Başarı hikayelerine ihtiyacımız var

Transkript

Başarı hikayelerine ihtiyacımız var
YIL: 1 SAYI: 106
25 NÝSAN 2006 SALI
20 YKR
Merkezi Ankara'da bulunan Hayokder çevresinden Hacýbektaþlý gençler tarafýndan internet üzerinde kuruldu
“Hacýbektaþlý
Genç Gönüllüler”
Merkezi Ankara'da bulunan Hayokder
çevresinden Hacýbektaþlý gençler bir araya
gelerek “Hacýbektaþlý Genç Gönüllüler”
adýyla bir mail grubu oluþturdular. Ýnternet
üzerinden duyurulan Hacýbektaþlý Genç
Gönüllüler mail grubu amaçlarýný açýkladýlar
Türkiye Odalar Borsalar Birliði (TOBB) Baþkaný M. Rýfat
Hisarcýklýoðlu Nevþehir’de konuþtu
Ali Kaim
Bir Bayram Konuþmasý
Saygýdeðer okurlar 23 Nisan 2005
Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramý’nda Okul Müdürü olarak
yapmýþ olduðum ve içeriðinden
dolayý uyarýldýðým 23 Nisan
konuþmamý sizlerle yeniden
paylaþmak istedim. Hepinizin
Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramýnýz kutlu olsun.
Dünyada bir ilk. Baðýmsýzlýk
savaþýna önce Meclis kurarak
baþlamak. Yine Dünyada bir ilk. Bu
büyük günü çocuklara bayram
olarak armaðan etmek.
Bütün bunlar Türk Ulusuna ve
Atatürk’e ne kadar da yakýþýyor.
Sadri Alýþýk
ödüllerinin
adaylarý
belli oldu
'11'inci Sadri Alýþýk Sinema ve
Tiyatro Oyuncu Ödülleri'ne aday
gösterilenler açýklandý.
Beyoðlu'ndaki Sadri Alýþýk
Tiyatrosu Küçük Sahne'de
düzenlenen basýn toplantýsýnda
açýþ konuþmasýný yapan Sadri
Alýþýk'ýn eþi Çolpan Ýlhan,
adaylarýn titiz çalýþmalar sonucu
belirlendiðini söyledi.
“Baþarý hikayelerine
ihtiyacýmýz var”
Türkiye Odalar Borsalar Birliði
Müþterek Toplantýsý Nevþehir'de
yapýldý. Dedeman Oteli'nde yapýlan
toplantýya Nevþehir Ticaret Odasý ev
sahipliði yaptý.
Karaburna Belediye Baþkaný Yusuf Koçak:
‘Güzel bir gün yaþadýk’
Karaburna Belediye Baþkaný Yusuf
Koçak gazetemize yaptýðý yazýlý
açýklamada 23 Nisan nedeniyle
yaptýklarý çalýþmalar hakkýnda bilgiler
verdi.
19. yüzyýlýn sonunda 20. yüzyýlýn
baþýnda bu iftiralar yeni bir yöntemle
insanlara sunulur. Kimi yazarlar yazdýklarý
romanlarda halkýn kafasýnda daha önce
oluþturulmuþ iftiralardan yararlanarak kendi
bireysel ihtiraslarýný onlarýn üzerinden
g e r ç e k l e þ t i r m e y e ç a l ý þ m ý þ l a r d ý r.
Romanlarýn etkisini daha da artýrmak için
kimisi Bektaþi dergâhýnda kaldýðýný, kimisi
ise bir Bektaþi ile konuþmasýný
romanlaþtýrdýðýný veya tamamýný
kendilerine gelen bir araþtýrma dosyasýný
esas alarak bu romanlarý yazdýklarýný
söylerler. Bunlarýn baþýnda “Nur Baba”
romanýyla Yakup Kadri (Yakup Kadri’nin
bu romaný bazý yabancý dillere de çevrilmiþ
olup, Almanca olarak “Flamme und
Falter” adýyla yayýnlanmýþtýr.) ve
“Kadýnlar Tekkesi” romanýyla A. Refik
Karay gelmektedir.
Yakup Kadri, bir tarihsel belge diye
gösterebilmek için Yakup Kadri bir süre
Bektaþi tekkesinde kalmýþ olduðunu
vurgular, Karay ise röportaj belgelerinden
yola çýkarak bu romaný kurguladýðýný
söylemektedir.
Gazetemizin Hacýbektaþ içi
abonelik bedeli aylýk 5 YTL’dir.
Gazetemizin Hacýbektaþ
dýþý aylýk abonelik
bedeli 10 YTL olarak
belirlendi. Daha önce
20 YTL üzerinden abone olan
okurlarýmýza bir ay daha fazla
gazete gidecektir.
Yurt dýþý abonelik bedeli
aylýk 20 Euro. Gazetemiz yurt
dýþýna, her hafta sonu
biriktirilerek postalanacaktýr.
Gazetemizi internette
www.hacibektaslilar.com
sitesindeki
Suluca Karahöyük
linkinden günübirlik týpký basým
olarak okuyabilirsiniz.
‘Nükleer santraller
ölüm üretir’
Doðaya ve insana duyarlý enerji
politikalarýnýn üretilme olanaklarýna
sýrtýný çeviren, kar hýrsýyla
yaþamlarýmýzý tehlikeye atan bu
politikalara temiz enerji talebiyle
karþý çýkmalýyýz."
Özgürlük ve Dayanýþma Partisi (ÖDP)
Hacýbektaþ Ýlçe Örgütü nükleer santral
giriþiminden derhal vazgeçilmesini
istedi. Nükleer santrallerin ölüm
ürettiðini belirtilen ÖDP Hacýbektaþ
Ýlçe Örgütü açýklamasýnda hükümetin
giriþimi eleþtirildi.
BEKTAÞ ECZANESÝ
Ecz. Tel: 441 31
39
Ev Tel: 441 30 39
2 GÖRÜÞLER
Ali Kaim
Saygýdeðer okurlar 23 Nisan 2005 Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramý’nda Okul Müdürü
olarak yapmýþ olduðum ve içeriðinden dolayý
uyarýldýðým 23 Nisan konuþmamý sizlerle yeniden
paylaþmak istedim. Hepinizin Ulusal Egemenlik
ve Çocuk Bayramýnýz kutlu olsun.
Dünyada bir ilk. Baðýmsýzlýk savaþýna önce
Meclis kurarak baþlamak. Yine Dünyada bir ilk.
Bu büyük günü çocuklara bayram olarak armaðan
etmek.
Bütün bunlar Türk Ulusuna ve Atatürk’e ne
kadar da yakýþýyor.
Ýlklerin Bayramý 23 Nisan Ulusal Egemenlik
ve Çocuk bayramýmýza hoþ geldiniz.
Hepinizi saygýyla selamlýyor, bayramýnýzý
kutluyorum.
Bu büyük Bayramý Hacýbektaþ’ta kutlamanýn
Ayrý bir anlamý olduðunu düþünüyorum.Çünkü
hepinizin bildiði gibi Ýlk Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nin Baþkan vekili Ahmet Cemalettin
Çelebi Hacýbektaþlýdýr.
Hacýbektaþlýlar her zaman olduðu gibi
kendilerine yakýþýr bir þekilde temsilcileri aracýlýðý
ile bu büyük olayýn gerçekleþmesinde de tarihi
yerlerini almýþlardýr.Bundan dolayý mutluyuz,
gururluyuz.
Ulusal Egemenlik denildiði zaman þüphesiz
akla ilk gelen isim Mustafa Kemal’dir. Hemen
her konuda yolumuzu aydýnlatan sözlerinden çok
önemlilerini, Ulusal Egemenlik Konusunda
söylemiþ ve bunlarý ödünsüz olarak uygulamýþtýr.
Bakýn ne diyor O büyük insan.
“Egemenlik Kayýtsýz Þartsýz Ulusundur”
“Ulusal Egemenlik Bir Ulusun namusudur
Onurudur Þerefidir”
“Ulusal Egemenlik Öyle Bir Iþýktýr ki Onun
Karþýsýnda Zincirler Erir,Taç ve Tahtlar Batar
Yok Olur”
“Özgürlüðünde, Eþitliðinde, Adaletinde
Dayanaðý Ulusal Egemenliktir”
Sadece bu sözleri bile Atatürk’ün ulusal
egemenlik konusundaki fikirlerini net ve
tartýþmasýz olarak ortaya koymaktadýr.
Meclisin açýlmasý da , Ulusal Kurtuluþ
Savaþýnýn Þekillenmesi de bu düþünceler
çerçevesinde gerçekleþmiþtir.
Kurtuluþ mücadelesinin o en yakýcý günlerinde
yurdu kurtarmak için yola çýkan Mustafa Kemal,
25 Nisan 2006 Salý
Bir Bayram Konuþmasý
hemen silaha sarýlmak yerine öncelikle halkýn
gücünü ve iradesini arkasýna almayý. Ýnsanlara
yeniden bir güç ve güven kazandýrmayý tercih
etmiþtir.
Çünkü Anadolu insanýnýn ne savaþacak gücü
nede kendine güveni kalmýþtý.On yýllardýr süren
savaþlar. Yokluk, kýtlýk, umutsuzluk halkta
savaþacak güç kuvvet býrakmamýþtý.
Bu gerçeði gören ve halkýn içinden gelen
Mustafa Kemal ve mücadele arkadaþlarý. Önce
Halka umut vermek, onlara yeniden güç ve güven
kazandýrmak ve onlarla birlikte çalýþmak yolunu
seçmiþlerdir.
Ýþgalin ve mücadelenin en zorlu günlerinde
bile Ulusal iradenin üstünlüðünü saðlamayý,
Cumhuriyeti kurmayý, hatta ileride
gerçekleþtirmek istedikleri demokrasiyi düþünerek,
hareket etmiþler. Bütün planlarýný bu doðrultuda
yapmýþlardýr.
On yýllardýr ezilen, sömürülen, hor görülen
Türk Halký kendisine deðer verildiðini, ,adam
yerine konulduðunu gördükten sonra hiçbir þüphe
duymadan Mustafa Kemal ve arkadaþlarýnýn
arkasýnda kenetlenmiþtir.
Bunun peþinden akýllara durgunluk verecek
baþarýlar birbiri arkasýna gerçekleþmiþtir.
Zamanýnýn en güçlü emperyalist devletlerine ve
uzantýlarýna karþý kazanýlan Ulusal baðýmsýzlýk
savaþý bir yana, birbiri arkasýna gerçekleþtirilen
aydýnlanma devrimleri ve kalkýnma hareketleri,
ulusa güvenmenin ve insanlarý bir hedef etrafýnda
toparlamanýn eseri olarak ete kemiðe bürünmüþtür.
Bilimsel temellere dayalý, laik Cumhuriyeti
kuran Atatürk yaþamý süresince çok partili
katýlýmcý demokrasinin yaþama geçirilebilmesi
için gerekli ortamý hazýrlamaya çalýþmýþ birkaç
kez denemede yapmýþtýr. Devrim sürecinin tam
olarak benimsenememesi, konunun bazý gerici
çevrelerce kullanýlmaya çalýþýlmasý bu giriþimlerin
ertelenmesini gerektirmiþtir.
Günümüze baktýðýmýzda küçümsenmeyecek
ölçüde yol almamýza raðmen; hiç kimsenin
kuþkusu yok ki ülkemiz ne kalkýnmýþlýk
bakýmýndan, nede demokratikleþme bakýmýndan
Atatürk’ün arzu ettiði yerde deðildir. Bunun
sebeplerini ortaya koymak bilim ve siyaset
insanlarýnýn görevidir.
Peki bizlere düþen görev nedir? diye bir soru
soracak olursak.. Kemalist öðretinin ilkelerine
bakmak, yeterlidir. Özellikle Devrimcilik ilkesine
ve buna baðlý olarak sürekli olarak çaðýn
gereklerine ve bilimsel verilere göre deðiþim.
Baþkalarý istiyor diye deðil kendi insanýmýz için
hak ve özgürlüklerin geniþletilmesi. Herkesin
yararlanabileceði demokratik laik bilimsel bir
eðitim anlayýþý ile Atatürk ‘ün hedef gösterdiði
dünya uygarlýk düzeyinin üzerine çýkabiliriz
kanýsýndayým.
Bu sürecin hýzlandýrýlmasýnda biz eðitimcilere
düþen görev; öðrencilerimize Ulusal Egemenliði,
dolayýsýyla demokrasiyi, katýlýmcýlýðý, yaparak
ve yaþatarak özümsetmektir.
Öðrenci sýnýf baþkanýný kendisi
seçmelidir.Okul temsilcisini kendisi seçmelidir.
Okul Meclisi ve okul öðrenci kurulunda görüþ
ve önerilerini sunabilmelidir, bu görüþler kurul
baþkaný aracýlýðý ile öðretmenler kuruluna
getirilebilmelidir.
Sivil toplum örgütlerinin örnekleri olan
öðrenci kulüplerinin genel kurullarýnda öðrenciler
katýlýmcý olabilmelidirler.
Onlara kendilerinin ve fikirlerinin deðerli
olduðunu sezdirmeliyiz.Onlarýn haklarýný
aramalarýna, kendilerini özgürce ifade etmelerine
uygun ortamlarý mutlaka saðlamalýyýz. Ancak bu
þekilde öðrencilerimizi ileride katýlýmcý,
demokrasiye inanan kendisine güvenen, ülkesini
ve ulusunu seven bireyler olarak yetiþtirebiliriz.
Bizler bu saydýklarýmý Hacýbektaþ’ta uygulamaya
çalýþýyoruz fakat bu bir ulusal eðitim politikasý
olarak yaþam bulmalýdýr. Bu yýl ülke genelinde
okul il ve Türkiye Öðrenci Meclisleri
oluþturulmuþtur. Bu geliþmeler umut vericidir.
Sayýn Kaymakamým, deðerli konuklar, sizlerin
de Çok iyi bildiðiniz gibi, artýk dünyada ulusal
irade sadece seçimden seçime oy kullanmakla
hayata geçirilmiyor. Dünyada geçerli olan
katýlýmcý anlayýþtýr. Ýnsanlarýmýz ne zaman yerelde
ve genelde yaþamýn bütün alanlarýnda katýlýmcý
ve denetimci olabilirlerse o zaman gerçek
demokrasinin kurumsallaþacaðýný, dolayýsýyla
ulusal Egemenliðin tam anlamýyla
gerçekleþeceðini düþünüyorum. Ancak o zaman
1920’lerde önümüze konulan hedefe varabiliriz.
Bu duygu ve düþüncelerle beni dinlediðiniz
için hepinize teþekkür ediyor, saygýlarýmý
sunuyorum.
Ürgüplü tarihçi A. Refik
Altýnay yazmýþtý. Yeniden
yayýnlandý
“Damat Ýbrahimpaþa
Döneminde
Ürgüp ve Nevþehir”
ÜRGÜP - Ürgüplü tarihçi merhum
Ahmet Refik Altýnay'ýn kendisinin
yazdýðý "Damat Ýbrahimpaþa Döneminde
Ürgüp ve Nevþehir" adlý kitabýnýn Ürgüp
Belediyesi ve Ürgüp Yerel Gündem 21
ortaklýðýnda Osmanlýca'dan Türkçe'ye
çevrilerek yayýnlanan baskýsýnýn tanýtýmý
24 Nisan 2006 Pazartesi Günü saat
19:30'da Ürgüp Belediyesi Kültür
Merkezi'nde yapýlacak. Osmanlý
Tarihi’nin en önemli tarihçilerinden
Ahmet Refik Altýnay'ýn Osmanlýca olan
"Damat Ýbrahim Paþa Döneminde Ürgüp
ve Nevþehir" adlý kitabý Ankara
Üniversitesi Dil ve Tarih Coðrafya
Fakültesinden Dr. Etfal Þ. Batmaz ile
Dr. Bekir Koç’un katkýlarýyla Türkçe'ye
çevrildi. Tanýtým töreninde kitabýn
çevirmenleri Dr. Etfal Þ. Batmaz ile Dr.
Bekir Koç da katýlacak. Kitabýn
tanýtýmýnda, ayný zamanda önemli bir
Türk Sanat Müziði eserleri olan Ahmet
Refik Altýnay'ýn eserlerinden örneklerde
sunulacak. Ürgüp Belediye Baþkaný
Bekir Ödemiþ; "aramýzdan ciddi manada
bir bilim adamý, spor adamý veya
edebiyatçý yetiþtirmekte zorlanýyoruz.
Yetiþtirdiklerimizi de pek hatýrlamýyoruz.
Bizler Ürgüp Belediyesi olarak Ürgüp'ün
yetiþtirdiði önemli tarihçi Ahmet Refik
Altýnay'ýn eserlerine sahip çýkýyoruz. Ve
bu yönde de Deðerli tarihçi Ahmet Refik
Altýnay'ýn "Damat Ýbrahimpaþa
Döneminde Ürgüp ve Nevþehir" adlý
kitabýný Türkçe'ye çevrilmesini saðladýk.
Bu kitabý Ürgüplü vatandaþlarýmýzla da
paylaþmak için 24 Nisan 2006 tarihinde
saat 19:30'da Ürgüp Belediyesi Kültür
Merkezi'ne tüm Ürgüplü
vatandaþlarýmýzý bekliyoruz" dedi.
GEREKLÝ TELEFONLAR
Kaymakam
441 30 09
Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10
Sos. Yar. ve Day.
441 39 77
Özel Ýdare
441 31 01
Nüfus
441 31 02
Belediye Baþkaný
441 36 51
Milli Eðitim Müd.
441 30 16
Halk Eðitim Müd.
441 30 48
Askerlik Þubesi
441 30 10
Kapalý Spor Salonu 441 35 20
Devlet Hastanesi
441 30 15
Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32
Tapu Sicil
441 32 49
C.Savcýlýðý
441 30 18
Adliye
441 35 38
Adliye
441 30 18
Kütüphane
441 30 19
Müze
441 30 22
Turizm Danýþma
441 36 87
Emniyet Amirliði
441 26 97
Karakol Amirliði
441 36 66
Jandarma
441 30 52
Ýlçe Tarým
441 30 20
Lise
441 37 74
Kýz Meslek Lisesi
441 31 08
Mal Müdürlüðü
441 30 56
Kadastro
441 35 37
Karaburna Belediye 453 51 30
Kýzýlaðýl Belediye
455 61 29
PTT.
441 35 55
T.M.O.
441 31 42
Ziraat Bankasý
441 33 26
Þoförler Cemiyeti
441 30 74
Esnaf Odasý
441 37 42
Tarým Kredi Koop.
441 32 76
TEDAÞ
441 31 42
HABER
25 Nisan 2006 Salý
Türkiye Odalar Borsalar Birliði (TOBB) Baþkaný M. Rýfat
Hisarcýklýoðlu Nevþehir’de konuþtu
3
Merkezi Ankara'da bulunan Hayokder çevresinden
Hacýbektaþlý gençler tarafýndan internet üzerinde kuruldu
“Baþarý hikayelerine “Hacýbektaþlý
ihtiyacýmýz var”
Genç Gönüllüler”
NEVÞEHÝR-Türkiye Odalar Borsalar Birliði
Müþterek Toplantýsý Nevþehir'de yapýldý. Dedeman
Oteli'nde yapýlan toplantýya Nevþehir Ticaret Odasý
ev sahipliði yaptý. Nevþehir Sanayi ve Ticaret Odasý
Meclis Baþkaný Tuncay Gök katýlýmcýlara hitaben
yaptýðý konuþmasýnda “Odalar Borsalar Yönetim
Kurulu Toplantýsý'nýn burda yapýlmasý hepimizi
sevindir” diyerek, Türkiye Odalar Borsalar Birliði
Genel Baþkaný M. Rifat Hisarcýklýoðlu' na teþekkür
etti.
Toplantýda Sanayi ve Ticaret Odasý Baþkaný
Arif Parmaksýz da bir konuþma yaparak “Bugün
mutlu bir gün. Ýlk kez TOBB Yönetim Kurulu
toplantýsýný Nevþehir'de yaptýk. Verimli bir toplantý
oldu. Türkiye' nin ekonomik sorunlarýný ve çözüm
önerilerini tartýþtýk.” dedi.
Toplantýda Türkiye Odalar Borsalar Birliði
Genel Baþkaný M. Rifat Hisarcýklýoðlu yaptýðý
konuþmasýnda ekonominin sorunlarýný ve çözüm
önerilerini anlattý.
Konuþmasýna “Erciyes daðýnýn bir tarafýnda
siz, bir tarafýnda biz (Kayseri) varýz. Bu nedenle
hemþehriyiz. Ýþe yaramadýðýmýz için bizi okuttular.
Ýþe yarasaydým belki beni okutmazlardý.” diyerek
baþlayan Hisarcýklýoðlu; “Beþ yýllýk Odalar
Birliðimizin tarihi içinde bu toplantýnýn üçüncüsünü
burada yaptýk. Sizlere teþekkür ederim. Türkiye
Odalar Borsalar Birliði, Türkiye ekonomisinin
tartýþýldýðý bir arenadýr” dedi.
Ýcat çýkarmanýn yasak olduðu ve yadýrgandýðý
bir toplumda icat çýkarmak gerektiðini anlatan
Hisarcýklýoðlu; “Biz icat çýkartmamak için
yetiþtirildik. Küçükken ben bir þey yaptýðýmda
veya bir yeni fikir ileri sürdüðümde babaannem
bana yine icat çýkarma derdi. Halbuki biz icat
çýkarmalýyýz. Bizim baþarý hikayelerine ihtiyacýmýz
var.”diyerek odanýn yapmýþ olduðu çalýþmalardan
ve projelerden bilgi verdi.
CANLAR!
Hisarcýklýoðlu, toplantýda bir konuþma yaptý
Naci Özçelik, Hisarcýklýoðlu ile görüþtü.
Hacýbektaþlýlar A.Þ' nin ve gazetemizin de davetli
olduðu toplantýda; Hacýbektaþlýlar A.Þ Yönetim
Kurulu Baþkaný ve gazetemizin sahibi Naci Özçelik
Hisarcýklýoðlu ile kýsa bir görüþme yaptý. Yapýlan
görüþmede Hacýbektaþlýlar A.Þ'nin projelerinden
bahsedildi. Hisarcýklýoðlu gazetemize abone olmak
istediðini belirterek, gazetenin kendisine
ulaþtýrýlmasýný istedi.
Bildiðiniz gibi para, kar, dünyalýk için çalýþýyor deðiliz. Fikirlerimizi
yenilemek, onlarý güce çevirebilmek, birbirimizden ve yaþananlardan
haberdar olmak için bu gazetenin çýkmaya devam etmesi gerekiyor. Gazeteyi
biz de "tam" bulmuyoruz. Gazete onlarca insanýn katkýsýsaðlanmaya
baþlayýnca yetkinleþecektir. Bayraðý onlara teslim edinceye kadar
nöbetteyiz.Bize yazý, haber, öneri v.b. gönderebilirsiniz.. Gazetemize abone
ve ortak bulabilirsiniz.
HACIBEKTAÞ – Merkezi Ankara'da
bulunan Hayokder çevresinden Hacýbektaþlý
gençler bir araya gelerek “Hacýbektaþlý Genç
Gönüllüler” adýyla bir mail grubu
oluþturdular. Ýnternet üzerinden duyurulan
Hacýbektaþlý Genç Gönüllüler mail grubu
amaçlarýný þöyle açýkladýlar:
“Bu mail grubu, Hacýbektaþ'a gönül
verenler arasýnda; iletiþimi saðlamak,
düþüncelerimizi saygý çerçevesi içerisinde
paylaþabilmek, kültür ve sanat alanlarýndaki
etkinlikleri birbirimize iletmek, güncel
olaylara karþý tepkilerimizi bildirmek, uzmaný
olduðumuz alanlarda süregelen önemli
geliþmeleri haber vermek, En önemlisi;
Hacýbektaþ derneði çatýsý altýnda neler
yapabileceðimize dair düþünce ve
fikirlerimizi bir proje altýnda nasýl
gerçekleþtirebileceðimizi
ifade etmek amacýyla kurulmuþtur.
Hacýbektaþ derneði çatýsý altýnda biz
gençler; hem Hacýbektaþ'ýmýz da ve
ülkemizde gerçekleþen sosyal, kültürel vb.
olaylara karþý nasýl bir tavýr sergilememiz
gerektiðini, hem de Ankara da yaþayan
Hacýbektaþlýlar arasýnda iletiþimi canlý
tutabilmek için ne tür etkinlikler
düzenleyebileceðimizi bu mail grubunda
sevgi, saygý ve hoþgörü sýnýrlarý çerçevesinde
özgürce tartýþabilecektir.
Yeni bir oluþum olmamýz nedeniyle bu
mail grubunda bulunan kiþi sayýsý 123
kiþidir. Mail adresleriniz sizlerden habersiz
olarak yakýn çevreleriniz tarafýndan
Hacýbektaþ Derneði'ndeki
(www.hayokder.org) biz gençlere
ulaþtýrýldýðý için gelen maillerden rahatsýz
olduðunu bildirmeniz takdirde gruptan
çýkarýlacaksýnýz. Grupta bulunanlarýn bize
verdiði destek ne kadar anlamlý bir iþ için
uðraþtýðýmýzý ve bu konuda yalnýz
olmadýðýmýzý bize hatýrlamaktadýr. Bu yüzden
bu konuda duyarlýlýðýný gösterenlere çok
teþekkür ediyoruz. bu bilgi ve paylaþým
platformunda olmasýný istediðiniz
hacýbektaþlýlarý ve gönül verenleri bizlere
iletirseniz. Aramýzdaki iletiþim ve bilgi
paylaþýmý en üst düzeyde olacaktýr.”
Karaburna Belediye Baþkaný Koçak:
‘Güzel bir gün yaþadýk’
HACIBEKTAÞ-Karaburna Belediye
Baþkaný Yusuf Koçak gazetemize yaptýðý
yazýlý açýklamada 23 Nisan nedeniyle
yaptýklarý çalýþmalar hakkýnda bilgiler verdi.
Konuyla ilgili olarak yapýlan açýklamada
þu bilgilere yer verildi.
“Kasabamýzda çok anlamlý ve çok güzel
bir gün yaþadýk. Futbol, Voleybol, Masa
Tenisi ve Bisiklet Turnuvasý düzenledik. Tüm
faaliyetlere katýlým çok iyiydi. Çocuklarýn,
gençlerin ve vatandaþlarýn etkinliklere
katýlýmý çok
anlamlýydý. Bisiklet
ve Masa Tenisi
Turnuvasý'nda
dereceye giren
gençlerimize
belediye olarak
kupalarýný verdik”
Dereceye giren
öðrencilerin bildirildiði açýklamada Belediye
baþkaný Koçak Tarafýndan “Bisiklet
Turnuvasýnda birinci olan Erdi Yýldýz'a
Bisiklet, Ýkinci olan Saffet Ülger'e ikincilik,,
Emrah Demir'e ise,üçüncülük kupasý verildi.
Ayrýca 22 Sporcunun katýldýðý Masa Tenisi
Turnuvasý'nda birinci olan Ebru Aksu'ya da
kupa verildiði” belirtildi.
4 ARAÞTIRMA
25 Nisan 2006 Salý
7
19. yüzyýlýn sonunda 20. yüzyýlýn baþýnda
bu iftiralar yeni bir yöntemle insanlara sunulur.
Kimi yazarlar yazdýklarý romanlarda halkýn
kafasýnda daha önce oluþturulmuþ iftiralardan
yararlanarak kendi bireysel ihtiraslarýný onlarýn
üzerinden gerçekleþtirmeye çalýþmýþlardýr.
Romanlarýn etkisini daha da artýrmak için kimisi
Bektaþi dergâhýnda kaldýðýný, kimisi ise bir
Bektaþi ile konuþmasýný romanlaþtýrdýðýný veya
tamamýný kendilerine gelen bir araþtýrma
dosyasýný esas alarak bu romanlarý yazdýklarýný
söylerler. Bunlarýn baþýnda “Nur Baba”
romanýyla Yakup Kadri (Yakup Kadri’nin bu
romaný bazý yabancý dillere de çevrilmiþ olup,
Almanca olarak “Flamme und Falter” adýyla
yayýnlanmýþtýr.) ve “Kadýnlar Tekkesi” romanýyla
A. Refik Karay gelmektedir.
Yakup Kadri, bir tarihsel belge diye
gösterebilmek için Yakup Kadri bir süre Bektaþi
tekkesinde kalmýþ olduðunu vurgular, Karay ise
röportaj belgelerinden yola çýkarak bu romaný
kurguladýðýný söylemektedir. Burada bir anlamda
kurgularýnýn bir gerçeðe dayandýðý gösterilmek
istenmiþtir. Yazarlarýn yaptýðý daha önce siyasal
nedenlerle ortaya atýlmýþ bazý ön yargýlarýn tekrar
hafýza kaþýmasýndan baþka bir þey deðildir.
Bu konuda yayýnlandýðý dönemde oldukça
çok tartýþma yaratan Yakup Kadri Karaosmanoðlu’nun Nur Baba romaný ilk örnektir.
Ýsmail Habib Sevük’ün güzel deðerlendirmesiyle
“Nur Baba romaný Yakup Kadri’ye büyük þerefi
deðil, aþaðýlara kadar geniþleyen büyük þöhreti
getirmiþtir.” Nur Baba romaný ilk olarak 1921
yýlýnda Akþam gazetesinde yayýnlanýr.
Yayýnlanmasýnýn ardýndan da oldukça olumsuz
tepki almasý bir tarafa, dönemin okur yazarlarý
arasýnda oldukça tartýþma yaratýr. Yazara göre
yanlýþ anlaþýlma korkusu (gerçekte satacaðýný
anladýðý için olmalý) nedeniyle bu sefer de onu
kitap olarak 1922 yýlýnda tekrar yayýnlar. Ayný
yýl kitap bir baský daha yapar. Üçüncü baský ise
1939 yýlýnda yapýlýr.
Kitabýn konusu, bir Bektaþi tekkesinde
yaþanan olaylarýn romanlaþtýrýlmasýdýr. Romanda
Afif Baba’nýn sahibi olduðu Bektaþi tekkesinde
þeyh çocuðu olmayýnca evlatlýk edinir. Nuri
ismindeki bu çocuk çok yaramaz olup, etrafta
rahatsýzlýk yaratýr. Tekkede yetiþen Nuri þeyhin
ölümünden sonra onun karýsýyla evlenip yerine
geçer. Artýk Nur Baba sözde bir Bektaþi
Þeyhi’dir. Zevk ve sefa düþkünü olan bu zat,
kadýna ve paraya karþý zaafý olan biridir. Kara
sakallý, güzel sesli, gözlerinde ve sesinde
kadýnlarý büyüleyen bir güç vardýr. Tekkeye
gelen zengin kadýnlar, servetlerini ve kendilerini
onun elinden kurtaramazlar.
Nur Baba, önce ölen þeyhin karýsý Celile
Bacý ile evlenir. Böylece hem þeyhlik postuna
oturur, hem de Tekke üzerinde kesin bir
hakimiyet kurar. Daha sonra, tanýnmýþ ailelerden
birinin kýzý olan Ziba Haným’ý tuzaðýna
düþürerek, bütün servetini tüketir. Arkasýndan
Ziba’nýn yeðeni olan Nigâr gelir. Nigâr, Nur
Baba uðruna kocasýný ve çocuklarýný terk eder.
Nur Baba, çok geçmeden Nigâr Haným’dan da
býkar. Daha genç ve güzel olan Süheyla’ya
gönlünü kaptýrýr. Romanýn akýþýnda bu kadýnlarla
birlikteliði ve sohbetleri esnasýnda yaþananlar
bir erotik masal þeklinde devam eder gider. Kitap
hiçbir ahlaki kaidenin olmadýðý Eski Yunan’daki
“Adonis ayinleri”nde bile yaþanmasý güç olan
bazý olaylarý Bektaþi bir kimliðe büründürür.
Yakup Kadri, kitabýn birinci baskýsýna yazdýðý
önsözde -yaptýðý iþin farkýnda bir kiþi olarakbu kitapta yazýlý olanlarýn halkýn kafasýnda olan
menkýbelerden daha fazla olmadýðýný; mum
söndürme, çýrýlçýplak kucaklaþmalar ve birbirinden müstehcen masallarýn Nur Baba’da
olandan daha fazla halkýn zihninde olduðunu
söyler. Ona göre birçok aklý baþýnda insan
Bektaþileri mülhit ya da zýndýk olarak görmektedir, romaný böyle bir kanaatla yazmadýðýný
söyler.
Ona göre, bu romanla Bektaþiliðe kötülük
etmek bir tarafa iyilik bile etmiþtir. Nur Baba
bir roman olmasýna raðmen, onu romandan çok
bir aný ya da belge gibi sunarak Bektaþiliðin
günümüzde yolundan çýktýðýný büsbütün tanýmaz
hale geldiðini söyler.
Ona göre, “Ananeden yetiþmiþ hakiki ve
samimi Bektaþilerin, Bektaþi dergâhlarýnýn
bugünkü hali karþýsýnda içi kan aðlamaktadýr.
Ben bunlardan biriyim ve buraya parmaðýmý
koymak suretiyle nereden baþlamak lazým
geldiðini bu kitapta göstermeye çalýþýyorum.”der
Ýkinci baskýya yazdýðý önsözde ise birinci
baskýda koyduðu parmaðý da yerinden çekerek
eski yazdýklarýný bir tarafa býrakýr. Ýkinci baskýda
“Herhangi bir tarikatý bir romanda tetkik ve
tarife kalkýþacak kadar hafif meþrep olmadýðým
gibi doðrudan doðruya edebiyata ait olmasý
lazým gelen bu bahsi dini veya felsefi bir vadiye
dökecek kadar da bilgi sahibi deðilim” der.
Önceki yazdýklarýný reddetmesi onu
eleþtirilerden korumaya yetmez. Nur Baba
romanýna yönelik yazdýðý eleþtiride Hüseyin
Cahit Yalçýn, Yakup Kadri’ye oldukça sert
eleþtiriler yöneltir. Yalçýn, Yakup Kadri’nin her
kitabýnda bir velvele koparmasýna dikkat çeker
ve eleþtirilerini yöneltir. Yalçýn, Yakup Kadri’nin
birinci önsözde yazdýklarýný tekrar eder.
Yakup Kadri’nin yazdýklarý ile Bektaþi
tekkelerinin hiçbir ilgisinin olmadýðýný söyleyen
Yalçýn “Ananeden yetiþmiþ samimi Bektaþilerin
Bektaþi dergâhlarýnýn bugünkü durumlarýndan
üzüntü duyduklarýný ve kendisinin de bunlardan
birisi olduðunu söylüyor. Yaraya parmaðýmý
koymak suretiyle tedaviye nereden baþlamak
gerektiðini bu kitapta göstermeye çalýþýyorum.”
diyor. Görülüyor ki yazar bize edebi bir eser
vermek yerine edebiyatý Bektaþi dergâhlarýnýn
esef edilecek hallerini düzeltmeðe bir alet olarak
kullanmýþtýr. Ahlaken buna hakký var mýydý yok
muydu, birinci önsöz bu meseleyi açýk býrakýyor.
Ýkinci basýmýn önsözünde muharrir maksadýný
biraz deðiþtirmiþ gözüküyor. “Ben herhangi bir
tarikatý bir romanda tetkik ve tarife kalkýþacak
kadar hafif meþrep olmadýðým gibi doðrudan
doðruya edebiyata ait olmasý lazým gelen bir
bahsi dini ya da felsefi bir vadiye dökecek kadar
malumatfuruþ deðilim” diyor. Bu sözlerle
yukarýdaki fýkra birbirini tutmuyor. Samimi ve
hakiki bir Bektaþi sýfatý ile Bektaþi dergâhlarýnýn
bozuk hallerini ortaya dökerek bunlara tedavi
imkaný yaratmak isteyen muharrir sonra
herhangi bir tarikatý bir romanla tetkik ve tarife
kalkýþmayý nasýl olur da kendi aðzý ile hafif
meþreplik diye tavsif eder? Yazarýn bu izahlarýný
okuduktan sonra edebiyat safhasý haricinde
yerinin pek kuvvetli olmadýðýný müþahede
etmemek imkâný haricidir” der.
Yalçýn, romanýn bölümlerinin oluþturulmasýnda takip edilen isimlendirmelerin gözden
geçirildiðinde eserin merak uyandýracak gazete
havadis baþlýklarý gibi macera romanlarýna
yakýþýr bir tarz seçilmiþ olduðu söyleyip, bunlara
örnekler veriyor. “Bir Bektaþi tekkesinde mumlar
nasýl söner, Bir Bektaþi þeyhi nasýl yetiþir, bir
zahir nasýl irþat edilir, Nur Baba dergâhýnda
misli görülmemiþ bir cem ayini.” Bu gibi
baþlýklarý gören okuyucu bugünkü gazete
edebiyatýnýn pek moda haline soktuðu palavra
tarzý sahte tarihi tekkeleri mi hatýrlar, yoksa
yüksek bir sanat eseri karþýsýnda bulunduðu
hissine mi kapýlýr? Cahit Yalçýn, makalenin
sonunda roman kahramanlarýndan çok Yakup
Kadri’ye acýdýðýný söyler. Yalçýn’ýn dikkat çektiði
gibi birinci ve ikinci baskýya yazýlan izahlardaki
farklýlýk romanýn ne için yazýldýðý konusunda
bizlere önemli bir yön göstermektedir.
Yakup Kadri, birinci önsözde Bektaþi
tekkelerindeki bozulmayý göstermek için
yazdýðýný söylediði romanýndaki kahramanlarýn
niteliðinin Bektaþi kimliðine pek uymadýðý
görülmektedir. Bu romandaki kiþiliklerin kimliði
romanýn ait olduðu çevreyi de bize vermektedir.
Yakup Kadri, Nur Baba romanýndaki
kahramanlarýn gerçek kimliðini tarih öncesinden
temin ettiðini ikinci izahtaki þu ifadelerle itiraf
eder. “Kendini sabah akþam kamçýlayan Azize
Tezer’le, Adonis ayininin þarap tortusuna
bulanmýþ bu periþan saçlý Bakantalarýn
þahsiyetlerini birleþtirdim.” Aslýnda romanýn
kurgusu, tarih öncesi bir yaþantý ile Bektaþi
teklerini birleþtirmiþ yani eski Yunan yaþayýþ
tarzýný Bektaþi tekkelerinde hayal ederek
yazmýþtýr.
Yakup Kadri’nin ikinci izahta yazdýklarýný
deðerlendiren Niyazi Akýn’ýn eleþtirilerinde bu
durum daha da açýða çýkmaktadýr. Niyazi Akýn
“1915 yýllarýnda Yakup Kadri’nin Bektaþi
tekkesiyle intisap gibi gösterilen sýký bir temas
halindedir. Tekkenin mistik büyüsü kadar
dostlarýnýn ýsrarýyla da tekkeye gitmiþ olabilir.
Yine müellifin ifadesine göre 1914-1915’te
tekkeye münasebeti sýralarýnda kýsmen Nur Baba
romaný yazýlmýþ bulunuyordu. Bu yýllar Yakup
Kadri’nin Euripide ve bilhassa Les Bacchantes’ýný okuduðu yýllardýr. Yani Paganist
çaðlardaki Bacchus ayinlerinin iþret ve raks
alemlerinin cazibesine kapýldýðý bir devredir;
yazar, içkili, rakslý, müzikli ayinlerin Ayinicemlerin muhabbet dolu vecdi peþindedir.
Bektaþi tekkelerini iþleyen bu romaný Bacchande
bir görüþ mahsulü kabul etmek yerinde olur.”
Niyazi Akýn, bu zenginlik ve bu hususiyetteki
sofralarýn bir orgieden baþka bir þey olmadýðýný
söyler. “Eðlencede topluluk, zevkte beraberlik,
kadehte ortaklýk, bir kermes, bir Bacchus ayini
tesiri býrakýyor, zaten Nur Baba ve Süheyla’yý
tasvir eden plastik ve sensüel hayata baðlý
cümlelerde Yunani tahassüs (duyuþ) tarzýnýn
tesirleri çok barizdir. Hatta Nur Baba'ya bir
Satyra, Süheyla’ya bir Nymphe nazarýyla
bakýlmalýdýr” der (Y. Kadri Karaosmanoðlu,
Nur Baba, Ýletiþim Yay., 3.bs., Ýstanbul, 1996,
s.240.)
Roman konusunda Cevdet Kudret ise Yakup
Kadri’nin etkilendiði alan konusunda þunlarý
söyler “1913’te eski Yunan ve Latin þairlerini
(Homeros, Euripides, Vergilius, Horatius vb)
okuyup seven Yakup Kadri yine o sýralarda
Paris’ten yeni dönmüþ ve etkisi altýnda kaldýðý
Parnasse þairlerinin aracýlýðý ile Eski Yunan ve
Latin edebi uygarlýðýna yönelmiþ, Yahya
Kemal’le birlikte Türk düþünce rönensansýnýn
Avrupa rönensansý gibi Yunan ve Latin temelleri
üzerine kurulmasý gerektiði görüþünü ileriye
sürmüþ, buna Akdeniz medeniyeti ve
Nev–Yunanilik adýný vermiþlerdir. Bu düþüncenin
ürünü olarak “Erenlerin Baðýndan” kitabýný
yazmýþtýr. Eski Yunan kültüründe hayal ettikleri
kimi sahneleri burada gerçekleþtirmiþtir.
(SÜRECEK)
25 Nisan 2006 Salý
Sadri Alýþýk ödüllerinin
adaylarý belli oldu
'11'inci Sadri Alýþýk Sinema ve Tiyatro Oyuncu Ödülleri'ne aday gösterilenler açýklandý.
Beyoðlu'ndaki Sadri Alýþýk Tiyatrosu Küçük Sahne'de düzenlenen basýn toplantýsýnda
açýþ konuþmasýný yapan Sadri Alýþýk'ýn eþi Çolpan Ýlhan, adaylarýn titiz çalýþmalar sonucu
belirlendiðini söyledi.
(SESONLINE) Sinema ödülleri
adaylarýný sinema jürisi baþkaný Atilla
Dorsay, tiyatro oyuncu ödülleri
adaylarýný ise tiyatro jürisi baþkaný
Üstün Akmen açýkladý. Ödül töreni 8
mayýsta Türker Ýnanoðlu Kültür
Merkezi'nde yapýlacak.
Sinema dalýndaki adaylar:
En Ýyi Erkek Oyuncu' dalýndaki
adaylar: 'Hacivat-Karagöz Neden
Öldürüldü' filmindeki rollerinden
dolayý Haluk Bilginer ve Beyazýt
Öztürk, 'Organize Ýþler' filmindeki
rolüyle Tolga Çevik, 'Babam ve
Oðlum'daki rolüyle Çetin Tekindor
'En Ýyi Kadýn Oyuncu' dalýndaki
adaylar: 'Türev' filmindeki rolüyle
Beste Bereket, 'Babam ve Oðlum'
filmindeki rolüyle Hümeyra, 'Organize
Ýþler'deki rolüyle Özgü Namal
'En Ýyi Yardýmcý Erkek Oyuncu'
dalýndaki adaylar: 'Babam ve Oðlum'
filmindeki rolüyle Yetkin Dikinciler,
'Hacivat-Karagöz Neden Öldürüldü'
filmindeki rolüyle Güven Kýraç,
'Organize Ýþler' filmindeki rolüyle Cem
Yýlmaz
'En Ýyi Yardýmcý Kadýn Oyuncu'
dalýndaki adaylar: 'O Þimdi Mahkum'
filmindeki rolüyle Fadik Sevin Atasoy,
'Hacivat-Karagöz Neden Öldürüldü'
filmindeki rolüyle Ayþen Gruda,
'Babam ve Oðlum' filmindeki rolüyle
belirlendi.
'Müzikal ya da
komedi' dalýnda
adaylar: 'Yýlýn En
Baþarýlý Erkek
Oyuncusu' ödülüne
'Jeanne D'arc'ýn
Öteki Ölümü'ndeki
rolüyle Haluk
Bilginer, 'Ördek
Muhabbetleri'ndeki
rolüyle Köksal
Engür ve 'Ben
Eskiden Küçüktüm' adlý oyundaki
rolüyle Ali Poyrazoðlu aday gösterildi.
Bu alanda 'Yýlýn En Baþarýlý Kadýn
Oyuncusu' ödülüne ise 'Teyzem ve
Ben'deki rolüyle Serda Kondeler
Aktuna, 'Tepetaklak' adlý oyundaki
rolüyle Nilgün Belgün ve 'Dönme
Dolap' adlý oyundaki rolüyle Berna
Laçin aday olarak belirlendi. Yardýmcý
rolde yýlýn en baþarýlý erkek ve kadýn
oyuncularý ödüllerine ise Erdem
Akakçe, Mert Turak, Okan Yalabýk,
Özgü Namal, Fidan Tek ve Selen Uçar
aday gösterildi.
Bu arada, 8 mayýsta yapýlacak ödül
töreninde 'Onur Ödülü' ve 'Ümit Veren
Sanatçýlar Ödülü' verilecek
Basýn toplantýsýna, jüri üyeleri ve
adaylarýn bir kýsmý ile Sadri Alýþýk'ýn
oðlu Kerem Alýþýk da katýldý
Özge Özberk
Tiyatro alanýndaki adaylar:
'Yýlýn En Baþarýlý Erkek
Oyuncusu' dalýnda: 'Ýhtiras Tramvayý'
adlý oyundaki rolüyle Can Baþak, 'Kara
Sohbet'deki rolüyle Emre Kýnay ve
Arif Akkaya, 'Dördüncü Murat'taki
rolüyle Hüseyin Köroðlu,
'Yýlýn En Baþarýlý Kadýn
Oyuncusu' dalýnda: 'Ýhtiras
Tramvayý'ndaki rolüyle Müge
Akyamaç, 'Jeanne D'arc'ýn Öteki
Ölümü' adlý oyundaki rolüyle Esra
Kýzýldoðan, 'Saygýlý Yosma'daki rolüyle
Bennu Yýldýrýmlar
Yardýmcý rolde yýlýn en baþarýlý
erkek ve kadýn oyuncularý ödüllerine
ise Erol Keskin, Aziz Sarvan, Selçuk
Yöntem, Nergis Çorakçý, Hümay
Güldað ve Yeþim Koçak aday olarak
1
SOLDAN SAÐA:
3
4
5
6
7
8
9
10
1
1) "Suçumuz Ýnsan Olmak" ile Türk Dil Kurumu 1958
Roman Ödülünü, "Berber Aynasý" ile de 1959 Sait Faik
Hikâye Armaðanýný kazanan yazarýmýz. 2) Ülkemizin
plaka iþareti. -Azerbaycan'ýn baþkenti.-Kimyada,
Tantal'ýn simgesi. 3) Dil. -Ýstif. 4) Bir iç deniz, -Gösterge
çizelgesi. 5) Hars, ekin. 6) Plan. -Borsada iþlem birimi. 7)
Erzurum yöresine özgü bir halk oyunu. -Aritmetik. 8)
Hayalci. -Bir cetvel. 9) Bir bilim dalý. -Ad. 10) Yabana. Gereksiz, boþ söz.
2
YUKARIDAN AÞAÐIYA:
7
1) Yayla, mera. -Yiyecek, içecek, sigara gibi þeyler satan
küçük dükkan. 2) Bunalým, buhran. -Dinlence. 3)
Þekerkamýþý veya þeker pancarýndan çýkarýlan þeker. 4)
Sayý boncuðu, çörkü. -Kimyasal
erkeyi elektrik erkesine çeviren aygýt.
5) Yön, taraf. -Dilekçe eki. 6) Kar
renginde olan. -Yýpratýcý dýþ
etkenlerin organizmada, iç organlarda
ve metabolizmada oluþturduðu
bozukluklarýn tümü. 7) Taþa ve
duvara delik açmak için kullanýlan
uzun, aðýr ve bir ucu sivri demir. -
2
3
4
5
6
8
9
10
Üslup, biçern. 8) Tarýma elveriþli olan, sýnýrlý ve belirli
toprak parçasý. -Nazi hücum kýtasý. 9) Geniþ omuz atkýsý.
-Fizik biliminin ýþýk olaylarýný inceleyen kolu. 10) Ýlgisiz,
kayýtsýz. -Baðýrsaklar.
1859. Kýzýldeniz'le Akdeniz'i
birbirine baðlayacak 101 mil
uzunluðundaki Süveyþ kanalýnýn
kazýlmasýna Mýsýr'ýn
Akdeniz'deki kýyý kenti Port
Said'de baþlandý.
1926. Ýran'da Rýza Han Pehlevi
kendisini þah ilan etti.
1929. "Zabitler ve askeri
memurlarýn 25 yaþýný ikmal
etmeden evlenmemelerine"
iliþkin kanun Türkiye Büyük
Millet Meclis'inde kabul edildi.
1939. Alman uçak þirketi Lufthansa
ile sözleþme imzalandý. 1
Haziran'dan itibaren ÝstanbulBerlin seferleri baþlayacak.
1945. 46 ülkeden gelen delegeler
Milletler Cemiyeti'nin yerini
alacak olan "Birleþmiþ
Milletleri" kurmak üzere 56 yýl
önce bugün San Fransisco'da bir
araya geldi.
1951. Ýstanbul Üniversitesi
Rektörlüðü, siyasi bildiri
yayýmladýðý gerekçesiyle, Ord.
Profesör Dr. Ali Fuat Baþgil
hakkýnda 25 Nisan 1951
tarihinde soruþturma baþlattý.
1953. Cambridge Üniversitesi'nden
iki bilim insaný kalýtsal
özellikleri anne ve babadan
çocuða taþýyan molekül yapýsýný
buldular. Bu moleküler yapýya
DNA adýný verdiler.
1959. CHP'li Kemal Satýr'ýn
Ýskenderun'da yaptýðý
konuþmayý yayýmladýðý için
hakkýnda dava açýlan Ulus
gazetesi yazý iþleri Beyhan
Cenkçi 10 ay hapis cezasýna
mahkum edildi. Ulus gazetesi
bir ay süreyle kapatýldý.
1967. "Kadýnlar I-ýh derse,"
oyununun sahnelenmesinin
yasaklanmasý üzerine 11
Nisan'da açlýk grevine baþlayan
sanatçý Lale Oraloðlu aðýrlaþarak
hastaneye kaldýrýldý.
Andre Malraux'nun Türkçeye
çevrilen "Umut" adlý kitabý
"komünizm propagandasý"
yapýldýðý gerekçesiyle toplatýldý.
1969. 1000 Türk iþçisi
Almanya'dan sýnýr dýþý edildi.
1970. Ýsrail Hava Yollarý'nýn
Ýstanbul bürosuna bomba atýldý.
1974. Portekiz'de "Karanfil
Devrimi", General Antonio
Spinola'nýn yönettiði askeri
ayaklanmayla Salazar'ýn faþist
diktatörlüðü devrildi.
1976. Portekiz'de faþist diktatörlük
sonrasýnda yapýlan ilk serbest
seçimleri Mario Soares
liderliðindeki Sosyalist Parti
kazandý.
1979. 13 ilde süren sýkýyönetim 2
ay daha uzatýldý ve 6 ilde daha
sýkýyönetim ilan edildi.
1980. Profesör Sadun Aren
Sýkýyönetimce Ankara'da
gözaltýna alýndý.
1983. Askeri yönetimin hazýrladýðý
ve siyasal faaliyete yurttaþ
katýlýmýný önemli ölçüde
kýsýtlayan Siyasi Partiler Kanunu
Resmi Gazete'de yayýmlanarak
yürürlüðe girdi.
1986. Ýstanbul Cumhuriyet
Savcýlýðý "muzýr neþriyat"
kapsamýna alýnan "Playboy"
dergisinin "poþete konulmasýna"
karar verdi.
1988. Sosyal Demokrat Halkçý
Parti (SHP) Genel Baþkaný Erdal
Ýnönü, Anavatan Partisi'nin SHP
Genel Merkezine dinleme
araçlarý yerleþtirdiðini iddia etti
1989. Yol-Ýþ sendikasýna baðlý 120
bin iþçi bir saat geç iþbaþý yaptý.
Ayný gün, TRT Genel Müdürü
Cem Duna Baþbakan Turgut
Özal'ýn isteði üzerine istifa etti.
1990. 6 Nisan'da ölüm orucuna
baþlayan Türkiye Birleþik
Komünist Partisi (TBKP)
yöneticileri Haydar Kutlu ve
Nihat Sargýn ölüm
oruçlarýna ara verdiler.
Uzay teteskobu yörüngesine
oturtuldu. ABD uzay mekiði
Discovery (Keþif) mürettebatý
ilk uzay teleskobu Hubble'ý yer
çevresinde alçak bir yörüngeye
oturtmayý baþardý.
1991. 141. ve 142. maddelerin
kalkmasý sonucu Ankara DevGenç davasý düþtü.
2000. Baþbakan Bülent Ecevit,
Ahmet Necdet Sezer'i
cumhurbaþkanlýðýna aday
gösterirken Genelkurmay'a
danýþmadýðýný açýkladý.
Koalisyon liderleri toplantýsýnda
çaresizlik içinde düþünürken
Sezer'in isminin gündeme
geldiðini belirtti.
Bugün Ölenler.
1941. Atatürk'ün yaveri, Bilecik
Milletvekili Salih Bozok.
Bugün Doðanlar:
1599. Ýngiltere'de
mutlakiyetçiliðe karþý
ayaklanmanýn önderi Lord
Oliver Cromwell.
1874. Radyonun mucidi Ýtalyan
fizikçi Guiglielmo Marconi.
1918. Grammy ödülü sahibi ABD'li
caz þarkýcýsý Ella Fitzgerald .
1940. Oscar ödülü sahibi ABD'li
sinema oyuncusu Al Pacino.
Ayrýntý için:
http://www.bianet.org/diger/arsiv.htm
6
25 Nisan 2006 Salý
‘Nükleer santraller
ölüm üretir’
Ürgüp'te 23 Nisan
Doðaya ve insana duyarlý enerji politikalarýnýn üretilme olanaklarýna sýrtýný
çeviren, kar hýrsýyla yaþamlarýmýzý tehlikeye atan bu politikalara temiz enerji
talebiyle karþý çýkmalýyýz."
HACIBEKTAÞ - Özgürlük
ve Dayanýþma Partisi (ÖDP)
Hacýbektaþ Ýlçe Örgütü nükleer
santral giriþiminden derhal
vazgeçilmesini istedi. Nükleer
santrallerin ölüm ürettiðini
belirtilen ÖDP Hacýbektaþ Ýlçe
Örgütü açýklamasýnda hükümetin
giriþimi eleþtirildi.
AKP Hükümetinin nükleer
santral konrusunda baþlattýðý
çalýþmayý deðerlendiren ÖDP
açýklamasý þöyle: "Çernobil kazasýnýn üzerinden tam 20 yýl geçti.
Yaþanan bunca acýya raðmen
hükümetin nükleer santral konusunu yeniden gündeme getirmesi
tam bir aymazlýktýr.
Nükleer santrallerin gerekçesi olarak ortaya konulan
enerji açýðý iddiasýnýn koca bir
yalan olduðu, üniversiteler,
Elektrik ve Çevre Mühendisleri
Odalarýnýn yaptýðý çalýþmalarla
gözler önüne serilmiþtir. Geleceðe
yönelik enerji ihtiyacýnýn Türkiye’nin mevcut enerji kaynaklarýyla
rahatlýkla karþýlanabileceði
bilimsel verilerle ortaya konmuþtur.
Çok yüksek maliyetlerle
gerçekleþtirilmeye çalýþýlan bu son
felaket giriþiminin hiçbir haklý
gerekçesi yoktur. Enerji kullanýmýnda tasarruf saðlayabilecek
yöntemlerin geliþtirilmesi,
kayýp/kaçak oranýnýn düþürülmeyse çalýþýlmasý, potansiyel
temiz enerji kaynaklarýna yatýrým
yapýlmasý, yenilenebilir enerji
kaynaklarýnýn öncelikle gündeme
alýnmasý gerekmektedir.
Tuzla’da yaþanan zehirli atýk
skandalýnýn gözler önüne serdiði
insan yaþamýna dönük tehdidi
nükleer atýklar için düþünmek bile
istemiyoruz.
Nükleer enerjinin, diðer
çevreye ve ekolojik dengeye zarar
veren teknolojilerden, kalýcý ve
telafi edilemeyecek etkileri
nedeniyle ayrýldýðýný akýldan
çýkarmamalýyýz
Doðaya ve insana duyarlý
enerji politikalarýnýn üretilme
olanaklarýna sýrtýný çeviren, kar
hýrsýyla yaþamlarýmýzý tehlikeye
atan bu politikalara temiz enerji
talebiyle karþý çýkmalýyýz."
ÜRGÜP - 23 Nisan Ulusal Egemenlik
ve Çocuk Bayramý dolayýsý ile Ürgüp
Hükümet Konaðý önünde Atatürk büstüne
çelenklerin sunulma töreninin ardýndan
Ürgüp Hacý Ahmet Toksöz Ýlköðretim
Okulu öðrencilerinin Ürgüp Belediye
Baþkaný Bekir ÖDEMÝÞ’i makamýnda
ziyaret ederek görevi devraldýlar.
Ýlköðretim öðrencilerinden Rüveysa Özer
(3.sýnýf), Tutku Aysun (3. sýnýf), Salih
Ersin (2.sýnýf) Ürgüp Belediye Baþkaný
Bekir Ödemiþ’ten makamý devraldýlar.
Öðrencilerden Rüveysa Özer Belediye
Baþkaný olarak parklarýn daha çok
olmasýný ve aðaçlandýrýlmasýný, hayvanat
bahçesinin açýlmasýný, bowling
salonlarýnýn açýlmasýný, lunaparklarýn
kurulmasý için gereken çalýþmalarýn
baþlatýlmasýný istedi. Öðrencilerden Tutku
Aysun ise; "23 Nisan çocuklara armaðan
edildi ancak bizler yapamýyoruz neden
hep büyükler karar veriyor yapýlacaklara"
dedi. Salih Ersin ise yapmak isteyip de
yapamadýðýnýz þeyler oldu mu? diye
sordu. Ürgüp Belediye Baþkaný Bekir
Ödemiþ; "Çocuklarýn istedikleri daima
sevgi, barýþ, þefkat ve mutluluk
unsurlarýyla doludur. Atatürk
Cumhuriyeti kurarken Türk ulusuna
memleketini sevmeyi, bayraðýna ve
topraðýna sahip çýkmayý, barýþýn daima
önde gittiði, insanlarýn daha þefkatli,
mutluluk dolu ve çaðdaþ modern bir ülke
olma yolunda olmasýný isteyerek
kurmuþtur. Kurduðu o günüde ülkenin
gelecekteki mirasçýlarý çocuklara
armaðan etmiþtir. Atatürk gibi birinin
çýkmasýný beklememize gerek yok. Onun
bizlere býraktýðý ilke ve inkýlaplarýna sýký
sýkýya baðlý olmamýz, gösterdiði hedeflere
doðru gittiðimiz sürece hepimizin birer
Atatürk olabileceðini kendiside ifade
etmiþtir" diyen Ödemiþ çocuklara
hediyelerini sundu.
Sahibi: Hacýbektaþlýlar A.Þ. adýna Naci Özçelik Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü: Aydýn Þimþek Genel Yayýn Yönetmeni: Osman Çoban
Yönetim Yeri: Çarþý içi Esnaf Kefalet Koop. binasý kat: 2 Hacýbektaþ/ Nevþehir Tel-Faks: 0384 441 39 47
E-mail: [email protected] Þirket e-mail: [email protected] E-groups: [email protected] Web:
www.hacibektaslilar.com Baský: Hacýbektaþlýlar A.Þ. Matbaasý Bala Mah. Bektaþ Efendi Sk. No: 38 Hacýbektaþ
Tel-Faks: 0384 441 29 16 Pazar günleri yayýnlanmaz. Yayýn Türü: Yerel Süreli Yayýn
Parçalý Bulutlu
En Yüksek 0C 11
En Düþük 0C 5
“Aloya”'nýn galasý Kýrþehir'de BMM' de Çevre Yasasý ele alýnacak
KIRÞEHÝR- Tamamý Kýrþehir’de çekilen ilk
sinema film, olma özelliðini taþýyan “Aloya” 23
Nisan 2006 akþamý, Kýrþehirliler’ in beðenisine
sunuldu. 17.30 ve 19.30 saatlerinde gösterime
çýkan filmi, Kültür Sitesinde yaklaþýk 1000 kiþi
seyretti. Filmin gösteriminde önce bir konuþma
yapan Belediye Baþkaný Halim Çakýr, bu filmin
tamamýnýn Kýrþehir’de çekilmesinden dolayý
mutlu olduklarýný ve Belediyenin de desteðiyle
yakýnda “Ahi Evran”ýn hayatý ve sosyal kiþiliðiyle
ilgili de bir film çekileceðini söyledi. Yapýmcý
Coþkun Yeltekin de, katkýlarýndan dolayý Kýrþehir
Belediye Baþkaný Halim Çakýr’a ve Kýrþehir
halkýna teþekkür etti. filmin yönetmenliðini Sema
Aytaç, müziklerini Gökhan Tamir yaparken
oyuncu kadrosunda ise, “Haziran Gecesi “ (Selen)
dizisinden tanýdýðýmýz Gökçe Yanardað, “Kurtlar
Vadisi “ (Þahin Aða) ve “Þubat Soðuk” (Komiser
Mesut) dizilerinden tanýdýðýmýz Turgay Tantürk,
Kurtlar Vadisi (Halit), Hacý (Kemal Karataþ)
dizilerinden tanýdýðýmýz Özcan Varaylý,
Bizimkiler (Davut usta) dizisinden tanýdýðýmýz
Selçuk Uluergüven, “Hacý” dizisinden tanýdýðýmýz
Hüseyin ilker ve “Hababam Sýnýfý” serilerinin
unutulmaz ismi Tuncay Akça da rol aldýlar.
Film; Aloya isimli genç kýzýn, sevgilisinden
hamile kalmasý ardýndan sevgilisinin trafik
kazasýndan ölümü ve doðurduðu çocuðu bir
"namus" kavramý yüzünden bir çerçiciye
(Sesonlýne-Ankara) - Meclis, bu hafta
çevreyi kirletenlere önemli cezalar getiren
Çevre Yasasý’ndaki deðiþiklik için mesai
yapacak. TBMM Genel Kurulu’nun bu haftaki
en önemli gündem maddesi, önce Tuzla’da
daha sonra baþka yerlerde de bulunan zehirli
varillerle bir kez daha gündeme gelen Çevre
Yasasý olacak. Konuyla ilgili olarak
Geçici maddelerde birlikte 41 maddelik
Çevre Yasa Tasarýsý, alýnan karar uyarýnca
“temel yasa” olarak, 2 bölüm halinde
görüþülecek. Önemli düzenlemeler içeren
tasarýyla, çevreyi kirletenleri verilecek cezalar
artýrýlýyor.
Tasarý, herkesi, çevrenin korunmasý ve
kirliliðin önlenmesiyle görevli; belirlenen
tedbir ve esaslara uymakla yükümlü kýlýyor.
Atýk alým, ön arýtma, arýtma veya bertaraf
"Yaramaz Tevfik" sahneleniyor
býrakmasý sonrasýnda yaþadýðý dram konu ediliyor.
Bu arada Filmin sinemalara girmesinin ancak
sonbaharý bulacaðýný hatýrlatan yapýmcý Coþkun
Yeltekin, bu gösterimin sadece Kýrþehirliler’e
özel olduðunu vurguladý.
Gazeteci Oral’ýn ‘Ojeli Aþk’ kitabý Ürgüp'te
ÜRGÜP - Gazeteci Serkan
Oral, 3’üncü kitabý olan “Ojeli
Aþk” adlý kitabýnýn ikinci baskýsýný
Ürgüplü okurlarý ile buluþturdu.
Ýmza törenini, eþekli kütüphaneci
Mustafa Güzelgöz’ü de anmak
için bir eþekle yapan Oral, “Biz
de rahmetli eþekli kütüphaneci
Mustafa Güzelgöz gibi, kitaplarý okurun ayaðýna
götürüyoruz” dedi. Hem eþekli kütüphaneciyi
andý hem de onun gibi kitabý okurun ayaðýna
getirdiðini söyleyen gazeteci – yazar Serkan
Oral’ýn imza günü Ürgüp’te Asmalý Konakta
gerçekleþtirildi. Büyük ilgi gören imza gününde
Oral, 3. kitabý olan “Ojeli Aþk”ý okurlarýna
ücretsiz daðýttý. “Amacým halkýmýzý kitap
okumaya teþvik etmek” diyen Oral, yaklaþýk 750
okuruna imzalý kitap daðýttý. “Kargatulumba
tesislerini kurmayanlar ile kurup da
çalýþtýrmayanlar 30 bin, yasak atýklarý topraða
verenlere ise12 bin YTL cezaya çarptýrýyor.
Gürültü ve titreþime neden olanlara,
konutlar için 200, ulaþým araçlarý için 600,
iþyerleri ve atölyeler için 2 bin, fabrika, þantiye
ve eðlence yerlerine 6 bin YTL ceza verilecek.
Refah, Az Sonra Son Darbe” adlý
kitaplarýnýn ardýndan 3’ünce kitabý
olan “Ojeli Aþk” adlý kitabý için
imza törenini beraberinde
Nevþehir Valisi Alaattin Turhan,
Ürgüp Kaymakamý Dr. Necdet
Türker ve Ürgüp Belediye
Baþkaný Bekir Ödemiþ ile birlikte
gerçekleþtiren Oral, “Daha önceki iki kitabým da
siyaset ve medya içerikliydi. Artýk insanlar
siyasetle ilgilenmekten býktýlar. “Ojeli Aþk” ile
artýk okur siyasetten uzaklaþýp stres atacak.
Ayrýca, kitabýmý ben de okurun ayaðýna
götüreceðim. 50 yýl önce eþekli kütüphaneci diye
anýlan Mustafa Güzelgöz gibi ben de imza
törenleri ile okurun ayaðýna gideceðim” dedi.
Ürgüp Belediye Baþkaný Bekir Ödemiþ de,
Gazeteci–Yazar Oral’a kitaplarýný Ürgüp halkýnýn
ÜRGÜP- Ürgüp Belediye Tiyatrosu
oyuncularý tarafýndan sahnelenen “Yaramaz
Tevfik” adlý çocuk oyunu Ürgüp Belediyesi
Kültür merkezinde Ürgüplü çocuklarý hem
güldürdü hem eðitti.14 kiþilik oyuncu kadrosu
ile Bilgehan Murathan’ýn yazýp yönettiði çocuk
oyununun konusu, ayak takýmý isimli okula
gitmeyi sevmeyen, sürekli çevresine ve
arkadaþlarýna zarar veren bir grup ile derslerini
çok iyi çalýþan, okulda, sokakta ve evde
davranýþ kurallarýna uyan cam bilyeler adlý
grubun arasýndaki arkadaþlýklar anlatýlýyor.
Oyunda ayný zamanda diþ perisi olan ýþýltý
isimli bir peri karakteri bulunmakta. Çocuk
oyununu izlemek isteyenler 23-25-26-28 Nisan
tarihlerinde seyredebilecekler. Bilgi almak
isteyenler Ürgüp Belediyesi Kültür Merkezinin
341 4939 Nolu telefonunda bilgi alabilirler.