Kendine güvenmek mi güvenmemek mi? Eskiden `Kendine güven

Kendine güvenmek mi güvenmemek mi?
Eskiden `Kendine güven sorunu` mu vardı? Ama şimdi var. Her şeyin suçlusu o! İş yerinde terfi mi
alamadınız, maaşınıza zam mı yapılmadı? Suçunuzu biliyorsunuz: “Sizde kendine güven eksikliği var!”
Sevdiğiniz kadına duygularınızı açamıyor musunuz, arkadaşlarınız arasında sesi en az çıkan siz misiniz?
Tamam işte, hep “kendinize güvensizliğinizden!”
Şu “güven” dedikleri ekmek gibi, su gibi parayla satılsaydı, önündeki sıra Fizan`a kadar uzanırdı eminim.
Gerçi biraz dolambaçlı yoldan da olsa satılmıyor değil: Kişisel gelişim kitaplarının ve merkezlerinin en
büyük besin konusu bu. Pardon `Besin` mi dedim, `esin` olacaktı!!!
Diyelim ki siz de o `zamane bahtsız`larındansınız ve kendinize güveniniz yok. Ne okuduysanız fayda
etmedi, kime anlattıysanız çözüm üretemedi. Tek duyduğunuz “Çocukluğunda yaşadıklarının eseri bu!
” Ne yapacaksınız, çocukluğu sil baştan mı yaşayacaksınız? O halde çözüm için yine yapılması gereken
ilk şeyi yapacak ve önce kendinizi olduğunuz gibi kabul edeceksiniz. `Kendine güvensizlik` gibi kulağa
son derece negatif gelen bir kişisel özellik bile emin olun bir kere kabullenildikten sonra farklı
avantajlarıyla karşınıza çıkabiliyor.
Yetenekler ve kişisel özellikler üzerine yapılan son araştırmalar kendine güvenen değil, asıl kendine
güvenmeyen insanların başarı merdivenlerini birer ikişer çıktıklarını gösteriyor. Bahsedilen çok düşük,
artık psikolojik destek isteyen bir kendine güvensizlik sorunu değil. Şüphelerle, kendinden çok emin
olmamakla, aşırı kibarlıkla gelen bir güvensizlik problemi söz konusu olan. UCL(University College
London) hocalarından Dr. Tomas Chamorro-Premuzic, “Düşük bir kendine güven sayesinde
hedeflerinizi gerçekçi tutarsınız. Ulaşılması güç olmayan hayalleriniz olur. Herkes Coca Cola`nın CEO`su
ya da Steve Jobs olmak zorunda değil!” diyor.
Chamorro-Premuzic`e göre bir işte çok başarılı olmak için kendinizi acımazca eleştirmeniz gerekiyor.
Kendine çok güvenen insanların en büyük handikapı da burada başlıyor işte! Onlar kendilerini
eleştirmiyorlar ve oyuna 1-0 yenik başlıyorlar. Oysa güvensizlik, insanı eleştiriye zorluyor, daha fazla
çalışmaya ve daha titiz olmaya yönlendiriyor ve başarı da kaçınılmaz oluyor.
Yine kendine güvensiz insanlar ekip çalışmasının gerektiği durumlarda “bir yıldız gibi parlıyor.” Gallup`a
göre çalışan insanların %60`i işini sevmiyor, hatta nefret ediyor. Bu hoşnutsuzluğun en büyük nedeni
de kendini beğenmiş patronlar! Kendine yeterince güvenmeyen patron ya da çalışanlarla, ekip uyum
içinde, başarıyı beraber sahiplenerek, başarısızlığa beraber göğüs gererek ilerliyor.
Demek ki neymiş, “Kendine güvensizlik” artık démodé değil modaymış. Yazık, başarısız insanların
kendilerine yeni bir bahane bulması gerekecek!
Iletisim: [email protected]