Şubat-Sayı:119 - Adalet Bakanlığı

Transkript

Şubat-Sayı:119 - Adalet Bakanlığı
Seslenis
Şubat 2012
Yıl: 10
•
Sayı: 119
•
Ücretsizdir
•
Medeniyet yolunda
başarı, yenileşmeye
bağlıdır.
Ayda bir çıkar
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır
‘Türkiye’de Çocuklar İçin Adalet
Projesi’nin açılışı törenle yapıldı
ADALET Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Türkiye Adalet Akademisi iş birliğiyle yürütülecek
olan ‘Türkiye’de Çocuklar İçin Adalet
Projesi’nin açılışı törenle yapıldı. Avrupa
Birliği ve UNICEF’in desteğiyle gerçekleştirilecek projenin açılışı nedeniyle 22
Şubat 2012 tarihinde, Ankara’da tören
gerçekleştirildi.
ADALET sistemi içinde çocuk haklarının korunmasını güçlendirmeyi amaçlayan projenin açılışına; Adalet Bakanı
Sadullah Ergin, Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanı Fatma Şahin, Adalet Bakanlığı
Müsteşarı Birol Erdem, Türkiye Adalet
Akademisi Başkanı Hüseyin Yıldırım,
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
Başkan Vekili Ahmet Hamsici, UNICEF
Türkiye Temsilcisi Dr. Ayman Abulaban, Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Muhsin Altun, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean Maurice
Ripert, Adalet Bakanlığı ile Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığından üst düzey yöneticiler ve çok sayıda davetli katıldı. 9’da
Müsteşar Birol Erdem
Erzurum’da
incelemelerde
bulundu
ADALET Bakanlığı Müsteşarı
Birol Erdem, Erzurum’a ziyaret gerçekleştirerek; Adliye, Baro, ceza infaz
kurumları ve Hüseyin Turgut Eğitim
Merkezinde incelemelerde bulundu.
Müsteşar Erdem, 31.01.2012 tarihinde gittiği Erzurum’da ilk olarak Adalet Sarayını ziyaret etti. Cumhuriyet
Başsavcısı Ramazan Apaçık tarafından karşılanan Müsteşar Erdem, burada hâkim ve Cumhuriyet savcılarıyla bir araya geldi. Ardından Baro’yu
ziyaret eden Müsteşar Erdem, Baro
avukatlarıyla görüştü. 8’de
Kontrolörler Kurulunun
2011 yılı denetim
sonuçları değerlendirildi
KONTROLÖRLER Kurulunun
2011 yılı denetim sonuçlarının değerlendirildiği toplantı Afyonkarahisar’da
gerçekleştirildi. Toplantının 06-08 Şubat 2012 tarihindeki birinci bölümünde, Kontrolörler Kurulu Başkanlığı
kendi iç çalışmalarını tamamlarken,
08-10 Şubat 2012 tarihindeki ikinci
bölümünde ise, Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürü Mustafa Onuk’un da
katılımıyla 2011 yılı denetimlerinin sonuçları ele alındı. 7’de
Bakan Ergin, Malatya E Tipi Ceza İnfaz
Kurumunda incelemelerde bulundu
ADALET Bakanı Sadullah Ergin beraberindeki Müsteşar Yardımcıları Sefa
Mermerci ve Mustafa Erol ile Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa
Onuk ve Teknik İşler Dairesi Başkanı Erdoğan Böcek’ten oluşan heyetle Malatya’ya ziyaret gerçekleştirdi.
Bakan Ergin, 20 Ocak 2012 tarihinde, Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunu ziyaret ederek, hükümlü ve tutuklular arasında düzenlenen
“Malatya Cezaevi Okuyor” isimli kitap
okuma yarışmasının yıllık değerlendirme ve ödül törenine katıldı. 8’de
‘Kim mahkûm kim hür tartışılır’
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Öyle insanlar var ki Kızılay Meydanı’nda özgürce dolaşırlar ama
mahkûmdurlar. Öyle insanlar da vardır ki, cezaevinde dört duvar arasında mahkûmdur ama hürdür. Onun için kim mahkûm, kim mahkûm değil, kim hür, kim hür değil; bu tartışılır.” dedi.
DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet
Görmez, Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumunda düzenlenen Mevlit Kandili Programında
hükümlülerle bir araya geldi. Kurumda, 3
Şubat 2011 tarihinde gerçekleştirilen programa; Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem,
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa
Onuk ile Genel Müdür Yardımcıları Selami
Candemir ve Erhan Polat, Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Harun Kodalak, Kurum
Müdürü Ali Turan Karadağ katıldı. 11’de
Ayaş Açık Ceza
İnfaz Kurumunda
yaklaşık 30 bin
fidan dikildi
AYAŞ Açık Ceza İnfaz
Kurumunda 2010 yılında başlatılan ağaçlandırma çalışmalarıyla bu güne kadar toplam
29 bin 560 adet fidan dikildi.
Sadece 2011 yılında 9 bin 200
adet fidan toprakla buluşturuldu. Ayaş Kaymakamı Sait
Özkılınç, fidan dikimine bizzat katılarak ağaçlandırma çalışmalarına destek veriyor. 5’te
Seslenis
Sayfa 2
Şubat 2012
UNUTMA
AFFET BABA BENİ
SEN YOKSUN...
HER GÖNLÜMÜN SABAHINDA
Birbirini tutmalı
Eylem’le söylem.
İnanç ile bağdaşmaz
Fitne ve fesat.
Neysek o olmalıyız
Kalben ve meylen.
İslâmın özüne uymaz
Özdeki tezat.
Hayatta iken gün yüzü göstermedim sana,
Asiliğim her zaman aldı başına bela,
Gözlerini hep bıraktım yaşla,
Affet beni canım babam.
Sen yanımda yoksun ya;
Sürekli seni arıyor gözlerim.
Tuttun ya bir kere ellerimi
Girdin ya kalbime, bozma bu rüyayı.
Hasretim gece gibi şahitsiz,
Rüyalar gibi özgün,
Ruhum vurulan bir kuş gibi masum.
Yarını düşlemek ya da kumsaldaymışcasına
Yummak istiyorum gözlerimi.
Sen yoksun ya yanımda,
Çaresiz üşüyorum.
Ben ne kadar içimdeki özlemi gizlemeye çalışsam da,
Tecrübesizliğim beni ele verecek kadar hain.
Seni arıyor, seni özlüyor...
Ve kaçırdığım herhangi bir film gibi
Tekrarını bekliyorum
Yaşamak için aşkı...
Her günümün sabahında ilk sen olmalısın;
İlk sana susamalı, ilk sana acıkmalıyım.
Günümün aydınlığı, ilk kahkaham...
Sonrasını düşünmediğim son ümidim.
Özlemle beklediğim uzaklarda,
Çok uzaklarda özlediğim,
O kadın sen olmalısın.
Fırtınalar koparmalı içimde;
Ne dinmek bilmeli,
Ne de aşksız geçen yıllarımı hatırlatmalı.
Bir bütünse insanda
Ruh ile beden.
Yaradana şükretmeli
Rabbini seven.
Geldi yaşayıp ve
Toprağa döndü giden.
Yaşamın sonu eceldir;
Sakın unutma ahredi.
Dünya fanî;
Ölümse gerçek.
Ecele engel olabilir mi
Dünyayı versek.
Ahrette hesabı var,
Hata edersek.
Unutmayalım ki,
Ancak hakka edilir biat.
At ölür nalı kalır,
İnsan ölürse eseri.
Hem mevla sever hem toplum
Haksal olan beşeri.
İnançlı olan unutmaz
Ahrette mahşeri.
İslam ile bağdaşmaz
Özdeki tezat.
Yorgun ozan der ki,
Sapma yolundan.
Takdir et tutan olursa
Düştüğünde kolundan.
Rabbim iyi olmayı bekler
Yarattığı kulundan.
Akıldan çıkartılmamalı,
Sahih dünyada verilecek hesap.
Ali Rıza Çağlar
Kartal H T Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
Hapishaneye düştüm, peşimden koştun,
Avukat gibi suçsuzluğumu savundun,
Dosta, düşmana karşı dimdik durdun,
Affet beni canım babam.
Hep bana dayanak, destek oldun,
Düğünümde çeyizime bir okka altın koydun.
Bense senin hep boynunu bükük koydum,
Affet beni canım babam.
Çocuk misali beni hep gözettin,
Nasihatinle bana hep umuttun,
Asiliğimi, isyanımı hep unuttun,
Affet beni canım babam.
Maşallah Güven
Maltepe 3 No’lu L Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
Tarık Aydaşlı
Maltepe 3 Nolu L Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
Hep söylerdin;
Beni kaybettikten sonra anlarsın diye.
Hep bir kulağımdan girerek çıkardı sözlerin,
Seni kaybedince her gün seni özlerim.
Ne olur!
Affet beni canım babam...
Sezai Çalışkan
Yozgat E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
TÜM ACILI ANNELERİMİZE
Islandı mendilim gözyaşlarımla,
Serdim de güneşte kuruttum anne.
Sevgiler zamanla biter dediler,
Bu anne sevgisi biter mi anne.
Bir sat eve gelmezsem,
Gelenden geçenden beni sorardın.
Elimi tutar okşar koklardın.
Sevgiler zamanla biter dediler,
Bu anne sevgisi bitir mi anne.
Geceleri gelip üzerimi örterdin,
Uyuyayım diye ninni söylerdin.
Yanağımdan buse öperdin,
Sevgiler zamanla biter dediler,
Bu anne sevgisi biter mi anne.
Anne temiszin denizin dalgası gibi,
Anne katsalsın Kur’an’ın sayfası gibi.
Dedim beee anneciğim…
Sevgiler zamanla biter dediler.
Bu anne sevgisi biter mi anneciğim.
İzzettin Candan
Gaziantep H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
YALNIZLIK
Ruhum derin bir hüzünle kaplı,
Pencerem demir, parmaklıklar paslı,
Yüreğim yaralı, her günüm yaslı,
Yüzüm gülmedi hiç, gözlerim yaşlı.
Olmadı hiç sarayım, tahtım
Nerede kaderim kara bahtım?
Anladım yalnızlık alın yazım,
Hayal, ümit bir yana yalnızlık benim adım.
Kaç asırdır döndü sensiz dünya,
Yalnızlığı çağırır içimdeki hülya.
Gerçek olacak bir gün o güzel rüya,
İnsan boştur, yok onda edep, haya...
Yüzlerde riya var, sözlerde kir,
Yalnızlığı anlatır insana, bu şiir
Zalime fayda etmez, ne efsun ne sihir
Elde ne var, aşka ve hakka dair...
Muharrem Seren
Balıkesir L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
YALNIZ DEĞİLSİN
Üzülme dostum bu günlerde geçer,
Bir bakmışsın güneş senin için yüzünü saçar.
Biraz dertli olabilirsin biraz da üzgün,
Unutma ben varım yalnız değilsin.
Biliyorum hayata küsmüş gibisin,
Anlıyorum herkese kızmış gibisin.
Bazen yaşamaktan bile usanır insan,
Unutma seni seven biri var biraz uzakta.
Nice gözler ıslandı buralarda,
Nice canlar yandı küllendi ateş gibi.
Her taraf her yanımız daraldı dünyamız karardı,
Yaşamak nefes almak azaldı.
Sevenler sevilenler hep sessiz kaldı;
Ne zalimmiş bu mahpusluk arkadaş.
Akşam olur kapılar kapanır,
Kilit üstüne kilit vurulur.
Sanki yüreğimize kurşun sıkılır,
Sessizlik hakim olan bu yerde.
Yine yaşamaya mahkûmuz bu yerde.
Sen üzülme dayanamam ben yanayım sen ağlama,
Senin üzülmene gücüm yetmez benim.
Ne olur gül neşelen bugün bari,
Bırakma elimi tutunca senin elini.
Benimle yaşar benimle ölürsün,
Ben sevdiğim insan için varım,
Senin için canıma bile kıyarım.
Mehmet Durak
Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Seslenis
Şubat 2012
BULMACA
A
SOLDAN SAĞA
1) Sokur, yer sıçanı. 2) Bir bayan ismi - Bir
iç giysi. 3) Geri çevirme-ekilen yer, mezra
4) Konut - Haberci, haber veren kimse. 5)
Vücuttan çıkan su-Alaca karanlık. 6) Karışık
renkli - Bir cins at. 7) Bir renk-Dumanın
bıraktığı kara leke. 8) Köpek-Enli çember
9) Bir tasarının planı-Resim veya harfle yapılan işaret. 10) Iramak işi-Arap harflerinin
en çok kullanılan el yazısı biçimi. 11) Şeritli
manyetik kutu. 12) Dinlenme-Fiilden isim
ve sıfat türeten ek. 13) Keskin olmayantersi(ilave)-Bir baston adı. 14) Namus-Sade. 15) Tersi(çalma, aşırma) 16) Ekmek
yerini tutan yiyecek. 17) Kilometrenin
kısaltılmışı-Uzaklığı ifade eder. 18) Sinirli-lokman ruhu. 19) Mitoloji-(tersi) Amerikyumun simgesi. 20) Erkek-Yalamak işi.
Oğuz Alıcı
Malatya E Tipi Ceza İnfaz Kurumu
Geçen Sayıdaki
Bulmacanın Çözümü
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1) Bir aktör-Şehirden küçük, köyden büyük yerleşim merkezi. 2) Vazife-Edebiyat,
yazın-Baş. 3) Tersi (bir hamam malzemesi) Kırmızı-Bıçak bileyene yarar alet-Tersi
(bir akdeniz balığı). 4) Bir çalgı-Kısırlık, verimsizlik-Tersi (dolaylı anlatma)-Bir Unvan. 5) Labada-Çevik-İsim-Verme,
ödeme. 6) Kuran’da bir sure-Somun
sessizleri-Uçan bir hayvan-Vilayet. 7)
Erkekliği giderilmiş-Bir para birimiBeyaz-Otlak. 8) Garez-Proje-Manda
yavrusu. 9) Bir bayan ismi-Kara Kuvvetleri Komutanlığı kısaltılmışı.
HER ŞEYİN ÖTESİNDE
Bahar mevsiminin en güzel sabahında
Ve renklerin kendini çiçeklerde gösterdiği anda;
İnan ki aklımda da
Sen varsın ayrı olsak da.
Şimdilerde
Her şeyin ötesinde,
Öyle bir yer etmişsin ki bende;
Sevgim her şeyin ve herkesin önünde.
Bu hikaye
Kendi kendini çoktan unuttu belki de.
Ama şu anda başka diyarlarda yaşasak bile;
Asla silinmez kalbimden adının geçtiği o cümle.
Mutluluklar nerede
Diye hiç sordun mu kendi kendine?
Bir de benimkini dinle!
Benim mutluluğum senin mutlu olduğun yerde.
ŞEHİDE ÖZLEM
Hainler pusu kurmuş şehit etmiş Mehmedimi içim sızlar,
Şehidim sayesinde dağlarda gezer koyunlar kuzular.
Şehitlerim yeriniz kutsal ama analar sizi özler,
Gelmeyeceğinizi bile bile analar babalar yolunuzu gözler.
Askerlik bitince nişan vardı verilmişti sözler,
Giderken askere çalınmıştı davul ile sazlar,
Her şehit haberinde ciğerim yanar içim sızlar,
Sizlerin hakkını nasıl öderiz kahraman şehidim bizler.
Hainlik kanında olana vermekle bitmez hak,
Konu vatansa gerekirse şehitte olunacak muhakkak,
Binlerce şehit de verilse verilmez bir karış toprak,
Hainlerin elbet kökü kazanıp bu belada son bulacak.
Gecelerin zor geçtiği bu günlerimin birinde,
Hele de seni gördümse;
O günün bana zindan olduğunu bil ama üzülme!
Ben hep senin gülümsemeni isterim, her şeyin ötesinde.
Gözlerim gözlerini görünce, dizlerimin bağı çözülünce,
Gücüm yetmez düşerim yere öylece.
Ama sakın beni kaldırmaya gelme!
Çünkü her şeyin ötesinde, biz ayrıldık bir kere...
Mert Anıl Tufanoğlu
Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
ÖZLÜ SÖZ
Aklın güzelliği dil ile, dilin güzelliği söz ile,
kişinin güzelliği yüz ile, yüzün güzelliği göz
ile belli olur. (Yusuf Has Hacip)
Başkası düştü mü “Çürük tahtaya basmasaydı” deriz. Kendimiz düşünce, bastığımız
tahtanın çürük olmasından şikayet ederiz.
(Cenab Şahabettin)
Bilgisiz bir kimse savaş davuluna benzer,
sesi çok, içi boştur. (Sadi)
Bilgiyi elde ettikten sonra halka söylemeyen, belletmeyen kişi, zengin olup da yoksul doyurmayan kimseye benzer. (Hz. Muhammet (S.A.V.))
Cahil kimsenin yanında kitap gibi sessiz ol!
(Mevlana)
Mehmet Acı
J. Kd. Bçvş
Sivas Cezaevi J. Krk. Komutanı
Sayfa 3
ACI SÖZLER
talarımız yaşadıkları hayatla,
kazandıkları tecrübeyle, bize
yol gösteren, hayatımızı yönlendiren minnet duyduğumuz büyük
şahsiyetlerdir. Onların bizlere miras
olarak bıraktığı değerler hayatımıza
yön vermektedir. Bu değerler arasında atasözleri diye adlandırdığımız
hayatın bir parçası haline gelmiş sözler, önemli bir yer tutmaktadır.
Ancak ne var ki; atalarımıza atfedilen bazı sözlerin, bizim öz benliğimizle, inançlarımızla, kültürümüzle
bağdaşmadığı görülmektedir. Bu
sözlerin kötü amaçlı kişiler tarafından uydurularak atasözü şeklinde
atalarımıza mal edilmeye çalışıldığı
anlaşılmaktadır. Bir kısım sözlerin
de yabancılar tarafından benliğimizi
yozlaştırmak amacıyla üretilip servis
yapıldığı tahmin edilmektedir.
“Devletin malı deniz, yemeyen
keriz”, “Bal tutan parmağını yalar” ,
“Üzümü ye bağını sorma” gibi sözleri bu duruma en çarpıcı örnekler
olarak göstermek mümkündür. Bunların bir kısmı deyim olsa da, toplumdaki yaygın kanaat atasözleri oldukları
yönündedir. İster atasözü ister deyim
olarak kabul edilsin, bu tür sözleri insanımıza yakıştırma gayreti en büyük
küstahlıklardan biridir.
Devletin malını denize benzetmede her hangi bir sıkıntı yok. Ancak
onu yemeyen kişinin, ahmak olarak
adlandırılması veya adını zikretmekten hicap duyduğumuz bir mahluğun yerine konması da ne demek?
Bu sözün değil gerçek manada, espri
şeklinde zikredilmesi bile mide bulandırıcıdır. Devletin malının deniz
misali engin olduğu ve yemekle tüketilemeyeceği safsatasına kendini
inandırarak, devletin kasasından
haksız kazanç elde etmeye çalışan
bir takım kendini bilmez kişilerin, bu
sözleri sık sık kullandıkları aşikardır.
Akşamleyin evinde ders yapan
çocuğun babasına; “Baba, defterimin kenarlarının katlanmaması için
bana kırtasiyeden ataç alır mısın?”
demesi üzerine ertesi gün mesaisine
başlayan memur babanın, masanın
üzerinde gözüne ilişen ataçları görüp
çocuğunun siparişini hatırladığında;
“Canım, ne olacak şuradan birkaç
tane alıp götüreyim “ diye düşünüp
evine götürme eylemi, onun ataç
fabrikasının veya her hangi bir kuruluşun başına atandığında, fabrikanın veya kuruluşun içini boşaltması
UMUT = ÜMİT
Umut ve ümit... Hem isim olarak hem de insanoğlunun beklentilerini ve hayallerini süsleyen Farsça kökenli ne güzel kelimelerdir. Aslında tüm insanoğlunda isim olarak olmasa bile umut ve
ümit vardır. “Umut” bir beklentidir. “Ümit” ise ummaktan doğan
güven duygusudur.
Peygamber efendimiz (S.A.V.) hadisi şerifinde “Ümit ümmetim için rahmettir. Ümit olmasaydı; hiçbir anne çoğunu emzirmez, hiç kimse bir ağaç dikmezdi.” der. insanoğlunun başına kötü
olaylar gelir ve hemen karamsarlığa düşer umudunu yitirir. Ama,
ümidini yitirmiş olanın da başka da kaybedecek bir şeyi yoktur.
Güçlükler kolaylıkla beraberdir; kendine gel, ümidini bırakma!
Akıllı insan bilir ki ölümün arkasında daha güçlü bir hayat beklenmektedir. Ve doğru düşünenlerin ümitleri gerçekleşebilir ümitlerdir, kafasızların ümitleri gerçekleşmez ümitlerdir.
Umudun tanımına giren iki şey vardır; zaman ve gelecek!
Umut ne dündür ne de şimdi. O hep yarınlarda yaşamayı sever.
Asılmakta olan kişinin bile “ip kopacaktır” diye bir umudu vardır.
eylemi ile eşdeğer bir düşüncenin
ürünüdür. Burada asıl olan eylemin
küçüklüğü veya büyüklüğü değil,
düşüncenin sakatlığıdır. Nitekim
bu düşünceye sahip kişiler, “Denizden bir damla eksiltmekle deniz
tükenmez” felsefesinden hareketle
yola çıkmaktadırlar. Büyük talanlar,
soygunlar bu şekilde yapılarak devlet
bütçesi zafiyete uğratılmakta, insanımız mağdur edilmektedir.
Bal tutan kişinin tuttuğu bal kendisine aitse, parmağını yalamasında
bir gariplik yok. Fakat gelin görün
ki; bu sözün sahipleri de, bir işin başında bulunan kişilerin o işten kendi
menfaatlerine uygun çıkar elde etmelerinin normal karşılanması gerektiği tezini savunmaktadırlar. Onlara göre bal tutmuş olmak, baldan
istifade etmek için geçerli bir sebep
ve kendi doğal haklarıdır. Anlaşılan o
ki, bu densizler yine boş durmamış,
haksız kazançlarını meşrulaştırmak
için, “Bal tutan parmağını yalar” diyerek yollarına devam etmişlerdir.
Bir de sıkılmadan bu sözü atalarımıza veya milletimize mal etmeye çalışmışlardır.
“Üzümü ye bağını sorma” sözü
bize ne kadar da uzak bir söz! Üzüm
bağı içerisinden geçen asker atalarımızın, aldıkları üzüm salkımlarının
yerine para bağladıkları bir efsane
midir yoksa? Düşünceye bakın; “sen
yemene bak” diyor, “Neye gerek nereden geldiği veya kime ait olduğu?”
Üzümü yiyip de bağını sormamak
olur mu? Hem sormakta veya bağ sahibini bilmekte mahsur mu var? Evet
birilerine göre var. Çünkü yenilen
üzümün bağı söylenirse, o üzümü
karşı tarafın yememe ihtimali var.
Çünkü bağda sıkıntı var. Peki yenilen üzümün bağını sorup, bağ sahibine teşekkür etmek gerekmez mi?
Elbette gerekir. Ancak bu sözün de
imalatçıları, gayrı meşru kazançlarına
bir kılıf bulmak maksadıyla bu sözü
de kullanmaktan geri durmamışlar.
Özetle; atalarımıza mal edilmeye
çalışılan, ancak nereden ve nasıl geldiği bilinmeyen ve art düşünceli kişiler tarafından çıkarıldığı anlaşılan bu
türden sözleri kullanmaktan özenle
kaçınmalı, kullananları da uyarmalıyız.
Mustafa Yavuz
Pozantı M Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu Müdürü
İnsan için hayatı akışına bırakmak çabasız, amaçsız ve atılımsız bir duruma gelmek demektir. Hiçbir zaman olmayacak şeyi ısrarla umut etmek insanı devamlı bir karamsarlığa sürükler; umut,
umut edilen şeyin olabildiği oranda mutluluk kaynağı olur. O, büyük bir canlılık, duyarlılık ve olumlu düşünce üretmekle oluşan bir
değişim isteğidir. Umut varlıklı bir kişi için belki yemeğin üstüne
yediği tatlı olabilir. Ancak bir yoksul için bir kuru ekmek parçasıdır. Yaşanan gün nasıl olursa olsun beklenen gün her zaman daha
güzeldir. Umut bir yerde duyulan değişim isteğidir ve insanın yarınlarına borçlanmasıdır. Çünkü insanın geçmişi hep kayıplarla
geleceği de hep umutlarla doludur. Çünkü insanın geçmişi hep
kayıplarla geleceği de hep umutlarla doludur. Ve iyice düşünüp
karar verin istediğiniz nedir? Silik beklentiler mi, havanın esişine,
suyun akışına bırakılabilecek bir hayat mı?
Ümit olmadan ümit edilen ele geçmez.
Bugünle yetinen insan bilmez umudu.
Savaş Döven / Dinar Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Seslenis
Sayfa 4
Şubat 2012
USTALARDAN SEÇMELER
USTALARDAN
SEÇMELER
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
KARİKATÜR
Fıkra
BANA BİR ŞARKI SÖYLE
TELEVİZYON
Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlık içindeyim, kapkarayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir şarkı söyle
Bizim Temel, bir televizyon kanalında yarışmaya
katılır. Kazandığı parayı eksik
verirler.
Temel sebebini sorar. “E,
öyle; vergi kesiyoruz” cevabını
alır.
Bunun üzerine Temel,
avukata başvurur. Avukat,
“Televizyonu
mahkemeye
ver.” der.
Aradan zaman epey geçer.
Avukat yolda Temel’i görünce
sorar: “Ula Temel, televizyonu mahkemeye verdin mi?”
Temel cevaplar: “Verdim
ama ertesi cün keri ketirdim
oni... İnsan yine de televizyonsuz yapamayi! Sonradan geri
aldım onu.”
İçimde bir şeyler kımıldıyor
Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum
Bir baksana ne haldeyim deli divane
Yaralıyım, çaresizim umutsuzum
Bana bir şarkı söyle
Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt
Dökül karanlığıma ışıklar gibi
Al beni, al, en uzaklara götür
Sesin aksın içimde bir pınar gibi
Bana bir şarkı söyle
Bütün renkleri kat birbirine
Buram buram bir turuncu getir geçen yazdan
Bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi
Hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan
Bana bir şarkı söyle
Bazan kar nasıl hazin yağar bilirsin
Kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı
İşte öyleyim, kapkarayım bu gün gel
En hüzünlü sesinle, en dokunaklı
Bana bir şarkı söyle.
Ümit Yaşar OĞUZCAN (1926-1984)
ÖZGEÇMİŞ
22 Ağustos 1926’da Tarsus’ta
doğdu. 4 Kasım 1984’te İstanbul’da
yaşamını yitirdi. 1845’te Eskişehir
Ticaret Lisesini bitirdi. Osmanlı
Bankası ve Türkiye İş Bankasında
çalıştı. 1977’de İş Bankası Halka İlişkiler Müdür Yardımcılığı
görevinde iken emekliye ayrıldı.
İstanbul’da kendi adını taşıyan
bir sanat galerisi kurdu. Bir süre
yayıncılık yaptı ve Akbank Genel
Müdürlüğü Krediler Servisinde
çalıştı. Yaşamının son döneminde mizah dergisi “Çarşaf”ta mizah şiirleri yazdı. İlk şiiri 1942’de
Eskişehir’de yayınlanan “Kocatepe” gazetesinde yayınlandı. Daha
sonra Yedigün, Varlık, Büyük
Doğu gibi dergilerde yayınlanan
şiirleriyle tanındı. İlk şiir kitabı “İnsanoğlu” 1947’de basıldı.
Zamanla geniş kitlelerin okuyup
hayranlık duyduğu bir aşk ve ölüm
şairi olarak tanındı. Şiirlerinde Faruk Nafiz Çamlıbel duyarlılığı görülür. 1973’de büyük oğlu Vedat’ın
intiharından sonra “ölüm” temasına daha çok eğildi. Bazı şiirleri
çağdaş sanat müziğinin popüler
bestecileri tarafından bestelendi.
En duyarlı ve yoğun aşk şiirlerinin
yazarıdır.
Karikatür: Yaghı El Jabalı Figueora
Maltepe 3 No’lu L Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
SİGARA
MÜEBBETİMSİN
Herkes bak neler söylüyor,
Gelme yanıma sigara.
Hanemi harap ettin,
Usandım senden sigara!
Rabbime verdiğim sözümdün sen,
Hale hale açan gülümdün sen,
Gülücükler saçan yüzümdün sen,
Aşk mahkememde müebbetimsin...
Çok çektim ama ölmedim,
Hiç iyi günün görmedim,
Bir rahat hayat sürmedi,
Kardeş misin benimle sigara!
Dostlar içinden attırdın,
Evim barkımı sattırdın,
Vurunca yere yatırdın,
Allah’ından bul sigara!
Benzim güzeldi sararttın,
Bütün dünyamı kararttın,
Genç yaşta saçımı ağarttın,
Karşımda durma sigara!
Seni cebime aldığım,
Koynuma alıp yattığım,
Her zaman canımı yaktığın,
Küstüm ben senden sigara.
Canımı ömrümü yedin,
Nere gitsem oraya geldin,
Beni hayatımdan ettin,
Evin yıkıla sigara!
Benle yattın, benle kalktın,
Beni yalnız bırakmadın,
Vurunca yere yatırdın,
Senden dost olmaz sigara.
Anamdan babamdan geçtin,
Sen her zaman beni seçtin,
Durmadan kanımı içtin,
Allah için git sigara!
Tüten bacamı söndürdün,
Beni yaşarken öldürdün,
Herkesi bana güldürdün,
Benle kardeş misin sigara?
Kapıdan içeri girdi,
Zannettim misafir geldi,
Her zaman ömrümü yedi,
Başkasını bul sigara.
Her tarafımdan dizlerim,
Takatsız kaldı dizlerim,
Artık eceli gözlerim,
İnşallah ölürsün sigara!
Aşık Mustafam yazardım,
Gün geçti daha yaşlandım.
Bilseydim eve almazdım,
Kör olasın sen sigara!
Mustafa İnal
Hatay E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
Güzel Söz
Kaligrafi: Uğur Cansever
Tutunduğum bir tek dalımdın sen,
Hem yeşilim hem de alımdın sen,
Kahvemde çıkan falımdın sen,
Aşk mahkememde müebbetimsin...
Nağmelerle çalan sazımdın sen,
Alnıma yazılan yazımdın sen,
İsyanım, gülüşüm, nazımdın sen,
Aşk mahkememde müebbetimsin...
Şerefim, namusum, arımdın sen,
Bir elmada diğer yarımdın sen,
Hem güzüm, hem de baharımdın sen,
Aşk mahkememde müebbetimsin...
Hem altınım, hem de gümüşümdün sen,
Hem ağıdım, hem de gülüşümdün sen,
Hem doğuşum, hem de ölüşümdün sen,
Aşk mahkememde müebbetimsin...
Fatih Erdem
Niğde E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
GÖNÜL
Gördüğün her güzele meyletme,
Sonra kırılır dağılırsın gönül.
Her gördüğün dilberi hayal etme,
Cilvesi nazı feleğini şaşırtır senin gönül.
Açan her gülü dikensiz mi sandın,
Tuttun elini kanla boyadın.
Uslan artık isteklerinden usandım,
Beni rezil rüsva etme artık gönül.
Koşturdun peşinden yordun beni sen,
Biraz mola ver şu gölgede dinlen.
Hani lafa söze gitmezdin sen,
Şimdi mapuslarda duruldun mu gönül.
Sonsuz hayallere dalardın,
Her gördüğün çiçeğe konardın,
Hani sen hep yaz hep bahardın,
Şimdi kar boranda kaldın mı gönül.
H. İbrahim Bodur
Kocaeli 2 No’lu T Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
AĞAÇ
Lütfen dokunma bedenime elime,
Vurmasın heyelan toprağıma yenime.
Kimse dayanamaz temiz evime,
Lütfen dokunma bedenime elime.
Gölgelen yeşil dallarımın dibinde,
Benden çok var senin evinde.
İnsana nefes veririm sokul bedenime,
Lütfen dokunma bedenime elime.
Çekerim yağmurları suyu üzerime,
İnsanlara umut olur bedenim yine.
Değmesinler benim muhabbet neşeme,
Lütfen dokunma bedenime elime.
Gelir korkutursunuz baltayla beni,
Bana dokunanı Allah af etmez seni.
Ol bana da yeni bir hep sevgili,
Lütfen dokunma bedenime elime.
Eser gelir rüzgârın hep sesi,
Bulunmaz ağacın eşi hep benzeri.
Çocuklar oynar cıvıl cıvıl öter kuşları,
Lütfen dokunma bedenime elime.
Doğar güneş ışıltısı yayılır her yana,
Can veririm toprağına ve sana,
Tutarım catlakları toprak olur bana ana,
Lütfen dokunma bedenime elime.
Orman yoksa yeşil bir yaşamda yok,
Aç kalırsınız hepiniz olmazsınız tok,
Saplanır kalbine yurdunda ağacı olmayanın ok,
Ey insanoğlu lütfen dokunma bedenime elime.
Mustafa Torun
Zile M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Şubat 2012
Seslenis
Sayfa 5
Ayaş Açık Ceza İnfaz Kurumu personel ve
hükümlülerince 3 bin adet fidan dikildi
Ayaş Açık Ceza İnfaz Kurumunda 2010 yılında başlatılan ağaçlandırma çalışmaları kapsamında bu güne kadar toplam 29 bin 560 adet fidan dikildi. Sadece 2011 yılında 9 bin 200 adet fidan toprakla buluşturuldu.
A
yaş Açık Ceza İnfaz Kurumu çevresinde yer
alan 254 dönüm arazinin ağaçlandırılması çalışmaları meyvesini vermeye başladı. 2010 yılından bu yana devam eden ağaçlandırma çalışmaları
sonunda toplam 29 bin 560 adet fidan dikildi.
Ağaç dikimine elverişli hale getirilmesi için Ankara
İl Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından iş makineleri ile ıslah ve ağaç dikimi için teras oluşturulan araziye
2010 yılında 20 bin 360 adet, 2011 yılında 9 bin 200
adet olmak üzere 29 bin 560 adet muhtelif orman fidanı dikimi gerçekleştirildi.
Geçtiğimiz ay Ayaş Kaymakamlığı ve Ayaş Cumhuriyet Başsavcılığının öncülüğünde Ayaş İlçesindeki
tüm resmi kurumlar, basın mensupları, sivil toplum
kuruluşları, Ceza İnfaz Kurumu personeli ve hükümlülerin de katılımı ile 3000 adet muhtelif ağaç dikimi
yapıldı. Bu çalışmaya sonraki günlerde de devam edilerek 6 bin 200 adet ağacın dikimi gerçekleştirildi.
Kurumda gerçekleştirilen ağaçlandırma çalışmalarına Ayaş Kaymakamı Sait Özkılınç ve Cumhuriyet
Savcısı Aydın Karabıçak da katılarak, personel ve hükümlülerle birlikte ağaç diktiler.
Törende konuşan Kaymakam Özkılınç, ormanlarının önemine dikkat çekerek, “Ağaç dikmekteki amaç
insanlara ağaç sevgisini aşılayarak ormanlarımızın korunması, geliştirilmesi, erozyonun kontrolü ve buna
bağlı olarak yağışlardan faydalanarak sel felaketlerinin
önlenmesidir. Ormanlarımız doğal güzellik kaynağı
olmanın yanı sıra bulundukları bölgede iklim şartlarını etkileyerek tarımsal üretimin daha verimli hale gelmesini sağlamaktadır. Ayrıca pek çok canlıyı barındırarak doğal bitki örtüsünün korunmasına büyük katkı
sağlamaktadır.” dedi.
Özkılınç, ağaç dikmenin millî bir görev olduğunu
vurgalayarak, “Orman sağlık ve hayat dolu bir kaynaktır. Topraklarımızın tamamı yeşil örtü ile kaplanana
dek yeni orman alanları tesis etmek, var gücümüzle
çalışarak Ülkemizin topraklarının ağaçlandırılmasına
katkıda bulunmak ve onları korumak her vatandaşımız
tarafından milli bir görev kabul edilip yerine getirilmesi temel amaç ve gayemiz olmalıdır. Bu bağlamda ağaç
dikme faaliyetine katılan başta Ayaş Açık Ceza İnfaz
Kurumu personeli ile hükümlülerine ve katılan herkese yürekten teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Cumhuriyet Savcısı Aydın Karabıçak ise konuşmasında; “İlçemizde bulunan resmi kurumların ve vatandaşların Ceza İnfaz Kurumunda bulunan personel ve
hükümlüler ile birlikte ağaçlandırma faaliyetimize katılımları bizleri mutlu etmiştir. Sayın Kaymakamımız
Sait Özkılınç’ın ilgi ve desteği ile yapılan ağaçlandırma
faaliyetine özverili katılımda bulunan Ayaş Açık Ceza
İnfaz Kurumu hükümlülerinin bu davranışları takdire
şayandır. Yapılan bu çalışma sayesinde hem Ayaş iler-
leyen yıllarda daha yeşil bir görünüme kavuşacak hem
de Ceza İnfaz Kurumumuzun İlçeye olan katkısı daha
net bir şekilde anlaşılır olacaktır.”dedi.
Karabıçak, Büyük Önder Mustafa Kemal
Atatürk’ün “Uygarlığın temelinde ağaç, çiçek ve yeşillik bulunmaktadır.” sözüyle ormanlarının önemine
dikkat çektiğini dile getirerek, şöyle konuştu: “Büyük
Önder Mustafa Kemal Atatürk tabiat aşığıydı, vatanın ağaçsız kalmasından ızdırap duyardı, çorak halde
bulunan araziyi ıslah ettirip, ormana, Atatürk Orman
Çiftliği’ne dönüştürerek bu konuya ne kadar önem
verdiğini tüm milletimize göstermiştir.”
Sakarya L Tipi Ceza İnfaz Kurumunda ağaçlandırma şenliği
Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun çevresini yeşillendirmek için bin adet fidan dikildi.
Fidan dikimi için Ceza İnfaz Kurumunun bahçesinde bir tören düzenlendi. 6 Ocak 2011 tarihinde düzenlenen törene Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Orhan
Usta, Cumhuriyet Savcısı Haydar Memiş, İl Jandarma
Alay Komutanı Adnan Aslan, Kurum Müdürü Metin
Sönmez, Ferizli Belediye Başkanı Ahmet Soğuk, Or-
KURUM
BAHÇESİNE
BİN FİDAN
DİKİLDİ
Sakarya L Tipi
Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda, Sakarya
Cumhuriyet Başsavcısı
Orhan Usta, Cezaevi
Savcısı Haydar Memiş, İl
Jandarma Alay Komutanı
Adnan Aslan, Kurum
Müdürü Metin Sönmez,
Ferizli Belediye Başkanı
Ahmet Soğuk, Orman
Bölge Müdürü Hasan
Yılmaztürk ve diğer
misafirler katılımıyla
yapılan şenlik kapsamında toplam bin adet fidan
dikildi.
man Bölge Müdürü Hasan Yılmaztürk ve diğer misafirler katıldı.
Törende konuşan Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Usta,
"Modern ceza infaz sisteminde geleneksel anlayış terk
edilerek hükümlü ve tutukluların işlediği suçlardan ıslah
edilip üretken ve faydalı bireyler olarak yeniden topluma
kazandırılması amaçlanmaktadır." dedi.
Eğitimin önemine vurgu yapan Usta, eğitim hakkının
hiçbir yer ve zamanda engellenemeyeceğini, dışarıdaki bir
insanın eğitime ulaşma imkanları hangi ölçüdeyse, aynı
imkanların hükümlü ve tutuklulara da sağlandığını belirtti.
Usta, ceza infaz kurumların hükümlü ve tutukluların iş ve
meslek atölyelerinde açılan kurslarla kendilerini geliştirdikleri, eğitimli ve sosyal bireyler olarak donanımlı bir şekilde
toplumsal hayata hazırlandıkları yerler olduğunu söyledi.
Eğitimin olduğu gibi ağaç dikmenin ne kadar kutsal bir
vazife olduğunun altını çizen Usta, ağaçlandırma çalışmasını başlatan Kurum Müdürüne ve Orman Bölge Müdürüne teşekkür etti.
Kurum Müdürü Metin Sönmez ise ceza infaz kurumlarının sadece cezaların infaz edildiği yerler olmadığını, aynı
zamanda hükümlü ve tutukluların eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinin yürütüldüğü ve içerisinde bu faaliyetlere yönelik
ortamların oluşturulduğu eğitim yuvaları olduğunu belirtti.
Ceza infaz kurumlarında yürütülen eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinin toplum tarafından yeterince bilinmediğini ifade eden Sönmez, "Eğitim-öğretim ve iyileştirme adına
yapılan bu faaliyetlerimizi süslemek ve taçlandırmak için
Kurumumuzun çevresinin de güzelleştirilmesi önem arz
etmektedir. İçeride yapılan eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinin bir yansıması olarak bu güzellikleri Kurumun çevresinde de göstermek istiyoruz." dedi.
Dikilen her fidanın sadece bugün için değil gelecek nesiller için de bir kazanç olduğu düşüncesi ile yola çıktıklarını ifade eden Sönmez, ağaçlandırma çalışmasında katkısı
olan kurumlara teşekkür etti.
Seslenis
Sayfa 6
Şubat 2012
Sivas Valisi Kolat, E Tipi Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti
S
ivas Valisi Ali Kolat 27.12.2011 tarihinde Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Vali Ali Kolat’a ziyareti esnasında Sivas Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Aydın,
Cumhuriyet Savcısı Bilal Gümüş, İl Jandarma Alay Komutan
Yardımcısı Jandarma Yarbay D. Ahmet Gülerci, Kurum Müdürü
Mustafa Canatan, Ceza İnfaz Kurumu Karakol Komutanı J. Kd.
Bçvş. Mehmet Avcı ile diğer çalışanlar eşlik etti.
Kurum ziyareti öncesinde; Vali Ali Kolat ve Başsavcı Hasan
Aydın tarafından Kurum bahçesine ladin ağaçları dikildi.
Ceza İnfaz Kurumu bünyesinde faaliyet gösteren işyurdunu, kurum revirini, hükümlü ve tutukluların kaldığı koğuşları, kurum mutfağı ile eğitim birimi bünyesinde bulunan kilim
atölyesini, kütüphaneyi ve derslikleri gezen Vali Ali Kolat bu tür
faaliyetlerin tahliye sonrası iş imkânının kazanılmasında büyük
etkileri olacağını belirtti.
Vali Ali Kolat’a, Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Aydın tarafından Kurum hatırası olarak Ceza İnfaz Kurumunda üretilen kilim
ve heybe hediye edildi. İnfaz koruma memurları ve diğer personelle de sohbet eden Vali Ali Kolat, Kurumun fizikî şartlarının
iyi olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti belirterek, hizmet
verenlere teşekkür edip Kurumdan ayrıldı.
Karikatür yarışması ödülleri sahiplerini buldu
Maltepe 3 No’lu L Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunan Kolombiya Uyruklu Yaghı El Jabalı
Figueora, Maltepe Üniversitesi İnsan
Hakları Araştırma Merkezi tarafından
düzenlenen İnsan Hakları konulu Ka-
Yazar Sinan Yağmur
Nevşehir E Tipi’nde
Yazar Sinan Yağmur, Nevşehir E Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü ve
tutuklulara yönelik gerçekleştirilen söyleşiye katıldı. Yağmur, Kurumun çok amaçlı
salonda düzenlenen etkinlikte hükümlü ve
tutuklularla bir araya geldi. Söyleşiye Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Sinan
Akdoğan, Cumhuriyet Savcısı Erdal Yerdelen, Halk Eğitim Merkezi Müdürü Osman
Doğan ve Müdür Yardımcısı Hatice Güven,
Kurum Müdürü Hamit Karslıoğlu, İkinci Müdürler Muhammed Bülbül ve Kadir
Kafa, Kurum Öğretmenleri Hakan Tokgöz ve Fuat Yıldız, Psikolog Ersin Burçak,
Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular
katıldı.
"Aşkın Gözyaşları", "Aşkın Gözyaşları II",
"Aşkın Gözyaşları III", "Mesnevi'den Hikayeler", "Tennure ve Ateş", "Babalarda Ağlar"
adlı kitapların yazarı olan Yağmur, semazen
ekibinin gösterinin ardından, Mevlana’nın
uzun bir şiirini okuyarak programa başladı.
Yağmur, Mevlana ve insan sevgisine dikkat
çektiği konuşmasında şunları söyledi: “Hayatta sevdiklerimizden, birbirimizden hep
uzak kalıyoruz. Birbirimizi anlamanın tek
yolu tasavvuftur. Tasavvuf Allah’tan ümit
kesmemek, kötüye iyi davranmak, insanların ayıplarını ortaya çıkarmaktan ziyade
ayıpları kapatmaktır. Kendini bilen insan
Rabbini bilecektir. Günümüzde en yakınımızdaki insanların sorunlarını görmüyoruz
ama arabamız çizildiği zaman sabahlara
kadar uyuyamıyoruz. Toplumun manevi
hassasiyetlerini görmüyoruz ama akşam bir
dizideki olaya günlerce üzülüyoruz. Birbirimizi anlamıyoruz, birbirimize hoşgörü
göstermiyoruz, 'ne derdin var' diye sevdiklerimize sormuyoruz. Mutlaka birbirinizi
anlayın ve birbirinizin yaralarını deşin.”
rikatür Yarışmasında Türkiye birincisi
oldu. Tutukluya 3.000 TL para ödülü ve
plaket verilmek üzere 18.01.2012 tarihinde tören düzenlendi.
Ödül törenine Cumhuriyet Savcısı
Ali Fuat Akın, Kurum Müdürü Vural Temür, Maltepe Üniversitesi İnsan Hakları Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr.
İonna Kuçuradi, Prof. Dr. İsmail Kaya,
Prof. Dr. Betül Çotuksöken, Yard. Doç.
Dr. Özge Yücel Dericiler ve Melike
Oğuzhan, Kurum Öğretmenleri Nilgün
Uyar ve Aysun Çoban, Kurum Psikologları Nurdan Toptan ve Nilgün Demirkale Öksüm katıldı.
Törende 3.000 TL ödül ve plaketini alan Yaghı El Jabalı Figueora, insan
hakları ile ilgili yaptığı yeni karikatürünü
Prof. Dr. İonna Kuçuradi’ye hediye etti
ve yarışma için Maltepe Üniversitesine
teşekkür etti.
Ereğli’de tiyatro gösterisi ve ödül töreni
Ereğli B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 24.10.2011 ile
05.12.2011 tarihleri arasında düzenlenen “Her İnsan Bir Kitap” adlı
yarışmanın sona ermesi nedeniyle yapılan programda, yarışmada
dereceye girinlere ödülleri verilirken, hükümlü ve tutukluların rol
aldığı tiyatro gösterisi sunuldu.
Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü Koruma Kurulu Başkanlığı iş birliğinde gerçekleştirilen yarışmayla
hükümlü ve tutuklulara okuma alışkanlığı kazandırılması, ruhsal,
duygusal ve düşüncesel dünyasında değişikliğin
oluşturulması, hayal dünyasının geliştirilmesi, kişisel gelişiminin olumlu yönde sürdürülebilmesi, hazırbulunuşluk düzeyinin arttırılması, sözcük dağarcığının arttırılması, iletişim dili ve benlik algısının
güçlendirilmesi ile kendini ifade edebilme yeteneğinin geliştirilebilmesi amaçlandı.
Ceza infaz Kurumunda, 29.12.2011 tarihinde yapılan ödül töreninde; hükümlü ve tutuklular “Koğuş
Ağası” adlı oyun sahnelerken, Yeşil Cami İmamı Yusuf Uğur da ney dinletisi gerçekleştirdi. Hükümözlü
Atabey Kuş’un kaleme aldığı şiir, izleyenlerin beğenisini kazandı.
Akabinde ödül dağıtım töreni gerçekleştirildi.
Okuma yarışması neticesinde birinci olan Mehmet
Özçiçek’e 300 TL, ikinci olan Faruk Karakaya’ya
200 üçüncü olan Tevfık Yüksel’e 100 TL para ödülü verildi. Aynı zamanda kitap okumayı özendirmek
amacıyla bu kişileri takip eden ilk 10 kişiye 50 TL,
her bir kitap okuyan kişiye 20 TL para ödülü verildi.
Ödül törenine Ereğli Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan,
İlçe Millî Eğitim Müdürü Yasin Şimşek, Emniyet Müdür Yardımcısı Musa Yılmaz, Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Say, Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Murat Bildik, Sosyal
Hizmetler Müdürü Ali Rıza Kurt, Baro Başkanı Hüseyin Tayyar ile
Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü Koruma
Kurulu üyeleri katıldı.
Şubat 2012
Seslenis
Sayfa 7
Kontrolörler Kurulunun 2011 yılı denetimlerinin
değerlendirildiği toplantı Afyonkarahisar’da gerçekleştirildi
K
ontrolörler Kurulu Başkanlığının 2011 yılı denetim
sonuçlarının değerlendirildiği toplantı 06-10 Şubat
2012 tarihleri arasında Afyonkarahisar’da yapıldı.
Toplantının 06-08 Şubat 2012 tarihindeki birinci bölümünde, Kontrolörler Kurulu Başkanlığı kendi iç çalışmalarını tamamlarken, 08-10 Şubat 2012 tarihindeki ikinci bölümünde ise Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa
Onuk, Genel Müdür Yardımcıları Erhan Polat, Selami Candemir ve Burhanettin Eser, Daire Başkanları Talat Akbaş,
Vehbi Kadri Kamer ve Yılmaz Çiftçi ile Tetkik Hakimleri
İlyas Kuvel, Faruk Sağlam, Mehmet Özalp, Hüseyin Patıraman ve Eşref Öztürk’ten oluşan katılımcılara yedi ayrı konuda sunumlarda bulunuldu.
Sunumlar sırasında, ceza infaz kurumlarındaki uygulamalar ve mevcut durum hakkında da bilgi alan Genel Müdür
Mustafa Onuk, bazı konulardaki çalışmaların derhal başlatılması için gerekli talimatları verdi.
Maltepe 3 No’lu L
Tipi’nde personele
yabancı dil eğitimi
Maltepe 3 No’lu L Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 96 farklı ülkeden
hükümlü-tutuklu
bulunması nedeniyle personelin
hükümlü, tutuklu ve ziyaretçilerle iletişimlerini kolaylaştırmak için yabancı dil
eğitimi başlatıldı.
İstanbul-Maltepe Halk
Eğitimi Merkezi iş birliğinde
Kurumda görev yapan ikinci
müdür, öğretmen, psikolog
ve infaz koruma başmemurundan oluşan 25 personele
21.11.2011-03.01.2012 tarihleri arasında İngilizce kursu
açıldı.
Ayrıca, 11.01.2012 tarihinde 1. kuru başarı ile tamamlayan ve daha önce ingilizce eğitimi almış olan 19
personele 2. kur ve 21 personele ise başlangıç seviyesi
İngilizce kursu açıldı.
Tüm personele verilmesi hedeflenen kursun, başka
dilleri kullanan hükümlütutuklu bulunması sebebi
ile diğer dillerde de açılması
planlanıyor.
Osmaniye C Tipi Ceza
İnfaz Kurumunun
Huzurevi ziyareti
Osmaniye C Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu personeli, Osmaniye Özden Huzurevini ziyaret etti.
30.12.2011 tarihindeki ziyarete; C Tipi Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ruhiye Künü
ve Kurum İkinci Müdürü Mayii Uçar, İdare Memuru Asef
Zengin, Öğretmen Alparslan Demir, Psikolog Hasan
Tokmak, Muhabese Yetkilisi
Cebrail İğde ile infaz koruma
memurları katıldı. Ziyaret sırasında huzur evi sakinlerine
hediyeler verildi.
Kurum
personelinin,
Huzurevi sakinleri ile sohbet
ederek, onların moral ve motivasyonlarının yükselmesine
katkıda bulunmaları munnuniyetle karşılandı.
Hakkâri Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna
voleybol turnuvasında ikincilik ödülü
Hakkâri Valiliğinin düzenlediği Kurumlar
Arası Voleybol Turnuvasında Hakkâri Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu ikinci oldu.
Turnuvaya 18 kurum iştirak etti. İlk olarak
grup maçları oynandı ve B grubundan birinci olarak çıkan Ceza İnfaz Kurumu daha sonra çeyrek
final ve yarı final maçlarını geçerek finale kaldı.
Çok çekişmeli gecen maçlar, izleyenlerin büyük
ilgisini çekti. Hakkâri halkının büyük beğenisini
kazanan turnuva, aynı zamanda çok sayıda izleyicinin seyretmesi ile şenlik havasında geçti.
22.12.2011 tarihindeki final maçında Ceza
İnfaz Kurumu ile Hakkâri İl Millî Eğitim Müdürlüğü karşı karşıya geldi. Maçtan önceki müzik şöleni ise finale yakışır atmosferin oluşmasını
sağladı. Turnuvadan ikinci olarak ayrılan Ceza
İnfaz Kurumu takımı sergilediği oyunuyla beğeni kazandı. Kupayı Hakkâri Millî Eğitim Müdürünün elinden alan Kurum Müdürü Eşref
Başekin, sportif faaliyetlerin önemine değindi ve barışın, kardeşliğin, kaynaşmanın bu tür
turnuvalarla arttığını, kurumlar arası yapılacak
tüm turnuvalara kurum olarak katılacaklarını ve
ellerinden geleni yapmaya hazır olduğunu ifade
etti. Kurumda yapılan törende ikincilik kupası-
nı Cumhuriyet Savcısı Serkan Günhan, Kurum
Müdürü Eşref Başekin’e taktim etti ve başarılarının devamını diledi.
Cezaevi Arama Kurtarma Teşkilatı ‘CEKUT’ hazır kıta
Afyonkarahisar Açık Ceza İnfaz Kurumu
bünyesinde kurulan Cezaevi Arama Kurtarma
Teşkilatı (CEKUT) İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünce verilen eğitime katıldı. 25 Personel
ve 21 hükümlüden oluşan CEKUT, 20.01.2012
tarihinde İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü konferans salonunda düzenlenen törenle katılım belgelerini aldı.
Afyonkarahisar İl Afet Acil Durum Müdürlüğü tarafından 09.01.2012 ile 20.01.2012 tarihleri
arasında gerçekleştirilen ve İl Afet ve Acil Durum
Müdürlüğünden Eğitim ve Halkla İlişkiler Birimi
personelince verilen eğitimlerde arama kurtarma,
enkaz çalışmaları, yaralıları taşıma, üst katlardan
kurtarma yöntemleri gibi doğal afet sırasında enkaz altında kalan insanları kurtarmada gerekli bilgilendirme yapıldı.
Açık Ceza İnfaz Kurumu personeli ve
hükümlülerinden oluşan CEKUT ekibine
eğitim sonunda katılım belgesi verildi. Törene Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlik
Müdür Vekili Kemalettin Güngör, İl Afet ve
Acil Durum Müdürü Mehmet Buldan, Afyonkarahisar Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü
Muzaffer Avcı ile çok sayıda personel katıldı.
Afyonkarahisar Açık Ceza İnfaz Kurumunda
doğal afetlere müdahale etmek için 27.06.2000
tarihinde, 20 personel ve 20 hükümlü ile Cezaevi
Kurtarma Teşkilatı (CEKUT) kuruldu. Doğal
afet ve afet sonrası, Adalet Bakanlığına bağlı tüm
hizmet binalarına, lojmanlara, ceza infaz kurumlarında bulunan insanlara, binalara ve eşyalara acil
müdahale ve yardım etmek, kurtarmak ve gerektiğinde onarım faaliyetlerinde bulunmak amacıyla
kurulan CEKUT, arama kurtarma çalışmalarında
gerekli olan teknik malzemeye sahip. Türkiye'de
ilk olarak Afyonkarahisar Açık Ceza İnfaz Kurumunda kurulan cezaevi arama kurtarma ekibi,
olası bir afet durumunda, Türkiye'nin her yerine
yardıma koşmaya hazır. Daha önce Sultandağı
depreminde görev alarak başarılı hizmetlerde
bulunan CEKUT, her an göreve hazır olmak için
eğitimlerini sürdürüyor. Bu amaçla daha önceden
Antalya, Uşak, Kütahya, Konya, Burdur, Eskişehir
ve Aksaray illerinin Sivil Savunma Müdürlükleri
ile birlikte Isparta ilinde deprem tatbikatına katıldı. Herhangi bir felaket anında acil müdahale,
arama, kurtarma ve ilk yardım hizmetlerinin yanında seyyar mutfak ve seyyar ekmek fabrikası
ile felaket bölgesinde bulunan insanlara yardım
etmeye hazır bulanan CEKUT gerekli her türlü
cihaz ve ekipmanı ile görev almaya hazır.
Seslenis
Sayfa 8
Şubat 2012
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Malatya E Tipi
Ceza Kurumunda incelemelerde bulundu
A
dalet Bakanı Sadullah Ergin beraberindeki Müsteşar Yardımcıları Sefa Mermerci ve
Mustafa Erol ile Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürü Mustafa Onuk ve Teknik İşler Dairesi Başkanı Erdoğan Böcek'ten oluşan heyetle Malatya'ya
ziyaret gerçekleştirdi. Bakan Ergin, 20 Ocak 2012
tarihinde, Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek, hükümlü ve tutuklular arasında düzenlenen "Malatya Cezaevi Okuyor" isimli kitap okuma yarışmasının yıllık değerlendirme ve ödül
törenine katıldı.
Törene; Malatya Valisi Doç. Dr. Ulvi Saran, Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Malatya Milletvekilleri Öznur Çalık, Mustafa Şahin, M. Mücahit Fındıklı ve Cemal Akın, Cumhuriyet Başsavcısı
Muzaffer Sayın, Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi
Adalet Komisyonu Başkanı Orhan Erdim, İl Millî
Eğitim Müdürü Mehmet Bulut, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile sivil toplum örgütlerinin
temsilcileri de katıldı.
Hükümlü Volkan Kardeş: "Hayata bakışım
değişti"
Kitap okuma yarışmasında birinci olan hükümlü Volkan Kardeş, törende yaptığı konuşmada; Ceza
İnfaz Kurumunda gerçekleştirilen eğitim ve iyileştirme faaliyetleriyle hayata bakışının değiştiğini belirterek, “6 yıldır ceza infaz kurumunda yatıyorum.
Ceza infaz kurumundaki süre içerisinde, Kurumda
açılan bilgisayar, kaynakçılık ve İngilizce kurslarına
katılarak belge aldım. Yine bu süreç içerisinde, Açık
Öğretim Lisesini bitirdim ve üniversite sınavına girip, kamu yönetimini kazandım. Halen öğrenimime
devam ediyorum. Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda yoğun bir şekilde yürütülmekte olan
eğitim, öğretim, sportif ve kültürel faaliyetler bizlere çok fayda sağlıyor. Kitap okuma yarışmasına diğer
hükümlü ve tutuklu arkadaşlarımla büyük ilgi gösterdim. Keza yarışmada dönem birincisi oldum. Bu
faaliyetler sonunda hayata bakış açım değişti. Bu sayede hayata daha sıkı bağlandım. Tahliyemden sonrada artık suçtan uzak duracağım. Sayın Bakanımız
başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür
eder, siz büyüklerimden, benim ve hükümlü ve tutukluların tek hayali olan af konusunu hiç bir zaman
aklınızdan çıkarmamanızı diliyorum."dedi.
457 hükümlü ve tutuklu toplam 6070 kitap
okudu
Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Muzaffer Sayın
ise Ceza İnfaz Kurumunda yürütülen eğitim, öğretim ve iyileştirme faaliyetleri konusunda bilgi verirken, "2011 yılı içerisinde Ceza İnfaz Kurumu idaresince hükümlü ve tutuklulara yönelik 28'i meslek
kursu olmak üzere toplam 89 kurs açıldı. Bu kurslara
1.533 kişi katılmış olup, 1.127 kişi belge almaya hak
kazandı. Halen Ceza İnfaz Kurumunda SODES ve
İŞKUR ile birlikte hazırlanarak yürütülmekte olan
10 proje devam ediyor. Şu an değerlendirme ve ödül
töreni yapılmakta olan ‘Malatya Cezaevi Okuyor’
kampanyasına ise hükümlü ve tutuklular tarafından
büyük ilgi gösterildi. Yarışmaya katılan 457 hükümlü ve tutuklu toplam 6.070 kitap ve 1.817.916 sayfa
okudular. Bu tür eğitim, öğretim faaliyetleri sayesinde Kurumda birkaç münferit olay dışında asayiş
sorunu yok denecek kadar azaldı." şeklinde konuştu.
Törende konuşan Malatya Valisi Doç. Dr. Ulvi
Saran ise kitap okumanın faydalarından bahsederek,
Ceza infaz Kurumunda da başlatılan bu kampanyaya büyük ilginin olduğunun görmekten memnuniyet
duyduğunu belirterek, kampanyada emeği geçenlere ve yarışmaya katılan hükümlü ve tutuklulara teşekkür etti.
Bakan Ergin: infazla ilgili değişiklikler
plânlıyoruz
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, önümüzdeki süreçte Ceza İnfaz Kurumlarında önemli değişiklere
gidileceğini belirtirken, şöyle konuştu: "Kapalı ceza
infaz kurumlarından açık ceza infaz kurumlarına
geçişi kolaylaştırarak bir takım çalışmalar başlattık.
Açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin daha iyi şartlarda çalışabilecekleri ve çok sağlıklı
ortamlarda kendilerini topluma hazırlayabilecekleri
yeniliklerin içerisindeyiz."
Yarışmada ilk üçe girenlere dizüstü bilgisayar hediye edildi
Törende; yarışmada bir yıl içinde ilk üçe girenlere Adalet Bakanı Sadullah Ergin dizüstü bilgisayar
hediye etti. Daha sonra dönem birincisi, ikincisi ve
üçüncüsüne ise Malatya Valisi Doç. Dr. Ulvi Saran
tarafından birer çeyrek altın; dereceye giren diğer
hükümlü ve tutuklulara ise Müsteşar Yardımcıları
Sefa Mermerci ve Mustafa Erol, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa Onuk ile Malatya Milletvekilleri Öznur Çalık, Mustafa Şahin, M. Mücahit
Fındıklı ve Cemal Akın ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri tarafından hediyeleri verildi.
Kitap okuma yarışması
Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda,
Malatya Valiliği, İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve E Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu iş birliğiyle hükümlü ve
tutuklular için 2011 yılında üç dönemden oluşan
"Malatya Cezaevi Okuyor" isimli kitap okuma yarışması başlatılmıştı.
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem’in Erzurum ziyareti
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, Erzurum’a ziyaret gerçekleştirerek; Adliye, Baro, ceza infaz kurumları ve
Hüseyin Turgut Eğitim Merkezinde incelemelerde bulundu. Müsteşar Erdem,
31.01.2012 tarihinde gittiği Erzurum’da ilk
olarak Adalet Sarayını ziyaret etti. Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Apaçık tarafından
karşılanan Müsteşar Erdem, burada hâkim
ve Cumhuriyet savcılarıyla bir araya geldi.
Ardından Baro’yu ziyaret eden Müsteşar
Erdem, Baro avukatlarıyla görüştü.
Müsteşar Erdem, beraberindeki Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Apaçık ve
Cumhuriyet Savcısı Ünal Bingül ile birlikte
E Tipi Kapalı, H Tipi Kapalı ve Açık Ceza
İnfaz Kurumları ile Hüseyin Turgut Eğitim Merkezinde incelemelerde bulundu.
H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret
Müsteşarı Erdem, Erzurum H Tipi
Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu 31.01.2012 tarihinde ziyaret etti.
Kurumun işleyişi ile ilgili olarak Kurum
Müdürü Ali Rıza Yıldırım’ından bilgi alan
Müsteşar Erdem, yemekhane, çok amaçlı olarak kullanılan sosyal faaliyet alanları,
resim atölyesi, kütüphane, revir, bilgisayar
sınıfı, derslikler ve diğer birimleri gezerek
incelemelerde bulundu.
Açık Ceza İnfaz Kurumunda inceleme
Müsteşar Erdem, 03.02.2011 tarihinde
ise Erzurum Açık Ceza İnfaz Kurumunu
ziyarette bulundu. Kurum Müdürü Emrah
Yavuzyılmaz’dan bilgi alan Müsteşar Er-
dem, Kurumda bulunan iş atölyelerini ve
birimleri gezerek, burada çalışan personel
ve hükümlülerle bir süre sohbet etti.
E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret
Müsteşar Erdem 07.02.2012 tarihinde
Erzurum E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu gezdi. Erdem, yeni açılan ziyaretçi
bekleme salonu, idari kısımlar ve bürolarda
incelemelerde bulunurken, iş ve meslek faaliyetlerini yerinde gördü.
Eğitim Merkezini ziyaret
Son olarak, Ceza İnfaz Kurumları Personeli Hüseyin Turgut Eğitim Merkezini ziyaret eden Müsteşar Erdem, Eğitim
Merkezi Başkanı Süreyya Saygın’dan Eğitim Merkezinin çalışmaları ile ilgili bilgi
alıp, Eğitim Merkezi yerleşkesini gezdi.
Yerleşkede bulunan yemekhane, yatakhane, spor salonu, toplantı salonu, kursiyer
dinlenme salonları, kütüphane, konferans
salonu ve diğer birimlerde incelemelerde
bulunan Müsteşar Erdem, derslikleri gezerek, kursiyerler ile kısa bir süre sohbet etti.
Şubat 2012
Seslenis
Sayfa 9
‘Türkiye’de Çocuklar İçin Adalet
Projesi’nin açılışı törenle yapıldı
dalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Türkiye Adalet Akademisi iş birliğiyle yürütülecek olan
‘Türkiye’de Çocuklar İçin Adalet Projesi’nin açılışı törenle
yapıldı.
Avrupa Birliği ve UNICEF’in desteğiyle gerçekleştirilecek projenin açılışı nedeniyle 22 Şubat 2012 tarihinde,
Ankara’da tören gerçekleştirildi.
Adalet sistemi içinde çocuk haklarının korunmasını
güçlendirmeyi amaçlayan projenin açılışına; Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma
Şahin, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Hüseyin Yıldırım, Hakimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkan Vekili Ahmet Hamsici,
UNICEF Türkiye Temsilcisi Dr. Ayman Abulaban, Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Muhsin Altun, Avrupa
Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean Maurice Ripert,
Adalet Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından
üst düzey yöneticiler ve çok sayıda davetli katıldı.
Adalet Bakanı Ergin: Yargı mevzuatında çocuk
hakları etkin olarak uygulanmalı
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, suça sürüklenerek ceza
infaz sistemine dahil olan çocukların, özel bakıma, yardıma
ve korumaya ihtiyaç duyduklarını ifade ederek, bu kapsamda yapılan yasal düzenleme ve mevzuat hakkında bilgi verdi.
Ergin söyle konuştu: “Bu projenin amacı, çocuk koruma
yasasının etkin şekilde uygulanmasını ve çocukların adil
yargılanma, çocuk adalet sisteminde etkin sektörler arası iş
birliği ve özgürlüklerinden yoksun bırakılan çocuklara sağlanan yüksek standartlara uygun hizmetler yoluyla yasa çerçevesinde çocukların bütün haklarının tam olarak yaşama
geçirilmesinin sağlanmasıdır.”
Bakan Ergin konuşmasının sonunda Türkiye’nin Avrupa Birliğine giriş sürecinde çocukların adil yargılanma haklarının korunması ve Çocuk Koruma Kanunu’nun uygulanma etkinliğinin artırılmasına yönelik bu projede Adalet
Bakanlığı ile çalışan tüm taraflara teşekkür etti.
Bakan Şahin: Projeyi çok önemsiyorum
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de güçlü toplumun güçlü çocuktan geçtiğini, bu sebeple projeyi
çok önemsediklerini belirterek, ‘’Çocuk İzleme Merkezleri
dediğimiz Sağlık ve Adalet ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının koordinasyonunda istismara uğramış, mağdur
olmuş çocuklarımızın aynı olayı birkaç kez farklı birimlere
anlatmasını, çocuğun insan hakkı olarak kabul edilemez
buluyoruz. O yüzden Ankara’da başlayan Çocuk İzleme
Merkezlerinin tüm Türkiye’de yaygınlaştırılması bu proje
kapsamında çok önemli bir çalışmanın modellemesi olacak.’’ dedi.
“Çocuklarla ilgili alanda ustalık dönemine yakışır biçimde yeni bir dönemin içindeyiz” diyen Şahin, bu alandaki
eksikliklere bakarak çocuklarla ilgili çeşitli konuları incelemek üzere bir Bilim Kurulu oluşturduklarını ifade etti.
Şahin, Bilim Kurulunda dünyadaki değişim, halkın talepleri, Türk Ceza Kanunu, Medeni Kanun ve Çocuk Koruma Kanunu’ndaki son uygulamalarla ilgili yapılması gerekenlerin incelendiğini dile getirdi.
Altun: Ülke olarak önemli bir ilerleme sağlayacağız
Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Muhsin Altun,
projenin amaçları ile ilgili bilgi verirken, şunları söyledi:
“Proje kapsamında çocuk adalet sisteminde uzmanlaşmış ve
kurumsallaşmış bir hizmet içi eğitim programlarının hazırlanması ve özgürlüğünden yoksun bırakılmış çocukların, kısa
adı (BİSİS) olan sistemle bireye özel rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanmalarına yönelik faaliyetler yürütülecektir.
Ülkemizin geleceğini oluşturan çocukların her türlü ihmal
ve istismardan korunması hedeflenen bu projeyle çocukların
adil yargılanma hakkını koruma, çocuk adalet sistemini güçlendirme, özgürlüğünden yoksun bırakılan çocuklara yüksek
standartta hizmet sağlama gibi alanlarda ülke olarak önemli
bir ilerleme sağlayacağımıza inanıyoruz.”
UNICEF’in desteği sürecek
UNICEF Türkiye Temsilcisi Dr. Ayman Abulaban, Adalet
Bakanlığının liderliğinde Avrupa Birliğinin finansman desteğiyle çocuk adalet sisteminin ulusal ve uluslar arası standartlara
uygun hale getirilmesi için, UNICEF’in de desteğiyle çok sayıda proje gerçekleştirildiğini belirterek, yine bu amaçla yeni bir
projenin başlatıldığını söyledi. Abulaman, yeni projeyle mağdur
ve suça karışan çocukların haklarının korunmasına yönelik
önemli çalışmalar yapılacağını vurgulayarak, UNICEF olarak
bu yöndeki çabaları desteklemeye devam edeceklerini kaydetti.
Ripert: Çok sayıda kurumun bir arada olması
önemli
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean Maurice Ripert, projenin amacının Türkiye’deki adalet sistemi
içerisindeki çocukların haklarının korunmasını güçlendirmek ve bunun sonucunda da çocukların korunmasına dair
yasanın daha etkin bir şekilde uygulanmasını ve çocukların
adil yargılama hakkının güçlendirilmesini sağlamak olduğunu ifade ederek, “Avrupa Birliği olarak bu alandaki çalışmalarınıza, Avrupa Birliğine giriş çalışmaları sürecinde biz
de destek olacağız. Aynı zamanda bu kadar çok farklı kurumun bir arada çalışıyor olduğunu görmek bizi çok memnun
ediyor. Bu anlamda sivil toplum kuruluşlarının da kendi
uzmanlıkları alanında bu sürece katılması çok önemli olacaktır.” dedi.
Proje bütçesi
Toplam bütçesi 3.750.000 EURO olan Projenin 3.345.000
EURO’lık kısmı Avrupa Birliği tarafından karşılanıyor.
Projenin amaçları
Toplam 24 ay sürecek olan projeyle;
• Adalet sisteminde çocuklar için adil yargılamanın sağlanması,
• Çocukların ikincil mağduriyetlerinin önlenmesi,
• Özgürlüğünden yoksun bırakılmanın son çare olarak
kullanılmasının sağlanmasına yönelik hukuki düzenlemelerin uygulamaya konulması,
• Koordinasyon stratejisinin tam olarak uygulanması,
• Bugüne kadar kaydedilmiş olan ilerlemeden yararlanılmasının sağlanması,
• Tutuklu ve hükümlü çocukların etkin yönetilmesini
sağlayacak bir modelin oluşturulması ile hizmetlerin etkili
ve nitelikli izlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik olarak
2008 yılında oluşturulan “Bireyselleştirilmiş İyileştirme Sistemi” (BİSİS)’in geliştirilmesi,
• BİSİS kapsamında ceza infaz kurumuna gelen her çocuğun içinde bulunduğu risk düzeyinin saptanması, ihtiyaçlarının belirlenmesi ve uygun yerleştirme ve müdahale için
gerekli tüm yönlendirmenin yapılmasını sağlayacak araştırma değerlendirme formunun (ARDEF) elektronik yazılımının yapılması,
• BİSİS’in UYAP’a dahil edilerek, en az 20 kurumda denenmeye başlanması,
• BİSİS’in tüm ceza infaz kurumlarında etkin bir şekilde
uygulanmasının sağlanması ve sürdürülebilirlik açısından
eğitim materyallerinin hazırlanması,
• Eğitim merkezlerinde tüm personele BİSİS eğitimlerinin verilmesi,
Hedefleniyor.
A
Sayfa 10
Seslenis
Şubat 2012
Erzincan’da kamu yararına
çalışmayla ilgili toplantı yapıldı
E
Konya’da
kalorifer
ateşçiliği
kursu belgeleri
törenle verildi
Konya’da eski hükümlülere yönelik Koruma Kurulu
Başkanlığı tarafından Konya
Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü İş Kur İl Müdürlüğü ve
Meram Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi Müdürlüğü (METEM) iş birliği ile 16/01/201206/02/2012 tarihleri arasında
Sıvı ve Katı Kalorifer Ateşçiliği
Kursu açıldı. 13 iş günü ve 64
saat süren kurs Meram Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi
(METEM) bünyesinde gerçekleştirildi. Kursiyerlere İŞKUR
tarafından cep harçlığı ödenen
kurs sonunda 8 eski hükümlü
kursu başarıyla tamamlayarak
belge almaya hak kazandı.
Kurs sonunda başarılı olan
eski hükümlülere belgeleri
Konya Adalet Sarayında gerçekleştirilen törenle verildi. Törene
Koruma Kurulu Başkanı Konya
Cumhuriyet Başsavcısı Neyzen
Özcan, Cumhuriyet Başsavcı
Vekili Hayrettin Semerkant,
Konya Barosu Yönetim Kurulu
Üyesi Av. Sermet Öten, Konya
Büyükşehir Belediyesi Sağlık
ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanı M. Atilla Şirin, Açık Ceza
İnfaz Kurumu Müdürü Mehmet Öcal, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube
Müdürü Cansel Karatepe, İl
Milli Eğitim Müdürü Şerafettin
Turan, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Mehmet Emin
Botsalı, Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Vakfı Müdürü Atilla
Vardım, Türkiye İş Kurumu İl
Müdürü Tahsin Güven, Ziraat Bankası Konya Şube Müdür
Yardımcısı Hasan Öysal, Halk
Bankası Konya Şube Müdürü
Uğur Parmaksız, Konya Ticaret
Odası Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Bilal İsmail Haydaroğlu, Konya Sanayi Odası Meclis Üyesi Levent Çalık, Karatay
Ziraat Odası Başkan Vekili Memili Atar ve METEM Müdürü
Emin Alperen ile kurs öğretmenleri katıldı. Tören, Koruma
Kuruluna yeni üyelerin katılımı
sebebiyle tanışma ile başladı.
Denetimli Serbestlik ve Yardım
Merkezi Şube Müdürü Cansel
Karatepe tarafından denetimli
serbestlik ve koruma kurullu
hakkında bilgi verilmesinin ardından eski hükümlülere sertifikaları dağıtıldı.
Törene katılan İŞKUR İl
Müdürü Tahsin Güven eski
hükümlülere bu belgelerle
İŞKUR’a yeniden kayıt yaptırmalarını söyleyerek işe yerleştirmelerde kendilerine öncelik
tanınacağını ifade etti.
rzincan Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma
Kurulu tarafından düzenlenen “Erzincan’da
Kamu Yararına Çalışma Yaptırımı ve Uygulamaları” konulu toplantı gerçekleştirildi.
Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda düzenlenen toplantıya Vali Selman Yenigün, Erzincan Belediye Başkanı Yüksel Çakır, Cumhuriyet Başsavcısı
Mehmet Şafak, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Mustafa Sarıgedik, Erzincan Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. İlyas Çapoğlu, İl Emniyet Müdürü Mustafa
Eleman, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Aydın Yalvaç,
İl Genel Meclisi Genel Sekreteri M. Saim Sezer, kamu
kurum ve kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın
okunmasının ardından başlayan toplantıda Erzincan
Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürü Nazmiye Albayrak tarafından kamu yararına çalışma
yaptırımı hakkında bilgi verildi.
Toplantının son bölümünde katılımcıların kamu
yararına çalışma yaptırımına ilişkin soruları yanıtlanarak toplantı sonlandırıldı.
Ödemiş Kurulunun desteğiyle eski hükümlü işe yerleşti
Ödemiş Koruma Kurulu Toplantısı 10.02.2012 tarihinde Koruma
Kurulu Başkanı Ödemiş Cumhuriyet Savcısı Mehmet Tanrıöven’in başkanlığında Ödemiş Öğretmenevinde yapıldı.
Toplantıya Koruma Kurulu Başkanı Mehmet Tanrıöven’in başkanlığında Ödemiş Baro temsilcisi Safiye Özçelik, Ödemiş Belediye Başkanı
Bekir Keskin, Ödemiş Denetimli Serbestlik Şube Müdürü Ruhşen Doğan, Milli Eğitim Müdürü Cevdet Ünlü, Torbalı İŞKUR Müdürü Mehmet Nayman, Ziraat Bankası Müdürü İnanç Zafer Yılmaz, Halk Bankası
Müdürü Mehmet Çipe, Ticaret Odası Başkanı Kasım Sevin, Ödemiş
Gıda Odası Başkanı Sami Görgen, Ödemiş Madeni İşler ve Demirciler
Odası Başkanı Erol Nokta, Ticaret Borsası Başkanı Latif Aka, Esnaf ve
Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Koop. Başkanı İbrahim Özcü, Sosyal Yardımlaşma Vakfı Temsilcisi İbrahim Altıntaş, Ödemiş Diyanet Vakfı Başkanı Mustafa Bilgiç, Ödemiş Kızılay Derneği Başkanı Rıfat Boyacıoğlu
ve özel olarak davet edilen misafir Temizel Römork İşletme sahibi Ümit
Temizer ve Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü Süleyman Üstün katıldı.
Toplantıya Koruma Kurulu Başkanı Mehmet Tanrıöven’in açılış
konuşması ile başlanarak Şube Müdürü Ruhşen Doğan tarafından eski
başvurular ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi vermesi ile devam etti.
Eski hükümlü M.B.’ye başarıyla tamamlayarak almaya hak kazandığı
kaynakçılık kursunun sertifikası, kendisine istihdam sağlayan Temizel
Römork İşletme sahibi Ümit Temizer ve kurs dönemi süresince gerekli
desteği sağlayan Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü Süleyman Üstün tara-
fından verildi. Cumhuriyet Savcısı ve Koruma Kurulu Başkanı Mehmet
Tanrıöen bundan sonraki dönemde çalışma hayatında Koruma Kurulu
olarak eski hükümlülerin hep yanında olacaklarını belirterek başarılar
diledi.
Yeni başvurulardan bir eski hükümlünün ise istihdam garantili tornacılık kursuna yönlendirildiği belirtildi.
Kahvaltı eşliğinde yapılan toplantı Koruma Kurulu üyelerinin görüş
ve iyi dilekleri ile sona erdi.
Hatay’da eski hükümlüye iş kurma desteği
Hatay’da 2002 yılında ceza infaz kurumundan salıverildikten sonra sabıkalı olduğu için uzun yıllar işsiz gezen Ezver Yar, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube
Müdürlüğünün yönlendirmesiyle katıldığı
“girişimcilik” eğitimiyle kendi işini kurdu.
Eski hükümlüleri topluma kazandırmak
amacıyla kurulan denetimli serbestlik ve
yardım merkezi şube müdürlükleri, cezalarını tamamladıktan sonra tahliye olanlara
ekonomik anlamda sorun yaşamamaları için
desteği veriyor.
Hatay merkeze bağlı Narlıca Beldesinde
yaşayan ve 2001 yılında işlediği bir suçtan
dolayı girdiği ceza infaz kurumundan 16 ay
hapis yattıktan sonra tahliye olan Ezver Yar
(34) Hatay Denetimli Serbestlik ve Yardım
Merkezi Şube Müdürlüğünün verdiği destekle yaşama tutundu.
Evli ve 3 çocuk babası Yar, yaptığı açıklamada, ceza infaz kurumundan çıktıktan
sonra sabıkalı olduğu için uzun yıllar iş
bulamadığını belirterek, bu durumu belirtmeden girdiği işyerlerinden de sabıkalı olduğunun öğrenilmesi üzerine çıkartıldığını
söyledi.
Ailesinin geçimini sağlamak için yaptığı iş başvurularından sonuç alamadığını ve
yıllarca işsiz gezdiğini vurgulayan Yar, “Yaklaşık bir yıl önce de iş bulunur umuduyla
İŞKUR İl Müdürlüğüne müracaat ettim.
Yetkililer ise beni Hatay Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğüne
yönlendirdi. Şu Müdürlüğü görevlileri de
14 eski hükümlüyle birlikte ‘Doğalgaz Sıhhi
Tesisat ve Kaynakçılık’ kursuna katılmamı
sağladı” dedi.
Yar, kursu bitirip sertifika almasına
karşın bu alanda iş bulamadığını belirterek, şunları söyledi: “Bunun üzerine yine
Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi
Şube Müdürlüğünün yönlendirmesiyle 60
saat süreli ‘girişimcilik’ eğitimine katıldım.
Eğitimin sonunda sertifika alıp, hazırladı-
ğım “tüp ve su bayiliği” projesi ile Küçük ve
Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığına (KOSGEB)
başvuruda bulundum. Proje kabul edilip
KOSGEB’ten iş yerini açmak için 6 bin 500
TL, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü Koruma Kurulunda yer
alan Antakya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından da 4 bin lira destek sağlandı. Sağlanan hibe desteklerle kendi işimin patronu
oldum. Şimdi yanımda bir kişiyi de istihdam
ediyorum. Bana bu imkânı sağlayanlara teşekkür ederim.”
Yar, cezaevinden çıkanlara sahip çıkılması ve ön yargılı yaklaşılmaması gerektiğini
de söyledi.
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı yetkilileri, girişimcilik eğitimi ile şimdilik 2 eski
hükümlünün, toplam 27 bin liralık hibe destekle kendi işinin patronu olmasının sağlandığını, çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
Seslenis
Şubat 2012
Sayfa 11
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Ankara Açık
Ceza İnfaz Kurumunda Mevlid Kandili Programına katıldı
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez:
“ Öyle insanlar var ki Kızılay Meydanı'nda
özgürce dolaşırlar ama mahkûmdurlar.
Öfkelerine,
kin
ve
intikamlarına
mahkûmdurlar. Orada bir hürriyet yok.
Öyle insanlar da vardır ki, cezaevinde dört
duvar arasında mahkûmdur ama hürdür.
Çünkü gönlünü, kalbini hürleştirmiştir,
gönül dünyasında hürriyeti arar. Onun
için kim mahkûm, kim mahkûm değil,
kim hür, kim hür değil? Bu tartışılır.
”
D
iyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez,
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumunda düzenlenen
Mevlit Kandili Programında hükümlülerle bir araya
geldi.
Ceza İnfaz Kurumunda, 3 Şubat 2011 tarihinde gerçekleştirilen programa; Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol
Erdem, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa Onuk
ile Genel Müdür Yardımcıları Selami Candemir ve Erhan
Polat, Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Harun Kodalak,
Kurum Müdürü Ali Turan Karadağ, Ceza İnfaz Kurumu
İkinci Müdürü M. Akif Taşkolu ve Mecit Demirci, İdare
Memurları Cavit Makinist ve Çiğdem Demircioğlu, Kurum
Öğretmenleri Recai Yıldız, Fikri Altuntaş, Mehmet Büker ve
Naci Bilmez, İnfaz Koruma Başmemuru Ramazan Danacı
ve Kurum personeli ile hükümlüler katıldı.
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Camiinde yatsı namazını kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet
Görmez, Ankara’nın seçkin hafızlarının okuduğu Kur’an-ı
Kerim, mevlidi-i şerif ve ilahîlerin ardından gecenin mana
ve önemi hakkında bilgi verdi. Görmez, “Bugün ben, sizinle
birlikte olmayı tercih ettim. Bir iki saatliğine de olsa sizlerle birlikte hükümlü olmak için aranızdayım.” diye seslenen
Başkan Görmez, daha önce yapılanların geride kaldığını belirterek, “Asıl olan hayatın bundan sonraki kısmıdır.” dedi.
Gülsuyu ve mevlit şekerinin dağıtımının ardından programının ikinci bölümü için Ceza İnfaz Kurumu kültür salonuna geçildi. Hükümlüler, programa yoğun ilgi göstererek,
kültür salonunu hınca hınç doldurdular.
Başkan Görmez, Ceza İnfaz Kurumundaki programda
bulunma nedenini anlatırken, “Bu mübarek Mevlit gecesinde, birkaç saatliğine de olsa sizlerle hoş sohbet etmeye geldim.” şeklinde konuştu.
“Allah, şirk hariç, bütün günahları affeder”
Başkan Görmez, hükümlülere önemli tavsiyelerde bulunarak, irade ve tövbe ile birçok hata kötülüğün üstesinden
gelinebileceğini belirtirken, İslam’da aslî günah bulunmadığını, dededen babaya, babadan çocuğa geçen bir günahın
olmadığını vurguladı. Başkan Görmez, şöyle devam etti:
“Günah şahsidir. Allah’a şirk koşmadıktan sonra yapılan bütün günahları Yüce Yaratıcı affediyor. Şimdi sizin şahsınızda
tüm hükümlü kardeşlerime sesleniyorum: ‘Asıl olan, hayatın
bundan sonraki kısmıdır. Daha önce yapılanlar geride kaldı.
Bize düşen, şu ânı çok iyi değerlendirmek, iyiliğe, güzele ve
hayra tebdil etmektir. Oturduğunuz yerde siz, güzel şeyler
düşünerek, yanı başınızdaki kardeşinizle güzel bir şekilde
muhabbet ederek içinde bulunduğunuz hâli iyiliğe tebdil
edebilirsiniz. Kardeşinize selam vermeniz, tebessüm etmeniz sadakadır. Sabahleyin kalktığınızda aynı kaderi paylaştığınız dostunuza, arkadaşınıza sevinç taşımanız hayırdır.”
“Kim mahkûm kim hür, bu tartışılır”
Filozof ve ahlâkçıların hürriyeti üçe ayırdığını, bunların
birincisinin cismanî ve bedenî hürriyet, ikincisinin siyasî ve
medenî hürriyet ve üçüncüsünün ahlâkî ve vicdanî hürriyet olduğunu anlatan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü: ''En büyük hürriyet, ahlâkî ve vicdanî
hürriyettir. Ahlâkî ve vicdanî hürriyetini kaybeden insanlar,
siyasî ve medenî hürriyetini de cismanî ve bedeni hürriyetini de kaybediyorlar. Öyle insanlar var ki Kızılay Meydanı'nda
özgürce dolaşırlar ama mahkûmdurlar. Öfkelerine, kin
ve intikamlarına mahkûmdurlar. Orada bir hürriyet yok.
Öyle insanlar da vardır ki, cezaevinde dört duvar arasında
mahkûmdur ama hürdür. Çünkü gönlünü, kalbini hürleştirmiştir, gönül dünyasında hürriyeti arar. Onun için kim
mahkûm, kim mahkûm değil, kim hür, kim hür değil? Bu
tartışılır.”
“Bütün cezaevlerinin boş olduğu bir Türkiye niyaz ediyorum”
Modern zamanlardaki ceza sisteminin, sadece hatayı iş-
leyeni değil onun etrafındaki bütün aile efradını, ailesini ve
çocuklarını da cezalandırdığını belirten Başkan Görmez;
sivil toplum kuruluşlarının, hükümlülerin aile ve yakınlarına yardımcı olmak için seferber olması gerektiğini vurguladı. Başkan Görmez, “Aileyi geçindiren, ailenin reisi bir
hata yaptı, kötülük işledi, yıllarca mahkûm oldu. Eğer ailede
üreten tek kişi mahkûm olursa geride kalan bu insanlar ne
olacak? Bunlara sahip çıkacak bir sistem kurmamız gerekiyor. Ama asıl hedef, hiç hükümlünün olmadığı bir toplum
oluşturmak olmalı. Bütün ceza infaz kurumlarının boş olduğu bir Türkiye niyaz ediyorum. Buradan özellikle sivil toplum örgütlerine seslenmek istiyorum. Bunlardan bir kısmı
bir şekilde yanlışlık yaparak düşmüş insanlar, bu insanların
ailelerine, çocuklarına, yakınlarına yardımcı olmak için sivil
toplum kuruluşları olarak seferber olmak durumundadır.
Türkiye'deki bütün hayırseverlerin hatta Adalet Bakanlığının
öncülüğünde bir sistem kurulmasını, verilecek cezanın şahsî
olmasını sağlayacak, özellikle aile efradının da mağdur olmaması için tedbirler almak gerektiği düşüncesindeyim.'' dedi.
Hükümlülere Hz. Muhammed’in hayatını
anlatan kitap hediyesi
Hükümlü ve tutuklulara, Mevlit Kandili vesilesiyle Hz.
Muhammed (S.A.V.)’in hayatını baştan sona okumalarını
tavsiye eden Görmez, şöyle devam etti: “Yarın buradaki bütün kardeşlerimize Peygamberimizin hayatını anlatan imzalı
bir kitap göndereceğim. Bu gecenin anısına okuyalım ve onu
okuduğumuzda hayatımızın nasıl değiştiğini göreceğiz.”
Başkan Görmez’in konuşmasının ardından Kur'an-ı Kerim ve mevlid-i şerif ile birlikte ilahiler okundu.
Program sonunda katılımcılara Kur’an-ı Kerim ve geleneksel mevlit şekeri dağıtıldı.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa Onuk
Ankara 1 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti
C
eza ve Tevkifleri Genel Müdürü Mustafa
Onuk beraberindeki
Genel Müdür Yardımcıları
Erhan Polat, Ali Yıldız, Cevat Gül, Burhanettin Eser ve
Selami Candemir, İş Yurtları Daire Başkanı Talat Akbaş ile Daire Başkanı Remzi
Gemici'den oluşan heyetle
Ankara 1 No’lu F Tipi Yüksek
Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunu ziyaret etti.
Genel
Müdür
Onuk,
27.01.2012 tarihindeki ziyarette; Kurum personeli ile
öğle yemeğinde bir araya geldi. Onuk, Kurumu ve personeli daha yakından tanımaktan
duyduğu memnuniyeti ifade
ederek, personelin yapmış olduğu çalışmaları takdirle karşıladığını belirtti.
Kurum Müdürü Celalettin
Konca, ziyareti Kurum personelinin moral ve motivasyonu
açısından memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, Genel
Müdür Mustafa Onuk’a teşekkür etti.
Genel Müdür Mustafa
Onuk, Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde yer alan
ceza infaz kurumlarının müdürlerinin de katılımıyla bir
toplantı gerçekleştirdi. Onuk,
Kurum Onur Defterini imzalayıp, Kurum idarecileri ve
personeliyle vedalaşarak Kurumdan ayrıldı.
Seslenis
Sayfa 12
SORULARA
CEVAPLAR (2)
Geçen sayıda yayınlanan “Sorulara
Cevaplar” başlıklı yazımıza, kurumlarımızdan gelen sorular dikkate alınarak
devam edilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir.
1- Açık Kurumlardan İade
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 14
üncü maddesinin dördüncü fıkrasında;
“Açık ceza infaz kurumunda bulunan
hükümlülerden kınamadan başka bir disiplin cezası alanlar ve hükümlü oldukları suçtan başka bir fiilden dolayı haklarında tutuklama kararı veya soruşturma
konusu olan suçun kanunda öngörülen
cezasının üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir başka suçtan soruşturması veya
böyle bir suçtan tutuksuz yargılaması
devam etmekte olanlar ile yaş, sağlık durumu, bedensel veya zihinsel yetenekleri
bakımından çalışma koşullarına uyum
sağlayamayacakları saptananlar, kurum
yönetim kurulunun kararı ile kapalı ceza
infaz kurumlarına geri gönderilirler. Bu
karar, infaz hâkiminin onayına sunulur.”
hükmü yer almaktadır.
Kapalı kurumlara iadeyle ilgili düzenlemeye dikkat edecek olursak, dört
ayrı durum bulunduğunu görmekteyiz.
1- Kınamadan başka disiplin cezası
alınması,
2- Başka bir suçtan tutuklama kararı
bulunması,
3- Üst sınırı yedi yıldan az olmayan
bir suçla soruşturma veya kovuşturmasının devam etmesi,
4- Yaş, sağlık durumu, bedensel veya
zihinsel yetenekleri bakımından çalışma
koşullarına uyum sağlayamaması.
Burada üzerinde durmamız gereken
konu, birinci koşulla ilgili karar “disiplin kurulu” tarafından verilirken, diğer
üç koşula ait kararı “işyurdu yönetim
kurulu”nun vermesidir.
Ancak;
Düzenleme sırasında, yukarıda belirtilen dört koşul sayıldıktan sonra, fıkranın tamamı “...kurum yönetim kurulunun kararı ile kapalı ceza infaz kurumlarına geri gönderilirler. Bu karar, infaz
hâkiminin onayına sunulur.” ifadesiyle
bitirildiği için, disiplin kurulu kararı ile
gerekli ceza verilmiş olmakla birlikte, bu
karara dayanılarak iade işleminin gerçekleşebilmesi için, ayrıca bir “işyurdu
yönetim kurulu” kararının alınmasında
mecburiyet bulunmaktadır.
2- Mazeret İzinlerinde Yol Gideri ve Harcırah
İzinlerle ilgili düzenlemeler 5275
sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin
İnfazı Hakkında Kanun’un 92 ila 97 nci
maddelerinde düzenlenmiştir.
5275 sayılı Kanun’un 93 üncü maddesinin ikinci fıkrasında “İzinlerin kullandırılması ile ilgili ayrıntılar tüzükte
gösterilir.” hükmü yer aldığından, Ceza
İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve
Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında
Tüzük’ün 137 ila 142 nci maddelerinde
gerekli düzenlemeler yapılmıştır.
Konuyla ilgili mevzuatı ortaya koyduktan sonra, mazeret izinlerindeki yol
giderleri ve harcırahın kimin tarafından
karşılanacağı hususunu incelediğimizde;
Tüzük’ün 138 inci maddesinin altıncı fıkrasında; “Mazeret izni verilen
hükümlü kapalı kurumda ise mutlaka
dış güvenlik görevlilerinin refakatinde,
Şubat 2012
Yusuf Kenan
ÇAĞLAR
Kontrolörler
Kurulu Başkanı
harcırah ve yol giderleri hükümlü tarafından karşılanmak kaydıyla, açık kurum
ya da çocuk eğitimevlerinde ise refakatsiz gönderilir.” hükmünün yer aldığı görülmektedir.
Bu nedenle;
Mazeret iznine gönderilecek hükümlü ve tutukluların harcırah ve yol
giderlerinin kendisi tarafından karşılanması gerekmektedir.
3- Elektronik Ortamda Reddiyat
ve Tahsilat Makbuzlarının Düzenlenmesi
Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi
ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 73 üncü maddesin üçüncü fıkrasında, kişisel paraların
kaydına ait usul ve esasların yönetmelikte düzenleneceği belirtildiğinden, “Hükümlü ve Tutukluların Emanete Alınan
Kişisel Paralarının Kullanımına Dair
Yönetmelik” 13 Temmuz 2005 tarih ve
25874 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Adı geçen yönetmeliğin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında; “Tahsilat ve
ödemeler tahsilat ve reddiyat makbuzları
düzenlenerek yapılır ve defter kayıtları
bu makbuzlara göre tutulur.” ifadesinde
yer verilmiştir.
Ayrıca;
07/07/2006 tarihli Bakan Onayı ile yürürlüğe giren “Ceza İnfaz Kurumlarında
Kullanılacak Defter ve Belgeler ile Bunların Düzenlenmesine Dair Yönerge”nin
62 ve 63 üncü maddelerinde “Tahsilat
Makbuzu” ve “Reddiyat Makbuzu” ile ilgili düzenlemeler ayrıntılı olarak yapılmış
ve aynı Yönerge’nin “Elektronik Ortamda Kayıt” başlıklı 79 uncu maddesinde;
“Elektronik ortamda kayıtların tutulmasına başlanılan ceza infaz kurumlarında,
defter ve belgelerle birlikte tüm kayıt ve
bilgiler ayrıca elektronik ortamda tutulur
ve saklanır. Elektronik ortamda tutulan
kayıtların ihtiyacı karşıladığının tespiti
halinde, defter ve belgelerin yazılı olarak
kayıtlarının tutulması uygulamasından
vazgeçilebilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Sonuç olarak;
İster elektronik ortamda yapılsın, isterse kayıtlar elle tutulsun, hükümlü ve
tutukluların adına yatırılan paralar ile yapacakları harcamaların tamamının mutlaka kayıt altına alınması ve bu kayıtlara
da “Tahsilat Makbuzu” ile “Reddiyat
Makbuzu”nun esas olması gerektiği görülmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, kayıtların ve makbuzların elektronik
ortamda tutuluyor olmasının, tahsilat ve
reddiyat makbuzlarının ilgilileri tarafından imzalanmasında bir istisna getirmemesidir
Çünkü;
Bir ödendi veya tahsil belgesinin resmiyet taşıması için, mutlaka tarafların
imzalarını üzerinde bulundurması gerektiği izahtan varestedir.
Bu nedenle;
Tahsilat ve reddiyat makbuzlarının
elektronik ortamda hazırlanmasına müteakip çıkış alınarak, düzenlemelerde belirtilen görevli veya diğer kişilerce imzalanmasında ve birer nüshasının ilgililere
verilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.
‘Trabzon Hasırı’ Pozantı M Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
Pozantı M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda “Trabzon Hasırı” isimli orta
oyunu sahnelendi.
23.01.2012 tarihinde, Kurumun çok
amaçlı salonunda sahnelenen oyunu Ceza
İnfaz Kurumu Karakol Komutanı, İnsan
Hakları Derneği Mersin Şubesi Başkanı, Sayman ve üyelerinin yanısıra, Kurum
Müdürü Mustafa Yavuz, Kurum İkinci
Müdürleri Mesut Gürkan ve Erol Değer,
Kurum İdare Memuru Murat Üşümez,
Kurum Öğretmenleri İsa Devrim ve Murat Akgümüş, Kurum Psikologu İbrahim
Yıldız ve Kurum personeliyle birlikte değişik odalardan 75 hükümlü ve tutuklu
izledi.
İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesinin katkıları ile iki perde halinde düzenlenen orta oyununda oyuncular performansları ile izleyicilere hoş dakikalar yaşattı.
Etkinlik Kurum Müdürü Mustafa
Yavuz’un, “Trabzon Hasırı” adlı orta oyununu başarıyla sahneleyen Tiyatro Agon
Grubuna ve İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi Başkan ve üyelerine teşekkür
edip, hediye vermesi ile sona erdi.
Geyve Açık Ceza İnfaz Kurumunda
ek bina açılışı ve konser etkinliği
Geyve Açık Ceza İnfaz Kurumunda
20.01.2012 tarihinde Kurumun inşaat iş
kolu tarafından yapılan 1000 metrekare
kapalı alana sahip çok amaçlı prefabrik binanın açılışı dolayısıyla bir konser etkinliği
düzenlendi.
Kral Karadeniz ve Mavi Karadeniz Televizyonlarının sanatçılarının icra ettikleri
konsere Geyve Kaymakamı İdris Koçbıyık,
Cumhuriyet Savcıları Recep Ardıhan ve
Ümit Telci, Kurum Müdürü İbrahim Soydan, İlçe Emniyet Müdürü, İlçe Garnizon
Komutanı, daire müdürleri, Kurum personeli ve hükümlüler iştirak etti.
Coşkulu geçen konserde hükümlülere,
Ceza İnfaz Kurumunda düzenlenen kurs
sonunda hak ettikleri başarı belgeleri protokol tarafından takdim edildi.
Kurum Müdürü İbrahim Soydan yaptığı konuşmada; ek binanın yapımında
emeği geçenlere, konsere katılan sanatçı ve
misafirlere teşekkür ederek, birlik ve beraberlik içerisinde yapılan çalışmaların başarıyı da beraberinde getirdiğini vurguladı.
Erzurum E Tipi’nde tiyatro gösterisi
‘KALDIRALIM’ sloganıyla yola çıkan bir
grup engellinin oluşturduğu tiyatro ekibi Erzurum E Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumunda gösteri yaptı. Gösteriye Kurum Müdürü Zeynel
Uludüz, Kurum ikinci müdürleri ve personel
ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Komedi tarzında hazırlanan tiyatro oyunu engelliler tarafından başarı ile sahnelendi. Kurum Müdürü
Zeynel Uludüz, herkesin bir engelli adayı olduğunu ve bu konuya duyarlı olunması gerektiğini
vurgulayarak emeği geçenleri tebrik etti.
Seslenis
Şubat 2012
Ali Suat ERTOSUN
Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu Üyesi
YAŞAMIN İÇİNDEN
Ali ağabeyi tanıdığımda on yaşındaydım. Onu, okullar yaz tatiline girince dedemin de çalıştığı bir akrabamıza ait toptan
şeker satan dükkânda çıraklık yaparken
tanımıştım. Ali ağabey hamaldı. Boylu
boslu, güçlü ve kuvvetli birisiydi. Bize şeker, çevredeki dükkânlara da un, çimento,
demir ve kereste indiriyordu. Yüzünden,
mutsuzluğunu, içinden atamadığı ve gizleyemediği hüznünü görmek mümkündü.
Çok az konuşur, sorarsan cevap verirdi.
Yalnızdı. Zaten hüzün, yalnızlığın kardeşi
değil midir?
Bir handa kalıyordu. İş olmadığı zamanlar, dükkanlarda oyalanır, verilen işleri
yapar, sokağımızdaki çay ocağında otururdu. Okumayı severdi. Her gün bir gazete alır, baştan sona okur, sonra da bana
verirdi. Ben de ona elime geçen kitapları
okuması için verir, istediği bir kitap olursa,
kütüphaneden onun için alırdım. 30 yaşlarındaydı. Kendisinden hiç bahsetmez,
sadece Konyalı olduğunu söylerdi. 3-4 ayda
bir memleketine gider, bir hafta kadar kalır, sonra dönerdi.
Akşamları tertemiz giyinir, Manisalıların piyasa yaptığı caddede tur atar, yaz aylarında parkta oturur, bazen sinemaya gider,
sonra da kaldığı hana dönerdi.
Aramızda iyi bir ilişki kurulmuştu. Beni
çok sever, “Adaşım” derdi.
*
*
*
Ali ağabeyin yanında taşıdığı, kilitli bir
çantası vardı. İçinde iç çamaşırı, diş macunu ve fırçası ile bir defteri bulunurdu. Terlediğinde iç çamaşırlarını değiştirir, öğle
yemeğini yedikten sonra mutlaka dişlerini
fırçalar, defterine de boş zamanlarında bir
şeyler yazardı. Defterini hep merak ederdim. Birkaç kez kendisine “Ali ağabey,
anılarını mı yazıyorsun?” diye sormuş,
ancak net bir cevap alamamıştım.
Çantasını sabah bizim dükkâna bırakır,
akşama doğru kaldığı hana giderken alırdı.
O yıllarda öğle tatili zorunluluğu vardı. Ortaokul ikinci sınıfta tabiat bilgisi dersinden
ikmale kalmıştım ve öğle aralıklarında ders
Seslenis
Şubat 2012
Yıl: 10
Sayı: 119
YAYIN KURULU
Cevat GÜL
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı
(Yayın Kurulu Başkanı)
V. Kadri KAMER
Eğitimden Sorumlu
Daire Başkanı
Fatih GÜNGÖR
Tetkik Hâkimi
Tülay ÇELEBİ
Şube Md. (Psikolog)
Habil KANOĞLU
Şube Md. (Psikolog)
Özlem ŞAHİNKOL
Şube Md. (Sos. Hiz. Uzm.)
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yayın Koordinatörü
Recai YILDIZ
Naci BİLMEZ
Öğretmen
Öğretmen
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına
Sahibi
Ali Turan KARADAĞ
Kurum Müdürü
Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU
Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - İsmail NERGİZ
Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA
İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu
İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz
Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68
Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası
Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın
Basım Tarihi: 15 Şubat 2012
www.cte-seslenis.adalet.gov.tr
çalışıyordum. Bir öğle aralığında kitabımı,
defterimi açmış dersimi çalışırken, gözüm
Ali ağabeyin çantasına takılmıştı. Oturduğum yerden kalkıp bakmıştım. Çanta açıktı. Ali ağabey kilitlemeyi unutmuş olacaktı.
Defteri de içinde duruyordu. Merakımı
yenememiş, defteri almış ve okumaya başlamıştım. Konya’nın Cihanbeyli ilçesinden
olduğunu, eşinin ablasının kocası ile kaçtığını, iki ay sonra geri döndüklerini, bir
arada oturmaya başladıklarını, eniştesini
takip edip sıkıştırdığını, öldüresiye dövdüğünü, öldüreceği sırada ablasının yetişip
kendisine yalvardığını, öldürmediğini, bir
süre tutuklu kaldığını, sonra bırakıldığını,
eniştesinin şikâyetçi olmadığını, verilen cezanın ertelendiğini, bu arada çalıştığı Belediyedeki işinden çıkartıldığını yazıyordu.
Defterin bir kısmını alelacele okumuştum.
Öğle tatili bittiğinde Ali ağabey gelmiş, çantasını kilitlemiş, sonra da komşu dükkâna
gelen çimentoyu indirmeye gitmişti. Yaptığımdan utanmış, bir insanın mahremine
girmiştim. Pişmandım. Ancak olan olmuştu. Kendi kendime okuduklarımı kimseye
söylemeyeceğime söz vermiştim.
Lise birde de üç dersten bütünlemeye
kaldığımdan ve biraz da palazlandığımdan,
ders çalışmam gerekiyor diye annemin karşı çıkmasına rağmen çıraklığı bırakmıştım.
Ancak Ali ağabey ile görüşüyorduk. Dedem
ona bir cırcır fabrikasında iş bulmuştu.
Cırcır fabrikaları mevsimlik çalıştığı hâlde
Ali ağabey kendisini sevdirdiğinden, işvereni onu devamlı çalıştırıyordu. Yine arada
sırada memleketine gidiyordu. Handan
çıkmış, kendisine küçük bir ev tutmuştu.
Bu arada ben de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine girmiştim. Ankara’ya giderken o da beni uğurlamaya geliyor, ailemin arkasında duruyor, vedalaşıyor, otobüs
kayboluncaya kadar bakıyor, el sallıyordu.
Manisa’ya geldiğimde buluşuyor, görüşüyorduk. Bazen benim takıldığım kahvehaneye uğruyor, yalnız olursam yanıma
geliyor, bazen de ben onun yanında oturuyordum. Bana “Adaşım, ne olur oku,
adam ol, hayat çok zor” diyor, 1970’li
yıllarda yoğun öğrenci olayları olduğundan
“Aman ha öğrenci olaylarına karışma” diye nasihat ediyordu.
Ara sıra semt meyhanesinde birkaç
tek rakı içiyorduk. Yine bir gece baş başa
otururken kendisine “Ali ağabey, senin
ailen yok mu, neden yalnız yaşıyorsun?” diye sormuştum. O gece canı çok
sıkkındı. Dertleşmek, yıllardır içini kemiren acıları ve duyguları anlatmak istiyordu.
Rakısından bir yudum aldıktan sonra biraz
düşünmüş, sonra “Adaşım, biz iki kar-
Sayfa 13
deşiz. Benden büyük bir kız kardeşim
var. Babamı askerde iken kaybettim.
Askerden dönünce Cihanbeyli Belediye Başkanlığında işe girmiştim. Ablam evliydi ve bir kızı vardı. Ben annemle oturuyordum. 27 yaşındaydım.
Annem evlenmemi çok istiyordu.
Bana bulduğu, eniştemin akrabası bir
kızla evlendim. Evliliğimiz üç-dört
ay iyi gitti. Sonradan eşimden şüphelenmeye başlamıştım. Bana karşı
çok soğuktu. Takip etmeye başladım.
Eniştemden kuşkulanıyordum. Bir
gece eve geldiğimde eşim evde yoktu. O gece eve gelmedi. Ertesi sabah
ablam bize gelmişti. O da eşinin dün
gece eve gelmediğini söyleyince, ikisinin birlikte kaçtığını anladım. Ben ve
ablam beynimden vurulmuşa dönmüştük. İlçe çalkalanıyordu. Sokağa
çıkamaz olmuştum. İki ay sonra eşim
ve eniştem geri dönmüş, tuttukları bir
evde birlikte yaşamaya başlamışlar,
bana ve ablama karşı boşanma davası açmışlardı. Çalıştığım yerde kimse
yüzüme bakmıyordu. Arkadaşlarım
benden yüz çevirmişlerdi. Bazıları
yüzüme karşı ‘Sen de erkek misin?’ diye
konuşuyor, bazıları da yanımdan geçerken yere tükürüyor, bir kısmı da
“Töre” diyor, başka bir şey demiyordu. Dayanamaz olmuştum. Bıçakla
geziyor, eniştemi ve eşimi kolluyordum. Bir gece onları evlerine yakın
bir yerde kıstırmış, eniştemi öldüresiye dövmüş, ağzını burnunu dağıtmış,
birkaç bıçak atmıştım. Eşim kaçmıştı.
Eniştemi yaralamıştım. Üzerine tekrar saldırdım. Öldürecektim. Birden
ablamın sesini duydum. ‘Yapma Alim,
değmez, öldürme; yakma kendini, annemizi düşün, bizi düşün, yeğenini düşün’
diye ağlıyordu. Birden yeğenim gözlerimin önüne geldi. Altı yaşındaydı.
Hiçbir şeyden haberi yoktu. Bıçağı
yere attım. Yürüdüm gittim. Karakola teslim oldum. Ertesi gün tutuklandım. İki ay tutuklu kaldım. Eniştem
şikâyetçi olmadı. Altı ay hapis cezası
verdiler. Paraya çevirip, ertelediler.
Bu arada işten çıkarılmıştım. Artık
Cihanbeyli’de kalamazdım. Davalarımız sonuçlanmış, benim ve ablamın
eşlerimizden boşanmamıza karar
verilmişti. Cihanbeyli’den ayrıldım.
Annemle ablamı köyümüze yerleştirdim. Yeğenim yatılı okullarda okudu.
İlkokul öğretmeni oldu. Geçen yıl bir
öğretmenle evlendi. Kulu’da çalışıyor.
Ben de düğününe gittim. Mutlu. An-
nemle ablam köyde oturuyorlar. Onları yanıma getireceğim. Annem çok
yaşlandı.” diyerek sözlerini tamamlamıştı. Rakısından bir yudum daha içtikten sonra aramızda uzun bir sessizlik olmuş, Ali
ağabey rahatlamıştı.
Gözleri kapalıydı. Geçmişi düşünüyor, sorguluyor, kendisiyle cebelleşiyordu.
“Ali ağabey, iyi ki öldürmemişsin”
diyerek lafa girmiş, “Eniştenle, eşine ne
oldu?” diye sormuştum. “Evlenmişler, çocukları olmuş, mutluymuşlar”
demiş, devamında da “Adaşım, inanır
mısın, onlara kızgınlığım zamanla
azaldı. Demek ki birbirlerini sevmişler dedim. Ama yine de keşke eşim
benden, eniştem de ablamdan boşandıktan sonra evlenselerdi diye
düşünmekten kendimi alamıyorum.
Hem beni, hem ablamı perişan ettiler. İki aileyi yıktılar.” diyerek sözlerini
tamamlamıştı.
Ali ağabeyin önceden hatıra defterinden onun iradesi dışında hızlıca ve atlayarak okuduğum, şimdi de ağzından dinlediğim hayat hikayesi beni çok etkilemiş;
geçmişte hatıra defterini gizlice okumuş
olma utancıyla tekrar yüzleşmiştim. Bu
konuyu kendisine açıp açmama arasında
uzunca bir süre bocaladıktan sonra “Ali
ağabey, ben bu anlattıklarını biliyordum. Senin hatıra defterini bir öğle
aralığında gizlice okumuştum. Ancak kimseye anlatmadım. Kusuruma
bakma. Beni affet.” demiş ve başımı öne
eğmiştim. Ali ağabey “Adaşım üzülme,
ben sana bu konuyu hep anlatmak
istedim. Beni anlaman için büyümeni
bekledim. Okumuş olsan da kimseye
anlatmayacağını biliyorum.” deyince,
ben de rahatlamıştım.
Meyhaneden çıktığımızda ikimiz de
hafiflemiş, dostluğumuz daha da pekişmişti.
GÜZEL SÖZLER
Baharların tesiriyle taş yeşerir mi?
Toprak ol ki renk renk çiçekler bitiresin.
Mevlana
Yaşam bir maceradır, hazır bir reçete
değil.
Bernard Shaw
Ancak başkaları için yaşanan bir hayat,
yaşamaya değer bir hayattır.
Albert Einstein
Bir sona geldiğin için ağlama, onu yaşadığın için gülümse.
Gabriel Garcia Marquez
Fethiye A3 Tipi Ceza İnfaz Kurumunda
kurs belgeleri törenle dağıtıldı
Fethiye Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Fethiye
Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile açılan İngilizce, bilgisayar ve 1. kademe okuma
yazma kurslarında başarılı
olan hükümlü tutuklulara
13.01.2012 tarihinde düzenlenen tören ile sertifikaları
verildi. Törende, Açık İlköğretim Okulundan mezun
olan 1 hükümlüye ilköğretim
diplomasını, 15 hükümlü ve
tutuklu da sertifika aldı.
Belge törenine; Kurum
İkinci Müdürü Hakan Turan, İdare Memuru M. Nuri
Geriş, Kurum Öğretmeni
Yücel Savaş, Sosyal Çalışmacı Aynur Batu, İnfaz ve Koruma Başmemurları Necmettin Çoğal ve Güven Duman,
Kurum personeli ile çok
sayıda hükümlü ve tutuklu
katıldı.
Kurum İkinci Müdürü
Hakan Turan törende yaptığı
konuşmada; "Fethiye Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu olarak
hükümlü ve tutukluların buradaki zamanlarını en verimli
şekilde geçirmelerini sağlamak, onları dışarıdaki hayata
hazırlamak ve onlara faydalı
olabilecek iş ve meslek edindirmeye yönelik kurslar düzenlemek en önemli hedeflerimiz arasında yer almaktadır.
Kurumumuzda açılan kurslara olan ilgiden çok memnunuz, kurslara olan bu ilginin
devam etmesini umuyoruz.
Kurslarda başarılı olarak sertifika alan herkesi tebrik ediyor ve herkese hayırlı olmasını diliyorum." dedi.
Diyarbakır
E Tipi
Ceza İnfaz
Kurumunda
THM
konseri
Diyarbakır E Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunda, Diyarbakır İl Kültür Müdürlüğü
Türk Sanat Müziği Korosu
tarafından Türk Sanat Müziği
konseri verildi.
20.01.2012 tarihinde, Kurumun çok amaçlı salonunda
gerçekleştirilen konseri Cumhuriyet Savcısı Ahmet Yavu,
Kurum Müdürü Mustafa Şahin, Kurum ikinci müdürleri,
Kurum personeli ile hükümlü
ve tutuklular izledi.
Büyük beğeni toplayan
Konserde; Türk Sanat Müziğinin ölümsüz eserleri seslendirildi. Konser sonunda; Koro
Şefi Edvan Kengil’e çiçek
vererek teşekkür eden Cumhuriyet Savcısı Ahmet Yavu,
Türk Sanat Müziğinin insanı
psikolojik olarak rahatlattığını
ve bu etkinliklerin mümkün
olduğunca devam ettirileceğini söyledi.
Seslenis
Sayfa 14
CEZA İNFAZ SİSTEMİNDE RUHSAL
RAHATSIZLIĞI BULUNAN HÜKÜMLÜ VE
TUTUKLULARIN REHABİLİTASYONU
I. Giriş
Bilindiği gibi çağdaş infaz anlayışı;
Howard tarafından 1977 yılında
kaleme alınan “Hapishanelerin
Hali” isimli kitabın yayınlanması
ile başlamıştır. Bu infaz anlayışı
ile birlikte; suç işleyen kişilerin
kaçmasının önlendiği binalarda
barındırılarak
sadece
temel
ihtiyaçlarının karşılanması yerine,
eğitim ve iyileştirme çalışmalarıyla
bu kişilerin topluma kazandırılması
düşüncesi egemen olmuştur.
İnfaz
süresince
yürütülen
rehabilitasyon çalışmaları; farklı
alanlarda bir çok kurumun katılımıyla
gerçekleşen
uzun
bir
süreci
ifade etmektedir. Bundan önceki
yazılarımda ifade ettiğim gibi suç
işleme nedenlerinin farklı olması,
suç işleyen kişilerin farklı psikolojik,
yaş ve sosyolojik özelliklere sahip
olması rehabilitasyon çalışmalarında
da
çeşitliliği
gerektirmektedir.
Suç işlemenin ve yeniden suç
işlemenin topluma verdiği zarar
büyüktür. Bu zararın önlenmesi
için infaz sürecinde gerçekleştirilen
rehabilitasyon çalışmaları önem
taşımaktadır.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu
ve Suç Bölümünce 2009 yılında
yayınlanan
“Özel
İhtiyaçları
Bulunan Hükümlüler” isimli
el kitabında yer alan Dünya Sağlık
Örgütü tarafından yapılan bir
araştırmada, Batı Avrupa’daki ceza
infaz kurumlarında bulunan hükümlü
ve tutukluların % 40 nın ruhsal
rahatsızlığının bulunduğunu ve bu
hükümlü ve tutukluların, topluma
oranla sekiz kat daha fazla intihara
meyilli olduğu belirtilmiştir. Yine
adı geçen kitapta; Amerika Birleşik
Devletlerinde 2006 yılı itibariyle,
eyalet ceza infaz kurumlarında
bulunan hükümlü ve tutukluların
% 56 sının, yerel ceza infaz
kurumlarında bulunan hükümlü ve
tutukluların % 64 ünün ve federal
ceza infaz kurumlarında bulunan
hükümlü ve tutukluların % 45 inin
ruhsal rahatsızlıklar nedeniyle tedavi
gördüğü belirtilmiştir. Kitaptaki,
başka bir araştırmaya göre Avustralya
ceza infaz kurumlarında bulunan
hükümlü ve tutukluların % 80 inin
ruhsal rahatsızlığının bulunduğunu,
bunun toplum içindeki oranının %
31 olduğu belirtilmiştir.
Bu ayki yazımda rehabilitasyon
sürecinde önemli bir yeri olan ruhsal
rahatsızlığı bulunan hükümlü ve
tutuklular ile yapılan çalışmaları
açıklayacağım.
II. Amerika Birleşik Devletleri
Ceza İnfaz Kurumlarındaki
Ruhsal Sağlık Sorunu Bulunan
Hükümlü ve Tutuklular
Amerika
Birleşik
Devletleri
ceza infaz kurumlarındaki, ruhsal
sağlık sorunu bulunan hükümlü
ve tutuklular ile ilgili 2005 yılı
ortalarında yapılan bir araştırmada;
ceza infaz kurumlarında bulunan
hükümlü ve tutukluların yarısının
ruhsal sağlık sorununun bulunduğu
belirlenmiştir. Diğer bir ifade ile;
eyalet ceza infaz kurumlarında
bulunan 705.600, federal ceza infaz
kurumlarında
bulunan
78.800
ve yerel ceza infaz kurumlarında
bulunan 479.900 hükümlü ve tutuklu
ruhsal rahatsızlığa sahiptir.
Eyalet ceza infaz kurumlarında
bulunan hükümlü ve tutukluların
beşte üçü, yerel ceza infaz
kurumlarında bulunan hükümlü
ve
tutukluların
yarısından
fazlasında
“mania“
isimli
psikolojik rahatsızlık semptomlarına
rastlanmıştır. Yine, eyalet ceza infaz
kurumlarında bulunan hükümlü
ve tutukluların % 23 ünde, yerel
ceza infaz kurumlarında bulunan
hükümlü ve tutukluların % 30 unda
yoğun
depresyon
görülmüştür.
Diğer açıdan eyalet ceza infaz
kurumlarında bulunan hükümlü
ve tutukluların % 15 inde, yerel
ceza infaz kurumlarında bulunan
hükümlü ve tutukluların % 24 ünde
ruhsal rahatsızlıklara rastlanmıştır.
Bu hükümlü ve tutukluların
durumu analiz edildiğinde;
a. Eyalet ve yerel ceza infaz
kurumlarında bulunan hükümlü ve
tutuklulardan ruhsal sağlık sorunu
bulunanların yaklaşık üçte birinin,
bulunmayanların beşte birinin üç
veya daha fazla ceza infaz kurumuna
girdiği belirlenmiştir.
b. Kadın hükümlü ve tutukluların
erkek hükümlü ve tutuklulara oranla
daha yoğun ruhsal sağlık sorunlarına
sahip oldukları tespit edilmiştir.
(Eyalet ceza infaz kurumlarında
bulunan
kadın
hükümlü
ve
tutukluların % 73 ü, erkek hükümlü
ve tutukluların % 55 i; yerel ceza
infaz kurumlarında bulunan kadın
hükümlü ve tutukluların % 75 i,
erkek hükümlü ve tutukluların % 63
ü.)
c. Eyalet ceza infaz kurumlarında
bulunan hükümlü ve tutukluların %
74 ü, yerel ceza infaz kurumlarında
bulunan hükümlü ve tutukluların %
76 sı, uyuşturucu veya uyarıcı madde
bağımlılığı ya da kötüye kullanımı
nedeniyle ruhsal sağlık sorununun
bulunduğu anlaşılmıştır.
d. Eyalet ceza infaz kurumlarında
bulunan ve ruhsal sağlık sorunu
bulunan hükümlü ve tutukluların
% 63 ü ceza infaz kurumuna
girmeden önce uyuşturucu madde
kullandığı, bu oranın ruhsal sağlık
sorunu bulunmayan hükümlü ve
tutuklularda % 49 olarak gerçekleştiği
Vehbi Kadri
KAMER
Daire Başkanı
belirlenmiştir.
e. Eyalet ceza infaz kurumlarında
bulunan ve ruhsal sağlık sorunu
bulunan hükümlü ve tutukluların %
13 ü ceza infaz kurumuna girmeden
önce barınacak sürekli bir yerinin
bulunmadığı, bu oranın ruhsal sağlık
sorunu bulunmayan hükümlü ve
tutuklularda % 6 olarak gerçekleştiği
tespit edilmiştir.
f. Yerel ceza infaz kurumlarında
bulunan ve ruhsal sağlık sorunu
bulunan hükümlü ve tutukluların %
24 ü ceza infaz kurumuna girmeden
önce fiziksel ve cinsel saldırıya
uğradığı, bu oranın ruhsal sağlık
sorunu bulunmayan hükümlü ve
tutuklularda % 8 olarak gerçekleştiği
anlaşılmıştır.
g. Eyalet ceza infaz kurumlarında
bulunan ve ruhsal sağlık sorunu
bulunan hükümlü ve tutukluların
sadece üçte biri, yerel ceza infaz
kurumlarında bulunan ve ruhsal
sağlık sorunu bulunan hükümlü ve
tutukluların sadece altıda biri ceza
infaz kurumuna girmeden önce
tedavi olmuşlardır.
Yukarıda açıklandığı gibi ruhsal
sağlık sorunu, barınma yerinin
bulunmaması, sürekli suç işleme,
madde bağımlılığı gibi diğer bir
çok sorunu tetiklemektedir. Bu
nedenle ruhsal sağlık, rehabilitasyon
çalışmalarında önemli bir yere
sahiptir.
Bu
nedenle;
Amerika
Birleşik Devletlerinde psikolojik
rahatsızlığı bulunan hükümlülerin
rehabilitasyon için 2004 yılında
“Psikolojik Rahatsızlığı Bulunan
Hükümlülerin
Tedavisi
ve
Suçun Azaltılması Kanunu”
kabul edilmiştir. Kanun kapsamında;
bu suçlular için ayrı mahkemeler
kurulmuş, ceza infaz kurumlarında
bulunan hükümlü ve tutuklular için
ruhsal sağlık ve madde bağımlılığı
programı oluşturulmuş, ayrıca ceza
adalet ve ruhsal sağlık servisinde
görev yapan personel için eğitim
planlanmıştır.
Kanun ile eyaletlere, yargı
sistemi ile ruhsal sağlık sistemi
arasında bağ oluşturmak amacıyla
program hazırlama ve geliştirme
olanağı sağlanmış ve bunun için
bütçe oluşturulmuştur. Bu bütçe
üç ayrı şekilde kullanılabilecek olup,
eyaletler 12 aylık planlama için
50.000 Dolar, 30 aylık planlama ve
uygulama için 250.000 Dolar ve 24
aylık genişletilmiş uygulama için
200.000 Dolarlık ödeneği talep etme
imkanı getirilmiştir.
Katrina Kasırgası sonrası Orleans
Akıl Sağlığı Mahkemelerinde, 1317 yaş grubu çocuklar için Georgia
eyaletinde ve Philadelpia Polisinde
bu program uygulanmıştır.
Şubat 2012
İzmir Çocuk
Eğitimevinde
ardıç fidanı dikimi
İzmir Çocuk Eğitimevi bahçesine 52
adet Ardıç fidanı dikildi. 2 Aralık 2011 tarihinde, Kurumda kalan çocukları temsil
eden 52 ardıç fidanının dikildiği törene;
İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf
Arslan, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Sedat Erbaş, İzmir Çocuk Eğitimevi Müdürü Emrullah Turan, İzmir'de yer alan ceza
infaz kurumlarının müdürleri ile Kurum
personeli ve çocuklar katıldı.
Ardıç fidanı dikimi; 2005-2008 yılları
arasında gerçekleştirilen Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne Bağlı Kurumlarda
Bulunan Çocuklara Yönelik Hizmetlerin
Geliştirilmesi Projesi" sonunda geliştirilen
ve Ardıç Programı ismi verilen Psiko-sosyal
Müdahale Programları anısına yapıldı.
Fidan dikim törenine katılan İzmir
Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf Arslan
tören sonunda hükümlü çocuklarla bir
süre sohbet etti.
Kadın hükümlülerin
rol aldığı oyunda
‘kadına şiddet’e
dikkat çekildi
Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumumuzda, kadın hükümlülerden oluşan
tiyatro ekibi “Anam, Bacım, Avradım” isimli
oyunu, hükümlü arkadaşları için başarıyla
sahneledi.
27.01.2012 tarihinde sahnelenen ve İnanç
Yılan’ın yazdığı oyunda Kurumda hükümlü
olarak bulunan 11 kadın rol aldı. İnfaz ve Koruma Memuru Dudu Alkan’ın yönetiminde
3 aylık yoğun bir çalışmanın sonunda izleyici
karşısına çıkan hükümlüler, oyunculuk başarılarıyla ayakta alkışlandı.
Kadına yönelik şiddet sahneye taşındı
Kostüm ve dekor için Devlet Tiyatrolarından destek alınan oyunda kadına yönelik
şiddetin alaycı şekilde ele alındığı replikler
seyirciler tarafından yoğun ilgi gördü. Oyunun sonunda, izleyiciler oyuncuları ayakta
alkışladı.
Kurum Müdürü Kadir Avara, Ceza İnfaz
Kurumunda kadınların sosyal statülerinin artırılması, onlara yönelik şiddetin ve istismarın
önlenmesi ve bu konuya dikkat çekilmesi için
çalışmalar yapıldığını vurgulayarak, “Bu oyun
da bu çalışmanın bir ürünüdür. Oyun son
dönemlerde ülkemizin en önemli sorunları
arasında yer alan kadına şiddet hakkında izleyiciyi düşünmeye sevk eden bir çalışmadır.
Oyun kahramanının genç kızlık hayallerinin
bir bir yıkılmasını vurgulayan, kadına eziyet
eden zihniyeti ciddi bir biçimde eleştiren bir
çalışmadır.” dedi.
Oyunu; Kurum Müdürü Kadir Avara ve
ikinci müdürler, Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Sosyoloji Bölümü
Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Aytül Kasapoğlu
ve Prof. Dr. Nilay Çabuk Kaya, araştırma görevlileri, Ankara 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu Öğretmeni Bilal Pektaş, Ankara 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Öğretmeni Osman
Çalışkan, 1 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu Öğretmenleri Ramazan Temiz ve
Levent Preveze, idare memurları, Kurum
Öğretmenleri Hasan Alkış ve Tuncay Karaca, psiko sosyal servis çalışanları, infaz ve
koruma memurları ile hükümlü ve tutuklu
kadınlar izledi.
Şubat 2012
Seslenis
Sayfa 15
Ceza infaz kurumlarından el emeği göz nuru sergisi
A
ydın Cumhuriyet Başsavcılığı
ile Aydın E Tipi Kapalı ve Açık
Ceza İnfaz Kurumu öncülüğünde yaklaşık 20 ceza infaz kurumu işyurdu
atölyelerinde üretilen el emeği göz nuru
ürünlerin teşhir ve satışının yapıldığı
"Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Ürün ve
El Sanatları Sergisi" 26.12.2011 tarihinde Recep Yazıcıoğlu Kültür Merkezinde
açıldı.
30.12.2011 tarihine kadar açık olan
serginin açılışına; Aydın Valisi Kerem Al,
Garnizon Komutanı Tuğgeneral İbrahim
Aydın, Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Ekrem Yiğit,
Adalet Komisyonu Başkanı Kemal Yılmaz, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı
Nakiddin Buğday, Cumhuriyet Başsavcı
Vekili Mustafa Doğru, Aydın Adliyesinde
görevli hakim ve Cumhuriyet savcıları,
daire amirleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Sergide;
- Aydın E Tipi Ceza İnfaz Kurumunun tablo, takı, nevresim, el sanatları
ürünleri,
- Uşak E Tipi Ceza İnfaz Kurumunun bay-bayan deri çantalar, cüzdan, kemer ürünleri,
- Foça Açık Ceza İnfaz Kurumunun
mandıra ürünleri,
- Kırıkhan Açık Ceza İnfaz Kurumunun ipek ev tekstili ürünleri, kravat, defne sabunu,
- Midyat M Tipi Ceza İnfaz Kurumunun gümüş takı ürünleri,
- Kütahya Ceza İnfaz Kurumunun
çini, seramik ürünleri, ayakkabı, gömlek,
- Denizli Açık Ceza İnfaz Kurumunun ev tekstili ürünleri, havlu, bornoz,
- Bursa Ceza İnfaz Kurumunun kravat, havlu, bornoz,
- Kartal H Tipi Kapalı-Ceza İnfaz
Kurumunun deri cüzdan, kemer, kıravat.
- Balıkesir L Tipi Ceza İnfaz Kurumunun yarı değerli taş takı ürünleri,
- Çanakkale Açık Ceza İnfaz Kurumunun iç giyim ürünleri.
- Dalaman Açık Ceza İnfaz Kurumunun narenciye ürünleri,
- Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumunun mermer, oniks, ametist taş ve takı
ürünleri,
- Ayaş Açık Ceza İnfaz Kurumunun
ayakkabı,
- Adıyaman Açık Ceza İnfaz Kurumunun kilim, heybe, ev tekstili,
- Oltu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun oltu taşı ürünleri,
- Bozüyük Açık Ceza İnfaz Kurumunun tabloları,
- Niğde E Tipi Ceza İnfaz Kurumunun elma ve elma suyu,
- Toprakkale Ceza İnfaz Kurumunun
kuruyemiş ürünlerinin satış ve tanıtımı
yapıldı.
Sergi açılışında konuşan Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Ekrem Yiğit, şunları
söyledi: "Bilindiği gibi ceza infaz kurumları, mahkemelerce hakkında mahkumiyet kararı veya tutuklama kararı verilen
kişilerin cezalarının infaz edildiği yerlerdir.
Cezalandırmadaki amaç; suç işleyen
kişinin sadece hapsedilmesi değil, aynı
zamanda ıslahı, iyileştirilmesi ve topluma
yararlı birey olarak geri dönüşünü sağlamaktır.
Bu amacı gerçekleştirmeye yönelik ça-
Aydın’da, 20 ceza infaz kurumunun yer aldığı
serginin açılış kurdelesi kesilirken.
lışmalardan ceza infaz kurumu işyurtları
faaliyetleri de büyük önem taşımaktadır.
İşyurtlarında mahkûmların çalıştırılması,
meslek edindirilmesi, varsa mesleklerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir.
Türkiye genelinde 200'e yakın ceza
infaz kurumu işyurdunda yaklaşık on
beş bin kişi çalışmakta; bu çalışmaların
karşılığında 6,5 TL gündelik almakta ve
sigortaları yatırılmaktadır.
Bugün, açılışını yapacağınız sergi Aydın Ceza İnfaz Kurumumuzun yanı sıra
ülkemiz genelindeki ceza infaz kurumları işyurtlarında mahkumlarca üretilen
ürünlerin küçük bir kısmını kapsamaktadır.
Üretimdeki temel amaç kâr değil,
daha çok sayıda hükümlü ve tutuklunun
çalışmasını, meslek edinmesini ve yararlı
bireyler olarak topluma kazandırılmasının sağlanmasıdır."
Erzincan Kaplı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu, Erzincan Halk Eğitim
Merkezi Müdürlüğü ile iş birliği içerisinde yürütülen takı tasarım kursu ve el sanatları atölyesinde üretilen el emeği göz
nuru ürünler Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü sergi salonunda 27-30 Aralık
2011 tarihleri arasında sergilendi. Sergiye
protokol üyeleri ve vatandaşlar büyük ilgi
gösterdi.
Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü sergi salonundaki açılışa Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şafak, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bora Ekici, Erzincan
Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Halil Özsan,
İl Milli Eğitim Müdürü Halil Ecevit, basın
mensupları ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Açılışta konuşan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şafak, serginin insanların ceza infaz kurumlarında
dört duvar arasında yatmadıklarının bir
göstergesi olmasını ve bu yönüyle de
insanların kafasındaki ön yargıyı kırması açısından son derece önemli olduğunu ifade etti. Konuşmasının devamında
ceza infaz kurumlarındaki eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinin imkânlar dahilinde en üst düzeyde devam ettirilmeye
çalışıldığını söyledi.
Serginin açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şafak ve beraberindeki
davetliler sergiyi gezerek ürünleri incelediler ve ürünler hakkında bilgi aldılar.
Keban K2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü ve tutukluların el becerilerini geliştirmek ve tahliyelerinden sonraki hayata hazırlamak,
kendilerine güvenen, geleceğe umutla
bakabilen, kurallara uyan ve üretken
olabilmelerini geliştirmek ve desteklemek için gerçekleştirilen çalışmalarda
yaptıkları el ürünleri Keban Adliyesinde 27-30.12.2011 tarihleri arasında halkın beğenisine sunuldu.
Keban Adliyesinde gerçekleşen serginin açılışı Keban Cumhuriyet Savcısı
Gökmen Girgin tarafından yapılırken,
sergiye İlçe mülki amirleri, özel şirket
sahipleri ile Keban halkı büyük ilgi gösterdi.
Sergilenen ürünlerden elde edilen
3 bin 500 TL tutarındaki gelir, ürün
sahibi olan hükümlü ve tutuklulara dağıtıldı.
Mehmet Akif Ersoy etkinliklerle anıldı
Karabük Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Vatan Şairi M. Akif Ersoy’u
anma etkinliği düzenlendi. 2011 yılının
M. Akif Ersoy yılı olması dolayısıyla yapılan etkinlikte, Karabük Anadolu İmamHatip Lisesi öğrencileri hazırladıkları
programla göz doldurdu.
29.12.2011 tarihinde gerçekleştirilen ve Kurum Müdürü Ali Şeref Kül ile
Karabük Anadolu İmam Hatip Lisesi
Müdürü Mustafa Türkoğlu’nun katıldığı program, bu vatan uğruna can veren
aziz şehitlerimiz adına saygı duruşu ve
İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle başladı.
Öğrencilerin okuduğu şiirler ve tasavvuf musikisi korosunun söylediği
ezgi ve ilahiler eşliğinde devam eden
program, Kurum müdürlerinin yaptığı
Karabük Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Mehmet
Akif Ersoy’u anma programı gerçekleştirildi
kapanış konuşmasıyla son buldu.
Sanatçı Ahmet Yenilmez’den tiyatro gösterisi
Metris 2 No’lu T ve R Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunda, Sanatçı Ahmet
Yenilmez, Mehmet Akif Ersoy’un yaşamı ve kişiliğini konu alan tiyatro gösterisi
gerçekleştirdi.
Ünlü Sanatçı, 18 Ocak 2012 tarihinde, Uğur Uzunok’un kaleme aldığı Şair
Mehmet Akif Ersoy’un yaşamını ve kişiliğini konu alan “Safahat- Mehmet Akif
Dönüyor-Siz Neredesiniz” adlı tiyatro
oyununda izleyici karşısına çıktı.
Kurumun çok amaçlı konferans
salonundaki etkinliğe; Kurum İkinci
Müdürü Abdulkerim Aslan, Tiyatro Sanatçısı Turgay Tanülkü, İdare Memuru
Bircan Yılmaz Topal, Kurum Öğretmenleri Ahmet Kaygusuz ve Nurettin
Himyeri, Sosyal Çalışmacı Sibel Gezgin,
Kurum Doktoru Aslı Banu Budaklı, Kurum personelinin bir kısmı ve çok sayıda
hükümlü ve tutuklu katıldı.
Bugüne kadar oynadığı rolleri ölümsüz bir karakterre dönüştüren Yenilmez
bu sefer edebi ve siyasi kişiliği ile yakın
tarihin en önemli şahsiyetlerinden birini
canlandırdı. Mehmet Akif Ersoy’un “Safahat” adlı eserinden esinlenerek hazırlanan, merhum şairin eserlerinin sıklıkla
seslendirildiği oyun izleyenleri büyüledi.
Akif’in şahsiyeti, arkadaşlık ilişkileri, nükteli kişiliğini etkili bir üslupla yansıtan
oyun izleyenleri bazen güldürdü bazen de
duygulandırdı. Son derece ayrıcalıklı, titiz
ve keskin bir mizaca sahip şairin kişiliğinden yola çıkarak günümüzün meselelerine ustalıkla dokunan oyunu hükümlü ve
tutuklular sık sık alkışla kestiler. Yaklaşık
bir saat süren oyunda, Sanatçı Yenilmez,
uzun süre ayakta alkışlandı.
SAYFA 16
Seslenis
Tekirdağ Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda ‘kan bağışı’
Tekirdağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda personel tarafından kan bağışında bulunuldu. Kurum Müdürü Zeki Yıldırım ve personelin bağışladığı kanları
almak üzere Kızılay görevleri 18.01.2012 tarihinde,
Kurumu ziyaretti. Jandarma Karakol Komutanlığı
görevlileri de kan bağışında bulundular.
Kars Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda açılış töreni
Kars Açık Ceza İnfaz Kurumunda tadilatı tamamlanan sosyal yaşam alanı binası ve meslek edindirme kurslarının
açılışı Vali Ahmet Kara, Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş ve Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Köylü tarafından yapıldı.
K
Fethiye Belediyesinden Ceza İnfaz Kurumuna
tekerlekli sandalye yardımı
F
ethiye Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan
Özcan Akkuş için Fethiye Belediyesince tekerlekli sandalye yardımında bulunuldu. Aynı zamanda felçli olan tutuklu Özcan Akkuş’un eski olan tekerlikli sandalyesi Fethiye
Belediye Başkanı Behçet Saatçi’nin desteğiyle değiştirildi.
Tekerlekli sandalye, 23.12.2011 tarihinde Fethiye Belediyesinde, Başkan Yardımcısı Mehmet Yılmaz Cesur’dan teslim
alındı.
Tekerlekli sandalye tesliminde konuşan Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Yılmaz Cesur, “Belediye Başkanımız duyarlılık göstererek, sandalyeyi temin etti. Şu an
kendisi izinli olduğu için sandalyeyi ben teslim ediyorum.
Tutuklu arkadaşımıza sağlıklı günler diler, bir an önce tahliye olmasını temenni ederim.” dedi.
ARAMIZDAN AYRILANLAR
ADI VE SOYADI
Zalip ÖZDEMİR
UNVANI
İKM
KURUMU
Ankara 2 No’lu L Tipi KCİK
VEFAT TARİHİ
05.01.2012
EMEKLİ OLANLAR
ADI VE SOYADI
ABDULKADİR KOÇAK FAYSAL CAN SABAHATTİN SABUNCULAR
SEBAHAT ERDOĞDU YAŞAR KARATAŞ SEZAİ KILIÇLI ERDAL EKİCİ HASAN KURUOĞLU DURMUŞ TÜRK İSMAİL ÖZPAY ADEM AVCU VEDAT ZENGİN ALİ VURAL KAYA ALP OYMAK BAYRAM EREN EFRAİL KÜÇÜKALTUN HIDIR IŞIK HAYRİ KARAMAN HACİ NAZLİ CELALETTİN ERDEMİŞ HÜSEYİN DEMİRTAŞ KADİR TÜRKMEN HÜSEYİN ÇOLAK NECİP UZ ALİ SÜNBÜL UNVANI İKM İKM İKM İKM İKBM İKM İKM İKBM İKM 2.MÜDÜR KALORİFERCİ İKM İKBM İKM İKBM İKBM TEKN.YRD. İKM İKM İKM HİZMETLİ İKM İKBM HİZMETLİ AŞÇI KURUMU
EM. DURUMU HİLVAN K1 TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE ŞANLIURFA E TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE HATAY AÇIK CİK İSTEĞİ ÜZERİNE OLTU T TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE SİLİVRİ 5 NOLU L TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE KIRKLARELİ E TİPİ KCİK (J) FIKRASINA GÖRE AYVALIK K2 TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE SİİRT E TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE GİRESUN E TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE BAFRA T TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE POZANTI M TİPİ KCİK
İSTEĞİ ÜZERİNE AMASYA E TEPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE OLTU T TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE BANDIRMA M TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE LİCE K2 TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE SALİHLİ C TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE İZMİR KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE BALIKESİR KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE DİYARBAKIR E TİPİ KCİK
İSTEĞİ ÜZERİNE ANKARA 2 NOLU L TİPİ KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE MALTEPE ÇOCUK-GNÇ. KCİK İSTEĞİ ÜZERİNE İNCESU KAPALI ÇOCUK CİK İSTEĞİ ÜZERİNE GÜMÜŞHANE E TİPİ KCİK
İSTEĞİ ÜZERİNE BURSA E TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE NAZİLLİ E TİPİ KAPALI CİK İSTEĞİ ÜZERİNE ONAY TARİHİ
06/01/2012
06/01/2012
06/01/2012
09/01/2012
10/01/2012
10/01/2012
10/01/2012
16/01/2012
17/01/2012
17/01/2012
23/01/2012
23/01/2012
23/01/2012
30/01/2012
30/01/2012
30/01/2012
30/01/2012
30/01/2012
30/01/2012
30/01/2012
30/01/2012
30/01/2012
30/01/2012
30/01/2012
30/01/2012
ars Açık Ceza İnfaz Kurumunda tadilatı tamamlanan sosyal yaşam alanı binası ile meslek edindirme
kurslarının açılışı törenle gerçekleştirildi.
3 Ocak 2012 tarihindeki açılışa Vali Ahmet Kara, Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Köylü, İl Jandarma Komutanı Albay Osman Uçar, İl
Emniyet Müdürü Ercan Çakmak, İl Milli Eğitim Müdürü
Fevzi Budak, İşkur İl Müdürü Yılmaz Akar, Kars Adliyesi
hâkim ve Cumhuriyet savcıları, Kafkas Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi öğretim görevlileri, Kurum Müdürü
Mahmut Okumuş, Kurum İkinci Müdürleri Erdoğan Avkar, Tunay Özdemir ve Mustafa İbiş, Kurum Öğretmeni
Murat Önalan ve çok sayıda davetli katıldı.
Kars Valisi Ahmet Kara yaptığı açıklamada; Kars Açık
Ceza İnfaz Kurumunda sadece hükümlülerin cezalandırılması değil, aynı zamanda meslek öğrenerek topluma kazandırılmalarının temin edildiğini, bunun hükümlülerin
geleceği açısından çok önemli olduğunu belirterek emeği
geçenlere teşekkür etti.
Kars Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Köylü yaptığı
konuşmada; “2012 yılında, Kars’ta adalet hizmetlerinin
insana yakışır, çağdaş ve uluslararası standartta verilmesi
açısından atılım yılı olacaktır. Kars Açık Ceza İnfaz Kurumunda açılışı yapılan sosyal yaşam alanı binası ve meslek
edindirme kursları hükümlülerin yeniden suç işlemelerini
önlemek, onları topluma kazandırmak ve tahliye olduklarında topluma uyumlarını sağlamak için önemlidir. Emeği
geçenlere teşekkür ediyorum.” dedi.
Kurum Müdürü Mahmut Okumuş tarafından davetlilere Kurumda açılışı yapılan sosyal yaşam alanı binası ve
meslek edindirme kursları hakkında bilgi verildi. Kurum
Müdürü Okumuş, “Kars Açık Ceza İnfaz Kurumu yaklaşık olarak 700 dönüm arazi üzerine kurulmuştur. Bugün
itibariyle 59 hükümlü bulunmaktadır. Açık Ceza İnfaz
Kurumu tarafından tadilatı yapılan sosyal yaşam alanında
sinema salonu, berberhane, terzi, bilgisayar odası, mescit,
kütüphane ve ziyaretçi salonu bulunmaktadır. Açık Ceza
İnfaz Kurumumuzda hükümlülerin yeniden suç işlemelerini önlemek, onları topluma kazandırmak ve tahliye olduklarında topluma uyumlarını sağlamak için iş ve meslek
edindirme kursları verilmektedir. Hükümlüler için bilgisayar, berberlik, boyacılık dallarında üç adet iş ve meslek
edindirme kursları açılmış olup bu kurslardan 45 hükümlü faydalanmaktadır. Hükümlüler hem meslek öğrenmekte hem de sigortaları yatırılarak günlük yevmiye almaktadırlar. Kursların toplam maliyeti 45.000 TL’dir. Besicilik
faaliyeti olarak Kuruma bugün itibarı ile 21 adet büyükbaş
hayvan alınmış olup, bu sayı iki yüzee tamamlanacaktır.
Tam kapasite ile çalışıldığında Doğu Anadolu ve Doğu
Karadeniz bölgesinde bulunan tüm ceza infaz kurumları
ile ilimizde bulunan resmi kurumların et ihtiyacının karşılanması planlanmaktadır.” dedi.
Davetlilere açılış sonrası yemek ikramı yapıldı ve sonrasında sosyal yaşam alanı binası, meslek edindirme kursları ve besicilik faaliyetlerin yapıldığı iş kolları gezildi.
Yalvaç B Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda ‘deprem ve
korunma yolları’ anlatıldı
Yalvaç B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 11
Ocak 2012 tarihinde, Süleyman Demirel Üniversitesi
Yalvaç Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü
Doç. Dr. Şakir Şahin tarafından “Deprem ve Korunma Yolları” konulu bir konferans verildi.
Görsel sunu eşliğinde hükümlü ve tutukluların
depremle ilgili bilgilendirildikleri konferans, yoğun
bir ilgi görürken; konuyla ilgili sorular da cevaplandırıldı.

Benzer belgeler

Adalet Bakanı Ergin, ceza infaz kurumu personeli ile iftar yemeğinde

Adalet Bakanı Ergin, ceza infaz kurumu personeli ile iftar yemeğinde gerçekleştirildi. Toplantının 06-08 Şubat 2012 tarihindeki birinci bölümünde, Kontrolörler Kurulu Başkanlığı kendi iç çalışmalarını tamamlarken, 08-10 Şubat 2012 tarihindeki ikinci bölümünde ise, C...

Detaylı