FATF Metodolojisi

Transkript

FATF Metodolojisi
METODOLOJİ
FATF TAVSİYELERİNE
TEKNİK UYUM
VE
KARAPARA AKLAMA VE TERÖRÜN
FİNANSMANI İLE MÜCADELE
SİSTEMİNİN ETKİLİLİĞİNİN
DEĞERLENDİRMESİ
ŞUBAT 2013
İÇİNDEKİLER
GİRİŞ .................................................................................................................... 2
TEKNİK UYUM ............................................................................................ 10
ETKİLİLİK .................................................................................................... 12
TEKNİK UYUM DEĞERLENDİRMESİ ...................................................... 20
ETKİLİLİK DEĞERLENDİRMESİ .............................................................. 90
1
GİRİŞ
1. Bu belge; teknik uyum değerlendirmelerinin Şubat 2012’de kabul edilerek revize edilen
FATF tavsiyelerine uygun şekilde yapılması ve bir ülkenin karapara aklama/terörün
finansmanı ile mücadele (KA/TFM) sisteminin etkililiğinin gözden geçirilmesi için bir temel
oluşturmaktadır. Üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm giriş bölümüdür ve bu bölümde
değerlendirme metodolojisi1, bu metodolojinin geçmişi ve değerlendirmelerde nasıl
kullanılacağına ilişkin genel bir bakış sunulmaktadır. İkinci bölümde her bir FATF
tavsiyesine ilişkin teknik uyumu değerlendirmeye yönelik kriterler yer almaktadır. Üçüncü
bölüm, FATF Tavsiyelerinin uygulanmasının etkililiğini değerlendirmede kullanılan sonuçlar,
göstergeler, veriler ve diğer faktörlerden söz etmektedir. Karşılıklı Değerlendirme süreç ve
prosedürleri ayrı bir belgede verilmiştir.
2. FATF; 4. Tur değerlendirmeleri amacıyla, FATF tavsiyelerine teknik uyumun
değerlendirilmesi ve KA/TFM sistemlerinin etkili olup olmadığının ve nasıl etkili olduğunun
değerlendirilmesi için tamamlayıcı yaklaşımlar benimsemiştir. Bu nedenle Metodoloji iki
bileşenden oluşmaktadır:


FATF tavsiyeleri öncelikli olarak ülkenin ilgili yasal ve kurumsal çerçevesiyle ve
yetkili makamların yetki ve prosedürleriyle ilişkili olduğundan; teknik uyum
değerlendirmesi, FATF tavsiyelerinin özel yükümlülüklerini ele almaktadır. Bunlar,
KA/TFM sisteminin temel yapı taşlarını temsil etmektedir.
Etkililik değerlendirmesi teknik uyum değerlendirmesinden esas itibarıyla farklılık
göstermektedir. Etkililik değerlendirmesi FATF tavsiyelerinin uygulanmasının
yeterliliğini değerlendirmeyi amaçlar ve bir ülkenin sağlıklı bir KA/TFM sistemi için
merkezi olan tanımlanmış bir sonuçlar kümesini ne ölçüde elde ettiğini tespit eder. Bu
nedenle etkililik değerlendirmesinin odağı, yasal ve kurumsal çerçevenin beklenilen
sonuçları ne derece sağladığı üzerinedir.
3. Teknik uyum ve etkililik değerlendirmeleri, birlikte, ülkenin FATF standartlarına ne ölçüde
uyum gösterdiğine ve FATF tavsiyelerinde şart koşulduğu üzere güçlü bir KA/TFM sistemini
sürdürmede ne kadar başarılı olduğuna ilişkin bütünleşik bir analiz sunacaktır.
4. Bu metodoloji, bir ülkenin uluslararası KA/TFM standartlarına uyumunu değerlendirmede
değerlendirmecilere yardımcı olmak amacıyla tasarlanmıştır. Karapara aklama, terörün
finansmanı ve yayılma ile mücadele amacıyla uluslararası standartları oluşturan FATF
Tavsiyelerini ve Açıklayıcı Notlarda belirtilen yükümlülükleri yansıtır ancak bunlarda bir
değişiklik yapmaz veya bunları hükümsüz bırakmaz. KA/TFM sistemlerinin etkili şekilde
uygulanması amacıyla çeşitli yasal, düzenleyici ve finansal çerçevelere sahip ülkeler
tarafından geliştirilen sistem ve mekanizmaların tespit edilmesinde değerlendirmecilere
1
Değerlendirme terimi ve türevleri bu belgenin genelinde kullanılmakta olup hem FATF ve FSRB’ler tarafından
yapılan karşılıklı değerlendirmeleri hem de üçüncü taraf değerlendirmeleri ifade eder (diğer bir deyişle IMF ve
Dünya Bankası tarafından yapılan değerlendirmeler)
2
yardımcı olur ve teknik yardım ihtiyaçları ile ilgili konular dahil olmak üzere kendi
sistemlerini gözden geçiren ülkeler için faydalıdır. Bu Metodoloji; FATF, FATF benzeri
bölgesel kuruluşlar (FSRB’ler), Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankasının FATF
tavsiyelerinin önceki versiyonlarına uyumun değerlendirilmesi konusunda edindikleri
deneyimlerinden de yararlanmaktadır.
RİSK VE BAĞLAM
5. Bütün değerlendirmelerin başlangıç noktası, en geniş anlamıyla, değerlendirmecilerin söz
konusu ülkenin risklerini ve bağlamını (ortamını) ve bunlara katkıda bulunan unsurları
başlangıçta anlamasıdır. Bu aşağıdakileri kapsamaktadır:




Karapara aklama ve terörün finansmanı risklerinin niteliği ve boyutu,
Ülkenin durumu ki farklı tavsiyelerin önemini belirler (ör: ekonomisinin veya finansal
sektörünün karakteri),
KA/TFM sisteminin ayaklarını oluşturan yapısal unsurlar ve
KA/TFM tedbirlerinin uygulanmasını ve bunların etkililiğini etkileyecek diğer
bağlamsal faktörler
6. KA/TF riskleri, 1. Tavsiyeye ve diğer tavsiyelerin risk bazlı unsurlarına teknik uyumun ve
de etkililiğin değerlendirilmesiyle ciddi şekilde bağlantılıdır. Değerlendirmeciler,
değerlendirmenin başlangıcında ve değerlendirme süreci boyunca KA/TF risk faktörlerinin
ülkedeki niteliğini ve boyutunu göz önünde bulundurmalıdır. İlgili faktörler ülkede gelir
getiren suçun seviye ve türünü, ülkede aktif olan veya fon toplayan terör gruplarını; suçtan
elde edilen veya yasadışı malvarlıklarının sınır ötesi hareketlerine maruz olmayı içerebilir.
7. Değerlendirmeciler, ülkenin kendi riskleri hakkında yaptığı değerlendirmeyi riskleri
anlamada ön dayanak olarak kullanmalıdır ancak bir ülkenin kendi değerlendirmesini
herhangi bir değerlendirme yapmadan doğru olarak kabul etmemelidir ve değerlendirmenin
sonuçlarına uymak zorunda değildir. Değerlendirmeciler, aşağıda 15. Paragrafta yer alan, 1.
Tavsiye ve Kısa Vadede Alınan Sonuç 1 bağlamında risk değerlendirmelerinin nasıl
değerlendirileceğine ilişkin rehberi de dikkate almalıdır. Değerlendirmecinin ülkenin
değerlendirmesinin makul olduğu sonucuna varamadığı veya ülkenin değerlendirmesinin
yetersiz olduğu ya da hiç olmadığı durumlar söz konusu olabilir. Bu tür durumlarda
değerlendirmeciler söz konusu ülkedeki temel risklerin hangileri olduğu konusunda ortak bir
anlayışa varmaya çalışmak amacıyla ulusal makamlarla yoğun görüş alışverişinde
bulunmalıdır. Eğer anlaşmaya varılmazsa veya değerlendirmeciler ülkenin değerlendirmesinin
makul olduğu sonucuna varamazsa bu durumda değerlendirmeciler her türlü anlayış
farklılığını ve bunlara ilişkin muhakemelerini Karşılıklı Değerlendirme Raporunda (KDR)
açık bir şekilde anlatmalı ve bu risklere ilişkin anlayışlarını diğer risk bazlı unsurların
değerlendirilmesinde bir temel olarak kullanmalıdır (ör: risk-bazlı denetim).
8. Değerlendirmeciler, örneğin finansal sektörün farklı kısımları ile farklı FOBİM’lerin
görece önemi; finansal sektörün boyut, entegrasyon ve karakteri; farklı finansal ürün veya
kuruluş türlerinin görece önemi; yurtiçi veya sınır ötesi ticaret miktarı; ekonominin ne kadar
nakit bazlı olduğu ve kayıt dışı sektör ve/veya kayıt dışı ekonominin boyutuna ilişkin
3
tahminler dahil olmak üzere önemlilik meselelerini de göz önünde bulundurmalıdır.
Değerlendirmeciler ayrıca nüfus büyüklüğü, ülkenin gelişmişlik seviyesi, coğrafi faktörler ve
ticaret veya kültür bağlantılarını da dikkate almalıdır. Değerlendirmeciler hem teknik uyumun
hem de etkililiğin değerlendirilmesinde farklı sektör ve meselelerin görece önemini göz
önünde bulundurmalıdır. Aşağıda anlatıldığı şekilde, teknik uyum için derecelendirme
yapılırken ülke ile ilgili en önemli ve ilgili meselelere daha fazla ağırlık verilmeli ve etkililik
değerlendirmesi yapılırken en önemli alanlara daha fazla dikkat edilmelidir.
9. Etkili bir KA/TFM sistemi normalde siyasi istikrar; KA/TFM meselelerine eğilme
konusunda üst-düzey taahhüt; hesap verebilirlik, entegrasyon ve şeffaflık sahibi istikrarlı
kuruluşlar; hukukun üstünlüğü ve ehil, bağımsız ve etkin bir adli sistem gibi belli yapısal
unsurların mevcut bulunmasını gerektirmektedir. Bu tür yapısal unsurların bulunmaması veya
genel çerçevedeki önemli zayıflıklar ve eksiklikler etkili bir KA/TFM çerçevesinin
uygulanışını belirgin bir şekilde engelleyebilir ve değerlendirmecilerin bir uyum veya etkililik
eksikliği tespit ettiği durumlarda bu eksikliklerin sebeplerinden biri eksik yapısal unsurlar
olabilir ve bunlar ilgili durumlarda Karşılıklı Değerlendirme Raporu’nda (KDR) tespit
edilmelidir.
10. Ülkenin KA/TFM tedbirlerinin etkililiğine belirgin şekilde etki edebilecek diğer
bağlamsal etmenler; ülkedeki düzenleyici ve denetleyici sistemin olgunluğunu ve sofistike
yapısını, yolsuzluk düzeyini ve yolsuzlukla mücadele tedbirlerinin etkisini veya finansal
hizmetlere erişememe düzeyini içermektedir. Bu tür faktörler KA/TF risklerini etkileyebilir ve
KA/TFM tedbirlerinin etkililiğini arttırabilir veya azaltabilir.
11. Değerlendirmeciler, ülkenin KA/TFM sisteminin nasıl bir bağlamda (ortamda) işlediği
hakkında genel bir anlayış edinmek amacıyla riskler, önemlilik meseleleri ve diğer bağlamsal
faktörler dahil olmak üzere yukarıda geçen bağlamsal faktörleri göz önünde bulundurmalıdır.
Bu faktörler değerlendirmecilerin hangi meseleleri önemli veya yüksek riskli olarak
değerlendireceğini etkileyebilir ve sonuç olarak değerlendirmecilere bir değerlendirme
esnasında nereye odaklanacakları konusunda yardımcı olacaktır. Bazı bilhassa önemli
bağlamsal faktörler bu metodolojinin etkililik bölümünde ele alınan Kısa Vadede Alınan
sonuçlar bağlamında belirtilmiştir. Değerlendirmeciler, bu risk ve bağlamsal faktörlerin bir
ülkenin değerlendirmesini nasıl etkileyebileceğini değerlendirirken, özellikle de bu risklerin
ve bağlamsal faktörlerin sonuçları önemli şekilde etkilediği durumlarda, kullanılan bilgiler
konusunda dikkatli olmalıdırlar. Değerlendirmeciler, ülkenin görüşlerini de dikkate almalı
ancak bunları eleştirel bir şekilde gözden geçirmeli ve tercihen birden çok kaynak kullanacak
şekilde diğer inanılır veya güvenilir bilgi kaynaklarına da başvurmalıdır (ör: uluslararası
kuruluşlardan veya başlıca resmi yayınlardan). Bu unsurlara dayanarak değerlendirmeciler
ülkenin KA/TFM sisteminin işlediği bağlam hakkında kendi kararlarını vermeli ve bu analizi
KDR’de açık ve anlaşılır bir şekilde yapmalıdır.
12. Risk, önemlilik ve yapısal veya bağlamsal faktörler bazı durumlarda bir ülkenin neden
uyumlu veya uyumsuz olduğunu veya ülkenin teknik uyum seviyesine bağlı olarak ülkenin
etkililik seviyesinin neden beklenenden daha yüksek veya daha düşük olduğunu açıklayabilir.
Bu faktörler ülkenin neden iyi veya kötü bir performans sergilediğine ilişkin açıklamaların
4
önemli bir kısmını ve değerlendirmecilerin etkililiğin nasıl geliştirileceği konusunda vereceği
tavsiyelerin önemli bir unsurunu oluşturabilir. Teknik uyum ve etkililik derecelendirmeleri
tüm ülkelere uygulanan evrensel bir standart temelinde yapılmaktadır. Olumsuz bir bağlam
(ör. eksik yapısal unsurların söz konusu olduğu durumlarda) uyum ve etkililiği düşürebilir.
Ancak riskler ve önemlilik ile yapısal veya diğer bağlamsal faktörler, FATF standartlarının
yetersiz veya düzensiz bir şekilde uygulanması için bir mazeret olmamalıdır.
Değerlendirmeciler ayrıca hangi faktörleri dikkate aldıklarını, bunu neden ve nasıl yaptıklarını
ve bunları göz önünde bulundururken kullandıkları bilgi kaynaklarını KDR’de açıkça
belirteceklerdir.
GENEL AÇIKLAMA VE REHBER
13. FATF tavsiyelerindeki tüm tanımlar Tavsiyelerle birlikte verilmiş olan Sözlük bölümünde
yer almaktadır. Değerlendirmeciler yaklaşım tutarlılığını sağlama açısından önemli
olduğundan diğer genel açıklama hususlarına ilişkin aşağıdaki rehberi de dikkate almalıdırlar.
14. Finansal Kuruluşlar – Değerlendirmeciler finansal kuruluşların sözlük tanımında atıfta
bulunulan finansal faaliyetlerle uğraşan kuruluş türlerini tam olarak anlamalıdır. Bu tür
faaliyetler farklı ülkelerde farklı jenerik isimlere sahip (ör: “banka”) kuruluşlar tarafından
üstlenilebileceğinden değerlendirmeciler kuruluşlara verilen isimlere değil faaliyete
odaklanmalıdır.
15. Ülkenin risk değerlendirmesini değerlendirmek –Tavsiye 1 ve Kısa Vadede Alınan
Sonuç 1’in değerlendirilmesinde değerlendirmecilerden kendi
bağımsız risk
değerlendirmelerini yapmaları beklenmemektedir ancak değerlendirmeciler ülkenin
değerlendirmesini mutlaka doğru olarak kabul etmemelidir. Ülkenin risk değerlendirmesini
gözden geçirirken değerlendirmeciler uygulanan süreç ve prosedürlerin katılığını ve
değerlendirmenin iç tutarlılığını (yani bilgiler ve kullanılan analizler ışığında sonuçların
makul olup olmadığını) göz önünde bulundurmalıdır. Değerlendirmeciler ince ayrıntılara
değil üst düzey meselelere odaklanmalı; sonuçların makul olup olmadığı hususunda
sağduyulu bir yaklaşım benimsemelidir. İlgili ve uygun durumlarda, değerlendirmeciler daha
fazla araştırılması gereken herhangi bir önemli farklılık olup olmadığını tespit etmek amacıyla
ülkenin risklerine ilişkin diğer inanılır veya güvenilir bilgi kaynaklarını da dikkate
almalıdırlar.
Değerlendirme ekibinin ülkenin risk değerlendirmesini makul bulduğu
durumlarda metodolojinin risk bazlı unsurları bu değerlendirme temelinde dikkate alınabilir.
16. Tavsiye 1’i değerlendirirken değerlendirmeciler analizlerinde aşağıdaki unsurlara
odaklamalıdır: (1) risk değerlendirmesini(lerini) yapma ve koordine etmeye yönelik mevcut
süreç ve mekanizmalar, (2) risk değerlendirmesinin(lerinin) makullüğü ve (3) risk bazlı
tedbirlerin tespit edilen risklerle uyumlaştırılması (ör: muafiyetler, yüksek veya düşük risk
durumları).
17. Kısa Vadede Alınan Sonuç 1’i değerlendirirken değerlendirmeciler risk
değerlendirmesinin(lerinin) makullüğüne ilişkin görüşlerine dayanarak yetkili makamların
riskleri azaltamaya yönelik politika ve faaliyetleri bildirmek amacıyla risk anlayışlarını ne
kadar pratikte iyi kullandıkları hususuna odaklanmalıdırlar.
5
18. Risk bazlı yükümlülükler – Finansal kuruluşların ve finansal olmayan belirli iş ve
mesleklerin (FOBİM) belirli adımlar atmakla yükümlü olduğu her bir tavsiye için,
değerlendirmeciler normalde tüm finansal kuruluşların ve FOBİM’in belirtilen tüm
yükümlülükleri karşılamak zorunda olduğu esasına dayalı olarak uyum değerlendirmesi
yapacaklardır. Ancak, FATF tavsiyelerinin temelinde yatan önemli bir husus; belli kuruluş,
işletme veya meslek türleri ya da belli müşteri, ürün, işlem veya ülkeler için karapara aklama
veya terörün finansmanı riskinin seviyesidir. Bu nedenle bir ülke tavsiyelerin uygulanmasında
(ör: basitleştirilmiş tedbir uygulanmasında) riski göz önünde bulundurabilir ve
değerlendirmeciler ülkenin önleyici tedbirlerinde eksiklik olup olmadığını ve bu eksikliklerin
önemini belirlerken riskleri ve risk bazlı yaklaşımca izin verilen esnekliği dikkate
almalıdırlar. FATF tavsiyelerinin sıkı veya özel tedbir gerektiren yüksek risk faaliyetleri
tespit ettiği durumlarda bu tür tedbirlerin tamamı uygulanmalıdır ancak tedbirlerin kapsamı
riskin özgün seviyesine göre değişebilir.
19. Düşük riskli durumlar için muafiyet – Karapara aklama ve terörün finansmanı riskinin
düşük olduğu durumlarda ülkeler finansal kuruluşları ve FOBİM’i belli adımlar atmakla
yükümlü kılan tavsiyelerin bazılarını uygulamamaya karar verebilir. Bu tür durumlarda
ülkeler tavsiyeleri uygulamama kararının dayanağını oluşturan kanıt ve analizleri
değerlendirmecilere sunmalıdır.
20. Finansal kuruluşlar, FOBİM ve ülkeler için yükümlülükler – FATF tavsiyelerinde
finansal kuruluşların veya FOBİM’in belli tedbirler alması gerektiği veya belli adımlar
atmasının zorunlu tutulması gerektiği veya ülkelerin finansal kuruluş, FOBİM veya diğer
kuruluş veya kişiler tarafından belli adımların atılmasını sağlaması gerektiği belirtilmektedir.
Tek bir tutarlı ifade kullanılması amacıyla bu Metodolojideki ilgili kriterlerde “Finansal
kuruluşlar(veya FOBİM) zorunlu tutulmalıdır” ifadesi kullanılmaktadır.
21. Yasa veya uyulması zorunlu yasal düzenlemeler – finansal kuruluşlar ve FOBİM’e
ilişkin yükümlülüklerin yasal dayanağı hakkındaki not (FATF Tavsiyelerine ilişkin Açıklayıcı
Notların sonunda), ilgili yükümlülüklerin yürürlüğe konması için gerekli olan yasal dayanağı
ortaya koymaktadır. Değerlendirmeciler belli bir yükümlülüğün uygulanmasında kullanılan
mekanizmaların notta belirtilen temelde uyulması zorunlu yasal düzenleme niteliği taşıyıp
taşımadığını göz önünde bulundurmalıdır. Değerlendirmeciler, Tavsiye 10,11 ve 20’nin
yasalarla düzenlenmesi gereken yükümlülükler içerdiğini; diğer yükümlülüklerinin ise
kanunlarla ya da uyulması zorunlu yasal düzenlemeler yoluyla düzenlenebileceğini bilmelidir.
Bununla birlikte uyulması zorunlu yasal düzenleme olarak değerlendirilmeyen belge veya
tedbir türleri etkililiğe katkıda bulunmaya yardımcı olabilir ve bu nedenle teknik uyum
yükümlülüklerin karşılanmasında göz önünde bulundurulmadan etkililiğin analizi bağlamında
değerlendirilebilir (ör. Özel sektör kuruluşları tarafından çıkarılan isteğe bağlı tüzükler veya
bir denetleme makamı tarafından çıkarılan bağlayıcı olmayan rehberler).
22. FOBİM’e ilişkin değerlendirme – Tavsiye 22, 23 ve 28 (ve Tavsiye 6 ve 7’nin belli
unsurları) uyarınca FOBİM ve ilgili denetleme (veya öz-düzenleme) kuruluşlarının belli
tedbirler alması gerekmektedir. Bu yükümlülüklere teknik uyum yalnızca bu tavsiyeler altında
değerlendirilmeli ve finansal kuruluşlarla ilgili diğer tavsiyelere taşınmamalıdır. Ancak,
6
etkililik değerlendirilmesi ilgili sonuçların incelenmesinde hem finansal kuruluşları hem de
FOBİM’i göz önünde bulundurmalıdır.
23. Kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı – Kitle imha silahlarının yayılmasının
finansmanı ile ilgili FATF standartları yükümlülükleri Tavsiye 7 (hedeflenen finansal
yaptırımlar) ve Tavsiye 2 (ulusal işbirliği ve koordinasyon) ile sınırlıdır. Etkililik
değerlendirmesi bağlamında, kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı ile ilgili tüm
yükümlülükler, ulusal işbirliği ve koordinasyon ile ilgili olup Kısa Vadede Alınan Sonuç 1’e
dahil edilenler hariç olmak üzere Sonuç 11’de yer almaktadır. Kitle imha silahlarının
yayılmasının finansmanı ile ilgili hususlar değerlendirmenin başka kısımlarında değil yalnızca
bu bölümlerde göz önünde bulundurulmalıdır.
24. Ulusal, uluslarüstü ve alt ulusal tedbirler- Bazı ülkelerde KA/TFM konuları yalnızca
ulusal hükümet düzeyinde değil eyalet/bölge ya da yerel düzeyde de ele alınmaktadır.
Değerlendirmeler yürütülürken, KA/TFM tedbirlerinin eyalet/bölge düzeyinde yeterince göz
önünde bulundurulduğunu sağlamak amacıyla uygun adımlar atılmalıdır. Aynı şekilde,
değerlendirmeciler bir ülke için geçerli olan uluslarüstü kanunları ve yönetmelikleri dikkate
almalı ve bunlara başvurmalıdır. Ek I, uluslarüstü temelde değerlendirilebilecek belirli
Tavsiyeleri göstermektedir.
25. Finansal Denetim- Bankacılık, sigorta ve menkul kıymetler sektörlerine önleyici KA/TF
yükümlülükleri getiren kanun ve uygulanabilir araçlar uygulanmalı ve denetim süreci ile
zorunlu kılınmalıdır. Bu sektörlerde Basel Komitesi, IAIS ve IOSCO tarafından getirilen ilgili
temel denetim ilkelerine de bağlı kalınmalıdır. Belli konular için söz konusu ilkeler, FATF
standartlarında belirtilen yükümlülükler ile örtüşmeli ya da bunlarla bütünlük sağlamalıdır.
Değerlendirmeciler, Temel İlkeler açısından yapılan değerlendirmelerin ya da bulguların ya
da denetim standartlarını belirleyen birimler tarafından getirilen diğer ilgili ilke ya da
standartların farkında olmalı ve bunları dikkate almalıdır. Finansal kuruluşların diğer türleri
için kanun ve yükümlülüklerin bir düzenleyici ya da denetleyici çerçeve aracılığıyla ya da
diğer araçlar tarafından uygulanıp uygulanmadığı ülkeden ülkeye farklılık gösterecektir.
26. Yaptırımlar- Birçok Tavsiye, ülkelere KA/TFM yükümlülüklerine uyulmaması
durumunda “etkili, orantılı ve caydırıcı yaptırımlara” sahip olmaları hususunda zorunluluk
getirmektedir. Bu yükümlülüklere ilişkin farklı unsurlar, teknik uyum ve etkililik bağlamında
değerlendirilmektedir. Değerlendirmeciler, teknik uyum değerlendirmesinde ülkenin
yasalarının ve yürütme araçlarının çerçevesinin, yükümlülüklerin daha fazla ya da daha az
ihlali durumunda orantılı olarak uygulanabilecek yeterli aralıkta yaptırımı ihtiva edip
etmediğini göz önünde bulundurmalıdır. Değerlendirmeciler, etkililik değerlendirmesinde,
pratikte uygulanan yaptırımların, yaptırıma tabi kuruluş tarafından gelecekte uyumlarının
sağlanmasında etkili ve diğerleri için uyumsuzluğa karşı caydırıcı olup olmadığını göz önünde
bulundurmalıdır.
27. Uluslararası İşbirliği- Uluslararası işbirliği bu Metodolojide belirli Tavsiyelerde ve Kısa
Vadede Alınan Sonuçlarda değerlendirilmektedir (özellikle 36.-40. Tavsiyeler ve Kısa
Vadede Alınan Sonuç 2). Değerlendirmeciler ayrıca ülkelerin diğer Tavsiyelerde ve Kısa
Vadede Alınan Sonuçlarda (ör. Sınır ötesi unsur taşıyan suçların soruşturulmasında ya da
7
uluslararası grupların denetiminde) uluslararası işbirliğine katılma yeteneklerinin ve
isteklerinin etkilerinin de farkında olmalı ve uyumun ya da etkililiğin uluslararası işbirliği
tarafından olumlu ya da olumsuz olarak etkilenmesi hususunda ortaya açıkça örnekler
koymalıdır.
28. Taslak mevzuat ve öneriler- Değerlendirmeciler, yerinde değerlendirme sonuna kadar
sadece ülkenin yürürlükteki ilgili kanunlarını, yönetmeliklerini ya da diğer KA/TFM
tedbirlerini göz önünde bulundurmalıdır. Sistemi değiştirecek taslakların ve diğer spesifik
önerilerin değerlendirmecinin kullanımına hazır hale getirildiği durumlarda, bunlar rapor
içerisinde ifade edilebilir ancak değerlendirmenin sonuçlarında ya da derecelendirme
esnasında dikkate alınmamalıdır.
29. FATF Rehberi- değerlendirmeciler, ülkelerin belirli yükümlülükleri nasıl
uygulayabilecekleri hakkında FATF Rehberini de arka plan bilgileri olarak göz önünde
bulundurabilirler. FATF Rehberinin tam listesi bu belgenin ekinde yer almaktadır. Bu tür
rehber, değerlendirmecilerin FATF Tavsiyelerinin uygulanmasının kullanışlılığını
anlamalarına yardımcı olabilir ancak rehberin uygulanması, değerlendirmenin bir parçasını
oluşturmamalıdır.
8
9
TEKNİK UYUM
30. Metodolojinin teknik uyum bileşenleri, yasaların ve yürütme araçlarının çerçevesi de dahil
FATF Tavsiyelerinin belirli yükümlülüklerinin uygulanmasını ve yetkili makamların
mevcudiyetini, yetkilerini ve prosedürlerini ifade eder. Büyük bir kısmı için, özellikle etkililik
ile ilgili standartların belirli yükümlülüklerini ihtiva etmez. Bunlar, Metodolojinin etkililik
bileşeni aracılığı ile ayrı olarak değerlendirilir.
31. Uluslararası standartlar olarak kabul edilen FATF Tavsiyeleri tüm ülkeler için
uygulanabilirdir. Ancak, değerlendirmeciler KA/TFM için yasal, kurumsal ve denetim
çerçevesinin bir ülkeden diğer ülkeye farklılık gösterebileceğinin farkında olmalıdır. FATF
Tavsiyelerine uyulması şartıyla ülkeler, FATF standartlarını kendi ulusal mevzuatları ve
kurumsal sistemleri ile tutarlı bir şekilde, uyumun elde edildiği yöntem farklı olsa dahi
uygulamaya yetkilidir. Bu bağlamda, değerlendirmeciler ülke için geçerli olan risklerin ve
yapısal ya da içeriksel faktörlerin farkında olmalıdır.
32. Metodolojinin teknik uyum bileşenleri, her bir Tavsiyeye ilişkin belirli yükümlülükleri,
Tavsiyelerin zorunlu unsurlarına tam olarak uyumlu olduğunu göstermek için bulunması
gerekli söz konusu unsurları temsil eden bir kriterler listesi olarak düzenlemektedir.
Değerlendirilecek kriterler her bir tavsiye için sırayla numaralandırılmaktadır ancak kriterlerin
sırası herhangi bir öncelik ya da önem sırası arz etmemektedir. Bazı durumlarda, kriterlerin
değerlendirilmesine ilişkin önemli hususların belirlenmesi amacıyla detaylandırma (kriterlerin
içerisinde amaçlanan) sağlanmaktadır. Bu tür detaylandırması olan kriterler için
değerlendirmeciler, kriterin tam olarak karşılanıp karşılanmadığına karar vermek amacıyla her
bir unsurun mevcut olup olmadığını gözden geçirmelidir.
UYUM DERECELENDİRMELERİ
33. Değerlendirmeciler her bir Tavsiye için, ülkenin standarda ne ölçüde uyumlu olduğu (ya
da olmadığı) hususunda bir sonuca varmalıdır. Dört tane olası uyum düzeyi bulunmaktadır:
uyumlu, büyük ölçüde uyumlu, kısmen uyumlu ve uyumsuz. İstisnai durumlarda, bir Tavsiye
uygulanamaz olarak da derecelendirilebilir. Bu derecelendirmeler sadece teknik uyum
değerlendirmesinde belirtilen kriterlere dayanmaktadır ve aşağıda belirtildiği şekildedir:
Teknik uyum derecelendirmesi
Uyumlu
C
Hiçbir eksiklik yok.
Büyük ölçüde uyumlu
LC
Sadece küçük eksiklikler var.
Kısmen uyumlu
PC
Orta derecede eksiklikler var.
Uyumsuz
NC
Büyük eksiklikler var.
Uygulanamaz
NA
Bir ülkenin yapısal, hukuki ve kurumsal
özelliklerinden dolayı bir yükümlülük
uygulanmamaktadır.
10
Değerlendirmeciler, herhangi bir Tavsiyeye ilişkin eksikliklerin düzeyi hakkında karar verirken,
ülkenin genel durumunu göz önünde tutarak karşılanan ya da karşılanmayan kriterlerin sayısını ve
nispi önemlerini dikkate almalıdır.
34. Bir ülkenin KA/TFM sisteminin Tavsiyeler ile uyumlu olduğunu göstermek,
değerlendirilen ülkenin sorumluluğunda olduğuna dikkat etmek elzemdir. Değerlendirmeciler,
her bir Tavsiyeye ilişkin uyum düzeyinin tespitinde sadece kanunların ve yürütme araçlarının
FATF tavsiyeleri ile uyumlu olup olmadığını değil kurumsal çerçevenin de mevcut olup
olmadığını değerlendirmelidir.
35. Ağırlıklandırma- Her bir Tavsiyeyi değerlendirmek için kullanılan her kriter eşit öneme
sahip değildir ve karşılanan kriterlerin sayısı her zaman her bir Tavsiyeye uyumun genel
seviyesinin bir göstergesi değildir. Değerlendirmeciler, her bir Tavsiyenin derecelendirmesine
ilişkin karar verirken kriterlerin nispi önemini ülke bağlamında dikkate almalıdır.
Değerlendirmeciler, ülkenin risk profili ve diğer yapısal ve bağlamsal bilgileri (ör. çok yüksek
riskli bir bölge ya da finansal sektörün büyük bir kısmı) ile mevcut eksikliklerin ne derece
önemli olduğunu göz önünde bulundurmalıdır. Bazı durumlarda, tek bir eksiklik bile diğer
kriterler karşılandığı halde uyumsuz derecelendirmesini gerekçelendirmede yeterince önemli
olabilir. Tam tersi olarak, düşük risk ya da az kullanılan finansal faaliyet türlerine ilişkin bir
eksiklik, bir Tavsiyenin tüm derecelendirmesinde çok küçük bir etkiye sahip olabilir.
36. Tavsiyeler arasında örtüşmeler- Birçok durumda aynı temel eksiklik, birçok farklı
Tavsiyenin değerlendirmesinde basamaklı etkiye sahip olacaktır. Örneğin: bir eksik risk
değerlendirmesi, KA/TFM sistemi süresince risk tabanlı tedbirlere zarar verebilir; ya da belli
bir tip finansal kuruluş ya da FOBİM’lere KA/TFM düzenlemelerinin uygulanmaması,
finansal kuruluşlara ya da FOBİM’lere uygulanan Tavsiyelerin değerlendirmesini
etkileyebilir. Değerlendirmeciler, bu tür durumlardaki derecelendirmeyi dikkate alırken, her
bir uygulanabilir Tavsiye için derecelendirmenin temelini oluşturan faktörlerdeki eksikliği
yansıtmalı ve uygunsa derecelendirmeyi buna göre yapmalıdır. Değerlendirmeciler ayrıca
karşılıklı değerlendirme raporunda (KDR) temelde yatan sebebin tüm ilgili Tavsiyelerde yer
aldığını açıkça göstermelidir.
37. Önceki derecelendirmeler ile mukayese- 2012 yılındaki FATF Tavsiyeleri ve Özel
Tavsiyelere ilişkin gözden geçirmeler ve konsolidasyon nedeniyle ve teknik uyum ve etkililik
için ayrı değerlendirmelerin kabul edilmesi ile, bu metodolojiye uygun olarak verilen
derecelendirmeler, 2004 Metodolojisi gereğince verilen derecelendirmeler ile doğrudan
karşılaştırılabilir olmayacaktır.
11
ETKİLİLİK
38. Bir ülkenin KA/TFM sisteminin etkililiğinin değerlendirilmesi, FATF standartlarına
teknik uyumun değerlendirilmesi ile eşit öneme sahiptir. Etkililik değerlendirmesi: a)
FATF’ın sonuçlara odaklanmasını geliştirmeyi; b) ulusal KA/TFM sisteminin FATF
standartlarının amacını ne ölçüde karşıladığını tespit etmeyi ve sistematik zayıflıkları
belirlemeyi; ve c) ülkelere kendi sistemlerini geliştirecek tedbirlere öncelik vermek hususunda
olanak sağlamayı amaçlamaktadır. Bu metodolojinin amaçları çerçevesinde etkililik,
“Belirlenen sonuçların elde edildiği ölçü” olarak tanımlanmaktadır.
39. KA/TFM bağlamında etkililik, finansal sistemlerin ve ekonomilerin karapara aklama,
terörün finansmanı ve nükleer silahların yayılımı risklerini ve tehditlerini ne ölçüde
azalttığıdır. Bu, karapara aklama ve terörün finansmanı risklerini azaltmak ve nükleer
silahların yayılımının finansmanıyla mücadele etmek amacıyla belirlenmiş a) politika, yasa ya
da uygulanabilir araçların; b) kolluk kuvvetleri, denetim ya da istihbarat faaliyet programının;
ya da c) bir dizi özel tedbir paketi uygulamanın amaçlanan sonuçları ile ilişki olabilir.
40. Bir etkililik değerlendirmesinin amacı, ülkenin tüm KA/TFM sisteminin ve bu sistemin ne
kadar iyi çalıştığının muhakemesini yapmaktır. Etkililiğin değerlendirilmesi, Tavsiyelere
teknik uyumun değerlendirilmesinden temelde çok farklı bir yaklaşıma dayanmaktadır. Bu,
belirli yükümlülüklerin karşılanıp karşılanmadığının ya da belirli bir Tavsiyenin tüm
unsurlarının mevcut olup olmadığının kontrolünü içermemektedir. Bunun yerine, tanımlanan
sonuçların karşılanıp karşılanmadığı ya da ne ölçüde karşılanıp karşılanmadığı hakkında bir
hüküm gerektirir, ör. bir KA/TFM sisteminin temel hedeflerinin uygulamada, FATF
standartları doğrultusunda, etkin bir şekilde karşılanıp karşılanmadığı. Değerlendirme süreci,
değerlendirilen ülke ile istişare ederek çalışacak değerlendiricilerin kararına bağlıdır.
41. KPA/TFM sisteminin etkili olduğunu ispat etmenin değerlendirilen ülkenin
sorumluluğunda olduğuna dikkat etmek esastır. Şayet kanıt mevcut değil ise, değerlendiriciler
sadece sistemin etkili olmadığı sonucuna varabilirler.
ETKİLİLİĞİ DEĞERLENDİRME ÇERÇEVESİ
42. FATF, etkililik değerlendirmesi için tanımlanan sonuçlar hiyerarşisine odaklanan bir
yaklaşım kabul etmiştir. En üst düzeyde, KA/TFM tedbirlerinin uygulanmasındaki amaç
“Finansal sistemleri ve daha geniş ekonomileri, karapara aklama ve terörün finansmanı ve
nükleer silahların yaygınlaşması tehditlerinden korumak ve böylece finansal sektör
bütünlüğünü güçlendirmek ve emniyet ve güvenliğe katkıda bulunmak” tır. Bir ülkenin
KA/TFM sisteminin etkililiğinin genel olarak anlaşılması ile bütünleyici parçalarının ne kadar
iyi çalıştığının ayrıntılı değerlendirilmesi arasındaki doğru dengenin verilmesi için FATF,
onbir Orta Vadede Alınan Sonuca dayalı olarak değerlendirme yapmaktadır. Bunlardan her
biri, etkili bir KA/TFM sisteminin elde etmesi gereken temel hedeflerden birini temsil
etmektedir ve bunlar KA/TFM tedbirlerinin temel tematik hedeflerini temsil eden üç Orta
Vadede Alınan Sonucu beslemektedir. Bu yaklaşım, farklı Tavsiyeleri uygulayan bir ülkenin
etkililiğini ya da belirli kurum ya da kuruluşların performansını doğrudan değerlendirmeyi
amaçlamamaktadır. Değerlendirmecilerin, Üst-Düzey Amaç ya da Orta Vadede Alınan
12
Sonuçları, yazılı karşılıklı Değerlendirme Raporlarını hazırlarken ve ülkenin genel etkililiğini
genel terimlerle özetlerken bunlarla alakalı olabileceği halde doğrudan değerlendirmeleri
beklenmemektedir.
43. Üst-Düzey Amaç, Orta Vadede Alınan Sonuçlar ve Kısa Vadede Alınan Sonuçlar arasında
ilişki aşağıdaki diyagramda gösterilmektedir:
Üst-Düzey Amaç:
Finansal sistemler ve daha geniş ekonomiler, karapara aklama ve terörün finansmanı ve
nükleer silahların yaygınlaşması tehditlerinden korunmakta ve böylece finansal sektör
bütünlüğü güçlendirilmekte ve emniyet ve güvenliğe katkıda bulunulmaktadır.
Orta
Vadede
Sonuçlar
Alınan Kısa Vadede Alınan Sonuçlar
1-Karapara aklama ve terörün finansmanı riskleri anlaşılır ve
Politika, koordinasyon ve uygun olduğu hallerde karapara aklama ve terörün
işbirliği, karapara aklama ve finansmanı ve nükleer silahların yaygınlaşmasıyla mücadele
terörün finansmanı risklerini için eylemler ülke içinde koordine edilir.
azaltır.
2-Uluslararası işbirliği uygun bilgileri, finansal istihbarat ve
kanıtı sunar ve suçlulara ve bunların malvarlıklarına karşı
tedbirleri kolaylaştırır.
Terörizmin
desteklenmesindeki
suç
gelirleri ve fonların finansal
sektöre ya da diğer sektörlere
girmesi engellenir ve bu
sektörler tarafından tespit
edilir ve bildirilir.
Karapara aklama tehditleri
tespit edilir ve engellenir ve
suçlular
cezalandırılarak
yasadışı gelirler ellerinden
alınır. Terörün finansmanı
tehditleri tespit edilir ve
önlenir,
teröristler
kaynaklardan mahrum edilir
ve terörü finanse edenler
cezalandırılır ve böylece
terörist
faaliyetlerin
önlenmesine
katkıda
bulunulur.
3-Denetçiler gereğine uygun olarak finansal kurumları ve
FOBİM’leri, KA/TFM yükümlülüklerinin riskleri ile orantılı
olarak uyum sağlamalarını denetler, izler ve düzenlerler.
4-Finansal kurumlar ve FOBİM’ler riskleri ile orantılı
KA/TFM tedbirlerini yeterince uygularlar ve şüpheli
işlemleri bildirirler.
5-Tüzel kişilerin ve oluşumların, karapara aklama ve terörün
finansmanı amacıyla suiistimal edilmeleri önlenir ve gerçek
faydalanıcılarına ilişkin bilgileri geciktirilmeden yetkili
makamlara mevcut hale getirilir.
6-Finansal istihbarat ve tüm diğer ilgili bilgiler gereğine
uygun olarak karapara aklama ve terörün finansmanı
incelemelerinde yetkili makamlar tarafından kullanılır.
7-Karapara aklama suçları ve faaliyetleri incelenir ve
suçlular kovuşturulur ve etkili, orantılı ve caydırıcı
yaptırımlara tabi tutulur.
8-Suç gelirleri ve araçları müsadere edilir.
9-Terörün finansmanı suçları ve faaliyetleri incelenir ve
terörü finanse eden kişiler kovuşturulur ve etkili, orantılı ve
caydırıcı yaptırımlara tabi tutulur.
10-Teröristlerin, terör örgütlerinin ve terörü finanse
edenlerin fonları toplamaları, yerini değiştirmeleri ve
kullanmaları ve kar amacı gütmeyen kuruluşlar sektörünü
kötü amaçlı kullanmaları engellenir.
11-Kitle imha silahlarının yayılması faaliyetlerine karışan
kişi ve kuruluşların BMGK Kararlarına uygun olarak fon
13
toplamaları, yer değiştirmeleri ve kullanmaları engellenir.
KAPSAMIN BELİRLENMESİ
44- Değerlendirmeciler Kısa Vadede Alınan Sonuçların hepsini değerlendirmek zorundadır.
Ancak, değerlendirmeciler yerinde değerlendirmeden önce değerlendirilen ülke ile
istişarelerde bulunarak yukarıda belirtilen 5 ila 10 uncu paragraflarda ortaya konan riskleri ve
diğer faktörleri dikkate almalıdır. Değerlendirmeciler, değerlendirilen ülke ile istişarelerde
bulunarak, değerlendirme sürecinde daha ayrıntılı olarak incelenmesi gereken ve nihai
raporda belirtilmesi gereken yüksek risk konularını tanımlamalıdır. Değerlendirmeciler ayrıca
aynı derecede detaylı inceleme gerekliliği olmayan daha düşük/düşük riskli alanları tespit
etmeyi amaçlamalıdır. Değerlendirme devam ederken, değerlendirmeciler etkililiğe ilişkin ilk
bulgularına dayanarak, temel KA/TF risklerinin giderilmesinde etkililiği geliştirmek için
büyük kapsamlı alanlara dikkat çekilmesi amacıyla ülkeyle irtibata devam etmeli ve kapsam
belirlemesini gözden geçirmelidir.
TEKNİK UYUMLA BAĞLANTILI HUSUSLAR
45. Ülkelerin teknik uyum seviyesi, etkililiğin değerlendirmesine katkı sağlamaktadır.
Değerlendirmeciler teknik uyum seviyesini kendi araştırmaları kapsamında dikkate almalıdır.
Teknik uyum değerlendirmesi, etkili bir KA/TFM sisteminin yasal ve kurumsal temellerinin
olup olmadığını değerlendirmektedir. FATF Tavsiyelerinin teknik yönlerine düşük seviyede
uyduğu değerlendirilen bir ülkenin etkili bir KA/TFM sistemine sahip olması olası değildir
(teknik olarak uyumlu bir ülkenin etkili olduğunun da doğru kabul edilemez olmasına karşın).
Pek çok durumda, yetersiz etkililiğin asıl sebebi Tavsiyelerdeki teknik hususların
uygulanmasındaki önemli eksiklikler olacaktır.
46. Değerlendirmeciler, etkililiğin değerlendirilmesi sürecinde ayrıca, ilgili ülkenin ne
sebeple etkili olduğunu (ya da olmadığını) açıklarken ve etkililiği geliştirmek amacıyla
tavsiyelerde bulunurken, ilgili Tavsiyelere teknik uyumun etkisini de göz önüne almalıdır.
Değerlendirmecilerin, teknik uyumun düşük seviyede buna karşılık etkililiğin belirli bir
seviyede olduğu sonucuna vardıkları istisnai durumlar olabilmektedir (örneğin, düşük riskler
14
veya diğer yapısal, maddi veya bağlama ilişkin faktörler de dahil olmak üzere ülkelerin sahip
olduğu belirli durumların sonucu olarak, ilgili ülkenin yasalarının ve kurumlarının özellikleri;
ya da o ülke FATF Tavsiyelerinin yükümlü kılmadığı telafi edici KA/TFM tedbirlerini
uyguluyorsa). Değerlendirmeciler bu hususlara Karşılıklı Değerlendirme Raporunda (MER)
bilhassa önem vermelidir ve teknik uyumda düşük seviyeler olsa bile, etkililik hususundaki
temel dayanağı ve özel gerekçeleri açıklamak suretiyle kararlarını bütünüyle
meşrulaştırmalıdırlar.
ETKİLİLİK METODOLOJİSİNİN KULLANILMASI
47. Etkililiğe ilişkin bir değerlendirme on bir Kısa Vadede Alınan Sonuç’tan her birini ayrı
ayrı dikkate almalıdır ancak doğrudan Orta Vadeli ya da Uzun Vadeli Sonuçlara
yönelmemelidir. Kısa Vadede Alınan Sonuçlardan her birine yönelik olarak,
değerlendirmecilerin cevap vermeye çalışmaları gereken iki kapsayıcı soru vardır:
Bu sonuca hangi ölçüde ulaşılabilir? Değerlendirmeciler ilgili ülkenin o sonuç bakımından
etkili olup olmadığını değerlendirmelidir (başka bir deyişle, o ülke iyi işleyen bir KA/TFM
sistemi bakımından beklenen sonuçlara ulaşıyor mu ulaşamıyor mu). Değerlendirmeciler
kararlarını esas olarak bilgi ve özel faktör örnekleriyle desteklenen ve teknik uyum seviyesi
ile bağlamsal faktörleri dikkate alan Temel Hususlar’a dayandırmalıdır.
Etkililiği artırmak için neler yapılabilir? Değerlendirmeciler ülkenin üst düzeyde bir etkililik
seviyesine hangi sebeplerle ulaşamadığını anlamalıdır ve mümkün olması halinde, o amaca
ulaşma yeterliliğini geliştirmek üzere tavsiyelerde bulunmalıdır. Değerlendirmeciler
analizlerini ve tavsiyelerini temel hususlar hakkındaki düşüncelerine ve temel hususlara
ilişkin sonuçları destekleyen, faaliyetleri, süreçleri, kaynakları ve altyapıyı da ihtiva eden
belirli faktör örneklerine dayandırmalıdır. Değerlendirmeciler ayrıca teknik eksikliğin
etkililik ve bağlamsal faktörlerin uygunluğu üzerindeki etkisini de dikkate almalıdır. Eğer
değerlendirmeciler sonucun üst düzeyde gerçekleştirildiği hususunda ikna olursa, etkililiği
artırmak için neler yapılabileceği konusunda ayrıntılı bir değerlendirme yapmaları
gerekmeyecektir (iyi uygulamalar veya muhtemel daha ileri gelişmelerin tespiti ya da üst
düzey etkililik seviyesinin korunması için gereken sürekli çabalar bakımından halen önemli
olmakla birlikte).
Etkili Bir Sistemin Özellikleri
48. Kısa Vadede Alınan Sonuçların en üstünde yer alan kutu içindeki metin etkili bir
sistemin asli özellikleri ve sonuçlarını açıklamaktadır. Bu, bir ülkenin sonuca ulaşma
bakımından etkili olduğunu ifade eden durumu belirlemektedir ve değerlendirme için
mihenk taşı oluşturmaktadır.
Sonuca ulaşılıp ulaşılmadığının tespitinde dikkate alınacak Temel Hususlar
15
49. İkinci bölüm değerlendirmeciler için sonuca ulaşılıp ulaşılmadığının tespit edilmesi
bakımından esas teşkil etmektedir. Temel hususlar, değerlendirmecilerin bir ülkenin her bir
sonuç bakımından ne ölçüde etkili olduğuna ilişkin genel bir değerlendirme yapmak üzere
cevap vermeleri zorunlu olan sorulardır. Değerlendirmecilerin bir ülkenin ne ölçüde etkili
olduğuna ilişkin olarak vardığı sonuçlar, temel hususlara yönelik değerlendirmenin
bildirdiği, her bir sonuca ilişkin genel bir değerlendirme esasına dayandırılmalıdır.
50. Değerlendirmeciler her bir sonuca yönelik olarak sayılan temel hususların hepsini
incelemelidir. Buna karşılık, ilgili ülkedeki o hususla bağlantılı risk ve önemlilik derecesini
yansıtmak amacıyla her birini inceledikleri hususlara ilişkin ayrıntılarda değişiklik arz
edebilirler. İstisnai durumlarda, değerlendirmeciler belirli koşullarda etkililik sonucu için
temel teşkil edecek ilave hususları da dikkate alabilirler (örneğin, ülkenin KA/TFM
sisteminin özelliklerini yansıtan ancak temel hususlara ya da ilave bilgilere ya da spesifik
faktörlere dahil edilmeyen alternatif tedbirler). Temel olarak dikkate alınan her türlü ilave
hususun ne zaman ve ne sebeple kullanılmış olduğunu açıklamalıdırlar.
Temel Hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek bilgi örnekleri
51. Bilgi Örnekleri, değerlendirmecilerin temel hususları değerlendirirken arayabilecekleri
belirli veri unsurlarını da ihtiva eden, sonuca ne ölçüde ulaşıldığını anlamak bakımından en
elverişli olan bilgi türlerini ve kaynaklarını oluşturmaktadır. Destekleyici bilgiler ve diğer
veriler değerlendirmecilerin temel hususlara yönelik anlayışını test edebilir ya da
doğrulayabilir ve değerlendirmecilerin kafasındaki sonuca olumlu anlamda ne kadar
ulaşıldığına ilişkin tabloyu tamamlamak üzere niceliksel bir unsur sağlayabilir.
52. Sayılan destekleyici bilgi ve veriler ayrıntılı ve zorunlu değildir. Mevcut veriler,
istatistikler ve diğer materyaller ülkeden ülkeye büyük ölçüde değişiklik arz edebilir ve
değerlendirmeciler kendi kararlarına ulaşmalarında yardımcı olması amacıyla ülkenin
sağlayabileceği her türlü bilgiyi kullanmalıdır.
53. Etkililiğin değerlendirilmesi istatistiki bir uygulama değildir. Değerlendirmeciler, sonuca
olumlu anlamda ne kadar yaklaşıldığı hakkında bilgiye dayanan bir karar verirken verileri,
istatistikleri ve de diğer niteliksel bilgileri kullanmalıdır ancak ülkenin içinde bulunduğu
koşullar bağlamında mevcut verileri eleştirel olarak yorumlamalıdır. Dikkat ham verilere
(çok farklı şekillerde hatta çelişkili sonuçlarla yorumlanabilmesi mümkün olan)
yönlendirilmemeli fakat değerlendirilen ülke bağlamında amaca ulaşılıp ulaşılmadığını
gösteren bilgilere ve analizlere yönlendirilmelidir. Değerlendirmeciler, ülke şartları,
KA/TFM sistemleri ve veri toplama uygulamalarındaki önemli farklılıklara bağlı olarak,
etkililik hakkında karar vermede bir karşılaştırma unsuru olarak diğer ülkelere ilişkin verileri
kullanırken bilhassa ihtiyatlı olmalıdır. Değerlendirmeciler ayrıca çok sayıdaki çıktının her
zaman istenen sonuca ulaşmada olumlu katkısı olmayacağı hususuna da dikkat etmelidir.
Temel hususlara ilişkin sonuçlara destek olabilecek belirli faktör örnekleri
16
54. Metodolojinin faktörlere ilişkin bölümü, genel olarak her bir sonuca ulaşmak için
gereken unsurlara ilişkin örnekleri düzenlemektedir. Bunlar muhtemel faktörlere ilişkin
ayrıntılı bir liste oluşturmazlar ancak değerlendirmecilere bir ülkenin belirli bir sonuca ne
sebeple ulaşabildiğinin (ya da ulaşamadığının) (örneğin, faktörlerden birinin çalışmaması
sebebiyle) sebeplerini değerlendirirken bir destek unsuru olarak verilir. Değerlendirmeciler
çoğu durumda belirli bir sonuca ne ölçüde ulaşıldığına ilişkin kesin bir sonuca ulaşmak
amacıyla bu faktörlere göndermede bulunma gereği duyacaklardır. Bu bölümde sayılan
faaliyetler ve işlemler KA/TFM işlevlerinin düzenlenmesinde tek başına zorunlu bir modele
işaret etmediğini, buna karşılık sadece çok yaygın bir şekilde uygulanmış olan idari
düzenlemeleri ortaya koymakta olduğunu ve bir ülkenin etkili olmama sebeplerinin sayılan
faktörlerle sınırlı olmadığını not etmek gerekmektedir. Değerlendirmecilerin sadece altta
yatan işlem ve usule değil bu faktörlerin niteliksel yönlerine dikkat etmeleri gerektiği
vurgulamak gerekmektedir.
55. Değerlendirmecilerin her bir olayda bütün faktörleri gözden geçirmeleri
gerekmemektedir. Bir ülkenin bir alanda açıkça etkili olması halinde değerlendirmeciler kısa
ve öz bir şekilde bunun doğruluğunun sebebini göstermeli ve belirli iyi uygulama alanlarını
ortaya koymalıdır, buna karşılık değerlendirmecilerin Metodolojinin bu bölümünde yer alan
her bir faktörü incelemeleri gerekmemektedir. Bir ülkenin açıkça etkili olmadığı ve bunun
temel sebeplere (örneğin, önemli teknik eksikliklerin olması durumunda) dayandığı
durumlar da olabilmektedir. Bu tür durumlarda değerlendirmecilerin sonuca ne sebeple
ulaşılamadığına ilişkin olarak daha ayrıntılı inceleme yapmaları gerekmektedir.
56. Değerlendirmeciler sonuca ulaşmak amacıyla bir farklı adımlar sırasına ya da bir değer
zincirine dayanan sonuçların farkında olmalıdır (örneğin, sırasıyla soruşturmayı,
kovuşturmayı ve yaptırım uygulamayı ihtiva eden Kısa Vadede Alınan Sonuç 7). Bu
durumlarda, diğer aşamaların etkili olmasına rağmen sürecin bir aşamasındaki başarısızlık
sebebi ile bir sonuca ulaşılamamış olma ihtimali vardır.
57. Değerlendirmeciler ayrıca, kendilerinin önemli ya da yüksek riskli olduğunu
düşündükleri ve sonuçta dikkatlerini yönlendirdikleri hususlara etkisi olabilecek bağlamsal
faktörlere de dikkat etmelidir. Bu faktörler ilgili ülkenin ne sebeple iyi ya da kötü
performans gösterdiğine ilişkin açıklamanın önemli bir parçası ve değerlendirmecilerin
etkililiğin nasıl geliştirilebileceğine ilişkin tavsiyeleri için önemli bir unsur olabilmektedir.
Buna karşılık, bu faktörler FATF standartlarının kötü ya da düzensiz uygulanması
bakımından bir mazeret oluşturmamalıdır.
ORTAK KONULAR
58. Kısa Vadede Alınan Sonuçlar birbirinden bağımsız değildir. Pek çok olayda, bilhassa
bir Kısa Vadede Alınan Sonuç gereğince değerlendirilen bir konu başka sonuçlara
ulaşılmasına da katkıda bulunacaktır. Bilhassa, Kısa Vadede Alınan Sonuçlar 1 ve 2
gereğince değerlendirilen ve (a) ilgili ülkenin risk değerlendirmesini ve risk bazlı yaklaşım
uygulamasını ve (b) uluslararası işbirliğine bağlılığını dikkate alan faktörler diğer sonuçlar
üzerinde geniş kapsamlı etki yapabilmektedir (örneğin, risk değerlendirmesi Kısa Vadede
17
Alınan Sonuç 4 gereğince alınan risk bazlı tedbirlerin uygulanmasını ve yetkili makamların
kaynakları bütün sonuçlara yönelik olarak kullanmasını etkilemektedir; uluslararası işbirliği
Kısa Vadede Alınan Sonuçlar 7 ve 8 gereğince yurtiçinde yürütülen karapara aklama
soruşturmalarını ve müsadere işlemlerini desteklemeye yönelik işbirliğini ihtiva etmektedir).
Bu sebeple, değerlendirmeciler diğer Kısa Vadede Alınan Sonuçlar bakımından etkililik
seviyesi üzerinde Kısa Vadede Alınan Sonuçlar 1 ve 2’nin ne şekilde olumlu ya da olumsuz
bir etkisi olduğuna ilişkin bulgularını dikkate almalıdır. Bu ortak konular her bir Kısa
Vadede Alınan Sonuç gereğince değerlendirmecilere yönelik olarak hazırlanan notlarda
yansıtılmaktadır.
ETKİLİLİĞE İLİŞKİN SONUÇLAR
59. Değerlendirmeciler, her bir Kısa Vadede Alınan Sonuç bakımından, bir ülkenin ne
ölçüde etkili olup olmadığına ilişkin sonuçlara ulaşmalıdır. İlgili ülkenin yüksek bir etkililik
seviyesine ulaşmamış olduğu durumlarda, değerlendirmeciler ayrıca bunun sebepleri ve o
ülkenin sonuca ulaşma bakımından yeterliliğini geliştirmek amacıyla alması gereken
tedbirler hakkında tavsiyelerde bulunmalıdır.
60. Etkililik esas olarak teknik uyumdan farklı bir şekilde değerlendirilir.
Değerlendirmecilerin bir ülkenin şöyle ya da böyle etkili olma ölçüsüne ilişkin kararları o
ülkenin sonuca ulaşma ölçüsünün bütünüyle anlaşılması esasına dayandırılmalıdır. Temel
Hususlar bir kriterler listesi olarak değerlendirilmemeli, buna karşılık
değerlendirmecilerin o ülkenin her bir Kısa Vadede Alınan Sonuç bakımından etkililiğini
gerektiğince anlamasına yardımcı bir dizi soru olarak değerlendirilmelidir. Temel hususlar
eşit öneme haiz değildir ve bunların önemi KA/TF riskleri ve ilgili yapısal faktörler göz
önüne alınarak her bir ülkenin özel durumuna göre değişiklik arz etmektedir. Bu sebeple,
değerlendirmecilerin karara varırken esnek olmaları ve kendi düşüncelerini ve tecrübelerini
kullanmaları gerekmektedir.
61. Değerlendirmecilerin vardıkları sonuçlar sadece sonuca ulaşılıp ulaşılmadığını
yansıtmalıdır. Değerlendirmeciler etkililiğe ulaşmak için en iyi yolun kendi seçenekleri
olduğunu bir kenara bırakmalı ve kendi ulusal yaklaşımlarından yersiz olarak
etkilenmemelidir. Ayrıca, kararlarını tespit ettikleri sorun ya da eksiklik sayısına
dayandırmaktan kaçınmalıdır, çünkü bir ülkenin mahiyeti itibariyle önemli olmayan çeşitli
yetersizliklere sahip olabilmesi ya da bunları başka alanlardaki gücü ile telafi etmesi ve bu
suretle de bütünsel olarak yüksek bir etkililik seviyesine ulaşabilmesi mümkündür.
62. Değerlendirmecilerin etkililiğin seviyesine ilişkin olarak vardıkları sonuçlar öncelikle
açıklayıcı olmalıdır. Değerlendirmeciler bütüncül olarak ulaşılması gereken sonucun
ölçüsünü, etkililiğin daha yüksek ya da daha düşük olduğu belirli alanlardaki sapmaya yer
vererek, açık bir şekilde belirlemelidir. Kararlarının dayandığı esası örneğin, etkililiğin
olmamasının sebebi olduğuna inandıkları sorunlar ya da yetersizlikleri; en önemli gördükleri
temel hususları ve bilgileri; verileri ve diğer göstergeleri anlama metodunu; ve
değerlendirmenin farklı yönlerine verdikleri ağırlığı açıkça ortaya koymalıdır.
18
Değerlendirmeciler ayrıca güçlü olunan alanları ya da iyi uygulama örneklerini de tespit
etmelidir.
63. Değerlendirmeciler açık ve karşılaştırılabilir sonuçlara ulaşmak amacıyla, kararlarını
derecelendirme şeklinde özetlemelidir. Her bir Kısa Vadede Alınan Sonuç için, temel
hususların ve özelliklerin ele alınma ölçüsüne dayanan dört muhtemel etkililik
derecelendirmesi vardır: Yüksek etkililik seviyesi; Tatmin edici etkililik seviyesi; Orta
dereceli etkililik seviyesi; ve Düşük etkililik seviyesi. Bu derecelendirmeye aşağıdaki
temellere dayanarak karar verilmelidir:
Etkililik derecelendirmeleri
Yüksek etkililik seviyesi: Kısa Vadede Alınan Sonuca çok büyük ölçüde ulaşılmıştır.
Küçük ölçekte iyileştirmeye ihtiyaç vardır.
Tatmin edici etkililik seviyesi: Kısa Vadede Alınan Sonuca büyük ölçüde ulaşılmıştır. Orta
ölçekte iyileştirmeye ihtiyaç vardır.
Orta dereceli etkililik seviyesi: Kısa Vadede Alınan Sonuca bir ölçüde ulaşılmıştır. Önemli
ölçekte iyileştirmeye ihtiyaç vardır.
Düşük etkililik seviyesi: Kısa Vadede Alınan Sonuca ulaşılmamış ya da önemsiz ölçüde
ulaşılmıştır. Temelden iyileştirmeye ihtiyaç vardır.
KA/TFM SİSTEMİNİN NE ŞEKİLDE GELİŞTİRİLECEĞİNE İLİŞKİN
TAVSİYELER
64. Değerlendirmecilerin bir ülkeye yönelik tavsiyeleri değerlendirmenin hayati önemi haiz
bir parçasıdır. Değerlendirmeciler, kendi kararlarını esas alarak, hem etkililik seviyesi hem
de teknik uyum seviyesi de dahil olmak üzere ilgili ülkenin KA/TFM sistemini geliştirmek
için alması gereken tedbirlere ilişkin tavsiyelerde bulunmalıdır. Rapor, çare tedbirlere
yönelik olarak ülkenin koşullarını ve kapasitesini, etkililik seviyesini ve tespit edilen
yetersizlik ya da sorunları dikkate alarak bu tavsiyelere öncelik vermelidir.
Değerlendirmecilerin tavsiyeleri, tespit edilen yetersizlikleri ya da eksiklikleri basitçe
gidermek olmamalı, buna karşılık ülkenin karşı karşıya olduğu riskleri en etkin şekilde
azaltmak amacıyla belirli tedbirleri tespit ederek ve önceleyerek değer katmalıdır. Bu,
tavsiyelerin en büyük ve en hızlı uygulamaya yönelik gelişmeler sağlaması; en kapsamlı
etkilerinin olması ya da ulaşılması en kolay olması esasında olabilir.
65. Değerlendirmeciler tavsiye verirken, etkin bir KA/TFM sistemine ulaşmak için muhtelif
yollar olduğunun ve kendi tercihleri olan modelin değerlendirilen ülkenin durumuna uygun
olmayabileceğinin farkında olarak, ülkenin koşullarını ve bağlamını ve de hukuk ve
kurumsal sistemini dikkate alma hususunda özenli olmalıdır.
66. Değerlendirmeciler, değerlendirilen ülke tarafından bir eylem planı oluşturmayı
kolaylaştırmak amacıyla, nerede belirli bir eylem yapılması gerektiğini ve öncelikli amaca
ne şekilde ulaşılabileceğine ilişkin olarak nerede esneklik sağlanabileceğini tavsiyelerinde
göstermelidir. Değerlendirmeciler, ülkelerin tavsiyeleri yerel koşullara bütünüyle uyumlu
19
hale çabalarına engel olmamak amacıyla, gereksiz ölçüde katı tavsiye vermekten
kaçınmalıdır (ör: belli tedbirler için takvim belirlenmesi).
67. Bir ülke üst düzeyde bir etkililik seviyesine sahip olsa bile, bu geliştirilecek alan
kalmadığını göstermez. Gelişmekte olan risklere karşı üst düzeyde bir etkililik seviyesini
muhafaza etmek amacıyla bir eylem ihtiyacı da olabilir. Değerlendirmeciler, üst düzeyde bir
etkililik seviyesinin olduğu alanlara yönelik olarak daha ileri eylemler tespit etmeleri
halinde, bunları tavsiyelerine dahil etmelidir.
REFERANS NOKTASI
68. Değerlendirmecilerin bu Metodolojinin ne şekilde uygulanacağı ya da FATF
Standartlarının yorumlanması hususunda herhangi bir şüpheleri olursa, FATF Sekreteryasına
ya da kendi FSRB’lerinin Sekreteryasına danışmalıdırlar.
TEKNİK UYUM DEĞERLENDİRMESİ
1.TAVSİYE - RİSKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE RİSK BAZLI
YAKLAŞIMIN UYGULANMASI2
ÜLKELERE İLİŞKİN YÜKÜMLÜLÜKLER VE KARARLAR
Risk değerlendirmesi
1.1 Ülkeler3, kendi karapara aklama ve terörün finansmanı (KA/TF) risklerini tespit
etmeli ve değerlendirmelidir,
1.2 Ülkeler, riskleri değerlendirme faaliyetlerini koordine edecek bir makam ya da
mekanizma belirlemelidir.
1.3 Ülkeler risk değerlendirmelerini güncel tutmalıdır.
2
Bu tavsiyedeki yükümlülükler diğer Tavsiyelerdeki daha spesifik risk bazlı yükümlülükler dikkate alınarak
değerlendirilmelidir. Değerlendirmeciler 1 inci Tavsiye gereğince, diğer tavsiyelerde istenildiği gibi ülkelerden ve finansal
kuruluşlardan/FOBİM’lerden gelen risk değerlendirmesi ve risk azaltılmasına ilişkin görüşleri kapsamlı olarak
değerlendirmeli ancak diğer tavsiyeler gereğince talep edilen risk bazlı tedbirlerin ayrıntılı değerlendirmelerini
tekrarlamamalıdır. Değerlendirmecilerin, ülkelerin risk değerlendirmelerine ilişkin çok kapsamlı bir gözden geçirme
yapmaları beklenmemektedir. Değerlendirmeciler ülke tarafından kabul edilen metot, mekanizma ve bilgi kaynaklarına ve
yanısıra bağlamsal faktörlere odaklanmalı ve ülkelerin risk değerlendirme sonuçlarının kabul edilebilirliğini göz önünde
bulundurmalıdırlar.
3
Elverişli olması halinde, bu yükümlülüğün yeterince uygulanıp uygulanmadığını değerlendirirken, karapara aklama ve
terörizmin finansmanıyla mücadele risk değerlendirmeleri uluslarüstü seviyede dikkate alınmalıdır.
20
1.4 Ülkeler risk değerlendirmelerinin sonuçlarına ilişkin bilgileri tüm ilgili yetkili
makamlar ve öz düzenleyici kuruluşlara, finansal kuruluşlar ve finansal olmayan
belirli iş ve mesleklere (FOBİM) sağlayacak mekanizmalara sahip olmalıdır.
Riskin azaltılması
1.5 Risk anlayışlarına dayanarak ülkeler karapara aklama ve terörün finansmanını
(KA/TF) önlemek ya da azaltmak amacıyla kaynak tahsisi ve tedbirlerin
uygulanmasına yönelik bir risk bazlı yaklaşım uygulamalıdır.
1.6 Finansal kuruluşlara ve FOBİM’lere belli tedbirleri alma yükümlülüğü getiren bazı
FATF Tavsiyelerini uygulamama kararı alan ülkelerin
a) kanıtlanmış bir düşük KA/TF riski olduğunu; muafiyetin son derece kısıtlı ve
gerekçeli şartlarda ortaya çıktığını; ve bu durumun belirli bir türdeki finansal kuruluş
ya da faaliyet, ya da FOBİM ile ilgili olduğunu; ya da
b) KA/TF riskinin düşük olduğu bir durum söz konusu iken bir gerçek ya da tüzel kişi
tarafından rastlantısal ya da çok sınırlı olarak (nicel ve mutlak kriterleri dikkate alarak)
yürütülen bir finansal faaliyet (para veya değer transferi dışında) olduğunu
göstermesi gerekmektedir.
1.7 Ülkelerin daha yüksek seviyedeki riskleri tespit etmeleri halinde, kendi karapara
aklama ve terörün finansmanı ile mücadele rejiminin bu tür riskleri ele almasını: a)
finansal kuruluşlar ve FOBİM’lerden riskleri yönetmek ve azaltmak için geliştirilmiş
tedbirler almalarını talep etme; ya da b) finansal kuruluşlar ve FOBİM’lerden bu
bilginin onların risk değerlendirmelerine dahil olmasını sağlamalarını talep etme
yolunu da kapsayacak şekilde temin etmeleri gerekmektedir.
1.8 Ülkeler, finansal kuruluşların ya da FOBİM’lerin belirli tedbirleri almaları
zorunluluğunu getiren FATF Tavsiyelerinin bazıları için basitleştirilmiş tedbirlerin
uygulanmasına daha düşük seviyedeki riskleri tespit etmeleri ve bunun ülkenin KA/TF
risk değerlendirmesi4 ile uyumlu olması koşuluyla izin verebilirler.
1.9 Denetleyiciler ve Öz Düzenleyici Kuruluşlar finansal kuruluşların ve FOBİM’lerin
1 inci Tavsiye5 gereğince yükümlülüklerini yerine getirmelerini sağlamalıdır.
FİNANSAL KURULUŞLAR VE FOBİM’LERE İLİŞKİN YÜKÜMLÜLÜKLER VE
KARARLAR
4
FATF Tavsiyelerinin sıkı ya da özel tedbirler alınmasını gerektiren daha yüksek riskli faaliyetleri tespit etmesi halinde, her
ne kadar bu tür tedbirlerin kapsamı belirli risk seviyelerine göre değişiklik gösterebilmekteyse de, ülkeler bu tür tedbirlerin
tamamının uygulanmasını sağlamalıdır.
5
Bu kriterdeki yükümlülükler, Tavsiye 26 ve 28 ile ilişkili bulgular dikkate alınarak değerlendirilmelidir.
21
Risk değerlendirmesi
1.10 Finansal kuruluşlar ve FOBİM’ler kendi KA/TF risklerini (müşteriler, ülkeler ya
da coğrafi bölgeler ve ürünler, hizmetler, işlemler ya da dağıtım kanalları için)6 tespit
etmeye, değerlendirmeye ve bunları kavramak için gerekli tedbirleri almaya yükümlü
kılınmalıdır. Bu, aşağıdaki hususların yerine getirilmesini gerektirmektedir:
a) risk değerlendirmelerini belgelendirmek;
b) tüm risk düzeylerinin ve uygulanacak uygun azaltma seviyesi ve türünün
belirlenmesinden önce ilgili tüm risk faktörlerini göz önünde bulundurmak;
c)değerlendirmeleri güncel tutmak; ve
d) risk değerlendirme bilgilerini yetkili makamlara ve Öz Düzenleyici Kuruluşlara
sunmak amacıyla uygun mekanizmalara sahip olmak.
Riskin azaltılması
1.11 Finansal kuruluşlar ve FOBİM’ler;
a) tespit edilen riskleri (ülke tarafından veya finansal kuruluş veya FOBİM tarafından)
etkin bir şekilde yönetmelerini ve azaltmalarını sağlayacak üst düzey yönetim
tarafından onaylanmış politika, kontrol ve prosedürlere sahip olmakla;
b) bu kontrollerin uygulanmasını izlemek ve gerekli durumlarda bunları geliştirmekle;
ve
c) yüksek risk tespit edilen durumlarda, riskleri yönetmek ve azaltmak için
geliştirilmiş tedbirler almakla
yükümlü kılınmalıdır.
1.12 Ülkeler, finansal kuruluşların ve FOBİM’lerin sadece düşük risk tespit ettiği ve
1.9 ila 1.11 kriterlerinin karşılandığı durumlarda bu düşük riskleri yönetmek ve
azaltmak için basitleştirilmiş tedbirleri almalarına izin verebilir. Basitleştirilmiş
tedbirlere KA/TF şüphesi olduğu durumlarda izin verilmemelidir.
6
Karapara aklama ve terörizmin finansmanı risklerinin mahiyeti ve kapsamı işin mahiyeti ve hacmi ile uyumlu olmalıdır.
Finansal kuruluşlar ve FOBİM’ler kendilerine yönelik karapara aklama ve terörizmin finansmanı risklerini daima
kavramalıdır, bununla birlikte yetkili makamlar ve öz düzenleyici kuruluşlar, sektörün yapısında var olan belirli risklerin açık
bir şekilde tespit edilmesi ve kavranması halinde, ayrı ayrı belgelendirilmiş risk değerlendirmelerine gerek olmadığına karar
verebilir.
22
2.TAVSİYE - ULUSAL İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYON
2.1 Ülkelerin, tespit edilen risklere göre şekillendirilmiş ve düzenli olarak gözden
geçirilen ulusal karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadele politikaları
olmalıdır.
2.2 Ülkeler ulusal karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadele
politikalarından sorumlu ya bir yetkili makam belirlemeli ya da bir koordinasyon
mekanizmasına veya diğer bir mekanizmaya sahip olmalıdır.
2.3 Mekanizmalar, karapara aklama ve terörün finansmanıyla mücadele politika ve
faaliyetlerinin geliştirilmesi ve uygulanması hususunda politika belirleyicilerine, mali
istihbarat birimine, yasa uygulama makamlarına, denetleyicilere ve ilgili diğer yetkili
makamlara aralarında işbirliği yapmak ve uygun olduğu durumda birbirleri ile ülke
çapında koordine olmak adına elverişli olmalıdır.
2.4 Yetkili makamlar kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanıyla mücadele
etmek için, benzer işbirliği ve uygun olduğu durumlarda koordinasyon
mekanizmalarına sahip olmalıdır.
23
3.TAVSİYE - KARAPARA AKLAMA SUÇU
3.1 Karapara aklama, Viyana ve Palermo Konvansiyonları esas alınarak suç
sayılmalıdır (bakınız Viyana Konvansiyonu Madde 3(1)(b)&(c) ve Palermo
Konvansiyonu Madde 6(1))7.
3.2 Karapara aklamaya ilişkin öncül suçlar, öncül suçları en geniş şekilde ihtiva
edecek şekilde, bütün ağır suçları ihtiva etmelidir. Öncül suçlar en azından belirlenen
her bir suç kategorisindeki bir dizi suçu kapsamalıdır8.
3.3 Ülkelerin bir eşik yaklaşımı ya da bir eşik yaklaşımını ihtiva eden birleştirilmiş
yaklaşım9 uyguladığı durumlarda, öncül suçlar en azından;
a) kendi ulusal yasaları hükmündeki ağır suçlar kategorisine giren bütün suçları; ya da
b) azami cezası bir yıl hapis cezasından fazla olabilecek suçları; ya da
c) asgari cezası altı aydan fazla hapis cezası olan suçları (hukuk sistemlerinde suçlar
için asgari bir eşik bulunan ülkeler bakımından)
kapsamalıdır.
7
Özellikle suçun fiziksel ve maddesel unsurları dikkate alınmalıdır.
Tavsiye 3 ülkelerin “bir organize suç grubuna katılma ve haraç kesme”yi ayrı bir suç olarak tesis etmesini yükümlü
kılmamaktadır. Bu kategorideki “belirlenen suçu” kapsaması için bir ülkenin Palermo Konvansiyonunda belirtilen iki
seçenekten birini karşılaması yeterlidir, yani ayrı bir suç ya da komploya dayalı bir suç.
9
Ülkeler, a) bütün suçları; ya da b) ağır suçlar kategorisine yönelik bir eşiği ya da öncül suçlara uygulanan hapis cezasını
(eşik yaklaşımı); ya da c) öncül suçlara ilişkin bir listeyi; d) ya da bu yaklaşımların bir kombinasyonunu referans alarak
karapara aklama için belli başlı öncül suçları tespit eder.
8
24
3.4 Karapara aklama suçu doğrudan ya da dolaylı olarak suç gelirini temsil eden her
tür malvarlığını, değeri hesaba katılmaksızın, kapsamalıdır.
3.5 Malvarlığının suç geliri olduğunu ispat ederken, bir kişinin bir öncül suçtan
mahkûm olması koşul olmamalıdır.
3.6 Karapara aklamaya ilişkin öncül suçlar, başka bir ülkede gerçekleşen, o ülkede bir
suç oluşturan ve o ülkede işlenmesi halinde öncül bir suç oluşturan eylemleri
kapsamalıdır.
3.7 Karapara aklama suçu, kendi ulusal temel hukuk ilkelerine aykırı olmadıkça, öncül
suçu işleyen kişilere uygulanmalıdır.
3.8 Karapara aklama suçunun ispatı için gereken kasıt ve bilgi unsurunun nesnel fiili
koşullardan çıkarımı mümkün olmalıdır.
3.9 Karapara aklamadan mahkûm olmuş gerçek kişilere orantılı ve caydırıcı
yaptırımlar uygulanmalıdır.
3.10 Tüzel kişilere cezai yükümlülük ve yaptırımlar ve bunun mümkün olmaması
halinde (ulusal temel hukuk ilkelerine bağlı olarak) adli ve idari yükümlülük ve
yaptırımlar uygulanmalıdır. Bu, birden fazla yükümlülük çeşidi olan ülkelerdeki tüzel
kişilere yönelik olarak benzeri cezai, adli ya da idari yargılama süreçlerini
engellememelidir. Bu tür tedbirler gerçek kişilerin cezai yükümlülüklerine zarar
vermemelidir. Bütün yaptırımlar orantılı ve caydırıcı olmalıdır.
3.11 Ulusal temel hukuk ilkeleri izin vermediği koşullarda; suç işlemek üzere katılma,
işbirliği yapma, suç işlemeye teşebbüs, yardım ve yataklık etme, suç işlemeyi
kolaylaştırma ve teşvik etme de dahil olmak üzere, karapara aklama suçuna uygun
yardımcı suçlar düzenlenmiş olmalıdır.
25
4.TAVSİYE - MÜSADERE VE GEÇİCİ TEDBİRLER
4.1 Ülkeler, mevzuat düzenlemeleri de dahil olmak üzere, aşağıda belirtilenlerin sanık
ya da üçüncü bir kişi tarafından edinildiğine bakılmaksızın müsadere edilmelerini
sağlamak için tedbirler almalıdır:
(a) aklanan malvarlığı;
(b) karapara aklama ya da öncül suçlardan elde edilen gelirler ( bu tür gelirlerden elde
edilen kazanç ya da diğer menfaatler) ya da bu suçlarda kullanılan ya da kullanılması
amaçlanan araçlar;
(c) terörizmin, terör eylemlerinin ya da terör örgütlerinin finansmanından kaynaklanan
veya bunların finansmanında kullanılan, kullanılması amaçlanan ya da kullanılması
için tahsis edilen malvarlığı; ya da
(d) malvarlığına tekabül eden değer.
4.2 Ülkeler, mevzuat düzenlemeleri de dahil olmak üzere, kendi yetkili makamlarına:
(a) müsadereye tabi malvarlıklarının tespiti, izlenmesi ve değerinin belirlenmesi;
26
(b) müsadereye10 tabi malvarlığının herhangi bir şekilde alım-satımını, transferini veya
üzerindeki diğer tasarrufları engellemek için el koyma ve dondurma gibi geçici
tedbirlerin uygulanması;
(c) müsadereye tabi malvarlığının, ülke tarafından dondurulabilmesi veya el
konulabilmesi ya da geri alınabilmesine halel getiren eylemleri engelleyecek veya
hükümsüz kılacak tedbirlerin alınması; ve
(d) uygun soruşturma tedbirlerinin alınması hususunda yetki vermelidir.
4.3 Kanunlar ve diğer tedbirler, iyi niyetli üçüncü kişilerin haklarını korumalıdır.
4.4 Ülkeler yetkili makamlarının dondurulan, el konulan ya da müsadere edilen
malvarlığını etkin bir şekilde yönetmesini ve gerektiğinde tasarruf etmesini sağlamak
üzere mekanizmalar tesis etmelidir.
5.TAVSİYE - TERÖRÜN FİNANSMANI SUÇU
5.1 Ülkeler, terörün finansmanını, Terörün Finansmanı Konvansiyonunu esas alarak suç
saymalıdır11.
5.2 Terörün finansmanı suçları, bütünüyle veya kısmen; (a) bir terör eylemini (lerini)
gerçekleştirmek için (b) bir terör örgütü tarafından ya da bir terörist tarafından (belirli
bir terör eylemi veya eylemleri ile bağlantılı olmasa bile) gayrikanuni amaçla
kullanılması için ya da kullanılacağını bilerek; herhangi bir suretle doğrudan ya da
dolaylı olarak kasten fon temin eden ya da toplayan kişileri kapsamalıdır12.
5.3 Terörün finansmanı suçları ister kanuni isterse de gayrikanuni kaynaktan gelsin her
tür fonu kapsamalıdır.
5.4 Terörün finansmanı suçları, fonların (a) fiilen bir terör eylemini (lerini)
gerçekleştirmek ya da buna teşebbüs etmek üzere kullanılmış olmasını; ya da (b)
belirli bir terör eylemi (leri) ile bağlantılı olmasını şart koşmamalıdır.
10
Tedbirler, müsadereye tabi malvarlığının dondurulması ya da el konulmasına ilişkin ilk uygulamaya ülkenin ulusal
hukukunun temel ilkelerine aykırı olmadıkça tek taraflı olarak ve önceden haber verilmeksizin izin vermelidir.
11
Suç sayma, Uluslararası Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Sözleşmesinin 2 inci maddesi ile uyumlu olmalıdır.
12
Terörizmin finansmanını sadece yardım ve yataklık, teşebbüs ya da gizli plan tertip etmekle sınırlı olarak suç saymak bu
Tavsiyeye uyum bakımından yeterli değildir.
27
5.5 Suçu ispat etmek için gereken kasıt ve bilgi unsurunun nesnel fiili durumlardan
çıkarım yoluyla anlaşılabilmesi mümkün olmalıdır.
5.6. Terörün finansmanı suçundan mahkûm olmuş gerçek kişilere orantılı ve caydırıcı
cezai yaptırımlar uygulanmalıdır.
5.7 Tüzel kişilere cezai yükümlülük ve yaptırımlar ve bunun mümkün olmaması
halinde (ulusal temel hukuk ilkelerine bağlı olarak) adli ve idari yükümlülük ve
yaptırımlar uygulanmalıdır. Bu, birden fazla yükümlülük çeşidi olan ülkelerdeki tüzel
kişilere yönelik olarak benzeri cezai, adli ya da idari yargılama süreçlerini
engellememelidir. Bu tür tedbirler gerçek kişilerin cezai yükümlülüklerine halel
getirmemelidir. Bütün yaptırımlar orantılı ve caydırıcı olmalıdır.
5.8 Ayrıca aşağıdaki eylemleri işlemek suç olmalıdır:
a) terörün finansmanı suçunu işlemeye teşebbüs etmek;
b) terörün finansmanı suçuna ya da teşebbüs suçuna suç ortağı olarak katılmak;
c) terörün finansmanı suçu işlemek ya da işlemeye teşebbüs etmek üzere başka kişileri
örgütlemek ya da yönlendirmek;
d) ortak bir amaçla hareket eden bir grup insan ile birlikte bir ya da daha fazla terörün
finansmanı suçu (ları) ya da teşebbüs suçu (ları) işlemeye katkıda bulunmak13.
5.9 Terörün finansmanı
belirlenmelidir.
suçları
karapara
aklamanın
öncül
suçları
olarak
5.10 Terörün finansmanı suçları, bu suçu (ları) işlediği iddia edilen kişinin teröristin
(lerin) / terör örgütünün (lerinin) yerleşik olduğu ya da terör eyleminin (lerinin)
gerçekleştiği/gerçekleştirileceği ülkede ya da farklı bir ülkede olmasına bakılmaksızın
uygulanmalıdır.
13
Bu tür bir yardım ya kasıtlı ya da (i) grubun suç faaliyetini ya da suç maksadını, bu tür bir faaliyetin veya maksadın bir
terörizmin finansmanı suçu işlemeyi kapsaması halinde, desteklemek amacıyla; ya da (ii) grubun bir terörizmin finansmanı
suçu işleme niyetinde olduğunu bilerek yapılacaktır.
28
6.TAVSİYE - TERÖRİZM VE TERÖRİZMİN FİNANSMANIYLA İLGİLİ
OLARAK HEDEFLENEN FİNANSAL YAPTIRIMLAR
Tespit ve belirleme
6.1 Ülkeler, 1267/1989 sayılı Güvenlik Konseyi Kararı (El-Kaide) ve 1988 yaptırımlar
rejimi (aşağıda BM Yaptırımlar Rejimi olarak anılacaktır) çerçevesindeki
belirlemelere ilişkin olarak:
a) 1267/1989 Komitesine belirleme amacıyla kişi ya da kuruluşların önerilmesi ve
1988 Komitesine belirleme amacıyla kişi ya da kuruluşların önerilmesi sorumluluğuna
sahip yetkili bir makam ya da mahkeme tespit etmelidir;
b) ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararlarında (BMGK) düzenlenen
belirleme kriterlerine dayanarak, belirleme için hedeflerin tespit edilmesine yönelik bir
mekanizmaya (lara) sahip olmalıdır;
c) belirleme için bir öneride bulunulup bulunulmayacağına karar verirken “makul
gerekçelere” ya da “makul esaslara” ilişkin açık bir ispat standardı uygulamalıdır.
Belirlemelere ilişkin bu tür öneriler bir ceza davasının varlığı koşuluna bağlı
olmamalıdır;
29
d) listeleme için ilgili komite (1267/1989 Komitesi ve 1988 Komitesi) tarafından kabul
edildiği şekilde prosedürleri ve (BM Yaptırımlar Rejimi durumunda) standart formları
takip etmelidir; ve
e) önerilen isim14 hakkında mümkün olduğunca çok ilgili bilgi tedarik etmelidir;
listelemeye15 ilişkin ilkelere dayanarak mümkün olduğu kadar çok detay içeren bir
vaka açıklaması16; ve (1267/1989 Komitesine isim önerilmesi durumunda) belirleyici
bir ülke olarak durumlarının bilinebilir olup olmamasını belirtmelidir.
6.2 Ülkeler, 1373 Sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı çerçevesindeki
belirlemelere ilişkin olarak:
a) 1373 Sayılı BMGK Kararında düzenlendiği şekilde; diğer ülkenin talebini ya
kendiliğinden ya da şayet mümkünse inceledikten ve yürürlüğe koyduktan sonra
önermek suretiyle belirlemeye ilişkin belli kriterleri karşılayan kişi ya da kuruluşların
belirlenmesi sorumluluğuna sahip bir yetkili makam ya da mahkeme tespit etmelidir.
b) 1373 Sayılı BMGK17 Kararında düzenlenen belirleme kriterlerine dayanarak
belirleme için hedeflerin tespitine yönelik bir mekanizmaya (lara) sahip olmalıdır.
c) bir talep aldıklarında, önerilen belirlemelerin 1373 sayılı BMGK kararındaki
belirleme kriterlerini karşıladığının kabul edilmesi ya da reddedilmesi için
uygulanabilir ulusal (uluslarüstü) ilkelere göre haklı gerekçelerle ya da makul bir esasa
dayandırılarak desteklendiği kanaatine varılıp varılmadığına dair hızlı bir tespit
yapmalıdır;
d) bir belirlemenin18 yapılıp yapılmayacağına karar verirken “makul gerekçelere” ya
da “makul esaslara” ilişkin açık bir ispat standardı uygulamalıdır. Bu tür belirlemeler
bir ceza davasının varlığı koşuluna bağlı olmamalıdır;
e) bir başka ülkeden dondurma mekanizmaları gereğince başlatılan girişimleri
yürürlüğe koyması talep edildiğinde, belirlemeyi destekleyecek mümkün olan en fazla
tanımlayıcı bilgiyi ve özel bilgileri tedarik etmelidir.
14
Özellikle bireylerin, grupların, işletmelerin ve kuruluşların doğru ve tam kimlik tespitine imkan veren yeterli kimlik
bilgilerini ve mümkün olduğu ölçüde, Interpol’ün Özel Bülten çıkarması için gereken bilgileri
15
. Bu açıklayıcı bilgi, bir Üye Devletin bunun gizli tutulması gerektiğini tespit ettiği tarafların ilgili komiteye (1267/1989
Komitesi ya da 1988 Komitesi) bildirdiği haricindeki taraflara talep üzerine verilebilmelidir;
16
Kişi ya da kuruluşun ilgili belirleme kriterlerine uyduğunu destekleyen özel bilgiler; bilginin mahiyeti; temin edilebilecek
destekleyici bilgi ya da belgeler; ve belirlenmesi önerilen kişi ya da kuruluşla halihazırda belirlenmiş olan herhangi bir kişi ya
da kuruluş arasındaki bağlantıya ilişkin ayrıntılı bilgiler de dahil
17
Bu, 1373 (2001) sayılı BMGK gereğince diğer ülkelerin dondurma mekanizmaları hükmünce başlatılan girişimleri, uygun
görüldüğü takdirde, inceleme ve yürürlüğe koymaya ilişkin yetki ve etkili prosedür ya da mekanizmalara sahip olmayı
kapsamaktadır.
18
Bir ülke, bir kişi ya da kuruluşu belirlemek üzere “haklı gerekçelerin” ya da “makul bir gerekçenin” varlığını tespit etmek
için gereken delil türü ve miktarına ilişkin olarak kendi hukuk sisteminin yasal standardını uygulamalıdır ve böylece bir
dondurma mekanizmasına uygun bir girişim başlatacaktır. Doğru olan, önerilen belirlemenin ilgili ülkenin talebine mi yoksa
başka bir ülkenin talebine mi bağlı olduğuna bakılmaksızın yerine getirilmesidir.
30
6.3 Yetkili makam(lar) aşağıdaki hususların yerine getirilmesi için yasal mercilere ve
prosedürlere ya da mekanizmalara sahip olmalıdır:
a) makul gerekçelere veya makul bir temele dayanarak belirleme kriterlerini
karşıladıklarına inanılan veya karşıladıklarından şüphelenilen kişi ve kurumları tespit
etmek amacıyla bilgi toplamak veya bilgi istemek; ve
b) tespit edilen ve belirlenmesi (belirleme için önerilmesi) düşünülen kişi ya da
kuruluşlara karşı tek taraflı olarak faaliyet göstermek.
Dondurma
6.4 Ülkeler hedeflenen finansal yaptırımları gecikmeden19 uygulamalıdır.
6.5 Ülkeler yasal mercilere sahip olmalı ve hedeflenen finansal yaptırımları uygulama
ve yürürlüğe koymadan sorumlu ulusal yetkili makamları aşağıdaki standart ve
prosedürlere uygun olarak tespit etmelidir:
a) Ülkeler, kendi ülkelerindeki bütün gerçek ve tüzel kişileri, belirlenen kişi ve
kuruluşların fonlarını ya da diğer malvarlıklarını gecikmeden ve önceden haber
vermeden dondurmakla yükümlü kılmalıdır.
b) Dondurma yükümlülüğü şu hususları kapsamalıdır: (i) belirlenen kişi ya da
kuruluşun mülkiyetinde ya da onun kontrolünde olan ve sadece belli bir terör eylemi,
planı ya da tehdidi ile bağlantısı kurulabilenleri değil bütün fonlar ya da diğer
malvarlıklarını; (ii) belirlenen kişi ya da kuruluşların doğrudan ya da dolaylı olarak
bütünüyle ya da ortaklaşa mülkiyetinde ya da onların kontrolünde olan fonları ve diğer
malvarlıklarını; (iii) belirlenen kişi ya da kuruluşların doğrudan ya da dolaylı olarak
mülkiyetinde ya da onların kontrolünde olan fonlardan ve diğer malvarlıklarından elde
edilen ya da kaynaklanan fonları ve diğer malvarlıklarını, aynı şekilde, iv) belirlenen
kişi ya da kuruluşlar adına ya da onların yönlendirmesiyle hareket eden kişi ve
kuruluşların fonlarını ve diğer malvarlıklarını.
c) Ülkeler, ilgili Güvenlik Konseyi kararları gereğince izin, yetki verilmediği ya da
başka suretle bildirilmediği koşullarda, kendi vatandaşlarına20 ya da ülkelerindeki kişi
ve kuruluşlara, belirlenen kişi ve kuruluşların menfaatine ve belirlenen kişi ya da
kuruluşlar adına ya da onların yönlendirmesiyle hareket eden kişi ve kuruluşlara
doğrudan ya da dolaylı olarak, bütünüyle ya da müştereken fon, diğer malvarlıkları,
19
1373 (2001) sayılı BMGK kararına göre gecikmeden harekete geçme yükümlülüğü, talebi alan ülkenin talep edilen
belirlemenin 1373 sayılı BMGK kararındaki önerilen belirleme kriterlerini karşıladığını haklı gerekçelerle ya da makul bir
esasa dayandırılarak desteklendiğine, geçerli yasal ilkelere uygun olarak, kanaat getirmesi halinde, ülkenin kendiliğinden ya
da bir başka ülkenin talebi üzerine ileri sürüldüğünden ulusal ve uluslarüstü seviyedeki bir belirleme ile başlatılmaktadır.
20
“ya da” kelimesi bu özel konuda ülkelerin hem kendi vatandaşlarını hem de ülkelerinde bulunan herhangi bir kişi/kuruluşu
yasaklamaları anlamı taşımaktadır.
31
ekonomik kaynak ya da finansal ya da diğer ilgili hizmetleri temin etmeyi
yasaklamalıdır.
d) Ülkeler, yapılan belirlemeleri, kararın alınmasının hemen ardından finansal sektöre
ve FOBİM’lere derhal bildirmek ve hedeflenen fon ya da diğer malvarlıklarını elinde
tutma ihtimali olan FOBİM’ler de dahil finansal kuruluşlara ve diğer kişi ya da
kuruluşlara yönelik dondurma mekanizmaları hükmünde tedbir almaya ilişkin
yükümlülükler hakkında anlaşılır kılavuz temin etmek amacıyla mekanizmalara sahip
olmalıdır.
e) Ülkeler, finansal kuruluşları ve FOBİM’leri, ilgili Güvenlik Konseyi kararlarının
getirdiği yasaklara uygun olarak dondurulan her türlü malvarlığını ya da alınan tedbiri,
teşebbüs halindeki işlemler de dahil olmak üzere, yetkili makamlara bildirmekle
yükümlü kılmalıdır.
f) Ülkeler, 6 ncı Tavsiye hükmündeki yükümlülükleri uygularken iyi niyetle hareket
eden üçüncü kişileri korumak üzere tedbirler almalıdır.
Listeden çıkarma, dondurmanın kaldırılması ve dondurulan fonlara ve diğer
malvarlıklarına erişimin sağlanması
6.6 Ülkeler, belirleme kriterlerine artık uymayan kişi ve kuruluşların listeden
çıkarılması ve bunların fonları ya da diğer malvarlıkları üzerindeki dondurma
işleminin kaldırılması amacıyla kamuca bilinen prosedürlere sahip olmalıdır. Bunlar şu
hususları içermelidir:
a) BM Yaptırımlar Rejimi gereğince belirlenen kişi ve kuruluşların belirleme
kriterlerine artık uymadığı durumlarda ülkenin görüşü göz önünde tutularak listeden
çıkarma taleplerini ilgili BM Yaptırımlar Komitesine iletmeye yönelik prosedürler.
Söz konusu prosedür ve kriterler 1267/1989 Komitesi ya da 1988 Komitesi tarafından
kabul edilen prosedürlere uygun olmalıdır21;
b) belirlemeye ilişkin kriterleri artık karşılamadığı için 1373 sayılı BMGK Kararları
gereğince belirlenen kişi ve kuruluşların fonlarının ya da diğer malvarlıklarının
listeden çıkarılması ve üzerlerindeki dondurmanın kaldırılmasına yönelik yasal
makamlar ve prosedürler ya da mekanizmalar;
c) 1373 sayılı BMGK Kararları gereğince yapılan belirlemelerle ilgili olarak, talep
üzerine belirleme kararının mahkeme ya da diğer bağımsız bir yetkili makam
tarafından gözden geçirilmesine imkân tanıyacak prosedürler;
21
1267/1989 Komitesi prosedürleri BMGK’nin 1730; 1735; 1822; 1904; 1989; 2083 saylı kararları ve ardılı kararlarda
düzenlenmektedir. 1988 Komitesi prosedürleri BMGK’nin 1730; 1735; 1822; 1904; 1988; 2082 saylı kararları ve ardılı
kararlarda düzenlenmektedir.
32
d) 1988 sayılı BMGK Kararları gereğince yapılan belirlemelerle ilgili olarak, 1988
Komitesi tarafından kabul edilen uygulanabilir kılavuzlara ya da prosedürlere uygun
olarak, 1730 sayılı karar hükmünde tesis edilen Odak Noktası mekanizmasındakiler de
dahil olmak üzere, 1988 Komitesi tarafından yapılacak gözden geçirmeyi
kolaylaştıracak prosedürler;
e) El-Kaide Yaptırımlar Listesindeki belirlemelerle ilgili olarak, belirlenen kişi ve
kuruluşları listeden çıkarma taleplerini kabul etmek üzere 1904, 1989 ve 2083 sayılı
BMGK kararları gereğince kurulan Birleşmiş Milletler Kamu Hakemi (ombudsperson)
Ofisinin mevcut olduğuna ilişkin bilgilendirme prosedürleri;
f) belirlenen kişi ya da kuruluşla aynı ya da benzer isme sahip olup bu sebeple bir
dondurma mekanizmasından (ör. Yanlış pozitif) yanlışlıkla etkilenen kişi ya da
kuruluşların ilgili kişi ya da kuruluşun belirlenen bir kişi ya da kuruluş olmadığının
tespit edilmesi üzerine fonlarının ya da diğer malvarlıklarının üzerindeki dondurma
işleminin kaldırılması için kamuoyunca bilinen prosedürler; ve
g) listeden çıkarma ve dondurma işlemlerinin kaldırılmasını finansal sektöre ve
FOBİM’lere kararın alınmasından hemen sonra bildirmek ve hedeflenen fonları ya da
diğer malvarlıklarını elinde tutma ihtimali olan finansal kuruluşlara ve diğer kişi ve
kuruluşlara yönelik olarak, FOBİM’ler de dahil, listeden çıkarma ya da dondurma
işleminin kaldırılmasına ilişkin yükümlülüklere uyma hakkında kılavuz temin edecek
mekanizmalar.
6.7 Ülkeler 1452 sayılı BMGK kararında ve ardıl kararlarda düzenlenen prosedürler
gereğince temel harcamalar, belirli türden ödemeler, giderler ve hizmet bedelleri ya da
olağan dışı masraflar için gerekli olduğunu tespit etmesi halinde fonlara ya da diğer
malvarlıklarına erişim izni vermelidir. Aynı gerekçelerle ülkeler şayet dondurma
mekanizmalarını 1373 sayılı BMGK kararı gereğince (uluslarüstü) bir ülke tarafından
belirlenen kişi ve kuruluşlara uygular ise fonlara ya da diğer malvarlıklarına erişim
izni vermelidir.
33
7.TAVSİYE - YAYILMAYA
YAPTIRIMLAR
İLİŞKİN
HEDEFLENMİŞ
FİNANSAL
7.1 Ülkeler, kitle imha silahlarının yayılmasının ve bunun finansmanının önlenmesi,
bastırılması ve ortadan kaldırılmasına ilişkin Birleşmiş Milletler Şartının VII. Kısmı
gereğince kabul edilen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararlarına uymak
amacıyla gecikmeksizin hedeflenen finansal yaptırımlar uygulamalıdır.22.
7.2 Ülkeler, hedeflenen finansal yaptırımların uygulanması ve yürütülmesinden
sorumlu gerekli yasal makamları ihdas etmeli, yetkili makamları tespit etmeli ve
bunları aşağıdaki standart ve prosedürler gereğince gerçekleştirmelidir.
a) Ülkeler, ülke içerisindeki tüm gerçek ve tüzel kişileri belirlenen kişi ve kuruluşların
fonlarını ya da diğer malvarlıklarını gecikmeden ve önceden haber vermeksizin
dondurmakla yükümlü kılmalıdır.
b) Dondurma yükümlülüğü şu hususları kapsamalıdır: i) belirlenen kişi ya da
kuruluşun mülkiyetinde ya da onun kontrolünde olan ve sadece belli bir eylemi, planı
ya da yayılma tehdidi ile bağlantısı kurulabilenleri değil bütün fonları ya da diğer
malvarlıklarını; ii) belirlenen kişi ya da kuruluşların doğrudan ya da dolaylı olarak
bütünüyle ya da kısmen mülkiyetinde ya da onların kontrolünde olan fonları ve diğer
22
Tavsiye 7, kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanına yönelik hedeflenen finansal yaptırımlar getiren bütün geçerli
Güvenlik Konseyi kararları, gelecekte çıkarılacak ardıl kararlar ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanına yönelik
olarak hedeflenen finansal yaptırımlar getirecek olup gelecekte çıkacak Güvenlik Konseyi kararları için geçerlidir. Bu
Metodolojinin yayımlandığı tarihte (Şubat/2012) kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanına yönelik hedeflenen
finansal yaptırımlar getiren Güvenlik Konseyi kararları 1718 (2006), 1737 (2006), 1747 (2007), 1803 (2008), 1874 (2009), ve
1929 (2010)’dur.
34
malvarlıklarını; iii) ve belirlenen kişi ya da kuruluşların doğrudan ya da dolaylı olarak
mülkiyetinde ya da onların kontrolünde olan fonlardan ve diğer malvarlıklarından elde
edilen ya da kaynaklanan fonları ve diğer malvarlıklarını, aynı şekilde iv) belirlenen
kişi ya da kuruluşlar adına ya da onların yönlendirmesiyle hareket eden kişi ve
kuruluşların fonlarını ve diğer malvarlıklarını.
c) Ülkeler, ilgili Güvenlik Konseyi kararları gereğince izin, yetki verilmediği ya da
başka suretle bildirilmediği koşullarda, kendi vatandaşları ya da ülkelerindeki herhangi
bir kişi ya da kuruluş tarafından, belirlenen kişi ve kuruluşların menfaatine ya da
menfaati için fon ya da diğer malvarlıklarının temin edilmesinin önlenmesini
sağlamalıdır.
d) Ülkeler, yapılan belirlemeleri finansal kuruluşlara ve FOBİM’lere kararın
alınmasından hemen sonra bildirmek ve hedeflenen fon ya da diğer malvarlıklarını
elinde tutma ihtimali olan finansal kuruluşlara ve diğer kişi ya da şirketlere FOBİM’ler
de dahil dondurma mekanizmaları gereğince tedbir almaya ilişkin yükümlülükleri
hakkında anlaşılır kılavuz temin etmek üzere mekanizmalara sahip olmalıdır.
e) Ülkeler, finansal kuruluşları ve FOBİM’leri ilgili Güvenlik Konseyi kararlarının
getirdiği yasaklara uyum için dondurulan her türlü malvarlığını ya da alınan tedbiri,
teşebbüs halindeki işlemler de dahil olmak üzere, yetkili makamlara bildirmekle
yükümlü kılmalıdır.
f) Ülkeler, 7. Tavsiye hükmündeki yükümlülükleri uygularken iyi niyetle hareket eden
üçüncü kişileri korumak üzere tedbir almalıdır.
7.3 Ülkeler, finansal kuruluşların ve FOBİM’lerin 7. Tavsiye hükmündeki
yükümlülükleri düzenleyen ilgili yasalara ya da uyulması zorunlu yasal düzenlemelere
uyumlarını izlemek ve temin etmek üzere gerekli tedbirleri almalıdır. Bu yasalara ya
da uygulaması zorunlu yasal düzenlemelere uyum göstermemek adli, idari ya da cezai
yaptırımlara tabi tutulmalıdır.
7.4 Ülkeler, belirlenen kişi ve kuruluşların ülkenin görüşüne göre belirleme23
kriterlerine artık uymamalarının tespiti halinde, listeden çıkarma taleplerini Güvenlik
Konseyine iletmek üzere kamuoyu tarafından bilinen prosedürler geliştirmeli ve
uygulamalıdır. Bunlar aşağıdaki hususları kapsamalıdır:
a) listeye alınan kişi ve kuruluşların listeden çıkarılma taleplerine ilişkin başvurularını
1730 sayılı BMGK kararı gereğince listeden çıkarma işlemleri için kurulan Odak
Nokta nezdinde yapabilmelerine olanak sağlanmasını ya da belirlenen kişi ya da
kuruluşları Odak Noktasına doğrudan başvurmaları hususunda bilgilendirilmelerini;
23
Söz konusu prosedür ve kriterler 1730 (2006) sayılı BMGK kararı ve ardılı kararlar gereğince Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi tarafından kabul edilen herhangi bir geçerli kılavuz ya da prosedüre söz konusu karar gereğince ihdas edilen Odak
Noktası mekanizmalarındakileri de kapsayacak şekilde uygun olmalıdır.
35
b) belirlenen kişi ya da kuruluşla aynı ya da benzer isme sahip olup bu sebeple bir
dondurma mekanizmasından yanlışlıkla etkilenen kişi ya da kuruluşlara yönelik olarak
(yani yanlış pozitif), ilgili kişi ya da kuruluşun belirlenen bir kişi ya da kuruluş
olmadığının tespit edilmesi üzerine bu kişi ya da kuruluşların fonları ya da diğer
malvarlıkları üzerindeki dondurma işleminin kaldırılması için kamuoyunca bilinen
prosedürleri;
c) ülkelerin 1718 ve 1737 sayılı BMGK kararlarında belirtilen muafiyet koşullarının
karşılandığını tespit etmeleri halinde, bu kararlarda belirtilen prosedürlere uygun
olarak fonlara ya da diğer malvarlıklarına erişim yetkisi verilmesini; ve
d) listeden çıkarma ve dondurma işlemlerinin kaldırılmasını finansal sektöre ve
FOBİM’lere kararın alınmasından hemen sonra bildirmek ve hedeflenen fon ya da
diğer malvarlıklarını elinde tutma ihtimali olan finansal kuruluşlara ve diğer kişi ve
kuruluşlara, FOBİM’ler de dahil, yönelik olarak listeden çıkarma ya da dondurma
işleminin kaldırılmasına ilişkin yükümlülüklere uyma hakkında kılavuz temin edecek
mekanizmaları.
7.5 Hesapların hedeflenen finansal yaptırımlara tabi olduğu tarihten önceki
sözleşmeler, anlaşmalar ya da yükümlülükler gereğince;
a) Ülkeler, 1718 ya da 1737 sayılı BMGK kararları gereğince dondurulan hesaplara,
bu hesaplarda vadesi gelmiş faiz gelirlerinin ya da diğer gelirlerin ya da bu hesaplara
bu kararın hükümlerine tabi olduğu tarihten önce sözleşmeler, anlaşmalar ya da
yükümlülükler gereğince vadesi gelen ödemelerin eklenmesine, bu tür faiz gelirlerinin,
diğer gelirlerin ve ödemelerin bu hükümlere tabi olmasının devam etmesi ve
dondurulması koşuluyla, izin vermelidir; ve
b) 1737 sayılı BMGK kararı gereğince alınan dondurma tedbiri, belirlenen bir kişi ya
da kuruluşun listeye alınmasından önce geçerli olan bir sözleşme hükmüne göre vadesi
gelen ödemeleri yapmasına, aşağıdaki koşulların yerine getirilmesi halinde, engel
olmayacaktır: i) ilgili ülkelerin, bu sözleşmenin ilgili Güvenlik Konseyi kararında
belirtilen herhangi bir yasaklı kalemle, malzemeyle, donanımla, eşyayla, teknolojiyle,
yardımla, eğitimle, finansal yardımla, yatırımla, aracılık ya da hizmetle ilişkisi
olmadığını tespit etmesi; ii) ilgili ülkelerin, yapılan ödemenin 1737 sayılı BMGK
kararı gereğince belirlenen bir kişi ya da kuruluş tarafından doğrudan ya da dolaylı
olarak alınmadığını tespit etmesi; ve iii) ilgili ülkelerin, bu ödemeleri yapacağını ya da
alacağını ya da uygun olması halinde fonların, diğer finansal malvarlıklarının ya da
ekonomik kaynakların üzerindeki dondurma işleminin bu amaçla kaldırılmasına yetki
vereceğini yetki verilmesinden 10 işgünü önce 1737 Yaptırımlar Komitesine ön
bildirimle iletmesi.
36
8.TAVSİYE - KAR AMACI GÜTMEYEN KURULUŞLAR
8.1 Ülkeler:
a) terörizmin finansmanı amacıyla istismar edilebilecek kar amacı gütmeyen
kuruluşları da kapsayan kuruluşlarla ilgili kanun ve yönetmeliklerin yeterliliğini
gözden geçirmelidir;
b) kendi kar amacı gütmeyen kuruluşlar sektörü hakkında ulusal değerlendirmeler
yapmalı veya faaliyetleri ya da özelliklerinden dolayı terörün finansmanı ya da teröre
diğer şekillerde destek amacıyla istismar edilme riski olan kar amacı gütmeyen
kuruluşların özelliklerini ve türlerini tespit etmek üzere mevcut tüm bilgi kaynaklarını
kullanarak sektörün faaliyetleri, boyutu ve ilgili diğer özellikleri hakkında zamanlı
bilgi edinebilme kapasitesine sahip olmalıdır.
c) sektörün terör faaliyetlerine karşı potansiyel hassasiyetleri hakkındaki yeni bilgileri
gözden geçirerek sektörü periyodik olarak tekrar değerlendirmelidir.
8.2 Ülkeler, terörün finansmanı konularında kar amacı gütmeyen kuruluşlar sektörüne
destek vermelidir.
8.3 Ülkeler, tüm kar amacı gütmeyen kuruluşların idaresinde ve yönetiminde
şeffaflığı, güvenilirliği ve kamu güvenini geliştirecek açık politikalara sahip olmalıdır.
8.4 Ülkeler aşağıdaki standartları i) sektör kontrolündeki finansal kaynakların önemli
bir bölümünden; ve ii) sektörün uluslararası faaliyetlerinin büyük bir kısmından
sorumlu olan kar amacı gütmeyen kuruluşlara uygulamalıdır. Söz konusu kar amacı
gütmeyen kuruluşlar aşağıdaki hususlarda yükümlü kılınmalıdır;
a) (i) beyan ettikleri faaliyetlerinin amacı ve hedefleri; ve (ii) üst düzey çalışanlar,
kurul üyeleri ve kayyımlar da dahil olmak üzere faaliyetlerine sahip olan, kontrolünü
37
elinde bulunduran veya bu faaliyetleri yönlendiren kişilerin kimlikleri hakkındaki
bilgileri muhafaza etmek. Bu bilgiler, ya doğrudan kar amacı gütmeyen kuruluş
tarafından ya da uygun makamlar yoluyla halka açık olmalıdır.
b) gelir ve harcamaların ayrıntılı dökümünü veren yıllık mali bilançolar çıkarmak;
c) tüm fonların tamamen açıklanabilir olmasını ve kar amacı gütmeyen kuruluşun
beyan edilen faaliyetlerinin amaç ve hedeflerine uygun şekilde harcanmasını sağlamak
için uygun kontrollere sahip olmak;
d) lisanslı veya kayıtlı olmak24;
e) “faydalanıcılarını ve bağlantılı kar amacı gütmeyen kuruluşlarını tanı” kuralını
izlemek; ve
f) yurtiçi ve uluslararası işlemlere25 ilişkin kayıtları ve yukarıdaki (a) ve (b)
paragraflarında bahsi geçen bilgileri en az 5 yıl süreyle saklamak ve bunları uygun
yetkiler çerçevesinde yetkili makamlara sağlamak.
8.5 Yetkili makamlar, kar amacı gütmeyen kuruluşların 8.4’te sayılan kriterlere
uyumunu izlemeli ve kar amacı gütmeyen kuruluşların veya bu kar amacı gütmeyen
kuruluşlar26 adına hareket eden kişilerin gerçekleştirdiği ihlaller için orantılı ve
caydırıcı yaptırımlar uygulayabilmelidir.
8.6 Yetkili makamlar kar amacı gütmeyen kuruluşlar hakkında;
a) kar amacı gütmeyen kuruluşlar hakkında ilgili bilgi tutan makam ya da kuruluşlar
arasında ulusal işbirliği, koordinasyon ve bilgi paylaşımı yoluyla;
b) belli bir kar amacı gütmeyen kuruluşun idaresi ve yönetimi hakkındaki bilgilere
(finansal bilgiler ve program bilgileri dahil) tam erişim elde etme yoluyla; ve
c) bir kar amacı gütmeyen kuruluşun: bir terör örgütü tarafından fon toplanması için
bir paravan olduğu, malvarlığı dondurma tedbirlerinden kaçma amacı da dahil olmak
üzere terörün finansmanı için bir araç olarak kullanıldığı; veya meşru amaçlarla
kullanılması planlanan fonların teröristlerin veya terör örgütlerinin yararına yeniden
yönlendirildiğini gizlediği veya kararttığı yönünde bir şüphe veya şüpheyi gerektirecek
bir husus var olduğunda, önleyici veya soruşturmaya yönelik adımların atılması
24
Karapara aklamayla/Terörün finansmanıyla mücadele amaçları için özel lisanslama ya da kayıt yükümlülüğü gerekli
değildir. Örneğin bazı ülkelerde kar amacı gütmeyen kuruluşlar zaten vergi dairelerine kayıtlıdır ve uygun vergi işlemleri için
değerlendirme bağlamında izlenmektedir (vergi kredileri ya da vergi muafiyetleri gibi).
25
Bu tür kayıtlar, fonların kuruluşun amaç ve hedeflerine uygun şekilde harcandığını doğrulamak amacıyla yeterli ölçüde
detaylandırılmalıdır.
26
Bu tür yaptırımların kapsamı hesapların dondurulmasını, kayyımların azledilmesini, para cezalarını, ruhsat iptallerini,
lisans iptallerini ve sicilden çıkarılmayı kapsayabilir. Bu, kar amacı gütmeyen kuruluşlarla veya uygun durumlarda onlar
adına hareket eden kişilerle ilgili paralel sivil, idari veya cezai işlemleri engellememelidir.
38
amacıyla ilgili bilgilerin derhal yetkili makamlarla paylaşılmasını sağlamak üzere
uygun mekanizmalar kurarak bilgi toplayabilmeli ve soruşturma yapabilmelidir.
8.7 Ülkeler, terörü finanse ettiğinden ya da teröre başka türlerde destek sağladığından
şüphe edilen belli kar amacı gütmeyen kuruluşlar hakkındaki uluslararası bilgi
taleplerini yanıtlamak amacıyla uygun irtibat noktaları ve prosedürler belirlemelidir.
9.TAVSİYE - FİNANSAL KURULUŞLARA İLİŞKİN GİZLİLİK YASALARI
9.1 Finansal kuruluşlara ilişkin gizlilik yasaları FATF Tavsiyelerinin uygulanmasına
engel olmamalıdır27.
Bunun özellikle mezvu bahis olabileceği alanlar; yetkili makamların karapara aklama ya da terörün finansmanıyla
mücadelede görevlerini tam olarak yerine getirmek için talep ettikleri bilgilere erişim kabiliyetleri; ulusal ya da
27
uluslararası düzeyde yetkili makamlar arasındaki bilgi paylaşımları ve Tavsiye 13, 16 ya da 17 uyarınca gerekli olan
durumlarda finansal kuruluşlar arasındaki bilgi paylaşımlarıdır.
39
10.TAVSİYE - MÜŞTERİNİN TANINMASI28
10.1 Finansal kuruluşların isimsiz veya bariz şekilde sahte isimlere ait hesap
bulundurması yasaklanmalıdır.
Müşterini tanı tedbirlerinin uygulanması gerektiğinde
10.2 Finansal kuruluşlar;
a) iş ilişkisi tesis ederken;
b) işlemin tek seferde veya birbiriyle bağlantılı görünen birkaç işlemde
gerçekleştirildiği durumlar da dahil olmak üzere, uygulanabilir belirli limitin
üzerinde (15.000 ABD Doları/Avro) arızi işlemler gerçekleştirirken;
c) 16. Tavsiyenin ve onun Açıklayıcı Notu kapsamındaki elektronik transferler olan
arızi işlemleri gerçekleştirirken;
d) FATF Tavsiyelerinde bahsedilen herhangi bir muafiyet ya da eşikten bağımsız
olarak, karapara aklama/terörün finansmanı şüphesi olduğunda; ya da
e) finansal kuruluşun daha önce elde edilen müşteri kimlik bilgilerinin doğruluğu veya
yeterliliği hakkında şüphe duyması durumunda
müşterini tanı tedbirlerini uygulamakla yükümlü kılınmalıdır.
Tüm müşteriler için uygulanması gereken müşterini tanı tedbirleri
10.3 Finansal kuruluşlar, müşterinin kimliğini tespit etmek (ister sürekli ya da arızi, ister
gerçek ya da tüzel kişi ya da yasal oluşum olsun) ve müşterinin kimliğini güvenilir,
28
Belirli yükümlülükler uygulanabilir araçlar ile düzenlenebilirken, finansal kuruluşların müşterinin tanınması ilkelerini
uygulaması ilkesi kanun ile düzenlenmelidir.
40
bağımsız kaynaklı belge, veri veya bilgiler (kimlik verileri) kullanarak teyit etmekle
yükümlü kılınmalıdır.
10.4 Finansal kuruluşlar, müşteri adına hareket eden herhangi bir kişinin buna yetkili
olduğunu teyit etmek ve söz konusu kişinin kimliğini tespit ve teyit etmekle yükümlü
kılınmalıdır.
10.5 Finansal kuruluşlar, gerçek faydalanıcıyı tespit etmekle ve güvenilir bir
kaynaktan elde edilen ilgili bilgi ve verileri kullanarak gerçek faydalanıcının kim
olduğundan emin olacak şekilde gerçek faydalanıcının kimliğini teyit etmek amacıyla
makul tedbirler almakla yükümlü kılınmalıdır.
10.6 Finansal kuruluşlar, iş ilişkisinin amacını ve gerçek niteliğini anlamak ve uygun
şekilde bunlar hakkında bilgi toplamakla yükümlü kılınmalıdır.
10.7 Finansal kuruluşlar aşağıdaki hususları da kapsayacak şekilde iş ilişkisi hakkında
sürekli dikkat göstermekle yükümlü kılınmalıdır:
a) gerçekleştirilmekte olan işlemlerin, kuruluşun müşteriler ve gerektiğinde fonların
kaynakları da dâhil olmak üzere bunların iş ve risk profilleri hakkında sahip olduğu
bilgilerle tutarlı olduğundan emin olmak için iş ilişkisi süresince gerçekleştirilen işlemleri
detaylı şekilde incelenmek ve
b) özellikle yüksek risk kategorisindeki müşteriler için mevcut kayıtları yeniden
gözden geçirerek, müşterini tanı tedbirleri gereğince elde edilen belge, veri ya da
bilgilerin güncel ve uygun şekilde tutulmasını sağlamak
Tüzel kişiler veya yasal oluşumlara yönelik olarak uygulanması gereken belirli
müşterini tanı tedbirleri
10.8 Finansal kuruluşlar, tüzel kişi veya yasal oluşum durumundaki müşterilerle ilgili
olarak, müşterinin işinin ve sahipliğinin ve kontrol yapısının niteliğini kavramakla
yükümlü kılınmalıdır.
10.9 Finansal kuruluşlar, tüzel kişi veya yasal oluşum durumundaki müşterilerle ilgili
olarak, müşterilerinin kimliğini tespit etmek ve bu kimliği aşağıda sayılan bilgilerle
teyit etmeye yükümlü kılınmalıdır:
(a)
isim, yasal yapı ve mevcudiyetin ispatı;
(b) tüzel kişi veya yasal oluşumu düzenleyen ya da bağlayan yetkiler ve bunun yanı
sıra tüzel kişi veya yasal oluşumda üst düzey yönetim görevinde bulunan ilgili kişilerin
adları; ve
(c)
işyeri resmi adresi ve eğer farklıysa asıl çalışma yeri.
41
10.10 Finansal kuruluşlar, tüzel kişi statüsündeki müşterileri29 ile ilgili olarak, gerçek
faydalanıcıların kimliklerini tespit etmek ve aşağıdaki bilgiler yoluyla bu kişilerin
kimliklerini teyit etmek için gerekli adımları atmakla yükümlü kılınmalıdır:
(a)
bir tüzel kişide nihai olarak hakim sermaye payına 30 sahip olan gerçek
kişinin(lerin) (eğer varsa31) kimliği; ve
(b)
(a) bendi hükmünde, hakim sermaye payına sahip kişinin/kişilerin gerçek
faydalanıcı olup olmadığına dair şüphe bulunması ya da hiçbir gerçek kişinin sermaye
payı yoluyla kontrol yetkisini icra etmemesi durumunda, tüzel kişi veya yasal oluşumu
diğer yollarla kontrol eden gerçek kişilerin (eğer varsa) kimlikleri; ve
(c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentleri hükmünde kimlik tespiti yapılan gerçek kişinin(lerin
olmaması halinde, üst düzey yönetici konumundaki ilgili gerçek kişinin kimliği.
10.11 Finansal kuruluşlar, yasal oluşum statüsündeki müşterileri ile ilgili olarak,
gerçek faydalanıcıların kimliklerini tespit etmek ve aşağıdaki bilgiler yoluyla bu
kişilerin kimliklerini teyit etmek için gerekli adımları atmakla yükümlü kılınmalıdır:
(a) trustlar için – kurucunun, kayyımın (ların), koruyucunun (varsa), faydalanıcıların
veya faydalanıcı sınıflarının32 ve trustlar üzerinde nihai etkin (kontrol/sahiplik zinciri
yolu da dahil olmak üzere) kontrol yetkisini icra eden diğer gerçek kişilerin kimlikleri
(b) diğer yasal oluşum türleri için – eşdeğer veya benzer görevlerdeki kişilerin
kimlikleri.
Hayat Sigortasi Poliçelerinin Faydalanıcılarına İlişkin Müşterini Tanı Tedbirleri
10.12 Finansal kuruluşlar, müşteri ve gerçek faydalanıcılar için gerekli olan müşterini
tanı tedbirlerine ek olarak, faydalanıcılar tespit edilir edilmez/belirlenir belirlenmez
hayat sigortası ve yatırımla ilgili diğer sigorta poliçelerinin faydalanıcıları hakkında
aşağıdaki müşterini tanı tedbirlerini uygulamakla yükümlü kılınmalıdır:
29
Müşteri veya kontrol hissesinin sahibi, borsada kayıtlı olan ve gerçek faydalanıcı hakkında yeterli şeffaflık
sağlanmasını gerektiren ifşa yükümlülüklerine tabi (gerek borsa kurallarına göre gerekse de kanunlar veya yasal
olarak uygulanabilir araçlar yoluyla) bir şirketse veya böyle bir şirketin hisse çoğunluğuna sahip olduğu bağlı
kuruluşu ise bu şirketlerin herhangi bir hissedarının veya gerçek faydalanıcısının kimliğini tespit ve teyit etmek
gerekli değildir. İlgili kimlik verileri, kamu sicilinden, müşteriden veya diğer güvenilir kaynaklardan elde
edilebilir.
30
Hakim sermaye payı şirketin sahiplik yapısına dayanmaktadır. Hakim sermaye payı belirli bir eşiğe
dayandırılabilir: ör. şirketin belirli bir yüzdesinden (örneğin %25) fazlasına sahip kişiler.
31
Sermaye payları, tüzel kişiyi ya da yasal oluşumu sahiplik yoluyla kontrol eden (ister tek başına isterse de
birlikte hareket eden) gerçek kişilerin olmasını mümkün kılmayacak şekilde çeşitli olabilir.
32
Trustların, karakteristik özellikleri ya da sınıfları itibariyle belirlenen faydalanıcıları ile ilgili olarak, finansal
kuruluşlar ödeme zamanında ya da faydalanıcı kendisine verilen hakları kullanmak istediği zaman faydalanıcının
kimliğini tespit edebilecek olan finansal kuruluşun isteğini karşılamak amacıyla faydalanıcıya ilişkin yeterli
bilgileri almalıdır.
42
(a)
ismen özellikle belirtilen gerçek veya tüzel kişi ya da yasal oluşumlar olarak
tespit edilen faydalanıcılar için - kişinin adını almak;
(b)
Özelliklerine veya sınıflarına göre ya da başka yollarla belirlenen faydalanıcılar
için –finansal kuruluşun ödeme zamanında faydalanıcının kimliğini saptayabilmesini
sağlayacak şekilde faydalanıcı hakkında yeterli bilgi almak
(c) yukarıdaki her iki durumda da faydalanıcının/ların kimliklerinin teyidi ödeme
zamanında gerçekleşmelidir.
10.13 Hayat sigortası poliçesinin faydalanıcısı sıkılaştırılmış müşterini tanı
tedbirlerinin uygulanabilir olup olmadığını belirlemede finansal kuruluş tarafından
ilgili bir risk faktörü olarak dahil edilmelidir. Finansal kuruluş tüzel kişi veya yasal
oluşum olan bir faydalanıcının daha yüksek risk oluşturduğunu belirlerse, bu durumda
sıkılaştırılmış müşterini tanı tedbirleri ödeme zamanında faydalanıcının gerçek
faydalanıcısının kimliğini tespit ve teyit etmeye yönelik makul tedbirler içermelidir.
Teyidin Zamanlaması
10.14 Finansal kuruluşlar müşterinin ve gerçek faydalanıcının kimliğini iş ilişkisi
tesisisinden önce ya da sırasında ya da arızi müşteriler için işlem yaparken teyit
etmekle veya (eğer izin verilmişse) teyit işlemini aşağıdaki koşullarda iş ilişkisinin
tesisinden sonra tamamlamakla yükümlü kılınmalıdır:
(a) teyidin makul bir şekilde hemen yapılabilir olması halinde;
(b) işin normal akışının bozulmamasının gerekli olması halinde; ve
(c) KA/TF risklerinin etkili bir şekilde yönetilmesi halinde.
10.15 Finansal kuruluşlar bir müşterinin iş ilişkisini teyit işlemi öncesinde
kullabileceği koşullara ilişkin risk yönetimi prosedürlerini kabul etmekle yükümlü
kılınmalıdır.
Mevcut Müşteriler
10.16 Finansal kuruluşlar, müşterini tanı tedbirlerinin daha önce uygulanıp
uygulanmadığını, ne zaman uygulandığı ve elde edilen bilgilerin yeterliliğini dikkate
alarak önemlilik ve risk temelinde mevcut müşterilere33 müşterini tanı tedbirleri
uygulamakla ve uygun zamanlarda bu tür mevcut ilişkilerde müşteri tanı uygulamakla
yükümlü kılınmalıdır.
Risk Bazlı Yaklaşım
33
Yeni ulusal yükümlülüklerin yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan müşteriler.
43
10.17 Finansal kuruluşlar KA/TF risklerinin daha yüksek olduğu durumlarda
sıkılaştırılmış müşterini tanı tedbirleri uygulamaya yükümlü kılınmalıdır.
10.18 Finansal kuruluşlara, basitleştirilmiş müşterini tanı tedbirlerini yalnızca daha
düşük risklerin tespit edilmesi halinde, ülke ya da finansal kuruluş tarafından risklere
ilişkin yeterli analiz yapılmış olması şartıyla, uygulama izni verilebilmektedir. Bu
basitleştirilmiş tedbirlerin daha düşük risk faktörleriyle orantılı olması gerekmektedir
ancak bu tedbirler KA/TF şüphesinin olması halinde ya da belirli daha yüksek risk
senaryolarının geçerli olduğu durumlarda uygulanamaz.
Müşterini tanı tedbirlerinin yeterince uygulanmaması
10.19 Finansal kuruluşlar ilgili müşterini tanı yükümlülüklerini yerine getiremediği
durumda:
(a) hesap açmamak, iş ilişkisi tesis etmemek veya işlem yapmamakla ya da iş ilişkisini
sona erdirmekle yükümlü kılınmalı; ve
(b) söz konusu müşteri ile ilgili olarak şüpheli işlem bildiriminde bulunmayı dikkate
almakla yükümlü kılınmalıdır.
Müşterini tanı tedbirleri ve bilgi sızdırılması
10.20 Finansal kuruluşların karapara aklama ya da terörizmin finansmanı şüphesi
duymaları ve müşterini tanı tedbirlerini uygulamanın müşteriye bilgi sızdıracağını
düşünmeleri halinde, müşterini tanı tedbirlerini uygulamamalarına imkan tanınmalı ve
bunun yerine bir şüpheli işlem bildirimi doldurmakla yükümlü kılınmalıdır.
44
11. TAVSİYE - KAYIT TUTMA34
11.1 Finansal kuruluşlar, ulusal ve uluslararası işlemlere ilişkin gerekli bütün kayıtları
işlemin tamamlanmasından itibaren en az beş yıl süreyle saklamakla yükümlü
tutulmalıdır.
11.2 Finansal kuruluşlar, müşterini tanı tedbirleri çerçevesinde elde edilen tüm
kayıtları, hesap dosyalarını, iş yazışmalarını ve yapılan herhangi bir analizin
sonuçlarını iş ilişkisinin sona erdirilmesinden veya arızi işlem tarihinden sonra en az
beş yıl süre ile saklamakla yükümlü tutulmalıdır.
11.3 Bu kayıtların, yapılan her bir işlemin tekrar ihdasına imkan verecek ve
gerektiğinde suç fiilinin kovuşturulmasında delil olabilecek yeterlilikte olması
gerekmektedir.
11.4 Finansal kuruluşlar, müşterinin tanınması kapsamındaki bilgilerin ve işlem
kayıtlarının, gerekli yetki üzerine ulusal yetkili makamlara süratle sunulmasını
sağlamakla yükümlü kılınmalıdır.
34
Finansal kuruluşların müşterini tanı tedbirleri gereğince elde edilen bilgileri ve işlem kayıtlarını saklama
zorunluluğu yasa ile tesis edilmelidir.
45
12. TAVSİYE - SİYASİ NÜFUZ SAHİBİ KİŞİLER
12.1 Finansal kuruluşlara, yabancı siyasi nüfuz sahibi kişilerle ilgili olarak, 10.
Tavsiye hükmündeki müşterinin tanınması hususundaki tedbirleri uygulamanın yanı
sıra:
a) Müşterinin ya da gerçek faydalanıcının siyasi nüfuz sahibi bir kişi olup olmadığının
belirlenmesi için uygun risk yönetim sistemine sahip olması,
b) Bu tür iş ilişkisi tesis edilmesi (ya da mevcut müşteriler için devam ettirilmesi) için
üst düzey yönetimden onay alması,
c) Siyasi nüfus sahibi kişiler oldukları tespit edilen müşteri ve gerçek faydalanıcılara
ait fonların ve malvarlıklarının kaynağının tespiti için makul tedbirleri alması,
d) İş ilişkisini sürekli olarak sıkı bir şekilde izlemesi,
zorunluluğu getirilmelidir.
12.2 Finansal kuruluşlar,
a) Müşterinin ya da gerçek faydalanıcının yerli siyasi nüfuz sahibi bir kişi ya da
uluslararası bir kuruluş tarafından üst düzey bir görev tevdi edilen bir kişi olup
olmadığını belirlemek için 10. Tavsiye’de şart koşulan müşterini tanı tedbirlerini
almakla yükümlü kılınmalıdır.
b) Söz konusu kişilerle daha yüksek risk taşıyan iş ilişkilerinde, finansal kuruluşlara
(b), (c) ve (d) paragraflarında yer alan tedbirleri uygulama yükümlülüğü getirilmelidir.
12.3 Her tür siyasi nüfuz sahibi kişi ile ilgili 12.1 ve 12.2’deki yükümlülükler, siyasi
nüfuz sahibi kişinin aile bireyleri ve yakınları için de uygulanmalıdır.
12.4 Finansal kuruluşlar, bir hayat sigortası poliçesinin faydalanıcılarının ve/veya
gerekli durumlarda faydalanıcının gerçek faydalanıcısının siyasi nüfuz sahibi kişiler
olup olmadığını belirlemek üzere makul tedbirler almalıdır. Bu husus, en geç, ödeme
zamanında gerçekleştirilmelidir. Finansal kuruluşlar daha yüksek risk tespit edildiği
durumlarda, normal müşterini tanı tedbirlerini uygulamaya ek olarak, poliçe gelirlerini
46
ödemeden önce üst düzey yönetimi bilgilendirmek, poliçe sahibiyle kurulan iş
ilişkisinin bütünü üzerinde sıkılaştırılmış inceleme yürütmek ve şüpheli işlem
bildiriminde bulunmayı göz önüne almakla da yükümlü kılınmalıdır.
13. TAVSİYE - MUHABİR BANKACILIK
13.1 Finansal kuruluşlar, sınır ötesi muhabir bankacılık ilişkileri ve diğer benzeri
ilişkiler ile ilgili olarak:
a) Muhatap kuruluşun işinin mahiyetini tam olarak anlamak ve karapara aklama veya
terörün finansmanı yönünden soruşturma geçirip geçirmediği veya bir idari takibat
yapılıp yapılmadığı hususları da dâhil olmak üzere bu kuruluşun itibarını ve tabi
olduğu denetimin niteliğini kamuya açık bilgileri kullanarak tespit etmek için yeterli
bilgi toplamak,
b) Muhatap kuruluşun karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadeleye ilişkin
kontrollerini değerlendirmek,
c) Yeni muhabir ilişkilerin tesisinden önce üst düzey yönetimin onayını almak ve
d) Her bir kuruluşun karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadele
sorumluluğunu ayrı ayrı açıkça kavramakla
yükümlü kılınmalıdır.
13.2 “Aktarmalı muhabir hesaplarla” (payable-through accounts) ilgili olarak, finansal
kuruluşlara:
a) muhatap bankanın, muhabir banka hesaplarına doğrudan erişen müşteri için
müşterinin tanınması tedbirlerini uyguladığından
b) muhatap bankanın talep üzerine müşterinin tanınmasına yönelik ilgili bilgileri
muhabir bankaya sunulabileceğinden,
emin olma zorunluluğu getirilmelidir.
13.3 Finansal kuruluşların paravan bankalar ile muhabir bankacılık ilişkisine girmeleri
ya da buna devam etmeleri yasaklanmalıdır. Finansal kuruluşlar, muhatap kuruluşların
47
hesaplarının paravan bankalar tarafından kullanılmasına izin verilmediğinden emin
olmakla yükümlü kılınmalıdır.
14. TAVSİYE – PARA VEYA DEĞER TRANSFERİ HİZMETLERİ
14.1 Para veya değer transferi hizmetleri veren gerçek ve tüzel kişilere lisanslı veya
kayıtlı olmakla yükümlü kılınmalıdır35.
14.2 Ülkeler, para veya değer transferi hizmetini kayıtlı veya lisans sahibi olmaksızın
yerine getiren gerçek veya tüzel kişileri tespit etmek ve bunlara orantılı ve caydırıcı
yaptırımlar uygulamak için tedbir almalıdır.
14.3 Para veya değer transferi hizmetleri verenler KA/TFM’ye uyum hususunda
izlemeye tabi olmalıdır.
14.4 Para veya değer transferi hizmeti verenlerin acenteleri de yetkili bir makamdan
lisans almakla veya yetkili bir makam tarafından kaydedilmekle yükümlü kılınmalıdır
ya da bu hizmetleri sağlayanlar, kendilerinin ve acentelerinin faaliyet gösterdikleri
ülkelerdeki yetkili makamların erişim imkânının olduğu güncel bir acente listesi
tutmalıdır.
14.5 Acente kullanan para veya değer transferi hizmeti sağlayıcıları, bu acenteleri
kendi karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadele programlarına dâhil etmek
ve bu programlara uyumlarını izlemekle yükümlü kılınmalıdır.
35
Ülkelerin para veya değer transferi hizmeti vermeye yetkili lisanslı ya da kayıtlı finansal kuruluşlar için ayrı
bir lisans ya da kayıt sistemi kurmaları gerekli değildir.
48
15. TAVSİYE – YENİ TEKNOLOJİLER
15.1 Ülkeler ve finansal kuruluşlar; yeni teslimat mekanizmaları da dâhil olmak üzere,
yeni ürünlerin ve iş uygulamalarının geliştirilmesine ve hem yeni hem de mevcut
ürünler için yeni veya gelişen teknolojilerin kullanımına bağlı olarak ortaya
çıkabilecek karapara aklama veya terörizmin finansmanı risklerini tespit etmeli ve
değerlendirmelidir.
15.2 Finansal kuruluşlar aşağıdaki hususları yerine getirmekle yükümlü kılınmalıdır:
a) bu tür ürünlerin, uygulamalarının veya teknolojilerin ihdasından ve kullanımından
önce risk değerlendirmesi yapmak.
b) bu riskleri yönetmek ve azaltmak için uygun tedbirler almak.
49
16. TAVSİYE – ELEKTRONİK TRANSFERLER
Emri veren finansal kuruluşlar
16.1 Finansal kuruluşlar 1.000 ABD Doları / AVRO ya da yukarısındaki sınır ötesi
elektronik transferlerde aşağıda belirtilen bilgileri almaya yükümlü kılınmalıdır:
a) göndericiye ilişkin gerekli ve doğru36 bilgileri:
(i) göndericinin adı;
(ii) işlemin gerçekleştirilmesinde kullanıldığı durumlarda göndericinin hesap
numarası, bir hesap bulunmadığı durumlarda, işlemin izini sürmeyi mümkün kılan
işleme özel referans numarası ve
(iii) göndericinin adresi veya ulusal kimlik numarası veya müşteri numarası
veya doğum tarihi ve yeri.
b) alıcıya ilişkin gerekli bilgiler:
(i) alıcının adı ve
(ii) işlemin gerçekleştirilmesinde kullanıldığı durumlarda alıcının hesap
numarası, bir hesap bulunmadığı durumlarda, işlemin izini sürmeyi mümkün kılan
işleme özel referans numarası.
16.2 Tek bir gönderici tarafından gönderilen bir dizi münferit sınır ötesi elektronik
transfer alıcılara iletilmek üzere bir toplu dosya altında birleştirildiğinde, bu toplu
dosya göndericiye ilişkin gerekli ve doğru bilgileri ve alıcı ülkede tamamen izlenebilir
olan bütün alıcı bilgilerini ihtiva etmelidir ve finansal kuruluşun göndericinin hesap
numarasını ya da işleme özel referans numarasını dâhil etmesi gerekmektedir.
36
“Doğru” doğruluğu teyit edilmiş bilgileri tanımlamak için kullanılmaktadır; yani finansal kuruluşlar
göndericiye ilişkin gerekli bilgilerin doğruluğunu teyit etmekle yükümlü kılınmalıdır.
50
16.3 Ülkelerin 16.1 kriterindeki yükümlülüklerle ilgili olarak asgari parasal eşik
uygulamaları durumunda, finansal kuruluşlar asgari eşiğin altındaki (1.000 ABD
Doları / AVRO’u aşmayan) bütün sınır ötesi elektronik transferlerin aşağıdaki bilgileri
ihtiva etmesini sağlamaya yükümlü kılınmalıdır:
a) göndericiye ilişkin gerekli bilgileri:
(i) göndericinin adı;
(ii) işlemin gerçekleştirilmesinde kullanıldığı durumlarda göndericinin hesap
numarası, bir hesap bulunmadığı durumlarda, işlemin izini sürmeyi mümkün kılan
işleme özel referans numarası ve
b) alıcıya ilişkin gerekli bilgiler:
(i) alıcının adı ve
(ii) işlemin gerçekleştirilmesinde kullanıldığı durumlarda alıcının hesap
numarası, bir hesap bulunmadığı durumlarda, işlemin izini sürmeyi mümkün kılan
işleme özel referans numarası.
16.4 Kriter 16.3’te belirtilen bilgilerin teyit edilmesi gerekli değildir. Buna karşılık,
finansal kuruluş, KA/TF şüphesinin olması halinde, kendi müşterilerine ilişkin bilgileri
teyit etmekle yükümlü kılınmalıdır.
16.5. Yurtiçi elektronik transferlerde37 emri veren finansal kuruluş, söz konusu bilgiler
alıcı finansal kuruluşlara ve diğer uygun makamlara başka yollar üzerinden
sağlanamıyorsa, elektronik transferlerin beraberindeki bilgilerin sınır ötesi elektronik
transferler için belirtilen gönderici bilgilerini de dâhil etmesini sağlamakla yükümlü
kılınmalıdır.
16.6 Yurtiçi elektronik transferlere eklenen bilgiler alıcı finansal kuruluşlara ve diğer
uygun makamlara başka yollar üzerinden sağlanabiliyorsa, söz konusu numaranın veya
kimlik tanımlayıcının işlemden tekrar göndericiye veya alıcıya ulaşılmasına imkân
vermesi kaydıyla, emri veren finansal kuruluşun yalnızca hesap numarasını veya
işleme özel referans numarasını eklemesi yeterlidir. Emri veren finansal kuruluş, alıcı
finansal kuruluştan veya uygun yetkili makamlardan talep gelmesinin ardından 3 iş
günü içerisinde bilgileri sağlamakla yükümlü kılınmalıdır. Yasa uygulama makamları
bu bilgilerin derhal sunulmasını zorunlu kılabilmelidir.
16.7 Emri veren finansal kuruluş toplanan tüm gönderici ve alıcı bilgilerini 11.
Tavsiye uyarınca saklamakla yükümlü kılınmalıdır.
37
Bu terim ayrıca bütünüyle Avrupa Birliği sınırları içinde gerçekleştirilen her türlü elektronik transfe
zincirlerini de ifade etmektedir. Ayrıca, Avrupa iç pazarı ve buna karşılık gelen yasal çerçevenin Avrupa
Ekonomik Birliğinin üyelerini de kapsadığı hususuna işaret edilmektedir.
51
16.8 Yukarıdaki 16.1-16.7’de belirtilen yükümlülüklere uyum göstermemesi
durumunda emri veren finansal kuruluşun elektronik transferi gerçekleştirmesine izin
verilmemelidir.
Aracı finansal kuruluşlar
16.9 Sınır ötesi elektronik transferlerde, bir aracı finansal kuruluş elektronik transfere
eklenen tüm gönderici ve alıcı bilgilerinin söz konusu transfer içinde yer almaya
devam etmesini sağlamakla yükümlü kılınmalıdır.
16.10 Sınır ötesi elektronik transfere eklenmesi gereken zorunlu gönderici ve alıcı
bilgilerinin teknik kısıtlamalar nedeniyle ilgili bir yurtiçi elektronik transferde yer
alamaması durumunda, aracı finansal kuruluş emri veren finansal kuruluştan veya
başka bir aracı finansal kuruluştan alınan tüm bilgilerin kaydını en az 5 yıl süreyle
tutmakla yükümlü kılınmalıdır.
16.11 Aracı finansal kuruluşlar, zorunlu gönderici bilgileri veya zorunlu alıcı bilgileri
eksik olan sınır ötesi elektronik transferleri tespit etmek amacıyla kesintisiz işlem
süreciyle tutarlı makul tedbirler almakla yükümlü kılınmalıdır.
16.12 Aracı finansal kuruluşlar (a) zorunlu gönderici veya alıcı bilgileri eksik olan bir
elektronik transferi ne zaman gerçekleştireceğini, reddedeceğini veya askıya alacağını
belirlemede ve (b) takibe (follow-up) yönelik uygun adımları belirlemede etkili risk
bazlı politika ve prosedürlere sahip olmakla yükümlü kılınmalıdır.
Alıcı finansal kuruluşlar
16.13 Alıcı finansal kuruluşlar, zorunlu gönderici bilgileri veya zorunlu alıcı bilgileri
eksik olan sınır ötesi elektronik transferleri tespit etmek amacıyla makul tedbirleler
almakla yükümlü kılınmalıdır. Bu tedbirler olay sonrası izleme veya uygun
durumlarda gerçek zamanlı izlemeyi kapsayabilir.
16.14 Bir alıcı finansal kuruluş, 1.000 ABD Doları / AVRO’yu 38 aşan sınır ötesi
elektronik transferlerde alıcının kimliği daha önce teyit edilmesiyse alıcının kimliğini
teyit etmekle ve bu bilgileri 11. Tavsiye’ye uygun şekilde saklamakla yükümlü
kılınmalıdır.
38
Ülkeler sınır ötesi elektronik transferler için bir asgari parasal eşik (1.000 ABD Doları / Avro’ya kadar)
belirleyebilirler. Ülkeler buna karşılık, bu eşiğin altındaki gelen sınır ötesi elektronik transferlerin göndericiye
ilişkin gerekli ve doğru bilgileri ihtiva etmesini zorunlu kılabilir.
52
16.15 Alıcı finansal kuruluşlar, (a) zorunlu gönderici veya alıcı bilgileri eksik olan bir
elektronik transferi ne zaman gerçekleştireceğini, reddedeceğini veya askıya alacağını
belirlemede ve (b) takibe yönelik uygun adımları belirlemede etkili risk bazlı politika
ve prosedürlere sahip olmakla yükümlü kılınmalıdır.
Para veya değer transfer hizmeti operatörleri
16.16 Para veya değer transferi hizmeti (MVTS) operatörleri 16. Tavsiye’nin ilgili tüm
yükümlülüklerine doğrudan veya acenteleri yoluyla faaliyet gösterdikleri tüm
ülkelerde uyum göstermekle yükümlü kılınmalıdır.
16.17 MVTS hizmeti sağlayanın bir elektronik transferde hem emri veren hem de alıcı
tarafı kontrol etmesi durumunda MVTS sağlayıcı:
(a) şüpheli işlem bildiriminde bulunmanın gerekli olup olmadığını belirmek amacıyla
emri veren ve alıcı taraflardan alınan tüm bilgileri göz önüne almakla ve
(b) şüpheli elektronik transferden etkilenen her ülkede şüpheli işlem bildiriminde
bulunmak ve ilgili işlem bilgilerini Mali İstihbarat Birimine sunmakla
yükümlü kılınmalıdır.
Hedeflenen Finansal Yaptırımların Uygulanması
16.18 Ülkeler, elektronik transferlerin uygulanmasında, terörizmin ve terörün
finansmanının önlenmesi ve durdurulmasına ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi’nin 1267, 1373 ve müteakip kararlarında belirlenen yükümlülükler
bakımından finansal kuruluşların listelenen kişi ve kuruluşlara dondurma tedbiri
uygulamalarını sağlamalı ve bunlarla işlem yapmalarını yasaklamalıdır.
53
17. TAVSİYE – ÜÇÜNCÜ TARAFLARA GÜVEN
17.1 Finansal kuruluşlara, 10. Tavsiyenin (a) ila (c) maddelerinde belirtilen
yükümlülükleri (müşterinin kimlik tespiti; gerçek faydalanıcının kimlik tespiti; ve işin
mahiyetinin anlaşılması) yerine getirmeleri ya da bir işe başlamaları için üçüncü
kişilere ve FOBİMlere güvenme imkanı verilmesi halinde, müşterinin tanınması
tedbirleri ile ilgili nihai sorumluluk üçüncü taraflara güvenen ve aşağıdaki hususları
yerine getirmekle yükümlü kılınması gereken finansal kuruluşta kalmalıdır:
a) 10. Tavsiyede belirtilen müşterinin tanınması kapsamındaki (a) ila (c) maddelerinde
belirtilen yükümlülüklerle ilgili gerekli bilgiyi derhal elde etmek.
b) kimlik bilgilerinin ve müşterinin tanınması yükümlülüklerine ilişkin diğer ilgili
belgelerin kopyalarının, istenildiğinde üçüncü tarafça gecikmeksizin sağlanacağından
emin olmak için yeterli tedbirleri almak.
c) üçüncü tarafın, 10 ve 11. Tavsiyelere uygun olarak müşterinin tanınması ve
kayıtların tutulması yükümlülükleri bakımından düzenleme, denetim veya izlemeye
tabi tutulduğundan ve bu yükümlülüklere uyum için tedbirlere sahip olduğundan emin
olmak.
17.2 Ülkeler, şartları karşılayan üçüncü tarafın hangi ülke orijinli olabileceğini tespit
ederken, ülke riski düzeyine ilişkin mevcut bilgileri dikkate almalıdır.
17.3 Aynı finansal grubun parçası olan üçüncü bir tarafa güven duyan finansal
kuruluşlar bakımından, ilgili yetkili makamlar39 ayrıca yukarıdaki kriterlerin getirdiği
yükümlülüklerin aşağıdaki durumlarda karşılandığını da değerlendirebilirler:
(a) söz konusu grup 10, 11 ve 12. Tavsiyelere uygun şekilde müşterinin tanınması ve
kayıt tutma yükümlülüklerini ve 18. Tavsiyeye uygun şekilde karapara aklama ve
terörün finansmanı ile mücadele programlarını uyguluyorsa;
39
17. Tavsiye’deki ilgili yetkili makam terimi (i) grup politika ve kontrollerinin grup geneli düzeyinde
kavranması için dahil olması gereken merkezdeki makam ile (ii) şube/bağlı kuruluşlar için dahil olması gereken
ev sahibi makam anlamına gelmektedir.
54
(b) bu müşterinin tanınması ve kayıt tutma yükümlülükleri ile karapara aklama ve
terörün finansmanı ile mücadele programlarının etkin bir şekilde uygulanıp
uygulanmadığı yetkili bir makam tarafından grup düzeyinde denetleniyorsa ve
(c) herhangi bir yüksek ülke riski, grubun karapara aklama ve terörün finansmanı ile
mücadele politikaları yoluyla yeterli ölçüde azaltılıyorsa.
18. TAVSİYE - İÇ KONTROLLER VE YURT DIŞI ŞUBE VE BAĞLI
KURULUŞLAR
18.1 Finansal kuruluşlar, KA/TF risklerini ve iş hacimlerini dikkate alan ve aşağıdaki
dâhili politikaları, prosedürleri ve kontrolleri ihtiva eden, karapara aklama ve terörün
finansmanı ile mücadele programları uygulamaya yükümlü kılınmalıdır:
(a) uyum yönetimi düzenlemeleri (yönetim düzeyinde bir uyum görevlisinin atanması
da dâhil olmak üzere);
(b) çalışanların işe alınmasında yüksek standartlar sağlayan yeterli eleme prosedürleri;
(c) sürekli bir çalışan eğitim programı ve
(d) sistemi test etmek üzere bağımsız bir denetim görevi.
18.2 Finansal gruplar, grubun bütün şubeleri ve hisse çoğunluğuna sahip olduğu bağlı
kuruluşlarına yönelik olarak, karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadele
amacıyla, grup genelinde karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadele
programları uygulamaya yükümlü kılınmalıdır. Bu programların Kriter 18,1’de
düzenlenen tedbirleri ve aşağıdaki hususları ihtiva etmesi gerekmektedir:
(a) Müşterini tanı ve karapara aklama ve terörün finansmanına ilişkin risk yönetimi
çerçevesinde gerekli olan bilgi değişimine yönelik politika ve prosedürler;
(b) Gerekli durumlarda, KA/TFM amacıyla, grup düzeyinde uyum, denetim ve /veya
KA/TFM görevleri için şubelerden ve bağlı kuruluşlardan müşteri, hesap ve işlem
bilgilerinin temini; ve
(c) Değişilen bilginin gizliliği ve kullanımı konusunda yeterli güvenlik tedbirlerinin
bulunması.
18.3 Finansal kuruluşlar, ev sahipliği yapan ülkedeki (yabancı ülkedeki/host country)
minimum KA/TFM yükümlülüklerinin ana ülkedeki (merkezin bulunduğu ülke/home
country) minimum KA/TFM yükümlülüklerinden daha az katı olduğu durumlarda, ev
sahipliği yapan ülkelerdeki şube ve hisse çoğunluğuna sahip oldukları bağlı
55
kuruluşlarının, ev sahipliği yapan ülkenin kanun ve düzenlemelerinin izin verdiği
ölçüde, ana ülkenin yükümlülüklerini uygulamasını sağlamaya yükümlü kılınmalıdır.
Eğer ev sahibi ülke, ana ülkenin yasal düzenlemeleriyle tutarlılık içindeki KA/TFM
tedbirlerinin uygun olarak uygulanmasına izin vermezse, finansal gruplar karapara
aklama ve terörün finansmanı risklerini yönetmek için uygun ek tedbirler uygulamaya
ve ana ülkedeki denetleyicilerini haberdar etmeye yükümlü kılınmalıdır.
19. TAVSİYE – YÜKSEK RİSKLİ ÜLKELER
19.1 Finansal kuruluşlar, FATF’ın sıkı müşterini tanı tedbirlerinin uygulanmasını
gerekli gördüğü ülkelerdeki gerçek ve tüzel kişiler ve de finansal kuruluşlarla
yürütülen iş ilişkilerinde ve işlemlerde, sıkı müşterini tanı tedbirlerini risklerle orantılı
olarak uygulamaya yükümlü kılınmalıdır.
19.2 Ülkeler, (a) FATF’ın bu şekilde olmasını gerekli gördüğü durumlarda ve (b)
FATF’ın gerekli görmesinden bağımsız olarak kendileri uygun karşı tedbirleri risklerle
orantılı olarak uygulayabilmelidir.
19.3 Ülkeler, finansal kuruluşların diğer ülkelerin KA/TFM sistemlerindeki
zayıflıklara ilişkin kaygılar hususunda bilgilendirilmelerini temin etmek üzere uygun
tedbirlere sahip olmalıdırlar.
56
20. TAVSİYE – ŞÜPHELİ İŞLEM BİLDİRİMİ40
20.1 Bir finansal kuruluş, fonların bir suç faaliyetinden41 elde edilen gelir olduğundan
ya da terörün finansmanı ile ilgili olduğundan şüphe duyması halinde veya
şüphelenmesi için makul sebepleri olduğunda, bu şüphelerini mali istihbarat birimine
derhal bildirmekle yükümlü kılınmalıdır.
20.2 Finansal kuruluşlar, teşebbüs edilen işlemler dâhil olmak üzere, tüm şüpheli
işlemleri işlemin tutarına bakmaksızın bildirilmekle yükümlü kılınmalıdır.
40
Finansal kuruluşların şüpheli işlemleri bildirme yükümlülüğü kanunla düzenlenmelidir.
“Suç faaliyeti” (a) o ülkede karapara aklama için öncül suç oluşturan bütün suç fiillerini; ya da (b) asgari
olarak 3. Tavsiye gereği bir öncül suç oluşturan fiilleri ifade etmektedir.
41
57
21. TAVSİYE – BİLGİ SIZDIRMA VE GİZLİLİK
21.1 Finansal kuruluşlar, bunların yöneticileri, memurları ve çalışanları şüphelerini
mali istihbarat birimine iyi niyetle bildirdiklerinde, sözleşmeyle veya herhangi bir
yasal, düzenleyici ya da idari hükümle getirilmiş olan bilgi ifşasına ilişkin kısıtlamaları
ihlal ettikleri için cezai ve hukuki sorumluluğa tabi olmaktan kanun ile korunmalıdır.
Bu koruma, asli suç faaliyetinin ne olduğunu tam olarak bilmeseler dahi ve yasadışı
faaliyetin gerçekten olup olmadığı dikkate alınmaksızın geçerli olmalıdır.
21.2 Finansal kuruluşlar ve bunların yöneticileri, memurları ve çalışanlarının şüpheli
işlem bildiriminin veya ilgili bilginin mali istihbarat birimine iletildiğini ifşa etmeleri
(bilgi sızdırma) kanunla yasaklanmalıdır.
58
22. TAVSİYE – FİNANSAL OLMAYAN BELİRLİ İŞ VE MESLEK
GRUPLARI (FOBİM): MÜŞTERİNİN TANINMASI
22.1 Finansal olmayan belirli iş ve meslek grupları (FOBİM), aşağıdaki durumlarda
10. Tavsiyede düzenlenen müşterinin tanınması yükümlülüklerine uymakla yükümlü
kılınmalıdır:
a) Kumarhaneler – Müşteriler 3.000 ABD Doları / Avro tutarında veya bunun üstünde
finansal işlem42 yaptıklarında,
b) Emlakçılar – Müşterileri için gayrimenkul alım satımı43 ile ilgili işlemlere aracılık
ettiklerinde,
c) Değerli maden ve değerli taş ticareti ile uğraşanlar – Müşterileri ile 15.000 ABD
Doları / Avro tutarında veya onun üstünde nakit işlemi gerçekleştirdiklerinde,
d) Avukatlar, noterler, diğer bağımsız hukuk işleri ile uğraşanlar ve muhasebeciler –
müşterileri için aşağıdaki faaliyetlerle ilgili işlem yapmaya hazırlandıklarında veya
işlem yaptıklarında;




Gayri menkul alım satımı;
Müşterinin para, menkul kıymet veya diğer varlıklarının yönetilmesi;
Banka, mevduat veya menkul kıymet hesaplarının yönetilmesi;
Şirketlerin kurulması, faaliyette bulunması veya yönetimi için katkıların
organize edilmesi;
 Tüzel kişi veya yasal oluşumların kurulması, faaliyette bulunması veya
yönetimi ile işletmelerin alım satımı.
e) Trust ve şirket hizmeti sağlayanlar – Bir müşteri için aşağıdaki faaliyetlerle ilgili
olarak işlem yapmaya hazırlandıklarında veya gerçekleştirdiklerinde:
 Tüzel kişilerin kurucu acentesi olarak hareket ettiklerinde;
42
Bir kumarhanenin girişinde kimlik tespiti yapılması yeterli olabilir ancak bu şart değildir. Ülkeler,
kumarhaneleri, belli bir müşteriye ait müşterini tanı bilgilerini müşterinin kumarhanede yaptığı işlemlerle
ilişkilendirmekle yükümlü kılmalıdır. “Finansal işlemler” yalnızca kumarhane çipleri ya da jetonları ile yapılan
kumar işlemlerini ifade etmemektedir.
43
Bu, emlak bürolarının 10. Tavsiye’de düzenlenen hem satıcı hem de alıcıya hususundaki yükümlülüklere
uymakla yükümlü olduğunu ifade etmektedir.
59
 Bir şirketin müdürü veya sekreteri, bir ortaklığın ortağı veya diğer tüzel
kişilerle ilgili olarak benzer pozisyonlarda bulunanlar gibi hareket ettiklerinde
(veya bir başka kişiyi bu şekilde hareket etmesi için belirlediklerinde);
 Bir şirkete, ortaklığa veya diğer herhangi bir tüzel kişi veya yasal oluşuma
merkez büro; iş adresi veya ikamet; yazışma veya idari adres sağladıklarında;
 Bir “express trust”ın kayyımı (trustee) gibi hareket ettiklerinde (veya bir başka
kişiyi bu şekilde hareket etmesi için belirlediklerinde) veya yasal oluşumun
başka bir şekli için aynı fonksiyonu icra ettiklerinde;
 Bir başka kişi adına vekil hissedar olarak hareket ettiklerinde (veya bir başka
kişiyi bu şekilde hareket etmesi için belirlediklerinde).
22.2 FOBİMler, 22.1 Kriterinde belirtilen durumlarda 11. Tavsiyede düzenlenen kayıt
tutma yükümlülüklerine uymaya yükümlü kılınmalıdır.
22.3 FOBİMler, 22.1 Kriterinde belirtilen durumlarda 11. Tavsiyede düzenlenen siyasi
nüfuz sahibi kişilere ilişkin yükümlülüklere uymaya yükümlü kılınmalıdır.
22.4 FOBİMler, 22.1 Kriterinde belirtilen durumlarda 11. Tavsiyede düzenlenen yeni
teknolojilere ilişkin yükümlülüklere uymaya yükümlü kılınmalıdır.
22.5 FOBİMler, 22.1 Kriterinde belirtilen durumlarda 11. Tavsiyede düzenlenen
üçüncü taraflara güvene ilişkin yükümlülüklere uymaya yükümlü kılınmalıdır.
60
23. TAVSİYE – FOBİM’LER: DİĞER TEDBİRLER
23.1 20. Tavsiyede düzenlenen şüpheli işlemlerin bildirilmesine ilişkin yükümlülükler
aşağıdaki nitelikleri taşıyan tüm finansal olmayan belirli iş ve mesleklere
uygulanmalıdır:
a) Avukatlar, noterler, diğer bağımsız hukuk işleri ile uğraşanlar ve muhasebeciler 44,
müşterileri adına veya onlar için 22.1 Tavsiyenin (d) fıkrasında45 belirtilen faaliyetlerle
ilgili bir finansal işlem yaptıkları zaman,
b) Değerli maden ve değerli taş ticareti ile uğraşanlar, müşterileriyle 15.000 ABD
Doları / Avro tutarında veya onun üstünde nakit işlem yaptıkları zaman,
c) “Trust” ve şirket hizmeti sağlayanlar, müşterileri adına veya onlar için 22.1
Tavsiyenin (e) maddesinde belirtilen faaliyetlerle ilgili bir işlem yaptıkları zaman.
23.2 FOBİMler, 23.1 Kriterinde belirtilen durumlarda 18. Tavsiyede düzenlenen iç
kontrollere ilişkin yükümlülüklere uymaya yükümlü kılınmalıdır.
23.3 FOBİMler, 23.1 Kriterinde belirtilen durumlarda 19. Tavsiyede düzenlenen
yüksek riskli ülkelere ilişkin yükümlülüklere uymaya yükümlü kılınmalıdır.
23.4 FOBİMler, 23.1 Kriterinde belirtilen durumlarda 21. Tavsiyede46 düzenlenen
bilgi sızdırma ve gizlilikle ilgili yükümlülüklere uymaya yükümlü kılınmalıdır.
44
Avukatlar, noterler, diğer bağımsız hukuk işleriyle uğraşanlar ve bağımsız hukuk işi ile uğraşan kişiler olarak
hareket eden muhasebeciler, konuyla ilgili bilgilerin mesleki gizliliğe ya da yasal mesleki ayrıcalığa tabi olarak
elde edildiği durumlarda şüpheli işlem bildiriminde bulunmakla yükümlü değildirler. Yasal mesleki ayrıcalık ve
mesleki gizlilik kapsamı içerisinde olan konuların tespit edilmesi her bir ülke için ayrı ayrıdır. Bu genel olarak,
avukatların, noterlerin ya da diğer bağımsız hukuk işleriyle uğraşanların müşterilerinden biri aracılığıyla (a)
müşterilerinin hukuki durumunun belirlenmesi esnasında, ya da (b) söz konusu müşterinin adli, idari, tahkim ya
da uzlaştırma davalarında savunma ya da temsil görevini yerine getirirken aldıkları ya da elde ettikleri bilgileri
ihtiva edecektir.
45
Ülkelerin, avukatlara, noterlere, diğer bağımsız hukuk işleriyle uğraşanlara ve muhasebecilere kendi şüpheli
işlem bildirimlerini kendi uygun öz düzenleyici kuruluşlarına gönderme imkanı verdiği durumlarda, bu
kuruluşlar ile mali istihbarat birimi arasında işbirliğine yönelik düzenlemeler olması gerekmektedir.
46
Avukatlar, noterler, diğer bağımsız hukuk işleri ile uğraşanlar ve bağımsız hukuk işi ile uğraşan kişiler olarak
hareket eden muhasebecilerin müşterilerini yasadışı faaliyetle uğraşmaktan caydırmaya çalışmaları dışarıya bilgi
sızdırma sayılmaz.
61
24. TAVSİYE - TÜZEL
FAYDALANICILIK
KİŞİLERDE47
ŞEFFAFLIK
VE
GERÇEK
24.1 Ülkeler, (a) ülkedeki kendi tüzel kişilerinin türleri, ne şekilde oluşturuldukları ve
temel özelliklerini ve (b) bu tüzel kişilerin oluşumu ve temel ve gerçek faydalanıcıya
ilişkin bilgilerinin alınması ve kaydedilmesi süreçlerini belirlemek ve tanımlamak
üzere mekanizmalara sahip olmalıdırlar. Bu bilgiler kamuya açık olmalıdır.
24.2 Ülkeler, ülkede oluşturulan bütün tüzel kişi türleri ile bağlantılı karapara aklama
ve terörün finansmanı risklerini değerlendirmelidirler.
Temel bilgiler
24.3 Ülkeler, ülkede kurulan bütün şirketlerin; şirketin adı, şirket ana sözleşmesi, yasal
şekli ve statüsü, şirketin kayıtlı bürosunun adresi, temel düzenleme yetkileri ve
yöneticilerin listesini kayıt etmesi gereken bir şirket sicil dairesine kayıtlı olmasını
zorunlu kılmalıdır. Bu bilgiler kamuya açık olmalıdır.
24.4 Şirketler, 24.3 Kriterinde belirtilen bilgileri ve ayrıca hissedar ya da
mensupların48 isimlerini, her bir hissedarın sahip olduğu hisse miktarını ve hisselerin
kategorilerini de (ortak oy kullanma hakkının yapısı da dahil) içeren şirketin
hissedarlarını ya da mensuplarını gösterir bir sicil tutmakla yükümlü kılınmalıdır. Bu
bilgiler ilgili ülkenin şirket siciline49 bildirilen bir yerde muhafaza edilmelidir.
24.5 Ülkeler 24.3 ve 24.4 Kriterlerinde belirtilen bilgilerin doğru olmasını ve belirli
zamanlarda güncellenmesini temin etmek üzere mekanizmalara sahip olmalıdır.
Gerçek faydalanıcılık Bilgileri
24.6 Ülkeler bir şirketin gerçek faydalanıcılığa ilişkin bilgileri söz konusu şirketten
elde ettiklerini ve ülkelerindeki belirli bir mahalde bunların mevcut olmasını; bir
47
Değerlendirmecilerin bütün bu kriterlerin ilgili bütün tüzel kişilere uygulanmasını dikkate almaları
gerekmektedir. Bu yükümlülüklerin ele alındığı durumlar aşağıda belirtilen ilgili tüzel kişinin türüne göre
değişebilmektedir:
1. Şirketler – 24. Tavsiyenin yükümlü kıldığı tedbirler belirli şirketler referans alınarak düzenlenmiştir.
2. Vakıflar, Anstalt ve sınırlı sorumlu ortaklıklar – ülkeler benzer tedbirleri almalı ve şirketlerin farklı
şekil ve yapılarını dikkate alarak bu şirketlere yönelik olarak benzer yükümlülükler getirmelidir.
3. Diğer tüzel kişi türleri – ülkeler bu diğer tüzel kişilerin farklı şekil ve yapılarını ve de uygun şeffaflık
seviyelerine ulaşmayı amaçlayarak her bir tüzel kişi türüyle ilgili KA/TF risklerini dikkate almalıdır. Asgari
olarak, bütün tüzel kişilerin benzer türdeki temel bilgileri kaydetmeleri gerekmektedir.
48
Hissedarlara ve mensuplara ilişkin sicil şirketin kendisi ya da şirketin sorumluluğu altındaki üçüncü bir kişi
tarafından kaydedilebilir.
49
Gerçek hak sahibine ilişkin bilgileri şirketin ya da şirket sicilinin tuttuğu durumlarda, eğer şirket talep halinde
bu bilgileri derhal sağlıyorsa, hissedarlara ve mensuplara ilişkin kaydın o ülkede bulunmasına gerek yoktur.
62
şirketin gerçek faydalanıcılığın yetkili bir makam tarafından zamanında
belirlenebilmesini temin etmek üzere aşağıdaki mekanizmalardan birini ya da birden
fazlasını kullanmalıdır:
a) Şirketleri ya da sicil dairelerini şirketlerin gerçek faydalanıcılık ile ilgili güncel
bilgileri elde etmek ve bunları ellerinde bulundurmakla yükümlü kılmak;
b) Şirketleri, şirketlerin gerçek faydalanıcılıkla ile ilgili güncel bilgileri elde etmeleri
ve bunları ellerinde bulundurmaları için makul tedbirleri almakla yükümlü kılmak;
c) Mevcut bilgileri: i) 10. ve 22. Tavsiyeler gereğince finansal kuruluşlar ve/veya
FOBİM’ler tarafından elde edilen bilgiler; ii) diğer yetkili makamlar tarafından
şirketlerin yasal ve gerçek faydalanıcıları hakkında tutulan bilgiler; iii) yukarıdaki 24.3
Kriterinde yükümlü kılınan şirket tarafından tutulan bilgiler ve iv) bildirim
yükümlülüklerinin gerçek faydalanıcılığa ilişkin yeterli şeffaflığı sağlanması halinde
yükümlülük getirdiği durumlarda borsada kayıtlı şirketler hakkındaki mevcut bilgileri
de kapsayacak şekilde kullanmak.
24.7 Ülkeler gerçek faydalanıcılığa ilişkin bilgilerin mümkün olduğunca doğru ve
güncel olmasını zorunlu kılmalıdır.
24.8 Ülkeler, aşağıdaki hususları yerine getirerek, şirketlerin gerçek faydalanıcının
belirlenmesinde yetkili makamlarla mümkün olduğu ölçüde işbirliği yapmalarını temin
etmelidir;
a) ülkede mukim bir ya da birden fazla kişiyi, temel bilgileri ve gerçek faydalanıcıya
ilişkin bilgileri temin etmek ve de yetkili makamlara daha fazla yardım sağlamak
üzere, şirket tarafından yetkilendirilmekle50 ve yetkili makamlara karşı sorumlu
tutmakla yükümlü kılmak ve/veya
b) ülkedeki bir FOBİM’i, temel bilgileri ve gerçek faydalanıcıya ilişkin bilgileri temin
etmek ve de yetkili makamlara daha fazla yardım sağlamak üzere, şirket tarafından
yetkilendirilmekle ve yetkili makamlara karşı sorumlu tutmakla yükümlü kılmak;
ve/veya
c) ilgili ülke tarafından bilhassa tespit edilen başka benzer tedbirleri almak.
24.9 Yukarıda söz konusu edilen bütün kişiler, yetkililer ve kuruluşlar ve de şirketin
kendisi (ya da idarecileri, likidatörleri ya da şirketin tasfiyesine müdahil diğer kişiler)
belirtilen bilgileri ve kayıtları şirketin tasfiye edildiği veya başka suretle ortadan
kalktığı tarihten itibaren en az beş yıl süreyle ya da şirketin mesleki aracı kuruluşun
50
Şirketin yönetim kurulunun üyeleri ya da üst yönetimi şirketin kendilerinin yetkilendirmesini talep
etmeyebilir.
63
veya mali kuruluşun müşteri olma ilişkisini sona erdirdiği tarihten itibaren beş yıl
süreyle muhafaza etmelidir.
Diğer Yükümlülükler
24.10 Yetkili makamlar ve özellikle yasa uygulama makamları, ilgili şahıslar
tarafından elde edilen gerçek faydalanıcıya ilişkin bilgilere zamanında erişim elde
edebilmek için tüm yetkilere sahip olmalıdır.
24.11 Hamiline yazılı hisse senedi veya hamiline yazılı hisse senedi varantı
çıkarabilen tüzel kişilerin bulunduğu ülkeler, bunların karapara aklama veya terörün
finansmanı için istismar edilmemesini sağlamak için aşağıdaki mekanizmalardan bir
ya da daha fazlasını uygulamalıdır:
(a) Hamiline yazılı hisse senetlerini ve hamiline yazılı hisse senedi varantlarını
yasaklamak veya
(b) Hamiline yazılı hisse senetleri ve hamiline yazılı hisse senedi varantlarını nama
yazılı hisse senetleri veya nama yazılı hisse senedi varantlarına dönüştürmek (ör:
kaydileştirme yoluyla) veya
(c) Hamiline yazılı hisse senetlerinin ve hamiline yazılı hisse senedi varantlarının bir
düzenlenmiş finansal kuruluş veya profesyonel aracı kuruluş nezdinde tutulmasını
zorunlu kılarak bunların hareketini önlemek veya
(d) Kontrol hissesine sahip hissedarları şirketi bilgilendirme konusunda; şirketi ise
bunların kimliklerini kaydetme konusunda yükümlü kılmak veya
(e) Ülke tarafından belirlenen diğer mekanizmaları kullanmak.
24.12 Vekil hissedar ve vekil yöneticilere sahip olabilen tüzel kişilerin bulunduğu
ülkeler bunların istismar edilmemesini sağlamak için aşağıdaki mekanizmalardan bir
ya da daha fazlasını uygulamalıdır:
(a) vekil hissedar ve vekil yöneticilerin kendilerini vekil tayin edenleri şirkete ve ilgili
herhangi bir sicil dairesine bildirmelerini ve bu bilgilerin ilgili sicilde yer almasını
zorunlu kılmak;
(b) vekil hissedar ve vekil yöneticilerin vekillik statülerinin sicil dairesine
kaydedilmesi, bu kişilerin kendilerini vekil tayin edenleri belirten bilgileri muhafaza
etmesi ve bu bilgilerin talep üzerine yetkili makamlara verilmesini sağlamak üzere
vekil hissedar ve vekil yöneticilerin ruhsatlı olmasını şart koşmak veya
(c) ülke tarafından belirlenen diğer mekanizmaları kullanmak.
24.13 Yükümlülüklere uyum göstermeyen gerçek veya tüzel kişiler için uygun
sorumluluklar ve orantılı ve caydırıcı yaptırımlar olmalıdır.
64
24.14 Ülkeler, 37. ve 40. Tavsiyelere uygun şekilde, temel bilgi ve gerçek faydalanıcı
bilgisi konularında hızlı bir şekilde uluslararası işbirliği sağlamalıdır. Bunlar
aşağıdakileri kapsamalıdır:
a) yabancı yetkili makamların şirket sicil daireleri tarafından tutulan temel bilgilere
erişimini kolaylaştırma,
b) hissedar bilgilerinin değişimi ve
c) yabancı muadiller adına gerçek faydalanıcı bilgilerini elde etmek amacıyla ulusal
kanunlara uygun şekilde yetkili makamların soruşturma yetkilerini kullanma.
24.15 Ülkeler, temel bilgiler ve gerçek faydalanıcı bilgilerine ilişkin talepler ile
yurtdışında ikamet eden gerçek faydalanıcıların yerinin tespit dilmesine ilişkin yardım
taleplerine cevaben diğer ülkelerden aldıkları yardımın kalitesini takip etmelidir.
65
25. TAVSİYE - YASAL OLUŞUMLARDA ŞEFFAFLIK VE GERÇEK
FAYDALANICILIK51
25.1 Ülkeler,
a) kendi kanunlarına52 göre yönetilen express trust’ların kayyımlarını; trust
kurucusunun, kayyımın(ların), koruyucuların (eğer varsa), faydalanıcıların veya
faydalanıcı gruplarının ve trust üzerinde nihai kontrol yetkisini icra eden diğer
herhangi bir gerçek kişinin kimliğine ilişkin yeterli, doğru ve güncel bilgileri elde
etmeleri ve bunları muhafaza etmeleri,
b) kendi kanunlarına göre yönetilen trust’ların kayyımlarını; yatırım danışmanları ya
da yöneticileri, muhasebeciler ve vergi danışmanları da dâhil trust’ın düzenlemeye tabi
diğer acenteleri ve hizmet sağlayıcıları hakkında temel bilgileri ellerinde
bulundurmaları
c) profesyonel kayyımları; bu bilgileri trust ile olan ilişkilerinin sona ermesinden
itibaren en az beş yıl süre ile muhafaza etmeleri
hususunda yükümlü kılmalıdır.
25.2 Ülkeler bu Tavsiye uyarınca tutulan her türlü bilginin doğru ve mümkün
olduğunca güncel bir şekilde tutulmasını ve zamanında güncellenmesini zorunlu
kılmalıdır.
25.3 Tüm ülkeler, kayyımların bir iş ilişkisi tesis ederken ya da eşik üzerinde bir arızi
işlem gerçekleştirirken finansal kuruluşlara ve FOBİM’lere statülerini bildirmelerini
sağlamak üzere tedbir almalıdır.
25.4 Kayyımların trust’a ilişkin herhangi bir bilgiyi yetkili makamlara sağlamaları53 ya
da gerçek faydalanıcıya ve iş ilişkisi şartları çerçevesinde muhafaza edilen ya da
yönetilen trust varlıklarına ilişkin bilgileri talep üzerine finansal kuruluşlara ve
FOBİM’lere sağlamaları yasalar ya da uygulanabilir araçlar tarafından
engellenmemelidir.
51
Tavsiye 25’te şart koşulan tedbirler özellikle Trust’lara atfen belirlenmiştir. Bundan express trust’lara atıf
yapıldığı anlaşılmalıdır (sözlükte tanımlandığı şekilde). Benzer yapı veya işleve sahip diğer yasal oluşum
türleriyle ilgili olarak ülkeler benzer düzeyde bir şeffaflık yakalamak amacıyla trustlara getirilenlere benzer
tedbirler almalıdır. Asgari olarak, ülkeler trustlar açısından belirtilenlere benzer bilgilerin doğru ve güncel olarak
kaydedilmesini ve muhafaza edilmesini ve yetkili makamların bu bilgilere zamanında erişebilmesini temin
etmelidir.
52
Ülkeler trustlara yasal tanınma vermek zorunda değildir. Kayyımlar için bu tür etkilere sahip uygun
yükümlülüklerin mevcut olması durumunda (ör. Genel hukuk veya içtihat) ülkeler 25.1, 25.2, 25.3 ve 25.4 sayılı
kriterlerdeki yükümlülükleri kapsama dâhil etmek zorunda değildir.
53
Uygun bir uluslararası işbirliği talebine istinaden ulusal yetkili makamlar veya başka bir ülkenin ilgili yetkili
makamları
66
25.5 Yetkili makamlar ve bilhassa da yasa uygulama makamları; kayyımlar ve diğer
tarafların (özellikle finansal kuruluşlar ve FOBİM’ler tarafından tutulan bilgiler)
trust’ın gerçek faydalanıcısı veya kontrolü hakkında tuttukları bilgilere zamanında
erişebilmek için gerekli olan tüm yetkilere sahip olmalıdır. Bu bilgilere (a) gerçek
faydalanıcılık, (b) kayyımın ikametgahı ve (c) finansal kuruluşların veya FOBİM’lerin
iş ilişkisi içinde oldukları veya arızi işlemlerini üstlendikleri kayyımlarla bağlantılı
olarak tuttukları veya yönettikleri her türlü malvarlığı hakkındaki bilgiler de dahildir.
25.6 Ülkeler, 37. ve 40. Tavsiyelerde belirtilen temel çerçevesinde, gerçek faydalanıcı
bilgileri dahil olmak üzere trust’lar ve diğer yasal oluşumlar hakkındaki bilgilerle
bağlantılı olarak hızlı bir uluslararası işbirliği sağlamalıdır.
a) yabancı yetkili makamların sicil daireleri veya diğer ulusal makamlar tarafından
tutulan temel bilgilere erişimini kolaylaştırma,
b) trustlar ve diğer yasal oluşumlarla ilgili yurtiçindeki mevcut bilgilerin değişimi,
c) yabancı muadiller adına gerçek faydalanıcı bilgilerini elde etmek amacıyla ulusal
kanunlara uygun olarak yetkili makamların soruşturma yetkilerini kullanma.
25.7 Ülkeler ya (a) kayyımların yükümlülükleri karşılama ile bağlantılı görevlerini
yerine getirmemeleri durumunda54 yasal olarak sorumlu olmalarını ya da (b) uyum
göstermeme durumları için adli, hukuki veya idari bir dizi orantılı ve caydırıcı
yaptırımların var olmasını temin etmelidir.
25.8 Ülkeler, yetkili makamlara 25.1 sayılı kriterde bahsedilen trust bilgileri için
zamanında erişim verilmemesi halinde adli, hukuki veya idari orantılı ve caydırıcı
yaptırımların var olmasını temin etmelidir.
54
Bu, tavsiyelerin diğer kısımlarında yer olan yükümlülüklere uyulmaması durumunda uygulanacak orantılı ve
caydırıcı yaptırım yükümlülüklerini etkilememektedir.
67
26. TAVSİYE DENETLENMESİ
FİNANSAL
KURULUŞLARIN
DÜZENLENMESİ
VE
26.1 Ülkeler, finansal kuruluşların karapara aklama ve terörün finansmanı ile
mücadele yükümlülüklerine uyumunun düzenlenmesinden ve denetlenmesinden (veya
izlenmesinden) sorumlu bir veya daha fazla denetleyici belirlemelidir.
Piyasaya Giriş
26.2 Temel Prensiplere tabi olan finansal kuruluşlar lisansa bağlanmalıdır. Para veya
değer transferi ya da para veya döviz değişimi hizmeti sağlayanlar da dahil olmak
üzere diğer finansal kuruluşlar lisansa bağlanmalı veya kayıt altına alınmalıdır.
Ülkeler, paravan banka kurulmasına veya bunların faaliyetlerine devam etmesine izin
vermemelidir.
26.3 Yetkili makamlar veya finansal denetleyiciler, suçluların veya onların suç
ortaklarının bir finansal kuruluşta önemli bir hisseye veya kontrol hissesine sahip
olmalarını (veya bu hisselerin gerçek faydalanıcısı olmalarını) ya da yönetim
fonksiyonuna sahip olmalarını engelleyecek gerekli yasal veya düzenleyici tedbirleri
almalıdır.
Denetim ve izleme için risk bazlı yaklaşım
26.4 Finansal kuruluşlar aşağıdakilere tabi olmalıdır:
a) temel prensiplere tabi kuruluşlar için – karapara aklama ve terörün finansmanı ile
mücadele amaçları için güçlendirilmiş grup denetimi uygulanması dahil olmak üzere
karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadele ile ilgili durumlarda temel
prensiplere55 uygun düzenleme ve denetim,
b) diğer tüm finansal kuruluşlar için – ilgili sektördeki karapara aklama/terörün
finansmanı risklerini göz önüne alarak düzenleme ve denetleme veya izleme. Asgari
olarak, para veya değer transferi ya da para veya döviz değişimi hizmeti sağlayanlar
için- ulusal karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadele yükümlülüklerine
uyumu izleme ve sağlamaya yönelik sistemler.
26.5 Finansal kuruluşlar üzerinde yapılan yerinde ve uzaktan KA/TFM denetimlerinin
sıklığı ve yoğunluğu aşağıdakiler temelinde belirlenmelidir:
55
Karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadeleye ilişkin temel prensipler şunları kapsamaktadır: Basel
Bankacılık Denetleme Prensipleri 1-3, 5-9, 11-15, 26 ve 29; Uluslararası Sigorta Denetçileri Birliği Prensipleri 1,
3-11, 18, 21-23 ve 25; Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonu Örgütü Prensipleri 24, 28, 29 ve 31 ve
Sorumluluklar A, B, C ve D. Değerlendiriciler, eğer varsa, ülkelerin Temel Prensiplere uyumuna ilişkin mevcut
değerlendirmelere başvurabilirler.
68
a) denetleyicinin kuruluş veya grubun risk profili hakkındaki değerlendirmesinde
tespit edildiği şekilde; KA/TF riskleri ve kuruluş veya grupla bağlantılı politika, iç
kontrol ve prosedürler
b) ülkedeki mevcut KA/TF riskleri ve
c) finansal kuruluş veya grupların özellikleri, bilhassa da finansal kuruluşların
çeşitliliği ve sayısı ve risk bazlı yaklaşım kapsamında kendilerine izin verilen takdir
yetkisinin derecesi
26.6 Denetleyiciler bir finansal kuruluş veya grubun KA/TF risk profili
değerlendirmesini (uyum göstermeme durumundaki riskler dahil) düzenli olarak ve
finansal kuruluş veya grubun yönetim ve faaliyetlerinde önemli olay veya gelişmeler
meydana geldiğinde gözden geçirmelidir.
69
27. TAVSİYE- DENETLEYİCİLERİN YETKİLERİ
27.1 Denetleyiciler, finansal kuruluşların, karapara aklama ve terörün finansmanıyla
mücadele yükümlülüklerine uyumunu denetlemek veya izlemek ve bunları sağlamak
için yetkilere sahip olmalıdır.
27.2 Denetleyiciler, finansal kuruluşları teftiş etme yetkisine sahip olmalıdır.
27.3 Denetleyiciler, KA/TFM yükümlülüklerine uyumun izlenmesiyle ilgili her türlü
bilginin verilmesini mecbur tutma56 yetkisine sahip olmalıdır.
27.4 Denetleyiciler, karapara aklama ve terörün finansmanıyla mücadele
yükümlülüklerine uyulmaması durumunda 35.Tavsiye kapsamında yaptırım
uygulamaya yetkili kılınmalıdır. Bu yetkiler, finansal kuruluşun lisansını iptal etme,
kısıtlama veya askıya alma yetkileri de dahil olmak üzere, geniş kapsamlı bir kurumsal
ve finansal yaptırımlar tatbik etme yetkisini kapsamalıdır.
28. TAVSİYE- FOBİM’LERİN DÜZENLENMESİ VE DENETLENMESİ
56
Denetleyicinin bilgi verilmesini mecbur kılma veya denetleme amaçlarıyla erişim elde etme yetkisi mahkeme
emri gerektirme şartına dayandırılmamalıdır.
70
Kumarhaneler
28.1 Ülkeler kumarhanelerin KA/TFM düzenleme ve denetlemelerine tabi olmasını
sağlamalıdır. Asgari olarak;
a) Ülkeler kumarhanelerin lisansa bağlanmasını zorunlu kılmalıdır,
b) Yetkili makamlar, suçluların veya onların suç ortaklarının bir kumarhanede önemli
bir hisseye veya kontrol hissesine sahip olmalarını (veya bu hisselerin gerçek
faydalanıcısı olmalarını), kumarhanede yönetim fonksiyonuna sahip olmalarını ya da
kumarhanenin işletmecisi olmalarını engelleyecek gerekli yasal veya düzenleyici
tedbirleri almalıdır,
c) Kumarhaneler karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadele
yükümlülüklerine uyum açısından denetlenmelidir.
Kumarhaneler dışındaki FOBİM’ler
28.2 FOBİM’in KA/TFM yükümlülüklerine uyumunu izlemek ve temin etmekten
sorumlu belirlenmiş yetkili makamlar veya öz-düzenleyici kuruluşlar bulunmalıdır.
28.3 Ülkeler diğer FOBİM kategorilerinin de KA/TFM yükümlülüklerine uyumun
izlenmesi sistemlerine tabi olmasını temin etmelidir.
28.4 Belirlenmiş yetkili makam veya öz-düzenleyici kuruluş
a) uyumu izleme yetkisi de dahil fonksiyonlarını gerçekleştirmek için yeterli yetkiye
sahip olmalı,
b) suçluların veya onların suç ortaklarının bir FOBİM’de mesleki olarak akredite
olmalarını, önemli bir hisseye veya kontrol hissesine sahip olmalarını (veya bu
hisselerin gerçek faydalanıcıları olmalarını) ya da yönetim fonksiyonuna sahip
olmalarını engellemek için gerekli tedbirleri almalı ve
c) Karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadele düzenlemelerine aykırılık
durumunda uygulanmak üzere 35. Tavsiyeye uygun yaptırımlara sahip olmalıdır.
Tüm FOBİM’ler
28.5 FOBİM’lerin denetlenmesi aşağıdakileri de kapsayacak şekilde risk duyarlı bir
temelde gerçekleştirilmelidir:
a) FOBİM’in özelliklerini, özellikle çeşitlilik ve sayılarını göz önünde bulundurarak ve
KA/TF risklerini kavrayışlarını temel alarak FOBİM üzerindeki KA/TFM denetiminin
sıklığını ve yoğunluğunu belirlemek
b) FOBİM’in KA/TFM iç kontrolleri, politikaları ve prosedürlerinin yeterliliğini
değerlendirirken ilgili FOBİM’in KA/TF risk profilini ve risk bazlı yaklaşım temelinde
kendilerine izin verilen takdir yetkisinin derecesini göz önünde bulundurmak.
29. TAVSİYE– MALİ İSTİHBARAT BİRİMLERİ (MİB)
71
29.1 Ülkeler, şüpheli işlem bildirimlerinin ve karapara aklama, buna bağlı öncül suçlar
ve terörün finansmanıyla ilgili diğer bilgilerin alınması ve analiz edilmesinde ve bu
analiz sonuçlarının dağıtılmasında ulusal bir merkez olarak hizmet veren bir mali
istihbarat birimi kurmalıdır.57
29.2 Mali istihbarat birimi, aşağıdakiler de dahil olmak üzere kuruluşlardan bildirim
almada merkezi bir birim olarak hizmet vermelidir:
a) 20 ve 23. Tavsiyelerin gerektirdiği şekilde bildirim yapan kuruluşlar tarafından
düzenlenen şüpheli işlem bildirimleri (ŞİB) ve
b) Ulusal mevzuatın gerektirdiği diğer bilgiler (nakit işlem bildirimleri, elektronik fon
transferlerine ilişkin bildirimler ve diğer parasal eşiğe bağlı bildirimler gibi)
29.3 MİB;
a) Kuruluşların MİB’e bildirdikleri bilgilere ek olarak, analizlerini düzgün şekilde
gerçekleştirmek için ihtiyaç duydukları ek bilgileri bildirimde bulunan kuruluşlardan
edinebilmeli ve kullanabilmelidir.
b) fonksiyonlarını uygun şekilde yerine getirmede ihtiyaç duyduğu, olabildiğince
kapsamlı58 finansal, idari ve yasa uygulama bilgilerine erişim sağlayabilmelidir.
29.4 MİB aşağıdaki analizleri gerçekleştirmelidir:
(a) belirli hedefleri tespit etmek, belirli faaliyetlerin veya işlemlerin izlerini sürmek ve
bu hedeflerle muhtemel suç gelirleri, karapara aklama, öncül suçlar veya terörizmin
finansmanı arasındaki bağlantıları tespit etmek amacıyla mevcut ve temin edilmesi
mümkün olan bilgileri kullanan operasyonel analiz,
(b) karapara aklama ve terörizmin finansmanı bağlantılı eğilimleri ve modelleri tespit
etmek amacıyla, diğer yetkili makamlardan temin edilebilecek bilgiler de dahil olmak
üzere, mevcut ve temin edilmesi mümkün olan bilgileri kullanan stratejik analiz.
29.5 Mali istihbarat birimi, ilgili yetkili makamlara, kendiliğinden ya da talep üzerine,
bilgi ve bu bilginin analiz sonuçlarını verebilmeli ve bilginin verilmesinde tahsisli,
güvenilir ve korumalı yollar kullanmalıdır.
29.6 MİB aşağıdakiler yoluyla bilgileri korumalıdır:
57
Tavsiye 29 farklı MİB modellerinin var olmasını göz önünde bulundurarak bir ülkenin belli bir model seçmesi
konusunda peşin yargıda bulunmamaktadır ve hepsi için eşit derecede geçerlidir.
58
Bu; açık kaynaklardan veya kamu kaynaklarından edinilen bilgileri, diğer makamalar tarafından veya diğer
makamlar adına toplanan veya muhafaza edilen ilgili bilgileri ve uygun durumlarda ticari olarak tutulmakta olan
bilgileri içermektedir.
72
a) bilgilerin ele alınmasına, muhafaza edilmesine, dağıtılmasına, korunmasına ve
bilgilere erişilmesine yönelik prosedürler de dahil olmak üzere bilgilerin güvenliği ve
gizliliği hususunda uygun düzenlemelere sahip olmak,
b) mali istihbarat birimi çalışanlarının hassas ve gizli bilgilerin ele alınması ve
dağıtılmasında erişim yetkilerinin derecelendirilmesini ve bu konudaki
sorumluluklarını anlamalarını sağlamak,
c) bilgi teknolojisi sistemleri de dahil olmak üzere kendi tesislerine ve bilgi kanallarına
sınırlı erişim olmasını sağlamak.
29.7 MİB aşağıdakiler vasıtasıyla operasyonel olarak bağımsız ve özerk olmalıdır:
a) belirli bilgilerin analizine, talep edilmesine ve/veya verilmesine ya da dağıtılmasına
özerk olarak karar verebilme de dahil olmak üzere görevlerini bağımsız bir şekilde
yerine getirme yetkisine ve imkanlarına sahip olmak,
b) bilgi değişimi konusunda diğer ulusal yetkili makamlar ve yabancı muadillerle
bağımsız olarak düzenlemeler yapabilmek veya çalışabilmek,
c) başka bir makamın bünyesinde yer alıyorsa söz konusu makamınkilerden farklı asli
görevlere sahip olmak,
d) görevlerini münferiden ve olağan seyrinde yerine getirirken ihtiyaç duyduğu
kaynakları, kendi operasyonel bağımsızlığını tehlikeye atabilecek herhangi bir haksız
siyasal ya da sektör kaynaklı nüfuz kullanımı veya müdahale olmaksızın temin
edebilmek ve kullanabilmek.
29.8 Bir ülke Egmont Grubuna üye olmadığı halde bir MİB oluşturmuşsa, MİB
Egmont Grubu üyeliği için başvuruda bulunmalıdır. MİB, Egmont Grubu üyeliği için
koşulsuz bir başvuruda bulunmalı ve kendini tamamen bu başvuru sürecine
adamalıdır.
73
30. TAVSİYE– YASA UYGULAMA VE SORUŞTURMA MAKAMLARININ
SORUMLULUKLARI
30.1 Karapara aklamanın, ilgili öncül suçların ve terörizmin finansmanı suçlarının
ulusal KA/TFM politikaları çerçevesinde uygun bir şekilde soruşturulmasını temin
etme sorumluluğuna sahip belirlenmiş yasa uygulama makamları mevcut olmalıdır.
30.2 Öncül suçları soruşturan yasa uygulamaya bağlı soruşturma elemanları, öncül suç
nerede gerçekleştirilmiş olursa olsun, ya paralel bir soruşturma süresince 59 bağlantılı
herhangi bir KA/TF suçu soruşturmasını takip etmeye yetkili olmalıdır ya da bu tür
soruşturmaları takip etmek üzere ilgili olayı belirli başka bir birime sevk edebilmelidir.
30.3 Müsadereye tabi olan veya tabi tutulması muhtemel olan malvarlıklarını süratle
tespit etmek, izlemek ve bunları dondurmak ve bunlara el koymak üzere bir ya da daha
fazla belirlenmiş yetkili makam bulunmalıdır.
30.4 Ülkeler 30. Tavsiyenin bizatihi bir yasa uygulama makamı olmayan ancak 30.
Tavsiye kapsamındaki görevleri yerine getirme bağlamında öncül suçların finansal
soruşturmalarını takip etme sorumluluğu olan yetkili makamlar için de geçerli
olmasını sağlamalıdır.
30.5 30. Tavsiye uyarınca yolsuzluk suçlarından kaynaklanan ya da bu suçlarla ilgili
olan karapara aklama ve terörün finansmanı suçlarını soruşturmak üzere yolsuzlukla
mücadeleden sorumlu uygulama makamları belirlenmişse, bu makamlar da
malvarlıklarını tespit etmek, izlemek ve bunlar üzerinde dondurma ve el koyma işlemi
başlatmak üzere yeterli yetkiye sahip olmalıdır.
59
‘Bir “paralel finansal soruşturma”, karapara aklama, terörizmin finansmanı ve/veya öncül suçun(ların) cezai
bakımdan soruşturulmasıyla birlikte ya da soruşturulması bağlamında bir finansal soruşturma yapma anlamına
gelmektedir.
‘Finansal soruşturma’ (i) suç şebekelerinin kapsamının ve/veya suçun boyutunun tespiti (ii) müsadereye tabi veya
tabi tutulması muhtemel suç gelirlerinin, terörün finansmanında kullanılacak fonların veya diğer her türlü
malvarlıklarının tespit edilmesi ve izlenmesi (iii)ceza yargılamasında kullanılabilecek delillerin ortaya
çıkarılması amacıyla, bir suç faaliyeti ile ilgili finansal işlerin soruşturulması anlamına gelmektedir.
74
31. TAVSİYE– YASA UYGULAMA VE SORUŞTURMA MAKAMLARININ
YETKİLERİ
31.1 Karapara aklama, buna bağlı öncül suç ve terörün finansmanı soruşturmalarını
icra eden yetkili makamlar soruşturma, kovuşturma ve ilgili uygulamalarda
kullanılmak üzere tüm gerekli bilgi ve belgelere erişebilmelidir. Bu, aşağıdakileri
sağlamak amacıyla zorunlu tedbirleri kullanma yetkisini içermelidir.
a) finansal kuruluşlar, FOBİMler ve diğer gerçek ve tüzel kişiler tarafından tutulan
kayıtları temin etmek,
b) kişileri ve taşınmazları aramak,
c) tanıkların ifadelerini almak,
d) delillere el koymak ve delil elde etmek.
31.2 Soruşturmaları yürüten yetkili makamlar karapara aklama, buna bağlı öncül
suçlar ve terörün finansmanı soruşturmaları için aşağıdakileri de kapsayan geniş
kapsamlı soruşturma teknikleri kullanabilmelidir:
a) örtülü operasyonlar,
b) haberleşmenin dinlenmesi,
c) bilgisayar sistemlerine erişim ve
d) kontrollü teslimat
31.3 Ülkeler aşağıda belirtilenleri
mekanizmalara sahip olmalıdır:
gerçekleştirmek
üzere
yürürlükte
olan
(a) gerçek veya tüzel kişilerin hesaplarının olup olmadığını veya bu hesapları kontrol
edip etmediklerini zamanında tespit etmek; ve
(b) yetkili makamların, malike önceden bildirimde bulunmadan malvarlıklarını tespit
etme yetkisine sahip olmasını sağlamak.
31.4 Karapara aklama, buna bağlı öncül suçlar ve terörün finansmanı soruşturmalarını
yürüten yetkili makamlar mali istihbarat biriminin elinde bulunan ilgili tüm bilgileri
isteyebilmelidir.
75
32. TAVSİYE NAKİT KURYELER
Değerlendiricilere Not
32. Tavsiye uluslarüstü bir bölge tarafından uluslarüstü bir temelde uygulanabilir;
şöyle ki yalnızca uluslarüstü bölgenin dış sınırlarının ötesine yapılan hareketler 32.
Tavsiye amaçları bakımından sınır ötesi olarak kabul edilir. Bu tür düzenlemeler EK
I’de belirtilen çerçevede uluslarüstü bir temelde değerlendirilir.
32.1 Ülkeler, nakit para ya da para yerine geçen taşınabilir değerlerin fiziki olarak
sınır içine ve dışına nakli için bir beyan veya açıklama sistemi uygulamaya
koymalıdır. Ülkeler, ister yolcular tarafından ister posta ve kargo yoluyla taşınsın tüm
fiziki sınır ötesi nakiller için beyan veya açıklamanın zorunlu olmasını sağlamalıdır,
bununla birlikte farklı nakil yolları için farklı sistemler kullanılabilir.
32.2 Beyan sisteminde; önceden belirlenmiş maksimum eşik olan 15,000 ABD
Doları/Avro üzerindeki nakit para ve para yerine geçen taşınabilir değerlerin fiziki
olarak sınır ötesine naklini gerçekleştiren tüm kişiler, belirlenen yetkili makamlara
gerçeğe uygun bir beyan yapmakla yükümlü olmalıdır. Ülkeler aşağıda belirtilen üç
farklı türdeki beyan sisteminden birini seçebilirler:
a) tüm yolcular için yazılı bir beyan sistemi;
b) eşik üzerinde meblağlar taşıyan tüm yolcular için yazılı bir beyan sistemi ve/veya
c) tüm yolcular için sözlü bir beyan sistemi.
32.3 Beyan sisteminde yolcuların talep üzerine gerçeğe uygun yanıtlar vermeleri ve
yetkili makamlara uygun bilgileri sağlamaları zorunlu olmalı; ancak peşin bir yazılı ya
da sözlü açıklama yapmaları zorunlu olmamalıdır.
32.4 Nakit para ve para yerine geçen taşınabilir değere ilişkin yanıltıcı bir
beyan/açıklamada bulunulduğunun ya da bunlara ilişkin bir beyanda/açıklamada
bulunulmadığının tespit edilmesi üzerine, belirlenen yetkili makamlar taşıyıcıdan nakit
para ve para yerine geçen taşınabilir değerin çıkış noktası ve kullanım amacı ile ilgili
daha fazla bilgi talep etme ve bilgi alma yetkisine sahip olmalıdırlar.
32.5 Yanıltıcı beyan(lar)da bulunan ya da açıklama(lar) yapan kişiler orantılı ve
caydırıcı adli, hukuki veya idari yaptırımlara tabi olmalıdır.
32.6 Beyan/açıklama sürecinde elde edilen bilgiler, mali istihbarat biriminin
kullanımına a) şüpheli sınır ötesi taşıma hadiselerinin bildirildiği bir sistem yoluyla ya
da b) MİBnin doğrudan kullanımına başka yollarla sunulması sağlanmalıdır.
76
32.7 Ülkeler ulusal düzeyde 32. Tavsiyenin uygulanması ile ilgili konularda gümrük,
göçmenlik ve diğer ilgili makamlar arasında yeterli koordinasyonun olmasını
sağlamalıdır.
32.8 Yetkili makamlar, aşağıdaki durumlarda, herhangi bir karapara aklama ya da
terörün finansmanı delili olup olmadığını tespit etmek üzere nakit para ve para yerine
geçen taşınabilir değerleri makul bir süre için durdurabilmeli ya da muhafaza
edebilmelidir:
a) karapara aklama/terörün finansmanı veya öncül suç şüphesi bulunduğunda ya da
b) yanıltıcı bir beyan ya da yanıltıcı bir açıklama olduğunda.
32.9 Ülkeler, 36. ila 40. Tavsiyelere uygun olarak, beyan/açıklama sisteminin
uluslararası işbirliği ve yardıma izin vermesini sağlamalıdır. Söz konusu işbirliğini
kolaylaştırmak amacıyla bilgiler60 aşağıdaki durumlarda muhafaza edilecektir:
i) belirlenen eşiğin üzerinde bir beyan ya da açıklama yapıldığında ya da
ii) yanıltıcı bir beyan ya da açıklama olduğunda ya da
iii) bir karapara aklama ya da terörün finansmanı şüphesi bulunduğunda
32.10 Ülkeler, beyan/açıklama sistemleri yoluyla toplanan bilgilerin i) ülkeler
arasındaki mal ve hizmet bağlantılı ticari ödemelere ya da ii) sermaye hareketlerinin
serbest dolaşımına kısıtlama getirilmeden amaca uygun olarak kullanılmasını
sağlamak üzere katı koruma tedbirlerinin mevcut olmasını sağlamalıdır.
32.11 Terörün finansmanı, karapara aklama ya da öncül suçlarla bağlantılı nakit para
ve para yerine geçen taşınabilir aracın fiziki olarak sınır ötesine naklini gerçekleştiren
kişiler a) adli, hukuki veya idari bir dizi orantılı ve caydırıcı yaptırımlara ve b) bu tür
nakit para ve para yerine geçen taşınabilir değerlerin müsaderesine imkan tanıyacak 4.
Tavsiye ile tutarlı tedbirlere tabi olmalıdır.
60
Bilgiler, asgari olarak, aşağıdakileri içermelidir: (i) beyan edilen, açıklanan veya başka şekilde tespit edilen
nakit para veya para yerine geçen taşınabilir değerin miktarı ve (ii) hamilin (hamillerin) kimlik bilgileri.
77
33. TAVSİYE– İSTATİSTİKLER
33.1 Ülkeler, karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadele sistemlerinin
etkililiği ve yeterliliği ile ilgili konularda kapsamlı istatistikler tutmalıdır. Bu,
aşağıdakilere ilişkin istatistik tutulmasını içermelidir:
a) alınan ve paylaşılan şüpheli işlem bildirimleri,
b) karapara aklama ve terörün finansmanı soruşturmaları ve kovuşturmaları ile
mahkûmiyet kararları,
c) dondurulan, el konulan ve müsadere edilen mal varlıkları ve
d) gönderilen veya alınan karşılıklı adli yardımlaşma veya diğer uluslararası işbirliği
talepleri.
78
34. TAVSİYE – REHBERLİK VE GERİBİLDİRİM
34.1 Yetkili makamlar, denetleyiciler ve Öz Düzenleyici Kuruluşlar, karapara aklama
ve terörün finansmanı ile mücadele tedbirlerinin uygulanmasında ve özellikle şüpheli
işlemlerin ortaya çıkarılması ve bildirilmesinde finansal kuruluşlar ve FOBİM’lere
yardımcı olacak rehberler hazırlamalı ve geri bildirimde bulunmalıdır.
79
35. TAVSİYE – YAPTIRIMLAR
35.1 Ülkeler, 6. ve 8. ila 23.Tavsiyeler61 kapsamındaki, karapara aklama ve terörün
finansmanı ile mücadele yükümlülüklerine uymayan gerçek ve tüzel kişilere karşı
uygulanmak üzere, adli, hukuki veya idari bir dizi etkili, orantılı ve caydırıcı
yaptırımların olmasını sağlamalıdır.
35.2 Yaptırımlar sadece finansal kuruluşlar ve FOBİM’lere değil bunların müdür ve
üst düzey yöneticilerine de uygulanabilir olmalıdır.
61
Yaptırımlar uyum göstermeme durumunda doğrudan veya dolaylı olarak uygulanabilir olmalıdır. Yaptırımlar,
yükümlülüğü getiren ya da destekleyen aynı belge içinde yer almak zorunda değildir ve yükümlülük ve mevcut
yaptırımlar arasında net bağlantıların olması kaydıyla bir başka belge içerisinde yer alabilir.
80
36. TAVSİYE – ULUSLARARASI ARAÇLAR
36.1 Ülkeler, Viyana Konvansiyonu, Palermo Konvansiyonu, Yolsuzluğa Karşı
Birleşmiş Milletler Konvansiyonu (Merida Konvansiyonu) ve Terörün Finansmanı
Konvansiyonuna taraf olmalıdır.
36.2 Ülkeler, Viyana Konvansiyonu, Palermo Konvansiyonu, Merida Konvansiyonu
ve Terörün Finansmanı Konvansiyonunu tam olarak uygulamalıdır62.
62
İlgili maddeler: Viyana Konvansiyonu (3-11, 15, 17 ve 19. Maddeler), Palermo Konvansiyonu (5-7, 10-16, 1820, 24-27, 29-31, & 34. Maddeler), Merida Konvansiyonu (14-17, 23-24, 26-31, 38, 40, 43-44, 46, 48, 50-55,
57-58. Maddeler) ve Terörün Finansmanı Konvansiyonu (2-18. Maddeler)
81
37. TAVSİYE – KARŞILIKLI ADLİ YARDIMLAŞMA
37.1 Ülkeler, karapara aklama, buna bağlı öncül suçlar ve terörün finansmanıyla ilgili
soruşturma, kovuşturma ve ilgili yargı süreçlerinde mümkün olan en geniş kapsamda
ve hızlı bir şekilde karşılıklı adli yardım sağlanmasına izin veren yasal bir temele sahip
olmalıdır.
37.2 Ülkeler taleplerin iletilmesi ve yerine getirilmesi için merkezi bir makamı ya da
mevcut başka bir resmi mekanizmayı kullanmalıdır. Karşılıklı adli yardımlaşma
taleplerine zamanında öncelik verilmesi ve yerine getirilmesi için engelsiz süreçler
mevcut olmalıdır. Taleplere ilişkin gelişmeleri izlemek için bir vaka yönetim sistemi
kurmalıdır.
37.3 Karşılıklı adli yardımlaşma engellenmemeli veya makul olmayan ya da yersiz
kısıtlama getiren şartlara tabi olmamalıdır.
37.4 Ülkeler;
a) sadece suçun mali hususları da kapsadığı gerekçesiyle,
b) talep edilen ilgili bilgilerin yasal mesleki ayrıcalık veya yasal mesleki gizliliğin
uygulandığı şartlarda tutulduğu durumlar hariç olmak üzere, finansal kuruluşlar veya
FOBİM’ler üzerindeki gizlilik veya mahremiyet yükümlülükleri gerekçesiyle,
bir karşılıklı adli yardım talebini geri çevirmemelidir.
37.5 Ülkeler iç hukukun temel prensiplerine tabi olarak, soruşturma ya da tahkikatın
selametini korumak için, kendilerine gelen adli yardımlaşma taleplerinin ve bunların
içerdiği bilgilerin gizliliğini sağlamalıdır.
37.6 Karşılıklı adli yardımlaşma talepleri cebri tedbirleri içermediği takdirde, ülkeler
yardımın sağlanması için eylemin her iki ülkede de suç sayılmasını (dual criminality)
bir koşul olarak öne sürmemelidir.
37.7 Karşılıklı adli yardımlaşma için eylemin her iki ülkede de suç sayılması (dual
criminality) zorunlu olduğunda, suçun her iki ülkede de aynı kategoride olup
olmadığına veya aynı terminolojiyle adlandırılıp adlandırılmadığına bakılmaksızın, her
iki ülkenin söz konusu eylemi suç olarak kabul etmesi şartıyla bu zorunluluk
karşılanmış sayılmalıdır.
37.8 31. Tavsiyede öngörülen yetki ve soruşturma teknikleri veya ulusal yetkili
makamlarının kullanabileceği diğer herhangi yetki ve soruşturma teknikleri; karşılıklı
adli yardım taleplerinin ve ülkenin mevzuatının imkân vermesi durumunda yurt dışı
adli veya yasa uygulama birimlerinden ülke içindeki muadillerine doğrudan gelen
taleplerin karşılanmasında da kullanılabilmelidir. Bunlar aşağıdakileri içermelidir:
82
a) finansal kuruluşlardan ya da diğer gerçek veya tüzel kişilerden bilgi, belge ya da
delilin (finansal kayıtlar da dahil) ortaya çıkarılması, aranması ve el konulması ve
tanık ifadelerinin alınmasına ilişkin olarak 31. Tavsiyede öngörülen bütün özel
yetkileri; ve
b) bunlar dışındaki çeşitli yetki ve soruşturma tekniklerini.
83
38. TAVSİYE- KARŞILIKLI ADLİ YARDIMLAŞMA: DONDURMA VE
MÜSADERE
38.1 Ülkelerin; yabancı ülkeler tarafından aşağıdakilerin tespiti, dondurulması, el
konulması veya müsaderesi amacıyla yapılan taleplere cevap vermek için hızla
harekete geçme yetkisi olmalıdır.
a) karapara aklama, öncül suçlar ya da terörün finansmanından sağlanan ve aklanan
malvarlığı,
b) bu suçlardan elde edilen gelirler,
c) bu suçların işlenmesinde kullanılan araçlar veya
d) bu suçların işlenmesinde kullanılmak istenilen araçlar; ya da
e) bunlara tekabül eden malvarlığı.
38.2 Ülkeler, asgari olarak, failin ölüm, kaçma, bulunamama sebepleriyle mevcut
olmadığı ya da failin bilinmediği durumlarda, ülkenin temel iç hukuk prensiplerine
aykırı olmadığı sürece, mahkûmiyet kararı gerektirmeyen müsadere (non-convictionbased confiscation) sürecine ve buna bağlı geçici tedbirlere dayanılarak yapılan
işbirliği talepleri için yardım sağlama yetkisine sahip olmalıdır.
38.3 Ülkeler ayrıca, (a) diğer ülkelerle gerçekleştirilen el koyma ve müsadere
süreçlerinin koordinasyonuna yönelik düzenlemelere ve (b) dondurulan, el konulan
veya müsadere edilen malvarlığının yönetilmesi ve gerekli durumlarda tasarrufuna
yönelik mekanizmalara sahip olmalıdır.
38.4 Ülkeler, müsaderenin bilhassa koordine yasa uygulama faaliyetlerinin doğrudan
veya dolaylı bir sonucu olarak gerçekleştirildiği durumlarda, müsadere edilen
malvarlıklarını diğer ülkelerle paylaşabilmelidir.
84
39. TAVSİYE – SUÇLULARIN İADESİ
39.1 Ülkeler, karapara aklama ve terörün finansmanıyla ilgili iade taleplerini yersiz bir
şekilde geciktirmeden yerine getirebilmelidir. Ülkeler özellikle:
a) Karapara aklama ve terörün finansmanının iadeye tabi suçlar olmasını sağlamalıdır,
b) Mümkünse öncelik verilmesi de dâhil olmak üzere iade taleplerinin zamanında
yerine getirilmesi için, ülkenin bir vaka yönetim sistemine ve engelsiz süreçlere sahip
olmasını sağlamalıdır,
c) Taleplerin yerine getirilmesinde makul olmayan ya da yersiz biçimde kısıtlayıcı
şartlar ileri sürmemelidir.
39.2 Ülkeler,
a) ya kendi vatandaşlarını iade etmeli
b) ya da sadece tabiiyeti gerekçe göstererek iadeyi gerçekleştirmemeleri durumunda,
iadeyi isteyen ülkenin talebi üzerine talepte belirtilen suçların kovuşturması amacıyla
konuyu, yersiz bir gecikme olmaksızın, kendi yetkili makamlarına iletmelidirler.
39.3 Suçluların iadesi için eylemin her iki ülkede de suç sayılmasının (dual
criminality) gerekli olduğu durumlarda; söz konusu zorunluluk, suçun her iki ülkede
de aynı kategoride olup olmadığına veya aynı terminolojiyle adlandırılıp
adlandırılmadığına bakılmaksızın, her iki ülkenin söz konusu eylemi suç olarak kabul
etmesi şartıyla karşılanmış sayılmalıdır.
39.4 Ülkeler, temel iç hukuk prensiplerine uygun olarak basitleştirilmiş iade
mekanizmalarına63 sahip olmalıdır.
63
Geçici tutuklamalar için ilgili makamlar arasında taleplerin doğrudan iletimine imkan verilmesi, kişilerin
sadece tutuklama emri ya da tutuklama kararına dayalı olarak iade edilmesi ya da resmi iade davasından kendi
rızasıyla vazgeçen kişiler için basitleştirilmiş iade imkanı getirilmesi.
85
40. TAVSİYE – DİĞER ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞEKİLLERİ
Genel Prensipler
40.1 Ülkeler, yetkili makamlarının karapara aklama, buna bağlı öncül suçlar ve terörün
finansmanı ile ilgili en geniş kapsamda ve hızlı bir uluslararası işbirliği
yapabilmelerini sağlamalıdır. Bu tür bilgi değişimleri hem kendiliğinden hem de talep
üzerine yapılabilmelidir.
40.2 Yetkili makamlar;
a) işbirliğinin sağlanması için yasal bir dayanağa sahip olmalı,
b) işbirliğinde bulunmak amacıyla en etkin araçları kullanmaya yetkili olmalı,
c) taleplerin iletimi ve yerine getirilmesini kolaylaştıran ve bunlara imkan tanıyan
engelsiz ve güvenli yol, mekanizma ya da kanallara sahip olmalı,
d) taleplere öncelik verilmesi ve taleplerin zamanında yerine getirilmesi için engelsiz
süreçlere sahip olmalı ve
e) alınan bilginin korunması için engelsiz süreçlere sahip olmalıdır.
40.3 Yetkili makamlar, işbirliği amacıyla ikili ya da çok taraflı anlaşmalara ya da
düzenlemelere ihtiyaç duyarlarsa, bunlar zamanında ve en geniş katılımlı yabancı
muadillerle müzakere edilmeli ve imzalanmalıdır.
40.4 Talebi yapan yetkili makamlar, talep üzerine, temin edilen bilginin kullanımı ve
uygunluğu hususunda yardım aldıkları yetkili makama zamanında geribildirim
yapmalıdır.
40.5 Ülkeler bilgi değişimi ya da yardımın sağlanması hususlarında engel yaratmamalı
ya da makul olmayan veya gereksiz şartlar öne sürmemelidir. Yetkili makamlar
özellikle aşağıda belirtilen gerekçeleri öne sürerek bir yardım talebini
reddetmemelidir:
a) Talebin finansal konuları da ihtiva ettiği düşüncesi ve/veya
b) Yasaların finansal kuruluşları veya FOBİMleri gizlilik hususunda yükümlü kılması
(araştırma konusu olan ilgili bilgilerin yasal mesleki ayrıcalık ya da yasal mesleki
gizliliğe tabi olarak tutulduğu durumlar hariç), ve/veya
c) Talep edilen ülkede bir araştırma, soruşturma veya yasal kovuşturma olması
(yapılacak yardım ilgili araştırma, soruşturma veya yasal kovuşturmayı
engellemeyecek ise), ve/veya
86
d) Talebi yapan makamın mahiyet veya statüsünün (mülki, idari, yasa uygulama vb.)
muadilinkinden farklı olması.
40.6 Ülkeler, bilgi talep edilen yetkili makamın önceden izin vermemesi halinde,
yetkili makamlar arasında değişilen bilgilerin yalnızca yetkili makamlar tarafından ve
bilgilerin istenme veya verilme amacına uygun şekilde kullanılmasını sağlayacak
kontrol ve güvenlik tedbirleri getirmelidir.
40.7 Yetkili makamlar her iki tarafın gizlilik ve veri koruma ile ilgili yükümlülüklerine
uygun şekilde her türlü işbirliği ve bilgi değişimi talebinin gizliliğini muhafaza
etmelidir. Yetkili makamlar, en azından, değişime konu bilgileri yurtiçi kaynaklardan
alınan benzer bilgilerle aynı şekilde korumalıdır. Talebi yapan yetkili makamın bilgiyi
etkin bir şekilde koruyamaması halinde, yetkili makamlar bilgi vermeyi
reddedebilmelidir.
40.8 Yetkili makamlar yabancı muadilleri adına araştırma yapabilmeli ve yurt içi
araştırmalar için toplanabilen her türlü bilgiyi söz konusu araştırma için de
toplayabilmeli ve yabancı muadilleriyle değiştirebilmelidir.
Mali istihbarat birimleri arasında bilgi değişimi
40.9 Mali istihbarat birimleri; karapara aklama, ilgili öncül suçlar ve terörün
finansmanı alanlarında iş birliği sağlamak için yeterli yasal dayanaklara sahip
olmadır64.
40.10 Mali istihbarat birimleri yabancı muadillerine, talep üzerine ve mümkün olduğu
zaman, verilen bilginin kullanımı ve verilen bilgiler temelinde yapılan analiz sonuçları
hakkında geribildirim yapmalıdır.
40.11 Mali istihbarat birimleri aşağıda belirtilen bilgilerin değişimi için yetki sahibi
olmalıdır:
a) Bilhassa 29. Tavsiye uyarınca mali istihbarat birimi tarafından doğrudan veya
dolaylı olarak erişilebilir ya da elde edilebilir olması gereken bütün bilgiler ve
b) Karşılıklılık ilkesine tabi olarak, mali istihbarat birimlerinin yurtiçinde doğrudan
veya dolaylı olarak elde etme ve erişme yetkisine sahip oldukları diğer her türlü bilgi.
Finansal denetleyiciler65 arasında bilgi değişimi
64
Mali istihbarat birimleri; yabancı emsalin idari, yasa uygulama, adli veya başka mahiyette olmasına
bakılmaksızın, işbirliği sunabilmelidir.
65
Bu; yetkili makam olan finansal denetleyicilere atıf yapmakta ve öz düzenleyici kuruluş olan finansal
denetleyicileri kapsamamaktadır.
87
40.12 Finansal denetleyiciler, yabancı muadilleriyle (mahiyet veya statülerine
bakılmaksızın) geçerli uluslararası denetim standartlarına uygun olarak, özellikle
karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadele amaçlarıyla bağlantılı veya ilgili
denetim bilgilerinin değişimi hususunda işbirliği yapmak için yasal dayanağa sahip
olmalıdır.
40.13 Finansal denetleyiciler, finansal kuruluşlar tarafından tutulan bilgiler de dahil
olmak üzere, yurtiçinde kendilerine açık olan bilgileri, yabancı muadilleriyle bunların
ihtiyaçlarıyla orantılı olacak şekilde değişebilmelidir.
40.14 Finansal denetleyiciler, aşağıda belirtilen türden bilgileri karapara aklama ve
terörün finansmanı ile mücadele amaçlarıyla bağlantılı olduğu zaman, özellikle aynı
grup içerisinde faaliyet gösteren finansal kuruluşlar için ortak sorumluluğa sahip diğer
ilgili denetleyiciler ile değişebilmelidir:
a) Yurt içindeki düzenleme sistemine ilişkin bilgiler gibi düzenlemeye ilişkin bilgiler,
finansal sektörlere ilişkin genel bilgiler.
b) Özellikle Temel Prensip Denetleyicileri için, finansal kuruluşların ticari faaliyetleri,
gerçek faydalanıcıları, yönetimi ve yerindelik ve uygunluk hakkındaki bilgileri gibi
ihtiyati bilgiler.
c) Finansal kuruluşların karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadeleye ilişkin
iç prosedür ve politikaları, müşterini tanı bilgileri, müşteri dosyaları, hesap örnekleri
ve işlem bilgileri gibi karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadele bilgileri.
40.15 Finansal denetleyiciler yabancı muadilleri adına araştırma yapabilmeli ve uygun
olduğunda, etkin grup denetimlerini kolaylaştırmak amacıyla yabancı muadillerin ülke
içinde araştırma yapmasına yetki verebilmeli veya bunu kolaylaştırabilmelidir.
40.16 Talebi yapan finansal denetleyici bilgi verme veya bildirimde bulunma
bakımından yasal bir yükümlülük altında olmadığı sürece, finansal denetleyiciler
değiştirilen bilgilerin dağıtılması veya denetim veya denetim dışı amaçlarla
kullanılması hususunda talepte bulunulan finansal denetleyiciden önceden izin
alındığından emin olmalıdır. Bu tür durumlarda, talebi yapan finansal denetleyici en
azından bu yükümlülüğü talepte bulunulan yetkili makama derhal bildirmelidir.
Yasa uygulama makamları arasında bilgi değişimi
40.17 Yasa uygulama makamları, suç gelirlerinin ve suç vasıtalarının tespiti ve
izlenmesi dahil olmak üzere karapara aklama, ilişkili öncül suçlar ve terörizmin
finansmanıyla bağlantılı istihbarat veya soruşturma amaçlarıyla, yurtiçinde mevcut
olan bilgileri, yabancı muadilleriyle değiştirebilmelidir.
88
40.18 Yasa uygulama makamları ayrıca yabancı muadilleri adına araştırma yapmak ve
bilgi elde etmek için, kendi ulusal kanunlarına uygun olarak, mevcut soruşturma
teknikleri de dahil olmak üzere, kendi yetkilerini de kullanabilmelidir. Interpol,
Europol veya Eurojust ile ülkeler arasında yapılan anlaşmalar gibi yasa uygulama
işbirliğini düzenleyen sistem ya da uygulamalar kendisine talep yapılan yasa uygulama
makamı tarafından konulan kullanım sınırlamalarını düzenlemelidir.
40.19 Yasa uygulama makamları müşterek soruşturmalar yapmak üzere ortak
soruşturma ekipleri oluşturabilmeli ve gerektiği zaman bu tür ortak soruşturmaları
yapmak üzere ikili ve çok taraflı anlaşmalar tesis edebilmelidir.
Muadil olmayan yetkili makamlar arasında bilgi değişimi
40.20 Ülkeler, kendi yetkili makamlarının yukarıdaki ilgili esasları uygulayarak
muadil olmayan yetkili makamlarla dolaylı olarak66 bilgi değişimi yapmalarına izin
vermelidir. Ülkeler dolaylı olarak bilgi talep eden yetkili makamın talebin hangi
amaçla ve kimin adına yapıldığını daima açıklamasını sağlamalıdır.
66
Dolaylı bilgi değişimi, talep edilen bilginin talebi yapan yetkili makam tarafından alınmadan önce bir veya
daha çok yerli ya da yabancı yetkili makam vasıtasıyla talep edilen yetkili makam tarafından gönderilmesini
ifade etmektedir. Bu tür bir bilgi değişimi ve bunun kullanımı talepte bulunulan ülkenin bir ya da daha çok
yetkili makamının iznine tabi olabilir.
89
ETKİLİLİK DEĞERLENDİRMESİ
Kısa Vadede Alınan Karapara aklama ve terörün finansmanı riskleri anlaşılır ve uygun
durumlarda karapara aklama, terörizmin finansmanı ve kitle imha
Sonuç 1
silahlarının yayılması ile mücadele amacıyla eylemler yurtiçinde
koordine edilir.
Etkili bir sistemin özellikleri
Bir ülke kendi karapara aklama ve terörün finansmanı risklerini tespit eder, değerlendirir ve
anlar ve bu riskleri azaltmaya yönelik eylemleri fiiliyata geçirmek amacıyla yurtiçinde
koordine olur. Bu; yetkili makamların ve diğer ilgili makamların sürece dahil olmasını, çok
çeşitli güvenilir bilgi kaynaklarının kullanılmasını, KA/TFM politika ve faaliyetlerinin
geliştirilmesi ve öncelik sırasına konulmasında bir temel olarak risk değerlendirmelerinin
kullanılmasını ve bu politika ve faaliyetlerin uygun kanallar üzerinden koordineli bir şekilde
bildirilmesini ve uygulanmasını içerir. İlgili yetkili makamlar ayrıca işbirliği yapar ve kitle
imha silahlarının yayılmasının finansmanı ile mücadeleye yönelik politika ve faaliyetleri
koordine eder. Bu durum zamanla karapara aklama ve terörün finansmanı risklerinin önemli
ölçüde azalmasını sağlar.
Bu sonuç ağırlıklı olarak 1, 2, 33 ve 34. Tavsiyelerle ilişkilidir.
Değerlendirmecilere Not
1) Değerlendirmecilerden ülkenin risk değerlendirmesine(lerine) ilişkin derinlemesine bir
gözden geçirme veya bir değerlendirme yapmaları beklenmemektedir. Değerlendirmeciler,
risk değerlendirmesinin(lerinin) makullüğüne ilişkin görüşlerine dayanarak, yetkili
makamların riskleri azaltmaya yönelik politika ve eylemleri bildirmek amacıyla risk
anlayışlarını pratikte ne kadar iyi kullandıkları hususuna odaklanmalıdırlar.
2) Değerlendirmeciler, bu Kısa Vadede Alınan Sonuca (KVS) ilişkin bulgularını diğer Kısa
Vadede Alınan Sonuçların (KVS) değerlendirilmesinde göz önünde bulundurmalıdırlar.
Ancak, değerlendirmeciler kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı ile mücadele
tedbirlerinde işbirliği ve koordinasyon ile ilişkili bulgularının yalnızca KVS 11’in
değerlendirmesini etkilemesine izin vermeli; karapara aklama ve terörün finansmanı ile
mücadeleyi ele alan diğer KVS’leri etkilemesine izin vermemelidir.
İlgili Sonuca ulaşılıp ulaşılmadığının belirlenmesinde dikkate alınacak Temel Hususlar
1.1Ülke kendi KA/TF risklerini ne kadar iyi anlıyor?
1.2 Tespit edilen KA/TF riskleri ulusal KA/TFM politika ve faaliyetlerinde ne kadar iyi
giderilmiş?
90
1.3 Risk değerlendirmesinin(lerinin) sonuçları, muafiyetleri haklı çıkarmada ve yüksek riskli
senaryolar için sıkı tedbirler veya düşük riskli senaryolar için basitleştirilmiş tedbirler
uygulanmasını desteklemede ne ölçüde düzgün bir şekilde kullanılıyor?
1.4 Yetkili makamların ve öz düzenleyici kuruluşların hedef ve faaliyetleri değişen ulusal
KA/TFM politikalarıyla ve tespit edilen KA/TF riskleriyle ne ölçüde tutarlı?
1.5 Yetkili makamlar ve öz düzenleyici kuruluşlar karapara aklama, terörün finansmanı ve
uygun durumlarda kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı ile mücadeleye yönelik
politika ve faaliyet geliştirme ve uygulama konularında ne ölçüde işbirliği ve koordinasyon
sağlıyor?
1.6 Ülkeler, FATF standartlarının uygulanmasından etkilenen finansal kuruluşlar, FOBİM ve
diğer sektörlerin ilgili ulusal KA/TF risklerinin sonuçlarının bilincinde olmasını ne ölçüde
sağlıyor?
a) Temel Hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek bilgilere örnekler
1. Ülkenin kendi KA/TF risklerine ilişkin değerlendirmesi(leri)
değerlendirmelerin türü; yayımlanan/iletilen değerlendirmenin(lerin) türü).
(ör:
yapılan
2. KA/TFM politika ve stratejileri (ör: iletilen/yayımlanan KA/TFM politika, strateji ve
bildirileri; üst düzey yöneticiler düzeyinde ve siyasi düzeyde katılım ve taahhüt).
3. Özel sektöre ve ilgili makamlara destek faaliyetleri (ör: risk değerlendirmesi(leri)nden
edinilen ilgili sonuçlar hakkında brifingler ve rehberler; politika ve mevzuatlara ilişkin
istişarelerin, risk değerlendirmeleri ve diğer politika ürünleri geliştirmeye yönelik girdilerin
sıklığı ve uygunluğu, )
b) Temel hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek Özel Faktörlere örnekler
4. Risk değerlendirmesi sonuçlarını geliştirme, gözden geçirme ve değerlendirmede kullanılan
yöntem, araç ve bilgiler nelerdir? Kullanılan bilgi ve veriler ne kadar kapsamlı?
5. Stratejik finansal istihbarat, analiz, tipolojiler ve rehberler ne kadar faydalı?
6. Risk değerlendirmesine(lerine) hangi yetkili makamlar ve ilgili taraflar (finansal kuruluşlar
ve FOBİM dahil) dahil oluyor? Ulusal düzeyde KA/TF risk değerlendirmesine(lerine) nasıl
ve hangi aşamada girdi sağlıyorlar?
7. Risk değerlendirmeleri güncel şekilde tutuluyor mu, düzenli olarak gözden geçiriliyor mu
ve önemli olay veya gelişmelere (yeni tehditler ve eğilimler dahil) karşılık veriyor mu?
8. Risk değerlendirmesi(leri) ülkenin karşı karşıya olduğu KA/TF tehditleri, hassasiyetleri ve
özellikleri konusunda ne ölçüde makul ve tutarlı? Uygun durumlarda diğer güvenilir
kaynaklar tarafından tespit edilen riskleri göz önünde bulunduruyor mu?
9. Yetkili makamların politikaları değişen KA/TF risklerine karşılık veriyor mu?
91
10. Yetkili makamlar, gerek politika oluşturma seviyesinde gerekse operasyonel seviyede,
karapara aklama/terörün finansmanı ve uygun durumlarda kitle imha silahlarının yayılması ile
mücadeleye yönelik olarak ulusal çerçevenin uygun ve düzenli işbirliği ve koordinasyonunu
ve politika geliştirilmesini ve uygulanmasını sağlamak üzere hangi mekanizmayı (ları) veya
organı kullanıyor? Bu mekanizma veya organ ilgili tüm makamları içeriyor mu?
11. Risk değerlendirmelerinin yapılmasında ve yurtiçi işbirliği ve koordinasyonda yeterli
kaynak ve uzmanlık kullanılıyor mu?
92
Kısa Vadede Alınan Uluslararası işbirliği uygun bilgi, finansal istihbarat ve kanıtların
iletilmesini sağlar ve suçlulara ve bunların malvarlıklarına karşı
Sonuç 2
tedbirleri kolaylaştırır.
Etkili bir sistemin özellikleri
Ülke diğer ülkeler talepte bulunduğunda yapıcı ve güncel bilgi veya yardım sağlar. Yetkili
makamlar aşağıdakilere ilişkin taleplerde yardım eder:
 Suçlarının yerinin tespit edilmesi ve suçluların iadesi; ve
 Malvarlıklarının tespit edilmesi, dondurulması, el konulması, müsaderesi ve
paylaşılması ve karapara aklama, terörün finansmanı veya ilgili öncül suçlarla ilişkili
bilgilerin (kanıt, finansal istihbarat, denetim ve gerçek faydalanıcı bilgileri dahil)
sağlanması.
Yetkili makamlar ayrıca suçluları ve bunların malvarlıklarını takip etmek için uluslararası
işbirliği talep eder. Bu, zamanla, suçluların (teröristler dahil) söz konusu ülkede faaliyette
bulunmaları, yasadışı gelirlerini tutmaları veya ülkeyi güvenli bölge olarak kullanmaları
açısından ülkenin tercih edilmeyen bir yer olmasını sağlar.
Bu sonuç ağırlıklı olarak 36 – 40. Tavsiyelerle ve 9, 24, 25 ve 32. Tavsiyelerin unsurları ile
ilişkilidir.
Değerlendirmecilere Not:
Değerlendirmeciler, ülkenin uygun durumlarda yurtiçi vakalarda nasıl uluslararası işbirliği
talep ettiği hususu da dahil olmak üzere, bu KVS uyarınca ilgili yetkili makamların
uluslararası işbirliği talep etme ve sağlamadaki rolleri hakkında elde ettikleri bulguların diğer
KVS’leri (özellikle KVS 3, KVS 5, KVS 6-10) nasıl etkileyeceğini göz önünde
bulundurmalıdır.
İlgili Sonuca ulaşılıp ulaşılmadığının belirlenmesinde dikkate alınacak Temel Hususlar
2.1 Ülke uluslararası işbirliği taleplerinde ne ölçüde yapıcı ve zamanında karşılıklı adli
yardım ve suçlu iadesi gerçekleştirmiştir?
2.2 Ülke, ulusaşırı unsurlar içeren yurtiçi KA, ilgili öncül suç ve TF vakalarını takip etmek
amacıyla ne ölçüde uygun ve güncel şekilde uluslararası işbirliğine yönelik adli yardım talep
etmiştir?
2.3 Farklı yetkili makamlar; finansal istihbarat ve denetleme bilgilerinin, yasa uygulama
bilgilerinin veya diğer bilgilerin KA/TFM amaçları çerçevesinde yabancı muadillerle uygun
ve zamanında değişimi için ne ölçüde başka uluslararası işbirliği şekilleri talep ediyor?
2.4 Farklı yetkili makamlar; finansal istihbarat ve denetleme bilgilerinin, yasa uygulama
bilgilerinin veya diğer bilgilerin KA/TFM amaçları çerçevesinde yabancı muadillerle yapıcı
93
ve zamanında değişimi için ne ölçüde başka uluslararası işbirliği şekilleri (spontane olanlar
dahil) sağlıyor?
2.5 Yetkili makamlar tüzel kişilere veya oluşumlara ilişkin temel ve gerçek faydalanıcı
bilgilerini tespit etme ve değiştirmede yabancı işbirliği taleplerini ne kadar iyi karşılıyor ve
yanıtlıyor?
a) Temel hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek bilgilere örnekler
1. Suçların iadesi, karşılıklı adli yardımlaşma ve diğer uluslararası işbirliği şekillerine ilişkin
uluslararası işbirliği taleplerinin ele alınmasına ve yapılmasına dair kanıtlar ( ör: farklı yetkili
makamlarla bağlantılı olarak (ör: merkezi makam, MİB, denetleyiciler, ve yasa uygulama
birimleri) yapılan, alınan, işleme konulan, yerine getirilen veya reddedilen talep sayısı ve
talep türleri; taleplerin öncelik sırasına konulması dahil olmak üzere yanıtların zamanında
verilmesi; spontane paylaşım/değişim vakaları).
2. Diğer ülkelerle yapılan işbirliği düzenlemelerinin türleri ve sayısı (iki ve çok taraflı
MOU’lar, anlaşmalar, karşılıklılık ilkesine dayalı işbirliği veya diğer işbirliği mekanizmaları
dahil).
3. Başarılı uluslararası işbirliği (a) yapılması ve (b) sağlanmasına örnekler (ör: ülkelere veya
ülkelerce (dosyanın durumuna göre) sağlanan finansal bilgilerden/kanıtlardan yararlanma;
yabancı muadiller adına veya yabancı muadillerle yapılan soruşturmalar; KA/TF
kapsamında şüphelilerin/suçluların iadesi).
4. Malvarlıkların soruşturulması, kovuşturulması, müsaderesi ve ülkeye geri
gönderilmesi/paylaşılmasına ilişkin bilgiler (ör: KA/TF soruşturma/kovuşturmalarının sayısı,
uluslararası işbirliği kaynaklı olarak dondurulan ve müsadere edilen (mahkumiyet kararı
gerektirmeyen müsadereler dahil) malvarlıklarının sayısı ve değeri; ülkeye geri gönderilen
veya paylaşılan malvarlıklarının değeri).
b) Temel hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek Özel Faktörlere örnekler
5. Koruma tedbirlerinin uygulanmasını, taleplerin sürecin bütünlüğü korumak üzere gizli bir
şekilde ele alınmasını (ör: soruşturma ve tahkikatlar) ve değişilen bilgilerin yetki verilen
amaçlar çerçevesinde kullanılmasını sağlamak üzere sahip olunan operasyonel tedbirler
nelerdir?
6. Yardım taleplerini almak, değerlendirmek, öncelik sırasına koymak ve cevaplamak için
farklı yetkili makamlar arasında hangi mekanizmalar (dosya yönetim sistemleri dahil)
kullanılıyor?
7. Yardım sağlanmadığı veya sağlanamadığı durumlarda yardımın reddedilme nedenleri
nelerdir?
8. Yardım taleplerini seçmek, öncelik sırasına koymak ve yardım talebi yapmak için farklı
yetkili makamlar arasında hangi mekanizmalar (dosya yönetim sistemleri dahil) kullanılıyor?
94
9. Farklı yetkili makamlar, talepte bulunulan ülkenin talebi anlamasına ve değerlendirmesine
imkan vermek amacıyla söz konusu ülkeye ilgili ve doğru bilgi verilmesini nasıl sağlıyor?
10. Söz konusu ülke, taleplerdeki düşük kaliteli bilgiler nedeniyle yaşanan yargı yetkisi
uyuşmazlıklarından veya sorunlardan kaçınmak veya bunları çözmek için talebi yapan veya
alan ülke ile ne kadar iyi çalışıyor?
11. Yetkili makamlar irtibat görevlilerine ilişkin bilgilerin ve uluslararası işbirliği taleplerine
ilişkin yükümlülüklerin talebi yapan ülkeler için açık ve kolaylıkla ulaşılabilir olmasını nasıl
sağlıyor?
12. Ülke, kanunlar nedeniyle suçluları iade edemediği durumlarda kendi vatandaşlarını yersiz
bir şekilde geciktirmeden ne ölçüde kovuşturabiliyor?
13. Diğer ülkelerin talebi üzerine müsadere edilen malvarlıklarının yönetilmesi ve ülkesine
geri gönderilmesi için sahip olunan tedbir ve düzenlemeler nelerdir?
14. Uluslararası işbirliğini engelleyen veya aksatan yasal, operasyonel veya adli süreç
hususları (ör: eylemin her iki ülkede de suç sayılması konusunda fazla katı yükümlülükler
uygulanması vb.) var mı?
15. Yetkili makamlar muadil olmayan kuruluşlarla ne ölçüde dolaylı bilgi değişiminde
bulunuyor?
16. (a) gelen işbirliği taleplerini almak, yönetmek, koordine etmek ve yanıtlamak ve (b)
yardım taleplerini zamanında yapmak ve koordine etmek için yeterli kaynak mevcut mu?
95
Kısa Vadede Alınan Denetleyiciler, finansal kuruluşları ve FOBİM’leri KA/TFM
yükümlülüklerine uyum konusunda riskleriyle orantılı olarak uygun
Sonuç 3
şekilde denetler, izler ve düzenler.
Etkili bir sistemin özellikleri
Denetim ve izleme aşağıdakileri sağlayarak finansal ve ilgili diğer sektörlerdeki karapara
aklama ve terörün finansmanı risklerini giderir ve azaltır:
 Suçluların ve onların suç ortaklarının finansal kuruluşlarda veya FOBİM’lerde önemli
bir hisseye veya kontrol hissesine sahip olmalarını veya bu hisselerin gerçek
faydalanıcısı olmalarını ya da yönetim fonksiyonuna sahip olmalarını engellemek; ve

KA/TFM yükümlülüğüne yönelik ihlalleri ve karapara aklama ve terörün
finansmanına ilişkin risk yönetimindeki başarısızlıkları derhal tespit etmek, gidermek
ve uygun durumlarda yaptırım uygulamak.
Denetleyiciler67, finansal kuruluşlara ve FOBİM’lere KA/TFM yükümlülüklerine uyum
konusunda yeterli geribildirim ve rehberlik sağlar. Denetleme ve izleme zamanla KA/TFM’ye
uyum düzeyini iyileştirir ve özellikle KA/TF risklerine karşı en korumasız sektörlerde olmak
üzere, suçluların finansal sektörü ve FOBİM sektörünü istismar etme teşebbüslerini caydırır.
Bu sonuç ağırlıklı olarak 14, 26 – 28, 34 ve 35. Tavsiyelerle ve 1 ve 40. Tavsiyelerin
unsurlarıyla ilişkilidir.
Değerlendirmecilere Not
Değerlendirmeciler bu KVS’yi değerlendirirken ayrıca, finansal gruplardan ve
denetleyicilerin katıldıkları uluslararası işbirliği süreçlerinden elde ettikleri bulgular da dahil
olmak üzere, ilgili bulguları da dikkate almalıdır.
İlgili Sonuca ulaşılıp ulaşılmadığının belirlenmesinde dikkate alınacak Temel Hususlar
3.1 Denetleyiciler ve diğer makamlar tarafından uygulanan ruhsat, kayıt veya diğer kontroller
suçluların ve onların suç ortaklarının finansal kuruluşlarda veya FOBİM’lerde önemli bir
hisseye veya kontrol hissesine sahip olmalarını veya bu hisselerin gerçek faydalanıcısı
olmalarını ya da yönetim fonksiyonuna sahip olmalarını ne kadar iyi engelliyor? Ruhsat veya
kayıt yükümlülüğü ihlalleri ne kadar iyi tespit ediliyor?
3.2 Denetleyiciler, bir bütün olarak finansal ve diğer sektörlerdeki, farklı sektörler ve kuruluş
türlerindeki ve bağımsız kuruluşlardaki KA/TF risklerini ne kadar iyi tespit ediyor ve bu
konudaki anlayışını nasıl devam ettiriyor?
67
“Denetleyiciler”e yapılan atıflar etkililik değerlendirmesine yönelik amaçlarda öz-düzenleyici kuruluşları da
kapsar.
96
3.3 Riskleri azaltmak amacıyla, denetleyiciler, finansal kuruluşların ve FOBİM’lerin
KA/TFM yükümlülüklerine ne ölçüde uyum gösterdiğini risk duyarlı bir temelde ne kadar iyi
denetliyor ve izliyor?
3.4 İyileştirici tedbirler ve/veya etkili, orantılı ve caydırıcı yaptırımlar pratikte ne ölçüde
uygulanıyor?
3.5 Denetleyiciler, uyguladıkları tedbirlerin finansal kuruluşların ve FOBİM’lerin uyumuna
etki ettiğini ne ölçüde kanıtlayabiliyor?
3.6 Denetleyiciler, finansal kuruluşların ve FOBİM’lerin kendi KA/TFM yükümlülüklerini ve
KA/TF risklerini net bir şekilde anlamasını ne kadar iyi teşvik ediyor?
a) Temel hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek bilgilere örnekler
1. Finansal sektör ve FOBİM sektörü ile kayıt dışı veya düzenlenmemiş sektörün boyutu,
bileşimi ve yapısına ilişkin bağlamsal faktörler (ör: her bir kategoride lisanslı veya kayıtlı
olan finansal kuruluş (para veya değer transfer hizmetleri dâhil) ve FOBİM’in sayısı ve
türleri; finansal (sınır ötesi olanlar dâhil) faaliyetler; sektörlerin görece boyutu, önemi ve
önemliliği).
2. Denetleyicilerin KA/TFM’ye ilişkin risk modelleri, el kitapları ve rehberleri (ör: denetleme
elemanları için çalışma el kitapları; KA/TFM denetim/izleme yaklaşımının ana hatlarını
belirleyen yayınlar; denetim sirkülerleri, iyi ve kötü uygulamalar, tematik çalışmalar; yıllık
raporlar)
3. KA/TFM konularında endüstri, MİB ve diğer yetkili makamlarla denetim ilişkilerine dair
bilgiler (ör: rehberler ve eğitimler sağlamak, toplantılar düzenlemek veya finansal kuruluşlar
ve FOBİM’lerle etkileşimi arttırmak).
4. Denetime ilişkin bilgiler (ör: izleme ve teftişlerin sıklığı, kapsamı ve niteliği (yerinde ve
uzaktan); tespit edilen ihlallerin niteliği; uygulanan yaptırımlar ve diğer iyileştirici tedbirler
(ör: düzeltici eylemler, kınamalar, para cezaları), yaptırımların ve diğer iyileştirici
tedbirlerin KA/TFM’ye uyumu geliştirdiği olaylara örnekler).
b) Temel hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek Özel Faktörlere örnekler
5. Ülkede paravan bankaların kurulmasını veya çalışmalarını sürdürmesini önlemek amacıyla
uygulanan tedbirler nelerdir?
6. “Uygunluk ve yerindelik” testleri veya diğer benzeri tedbirler; finansal kuruluşlarda ve
FOBİM’de üst düzey yönetim fonksiyonuna sahip, önemli hisseye veya kontrol hissesine
sahip ya da akredite olan kişiler için ne ölçüde kullanılıyor?
8. Finansal kuruluşların (finansal gruplar dâhil) ve FOBİM’in düzenlenmesini ve KA/TFM
yükümlülüklerine uyum göstermelerini (terörizm konusunda hedeflenen finansal yaptırımlarla
ve FATF tarafından istenen karşı tedbirlerle ilgili olanlar dâhil) sağlamak amacıyla uygulanan
97
tedbirler ve denetim araçları nelerdir? Bu husus resmi finansal sistemin kullanımı ne ölçüde
arttırmıştır?
9. Yerinde ve uzaktan teftişlerin sıklığı, yoğunluğu ve kapsamı finansal kuruluşların (finansal
gruplar dahil) ve FOBİM’in risk profiliyle ne ölçüde ilişkilidir?
10. KA/TFM (finansal grup KA/TF risk yönetimi dahil) konularına ilişkin olarak
denetleyiciler ve diğer yetkili makamlar arasındaki işbirliğinin seviyesi nedir?
Denetleyicilerin KA/TFM konularına ilişkin olarak (piyasaya giriş dahil) diğer yetkili
makamlarla bilgi paylaştığı veya talep ettiği durumlar nelerdir?
11. Para veya değer transfer hizmetleri veren kişileri tespit etmek, bu kişilere lisans vermek
veya kaydetmek, izlemek ve uygun durumlarda yaptırım uygulamak için alınan tedbirler
nelerdir?
12. Denetlenen veya izlenen sektörün büyüklüğü, karmaşıklığı ve risk profilleri göz önüne
alındığında denetleyiciler KA/TFM amaçlarıyla denetim veya izleme yapmak için yeterli
kaynaklara sahip mi?
13. Finansal denetleyicilerin operasyonel bağımsızlıklarını sağlamak ve böylece KA/TFM
konularında nüfuzun kötüye kullanılmasına maruz kalmalarını önlemek amacıyla uygulanan
tedbirler nelerdir?
98
Kısa Vadede Alınan Finansal kuruluşlar ve FOBİM’ler, kendi riskleriyle orantılı yeterli
ölçüde KA/TFM önleyici tedbirleri uygular ve şüpheli işlemleri
Sonuç 4
bildirir.
Etkili bir sistemin özellikleri
Finansal kuruluşlar ve FOBİMler kendi karapara aklama ve terörün finansmanı risklerinin
niteliğini ve seviyesini anlar; bu riskleri yeterli ölçüde azaltmak için KA/TFM politikaları
(grup çapında politikalar dahil), iç kontroller ve programlar geliştirir ve uygular,
müşterilerinin kimlik tespitini yapmak ve teyit etmek için (gerçek faydalanıcılar dahil) uygun
müşterinin tanınması tedbirlerini uygular ve sürekli izleme gerçekleştirir, şüpheli işlemleri
yeterli şekilde tespit eder ve bildirir ve diğer KA/TFM yükümlülüklerine uyum gösterir.
Bu sonuç ağırlıklı olarak 9. ila 23. Tavsiyelerle ve ayrıca 1., 6. ve 29. Tavsiyelerin
unsurlarıyla ilişkilidir.
Değerlendirmecilere Not:
Değerlendirmecilerden finansal kuruluşların veya FOBİMlerin çalışmalarıyla ilgili
derinlemesine bir gözden geçirme yapmaları beklenmemektedir ancak değerlendirmeciler
kanıtlar ve denetleyiciler, MİB’ler, finansal kuruluşlar ve FOBİMler ile yapılan görüşmeler
temelinde, finansal kuruluşların ve FOBİM’in karapara aklama ve terörün finansmanı
riskleriyle ilgili açıklarını yeterli ölçüde değerlendirip değerlendirmediğini ve anlayıp
anlamadığını, politika, prosedür ve iç kontrollerinin bu riskleri yeterli ölçüde giderip
gidermediğini ve düzenleyici yükümlülüklerin (şüpheli işlem bildirimleri dahil) düzgün bir
şekilde uygulanıp uygulanmadığını göz önünde bulundurmalıdır.
İlgili Sonuca ulaşılıp ulaşılmadığının belirlenmesinde dikkate alınacak Temel Hususlar
4.1 Finansal kuruluşlar ve FOBİMler kendi KA/TF risklerini ve KA/TFM yükümlülüklerini
ne kadar iyi anlıyor?
4.2 Finansal kuruluşlar ve FOBİMler riskleriyle orantılı azaltıcı tedbirleri ne kadar iyi
uyguluyor?
4.3 Finansal kuruluşlar ve FOBİMler müşterinin tanınması ve kayıt tutma tedbirlerini (gerçek
faydalanıcı bilgileri ve sürekli izleme dahil) ne kadar iyi uyguluyor? Müşterinin tanınması
tamamlanmadığında iş ne ölçüde reddediliyor?
4.4 Finansal kuruluşlar ve FOBİMler (a) siyasi nüfuz sahibi kişiler (PEPs’ler), (b) muhabir
bankacılık, (c) yeni teknolojiler, (d) elektronik transfer kuralları, (e) TF ile bağlantılı
hedeflenen finansal yaptırımlar ve (f) FATF tarafından tespit edilen yüksek riskli ülkeler için
geliştirilmiş veya özel tedbirleri ne kadar iyi uyguluyor?
99
4.5 Finansal kuruluşlar ve FOBİMler şüpheli suç gelirlerine ve teröre destek amaçlı fonlara
ilişkin bildirim yükümlülüklerini ne ölçüde karşılıyor? Bilgi sızdırılmasını önlemeye yönelik
uygulamadaki tedbirler nelerdir?
4.6 Finansal kuruluşlar ve FOBİMler, KA/TFM yükümlülüklerine uyumun sağlanması için iç
kontrol ve prosedürleri ( finansal grup düzeyi dahil) ne kadar iyi uyguluyorlar? Bunun
uygulanmasını engelleyen yasal ya da düzenleyici yükümlülükler (ör. finansal gizlilik) ne
ölçüdedir?
a) Temel hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek bilgilere örnekler
1. Finansal ve FOBİM sektörlerinin ve gayri resmi ve düzenlenmemiş sektörlerin büyüklüğü,
bileşimi ve yapısına ilişkin içeriksel faktörler (ör. her bir kategoride bulunan lisanslı ya da
kayıtlı finansal kuruluşların (MVTS’ler dahil) sayısı ve türü; finansal faaliyetlerin (sınır ötesi
dahil) türleri; sektörlerin nispi büyüklüğü, önemi ve gerekliliği).
2. Risklere ve uyumun genel düzeylerine ilişkin bilgiler (eğilimler dahil) (ör. iç KA/TFM
politikaları, prosedürleri ve programları, trendler ve tipoloji raporları).
3. Uyum başarısızlıklarına ilişkin örnekler (ör. gözden geçirilen vakalar; finansal kuruluşların
ve FOBİMlerin kötü amaçlı kullanımı hakkında tipolojiler).
4. Finansal kuruluşlar ve FOBİMlerden uyuma ilişkin bilgiler (ör. iç KA/TFM gözden
geçirmelerinin sıklığı; tespit edilen ihlallerin niteliği ve alınan iyileştirici tedbirler ya da
uygulanan yaptırımlar; KA/TFM eğitiminin sıklığı ve kalitesi; KA/TFM amaçları için doğru
ve tam CDD bilgilerinin yetkili makamlara sağlanmasında geçen süre; tamamlanmamış CDD
bilgileri nedeniyle reddedilen hesaplar/ilişkiler; yetersiz zorunlu bilgiler nedeniyle reddedilen
elektronik transferler).
5. Ulusal mevzuatın gerektirdiği şüpheli işlem bildirimi yapılması bilgileri ve diğer bilgiler
(ör. iletilen ŞİB sayısı ve ilgili işlemlerin değeri; farklı sektörlerden gelen ŞİB’lerin sayısı ve
oranı; KA/TF riskleri ile ilgili olarak ŞİB doldurulmasındaki nitelik ve eğilimler; bir ŞİB
doldurulmasından önce şüpheli işlemin analizinde geçen ortalama süre).
b) Temel hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek Özel Faktörlere örnekler
6. Yüksek riskli (ve ilgili yerlerde düşük riskli) müşterileri, iş ilişkilerini, işlemleri, ürünleri
ve ülkeleri tespit etmek ve bunlarla başa çıkmak için yerinde tedbirler nelerdir?
7. KA/TFM tedbirlerinin uygulandığı biçim resmi finansal sistemin yasal kullanımını
önlemekte midir ve finansal katılımı desteklemek için ne tür tedbirler alınmaktadır?
8. Farklı sektörler/kuruluş türleri ve bireysel kuruluşlar üzerindeki KA/TF risklerine göre
CDD ve geliştirilmiş ya da spesifik tedbirler ne ölçüde değişmektedir? Uluslararası finansal
gruplar ve yerel kuruluşlar arasındaki nispi uyum düzeyi nedir?
9. CDD süreci için üçüncü kişilere güven ne ölçüde mevcuttur ve kontroller ne derece iyi
uygulanmaktadır?
100
10. Finansal kuruluşlar ve gruplar ve FOBİMler, KA/TFM uyum fonksiyonu vasıtasıyla
bilgilere yeterli erişimi ne kadar iyi sağlamaktadır?
11. Finansal kuruluşlar ve grupların ve FOBİMlerin iç politika ve kontrolleri i) karmaşık ya
da olağandışı işlemlerin, ii) Mali İstihbarat Birimine bildirilecek olası şüpheli işlem
bildirimlerinin ve iii) potansiyel yanlış-pozitiflerin zamanında gözden geçirilmesine imkan
vermekte midir? Yapılan şüpheli işlem bildirimleri, şüpheli işleme ilişkin ne kadar tam, doğru
ve yeterli bilgi ihtiva etmektedir?
12. Riskin değerlendirilmesi, politika tepkilerinin kesin ve açık olarak belirtilmesi ve gözden
geçirilmesi ve KA/TF riskleri için uygun risk azaltma ve sistemler ve kontroller tesis edilmesi
için kullanılan tedbirler ve araçlar nelerdir?
13. KA/TFM politika ve kontrolleri üst düzey yönetim ve personele nasıl bildirilmektedir?
KA/TFM yükümlülükleri ihlal edildiğinde finansal kuruluşlar ve FOBİMler tarafından ne tür
iyileştirici tedbirler ve yaptırımlar alınmaktadır?
14. Finansal kuruluşlar ve FOBİMler kendi KA/TF risk değerlendirmelerini ne kadar iyi
belgelemekte ve güncel tutmaktadır?
15. Finansal kuruluşlar ve FOBİMler, KA/TFM politika ve kontrollerini uygulamak için
büyüklükleri, karmaşıklıkları, iş faaliyetleri ve risk profillerine göre yeterli kaynaklara
sahipler midir?
16. Şüpheli işlemlerin tespit edilmesi ve bildirilmesinde, finansal kuruluşlara ve FOBİMlere
yardımcı olmak amacıyla ne kadar iyi geribildirim sağlanmaktadır?
Tüzel kişiler ve oluşumların, karapara aklama ya da terörün
101
Kısa Vadede
Sonuç 5
Alınan finansmanı açısından kötü amaçlı kullanımları engellenmektedir
ve gerçek faydalanıcılıklarına ilişkin bilgiler herhangi bir engel
olmaksızın yetkili makamlar tarafından kullanılır durumdadır.
Etkili bir sistemin özellikleri:
Tedbirler:
■tüzel kişilerin ve oluşumların suç amaçlı kullanılmalarını engellemek;
■tüzel kişileri ve oluşumları yeterince şeffaf yapmak;
■doğru ve güncel, temel ve gerçek faydalanıcı bilgilerinin zamanında hazır
edilmesini sağlamak amacıyla uygulanmaktadır.
Temel bilgiler kamuya açıktır ve gerçek faydalanıcı bilgileri yetkili makamların kullanımına
hazırdır. Bu tedbirleri ihlal eden kişiler, etkili, orantılı ve caydırıcı yaptırımlara tabidir. Bu,
suçluların, tüzel kişileri ve oluşumları karapara aklama ve terörün finansmanı amacıyla kötü
amaçlı kullanmalarını cazibesiz hale getirir.
Bu sonuç esas olarak 24. ve 25. Tavsiyeleri ve ayrıca 1.,10.,37. ve 40. Tavsiyelerin unsurları
ile ilgilidir.
Değerlendirmecilere Not:
Değerlendirmeciler, bu Kısa Vadede Alınan sonucu değerlendirirken, yetkili makamların
katılımda bulunduğu uluslararası işbirliği düzeyine ilişkin ilgili bulguları da göz önünde
bulundurmalıdır. Bu, tüzel kişiler ve oluşumlar için bilginin tespiti ve değiştirilmesine (gerçek
faydalanıcı bilgileri dahil) ilişkin yetkili makamların uygun yardım sağlanması için talepte
bulunma ya da bulunabilme ölçüsünü de göz önünde bulundurmayı içerecektir.
İlgili Sonuca ulaşılıp ulaşılmadığının belirlenmesinde dikkate alınacak Temel Hususlar
5.1 Ülkedeki tüzel kişilerin ve oluşumların tesisi ve türleri hakkındaki bilgiler ne ölçüde
kamuya açıktır?
5.2 İlgili yetkili makamlar, KA/TF için zaafiyetleri ve ülkede tesis edilen tüzel kişiliklerin bu
amaçla ne ölçüde kullanılabilir ya da kullanılmakta olduğunu ne kadar iyi tespit ediyor,
değerlendiriyor ve anlıyorlar?
5.3 Ülke, tüzel kişiler ve oluşumların KA/TF amaçlarına yönelik olarak kötü amaçlı
kullanımını engellemek için tedbirleri ne kadar iyi uygulamaktadır?
5.4 İlgili yetkili makamlar, ülkede tesis edilen her türdeki tüzel kişiler hakkında yeterli, doğru
ve güncel temel ve gerçek faydalanıcı bilgilerini ne ölçüde zamanında elde edebilirler?
5.5 İlgili yetkili makamlar, yasal oluşumlar hakkında yeterli, doğru ve güncel gerçek
faydalanıcı bilgilerini ne ölçüde zamanında elde edebilirler?
5.6 Bilgi taleplerine uymayan kişilere karşı etkili, orantılı ve caydırıcı yaptırımlar ne ölçüde
uygulanmaktadır?
a) Temel hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek bilgilere örnekler
102
1. Ülkedeki tüzel kişiler ve oluşumların türleri, formları ve temel özellikleri hakkında
içeriksel bilgiler.
2. Kolluk birimleri ve diğer ilgili yetkili makamların deneyimleri (ör. bilgi taleplerinin
ihlaline getirilen yaptırımların düzeyi; temel ve gerçek faydalanıcıya ilişkin (kurucu,
kayyımlar, koruyucu ve faydalanıcılara ilişkin bilgiler dahil) bilgiler nerede ve nasıl elde
edildi; soruşturmanın desteklenmesinde kullanılan bilgiler).
3. Tüzel kişilerin ve oluşumların kötü amaçlı kullanımına ilişkin tipolojiler ve örnekler (ör.
cezai soruşturmaların, ülkenin tüzel kişileri ve oluşumlarının KA/TF amacıyla
kullanılmalarına ilişkin kanıtların bulunma sıklığı; yasadışı faaliyetlerde kötü amaçlı
kullanılan tüzel kişilerin dağıtılması ya da yok olması).
4. Temel ve gerçek faydalanıcı bilgilerinin kaynağı ( ör. finansal kuruluşlar ve FOBİMler
tarafından kullanılabilir kamu bilgilerinin türleri; şirket kayıt defterinden ya da şirketten elde
edilen bilgilerin türleri).
5.Tüzel kişilerin ve oluşumların oluşturulması ve idare edilmesinde “Gatekeeper”lerin (kapı
muhafızları) rollerine ilişkin bilgiler (ör. şirket hizmeti sağlayanlar, muhasebeciler, hukuk
işleriyle uğraşanlar).
6. Diğer bilgiler (ör. yasal oluşumların varoluşuna ilişkin bilgiler; temel ya da gerçek
faydalanıcı bilgi taleplerine ilişkin diğer ülkelerden alınan cevaplar (olumlu ya da olumsuz);
yardımın niteliğinin izlenmesi hakkında bilgiler).
b) Temel hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek Özel Faktörlere örnekler
7. Tüzel kişiler (hamiline yazılı hisse senetleri ve hisse varantları ve temsilci hissedarları ve
yöneticiler dâhil) ve oluşumların şeffaflığının geliştirilmesi için alınan tedbirler nelerdir?
8. İlgili makamlar, tüzel kişiler hakkında doğru ve güncel temel ve gerçek faydalanıcı
bilgilerinin muhafaza edilmesini nasıl sağlamaktadır? Bilginin mevcudiyeti ve doğruluğu
izlenmekte, test edilmekte/onaylanmakta ya da doğrulanmakta mıdır?
9. Tüzel kişiler için, bilginin doğruluğunu ve güncelliğini sağlamak adına, talep edilen temel
ve gerçek faydalanıcı bilgilerine değişikliklerin kaydedilmesi için geçen süre ne ölçüde
yeterlidir? Uygulanabildiği yerde, yasal oluşumlardaki benzer değişiklikler ne ölçüde
zamanında kaydedilmektedir?
10. Finansal kuruluşlar ve FOBİMler, tüzel kişiler ve yasal oluşumlar hakkında ne ölçüde
doğru ve güncel temel ve gerçek faydalanıcı bilgileri elde edebilmektedir? Kayyımların
finansal kuruluş ve FOBİMlere açıkladıkları bilgilerin kapsamı nedir?
11. İlgili makamlar tedbirleri yeterince uygulamaları için yeterli kaynaklara sahip midir?
Kısa
Vadede
Alınan Mali istihbarat ve tüm diğer ilgili bilgiler, yetkili makamlar
103
Sonuç 6
tarafından karapara aklama ve terörün
soruşturmalarında uygun şekilde kullanılmaktadır.
finansmanı
Etkili bir sistemin özellikleri:
Yetkili makamlar tarafından karapara aklama, bağlantılı öncül suçlar ve terörün finansmanını
soruşturmak için çok çeşitli mali istihbarat ve diğer ilgili bilgiler toplanmakta ve
kullanılmaktadır. Bu, güvenilir, doğru ve güncel bilgiler sunmaktadır; ve yetkili makamlar,
analiz ve finansal soruşturmalarını yürütmede bilgileri kullanmak için, mal varlıklarını tespit
etmek ve izlemek için ve operasyonel analizlerini geliştirmek için kaynak ve kabiliyetlere
sahiptir.
Bu sonuç esas olarak 29. ila 32. Tavsiyeler ve ayrıca 1., 2., 4., 8.,9.,34. ve 40. Tavsiyelerin
unsurları ile ilgilidir.
Değerlendirmecilere Not:
1) Bu sonuç, mali istihbarat biriminin ŞİB ve diğer veri analizi çalışmalarını; ve yetkili
makamların, mali istihbarat birimlerinin ürünlerini, diğer türdeki mali istihbaratı ve diğer ilgili
bilgileri68 kullanmayı ihtiva etmektedir.
2) Değerlendirmeciler, bu Kısa Vadede Alınan sonucu değerlendirirken, yetkili makamların
katılımda bulunduğu uluslararası işbirliği düzeyine ilişkin ilgili bulguları da göz önünde
bulundurmalıdır. Bu, mali istihbarat birimleri ve kolluk kuvvetlerinin, yabancı muadillerinden
uygun mali istihbarat ve kolluk istihbaratı ve diğer bilgileri talep edebilme ve talep etme
ölçüsünü de göz önünde bulundurmayı içerecektir.
İlgili Sonuca ulaşılıp ulaşılmadığının belirlenmesinde dikkate alınacak Temel Hususlar
6.1 Karapara aklama, bağlantılı öncül suçlar ve terörün finansmanı ile ilgili kanıtların
geliştirilmesi ve suç gelirlerinin izlenmesi için soruşturmalarda finansal istihbarat ve diğer
ilgili bilgilere ne ölçüde erişim sağlanmakta ve bu bilgiler ne ölçüde kullanılmaktadır?
6.2 Yetkili makamlar, görevlerini yerine getirirken kendilerine yardımcı olan ilgili ve doğru
bilgileri ihtiva eden raporları (ör. ŞİBler, nakit ve hamiline yazılı kıymetli evraklar ile ilgili
raporlar) ne ölçüde almakta ya da talep etmektedir?
6.3 Mali istihbarat birimi analizi ve dağıtımı, yetkili makamların operasyonel ihtiyaçlarını ne
ölçüde desteklemektedir?
68
Kaynaklar; ŞİB, nakit ve hamiline yazılı kıymetli evrak hareketleri ile ilgili sınır ötesi raporlar, kolluk
istihbaratı; suç kayıtları; denetimsel ve düzenleyici bilgiler; ve şirket kayıtları ile ilgili bilgilerden elde edilen
bilgileri vb. ihtiva etmektedir. Uygulanabilir durumlarda, nakit işlemleri, döviz işlemleri, elektronik transfer
kayıtları ile ilgili raporları; vergi makamları, varlık kayıtları, yardım birimleri, kar amacı gütmeyen kurum
makamları ve güvenlik birimleri de dahil diğer hükümet birimlerinden gelen bilgileri; ve açık kaynaklardan
gelen bilgilerin yanı sıra müşterini tanı bilgileri ve işlem kayıtları da dahil finansal kuruluşlar ve FOBİMlerden
zorunlu tedbirler yoluyla elde edilebilen bilgileri de kapsayacaktır.
104
6.4 Mali istihbarat birimi ve diğer yetkili makamlar, ne ölçüde işbirliği içerisinde bulunmakta
ve bilgi ve mali istihbarat değişiminde bulunmaktadır? Mali istihbarat birimi ve diğer yetkili
makamlar, değiştikleri ya da kullandıkları bilgilerin gizliliğini nasıl güvenli bir şekilde
korumaktadır?
a) Temel hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek bilgilere örnekler
1. Kolluk birimleri ve diğer yetkili makamların deneyimleri (ör. mali istihbarat ve diğer
mevcut bilgilerin türleri; soruşturma araçları olarak kullanılma sıklıkları).
2. Mali istihbarat birimleri ve diğer yetkili makamlar arasındaki işbirliğine ve mali istihbaratın
kullanımına ilişkin örnekler (ör. dağıtılan/değişilen mali istihbarata ilişkin istatistikler;
KA/TF ve bağlantılı öncül suçların soruşturulmasında ve kovuşturulmasında ya da
malvarlıklarının tespiti ve izlenmesinde mali istihbaratın kullanıldığı vakalar).
3. ŞİB’lere ilişkin bilgiler (ör. analiz edilen ŞİB/vaka sayısı; ŞİB’lerde ifşa edilen bilgi
kalitesinin kavranması; yetkili makamların bildirilmeyen şüpheli işlem örnekleri ile
karşılaşma sıklığı; bilgi sızdırma vakaları; ŞİB bildirimine ilişkin bilgiler için Kısa Vadede
Alınan Sonuç 4’e de bakınız).
4. Diğer mali istihbarat ve bilgiler hakkındaki bilgiler (ör. alınan ve analiz edilen nakit para
ya da para yerine geçen taşınabilir değerlere ilişkin raporların sayısı; kolluk kuvvetleri ve
diğer yetkili makamların, diğer makamlardan, finansal kuruluşlardan ve FOBİM’lerden
aldığı ya da elde ettiği/eriştiği bilgilerin türleri).
5. Diğer dokümanlar (ör. ŞİB’ler ve diğer mali istihbaratın kullanılması ve bildirilmesine
ilişkin rehber; mali istihbarat kullanılarak üretilen tipolojiler).
b) Temel hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek Özel Faktörlere örnekler
6. Mali istihbarat birimi, ŞİB’leri analiz etmek ve değer katmak için ilave bilgilere ne kadar
iyi erişim sağlamakta ve bunları ne kadar iyi kullanmaktadır? Mali istihbarat birimi analitik
değerlendirmelerinin kesinliğini nasıl sağlamaktadır?
7. Yetkili makamlar, ŞİB’lerde bulunan bilgileri ve diğer mali istihbaratı operasyonel
analizleri geliştirmek için ne kadar iyi değerlendirmektedir?
8. Mali istihbarat birimi; yetkili makamlardan, tipolojilerden ve operasyonel deneyimden elde
edilen geri bildirimleri ne ölçüde kendi görevleri içerisine dahil etmektedir?
9. Yetkili makamlar arasında tam ve zamanında işbirliğinin sağlanması ve finansal kuruluşlar,
FOBİM’ler ve diğer bildirimde bulunan kuruluşlardan ilgili bilginin tedarik edilmesi için
uygulanan mekanizmalar nelerdir? Bilgi erişimi için herhangi bir engel var mıdır?
10. Bildirilen ŞİB’ler, şüpheli işleme ilişkin ne ölçüde tam, doğru ve yeterli bilgi ihtiva
etmektedir?
105
11. İlgili yetkili makamlar, mali istihbarat bildirimini arttırmak için bildirimde bulunan
kuruluşları ne ölçüde denetlemekte ve bunlarla irtibat sağlamaktadır (MİB tarafından erişim
dahil)?
12. İlgili makamlar, görevlerini yerine getirmek için yeterli kaynaklara (veri madenciliği ve
mali istihbarat analizi ve bunların gizliliğinin korunması için bilgi teknolojileri araçları dahil)
sahipler midir?
13. Mali istihbarat biriminin operasyonel bağımsızlığının sağlanması için, ki böylece
KA/TFM konularında haksız nüfuz kullanımı söz konusu olmayacaktır, uygulanan tedbirler
nelerdir?
106
Kısa Vadede Alınan Karapara aklama suçları ve faaliyetleri incelenmekte ve suçlular
kovuşturulmakta ve etkili, orantılı ve caydırıcı yaptırımlara tabi
Sonuç 7
olmaktadır.
Etkili bir sistemin özellikleri
Karapara aklama faaliyetleri ve özellikle büyük gelir üreten suçlar soruşturulmaktadır;
suçlular başarılı şekilde kovuşturulmaktadır; ve mahkemeler mahkûmlara etkili, orantılı ve
caydırıcı yaptırımlar uygulamaktadır. Bu, bağlantılı öncül suçların ülke dışında ortaya çıktığı
paralel finansal soruşturmaların ve vakaların izlenmesini ve karapara aklama suçlarının
bağımsız olarak soruşturulmasını ve kovuşturulmasını kapsamaktadır. Sistemlerin bileşen
kısımları (soruşturma, kovuşturma, mahkûmiyet ve yaptırımlar) karapara aklama risklerinin
azaltılması için tutarlı şekilde işlemektedir. Nihai olarak, tespit, mahkûmiyet ve ceza olasılığı,
potansiyel suçluları, suç geliri ve karapara oluşturan suçların işlenmesinden caydırmaktadır.
Bu sonuç esas olarak 3., 30. ve 31. Tavsiyeler ve ayrıca 1., 2., 32., 37.,39.,ve 40. Tavsiyelerin
unsurları ile ilgilidir.
Değerlendirmecilere Not:
Değerlendirmeciler, bu kısa vadede alınan sonucu değerlendirirken, yetkili makamların
katılımda bulunduğu uluslararası işbirliği düzeyine ilişkin ilgili bulguları da göz önünde
bulundurmalıdır. Bu, kolluk kuvvetlerinin, yabancı muadillerinden sınır ötesi karapara aklama
vakalarında ne ölçüde yardım talep ettiklerini de göz önünde bulundurmayı içerecektir.
İlgili Sonuca ulaşılıp ulaşılmadığının belirlenmesinde dikkate alınacak Temel Hususlar
7.1 Olası karapara aklama vakaları ne kadar iyi ve hangi şartlarda tespit edilmekte ve
incelenmektedir (paralel finansal soruşturmalar yoluyla olanlar dahil)?
7.2 Karapara aklama faaliyeti türleri ne ölçüde ülkeye yönelik tehditler, risk profili ve ulusal
KA/TFM politikaları ile uyumlu olarak soruşturulmakta ve kovuşturulmaktadır?
7.3 Farklı türdeki karapara aklama vakaları ne ölçüde kovuşturulmakta (ör. yabancı öncül suç,
üçüncü kişi aklama, bağımsız suç vs.) ve suçlular mahkum edilmektedir?
7.4 Karapara aklama suçundan mahkumiyet almış gerçek ya da tüzel kişiler için uygulanan
yaptırımlar ne ölçüde etkili, orantılı ve caydırıcıdır?
7.5 Ülkeler, bir karapara aklama soruşturmasının yürütüldüğü ancak haklı nedenlerle karapara
aklama mahkumiyeti temin edilmediği vakalardaki diğer ceza yargılaması tedbirlerini ne
ölçüde uygulamaktadır? Bu tür alternatif tedbirler, karapara aklama suçları için
kovuşturmanın ve mahkumiyetlerin önemini azaltmamalı ya da bunların yerine geçmemelidir.
a) Temel hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek bilgilere örnekler
107
1. Soruşturma, kovuşturma ve mahkumiyetlere ilişkin deneyimler ve örnekler (ör. yetersiz
soruşturma kanıtı nedeniyle reddedilen vaka örnekleri; ülkenin soruşturduğu ya da
kovuşturduğu önemli ya da karmaşık karapara aklama vakaları nelerdir; ulusal ve sınır ötesi
organize suçlara karşı başarılı vaka örnekleri; karapara aklama mahkûmiyetlerinin yerine
diğer cezai yaptırımlar ya da tedbirlerin izlendiği vakalar).
2. Karapara aklama soruşturmaları, kovuşturmaları ve mahkûmiyetleri hakkında bilgiler (ör.
karapara aklama faaliyeti için soruşturma ve kovuşturma sayısı; kovuşturmaya neden olan ya
da mahkemeye getirilen vakaların oranı; üçüncü kişi aklama, bağımsız suç, kendi kendine
aklama ve yabancı öncül suçlara ilişkin karapara aklama mahkûmiyetlerinin sayısı ya da
oranı; ilişkili öncül suç türleri; karapara aklama suçları için uygulanan yaptırımların düzeyi;
diğer öncül suçlar için uygulanan yaptırımlarla mukayese edildiğinde karapara aklama için
uygulanan yaptırımlar).
b) Temel hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek Özel Faktörlere örnekler
3. İncelemeler için (ör. küçük ve daha büyük ya da karmaşık vakalar arasında, ülke içindeki
ve yabancı öncül suçlar arasında, vs.) karapara aklama vakalarını (en azından tüm önemli
gelir üreten suçlarla ilgili olarak) tespit etme, başlatma ve öncelik tanımada alınan tedbirler
nelerdir?
4. Yetkili makamlar, karapara aklama soruşturmaları için ilgili mali istihbarat ve diğer
bilgileri ne ölçüde ve ne kadar hızlı elde edebilmekte ve bunlara erişim sağlayabilmektedir?
5. Önemli gelir üreten suçlarda ortak ya da kooperatif soruşturmalar (multi-disipliner
soruşturma birimlerinin kullanımı dahil) ve diğer soruşturma teknikleri (ör. müdahil olan
kişilerin tespit edilmesi amacıyla paranın yakalanması ya da el konulmasını erteleme ya da
bunlardan vazgeçme) ne ölçüde kullanılmaktadır?
6. Karapara aklama vakaları, zamanında kovuşturma ve mahkeme için nasıl hazırlanmaktadır?
7. Bir karapara aklama suçuna ilişkin ipucu oluşturan delilin olduğu durumda kovuşturmalara
devam etmeme kararı hangi durumlarda alınır?
8. Karapara aklama kovuşturmaları ne ölçüde: i) öncül suçun (yabancı öncül suçlar dahil)
kovuşturulması ile bağlantılıdır, ya da ii) özerk suç olarak kovuşturulmaktadır?
9. İlgili makamlar, yasal sistemleri dikkate alarak, bir karapara aklama vakasının tüm döngüsü
boyunca, bir soruşturmanın başlamasından, delillerin toplanmasından, savcılara intikalinden
ve mahkemeye götürülmesine kadar nasıl birbirleriyle iletişimde bulunmaktadır?
10. Karapara aklama kovuşturmaları ve yaptırımlarını engelleyecek ya da aksatacak
soruşturma, kovuşturma ya da adli sürece ilişkin diğer hususlar var mıdır?
11. Yetkili Makamların çalışmalarını yürütmek ya da KA risklerini gerektiğince ortadan
kaldırmak için yeterli kaynakları (finabsal soruşturma araçları dahil) var mıdır?
108
12. KA soruşturmaları için özel ekip/birimler mevcut mudur? Kaynakların paylaşılması
halinde, KA soruşturmalarının önceliği nedir?
Kısa Vadede Alınan Suç gelirleri ve araçları müsadere edilir
Sonuç 8
Etkili bir sistemin özellikleri
Suç gelirleri ve vasıtaları (hem yurt içindeki hem de yurt dışındaki) ya da eşdeğerdeki
malvarlığı suçluların elinden alınır (geçici ve müsadere tedbirleri zamanında alınmak
suretiyle). Müsadere, cezai, adli ya da idari süreçler yoluyla geri alınan gelirleri; sınır
geçişlerindeki yalan bildirim ya da beyandan kaynaklanan müsadereyi; ve mağdurlara
kayıplarını geri vermeyi (adli işlemler yoluyla) ihtiva etmektedir. El konulan ya da müsadere
edilen malvarlıklarını ilgili ülke yönetir ve müsadere edilen malvarlıklarını diğer ülkelere geri
verir ya da onlarla paylaşır. Nihayetinde bu, suçu karlı bir süreç olmaktan çıkarır ve hem
öncül suçları hem de karapara aklamayı azaltır.
Bu sonuç esas olarak 1, 4 ve 32. Tavsiyelere ve ayrıca 30, 31, 37, 38 ve 40. Tavsiyelerin
unsurlarına ilişkindir.
Değerlendirmecilere Not:
Değerlendirmeciler ayrıca, yetkili makamların bu Kısa Vadede Alınan Sonucu
değerlendirirken katıldıkları uluslararası işbirliğinin seviyesi hakkındaki ilgili bulguları da
dikkate almalıdır. Bu, kolluk ve kovuşturma birimlerin sınır ötesi suç gelirleri ve vasıtalarıyla
bağlantılı olarak yabancı partnerlerinden bekledikleri yardımın kapsamını dikkate almayı
gerektirecektir.
İlgili Sonuca ulaşılıp ulaşılmadığının belirlenmesinde dikkate alınacak Temel Hususlar
8.1. Suç gelirlerinin, vasıtalarının ve eş değerdeki malvarlığının müsaderesi, bir politika
amacı olarak, hangi ölçekte gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır?
8.2.
Yurt içi ve dışında işlenen öncül suçlar ve başka ülkelere nakledilen gelirlerle ilgili
olarak, yetkili makamlar suç gelirlerinin, vasıtalarının ve eş değerdeki malvarlığının
müsaderesini (ilgili ülkeye iade, paylaşma ve geri verme de dahil olmak üzere) ne ölçüde iyi
yapmaktadır?
8.3. Nakit para ya da para yerine geçen taşınabilir değerlerin sınır geçişlerinde beyan
edilmemesi ya da yalan beyan edilmesi sebebiyle yapılan müsadere ne ölçüde ele alınmakta
ve sınır/gümrük yetkilileri ya da diğer ilgili yetkililer tarafından ne ölçüde etkili, orantılı ve
caydırıcı olarak uygulanmaktadır?
8.4.
Müsadere sonuçları KA/TF risklerine ilişkin değerlendirmeleri ve ulusal KA/TFM
politikalarını ve önceliklerini ne ölçüde iyi yansıtmaktadır?
a)
Temel Hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek Bilgilere Örnekler
109
1. Müsadere işlemlerine ilişkin deneyimler ve örnekler (örneğin, geçmişte yaşanan en önemli
davalar; ülkelerin aldığı müsadere kararlarının türleri; suç gelirlerinin aklanma
yöntemlerindeki değişiklikleri gösteren eğilimler).
2. Müsadere hakkında bilgi (örneğin, müsadere yoluna gidilen ceza davası sayısı; müsadereyi
gerektiren dava türleri; yurt içinde veya dışında işlenen suçlara göre ayrılan, cezai ya da adli
usullerle müsadere edilmiş suç gelirlerinin, vasıtalarının ya da eşdeğerdeki malvarlığının
değeri (mahkumiyeti esas almayan müsadere de dahil olmak üzere); nakit para ya da para
yerine geçen taşınabilir değerlerin sınır geçişlerinde beyan edilmemesi ya da yalan beyan
edilmesi sebebiyle müsadere edilen değer; müsadereye tabi olup el konulan ya da dondurulan
gelirlerin değeri ya da oranı; uygulanan müsadere kararlarının değeri ya da oranı).
3. Diğer ilgili bilgiler (örneğin, el konulan / dondurulan suçtan elde edilmiş malvarlıklarının
değeri; mağdura geri verilen, paylaşılan ya da ilgili ülkeye iade edilen suç gelirlerinin
miktarı).
b)
Temel Hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek Özel Faktörlere Örnekler
4. Yetkili Makamların suç gelirleri ve vasıtalarını (gelir getiren önemli suçlar ve yurtiçinde
oluşmayan veya denizaşırı ülkelere giden gelirler de dahil olmak üzere) hedeflemek amacıyla
benimsedikleri tedbirler ve yaklaşımlar nelerdir?
5. Yetkili makamlar müsadere yapmak amacıyla, bir cezai soruşturmanın başlangıcında, bir
mali soruşturma başlatmak için nasıl karar vermektedir
6. Yetkili makamlar suç gelirlerinin ve vasıtalarının ya da eşdeğerdeki malvarlığının tespitini
ve izlenmesini ne ölçüde iyi yapmaktadır? Malvarlıklarının kaçırılmasını ya da yok edilmesini
önlemek amacıyla kullanılan geçici tedbirler (örneğin, dondurma, el koyma) ne ölçüde iyidir?
7. KA/TF ve bağlantılı öncül suçlarla ilişkili olduğundan şüphe edilen ya da sınır geçişlerinde
beyan edilmeyen ya da yalan beyan edilen nakit para ya da para yerine geçen taşınabilir
değerlerin tespiti ve müsaderesi için ilgili ülke tarafından benimsenen yaklaşım nedir?
8. El konulan / müsadere edilen malvarlığının değerini korumak ve yönetmek için
benimsenen tedbirler nelerdir?
9. Suç gelirlerinin ve vasıtalarının ya da eşdeğerdeki malvarlığının tespitini, izlenmesini ve
müsaderesini düzenleyen ya da engelleyen soruşturmaya, kovuşturmaya ve adli süreçlere
ilişkin başka hususlar var mıdır?
10. İlgili yetkili makamların görevleri gerektiği ölçüde yerine getirmeleri bakımından yeterli
kaynakları var mıdır?
110
Terörizmin finansmanı suçları ve eylemleri soruşturulur ve
Kısa Vadede Alınan terörizmi finanse eden kişiler kovuşturulur ve de etkili, orantılı ve
caydırıcı yaptırımlarla cezalandırılır.
Sonuç 9
Etkili bir sistemin özellikleri
Terörizmin finansmanı eylemleri soruşturulur; suçlular gerektiği şekilde kovuşturulur; ve
mahkemeler mahkum ettikleri kişilere etkili, orantılı ve caydırıcı yaptırımlar uygular. Uygun
durumlarda, terörizmin finansmanı ayrı bir suç eylemi olarak takip edilir ve terörizm
soruşturmalarını desteklemek üzere, ilgili yetkili makamlar arasında etkili işbirlikleri
kurularak finansal soruşturmalar yapılır. Sistemin tamamlayıcı unsurları (soruşturma,
kovuşturma, mahkumiyet ve yaptırımlar) terörizmin finansmanı risklerini azaltmak amacıyla
koordineli bir şekilde işletilir. Nihai olarak, tespit, mahkumiyet ve cezalandırma ihtimalleri
terörizmin finansmanı eylemlerini önler.
Bu sonuç esas olarak 5, 30, 31 ve 39. Tavsiyeler ve 1, 2, 32, 37 ve 40. Tavsiyelerin
unsurlarıyla ilişkilidir.
Değerlendirmecilere Not:
1) Değerlendirmeciler, bu sonuca ilişkin bazı hususların, ülkelerin değerlendirmecilere
vermekte istekli olmayabilecekleri ya da veremeyecekleri hassas nitelikli materyallere
(örneğin, ulusal güvenlik için toplanan bilgiler) ilişkin olabileceğinin farkında olmalıdır.
2) Değerlendirmeciler ayrıca, bu Kısa Vadede Alınan Sonucu değerlendirirken, yetkili
makamların katıldıkları uluslararası işbirliği süreçlerinde elde ettikleri ilgili bulguları da
dikkate almalıdır. Bu, kolluk ve adli birimlerin sınır ötesi terörizmin finansmanı olaylarına
yönelik olarak yabancı muadillerinden ne ölçüde yardım talep ettiklerine ilişkin
değerlendirmeyi de ihtiva edebilecektir.
Sonuca ulaşılıp ulaşılmadığının belirlenmesinde dikkate alınacak Temel Hususlar
9.1. Terörizmin finansmanı eyleminin farklı türleri (örneğin, fon toplama, fonların hareketi ve
kullanılması) ne ölçüde kovuşturulmakta ve suçlular mahkûm edilmektedir? Bu ilgili ülkenin
TF risk profiline uygun mudur?
9.2. TF vakaları ne ölçüde iyi bir şekilde tespit edilmekte ve soruşturulmaktadır?
Soruşturmalar terörizmi finanse edenlerin üstlendikleri özel görevi ne ölçüde tespit
etmektedir?
9.3. TF soruşturması ulusal terörizmle mücadele stratejileri ve soruşturmalarıyla (örneğin
teröristlerin, terör örgütlerinin ve terörizmi destekleyen şebekelerin tespiti) ne ölçüde
bütünlük arz etmekte ve bunları desteklemek amacıyla ne ölçüde kullanılmaktadır?
111
9.4. TF suçundan mahkûm edilmiş gerçek ve tüzel kişilere karşı uygulanan yaptırımlar ya da
tedbirler ne ölçüde etkili, orantılı ve caydırıcı olarak uygulanmaktadır?
9.5. Uygulamada bir TF mahkûmiyet kararının alınamadığı durumlarda, TF eylemlerini
önlemek üzere diğer ceza yargısı, düzenleme ya da diğer tedbirleri kullanmak suretiyle ilgili
sonuca ne ölçüde ulaşılmaktadır?
a)
Temel Hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek Bilgilere Örnekler
1. TF soruşturmaları ve kovuşturmalarına ilişkin deneyimler ve örnekler (örneğin, terörizmle
mücadele soruşturmaları ve kovuşturmalarını desteklemek amacıyla kullanılan TF soruşturma
dosyaları; yerli ve yabancı teröristlerin ve terör gruplarının hedeflendiği, kovuşturulduğu ya
da bunların önlendiği önemli dosyalar; gözlemlenen TF eğilimleri ve teknikleri; TF
mahkûmiyetlerinin yerine diğer cezai yaptırımların ya da tedbirlerin istenildiği dosyalar).
2. TF soruşturmaları, kovuşturmaları ve mahkûmiyetlerine ilişkin bilgiler (örneğin, TF
soruşturmaları ve kovuşturmalarının sayısı; TF kovuşturmasına götüren olayların oranları, TF
kovuşturmalarının ve mahkumiyetlerinin türleri (örneğin, münferit suçlar, yabancı ya da yerli
teröristler); TF suçlarına uygulanan yaptırımların ölçeği; diğer ceza gerektiren eylemlerle
karşılaştırmalı olarak TF suçu için uygulanan yaptırımlar; uygulanan engelleyici tedbirlerin
ölçeği).
b)
Temel Hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek Özel Faktörlere Örnekler
3. Önemli tehditlere karşı derhal soruşturma yapmak ve tedbir almak ve engellemeyi en üst
seviyede gerçekleştirmek amacıyla TF olaylarını tespit etmek, ortaya koymak ve bunlara
öncelik vermek üzere alınan tedbirler nelerdir?
4. Yetkili makamlar, TF soruşturmaları ve kovuşturmaları için gereken ilgili finansal
istihbaratı ve diğer bilgileri ne ölçüde ve ne kadar hızlı elde edebilmekte ve bunlara
erişebilmektedir?
5. Bir TF suçuna yönelik kovuşturmalara devam etmemek için verilen kararların altında yatan
mülahazalar nelerdir?
6. Yetkililer, belirli TF tehditleri ve eğilimlerini ele almak üzere ne ölçüde spesifik planlar ya
da stratejiler uygulamaktadır? Bu, ulusal KA/TFM politikaları, stratejileri ve riskleri ile
uyumlu mudur?
7. Kolluk makamları, MİB, terörle mücadele birimleri ve diğer güvenlik ve istihbarat birimleri
bu sonuç ile bağlantılı olarak kendi görevleriyle ilgili işbirliğini ve koordinasyonu ne ölçüde
iyi bir şekilde yapmaktadır?
8. TF soruşturmalarını, yaptırımlarını ya da önlemlerini engelleyen soruşturmaya,
kovuşturmaya ve adli süreçlere ilişkin başka hususlar var mıdır?
9. Yetkili makamların çalışmalarını yürütmek veya TF risklerini ortadan kaldırmak için
yeterli kaynakları (finansal soruşturma araçlar da dâhil olmak üzere) var mıdır?
112
10. TF soruşturmaları için özel ekip/birimler mevcut mudur? Kaynakların paylaşılması
halinde, TF soruşturmalarının önceliği nedir?
Teröristler, terör örgütleri ve terörizmi finanse edenlerin fon
Kısa Vadede Alınan edinimi, fon hareketleri ve fon kullanımı ve de kar amacı gütmeyen
kuruluşları suiistimal etmeleri engellenir.
Sonuç 10
Etkili bir sistemin özellikleri
Teröristler, terör örgütleri ve terörü destekleyen şebekeler tespit edilir ve terör eylemlerini
finanse etmek ya da desteklemek için kullanılan kaynaklardan ve araçlardan mahrum edilir.
Bu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından ve geçerli ulusal ya da bölgesel yaptırım
sistemleri hükmünde belirlenen kişi ve kuruluşlara karşı hedeflenen finansal yaptırımların
gerektiğince uygulanmasını ihtiva etmektedir. İlgili ülke ayrıca, terörizmin finansmanı
risklerine hakim olur ve bu riskleri azaltmak amacıyla, fonların kuruluşlar vasıtasıyla
edinimini ve hareket ettirilmesini önleyici tedbirler ya da teröristler tarafından kötü amaçlı
olarak kullanılması en büyük risk arz eden metotlar da dahil olmak üzere, uygun ve orantılı
tedbirleri alır. Bu, nihai olarak terörizme finansman akışını azaltarak terör eylemlerinin
önlenmesine sebep olacaktır.
Bu sonuç esas itibariyle 1, 4, 6 ve 8. ve aynı zamanda da 14, 16, 30-32, 37, 38 ve 40.
Tavsiyelerdeki hususlara ilişkindir.
Değerlendirmecilere Not:
Değerlendirmeciler ayrıca, bu Kısa Vadede Alınan Sonucu değerlendirirken, yetkili
makamların katıldıkları uluslararası işbirliği süreçlerinde elde ettikleri ilgili bulguları da
dikkate almalıdır.
İlgili Sonuca ulaşılıp ulaşılmadığının belirlenmesinde dikkate alınacak Temel Hususlar
10.1. İlgili ülke, (i) BMGK’nin 1267 sayılı Kararı ve bunun ardılı kararları ve (ii) )
BMGK’nin 1373 sayılı Kararı gereğince getirilen hedeflenen finansal yaptırımları (uluslarüstü
ya da ulusal ölçekte, ülke başka bir ülkenin talebini yürürlüğe koymak için ister kendiliğinden
ya da soruşturma sonrasında harekete geçsin) ne kadar iyi bir şekilde uygulamaktadır?
10.2. İlgili ülke, kar amacı gütmeyen kuruluşların meşru faaliyetlerini engellemeksizin,
teröristlerin suiistimali tehdidi altındaki kar amacı gütmeyen kuruluşların ele alınmasında
hedefli yaklaşımı, yönlendirilmiş destek ve denenmiş yönetimi ne kadar iyi bir şekilde
uygulamaktadır?
10.3. Teröristler, terör örgütleri ve terörü finanse edenlerin elinden TF eylemleriyle bağlantılı
malvarlıkları ve araçları ne ölçüde alınmaktadır (ister ceza, hukuk ya da isterse idari süreçler
vasıtasıyla olsun)?
113
10.4. Yukarıda söz konusu edilen tedbirler bütüncül TF risk profili ile ne ölçüde
uyuşmaktadır?
a)
Temel Hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek Bilgilere Örnekler
1. Kolluk birimlerinin, MİB’lerin ve terörle mücadele birimlerinin deneyimleri (örneğin,
terörizmi finanse edenlerin gönderilen fonların toplanması için alternatif yöntemler
aradıklarını gösteren eğilimler; terör örgütlerinin ilgili ülkede para toplamada zorluk
çektiklerini gösteren istihbarat / kaynak raporları).
2. Müdahale ve müsadere örnekleri (örneğin, teröristlerin ya da terör örgütlerinin fon ya da el
konulan /müsadere edilen malvarlıklarını toplamasının, nakletmesinin ve kullanmasının
engellendiği önemli dosyalar; kar amacı gütmeyen kuruluşların teröristler tarafından kötü
amaçlı olarak kullanılmasına yönelik soruşturmalar ve müdahaleler).
3. Hedeflenen finansal yaptırımlar hakkında bilgiler (örneğin, BMGK belirlemeleri ya da
başka belirlemeler hükmündeki hedeflenen finansal yaptırımlara tabi kişiler ve hesaplar;
yapılan belirlemeler (BMGK’nin 1373 sayılı kararıyla ilişkili); dondurulan malvarlıkları;
reddedilen işlemler; bireyleri belirlemede geçen süre; belirlemeyi müteakiben yapılan
malvarlığı dondurmanın uygulanması için geçen süre).
4. Kar amacı gütmeyen kuruluşların denetlenmesi ve izlenmesine ilişkin bilgiler (örneğin, kar
amacı gütmeyen kuruluşlar sektörünün denetlenme ve izlenme sıklığı (risk değerlendirmeleri
de dâhil olmak üzere); kar amacı gütmeyen kuruluşlar sektörüne yönelik olarak TFM
tedbirleri ve eğilimleri hakkında (kılavuz düzenleme de dâhil olmak üzere) görev üstlenme ve
destek verme sıklığı; kar amacı gütmeyen kuruluşlara karşı alınan iyileştirici tedbirler ve
yaptırımlar).
b) Temel Hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek Özel Faktörlere Örnekler
5. İlgili ülke hedeflenen finansal yaptırımların gerektiğince ve gecikmeden uygulanmasını
temin etmeye yönelik olarak hangi tedbirleri almıştır? Bu belirlemelerin finansal kuruluşlara,
FOBİM’lere ve kamuoyuna zamanında bildirilmesi ne şekilde yapılmaktadır?
6. (i) belirlemeye / listelemeye yönelik hedef tespiti, (ii) dondurma / dondurmanın
kaldırılması, (iii) listeden çıkarma ve (iv) muafiyet tanıma için uygulanan usuller ve
mekanizmalar ne kadar iyi uygulanmaktadır? İlgili bilgiler ne kadar iyi toplanmaktadır?
7. İlgili ülke terör bağlantılı finansal akışları dondurmak ve önlemek amacıyla 1267 ve 1373
sayılı BMGKK’larının sağladığı araçları ne ölçüde kullanmaktadır?
114
8. Malvarlıklarının belirlenen kişiler tarafından izin verilen amaçlar için kullanılmasına onay
veren ya da izin veren sistemler ilgili BMGKK’nda (örneğin, 1452 sayılı BMGKK ve ardılı
bütün kararlar) düzenlenen yükümlülüklere ne ölçüde uyumludur?
9. Terör bağlantılı malvarlıklarını hedeflemek için yetkili makamlar tarafından kabul edilen
yaklaşım nedir? Bu yaklaşımı uygulama sürecinde malvarlığı izleme, finansal soruşturmalar
ve geçici tedbirler (örneğin, dondurma ve el koyma) ne ölçüde kullanılmaktadır?
10. Kar amacı gütmeyen kuruluşlar için izin ve kayıt ölçüsü nedir? Teröristlerin kötü amaçlı
kullanması riski altındaki kar amacı gütmeyen kuruluşları denetlemek ya da izlemek için riske
duyarlı bir yaklaşım ne ölçüde alınmaktadır ve önleyici, soruşturmaya yönelik, cezai, hukuki
ya da idari tedbirler ve işbirliği mekanizmaları ne ölçüde alınmakta ve kullanılmaktadır?
11. Kar amacı gütmeyen kuruluşlar kendi zayıf yanlarına ne ölçüde vakıftır ve kendilerini
teröristlerin kötü amaçlı olarak kullanmalarından korumaya yönelik tedbirlere ne ölçüde
uymaktadırlar?
12. Teröristlerle, terör örgütleriyle ya da terörizmi finanse edenlerle bağlantılı
malvarlıklarının tespitini, izlenmesini, bunların onların elinden alınmasını düzenleyen ya da
engelleyen soruşturma, kovuşturma ya da adli süreçlere ilişkin diğer hususlar var mıdır?
13. Yetkili makamların çalışmalarını yürütmek veya TF risklerini ortadan kaldırmak için
yeterli kaynakları var mıdır?
14. Kaynakların paylaşılması halinde, TF soruşturmalarına ne şekilde öncelik verilmektedir?
115
Kısa Vadede
Sonuç 11
İlgili BMGKK’larına uygun olarak, kitle imha silahlarının
Alınan yayılması sürecine karışan kişi ve kuruluşların fon toplamaları,
taşımaları ve kullanmaları önlenir.
Etkili bir sistemin özellikleri
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararları gereğine kitle imha silahlarının yayılmasıyla
bağlantılı olarak belirlenen kişi ve kuruluşlar tespit edilir, kaynaklar ellerinden alınır ve
yayılmanın finansmanı için fon toplamaları, taşımaları ve kullanmaları önlenir. Hedeflenen
finansal yaptırımlar gecikmeksizin bütünüyle ve gerektiğince uygulanır; bunlara uyum ve
yaptırımlardan kaçmanın önlenmesi ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanıyla
mücadeleye yönelik politikalar ve tedbirler geliştirmek ve uygulamak amacıyla ilgili yetkili
makamlar arasında yeterli işbirliği ve koordinasyonun olup olmadığı izlenir.
Bu sonuç 7. Tavsiye ve 2. Tavsiyedeki hususlara ilişkindir.
İlgili Sonuca ulaşılıp ulaşılmadığının belirlenmesinde dikkate alınacak Temel Hususlar
11.1. İlgili ülke yayılmanın finansmanıyla mücadeleye ilişkin BMGKK’larına dayanan
hedeflenen finansal yaptırımları gecikmeksizin ne ölçüde iyi bir şekilde uygulamaktadır?
11.2. Belirlenen kişi ve kuruluşların (ve onların yerine hareket edenlerin ya da onların
yönlendirmesi altında olanların) fonları ya da diğer malvarlıkları ne ölçüde tespit edilmekte ve
bu kişi ve kuruluşların yayılma ile bağlantılı finansal işlemleri yapmaları ya da bunları
uygulamaları ne ölçüde önlenmektedir?
11.3. Finansal kuruluşlar ve FOBİMler yayılmanın finansmanı ile bağlantılı hedeflenen
finansal yaptırımlara ilişkin yükümlülüklerine ne ölçüde uymakta ve bunlara vakıf
olmaktadır?
11.4. İlgili yetkili makamlar finansal kuruluşların ve FOBİMlerin yayılmanın finansmanı ile
bağlantılı hedeflenen finansal yaptırımlara ilişkin yükümlülüklerine uyumunu ne kadar iyi bir
şekilde izlemekte ve temin etmektedir?
a)
Temel Hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek Bilgilere Örnekler
116
1. Yayılmanın finansmanına ilişkin soruşturma ve müdahale örnekleri (örneğin, yaptırım
ihlallerine yönelik soruşturmalar; ilgili ülkenin (örneğin, dondurma ya da el koyma gibi)
tedbirler aldığı ya da destek sağladığı önemli davalar).
2. Yayılmanın finansmanına ilişkin hedeflenen finansal yaptırımlar hakkındaki bilgiler
(örneğin, hedeflenen finansal yaptırımlara tabi kişi ve kuruluşların hesapları; dondurulan
malvarlığı ve mülkün değeri; kişi ve kuruluşları belirlemek için geçen süre; kişi ve
kuruluşların BMGK tarafından belirlenmelerini takiben malvarlıklarının ve mülklerinin
dondurulması için geçen süre).
3. Yayılmanın finansmanı hakkındaki izlemeye ilişkin ve diğer ilgili bilgiler (örneğin, finansal
kuruluşların ve FOBİMlerin hedeflenen finansal yaptırımlara uyumunun gözden geçirilme ve
izlenme sıklığı; görev üstlenme ve destek verme sıklığı; kılavuzlar; ihlal halinde finansal
kuruluşlara ve FOBİMlere uygulanan yaptırımların ölçüsü).
b) Temel Hususlara ilişkin sonuçları destekleyebilecek Özel Faktörlere Örnekler
4. İlgili ülke yayılmanın finansmanıyla bağlantılı hedeflenen finansal yaptırımların
gerektiğince gecikmeden uygulanmasını temin etmek amacıyla ne tür tedbirler kabul etmiştir?
Bu belirlemeler ve yükümlülükler ilgili sektörlere zamanında ne şekilde iletilmektedir?
5. Elverişli olduğu takdirde, (i) belirleme / listeleme, (ii) dondurma / dondurmanın
kaldırılması, (iii) listeden çıkarılma, ve (iv) muafiyet tanınması gibi prosedürler ne kadar iyi
bir şekilde uygulanmaktadır?
6. Dondurulan malvarlıklarının yönetimine ve malvarlıklarının belirlenen kişiler ve kuruluşlar
tarafından resmi amaçlar için kullanılmasına izin verilmesine ilişkin sistemler ve
mekanizmalar ne ölçüde iyi bir şekilde insan haklarını korumakta ve fonların suiistimalini
önlemektedir?
7. Yaptırımlardan kaçmanın önlenmesi için kullanılan mekanizmalar nelerdir? İlgili yetkili
makamlar, finansal kuruluşları ve FOBİMleri yönlendirmek amacıyla başka kılavuzluk
faaliyetleri yapmakta ya da özel geribildirim imkanları sağlamakta mıdır?
8. İlgili yetkili makamlar, suçların ya da yayılmanın finansmanıyla ilgili BMGKK’nın
ihlallerinin soruşturmasını yaparken tüzel kişiler (örneğin, paravan şirketler) hakkındaki temel
ve gerçek faydalanıcıya ilişkin bilgileri ne ölçüde temin edebilmektedir?
9.
İlgili yetkili makamlar, bağlantılı BMGKK’ları gereğince getirilen yayılmanın
finansmanına yönelik hedeflenen finansal yaptırımlara uyulmamasına ve ihlal edilmesine
ilişkin soruşturmalar hakkındaki istihbaratı ve diğer bilgileri ne ölçüde bilgi değişimine konu
yapmaktadır?
10. İlgili yetkili makamların çalışmalarını yürütmek veya yayılmanın finansmanı risklerini
gerektiğince ortadan kaldırmak için yeterli kaynakları var mıdır?
117
118

Benzer belgeler