sunđ tohumlama – veterđner halk sağlığı ve desteklemeler, nđçđn

Transkript

sunđ tohumlama – veterđner halk sağlığı ve desteklemeler, nđçđn
SUNĐ TOHUMLAMA – VETERĐNER HALK SAĞLIĞI VE
DESTEKLEMELER, NĐÇĐN GEREKLĐ VE ÖNEMLĐ ?
( Çiftlik Dergisi Nisan 2009,Sayı:302’da yayınlanmıstır )
Adnan SERPEN
Veteriner Hekim
ĐZMĐR Veteriner Hekimler Odası Onur Kurulu Üyesi
E-Mail: [email protected] [email protected]@[email protected]
Sun’i ( yapay ) tohumlama,tabi’î sıfata baş vurmadan spermanın mekanik yollarla dişinin
dölerme organına verilmesi veya bırakılması olayıdır.Sun’i tohumlama evcil hayvan türlerinin
hemen hemen hepsinde uygulanmaktadır.Yalnız her türdeki tatbikat alanı farklı farklı olabilmek
tedir.O nedenledir ki günümüz dünyasında sun’i tohumlama sığır ıslahının vazgeçilmez bir aracı
haline gelmesi sonucunda daha ileri teknikler geliştirilerek sektörün hizmetine sunulmaktadır.
Sun’i tohumlama büyük ve küçük hayvan sürülerinin ıslahı için önemli bir araçtır.Tarihi geçmi
şine baktığımızda sun’i tohumlama metodunun,1322 yılında bir arap aşiret reisi tarafından kulla
nıldığı belirtilmektedir.Olay,bir düşman aşiret reisinin aygırından gizlice alınan spermanın karşıt
aşiret reisinin kısrağına verilmesi şeklinde gerçekleşmiştir.Evcil hayvanların sun’i olarak tohum
lanmasıyla ilgili ilk bilimsel çalışma 1780 yılında Đtalyan fizyolojist’i L.Spallanzani tarafından
gerçekleştirilmiştir.Spallanzani’nin bu deneyi P.Rossi tarafından 1782 yılında tekrar edilmiştir.
Yapılan bu bilimsel araştırmalar sun’i tohumlama metodu kullanarak normal yavru doğumu ile
sonuçlanan bir gebeliğin meydana getirilmesinin mümkün olduğunu ortaya koymuştur.Avrupa’
da ve Amerika’da yeni bilimsel çalışmalar,19’uncu asrın son yarısına gelinceye kadar yapılma
mıştır. Dünyada hayvan ıslahıyla ilgili bu gelişmeler olurken Cumhuriyetten önce Türkiye’de
sistemli ve bilimsel anlamda hayvan ıslahı çalışmasından söz etmek olanaksızdır.Çünkü,özellikle
19.yüz yılın sonları ile 20.yüzyılın başları Osmanlı Đmparatorluğunun zamanı Balkan’larda,Kaf
kasya’da ve Orta Doğu’da yapmak zorunda kaldığı savaşlarla geçmiştir.Bu arada 1892 yılında
Nâfia Vekâ leti’ne bağlı ve hayvan ıslahı ile görevlendirilen “Islahı Hayvanat ve Umûru Baytâ
riyye” şubesinin kurulması ile Feshane’de bulunan ve Osmanlı ordusunun giysilerini üreten fabri
kanın yapağı gereksinimini karşılamak için Macaristan’dan ince tarak yapağısı veren Merinos
Koyunlarının ithal edilmesi,bu alanda atılmış önemli bir adım olarak bilinmektedir.Sığır ve Ko
yunlarda sun’i tohumlamayı ilk defa başarıyla uygulayan Rus veteriner hekim E.I.Đvanoff olmuş
tur.Damızlık çiftliklerinde çalıştığı sırada,zamanın Rus Tarım Bakanlığından sığır ve koyunlarda
sun’i tohumlama konusunda araştırma yapmak üzere müsaade istemiş ve bakanlıkta gerekli
müsaadeyi vermiştir.Çalışmalarına başladıktan sonra I.Dünya Savaşı öncesi bu konuda 400 kadar
personel yetiştirmiştir.I.Dünya Savaşı sonrası E.I. Đvanoff’un başkanlığında,yeni bir hayvan yetiş
tirme ve araş tırma merkezi kurularak kendisinden Rus hayvan endüstrisinin yeniden kurulması
için gerekli çalışmaları yapması istenmiştir.Bu çalışmaların başlaması sonucunda 1938 yılına ka
dar Rusya’da 120.000 kısrak 1.200.000 inek ve 15.000.000 koyun sun’i tohumlama yöntemiyle
tohumlanması gerçekleştirilmiştir.
Avrupa’da Plönnis adlı araştırıcı 1876 yılında bir köpek üzerinde sun’i tohumlama çalış
ması yapmış,1894 yılına gelindiğinde Albreht adılı araştırıcı o zamanın hayvan yetiştiricilerinin
dikkatini çeken Telegoni problemlerini araştırmak üzere Plönnis‘in yapmış olduğu deneyi tekrar
lamıştır.1890 Yılında bir Fransız Veteriner Hekim’in tavsiyesi ile akamet (kısırlığı,döl verimsiz
-1-
liği) sorunu nedeniyle zamanın Avrupa At Yetiştiriciliğine önermesi üzerine kullanılmıştır.Avru
pa ülkelerinde o tarihlerde damızlık hayvanlarda çok sık ve yüksek oranda gebelik problemleri
görülmekteydi.Sorunun çözümüyle ilgili olarak Prof.Dr.Hoffman (Stuttgart) oldukça geniş araş
tırmalar yaparak sun’i tohumlama ile ilgili kendisine has yöntemler geliştirmiştir.Amerika’da
sun’i tohumlama metodununun büyük ölçüde tatbik edilip edilemeyeceği konusu,ilk defa Min
nesota’da Grandrapids’teki araştırma istasyonunda ele alındı ve 1937 yılından 1938 yılına kadar
sun’i tohumlama yöntemiyle 98.000 inek gebe bırakılmıştır.Yine ilk defa sun’i tohumlama uygu
layan sığır yetiştirme kooperatifi,New Jersey’de Holştayn sığır ırkı yetiştiricilerinin kurduğu koo
peratif olmuştur.Bu kooperatife 1.No’lu Sun’i Yetiştirme Birliği Kooperatifi adı verilmiştir. En
büyük federal kooperatif New York’ta Ithaca’da kurulmuş ve bu kooperatif çeşitli 60 bölgede
kullandığı 60 boğa ile 100.000’den fazla inek tohumlamıştır.Pennsylvania’da 1943 yılında to
humlanan inek sayısı 1500 iken 1946’da bu sayı 88.000’e çıkmıştır.
Türkiye’de sun’i tohumlama çalışmalarını temelinde yerli ırkların ıslahı ve verim kapasi
telerinin arttırılması ayni zamanda hayvandan hayvana,hayvandan insana geçebilecek bulaşıcı
hastalıkların yayılmasının önlenmesi felsefesi yer almaktadır.Bu nedenle Cumhuriyet dönemi her
alanda olduğu gibi hayvancılık alanında da büyük atılımların yaşandığı bir dönem olmuştur.Döne
min son derece kıt bütçe olanaklarına rağmen 1925 de Karacabey’deki çiftlik hara haline dönüştü
rülmüş, izleyen 10 yıl içerisinde Çifteler,Konya ve Çukurova Haraları kurulmuştur.Bu gelişme
lere paralel olarak Türkiye’de sun’i tohumlama;Cumhuriyetimiz’in ilk yıllarında zamanın Tarım
Bakanlarından Sabri Toprak’ın Rusya’yı ziyareti sırasında izlediği sun’i tohumlama uygulaması
ve yönteminin ülkemizde de uygulanabileceğini ve hayvanlarımızın ıslahında büyük fayda sağla
yacağını kanaat getirmesi üzerine Rus yetkililerden Türkiye’ye bir uzman göndermelerini rica
eder,dolayısıyla Tarım Bakanı Sabri Toprak’ın Rusya’yı ziyaretiyle başlamış oldu.Bunun üzeri
ne 1925 yılın da Rusya’dan Veteriner Hekim Prof.Dr.Mihailof’un Bursa ilimiz Karacabey Hara
sında Türk Veteriner Hekimlerine kurs verilmiştir.Bunun sonucunda sun’i tohumlama uygulama
larından hızlı sonuç alınabilmesi,halkın benimsemesi ve hayvancılığı da destek olmak amacıyla
hayvancılık sektörüne yönelik destek ve sübvansiyonların içinde sun’i tohumlama teşvikleri ola
rak sun’i tohumlama yerini almıştır.Bu çalışmalar bir takım dönemlere ayrılmaktadır.Bu dönem
leri;
1. 1926 Yılı öncesi yılları kapsayan (Cumhuriyet öncesi,Osmanlı Dönemi) I.dönem,
2. 1926 – 1970 Yıllarını kapsayan (Cumhuriyet Dönemi) II.dönem,
3. 1972 – 1984 Yıllarını kapsayan III.dönem,
4. 1987 – 1996 Yıllarını kapsayan IV.dönem,
5. 1997 Yılından günümüze kadar süre gelen dönem olarak gruplandırabiliriz.
7 Haziran 1926 tarihine 904 sayılı “Islahatı Hayvanat Kanunu” çıkarılarak hayvan ıslahı
yasal bir çerçeve ye oturtulmağa çalışılmıştır.Yetmişbeş yıl sonra ise 904 sayılı “Islahatı Havya
nat Kanunu” yü rürlükten kaldırılarak 4631 sayılı “Hayvan Islahı Kanunu” çıkarılmıştır.Başkanlı
ğını Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarının yaptığı,4631 sayılı “Hayvan Islahı Kanunu” ve
“Hayvan Islahı Milli Komitesi Yönetmeliği” gereğince “Hayvan Islahı Milli Komitesi” kurulmuş
tur.4631 Sayılı “Hayvan Islahı Kanunu” na gelinceye kadar ıslah ve sun’i tohumlama çalışmala
rında oldukça önemli ve uzun bir süreç yaşanmıştır.30.01.1957 yılında 6893 sayılı yasa ile söz
konusu 904 sayılı yasada değişiklik yapılarak EK-1’inci madde ile “ Lüzumlu bölgelerde sun’i
bir tohumlama yaptırmaya,bu maksatla icabeden yerlerde enstitü ihtisas kursu açmaya suni to
humlama laboratuar ve durakları kurmaya ve gerekli her türlü tedbirleri almaya damızlığa
-2-
elverişli olmayan sığır ve manda boğalarını koçları tekeleri at ve merkep aygırlarını iğdiş
ettirmeye ve denemeye Ziraat Vekâleti selâhiyetlidir.Ziraat Vekâletince tohumlama hizmeti
ücretsiz yapılır” ilave edilmiş ise de,halkımızın elindeki sığırların sun’i tohumlamalarına 1949,
koyunlara ise 1948 yılların da başlanmıştır.Sun’i tohumlama uygulamalarına yönelik çalışmalara
ise 15 Nisan 1949 yılında Bursa ilimiz Karacabey Hara’sında 16 Veteriner Hekim ve Hayvan
Sağlık memuru için açılan kurs ile başlanmış daha sonra Aydın ilimizde kurulan dört sun’i to
humlama istasyonu da bu çalışmalara dahil edilmiştir.Bu alanda çalışmak üzere daha sonraki
yıllarda çok sayıda veteriner hekim’e ve hayvan sağlık memuruna kurslar verilerek uygulayıcı
olarak katılma ları sağlanmıştır.1949 yılın da 938 inek tohumlanırken bu oran 1950’de 2936’ ya
çıkmış,1951’de ise 7476 baş hayvana ulaşılmıştır.1949 yılından 1951 yılına kadar yapılan sun’i
tohumlama uygulama sonuçlarıyla yetiştiricilerin istekleri dikkate alınarak,mali olanakların elver
diği ölçüde 1952 yılında uygulama alanı genişletilerek sun’i tohumlama istasyon sayısı 18’e çıka
rılmış ve 1952 yı lı sonu itibariyle 13088’e,1953 yılında istasyon sayısı 27’ye çıkarılarak tohum
lanan inek sayısın da 22328’e ulaşılmıştır.Gebelik oranlarına baktığımızda 1950 yılında asgari %
71.27,1951’de ise % 82.91 olmuş,ortalaması ise % 75.27’dir.Sığırcılık ve koyunculuk alanında
yoğunluğu gittikçe artan ıslah çalışmaları yürütülmüş,geçmişte en önemli aşamalardan birisi
1973 yılında Türkiye’ de ilk kez boğa spermasının dondurulması ile bu çalışmalar hız kazanmış
tır.1975 Yılında 156.247 inek tohumlanmış,gebelik oranı % 67.89 olmuştur.Özellikle sığır suni
tohumlaması,904 sayılı Islah-ı Hayvanat Kanununda yapılan bir değişiklik ile ve 1985’de çıkarı
lan bir yönetmelikle sun’i tohumlamada devlet tekeli kaldırılarak özel ve tüzel kişilerin,veteriner
hekimlerin ve yetiştirici birliklerinin uygulamasına olanak sağlanmıştır.Devlet günümüzde sığır
sun’i tohumlamasını tümüyle terk etmiş bulunmaktadır.Ne var ki çağa uygun bir organizasyon
oluşturulamadı ğı için gerek serbest veteriner hekimlerin,gerek yetiştirici birliklerinin yürütmekte
olduğu suni tohumlama çalışmalarında,gerek ise sperma ithalatı ve üretiminde kimi eksiklikler
ve aksaklıklar ile destekleme politikalarında yapılan hatalar yaşanmakta,bunun sonucunda hay
van ıslahı çalışmaları ve sun’i tohumlama uygulamaları olumsuz olarak etkilemektedir.Sun’i to
humlamanın başladığı yıllardan itibaren günümüze kadar geçen bu uzun serüven sırasında ülke
miz hayvancılığına uygulanışında ve yetiştiricilerimiz tarafından benimsenmesinde daima;teşki
lat,araç ve gereç yetersizliği yanında özellikle kimi olumsuz telkin ve yanlış inanışlar nedeniyle
çok güçlüklerle karşılaşılmış ve mücadele edilmiştir.Kesin olmamakla birlikte 2007 yılı sonları
na doğru yapılan gayri resmi tespitlere göre yılda 2.5 milyon adet sığır’ın sun’i tohumlama yapıl
dığı bildirilmektedir.Ancak bu miktarın ne kadarının düve,ne kadarının inek veya bu miktarın
tamamının düve mi?,yoksa inek mi? olduğu tam olarak bilinmemektedir.Fakat en iyimser tahmin
le ulaşılan bu 2.5 milyon adetlik tohumlama sayısının,tohumlanan inek ve düve sayısı bile olsa
yine de ülkemizde ki toplam boğa altı inek ve düve sayısının yarısı kadar dahi değildir.Oysa hay
vancılığı gelişmiş AB ülkelerinde bu oran %90’ının üstündedir.Türkiye’de uygulanmakta olan
sığır suni tohumla masında sadece tohumlanan inek ve düve sayıları değil,elde edilen döl verimi
de AB ölçütlerine göre son derece düşüktür.Ülkemizdeki genel sığır varlığı dikkate alındığında
suni olarak tohumlanan inek ve düvelerden elde edilen döl verimi oranı %50’nin çok altındadır.
Özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri’nde geçtiğimiz yıllarda bakanlık izinli özel
şirketlerin,sun’i tohumlamayı sadece devlet desteğinden yararlanmayı amaçlayan ticari bir faali
yet olarak görmeleri ve deneyimsiz veteriner hekimleri çalıştırmaları sorunun temelini oluştur
muştur.Bunlara ilave olarak kamu kesiminin denetleme ve eş güdüm gibi temel işlevlerini teknik
eleman sıkıntısı yüzünden yeterince ve gereğince yerine getirememeleri nedeniyle adeta bir so
runlar yumağı yaşanmıştır.
-3-
Sun’i tohumlamanın insan,hayvan,teknik ve organizasyon olmak üzere birbirine asla üs
tünlük taşımaması gereken dört önemli boyutu vardır.Sorunlar ve çözüm önerileri de daima bu
boyutlar dikkate alınarak ortaya konulmalıdır.Suni tohumlamanın insan boyutunu veteriner he
kim, hayvan sahibi ve çoban oluşturur.Bu dört boyutun entegre bir şekilde uygulanması sonucun
da sun’i tohumlama, hayvanların ıslahında ve sağlıklarının korunmasının yanı sıra halk sağlığı
nın korunmasında da etkin bir role sahip olduğu görülür.O nedenle veteriner halk sağlığı açısın
dan daima dikkate alınma zorunluluğu bulunmaktadır.Bu zorunluluk zoonoz hastalıkların geçtiği
miz yıllardan itibaren günümüze kadar geçirdiği süreç sonucunda küresel boyut kazanması bü
yük rol oynamaktadır.Bunun yanı sıra ülkemizin yıllar öncesinden gerek hayvan ıslahı,gerek ise
hayvancılı ğın geliştirilmesi amacıyla genetik ve verim vasfı yüksek çeşitli türde hayvanların de
ğişik zaman ve tarihlerde ithali sonucunda bazı ülkemizde olmayan bazı gizli hastalıkların ülke
mize girmesi, hayvancılık sektöründe bugün ortaya çıkan bu hastalıkların bazılarının zoonoz ol
ması ve tabii tohumlama ile geçebilme özelliğine sahip olması nedeniyle sun’i tohumlamanın
önemini ortaya çıkarmaktadır.Bundan dolayıdır ki sun’i tohumlama her ne kadar hayvan ıslahın
da ve sağlıklarının korun masında önemli bir uygulama olarak bilinse de halk sağlığının önemli
bir disiplini olan veteriner halk sağlığı açısın dan da önemli bir yere sahip olması göz ardı edile
mez.Bugün insan sağlığını tehdit eden toplam 1415 bulaşıcı patojenden mikroorganizmadan %
61’i yani 868 adetinin zoonotik patojen olup bu zoonotik patojenlerin;165 adeti virüs,269 adeti
bakteri,113 adeti mantar,43 adeti protozoa ve 278 adetinin helmint olduğu,bu zoonotik patojen
lerin % 33’ünün insanlara bulaştıktan sonra tekrar insandan insana bulaşabilen nitelikte olduğu
belirtilmiştir.Yine insan sağlığını tehdit eden yeni ortaya çıkan toplam 175 adet bulaşıcı patojen
mikroorganizma ( virüs ve prion,bakteri ve riketsi ya,mantar,protozoa ve helmintler )‘ nın %
75’i yani 132 adetinin zoonotik patojen olduğu tespit edilmiştir.Bu zoonotik patojenlerden,Tri
chomo niasis,Leptospirosis,Brucellosis,Tubercolosis’ in tabiî tohumlama ile hayvandan
hayvana,daha sonra insanlara da geçme özelliğine sahip olmasından dolayı her yönüyle halk
sağlığını,yine non-zoonotik patojenlerden Camphylobacteriosis ( Vibriosis ),IBR-IPV ( In
fectious Bovine Rhinotra cheitis-Infectious Pustular Vulvovaginitis ),BVD (Bovine
viral diarrhea) hayvan sağlığını tehdit etmektedir.Bunların dışında zoonotik patojen olduğu ka
bul edilen BSE [ Bovine Spongioform Encephalopathy ( Deli Đnek Hastalığı )]’nın sek
süel yolla,tabii tohumlama ile geçip geçmediği henüz kesin olarak bilinmediği için ( ? ) soru işa
reti konarak değerlendirilmektedir.Bu gibi zoonotik patojenlerin seksüel yolla hayvan ve insan
lar arasında yayılmasının önlenmesi açısından suni tohumlama uygulamaları veteriner halk sağlı
ğı hizmetlerinde çok önemli bir yere sahiptir.Veteriner halk sağlığı açısından büyük öneme sahip
olan su n’i tohumlama hizmetleri ve uygula maları,besin ve yem güvenliğinin sağlanmasında da
önemli role sahiptir.Veteriner halk sağlığı hizmetlerinin temel amacı veteriner hekimlik hizmetle
rinin en üst düzeyde uygulanarak hayvan sağlığının garanti altına alınarak bireyin ve halkın sağlı
ğının korunmasını esas almaktadır.O nedenle sun’i tohumlama uygulamaları hiçbir zaman sadece
sığırların verim ve genetik vasıflarının yükseltilmesine yönelik olarak;spermanın,dişi hayvanın
genital organına bırakılması işlemi için kullanılan asla bir araç olarak değerlendirilmemelidir.Bi
lakis temelinde,özünde veteriner halk sağlığı hizmeti yer alır.
Sığır’ın ekonomik değerinin diğer hayvan türlerine göre yüksek olmasından dolayı dünya
da sığır yetiştiriciliği üzerinde yoğunlaşma olmuştur.Bunun sonucunda dünyanın hemen her ülke
sinde sun’i tohumlama iyi bir şekilde organize edilmiştir.Hayvancılık alanında ileri ülkelerin geç
mişine baktığımızda sun’i tohumlama çok geniş bir şekilde uygulama bulmuştur.Dünyada sun’i
tohumlamanın en geniş uygulama şansının olduğu ülke ABD olmuştur.Bu konuda faaliyet göster
mek üzere çok sayıda kuruluşun kurulması daima teşvik edilmiş ve desteklenmiştir.Türkiye’de
-4-
geçmişten günümüze kadar sürdürülen sun’i tohumlama çalışmaları ve uygulamaları sürekli çal
kantılara,inişlere,çıkışlara sahne olmuştur.Bunun nedenleri bir çok sebebe dayanmaktadır.Çünkü
sun’i tohumlama sadece tabi’i sıfata baş vurmadan spermanın mekanik yollarla dişinin dölerme
organına verilmesi veya bırakılmasından ibaret olmayıp sun’i tohumlama uygulamalarıyla iyi
veya kötü yaşanan olaylar daima o ülkenin sosyolojik ve ekonomik durumu,tarım,hayvancılık,
veterinerlik ve halk sağlığı politikalarıyla çok yakından ilgilidir.Sun’i tohumlamaya salt olarak
bakarak ele alıp değerlendirmek hata olur.Örneğin uzun yıllar memleketimizde sığır yetiştiricili
ği,Avrupa ve Amerika’da yapılan yetiştiricilikten farklı olmuştur.Avrupa ve Amerika’ da üretilen
ve tüketilen etin büyük bir kısmı sığırlardan sağlanırken Türkiye’de ise büyük bir çoğunluğu ko
yunlardan elde edilmiştir.Yine Doğu Anadolu’da,Kars’ta inek sütünden peynir yapılırken diğer
bölgelerin çoğunda koyun sütünden tereyağı ve peynir yapılmış,bunun sonucunda yöresel ve gele
neksel değişik peynir ve yoğurt çeşitlerimizin ortaya çıkmasını sağla yarak ekonomik özellik ka
zanmıştır.Diğer bir konu ise memleketimizde sığır’ın daha çok bir iş hayvanı olarak kullanılmış
olması,süt ve et verimine pek önem verilmemiştir.Süt ve et veriminin büyük bir kısmı koyun
yetiştiriciliği vasıtasıyla karşılanırken,mezbahaya getirilen sığırların çoğu et verimi ve kalitesi
düşük,sakat,iş göremeyecek ineklerle iş göremeyecek hale gelmiş daha önce enenmiş( iğdiş edil
miş < erkekliği yok edilmiş >) yaşlı öküzler olmuştur.Bu yaklaşım uzun yıllar yerli sığır ırklarımı
zın ıslahının yapılarak ekonomik değeri yüksek hale getirilememiş,hatta bu yerli sığır ırklarımız
dan bazılarının bugün ne yazık ki tamamen yok olduğunu görüyoruz.Sığırlar için elverişli ve ye
terli mer’a’ların bir takım nedenlerle yok olması sonucunda bulunmayışı,mer’a’lara sahip çıkıl
maması başka bir handikaptı.En önemlisi ise tarım ülkesi olmamıza rağmen halâ kaliteli bir kaba
yem üretim politikasının olmaması ve bu üretimin hayvancılığı gelişmiş ülkeler de ki düzeyde
olmamasıdır.O nedenle yıllarca Türkiye’de sığırcılığın kalite ve kantite bakımından ıslahı,hay
vancılığımızın daima başta gelen sorunları olmuştur.Sığırlarda gerek ekonomik ve gerek ise biyo
lojik faktörlerin elverişliği bu türde diğer hayvan türlerine göre sun’i tohumlama çok geniş bir
uygulama alanı bulmuş ve ön plana çıkmıştır.
Bazı meslek mensuplarının görevlerini suistimal etmeleri sonucunda Sayın Bakan’ın tali
matı ile veteriner hekimlere yapılan sun’i tohumlama desteklemeleri 2008 yılında durdurulmuş
tur.Durdurulmasıyla birlikte sun’i tohumlama miktarlarında ciddi düşmeler meydana gelmiştir.
Diğer bir husus bizleri en çok endişelendirilen husus " Sun’i tohumlama desteğinin kaldırılma
sıyla çiftçilerin bir çoğunun damızlık boğa alarak veya komşularının boğalarını sürülerine katma
ya başlamalarıdır.Boğalar vasıtasıyla bazı illerimizde hemen hiç görülmeyen bazı hastalıkların
damızlık düve ve ineklere bulaştırılması yanında insan sağlığını da halk sağlığı açısından tehdit
eder hale gelmesi veteriner halk sağlığı sorunlarının gündeme gelmesi” olasıdır.Veteriner halk
sağlığı açısından bu şekilde riskle sınırlı kalmayıp hayvansal besin güvenliği açısından risk ve
sorunların ortaya çıkması kaçınılmazdır.Suistimal yapan belli sayıdaki veteriner hekimler hakkın
da işlem yapılacağı yerde sun’i tohumlama desteklemesinin tamamen kaldırılarak dürüst çalışan
ların da ayni kefeye konulup cezalandırılırcasına bir uygulamaya tabi tutulması büyük bir haksız
lıktır.Çünkü hayvan yetiştiricisiyle birlikte veteriner hekim’e verilecek sun’i tohumlama destekle
mesi hem vatandaşın veteriner hekimlik hizmetlerinden faydalanması sağlanacak hem de kayıt
altına alınması sağlanacağı gibi hayvan ıslahında büyük ilerleme sağlanacaktır.
•
Bunun için;
Ülkemizin;coğrafi,sosyo ve ekonomik şartları göz önüne alınarak veterinerlik,hayvan
sağlığı,sun’i tohumlama ve danışmanlık hizmetlerinin ABD ve AB’ği ülkelerinde ki hay
-5-
•
•
•
•
•
•
•
•
•
vancılık işletmeleri şartlarından ziyade ülkemizin şartlarına göre küçük-orta ölçekli aile
hayvancılık işletmeleri’ne etkin ve yaygın bir biçimde sunulması sağlanmalıdır.
Hayvan yetiştiricisine,süt ile yem arasındaki paritenin asgari 1.5,normal olarak 2 olacak
şekilde düzenlemelerin yapılarak mağduriyetinin önlenmesi,
Hayvan yetiştiricisine verilecek desteklemeler,süt teşvikleri süt verimine göre ve sun’i
tohumlama desteklemeleri ayrıca buzağı desteklemeleri şeklinde zamanında,ayrı ayrı
sürdürülebilir bir hayvan yetiştiriciliği yapacak şekilde verilmeli,geciktirilmemeli,mev
cut hayvan başına verilen desteklemeden vazgeçilmelidir.
Veteriner hekimler sun’i desteklemeler tekrar başlatılmalıdır.Tekrar başlatılması halinde
yetiştiricinin kaliteli sperma kullanmasına yönelimi ve sun’i tohumlama yaptırma cazi
besi artacak ayni zamanda genital hastalıkların önüne geçilerek bunun sonucunda üretim
artışı olacaktır.Bunun yanında yetiştiricinin sun’i tohumlama sırasında veteriner hekim
lik hizmetlerinden ucuz yararlanması sağlanacağı gibi bir türlü tam olarak gerçekleştirile
meyen hayvanların kayıt altına alınması ve bildiriminde kolaylık sağlanacağı için artış
sağlanacaktır.
Veteriner hekim’e verilecek sun’i tohumlama destekleme bedeline karşılık daima ulusal
ekonomiye katlanarak katma değer olarak dönmesi olasıdır.Ayni zamanda veteriner halk
sağlığı ve besin güvenliği açısından katkıda bulunmuş olacaktır.Dolayısiyle bir taşla iki
kuş vurulmuş olacaktır.Sonuçta ülke hayvancılığına büyük bir hizmet verilmiş olacağı
için bundan bakanlığın ve hayvancılık sektörün kazancı tarif edilemeyecek kadar yüksek
olacaktır.
Veteriner hekim’e sun’i tohumlama desteklemesi verilmemesi halinde hayvan yetiştirici
si elinde ırkları saflaştırayım derken farklı ırklardan vasıfsız boğaları kullanması kaçınıl
maz olacağı için elindeki belli özelliklere sahip ırkların özellikleri bozulacaktır.
Özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu,Karadeniz gibi çok özel şartlara sahip bölgele
rimizde bu bölgelere özgü "Hayvan Sağlığını Koruma" ve "Suni Tohumlama" örgütü dev
letin genel bürokratik yapılanmasından farklı olarak ele alınıp düzenlenmelidir.
Bu bağlamda ülkemizin değişik bölgelerindeki kamu veteriner örgütlenmesi ve serbest
veterinerlik hizmetleri Türkiye genelinde olduğundan daha değişik biçimde ele alınmalı
ve bölgenin koşullarına uygun yeni bir model hayata geçirilmelidir.Ayrıca serbest veteri
ner hekimlik hizmetleri bulunduğu bölgedeki hayvancılığın yoğunluğuna göre dağılımı
yapılacak şekilde düzenlenmeli,ileri gelişmiş ülkelerdeki standartlar esas alınmalıdır.
Böylesi yeni bir modelin esasını il bazlı örgütlenmeden ziyade havza bazlı örgütlenme
yapısı oluşturmalıdır.
Bölgesel olarak,hayvancılığın yoğun ve topluca yapıldığı yöreler hayvancılık havzası
olarak belirlenmeli,her havzanın hayvan sağlığı ve suni tohumlama hizmetleri etkin, mo
bil bir örgüt ile yerine getirilebilir.Bu örgütlenme modelinde sun’i tohumlama ve diğer
serbest veteriner hekimlik hizmetleri kamu kesimi ve meslek odası ortaklaşa denetleme
li,suistimal yapanlara meslekten men ve atılmaya kadar ağır cezai yaptırımlar getirilme
lidir.
Bölgedeki işletmelere verilecek danışmanlık hizmetlerinin ise devlet denetimindeki özel
şirketler kanalıyla yürütülmesi yerinde olur.Fakat tüm bunların dışında özellikle sığır
suni tohumlaması devlet tarafından muhakkak desteklenmelidir.Bu alanda hem yetiştirici
hem de görev alacak veteriner hekimlerin eğitimi şarttır.
-6-
•
Bunun için serbest veteriner hekimlik hizmetleri veren veteriner hekimlerin mezuniyet
sonrası hizmet içi eğitimleri için yasal yaptırımlar getirilerek mecbur tutulmalıdır.Hizmet
içi eğitimler meslek odaları tarafından verilmelidir.
Kaynaklar:
AKMAN,N ve Arkş.( 2008 ) Türkiye’de Damızlık Üretimi ve Sorunları.
BAMN ( 2001 ) Biosecurıty on Dairies,AFIA,1501 Wilson Blvd.,Suite 1100,Arlington,Virginia
22209 – USA
Biosecurity,7-8 February 2003,Young Dairy Leaders Institute Phase III Conferance,College of
Veterinary Medicine Tapma,Florida-USA
ERTEM,Đ ( 1975 ) Veteriner Hizmetleri ve Veteriner Personelle Đlgili Kanunlar.Türk Veteriner
Hekimler Birliği Merkez Konseyi Yayınları No:16 – ANKARA
GÖKÇEN,H ( 1993 ) Güney Doğu,Hayvancılık ve Terör.13.08.1993 Tarihli Milliyet Gazetesi –
ĐSTANBUL
GÖKÇEN,H ( 1998 ) Dünya ve Türkiye’de Sığır Suni Tohumlamanın Tarihçesi.Hayvancılıkta
Performans Dergisi,Yıl:1998,Sayı:5 – ĐSTANBUL
GÖKÇEN,H ( 2000 ) Türkiye’de ki Hayvan Islahı Çalışmalarının Dünü,Bugünü ve Geleceği.
Hayvancılıkta Perfor mans Dergisi,Yıl:2000,Sayı:21 – ĐSTANBUL
GÖKÇEN,H ( 2007 ) Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki Hayvancılığın
Geliştirilmesi Konusunda Öneriler.
GÖKÇEN,H ( 2007 ) AB Uyum Sürecinde Ülkemizde Sun’i Tohumlama ve Embriyo Transferi
Çalışmaları. Yayınlanma Tarihi; 08 Ekim 2007,10:27 AM, http://www.hazimgokcen.com/hzm/
index.php?showtopic=132
GÖKÇEN,H ( 2008 ) Türkiye’de ki Sığır Sun’i Tohumlaması Üstüne Görüşler. Yayınlanma Ta
rihi: 20 Aralık 2008, http://www.hazimgokcen.com/hzm/index.php?showtopic=155
KILIÇOĞLU,Ç ve ALAÇAM,E(1980) Çeviri: Evcil Hayvanların Döl Veriminde,Tanı ve Sağı
tım Yöntemleri.A. Ü.Veteriner Fakültesi Yayınları:362,Yardımcı Ders Kitabı: 260 – ANKARA
MARTIN,E.H-J,WILLIAM,T.H,HARRY,V.H (1995) Zoonoses – Recognition,Control,and
Prevention , USA
SAKARYA,E (2009) Ekonomik Krizin Hayvancılık Sektörüne Etkisi.21 Şubat 2009,ABVeteriner Hekimler Platformu 3.üncü Koordinasyon Toplantısı,Kozaklı/NEVŞEHĐR
SEVĐNÇ,A (1961) Sığırlarda Sun’i Tohumlama ve Türkiye’de ki Tatbikatı.A.Ü.Veteriner Fa
kültesi Yayınları:140, Çalışmalar:80 – ANKARA
SEVĐNÇ,A (1977) Dölerme ve Sun’i Tohumlama .A.Ü.Veteriner Fakültesi Yayınları:12,Ders Ki
tabı:5 – ANKARA
ULUDAĞ,N ( 1994 ) Damızlık Düve Đthali ve Süt – Et Üretimini Artırmada Başlıca Sorunlar ile
Çözümlerine Đliş kin Görüşlerim.Veteriner Hekimler Derneği Dergisi,Yıl:1994,Cilt:65,Sayı:4 ANKARA
TUNCER,P,B.Sığırlarda Suni Tohumlama
VETERĐNER KANUNLARI (1960),Cilt - I. ( Kanun ve Nizamnameler ) H-2,Ziraat Vekâleti
Meslek Mevzuat Serisi.Güven Matbaası , – ANKARA
YILDIRIM,A.E ( 2009) Hayvancılık Desteklemeleri. http://www.tarimdunyasi.net/?p=248
-7-

Benzer belgeler