içerisinde yeni kokular
üzerinde çalıştıklarını ifade eden Fırtına,
Türkiye'de kolonya üretiminde ilk 10
şirket içerisinde yer aldıklarını kaydetti.
Kolonya kültürünü dünyaya benimsetmeyi hedeflediklerini söyleyen Fırtına, "Kolonya kullanımı belli ülkelerle sınırlı. Biz ürünlerimizi
çeşitlendirerek kolonyayı tanıtmak
istiyoruz. Özellikle Avrupa Birliği,
Ortadoğu ve komşu ülkelerine kolonyalarımızı ihraç etmek istiyoruz.
Avrupa ve Arap ülkelerindeki krize
rağmen, 2011 hedefimiz tuttu "
şeklinde konuştu.
www.ihracat.info.tr
127
Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla
10
Metin Güngör:
HELL KLAR
ORTA DOĞU’YA İHRACAT YAPIYOR
11
Yüksel Güven:
MR. FEDE
21 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYOR
Avrupa ülkelerine ihracat yapan Özgüven
Tekstil ürünlerin satışının yaptığı pazar
sayısını her geçen gün
artırmayı hedefliyor.
Anne adaylarını giydiren Hell Klar Hamile Giyim ihracatta Avrupa ülkelerini hedefliyor.
1999 yılında kurulan Hell Klar, hamile giyim üzerine ürün çeşitliliğini her geçen gün artırıyor.
Kadınların hayatını kolaylaştıracak ürünler üretmeye öncelik veren Hell Klar Hamile Giyim, aynı
zamanda farklı tasarımlar üreterek anne adaylarına bu heyecan verici dönemlerinde ürettiği ürünlerle yardımcı oluyor.
Yalnızca kıyafet değil hamileler için bir konsept
oluşturduklarını belirten Firma Sahibi Metin Güngör, “Sitemizde gebelik dönemi sağlık bilgileri,
bebeğinizi beklerken neler yapmalısınız, hamilelik döneminde güzellik sırları, bebekler ve
hamileler için gerekli genel bilgilere yer veriyoruz. Sadece hamilelere kıyafet satmak
değil aslında onların yaşadığı bu mucizeye küçük bir katkıda bulunmayı istiyoruz. Üretimlerimizde bir giysinin sadece
giyinmek değil bir yaşam tarzı olduğu
düşüncesiyle hareket ediyoruz.” dedi.
İleriki dönemlerde hamile iç giyim ve
bakım ürünlerini de ürün portföyüne
katmayı planladıklarını söyleyen Güngör, iç pazarda daha aktif olduklarını
söyledi. Güngör, “Klasik tarz yerine
tasarımlara genç ruhu yansıtmak
istiyoruz. Son üç yıldır ürün çeşidini artırmaya ve tasarımda
farklılaşmaya yönelik çalışmalar
yürütüyoruz. Aynı zamanda bayileşme çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Türkiye’de 60’a yakın bayiliğimiz var
yurt dışında Rusya’da da bayiliklerimiz bulunuyor. Bu sayıyı planlı bir
şekilde artırmayı planlıyoruz” diye
konuştu.
Ağırlıklı olarak Ortadoğu ülkelerine ihracat yaptıklarını belirten
Güngör, “Rusya, Ukrayna, Gürcistan, İran, Irak, Mısır, Lübnan
gibi ülkelere www.turkishexporter.
net ile bağlantı kurduk ve ihracat
yaptık. Avrupa daha çok Çin malını
tercih ediyor ama Ortadoğu ülkeleri
özellikle Türk Malı istiyor. Bizim hedeflerimiz arasında Avrupa ülkeleri de var.
Şuanda İtalya ve Hollanda ile görüşme
halindeyiz.” dedi.
128
www.ihracat.info.tr
Mahmutpaşa’da
1992
yılında giyim sektörüne giren Yüksel Güven,
markalaşma yolundaki
ilerleyerek, kendi markasını üretmek için Özgüven Tekstili kurdu.
Samsun’da 4 bin 500
metrekare kapalı alan
fabrikada üretim yapan
Özgüven Tekstil, bugün günde 950 adet erkek takım
elbisesi dikiyor. Fabrika hem kendi markası Mr. Fede
adına hem de müşterilerinin adına üretim yapıyor.
Üretimin yüzde 75'i de ihracata dönüştürdüklerini ifade eden Özgüven Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Güven, “Yüzde 100 Türk sermayesi olan firmamızın
başarısının markalaşmaya verdiğimiz önemle birlikte
yenilikçi bir ruha sahip oluşundan kaynaklıyor. 2000 yılına kadar iç pazara üretim yapıyorduk. Mr. Fede olarak
2000 yılından itibaren Avrupa'ya ihracata başladık. İlk
olarak Arap ülkeleri ve Rusya’ya ağırlık veren firmamız
şuan ihracat yapılan ülke sayısını 21’e çıkardı ve bu sayıyı her geçen gün artırmayı hedefliyoruz.” dedi.
Güven, "4 bin 500 metrekare kapalı alanda üretim yapıyoruz. Kapasitemiz haftada 4 bin 900 adet. Yüzde 60'ını
kendi markamıza, yüzde 40'ını da ünlü markalara dikiyoruz. Üretimin yüzde 75'ini ihraç ediyoruz." dedi.
Kalitenin yanında imajın çok etkili olduğunun altını
çizen Güven, üretimde ve pazarlamada şirketlere ülkemizin tanıtımı adına büyük görev düştüğünü söyledi.
Güven, “Devletin teşvikleri, ihracata yönelik firmaları
organize etmesinin etkileri görülüyor. Türkiye’nin ihracatı artarak devam edecektir.” dedi.
Ünlüleri de giydiriyor
Ünlü markalara yaptığı üretimlerin yanında aynı zamanda başbakan dahil birçok ünlü sanatçıyı da giydirdiğini ifade eden Güven, 2003-2005 yılları arasında
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı giydirdim ve bununla birlikte birçok sanatçıyı da giyindiriyoruz. Mahsun
Kırmızıgül'ü, Müslüm Gürses'i, Yunus Bülbül'ü, Mahmut
Tuncer'i, İsmail Türüt'ü giydiriyoruz.” dedi.
www.ihracat.info.tr
129
Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla
12
Yunus Karabay:
PDM PAKETLEME YENİ
PAZARLARA İHRACAT YAPACAK
Üretimin yarısını ihraç etmek isteyen PDM
Paketleme yeni pazarları hedefliyor.
Paketleme ve dolum makineleri üretimi yapan
PDM Paketleme, yoğurt dolum, kova yoğurt
dolum, kaymaklı yoğurt dolum, bal dolum makineleri ve siparişe göre spesifik dolum makineleri imalatlarıyla faaliyetlerini sürdürüyor.
Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veren firma,
dolum makinelerinde son teknoloji ile kaliteden ödün vermeden yeni ürünlerin üretmek
için çalışmalarını sürdürüyor. Şirket Müdürü Yunus Karabay, yüksek kapasiteli üretim yapabilen robotlu ayran makinesi ürettiklerini söyledi.
Bu ürünün iç pazarda sadece kendileri tarafından üretildiğini belirten Karabay, “Robotlu ayran makinemiz 15 bin adet dolum yapabiliyor.
Ar-ge çalışmalarımız ile ürün portföyümüzü
genişletmek istiyoruz.” dedi.
Yeni pazar arayışlarını sürdürdüklerini dile getiren Karabay, “Hollanda ve Azerbaycan’a ihracat yapıyoruz. Pazar araştırmalarımızı fuarlar
ve www.turkishexporter.net vasıtasıyla yürütüyoruz. Katıldığımız fuarlarda yüzde 90 Türk firmaları yer alıyor. Önceden bu oranı yakalamak
mümkün değildi. Türk ürünleri gerek kalitesiyle
gerek fiyatları ile tercih sebebi haline geldi. Kalitesiyle Avrupa standartlarını yakalayan ürünler
üretiyoruz. Tek farkı fiyat olarak daha düşük olması.” diye konuştu.
Yüzde yüz yerli üretim yaptıklarını belirten Karabay, “Üretimin yarısını ihraç etmek istiyoruz. Ortadoğu’da ciddi bir pazar
var. Pazar olarak Suriye,
Irak, Azerbaycan’ı hedefliyoruz.” dedi.
13
Orkun Altunbaş:
HORECA'NIN HEDEFİ İHRACAT
ÇITASINI YÜKSELTMEK
Hotel ve hastane tekstili üreten Horeca Turizm ve
Otel Malzemeleri Pazarlama Şirketi, ihracatını yüzde 50'ye çıkartmayı hedefliyor.
Hotel ve hastane tekstili ile hotel ekipmanları alanında
faaliyet gösteren Horeca, üretimini gerçekleştirdikleri
malzemeleri Türki Cumhuriyetleri başta olmak üzere
birçok ülkeye ihraç ediyor.
Yurtiçinde ve yurtdışında olmak üzere birçok hotel ve
hastanelere hizmet vediklerini belirten, Horeca firma
ortaklarından Orkun Altunbaş, 2000 yılında kurdukları
şirketlerinde battaniye, nevresim takımı, masa örtüsü
gibi birçok tekstil ürünleri ürettiklerini söyledi.
Üretimini yaptıkları malzemeleri Almanya, Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti, Yunanistan ve Almanya gibi birçok
ülkeye ihraç ettiklerini ifade eden Altunbaş, üretimlerinin yüzde 30'unu ihracat oluşturduğunu kaydetti.
"Afrika ülkelerinde iddialı olmak istiyoruz"
İhracat paylarını yüzde 50'ye çıkartmak istediklerini vurgulayan Altunbaş, "Üye olduğumuz Türkishexporter.net
gibi ihracat portallarıyla ihracatımızı büyütmeye çalışıyoruz. Sektör açısından boş bir pazar olarak gördüğümüz Afrika ülkelerinde iddialı olmak istiyoruz." dedi.
Sektördeki yenilikleri yakından takip ettiklerini anlatan Altunbaş, Vavax isimli kumaştan yapılan tamamen
organik ve uzun ömürlü yastık ile nevresim takımı yaptıklarını bildirdi. Altunbaş, "Otelcilik ve hastane sektörü
gün geçtikçe büyüyen bir sektör. Bu sektöre yönelik
çalışan biz firmalarda buna paralel olarak büyüyor. Bu
sene açılması beklenen 100 otel ve hastane projesi var.
Bu projelerin içerisinde iddialı olarak yer almak istiyoruz. 2011 yılında bir önceki yıla göre yüzde 10 büyüyerek girdik. Yunanistan'daki krize rağmen buraya olan
ihracatımızda bir azalma olmadı." dedi.
130
www.ihracat.info.tr
14
Erhan Çorap:
EFES YALITIM, ŞÖMİNE
SOBA İHRAÇ EDİYOR
Yalıtım ve şömine soba sistemleri
olmak üzere iki alanda hizmet veren Efes Yalıtım, ihraç edilen ürün
zaten üretilmiş demektir.
2004 yılında gemicilik sektörüne
yalıtım malzemesi tedariği ve inşaat sektöründe dış cephe yalıtım
uygulamaları yapmak amacıyla
kurulan Efes Yalıtım, aynı zamanda
İzocam’ın bayisi olarak faaliyetlerini sürdürüyor.
Birçok inşaat projesini başarıyla
teslim ettiklerini belirten Firma
Sahibi Erhan Çorap, zamanla dış
cephe ısı yalıtımındaki telebin
artmasından dolayı, Marine ve endüstriyel yalıtıma odaklandıklarını, ürün gamına seramik yünü, yanmaz cam elyaf
kumaş, yanmaz alüminyum folyo bant
gibi ürünlerin tedariğini de eklediklerini
söyledi.
Yalıtım ve şömine soba sistemleri olmak
üzere iki alanda hizmet verdiklerini dile
getiren Çorap, özellikle bu yılın sonuna
15
şömine soba üretimine başlamayı hedeflediklerini belirtti. Çorap “Taş yünü, cam
yünü, kauçuk, seramik yünü, cam elyaf
yanmaz kumaş gibi ürünlerin ısı, ses ve
özellikle yangın yalıtımında kullanımıyla ilgili her türlü hizmeti müşterilerimize
sunuyoruz, ayrıca Avrupa menşeili Kratki
markalı şömine haznesi tedariğini gerçekleştiriyoruz. Şömine sobalarımız villa, dağ
evi ve hatta ofislerde de çoğunlukla tercih
ediliyor. İthalatını yaptığımız bu ürünlerin
üretimine de başlayacağız. Irak, Azerbaycan ve Türkmenistan’a soba ihracatımız
oluyor.” dedi.
“Yanmaz alüminyum bant ürünlerimizi
İngiltere’den getiriyoruz. Yanmazlık sertifikası olan bu ürünün Türkiye’deki tek
temsilciyiz “ diyen Çorap, “Gemilerde A60
Yangın yalıtımı, akışkan sıcaklığına bağlı
yalıtım kalınlığı hesabı, kazanlardaki akışkanların zamanla sıcaklık düşmesi, tank
ve endüstriyel fırın yalıtımı, baca yalıtımı,
ses, akustik ve titreşim yalıtımı gibi yalıtım
ile ilgili her türlü teknik sorulara cevap verebilecek tecrübeli teknik personele sahibiz.“ dedi.
Enver Çapar:
TURKISEXPORTER.NET İLE
IRAK PAZARINA GİRDİK
Üretimin yarısından fazlasını ihraç eden Arveks Mobilya, farklı
coğrafyalardaki pazarlarını çeşitlendiriyor.
kalitemizi korumaya önem veriyor,
teknolojinin takipçisi oluyoruz ve
üretimde kendimizi yenileyerek faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.” dedi.
Kahramanmaraş’ta yemek odası,
yatak odası, mutfak mobilyaları üretimiyle faaliyet gösteren Arveks Mobilya, ürettiğinin yarısından fazlasını
ihraç ediyor. Daha çok dış pazarlara
odaklı çalışan firma internetten pazar buluyor.
Üretimin yüzde 80’ini ihracata dönüştürdüklerini belirten Çapar, Bakü’deki satış ofisi aracılığıyla ihracat
gerçekleştirdiklerini söyledi. Mobilya tasarımları alanında uzmanlaşmış
kadroları ile gerçekleştirdiklerini
söyleyen Çapar, kendi markalarıyla
ihracat yapmaya önem verdiklerini
belirtti.
tık. Bağlantı kurduğumuz pazarlar
ile ihracatımızın daha da artacağını
düşünüyorum. Özellikle geçtiğimiz
yılı çok iyi geçirdiğimizi söyleyebilirim. Üretimde makine parkurumuza
yatırım yaptık. Fabrikamızı daha geniş alana taşıdık.” dedi.
Çapar, “En çok yatak odası takımlarında ihracat yapıyoruz. Mobilya
sektöründe ihracatın yazın artıyor.
E-ihracat ile pazar alanımızı genişletmeyi hedefliyoruz. www.turkishexporter.net ile Irak’a ihracat yap-
İhracatta teşviklerin geri dönüşü
konusunda yaşanan sıkıntılara değinen Çapar, bu konuda devletin
desteklerinin geri dönüşünün hızlı
bürokratik engellere takılmaması
gerektiğini söyledi.
Müşterinin sürekli değişen ihtiyaçlarının farkında olarak üretim yapmaya önem verdiklerini belirten Firma
Sahibi Enver Çapar; “Estetik bir bakış
açısı ile her tür zevk ve beğeniye göz
önüne alarak üretim yapıyoruz. Aynı
zamanda kullanışlı ürünler sunabilmek için çalışıyoruz. Her zaman
www.ihracat.info.tr
131
Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla
16
Tayfun Yalçın:
YALÇIN METAL
İNTERNETTEN PAZAR BULUYOR
Yalçın Metal bakırdan imal ettikleri buzdolabı süsü ürünlerini ihraç etmeyi hedefliyor.
2007 yılında kurulan Yalçın Metal, bakır hediyelik eşya üzerine faaliyet gösteriyor. 2009
yılında Ostim’e taşınarak imalatını ve hizmetlerini büyüten firma turistlere yönelik bakır
hediyelik eşya üretimiyle ihracat yapmayı
hedefliyor
İnternet üzerinden ihracat yapmak istediklerini belirten Firma yetkilisi Tayfun Yalçın
www.turkishexporter.net sistemine üye olduklarını söyledi. Yalçın, “Mailinize her gün
turkishexporter.net’ten alım talepleri geliyor.
Farklı ülkelerden gelen talepler sayesinde
bağlantılar kuruyoruz. İhracat yapmak için
Çekoslovakya, Ürdün, Mısır gibi ülkelerden
17
Daha önce dolaylı yoldan Rusya’ya ihracat
yaptıklarını belirten Yalçın, özelikle Rusya,
Kanada gibi ülkelerden bakır mamullerine
yönelik çok fazla talep geldiğini söyledi. Yalçın, “Türkiye’de ham madde pahalı olduğu
için artık iç pazar yerine daha çok ihracata
yönelmek gerekiyor. Ağırlıklı olarak İstanbul
ve Antalya’ya ürünlerimizin satışını gerçekleştiriyoruz. Buradaki firmalar ürünlerimizin
ihracatını da yapıyor, ancak biz artık doğrudan kendimiz ihracat yapmak istiyoruz.” dedi.
Çin’den gelen polyester buzdolabı süslerinin
yerine bakırdan ve tamamen yerli buzdolabı
süsleri üretimi yaptıklarını belirten Yalçın, bu
ürünlerin tasarımını da kendileri tarafından
yapıldığını söyledi.
Nuray Güney:
FEZA CİLT ÜRÜNLERİNİN
YARISINI İHRAÇ EDİYOR
Geçtiğimiz yıl içerisinde ihracatını artıran Feza Cilt
pazar sayısını artırmayı hedefliyor.
1980 yılında kurulan Feza Cilt, kitap kaplama, defter kaplama üzerine cilt bezi
üretimi ile faaliyet gösteriyor. Aynı zamanda ambalaj sektörüne de hizmet veren firma, ürettiğinin yarısını ihraç ediyor.
Her yıl yeni renk ve özellikli kumaşlarla
farlı çeşitlerde ürünler ürettiklerini söyleyen Yönetim Kurulu Üyesi Nuray Güney,
“Sektörümüz yeniliklere, yeni tasarımlara
açık sektördür. Sürekli değişim arayışında
olan sektörümüzde istenilen beklentiler
ürünlerimizin hem kaliteli, hem ucuz, hem
de kullanımı kolay olması yönündedir. Bu
beklentileri ortada buluşturmak müşteri
memnuniyeti açısında önemli unsurdur. Biz Feza olarak
Türkiye’de ilk PVC Ciltlik ürünü ile dijital baskıyı 2008 takvimlerimizde gerçekleştirdik. Ve yine bir ilki yaptık. Mücellitler cilt kaplama malzemesi olarak Thermo baskıyı
sadece suni deride yapabiliyordu. Ekim ayında PVC kaplamada da yaptık. Feza Thermo kullanımı kolay, maliyeti
daha ucuz oluyor.” dedi.
Basımın nitelik açısından önem derecesine göre farklılıklar olabileceğini belirten Güney, “Bir dergi ve broşürlerde
132
müşterilerden talepler geliyor.” dedi.
www.ihracat.info.tr
cildin korunması şart değildir. Ayrıca maliyette getirir.
Ancak o kadar değerli kitaplar basılıyor ki bunlara ofset
baskı ve selofan kaplama cilt yapılmakta. Bu durumu
kendimize sormamız gerekiyor. Neden kitaplarımız uzun ömürlü saklanabilecek kitaplar olmasın? Bu nitelikteki kitaplar günlük düşünülmemelidir. Modadan daha ziyade kalite uzun
ömür öncelik olmalıdır.” diye konuştu.
Gelişen tüm dünya teknolojisini baskı sektörüne yansıdığını görmek ve bu gelişmelerin
ihtiyaçlara cevap vermesinin memnun edici
olduğunu belirten Güney, ”Süratle makineleşen sektörümüz bu hıza ve bu kaliteye uyabilecek modern cilt taslama makineleriyle
yenilikçi sektör haline gelmiştir.” dedi.
Dünyada birçok ülkeye ürün gönderdiklerine dikkat çeken Güney, ihracatta geçtiğimiz yıl içerisinde yüzde 10 artış kaydettiklerini söyledi. Ağırlıklı olarak
Avrupa’da ve Ortadoğu’daki ülkelere ihracat yaptıklarını
belirten Güney, Uzakdoğu, Güney Afrika ülkeleri gibi pazarları bu yıl içinde satış yapmayı hedeflediklerini söyledi.
Pazarda Çin’in etkisinin geri palanda kaldığına dikkat çeken Güney, “Kalite açısından üstünüz, özellikle Ortadoğu
ve Arap ülkelerinde Türk ürünleri satın alınmak isteniyor.”
dedi.
www.ihracat.info.tr
133
Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla
18
Süleyman Luşoğlu:
TURKISHEXPORTER.NET İLE
5 ÜLKEYE İHRACATA BAŞLADIK
SANCAK PLASTİK
İHRACATINI ARTIRACAK
Ağırlıklı olarak çimento ihracatı yapan Tricem, pazarını genişleterek 10 milyon dolar olan ihracat hedefine ulaşmak
istiyor.
İhracatını artırmayı hedefleyen
Sancak Plastik yeni pazarlar arıyor.
Portland çimento, inşaat malzemeleri, şap ve sıva mixerleri,
inşaat ve sanayi boyaları, epoxy yer kaplaması gibi ürünlerin
ihracatıyla faaliyet gösteren Tricem Group, tedarikçi firmalar ile
çözüm ortaklığı yapıyor.
1981 yılında kurulan Sancak
Plastik, toprak altı polietilen borular, şeffaf
ve damla örgülü hortumlar, çizgili pınar
hortumlar, düz şeffaf hortumlar imal
ediyor. Tarım sulama,
inşaat ve sanayi sektörlerine hizmet eden firma
Türkiye’de üretimi az olan
yassı damlama boruları
imal etmeye başlayacak.
Yüksek tonajlarda talep edilen çimentoyu sağlayabildiklerini söyleyen Satış Müdürü Süleyman Luşoğlu, dünyada tercih
edilen her limana sevkiyat yapabildiklerini söyledi. Luşoğlu,
“Tricem Group olarak bütün çalıştığımız tedarikçi firmalar TS
EN 197-1/2000 CEM sertifikasına sahiptir. Türkiye’de bulunan
bir çok çimento fabrikası ile işbirliği yapmaktayız. Yükleme limanını müşterilerimizin tercihine ve liman yükleme kapasitesi
durumuna göre belirlemekteyiz.” dedi.
Aylık 350 bin ton çimento üretim ve yükleme kapasitesine sahip olduklarını belirten Luşoğlu, “Gümrük, deniz ve gemi acentelik hizmetlerinde 25 yıllık tecrübesi ile müşterilerine çabuk
temin zamanında teslim ve sorunsuz komple hizmet veriyoruz.
Türkiye’nin saygın ve kendi alanlarında lider konumda firmalar
ile iş birliği içerisindeyiz. “ diye konuştu.
Öncelikle çimento ve inşaat malzemeleri ihracatına öncelik verdiklerini dile getiren Luşoğlu, ayçiçeği yağı, A4 kağıdı ve banyo
aksesuarları gibi ürünlerin satışını yapabileceklerini söyledi.
Çimentoda yıllık 10 milyon dolarlık bir ihracatı hedeflediklerini
açıklayan Luşoğlu, “Pazar araştırmalarımız hızla devam ediyor.
www.turkishexporter.net’ten alım gelen alım taleplerini inceliyoruz. Rusya, Ukrayna, Libya, Tunus ile görüşmelerimiz var.”
dedi.
Çimentonun ham madde fiyatı yüksek olmasının inşaat maliyetlerini de yükselttiğini belirten Luşoğlu, “Türkiye’de özellikle
kış ayında çimento fiyatları çok pahalıydı. Örnek vermek gerekirse İspanya ile fiyatta rekabet ediyoruz, ancak genelde bizim
fiyatımız aşağıda kalıyordu. Mart ayı ile birlikte çimento fiyatları
3 dolar düştü ve rekabet edebilir düzeye geldi. Çimento talepleri büyük tonajla yapıldığından,ton başı 1-2 doların çok şey
ifade ediyor. Aynı zamanda yıllık kontratlı alım talepleri
olması sebebiyle fiyat istikrarı olması
önem taşıyor. Dünyadan Afrika ülkelerine yoğun olarak bir çimento satışı
var. Biz de bu satışta daha az risk alarak kendi pazarımızı oluşturmayı
hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.
134
19
Sadık Güvercin:
www.ihracat.info.tr
Damla sulama üzerine
talepleri
değerlendirdiklerini belirten Şirket
Sahibi Sadık Güvercin, iç
pazarda üretimin çoğaldığını bu yüzden pazarda
daralma yaşandığını söyledi. Güvercin, “Alternatif pazarlara yönelmek
gerekiyor. Günümüzde kaliteli üretime yönelmek tüm firmaların önem
vermesi gereken bir konu. Biz bu
konuya gereken ehemmiyeti gösteriyor, üretimde kalite standardımızı
koruyoruz. “ dedi.
Özellikle geçtiğimiz yılda ihracatı
artırdıklarını dile getiren Güvercin,
“Irak’da ciddi bir pazar var. İki yıldır
ihracat yapıyoruz ve Irak’a devamlı
satışlarımız oluyor. Rusya, Ukrayna,
Afrika ülkelerine dolaylı yoldan ihracat yapıyoruz. Hedefimizde bu ülkeleri direk pazar haline getirmek var.
İhracatımızı artırmak istiyoruz.” diye
konuştu.
İhracatın artmasının ancak alt yapı
oluşturarak mümkün olacağını söyleyen Güvercin, “Üretimin belirli
standartlarda yapılması, satış sonrası hizmetlerin sağlanması, kalitesi
ispatlanmış ürünlerin ortaya konulması gerek. Ayrıca tanıtım eksikliğimizin de giderilmesi, bu konuda
çalışmalar yapılması gerekiyor.” dedi.
20
İsmail Güngör:
GÜNGÖR TARIM MAKİNELERİ’NE
YURTDIŞINDAN TALEP
21
Selim Ülküseven:
3S NORM, NORVEÇ'E
POMPA İHRAÇ EDİYOR
Güngör Tohum ve Tarım Makineleri Sanayisi Genel Müdürü İsmail Güngör, Bulgaristan ve İran şirketlerinin tarım makinesi
almak üzere firmalarına talepte bulunduğunu söyledi.
3S Norm Pompa Hidrofor Makine Yedek Parça
İmalat Pazarlama Şirketi, Norveç başta olmak
üzere birçok ülkeye suyun basınçlandırılmasına ihtiyaç duyulan alanlarda pompa ihracatı yapıyor.
İsmail Güngör, genişleyen tarım potansiyeline paralel olarak günümüz teknolojisine
uygun ürettikleri tarım makinelerine, yurtdışından talep aldıklarını söyledi. Özellikle Bulgaristan ve İran şirketlerinin tarım makineleri
almak üzere kendilerine talepte bulunduklarını vurgulayan Güngör, teklifleri değerlendirdiklerini kaydetti.
Santrifüj pompaları, hidroforlar ile yangın
pompa ve hidroforları olmak üzere
birçok pompa çeşidinin yüzde 100
yerli imalatını yapan 3S Norm
Pompa İmalat Pazarlama Şirketi, ürünlerini birçok ülkeye ihraç ediyor.
Tarım sektöründeki teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiklerini dile getiren Güngör,
üretimini yaptıkları ürünler içerisinde gübre
serpme, ilaçlama ve buğday ekim mibzeri
makinesi bulunduğunu ifade etti. Türkiye’nin
her bölgesine ürünlerini sattıklarını açıklayan
Güngör, hem iç hem de dış pazarda tarım
makinelerine talep olduğunu bildirdi. Kaliteli hizmet vererek ülke tarımının ilerlemesine
katkı sağlamayı amaçladıklarını anlatan Güngör, “Üretimde tarım sektöründe çalışanların
ihtiyaçlarını göz önünde tutuyoruz. 2011 yılı
birçok şirket için pek iç açıcı değildi. Satışlarda
düşüş olsa da, yinede ürettiğimiz malı satabildik. 2012 hedefimiz ise kalitemizi daha fazla
artırarak daha çok ürün satabilmek.” dedi.
Ürettikleri tarım makinelerinin ihracatını gerçekleştirmek istediklerini anlatan Güngör,
yurtdışı pazarında sağlam şirketlerle çalışarak
emeklerinin karşılığını almak istediklerini aktardı. Güngör, üretimini çeşitlendirmek istedikleri tarım makineleriyle rekabet güçlerini
yükseltmek istediklerini sözlerine ekledi.
3S Norm Pompa İmalat
Pazarlama Şirketi Genel
Müdürü Selim Ülküseven,
sosyal konut ve gemi sanayi
gibi suyun basınçlandırılmasına ihtiyaç duyulan birçok alanda
kullanılan pompa ürünlerini; Irak, İran,
Fas, Azerbaycan, Türkmenistan ve Norveç’e ihraç
ettiklerini söyledi.
Yabancı bayraklı gemilere pompa ihracatı
Ülküseven, yabancı bayraklı gemilere ürün verdiklerini belirterek, bu alanda özellikle Norveç
bayraklı gemilerle çalıştıklarını vurguladı.
Rusya’ya ve Avrupa ülkelerine ihracat gerçekleştirmeyi hedeflediklerini anlatan Ülküseven,
“Sektörle ilgili düzenlenen fuarlara katılmaya
özen gösteriyoruz. Yakın zamanda fuar için Türkmenistan ve Irak’a gideceğiz. Özellikle her yıl
İstanbul’da gerçekleşen SODEX fuarına düzenli
olarak katılıyoruz.” dedi.
Türkiye’nin üç büyük pompa üreticilerinden biri
olduklarını savunan Ülküseven, “Ülkemiz içerisinde büyük firmaların ihalelerini alan şirketlerden
biriyiz. Özellikle toplu konut projelerine ürünlerimizi veriyoruz. Dünyadaki krize rağmen 2011 yılını oldukça başarılı geçirdik. Pompa, su ihtiyacını
karşıladığı için zaruri bir ihtiyaç olarak, her koşulda talep görüyor.” dedi.
Yeni üretim çalışmaları üzerinde durduklarına
işaret eden Ülküseven, “Önümüzdeki 5 yıllık süre
içerisinde, enerji verimini dikkate alarak gerekli
yatırım ve Ar-Ge çalışmalarımıza ihraç yaptığımız
ülkelerin istekleri doğrultusunda devam edeceğiz.” diye konuştu.
www.ihracat.info.tr
135
Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla
22
Mehmmet Koşar:
BUTTERFLY MARKASI
YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR
23
Tahir Kara:
VİBA’NIN HEDEFİ
İHRACATI BÜYÜTMEK
Viba Seramik, seramik sağlık gereçleri
kapsamında üretimini gerçekleştirdiği
ürünlerini birçok ülkeye ihraç ediyor. Çocuklara ve bedensel engellilere yönelik geliştirdikleri alternatif ürünlerle dikkati çeken firma, ihracatını büyütmeyi hedefliyor.
Viba Seramik Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi Pazarlama Satış Müdürü Tahir Kara, üretimini gerçekleştirdikleri seramik
sağlık gereçlerini birçok ülkeye ihraç ettiklerini söyledi.
Osmanlı Grup firması 1991 yılından bu yana geçmişi
İskandinav ülkelerine dayanan stor perdeler ile dünyanın dört bir yanına ihracat yapıyor.
Ürünlerinin yüzde 20’sini Türki Cumhuriyetleri başta olmak üzere Kuzey Afrika’da ki ülkelere ve Avrupa’ya gönderen firma farklı pazar arayışlarını sürdürüyor.
Firma Sahibi Mehmet Koşar "BUTTERFLY" markalarının
dış pazarda yoğun ilgi gördüğünü ve modern dekorasyonlarıyla üretimlerine hızlı bir şekilde devam ettiklerini
belirtti. Koşar “Firmamız yurtdışında "BUTTERFLY" markası ile sektörde büyük bir pozitif ivme yakalamış olup saygın firmalar tarafından aranan ve tercih edilen bir marka
haline dönüştü. Ürdün'den Libya'ya, Fas'tan Almanya'ya,
Azarbaycan'dan Sırbistan'a, Tunus'tan Romanya'ya kadar
çok geniş ve çok farklı coğrafyalarda ihracatlarımız devam etmekte olup ülkemizin kalkınmasına bir nebze de
olsa katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz.” dedi.
Sektörünün en büyük fuarı olan R+T Stuttgart Sun Protection fuarının üç yılda bir Almanya'nın Stuttgart sehrinde gerçekleştiğini belirten Mehmet Koşar, firma olarak
katıldıkları bu fuarda yerli ve yabancı tüm ziyaretçilerden
büyük beğeni topladıklarını belirtti.
Koşar “ Firmamız 26 farklı ülkeden en az 350 firma, şahıs
ve kuruluşu ziyaret etmiş olup muhtelif iş görüşmelerinde bulundu. Meksika'dan Hindistan’a, Finlandiya’dan
Fas’a, Portekiz’den Dubai’ye çok farklı coğrafyalardan firmalar standımıza ve ürünlerimize yoğun ilgi gösterdiler.”
dedi.
Dış piyasalarda Türkiye’ye olan güvenin çok fazla olduğunu belirten Koşar, “ Her geçen gün yeni pazar sayılarımızla ihracatımızı arttırmayı hedefliyoruz. Perde parçalarının
A’dan Z ‘ye üretimini yapıyoruz ve her geçen gün büyüyen bir firma oluyoruz.” dedi.
136
www.ihracat.info.tr
Eskişehir’de bir aile şirketi olarak 2007 yılında
kurulan Viba Seramik, yılık 300 bin üretim kapasitesiyle yurtiçi ve yurtdışı pazarında markalaşma yolunda ilerliyor. Yaklaşık bir yıldır
Irak, Afrika, Tazmanya ve Bosna Hersek ülkelerine ihracat yaptıklarını belirten Kara, üretim
kapasitelerinin yüzde 25’ini ihracat oluşturduğunu kaydetti.
Seramik sağlık gereçleri kapsamında etajerli,
tezgah üstü ve altı olmak üzere lavabolar, klozetler, hela taşları ve pisuarlar ürettiklerini ifade eden Kara, Türkiye’deki tüm bölgelerde satış bayiliklerinin bulunduğunu açıkladı. Klasik
seramik sağlık gereçlerinin yanı sıra, çocuklara ve bedensel engellilere yönelik alternatif
ürünlerde ürettiklerinin altını çizdi.
“İhracatta yüzde 30 artış bekliyoruz”
Libya, Ürdün, Tunus, Cezayir gibi birçok ülkeden talep aldıklarına ve görüşmelerinin
devam ettiğine dikkati çeken Kara, bu yıl ki
ihracatlarında yüzde 30 civarında artış beklediklerini dile getirdi. Özellikle dörtlü banyo
takımı, klozet gibi seramik sağlık gereçleri ihracat ettiklerini ifade eden Kara, dış pazar ile iç
pazar arasında bir denge politikası yürüttüklerini söyledi.
24
Kemal Helvacı:
TURKUAZ KARTON
ÜRETİMİNİ ARTIRIYOR
Kurulduktan kısa bir süre sonra üretim
kapasitesini artırarak büyüyen Turkuaz
Karton Ambalaj, üretimin yarısını ihraç
etmek istiyor.
Sektörde on yıllık tecrübeye sahip olup
geçtiğimiz yıl içerisinde kurulan bir firma
olarak Turkuaz Karton Ambalaj, üretim kapasitesini büyüterek faaliyetlerine devam
ediyor. Kurulduktan yaklaşık 6 ay sonra
üretim alanını dört katına, aylık üretimini
de üç katına çıkartarak ilerlemeye devam
eden firma müşterilerinin özel ihtiyaçlarına
göre kaliteli hizmet verme anlayışında hareket ediyor.
Müşterilerinin ihtiyacına uygun olarak istediği her ölçüde karton köşe koruyucu ve
diğer karton ambalaj malzemesi üretimini
gerçekleştirdiklerini ifade eden şirket ortaklarından Kemal Helvacı, “Turkuaz Karton
Ambalaj olarak global pazarda yer almanın
en etkili yolunun bilişim kanallarının doğru
kullanılması olduğunun bilincindeyiz. Bu
sebepten dolayı ilk önce internet sitemizi
hazırladık. Sitemizle ilgili yurtiçi ve yurtdışındaki müşterilerimizden olumlu görüşler
almaktayız. Fakat sitemizi geliştirmek için
çalışmalarımız devam etmesi gerektiğini
düşünüyoruz.” dedi.
25
Ar-Ge çalışmalarının öncelik verdikleri konular arasında yer aldığını belirten Helvacı,
“Kurulduğumuz günden itibaren başlamış
olduğumuz Ar-Ge çalışmalarımız kısa sürede üretim kapasite artışı olarak sonuçlarını
göstermiştir. Müşteri talepleri ve tecrübelerimiz doğrultusunda ürün yelpazemizi arttırmayı istiyoruz.” şeklinde konuştu.
İhracatla birlikte öncelikle ülke ekonomisine sonra şirketimize artı değerler kazandırmak istediklerini belirten Helvacı, “Biz
bulunduğumuz sektörde nasıl ilerleyeceğimizi çok iyi biliyoruz, planlarımız bu
doğrultuda yapıyoruz. Hedefimiz üretimin
yarısını ihracata dönüştürmek.” dedi.
Gelişen sanayi sektörleri içinde karton
ambalaj sektörünün önemli bir yeri olduğuna değinen Helvacı, “Türkiye’de karton
ambalaj sektörü gelişen sanayi dallarıyla
birlikte endüstriyel, gıda, tarım ve gıda dışı
ürünlerin yurtiçi ve yurtdışı pazarlamasında önemli bir yer tutuyor. Biz genellikle
endüstri, gıda ve tarım ürünleri üreten firmalardan gelen talepler doğrultusunda çalışıyoruz. Ayrıca ülkemizdeki kamu sağlığı
ve tüketicinin korunmasına ilişkin düzenlenen yasalar sektörümüzün gelişmesine
yardımcı oluyor.” diye konuştu.
Ümit Çalışkan:
DEDESİNİN ÜRETTİĞİ
KUZİNEYİ İHRAÇ EDİYOR
Denizli’de faaliyet gösteren Çalışkan
Isı Cihazları imal ettiği sobaların ihracatını da yapıyor.
1951
yılında
dedesi
Mehmet
Çalışkan’ın Bulgaristan’dan göç ederek
Denizli’de kurduğu Çalışkan Isı Cihazları şirketi bugün 3. kuşak Ümit Çalışkan
sayesinde ihracata başladı.
lıştık. Faydalı model patentleri ve endüstriyel tasarım patentlerimizle ürünlerimizin kalitesinde farkı kanıtladık.”
dedi. Çalışkan, “Katı yakıt sobamızla
birlikte ürün gamına bacalı Doğalgaz
ve LPG'li soba imalatını da katmış bulunuyoruz. Kaliteyi ve üretimi arttırarak
yeni modeller çıkaracağız. İhracata da
başladık.” dedi.
Dedesinin o yıllarda yaptığı sobalar
ile birlikte bölgede bu sobaların yaygınlaştığını belirten şirketin Genel
Müdürü Ümit Çalışkan “Müşterilerinin
talepleri doğrultusunda ürünlerimizi
geliştirerek ve çeşitlendirerek kendi
sektörümüzün öncüsü olmak için ça-
Avustralya’ya ihracat yaptıklarını ifade eden Çalışkan, mevsimsel bir ürün
pazarladıklarından dolayı piyasa şartlarının takibinin önemine dikkat çekti.
Çalışkan, “Sac üzerine emaye kaplama
sobalar Balkan ülkeleri ve Türkiye’de
daha çok tercih ediliyor. Emayenin
hafifliğinin ağır döküm sobalarından
farkının tanıtılması gerekiyor. Bunun
tanıtımını yurtdışında distribütörlükler oluşturarak yapmayı hedefliyoruz.”
diye konuştu.
Daha çok Avrupa ülkelerini pazar olarak hedeflediklerini belirten Çalışkan,
kendi markalarıyla ihracat yapmaya
öncelik verdiklerini söyledi. Çalışkan,
“Avustralya’da barbekü yerine bizim
kuzine fırınımız kullanılıyor. Pazar araştırmalarında kültürel özelliklere iyi analiz etmek ve yeni pazarlara ulaşmak için
interneti kullanmak gerekiyor. www.
turkishexporter.net üyeliğimiz ile yeni
pazarlarla bağlantı kuruyoruz.” dedi.
www.ihracat.info.tr
137
Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla
26
Ali Murat Yıldız:
PELSAN 30. YILINI İHRACAT
BAŞARILARIYLA KUTLUYOR
30 yıldır aydınlatma sektöründe hizmet veren
Pelsan Aydınlatma 55 ülkeye yaptığı ihracat çalışmalarıyla sektörde büyümeye devam ediyor.
Her geçen gün ürün gamını geliştirmekte olan
Pelsan Aydınlatma, ofis armatürleri, endüstriyel armatürler, sokak lambaları, projektörler, park ve bahçe
lambaları, balastlar ve komponentler, downlight spotlar, sarkıtlar, anahtar, grup priz, kategorilerindeki ürünleri Türk mühendis
ve işçilerinin katkıları ile Avrupa Birliği
normlarına uygun olarak üretmenin gururunu yaşıyor.
Pelsan Aydınlatma’nın çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan İhracat Sorumlusu Ali Murat Yıldız,
Türkiye'nin dört bir tarafında ve dünyanın 55 ülkesinde yanan Pelsan ürünlerinin aydınlığına her geçen gün yeni ülkeler eklemek istediklerini belirtti.
Yıldız, “Sektörün en büyük yerli firmasıyız.
Afrika’nın en uzak köşesinden Türki Cumhu-
27
2015 yılında ISO’ un ilk 500 firması arasına girmeyi
hedeflediklerini belirten Yıldız ülkeye istihdam ve
katma değer sağlamanın kendileri için büyük önem
taşıdığını söyledi. 2011 yılında 12 milyon dolar ihracat yaptıklarını belirten Yıldız, 2012 yılında ise 15
milyon dolar ihracat yapmayı hedeflediklerinin de
altını çizdi.
Aydınlatma konusuna odaklanarak dünya liderleri
kalitesinde ürünler üretmek misyonuyla yola çıktıklarını belirten Yıldız, “30 yıldır sürdürdüğümüz
başarı grafiğini devam ettirerek akla gelen ilk aydınlatma markası olmak, farklı markalarla farklı müşteri
gruplarına ulaşmak ve yurtiçindeki gücümüzü yakın
coğrafyaya taşıyarak bölgesel güç olmayı hedefliyoruz.” dedi.
Mahmut Çarıkçıoğlu:
KALİTEMİZDEN ÖDÜN
VERMEDEN SEKTÖRDE BÜYÜYORUZ
1974 yılından bu yana kaliteyi, doğruluğu
ve dürüstlüğü ilke edinen Buluş Çelik ürün
çeşitliliğini arttırarak sektörde her geçen
gün büyümeye devam ediyor.
Klasör dolapları, kart dolapları, soyunma dolapları, dosya dolapları, ranzalar, metal ayak
sistemleri, ofis koltukları, compact arşiv sistemleri, raf sistemleri ve malzeme dolapları
üretimi yaptıklarını söyleyen Firma Ortağı
Mahmut Çarıkçıoğlu, Türkiye’deki kurum ve
kuruluşlara ürünlerini ulaştıklarını belirtti.
Özellikle bakanlıklara, bankalara, üniversitelere, hastanelere özel imalatlarını ulaştıran firma gerçekleştirdikleri üretimleriyle sektörde
adından söz ettiriyor. Mahmut Çarıkçıoğlu “
Demir-Çelik artık her yerde kullanılıyor. Gelişen bir sektör olma özelliği ve yeni makine
parkurları ile ürün çeşitliliği de arttırıyor. Böylelikle birçok alandaki ihtiyaçlara cevap veriyor.” dedi.
İhracata hazır bir firma olduklarını dile getiren Çarıkçıoğlu, ilk ihracatlarını 2012 yılında
gerçekleştireceklerini ifade etti. Mahmut Ça-
138
riyetlere, Ortadoğu’dan Baltık ülkelerine, Rusya,
Birleşik Devletler Topluluğu ve AB’ye, toplam 55 ülkeye ihracat yapıyoruz. Toplam üretimimizin yüzde
30’unu ihraç ediyoruz. Şirket olarak asıl hedefimiz
toplam satışta şuan ki yakaladığımız hedeflerin 5
kat üstüne çıkmak ve aynı zamanda ihracatın payını
yüzde 50’lere getirmek.” dedi.
www.ihracat.info.tr
rıkçıoğlu, “ Kaliteden ödün vermeden yıllardır
bu sektörde hizmet veriyoruz. Biz imalatçı bir
firma olmamızın yanında ürünlerin nakliyat
aşamalarıyla da yakından ilgileniyoruz. Şuan
tüm alt yapımızı oluşturduk ve ihracata hazır
bir firma haline geldik. Ayrıca ilk ihracatımızı
da bu yıl Afrika’nın Angola ülkesine yapmayı
hedefliyoruz. Orta Asya ülkeleri de hedef
pazar olarak görüyoruz.” dedi.
2011 yılının Buluş Çelik olarak ihalelerle
kapattıklarını söyleyen Çarıkçıoğlu, “Bu
yıl ihalelerde yüzde 70 başarı sağladığımız bir yıl oldu. İmalatçı bir firma olmamızda büyük çapta fiyat uygunluğu
sağlıyor müşterilerimize ve tercih edilir
güvenilir bir firma olma özelliğimizi her
daim koruyoruz. Özel tasarım gerektiren fonksiyon ve ebatlarda ürünler
içinde çözümler sunuyoruz. Ayrıca firmamız satış organizasyonunu profesyonelce yapıp satış ve sonrası hizmette
müşterilerimizi zor durumda bırakmayarak tüm enerjimizle çalışmalar yapıyoruz.” dedi.
www.ihracat.info.tr
139
Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla
28
Faruk Çalık:
KONDÖKSAN PAZARINI
GENİŞLETMEYİ HEDEFLİYOR
29
Ulaş Koçak:
ASIL HEDEFİMİZ
İHRACATÇI BİR FİRMA OLMAK
Yıllık 12 bin ton üretim kapasitesiyle faaliyet
gösteren Kondöksan pazar ağını genişletmeyi
hedefliyor.
1969 yılında Konya’da döküm sektöründe aile şirketi olarak faaliyetine başlayan Kondöksan, tam
otomatik kalıplama hattı ile yıllık 12 bin ton üretim kapasitesiyle faaliyet gösteriyor.
Kondöksan olarak dökümhane ekipmanları olarak otomatik kalıplama hattı imalatına başladıklarını belirten Şirket ortaklarından Faruk Çalık;
“Otomatik kalıplama presleri, silolar, mikser, sarsak, poligon elek, kalıp hattı, elevatör, derece,
bant gibi makine imalatları ve kurulumları yapıyoruz. Ayrıca artan talepler doğrultusunda hassas döküm işleri ile ilgili çalışmalarını başlatmış
olup, 2012 yılı içerisinde hassas döküm mamuller
üretimine başlayacağız.” dedi.
İnternet üzerinden ihracatı oldukça önemsediklerini belirten Çalık, “www.turkishexporter.net
‘ten pazar araştırmaları yapıyor ve yeni pazarlar
bulmada bu sistemden faydalanıyoruz” dedi.
Ar-Ge çalışmalarına oldukça önem verdiklerini
söyleyen Çalık, “Ar-Ge birimimiz makine ve metalürji mühendislerimiz öncülüğünde yeni projeler
üretmekte, üretilen projeler TÜBİTAK’a sunulmakta ve sunulan projelerimizden bazıları kabul edilmiş durumdadır.” şeklinde konuştu.
Üretimin yüzde 20’sini ihracata
dönüştürdüklerini belirten Çalık,
“Menhol kapakları Ortadoğu ve
Arap ülkelerine, kent mobilyaları
Portekiz ve İspanya gibi ülkelere
ihraç ediyoruz. Ağırlıkta ihracat
yaptığımız ülkelerden bazıları;
Azerbaycan, Türkmenistan, Irak,
Suriye, Suudi Arabistan, Libya,
Afganistan, Portekiz, İspanya
ve Kıbrıs. İlerleyen zamanlarda
üretimin yarısını ihraç etmeyi,
özellikle Avrupa ülkelerinde ve
Ortadoğu’da daha etkin hale
gelmek istiyoruz ve pazar ağımızı küresel anlamda genişletmeyi planlıyoruz.”
diye konuştu.
140
www.ihracat.info.tr
ÜÇEL Firması endüstriyel, taşıma ve depolama
sistemleri ve profesyonel teknik ekibi ile her türlü projeye çözüm ortağı oluyor. İzmir Bornova’da
üretime başlayan firma 3 yıldır sektörde hızlı
adımlarla büyüyor.
Satış Müdürü Ulaş Koçak, firma olarak Türkiye’nin
birçok bölgesinde çeşitli tesisler kurduklarını ve devlet destekli projelere imza attıklarını ifade etti. Ulaş
“ Bizim temelde yaptığımız hububat, hammadde
depolama işidir. Yaptığımız işler birçok sektörde karşılığını buluyor. Örneğin plastik sektörüyle ilgili de
çalışmalarımız bulunuyor. Firmamız sistem içerisinde bulunan, kovalı elevatör, zincirli konveyör, eğimli
zincirli konveyör, bantlı konveyör, distribütör, elektrikli-manüel kapaklar, tır ve kamyon liftleri, akış boruları, vidalı konveyör, elevatör kulesi, yürüme yolu,
yürüme yolu destek kulesi gibi projeye ve ihtiyaca
yönelik üretimler yapıyoruz.” dedi.
Koçak,“ Biz firma olarak büyüme kaydettikçe yeni
projeler ve imalatlar yaptıkça çalışan sayımızda artış
gösteriyor. İmalatlarımız ise son teknoloji makinelerle yapılmakta olup saha şartlarında oluşabilecek
problemleri minimuma indirgeyecek tasarım ve
özelliklere sahip. Ayrıca müşterimizin isteğine göre
galvaniz ya da boyalı üretim yapıyoruz.” şeklinde konuştu.
Asıl hedeflerinin ihracat yapmak olduğunu belirten
Koçak, devlet desteğinin büyük önem taşıdığını söyledi. Koçak ”Türki Cumhuriyetler başta olmak üzere
Kuzey Afrika ve komşularımıza teklifler götürüyoruz.
Türkiye’nin yurtdışında itibarı ise oldukça yüksek.
Bizde güven sarsmadan ülkemizi yurtdışında temsil etmek istiyoruz. İhracat çalışmaları için tüm alt
yapımızı oluşturduk. Irak firmasıyla son zamanlarda görüşmeler yapıyoruz. Şayet anlaşmalar olursa
ilk ihracatımızı Irak’a gerçekleştirmiş olacağız.“ diye
konuştu.
www.ihracat.info.tr
141
Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla
30
Erol Özkan:
MARMARA CAM İHRACAT
HEDEFLERİYLE BÜYÜYOR
Küreselleşen dünyada cam sanayi
her geçen gün büyüyor. Cam üreticileri arasında yoğun rekabet yaşanırken hızlı bir yoğunlaşma süreci
de beraberinde geliyor. Firmalar için pazarların kontrolü büyük önem taşıyor. Üreticiler ise rekabet güçlerini
korumaya ve geliştirmeye
odaklı üretimler yapıyor.
Türkiye’nin cam sanayi sektöründe yer alan Marmara Cam
Sanayi sektörde adından söz
ettirmeye devam ediyor. Teknolojik gelişmeleri yakından
takip ettiklerini belirten Marmara Cam Sanayi Firması Satış ve Pazarlama Müdürü Erol
Özkan, Türkiye’nin önde gelen cam
firmalarından biri olmaktan mutluluk
duyduklarını belirtti.
ı gün
sayısın
ı pazar ra Cam,
ığ
t
p
a
y
a
İhracat artıran Marm sa, İspanya,
e
ran
geçtikç a Almanya, F zayir ve
’d
Ce
Avrupa zey Afrika’da il ve Irak’a
a
u
K
İs
;
u’da r
si,
KKTC
rta Doğ yve suyu şişe si
O
;
s
u
n
e
işe
Tu
ş
m
i
k
k
a
olar
ollü iç
ağırlıklı kavanoz, alk or.
ve
ediy
yağlık
i ihraç
ünlerin
gibi ür
Erol Özkan, “Marmara Cam Sanayi, bugün Türkiye’deki otomatik cam ambalaj kapları üretiminde ülkenin ikinci büyük üretim tesisi olma özelliği taşıyor.
Teknolojik gelişmeleri yakından takip
edip cam üretimi ile ilgili en son ve en
gelişmiş teknolojiyi kullanan kuruluşumuz cam ambalaj kapları ve zücaciye
ürünleri kategorisinde müşterilerimize
ürün çeşidi konusunda, geniş bir yelpaze ile hizmet sunuyor.” dedi.
“Marmara cam geniş ürün yelpazesine sahip”
Marmara Cam olarak cam ambalajda
çok geniş bir ürün yelpazesine sahip
olduklarının altını çizen Erol Özkan,
kavanoz, yağ, sirke, sos, su, soda, meşrubat, alkollü içki, şarap şişeleri ile üretimi yaptıklarını söyledi.
Özkan, “Sektördeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve firmamız
bünyesinde bulunan teknik tasarım
bölümümüzde, pazarlama ve üretim
bölümlerinin de desteğiyle özel tasarım ürünler ortaya çıkarıyoruz.” dedi.
Firma olarak ihracat yaptıkları ülkelerin
her geçen gün artış gösterdiğine de
142
www.ihracat.info.tr
dikkat çeken Özkan, ”Marmara Cam
ağırlıklı olarak iç pazara üretim yapan
bir firma ancak son 5 yıldır ihracatlarımız da artarak devam ediyor. Üretimimizin yaklaşık olarak yüzde15’ini ihraç
ediyoruz. İhracatımızı artırmak ve yeni
müşterilerle iletişime geçmek amacıyla, yurtiçi-yurtdışı fuar katılımlarımız
devam ediyoruz. İhracat yaptığımız
ülkeler de gün geçtikçe artmaktadır.
Avrupa’da Almanya, Fransa, İspanya,
KKTC; Kuzey Afrika’da Cezayir ve Tunus;
Orta Doğu’da İsrail ve Irak olarak sıralayabiliriz. Bu ülkelere ihracat ettiğimiz
ürünler genel olarak alkollü içki şişesi,
meyve suyu şişesi, yağlık ve kavanozlardır.” dedi.
Firma olarak 2011 yılı hedeflerine genel
anlamda ulaştıklarını söyleyen Erol Özkan, “ Geçtiğimiz yıl ürün kalitemizde
sürekli iyileştirmeler yaparak müşteri
memnuniyetini de arttırdığımızı düşünüyoruz. Müşterilimize yaptığımız
ziyaretler neticesinde birebir geri bildirim alarak kendimizi her geçen gün
geliştiriyoruz. Türkiye pazarına yeni firmaların girmeye başlaması cam ambalaj piyasasının daha rekabetçi bir hale
gelmesine sebep oldu. Rekabetçi üstünlüğümüzü korumak için, maliyetleri
düşürme çalışmalarımız artarak devam
ediyor. Ürün kalitemizin geliştirilmesi
ve müşteri memnuniyetini ve bağımlılığını artırmak ise eskisinden daha
önemli bir hal aldı. Ayrıca, pet şişe ve
damacana su firmalarının cam şişe ve
cam damacanaya geçme düşünceleri
de bizi yeni tasarımlara ve yeni yatırımlara yönlendiriyor.” dedi.
Marmara Cam firması olarak her
daim yeni hedeflerlere yollarına devam ettiklerini söyleyen Erol Özkan,
“Türkiye’de cam sektörüne yeni katılacak olan firmalar 2012 yılı hedeflerimizi belirlemede büyük rol oynuyor. Yeni
yatırımlarım ve yeni ürünlerimizle birlikte iç piyasa ve ihracat satışlarımızda
geçen yıla göre yüzde15 artış hedefledik. Kapasitemizi 2015 yılına kadar
yüzde 100 arttırmak amacıyla başladığımız yatırımlara da devam ediyoruz.”
dedi.
31
Münir Uluğ:
ULUSAN YATIRIMLARIYLA
İHRACATINI ARTIRMA YOLUNDA
Ulusan Alüminyum Pazarlama Müdürü Münir
Uluğ, Sms Alman Extruzyon Makinesini kullanarak 3 kat artırdıkları kapasiteleriyle, yüzde
30 olan ihracat paylarını artırmayı hedeflediklerini söyledi.
32
Yaşar Uysal:
ŞENKAR ÜRETİMİN
YARISINI İHRAÇ EDİYOR
Sanayi tipi soğutucu üretimiyle faaliyet gösteren Şenkar
yeni pazarlara ulaşmayı hedefliyor.
1988 yılında kurulan Şenkar Soğutma, sanayi tipi soğutucular
imal ediyor. Fabrika ve mağazası Konya’da bulunan firma başta
Ege Bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’de dağıtım ve servis faaliyetleriyle birlikte süpermarket, hipermarket, lokanta, pastane,
otel, hastane, turistik tesis ve benzeri kuruluş ve işletmelerin soğutucuları, soğuk oda ve pastane reyonları üretimlerine devam
ediyor.
Alüminyum profil üretimi, dorse kapak imalatı,
balkon camlama, kapı pencere profilleri imalatı, cephe profilleri imalatı, mobilya ve otomotiv
profilleri imalatı olmak üzere birçok alanda faaliyet gösteren Ulusan Alüminyum Şirketi, yaptıkları çalışmalarla ihracatını büyütmeyi hedefliyor.
Belçika, Hollanda, Fransa, İtalya, Polonya, Makedonya, Irak, İran, İsrail, Tunus ve Lübnan gibi
birçok ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Ulusan
Alüminyum Pazarlama Müdürü Münir Uluğ, ihraç ürünlerini çoğunlukla müşteri talebine yönelik özel profiller olarak imalat ettiklerini kaydetti.
“Profil imalatımızı 18 bin tona yükseltmeyi
amaçlıyoruz”
Uysal, “Geçtiğimiz yıllardaki verilerin ortaya koyduğu üzere sektörümüz hızlı büyüyen, belli bir kemikleşmiş tüketimi olan ve bu
tüketim düzeyini ivmelendirerek artıran bir sektör. Türk firmalar
dünya standartlarında üretim, rekabetçi fiyatlandırma ve yönetim anlayışını yeniden yapılandırarak, ihracatta daha fazla ağırlığı
hissedilen firmalar olma yolunda ilerliyor. Yıl bazında incelersek
her yıl gittikçe artan ihracat düzeyini gözlemliyoruz. “dedi.
Üretim kapasitelerini artırmaya yönelik çalışmalarda bulunduklarını ifade eden Uluğ, şunları
söyledi: “Yeni yatırım olarak Sms Alman Extruzyon Makinesi ile kapasitemizi 3 katına yakın artırdık. Şuan bin 750 ve 2 bin 750 tonluk Alman
Extruzyon Makineleriyle üretim yapıyoruz. Eloksal hattı statik toz boya hattı ve ahşap kaplama
hattıyla müşteri talebine göre, farklı yüzey işlem
uygulamaları yapıyoruz. Alüminyum, yapısı itibariyle şuan hemen hemen tüm sektörlerde kullanılan bir hammadde haline geldi. Otomotivden
mobilyaya, inşaat profillerinden ışıklandırmaya
tüm sektörlerde kullanıldığından dolayı her sektör için üretim yapıyoruz. En büyük hedefimiz,
kendi alüminyum dökümhanemizi kurarak hammaddemizi kendimiz üretebilmek. Ayrıca profil
çeşitlerini artırmayı ve ürün kategorisini geliştirmeyi hedefliyoruz. En önemlisi 2011’deki 7 bin
200 tonluk alüminyum profil imalatımızı, 2012
yılında 18 bin tona yükseltmeyi amaçlıyoruz.”
Üretimin yarısını ihracata dönüştürdüklerini ifade eden Uysal,
“Mısır, Libya, Tunus, Suriye, Lübnan, Ürdün ve çevresi, Gürcistan,
Fransa, Hollanda, Kenya ve tüm Afrika bölgesine satışlarımız
mevcuttur. Arap Baharı'nın etkisiyle yeniden demokratik oluşum
içerisine giren ve doğal olarak yeniden yapılanan ülkelere öncelik vereceğiz; bunun için de öncelikli hedeflerimiz arasında Mısır,
Libya, Tunus ve Yemen var. Yeni pazarlara ulaşma çabası içerisindeyiz, katıldığımız fuarlardan büyük ilgi görüyoruz. Çalışmalarımıza hızlı bir şekilde devam etmeyi planlıyoruz.” diye konuştu.
Son olarak kaliteyi artırmak için Ar-Ge çalışmaları
yaptıklarını belirten Uluğ, “Türkiye’de yeterince
ve kaliteli üretim yapan alüminyum profil fabrikaları bulunmaktadır. Amaç kaliteyi daha da artırmak olmalıdır. Uzun vadeli yatırımlar yapabilmek ve sektördeki firmaları korumak amaçlı ithal
ürünlerin ülkeye girişlerinde kotaların konması
sektörümüzü daha da ilerlere taşıyacağını umuyorum.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Ticaretin bir boyutu olan elektronik ticarette satıcı ve alıcı arasındaki aşamalar kısaltıldığını ifade eden Şenkar Soğutma Genel
Müdürü Yaşar Uysal, böylece tüm dünya çapında arz-talep ilişkisi
doğrudan kurulabildiğini söyledi. Uysal, ''İhracat yapmak isteyen
kişi ve firmaların da daha küresel düşünmesine ve ürünlerini
dünya ölçeğinde pazarlama imkânına da vesile olmakta ve ekonomik açıdan firmalara katkıda bulunmaktadır.”dedi.
www.ihracat.info.tr
143
Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla
33
İbrahim Zarifoğlu:
MEDLOG MÜŞTERİLERİNE
LOJİSTİK ÇÖZÜMLER ÜRETİYOR
1970 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde dökme yük taşımacılığı ile sektöre giren Mediterranean Shipping Company,
zaman içinde konteyner taşımacılığına
geçerek, bugün dünyada 340 terminale
erişim sağlıyor. Sahip olduğu 450’den
fazla konteyner gemisini 6 kıtada 200
rotasyon üzerinden çalıştıran MSC, dünyanın ikinci büyük konteyner operatörü
durumunda.
1978 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren MSC Türkiye ise, İzmir merkez olmak
üzere 8 şubesi ve 600’den fazla çalışanı,
Türkiye’de uğrak yaptığı 11 terminal, 19
direkt servisi ile Türkiye’nin lider konteyner
gemi acentesi firmaları arasında yer alıyor.
Türkiye’deki firmaların ithal ve ihraç ettiği
malları en uygun servis, en kısa sefer süresi ile güvenle ulaştırma hedeflediklerini
belirten Medlog Genel Müdürü İbrahim
Zarifoğlu “Öncelikle MSC müşterilerinin
memnuniyetini arttırmak ve lojistik ihtiyaçlarına çözüm oluşturmak amacıyla yola çıktık. Medlog olarak Haziran 2011 tarihinde
Türkiye’de de faaliyete başladık.” dedi.
Tüm Türkiye’de öz varlık araç yatırımı ile kapıdan kapıya taşımacılık alanında fabrika/
liman, liman/fabrika taşımalarının orga-
34
MPG MAKİNE’DEN
DÜNYADA BİR İLK
Vinç ve tarım makineleri üreticisi
MPG, Anfaş Expo Fuarında belediyelere yönelik ürünlerini sergiledi.
MPG Makine Prodüksiyon Grubu, 2830 Mart 2012 tarihleri arasında Antalya
Anfaş Expo Fuar Merkezi’nde düzenlenen 3. Belediyeler ve Şehircilik Teknolojileri fuarına katıldı.
Dönerli Tip Ağaç Sökme-Dikme
Makinesi’nin dünyadaki mucidi ve ilk
üreticisi olan MPG Makine, fuara Türkiye ve bölge belediyeleri başta olmak
üzere birçok kamu ve özel sektör ku-
144
www.ihracat.info.tr
ruluşu tarafından büyük ilgi gören bu
icadıyla katıldı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne satılan
ve teslimden önce fuarda teşhir edilen
Dönerli Tip AC 230 DASD model Ağaç
Sökme-Dikme Makine’si, fuar boyunca ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Fuar
süresince MPG Makine standı Antalya
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa
Akaydın, Konya Ticaret Odası Başkanı
Selçuk Öztürk, MÜSİAD Konya Şubesi
Başkanı Aslan Korkmaz başta olmak
üzere birçok belediye başkanı ve belediye yetkilisi tarafından ziyaret edildi.
nizasyonuna destek vermek istediklerini
ifade eden Zarifoğlu, “ İstanbul bölgesiyle
başladık, diğer bölgelerle de yavaş yavaş
devam edeceğiz. Tüm müşterilerimizin her
türlü lojistik hizmet ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik alt yapı çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Bu kapsamda başta tüm hatlarla
taşınan konteynerlerin ön ve son karayolu
taşımaları olmak üzere, demiryolu ve diğer
multimodal taşımacılık çözümleri, her türlü
depolama, konteyner tamir, bakım, onarım
konularında faaliyet göstermeyi planlıyoruz.” diye konuştu.
Yurtiçi konteyner aktarma hizmetlerine
destek vermek istediklerini belirten Zarifoğlu, bunun yanı sıra Kıbrıs, Suriye, Irak ve
İran transit taşımalarında da müşterilerine
servis sunduklarını söyledi. Zarifoğlu, “Başlangıç olarak Kayseri, Denizli, Manisa bölgelerinde demiryolu ile optimum çözüm
önerilerimizi şimdiden hayata geçirdik.
“şeklinde konuştu.
Öncelikle İstanbul ve Gebze bölgesinde
otuz araçlık bir özvarlık araç parkı ile hizmete başladıklarını belirten Zarifoğlu,
“Müşteri taleplerine göre şekillenen esnek
yapımızla yurtdışından ve yurtiçinden gelen tüm taşıma taleplerini genç kadromuzla yerine getirmeyi hedefliyoruz. “ dedi.
35
Hidayet Tırtar:
HÜRTEKNİK MAKİNE
CİROSUNU YÜZDE 40 ARTIRDI
Geçtiğimiz yıl ihracatını artıran firma yeni pazarlara ulaşmayı hedefliyor.
2005 yılında koli bantlama makinelerinin tek çeşidiyle imalata başlayan Hürteknik Makine, zaman
içerisinde ürün portföyünü genişleterek koli bantlama makine çeşitleri, palet streç sarma, şirink ambalaj makineleri ve pudra şeker değirmenleri üretimi gerçekleştiriyor
Ar-Ge çalışmalarının devam ettiren Hürteknik
Makine Firma Sahibi Hidayet Tırtar,
iki makinenin üretimine yakın zamanda başlayacaklarını söyledi.
Tırtar, “Genelde ambalaj makineleri imalatı yapıyoruz,
seri imalatımızda koli
bantlama makineleri,
palet streç sarma makineleri, şirink ambalaj makineleri ve pudra şeker değirmenleri imalatı vardır. Ortalama iki
ay zarfındada otomatik L şirink
makineleri ve flowpack ambalaj
36
makinelerinin seri üretimine başlayacağız.” dedi.
Sektörün kendini yenilemesi gerektiğine dikkat
çeken Tırtar, “Ambalaj ve paketleme sektörünü savunma sanayiye benzetebiliriz. Çünkü ürünler son
alıcıyı kaliteli ve çekici ambalajlarıyla avlamak zorundadır dolayısıyla ambalaj ve paketleme sektörü
de doğru orantıda kendini yenilemek zorundadır”
diye konuştu.
2011 yılı üretim ve ciromuz bir önceki yıla göre
yüzde 40 civarı artış gösterdi. Ağırlıklı olarak Türki
Cumhuriyetler ve Arap ülkelerine ihracat yapıyoruz. Aynı zamanda az da olsa Avrupa’ya ihracatımız
var. Gelecek beş yıl içerisinde ihracatımız ürettiğimizin yarısına ulaşacaktır. Bugüne baktığımızda
üretimimizin ortalama yüzde 20’sini yurtdışına ihraç ediyoruz.'' ifadelerini kullandı.
İhracat yapmanın en kolay ve en az maliyetli yolunun internet üzerinden pazarlama ve satış olduğuna değinen Tırtar, “www.turkishexporter.net de bu
konuda kullanıcılarına büyük destektir” ifadesini
kullandı.
İsmail Maden:
BEYSAN MAKİNE
CİROSUNU YÜZDE YÜZ ARTIRDI
Her yıl cirosunu yüzde yüz artıran Beysan Makine
ihracata ağırlık vererek ulaştığı pazar sayısını da artırmayı hedefliyor.
2003 yılından beri sektörde var olan Beysan Makine,
2006 yılında imalata başladı. Üretimde Ar-Ge çalışmalarına ağırlık veren Beysan, bugün işletmelerin homojenizatör ve yoğurt dolum makinesi taleplerini karşılıyor.
Ürettikleri makinelerle sektörün sorunlarına çözüm
getirmek istediklerini ifade eden Beysan Makine Genel
Müdürü İsmail Maden, “2006 yılında başlatmış olduğumuz, işletmelerin alım gücüne yaklaşmak
amacı ile uzun süren Ar-Ge çalışmaları
neticesinde yoğurt imalatçılarının en
önemli sorunu olan gramajlama problemini otomatik seyyar yoğurt dolum
makinesini geliştirerek çözdük ve işletme
sahiplerinin kullanıma sunmuş bulunmaktayız. Ürünün patenti firmamıza aittir.” diye konuştu.
Beysan Makine olarak Ortadoğu'da bilinen
bilinir bir marka olduklarını söyleyen Maden,
“Amacımız yurtdışında ülkemizi ve firmamızı kalite ve
uygun fiyat olarak tanıtmak. Şu anda büyük firmalara hitap edebilecek ve üretimde hız ve kalite açısından gıda
üreticilerine çok büyük destek olacak bir Ar-Ge çalışmamız var. 2012 yılı içinde pazarda bu çalışmalarımızla olmasını hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.
Gıda sektörü her zaman var olacak bir sektördür diyen
Maden, “Zaman zaman sıkıntılar yaşansa da hayatın
devamı için gıda tüketimi hep var olacak. Geçtiğimiz yıl
bizim için çok başarılı geçti. Bu yıl için hedefimiz ihracatı
yoğunlaştırmak. Beysan her yıl cirosunu yüzde 100 artıran bir firma olarak dış pazarlarda hedeflerine ulaşacak.” dedi.
“İç pazarda istediğimiz konuma geldiğimiz için ihracata ağırlık verdik”
diyen Maden, “İki yıldır alt yapımızı
hazırladık ve hızlı bir şekilde dış pazara girdik. Homojenizatör makinemiz
dünya çapında bilinen ve kullanımı
yaygın bir makinedir. Özellikle Arap ülkelerinde kalitesi fiyatları sebebiyle tercih
ediliyor.” dedi.
www.ihracat.info.tr
145
146
www.ihracat.info.tr
www.ihracat.info.tr
147
148
www.ihracat.info.tr