Urantia`nın Kitabı

Transkript

Urantia`nın Kitabı
Urantia’nın Kitabı
127. Makale
Ergenlik Yılları
(1395.1) 127:0.1
İSA ergenlik yaşlarına girdiğinde, kendisini, büyük bir ailenin başı ve tek
destekleyicisi konumunda buldu. Babasının ölümünden sonraki birkaç yıl içinde tüm mülkleri
gitmişti. Zaman ilerledikçe, mevcudiyet-öncesi gerçekliğinin artan bir biçimde bilincine
varmaktaydı; aynı zamanda, o, özellikle, kendi Cennet Yaratıcısı’nı insanların çocuklarına
açığa çıkarma görevinde dünya üzerinde ve beden içinde mevcut olduğunun farkına daha
bütüncül bir biçimde varmaya başladı.
(1395.2) 127:0.2
Bu dünyada veya başka bir dünyada, şu ana kadar yaşamış veya sonsuza kadar
yaşayacak olan hiçbir ergen genç, gidermesi için daha ağır sorunlara veya çözmesi için daha
çetrefilli zorluklara şimdiye kadar sahip olmamıştır veya şimdiden sonra sahip olmayacaktır.
Urantia’nın hiçbir genci gelecekte hiçbir zaman; İsa’nın, on beş yaşından yirmi yaşına kadarki
bu zorlu yıllar boyunca bizzat katlandığından daha zorlayıcı çatışmalardan ve daha sınayıcı
durumlardan geçmeye çağrılmayacaktır.
(1395.3) 127:0.3
Kötülükle çevrilenmiş ve günah tarafından kafası karışmış bir dünya üzerinde bu
ergenlik yılları boyunca yaşamanın mevcut deneyimini böylelikle tatmış olarak, İnsanın
Evladı, Nebadon âlemlerinin tümüne ait gençliğin yaşam deneyimi hakkında bütüncül bilgiye
sahip olur hale gelmişti; ve, böylece o sonsuza kadar, her yaştaki ve yerel evreninin tamamı
boyunca dünyaların tümü üzerindeki, sıkıntıya düşmüş ve kafa karışıklığı yaşayan ergenler
için anlayışlı bir liman haline gelmişti.
(1395.4) 127:0.4
Yavaş, ancak kesin bir biçimde ve mevcut deneyimle, bu kutsal Evlat; her yaştaki
ve kişisel donanımın ve deneyimin her düzeyindeki varlıklar için anlayışlı liman olarak, yerel
evren dünyalarının tümü üzerinde tüm yaratılmış usların sorgulanmayan ve yüce yöneticisi
halinde, kendi evreninin egemeni haline gelme hakkını kazanmaktaydı.
1. On Altıncı Yaş (M.S. 10.yıl)
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
1
(1395.5)
127:1.1
Vücutlaştırılmış Evlat, bebeklikten geçmiş olup, olağan bir çocukluğu
deneyimlemişti. Bunun sonrasında o, çocukluk ve genç erkeklik arasındaki sınayıcı ve
zorlayıcı geçiş aşamasından alnının akıyla çıkmıştı — o, ergen İsa haline gelmişti.
Bu yıl İsa, bütüncül fiziksel büyümesine erişmişti. O, erkeksi ve çekici bir gençti.
(1395.6) 127:1.2
O artan bir biçimde aklı başında ve ciddi hale gelmişti; ancak, iyiliksever ve anlayışlıydı.
Bakışı yardımseverdi ancak irdeleyiciydi; gülüşü her zaman alımlı ve güven vericiydi. Sesi
nameliydi, ancak gücünü hissettirir nitelikteydi; selamı içtendi, ancak yalındı. Her zaman,
ilişkilerinin en olağanında bile, insan ve kutsal olarak, iki katmanlı bir doğanın izine dair bir
kanıtın olduğu açığa çıkmıştı. Sürekli olarak o, anlayışlı arkadaşın ve gücünü hissettirir
öğretmenin bu bileşimini sergilemişti. Ve, bu kişilik nitelikleri, bu ergenlik yaşlarında bile,
öncül olarak açığa çıkmaya başlamıştı.
Bu fiziksel olarak güçlü ve gürbüz genç aynı zamanda; insan düşünüşünün
(1395.7) 127:1.3
bütüncül deneyimini değil, bu tür ussal gelişim için yetkinliğin bütününü elde eden bir
biçimde, insan usunun bütüncül büyümesini elde etmişti. O; tüm bu etkenlerin güçlü, dikkat
çekici ve etkileyici bir kişiliğe doğru bir bütün haline geldiği, sağlıklı ve çok dengeli ölçütlerde
bir bedene, keskin ve irdeleyici bir akla, iyi niyetli ve anlayışlı bir eğilime, bir ölçüde değişken
ancak kendinden emin bir mizaca sahipti.
(1396.1) 127:1.4
Zaman ilerledikçe, annesine ek olarak erkek ve kız kardeşlerinin kendisini
anlaması daha zor hale geldi; onlar, onlar öncesinden tasarlamamış bir biçimde onun
sözleriyle karşılaşmış olup, onun yaptıklarını yanlış yorumladı. Onların hepsi, en büyük
ağabeylerinin yaşamını anlamaya yetkin konumda bulunmamaktaydı, çünkü anneleri onlara
öncesinden, İsa’nın Musevi insanlarının kurtarıcısı haline gelme nihai sonuna sahip olduğunu
ima etmişti. Meryem’den bu tür anıştırmaları aile sırları olarak almış olduktan sonra, İsa’nın
bu tür düşünce ve amaçların tümünü içtenlikle reddedişte bulunduğunda yaşamış oldukları
kafa karışıklığını hayal edin.
(1396.2) 127:1.5
Bu yıl Şimon, okula başlamıştı; ve, onlar, başka bir evi satma zorunda kalmışlardı.
Yakup artık, ikisinin ciddi eğitime başlamak için büyüdüğü bir konumda, üç kız kardeşinin
eğitiminin sorumluluğunu üstlenmişti. Ruth büyür büyümez, onun sorumluluğu Miryam ve
Marta tarafından üstlenilmişti. Alışılageldiği haliyle Musevi ailenin kızları çok az eğitim
görmekteydi; ancak, İsa (annesinin de hem fikir olduğu bir biçimde) kızların erkekler gibi
okula gitmesini savundu; ve, sinagog okulu onları almayacağı için, özellikle onlar için bir ev
okulu kurmadan başka yapacakları bir şey yoktu.
(1396.3) 127:1.6
Bu yıl boyunca, İsa, yoğun bir biçimde çalışma tezgâhına bağlanmak zorunda
kalmıştı. Şans eseri, yapacağı çok fazla iş vardı; onun zanaatı o kadar üstün bir düzeydeydi ki,
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
2
bu bölgede işler ne kadar durgun olursa olsun o hiçbir zaman boş kalmamıştı. Yapacağı çok
fazla iş olduğunda, Yakup ona yardım ederdi.
(1396.4) 127:1.7
Bu yılın sonunda, o; ailesini yetiştirdikten ve onları evlendirdikten sonra,
gerçekliğin bir öğretmeni ve dünya için cennetsel Yaratıcının bir açığa çıkarıcısı olarak,
görevine resmi bir biçimde başlayacağına karar verme aşamasındaydı. O, beklenmekte olan
Musevi Meshi haline gelmeyeceğini bilmekteydi; ve, o, annesi ile bu hususları tartışmanın
neredeyse nafile olduğuna karına varmıştı; o, annesinin, neyi düşünmek istiyorsa onu
düşünmesine izin vermeye karar verdi; zira, İsa’nın geçmişte söylemiş olduğu her şey, onun
üzerinde çok az etkide bulunmuştu, ve İsa, babasının öncesinden, annesinin aklını
değiştirebilecek herhangi bir şeyi söyleyememiş olduğunu hatırlamıştı. Bu yıldan itibaren o,
bu sorunlar hakkında, annesi ile, veya başka herhangi biri ile, daha az konuşmuştu. Onunki o
kadar tuhaf bir görevdi ki, dünya üzerinde yaşayan hiçbir kişi bu görevin yerine getirilmesine
ona akıl veremezdi.
(1396.5) 127:1.8
O, ailesine gerçek fakat genç bir babaydı; İsa her olası saati çocuklar ile
harcamıştı, ve onlar İsa’yı gerçekten çok sevmişlerdi. İsa’yı o kadar çok çalışır görmekten
annesinin içi parçalanmaktaydı; annesi, Yusuf ile çok arzu duyan bir biçimde tasarlamış
oldukları bir şekilde Kudüs’de hahamlar ile çalışmak yerine, ailenin yaşamını idame ettirmek
için marangoz tezgâhında her bir gün kan-ter içinde emek verişi karşısında çok üzülmekteydi.
Her ne kadar çocuğuna dair Meryem’in anlamadığı birçok şey olsa da, Meryem İsa’yı
derinden sevmekteydi; ve, Meryem, İsa’nın istekli bir biçimde evin sorumluluğunu
omuzlamasını olabildiği en derinden bir biçimde takdir etmekteydi.
2. On Yedinci Yaş (M.S. 11.yıl)
(1396.6) 127:2.1
Yaklaşık olarak bu zaman zarfında, özellikle Kudüs’de ve Yahudiye’de, Roma’ya
olan vergilerin ödemesine karşı olan bir isyanı desteklemede dikkate değer derecede
hoşnutsuzluktan doğan kamuoyu eğilimi bulunmaktaydı. Orada, yakın bir zamanda
Fanatikler olarak adlandırılacak olan, güçlü bir milliyetçi parti ortaya çıkmaktaydı. Fanatikler,
Ferisiler’in aksine, Mesih’in gelişini beklemeye gönüllü değillerdi. Onlar, siyasi başkaldırıyla
işleri derhal doğru yoluna koymayı önermişlerdi.
(1396.7) 127:2.2
Kudüs’den olan düzenleyicilerin bir topluluğu, Celile’ye varmış olup, Nasıra’ya
ulaşmalarından önce iyi bir başlangıç göstermekteydiler. İsa’yı görmeye geldiklerinde, İsa
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
3
onları dikkatle dinledi ve birçok soru sordu; ancak, partilerine katılmayı reddetti. O, partiye
katılmama nedenlerini açığa çıkarmayı tamamiyle geri çevirmiş olup, onun reddedişi,
Nasıra’daki genç akranlarının bu partiden uzak durmasına neden oldu.
(1397.1) 127:2.3
Meryem, onu kaydolmaya ikna etmek için elinden geleni yaptı; ancak o, İsa’nın
görüşlerini değiştiremedi. Meryem İsa’yı; Kudüs’den geri dönmeleri üzerine ebeveynlerine
tabi olacağına dair sözünü yerine getirmemek olarak, annesinin onun milliyetçi davaya destek
vermesi emrine karşı gelmesinin itaatsizlik olduğuyla korkutmaya kadar gitmişti; ancak, bu
imaya cevap olarak o yalnızca, elini annesinin omzuna nazikçe koyup, ve yüzüne bakıp, şunu
söyledi: Annem, bunu nasıl yaparsın?” Ve, Meryem, sözünü geri aldı.
(1397.2) 127:2.4
İsa’nın amcalarından bir tanesi (Meryem’in kardeşi Şimon), sonrasında Celile
birliğinde bir görevli hale gelerek, hâlihazırda bu topluluğa katılmış haldeydi. Ve, birkaç yıl
boyunca, İsa ve amcası arasında ilişki kopukluğuna benzer bir şey vardı.
(1397.3) 127:2.5Ancak,
karışıklığın tohumları Nasıra’da tutmaya başlamıştı. İsa’nın bu hususlara
karşı tutumu, şehrin Musevi gençleri arasında bir ayrışmaya neden olmuş haldeydi. Gençlerin
yaklaşık olarak yarısı, milliyetçi örgüte katılmış haldeydi; ve, bu gençlerin diğer yarısı, İsa’nın
önderliği üstlenişini bekleyerek, daha ılımlı vatanseverlerin bir karşıt topluluğunun
kurulumuna başlamıştı. Onlar, ağır aile sorumluluklarını bir neden olarak göstererek
bağışlanmasını isteyen bir biçimde, kendisine önerilen onuru reddettiğinde hayretler içinde
kalmışlardı; onların hepsi İsa’ya izin verdi. Ancak, durum; yakın bir zaman içinde, Museviolmayanlara borç para veren bir kişi olarak varlıklı bir Yahudi İshak’ın öne çıkıp, İsa’nın,
marangoz aletlerini bırakıp bu Nasıra vatanseverlerinin önderliğini üstlenmesi karşılığında,
onun ailesine destek vermeye karar verdiğinde, daha da karmaşık bir hale geldi.
(1397.4) 127:2.6
İsa, bu zamanlar daha neredeyse on yedinci yaşını doldurmamışken, öncül
yaşamının en kırılgan ve zor durumlarından bir tanesiyle karşı karşıya geldi. Vatanseverlik
hususları, özellikle vergi toplayan yabancı ve baskıcı yöneticiler tarafından daha çetrefilli hale
geldiğinde, ruhsal önderler için müdahil olma bakımından her zaman zorluk teşkil
etmekteydi; ve, bu, bahse konu böyle bir durumda olağandan daha fazlaydı, çünkü Musevi
dini Roma’ya olan tüm bu hoşnutsuzluğun tam da içine girmişti.
(1397.5) 127:2.7
İsa, annesi ve amcası nedeniyle daha da zor bir konuma getirilmişti; ve, küçük
erkek kardeşi Yakup’un bile dâhil olduğu bir şekilde, hepsi İsa’dan, milliyetçi davaya
katılmasını talep etti. Nasıra’nın tüm iyi Musevileri katılmış partiye yazılmış konumdalardı;
ve, harekete katılmamış bu genç erkekler, İsa kararını değiştirdiği anda ona yazılacaklardı. O,
tüm Nasıra içinde kendisine tavsiyede bulunabilecek tek bir bilge danışmana sahipti, bu kişi
onun eski öğretmeni, hazzandı; hazzan, Nasıra’nın vatandaşları heyeti İsa’ya geldiğinde,
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
4
İsa’nın, kendisine yönetilmiş olan toplum itirazına ne cevapta bulunacağını sorduğunda, bu
yanıt hususunda İsa’ya tavsiyede bulunmuştu. İsa’nın genç yaşamının tamamında, bu, bilinçli
bir biçimde toplum stratejisine başvurmuş olduğu ilk seferdi. Bu zamana kadar o, her
seferinde, duruma açıklık kazandırmak için gerçekliğin bir dürüst ifadesine dayanmaktaydı;
ancak, şimdi o, bütüncül doğruluğu açığa çıkaramazdı. O, bir insandan daha fazlası
olduğunun imasında bulunamazdı; o, daha olgun bir erişkinliğe erişimini bekleyen görev
düşüncesini açığa çıkaramazdı. Bu sınırlılıklara rağmen, dinine olan bağlılığı ve milletine olan
sadakati doğrudan bir biçimde sorgulanmaktaydı. Ailesi bir kargaşa içindeydi, genç
arkadaşları bölünmüştü, ve kasabanın Musevi bölümünün tamamında her kafadan bir ses
çıkmaktaydı.
(1397.6) 127:2.8
Bir şeylerin yapılması gerekliydi. O, tarafını belli etmek zorundaydı; ve, bunu
cesurca ve diplomatik bir biçimde yerine getirişi birçoklarını tatmin etti, ancak herkesi değil.
İsa; bir babanın gözetimine ve yönlendirişine ihtiyaç duymaları gibi, dul kalmış bir anneye
ilaveten erkek ve kız sekiz kardeşin, yaşamın fiziksel gereklilikleri olarak— yalın paranın satın
alabileceğinden daha fazla bir şeye ihtiyaç duyduğunu, ve, eğer acımasız bir kaza başına
gelecek olursa sorumlu olmadığına vicdanının izin vermeyeceğini ifade eden bir biçimde, ilk
sorumluluğunun ailesi olduğunu öne sürerek, özgün savunmasının çerçevesine bağlı kaldı.
Annesine ve en büyük kardeşine, kendisini serbest bırakmakta istekli oldukları için teşekkür
etti; ancak, o, vefat etmiş bir babaya olan sadakatin, babasının hiçbir-zaman-unutulmayacak
“para sevgide bulunamaz” ifadesinde bulunarak, ne kadar para ailesine maddi destek için
gelecek olursa olsun ailesinden ayrılışına engel olduğunu tekrarladı. Bu açıklama boyunca İsa,
“yaşam görevine” birkaç üstü kapalı atıfta bulundu; ancak o bu görevin, askeri düşünce ile
tutarlı veya tutarsız olmasından bağımsız olarak, yaşamındaki başka her şey ile beraber,
ailesine olan sorumluluğunu sadık bir biçimde yerine getirebilmesi için terk edilmiş olduğunu
açıkladı. Nasıra’daki herkes, İsa’nın ailesine iyi bir baba olduğunu çok iyi bilmekteydi; ve, bu,
her soylu Musevi’nin kalbine o kadar yakın olan bir husustu ki, İsa’nın savunması, kendisini
dinleyenlerin birçoğunun kalbinde takdir eden bir karşılık buldu; ve, bu görüşte
bulunmayanların bazılarının silahları, Yakup’un, her ne kadar takvimde yer almasa da ayın
zamanda sunmuş olduğu bir konuşması tarafından etkisiz hale geldi. Bahse konu bu günde,
hazzan İsa’yı bu konuşma için hazırlamıştı; ancak, bu ikisinin sırrıydı.
(1398.1) 127:2.9
Yakup; ailesinin sorumluluğunu üstlenecek kadar büyür büyümez, İsa’nın, ait
bulunduğu insanları özgürleştirmeye yardımda bulunacağından emin olduğunu ifade etti; ve,
şunu ilave etti: eğer bir kez olsun İsa’nın “babamız ve öğretmenimiz olarak için bizlerle
beraber kalmaya devam etmesine rıza gösterecek olursanız, bunun sonucunda sizler Yusuf’un
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
5
ailesinden yalnızca tek bir öndere değil, yakın bir zaman içinde beş sadık milliyetçiye sahip
olacaksınız, zira ağabey-babamızın yönlendirişinden milletimize hizmet etmek için
büyümekte ve yetişmekte olan beşimiz yok muyuz?” Ve, böylece ufaklık, fazlasıyla gerilimli ve
tehditkâr bir duruma oldukça mutlu olan bir sonu getirdi.
(1398.2) 127:2.10
Kriz bir süreliğine giderilmişti; ancak, hiçbir zaman bu olay, Nasıra’da
unutulmamıştı. Hoşnutsuzluk varlığını sürdürmüştü; İsa artık bir daha herkesin iyi gözle
baktığı konumda olmamıştı; görüş ayrılığın üstesinden hiçbir zaman bütüncül bir biçimde
gelinmemişti. Ve, bu, diğer ve daha sonraki olayların beraberinde getirdiği bir sonuç olarak,
onun ileriki yıllarda Kapernaum’a taşınmasının ana sebeplerinden bir tanesini oluşturmuştu.
Bu andan itibaren, Nasıra, İnsanın Evladı’na dair bir görüş ayrılığı besledi.
(1398.3) 127:2.11
Yakup bu yılda okuldan mezun olup, marangoz atölyesinde tam zamanlı
çalışmaya başladı. Yakup öncesinden, aletlerle zeki bir çalışan haline gelmişti; o artık bu
aşamada boyunduruk ve sabanların yapımını İsa’dan devralırken, İsa daha fazla ev
dekorasyonu ve uzman ev eşyaları işi yapmaya başladı.
(1398.4) 127:2.12
Bu yıl İsa, aklını düzene sokmada büyük bir ilerleme kaydetti. Öncesinden
kademeli bir biçimde o, kutsal ve insani doğalarını bir arya getirmiş halde bulunmaktaydı; ve,
o, kendi öz kararlarının gücü ile, ve, bahşedilme-Evlat-sonrası dünyaların üzerindeki tüm
olağan fanilerin akılları içinde sahip oldukları bir Görüntüleyici’nin tıpatıp aynısı olarak,
yalnızca
ikamet
eden
Görüntüleyici’nin
yardımıyla,
usun
tüm
bu
düzenlenişini
gerçekleştirmişti. Bu ana kadar; Kudüs’de kendisine bir seferinde görünür hale gelmiş olan,
abisi Emanuel tarafından gönderilmiş bir ileticinin ziyareti dışında, bu genç adamın sürecinde
doğa-ötesi hiçbir şey gerçekleşmemişti.
3. On Sekizinci Yaş (M.S. 12.yıl)
(1398.5) 127:3.1
Bu yıl boyunca, ev ve bahçe dışında, tüm aile mülkü elden çıkarılmıştı.
Hâlihazırda ipotek edilmiş olan Kapernaum mülkünün son parçası (bir başkasında olan hisse
dışında) satılmıştı. Buradan gelen gelir; vergilerde, Yakup için bir takım yeni aletler almada,
ve, Yakup, ev atölyesinde çalışacak ve Meryem’e ev işlerinde yardım edecek kadar büyüdüğü
için İsa’nın bu aşamada geri almayı teklif ettiği, ailenin yapım ve tamir atölyesine bir
yatırımda bulunmada kullanılmıştı. Mali baskının bir süreliğine bu şekilde hafiflemesiyle, İsa
Yakup’u Hamursuz’a götürmeye karar vermişti. Onlar Kudüs’e, yalnız olmak için, Samarya
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
6
üzerinden giderek bir gün önce ulaşmışlardı. Onlar yürümüşlerdi, ve İsa Yakup’a yol
üzerinde, babasının beş yıl önce benzer bir seyahatte öğretmiş olduğu gibi, tarihi yerlerden
bahsetmişti.
(1399.1) 127:3.2
Samarya’dan geçerken, onlar birçok tuhaf manzarayla karşılaştı. Bu seyahat
boyunca onlar, kişisel, ailevi ve milli olmak üzere sorunlarının birçoğu üzerine konuşmuşlardı.
Yakup, oldukça dindar türden bir ufaklıktı; ve, her ne kadar o, İsa’nın yaşam görevi hakkında
çok az şeyi bildiğine dair annesiyle tamamiyle hem fikir olmasa da, İsa’nın görevine
başlayabilmesi için ailesinin sorumluluğun üstlenmeye yetkin olacağı zamanı dört gözle
beklemekteydi. O, İsa’nın kendisini Hamursuz’a elleriyle götürmesini oldukça takdir
etmekteydi; ve, onlar gelecek hakkında, daha önce olduğundan çok daha bütüncül bir şekilde
konuşmuşlardı.
(1399.2) 127:3.3
İsa; Samarya boyunca seyahat ederlerken, özellikle Bethel’de ve Yakup’un
kuyusundan su içerken, fazlasıyla düşünmüştü. O ve kardeşi; İbrahim, İshak ve Yakup’a dair
tarihi anlatılar üzerine görüş alışverişinde bulundu. O; mabede olan ilk ziyaretinde benzer bir
biçimde kendisinin deneyimlemiş olduğu büyük şaşkınlığı azaltmayı arzulayarak, Kudüs’de
gözlemlemek üzere olduğu şeyler hakkında Yakup’u hazırlamak için böylece büyük emek sarf
etti. Ancak, Yakup, bu tür manzaraların bazılarına karşı çok hassas değildi. O, mekanik ve
duygusuz bir biçimde din adamlarının bazılarının görevlerini yerine getirmesi hakkında
yorumda bulundu, ancak bütünü bakımından Kudüs’deki ikametinden çok büyük bir keyif
aldı.
(1399.3) 127:3.4
İsa Yakup’u Bethani’ye Hamursuz akşam yemeği için götürmüştü. Şimon
babalarının yanında toprağa verilmişti, ve İsa bu haneye, mabetten kurbanlık kuzu getirerek,
Hamursuz ailesinin başı olarak önderlik etmişti.
(1399.4) 127:3.5
Hamursuz akşam yemeğinden sonra Meryem Yakup ile konuşmak için özel bir
vakit ayırmışken, Marta, Lazarus ve İsa beraberce gece boyu konuştular. Bir sonraki gün
onlar mabet ayinlerine katılmışlardı; ve, Yakup, İsrail ulusuna kabul edildi. Bu sabah,
Zeytindağı’nın yamacında mabede bakmak için durduklarında, Yakup büyülenmiş bir
biçimde haykırırken, İsa sessiz bir şekilde Kudüs üzerinde göz gezdirdi. Yakup, abisinin
tutumunu kavrayamamaktaydı. Bu gece onlar tekrar Bethani’ye geri döndü ve bir sonraki
gün eve doğru ayrılacaklardı; ancak, Yakup, öğretmenleri duymak istediğini açıklayarak,
ertesi gün mabede geri dönmelerinde ısrar etmişti. Ve, her ne kadar bu doğruysa da, kalbinde
gizlice o, önceden annesinin bahsedişini duymuş olarak, İsa’nın söyleşilere katılışını duymak
istemekteydi. Bunun uyarınca onlar mabede gidip, söyleşileri dinlemişlerdi; ancak, İsa hiçbir
soru sormadı. İnsan ve Tanrı’nın bu uyanmakta olan aklı için yaşanan her şey çok çocuksu ve
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
7
önemsiz göründü — o ancak bu insanlara acıyabilirdi. Yakup, İsa’nın hiçbir şey söylememiş
olmasından hayal kırıklığına uğramıştı. Onun sorgularına karşı İsa yalnızca şu yanıtı verdi:
“Vaktim henüz gelmedi.”
(1399.5) 127:3.6
Bir sonraki gün onlar, Eriha ve Ürdün vadisi üzerinden evlerine doğru hareket
ettiler; ve, İsa, on üç yaşındayken bu yol üzerindeki bir önceki seyahatini de içeren, birçok
eski şeyden konuştular.
(1399.6) 127:3.7
Nasıra’ya geri dönmeleri üzerine, İsa, eski aile tamir atölyesinde çalışmaya
başlayıp, her gün şehrin ve çevre bölgelerin dört bir tarafından gelmekte olan çok fazla
sayıdaki insan ile buluşabilme imkânıyla fazlasıyla mutlu olmuştu. İsa, insanları — ayırt
etmeksizin, akla ilk gelen sıradan insanları — gerçek anlamıyla çok derinden sevmekteydi.
Her ay, atölye ödemelerini yerine getirip, Yakup’un yardımı ile ailesine destek olmaya devam
etti.
(1399.7)
127:3.8
Yılda birkaç kez, ziyaretçiler bu şekilde faaliyet göstermek için mevcut
bulunmadığı zaman İsa, sinagogda Şabat yazıtlarını okumaya devam etmiş olup, birçok kez
ana fikir hakkında yorumlarını sundu; ancak, o, metinlerini öyle bir biçimde seçmekteydi ki,
yorumda bulunmak gereksiz kalmaktaydı. O mahirdi; çeşitli metinleri öyle bir okuma
sırasında bir araya getirmekteydi ki, bir metin diğerini aydınlatmaktaydı. O, havanın izin
verdiği zamanlarda, erkek ve kız kardeşlerini Şabat öğleden sonraları dışarı doğa gezintilerine
çıkarmayı hiçbir zaman ihmal etmedi.
(1400.1) 127:3.9
Yaklaşık olarak bu zaman zarfında, hazzan, felsefi söyleşiler için, farklı üyelerin
evlerinde ve sıklıkla kendi evinde buluşan bir delikanlılar topluluğu başlatmıştı; ve, İsa, bu
topluluğun başat bir üyesi haline gelmişti. Böylelikle, o, yakın dönemde yaşanmış olan
milliyetçi anlaşmazlıklar zamanında yitirmiş olduğu yerel saygınlığının bir kısmını yeniden
kazanmaya yetkin hale getirilmişti.
(1400.2) 127:3.10
Onun toplumsal yaşamı, her ne kadar kısıtlı olmuş olsa da, bütünüyle görmezden
gelinmiş halde değildi. O, Nasıra’nın hem genç erkekleri hem de genç kadınları arasında
birçok sıcak arkadaşa ve sadık hayrana sahipti.
(1400.3) 127:3.11
Eylül ayında, Elizabet ve Yahya, Nasıra ailesini ziyaret etmek için geldi. Babasını
kaybetmiş olarak, Yahya; eğer İsa marangozluk işi veya başka bir meslek işi yapmak için
Nasıra’da kalmasını kendisine tavsiye etmezse, tarıma ve koyun yetiştiriciliğine atılmak için
Yahudiye tepelerine geri dönme arzusundaydı. Onlar, Nasıra ailesinin neredeyse bir kuruşa
bile sahip olmadığını bilmemekteydiler. Meryem ve Elizabet erkek çocukları hakkında daha
fazla konuştukça, onlar, iki delikanlının beraber çalışmasının ve birbirlerini daha sıklıkla
görmesinin kendileri için iyi olacağından emin oldular.
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
8
(1400.4) 127:3.12
İsa ve Yahya beraberce birçok yürüyüşte bulundu; ve, onlar, oldukça özel ve
kişisel olan belli başlı hususlar üzerine konuştular. Onlar bu ziyareti tamamladıklarında;
onları görevlerine “cennetsel Yaratıcı’nın çağıracağı” zamandan sonra, kamu hizmetinde
buluşacakları vakte kadar birbirlerini tekrar görmemeye karar vermişlerdi. Yahya Nasıra’da
gördüğü karşısında çok devasa bir biçimde etkilenmişti ki, eve geri dönüp annesine destek
olması gerektiğinin çıkarımında bulunmuştu. O, İsa’nın yaşam görevinin bir parçası
olacağından emin hale gelmişti; ancak, o, İsa’nın, ailesini yetiştirmek için birçok yıl
bekleyecek olduğunu görmüştü; böylelikle, o, evine geri dönmekten, küçük çiftliklerinin
bakımı için ve annesinin ihtiyaçlarına hizmet etmek için buraya yerleşmekten çok daha fazla
tatminkâr olmuştu. Ve, bir daha tekrar, Yahya ve İsa birbirlerini, Ürdün vadisi yakınlarında
İnsan’ın Evladı kendisini vaftiz için sunduğunda görmemişti.
(1400.5) 127:3.13
Bu yılda, Aralık’ın 3’ü, Cumartesi öğleden sonrası, ölüm ikinci kez bu Nasıra
ailesini vurmuştu. Bebek kardeşleri olan Küçük Amos, yüksek ateşli bir hafta süren hastalıktan
sonra yaşamını yitirdi. Tek destekçisi olarak en büyük oğlu ile bu keder döneminden geçtikten
sonra, Meryem, en sonunda ve en bütüncül anlamıyla İsa’nın ailenin gerçek başı olduğunu
tanıdı; ve, o gerçekten de layık bir önderdi.
(1400.6) 127:3.14
Dört yıl boyunca, onların ortalama yaşam kalitesi düzenli bir biçimde düşmüş
haldeydi; her yıl, artan fakirliğin baskısını hissetmişlerdi. Bu yılın sonuna yakın, onlar, çetin
mücadelelerinin tümü içinde en zorlu deneyimlerinden bir tanesi ile karşılaşmışlardı. Yakup
henüz çok kazanmaya başlamamıştı, ve her şeyin üstüne bir cenazenin masrafları onları
fazlasıyla sarstı. Ancak, İsa, endişeli ve yas içindeki annesine yalnızca şunu söylerdi: “Meryem
Anne, keder bizlere yardım etmeyecek; hepimiz elimizden gelenin en iyisi yapıyoruz, ve, eğer
olursa, annenin gülücüğü bizlerin daha iyisini yapmasına ilham kaynağı bile olabilir. Gün ve
gün, daha iyi günlerin önümüzde olduğuna dair ümit ile, bu görevler için güçlü hale
gelmekteyiz.” Onun sarsılmaz ve ayakları yere değen iyimserliği gerçekten de herkese yayılır
nitelikteydi; çocukların tümü, daha iyi dönemlerin ve daha iyi şeylerin beklentisinde olan bir
çevrede yaşamıştı. Ve, bu ümit dolu cesaretlendirme, fakir oluşlarının getirdiği ruhsal
çöküntüye rağmen, güçlü ve soylu karakterlerin gelişimine çok güçlü bir biçimde katkıda
bulunmuştu.
(1400.7) 127:3.15
İsa; yapılması gereken herhangi bir işte, hemen elinin altında bulunan tüm akıl,
ruh ve beden güçlerini etkin bir biçimde harekete geçirme yetkinliğine sahipti. O, çözmeyi
arzuladığı bir sorun üzerinde derin-düşünen aklını yoğunlaştırabilirdi; ve, yorulmak bilmez
sabrı ile ilişkili bir biçimde, onun bu yetisi kendisini, sanki “görülmez Olanı görür” gibi yaşar
bir halde — zor bir fani mevcudiyetin sınavlarına sakince katlanmasına yetkin hale getirdi.
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
9
4. On Dokuzuncu Yaş (M.S. 13.yıl)
(1401.1) 127:4.1
Bu zaman zarfında, İsa ve Meryem, çok daha iyi anlaşmaktaydı. Meryem onu
daha az bir oğlan çocuğu gibi görmekteydi; İsa Meryem’in gözünde, kendisinin çocuklarına
daha fazla bir baba gibi olan hale gelmişti. Her günün getirdiği yaşam, gündelik ve derhal
çözülmesi gereken sorunlar ile dolup taşmaktaydı. Daha az sıklıkla onlar, İsa’nın yaşam
görevi hakkında konuşmaktaydı; zira, zaman ilerledikçe, tüm düşünceleri ortak bir biçimde,
dört erkek ve üç kız çocuktan oluşan ailelerine bakmaya ve onları yetiştirmeye adanmıştı.
(1401.2) 127:4.2
Bu yılın başlarında, İsa; kötülüğü yasaklamadan oluşan eski Musevi yöntemi
yerine iyi bir şeyi gerçekleştirmenin olumlar talebi biçiminde — çocukları eğitmeye dair kendi
yöntemlerini annesinin kabul edilişini bütünüyle elde etmiş haldeydi. Kendi evinde ve kamueğitimin süreci boyunca, İsa her seferinde, insanlardan beklenilen isteğin olumlar türünü
uygulamıştı. Her zaman ve her yerde o şunu söylemişti; “Bunu yapmalısın — onu yapman iyi
olur.” O hiçbir zaman, kökenini ilk çağlardaki tabulardan alan yasaklar türden öğretiyi
uygulamamıştı. O, yasaklar biçimde kötülük üzerinde vurguda bulunmaktan kaçınmıştı;
bunun karşısında o, dışa vurulmasını talep eden bir biçimde iyiliği yüceltmişti. Bu hanede dua
zamanı, ailenin refahı ile ilgili, küçük veya büyük, her ne varsa onun üzerinde görüş ifade
etmek için bir fırsattı.
(1401.3) 127:4.3
İsa; erkek ve kız kardeşleri üzerinde bilge bir disipline öyle erken bir yaşta
başlamıştı ki, kendisine olan kuşkusuz ve içten bağlılığı elde etmek için neredeyse hiçbir ceza
hiçbir zaman gerekmemişti. Tak istisna; kendisine karşı ara ara tekrar eden durumlarda, ev
kurallarına karşı gelmesi yüzünden cezalar uygulamayı gerekli gördüğü, Yude’idi. Yude’nin,
itiraf etmiş ve kasten gerçekleştirmiş olduğu aile davranış kurallarına karşı gelişi için
cezalandırılmasının bilgece olarak görüldüğü üç olayda da, cezası, büyük çocukların hem fikir
hükmüyle sabit hale getirilmiş olup, uygulanmasından önce Yude’nin kendisine bildirilmişti.
(1401.4) 127:4.4
Her ne kadar İsa yaptığı her şeyde olabilecek en fazla ölçüde yöntemsel ve
düzensel olsa da, orada aynı zamanda, İsa’nın tüm idari hükümlerinde, baba-ağabeylerini
harekete geçirmiş olan bir adalet duygusunun tüm çocukları fazlasıyla etkilediği, yorumun
canlandırıcı bir esnekliği ve kişiye göre farklılık gösteren bir uyumlaştırma bulunmaktaydı. İsa
hiçbir zaman, erkek ve kız kardeşlerini keyfi bir biçimde cezalandırmadı; ve, bu türden tek-tip
ortak adalet ve kişisel gözetim, İsa’yı tüm ailesine fazlasıyla sevdirmişti.
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
10
(1401.5) 127:4.5
Yakup ve Şimon, kavgacı ve zaman zaman sinirli olan oyun arkadaşlarını iknayla
ve karşılık göstermeyerek sakinleştirme yöntemini takip etmeye çalışarak büyüdü; ve, onlar,
oldukça başarılı olmuştu; ancak, Yusuf ve Yude, bu tür öğretilere evde razı olurken, oyun
arkadaşları tarafından saldırıya uğradıklarında kendilerini savunmak için acele etmekteydiler;
özellikle, Yude, bu öğretilerin özüne karşı gelmede suçlu olmuştu. Ancak, karşılık
göstermemek ailenin bir kuralı değildi. Kişisel öğretilere yerine getirmemenin karşılığında
herhangi bir cezada bulunulmamıştı.
(1401.6) 127:4.6
Genel olarak, çocukların tümü, özellikle kızlar, İsa’ya çocukluk sorunları hakkında
danışır ve şefkatli bir babayla yapacakları gibi kendisiyle sırlarını paylaşırlardı.
(1401.7) 127:4.7
Yakup, çok dengeli ve duyguları sağlam bir çocuk olarak büyümekteydi; ancak, o,
İsa kadar ruhsal olarak eğilimli değildi. Yakup; sadık bir çalışan olsa da, daha bile az ruhsal
akılda bulunan Yusuf’dan çok daha iyi bir öğrenciydi. Yusuf ağır gelişen bir çocuk olup, diğer
çocukların ussal seviyesinde değildi. Şimon iyi niyetli bir oğlandı, ancak haddinden fazla
hayalci biriydi. O, hayatında istikrarlı bir konuma gelmekte yavaş kalmakta olup, İsa ve
Meryem için ciddi derecede endişeye sebebiyet vermekteydi. Ancak, o her zaman, iyi ve iyi
niyetli bir gençti. Yude, duyguları ateşli olan yaramaz bir çocuktu. O ideallerin en yükseğine
sahipti, ancak dengeli olmayan bir huya sahipti. O, annesinin kararlılığının ve kendinden
eminliğinin tümüne, hatta daha bile fazlasına sahipti; ancak, o, annesinin orantılılığından ve
muhakeme gücünden yoksundu.
(1402.1) 127:4.8
Miryam, soylu ve ruhsal olan şeylere dair kesin bir beğeniyi beraberinde taşıyan
oldukça dengeli ve sakin bir kızdı. Marta düşünce ve eylemde yavaştı, ancak oldukça güvenilir
ve düzenli bir çocuktu. Bebek Ruth, evin güneş ışığıydı; her ne kadar ne söylediğini bilmese
de, en içten olan kalbe sahipti. O neredeyse tamamen, en büyük abisine ve babasına ibadet
etmişti. Ancak, onlar, Ruth’u şımartmamışlardı. O, güzel bir çocuktu, ancak, eğer şehrin
değilse bile ailenin prensesi olan Miryam kadar fazlasıyla alımlı değildi.
(1402.2) 127:4.9
Zaman ilerledikçe, İsa; aile öğretilerindeki ve Şabat âdetininkine ek olarak dinin
diğer fazları ile ilgili uygulamalardaki katılıkları gidermek ve onlar üzerinde değişiklikte
bulunmak için fazlasıyla uğraş verdi; ve, tüm bu değişikliklere, Meryem içtenlikle onay verdi.
Bu zaman zarfında, İsa, evin sorgulanmayan başı haline gelmiş konumdaydı.
(1402.3) 127:4.10
Bu yıl, Yude okula başlamıştı, ve İsa için, bu giderleri karşılamak için kendi
arpını satmak gerekli olmuştu. Böylelikle, onun boş zaman keyiflerinin sonuncusu da ortadan
kaybolmuştu. İsa, aklı yorulduğunda ve bedeni bitap düştüğünde arpını çalmayı çok fazlasıyla
sevmekteydi; ancak, o kendisini, arpının en azından vergi toplayıcısının el koyamayacağı
güvenli bir yerde olduğunu düşünerek teselli etti.
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
11
5. Üzeyir’in Kızı, Rebeka
(1402.4) 127:5.1
Her ne kadar İsa fakir olsa da, Nasıra’daki toplumsal konumu hiçbir şekilde
zedelenmemişti. O şehrin en başta gelen genç erkeklerinden biri olup, genç kadınların büyük
bir çoğunluğu tarafından çok yüksek bir düzeyde görülmekteydi. İsa, gürbüz ve ussal olan
erkekliğin bu türden muhteşem bir örneği olduğu için, ve bir ruhsal önder olarak sahip
olduğu saygınlığını da hesaba katınca, Nasıra’nın varlıklı bir tüccarı ve ticaret erbabı olan
Üzeyir’in en büyük kızı Rebeka’nın, Yusuf’un bu oğluna yavaş yavaş âşık olmakta oluşunu
fark etmesi şaşılası bir durum değildi. Rebeka beslediği sevginin sırrını ilk olarak İsa’nın kız
kardeşi Miryam ile paylaştı; ve, Miryam buna karşılık olarak, bunların hepsini annesi ile
konuştu. Meryem’in heyheyleri başına toplanmıştı. O, artık ailesinin hayati derecede önemli
hale gelmiş başı olan oğlunu kaybetmek üzereydi? Sorunlar hiç bitmeyecek miydi? Başlarına
daha ne gelecekti? Ve, bunun sonrasında, evliliğin İsa’nın gelecek süreci üzerinde ne tür bir
etki bırakacağı üzerinde durup düşünmeye başladı; sıklıkla olmasa da, ancak en azından
zaman zaman Meryem, İsa’nın “söz verilmiş bir evlat olduğu” gerçeğini hatırlamıştı. Ve, o ve
Miryam’ın bu husus hakkında konuşmalarından sonra, ikisi; doğrudan bir şekilde Rebeka’ya
gidip, tüm vaziyeti önüne serip, ve kendisine dürüst bir biçimde, İsa’nın nihai sonun bir evladı
olduğuna, ve büyük bir dini önder, muhtemelen Mesih, olacağına dair görüşlerini söyleyip,
İsa’nın bu hususu öğrenmesinden önce onu son vermek için bir girişimde bulunmaya karar
vermişlerdi.
(1402.5) 127:5.2
Rebeka tüm dikkatiyle dinledi; anlatılandan fazlasıyla heyecan duymuş olup,
şansını tercih ettiği bu erkek ile denemeye ve onun önderlik sürecini paylaşmaya eskisinden
daha da çok kararlı hale geldi. O (kendi kendisine, içinden), bu tür bir erkeğin her şeyden
daha fazla bir ölçüde sadık ve düzenli kadına ihtiyaç duyacağını savundu. O Meryem’in
kendisini vazgeçirme çabalarını, ailesinin başı ve tek destekçisini yitirme kaygısına karşı doğal
bir tepki olarak yorumladı; ancak, babasının, marangozun oğluna karşı kendisinin beslemek
olduğu ilgiyi onaylamış olduğunu bilerek, onun, İsa’nın kazancının kaybını bütünüyle telafi
etmek için yeterli bir gelir ile aileye destek olacağını haklı bir biçimde öngörmekteydi. Babası
bu türden bir tasarıma hem fikir olduğunda, Rebeka Meryem ve Miryam ile ileri düzeyde
görüş alış-verişinde bulunmuştu; ve, onların desteğini kazanmada başarısız olduğunda,
doğrudan bir biçimde İsa’ya gitme cüretinde bulunmuştu. Bunu Rebeka, kendisinin on
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
12
yedinci doğum gününü kutlamak için İsa’yı evlerine davet eden babasının işbirliğiyle
gerçekleştirmişti.
(1403.1) 127:5.3
İsa; ilgili ve anlayışlı bir biçimde, ilk başta babadan, daha sonra Rebeka’nın
kendisinden, bu şeylerin ifade edilişini dinledi. O; “bir kişinin kendi beden ve kanına olan
sadakati biçiminde — insan sorumluluklarının en kutsalını yerine getirmek olarak”, babasının
ailesini bizzat yetiştirmenin ödevinin yerini hiçbir ölçekte paranın alamayacağı anlamına
gelen bir biçimde çok nazik bir biçimde onlara cevabını verdi. Rebeka’nın babası, aile
sadakatine dair İsa’nın sözlerinden duygusal olarak çok derinden etkilenmiş olup,
konuşmadan çekildi. Eşi Meryem’e tek yorumu: “Biz ona bir evlat olarak sahip olamayız; o
bizler için çok fazla soylu.”
(1403.2) 127:5.4
Bunun sonrasında, Rebeka ile o önemli konuşma başladı. Yaşamında bu ana
kadar, İsa, genç erkekler ve genç kadınlar olarak oğlanlar ve kızlar arasındaki
birlikteliklerinde çok az ayrımda bulunmuştu. Onun aklı tamamiyle, günlük dünyasal
olayların baskıcı sorunlarıyla ve “Yaratıcısı’nın görevine” dair nihai süreci üzerindeki ilgisini
alı koyan düşünüşüyle oldukça fazla bir biçimde meşguldü ki, bu zamana kadar hiçbir şekilde,
kişisel sevginin insan evliliği ile tamamlanışına dair ciddi bir düşünüşte bulunmamıştı. Ancak,
şimdi, o, ortalama her insan varlığının yüzleşmek ve karar vermek zorunda olduğu bu
sorunların bir başkasıyla yüz yüze bulunmaktaydı. Gerçekten de o, “sizler gibi her yönden
sınanmıştı.”
(1403.3) 127:5.5
İlgili bir biçimde dinledikten sonra, İsa; “bu yaşamımın her günü bana neşe
verecek ve beni teselli edecek” de deyip, ifade etmiş olduğu beğenisi için Rebeka’ya içten bir
biçimde teşekkür etti. İsa, yalın kardeşsel tutumdan ve tamamiyle arkadaşsal amaçlardan
başka herhangi bir kadın ile ilişki içine girmekte özgür olmadığını açıkladı. O; ilk ve en yüksek
görevinin babasının ailesini yetiştirmek olduğunu, bu yerine gelene kadar evliliği
düşünemeyeceğini oldukça açık bir biçimde ortaya koydu; ve, bunun sonrasında şunu ekledi:
“Eğer ben bir nihai sonun evladı isem, nihai sonumun kendisini ortaya sereceği vakte kadar
yaşam boyu sürecek sorumlulukları üstlenmemeliyim.”
(1403.4) 127:5.6
Rebeka’nın kalbi kırılmıştı. O, teselli olmayı reddetmişti; ve, babası nihai bir
biçimde Seforis’e taşınmaya razı olana kadar, ona Nasıra’dan ayrılmaları için durmak
bilmeden ısrarcı oldu. Daha sonraki yıllarda, elini evlilikte tutmak isteyen birçok erkeğe,
Rebeka’nın tek bir cevabı vardı. O sadece tek bir amaç için yaşadı — kendisine göre şimdiye
kadar yaşamış olan en büyük insanın, sürecine, yaşayan gerçekliğin bir öğretmeni olarak
başlayacağı vakti beklemekti. Ve, Rebeka, İsa’nın Kudüs’e utkulu bir biçimde at üstünde
gittiği gün (İsa tarafından görülmemiş bir biçimde) hâlihazırda mevcut olarak, kamu
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
13
hizmetinin çok önemli olaylara sahne olmuş yılları boyunca İsa’yı sadık bir biçimde takip etti;
ve, o, kendisi için, buna ek olarak yukarıdaki sayısız dünya için de, “tamamiyle sevgi dolu ve
on binlerin içinde en muhteşemi olarak” İnsan’ın Evladı’nın çarmığa gerildiği o vahim ve
trajik öğleden sonrası Meryem’in yanı başında “diğer kadınların arasında” yerini almıştı.
6. Yirminci Yaş (M.S. 14.yıl)
(1403.5) 127:6.1
Rebeka’nın İsa’ya olan derin sevgisinin hikâyesi Nasıra çevresinde ve daha sonra
Kapernaum’da kulaktan kulağa öyle bir biçimde yayılmıştı ki, takip eden yıllarda erkeklerle
birlikte birçok kadının İsa’yı derinden sevmesine rağmen, o bir kez daha, başka bir iyi kadının
kişisel bağlılık teklifini reddetmek zoruna kalmamıştı. Bu dönemden itibaren, İsa’ya olan
insan sevgisi, ibadetsel doğaya ve hayransal ilgiye dönüştü. Hem erkekler hem de kadınlar;
adanmış bir biçimde ve kim olduğu için onu derinden sevmekteydi, en küçük düzeyde bile
kendilerini tatmin etmek için veya sevgisel sahiplik arzusu için değil. Ancak, birçok yıl
boyunca, İsa’nın insan kişiliğinin hikâyesi ne zaman anlatıldıysa, Rebeka’nın bağlılığı
vurgulanmıştı.
(1404.1) 127:6.2
Miryam, Rebeka olayının oldukça farkında olan ve abisinin güzel bir genç kızın
sevgisini bile nasıl feda ettiğini gören bir biçimde; İsa’yı fazlasıyla yüksek bir konumda
görmeye ve onu, bir ağabeyininkine ek olarak bir babaya besler gibi çok duygusal ve derin bir
şefkat ile sevmeye başlamıştı.
(1404.2) 127:6.3
Her ne kadar onlar neredeyse hiçbir biçimde karşılayacak durumda bulunmasalar
da, Hamursuz için Kudüs’e kadar gitmek için tuhaf bir arzu duymuştu. Annesi, Rebeka ile
yakın zamanda yaşadığı deneyimin farkında olan bir biçimde, onun bu yolculukta
bulunmasında ısrarcı oldu. İsa dikkate değer bir biçimde bilincinde değildi, ancak, en istediği
şey, Lazarus ile konuşmanın bir imkânına sahip olmak ve Marta ve Meryem’i ziyaret etmekti.
Kendi ailesinden sonra, en fazla bu üçünü sevmişti.
(1404.3) 127:6.4
Kudüs’e olan bu yolculuğunu; kısmen de olsa, Mısır’dan Nasıra’ya olan geri
getirilişindeki yolu aynen kat eden bir biçimde, Megido, Antipatris ve Lida’dan üzerinden
gerçekleştirmişti. O dört gününü Hamursuz’a gitmek için harcamış olup, vaktinin çoğunu,
Filistin’in uluslar arası savaş alanı olan, Megido ve çevresinde ortaya çıkmış geçmiş olaylar
hakkında düşünerek geçirmişti.
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
14
(1404.4) 127:6.5
İsa; yalnızca mabede ve ziyaretçilerin toplanmakta olan kalabalıklarına bakmak
için durarak, Kudüs içinden geçti. O; siyasi bir biçimde atanmış din-adamlığı ile birlikte bu
Hirodes-inşası olan mabede karşı tuhaf ve artış gösteren derin bir hoşnutsuzluğa sahipti. O,
her şeyden fazla Lazarus, Marta ve Meryem’i görmek istemekteydi. Lazarus İsa ile aynı
yaştaydı, ve şimdi, evinin başı haline gelmişti; bu ziyaretin gerçekleştiği zaman zarfında,
Lazarus’un annesi de toprağa verilmiş haldeydi. Marta İsa’dan bir yaştan biraz daha büyük
iken, Meryem ondan iki yaş küçüktü. Ve, İsa üçü için de, derin sevgi ve saygı duyulan bir
biçimde örnek konuma getirilmiş bir idealdi.
(1404.5) 127:6.6
Bu ziyarette; İsa’nın, cennetteki Yaratıcısı’nı yanlış temsil eder gördüğü törensel
uygulamalara karşı haksızlık duygusundan doğan kızgınlığın bir ifadesi olarak — geleneğe
karşı bu dönemsel isyan parlamalarından bir tanesi ortaya çıktı. İsa’nın gelmekte olduğunu
bilmeyerek, Lazarus Hamursuz’u, Eriha yolunun aşağısında bir komşu köyde arkadaşları ile
birlikte kutlamanın hazırlıklarında bulunmuştu. İsa bu aşamada şöleni, şimdi bulundukları
yerde, Lazarus’un evinde, kutlamalarını önerdi. “Yalnız” dedi Lazarus, “bizim kurbanlık
kuzumuz yok.” Ve, bunun sonrasında İsa; cennetteki Yaratıcı’nın gerçekte, bu türden
çocuksu ve anlamsız törensel adetler ile ilgilenmediği anlamına gelen uzun ve ikna edici bir
tezi ortaya koydu. Onların ciddi ve içten dile getirdikleri duadan sonra, İsa şunu söyledi:
“Bırakın, insanlarım içindeki çocuksu ve karanlıkta akıllar Tanrıları’na Musa’nın
yönlendirdiği gibi hizmet etsin; onların bunu yapmaları iyi bir şey, ancak hadi yaşamın ışığını
görmüş olan bizler artık, Yaratıcımız’a ölümün karanlığı ile yaklaşmayalım. Hadi,
Yaratıcımız’ın ebedi sevgisine ait gerçekliğin bilgisinde özgür olalım.
(1404.6) 127:6.7
O akşam günbatımı zamanlarında, bu dördü; sofraya kurulup, o zamana kadar
kurbanlık koyun olmadan dindar Museviler tarafından kutlanmış ilk Hamursuz şölenine
katılmışlardı. Mayasız ekmek ve şarap öncesinden, bu Hamursuz için hazır hale getirilmişti;
ve, İsa’nın “yaşam ekmeği” ve “yaşam suyu” olarak adlandırdığı bu simgeleri İsa dostlarına
sunmuştu; ve, onlar, daha yeni aktarılmış bu öğretilere dinsel ciddilikte uyarak yemeklerini
yemişlerdi. Bethani’ye gerçekleştirdiği daha sonraki ziyaretlerin her birinde bu kutsal dini
âdeti yerine getirmek onun alışılagelmiş davranışıydı. Eve geri döndüğünde, İsa, tüm bunları
annesine anlattı. Annesi ilk başta büyük şaşkınlık yaşamıştı, ancak kademeli bir biçimde onun
bakış açısını anlamaya başladı; yine de, Meryem, İsa’nın, bu yeni Hamursuz düşüncesini
ailelerine tanıştırma amacında olmadığına karşı kendisine güvence vermesiyle fazlasıyla
rahatlamıştı. Evde çocuklar ile birlikte o, her yıl, “Musa’nın kanununa göre” Hamursuz’u
yemeğe devam etti.
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
15
(1404.7) 127:6.8
Bu yıl boyunca, Meryem, evlilik hakkında İsa ile uzun bir konuşmada bulundu.
Meryem açık bir biçimde İsa’ya, eğer aile sorumluluklarının getirdiği engellere sahip
olmasaydı, evlenip evlenmeyeceğini sordu. İsa Meryem’e, doğrudan gelen ödevi evliliğine izin
vermediği için, bu düşünce hakkında çok az düşünmüş olduğunu açıkladı. O, evlilik
aşamasına herhangi bir zaman zarfında gireceğine dair kuşkuları olduğunu ifade etti; İsa, tüm
bu şeyler, “Yaratıcım’ın görevinin başlamak zorunda olacağı” zaman olan “benim vaktimi”
beklemek zorunda, dedi. Aklında, beden içinde çocukların babası haline gelmeyecek oluşunu
çoktan kararlaştırmış bir biçimde, insan evliliği hususunda çok az düşünmüştü.
(1405.1) 127:6.9
Bu yıl, İsa; fani ve kutsal doğaları bir bütünlük içerisinde yalın ve etkin bir insan
bireyselliğine doğru birleştirmenin ilave görevine tekrar başladı. Ve, o, ahlaki düzeyde ve ruhsal
anlayışta büyümeye devam etti.
(1405.2) 127:6.10
Her ne kadar tüm Nasıra mülkleri (evleri dışında) gitmişse de, bu yıl onlar,
Kapernaum’daki bir mülkteki hissenin satışından küçük bir finansal destek gördüler. Bu,
Yusuf’un tüm malvarlığının sonuydu. Kapernaum’daki bu ticari emlak ilişkisi, Zübeyde
ismindeki bir gemi yapıcısı ile yapılmıştı.
(1405.3) 127:6.11
Yusuf bu yıl sinagog okulundan mezun olup, ev marangoz atölyesinde küçük bir
tezgâhta çalışmaya hazırlandı. Her ne kadar babalarının mal varlığı bitmişse de, üçünün artık
düzenli olarak çalışması nedeniyle fakirliği başarılı bir biçimde yenmek için imkânları
bulunmaktaydı.
(1405.4) 127:6.12
İsa hızlı bir biçimde bir erkek haline gelmekteydi; yalnızca genç bir delikanlı
değil, bir ergen olarak. O, sorumluluğu üstlenmeyi çok iyi bir biçimde öğrenmişti. O, hayal
kırıklığı karşısında nasıl devam etmesi gerektiğini bilmekteydi. O, planları engellendiğinde ve
amaçları geçici olarak anlamsız hale geldiğinde yürekli bir biçimde tüm cesaretini
toplamaktaydı. Adaletsizlik karşısında bile nasıl hakkaniyeti gözetir ve adil olması gerektiğini
öğrenmişti. O, ruhsal yaşama dair ideallerini dünyasal mevcudiyetin gündelik taleplerine nasıl
uyumlaştırması gerektiğini öğrenmekteydi. İdealizmin daha yüksekteki ve uzak bir hedefini
elde etmek için nasıl tasarlamada bulunması gerektiğini öğrenirken, zorundalığın daha yakın
ve doğrudan hedefine erişmek için içtenlikle emek vermekteydi. O düzenli bir biçimde ilerler
halde, geleceğe dair arzularını insanın karşılaştığı durumların olağan talepleri ile
uyumlaştırmanın sanatını kazanmaktaydı. O; ruhsal güdünün sahip olduğu enerjiyi, maddi
kazanımın sürecine dönüştürme yöntemi üzerinde neredeyse bütüncül bir biçimde üstünlük
sağlar hale gelmişti. O yavaşça, dünyasal mevcudiyeti ile beraber devam ederken, cennetsel
yaşamını nasıl yaşaması gerektiğini öğrenmekteydi. Dünya ailesinin çocuklarına rehberlik
etmenin ve onları yönlendirmenin babasal rolünü üstlenirken, giderek artan bir biçimde,
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
16
cennetsel Babası’nın nihai yönlendirişine başvurur hale gelmekteydi. O, başarısızlığın gerçek
dişlerinden galibiyeti mahirane bir biçimde söküp almada deneyimli hale gelmekteydi; o,
zamanın zorluklarını ebediyetin zaferlerine nasıl dönüştürmesi gerektiğini öğrenmekteydi.
(1405.5) 127:6.13
Ve böylece, yıllar geçtikçe, Nasıra’nın bu genç delikanlısı yaşamı, zaman ve
mekân dünyaları içinde fani bedende yaşandığı gibi deneyimlemeye devam etmekteydi. O,
Urantia üzerinde bütüncül, temsili ve eksiksiz bir yaşam yaşadı. O; kendi yaratılmışlarının,
beden içindeki yaşam olarak ilk yaşamlarının kısa ve zorlu yılları boyunca süreçlerinden
geçmiş olduğu deneyim bakımından, bu dünyadan eksiksiz olarak ayrıldı. Ve, tüm bu insan
deneyimi, Evren Egemeni’nin ebedi bir iyeliğidir. O bizlerin; anlayışlı kardeşi, duygudaş
arkadaşı, deneyimli egemeni ve bağışlayıcı babasıdır.
(1405.6) 127:6.14
Bir çocuk olarak o, çok engin bir bilgi dağarcığını biriktirdi; bir genç olarak o bu
bilgiyi tasnif etti, sıraladı ve ilişkilendirdi; ve, bu aşamada âlemin bir ergeni olarak, bu dünya
üzerinde ve Nebadon’un bütüncül evreni boyunca ikametin tüm diğer âlemlerinde akran
fanileri adına, ilerideki öğretiminde, hizmetkârlığında ve hizmetinde kullanmaya hazırlık
olarak bu akılsal iyelikleri düzenlemeye başlamaktadır.
(1405.7) 127:6.15
Dünyaya ailemin bir bebeği olarak doğmuş halde, o, çocukluk hayatını yaşamış
olup, gençliğin ve delikanlılığın ilerleyen aşamalarından geçmiştir; o bu aşamada, insan
yaşamı deneyiminde zengin, insan doğasını anlamada eksiksiz ve insan doğasının
zayıflıklarına karşı tamamiyle duygudaş halde, bütüncül erişkinliğin eşiğinde bulunmaktadır.
O sahip olduğu Cennet Yaratıcısı’nı, fani yaratılmışlarının tüm çağlarına ve aşamalarına
açığa çıkarmanın kutsal sanatında uzman hale gelmektedir.
(1406.1) 127:6.16
Ve bu aşamada — âlemin bir erişkini halinde — tamamiyle büyümüş bir insan
olarak o, insanlara Tanrı’yı açığa çıkarmadan ve Tanrı’ya insanları yönlendirmeden oluşan
yüce görevine devam etmeye hazırlanmaktadır.
En güncel makaleler için: http://www.theuniversalfather.com/tr/toctable1.htm
Ayrıca: http://urantia.info/en/searchengines.html
17

Benzer belgeler