Başarı hikayelerine ihtiyacımız var
Transkript
Başarı hikayelerine ihtiyacımız var
YIL: 1 SAYI: 106 25 NÝSAN 2006 SALI 20 YKR Merkezi Ankara'da bulunan Hayokder çevresinden Hacýbektaþlý gençler tarafýndan internet üzerinde kuruldu “Hacýbektaþlý Genç Gönüllüler” Merkezi Ankara'da bulunan Hayokder çevresinden Hacýbektaþlý gençler bir araya gelerek “Hacýbektaþlý Genç Gönüllüler” adýyla bir mail grubu oluþturdular. Ýnternet üzerinden duyurulan Hacýbektaþlý Genç Gönüllüler mail grubu amaçlarýný açýkladýlar Türkiye Odalar Borsalar Birliði (TOBB) Baþkaný M. Rýfat Hisarcýklýoðlu Nevþehir’de konuþtu Ali Kaim Bir Bayram Konuþmasý Saygýdeðer okurlar 23 Nisan 2005 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý’nda Okul Müdürü olarak yapmýþ olduðum ve içeriðinden dolayý uyarýldýðým 23 Nisan konuþmamý sizlerle yeniden paylaþmak istedim. Hepinizin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramýnýz kutlu olsun. Dünyada bir ilk. Baðýmsýzlýk savaþýna önce Meclis kurarak baþlamak. Yine Dünyada bir ilk. Bu büyük günü çocuklara bayram olarak armaðan etmek. Bütün bunlar Türk Ulusuna ve Atatürk’e ne kadar da yakýþýyor. Sadri Alýþýk ödüllerinin adaylarý belli oldu '11'inci Sadri Alýþýk Sinema ve Tiyatro Oyuncu Ödülleri'ne aday gösterilenler açýklandý. Beyoðlu'ndaki Sadri Alýþýk Tiyatrosu Küçük Sahne'de düzenlenen basýn toplantýsýnda açýþ konuþmasýný yapan Sadri Alýþýk'ýn eþi Çolpan Ýlhan, adaylarýn titiz çalýþmalar sonucu belirlendiðini söyledi. “Baþarý hikayelerine ihtiyacýmýz var” Türkiye Odalar Borsalar Birliði Müþterek Toplantýsý Nevþehir'de yapýldý. Dedeman Oteli'nde yapýlan toplantýya Nevþehir Ticaret Odasý ev sahipliði yaptý. Karaburna Belediye Baþkaný Yusuf Koçak: ‘Güzel bir gün yaþadýk’ Karaburna Belediye Baþkaný Yusuf Koçak gazetemize yaptýðý yazýlý açýklamada 23 Nisan nedeniyle yaptýklarý çalýþmalar hakkýnda bilgiler verdi. 19. yüzyýlýn sonunda 20. yüzyýlýn baþýnda bu iftiralar yeni bir yöntemle insanlara sunulur. Kimi yazarlar yazdýklarý romanlarda halkýn kafasýnda daha önce oluþturulmuþ iftiralardan yararlanarak kendi bireysel ihtiraslarýný onlarýn üzerinden g e r ç e k l e þ t i r m e y e ç a l ý þ m ý þ l a r d ý r. Romanlarýn etkisini daha da artýrmak için kimisi Bektaþi dergâhýnda kaldýðýný, kimisi ise bir Bektaþi ile konuþmasýný romanlaþtýrdýðýný veya tamamýný kendilerine gelen bir araþtýrma dosyasýný esas alarak bu romanlarý yazdýklarýný söylerler. Bunlarýn baþýnda “Nur Baba” romanýyla Yakup Kadri (Yakup Kadri’nin bu romaný bazý yabancý dillere de çevrilmiþ olup, Almanca olarak “Flamme und Falter” adýyla yayýnlanmýþtýr.) ve “Kadýnlar Tekkesi” romanýyla A. Refik Karay gelmektedir. Yakup Kadri, bir tarihsel belge diye gösterebilmek için Yakup Kadri bir süre Bektaþi tekkesinde kalmýþ olduðunu vurgular, Karay ise röportaj belgelerinden yola çýkarak bu romaný kurguladýðýný söylemektedir. Gazetemizin Hacýbektaþ içi abonelik bedeli aylýk 5 YTL’dir. Gazetemizin Hacýbektaþ dýþý aylýk abonelik bedeli 10 YTL olarak belirlendi. Daha önce 20 YTL üzerinden abone olan okurlarýmýza bir ay daha fazla gazete gidecektir. Yurt dýþý abonelik bedeli aylýk 20 Euro. Gazetemiz yurt dýþýna, her hafta sonu biriktirilerek postalanacaktýr. Gazetemizi internette www.hacibektaslilar.com sitesindeki Suluca Karahöyük linkinden günübirlik týpký basým olarak okuyabilirsiniz. ‘Nükleer santraller ölüm üretir’ Doðaya ve insana duyarlý enerji politikalarýnýn üretilme olanaklarýna sýrtýný çeviren, kar hýrsýyla yaþamlarýmýzý tehlikeye atan bu politikalara temiz enerji talebiyle karþý çýkmalýyýz." Özgürlük ve Dayanýþma Partisi (ÖDP) Hacýbektaþ Ýlçe Örgütü nükleer santral giriþiminden derhal vazgeçilmesini istedi. Nükleer santrallerin ölüm ürettiðini belirtilen ÖDP Hacýbektaþ Ýlçe Örgütü açýklamasýnda hükümetin giriþimi eleþtirildi. BEKTAÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 31 39 Ev Tel: 441 30 39 2 GÖRÜÞLER Ali Kaim Saygýdeðer okurlar 23 Nisan 2005 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý’nda Okul Müdürü olarak yapmýþ olduðum ve içeriðinden dolayý uyarýldýðým 23 Nisan konuþmamý sizlerle yeniden paylaþmak istedim. Hepinizin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramýnýz kutlu olsun. Dünyada bir ilk. Baðýmsýzlýk savaþýna önce Meclis kurarak baþlamak. Yine Dünyada bir ilk. Bu büyük günü çocuklara bayram olarak armaðan etmek. Bütün bunlar Türk Ulusuna ve Atatürk’e ne kadar da yakýþýyor. Ýlklerin Bayramý 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramýmýza hoþ geldiniz. Hepinizi saygýyla selamlýyor, bayramýnýzý kutluyorum. Bu büyük Bayramý Hacýbektaþ’ta kutlamanýn Ayrý bir anlamý olduðunu düþünüyorum.Çünkü hepinizin bildiði gibi Ýlk Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Baþkan vekili Ahmet Cemalettin Çelebi Hacýbektaþlýdýr. Hacýbektaþlýlar her zaman olduðu gibi kendilerine yakýþýr bir þekilde temsilcileri aracýlýðý ile bu büyük olayýn gerçekleþmesinde de tarihi yerlerini almýþlardýr.Bundan dolayý mutluyuz, gururluyuz. Ulusal Egemenlik denildiði zaman þüphesiz akla ilk gelen isim Mustafa Kemal’dir. Hemen her konuda yolumuzu aydýnlatan sözlerinden çok önemlilerini, Ulusal Egemenlik Konusunda söylemiþ ve bunlarý ödünsüz olarak uygulamýþtýr. Bakýn ne diyor O büyük insan. “Egemenlik Kayýtsýz Þartsýz Ulusundur” “Ulusal Egemenlik Bir Ulusun namusudur Onurudur Þerefidir” “Ulusal Egemenlik Öyle Bir Iþýktýr ki Onun Karþýsýnda Zincirler Erir,Taç ve Tahtlar Batar Yok Olur” “Özgürlüðünde, Eþitliðinde, Adaletinde Dayanaðý Ulusal Egemenliktir” Sadece bu sözleri bile Atatürk’ün ulusal egemenlik konusundaki fikirlerini net ve tartýþmasýz olarak ortaya koymaktadýr. Meclisin açýlmasý da , Ulusal Kurtuluþ Savaþýnýn Þekillenmesi de bu düþünceler çerçevesinde gerçekleþmiþtir. Kurtuluþ mücadelesinin o en yakýcý günlerinde yurdu kurtarmak için yola çýkan Mustafa Kemal, 25 Nisan 2006 Salý Bir Bayram Konuþmasý hemen silaha sarýlmak yerine öncelikle halkýn gücünü ve iradesini arkasýna almayý. Ýnsanlara yeniden bir güç ve güven kazandýrmayý tercih etmiþtir. Çünkü Anadolu insanýnýn ne savaþacak gücü nede kendine güveni kalmýþtý.On yýllardýr süren savaþlar. Yokluk, kýtlýk, umutsuzluk halkta savaþacak güç kuvvet býrakmamýþtý. Bu gerçeði gören ve halkýn içinden gelen Mustafa Kemal ve mücadele arkadaþlarý. Önce Halka umut vermek, onlara yeniden güç ve güven kazandýrmak ve onlarla birlikte çalýþmak yolunu seçmiþlerdir. Ýþgalin ve mücadelenin en zorlu günlerinde bile Ulusal iradenin üstünlüðünü saðlamayý, Cumhuriyeti kurmayý, hatta ileride gerçekleþtirmek istedikleri demokrasiyi düþünerek, hareket etmiþler. Bütün planlarýný bu doðrultuda yapmýþlardýr. On yýllardýr ezilen, sömürülen, hor görülen Türk Halký kendisine deðer verildiðini, ,adam yerine konulduðunu gördükten sonra hiçbir þüphe duymadan Mustafa Kemal ve arkadaþlarýnýn arkasýnda kenetlenmiþtir. Bunun peþinden akýllara durgunluk verecek baþarýlar birbiri arkasýna gerçekleþmiþtir. Zamanýnýn en güçlü emperyalist devletlerine ve uzantýlarýna karþý kazanýlan Ulusal baðýmsýzlýk savaþý bir yana, birbiri arkasýna gerçekleþtirilen aydýnlanma devrimleri ve kalkýnma hareketleri, ulusa güvenmenin ve insanlarý bir hedef etrafýnda toparlamanýn eseri olarak ete kemiðe bürünmüþtür. Bilimsel temellere dayalý, laik Cumhuriyeti kuran Atatürk yaþamý süresince çok partili katýlýmcý demokrasinin yaþama geçirilebilmesi için gerekli ortamý hazýrlamaya çalýþmýþ birkaç kez denemede yapmýþtýr. Devrim sürecinin tam olarak benimsenememesi, konunun bazý gerici çevrelerce kullanýlmaya çalýþýlmasý bu giriþimlerin ertelenmesini gerektirmiþtir. Günümüze baktýðýmýzda küçümsenmeyecek ölçüde yol almamýza raðmen; hiç kimsenin kuþkusu yok ki ülkemiz ne kalkýnmýþlýk bakýmýndan, nede demokratikleþme bakýmýndan Atatürk’ün arzu ettiði yerde deðildir. Bunun sebeplerini ortaya koymak bilim ve siyaset insanlarýnýn görevidir. Peki bizlere düþen görev nedir? diye bir soru soracak olursak.. Kemalist öðretinin ilkelerine bakmak, yeterlidir. Özellikle Devrimcilik ilkesine ve buna baðlý olarak sürekli olarak çaðýn gereklerine ve bilimsel verilere göre deðiþim. Baþkalarý istiyor diye deðil kendi insanýmýz için hak ve özgürlüklerin geniþletilmesi. Herkesin yararlanabileceði demokratik laik bilimsel bir eðitim anlayýþý ile Atatürk ‘ün hedef gösterdiði dünya uygarlýk düzeyinin üzerine çýkabiliriz kanýsýndayým. Bu sürecin hýzlandýrýlmasýnda biz eðitimcilere düþen görev; öðrencilerimize Ulusal Egemenliði, dolayýsýyla demokrasiyi, katýlýmcýlýðý, yaparak ve yaþatarak özümsetmektir. Öðrenci sýnýf baþkanýný kendisi seçmelidir.Okul temsilcisini kendisi seçmelidir. Okul Meclisi ve okul öðrenci kurulunda görüþ ve önerilerini sunabilmelidir, bu görüþler kurul baþkaný aracýlýðý ile öðretmenler kuruluna getirilebilmelidir. Sivil toplum örgütlerinin örnekleri olan öðrenci kulüplerinin genel kurullarýnda öðrenciler katýlýmcý olabilmelidirler. Onlara kendilerinin ve fikirlerinin deðerli olduðunu sezdirmeliyiz.Onlarýn haklarýný aramalarýna, kendilerini özgürce ifade etmelerine uygun ortamlarý mutlaka saðlamalýyýz. Ancak bu þekilde öðrencilerimizi ileride katýlýmcý, demokrasiye inanan kendisine güvenen, ülkesini ve ulusunu seven bireyler olarak yetiþtirebiliriz. Bizler bu saydýklarýmý Hacýbektaþ’ta uygulamaya çalýþýyoruz fakat bu bir ulusal eðitim politikasý olarak yaþam bulmalýdýr. Bu yýl ülke genelinde okul il ve Türkiye Öðrenci Meclisleri oluþturulmuþtur. Bu geliþmeler umut vericidir. Sayýn Kaymakamým, deðerli konuklar, sizlerin de Çok iyi bildiðiniz gibi, artýk dünyada ulusal irade sadece seçimden seçime oy kullanmakla hayata geçirilmiyor. Dünyada geçerli olan katýlýmcý anlayýþtýr. Ýnsanlarýmýz ne zaman yerelde ve genelde yaþamýn bütün alanlarýnda katýlýmcý ve denetimci olabilirlerse o zaman gerçek demokrasinin kurumsallaþacaðýný, dolayýsýyla ulusal Egemenliðin tam anlamýyla gerçekleþeceðini düþünüyorum. Ancak o zaman 1920’lerde önümüze konulan hedefe varabiliriz. Bu duygu ve düþüncelerle beni dinlediðiniz için hepinize teþekkür ediyor, saygýlarýmý sunuyorum. Ürgüplü tarihçi A. Refik Altýnay yazmýþtý. Yeniden yayýnlandý “Damat Ýbrahimpaþa Döneminde Ürgüp ve Nevþehir” ÜRGÜP - Ürgüplü tarihçi merhum Ahmet Refik Altýnay'ýn kendisinin yazdýðý "Damat Ýbrahimpaþa Döneminde Ürgüp ve Nevþehir" adlý kitabýnýn Ürgüp Belediyesi ve Ürgüp Yerel Gündem 21 ortaklýðýnda Osmanlýca'dan Türkçe'ye çevrilerek yayýnlanan baskýsýnýn tanýtýmý 24 Nisan 2006 Pazartesi Günü saat 19:30'da Ürgüp Belediyesi Kültür Merkezi'nde yapýlacak. Osmanlý Tarihi’nin en önemli tarihçilerinden Ahmet Refik Altýnay'ýn Osmanlýca olan "Damat Ýbrahim Paþa Döneminde Ürgüp ve Nevþehir" adlý kitabý Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coðrafya Fakültesinden Dr. Etfal Þ. Batmaz ile Dr. Bekir Koç’un katkýlarýyla Türkçe'ye çevrildi. Tanýtým töreninde kitabýn çevirmenleri Dr. Etfal Þ. Batmaz ile Dr. Bekir Koç da katýlacak. Kitabýn tanýtýmýnda, ayný zamanda önemli bir Türk Sanat Müziði eserleri olan Ahmet Refik Altýnay'ýn eserlerinden örneklerde sunulacak. Ürgüp Belediye Baþkaný Bekir Ödemiþ; "aramýzdan ciddi manada bir bilim adamý, spor adamý veya edebiyatçý yetiþtirmekte zorlanýyoruz. Yetiþtirdiklerimizi de pek hatýrlamýyoruz. Bizler Ürgüp Belediyesi olarak Ürgüp'ün yetiþtirdiði önemli tarihçi Ahmet Refik Altýnay'ýn eserlerine sahip çýkýyoruz. Ve bu yönde de Deðerli tarihçi Ahmet Refik Altýnay'ýn "Damat Ýbrahimpaþa Döneminde Ürgüp ve Nevþehir" adlý kitabýný Türkçe'ye çevrilmesini saðladýk. Bu kitabý Ürgüplü vatandaþlarýmýzla da paylaþmak için 24 Nisan 2006 tarihinde saat 19:30'da Ürgüp Belediyesi Kültür Merkezi'ne tüm Ürgüplü vatandaþlarýmýzý bekliyoruz" dedi. GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkaný 441 36 51 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 30 18 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 30 52 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 31 42 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 HABER 25 Nisan 2006 Salý Türkiye Odalar Borsalar Birliði (TOBB) Baþkaný M. Rýfat Hisarcýklýoðlu Nevþehir’de konuþtu 3 Merkezi Ankara'da bulunan Hayokder çevresinden Hacýbektaþlý gençler tarafýndan internet üzerinde kuruldu “Baþarý hikayelerine “Hacýbektaþlý ihtiyacýmýz var” Genç Gönüllüler” NEVÞEHÝR-Türkiye Odalar Borsalar Birliði Müþterek Toplantýsý Nevþehir'de yapýldý. Dedeman Oteli'nde yapýlan toplantýya Nevþehir Ticaret Odasý ev sahipliði yaptý. Nevþehir Sanayi ve Ticaret Odasý Meclis Baþkaný Tuncay Gök katýlýmcýlara hitaben yaptýðý konuþmasýnda “Odalar Borsalar Yönetim Kurulu Toplantýsý'nýn burda yapýlmasý hepimizi sevindir” diyerek, Türkiye Odalar Borsalar Birliði Genel Baþkaný M. Rifat Hisarcýklýoðlu' na teþekkür etti. Toplantýda Sanayi ve Ticaret Odasý Baþkaný Arif Parmaksýz da bir konuþma yaparak “Bugün mutlu bir gün. Ýlk kez TOBB Yönetim Kurulu toplantýsýný Nevþehir'de yaptýk. Verimli bir toplantý oldu. Türkiye' nin ekonomik sorunlarýný ve çözüm önerilerini tartýþtýk.” dedi. Toplantýda Türkiye Odalar Borsalar Birliði Genel Baþkaný M. Rifat Hisarcýklýoðlu yaptýðý konuþmasýnda ekonominin sorunlarýný ve çözüm önerilerini anlattý. Konuþmasýna “Erciyes daðýnýn bir tarafýnda siz, bir tarafýnda biz (Kayseri) varýz. Bu nedenle hemþehriyiz. Ýþe yaramadýðýmýz için bizi okuttular. Ýþe yarasaydým belki beni okutmazlardý.” diyerek baþlayan Hisarcýklýoðlu; “Beþ yýllýk Odalar Birliðimizin tarihi içinde bu toplantýnýn üçüncüsünü burada yaptýk. Sizlere teþekkür ederim. Türkiye Odalar Borsalar Birliði, Türkiye ekonomisinin tartýþýldýðý bir arenadýr” dedi. Ýcat çýkarmanýn yasak olduðu ve yadýrgandýðý bir toplumda icat çýkarmak gerektiðini anlatan Hisarcýklýoðlu; “Biz icat çýkartmamak için yetiþtirildik. Küçükken ben bir þey yaptýðýmda veya bir yeni fikir ileri sürdüðümde babaannem bana yine icat çýkarma derdi. Halbuki biz icat çýkarmalýyýz. Bizim baþarý hikayelerine ihtiyacýmýz var.”diyerek odanýn yapmýþ olduðu çalýþmalardan ve projelerden bilgi verdi. CANLAR! Hisarcýklýoðlu, toplantýda bir konuþma yaptý Naci Özçelik, Hisarcýklýoðlu ile görüþtü. Hacýbektaþlýlar A.Þ' nin ve gazetemizin de davetli olduðu toplantýda; Hacýbektaþlýlar A.Þ Yönetim Kurulu Baþkaný ve gazetemizin sahibi Naci Özçelik Hisarcýklýoðlu ile kýsa bir görüþme yaptý. Yapýlan görüþmede Hacýbektaþlýlar A.Þ'nin projelerinden bahsedildi. Hisarcýklýoðlu gazetemize abone olmak istediðini belirterek, gazetenin kendisine ulaþtýrýlmasýný istedi. Bildiðiniz gibi para, kar, dünyalýk için çalýþýyor deðiliz. Fikirlerimizi yenilemek, onlarý güce çevirebilmek, birbirimizden ve yaþananlardan haberdar olmak için bu gazetenin çýkmaya devam etmesi gerekiyor. Gazeteyi biz de "tam" bulmuyoruz. Gazete onlarca insanýn katkýsýsaðlanmaya baþlayýnca yetkinleþecektir. Bayraðý onlara teslim edinceye kadar nöbetteyiz.Bize yazý, haber, öneri v.b. gönderebilirsiniz.. Gazetemize abone ve ortak bulabilirsiniz. HACIBEKTAÞ – Merkezi Ankara'da bulunan Hayokder çevresinden Hacýbektaþlý gençler bir araya gelerek “Hacýbektaþlý Genç Gönüllüler” adýyla bir mail grubu oluþturdular. Ýnternet üzerinden duyurulan Hacýbektaþlý Genç Gönüllüler mail grubu amaçlarýný þöyle açýkladýlar: “Bu mail grubu, Hacýbektaþ'a gönül verenler arasýnda; iletiþimi saðlamak, düþüncelerimizi saygý çerçevesi içerisinde paylaþabilmek, kültür ve sanat alanlarýndaki etkinlikleri birbirimize iletmek, güncel olaylara karþý tepkilerimizi bildirmek, uzmaný olduðumuz alanlarda süregelen önemli geliþmeleri haber vermek, En önemlisi; Hacýbektaþ derneði çatýsý altýnda neler yapabileceðimize dair düþünce ve fikirlerimizi bir proje altýnda nasýl gerçekleþtirebileceðimizi ifade etmek amacýyla kurulmuþtur. Hacýbektaþ derneði çatýsý altýnda biz gençler; hem Hacýbektaþ'ýmýz da ve ülkemizde gerçekleþen sosyal, kültürel vb. olaylara karþý nasýl bir tavýr sergilememiz gerektiðini, hem de Ankara da yaþayan Hacýbektaþlýlar arasýnda iletiþimi canlý tutabilmek için ne tür etkinlikler düzenleyebileceðimizi bu mail grubunda sevgi, saygý ve hoþgörü sýnýrlarý çerçevesinde özgürce tartýþabilecektir. Yeni bir oluþum olmamýz nedeniyle bu mail grubunda bulunan kiþi sayýsý 123 kiþidir. Mail adresleriniz sizlerden habersiz olarak yakýn çevreleriniz tarafýndan Hacýbektaþ Derneði'ndeki (www.hayokder.org) biz gençlere ulaþtýrýldýðý için gelen maillerden rahatsýz olduðunu bildirmeniz takdirde gruptan çýkarýlacaksýnýz. Grupta bulunanlarýn bize verdiði destek ne kadar anlamlý bir iþ için uðraþtýðýmýzý ve bu konuda yalnýz olmadýðýmýzý bize hatýrlamaktadýr. Bu yüzden bu konuda duyarlýlýðýný gösterenlere çok teþekkür ediyoruz. bu bilgi ve paylaþým platformunda olmasýný istediðiniz hacýbektaþlýlarý ve gönül verenleri bizlere iletirseniz. Aramýzdaki iletiþim ve bilgi paylaþýmý en üst düzeyde olacaktýr.” Karaburna Belediye Baþkaný Koçak: ‘Güzel bir gün yaþadýk’ HACIBEKTAÞ-Karaburna Belediye Baþkaný Yusuf Koçak gazetemize yaptýðý yazýlý açýklamada 23 Nisan nedeniyle yaptýklarý çalýþmalar hakkýnda bilgiler verdi. Konuyla ilgili olarak yapýlan açýklamada þu bilgilere yer verildi. “Kasabamýzda çok anlamlý ve çok güzel bir gün yaþadýk. Futbol, Voleybol, Masa Tenisi ve Bisiklet Turnuvasý düzenledik. Tüm faaliyetlere katýlým çok iyiydi. Çocuklarýn, gençlerin ve vatandaþlarýn etkinliklere katýlýmý çok anlamlýydý. Bisiklet ve Masa Tenisi Turnuvasý'nda dereceye giren gençlerimize belediye olarak kupalarýný verdik” Dereceye giren öðrencilerin bildirildiði açýklamada Belediye baþkaný Koçak Tarafýndan “Bisiklet Turnuvasýnda birinci olan Erdi Yýldýz'a Bisiklet, Ýkinci olan Saffet Ülger'e ikincilik,, Emrah Demir'e ise,üçüncülük kupasý verildi. Ayrýca 22 Sporcunun katýldýðý Masa Tenisi Turnuvasý'nda birinci olan Ebru Aksu'ya da kupa verildiði” belirtildi. 4 ARAÞTIRMA 25 Nisan 2006 Salý 7 19. yüzyýlýn sonunda 20. yüzyýlýn baþýnda bu iftiralar yeni bir yöntemle insanlara sunulur. Kimi yazarlar yazdýklarý romanlarda halkýn kafasýnda daha önce oluþturulmuþ iftiralardan yararlanarak kendi bireysel ihtiraslarýný onlarýn üzerinden gerçekleþtirmeye çalýþmýþlardýr. Romanlarýn etkisini daha da artýrmak için kimisi Bektaþi dergâhýnda kaldýðýný, kimisi ise bir Bektaþi ile konuþmasýný romanlaþtýrdýðýný veya tamamýný kendilerine gelen bir araþtýrma dosyasýný esas alarak bu romanlarý yazdýklarýný söylerler. Bunlarýn baþýnda “Nur Baba” romanýyla Yakup Kadri (Yakup Kadri’nin bu romaný bazý yabancý dillere de çevrilmiþ olup, Almanca olarak “Flamme und Falter” adýyla yayýnlanmýþtýr.) ve “Kadýnlar Tekkesi” romanýyla A. Refik Karay gelmektedir. Yakup Kadri, bir tarihsel belge diye gösterebilmek için Yakup Kadri bir süre Bektaþi tekkesinde kalmýþ olduðunu vurgular, Karay ise röportaj belgelerinden yola çýkarak bu romaný kurguladýðýný söylemektedir. Burada bir anlamda kurgularýnýn bir gerçeðe dayandýðý gösterilmek istenmiþtir. Yazarlarýn yaptýðý daha önce siyasal nedenlerle ortaya atýlmýþ bazý ön yargýlarýn tekrar hafýza kaþýmasýndan baþka bir þey deðildir. Bu konuda yayýnlandýðý dönemde oldukça çok tartýþma yaratan Yakup Kadri Karaosmanoðlu’nun Nur Baba romaný ilk örnektir. Ýsmail Habib Sevük’ün güzel deðerlendirmesiyle “Nur Baba romaný Yakup Kadri’ye büyük þerefi deðil, aþaðýlara kadar geniþleyen büyük þöhreti getirmiþtir.” Nur Baba romaný ilk olarak 1921 yýlýnda Akþam gazetesinde yayýnlanýr. Yayýnlanmasýnýn ardýndan da oldukça olumsuz tepki almasý bir tarafa, dönemin okur yazarlarý arasýnda oldukça tartýþma yaratýr. Yazara göre yanlýþ anlaþýlma korkusu (gerçekte satacaðýný anladýðý için olmalý) nedeniyle bu sefer de onu kitap olarak 1922 yýlýnda tekrar yayýnlar. Ayný yýl kitap bir baský daha yapar. Üçüncü baský ise 1939 yýlýnda yapýlýr. Kitabýn konusu, bir Bektaþi tekkesinde yaþanan olaylarýn romanlaþtýrýlmasýdýr. Romanda Afif Baba’nýn sahibi olduðu Bektaþi tekkesinde þeyh çocuðu olmayýnca evlatlýk edinir. Nuri ismindeki bu çocuk çok yaramaz olup, etrafta rahatsýzlýk yaratýr. Tekkede yetiþen Nuri þeyhin ölümünden sonra onun karýsýyla evlenip yerine geçer. Artýk Nur Baba sözde bir Bektaþi Þeyhi’dir. Zevk ve sefa düþkünü olan bu zat, kadýna ve paraya karþý zaafý olan biridir. Kara sakallý, güzel sesli, gözlerinde ve sesinde kadýnlarý büyüleyen bir güç vardýr. Tekkeye gelen zengin kadýnlar, servetlerini ve kendilerini onun elinden kurtaramazlar. Nur Baba, önce ölen þeyhin karýsý Celile Bacý ile evlenir. Böylece hem þeyhlik postuna oturur, hem de Tekke üzerinde kesin bir hakimiyet kurar. Daha sonra, tanýnmýþ ailelerden birinin kýzý olan Ziba Haným’ý tuzaðýna düþürerek, bütün servetini tüketir. Arkasýndan Ziba’nýn yeðeni olan Nigâr gelir. Nigâr, Nur Baba uðruna kocasýný ve çocuklarýný terk eder. Nur Baba, çok geçmeden Nigâr Haným’dan da býkar. Daha genç ve güzel olan Süheyla’ya gönlünü kaptýrýr. Romanýn akýþýnda bu kadýnlarla birlikteliði ve sohbetleri esnasýnda yaþananlar bir erotik masal þeklinde devam eder gider. Kitap hiçbir ahlaki kaidenin olmadýðý Eski Yunan’daki “Adonis ayinleri”nde bile yaþanmasý güç olan bazý olaylarý Bektaþi bir kimliðe büründürür. Yakup Kadri, kitabýn birinci baskýsýna yazdýðý önsözde -yaptýðý iþin farkýnda bir kiþi olarakbu kitapta yazýlý olanlarýn halkýn kafasýnda olan menkýbelerden daha fazla olmadýðýný; mum söndürme, çýrýlçýplak kucaklaþmalar ve birbirinden müstehcen masallarýn Nur Baba’da olandan daha fazla halkýn zihninde olduðunu söyler. Ona göre birçok aklý baþýnda insan Bektaþileri mülhit ya da zýndýk olarak görmektedir, romaný böyle bir kanaatla yazmadýðýný söyler. Ona göre, bu romanla Bektaþiliðe kötülük etmek bir tarafa iyilik bile etmiþtir. Nur Baba bir roman olmasýna raðmen, onu romandan çok bir aný ya da belge gibi sunarak Bektaþiliðin günümüzde yolundan çýktýðýný büsbütün tanýmaz hale geldiðini söyler. Ona göre, “Ananeden yetiþmiþ hakiki ve samimi Bektaþilerin, Bektaþi dergâhlarýnýn bugünkü hali karþýsýnda içi kan aðlamaktadýr. Ben bunlardan biriyim ve buraya parmaðýmý koymak suretiyle nereden baþlamak lazým geldiðini bu kitapta göstermeye çalýþýyorum.”der Ýkinci baskýya yazdýðý önsözde ise birinci baskýda koyduðu parmaðý da yerinden çekerek eski yazdýklarýný bir tarafa býrakýr. Ýkinci baskýda “Herhangi bir tarikatý bir romanda tetkik ve tarife kalkýþacak kadar hafif meþrep olmadýðým gibi doðrudan doðruya edebiyata ait olmasý lazým gelen bu bahsi dini veya felsefi bir vadiye dökecek kadar da bilgi sahibi deðilim” der. Önceki yazdýklarýný reddetmesi onu eleþtirilerden korumaya yetmez. Nur Baba romanýna yönelik yazdýðý eleþtiride Hüseyin Cahit Yalçýn, Yakup Kadri’ye oldukça sert eleþtiriler yöneltir. Yalçýn, Yakup Kadri’nin her kitabýnda bir velvele koparmasýna dikkat çeker ve eleþtirilerini yöneltir. Yalçýn, Yakup Kadri’nin birinci önsözde yazdýklarýný tekrar eder. Yakup Kadri’nin yazdýklarý ile Bektaþi tekkelerinin hiçbir ilgisinin olmadýðýný söyleyen Yalçýn “Ananeden yetiþmiþ samimi Bektaþilerin Bektaþi dergâhlarýnýn bugünkü durumlarýndan üzüntü duyduklarýný ve kendisinin de bunlardan birisi olduðunu söylüyor. Yaraya parmaðýmý koymak suretiyle tedaviye nereden baþlamak gerektiðini bu kitapta göstermeye çalýþýyorum.” diyor. Görülüyor ki yazar bize edebi bir eser vermek yerine edebiyatý Bektaþi dergâhlarýnýn esef edilecek hallerini düzeltmeðe bir alet olarak kullanmýþtýr. Ahlaken buna hakký var mýydý yok muydu, birinci önsöz bu meseleyi açýk býrakýyor. Ýkinci basýmýn önsözünde muharrir maksadýný biraz deðiþtirmiþ gözüküyor. “Ben herhangi bir tarikatý bir romanda tetkik ve tarife kalkýþacak kadar hafif meþrep olmadýðým gibi doðrudan doðruya edebiyata ait olmasý lazým gelen bir bahsi dini ya da felsefi bir vadiye dökecek kadar malumatfuruþ deðilim” diyor. Bu sözlerle yukarýdaki fýkra birbirini tutmuyor. Samimi ve hakiki bir Bektaþi sýfatý ile Bektaþi dergâhlarýnýn bozuk hallerini ortaya dökerek bunlara tedavi imkaný yaratmak isteyen muharrir sonra herhangi bir tarikatý bir romanla tetkik ve tarife kalkýþmayý nasýl olur da kendi aðzý ile hafif meþreplik diye tavsif eder? Yazarýn bu izahlarýný okuduktan sonra edebiyat safhasý haricinde yerinin pek kuvvetli olmadýðýný müþahede etmemek imkâný haricidir” der. Yalçýn, romanýn bölümlerinin oluþturulmasýnda takip edilen isimlendirmelerin gözden geçirildiðinde eserin merak uyandýracak gazete havadis baþlýklarý gibi macera romanlarýna yakýþýr bir tarz seçilmiþ olduðu söyleyip, bunlara örnekler veriyor. “Bir Bektaþi tekkesinde mumlar nasýl söner, Bir Bektaþi þeyhi nasýl yetiþir, bir zahir nasýl irþat edilir, Nur Baba dergâhýnda misli görülmemiþ bir cem ayini.” Bu gibi baþlýklarý gören okuyucu bugünkü gazete edebiyatýnýn pek moda haline soktuðu palavra tarzý sahte tarihi tekkeleri mi hatýrlar, yoksa yüksek bir sanat eseri karþýsýnda bulunduðu hissine mi kapýlýr? Cahit Yalçýn, makalenin sonunda roman kahramanlarýndan çok Yakup Kadri’ye acýdýðýný söyler. Yalçýn’ýn dikkat çektiði gibi birinci ve ikinci baskýya yazýlan izahlardaki farklýlýk romanýn ne için yazýldýðý konusunda bizlere önemli bir yön göstermektedir. Yakup Kadri, birinci önsözde Bektaþi tekkelerindeki bozulmayý göstermek için yazdýðýný söylediði romanýndaki kahramanlarýn niteliðinin Bektaþi kimliðine pek uymadýðý görülmektedir. Bu romandaki kiþiliklerin kimliði romanýn ait olduðu çevreyi de bize vermektedir. Yakup Kadri, Nur Baba romanýndaki kahramanlarýn gerçek kimliðini tarih öncesinden temin ettiðini ikinci izahtaki þu ifadelerle itiraf eder. “Kendini sabah akþam kamçýlayan Azize Tezer’le, Adonis ayininin þarap tortusuna bulanmýþ bu periþan saçlý Bakantalarýn þahsiyetlerini birleþtirdim.” Aslýnda romanýn kurgusu, tarih öncesi bir yaþantý ile Bektaþi teklerini birleþtirmiþ yani eski Yunan yaþayýþ tarzýný Bektaþi tekkelerinde hayal ederek yazmýþtýr. Yakup Kadri’nin ikinci izahta yazdýklarýný deðerlendiren Niyazi Akýn’ýn eleþtirilerinde bu durum daha da açýða çýkmaktadýr. Niyazi Akýn “1915 yýllarýnda Yakup Kadri’nin Bektaþi tekkesiyle intisap gibi gösterilen sýký bir temas halindedir. Tekkenin mistik büyüsü kadar dostlarýnýn ýsrarýyla da tekkeye gitmiþ olabilir. Yine müellifin ifadesine göre 1914-1915’te tekkeye münasebeti sýralarýnda kýsmen Nur Baba romaný yazýlmýþ bulunuyordu. Bu yýllar Yakup Kadri’nin Euripide ve bilhassa Les Bacchantes’ýný okuduðu yýllardýr. Yani Paganist çaðlardaki Bacchus ayinlerinin iþret ve raks alemlerinin cazibesine kapýldýðý bir devredir; yazar, içkili, rakslý, müzikli ayinlerin Ayinicemlerin muhabbet dolu vecdi peþindedir. Bektaþi tekkelerini iþleyen bu romaný Bacchande bir görüþ mahsulü kabul etmek yerinde olur.” Niyazi Akýn, bu zenginlik ve bu hususiyetteki sofralarýn bir orgieden baþka bir þey olmadýðýný söyler. “Eðlencede topluluk, zevkte beraberlik, kadehte ortaklýk, bir kermes, bir Bacchus ayini tesiri býrakýyor, zaten Nur Baba ve Süheyla’yý tasvir eden plastik ve sensüel hayata baðlý cümlelerde Yunani tahassüs (duyuþ) tarzýnýn tesirleri çok barizdir. Hatta Nur Baba'ya bir Satyra, Süheyla’ya bir Nymphe nazarýyla bakýlmalýdýr” der (Y. Kadri Karaosmanoðlu, Nur Baba, Ýletiþim Yay., 3.bs., Ýstanbul, 1996, s.240.) Roman konusunda Cevdet Kudret ise Yakup Kadri’nin etkilendiði alan konusunda þunlarý söyler “1913’te eski Yunan ve Latin þairlerini (Homeros, Euripides, Vergilius, Horatius vb) okuyup seven Yakup Kadri yine o sýralarda Paris’ten yeni dönmüþ ve etkisi altýnda kaldýðý Parnasse þairlerinin aracýlýðý ile Eski Yunan ve Latin edebi uygarlýðýna yönelmiþ, Yahya Kemal’le birlikte Türk düþünce rönensansýnýn Avrupa rönensansý gibi Yunan ve Latin temelleri üzerine kurulmasý gerektiði görüþünü ileriye sürmüþ, buna Akdeniz medeniyeti ve Nev–Yunanilik adýný vermiþlerdir. Bu düþüncenin ürünü olarak “Erenlerin Baðýndan” kitabýný yazmýþtýr. Eski Yunan kültüründe hayal ettikleri kimi sahneleri burada gerçekleþtirmiþtir. (SÜRECEK) 25 Nisan 2006 Salý Sadri Alýþýk ödüllerinin adaylarý belli oldu '11'inci Sadri Alýþýk Sinema ve Tiyatro Oyuncu Ödülleri'ne aday gösterilenler açýklandý. Beyoðlu'ndaki Sadri Alýþýk Tiyatrosu Küçük Sahne'de düzenlenen basýn toplantýsýnda açýþ konuþmasýný yapan Sadri Alýþýk'ýn eþi Çolpan Ýlhan, adaylarýn titiz çalýþmalar sonucu belirlendiðini söyledi. (SESONLINE) Sinema ödülleri adaylarýný sinema jürisi baþkaný Atilla Dorsay, tiyatro oyuncu ödülleri adaylarýný ise tiyatro jürisi baþkaný Üstün Akmen açýkladý. Ödül töreni 8 mayýsta Türker Ýnanoðlu Kültür Merkezi'nde yapýlacak. Sinema dalýndaki adaylar: En Ýyi Erkek Oyuncu' dalýndaki adaylar: 'Hacivat-Karagöz Neden Öldürüldü' filmindeki rollerinden dolayý Haluk Bilginer ve Beyazýt Öztürk, 'Organize Ýþler' filmindeki rolüyle Tolga Çevik, 'Babam ve Oðlum'daki rolüyle Çetin Tekindor 'En Ýyi Kadýn Oyuncu' dalýndaki adaylar: 'Türev' filmindeki rolüyle Beste Bereket, 'Babam ve Oðlum' filmindeki rolüyle Hümeyra, 'Organize Ýþler'deki rolüyle Özgü Namal 'En Ýyi Yardýmcý Erkek Oyuncu' dalýndaki adaylar: 'Babam ve Oðlum' filmindeki rolüyle Yetkin Dikinciler, 'Hacivat-Karagöz Neden Öldürüldü' filmindeki rolüyle Güven Kýraç, 'Organize Ýþler' filmindeki rolüyle Cem Yýlmaz 'En Ýyi Yardýmcý Kadýn Oyuncu' dalýndaki adaylar: 'O Þimdi Mahkum' filmindeki rolüyle Fadik Sevin Atasoy, 'Hacivat-Karagöz Neden Öldürüldü' filmindeki rolüyle Ayþen Gruda, 'Babam ve Oðlum' filmindeki rolüyle belirlendi. 'Müzikal ya da komedi' dalýnda adaylar: 'Yýlýn En Baþarýlý Erkek Oyuncusu' ödülüne 'Jeanne D'arc'ýn Öteki Ölümü'ndeki rolüyle Haluk Bilginer, 'Ördek Muhabbetleri'ndeki rolüyle Köksal Engür ve 'Ben Eskiden Küçüktüm' adlý oyundaki rolüyle Ali Poyrazoðlu aday gösterildi. Bu alanda 'Yýlýn En Baþarýlý Kadýn Oyuncusu' ödülüne ise 'Teyzem ve Ben'deki rolüyle Serda Kondeler Aktuna, 'Tepetaklak' adlý oyundaki rolüyle Nilgün Belgün ve 'Dönme Dolap' adlý oyundaki rolüyle Berna Laçin aday olarak belirlendi. Yardýmcý rolde yýlýn en baþarýlý erkek ve kadýn oyuncularý ödüllerine ise Erdem Akakçe, Mert Turak, Okan Yalabýk, Özgü Namal, Fidan Tek ve Selen Uçar aday gösterildi. Bu arada, 8 mayýsta yapýlacak ödül töreninde 'Onur Ödülü' ve 'Ümit Veren Sanatçýlar Ödülü' verilecek Basýn toplantýsýna, jüri üyeleri ve adaylarýn bir kýsmý ile Sadri Alýþýk'ýn oðlu Kerem Alýþýk da katýldý Özge Özberk Tiyatro alanýndaki adaylar: 'Yýlýn En Baþarýlý Erkek Oyuncusu' dalýnda: 'Ýhtiras Tramvayý' adlý oyundaki rolüyle Can Baþak, 'Kara Sohbet'deki rolüyle Emre Kýnay ve Arif Akkaya, 'Dördüncü Murat'taki rolüyle Hüseyin Köroðlu, 'Yýlýn En Baþarýlý Kadýn Oyuncusu' dalýnda: 'Ýhtiras Tramvayý'ndaki rolüyle Müge Akyamaç, 'Jeanne D'arc'ýn Öteki Ölümü' adlý oyundaki rolüyle Esra Kýzýldoðan, 'Saygýlý Yosma'daki rolüyle Bennu Yýldýrýmlar Yardýmcý rolde yýlýn en baþarýlý erkek ve kadýn oyuncularý ödüllerine ise Erol Keskin, Aziz Sarvan, Selçuk Yöntem, Nergis Çorakçý, Hümay Güldað ve Yeþim Koçak aday olarak 1 SOLDAN SAÐA: 3 4 5 6 7 8 9 10 1 1) "Suçumuz Ýnsan Olmak" ile Türk Dil Kurumu 1958 Roman Ödülünü, "Berber Aynasý" ile de 1959 Sait Faik Hikâye Armaðanýný kazanan yazarýmýz. 2) Ülkemizin plaka iþareti. -Azerbaycan'ýn baþkenti.-Kimyada, Tantal'ýn simgesi. 3) Dil. -Ýstif. 4) Bir iç deniz, -Gösterge çizelgesi. 5) Hars, ekin. 6) Plan. -Borsada iþlem birimi. 7) Erzurum yöresine özgü bir halk oyunu. -Aritmetik. 8) Hayalci. -Bir cetvel. 9) Bir bilim dalý. -Ad. 10) Yabana. Gereksiz, boþ söz. 2 YUKARIDAN AÞAÐIYA: 7 1) Yayla, mera. -Yiyecek, içecek, sigara gibi þeyler satan küçük dükkan. 2) Bunalým, buhran. -Dinlence. 3) Þekerkamýþý veya þeker pancarýndan çýkarýlan þeker. 4) Sayý boncuðu, çörkü. -Kimyasal erkeyi elektrik erkesine çeviren aygýt. 5) Yön, taraf. -Dilekçe eki. 6) Kar renginde olan. -Yýpratýcý dýþ etkenlerin organizmada, iç organlarda ve metabolizmada oluþturduðu bozukluklarýn tümü. 7) Taþa ve duvara delik açmak için kullanýlan uzun, aðýr ve bir ucu sivri demir. - 2 3 4 5 6 8 9 10 Üslup, biçern. 8) Tarýma elveriþli olan, sýnýrlý ve belirli toprak parçasý. -Nazi hücum kýtasý. 9) Geniþ omuz atkýsý. -Fizik biliminin ýþýk olaylarýný inceleyen kolu. 10) Ýlgisiz, kayýtsýz. -Baðýrsaklar. 1859. Kýzýldeniz'le Akdeniz'i birbirine baðlayacak 101 mil uzunluðundaki Süveyþ kanalýnýn kazýlmasýna Mýsýr'ýn Akdeniz'deki kýyý kenti Port Said'de baþlandý. 1926. Ýran'da Rýza Han Pehlevi kendisini þah ilan etti. 1929. "Zabitler ve askeri memurlarýn 25 yaþýný ikmal etmeden evlenmemelerine" iliþkin kanun Türkiye Büyük Millet Meclis'inde kabul edildi. 1939. Alman uçak þirketi Lufthansa ile sözleþme imzalandý. 1 Haziran'dan itibaren ÝstanbulBerlin seferleri baþlayacak. 1945. 46 ülkeden gelen delegeler Milletler Cemiyeti'nin yerini alacak olan "Birleþmiþ Milletleri" kurmak üzere 56 yýl önce bugün San Fransisco'da bir araya geldi. 1951. Ýstanbul Üniversitesi Rektörlüðü, siyasi bildiri yayýmladýðý gerekçesiyle, Ord. Profesör Dr. Ali Fuat Baþgil hakkýnda 25 Nisan 1951 tarihinde soruþturma baþlattý. 1953. Cambridge Üniversitesi'nden iki bilim insaný kalýtsal özellikleri anne ve babadan çocuða taþýyan molekül yapýsýný buldular. Bu moleküler yapýya DNA adýný verdiler. 1959. CHP'li Kemal Satýr'ýn Ýskenderun'da yaptýðý konuþmayý yayýmladýðý için hakkýnda dava açýlan Ulus gazetesi yazý iþleri Beyhan Cenkçi 10 ay hapis cezasýna mahkum edildi. Ulus gazetesi bir ay süreyle kapatýldý. 1967. "Kadýnlar I-ýh derse," oyununun sahnelenmesinin yasaklanmasý üzerine 11 Nisan'da açlýk grevine baþlayan sanatçý Lale Oraloðlu aðýrlaþarak hastaneye kaldýrýldý. Andre Malraux'nun Türkçeye çevrilen "Umut" adlý kitabý "komünizm propagandasý" yapýldýðý gerekçesiyle toplatýldý. 1969. 1000 Türk iþçisi Almanya'dan sýnýr dýþý edildi. 1970. Ýsrail Hava Yollarý'nýn Ýstanbul bürosuna bomba atýldý. 1974. Portekiz'de "Karanfil Devrimi", General Antonio Spinola'nýn yönettiði askeri ayaklanmayla Salazar'ýn faþist diktatörlüðü devrildi. 1976. Portekiz'de faþist diktatörlük sonrasýnda yapýlan ilk serbest seçimleri Mario Soares liderliðindeki Sosyalist Parti kazandý. 1979. 13 ilde süren sýkýyönetim 2 ay daha uzatýldý ve 6 ilde daha sýkýyönetim ilan edildi. 1980. Profesör Sadun Aren Sýkýyönetimce Ankara'da gözaltýna alýndý. 1983. Askeri yönetimin hazýrladýðý ve siyasal faaliyete yurttaþ katýlýmýný önemli ölçüde kýsýtlayan Siyasi Partiler Kanunu Resmi Gazete'de yayýmlanarak yürürlüðe girdi. 1986. Ýstanbul Cumhuriyet Savcýlýðý "muzýr neþriyat" kapsamýna alýnan "Playboy" dergisinin "poþete konulmasýna" karar verdi. 1988. Sosyal Demokrat Halkçý Parti (SHP) Genel Baþkaný Erdal Ýnönü, Anavatan Partisi'nin SHP Genel Merkezine dinleme araçlarý yerleþtirdiðini iddia etti 1989. Yol-Ýþ sendikasýna baðlý 120 bin iþçi bir saat geç iþbaþý yaptý. Ayný gün, TRT Genel Müdürü Cem Duna Baþbakan Turgut Özal'ýn isteði üzerine istifa etti. 1990. 6 Nisan'da ölüm orucuna baþlayan Türkiye Birleþik Komünist Partisi (TBKP) yöneticileri Haydar Kutlu ve Nihat Sargýn ölüm oruçlarýna ara verdiler. Uzay teteskobu yörüngesine oturtuldu. ABD uzay mekiði Discovery (Keþif) mürettebatý ilk uzay teleskobu Hubble'ý yer çevresinde alçak bir yörüngeye oturtmayý baþardý. 1991. 141. ve 142. maddelerin kalkmasý sonucu Ankara DevGenç davasý düþtü. 2000. Baþbakan Bülent Ecevit, Ahmet Necdet Sezer'i cumhurbaþkanlýðýna aday gösterirken Genelkurmay'a danýþmadýðýný açýkladý. Koalisyon liderleri toplantýsýnda çaresizlik içinde düþünürken Sezer'in isminin gündeme geldiðini belirtti. Bugün Ölenler. 1941. Atatürk'ün yaveri, Bilecik Milletvekili Salih Bozok. Bugün Doðanlar: 1599. Ýngiltere'de mutlakiyetçiliðe karþý ayaklanmanýn önderi Lord Oliver Cromwell. 1874. Radyonun mucidi Ýtalyan fizikçi Guiglielmo Marconi. 1918. Grammy ödülü sahibi ABD'li caz þarkýcýsý Ella Fitzgerald . 1940. Oscar ödülü sahibi ABD'li sinema oyuncusu Al Pacino. Ayrýntý için: http://www.bianet.org/diger/arsiv.htm 6 25 Nisan 2006 Salý ‘Nükleer santraller ölüm üretir’ Ürgüp'te 23 Nisan Doðaya ve insana duyarlý enerji politikalarýnýn üretilme olanaklarýna sýrtýný çeviren, kar hýrsýyla yaþamlarýmýzý tehlikeye atan bu politikalara temiz enerji talebiyle karþý çýkmalýyýz." HACIBEKTAÞ - Özgürlük ve Dayanýþma Partisi (ÖDP) Hacýbektaþ Ýlçe Örgütü nükleer santral giriþiminden derhal vazgeçilmesini istedi. Nükleer santrallerin ölüm ürettiðini belirtilen ÖDP Hacýbektaþ Ýlçe Örgütü açýklamasýnda hükümetin giriþimi eleþtirildi. AKP Hükümetinin nükleer santral konrusunda baþlattýðý çalýþmayý deðerlendiren ÖDP açýklamasý þöyle: "Çernobil kazasýnýn üzerinden tam 20 yýl geçti. Yaþanan bunca acýya raðmen hükümetin nükleer santral konusunu yeniden gündeme getirmesi tam bir aymazlýktýr. Nükleer santrallerin gerekçesi olarak ortaya konulan enerji açýðý iddiasýnýn koca bir yalan olduðu, üniversiteler, Elektrik ve Çevre Mühendisleri Odalarýnýn yaptýðý çalýþmalarla gözler önüne serilmiþtir. Geleceðe yönelik enerji ihtiyacýnýn Türkiye’nin mevcut enerji kaynaklarýyla rahatlýkla karþýlanabileceði bilimsel verilerle ortaya konmuþtur. Çok yüksek maliyetlerle gerçekleþtirilmeye çalýþýlan bu son felaket giriþiminin hiçbir haklý gerekçesi yoktur. Enerji kullanýmýnda tasarruf saðlayabilecek yöntemlerin geliþtirilmesi, kayýp/kaçak oranýnýn düþürülmeyse çalýþýlmasý, potansiyel temiz enerji kaynaklarýna yatýrým yapýlmasý, yenilenebilir enerji kaynaklarýnýn öncelikle gündeme alýnmasý gerekmektedir. Tuzla’da yaþanan zehirli atýk skandalýnýn gözler önüne serdiði insan yaþamýna dönük tehdidi nükleer atýklar için düþünmek bile istemiyoruz. Nükleer enerjinin, diðer çevreye ve ekolojik dengeye zarar veren teknolojilerden, kalýcý ve telafi edilemeyecek etkileri nedeniyle ayrýldýðýný akýldan çýkarmamalýyýz Doðaya ve insana duyarlý enerji politikalarýnýn üretilme olanaklarýna sýrtýný çeviren, kar hýrsýyla yaþamlarýmýzý tehlikeye atan bu politikalara temiz enerji talebiyle karþý çýkmalýyýz." ÜRGÜP - 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý dolayýsý ile Ürgüp Hükümet Konaðý önünde Atatürk büstüne çelenklerin sunulma töreninin ardýndan Ürgüp Hacý Ahmet Toksöz Ýlköðretim Okulu öðrencilerinin Ürgüp Belediye Baþkaný Bekir ÖDEMÝÞ’i makamýnda ziyaret ederek görevi devraldýlar. Ýlköðretim öðrencilerinden Rüveysa Özer (3.sýnýf), Tutku Aysun (3. sýnýf), Salih Ersin (2.sýnýf) Ürgüp Belediye Baþkaný Bekir Ödemiþ’ten makamý devraldýlar. Öðrencilerden Rüveysa Özer Belediye Baþkaný olarak parklarýn daha çok olmasýný ve aðaçlandýrýlmasýný, hayvanat bahçesinin açýlmasýný, bowling salonlarýnýn açýlmasýný, lunaparklarýn kurulmasý için gereken çalýþmalarýn baþlatýlmasýný istedi. Öðrencilerden Tutku Aysun ise; "23 Nisan çocuklara armaðan edildi ancak bizler yapamýyoruz neden hep büyükler karar veriyor yapýlacaklara" dedi. Salih Ersin ise yapmak isteyip de yapamadýðýnýz þeyler oldu mu? diye sordu. Ürgüp Belediye Baþkaný Bekir Ödemiþ; "Çocuklarýn istedikleri daima sevgi, barýþ, þefkat ve mutluluk unsurlarýyla doludur. Atatürk Cumhuriyeti kurarken Türk ulusuna memleketini sevmeyi, bayraðýna ve topraðýna sahip çýkmayý, barýþýn daima önde gittiði, insanlarýn daha þefkatli, mutluluk dolu ve çaðdaþ modern bir ülke olma yolunda olmasýný isteyerek kurmuþtur. Kurduðu o günüde ülkenin gelecekteki mirasçýlarý çocuklara armaðan etmiþtir. Atatürk gibi birinin çýkmasýný beklememize gerek yok. Onun bizlere býraktýðý ilke ve inkýlaplarýna sýký sýkýya baðlý olmamýz, gösterdiði hedeflere doðru gittiðimiz sürece hepimizin birer Atatürk olabileceðini kendiside ifade etmiþtir" diyen Ödemiþ çocuklara hediyelerini sundu. Sahibi: Hacýbektaþlýlar A.Þ. adýna Naci Özçelik Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü: Aydýn Þimþek Genel Yayýn Yönetmeni: Osman Çoban Yönetim Yeri: Çarþý içi Esnaf Kefalet Koop. binasý kat: 2 Hacýbektaþ/ Nevþehir Tel-Faks: 0384 441 39 47 E-mail: [email protected] Þirket e-mail: [email protected] E-groups: [email protected] Web: www.hacibektaslilar.com Baský: Hacýbektaþlýlar A.Þ. Matbaasý Bala Mah. Bektaþ Efendi Sk. No: 38 Hacýbektaþ Tel-Faks: 0384 441 29 16 Pazar günleri yayýnlanmaz. Yayýn Türü: Yerel Süreli Yayýn Parçalý Bulutlu En Yüksek 0C 11 En Düþük 0C 5 “Aloya”'nýn galasý Kýrþehir'de BMM' de Çevre Yasasý ele alýnacak KIRÞEHÝR- Tamamý Kýrþehir’de çekilen ilk sinema film, olma özelliðini taþýyan “Aloya” 23 Nisan 2006 akþamý, Kýrþehirliler’ in beðenisine sunuldu. 17.30 ve 19.30 saatlerinde gösterime çýkan filmi, Kültür Sitesinde yaklaþýk 1000 kiþi seyretti. Filmin gösteriminde önce bir konuþma yapan Belediye Baþkaný Halim Çakýr, bu filmin tamamýnýn Kýrþehir’de çekilmesinden dolayý mutlu olduklarýný ve Belediyenin de desteðiyle yakýnda “Ahi Evran”ýn hayatý ve sosyal kiþiliðiyle ilgili de bir film çekileceðini söyledi. Yapýmcý Coþkun Yeltekin de, katkýlarýndan dolayý Kýrþehir Belediye Baþkaný Halim Çakýr’a ve Kýrþehir halkýna teþekkür etti. filmin yönetmenliðini Sema Aytaç, müziklerini Gökhan Tamir yaparken oyuncu kadrosunda ise, “Haziran Gecesi “ (Selen) dizisinden tanýdýðýmýz Gökçe Yanardað, “Kurtlar Vadisi “ (Þahin Aða) ve “Þubat Soðuk” (Komiser Mesut) dizilerinden tanýdýðýmýz Turgay Tantürk, Kurtlar Vadisi (Halit), Hacý (Kemal Karataþ) dizilerinden tanýdýðýmýz Özcan Varaylý, Bizimkiler (Davut usta) dizisinden tanýdýðýmýz Selçuk Uluergüven, “Hacý” dizisinden tanýdýðýmýz Hüseyin ilker ve “Hababam Sýnýfý” serilerinin unutulmaz ismi Tuncay Akça da rol aldýlar. Film; Aloya isimli genç kýzýn, sevgilisinden hamile kalmasý ardýndan sevgilisinin trafik kazasýndan ölümü ve doðurduðu çocuðu bir "namus" kavramý yüzünden bir çerçiciye (Sesonlýne-Ankara) - Meclis, bu hafta çevreyi kirletenlere önemli cezalar getiren Çevre Yasasý’ndaki deðiþiklik için mesai yapacak. TBMM Genel Kurulu’nun bu haftaki en önemli gündem maddesi, önce Tuzla’da daha sonra baþka yerlerde de bulunan zehirli varillerle bir kez daha gündeme gelen Çevre Yasasý olacak. Konuyla ilgili olarak Geçici maddelerde birlikte 41 maddelik Çevre Yasa Tasarýsý, alýnan karar uyarýnca “temel yasa” olarak, 2 bölüm halinde görüþülecek. Önemli düzenlemeler içeren tasarýyla, çevreyi kirletenleri verilecek cezalar artýrýlýyor. Tasarý, herkesi, çevrenin korunmasý ve kirliliðin önlenmesiyle görevli; belirlenen tedbir ve esaslara uymakla yükümlü kýlýyor. Atýk alým, ön arýtma, arýtma veya bertaraf "Yaramaz Tevfik" sahneleniyor býrakmasý sonrasýnda yaþadýðý dram konu ediliyor. Bu arada Filmin sinemalara girmesinin ancak sonbaharý bulacaðýný hatýrlatan yapýmcý Coþkun Yeltekin, bu gösterimin sadece Kýrþehirliler’e özel olduðunu vurguladý. Gazeteci Oral’ýn ‘Ojeli Aþk’ kitabý Ürgüp'te ÜRGÜP - Gazeteci Serkan Oral, 3’üncü kitabý olan “Ojeli Aþk” adlý kitabýnýn ikinci baskýsýný Ürgüplü okurlarý ile buluþturdu. Ýmza törenini, eþekli kütüphaneci Mustafa Güzelgöz’ü de anmak için bir eþekle yapan Oral, “Biz de rahmetli eþekli kütüphaneci Mustafa Güzelgöz gibi, kitaplarý okurun ayaðýna götürüyoruz” dedi. Hem eþekli kütüphaneciyi andý hem de onun gibi kitabý okurun ayaðýna getirdiðini söyleyen gazeteci – yazar Serkan Oral’ýn imza günü Ürgüp’te Asmalý Konakta gerçekleþtirildi. Büyük ilgi gören imza gününde Oral, 3. kitabý olan “Ojeli Aþk”ý okurlarýna ücretsiz daðýttý. “Amacým halkýmýzý kitap okumaya teþvik etmek” diyen Oral, yaklaþýk 750 okuruna imzalý kitap daðýttý. “Kargatulumba tesislerini kurmayanlar ile kurup da çalýþtýrmayanlar 30 bin, yasak atýklarý topraða verenlere ise12 bin YTL cezaya çarptýrýyor. Gürültü ve titreþime neden olanlara, konutlar için 200, ulaþým araçlarý için 600, iþyerleri ve atölyeler için 2 bin, fabrika, þantiye ve eðlence yerlerine 6 bin YTL ceza verilecek. Refah, Az Sonra Son Darbe” adlý kitaplarýnýn ardýndan 3’ünce kitabý olan “Ojeli Aþk” adlý kitabý için imza törenini beraberinde Nevþehir Valisi Alaattin Turhan, Ürgüp Kaymakamý Dr. Necdet Türker ve Ürgüp Belediye Baþkaný Bekir Ödemiþ ile birlikte gerçekleþtiren Oral, “Daha önceki iki kitabým da siyaset ve medya içerikliydi. Artýk insanlar siyasetle ilgilenmekten býktýlar. “Ojeli Aþk” ile artýk okur siyasetten uzaklaþýp stres atacak. Ayrýca, kitabýmý ben de okurun ayaðýna götüreceðim. 50 yýl önce eþekli kütüphaneci diye anýlan Mustafa Güzelgöz gibi ben de imza törenleri ile okurun ayaðýna gideceðim” dedi. Ürgüp Belediye Baþkaný Bekir Ödemiþ de, Gazeteci–Yazar Oral’a kitaplarýný Ürgüp halkýnýn ÜRGÜP- Ürgüp Belediye Tiyatrosu oyuncularý tarafýndan sahnelenen “Yaramaz Tevfik” adlý çocuk oyunu Ürgüp Belediyesi Kültür merkezinde Ürgüplü çocuklarý hem güldürdü hem eðitti.14 kiþilik oyuncu kadrosu ile Bilgehan Murathan’ýn yazýp yönettiði çocuk oyununun konusu, ayak takýmý isimli okula gitmeyi sevmeyen, sürekli çevresine ve arkadaþlarýna zarar veren bir grup ile derslerini çok iyi çalýþan, okulda, sokakta ve evde davranýþ kurallarýna uyan cam bilyeler adlý grubun arasýndaki arkadaþlýklar anlatýlýyor. Oyunda ayný zamanda diþ perisi olan ýþýltý isimli bir peri karakteri bulunmakta. Çocuk oyununu izlemek isteyenler 23-25-26-28 Nisan tarihlerinde seyredebilecekler. Bilgi almak isteyenler Ürgüp Belediyesi Kültür Merkezinin 341 4939 Nolu telefonunda bilgi alabilirler.